You are on page 1of 334

T.C.

ANKARA N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS ULUSLARARASI L K LER ANA B L M DALI

ELET REL TEOR EREVES NDE HEGEMONYA VE ALT-HEGEMONYA: ALMANYA VE JAPONYA RNE

Doktora Tezi

Ali Ercan Su

Ankara-2006

T.C. ANKARA N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS ULUSLARARASI L K LER ANA B L M DALI

ELET REL TEOR EREVES NDE HEGEMONYA VE ALT-HEGEMONYA: ALMANYA VE JAPONYA RNE

Doktora Tezi

Ali Ercan Su

Tez Danman Prof.Dr. Mustafa Aydn

Ankara-2006

T.C. ANKARA N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS ULUSLARARASI L K LER ANA B L M DALI

ELET REL TEOR EREVES NDE HEGEMONYA VE ALT-HEGEMONYA: ALMANYA VE JAPONYA RNE

Doktora Tezi

Tez Danman : Prof. Dr. Mustafa Aydn

Tez Jrisi yeleri Ad ve Soyad Prof. Dr. Mustafa AYDIN Prof. Dr. Ersin ONULDURAN Prof. Dr. Burcu BOSTANOLU Do Dr. lhan UZGEL Do Dr. ar ERHAN mzas ........................................ ........................................ ........................................ ......................................... .........................................

Tez Snav Tarihi ....04.09.2006..............................

NDEK LER

NDEK LER NSZ KISALTMALAR GR BLM I

i iv vi 1 20

HEGEMONYA VE ALT-HEGEMONYA_____________________________ 20 1.Hegemonya ve Uluslararas likiler 2. Realist Paradigma ve Hegemonya i. Hegemonik stikrar Teorisi 20 22 28

ii. Uluslararas Rejim Teorisi__________________________________________39 3. Eletirel Teori ve Hegemonya ______________________________________ 47 i. Gramsci ve Hegemonya ____________________________________________49 ii. Uluslararas likilerde Gramici Hegemonya __________________________ 54 4. Eletirel Teori ve Alt-Hegemonya 62

5. Yirminci Yzyl Dnya Politikasnda Hegemonya ______________________ 79 i. ki Sava Aras Dnemde ABD ve Dnya Politikas: Hegemonyaya Doru ii. II. Dnya Sava Sonrasndan 1980e kadar ABD Hegemonyas iii. 1980lerden 2000e Hegemonya: Yeni Bir Tarihsel Blok Aray BLM II 79 82 94 109

ALT-HEGEMONYA VE ALMANYA________________________________ 109 1. Eletirel Teori erevesinde Almanya ________________________________109

2. Almanyann Maddi Yeterlikleri ____________________________________ 111 3. Almanyann sel Hegemonyasnn Fikirsel Temellerinin Oluumu ________ 121 4. Almanyann Uluslararas Alanda Fikirsel Temellerinin Kurumsallamas A. I. Dnemdeki Alman D Politikasnn Genel Nitelikleri 131 132

i. Weltpolitik _______________________________________________ ______ 135 ii. Lebensraum B. Alman D Politikasnn II. Dnemi (1945-Gnmze kadar) i. Gei Dnemi (1945-1949) ii. Sivil G iii. Bat Avrupaya Yeniden Entegrasyon a. Avrupa Birliinin Desteklenmesi b. ABnin Derinleme Sreci ve Almanya c. ABnin Genileme Politikas ve Almanya d. Uluslararas ve Ktasal Gvenlik rgtlerine Destek 5. Almanya ile ABD arasndaki liki (Alt- Hegemon ile Hegemon likisi) BLM III 141 147 148 153 158 160 163 171 179 191 204

ALT-HEGEMONYA VE JAPONYA_________________________________ 204 1. Eletirel Teori erevesinde Japonya ________________________________ 204 2. Japonya'nn Maddi Yeterlikleri 3. Japonyann sel Hegemonyasnn Kurulmas 4. Japonya'nn Uluslararas Alanda Fikirsel Temellerinin Kurumsallamas A. Japonya ve Uluslararas Politika i. Japonya'nn I. Dnem D Politikas (1868-1945) a. Emperyalist D Politika 206 220 241 241 242 243

ii

ii. Japonyann II. Dnem D Politikas (1952-2005) a. Yoida Doktrini b. Asya-Pasifik Politikas c. oktarafl rgtler 5. Japonya ile ABD arasndaki liki (Alt- Hegemon ile Hegemon likisi) SONU TRKE ZET NG L ZCE ZET KAYNAKA

255 255 261 274 278 289 295 296 297

iii

NSZ

Genelde tm bilim alanlarnda zelde ise sosyal bilimlerde yaanan gelimeler uluslararas ilikiler disiplininde teori almalarn dorudan etkilemitir. Bu kapsamda eletirel teori, uluslararas ilikiler disiplinine nemli bir katk salamtr. Bunun nedenlerinden biri uluslararas ilikiler disiplinine sosyoloji, tarih, ekonomi, siyaset bilimi, felsefe gibi sosyal bilimlerin bir ok alann eklemesi ve bylece alan geniletmesi oluturmutur. Disiplinin bu ekilde genilemesi ise uluslararas ilikileri daha iyi aklama imkan salamtr. Uluslararas ilikiler blmn okurken fark etmediim bu teorik konular daha sonra yaptm iki yksek lisans tezi almalar srasnda yava yava belirmeye balamtr. Uluslararas ilikileri bu erevede sadece realist teorinin bir yansmas eklinde tasarladm ikinci yksek lisans tezimi yazdm srada anlamama ramen yine de bu konuda ok fazla zerinde durmamtm. Ankara niversitesinde yapmaya baladm doktora almalarnda teoriye nem vermem gerektiini kavramtm fakat gerekte ne yapacam tam bilemediimi itiraf etmem gerekiyor. Fakat bu konuda benim nm aydnlatan gelimeyi zikretmem gerekmektedir. lk olarak tez danmanm Prof. Dr. Sayn Mustafa AYDINn zellikle birinci blm ile ilgili olarak bana gsterdii yol nemli olmutur. kincisi ise Prof. Dr. Sayn Ersin ONULDURANn doktora derslerinde Uluslararas likiler Teorileri adl dersi vermesi olmutur. nc olarak Do. Dr. Sayn Burcu BOSTANOLUnun gerek Tez zleme Komitesinde yer almas gerekse eletirel teoriyi anlatt kitab uluslararas ilikilerin teorileri konusunda almay nemsememi ve bunun zerinde daha fazla almam gerektiini ortaya koymutur. Bu nedenlerle her hocamza da mteekkirim. Tez almam srasnda bana gsterdii sabr ve destek iin tez danmanm Prof. Dr. Sayn Mustafa AYDINa ayrca teekkr ederim.

iv

Tez almam boyunca bana byk desteini esirgemeyen eim Betle ve kzm Elifnaz Merveye de teekkrlerimi sunmak istiyorum. almadaki tm hatalar doal olarak bana aittir.

KISALTMALAR AB ABD ABF AG T AET AG K AKT APEC ASEAN AT ATAD BAB BDT BM CDU CENTO CSU COMECON DP DT EURATOM FDP FED GATT GSMH GSY H IFOR ILO IMF : Avrupa Birlii : Amerika Birleik Devletleri : ASEAN Blgesel Forumu : Avrupa Gvenlik ve birlii Tekilat : Avrupa Ekonomi Topluluu : Avrupa Gvenlik ve birlii Konferans : Avrupa Kmr ve elik Topluluu : Asya Pasifik Ekonomik Topluluu : Gneydou Asya Milletler Topluluu : Avrupa Topluluklar : Avrupa Topluluklar Adalet Divan : Bat Avrupa Birlii : Bamsz Devletler Topluluu : Birlemi Milletler : (Almanya) Hristiyan Demokrat Partisi : Merkezi Antlama rgt : (Almanya) Sosyal Birlik Partisi : Karlkl Ekonomi Yardmlama Konseyi : Alman Partisi : Dnya Ticaret rgt : Avrupa Nkleer Topluluu : (Almanya) Hr Liberaller Partisi : ABD Merkez Bankas : Genel Tarife ve Ticaret Anlamas : Gayri Safi Milli Hasla : Gayri Safi Yurtii Hasla : Uluslararas G : Uluslararas alma rgt : Uluslararas Para Fonu

vi

ITO KEDO Keidanren KEO KOB LPD MDYK MT NATO NS OGDP OEEC OECD OPEC PfP SALT SEATO SDR SII SPD TRIPS WIPO UAEK UK

: Uluslararas Ticaret rgt : Kore Enerji Gelitirme rgt : Japon Ekonomik rgtler Federasyonu : Kapsaml Ekonomik Ortakl : Kk ve Orta lekli letme : (Japonya) Liberal Demokrat Partisi : Mttefik Devletler Yksek Komutanl : (Japonya) Uluslararas Ticaret ve Sanayi Bakanl : Kuzey Atlantik Antlamas rgt : Nkleer Silahlarn nlenmesi Antlamas : Ortak Gvenlik ve D Politika : Avrupa Ekonomik birlii rgt : Ekonomik birlii ve Kalknma rgt : Petrol hra Eden lkeler Birlii : Bar iin Ortaklk : Stratejik Silahlarn Snrlandrlmas Grmeleri : Gneydou Asya Savunma Antlama rgt : zel ekme Haklar : Yapsal Engeller nisiyatifi : Alman Sosyal Demokrat Partisi : Ticaretle Balantl Fikri ve Snai Mlkiyet Haklar Anlamas : Dnya Fikri ve Snai Mlkiyeti rgt : Uluslararas Atom Enerjisi Kurumu : Kosova zgrlk Ordusu

vii

GR
Bilgi1, btn toplumlarda tarih boyunca merkezi bir konuma sahip olmutur. Bilginin nemi, aslnda gcyle ilikilidir. Bunun eitli sebepleri bulunmaktadr. Birincisinin insanolunun bilme isteinden ileri gelmekte olduu iddia edilebilir. Imre Lakatos, bu durumu insann bilgiye sayg duymas ona zg niteliklerden biridir eklinde ifade eder.2 kinci olarak bilginin gnlk hayatn bir paras olmas nedeniyle, bu hayatn dzenlemesinde bilginin yararndan sz edilebilir. Bununla balantl bir bakas ise hayatn dzenlenmesinde bilginin iktidara salad avantajlarla ilgilidir.3 20. yzyln nemli dnrlerinden Michel Foucalt ile uluslararas ilikilerin teorik incelenmesine nemli katklarda bulunan Robert Coxa gre bilgi ile g arasnda her zaman dorudan bir iliki vardr.4 Cox, bilginin baskn formlarnn baskn g tarafndan yaygnlatrldn ileri srerek, iktidarda olann bilgiyi istedii ekilde ynlendirdiini savunmaktadr. Bylece bilgi, toplumun kontrol iin bir ara haline gelmektedir.5 Bu sayede, tarih boyunca bilgiyi elinde tutan iktidar, toplum zerindeki meruiyetini salamakta elindeki bu gl kozu kullanm ve bu bilgi araclyla toplumun iktidara itaat etmesini istemitir. Ortaada bilginin kaynan dinsel bilginin/ilahiyatn oluturmas nedeniyle din adamlar genellikle ya iktidara ya da iktidar iinde gl pozisyona sahip olmulardr.6 Bu dnemlerde kurulan ilk niversitelerin eitimlerinin de ilahiyat merkezli olmas bu srecin doal bir sonucu olmutur. Bu durum her eyden nce Avrupa tarihi iin daha geerli olmutur. Kilisenin toplum zerindeki hakimiyeti, dinsel bilgiye sahip olmasndan ve bu bilgiyi iktidarn pekitirmek iin kullanmasndan kaynaklanmtr. Bu hakimiyetin Avrupada 17. yzylda yaanan ekonomik, sosyal ve siyasi gelimelerle sarslmaya balamasyla bilginin kaynana

Bilgi, bu almada ngilizce bilgi toplama ve bilgi verme anlamndaki informationdan daha geni bir anlam ieren knowledge balamnda kullanlmtr. 2 Imre Lakatos, Bilimle Szdebilim, Cemal Gzel (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1999, s. 25. 3 mer Demir, Bilim Felsefesi, 2. Bask, Ankara, Vadi Yaynlar, 2000, s. 12. 4 Robert W. Cox, Some Reflections on the Oslo Symposium, Stephen Gill (der.), Globalization, Democratization and Multilateralism, Tokyo, New York, Paris, United Nations University Press, 1997, s. 245; Mark Philip, Michel Foucalt, Quentin Skinner (der.), ada Temel Kuramlar, (ev. Ahmet Demirhan), 2. Bask, Ankara, Vadi Yaynlar, 1997, s. 90-96. 5 Cox, Some Reflections on the Oslo Symposium, s. 245. 6 Demir, Bilim Felsefesi, s. 28.

