You are on page 1of 90

Mustafa Armaan _ Tarihimizle Hesaplamak Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN:

5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayan: Gkhan Aydner Mustafa Armaan _ Tarihimizle Hesaplamak TARHMZLE HESAPLAMAK Mustafa Armaan Urfal bir anne-babann ocuu olarak 1961 ylnda Cizre'de dodu, ilk ve orta renimini Bursa'da tamamlad, istanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm'nden mezun oldu. eitli yaynevlerinde editr olarak alt. Fritjof Capra'dan Bat Dncesinde Dnm

Noktas (1989, 1992) adl evirisiyle Trkiye Yazarlar Birlii Tercme Odl'n (19891 ve ehir Ey ehir (19971 adl kitabyla Trkiye Yazarlar Birlii Dene- . me Odl'n ald. Osmanl: insanln Son Adas kitabyla TYB fikir dln ald (20031. Bir dnem (1995-1996) izlenim ve Diyalog Avrasya (DA) dergilerini ynetti. 1995 ylndan beri Zaman gazetesinde ke yazarl yapyor. Yaynlanm Baz Eserleri: Osmanly mparatorluk Yapan ehir stanbul (Tima Yaynlar, 2007} Abdlhamit'in Kurtlarla Dans (Ufuk Kitaplar, 2006) nsan Yzl ehirler (Tima Yaynlar, 20061 Osmanlnn Kayp Atlas (Ufuk Kitaplar, 2005] Osmanl Geriledi mi? (Etkileim Yaynlar, 20061 Ufuklarn Sultan Fatih Sultan Mehmed (Tima Yaynlar, 2006] TARHMZLE HESAPLAMAK Mustafa Armaan PROFL Mustafa Armaan, 2007 PROFL YAYINCILIK Kitabn Ad / Tarihimizle Hesaplamak Yazan / Mustafa Armaan Genel Koordinatr / Mnir stn Genel Yayn Ynetmeni / Cem Kk Redaksiyon / Elif Avc Kapak Tasarm / Yunus Karaaslan i Tasarm / Adem enel Bask-Cilt/ Kitap Matbaas Davutpaa Cad. Eminta Kazm Dinol San. Sit. No.81/21 Topkap -istanbul Tel: 0212 567 48 84 1. BASKI EYLL 2007 978-975-996-117-6 PROFL: 62 TARH: 4 PROFL YAYINCILIK ataleme Sk. Merili Apt. No: 52 K.3 Caalolu - STANBUL www.profilkitap.com / bilgi@profilkitap.com Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yaynclk Maviaa Kltr Sanat Yaynclk Tic.Ltd.ti markasdr. Bu kitabn tm yayn haklar Mustafa Armaan ve Profil Yaynclk'a aittir. Yazarn ve yayncnn izni olmadan herhangi bir formda yaynlanamaz, kopyalanamaz ve oaltlamaz. Ancak kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. NDEKLER

NSZ/7 Birinci Blm Atatrk ve Cumhuriyete Nasl Bakmalyz? / 11 kinci Blm "Bakn, Osmanl tsunamisi geliyor diyorum!" / 29 nc Blm Osmanl ve Modernlik / 55 Drdnc Blm Dou - Bat ikilemi Yapay / 69 Beinci Blm "Abdlhamid lkeyi Kyamete Hazrlyordu!"/77 : Altnc Blm "Hacivat Karagz Neden ldrld?" zerine /85 Yedinci Blm Osmanl Zincirlerini Ne Zaman Kracak?/93 Sekizinci Blm Gnn Birinde "Orta Dou" Terimine Gerek Kalmayabilir/119 Dokuzuncu Blm Havada Donan imek: Fatih'in Fethi / 127 Onuncu Blm "Okumayan, Aratrmayan ve Sorgulamayan Adama Aydn Denilen Tek lke Trkiye'dir." / 139 I NSZ Kafalarmz Sevr'i bir utan belgesi, Lozan' ise zafer ant olarak gren bir deirmende tld iin yllar yl korku duvarnn ardnda yaamaya mahkm edildik. "Sevr sendromu"nun 87 yl sonra dahi ie yaramas, onun etrafnda rlen mitolojinin arpc bir gstergesi deil mi? Sevr Antlamas 10 Austos 1920'de imzalanmtr imzalanmasna ya, Yunanistan hari hibir taraf lkenin parlamentosunda onaylanp yrrle girmemitir. Ve aslnda daha ilk gnden uygulanamaz olduu anlalmtr. Sevr'in hedeflerinin asl onay Lozan'da gelecektir. Geri Churchill Lozan iin "Sevr'in srpriz bir tezad" demitir. Lakin Avusturya Deakin niversitesi tarih blmnden Prof. Marian Kent'in tespitiyle sylersek, Lozan'n ngiliz politikalar bakmndan fazla srprizli bir taraf yoktur. Kurt ngiliz diplomatlar baz ufak tefek tavizler dnda Lozan'da temel hedeflerine ulam, daha 1919 balarnda ngiliz Genelkurmaynn Osmanl topraklarnda hedefledikleri artlar Lozan'da bize kabul ettirmeyi baarmlard.

Bunlar bu nszde niye gndeme getiriyorum? Meselelerimizi yerellie bomadan ele alma alkanln bir trl kazanamadmz vurgulamak iin. Bir Danimarkal airin dedii gibi "Toplumsal ruhla hareket eden evrensel vatandalar" olarak tarihe 1 Tarihimizle Hesaplamak baktmzda manzara deiiverir. Nitekim kresel tarih asndan Lozan "zafer" mi yoksa "hezimet" mi tartmas anlaml olmaktan uzaktr. Her iki halde de Lozan, dnya sisteminin Birinci Dnya Sava sonrasnda ald yeni ekli, Yeni Dnya Dzenini aksatmayan, aksatmak ne kelime tahkim eden, glendiren bir antlamayd. Zaten byle gereki bir temele dayand iindir ki, mr Sevr gibi ksa olmad ve ABD hari taraf lkelerce onaylanabildi. Neydi o Yeni Dnya Dzeni'nin artlar? ingiltere'nin kayglar, 1) Petrol alanlarn denetimine almak, 2) Hindistan yolunu garantilemek, 3) Akdeniz ve Karadeniz'deki ticaretini kstekleyebilecek rejimleri ortadan kaldrabilmekti. Bir de milyonlarca Mslman nfusu ynettii iin kendisine potansiyel bir tehlike arz eden Hilafeti kontrol etmek istiyordu. Trkiye Hilafet kozunu ancak 1924 Mart'na kadar elinde tutabilecekti. Lozan'da smet Paann Hilafeti ngiltere'ye kar ciddi bir kart olarak nasl kullandn Mslim Standard dergisine verdii o cokulu 'slamc' demeten anlayabiliyoruz. Burada, "Hilafetin haklar gvencemizdedir ve onu savunmak iin btn Trk milleti kann dkmeye hazrdr" diyen smet Paa'nn, aslnda Lord Curzon'a aba altndan sopa gsterdiini grmemek iin kr olmak lazmdr. Misak- Milli ABD Bakan Wilson'un ilkelerine dayanarak Araplarn kendi kaderlerini belirlemeleri tezini savunuyordu. Fakat sonradan bir el Misak- Milli metninde ufak bir 'rtu' yapmtr. 1. maddenin Mebusan Meclisinde kabul edilen asl eklinde Mondros Mtarekesi hattnn "ii ve dnda" aralarnda din ve ama birlii bulunan ve birbirlerine saygl ve zverili Osmanl-slam ounluun yaad topraklarn blnmesi kabul edilemez, denilmekteydi. Sonradan Yeni Dnya Dzenini tehdit eder gzken, belki de Osmanl yaylmacln hatrlatan "dnda" (haricinde) kelimesi metinden jiletle temizlendi (inanmazsanz inklap tarihi kitaplarnza bakn). Mustafa Armaan Sonuta Misak- Milli hedeflerine tam olarak varlamadan Lozan'da masaya oturuldu. Ancak biz Lozan'n hemen yalnz Trkiye snrlar iindeki ksmyla ilgilendiimiz iindir ki, yzyllar boyu ynettiimiz topraklar nasl bir rpda braktmzn hesaplamasn henz yapm deilizdir. Mesela Filistin topraklar iin Lozan'da ne yaplmtr? Hi... Hatta grmeler srasnda Filistinli kardelerimiz TBMM kapsnda gnlerce, 'Bizi ngiliz kurtlarna teslim etmeyin' diye yalvar yakar dolamlard. Aldklar cevap, nce oyalama sonra da kendi banzn aresine bakn, olmutu.

TBMM her ne kadar Misak- Mill'ye Arap halklarnn kendi kaderlerini tayin hakkn ilke olarak koymusa da, bu ynde bir yaplanmaya gitmeden sorunu, Hilafet meselesinde olduu gibi, rakiplerin manevra alanlarn daraltmaya ve ibirliklerini baltalamaya dnk bir strateji olarak ele almt. Lozan'n asl tartmamz gereken boyutu, Ortadou'nun paylalmas ve snrlarn yeniden izilmesi karsnda ald uysal tavrdr. Ancak can yakc gerek feryatta: Lozan zaferiyle dier Arap topraklarnda olduu gibi Filistin'de de Sevr'in btn istekleri olduu gibi kabul edilmitir. stelik Sultan Vahdettin Sevr'i imzalamad iin o zamana kadar onaylanmam olan Filistin'deki ngiliz manda rejimi smet Paa'nn Lozan'daki imzasyla resmiyet kazanm, bylece srail'in kuruluuna giden yolda en byk engellerden biri daha bertaraf edilmiti. Bir de Lozan'da Sevr'i parampara ettik demiyorlar m, neden bahsettiklerini anlamakta glk ekiyorum. Kabul edelim ki, Misak- Milli'yi tam olarak gerekletiremeyen Lozan, artk yabancs olduumuz Osmanl topraklar konusunda Sevr'in hafifletilmi bir versiyonudur. Zaten ilk ciddi muhalefet partisi Terakkiperver Frka'nn bir hedefi de, Lozan'daki baarszlklarn hesabn sormak deil miydi? Rauf Orbay'n deyiiyle "Misak- Millimizin taTarihimizle Hesaplamak mamen tahakkuk edemediini millete aka sylemek civanmertlik ve hakikatiliine sahip olacaktk... Bir tahammlszlk ve sebepsiz endie, halledilmemi milli meselelerimizin zerine nisyan rtsn ekti ve bu meselelerimiz geen zamanla halledilecei yerde gzlerden ve dikkatlerden uzak olarak kangrenleti." Terakkiperver Frka, topluma Lozan'n bir Pirus zaferi olduunu anlatacak, kazandrdklar kadar kaybettirdiklerinin muhasebesini yapacak ve telafi yollarn arayacakt. Kapatld. yi mi oldu? Kangren artk beynimize ulamak zere. "Misak- Milli" diye diye Trkiye snrlarn kendimize bir ars-lan kafesi haline getirdik. Dnn ki, bu lke tam 4 yl Dileri Bakanl yapp da sadece 3 kez yurtdna kan siyasetiler grmtr. Tarihimizle Hesaplamak kanlmaz grnyor. Er veya ge--Birinci Blm Atatrk ve Cumhuriyet'e Nasl Bakmalyz? Yoksa, en ok, var veya yok olmann ruhta at travmatik tesirle, Bat'nn, ancak kendinin istedii biime giren bir toplumu yaataca, aksi takdirde, bugn olmazsa bile yarn mutlaka yeryznden silinecei korkusundan ve bunun kar mefhumu kaytsz artsz bat sevgisi ve hayranlndan mdr... bir bat romantizmi alp yrd ve devrimlere silinmez damgasn vurdu. Sezai Karako ...

Cumhuriyet tarihiyle ilgili pek ok speklasyon mevcut. Kimi gerekler gizleniyor, kimileri

tam tersi ekilde anlatlyor. Neden byle? Bunun iki sebebi olduunu dnyorum. Birincisi, bugne doru yaklatka tarih olaylar bizi daha fazla iine alr ve varoluumuzu daha yakndan ilgilendirir hale gelir. Dolaysyla onlar karsnda daha eski tarihlerde gemi olaylara gsterdiimiz soukkanll gsteremeyiz. Alparslan'la ilgili tarih olaylar bugn tartma konusu edilmez mesela; edilenler varsa da daha ziyade tarihilerin teknik meseleleridir. Ama zellikle Tanzimat sonras, II. Abdlhamid, Merutiyet, Mtareke, Milli Mcadele ve Cumhuriyet dnemleri bugn yaayan insanlarn gardlarn almasna, kendilerini bir savan iinde hissetmesine sebep olacak scak olaylarla doludur. Dikkat ederseniz mesela Fatih Sultan Mehmede kar saf belirleme diye bir tavr yoktur, ama "Abdlhamid'den yana msn, deil misin?" sorusu hl anlaml, hatta gerilim yaratacak kadar anlaml bir sorudur gnmz iin. Yakn tarihteki olaylar sadece tarihin konusu deil, ideolojik saflamalarn dayana ayn zamanda... Evet... Siyas, ideolojik durular belirleyen birer sava baltasna dnebiliyor tarih malzemesi. Bir dier sebep ise tarih yazmyla ilgili skntlar. Bu da Cumhuriyet'i kuran kadronun bizzat tarihi yazmaya kalkmasndan kaynaklanyor. Devlet adamlar -Churchill gibi- hatralarm yazabilirler elbette, ama bir resm tarih kitab yazmaya kalktklarnda i deiir. ? Tarihimizle Hesaplamak Mesela Nutuk bir tarih kitabdr aslnda. "19 Mays 1919'da Samsuna ktm" diye balar ve 1927ye kadarki 8 yllk frtnal sreci anlatr. Cumhuriyet neslinin 'bilmesi gereken tarihi' anlatmak zere giriilmitir yazmna. Erik Jan Zrcher'in dedii gibi bir hesaplamadr. Cumhuriyetin ilk resm tarih kitabdr diyebiliriz. Ancak tarihi yapan kiinin tarihi yazmaya soyunmu olmas, bugnk tarihilerin iini fena halde zorlatrmtr. Tarihilerin nnde iki seenek kalmtr: Ya Nutuk'a taraf olacaklar ya da kar kacaklardr. Bu da dengeleri gzeten 'kamp tarihilii' yahut zorunlu gayri resmi tarihilik gibi konumlara tutunmaya zorlar tarihiyi. Nitekim Falih Rfk Atay 1957'deki bir yazsnda "Keke Atatrk Nutuk'n hi yazmasayd" demitir. Bu yzden inklap tarihi alanlar Nutuk'ta belli bir bak asndan yorumlanm belgeleri incelemek gibi etrefilli bir ile kar karyadrlar. Bylece belgeler henz tarihe mal olmadan, sca scana yorumland iin de bir sr nokta gzden saklanmtr. u da var ki, tarihi belli bir ideoloji dorultusunda yorumlamaya kalktnzda ister istemez baz perdeleri veya noktalar gzlerden gizlemeniz gerekecektir, nk toplumu homojenize etme, ..

Onuncu Yl Marnda dile geldii gibi 'yaratma abas iindesinizdir. Lakin o darda braklan bilgi ve belge yn yerinde rahat durmayacaktr. Biri elini uzatp o karanlk blgeden bir belge kartr ve ayn rahatlkla, "te tarihi deitirecek belge" diye nnze koyabilir. Tekilci sylemin dndaki farkl tarih araylar artka, resmi ideolojiye muhalefet eden gruplar kendilerine gre ama resmi anlayn grmezden geldii, karanla ittikleri 'tehlikeli' belgeleri kullanacaklardr. te resmi ve gayri resmi tarih atallanmas buradan kaynaklanyor bana gre. : sr, Baz deimeyen tartma konularnz var. Vahdettin hain mi deil mi tartmas mesela. Mustafa Armaan Alternatif tarih almalarnn artmas ve dolama girmesi, gizlenen gereklerin kitleler tarafndan farkna varlmas ve resmi tarihin tabularn sarsmasna yol aabilir mi? Geen yl TYAP Kitap Fuarnda iki ilgin olay yaadm. Birisinde panelde konumacydm. Mustafa Kemal'in Milli Mcadele'ye Vahdettin'in zorlamasyla gittiini -bizzat kendi ektii telgrafndan yola karak- ifade ettim panelde. Bunun zerine akademisyen bir panelist de beni eletirdi. Eletirebilir elbette. Fakat konumas bitince daha cevabm beklemeden 55 yalarnda bir dinleyici kalkt ve akademisyene, "Sizi tebrik ediyorum. Siz ko-numasaydnz az kalsn Vahdettin'in Milli Mcadele'yi balattna ben de kanacaktm. Beni kurtardnz" dedi ve alklar arasnda kp gitti. mza srasnda da benzeri bir olay yaadm. Orta yal ada bir hanm standa geldi ve "Siz bu kitapta neler anlatyorsunuz?" diye sordu. Ben de ciddi ciddi izahatta bulundum. Bunun zerine ayn hanmefendi bana, "Siz Allah'tan korkmuyor musunuz? Ahiret diye bir ey var. Atatrk'e nasl byle bir iftira atarsnz?" diye sayp dkt ve sonunda tacizlerine dayanamayan kocas olay kmasn diye kendisini zorla standdan uzaklatrd. Kabul edelim ki, Trkiye'de farkl tarih evrenleri var. Herkesin kendine gre bir resmi tarihi mevcut ve o evrenin iinde mutlu mesut yayor. Kendi varln, konumunu, inand tarihle aklyor ve gvence altna alyor. Hatta buna iman ediyor... ?=?? "Atatrk olmasayd biz var olmazdk" gibi son derece duygusal, hatta ocuksu bir yaklam deil mi bu? yle tabii ki. Buna ramen kesimler arasnda bir etkileim olmak zorunda. Aksi halde bir ortak kltr olumaz Trkiye'de. Herkes kompartmanlara ayrlm olarak fikriyatn ufak cemaatler halinde rgtlerse buradan ne ulusal, ne de evrensel bir kltr kar. nk kltr bir apalama, alama eylemidir, bir tartma temeli zerinde Tarihimizle Hesaplamak ykselir. Herkes kendisi alp kendisi oynarsa ortak kltr byle clz kalr. Cemil Meri bundan fevkalade yaknmtr. Trkiye'de esas mesele, bir ortak kltr zerinde anlaamaymzdr,

demitir. smet zelin de dedii gibi, hangi dnyaya kulak kesilmisek tekine sarz. Oysa birbirimizi dinlemesini renmemiz lazm bu maks talihi deitirmek iin. Tarihin normalletirilmesinden sz ediyorsunuz. Nasl olacak bu? Tarih figrlerin normallemesi yle dursun ha babam yeni kahramanlar retiyoruz. yle deil mi? Bir bilgi problemimiz olduu ak. En nemli sebebin bu olduunu dnyorum. Her kesim iin geerli bu. Ancak Nietzsche'nin de uyard gibi bir hn psikolojisinden de uzak durmak art. Yakn tarihle ilgili kitaplarmda en hain biimde kullanlabilecek belgeleri bile yorumlarken kendimi epeyce frenledim, yolu yumuattm. Atatrk'n Hatay' geri aln, "Acaba bu bir balang myd?" diye yorumladm. "Frsatn bulunca Musul ve Batum iin de ayn eyi yapmay dnecek miydi?" diye dnmeye zorladm okuru. Olaylar mmkn mertebe tek tarafl grmeden ve yaand tarih artlar hesaba katarak deerlendirmek nemli bir stratejiyi gibi geliyor bana. 1923-1924 aralnda TBMM'de hilafete ve halifeye kar bir tavr geliiyor. Nitekim 1924'den itibaren Hilafet kaldrlacak, tekkeler ve zaviyeler kapatlacak, hatta 1933'de ilahiyat eitimi bile yasaklanacaktr. Acaba bu tavr deimesinde baka etkenler rol oynam olabilir mi? Burada slamclar da, Kemalistler de hemen hemen ayn ekilde dnr: Mustafa Kemal'in kafasnda belli bir proje vard; balangta bunu gizledi, frsatn bulunca da uygulamaya koydu. "Acaba byle mi gerekten de? Yoksa Mustafa Kemal de olaylarn ak iinde evrimleip deimi olamaz m?" sorularn akl cebimizden eksik etmememiz gerekir tarihi hakikaten anlamak istiyorsak. : Farkl Atatrkler olduunu mu sylyorsunuz? Tabii ki. Mesela 1919'dan balatrsak, 1919-24 aras, 1924-30 aras, 1930-34 aras ve 1934-38 arasnda farkl Atatrk'ler olduunu ayrt edebiliriz. Nasl tezahr ediyor bu farklar? Birinci Dnya Sava ncesinde Atatrk'n dindar bir insan olduuna dair pek bir ey bilmiyoruz. Hatta 1910'da Picardie manevralar iin Fransa'ya gittiinde tren garnda bir satcnn kendisinin "Trk" olduunu anlamasndan rahatszlk duyup apka ve takm elbise giyerek Batl gibi grnmek istediine dair bir anekdot da var elimizde. Gerek hatralarnda, gerekse arkadalarnn yazdklarndan namaznda niyaznda birisi olmad, apknlk yapt, iki itii vs. biliniyor. Fakat nasl Mehmed Akif'in simi haylaz bir ocukken anakkale'ye gider ve oradan din hassasiyeti gelimi biri olarak dnerse, ben Atatrk neslinin Birinci Dnya Sava ierisinde ncesine kyasla epeyce dindarlatn dnyorum. Yani 1918 e geldiimizde Atatrk de dindarlamtr. Ayrca daha sonra laikleen, din kart bir sylem benimseyen pek ok aydn 1922'ye kadar olduka din arlkl, Hilafeti, slamiyeti savunan yazlar kaleme almlardr. Bunlar bir kalemde

takiyye olarak silip atmak hem yanl, hem de s bir yorum olur. Birbirinden habersiz insanlar da m takiyye yapmlard? Toplumsal ve fikr meselelere bu kadar s bir slupla yaklaamayz herhalde. Tarihi gzyle baktmzda bu bir deiim srecidir. Tpk 28 ubat srecinden alakal alakasz pek ok kiinin etkilendii gibi (ki o dnemle karlatrlmayacak kadar dk younluklu bir darbe sreciydi 28 ubat)... 1919'a geldiimizde Harbiye Nazr tarafndan Mustafa Kemale mfetti olarak Anadolu'ya gitme emri veriliyor, Dahiliye Nazr Mehmed Ali Bey evrak dzenliyor, Sultan Vahdettin de bunu onayTarihimizle Hesaplamak lyor. Mustafa Kemal Paa o zamanki demelerinde, yazmalarnda srekli olarak misyonunu Osmanl yurdunun, Hilafetin, hatta slam leminin kurtarlmas mcadelesi olarak ifade ediyor. Hkimiyet-i Milliye'deki yazlarnda Milli Mcadeleyi mazlum 800 milyonluk slam aleminin kurtuluunun simgesi olarak deerlendiriyor. 1922'ye gelindiinde ise sava kazanlm, Saltanat ve Hilafete bak deimitir. Tabii Vahdettin'in bu zaman zarfnda yapt hatalar da grmezden gelemeyiz. Damat Ferit Paann yaptklarna srarla destek verir pozisyonda olmas, Vahdettin'in meruiyetini toplum nazarnda byk oranda zedelemi oldu. Dnn, Meclis Gizli Zabtlar'nda daha 1920 ylnda baz milletvekillerinin Vahdettine "hain" ithamn ynelttiklerini gryoruz. Mustafa Kemal ise onlara ramen yer yer Vahdettin'i savunmutur. Nihayet Bakomutanlk Meydan Sava'ndan sonra Atatrk'n yapt mehur konumada 'mazlum slam lemi' vurgusunun ar bastn grrz. Bence asl krlma, Lozan'da olmutur. Lozan'da adeta bir buz dana arplmtr. ngiliz emperyalizminin Trkiye Byk Millet Meclisi Hkmeti gibi slamc bir hkmetin Trkiye'yi ynetmesine izin vermeyecei orada ayan beyan grlmtr. Ve bu, gerek bir dnm noktasdr. Yeni kurulan Trkiye Cumhuriyeti ynetiminin slam hviyetten uzaklamas karar Lozan'daki basklar neticesinde mi alnd yani? yle de sorabiliriz: Trkiye'nin var olmas bu arta m balanmt ve yneticiler Trkiye'nin varlnn devam iin bu art kabul etti ve uygulad m? Grdmz kadaryla TBMM tamamen padiah ve halifenin bata olduu varsaylarak kuruldu. lgin bir meclis hkmetiydi kurulan. Nitekim TBMM hkmetinin bir bakan yoktu. Niye? nk Padiah Halife vard zaten bata. Mustafa Armaan 1923e kadar bu byle geldi. Meclis'in zellikle Cuma gnne rastlatlan al srasnda Peygamber Efendimiz'in (sas) sakal- erifinin ve Osmanl'nn sembol olan sancak- erifin heyetin nnde tanmas, yurt geneline hatimler okunmas, Buhri-i erif hatmi iin talimat verilmesi gibi ilgin uygulamalara rastlyoruz. (Bu talimat 22 Nisan 1920 tarihli rde-i Milliye gazetesinde

yaynlanmtr.)' Hatta TBMM'de 20 Ocak 1921'de alnan kararda, Meclisin eriatn korunmas ve uygulanmasn stlendii belirtilir. Yani payitahtta bile rastlanmayacak lde "dinci" bir meclis ve "slamc" bir devletin kurulmas sz konusudur Ankara'da. Lozan'a gidildii zaman m iler deiiyor? Birka temel mesele vard Lozan'da. Bilindii gibi Misak- Milli tam olarak gereklemi deildi. Musul ve Kapitlasyonlarn kaldrlmas meselesinde tkand grmeler. Kapitlasyonlar sadece ticar deil, ayn zamanda hukuk ayrcalklard da. nk Osmanl dzeni farkllklar zerine kuruluydu. Farkl cemaatlere farkl hukuklar uygulanrd. Trkiye kalkp da kapitlasyonlar kaldracan syleyince kapitlasyonlarn tand haklarla korunan Batl lke vatandalarnn aznlk konumuna geme tehlikesi belirdi. Yani kapitlasyonlar kalknca Avrupal ve Amerikallar Trkiye'de er' hukuka tabi olacaklard ki, bu gerekten de tuhaf bir durum yaratacakt. Nitekim Lozan'da bu kmz, byk gler tarafndan kabul edilmedi. Bunun zerine Rza Nur, Mnir Ertegn ve stanbul Hahamba Haim Nahum devreye girerek Avrupa mahfilleri ve Ankara ile iletiime getiler ve Gazi'den aldklar talimat zerine Lozan imzalandktan sonra Trkiye'de meden hukuka geilecei szn verdiler. Bylece medeni hukukumuzun temelinin Lozan'da atldn gryoruz. Heyet-i Temsiliye adna Mustafa Kemal'in imzalad bu talimat iin bkz. rde-i Milliye, Sivas 2007, Buruciye Yaynlar, s. 304-305 Tarihimizle Hesaplamak Medeni hukuka geilmesi Lozan'dan nce gndemde deil miydi yani? Tabii ki; hayr belki daha sonralar bir zaruret olarak gene gndeme gelecekti, ama o ana kadar byle bir gndem maddesi yoktu meclisin. Lozan'daki 4 ubat kesintisinin asl sebebi de buydu zaten. Hemen bir komisyon kuruldu Ankara'da. almalara baland ve svire'den alnan son derece "tutucu" bir kanun, 1926'da alelacele medeni kanun olarak ilan edildi. Misak- Milli snrlaryla ilgili anlamazlk nasl ald? Bunun iin de sava kazanan Trkiye'nin Osmanl gibi cihangirlik sevdasnda olmad ynnde szler verildi. Zaten daha Bakomutanlk Meydan Muharebesinin ardndan Mustafa Kemal Paa yapt bir konumada cihangirliin bittiini ifade etmiti yabanc gazetecilerin nnde. Lozan'da u net olarak ortaya kt ki, bir slam devleti olarak devam edilirse bu emperyalizmin hakimiyetindeki dnyada yaama ansmz kalmayacak ve her an tehdit altnda bulunacaz. Nitekim bu sre ierisinde mevcut siyas deiime muhalefet edebilecek olan Atatrk'n silah arkadalarnn sistematik olarak dlandn grrz. 1925e gelindiinde Atatrk'n etrafndan Kazm Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy gibi isimlerin tasfiye edildiini grrsnz. Atatrk'n ocukluk arkada General Cebesoy dahi 1925'de

zmir suikast dolaysyla yarglanmtr. Karabekir'in ve dierlerinin peine adam salnm, gnlerce glge gibi takip ettirilmitir. Dnebiliyor musunuz, Milli Mcadeleyi yapan ana kadronun hangi yollarla pasifize edildiini. Bunlar sindirildi, Gazi'nin etrafnda yeni bir grup olutu ve ikinciler, Trkiye Cumhuriyetini balangtaki 'tehlikeli' dindar, slamc izgiden koparmak zere ataa getiler. Baardlar da... liv.; Mustafa Armaan Nitekim Attil lhan'n bir yazsnda (Cumhuriyet, 10 Mays 2004) ustaca yakalad gibi, bu yeni kadro, emperyalistlerin ierideki din oluumlar kendi aleyhlerine kullanabilecei saplantsna kaplmlard. Ancak bu, konjonktrel bir tedbir iken fazlasyla uzun bir zamana yayld ve sanki ilelebet srecek bir temel kararm gibi algland. Bugnk laikliin dine kar tavr taknmasnn temelinde bu geici tavrn kalc hale getirilmesi gereini kavrayamamak yatmaktadr Attil lhan'a gre. Bana gre de durum aa yukar bu erevededir. Bu deiim Atatrk'e ramen yaplm deildi fakat... Mustafa Kemal de bu deiiklii isteyenlerin iindeydi ama onun da her sz kanun deildi tabii ki. Kitabnzda Atatrk'n CHP tarafndan tehdit edildiini sylyorsunuz. CHP Atatrk' de iine alan ve Sivas Kongresi'nden balayan bir siyas oluum. Sivas Kongresi CHP'nin ilk kurultay saylr. Nutuk'un okunduu 1927'deki kurultay da ikincisidir. Atatrk askerlikten istifa ettii halde srarla CHP'den istifa etmemitir dikkat ederseniz. Bir rgtn mant farkl iler. yeleri birbirlerini tutarlar, zaman zaman eletirirler ama ortak bir akl hakimdir rgte. Zaman zaman bakann bile frenleyen bir mantk geerlidir rgtlerle. Dnn, CHP Genel Sekreteri Recep Peker, Fethi Okyar'n anlarnda aktardna gre Faist talya'dan rnek alarak Atatrk'e partinin genel sekreterinin cumhurbakanndan daha yetkili olduu Rusya modelini teklif ediyor ve ima yollu unu sylyordu: Sen artk sembolik bakan olarak kalacaksn. CHP genel sekreteri Komnist Parti genel sekreteri gibi olsun. Bu, aslnda ciddi bir tehdittir. Atatrk bu tzk deiikliini kabul etmedii gibi Peker'in CHP Genel Sekreterliinden ve bakanlktan istifa etmesini istemitir (15 Tarihimizle Hesaplamak Haziran 1936). Ancak bu derece ciddi bir tehditte bulunmasna ramen Recep Peker Parti'den istifa ettirilmiyor, hatta smet nn'nn Cumhurbakanl dneminde Babakan yaplarak dllendiriliyor bir manada. Atatrk bugn daha bir "tek adam", deil mi? Belki de onun o dnem iin tek adam olarak grlmesi, aadakilere yapacaklar ileri daha rtl yapabilmeleri imknn veriyordu! Bilmem anlatabildim mi? Atatrk bugn olduu gibi o zaman da CHP tarafndan kullanlyor muydu yani?

zellikle 1935'ten sonra bu kullanma olay daha da belirginleti. Erik Jan Zrcher'in dedii gibi yar emekli bir konumuna itiliyor ve Hatay Meselesi dnda protokol ilevi gryordu Atatrk. Hatay'n ve Boazlarn denetiminin Trkiye'ye braklmas da bana gre bir sus paydr. Eer emperyalizmin iine gelmeseydi verilmeyebilirdi. talya'da Mussolini, Almanya'da Hitler faizmi ykselirken Trkiye'deki rkla yelken aan ar milliyeti sylem bunlara tencere kapak gibi oturuyor, Trkiye'yi faist kanada yaknlatryordu. Ve Avrupada bir sava tehlikesi beliriyordu. Nihayet Trkiye'nin saf deitirmesi, Lozan'da verilen liberal kanatta olacaz sznn dna klmas tehlikesi ortaya kyordu. Bu yeni tehdit karsnda Trkiye'ye, "Sen bu milliyeti sylemi brak, biz de Boazlar meselesi ile Hatay' halledelim" deniliyordu. nk 1934-1936 yllarnn Meclis al konumalarnda hemen hemen hi 'Trk milleti', 'Trk rk', 'Trk kltr' gibi tabirlerin gemediini, uluslararas (arsulusal) medeniyete katlmann nemsendii yeni bir syleme geildiini gryoruz. Artk dnyadaki liberal kanatla uzlaldn gsteren arpc bir rnektir bu. 22 Mustafa Armaan Biliyoruz ki, 1929 Buhran'nn ardndan Trkiye ok ciddi bir enflasyon problemiyle kar karya kalyor ve yabanc sermaye, d yardm olmadan Trkiye Cumhuriyetinin yaamas adeta imknsz hale geliyor. Bu da Trkiye'nin nndeki seenekleri daraltyor. Avrupa'daki kamplardan birine dahil olmak gibi seenei olmayan bir tercihle kar karya buluyor kendisini. Ve tercihini, keskin bir dn yaparak liberal kanattan yana yapyor, yani ngilizler ve Franszlardan yana... . Atatrk'n yar emekli konuma ekilmesinin sebebi ne? Kiisel hesaplar m yoksa siyas yaklam farkllklar m ba gsteriyor? ve d sebepler diye ikiye ayrabiliriz. D sebepler Trkiye'nin 1930'lardan itibaren rkmilliyeti bir syleme kendini kaptrm olmasnn getirecei muhtemel tehlike. Mesela ilk kafatas llen kii Atatrk'tr. Antropolog evket Aziz Kansu bir alet gelitirmi ve Atatrk'n kafatasn nasl ltn 1938 Aralk'nda Halkevleri'nin kard lk mecmuasnda lm vesilesiyle bizzat kaleme almtr. Atatrk'n kafatas Trk rk iin model tabii. Kesinlikle. Mesela nn'nn kafatasnn Trk kafatas modeline uymad sylenir, ama o yazy yaynlad zaman nn Cumhurbakan olduu iin bunu yazmamtr Kansu. te Trkiye'deki bu tehlikeli gidi frenlenmek istenmitir. Nitekim Owen Teedy adl bir ngiliz yazar, 1930'da Current History dergisinde, "Trkiye u anda bir yol ayrmmdadr; Mustafa Kemal kendi yatan yapmtr, imdi onun iinde uyumas gerekir" diye ilgin bir yaz yazd. Neden acaba? Tarihimizle Hesaplamak /.

Atatrk misyonunu tamamlad m yani?

