Professional Documents
Culture Documents
Sabit Protezlere Giriş
Sabit Protezlere Giriş
Teleskop kronlar
Porselen-metal kronlar
4/5 kronlar
- Temizlenmeleri kolaydır
kolaydır.
Ancak her vakada supragingival marjinler
uygun olmayabilir. Aşağıdaki durumlarda
subgingival marjinlerin kullanılması gerekir:
- Çürük, servikal erezyon veya diş eti altına uzanan
restorasyonların varlığında
hassasiyeti varlığında
gerekiyorsa.
Marjinal tasarımlar: Sabit protezlerin
başarısında rol oynayan en önemli
faktörlerden biri diş eti uyumudur.
Marjinal tasarımlar üç temel tipte
sınıflandırılabilirler.
a) Künt basamak kesimi (shoulder-
bizotajlı shoulder): Tam porselen
kronlar ve tam metal kronlar için
önerilmekle beraber, porselenin
hazırlanması esnasında oluşan
büzülmeler sebebiyle bu basamak
türünün köşe açısına tam olarak uyum
sağlamayacağı unutulmamalıdır. Ancak
belli fiziksel özelliklere sahip metal ve
metal alaşımları bu tür basamakla iyi
bir uyum sağlar. Bu tür basamak
hemen hemen tüm kron şekillerinde
kullanılır. Basamak dişi çepeçevre sarar
ve ortalama derinliği 0,5 ile 1 mm
arasındadır
Dişin uzun eksenine dik olduğundan
kuvvetlerin dişe intikalini en iyi
sağlayan tasarımdır. Ucu düz özel
basamak frezleriyle hazırlanır.
Bizotajlı tasarımda, basamak
hazırlandıktan sonra 45- 70°
arasında değişen bir açıyla serbest
diş eti kenarı seviyesinde olan
basamaktan diş eti cebi içine doğru
ince uçlu elmas frezle 0,5 mm
boyutunda açılı bir eğim
oluşturulur .
b) Oluk biçimli marjinal sınır
(chamfer ve bizotajlı chamfer): Bu
tür basamaklar diş eti kenarında
geniş bir açı ile sonlanırlar. Bu tür
bir basamak ile yeterli kenar
kalınlığında ve sağlamlıkta
restorasyonlar elde edilebilmesinin
yanısıra, protezin yapımında farklı
malzemelerin kullanılması da
mümkün olur. Bu basamak bıçak
sırtı basamağa oranla daha geniş
açılı, künt basamak kesimine göre
daha dar açılı olarak hazırlanır.
Bu tür basamaklar, akril-metal kronlar
veya porselen-metal kronlar gibi
kombine kronlarda yeterli kenar
kalınlığı sağlanması bakımından
uygundur.
c) Bıçak sırtı kesim (knife edge): Bu tip
basamaksız diş kesimi, sabit protezlerin
marjinal tasarımları arasında en ince ve
en az kalınlıkta olanıdır. Ancak pinli
protezlerde veya bazı porselen-metal
kronlar ile 3/4 , 4/5 kronların lingual
yüzlerinde kullanılabilir.
özelliklerinden etkilenir.
c) Deformasyon: Restorasyon, fonksiyon
esnasında daimi deformasyona karşı koyacak
yeterli dirence sahip olmalıdır. Aksi taktirde
başarısızlık ortaya çıkacaktır. Bu tür
başarısızlıklar, uygun olmayan alaşım seçimi,
yetersiz diş kesimi veya hatalı metal alt yapı
tasarımı sonucu ortaya çıkar. Kıymetli metal
içeren porselen-metal alaşımlarının sertlikleri
Tip IV altın alaşımları kadarken, nikel-krom
alaşımları çok daha serttir.
Bu tür alaşımlar, bazı olumsuzluklarına
rağmen uzun sabit protezler gibi aşırı
kuvvetlere maruz kalan restorasyonlarda
başarıyla kullanılırlar. Oklüzal yüz kesim
derinliği çalışan tüberküller için 1,5 mm
olarak önerilirken; çalışmayan
tüberküller için 1 mm önerilmektedir.
3- Estetik faktörler: Hastalar dental
restorasyonlarınının mümkün olduğunca
doğal olana benzemesini tercih ederler.