ilikin tartmalar farkl bir mecraya tanabilmitir. Bu dnemin nemli dnrleri arasnda olan Francis Bacon, kilisenin bilgiye hakimiyetine ve bilgiye ulamada kulland yntemlere eletiriler getirmi, fakat daha nemli eletiriler, fizik ve gkbilim alanlarnda alan Galileo ve Kopernikten gelmitir.7 Imre Lakatos, kilisenin iktidarda olduu dnemde neyin bilimsel saylp yaymlanabileceine, neyin szde bilimsel saylp cezalandracana karar vermesini8 rnek gstererek, kilisenin bilginin nihai belirleyici otoritesine kar kmann tehlikelerine dikkat ekmitir.9 Buna bal olarak kilise Thomas Kuhnun kulland anlamda bilgi felsefesi alanndaki devrimlere, gcn kaybetmemek iin sert cevap vermi ve hatta devrimsel dnmlere ynelenlere ar yaptrmlar uygulamtr. Daha sonraki yzyllarda, zellikle 18. yzyldan itibaren gelien Aydnlanma sreci ve kapitalist ekonomi ile din felsefesinin tek bilgi kayna olmaktan kt bir dneme girilmitir. Dnemin gelien felsefi akm, din felsefesinin yerine geen bilim felsefesi olmu ve bilginin hakimiyeti ulus-devlete gemeye balamtr. Artk bilgi, devleti yneten yeni snf burjuvazinin ve kraln hizmetine girmitir. Bylece bilim felsefesinin geliimi ayn zamanda ynetimde de bir dnme iaret etmitir.10 Bu dneme zelliini veren Newton fizii ile pozitivizm teorisi, bilimin yasalar ve metodolojisini oluturmu, bilimsel felsefenin geliim sreci ise artk meruiyetinin kayna sorgulanan kraln iktidardan uzaklatrlmas ile tamamlanmtr. Tm bunlar, bizi bilginin oluumunun, iktidar, sekinler ve toplum arasndaki ilikilerden bamsz olmad sonucuna gtrlebilir.11 Ayrca bilginin oluumu, geliimi, yaygnlamas ve baskn hale gelmesinin toplumun ve retim srelerinin getii tarihsel aamalara iaret ettii de sylenebilir. Fakat, bugn gelinen noktada, zellikle 20. yzyln ikinci yarsndan itibaren bilgi bilimi ile bilgi felsefesinin yan

Doan zlem, Bilim Felsefesi: Ders Notlar, stanbul, nklap Yaynevi, 2003, s. 73. Lakatos, kilise ile SSCB Komnist Partisinin Merkez rgtn ayn kapsamda deerlendirmektedir. Kopernikin aforoz edilmesi ile Mendelin almalarnn da szde bilimsel olarak kabul edilip, bu gr savunanlarn toplama kamplarna gnderilmelerini edeer tutar ve bilginin iktidar ile ilikisine arpc bir rnek olarak bizlere sunar. Lakatos, Bilimle Szdebilim, s. 25. 9 Cemal Gzel, oulculuun Kuramcs: Lakatos Cemal Gzel, (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1999, s. 7. 10 Tevfik Erdem, Postmodernizmin tekisi Hangi teki?, Dnen Siyaset Dergisi, Say:21, Aralk 2005, s. 101-104. 11 Mert Gkrmak, Bilgi, ktidar ve niversite, Http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi, (Eriim Tarihi: 12 Haziran 2004).
8

sra, bilimsel felsefenin ilk baskn haline kar da eletiriler gndeme gelmektedir.12 Bu eletiriler, temelde pozitivizmin baskn hale gelmesi ve bilim alannda baka bir bilimsel felsefesiyi reddetmesinden kaynaklamtr. Aslnda bu eletiriyi Kanta kadar geri gtrmek de mmkndr.13 Gnmzde ise eletirel yaklam kendisini Einsteinin grecelik teorisi ile Kuhnun bilimsel devrimlere ilikin grlerinde temellendirmektedir. Yeni ortaya kan bu eletirel bilgi bilimsel felsefenin ve zellikle toplum ile balantl disiplinler iinde bir krlma ile balantlandrlabilir. Bu yeni durumda bilimsel felsefenin merulatrd iktidar-bilgi yapsnn sorgulanmas ve eletirilmesi gerei ortaya kmaktadr. Dier bir deyile, eletirel bilginin temelinde bugnk hkim bilim anlaynn iktidarn amalarn merulatran bir ara olmaktan uzaklamas ve bilimin yeni bulgular nda tekrar deerlendirilmesi talebi yatmaktadr.14 Aslnda bilgi ve bilimsel felsefenin kaynanda insan bulunmaktadr. Aydnlanmann ortaya kt dnemde, insann zihni ynleriyle baz olgulara somut bir anlam kazandrabilecei veya aklayabilecei kabul edilmiti. Bugn de bilimsel alanda yaanan kar paradigmalarn oluumunun merkezinde yine insan bulunmaktadr. Dier bir ifadeyle, eletirel teorilerinin arkasnda, Aydnlanma ile bilginin ve bilimin merkezine yerleen insann, gnmz dnyasnda sadece obje olduu ileri srlmektedir.15 Bu gr paylaanlara gre insan, artk bilimde zne olmaktan km, sadece yntembilgisinin bir arac konumuna getirilerek, bilim iin nemsiz bir konuma srklenmitir. Yeni bilgi program bu durumu tespit etmekle kalmamakta ve buradan hareketle ne nesne ne de znenin tek bana doa ve sosyal olaylar aklayamayacan ileri srmektedir. Bylece nesne ile zne arasndaki ztlk yerini birliktelik kavramna brakmaktadr.16 17. yzyldan itibaren, bilimsel alandaki gelimelerle birlikte pozitivizm, sosyal bilimler iin temel paradigma haline gelmitir. lkay Sunar, pozitivizmin salt alglama (empirisizm) varsaymna dayand iin bilginin d dnya kl
12

ennur zdemir, Bilgi Sosyolojisi Asndan Dou ve Bat , Uluslararas likiler, Cilt: 1, Say:1, Bahar 2004, s. 71. 13 Demir, Bilim Felsefesi, s. 76. 14 Aylin Grgn Baran, Postmodernizmin zne ve Akl Kavramlarna Ynelttii Eletirelere Eletirel Bir Bak, Dnen Siyaset Dergisi, Say: 21, Aralk 2005, s. 117-119. 15 Philip, Michel Foucalt, s. 91. 16 Baran, Postmodernizmin zne ve Akl Kavramlarna Ynelttii Eletirelere Eletirel Bir Bak, s. 129.

olduunu (d dnyadan tretildiini) veya d dnyay olduu gibi temsil ettiini ne srmektedir. Bu nedenle, bilginin (sz, kavram, sembol) kendi dnda somut, gerek dnya ile baml olduu ve bilgi ile dnya arasnda bir denklik (correspondence) bulunduu belirtilmektedir.17 Ayrca, toplum bilimlerinde etkisini gsteren bu yeni bilgi aray, toplumu doal dnya gibi birincil dzey gereklik deil, ikincil dzey bir gereklik olarak kendisini gstermektedir. Bu durumda toplum daha nceden sembolik bir balam iinde yaratlm bir olgu olarak karmza kmaktadr.18 1960larda balayan fakat zellikle 1980den itibaren pozitivizme yneltilen eletiriler bilim felsefesinin pozitivist paradigma dnda yeni araylara girmesini salamtr. Bu eletirilerden biri, bir bilim felsefesi olarak pozitivizmin Bat uygarlnn stnlne hizmet ettiini ileri sren gr olmutur. Bata Paul Karl Feyerabend gibi bilim felsefecileri, pozitivizmi kastederek, Bat biliminin yeryzndeki tartlmaz egemenliinin onun sahip olduu salam ilke ve mantktan yahut yntemden deil, hizmet ettii uygarln egemenliinden kaynaklandn iddia etmilerdir.19 Bir baka eletirel gr ise pozitivizmin ngrd evrensellik fikrine tepkiden kaynaklanmaktadr. Bu gr paylaanlara gre pozitivizmin zaman dl, btn zamanlar kapsadn ima etmesine yol amakta ve tarihi bylece bir btn olarak ele alarak, iindeki dnmleri, farkllklar ve eitlilikleri aklayamamaktadr. rnein devletin getii deiik evreleri bir btn halinde gren pozitivizm, Yunan ehir-devletleri ile ulus devletin ina edilmeye baland 16. yzyldaki devletleri ve bugnk modern devletleri ayn kefede deerlendirmekte ve aralarnda benzerlikler olduunu ortaya koyarak, devletin btn bu sre iinde deimeden ayn kaldn ak veya zmn bir ekilde iddia etmektedir. Ayrca elde edilen bilgilerin btn meknlar iin geerli olduunun iddia edilmesi de sorgulanmas gereken dier bir durumdur. nc eletiri kayna ise gzlem ve deney yoluyla elde edilen bilginin objektif olduu ve bylece hakikati yanstt iddiasndan kaynaklanmaktadr. Bu durumda elde edilen bilgi, pozitivistlere gre

lkay Sunar, Dn ve Toplum, 3.Bask, Ankara, Doruk Yaynlar, 1999, s.15. bid, s.39. 19 Demir, Bilim Felsefesi, s.121; Erdem, Postmodernizmin tekisi Hangi teki?, s.105.
18

17

ideolojiden arndrlm olmaktadr.20 Pozitivizmin bu unsurlar dikkate alndnda tm zaman ve mekna hkmettii, yani evrensel olduu iddias bilim dnyasnda artk sorgulanan bir durumdur. Pozitivizmin evrensellii iddias ile sosyal yaplarda herhangi bir dnm veya deiimi aklamakta yetersiz kalmaktadr. nk pozitivizm, btn yaplar, aktrleri ve dier unsurlar statik olarak ele almakta ve dinamik bir srete bunlarn deiimini zmn olarak kabul etmemektedir. Bilimsel dnyada pozitivizme ynelik eletiriler kadar paradigma alannda yaanan gelimeler de pozitivizmi derinden etkilemitir. zellikle, doa bilimlerinde pozitivizmin etkisinin son yllarda ortaya konulan yeni teoriler erevesinde azald grlmeye balanmtr. Werner Karl Heisenbergin Belirsizlik Teorisi doa bilimlerinin pozivitist paradigmasn sarsmtr. Szkonusu teori, makro-evrenin dorudan gzlenen olgularn aklama tarz atomlar alannda, mikro-evrende geerli olmadn ortaya koymu ve gereklik kavramnn sorgulanmasna yol amtr.21 Bu ekilde pozitivizmi etkileyen deiimlerin banda, Albert Einsteinn hareket, zaman ve mekn arasndaki ilikilerin greceli olduunu gsteren Grecelik veya Kuantum Teorisi gelmitir. Bu teori sayesinde doa bilimlerinde olgu ile teori arasndaki denklik ilikisi ortadan kalkm ve tek bir mantk ve matematik deil, mantklar ve matematiklerin varlndan sz edilmeye balanmtr.22 Yine matematiki ve meteoroloji ile ilgilenen Edward Lorenz, hava tahminleri konusunda istikrarl bir dzenin bulunduunu fakat bir kere kk bir olayn balamas ile sonucu asla kestirilemeyecek yeni bir dengeye gidileceini ileri srmtr. Kaos Teorisi olarak adlandrlan bu teoriye gre Kelebek Etkisi denilen kk bir ivmenin yol aaca sonularn bile nceden kestirilemeyeceini ortaya koymutur.23 David Hume, kesin olarak kabul edilen btn gzlemlerin ve deneylerin sadece gemie ait olduunu ifade ederek, buradan sonsuzageerli yasalarn oluturmann imkansz olduunu sylemitir.24 Bylece zellikle fizik ve