Bunu demek istiyor adam. Ama Trkiye bu izgisini 1935e kadar srdrd. Kltr-tarih devrimleri tm hzyla devam etti. Hatta Hitler Almanyas'yla tarihin en youn ekonomik bamllk iliki-sine girdi. Ancak Hitler ve Mussolini tehlikesinin ortaya kmasyla birlikte liberal kanattan ciddi bir sktrmayla karlat ve gerek ngiltere, gerekse Amerika'yla ciddi ekonomik anlamalar imzalad. Bu, iin d cephesi. eride de baka etkenler rol oynad. Artk 1935'teki Cumhuriyet Halk Frkas 1923'deki Halk Frkas deil. Uzun sren Bavekillii zarfnda smet nn hatr saylr bir siyas g elde ediyor partide. Montr grmelerinde nn'nn baypas edilip iin Atatrk'le bitirilmesi nn'y ileden karmtr. Bizzat Atatrk'n yannda, "Memleket artk iki masasndan ynetiliyor" diyebildi nn. Tabii ki o da iine mdahale edilmesini iine sindiremiyor. Onurunu koruma mcadelesine giriyor ve kuvvetler ayrl ilkesinin ilemesini istiyor. D etkenler ve i etkenler birleince, buna bir de salk sorunlar eklenince 1934 sonrasnda Hatay olay dnda Atatrk neredeyse bir yar emekli konumuna itilmi oldu. Ve bence o yllar kim ne derse desin, Atatrk'n rcu yllardr. Dine kar ya da daha laik diyebileceimiz sylemlerini ksmen deitirdiini grrz bu yllarda. Hatta Pakistan Bykelisine, slamiyet'in ne kadar asil ve aklc bir din olduunu vurgulayan demecini biliyoruz 1937'de. Hatay'n Trkiye'ye verilmesi srasnda da din bir propaganda yapldn gryoruz. Tabii. Halk oylamas ncesinde neler yapld? Zamann Emniyet Genel Mdr kr Skmenser, Ar nana anlatt hatralarnda otomobillerle Anadolu'dan kaak olarak eyhler gtrdk Hatay'a diyor. Ne iin biliyor musunuz? "Mslman Trkiye" propagandas yapmalar iin! Mustafa Armaan Tekke ve zaviyelerin kapatlm olmasna ramen... Evet ama ileri dyor yine onlara. Trkiye propagandas yapmak zere Hatay'a eyh tanyor Anadolu'dan. Pek bilinmez ama Mehmet Akif de Msr'dan Hatay'a gtrlmtr TC lehine propaganda yapmas iin. Halk Atatrk' seviyor, ama Atatrk'n partisi olan CHP'ye tevecch gstermiyor. Neden? Trkiye 1935-1938 arasnda parti devletidir adeta. Her ildeki CHP il bakan valinin zerine karlr. lelerde kaymakam ona baldr. Byle olunca devlet adna yaplan olumsuz icraatn da faturas CHP'ye kyor. Aslnda CHP, Milli Mcadelenin rzgrn arkasna alarak kurulmu olmasna ramen bu dn destek hari (ve 1977 parantezini saymassak) hibir zaman halktan destek grmedi. Serbest Frka tecrbesini dnelim. Serbest Frkallar daha tekilatlanm bile

deiller. Bir ara seim yaplyor. Ciddi oy alyor. Fethi Okyar zmir'e gittiinde 10 binlerce insan toplanyor, gezisi Anadolu'da byk bir heyecan douruyor. Demek ki, CHP baarsz. Halk Atatrk doru yapyor, ama CHP bu ii saptryor' diye dnyor ister istemez. Kimse Atatrk bamzdan gitsin demiyor. Geri bir kii var bunu diyen... Kimdir o? Arif Oru isimli nn ve Atatrk' de tanyan bir gazeteci, kartt gazetede Atatrk'n Cumhurbakanlndan ayrlarak babakan olmasn, Mareal Fevzi akmak'n da Cumhurbakan olmasn teklif ediyor. Ona gre Trkiye nn'yle, yani CHP kafasyla bir yere gidemez. Sonra da Bulgaristan'a kamak zorunda kalyor Arif Oru. Muhalefet, Serbest Frka kapatlnca daha bir younlayor. smet nn de bunun farknda ve Atatrk'e gelip, "Siz bizim bakanmzsnz, safnz belirleyin" diyor ve Serbest Frka'nn kapatlmas da nn'den biliniyor. Tek Parti devri, malum. 25 Tarihimizle Hesaplamak 1946 seimleri ise tam bir rezalet. Halk Demokrat Partiye oy verdii halde yine CHP'yi semi gibi gsteriliyor. CHP hibir ok partili seimi kazanm deil, Ecevit'in 1977'deki yzde 42 si hari... 1946'dakine seimi kazanmak diyemeyiz; zaten 1950'de ilk serbest seim yaplnca durum btn aklyla ortaya kyor. te halkn o hnc bence bugn de devam ediyor. Topluma ramen bir eyler yapma, topluma dayatma tavrna kar halk da o zamanlardan beri tavrn koyuyor CHP'ye. Tarihimiz mitolojik figrlerden mi oluuyor? Ya yceltip gklere karyor, dokunulmazlk atfediyoruz ya da tam tersi. Mitoloji, tarihin kz kardeidir, derler. Bat lisanlarnda tarih (history) kelimesi, story, yani 'hikye' kelimesi ile ayn kkten gelir. Bu akrabalk bugn de devam ediyor aslnda. Bu neden kaynaklanyor? Bir kere insanlara hafzalar yaman bir oyun oynuyor. Hafzamz baz hatralar geri iter, bazlarn da ne karr. Bu bizim elimizde olmayan bir mekanizmadr. Meselenin bir baka yn de udur: Eer kendimizi anlatacaksak semeci davranrz. Baarlarmz anlatmay tercih ederiz. rgt ve kurumlarn tarihlerinde bu durum daha ziyade n plana kar. Mesela Misak- Milli meselesi. Ders kitaplarnda nasl anlatlr Misak- Milli? Bugnk Trkiye Cumhuriyeti snrlarn elde edebilmek iin edilmi bir yemindir. Bu nce 28 Ocak 1920'de Osmanl Mebusan Meclisi'nde kabul edilmi, sonra da TBMM'de. Ama Misak- Millinin izili bir haritas olduunu bilmiyoruz. Deniliyor ki, gayemiz "Osmanl slam ekseriyeti'nin arlkta olduu blgelerin kurtarlmas. O zaman bu ekseriyetin iine Krtler ve Araplar da giriyordu tabiatyla. Fakat malum, bu hedefe ulalamad eitli sebeplerle.

Mustafa Armaan TBMM zabtlarndan rendiimize gre Srr Bey isimli bir milletvekilli Lozan grmeleri srasnda Mustafa Kemal'i eletiriyor. Diyor ki: "Misak- Millinin hibir noktas temin olunamad... inendi, heba oldu, iptal edildi. Battal edildi. Lozan'da Bat Trakya yok, Batum gitti, Musul gitti, Kerkk gitti, Hatay gitti, Ege adalar ve Kbrs gitti. stelik Yunanistan'a yapt zararlar tazmin ettirecektik, bunu da baaramadk. Peki bu nasl bir Misak- Milli? Yeminimiz nereye gitti?" Buna karlk Mustafa Kemal Paa u ilgin szleri sylyor krsden: Misak- Milli u hat, bu hat diye hibir vakitte hudut izmemitir. Bu hududu izen ey milletin menfaati ve heyet-i celilenin isabet-i nazardr. Srr Bey Misak- Millinin ne olduunu anlamamtr. Bu durumda Misak- Milli bugn de gndeme gelebilir? Mustafa Kemal'in sylediinden bu da kyor, ama bakn zmit Milletvekili Srr Bey ona nasl cevap veriyor: Paa hazretleri, ok teekkr ederim ki szlerimi ayan- mdafaa buyurdunuz, anlamadm sylediniz. Misak- Millinin bendeniz, min gayri haddin, muharrirlerindenim. Yani anlamadm sylyorsunuz ama onu yazanlardan biri de bendim. Ne olacak bu durumda? Bunun zerine Mustafa Kemal TBMM krssnden, "Keke yazmaya idiniz. Bamza ok bela koydunuz" diye barr Srr Beye. te bugnk Misak- Milli mitolojisi bu gerekleri grmezden gelir. Ben zgrlemek iin, bu meseleleri daha salkl tartabilmek iin ilk kaynaklara dnerek yeniden bir inklap ve milli mcadele tarihi yazlmas gerektiini dnyorum. Bu abayla Milli Mcadele'ye bakmz deiecektir. Millet Meclisi'nin duayla aldn sylemek bir ey deil. O ierideki bir tavrn da yansm hali. 20 Ocak 1921'de bir program yaynlanyor ve kanunlayor. 9 maddelik bu programn 7. maddesi yle: Meclis'in ve hkmetin yapmas gerekenler: "eriat hkmlerinin yerine getirilmesi, kanunlarn konmas, deitirilmesi ve feshi TBMM'nin grevidir. Kanunlar yaplrken halka ait ilerde zamann ihtiyalarna en uygun fkh hkmleri adap ve muamelat esas alnr." Gryoruz ki, TBMM 27 Tarihimizle Hesaplamak Halifenin ve stanbul'daki Meclis-i Mebusan'n yapmas gereken teri, yani eriata gre yasama ilerini zerine alm bir kurum olarak gryor ve takdim ediyor kendisini. Cumhuriyetimiz zaten kurulduu haliyle yeterince sivil bir hviyetteymi o zaman. imdilerde Cumhuriyeti sivilletirmekten bahsediliyor, ama ben onun daha balangta bizzat sivil bir ruhla kurulduunu dnyorum. Mesela Erzurum Kongresi, Mustafa Kemal'in sonradan

katld ve "ark fatihi" Kzm Karabekir'in arlnn hissedildii bir bir kongredir. Erzurum ve Trabzon Mdafaa-i Hukuk temsilcileri tarafndan Kongrenin 10 Temmuz'da yaplmas planlanmtr nceden. Neden 10 Temmuz'da yaplmas dnlmtr? nk 10 Temmuz, Merutiyetin ilannn yldnmdr de ondan. Nasl kinci Merutiyet Osmanl dzeninde yeni bir sayfa amsa, bu kongre de paralanan devletin kaderinde yeni bir sayfa amaya niyetlidir. Ne var ki, hazrlklar yetimemitir 10 Temmuz tarihine. Bu sefer de ne yaplmtr? 10 Temmuz'un Gregoryen takvimdeki karl olan 23 Temmuz tarihine ertelenmitir Erzurum Kongresi'nin al. Buyurun, Osmanl siyas dzeniyle Cumhuriyetin balangc arasnda sk bir alaka daha... Mustafa Kemal Paa Erzurum Kongresine katlmak ister. Kabul edilmez, nk stanbuldan gelmektedir. Padiah, ngilizlerin elinde esirdir. Bu yzden Mustafa Kemal'in ngiliz casusu olabileceinden phelenilir. Ne zaman ki, Kzm Karabekir Paa devreye girer, araclk eder ve ancak bu ekilde Mustafa Kemal kongreye kabul edilir. Ondan sonra da kongreye asker niformayla katlmas ayr bir problem olur. Sonradan Gmhane milletvekili olan Kadirbeyolu Zeki Beyin, kendisine, "Buras sivil bir kurumdur, ieriye niformayla giremezsin" dediini biliyoruz. Bunun zerine Mustafa Kemal de gider, stn deitirir ve bu defa sivil bir kyafetle kongreye katlr. Bu bile Milli Mcadelenin sivil ruhunu yeterince ortaya koymaya yeterli bir olaydr. 28 kinci Blm "Bakn, Osmanl tsunamisi geliyor diyorum!" Bir kere yaanan bir daha neden yaanmasn ki? Zaten tarih de bizi gelecee iten bir tsunami olmayacaksa brakalm mahzenlerin iinde gizli kalsn. Ben bir "Osmanl tsunamisfni tetiklemeye alyorum. Daha dorusu bu tsunaminin gelmekte olduunu haber vermek istiyorum. Gz ak olanlara elbette... Bakn, diyorum, Osmanl tsunamisi geliyor, dikkatli bakn! Osmanl'hn Gerek Yz Kitaplarnzda Osmanl tarihine kendi gzmzle bakmann yollarn aryor, bakalarnn izdii ablonlarla tarihimizin aklanamayacan ifade ediyorsunuz. Duraklama, Gerileme, k eklindeki kalplam dnemlendirmeyi isabetsiz bulduunuzu ve Osmanl'nn geriledii sylenilen dneminde nice hayat gelimeler yaandn sylyorsunuz. Kendi tarihimize belli bir tarihten sonra niin gerileyen, ie yaramaz, adm adm ke giden bir sre olarak bakyoruz? Aratrmalar bunun byle olmadn ortaya koymasna ramen bu anlay bize nasl yerleti ve kimler bu tezi savundu? Asl nemlisi, tarihimize niye 'dardan bakar olduk?

Osmanl tarihinin eni-boyu, eti-kemii, boyu-posu yeni yeni ufukta gzkyor aslnda. William Dalryumple adl ngiliz yazarn dedii gibi, Osmanl tarihi, yeryznde son kefedilen kta olarak glmsyor aratrmaclarn yorgun kalemlerine. Bezgin idrakimize bu iri kym csseyi sdrmak hi de kolay olmuyor bu yzden. Onun zihinlerimize yapm bzgn halini gryor ve gstermek istiyoruz. Bir balonun snm halini esas alyor ve ikin halinin olsa olsa bunun gibi bir ey olduunu dnmeye alyoruz. Bu balonu yeniden iirmek tarihen mmkn olmadna gre, onun bzgn halinde zerindeki krklklardan, izlerden, izgilerden baz karineler karmak ve 'Kim bilir eskiden nasld?' diye imal-i fikr eylemek zorunda kalyoruz. Ama ne yaparsak yapalm, balonun iindeki 'havann, yani onun ruhunun tam olarak ne menem bir ey olduunu bir trl anlayamyoruz. Tarihimizle Hesaplamak Rilke'nin dedii gibi, tarihilerimiz sokakta dm, can ekien adam deil, onun etrafna toplanm tantana yapanlar anlatmaya devam ediyorlar. Halbuki bizim artk bu yanlsamadan kurtulup tam da o adam, onun nefes alp verilerini, yrek arpntlarn, mrldanlarn, vasiyetini avlamamz gerekmez mi sayfalarn zerinde? Tpk bn Haldun'u -mit Hassann nefis tespitini paylaalm burada- Montesquieu'nn, Marx'n, sosyolojinin unun bunun mjdecisi sayarak ycelttiklerini sananlarn, aslnda ikinciler olmasa Maripli stadn isiz gsz tarihin labirentlerinde kaybolacan dndkleri ak deil mi? iyi de, Marx'tan bn Haldun'a ne? Lakin bu travmalar yeni deil ve biz en azndan modern tarihiliimizin balangcndan itibaren kendimizi bylesi bir arpklk alayannn kollarna teslim etmi bulunuyoruz. Burada bir ifte travmadan, duble bir kltrel oktan sz etmek gerekiyor ki, bunlar Merutiyet ve Cumhuriyet dnemlerinde yaanan travmalardr. 1908 birinci travmadr ve tarihe bakmz byk apta etkilemitir. Mesela "Gen Osman" figrn bu travmaya borluyuz. Mizanc Murad'n "Gen Trkler" iin imal ve icad ettii Gen Osman'n, tarihte yaam olan Sultan II. Osman'la tanp tanmadklar, ciddi olarak cevaplanmas gereken bir sorudur. Gen Trklere Osmanly slah edecek bir "ata" lazmd ve bu figr, 'talihsiz' ve 'madur' padiah II. Osmanla bulundu. Dier zellikleri unutuldu, sadece bu yn vurgulanr oldu. Oysa kendi adalar bile bu konuda farkl dnyorlard. Hatta bir ksm tarihiler, padiahn yenierilerin bu hakaretlerini hak ettiini bile syleyebiliyorlard. Ama sonradan bu "Osman" portresinin yzne tiner dklerek yeni bir resim yapld ve bugn biz artk tiner dklmeden nceki resmin nasl bir ey olduunu zel bir gayret sarf etmeden renemeyecek durumdayz. Ayn ekilde Cumhuriyetin 1930'lara damgasn vuran "kltr devrimi" de Osmanl tarihini bir kere daha yerinden oynatt. Evinden kard, gurbete yollad. Hatta yurt dna karlanlarn sadece hanedan mensuplar olmadn, Bulgaristan'a evrak sat-

Mustafa Armaan ma olaynda grdmz gibi, fiziken ve daha da fecisi, "zihnen" Osmanllk da bu topraklardan srgn edildi. Ev, bo kald bir sre. Sahipsiz, sszd. Onu savunmak, cesaret istiyordu. Nitekim devrinde Ahmed Midhat Efendi'nin ss-i nklb' gibi birka eser istisna edilirse, Abdlhamid, 1940'lara kadar Ermeni propagandasna kaplan aydnlarmz iin "Kzl Sultan" deil miydi? (Bugn bile Hfz Topuz gibi 'aydnmslar' ona "Kanl Sultan" demeye baylmyorlar m?) Rahmetli Nihal Atszn yazlar, bu bakmdan kutlu bir kapy amtr diyebiliriz. Ahmet Refik gibi nesi var, nesi yoksa Osmanl devrinde kazanm, hatta geimini Osmanl tarihini okutarak salam birisi bile, 1929'da, harf inklabndan sonra eski yaz zor olduu iin geri kaldmz mavalna snmak zorunda kalmt. Ben Osmanl bilincindeki asl krlmann 1908'i takip eden gnlerde baladn, bu bilincin 19141918 arasnda anakkale istisna edilirse yaralandn ve 1920'lerde yere serildiini, 1930'larda ise o yokmu gibi yapldn, yani redd-i miras edildiini dnyorum. Bu dnemlendirme doru ise ayet, 1940'larn ortalarndan itibaren, o zamana kadar hafzamzn arka ve karanlk blgelerine kilitlemeye, hapsetmeye yeltendiimiz Osmanl bilgisinin, zerine serilen rtlerin altndan yeniden filiz vermeye, kendisini gstermeye baladn, 1950'lerle birlikte ortaya kmaya baladn ve 1960'lar itibariyle de artk bugn anladmz manada bir "Osmanl" imajnn yeniden sahiplenildiini sylemek mmkndr. Yani bugn zihnimizde yeermi olan Osmanl tasavvurunu, 1950'lerden daha eskiye pek fazla gtremiyoruz. Bir baka deyile, 1940'larda yaayan birisine Osmanl'y bugn bildiimiz ekilde anlatamazdnz. Anlatmak dpedz cesaret isterdi. Neden? nk ieriden eletiriliyordu bozguna uram evlatlarnca, bir; ikincisi de, geri kalmzn faturasn habire ona kesiyorduk. Bizi geri braktran, oydu. Osmanl, teki olarak kurgulanmt bir kere. Biz olmayan ne varsa ona aitti. 'Biz' doruyu, iyiyi, gelimii, moderni, dinamizmi temsil ediyorduk, Osmanl ise yanl, kt, ilkel, geleneksel olan ve atalet 33 Tarihimizle Hesaplamak ve zilleti tayordu boynunda bir kekl-i fukara gibi. O kekln iine irendiimiz ne varsa boaltyor, hakaretlerimizi bir dervi sabryla sinesine eken bu adama kestiimiz her faturann bizi zgrletireceini dnyor, bylece Bat karsndaki utancmzdan uzaklaabileceimizi sanyorduk. Jacques Berque'in dedii gibi, Bat kamuoyuna sakalmz kesersek, pmeye deer bulaca 'temiz' bir yz uzatrsak meselenin hallolaca tesellisiyle avunuyorduk. Oysa, Necip Fazl'n o gzelim iirinde dedii gibi ("Siz benim yzmsnz / Eilip suya baksam / Grnr m yznz?"), Osmanl bize bir "yz" sunmutu. Yzmz maskeyle deitirmeye kalkmzn tarihidir son yzylmz aslnda. Hangi yzlere hangi maskelerin geirildii, kimin

maskeyle, kimin maskesiz dolatnn belli olmad bir tarihtir bugn okuduumuz Osmanl tarihi. te ben bu yzleri yerli yerine oturtmaya, maskeleri indirmeye ve yzmz tekrar hatrlamaya ve hatrlatmaya alyorum. Yzmze vurulan zincirleri krmak ve zgr olduumuzu haykrmak istiyorum. Tarihimizin srtna vurduumuz her zincirin, aslnda kendi ahsiyetimize indirilmi bir darbe olduunu ve aalk kompleksine dmemizin en byk sebeplerinden birisinin, kendi ellerimizle kendimizi zincire vurmu olmamzdan kaynaklandn, kendi beynimizi smrgecilerin eline teslim ettiimizi, kalemizin iinde lam patlatmaya benzese de, ihbar etmek istiyorum sinirleri alnm gvdemize. Mustafa Armaan Osmanl'ya arpk Bak Dzeltmeliyiz Siz tarihimizi ele almada nasl bir yol neriyorsunuz? Osmanl tarihinde yolculua karken Oryantalist sylemin arpk bakn grerek bunlar ne sylerse yanl syler dncesiyle mi hareket ettiniz, yoksa gznze arpan tarih gizlenmiliklerden btne giderek bu ite bir acayiplik var diyerek mi yola koyuldunuz! Tarih, srekli antrenman gerektiren bir alan. Antrenman brakan futbolcu nasl hamlarsa, tarih zerinde yeni imknlar aramay brakan tarihi de ayn ekilde bu yarta 'dklr'. Osmanl tarihileri de bu "son kefedilen kta" zerinde alrken dnyadaki meslektalarnn neler yaptklarn da incelemelidirler mutlaka. ada tarihiliin gittii istikametleri, at yeni yollar ve yntemleri de fark etmeye almal ve kendi konularna uygulama yordamlarn gelitirmelidirler. Mesela artk Fernand Braudel'den sonra sadece Rankeci tarihe saplanp kalarak sahil-i selamete kamazsnz. Sathtaki dalgalar ve kpkleri sayan bir tarihi, tarihin dip dalgalarn gremez. Dip dalgalarn gremeyen tarihi de srekli dalgalar sayan, ama saysn arp sayma hep yeniden balayan, fkradaki Temel'in oluna benzer. Ancak burada yle bir tespitte bulunmann yeridir. Gnmzde Bat'da, zellikle de Amerika'da baz Osmanl tarihileri var ki, bizim Trk tarihilerinden daha fazla savunmaktalar Osmanly. Neden? nk adam bizim geirdiimiz ve yukarda anlattm 'unutma ve 'inkr' srelerinden gememi ki! O ideolojik baltalarn uutuu bir sava meydanna girer gibi girmiyor Osmanl tarihine. Ne diye giriyor? Anlamak iin. renmek iin. Tarih alannda orijinal ve yeni bir tez gelitirmek iin. imdi bu amalarla giren birisinin kalkp da Kapitlasyonlara veryansn etmesi iin bir sebep yok. Adam bakyor, Tarihimizle Hesaplamak Bizans'ta var, Venedik'te var, Ceneviz'de var bu kapitlasyon denilen uygulama. Hatta Emevi ve Abbasilerde de var. Seluklularda ve Anadolu Beyliklerinde de var. Nitekim Osmanl'da var olduunu gryor. Eer bu tarih devamllk izgisinden baklrsa Kanuni'nin Fransa'ya verdii

sylenen -ama olduka tartmal olan- 1535 kapitlasyonlarnn, Ortaa ve erken modern dnem Avrasya tarihinin ortak bir olgusu olduu grlyor ve onun ekonomik bir enstrman olarak deerlendirilmesi safhasna geiliyor. Yani hangi kapitlasyon antlamas daha avantajlyd, hangisi deildi gibi... te kfretmektense anlamaya alan insana da inceledii olay, perdelerini birer birer amaya balyor. Halil nalck, Zafer Toprak ve evket Pamuk gibi birka ciddi aratrmacmz haricinde kapitlasyonlara hl 19. yzyl sonu, 20. yzyl bann ttihat gzlkleriyle bakanlarn iinden kamadklar bu nokta, eer bir sava baltas olarak deil de bir "mesele" olarak ele alnsayd, sulamaktansa anlamaya gayret gsterilseydi, elimizde ciddi ettler, tezler, monografiler olurdu. Ama bugn kapitlasyonlar diye ktphanelerde aratrma yaptnzda ya Osman Nebiolu'nun amatr almasna ya da Reat Ekrem Kounun neresi abart, neresi ciddi bilmediiniz derlemesinden baka bir kitaba rastlamyorsunuz. Eer konu bu kadar hayat idiyse, ka ka bunun mu kmas gerekirdi Allah akna? Oryantalizmin bizi ierisine drd yaman tuzan ne olduunu iyi grmek gerekiyor. Oryantalizm, sadece Batllarn bizim hakkmzda aratrma yapmas deildir. Ktl de buradan gelmez. Hakikaten iyi almalar da yaplmtr. Bir Concordance' ihmal edebilir misiniz srf Batllar yapt diye? Asl mesele baka: Oryantalizmin bize empoze ettii 'rtk ideoloji'dir tehlikeli olan. Bunu Bernard Lewis'de en ak bir ekilde gryorsunuz. Ne diyor adam? Karlofa'da Osmanl bitti. "Uursuz" (fateful) antlama diyor Karlofa iin. Neden? nk Osmanl taraf ezilmi, bzlm Mustafa Armaan ve Bat karsnda teslim olmutur da ondan. Ne zamandan beri peki? Kanuni'nin lmnden itibaren. Gzel. O zaman sayn ltfen, 1566'dan 1923'e ka yl geti diye? 350 ksur yl. Bu devletin mr 624 yl srdne gre, nasl oluyor da bir devletin yar mrnden fazlas duraklama, gerileme ve kle geiyor ve biz ona hl devlet, onun emsiyesi altnda yaayan topluma da toplum diyebiliyoruz? te Oryantalizmin gizli (rtk) varsaym buradan bir virs gibi giriyor beynimize. Biz asrlardr gerileyen, duraklayan, ken bir toplumuz. Yani? Biz iflah olmayz! te Oryantalizmin bize syletmek istedii de bu. Btn bir muhteem 17. yzyl, musikimizin ehr-yinleriyle doldurduu bir 18. yzyl ve emperyalistler karsndaki inanlmaz direniiyle 16. yzyldan aa kalmayan bir 19. yzyl p tenekesini boyluyor; bugnmz hazrlayan ve bugnmzn krdmlerinin zlmeyi bekledii bu yakn yzyllar karanla terk edilince, balyor drammz. Yzmz tannmaz hale geliyor. Bir uta Altn a; Fatih ve Kanuni, br uta ise bir baka Altn a: Cumhuriyet. kisinin aras, tam bir karanlk. Byle bir tarihin iinden ciddi bir kimlik, yzne baklabilir bir kiilik, anlalr bir yz kabilir mi? te bunun iin diyorum ki, ders kitaplarmzdan u -asl- uursuz dnemlendirme tablosunu

karmak gerekiyor. Yani Kanuni'den bu yana gerilediimiz, ktmz, battmz bittiimiz masaln yrtp atmak ve bu karanlkta braklm yzmze yneltmek gerekiyor projektrlerimizi. Asl yapmamz gereken ey bu. arpk baklarn zehirledii bu tarihe panzehirler sunmaya, aulanm beyinleri saaltmaya alyorum ben yapabildiim lde. Oryantalizmin, hatta emperyalizmin kendi kendimizi tanmamamz, arpk aynalarda seyretmemiz iin karmza diktii bu heyulalar kovmak ve tarihimizi evine armak iin rpnyorum. O kadar fazla arpk bak var ki ortada. Maalesef buna sac ve inanm aydn da alet olmakta. Mesela etin Altann yenieri dman-37 Tarihimizle Hesaplamak ln anlayabilirsiniz, ama ayn dmanl 'sac' Ylmaz ztuna'da da grdnzde kafanz karyor. "Neden bu kadar farkl kamplardaki insanlar ayn yenieriye bylesine ykleniyor?" diye bir soru taklyor kafanza. Vur abalya! Bunu grdm yerde duyargalarm harekete geer benim. Tersi geerli olamaz m acaba? Bir de bu adan baklamaz m? Tpk Osman Gazinin iki ordu savarken, kim olduklarn bilmese bile yenilmekte olann yardmna komas rneinde grdmz gibi, ben de bu kadar yklenilen ve ezilen bir kesimin hakkn savunmak iin soyunuyorum onlarn avukatlna. Sessizlie brnm olann sesi olmaya alyorum. Tarihin iindeki bastrlm sesleri duymaya ve onlar yeniden dillendirmeye alyorum. Ve bulduklarm beni artyor cidden. Silistre'yi Ruslara kar imanla savunan bir ehit yenierinin koynundan kan terden gmgk slanm Enam cz glmsyor slanan gzlerime; ktan bir mzrak olup batyor sonra. Tarihin katlar yava yava alyor nmde. Bir kilim gibi. Yryorum zerinde, hayretle. aknlkla. Boynuma sarlmaya alanlar da kmyor deil. Bir kere Silistre'ye gitmi kul deilim ama ayn kaleyi 25 yl arayla iki defa kahramanca savunmu olan Sert Mahmud Paay da, Mareal Musa Hulusi Paa'y da bu yolculukta tanyp onlarn byklkleri karsnda ister istemez ezildim. Ufaldm. Onlar gibi olmay arzuladm koynuma bir Enam cz koyarak. ktm sefer, onlarn ayak izini bulma seferiydi. Bu seferlerimden ganimet olarak getirdiklerimi sayorum okurlarmn sofrasna. 38 Mustafa Armaan 18. Yzyl Gerileme Deil, Mal Rahatlama Dnemidir Osmanl tarihini anlatrken sosyal bilimlere ve zellikle tarih biliminin alt disiplinlerine bavuruyorsunuz. ktisat tarihi bunlardan birisi. Bu pencereden baknca "gerileme" diye adlandrlan dnemde bir "gerileme" sz konusu olmad anlalyor. Ama asker tarihten

bakldnda bundan farkl bir tablo ortaya kyor. Dolaysyla alt birimlerine gre farkllk arz eden bir Osmanl tarihi var ortada. Bu durumda hangisini esas alacaz? Braudel'in ok mehur bir sz vardr. "Bugn anlamak iin btn tarihi seferber etmeliyiz" der. Tarihin cazibesini aklayan ltl bir tespit bu. Zira tarih, zannedildiinin aksine gemie dnmek iin deil, yaayan, kanl canl bugn ve gelecei aydnlatmak iin okunup incelenir. Bu yzden de aslnda tarih okurken zihnimizde hep bugnk sorunlar gezinir durur. Onlar zmek ve anlamak iin okuruz tarihi. Bugnn iimizde at boluu gemiin sesleriyle doldurmaya, onlardan destek bulmaya alrz. Velhasl, gemii gemie dnmek iin deil, bugn zmek iin reniriz. Bunun iin de, elimizdeki btn imknlar gemie doru seferberlie a-rmalyz. Bu anlamda sosyal bilimlerin, hatta matematik, istatistik, demografi gibi bilimlerin de tarihimizi anlamak urunda seferber edilmeleri gerekmektedir. Szn ettiiniz iktisat tarihi de bu disiplinlerden bir tanesi. ktisat tarihi, zellikle mer Ltfi Barkann r ac almalarndan itibaren Osmanl tarihinin en fazla ilendii alanlardan birisi olmutur. Bugn Halil nalck Hoca bata olmak zere Mehmet Gen, evket Pamuk, Huri slamolu, Donald Quataert, Nely Hanna ve Roger Owen'n isimleri, bu hzla gelien alandan birka damladr sadece. Tarihimizle Hesaplamak Bu aratrmaclarn zengin ariv malzemesine ve yeni bir metodolojiye dayanarak ortaya koyduu sonular bizi artyor her seferinde. Mesela Mehmet Genc'in ufuk aan tespitleri. Bizim "gerileme" dneminde yer ald iin kmsemeyle baktmz o karanl bol 18. yzylda bir mucize grmtr kendisi. Avrupa lkeleriyle mukayese edildiinde Osmanl maliyesinin btn kaybedilen savalara, toprak ve insan kayplarna vesaireye ramen vergi oranlarnda mhim bir ykseli kaydedilmemi grnmektedir. Oysa ayn dnemde baz Avrupa lkelerinde vergi oranlar 30, 50, hatta 100 kat artm grnyor. "Acaba bu dnemde retim mi dm de vergiler bu kadar aada seyretmi?" diye baktnzda bunun da geerli olmadn, 16. yzyla gre 18. yzylda retimin miktar olarak arttn gryorsunuz. O zaman mesele daha da etrefilleiyor. "Yoksa devlet intihar m ediyordu?" diye sormanz bile mmkn bu durumda. Oysa 17. yzyln Avrasya apnda vurup geen byk bunalmn atlatma taktiklerinden birisi olarak merkeziyetilikten uzaklama eiliminin Osmanl idaresinde ar basmaya baladn mahede ediyorsunuz iktisat tarihi zerine yaplan almalardan. Sanyorum Dina Rzk Khoury'nin verdii bir rnek yeterince aklaycdr. Halep'e gelen bir vali, ehrin ileri gelenlerini toplar ve onlara ekonomik durumun nasl dzeltileceini sorar. Kodamanlar hemen kk esnaf ve iftiden vergi toplanmasn tavsiye ederler. Onlar dinleyen vali, kendilerine bir oyun oynamaya karar verir. Kodamanlar bir ziyafete arr. nce herkesin nne ku eti servis ettirir. Bir gzel yerler ama karnlar doymaz tabiatyla. Arkasn beklerler. Bir sre sonra ii

