You are on page 1of 42

HİZMET SEKTÖRÜNDE İŞ SAĞLIĞI VE

GÜVENLİĞİ (ISG 613)


Eğitim sektöründe iş sağlığı ve
güvenliği

Ahmet MURAT 20320702002


 KANUN VE GENELGE
 GENEL PROFİL
 SAĞLIK SORUNLARI VE HASTALIKLAR
 MEB DE İSG MÜFREDATA GİRİYOR
 OKUL VE KURUMLARIMIZDA ALINMASI GEREKEN İSG ÖNLEMLERİ
 KAYNAKÇA
İş sağlığı ve güvenliği kanunu
Kanun no. 6331
 MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve
mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev,
yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.

 Kapsam
 MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu
işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm
çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
MEB 2014/16 SAYILI GENELGE

 Söz konusu genelge gereği okullarda oluşturulacak, İSG kurullarının başkanı işveren veya
işveren vekili olarak okul ve kurum müdürüdür.
 Oluşturulacak İSG kurullarına İSG uzmanı atanıncaya kadar kurulun sekreteryası müdür
başyardımcısı veya müdür yardımcısıdır.

 OKULLARDA İSG ZORUNLULUĞU


6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu sadece işyerleri için değil okullar içinde yeni
hükümler içeriyor. işveren sıfatıyla okul müdürleri, çalışan ve hizmet veren sıfatıyla
öğretmenler kanun ve yönetmeliklerde ki hususları uygulamakla zorunludur
 GENEL PROFİL