20

Sunar, Dn ve Toplum, s. 23. Gert Knig, Doa Felsefesi, Doan zlem (der.), Gnmzde Felsefe Disiplinleri, 2. Basm, stanbul, nklap Yaynevi, 2001, s. 244-245. 22 zlem, Bilim Felsefesi, s. 86-87. 23 James Gleick, Kaos: Yeni Bir Bilim Teorisi (ev. Fikren can), Ankara, TB TAK Yaynlar, 2003, s. 1-29. 24 zlem, Bilim Felsefesi, s. 90.
21

mantk alanlarndaki bu teoriler, bilimin kesin dorularn sorgular hale getirmitir.25 Burada ortaya kan nemli nokta, her hareketin sonunda yeni fakat nceden kestirilemeyen bir dengenin olutuudur. O nedenle, bir olgu hakknda ne kadar bilgi toplanrsa toplansn, yani ne kadar deney ve gzlem yaplrsa yaplsn ve eldeki tarihi bilgi ne kadar ok olursa olsun, gelecein nasl olacan ngrmenin imkansz olduu sonucu ortaya kmaktadr.26 Pozitivizmin genel zelliklerine getirilen doa bilimi kaynakl bu eletirilerle birlikte, sosyal bilimler alannda da 1960lardan balayarak bilimsel paradigma yeni eletirilerle eitlenmekte, farkl paradigmalarn yan sra farkl teorik erevelerin de olabilecei kabul edilmektedir. zellikle Paul Feyerabendin Ynteme Hayr balkl almasnda belirttii bilimin tek bir ynteminin olmad ve farkl yntemlerin bilgiye ulamda kullanlabilecei gr sosyal bilimlerde r at sylenebilir.27 Sosyal bilimler alannda yaanan gelimeler sadece bununla da kalmam, Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps balkl eseri bu alana byk katklar salamtr. Kuhna gre bilimsel ilerleme sadece bir tarihsel birikim deildir, ancak byk dnmlerle veya devrimlerle mmkn olabilir.28 Yani, Kuhn, bilimsel devrimleri eski bir bilim yapma geleneinin bir yenisiyle deitirilmesi olarak tanmlamaktadr.29 Kuhnun bilimsel bilgi dnyasna katklarndan biri de paradigma kavramdr. Her ne kadar nl eserinde paradigma kavramn ok eitli anlamlarda kullansa da, Kuhn, paradigma kavramn bilim geleneinde yasalar, teorisi, uygulamas ve aralar ile benimsenmi, tutarl bilimsel aratrma praksis gelenekleri yaratan kurgular sistemi olarak nitelendirmektedir.30 Bu balamda, birbiriyle yaran farkl bilimsel yaklamlar paradigma olarak kullanlmaktadr. Sosyal bilimlerde bilginin kaynan aratran paradigmalar ve bunlarn teorileri, yasalar ve aralar bir ekilde eitlenmektedir. Bylece bilgiye farkl teoriler kullanarak ulalabilecei fikri yaygnlk kazanmaya balamaktadr. oulculuun ncs saylan Lakatos, rakip kuramlarn oalmasnn doru bilgiye ulamada
25

zlem, Bilim Felsefesi, s. 130-154. bid, s. 47. 27 Demir, Bilim Felsefesi, s. 119. 28 Thomas S. Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yaps (ev. Nilfer Kuya), 5. Bask, stanbul, Alan Yaynclk, 2000, s. 9. 29 bid, s. 9. 30 bid, s. 204-205; Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 27.
26

nemli bir yeri olduunu savunmaktadr.31 Bir bilgi anaristi olarak grlen Feyerabendn her ey uyar (anything goes) gr ise bilim felsefesinde yeni bir dneme iaret etmektedir. Feyerabend, hibir gr sama, ahlk d bulmamakta ve hibir yntemi kullanmaktan da kanmamaktadr. Mutlak olarak kar kt tek ey evrensel llerdir.32 Bu eletirilerden sonra bilgiye ulamda pozitivizmin dnda baka aratrma programlarnn da olduu ve bunlarn kullanlabilecei artk daha kuvvetli bir ekilde dillendirilmektedir. Bunlardan biri olan yorumsamaclk33, genelde bilginin, zel olarak da bilimsel bilginin nihai belirleyicisinin doa olmadn ve bilginin toplumun doaya ykledii anlamlardan olutuunu ileri srmektedir.34 Bu akm savunanlar, bilginin nihai belirleyicisinin bilgiyi ina eden insanlar ve toplum olduunu ne srerler. Sunar, yorumsamacl benimsendiini ifade ederek, bilgi ile dnya ok farkl bir iliki iinde olduunu ve aralarndaki ilikinin bir denklik ilikisi olmadn, bir kurulu (constitution) ilikisi olduunu belirtmektedir.35 Bir dier grubu oluturan realistler ise bilginin nihai belirleyicisinin bizim onu kavraymzdan bamsz varolan reel bir dnya olduunu varsayarlar.36 Dier yandan pozitivistler, bilginin nihai belirleyicisinin olgular aklamaya yarayan gzlemler ve deneyler olduunu, rasyonalistler ise akl ve mantk olduunu savunurlar.37 Eletirel teorinin akademisyenlerinin bahsedilen bu gr ve tutumlar, gerekte sosyal bilimlerde yeni bir duruma iaret etmektedir. Sosyal bilimler de bu balamda zellikle son 20-25 sene iindeki gelimelerle yeni bir safhaya doru ynelmi bulunmaktadr. Bu yeni ynelim, sosyal bilimlerin temel paradigmas olan pozitivizme getirilen eletirilerle ekillenmektedir.

mre Lakatos, Yanllama ile Bilimsel Aratrma zlencelerinin Yntembilgisi, Cemal Gzel (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1999, s. 71-72. 32 Cemal Gzel, Bir Bilgi Anaristi: Paul K. Feyerabend, Cemal Gzel (der.), Bir Bilgi Anaristi: Paul K. Feyerabend, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1996, s. 9. 33 ngilizcede hermenuetics olarak kullanlan yorumsamaclk eitli Trke kitaplarda conventionalism (Hsamettin Arslann Epistemik Cemaat: Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi adl kitab ile Nilgn elebinin evirdii Russel Keat ve John Urrynin Bilim Olarak Sosyal Teori adl kitab) ve mer Demirin Bilimsel Felsefe kitabnda uylamclk olarak adlandrlmtr. Bu almada lkay Sunarn Dn ve Toplum kitabnda kulland zere, yorumsamaclk yelenmitir 34 Hsamettin Arslan, Epistemik Cemaat: Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi, stanbul, Paradigma Yaynlar, 1999, s. XII. 35 Sunar, Dn ve Toplum, s. 15. 36 Arslan, Epistemik Cemaat, s. XII. 37 bid, s. XII.

31

Aslnda

pozitivizme

getirilen

eletiriler

pozitivizmin

geliiminin

balangcndan beri mevcuttur. Eletirel teorilerin mimarlardan biri 18. yzyl filozoflarndan Immanuel Kanttr. zellikle yorumsamacln kkeni Kantn felsefi anlayna dayanmaktadr. Kantn kategorilerini kullanan yorumsamaclar, insan deneyimlerinin ancak zihinsel kategorilerin deneyiminden geerek bilgiye dnebilecei, yani insan zihninin deneyime bir ereve izeceini savunmaktadrlar.38 20. yzyln son eyreinde ivme kazanan farkl karakter tayan bu epistemolojik sre henz tamamlanmamtr. Fakat bu yaklam, kendi teorilerini ve aralarn ortaya koyma yolunda da byk admlar atmtr. te yandan, pozitivist paradigmann sahip olduu btn zamana ve mekna ml yasalar fikrine kar ktklarndan, pozitivist paradigma anlamnda yasalara sahip deildirler. Yine de bu eletirilerle birlikte, sosyal bilimlerde pozitivizmin zellikle zaman ve mekn anlaynn doa bilimlerindeki gncel gelimeler nda yeniden deerlendirilmeye ihtiyac olduu fikri, bilim dnyasnda henz ok gl olmasa da artk bir kabul grmektedir. O zaman pozitivizmin bilime bak nasldr ve avantajlar nelerdir? sorular gndeme gelmektedir. Pozitivizm, bilimi, olgular kestirimci ve aklayc bir ekilde ifade etmesi olarak nitelendirmektedir. Bylece pozitivizme gre bilgi, olgular arasndaki dzenli ilikiler sonucunda retilen teoriler vastasyla oluturulmaktadr.39 Bu sayede pozitivizm, kanuna benzeyen ve asla deitirilemez nitelikte bilgiye ulamaktadr.40 Bilimsel bilgiye ise bir pozivitist iin sadece gzlem ve deney yoluyla ulalr ve bu da ampirik bilginin tek kaynadr.41 Aslnda bu unsurlar pozitivizme gre sadece ampirik bilginin deil, bilimsel bilginin de tek kaynadr. Bu nedenle pozitivizm, metafiziin aklamalarnn ilkece dorulanp snanmaya ak olmadklarndan tr anlamsz olduklarn ileri srer.42 Bu

38 39

Demir, Bilim Felsefesi, s. 76. Russel Keat ve John Urry, Bilim Olarak Sosyal Teori, (ev. Nilgn elebi), 2. Bask, Ankara, mge Kitabevi, 2001, s. 15. 40 Tony Porter, Postmodern Political Realism and the Third Debate, Wayne S. Cox and C. Turenne Sjolander (derl.), Beyond Positivism: Critical Reflections on International Relations, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers, 1994, s. 125. 41 bid, s. 16. 42 A. Baki Gl, Erkan Uzun, Serkan Uzun, mit Hsret Yolsal, Felsefe Szl, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 2002, s. 1060.

durumda da pozitivizmin lm araclyla elde ettii verilerin znellikten arnm nesnel bilgi olduunu ileri srmesine yol aacak bir mantk zinciri gndeme gelir. Pozitivizm, deney ve gzlemle desteklenerek aklanan bir olgunun tm zamana yaygn ve btn meknlar iin geerli olacan ileri srmekte ve bylece evrensellie ulaldn iddia etmektedir. Halbuki, Bat veya gelimi dnyann geirdii srele Dou veya azgelimi dnyann yaad sre ve toplumsal deerler ayn deildir. Pozitivizm, bu paradigma iinde bulunan akademisyen, politikac ve entelektelleri, Dounun geliiminin ancak Batnn geirdii sreleri yaamas kouluyla salanabileceini iddia etmelerine kadar gtrmektedir. Hatta, bu durum, Franszlarn uygarlatrma misyonu, ngilterenin beyaz adamn yk ile Amerikann kanlmaz yazg kavramyla siyaseten tarih iinde merulatrld grlmektedir.43 Fakat yukarda da bahsedildii gibi, zaman ve mekn fikri, pozitivist paradigmada en ok eletirilen konulardan biridir. Toplum, deerleri de dahil olmak zere, btn yap ve sreleri ile zaman iinde sabit ve veri bir olgudan ibaret saylmaktadr.44 Bu durumda da sosyal bilimler zellikle toplumsal olaylar deimez ilke ve kurallar olarak ele alma eilimine girip, doal bilimlere ilikin bilme yntemlerini temel aldklarnda artk toplumsal yaam mhendisliine ynelmektedir.45 Braudelin History and the Social Sciences: The Longue Dure balkl almasnda kulland longue dure gibi nitelikleri ortak olan dnemler iin pozitivist aralarn kullanlabilir yn bulunmaktadr.46 Daha nce de deinildii gibi, Yunan ehir devletleri ile ulus-devletler arasnda baz ortak zellikler bulunabilir fakat bunlar devletlerin ortak ynleri olarak ayn ekilde deerlendirmek mmkn deildir. Bir baka olumlu yn ise deney ve gzlem, ama haline gelmemek kouluyla bir ok konuda bilgi sahibi olunmasn salamaktadr. zellikle ortak zellikler tad belirlenen dnemlerin karlatrlabilir olmas nedeniyle, bu

Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 124. bid, s. 48. 45 Fuat Ercan, Modernizm, Kapitalizm ve Azgelimilik, 3. Basm, stanbul, Balam Yaynlar, 2001, s. 50. 46 Robert W. Cox, Realism, Positivism, and Historicism, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press, 1996, s. 55.
44

43

dnemlere ynelik gzlem ve deneyler bilgiye ulamda birok avantajlar salamaktadr. Genel olarak sosyal bilimlerde yaanan gelimeler doal olarak uluslararas ilikiler alann da etkilemitir. Her ne kadar disiplinin, ok geriye gtrmeden esas olarak ngilterede 1919da Galler niversitesinde, Uluslararas likiler adyla bir krsnn kurulmasyla Uluslararas Hukuk, Diplomasi Tarihi ve Siyaset Biliminden farkl bir akademik alan olarak balad kabul edilse bile47 bu dnemin uluslararas ilikilerinin daha ok I. Dnya Savann etkisiyle, bilimsel bir paradigmadan ziyade idealist ve dolaysyla devletlerin arasnda iliki ile barn korunmas konularnda normatif bak asna sahip bir yaklam olarak ele alnmasnda yarar olduu dnlmektedir.48 Bilimsel bir alan olarak ise Uluslararas likilerin genelde II. Dnya Sava sonras Amerika Birleik Devletlerinde (ABD) gelitii kabul edilmektedir. Uluslararas likiler aslnda disiplinleraras bir alandr. Uluslararas likilerin bir disiplin zellii tayp tamad konusuyla ilgili olarak alan akademisyenlerden Quincy Wrighta atfta bulunulabilir. Ona gre bir alann disiplin olarak tanmlanabilmesi iin- ilk olarak bu alanda alanlarn bir bilincinin olmas gerekmektedir. kinci n art ise alannn snrlarnn belli olmas gerekmektedir. Bunlarn yan sra alt-uzmanlk dallar ve blmleri zerinde bir uzlamann olmas ile uzmanlarn ve uzmanlk kriterlerinin herkes tarafndan kabul dier artlar oluturmaktadr.49 Nuri Yurdusev ise bu tanma uyan bir disiplin bulmann zor olduunu ileri srmektedir. Ona gre disiplin, Kuhncu anlamdan hareketle, belli bir konuda veya alanda kendilerini szkonusu alann alanlar olarak tanmlayan kiilerin yapm olduklar faaliyetlerin ve rnlerin tm anlamna gelmektedir.50 Bilimsel alanda bir olguyu aklamada tek bir disiplin iinde hareket etme bugn iin geerli deildir. Bylece Uluslararas likiler alan sosyal bilimler iindeki psikoloji, ekonomi, sosyoloji veya tarih gibi disiplinlerden yararlanabilecei
47

Graham Evans ve Jeffrey Newnham (derl.), Dictionary of International Relations, London, Penguin Books, 1998, s. 275. 48 James E. Dougherty ve Robert L. Pfaltzgraff, Contending Theories of International Relations, 3. Bask, New York, Harper Collins Publishers, 1990, s. 6-7; Deniz lke Arboan, Kabileden Kresellemeye: Uluslararas likiler Dncesi, stanbul, Sarmal Yaynevi, 1998, s. 9. 49 A. Nuri Yurdusev, Uluslararas likiler ncesi, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar, 1996, s. 23-24. 50 bid, s. 24.

