You are on page 1of 12

TEMEL DİNİ BİLGİLER-I

2. HAFTA
Dr. Öğr. Üyesi Uğur GÖZEL
İman ve İnsan
1. İman ve Önemi
2. Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet
3. İman - Davranış İlişkisi Yönünden İnsanlar
1- İman ve Önemi
 İman, bir şeyi gönül huzuru ile benimseme, ona içten ve yürekten inanmadır.
İman temelde kalp işidir. Bu yönüyle imanda güven ve huzura ulaşma söz
konusudur.
 İman da, doğrulama, tasdik etme, kabul etme vardır.
 İmanın temeli kalp ile tasdik etmedir. İnanmaya konu olan şeyleri kabul
etmeme, onların doğruluğundan şüphe duyma söz konusu olursa, orada
imandan söz edilemez.
 İmanda inandığını söyleme yani dil ile ikrar etme de vardır. Bununla birlikte
insanların kalplerinde olanı sadece Allah bilir. Dil ile ikrar, imanın diğer
insanlar tarafından bilinmesine yardımcı olur.
İman ve Önemi
 İman kişinin davranışlarına yön verir ve onu etkiler. Çünkü imanın düşünce, duygu ve davranış ile çok
sıkı bir ilişkisi vardır. Bu yönüyle iman, benliğimizin bütününü sarar.
 İman bizim kendimizle, diğer insanlarla, canlılarla ve diğer varlıklarla ilişkimize yön verir.
 Allah’a inanan bir kişi, insanlara ve diğer canlılara karşı görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye
çalışır. Felaketler karşısında sarsılmaz ve ümitsizliğe düşmez.
 İman maddî ve manevî sorunlarımızı çözmede ve onları aşmada bize güç verir.
 Biz imanla, dünya hayatında her şeyin bir imtihan vesilesi olduğunun bilincinde oluruz. Bu yönüyle
iman, davranışlarımızın bir kaynağı, bir hazinesidir.
 İman bütün ibadet ve eylemlerimizin itici gücüdür. Onlara anlam katar. Çünkü, imanda bilinçli olarak
içten bir kabul söz konusudur. Bu bilinç hali yapılan işlere gerçek mana ve değerini verir.
İmanla İlgili Bir Hadis ve 5

Düşündürdükleri
İslâm’a göre iman, Peygamber Efendimizin Yüce Allah’tan getirdiklerinin doğru olduğunu kabul edip, onlara gönülden inanmaktır. Bir
hadiste şöyle belirtilmektedir:

Hz. Peygamber, ashabı ile otururken beyaz elbise içerisinde bir adam gelir ve Hz. Peygamberin önüne diz çöküp oturur.

Rasulullah’a: “İman nedir?” der. Rasulullah: “İman: Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe (öldükten sonra
dirileceğine), kadere, hayrına ve şerrine inanmandır” cevabını verir.

Adam: “İslâm nedir?” der. ‫ وت َُح َّج ْالب ْي َت ِ ِإن استَطَ َعت ِ َإلْي ِه َسبي ًال‬،‫مض َان‬
َ ‫وم َر‬ َّ ‫رسول هَّللا ِ َوتُقِ َيم ال‬
ُ َ‫ وت‬، َ‫ َوتُؤتِ َي ال َّزكاة‬، َ‫ص َالة‬
َ ‫ص‬ ُ َّ َ ، ‫س َال ُم َ ْأن َ تش َْه َد َ ْأن َال ِ َإ َله ِ إ َّال ُهَّللا‬
ً‫وأن ُم َح َّمدا‬ ْ ‫َ اِإْل‬
Rasulullah: “İslâm: Allah’a ibadet edip, O’na hiç bir şeyi ortak koşmaman, namazını kılman, farz olan zekatı vermen, hacca gitmen
orucu tutmandır” karşılığını verir.

Adam: “İhsan nedir?” der. Rasulullah:”İhsan: Allah’ı görüyormuş gibi O’na ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da O
seni görüyor.” diye cevap verir. Adam sonra çıkıp gider. (Buhari, İman, 37; Müslim, İman, 1, 5).
6
İmanla ilgili bir hadis ve düşündürdükleri
Hz. Peygamber bu hadisinde;
imanı, daha sonra "âmentü" şeklinde ifade edilen altı esas çerçevesinde tanımladıktan
başka İslâm'ın ilk ilkesini de kelime-i şehâdete esas teşkil edecek bir cümle ile anlatmıştır.

Resûlullah'ın iman için "inanmak", İslâm için "şehâdet etmek" kavramlarını


kullanmasından; imanın, dolayısıyla kelime-i tevhidin zihnî ve kalbî bir amel, kelime-i
şehâdetin ise dil ve ikrar yoluyla icra edilen bir fiil olduğu sonucunu çıkarmak
mümkündür. 
Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 7

• Tevhid inancı İslam dinin esasını teşkil eder. İslâm dinine girmek isteyen kimsenin yapması
gereken ilk şey kelime-i tevhidi içtenlikle benimsemesidir.
• Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet, İslâm dinini kabulün, yani Müslüman ve mü’min olmanın
ilk şartı; kalbe yerleşen imanın göstergesi ve belirtisidir. Müslüman olmanın olmazsa olmaz şartı,
Kelime-i Tevhid’in ifade ettiği mesajı kabul etmektir.