 Eğitim sektörü, ana okulundan yüksek lisans öğrencilerine kadar birçok farklı yaş
grubundan insana hizmet verilen büyük sektörlerden biridir. Eğitim sadece sınıflarda
öğretmenlerin anlattığı derslerle sınırlı değildir. Fen bilimleri konusunda laboratuar
eğitimleri, sanat ve dans konusunda stüdyo eğitimleri, spor ve jimnastik konusunda salon
eğitimleri bulunmaktadır. İnsanlar hayatlarının en az bir döneminde öğretmenliğe karşı
büyük bir ilgi duyarlar. Öğretmenler, birçok değişik akademik alandan gelmektedirler.
Mesleki yaşantılarının ilerleyen dönemlerinde yöneticilik görevlerinde daha çok
bulunurlar.
 Eğitim denilince artık akla sadece bir sınıf ve içindeki öğrencilere ders anlatan bir
öğretmen gelmemektedir. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimi elbette hala aynı yöntemle
devam etmektedir ancak son zamanlarda birçok farklı eğitim yöntemleri de ortaya
çıkmıştır. Yaşam Boyu Eğitim(YBE) denen olgu, insanların her yaşta öğrenmeye devam
edebilecekleri gerçeğini göstermektedir. Mahalli idarelerin açtığı el işi, yemek, okuma-
yazma ve meslek edindirme kursları farklı yaş grubuna mensup pek çok insanı bir araya
getirebilmektedir. Aynı şekilde çalışmaya başladıktan sonra kurum içi eğitim de çok
önemlidir. Bu yolla çalışanlara yatırım yapılmakta, kazanma güçleri arttırılmakta ve en
önemlisi verimlilikleri yükseltilmektedir.
 Son zamanlarda gelişmiş ve zengin bazı avrupa ülkelerinde öğrencilerle birlikte bazı
derslere ana-babalar da dahil edilmektedir. Bu yolla çocukların okul dışındaki yaşamında
onlara yol gösteren ve okul harcamalarını karşılayan aileler, sistemde daha fazla
içerilmekte ve sistem daha şeffaf hale gelmektedir.
 Eğitim bir toplumun serpilmesi, gelişmesi ve uygarlaşmasında en önemli rolü oynayan
faktördür. Bu nedenledir ki, her ne yolla olursa olsun kendini eğiten ve buna yatırım yapan
toplumlar dünya ölçeğinde en çok söze sahip olan toplumlardır. Bu bilinçle artık bugün
dünyanın hemen her yerinde eğitime yapılan yatırım artmakta ve bu nedenle eğitim
kadrosu giderek büyümektedir.
 Mesleki eğitim de sektörün en önemli alanlarından biridir. Özellikle gelişmiş batılı
ülkelerde istihdam edilebilmeyi kolaylaştırdığı için bu alana yapılan yatırım oldukça
büyüktür. Mesleki eğitimin geçmişi oldukça eskilere dayanır. Bazı işlerde çıraklık sistemi
Roma İmparatorluğu zamanından beri hep var olmuştur. Ayakkabıcılık, marangozluk, taş
yontuculuğu, nalbantlık, demir ve cam ustalığı gibi işler usta-çırak sistemi ile devamlılığını
sürdürmüştür. Çıraklık enformel(yazılı bir kontrata bağlı olmayan) şekilde bir gencin
zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışması ve emeğinin karşılığında iş öğrenmesi
ve karnını doyuracak kadar da para kazanmasıdır. Formel olarak ise çıraklık, bir ustanın
yanında kurumsal bir şekilde eğitim alarak bir zanaati öğrenmek ve karşılığında emeğini
sunmaktır. Bunun sonunda eğer zanaat tam olarak öğrenilmişse, meslek odası, lonca
teşkilatı ya da sendika tarafından onaylanan bir sertifika verilir. Bazı ülkelerde çıraklık
eğitimi işveren örgütleri ve sendikalar tarafından yürütülür ve çıraklık eğitimi hem
sınıflarda ders olarak hem de iş başında eğitim ile sürdürülür.
 Günümüzde ilerleyen teknoloji ile birlikte
laboratuvarlarda teknisyenlere,
mekanikçilere, makinistlere, aşçılara,
fabrikalarda nitelikli işgücüne olan
gereksinim giderek artmıştır. Bu teknik
işlerin öğretimi normal liselerde, mesleki
eğitim kurumlarında, meslek yüksek
okullarında, politeknik okullarda ve
üniversitelerde yapılmaktadır.
 Bu eğitim programlarında hem öğretmenler hem de öğrenciler eğitimi verilen işe göre bazı
kimyasal, fiziksel ve mekanik tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Pekçok eğitim
programında endüstri tarafından bağışlanan eski makinalar kullanıldığı için ortaya ciddi
tehlikeler çıkabilmektedir. Makinalar, modern güvenlik sistemleri, koruma aparatları ve
anında makinanın durmasını sağlayan mekanizmalardan yoksundur. Ayrıca işi öğreten
öğretmenler de çoğunlukla tehlikelerin ne olduğunun tam farkında değildirler.
 Çıraklara, genellikle işyerlerindeki en tehlikeli ve
pis işler yaptırılır. Bu işleri yaptırabilmek için en
ucuz işgücü olarak görülmektedirler. Bunun
yanında işverenler genelde yapılan işin tehlikeleri
hakkında iyi bilgiye de sahip değildirler.
Genellikle çırakların yaşlarının küçük olması,
yaşamsal tehlikeleri algılamalarını
güçleştirmektedir. Bu nedenle yapılan eğitim
programları çırakların yaşlarına, karşılaşmaları
olası olan tehlikelere ve içinde bulundukları
duruma göre tasarlanmalıdır.
 II- SAĞLIK SORUNLARI VE HASTALIKLAR