10

aktr. Dier yandan belirtilen disiplinler Uluslararas likiler asndan incelemede bulunulan konunun dnda tutulduunda, Uluslararas likilerin ok fazla hareket etme serbestisi kalmamaktadr. Tm bu sylenenlere ilaveten, Uluslararas likiler, sadece yukardaki disiplinleri deil, artk ekoloji konusu gibi doa bilimlerinin disiplinlerini de alma alan iinde deerlendirmektedir. Uluslararas likilerin gelitirdii ve bir paradigma olarak kabul edilebilecek tek teorisi ise aslnda realizmdir. Bilim dnyasndaki 20. yzyln ilk yarsnda hakimiyetini devam ettirmekte olan pozitivist paradigmann ABD asndan bir yansmasndan baka bir ey deildir. Dier bir deyile, realizm, ABDnin d politikaya bak asn yanstan bir paradigmaya iaret etmektedir.51 te yandan, 1980li yllarn bandan itibaren pozitivizme getirilen eletiriler, Uluslararas likiler alannda da eletirel teorilerin gelitirilmesine katkda bulunmutur. Eletirel teorinin kurucusu Robert Cox, zellikle pozitivizmin zaman ve mekn anlayna bal olarak retilen ve evrensel olduu iddia edilen teorilere kar kmtr. Szlk anlamnda her dnemin kendine has zellikleri olduunu kabul eden ve sosyal ve kltrel gelimeler, inanlar ve deerlerin o dnem tarafndan belirlendiini ileri sren bir doktrin olan tarihselcilik (historicism) Coxun kulland dier bir yntem olmutur.52 18. yzylda yaam, tarihselcilik konusundaki nemli dnrlerden biri olan Giambattista Viconun tarihe ilikin grlerinden etkilenen Cox, tarihin bir dng deil, sarmal (spiral) bir diyalektik iinde olutuu; kendisini hibir zaman yinelemedii; dolaysyla nceden kestirilemeyecei grn benimsemitir.53 zellikle pozitivizmin Kuhncu anlamda gelitii bir ortamda Vico, tarihin evrensel kurallarla ynetildiini sylemenin tarih zerine aratrma yapmann anlamn ortadan kaldracan ileri srmtr. Buradan Vico, Descartesn rasyonel kesinlik hakkndaki grlerinin
51

Stanley Hoffman, An American Social Science: International Relations, James Der Derian (der.), International Theory: Critical Investigations, New York, New York University Press, 1995, s. 216 ve devam; Wayne S. Cox and C. Turenne Sjolander, Critical Reflections on International Relations, Wayne S. Cox and C. Turenne Sjolander (derl.), Beyond Positivism: Critical Reflections on International Relations, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers, 1994, s. 2-3; Steve Smith, Paradigm Dominance in International Relations: The Development of International Relations as a Social Science, Hugh C. Dyer and Leon Mangasarian (derl.), The Study of International Relations: The State of the Art, London, Macmillan, 1989, s. 3. 52 Iain McLean (der.), The Concise Oxford Dictionary of Politics, Oxford, New York, Oxford University Press, 1996, s. 221. 53 Cox, Realism, Positivism, and Historicism, s. 51, 54; Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 177.

11

bize ait bir bilme olanandan kan kesinlik olduunu ve cogitare ve matematiksel idelerin k yerinin toplumsal dnyadan kaynaklandn ileri srerek kar kmtr.54 Viconun ileri srd tarihselcilie ilikin grlerinin uluslararas ilikilere uygulandnda, Tukidides zamannda eski Yunan ehir-devletleri arasnda uyguland kabul edilen g dengesi politikas ile 1815de Viyana Kongresi ile kurulan Metternich Dzeninin g dengesi politikasnn ayn kapsamda deerlendirilmesini mmkn klmamaktadr. Ayn ekilde adlandrlsa bile, bu iki g dengesi arasnda zaman ve mekn asndan byk farkllklar bulunmaktadr.55 Cox, bu iki farkl dnemde uyguland ileri srlen g dengesi politikalar arasnda benzerlik kuranlar ise indirgemeci olarak nitelendirmektedir. Hereyden nce, Tukidides zamannda en azndan devlet kavramnn ortada olmadn veya varolan o zamanki yaplarn bugnk anlamdan ok byk farkllklar tadn ileri sren Cox, bu nedenle iki durumun birbirinden ok farkl dnem ve zelliklere iaret ettiini belirtmektedir. Cox, Viconun yan sra, dnrlerinden kullanmaktadr.
56

slam dnyasnn 14. yzyl

bn-i Haldunun tarihe ilikin grlerini de benzer ekilde bn-i Halduna gre tarih, sonsuz bir gelime ve d eilimi

gstermektedir. bn-i Haldun, her ne kadar tekrar eden bir davran gibi gzkse bile tarihteki bir deiimin aslnda yeni bir dnyaya iaret ettiini ileri srmektedir.57 Cox, ayrca Viconun da almalarnda belirttii ekilde, sosyal bilimlerdeki bilginin insan tarafndan elde edildiini, doal dnyada aratrma ve gzlem yoluyla elde edilen bilgiden farkl olduunu ileri srmektedir. Cox bu ayrm Latinceden yararlanarak ortaya koyarak, datum ve fact arasndaki ayrma vurgu yapmaktadr. Cox, Latincede datum kelimesinin vermek anlamnda kullanldn, fact kelimesinin ise yapmak-imal etmek anlamnda kullanldn ileri srmektedir. Baka bir deyile, Coxa gre pozitivizm, d dnyadan alglanan verili bilgilerle urarken, tarihselcilik bir olayn veya kurumun yaplan-imal edilen boyutuyla
54

Doan zlem, Kltr Bilimleri ve Kltr Felsefesi, stanbul, nklap, 2000, s. 64-67. Cox, Realism, Positivism, and Historicism, s. 54. 56 Coxun Towards a Posthegemonic Conceptualization of World Order: Reflections on the Relevancy of Ibn Khaldun adl makalesinin 37 numaral dipnotunda konuyla ilgili daha ayrntl bilgi vermektedir. Robert W. Cox, Towards a Posthegemonic Conceptualization of World Order: Reflections on the Relevancy of Ibn Khaldun, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press, 1996, s. 172. 57 bid, s. 158-159.
55

12

ilgilenmektedir.58 Bylece bilgi, tarihsel srete imal edilen bir yapya iaret etmektedir. Daha ak bir deyile, bir olay doru bir ekilde bilmek iin onu imal eden tarihi artlar ve yapy bilmek gerekmektedir. Yine Vico, Descartes eletirdii bir baka eserinde, anlamay (understanding) alglamadan (perception) ayrarak, herhangi bir eyi gerekten bilmek iin, alglamann karsnda anlamak iin, bilici kii bunu kendisinin imal ettiini bilmelidir demektedir. Ayn ekilde tarihin de empatik olarak insan akl tarafndan imal edildiini ileri srmektedir.59 Susan Strange de Coxun teori iin belirttii, zellikle teorinin bir amaca ve birilerine ynelik olduuna ilikin grlerini dolayl da olsa kabul etmektedir.60 Strange, teorinin olumlu ve olumsuz ynleri olduunu ileri srmekte ve zellikle uluslararas sistem, siyasi ve iktisadi konularda yaplan bir ok teorik almann aslnda teorik olmayan bir ekilde sonulandna inanmaktadr.61 Teorik almalarn daha ok bir tanmlanma veya bilinenleri yeniden dzenlemeden ibaret olduunu ifade eden Strange, zellikle uluslararas sistem ile ilgili almalarda kullanlan prisoners dilemma, demand curve veya marjinal fayda gibi kavramlarn bir teoriden ok bir konuyu aklamaya yarayan retici kavramlar olduunu belirtmektedir. Bunlar, Strange iin basitletirici aralardr, sosyal davran aklayan teoriler deildir.62 Strangen bu tr almalarda gzlemlendii bir baka eksiklik ise uluslararas politik ekonomi almalarna uygulanan saysal tekniklerin bir teori oluturmadna ilikin grdr. Ayrca Strange, neyin saylp saylmayacana daha ok keyf bir ekilde karar verildiini iddia etmektedir. Strangee gre bir teori, kolaylkla anlalamayacak olan uluslararas sistemin baz ynlerini aklamaya almal, fakat gelecee ynelik tahminlerde bulunmaya heveslenmemelidir. Strange iin doa bilimleri ile sosyal bilimler arasndaki fark buradan kaynaklanmaktadr. nk sosyal bilimlerde insan ilikilerinde varolan ok saydaki irrasyonel davran byle bir giriimde bulunulmasn engellemektedir.

58

Coxun Realism, Positivism, and Historicism balkl makalesinin 5 numaral dipnotunda konuyla ilgili daha detayl bilgi verilmektedir. Robert W. Cox Realism, Positivism, and Historicism, s. 58. 59 Coxun On Thinking about Future World Order adl makalesinin 8 numaral dipnotunda zellikle R. G. Collingwoodun The Idea of History balkl kitabndan alnt yaplarak verilmektedir. Robert W. Cox On Thinking about Future World Order, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press, 1996, s. 79. 60 Susan Strange, States and Markets, London, Pinter Publishers, 1988, s. 12. 61 bid, s. 12. 62 bid, s. 10.

13

Dier yandan Strange, teorinin bilimsel erdeme sayg gstermesi anlamnda bilimsel olmas gerektiini de ileri srmektedir.63 Uluslararas likiler disiplininin bilimsel anlamda II. Dnya Sava sonrasnda oluan yeni dnya dzeninin lideri konumundaki ABDden gelitii ve bu nedenle ABD kkenli bir bilim dal olduu bir ok akademisyen tarafndan da kabul edilmektedir.64 Uluslararas ilikilerde eletirel teorinin ncs olan Cox, gnmzde uluslararas ilikiler alannda kullanlan teorilerin, zellikle realizm teorisinin ABDnin karlarn yanstan bir ideoloji olduunu iddia etmektedir.65 Strange, bu alandaki akademik almalarn ilk olarak Amerikal akademisyenler tarafndan domine edildiini ifade ederek, gnmz uluslararas ilikilerinin Amerikan deneyimlerine dayandn ve Amerikan ulusal karlarn yanstan bilinsizce deer yarglarn ierdiini ileri srmektedir.66 Aslnda bir ok Amerikal akademisyen de dolayl bir ekilde de olsa almalarnda benzer grleri dile getirmektedirler. Hatta Stanley Hoffmann uluslararas ilikileri dorudan Amerikan siyaset bilimi olarak nitelendirmektedir.67 Dier yandan Robert Keohane, After Hegemony balkl almasnda, gelimi piyasa ekonomileri arasndaki ilikileri incelediini aklarken, gerekte Amerikan hegemonyasnn erozyona uramasndan sonraki dzeni aratrdn ifade etmektedir.68 Robert Gilpin ise The Political Economy of International Relationsda, okuluslu irketlerin genilemesinin Amerikan ekonomik politikasnn yan sra d politikasnn bir paras olduunu vurgulayarak, okuluslu irketlerin bu ekilde gelimesinin, ABDnin II. Dnya Sava sonrasnda oluturduu dnya sisteminin bir rn olduunu belirtmekte ve almasndaki esas amacnn, Keohanenin almasnn amacna benzer ekilde, azalan Amerikan gcnn dnyada yol
bid, s. 11-12. Barry Buzan, The Timeless Wisdom of Realism?, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cape Town, Cambridge University Press, 1996, s. 48; Stanley Hoffman, An American Social Science: International Relations, James Der Derian (der.), International Theory: Critical Investigations, New York, New York University Press, 1995, s. 216 ve devam. 65 Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas s. 178. 66 Strange, States and Markets, s. 12. 67 Hoffman, An American Social Science: International Relations, s. 216 ve devam; Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 15; Faruk Yalva, Uluslararas likiler Kuramnda Yapsalc Yaklamlar, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar, 1996, s. 131. 68 Robert O. Keohane, After Hegemony: Cooperation and Discord in the World Political Economy, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1984, s. 6-9.
64 63

14

aabilecei deiikliklerinin aratrlmas olduunu ifade etmektedir.69 Burcu Bostanolu, Hegelin dnce asla bolukta gelimez szne atfla, bu durumu her hangi bir bilimsel disiplinin ortaya kt toplumsal ortamdan kopuk biimde var olacan sylemek olanakszdr diyerek aklamaktadr. 70 Cox ise bu durumu teori, her zaman birileri iin ve bir ama iindir diyerek aklad bu erevede, 71 pozitivizmin aratrma programndan etkilenen realizm,72 alann ilk ve tek nemli paradigmasn oluturmaktadr.73 Bununla balantl olarak bu almada, realist paradigmann sadece geleneksel veya klsik olarak adlandrlan realizmi deil, ayn zamanda davranlk ekol, neorealizm ve neoliberal kurumsalclk gibi teorileri de ierdii kabul edilmektedir. nk neorealistlerle neoliberallar, dnya politikasn aklama ncelikleri arasnda farkllklar olmasna ramen, aslnda ayn paradigmann farkl trevleridirler. Gerek amalar ve yntemleri gerekse pozitivist aratrma program iinde hareket etmeleri, Uluslararas likiler disiplinindeki farkl teorilerin sadece bir paradigmann rn eklinde deerlendirilmelerine yol amaktadr. Hatta bu durum, bu paradigma iinde yer alan akademisyenlerin snflandrmasnda da aka grlmektedir. Baz akademisyenler, Keohane, Gilpin, Nye gibi yazarlar neoliberal olarak nitelendirirken, dierleri, bu yazarlar neorealist teorisyenler kapsamnda deerlendirmektedir. Gilpin almalarnda Marksizmin etkilerinin olduunu kabul etmekle birlikte esas olarak realizmin varsaymlarn temel almaktadr. Gilpin, bu durumu, Richard Ashleyin The Poverty of Neorealism balkl makalesine verdii cevabi The Richness of the Tradition of Political Realism makalesinde yle aklamaktadr: Her ne kadar Tukidides, Hans Morgenthau ve E. H. Carr gibi realist yazarlardan gerekten etkilendiimi hemen kabul etsem bile, kendimi hi bir zaman realist olarak tanmladm hatrlamyorum ve bu adlandrmaya zellikle bir itirazm yoktur. Fakat ben, Marksist
69

Robert Gilpin, The Political Economy of International Relations, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1987, s. xii-xiv. 70 Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 15-17, 73. 71 Robert W. Cox, Social Forces, States, and World Orders: Beyond International Relations Theory, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press, 1996, s. 87. 72 Steve Smith, Positivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cape Town, Cambridge University Press, 1996, s. 31. 73 Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 73.