doldurulmu bir koyun gelir sofraya. Bu defa herkes bir gzel karnn doyurur. Sonra sz alr valimiz ve unu syler: Halktan toplanacak vergi u ku kebabna benzer ki, ne bizim karnmz doyurmaya yeter, ne de kuu kestiimize deer. Ama u koyunu grdnz, hepimizi nasl da doyurdu! imdi pamuk eller cebe bakalm. Ku etiyle beni uratracanza, ehir iin gereken paray sizden toplayacam. Kendisine, "Allah'tan kork!" diyenMustafa Armaan lere de u cevab yetitirir: Hem br dnyada 3-5 kiiyle uramak, binlerce kiiyle uramaktan daha kolaydr. imdi Osmanl'nn bu politikasnn yaygn bir ekilde uyguland dnemin zellikle 17. yzyl ve sonrasna rastladn gryorsunuz. Yani iltizam rejiminin yaygnlat yzyllarda. Devlet bir bakma bugnknden de "ileri" bir zelletirme yapmakta ve brakn yalnz timarlar satmay, grevleri dahi satmakta ve bylece hazineye klliyetli miktarda nakit para giriini hzlandrmaktadr. Dikkat edilsin, azil yetkisi bile "ekonomik" bir enstrman olarak kullanlmtr (elbette tek l o deildi, ama sonular bakmndan her azil karar, hazineye taze para girii demekti). Bylece koca 18. yzyln byk bir ksm hem mali adan bir genileme dnemi olmu, hem de ekonomide belirgin bir derinleme salanmtr. Palmira Brummett bu gerekelerle Osmanl Devleti'ni "tccar devlet" diye adlandrmaktadr ki, oumuzun zannettii gibi salt asker bir devlet olduu iddias ok su gtrr Osmanl'nn. 18. yzylda, 1739'da Belgrad Antlamas'yla Karlofa'daki kayplarn geri alan ve byk bir felaketle sonulanan 1768 Rus savana kadar iktisad istikrarn koruyup piyasalar derinletiren Osmanl Devleti'nin gerilemi olduunu sylemek, en basitinden snr takntsyla izah edilebilir. Yani bir devletin snrlar kln-ce her ey ktye gider mi demek istiyoruz? airler daha kt iir yazmaya, bilim adamlar aratrma masasn terk etmeye, asker daha kt savamaya m balar snrlar klnce? lle kazanmak m gerekir? Hep sonularna gre mi deerlendireceiz eylemlerimizi? Kaybedersek imanmz az, kazanrsak imanmz ok mudur? manl olup da kaybedemez miyiz yani? Ya da tersi: manmz zayf olup da kazanamaz myz? Neden "zafer" ile "iman" bylesine anlamsz bir terazide tartmaya alyoruz ki? Nereden bakarsak bakalm, "gerileme" kavramnn tarihimizin gbeine bu derece keyifle kurulmu olmas, baklarmz bulankTarihimizle Hesaplamak latrmakta, tarihimiz iindeki hakiki cevherleri grmemize engel olmakta, en fenas da, kendimize asrlardr yenilmi, zelil olmu, rm bir milletin ocuklar olarak bakmamza sebep olmaktadr. Bunun bedeli de kendisine, lkesine, toplumuna ve devletine gvenmeyen, "Kaacaksn bu

memleketten!" sloganyla ifade edilen bir eziklik psikolojisini beyninde tayan tiplerin niversitelerimizin kampslerini istilas eklinde denmektedir bugn. Demek ki tarihte ilenen bir hatann bedeli, tarihe deil, gerekte bugne, bugn yaayanlara detilmektedir. yleyse tarih, bugndr. Bugn okur gzlerimiz tarihte. . Vak'a-i Hayriye Gerekten Hayrl Bir Vak'a m? imdi Osmanl tarihinin zerinden sis perdelerini aralayalm ve genel tarih bilgilerinin aksini sylediiniz noktalara temas edelim. Mesela Osmanl sisteminin belkemii Yenieriliin kaldrl... Yenieriliin kaldrlnda bir yabanc parma m var? nk yenieriler isyan etti bahanesiyle ortalk kartrlyor, askerlere akl almaz iftiralar atlyor ve Sancak- erif alarak Yenierilerin tepesine biniliyor. in daha ilginci bundan sonra olanlar; ngilizlerle Ticaret Antlamas, Tanzimat Ferman; yani Batnn iilerimize mdahalelerinin merulamas. Sanki bir operasyon yaplyor. Yoksa btn bunlar bir komplo teorisi mi? Yenierilik, kuruluundan kaldrlna kadar tek bir kurum gibi gzkmesine ramen aslnda asrlar ierisinde gerek asker, gerek sosyal, gerekse zihn dzeyde birden fazla yenieriliin yaadn bilmemizde fayda var. 14. yzylda kurulurkenki yenieri oca ile Mustafa Armaan 1826'da kaldrld zamanki yenieri ocan tamamen ayn kurum-mu gibi ele almak yanltc olur. Yzyllar ok eyi alp gtrm ve ok eyi de eklemitir bu kurumun yzne. Mesela ateli silahlarn ordularn yaps zerindeki etkileri yeterince incelenmi deildir bizim tarihlerde. Oysa 15. yzyldan itibaren topu ve tfeki birliklerinin sava makinesinin bnyesine girii, bir yaya kuvveti olan yenieriliin alann giderek daraltm ve savalarda netice alc konumdan onu hzla uzaklatrmtr. Bylece ateli silah teknolojisinin geliimiyle birlikte Osmanl merkez ordusunun iinde savan neticesine tesir bakmndan giderek marjinalleen yenieri birliklerinin ne yaplaca bir sorun tekil etmeye balam ve bunun halline ynelik zmler dnlmtr. Biliyorsunuz, zaman zaman yenieriler terhis edilip sokaa salnm, ama savamasn bilen ve bir komutann emri altnda yaamaya alm bu gl kuvvetli insanlarn, yaanan Kk Buz a sebebiyle topran terk edip ehirlere gm bulunan isiz gsz ve gayrmemnun bir kitleyle bulumas, yllar boyu devam edecek olan Celali syanlar'nn fitilini tututuracak ve bir yn asayi problemi douracaktr. Yani devlet ne bnyesinde bu kadar iri-leen, ama sava srasnda etkisizleen bir gc barndrabiliyor, ne de onlar sokaa salabiliyordu. Bir karar vermesi lazmd ama. Bu karar, yenierinin sivilletirilmesi ynnde verildi. Evlenmelerine, yurt yuva kurmalarna, ift ubuk sahibi olmalarna, dkkn ap ticaret yapmalarna izin verildi. Sivil hayatla kaynatrlarak hem yeni bir Mslman tccar zmresi oluturuldu, bylece piyasalar zerinde

devletin hem iinde, hem dnda yeni bir Mslman snfn denetimi balatld. Artk yenieriler, ulemann yannda ikinci bir destek daha bulmu oldular kendilerine: Esnaf ve zanaatkarlar. Yani loncalar. Bylece giderek Osmanl sisteminin kamuoyu oluturma, gerekirse dezavantajl kesimlerin szcln yapma ve onlar adna hak arama gibi grevleri stlenen bir nevi "nc g" haline geldiler. Tarihimizle Hesaplamak imdi byle bir gce artk biz I. Murad zamannda (1362) kurulmu olan kapkulu ocann bir ubesi gzyle bakamayz. O zamanki yap ile 1826'daki yap, ad ayn kalsa da, byk lde deimi bulunmaktadr. Yani sivilleen bir yenieri ile sadece savamak iin yetitirilen bir yenieri arasndaki fark, 14. yzyldaki bir esnaf ile sava bir yenieri arasndaki farktan az deildir. Yani nce sivilletir, sonra da niye savamyorlar diye onlar sula. Propagandann ve galiplerin etkisi byle bir ey ite. O zaman da 1826'da ss-i Zafer adl buram buram propaganda kokan kitapta yazld gibi yenieri oca bir haerat srs, savamay unutmu bir babozuklar topluluu olarak sulanabilir mi? Eer yenieriler devlete ramen savamay unutmu, dkkn ap ticarete yumulmularsa, bunun cezasn vermeyen devlet kendinde aramal deil midir kabahati? Neden engel olmamtr? Engel olamad bir gelimeden dolay oca sulayp kapatmann, zerine toplar evirerek yakp ykmann manas ne olmaldr? Besbelli ki bu bir tasfiye srecidir ve Osmanl sistemini tkayan bir tka haline gelmitir yenieri. Islahat anda merkezilemek isteyen merkezi idare, her reform admnda kazan kaldran yenierinin kahrn daha fazla ekmeye niyetli deildir. Bu yzden de kilit sklmeli, "er gler" temizlenmelidir. Vak'a-i Hayriye'nin anlam budur. Tabii bir de d boyutu var meselenin. 18. yzyl boyunca, zellikle de 19. yzyl balarnda ngiliz elilerinin sk sk ikyet ettiklerini gryoruz yenierilerden. Limanlara dk gmrkle gelen ucuz ngiliz mallarndan hara alarak Londral burjuvalara tatl kr frsat brakmayan yenierilerin hamallar ve kayklar gibi yan elemanlaryla birlikte liman gmrklerini ellerine geirdiklerini gryoruz. Bylece kapitlasyonlardan gelen haklarn bile istedikleri gibi kullanamadklarna ahit oluyoruz ngiliz kapitalistlerin. Bir an nce Osmanl da "liberal" ekonomiye gemeli ve liberal ekonomiye giden yolda en byk ayak balarndan birisi olan yenieri oca lavedilmelidir. ngiliz kapitalizminin bu istei, defalarca iletilmitir Babali'ye. Ve III. Selim'in yapamadn II. Mahmud baMustafa Armaan arm, 1826 Haziran'nda Karacehennem brahim Aann toplar, Etmeydan'ndaki yenieri klasn yerle bir etmitir.

Operasyon imdilik tamamdr. n, almtr. Ardndan reformlar ve antlamalar birbirini izleyecektir. Komplo mu? Hayr, tarih... Batllamann Dinamikleri Osmanllarn emperyalizme dayanma sresinin Yenieriliin kaldrlyla alakas var m? nk Ocak, Batllamaya direnen bir kurumdu. 1838 ngiliz Ticaret Antlamasn liberal ekonomiye gei olarak adlandrabilir miyiz? te tarihi bu kadar ilgin klan da bu her admnda karmza kard cvltl seslerdir. Evet, Yenieri Oca, reformlara engel olduu ve sistemi kilitledii iin tasfiye edildi. Bunda yabanc parma da vard, ama modern ve merkeziyeti bir devlete giden yolda i slahat ihtiyac da vard. Reformlara ve Batllamaya engel oluyordu yenieri oca, doru. Lakin sylediklerimizden Yenieri Oca ne pahasna olursa olsun ayakta kalmalyd sonucunu karmak da yanl olur. Tepki olarak Yenierilik kaldrlmasayd her ey gllk glistanlk olurdu kanaatine kaplmamalyz. Aksi halde kendimizi tarihteki aktrlerin bir ksmnn yannda, brlerinin karsnda buluruz ki, bu anlamsz bir kavgaya srkler bizi. Oysa yapmamz gereken, anlamaktr. Anlamak iin de her iki tarafn da hakl ve haksz ynlerini bulup gstermek ve bir analizini yapmaktr. imdiye kadar Yenieri Oca'nn kaldrlndan 12 yl sonra, 1838'de ngilizlerle imzalanan ticaret antlamasyla ve bir yl sonra ilan edilen Tanzimat Ferman'yla gelen srecin diardan dayatlan Tarihimizle Hesaplamak yn zerinde oyalanp durduk hep. Oysa bu iin bir de i dinamikleri vard devrede. Doan Avcolu'nun izinden giden popler anti-emperyalist tarihiliimiz, maalesef bu noktada tam bir aymazlk iindedir. Bizi hep etkilenen, maruz kalan, pasif ve Bat tarafndan ekillendirilen bir plastik nesneymi gibi ele almlar, bizdeki deiim dinamiinin iine balarn uzatp bakmak ihtiyacn duymamlardr. Oysa d etkiler kadar buna da bakmal deil miydik bu toplumun aydnlar olarak? En azndan kendi glerimizi ve zaaflarmz tanmak iin bunu yapmalydk. 1838 Ticaret Antlamas zerine Osmanl Tarihinde Maskeler ve Yzler (Tima, 2005) adl kitabmda yaklak 15 sayfalk bir makale yazdm ve bu antlamann i dinamiini uzmanlarn azndan zetledim. Ayrntlar oradan okuyabilirsiniz. Ama u kadarn syleyeyim: Bu antlamann ktl zerinde o kadar durulmutur ki, iinde biz youzdur neredeyse. u kadar tezgh kapand, ngilizlerle aramzdaki d ticaret a u kadardan u kadara kt yaveleri her kitapta kr krne tekrarlanr. Lakin ekonomik bir felaketin -tabii bir felaketse- dahi olumlu sonulara yol aabilecei hi dnlmez. imdi imdi baz aratrmaclar, bu antlamann balangta baz sektrler zerinde ykc bir etki yaptn ama dier baz sektrleri de gelitirdiini, desteklediini ve balangta Osmanl imalat sektr zerinde olumsuz bir tesir icra

etmiken, 1850'lerden itibaren bu oka kar yeni alternatiflerin yine Osmanl imalat sektr tarafndan bulunduunu, dahas, tarmn ticarilemesi ynnde yeni gelimeleri tetiklediini sylyorlar. Nitekim 1860lardan sonra Osmanl imalat sektrndeki canlanma ve retim dzeylerindeki ciddi art, bunun en belirgin kantlar. Ayn iddiann sahipleri baz verileri de arptmaktadrlar. Mesela ngiltere ile aramzda oluan ticaret ann, Osmanl'nn Fransa ile yapt ticaretteki fazla ile dengelendiini nedense kimse sylemiyor bize. Bir tek ngiltere'ye bakmak ve verilere byle keyfi Mustafa Armaan bir ekilde dans ettirmek, bizi bylesine artabiliyor, hatta aptallatrabiliyor. Mesela 1850'lerden itibaren ngiltere'nin Osmanl limanlarna yapt ihracat miktarnda dler baladn ve bunun yzyln sonlarna doru giderek arttn biliyoruz. Bunun sebebi de, kapitalizmin Osmanl limanlarnda arad tatl kr bir trl yakalayamamas ve kendisine Hindistan cephesinde daha tatl kr umutlar kefetmesidir. imdi eer bu geni perspektiften, yani kresel tarihi nda bakmazsanz hadiseye, ideolojik bir gzle mahkm olur, tarihini iinde kmldayan hayat, felaketlere direnen ruhu ve kendi zmn bulma ve retme diriliini de fark edemezsiniz. Byle olunca da btn bir tarih, zerine l topra serpilmi gibi hibir ilginlii bulunmayan bir batakla dner, bu bataklk yava yava dnme kapasitenizi de iine alp yutar. Ben bu batakl kurutmaya ve orada kmldayan hayat kefetmeye adadm kendimi. Harem, Tpk Maliye Gibi Bir kurumdur Ya Harem? Kitabnzdan rendiimize gre, Haremi padiahlarn cariyelerle gnn gn ettii bir yer zanneden Trkiye Cumhuriyeti Babakanna -ne kadar utan verici ki- Amerikal bir kadn tarihi bunun yalan olduunu sylyor. Hareme niye Batlnn fantezileriyle bakyoruz? Yoksa tarihimizi Batllardan renecek duruma m geldik? Biraz yle galiba. Ben de bir yazmda yeni Osmanl tarihinin Bat'dan domakta olduunu yazmtm. Kastm uydu orada: Biz fena halde ideolojik mcadelelerin iine gmlm vaziyetteyiz. Tarih de bu mcadelenin sava baltas olmu durumda. Dolaysyla tarihle ilgili bir konuyu ele alrken savunmak veya saldrmak, her Tarihimizle Hesaplamak iki durumda da kar tarafa haddini bildirmek iin bu baltay kullanmaya soyunuyoruz. Oysa bir Batlnn, hele bir Amerikal, bir Japon'un kafasndaki problematikler tamamen farkldr. O, bir eyler renmek ve kendisinden bilgi isteyen kanallara doru ve 'anlalr' bilgiler tamak iin bu ie soyunuyordur. Dolaysyla anlamak, onlar iin ok ok daha nemli. Eer biz de tarihi bir sava baltas olmaktan kartr, onu anlamann bizi bugn ve geleceimiz anlamak olduunu idrak

edebilirsek, bu takdirde tarihteki birok konuya daha soukkanl bakmay baarabiliriz. Yine de o kadar kolay bir hadise deil bu. Harem, iki yan keskin bir bak. Bir yandan Batl muhayyilenin haz yatrm, bir yandan da bizim hassas noktamz. ster istemez saldr-savunma hattnn hayati bir mevzii oluyor Harem. Oysa Leslie Peirce'in Trkeye de evrilen Harem-i Hmyun adl kitab, btn bu problemlerden azade bir gzle bakabiliyor Hareme. Onu bir kurum gibi inceliyor. Mesela maliye gibi kurum tarihi olarak ele alyor. Kadn ve erkek iktidar alanlarnn bir mcadele sahas olarak ortaya kan Haremin aslnda son derece girift bir yap arz ettiini gsteriyor. Asl ilevinin de hanedann reme ilevinin dzenlenmesi, denetlenmesi ve srdrlmesi olduunu, bunun da son derece sk kurallarla belirlenmi bulunduunu tespit ediyor. imdilerde Osmanl kadn tarihine olduu kadar Hareme de yeni bak alar gelitirilmekte ve bu baklar nda, asrlk tartmalarmzla iyice karanla brnm olan Harem realitesi, yava yava gmld karanlktan kmakta ve aydnlanmaktadr. Dolaysyla biz bugn Batlnn bir haz nesnesi olarak kurgulad Harem'i, yine ayn ekilde bir haz nesnesi olmad mantndan giderek gslemeye alyoruz. Temel yanlgmz burada yatyor aslnda. Cevabmz da sorunun trnden olunca, ayn tuzaa biz de yakalanyoruz. Oysa harem bir zevk cennetidir, iddiasnn cevab, sadece 'deildir', olmamal Onun ne olduunu anlatmalyz biz ncelikle. Neydi, bir kurum olarak neydi, hangi dnm duraklarna Mustafa Armaan urad, hangi aamalardan geti, mant neydi, kurallar nasld, Bat fantezilerin kurban olan bu kurumun beer dokusu nasld, hastalklar, lmler, yallk, ocukluk, bebekler, umutlar, hayal krklklar, kazanlan ve kaybedilen savalar bu kurumun ekirdeini nasl etkiliyordu, padiaha gen kzlar sunanlarn politik beklentileri nelerdi, nasl etin bir iktidar mcadelesi cereyan ediyordu ieride, Hrrem Sultan'dan sonra deien ne oldu, nasl oldu da ilk ve son defa bir padiah kz Mihrimah Sultan bu kadar ne kt, grnrlk kazand ve stanbul'da iki camiye birden ismi verildi...? Grdnz gibi, tarih soru sormakla balyor. Sorular anahtardr. Kilit ise tarih. Bizim iimiz soru sormak ve bu anahtarlar kilidin iine sokmak. Alp almayaca biraz da bizim ustalmza bal deil mi kilidin? Lle Devri'ni Nasl Deerlendirmeli? zerine ok byk laflar edilen ama yeterince akla kavuturulamayan Lale Devri meselesi de var. Okutulan tarih kitaplarnda israfn, zevk u sefann hkm srd bir zaman deniliyor. Kimilerine gre ise Osmanlnn bozulmasnn alametlerinin ortaya kt bir dnem. Fakat aratrmalar Lale Devrinin de iinde bulunduu 18. yzyln ilk yarsnda Osmanl sisteminin

ekonomik ve brokratik olarak altn devrini yaadn gsteriyor. Lale Devrinin bu karmakl hakknda ne syleyeceksiniz? Lale Devri karmakbir dnem gerekten de. Aslnda Osmanllar byle farkl bir dnem olduunun farknda deiller. Bunun iin ona yeni bir isim vermemilerdi. "Lale Devri" tabiri, Yahya Kemale ait. Yaygnlatran ise Ahmet Refik olmu. Ve ondan sonra sanki "tabii" 49 Tarihimizle Hesaplamak bir devirmi gibi ele almz onu. Oysa ok ilgin ilikiler cereyan ediyor iinde. Bir yandan bir tercme heyeti kuruluyor, Dou'dan, Bat'dan klasikler, bilimsel eserler tercme ettiriyor. erisinde Ahmed Nedim Efendi de var, yani bizim air "Nedim-i eyda'mz. Yine bu dnemde bn Haldun'un Mukaddimesinin fark edildiini ve tercmesine -bitmese de en azndan- balandn biliyoruz (tamamlamak Cevdet Paamza nasip olacaktr onu). inicilik, canlandrlyor ve en nemlisi de, Trke matbaa bu dnemde giriyor lkeye. Ancak ilgin bir grnre kma hali olarak da elence hayatn gryoruz. Aslnda daha nceki dnemde elence Lale Devri'nden daha az deil. Yani anormal bir dnem deil Lale Devri. Ancak bu dnemde ilgin olan iki husus var. Birincisi Nepotizm, ikincisi elence hayatnn sarayn iinden kp halkn da grebilecei ak alanlara tamas. Nepotizm, biliyorsunuz daha nce eyhlislam Feyzullah Efendi ile balayan, kendi akrabalarn ynetime getirme ve bylece Osmanl hanedannn karsna bir baka ailenin iktidar ilikilerini yayma ilemidir ve Lale Devri'nde bunu Nevehirli Damad brahim Paann da yapmaya altn grrz. Dikkat edilirse hem Feyzullah Efendiye, hem de brahim Paaya halk arasnda byk bir hn olumu, onlar tepetaklak etmek iin birincisi (1703 Edirne Vakas) kansz, ikincisi (1730 Patrona syan) kanl olmak zere iki byk darbe gerekletirilmitir. Bu ihtilallerin asl hedefi, hanedann kendisi deil, onun etrafna bir sarmak gibi rlm olan nevzuhur hanedanlarn tasfiyesiydi. Ktlklerin onlardan kaynaklandn dnyorlard ve bu hakl taleplerini ifade etmek iin de ayaklandlar. Aslnda 1718'den 1768'e kadarki dnem, birok i (isyanlar, deprem, yangnlar) ve d gaileye (ran, Rus ve Avusturya savalar) ramen nisb bir skn devresi eklinde gemi, bu istikrarn ekonomi zerindeki etkileri de epeyce olumlu olmutur. Dolaysyla 50 Mustafa Armaan 18. yzyln Osmanl ekonomisi, evket Pamuk ve Mehmet Genc'in aratrmalarna istinaden rahatlkla syleyebiliyoruz ki, 16. yzyldan bile daha gelimi ve genilemiti.

imdi karmak bir dnem bu: bir yandan isyanlar, br yanda elence hayat; bir yanda Levn, br tarafta brahim Mteferrika; bir yanda brahim Paa, br tarafta Patrona Halil; lale eitleri gelitirmeye kendini vakfedenler ile Mukaddime'yi evirmeyi kendine vazife edinenlerin bir arada yaad bir dnem. Dolaysyla tek bir a ve l seip her eyi ona gre deerlendireceimiz 'dz' bir dnem olmaktan uzaktr Lale Devri. Birok palazlanmalarn ve birok ypranmalarn dnemidir. Bu sebeple boyutlu film gzlklerini takarak bakmakta yarar var. Aksi halde revnakndan ok ey yitirebilir. Patrona Halil Meselesi Bir de Lale Devrini kapayan 'Patrona Halil isyan var. Bu isyann temeli ne? iktisat tarihilerinin altn devir diye niteledikleri bu dnemdeki isyan ekonomik temelli mi yoksa siyas bir takm tesirler mi var? Tabii burada konumadan geemeyeceimiz bir asi portresi var. Saraya giren, teklif edilen para ve makam tekliflerini reddeden, padiaha bal isyanc Patrona Halil. Patrona Halil syannn ekonomik temeli de var, siyasi temeli de. Ama unutmayalm ki, 18. yzyl, Osmanl sistemine birok ilki sokmutur ve bu ilklerden biri de, toplumsal rgtlerin siyas rejimi bile tartmaya balamasdr. Nitekim 1703'de II. Mustafa tahttan indirilirken, az kalsn hanedan bile deiebilecekti (Krm hanlarndan Tarihimizle Hesaplamak birini tahta karmay dnen devlet adamlar bile olmutu). Hatta alk Ahmed Aa'ya baklrsa, cumhuriyetle bile idare edilebilmeliydi Osmanl memleketleri. (Nitekim Raguza Cumhuriyeti, Osmanl monarisi bnyesinde yzyllarca yaamam myd?) Patrona Halil, alk Ahmed kadar 'demokratik' dnceli birisi deildi belki ama onun da iktidar kan dkmek amacyla deil, bir tr 'Krolu ideolojisi'yle ynetmeye kalktn kaydediyor tarihlerimiz. Halktan birisi, Patrona Halil, bir padiah (III. Ahmed) tahttan indiriyor, brn (I. Mahmud) tahta kartyor, plak ayaklaryla divan- hmayun toplantlarna bakanlk ediyordu pekala. Ve daha da ilgin olan husus, Osmanl toplumu ve idaresi, btn bunlar fke duysa bile onu 'anlalr' buluyordu. Buras son derece nemlidir. Demek ki, Patrona Halil ve arkadalar, aslnda erif Mardin'in deyiiyle sylersek, ktlere kar iyilerin safnda ortaya km ve toplumun nazarnda derin bir meruiyet temeli edinmilerdi. Patrona Halil de kendisine bu kadar gvenen iyilerin beklentilerini boa karmayacak ve teklif edilen gz kamatrc mevki ve paralar elinin tersiyle itecektir. Velhasl, Patrona Halil'e sosyal meruiyet izgisinin bir mahsul gibi bakmak dururken, onu ekya srsnn ba gibi anlatmak, nmzdeki bu zengin ve renkli malzemeyi gzden kaybetmek demektir; bu yzden de genellikle dnmeyen bir tarih retildii iin, daha dorusu, tarih bir dnme konusu haline getirilmedii iin Osmanl tarihine yeni bir gzle bakmamza imkn .

tanyan bu adam ve srtlad olay yeterince aydnlatamamzdr. O bir ey kaybetmi deildir kukusuz. Kaybeden ve kendi darlmzn iine bir kere daha katlanan ve gmlen, biziz. Mustafa Armaan nsanlk Kendisine Bir Osmanl Bulacaktr "nsanln son adas" dediiniz Osmanl, 1847 ylnda irlanda'ya ngiltere'nin muhalefetine ramen yardm gnderiyor. Bu insanln gnmz dnyasnda yeermesi mmkn m? Osmanlnn kn de bu erevede deerlendirebilir miyiz? Yoksa Osmanl para ve menfaat ilikilerinin esas alnd bir dnyadan "artk oyunun tad kalmad" diyerek ekilen bir ihtiyar m? Bunu Anka'nn Ykseli ve D adl kitabnda Oral Sander de sylyor. Efsanedeki Anka kuu gibi, Birinci Dnya Sava'nda, yeniden bir daha domak iin intihar etti, kendisini atelerin iine frlatt diyor Osmanl Devleti iin. Gerekten de kendini insanln temel deerlerini, haysiyetini, erefini, prensiplerini koruma ve adaleti tesis idealine kilitlemi bulunan Osmanl ruhu, bu deerlerin hie sayld, insanln haysiyetinin ayaklar altna alnd bir dnemde buna engel olamadan kendini yaam sayabilir miydi? Byle bir fosilce yaaya raz olabilir miydi? Kendisini 'mazlumlarn koruyucusu' olarak gren bir misyon devleti, bu misyonu yitirdikten veya uygulayamadktan sonra var olmann bir anlam olduuna hl inanabilir miydi? (Burada tek tek devlet adamlarnn uygulamalarn deil, Osmanl kimliinin tezahr ettii anlam kuan vurguluyorum.) Bosna'da bir sz vardr: Devlet zaman. Yal Bonaklar, kendi aralarnda konuurken, "Devlet zamannda unlar vard" derler. Bu aslnda kendini Osmanl hissetmi olan hemen btn topraklar iin geerli bir arke-devlet hatrasdr. Babamn bir yengesi vard, Hamide Nine (Allah rahmet eylesin). Hep Sultan Hamid zamanndaki bolluk ve bereketten, ekmek fiyatlarnn ucuzluundan sz ederdi. Hamide Nine iin devlet, Abdlhamid dnemi demekti. Galiba baz tarihiler 53 Tarihimizle Hesaplamak ona son padiah derken bunu kastediyorlar. Abdlhamid'den sonra dediiniz gibi oyunun tad kalmad. Tek kale maa dnd. Ama bu tek kale, hep bizim kalemiz oldu. Yalnz benim yaknlarda len bir filozoftan (J. Derrida) mlhem olarak Osmanllk prensibi zerine bir yorumum var. Hakszlklarn, zulmn ve insann haysiyetini inemenin bu derece olaanlat bir yzyl, Osmanllk yoksa bile onu icat etmek zorunda kalacaktr. Zalime zalim olduunu haykracak, kurda kurt olduunu hatrlatacak ama kendisi kurt olmayan bir modelin inasnn en gl adaylarndan birisidir Osmanl. Bu Osmanly biz icat edemezsek, merak etmeyelim, insanlk kendisine bir Osmanl bulacaktr.

Bir kere yaanan bir daha neden yaanmasn ki? Zaten tarih de bizi gelecee iten bir tsunami olmayacaksa brakalm mahzenlerin iinde gizli kalsn. Ben bir "Osmanl tsunamisi"ni tetiklemeye alyorum. Daha dorusu bu tsunaminin gelmekte olduunu haber vermek istiyorum. Gz ak olanlara elbette... Bakn, diyorum, Osmanl tsunamisi geliyor, dikkatli bakn! nc Blm Osmanl ve Modernlik Bat haricindeki toplumlarn kendi modernlik tecrbelerinden ne tr sonular devirecekleri, ayn zamanda Bat tipi modernliin de tkand noktalarn gsterilmesine, hastalklarnn tehis ve tedavi edilmesine yardmc olabilir. Ve zaten Bat, modernlie bu kadar ayak diremeye devam ederse, modernliin kalesi elinden kaabilir. Nereye? Yeni ve youn okuma ve aratrmalar sonucunda Osmanl tarihine dair zgn bir kitap yazdnz: Ad Osmanl: nsanln Son Adas (Ufuk Kitaplar, 2003). Bu konudaki bilgileriniz de, okumalarnz da olduka taze. Dorusu ben de slam lemi ve Bat dnyas zerine, daha dorusu bu iki dnya arasndaki "kopukluklar" zerine bir konuma yapmak istiyorum sizinle. Bu tartmaya bir katk anlamnda unu sorarak balamak istiyorum: Son tarih okumalarnz nda slam dnyasnn neden Batnn bu kadar gerisine dtn nasl izah edersiniz? zgnm ama konumaya balamadan nce iki hususta dzeltme yapmam gerekiyor. Birincisi, Bat dnyas ile slam leminin ilikiler tarihini sadece "kopukluklar" veya "atmalar" zerinden okumak, tabii yollardan bir yoldur, ama benim okuduum yol, bana byle bir tarih tablosu sunmuyor. Belki "temaslar ve kopular" desek daha uygun olur. kinci olarak da "gerileme" kavramnn kendisini cesaretle mzakereye amak gerekiyor. Ama galiba onun teorik tartmasna girmek iin fazla zamanmz yok burada. yle zetleyeyim o zaman: Bir hadiseye, bir tarih dneme, tarihteki bir ahsiyete belirli bir sylemle yaklatnzda, bu sylem zamanla sizin dnyanz ve inceleme nesnenizi kaplamaya balar. Dahas, artk o sylemin, raflarndan satn alnd paradigmann iinden konumaya balarsnz farknda olmadan. Bu, artk sz konusu paradigmann iine dahil olduunuzun, ona biat ettiinizin ve onun avukatln stlendiinizin tescili demektir. slam dnyasnn Avrupa'nn gerisine neden dtn soran ilk insan Ernest Renan deildi bildiiniz gibi. Ama bu sorunun, hem Avrupa'da, hem de tepkileri dolaysyla slam aleminde, onun verdii Tarihimizle Hesaplamak bir konferans vesilesiyle mehur olduunu biliyoruz. Renan, 29 Mart 1883 tarihinde Sorbonne niversitesinde verdii bir konferansta slam dnyasnn neden geri kaldnn sebeplerini aklyor ve rk-merkezli ve Bat-merkezli bir yorum getiriyordu konuya. Mesela slamiyet iin, "nsanln tad en ar zincirdir" trnden iri kym yarglarda bulunmaktan asla imtina etmiyordu.

