Professional Documents
Culture Documents
Ekrem UYKUCU
İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü
Tü rk ve Devrim Tarih i Öğ retmeni
Cumhuriyet
Tarihi
Ansiklopedisi
KERVAN KİTAPÇILIK
Basın Sanayli ve Ticaret A.Ş.
Cağaloğlu, Şerefefendi Sok. 31
İSTANBUL
KERVAN YAYINLARI
Tarih ve Tarih Romanlan Serisi 6
- 3 -
M il let Meclisi 'ne verilen bir kanun tasarısı sonunda ger
çekleşmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu kanun tasarısın
da: uVeni Türkiye Devleti'nin idare şekli Cumhuriyettir»
demekteydi.
Evet; 29 Ekim 1 923 tarihinden bu güne tam 50 yıl geç
ti. O günden bu güne kadar yapılan çabalar ürününü verdi.
Tarihte Göktürk Devletinden sonra gene Türk adıyla hem
de yalın bir deyişle kurulan «Türkiye Cumhuriyeti Devleti»
siz bu kitabı okurken 50. yılını tamamlamış olacaktır.
Bu elli yıl içinde mi letimiz acı veya tatlı olaylara şa
hitlik etmiş, kendisini yönetenleri hazan beğenerek yücelt
miş, b:>wn da yererek tenkid etmiştir.
Elinizde tuttuğunuz bu ansiklopedi, 50 yıl içinde Tür
kiye Cumhuriyeti ile .uzaktan veya yakından i lgisi bulunan
olayları, alfabetik bir sıra içinde gözlerinizin önüne sere
cektir.
Yukarda da belirtti ğimiz gibi, olayları ve kurumları
meydana getiren i nsanlar olduğuna göre, Türkiye Cumhu
riyetinin kuruluşunun tamamlanması için geçen sürede
( 1 923 - 1 973) ellinci yıla kavuşulurken M i l letimizi yöneten,
parlamenter ve devlet adamlarının (kabinelerde Bakanlık
görevi yapmış kimseler) Türk Milleti ve Devleti için yap
tıldarı da hiç şüphesiz önemlidir. Bu sebeple Türkiye Cum
huriyeti Tarihini yapan kişiler, bu ansiklopedinin dar hac
mi içinde değerlendirilmeğe çalışılmıştır.
Bibliyografyada gördüğünüz yerli ve yabancı kitapla
rın hepsini olaylar, kurumlar ve kişi adlarına göre analiz
ederek fişledik. Sonra da meydana gelen binlerce fişi ken
di konuları ile Hgil i kitapların yazdıkları ile karşılaştırarak
sağlam bir sentez metoduna göre kaleme aldık.
Tarih yazıcılığında, hemen her zaman kullanılması ge
reken bir objektifli k açısı vardır. Bazı yazarlar, bu açıyı gö
nülleri istediğince daraltıp genişletmektedirler, Sevip be
ğendiklerini yüceltirken, verdikleri kişHeri veya olayları ye-
-4 -
rin dibine sokmaktan çekinmemişlerdir. Biz bu ansiklope
diyi kaleme alırken (X) veya (V) adlı kuru'm, olay veya ki
şiyi sevip ya da yerdiğimiz yönleri ile değerlendirmedik. İs
tedik ki okuyucu, Türkiye Cumhuriyetinde meydana gelen
olayları, katı hükmümüzden uzak olarak öğrensin, sağ du
yusu ile hareket ederek karar verebilsin.
Tarih yazmak ve hele günümüz tarihinin olay, kurum
veya kişilerini kapsayacak şeki lde bir ansiklopedi meyda
na getirmek, takdir edersinizki çok zordur. Yüzlerce kitabın
yazdığı değişik fikirleri, bir kişi veya bir olay hakkında ver
dikleri değişik hükümleri telif ederek sizlerin gözleri
önüne sermek ve bu arada 50 yılını doldurmuş olan Türkiye
Cumhuriyetinin tarihini bizden sonra yazacaklara ışık tut
mak istedik.
Objektifli k açısını daraltıp genişletmeden kaleme aldı
ğımız bu ansiklopedinin Lise ve Üniversitelerimizde Türki·
ye Cumhuriyeti Devrim Tarihi Derslerini takip eden genç
lerimize de büyük faydası dokunacaktır. Çünkü bu ansiklo
pedi, bu ders için hazırlanmış olan ders kitaplarının müf
redat programı uyarınca kapalı olarak geçmek zorunda kal
dığı konuları geniş olarak ele almıştır.
Ansiklopediyi bundan iki yıl önce kaleme alırken, Tür
kiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak her Türkün duyduğu kı
vanç ve heyecanı duyduğumuzu, burada bir defa daha be
lirtmek isteriz. Sizler de ansiklopediyi okurken aynı heye
can ve gururu duyarsanız, iki yılın yorgunluğunu unuturuz.
Saygılarımla.
K. Ekrem Uykucu
G ö z t e pe / İ s t a n b u l
9/Eylül / 1 973
-5-
B İ B L İ Y O G R A F YA
-6 -
Cebesoy A l i Fuat, M i l l i Mücadele Hatıralarım , İst. 1953:
S iyasi Hatıralar, lst. 1957.
Daver Bülent, Türkiye Cumhuriyetin'de Lai k l i k , Ank. 1955
Dursunoğlu Cevap, M i l l i Mücadele'd e Erzurum, Ank. 1946.
Durusoy M .O . ve Gökman Muzaffer, Atatürk ve Devrimlert
Bibl iyografyas ı , Ank. 1957.
Erkanlı Orhan , Anılar, Sorunlar, Sorunlular, ist. 1972.
Emre Ahmet C evat, Atatürk'ün l nkilap H edefi ve Tarih Te
zi , İst. 1956.
Ergin Osman, Türkiye Maarif Tarih i , V ci lt., İst. 1939/43
Erişci Lütfi . Türkiye'de işçi Sınıfının Tari h i , ist. 1950/1951.
Esmer Ahmet Şükrü, Siyasi Tarih, Ank. 1953.
Fl:ridun Server, Anayasalar ve Siyasi Belgeler. İst. 1962.
Gökbilgin M . Tayyib. M i l l i M ücadele Başlarken. Ank. 1959-
Goloğlu Mahmut, Erzu ru m Kongresi , Ank. 1967., Sivas Kon
gres i , Ank. 1968.
İhtilaller ve Darbeler Tari h i , Trc: Sabiha Bozbağl ı , İst. 1 968.
İl man Süreyya, Zaval l ı Serbest Fırka, lst. 1951.
İ m ece Mustafa, Atatürk'ün Şapka Devrim inde Kastamonu
ve İnebolu Seyahatları, Ank. 1959.
Karabekir Kazım , istiklal Harbimizin Esasları, İst. 1951,
İsti klal Harbimiz, lst. 1960.
Karaca Ali Naci, Lozan Konferansı ve İsmet Paşa, ist. 1943.
Karaosmanoğl u Yakup Kadri , Vatan Yolunda; M i l l i M ücade
le Hatıraları, lst. 1958.
Koray Enver, Türkiye Tarih Yayınları Bib. İst. 1959.
Kubah H . Nai l , Anayas·a Hukuku, İst. 1964.
Kuran Ahmet Bedevi, lnkilap Tari h i m iz ve Jön Türkler, İst.
1945.
Levent Ağah S ı rrı , Türk D i l inde Gelişme ve Sadeleşme Saf
haları , Ank. 1949.
Ökte Fai k , Varl ı k Vergisi Facias ı , İst. 1951.
Özek Çeti n , Türkiye'de Laikli k , Gelişim ve Koruyucu Ceza
Hükümleri, İst. 1962.
-7 -
Sabis A l i İ hsan , Harp Hatıralarım , Ank. 1 95 1 .
Selek Sabahattin, M i l l i Mücadele: Anadolu İ hti lal i , il ci lt.,
ist. 1965.
Sencer Muzaffer, Türkiye'de Toprak Ağalığının Kökeni, İst.
1971.
Talaslıoğlu Mesut, Türk Devrimi Tarih i , İst. 1 972.
Tanör Bülent ve Beygo Taner, Türkiye Anayasaları , İst. 1 964.
Teng i rşek Yusuf Kemal , Vatan Hizmetinde, İst. 1 967.
Toker M etin , Şeyh Sait ve İsyanı , İst. 1 968 ., İsmet Paşa i l e
.on yıl, İst. 1961., Sağda v e Solda Vuruşanlar, ist. 1 972.
Tunaya Zafer, Türkiyede S iyasi Parti l er, İ st. 1 952.
Türkiye B.M.M. H ükümeti n i n Kuruluşu ve Siyasi Karakte
Ti, İst.
Tuncay M ete, Tür kiyede Sol Akımlar, Ank. 1967.
Tarhan Mumtaz, Kültür Değişmeleri, İst 1 95 1 ., Karpl ı l aşma
nın Neresindeyiz, l st. 1959.
Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, Cumhurbaşkanları , Başbakan
lı:ır ve M i l l i Eğitim Bakanları n ı n M i l l i Eğitim l e İ l g i l i Söylev
Vf; Demeç l eri , 1., Ank. 1 94ô .
Türkgeldi A l i Mondros ve Mudanya M ütareke l eri n i n
,
Tari h i , An k ., 1 948
Unat Fai k Reşit, Atatürk'ün Askerl ikten istifası Ank. 1 955
Uran H i l m i , Hatıralarım, Ank. 1959.
Yalman Ahmet Emin, Duyduklarım Ve işitti kl eri m , İ st. 1 971
Walter F. Veiker, 1 960 Türk İhti l a l i , İst. 1 967.
YABANCI KAYNAKLAR
-a-
Bai l ey Frang Edgar, British Pol iciy and the Turkish R eform
Movement, Cambridge 1 942.
B i rge, John K. A. Guide to Turkish A rea Study, Washi ng
ton 1 949.
Frey F. W. The Turkish Political El ite, Cambridge 1 965.
Gorvine A. W. ve L. Barber. Org i nisation and Functions of
Turkish M i ni stries, Ank. 1 957.
Gorving A. An. Out l i ne of Turkish Provincial and Local Go
vernment, Ank. 1 956.
Graves P., Briton and Turk. London 1 94 1 .
H eyd U ., İslam i n Modern Turkey. London 1 947.
Foundations of Turki s h Nationa l i s m , London 1 950. Langu
age R eform in Modern Turkey, Jerusalem 1 954.
Key Kerim K. An Outli n e of Modern Turkish Historia-graphy,
ist. 1 954.
Kinross, Lord, Atatürk: The Rebirth of a Nation , London
1 964.
Knight, E.F, The Awakening of Turkey, London 1 909.
Lew is Bernard , D emocracy in Turkey, M. E· . A . 1 959.
Lewis G eoffery L., Turkey, London 1 965.
Mears E. G., Madem Turkey, N ew York 1 924.
Reed H. A. The R e l ig ious Life of modern Turkish Muslems,
London.
Rustow D .A . Turkey's Second Try at Democracy, The Yal e
Review ( 1 963). T h e Development of parties in Turkey , Prin
ceton 1 966.
Thornb u rg M. KW, Turkey an Econom ic Appraisa l , N ew
York 1 949.
Turhan Mümtaz, Where are we i n Western ization, İ st. 1 96 1 .
Wortham H .E. M ustafa Kemal of Turkey, London 1 930.
- 9 -
İÇİ N DEKİ LER
Sayfa :
ÖN SÖZ
B İ B LİYOGRAFYA
ATAT Ü R K, M USTAFA KEMAL 20
ATAT Ü R K DEVRİ M LE R İ 26
ADALET PARTİSİ 28
ADANA CEPHESİ 29
ADANA M Ü LAKAT! 29
ADANA OLAYLAR! 30
AGAOG LU SAMET 31
ALİ BATI İSYANI 31
ALTAY FAH R ETTİ N ( PAŞA) 32
AKBAŞ VAK'ASI 33
AKER ABDU LLAH 34
ALA N KUŞ M UZAFFER 34
ALPASLAN FEH M İ 34
ALTI YEDİ EYLÜL OLAYLAR! 34
AMASYA PROTOKOLU 36
ANKA RA ANTLAŞMASI 37
AN KARA ANTLAŞMASI 39
ANKA RA'N I N BAŞKENT OLUŞU 40
ANTEP CEPHESİ 41
ANZAV U R A H M ET İ SYA N I 41
ARAS TEVFİ K R ÜŞTÜ (Dr.) 43
ARTUS AMiL 43
AYD I N CEPHESİ 44
- 10 -
Sayfa :
AYVAL I K CEPHESİ 44
BABAN Cİ H AT 46
BALI KES İ R KONGRESİ 46
BALKAN ANTANTI 47
BATI CEPHESİ (GARP CEPHESİ) 47
BAYA R VELAL . . . 49
BAYAR KABİNESİ 50
BAYKARA ZEYYAT 51
BEKİR SAMİ BEY 51
BELE R EFET ( PAŞA) 52
1!1ERK M EDENİ 54
BEŞYÜZ ELLİ BEŞ 55
BERZENCİ G U R U BU . . . 55
BİLEC İ K GÖRÜŞMESİ 56
B İ N DOKUZYÜZ Y İ R M İ DÖRT
ANAYASASI 56
BOLU VE DÜZCE O LAYLAR! 59
BOZ K I R İSYANI 60
B U DA KOGLU ESAT 61
BÖLÜKBAŞI OSMAN 61
BÜYÜ K Mİ LLET M ECLİSİ'NİN İLK
BAKANLAR KURULU 62
BÜYÜK TAAR RUZ . . . 62
CAFER TAYYAR EG İLMEZ 68
CEM İ L ÇETO İSYANI 68
CU M H U R İYET HALK PARTİSİ 69
C U M H U R İYET HALK PARTİSİ GENEL
SEKRETERLERİ . . .. .
. 72
C U M H U R İYETİN il.ANI 72
CAGLAYANGİ L İ H SAN SABR İ 77
ÇALIŞMA BAKANLIGI VE
BAKANLA R! 77
ÇAKMAK FEVZİ (MAREŞAL) 78
-11 -
Sayfa:
ÇAN KAYA PROTOKOLÜ 80
ÇET İ N KAYA ALİ 80
ÇINAR VAS I F 81
DAGLAR A LAYI . . . 82
D E M İ R KEMAL DA. 82
D E M İ RCİ M E H M ET EFE 82
D E M İ REL S Ü LEYMAN 83
D E M İ REL S Ü LEYMAN KAB İ N ESİ 84
İ K İ N C İ DEMİ REL KABİ NESİ 85
D EMOKRAT PARTİ 85
D EMOKRATİK M U HALEFET 87
DEMOKRATİ K PARTİ 93
D E NİZLİ CEPHESİ 94
D E R S İ M İ SYAN I 95
D İ R İ K KAZ I M ( PAŞA) 95
DOGU Vİ LAYETLER İ M Ü DAFAA-İ H U-
KU K-U M İ LLİYE CEM İYETİ 96
DOKUZ S U BAY OLAYI 97
DOKUZ ŞU BAT PROTOKOLÜ 97
DÖRTLÜ TAKR İ R 98
DÜVELİ SELASE 99
ECEVİT BÜ LENT 101
EM EKSİZ TURAN 1 03
EN ERJİ VE TAB İ İ KAYNAKLAR BA-
KAN LIGI VE BAKANLA R 1 03
E R EZ MESUT 1 03
E R İ M N İ H AT 1 04
E R İ Ş İ R G İ L MEH M ET E M İ N 1 06
E R K İ N FER İ D U N CEMAL 1 07
ERKMEN HAYRETI İ N 1 07
E R M E N İ M İ LLİ ALAYI 1 08
ERSOY M E H M ET AKİF 1 08
ESKİŞEH İ R CEPH ESİ 1 09
- 12 -
Sayfa :
FELAH-1 VATAN G U R U B U 1 10
FELAH VE YAVUZ G U RUPLA R ! 1 10
FETH İYE DENİZ G U R U B U 111
FEYZİ OGLU TUR HAN 111
GEÇİCİ Y Ü R ÜTME K U R U LU 1 13
GEDİZ TAARRUZU 1 13
GEREDE H Ü S R EV 1 14
GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI . . . 1 14
GENÇ L İ K VE SPOR BAKANLIGI VE
BAKA N LA R ! 115
G İ R ES U N M Ü DAFAA-İ H UK U K
CEM İYETİ 1 15
GÖZÜBÜYÜK ABDULLAH 115
G Ü LEK KAS I M . . . 1 16
GÖKAY FAH R ETIİ N KERİ M
(PROF.) 1 16
.
GÖKTÜ R K H Ü SEYİ N AVN i 1 17
GÖRDES KIZI MAKBULE 1 17
G Ü M R Ü ANTLAŞMASI 1 18
G Ü M R Ü SAVAŞI 1 18
G Ü M ÜŞPALA RAGIP
(ORGENERAL) ...1 19
G Ü NEY BATI KAFKAS
H Ü KUMETİ . . . 1 20
G ÜNALTAY ŞEMŞETI İ N ( PROF.) 1 20
GÜNALTAY ŞEMŞETI İ N
KAB İNESi 1 22
G Ü N D ÜZ ASIM ( PAŞA) 1 22
G Ü R M EN ABDU R RA H MAN NAFİZ 1 23
G Ü RSEL CEMAL( ORGENERAL) 1 23
G Ü RSEL KAB İ NELERİ . . . 1 25
HAKKI BEH İÇ 1 27
HALKEVLE R İ 1 27
- 13 -
Sayfa:
HASAN TAHSİN- OSMAN
N EV R ES 1 28
HATAY M ES 'ELESİ 1 29
HATİPOGLU ŞEVKET RAŞİT 131
H EY'ET-İ TEMSİ LİYE 131
. . .
H Ü R RİYET PARTİSİ 1 38
H ÜSMAN HADİ . . . 1 39
İÇİŞLERİ BAKANLIGI VE
BAKANLAR! 1 40
İ HTİLAL KOMİTESİ 141
İ LE R İ TEVFİK 141
İ KiNCİ İNÖNÜ SAVAŞI 1 42
İKİNCİ KAH İ R E KONFERANS! 1 43
İ MAR VE İSKAN BAKANLIGI VE
BAKANLAR! 1 44
İNAN AFET (PROF) 1 44
İ NAN ŞEFİ K (PROF) 1 45
İ N C E REFİK 145
İ N G İ LİZ KEMAL (ESAT TOM R U K) 1 46
. . .
- 14 -
Sayfa:
KAB İ NESİ 151
Ü Ç Ü NCÜ İNÖNÜ ( KOALİSYON
H Ü KU M ETİ) 1 52
. . .
İZMEN M E H M ET 1 54
KALAFAT EMİN 1 55
KARA ÖRTÜ 1 55
KARABEKİ R KAZI M ( PAŞA) 1 55
KARAOSMANOGLU ATİLLA . . . 1 57
KARAOSMANOG LU FEVZİ LÜTFİ 1 57
. . .
KARAÖZ İLYAS 1 58
KARASAPANOGLU C ELAL TEVFİK . 1 58
KARASU NUSRET 1 59
KAYA ŞÜKRÜ 1 59
KAYSE R İ OLAYLAR! 1 59
KENAN PAŞA 1 60
KI R DAR LÜTFİ (DR) 1 60
KIUÇ ALİ 1 61
K I R KBİRLER 161
�TAPLI DOGAN 1 62
KOÇAŞ SADİ 1 62
KOÇ VEHB İ 1 63
KOÇKİ R İ İSYANI 1 64
KODAMANOGLU N U R İ 1 64
KOR UTÜ RK FAH Rİ 1 65
KÖP R Ü LÜ M E H M ET FUAT 1 66
KÖYİŞLERİ BAKANLIG I VE
BAKAN LAR! 1 67
KUBALI H ÜSEYİN NAİLİ ( PROF) 1 67
- 15 -
Sayfa :
KUBİLAY M USTAFA F E H M İ 1 68
KURBANOGLU M UZAFFER . . . 1 69
KU RTU LUŞ SAVAŞI 1 69
KUŞÇUBAŞ! EŞREF 1 72
KUVAYİ Mİ LLİYE 1 73
KÜLTÜ R BAKANLIG I VE
BAKAN LAR! 1 74
LAİ KLİK 1 75
LON D RA ANTLAŞMASI 1 75
MANASTI RLI HAM Dİ EFEN Dİ
( MARTONALTi) 1 78
MARAŞ CEPHESİ . . . 1 78
M E LEN FERİT 1 79
M ELEN FERİT KABİ N ESİ 1 80
MEN DER ES ADNAN 1 81
BİRİ NCi M EN DERES KABİ NESİ 1 84
İKİNCİ MENDER ES KABİNESİ . . . 1 84
Ü Ç Ü N C Ü MEN DERES KABİ N ESİ . 1 85. .
- 16 -
Sayfa:
MONDROS MÜTAREKESİ 1 98
MONTRÖ ANTLAŞMASI 200
MOSKOVA ANTLAŞMASI . . . 202
MÜ EZZİNOGLU ZİYA . . . 203
M Ü F R EZE-İ BAH RİYE 203
M U DANYA MÜTAREKESİ 204
NAMIK GEDİK . . . 207
NAZİ LLİ CEPHESİ . . . 207
NYON ANTLAŞMASI 208
N U R ETIİN PAŞA 208
N U R R IZA ( D R ) 210
OKYAR FETH İ ALİ 21 1
BİRİ NCİ FETHİ OKYAR
KABİ NESİ 2 1 2·
İ KİNCİ FETHİ OKYAR KABİ NESİ 213
ON İKİ MART M U HTI RASI 214
ON DÖRTLER 215
ORBAY RAUF 216
ORBAY RAUF KABİ NESİ 219
ÖZAL R Ü ŞTÜ 221
ÖZALP KAZ I M ( PAŞA) 221
ÖZBEK SABAHATIİN (PROF) 222
ÖZGÜ NEŞ M E H M ET . . . 223·
PEKER RECEP 224
POLATKAN HASAN 224
PONTUS İSYANI 225
R EDD-İ İ LHAK CEMİYETİ 226
REŞAT BEY 226
REŞİ D GALİ P (DR) 227
SADABAT PAKTI 228
SAKARYA M EYDAN SAVAŞI 228
SAMSUN KAFİ LESİ . . . 23 1
SARAÇOGLU ŞÜKRÜ 232
- 1 '7 -
Sayfa :
SARAÇOGLU Ş Ü K R Ü KABİNESİ 232
. . .
- 18 -
Sayfa:
T Ü R KİYE C U M H U R İYETİ GENEL
K U R MAY BAŞKAN LIG I VE GENEL
K U R MAY BAŞKAN LAR ! . 260
. .
- 19 -
A
- 20 -
l e r kurmuş; 1 908'de İttihatç ı l a r il. Abdülhamid'e karşı
il. Meşrutiyeti i lan etmişlerdir. Fakat 13 Nisan 1 909'
da İstanbu l 'da tari himize • 3 1 M a rt Vak'as ı • diye ge
çen gerici ayak l anması başgöstermiştir. Bunu n üzeri
ne Selanik'ten Mahmud Şevket Paşa komutasında
H areket Ordusu İstanbul üzerine yürümüştür. Musta
fa Kemal de bu ordunun kurmay başkanı bulunuyordu.
Bir süre sonra Mustafa Kemal İttihatçıların tutu
munu beğenmeyip partiden ayrı lara k askeri çal ışma
larına hız vermiştir. İtalyanlarla, Trablus'da savaş baş
l ayınca o raya g iderek, b i r y ı l orada çal ışmıştır. Bal
kan sava ş ı n ı n ç ı kması üzerine vatana dönmüş ve bu
savaşa katı l m ıştı r . Ondan sonraki huzursuz barış d ö
nemi s ı rasında askeri ateşe olarak Sofya'ya gönderi l
m iştir. 1 91 5'de kendi isteğ i üzerine vatana dönmüş,
1 9. Tümen kumandan l ı ğ ı n a tayin ed i l m iştir. Oradan
tümen iyle b i rl i kte İngi l iz saldırısına karş ı , boğazl arı
başarı ile savunmuştu r. lstanbu l 'u isti ladan kurtaran
bu zaferi O'nun m i l li bir kahraman olarak daha o za
man selam l anmasına kafi g e l m işti . Çanakkale ve b i l·
hassa Anafartalar zaferinden sonra 34 yaşı nda gene
ral l iğe yükselen Mustafa Kemal , Suriye cephes inde
bozulan orduyu düzgün bir şekilde memlekete geti r
m iştir. Savaş sonunda i mzalanan barışın şartla rı n ı
ağı r b i r d i l i l e tenkid ettiği i ç i n İstanbu l 'a çağrı l m ı ş
tır. Mondros M ütarekesinin i mzalanmasından sonra
vatan yer yer işgal edil meğe başlanmıştı r.
Türkiye'de kalan tek muzaffer kumandan o l ması
na rağmen Mustafa Kema l ' i n İstanbu l'da yapacak bir
i ş yoktu . Bu s ı rada Ş i ş l i 'deki evi nde arkadaşları i l e
vatanın kurtarı lmasını planlamı şt ı . B u evde a l ı na n ka
rar gereğ ince İstanbu l 'dan ayrı l acaktı. İşgal altındaki
istanbul 'dan ayrı l ması beklediğinden de kolay olarak
gerçekleşmişti r. O'nun düşünceleri nden habersiz olan
- 21 -
padişah Vahdetti n , Mustafa Kemal Paşa'ya ili. Ordu
müfettişliği sıfat ve görevi ni verm iş, İstanbu l 'dan ay
rı l masına fı rsat sağlam ıştır Mustafa Kemal Paşa 1 5
Mayıs 'da İstanbul 'dan ayrı lara k 1 9 Mayıs 1 9 1 9'da Sam
sun'a ayak basm ı ştır. M ustafa Kemal'in yayın l adığı
Amasya bi ldirisi aşağ ı yukarı b i r i hti l a l beyan n ame
si mahiyetindeydi . Nitek i m O'nun çalışmalarını haber
alan İstanbul Hükumeti Mustafa Kemal 'i görevi nden
azletmeğe karar vermiştir. Bu durum üzerine Musta
fa Kemal Paşa , daha önce askeri görevinden istifa
etmiş, elbisesi ni çı kararak s ivi l giyinmiştir. N itek i m
i stifadan hemen sonra azil kararı da açıklanmıştır. 3
Mart 1 9 1 9 'da Erzurum 'da kurulan Doğu Anadolu M ü
dafaai H u k u k Cemiyetin e dönmüş, sonra bu cemiye
tin toplantısına kat ı l m ı ştır. M ustafa Kemal ' i n bu top
l a ntıda kongre başkanı seç i lmesinden sonra, 1 7 Ağus
tosa kadar süren kongrenin en öneml i başarı M isaki
M i l l i Demecinin hazırlanması o l muştur. Kongre s ıra
sında Kazı m Karabek i r istanbu l 'dan M ustafa Kem a l ' i
tutuk lama e m r i n i almışsa da bu e m re uymamıştır.
İ kinci ve daha önemli kongre memleketin her ta
rafınd�n gel en murnhhasların katı l d ı ğ ı Sivas Kongre
si o l muştur. Kongre 4 Eylü l 'de açı l m ı ş , Mustafa Ke
mal yine başkan seç i l m iştir. Kongrenin a l d ı ğ ı öneml i
kararlar arası nda Doğu v e Rumeli M üdafaai H u k u k
Cemiyetlerin i n birleştiril mesi de vardı . Bu kongre
den sonra Anadol u'nun çeşitl i yerlE.•:i nde gerek İstan
bul H ü kGnıetin!n ve gerekse İngil izler'in yard ı m ı i l e
b i lhasna Doğu 'da isyanlar çıkmıştır. Bununla beraber
Mustafa Kemal 'in bu davranışı yerinde olmuş ve Da
mat Ferit Paşa kabinesi düşmüş; yerine Ali R ıza Pa
şa kabinesi kuru l muştur. Kema l istler'e taraftar ol ma
sa b i l e , onlarla iyi geçinmeyi düşünen Ali Rıza Paşa,
Bahriye Nazırı Sal i h Paşa'yı Amasya'ya göndermiştir.
- 22 -
20/22 E k i m 1 9 1 9'da Amasya'da Mustafa Kemal ile·
görüşen S a l i h Paşa , İstanbul ' da Mustafa Kemal' i n fi
kirlerini kabul etti receğ ine söz vermişti r. Nitek i m 12
Ocak 1 920'de toplanan Osmanlı M ec l i s i M ebusanı' n ı n
çoğun luğu Kemal istlerden meydana g e l mi ştir. Rauf
B�y de bunlat ı n arası nda i d i . M eclis Erzurum ve Si
vas Kongrele r i n i n a l d ı ğ ı kararları beni msiyerek Mi
saki M i l l i 'yi kabul etm iştir.
/>.nkara'ya yerleşen Mustafa Kemal ve Hey'eti
Tems i l iye İstanbu l 'da kendisine taraftar b i r meclis
bulunca daha da güçlenmiştir. Bu gel işmelerden tela
şa kapı l a n İti laf Devletleri şert tepk i göstermekte
gecikmemişdir. Nitekim 8 Martta Bahriye Nazın
Sal ih Paşa kab ineyi kurmuş, 1 6 M artta ise İngil iz kuv
vetleri İstanbul 'un Türk mahallelerin� g i rerek bir k1-
s ı m Tü rk'ü şehit etmişler, Osmanlı Meclisi'nde bulu
nan b i r çok m i l l etveki l ini de M alta'ya s ü rmüşlerdir.
Bu durum üzerin e Mustafa Kem a l , 23 N isan'da Büyük
Mil l et Meclisi ol arak tari h i m ize geçen M u rahhas
Hey'eti 'ni Ankara 'da toplamıştır. 5 N isan 1 920 de pa
dişah Damat Ferit Paşa'yı Sadrazam l ığa getiri nce, e K
malistler için yine kötü b i r devi r başlamış oluyordu.
1 1 !'lisanda Şeyhülislam D ürrizade Abdullah Efendi.
padişahı n isteğine uyarak b i r fetva ç ı karmış ve Mus
tafa Ke m a l ' i vatan haini olara k i la n etmiştir. 18 Ni
sa:ıda f(emal istler'le çarpışmak üzere Kuvveyi inziba
tiye kurulmuştur. Kemalistler de, padişahın bu tutu
muna karş ı l ı k vermekte gec i kmemişlerd i r. Nitekim
3/4 Mayısta M i l let M eclisi b i r Bakanlar Kurulu teşkil
etmiş, 5 Mayısta Ankara M üftüsü Börekçizade Meh
met R ifat Efend i , yabancı baskıs ı altında çıkarılan fet
vanın geçersiz olduğunu Anadolu hal k ı na duyurmuş
tur. Bunun l a beraber Anadolu'da padişah taraftan
olan bazı kişil erin ç ı ka rdığı isyanlar sürüp gitmektey-
-23 -
d i . Ocak 192 1 de Bakanl a r Kuru l u Başka n l ı ğ ı na ( Baş
bakan) Fevzi Çakmak seç i l m işti r.
Türk Yunan Savaşı 1 920, 1 92 1 , 1 922 yıl larında
olmak üzere üç safhada yapı l m ı ştır. İ lkinde, Bilecik'
te Yunan l ı l ar'a karşı tedbirs i zce s a l d ı ra n Çerkez Et
hem yen i l m iş , daha sonra Yunan kuvvetleri , İnönü'
.de d u rduru_lmuştur. 3 1 Mart / 1 N isan 'da İnönü'de
yapı l a n daha öneml i i ki nci bir savaşta, o zaman Tuğ
genera l l iğe yükselmiş o l an İsmet, i sti lacı ları yine püs
kürtm üştür. Arkası ndan Temmuzda yeni b i r Yunan
i l erlemesi başlamıştır. Sakarya'da 22 gün 22 gece sü
ren savaştan sonra Mustafa Kema l , •gazi" ünvanı n ı
a l mı ştır. B u n u Dumlupınar Savaşı taki p etmi ş , Başku
mandanl ı k Meydan Savaşı 'ndan sonra ise Yunan l ı lar
A kdeniz'e dökül erek yurt düşmanlardan tem izlenmiş
tir. Savaş sonunda , önce Mudanya M ütarekesi , daha
.sonra da 24 Tem muz 1 923 de Lozan Antlaşması i m
zalan m ı ştır
Askeri Savaşı kazanan Mustafa Kema l , bundan
sonra Yunan l ı lar'la barış yapm ıştı r. M ustafa Kemal
için çözü m l enecek i lk mes'ele siyasi olmuştur. Bu sı
ralarda Mecl is 20 Ocak 1 92 1 de i lan ed i len Anayasa
yı tc:ırtışmağa başlam ıştır. Bundan faydalanan Musta
fa Kema l , saltanat ve h i l afeti de birbiri nden ayı rmış
tı r. Eki m sonları nda d i kkatlice planlanmış b i r sürü
s i yasi m anevralardan sonra Mustafa Kemal Meclise
g e l m i ş , siyasi s i stem l e rdeki bel i rsizl ikleri ve karışık
l ı kl arı ortadan kaldıracağ ı n ı söy l ediği bazı Anayasa
değişik l ikleri tekl ifinde bu lunmuştu r. B i r önceki gece
hazırlc: n m ış değ işik l ik tasarısı şu cüm l e l eri i htiva edi
yordu : .. Türkiye Devletin i n idare şekli cumhuriyettir . . .
Türk i ye Reisicumhuru Büyük M i l l et Meclisi hey 'eti
umumiyesi tarafından ve kendi azası meya n ı ndan i n
tihap olunur Türkiye R eisicumhuru devl etin reisi-
- 24 -
d i r . . . Başvek i l, R e is icumhur tarafından i ntihap olu
nur" Saatlerce süren görüşmelerden sonra gece 8.30'
da bazı çekimserl e , fakat h i ç b i r a leyhte oy olmak
s ız:n karar 1 53 oyla kabul e d i l mi şt i r. 1 5 daki ka son
ra 8.45 'de m i l etveki l l eri Mustafa Kem a l ' i i l k Cumhur
.başkanı seç m i ş l e rd i r. O da İsmet Paşa'yı i l k Başka
kan olarak tayi n etmi şt i r. (29 Eki m 1 923). Bu tar i h
ten ö l üm ü n e kadar M ustafa Kemal b i r çok kabi ne l e
r i n kur u l ması i ç i n İsmet İnönü'ye (6.1 2 . 1 924, 4 .3.1 925,
1 .1 1 . 1 927, 27.9. 1 930, 4.5.1 931 , ve 1 .3 . 1 935), Fathi Ok
yar'a (21 . 1 1 .1 924) . Celal Bayar'a (25.1 0.1 937) tar i hl e
rinde a l mak üzere kabi n e l e r kurdurmuştur.
Bu kab i n e l e r zamanında Atatürk'ün önderl i ğ i al
tında bir çok yen i l i k hareketl eri ve devrim l e r g e rçek
leşti r i l m i şti r. M endeni Kanun kabul edi lm i ş , Şapka
Kanunu , H a rf ve D i l Kan u n u , Takvim , Ölçü, Zaman
Kanunları ç ı karı l m ıştı r. Kısaca, Mustafa Kemal Ata
türk, Türk M i l l eti ' n i n batı l ı m i l l etler g i b i yaşamas ı n ı
sağlayan devr i m leri gerçekleşti rmişti r. 1 930'da eko
nom i k kon u l a ra eğin i l m i ş , 1 934'de kad ı n l a ra seçiml er
de oy vermek ve m i l l etveki l i seç i lmek hakkı tan ı n
m ı ş , 1 935'de yapılan seçi m l e rde 1 7 kad ı n m i l l etveki
li olmuştur. Yine 1 935'de Soyadı Kanunu ve H afta Ta
ti l i Kanunu kabu l edi lm i şti r.
1 938 y ı l ı n ı n i l k aylarında Anadolu'da b i r gezi sı
rası nda Atatürk hastalanmıştır. Kısa bir iyi l eşmeden
sonra durumu süratle kötü l eş m i ş , 5 Ekim 'de vasiyet
names i n i yapmanın yerinde olacağını düşünmüştür.
1 Kas ı mda Mecl i s i n yeni topl antı dönemi açı l d ı ğ ı nda
Cumhurbaşka n ı ' n ı n demeci i l k d efa O'nun adına Baş
bakan tarafından okunmuştur. 1 O Kasımda da ş i ddet
ii elem iç i nde donup kal m ı ş b i r m i l l et, kend i s i ne 20
y ı l a yakı n rehberl ik etm iş olan büyük l ideri n i n öldü-
- 25 -
ğünü öğre n miştir. H ü ku met b i l d i ris i : (Türk vata n ı bü
yük yapıcıs ı n ı , Türk m i l l eti u l u şefi n i , i nsan l ı k , büyük
evlad ı n ı kaybetti) d i yord u . 16 Kasımda tabutu Türk
bayrağına sarı l m ı ş bir katafa l k üstünde İ stanbul 'da
Dol mabahçe Sarayı n ı n büyük kabul salonuna konmuş
tu. Orada üç gün üç gece sonu gel mez bir yas l ı lar
a k ı n t ı s ı , son sayg ı larını sunmak için önünden geçmiş
tir. 1 9 Kası mda seçkin bir İslam b i l g i n i ve i lahiyatçı
sı olan Prof. Şerafettin Yaltkaya, M ü s l üman usu l ü n
ce O'nun vücudunu yıkayıp duası n ı yapmı ş , 1 2 gene
ral katafal k ı saray ı n önünde bekl emekte o l an b i r top
a rabası n a taşı mıştır. Büyük bir cenaze korteji tabu
tu G ü l hane Parkına kadar tak i p etm iştir. Orada tabut
bir torpito botuna konmuş, sonra Yavuz Zırhlısına ta
ş ı n m ı ştır. Oradan İzmit'e götürülen cenaze, özel b i r
tre n l e Ankara 'ya nakledi l e re k büyük b i r askeri tören
le Etnoğrafya Müzesindeki geçici kabre tevdi edi l m i ş
tir. 1 953'de Rasattepe'de Türk M i l l eti 'ni n kendisi n e
yaptığ ı An ıtkabi r'e bütük b i r tören l e g ö m ü l e n Musta
fa Kema l , çabuk ve kesi n hare ket, ani ve çok sert ka
rnr veren b i r l iderd i .
- 26-
açısı ndan değerl end i r i l miı:. batı l ı ü l ke l e rdeki g i b i seç
me ve seç i l m e ve m i rastan yararlanabi l m e hakkına
kavuşturu l m uştur. Türk tari hi_ ve d i l i yeniden ele a l ı n
mış, açı k ve seç i k b i r duruma geti ril m iştir
Bunlar Atatürk devri m le r i n i n en önde g e l e n l e ri-
dir.
Öte yandan halka i nen b i r yönetim ş e k l i uygula
m ı ş , icra organlarının yönetim inde i n k i lap yap ı l m ı ş ,
d i n i l e devlet i ş l e r i ayrı ayrı yürütü l müş, devletçi l i k ,
m i l l i yetç i l i k prensiplerine uyarak h a l k ı m ızın yarına
daha emin bir şekilde bakması sağlanmıştır.
Türk devrim tari h i ders k i tapları hazırlanarak, ge
rek " l i s e l e r i m izde ve gerekse yüksek oku l la r ı m ı zda
okutu l ma s ı öngörü l m üştür. Bütün bunlar yap ı l ı rken
i ki ana p rensipten h a reket edi l m i şt i r. Bunlardan i l k i ,
m i l l iyetç i l iğe daya l ı hareket l e rd i r : ( M i lli hakim iyet
ve B . M . M . , h i l afeti n kal d ı rı l ma s ı , m i l li e konomi , m i l
li tarih , m i l li d i l). İ ki ncisi bat ı l aşma i l kesinden doğ
ma devrim hareketleri 1La i k l i k , harf devrim i , kı l ı k kı
yafet devr i m i , batı müziği , takvim , ölçü, pazar tati l i ) .
M ustaf Kemal devrim l erinin değişmez i l kel erin
den b i r i d e , m i l li dayanışmaya i nanması ve önem
verm iş olmasıd ı r. Bu inanç O'nda o kadar şuurlanmış
t ı rki devrfmlerini Türk genç l i ğ i n e a rmağan ettiğ i g i b i ,
bunların korunmas ı n ı d a yine Türk gencine emanet
etm iştir.
Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği devrimler, 8
ana kanunla perçinleşt i r i l mişti r :
-1 430 sayı ve 3 M a rt 1 924 tari h l i Tevhid-i
Tedrisat Kanunu (Öğre n i m i b i rl eştirme).
2 - 671 sayı ve 25 Ekim 1 923 tari h l i Şapka İ k
tisası Kanunu.
3 - 677 sayı ve 30 Eki m 1 923 tari h l i Tekke ve
Zaviy e l e ri n Kapat ı lması Kanun u .
- 27 -
4 - 743 sayı ve 1 7 Şubat 1 926 tari h l i Türk M e
deni Kanunu ve Medeni N i kah Kanu n u .
5 - 1 283 sayı ve 2 0 Mayıs 1928 tari h l i Beynel
m i l e l Erka n ı n ı n Kabul Kanunu
6 - 1 353 sayı ve 1 Ekim 1 928 tari h l i Türk H arf
lerinin Kabulu Kanunu.
7 - 2590 sayı ve 26 Kas ı m 1 934 tari h l i Ü nvan,
Lakap ve Sıfatların Kaldırılması ile i l g i l i Kanun.
8 - 2596 sayı ve 3 Ara l ı k 1 934 tari h l i bazı kisve
l e r i n g i y i lm eyeceği hakkındaki kanun .
- 28 -
1 97 1 ) kurmuştur. Parti 1 2 Mart 1 97 1 tari hinde Kuvvet
Kumandan l a rı n ı n verdi kleri muhtıra i le, çoğun l u kta ol
duğu halde, i ktidardan düşmüştür.
ADANA CEPHESİ, Fransa'nın Kilikya bölgesine asker çı
karmasından sonra Türkler tarafından bölgede açılan cep
he.
Fransa'n ı n Adana bölgesi n e asker ç ı karmas ı ndan
sonra , Türkler merkezi İstanbu l 'da bulunan K i l i kyal ı
l a r Cemiyeti'ni kurmuş lardı r. Adana ve yöresinde ça
l ışmalara bu Cem iyet Anadol u 'nun öteki yerlerinde
kurulan cemiyetl er gibi sadece bul undukları yerleri
korumakla yetin iyordu . 2 1 Ocak 1 92 1 'de Mersin ve
Osmaniye taraflarında 3300 kişi i l e Adana cephesi
meydana _geti r i l d i . Daha sonra güçl enen bu cephe E r
meni ler'e hücum ederek 1 4 Kas ı m 1 92 1 'de Kozan ve
Osmaniye'yi Ermeni l er'den geri a l m ı ştır. Öte yandan
türlü i mkansızl ı klara rağmen cemiyete destek olan
Adana l ı l a r da Fransızlar'a büyük kayıplar verdirmişler
dir, Kaza n ı l an bu başarı l a r sonradan Pozantı 'ya yapı
lacak hücumu çabuklaştırdığı g i b i , üç koldan saldırı
ya geçen Adana l ı lar kahramanca çarpışarak büyük bir
zafer kaza n m ı ş l ardı r. Bu zaferin kaza n ı l masında hiç
kuşkusuz büyük kahraman H atice Hatun'un önem l i pa
yı vardır. Çünkü O Tarsus tarafından hücum ederek.
kurtu l uşu burada arayan Fransızlar'ı yan l ış yola sev
ketmi ş ve bütün Fransız askerlerinin esir edilmesin
de büyük b i r rol oynam ı ştır.
ADANA M Ü LAKAT!, ikinci Dünya Savaşı'nın en karışık gün
lerinde yeni müttefikler arayan Churchill 'in isteği üzerine
Adana'da düzenlenen ve Türkiye Cumhuriyeti'ni İnönü ile
Başbakan Saracoğlu'nun temsil ettiği tarihi görüşme (30
Ocak 1 943).
Bu b u l uşma Church i l l ve Roosevelt'in İ nönü 'ye 25
Ocak 1 943'te gönderd i kleri mesaj l a rı n sonucunda ya-
-29-
p ı l m ıştır. Roosevelnn m esaj ı İ nönü'nün Church i l l i l e
buluşmasında b i l hassa tes i r l i olmuştur. Adana gö
rüşmeleri nde Churchi l l 'i n i stedi ğ i k ı saca şöyleydi :
· İtalya'ya karşı geniş b i r sefer açı lacaktı r. ita l ya ' n ı n
çöküşü , Almanlar'ın Bal kanlar'daki durumunu sarsa
caktır. Bu takd i rde de Sovyetler'in kuzeyden, mütte
fiklerin de Türkiye kanal ı i l e güneyden harekete geç
mel eri ve savaşı n bu s u retle Bal kanlar'a intika l i , Al
manlar' ı yen i lgiye doğru itecektir. Bu arada Romanya
petrol leri de bombard ı man edi leceğ inden, Almanya'
n ı n a ka ryakıtsız kal ış ı , Alman m u kavemeti n i ayrıca
sarsacaktır. Ama bütün bu işlerde, hem kara , hem
hava herekatı i ç i n Türkiye'n i n yard ı m ı n a ihtiyaç var
d ı r. Kısaca Türkiye, 1 943 y ı l ı sona ermeden müttefi k
l e r safı nda savaşa g i rmeli ve bu su retle de. müttefik
l e rine karşı taahhütlerini yerine geti rmel i d i r • .
İ nönü b u tekl iflere karş ı l ı k . başl ıca i k i nokta üze
rinde durmuştu r : 1 - Türkiye Sovyet Rusya'dan e m i n
değ i ld i r . Al manya 'nı n yen i l mesi i l e beraber Rusya'
nın Avrupa'da hakim kuvvet o l ması mümkündür. 2 -
� 30 -
k i lde yara l a m ı şl ard ı r . Bi lhassa C . H .P. !i l erin daha faz
la yıprandığı çatışma sonunda 27 kişi hastahaneye
kal d ı rı l m ıştır. Bu olay üzerine C . H .P. li mi l l etveki l le ri
Adana'ya giderek yara l anan parti l i lerle görüşmek is
temişl erse de zamanın İçişl eri Bakanı Namık Gedik'
ten tal imat alan D .P. l i ler tekrar C.H.P. l i l e re saldıra
rak 23 kiş iyi daha hastaha n e l i k etm i ş lerdir. Adana'
da bulunan C . H .P. Genel Sekreteri Kası m Gülek, olayı
basına açıklamış ve D.P.li yöneticilerin tarafgi rane
b i r şekilde takip etti kleri parti pol itikas ı n ı ten kid et
m işti r.
- 31-
suf Ziya ' n ı n müfrezesi Karakurt köyü yak ı nlarında Ali
Bat ı ' n ı n askerleri ile savaşa tutuşmuş ve kaçan A l i
Batı 'yı da sakland ı ğ ı Medah denilen yerde kıstırarak
iki saat s ü ren çarpışma sonunda ölü olarak ele geçir
m iştir ( 1 8 Ağustos 1 9 1 9) .
- 32 -
başlayan süvari fırkaları n ı görmek, Yunan komuta n l a
r ı n ı n planlarını altüst etmişti r. İzmi r'e doğru giden de
m i r ve kara yolunu kesen V. Süvari Kolordusu Yunan
hezimeti n i d e çabu klaştırmışt ı r. Kolordusu ile İzmi r'e
g i rm iş , rütbes i Feri kliğe yükselti l m işti r. 26 Temmuz
1 926'da bi rinci Feri k olan Fahrett i n Altay, İ ran s ı n ı
rında çal ışmış ve bu görevi nde gösterdiği başarıdan
ötürü Orgenera l l iğe terfih etti r i l m işti r. 1 . Büyük M i l
l et Mecl i s i nde M ersi n , İkinci Büyük M i l l et Mec l i s i nde
İzmi r'den mebus seç i l miş ve bu s u retle parlemento
hayatı na geçm işse de ordudan ayrı lmamıştı r Uzun
y ı l l a r 1.ve i l . Ordu Kumanda n l ı ğ ı yapmış, 1 945 'de yaş
hadd i nden emekl iye ayrı l m ıştı r. 1 946 y ı l ı nda Burdur'
dan m i l l etve k i l i seçi l m iş, 1 950'de s i yasi hayattan çe
k i l mişti r.
- 33 -
AKER ABDU LLAH, Parlementer, devlet adamı ( 1 905 İst.
1 969).
S iyasi hayata atı l d ı ktan sonra 5. Menderes Kabi
nesinde Ticaret Bakanı ol arak görev a l m ı ş , bu görev
de uzun süre kal m ı ştı r 27 Mayıs 1 960 İhti l a l i nden
sonra Yass ıada Mahkemes i nde yarg ı l an m ı ş , hakkında
veri len cezayı tamam ladı ktan sonra serbest b ı rakı l
m ı ş , b i r süre sonra da ölmüştür.
- 34 -
6/7 Eylü l geces i 5000 dükkan tahrip ed i l m i ş , 7 ki
l ise ateşe veri l miştir. Geceyarısı ndan sonra sokaklar
dan rastge l e 6000'e yakı n k i mse tutuklanmış . sonra
bunların çoğu serbest bırakı l m ı şt ı r Ancak bir kısmı
da Sel i m iye kışlas ı nda ve H a rpdivanında uzun zaman
a l ı konul muştur. 6/7 Eyl ü l 1 955 o layları 12 Eylü l 1 955'
te Mec l i s e geti r i l m iştir. D ı ş işleri Bakanı Fuat Köprü
lü H ü ku met adına konuşmuş, sonra Başbakan Adnan
M enderes de söz a l m ıştır 6/7 Ey l ü l olayları sebeb iy
le İ nönü Mec l i ste, 1 2- 1 3 Eyl ü l g ü n leri devam eden
müzakerel erde söz a l m ı ş : .. Bug ü n m il l et ve devlet ola
rak, şan ve şerefle parl ayan varl ı ğ ı m ı z ı savu nmağa
mecburuz. E l b i r l i ğ i i l e , adaletle tal i i m izi kurtarma l ı
yız. Büyük M i l l et Mec l i s i , temiz b i r vatan kaygusunun
kaynağı o la ra k . bütün m i l letin gayretl eri n i , eğer is
terse. kendi etrafında toplayabi l i r. Hadiselerin her ta
rafı kara n l ı kt ı r Bu kadar terti p l i ve teçh izatl ı b i r te
cavüz ne vakitten beri , nas ı l hazı rlanmıştır? Serbest
çe nas ı l g e l i ş m i ştir? Hep bi l d i ğ i m i z , utanç ve elem
verici tereddüt mevzu larını tekrarl amayacağ ı m . Ama,
had i s e n i n haz ı rl a n ı ş , i lerleyiş seyri n i n , mutlaka mey
dana ç ı kmasını isteriz. Meydana ç ı kacak hakikatl erin
Büyük M i l l et M ec l i s i n i ve büyü k m i l leti mizi hakkı i l e
aydı n l atması n ı , Örfi İdareden mes'ul olan şerefl i as
kerlerim izden, kesi n olarak beklerim ... demişti . İ n ö n ü ,
bu konuşmas ı nda Örfi İdare ' n i n Ankara 'ya da uygulan
mamas ı n ı , Ankara'daki o l ayların bunu gerekti recek du
rumda ol madığ ı n ı , bi naenaleyh , An kara'da normal h a
yatı kısıtlayacak kararlara g i d i l memesi n i , M ecl i s i n
bu naz i k zamanlarda dağ ı l mayarak, seyrek de o l s a An
kara 'da faal iyetine devam etmesi n i istem i ştir. Bunun
l a beraber, Fuat Köprü l ü'nün H ükumet adına yap ı l an
düzensiz, dengesiz, çel i ş m e l i beyanları havayı karış
tırınca, 1 3 Eyl ü l 1 955 müzakerelerinde İ nönü tekra r
- 35 -
söz a l m ı ş : aSay ı n Köprülü beyanatı nda, hadiseden
haberi m i z vard ı . Ne yapacağ ı mızı b i l m i yorduk, ded i .