15

ve liberal yazarlardan da gl bir ekilde etkilendim. Eer zerime gelinirse (if pressed), kendimi, realist dnyada ve hatta daha sk olarak Marksist snf mcadelesi dnyasnda yer alan bir liberal olarak tanmlarm.74 Keohane ile ilgili yaplan almalarda da Keohanenn bir snfa koymann zor olduu belirtilmektedir.75 Fakat Keohanenn tarih, zaman ve mekn gibi konulardaki gr ile positivizmin uluslararas ilikilerdeki temel akademisyenlerinden biri olma zelliine sahip olduu sylenebilir. Keza pozitivizme ynelik eletiriler karsnda Keohane, bilimin pozitivizm olmadan anlamszlaacan sylemekte ve hatta dier araylarn test edilebilir teorileri bulunmamas sebebiyle deerlendirmenin imkansz olacan iddia etmektedir.76 Keohane, ayrca almalarnda esas olarak ABD sonras dzenin sorunsuz ileyiini aratrdn ifade etmesi, onun ABD merkezli bir uluslararas ilikiler kurgusu iinde yer aldnn ak bir gstergesidir.77 Amerikal akademisyenlerden zellikle Gilpin ve Keohanenn kendilerinin belirttii grleri, uluslararas ilikiler iinde snflandrma almalarn zorlatrmaktadr. Bununla birlikte ortak zelliklerine bakldnda bu yazarlarn realist paradigmann genel hususlarn benimsedikleri grlmektedir. Dier bir ortak noktalar ise Gill ve Lawa gre bu kiilerin ekonomik anlamda liberal perspektife sahip olmalardr.78 Bu nedenlerle bu almada Gilpin, Keohane ve Nye gibi akademisyenlerin realist paradigmann iinde yer ald kabul edilecektir. Yine bu almada bu akademisyenlerin ortak kayglarnn realist teorinin yetersizliklerini giderme ve zellikle ABDnin uluslararas dzendeki roln belirleme ve srdrmeye ynelik politikalar retmek olduu iddia edilmektedir. almann konusunu tekil eden hegemonya kavramnn uluslararas ilikiler alanna daha ok Amerikal akademisyenler tarafndan gndeme getirildii grlmektedir. Bu balamda, uluslararas ilikiler ile hegemonya almalar arasnda bir iliki olduu

74

Robert G. Gilpin, The Richness of the Tradition of Political Realism, Robert O. Keohane (der.), Neorealism and Its Critics, New York, Columbia University Press, 1986, s. 304. 75 Michael Suhr, Robert O. Keohane: A Contemporary Classic, Iver B. Neumann and Ole Waever (derl.), The Future of International Relations: Masters in the Making?, London and New York, Routledge, 1997, s. 110. 76 Smith, Positivism and Beyond, s. 12-13. 77 Keohane, After Hegemony, s. 6-15. 78 Stephen Gill and David Law, The Global Political Economy: Perspectives, Problems, and Policies, New York, London, Toronto, Sydney, Tokyo, Harvester, Wheatsheaf, 1988, s. 41.

16

ileri srlebilir. Hatta daha da ileri giderek, bu konunun uluslararas ilikiler alannn geliimi ile dorudan balantl olduu da ifade edilebilir. nk ABDnin baat bir g haline gelmesiyle uluslararas ilikilerin bir bilim alan olmas ayn zamana denk gelmektedir. Daha nce de belirtildii gibi bilgi ile iktidar arasnda kurulan dorudan ilikinin burada uluslararas ilikiler alanna aktarlmas mmkndr. Uluslararas ilikiler alanndaki bilgi ile dnya lideri konumundaki ABD arasnda dorudan bir iliki olduu ve bu bilginin aslnda ABDnin kendisi iin gelitirilen ve kullanlan bilgi olduu ileri srlebilir. Bununla balantl olarak uluslararas ilikilerin ABDnin d politika yaklamlarn ele alan bir bilimsel alan olduu da tartlabilir. Hoffman ise Amerikan d politikasn almak, uluslararas sistemi almaktr diyerek bu durumu aslnda ak bir ekilde dile getirmektedir. 79 Sosyal bilimlerin uluslararas ilikiler alannda da farkl teorik giriimler bata Robert Cox ve Stephen Gill olmak zere, Susan Strange, Immanuel Wallerstein, Samir Amin, Gunther Frank, Giovanni Arrighi, David Law, Alexander Wendt, Andrew Linklater gibi akademisyenlerin nclnde gelimeye balamtr. Szkonusu akademisyenler, uluslararas ilikilerde sosyolojinin daha yaygn bir ekilde kullanlmasn salamlar ve bylece uluslararas ilikilere yeni bir boyut kazandrmlardr. Bunlarn bazlar kendilerini sol olarak tabir edilebilecek alan iinde tanmlayan akademisyenler olsa da, bazlar da sol alanda olmamalarna ramen yukarda da bahsedildii zere bir olgunun aklamasnda baka teorilerden yararlanmann daha aklayc olaca varsaymndan hareketle eitli Marksist teori ve yorumlarn kullandklar grlmtr. Bunlar iinde en sk kullanlan aklamalardan biri Gramscinin Hegemonya kavram olmutur. Gramscinin bu kavram orijinal olsa da, aslnda Karl Marxn retim sreleri ve retim aralarna sahip snf yorumunun bir lkenin i politikasna (zellikle talyaya) uygulanmasdr. Fakat bilhassa Cox, Gramscinin bu aklamasn disipline uygulayarak, uluslararas ilikilere farkl bir boyut katmtr. Bu alma, hegemonya kavramn Coxun kulland anlamda deerlendirerek, uluslararas siyaset alannda ABDnin pozisyonunu global hegemonya olarak ele almaktadr. Burada Cox, hegemonyay, devletlerle birlikte devlet d kurulularn da yer ald, uluslararas sistemin tmne nfuz eden bir
79

Hoffman, An American Social Science: International Relations, s. 222.

17

dzene ilikin deerler yapsn tanmlayacak biimde kullanmaktadr.80 Bu balamda, bilginin hakimiyeti ile uluslararas alanda Batnn, zellikle gnmz ABDnin hegemonyas arasnda bir balant olduu savlanmaktadr. Uluslararas ilikileri aklarken, hegemonya kavramn kullanan Gramsciye gre siyasal yaplar tek bana aklamak yeterli deildir. Hegemonya, siyasal yaplarn toplumsal kuvvetlerle etkileimidir. Temelde belirleyici olan retim srelerinin de hegemonyann oluumunda etkili olduunu savunan Gramsci, hegemonyann unsurlar olarak maddi olanaklar, kurumsallama ve fikirler olduunu ileri srmektedir.81 Bu erevede, eletirel teori, Gramici anlamda hegemonya kavramn ve unsurlarn uluslararas ilikilere uygulayan ilk teoridir. lk unsur olarak ele alnabilecek maddi olanaklar, teknolojik ve rgtsel birikimlerle, doal kaynaklar kapsar.82 Fikirler ise eletirel teoride zneleraras ve kolektif imajlar olarak iki kategoride ele alnmaktadr. zneleraras anlamlar, davran alkanlk ve biimlerini kalc klan toplumsal ilikilere dair ortak kavramlar olarak tanmlanrken, kolektif imajlar, deiik gruplarn toplumsal dzene ilikin grlerinden83 olumaktadr. nc unsur ise kurumlardr. Bunlar, kurulan dzenin istikrarl devamn salamas asndan nem kazanmaktadrlar. Bylece sosyal bilimlerde alm salayan Eletirel Teori, uluslararas ilikilere de byk katk salamaktadr. Coxun uluslararas ilikiler teorisi iinde ncl olduu eletirel teorinin sosyoloji, siyaset bilimi, tarih, hukuk, ekonomi ve kltr gibi dier disiplinlerle gelitirilen yaps, bugnk uluslararas sistemi aklamada geni bir perspektif sunmaktadr. Bu erevede almann birinci blmnde, ilk olarak realist teori ile eletirel teorinin hegemonya konusuna yaklamlar zerinde durulacaktr. kinci olarak alt-hegemonya kavram tanmlanacaktr. Birinci blmn sonunda eletirel teori balamnda hegemonyann tarihsel geliimi ile gnmz dnya politikasnda hegemonik bir kltrn geliip gelimedii, olutuurlmaya allan snraan bir tarihsel blok kavram etrafnda tartlacaktr. kinci ve nc blmde althegemonya olarak nitelendirilen Almanya ve Japonyann maddi yeterlikleri, fikirsel
Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 189. Burcu Bostanolu, Trkiyenin Ulusal kar Kavramlatrmasnn ABD le likileri erevesinde Epistemolojik Bir Eletirisi, Aratrma Dergisi, Say 2, Aralk 1997, s. 7. 82 Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 184. 83 bid, s. 184-185.
81 80

18

ve kurumsallama konular tarihselci bir yorumla irdelenecek ve zellikle bu devletlerin d politika kapsamnda alt-hegemonya olarak nitelendirilmesine yol aan unsurlar ele alnacaktr. Daha sonra szkonusu iki devletin global hegemon olarak nitelendirilen ABD ile ilikileri incelenecektir. Sonu blmnde eletirel teori erevesinde tartlan alt-hegemonya kavramnn elde edilen bulgular nda geerli olup olmad tartlacaktr.

19

BLM I HEGEMONYA VE ALT-HEGEMONYA


1. Hegemonya ve Uluslararas likiler Hegemon kavram ilk olarak eski Yunanda lider, hegemonya ise bir ehir-devletinin dier ehir devletleri zerindeki stnl anlamnda kullanlmtr.84 Hegemonya kavramn siyaset biliminde ilk kullanan ise Rus Marksistlerinin ncllerinden biri olan Georgy Plekhanov (1856-1918) olmutur. Plekhanov, hegemonya kavramn 1905deki Rus Devriminin ardndan, Boleviklerin proletarya ile ilikisini anlatmakta kullanmtr.85 Bundan sonra, yine siyaset bilimi balamnda talyan Komnist Partisini kuran dnr Antonio Gramsci (1891-1937) hegemonya kavram, hkim snfa ait egemen ideolojinin btn snflara yaylmas anlamnda kullanmtr. Bu anlamda hegemonya, ekonomiden ziyade ideolojinin ve kltrn n plana kt bir yap olarak nitelendirilmitir. Hegemonya kavram siyaset biliminin yan sra ekonomi politik alanda da yansmasn bulmutur. Bu alanda hegemonya kavramn kullanan ilk alma Charles Kindlebergerin The World in Depression 1929-1939 kitab olmutur. Bu almada Kindleberger, dorudan hegemonya kavramndan bahsetmemesine ramen, 1930larda yaanan ekonomik bunalmn nedeninin hegemonya olarak adlandrlabilecek bir nder gcn eksiklii olduunu savunmutur.86 Kindleberger ayrca almasnda, uluslararas nder bir lkenin varl halinde o dnemde yaanan ekonomik bunalmn yaanmayacan ve dolaysyla II. Dnya Savann ortaya kmayacan iddia etmitir.87 Uluslararas ilikilerde hegemonya kavramnn kullanmnn zellikle II. Dnya Sava sonras artt grlmektedir. Bunun ABDnin dnya politikasnda artan etkinlii ile balantl olduu sylenebilir. Nitekim Robert Keohane, Robert
84

Safa Kllolu, Nezihe Arz, Hakk Devrim (derl.) Meydan Larousse Ansiklopedisi, 5. Cilt, stanbul, Meydan Yaynevi, 1979, s. 747. 85 Andrzej Walicki, A History of Russian Thought: From the Enlightment to Marxism, (Leheden ngilizceye ev. Hilda Andrews-Rusiecka), Stanford, California, Standford University Press, 1979, s. 406-427; Iain McLean, Oxford Concise Dictionary of Politics, Oxford, New York, Oxford University Press, 1996, s. 218. 86 Charles P. Kindleberger, The World in Depression, 1929-1939, London, Allen Lane, 1973, s. 28, 290-305. 87 bid, s. 291-308.