Renan'a gre, slam medeniyeti, belli bir dneme kadar, Batnn kaynaklar kabul edilen Yunan medeniyetinden yararland iin altn dnemini yaam, "dogmatik" zincirini krmay baarmt. slamiyet, zellikle Abbasiler dneminde ciddi bir medeniyet trmann gerekletirmiti, ama ardndan, kayna olan Bat'yla temasn kaybettii iin kendi iine kapanarak ilerleme srecini noktalam oldu. Ondan sonra ilerleyen yalnz Bat oldu. "nk zaten ilerleme iin gereken tohumlar eski Yunan ve Latin dnyasnda vard. slam dnyas buna hamallk yapt Bat'ya aktarma grevini yerine getirdi sadece. Buna teekkr ediyoruz ama artk ilerlemenin motoru biziz" diyordu Renan'n ahsnda Avrupallar. Bu konferansa slam dnyasndan iki byk tepki geldiini biliyoruz. Birisi, Cemaleddin Afgani'den geldi. Afgani, Renann bir ksm tezlerini kabul ederek, "Dediklerinizde hakllk pay var, ama tam yle deil, yle" mealinde bir cevap yazd ve.bunu Fransa'da bir gazetede Franszca olarak yaynlad. Lakin daha iyi bir cevabn Namk Kemal'den geldiini grmekteyiz. Namk Kemal'in Renan Mdafaanamesi'ne, Avrupa'nn bu bakyla slam ve Mslmanl asla anlayamayaca ynnde bir tavr hakimdir (bret'te kaleme ald "Avrupa ark' anlamaz" makalesi de bu tavrnn bir uzantsdr aslnda). O bakmdan Namk Kemal bir yanl anlalmann sz konusu olduunu vurguluyor ve teknik bakmdan ilerleme veya gerilemenin kanlmaz olarak ahlk, siyas veya din bakmndan bir ilerleme veya gerileme anlamna gelmeyeceini sylyordu. Aslnda Namk Kemal'in yaklam bugn dahi tartmaya deer bir derinlie sahiptir. 58 : Mustafa Armaan Ne gariptir ki, Renan'n bak zaman iinde epeyce iimize yerlemi olmal ki, Irak operasyonunun ardndan byk bir gazetenin ke yazar (Milliyet'ten Meral Tamer) bu tartmay yeniden gndeme getirmek ihtiyacn duydu. "slam dnyas niin geri kalm durumda?" tartmasnn kapa, pas tutmasna vakit kalmadan yeniden alm oldu bylece. Ancak bu tartmada gereinden byk kavramlar ve o kavramlarn iinde iri llerin kullanld dikkat ekiyor. Bunlar biraz rafine etmeye ihtiya var. Aksi halde neyi tarttmz dah tespit etmekten aciz kalacaz. Bir kere, "slam dnyas" deyince neyi kast ettiimizi tam olarak belirlememiz lazm. Belli bir corafyay m, teknolojiyi mi, ekonomik refah m, demokratik gelimilii mi kastediyoruz, pek belli deil. Aslna baklrsa slam dnyas, dnyadaki en kalabalk demokrasilerinden bir ksmn bnyesinde barndryor. Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi lkeler, yz milyonu bulan veya aan nfuslaryla dnyann en kalabalk demokrasilerinden. stenildii gibi olmasa da, iyi kt demokrasi tecrbeleri ierisinde gelien bir dnya slam dnyas. Ekonomiye geelim ve kii bana den milli gelire bakalm: Kuveyt ve Bahreyn rnei var, u rnekler belki, petrol zengini

lkeler bunlar, ama birok Hristiyan lkesinden ok daha zenginler. Endonezya ve Malezya'da kii bana den milli gelir 7-8 bin dolar civarnda. Oysa bu rakamlarn ok altnda yaayan bir sr Hristiyan toplum var yeryznde. Arjantin'in hali ortada, Etiyopya'nn da... Demek ki genel olarak slam'n Bat'ya gre neden geri kaldyla ilgili yarglarda bulunanlarn ifadelerine bakarsak, slam aleminin ekonomik veya demokratik geriliinden tam olarak neyin kastedildiinin hi berrak olmadn grrz. 59 Tarihimizle Hesaplamak tel ve zihn retim ile dier meselelerde ciddi olarak bir birikim olutu ama... Bunlara itiraz etmem. "Amerika'da ylda u kadar makale retiliyor, oysa Pakistan'da u kadar daha az" denilirse, somut deliller zerinde konutuktan sonra hibir sorun yok bence. Ama buradan yola klarak bana uval geirilmi bir genel azgelimilik syleminin retilmesine kar kyorum ben asl. "Gerilik" ve "ilerilik" dediimiz eyler, aslnda izaf kategoriler deil midir? Mesela 11. yzylda bir insan dnyann gidiatna baksayd, Hristiyan dnyasnn asla gnn birinde bugnk gibi bir noktaya ulaamayacan, hem de epeyce objektif bir gzlemle syleyebilirdi. 13. yzylda da, Mool istilasna ramen durum aa yukar aynyd. 15.-16. yzyllar iin haydi haydi byledir. Gn geldi, slam aleminin stnl 18. yzyldan sonra Bat'ya intikal etti. Ne oldu? talya'da ve Akdeniz havzasnda 15. yzylda Rnesans dediimiz bir gelime balad. Ticaret hacmi hzla artt. Okyanus keifleri birbiri ardndan geldi. 16. yzyldan sonra kta Avrupa'snda da durmad bu gelime ve kuzeye doru kt. Ondan sonra talya devletlerinin gerilediini, Hollanda, ngiltere ve Fransa'da gelimeler baladn grrsnz. Esas Rnesans sonras patlama, kuzey lkelerinde ortaya kar. Ondan sonra da Amerika'da. Demek ki bir blgenin, bir toplumun, bir ktann, bir dinin mal deil zenginlik veya gelime dediimiz eyler. Kim daha ok alrsa, kim daha ok retirse oraya gider, akar. Belki ileride Hindistan ve in olacak onun sahibi. Yani Bat'nn da bir garantisi yok elinde. Nitekim kinci Dnya Sava'ndan nceki Avrupa ile bugnk Avrupa arasnda muazzam bir fark var dnya leinde dier lkelerle arasndaki gelimilik farklarna baktmzda. ngiltere eski ngiltere midir? Ya Fransa? Almanya toparlanyor, ama nereye kadar gider, bilmiyoruz. Amerikan ekonomisini in'le kyaslyorlar bugn. Andre Gunder Frank gibi yetenekli siyas analizciler, yeni bir "Asya a"nn afandayz diyorlar, aretler bu ynde geliyor hep... Mustafa Armaan slam ve Bat dnyalarnn kyaslamas tam bir kyaslama deil, daha ok iktisad bir kyaslamadr. Teknik, entelek-

Biz belki de Bat dnyasnn tarihini btn insanln tarihi gibi gryoruz da ondan yanlyoruz. Ama binlerce yllk insanlk tarihinde 250-300 yllk bir zaman dilimi pek de uzun bir sre saylmaz, yle deil mi? Zaten Osmanl-Avrupa karlatrmasn bugn de Avrupa asndan bakarak yapmaya devam etmiyor muyuz? Osmanl tarihi kendi iinde bir btndr ve Osmanl tarihi boyunca bu devletin topraklar, Memlik-i Osmniyye olarak bilinir, Osmanl memleketleri, lkeleri yani... nk tek bir 'Osmanl memleketi' yoktur, 'Osmanl memleketleri' vardr. Krm ve Cezayir Osmanl idari yaps iinde ayn statde deildir mesela. Osmanl bir memleketler koalisyonu gibidir. Eflak ve Bodan beylikleri ile Arabistan yarmadas kesinlikle ayn ekilde ynetilmiyordu. Hepsi iin gelitirilmi farkl ynetim formlleri ve rejimleri vard. (Dnn ki, bugn Hrvatistan topra olan Dubrovnik'de (Raguza) bir Cumhuriyet ynetimi, Osmanl monarisinin korumas altnda Napolyon'un igaline kadar yaamaya devam etmiti.) erdii bunca farklla ramen biz Osmanl'y tek bir birim gibi kabul etmekte srarlyz. Ama sra Avrupa'ya gelince bunun tersini yapyoruz. Bunca farkllna ramen Osmanl'y tek bir birim kabul edenler, bunca ayrlklarna (din, mezhep, rk, sosyal yap vs.) ramen, rk, dini, corafyas, kltr farkl, hatta atma iinde olmasna ramen Avrupa'y da tek millet gibi kabul ediyorlar. Velhasl, kafamzda "tecezzi kabul etmez bir tarih" saplants ivi gibi aklm durumda. yle izah etmeye alaym izninizle: Tarihlerimizde Osmanl memleketleri ve milletlerinin hepsi, bir ulus devlette olduu gibi mttehid bir btnn paralar olarak kabul edildii iin bir blgedeki gelime, btndeki gelime olarak kabul edilmiyor; buna mukabil, bir blgedeki olumsuzluklar, diyelim ekyalk hareketleri, imparatorluun btn sathna gz kapal mal 61 Tarihimizle Hesaplamak edilebiliyor. Ama Avrupa'ya sra gelince, bu yntemin tam tersi deneniyor. Avrupa'nn bir yerindeki, mesela Venedik veya ngiltere'deki bir bulu veya yenilik ktann tamamna mal ediliyor, sanki bu bulutan btn Avrupa birlikte mtenaim olmu gibi baklyor, yenilgiler veya isyanlar ya da St. Batholomew Katliam gibi olumsuzluklar lokalize ve marjinalize ediliyor, zihinlerdeki o 'kusursuz Avrupa resmine zinhar yaktrlmyor ve yanna yaklatrlmyor. Osmanl'da olumsuzluklar btne temil edilir, olumlu gelimeler de yerellie mahkm edilirken, Avrupa'da olumsuzluklar yerellie indirgeniyor, olumlu gelimeler ise Avrupa'nn btnne fatura ediliyor. Ve bu metodolojik riyakrlk yznden ne Osmanl tarihini, ne de Avrupa tarihini tam manasyla anlama ve ele alabilme ansmz ve ihtimalimiz doabiliyor.

Dolaysyla Avrupa ahvaline dair olumsuz gelimeleri ayr ayr ele almamz gerekirken "Venedik kt m?" diye kimse sormuyor, "spanya geriledi mi?" veya "Ne zaman geriledi?" diye de kimse sormuyor. (Oysa Avrupa, zellikle de ngiliz tarihileri bunu sk sk soruyor.) nk Avrupa plannda eksiler es geiliyor, arzletiriliyor, artlar ise srekli olarak ne kartlyor. spanya Habsburglar dneminde, arlken iktidarnda neredeyse Osmanllarla ayn sava kapasitesine ulamken, 17. yzyldan sonra spanya nerededir? spanya diye bir devlet kalm mdr? Kimse bunu sormuyor. 18. yzylda Venedik neden kt? Kimse bunu da sormuyor. nk Osmanl kertti Venedik'i byk lde. (Tabii okyanus ticaret yollarnn almas da nemli bir etkendi.) Bunlar unutuluyor... Avrupa'da kaybedenler sz konusu edilmiyor, kazananlar konuuluyor. Velhasl Osmanl tarihi iin bu tr ar genellemelerin ok sayda ve yerli yersiz yapld kanaatindeyim. Bugn devam eden stnlk, mutlak olarak ve ebediyen Batda kalacak diye bir ey de yok. Zenginlik, gelimilik, medeniyet, teknoloji, bilim vs. dnyada lkeden lkeye, ktadan ktaya gezer dolar. Kim sahip karsa onun olur. Avrupa Osmanl'dan fazla maddi me62 Mustafa Armaan deniyete asld, sonuta Avrupallarn oldu. Ama bilmeliyiz ki, geici bir sre iin. Dier toplumlar da isterlerse bu bilgi ve teknolojiye sahip olabilirler. te in ve Uzak Dou lkeleri bunu gsterdi. Tayvan ufack bir ada devleti olmasna ramen 17 bin dolar gayri safi milli haslay yakalad. Ama orada da kitaplar sabaha kadar ak. Bunu da grmemiz lazm. Yanisi u ki, Renann yapt gibi bilimi, medeniyeti, teknolojiyi, gelimilii vs. Batya tapulama gibi bir gayretkeliin iine girmenin gerei de, anlam da yoktur. Modern dnyann inasnda Mslmanlarn dorudan herhangi bir katksnn olmad sylenir genellikle. Mslman dnyann Endls'te ve Orta Douda rettikleri bilimden faydalanlm olabilecei, ama modernitenin bir Bat projesi olduu dile getirilir. Siz ise Osmanl rneinde olduu gibi, Mslmanlar modernliin dnda dnmyorsunuz. Sizi bu dnceye getiren gerekeleriniz nelerdir? Bunlar nereye yaslanarak sylyorsunuz? Modernliin bir Bat projesi olmadn, insanln projesi olduunu neye dayanarak iddia ediyorsunuz? Orada da bir ayrm yapmakta galiba fayda var. Modernizm veya modern zihniyet dediimiz yapy modernlikten belli bir lde ayrt etmek gerekiyor. Modernizm dediimiz, o yapnn iinde retilen veya onu ekillendiren yaklamdr. Prof. Fuat Sezgin -ki slam bilim tarihi alannda dnyadaki en byk uzmanlardan birisidir- de bunu vurgular sk sk. Eer slam dnyas Dou'da ve Bat'da kendinden nce var olmu olan btn bilgi birikimini alp kendi hamurunda yourup

ortaya yeni bir sentez karm olmasayd, bugn "Bat" denilen medeniyet de mevcut olamayacakt. Yani Bat bilimi, teknolojisi ve kltr, slam'n bilgi birikimi zerine oturmu oldu. Bu sentezin gereklememesi halinde Bat'da gelien yeni sentez mmkn olamayacakt -yani slam medeniyeti rakamlar bulmutu, sfr bulmutu, trigonometriyi, optii gelitirmiti vs. slam dnyaTarihimizle Hesaplamak snda gerekleen bir ey bu... Hakikaten bu dnyadaki byk kltr alanlarn buluturmak, ona sahip olmak ve onu var olduundan daha gl bir duruma tamak slam sayesinde mmkn olabilmitir. Nasl slam'n parlak anda sahip olduu birikim, kendinden nceki birok medeniyetin ufak ufak oluturarak biriktirdii bir krema ise, talya'da balayan ve daha sonra dier Avrupa lkelerine de yaylan modernite de balca in ve slam dnyalarnda bulunan, korunan ve yeniden retilen muazzam birikimin itim gcyle meydana gelmitir. Ben moderniteyle gelenek arasnda o cesur izgiyi izenlere maalesef itirak edemiyorum. Renan, kafasndaki izgiyi byle konumlandrmt. Lakin Bat iin geerli olmad gibi dier noktalar iin de fazla geerli bir model deildir bu. Bir bakma modernizm de modernitenin aleyhine ileyebilir, onu eletirebilir; ama Bat'da hibir zaman gelenein derin ileyii aksamam, modernitenin iinde gelenein ihtiamn srdrmesine giyotin indirilmemitir. Halen Avrupa Birlii tartmalarnda baz Avrupal siyasilerin anayasaya Hristiyanl koymaya almalarnda grdmz gibi o i ve derin damar akmaya ve her eye ramen direnmeye devam etmektedir Avrupa'da. Yani modernlik ya da modernite birdenbire, bir bolukta ortaya km bir ey deildir diyorsunuz. Modernlik, insanln uzun tarihsel srecinde harmanlayp biriktirdii bir sre midir yani? Biliyor musunuz, bu zaten baka trl de olmazd. Bu tasvip edilmesi gereken bir ey midir, deil midir, onu baka yerde tartrz. nk modernliin daha sonra btn dnyada bir kresel nitelik kazanmas, tahakkmc taraf, yani kendi dndaki btn yaam formlarn alt st etmesi veya dpedz yakp ykmas, onun sadece Batya mahsus bir taraf olmasna gereke tekil edemez gibime geliyor. Bat'nn insanln geneliyle paylat birok temel nokta da Mustafa Armaan var. te bu noktalar insanln yzyllar iinde ekillendirdii ortak birikimlerinden faydalanlarak ortaya km eylerdir. unu mu demek istiyorsunuz: Bat'nn kendi dndaki alanlarda hayat bulmasnda Bat dndaki toplumlarn da belirli bir katks vardr. Yani herkes kendinden bir eyler mi buldu modernitede?

Bir ekilde byle denilebilir... Tabii ki "Bat", kendi Bat eksenli dnce tarzna ve birikimine gre yourup ekillendirdi modernlii. Ama onda bir zgrlk ve bir kar modernite retme imknnn da ortaya ktn grmek lazm. O zaman baka trl yorumlanabilirse, baka trl bir retim imkn doabilirse, Bat tipi bir modernlik dndaki modernliklere de (son yllarda "Bat d modernlikler" veya "oul modernlikler" adlarn verdi sosyal bilimciler bunlara ki, modernliin tek tip olmadn, dahas olamayacan vurgulamak iin ortaya atld bu kavramlar) sz hakk tannm olur. Yani Bat haricindeki toplumlarn kendi modernlik tecrbelerinden ne tr sonular devirecekleri, ayn zamanda Bat tipi modernliin de tkand noktalarn gsterilmesine, hastalklarnn tehis ve tedavi edilmesine yardmc olabilir. Ve zaten Bat, modernlie bu kadar ayak diremeye devam ederse, modernliin kalesi elinden kaabilir. Nereye? Henz bunu bilmiyoruz. Amerika modernlii tkenme snrna getirdiine gre... Galiba sz biraz da uraya geldi: Madem ki modern dnyann, modernitenin oluumunda tm insanln katks var, neden Avrupa, mesela Almanya, Fransa ve ngiltere modernitenin nimetlerinden en st dzeyde faydalanrken, yine sizin iddianza gre, katks olan dier bazlarna sadece modernitenin rettii makinelerin dilileri arasnda ezilmek, ;?; 65 Tarihimizle Hesaplamak Modernlii sevk edenlerin, yani onu retenler ve ba ekenlerin aslan payn kapmalar gayet doal. Ama modernlii sadece Bat'nn Batl olmayan toplumlara ynelik tek ynl ve kaba bir tasallutu gibi dnmek ve sadece buna indirgemek de yanltc olur kanaatindeyim. En korkun tasallutlar birbirlerine kar da yaptlar Avrupallar. Sadece Birinci ve kinci Dnya savalarn kastetmiyorum. Yedi Yl Savalar, Otuz Yl Savalar, Yz Yl Savalar, ngiltere ve Fransa'nn, ngiltere ve Hollanda'nn, Fransa ve Almanya'nn, Rusya ile Fransa'nn 17.-19. yzyllardaki korkun savalarn ve katliamlarn hatrlayn ltfen. Portekiz ve spanya arasnda yzyllarca sren savalar, rlanda'nn Britanya Krall tarafndan ilk 'smrge' yapln hatrlayn. Yani modernliin reticisi Avrupa devletleri ve milletlerinin kendi aralarnda da korkun mcadeleler cereyan etti ve bu savalar modern dnyay bugne kadar bir ekilde ekillendirdi diyebiliriz. Moderniteyi tabii ki eletirebiliriz ve eletirmeliyiz de; zaten modernite bu eletirme imknn da veriyor size. Ama moderniteyi eletirirken modern dnyada retilmi her eyin faturasn toptan moderniteye kesmeyelim diyorum. nk o zaman u arpk sonu ortaya kar: slam dnyasnda bir sr zndklar {zendka) da kmtr tarih boyunca (mesela ilk aklma gelen, mehur bnu'rRvend). Bu tipler bizzat slam'n rettii figrler midir yoksa slam tarihinde ortaya km arz bunlarn att bombalarn altnda can vermek dmektedir? Bu paradoksal durumu nasl aklayacaksnz?

tiplerden, imalat hatalarndan mdr? Zndklar nasl slam'n kendisinden saymyorsak, onlar slama mal etmiyor, reddediyorsak, modern ada da ortaya kan her eyi modernitenin dorudan ve sahih rn olarak kabul edemeyiz, dahas etmemeliyiz. Tpk modernitenin kendisinin tamamen modern olmamas gibi sonular gzden karrz aksi halde... Modernite de bir tarihlie, yaygn deyile bir 'tarihsellie' sahiptir ne de olsa... Onu bundan muaf tutmann bir manas var m? uraya m geldik yleyse: Gelenek ve Modernlik Arasnda adl kitabnzda, "gelenek ve modernlik arasnda keskin bir ayrm izgisi yok, onlar birbirinden ayr mtalaa edeme66 Mustafa Armaan yiz" diyorsunuz. Modernliin bir gelenek olmadan var olamayacan, gelenein ise modern formlar reterek varln srdrdn, dolaysyla srekli birbirlerinden beslendiklerini belirtiyorsunuz. Bu dnceniz bana ok arpc geldi. Modernlik ve gelenek arasndaki bu karmak ilikiyi nasl aklarsnz? ncelikle belirteyim ki, Bat zerinden konuuyoruz imdi. Yani verdiimiz rnekler byk lde Bat modernliinden olacak. Bat'da hibir zaman gelenek modernlikten tamamen dlanmamtr. iddetle eletirilmitir, kar klmtr, kavga edilmi, hatta savalar yaplmtr, ama bu eletiriler ve kavgalar bile her ikisi arasnda kkl bir iliki ve etkileimin mevcudiyetini gstermektedir. Bir eletiri ve ekime, kavga varsa zaten, aralarnda bir iliki de var demektir. Asl, gerilimsiz bir iliki ierisinde olmalar tuhaf ve ilgi ekmez olurdu diye dnyorum. Modernite servenimiz biraz farkl olmakla birlikte (farkl olmayan modernite serveni de yoktur ki zaten), bizde de geleneimizin bir ekilde modern formlar iinde yaamaya devam ettiini bir ok rnekte grebiliyoruz pekala. ehirlerimizin halini gryorsunuz deil mi? Ne kadar "Batl" gkdelenler kondurursak konduralm, ehrin kendiliinden gelien dokusuna ynetenler de, ynetilenler de fazla itiraz etmiyorlar dikkat ederseniz. Oysa modernlik, en bata ehirlerde balamtr ve bir 'dzen ve 'disiplin dncesiyle birlikte gelimitir. Gemite nasl iinde yaayanlarn inisiyatifiyle (Batl seyyahlarn gzlerine biraz 'kaotik' gibi grnmek pahasna) ekillenmise ehirlerimiz, bugn de ayn yolda kararl ve emin admlarla yrmeye devam ediyorlar. Geleneklerimize uygundur yani ehirlerimizin mevcut kaotik dokusu. Oysa 2 yl nce yaplan "Mimarlar Kongresi" (Temmuz 2005) iin Trkiye'ye gelen Peter Eisenstein gibi postmodern mimarlar, stanbul'un bu akl almaz karmak dokusunun sarholuuyla geri dndler. Gnlerce gazetelerde yazlp izildi bunlar. 67 Tarihimizle Hesaplamak

Ancak Bat'da geleneklerinden yararlanma, bizdeki gibi kr, tesadfi ve kendiliinden bir srele ekillenmez. Bilinli yaplr ve kurulur gelenek ile modernlik arasndaki balantlar. Ve zellikle dnce alannda bu son derece belirgindir. Bir Martin Heidegger, "Btn Bat metafizii Eflatun'dan beri yanl yapt. Biz Sokrat-ncesi dnrlere dnmeliyiz" diyebildi. Bu gelenein yeni batan yaplanmasn istiyor ve kimse kalkp da Heideggere srf bunu yapt iin "gericisin" demiyordu. Bunun kendi kltrel cemaatimiz asndan ne kadar sama grneceini yle aklayaym size: Ben bn Sina'y okusam ve kapitalizme bn Sina asndan bir siyas veya ekonomik cevap retsem ne kadar ciddiye alnrm Trkiye'de? Bir dnn. Ama ABD'de Alasdair Mclntyre diye bir adam Aquinolu St. Thomas'n Aristo'yu yorumlayn esas kabul ediyor ve bu iki devin rettii klasik yorumun iinden liberalizme yaman cevaplar biiyor ne zamandr. Ve kimse de kalkp kendisini niversiteden atmaya teebbs etmiyor. Ne atmas, el stnde tutuluyor. Gryorsunuz ite, Bat'nn kendi geleneiyle olan ilikisi ne kadar canl ve bilinli; bizdeyse bu iliki ne kadar tuhaf iliyor. Galiba tuhaf olan biraz da tepeden inmeci aydnmz ve brokratmz. Onlar kafalarndaki Bat tipi modernlii tek ve zaman-st bir model zannedip btn bir toplumu kendi geleneinin uzandaki bu modele gre yeniden dizayn etmek zere yola ktlar. Ama Ankara rneinde grdmz gibi, bu dizayn bnye tarafndan hemen reddedildi ve kendi bnyesine uyduruldu zaman iinde. Geleneksel stanbul'a benzemesin diye kurulan 'modern bakent' Ankara, 1950'lerden itibaren hzla stanbullat ve bylece tepeden inme, gecekondu gibi arpk modernlik anlayna da en okkal cevab vermi oldu. 68 Drdnc Blm Dou - Bat kilemi Yapay Mesela Osmanl Devleti Doulu mudur? Yant o kadar kolay deil. Fatih Sultan Mehmet, Homeros'un llyadasn tercme ettirmi, okumu, Midilli Seferi'nde Truva'y ziyaret etmi, destann kahramanlarnn mezarlarn aram. Ayrca Ortodoks Kilisesi, ne kadar Batlyd? Bizans, bugn Bat olarak tanmlanan Latin lkeleriyle savayordu. ABD'nin Irak ve Afganistan'a girmesiyle birlikte "medeniyetler atmas" tezi tekrar gndeme geldi ve savan bu atmann sonularndan biri olduu ynnde yorumlar da ok sk yaplyor. Buna katlyor musunuz? "Medeniyetler atmasnn nedenlerinden biri olarak slam lkeleri ile Hristiyan lkeleri arasndaki ekonomik fark gsteriliyor ve gelimilik ile din arasnda balant kuruluyor. Ama bugn Brezilya, Arjantin gibi Gney Amerika lkeleri bata olmak zere dnyada byk bir Hristiyan kitle yoksulluk iinde. stelik Malezya, Kuveyt gibi baz slam lkeleri birok Bat lkesinden bile daha zengin. ABD'nin Irak operasyonu Bat'nn Hal Seferleri'nden balayarak Dou'ya kar yrtt fetih drtsyle de ilikilendiriliyor. Byle bir ey sylemek mmkn,

ama olup bitenleri aklamak iin yeterli deil. Byle bir anlay bugn rgtl, sistematik, teorize edilmi bir halde grmyoruz. Kald ki Hal Seferleri de her zaman Hristiyan olmayanlara ynelik olmad. Ortodoks Hristiyan stanbul'un 1204'te Latinlerin istilasna uramas buna iyi bir rnektir. ABD Bakan Bush Irak sava iin "Bir Hal Seferi" dedi ve sonra szn geri ald. Ama yine de bu sz birok kii tarafndan "medeniyetler atmas" balamnda ele alnd... ABD'nin Irak operasyonunu "medeniyetler atmas"nn tezahr olarak ele alabilmemiz iin Washington Krfezi'nde gezinen slam lkesi bayrakl filolar olmas gerekirdi. atma dediiniz karlkl olur. Oysa o gemileri sadece Basra'da, Kzldeniz'de Bat lkelerinin bayraklaryla gryoruz. Bu nedenle bu sava, bence, atmadan ok bir tarafn dnyay yeniden dizayn etme politikasnn sonucu. Tarihimizle Hesaplamak Yani ABD'nin kreselleirken Mslman dnyay ehliletirmek istediine ynelik yaplan yorumlara katlmyorsunuz... Hayr. Bu sava, "medeniyetler atmas"nn deil, haritalarn yeniden izilmesi giriiminin sonucu. ABD, I. Dnya Sava srasnda ve sonrasnda gelimelere mdahale etmeyen, kendini izole eden bir politika izledi. Osmanl'nn snrlarn izmek iin eline cetveli alan dnemin sper gleri ngiltere ve Fransa'yd. ABD imdi, "Sper g benim ve o zaman Fransa - ngiltere tarafndan izilen Ortadou snrlarn imdi kendime gre iziyorum. Neden dnemin snrlarna bal kalaym" diyor. Bu sava, "medeniyetler atmas"nn deil, yeni dnya dizaynnn bir paras olarak grmeliyiz. Peki neden 20. yzyldan itibaren snrlar izmek iin cetveli eline hep Batllar alyor? Yant smrgecilikte yatyor. Mesela 19. yzylda stanbul'a gelen Herman Merville, "Bu ehri bir trl kafamda oturtamyorum. Sokak isimleri, tabelalar yok. Bu nasl ehir?" der. Ayn eyi Msr'a giden Napolyon da "diyor ve ehirde bulvarlar ap kadastro ve haritaclar aryor. Hindistan'da da benzer bir durum var. Bat dediimiz emperyal g, hep bir yerlerin haritasn kartp yeniden dizayn eder. O blgenin kltrel kodlarna sayg duymadan, kendi kltrn dayatr. Bunu Osmanl'da grmyoruz. Osmanl daha ok federasyon sistemine yakn bir sistem uygulam ve her blgeyi kendi zelliklerini dikkate alarak ynetmitir. Bat ise, kendinden olmayan kendine benzetme anlayn iselletirmi ve uygulamtr. "Benim gibi deilsen, dmdasn, dmanmsn" diyor Bat. Nitekim aynsn Irak Savanda koalisyon glerine katlmayan lkelere olan tavrnda da grdk. Fransa'ya ynelik tutum en arpc rneklerden biri. Mustafa Armaan

Ayrca unu da vurgulayalm ki, Amerikan devlet yapsnda kontrol etme ve izleme zaten var. Herkes kredi kartlarndan, faturalarna kadar sk takip altnda. imdi yeni dnya dizaynyla birlikte bunu snrlar dnda uygulamaya alyor. O zaman "medeniyetler atmas" derken Hristiyan ve olmayan deil, Dou - Bat ayrmn m kullanmak gerek? Bu tr kategorilerin istisnalar, hatta kural haline gelen istisnalar vardr. Mesela Osmanl Devleti Doulu mudur? Yant o kadar kolay deil. Fatih Sultan Mehmet, Homeros'un lyada'sn tercme ettirmi, okumu, Midilli Seferi'nde Truva'y ziyaret etmi, destann kahramanlarnn mezarlarn aram. Ayrca Ortodoks Kilisesi, ne kadar Batlyd? Bizans, bugn Bat olarak tanmlanan Latin lkeleriyle savayordu. Bat ve Hristiyanln igal I fetih I smrge felsefesinde misyonerlik vardr. ABD'nin Irak operasyonunda "Irak'a demokrasi gtreceiz" sylemi gibi... Evet bu sylendi, ama hi de ikna edici deildi. ncelikle demokrasinin gkten paratle indirilemeyeceini en ok ABD ve dier Bat lkeleri bilmeli. Yzyllar boyu demokrasi iin kanlar akt, krallarn kafas kesildi. Bugn bile hl sorunlar yaanyor. Trkiye'nin iyi kt geldii noktann da Birinci Meclis'in almasna uzanan tarihi var. Bu sz, ABD'nin Irak operasyonunu merulatrmann gerekesi olarak sylendi. Yoksa geerlilii yok. Siz genel olarak "medeniyetler atmas'na katlmyorsunuz galiba? Katlmyorum; nk bu tezin kendisinin bizi atmaya gtrd kanaatindeyim. Tez, atmay merulatryor. Dou - Bat 73 Tarihimizle Hesaplamak ayrm deyip, kendinizi bir tarafa koyduunuz anda ayn sylemin, yani atmann iine giriyorsunuz. O zaman din ve kltr lkelerin politika ve sava kararlarnda sadece bir bahane mi? Gayet tabii. lkeler, bir yeri igal etmek ya da o lke iinde iktidar ele geirmek iin dinleri ara olarak kullanr. Okuduklarm, tarihi analizler bana bunu gsterdi. Sonra byle bir atma iin Dou ve Bat diye iki zn bulunmas ve birbirlerinden uzlaamayacak kadar farkl olmalar gerekmez mi? Bu durumda Dou - Bat diye bir ayrm da yok... Bat dendiinde Avrupa'y kastediyorsak eer, Rusya'y Bat sayacak myz? Bat deniyor, ama SSCB ok uzun yllar Bat iin bir atma konusu deil miydi? spanya'y Bat m kabul edeceiz? Daha 1910'larda Miguel de Unamuno "spanya Batlasn m, Batlamasn m?" diye tartyordu. Peki Dou - Bat ayrm neden bu kadar revata?

Oryantalizmin rettii bir ablon bu. Oryantalizm, Dou'ya Bat gzyle bakp bir kimlik bimek olarak tanmlanr. Oryantalizm, Dou'yu tanmlad gibi, Dou'nun da Bat'y nasl tanmlamas gerektiini syler. Bu durumda bir Doulu Bat'ya kar karken aslnda kendi kkleriyle, geleneiyle deil, oryantalizmin kendisine sunduu Batya kar kyor. O yzden Dou - Bat ayrmnn dna kmak gerek. Byle bir ayrmn olmadn varsaysak da bu sylem, zellikle son dnemde "medeniyetler atmas" kavramyla youn biimde gndemde olduuna gre ister istemez gereklik kazanma riski tamyor mu? Mustafa Armaan Doru. nk bir eyin nce sylemi gelir. Byk skender, "Milletler milliyetilii deil, milliyetilik milleti yaratr" demi. "Medeniyetler atmas," "Dou - Bat" derken dikkat etmeliyiz. Bu sylemi kullanrsak bu ayrm ve atmay kabullenmi oluyor ve olup bitenlere bamsz bakamyoruz. rak'taki mzelerin yamalanmas srasnda Amerikan gleri gvenlik nlemi almad, hatta olaylara gz yumdu. Bu bir medeniyetin yok olmasn seyretmek deil miydi? Mzelerin Irak halk tarafndan yamalandn sanmyorum. nk o eserler, sradan insanlarn ilgisini ekecek eyler deildi. Hatta baz haberlerde yamaclarn kopyalara hi dokunmadndan, orijinalleri aldndan sz edilmiti. Yani iin iinde profesyoneller var. Irak'n petrol gibi, tarihi eserlerinin de yamaland bir operasyondu. Bu eserleri yaknda mzayedelerde ve mzelerde grrz. Ama bir kltr yok etmek deil, o eserleri pazara karmakt. 7.4 Beinci Blm "Abdlhamid lkeyi Kyamete Hazrlyordu!" Halk uyank. Ama aydnmzn zerimize l topra serpilmi sanki. Abdlhamid'e brakalm m son sz: "Biz can ekien bir millet deiliz. Yatandan taan bir nehre benziyoruz. Bizi zinde tutabilecek yegne kuvvet, slamiyet'tir." En byk problemimiz kendimize gvenemeyiimiz ve gcmz, taan bir nehir gibi ynlendirip ynetemeyiimiz deil mi bugn de? "Beni evhaml sanyorlard... Hayr! Ben, sadece gafil deilim, o kadar!" Byle sylyor Sultan II. Abdlhamid. Siz de Abdlhamid'in Kurtlarla Dans (Ufuk Kitap, 2006) isimli kitabnzda onu kastederek "Sen sukut ettin, sukut etti siper" diyorsunuz. Sahiden gidii, sukutu mu oldu siperimizin? Kabul edelim ki, son devir Osmanl padiahlar ierisinde "yanar-dner kafa'ya malik ender devlet bakanlarndan biridir II, Abdlhamid. Yanar-dner derken neyi kastediyorsunuz?

Sayfann yalnz n yzn deil, arka yzn de okuyabilen, dan karanlk tarafn da grebilen, ataca admn bir ka hamle sonrasnda nereye varacan grerek hareket edebilen ve en nemlisi de btn bu admlarda inisiyatifi elinde bulunduran kafay kastediyorum. Abdlhamid'in srail devletinin kurulmasna ayak direyii, bunun en tipik numunelerinden biridir. Bir bakma unu yapmaya alyordu: Osmanl devlet ve toplumu nasl Dvel-i Muazzama karsnda dezavantajl konumda ise, ieride de Mslman-Trk unsur ayn durumdayd, yani gayri mslim ve gayri Trk unsurlar karsnda geri ve dezavantajlyd. Bu ifte dezavantajl pozisyonu deitirmek iin 93 Harbinden sonra snrlar ve nfus yaps alt st olmu bir devleti yeniden fethe giriti. Bu fetih, Fatih ve ocuklarnnkinin tersine, bir i fetih olacakt. Hem darya kar gl grnmek hem de ieride dezavantajl durumdaki Mslman kesimi eitip yetitirerek kopacak kyamete hazrlamakt hedefi. Biliyordu ki bu kyamet nasl olsa kopacak, bu geni lkeyi Osmanl'ya brakmayacaklard. Kyamet arifesinde yetimi insan gcmz asndan ne kadar iyi durumda bulunursak, sa salim kma ansmz o derece yksek olacakt. Plan, buydu Abdlhamid'in. lkeyi alttan alta o kanlmaz kyamete hazrlyordu. Tarihimizle Hesaplamak Merutiyete kar k da bununla m alakalyd? I. Merutiyet Meclisi (1877), Osmanl unsurlarn (ansr) birletirmek, Osmanllk bilincini gelitirmek ve lkenin paralanmasn nlemek iin kuruldu ama tam tersi oldu, Meclis oturumlar imparatorluun paylalma seanslarna dnt. Milletvekilleri mecliste kendi lkelerini bamszlatrmak sevdasna dtler. Bu da tabiatyla meclisin kurulu amacna aykryd. Demek ki, diye dnd Abdlhamid, bu lkede meclisten nce halledilmesi gereken meseleler var. Nelerdi bu meseleler? Bir kere ortak bir vatan, millet, bayrak mefhumu mevcut deildi Osmanl insannn kafasnda. Hani "tasada ve kvanta birlik" diyoruz ya imdilerde, bunlarn salanmas gerekiyordu ok-kavimli tebaa arasnda ki, meclis gnn birinde yeniden aldnda bu lkenin ocuklar ortak bir hedefe kilitlenebilsin ve ortak bir vatan kavramn, onun blnmez btnln savunabilsinler. kinci eksiklik ulam ve iletiim, ksaca altyap alanndayd. Osmanl lkesi milyonlarca kilometrekarelik geni bir araziye sahipti. Ama i insicam, merkezler aras rabtas fiziki olarak kurulamamt ve neredeyse modern-ncesi dneme mahsus bir manzara arz ediyordu. Modern nakil vastalar, ufak tefek tren hatlar ve buharl gemiler haricinde neredeyse yoktu. Telgraf hatlar vard, ama yaygn deildi. Peki bir ucundan br ucuna gidemiyorsan, uzaktaki eyaletlerinle iletiim kuramyorsan, yani toprana egemen olamyorsan oras nasl modern bir lke olabilir ki? nc mesele eitimdi. Hem Osmanllar Avrupa milletleri karsnda modern olmann en nemli kriterlerinden biri olan okur-yazarlk bakmndan gerideydi, hem de gayrimslim tebaa Mslman tebaaya gre daha eitimliydi.