B u kaydol unacak b i r keyfiyettir. B i z h i ç haberleri ol
mad ı ğ ı n ı zannediyordu k. Bu bir . . . İ k i nci , tah k i kat baş
lamıştı r Neticelerin b i r kısm ı n ı b i l iyorduk ama, söy
l eyemeyiz, ded i . Sayın Başbakan ı n beyanatından da.
hadi seden başlangıcından haberdar oldukları an laşı l ı
yor. H a l buki biz, bütün b u terti pl erden H ü kümeti n ha
beri , baş ı nda var m ı d ı r , yok mudur, bura l a r ı n ı meçhü
l i yet i ç i nde görüyorduk! Bütün bu hadiseler, Büyük
M i l let Mec l i s i n i n , had isel eri taki betmek i ç i n , i çtima
h a l i nde bulunmas ı n ı zaruri k ı l a r » dem işti r. Bununla
beraber H ü kümet daha serbest kal mayı terci h etm iş
ve tahki kat sonuçları Meclise geti r i l meden , Meclis
tatile g i r m işti r . Ö te yandan Ana Muhal efet Partis i n i n
yayın organı o l a n U l us kapat ı l m ıştı r. Ankara'da ise,
daha 9 Eyl ü l 1 955 'te Örfi İdare i l an olunmuş ve başı
na, Genera l Hamit B i ngöl geti r i l m işti r. U l us, ancak
19 Eyl ü l 'de yeniden ç ı karı l m ıştı r. 6/7 Eyl ü l ol ayl arının
tahki kat sonuçları da bu a rada uzayıp g itm işti r . Konu
M i l l et Mecl i s i ne tekrar. 13 Ocak 1 956'da ve Başbakan
Adnan M enderes i l e İçişleri Bakanı Dr N a m ı k Ged i k
i ç i n Mecl i s tahki katı açı l ması i steğ i i l e geti r i l m iş ve
ekseriyeti n oyları i l e redded i l m işti r. Bu defa da 28 Şu
bat 1 956'da, 6/7 Eylü l o l ayları ndan zarar görenlere
tazmi nat ödenmesi konusu dolayısı i le Mecl is kürsü
sünde yeniden tartışma konusu olmuştur.
1 91 9) .
Damat Ferit Paşa kabi nesi n i n düşmesi nden son
ra yer i n i alan A l i R ıza Paşa kabinesi Anadolu'daki
- 36 -
m i l l iyetç i l e r i l e an laşma çareleri aramıştır. Bu durum
üzerine M i l l e t M ec l i s i Hükumeti ile i l işkiler kuru l mu ş ,
ancak telgrafla an laşma sağ l anamayınca, İstanbul H ü
kumeti Mustafa Kema l 'i n isteğ i n e uyarak, Amasya 'ya
b i r hey'et göndermeğe karar verm i ştir. 1 8 Ekim 1 9 1 9"
da Amasya 'ya u l aşan bu hey'ette Bahriye Nazırı Sa
l i h Paşa da bulunuyord u . Mustafa Kemal ise top lantı
ya Rauf Bey (Orbay) ve Bekir Sami Bey ile katı l m ı ş
tır. 20 Ekim 1 9 1 9 'da başlayan görüşmel e r 22 Ekim
1 9 1 9'da sona ermişti r. Bu topl antı sonunda beş pro
tokol i mza lanmıştır. Bu protoko l l ara göre Osman l ı
Hükumeti Anadolu 'daki hareketi resmen tan ı m ı ş bulu
nuyord u . İ ki taraf arasında i mzalanan protokole göre :
1 - Müsl üman ol mayan halka s i yasi eğemen l iğ i m izi
ve içti m ai dengemizi bozacak n i te l i kte i mtiyazlar ve
r i l emez. 2 - Bağımsızl ı ğ ı m ız tam korunmak şartı i l e
teknik v e ekonomik ihtiyaçların karş ı l anması i ç i n her
hangi bir yard ı m ı n a l ı nmasına M i l l et Mec l i s i karar
vermel id i r. 3 - İ stanbu l 'da güve n l i ğ i n kal maması se
bebiyle M i l l et Mecl i s i n i n Anad o l u 'da toplanması ge
rek l i d i r. 4 - Barış konferansına Hey'eti Tems i l iye'nin
de kabul edeceğ i kişiler katı l m a l ı d ı r
- 37 -
duğunu, bu sebeple bize ver i l mesin i " istemişti k . İn
g i ltere, burası n ı n l rak'a ait olduğunu söyleyerek Türk
H ü kümeti n i n isteğ i n i kabu l etmemiştir. Görüşmeğfl
kat ı l a n · diğer devletler de İng i l iz görüşüne ortak ç ı k
m ı ştı r Bunun için Musul mes'elesi Lozan 'dan sonra
görüşü lmek üzere teh i r edi l miştir. 1 924'de mes'eleyi
çözümlemek için İstanbul 'da İ n g i l izler ile görüşmele
re g i riş i l m işse de Türkiye ' n i n öne s ü rülen şartları ka
bul etmemesi i l e İngi ltere görüşmelerden vazgeçmiş
t i r Bunun üzerine İngi ltere Musu l 'da isyanl a r çı kart
mak iste m i ş , Şeyh Sait isya n ı na da el altı ndan yar
d ı mda bulunmuştu r. İsyanların bastı r ı l ması ndan sonra
İ n g i ltere , Fransa ve Türkiye hükümetine iki nota ver
m işti r Fransız hükümetine veri len notada .. Türk ordu
sunun Suriye'den geçmesine müsaade etm e n i n Fran
sız-İ n g i l iz dostluğuna aykırı düşeceğ i .. bel i rt i l m i ştir.
Türkler'e de " M usul mes'eles i nde İngiliz isteklerine
razı olunmad ı ğ ı takd i rde askeri müdahal ede bulu
nacakları " b i l d i r i l m iştir Türk hükümet i n i n bu notaya
cevabı sert olmuş « Bağı msızl ı ğ ı mızı ve m i l li s ı n ı rl arı
mızı korumak için gerekl i askeri tedbirin a l ı nd ı ğ ı , ge
reki rse buraların s i lahla korunacağı " kes i n l i kle ifade
edil mi şti r Türkiye Cumhuriyeti a ltı ay sonra da mes 'e
l eyi M i l letler Cem iyeti ne götü rmüştür, M i l letler Cemi
yeti bu mes 'eleyi çözü m l eme yetkis i n i kendinde göre
memiş ve uyuşmazl ı ğ ı Lahey Adalet D ivanına gönder
miştir Lahey Adalet Diva n ı n ı n di rektifleri i l e m i l letler
Cemiyeti bugünkü Türk I ra k s ı n ı r ı n ı çizmiş ve Mu
s u l 'u l rak'a b ı rakm ıştır. Mes'eleyle i l g i l i an laşma 5
H azi ran 1 926 'da Türkiye i l e İngi ltere arası nda Anka
ra 'da i mzalanmıştır. Buna göre; 1 - Musul l rak'a bı
rak ı l d ı . 2 - I rak, petrol üzerine konan vergi gel i r i n
den. kendi payına düşen m i ktarın % 1 0 'unu 25 y ı l sü-
- 38 -
re i l e Türkiye'ye verecekt i . 3 - Bugünkü s ı n ı r tesbit
ed i l m iştir.
- 39 -
hemen sonra i mzaladığı bu anlaşma i l e Türkiye, zaferi
n i , Fransa'ya onaylatmış ol uyord u . An laşma Türkler'e
bütün isteklerini kazandırm ıştı r . Fransızlar, Türkler'e
önem l i ö lçüde yard ı m yapmışlar, Türk kuvvetl eri n i n
Yunan l ı lar'a karşı malzeme dengesini sağ lamış lardır.
Fransa gibi bir batı devleti ilk defa Sultan'ı hesaba
katmaks ı z ı n , doğrudan doğruya An kara i l e antlaşma
yapıyor, müttefiklerinden ayr ı l ıyord u . Frans ızlar' ı n gü
neyden çekil mesi ile Büyü k M i l let Meclisi bu rada ha
rekets iz kalan 80 .000 Türk askerinden fayda lanabil
me i mkan ı n ı kazanmış oluyordu.
- 4 0 -
Türk M i l letine dayan ıyordu ve başkenti Türk Anayu r
dunun kalbinde i d i . Buras ı da Ankara i d i .
- 41 -
rı ve teşviki ile Milli kuvvetleri yok etmek için hilafet or·
dusu adı ile kurulan Kuvva-i İnzibatiye tarafından çıkarılan
ayaklanmalar (Birincisi : 1 Ekim 1 91 9 . 25 Kasım 1 91 9 , İkin·
cisi : 16 Şubat 1 920 - 16 Nisan 1 920).
Osman l ı saray ı n ı n ve İ ngilizler'in kendis i ne sağ
ladığı ç ı karları düşünerek hareket eden Binbaşı Anza
vu r Ahmet, mil l i kuvvetlerin a l eyhinde olduğunu etra
fa duyurmakla işe başlamıştı r . Kısa zamanda etrafına
topladığı kuvvetl erle, mil l i kuvvetl ere karşı ayaklanan
Anzavur, üzerine gönderilen Alay Kumandanı Yarbay
H amdi Bey'in konuşmaları ile yola gel miş görünmüş,
Rahmi Bey 'in durumu Kazı m Paşa'ya (Özalp) bil d i rme
si üzerine de Anzavur'u takip i l e görevlendir i l en Ko
l ordunun baş ka tarafa gönderilmesi karar a ltına a l ı n
m ı şt ı r Ancak , kısa b i r zaman sonra Anzavur Bal ı ke
s i r'e ge l miş, halka fikir değiştirdiğini söylerken adam
l arı da kışlayı yağma etmişl erdir Buradan Demirka
p ı ya geçen Anzavu r, üzerine gönderilen 6 1 . Tümen Ku
mandanı Kazı m Bey'in (Dirik) kuvvetlerine yenil erek
kaçmak zorunda kal mıştı r Büyük Mil l et M eclisi H ü
kumetinin düzenl i bir ordu kurmak amacı i l e hal ktan
ordu topladığı bir s ı rada Anzavur, tekrar h a l k ı n huzur
suzluğundan faydal anarak, Çerkez köylerinde mil l i teş
kil atı kötül eyici konuşmalar yapmağa başlam ıştı r. Bu
kışk ı rtma üzerine, Pomak l a rdan Gavur İmam ve Şah
İ s mail etrafına topl ad ı kları kuvvetler i l e Anzavu r'un
yan ı na gel mişl erdir Anzavur da topl adığı adam l a r ı ,
Gavur İ m a m 'a bı rakarak Yenice'ye h a reket etmiştir.
Bu s ı rada gerek İ ngil izler ve gerekse saray Anzavur'a
u l aştı rı l mak üzere , bir çok s i l a h , cephane ve parayı
hep birli kte İstanbul 'dan yol a ç ı karmışt ı r
B u suretle İstanbu l H ükumetinden para yard ı m ı
sağlayan Anzavu r, arkadaş l arı i l e Biga v e Gönen il
çelerini ele geçirmek için plan hazı rlamağa baş l am ış-
- 42 -
dır. Durumu haber alan Ankara H ü kumeti , S ü l eyman
ve Rahmi Beyler'in Kumandasındaki kuvvetleri i l e , Bi
ga'ya doğru yola çıkmışlard ı r Fakat m i l li kuvvetlerin
asi l ere karş ı g i riştiğ i hareket başarı i l e sonuçlanmış
tır. ( 1 7 M a rt 1 920) . Bu durum üzerine 1 4 . Kolordu Ku
mandan ı Yusuf İzzett i n Paşa, bütün m i l i s kuvvetleri
n i n Bal ı kesir'de toplanmasını em retm iştir. Bu s ı rada
B i ga'yı yağmalayan Anzavur Ahmet, Bal ıkesir'den Su
surluk ve Gönen yönüne geçm i şt i r . 16 N isan 1 920'de
Anzavu r kuvvetleri Susurluk'un güneyindeki Yahya
Köy'de s ı k ı ştırı l m ı ş ve yapı lan çarpışmada bozguna
uğratı l mıştır. Bu yen i l g i üzerine Anzavu r Ahmet, önce
Karabi g a'ya sonra da deniz yolu i l e İstanbu l 'a kaça
rak can ı n ı kurtarmıştır.
Anzavur Ahmet, üçüncü defa Adapazarı 'nda m i l l i
kuvvetl e re karşı b r r isyan çı karmak istemi şse d e Bin
başı Saffet Bey'i n (Arıkan) kuvvetlerine karşı yen i l e
rek tekrar İstanbu l 'a kaçmak zorunda ka l m ı ştır ( 1 7
Mayıs 1 920).
ARAS TEVFİK RÜŞTÜ (DA.), Parlamenter ve devlet adamı
(Çanakkale 1 883 Ankara 1 971 ).
-
- 43 -
zan Hukuk Fakültesi 'nde Lisans ve Doktora yapmış
t ı r 1 952 tarihinde Temyiz Mahkemesi üye l i ğ i ne getiri
l e n Artus , 1 960 İ hti l a l i n i takiben kurulan Birinci Gün
sel Kabinesi 'nde Devlet Bakanı olarak görevl end i ri l
miştir.
- 44 -
nan l ı lar'a karşı Ayval ı k bölgesi kumandanı A l i Bey
(Çetinkaya) ve emrindeki 1 72 . A l ay d i renmiştir. 28
Mayıs 1 9 1 9 'da Ayval ı k'a Yunan ç ı karması ile başl ıyan
çatışma uzun sürm üştür. Bir k ı s ı m Yunan kuvvetl eri
de Nazi l l i , T i re , Ödemiş, Akhisar bölgelerini ele geçi
rerek Bergama önlerine kadar g e l m işti r. 9 H azi ran
1 9 1 9'da Bergama Yunan l ı lar'ın e l i ne geçi nce Ayval ı k
cephesi n i n yanı v e geri leri tehl i keye düşmüştür. As
keri bakımdan sakı nca l ı olan bu durumu düzeltmek
için Ali Bey emrindeki kuwetlerle 16 Haz i ran 1 9 1 9'da
Bergama'ya taarruz ederek Bergama 'yı ele geçirmiştir.
Ancak, Yunanl ı l ar 1 9 Haziran 1 9 1 9 'da Bergama'yı i k i n
ci defa işgal etm iş l erdir.
45 -
B
- 46 -
l i k olmadı ğ ın ızı i lan ederseniz, s ize si lah da veri riz •·
d i yerek k ı ş k ı rtm ıştır. « Ha reket-i M i l l iye Kongres i ·
adı n ı d a alan Balı kes i r Kongres i , Yuna n l ı l ar'a karşı
sonuna kadar mücadeleye karcır verm iş ve görüşleri
n i bir telgrafla pad işaha ve sadrazama b i l d i rmiştir
-47 -
zeyinde ve güneyinde bulunan kuvvetler ve hal k, Yu
n a n l ı l ar'a karşı d i renmeğe çal ışmıştır. Fakat sayıca üs
tün düşman kuvvetleri karşısında 1 9 1 9 yı l ı n ı n Hazi ran
ve Temmuz aylarında bu kuvvetl er parça l a n m ıştı ve
dağ ı l mağa yüz tutmuştu . Böyl ece vatansever l i ğ i n , fe
dakarl ığ ı n , m i l li hamiyyetin askeri d i s i pl i n altına a l ı
nara k , b i r elden düze n l i b i r şekilde yöneti lmes i n i n
mecburi olduğu gerçeğ i ortaya çı kmıştır. B u sebeple
Batı Anadol u 'da bir cephen i n kuru l masına ç a l ış ı l m ış ,
cephen i n başına önce A l i Fuat Paşa geti r i l m iştir.
A l i Fuat Paşa'ya Sivas Kong res i 'nce « Ga rbi Anadolu
Kuvayi M i l l iye Umum Kumandanı » ünva n ı ver i l m işti r.
Eskişeh i r ' i n kurtarı l ması ndan sonra bu ünvan « Ga rp
Cephesi Kumandan ı » şek l i ne çevri l m işti r . A l i Fuat Pa
şa b i r y ı l bu görevi başarı l ı b i r şek i l d e yapmış, ancak
24 Eki m 'de başarısız Gediz taarruzundan sonra A l i
Fuat Paşa Moskova'ya e l ç i olarak gönder i l miş, Batı
cephesi de b i ri kuzeyde, d iğeri güneyde olmak üzere
i k i komuta n l ı ğa ayrı l m ıştı r Kuzeyde bulunan kuvvet
l ere Al bay İ smet Bey ( İ nönü ) . güneydeki kuvvetlere
de Al bay R efet Bey (Bele) get i r i l m işlerd i r Çerkez
Ethem, düzen l i ordunun kurulmasına esastan karşı ol
duğu i ç i n sorumsuz davra n ışlarına devam edince, İ s
met Bey i l e i l iş k i l e r i n i bozmuştur B i r süre sonra Çer
kez Ethem i syan etm iş; yen i l i nce Yunanl ı l ar'a s ı ğ ı n
m ıştı r Du rumdan faydalanmak isteyen Yunan l ı l a r da
saldı rıya geçmişlerd i r Yuna n l ı lar'la yap ı l a n 1 . ve i l .
İ nönü Savaşları 'ndan sonra Batı Cephesi ' n i n tek b i r
komuta altı nda bul unmas ı n ı n yerinde olacağı düşün
cesi i l e Geyve'den Afyon'a kadar uzanan cephenin
komuta n l ı ğ ı İ smet Paşa 'ya ( İ nönü) ver i l m işti r. Türk
Kurtu luş Savaş ı ' n ı n en önem l i savaş l arı bu cephede
yap ı l m ıştı r .
- 48 -
BAYAR CELAL, Parlementer, devlet adamı, Türkiye Cum
huriyeti'nin Üçüncü Cumhurbaşkanı (Bursa 1 883).
- 49 ·-
tan i l e b i r l i kte Demokrat Parti 'yi kurmuştur. H a l k ı n
a rası n a g i rerek h a l k l a birl i k olan Bayar Anadol u 'n u n
en ücra yerlerinde partis i n i n şubelerini a ç m ı ş , d u r
m a k d i nlenmek b i lmeden çal ışmaya koyulmuştur. Bu
çal ışmas ı n ı n ü rününü 14 Mayıs 1 950 genel seçi m l e
rind0 a l m ı ş ve genel başkanı bul unduğu Demokrat
Parti ' n i n i ktidarı büyük çoğunlukla kazanmasını sağ
lamıştır. 22 Mayıs 1 950'de toplanan Türkiye Büyük
M i l l et M eclis'i Bayar'ı Cumhurbaşkan l ı ğ ı 'na seçmiş
tir. Bu tari hten sonra yap ı l an 1 954, 1 957 genel seçim
l erinden sonra da M eclis tarafından Cumhurbaşkan
l ığ ı 'na seçi len Ceal Bayar, 1 0 yı l l ı k Cumhurbaşkan
· l ı ğ ı döneminde Adnan Menderes'i Başbakan olarak
tayi n etmiştir. 27 Mayıs 1 960'da Türk S i l a h l ı Kuvvet
l eri 'nin yönetim e el koymaları i l e memleketin kötü
d u ruma düşmesinde en soru m l u kişi o larak görülen
Bayar, tutuklanarak Yassıada'ya götürül müştür. 16 ay
sü ren soruşturma ve yarg ı l a madan sonra Yassıada
' Yüksek Adalet D ivanı tarafından 15 D emokrat Parti
i leri gşleni i l e b i rl i kte idama mahkum e d i l miştir.
"Mi l li Birl ik Komites i , idamlardan üçünü (Menderes,
.Zorlu , Polatkan) onaylarken başta Celal Bayar o lmak
üz�re 1 2 Demo krat Parti i leri geleninin idam h ü kmü
nü müebbet hapse çevi rmi şti r. Yassıada'dan Kayseri
ceza evi n e götürül e n Bayar, orada rahatsızlanmış,
evinde tedavi edi lm e k ü zere serbest b ı rakı l m ıştır.
(7 Kası m 1 964) .
Serbest kalan Bayar, · Bende Yazdı m • a d l ı eseri
ni yayınlamış, bu arada yeni kurulan Demokratik Par
ti 'nin en başta gelen mensupları arasına katılmıştır.
-50 -
dinnesi üzerine Bayar'ın kurduğu kabine ( 1 6 Kasım 1 938).
Başbakan Bayar'ın Meclis'e sunduğu kabine ve
program , i l k i nden değ i ş i k b i r şekilde hazırlanm ıştır.
Yeni Celal Bayar Kabines i 'nde önem l i i ki değişi k l i k
olmuştur. İçişleri Bakanı Şü krü Kaya'nın yerine Dr.
Refi k Saydam , Dışiş leri Bakanı Dr. Tevf i k Rüştü Aras'
ı n yerine de Şükrü Saracoğl u geti r i lm işti r. Bu değ i ş i k
l i kler, İ nönü'nün işaret ve uyarması i l e yap ı l m ıştır .
İ nönü bu o l ay ı : 0 Dış siyasetin ve İ Ç işlerinde yöneti
m i n iyi g itmed i ğ i n i görüyordum .. sözleri i l e ayd ı n l at
m ıştı r. Çünkü bi lhassa Nyon Konferansı s ı rasında ve
Atatürk'ün İsmet Paşa ile sert karş ı l aşmalarında, İ nö
nü'nün Başbaka n l ı ktan affı i l e sonuçlanan olaylarda,
eski D ı ş i ş leri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın davranışla
r ı ndan İ nönü memnun kalmam ı ştır. 1 2 Ocak 1 93B'de
i l k toplantıısını yapan İ k i nci Bayar Kabinesi şöyle
kuru lm u ştur:
ıBaşbakan : Celal Bayar (İzmir). Adal et: H i l m i
U ran (Seyhan). M i l li Savunma: Kazım Özalp (Bal ı ke
sir). i çişleri : D r. Refik Saydam C l stanbul ) . D ış işleri:
Şükrü S aracoğl u (İzmir). M a l iye: Seffet Arıkan ( Erzi n-
_., , , . 13ayınd ı r l ı k : A l i Çetın kaya (Afyon) . İ ktisat: �aKir
Keseb i r (Tekirdağ) . Sağ l ı k ve Sosyal Yard ı m : Dr. H u
lusi Alataş (İzmir): Gümrü k ve Tekel Rana Tarhan
( İ stanbul). Tar ı m : Fai k Kurdoğ l u ( M a i atyaJ.
- 52 -
• İstanbul 'd a b i r mec l is var. O ş i mdi ne olacak? Ye
n iden seçim yapmak doğru olur m u ? • diyerek, Anka
ra'daki çalışmalara katılma k istememişlerd i r. M usta
fa Kemal , Aydı n dolaylarında bulunan R efet Bey'i Kon
ya'ya göndermi ştir. Ankara'ya karşı olanları yola ge
t i rmek görev i n i yüklenerek, yanı n a yeterince zeybek
alan Bele, Konya yak ı nlarındaki Sarayönü i stasyonuna
trenle g e l m i ş ; telgrafla Konya val i s i n i aramış ve baş
ta vali i l e kumandan o l ma k üzere, Konya'nın i l eri ge
lenlerinden bir hey'etin görüşmek üzere hemen yanı
n a gelmesini istemiştir. Konya'dan gelen hey'et i n
tre n i , kendi trenine bağ lanınca Bele, derhal treni An
k a ra 'ya h areket ettirm i ştir. Böylece Konya d ireni ş i n i
zekice çözürrı l eyen B e l e , sonra D üzce v e Bolu isyanı
n ı bastırmak üzere Beypazarı yolu i l e Bol u 'ya gönde
rilmiştir. Yerinde kararları ve güzel konuşmaları i l e
B e l e bu isyanların bastırılmasında da önemli rol oy
namıştır. Bele, isya n l a rdan sonra İçişleri Baka n ı ola
rak Büyük M i l et Mecl isi 'nde h izmet görmüştür. Yeni l
!li i l e sonuçlanan Gediz taarruzundan sonra A l i Fuat
Paşa'nın Batı Cephesi 'nden a l ınara k Moskova e l ç i l i
ğine gönderi lmesi üzerine, Batı Cephesi de kuzey ve
qüney olmak üzere i k i komutanl ığa ayrı l m ıştı r. Bele,
İ smet Bey ile b i r l i kte Batı Cephesi kumar:ıdanı olmuş
tur. Güneydeki bölge kumandanl ığına geti r i l m iştir.
Daha sonra Malta'daki Türk es i r l eri ile Anadol u'da
bul unan İ ng i l iz esirleri n i n değ iştiri lmesini temi n et
mek i ç i n , İ ng i l izler'le Haziran 1 92 1 'de yap ı l an görüş
melere kat ı l mıştır. Sakarya Savaşı 'ndan önce M i lli
Savunma Bakan l ığına getiri len Bele, öküz arabaları
i l e yapı l a n taşımaları , menzil s i stemi ile daha k u l l a
n ı l ı ş l ı duruma getirm i ş , k i l i m l e rdeh kaput, gaz tene
kelerinden i laç kutuları yaptırmış, odun bulunmadı ğ ı n
dan ahşap evleri yı ktı ra ra k tahtaları nı l okomotifleri
- 53 -
iş letmek i ç i n kullar.m ıştı r. Yoksul erlere harçl ı k ver
d i ğ i için askerler arasında « Baba » d iye a n ı l a n Bele,
Yunanlı l a r ' ı n İzmi r'de den ize dökü l mesinden sonra
" Trakya Yüksek Kom iseri .. sıfatı i l e İstanbul'a g i rm i ş
tir. ( "1 9 E k i m 1 922) . Bele Paşa'nın . İ stanbul 'da karş ı l a
n ı ş ı eşi görü lmemiş b i r heyecan gösterisi içinde ol
muştur. Bütün İstanbul halkı pencere l e rde, sokakl a r
da ve denizde kayıklarda i d i . Her yer defne dalları,
M ustafa Kemal ve diğer paşaların res i ml eri ve bay
rakları i l e süslen m işti . Bele Paşa İstanbul 'da kendi
s i n i karş ı layan Vel iaht, H ünkar Yaveri ve Sadrazam 'a ,
İstanbul H ükumeti'ni artık tanımadıklarını b i l d i rmiş,
daha sonra Dah i l iye Nazırı adı na okunan b i r n utka
verd i ğ i karş ı l ı kta , İstanbul 'a gel i şi nden duyduğu m e m
nunluğu bel i rtmiş, fakat böyle b i r Nazı r tanı madığı
n ı da sözlerine eklemiştir. İstanbul 'daki şenl i kl er gün
l erce sürmüş, bu a rada Pad işah i l e de b i r görüşme
yapan Bele, Padişah'a: · Bi ri İ stanb u l 'da, d iğeri Anka
ra 'da · i k i h ü kumetin bulunmas ı n ı n mahzurlarını a n
l atm ıştı r. G e l eceği n kendisine iyi şeyler getirmiye
ceğ i n i an layan Vahdettin ' i n kaçması ve Saltanat'ın
ka l d ı r ı l ması ndan sonra Bele Paşa, Büyük M i l l et M ec
l is i 'n i n şartlarını kabul etmesi karş ı l ığ ı nda Abd ü lme
cit Efend i 'ye H a l ife l i ğ i tekl if etmiştir. Bi rinci, İkinci
ve Beşinci dönemlerde İstanbul M i l letve k i l i olan Bel
le, yaptığı h i zmetler yan ı nda cesaret i , açık sözlülüğü,
zekas ı , güzel giyinmesi ve konuşması i l e de tanı n
m ıştı r.
- 54 -
lan İmar Baka n ı olara k g i rm iştir. İ hti lalden sonra Yas-·
s ı ada 'da yargılanan Berk, cezas ı n ı tamamladı ktan
sonra serbest hayata atı lmıştır. Bugün Akbank'ın Yö
neti m Kuru l u Başkanı'd ı r.
-55 -
BİLEClK GÖRÜŞMESi, İstanbul Hükiimeti temsilcileri ile
Mustafa Kemal arasında yapılan ilk görüşme (5 Aralık
1 920)
- 56 -
dolayı değiştiri lmesi gerektiği zaman Cumhuriyet Meclisi
tarafından kabul edilen ve 27 Mayıs 1 960 tarihine kadar
yürürlükte kalan Anayasa.
Devlet yapısına yeni b i r düzen veri l meğe çal ı ş ı l
dığı zaman Anayasa'nın aksadığı görül müştür. 20
Mart 1 92 1 tarihine kadar Büyük M i l let Mecl i s i D ev
l eti'n i n zaten topl u b i r Anayasa 's ı yoktu. 20.3 . 1 92 1
Teşki latı Esasiye Kanunu ise, olağanüstü devrin , o l a
ğanüstü şartları içinde çıkarı l m ı ş b i r anayasası i d i .
Bütün kayıtları i l e uygulanamad ı ğ ı ndan başka , zaman
zaman da değ i ş i k l i kl e re uğramı ştır. Şimdi bir barış
ve inşa devri anayasası gerekiyo rdu . Cumhuriyet'in
i lanına varan celsede, Kanunu Esasi Encümeni maz
batası , zaten yeni b i r anayasa n ı n Mecl is'e getir i l ece
ğ i n i açı k l a m ı şt ı r. İ şte bu Anayasa tasarıs ı , Encümen
ce 9 M a rt 1 924'te Büyük M i l l et Mecl i s i 'ne sunulmuş
tur. Çalışmalar ve görüşmeler N i sa n son ları n a kadar
sürmüş, 20 N i san 1 924'te 49 1 sayı l ı Teşki latı Esasiye
Kanunu kabu l edi lm i ştir. Bu karar, bazı değişikl i kl e r
l e , 27 Mayıs 1 960 İ hti l a l i 'ne kadar Devletin Anayasa
sı olara k kalm ıştı r. 1 05 madde i l e b i r geçici madde
c'en meydana gelen 1 924 Anayasası , Devl eti n niteli
q i n i ve temel i l keleri n i , 8 madde l i k ahkam'ı esas iye
de toplamıştı r 1 876 Anayasas ı 'ndan beri devam ede
gelen b i r sürü çabaların, i l eri ve geri hareketl erin ve
bu a rada Kurtu luş Savaşı çabas ı n ı n bir sonucu olan
bu « Ahkam-ı Esasiye .. n i n 8 maddesi şöyled i r : 1 - Tür
� :ye Devleti b i r Cumhuriyetti r 2 - Türkiye Dev
leti 'nin d i n i İslamdır. Resmi d i l i Tü rkçedi r. Başkenti
f'rnkara şehri d i r . 3 - Hakim iyet b i l akaydüşart m i l l e
t!ndir. 4 - Türkiye Büyük M i l l et Mecl i s i , m i l l etin ye
fı ane ve hakiki mümess i l i olup, m i l l et adına haki mi
�ıet hakkını k u l l a n ı r. 5 - Teşri selah iyeti ve icra kud
,.. e ti Büyük M i l l et Meclisi 'nde tece l l i ve temerküz
- 57 -
eder. 6 - Meclis teşri selahiyetin i bizzat ku l l anır. .
- 58 -
kanundur. Çünkü bu demokrasilerin standart bütün
prens iplerini beni msemişti r. Kanunun 8 maddel i k
•Ahkam-ı Esasiye• s i , o güne kadarki Türk m i l li m ü
cadelesini içine a l m ıştır. 1 924 Anayasas ı 'nın yapı
ve böl ü m l er i , klasik batı demokrasi s i n i n normal ku
ru l uş ve i l keleri n i Türk yap ı s ı n a a ktaran tamamen l i
beral bir s i stem i geti rm iştir. Bu kanun h i ç bir i n ki
lap vadetmem iştir. M i l li yapıya, kal k ı nd ı rı c ı , teş k i lat
land ı rı c ı veya kalkınmayı hızlandırıcı i l keler ve or
ganlar getirmemiştir. Türkiye ' n i n yarı sömürgel i k
devri n i n geri l iğ i nden v e halsiz l i ğ i nden kurtu l abi lme
si için, Anayasa yapıs ında hiçbir itici güç yoktur.
Eğer Mustafa Kemal de ol masaydı , bu kanunun göl
gesinde yeni Türkiye, hiç bir h a m l e , ç ı k ış yolu b u l a
madan ve h atta arayamadan , kısı rlaşıp kalacağı an
l aş ı lmaktadır.
- 59 -
kumandas ı n da m i l li kuvvetler harekete geçi r i l m iştir.
Kısa zamanda çeşitli yerlerde yapı l a n çarpışmalar
sonunda Bol u , Beypazarı , Nal l ı ha n , Çarşamba, M udur
nu, D üzce, H endek ve Gerede kasabaları asi lerden
temizlenmiş, h a l k ı kışkı rtan e l ebaşı l arı idam edi l miş
l erdi r (26 Mayıs 1 920) .
Birinci D üzce isyan ından hemen sonra , m i l li kuv
vetlerin Yozgat i syanını bastırmak i ç i n görev l endi
rilmesi üzerine, bu durumdan faydalanmak i steyen
Abaza ve Çerkezl er, ikinci defa D üzce ve H endek
dolaylarında ayaklanmışlard ı r. Bolu Dağ ı n a gönderi
len birl i k , gece yarıs ı a s i l e r tarafından pusuya dü
şürülmüş ve asiler bir çok m i l li kuvvet subay ı n ı şe
hit etm i ş l erdi r. Bu durum üzerine görevlendirilen ye
ni m i l l i kuvvetl er bir buçuk ay sonra i k i nci defa bu
bölgede ç ı kan ayak lanmay ı bastı rm ı ş lardı r.
- 60 -
vetleri istemedi klerini b i l d i ren asi ler, kend i l erine tat
m i n edici b i r cevap veri l mediği g erekçesi i l e tekrar
Bozkı r'a g irmişl erdir. Asilerin isya n ı n ı bastı rmak gö
revini alan Yarbay Arif Bey bütün kuvvetleri i l e is
yanc ı ları Adana'da s ı kıştırmış ve hemen heps i n i yok
.
etmiştir. İsyanın elebaşı ları daha sonraları çeş itl i yer
l erde yer yer ayaklanmalar ç ı karmışlarsa da M i l li
Kuvvetler tarafı ndan ezi l m i ş l erdi r (4 Kası m 1 9 1 9) .
- 61 -
Siyasi ha yatı boyu nca kurulan kab inel erde görev
a l mamıştır. İhti l a l 'den sonra partis i n i n ayakta kal ma
s ı n ı sağ l a m ı ş , 1 96 1 genel seç i m l erine 57 m i l l etveki l i
i l e Meclise g i rm iştir. Daha sonra partin i n g i d i ş i n i
beğenmiyerek adı C.K.M .P. (Cumhuriyetçi Köylü M i l
l et Partisi) olan partiden ayrı larak, yeniden M i l l et Par
tis i 'n i kurmuştur.
1 973 'de Parti Genel Başkan l ı ğ ından, Partiden ve
M i l l etvek i l l i ğ inden istifa etm iştir.
- 62 -
dar d e r i n i nanç ve istek gösterirse düşmanlara karş ı
başarı sağlamak için o kadar güçlü ol urdu. İ k i nci araç,
M i l l e t adına iş gören Mec l i s ' i n M i l let istekl e r i n i b i l
d i rmedeki yiğ itl i ğ i i d i . Üçüncü araç i s e M i l l et i n s i lah
l ı yard ı m l arı ndan m eydana g e l i p düşman karş ı s ı n a
çı karı l m ı ş bu l u nan ordu i d i . H e r geçen gün orduda
yapı lan çalışmalar i lerl iyordu. Ancak, Mec l i ste büyü k
b i r sab ı rsızl ı k da gözle görü l e b i l iyordu. � i l letvekil
leri , Sakarya Zaferi n i n üzerinden uzun bir zaman geç
tiğ i halde, ordunun taarruz i ç i n neyi bekled i ğ i n i b i r
birine soruyorlard ı . Yapı l a n hazı r l ı k l a r askeri sebep
lerle tam olara k açıklanmıyor, bu bakı mdan M ecl is
te h eyeca n l ı tartışmalar o lmuştur. Sakarya Savaşı '
ndan önce Meclis tarafından Başkumandanlığa geti ri
len M ustafa Kema l ' i n Başkumandanl ı k görevi 31 Eki m
1 92 1 'de ve 4 Şubat 1 922'de i k i d efa uzatı l mı;)tır. Baş
kumandanl ı k süresi 6 Mayıs 1 922 tarihinde üçüncü
defa uzat ı l m ı şt ı r. Sürenin üçüncü defa uzatı l ışında,
M ustafa Kemal M i l l etin yüce ç ı karları adına Başku
manda n l ı ktan ayrı l mamağa karar verm i şt i r. Büyük ö lçü
de mali s ı k ı ntı içinde b u lunan Anadolu haJ k ı ve Bü
yük M i l l et Meclisine, düşma n ı yurttan atma k i ç i n son
bir gayret daha kal m ı ştır. E k g e l i r sağlamak amacı
ile · Te kalifi M i l l iye Verg i l eri • n i te l i ğ i nde pek çok ka
nun çıkarı l m ı ş , kaçan R u m ve Ermeniler'in m a l ları pa
raya çevr i lerek hazineye a l ı n m ıştır. M i l li Savun m a
Bakan l ı ğı nca ç ı karılan • Avans Kanun ları • i l e d e o rdu
ya harcanacak para elden g e l d i ğ i kadar toplanmış
tır. Barış anlaşmaları yap ı l d ı ğ ı ndan Doğu ve Güney
deki Türk askerleri Batıya kayd ı r ı l mıştır. Böyl e l ik l e
Batıda b u l u nan ordunun m evcudu arttırılm ıştı r. Fran
sa, Rusya ve İtalya'dan a l ı nan s i lahlarla da ordunun
s i lah i htiyacı n ı n g iderilmesine çal ış ı l mıştır. Büyük ta
arruz i ç in hazı rlanan planda , düşman ordusunu kaçır·
- 63 -
madan imha etmek esası kabul edi l m i ştir. Bu planın
gereklerini yerine getirebi l me k i ç i n ordunun bütün
b i rl iklerınd� . her seviyede kurslar açı l m ı ş , bol tatbi·
kat ve manevralar yap ı l m ı ş , b i l h assa g ece eğitim l e ri
ne önem veri l miştir. Hazırlanan taarruz planına göre ,
düşmana cepheden taarruz edi l m iyecektir. Düşmanı n
U ş a k - Afyon hattındaki sağ kanadı n a kesin b i r darbe
vuru la ra k Ege Denizi i le i rtibatları kesi lecek ve bu su
retle düşman ordusu yok edilecektir. Her savaş için
çok öneml i olan g i z l i l i k , Büyük Taarruzda daha da
önem kazanmıştı r. Bu sebeple ordunun 3/4 ü gece
h areketleri ile düşman kuwetlerinin sağ kanad ı n a yı
ğ ı l m ıştı r. Yap ı lacak tarruzl a i l g i l i olarak cephede bu
lunan kumandanlarl a Mustafa Kema l ' i n görüşmesi ge
rekiyordu . Akşehir'de düzenlenen b i r futbol maçına
kumandanlar da davet e d i lmişt i r. Böylece kumandan
lar arası b i r görüşme, d i k katleri çekmeden başlamış
tır. Başkumandanlığı üçüncü defa uzatı l a n Mustafa
Kema l ' i n Ağustos ayı ortaları nda cephe karargahına
g i d i ş i de başarı l ı bir şeki l d e gizlenmişt i r. N itekim ay
nı günün gazetelerinde Başkumandan M ustafa Ke
m a l ' i n Ankara'da Kordiplomatike b i r çay ziyafeti ve
receğine dair haberler yayınlanmıştır. Oysa Mustafa
Kemal , ziyafeti n yap ı l acağı i la n edilen gün, Konya
üzerinden , Batı Cephesi karargah ı n ı n bulunduğu Ak·
şeh i r'e gitmiştir. H azırl ı k l a r tamamland ı ğ ı nda Musta·
fa Kemal 26 Ağustos 1 922 tarihinde taarruzu em ret·
m iştir. Mustafa Kem a l , savaşı B i rinci Ordunun gözet·
l eme noktası olan Kocatepe'den yönetm iştir. Musta·
fa Kem a l , 26 Ağustos sabahı gün doğuşundan b i r sa
at önce, erlerin fenerlerle ayd ı n l attı ğ ı yoldan geçe
rek Kocatepe'ye çı kmıştır. Güneşin i l k ı ş ı kları i l e bir
l i kte saat 4 .30'da Türk topçuları gök gürü ltüsünü an
d ı ran şiddetli ateşine başlamıştır. Saat 9 'da Belen
- 64 -
Tepe düşmüş ve onun ardından Kalecik Sivrisi a l ı n
m ıştır. Fakat bunun daha kuzeyinde 1 3 1 0 rak ı m l ı Erk
man Tepesi uzun zaman karşı koymuştur. Çünkü ağı r
topçularımızı getireb i l m e k i ç i n gere k l i yol la r isterd i .
Bunun üzerine, ondan daha i l er i s i n e yol yapabi l mek
için, mutlaka Yunan l ı lar'la çarpışmak lazımdır. Son
1 3 1 0 rak ı m l ı tepe Türk topçu ate ş i n i n tes i r i nden uzak
bulunuyord u . Orada taarruzla r ı m ı z , tekerlek geçmedi
ği i ç i n , ya l n ı z dağ topları i l e korunmak mecburiyetin
deyd i . Bu sebeple karşı koyu l muştur. Bu nokta o
kadar çok önem l iydi k i , düşma n , bütün kuvveti i l e ve
bütün vasıtalarıyla o ras ı n ı elde tutmağa çalışmıştır.
T ı naztepe mevk i i n i n batısında taarruz eden kıtaları
mız da, bazı önem l i nokta l ara . önem l i mevzi l ere g i r
m i ş l erd i r 26 Ağustos'ta Türk orduları öneml i sonuç
l a r a l m ı ştır. Fakat Yunan l ı lar tamamen yoked i l em e
m iştir. 27 Ağustos 'ta Yuna n l ı l a r ' ı n d i renmesi k ı r ı i m ı ş
v e 2 8 Ağustos 'ta Yunan ordusunun as ı l cephesi de
yarı l arak ?,q Ağustos'ta da başarı l ı bir şekilde g e l i
şen taarruz sonunda düşman ı n i k i kolordusu çem
ber içine a l ı n m ıştı r Mustafa Kemal genel karargahı n ı
3 0 Ağustos sabahı Dumlupınar dolaylarına geti rmiş
t i r Etrafı tepelerle çevri l i b i r çukurda kı stı r ı l an Yunan
ordusu ile yap ı l a n ve Başkumanda n l ı k M eydan Sava
şı adı veri l e n 30 Ağustostaki bu savaştan sonra Yu·
nan ordusunun pek çoğu e s i r ed i l m i ş , yok ed i l m iş,
savaş araç ve gereç l e ri n i n heps i n i kaybetm i ş l e rd i r .
Kaçaklardan büyü k bir kısmı ark� y o l l a r ı kesen Türk
süvari kol ordusu tarafından durdurul muştur. 1 Eyl ü l '
de Mustafa Kemal Dumlupınar'da tarihi emrin i ver
m i şti r : n Ordular. i l k H edefiniz Akden izd i r. İ leri ! » . Ay
n ı gün Uşak kurtulmuş ve 2 Eyl ü l 'de Başkumandan
l ı k ve Batı Cephesi Kumandan l ığ ı U ş ak'a taş ı n m ı ş
t ı r Duml u pınar'dan kaçmağı başaran Yunan ordu l a
- 65 -
rı Başkumandanı Trikop i s ve d i ğ e r subaylar esir a l ı n
m ışlard ı r. Es i r general ve komutanlar, atla Türk ka
rarga h ı na gelmelerine rağmen çok bitkin ve bedbin
ç;ö rlı n nı ü •;ıl erd i r Trikop i s 5 . Kafkas fı rkası kumand.:'!ll ı
H a l i t Bey' i n yan ına yaklaşarak fransızca : .. Kumandan
k i m ? .. d iyerek tes l i m olacağ ı kumandan ı sormuştu r.
Çünkü kendisi parl ak ün iformaları n ı g iy i n m i ş , mun
tazam kıyafette i d i . H a l i t Bey ise, haki ren k l i ma
nevra e l b i sesi i l e bizzat savaşmıştı . İ yi ve ütü l ü gi
yinmesine imkan yoktu . Günlerden beri traş ol maya
b i l e fı rsat bulamayan H a l i t Bey iyi b i r frans ızca i l e :
· Kumandan ben i m . Hoşg e l d i n iz. Buyrun otura l ı m .. ce
vab ı n ı verm işti r. Daha sonra Uşak'ta bul unan Musta
fa Kemal ' i n yan ı na gönderi l e n Tri kop i s , Yunan hü ku
meti tarafından Hacı Anesti ' n i n yer} n e Yunan ordu
l arı Başkumandan l ığ ı n a tayin e d i l d i ğ i n i Mustafa Ke-
m a l 'den öğrenm iştir. Bugün Tri kop i s ' i n esir a l ı nd ı ğ ı
Göğem köyünün kuzeyindeki Çakmakl ı tepede b i r h i
tabe m evcuttur. " Ey T ü r k oğlu • d iye başl ayan b u hi
tabe şöyle bitmektedir: " Burada çevre n i gururla sey-
ret. . Türklüğün ist i k l a l aşkına ve Türk ordu ları n ı n
kahraman l ığ ı na i nan ve güve n i n i tazel e . Türklüğün
gel eceğ i n e h ı z olarak ayrı l • . 3 Eyl ü lde İ nönü o l aylar • n
da ş i ddetl i bir çatışma olmuş ve buradaki Yunan kuv
vetleri Bursa 'ya doğru kaçmağa baş l am ı ş lard ı r. Tam
bu s ı rada m i ttefi k devletler Ankara'daki Büyük M i l let
M ecl i s i Hü kumeti ne an laşma tekl ifi yapm ışlard ı r. 4
Eyl ü l 'd e Mustafa Kema l 'e b i l d i r i l e n bu tekl ife verd i
ği cevapta, Başku mandan 9 Eyl ü l 'de İzmi r'de bul uşa
b i leceğ i n i söylem iştir. N itek i m Türk ordusu 5 Ey
l ü l 'de Kula tarafl arına ve A l aşeh i r önlerine g e l m iştir.
Yunan ordul arı 6 Eyl ü l 'de Sal i h l i 'yi terketm iştir Aynı
gün Yunan bas ı n ı , d ü nya gazetelerine yol la d ı ğ ı bir bül
tende şöy l e demiştir: • Dört gün devam eden kan l ı
- 66 -
savaşlardan sonra Türk kuvvetleri dağ ı t ı l m ıştır. Bü
yük sayıda esir a l ı n m ıştır. Yunan ordularının i l erle
mesi dolayısı i l e Ati n a 'da zafer şen l i kleri yap ı l mak
tad ı r . » 8 Eyl ü l 'de Manisa ku rtu l mu ş , Türk orduları
9 Eyl ü l 1 922'de halkın coşkun sevg i göste r i l eri ara
s ı nda İzmir'e g i rm işti r. Öte yandan kaçan Yunan b i r
l i kleri Yalova, Bursa, Bandırma g ib i sahi l şehirlerine
u l aşmağa çalışm ışlard ı r . İ negö l , Kütahya , Mudanya
bölgel eri n de geri çekilen Yunan l ı l ar'ın önem l i savaş
lar ol muştur. Yunan orduları 1 6 Eyl ü l tar i h i nde b i r
daha elmemek üzere Anadol u 'dan tamamen atı l m ı ş
lardır.
- 67 -
c
- 68 -
İngilizlerden yardım alarak. Bahtiyar Aşireti Reisi tarafın
dan çıkarılan ayaklanma (7 Haziran 1 920).
öahtiyar aşi reti reisi olan Cem i l Çeto, Kürt Tea l i
Ce:ıı : yeti prens iplerine uygun olara k İ n g i l izler'den
yard ı m a . m ı ş v<:>: Doğu'da bir Kürdi stan Devleti k u -
rna'.< i ç i n ayak l a n m ı ştır. M i : li kuvve ı ler b u a s i n i n ü��
r i ııt: ,, i_'ı ri"ı yü nce. Cem i l Çeto kuvvetleri k ı sa zo:,.. 2 nri2
d:ı(ı ı l m • ş , kendisi de o ğ l u i l e b i rl i kte yakalanarak i cJ e: m
cd i l nı i:;;t ; ı ( 7 Haziran 1 920)
- 69 -
cü kuru ltayda ferdi hürriyetler, eşitl i k , dokunul mazl ı k
ve m ü l kiyet hakları tesbit edi l m i ştir. Ayrıca b u ku
rultayda partinin daha önce k?.üul etm iş olduğu üç ana
prensip « Cumhu riyetç i , m i l l iyetç i , h a l kç ı , d ev l etç i , i n
kı lapçı ve l a i k .. olmak üzere altıya ç ı karı l m ı ştır. 9
Mayıs 1 935 tari h i parti i ç i n dönem noktası olmuş
tur Bu tari hte toplanan dördüncü parti kurultayında
Recep Peker: • Pa rti i l e Devletin yanyana çalışması
na " işaret etmiştir Part i n i n bundan sonraki toplantı
sı Mustafa Kemal Atatü rk'ün ölümünden hemen son
ra ol muştu r 25 Ocak 1 939'da topl anan 5. kuru l tayda
parti başkan l ığ ı na İsmet İ nönü geti r i l m işti r. C . H .P.'
n i n bundan sonraki kurultayı İ k i nci Dünya Savaşı son
rası 1 0 M ayıs 1 943'de yap ı l m ıştı r. Bu i ki nc i olağan
üstü kurultayda ise Türkiye'de parti ve d emokrat i k
düzdenin ı s l a h ı e l e a l ı nmıştı r. Gene bu topl antıda
Dörtlü Takrir sah ipleri ( Bayar, M enderes, Köprü l ü ,
Koraltan) C . H .P.'den ayrı l mağa karar vermi ş l erdir. 1 7
Kas ı m 1 947'de toplanan kurultay çok part i l i demok
ratik hayata geçi ş i haz ı rlamıştı r. C . H .P. 1 4 Mayıs 1 950
tar i h i nde yapı l a n genel seçi mde i ktidarı kaybetti kten
sonra muhal efete geçmiş ve bundan sonrası i ç i n ta
kip edeceği yol da kurultayda tesbit e d i l m iştir Bu
seç i mde C.H.P ancak 69 m i l l etvek i l i çı karab i l m i şti r.
28 Haz i ran 1 950'de toplanan sekizinci kuru l tayda par
ti genel sekrete r i n i n kurultay tarafından seçi l mesi
kara r altına a l ı n m ışt ı r Parti 1 954 seç i m l erinde g e l i şe
ceğ i n e 30 m i l l etveki l i i l e M ecl i s 'e g i rebi l m i ştir An
cak 1 957 y ı l ı nda yapı lan genel seç i m lerde m i l letve
k i l i say ı s ı 1 79'a çıkı nca gücünü bul muştur. 27 Mayıs
1 960'dan sonra kuru l a n Kurucu M ec l i s 'de C . H .P . ta
mamen hakim duruma g e l m iştir. Bu a rada haz ı rl anan
Anayasa, parti n i n görüş l e r i n i , prensipleri n i içine al
m ı ştır 1 96 1 genel seç i m l eri nde 1 73 üye i l e mecl i s le r-
- 70 -
d e temsi l e d i l en C . H .P . , 1 965 genel seç i m lerinde bu
sayın ı n 1 34'e düşmesi n e engel olamamıştır.
