You are on page 1of 36

FİZYOLOJİ

 Yaşayan organizmanın, onu meydana getiren bölümlerinin


çeşitli fonksiyonlarını inceleyen,
 Vücudun çeşitli kısımları arasındaki karşılıklı ilişkileri,

 Onların çevre ile etkileşimlerini anlatan bilim dalıdır.

 Fonksiyon bilimi

 Fizyolojik: normal; patolojik olmayan; organ, doku yada

vücudun normal fonksiyonuna uyan özellikler


Fizyolojide;
İşlev, ne yapılması gerektiğini belirler.
Mekanizma, işin nasıl yapıldığını açıklar.
Yaşamın organizasyonu:
Hücre canlılığın temel birimidir.
Hiyerarşik organizasyon: Hücreler, dokular, organlar,
organ sistemleri ve organizma.

Bilimsel çalışma alanları ve ilgilendikleri yapılanma düzeyleri


ORGANİZMADAKİ YAPISAL DÜZEN
Organ Sistemleri
ORGANİZMADAKİ YAPISAL
DÜZEN
 Belirli dokular ve organlarda birlikte çalışarak vücut sistemlerini oluştururlar.

 Hareket sistemi-Systema Locomotorium


 İskelet sistemi-Systema skeletale
 Kas sistemi-Systema musculare
 Eklem sistemi- Systema articulatio
 Sinir sistemi –Systema nervosum
 Dolaşım sistemi-Systema circulatorium
 Solunum sistemi –Systema respiratorium
 Sindirim sistemi-Systema digestorium
 Urogenital sistem
 Boşaltım sistemi-Systema renale
 Üreme sistemi-Organa genitalia
 Duyu organları-Organa sensuum
 Endokrin sistem-Glandulae endocrinae

 Bu sistemlerin hepsi birlikte çalışarak insan organizmayı meydana getirirler.


 Hareket sistemi, vücudun hareketini

sağlayan sistemdir. Aynı zamanda


vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve
hayati öneme sahip organların
korunmasını sağlar.
 İskelet sistemi-Systema skeletale

 Kas sistemi-Systema musculare

 Eklem sistemi- Systema articulatio

den oluşmaktadır.
 Sinir sistemi, vücudumuzun iç

ve dış değişkenliklere karşı


uyum sağlaması için gerekli
kontrol işlevlerini yürütür.
Vücudumuzun en karmaşık
şekilde yapılanmış sistemidir.
 Dolaşım sistemi, Kalp-damar

sistemi (kardiyovasküler

sistem) vücudumuzun ihtiyaç

duyduğu besin maddelerini

dokulara taşırken, artık

maddeleri de vücut dışına

atılmak üzere ilgili

 organ ve dokulara ulaştırır.


 Solunum sistemi,
vücudun ihtiyaç duyduğu
oksijen gazını sağlarken,
karbondioksit gibi
zararlı artıkları vücuttan
uzaklaştırır;
 ayrıca vücudun asitliğinin

düzenlenmesinde de rol
oynar.
 Sindirim sistemi, vücuda
dışarıdan alınan maddeleri
parçalamak ve kan dolaşımına
vererek ihtiyaç duyan dokulara
ulaştırmakla yükümlüdür.
 Aynı zamanda dış ortamdan

vücuda giren maddelerin


zararlı etkenlerden
temizlenmesi gibi işleri de
yürütür.
 Boşaltım sistemi, böbrekler
aracılığıyla kanın süzülmesi,
 vücudun sıvı ve elektrolit
dengesinin sağlanması,
 kan basıncının ve asitliğin
düzenlenmesi gibi işlevleri
yürütür.
Üreme sistemi canlıların neslini
devam ettirmesi için gereken
hücrelerin üretildiği ve bazı üreme
ile ilgili hormonların salgılanıp etki
ettikleri yerlerdir.
Duyu organları
 Endokrin (iç salgı) sistem,

tüm vücudun uyum içinde


çalışması için gerekli olan
hormonları salgılayan ve
hedef dokulara kan yoluyla
ulaştırarak vücudun
eşgüdümünü sağlanmasına
katkı yapan sistemdir.
Vücudumuzda temel fonksiyonları gerçekleştiren sistemler
Temel Fonksiyon Sistem
Koruma, destekleme, ve hareket
Hareket sistemi
İskelet sistemi
Kas sistemi
Kontrol, iletişim ve koordinasyon Sinir sistemi
Duyu sistemi
Endokrin sistem
Taşıma ve süreklilik, homeostaz Dolaşım sistemi
Solunum sistemi
Sindirim sistemi
Boşaltım sistemi
Üreme ve gelişme Üreme sistemi
Fizyolojik Sistemlerin Değerlendirilmesi