 Öğretmenlik, uzun yıllar boyunca tehlikelere sunuk(maruz) kalınan bir iş olarak


görülmemiştir. Ancak şimdilerde yapılan bazı çalışmaların ışığında öğretmenlerin de,
fiziksel, biyolojik ve kimyasal bazı tehlikelerle karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır.
 Kapalı alan hava kirliliği(Indoor Air Pollution), akut hastalıkların nedenini oluşturmaktadır. Bu kirliliğin
ve tehlikenin en önemli nedeni ısıtma, havalandırma ve iklimlendirmenin iyi olmamasıdır. Bununla
birlikte bu sistemlerin kirlenmesi, tozlanması, bakteriler ve virüsler gibi insanı hasta eden mikro-
organizmaların yaşamasına uygun ortam hazırlamakta ve solunum yolları hastalıklarına neden olmaktadır.
Örneğin çatıdan akan sızıntının durdurulmaması binanın duvarlarında ya da ahşap materyallerin üstünde
küflerin ve mantarların oluşmasına neden olur ve bunların havalandırma sistemine bulaşması bazı ciddi
solunum yolu hastalıklarına yol açar. Bunların arasında üst solunum yolları enfeksiyonları(ÜSYE)*,
zatürre*, astım* ve alerjik rinit* vardır.
 Mesleki eğitim veren öğretmenlerin karşılaşabilecekleri bazı tehlikeler önceki bölümlerde
anlatılmıştı. Bununla birlikte kimya öğretmenleri formaldehit, asitler, bazlar ve bazı
tehlikeli gazlarla çalışmaktadır. Sanat öğretmenleri ise atölyelerde boyalar, çözücüler,
pigmentlerle, kimyasallarla ve plastiklerle çalışmaktadırlar. Endüstride çalışırken bunların
kullanımı konusunda uyulması gereken kurallar ve yönergeler vardır ve bunlar yasal
yaptırımlarla desteklenmiştir. Ne var ki, öğretmenler için bu maddeleri sınıflarda
kullanırken böyle bir kurallar bütünü yoktur.
 Bazı okulların ortamlarında kansere neden
olduğu bilinen asbestos, Elektro manyetik
alan(Elektro Magnetik Field), kurşun,
pestisit, radon gibi tehlikeler bulunmaktadır.
Asbestos, özellikle binaların bakım, onarım
işleriyle ilgilenen hizmetliler için bazı
riskler oluşturmaktadır.
 Okulların bir kısmı yüksek voltajlı güç
iletim hatlarının yakınına inşa edildiği için
elektro manyetik alandan(EMF)
etkilenmektedir. EMF’ye maruz kalmanın
lösemi,meme kanserine ve beyin tümörüne
neden olduğu düşünülmektedir. (fotoğraf
daki trafo yüksek voltaj)
 Pestisitler okullarda böceklerin ve haşerelerin
üremelerini engellemek için yoğun olarak
kullanılabilir. Pestisitlere sunuk kalmanın kansere
neden olduğu düşünülmektedir. Bu riski ortadan
kaldırmak için pestisit kullanımı son derece
dikkatli yapılmalı ve insan sağlığı ön planda
tutulmalıdır.
o Öğretmenler, oldukça stresli bir işe sahiptir. Hergün okullarda genç
insanlarla ve çocuklarla ilgilenmektedirler. Bir taraftan yeni bilgileri
öğrencilere öğretmeye çalışırken diğer taraftan da öğrencilerin düzen ve
disiplinini sağlamak zorunda olmaları sırtlarına ağır bir sorumluluk
yüklemektedir. Bu nedenle öğretmenler arasında strese bağlı yorgunluk,
baş ağrıları ve işe devamsızlık sıkça görülebilir.
 Astım, solunum yollarının ataklar halinde gelen tıkanmaları ile kendini gösteren kronik bir
hastalığıdır. Astımda solunum yollarının şişmesi ve tıkaçların oluşması sonucu havanın
akciğerlere girip çıkması engellenir. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hissederler.
Ataklar sırasında öksürük, göğüste sıkışma hissi, solunumda hızlanma, hırıltı ve nefes
darlığı olur. Astımlı hastalar çevredeki birçok maddeye astımlı olmayanlara göre daha
duyarlıdır. Bu uyarılar hastalarda hırıltı ve öksürüğe yol açar.
 Beyin tümörü, beyin içinde veya yüzeyindeki kitlelerdir. Hücreler kontrolsüz bir şekilde
bölündüklerinde kanser ortaya çıkar. Sinir sistemi kökenli beyin tümörlerine glioma denir.
Gliomalar beynin glia adlı hücrelerinden köken alır.Beyin tümörleri selim veya habis
olabilir. Selim (iyi huylu) tümörler yavaş ilerler ve etrafa yayılım göstermezler. Ancak
sınırlı bir boşlukta büyüyen bir selim beyin tümörü bile beyine baskı yaparak hayati tehlike
kaynağı olabilir. Habis (kötü huylu) beyin tümörleri ise hızlı ilerleyip çevre dokulara