Cumhuriyet Halk Part i s i ' n i n i ç i nde bu tarihten
sonra büyük bir görüş ayrı l ı ğ ı baş l am ıştı r. 1 965 Ge
nel seç i m l erine « Ortanın sol u » s loganı i l e katılan
C . H .P. Genel Başkanı İnönü, Genel Sekreteri Bülent
Ecevit'i tamamen desteklem iştir. Seç i m l e rden son ra
parti n i n tutumunu beğen m iyen Turhan Feyz i oğ l u baş
k a n l ı ğ ı ndaki 43 kadar m i l letve k i l i C . H .P.'den ayrı l a rak
yeni b i r parti ( G üven Part i s i ) kurmuşlard ı r Parti i ç i n
deki çatışma bitmiş sanı l ı rken , Adal et Partisi Genel
Başkanı tarafı ndan kurulan H ü kumete karşı Kuvvet
Kumandanları tarafı ndan ver i l en muhtı ra üzeri ne yeni
görüş ayrı l ı kları ç ı k m ıştır 12 M a rt Muhtı rası adı i l e
Cumhu riyet tari h i m ize geçen b u muhtıradan sonra
D e m i rel Hükumeti istifa etm i ş , yerine C . H .P 'den is
t ifa ederek Hüku meti kurma tek l i m i alan N i hat Erim
Başbaka n l ı ğ a geti r i l m i şti r C . H . P Genel Sekreteri
Bül ent Ecevit ortaya ç ı kan bu duruma karşı ç ı kara k .
G e n e l Başkan İsmet İ nönü i l e de f i k i r ayrı l ığ ı na düş
tüğü gerekçesiyle parti genel sekrete r l i ğ i nden istifa
etm i ştir. Yerine Şeref Bakş ı k geti r i l m i şse de kısa b i r
süre sonra y e r i n e , Ecevit taraftarı olarak b i l i nen Ka
m ! I K ı r ı koğ l u Genel Sekreter seç i l m iştir. Kam i l Kı
r ı koğl u ile İ smet İnönü anlaşamayınca y eniden topla
nan parti M e c l i s i ve hemen sonra toplantıya çağr ı l an
ol ağanüstü C . H .P kurultayı da bu parti içi çatışmaya
b i r çözüm yolu geti rememiştir. Genel Başkan İsmet
İ nönü o l ağanüstü kurultayda Kemal Satır ve arkadaş
ları gurubunu tutmu ş , kuru ltayda Ecevit ve a rkadaşl a
r ı n ı n partiden i h raç ed i l mesi tekl i fi nde bu l unmuştur.
Bu tarihe kadar toplanan parti kurultayları na kayıtsız
şartsız her i sted i ğ i n i kabul ett i ren İnönü, bu defa
- 71 -
kurultaya söz geçirememiş ve bunun sonucu olara k
Ecevit gurubu büyük çoğun l u k l a Parti M ec l i s i n i e l le
rine geçirmiş lerd i r. Bu durum karşıs ı nda Genel Baş
kan İnönü, Başka n l ı ktan istifa etmi ş , Satı r ve arkadaş
ları da partiden ayrı l m ı ş l ard ı r. B i r süre sonra topl a
nan Parti Kuru l tayı çoğun l u k l a Ecevit'i Genel Baş
kanlığa seçmiştir. Böyl ece Bülent Ecevit, Atatürk ve
İnönü'den sonra part i n i n üçüncü genel başkanı ol muş
tur.
CUMHU RİYET HALK PARTİSİ GENEL SEKRETERLERİ, 1 923'
den 1 973'e kadar parti genel sekreterliğini yapanlar şunlar·
dır:
Bunlardan i l k gurup tay i n l e iş baş ına geti r i l m iş
tir Bun l ar: Recep Peker, C e m i l Uybad ı n , Recep Pe
ker, Saffet Arı k a n , Recep Peker, Şükrü Kaya , Refi k
Saydam , Fikri Tüzer, M . Şevket Esenda l , N . Atıf Kan
su, H i l m i U ran, Tevfi k Fikret Sı lay,
Seç i m l e iş başına gelen genel sekreterler ise:
Kas ı m G ü l ek , 1. Rüştü Aks a l , Kemal Sat ı r , Bül ent Ece
vit Şerif Bakş ı k Kam i l K ı rı ko ğ l u , Orhan Eyüboğl u .
C U M HU RİYETİN İLANI, Büyük M i l let Meclisi'nin, Mustafa
Kemal ve arkadaşlarının teklifi ile genç Türkiye devletinin
idare şeklini tesbit etmesi (29 Ekim 1 923).
Mustafa Kemal s iyasi mücadelen i n gelecek dö
nemlerine hazı rlanmak gereğ i n i duymuştur. İ l k ihtiya
cı bir siyasi kuruluş o l m uştur. Anadol u ve R u me l i
M üdafaa-i Hu kuk Cemiyeti , M i l li kurtuluş mücadele
s i nde yeterl ikle işe yaram ıştır. Fakat barış ve bağ ım
sızlığa kavuşmuş b i r ü l ke n i n i htiyaçları için yeterli
değ i l d i . Bu sebep l e M ustafa Kema l , bu partiyi gerçek
b i r s iyasi parti h a l i n e getirmek istem iştir. Daha 6
Ara l ı k 1 922'de, H a l k Partisi ( F ı rkası) adını a l acak ye
ni b i r part i n i n kurulması hakkında bası n a i l k bi l d i ri-
- 72 -
sini verm i ş , ü l kenin eğitim görmüş s ı nıfları n ı doğru
dan doğruya kendisine görüşlerini b i l d i rmeğe çağ ı r
m ıştır. Yeni yılda Anadolu 'da uzun bir geziye ç ı k m ı ş
v e 8 N i san 1 923 y ı l ı nda dokuz madde l i k b i r b i l d i ri
yay ı nl anmıştı r Bu dokuz madde O'nun , egemen l i k,
hükümetin tems i l i ve saltanatın k a l d ı r ı l ması h a k k ı n
daki görüş l erini tekrarl amış ve öze l l i k l e mali ve idari
konularda çok mecburi reform tasarı larını çizmiştir.
1 927'deki büyük nutkunda Mustafa Kemal bu b i l d i ri
s i nden şöyle söz etm iştir: « Bu progra m , bugüne ka
dar yapı p sonuçland ı rd ı ğ ı m ı z , bütün temel konu l arı
içine a l ı yordu. Bununla beraber, programa a l ı n m a m ı ş ,
önem l i ve temel bazı mes'e l eler de vard ı . M esela
Cumhuriyetin i l an ı , hi lafetin k a l d ı rı l ma s ı , Şer'iye Ve
kaleti n i n kaldırı l ma s ı , medreseler ve tekkelerin k a l d ı
r ı l ma s ı , şapka g i y i l mesi gibi . . . Bu mes'elel eri prog
rama al arak, zamanından önce, cah i l ve gerici leri n .
bütün m i l l eti zehirlemeğe fırsat b u l malarını uygun bul
mad ı m . Çünkü, bu mes'e l e l eri n , uygun zamanlarda
hal o l abi l eceğ i nden ve m i l l etin sonuç ol arak mem
nun kalacağ ı ndan emind i m . « Programın kısa ve
yeters iz olduğuna dair bazı şi kayetlere rağmen, yeni
bir siyasi gel işmeye başlangıç noktası olmuştur. Ü ç
y ı l i ç i nde b i r asi top l u l u ktan, b i r m i l li parlemento
hal i ne gelen Büyük M i l l et Mecl i s i , yeni bir genel se
çime gitmek için 1 6 N isanda kendi kendini feshet
m işti r. Temmuzda yap ı l a n seç i m l erle, çalışmalarına
1 1 Ağustos 1 923 'te başlayan 286 üye l i yeni b i r mec
l i s ortaya çı kmıştır. İki gün önce, 9 Ağustos 'ta , H a l k
Fırka s ı n ı n açı l ı ş kongresi M ustafa Kema l ' i n başkan
l ı ğ ı nda görüşmel erine başl a m ı ştır. Yeni mec l i s i n i l k
büyük siyasi hareket i , 23 Ağustos 1 923'te, yeni Tür
kiye'ye m i l l et lerarası bir statü sağl ayan Lozan Ant
l aşması'nı onaylamak o lmuştur. Yurt içi nde de bunu
- 73 -
önem l i sonuçlar takip etm iştir. 2 Eki m 'd e son İti l af
askerleri de İstanbu l 'u terketm iştir. 6 Eki m 'd e Şükrü
N a i l i Paşa komutas ı ndaki Türk kuvvetleri eski baş
kente g i rm i şl erd i r . Bu s ı rada Viyana'da bas ı l an • Ne
ue Frai e Presse .. e verdiği b i r demeçte M ustafa
Kema l , Anayasan ı n b i rinci maddesinde egemen l i ğ i n
m i l l ete a i t o l duğunu, i k inci maddes inde h a l k ı n Büyük
M i l l et Mec l i s i tarafı ndan tems i l ed i ld i ğ i n i söyleye
rek « Bu i k i cümle b i r kel i meyle ifade ed i lebi l i r , o d a :
Cumhuriyett i r ,, dem i ştir M ustafa Kemal ' i n bu demeci
An kara'da ol umsuz karşı l a n m ı şt ı r Bu o l ay Mustafa
Kema l ' i daha uyanık ol mağa yöneltmiştir N itekim bu
demeçten sonra M ecl iste böyl e b i r konuyu açması
hal ife taraftarl arı nı üm itlend i rm i ştir. Çünkü Devlet
Başkan l ı ğ ı n ı n boş durması oraya H a l ife n i n g et i r i l ece
ği düşünces i n i uyandırm ı ştır M ustafa Kemal ' i n ga
zeteye verd i ğ i demeçten sonra bazı Ankara gazetele
ri • Ya k ı n bir zamanda Cumhuriyet i lan ed i l ecekt i r ..
d iye haberler vermiştir Bazı yazarlar da cı H e r şeyde
Cumhuriyet olduğu halde , neden hükumeti n adı Cum
hu riyet konu l muyor .. d iye yaz m ı ş lard ı r. O g ü n l erde
Ankara'da üç düşünce h a k i m ol muştur. Bunl ardan i l
k i : Cumhuriyet i l an ed i l ecekse, H a l ifen i n Cumhurbaş
kanı olmas ı . İ k incis i : Hal ife Başkan l ı ğ ında meşruti b i r
k ra l l ı k o l m as ı , Üçüncüsü : Fransa ve Ameri ka'daki
g i b i demokrati k Cu mhuriyet o l m as ı . Bu karı ş ı k düşün
cel e r aras ı nda Mustafa Kema l ' i n i ş i d i ktatörlüğe gö
türeceğ i n i düşünen l e r de bulunmaktayd ı . Bu g ü n l erde
Bakanlar Kurulu da bir sarsı ntı geç i r m i şt i r . İ k i nci Bü
yük M i l l et Mecl i s i 'nde işbaş ı na geti ri len Bakan lar,
muhal efet taraftarları nca beğen i l m e m i ştir. Muhalefe
t i n yaptığı g i z l i çal ı şmalarla Baka n l ar Kurulu iş göre
mez olmuştu r Mustafa Kemal , Fethi Okyar ve öteki
Bakan ları Çankaya 'daki köşküne çağ ı rarak i stifa etme-
- 74 -
leri ve yeniden seç i l ecek olsalar dahi hükumette gö
rev a l mamaları i ç i n tal imat verm i şt i r . 27 Ekim 1 923'te
Bakanl a r kuru l u i stifa etm i şti r. M e m l eket i k i gün hü
kumetsi z k a l ı nca bu durum anarşi o l a rak nite l e n m i ş
tir. M u h a l i f gurup b i r tü rlü Bakanlar kurulu l i stesi çı
karamam ı ştır. N itekim Mustafa Kemal harekete ge
çerek 28 E k i m a kşamı b i r kaç dostunu yemeğe davet
etmi ş ve onlara · Yarın Cumhuriyet i l an edece ğ i z •
dem i şti r. O gece İsmet Paşa i l e Teş k i l at-ı Esasiye
(Anayasa) üzeri nde düzeltme yaparak b i r kanun ta
sarısı hazı rlamışl ard ı r. Anayasanın biri nce maddesi
nin sonuna • Tü rk i ye Devleti 'nin H ü kumet ş e k l i Cumhu
rıyett i r .. cümlesini koymuşlard ı r Ertes i günü 29 E k i m
1 923'te H a l k Fırkası mec l i s gurubu Bakan lar Kuru l u
l ıstesi üzerinde anl aşmaya varamayı nca Mustafa Ke
mal ' i n fi kri soru l muş, O da guruptan bir saat m ü h l et
i steyerek ayrı l m tştı r Bu arada bazı m i l letve k i l l e r i n i
yanına çağı rarak akşamki tasarı hakkında görüşlerini
öğrenm i şti • . Sonra da gurup toplantısı nda söz a larak
Teşk i lat-ı Esasi'ye'ni n bazı madde l erinin değişmesi
gerektiğ i n i a n l atan güzel b i r konuşma yapm ıştır. Bu
değ i ş i k l i k bazı üye l erin m ı r ı ldanmasına yol açmıştır.
Bunun üzerine Ad l iye Bakan ı , okunan tasa r ı n ı n o rta
ya yen i b i r şey koymadığ ı n ı . asl ı nda var olan b i r ka
nunu g ü n ı ş ı ğ ı na çı kard ı ğ ı n ı i l eri sürmüştür. Bu tasarı
da: n Tü rk iye Devleti 'nin Hüku met şek l i Cumhuriyet
tir, Cumhurbaşka n ı n ı Mecl i s s�çecek Devlet Başkanı
olacakt ı r . Cumhu rbaşkan ı . Başbakanı seçecek o da
Bakanları seçecekt i r M e c l i s i n Bakanlar Kuru l u n u
seçmeğe değ i l , onaylamağa yetk i s i olacakt ı r .. g i b i
esas l a r vard ı r H a l k Fı rkası M e c l i s Gu rubu b i rkaç i ti
raza rağ m e n , yeni Anayasayı kabul etmişt i r Bundan
sonra Büyük M i l let Mecl i s i hemen toplantıya çağrıl
m ı ştır. M i l l etve k i l lerinden Yunus Nad i , Eyüp Sabri,
- 75 -
Vasıf Çınar kürsüye g e l e rek , Cumhuriyet l e h i nde ko
nuşmuş lard ı r. Şai r Mehmet Em i n ' i n (Yurdaku l ) ate ş l i
konuşması v e Hazreti Peygamber ' i n kurduğu h ü kümet
l e , Cumhuriyet yönet i m i n i kıyaslaması Mecl isi yatış
tırmıştır. Bunun üzerine bütün m i l l etve k i l lerini · Yaşa
sın Cumhuriyet • d i ye bağırmağa davet etmiştir. Bü
tün m i l l etvek i l l eri ayağa kal karak üç defa • Yaşasın
Cumhuriyet » d iye bağ ı rm ı ş l ardır. 29 E k i m ' i 30 E k i m 'e
bağ l ıyan 1 923 y ı l ı n ı n Pazartes i gecesi saat 20.30'da
hükümetin ad ı n ı n Cumhuriyet o l masını öngören kanun
kabul ed i l miştir. On beş dakika sonra da 1 58 m i l l etve
k i l i n i n oyb i r l i ğ i i l e Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı se
ç i l m i ştir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal kürsüye ge
l erek: .. M i l l etimiz, kendisinde bul unan vasıf ve değer
l e r i , hükümet i n i n yeni adı i l e medeni dünyaya göster
meği başaracaktı r. Türkiye Cumhuri yeti muvaffak ve
muzaffer o l acakt ı r • diye-re k konuşmasına son verm i ş
tir. Cumhu riyetin i la n ı yurdun her tarafında 1 0 1 pare
top atışı i l e duyuru lmuş ve kutlanmıştır.
- 76 -
ç
ÇAGLAV ANGİL İ HSAN SABRİ, Parlementer, Devlet ada
mı (İst. 1 908)
Bi l ec i k i l k okulunda i l k ve Ankara 'da orta öğreni
m i n i tama m l a m ı ştır Yüksek öğren i m i n i İstanbul Hu
kuk Fakü l tesi nde yapan Çağ l ayang i l , Emniyet Genel
Müdürlüğünde ve çeş i t l i Val i l i kl erde bulunmuştur.
Son olarak bul unduğu Bursa'da Val i l i kten istifa ede
rek A.P 'den senatör ol muştur Dördüncü Koa l i syon
H ü kümetinde Çalışma Bakanl ı ğ ı n a geti ri len Çağl ayan
g i l , Demirel Kabi nelerinde de D ı ş i ş l eri Bakan l ı ğ ı gö
revlerinde bul unmuştur.
- 77 -
s i , Grev ve Lokavt Kanunlarını ç ı karmıştır.
Bakan l a r : Dr. Sadi I rmak, Tahsi n , Bekir Balta,
Reşat Şemsettin S i rer, Hasan Polatkan, H u l üs i Köy
men, Nuri Özsa n , Samet Ağao ğ l u , H ayrett i n Erkmen,
Mümtaz Tarhan, Hayrett i n Erkmen , H a l ük Şaman,
Cahit Talas, Raşit Beşerler, Ahmet Tahta k ı l ıç, Ca
h i t Talas, Bül ent Ecevit, İ hsan Sabri Çağlayang i l ,
A l i Nai l i Erdem, Turgut Toker, Att i l a Sav, Mes'ut
Erez. Al i N a i l i Erdem .
- 78 -
Kumandanı , ü ç ay sonra da 5 . Kolordu Kumandan l ı
ğ ı na geti r i l m i ştir. B u arada, Mart 1 9 1 4 'te , rütbesi M i r
l ival ığa yükselti l m işti r. Birinci Dünya Savaşı 'nda Ko
lordusu i l e Çanakkale M üdafaasına katı l m ı ş , Ara l ı k
1 9 1 5'te Anafarta lar Gurubu Kumandan l ı ğ ı veka l etinde
bulunmuştu r Eyl ü l 1 9 1 6 'da 2 . Kafkas KolordL.:su ku
mandan ı , Temmuz 1 9 1 7'de ise i l . Ordu komutan l ı ğ ı·
na tay i n e d i l mi ştir. Suriye'de kuru l a n Vl l . Ordunun ko
muta n ı olarak çal ıştığı süre içinde gösterd iği başarı
ların armağanı olarak 28 Temmuz 1 9 1 8 'de Feri k l i ğ e
yükselm iştir. Mondros Mütarekes i n i n imzalanmasın
dan sonra Erkan-ı Harbiye R e i s l i ğ i ne tayin ed i l m i ş
tir. İ z m i r ' i n işga l i karş ı s ı nda hareketsiz kal ı n ı ş ı ndan
üzü lerek bu görevinden istifa etm iştir. 3 Şubat 1 920'
d e Harbiye Nazırı olmuş, bu görevi s ı rası nda Ana
dolu 'da başl ayan Kurtu luş Sava ş ı çal ı şmalarına yar
d ı ml a rda bulunmuştur. İstanbu l 'u n işga l i nden ve ken
d i s i n i n fena muamel e l ere maruz kalması ndan sonra
8 Nisan 1 920'de Anadolu 'ya kaçm ı ş , Mustafa Kema l '
den yaşça büyü k , meslek bak ı m ı ndan daha k ıdem l i
o l masına rağmen, tereddüt etmeden O'nun emrine
g i rm i ş ve büyük b i r sadakat l e , l iyakatl e onun ölümü
ne kadar beraberinde çal ı şmıştır. Fevzi Paşa ' n ı n An
kara'ya g e l i ş i n i n m i l li hareket için büyük bir kazanç
olduğunu kabul eden Büyük M i l l et Meclisi 3 Mayıs
1 920'de Fevzi Paşa 'yı M i l li M üdafaa Veki l l i ğ i n e ve
Bakan l ar Kuru l u Başkan l ığ ı n a seçm iştir 3 N i san 1 92 1 '
d e i l . İ nönü Zaferinden sonra B i rinci Feri kl iğe tayi n
ed i l mi şti!-. Fevzi Çakmak Sakarya Savaş ı 'ndan önce,
5 Ağustos 1 92 1 'de Erkan-ı Harbiye Reis vek i l i o l m u ş ,
29 Eyl ü l 1 92 1 'de Sakarya Savaş ı 'n ı n kazanı l masından
sonra Mareşa l l iğe yükselt i l m i şt i r. Erkan-ı Harbiye Re
is veki l i ve Kozan m i l l etveki l i olara k 1 924 yıl ı n a kad a r
çalışan Fevzi Paşa, bu tari hte m i l letve k i l l i ğ inden ay-
- 79 -
rı larak varl ığ ı n ı tamamen Türk ordusuna verm iştir.
1 925'de Erkan-ı Harbiye Reisl i ğ i ne asaleten getiri l e n
Fe•.:zi Paşa 1 2 Ocak 1 944'e kadar bu görevde kalmış
tır Bu tari hte yaş haddi nden dol.ayı emekl iye ayrı lan
Fevzi Çakmak 1 946'da İstanbu l 'dan bağ ı msız m i l l etve
k i l i seç i l m i ştir. 1 9 Temmuz 1 948'de M i l l et Part i s i n i
kurmuş, yen i seç i m l er arefesinde öl müştür ( 1 0 Nisan
1 950) .
- 80 -
kolayını bulara k Anadolu'ya geçm i ş , C H P . İdare Ku
ru l u pda görev a l m ıştır. Şeyh Sait İ syanı s ı rasında ku
.rulan istiklal Mahkemesi Reis l i ğ i ne geti r i l en Çetin
kaya daha sonra Bayındırl ı k ( 1 934 1 939) ve U laş
tı rma Baka n l ı ğ ı ( 1 939 1 940) görevl erinde bulunmuş
tur. H ü ku m etten ayrı l d ı ktan sonra da b i r çok eserler
kaleme a l m ı ş ve tercümeler yapmı ştı r.
1 935).
Kaymakam Abdu l lah Bey'in oğlu olan Ç ı nar, İz
mir İdad i s i nde okumuş, Şark M e ktebi yönetici l iğ i nde
bulunmuştur İzmir'in Yunan l ı lar tarafı ndan işgal i sı
ras ı nda Reddi İ l hak Cemiyetini kurmuş , Balı kesir
cephesinde Kurtu luş Savaşı 'na kat ı l m ı ş , İ zmir'e Doğ
•
- 81 -
D
DAGLAR ALAVI,
Kısa zamanda alay kadrosunu alan bu teş k i l atın
baş ı nda Cafer Bey bulunuyord u . Alay « Yeş i l Ord u »
a d ı n ı a l mı şt ı r. Doğu 'ya yerleşerek Ermeni Devlet i ' n i
kurmak çabasını güdenl erle d u rmadan ·çarpı şıyor,
Rusl ar'dan da s i l a h ve cephane yard ı m ı görüyord u .
- 82 -
cephesi nde Yunan kuvvetlerini durdurunca, Genel
Kuvayi M i l l iye kumandan l ığ ı n a geti r i l m i ştir. Refet
Bey ' i n gü ney cephesi kumanda n l ı ğ ı n a tayini üzeri ne
tıpkı Çerkez Ethem g i b i Büyük M i l l et Mecl isi H ü ku
metine karşı cephe a l m ı ştır. Refet Bey ' i n bas k ı s ı üze
rine dağa ç ı kan Demirci Mehmet Efe , b i r süre sonra
tes l i m o l m uştur Daha önce gösterd i ğ i yararl ı kların
dan ötürü suçu bağ ı ş l anan Efe , köyünde rahat ve sü
kun içinde ö l müştür
- 83 -
menterle g i ri nce hükümeti kurmakla Sü leyman Demi
rel görevl end i r i l m iştir. (27 Ekim 1 965) . Bunu dört y ı l
sonra yapı l a n genel seç i m ler t a k i p etm iştir. Bu defa
da Demirel hü kümeti kurm u ş , fakat 1 2 Mart 1 97 1 ta
r i h i nde Cumhurbaşkan ı Cevdet Sunay'a b i r muhtıra
veren Kuvvet Kumandanları, D e m i rel Kabi nes i n i n çe
ki lmesini i stem i şl erdi r. Devletin yüksek çı karları i ç i n
Başbakan l ı ktan çeki l d i ğ i n i açıklayan D e m i re l , M ec
l i ste çalı şmalarına devam etmi ştir.
N itekim yeni Cumhurbaşka n ı seç i m i nde A.P. Ge
nel Başka n ı olarak faal rol oynam ı ş , 50. y ı l a g i rerken
son kuru l an N a i m Tal u Kabi nesine de Cumhu riyetçi
Güven Partisi i l e i ş b i r l i ğ i yaparak Bakan verm i ştir
( H aziran 1 973) .
DEMİREL SÜ LEYMAN KABİNESİ , Birinci Demirel Kabinesi,
A.P. 1 965 seçimlerinde çoğunluğu sağlıyacak bir şekilde
M eclise girince Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, A.P. Genel
Başkanı Demirel'i yeni hükümeti kurmakla görevlendir·
miştir.
Kabi ne 28 Ekim 1 965 9 Kas ı m 1 969 tarihleri
arasında görevde ka l m ı ştı r Kabi ne şöyle kuru l muş
tur:
Devlet B: Cihat B i l geha n , Devlet B: Rafet Sezg i n ,
Devlet B : Kam i l Ocak, Devlet B : A l i Fuat Al işan, Ada
l et B: H asan D i nçer, M i l li Savunma B : Ahmet Topal
o ğ l u , İ ç i ş l eri B : D r Faruk Süka n , D ı ş i şleri B : İ . Sab
ri Çağl ayan g i l , M a l iye B: İ hsan Gürsan, M i l li Eğitim
B: Orhan Dengiz, Bayı ndırl ı k B: Ethem Erd i n ç , Ticaret
B: Macit Zere n , Sağ l ık B: Edi p Somunoğ l u , Gümrü k
v e Tekel B : İ . Tek i n , Tarım B : Bahri Dağdaş, U l aştır
ma B : Seyfi Öztürk, Ç a l ı şma B : A l i N a i l i Erde m , Sa
nayi B : M ehmet Turgut, Enerj i 8 : İ brah i m Deriner, Tu
rizm 8 : N i hat Kürşat. İmar ve İskan B: Haldun Mente
şeoğ l u , Köyiş leri 8: Sabit Avc ı .
- 84 -
İKİNCİ DEMİREL KABİNES İ , 1 969 genel seçimlerinden son
ra Meclise çoğunluk sağlayarak giren A.P. Genel Başkanı
Süleyman Demirel tarafından kurulan kabine.
- 85 -
resinde C.H.P.'den ayrılanlar tarafından kurulan ve 27 Ma
yıs 1 960 İhti lali 'nden sonra kapatılan siyasi parti.
Celal Bayar, Adnan Menderes , Fuat Köprü l ü , ve
Refi k Koraltan C.H .P 'de dörtlü takri ri verm i ş ler ve
kısa b i r s ü re sonra da ayrı l a rak D. P 'yi kurmuşlar
d ı r ( 7 Oca k 1 946). Parti Genel Başka n l ı ğ ı na geti r i l en
Celal Bayar ve arkadaş ları 2 1 Temmuz 1 946 seç i m l e
rine katı larak 64 m i l letveki l i i l e Mecl ise g i r m i ş l erd i r
Partide 1 946 1 948 y ı l ları aras ında b i r i ç an laş-
mazl ı k çıkm ıştır. Bu arada bir gurup D.P 'li müsta k i l
demokrat l a r a d ı n ı a l m ışlar, b i r gurup D .P ' l i ler d e
M i l l et Parti s i n i kurmuşlard ı r Dem okrat Parti n i n 1 946
ta r i h i nde top lanan genel kongresinde " H usumet an
d ı .. kararı a l ı nd ı ğ ı gibi d ü rüst seç i m ve karsı koyma
hakkı istemeye de hakları olduğu açıklanm ı ştı r
1 4 Mayıs 1 950 tar i h i nde yap ı l a n genel seç i m l er
Demokrat Parti i ç i n gerçekten büyük b i r zafer olmuş
tur Bu seçimde D . P Meclise 393 m i l l etvek i l i i l e g i r
m i ş , ekseriyetle Genel Başkan Celal Bayar Cumhur
başkan ı seç i l m i şt i r Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçi
l i nce, Adana Menderes'i Başbaka n l ığa geti r m i ş , O
da seçtiği arkadaşları i l e i l k D . P hü kumeti n i kurmuş
tur (22 Mayıs 1 950)
1 950-1 954 y ı l ları arasında D . P daha da güçlenmiş
t i r Bunun sonucu ol arak 1 954 y ı l ı nda yap ı l an genel se
ç i m l erde D .P 488 m i l l etve k i l i ç ı karmıştır. Fakat bu ta
rihten sonra D.P i ç i nde yen iden f i k i r ayrı l ı k ları baş
göstermiştir. B i r k ı s ı m D.P.' l i m i l l etvek i l i hükumetin
baskı yapt ı ğ ı n ı açıklarken, b i r kısmı da " İsbat hakkı ..
i stem i ş l erd i r, Bu f i k i r ayrı l ı k l a r ı n ı n b i r sonucu olarak
partiden b i r gurup m i l etvek i l i i h raç e d i l m i şti r Bunları
kendi istekleri ile ayrı lanlar da takibetm i ştir Bunlar
kısa b i r süre sonra " H ürriyet Partisi .. n i kurmuş lard ı r
( 1 955) .
- 86 -
D.P. bu tarihten sonra iktisadi a landa baştan beri
düzensiz bir pol it i ka takip ett i ğ i için daha da kötü du
rum l ara düşmüştür. N itek i m 1 957'de yapı lan genel se
ç i m l erde D .P. gene i ktidarda kaldıysa da parti iç ve
d ı şta acı acı ten k i d l ere maruz kalm ıştır Bu seç i m dö
nemi nden sonra güçlenen muhal efet de D .P.'yi tenkid
ederek Türk kamu oyunu uyarmıştır. Bu arada kuru
lan Tahk i kat Komi syonu, Mec l i s üzerinde b i r varl ı k o l a
rak bel i ri nce D .P . , Ün ivers ite, öğrenci ve asker ara
s ı nda hem g ücünü hem de şansı nı kaybetmeğe baş
l am ıştır. N itekim 28 N isan 1 960 tarihi nde İstanb u l 'da
meydana gelen öğrenci olayl arı , Tah k i kat Kom i syonu
Kanununu protesto etmek maksad ıyla ortaya ç ı k m ı ştır.
Bu o l ayları öteki leri n i n taki p etmesi üzeri ne, Türk Si
lahlı Kuvvetleri harekete geçmiş ve 27 Mayıs 1 960 sa
bahı yap ı l an kansız b i r i hti l a l i le Demokrat Parti i kti
darına son veri l m i ştir Ayrıca parti kurucularıyla yöne
tici ler, M i l l etveki l l eri , Bakanlar, i leri gelenler önce
H arbiye'de gözaltına a l ı nmışlar, sonra da Yassı ada'
da tevkif edi l m i şlerd i r.
Yassıada 'da yap ı l a n soruştu rma ve mahkemeler
den sonra D.P. i l eri gelenleri Anayasa dışı çal ış
t ı k l arı gerekçesiyle mahkum ed i l m iş l erd ir. İdam
hükmü yi yen 15 ki şiden 12 k i ş i n i n cE:zal arı müebbed
hapse dönüştürü l m ü ş , Adnan M enderes, Fatin Rüş
tü Zorlu ve H asan Polatkan ise i dam ed i l m işti r. Öte
taraftan D .P . ' l i Cem i l Özbey ' i n zamanında kongre
yap ı l madığı gerekçesiyle açtığı davada karar bağ lan
m ı ş ve parti mahkeme tarafından kapatı l mıştır.
DEMOKRATİK M U H ALEFET, Türkiye Cumhuriyetinde de
mokrasinin bfr gereği olarak kurulan partilerin Meclislerde
takip ettikleri kontrollü ve tenkidJi fikir savun.maş ı .
Mustafa Kemal gerek Büyük M i l let Mec l i s i ve
gerekse Cumhuriyetin i lanı ndan sonra, Yeş i l Ord u ,
- 87 -
G i z l i İşt i rakiyun Partis i , Amele ve İşçi Partis i , Terak
k i perver F ı rka, Serbest Cumhu riyet F ı rkası adı i l e
b i r çok siyasi part i n i n kuru l masına i z i n verm iştir. Fa
kat bu parti lerin takip etti k l e ri muhalefet pol i ti kası
henüz oturmamış olan devri m l eri tehl i keye düşürmüş
tür. İ ki n c i Dünya Savaşı'ndan sonra, Türkiye'de tek
parti yöneti m i n i sonra erdi ren ve o zaman göründüğü
g i b i , ü l keyi l iberal ve parlementer demokrasi rayına
oturtan hızlı ve ani değiş i k l i k g e l m iştir. Bu s ı rada,
Türkiye B i rleşmiş M i l l etlere katı l m ı ş ve San Fransis
co'da yeni kabul edi l m i ş olan B i rl ş m i ş M i l letler Ana
yasası n ı onaylanmak üzere Türkiye Büyük M i l l et Mec
l isine verm i şt i r. ( 1 945). Zaman ve şartlar demokrasi
y e elverişl i görünmüştür. İsmet İ n ö n ü de An kara 'da
19 Mayıs Spor Bayram ı nda, toprak dağıtı m ı ve d e
mokrat i k gel işmeden söz etm i ş ve · Siyasi h ayat ı m ız
da demokrat i k prensipler daha büyük ölçüde hakim
o l acaktı r D demiştir. H a l k Part i s i ' n i n b i r gurup üyesi
bu fı rsattan faydalanara k , Tü rk H ü kü meti ' n i n B i rl eş
m i ş M i l l etler'de teori k olarak onaylad ı ğ ı hak ve h ü r
riyetleri Türkiye i çinde tem i nat altına a l acak b i r çok
kanuni reform tekl ifinde bulunmuştur. Gurubun l ider
leri şunlard ı r : Kurtu luş Savaşı 'nda rol oyna m ı ş ve
1 937 1 939'da Başbaka n l ı k yapm ış bankacı ve i kti sat
ç ı , İzm i r M i l letveki l i Celal Bayar, tarihçi Kars M i l l et-
..
- 88 -
m ıştır 1 7 Haziran 1 945'te ara seçi m i yap ı lacaktı ve
h ü kumet resmen aday göstermem eğe karar a l m ıştı :
b i r hafta önce, 1 2 Hazi randa , seç i m l eri görüşmek üze
re bir parti gurup toplantısı yap ı l mı ş ve bu vesi leyle
dört muha l if m i l letveki l i , parti programında ve kanun
larda bazı değ i ş i k l i k l er tekl i f eden ortak bir tekl if so
muşlard ı r . Dört l ü takriri i mzalayan dört kişi d ı ş ı nda
ki M i l l etve k i l leri n i n oylarıyla bu tekl if redded i l m i ştir.
Fakat bu defa azın l ı k geleneği bozmuş ve tekl ifi Mecli
se getirmekte d i renm işti r. 15 Ağustosta Bi rleş m i ş
M i l l etler Anayasasıa onaylanmak üzere Mec l i se gel
diği zaman, Menderes, " Türk i ye Anayasayı i mzala
m a k l a , gerçek demokrasiyi uygul amayı kesinl i kle ta
ahhüt etm işti r .. dem i ştir. Bu görüş , h ü kumetçe ben im
senmem iştir. Bunun üzerine Dörtlü Takri ri verenler
kökl ü bir yen i l i k olarak, halka dönmek yolunu tutmuş
lardır. Vatan gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman,
hem otoriteye , hem de h a l ka yapı lan haksızlığa mey
dan okumağa hazır olduğunu b i r çok defa göstermiş
t i r. Bu defa da gazetes i n i n sütunlarını onlara açmış
t ı r. Onlar da 1 945 Eyl ü lünün üçüncü haftas ında, hü
kumet ve part i n i n taki p ettiği « Tota l iter .. yol u el eşti
ren ve kend i l erinin demokras iye i nançlarını i l an eden
i m za l ı makaleler yayı nlamış l ard ı r . Bunu ş iddetl i b i r si
yasi gerg i n l i k dönemi tak i p etm i ş , 2 1 Eyl ülde gizl i
b i r parti toplantısında, parti d i s i p l in i ne ayk ı rı hare
ketten dolayı , Menderes ve Köprü l ü 'n ü n i hraçlarına
karar veri l m i ştir. Parti , bu meydan okumaya karş ı l ı k
verm i ş v e 2 7 Kas ımda 1 ' e karşı 280 oyla gurup, Ko
raltan ' ı n da partiden atı l masına karar vermiştir. B u
arada Celal Bayar 26 Eyl ülde M i l l etvek i l l i ğ i nden çe
k i l m iştir. 3 Ara l ı kta üç arkadaşıyla dayanışma hal i n
de, Cumhuriyet H a l k Partisi 'nden de istifa etm iştir
7 Ocak 1 946'da Demokrat Parti ' n i n Ankara 'da kuru l u ş u
- 89 -
tamam l a n m ı ş ve böylece Cu mhurbaşka n ı İnönü'nün
muhalefet isteğ i yeri ne gelm i ştir. Cumhurbaşkanı
İ nönü Kası m nutkunda, gelecek seç i m l e r i n , Mec l i s i n
mevcut döne m i n i n tamam lanması üzeri n e 1 947'de ya
p ı l acağ ı n ı söylemişti r Fakat 1 946 N i sa n ı nda H a l k Par
t i s i Kuru ltay ı , yeni parti seç i m e hazı r ol madan önce
davranmak amacı i l e , seç i m tari h i n i öne almağı karar
l aştı rm ıştı r Genel seç i m l e r 2 1 Temmuz 1 946'da , Be
l ed iye seç i m l e r i de hemen yap ı l mak üzere karar a l ı n
m ı ş t ı r Demokrat Parti Beled iye seç i m l eri n i boykot
etmeğe ve 465 sanda lye i ç i n 273 aday gösterd i ğ i se
ç i m l ere g i rmeğe karar verm i ş ve a l t ı s ı bağ ımsız ol
mak üzere altmış b i r sandalya kazan m ı ştı r H ü kumet
l e , muha l efet aras ı ndaki i l iş k i ler i l k başta kötü g i t
m i şti r Mecl iste ve bas ı nda karş ı l ı k l ı suçlamalar ve
ş i kayetler si yasi gerg i n l i ğ i en yüksek dereces i ne çı
karm ı şt ı r Sonunda bizzat Cumhurbaşkanı İnönü, taraf
sız b i r sıfatla araya g i rm i şt i r . Başbakan ve Demokrat
l i derlerle toplantı lar yapm ı ş , tarafl a r ı n ş i kayetl eri n i
tesbit etm i şti r Ondan sonra, 1 2 Temmuz 1 947'de b u
tartı şmaları v e bunlara karşı kendi görüş l eri n i aç ı kla·
yan bir beyanname yay ı n l a m ı şt ı r Çok parti l i rej i m l er
d e , Cumhurbaşka n ı n ı n part i l erüstü olması gerektiği
bel irti len bu beyan nemede taraflarla yapt ı ğ ı görüşme·
lerle, vard ı ğ ı sonuç ları açıklam ıştı r Görüşmel erde hü
kumet, Demokratları h a l k ı ayaklanmaya teşvi kle, De
mokratlar da, hükumeti veya onun bazı aja n l a r ı n ı bas
kı yapmakla suçlamışlard ı r İnönü b i ri n c i ithamı yer
siz, i ki nc i s i n i de büyütü l müş bul muştur Her i k i ş ı kta
da her i k i taraftan da i y i ve demokrat i k davranış te
m i nat ı n ı a l m ı ştır İsmet İnönü'nün hareketi , Türkiye'
de parlementer rej i m i n pürüzsüz i ş l emes i ne çok yar
d ı m etm i şti r . Fakat aynı zamanda. 26 Ağ ustos 1 947'
de Parti Mecl is G u rubunun yaz toplantı s ı nda açı k
- 90 -
duruma gelen, i ktidar partisi içindeki buna l ı m ı çabuk
laştırmakta da doğrudan doğruya tes i r l i ol muştur Se
kiz saatl i k hararet l i b i r tartışmadan sonra guru p , Re
cep Peker'e 303 oyl a güveni n i b i l d i rm i ştir. 34 de mu
halif oy vard ı . Fakat bu 34 oy sahi b i İ nönü 'nün görü
şüne bağ l ı olanları n d ı . Bu duru m karş ı s ı nda Peker 9
Eyl ülde Başbaka n l ı ktan çeki l m i ş ve yeni H ükumeti
Hasan Saka kurmuştur. Saka 1 6 Ocak 1 946'a kadar
i ktidarda k a l m ı şt ı r Saka'nın dört ve daha da çok. onu
takip eden prof. Şemşettin G ü nal tay'ın kab i nesinde
Halk Part i s i i çi ndeki l i beral gurup önem l i b i r yer tut
muştur Bu arada Demokrat Parti de aşırı ve ı l ı m l ı
kanatlar arası nda parçalanmıştır. B i r veya i k i küçük
ayrı l ma ve anlaşmazl ı ktan sonr a , daha ciddi bir bö
lünme, 1 948 yazı nda ol muştur. Çoğu m i l l etveki l i olan
bir Demokratlar gurubu, partiyi hükumete karşı mu
hal efette yeterl i güç göstermemek l e suçlayı p yeni
bir parti kurmuşl a rd ı r. 20 Temmuz 1 948'de kurulan
M i l let Partisi Mareşal Fevzi Çakmak'ı i kna ederek
adı ndan ve l i derl i ğ i nden faydal anmayı başarm ı ştır.
Yeni parti çabucak ve daha muhafazakar ve hatta ba
zen l a i k l i ğe karş ı f i k i rlerin odak noktası ol muştur Bu
ve diğer ayrı lmalarla Demokrat Parti 'nin 1 946'da M ec
l is 'teki 6 1 sandalya l ı k gücü, 1 950 seç i m l erine g i rer
ken sadece 3 1 'e düşmüştür Bunu n l a beraber ü l ke
deki gücü ve tesiri büyümeğe d evam etm i ş ve siyasi
faal i yet üzerindeki k ı s ı ntı l a r b i rer b i rer gevşed ikçe,
bu büyüme daha da hızl anmıştır. Cemiyetler Kanunu ,
muhal efet gurupl arı n ı n faa l iyetl erine geniş ö l çüde
müsaade edecek şekilde değ i şti r i l m i s ve 20 Şubat
1 947'de i ş ç i l erin ve i şverenlerin sendika ve bölge fe
derasyon ları kurmasına i�in veren b i r kanun kabul
ed i l m i şt i r . Art ı k 1 947'de s ı kıyöneti m sona erm i ş , ba
s ı n daha önce görül meyen b i r ifade ve e l eşti ri hürri-
- 91 -
yetinden faydalanmağa başlam ıştır. Şemsettin Günal
tay' ı n yen i k kab i nesi 23 Ocak 1 949 'da h ü kumet prog
ramı nda şunu bel i rtmişti r : « Batı demokrasi leri n i n
m evzuatı nı örnek tutacağ ız . . . Vicdan hürriyeti bizi m
i ç i n mukaddestir . . . • Ertesi gün Başbakan Meclis'e
şunu b i l d i rm i şti r : « Demokras i nin yerleşmesine sami
m iyetle çalışacağım . . . Bir tarihçi sıfatiyle sizleri te
m i n ederi m k i , bu meml eketin istikba l i i ç i n , kendi
kanaatıma göre yegane çare , sağlam esaslara müste
n i t b i r demokrasi n i n bu memlekette kurul ması ve iş
lemes i d i r. Eğer demokrasiye demagoj i hakim olursa,
bunun vereceği netice i k i d i r; ya i hti l a l ya d i ktatör
l ü k • . 1 5 Şubat 1 950'd e , uzun görüşmel erden sonra
Meclis. h e m H a l k Part i s i n i n hem Demokrat Parti n i n
uyuştuğu ş e k i l d e yeni b i r s e ç i m kanununu kabul et
m işti r. Kısa b i r süre sonra part i l er, radyoda eşit ko
nuşma zaman ı , toplantı l a r i ç i n salon l a rdan eşit fayda
l anma ve bütün bas ı n kolayl ı kları i l e , seçim kampan
yalarına başlamış lardı r . H a l k Partisi tarım reformun
dan ve özel teşebbüs i mkanlarından söz etm i ş ve
daha fazla demokrasi vadetm iştir. Demokratlar, on
ların yavaşl ı ğ ı na hücum etm i ş , d ev l etç i l i ğ i n hafifletil
m es i , daha çok özel teşebbüs ve işçiler için grev
hakkı istemişlerd i r. M i l let Partis i l a i k l i ğe karşı ç ı k
m ı ş ve İ s l a m l ı ğ ı n canland ı r ı l ması i l e daha çok i lgi l en
m iştir. 1 4 Mayısta seçi m sand ı k l arına g i d e n , 8.5 m i l
yona yak ı n seçm e n i n yüzde 88'i oyunu kul lanm ıştır.
408 Demokrat, 69 Halk Parti l i , 1 M i l l et Parti l i ve 9
bağ ı msız üyeden meydana gelen M ecl is seçi l m i ştir.
Yirm iyedi yı l sonra Halk Partis i gerçekten serbest
ve d ü rüst b i r seçimde, kend i s i n i n yen i l mes i n e i z i n
verm i ş , y e n i l g i d e n sonra da i ktidarı sakin ve olgun
bir ş e k i l de yeni sahib i n e devretmi ştir. Bununla bera
ber D . P . kazandığı bu sevgiyi zaman l a kaybetm iştir.
- 92 -
H atta kendi i ç i nden 1 9 m i l letve k i l i isbat hakkı i stedi k
leri i ç i n i h raç ed i l m iştir. Demek ol uyorki , o n l ar da
Demokratik Muhal efeti benimsememişl erd i r. 1 957
seçim leri nde C.H .P.'n i n 1 71 m i l letve k i l i i l e Meclise
g i rmesi D .P i l eri gelen leri n i s i n i rl e n d i rm i ş , Demokra
tik Muhal efeti susturmak çare l eri n i aramışlardı r . Bu
arada Mecl iste , M e c l i s i n üstünde yetk iye sah i p ve
muhalefeti yarg ı l ayacak Tahki kat Kom i syonunu kur
durmuşlard ı r Bu ve buna benzer olaylarla D .P . ' n i n
başvu rduğu s i nd i rme pol iti kası 2 7 Mayıs İhti l a l i i l e
sona ermiştir. 1 96 1 seç i m l eri nden sonra Mec l i se g i
ren A . P V.T . P . , C . H .P T . İ . P C .K . M ,P,'den hiçbiri ye
ter l i sandalyaya sahip olamad ı klarından Koal isyon
Kabinesi i le devlet yönet i l m i ştir Daha sonra yapı lan
seç i m l erde C . H .P.'den kopan b i r gurup M .G .P 'ni kur
muş, çok parti l i düzen Demokrat i k Muhalefetin b i r
sonucu olarak otu rmuştur. Ayn ı zamanda Ondörtler'
den Tü rkeş de C . K . M .P ' n i n a d ı n ı M i l l iyetçi Hareket
Partisi 'ne çevirm i ş , M i l li N izam Partisi i l e Türkiye İşçi
Partisi Parti ler yel pazesi nde iki aşırı ucu teşk i l etm i ş
l erd ir Son i k i parti mahkeme ta rafındzn kapatı l m ı ştır.
Bu arada A.P de bölünmüş, Ondörtler Demokratik M u
halefeti getiren İ nönü part i s i nden ayrı l m ı ş , C . H . P ' n i n
içi nden b i r gurup d a Cumhu riyetçi Parti 'yi kurmuştu r.
- 93 -
yardımcısı B i l g i ç , İ ç i ş l eri Bakanı Faruk Sükan, Adnan
Menderes' i n oğlu Yüksel Menderes ve daha önce hü
kumette görev a l m ı ş kabine üyeleri vardır.
Mec l i s Başkanı Ferruh Bozbeyl i 'n i n başka n l ı ğ ı n
da top lanan bu parlementerler A.P.'nin destekl e d i ğ i
h i ç bir hükumete g üven oyu vermem i ş l erd i r.
Demokratik Parti , Celal Bayar ve Adnan Mende
res ' i n öteki oğlu Mutlu Menderes'in de deste ğ i n i al
mıştır.
- 94-
k ı s ı n topçu l a r birleşerek Ayd ı n ' ı n kurtarı l ması i ç i n
çarp ı ş m ı ş lardır Önce Nazi l l i i l e Ayd ı n arasındaki Mal
koç köprüsü havaya uçuru l m u ştu r. 28 Haz i ran 30
Hazi ran 1 9 1 9 tari h l eri arasında Yunan kuvvetleri i l e
yap ı l a n savaş lar sonunda Ayd ı n , Kuvayi M i l l iye tara
fı ndan e l e geç i r i l d iyse de Yunan kuvvetleri 1 2 gün
sonra Ayd ı n ' ı tekrar e l l erine geçi rm i ş lerd i r.
- 95 -
da ordu i ç i n gerekl i olan h i d rofil pamuk, konserve
imalathanelerini ku rmuştu r Gösterd iği başarı l ı çal ış
ma üzerine Albayl ığa yükselen Kazım Bey ( D i r i k ) . sa
vaşın son y ı l larında Gebze cephesi nde Tümen ku
manda n l ı ğ ı na geti r i l mi şti r. Bundan sonra M ustafa Ke
mal tarafı ndan 1 . Ordu müfettiş l i ğ i Kurmay Başkanı
ol arak seç i l m iş , beraberce Samsun'a, Erzurum 'a gel
mi ştir. M ustafa Kemal İstanbul i l e olan i l işkilerini ke
sip askeri rütbelerini atınca O da Kurmay Başka n l ı
ğ ı görevinden ayrı l mı ş , sonra s ı rası i l e Erzurum mev
kii komuta n l ı ğ ı , Va l i veki l l iğ i , V. Kolordu komutan ve
k i l l iği yapm ıştır. Büyük M i l l et Mecl i s i 'n i n fevka lade
yetki l i tems i lcisi o larak G ü rc i stan H ü ku meti ile yapı
lan görüşmeleri sürd ü rm üştü r. Sakarya Savaşı 'ndan
sonra Batı Anadol u Menzi l müfett i ş l i ğ i ne geti r i l miş
tir Büyük Taarruzdan sonra S i i rt'te i l . Tümen kuman
dan ı , Bitl is Val is i ve kumandanı ol muştu r. Bitlis'teki
görevinde i ken Genera l l iğe yükselen Kazı m Paşa
1 926'da İ z m i r Val i s i ol muştur Burada Val i olarak kal
dığı sürede faydal ı çalışmalar yaparak İzmi r'de ad ı n ı
ö l ümsüzl eşti recek eserler b ı rakm ıştı r 1 935'de Trakya
Umum Müfetti şliğine tayin edi l en Paşa. Ed irne'de
ölünceye kadar bu görevde kal m ı ştır. · Eski ve yeni
Türk H a l ı c ı l ı ğ ı ve C i han Halı Tipl eri Panoraması " adl ı
eseri d e vard ı r
- 96 -
ve R u m e l i M üdafaa-i Hukuk Cemi yeti • olmuştur. Ça
l ışmaları n ı üç noktada birleşti rmiştir: 1) H i çbir suret
te bulundukları yerden göç etmemek. 2) İ l mi, dini
ve ekonom i k organ lar yaratmak. 3) Doğu i l l erin i n sal
d ı rıya uğrayacak herhangi bir bölgesini savunmada
birleşmek.
Cemiyetin elemanları durmadan araştırma yapa
rak , Doğu 'daki Türkler' i n Erme n i l er'den daha eski ve
sayıca çok olduklarını ispata çalışmışlardır. Bu konu
da yap ı l a n propagandalar yanında çıkardı kları • Le
Pays • ad l ı Fransızca gazete, m i l li dava n ı n çözümlen
mesinde çok faydalı olmuştur.
- 97 -
da toplanarak aldıkları ve 22 Şubat Ankara Olayının ha
zırlanmasında en büyük amil olan sözleşme (9 Şubat 1 962
Bal mumcu).