20

Gilpin, Joseph Nye, Paul Kennedy ve Stephen Krasner gibi Amerikal akademisyenlerin ban ektii grubun 1970lerden itibaren hegemonya kavramna almalarnda daha sk atfta bulunduklar gzlemlenmektedir. Sadece maddi olarak llebilen unsurlarla aratrma yapan bu akademisyenlerin temel kaygs, szkonusu maddi unsurlarda ABD'nin azalan stnlnn uluslararas sistemde yarataca etki zerine olduu grlmektedir.88 Dier yandan zellikle 1980lerden itibaren pozitivizme kar artan eletirilerle birlikte, uluslararas ilikilerdeki teorilerin amalar, kullandklar yntemler ve dolaysyla bilimsellikleri sorgulanmaktadr. Bylece uluslararas ilikilerdeki hegemonya kavramnn Gramscinin ykledii anlamla balantl almalarn saysnda art gzlenmitir. Uluslararas ilikilerdeki eletirel teorinin mimarlarndan olan Robert Cox, szkonusu aba sarf eden akademisyenlerin banda gelmektedir.89 Uluslararas ilikilerin ilk ve tek paradigmas olan realizm balamnda hegemonya, ekonomik gc gelimi, askeri yetenei fazla ve uluslararas sistemde nder rol bulunan devlet eklinde alglanmtr. Realist paradigma iinde yer alan akademisyenlerin ve gelitirdikleri teorilerin temeli ilk olarak ABDnin dnya politikasnn nderliinin devam ettirilmesi olmu ve bu kapsamda klsik realist teori
Uluslararas likiler literatrde hegemonya teorisine rnek verilebilecek pek ok kitap bulunmaktadr. Bunun balcalar unlardr: Robert O. Keohane, After Hegemony: Cooperation and Discord in the World Political Economy, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1984; Robert Gilpin, The Political Economy of International Relations, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1987; Robert Gilpin, War and Change in World Politics, Cambridge, Cambridge University Press, 1981; Robert O. Keohane and Joseph S. Nye Jr., Transnational Relations and World Politics, Cambridge, Massachusetts, Harvard University Press, 1973; George Modelskinin Long Cycles in World Politics, Seattle and London, University of Washington Press, 1987; Robert O. Keohane and Joseph S. Nye, Power and Interdependence, New York, Harper Collins Publishers, 1989; Joseph S. Nye Jr., Amerikan Gcnn Paradoksu, (ev. Grol Koca), stanbul, Literatr Yaynlar, 2003; Paul Kennedy, Byk Glerin Ykseli ve kleri: 1500den 2000e Ekonomik Deime ve Askeri atma, (ev. Birtane Karanak), Ankara, Bankas Yaynlar, 1996; Stephen D. Krasner (der.), International Regimes Ithaca, London, Cornell University Press, 1982. 89 Robert W. Coxun balca makalelerini toplad Approaches to World Order balkl kitab ile Production, Power, and World Order: Social Forces in the Making of History balkl bir eseri bulunmaktadr. Coxun dnda, Stephen Gillin derledii Gramsci, Historical Materialism and International Relations, kitabnn yan sra, American Hegemony and the Trilateral Commission, balkl kitab bulunmaktadr. Yine Gillin David Law ile birlikte yazd The Global Political Economy: Perspectives, Problems and Policies kitab da rnekler arasnda verilebilir. Bunlarn dnda eletirel teoriye katk yapanlardan Andrew Linklaterin ad saylabilir. Linklaterin zellikle Beyond Realism and Marxism: Critical Theory and International Relations balkl almas eletirel teori asndan nemli kitaplar arasnda yer almaktadr. Immanuel Wallersteinn The Modern World System adl almalar da bu kapsamda deerlendirelebilecek teorik bir katk olarak nitelendirilebilir. Bunlarn yan sra Wallerstein ile ayn ekol oluturan Giovanni Arrighinin The Long Twentieth Century balkl eseri saylabilir.
88

21

ortaya kmtr. 1970li yllarda ise realist akademisyenlerin temel amac dnya politikas (Vietnam Sava ve yumuama dnemi) ile ekonomisinde (ABD dolarnn altna bal yapsnn deimesi) yaanan gelimeler erevesinde azald dnlen ABD liderliinin daha sancsz bir ekilde srdrlmesi iin gereken mekanizmalarn kurulmas olmutur. Bu balamda yine realist paradigmann ierisinde yer alan teorisyenler tarafndan Hegemonik stikrar Teorisi gelitirilmitir. Eletirel teoriyi gelitiren Cox ise hegemonyay, belli bir g yapsnn geici biimde evrenselletirilmesi sureti ile bir basknlk olgusu gibi deil, fakat doann gerekli dzeni olarak grld sistemik ve hegemonik g olarak tanmlamaktadr.90 Bu iki hegemonya kavramnn birbirinden farkllamas ve uluslararas politikann daha iyi anlalabilmesi amacyla hegemonya kavramnn realist paradigma ve eletirel teori erevesinde daha ayrntl olarak tartlmasnda yarar bulunmaktadr. 2. Realist Paradigma ve Hegemonya Realist paradigma, uluslararas ilikileri temel olarak devletler ekseninde yrtlen bir ilikiler a olarak grmek eiliminde olmutur. Fakat zellikle 1970lerden itibaren balayan srete, uluslararas alanda sadece devletlerin olmad, bunlarn yannda irketler, uluslararas rgtler, sivil toplum, brokrasi gibi farkl aktrlerin de yer ald neorealist ve neoliberal akademisyenler tarafndan da kabul edilmi ve uluslararas ilikiler alan geniletilmeye allmtr. Buna ramen uluslararas sistemin anarik olduu, yani bir st otoritenin bulunmad ve devletin en son aamada en gl aktr olmaya devam ettii de bu dnemde genel kabul grmeye devam etmitir.91 Devletin bir baka zellii ise realistlere gre g kavramnn topland ve kullanld bir nitelie sahip organ olmasdr.92 Realistlere gre devlet, zerk olan rasyonel bir yapdr. Realistler tm sosyal, ekonomik, ahlki ve hukuki balar ile

90 91

Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 190. Mustafa Aydn, Uluslararas likilerin Gereki Teorisi: Kkeni, Kapsam, Kritii, Uluslararas likiler, Cilt:1, Say:1, Bahar 2004, s. 37, 40. 92 Barry Buzan, The Timeless Wisdom of Realism?, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cape Town, Cambridge University Press, 1996, s. 50.

22

ilikilerden bamsz bir ekilde hareket etme yeteneine sahip olan devletin d politikada zerklie da sahip olduunu vurgulamaktadr.93 Waltz, uluslararas politikada devletin temel aktr olduunu a priori kabul etmektedir. Dier bir deyile, Waltza gre neorealizmde bir devlet teorisi bulunmasna gerek yoktur.94 Gilpin ise devleti gelir karlnda gvenlik ve refah salayan rgt olarak nitelendirmektedir.95 Bylece devlet, toplumun istedii kamu mallarn (public goods)96 salayan ve beleilii (free-rider)97 engelleyen yegne otonom bir mekanizma olarak alglanmaktadr. Burada Gilpin, devlet ile toplumu birbirlerinden ayr fakat birbirlerini etkileyen kavramlar olarak grdn ifade etmektedir. Devlet, baz insanlarn yetkileri elinde tuttuu ve bu insanlarn kendi karlarnn da bulunduu bir yapy yanstmaktadr. Gilpin, baz gl gruplarn devletin hareket alann kstlayabilmekte ve hatta devletin hareket tarzn belirleyebilmekte olduunu dnmektedir. Toplum ile devlet arasndaki ilikiyi bu ekilde aklayan Gilpine gre esas olan mlkiyet haklardr. nk, mlkiyet haklar, bir insann dier insanlarla ilikilerinde beklentilerini belirleyen bir durumu gstermektedir. Bu beklentiler kanunlar, gelenekler ve toplumun ahlk kavramlarnda kendisini gstermektedir. Bylece Gilpin iin devletin ierideki temel ilevi, bu tr ilikileri belirlemesi ve bireylerin ve gruplarn haklarn korumasnn yan sra, devleti hkm srd toprak iinde meru g kullanma hakkn elinde tutan ve bunu herkese eit bir ekilde uygulayan bir otorite olduunu belirtmektedir.98

Burak lman, Uluslararas likiler Kuram ve Realizm, Ayhan Kaya ve Gnay Gksu zdoan (derl.), Uluslararas likilerde Snr Tanmayan Sorunlar: G, Yurttalk, nsan Haklar, Toplumsal Cinsiyet, Kresel Adalet ve Gvenlik, stanbul, Balam Yaynlar, 2003, s. 36. 94 Kenneth Waltz, Reflections on Theory of International Politics: A Response to My Critics, Robert O. Keohane (der.), Neorealism and Its Critics, New York, Columbia University Press, 1996, s. 338339. 95 Gilpin, War and Change in World Politics, s. 15. 96 Gilpin, kamu mallar kavramn Samuelsonnn tanmna atfta bulunarak aklamaktadr. Samuelson, kamu mallarn herhangi bir bireyin tkettii bir maln, dier bir bireyin tketmesinde hibir kar olmad ve herkesin ortak bir ekilde yararland mal olarak tanmlamaktadr. Gilpin, beleilik kavramn ise bir kimsenin tkettii kamu maln hibir harcama yapmadan elde etmesi veya ok az bir masraf ile elde etmesi anlamnda kullanmaktadr. bid, s. 15-18. 97 Songl Sallan Gl, free rider kavramnn Trke karlnn beleilik, bedavaclk veya bedava yararlanma istei olarak ifade edilebileceini yazmaktadr. Songl Sallan Gl, Sosyal Devlet Bitti, Yaasn Piyasa: Yeni Liberalizm ve Muhafazakrlk Kskacnda Refah Devleti, stanbul, Etik Yaynlar, 2004, s. 44-45. 98 Gilpin, War and Change in World Politics, s. 16-17.

93

23

Gilpine gre devletin d ilevi bireyin mlkiyet haklarnn yan sra gvenliini salamasdr. Gilpin, devletin bu hem i hem de d ilevlerinin yan sra ieride nihai otorite olmas nedeniyle, uluslararas sistemin temel aktr olduunu dnmektedir. Ayrca devlet, bu hususlar tanmlarken ve uygularken, uluslararas alanda hibir yksek otoriteye bal olmamaktadr. Devlet, Gilpine gre sadece fiziki snrlar ierisinde meru g kullanm hakkna sahip olmakla birlikte snrlar dnda byle bir hakk bulunmamaktadr. Bu ekilde Max Weberin klsik devlet tanm realizmin temel argmann oluturmaktadr.99 Dier yandan Gilpin, uluslararas ilikilerde sadece devletin temel aktr olmasnn bireysel ve kolektif aktrlerin varlnn inkr edilmesini gerektirmediini de vurgulamaktadr. Uluslararas ilikilerin doas ve iliki modellerinden kaynaklanan sebeplerle devletin temel aktr olarak belirdiini ileri sren Gilpin, devletin doasnn her zaman ayn kalmayabileceini ve gnmz ulus-devletinin de nihai siyasi rgtlenme modeli olamayabileceini ima etmektedir.100 Gilpin, devlet kavramn kullanrken bir duruma daha dikkat ekmektedir: Devlet denilen mekanizmann iinde yer alan bireylerin veya bu mekanizmay yneten kiileri etkileyen grubun kar kavram erevesinde birletiini ileri sren Gilpin, bu yzden devletin bir koalisyonlar belirtmektedir. koalisyonu
101

eklinde

grlmesinin

daha

uygun

olacan

Uluslararas rgtlerin, uluslararas ilikilerdeki nemine iaret eden ve ileride ayrntlaryla aklanacak olan ve realist paradigmann bir trevi olarak nitelendirilebilecek rejim teorisini gelitiren Keohane, baka aktrlerin varln kabul etmekle beraber, uluslararas ilikilerin temel aktrnn devlet olduunu ileri srmektedir. Zaten Keohane rejim teorisini de hegemonik g olan ABDnin (yani bir hegemonik devletin) gcnn azalmas karsnda, uluslararas dzeni korumak iin gelitirdiini aka ifade ettii grlmektedir.102 Buna ilaveten Keohane, en
Faruk Yalva, Devlet, Atila Eralp (der.), Devlet ve tesi: Uluslararas likilerde Temel Kavramlar, stanbul, letiim Yaynlar, 2005, s. 35-37. 100 Gilpin, War and Change in World Politics, s. 17-18. 101 bid, s. 18-19. 102 Richard Little ve Michael Smith tarafndan uluslararas ilikilerdeki temel makaleleri derledikleri Perspectives on World Politics balkl kitabn Robert O. Keohane tarafndan yazlm olan After Hegemony: Cooperation and Discord in the World Economy adl kitaptan aldklar blmn zet ksmnda belirtilmektedir. Robert O. Keohane, Cooperation and International Regimes, Richard Little ve Michael Smith, (derl.) Perspectives on World Politics, London and New York, Routledge, 1991, s. 102.
99