yayılma eğiliminde olur.
 Kanser, Latincede yengeç anlamına gelen “crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim
Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu
tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve
kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi
ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da
görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda
büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Bu
anormal hücrelerin köken aldığı organa göre hastalık adlandırılır(akciğer kanseri, meme
kanseri, prostat kanseri vs.). Kanserler, iyi huylu ve kötü huylu olarak adlandırılırlar. Kötü
huylu olanlar yayılma eğilimi yüksek olanlardır. Kanser hücrelerinin bütün vücuda
yayılmasına metastaz adı verilir.
 Lösemi, (kan kanseri) ya da ilik kanseri olarak da bilinen bir hastalıktır. Kemik iliğinde
kan yapımından sorumlu hücrelerin kanserleşmeleri sonucunda gelişir ve aslında tek bir
hastalık değildir; çok değişik tipleri vardır. Kanserleşen ilik hücreleri sağlıklı kan
üretmedikleri gibi, iliği istila etmek suretiyle sağlıklı kan üretebilecek hücrelere de yer
bırakmazlar.
 Üst solunum yolu enfeksiyonu; burun
ve boğazın viral enfeksiyonudur. Soğuk
algınlığı virüsleri, bir insandan diğerine
el teması, öksürük ve nezle ile
geçmektedir. Soğuk algınlığına neden
olan 200’den fazla virüs olduğu için
sağlıklı çocukların çoğu yılda en az 6
kez hastalanmaktadır.
 Zatürre olarak da bilinen pnömoni, akciğerlerin iltihaplanmasıdır. Zatürrenin ilk sıradaki
nedeni, pnömokok (Streptococcus pneumoniae) adı verilen yuvarlak şekilli bakterilerdir.
Virüslerin neden olduğu zatürre ise genellikle daha hafiftir ve evde tedavi edilebilir.
Bakteriyel pnömoniler daha ağır seyirli olup genellikle soğukalgınlığı nedeniyle ortaya
çıkarlar. Pnömoni akciğerin tek bir lobu ile sınırlı ise lober pnömoni, bronşlardan
başlayarak akciğerin başka bölümlerine yayılmışsa bronkopnömoni olarak adlandırılır.
Alınabilecek önlemler
“Öncelikle sesin tasarruflu kullanımı, sık sık kısa molalar vermek ve bu arada su içmek,
büyük amfilerde ve sınıflarda mikrofon kullanımı, kara tahta ve tebeşir yerine, beyaz tahta ve
kalem kullanmak, sınıfların sık havalandırılması dikkat edilmesi gereken unsurlardır. Ses
kısıklığı ve farenjitin belirgin nedenlerinde biri olan sigara kullanımından uzak durmak, zaten
risk altında olan bu meslek çalışanlarını rahatlatacaktır. Ayrıca reflü (mideden boğaza doğru
asit kaçağı) nedeni olabilecek ve mide asidini arttıran yiyecek ve içeceklerden uzak durmak
ve 5 günü aşan ses kısıklıklarında bir Kulak Burun Boğaz hekimine başvurmak gereklidir.”
 Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, iş sağlığı ve
güvenliğini müfredatın içine, okul içi süreçlere
ve bütün eğitim-öğretim boyutlarına entegre
etmeyi amaçladıklarını belirterek, "Nihai
hedefimiz iş sağlığı ve güvenliği kavram ve
kurallarını okul öncesinden başlayarak her
kademedeki eğitim-öğretim faaliyetlerinde
yer verebilmek." dedi.
 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk´un öncülüğü ve destekleriyle bugün İş
Sağlığı ve Güvenliğinin Eğitime Entegrasyonu Protokolü’nü imzalayacaklarını aktaran
Selçuk, "Aslında bu entegrasyon işin tabiatında var. Biz bunu eğitimin içine entegre
ederken aslında müfredatın içine, okul içi süreçlere ve bütün eğitim-öğretim boyutlarına
entegre etmek amacındayız. Bu sadece bilgi seviyesinde değil. Çünkü bilgi davranışı
değiştirmiyor maalesef. Davranışı büyük ölçüde duygu değiştiriyor. O sebeple de bu
meselenin duygusal çerçevesini de dikkate aldığımızı belirtmek isterim. Nihai hedefimiz iş
sağlığı ve güvenliği kavram ve kurallarını okul öncesinden başlayarak her kademedeki
eğitim-öğretim faaliyetlerinde yer verebilmek." ifadelerini kullandı
 Selçuk, bunu yaparken bir bilinç sahası ve farkındalık oluşturmanın da önemine işaret etti.
 Bütün çocuklarımızın ´önce sağlığım ve güvenliğim´ demesi amaçlarımız arasında«