Belki drdnc bir eksiklik olarak nfus problemi saylabilir. Osmanl halklarnn nfusu savalar, salgn hastalklar, evre artlarnn namsait oluu (bataklklarn varl, hfzshhann kurulamam olmas vs.) gibi sebeplerle arzu edildii kadar hzl artmyordu. 80 Mustafa Armaan Sultan II. Abdlhamid bu drt esas mesele zerinde younlatrd abalarn. Osmanl milletini oluturan unsurlar bir arada tutmann art olan bu ortak lk neydi? Kemal Karpat Hocann son kitab islam'n Siyasallamasnda srarla vurgulad gibi, bugn kullandmz "blnmez vatan" kavram Sultan Abdlhamid dneminin eseridir. Ulam alannda Anadolu, Badat ve Hicaz demiryollarnn haricinde kara yollar zerinde duruldu, alt yap eksiklikleri tamamlanmaya alld, hastaneler ald, sosyal kurumlar (binlercesinden bir misal: sar ve dilsizler okulu) hizmete sokuldu. Einli Said Paa'nn da projesinde katklar olduu eitim alanndaki admlar bugnk eitim sisteminin bozarak devam ettirdii uzun vadeli bir gelecek tasarmnn mahsuldr. Nitekim Cumhuriyet'i kuran kadrolarn hemen tamam onun at okullardan yetimitir. Son olarak, lkeyi 30 yl (1897 Yunan Sava haricinde) savaa sokmayarak gen bir neslin babalaryla birlikte 20. yzyla girmesini salad. Uzun zamandr ilk defa nfusumuz artmaya balad, gen nfusun toplam nfus iindeki oran oald. Nesiller arasndaki ba yeniden teesss etti. ok garip deil mi? Bir yanda gelmekte olan dev bir dalga var. Ve byk bir ihtimalle gemiyi alabora edecek. Batmas neredeyse kesin gibi grlen gemi iinde Sultan bir yandan ? da onarmlar yapyor, onu gzelletiriyor, mrettebat giydiriyor, donatyor vs. Yani bir yandan savunma, dier yandan ieride slahat. Paradoks var sanki kendi iinde. Doru, ama ufak bir fark var gerekle tebih arasnda: Gerek dnyada gemiyi boaltma imknnz yoktur. Gemi hareket etmek ve salim bir limana doru gitmek zorundadr, onu denizin ortasnda terk edemezsiniz. Hem gemiyi yzdrecek, hem de onarmn yapacaksnz. II. Abdlhamid olmak bunun iin zordu, ttihat olmaksa Tarihimizle Hesaplamak bunun iin kolay. ttihatlarn yapt gibi banz sktnda lkeyi ngilizlere brakp Avrupa'ya uraya buraya kaarsanz zaten o mevkiyi hibir zaman hak etmemi olduunuzu da ilan etmisiniz demektir. Demek ki Abdlhamid, ahs adna hareket etmemiti! Prens Sabahattin'in dedii gibi bir "toplumsal Abdlhamid" olduunu grmezden gelemeyiz. Toplumda kk olmayan hibir ynetim baarl olamaz. Nasl "toplumsal Enver Paa", "toplumsal Atatrk" ve "toplumsal nn" olmusa, Abdlhamid'in de bir toplumsal meruiyet temeli vard. Bunu grelim artk. Ve 1946'ya kadar ksa kesintilerle otokrasiyi delen hrriyet baharlaryla, ondan sonra da demokrasiyi dilimleyen

darbelerle grld ki, bir lkede parlamenter ve demokratik tecrbe kolay yerlemiyor ve hele etraf dmanlarla evrili ve srekli toprak kaybeden bir lkede bu alm yapmak ok daha tehlikelidir. zgrlk ve gvenlik amazna yakalanmayagrsn bir toplum; reflekslerin nezaketi renecek vakti yoktur. yi de noldu denmez mi imdi geriye bakp? Sonunda imparatorluk batmad m? yi ama btn tarihin akndan sorumlu olamazsnz ki. Siz zamannzdaki artlar muvacehesinde sorumlusunuzdur olaylardan. Abdlhamid'in sorun zme metodolojisi, 1882'den sonra Amerika ve Almanya'nn da dnya devleri arasna girmesiyle oluan ok kutuplu bir dnya gereine gre ekillenmiti. Selim Deringil'in tespitiyle sylersek, Abdlhamid'in "meslek-i b-taraf"yi semesi, diplomasinin savamaktan daha nemli olduu bir yeni dnyaya adm atldnn farknda olduunu gsteriyor. Bu denge oyununu veya "kurtlarla dans" baaryla oynad 20. yzyln bana kadar. Fakat ngiltere'nin de dier devlerle antantlar yapmas, birlikte hareket etmesi zerine bu diplomatik performans yetersiz kald. Yine de Abdlhamid'in 20. yzyl ba dnya politikasna gre d politikaya yeni enstrmanlar katmaya yneldiini grebiliyoruz. Almanya'sz bir Osmanl'nn blgesel glerle ittifaka ynelecei yeni 82 . Mustafa Armaan almlar geliyordu ki, 31 Mart Vak'as patlak verdi. Unutmayalm ki 31 Mart (13 Nisan 1909) tarihinde Paris sefirimiz Salih Mnir Paa Bkre'te bir Balkan Pakt iin ilgili devletlerle grmelerde bulunmu, stanbul'a dnyordu. Karkl grnce gelemedi ve kat Fransa'ya. Bu Balkan Pakt neleri ieriyordu, yeterince bilmiyoruz. Atatrk'n de yllar sonra zerinde durduu Balkan Pakt, Abdlhamid'in yeni d politika ataklarndan biriydi aslnda. Peki Abdlhamid dnemine kyasla neredeyiz sizce? Gcmz ne bugn "kurtlarla dans" ta? Sultan kadar gl myz? nmzde yanan bir Filistin, Lbnan varken hele? Olmadmz ortada. srail karsnda atlan nutuklar tam bir acziyet kokuyor. Bakn Abdlhamid 1895'de ne demi: "Eer Filistin'de Mslman Arap unsurunun faikiyetini muhafaza etmesini istiyorsak, Yahudilerin yerletirilmesi fikrinden vazgemeliyiz. Aksi takdirde yerletirildikleri yerde ok ksa zamanda btn kudreti elde edeceklerinden, dindalarmzn lm kararn imzalam oluruz." Evet lm karar. Ne kadar net grm bugn, deil mi? O halde Sultann grd gerei byk gler gremediler mi, stelik de oyunu kuran kendileriyken? O zaman ilerine geldi, imdi de ilerine geldii iin kullanyorlar srail'i. srail de tabii onlarn bu arzularn, kendi hedeflerine varmak iin bir zaaf olarak kullanmaktan ekinmiyor, nk Avrupa

bir sululuk kompleksi iinde Yahudilere kar. John Rose "Siyonizmin Efsaneleri" (The Myths of Zionism) adl kitabnda yle der: "Yahudiler gemite dinlerini korumak iin devrin idarecilerine hizmet ederlerdi. imdi ise bir baka halka ait topraklar igal etme haklarn korumak iin Byk Gler'in karlarna hizmet etmektedirler." ki taraf da birbirini kullanyor anlayacanz. Tarihimizle Hesaplamak Yani Osmanl, "en uzun yzyl"nn belki de en uzun yarsnda bir sper beyne mi kalmt? . Sancl bir sreti tabii. Amac, kimseyi kaybetmeden sahil-i selamete varabilmekti gemisiyle. 20. yzyln ilk on ylnda bu tecrbeli kaptan zoraki tekad edildi. Ancak ikinci on yl tam bir ykm devresi oldu. Yaral evlatlar, babayla birlikte "anne" kabul ettikleri ve el koyduklar vatana da veda etmek zorunda kalmlard. Bizi Cumhuriyete getiren hrnlk biraz da buradan kaynaklanr. Yani babasn evden kovan ama annesi de bakalar tarafndan elinden alnan ocuun hrnl... "Kurtlarla Dans" hl devam ediyor farkl ritmlerle. Belki de en ateli yerindeyiz dansn. Filistin'den Lbnan'a, cier delen feryatlar ykseliyor duyan kulaklara. Sonu kehanet istemeyen bir oyun sanki. Sultan Abdlhamid Beylerbeyi Saray'nn ak penceresinden darya bakp ne sylyor olabilir evlatlarna? Ya da tersine evirelim sahneyi. Gazetede bir resim vard. Filistin'de bir duvar dibinde skp kalm ocuklar. Gzleri korkuyla kapanm. Elleri kulaklarnda. Savan sesi fotoraftan duyuluyordu. Kulaklarn kapayan kk kz ne fsldard Sultan'n kulana? "Geri gel ey Osmanl, geri gel!" Ne var ki aymazlmza gn domad daha. Gazetelerin yazdna gre son Abant toplantsnda srailli ye ile Araplar, bir tek Osmanl kartlnda bulumular! Dnn, Araplarn onuru yerlerde srnyor ama adam hala Osmanl bizi smrd davasnda. Lakin Filistinli ocuk hl bizden umudunu kesmedi. Hala bir eyler yapar umudu var iinde. Halk uyank. Ama aydnmzn zerimize l topra serpilmi sanki. Abdlhamide brakalm m son sz: "Biz can ekien bir millet deiliz. Yatandan taan bir nehre benziyoruz. Bizi zinde tutabilecek yegne kuvvet, islamiyet'tir." En byk problemimiz kendimize gvenemeyiimiz ve gcmz, taan bir nehir gibi ynlendirip ynetemeyiimiz deil mi bugn de? Altnc Blm "Hacivat Karagz Neden ldrld?" zerine Osmanl vakanvislerine gre Orhan Gazi uzun boylu, pembe beyaz tenli, atk kal, iri ela gzl (mavi gzl deil), ko burunlu, seyrek sakallyd ve kulanda siyah bir beni vard. Filmde gsterilen Orhan'la benzeyen hibir yan yok bu eklin. Byksz ve sakalsz, top burunlu, kara

yaz ve milletin ortasnda hanmna sarlp onu kucana alarak yatak odasna 'atan hazc bir tipin tarihteki Orhan Gaziyle uzaktan yakndan alakas yoktur. Osmanl Devletinin kurulu dnemine ilikin gndermeleri de olan 'Hacivat Karagz Neden ldrld?' filmi Orhan Gazi dnemine ilikin nasl bir bak asna sahip? elikiler neler? Karagz ve Hacivat'n Orhan Gazi dneminde yaadklar, stelik de beraber yaadklar tamamen bir efsaneden ibaret. Karagz olsa olsa Osman Gazi'nin ilk zamanlarna (1280'lere) yetiebilmitir, ama Hacivat, neredeyse bir asr sonra veya en azndan 1388'den bir sre nce lm olmaldr. Bu durumda Karagz ve Hacivat'n birbirlerini grp tanm olmalar (hayal perdesi hari!) mmkn grnmyor. kincisi, eyh Kteri filmde Karagz ve Hacivat'la yaklak ayn yalarda gsteriliyor. Bu da vahim bir hata, nk nasl Karagz ile Hacivat arasnda yaklak bir asra yakn fark varsa, Orhan Gazi ile Kteri de yaklak o kadar uzak zamanlara aittirler. Filmin getii belirtilen 1330 tarihinde Kter domamtr bile! in dorusu, Karagz ile Hacivat oyunu, Yldrm Bayezid zamannda yaam bir "hayalba"nn eseridir ve eski bir olayn hatrlanmasna ve toplanmasna dayanr. Osmanl'nn bu ilk dneminde bn-i Battuta'nn seyahatnamesinde grlen bir Anadolu imgesinden mi yararlanlm? Bu kaynaa yaslanma kurulua dair bavurulacak bilgi kayna eksikliinden kaynaklanm olabilir mi? bn Battuta evet Orhan Bey'in hanmlarndan Baylna ile konutuundan, onun znik'i ynettiinden sz eder, ama "olgunluu ve dindarl" ile tanndn da ekler szlerine. Leslie Peirce'in de belirttii gibi "Baylna" adl bu kadnn Nilfer olmas mmkn deildir. Buna ramen filmde Orhan ile Nilfer ehvet dkn bireyler haline gelmi. Bunlar tasvip etmek tabii ki mmkn deil. Tarihimizle Hesaplamak Osmanl'nn kuruluunun bu ilk dneminde filmdeki gibi zevk ve sefahat hayat m vard? (Hi olmu mudur?) Bu dneme ilikin dini unsurlar daha etkili deil miydi? Filmde bundan ziyade amanizme gnderme yaplmas doru mu? nsanlarn serveti ne kadar ki sefahat yapacak? Belki halk arasnda aput balama gibi baz amanc unsurlar yayor olabilir, ama Orhan zamannda Osmanl artk iyi kt kurumsallam bir beyliktir, bir gebe topluluu deil. Vakf temlik ediyor, ka yerde cami, tekke, hamam, medrese, imarethane ve han yaptryor, babasnn St'e gmlm olan cenazesini vasiyeti gerei Bursa'ya getirtiyor, para bastryor, vergi kanunu kartyor, orduyu dzenliyor, saray yaptryor vs. amanc ve filmde sunulduu gibi hazcla kendini kaptrm bir gruh, bu her biri ciddi akl ve birikim gerektiren ileri nasl baarr? Bu devrin bir slamlama dnemi olduu doru ama amanclktan

slam'a gei deil, slamiyet iindeki heterodoks unsurlarn Snnilie intibak ettirilmesi ve bir hukuk ereve kurulmas devri olarak baklmas daha uygundur. Caminin yapmnda kullanlan harcn oluumunda bile aman bys sz konusu. Yani sanki islam dininin kkeninde de amanizm varm gibi alglanmasna yol amaz m bu? Sanki imdi bir temel atlrken kurban kesilmiyor mu? Bu da m amanclk? Brakn Allah aknza! Orhan Gazi, tarih kitaplarna gre sar sakall, uzun boylu ve mavi gzl biri iken filmde Laila gibi bir gece kulbnde gezinen egzotik Latin kahramana benziyor. Biraz da Kzlderililik var gibi? Bu sureti ve tavrlar itibariyle doru bir Orhan Gazi portresi mi? Mustafa Armaan Osmanl vakanvislerine gre Orhan Gazi uzun boylu, pembe beyaz tenli, atk kal, iri ela gzl (mavi gzl deil), ko burunlu, seyrek sakallyd ve kulanda siyah bir beni vard. Filmde gsterilen Orhan'la benzeyen hibir yan yok bu eklin. Byksz ve sakalsz, top burunlu, kara yaz ve milletin ortasnda hanmna sarlp onu kucana alarak yatak odasna atan hazc bir tipin tarihteki Orhan Gaziyle uzaktan yakndan alakas yoktur. Filmde kullanlan dil, o gnn halk diliyle ne kadar rtyor? (Kahramanlarn konumalarndaki elikiler nelerdi?) Kh Karadeniz azyla 'Oldi, buldi" diye konuan, kh Kastamonu azyla, kh Enderun lisanyla, bazen de Urfa ivesiyle tekellm eden grdk. in garip taraf, Kse Mihal ve kz Aye Hatun, yeni Mslman olduklar halde blbl gibi Trke konuuyorlard ve Rumcadan en ufak bir esinti kalmamt dillerinde. Oysa Karagz oyunlarn dahi doru drst izleselerdi oradan Rumca taklitlerini renebilirlerdi. Anlalan, ona dahi zahmet buyrulmam! Kafinur isimli Seluklu elmasnda kadns zafiyet gstermesinin tarihi bir arka plan var mdr? Ben Kfnur diye bir elmas bilmiyorum. Bildiim, Kh-i Nur Elmas'dr ki, Nur Da Elmas demektir ve Bat'da "Kohinoor Diamond" diye bilinir. Hindistan'da bulunmutur ve ne Anadolu'ya adm atmtr, ne de Osmanl lkesine. O tarihte bu elmas, Hint racalarnn hazinesinde, Babr ah'n eline geecei gnleri beklemekteydi. Orhan Gazi'nin Geyikli Baba'ya Uluda' verme hikyesi nedir? Belki de filmdeki tek doru nakledilen olay bu! Orhan Gazi'nin Geyikli Baba'ya muhabbet ve hrmetinden kendisine ve mritlerine Tarihimizle Hesaplamak Uluda'n eteklerinde "Iklar nam mevkii" verdii ilk Osmanl tarihlerinde kaytldr.

Peki ehri koruyan Kse Sultann kz Aye Sultan ve kadnlar atl grubu ne kadar gereki? "Biz eyh Edebali'nin mirasyz" demesi gerek bir hadise mi? Kadnlarn hal, hareket ve giyimleri dneme uygun mu? Bu Amazon kzlar da nereden kt? Bacyan- Rum'u, Bursa'y koruyan bir avu Miami plajlarndan frlam izlenimi veren Amazon ruhlu kza dntrmek hangi feministin aklna gelmitir bilmiyorum, ama iyi hayal kurduunu syleyebilirim! Ayrca Kse Mihal, olayn getii sylenilen 1330 tarihinden 2 yl nce lmtr! ki: Aye Hatun adl bir kz olduuna dair bilgiye ben rastlamadm, varsa bile Karagze k olamazd, nk Karagz de o tarihte oktan toprak altna girmi bulunuyordu. Rveti Osmanl'ya sokan Kad Pervane imaj sanki Osmanl'nn ilk dneminden beri devletin rvetle idare edildii sonucunu karmyor mu? Rvet, Osmanl'da haram bir fiil anlamndaki din manasnda kullanld gibi, resmi bir ii parayla veya hediyeyle yaptrmak anlamnda da kullanlrd. ou Osmanl memurunun olduu gibi kadlarn da maalar yoktu; grdkleri davalardan cret alrlar, bu paradan mahkeme masraf ile alanlarn geimlerini salarlard. Bu manadaki rvet ile haram bir eylem olduunda herkesin birletii rveti birbirine kartrmak byk hata olmu filmde. (Bu hatay ou zaman biz de ilemiyor muyuz sanki?) 90 Mustafa Armaan Hem de Ahilie mensup baclarmz meyhanelerde erkeklerle kadeh tokuturuyor? Nfusunun nemli bir ksm Hristiyan olan ve slamiyet'le yeni tanan insanlarn youn olarak yaad ilk dnem Osmanl toplumunun tamamnn takva sahibi Mslmanlardan olutuunu sylemiyorum, ama bu kadar da fazla deil mi? Sarho Osmanl imajndan holananlar olabilir, ama o zaman da bu sarholar ve serkeler topluluunun 600 yl zamana meydan okuyan bir organizasyonu kurduklarna nasl inanalm? "aklabanlkla devlet alndn ilk kez grdm" sz var filmde. Bu ilk dnemlerde masa banda fetih yaplm mdr? Bu da filmin esprisi olsun! Ben baka bir espri gremedim de! nsan Karagz ve Hacivat filmi yapar da bir tane olsun adam gibi espri patlatamasa ayp olurdu zira! 91 Yedinci Blm Osmanl Zincirlerini Ne Zaman Kracak? Sk sk arap iilmesi o dnemde ok olan bir hadise mi? Film o zamanki Bursa'y arabistan gibi gsteriyor ne yazk ki!

Osmanl Devleti'nin fizik snrlaryla "Osmanl ruhu" her zaman ayn ey deildir. Bu devlete ve toplumuna bu ruhu, bu gayeyi, bu misyonu vermi olan espri, onun fizik varl sona erdikten sonra da devam edip yaayabilir bir niteliktedir ki, ibu espri haddizatnda dnyev macerasna Osmanl ile de balam deildi. Bu, tarih boyunca akp gelmi ve mealeyi Osmanl'ya devretmi olan bir ruhtu. Syleimize Kr Zincirlerini Osmanl ifadesiyle balayalm. Bu, Osmanl: nsanln Son Adas'yla ktnz tarih yolculuunun ikinci basama oluyor yanlmyorsam. Osmanl tarihi zerine yazdm ilk kitap olan Osmanl: nsanln Son Adas (Ufuk Kitaplar: 2003), Osmanl devletini ve tarihini insanlk tarihi balamna oturtma yolunda bir denemeydi yalnzca. O kitapt? insanlk tarihi boyunca sregelen hak-batl mcadelesinde insanln temel deerlerini, eref ve haysiyetini savunanlarn bu deerleri imha ve tahribe ynelmi olanlara kar giritikleri mcadelenin son, ama bitmeyen halkasnn Osmanl olduunu sylemeye almtm. Osmanl o kitapta mahhas, "teritoryal" ve fizik bir yaanmlk, bir dnyev gereklik olarak deil, bir ruh, bir espri olarak ele alnmt. Ne var ki u ikisini birbirinden dikkatle ayrmak gerekir: Osmanl Devleti'nin fizik snrlaryla "Osmanl ruhu" her zaman ayn ey deildir. Bu devlete ve toplumuna bu ruhu, bu gayeyi, bu misyonu vermi olan espri, onun fizik varl sona erdikten sonra da devam edip yaayabilir bir niteliktedir ki, ibu espri haddizatnda dnyev macerasna Osmanl ile de balam deildi. Bu, tarih boyunca akp gelmi ve mealeyi Osmanl'ya devretmi olan bir ruhtu. te Osmanl insan tam da bu sahipsiz kalm olan misyonu fark etmi, ona talip olmu, talip olmu ne kelime, kanndan rd ipliklerle ona lesiye balanmt. O ada belki daha elverili, daha yatkn toplumlar vard, ama bu ruha yalnz Osmanl insan sahip kt ve asl gzel taraf, onu asrlarca yaattktan sonra intihar gibi bir finalle bamz ne edirmeden bu espriyi bize devretmeyi baard. unu sylemek zorundaym: Biz bugn bu ruha yakn olup olmama noktasnda bir tercihle kar karyayz. Onun iin ilk kitabmda dedim ki, "Osmanl, insanln son adas'dr; bu ada bugn sular Tarihimizle Hesaplamak altnda kalm olabilir, ama yarn br gn sularn ekilmeyeceini ve bu adann yeniden ortaya kmayacan kimse syleyemez. Biz ite bu mitle, bu akla ve bu evkle yaklamalyz Osmanl tarihine. Onun ierisinde barndrd zenginlikleri, enerjiyi, gc ve bize verebilecei mesajlar almak iin kulaklarmzn desibel ayarn ykseltmeli, gzlerimizin nne konulan buulu camlar temizlemeli, aramza dikilen buzdan duvarlar eritmeliyiz. Mfekkiremizi alabildiine zorlamal ve en nemlisi de, kalbimizi ak tutmalyz ondan gelecek mesajlara.

Osmanl: nsanln Son Adas'ndaki espri Kr Zincirlerini Osmanl'da, biraz daha, tabir yerindeyse, genlemi' oldu. Osmanl tarihinin kafalarmzda, gnllerimizde, ruhlarmzda tklm olduu kafesin, ierisine atlm olduu hapishanenin, Necip Fazl rahmetlinin deyiiyle, iki yz yldr ierine kapatldmz "manev zindan"n kaplarn amak, srtna vurmu olduumuz kat kat zincirleri krmak ve onu zgrletirmek... Ama iin ilgin yan u ki, onu zgrletirirken, bu tarihin zerine vurduumuz kaln zincirleri skerken, kaplarn menteelerini zorlarken aslnda kendi beyinlerimizdeki, kendi kalplerimizdeki ve kendi ruhlarmzdaki zincirleri skp attmz fark edeceiz. Ben kelimenin teknik anlamyla bir tarihilik yapyor deilim. Elbette bunlar benden ok daha iyi, ok daha limane, ok daha "scholarly" yani ilm bir usulde yapanlar var. Dikkat ederseniz ben tarihi 'tarih' olduu iin aratrmyorum. Ondaki mesajlar, orada gizli kalm, zerine rt atlm olan espriyi veya bugne hitap edebilecek olan besleyici kanallar tkandklar noktada amaa alyorum ki, bu da tarihi, benim iin gerek anlamyla bir serven haline getiriyor; bitimsiz bir keif serveni. 96 Mustafa Armaan Kltrmz, tarihimiz, edebiyatmz smrgeletirildi. Bizi biz yapan unsurlar, utan nesneleri haline getirildi. Aslnda . : ? Kanuniden sonraki tarihimizi bilmeyiimizin, bilmek dahi istemeyiimizin altnda bu kkl komplekslerimiz yatyor. nk orada her eyimizle yine "biz" varz. Fatih Sultan Mehmed'in bir elinde Homeros'un lyadasIn, br elinde Gazalinin Tehft'n tuttuu niin unutturuldu bize dersiniz? Bize kim, "Siz Doulusunuz" dedi sanyorsunuz? Abdlaziz'in Wagner'e opera binas yapmas iin, II. Abdlhamid'in Pastr'e laboratuarn gelitirmesi iin para gnderdiini renmek neden bu kadar zor acaba?" Biraz nce sylediiniz ifadelerle bunlar balantlandrdmz-da nasl bir Osmanl tablosu kyor karmza? Gerekten tarihimizin zerine tahminimizden de kaln zincirler vurulmu durumda. Tabii dediiniz de ok doru: Tarihin zerine vurulmu zincirler aslnda beynimize vurulmu durumda. Gerekte ok yakn bir iliki var tarihle aramzda. Dnn ki, bir insann beyninden hafza merkezini kartp yerine baka bir insann hafzasn takyorlar. Ahmet'e Joseph'in hafzasn takyorlar mesela. imdi o kii artk eski Ahmet midir? Biz o insana Ahmet diyebilir miyiz artk eskisi gibi? Evet, d grnm, fizik grnm Ahmet'tir, ama neyi hatrlatmaya kalksak -yemek yemesinden oturup kalkmasna, konumasna kadar her ey- Joseph'in davran olacaktr. yle bir ifadeniz var kitapta: "Trkiye smrge lkesi olmad, ama kafalarmz smrgeletirildi sevgili okur.

zellikle II. Merutiyefte uradmz ar travmay unutmamamz gerekiyor. II. Merutiyet dneminde birinci travmay, Cumhuriyetten sonra ulus-devlet kurulurken meydana gelen "kltr devrimi" srasnda tarih, "yaratlacak" ulus projesine gre yeniden yazlrken de ikinci travmay yaadk. Dolaysyla tarihi bu iki travmann tozu duman arkasndan net olarak grme ansmz byk lde ortadan kalkm bulunuyor. Artk unu biliyoruz: Bir imparatorluktan bir ulusdevlete, milli devlete geilirken bu travmalarn yaanmas belki de kanlmazd. 97 Tarihimizle Hesaplamak Benzer travmalar baka imparatorluklar, mesela bir Avusturya-Macaristan mparatorluu Avusturya ve Macaristan diye ikiye ayrlrken de yaad, bir Alman tarihinde, bir Rus tarihinde de benzer durumlar yaand, ama biz ok daha ar artlarda yaadk bu geii. Neredeyse Hindistan gibi, Latin Amerika lkeleri gibi, Afrika kolonileri gibi smrgeletirilmi bir tarih tecrbesi bize miras brakld. Evet bir smrge lkesi olmadk biz. Osmanl sayesinde olmadk. Bunun iin Osmanllar inanlmaz bir anti-emperyalist mcadele verdiler. Bu adan onlara ne kadar kran duysak azdr. Ama onun tarih sahnesinden ekilmesinin arkasndan gelen tarih yazmlar, Osmanl'y yle aalayc bir muameleye tabi tuttu ki, adeta Avrupa ile bir efendi-kle ilikisi ierisindeymiiz gibi arpk m arpk konumda bulduk kendimizi. Batyla mukayese ettiimizde hep ona baml ve ona muhta bir konumda grdk kendimizi ve tarihte de ilikimizin hep bu ekilde getiini zannetme hastalna duar olduk. Giderek daha iyi fark ediyoruz ki, tarihi pasl puslu gsteren bu kaln rty kaldrp altna bakmaya baladmz veya zincirlerini krdmz zaman mevcut grntnn arkasndan bize bir baka tarih seslenecek, baka grntler belirecek, baka yzler glmseyecektir. Bunlardan bir tanesi, II. Abdlhamid'in, andaki birok Avrupal bilim adamna, Louis Pasteur, Robert Koch ve benzeri birok bulu sahibine yardm etmesi, onlarn bilimsel faaliyetlerinin Osmanl lkesine alanmas iin gayret gstermesi, keza Abdlaziz'in \Vagner gibi Batl sanatlarla iliki kurmas da bu rtnn altndan grdmz sahnelerden bazlar... Bunu geriye doru gtrdmz zaman baka rnekler de karmza kyor: Mesela Jean-Jacques Rousseau'nun babas Osmanl 98 Mustafa Armaan saraynda saat tamircilii yapyor. Mesela Cervantes'in Osmanl hakimiyetindeki Cezayir'de tam 5 yl esir yattn reniyoruz. imdilerde spanyol aratrmaclar unu sylemeye baladlar: Don Kiot romannda spanyada hi alk olmadmz zgr bir hava hkim. Bu hava ona nereden sirayet etmi olabilir? Esaret dneminde Cezayirlilerin Cervantes'in sra d bir adam olduunu

fark ettikten sonra gndzleri ehirde gezmesine izin verdiklerini ve bu sayede baz Mslman ilim adamlar ve entelektellerle dostluklar kurduunu biliyoruz; hatta bazlarnn isimleri bile belli. Onlardan neler aldn, neler konutuunu ve bu bilgilerden ne kadarn bu yl 400 yana giren romanna, Don Kiot'a aktardn aratryor imdi uzmanlar. Dolaysyla zincirler krldktan sonra nmze ok zengin, tahminimizden ok daha geni kapsaml bir harita alyor ki, ben bunun ancak minik bir ksmna nfuz edebilmi durumdaym. Gerekten birok arkadamzn, birok aratrmacnn ve yazarn bu alana girip yeni bir gzle tarihte vuku bulmu en byk devrimlerden birisi olan "Osmanl tarih devrimi"ne bir ucundan katlmas ve ortaya kan zenginliin boyutlarn okuyucuya daha fazla duyurmas gerektiini dnyorum. yle diyorsunuz: "ite benim kolayclk veya dnme tembellii dediim tavr da tam byle bir ey. Anlayamadmz bir olay karsnda 'Biz tarihi anlamak iin yeterince donanml myz?' diye soracamza, bir takm karikatrler ve skeler yardmyla her biri Trkiye Cumhuriyeti'nin mrne bedel koca dnemleri musalla tana yollamaktan ekinmiyoruz. Bir yerde durup da Acaba asl len ben olamaz mym? Benim dnme melekelerim dumura uram, tarihi '? eklim sakatlanm olmasn? Gemiin susturulmu ve bastrlm seslerini ne kadar duyabiliyorum?' tarzndaki sorularla kendimizi sigaya ekmediimiz iindir ki, son 300 99 Tarihimizle Hesaplamak yllk koca tarihimiz bize en sradan, en yzeysel ve yaral hafzasyla hitap etmek zorunda kalmaktadr" Burada unu gryoruz ki, o gzellikleri, o derinde yatan Osmanl'yla ilgili nemli meseleleri ortaya karmak kolay deil. Bir an nce tembelliimizi atmamz ve dnce yapmz deitirmemiz gerekiyor, deil mi? Kukusuz bu son derece nemli. etin Altan gibi her eyi bilen, baz yazarlarn Osmanl tarihiyle alakal kitaplarnda u tr ifadelere sk sk rastlyoruz: te Merzifonlu Kara Mustafa Paa Viyana'ya sefer at, bu seferin hibir mant yoktu, sama sapan bir karard vs... imdi burada tarihi anlama kaygs olan bir insann sormas gereken soru, "Ben anlamadysam bu karar samadr" m olmal, yoksa "Acaba ben bunu niin anlayamyorum? Burada benim anlayamadm bir eyler var ve bu insanlar da en azndan bizim kadar akll, bizim gibi dnme melekesi gelimi insanlar olduklar halde niin byle bir karar vermi olabilirler," diye sormak m? Ben yle dnyorum: Niin olay anlayamaymzn sebebini kendi yeteneksizliimize veya bilgisizliimize, dnme zrl oluumuza vermiyoruz da hep karmzdaki nesneye yklyoruz suu. "Acaba bu olay alglay

sama olarak kabul eden dncemiz bu hkm vermeye ehliyetli mi?" sorusunu neden hi yneltmiyoruz? Hakkaniyetli olan tutum budur oysa. Mesela Collingwood adl nl bir ngiliz arkeolog ve tarihisi vardr. Bu zatn otobiyografisinde verdii bir rnek ok ayan- dikkattir. Diyor ki: "niversite yllarmda okula giderken bir heykelin yanndan srekli geer ve her defasnda kendime sorardm, 'Bu anlamsz heykeli buraya niye dikmiler?' diye. Fakat zamanla, 'Bylesine irkin bir heykeli buraya dikmelerinin zel bir sebebi olabilir mi?' diye dnmeye baladm. 'Acaba bunu buraya diken kii bu irkin heykelle insanlar uyarmak m istemiti? Acaba bu irkin 100 Mustafa Armaan heykeli buraya dikerken bize ne gibi bir mesaj vermek istedi?' diye dnmeye koyulunca, mesele zihnimde yava yava billurlamaya balad. Acaba oraya o heykeli diken kiinin en az benim kadar rasyonel gerekeleri olamaz myd?" Tarih zerine dnmenin yolu, yntemi biraz da bu deil midir? Mahkm etmek yerine, Collingwood'un yapt gibi, anlamaya almak... O zaman bak as yanll diyebilir miyiz buna? ,

Burada ncelikle bakan kiinin kendini sorgulamas gerekiyor. Tarihe birtakm ahmak, geri zekl, uursuz kimselerin yapt bir dans gibi bakmaya kalkarsak tarih de perdesini kapatr bize ve anlayszlmzla ba baa kalrz. Halbuki bize sama gelebilir, ama gerekten bunu -diyelim ki Merzifonlu Kara Mustafa Paann Viyana'daki kuatmay uzatmasndaki gerekeyi- sama bulacamza, "Onun makul gerekeleri neler olabilir?" diye dnrsek unu greceiz: Serdar- Ekrem dediimiz kii Harekt Komutandr. Bugn biz Genelkurmay Bakanna veya bir ordu komutanna, bir bakana, bir mdre yekten, "Niye byle sama bir i yaptn?" diye soramyor, doru olarak, "Bunun gerekesi nedir?" diye soruyorsak, o zamanlar yaam bir insann baz kararlar verirken kendine gre rasyonel gerekeleri olabileceini neden dnmyoruz? Bu gerekeler doru olabilir, yanl olabilir; yanlsa onun niin yanl olduunu aratrmak, doruysa doruluunu ortaya karmak gerekmez mi? Ksacas, suu hep karmzdakine atyor ve kendimizi temize karmaya alyoruz. "Acaba su bizde olabilir mi?" sorusunu sormaya altm ben bu kitapta. Belki de bu soru sorulursa tarihin zerine vurulmu zincirlerin asl bizim kafalarmza vurulmu olduunu fark edecek ve zincirlerimizden kurtulmaya baladka tarihin de zincirlerinin krlmaya baladn greceiz. ' 101 Tarihimizle Hesaplamak