24

mhim almalarndan biri olan After Hegemony balkl kitabnda uluslararas ilikilerde bamsz aktrlerin bulunduunu fakat devletin bu aktrler arasnda en nemlisi olduunu ifade etmektedir.103 Realist paradigmann teorisyenlerinin nemli bir ksmnn Amerikal olmas ve kendilerini liberal olarak tanmlamalar, daha nce bahsedilen liberal perspektifin almn gerektirmektedir. Gill ve Law, zellikle neorealist ve neoliberal teorisyenlerin daha ok ekonomik anlamda liberal olduklarn savunmaktadr.104 Ekonomik olarak liberalizm ise siyasi liberalizm ile badaabilecei gibi de otoriter rejimlerle birlikte hareket de edebilmektedir.105 Liberaller analiz birimi olarak bireyleri grmek eilimindedirler. Dier yandan liberaller tarafndan ekonomiyi motive edici gcn piyasada tatmin veya yararllk dzeylerini maksimize etmeye alan bireyler arasndaki rekabeti etkileim olduu dnlmektedir. Piyasa, talep tarafn oluturan bireyler ile arz tarafn oluturan ve kr arayan irketleri birbirlerine balamaktadr. Bata Hayek olmak zere, Kamu Tercihi Okulunun (Public Choice School) liberal ekonomistleri piyasann insann kurgulayp rettii bir kurumdan ziyade, kendiliinden doal bir ekilde gelien bir kurum olduunu savunmaktadrlar.106 Piyasasnn yaps ile ilgili olarak ekonomik liberaller ideal-tipik olaylar kullanrlar. Mdahale olmadan almas durumunda, saysz alc ve satcnn bulunduu piyasa, kendi kendine dzeltici ilemleri yapacak ve istikrar iinde hareket edecektir. Bu yzden, devletin mdahalesi tehlikelidir. Bylece aslnda, ekonominin kendi kendine ileyen kurallar olduu ve ekonomi ile politikann birbirinden ayrlmas gerektii savunulmaktadr. Bir dier ar durum, tek alc (monopsoni) veya tek satcnn (monopol) bulunduu piyasa yaplardr. Bu durumda, tek olarak bulunan alc veya satc, irket veya tketici zerinde mutlak gce sahiptir. Gill ve Law gerekte btn piyasalarn ve sanayilerin bu arlklarn tam ortasnda bulunduunu belirtmektedirler. Az sayda irketin bulunduu oligopol piyasasnda, irketler, piyasa zerinde ortak karlarn yanstabildikleri lde, tketicinin aleyhine gl olmaktadrlar. Bunun da ar bir rnei karteller

103

Keohane, After Hegemony, s. 18. Gill and Law, The Global Political Economy, s. 41. 105 bid, s. 41-42. 106 bid, s. 42.
104

25

olmaktadr. Oligopol piyasas reticiler arasnda karlkl bamllk yaratmaktadr. reticiler arasnda oluan bu karlkl bamllk, baskn veya fiyat lideri konumundaki bir irketin varlna bal olarak asimetrik veya simetrik olabilmektedir. Eer dnya piyasalarna hakim, mcevher ticaretinde De Beers irketi gibi bir baskn irket varsa, reticiler arasndaki iliki asimetrik olmaktadr. Bu ilikinin asimetrik olmas tketicilerin olumsuz ekilde etkilenmelerine de neden olmaktadr. Dier yandan oligopol piyasasnda rekabetin ana zellii, bir irketin davrannn, rekabet halinde bulunduu dier irketlerin muhtemel davranlarndan etkilenmesidir. Gill ve Law hkmetlerin d ekonomik politikalarnda da benzer durumlar iinde hareket ettiklerini ifade etmektedirler.107 Waltzun gelitirdii neorealizmin birim-yap kavramnn bu ekonomik teoriden hareket ettii grlmektedir. Waltz mikro ekonomiden dn ald kavramlarla, 1945 sonrasnda uluslararas politikann bir dopol piyasas oluturduunu, sava yllar arasnda ise oligopole benzediini dnmektedir. Ayrca g dengesi teorisi de yine liberal ekonomi teorisinin piyasann dengede bulunmas kavramyla zdeletirilmi halidir. Waltza gre uluslararas politikann dengede olmas ancak maddi gcn yksek derecede younlamas ile mmkndr. Bunun rnei olan II. Dnya Sava sonrasnda, zellikle 1960lar ile 1970lerde, gcn iki sper g etrafnda konsolide olduu uluslararas sistemdir. Hatta bu dnem bar iinde bir arada yaama dnemi olarak nitelendirilmektedir.108 Waltz, gcn ok fazla devlet arasnda eit oranlarda dalmas durumunda, uluslararas sistemin istikrarnn bozulacan sylemesinin temel nedenlerinden birini de yine liberal ekonomi teorisine dayandrmaktadr. Ekonomik liberalizmin uluslararas ilikilerde nemli etkisi olan kavramlarndan biri de kamu mallardr. Gilpin, kamu mallar kavramn, Samuelsonnn tanmna atfta bulunarak aklamaktadr. Samuelson, kamu mallarn herhangi bir bireyin tkettii bir kamu malnn dier bir bireyin tketmesinde hibir karmnn bulunmad ve herkesin ortak bir ekilde yararland mal olarak tanmlamaktadr. Gill ve Law ise kamu mallarn bireyleri dlamann herhangi bir temelde mmkn olmad ve devlet tarafndan sunulmas gereken hizmet ve mallar
107 108

bid, s. 42-43. Kenneth N. Waltz, Theory of International Politics, New York: Random House, 1979; Gill and Law, The Global Political Economy, s. 43.

26

olarak tanmlamaktadr. nk zel sektre brakldnda bu kamu mallar ya retilmeyecek ya da retilse bile, herkesin yararlanmas gereken bu mal ve hizmetlerden sadece uygun miktarda para deyenler yararlanabilecektir. Bu nedenle, kamu mallarnn retiminde devletin sorumluluk almas gerekmektedir. Gill ve Law burada ulusal gvenlik konusunu kamu mal olarak rnek gstermektedirler. Hkmet tarafndan vatandalarn gvenliinin salanmas bir zorunluluktur. Bu zorunluluk devlet tarafndan vatandalardan toplanan vergilerle yerine getirilmektedir. Fakat baz vatandalar vergi vermekten kanacaklardr. Bu durum beleilik problemi yaratmaktadr. Buna ramen, vergi vermeden imtina eden kiilere de ayn ekilde gvenlik hizmeti sunulmas gerekmektedir.109 Gilpin, beleilik kavramn ise bir kimsenin tkettii kamu maln hibir harcama yapmadan elde etmesi veya ok az bir masraf ile elde etmesi anlamnda kullanmaktadr.110 Uluslararas alanda ise bu tr kamu mallarnn salanmas, bir anlamda pozitif toplaml bir oyun olduu eklinde dnlmektedir. Dnya apndaki ekonomik ilikilerde de ayn ekilde uluslararas kamu mallarn salayacak bir dzene ihtiya bulunmaktadr. Bu dzeni ancak uluslararas alanda bir nder devletin salayaca dnlmektedir. Bununla birlikte Snidal, bu kamu mallarnn retilmesinde baz koullarn mevcut olmas gerektiine inanmaktadr. Bunlardan ilki, kamu malnn retimi iin, farkl devletlerin ayn anda, bu mal tketmeye ihtiyalarnn bulunmas gerektiini ifade etmektedir. Snidal, ikincisini, bu uluslararas kamu malnn retiminde hibir rol ve maddi klfet stlenmeyen devletlerin, bu maln tketiminden dlanmann mmkn olmamas olarak aklamaktadr.111 Realist paradigma, kamu mallarnn bir hegemon tarafndan salanabileceine inanmaktadr. Buna ynelik olarak realist akademisyenler, dnya politikasnn gerisinde yatan sebeplerini akladklarn dndkleri iki nemli teori gelitirmitirler. Bunlardan birincisi Hegemonik stikrar Teorisi, dieri ise

Uluslararas Rejim Teorisidir. Bunlardan ikincisi olan uluslararas rejim teorisi

109 110

Gill and Law, The Global Political Economy, s. 44-45. Robert Gilpin, The Political Economy of International Relations, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1987, s. 74. 111 Duncan Snidal, The Limits of Hegemonic Stability Theory, International Organization, Vol. 39, No:4, Autumn 1985, s. 590-592.

27

aslnda birinci teorinin eksikliklerini gidermeyi amalamakta ve hegemonya sonras yeni dzenin altyapsn oluturmaya almaktadr. i. Hegemonik stikrar Teorisi Hegemonya ile ilgili olarak ilk ortaya atlan teori hegemonik istikrar teorisidir. Ekonomist ve tarihi Charles Kindlebergerin The World in Depression 1929-1939 balkl almasyla ne srd teorinin temel olarak uluslararas ekonomi alanna ynelik olmasna ramen, uluslararas ilikiler disiplini tarafndan referans kayna olarak kullanld grlmektedir. Kindleberger, Britanyann zellikle 1929daki ekonomik bunalm srasnda uluslararas parasal istikrar koruma iin istekli olmakla birlikte, yeterince ekonomik gcnn bulunmadn ve Britanyann da yerini alacak bir gcn belirmediini ileri srmektedir. Bundan dolay, Kindleberger krizin balca nedeni olarak uluslararas politikada ekonomiyi ynlendirecek bir nder gcn bulunmamasn gstermektedir.112 Kindleberger bu durumda artk ngilterenin yerine byk bir ekonomik gce sahip olan ABDnin devreye girmesi gerektiini iddia etmektedir. Dier bir ifadeyle, Kindleberger eer 1929daki ekonomik buhranda ABD zerine den ekonomik ve siyasi rol stlenmi olsa, byle bir krizin ortaya kmayacana inanmaktadr. Hegemonik istikrar teorisinin Keohanea gre iki temel varsaym vardr: lk olarak dnya politikasnda dzen tek bir baskn g tarafndan yaratlr. kinci olarak dzenin devam ve korunmas bu hegemonyann devamna baldr.113 Keohane hegemonik istikrar teorisinde hegemonyay maddi kaynaklarda stnlk olarak tanmlamakta ve hegemonyann zellikle hammadde, sermaye ve piyasalar zerinde kontrol salamas gerektiini ifade etmektedir. Ayrca hegemonyann retimde rekabet avantajn korumas gerektiini de vurgulamaktadr. Hammaddeler zerindeki kontroln emperyalist teorideki yerinin bilindiini ifade eden Keohane, sermaye konusunun ise g kavramnda daha az etkili olduunu ama Hollandann 17. yzylda ekonomik ve politik gcn sermayeden kardn dile getirmektedir. Benzer ekilde Keohane, ngilterenin 18. yzylda ve 20. yzylda da ABDnin sermayeleri sayesinde belli bir gce ulatn kabul etmektedir. Piyasalarn da nemli bir ekonomik g olduunu belirten Keohane, zellikle byk nfuslara sahip
112 113

Kindleberger, The World in Depression, s. 305. Keohane, After Hegemony, s. 31.