Balmumcu'da toplanan 54 subay ı n uzun görüşme
lerden sonra kaleme aldı kları bu protokol üç madde
l i kti r. Protokol ü n b i rinci maddesi n e göre, Hava Kuv
vetleri yapı l acak bu harekatı kes i n l i kle kabul etmel i
d i r. Bu şartı n kolay veya güç, er veya geç sağlanma
sı gerekl i d i r. 2 - M üdahale h i yerarş i k sisteml e ya
p ı l m a l ı d ı r. Bunun i ç i n de uzun uzadıya b i r çalışma yap
mak ve h iyerarşi k kademede müdahaleye rıza göste
recek l iderleri bulmak gerekl idir. 3 - M üdahale 28
Şubat'ı aşmamal ı d ı r.
9 Şubat Protokolü, 21 E k i m Protokolüne nazaran
1;0k fark l ı hazırlanmıştır. Çünkü 21 E k i m Protokol ü
harekete b i r temel olmuştur. Eki m Protokolü i l e ordu
da bel i ren eği l i m gel enekleştiri l m i ştir. 27 Mayıs'ın
geti rdiklerini yok etmeğe yönel en bazı ıkarşı hareket
lerin bel i rmesi eski devri getirme ve i hya etme i s
tidadında değerlendi ri l m iş ve orduyu 27 Mayıs tahrip
çi l erine karş ı , 27 Mayıs'J koru m a yönünde otomat i k
olarak harekete geçmeğe zorlamıştır. Genel siyasi
atmosferdeki kışkırtma lara ek o lara k i cra orga n ı n ı n
basiretsizl i ğ i , ordunun meşrutiyet anlayışını zedele
m i ş ve onu üç ay önceki a l ı ş ka n l ı ğına doğru itmiştir.
Ordunun iç bünyesindeki huzursuzluklar, guruplaşma
lar. kışkırtmalar, kıt'a kaydı rmaları çoğal m ı ş , ordu
geleneği n i yıkmıştır. İsmet İnönü'ye rağmen, İsmet
İ nönü'ye karşı b i r hareket i n zarureti , ü ç ayl ı k i ktidar
çalı şması i l e ordu şuurunda yerleşm iştir. Bu suretle
orduda İ nönü efsanesi y ık ı l m ıştır.
- ' 98 -
nden Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Adnan
Menderes tarafından C.H.P. Meclis Gurubu'na veri·len
teklif ( 1 7 Haziran 1 945).
7 Hazi ran 1 945'de Meclis'e verilen bu takri rle,
çok part i l i rej ime doğru , önce C . H .P. i ç i nde b i r ha
reket başl a mı ştır. Partinin tan ı n m ı ş dört üyesi Parti
Gurup Başkanl ığına verd i kleri b i r takri rle, 'memleket
te demokrati k usu l l erin daha geniş olarak tatb i k i ne
geçi lmes i n i i stem işlerdir. Bu takri rin altında Celal Ba
yar'ın, Refik Koraltan ' ı n , Fuat Köprülü 'nün ve Adnan
Menderes'in i mzaları vardır. Takrirle beraber, parle
mentoda yeni b i r Parti hareketin i n kes i n işareti ve bu
yeni Part i n i n Kurucu kadrosu da bel i rm iştir. Takrir Par
t i Gurubunun 1 2 Haziran 1 945 tarih l i toplantıs ı nda
okunmuş ve kabul edil memiştir. Bunun üzerine ve 1 7
Eylü l 1 945'de Celal Bayar M i letve k i l l iğ inden i stifa et
m i ş , G u rubun 25 Eylü l 1 945'deki toplantısında i s e
Bayar'ın d i ğ e r i ki arkadaşı Adnan Menderes i l e Fu
at Köprü l ü • Pa rt i n i n iç durumunu bozmak için baş
kaldırd ı k l arı . gerekçesiyle partiden ç ı karı l m ı şl ardır.
27 Kası mda Refik Koraltan i ç i n de i h raç kararı a l ı n
m ı ştır. Böylece de yeni b i r parti kurul ması i ç i n çalış
m a l a ra f i i l en başlanmıştır.
İ N G İ LTERE:
İ stanbul m ı ntı kası nda 30.000
Çanakkale • 3 .000
M usul 3 .000
- 99 -
Anadolu demi ryol u güzergahında 5 .500
4 1 .500
FRANSA:
İ stanbul ve Çatalca m ı ntı kasında 24.000
Çanakka l e • 4.000
Rumel i demi ryol u güzergahında 1 .000
Güney Anadolu 'da 20.000
49.000
İTALYA:
İ stanbul m ı ntı kas ı nda 3 .900
Antalya, Isparta, M uğ l a ve do-fayları 1 2.000
Afyon , Akşehir, Konya 1 .500
1 7.400
Böylece Anadolu'daki Düve l i Selase'ni n kuwetler
toplamı 1 1 0 .000 k işiyi bulmuştur. Bu kuwetlere daha
sonra Yunan kuwetleri de eklenince durumları daha
da kuwetlenmiştir.
- 1 00 -
E
- 1 01 -
ta Doğu ve Osma n l ı Tar i h i i le i lg i l i konular üzerinde
çal ı ş m a l a rda bulunmuştur.
Bü lent Ecevit 1 957'de C . H .P.'den Ankara M i l l et
vek i l i seç i l mi ştir. 1 959'da Parti Mecl i s i ne g i ren Ece
vit, 1 958 1 959'da Avrupa Konseyi üye l iğ i n i yapmış
tır. 27 Mayıs devri m i nden sonra Kurucu Mec l i s e g i r
m i ş , 1 965 ve 1 969 seç i m lerinde ise Zonguldak M i l l et
vek i l i seç i l m işti r. Bu s ü re i ç i nde 20 Kası m 1 96 1
1 965 arasında Çalışma Bakan l ı ğ ı yapmıştır. B u a rada
Türkiye de Sosyal adalet ve i ş güven l i ğ i ile i l g i l i g rev
ve lokavt hakkını tanıyan kanunun h az ı r l anarak Mec
l is l e rden geçmesi n i sağlam ıştı r .. 1 966 C . H .P. Kurulta
y ı ndan sonra Genel Sekreterl iğe seç i l miştir. Bu göre
vi C . H .P.'n i n 1 9. ve 20. kurultaylarında da onaylanan
Ecevit, 1 2 M art M uhtı rasından sonra N ih at Erim H ü
kumetine C.H .P.'ni n katı l masına karşı çıkmış ve Ge
nel Başkan İnönü i le ters düştüğ ü i ç i n Genel Sekre
terl i kten i stifa etm i ştir.
C . H .P.'de İsmet İ nönü'nün desteği ile • orta n ı n
sol u n d i ye adl andırı l an demokratik sol tutumu ben i m
sem i ş , gerek Turhan Feyz i oğ l u 'na ve gerekse Kemal
Satı r'a karş ı düşünce ve prens i p l e r i n i savunmuştur.
Ecevit görevden ayrı l masına rağmen C . H .P.'ni n bu
tutumunu beni mseyen il yönetic i l e r i n i n sevg i s i n i ka
zanmış, ol ağanüstü C . H .P. kuru ltayınca onun fi k r i n i
beni mseye n l e r C . H .P. Mecl i s i n e haki m , o lm u ş l a rd ı r.
Bunun üzerine İ smet İ nönü uzun zamandan be
ri Genel Başkanl ığ ı n ı yaptığ ı C . H . P.'den ayrı l mış
tır Tekrar toplanan C . H .P. kuru ltay; oy çoğunluğu
ile Ecevit'i Genel Başkanl ığa seçm i ştir. Ecevit'i n tel if
ve tercüme eserleri de vardır. Bunlardan bazı l a rı şun
l a rd ı r :
G i tanja l ı ( 1 94 1 ) v e Avare Kuşlar ( 1 943) adl ı i k i
ş i i r kitabı , E l i ot'un yazdığı .. Kokteyl Parti n adl ı eserin
- 1 02 -
tercümes i , u Orta' n ı n Sol u n ( 1 966) , u Bu Düzen Değiş-·
m e l i d i r " ( 1 967) « Atatürk ve Devrimc i l i k » ( 1 970), ve
« Perdeyi Kaldı rıyorum » adl ı bir b roşürü ( 1 972) .
EMEKSİZ TURAN, 28 Nisan 1 960 tarihinde İstanbul'da, za
manın iktidarı aleyhinde protesto yürüyüşü yapılırken Vila
yet binası önünde ölen üniversite öğrencisi (Malatya 1 937-
İst. 1 960).
Öğren i m i n i meml eketinde tam a m l ayan Emeksiz,
İstanbul Ü n i versitesi Orman Fakültes i n e kaydını
yaptı rm ıştır. 28 N isan yürüyüşüne, her yüksek öğre
n i m öğrencisi gibi katı lan Emeksiz yürüyüş s ı rasın
da ö l müştür. Cenazesi 27 Mayıs İhti l a l inden sonra
Anıtkabi rdeki • Devrim Şehitleri » mezarl ığına gömül
müştür. Ayrıca Emeksi z ' i n b i r büstü de İstanbul 'da
ki M .T.T.B. binas ı n ı n yanına d i k i l miştir.
ENERJİ VE TABİİ KAVNAKLAR BAKANLIGI VE BAKANLAR!:
Ver altı ve yer üstü kaynaklardan en iyi şekilde faydaml
masını sağlayacak kuruluş ve bu kuruluşun başlıca yetkili
leri.
Baka n l ı k 76/468/469 say ı l ı ve 7 Şubat 1 964 ta
rih l i Bakan lar Kuru l u kararı i l e kurul muştur. Ancak
Bakan l ı k kanunu henüz çıkarılmadığı i ç i n bu Bakanl ı
q ı n taşra teş k i latı , Sanayi Bakanl ığ ı n ı n taşra teşki
latı tarafından yürütü l mektedi r. Baka n l ı ğ ı n Bakan ve
M üsteşardan başka danışma kısımları, müdürleri de
vard ı r.
Ş i md iye kadarki Bakanlar şunlard ı r :
H ü d a i Ora l , Mehmet Turgut, İbrahi m Deriner,
R "f"'+ Sezg i n , Sabit Osman Avcı , Nurı Kodamanoğ l u
v e N u r i Bayar.
EREZ M ESUT, Parlementer ve devlet adamı (Kütahya 1 922-).
İ l k ve orta öğreni m i n i tamamladı ktan sonra An
kara Siyasal B i l g i l e r Fakül tesi n e g i rm iştir. Bu okul u
- 1 03 -
başarı il e biti rmiş, M a l i ye Bakanlığında mal iye mü
fettişi olarak çal ı şmıştı r. Staj için Belçika'ya gönde
r i l m i ş , yurda döndükten sonra H az i n e Genel Mü
dür yardı mcısı ve İstanbul Defterdarlı ğ ı gibi gerçek
ten enerji isteyen görevlerde bulunmuştur. Daha
sonra siyasi hayata atı lm ı ş , memleketi olan Kütah
ya'dan m i l letveki l i seç i l m i ştir. İ kinci seçil işinde ma
l iye Bakanlığına getirilen Erez, Türk kamu oyunu
hayl i oyalamış olan Persone l Kanununu hazırlamış
ve b u kanunun kabul edilmesi için uğraşmıştır. A.P.
1 2 Mart M uhtı rasından sonra hükumetten ayrıl ı nca
b a k�nl ı ktan ayrı l mı ş , İ kinci N ihat Erim Kabi nesine
Başbakan yard ı mcısı olarak girmiştir. Çalışma ve
Sanayi Baka n l ı kl arında da bulunmuştur.
- 1 04 -
s ı n ı n i mzalanmasında birinci d erecede görev a l m ı ş
tır. 1 963'de C.H .P.'ni n Gurup Başkan veki l l iğine ge
tiri l m işti r. Bu a rada Birleşmiş M i l l etlerdeki Türk
H ey'etin i n başka n l ı ğ ı n ı da yap m ı ş , Avrupa Konseyin
de de Türkiye Parla mentosunu tem s i l ederek Baş
kan yard ı mcı l ığ ı görevine seç i l miştir.
1 2 Mart Muhtı rası ndan sonra A.P. H ükümetin i n
çeki l mesi üzerine, Cumhurbaşka n ı Cevdet Sunay ta
rafından Başbaka n l ı ğ a tayin edi len Eri m , bu karı ş ı k
dönemde teknisyenlere ·dayal ı b i r kabi n e kurmuşsa
da bu kabineye aldığı teknisye n l erin istifası üzerine
g örevi nden ayrı l mak zorunda kal m ı ştır. Ancak hemen
sonra ikinci defa Başbaka n l ığa tay i n edi lmiş, bu de
fa da yoru lduğunu ve hasta olduğunu i leri sürerek
Başbaka n l ı ktan ayrı l a rak Kontenjan Senatörlüğüne
dönmüştür.
1 2 Mart 1 96 1 tari h l i m uhtı radan sonra Cevdet
Sunay tarafı ndan 1 9 Şubat 1 97 1 tarihinde Başbaka n-
1 ığa geti rilen Eri m ' i n 26 Mart 1 97 1 'de i l k kurduğu
ve .. bey i n takı m ı • diye Cumhuri yet tari h i m ize geçen
kabinesi şöyledir:
Başbakan Yard ı mcısı : Sadi Koçaş. Plan ve Ko
ordi nasyon Bakanı : Ati l la Karaosmanoğl u , Devlet
Bakan ı : Mehmet Özgüneş, Devlet Bakan ı : Doğan Ki
tapl ı , Ada l et Bakanı : İ s m a i l Arar, M i l li Savunma Ba
kan ı : Ferit -M elen, D ı ş i ş l eri Bakan ı : Osman O lcay,
İçişleri Bakan ı : Hamdi Ömeroğ l u , M a l iye Bakan ı : Sa·
it Naci Erg i n , M i l li Eğ itim Bakanı : Prof. Cumhur
Ferman. Bayı ndırl ı k Bakan ı : Cahit Karakaş , Ticaret
Bakan ı : Abdurrahman G ü l er, Sağ l ı k Bakanı : Prof. Dr.
Türkan Akyo l , Gümrü k ve Tekel Bakanı: H aydar
Özalp, Tarı m Bakanı : Prof. R eşat Aktan, Çalışma
Bakan ı : Şinasi Çel i kkol , Sanayi Bakan ı : Ayhan Ç i l i n
g i roğl u , Teknoloj i Bakan ı : Özer Derb i l , Enerj i ve Ta-
- 1 05 -
b i i Kaynak l a r Bakanı : İ hsan Topaloğlu, Turizm Baka
n ı : Yı l maz Akça l , İmar ve İskan Bakanı : Selahatt i n
Babüroğlu, Köyişl eri Bakan ı : D r. Cevdet Aykan, O r
man Bakanı : Prof. Selahatt i n İnal , Gençl i k ve Spor
Bakan ı : Sezai Erg u n .
7 Aral ı k 1 97 1 1 7 N i s a n 1 972 tar i h l er i aras ı n-
da görevde kalan i k i nci N i hat Erim Kabines i :
Adal et Bakanı : Prof. Suat Bi lge, Devlet Bakan ı :
A . İ hsan Göğüş, Çalışma Bakanı : A . R ıza Uzuner,
Genç l i k ve Spor Bakanı : Adnan Karaküçük , Devlet
Bakanı : İ l yas Karaöz, Köyiş l eri Baka n ı : Prof. Necmi
Sönmez, Ticaret Bakanı : Naim Tal u , Dışişleri Baka
n ı : H a l uk Bayü l ken , İ ç i ş l eri Baka n ı : Ferit Kubat, Dev
l et Baka n ı : İlhan Öztrak , U laştırma Bakanı : R ıfkı Da
nışman, İ m a r ve İskan Bakanı : Serbü lent Bingöl, D ev
l et Bakan ı : Doğan Kitapl ı , Sanayi ve Teknoloji Baka
n ı : Mesut Erez, M i l li Eğiti m Bakan ı : İ s m a i l Arar,
Sağ l ı k ve Sosyal Yard ı m Baka n ı : Cevdet Aykan , M i l
li Savunma Bakan ı : Ferit Melen, Mal iye Bakanı : Sa
it Naci E rg i n , Bay ı ndırl ı k Bakanı : M u kadder Öztekin ,
Gümrük ve Tekel Bakanı : H aydar Özal p , Tarım Ba
kanı : Orhan D i kmen, Turizm ve Tanıtma Bakan ı : E rol
Y ı l maz Akçal ,Orman Bakanı : Selahatt i n İ na l .
Bu kabi n e 1 7 May ı s 1 972'de E r i m ' i n i stifası i l e
düşmüş, b i r süre Melen tarafından yöneti l m i ştir.
- 1 06 -
yasal B i l g i ler Fakültesi Dekanı i ken s iyasi hayata
atı l arak Zonguldak M i l letveki l i ol muştur ( 1 942) . M i l
letveki l i i ken son C . H .P. kabinesinde İ ç i ş l eri i l e G ü m
rük ve Tekel Baka n l ı k l arı yapm ıştır. İyi b i r eğitimci
o l arak ün kazanan Eri ş i rg i l ' i n bas ı l m ış bazı eserle
ri de vard ı r.
- 1 07 -
ERMENİ M İ LLİ ALAVI, Kurtuluş Savaşı sırasında Fransızların
desteği ile ErmenUer tarafından kurulan alay.
İ n g i l izler Mondros M ütarekesi şartları gereği nce
ele geçirdi kleri U rfa, Antep, Adana ve yöresi n i Ocak
1 9 1 9 tarih i nde Fransızlar'a b ı rakmak zorunda kal mış
l a rd ı r. Bu o l aydan sonra , bu bölgeye yerleşmek i ç i n
ç a l ı ş m a l a r yapan Fransızlar, Türkler'e karşı Ermeni
l er'le anlaşmışlardı r. Fransızlar'ı n bu yakın l aşmasın
dan cesaret alan Ermeni l er · Ermeni M i l li A l ay l arı • nı
kurmuşlardır. işga l l er s ı rasında Türkler'e pek çok zu
l ü m ve i ş kence yapan bu a l ay, Karabekir Paşa tara
fından yokedi l m iştir.
- 1 08 -
bul ' a g e l d i kten beş ay sonra hayata gözlerini yum
muştu r. M i l li bir cenaze tören i i l e Edirnekapı şehitli
ğine gömülen Mehmet Akif, bir çok eserler kaleme
a l m ıştır. Kendisi aruz vezniyle ş i i r yazan en büyük
şairleri m izden b i risi o larak da ü n kazanmıştır.
- 1 09 -
F
- 1 10 -
'FETHİYE DENİZ GURUBU, Kurtuluş Savaşı sırasında kuru
lan faydalı guruplardan biri.
1 92 1 y ı l ında deniz komutanlığ ına güverte bi nba
şı Ahmet Necip geti ri l m iştir. 1 4 subay ve 60 erden
meydana gelen kadrosu , 1 922 yı l ı nda 1 6 subay, 250
erl i k bir kuvvete sahip ol muştu r. Önceleri s i l a h ve
vas ıta l arı 1 2 mavzerle bir makinalı tüfek i ken, Yunan
l ı lar'dan müsadere etti kleri dokuz ton l u k Bodrum yel
ken l i s i i l e 1 3 ton l u k İzmir yelkenlisi ve üç çifte f i l i ka
ya ç ı km ı ş , daha sonra ise kuvvetleri artmıştır.
- 111
m ı ş , b u yüzden ismet lnönü i l e C.H.P . Kurultayında
çatışmıştır. Bülent Ecevit'in Genel Sekreterl iğe ge
tiri l mesinden sonra 48 a rkadaşı i l e b i r l i kte C.H .P.'den
ayrı l m ı ş ve " M i l li Güven Partisi " n i kurmuştur. İ l k
kongrede partis i n i n Genel Başkanl ığ ı n a seç i l m iştir.
1 969 seç i m l erinde partisi 1 5 M i l l etvek i l i ile Mecl ise
g irmiş ve 12 Mart Muhtırası n ı takip eden tarih le rde
Erim Kabinesine destek olmuştur. Eri m ' i n istifasından
sonra M i l li Güven Partisi i le ri gelenl erinden Ferit
Melen'in Başbakan olmasını desteklemiştir. Siyasi
olduğu kadar i l mi eserleri i l e de tanınan Feyzioğlu'nun
bir çok bas ı l mış eseri vard ı r.
- 1 12 -
G
- ·113 -
şeh i r' i , İ n egöl ' ü ele geçirm i ş , Uşak'ta , Dumlupına r
s ı rtlarında bulunan Tü rk b i rl i klerini tehdide başla
m ıştır.
·- a4 -
rucusu Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere ayak
bastığı Samsun'a geliş günü olan 1 9 Mayıs 1 9 1 9 tarihini
anmak üzere M i l letçe kabul edilen milli bayram.
1 2 M ayıs 1 927'de gayri resmi ol arak yapı lan bu
kutlama töreni 3466 say ı l ı ve 20 Haziran 1 938 ta,.; h l i
kanunla resmi bayram o l arak kabul e d i l m iştir.
- 115 -
m i ştir. Yurda döndükten sonra Adalet Bakan l ı ğ ı n ı n
çeş itl i kademeleri nde görev a l m ı ş , 1 956'da Yargıtay
B i ri nc i Ceza Dairesinde görevlend i r i l m iştir. B i rinci
Gürsel Kabi nes i nde Adalet Bakanı olan G özübüyü k'ün
bas ı l m ı ş eserleri vard ı r.
- 1 16 -
ğe yüks e l m i ştir. 1 949'da İstanbul Val i ve Beled iye
Başka n l ı ğ ı n a tayi n edilen Gökay, 1 950'de bu görev
den ayrı larak Bern Büyük Elçisi ol m uştur. 1 960'da Dış
İşleri Baka n l ı ğ ında müşavir o la rak görevlend i r i l m i ş ,
1 96 1 ' d e İstanbul M i l l etveki l i olara k M e c l i s e g i rm iştir.
1 962'de İ ma r ve İskan Bakanı olan Gökay, 1 963'de
Sağ l ı k ve Sosyal Yard ı m Baka n l ı ğ ı n a geti ri l m işti r. Da
ha sonra çeş itli parti lere g i rm i ş , fakat bunların h i ç
b i rinde fazla kal mam ıştır. Gökay'ın bas ı l m ı ş b i r çok
eserleri vard ı r.
GÖKTÜRK HÜ SEYİN AVNİ, Hukukçu, parlementer ve dev
let adamı (Niğde 1 90 1 )
N iğde v e Konya'da i l k v e orta öğre n i m i n i tamam
lamış, İstanbul ve Cenevre Hukuk Fakültelerinde yük
sek öğren i m i n i bitird i kten sonra da Cenevre 'de dok
torasını yapmıştı r. 1 933 'de yurda döndükten sonra
Ada let Bakan l ı ğ ı n ı n çeşitli böl üm lerinde çal ışmış,
Ankara Hukuk Fakü ltes ine i ntisap ederek doçent ve
prnff:�sör o l muştur. 1 946'da Çalışma Baka n l ı ğ ı müşte
şarl ı ğ ı nda bulunmuş, 1 954'de siyasi hayata atı l m ı ş ve
N i ğde'den m i l l etvek i l i seçi lerek parlementoya g i rm i ş
tir. 1 955'de Adalet Bakan l ığına tayin ed i l m iş, 1 957'de
ise M i l l i Emn iyet Başkan l ı ğına geti ri l m iştir. 1 966'da
N i ğde'den senatör seç i l en Göktürk 'ün bası lmış bir çok
eseri vard ı r.
1 17 -
GÜMRÜ ANTLAŞMASI, Büyük M i llet M eclisi Hükümeti ile
Ermenistan arasında i mzalanan barış ( 3 Aralık 1 920),
İtilaf Devl etlerinden yard ı m gören Erm eni l er'in
Doğ u 'daki hareketleri üzeri ne Büyük M i l let Meclisi
Hükum eti , Erme n i l er'e karşı savaş açm ı ş , 1 5. Kolor
du kumandanı Kazı m Karabe kir Paşa 'yı Doğu 'ya gön
dermiştir. Kazım Karabekir Paşa'n ı n yaptı ğ ı kahraman
ca savaş lardan sonra Ermeni l er barış istem işl erdir.
Görüş mede Büyü k M i l let M ec l i s i H ü kumeti ni Karabe
k i r, Erzurum M i l l etveki l i Sü leyman Necati Bey, Erzu
rum Valisi Hamit Bey, Ermenistan Cumhuriyeti n i ise
Başbakan Al eksandr ve Ku lhandıyan temsi l etm i ş l e r
d i r. Onsekiz maddeden meydana gelen antlaşman ı n
e n önem l i maddeleri şun lardır
1 - Kars ve yöresi Türkiye'ye geri veri l ecektir.
2 - Aras Nehrinden Ç ı l d ı r Gölüne kadar uzanan hat
Doğu s ı n ı rı ol arak çizil ecek. 3 -Sevr Antl aşmas ı n ı
v e Türkiye çıkarlarına uygun ol m ayan antlaşmal arı
Ermeni H üku meti d e kabul etm iyecekti r.
- 1 18 -
m ı ş ve G ü m rü Savaş ı n ın sonucu a l ı n m ı ştır. Çünkü bu·
yen i l g iden sonra Erm eniler barış istemek zorunda kal
m ı ş l ard ır. İstek Büyü k M i l l et M ec l i s i H ü ku metince
uygun karş ı lanı nca, Ermen i l er' l e G ü m rü Antlaşması
yap ı l m ı ştı r.
- 1 19 -
şına geçerek Genel Başka n l ı ğ ı n a seçi l m i ştir ( 1 1 Şubat
19 61 ) . Ayn ı yıl yapılan seçim lere katı l m ı ş , İzm i r M i l·
l etveki l i ol arak Büyük M i l l et M ec l i s i n e girmiştir. A .P.
Genel Başkan ı olarak Koa l i syon Hüku meti ne katı l m a·
yı kabul ederek, sıkıntı l ı devre n i n atlatı l masına yar·
d ımcı olmuş, ancak kendisi kab inede görev kabul et·
mem iştir. Parti n i n gelişmesini sağ l a m ı ş olan Gümüş·
pala rahatsızl anarak 19 65 seç i mleri arefes inde İstan
b u l 'da ö l müştür.
- 1 20 -
ldadi M üdürlüğüne tayin edilm iştir. İ l erici b i r öğret
men olan Güna ltay, İttihat Terakki Cemiyeti n i n de
ateş l i bir üyesi o l arak çalışmıştır. Bal kan yen i l g i s i n
den sonra İstanbu l 'a g e l m i ş , Vefa Lisesi B iyoloj i öğ
retm e n l i ğ i n e tayin ed i l m iştir. Burada Türk Ocağı ve
Ziya Göka l p ' l e i l işkiler kurmuştur. Kısa b i r süre son
ra Ziya Gökalp Onu, biyoloj iden tarih sahnes ine çek
m i ş , Türk Tarihine yöne lmes i n i istem iştir. N itekim
Darül fünunda da Türk Tari h i dersleri öğretmen l i ğ i n e
tayin ed i l m işti r. Günaltay b e ş c i ltl i k · M ufassal Türk
Tarihi • a d l ı a d l ı eseri n i bu devrede yazm ıştır. Aynı za
manda, d i nc i b i r akımı tems i l ede n , d i n davaları ve
edebiyatı üzerinde yayı n yapan · Sı rat - ül - müstaki m •
dergisinde de yazı ları yayı n l a n m ı ştı r. B i ri nc i D ünya
Savası içinde onun yayı n ladığı · Hu rafattan Haki kata •
ve · Zu l metten Nura • adlı eserleri, devrin ayd ı n l a rı üze
ri nde tes i rler yapan önem l i eserler ol muştur. H u ra•
- 1 21 -
Kanununa göre, bu i l l erde seçimlere g i rmeyeceg ı n ı
i l an etm iştir. Daha Hasan Saka zamanında e l e a l ınan
yeni Seçim Kanu n u i ş i n i artık b i r son uca u l aştırmak
Güna ltay'a düşmüştür. Güna ltay bu i ş i , Türkiye'd e i l k
defa görü len bir i l i m v e istişare m ü kemme l l i ğ i i ç i n
de başarmasını b i l m i şti r.
- 1 22 -
d e m i s i n de okumuş ve Alman General Kurmayında staj
ya pmıştır. Ku rtu luş Savaş ı 'nda Batı Cephesi Kurmay
Başkanı olarak büyü k hizmetl er görmüştür. Sakarya
Savaş ı ' ndaki üstün başarı ları sebebiyle sadece 8 ki
ş iye ver i l e n altın madalya l a rdan b i r i n i a l m ıştı r. Mu
danya M ütarekesine, Mondros görüşmelerine ve Ha
tay ' i n Anavatana katı l masıyla i l g i l i görüşmel ere ka
t ı l m ıştır. 1 923'de Mustafa Kem a l ' i n isteği üzerine G e
nel Kurmay İ k i n c i Başkanı o l muştur. Temmuz 1 945 ta
ri h i nde yaş haddinden emekl iye ayrı lan Asım Gündüz,
1 946 1 954 y ı l ları arasında m i l etveki l l iğ i yapm ıştır.
Parl ementerl i k h ayatı da askerl i k hayatı gibi başa rı·
lı g eçen Asım Paşa 1 4 Ocak 1 970 tari h i nde ö l m üş
tür.
- 1 23 -
öğrenimini tamamlamıştır. Çanakka l e Savaş larında
görev almış, Gazze Cephes i nde savaşmış, Ku rtu luş
Savaşında büyük yararl ı klar gösterm iştir. 1 929'da kur
may olmuş, 1 946'da Tuğgenera l , 1 95 1 'de Tümgenera l ,
1 953'te i s e Korgenera l l iğe yükse l m iştir. Şaşarı l ı ça
l ı şmaları b i rb i r i n i kova layan Gürsel , 1 957'de Orgene
ral olmuş, b i r yıl sonra da Kara Kuvvetleri Kumandan
l ıqına tayi n edilm i ştir. Bu tari hte D .P.'nin takip et
tiği pol eti kayı beğenm iyerek 1 2 madde l i k b i r mektup
yazm ış, meml eket i n menfaati ve huzuru i ç i n Hükume
tin yaomas ı n ı gere k l i gördüğü hususları bel i rtmiştir.
Bu mektup yüzünden m ecburi i z i n l i sayı lan Gürsel , 27
M ayıs 1 960 İ hti l a l i nden sonra İzmi r'den gelerek kurul
muş o!an M i l li B i rl i k Kom itesi Başkan l ı ğ ı n ı ele alm ış
tır. Türk S i l a h l ı Kuvvetleri Başkomutanı ol arak yöne
time el koyan G ü rsel, 28 Mayıs 1 960'da ve 5 Oca k
1 96 1 ta rihl eri nde kurduğu i k i kab ine i l e Türkiye'nin ye
n i den demokrasiye geç i ş dönem i n i hazı rlamıştır. N i
teki m 28 M ayıs 1 960 'da Türk M i l leti ne verd i ğ i sözü tu
tan Gü rse l , 1 961 seç i m leri nden sonra sivi l hayata
dönmüş, zamanın Mecl i s l eri nce Türkiye Cumhu riyeti '
n i n dördüncü Cumhurbaşka n l ı ğ ı n a seç i l m i ştir.
- 1 24 -
rardan sonra Gürse l ' i n durumunda h i ç b i r iyileşme
işareti görü l memiştir. Ordunun • Ağas ı . olarak ün
yapan Cemal G ü rsel 220 gün süren komadan çıka m ı
yarak 1 4 Eyl ü l 1 966'da hayata gözl eri n i yummuştur.
Cenazesi büyük bir törenle Anıt Kabir'de hazı rlanan
yere defned i l m i şti r.
- 1 25 -
Sarpe r, Mal iye Bakan ı : Kemal Kurdaş , M i lli Eğitirn
Bakan ı : Turhan Feyzioğlu , Bc;yınd ı r l ı k Bakanı : Mukbil
Gökdoğan , Ti caret Bakan ı : M ehmet Baydur, Sağ l ı k ve
Sosya l Yard ı m Bakanı : Ragıp Üner, Gümrük ve Tekel
Bakanı : Fethi Aşk ı n , Tarım Baka n ı : Osman Tosun,
Ul aştı rma Bakan ı : Orhan M e rs i n l i , Çalışma Baka n ı :
Ahmet Tahtakı l ı ç , Sanayi Bakan ı : Şahap Kocatopçu,
Basın - Yayın ve Turizm Bakanı : Ci hat Baban , İmar ve
İskan Bakan ı : Fehmi Yavuz.
- 1 26 -
H
- 1 27 -
!etim izi yeni b i r hayata ve yeni b i r yöne sevketm iş
tir. !3u yeni görüşü halka a n l atmak, h a l k ı m ızı görüş,
anlayış ve yaşayı şta b i rl i k haline sokmak gerektiği
gözön ünde tutarak, her türlü öğreti m kurum ları n ı n dı
şı nda halkın benliğ i ndeki yüce kıymetleri ortaya çı kar
mak için s istem l i b i r h a l k terbiyesi düşünül müştü r.
Uzun incel emel erden sonra .. Hal kevl eri n i n • açıl ması
na karar veri l miştir. Hal kevl eri dokuz şube i l e kurul
muştur: D i l , Edeb iyat, Tarih, Güzel Sanatl ar, Tems i l ,
Spor, Sosyal Yard ı m , H a l k dersaneleri v e kurslar, Kü
tüphane ve yayı m , Köycü lük, M üze ve serg i . Her şu
beyi 3-5 üyeden kurulu komiteler yönetm iştir. Komi
telerin temsilci leri Halkevi n i n yöneti m kuru l unu teş
ki l etm iştir. Halkevine g i rmek ve orada çalışmak için
h i ç b i r partiye g i rmek şart değ i ldir. H a l kevl erinde ne
olursa olsun gerici düşü nceye yer veri l mem iştir.
H a l kevl e r i , devri m l ere bağ l ı bir hava n ı n bütün vatan
daşlarımızı sarması için b i rl i k hal i nde çalışm ı ştır.
1 932 y ı l ı nd a 14 yerde açı lan Hal kevleri daha bütün
yurdumuza yayı lmıştır. a ncak D .P. i ktidarı zamanınd a
Halkevl eri n i n mal ları el lerinden a l ı n m ı ş v e b u yol l a
kapatı l mı ştı r.
1 9 1 9).
- 1 28 -
tari hten sonra Hasan Tahsin adı i l e anı lan Nevres Bey,
Teş ki lat-ı M ahsusa ' n ı n ( G i z l i Servis) bir elemanı ola
rak Telat Paşa tarafı ndan İzmi r'e gönderi l m iştir. B i rin
c i Dünya Savaşı süresince İzm i r Ayd ı n , İzmir Ka
saba (Turgutlu) dem i ryol l ;m nda tüccar mal larını taşı
ma i ş i ile uğraşmıştır. Mondros M ütarekes i n i n i mza
lanmasından hemen sonra İzmir' de H u kuk-u Beşer·
n
- 1 29 -
1 936'da Fransa H ü kumeti , Suriye'ye bağ ı msızl ı k
vadetmeğe baş l a m ı ş , H atay'ın da Suriye'ye b ı rakı l ma
s ı n ı düşünmüştür Oysa Hatay bölgesi nde otu ran l a
r ı n çoğu Türk'tü. Buna dayanarak Türk · H ükumeti , mes'
e l eyi M i l etler. Cem iyeti 'ne götürmeğe karar ve rmiş
tir Ancak M i l letler Cem iyeti bu konuyu kes i n bir so
nucrı bağ lamayarak i ş i savsaklam ıştı r Atatürk ise Ha
tay'ın bir an önce Türk iye toplaklarına katı lmasını
önem l e ele a l m ı ş ve ısrar etm iştir. Di plomati k yol
dan b i r çözüme u l aşamıyacağ ı n ı anlayı nca da, ordu
b i rl i klerimizi güney s ı n ı r l arına kayd ı rm ıştır Bunu öğ
renen F ransız H ü kumeti tel aşa düşmüş ve Ankara
ile görüşmeleri yoğun l aştırmıştır 1 937'de Türkiye ve
Fransa n i hayet bir anlaşmaya varm ı ş l ard ı r Bu a n laş
mağa göre Hatay bağ ı ms ı z l ı ğ ı na kavuşmuş, ancak
gümrük ve mal iye ile i l g i l i bazı i ş l er i nde Suriye'ye
bağ l ı kalm ıştır. Resmi d i l olarak hem Türkçe, hem
Arapça k u l l anı l ması kararl aştı r ı l m ı ştı r Bu yarı bağım
s ı z l ı k Atatürk için yete r l i sayı l mamıştır. Ömrünün son
y ı l ı nda H atay mes'eles i , kendisi için büyük üzüntü
kaynağ ı ol makta devam etmi şti r. Nihayet 1 938'de tam
bağ ımsız H atay Devl�ti kurulması konusunda Fransa
i l e an laşmağa varı l m ıştır. Yeni statüye göre Hatay'
da, M i l l etler Cem iyeti ' n i n de kontro l ü altında seçim
ler yapı lması gerekmiştir. Atatürk bu seç i mler sı ra
s ı nda H atay'da b i r Türk askeri gücünün de bu l unma
sı nda ısrar etm iş ve kabu l lend i rm i şt i r Al bay Şükrü
Kanat l ı komutasındaki Türk B i r l i ğ i ' n i n H atay'a g i rme
s i nden 28 gün sonra, 1 3 Ağustos 1 938'de seç i m l e r
yapı l m ı ş , Devlet Başkan l ığına Tayfur Sökmen seç i l
m i ş , 40 üye l i Mecl i s ' i n 22 üye l i ğ i n i Türk adayları ka
zanm ıştı r Bağ ımsız Hayat M ec l i s i 2 Eyl ü l 1 938'de
Anavatana katı l m a kararı a l m ıştır. 23 Hazi ran 1 939'da
- 1 30 -
Fransa i l e yapı lan an laşmadan sonra Hatay' ı n Türki
ye'ye kat ı l m a kararı kes i n leşm iştir. 7 Temmuz 1 939
tarih ve 3 7 1 1 sayı l ı kanunla yeni Hatay i l i kuru lmuş
ve Antakya i l merkezi olarak kabul ed i l m işti r.
- 131 -
Mazhar M ifit. İzzet Bey, Refet Bey, Servet Bey, Be
k i r Sami , H acı Musa, N i ğdel i Mustafa, H oca Raif
Efendi , Şeyh Fevzi Efe n d i , Sad u l l ah Efend i , Hey'et-i
Tems i l iye An kara'ya g e l d i kten sonra (27 Ara l ı k 1 9 1 9)
şehire 20 25 dakika uza k l ı kta bulunan Ziraat Oku
lunda ça l ışmaya başl am ıştı r. Fakat H ey'et-i Temsi
l iye üye l eri Ankara 'ya gel i nce dağ ı ld ı ğ ı için topl antı
yapı lmamıştır. Mustafa Kemal bu sebeple bütün ya
zı ve tam i m leri « H ey 'et-i Tem s i l iye n a m ı na Mustafa
Kema l • i mzası i l e göndermişti r. Büyük M i l l et Mecl i
si a ç ı l d ı ktan sonra , 25 N isan 1 920 Pazar günü yapı
lan i l k g i z l i topl antı sonunda · Hey'et-i Tems i l i ye •
o zamana kadar üzerinde taşı d ı ğ ı yetk i l eri Büyük M i l
let Mec l i s i 'ne devretmiş ve Büyük M i l l et Mecl i s i '
nin çekirdeğ i n i teşki l etmiştir.
HİLAFET'İN KADIRILMASI , Cumhuriyet'in Laiklik prensibine
aykırı davranışlarda bulunan Hal ife'nin yurt dışına çıkarıl
masının Türkiye Büyük M i llet Meclisi'nde kabul edilişi (4
Mart 1 924) .
İslam d i n i n i n kurucusu H z . Muhamed bütün M ü s
lümanların d i n ve dünya i ş l e r i n i n başkanı i d i . O'nun
ö l ü m ü nden sonra yerine geçenlere hal ife deni l m i ş
t i r. Yavuz Sultan Sel i m ' i n M ı sı r'ı al ı ş ı na kadar bu
makam Araplar'ın e l i nde ka l mıştır Yavuz Su l tan
S e l i m . M ı s ı r' ı a l ı nca son hal ife Mütevvekk i l Alalah i l .
Pad işaha s ı ğ ı nmıştır 1 1 1 . Mütevekki l . Yavuz i le İstan
bu l 'a döndükten sonra , Ayasofya Cami i 'nde yapı lan
b i r törenle hal ife l iğ i Yavuz Sultan Sel i m 'e resmen
b ı rakmıştır H a l ife l i k i l k zamanlarda Osman l ı Devl eti '
ne zararl ı o l m a m ı ş , fakat daha sonra Arap kültü rü be
n i msenince Osma n l ı top l umu koyu b i r şeriat düzeni
ne g i rm i ştir. XIX. yüzy ı l da m i l letç i l i k h areketl eri n i n
başlaması ve bu hareketlerin H a l ife'ye bağ l ı İ s l a m
- 1 32 -
ü l keleri nde de i ti bar görmesi , bu müesseses ln iyi ya
ramaz olduğunu göstermiştir. Abd ü l hamid 11, zama
n ı nda bütün lsl�mları b i r b8yrak altında toplamak si
yaseti • Pa n i slamizm • de gerçekleşememiştir. Birin
ci Dünya Savaş 'nda Arapl a r' ı n , Osman l ı lar'ı a rkadan
vurmaları, H a l ifel i k makamını sıfıra indirmiştir. 16 Ka
s ı m 1 922'de Mehmet Vahdettin IV'ün vatandan kaç'ışı
halifel i ğ i b i r an için ortadan kal d ı rm ıştır. Bir karş ı l ı k
l ı ğ ı n meydana gelmemesi için de Mecl is, 1 8 Kasım
1 922'de toplanarak Vel iaht Abdü lmecit Efendi 'yi Hal i
fe seçm i ş ve Abdülmec it'e b i r tal imat göndermiştir.
Bu tal imata göre :
1 - Müslümanlara h itap eden yazı larında H a l i
fe-i M üsl i m i n i mza11 n ı kul lanacak. 2 - Türkiye ve
İslam alemi i ç i n en iyi idare şekl i n i n M i lli Hakim iyet
olduğunu yayı n l ayacak. Kend i s i n i Türkiye Büyük M i l
let Mecl i s i 'n i n · seçtiğ i n i yazacak 3 - B i r beyanname
yayı n layarak Vahdett i n ' i n yaptığı hareketleri ve kaçı
ş ı n ı tenkid edecektir.
Abdü l mecit Mecl i s ' i n kendisine verd i ğ i H a l ife l i
ği kabul etm iş görünmüş, fakat kend i s i ne bu makamı
veren M ecl i s ' i n tal i matı na kulak asamamıştır. Hatta
Tali matın aksine hareketler yapmaktan çekinmemiş
tir. Mese l a :
-1 B i l d i ri lerde H a l i fe-i M ü s l i m i n ve Hadim-ül
H aremeyn i mzası yeri ne, · Ha l ife Abdü lmecit Bin Ab
dülaziz Han • adını kul lanm ıştır. 2 - Kend i s i n i T.B.M.
M . ' n i n seçti ğ i n i b i l d i rmemiştir. En i y i yönetim şekli·
n i n M i lli H a k i m i yet o lduğunu söylemed iği gibi, Cuma
n amazlarına g i d i ş ve dönüşte Saltanat usul lerine uya
rak a l aylar düze nlenmiştir. 3 - M ehmet Vahdett i n
iV ' ü n hareketi v e kaçı ş ı hakkı nda h i ç b i r açıklama
yapmamıştır Bütün bu olaylar ve Mec l i s 'te bir M i l l et-
- 1 33 -
vek i l i n i n • Ha l ife Mecl i s i n , M ec l i s H a l ifen i n • demesi
H a l ife l i ğ i n kal d ı rı l ması l üzumunu o rtaya koymuştur.
Abdülmecit'in bu hareketleri bir buçuk yıl kadar sü
rüp g itm işti r Bazı M i l l etvek i l l eri ve subayların H a l i
fe 'ye neza ket ziyareti yapması da M ustafa Kemal ' i
üzmüştür. Mustafa Kemal 1 924 Şubatında lzmi r'den
İsmet Paşa 'ya yol l adığı g i z l i ş i fresi nd e · Türkiye Cum
huriyet i ' n i nezaket ve safsata kurban ı edemeyi z � de
m iştir. Öte yandan İslam Devletlerinden bazı ları da
Türk Devleti n i h i l afet konusunda i stismar etmeğe baş
lamışlard ı r Bu sebeple İzmi r'e g itmeden önce İ smet
Paşa , Fevzi Paşa, Kaz ı m Paşa i l e H a l i fe l iğ i n kal d ı rı l
mas i n ı kararlaştı rmışt ı r H emen dönüşünde 1 Mart
1 924 günü bir kanun tasarısı M ecl is g u rubunda gö
şüldükten sonra b i r çok M i l l etvek i l i n i n i mzası i l e 3
M a rt 1 924 günü H a l ifel iğin kal d ı rı l ması ve Osma n l ı
H anedan ı 'n ı n yurt dışına çıkmas ı n öngören tasarı b i r
ç o k tartışmalardan sonra kanunlaşmıştır. Bundan baş
ka ayn ı gün Şer'iye Vekaleti de kaldı r ı l m ı ş ve tedri sa
t ı n bi rleşti r i l mesi kanunu kabul edi l m işti r (4 Mart
1 924) Ayn ı gece İstanbul Val i s i H ayda r Bey, Abdül
mecit'e Mecl i s ' i n kararını b i l d i rm i ştir. E rtesi gün de
bütün Osma n l ı Hanedanı yurt dışına ç ı karı l m ı ş , H a l i
fe l i k müessesesi d e böylece tarihe karışmıştır.
- 1 34 -
ed i l m i ştir. İstanbul Hükumetince yayı nlanan b i r ta
m i mde Yuna n l ı lar'ın zararlı olmad ı ğ ı , memlekette a s ı l
kafası kopacakların Ankara'da bul unduğu açıkça söy
l enm işti r İstanbul Hükumeti ' n i n 1 8 N i san 1 920 tarih
l i kararnamesi i l e kurulan bu orduya Kuvayi Tedibi
•
- 1 35 -
Onun medeni m i l letlerin ortak uygu laması n a uygun
ola rak a i l e hayatın ı ve yaşama şek l i n i de!'.ji ştirmek
gibi daha güç göreve geç i lmesi gere k l i görülmüştür.
Bunun için ü l kenin bütün hukuk sistem i n i n kökünden
düzen lenmesi mecburi hale gelmiştir. 8 N isan 1 924'te
Mustafa Kemal özel Şeriye Mahkemelerini kaldırmış
tır. Fakat bütün bu değ i ş i kHklerden sonra b i l e , Şeriat,
kişi ve a i l e hukukunun çoğu yürürlükte kalmıştır. La
ik mahkemeler kuru l makla beraber, bu mahkemeler
de, yeşitme ve dünya görüşl eriyle hala Şeriatçı yar
g ıçlar görev a l m ı ş la rdır. Reform devreleri boyunca
a i l e ve k i ş i hukuku kon u larında Şeriat hukukçularının
tekelci yetkisine dokunulmam ıştır. Mustafa Kemal
buna son vermeğe karar verm iştir. 1 924 başları nda
Adalet Bakanı Seyyit'ten gel i ştiri l m i ş bir şek i l içind e ,
1 9 1 7 ' n i n A i l e Hukuku Kara rnames i n i n yeniden kabu
l ü n ü tek l i f etmesi n i i stem i ştir. Fakat M ustafa Kemal ,
ne kadar l i bera l l eştiri l m i ş ve modern leşti r i l m i ş olur
sa olsun, Şeriata dayanan b i r kanuna i l g i duymamış
tır. N itıek i m Dumlupınar'da 30 Ağustos 1 924'te yaptı
ğı bir konuşmada şunları söylemiştir: • Şunu da ka
tlyetle beyan etmel iyim k i , medeniyeti n esası , terak
ki ve kuvvetin tem e l i , b i l e hayatı nda d ı r. Bu hayatta
fenal ı k , muhakkak içtimai, i ktisadi, s iyasi aczi mucip
olur. AHeyi teş k i l eden kadın ve erkek unsurların
hukuku tab i iyelerine mal i k olmal arı , aile vaz i feleri
n i idareye muktedi r bulunmaları lazımd ı r . • B i r kaç
gün sonra , 1 1 Eylü l 1 924'te , hukukçul ardan kuru l u b i r
komisyon, lsviçre Medeni Kanununu , Türk M i l l eti 'nin
şartlarına uydurmak i ç i n çal ışmağa başlamıştır. Ta
mamlanan M edeni Kanun 1 7 Şubat 1 926'da Mecl i s ta
rafı ndan onaylanmış ve 4 Ekim'de yürürlüğe g i rm iştir.
Türkiye ' n i n g e l işmesi nde bu değ i ş i k l i k çok önem l i
- 1 36 -
o l m uştur. İsviçre Medeni Kanununun , Mec l is tarafı n
dan kabu l ü etbette Türkiye'yi bi r gece i ç i nde b i r Or
ta Doğu İsvi çresi hal i ne geti rmi şti r. Fakat kara ve de
m i ryol larına yakı n kasaba ve köyl e rde yeni Medeni
Kanun çoğu n l u kl a uygulanm ıştı r. Ancak ü l kenin geri
kal a n ı n ı teş k i l eden sayısız köyl erde eski uygulama
l a r yaşamağa devam etm iştir. Kanu n . kad ı nlara yeni
ve geniş haklar vermiş olmasına rağmen, bunları ko
caları na, babalarına ve kardeşlerine karş ı kullanmağa
cür'et eden pek az köylü kad ı n ı görülmüştü r Taşra
şeh i rlerinde b i l e , çok karı l ı k ka l k m ı ş olmakla beraber,
Batı l ı laşmış s ı n ıfları n kad ı nları uzun süre, kendi statü
leri nde gerçek b i r gel işmeden pek az faydalanm ı ştır.
Bunu n l a beraber kale yarı l m ıştı r. Müslüman b i r ü l ke
de daima pek önem l i olan devlet otorites i şimdi ke
s i n l i k l e reform ta raftarı olmuş ve gelenek savunu
cu l a r ı , güç ve a l ı ş ı k ol mayan yeraltı d i ren
me rolüne zorlanmıştır D i ğer b i r dizi yen i l g i l erden
sonra, u l ema son kudret ve tes i r ka l eleri nden de atı l
m ı ş l ard ı r . H ukuk c ihazı v e onu uygulayıcı yürütme
merci leri , onların gücünü ebediyen kı rmak üzere ka
rarlı bir çabayl a k u l l an ı l m ıştı r. Mustafa Kem a l ' i n
amaç l a r ı , 5 Kası m 1 925 'te Ankara'da y e n i Hukuk Oku
lunun açı l ış ı nda yaptığı konuşmada açı k l anm ı ştı r :
" Talebe efend i l er v e hukuk m ü ntes i b i efendiler! Ye
ni hukuk esaslarından, yeni i htiyacı m ız ı n talep etti·
ği kanu n l a rdan bahsederken her devri m i n ken d i s i ne
mahsus müeyyidesi bulunmak zaru ridir h i kmeti n e .
yal nız b u h i kmete işaret etm iyoru m . Beyhude b i r si s
tem temayülünden nefs i n i tahzi r ederek, fakat Türk
M i l leti ' n i n muasır medeniyetin vasıta larından ve fe
yizleri nden istifade etmek i ç i n laakal üç yüz seneden
beri sarfett i ğ i gayretlerin ne kadar elem l i ve ıstı rap-
- 1 37 -
l ı meva n i karş ı s ı nda heba olduğunu kemal-i tessür
ve i ntibahla gözönüne a larak söyl üyorum . Köhne huku
kun ve müntesipleri n i n , matbaan ı n meml eketi m ize g i r
mesine müsaade etmeleri i ç i n 300 sene müşahede ve
tereddüt etmelerine ve leh ve a l l eyhte pek çok kuv
vet ve kudret sarfetmelerine i stirar hasıl olmuştur.