"Tarih kleletirebilir bizi, aklmz, fikrimizi, dnyamz, hatta ryalarmz bir demir kafes

iine alr ve kendi elimizle attmz umarsz bir kltrel hapishaneye dnebilir. Bu umutsuzluk pnarnn yan banda susuzluktan atlarz. Baktmz aynalardan nefret ederiz ve sonra sevgili hapishanemizden zlem duyulan bir dnem icat eder ve buna altn a deriz. Ah o altn a bizi brakp nerelere gitmi, ufuklarmz terk etmitir. Oysa tarih zgrletirebilir bizi. Gnll hapishanemizden firar yollarn gsterebilir, yeraltndan tneller kazmamza yardmc olabilir. Yan banda susuzluktan krldmz pnarn varln hatrlatabilir bize. Yapmamz gereken eyin sadece azmz suya dedirmek olduunu fsldayabilir. zgrletirir bizi, kendisini ve kendimizi ierisine tktmz kafesin kaplarn bir bir atka. Osmanl tarihi sessiz sedasz bir devrim yayor son yllarda. erisine tkld kafesin, kendisini (kendimizi) baladmz zincirlerin arlndan kurtulmaya balyor ve evine dnyor. Mustafa Armaan tarihin balta girmemi ormanlarnda kt keif yolculuunda Osmanl tarihinin bilinmeyen sayfalarn aarken nmze, ayn zamanda haksz yere horlanm, itilip kaklm bir tarihin kefaretini de dyor. Ona gre Osmanl hala yayor ve bizi kresel an arklar arasnda un ufak olmaktan koruyacak usturuplu tutamaklar uzatyor. Kr Zincirlerini Osmanl, Osmanl'da gizli zgrleme potansiyelini aa karan ve bugnn hapishanesine tklm bizlere, alarn tabakalar arasndan beyaz gvercinlere smarlanm altn mesajlar yollayan bir kitap. Bir baka deyile tarihimizin zgrleme macerasna alan bir pencere" Bu szlerinizde dikkatimizi eken baz hususlar zerinde duralm. Diyorsunuz ki "tarih kleletirebilir bizi" ve sonrasnda da tarih zgrletirebilir bizi". Ne demek istiyorsunuz bu szlerinizle? 102 Mustafa Armaan Aslnda buradaki ifadenin arkasnda iki dnrn szleri yatyor. Bunlardan birisi, Fransz Aydnlanma dnemi dnr Voltaire'in sznn bir yorumu ve Albert Bayet'ye ait; br Thomas Stearn Eliot'un bir iiri. Bayet'nin sz u: "En byk ac, artk actmaz olmu zincirlerin acsdr." Yani asl ac zincire vurulmak deildir; bir kle zincire ilk vurulduunda hakszla uradn ve bundan kurtulmas gerektiini dnr, kendisini kurtarmak iin urap didinir. Ama bir sre sonra artk bu zincirler onun vcudunun tabii bir paras haline gelir, onda herhangi bir reaksiyon, bir refleks uyandrmaz olur ki, asl zincirlendii zaman o zamandr; yani artk zerinde zincir olmadn dnmeye balad zaman. Tarihimizin veya beyinlerimizin zerine vurulmu olan zincirlerin varln hissettirme abas yatyor bu szlerin arkasnda. nce hissedeceksiniz ki zinciri, onu krmak veya karmak iin bir gayret ierisine giresiniz. Daha nemli olan, Eliotun sz. Eliotn orak lke diye uzun ve nl bir iiri vardr. Burada yle bir beyit yer alyor: Tarih klelik olabilir, tarih zgrlk olabilir, Tarihi olmayan bir halk

kurtarlamaz zamandan. Bu beyitte gerekten hayat nemde bir dnce yatyor: Bir zaman ierisinde yayoruz ve biz var olmadan nce, Cenab- Hakk dnyay yaratp zaman balatt andan itibaren zaman akp gidiyor. Yeryznde insan olmadan da zaman vard. Fakat insanolunun Hz. Adem'le balayan maceras, yeryznn zamanla olan ilikisine yeni bir boyut getirdi. Bu boyut neydi? nsan hafzas dediimiz, insann bu dnyada sadece var kalmak veya var olmak deil, var oluunu devam ettirmek gayesi de eklendi buna. Evet, dier canllar da, bitkiler de, hayvanlar da nesillerini devam ettiriyorlard. Dnyada bir iz brakabilmek, kendi mevcudiyetlerini devam ettirebilmek iin onlar da bir aba ierisindeydiler ama bu aba ftr bir abayd, yani baka trl yapamayacaklar bir abayd. Fakat insanolu zamann ierisinde yeni bir alan at. nnde hibir e103 Tarihimizle Hesaplamak yin duramad, dalar bile un ufak eden, yeryz ekillerini alt st eden byk ak ierisinde insanolunun at bu yeni, "kurtarlm" dnyaya kltr veya medeniyet diyoruz biz. Bir Sleymaniye Camii'ne baktmz zaman kubbedeki tan hangi dadan getirilmi olduunu asla dnmyoruz. Ta sonuta tabiatta var olan maddi bir unsur. Ama biz onu Sleymaniye'de ta olarak deil, caminin bedeninin bir paras olarak gryoruz. Bir insan emei, bir insan rn olarak dnyoruz ki ite bu medeniyet dediimiz eyin ta kendisidir. Veya bir Kak Elmas'n grdmz zaman onun yeraltndaki oluum tarihini dnmyoruz. O artk insann dnyasna ait bir eyadr. Bir masay grdmz zaman onun aala olan, bir cam grdmz zaman onun kumla olan balantsn hatrlamyoruz. Onlar artk insann dnyasnda yeni bir al, yeni bir perde demektir ki, ite zamann akna kar insann oluturduu bu dzen, insann iine nakedilmi olan ebediyet arzusunun, beka arzusunun bir tecellisidir. Bir insan kendisini dnyada kalc klmak, unutulmaz hale getirmek, zamana kar direnmek iin neden abalar? Hep bu dnyada var olmak iin urayor insanolu ki, bu, lmszlk tarafmzn damarlarmzda gmbr gmbr attn, bizi daima ynlendirdiini gsteren bir delil, bir kanttr. Velhasl insanolunun zamann ak ierisinden kurtard her eye "medeniyet" diyoruz aslnda; medeniyetin kaydnn tutulmasna da "tarih" diyoruz. bn Haldun'un niin tarih ilmine ilm-i umrn dediini de buradan kartabiliriz. Yani umran'n ilmi, medeniyetin ilmi... Dolaysyla bn Haldun "medeniyetin ilmi" dedii zaman tarihi anlamamz gerekiyor. Tarihi de anlamak iin bu dnyay un ufak eden, ezen bu amansz akn iine oyulmu bir kurtarlm blgeyi dnmek gerekiyor. Bunun iindir ki, hafzamz olmazsa, medeniyet ve bu medeniyetin kayda geirilmi ekli olan tarihimiz olmazsa biz de bir

Mustafa Armaan kartal nesli, bir mee nesli, bir kaya yn gibi zamann ak iinde ufalanp gideriz; yani bir ekilde baka milletlerin, baka tarihlerin ierisine dalp toz oluruz. Eer var olmak istiyorsak kendi tarihimizi, tarihimizin yazsn, oluturduumuz bu kurtarlm blgeye yazmaya almalyz. O bakmdan Eliot'n syledii "Tarih klelik olabilir, tarih zgrlk olabilir" sz derin anlamlarla ykl. Eer tarihimizi hatrlamaz ve bir hafzaszlk buhran iine dersek asl o zaman zamann cenderesine kaplp kendimizi unutabilir ve bu dnyada hem var olma hikmetimizi, hem de misyonumuzu kaybetme tehlikesine duar oluruz. Eer hatrlamaya balayp da bu dnyadaki varlmzn gerekelerini varolu maceramzn tulalarndan rmeye balarsak, o zaman tarihin ierisine gireriz; zamann iinden insan zamana doru adm atm oluruz. te kurtulu, zgrleme de orada balar. Eer tarihi yoksa bir halkn, Eliot'n dedii gibi, zamandan kurtulma ans da yoktur, nk zaman onu bir kaya ktlesi gibi, bir mee nesli gibi er ge yok eder ve geride sadece kum ve toz (bizim durumuzda kemik yn) kalr. Onun iin eer zgr olmak ve dnyaya bir mesaj, bir misyon, bir ho sada brakmak istiyorsak, tarihimizin mutlaka zgrlemesi, yani zamann penesinden kurtarlmas gerekiyor. Var olma gayesi ve Mslmanlk asndan olaya bakacak olursak kitapta yer alan bir cmle dikkatimizi ekiyor. Sultan II. Abdlhamid Siyasi Hatratm isimli kitabnda yle diyor: "Yatandan taan bir nehire benziyoruz. Biz hi de can ekien bir millet deiliz. Canl, kuvvetli bir milletiz. Bizi zinde tutabilecek yegne kuvvet slamiyettir." Voltaire, Eliot ve Abdlhamid'den yaptm alnt aslnda ok farkl dnyalardan geliyor ama birbirini tamamlyor. Abdlhamid'in buradaki maksad, "Osmanl Devleti bitti, Osmanl yle yozlat, byle misyonunu tamamlad, Hasta Adam vs." gibi sylentilere kar, 105 Tarihimizle Hesaplamak "Hayr, biz varz, zindeyiz, ayaktayz ve biz tarihi yapan bir milletiz" iddiasn devam ettirmekti. Snrlar daralabilir, ekonomi gerileyebilir, u olabilir, bu olabilir ama eer bu ruhu, Abdlhamid'in syledii o "yatandan taan nehir" esprisini kaybedersek, asl o zaman kaybedenlerden olacazdr. Bizim en byk ansmz, Osmanl geleneinin bu ruha hem sahip kmas, hem de kl kalkanla savalan bir adan (1299'u dnn; o kl kalkann, mzran geerli olduu savalar andan) atom ana (1920'lere) kadar bu misyonu devam ettirmi ve bize onu devretmi olmas. Eer daha erken alarda, bir Ruslar gibi, bir ngilizler, Franszlar gibi olmaya alsalar ve bu misyonu ok erkenden terk etmi olsalard belki bugn ne Osmanl diye bir birikimi zmseme

ihtiyacn duyardk -nk o bizim gzmzde farkl bir ey olurdu; nitekim biz Osmanlya mazlum ve bu misyonu tama grevini son anna kadar devam ettirdii iin sahip kyoruz, yoksa herhangi bir devlet, herhangi bir gl, ok sava kazanan ynetim olduu iin deil. Tamam, onlar kazand ama bunlar yaparken insanla dersler vererek, bir misyonu devam ettirerek yapt. Dolaysyla bu ans bize tanyan bir tarihe sahibiz ve bugn bu mirasn takipileri olarak "Bu tarihten neler kartabiliriz?" diye sormamz lazm. Bir yerde tarihi okumann manas bu deil midir? yle diyorsunuz bir yerde: "Sadece Osmanl hanedan deil, Osmanl tarihi ve tarihilii de bir diasporaya kmtr. Osmanly hep bakalarnn, Avrupallarn, Batllarn unun bunun gz ile grme, kendimize ve evimize dardan bakma tavr bu evsizlik srecinde gelip tarihiliimizin merkezine kurulmu bulunuyor. Ama artk kendi sesiyle konumak, kendi sesiyle bir eyler sylemek imkn domaktadr. Onun sesine, harflerine, resimlerine, kumalarna, haritalarna, teknolojisine, zihniyetine, sanatna hayata bakna eilmeye hazr pek ok merakl gz belirmitir etrafta" 106 Mustafa Armaan Bu merakl gzlerin etrafta oaldn memnuniyetle mahede ediyorum. Bir zamanlar onu susturmak iin ne kadar ok ey yaplmsa -ki Avrupallar tarafndan da benzer bir susturma ameliyesine giriilmiti- kendi tarihilerimizce de zeri rtlmeye alld; yani bir bakma Osmanl gneinin zeri balkla svanmaya alld ama bu tabaka er ge bir yerden patlayacakt. Nitekim 1950'lerden itibaren dnya tarihilii byk bir devrim yaad. Bunun da kkeninde Fernand Braudel isimli Fransz tarihisinin yeni sosyal ve ekonomik tarih anlay yatyor. Bir bakma bu arlar, bu Osmanl tarihini diriltme mesajlar, sinyalleri nce dardan gelmeye balad. Mesela Braudel 1949'da yazd Akdeniz Dnyas kitabnda ksmen, ama 1970'lerde yazd 3 ciltlik Maddi Uygarlk ve Kapitalizm kitabnda alenen unlar sylemiti: "Osmanl devletinin gerilediini 19. yzyla kadar sylememiz mmkn grnmemektedir." Bu ok yeni bir dnce 1970'ler itibariyle (bugn iin yle deil mi sanki?). 19. yzyla kadar gerilememi bir Osmanl, bizim hi alk olduumuz bir resim deil ne yazk ki. Biz ta 16. yzyldan, hatta Viyana kaplarna dayanmasndan itibaren balatyoruz gerilemeyi. Halbuki bundan sonra 350 yllk muazzam bir tarihimiz var. Bugn bizi oluturan tarih de bu son dilimde ortaya km durumda. Dolaysylabu acelecilik, yani ly gmmek iin Batllardan nce kendimizin kollar svamas, kazmay krei kapmas gerekten de son derece ibret verici bir durum. Artk Bat tarihilii, yani "yeni tarih" dediimiz

ekoln ierisindeki tarihiler, "Yahu durun bakalm, burada bir buzda var ve biz bunun sadece grnen yzn tanyoruz. Halbuki bunun sekizde yedilik ksm alt tarafta ve bunun nasl bir ey olduunu henz bilmiyoruz" demeye baladlar. Daha sonra aaya doru kazlar, tnel ama giriimleri sonucunda bu hakikatler ortaya kt ve mesela. 107 Tarihimizle Hesaplamak Tam bu noktada Yunanl yazar Dimitri Kitsikis'in szn okuyalm isterseniz. yle diyor: "Osmanl imparatorluu Yunanllar iin 400 yzyllk bir klelik dnemi deil, tam tersine Yunan kltrnn kesin surette katkda bulunduu ve Yunanllarn vn duymalar gereken evrensel tarihin grkemli bir eseridir" Bu para Yunanca yazlm bir kitaptan alnmtr. Ne mutlu ki, bu tr eserlerin rneklerini daha sk grebiliyoruz. Mesela Macar tarihileri -geri Macarlarn Trklere kar ok zel bir sempatisi vardr; biliyorsunuz onlarn da Turan kavmi olduklar iddialar var ve bu yzden Macar tarihiler Osmanl tarihine bakarken son derece mspet tespitler yapmlardr -kendi tarihleri ierisinde Osmanl tarihini ok byk bir alan olarak grdler. andor Takats (Taka) diye nl bir tarihileri var Macarlarn; 1915'de yazm olduu bir kitapta Macarlar Hristiyan olsalar bile Trklerin kendilerine dier Avrupal rklardan daha yakn ve sevecen davrandklarn, mesela Macaristan'da grev yapacak Osmanl kadlarnn Macarca renmek mecburiyetinde brakldklarn yazyor. Macaristan'da grev yapacak olan bir kad, nce Macarca dersi alyor, nk aksi halde u tr problemlerle karlamas kanlmaz: Nfusunun kahir ekseriyeti Macarca konuan Katolik bir toplumda tercman yanl evirir, eksik evirir, u olur, bu olur... Bu durumda adalet nasl tesis edilecek? Osmanl'nn derdi adalet nk. Mesela Macarca bilen bir Osmanl 'din adam'n nedense tasavvur dahi edemiyoruz. Ama Macar tarihileri unu ortaya kartyor ki, Osmanl yarglar adaleti aracsz tesis edebilmek iin Macarca renmiler, Macar geleneklerini ve kanunlarn renmiler ve o ekilde adaletle hkmetmilerdir. Bilinli bir politika var yani. Birok baka rnek var. Mesela Macaristan'da stolni Belgrad diye bir Osmanl kalesi var; bu bildiimiz Belgrat'tan farkl bir yer. Burada bir sancakbeyi, Hamza Bey bize Osmanl tarihinin ne kadar cvltl, ne kadar ilgin ve boyutlu cereyan ettiini gsteren 108 Mustafa Armaan bir sz sarfediyor. Yani zannettiimiz gibi St'ten ktlar, hurra Avrupa'ya gittiler, Viyana kaplarndan dndler, sonra Anadolu'ya dkldler deil; bu 600 yllk maceray ancak bu kadar kt resmedebilirdik. O byk tarihin ierisinde her lkede farkl tarihler cereyan etti, farkl

gelenekler teekkl etti, farkl diller, farkl dnyalar ierisinde Osmanllk yeni ekiller ald, yeni zellikler kazand... Artk bu hakikatler bir bir ortaya kyor. Ve Osmanl devlet adamlarnn hi de uyumadn, Avrupa'y ve iinde bulunduklar toplumu tahlil etmeye, anlamaya aba gsterdiklerini, hatta ok gl casusluk tekilatlar kurduklarn, ayakta kalabilmek iin dikkatlerini daima uyank tutmaya altklarn gryoruz. Neyse, stolni Belgrat sancakbeyi Hamza Beye bir Habsburglu komutan haber yolluyor, kaleyi teslim etmezsen en ksa zamanda zerine bir ordu gndereceiz diye tehdit ediyor. Hamza Bey'in Avusturyal komutana syledii laflar tehditlere pabu brakmayacak mangal gibi bir yree sahip olduunu gsteriyor onun: :?? y-, Hibir yerde askeriniz yok. Olsa benim bilmem lazmd. nk benim casusum 6 yldr Be'te oturur. [Bakn ne zellikleri varm Viyana'da oturan casusun?] Orada kars, ocuu var. Bu adam isterse kilisede ayin eder, isterse deaktir [papazdr], isterse Nemeli, yani Avusturyal, isterse Macar olur, kilisede ayin de yapar, oluk ocuu da vardr, ve istedii lkenin klna girebilir, isterse mkemmel apacdr [denizci], isterse asker olur, isterse topallar [yani sakat numaras yapar], ehrin ierisinde isterse senin gibi salam bacakla gezer ve stelik her dili de bilir. ? andor Takats'n Macaristan Trk Aleminden izgiler adyla 1970 ylnda Milli Eitim Bakanl'ndan kan kitabndaki bu ifadeler bize unu gstermiyor mu? Osmanl uyudu, dnyaya kendini kapatt vs. diyoruz, mmkn deil. Aksine her kanl canl organizma 109 Tarihimizle Hesaplamak gibi uyumadn, srekli evreyi ve dnyay kolladn gryoruz. Aksi halde bir sene bile ayakta kalamazd ki! Yaatrlar myd? Eer tarihi anlamak istiyorsak, onun hakkn vererek bilmemiz gerekiyor. Eer hakkyla bilirsek tarihimize olan inancmz, gvencimiz de artar; tabiatyla kendimize olan inancmz ve gvenimiz de. Byle bir tarihin varisi olmak illa bo szlerle vnmek, mangalda kl brakmadan nutuk atmak anlamna gelmiyor. unu diyebilmeliyiz: Ben buradaym ve byle bir tarihin torunu olarak varm; misyonum hl devam ediyor. lla toprak fethetme anlamnda deil ama bir misyonum varsa bu misyonun tarihteki nclerinin bir ekilde varisiyim diyebilmek byk bir mazhariyettir. Bunun iin Osmanl tarihine, Osmanl tarihindeki byklerimize ok eyler borlu olduumuzu daha iyi soluksuz bir fotoraf halinde greceiz aratrmalarmz ilerledike. "Kopu, evet, resmi tarihin geri, dejenere ve beceriksiz Osmanl imajndan da, milliyeti tarihin Kanuni sonrasn ple layk gren tasfiyeci veya hijyenik tavrndan da, slamc sylemin iman

eksenli Osmanl eletirisi geleneinden -en basit haliyle Osmanl Devleti iman zayflad iin kmtr tezinden-, Osmanlnn Baty yeterince takip etmedii veya feodal olduu veya olamadndan geriledii iddiasn ballandra ballandra senelerdir anlatagelen sol sylemden de ayrlyorum". Ve sonra unu diyorsunuz: "Ben hamasete ve anl tarih hastalna dmeden de Osmanl'nn byklnn anlatlabileceini gstermek istedim". Aar msnz bu sznz? Tarih bir olay olduundan farkl gstererek, alklayarak byk gstermeye almak u tr tenkitlere medar oluyor: Bu amigoluklar yaplmasayd Osmanl tarihi nemsiz ve deersiz mi kalacakt? unu kastediyorum: lla olduundan byk, vnlecek bir tarih 110 Mustafa Armaan gibi gstermeye alanlarn karsnda Osmanl'ya ait orijinal, gzel veya bir bakma hsn- kabulle karlanmas gereken her ne varsa karalamaya alan bir baka grup var. Bunu hatrlarsnz, bir ara "mehter" tartmasnda yaadk. Efendim, mehter bize Bizansllardan gelmi! Bu tr yaklamlara fazlasyla ainayz. Bu iddialarn arkasnda u mantk yatyor: Biz hibir eyi beceremeyiz, iyi yaptmz her eyi de dardan, yani Bizans'tan, Avrupa'dan, Bat'dan vs. almz. Ha, iyi yapm grndmz bir ey varsa muhakkak bir baka kkeni vardr; onun dnda zaten her eyi kt yaparz, her eyi bozar, berbat ederiz gibi bir yaklam hakim bizde. Halbuki sadece karlatrmal tarih yntemini kullansak bile bunun byle olmadn grrdk. Bizans'ta bir lejyon bandosu bulup da Osmanl'da mehter takmnn Bizans'tan alndn sylemek gibi sathta, hatta kabukta kalan bir yorum yapmak yerine, mehterin nemi, deeri, kkeni, ilevi, etkisi ile brnnkini mukayese etmek, arada bir gei sz konusuysa bunu delilleriyle ortaya koymak gerekmez miydi? Bu felsefedeki deyimiyle bir genetik yanlgya (genetic fallacy) yol ayor. Felsefede byle bir terim var; bir eyin selefini bulmak onun muhakkak ki brnden geldiini gstermez, yani birok eyin selefi vardr. Mesela Roma'da da vardr, Perslerde de vardr, belki Msrllarda da mehter benzeri tekilatlar bulunabilir. O zaman hi orijinal bir deerimiz veya kurumumuz yoktur anlamna gelmez ki bu. Zaten her medeniyet bu kurumlar belli ekillerde bakalarndan devralr alr ve gelitirir... Buradaki temel yanllardan bir tanesi, en zgn veya tek zgn medeniyet biziz tavrysa, br de biz tarihte hibir eyi doru drst becerememiiz, nitekim u u hususlar Romadan, Bizans'tan alnma gibi tam aksi yndeki yaklamdr. Halbuki burada tarihinin veya tarihi anlamak ve deerlendirmek isteyen birisinin yaklam u olmaldr: 111 Tarihimizle Hesaplamak

Bir kurumun -eer varsa- o topluma ilikin taraflarn ortaya karmak, mukayese etmek ama mukayeseyi benzerleri bakasnda da var diye yzeysel bir ekilde deil, o toplumda bu orijinal kurumlar nasl ortaya kt ve nasl yaad eklinde aratrmak gerekir. nk bir eyi getirmek de yetmez, onun asrlar ierisinde devam etmesini salamak nemlidir ki, ite o zaman o kurum, o topraklarda tutmu demektir. Ayrca bir kurumun o toplumda kazand yeni ilevler ve zellikler de en az kurumun kendisi kadar nemlidir. Mesela Eski Yunanda da ktphaneler var, Msr'da da var, Roma ehirlerinde de, Efes'te de ktphane var ama skenderiye'deki ktphane bambaka bir fenomen, iskenderiye'deki ktphane yaklyor Romallar tarafndan, peki bir daha nerede bylesine muhteem bir ktphane ortaya kyor? Badat'ta kyor. Beyt'l-Hikme dediimiz bu 400-500 bin kitaplk ktphane bilim ve kltr tarihi iin ok ok nemli; yani diyebilir miyiz Efes'te ktphane vard, Mslmanlar Efes'teki gibi bir ktphane kurdular veya skenderiye ktphanesini taklit ettiler. nemli olan ktphane olular deil, nasl bir ktphane olduklar. Neler ierdikleri... Bunlar hep o yzeysel bakn eserleri... unu daha iyi fark ediyorum giderek: Osmanl tarihi dediimiz bu realite, bu espri galiba bizim dnyamzn kabuuna samyor bir trl. Samad iin de onu ancak klterek, kmseyerek, katlatrp anlayabileceimiz bir kla sokarak anlamaya alyoruz. Gerekten bugnk tasavvurumuzun ok ok tesinde olaylar cereyan etmi bulunuyor bu tarihte; ve bunlarn hi de abartlmaya ihtiyac yok. O belgeleri, o ilikileri, o uygulamalar olduu gibi ortaya koyduumuzda zaten tasavvurlarmz fazlasyla aan bir dnyayla karlam olacaz. Dolaysyla bu tarihi, ne kadar bykt demeden de, byk olduunu belgelerin normal bir ekilde deerlendirilmesi ile dahi ortaya koymak yeterli olacaktr. Bir ey bykse onun bykln abartmaya gerek yok, o byklk kendisini bir ekilde zaten gsterme gcne sahiptir. 112 Mustafa Armaan "Tarihe smak" balkl yaznzda muhterem Fethullah Glen Hocaefendi'nin Zaman'nn "Akademi" sayfasnda yaynlanan bir sznden yola karak bir deerlendirmede bulunuyorsunuz. Hocaefendi yle diyor: "Bu kadar hadiselerin iinde olduumuz halde olaylar yerli yerince deerlendiremiyorsak tarihteki hadiseler -ki tamamen bizim dmzda cereyan etmi, biz ne o iin sebeplerine, ne de msebbiplerine nigehban deiliz- onlar nasl doru deerlendireceiz ki?" Neler diyecekseniz bu konuyla ilgili? Tabii ok hayat meseleyi kalbinden yakalayan bir tespit. Uzun zamandr aratrp dillendiremediim bir hakikatti bu. Hani bazen yle olur: Bir eyi kafanzda gelitirirsiniz gelitirirsiniz ama o tespiti yapmaya sra geldiinde tkanmsnzdr; birisi bir bakarsnz kapy aar ve sizi ieriye davet eder. Bu sz tam yle bir noktada karma kt

Hakikaten tarih hakknda fazla kolayc hkmler veriyoruz. Efendim, filanca haindir, ite Sokollu ldrlmeseydi tarih yle olurdu gibi... Bir baka iddia da din adamlar matbaaya "gvur ii" diye kar kmasayd bugn Bat karsnda srnyor olmazdk... Evet, gelimi bir lke olurduk gibi... Yani hem yanl, hem de aslnda tarihin iindeki dinamikleri anlamaktan son derece uzak, ind hkmler olduu iin de bir ie yaramyor. Yanl, hatal ama bir de o dinamiklere yabanc olduklar iin isabetsiz tehisler. imdi Hocaefendi'nin syledii husus undan nemli: Biz bugn bizzat birok olayn ierisinde yayoruz: Yok akc olay, yok bir sr mafya olaylar, yok Amerika ile ilikilerimiz, Irak'a gittik gitmedik; yani iindeyiz bugn, renme imknmz gya var. En azndan teorik olarak var, pratikte yoksa bile. Birok olayn iinde yaadmz halde bugn baz eyler acaba hakikaten yle miydi deil miydi teredddn yayoruz. Sokaa ksak grebileceimiz bir ok olayn i yzne vakf olmaktan aciziz, ama nasl oluyor da diyor 113 Tarihimizle Hesaplamak Hocaefendi, bundan 300, 500, 1000 sene nceki ve bizim hibir ekilde mdahil olmadmz, ancak olaylarn iinde olan baz insanlarn aktarmas sayesinde haberdar olabildiimiz olaylar hakknda bu kadar kesin hkmler beyan edebiliyoruz? Bence bu, tarihe bakta ok nemli bir metodolojik tespit, hayat bir prensip hatta. Tarihe daha insafl, anlayarak, dinamikleri kavrayarak bakmak dediim hadisenin prensip haline getirilmi bir yorumu bu; her zaman aklmzn bir kesinde bulunmas gereken bir uyar daha dorusu. Burada Cevdet Paann u szn hatrlamakta fayda var: "Niin oldu? Hal-i bedvette kalm olsayd daha l olmaz m idi demek tarihin zaruretlerini inkr anlamna gelir." Cevdet Paa Kanuni dneminde bir krlma yaandn sylyor ve asl o dnemde medeniyete geildiini ifade ediyor. Yani Kanuni Sultan Sleyman dnemine kadar Osmanllar bedvet, yani bedevilik halindeydi; Kanuni'den sonra medeni oldu, diyor. Cevdet Paa bn Haldun'un teorisini Osmanl tarihine uygular ama tam orada mdahale eder: Evet, medenilie geti, lks hayat zaman zaman gze batmaya balad ama u soruyu sormak veya u tespitte bulunmak doru deildi der: Niin geildi? Geilmeseydi daha iyi olmaz m idi? Bu soru elbette bir temenni ierir ama bunu o zamann artlar muvacehesinde dnmek gerekir. nk tabiat gibi tarihin de baz zaruretleri var ve bu zaruretler altnda insanlar belli kararlar verir, toplumlar belli ekillerde dnr ve dolays ile o aamalardaki zaruretlerin sebeplerini renmek bizim iin daha salkl bir yaklam olur. ?;' Kr Zincirlerini Osmanl kitabnzn son yazs olan "Ah ; o dokuz kiiden biri olabilmek" sanki dierlerinden biraz

farkl gibi deil mi? O yazy kitabn sonuna almamn sebebi ksaca uydu: "Osmanl ruhu" dediim hadise aslnda bize o kadar da uzak, o kadar da tarihin 114 Mustafa Armaan kapal kaplar ardnda bulunan bir ey deil. Aslnda bu ruha, bu anlaya yeterince yaknz; yeter ki bir ekilde hatrlatlsn, bu mesafeyi, zaman araln ortadan kaldrmamza birileri yardmc olsun, bu belgeleri, bu bilgileri, bu hassasiyeti telkin etsin. Yoksa bugn dnyann bir ok lkesinde Trk insan var, "Trk okullar" Manurya'dan Gney Amerika'ya kadar, Petersburg'dan mit Burnu'na kadar bir ok lkede faaliyette. En scak yerlerden en souk iklimlere kadar eitim gnllleri, "gnlller hareketine mensup insanlar buralara gidiyorlar. Dillerini bilmiyorlar, bunlar reniyorlar, adetlerini bilmiyorlar, reniyorlar... , Peki buralara niin gidiyor bu insanlar? ?"'"?? n'- ;? Aslnda bunun cevabn galiba yine en iyi tarihten alyoruz. Bugn Osmanllar Macaristan'a niye gittiler? Kbrs'a, Girit'e, Yunanistan'a niye gittiler? diye baktmz zaman Osmanl sisteminin u zelliini gryoruz. Bunu bizzat Avrupal tarihiler, hem de kalburst tarihiler, Braudel gibi, Fernand Grenard gibi isimler, hatta Halil nalck Hoca Eyp Cann yapt bir rportajda vurguluyor ki, tarihte bir Osmanl devrimi meydana gelmi. Neymi bu devrim? Bir kere bu toplumlarn hemen byk bir blm klelikle, yani serflikle ynetilmekteydi ve kyller efendilerin (senyrlerin) malyd. Bir toprak satld zaman onlarla beraber alnp satlrd kyller de. imdi Osmanl snrlar ierisine dahil olduu zaman bu topraklarda yaayanlar otomatikman klelikten kurtuluyorlard Bir sre sonra kendi topraklar oluyor, en azndan emeklerinin karlklarn almaya balyorlar ve bunun arkasnda bir hukuk dzeni, yeni bir ekonomik dzen, bir sosyal dzen geliyor ve insanlar bir hakszla uradklarnda nereye bavurabileceklerini ("ikyet hakk" zerine yazd makalede nalck hoca bu mekanizmay gayet gzel ortaya koyuyor), prosedrleri grm oluyorlar. 115 Tarihimizle Hesaplamak Dolaysyla Osmanl sisteminin buralarda uzun yzyllar kalabilmesinin arkasndaki farkl mant, bugn izah etmekte epeyce zorlandmz yaklamlarn egemen olduu bir dzen fikri olduunu biliyoruz. Ayn ekilde bugn retmen arkadalarn niin oralara gittiklerini, niin bu hizmetleri gtrdklerini anlamakta zorlanan bir ksm insanlar var. Nasl biz tarihte Osmanllarn buralara niin gittiklerini anlamakta zorlanyorsak, onlar da gzlerinin nlerindeki tarihi anlamakta

zorlanyorlar. Halbuki biraz Osmanl tarihini okusalar, Osmanlnn gittii yerlere nasl bir nizam, nasl bir mesaj gtrdn grseler bu arkadalarn da benzer bir amala oralara gitmekte olduklarn anlarlard. nsanlar iyilie, dorulua yneltmek, onlara gzellikleri alamak, beraber yaamann gzelliini hissettirmek, farkllklar ierisinde beraber yaamann en gzel rneklerini sunmak. .. Nitekim bunun tarihteki rneklerini en ksa kald lke olan Macaristan'da 140 yl ierisinde vermi bulunuyor Osmanl. Merutiyetle birlikte oklarmz, merkeze dnk hale geldi. e kapanmaya baladk. zellikle de 1911'deki Trablusgarb Sava'yla balayan o 10 yllk korkun ykm srecinde. Belki bir dnem iin geerli ve doruydu ama iimize kapandka dnyann nerelere geldiini, neler yaptn, hangi aamalardan getiini asla fark edemeyecektik. Ancak da alrsak, darda bir eyler yapmaya alrsak ierideki deerimizin ne olduunun farkna varabiliriz. erisi, ancak dardaki cephede savunulur. Tahkimat ieride kurarsanz hezimetin ddn almsnzdr zaten. Dolaysyla bu darya al bence "zincirleri krma" teebbsmzn veya projemizin bir paras olarak yorumlanmal. Yani bizi Sevr ile birlikte Anadolu'ya sktrmak istedikleri bu srecin krlmas ve dnyaya almamz... Osmanl'nn ilk yllarda, daha 14. yzyln balarnda Balkanlara gemesi, Avrupa'ya almas, kuzeye gitmesi Anadolu'ya skp kal116 Mustafa Armaan maktan kurtulmak iindi ve Osmanllar Anadolu Seluklularnn niin yok olduklarn gayet iyi biliyorlard. Anadolu Seluklularnn yok olmalarnn en byk sebebi, Anadolu'da skp kalm olmalaryd, yani batya, gneye ve kuzeye doru gl bir alm yapamamlard. Anadolu yarmadasna skp kalmak her taraftan etki ve bask altnda bulunmak demektir ve biz darya aldka dnyada tutunmaya balayacak, dnyada bir eyler yapmaya altka da Anadolu'da younlam, teksif olmu olan gzelliklerimizi dnyaya tantacak ve kendimizi daha muhkem bir dnyada bulacaz diye dnyorum. Onun iin "zincirlerini krma" esprisini aslnda hem gereklemi, hem de gerekleme yolunda bir proje olarak gryorum. Son szlerinizi alsak... Unutuyordum az kalsn. "Ah o dokuz kiiden biri olmak" yazsnda tarihten, stolni Belgrat'taki Osmanl kahramanlarndan bir kesit sunmak istedim. Sadece 9 kiinin 40 bin kiilik bir orduya kar, 'Ben yetersizim, gszm, cizim' demeden savamas, bize kahramanlktan te bir eyler anlatyor olmal. Misyonu olan, anlatacak derdi olan insann ben bir kiiyim, kiiyim, be kiiyim demeden ortaya kabileceini bize en gzel ekilde gstermi Yahya Aa ve isimsiz