 Bakan Selçuk, "Netice itibarıyla bütün çocuklarımızın ´önce sağlığım ve güvenliğim´ demesi bizim
amaçlarımız arasında. Biz öğretmenler aslında iş sağlığı ve güvenliği açısından belki de en önemli
mesleklerden birini icra ediyoruz. Çünkü evlatlarımızın ve öğretmenlerimizin öğrenme ortamlarındaki
sağlığı ve güvenliği hassasiyetle üzerinde durmamız gereken bir konu." değerlendirmesinde bulundu.
"İş sağlığı ve güvenliği kültürüyle de donatmış olacağız"
 Bakanlığın iş sağlığı ve güvenliği alanında kamu yönetimi anlayışıyla öncü ve rol model uygulamaları
hayata geçirmeye gayret ettiğini belirten Selçuk, "Eğitim ortamlarımızın, okullarımızın, sınıflarımızın
çok daha sağlıklı ve güvenli olması bu anlamda çalışmalarımızın başında yer almaktadır. Eğitim-
öğretim ortamlarının sağlık ve güvenlik şartlarını ulusal ve uluslararası standartlara uygun hale
getirmek konusundaki çabalarımız da devam ediyor." dedi. Okulların sağlık ve güvenlik şartlarını
geliştirmek amacıyla iş güvenliği uzmanları ve periyodik kontrol uzmanlarının görevlendirildiğini,
okullarda düzenli olarak tüm tehlikeli tesis ve tesisatların, iş ekipmanlarının periyodik kontrol
uzmanlarınca denetlendiğini anlatan Selçuk, şöyle devam etti: "Okul ve kurumlarımızda sağlığa zarar
verebilecek ortam faktörlerini tespit etmek amacıyla Bakanlığımız bünyesinde Mesleki ve Teknik
Eğitim atölye ve laboratuvarlarında toz, nem, gürültü, titreşim, elektromanyetik alan ve termal konfor
gibi fiziksel risk faktörlerinin ölçümlerini yapan laboratuvar hizmetleri de sunulmaktadır. Okul ve
kurumlarımızda risk tabanlı, veriye dayalı kaynak yönetimi sistemi uygulanmakta. Bununla
ilgili okullarımızda tespit edilen riskler, acil durumların giderilmesi amacıyla Bakanlığımızın
bilişim sistemi MEBSİS üzerinden risk tabanlı ödenek talep modülü okullarımızın kullanımına
da açılmış durumdadır. Bunun ötesinde iş ve meslek hayatının gelecek aktörlerini çağın
gereklerine uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği kültürüyle de donatmış olacağız."
 Tüm İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde ilk yardımcı eğitim hizmetlerinin oluşturulduğunu ve
bunların geliştirilmesi çalışmalarının da devam ettiğini söyleyen Bakan Selçuk, protokolle
sağlıklı ve güvenli okul yaşamı için birlikte bir çalışmanın gerçekleştirildiğini ifade etti.
Protokolün etki analizlerinin de yapılmasının önemine vurgu yapan Selçuk, çalışmada
emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise, iş kazaları ve meslek
hastalıklarının dünyada her yıl milyonlarca çalışanın hayatını kaybetmesine veya
yaralanmasına neden olduğuna dikkati çekti. Bakan Selçuk, şunları kaydetti: "Milyonlarla
ifade edilen bu rakamlar, iş sağlığı ve güvenliği konusunun küresel bir mesele olduğunu
ortaya koyuyor. Hedefimiz, bu küresel sorunu Türkiye´de asgari düzeye indirmek, hatta tek
bir çalışanımızın dahi mesleği sebebiyle hayatını kaybetmediği bir çalışma hayatına
kavuşmak. Çünkü biz biliyoruz ki çalışanlar için güvenlik, lüks değil, bir haktır.
İşverenler için güvenli bir çalışma ortamı sağlamak lütuf değil bir zorunluluktur."
 Küçük yaşlardan itibaren ‘İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KÜLTÜR BİLİNCİ’ temelini
oluşturmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik eğitim okulları
başta olmak üzere bütün okullarda;
1.herhangi bir kaza ve hastalığa neden olabilecek risklerin ortadan kaldırılması veya en aza
indirilmesi
2.alınan her türlü önleme rağmen meydana gelebilecek kazalarda ilk yardım konusunda gerekli
ilk müdahale için bir alt yapının oluşturulması
3.idareci,öğretmen ve küçük yaştan itibaren çocuklarda sağlık ve güvenlik bilincinin
geliştirilmesi
Gerekmektedir.
OKUL / KURUMLARIMIZDA ALINMASI GEREKEN İŞ
SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ

Etkili bir öğretimin gerçekleştirilebilmesi için öğretim ortamında öğrenci ve çalışanların kendilerini güven
içinde hissetmeleri büyük önem arz etmektedir. Okullardaki yönetimsel uygulamalar ve kurallar bu güvenli ortamı
oluşturmayı hedeflemelidir. Okul ve kurumlarımızda çalışan ve öğrencilerin çalışma/eğitim ortamları ile
öğrenme süreçlerinin sağlık ve güvenlik bakımından daha üst seviyelere taşınması için aşağıda belirtilen esasların
yerine getirilmesi önem arz etmektedir.
1- Okul / kurumlarımızda yapılan her türlü bakım, onarım, tamirat vb. işlerde iş güvenliği ile ilgili her türlü
tedbirin alınması ve takibinin yapılması.
2- Okul / kurumlarımızda çalışan tüm personelin iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin alınmasının sağlanması
3- Okul / kurumlarımızda çalışan (öğretmen) ve öğrencilerin sağlıklı ve hijyenik bir ortamda eğitim öğretim
görmelerinin sağlanması için sınıf temizliğine önem verilmesi, teneffüslerde sınıfların havalandırılması, öğrenci
sayısına uygun büyüklükte içinde çöp poşeti bulunan kapaklı çöp kovasının bulundurulması.
4- Engelli durumundaki çalışan ve öğrenciler için tesis edilmiş rampaların mevzuata uygun olarak ve sürekli
kullanılabilir duruma getirilmesi.
5- Okul bahçe kapısının bağlantı noktalarına dikkat edilmesi, devrilmeyi önleyecek tedbirler alınarak,
gerekirse ek bağlantılar yapılması, caddeye ya da araç geçişinin yoğun olduğu sokağa açılan okul önlerinde
araç hız kesicilerin konulmasının sağlanması.
6- Okul bahçesinde bulunan fosseptik çukuru, mazgal, rögar, rögar kapakları ve kuyu kapaklarının periyodik
olarak kontrol edilmesi ve kapalı durumda bulundurulması
7- Yağışlı ve karlı havalarda merdiven, yürüyüş yollarının kaygan duruma gelmesi nedeniyle kayarak
düşmeleri önlemek için zeminin buzlanmaya ve kaymalara karşı uygun araç gereçle temizlenmesi, gerekli
uyarı işaretlerinin konulması ve tedbirlerin alınması.
8- Okul bahçesinde bulunan her türlü oyun, spor araç ve gereçlerinin (masa, kale direkleri, basketbol potaları
vb.) tehlike arz etmeyecek şekilde montajı, onarımı ve sürekli kontrolünün yapılması.
9- Sınıf, koridor, laboratuvar, atölye, kütüphane , kantin ve merdiven boşlukları başta olmak üzere okul
çevresindeki tüm birimlerde bulunan pano, dolap, levha, camlı-camsız her türlü çerçeve pencere sistemi ,
merdiven korkuluğu ve benzeri eşyanın sabitlenmesi ve gerekli kontrollerin yapılması.
10- Pencereler açılması durumunda yaralanma ve düşme riski oluşturuyorsa açıklığın 10-15 cm ile
sınırlandırılması.
11- WC ler temiz tutulmalı, günde en az bir kere iyice yıkanmalı günlük temizliği yapılmalı, yeterince
havalandırılmalı, koku oluşmasını önleyecek tedbirler alınmalı, yeterli ve uygun bir şekilde
aydınlatılmalı, lavabo taşları düşmeyecek şekilde duvara montajı yapılmalı. Sağlamlıkları sık sık
kontrol edilmeli.
12- Anaokulu/anasınıfı öğrenci tuvaletlerinde hiçbir şekilde kilit sistemi olmamalı ve tüm tuvaletlerde
kabin kapıları dışa açılır olmalı.
13- Bina iç ve dışında kaymaya meyilli yüzeylerde temizlik yapılması esnasında “Dikkat Kaygan
Zemin” tabelası koyulması ve zeminin kuruması ile birlikte tabelanın kaldırılması.
14- Merdiven basamaklarına kaymayı engelleyecek kaydırmaz bant uygulamasının yapılması.