Eski hu kukun çok uzak ve çok eski ve Kuvve-i ihyai
yesi madum bir devrin i ve müntes i p l e r i n i i ntihap et
tiğime zahip olmay ı n ı z . Eski hu kukun ve onun münte
s i p l e r i n i n yani fevre-i i nk ı l abiyem izde b izzat bana ika
etti k l e r i n i müşki l attan m i s a l getirmeğe kal ksam, si
zi tasd i etmek teh l i kesine maruz kal ı r ı m . Bütün bu
hadisat, erbabı i nkı labın en büyük fakat en si nsi
hasm-ı canı .çürümüş hukuk ve onun biderman mün
tes i p l eri olduğunu gösterir Büsbütün yeni kanunlar
vücuda geti rerek eski hukukiyeyi kal 'etmek teşebbü
sündeyiz .. . Bu ven i kanu nların en önem l i s i elbette
Medeni Kanun ol muştur Aynı zamanda, hukukçu ko
m i syon ları , çeşitli Batı l ı hukuk s i stem l e r i n i a larak
ve Türk i htiyaçlarına uydura rak , d iğerleri üzerinde
de çal ı ş m ı ş l ardı r . Bir kaç yıl içi nde Türkiye yeni
borçlar. ticaret, den iz ti careti , ceza , hukuk ve ceza
yarg ı lama usu l leri kanu nlarına ve onları uygulayan
yeni bir yarğı sistem ine sah i p ol muştur
- 1 38 -
res tarafı ndan hoş karş ı l anmamıştır. Hatta bun l arı n ,
yap ı l a n kong reye kat ı l ma hakl arı d a i ptal edi l m i ştir.
Türkiye Cumhuriyeti tari h i ne 1 9' 1 a r olarak geçen m i l
l etveki l l eri , sonradan kend i lerine kat ı l an 8 m i l l etve
k i l i n i de yanlarına alarak " H ü rri yet Partisi » ni kurmuş
lard ı r. Parti n i n başka n l ı ğ ı na geti ri len Ekrem Hayri
Üstündağ ve arkadaş ları , part i n i n ana prens i b i n i şu
şekilde bel i rtm işlerd i r : « Gaye Türkiye'yi çağdaş dev
l etler düzeyine ç ı karmak, huzur ve emn iyeti sağ lamak
ve demokrat i k rej i m i yurdumuzda gerçek anlamı ile
uygul amaktı r . "
Genel başkanl ı ğa geti rilen Ekrem Hayri Üstün
dağ , özel l i kl e ayd ı n l a r aras ı nda i l g i çeken parti s i n i
daha üstün b i r çalışma v e aktif o l m a çabasına itmiş
t i r . N itek i m C.K.M.P. ve C . H .P i l e i l iş k i ler kuru l mu ş ,
a n c a k her i k i partiden d e o l u m l u b i r cevap a l ı nama
m ıştır 1 957 seç i m lerinde seçmen oyl arının yüzde 3,6'
s ı n ı alan H .P. 5 a leyhte oya karşı a l ı nan C .H . P 'ye
kat ı l ma kararı i l e feshed i l m i ş , kurucuları ndan baz ı l a
rı da D.P.'ye dönmüş lerd i r (24 Kas ı m 1 958).
- 1 39 -
l
- 1 40 -
İ l yas Seç k i n , Orhan Öztrak, İ s m a i l Hakkı Akdoğan,
İzzet Gener, Faruk Sükan (Dr.). Ragıp Ü ner ( Prof. Dr.) ,
Haldun Menteşeoğl u , Hamdi Ömeroğ l u , Ferit Kubat,
Mukadder Özteki n .
- 1 41 -
ada Mahkemesinde yarg ı lanmış, müebbet hapis ce
zasına ça rptı rıldı ktan sonra Kayseri 'ye nakled i l m i ş ,
orada i ken hasta l a narak ka l d ı r ı l d ı ğ ı An kara H astaha
nesi nde ö l müştür. ( 1 96 1 .)
- 1 42 -
deneyen Yunan ordusuna karş ı , 3 1 Mart günü taarru
;;: a geçen Türk ordusu düşmanı bozguna uğratm ı ş ; Yu
nan ordusu geri çek i l mek zorunda k a l m ıştır. Yunan l ı·
l a r 1 N i san'da Bursa 'ya doğru çek i l m i ş l erd i r. İ nönü'
de de kan l ı sokak savaşları olmuştur Zaferden son
ra , bu cephedeki kuvvetlerin önem l i b i r k ı s m ı Güney'e
gönderi l erek Afyo n 'daki Yunan kuvvetlerine taarruza
geç i l m iştir. 7 N i sanda Afyon 'dan kaçan Yunan l ı l ar'
la 8 1 1 tar i h l er i nde As l ı han lar civarında yapı lan sa
vaşlar sonunda, Yunan orduları As l ı han lar'dan atı l m ış
tır. İ kinci İnönü Savaşı 'nda kuvvetlerin durumu şu şe
ki lde i d i :
Türk : 30 . 1 08 tüfe k , 235 ağ ı r m a k . tüfe k , 5 5 hafif
ma k . tüfek , 4 .435 k ı l ı ç , 1 02 top .
Yuna n : 41 . 1 50 tüfe k , 720 ağır mak. tüfe k , 3 . 1 54
hafif mak. tüfe k , 2 .000 k ı l ı ç , 220 top.
- 1 43 -
mahru m k a l mıştır. Varılan sonuç daha a ç ı k olarak
Cumhurbaşkanı R oosevel t ' i n oğluna verd i ğ i şu ce
vapla özetleneb i l i r :
« - Türkiye savaşa g i recek m i baba ? »
• - Prensip itibariyle evet, fakat bugün k ü du ru
ma uygun düşmediğ i nden hayır! G üneyden (Akd e n i z
yön ünden, y a n i Balkanl ar'dan) başlayacak m üttef i k ta
arruzun a , Türkiye 'n i n faa l a b i r unsur olarak katı l m a
sına gerek olmadığı , çünkü Türkiye'ye yapı l acak yar
d ı m ı n kısa zaman i ç i nde yetişt i r i l em iyeceğ i sonucu
na vard ı k ! »
Bu görüşe varı l ı şın baş kahramanı el bette İnönü
ol muştur.
- 1 44 -
sonra Atatü rk tarafından İ sviçre'ye gönderi l miştir. Ce
nevre Ün ivers ites inde tarih öğre n i m i yapan ve dok
torasını başarı i l e veren İna n , Türkiye'ye dönünce D i l
Tarih ve Coğrafya Fakü ltesinde göreve başlamış, bu
rada doçent ve profesör olmuştur. Halen Atatürk İn
k ı l apları Akademi s i nde görev yapan İ nan'ın bas ı lmış
bir çok eserleri vard ı r. Bunlar arasında ·Atatürkten
Hatıralar,• · Atatürk ve Türk Kad ı n Haklarının Kazanıl
mas ı , • • Tarihte Bugün • adlı eserleri pek ünlüdür.
- 1 45 -
B i r ara parlemente r l i k hayatı sona erm i ş , fakat 1 931 '
de tekrar Manisa M i l l etveki l i olarak Meclis'e g i r m i ş
tir.
- 1 46 -
olanlar cemiyet g i remezler. Cem iyetin İstanbul ı ç ı n
de 20 kadar şubesi vardır. 3 - M i l li Kurtu luş hare
keti n i destekleyenler cemiyeti n en teh l i ke l i düşman
larıdır.
Cemiyet, Mustafa Kema l ' i n Anadolu 'da yarattığı
faydalı sonuçlar karş ı s ı nda ç a l ı ş m a l arına son vermi ş
t i r ( 1 92 1 ) .
- 1 47 -
Ankara'ya dönüşünde; Atatürk tarafından Başba
kanlığa getirilen İnönü, i l k kabines i n i 29 Ekim 1 923'
te kurmuştur. İnönü bu tarihten sonra i ki nci kabinesi
n i 6 Ara l ı k 1 924, üçüncü kabines i n i 4 Mart 1 925'de
kurmuştur. Bu tarihten sonra 1 Kas ı m 1 927, 27 Eyl ü l
1 930, 4 Mayıs 1 93 1 v e 1 Mart 1 935 tari hlerinde kur
duğu kabinelerle Türk siyasi ve sosyal h ayatında bü
yük tesi rl eri görü len devri mleri, kanunları Atatürk i l e
b i rl i kte g erçekleşti rmiştir. 1 937 tarih i nde Atatürk i l e
a n laşamayan İ nönü, Başbakanl ığ ı b ı rakmak zorunda
kal m ı ştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ö l üm ü nden sonra
Türkiye Cumhuriyeti 'nin İkinci Cumhurbaşkanı seçil
m iştir. 1 938'den 1 950 ye kadar 1 2 y ı l süre i l e Cu�
h u rbaşkanl ığı görevinde kalmıştır. Bu a rada Türkiye'
n i n kalkınması i ç i n önemli merhal e l e r açıl m ı ştır. 1 945
tar i h i nde Türk demokrasi s i n i n öne m l i i lerleme kay
detmesi i ç i n çok parti l i döneme geçişte büyük çaba
l a r göstermiştir. 1 4 M ayıs 1 950 seç i m l erinden sonra
Türk halkına verdiği sözü tutmuş ve partisi i l e bir-
1 i kte i ktidarı Demokrat Parti 'ye b ı ra karak muhalefete
qeçmiştir. 27 M ayıs 1 960 tarihine kadar muhalefette
k:::ı lan İ nönü, 1 96 1 genel seçi ml erinden sonra kuru lan
Koa l isyon Kabinelerinin Başbaka n l ı ğ ı n ı yapmıştır. Bu
tari hten 1 963 tarih i ne kadar üç kabine (3 Kasım 1 96 1 .
2 5 Hazi ran 1 962, 2 5 Ara l ı k 1 963) kurmuş, kabinel erin
den i l ki n e A.P.'y i , i kincisine Y.T.P., C.K.M.P.'yi koa l i s·
yon ortağ ı olara k a l m ıştır. Üçüncü kabinesini bağ ı m·
sızl ardan kuran İ nönü, bu kabineler dönem inde 22 Şu·
bat ve 2 1 Mayıs'ta Talat Aydem i r tarafından Ankara'
da baş l at ı l an ayaklanmaları bastırmıştır. Bu arada,
Mes'ut adl ı bir şahıs tarafı ndan ö l d ü rül mek i stenmiş
tir �hı:=ısi h ayatında C.H .P.'ye tek hakim olara k kalan
- 1 48 -
İ nönü, Ecevit Feyzioğ l u arasındaki çatışmada Ece
vit'i tutmuş'; Ecevit' i n ortanın solu pol itikası n ı des
teklemiştir. Ecevit Satır çatışmasında ise i k i ncin
c i s i n i tutmuş ve Ecevit guruba hakim olunca kuru l
taya sözünü geçiremiyen İnönü, önce Genel Başkan
l ı ktan , sonra C.H.P.'den ve M i l l etveki l l i ğ i nden istifa
ederek Senato'da eski Cumhurbaşkanl a rı için tan ı nan
Tabi i Senatörlük görevine başl am ıştı r.
- 1 49 -
(Trabzon) , Ticaret Veki l i : Cennani Bey (Gaziantep) ,
Bahriye Veki l i İ hsan Bey (Cebe l i bere�et) , Maarif Ve
k i l i : Hamdullah Suphi ( İ stanbu l ) . Zi raat Veki l i : Sab
ri Bey (�aruhan).
İkinci İ nönü Kabi nes i n i n ilk görevi Şeyh Sait İs
yan ı 'n ı bastı rmak olmuştu r. 14 v i l ayete yaygı n b i r
aya klanmayı bastı rmak ise, o günün u laştırma şart
l arı içinde, hiç de kol ay o l m a m ı ştır. İsmet Paşa ve
Kabinesi önce isya n ı n bastı r ı l ma s ı , sonra da Doğu ve
Güneydoğu vilayetleri mes'e l eleri n i n ele a l ı nması g i
bi hem askeri, hem idari, i ktisadi ve sosyal geniş b i r
görev, soru m l u l u k karşısında kal mı ş l ardı r . İ ş i n askeri
cephesi başarı l mı ştır. 1 5 N isan'da, asi l erin son s ı ğ
nakları da i şgal ed i l erek , başta Şeyh Sait o l m a k üze
re etrafı ndaki arkadaş l arı , askeri b i rl ik l e re tes l i m ol
muşlardır.
- 1 50 -
f i k İnan, M i l l i Eğitim Bakan ı : H i l m i İncesul u , Bayın
d ı r l ı k Baka n ı : E m i n Paksüt, Ticaret Bakanı : İhsan Gür
san, Sağ l ı k Bakanı : Suat Seren, Gümrü k ve Tekel Ba
kanı Şevket Bulatoğ l u , Tar ı m Bakanı Cavit Ora l ,
U laştırma Bakanı Cahit Akyar, Ç a l ı şma Bakanı Bü
l ent Ecevit, Sanayi Bakanı : Fethi Ç e l ikbaş, Basın
Va�1 1 n Baka n ı : Kamuran Evl iyaoğ l u , İmar ve İskan Ba
k ::ı nı : Muh itt i n Güven.
- 1 51 -
Yusuf Azizoğlu (Y.T.P.). Bayınd ırl ı k Bakanı : İ l yas
f1eçkin (C.H .P.),
İnönü'nün bu hüku met programı b i ri ncisinden
pek farkl ı olmamıştır.
• Hükumet, s i yasi tarih i mizde yer alan karma hü·
kumet teşebbüslerin i n bir yenisidi r ve Büyük M ec
l is'te temsil o lunan üç s iyasi parti n i n ve bağ ı ms ı z
ların ortak soru ml u l u kl a rı i l e kurulmuştu r . • sözleri
ile hüku met prog ramı n a başlayan İnönü, 27 Mayıs
İ htilati i çi n de şöyle demiştir: • 27 M ayıs İhti l a l i ,
m eş ruluğunu kaybetmi ş b i r idareye karş ı , Türk M i l
letinin d i renme hakkı n ı kul lanmas ı d ı r. Bu hareket,
amacına u laşmış ve memlekette d emokrahk cumhu
riyet n i za m ı n ı n yeniden kuru l masını sağlamı ştır. H ü
kumet i n s iyaseti , 27 Mayıs Devrim i n i n meşruluğunu
gölgeleyecek her türlü hareketin karşısında buluna
caktır.•
- 1 52 -
ye Baka n ı : Ferit M e l en, M i l li Eğ itim Bakanı: İbrahim
Öktem , Bayınd ı r l ı k Bakanı : Arif H i kmet Onat, Sağ l ı k
Bakanı : Kemal Dem i r, Ticaret Bakanı : Fehmi İstim
yel i , Gümrük ve Tekel Bakanı : M eh m et Yücel er (Ba
ğ ı msız), U l aştırma Bakanı : Ferit A l p İskender, Ça
l ışma Baka n ı : Bülent Ecevit, Sanayi Bakan ı : Muam
mer Erten, Turizm ve Tanıtma Bakanı : A l i İhsan Gö
ğüş, imar ve İskan Bakanı : Celalettin Uzer, Köyişl e ri
ve Topl u m Kalkınması Bakanı : Lebit Yurtoğl u , Enerji
Bakanı : H üdai Ora l .
- 1 53 -
leri yarg ı l am ı ş ve kararları hemen uygulanm ıştır. İs
t i k l a l Mahkemeleri Başkan l arı arası nda K ı l ı ç A l i , Maz
har Bey ve Mustafa M u ğ l a l ı Paşa vard ı r.
1 967).
Y ı l d ız M ülkiye M ektebi nden mezun olan İşcan,
çeşi t l i görevlerde b u l unduktan sonra Tekirdağ, Erzu
rum, Antalya, Bursa , Samsun val i l i kl erinde bul unmuş
tur. Bu arada her tayin edi ldiği i lde hastahane, yol ,
kütüphane, cadde v e parklar yaptı rmışt ı r. Emekl iye
ayrı l d ı ktan sonra 1 963 de İstanbul B e l ed iye Başkanl ı
ğına seç i l mi ş , bu görevi de başarı i l e yapm ıştır. Ö l ü
müne kadar bu görevde kalan İşcan, Saraçhane, Kara
köy geçitlerini yaptı rarak İstanbul trafiğ ine faydal ı
olmuştur.
iZM i � " " İİ " " f J\ A.i HUl<UK-U OSMANİVVE CEM İYETİ, Do
ğu vi!ayetleri üyeleri tarafından kurulan cemiyet.
1 7 M a rt 1 9 1 9 y ı l ı nd a İzmi r'de val i Yardımcısı
N u rett i n Paşa'nın öncül üğ ü nd e yapı lan ilk kongre i le,
bütün Doğu Anadolu Müdafaa-i H ukuk üyeleri tarafı n
dan k u ru lm uştur.
- 1 54 -
K
- 1 55 -
Türk Generali ve Terakkiverver Cumhuriyet Fırkası kurucu
su (İst. 1 882 İst. 26 Ocak 1 948).
-
- 1 56 -
Başkanl ı ğ ı yapmıştı r. « Cihan H a rbine Neden G i r
d i k ? .. , .. İshklal H a rb i m i z ,, g i b i önem l i eserle ri i l e
ş i i rleri v e m a rş g üfte ve beste l e ri vard ı r.
- 1 58 -
KARASU NUSR ET (Profesör Dr.), Devlet adamı (Erzurum
1 902).
T ı p Fakültes i ' n i biti rd i kten sonra ( 1 926). çeş i t l i
hastahanel erde görev a l m ı ş , Ankara Tıp Fakültesi ' n
de Profesör i ken Biri nci Gürsel Kabi nesi 'nde Sağ l ı k
ve Sosya l Yard ı m Bakan l ığ ı na geti ri l m iştir.
KAYA ŞÜKRÜ, Parlamenter ve devlet adamı (İstanköy 1 884
-İstanbul 1 959).
İ l k öğre n i m i nden sonra o rta öğre n i m i n i Galatasa
ray Lisesi 'nde yapm ıştır. Önce İstanbul ve sonra da
Paris H u ku k Fakültel eri n i biti rmişti r. Türkiye'ye dön
d ü kten sonra İçişleri Bakanl ı ğ ı Ticaret İşleri Kısmı nd a
katip o l a rak çal ı ş m ı ş , 1 9 1 3 'te Ed i rn e S u l h H a k i m l i ğ i
ne tay i n ed i l m işt i r. Aynı y ı l B ö l g e M üfetti ş l i ğ i nde v e
b i r y ı l sonra da .. İskan-ı Muhac i r i n v e Aşay ı r ,, M üdür
l üğünde görev alan Şükrü Kaya, b i r süre sonra b i ri nci
s ı nıf Bölge Müdürlüğüne yükselt i l m i ştir. B i ri nc i Dünya
Savaş ı sonunda İngi l izler İstanbu l 'u işgal edince İtti
hat ve Terakki i leri gelenlerinden olan Şükrü Kaya da
Malta Adası 'na sürü l m üştür ( 1 920). S ü rgünden kaçma
ğ ı başaran Şükrü Kaya, Türkiye 'ye dönünce İzm i r Be
l ed iye Başka n l ığına geti r i l m işti r. Daha sonra Cumhu
riyet H al k Partisi 'nden Muğla M i l l etveki l i olarak Mec
l is'e g i rmiştir ( 1 923). Şükrü Kaya s ı rasıyla Z i raat
( 1 924) , D ı ş i ş l eri ( 1 924 1 925) ve İçiş!eri Baka n l ı ğ ı n a
·
- 1 59 -
çıkan muhalefet ·lideri İ nönü'nün Kayseri'ye sokulmak is·
tenmemesi ü ze rin e çı ka n ol a yl a r.
İnönü, H ükumetin çal ışmalarını tenkid etme k ve
h a l k ı uyarmak maksad ıyla ç ı ktığı yurt gez i s i s ı rasın
da Kayseri 'ye g iderke n , b i n d i ğ i tren Yeş i l h isarda dur
durulmuş ve kompartmanına ye!en Kayseri Val i s i , i l
deki heyecan sebebiyle b i r karş ı l ı k ç ı kması i htimal i n
den sözede rek, yetk i l i l erin kend i s i n i n A nkara'ya dön
mes i n i istedikleri n i söylemiştir. İnönü, Val i n i n uzattı
ğı yazı l ı e m ri y ı rtmış ve geri dönmeği reddetm iştir.
Val i , d u rumu Ankara 'ya b i ldirip telefo n l a tal imat bek
l erken, b i r çok subay, asker ve sivi l l nönü'nün kom·
partımanına g i rmiş ve e l i ni öpmüşlerd i r. Burada gö
rev l i subaylar, İ nönü'ye, itaats izl i k sebebiyle askeri
mahkemeye veri l m emek için yol u kapatmak zorunda
kaldıklarını söylemişler ve özür d i lemişlerdir. Tren
den inen İnönü, kalabal ı k i ç i nden geçmiş ve selam va
ziyetinde d u ran askerlerin arasından yaya o larak yü
rümüştür. O geceyi orada geçiren l nönü, ertesi günü
arabayla Ankara'ya hareket etmiştir. Bu olay, ikt idar
i l e muhalefet arasında o g ü ne kadar meydana gelen
en açık çatışma o l m u ştur.
-ı 1 60 -
İ l k ve o rta öğre n i m i n i tamam l a d ı ktan sonra Tıb
biye'ye g i rm i ş , okuldan başar ı i l e mezun olmuştur.
Çeşitli yerlerde doktorluk yapan Kırdar, daha sonra
yönetici olara k görev a l m ıştır. Bu a rada Manisa ve
İstanbul val i l i kl e r i n i yapmıştır. S i yasi hayata atı l d ı k
tan sonra d a , 5 . Menderes Kabi nesinde Sağ l ı k ve Sos
Y<ll Yard ı m Bakanl ığ ı na geti ri l m iştir. 27 Mayıs 1 960
İht: ı a l i 'nden sonra Yassıada'da yarg ı l an m ı ş , bu a rada
hastal a n m ı ş ; kaldı r ı l d ı ğ ı hastahanede ö lmüştür.
KILIÇ ALİ , Parlementer, İstiklal Mahkemesi Başkanı (İst.
1 888 - İst. 1 971 ).
İyi b i r öğre n i m gördükten sonra g i rdiği Zabi t Oku
l u 'nu biti rm işti r B i ri nc i Dünya Savaşı 'nda Binbaşı rüt
besi i l e Nuri Paşa'nın yaverl i ğ i n i yapm ıştır. Kurtu luş
Savaşı s ı rası nda Maraş ve Antep Cephes i 'n i Kurvayi
M i l l iye Kumandan ı olarak düze n l i b i r şeki lde teşk i lat·
l a nd ı rm ı şt ı r Böl gede ç ı kan isyanları bastırd ı ktan son·
ra , B i ri nci Büyük M i l l et Mec l i s i 'ne Antep M i l l ekveki l i
olarak g i rmiştir ( 1 920) . Daha sonraları siyasi çal ış ma
l a r ı n ı b ı rakarak tekrar si laha sarı l m ı ş , Fransızl ar'a
karşı Anteb'i kahramanca savunmuştur. Bu tari hten
sonra bazı bölgelerde kurulan i sti k l a l Mahkemeleri
Başka n l ı ğ ı ve üye l i ğ i nde bulunmuştur Atatü rk'ün ö l ü
mü üzerine siyasi hayattan ç e k i l miştir. 1 968 yı l ı nda
bazı a rkadaş larn ı n ısrarına dayanamayarak « Yeni Tür
k iye Parti s i » ne kat ı l m ı ştır. • Kı l ıç A l i Anlatıyo r •
( 1 955) . " Atatürk 'ün Hususiyetl eri » ( 1 955) ve " İsti klal
Mahkemesi Hatıraları • ( 1 955) . i s i m l i eserleri vard ı r
1 61 -
sonra artm ıştı r. Dem i re l 'e karş ı olan g u rup, Sadettin
B i l g i ç ' i n etrafında toplanmış ve S ü l eyman Demi
rel H ü kumeti tarafından hazırlanan 1 970 Genel Büt
çesi 'ne e l ayhte oy verm i şti r. Sayı ları 41 olan A.P ' l i
muhalif parlementerler, b u tutu m larından dol ayı i h
raç talebiyle, Parti Haysiyet Divanı 'na sevked i l m i ş l er
d i r . Bunların b i r kısmı Haysiyet D ivanı kararından ön
ce partiden istifa ederek ayrı l m ı ş l a r , diğer bir kısmı
ise ihraç edi l m i ş l erd i r.
Daha sonra bunlar, Mec l i s Başkanı Ferruh Boz
beyl i 'n i n de kend i l erine katı l masıyla Demokrati k Par
ti 'yi kurmuşlard ı r .
- 1 62 -
Bu rada 1 96 1 y ı l ı na kadar kalan Sadi Koca ş , Kurmay
Al bay i ken kendi isteği i l e emek l iye ayrı l m ıştır. Cum
hurbaş kanı Cemal G ü rsel tarafından Kontenjan Sena
törl.i seç i lerek Parlementoya g i rm i şt i r . 1 968'de C . H .P . '
ye g i ren Koçaş , Konya 'dan M i l l etveki l i seç i l d i kten
sonra B i ri nc i N i � at Erim Kabinesi 'nde s i yasi ve idari
i ş l erle i l g i l i Başbakan Yard ı mc ı l ığ ı na geti r i l miştir Bu
kab i n e , .. bey i n takı m ı ., den i l e n onbirlerin ayrı l masıy
la düşmüş ve böylece Baka n l ı k görevi sona eren Ko
çaş, C H P . i ç i nde Bülent Ecevit'e karşı olanlarla b i r
leşerek partis i nden istifa etm i şti r
Koçaş ' ı n bazı eserleri ş u n l a rd ı r : .. Tarih Boyun
ca Ermeni l e r • , « Selçuklulardan Beri Tü rk Ermeni İ l i ş
ki leri » ( 1 967 ) . ve « B i r Seç i m Böyle Geçti » ( 1 970).
- 1 63 -
faydalar sağlam ı şt ı r. Türk Eğ itim Vakfı 'n ı n kurulm a
s ı nda da büyük emeğ i geçm iştir.
KOÇKİR İ İSYANI , Kurtuluş Savaşı sırasında Koçkiri Aşire
ti reisi Haydar Bey tarafından milli kuvvetlere karşı çıkarı·
Jan ayaklanma (6 Mart 1 921 17 Haziran 1921). •
1
"rl ku �vet1 'e r tarafından dağıtı l m ı ş v e asi Koçiri Aşi re
t i \ �pvi )� efl � ri yoked i l m i sl. erd i r .
: ı-' : ·• ı
- ' 1 64 -
Enerji ve Tabi i Kaynaklar Bakanı o larak tay i n ed i l m iş
tir. Bu a rada C . H .P 'den ayr ı larak A.P . . ye kaydolmuş
tur.
- 1 65 -
başkan ı Sunay'ın görev s ü res ı n ı n dolması üzeri ne,
part i l e r i n üzerinde b i rl eşti k l eri tek k i ş i olmuş ve Mec
l is ' i n birleş i k toplantısında 365 oyla Cumhu riyeti m iz'
i n altıncı Cumhurbaşkan ı seç i l m i ştir. (7 N isan 1 973) .
KÖPRÜLÜ MEHMET FUAT, Fikir ve devlet adamı (İst. 1 890
- ist. 1 966).
Köprü l ü Mehmet Paşa' n ı n kız kardeş i n i n oğl u .
Ayasofya Rüştiyesi v e Mercan İdad i s i nde n sonra İs
tanbul H u k u k Fakültes i 'ne devam etmi ştir. Ancak
1 909'da bu fa külteyi bı rakarak edebiyat. felsefe ve ta
r i h alanları nda özel ol arak çal ışmağa başl am ıştır Bun
dan sonra İstanbul okul larında öğretmen l i k yapm ı ş ,
1 924'te M i l li Eğ i t i m Baka n l ı ğ ı Müşteşarl ı ğ ı na getiril··
m i ş t i r Ayn ı yıl İstanbul Darülfu n u 'nundaki görev i ne
dönmüş ve Türkiye Enstitüsü 'nü ku rmuştur. Bu arada
T .T.E. Başkan l ı ğ ı na seç i l m i ş , Güzel Sanatlar Akade
m is i 'nde medeniyet tar i h i dersleri verm iştir. 1 929'da
Ordi naryüs profesörlüğe yüksel erek Edebiyat Fakül
tesi DEıka n l ı ğına geti r i l m işti r. 1 934'te s iyasi hayata
atı l arak Ka rs M i l l etveki l i seç i l en Köprü l ü . çok parti
l i dönemde Celal Baya r . Refik Kora ltan ve Adnan
Menderes i l e b i rl i kte Demokrat Part i 'yi kurr.ıuştur.
18 Mayıs 1 950'de Adnan Menderes ' i n ku rduğu i l k D .P .
H ü kü metinde Dışişleri Bakanı olarak görev a l m ı ş ,
1 956 'da Devlet Baka n l ığ ı na getiri l m i ş , 1 957'de ise De·
mokrat Parti kurucu ları ile anlaşmaz l ı ğ a düşerek par
tisi nden ayr ı l mıştı r. Ayn ı y ı l m i l l etvek i l l i ğ i de sona
eren Köprü l ü . 27 Mayıs 1 960 'tan sonra Yeni Demo!:
rat P·arti 'yi kurmuşsa da. bu parti i l g i görmed '. ğ i n
den amblemi olan " Kı rat'ı .. A.P 'ye bı rakarak siyasi
hayattan tamamen çek i l m iştir. Aras ı n d a : • Tü rk D i l i
v e Edebi yatı H a k k ı nda Araştırmalar• ( 1 934 ) . " Türk Saz
Şai rleri Antoloj i s i .. ( 1 940 1 962). « Anadol u 'da Türk
- 1 66 -
D i l i ve Edebiyat ı n ı n Tekamül üne B i r Bakı ş · ( 1 934) .
« Os m a n l ı Devleti ' n i n Kuruluşu ( 1 959). « On The Way
..
- 1 68 -
r i h i n e • M enemen Olayı • veya • Kubi lay Olayı . o l arak
geçen bu olaydan sonra yakalanan suçluların b i r k ı s
m ı idam ed i l m i ş , diğer b i r kısmı da ağı r hapis ceza
larına çarptırı l m ış lard ı r .
- 1 69 -
n ı i l a n etm işt i r . N itekim Yu nanl ı la r i l e Türk l e r a rasın
da 1 921 y ı l ı başl arından itibaren Orta Anadolu'nun
batı kes i m l erinde bir çok savaş lar yap ı l m ıştı r. Batı '
daki geçici Yunan başarısı kısa bi r s ü re sonra, Erme
n i l e r' i d e Doğu 'da harekete geç i rm i şt i r . Doğu Ana
dolu 'yu e l e geçirmek isteyen Erm e n i l e r ' l e Kars ve
Sarıkamış Cephelerinde yapı la:ı savaşla rda Türk kuv
ve tl eri , Ermeni ordusunu bozguna u ğ ratm ıştı r (30
Ekim 1 920) . Batu m , Kars ve Ardahan Erme n i l er'den
geri a l ı nm ı ştır. Öte yandan Batı 'da Türk ve Yunan
kuvvetleri arasındaki çarpışmalar da devam etm iştir.
D e m i rci M ehmet Efe , Yörük Ali Efe , Sarı Efe . Çerkez
Ethem g i b i , daha önc e l e r i M i l li Mücadel eye h izmetl e
ri geçen çete l e r i n i syanı , Yunan b i rl i kl e ri n i n d u rdurul
masını engellemişt i r. N itekim bu durumdan faydala
nan Yunan birl i k l e r i b i r bas k ı nda Eskişeh i r' i e l e geç i r
m i şl e rd i r Fakat B i rinci İ nönü Savaşl arıyla Yunan l ı
l a r çpri püskürtü l müştü r N itekim İ k i nci İnönü yen i l
g i s i nden sonra Yu nan H ü ku m eti yeniden sal d ı rıya geç
mek üzere hazı r l ı kl ara g i ri ş m i ş ve bu s a l d ı rı s ı rasın
da Tü rk kuvvetleri Mustafa Kemal ' i n emriyle geri çe
k i l m iştir Çek i l m e , Eskişeh i r Kütahya Savaş ı n ı , Sa
karya hattı üzerinde sürdürme ve Yunan l ı l ar'a kes i n
darbeyi orada i n d i rme amacı i le yapı l m ıştır. Türk or
dusunun Sakarya gerisine çek i l mesinden sonra. Bü
yük M i l l et Mecl isi Mustafa Kemal Paşa'yı genis yet
k i l erle Tü rk Ordu l a r ı n ı n Başkumanda n l ı ğ ı na geti rme
kara r ı n ı a l m ıştı r (5 Ağustos 1 92 1 ) . Mustafa Kemal Pa
şa Adana Cephesi i l e İzmit bölgesi nde ve Orta Ana
do!u 'daki bütün kuvvetleri Sakai'ya 'da toplamış ve Or
ta Anadol u'nun bütün i nsan ve u l a ş ı m kaynakları n ı se
ferber etm i şt i r. Sakarya K ı z ı l ı rmak hattında yap ı l a n
b u büyük savaşlarda, Y u n a n o rdusu püskürtül müştür.
- 1 70 -
Sakarya M eydan Savaşı 'ndan sonra Türk Ordusu i k i n
ci b i r zaferin peş i nden koşmağa başlamıştır. 1 922
yı l ı Ağustos ortalarına kadar Anadol u 'ya, İtti laf Dev
l etleri n i n e l i nde b u l u nan İstanbu l kayn a k l a rından , g i z
l ice s i la h , cephane ve top sağ l a n m ı ştır. Yunan ord u
larını Anadol u 'dan söküp atmak, savaş ı en kısa za
manda sona e rd i rmek için geniş ö lçüde b i r taarruz
planı haz ı rl a n m ı ştır. Plan en k ı sa süre i ç i nde uygu
l a n m ı ş , Batı Cephesi Kumandan ı İsmet Paşa ve Er
kan-ı Harbiye Reisi Fevzi Çakmak Paşa l a r ' ı n haz ı r bu
l u nduğu ': e E' ::ı ş kumandan Mustafa f(emal Paşa ' n ı n
i<ocatepe 'deıı idare ettiği kes i n taarruzla Yunan mev
zi leri dağ ;· t ı l m ı şt ı r (26 Ağustos 1 922) . Büyük Taarruz'u,
Baş kumanda n l ı k Meydan M u harebesi taki p etm i ş ,
Afyon bö ! ge s ! ndeki Yunan kuvvetlerinden 5 tümen l i k
önem l i b i r g u r u p kay ı p l a ra uğ ratı l m ı şt ı r H atta bu S !
rada bu g u ruba ku manda eden General Trikapis ve
G �n e ı-al Diyenis ile birl i kl e ri nden sağ kal a n l a r 30
Ağustos a kşamı Türk çemberinden güçlükle kaçara k
M u rat Dağ ı na s ı ğ ı n m ı ş l ard ı r İşte tam bu s ı rada Mus
tafa Kemal Paş a , Eyl ü l 1 922'de D u m l u p ı nar'dan Türk
Ordusu'na şu emri verm işti r : « Ordu l a r i l k hedefiniz
Akdenizd i r İ l eri ! " Başkumandanl ı k Meydan Savaşı sı
ras ı nda Yunan b i rl i kl e r i n i n 1 , 2 ve 7 tümen l eri nden
kurulu General Franko g u rubu H a l l açlar Otu rak
Kaplangı Dağı hatt ı nda tutu nma y a ç a l ı ş m ı ş lard ı r An
ca k M ustafa Kemal Paşa ' n ı n Türk Ordusu 'na verd i ğ i
bu e m i r üzerine taarruza geçen Türk kuvvetleri , çetin
savaş l ardan sonra Uşak'ı geri almıştır Ağ ı r yeni lgi
ye u ğ rayan Yunan kuvvetleri n i n , Trakycı 'dan ve Y u
nan i stan'dan get i rteceği yeni kuvetlerle, İzm i r ' i s a
vunacakl a r ı n ı göz önüne alan Mustafa Kemal Paşa
gere k l i tedb i r l eri a l m ı ş ve kaçan düşmanı fas ı l asız
- 1 71 -
tak i p etm iştir. Bu s ı rada Fahrett i n Altay Paşa Kuman
das ı ndaki 5 . Süvari Kolordusu Manisa ve Menemen
bölgesinde i lerlem işti r Adana çevres i n e varan 2. Or
du da Akh isar Soma ve Ba l ı ke s i r yönünde yürüyüşe
geçm iştir. 3 . Kolordu Bursa'yı düşmandan kurtarm ı ş
tır. 9 . Eyl ü l 'de İzmir'e g i ren 5. Süvari Kolordusu da
emrindeki 57. Piyade Tümeni i l e U r la 'ya kaçan Yunan
kal ı ntı l arı n ı tem izlem işti r 10 Eyl ü l 'de Ayd ı n bölgesin
den İzmi r'e doğ ru çek i l en Yunan piyade al ayı İzm i r
civarında kısa b i r çarpışmadan sonra e s i r edi l m iştir.
Böylece İti laf Devletl eri ' n i n aşırı yard ımları ile Ana
dolu içlerine kad a r i lerl iyen Yunan Ordu ları . İzmi r'de
denize dökülmüş ve bütün Ege kıyı ları düşmandan
temizlenmişti r ( 1 5 Eyl ü l 1 922) . Öte yandan İ ng i l izler
de Büyük M i l let Mec l i s i H ükümeti 'ne başvurmuşlar
ve barış tekl ifi nde bulunmuşlard ı r .
- 1 72 -
KUVAYİ M İLLİYE, Sevr Antlaşması 'nın 7. maddesi gereğin
ce yurdumuzu parçalamak üzere harekete geçen İngiliz,
Fransız, Yunan ve İtalyan kuvvetlerine karşı açılan cephe
lerde çarpışmak üzere teşkilatlanan bölge milis kuvvetleri .
- 1 73 -
kalmak isted i k l erinden, düze n l i o rduya başkaldırmış
lardı r. Kuvayi M i l l iye kuvvetl eri n i n yavaş yavaş b i r
p l a n uyarı nca ordu b i rl i kleri i ç i nde eri t i l mesine Sa
karya Savaş ı 'na kadar devanı ed i l m iştir. Sakarya za
ferinden sonra meml eketin güven l i ğ i düzen l i orduya
tes l i m ed i l m işti r.
KÜLTÜR BAKANLIGI VE BAKANLAR! , Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin kültür çalışmalarını hızlandırmak ve Türk kül
türünü korumak amacı ile araştırmalar yaptırmak için ku
rulan devlet teşki latı ( 1 7 Temmuz 1 97 1 ) .
B i r i n c i N i hat Erim Kabinesi kurulduğu s ı rada. Tü r
kiye C u nı h u riyet i ' n i n . Türk kü ltürüne eğ i l mes i ne karar
v e r i l m i ş t i r Türk k ü l türünü d ı şarıda ve içeride tan ıt
mak i ç i n kuru l a n bu devlet teş k i l atı daha önce leri
M i l li Eğ i 'c i ııı Bakan l ı ğ ı n a bağ l ı olarak idare ed i l mek
teyd i . Ancak nedense Bakan l ığ ı n ömrü pek uzun o l
mamı ş , N i hat Eri m i k i nci defa kabi neyi kurduğu za
man bu Bakan l ı k kald ı r ı l mıştır
Tek Kültür Bakan ı , Talat Sait H a l man o l muştur.
- 1 74 -
L
- 1 75 -
görüşmek üzere toplanan konferanstan sonra yapılan ant·
laşma ( 1 9 Şubat 1 959).
30 H azi ran 1 955'te İngi ltere , Türkiye ve Yuna
n i stan'ı Doğu Akdeniz savunması ve Kıbrıs mes'ele
s i n i görüşmek üzere, Londra'da b i r konferansa davet
etm iştir İ l k Lon d ra Koferansı 29 Ağustos 1 955'te
toplanmışsa da, konferans 7 Eyl ü l 'de, hiç b i r sonuç
a l ı nmadan dağ ı l m ıştır Ara l ı k ayı sonunda Türkiye,
Kıbrı s ' ı n bağ ımsızlığı tezine yanaşmış ve Kıbrı s l ı l i
derler bunu, Türkiye ' n i n garantisi o l m a k ve adada b i r
m i ktar Türk askeri bulundurul mak kaydı i l e kabul et
m i ş lerd i r. 5 Şubat 1 959 'da Başbakan Adnan Mende
res de, Yunan Başbakanı Karaman l i s i l e görüşmek
üzere Zür i h 'e g itm iştir Bu görüşmeler 1 1 Şubat ak
şamı anlaşma i l e sonuçlanmıştır. Buna göre Kıbrıs'ta
bağ ımsız bir devlet kurul acaktır Kes i n antlaşma,
Adadaki Türk ve Rum tems i lc i l er i n i n de kat ı l ması i l e
Londra'da i mzal anacaktır. Fakat 1 7 Şubat 1 959'da
Türk del egasyonu i l e misafi rleri n i , kalaba l ı·k kafile ha
l i nde Londra 'ya götürmekte olan uçak, kazaya uğra
m ı ş , 1 4 k i ş i hayatını kaybetmiştir Adnan Menderes
mucize kab i l i nden hafif sıyrı klarla kurtul muştu r Bu
nunla beraber Kıbrıs'ta, Türkiye, İ n g i l tere ve Yunanis
tan tarafı ndan garanti ed i l ecek bağ ımsız b i r devlet i n
kurulması esasına dayanan antlaşm a , 1 9 Şubat 1 959'
da Londra 'da i mza lanmıştı r. Antlaşma 27 madde ve
ekle r i nden meydana gelm iştir Bunlara göre, Kıbrıs'
ta b i r cumhu riyet k u ru l acak, Cumhurbaşkanı Rum ve
Yardtmcısı Türk o l acaktır Bunlar kendi topl u m l arı ta
rafı ndan seçi lecekti r. Ktbrıs'ta resmi d i l Rumca ve
Türkçe olacaktır. İ cra yetkisi Cumhurbaşkanı i l e Yar
dım c ı s ı nda toplanacaktı r. 7 Rum ve 3 Türk Bakandan
meydana gelen bir de bakanlar kuru l u bulunacaktı r.
- 1 76 -
Kanun yapma yetkisi % 70'i Rum, % 30'u Türk olmak
üzere 5 y ı l süre ile kendi toplulukları tarafından se
ç i l ecek bir Mecl ise ait o l acaktır. Ayrıca Cemaat M ec
l i s l eri de bulunacaktır. Yönetim % 70 R u m , % 30
Türk memurlar esasına göre kuru l acaktır. Kıbrıs ' ı n
% 60'ı R u m , % 4 0 ' ı Türk'ten m üteşekkil 2.000 kişilik
bir de askeri kuweti o lacakt ı r. En karışı k ve uygul a
ması imkansız bir taksi m şek l i olmak üzere de, Kıb
rıs'ın en büyük 5 şehrinde Ruml ar'ın ve Türkler'in
ayrı ayrı Belediyeleri kurulacaktı r. Kıbrıs'ta 600 Türk
ve 1 .600 Rum askerinin üslenmesine i m kan veren as
�eri anlaşmalarda yap ı l acaktır. Bu arada İ ngil izler için
Adada bazı hakimiyet bölgeleri veya üsler ayrı l acak
tır. Bu a n laşmalara dayanılara k , 3 Ara l ı k '1 959'da Dr.
Faz ı l Küçük'ün Cumhurbaşka n l ı ğ ı Yardımcıl ığına ve
14 Ara l ı k 1 959'da Başpiskopos M akarios'un Cumhur·
başkanlığına seçildikl eri i lan edilmiştir. Cumhuriyet
kurulmuş, 6 N isan 1 960'ta ise, 1 99 maddelik Cumhu-
riyet Anayasası kabul ve i lan edi l miştir-.-
- 1 77 -
M
- 1 78 -
s ı z davranışlarda bulunmuşl ard ı r. Türkler'in kıyafetl e
ri , gelenek ve görenekleri i l e a l ay etmişler, M araş
kalesindeki Türk bayrağını indirip yerine Frans ız bay
rağ ı n ı çekmişlerdir. Vatansever Maraş l ı l ar'dan birisi
• Başkalarının esareti altında bulunan kimseler Cuma
namazı k ı lamaz .. (23 Şubat 1 9 1 9) diyerek Maraş l ı lar'
ı n harekete geçmesini sağlam ı ştır. Sütçü İ mam i s
m i nde b i r i de Fransızlar'a i l k kurşunu patlatmıştır.
Maraş l ı lar, çocuk , kad ı n , i htiyar, genç, hep beraber
Fransız bayrağını i nd i rip yerine Türk bayrağı n ı çek
mel eri i l e başl ayan bu mücadeleye 20. ve .3. Kolor
öı.ınun askerl eri, subayları da katı l mı ştır. Maraş Cep
hes i 'n i n kuru l masında Aslan ( Maraş Mebusu). Kı l ı ç
A l i Beylerin büyük gayretleri dokunmuştur. M araş
h a l k ı , Fransız ve Erme n i ler'i güç durumda b ı ra kmak
i ç i n onların bulundukları maha l l e l erin evl erini yak
m ışlard ı r. Fransızlar da Türkler'in bulunduğu mahal
l e l eri top ateşi i l e yok etmek i stemişl erd i r. Bu se
beple Maraş tamamen yak ı l m ı ş , y ı k ı l m ı ştı r. Kahra
man Maraş l ı lar'ın Fransızlar'a karşı Ocak ayı nd a baş
l ıyan şan l ı savunması 1 5 Şubat 1 920'ye kadar sürmüş,
büyük ü m itlerle şehre g i rm i ş olan Fransızlar, İslahi
ye ve Antep'e çekilmek zorunda kal m ış lardır.
1 79 -
vek i l i seç i l miştir. İ l k konuşmasını Menderes'in 1 95 1
y ı l ı bütçes i üzeri ne C.H .P. sözcüsü olarak yapan M e
len, daha sonraki tarihlerde bu parti n i n en faal po
l iti kac ı larından biri olmuştur. 1 954 genel seç i m l erin
de kaybeden Melen, Ankara'da M a l i Müşav i rl i k büro
su açarak hayatı n ı kazanmağa çal ış m ı ştır. ·, 957 se
ç i m l erinde M i l l etve k i l i ol arak yeniden parlementoya
g i rm i ş , 27 Mayıs 1 960 tarih inden sonra da Kurucu
Mecl i s üye l i ğine seçi l miştir. İ nönü tarafı ndan kuru l a n
Koal i syon Hükumetinde Mal iye ve sonra da M i l li Sa
vunma Bakanlığına tay i n edilen Melen, 1 966 y ı l ı rı da
Ecevit-Feyzioğ l u anlaşmazl ığı s ı rasında C . H .P.'den
ayrı l m ış ve Feyzioğlu ile birl i kte Güven Part:si 'ni kur
muştur. Erim tarafından k u rulan kabineye M i ln Sa
vunma Bakanı ol arak a l ı nan Melen, 1 6 Mayıs 1 972'
de Başbakanlığa geti r i l m i ştir. Bu görevde 6 N isan
1 973 tarih i n e kadar kalan Melen, C.G .P.'n: n Genel
Başkan Yard ımcı l ığ ı n a da seç i l miştir.
- 1 80 -
Dr. Kemal Demir, Gümrü k ve Tekel Bakanı : H aydar
Özal p , Tarım Bakan ı : İ lyas Karaöz, U l aştı rma Baka n ı :
R ıfkı Danışman, Çalışma Bakan ı : A l i R ıza Uzuner,
Sanayi ve Teknoloj i Bakanı : Mesut Erez, Enerj i ve
Tab i i Kayna k l a r Bakan ı : Nuri Kodamanoğl u , Turizm
ve Tanıtma Bakanı : E . Y ı l maz Akça l , İ mar ve İ skan
B aka n ı : Turgut Toker, Köyişl eri Baka n ı : N . Sönmez,
Orman Baka n ı : Selahatti n İ n a l , Gençlk ve Spor Ba
kan ı : Adnan Karaküçük.
MENDERES ADNAN, Parlementer, devlet adamı, Türkiye
Cumhuriyeti'nin 24. Başbakanı (Aydın 1 899 İmralı Adası ·
1 7 Eylül 1 96 1 ).
İzm i r İttihat ve Terakki Mektebinde ve Amerikan
Kol ej i nde öğreni mi n i tamamladıktan sonra Aydı n'a
dönmüştür. 1 930 tar i h i nde arkadaşları ile b i r l i kte
Serbest Fı rka'yı Aydı n 'da kurmuş , böylece siyasi ha
yata atı l m ı ştır. Serbest Fı rka , Fethi Okyar ve arka
daş l arı tarafından kapatı l ı nca, Cumhuriyet H a l k Par
tisi 'ne g i rm i ş , 1 93 1 'de Aydın M i l l etveki l i seç i l m iştir.
Ankara'ya g iden Menderes, bu a rada Ankara Hukuk
Fakü ltesi 'n i bitirm işti r. Cumhuriyet Halk Partisi 'nde
parti m üfett i ş l i ğ i ne kadar yüks e l m i ştir. 1 945'de Ce
l a l Bayar, Refi k Koraltan ve Fuat Köprü l ü i l e b i r l i kte
.. Dörtl ü Takri r » i verm iştir. Takri r sahipleri n i n parti
tutumuna uymıyan bu hareketleri, kendi l e ri n i n parti
D ivanı'na veril melerine yol açmıştı r. Bunun üzerine
a rkadaşl arı i l e b i r l i kte partis inden i stifa eden Men
deres, Demokrat Parti 'nin kurucu ları arasında yer a l
mıştır. 1 4 Mayıs 1 950 genel seç i m l erinde Demokrat
Parti i ktidarı kazanı nca Menderes 22 Mayıs 1 950'de
Başbaka n l ığa tayin e d i l m i ş ve 1 0 yı l l ı k Demok rat
Parti İ ktidar ı n ı n değişmez Başbakanı o l muştur. M en
deres. bu on y ı l l ı k devrede: 22 M ayıs 1 950, 9 Mart
- 181 -
1 95 1 , 1 7 M ayıs 1 954, 30 Kas ı m 1 955 ve 2 1 Kası m 1 957
tari h l erinde olmak üzere 5 kabine kurmuştur.
Bu kabineler zaman ı nda, Türkiye'de tarı m sek
törü hızla makineleş m i ş , karayol l arı yap ı l m ı ş , tüke
tim sanay i i kolu g e l i ş m i ş , sulama ve enerj i tesisleri
kuru lmuş, baraj lar, köprü ler ve çeşitl i oku l lar yapı l
m ıştı r. Gene bu dönemde Türkiye d ı şarıya karş ı da
ses i n i duyurmuş; Nato, Bal kan Pakt ı , Bağdat Paktı ,
Sento g i b i kuruluşlara üye o l muştur. Londra ve Zü
rih Antlaşmaları i l e Kı brıs mes'elesi de çözüm len
mek istenmi şti r. Fakat bu iyi durumlar yanı nd a , M en
deres 'in yakın arkadaşl arı ve muhal ifleri O'nu çeşitli
konu l a rda tenkid etme ğ e başl a m ı ş ve d iktatörce dav
ran ı ş ı ndan sözetmişlerd i r. B i r yandan hızlı gelişme,
bir yandan da M e nderes'e karşı açılan muhalefet
cephesi , Menderes'i gün geçtikçe huzursuz yapmı ş ,
s i ni rlerini bozmuş ve yıpratmıştır. H a lkevlerin i n ,
Sosyal ist Parti 'nin ve M i l let Part i s i ' n i n kapatılması,
vicdan hü rriyeti kanununun yürürlüğe konm as ı , Cum
huriyet H a l k Partisi 'n i n m a l l a r ı n ı n hazineye devr et
tiri lmes i , M enderes'i yıpratan başl ıca faktörler ol
m uştur.