Ancak estetiğin, hastanın uzun süreli ağız
sağlığını veya fonksiyonel etkinliğini riske
atacak şekilde geliştirilmemesine dikkat
edilmelidir. Hastanın görünümü dikkatlice
incelenmeli, gülme ve konuşma esnasında
hangi dişin ne kadar göründüğü not
edilmelidir. Hastanın estetik
gereksinmeleri tartışılmalı ve oral hijyen
ihtiyaçları ile bağdaştırılmalıdır.
Mümkün olduğu ölçüde tam kronlardan
kaçınıp diğer restoratif seçenekler
kullanılmaya çalışılmalıdır. Gerektiği
durumlarda uygun proksimal marjinlerle
hazırlanmış parsiyel kronlar tercih
edilmelidir. Porselen-metal kronlarda
görülebilen kötü görüntü genelde yetersiz
porselen kalınlığı nedeniyle oluşmaktadır.
Yeterli porselen kalınlığı sağlamak için aşırı
kontur oluşturulmasından kaçınılmalıdır.
Bunun yerine yeterli diş kesimi yapılmasına
dikkat edilmelidir.
Labial- bukkal yüzler için genelde iki farklı
düzlemde olmak üzere 1,5 mm kesim
derinliği yeterli olurken, insizal yüzeylerde
doğal mineye yakın şeffaflık elde
edebilmek için 2 mm insizal kesim
derinliği önerilir.
Diş Kesimi Aşamaları
Diş kesimi, kesim prensiplerinin
ışığında belli bir düzen içinde
yapılmalıdır. Ancak dişin anatomisine
mümkün olduğunca sadık kalınması
temel prensiptir. Kesimin bitirilmesinin
ardından dişe bakıldığında eski anatomik
yapısal karakterleri andırdığı görülmelidir.
Kesime hangi yüzden başlanacağı iki ayrı
düşünce ile kararlaştırılır:
1-Aksiyal yüzlerin oklüzal yüzden önce kesilmesi:
geçerlidir.
Diş kesimi aşamaları aşağıdaki gibidir:
a) Oklüzal yüzeyin veya insizal kenarın
kesimi: Oklüzal kesim dişin,
antagonisti ile ilişkisinin kesilmesi ve
böylece arada yer alacak protez
materyali için gereken miktarda
boşluğun oluşturulması amacıyla
yapılır. Genellikle 1-2 mm’lik bir kesim
derinliği yeterlidir.
Porselen kronlarda bir miktar daha
arttırılması gerekebilir. Hastanın yaşı bu
derinliğin saptanmasında önemlidir; genç
bireylerde pulpa odası büyüktür dolayısıyla
işlem öncesi alınan radyograflar dikkatle
incelenerek dikkatli çalışılmalıdır. Oklüzal
kesim iki şekilde yapılır:
- Tüberküllerin ve fossaların eşit
kalınlıkta kesilmesi ve böylece oklüzal
yüzeyin normal anatomik formuna
sadık kalınması.
•Böylece dişin yüzey alanı
küçültülmemiş olur. Protez üzerine
gelene basınçlar daha geniş bir alana
yayılırlar, dolayısıyla protezler daha
dirençli olurlar.
•Lateral kuvvetlere karşı daha
mukavemetli olurlar.
•Dişin anatomisi takip edildiği için
kesim esnasında pulpanın açılma riski
daha azalır.
- Oklüzal yüzeyin, biri bukkal diğeri
ise lingualde yer alan iki düzlem
şeklinde hazırlanması. Bu kesim şekli
genellikle kron boyu kısa,
interoklüzal ilişkilerin minimal olduğu
dişlerde veya devital dişlerde
kullanılır.Yüzey alanı azaldığından,
proteze etki eden basınçlar
artacaktır. Mümkün olduğunca bu
tarz kesimden kaçınmak gerekir.
Maksiller ve mandibular ön grup dişlerin
insizal kenar kesimleri genelde 1 ile 2
mm kadar olmalıdır. Kesim derinliğinin
kontrol edilebilmesi için genelde rehber
oluklar hazırlanmalıdır
Kesici kenar kesimlerinin yeterli miktarda
yapılması ön grup dişlere yapılacak
kronların estetik kaliteleri yönünden çok
önemlidir.