15- Merdiven boşluklarından düşmeye karşı önlemin(merdiven ağları, perde, korkuluk vs.) alınması.
16- Herkesin kullanımına açık yerler dışında kalan bölümler (kazan dairesi, jeneratör odası, Elektrik
pano odası vb.) sık sık kontrol edilmeli, sorumluların bulunmadığı durumlarda ise kilitli tutulmalı
17- Okul/kurumlarımızdaki katlardaki acil çıkış yön levhalarının ilgili yönetmelik ve standartlara uygun,
normal zamanlarda kullanılacak çıkışlar için “ÇIKIŞ” acil durumlarda kullanılacak çıkışlar için ise “ACİL
ÇIKIŞ” yazısını ihtiva etmesi.
18- Okul/kurumlarımızdaki tüm katlar için, mimari proje üzerinde kaçış yollarının yangın merdiveninin,
yangın dolapları ve elektrik panolarının yerlerinin renkli olarak işaretlendiği “Acil Durum Tahliye Planı”
hazırlanarak uygun yerlere asılması.
19- Eğitim yapısı içerisindeki derslik, ana sınıfı dersliği, laboratuvar, çok amaçlı salon, beden eğitimi salonu,
ıslak hacim kabin kapıları gibi bütün kapılar konumları ve yerlerine bakılmaksızın çıkış/kaçış yönüne doğru
açılmalı.
20- Okul/kurumlarımızdaki bütün acil çıkış yolları ve kapılarının doğrudan dışarıya veya güvenli bir alana
açılması sağlanır, önlerinde ya da arkalarında çıkışı önleyecek hiçbir engel bulunmaz. Herhangi bir yapının
içinde serbest kaçışları engelleyecek şekilde kapılara kilit, sürgü ve benzeri bileşenler takılamaz.
21- Okul/kurumlarımızda bulunan ana pano ve tali elektrik panolarında standartlara uygun kaçak akım
röleleri tesis edilmeli, elektrik kabloları tehlike oluşturacak şekilde düzensiz ve dağınık bulundurulmamalı,
açıkta olan kablolar kanal içerisine alınarak daha güvenli bir ortam oluşturmalı.
22- Az tehlikeli okul/kurumlarımızda , az tehlikeli alanlar için her 500 m2 yapı inşaat alanı için 1 adet,
tehlikeli okul/kurumlarımızda 250 m2 yapı inşaat alanı için 1 adet, ayrıca her müstakil alan için 1 adet
olmak üzere uygun tipte 6 kg’lik kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazlarının kullanıma hazır
bulundurulması, bu cihazların yılda bir defa periyodik bakım ve kontrollerinin yapılması, dolumlarının
ise 4 yılda bir yapılması, yerlerine dolum esnasında yedeklerinin konulması, yangın söndürme
cihazlarının görünür ve kolay erişilir yerlere konulması, yangın dolabı kontrol formunun 4 aylık
periyotlarla doldurularak kontrollerinin yapılması,
23- Yangın alarm butonlarının görünür yerde ve çalışır durumda olması.
24- Kazan dairesinde en az bir adet 6 kg’lik çok maksatlı kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazı
bulundurulması, kazanı yakan kişide kazan dairesi işletmeciliği kursunu bitirdiğine dair belgenin olması.
Kazan dairesinde doğalgaz veya LPG kullanılması halinde bu gazları algılayacak gaz algılayıcıların
kullanılması.
25- Okul/kurumlarımızdaki kantin, çay ocağı, mutfak ve yemekhanelerde kullanılan LPG tüplerinin bina
dışında hava sirkülasyonu sağlanacak şekilde düzenlenecek korunaklı yapı içerisine alınması, kapalı veya
az havalanan bir yerde tüp bulundurulacak ise bu bölümün havalandırılması sağlanmalı.
26- Okul/kurumlarımızın bahçesinde bulunabilecek kuru ot, kuru yaprak, kurumuş dal vb. atıkların
yangına sebep olmaması için gerekli tedbirlerin alınması.