arkadalar. Bir kere yaanan bir daha neden yaanmasn ki? Zaten tarih de bizi gelecee iten bir tsunami olmayacaksa brakalm mahzenlerin iinde kflenip kalsn. Belgeleri gn nda rahatsz etmeye hakkmz olmazd aksi halde. 1 17 Sekizinci Blm Gnn Birinde "Orta Dou" Terimine Gerek Kalmayabilir. Gnn birinde, gerek kalmad iin Orta Dou teriminin de kullanmdan kalktn grrsek armayalm! (Kimlii ve farkll kalmaynca bu corafyann ortada veya kenarda olmasnn bir ehemmiyeti olmayaca iin tabii ki!) Mustafa Armaan Mustafa Armaan' nasl tantr? Bir dnce dedektr. En ilgisiz gibi grnen konuda bile "dnce'nin kmldadn fark eden ve fark ettiren birisi. Haritalardan tarihe, feminizmden eytana, modernizmden atb'ye, ehirlerin ruhundan Galile'ye... Mahut kmlty hissettii her kazann banda onu bulurum. Bu, okur iin elbette keyifli bir ey ama onu ok yorduunu syleyebilirim. Bir tyo vereyim mi size: Son aratrmasnda szde hemireliin kurucusu Florence Nightingale ile Truva'nn szde kifi Schliemann' Krm Sava'nn barut dumanlar arasnda buluturmay baard. Birini skdar'a, brn de anakkale'ye frlatan bu ilgin savan arkeolojisini yapmakla megul halen. ehir kltr ve postmodernizmin insan-mslman kimlii zerindeki etkileri? ehir, modern ve postmodern zamanlardan da nce "insan" ve "Mslman" zerinde ziyadesiyle etkili olmutu. Bence ehrin en kmil tarifini Niyazi-i Msr yapmtr: nsan, nnden ehirlerin getii bir aynadr demiti o. nsann yzne yansmtr ehirler. Ya da tersi: nsann yz ehirlere yansmtr. Yalnz yakn devirlerde maruz kaldmz felaketin sebebi udur: nsan ile ehirlerin arasna iktidar olanca hametiyle girmi ve her ikisinin de yzlerini arptmtr. nsann vahiyden ve geleneklerinden szerek hayata geirdii kadim prensipler, "bilim'in ve "niversite"nin, ehircilik ve mimarlk fakltelerinin insan aklna uyup gelitirdikleri ilkelerle yaz boz tahtasna dnm, yapay bir dil, iki taraf da (insan ve ehir) yanstmayan souk bir ehre ile ehirleri ykp yeniden yapm, ykarken de, yaparken de insan aklnn balTarihimizle Hesaplamak iinden kard ayaklaryla hemen btn geleneksel ehirleri berbat etmitir. 100 yl nce Mehmed Akif dahil pek ok aydnmz stanbul'un sokaklarm amurlu diye tenkit ederken, ehrin insann ruhunu titretiren muhteem davran kalplarn henz muhafaza ettiinin farkndaydlar. Oysa bugn belki ehirlerimizin merkezi alanlar amurdan kurtuldu ama ruhlarmz amura

buland. Ne anladk bu alveriten? Sokaklarmz asfalt belki ama damarlarmz, karbonmonoksit gazndan zehirlenmi durumda. Shakespeare'in Frtma'smda yar insan, yar hayvan Caliban'n efendisi Prospero'ya syledii o anlaml szde olduu gibi, "Dili sen rettin bana/Ne oldu ki yararn/Lanetlemesini becermekten baka?" amuru sokaktan iimize aktardk. imdi asri ehirlerde yayoruz mesut mutlu. Bunun iin miydi yaktmz o modern mangallar? unu diyebiliriz artk: Modernlii Avrupa gelsin bizde grsn! Eer modernlik kknden kopmak ve ikiye ayrlp kimliinin iki ucunu rzgara salmak ise modern biziz demektir. Oysa Viyana da, Londra da, Prag da, Roma da, hele hele o talyan ehirleri de hala geleneklerinden ok eyi, mzeletirerek de olsa tar bugnk ziyaretilerine. Safranbolu ve Cumalkzk ky de olmasa, tarih film ekecek bir tek otantik sokak brakmadk: Ne stanbul'da, ne Bursa'da, ne de zmir'de. Elhamdlillah halkn can havliyle koruduu cami ve trbeleri gstererek bu topraklarda bir zamanlar yzleri bize benzer birilerinin yaam olduunu syleyebilecek durumdayz. "Nekrofili", geleneklerinin dilini unutmu, hafzas murdar edilmi toplumlar iin kanlmazdr ve bizim de bamza gelen bundan bakas deildir. Postmodernizm, maruz kalnan bir ey ise bizden iyi postmodernist olmazd. Ne yazk ki hakikat byle deil. Postmodern olabilmek iin modernlikle hesaplamanz yapm ve onunla iba olmu olmanz gerekir ki, onu ama ihtiyacn duyabilesiniz. Modernlii 122 Mustafa Armaan gelenekten kopma olarak anlayan bir kltrde postmodernliin gelimesi mmkn mdr? O zaman ortaya kan ey, 1953-55 yllarnda Trkiye'de retim yelii yapm olan Alman filozof Joachim Ritter'in dedii Entzweiung, yani ikiye blnmeden bakas olmuyor. Gelenek modernleme ile blnyor ama tersinden modernlemeyi ikiye blen bir gelenek de maraz bir hal alyor ve sonu, ehirlerimizin hal-i pr-melali... Ne yazk ki bu ikiye blnmeyi Mslmanlar da en derinden yaad ve yayorlar. Bursa'da, en "Mslman yzl" mahallelerden birisi olan Emirsultan 1970-1980 aralnda mahvedenler CHPliler deil, cami cemaati ve 5 vakit namaz klan Karadenizli mteahhitler idi. Bu insanlar, eminim evrelerini imar ettiklerini bile dnyorlard. O gzelim "Mslman" ahap doku, sadece 10 yl iinde tarumar oldu ve Emirsultan'da bugn trbe ve camiden baka nefes alnacak bir tek Mslman ke kalmad. Peki belli "meknlarn erefi" hakkndaki Kur'an'n emri nerede kald? ?.?..;?. '?'.??

Ankebut suresinin 67. ayeti Mekke'nin emm bir belde yaplnn hikmetini anlatmyor mu bize? Ya Zemaher bu yeti nasl yorumluyor dersiniz. Beraber okuyalm: "Sizler meknlarn tesirinden gafil olmayn, her kim Mekke'nin mcaviri olursa orann baka hibir yerde bulunmayan manev bir etkisi olduunu anlar." Dikkat ederseniz yorumunda sadece Mekke'yi deil, genel olarak "meknlar" ele alyor Zemaher. Ve Kur'an'n bize genel bir gafletten bahsettiini sylyor. Galiba gelenek byle bir eydir ite. Bizi, kaynaa balayan ama bugn al al alayan bir ey olmaldr gelenek. Duvardaki Divrii hals deil, kaynaklarmzla hemhal olmak ve sadece soyut Tarihimizle Hesaplamak kaynaklarmzla deil, o kayna bugne balayan zinciri de paslandrmamak sanatdr gelenek. Ve maalesef bugn gelenek denilen eylerin hemen tamam, yaamayan, l ve atl eylerdir. Asl gelenek, yaayan ve bugne tesiri olan, "huzur hakk" olan bir eydir. Dnya corafyas ve Byk Ortadou Projesinin anlam ve Mslman corafyadaki yansmalar? Ortadou, nevzuhur bir kavram ve dorudan doruya ngiliz siyasetinin bir mahsul. 1902'de askeri stratejist Mahan'm ortaya att bu terim (Middle East), aslnda Basra Krfezi civarn gsteriyordu. Sonralar Afganistan'dan Fasa kadar geniletildi veya emperyalistlerin ilerine yle geldii iin kutru daraltld. Bir ara da Osmanl Avrupas iin "Yakn Dou" (Near East) terimi kullanlmt ama Birinci Cihan Harbi'nden sonra Osmanl yklnca artk ona "gerek kalmad" iin terk edildi! Gnn birinde, gerek kalmad iin Orta Dou teriminin de kullanmdan kalktn grrsek armayalm! (Kimlii ve farkll kalmaynca bu corafyann ortada veya kenarda olmasnn bir ehemmiyeti olmayaca iin tabii ki!) Bu projenin yzn Mslmanlar iyi tanyor, bir. Washington-Telaviv bandnda retilmi olan projenin, Badat hazr ellerindeyken Diyarbakr'a balanmas ham bir hayaldir, iki. Proje taeronluu, bize yakmyor, . Ykld yklyor dediimiz Osmanl Devleti en zor zamannda dahi, 1860-61'de rettii Lbnan modeli ile blgeyi istikrara kavuturacak "yerli" projelere imza atarken, bugnk aresizliimiz asl yklmann imdi kapmza geldiini gsteriyor, drt. Mahan sanki ldkten sonra Mslman oldu, be. Tarihin kuru bir bilgi olmaktan karlmas ve bir ihrih felsefesi oluturulmas hakkndaki ' dnceleriniz nelerdir? Mustafa Armaan Ben "dnen tarih", diyorum. Daha dorusu tarihle birlikte dnmeyi teklif ediyorum. Kuru bilgiyi canlandracak forml budur. Dnmek, Cemil Meric'in dedii gibi, daima bizden nce dnenlerin dnceleri zerinde dnmektir ve bu bizde hi mi hi ciddiye alnmaz. Bizde herkes sfrdan dnmeye kalkar ve bu sebeple her 5-10 ylda bir fikir deitirir (aslnda savrulur).

Dnce, bir gelenek iidir. Tarih zerine dnmek, tarihin kltrn ierisine, erbetin kadayfa yedirilmesi gibi, yedirilmesiyle mmkndr. Tarih felsefemiz, Kur'an- Kerimden Cevdet Paa'ya kadar son derece eitli ve nemli kaynaklara sahiptir ve Cevdet Paa da hi mi hi yabana atlacak biri deildir. Tpk Namk Kemal'in, Ali Suavi'nin de yabana atlamayaca gibi. Akif'le de, Yahya Kemal'le de, bn Haldun'la da yzlemek zorundayz. Bu meakkatli bir itir ve buna girimeyi gze alamad iindir ki, tarih felsefemiz clz kalmtr. 125 Dokuzuncu Blm Havada Donan imek: Fatih'in Fethi Fatih binlerce yldr, belki insanln balangcndan beri devam eden bir kervann, "sonsuzluk kervannn gemiteki bir halkasyd. Biz de bugn bir halkasyz; belki onlar kadar parlak deil, onlar kadar kudretli deil ama Cenab- Hakkn ltfuyla o kervann peinde topallayarak, sekerek, de kalka da olsa yrmeye devam ediyoruz. "Fetih, Osmanllarn elinde mat ve przl stanbul kdnn zerinden geirilen mhre'ydi." Diyorsunuz. Bunu biraz aabilir miyiz? Hem Fatih Sultan Mehmed Han'n, hem onun gzel askerleri ve ocuklarnn, torunlarnn stanbul'a bakn 'mhre' esprisi etrafnda rmek istedim. nk o nesiller stanbul'a farkl bir gzle bakyorlard. imdi biz stanbul'a nasl bakyoruz? Boaz, tarih, kltr vs. Tabii ki stanbul Boaz ok nemli, tabii ki stanbul'un binlerce yla uzanan byk ve engin bir tarihi var ama ben Fatih'in frekansna bu yolla girilemeyeceini dnyorum. Nasl radyoda veya televizyonda frekans ayarn azck kardnz m czrt balyor veya karnza bir baka kanal kyorsa, ayar iyi yapmak gerekiyorsa, Fatih'i dinlemek iin de onun tam frekansn yakalamamz gerekiyor. O frekans nasl tutturur, ona nasl gidebiliriz? O ayrcalkl zaman aralna bamz, gnlmz nasl sokabiliriz? Nasl onunla hem-henk olabiliriz? Benim derdim bu. Acaba onlarn dnyasndan bugne eksikliini hissettiimiz bir eyleri saabilir miyim? diye dnyorum hep. Onlarn dnyalarna sefer dzenlemek gibi bir ykmllm, bir vecibem olduuna inanyorum. Ganimet toplamak iin yaplan seferlere benzetirsek, "o dnyadan neleri bu dnyaya ganimet olarak getirebiliriz'! dnyorum her seferinde. Ftih'in stanbul'u fethettii yatayz, ama onun gibi bakamyoruz stanbul'a. Fatih stanbul'a nereden bakyordu? nemli bir soru. Fatih nasl alglyordu stanbul'u? stanbul'u herhangi bir yeryz blgesi, bir mekn paras olarak m gryordu yoksa orada baka bir hedefi mi tutturmaya alyor, baka bir ey mi gryordu bakt zaman? nce unu sormalyz: stanbul'un fethi hangi tarihte yapld? Tarihte kelimesinin altn izerek syl-

Tarihimizle Hesaplamak yorum. Sonra da: Fatih'in kendisini iinde hissettii o atmosfer neydi? Ona yaklamak icap ediyor. 29 Mays 1453 tarihi, Bizans surlarnn iindeki insanlar iin anlaml bir tarihtir. Ama surlarn dndaki insanlar iin Fatih ve o gzel askerleri iin nebevi mjdeyle mjdelenmi insanlar iin 1453 hibir anlam ifade etmiyordu. Eer biz 1453 zerinden stanbul'un fethini anlamaya alrsak o frekansn ok ok dndan, Bizansl gibi, Portekizli gibi bakyoruz demektir olaya. Fetih tarihini nasl sylemeliyiz o zaman? 857. Fatih'in stanbul'a 857 ylnda girdiini sylemeye baladnz anda boyut deitiriyorsunuz, kuantum fiziinde boyut deitirdiinizde nasl baka bir dnyaya alyorsanz burada da perde ortadan kalkyor ve dorudan Fatih'i Peygamber Efendimizle kar karya konumlandrm oluyorsunuz. yle dnyor olmal diye kendi kendinize telkinde bulunmaya balyorsunuz sonra: Fatih Hicretten 857 yl sonra stanbul'a girmek iin rpnan bir Mslman hkmdard Ve bu emir tam 857 yl gecikmiti Fatih'in nazarnda. Bu emri bir an nce tahakkuk ettirmek amacyla kendisini bu ie vakfetmi bulunuyordu. Dolaysyla Fatih'i peygamber-merkezli dnce boyutuna soktuunuz anda ite o 857 yln nasl mahrem ve sancl bir macera olduunu, 8,5 asrn ve Mekke'den Medine'ye o mbarek yry yapan insanlarn kulvarnda yryenlerin gele gele o an en byk devletlerinden Romann bakentine kadar girdiklerini anlyorsunuz. , Fakat bizim "fetih" dediimiz hadise, Bizansllarn nazarnda "stanbul'un dmesi" olarak adlandrlyor. Bu doru! Bizansllar asndan stanbul hakikaten dmtr! ngilizlerin "The fail of Constantinople" dedikleri budur, Hlbuki biz 130 Mustafa Armaan d olarak m, Fetih olarak m bakacaz ona? Fetih olarak bakacaksak Fatih merkezli ve onun da iine dhil olduu nebevi gelenek merkezli bir bakla kendimizi donatmamz lazm; baka trl biz darda kalr ve o zaman yarnn iine sittin sene giremeyiz. Eer bu hadis-i erifi "stanbul muhakkak feth olunacaktr, onu fetheden asker ne gzel asker, onu fetheden ordu ne gzel ordudur", Fatih gibi anlarsak ok ey deiecektir. Buradaki gzel vasf ok farkl eyler anlatyordu Fatih'e. Biz bunu genelde stanbul'un meknnn, maddesinin fethi olarak anlyor ve anlatyoruz. Bylece onu derinlikten yoksun, mat bir yzey, bir teneke plaka haline getiriyoruz. Ve bu tenekeden altna doru gitmeye urayoruz. Mmkn m? "Biz stanbul'da mekn deil zaman fethettik diyor" Yahya Keml... Bu da ivi szlerden biri bak amz yanstmak asndan. Etraf surlarla evrili, eski Romann, Bizans'n muhteem bakenti fethediliyor ama acaba fetih bundan ibaret olabilir mi? Yine Fatih'in

dnyasna dnp baktm zaman yle dnyorum: Deil mi ki bu hadis-i erif ahir zaman peygamberinin, iki cihan serverinin (s.a.s.) azndan sdr olmutur, o zaman onun syledii bu szn yatay, dnyevi bir anlamla snrlandrlmas mmkn mdr? Deil mi ki o, fethi muhakkak diye vurgulamtr, orada onun grd fakat bizim gremediimiz tlsml bir ey olmaldr. Fatih'in bunlarn hepsini ocuk yata kavramas mmkn deil belki ama ite Akemseddin, Molla Grani, Zaanos Paa gibi ayn frekansta bulunan insanlarn telkinleriyle Fatih'in bir olgun meyve gibi Osmanl toplumunun ortasna dtn grrz. ,.. Ftih "nmne-i imtisal" mi idi; tek kii miydi? Tabii burada kiilerden konuuyoruz; Abdlhamid Han diyoruz, Fatih diyoruz, Osman Gazi diyoruz, ama bir "toplumsal 131 Tarihimizle Hesaplamak Abdlhamid'i bir "toplumsal Fatih", bir "toplumsal Osman Gazi"yi belirlemezsek, bunlar bir srpriz, bir huda-yi nabit Tuba aac gibi dallar aada, kk gkte olan aalara eskiden "hud-yi nbit" derlerdi gibi anlatrsak bir an akp snen bir imek gibi gstermi oluruz. Hlbuki bu toplumun ierisinden bu byk insanlar ktysa, toplumun arzularna, beklentilerine, yapamadklarna tercman olan, onlar gerekletiren mterek kimlikler olduklarn anlamamz lazm bu ahslarn. Dolaysyla bu vasflaryla Fatih'in hem peygamber merkezli dndn, hem de onun hadisini ahir zamanda slam mmetine nefes aldracak ve onu yeni bir gelecee tayacak bir srama tahtas olarak tabir ettiini anlarz. Maalesef fethin bu mana boyutu ya ihmal ediliyor ya da kyda kede bir meseleymi gibi ele alnyor. Ama oray kavramadka sadece bir meknn fethi gibi alglanma tehlikesi doar ki, o da Fatih'i ve fethi yanl ya da daha kts eksik anlamak olur. : Ftih'in fetih ncesinde olduu kadar fetih sonrasnda da stratejik bir deha olarak ortaya ktn gryoruz... stanbul'a daha sonra yapt yatrmlar, ynlendirdii insanlar, tabiri caizse stanbul'u projelendirmesi btn bunlar ok derinden hissettiini gsterir. Bu ehirde dou ve baty kucak kucaa yaatacak bir iksir bulduunu, bu iksiri bu ehirde gerekletireceini mit ediyordu ve bunun iin srekli alt, fethettii yerlerden limler gnderdi, yahut bizzat davet etti. Bir taraftan Molla Cami geliyor, br taraftan Mateo di Pasti, sonra Bizansl filozoflar geliyor, onlarla ilgileniyor. eride Gennadius isimli din adamn Rum patrii tayin ediyor; bu sefer Hristiyanlar neye inanyor diye merak edip bir ament, bir "itikadname" yazdryor. nanlarnz yazn, Trkeye evirin, okumak istiyorum diyor. Yani etrafndaki insanlarn neye inandklarna vakf olmak istiyor. Bir taraftan bakyorsunuz Balkanlara doru byk bir hareket, Karadeniz'e doru byk bir hareket...

132 Mustafa Armaan Tabii bunlar strateji olarak nemli ama ben tohumun stanbul'da patladna inanyorum. Yani stanbul'u ele geirdikten sonra artk orada bambaka bir potansiyel grd ve ondan sonraki byk ynelileri bu ehri bir bakma pergelin ayann bast nokta gibi deerlendirdi. br aya ise etrafta gezmeye balad. Dolaysyla kendisinden sonra ocuklarnn, torunlarnn yapt fetihler Fatih'in bast noktann ok temel ve vazgeilmez olduunu ortaya koymu oldu. "Osmanlnn en nemli zelliklerinden biri udur: Osmanl zamann en ileri tekniklerini hibir taassuba kaplmadan almtr. aa uyum ok nemli ve ben bunu bugn de gryorum. rnein Moolistan'da Trk liselerini grdm, Mool ocuklar bize Trke stiklal Mar'n okudular, gzlerimiz yaard. Bu okullar kuranlar, hocalk yapanlar oralara nasl gidiyorlar. te bu Osmanlnn kuruluunda da grdmz dinamizmin, yaylma, ilerleme azminin bir ifadesi. Gnl ister ki devlet yneticileri de ayn dinamizme ayak uydursunlar" diyor Halil nalck Mthi bir tespit deil mi? Halil Hocann gemiin nda bugn radar gibi okuyuu ok mhim. Bankas Yaynlar'ndan Tarihilerin Kutbu adyla kan rportaj kitabndan aldm bu hakikaten etkileyici pasaj. Acaba bugn ne yapmamz lazm? Fatih'in o ada yaptklarn ve yapmak istediklerini okuyunca bu ada yaayanlar olarak nasl bir yol izlememiz lazm? Necip Fazl srekli bunu vurgulam ve Mslman Trk milletinin ayakta kalma macerasn Fatih'in zaman st varlyla aklamtr. O yazy ksaca bir hatrlarsak yle diyordu Necip Fazl: "Bir gn Fatih dirilecektir! Evet, laf ve hayal leminde deil, dorudan doruya madde ve hakikat dnyasnda Fatih dirilecektir!" Peki "ruhuyla olduu kadar cismiyle" de Fatih'in aramza gelmesi ne demektir? Bu, ite kk Fatihlerin harekete gemesidir. Peki Tarihimizle Hesaplamak bu kk Fatihler nasl yetiecektir? Kk fetihlerin gereklemesi lazm ki, o byk fethe doru yeniden hamle yapacak mecali kendimizde bulabilelim. Dolaysyla Fatih'in Necip Fazl'n dnyasndaki rol olmu bitmi, tamamlanm bir rol deil, devam ediyor. Ve yazsnn sonunda unu sylyor: "Fatih lmedi, sandukasnn iine dersini almak iin girdi ve be asrdr orada dersini almakta. Dersini bitirdii ve mezun olduu zaman sandukasn omuzlaryla kaldrp kacak ve yeniden aramza karacaktr." Fethe olup bitmi bir macera gibi bakamayz o zaman? Elbette. Fethi, ite. Ulubatl Hasan. Gemiler karadan yrtld, dev toplar dkld eklinde de anlatabiliriz. Bunlarn her biri elbette byk bir marealin, bir siyasi ve askeri dehann

becerebilecei iler. Ama sadece bunlar anlattmz zaman farknda olmadan gerek Fatih'in yzne perde ekmi oluyoruz. O aslnda tarihte olmu bitmi bir hadise deil, olmakta olan ve daha da nemlisi, olacak olan bir srecin gemite kalm bir parasdr. Nitekim Osmanl'y tarihte olmu bitmi bir hadise gibi grrsek bugnk varlmz aklama konusunda byk bir elikiye deriz. 1299'da kurulmu, 1922'de bitmi bir macera gibi anlatamayz Osmanl'y. Fatih binlerce yldr, belki insanln balangcndan beri devam eden bir kervann, "sonsuzluk kervan"nn gemiteki bir halkasyd. Biz de bugn bir halkasyz; belki onlar kadar parlak deil, onlar kadar kudretli deil ama Cenab- Hakkn ltfuyla o kervann peinde topallayarak, sekerek, de kalka da olsa yrmeye devam ediyoruz. Bugn millete "haritaya bakma"y unuttuk. Fatih'le aramzdaki mhim perspektif farklarndan birinin de bu olduunu syleyebilir miyiz? Mustafa Armaan Fatih kukusuz haritaya bakmay bilen biriydi. stanbul'a bakmay bilenlerden biriydi, az nce konutuk. Tarihe bakmay bilenlerden biriydi, kendisini hangi frekansa baladn grdk. Douya ve Batya bak bizim bildiimizden farklyd; onlarn ikisinin de zerinde bir "meta dnya" kurmay tasarlyordu. Doudan ve Batdan gelen bilgileri, sanatlar, kltrleri alp stanbul'da onlarn zerine kacak bir hareketi balatmaya alyordu. Peki Fatih'in dnyasnda istanbul nasl ekillenmiti? Bakn, biz Cumhuriyet dneminde hep Anadolu merkezli, Ankara merkezli yetitirildiimiz iin Osmanl'nn bykln kfi derecede idrak edemiyoruz. Fatih'in frekansna girmek dedim ya, Fatih merkezli ya da stanbul merkezli baktmz zaman Filibe'nin bulunduu ember stanbul'a Konya'dan daha yakndr. Filibe'nin Konya'dan ve Ankara'dan daha yakn olduu bir Osmanl haritas bize herhalde baka bir eyler sylyor olacaktr. Osmanl olunca Sofya'nn Konya'dan, Belgrat'n Adana'dan, Budapete'nin Diyarbakr'dan, Viyana'nn Kars ve Van'dan daha yakn olduu bir corafyaya tanyoruz demektir. Dolaysyla biz, "Taa Viyana'ya gittik" sznn karsnda, "Ta Vana gittik" sz sylenmiyor dikkat ederseniz. Van sanki elde bir, ama Viyana ok uzak bir yer gibi dnlyor. Hlbuki bu haritaya bakld zaman Fatih'in stanbul merkezli kurgusunda bizim birok Anadolu ehri bugn yabanc saydmz birok Balkan ve Avrupa ehrinden ok daha yakndr stanbul'a. Fatih ile ilgili kitabnzn ismi ok manidar. Neden Ufuklarn Sultan? "Ufuklarn sultan" tabiri Bursa'da, Hisar iinde Orhan Gazi'nin yaptrd ilk caminin kitabesinde geiyor. Orhan Gazi ikinci Osmanl beyi; bugn o cami yklm, yknts iinden karlm ve 135 Tarihimizle Hesaplamak

ehadet Camii diye bilenen caminin giri kaps zerine aslm bu kitabede merzbn'l-fk tabiri geiyor. Merzbn Farsa bir kelime, beki, gzc demek; kimisi bunu efendi diye eviriyor, ngilizce lord diye evirenler var, Jason Goodwin'in kitabnda olduu gibi Lords of the Horizons, yani "Ufuklarn Efendileri" diye eviriyorlar. Ben bu deyimi Fatihe uyarlayarak "ufuklarn sultan" diye geniletmeyi uygun buldum. Aslnda Fatihe gelince ufuklar yetersiz kalyor. Yani bizim grdmz ufuk onun gzne dar geliyor ve herkesin grmedii ufkun ardndaki ufku arayan ve tarayan bir ahsiyet olarak karmza kyor. "Fatih idealleriyle byklerden de bykt" diyor, Fethullah Glen Hocaefendi. Yaptklaryla elbette bykt ama idealleriyle, yapmak istedikleriyle, grdkleri fakat tahakkuk ettiremedikleriyle daha da bykt. Necip Fazl'n szn ettii gibi, o bir yere kadar yapabildiini yapt, sonra sandukasnn iine girdi ve tekrar yeni yapmak istedikleri iin dersini almaya koydu. Ben bu zelliiyle Fatih'in dou-bat gibi snrlar da atn dnyorum. Sadece gemite olan bir hadise deil, bugn ve gelecekte olmakta olanlar da fark ettiini ve en azndan sezgisel olarak bu alanda kendisinin memur edildiini dnyor ve bu memur edilme tarafn daha bir nemsiyorum. '??? Yaad derin yalnzlk ok canl resmedilmi kitabnzda. zellikle yaad ne byk bir yalnzlktr, anlamaya altm. Dnn ki, Fatih btn bu ilere kouluyor, kendisini stanbul'un fethiyle ok byk bir hamle yapmak zere ynlendiren hocalar, din adamlar var. Biraz tarihin zoruyla da olsa byle bir konuma geliyor. Ve stanbul'un fethiyle btn krdmleri keseceini dnyor. Ama kestikten sonra tabii byk siyas mcadelelerin ierisine dalyor ve asl grevin ondan sonra geldiini fark edince galiba 24 yandayken Akemseddin'e tekrar dehalet edip tacn, tahtn brakp 136 Mustafa Armaan tekkeye kapanmak ve dizinin dibinde oturmak istediini sylyor. Bunu Takprlzade naklediyor, eyhinin yannda kendisine kara delik bulmak istiyor, kamak istiyor. Ama Akemseddin "Hayr, sen bu millete lazmsn, seni yanmza almaya hakkmz yok" dedii anda, btn kaplarn yzne kapandn, milletin gelecei iin kendisinden neler beklendiini ve omzundaki ykn ne kadar ar olduunu biraz daha hissettiini gryoruz. Sonunda u beyti sylediine gre, srtna vurulan yk erefle tadna hkmedebiliriz; Bir aha kul oldum ki cihan ana geddur Bir mha tutuldum ki yz ems-i duhdr. Bu, kendisini dnyann gnei olarak gren bir medeniyetin son byk temsilcilerinden birinin szdr.

Necip Fazl, Fatih'i "havada donan imek" diye niteler. Gerekten k bir benzetme; o imek gibi dondu kald orada ama donan imei yeniden aktrmak dualarmzla, mesailerimizle, gayretlerimizle bize dyor. Bir daha akarsa acaba bu ada yaplamayan neyi yapard? diye dnmemiz gerekir. Bu sz en azndan Fatih'in maddesi ve manas ile daha iyi tanma noktasnda bir vazifeyle kar karya brakyor bizi. Kitapta o byk dnyaya ufak bir pencere aabilmisem dorusu kendimi bahtiyar addederim. 137 Onuncu Blm "Okumayan, Aratrmayan ve Sorgulamayan Adama Aydn Denilen Tek lke Trkiye'dir." Byle yenik dm bir tarihin torunlarnn kalp ve beyinlerinin zgr ve kendine gveni tam olarak yetimesini bekleyebilir misiniz? Umut, kendimizde. Tarihi yeniden ve farkl bir gzle okumak bunun iin nemli ve deerli. Yoksa tarihi bir masal kitab gibi okumann bize syleyecei bir ey yok. rensen ne olacak o tarihi? renmesen daha iyi belki. "Ne yaptysa Batllar yapt, biz ne yaptk ki?" anlaynn muhafazakr olarak bilinen kesimce de savunulduunu gryoruz. Bu kompleksin sebebi ne? Bu savunulagelen gerileme' dncesinin temelinde biraz da gcn yitirme, yeniden toparlanamama m yatyor? Gcn yitirme, evet... Belki, bir ideali ve vizyonu olmamann getirdii yalpalamalar ve bocalamalar sonunda gemii de kendisi gibi zannetme, gemiin azametinden rkerek onu da kendine benzetme gayreti diyebiliriz. Yani yneticilerimiz bugn bir avu Kbrs topran avucumuzda kor tar gibi nereye frlatp atacamz dnrken, Karlofa'daki "malup" taraf olan Osmanl'nn diplomatlar, igal altndaki topraklar, mesela Temevar' kurtarabilmek iin uykusuz geceler geiriyor, ne yaparz da bir kar daha vatan topran kfirlerin elinden geri alabiliriz diye planlar yapyorlard. "len ld, kalan salar bizimdir" felsefesi kadar Osmanlya yakmayan bir yaklam bulmak zordur. Deil mi ki bir yer Mslmanlara dr ve diyar olmutur, oras imdi deilse bile gnn birinde tekrar bizim topramz olacaktr nazaryla bakmlardr hep. te o Karlofa'da, Osmanl diplomatikasnn reisi Rami Mehmed Paa (Rami semti adn bu paadan almtr) Polonya heyetine, sk sk ittifak gcn tehdit olarak masaya srmeleri karsnda "ttifaknza gveneceinize, kendinize gvenmeyi renin' diyerek muhteem bir ders vermitir. imdi dnyorum da, Kbrs grmeleri srasnda ierisine yuvarlandmz acemilikler Tarihimizle Hesaplamak silsilesi srasnda Paa'nn 300 ksur yl nce sarf ettii bu szleri anlamaya ne kadar ihtiyacmz var. Kendimize gvenmek... Bu szn anlamn bile unuttuk saylr. Rami Mehmed Paa, szlerindeki derin manaya Polonyallarn deil de, aydnlarmz ve yneticilerimizin daha ok ihtiyac bulunduunu renseydi kahrolmazd da ne yapard?

imize yle bir azap tohumu ekilmi ki, kendi kafamzn smrgeletirildii yetmezmi gibi, gemiimizi de smrgeletiriyor, atalarmzn da bizim gibi beceriksiz olduklarn, Osmanl Devletinin son 350 ylnn bir duraklama, gerileme ve k ierisinde getiini, dolaysyla "Eh, onlar da bizden farkszm canm!" diyerek ferahlamaya alyoruz. Oysa gerileme kavramnn zerini rtt o kadar byk taraflarmz var ki, bunlar imdi elin Amerikals, Japon'u inceliyor ve bizim tarihilerle tartrken, abartmyorum, bize Osmanllarn bykln fazla kmsediimizi, kendimizi gadr ettiimizi onlar hatrlatmak ihtiyacn duyuyorlar! Ne garip bir dnya! Peki, Osmanl tarihi gibi bir tarihin ikincisi var m dnya tarihinde? Osmanl tarihi gibi byk bir tarih Fransa'nn, ngiltere'nin, Almanya'nn, hatta Rusya'nn, hele hele Amerika'nn elinde olsayd, Titanic facias film yaplmak iin ka asr beklemek zorunda kalrd kimbilir! Yani ona sra gelinceye kadar neler ve neler yaplrd? 72 yandaki ak sakall Kanuni'nin, kck bir kaleyi almak iin da balarnda, hasta yatanda gzne uyku girmeden Zigetvar'n fetih mjdesini beklerken son nefesini verdii sahneden yola klarak harika bir dram ekilemez miydi? Ya da Fatih Sultan Mehmed'in harita tutkusu hakkndaki bir film ne muhteem bir proje olur ve izleyenleri sinema salonlarna zamklard. (Fatih'in peinde olduu Batlamyus'un dnya haritasn nasl buldurduu ve Avrupa'daki Mustafa Armaan haritaclarn, en gzel haritalarn Fatih'e ithaf etmek iin nasl yartklarn anlatan bir film yapmak Holywood'un arayp da bulamad bir konu olurdu. Kald ki sylediklerimde abartdan zerre yok. Bunlar onun harita merakndan birka krnt sadece.) Diyeceim o ki, kendimize olan ilgisizliimiz, bizi Bat'ya hayranla, kendimize ise kmseme ile bakmaya gtren bir kapan vazifesi gryor. Bu kapana skmamak iin tarihimizi zgrletirmemiz gerekiyor. Tarihimizi zgrletirirken, aslnda kendimizi de zgrletirmekte olduumuz grecek ve aracaz. Onun iin de evvela u "gerileme" saplantsndan ve "Avrupa'y yendik, Avrupa'ya yenildik" kapanndan kurtulmamz gerekiyor. Yani sanki Avrupa olmasayd Osmanl tarihi varolmayacakt gibi bir hava var kitaplarmzda. mit Hassan'n bn Haldun ile ilgili nefis tespitine katlmamak mmkn m? Efendim bn Haldun Batda sosyolojinin ncsym, yok Marks'n dedesiymi, yok Auguste Comte'un mjdecisiymi. mit Hassan hakl olarak unu soruyor: yle konuuyoruz ki, sanki bu torunlar olmasayd bn Haldun'un gzmzde zerre kadar deeri olmayacakt. Peki bn Haldun neydi? Neyi anlatmt? Onun bykln yapan tek ey, sosyolojinin dedesi olmak myd? Artk bn Haldun'a bn Haldun olarak bakmak zaman gelmedi mi?