- 1 82 -
Olayı ise, M enderes ' i n h a l k yan ı ndaki sevg i s i n i kay-·
betmesine yol açmı ştır.
18 Nisan 1 960 tar i h i nde kuru l a n Tah k ikat Komis
yonu 'ndan sonra durum daha çok karı ş m ı ştır. Ü n i
versite öğrenci l eri İ stanbul ve Ankara'da H ükümetin
kararını tenkid etme k üzere Büyü k protesto yürüyüş·
leri yapmışlardır. Bu duru m karş ı s ı nda S ıkı Yönetim
i lan edi l mi şti r. 5 M ayıs'ta Kızı lay M eydanı'nda cere
yan eden olaylar s ı rasında Menderes, öğrenc i ler ta
rafından h ı rpala n m ı ş ; istifa etmesi i stenm i ş ve 2 1
Mayıs'ta Harp O k u l u öğrencileri n i n yaptığ ı yürüyüş
ise bardağı taşı ran son damla o l m uştur. N itek i m bu
yürüyüşten 6 g ü n sonra Türk S i l a h l ı Kuwetleri'ne
bağlı subaylardan bazıları tarafı ndan yapılan i htilal,
memlekette başlamak üzere olan kardeş kavgasına
son vermi ş , başta Celal Bayar o l m a k üzere Demokrat
Parti soru mluları önce Ankara'da gözaltına a l ı nm ış
tır. İhti l a l i n yap ı ldığı s ı rada Eskişehir'de bulunan
Menderes , d u ru m u haber alır a l maz b u radan ayrılmış,
Kütahya'ya doğru kaçmıştır. Daha sonra tutuklanan
M enderes de ötek i arkadaşları i l e b i rl i kte Ankara'ya
oradan da Yassıada'ya götürülmüştür. Burada 1 6 ay
süre i l e yapılan soruşturma ve yarg ı l am adan sonra
Yassıada Yüksek Adalet D iva n ı , 1 5 Demokrat Partt
i l eri geleni i l e b i r l i kte Menderes 'e de ölüm cezası
verm i ştir. Cezaların M i l li B i r l i k Komitesi tarafı ndan
onayı ndan sonra i dam hükmü kesi nl eşen Menderes,
infazdan b i r gün önce fazla m i ktarda aldığı uyku
haoı ile hayatına k ı ymak i stemiştir. Fakat zamanı nda
yapı lan müdahle sonucu ölümden kurtarılan Mende
res' i n hakkında , doktorlar tarafı ndan veri len sağ l am
raporu. üzerine i nfaz duruma kes inleşmiştir. N itekim
bu rapordan sonra Yassıada i nfaz savcısı Ömer Ege-
- 1 83 -
s e l , M enderes'i b i r hücum botuna b i n d i rerek, hük
mün i nfaz edi leceği İ mral ı Adas ı 'na götürmüştür. Bu
adada hüküm i nfaz e d i l miştir. Menderes 'in son söz
leri : a Vatan ve M i l l et Sağolsun • o lmuştur. ( 1 7 Eyl ü l
1 96 1 ) .
BİRİNCİ MENDERES KABİNESİ, 2 2 Mayıs 1 950'de toplanan
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Celal Bayar'ı Cumhurbaş
kan1 olarak seçmiş, Bayar da Aydm M i lletvekili Adnan Men·
cleres'i eı..bakanhğa tayin etmiştir.
Menderes i lk k abineyi aşağıdaki şekilde kur
muştur:
Ada l et Bakanı : H a l i l Ôzyörük, (İzmir) , M. Savun
ma B a kanı : R efi k Şevket İnce ( Ma n i sa), İçişl eri Ba
kan ı : Rüknettin Nasuhioğ l u (Edirne), D ı ş i şl eri Baka
n ı : Fuat Köprü l ü (İstanbul ) , Mal iye Bakanı : H a l i l Ayan
(Bu rsa). M i l li Eğitim Baka n ı : (Avni Başman (İzmir) ,
Bayındırl ı k Bakanı : Fahri B e l e n (Bolu) . Ekonomi Ba
kan ı : Zühtü V e l i beşe (İzm i r). Sağ l ı k Bakan ı : Dr. N i
hat Reşat Beler (İstanbu l ) , Gümrü k ve Tekel Bakanı :
N u ri Ôzsan (Muğla). Tarım Bakan ı : N i hat Eğriboz (Ça
n a k ka l e ) , U laştırma Bakanı : Tevf i k İ l eri (Samsun},
Calışma B a ka n ı Hasan P o l atkan ( E s k i ş e h i r ) . İ ş l etme
B a ka n ı : M u h l i s Ete (Ankara) .
Daha son ra bu kabi nede bazı değ i ş i kl i kler yapı l
m ı ş ; 7 Haziran 1 950'de Samet Ağaoğ lu Başbakan
Yard ı mcı l ı ğ ı n a , 1 1 Temmuz 1 950'de Fevzi Lütfi Ka
raosmanoğlu Devlet Baka n l ı ğ ı n a geti r i l m i ştir. İ stifa
eden M i l li Eğitim Bakanı Avn i Başman'ın yerine Tev
f i k İ leri ve ondan boşalan U l aştı rma Baka n l ığına da
1 1 Ağustos 1 950'de Seyfi Kurtbek tayin e d i l m iştir.
- 1 84 -
müştür. Bu istifadan bir gün sonra ( 1 0 Mart 1 95 1 ) Mende·
res tarafından kurulan İkinci Kabine.
İ lk Kabinede yer alan Bakanlarla fikir ayrı l ı ğ ı n a
d ü ş e n Adnan Menderes i stifa etmek zorunda kal
m ı ştır. Celal Bayar, İ ki nci D.P. H ükümetini de k u r
makla Adnan Menderes'i görevl endi rince, Menderes
aşağ ıdaki Kabineyi kurmuştur:
Başbakan: Adnan Menderes, Başbakan Yard ı m
c ı s ı : Samet Ağaoğl u , Dev l et Bakanı : R efik Şevket
ince, Adalet Baka n ı : R üknettin Nasuhioğlu, İçişleri
Baka n ı : H u l ü s i Köymen, D ı şi şl eri Bakanı : Prof. Fuat
Köprü l ü , Mal iye Bakanı : Hasan Polatkan, M i l li Eği
tim Bakanı : Tevfik İ l eri, Bayın d ı rl ık Bakanı : Kemal
Zevtinoğ l u , Ekonomi ve Ticaret Bakanı : Muhlis Ete,
f;3ii l ı k: Bcıkanı Dr. Ekrem H ayri Üstündaq , G ü m rü k
v e Tekel Bakanı : R ıfkı Sal i m Burçak, Tarım Baka n ı :
Nedim Ökmen, Çalışma Baka n ı : N u ri Özsan, İşletme-
1P.r B::\ka n ı Hakkı G ed i k , M i lli Savunma Bakanı Ke
rıan Y ı l maz. U l astı rma Baka n ı Yümni Ü resi n .
fır.ijıu�f! Ml="IOF.RS KABİNESİ, Adnan M enderes'in istifa
sı ü:zı:>r; nP. ctiişen İki nci Menderes Kabinesinden sonra, ye
niden B;:;ı:."ı:;; l,::ır-l ıfı::ı nP.tirilen M enderes'in kurduğu kabine:
Kabine şöyle kurulmuştur:
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Fati n
R i'r stü Zorl u , Devlet Bakanı : Mükerrem Sarol , Devlet
Bakan ı : Osman Kapani , Adl iye Bakanı : Osman Şev
ki Ç içekdağ , M i l li Savunma Bakanı : Ethem Menderes
İ c i ş l eri Bakan ı : Namık Ged i k , D ı şi şl eri Bakan ı : Fuat
Köprü l ü , Mal iye Baka n ı : Hasan Polcıtkan, M i l li Eğ iti m
Bakan ı : Celal Yardımcı, Bayı n d ı rl ı k Bakanı : Kemal
Zeyti noğ l u , İ ktisat ve Ticaret Bakanı : Sıtkı Y ı rca l ı ,
Sağ l ı k v e Sosyal Yard ı m Baka n ı : D r . Behçet Uz,
Gümrü k ve Tekel Bakanı : E m i n Kalafat, Zi raat Baka-
- 1 85 -
n ı : Ned i m Öktem, U laştı rma Baka n ı : Muammer Ça
vuşoğ l u , Çalışma Bakanı Hayrettin Erkmen, İşlet
meler Bakan ı : Fethi Çel i kbaş.
Bu kabinede, İ kinci Menderes Kabi nesinde bulu
nan Kenan Y ı l maz, R ıfkı S a l i m Burçak, D r. Ekrem
Hayri Üstündağ ve Yümni Ü res i n yer almamıştır. Ka
bine 1 7 Mayıs 1 954'den 30 Kası m 1 955'e kadar i şba
ş ı nda k a l m ı şt ı r.
DÖRDÜNCÜ M ENDERES KABİNESİ, İstifa eden Menderes'
in dördüncü defa Başbakanlığa getirilmesi üzerine kurdu
fiu kabine (30 Kasım 1 955).
Demokrat Parti Gurup topl antısında Bakanl a rdan
bazı larının acı acı tenkid edi l mesi üzerine Adnan
Menderes Başbakan l ı ktan istifa etmi ş ve Cumhurbaş
kanı tarafından dördüncü defa Hükumeti kurm a k l a
görevl endiri l d i kten 1 00 saat sonra aşağıdaki kabine
yi kurmuştur:
Başbakan: Adnan Menderes, Başbakan Yard ı m
cısı ve Devlet Baka n ı : Samet Ağaoğ l u , Devlet Baka
n ı : Cem i l Mengü, Çalışma Bakanı : H ayrettin Erkmen,
Adal et Bakan ı Hazım Türegün, İçişleri Bakanı Ethem
Menderes, D ışişleri Baka n ı : Prof. Fuat Köprü l ü , Güm
rük ve Tekel Bakanı : Hadi H üsman, İ ş l etmeler Baka
n ı : Necmi İ nanç, İ ktisat ve Ticaret Bakanı : Fahri
U l a ş , M i l l i Eğitim Bakan ı : M ümtaz Tarhan, M a l iye
Bakanı : Ned i m Ökmen, M i l li Savunma Bakan ı : Şemi
Erg i n , U l aştırma Bakan ı : Arif Dem i rer, Bayındı r l ı k
Bakan ı : Kemal Zeytinoğ l u , Sağ l ı k v e Sosyal Yardı m
Bakan ı : Dr. N a m ı k G e d i k , Zi raat Bakanı : Esat Buda
koğ l u .
B u kabine 30 Kası m 1 955 tar i h i nden 1 Kası m
1 957 tari h i n e kadar işbaşında kal m ıştır. B u arada
bazı Bakanl a r değ i ş m i ş , bazı Bakanlar ise yap ı l an g e·
- 1 36 -
n e l seç i m l e rde aday olduk l arı halde seç i m i kaybet·
m i ş l e rd i r.
- 1 87 -
M ENDERES ETHEM, Parlementer ve devlet adamı (Aydın
1 899).
Aydı n'da çiftçil i k yaparken s iyasi hayata atıl
m ı ş , M i l letveki l i seçilerek Meclis'e g i rm i ştir. 3 . Men
deres Kab i nesinde İçişleri Bakanı o larak görev alan
Ethem Menderes , daha sonra boşalan bakanlıklara
da vekalet etm i ş , bu a rada Bayı ndı r l ı k Baka n l ı ğ ı d a
yapmıştır. İhti lalden sonra Vassı ada'da yarg ı l anmış,
hakkında veri len hükmü çektikten sonra Aydı n'daki
çiftl iğine dönmüştür.
MENEMEN OLAVI, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına kas
tetmek isteyen şeriatçıların düzenledikleri ve yedek subay
öğretmen Kubilay ile birlikte iki görevli bekçiyi öldürdük
leri olay (23 Aralık 1 930).
Serbest Cumhuriyet Partisi'nin 1 7 Kası m 1 930'da
feshed i l mesi , tari kat şeyhl eri ile m ü ri d l e ri n i n de
maskesini düşürm üştür. Partiye bağ l ı bazı ç ı kar düş
künleri , tari kat şeyhlerini Hü kumet ve Cumhuriyet
a l eyhine kışkı rtmışlard ı r. Kışkırtılanlardan Nakşiben
di tari katı Şeyhi Mehmet, Manisa civarından top l a
dığı müridlerini ve b i r k ı s ı m köylüyü alara k Mene
men'e g itmiştir. Kasaba meydanı nda, şeriat kanunla
rı n ı n ve Arap harfleri n i n geri gelmesini isteyerek hal
k ı i syana çağı rmıştır. Olayı haber alan yedek subay
Kubilay ve bi rkaç eri , kasaban ın meydanına g e l miş
l erdir. Kub i lay, toplanan halka gözdağı vermek ıçın
erlerine, havaya ateş etmeleri emrini verm işti r. Ha
vaya ateş edi ldiği için yaralanan o l mayınca, cahi l
hal k asilerin evl iya olduğuna i nanmıştır. Bu sı rada
Derviş Mehmet, Kubi lay'ı vurmuş, daha sonra da
Onun yara l ı bir şekilde kaçmasından istifade ederek
genç subayın peş i nden yeti şmiş ve heybes i nden çı
kardığı bağ bıçağı i l e boynunu keserek şehit etmiş-
- 1 88 -
tir. Olayı haber alan i k i bekçi de Derviş Mehmet ve
taraftarlarınca öldürülmüştür. Daha sonra askerler
isyanı bastı rmış ve Dervi ş Mehmet öldürü l müştür.
Öte yandan Mustafa Muğlalı Paşa başkanl ı ğı ndaki As
keri Mahkeme, a s i leri Menemen'de yarg ı lamış ve
b i rçoğu idam edi l m i şti r. Mustafa Kema l , Kubi lay için:
· Büyük Türk Ordusu'nun kahraman ve genç subayı
ve Cumhuriyet' i n idea l i st öğretmen heyeti n i n k ı y
metl i uzvu Kubi l ay Bey temiz kanı i l e Cumhuriyet'in
hayatiyetini tazel en d i rm i ş ve kuwetlendirm işti r• de
m i ştir.
- 1 89 -
rada Müsta k i l Demokrat Parti ve Afyon Öz Demok
rat Partisi de M i l l l et Partisi'ne katı l m ıştır. 1 952 yı
l ında parti içi çatışmalar h ızlanm ı ştır. Bunun sonun
da H i kmet Bayur Başkan l ı ktan düşürül müş, yerine
Enis Akaygen g etiri l m i ştir. 1 952'den sonra Parti da
ha çok Demokrat Parti'ye cephe a l m ıştır. B i lh assa
Osman Bölükba ş ı , yaptı ğ ı konuşmalarla partisine bü
y ü k ölçüde oy kazan d ı rm ı ştır.
M i l l et Partisi 1 954 y ı l ında tüz ü k dışı faal iyet
gösterd i ğ i için kapat ı l m ı ştır. Bunun üzerine eski ku
rucul a r 1 O Şubat 1 954'te Cumhuriyetçi M i l l et Parti
s i 'n i kurmuş ve Osman Böl ü kbaşı 'yı Genel Başkanlı
ğ a geti rmişlerd i r. 1 957 y ı l ı nda yap ı l an genel seçim
ler sonunda Mecl is'e 4 m i l l etvek i l i ile g i ren C.M .P. b i r
y ı l sonra Türkiye Köy l ü Partis i i l e birleşerek Cumhuri
yetçi Köylü M i l let Partisi adını a l mı ştır. C .K.M.P.
1 96 1 genel seç i m l erinde 54 m i l l etve k i l i ve 1 6 sena
törle Meclislerde temsi l edi l m i ş ve üçüncü büyük
s i yasi parti o l muştur.
C.K.M.P. 1 965 y ı l ında tekrar bölünmüştür. Osman
Böl ü kbaşı Parti Genel Başka n l ı ğı ndan ayrı larak yeni
bir M i l let Partisi kurmuştur. Osman Bölükbaş ı 'n ı n
ayrı l ması i l e Parti G e n e l Başka n l ı ğ ı n a önce Ahmet
Tahta k ı l ı ç sonra da 1 4 '1erden Alpaslan Türkeş g eti
ri l m i ştir.
Veni Genel Başkan A l paslan Türkeş, parti n i n
a d ı n ı M i l l iyetçi Hareket Partis i o larak değiştirmiş·
tir.
Osman Bölükbaşı tarafından kurulan yeni M .P.
vatandaşlar arasında eski i l giyi görememiş ve gün
g eçtikçe geri l e miştir. Osman Bölükbaş ı , 1 973'te Par
ti Genel Başkan l ığından i stifa etm i ş , yerine Emek l i
Org eneral Cemal Tural seçi l m i ştir.
- 1 90 -
MİLLİ AŞİ RET İSYANI, Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz ve
Fransızlar'ın kışkırtması üzerine Urfa'da Milli Aşiret tara
fından çıkarılan ayaklanma (8 Eylül 1 920).
M i l l i Aşiret'i n Reisi İsmai l i l e birl i kte H a l i l , Sa
hur, Abdu rrahman ve Mah!"ll u t adl ı e lebaşı l arı, D o
ğu'da b i r Kürdistan Devleti kurmak düşüncesi i l e
ayaklanmışlardı r (24 Ağustos 1 920). Büyük b i r kuv
vetle harekete geçen asi ler, Viranşehir'i a l d ı ktal'i
sonra Karakeçi Aşireti 'ne mensup olanları öldürmüş
l er, fakat daha sonra yapı l a n çatışmada hemen hep
.s i ortadan kal d ı r ı l mıştır.
- 191 -
yapmış olan Türkeş de, Tal at Aydem i r kanal ı i l e bu
teş k i l ata g i rm i ş , Fi kret Kuytak, H a l i m M enteş de
bunlara katı l m ışlard ı r. Fakat 9 Subay Olayı , bu komi
ten i n çal ışmas ı nda bir durakl amaya yol açm ıştır. An
cak bir buçuk yıl sonra yeniden teşk i l atlanmışl ard ı r
27 Mayıs a refesinde bu subayları n büyük b i r k ı s m ı
istanbu l 'da, d iğer k ı s m ı Ankara'da bulunmaktayd ı .
Osman Köks a l , M i l li Savunma Bakanı Ethem Mende
res' i n yaveri Adnan Çel i koğlu'nun uyarı ları i l e M u
hafız Alayı Kumand a n l ı ğ ı na geti ri l m i ştir. Mayıs orta
ları nda Kabi bay'ı n teklifi n i kabul eden Madanoğ lu da
komiteye girmiştir. Sıtkı U lay ve Özd i l e k son ı:ı . ı lar
da harekete katı l m ı ş lardır. Dündar Seyhan o s ı rada
Washi ngto n 'da, Talat Aydemi r Kore'de, Ünsal•J n
Ke:ırs'ta bul unduklarından dolayı 27 Mayıs İ hti l a l i 'n e
katı lamamış ve M .B .K. üyesi olamamışlard ı r. İhti l 1l i
yaptı ktan sonra yönetim i e l e alan hey'etin adı, M i l l i
Birl i k Komitesi olarak açıklanmıştır. Fakat harekeci
taki beden günlerde, M .B.K. Başkanl ığ ı n a getirilen Ce
mal G ü rsel hariç, bu cuntayı meydana getiren d iğer
�ubayların ne sayısı ve ne de adları b i linmiyordu�
İhti l a lden b i rkaç gün sonra 38 k i ş i l i k resmi l iste açık
l anmıştır. M .B.K.'ni n i lk i ş l erinden b i ri İstanbul Üni
versitesi H u k u k Fakültesi profesörlerinden b i r g uru
bu, yeni b i r Anayasa ve Seç i m Kanunu tasarı l arı ha
zırlamak i ç i n uçakla Ankara'ya götürmek o l muştur.
28 Mayıs'ta da 1 5' i teknisyen olan ve hiçbir partiye
bağ l ı bulunmıyan 1 7 üye l i b i r kabi n e kuru l muştur.
M .B.K. rütbe s ı rasına göre şu üyelerden meydana
g e l m i ştir:
- 1 92 -
Sami Küçük , H aydar Tunçkanat, Alpaslan Türkeş, M u
zaffer Yurdaku l . Yarbaylar: Fazı l Akkoyu n l u , Refet
Aksoylu, Orhan Kabibay, Mustafa Kaplan, Suphi Ka
rama n , Sezai Okan, Ahmet Yıldız. B i nbaşı lar: Ema
n u l l ah Çelebi , Orhan Erka n l ı , Vehbi Ers ü , Suphi Gür
soytrak , Kadri Kaplan, M uzaffer Kara n , M ü n i r Köse
oğl u , Mehmet Özgüneş, Selahatti n Özgür, Şükran
Özkaya , Şef i k Soyuyüce, Dündar Taşer. Yüzbaş ı l ar :
Rıfat Baykal , Ahmet E r , Numan Es i n , Kam i l Karavel i
oğ l u , M uzaffer Özdağ , İrfan Sol mazer.
Ankara 'dan önce, hareketi İstanbul 'da gerçek
leşt i renler Orhan Kabibay, Orhan E rkan l ı , Mucip
Atak l ı , Haydar Tunçkanat, Suphi Gürsoytrak , Şefik
Soyuyüce, Ahmet Yıldız, Mehmet Özg ü neş , Şükran
Özkaya, Numan Es i n , Kam i l Karavel ioğ l u Emanul l ah
Çelebi ve son anda kend i lerine katı lan Fahri Özdi
lek, bir kom ite g i bi faal iyete baş l a m ı ş l a rd ı r Daha
sonra Ankara'dak i l e r de komite çal ışmalarına katı l
m ışlard ı r. Fakat kom iteye g i rmek i steyenler çoğ a l ı n
ca , ara l a r ı ndan sekiz kişi l i k b i r kom ite s eçerek , l ist�
yi tesbit i ş i n i bu komiteye verm i ş l e rd i r Bu komit0,
38 üye l i M .B.K.'yı tesbit etm i ştir. Ertuğ ru l Alatl ı , M i t
hat Cey l a n , Abdurrahman Doru k , Cevat K ı rca , Necati
Kumruoğ l u ve İhsan Kızıloğ l u g i b i bazı üyeler l i ste
d ı ş ı nda kalm ı ş l ard ı r . Ağasi Şen ise daha önce komi
teden istifa ederek ayrı l m ı ştır.
M İ LLİ EGİTİM BAKANLIGI VE BAKANLAR!, Türkiye Cumhu
riyeti sınırları içinde yaşayan her Türk vatandaşını bilgi,
sanat ve teknik bakımdan, Batı Devletleri toplumlarının
ulaştığı seviyeye çıkarmak, mil letin milli ve ahlaki değer
lerini geliştirmek amacı ile kurulmu, olan devlet teşkilatı
ve teşkilatı idare edenler.
1 926 y ı l ı nda kurulan bu teşki l atın görevleri 2287
- 1 93 -
say ı l ı ve 1 0 Haziran 1 933 tar i h i nde çıkarılan bir ka
nunla tespit ed i l m i şti r. M i l li Eği t i m Bakanl ığ ında,
Bakanl ı k maka mı ndan başka Müsteşarlar ( Kü ltür,
Mesleki, Tek n i k Öğretim ve Yard ı mcıları, Teftiş Ku
ru l u , Genel Müdürler ve Yard ı mcı ları , Şube Müdü rle
ri ve Yardımcıları) bul unmaktad ı r.
M i l li Eğitim Baka n l ı ğ ı n a kuru l u şundan beri tay i n
edi l en Bakanlar şunlard ı r :
R ıza Nur, Hamdu l l ah S u p h i Tanrıöver, Ahmet Veh
bi Bal ak, İsma i l Safa Özler, Vas ıf Ç ı nar, Şükrü Saraç
oğ l u , Mustafa Necat i , İsmet İ rıönü, Cemal Hüsnü
�
- 1 94 -
b i l iyetlerine göre .. yetişt i r i l mesi sağlanacaktır. M i l
li eğitim h i zmeti . " Türk vatandaş l arı n ı n istek ve ka
b i l iyetleri i l e Türk toplumunun ihtiyaçl arına göre ..
düzenlenecektir
Öğrenci l er, i lg i ve kab i l iyetlerine göre yöneti
lerek yetiştiri lecektir. Yetiş k i n l e r i ç i n eğitim sürek
li bir duruma get i ri l ecek , bunu sağ lamak için kurs
lar, sem i nerler a ç ı l acaktır.
Kanuna göre , ders program ları nda « Atatü rk i n
kı lapları ve Anayasan ı n baş l a ng ı c ı nda ifadesi n i bu
l a n Türk m i l l iyetç i l i ğ i esas a l ı nacak, Türk d i l i aşı rı
l ığa kaçmadan .. k u l l a n ı lacakt ı r
D i n eğ i t i m i v e öğren i m i , a n c a k k i ş i lerin kendi
isteğ i ve küçü klerin de kanuni tems i l c i l eri n i n isteği
ne bağ l ı ol arak verilecekt i r
M i l li eğiti m i n amaçları , ya l n ı z resmi v e özel
eğitim kuruml arı nda değ i l , aynı zamcında evde, çev
rede , iş yerlerinde, her yerde ve her fı rsatta ger
çekl eştiri'l meğe ç a l ı ş ı lacaktır. Resmi, özel ve gö
n ü l l ü her kuruluşun eğiti m l e i l g i l i çal ı şmal arı m i l li
eği t i m i n- amaçlarına uygunluğu bak ı m ı ndan M i l li Eği
tim Baka n l ı ğ ı nca denetlenecektir.
- 1 95 -
ruplaştı rı lara k merkezi durumda olan köylerde Temel
Eğitim Bölge Oku l ları ve bunlara bağ l ı pansiyonlar
açı l acaktı r. Köyleri g u rupl aştırmak m ü m k ü n ol maz
sa bu defa Tem e l Eğitim Yat ı l ı Bölge Oku l l arı ku ru
lacakt ı r
Orta Öğreti m : Lise, Tek n i k Lise ve Tarım Lise
leri nden meydana gelecektir. Bu l isel erde öğrenci
ler kab i l iyetlerine göre
1- Yüksek öğre n i m e . 2 Hem yüksek öğ-
ren i m e , hem mesleğe, 3 - Hayata veya iş a l a nla
rına hazı rlanacak l ardır.
N üfusu az ve d ağ ı n ı k olan bölgel erde, çok prog
ram l ı l iseler kuru l a b i l ecektir. Liselerin eğitim süre
s i , programl arı n ı n nitel i k l er i n e göre M i l li Eğitim
Baka n l ı ğ ı nca tesp it ed i l ecektir.
Liseyi bitire n öğrenci l e r arası ndan yüksek öğ
renime hazı rlanan l a r , ün iversitel ere ve yüksek okul
l a ra girmek için aday o l a b i l eceklerd i r. Liselerde ha
yata veya iş a l a n larına hazı rlananlar, yüksek öğre
n i m yapam ıyacaklard ı r . Kanuna göre İ mam Hatip
Oku l ları hem mesleğe, hem de yüksek öğrenime ha
zı rlayıcı progra m l a r uygu layan eğitim kuru m l arı ara
sında sayı lmıştı r Bu durumda iamam H atip Oku l
ları mezun ları yüksek öğrenim yapabi l eceklerdir.
Orta öğretime daya l ı ve en az i k i yı l l ı k yüksek
öğrenim veren eğitim kurumlarının hepsine Yüksek
Öğretim Kurumları den i l mekted ir. Bu oku l l arda eği
tim para l ı o l acaktır. Başarı l ı olan fakat maddi i mkan
ları ol mayan öğrenci lere burs, kredi , yatı l ı l ı k gibi i m
kanlar sağlanacaktır. Öğrencilerden a l ınan ücretler,
bir fonda toplanacak . bu fonda sosyal ve kü ltürel
yard ı m la r yapı l acak, öğrenci lere ucuz fiyatla kitap te
m i n edi l ecekti r
- 1 96 -
Kanun geregı nce öğretmenler, yü ksek öğre n i m
yapabi l eceklerd i r . Yurt içinde v e d ı ş ı nda yüksek öğ
ren im yapmak i steyen öğ retm e n l er, bel l i şartlarla
ayl ıkl ı veya ayl ıksız izi n l i say ı l acaklard ı r . Ayrıca mah
rumiyet bölgel erinde konut sağlanacaktı r.
- 1 97 -
vek i l i seçimleri nde ise 9 .086 .296 oy a l m ı ş ve 1 5 m i l
l etve k i l i ç ı karmıştır. 1 970'te C . H .P.'den ayrı lan ve
Cumhuriyetçi Parti 'yi kuran parl ementerl eri n de g i r
mesi i l e parti büyük b i r güç kazanm ıştı r . Cumhuriyet
çi Parti i l e b i rl eşti kten sonra Cumhuriyetç i Güven Par
tisi olmuştur N ihat Eri m ' i n Başbakan l ı ktan çek i l me
s i nden sonra ise bu partı n i n Genel Başkan Yardımcısı
Ferit M e l e n , Türkiye Cumhuriyeti ' n i n 1 6. Başbakanı
ol arak Hü ku meti kurmak l a görevlend i r i l m işti r. Melen
Kabi nesi nde M i l l i Güven Partisi 'nden de bi rçok parle
menter görev a l m ıştı r
MONDROS M ÜTAREKESİ, Osmanl ı Devleti 'nin yenik çıktığı
B i r:nci Dünya Savaşı 'ndan sonra Gal ip Devletlerle imzala
mak zorunda kaldığı barış antlaşmasına hazırlık ol mak üze
re yapılan Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1 9 1 8) ..
B i r i nci Dünya Savaş ı s ı rasında Kut-ü l Amere'de
İng i l izler'i kuşatan Türk kuvvetleri General Towns
hend i l e b i r l i kte 1 3 .000 İng i l iz askeri ni esir etm iştir.
İstanbu l 'a geti r i l e n General Townshend bu rada i hti
şam i ç i nde bir esaret hayatı yaşa m ı ş ve Sadrazam
İzzet Paşa ' n ı n isteği üzerine ateşkes antlaşması yap
mak üzere aracı ol muştur. Townshend aracı olarak
doğ ruca Akdeniz İngi l iz F i l osu Başkumandanı A m i ral
Ga lthorpe 'un sancak gemisine gitmiş ve İzzet Paşa
H ü kumeti ' n i n şartl arını b i l d i rm i şt i r Böylece, İttihat
Tera kki H ü kumeti b i n bir hayal lerle savaşa soktuğu
Osman l ı Devlet i ' n i n savaştan yen i k ayrı lmas ı n ı res
men kabul etmişti r. 1 463 gün devam eden bu savaş
ta 385.000 kişi kaybed i l m i şt i r S i l ah altına al ınan 2
m i lyon 850 bin k i ş iden, 1 m i lyon 565 b i n k i ş i kayıp
veya es i r ol muştur. Yara l ı sayı sı ise ateşkes i mzalan
d ı ğ ı nda 200 .000 k i ş iyi bul muştur 1 8 E k i m 1 9 1 8 tari
h i nde serbest b ı ra k ı l a n es i r General Townshend'den
- 1 98 -
Osmanlı İ m paratorluğu'nun durumunu öğrenen Ami
ral Gathorpe, 23 Ekim 'de Osman l ı delegeleri n i n gön
deri l mesini Sadrazam 'dan istem i şti r 24 Ekim 1 9 1 8'de
İstanbul 'dan hareket eden hey'ete Bahriye Nazırı Ra
uf Orbay başkanl ı k etm iştir. Amerika Cumhurbaşkanı
W i l son'un prensi pl erine güvenerek masa başına otu
ran Osman l ı delebeleri i l e yapılan görüşmel ere , İ n g i l
tere ve İ t i l af Devletleri adına A m i ral Gal thorpe ka
t ı l mı ştır. Dört gün süren görüşmeler sonunda L i m n i
Adas ı n ı n Mondros l im a n ı nda antlaşma şartları tespit
edi l m i şt i r (30 E k i m 1 9 1 8) . Antlaşma şartlarına göre:
- 1 99 -
Ateşkese göre u l a ş ı m , u l aştırma ve haberleşme
kuru l u ş l a r ı , boğazlar, yollar, tünel l er İti laf Devletle
r i n i n kontro l üne geçm iştir. Si l ah ı , cephanesi a l ı n m ı ş ,
sayısı azaltı l m ı ş , donanması tutu k l a n m ı ş , ordu i s e adı
var kend i yok bir duruma düşmüştür. Fakat Ateşke
s i n ağır yan ı , İtilaf Devletleri kend i leri i ç i n sakı nca
l ı gördükleri duru m l a rda d i l ed i kleri yeri işgal edebi l
mel eri n i kabu l eden madde ol muştur. N itekim İti laf
Devletleri 7. maddeye dayanarak Türk topraklarını iş
gal etm i ş l er, ancak karşı larında Musteıfa Kema l ' i bul
muşlardır.
MONTRÖ ANTLAŞMASI, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin,
Boğazlar mes'elesi hakkında ilgili devletlerle yaptığı ve bu
konuda hemen hemen bütün isteklerini kabul ettirdiği ant·
laşma (20 Temmuz 1 936).
Sevr Andlaşmas ı n a göre Boğazların b i r komisyon
tarafından yönet i l mesi kararlaşt ı r ı l m ı ştır N iteki m bu
kom isyon kend i ne has bayra k , bütçe ve kuvvetler
teşkil etm işti r 1 92 1 yı l ı Mart ayında yap ı l a n barış
tekl ifinde, Türk deleges i n i n de Ameri ka Birleşik Dev
l etleri , Rusya, İ n g i l tere, İta lya, Fransa ve Japon dele
geleri g i b i i ki oyu olacağı kabul ed i l m iştir Ayrıca
Türk delegesi kom isyonunun başkan l ı ğ ı , Türkler'e bı
rak ı l m ıştı r. Kom i syonun görev i , gem i l erin Boğazlar
dan geçiş i n i n • Boğazlar Söz l eşmes i • hükümlerine uy
gunluğunu sağ lamaktır. Kom i syonun her y ı l M i l letler
Cem iyeti 'ne (Cemiyet-i Akvam) rapor vermesi karar
laşt ı rı l m ıştı r Gerçekçi b i r devlet adam ı olan Musta
fa Kemal, böylece Lozan'da Boğazlar'ın korunmas ı n ı
m i l l etleraras ı b i r kom isyona b ı rakm ıştır. Bunu n l a be
raber al ınan kararlar Sevr'e o ranla Türkiye i ç i n daha
iyi bi rçok hükümler getirmesi yan ı nda , kesin o larak
çözüm lenmemiştir. İ k i nc i D ü nya Savaşı 'n ı n haberc i s i
- 200 -
kara bulutlar, Avrupa üzerinde dolaştı ğ ı y ı l l arda Al
manya Ren bölges i n i , İtalya Habeşistan'ı e l e geç i r
m i ş , Japonya M i l l etler Cemiyeti 'nden çek i l miştir. Bu
durumda Türkiye, hak l ı olarak Boğazlar'dan gelecek
teh l i keler konusunda kuşku lanmağa başlamı ştı r. M us
tafa Kemal , s iyasi durumun Lozan ' a göre çok değ i ş
tiğ i n i , Türkiye'ye Lozan 'da ver i l e n g aranti n i n yerine
g eti r i l mesi n i n hemen hemen i m kansız olduğunu i l e
ri sürerek 1 0 N i san 1 936'da M i l letler Cemiyeti 'ne ve
Lozan Antlaşması 'nı i mzalayan devletlere b i r nota
gönde r m i ş , meseleyi hukuki yol l a çözüml emek iste
m işti r. N itekim Batı l ı Devletler Türkiye'nin yan ı nda
yer a l m ı ş lard ı r . B i r süre �onra Boğazl ar'la i l g i l i görüş
meler Montreaux'da (M ontrö) baş l a m ı şt ı r (23 Hazi ran
1 936). İtalya konferansı boykot etm iştir Fakat mese
le gene de çabucak b i r çözüme bağ lanmıştı r Türkiye
her istedi ğ i n i elde etm iştir (20 Temmuz 1 936) . Ant
l aşmaya göre:
- 201 -
hangi lerine veri l m iyeceği Türk H ü kümeti ' n i n goruşu
ne b ı rak ı l m ıştır. 6 - Bu antlaşma 20 y ı l yürürlükte
kalacak ve her 5 yı lda b i r gözden geçiri l ecekti r.
30 bin Türk askeri , antlaşman ı n i mzalanması ndan
sonra. askersiz bir böl ge olan Boğcızlar'a g i rmekte
geci kmem işti r Türk askerleri ni Çanakkale Boğazı 'nda,
baş ları nda Yavuz z ı rh l ı s ı n ı n bulunduğu Türk donan
ması karş ı l am ı ştı r. Antlaşmağa karşı o l masına rağ
men İtalya da 2 Mayıs 1 938'de bu antl aşmayı i mzala
mak zorunda kal m ı ştır
MOSKOVA ANTLAŞMASI, Türkiye Büyük M i l let Meclisi
H ükümeti ile Rusya arasında imzalanan barış antlaşması
( 1 6 Mart 1 92 1 ) .
1 0 Ocak 1 920'de Yunan l ı lar'a karşı T . B . M . M . H ü
kü meti kuvetl eri n i n kazandığı zafer, Anado l u 'da b i r
gücün varl ı ğ ı n ı ispatl am ıştır. Ayrıca. Kazı m Karabe
k i r Paşa da Doğu Anad o l u 'd a , Ruslar'ın güvend i ğ i
Ermen i l er'i tepelem işti r 1 9 1 7'de Rusya'da baş layan
Bolşev i k İ h t i l a l i ise henüz oturmamı ştı r Türkiye'yi
çiğneyip geçecek ve R usya s ı n ı rı n a dayanarak olan
Emperya l i st Devletl er teh l i kesi de Rusya i ç i n ger
çekten düşündürücü olmağa başlamıştır. Öte yandan
Mustafa Kema l . Rusya ' n ı n bu d u rumunu b i l d i ğ i i ç i n
hemen Sovyet Hükümetiyle a y n ı şartlar alt ı nda b i r
antlaşma yapabi l eceğ i n i , Moskova'ya gönderd i ğ i Yu
suf Kemal Teng i rşek başkan l ı ğ ı ndaki b i r heyet a ra
c ı l ı ğ ı i l e b i l d i rm i ş t i r Bu heyetin yaptığı görüşmeler
müsbet sonuçlar doğurmuş ve Moskova Antlaşması
i mzal a n m ı ştı r ( 1 6 Mart 1 92 1 ) .
B u antlaşmaya göre
1 - Sovyet H ü kümeti , T.B.M . M . tarafından ta
n ı nmayan a n l aşmaları tanım ıyacakt ı r B . M . M . nce ka
bu l edi l m iyen Sevr Antlaşmas ı n ı tanımamıştır. 2 -
- 202 -
Sovyetler, M isak-ı M i lli s ı n ı rl a r ı n ı Türkiye'nin s ı n ı rı
o larak kabul etmiştir. 3 - Rusya, kapitül asyonların
kaldı r ı l masın ı kabul etmiştir. 4 - Bu antlaşmadan
önce iki devlet arasında yapı l m ı ş olan bütün a n laş
malar hükümsüz kalm ıştı r. Yapı lan arıtlaşnıa i l e T.B.
M . M . H ükumeti , Doğu Cephel erinde bulunan asker
l erinden diğer cephel erde faydalanmak imkanını bul
muş ve her iki tarafı n ş i kayetçi olduğu Batı l ı Devlet
l e re karşı yapacağı savaşta Rusya'dan si lah yard ı m ı
sağ l a m ı ştır. İçinde bul unmuş olduğu ortam dolayısıy
l a Batı l ı Devl etlerl e olan ittifaklarından ayrılan Rus
ya, Avrupa Devl etl erine karşı Türkiye 'nin dostl uğunu
sağlamakla siyasi bakı mdan güçlenmiştir. Ayrıca İ s
tanbul Boğazları ve Anadolu'nun Türkler'in e l i nde bu
l unması ve Rusya i l e dost geçinen Türk Devlet i ' n i n
yaşaması Rusya' n ı n çıkarları bakı m ı ndan ç o k önem l i
sonuçlar geti rmiştir. B u antlaşma i l e h e r i k i ü l ke de
düşman cephel e r i n i n karşısında daha güçlü duruma
geçm işti r. 1 6 Mart 1 92 1 'de i mzalanan Moskova Ant
l aşması 'nın şartları 1 3 Ekim 1 92 1 'de Türkiye ve Kaf
kas Cumhuriyetleri arasında görüşülmüş ve Kars
Antlaşması adı i l e anı l an b i r antlaşma da i mzalanmış
tır.
- 203 -
tur. Görevi , M i l l i Kurtu luş dava m ı z ı n başarıya u laş
ması için deniz u l a ş ı m ı n ı iyi b i r şekilde yapmak olan
bu teşki latın ilk komutan l ı ğ ı n ı Trabzoıı Liman Başkanı
Kulaksızlı Bi nbaşı E m i n yapm ıştır. Önceleri ancak
takalarla yap ı lan nakl iyat, daha sonra Karadeniz do
nanması n ı teşkil eden Aydı n Reis ganbotu g i b i buharl ı
gem i l erle yerine geti r i l m işti r Bu teş k i lat ayn ı zaman
da , Rus l i manlarına s i l a h götüren gem i l erin yol larını
keserek , elde ett i k l e r i n i zaman kaybetmeden Garp
Cephesi 'ne gönderm işti r Bu küçük do'n anma, 1 92 1
yı l ı nda , Binbaşı Altındiş Fahri ' n i n emrine veri l miştir.
Trabzon'daki Fransız Okulu'na a i t b i na teş k i latın karar
gahı ol arak kullan ı l mıştır 9 gem i , 2 motorbot, 1 0 ka
:i2r m .Jtorlu ve m otorsuz takasıyla büyük hizmetler
g ii r .:ı : i s t ü r .
- 204 -
Bunun üzerine duru m çok teh l i ke l i b i r hal al mıştır. H e r
an s i l a h l ı b i r çatışmanın çıkması bek l e n i r o l muştur.
Lloyd G eorge'un bu davranışı üzeri n e , Fransız asker
leri geri çek i l meğe karar verm i ş l e rd i r . Böylece İ ng i
l iz askerleri yal n ız kalmışt ı r Bu du rumdan faydalan
m a k i steyen Mustafa Kema l , İ ng i l izler'in tarafsız böl
geyi s i la h l a savunacakları tehd i d i n i h i çe sayarak b i r
süvari müfrezes i n i Ezine 'ye yol la m ıştı r Komuta n ların
dan e m i r a l ma d ı kça b i rbirlerine ateş açmamaları b i l
d i r i l en Türk v e İ ng i l iz askerl eri arasında b i r çatışma
olmuştur. Mustafa Kema l ' i n Çanakka!e harekatında
kul landığı takt i k , Türk l er'e büyük bir başarı sağ lamış
tır. Ruslar'ın da Türkler yanında yer alacağı yeni
bir dünya savaşı ndan çekinen Fransızlar, Musta-
fa Kemal 'e b i r arabul ucu gönderm işl e rd i r . Arabu
lucu n u n . Yuna n l ı l ar'ı n Trakya'dan çek i l eceklerine
da i r garanti vermesi sonuc u . Mustafa Kemal görüş
melerin yapı lmasını kabul etm iştir. N itek im görüş
meler Mudanya 'da başlamışt ı r ( 3 E k i m 1 922) . Savaş
meyda n l arında Yunan l ı l a r ' l a çarpı şan Türkler. masa
baş ında karşı ları nda İ ng i l iz. Fransız ve İtalyan dele
geler i n i bulmuştur. İ ng i l iz temsi l c i s i G eneral Harri ng
ton , Fransız tems i l c i s i Charpy , İtalyan tem s i l c i s i Ge
neral Montbel l i 'n i n katı l d ı ğ ı görüşme! ere Türk hey'
eti n i n başkanı olarak da İsmet Paşa katı l m ıştı r İsmet
Paşa aynı zamanda konferansa da ::>aşkan l ı k yapmış
tır Konferansta Türkler i ç i n en önem l i mes'el e, Yu
nan kuvvetle r i n i n en kısa zamanda Anadol u 'dan çı
karı lması o l muştur. İti laf Devletleri i ç i n en önem l i
k.o nu ise. yeniden b i r savaşı n başlaması ve askeri
harekatı n devam etmesi ol muştur. Toplantı odası n ı
süslemek i ç i n duvarlara h a l ı l ar ası l mış ve toplantı
oldukça soğuk b i r hava i ç i nde başlam ıştır. Tekl ifleri-
- 205 -
m i z i n kabul edi l m emesi hal inde, Türk Ordu l a r ı n ı n İs
tanbu l 'a g i receğ i n i n söylenmesi üzerıne durum ger
g i nleşmiş ve görüşmel e:- bur.ra n l ı b i r devreye g i rm iş
tir. Türk hey'et i n i n d i renişi sonunda İti l af Devletleri ,
Trakya'nın boşaltı l ması konusunda Türk delegeleri n i n
isteklerine uygun karar almak zorunda k a l m ı ş l ard ı r.
1 - Antlaşmanın i mzalanması ndan sonra Türk Yu
nan askeri arasıdaki çatışma sona erecektir. 2 -
- 206 -
N
- 207 -
NVON ANTLAŞMASI, İspanya iç harbi sırasında Akdeniz'.
de meydana gelen denizaltı korsanlığını önlemek maksa·
dıyla, Akdeniz'de kıyısı bulunan devletler arasında yapı·
lan antlaşma ( 1 4 Eylül 1 937).
İ spanya iç harbi gün lerinde Akden iz'de. k i m l ere
ait olduğu b i l i n meyen korsan Deniza l t ı l a r ı n dol aştı
ğı tespit e d i l m işti r İ ng i l izler, bu Den izaltı ların hep
b i r l i kte avl a n ı l ması tekl ifini i l eri" sürm ü ş l e r ; bunun
üzeri ne Akdeniz ü l ke l e r i n i n katı l d ı kları Nyon Konfe
ransı toplanmışt ı r Türkiye'yi bu konferansta Tevf i k
Rüştü Aras tems i l etm i ştir. Varı lan antlaşmada:
.. Fransa ve İngi ltere Devletl eri , Akdeniz'deki D e
n izaltı korsa n l ı ğ ı n ı önlemek i ç i n gerekt i ğ i nde Türki
ye'den kuvvet yard ı m ı isteyecekleri .. hususu da yer
a l m ıştır ki, bu madde Atatürk ' l e İnönü'nün aras ı nda
ki gerg i n l iğ i n son hadde varmasına sebep ol muştur.
İn önü anl aşmada bu madde bulunduğu müddetçe , an
l aşmayı i mzalamaması i ç i n Tevf i k Rüştü Aras 'a di
rektif verirken, Atatürk tam aksi görüşte olduğunu ve
bu madde n i n , Fransa ve İ n g i l tere tarafından Türkiye'
n i n eşit ve büyük devlet o l arak kabul E d i l d i ğ i nden an
laşmaya konulduğunu i l eri sürmüş ; Tevf i k Rüştü
Aras'a gönderd i ğ i e m i r l e a n l aşmayı ı mzalamas ı n ı is
tem işti r Bu antlaşma Türkiye Büyük M i l let Meclisi
taraf ı ndan da 1 8 Eylül 1 937'de onaylanm ıştı r
NURETTİN PAŞA, İzmir'in Vunanlılar'dan geri alı nmasında
bi.iyük �mı•:!İderi geçen Birinci Ordu Kumandanı .
İbra h i m Paşa'nın oğ l u . İ l k öğre n i m i nden sonra as
keri okula g i tm i ş , s ubay ç ı ktı ktan sonra g i rd i ğ i H a
reket Ordusu 'nda önem l i işlerle uğraşmaya başlam ış
tır Ku rmay tahs i l i ol mamasına rağ men kend i s i n i iyi
yetiştirm işt i r. Biri nci Dünya Savaş ı başladığı zaman
Tümen Kumanda n l ı ğ ı na terfi etm i şti r B i rinci Dünya
- 208 -
Savaşı 'nda Suriye Cephesi 'nde çarpışmış, mütareke-..
den sonra m e rkezi İzmir'de olan 1 7. Kolordu Komu
tan l ığına tayi n edilmiştir. Mütareke h ü kümlerine da
yanı larak lzmir'de herhangi b i r i şgal hareketi başla
d ı ğ ı takdirde, karş ı duru l ması fi krinde o l duğunu b il d i
ren Nurettin Paşa, b i r süre sonra 2 1 . Kolordu Ko
mutanlığına tay i n edi l m işse de, lzmi r'den ayr ı l masınr
sakınca l ı bulan lstanbul Hükumeti tarafından tekrar
İzmi r'e gönderil m iştir. Bu a rada, lzmir Metropol itf
H risostomos da gönderildiği s ü rgünden lzmi r'e gerf
dönmüştür. 26 Ocak 1 91 9'da lzmi r'e gelen Nurettin
Paşa, önce İzmir Val i l iğ ine, 1 4 Şubat 1 9 1 9'da da Va
l i l i k görevine ek o larak 1 7. Kolordu Komutanl ığ ı na
tayin edilmiştir. Paşa, val i l iğ i zamanınd a · Cemiyet-i
İlmiye • adında bir teşki latın kurulmasına çal ışmış
·ıe İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti 'ni
oüyük ölçüde desteklemiştir. 1 1 Mart 1 91 9'da lzmi r'
deki görevinden ayrıl a n Nurett i n Paşa İstanbul'a gel
miş, Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın isteğ i üzerine
Mustafa Kemal ile temas kurup telgrafla konuşmuş
tur. İ n g i l izle r'den a l ınan özel izin i l e yapılan bu ko
nuşmada, N urettin Paşa, Müslümanlar arasında da
ha fazl a kan dökülmemes i n i iste m i ştir. Daha sonra
fikrini değiştiren Paşa, İ stanbul 'da kal mak yerine Bü
yük M i l l et Meclisi'nin emrinde çalışrnağa kar2r ver
m i ş , Ankara 'ya g e l d i kten sonra Merkez Ordusu K"l
muta n l ı ğ ı na geti ri l miştir. 1 92 1 y ı l ı n ı n Kası m ayına ka
dar bu görevde kalmıştır. Büyük Taarruzda 1. Ordu
Kumandanı olan Nurettin Paşa İzmir'e giren i l k kum::ırı
dan olmuştur. İzmir'in a l ı n ı ş ı ndan sonra, buraya val i
o lara k tay i n edi l miştir. Nurett i n Paşa b ı ra ktığ ı vasi
yetnamed e , ölünce Kordonboyun'da bir cami ve tür
b es i n i n yapı lmasını i stemiştir.
- 209 -
F/14
NUR RIZA (DR), Parlementer ve devlet adamı (Sinop
1879).
Askeri Tıbbiye'den doktor yüZ!başı ol arak mezun
olmuş, İstanbul Tıp Fakültesi'nde öğretmen l i k yapmış,
1 908'de Osman l ı M ecl is-i M ebusanı 'na İstanbul M i l
l etvek i l i olara k katı l m ıştır. İttihat ve Terakki Cemiye
ti'ne g i rmişse de, daha sonra bu cem ıyeti n teme l gö
rüşleriyle çatışmış ve oradan ayrılarak H ürriyet ve
İti l af Fırkası'na g i rmiştir. Ku rtu luş Savaş ı 'ndan son
ra Büyük M i l l et M eclisi'n e M i l l etvekili olarak seçil
m i ş . Sağ l ı k Bakanlığına tayin edilmiştir. Bir ara D ışiş
leri Baka n l ığı Vekilliğini yürütmüş, 1 92 1 'de M oskova,
1 922'de U krayna Antlaşması i mzala n ı rken temsilci
olarak katılmıştır. Lozan'a barış görüşmeleri için gi
den R ıza Nur, ikinci m u rahhas olara k görev yapmı ş
tır. 1 924'ten son ra siyasi hayattan çekilmiş, Paris'te
tarih ve edebiyat alanında tetki klerde bulunmuştur.