Kelime-i Tevhid:

• Allah’ın varlığını, birliğini, her şeyi yoktan var eden ve yegâne yaratan olduğunu; Peygamberimiz
Hz. Muhammed’in O’nun kulu elçisi olduğunu kabullenmektir.

• La ilâhe illallah Muhammedün Rasulullah = Allah’tan başka tanrı (tapınılacak ilah) yoktur.
Muhammed Allah’ın elçisidir, demektir.
Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 8
 Kelime-i tevhid, inanç esaslarının ve dolayısıyla dinin özünü oluşturan iki temel üzerine kurulmuştur. Bunların ilki
Allah’ın yüceliğini ve birliğini, ikincisi de O’nun insanlarla münasebetini sağlayan nübüvveti vurgulamaktadır.

 Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur. O Rahmân’dır, Rahîm’dir. (Bakara, 2/163)

 Allah'tan başka ilâhın bulunmadığına inanmak imanın kemali için yeterli değildir. İmanın kemali ancak nübüvveti
tasdikle mümkün olabilir. (İḥyâʾ, I, 120).

 Bu da Allah'ın varlığına ve birliğine Resûl-i Ekrem'in açıkladığı şekilde inanılması gerektiğini gösterir. "De ki,
Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın" (Âl-i İmrân 3/31) meâlindeki
âyet bu gerçeği kanıtlamaktadır.

 Kişinin zihnini ve dilini ne ile meşgul ettiği çok önemlidir. Kelime-i tevhidi sıkça söylemeliyiz. Kelime-i tevhid
aynı zamanda bir zikirdir, hem de zikirlerin en kıymetli olanıdır. Bu hususta sevgili Peygamberimiz: “Zikrin en
faziletlisi lâ ilâhe illâh ve duanın en faziletlisi el-hamdülillâh sözüdür” buyurmuştur. (ibn Mâce Edeb, 55)
Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 9

Hadis-i şerifde, “Bir kimse ihlasla ‘Lâ ilâhe illallah’ derse cennete girer”
buyurulmuştur. Bunun üzerine sahabi sormuştur: “Ya Resulallah ihlasla
söylemek nedir?”
Efendimiz (SAS) bu soruya cevaben “Allah’ın (CC) size haram kıldığı her
şeyden sizi men etmesidir” buyurmuşlardır.

Anlaşılıyor ki kelime-i tevhidde samimi olmak Allah Teâlâ’nın iman, İslam,


haram ve helal dairesine riayet etmekle mümkün olur.
Doğru telaffuz hakkında birkaç kelam 10

Ya Resulallah
Rasûlullah DOĞRU
Ya Rasûlallah DOĞRU

Halega
Halega

DOĞRU TELAFFUZ BU ŞEKİLDEDİR.

…….. VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDÜN ABDÜHÛ VE RASÛLÜHÜ. Yanlış


…….. VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDÜHÛ VE RASÛLÜHÜ.
DOĞRU
Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 11

Kelime-i Şahadet:
 Kelime-i Şehadet ise, “şahitlik sözü” demektir. Bu da insanın bir şeyin doğruluğuna şahitlik /tanıklık yapmasını ifade eder.
 Mahkemede şahitlik eden kimseye GÖZÜNLE GÖRDÜN MÜ? Diye sorulur.
 Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve rasûlühu= Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka tanrı
yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed (s.a.s.) Allah’ın kulu ve elçisidir, demektir.

 Bir kısım âlimler, Cibrîl hadisindeki sıralamayı göz önünde bulundurarak kelime-i şehâdetin özlerin özü ve bütün
amellerin kendisiyle anlam kazandığı bir söz olduğunu, dolayısıyla kelime-i şehâdet getirmeden hiçbir amelin makbul
sayılmayacağını söylemiştir.

 Yeni doğan çocuğun kulağına bu cümleler söylenmekte ve ezan okunmakta, İslâm’a girmek isteyen kişilerden, önce bu
cümleleri söylemeleri istenmekte, ölmek üzere olan müslümanlara kelime-i şehâdet getirmeleri telkin edilmektedir.
Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 12

İslama Giriş Beyanı= Kelime-i Şehadet


Kelime-i Şehadet-i söyleyen kişi Müslüman ve İslam toplumunun bir üyesi olur. Artık İslâm
hukukunun Müslümanlara tanıdığı tüm haklara sahiptir.

Hiç kimse Kelime-i şehadet'i söylemeye zorlanamaz; zorlanan kişinin şehadeti geçerli sayılmaz. Buna
karşılık kendiliğinden şehadet getiren kişiden girdiğini ilan ettiği İslâm’ın tüm kural ve gereklerini
öğrenmesi, yerine getirmesi beklenir.

You might also like