Ya da Osmanl'ya Osmanl olarak bakmak zaman gelmedi mi? Bir elinde Gazali, br elinde Homeros'u okuyan bir Fatih, Doulu mudur, Batl mdr? Her ikisinin tesinde, o Fatih'dir. O, stanbul'u, Osmanllarn cihana kltrel olarak almasn balatan ehir yapmaya and imiti. Osmanl-merkezli ve stanbul-merkezli dnmenin bir sonucuydu bu. Bir de bugn Telaviv-Washington hattnda imal edilmi olan ve Byk Ortadou'nun merkezi olarak kurgulanmaya allan stanbul'un sefil pozisyonuna bakn. Bu, stanbul'u Orta Dou'ya 143 Tarihimizle Hesaplamak gmmek ve dnyann merkezi olma iddiasna veda etmek demektir ki, ayn zamanda Fatih'in vasiyetine de bir ihanettir. Napolyon stanbul'u dnyann merkezi olarak dnyor da, biz onu Orta Dou'ya sktrmaya kalkyoruz. Sonra Orta Dou dediimiz blge, bir "blge" midir sahiden de? Osmanlnn kafasnda byle bir blge var myd? Dahas, ngilizler ve Franszlar, sonra da Amerikallar imal edene kadar Orta Dou diye bir eyden sz eden km myd? Neyin "ortas"ndadr? Dou'nun mu? O zaman zbekistan, Kazakistan tam da Dounun ortasnda olduklar halde neden Orta Dou'da yer almazlar? Bunlar ngiliz-Amerikan masallardr ve dnyay da, bu arada kendilerine Orta Doulu diye bakan zavall Orta Doulular da bu masallara fena halde inandrmlardr. Bu blge teden beri Levant diye bilinirken ngiliz nfuzundan itibaren Orta Dou olmutur. Levant, yani Akdenizli. Bana inanmyorsanz Braudel'e sorun. Ve Akdeniz, Msr'dan Portekiz'e kadar uzanrd. Tarihle uramak, grdnz gibi, bugnle ilgilenmekten kopuk bir ey deil. Tarihi incelerken ayn zamanda zihnimizde bir glge gibi bugn de lp bieriz, tartrz, aklarz. Tarihin "yce bir ilim" olduunu syleyen bn Haldun da bunu kastediyordu zaten. ?? etin Altann sk tekrarlad tarihle ilgili eletirilere katlmadnz aklyorsunuz. Btn kainat bir sebep-sonu zinciri iinde anlamamz gerektiini syleyen Altan, Osmanl tarihine bakarken bu soukkanl tutumunu kaybediyor diyorsunuz. 'fkelendike adam kesen Padiahlardan sz eden, Osmanly idam ve ldrme furyas iinde gsteren etin Altan ve ayn anlaytaki yazarlarn size gre 'sk ? Mustafa Armaan etin Altan bir prototiptir aslnda. Bir taraftan objektiflikten dem vur, sonra da kalk, Osmanl tarihi hakknda yazdn kitabn bana, "Bu kitap kanl bir antolojidir" diye yaz. Hem kanl bir antoloji gibi son derece sbjektif bir yarg, hatta bir nyarg ile balayacaksn kitabna, hem de sk sk objektiflikten bahsedeceksin. te Trkiye'de popler sol ideolojinin tarih karsndaki arpk tekrarlanan yanllar neler? Ayrca bir Osmanl demokra:?-;' sisinden sz etmek ne kadar mmkn? ? ?;?

duruunun yakc elikisi burada gizli ve bu trajedi, en saf ekliyle etin Altan'n yarm asr aan yazarlk hayatnda sahnelenmi durumda. etin Altan'n prototipini oluturduu bu yar ideologyar demagog tarih heveslilerine gre Avrupa ve zellikle modern Avrupa, tarihte "esas olan" oynamaktadr. Osmanl ise bir yerlerde, belki Fatih zamannda filan, bir sre bu esas olann yanna yaklam, sonra ona hayranlk duymaya balam, bu hayranlk taklitilie dnm ve bugne kadar da bu zelliinden kurtulamamtr. Avrupa dev admlarla ilerler ve modern medeniyeti ina etmekle megulken, bizim paalar kuyular kellelerle doldurmakla urayordu, demektedirler. Hasl bunlara gre Avrupa esas olandr tarihin, biz ise iflah olmaz, mzmin figranlaryz. imdi bak bu olunca, Avrupa tarihindeki her ey gz alc ve ilericilik, bizdeki her ey ise berbat ve gericilik saylmaktadr. Peki kardeim, 1860'da Osmanl ynetimi, 72 milletin Avrupal glerin kkrtmalar yznden birbirine girdii bir ortamda parlamenter rejimi denerken ve seim yaparak btn etnik ve din gruplar kucaklarken ngiltere parlamentosunda smrgesi olan Hindistan'dan bir tek Allah'n kulu var myd? Fransa'da 1860'larda Cezayirli bir temsilci ynetime katlm myd? Peki Amerikan ihtilali neden kmt sahi? Koca Britanya parlamentosuna Amerikallar bir tek temsilci gnderemedikleri ve haklarn savunamadklar iin deil mi? Hal byleyken ve 1860 gibi bir tarihte Osmanl idaresi Lbnan'da bylesine erken bir demokrasi tecrbesi yaad halde, ne etin Altan, ne de dierleri bu hadiseden tek satr olsun bah145 Tarihimizle Hesaplamak setmezler de, Avrupa'y zne, bizi tarihin glgesi haline getirmek iin yarrlar. Kendi tarihini smrgeletiren aydn tipine gzel bir misal oluturmaktadr etin Altan. Osmanl: nsanln Son Adas adl eserinizde "Erotizmin glgeledii harem gerei" balkl blmde Batllarn hareme ykledii fantezi ve apknlk hikayelerine deiniyorsunuz. Osmanl'nn devam saylabilecek Trkiye'nin Erovizyon ark yarmasna haremli bir kliple gidip birinci olmasyla batllarn zihnine yerleen harem imaj rtyor. Tarihi gerekler mi yalan sylyor yoksa, bugnn batnn desteiyle yeniden ina eden televole kltr m? Sertap Erener'in paras da, klibi de, koreografisi de tam smrge mantna uygun olarak dizayn edilmiti. Hani 19. yzylda Fransa ve ngiltere dnya fuarlar dzenlemi ve zellikle kendi smrgelerine bu fuarda birer ke ayrmlard ya, bu kelerde evinden merkebine kadar ne kadar mezbelelik varsa hepsi, en meden(!) bir ekilde sergilenmiti. Sergilenen bu insanlar ve hayvanlar ve evler ve eyalar o kadar aslna uygun dizayn edilmiti ki, gezenler en nadide sanat eserleri yannda hayvan dksnn kokusunu bile duyabiliyor, Dou'nun ne olduunu oray gezmekle renebiliyorlar-d(!). Dou, bir sergi nesnesine dnmt: Bir fasad (cephe veya vitrin) olarak Bat'da yeniden kurgulanm ve icad edilmiti.

imdi geldik 2007 ylna, yeryznde smrgelememi birka lkeden birisi olan Trkiye'de kalkp tam da dnya fuarndaki nesneler gibi bir sunum'a dnt harem ve kadnlarmz. (Tabii tarihimizden baka sunacak bir eyleri olmamas da garipti.) Every way that I can szleri ise bir kadnn "Emret, kulun olaym" yalvarndan baka neydi, syler misiniz? Bu yalvar pozisyonunun Trk kadnna layk grlmesi karsnda, en bata sevgili feministlerimizin ayaa kalkmas gerekmez miydi? Merve Kavak karsnda Mustafa Armaan kahraman kesilenler, Trk kadnn bir harem yama gibi sunan bu arky alklyorlard elleri kzarrcasna. Bence elleri kzaracan yzleri kzarsa daha iyi olurdu. O da seimde oldu zaten! Kapitlasyonlarn sanld ve bytld kadar korkutucu olmadn sylyorsunuz. Kabahat kapitlasyonlarn verilmi olmasnda deil, ktye kullanlm olmasnda size gre. Osmanllar kapitlasyonlar hangi gerekelerle verdiler? Kapitlasyonlarn ykla gereke gsterilmesi masal nasl tuttu? Kapitlasyonlar da en fazla tahrif edilmi konulardan biridir. Kapitlasyonlar aslnda iki eittir. Birincisi, Amerika'nn Japonlar, ngilizlerin inlileri 19. yzylda urattklar yenilgilerden sonra zorla imzalattklar tek yanl ve dayatma eklindeki ticaret antlamalardr. kinci tr ise Bizans zamanndan beri uygulanan "imtiyzt"tr. Bizans, Venedik ve Ceneviz'e tanm kapitlasyonlar, Orhan Gazi de Bizans'a. Fatih tekrar Venedik'e tanm ve bu bylece srp gitmitir. Bunlar imtiyazlardr ve kapitlasyon laf Bat'dan gelmektedir. Aslnda bu imtiyazlar da, Halil nalck hocann belirttii gibi slam hukukundaki "ahidnmeler" in bir uzantsdr. Yabanc bir lkenin tccarna kendi limanlarndan veya gmrklerinden daha uygun bir gmrk tarifesiyle yararlanmas ve rahata ticaret yapabilmesi iin salanan kolaylklar mecmuudur. Kanuni'nin onaylamadn bildiimiz ve Osmanl kaytlarnda gemeyen 1535 tarihinde Fransa'ya verilen kapitlasyonlarn siyasi ve ekonomik gerekeleri vard. Siyasi gereke, Fransa'ya bu ayrcalklar tanmak suretiyle olumakta olan Katolik Kutsal ttifakndan Fransa'y tecrit etmekti ki, bunda baarl olunmutur. Ekonomik olarak ise Akdeniz'de en fazla liman bulunan devlet olan Osmanl Devleti, kapitlasyonlar sayesinde mit Burnu'nun kefinden sonra bile Akdeniz ticaretini canl tutabilmiti. 147 Tarihimizle Hesaplamak unu da anlamyorum: Kanuni kapitlasyonlar vererek Osmanl Devletinin kkne kibrit suyu dkmt gibi bir anlay var. Yahu, kendisinden 300 yl sonraki gelimeleri nceden bilip de ona gre tedbirler almasn m bekliyoruz Kanuni'den? Yani biz bugn 2307 ylndaki gelimeleri bilip, Tahkim Kanununu karmamay, AB'ne girmemeyi dnyor muyuz ki Kanuni'den bunu

bekleyebiliyoruz? Brakn 300 yl, 30 yl, hatta 30 ay sonrasn bile grmekten aciz olan bir dnemin insanlar olarak Kanuni'nin btn bir gelecei okumasn m bekliyoruz? "Yzlerce yl sonra yle yle eyler olacak, en iyisi ben bu iten vazgeeyim" mi diyoruz ? imdi yoksa nmzdeki problemi mi zmeye bakyoruz. El-insaf yahu! Kapitlasyonlarn 19. yzylda ecnebiler tarafndan istismar edilmesi ve aleyhimize kullanlmas ayr bir konu, Kanuninin kapitlasyonlar vermesi apayr bir konu. Sapla saman kartrmayalm ltfen. Ve Kanuni gibi bir siyaset dehasn daha byk bir ciddiyetle anlamaya alalm. Unutmayalm ki onun bize ihtiyac yok. Bizim onu anlamaya ihtiyacmz var. Mesela hasta yatanda maddi hibir eye ihtiyac olmayan bir adamn orta boy bir kale olan Zigetvar' almak iin yollara neden dt zerinde bol bol dnmemiz gerekir. Neydi o yanda Kanuni'yi saraymda keyif atacana 1000 ksur km teye frlatan saik? Osmanl'nn gelimesini engelleyen faktrlerin banda gsteriliyor matbaann ge kabul edilmesi. Zekeriya Beyaz dan etin Altan'a, Necip Fazl'dan Yahya Kemal'e, Ylmaz ztuna'dan Ahmet Refik'e kadar farkl grler-deki aydnlar 'niin geri kaldk' sorusunun karsna en nemli gereke olarak 'matbaa'nn engellenmesini koyuyorlar. Matbaa, neden modernleme tarihimizin gnah keisi haline geldi? Mustafa Armaan Matbaa konusu en fazla istismar edilen tarih yalanlarndan biridir. Ve bu olayda tarihin nasl bir sava baltasna dntn aka grebiliyoruz. ddia nedir? Matbaa gelecekti ama din adamlar, ulema veya hattatlar izin vermedi. Bir kere ulemann veya din adamlarnn gmrk memuru olmadn bilmek lazm. Onlara iin din meruluu sorulmutur ve brahim Mteferrika'nn eyhlislamdan ald cevap, zannedildiinin tersine, tevik ve tebrik mealinde kmtr. Ve asla herhangi bir engelleme tavr sadr olmamtr. Bunu nereden anlyoruz? Ap ilk baslan kitabn, Vankulu Lugati'nin bana bakarsak orada eyhlislam Abdullah Efendi bata olmak zere 11 limin matbaann ve kitap basmclnn slamiyet iin ne kadar hayrl bir i olduunu anlatma yar iinde olduklarn grrz. Yani ulema, brakn engellemeyi, tevik etmitir matbaann gelmesini. Kald ki, fetva dediimiz ey, kanun deil, daha ok bir hukuk mtalaadr. Yani Anayasa Mahkemesi'nin hukuk gr bildirmesi gibi bir eydir. Yaptrm yoktur. Yaptrm, fermanla gelir nk. Bu incelii bilmeyen adamlarn kalkp da ulema yeniliklere set ekti, engel oldu diye yazlar yazmalar, cahilliklerinin ilanndan baka bir anlama gelmez. Bakalar da Hattatlarn saysnn ok fazla olduunu (baz rivayetlerde akln almayaca bir rakam olan 90 bin rakam telaffuz ediliyor ki, bunu syleyenler ya say saymasn bilmiyorlar ya da dayak yememiler) ve padiahn bunlarn isiz kalmamas iin matbaaya izin vermediini sylyor. Neye

dayanarak bunu sylyorsun kardeim? Osmanl kaynaklarnda byle bir ifade var m? Yok. Ya? Niyazi Berkes'in ortaya kartt gibi Ermeni ve Katolik iki rahibin iddiasndan baka iler tutar bir kant var m elinde? Yok. Peki el-insaf! Koskoca ulemay, hattatlar takmn, bir medeniyeti kimin azna bakarak mahkm ettiinin farknda msn? Deilsin. O zaman nasl bu kadar cesaretle atp tutuyorsun? Bu kadar cehalet 149 Tarihimizle Hesaplamak ancak tahsille mmkn olur diye bouna dememiler. Okumayan, aratrmayan ve sorgulamayan adama aydn denilen tek lke Trkiye'dir. Peki matbaa geldi ne oldu? Millet matbaann nnde kuyruk mu oldu? Ne gezer efendim. brahim Mteferrika matbaada ancak 16-17 kitap basabildi ve adam daha lmeden iflas etti. Matbaasnn kapsna kilit vuruldu. Ama dikkat edin, kilidi ulema deil, yazma kitaplarla rekabet edemeyince zamann ekonomik artlar vurdu. Ve bilir misiniz, ldnde Mteferrikann terekesinden yzlerce satlmam kitap kmtr. Demek ki matbaann ge gelmesinin sebebi ulema filan deil, henz okur yazar kitlenin nfus iindeki orannn byle bir meslei besleyecek dzeye ykselmemi olmas ve aslnda, itiraf edelim, halkmzn okumaya fazla yatkn olmamasdr. Matbaada ilk baslan kitabn 500 adet basldn gryoruz. br yandan bugn Cemil Meri gibi btn Trkiye tarafndan tannan bir yazarn kitab da 500 tane baslyor. Yani ne demek bu? Okur yazar orannn bunca ykselmesine, nfusun bunca artmasna, una buna ramen 300 senedir geldiimiz yer, alt st 500 tane kitaptr. O zaman asl sebebi biraz daha derinlerde ve kabahatin bir ksmn da kendimizde arayalm. Biz okumuyoruz; okumak yerine daha yz yze, scak iletiim aralarna, sohbet, vaaz, konferans, kahve muhabbeti, hatta televizyon seyrederek, dinleyerek bilgilenme ihtiyacna sarlan ve ihtiyacn bu ekilde gideren bir toplumuz biz. Bunu grelim ve tarihi ona gre yarglayalm. O zaman da tarihi kendimizden uzak tutmadan, biraz da kendimizi yarglamaya balayalm. Kolay olan tercih ederek, geriliimizin faturasn gemie keserek, "Ah bir matbaa gelseydi de, siz de grseydiniz ne bi150 Mustafa Armaan im kitap okuyup dnyann en ileri milleti olacaktk!" mavallarn bir kenara brakp sosyal yapmz zerinde dnmeye balayalm. Zira tarih hibir eye retmiyorsa, dnmeyi retir bize. Osmanl Devletini insanln son adas olarak nitelendiriyorsunuz. Ykld yklyor diye beklenen Osmanlnn uzun sre ayakta kalabilmesinin srr ne?

Evet, Son ada... Bizden ayrldklar nokta uydu bence: Osmanllar kendilerini sadece kendilerinden ibaret grmyorlard. Yani kendilerin insanln tamamndan sorumlu tutuyorlard. Aslnda ftuhat felsefesinin arkasnda, Osman Gazi'den beri, bir yerlerde bizim adaletimize muhta insanlara nasl ulaabiliriz kaygsnn yattn gryoruz. Bu hamaset deil, olanlar ortada. Dnn ki, Endls Mslmanlarna yardm iin Kemal Reis komutasnda bir filo gnderilmi ve spanya kylar bombalanmtr. Biz hep Yahudilerin spanyol zulmnden kurtarlmas iin Osmanl topraklarnn onlara almas olgusundan sz ederiz. Halbuki bu tutum, Osmanllarn btn insanla uzatlm yardm ellerinden sadece birisiydi. Mesela 1850'lerde rlanda'da bir alk ve ktlk olduu, gnde yzlerce insann ld haberleri geliyor stanbul'a. Herkesin ngiltere'nin korkusundan tir tir titredii bir zamanda Sultan Abdlmecid Kralie'nin kar kmasna ramen rlanda halkna 3 gemi dolusu yardm gnderiyor. imdi rlanda'nn Drogheda liman ehrinin belediye binasn ziyaret edenler, rlanda halknn Osmanl Devleti adna Cumhuriyet ynetimine teekkr plaketini giri kapsnn stnde okuyabiliyorlar. Nitekim Cevdet Paa, Avrupa'da sosyalizm benzeri bir kargaa vuku bulsa, namuslu insanlarn snaca son adann Osmanl topraklar olacan, bizim yklma dnemi dediimiz 19. yzyln ikinci yarsnda yazyordu. Sultan Read, 1912'de orduya yaynlad151 Tarihimizle Hesaplamak beyannamede savaacaklar Srp, Yunan, Karada askerlerinin gerekte dostlar olduunu, bu zavall askerlere acmalar gerektiini ve btn dnyaya Osmanl atalarnn faziletini ispatla mkellef olduklarn sylyor, 'Vurun, krn, ne yaparsanz yapn, vatan kurtarn' demiyordu. Bir fazilet mcadelesi diyebilir miyiz buna? Kesinlikle. Osmanllar yeryznde insanln, ahlakn, faziletin son temsilcisi olduklarnn pekala uurundaydlar. Mesela lber Ortayl, baka lkelerde isyanlar daha ok ekonomik temelli iken, Osmanl isyanlarnn genelinde rzn, namusun elden gitmesi, zulmn aikr hale gelmesi, adaletsizliin yzn gstermesi gibi sebeplerle patlak verdiini sylerken, ok ince bir noktaya parmak basmaktayd. Yani "insanln son adas" olma keyfiyeti yalnz yneticilerde var deildi. Ayn zamanda halk da bu inanc paylayor ve yeryznde, tarihin balangcndan beri akp gelen Hakk-Batl mcadelesinin son temsilcisi olduu yolundaki zimn zihniyetle hareket ediyordu. Bu Son Ada gnmzde batt m yani? Bugn maalesef artk bu "son ada"nn zerinde rzgrlar uulduyor. Bir terra incognitia, mehul bir lke haline getirilmi durumda Osmanl'nn muhafaza etmek iin o kadar mcadele verdii Son

Ada. Sadece fiilen ve hukuken yok edilmi deil. Ayn zamanda kltrel olarak, fikren ve ruhen de beyin ve kalplerimizden kaznm. Sanki biz uzaydan gelmiiz. Ya da onlar uzaydan gelmi de ilerini tamamlayp gitmiler gibi. Belki Trk askerinin Amerika'nn yedeinde Irak'a gitmesini tasvip etmeyen tezkere gibi olaylarda veya Bosna gibi baz konulardaki duyarllk ahlan bu byk bilinaltn harekete getiriyor ama maalesef birileri onu da bastrmak iin ellerinden geleni yapmakta gecikmiyorlar. 152 Mustafa Armaan Buna ramen ben Trk halknn kumanda bu byk devletin ve toplumun nefesinden esintiler duyuyorum. Ve zaten btn midim de burada. Bizim iin mehulletirilmi, silinmi ve beyin ve ruhlarmzdan kaznm hakikatleri kefin nemi burada yatyor. Onlar kefedebilirsek yeniden, kendimize gven ve inancmz yeniden yeerebilir ve bamz daha dik, gelecee yryebiliriz. Kendi ktm keif yolculuunda derlediim ate bceklerini okuyucularmn zerine salyorum kitabmda. Bunun iindir... "ayet Avrupa bir ihtilalle alt st olursa, namuslu insanlarn snaca tek ada Devlet-i Aliyye'dir" Cevdet Paa'nn bu sz ayn zamanda sizin Osmanl zerine almalarnzdaki ilk kitabnza da isim ve fikir bakmndan kaynaklk ediyor. Bugn Osmanlnn insanln kurtuluu iin bir ada olmas ne anlama geliyor? Kurtulu umudumuzu ?" yeniden Osmanl'ya evirmek ne kadar mmkn? 'Osmanl adas'nn ncelikle ve acilen zihinlerimizdeki zincirlerinden kurtarlmas gerekiyor. Kabul etmeliyiz ki, zihinlerimize smayan, fazla gelen, kaynayan tencere gibi kenarndan taan bir taraf var bu adann. apn 777 bin kilometrekare ierisinden alglamaya almak, cssesini Anadolu platosuna sktrarak anlatmaya kalkmak, zerine 'Trk' ablonunu giydirmek, efsanedeki zalim Prokrustes gibi o muazzam tabloyu krpp fikir dolaplarmza tktrmak anlamna geliyor. (Prokrustes de, standart ebatlardaki yatana boyu uzun gelenlerin bacaklarn krarak, ksa gelenlerin de bacaklarn ekip uzatarak yatrmyor muydu?) Halbuki hepimiz o engin ve zengin corafyann bir paftasnda yayoruz. Yunanistan'dan Cezayir'e, Yemen'den Moldova'ya, Msr'dan Grcistan'a kadar onlarca devlet ve millet onun paralar zerinde ikamet etmesine ramen beyinlerimiz, tasavvur kabiliyetimiz, alg eiklerimiz Osmanl atlasn btn olarak kavramaktan 153 Tarihimizle Hesaplamak aciz hale getirilmi. Bu yzdendir ki, o btn her anlama abamzda ister istemez bir 'karikatr' frlyor masamza; kendimize benzettiimiz Osmanl karikatr...

"Osmanl mucizesi" denilince, Macaristan'daki sarkl kaddan tutun da Somali'deki esmer fellaha, Cezayir'deki aksakall deniz gazisine, Adriyatik'teki tecrbeli Raguzal tccara, Selanik'teki gen Mevlevi mridine, stanbul'daki Kayserili ta ustasna ve Sleymaniye mahyacs Abdllatif Efendi ye kadar milyonlarca insanlk ve onlarca nesillik muazzam bir tecrbeyi anlatyoruz. Bu engin corafyada ve zengin kltr katmanlarnda yaayan insanlar hangi maharetle idare ediliyor, bu kadar farkl soydan insan ve cemaat ne tr sihirli tutkalla birbirine yaptrlyor, hangi srl kazanda kartrlp ondan yine de bugn hayran kaldmz bir terkip, bir sentez kartlyordu? Bugn asl ihtiyacmz olan sr, bu baarda yatyor olsa gerek. Osmanl, kendisini byk bir iddia ile kabul ettirdi. Neydi bu byk iddia? [- Fetihler aslnda birer iddiayd; buray biz sizden daha iyi ynetiriz iddias. Biz asl iddiamz kaybettik. Hayatta hibir iddias kalmam nesillerin o fetihleri anlamasn beklemek Van Gl'ne okyanusu doldurmak gibi bir ey olurdu.] Osmanl kendisini bir projeyle kabul ettirdi. Neydi bu proje? Osmanl yaplmas bekleneni yapt iin baarl oldu. Neydi o yaplmas beklenen ey? Osmanl'nn iddias, Braudel'in Balkanlar iin syledii, mevcut dzenden daha insan, daha aklc, daha gereki olan getirmekte yatyordu; tabii slamn evrensel mesajn an idrakine okutmaktaki baarsnda da yatyordu. Mevcut elikilere nerdii daha uygun zmdr Osmanly baarl klan faktr. zmnn alternatiflerinden daha iyi olduunu uradan da anlayabiliriz: Timur kuvvetleri 1402'de Ankara 154 Mustafa Armaan Sava'nda Osmanl ordusunu yendi, padiah esir ald ve topraklar eski sahiplerine datt. Bir yerde sayac sfrlam oldu. Yani yz yl ncesine dnlm oldu. artlar eitlenmiti. Dier beyliklere bir ans daha vermiti Timur. Ama Fetret Devri atlatldktan birka yl sonra grld ki, zm yine Osmanllardan gelecektir. Dierleri yine baarsz oldu, Osmanl nerisi kabul edildi. Bu da bize gsteriyor ki, Osmanllar geliigzel bir yaylma gstermemi, planl, programl, uzun vadeli bir strateji izlemiler. Bu gelimenin her aamasnda getikleri topra pekitirmeyi ihmal etmemilerdi. Bunun iin Gazi Evrenos Bey'in admlarn takip etmek yeterlidir. Kuzey Yunanistan'n adm adm fethederken, arkasnda hanlar, hamamlar, camiler, vakflar brakyordu bu aknc gazimiz. Bylece "imek hzyla yaylma"nn srrn da aklamtr bize. Sadece klla deil, hayr eserleriyle de fethetmitik Rumeli'yi. Osmanl, kurtulu umudumuz olabilir mi? Bu soru 'hangi Osmanl?'y gndeme getirir. Eer siz Osmanl'y bitmi bir hadise telakki ederseniz, evet Osmanl bugn arkaik bir imparatorluktur, tarihe karmtr. Ondan ancak mzecilik anlamnda, etnografik ve arkeolojik bir bilgi kayna olarak yararlanabilir, yaptklarna hayran kalabiliriz, o kadar. Oysa benim gibi Osmanl'nn

bitmediine inanyorsanz, durum deiir. Osmanl, insanln bandan balayp bugne kadar uzanan "sonsuzluk kervan"nn duraklarndan biriydi. Kendisinden nceki mcadeleyi devrald ve atom ana kadar iyisiyle ktsyle getirdi. Ve daha da nemlisi, sanca bizim ellerimize devretti ve gitti. Aslnda, hayr, bir yere gitmedi. Bizde devam ediyor Osmanl. Byle bakyorsanz 'insanln son adas'na, o takdirde bu adann son sakinlerinin torunlar olarak sular altnda kald iin bir ktayken bir ada halini alm bulunan bir toprak paras zerinde yaayan bizlere dyor her ey. Sularn ekilecei ve hatta kuruyaca biri zaman gelecek. nk zulm ebediyen payidar olamaya155 Tarihimizle Hesaplamak caktr. Bu hakikate btn kalbimizle inanyorsak eer, bir zindana evrilmi bulunan beyinlerimizi temizlemek ve fkrada Temel'in ban zindann duvarlarna vurarak "Hatrla oni!" diye alamas rneinden yola karak kendimizin aslnda nasl bir ey olduunu hatrlama abas iine girmemiz gerekiyor. Bu muharref, bu fel edici, bu ktrm brakc szde tarihin zincirlerinden kurtulduktan sonradr ki, kurtulu umudumuz filizlenecektir. Yani kurtulu umudumuz aslnda tarihte deil; fakat tarih zerinden nasl bir siyaset izlendiine ve nasl kleletirildi-imize dikkat edelim. Eliot'un dedii gibi, tarih bizi kleletirebilir de, zgrletirebilir de. Bir milleti tarih zerinden kleletirebilirsiniz, tarih zerinden de zgrletirebilirsiniz. Son 300 yldr hep gerileyen bir tarihin evlatlar olduumuz retildi bize imdiye kadar. Halbuki imdi bir baka gzlkle baktmzda gryoruz ki, bu 300 yl, ykseli dnemindeki 300 yla parmak srtacak baarlarla, inceliklerle, ahsiyetlerle dolu. Karlofa bize bir utan sayfas olarak okutuldu. Oysa imdi anlyoruz ki, Osmanl mzakere heyeti bakan Rami Mehmed Paa, neredeyse tek tana varncaya kadar savunmutur topraklarmz ve hi de pasif, ezilmi, yenilmi bir devletin diplomat gibi diz st kmemi, Osmanllk eref ve namusunu sonuna kadar korumutur. te yandan Lozan'n zafer olduundan vgyle sz edilir. Oysa Yunanllardan Anadolu'da yaptklar zulmlerin, yaktklar kasaba ve ehirlerin tazminatn dahi almam, bylece en azndan psikolojik olarak onlar tarihin gznde sulu konumunda brakacak en ' nemli enstrman elimizden karmzdr. Karlofa ve Lozan yer deitirmelidir kafamzda. Zaferlerin hezimet, hezimetlerin de zafer diye yutturulduu bir tarihtir bizimki. Byle yenik dm bir tarihin torunlarnn kalp ve beyinlerinin zgr ve kendine gveni tam olarak yetimesini bekleyebiMustafa Armaan

lir misiniz? Umut, kendimizde. Tarihi yeniden ve farkl bir gzle okumak bunun iin nemli ve deerli. Yoksa tarihi bir masal kitab gibi okumann bize syleyecei bir ey yok. rensen ne olacak o tarihi? renmesen daha iyi belki. nemli olan, bizi gemie deil, ufuklara, gelecee, projelere itecek bir tarih okumak ve okutmak. Ben de bunu yapmaya alyorum zaten. Uyumu idrakimize akupunktur ineleri sokmak da diyebilirsiniz yaptklarma. Velhasl, bizim umudumuz tarihte deil, yanl anlalmak istemem. Aksine tarihin umudu bizde. indeki ak engellenmi enerjiyi bize boaltmak iin ayieinin gnee dnmesi gibi bize bakp duruyor, her frsatta imar ediyor, gz krpyor. Ama grecek aydn gz, duyacak mhrlenmemi kulak, akl edecek fel olmam akl lazm. Tabii salim, yani zgrlemi bir kalp... Beni "tarihi" olarak takdim edenlere bunun niin itiraz ediyorum. Ben tarihilik yapmyorum klasik manada. Tarihin iindeki zgrleme potansiyeli tayan noktalar patlatmaya alyorum. Velhasl, umudun bizde, yalnzca bizde olduunu gstermektir tek derdim. 157 Serbest dnceler - "Tarihten ne bekliyoruz?" sorusunu "Tarih bizden ne bekliyor?" sorusuyla talandrmayan bir tarih almas, deyim yerindeyse biraz gevi getirmektedir. - Doal olarak tarihten matematiksel bir kesinlik beklemeyiz. Tarihilerden beklenen mucize, bize blk prk malzemeden diki izi bulunmayan yekpare bir yorgan yz dikmeleridir. - Gemiin Lethe'nin unutturan sularn andran souk nehrinde benliimizin grnen ve grnmeyen paralar krk buzlar gibi yzer dururlar. Gzmzn nnden geerken bile tanyamayz onlar. Dnem dnem donar ve katlar, dnem dnem de erir ve suyun gvdesine dalr zamann rdmz salar. Ne zaman ki, bir kudretli el gelir, o yzmzden nehre dklm paralar yakalayp karr ve heybemize atar, ite o zaman gemile diyalog balamtr. - Malta adasna ma oynamaya giden A Milli futbol takmmz 8 Eyll 2007 gn uaktan inmeden nce Barbaros'un yetitirmesi Turgut Reis'ten Tapnak valyelerinin reis-i azam La Valetta'ya kadar bir yn hretli hayaletin karlam olmas, 80 yan gemi tarih yorganmzn iplerinin artk patladn gstermiyor mu biraz da? - Bugne ayna tutmak ve onun kstllklarn anlayabilmek iin gemiten yararlanmak: Tarihin salayabilecei en verimli pratik fayda budur. Ayn ekilde gemiin ufuklarn ve snrlarn kavramak ve deerini tartmak iin de bir bugne daima ihtiya duyulacaktr. Tarihimizle Hesaplamak - Zaman dilimlerini birbirine ayna tutacak ekilde kullanma stratejisi, bir tek eye, bizim zaman karsndaki zgrlmz artrmaya yarar. Gemii bugne, bugn de gemie ayna tutan, her

ikisinden devirdiklerimizi de gelecee ynelten dinamik bir zaman kavrayna ulamak iin ilk motor sesi, farkl tarih okumalarndan gelmelidir. - Unutmayalm ki, tarihi incelemek, kendimizi incelemek demektir. Mustafa Armaan _ Tarihimizle Hesaplamak Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. '

Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayan: Gkhan Aydner Mustafa Armaan _ Tarihimizle Hesaplamak

You might also like