- 210 -
o
- 21 1 -
m u . o s ı rada taa rruz hazırl ı klarını tamam lamak üzere
bulunan Mustafa Kemal 'e b i r tel g rafla b i ld irmiş, son
ra da Ankara'ya dönmüştür. Rauf O rbay'ın Başbakan
l ı k görevinden ayrı l ması üzerin e Başbakan seç i lm i ş
tir (4 Ağustos 1 923) . Cum.hurlyetin ilanına ortam
hazı rlayan kabine buhranı üzerine Başbaka n l ı ktan ay
r ı l mı ştı r. Mustafa Kemal 'i n , Cumhuri yetin ilanına ka
rar verdiği s ı rada O'nun yanında bul unmuş ve Meclis'
tA t,:ıkibedil er.ek çalışma şekl i n i beraberce tespit et
l'"'"!i �IP.rdir. Fethi Bey, Cumhuriyetin i l i\ n ı ndan �onra
Riivfıl< M i l l et Meclisi Başka n ı seç i l miştir. Terakklper
v A r Fırka ' n ı n k u ru l masından sonra Basbakanl ı ktan ay
rıl� n ı�met lnönü'nün yerin e tekrar �aşbakanl ığa se
r. i l e n Fethi Okvar. Şubat 1 925'te başlayan Şevh Sait
ı � va nı s ırasında Başbakan l ı ktan ayrıl m ı ştır. Büyük El
c i olarflk çal ıstıqı Paris'ten 1 930 y ı l ı nda d i n l erımek
için yurda gelen Fethi Okyar'a, M ustafa Kemal tara
fından yeni b i r parti kurması tek l ifi yapıl ması üzeri
ne, Okyar Serbest Cumhuriyet F ı rkası'nı kurmuştur.
Fakat bu parti kısa zamanda kapatı l mıştı r. Mustafa
Kema l 'i n ölümünden sonra da çalışmalarına devam
eden Fethi Okyar, 1 2 Mart 1 941 'de Adliye Vekal eti
qörevinden avrı l m ış, birkaç y ı l sonra da ölmüştür
(7 Mayıs 1 943).
- 212 -
ti r. Lozan Antlaşma ları n ı n tartı ş ı l ması 23 Ağustos'ta
tamam lanm ı ş , 14 al eyhte ve 2 1 3 lehte oyla antlaş
malar kabul e d i l m iştir. Bundan böyle M ec l i s ' i n önün
d e , a rtık barış içinde çal ışma i m kanı açı l mıştır.
Fethi Okyar Kabinesi şöyle kurulmuştu r : .
Başbakan Feth i Okyar, H ari ciye Bakan ı : İsmet
İnönü, Şer'iye Bakanı : Saruhan M i l letve k i l i Mustafa
Fevzi Efend i , M i l li Savu nma Bakanı Karas i M i l l etve
k i l i Kazım Paşa, Maarif Bakan ı : Adana M i l l etve k i l i Sa
fa Bey, İ ktisat Bakan ı : İzm i r M i l l etveki l i Mahmut Esat
Bey, S ı hhiye Baka n ı : Sinop M i l l etveki l i Dr. R ıza Bey,
Mal iye Bakan ı : Gümüşhane M i l l etveki l i Hasan Feh m i
Bey, Adl iye Bakanı : İzm i r M i l l etveki l i Seyit Bey, Na
f ı a Bakan ı : D iyarbakır M i l l etveki l i Zül fü Bey, Erkan-ı
H a rbiye-i U m u m iye Baka n ı : İstanbul M i l l etveki l i Fev
zi Paşa.
- 213 -
şünü a l m a k istemiş, yaptığ ı temaslar sonunda İsmet
Paşa Kab i nesi'n i n çek i l mes i n i daha doğru bul muştur.
Bunun üzerine kabi neyi kurma i ş i n i mutedi l bir şahsi
yet olan Fethi Bey'e vermi şti r.
Fethi Bey Kabineyi şöyle kurm u ştur:
Fethi Oyar: Başvekil ve M i l l i Müdafaa Vek i l i ,
Mahmut Esat Bozkurt: Adl iye Vek i l i ( İz m i r), Recep
Bey: D a h i l iye Vek i l i ve Mübadele Veki l i ( Kütahya) ,
Şükrü Kaya: Hari ciye Veki l i ( Menteşe), Mustafa Ab
dülha l i k : Mal iye Vek i l i ( İzmi r) , Şükrü Saracoğlu: M a·
arif Vek i l i ( İzm i r) . Hasan Fehmi : Z i raat Veki l i (Gümüş
hane). A l i Cenani : Ticaret Vek i l i ( Gaziantep), Fevzi
Bey Nafia Veki l i ( D i ya rbak ı r) . D r. Mazhar Bey: S ıhhi
ye Vek i l i (Aydın).
ON İ K İ MART M U HTIRASI, 9/1 1 / 1 969 tarihinde Başbakan
l ığa tayin edi·len S. Demirel Kabinesinin anarşiyi önliyeme
diği ve reformları gerçekleştirmediği gerekçesiyle istifası
nı istiven Kuvvet Kumandanları tarafından Cumhurbaşkanı
na verilen ve radyolarda okunan muhtıra ( 1 2 Mart 1 971).
Muhtı rada şöyle deni l mi ştir :
• H ükümet, süre gelen tutum v e i c raatı i l e yurdu
ı n u : r n anarş i , k a rdeş kavgası, sosyal ve ekono m i k hu
zı ır<;ui'.luklar içine sokmuş , Atatürk'ün bize hedef ver
d i ğ i çağdaş uygar l ı k seviyesine u laşmak ü m i d i n i ka
rn 1 1 ovunda yitirmiş ve Anayasa'nın öngördü ğ ü
rdorın l a rı tahakkuk etti rememi ş olup Türkiye Cum ·
h ır r ı v r�ti ' n i n geleceğ i ağır b i r teh l i k e içine düşürül
m ü s ti"ı r
Tü rk M i l leti 'n in v e s inesinden ç ı kan S i l a h l ı Kuv
vetl e r i n i n bu vah i m o r ta m hakkında duyduğu üzüntü
ve ü m i ts i z l i q i q i derecek çarelerin parti l e r üstü b i r
anlayışla Meclislerim izce değerlen d i r i l e rek mevcut
anarş i k durumu g i derici ve Anayasa'n ı n öngördüğü
- 214 -
reformları Atatü rkçü b i r görüşle e l e a l acak ve inkı lap
kanu nlarını uygulayacak kuwetli ve i nandı rıcı bir hü
kumet i n demokratik kural lar içinde teşk i l i zaruri gö
rül müştür.
Bu husus s ü ratle tahakkuk ettiril mediği takdir
de Tü rk S i lah l ı Kuwetleri kanunların kendisine verdi
ği Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak göre
vini yerine getirerek idareyi doğrudan doğruya üze
rine al maya kararl ı d ı r.
B i l g i l erinize
M emduh Tağmaç, Faruk G ürl er, Celal Eyicioğlu,
Muhsin Batur.•
M uhtıradan sonra Demirel istifa etmiş ve yerine
Cumhurbaşkanı tarafı ndan N. Erim Başbakanlığa tayin
edi l m i ştir.
- 215 -
üzerine 1 3 Kas ı m 1 961 sabahı evl eri nden a l ı nan On
dörtl er, üç gün süre i l e haklarında veri l ecek kararı
beklemişl erd i r. N i hayet 1 6 Kas ı m 1 961 tarih inde yü
rürlüğe konan 1 26 sayı l ı kanunla ondörtler tasviye
edi lerek emekliye sevkedi l m i ş l erd i r. Aynı gün çıkarı
lan 1 27 say ı l ı kan u n l a da, Ondörtlerin D ı ş işl eri Bakan
l ı ğ ı n ı n dış teşki l atlarında yeniden i hdas e d i l en müşa
virli klere tayi n edildikleri Türk kamu oyuna b i l d i ri l
m i ştir. Bu kanuna göre görev yerleri tespit edilen On
dört M i l li B i r l i k Komitesi üyeleri şunl ard ı r :
Alpaslan Türkeş (Yen idelhi), Orhan Kabibay
( Brükse l ) , Orhan Erkanl ı ( M eks i ka) , M ü n i r Köseoğ l u
(Stcholm), M ustafa Kaplan ( Lizbon) M uzaffer Karan
(Oslo) , Şefik Soyuyüce (Kopenhag), Fazı l Akkoyunlu
( Kabi l ) , R i fat Baykal (Tel Aviv) . Dündar Taşer ( R abat) .
Numan Esin ( M adrit). İ rfan Solmazer ( Lahey) , M uzaf
fer Özdağ (Tokyo ) , Ahmet Er ( Li bya) ,
Yeni sçimler yap ı l d ı ktan sonra tekar teker yur
da dönen Ondörtl er'den Alpaslan Türkeş ve arkadaş
larından bazıları C.K.M .P.'ye g i rmişl erd i r . Parti Kong
res inde çoğunluğu elde eden Al paslan Türkeş , Parti
Genel Başkanlığına seç i l m i ş , daha sonra da partinin
adını M i l l iyetçi Hareket Partisi olara k değ i şti rerek,
M i l li Birl i k Komitesi içinde savunmas ı n ı yaptığı pren
sipleri partiye sokmuştu r. Diğer üyelerden Orhan Er
kan l ı önce C . H .P . 'ye g i rmiş ve İsta nbul M i l letvek i l i
seç i l m i ş , 1 968'de hem partiden hem de M i l l etve kil
l i ğ i nden ayrı larak pol iti kadan çekilm iştir. İrfan Sol ma
zer ise şimdi Al manya'da bulunmaktad ı r.
- 216 -
kruvazörü i l e Çanakkal e 'den yola ç ı k m ı ş , 2 1 Ey l ü l
1 9 1 3 'e kadar 8 a y a ç ı k denizl erde düşman gem i l eri
ne, l i manlarına bas kınlar yaparak çok büyük yararl ı k
lar göstermiştir. B i rinci Dünya Savaşı ç ı k ı nca Harbiye
Nazırı Enver Paşa, Orbay 'ı · Afgan i stan siyasi mü
mess i l i • o l a rak görevl endirmiştir. Afganistan yol u
nun kapa l ı olması sebebi i l e mecbu ren l ran'da kalan
Orbay, güney İ ran Başkumandan l ı ğ ı n a tayin e d i l m i ş
v e dönüşünde de Bahriye Erkan-ı H arbiye R e i s l iğ i ne
getiri l m i şt i r. İzzet Paşa Kab i nesinde Bahriye Nazı rı
ol arak görev alan Orbay M ondros Mütarekes i 'n i i mza
lamaya giden Türk heyeti n i n başkan l ; ğ ı n ı yapm ı şt ı r.
lzm i r' i n işgal i nden çok kısa b i r zaman önce Bahriye
Nazı r l ı q ı görevi nden ayrı l m ı ştır. Ken disin e görevin
den n iç i n ayrı l d ı ğ ı n ı soran Sadrazam Damat Ferit Pa
şa'ya, Orbay şu cevabı verm işti r : • M eşrutiyetten ön
ce ve sonra bu meml ekette yap ı l a n bütün ihti l a l leri
qördü m . Bu i ş l e ri bi len b i r i nsan ol arak size e r geç
b i r isyan ç ı kacaq ı n ı söy l üyoru m . Bu isyanda asker
olarak rol oynamak istemiyoru m . Kendi soru ml u l u
Cjum altı nda ha reket edeb i l mek i ç i n de görevimden
ayrı l ı yorum . • lstanbul 'dan ayrı lan (24 Mayıs 1 9 1 9)
O�bı:ıv. önce Bandı rma'ya sonra da Ôdemiş'e gitmi�
tir İbrahim Sü reyya Nazm i , YCızb ı:ı ş ı Oc:man Tufan
B � v ! c r l e bercıber dolasan O rbav, Ödem i ş 'teki M i l i s
kuwetlerine Mustafa Kemal'e itaat etm elerini söyle
r n i s , Ankara'da bulunan A l i Fuat Paşa 'nın yan ı na g i t
m ı st i r A l i Fuat Pasa i l e daha sonra Havza'da b u l u
n a n M u stafa Kemal 'in yan ı n a q i den Rauf Bey .. Amas
ya Tam i m i n e .. i mzas ı n ı atmakla Ku rtu luş Savaş ı 'n ı
h a s ! cıtanl a rdan b i ri ol mak şerefi ni kazanmıştır. Bunun
la beraber O lstanbul 'da Son Osma n l ı M e c l i s i Mebu
s cı rı : 'r a H eyet-i Tem s i l iye müm.e ss i l l e ri nden b i ri ola
ra'< '<at ı l m ı ş , Mecl iste ayn ı düşüncede olan 80 kadar
- 217 -
arkadaşı i l e Fel ah-ı Vatan G u rubu'nun kuru l masına
çalışmıştır. Mecl is-i Mebusan 'ın, M i sak-ı M i l l iyi i lan
etmesi nden sonra İng i l i zler Mec l i s i dağ ıtı nca Rauf
Bey ile arkadaşları esir ed i l m i ş lerd i r. Mecl i s i n dağ ı ·
t: lıııasından bir kaç gün önce Mustafa Kemal yakla
şan teh l i keyi Orbay'a haber vererek Ankara'ya kaç
mas ı n ; istem iştir. Fakat Rauf Bey, Mecl is-i M ebusan'
ın Lıg i l izler tarafından dağıtı l ma s ı n ı n ve kend i s i n i n
tevkif edilmesinin Anadolu'da bağ ı msız b i r hükü met
k u ru l mas ı n ı kolaylaştı racağını düşünmüş ve İstanbu l '
riarı eyrı l mamıştır. Orbay, 1 6 M a rt 1 920'de İngil izler
tarafından e s i r ed i l d i kten sonra gönderi l d i ğ i Malta'
da 20 ay kadar kal d ı ktan sonra 30 Eyl ü l 1 92 1 'de Ana
dol u 'da B . M . M . tarafı ndan yakal anan İ n g i l i z esirlerine
karşı l ı k olarak Rauf Bey ve Malta'daki arkadaşl arı
İ n ebol u 'ya geti ril erek hürriyete kavuşmuşl ard ı r. 1 5
Kas ım 1 92 1 'de Ankara'ya varan Rauf Bey 1 7 Kas ı m
1 92 1 'de Bayındırl ı k Bakanı olmuş, bu görevinden Ocak
1 922'de ayrı l mıştır. Orbay 1 2 Temmuz 1 922'den 4
Ağustos 1 923'e kadar Bakan lar Kuru l u Başkanı ola
rak çal ışmıştır. Bu arada istememesine rağmen Lo
zan'a gönderi len İsmet İnönü i l e geçinemem i ş ,
İnönü'nün düşündüğü şeki lde barış ı n i mzalanma
ması i ç i n uğraşm ı ştır. Lozan görüşm eleri s ı ras ı n
da da başında bul unduğu Hükumet İnönü 'yü Lo
zan'da desteklememiştir. M u stafa Kemal ' i n araya
g i rmesi i l e Lozan Barı şı i mzalan m ı ş , bu duruma
fazla taham mül edemeyen O rbay , istifas ı n ı vererek
İsmet İnönü 'yü Ankara'da karşı la mamak i ç i n Anadolu
gez i s i n e cıkm ıştı r. Cumhuriyet'in i l a n ı ndan dört gün
önce döndüğü Ankara'da M i l let Meclisi İkinci Reisl i
ğine seçi lm iştir. 1 925 'ten 1 936'ya kadar geçen süre
içinde Fransa, İng i ltere H i n d istan ve Ç i n 'de dolaşan
Orbay, yurda döndükten sonra 25 Ekim 1 939'da Kas-
- 218 -
tamonu M i l l etvek i l i seçil mişti r. İkinci Dü nya Savaşı'
n ı n ş iddetle devam ettiği g ü n lerde 1 7 Şubat 1 942'de
Londra Büyükelçi l iğine tayi n e d i l m i ş bu görevde 1 0
M a rt 1 944 tari hine kadar kal m ı ş , sonra da istifa et
mi şti r. Hayatı n ı n son y ı l ları n ı evi nde, günlük olayla
ra karışmadan , kendi i ç i ne kapa l ı b i r şeki lde geçi ren
O rbay 1 6 Temmuz 1 964'te q l m üştür.
- 21 9 -
• B i ri nci Büyük M i l l et Mecl i s i ' n i n tarihi görev i n i çok
iyi başarm ış olduğuna kanaat u m u m i d i r . Göreceks i
niz M ec l i s , i ntihab ı n yen i l enmesine m üttefikan karar
verecekti r • .
Sabaha kadar s ü ren toplantı sonunda Veki l l er He
yet i n i n kararı, seç i m i n yenil enmesi ol muştur. Ertesi
gün (1 N isan 1 923). M ecl is Başkan l ı ğ ı n a verilen 1 2 1
imza l ı b i r takrirl e, Meclis'in dağ ı l ması v e yeni se
ç i m l ere geç i l mesi istenm i ştir. Bu arada. 20 Ocak
1 921 tari h l i Teşki latı Esasiye Kanununun b i r maddesi
kald ı r ı l arak, iki ay içinde seçime g i d i l mesi i stenm iş
tir.
- 220 -
ö
- 221 -
g i rişmiş, daha sonra Kafkas fırkalarına kumanda ede
rek Batu m 'u işgal etm i ştir. Mond ros M ütarekes i 'nden
sonra İzmir'de yerleşen Öza l p , İzm i r'in işga l i üzeri
ne Yunan l ı lar'a karşı bir mukavemet hareketinde bu
l unmak için çal ışmalarda bulunmuştur. Merkezi Ban
d ı rma'da b u l unan 6 1 . Fı rka kumandan l ığ ı n ı e l e a l m ış
tır. Bergama 'yı işgal eden Yunan l ı lar'la çarpışmıştır.
Ayval ık, Soma, Akh i sar müfrezeleri kumanda n l ı ğ ı n ı
yapm ıştır. Yunanlı lar'ın i l eri hareketleri sonucunda
B i l ecek'teki Ertuğrul G rubu Kumandan l ı ğ ı na tayin e d i l
m i şti r. Büyük M i l let M ec l i s i üyel iğine seçi l m i ş bu
l unan Özalp daha sonra Kocaeli G u rubu Kumandan
l ığ ı na geti rildiıkten sonra lzmit'i kurtarm ıştır. Yunan
o rduları n ı n Sakarya üzerine i l erlemesi sebeb i i l e bü
tün ,kuwetlerini a l ı p Beyl i k köprü'ye gelm işti r . Al bay
rütbesi ve M ü rettep Kolordu Kumandanı sıfatı i l e Sa
karya Savaşı 'nda çarpı şmıştır. Sakarya Savaş 'ından
sonra düşmanı kovahyan ordumuzun sağ kanad ı n a
kumanda etm iştir. Savaştaki başarısı sonunda B . M . M .
tarafından M i rl ival ığa terfi etti r i l m i ştir. 1 922'de M i l li
M üdafaa Vek i l i ol muştur. Büyük Taarruzun hazı rlanı
ş ı nda M i l li M üdafaa Veki l i olarak yaptığı başarı l ı ça
l ışmaların b i r sonucu o l a rak B . M . M . tarafından Feri k
l i ğe terfi etti ril miştir. 1 924'te B i ri nci Feri•k, 1 925'te de
B . M . M . Reisi seçil miştir. 1 927'de aske r l i kten ayrıla·
rak yal nız B.M . M . Reisi olarak çal ışmaları n ı sürd ü r
müştür.
- 222 -
g österi l m iştir. Özbek, Talu kabi nesi 'nde de U l aştır
ma Bakanı o l a rak görev alm ıştır.
- 223 -
p
- 224 -
Bakanlardan b i ri o l muş, fakat 4. ve 5. M enderes Ka
binel erinde de ayn ı görevde kal m ıştı r. 27 Mayıs 1 960
İhti l a l i nden sonra Yassı ada Ada l et D ivan ı 'nda yar
g ı l an m ı ş , hakkında verilen idam kararı onaylanarak
lm ral ı 'da idam edi l miştir ( 1 96 1 ) .
- 225 -
R
- 226 -
uzakta olması sebebiyle düşman üzerine tes i r l i o l a
bi lecek b i r bask ı n yapamamıştır. Bunun üzerine
Mustafa Kem a l , telefo n l a Reşat Bey'e • N iç i n hedefi
n ize u l aşamad ı n ı z ? • d iye sorduğunda kahraman R e
şat Bey ·Yarım saat sonra hedefi m ize varacağız D
d i ye cevap vermiştir. Evet R eşat Bey, ded i ği nde
durmuştur. Büyük Önderine verd i ğ i sözü yerine g e
tirememenin üzüntüsü i l e i nti har etm i ştir. Reşat
Bey'in a l m aya çal ı ştığı Ç i ğ i ( Tepe k ı sa b i r süre son
ra e l e geçiri l m i ş , fakat ne yazı k ki bu fazi l eti l i , sö
züne sad ı k Türk subayı bunu görememiştir.
- 227 -
s
- 228 -
! eri Eskişehi r'i e l l e rine geçirdi kten başka Türk
ordusunun Sakarya'n ın doğusuna çekil mesi nden de
i stifade ederek 1 2 Ağustos günü yeniden yürüyüşe
geçerek, Ankara'yı e l l erine geçirecekleri n i hesapl a
m ı şlardır. Ulaşım i ş lerinde k u l l andı kları araçların
parçalanmas ı , su sağ l amak için zaman ında ted b i r
a l amamaları b i r yana, devaml ı ol arak kendi askeri
üstleri nd e n de uzaklaşmışlardır. Geriye demiryolu i l e
bağ l ı olan v e su s ı k ı ntısı çekmiyen Türk kuvvetle
rinin durumu n i sbeten daha iyi i d i . Türk ordusu Sa
karya'nın doğusunda iki yönde mevz i l enerek Sakar
ya Nehrinin kıvrı m larına uygun olarak güneyde b i r
d i rsek meydana getirm i ştir. Bu d u r u m Yunan ordula
r ı n ı n sol taraftan hücuma geçeceği tahmi n i n e göre
düzenl e m i ştir. Vunan l ı lar'ın s a l d ı rı s ı i l e baş layan
savaş 100 kilometre l i k bir cephe üzerinde geçmiş
tir. Türk Ordusu bu cephede çok teh l i keli dakikalar
geçirm i şti r Ordunun sol kanadı Ankara' n ı n 50 km.
güneyine kadı:ır ceki l m i ştir. Türk Ordusunun geri çe
k i l m e s i , yara l ı l arın An kara 'ya geçmesi i l e sava ş ı n
kötü sonuçları n ı n ç ı kması Mecl i s ' i ve Ankara hal kı
n ı fazlasıyla üzmüştür. Büyü k M i l l et Mec l i s i 'nden
pek çok evrak emniyetl i görü l en Kayseri 'ye gönde
r i l m i ş , Bakan l ı kl arda yalnız en yetk i l i görevli ler kal
m ı şt ı r. Öte yandan B . M . M ecl isi Başkom utan l ı ğa M us
tafa Kem a l ' i oy b i r l i ğ i i l e seçmiştir. M ustafa Kema l ,
Türk Ordusunun yönünü, batıya i ken güneye çevir
m i ş , arkası Ankara'ya i ken kuzeye verd i rmiştir. M us
tafa Kemal böylece, Orduya yön değişt i rterek yerin
d e b i r ted b i r a l m ıştır. Savu nma hatl arı pek çok ye
ri nden k ı r ı l m ı ş fakat, kırılan yerin hemen arkası nda
çarçabuk yeni bir savunma hattı kuru l muştur. Sa
vaş ı n a l d ı ğ ı şekil üzerine M ustafa Kemal büyük em-
- 229 -
rini vermekte gecikmemişti r. cc Hatt-ı Müdafaa yok
tur. Sath-ı müdafaa vardır. O satih bütün vatandır.
Vurdun her karış toprağı, yurttaşın kanıyla ıslanma
dıkça düşmana bırakılamaz. Onun için, küçük büyük
her birlik bulunduğu mevziden atı labil ir, ama büyük,
küçük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden düş
mana karşı cephe kurup savaşı sürdürür. Yanındaki
birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören diğer bir·
l ikler ona uyamaz, Bulunduğu mevzide sonuna kadar
dayanmak ve direnmekle yükümlüdürler,,. Savaş
başlad ığı zaman g erek Yunan ve gerekse Türk kuv
vetl erinin aras ında aslı nda büyük b i r denges izli:k
vard ı .
- 230 -
ünvan ını verm iştir. Büyük ve kan l ı Sakarya Savaş ı '
nda kazanı l an zaferin yurt içinde v e yurt d ı ş ı nda yap
tığı tes i r l e r çok büyük ol muştu r. Bu sonuçlardan en
öneml i s i Frans ızlar'la b i r anlaşma yapmak için daha
müspet b i r ortamın hazırlanmış ol ması başta g e l m i ş
tir.
- 231 -
SARAÇOÔLU ŞÜKRÜ, parlementer ve devlet adamı (Öde
miş 1887).
- 232 -
SARPER SELİM, Hariciyeci, devlet adamı ve parlementer
Cist. 1 899)
- 233 -
ren ikinci Celal Bayar kabinesinden sonra İstanbul M illet
vekili Refik Saydam tarafından kurulan kabine.
R e i s icumhur, Başve k i l Bayar'ın i stifa m e ktubu
nu çok nazi k şekilde karş ı l a m ı ştır. N itek i m Celal Ba
yar'a yazd ı ğ ı mektupta : .. celal Bayar İ z m i r Mebu
su Büyük M i l l et M e c l i s i i ntihab ı n ı n yeni lenmesi i h
t i m a l i üzerine vukubulan i stifanız kabul olunmuştur.
İ ktidar mevk i i nde geçen h i zmet zaman ı m ızı takd i r i l e
yad ederek s ize ve arkadaşlarınıza h a l i s teşekkürle
rimi ifade etme k i sterim . Siyasi tarih i m i z i n ç eti n b i r
devre s i n i yüksek meziyetlerin i z l e iyi dare etm e n i z i ,
m i l l etimiz daima teşekkür v e takd i r duyg u l arı i l e ha
tırlayacaktı r. Hükümetin teş k i l i n e , İstanbul M ebusu
Refik Saydam memur e d i l miştir. Reisicumhur İsmet
İnönü . .. d iye yazmı ştır.
Kabine, yalnız Başveki l ve i ki veki l l ik makamın
da yapılan değişikl i kl e gene e s k i s i g i b i şöyle kurul
muştur: Başveki l : R ef i k Saydam (İstanbu l ) . Adl iye Ve
ki l i : Fi kret S ılay ( Konya). M i l l i Müdafaa Veki l i : N a
c i Tınaz( Bursa) Dah i l iy e Veki l i : Faik Öztrak (Tek i r·
dağ). H ariciye Veki l i : Şükrü Saracoğl u ( İzm ir). Nafia
Veki l i : Ali Çetinkaya (Afyon) . Maarif Veki l i : Hasan
Ali Yücel (İzmir) . İ ktisat Veki l i : H üsnü Çakı r (İzmi r) .
Sıhhat Veki l i : H u l ü s i Alataş (Bu rsa) . Gümrü k v e Te
kel Vek i l i : A l i Rena Tarhan (İstanb u l ) . Z i raat veki l i :
Muhl i s Erkmen (Bursa).
SERBEST C U M H U R İYET FIRKASI, Türkiye'de demokrasi
denemesinin bir sonuçu olarak Mustafa Kemal'in desteği
ile Fethi Okyar ve arkadaşları tarafından kurulan parti ( 1 2
Ağustos 1 930 1 7 Kasım 1 930).
•
- 234 -
Mustafa Kem a l 'e , Hükumetin m a li ve i ktisadi pol it i ka
l arındaki başarısızlığı ndan, M e c l i ste serbest e l eşti
rinin yokluğundan ve bunun sonucu o larak kab i n e n i n
sorumsuzluğundan y a k ı n a n b i r m e ktup yazmıştır Mek
tupta Okyar , ihtiyaç duyu lan şeyin b i r muhalefet ol
duğunu söy l e m i ş ve, buna dayanarak, yeni b i r parti
kurma tek l ifi hakkı nda Cumhurbaşkanın ın görüşl eri
ni iste m i ştir. M ustafa Kem a l , hürriyet ve tartışmaya
i nancını tekrar bel i rterek, Feth i Bey'i n l a i k Cumhuri
yetin temel i l kelerini kabul etmesine memnuniyetini
açı kl ayıcı b i r cevap vermiştir. M e ktup ve cevap ta
ınamen yayınlanmış ve 1 2 Ağustosta Fetih Okyar.
Serbest Cumhuriyet F ı rkas ı 'n ı n tüzüğünü, Cemiyetler
kanunu uyarınca tescil edilmesi i steği ile İstanbul
Val i vek i l i n e verm iştir. Program , daha faz l a hürriyet,
daha az verg i , daha iyi ve daha az hükumet i l kele
rini i ç i n e a l mıştır. Serbest Cumhuriyet Fı rkas ı 'n ı n
kısa ö m rü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok fark l ı
açıklamala ra y o l açmı ştır. Bazı l a rı Mustafa Kema f ' i n
ç o k parti l i b i r demokrasiyi Türkiye'de kurmayı ger
çekten i sted i ğ i n e , yalnız tutucular bunun e rken ol
duğunu gösterince teşebbüsten vazgeçtiğine inan
m ı ş lard ı r. D iğerleri de, Mustafa Kemal Atatürk'ün i k
tisadi bun a l ı m s ı rasında gerg i n l i ğ i yatıştırmak i ç i n
u s l u , yöneti l eb i l i r b i r muhalefet kurmak amacı nda
olduğunu, fakat muhalefetin işi azıttığ ı m görünce
de onu ezd i ğ i n i söylemişlerdir. Bazı ları da o l ayı
Mustafa Kemal ile İsmet İnönü ara s ı nda b i r fi k i r ay
rı l ı ğ ı olara k yoru m l a m ı ş , birinc i s i n i n İsmet İ nönü'
ye ve H a l k Parti s i 'ne b i r karşı ağırl ı k arad ı ğ ı n ı , i ki n
c i s i n i n de bu denemen i n tehl i ke l i olduğunda n iha
yet M u stafa Kem a l ' i i k n a ettiğ i n i i leri sürmüşler
d i r. Kuşkusuz M ustafa Kem a f ' i n izni i l e kuru l an ve
- 235 -
Onun yakın gözetim i altı nda çal ı şan Serbest C u m
huriyet Fırkas ı , 1 924'ün Terakkiperver Fırkası 'ndan
çok daha az bağ ı msız ve hatta i ktidardaki partiye
karşı daha az ciddi b i r a lternatif o l arak görünmüştür.
Konunun gerçek yanı ne olursa o l sun, çok geçme
den bu denemen i n hem erken hem de teh l i k e l i oldu
ğu açık b i r şekilde b e l i rm iştir. Bu a rada Fethi Okyar
ve i smet İnönü b i rb i rl erine karşı gayet nazi k ve dost
ça i l işkilerini korumaya itina göstermişlerd i r. Fakat
izin l i b i r muhalefetin ortaya ç ı kmas ı , bir çok fark l ı
çevrelerde birikmiş nefretlerin v e kızg ı n l ı kl a rın pat
laması n ı tahrik etmiştir. Çünkü Fethi Bey'in konuş
malarını ayaklanmalar ve karı ş ı k l ı k lar izl emişt:r. Oo
ğu i l l erind e de yabancı devletlerce yapı lan k ı ş k ı rt
m a l a r sonunda bazı i<aynaşmalar o l m uştur. Sonun
da, G azi 'nln b i r konuşması i l e bu muhal efet dağıtı l
m ı ştır. 15 Kası md a Fethi O kyar Mec l i s 'te H ü kümeti
seçim yolsuzlukları i l e itham etmiş ve kısa b i r s ü
re sonra • Gazi 'ye karşı mücadele i m kansız olduğu
için• Serbest Cumhuriyet F ı rkas ı n ı feshetme kara
rını açı k l a mı ştır. Bu karar 1 7 Kası m 1 930 günü bir
m e ktupla içişl eri Bakanl ığ ı na b i l d i r i l m iştir. Ayn ı s ı
ral a rda ortaya ç ı k m ı ş olan diğer i k i küçük parti , Aha
l i-i Cumhuriyet Fırkası ve Türk Cumhuriyet Ameie
ve Ç iftçi Partis i , doğrudan doğruya hükümet emri
i l e feshed i l m iştir.
- 236 -
!arı n ı n i l i şkilerinde, gereğinde en güçlü dayanak ve
d i reniş müessesesi olan G rev ve Lokavt hakları bu
kanunda yer almam ıştır. Kanun 2 . maddesi i l e , · iş
çi ve işveren sıfatı i le çalışmayan kimselerin Sen
d i k21ara g i rmeye hakları • olmad ı ğ ı kayd ı n ı da koy
muştur. Bu, dünyan ı n her yeri nde, b i l hassa i ş ç i leri
sömürmede en büyük vasıta olan Send i ka parazitl i
ğ i n i ve sınıf d ı ş ı İşçi aristokratl ı ğ ı n ı önlemişti r. Bu
nunla beraber bu kanu n sendikal ara • Toplu Sözl eş
me • hakk ı n ı vermekle güçlü b i r kurum meydana ge
tirmiştir. Fakat Sendika kurma ve sendika üye l i ğ i
ni mecburi k ı l mamakla kanunun i ş l emesi oldu kça
engel lenmiştir. Bu suretl e işverene , sendikalı işçi
ye yüz vermemek ve send i kasızl ı ğ ı devam ett i rmek
gibi i m kan l a r sağ lamıştır. Bu durum 7. madde de
açıklanma m ı ş , yargıca, küçük bir i hbarla sendika
kapama yetkisi verm iştir. Fakat bu kanunda işçiye
grev hakkı veri lmemiştir. Bu sebeple Türkiye'de sen
d i kacı l ı k , 1 947 kanununa rağmen kurulamamış ve
yayg ı n l aşamamıştır. 1 950 başlarında, C . H .P. i ktidar
dan çeki l i rken , meml eketteki send i kalar sayısı 87 ve
üyeleri 76.000 kişiden ibaret kalm ıştır. Gerçi devlet
i ş l etmeleri nde işveren devlet olduğu i ç i n , kanun ol
masa dahi iş saatl e r i , ücretler, sosyal yardı mlar
devleti n temi natı altına a l ı nm ı ştır. Devlet i ş l etme
l eri nin b i l hassa İstanbul d ı ş ı nda herb i r i , b i rer şehir
gibi ku ru l m uştur. Ancak özel teşebbüslerde fabrika,
sadece i ş l etme binası ve müdürlük bürolarından
meydana gelm i ştir. İşçiler lehine herhangi bir sos
yal tesise g i d i l medikten başka, sendikacı l ığ ı n özel
teşebbüsçe hoş görü l memesi sonucu 1 947 kanunu
güçsüz ve verimsiz kal mıştı r. Bu durum ancak 27
Mayıs 1 960 i hti l a l i nden sonra olumlu yönde ele
- 237 -
a l ı n m ı ş , 1 5 .7.1 963'te 274 numara l ı yen i sen d i kalar
Kanunu ç ı km ıştı r. Yeni Anayasan ı n getird i ğ i i m kan
lar, Türk İş Hukukunda bugün uygulanan hakikaten
geniş ve etraflı kurumların doğmas ına yol açm ıştır.
- 238 -
şarı i l e bitirmiştir. Bu sırada Birinci D ü nya Savaşı bü
tün hızı i l e sürmekteyd i . Subaya ordunun ıhtiyacı çok
fazla olduğundan Cevdet Sunay H arp Okulu yeri ne,
tali mgaha gönderi lm iştir. Burada görgü ve b i l g i s i n i
artt ı r m ı ş , sonra da asteğmen ol arak F i l i stin cephesi n
d e göreve başl a mıştır ( 1 9 1 7) . Bu cephede yapılan sa
vaşlara k atılan Cevdet Sunay, gösterd i ğ i kahraman
l ı ktan dolayı teğmenliğe yükselt i l m i ş , Türk Alman
Madalyası ile taltif e d i l miştir. G enç teğmen Cevdet
Sunay, İ n g i l izler'le yapılan b i r savaş s ı rasında yarala
nara k e s i r düşmüş, babası da esir düşünce oğlunu
kendi esi r kampına a l d ı rtmışt ı r.
- 23 9 -
nay, Türkiye Cumhuriyet i n i n dördüncü Cumhurbaşka
n ı Cemal G ü rsel ' i n hasta l ı ğı n ı n ağı rlaşması üzerine
T.B . M . M . ne önce Kontenjan Senatörü o larak a l ı nm ı ş ,
sonra da Meclislerin büyük b i r sevgi gösterisi i ç i nde
Türkiye Cumhuriyet i n i n beşinci Cumhurbaşka n l ı ğ ı n a
seç i l m iştir (29 M a rt 1 966) . Bu görev i n i de büyük b i r
başarı i l e yürütmüş, 1 2 Mart M uhtırasından sonra
Ordunun s iyasi hayata tesi r etmemesi için çal ı ş m ı ş
ve bu çalışmaları s ı rasında N ihat Erim v e Ferit M e
len'i Başbakanlığa tayin etmişti r. 7 yıl l ı k Başka n l ı k
süresi dolunca, Başka n l ı ktan ayrı lan Sunay, Tabi i S e
natör o larak parla mentoya g i rm işti r.
- 240 -
s
- 2�1 -
d i n i l m i n i öğrenmeye başl am ıştı r. Babası Şeyh Mah
mut'un ö l ümünden sonra a i l e reisi ol arak göreve baş
l a m ı ş , bu arada bed i , i stiare, usuli fı k ı h , sarf ve nahiv
dersleri okumuştur. O tari hlerde şeyh l i k müessesesi
yal n ız d i ni bir kurum o l madığı i ç i n Şeyh Sait mürit
l e r i n i n get i rd i ğ i hed iyeleri kafi bu l m a m ı ş , ticaret ha
yatına da atı l m ı ştır. Her yıl on sürüye yakın koyunu
Haleb'e götü ren Şeyh Sait koyun l arını orada satıp ye
rine de a l d ı ğ ı mal ları veya altınları heybesi ne koyarak
geri dönmeyi adet ed i n m iştir Halep dönüşü hemen
her y ı l Palu 'ya g e l me k Şeyh'in al ıştığı gel enekl erin
den b i ri h a l i n e gelmiştir. 1 925'de de durum aynı ol
muş. Ancak bu defa o Pal u'ya g e l i rken civar köyl er
de daha fazl a konaklamış, Türkiye Cumhuriyeti Dev
leti n i ve yönet i c i l e r i n i tenkid etm i ş ve şeriat isteriz
demeye baş lamıştır. Palu 'ya geldi kten sonra kanun
kaçağı 10 adam ı n ı jandarma teğmenine tes l i m etme
ye yanaşmayan Şeyh Sait jandarmalarla çarpışarak
µzun bir süreden beri hazı rladığı ortamdan da yara r
lanarak zamans ız da olsa isyan etm iştir. İ syanı Fethi
Okyar' ı n yerine Başbakan l ığa get i r i l e n İsmet İ nönü'nün
aldığı başar ı l ı tedbirler ile bastırı l m ı ş , kend i s i de tes
l i m o l m a k zorunda ka l mı ştır. Şeyh Sait ve adamları
D iyarbak ı r'da yarg ı landıktan sonra idam ed i l erek ge
� ici l i klerin i n cezası n ı çekm i ş l erd i r (25 Hazi ran 1 925) .
- 242 -
tarafı ndan sevi l i p say ı l m ıştır. 1 925 y ı l ı nda her y ı l ol
duğu gibi dedes i n i n kabrini ziyaret etmek için Palu 'ya
gel m iştir Ancak bu defa yan ı n a b i raz d".lha fazla atl ı
a l m ıştır Yolda uğradığı köyl erde Cumhuriyet a l eyhi
ne vaizler verm i ş , .. din elden g i d iyor .. d iyerek h a l k ı
k ı ş k ı rtmıştır.
İsya n ı n patl adığı 1 3 Şubatta Şeyh Sait Diyarba
kır'ı kuşatmak i ç i n ha rekete geçmiştir. 7 Martta yani
Di yarbak ı r ' ı kuşattığı zamana kadar askeri harekat da
ha ziyade asi ler l e h i nde gel işmiştir. 20 Şubatta Pal u '
nun Şeyh Sait'e bağ l ı Şeyh Şerif komutas ı ndaki b i r
l i klerin e l i n e geçmesi bunların maneviyatını yükselt
m işti r. Şeyh Şerif'in emri nde faz l a sayıda adam yok
tu . Fakat Şeyh Sait'in de, Şeyh Şerif'in de Pal u ' l u ol
maları bunların yak ı n l a r ı n ı n i l çede ve civar köyl erde
bulunması a s i l e r i n i ş i n i kolaylaştı rmıştır.
Şeyh Şerif koca i lçeyi bir tek kurşun patlamadan
a l m ıştır. Çünkü i l çeleri kuşatı l d ı ğ ı nda, i lçen i n yöneti
ci leri ve bazı eşraf Şeyh Şerif'e b i r nasi hat heyeti
gönderm iş l e rd i r Şeyh , bunları hemen tevkif ederek
koz d iye k u l l a n m ı ştır. Palu 'nun savunması için bütün
tedbirler a l ı n m ı ş olduğu halde, Şeyh ' i n bu kimseleri
öldüreceğ i korkusu mukavemeti engel l e m i ş subayl a r
ateş edememişlerdi r.
Palu düşünce Elazı ğ ' ı n yol u açı l m ıştır. 2 1 Şubat'·
ta 1 4 . Süvari A l ayı H a n i 'de, 1 1 . Süvari Alayı Cüzi'de
pusuya düşürülerek esir ed i l miş ve böylece Şeyh Sa
it'in durumu daha da kuvvetlenm iştir. B i r yandan bu
başarıları sağ l ayan asiler öte yandan da b i r teşki lat
kurmuşlardır.
Bu s ı rada asi ler, Şeyh Sait ve kurmayı n ı n haz ı r
lamış oldukları plan gereğ ince Diyarbakır'ı dört yön
den sarm ı şlardır. Fakat top ateşi ve surlar, onların da-
- 243 -
ha fazl a i lerlemeleri n i , umdukları gibi şehre kolayca
g i rmelerini önlem iştir. Öte yandan içerde bekledikleri
yard ı m ı göremem i ş l erdi r. Bu yüzden oldukları yerde
çak ı l m ı ş kal m ı ş , şaşk ı n l ı kl a g e l ecek emri beklemiş
l erd ir. N itekim sabaha karşı bu e m i r g e l m i ştir. Şeyh
Sait yen i ld i ğ i n i a n l a m ı ş ve asilere en kısa zamanda
geri çeki l me e m ri n i verm iştir.
D iyarbak ı r önündeki bu yeni lgi Şeyh Sait'in yedi
ği i l k darbe olmuştur. 9. Kolordu yığ ı naklarını yapar
ken Şeyh Sait'i n oynak kuvvetleri şaşkın şaşkın çekil
meğe başlamışl a rdır. Ancak bunlar yavaş yavaş , fa
kat plan gereği sarı l ma kta olduklarını henüz anlama
m ış l ardı r. Kolordu b i r l i k l eri güneye i nerlerken Diyar
bakı r'dan i l erleyen kuvvetler asileri kuzeye itm i ş l er
d i r. O devre içinde çok yer e l değiştirmiştir. Fakat
asilerin hep aynı bölge içinde tutu l masına di kkat edil
miştir.
5 N isan Pazar günü Mustafa Kemal , Genel kur
maya g i derek harekatın gel işmesi hakkında etrafl ı
b i l g i a l m ı ştır. Savaşın kaderi hükumet kuvvetleri nden
yana dönünce Ankara'da İ smet Paşa'nın durumu kuv
vetlenm iştir.
N isan'ın i l k yarısı tama m l a n ı rken asilerin hemen
hepsi Genç Dağ la rı n ı n etekl erine sürü lmüşlerdir. Ora
da artı k son direnmelerini yapmı ş lard ı r
İki taraf arasındaki s o n öne m l i çatışma, sekiz sa
at süren bir savaş h a l i nde geçmiştir. S ı rtlarını Genç
Dağlarına vermi ş olan asiler savunma için daha elve
riş l i şartlara kavuşmuşlardı r . Bununla beraber sekiz
saatin sonunda zafer Hükumet kuvvetleri n i n ol muş
tur. Şeyh Sait i ç i n art ı k yeni bir cephe kurmak i m ka
nı da k a l m amıştır. Tek çare o l arak kaçmak kalm ıştı r.
Askeri dağ ı l m ı ş , tamamiyle O 'nu b ı rakmış lardır
- 2 44 -
Kendi s i y l e beraber savaşmış olan b i r tak ı m
şeyhl er, Şeyh Abd u l lah, Kası m Bey , İsma i l Bey, Reşit
Efendi , Kargapazarl ı Mehmet Ağa , Hacı H a l it bunların
oğu l l a r ı , a k rabal ar ı , hizmetkarları Menaşküt'te b u l u
nuyorlard ı . Şeyh Sait yanına bi rkaç h izmetkar a l a
rak oraya geçmiştir. Orada Şeyh Sait' i n başkan l ı ğ ı nd a
b i r • Harp Mecl i s i • kuru l muştur. Mecl i s , yap ı l acak b i r
şeyin olup olmad ı ğ ı n ı görüşmüştür. Bu sırada her ta
raf asker dolmuştur.
Görüşme kısa sürmüş ve Varto'da Osman Nuri
Koptagel Paşa 'ya tes l i m olmağa kara r veri l m iştir. An
cak Abdurrahman Paşa Köprüsüne gel i nd i ğ inde, Şeyh
Sait fikrini değ iştirerek, kaçmağa karar verm işti r. Fa
kat sonra b i rden tekrar fikrinden dönmüş ; köprü ba
şına gelerek Osman Nuri Paşa 'ya tes l i m o l acağ ı n ı b i l
d i rmiştir.
1 925 N isan ı n ı n sonundan Hazirana kadar D iyar
bakır enteresan günler yaşam ı ştı r. Çünkü tes l i m olan
Şeyhl e r ve o n lara uymuş bulunanların l ider takımı Di
yarbakı r'a geti r i l m i ş l e r , yarg ı l an m ı ş l a r ve Şeyh Sait
başta o l mak üzere i syanc ı l ar ı n çoğu asılarak, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti 'ni n aziz varl ı ğ ı na kastetme n i n
cezas ı n ı çekmişlerdir.
- 245 -
Türk Ordusunun başında İstanbu l 'a g i rm i ş emekl iye ,
- 246 --
T
- 247 -
Parti m i l l etvek i l i n i n yerine, b i r C . H .P.'l iye kavga etti
ğ i için Meclisten ç ıkarı l m a cezası veri l ince bütün
C . H .P.'li m i l letvekil leri İnönü'yü tak ibederek M ecl i s i
terketmişlerdi r. Meclisin Tahki kat Komisyonunun ku
ruluşuna karar vermesinden bi rkaç dakika sonra da
Kom isyon kurulmuştur. Bu da H areketin planlı olduğu
nu açı kça göstermiştir. Den izl i M i l letveki l i Ahmet
Hamdi Sancar'ın Başka n l ı ğ ı nda kurulan kom isyonda
Vacit Asena, Kemal B iberoğl u , Ekrem Anıt, H i l m i Du
ra, Kemal Özer, Turan Bahadır, Nüzhet U l usoy, Selami
D i nçer, Sait B i l g i ç , N u sret Kirişçioğ l u , N ecmettin Ön
der._ Bahadı r Dülger, H immet Ölçmen ve Osman Ka
vuncu yer a l m ıştır. Komi syo n , kuru l u r kurulmaz. tah
ki kat konusuna g i ren ne varsa neşrini ve siyasi faa l i
yeti yasaklayan kararlar a l m ı ştır.
- 248 -
TALAS CAHİT, Prof. Devlet adamı (Trabzon 1 9 1 7).
Siyasal B i lg i l e r Fakül tesi n i bitirm i ş , Cenevre'de
İ ktisat Doktoru o l mu ştur. Mal iye ve Çalışma Bakan
l ı k la rı Araştırma Kurul u üyesi olara k uzun zaman ça
l ış m ı ştır. 1 952 y ı l ı nda Siyasal B i l g i l e r Fakültesi nde
öğreti m üyel iğine başl ayan Talas, B i rinci G ü rsel Kabi
nesinde Ç a l ı ş m a Bakanı olarak görevlendi r i l mişti r.
- 249 -
n ı ve Başbakan Yard ı mcıs ı : N i zamett i n Erkmen (A.P.),
Devlet Bakanı Prof. İ l han Öztrak (dışa rdan ) , Devlet
Bakanı : İ . Hakkı Tekinel (A.P.) , Ada l et Bakan ı : Hayri
M umcuoğ l u (Bağ ı m s ız) , M i l li Savunma Bakanı İ l ha
mi Sancar [C.G .P.) , içişleri Bakanı M u kadder Özte
k i n (Bağ ı ms ı z) . D ı şişleri Bakanı H a l u k Bayü l ken
(dışardan) . M a l iye Bakanı : Sad ı k Tek i n M üftüoğ l u
(A.P.) M i l li Eğitim Bakan ı : Orhan Dengiz (A.P.) . Bayı n
d ı rl ı k Bakan ı : N u rett i n Ok (A.P . ) . Ticaret Bakanı : Ah
met Türkel (A . P.) . Sağ l ı k ve Sosyal Yard ı m Bakanı : Dr.
Vefa Tan ı r (C.G.P.), G ü m rü k ve Tekel Bakanı Fethi
Çel i kbaş ( C .G .P.) Tarım Bakan ı : Ahmet N usret Tuna
(A.P. ) . U laştı rma Bakan ı Sabahatt i n Özbek (bağ ı m
sız, Ç a l ı şma Baka n ı : A l i N a i l i Erdem (A.P.) , Sanayi
ve Teknoloj i Bakanı Nuri Bayar (A.P.) . Enerj i ve Tab i i
Kaynaklar Bakanı Kemal D e m i r ( C . G . P . ) . Tu rizm ve
Tanıtma Bakanı Ahmet İhsan K ı rı m l ı (A.P.) . İmar ve
İskan Bakanı N e b i l Oktay ( C . G .P.) . Köyişleri Bakanı
Orhan Kürümoğ l u (A.P.) . Orman Bakanı İsa B i ngöl
(A.P.). Genç l i k ve Spor Bakan ı : Celaletti n Coşkun
(A.P.).
- 2 50 -
Bununla beraber programlarındaki • Fı kra . efkar ve iti
kad-i di n iye'ye hürmetkardı r .. maddesi Cumhuriyetin
i lanından ve halife l i ğ i n kalkması ndan memnun o l ma
yanlara ümit vermiş, yol göstermiştir. Kendi çı karla
rını h e r şeyin ü stünde tutan bazı kimseler h a l k ı n d i n i
hislerini tahrikten çekinmemiş lerd i r. Fırka programı
nın dine h ü rmetkarl ı ğ ı n ı açı k l ayan maddes ini e l l erine
bayrak yapm ış lardır. H a l kı kötü ve uçuruma sürük l e
yen yola sevketmek için çalışmaya başlamışlard ı r.
Gerek bazı fırka üye l e r i n i n . gerek yabancı devl etl erin
propagandaları sonunda 1 1 Şubat 1 925 tarih i nde Do
ğu vi l ayetl erinde Şeyh Sait isyanı ç ı k ı nca kötü duru ·
ma düşmüşl e rd i r Bunun üze r i n e İst i k l a l Mahkemesi
partiyi kapattı ktan sonra kurucul arı hakkında da tah
k i kata b::ış l a m ı ştı r Fakat mahkeme kurucuları suçsuz
b u l m u ş ve serbest b ı ra k m ı ştı r
- 251 -
köyfünün dağıtılan toprağı işletmesine yardımcı olmak için
yapılan çalışmaların bütünü.