Bu yüzden labial yüzeylerin insizal 1/3
kısımları labio-lingual yönde 45° lik bir
eğimle hazırlanmalıdır
Tek istisnası “başabaş” kapanış gösteren
abraze dişlerdir.
Kaninlerin kesici kenarları ise normal
anatomik biçimlerine sadık kalınarak,
iki düzlemli yapılır (Şekil 14).
b) Aksiyal yüzeylerin kesimi: Bukkal, lingual
veya palatinal, mezial ve distal proksimal
yüzeylerin kesimleri sonucu, kron protezlerinin
tutuculuk ve direnç kalitelerini oluşturan
aksiyal (eksensel) duvarlar meydana gelirler.
İdeal olarak bu yüzeylerin birbirine paralel
olması gerekmekle beraber 2 ile 6 ° lik bir açı
kabul edilebilir bir eğim açısıdır. Aksiyal
kesimler genelde bukkal yüzde açılan bir
rehber olukla başlanır, daha sonra her iki
taraftaki proksimal temaslar kaldırılır, en son
lingual yüzeyin kesimi yapılır.
Aksiyal yüzeylerin kesiminde dikkat edilmesi
gereken hususlar vardır:
- Diş kesimi sonucunda elde edilen oklüzo-gingival boyut
yararlanılır.
Ön grup dişlerin lingual aksiyal duvarlarının
kesiminde “singulum” bölgesi korunmalıdır. Bu
yüzeyin kesimi iki aşamalı olarak yapılır. Önce
bir fissür frez vasıtasıyla lingual aksiyal
duvarlar oluşturulur; sonra bir lobut frezle
içbükey yüzey hazırlanır. Böylece “singulum”
korunmuş olur. Kaninlerde bu yüzey iki
düzlemli olarak hazırlanmalıdır.
Aksiyal yüzeyler, genelde 1/3 servikal
bölgede birbirine paralel olarak
hazırlanırken, 1/3 orta bölgeden
oklüzal yüzeye doğru daha önceden
belirtilen 2 ile 6° eğimle hazırlanırlar.
c) Tutuculuğu arttırıcı hazırlıkların yapılması:
Klinik kron boyu kısa dişlerde azalmış
oklüzo-gingival boyut ciddi tutuculuk
kayıplarına yol açabilirler. İlave tutuculuk
sağlamak üzere oklüzal- insizal bölgenin
ardından aksiyal kesim yapılır daha sonra da
tutuculuğu arttırmak için oluklar veya pin
yuvaları gibi “intrakronal tutucu” unsurlar
hazırlanır.
d) Yüzeylerin düzeltilmeleri, keskin köşe ve
kenarların yuvarlatılmaları: Diş kesiminde
keskin köşe ve kenarların bırakılması
sonucunda hazırlanan protezin kesilen dişe
uyumu zorlaşır, bu keskinliklerin olduğu
bölgeler ölçüde net oluşmadığından alçı
modeller eksik şekillenirler ve mum modelaj
esnasında mum örnek bu bölgelerde kırılıp
aşınabilir. Bu sebeplerden dolayı keskin köşe
ve kenarlardan kaçınılmalıdır.
Kesim sonrasında pürtüklü yüzeylerin,
andırkatların veya diğer retansiyonlu
bölgelerin kalıp kalmadığı kontrol
edilmeli ve eğer mevcutsa giderilmeleri
gerekir. Son aşamada, önce kağıt
zımpara ve disklerle sonra da lastik möl
veya möletlerle aksiyal ve oklüzal
yüzeyler düzeltilerek, retansiyon
bölgeleri giderilir keskin köşe ve
kenarlar yuvarlatılır.
e) Kole çizgisinin hazırlanması: Kron
protezlerinin diş eti bölgesinde
gösterdikleri uyum ve bunların
periodonsiyumla olan ilişkileri önemle
üzerinde durulması gereen bir
konudur. Kron protezlerinin diş eti
cebi içerisindeki yerleşimleri ve bu
bölgede gösterdikleri morfolojik yapı
özellikleri, sonuç başarılarını
doğrudan etkiler.