27- Çatı giriş kapısının devamlı kapalı ve kilitli tutulması. Çatıya okul/kurum yetkilisinin izni olmadan
çıkılmaması, çatı aralarında kolay alevlenici, parlayıcı ve patlayıcı madde bulundurulmaması, çatı aralarının
periyodik olarak temizlenmesi.
28- Okul/kurumlarımızın çatı sac ve kiremitlerinin rüzgar , fırtına gibi doğal olaylardan etkilenmeyecek
şekilde sağlamlaştırılması, çatı üstlerinin düşme tehlikesi olan malzemelerden arındırılarak aralıklı
kontrollerinin yapılması.
29- Atölye/laboratuvarlardaki çalışma şartlarını belirten tehlike ve uyarı işaretleriyle makine ve araçgerecin
özelliklerine göre kullanma talimatlarının uygun yerlere asılması.
30- Atölye/ laboratuvarlardaki araç-gereç ve makinelerin korunmasını, bakım ve onarımını kılavuzuna uygun
ve güvenli bir şekilde kullanılmasını, her zaman hazır durumda bulundurulması sağlanmalı.
31- Çalışmaya başlamadan önce ve iş bittikten sonra çalışma ortamının, makine ve teçhizatın kontrolleri grup
öğretmeni tarafından yapılmalı, iş güvenliğini olumsuz yönde etkileyen unsurlar belirlenip hemen müdahale
edilmeli.
32- Mevcut risklere karşı atölye ve laboratuvarlarda öğretmen, öğrenciler ve diğer çalışanların kişisel
koruyucu donanımları kullanmaları sağlanmalı, işe uygun kişisel koruyucu donanım seçimi yapılmalı ve CE
işareti taşıyor olmasına dikkat edilmelidir.
33- Atölye ve meslek dersleri öğretmenlerinin bütün toplantılarında mutlaka çırak ve öğrenciler İSG hakkında
bilgilendirilmeli, çalışma ortamındaki risk ve tehlikelerden haberdar edilmeli, tehlike ve risklerden korunma
ve önleme politikalarının gündeme alınması, görüşülmesi ve İSG’nin kültür haline getirilmesi için
faaliyetlerde bulunulması.
34- İşletmede mesleki eğitim, pratik eğitim ve staj çalışmalarına başlamadan önce 11. Sınıfın ikinci yarısında
ders içerisinde mesleğin gerektirdiği riskleri dikkate alarak en az 8 saat olmak üzere çıraklar ve öğrencilere
okul atölye ortamında, işletmelerde karşılaşabilecekleri muhtemel İSG konuları hakkında alan/bölüm ya da
atölye / laboratuvar şefi veya iş güvenliği uzmanı öğretmenler tarafından bilgilendirme eğitimlerinin
çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esasları hakkında yönetmelik esasları doğrultusunda
yapılması, “ Öğrenci/Çırak İSG Eğitimi” nin belgelendirilmesi.
35- Okul/kurumlarda risk değerlendirmeleri yapılmalı, yapılacak risk değerlendirmeleri güncellenmeli, yeni
risk meydana geldi ise bunlar sisteme girilmesi.
36- Okul/kuruma başlayan-ayrılan personel olduysa risk değerlendirme ekibi bilgi girişi, acil durum ekip bilgi
girişi, tatbikat raporları ve işveren/işveren vekili güncellenmeli.
37- Güncellemeler yapılırken sorun yaşanmaması için il İSGB ve ilçe İSG bürolarından destek alınması.

Okul/kurumlarımızda sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması için okul/kurum


işverenlerince yukardaki konular hakkında gerekli düzenlemelerin ve çalışmaların yapılması gerekmektedir
GÜVENLİ OKUL
KAYNAKÇA

 MEVZUAT.GOV.TR
 İŞGÜVENLİĞİ.NET
 MEB.GOV.TR
 HABERTÜRK
 SİVAS İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
 MALATYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
…. DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR
EDERİM…

You might also like