- 252 -
de h i ç b i r zaman uygulanmayan kanunun öteki madde
leri de k5ğ ıt üzeri nde kalm ıştır. Adnan Menderes . Ca
vit Ora l , E m i ri Sazak, Şeref U l uğ ve çevreleri sonuna
kadar bu kanuna muhalif kal m ı ş la rd ı r . Kanun ç ı ktığ ı
zaman ise a rtı k. Mecl iste ve m e m lekette çok parti l i
rej i m çaba ları baş lamıştır. Baya r . Menderes ve b i r kı
s ı m a rkadaşları D .P.'yi kurmuşlard ı r. Böylece ö l ü do
ğan kanunun hemen tad i l ine g i rişi l m i ştir. Öte yandan
Zi raat Veki l i Şevket Raşit H ati boğl u Ağustos 1 945'te
Vekaletten ayrı lmak zorunda kal m ı ş , yerine h i ç bek
l enmedi ğ i halde, 4753 sayı l ı kanunun baş muhal ifi ve
toprak sahibi olan Cavit Oral Zi raat Vek i l i olmuş, ha
zırladığ ı tad i l kanununu Meclise geti rmiştir. 27 Mart
1 950'de ç i ftçiyi toprakland ı rma hakkındaki 4753 sayı
l ı kanunun bazı maddelerinin değ i şti r i l mesine ve bu
kanuna bazı maddeler ve geçici maddeler eklenmesi
ne dair olan 56 1 8 sayı l ı kanun ç ı karı l m ı ştır. 1 950
1 960 dönem i nde Toprak Reformu yerine Tarım Refor
mu sözü kabul ed i l m iştir. 1 2 Mart 1 970 Muhtı rası 'ndan
sonra kurulan B i rinci Eri m Kabinesi nde Toprak Refor
mu i le i l g i l i çalışmaları Ati l la Karaosmanoğlu yürüt
müşse de görevden ayrı l ı nca toprak reformu Melen
Hükümet i n i n çal ışmaları ile Meclise veri l m iştir.
- 253 -
büyük l ü k l ü kl erin üzerindeki a razi ler kamulaştı rılacak,
buradan e lde edilen topraklarla, hazi n eye ve vakıfla
ra ait araz i lerden b i r kısmı i l e iyi l eştirme yoluyla ta
r ı ma açı l an araz i l e r , topraksız çiftçi ai l e l erine gene
bölgelere ve i k l i m ve toprak şartlarına göre çeşitl i
büyü k l ü k l e rde dağıtı lacaktır Ayrıca arazi topl u l aştı
r ı l masına başvurul acak, Toprak ve Ta rım Reformu
Kooperatifleri kuru lacak, k i rac ı l ı k ve orta kçı l ı k b i r dü
zene sokulacak, örnek köyler kurulacaktır
- 254 -
ne yazd ı rm a k l a yükü m l ü tutu l acaklardır. Toprak ve
Tarı m R eformu bölgesi o larak i lan edi l en yerlerde
a razi devi r ve teml i k i ş l e m l e ri durduru l acaktır Ancak
bu durdurma s ü resi üç yı l ı geçemeyecekti r
Arazi sahipleri n i n b i l d i ri m i ş l e m leri bitti kten son
ra reform bölges i n d e , arazi sah i p l eri nden kanun gere
ğ i nce kamulaştı r ı l acak topra k l a r , Haz i n e adına tesbit
ve tesç i l e d i l ecek arazi , g ö l l e r i n ve bata k l ı k l a r ı n ku
rutu l m a s ı ndan elde e d i l e n araz i , Toprak ve Tarım Re
formu M ü steşarl ı ğ ı emrine gi recektir Bu toprak lar,
topraksız ai lele re dağ ı t ı l acak rezervi teşki l edecekti r
Kamul aştırmada karş ı l ı k , toprak sahi b i n i n b i l d i r
d i ğ i Lıı l 3 k Verg i s i değeri n i geçemeyecekti r Devlet
e l i yle ycı p ı l a n yatı r ı m l a r sebeb iyle meydana gelen de
ğer artı ş l a rı kamulaştı rma bed e l i nde n düşürü l ecek
t i r Kamul astırma bedel i n i n yüzde 1 5 ' i peşin olara k
ödenecektir Ancak b u m i ktar 6 0 b i n l i radan a z olma
yacakt ı r . Geri kalan kamu laştırma bed e l i 1 9 yı lda
ödenmek üzere 19 eşit takside bağ lanacak, bu taks it
l e r otuz b i n l i radan az ol mayaca ktı r. Araz i s i kamul aş
tırı lan k i msel ere istend i ğ i takd i rd e , kamu laştırma kar
ş ı l ı ğ ı n ı n tamam ı . kamu sı nai kuru l uş l a r ı n ı n ada yaz ı l ı
h isse senetleri şekl i nde veri l ecekt i r . Bu h i sse senet
lerine 1 9 y ı l s u re i l e yüzde 8 temettü garantisi tanı
nacaktır.
- 255 -
Tarım i şçisi olanlar d a toprak dağıtım ı nda önce l i k
alacaklardı r. Toprak dağıtı lacakl a rdan ayn ı g rup i ç i nde
olanlardan, okuma yazma bi lenler, tarım l a i l iş k i n dal
l a rda en az altı ay eğitim görmüş olanlar, yeteri ka
dar üretim aracı olanlar diğerleri nden daha önce top
rak alacaklard ı r. Toprak dağ ıtı m ı ndan yararlanacak
olanlar Toprak ve Tarım Reformu M üsteşarl ı ğ ı na
borçlandırı lcak ve borçlarını 25 yılda ve 25 eşit tak
sitte ve faizsiz ödeyecekl erd i r .
Toprak dağ ıtı lan çiftç i l er mutlak surette aynı
bölgede kurulacak Toprak ve Tar ı m Reformu Koope
ratiflerine g i rece k l erdi r. Bu kooperatiflere g i rmeyen
l ere toprak veri l meyecektir.
- 256 -
u laştıracak, mücadel eye başlayacaklard ı . Fakat iste
n i le n , yeri n e gelememiş, cemiyet i n çal ışmaları akim
kal m ıştır Cem iyet Cafer Tayyar, Ş a k i r Kesebi r , Şev
ket H i l m i Ergene, Sal i h Cevdet, C e m a l , İsmai l , Sal i h
Cemal, Şevket (Öd ü l ) beyle rden m eydana gelm i ştir.
- 257 -
Kemal , Eskişehir ve Afyonkarahisar'daki yabancı b i r-
l i kl e r i n s i lahlarını aldırmış veya b u lundukları yerler
den uzak l aşt ı rtmıştır. Geyve, U lu k ı ş l a yak ı n l a rındaki
dem i ryo l l a r ı , düşmanın i l er lemesi n i zorlaştırmak için
bozul muştur. Anadolu 'da b u lunan yabancı subaylar
tutuklan m ı ş , Ankara 'da olağanüstü yetkil ere sahip b i r
_
M ec l i s açı l mı ştır. Kurucu Mec l i s adı i l e anı lan bu
mecl isi Mustafa Kemal h a l k ı n yad ı rgamaması i ç i n
· Ol ağanüstü yetki l e re sah i p b i r mecl i s • olarak tak
d i m etm i ş , Mecl i s i n 1 9 Mart 1 920'de şu bi l d i risi ya
yı nlanmıştı r :
1 - Ankara 'da, olağanüstü yetk i l i b i r mec l i s ,
m i l l et i n i ş l e r i n i yürütmek v e denetlemek üzere top la
nacaktır. 2 - Bu meclise üye olarak seçi l e n l e r m i l let
veki l l eri i l e i l g i l i kanun hükümlerine uyacaklard ı r
3 - H e r v i layetten beş üye seçilecekti r. 4 - Seçi m
lere, her yerin en büyük sivi l yöneticisi başka n l ı k
edecektir. 5 - Seçimler g i z l i yapı l acaktır. Seç i m l e r i n
yap ı lması için yay ı n lanan bu b i l d i r i uyarı nca yurdun
her yerinde seç i m l e r hızla ve di kkatle yap ı l maya baş
lanmıştı r. Yalnız, bazı yerlerde i ş i savsaklayan l a r ve
engell iyenl e r bulunmuştur. M ec l is i n açı l ması i ç i n ça
l ışmalar yapıldığı s ı rada üzerinde en fazla durulan ko
nu Düzce, H endek g i b i Bolu bölgesindeki yerl erden
başl am ı ş ve Nal l ı han, Beypazarı üzerinden Ankara 'ya
yaklaşır gibi görünen ayaklanma dalgaları ol muştur
Bu durum üzerine Ankara'da toplanma kta olan ve ge
nel durumu yeterince b i l m iyen m i l l etvek i l leri n i n pani
ğe kap ı l m a l arını önlemek i steyen Mustafa Kemal m i l
letvek i l leri n i n heps i n i n gelmesini bekl emeden 23 N i
san 1 920 cuma namazından sonra Mecl i s i n açılacağ ı n ı
b i l d i rm işti r. O g ü n H a c ı Bayram Cam i inde namaz k ı l ı n
d ı ktan sonra topluca Mecl ise g e l i n m i ş Türkiye tari h i n-
- 258 -
de i l k defa Padişah o l maksızın mec l i s açı lm ı ştır. M ec
l i s i n i l k başkan l ı ğ ı na da S inop M ebusu Şerif Bey ge
t i ri l mi şt i r. Büyük M i l let Mecl i s i n i n açı l ması i le Mus
tafa Kemal ve kadrosu bundan sonra kend ileri i ç i n
gerekl i o l a n bazı yetki leri el lerine geçirmiş lerd i r. Ar
t ı k Mustafa Kemal , Kurtu luş Savaşı i ç i n asker, verg i
toplayabi l ecektir. Yarg ı , yasama, yürütme yetki le r i
Büyük M i l l et Mecl i s i 'nde toplanmıştır. B . M . M . aç ı l d ı k
tan sonra Mustafa Kema l ' i n hüku met kurmak i ç i n ha
zırladığı tasarı esas o l mak üzere tek l i f ettiği şu esas
lar B . M . M . tarafı ndan kabu l ed i l m işt i r . 1 - Hükumet
kurmak mecburid i r. 2 - Geçici ol duğu b i ld i r i l e rek b i r
H ükumet Başkanı tan ı mak veya b i r Padişah Vek i l i o r
taya ç ı karmak uygun değ i l d i r . 3 - Mec l i ste bel i ren
m i l li i raden i n yurt al ı nyazısına doğrudan doğruya el
koyması n ı kabu l etmek temel i l kedi r. Tü rkiye Büyük
M i l l et M ec l i s i 'n i n üstünde b i r kuvvet yoktur. 4 - T.
B . M .M . yasama ve yürütme yetki l e r i n i kendinde top
l a mıştır. Ayrıca M ec l i sten seç i l ecek ve veki l olara k
görevlendiri lecek b i r kurul H ükumet işlerine bakar,
Mec l i s Başkanı bu kurulun da başkan ı d ı r. Padişah ve
_
Hal ife, i ç i nde bulunduğu baskıdan kurtu lduktan sonra
Mecl i s i n düzenl iyeceği yasaya uygun olara k duru mu
nu a l ı r. B . M . M . ' n i n kabu l ettiği esaslar i ncelendi ğ i n
de, h a l k ı n seçtiği Mecl i s i n memleket geleceği nde tek
söz sah i b i h a l i ne geldiği görülür. Böyl e bir hükumet
şek l i ne g e rçekte Cumhuriyet deni lmesi gere k i rd i . An·
cak o zaman i ç i n Cumhuriyet k e l i mesi ku l la n ı l mamış
yal n ızca " Büyük M i l l et Mecl i s i " den i lmekle yet i n i l
m işti r. B.M . M . kabul ett i ğ i esasl a rda Pad işah hakkın
da herhangi b i r karar a l mamıştır. Fakat Pad işah ve
Hal ife i ç i n de bulunduğu ortamdan ku rtu lduktan sonra
Mecl i s i n verece ğ i kara ra uyacaktır şekl i nde bir kara-
- 259 -
rı alab i l m e k o gün için çok önem kazanmıştır. Zira,
a r.t ı k M e c l i s , dolayısı ile m i l l et, Padişaha değ i l Padi
şah Meclise bağ l ı duruma geçmiştir. B . M . M . ' n i n yap
tığı i l k çal ı ş malar o rduyu kurmak, m a l iyeyi düzeltmek
i ç i n o l m uştu r. Ankara'da tal imgahda yetişt i r i l en su
baylarl a , İ stanbu l 'dan kaçan subaylar B . M . M . ordula
rı n ı n i l k çekirdeği n i meydana getirmiştir. Ordunun si
lah ve cephane ihtiyaçlarını sağlamak i ç i n d a r i m kan
l ı atölye l e r kuru l m uştur. Yen i len Ermen i l er'de n , ant
l aşma yap ı l a n Rusya ve Fransa'dan a l ı nan s i l ahlarla,
İstanbul 'dan kaç ı rı l an s i l ah ve cephaneler i l e ordunun
i htiyaçların ı n gideri l mesine çal ı ş ı l m ıştı r. Mali duru
mu düzeltmek i ç i n de Anadolu'nun bütün gel i r kaynak
ları gözden geçiri l m i ş , i l k günlerin dar i m ka n l arı zor
i amırak b i r bütçe yap ı l mıştır.
- 260 -
silahlı kuvvetlerini barışta ve savaşta yürütmekle görevli
devlet teşkilatı.
Genel Kurmay Başkanları 1 924 - 1 944 yıl l arı a ra
s ı nda Cumhurbaşka n l ı ğ ına, 1 944 1 949 tari h l eri ara
s ında Başbakanl ığa, 1 949 - 1 96 1 tari hleri arasında M i l
li Savun m a Bakan l ı ğ ı na bağ l ı olarak görev yapmı ş lar
dır. 27 Mayıs 1 960 i hti l a l i nden sonra yen iden statüsü
değişt i r i l m iştir. Buna göre, Genel Kurmay Başkanları
barışta S i l a h l ı Kuvvetlerin en büyük baş ı d ı r. Bakan
lar Kuru l u 'nun tek l ifi üzerine Cumhu rbaşkanı tarafı n
dan tayi n edi l i r. Görev ve yetk i l e ri n i daha önce haz ı r
l a n m ı ş olan öze l kanunda gösteri l d i ğ i b i ç i mde kul la
nır. Kend i l eri yal n ı z Başbakana karşı sorum ludurlar.
Bugüne kadar gelmiş b i r gelenek üzere Genel Kurmay
Başka n l ı klarına hep Kara Kuvvetleri Kumandan ları ta
y i n edi l egelm i ştir.
- 261 -
T ÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ, 1 2 Şubat 1 961 'de kurulan sol eylem
li siyasi parti.
Parti , Mehmet A l i Aybar'dan başka Kemal Türk
l er, Avni Eraka l ı n , Şaban Y ı l d ı z . Sa l i h Özkarabay, İ b
r ah i m Güze l c e , Ahmet M u ş l u , R ıza Kuas, Kemal N ebi
oğl u , H üsey i n U l ubaş, Adnan Arkın ve Saffet Göksiy
oğlu tarafı ndan kurul muştur.
T.İ.P. 1 96 1 seç i m lerine ü m itle girmiş, fakat daha
sonraki seç i m l erden düşündüğü sonucu a lamamıştır.
Daha sonraki tarihlerde parti i ç i nde ayd ı n kes i m i i l e
işçi kes i m i arasında mücadel e l e r o l m u ş , Genel Baş
kan Aybar, istifa etm iştir. Parti Başkan l ığ ı na geti rilen
Behice Boran zamanında ise parti Komün ist eyl e m l eri
destek l ed i ğ i gerekçesi y l e kapat ı l m ıştır ( 1 971 ) .
- 262
u
� 263 -
Uşak ve yöresini Yunanlılar'a teslim etmemeyi amaçlayan
teşkilat.
Uşak'ta Paşazade İ brahi m (Tahta k ı l ıç) ın başka n
l ı ğ ı nda b i r Müdafaa-i Hukuk M erkezi i l e b i r de Musta
fa (Bacakoğ lu) nun başkanl ı ğ ı nda M üdafaa-i Hukuk
Heyeti M i l l iyesi adı altında i k i teşki lat kuru l m uştur.
Toplu ol arak " Redd-i İ l hak Merkezi n ad ı n ı alan bu teş
ki lat büyük Uşak harekatını düzenl edikleri g i b i , bura
daki Fransız kuvvetlerine de korkulu anlar yaşatm ış
lard ı r . İ l eri gelen üyeleri Mazhar N u r u l l a h , Abd u l l a h
Sal i m , Nazmi , R e ş i t ve Şaphaneli Mehmet Fuat'tır.
- 264 -
Ü
- 265 -
sek Öğret i m Kuru l u , kısaltı l m ı ş b i ç i m iyle, • YÖK·
dür. YÖK, yüksek öğren i m alanına yön verecek , yük
sek öğre n i m kuru m ları arasında işb i r l i ğ i n i sağlaya
caktır. Kuru l u n başkanı M i l li Eğitim Baka n ı 'd ı r Kurul
da ü n iversite tem s i l c i leri bul unacak ve bu ün iversite
tem s i l c i l er i n i n sayı sı kadar hükumetçe üyeler tayin
edi lecekti r. Böylece bu kurulda hükumet tems i lci l eri
daha tes i rl i olacaklardır YÖK yü ksek öğre n i m p l a n l a
mas ı n ı düzen leyecek , öğrenci l erden a l ı nacak ücretle
ri tesbit edecektir.
Ü n ivers itelerin üzerinde olan başka b i r kuru luş
da Ü niversite Denetleme Kuru l u 'dur Kanundaki ifade
s i y l e , " Ün iversite Denetleme Kuru l u .. ünivers ite üze
rinde devlet i n denet i m i n i sağlamak amacıyla çal ışa
cakt ı r Bu kurul Başbakan başka n l ı ğ ı nda, o yoksa. M i l
li Eğitim Bakanı başkan l ı ğı nda toplanacaktır Kurul
üyeleri arasında Ada l et Baka n ı da bul unacak, ayrıca
rektörlük yapmış ün iversite öğretim üyeleri arası�dan
kur'a ile seç i l m i ş üç üye kurula g i recekti r Dev l e t
Planlama Teşki latı Masteşarı, M i l li Güven l i k Kurul u'
nun dekanl ı k yapmış öğretim üye l eri arasından seçe
ceğ i b i r profesör de kurul üyesi o l acakt ı r Bu durum
da bu kurulda da h ü kumetin a ğ ı r l ı ğ ı görülecekt i r
Ü n iversite Denetim Kuru l u , ün iversitel erden y a
da fakü lte l e rden bu kuru l uşlc;rı i l g i lendiren konul arda
b i l g i isteyeb i l ecek, üniversitede görevl i k i ş i l e r i ç i n
gerekl i hal lerde kovuşturma aç ı l masını öngörebi l e
cek, ü n i versitelerin veya fakültelerin yöneti m i n e el
konu lmasını Baka n l a r Kuru l u 'na tek l if edeb i l ecektir.
Ayrıca M i l li Eğ itim Bakan ı , geci kmes i nde sakı nca gö
rü l en h a l l erde, tek başına bu işlem leri yapa b i l ecek,
ancak b i r hafta i ç i nde Ü n iversite Denetleme Kuru l u '
na b i l g i verecektir
266 -
Eskiden ün iversitelerin e n öneml i yüksek organ ı
o l a n Üniversitel erarası Kuru l , bu kanunda d a korun
muştu r. Ancak görevleri , « Ün iversiteler arası nda aka
demik yönden koordi nasyon sağlamak, ü niversite
öğreti m üyesi ihtiyacını karş ı l ayacak tedbi rleri almak,
ünivers ite leri i l g i l end i ren tasarı ve tüzük tasarı l a r ı n ı
hazı rl amak » b i ç i m i nde s ı n ırland ı r ı l m ıştır.
Ü n i versitelerin öteki organları Senato, Ü n iversi
te Yönetim Kuru l u , Rektör, Dekan, Fakülte Yönet i m Ku
rulu olarak yen iden düzenlenmiştir. R e ktörler ve de
kan lar, üç y ı l i ç i n seçi lecekler ve i k i dönem görev ya
pabi l eceklerd i r. Asistan ve öğrenci lerin Fakülte Ku
ru l u ve Fakülte Yönet i m Kurulu seviyesi nde s ı n ı r l ı da
olsa, yönetime katı l maları sağ l a n m ı ştır. Fakü lte Kuru
lunda, asistan ve öğrencilerle i l g i l i konular görüşü
l ü rken , asistan ve öğrencilerin usulüne göre seç i l m i ş
tems i l c i l e ri d i n lenebi lecektir. Fakülte Yönetim Kuru
l unda ise, b i r asistan temsi lcisi bulunacaktır. Bu tem
si lci , öğret i m üyelerine ait konu larda kurula kat ı l ama
yacaktır.
Doçent o l a b i l mek için doktoras ı n ı yapmış ve d o
çent l i k sı navı n ı verm iş o l mak gerekecekti r. Profesör
ler ise en az yed i yıl doçentl i k yapm ış ya da son yı l ı ·
nı ün iversitede geçi rmek şartıyla beş y ı l doçentl i k
yapmış kimseler arası ndan • Ün ivers ite Doçentl e r i n i n
Profesörlüğe Yükselmesi Hakkındaki Tüzü k - gereğ in
ce seç i l ecektir. Yabancı ü l ke lerde profesör olmuş
k i mseler de, düzenl enecek b i r kuru l ca ça l ı şmaları i n
celendi kten sonra profesör olab i l eceklerdir
Asista n l ı k konusunda ş i md iye kadar uyg u lanan
usül değ işt i r i l m i ştir. Asistanlar, ancak doktora yap
m ı ş kimseler arasından tayin edi lecektir. Bunun için
doktora s ı n ıfları ya da l isan üstü s ı n ıflar kurulacaktır
- 267 -
Bu s ı nıflarda profesörler, öğrenci lerini daha yakı ndan
tanıyara k . asistan a lmada daha geniş b i r seç i m i m ka
n ı n ı bulacaklardır.
Öte yandan asistan o lacak k i mselerin « Anarş i k
h areketlere katıl mamış o l duğu hususunda Ü n iversite
Yönet i m Kuru lunca hakkı nda karar veri l m i ş olmas ı •
gerekecektir.
- 268 -
yab i lecektir. Bakanlar Kuru lu'nun bu kara rı Resmi G a
zete'de yayın lanacak ve 48 saat içinde onayı a l ı nmak
üzere Türkiye Büyük M i l l et M e c l i s i 'ne sunul acaktır. El
koyma süresi i ki ayı geçemeyecekti r. Ancak, her de
fası nda i k i ayı geçmemek üzere uzatılabi lecektir.
- 269 -
cü İnönü Kabinesinin istifası üzerine Başbakanlığa getirilen
Suat Hayri Ü rgüplü tarafından A.P., M .P., C.K.M .P., V.T.P.'
li Parlementerlerden meydana getirilen kabine
- 270 -
hayet 1 965'de yap ı l a n seç i m lerden sonra Ü rgüplü
Başba k a n l ı ğ ı Süleyman Demirel'e b ı rakmıştır
İ kinci Ü rgüplü Kabinesi ise Başbakan N ihat Eri m '
i n istifası ndan sonra Ü rgüplü'nün Cumhurbaşkan ı
Cevdet Sunay tarafı ndan Başbakan l ığa atanması üze
rine kurul muştur. 28 N i san 1 972 tar i h i nde hazı r l ı ğ a
başl ayan Ü rgüplü nihayet 1 4 Mayıs 1 972'de kab i nesi
n i kurmaya muvaffak ol muştur. Ancak bu kabi neyi
Cevdet Sunay tarafı ndan Başbaka n l ığa tayi n i üze
r i h i ne bu kab i n e , kuru lan fakat iş yapmadan dağ ı l an
i l k kabine ol arak geçmiştir. Ü rgüplü Başbakan l ı ktan
istifa etmek zorunda kalmışt ı r Sunay tarafından onay
lan mayan kab i n e şu k i ş i l erden kuru l muştur
Başbakan Yardımcısı Turhan Feyzioğ l u , Başba
kan Yard ı mc ı s ı A l i Nai l i Erdem, Devlet Bakanı Na
fiz Ergenel i , Devlet Bakanı İ l han Öztrak. Ada l et Ba
kanı Z i h n i Beti l , M i l li Savunma Bakanı Ferit Melen,
İç i ş leri Bakanı Naci Çerezci , D ı ş i ş l eri Bakanı Ha
l ü k Bayü l k e n , M a l iye Baka n ı Ziya Müezzi noğ l u , M i l
l i Eğiti m Bakanı Cevat Önder, Bayınd ı rl ı k Bakanı C i
hat B i l gehan, Ticaret Bakanı N a i m Tal u , Sağ l ı k Ba
kanı M eh met Yard ı m c ı , G ü m rü k ve Tekel Bakan ı
H aydar Öza l p , Tarım Bakanı M u kadder Özte k i n , U laş
tı rma Bakanı Vedat Önsa l , Ç a l ı şm a Bakanı A l i Rıza
Uzuner, Sanayi Bakanı Mehmet Özmen, Enerj i ve Ta
b i i Kayna k l a r Bakanı Şeref Bakş ı k , Turizm ve Tanıt
ma Bakanı E . Yı l maz Akçal , İmar ve İskan Bakanı
N u rett i n Ok, Köyişleri Bakanı Cemal Tarlan, Orman
Bakanı Sal i h Tanyer i , Genç l i k ve Spor Baka n ı İ sken
der Cenap Ege.
ÜSTÜN FERİDUN, Devlet adamı (İst. 1 91 6).
1 938'de Ankara Zi raat Fakültes i ' n i biti rm i ş , çeşit
li yerlerde görev a l m ı ş , 1 954 - 1 957 y ı l ları arası nda
- 271 -
Toprak Mahsu l l er i Ofi s i Genel Müdürlüğü ve Zi raat
Bakan l ığ ı M üşavi r l i ğ i yapmıştır. İ hti lalden sonra ku
rulan B i r i nc i Gürsel Kabinesinde Tar ı m Bakanı olara k
görevlendi r i i m i ştir.
-- 272 --
y
- 273 -
Bakanlar Kurulu tarafından aday gösterilmek süretiyle M i l l i
Birlik komitesince tayin edilen kurul (29 Haziran 1 960).
Kom ite uzun çalışmalardan sonra M erkez Yüksek
Soruşturma Kuru l u Başka n l ı ğ ı na H. Şaki r Perk ' i , Mer
kez Soruşturma Kurulu Başkanl ığ ı n a İ brah i m Şen i l i ve
üyel i kl ere de Naci Ben l i , Kaz ı m K ir i zoğlu 'nu seçm iştir.
M erkez Soruşturma Kurulunung ö revi : Yüksek Soruş
turma Kuru l u Başkanl ı ğ ı na gelen bütün d i l ekçe, dosya
ve evrakı tetk i k , ,tasnif ve kıymetlendirerek kuru l l ara
göndermektir. Soruşturma Kurulu da aşağıdaki şekil
de kuru l muştur :
Başkan : H akkı Kam i l Beşe. Üyeler S ı rrı Kalay
oğlu, N iyazi Kırdar. İkinci Soruşturma Kurulu : Baş
kan : Sal im Ertem. Üyeler : Sefahattin Uğur. Doğan
Tanyer. Üçüncü Soruşturma Kurulu : Başkan Altay
Egesel . Üyeler : Cabbar Şenel , Adi l Yücefer. Dördün
cü Soruşturma Kurulu : Başkan Fazlı Öztan . Üyeler :
Vecihi Tönük, Sül eyman Taşar. Beşinci Soruşturma
Kurulu: Başka n : Avni Yurtsever. Üyeler: Turgut Lü
·ıeci , Fahri Ar. Altıncı Soruşturma Kurulu : Başkan :
F eh m i Tüzün. Üyeler Fahrettin Öztürk. Semi h Belen.
Yedinci Soruşturma Kurulu : Başkan H i kmet Kümbet
·ıi oğ l u . Üyeler : Turgut Cemal Özdü ! , Faruk S i ret De
ğermen. Sekizinci Soruşturma Kurulu : Başkan Ziya
Kayla. Üyeler : Mazhar H i çşaşmaz, Ahmet Bayrak.
Dokuzuncu Soruşturma Kurulu : Başkan Şerafettin
Gökmen . Üyeler : Mustafa Karaoğl u , Orhan Akkaya.
- 274 -
nesi n e M i l li Eğitim Bakanı ol arak g i rm i ştir. 27 M ayıs
1 960 İ hti l a l i nden sonra Yass ıada'da yarg ı la n m ı ş , h a k
k ı nda verilen cezayı tamamlayarak serbest kal m ı şt ı r.
Yard ı m c ı , halen avukat l ı k yapmaktadır.
- 275 -
ümdi k ı r ı l m ı ştır. 1 927 y ı l ı boyunca bu konuda haz ı r
l ı klar yapılmış, 8 Ocak günü, şeriatın kal d ı r ı l masında
büyük b i r rol oynamış olan Ada l et Bakanı Mahmut
Esat, Latin yazısının meziyetlerini öven bir konuşma
yapmıştır. i ki hafta kadar sonra M i l li Eğitim Bakanı
Hamdu l l ah Suphi daha d a i leri g itmiş , • Latin harfleri
nin kabulü bizim için bir zarurettir. Eski edebiyat çü
rümeğe mahkumdur • demiştir. 26 Haziran'da • Latin
harflerinin kabul ü i m kanı ve şekl i n i incelemek .. üze
re İstanbul 'd a Dolm abahçe Sarayı 'nda özel b i r komis
yon toplanmıştır. Yaz boyunca l stanbul 'da bulunan
Mustafa Kemal de tartışmaları yönetm i ş ve şüphesi z
komisyonun işini çabuk ve beceri k l i b i r ş e k i l d e yürüt
mesinde tesirli olmuştur. Altı h afta içinde yeni alfabe
tamamlanmış ve M ustafa Kem a l bunu m i l l ete sunma
ya hazırlanmıştır. 9 Ağustos 1 928'de G az i , m i l l etin
karşısınd a yeni bir rolde ve başöğretmen ola ra k g ö
rünmüştür. Cumhuriyet H a l k Partisi'nin o gece Saray
burnu Parkı nd a düzenlediği ve b ı r çok i l eri gelen l erin
katı l d ı ğ ı bir şen l i kte saat onbire doğru Cumhurbaşka
nı da gelmiş ve bir süre sonra yaptığı konuşmada
şöyle demişti r : • Arkadaşlar, b i z i m ahenktar, zengi n
l isan ı m ı z yeni Türk harfleriyle kend i n i gösterecekti r.
Asırlardan beri kafalarımızı d e m i r çerçeve i ç i nde bu
lunduran, a n l aşı l m ayan ve anlamad ı ğ ı m ı z işaretlerden
ken d i m izi kurtarmak ve bu lüzumu anlamak mecburi
yeti ndeyiz . . . Ven i Türk harfleri çabuk öğren i l m e l i d i r .
Her vatandaşa, kad ına, erkeğe , hama l a , sandalcıya
öğreti niz. Bunu vatanperverl i k vazifesi b i l i n iz. Bu va
z i feyi yaparken düşününüz k i , b i r m i l letin, b i r hey'et-i
içtimaiyenin yüzde onu, yirmisi okuma yazma b i l i r,
yüzde seksen, doksanı b i lmezse bu ayıptır. Bu hata
bizde değildi r. Türk'ün seciyesini anlamıyara k kafası-
- 276 -
n ı b i r takım z incirlerle saranlardadır. Art ı k m az i n i n
hataları n ı kökünden temizlemek zamanı ndayız. H atala
rı tashih edeceğiz. Bu hataların tashih ol unmasında
bütün vatandaşların faal iyetin i isterim ... M i l letim iz ya
zısıyla, kafasıyla bütün alem-i medeniyeti n yanı nda
o lduğ�.mu gösterecektir.• Bu seferber l i k çağrısı ndan
sonra G azi ü lke içinde gezilere çıkmış, köy meydan
larında, sınıflarda, belediye dairelerinde ve kahveler
de h a l ka ders vermi ş ve halkı i mtihandan geçirmiş
tir. Başbakan ve diğer i leri g e l e n l er de O'nu takibet
m i ş l er, kısa zamanda bütün Türkiye, h a l ka yeni yazıyı
okuyup yazmayı öğreten, kara tahta ve sehpalarla do
natılmış, bütün ayd ı n l arıy l a b i r ders odasına dönmüş·
tür. Büyük M i l let Meclisi 1 Kas ı m 1 928'de, yen i top
l a ntı döneminin i l k günü, yeni a l fabeyi b i r altın l evha
üzerinde M ustafa Kem a l 'e sunmaya karar vermiştir.
3 Kası m 'da yeni Türkçe yazıyı yerleştiren ve y ı l ı n so
nundan sonra Türk d i l i için açıkça Arap harfleri n i n
k u l lanı l masını yasaklıyan bir kanun kabul ed i l m i ştir.
Bir kaç gün sonra , memurların yeni yazıda okur yazar·
l ığ ı n ı yoklamak üzere i mtihanlar yap ı l m ı ş ve 1 1 Ka·
s ı m 'da bir Bakanlar Kuru l u kararı i l e • M i l let Mektebi ..
n i n nizamnamesi düzenl enm iştir. Bunun üçüncü ve
dördüncü maddel erinde şöy l e den i l m i şti r • M i l let
M e ktebi 'nin baş mual l i m i Reisicumhur Gazi M ustafa
Kemal H azretleri d i r • . Harf devri m i n i açıklamak ve
haklı göstermek için çeşitli m i s a l l e r öne sürü lmüştür.
Arap h arfleri n i n , Türk d i l i n i n seslerini deyi mlendirme
ye e lveri ş l i o l madığı bel i rti l miştir. Öğretim i güç, bası
mı zahmetl i olup, eğitim ve kültürün yayı l ması na en
gel teşkil ettiğ i söylenmiştir. Açı k, sade ve foneti k ye
ni yazının okur yazarl ı kta büyük bir artış ve yayı nların
geniş ölçüde çoğalmasına yol açtığı şüphesizd i r. Fa-
- 277 -
kat d eğ i ş i m i n asıl gayesi , pratik ve pedagoj i k sebep
l erden çok, içti mai ve kü ltürel sebepl e re dayanm ıştır.
Mustafa Kem a l , h a l k ı bu yazıyı kab u l e zorlarke n , gele
ceğe bir kapı açıp, geçmişe bir kapı kapa m ı ştır.
- 278 -
yannamesi • Eski dünya neydi ? Veni dünyada ne olu- ·
yor? • diye başl ıyordu. Hepsi de m i l l etve k i l i olan ge
nel merkez üyeleri, sonunda İsti klal Mahkeme s i ' n i n
9 Mayıs 1 92 1 tari h l i kararı i l e çeşit l i cezal a ra çarptı
r ı l m ı ş l ardır.
- 279 -
da bulunan Cumhuriyet Hükumetini devirmek için giriştik
leri hareke} '"�/�1 M�yı!'.; 19G3).
20/21 Mayıs gecesi , 22 Şubatçıların son seçtiği
hareket tarihi o l muştur. H a reket, gene askeri a l a rm
l a başlamış, Talat Ayd e m i r ve a rkadaşları /\n karn Rad
yosunu e l e geçirmişlerd i r. Radyo el değ i şt i rmeler ol
muş, fakat, Bakanlar Kuruluna doku n u l am Ci m ı ş :: ır. An
cak ordular hareketi tasvip etm e m i ş l e rd i r. H a l k ve
üniversite genç l i ğ i ise, 22 Şubatta o ! d u :; : ı rı i b l 21 M a
yista da tamamen bu hareketlerin d : ş ı nc� � . '-ı :::ı:tii bun
l a ra i lgisiz ve seyirci kalmışla rd ı r. Hükumete sadık
kuwetler, Aydemi r ve a rkadaş l arına karşı kesin ted
b i rler almış lardır. İnönü bu harekete knrşı do b i r kabi
n e başkanı gibi değ i l , bir askeri şef g i b i d i re n m i ş ve
tesebbüsü ele a l mıştı r. İ hti l a l i n başlaması ndan önce
Bakan H asan Dinçer'e ve o yoldan İsmet İ n ö n ü 'ye 1 4'
l erden b i ri tarafından ihbar yap ı l d ı ğ ı ve bu b i l g i üzeri
ne hükumetin harekete geçtiğ i söylenmiştir. Kuman
danları kaza n ı lmış olan b i rl i kler saat 22.30'da h a reke
te geçmi ş lerd ir. Emekl i bulunan Aydemi r ve ar
kadaşları , resmi elbiselerini giyerek s 2 h n evP. r • ' · ,,- · ş
lardır. B i r a ra l ı k radyo ele geç i ri l ince, Talat Ayde m i r ' i n
bildirisi okunmuştur. Fakat sonra radyo el değiştirm i ş
tir. lstanbul 'da ise hare ket, daha i l k adımda b cı s 2 -- n z
kalmıştır. Aydemir b i r süre, eski kumandanı bulunduğu
Harp Okulu'ndaki eski odasına yerleşmiş, fakat b i r s ü
re sonra Harbiye'nin telefonu kes i l i nce, i rtibat i m kan
l a rı kaybolmuştur. Aydemir'in radyo beyannamesi sa
at n'dP. nk-unmustur: "Türk m i l l et i n i n refa h ı , huzuru ,
hızla çağdaş uygarl ı k seviyesine yükselmesi, eşitl i k ,
bütünlük v e güvenl i k içinde, m i l l l şeref v e haysiyetle
bütün hürriyetlerine sahi p ola ra k barış içinde yaşama
sı vb.• Saat 1 3'te Merkez Kumandan Muavi n i Yarbay
- 280 -
A l i Elverd i , açık, sert beyanlarla Aydemi r'i ve teşeb
büsünü radyoda suçlamı ş , H ü ku m etin duruma haki m
olduğunu açıklamıştır. H ü ku met kuwetleri sabaha
karşı kışlalarına döndürmüşlerdi r. Bu defa da Ayde
m i r başarı kazanamamış, kuwetleri tes l i m o lmaya
başlamıştır. Bu arada Cevdet Sunay da b i r tebliğ ya
yınlıya rak, ihtilalcil e r yarım saate kadar tes l i m o l m a
d ı kl arı takdirde, Hava Kuwetlerinin H arp Okulunu
bombalayacağı n ı bildirm iştir. M ukavemet merkezleri
zaten sars ı l m ı ş olan Aydemir, Harp Okulu 'ndaki ku
m andanl ı k odası penceresinden, bozgunu görünce
· Evet, her şey bitt i . Gideb i l i riz . .. demiştir. N iteki m pa
zarl ık başlayınca İnönü : • Ben çok isyanlar gördüm,
pazarlık başlayınca i syan bitmiş demektir• ş e k l i n d e
konuşmuştur. N e var ki bu defa pazarlığa b i l e yer ve
l üzum kalmamıştır. Aydemir, arkadaşı M ustafa Pako
va i l e okulun arka tarafındaki koruluğa dalmışlar, ora
dan dolaşarak Mustafa Pakova'nın evi n e gelmişlerdir.
Öğle üzeri ise pol islerle tomso n l u subaylar, onları
orada tesl i m a l m ı şl ardır. Askeri M a h ke m eye ve r i l e n
1 459 s a n ı k yarg ı l a n m ı ş ve M a m ak M ah k e m e s i 20/2 1
Mayıs san ı kl arı hakkında 5 Eyl ül 1 963 'te L?r::ırı n ı V 8 r·
mişti r : 7 idam, 2 9 müebbet hapis ve çeş i t ! ! c e ;rn ! a r .
-ın radan beş idam cezas ı m ü ebbet hapse c�vri l m i ş
v e Ayd e m i r i l e Fethi Gürcan idam edi l mişl e rd i r.
- 28 1 -
d i rekt i l işki kurmak istemi şti r. Müdah a l e n i n zamanı
şekl i hakkınd a kend i fikri n i bu m e ktupta bel i rtmiş ve
sonra kend i s i n i n İstanbu l 'da güven i l i r tem s i l c i s i olan
Kurmay Yarbay Osman Deniz i l e Tulga'n ı n S i l a h l ı Kuv
vetler Birliği teşk i l atı d ı ş ı nda ve özel olara k i l !ş k i l e r
kurmasını i stem iştir. Osman Deniz, Tulga i l e ayrı b i r
i l işki ku rmuş v e Deniz'in ifades ine göre, müdahale
harekatının İstanbul v i l ayeti nden idaresi hususunda
mutabakata varmıştır. Tulga da İrfan Tansel ' i i kna et
mek üzere Ankara'ya hareket etm i ş , Tansel i l e yaptı
ğı çeşitli görüşmelerden b i r sonuç elde edemem iştir.
Talat Aydemir 22 Şubat günü saat 1 0 .20'de durumu
İ stanhı ı l 'a telefon ederek İstanbul Gurubunun yeni bi r
teşebbüs karşısında b i r l i kte harekete geçecek duru
ma getirilmesini istemiştir. Bundan başka Tal at Ayde
m i r b i r k ı s ı m Tabii Senatörlerin Ankara'daki H ava Cun
tasıyla b i rl i kte hare ket ederek kend i le rine karşı olduk
larını da b i l d i rm iştir. İstanbul G rubu da kendi le r i n i n
m uvafakati d ışında, k ü ç ü k b i r grup tarafından yap ı l a
cak b i r harekete istanbul'un katı l m ı yacağ ı n ı n b i l i nme
s i n i , protokolün şartları yerine get i ri l meden İstanbul
G rubunun bir müdahaleye taraftar o l m ıyacağ ı n ı Ay
demi r'e b i l d i rm iştir. Fakat Talat Ayde m i r , İstanbul
G rubunun bu i kazın a uymamış, akşama doğru Anka
ra'da harekete geç m i ştir. Bu arada Talat Ayde m i r tek
rar İstanb u l 'a telefon ederek • Bu şartla r a l tında Ge
nel Kurmav'da enterne edi l en arkadaşları m ı kurtar
m a k üzere h arekete geçmeye m ecbur kal acağ ı m " de
m iştir. İstanbu l 'un tutumu karş ıs ı nda hay l i heyeca n l ı
olan Aydem i r bağ ı rarak, · G ideceğ i m s o n u ne o lurs a
o l s u n g i d iyoru m • diyere k tel efonu kapatmıştır. Talat'
ın bu konuşmasından sonra İstanbul Grubuna dahi l ge
nera l l er telefonlara sarı l arak b i r l i klerine gere k l i di-
- 282 -
rektifleri ve karş ı alarm haz ı r l ı k e m i rlerini vermeğe
baş l a m ış lardı r. Bu duruma göre, İstanbul Grubunun
Talat Aydemir'i desteklem i yeceği art ı k kesi n suretle
bel l i o l muştur. Tam bu SJ rada Talat Aydemir'le daha
önce a n laşan Tulga da Ayde m i r'i telefon ile aram ı ş ,
a Talat sizi itidale davet ediyoru m . Protokol şartl a r ı n ı
tahakkuk etti recek i m kanlar sağlanamam ıştır. A l a r m ı
çözüp Genel Kurmay' ı n emirlerine sad ı k kal ı n ı z » de
m işti r. Buna karşı Aydem i r kat'i kararını bi l d i rm i ş ve
a Si z ne yaparsanız yapın, ben yürüyeceğ i m , .. cevabı
nı vermiştir. Böylece Tulga'nın d a çabaları fayda ver
memiştir. Tulga'nın yanında bulunan Emin Aytek i n de
•Talat ben Emin, şimdi beni d i n le. Akade m i ler Kuman
danı n ı n odası n da n konuşuyoru m . B i ri n c i Ordunun Ko
l ordu ve Tümen Kumandanları buradalar. H eps i karar
l ıd ı rlar. Senin böyle b i r ç ı k ı ş ı n ı kat'i olarak destek l e
m iyeceklerdir. H atta karşısında durum alacaklardır. Sa
na tekra r hatı rlatıyorum . Kend i n i körü körüne ateşe
atıyorsun. Çoluğunu çocuğunu düşü n , • demişt i r. An
cak O, .. Ben i m çoluğum çocuğum da ben i m l e beraber
ölüme razı • d i ye bağ ı rm ıştı r. Talat Aydem i r , İstanbul
G rubu ile bağları kopard ı ktan sonra tek başına hare
kete geçmi ş , araya b i r çok k i ş i l e r g i rmesine rağmen
h areket baş l a m ı ştır. Ancak Ankara G rubunda da Talat
Aydemi r'e karşı bir hare ket görü l müştür. B i r k ı s ı m
yüksek rütb e l i kumandanlar da Ankara Grubundan
kopmuşlar, H ü ku met Grubuna katı l m ı şlardır. 23 Şubat
1 962 sabaha karşı fazla d i renmen i n yersiz ol duğunu
Aydem i r de a n l a m ı !';t ı r . Ama zaman a rt ı k çok geçmiştir.
Bu arada E k re m Alican a raya g i rm i ş , H ü kumet ile Ay
demir' i n a rası nda uzlaşma şartları n ı hazırlamıştır. Ta
lat Aydem i r bu uzlaşma şartlarını kabul ederek alarmı
·ızmüş, H a rp Okuluna dönmüştür. 22 Şubat gecesi
- 283 -
Türkiye'mizin yaşadığı buhra n l ı ve badireli gecelerden
b i ri olmuştur.
27 MAVIS İHTİLALİ, Demokrat Parti Hükumetlerinin yanlaş
rutumları sonucu, memleketin kardeş kavgasına götürülme
sini önlemek için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı kan
sız hükumet darbesi (27 Mayıs 1 960).
27 Mayıs İhti l a l i 'ne yol açan o l aylar, bu tarihten
altı ay kadar önce başlamıştır. Muhal efet, bir çok
konu larda anlaşamadığı Hükümet'e karşı yeni mü
cadele metodları kullanmış; bu arada Hükümet de
g itti kçe sertleşen tedbi rler a l mağa başlamışt ı r. Bu
cü mleden olarak H ü kümet'in aleyhi nde bulunan gazete
ve derg i l e r kapat ı l m ış, m e m l ekette çok gerg i n b i r
siyasi hava esmeğe başlamıştır. Muhalefeti n , Mec
l i s'te ve basında Hükü met aleyhindeki m ücadelesi
son derece şiddetl enmiş, bunun üzeri ne Demokrat
Part i b i r Tah k i kat Kom i syonunun kurulmasını kararlaş
tırmıştı r. Tahk i kat Komisyonu'nun M ecl is 'te kabul
edil mesi , muhalefet ve Ü niversite çevre ! e r i r d e ş i d
detle protesto edi l m iştir. Bu arada , 27 N isan günü
bu kanunu protesto eden İnönü'nün on i k i oturum i ç i n
Mecl is'ten uzaklaştırılmasına karar ver i l m iştir. 2 8
v e 2 9 N isan tarihleri nde İstanbul v e Ankara Ün iver
sitelerinde, bu kanunu protesto eden öğrencilerle
polis arası nd a kan l ı çatışmalar meydana g e l m iştir.
Öğrenci l erle pol isler arasndaki çatışmalar s ı rası nda
polis ateş açmış, İstanbul ve Ankara'da S ı kı yöneti m
ilan edi l m i şt i r. Aynı zamanda bası n a geniş ölçüde
sansür konmuş ve Ü n iversiteler bir ay süre ile ka
patı l mıştır. Bu olaylardan sonra Ankara'da Kızılay
Bulvarı 'nda hemen her gece nümayişler yap ı l m ı ş
v e 5 May ı s sabahı M enderes, Kızı l ay M eydanı 'nda
öğrenc i l er tarafından h ı rpalanmıştır. M e m l e kettek i
- 284 -
karı ş ı k l ık l a rı n devam ettiği s ı rada, 2 1 Mayıs g u n u
sayıları bini bulan H a rp Oku l u öğrenci leri de başl a
rında Okul kumandanları Sıtkı U l ay olduğu halde a r
kaları nda subaylardan ve s iv i l l erden büyük bir kala
b a l ı k Çankaya'ya Cumhurbaşkan l ı ğ ı Köşkü'ne doğru
yürüyerek H ükumete bir i kazda bulunmuşlard ı r.
M ec l i s 2 5 Mayıs'ta büyük b i r kavgadan sonra tati l e
g i rmiş, Başbakan Menderes Eskişehi r'e gitm i ş , o ra
da Tah k ikat Komisyonu'nun i ş l e rini üç ay yerine b i r
ayda b itirdiğini v e görevinin sona erdiğini söylemiş
tir. Türk S i l a h l ı Kuwetl e ri 27 Mayıs sabahı kansız
bir hükumet d a rbesi yaparak i dareye el koymuştur.
i htil a l dört saatte tamamlanmış ve bütün strateji k
nokta l a r ele geçiri l m i ştir. Cumhurbaşkanı , Başbakan
ve Bakanlarl a diğer Demokrat Parti M i l letveki l l e r i
ve i leri gelenleri g ö z a l t ı n a a l ınmıştır. H arp Okulu 'n
da toplanan tutuk l ul a r, buradan Vassıada'ya götürül
müşlerdi r. Burada kurulan yüksek mahkemede yargı
ı � r-. • r: ' ::• i· d ı r.
.... -'\vlarca süren mahkemeden sonra 27
Mayıs'tan 1 y ı l , 3 ay, 1 9 gün sonra , 1 5 Eyl ü l 1 96 1 'de
Yass ı ada'da 592 san ı k l ı dava l a r kara ra bağlanm ıştır.
Karar uyarınca cezaları affedi lmeyen Zorlu ve Polat
kan 1 6 Eylü l , Menderes ise 1 7 Eyl ü l 'de i dam ed i l
m i şlerdir Başta Bayar olmak üzere cezaları müeb
bede çevr i l e n 1 2 kişi i l e beraber 461 kişi çeş i t ! :
hapis cezalarına çarptırı l m ı ş , 1 23 k i ş i beraat etnı i s
tir. Daha sonra yeni bir Anayasa, Seç i m Kanur.u yn
p ı l m ı ş , parlemento sistem inde değ i ş i k l i kler o l m :.:ş
tur. N ih ayet bazı önemli sosyal ve ekonom i k reform
lar yap ı lmak i stenmiş, fakat çeşitli sebepler ve e n
g e l l e r yüzünden i$tenen elde edilememişt i r.
- 2 85 -
ruhundan Orhan Kabibay'la yaptığı telefon konuşmasında
kullandığı parola.
Muzaffer Yurdaku l e r İstanbu l 'da b u l u nan Orhan
Kabibay i l e şu telefon konuşmas ı n ı yc:ıpmı ştır:
« Em e k l i sandığından istedi ğ i n 2740 l i rayı aldım. 1 0
l i rasını kesti ler. 2730 l i ra kal d ı . Eskişehi r'deki haw
cı arkadaş ı n parasını a l d ı m . Ama b i l d i re miyoru m ,
onu d a sen hall ed iver. •
Parolada söz konusu ed i l en l er açıktır: • 27 Mayıs
gecesi saat 4 'te başlaması gereken hareket saati 3 'e
a l ı nd ı . Eskişehir'deki Menderes'i de siz hal ledin . ..
- 286 -
kuvvetler bu ayaklanmayı 30 Ara l ı kta bastı rmaya
muvaffak o l muşlard ı r. İ ki nci isyan ise avukat Z i l e l i
Al i , B u c a k müdürü N a c i ve arkadaşları tarafı ndan çı
kar ı l mı ştır. Kısa \ s ürede yaygı n bir d u ruma gelen
ayaklanma Vozgat'a da yayı l m ışt ı r Yozgat isyanını
bastırmakla görevlend i ri len Çerkez Ethem , kuvvetl e
ri i l e b i r l ikte Vozgat'a g i rm i ş , e l ebaş ı la rdan b i r çoğu
nu idam ederek ayaklanmaya son verm işti r.
- 287 -
z
28R