Hücre
Hücre içi sıvı
Hücre dışı sıvı
Organizma
Koruyucu hücreler
Aktarıcı hücreler
Dış çevre
Homeostazis
Nihai özellikler
Hücreler ve kan arasındaki madde alışverişine kadar her şey
homeostazis durumunun gerekliliklerine göre belirlenir.
Homeostazis

Dış dünyanın değişimleri içerisinde iç çevrenin


sabitliğinin sürdürülmesi

 Organizmanın iç çevresinin dinamik dengesi

Homeostazis; kimyasal, ısısal ve sinirsel faktörler ile

sürdürülür
Homeostazis
Homeostazis ve kontrolü

 Başarılı telafi

 Homestazis tekrar sağlanır

 Telafi başarısızlığı

 Patofizyoloji

 Hastalık

 Ölüm
Homeostatik Kontrol Mekanizmaları

 Organizmayı etkileyen faktörler değişkendir!

 Reseptörler çevreyi izler ve değişimlere (uyarım) cevap verir

 Kontrol merkezleri, değişim sürerken ayar noktasını belirler

 Oluşan cevap, uyaranı etkiler


Geribildirim (feedback) prensipleri
Negatif geribildirim

 Yanıt; kendini oluşturan uyaranı azaltır

 Örnek:

 Kan glukoz düzeyinin düzenlemesi

 Kan oksijen-karbondioksit düzeylerinin düzenlenmesi

 Kan sodyum ve sıvı bileşiminin düzenlenmesi

 Vücut ısısının düzenlenmesi

 Vücut sıvıları asitliğinin düzenlenmesi

 Beden ağırlığının düzenlenmesi


 Vücut “termostat” mekanizmasının çalışama prensibi. Negatif geri

bildirim sistemleri sayesinde sıcaklık düştüğünde ısıtıcı mekanizmalar


devreye girerken, sıcaklık arttığında bu mekanizmalar durdurulur.
Kan şekeri düzenlenmesinde görev alan insülin ve glukagon hormonlarının
negatif geribildirim ile düzenlenmesi.
Kan basıncı
düşer

Beyin sinyalleri Kalbin etkisiyle


ile kalbin kan
kasılması damarlarında
yavaşlar basınç artar

Karotid arterde bulunan


baroreseptörler beyne kan
basıncının arttığına dair bilgi
iletir

Kan basıncının düzenlenmesi


Bildirim mekanizmasının sınırları
Pozitif geribildirim

Yanıt; başlangıç uyaranını daha da artırır (abartır)

Örnek:

Kanın pıhtılaşmasının düzenlenmesi

Doğum eylemi

“Aksiyon Potansiyeli” oluşumu


 Kan pıhtılaşması vücutta
nadir rastlanan pozitif geri
bildirim mekanizmalarına
örnektir.
 Kanamaları durduran
trombosit tıkacı, pozitifi
geri bildirim sayesinde
oluşur.
 Kanın pıhtılaşması pozitif geri bildirimin

işe yarayacak biçimde kullanılmasına bir


örnektir.
 Bir kan damarı yırtıldığı ve bir pıhtı

oluşmaya başladığı zaman pıhtılaşma


faktörleri adı verilen bir dizi enzim
pıhtının kendi içinde aktive edilir.
 Bu enzimlerden bazıları diğerleri
üzerinde etki ederek pıhtının hemen
yakınındaki bölgede bulunan
aktifleşmemiş enzimleri aktifler ve
pıhtının büyümesini sağlar.
 Bu süreç damardaki delik kapanıp
kanama duruncaya kadar devam eder.
 Pozitif geri bildirim sistemi
doğum eylemi süresince işler.
 Bebeğin başı annenin rahim
ağzını zorlarken bir refleks
hareketi rahimin kasılmasına yol
açar.
 Kasılma bebeğin başını tekrar

rahim ağzına doğru zorlar.


 Bu bir diğer kasılma ile
sonuçlanır ve pozitif geri bildirim
bebek doğana kadar sürekli
olarak tekrarlanır.
Uyumlanan (adaptif) kontrol sistemi
 İleri beslemeli (feed-forward) kontrol:

 Hareketin kontrolü

 Dış çevrenin izlenmesi

 Öğrenme

 İleri beslemeli kontrol, vücudun gelecek bir durum değişikliğine göre

hazırlanmasıdır (karanlıkta merdiven çıkarken görmediğiniz bir basamak


için vücut durumunun ayarlanması gibi). Bu kontrol mekanizması öğrenme
ile yakından bağlantılıdır.
Homeostazisle ilişkili süreçler

Adaptasyon ve aklimatizasyon

Biyolojik ritmler

Hücre ölümünün düzenlenmesi-Apoptozis


Homeostatik Dengesizlik

Homeostazisin yada organizmanın dengesinin

bozulması hastalıklara neden olur.

Yıkıcı pozitif geribildirimler güçlü negatif

geribildirimler ile durdurulabilir.

You might also like