28

devletlerin piyasalarna girie izin verilmesini nemli bir etki arac olarak nitelendirmektedir.114 Hegemonik istikrar teorisinin ekonomik gcn drdnc kayna olarak ne srd devletin en fazla mal retimini ve satmn gerekletirmesi gerektii fikrine kar kan Keohane, ABDnin 1960larda, tekstil ve konfeksiyon gibi temel imalat sektrlerinde gerilerde bulunmasna ramen, stnln kaybetmediini anlatmaktadr. Bu nedenle Keohane, retimde ve ihracatta nemli olann her eyi retmek ve satmak deil, bunun yerine en ok kr getirecek rnlerin retilmesi ve satlmas olduunu ileri srmektedir. Bu durum, ABDnin teknolojik stnle dayanmasn zorunlu klmaktadr. Bylece bu son faktr Keohanea gre yksek deerdeki mallarn retiminde rekabet avantajnn korumasn salamaktadr. Bu sayede irketler yksek kr oran ile birlikte iilere yksek cret salam olacaktr.115 Hegemonik istikrar teorisi, uluslararas politikada gl baskn bir aktrn varlnn uluslararas sistemde btn devletler iin kolektif olarak arzulanan bir durum olduunu ve byle bir aktrn mevcudiyetinin uluslararas politikada ve ekonomide daha fazla ibirliine yol atn kabul etmektedir.116 Tam tersi dnldnde ise byle bir aktrn eksiklii durumunda uluslararas sistemde kaos olaca ve bu durumun devletler iin arzu edilen bir husus olmayaca ima edilmektedir. Keohane, Nye ile birlikte 1977de yaymladklar Power and Interdependence: World Politics in Transition balkl almalarnda hegemonik istikrar teorisinin yerine baka bir neri getirmektedirler. Keohane ve Nye, hegemonyann bir devletin devletler aras ilikileri ynetecek gerekli kurallar korumak iin yeteri kadar gl olmas veya istekli olmas olarak tanmlanmasnn daha rafine olacan ne srmektedirler.117 kinci karakteristik, Kindlebergerin teorisinde kulland hegemonun kamu mallarn temin edecek hayrsever-iyi (benevolent) bir despot veya iyi hegemon olmas eklinde aklanabilir. belirterek, Snidal ise iki tr hegemon kavramndan kulland bahsedilebileceini bunlardan ilkinin Kindlebergerin

hayrsever-iyi hegemon olduunu, ikincisinin ise belli dnemlerde uluslararas


bid, s. 32. bid, s. 33-34. 116 bid, s. 34; Duncan Snidal, The Limits of Hegemonic Stability Theory, s. 579. 117 Robert O. Keohane and Joseph S. Nye, Power and Interdependence: World Politics in Transition 2.Bask, New York, Harper Collins Publishers, 1989, s. 11.
115 114

29

kamu mallarn ve hizmetlerini salamak iin katkda bulunmaktan ekinmeyecek anlamnda kullanlan zorlayc hegemon olduunu ifade etmektedir.118 Hegemonik istikrar teorisinin ne srd argmanlardan biri iyi hegemonun mutlaka liberal bir devlet olmas gerekliliidir. Ekonomik anlamda liberal hegemon yine bir kamu mal olan serbest ticaretin devam etmesini salayacak dzeni hedeflemelidir. nk serbest ticareti ancak liberal bir devlet savunabilir.119 Szkonusu teorinin bir dier argman ise liberal hegemon devletin salad uluslararas dzenin dominant gce net kazanlar salamasna ramen esas olarak bundan yararlanan devletlerin kk devletler olduuna ilikin grtr. nk bu devletler, kamu malnn retilmesinde hi bir maliyet stlenmezler ama bu kamu malnn yararlarndan
120

tam olarak faydalanrlar.

Bylece

kk,

by

smrmektedir.

Bu argmana ilaveten, dominant devletin rettii dzenin sadece

kendisine deil, sistemdeki daha zayf olan devletlerin lehine ileyecei dnlmektedir. Zayf devletler gc azalsa bile hem hegemonu destekleyecekleri hem de beleilik eilimine girmeyeceklerdir. Fakat dominant devlet zorlayc hegemon seeneini takip ederse, sistemdeki dier devletler her eyden nce dzenden yararlanamayacaklar ve hegemonun hareketlerini tehditkr bulacaklardr. Bu nedenden
121

tr,

hegemonun

dalmasn

hzlandrc

ekilde

hareket

edeceklerdir.

Snidal, hegemonik istikrar teorisinde gizli bir baka varsaymn

olduunu dnmektedir. Snidala gre uluslararas politikada kolektif eylemin imkansz olduunu ileri sren bu teorinin uluslararas alanda ibirliinin imkansz olduuna dair klsik realist gre yaknlna dikkat ekmektedir.122 Gilpin ise hegemonya kavramn tarihsel dnglerle aklamakta ve Keohane ve Nye tarafndan ABDnin eriyen hegemonyasnn gzlenebilir olduunu kabul etmektedir. Dier yandan Gilpin, bunun yeni bir duruma iaret etmediini, iki dnya sava arasnda da Britanyann eriyen gcne karlk, ABDnin de isteksiz davrandn ve hegemon roln stlenmediini ifade etmektedir. Fakat bu yeni durumda, Gilpine gre Pax Americanann yerini alacak bir dzenleme henz grlmemekte veya sre ok yava ilemektedir. Gilpin ayrca tarih boyunca
118 119

Snidal, The Limits of Hegemonic Stability Theory, s. 579. Gill and Law, The Global Political Economy, s. 47. 120 Snidal, The Limits of Hegemonic Stability Theory, s. 581. 121 bid, s. 582. 122 bid, s. 593.

30

hegemonik gcn ancak bir savala deitiini ama bu yeni durumda sava ihtimalinin azaldn ifade etmektedir. Gilpin tarihte ift kutuplu yapnn istikrarszla yol aacak neden olarak grmesine ramen, burada Waltzun ift kutuplu politikasnn istikrarl yapsna atfta bulunmaktadr.123 te yandan, neorealist g kavramna dayal dzen aklamasn temel alan hegemonik istikrar teorisi Gill ve Lawa gre maddi g kaynaklarnn dalmna ve bunlarn kullanmna dayanmaktadr.124 G dalmnn ok dengesiz olmas durumunda teori, hegemon devletin dier ast devletler zerinde g kullanma potansiyeli bulunduunu ve bundan dolay dier devletlerin hegemonun karlk verebilecei dncesini dikkate alarak, fayda-zarar hesab yapacaklarn iddia etmektedir. Gill ve Law, bunu oligopol piyasasnda nder irket ile ast irketler arasndaki ilikiye benzetmektedir. nk nder irket, ast irketlerin davranlarna karlk verebilecek gtedir. irket, fiyat indirimi gibi karlklarda bulunarak, dier irketleri piyasadan silebilir.125 Maddi kapasiteler ise teoride, temel olarak askeri ve ekonomik anlamda ele alnmaktadr. Askeri g, askeri harcamalar, ordunun bykl, sahip olunan silah kapasitesi ile llrken, ekonomi, ticaret kapasitesi (ihracat ve ithalat), GSY H, finansal kapasitesi, imalat kapasitesi gibi alt kollarda istatistiki verilerle birlikte deerlendirilmektedir. Bylece hegemonik istikrar teorisi, maddi gleri kontrol eden bir yap olarak kabul ettii hegemonyay realist anlamda bir basknlk (dominance) olarak grmektedir. Bruce Russett kulland verilerin doruluunun tartlr olduunu kabul etmesine ramen, 1830 ile 1983 arasndaki bu maddi g kaynaklarn karlatrmal olarak incelemekte ve ilgin sonulara varmaktadr. Mesela Britanyann hegemonik g varsayld 19. yzyln hi bir dneminde gerek GSY Hs, gerekse askeri harcamalarnn dnemin en by olduunu ortaya koymamaktadr. Keza imalat retiminde de Britanyann sadece 1870de dnya liderliini ele geirdii grlmektedir. Dier yandan yine ayn konuda, ABDnin hegemon olarak nitelendirildii dnemlere (II. Dnya Sava sonras) ilikin rakamlarda ise ABDnin sadece bir kez (1950de) askeri harcamalardaki stnln Souk Sava
Gilpin, War and Change in World Politics, s. 234-235. Gill and Law, The Global Political Economy, s. 77. 125 bid, s. 77-78.
124 123

31

dnemindeki bir numaral rakibi Sovyetleri Birliine kaptrd grlmektedir. ABDnin bu alandaki stnln hibir zaman kaybetmedii ancak stnlnn byk farklara ramen sadece ksmen geriledii anlalmaktadr.126 Isabelle Grunberg ise hegemonik istikrar teorisinin hiyerarik bir dnya dzeni ile dnmsel bir tarih anlayna sahip olduunu belirtmektedir.127 zellikle Gilpinin uluslararas sistemin ynetiminin 1000 yl zerinde ykselen ve de geen imparatorluklar, hegemonyalar ve byk gler tarafndan salandn cmlesinin bu dnmsel zaman kavramna iaret ettiini syleyen Grunberg, tarihin deimez bir zaman anlay iinde deerlendirildiini ifade etmektedir.128 Buna ramen, uluslararas politikada hegemonya, dopoli ve g dengesi gibi 3 eit kontrol eklinin bulunduunu ve 19. yzylda Avrupadaki g dengesi politikasnn daha sonra hegemonlara dnen bir yapy yarattn syleyerek, Gilpinin tarihin bir dng iinde olumad eklindeki grn aslnda kabul etmi olmaktadr.129 Gilpin, dier yandan yine hegemonik istikrar teorisinin temellerinden biri olan hegemonya ile ekonomik liberalizm arasnda her zaman iin geerli bir ban olmayabileceini de kabul etmektedir. Hatta Gilpin, tarihsel olarak hegemonya veya siyasi baskn yaplarn, merkezi bir ekonomik yapya sahip olan imparatorluklar ile zdeletirilmesinin daha uygun olduunu dnmektedir. 130 Grunberg, hegemonik istikrar teorisinin temel varsaymlarndan biri olan serbest ticaretin ancak bir hegemonun varl halinde ilerleyebilecei fikrinin de yanltc olduunu, Stephen Krasnerin hegemonya ile serbest ticaret arasnda bir ba kurulamayacana ynelik almas ile kantlamaya almaktadr. Krasner, szkonusu almasnda, 20. yzylda ABDnin baskn g olduu dnemlerde dahi korumacla yaygn olarak bavurduu dnemler olduunu ortaya koymaktadr.131 Bu dnemlerden birinin ABDnin baskn bir g olarak kabul edildii II. Dnya Sava sonrasnn hemen ertesinde (Eisenhower zamannda) olduunu ve bu
126 Bruce Russett, The Mysterious Case of Vanishing Hegemony; or Is Mark Twain Really Dead?, International Organization, Vol:32, No:2, Spring 1985, s. 218. 127 Isabelle Grunberg, Exploring the Myth of Hegemonic Stability, International Organization, Vol: 44, No:4, Autumn 1990, s. 434. 128 bid, s. 434-435. 129 bid, s. 434. 130 Robert G. Gilpin, The Richness of the Tradition of Political Realism, Robert O. Keohane (der.), Neorealism and Its Critics, New York, Columbia University Press, 1986, s. 295. 131 Stephen D. Krasner, State Power and the Structure of International Trade, Richard Little and Michael Smith (derl.), Perspectives on World Politics, London and New York, Routledge, 1991, s. 128-129.

32

dnemde ABDnin bilhassa tarm ve sanayide nemli oranda korumac politikalar izlediini ifade etmektedir.132 Ayn dnemde dnya ticaretinin serbestletirilmesini ngren Uluslararas Ticaret rgtnn kurulmasna ABD Kongresinin destek vermedii de bilinmektedir. Krasnerin verdii bir baka rnekte ise 1919-1939 aras dnemde Amerikann o dnemlerde bir baskn g haline gelmi olmasna ramen, dnya ekonomisinde korumacln ok yaygn olduunu kantlamaktadr. Dier yandan bu dnemde ABD Gramici anlamda bir hegemon deildir, ayn zamanda bir ok realiste gre de hegemon olarak nitelendirilmemelidir nk en azndan ABDnin dnya politikasnda nc roln oynayacak istei bulunmamaktadr. Uluslararas ilikilerde zellikle neoliberal kurumsalc teorisyenler, devletler arasnda artan ilikilerin sava engellediine inanmakta ve bunu kantlamaya almaktadrlar. Keohane ve Nyen Power and Interdependence balkl almalarnda, dnya politikasnn sadece gvenlik ve askeri konulardan olumad ve konu-alanlar (issue-areas) olarak nitelendirilen ticaret, enerji, evre, salk, nfus gibi konularn artan nemi vurgulanmaktadr. zellikle gelimi byk devletler arasnda bu konu alanlar nedeniyle ibirliinin gelitiini ve bu durumun uluslararas politikada askeri gcn nemini azaltarak, bata ticaret olmak zere, devletlerin atma iine girmelerini nleyen hususlarn gelitii savunulmaktadr.133 Dier yandan Gill ve Law, Barry Buzana atfta bulunarak, I. Dnya Sava sonras artan dnya ticaretinin II. Dnya Savann kmasn engelleyemediini rnek vermektedir.134 Marksistler ise ticaretin uluslararas politikada zellikle azgelimi lkelerin baml olmalarna yol at ifade etmektedirler. Gill ve Law, ticaretin ulusal veya uluslararas dzeyde sosyal etkileimi arttrdn fakat bunun da eitli dzeylerde eitsizlik ortaya kardn ifade etmektedirler. Bylece Gill ve Lawa gre uluslararas alandaki serbest ticaret uluslarn ve snflarn hiyerarik bir yapya dnmesine yol amaktadr.135 Gnmz asndan bakldnda ticaretin artk gelimi lkelerin GSY H oran iindeki paynn azald veya sabitlendii grlmektedir. Gill ve Law, ticaretin
132 133

Grunberg, Exploring the Myth of Hegemonic Stability, s. 437. Robert O. Keohane ve Joseph S. Nye, G ve Karlkl Bamllk, (ev. Zana itak), H. Williams, M. Wright, Tony Evans, (derl.), Uluslararas likiler ve Siyaset Teorisi zerine Bir Derleme, Ankara, Siyasal Kitabevi, 1996, s. 354, 362. 134 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 224. 135 bid, s. 224.

33

uluslararas politik ekonomideki rolnn tartlmas gerektiini belirterek, ticaretin yerini gelimi lkelerde finansn aldn ileri srmektedirler.136 Hirst ve Thompson da benzer ekilde 1945-1973 dneminde dnya ekonomisini ynlendiren baskn etken uluslararas ticaretteki bymeydi 1980lerin bandan bu yana dorudan yabanc yatrmn bymesi olduunu savunmaktadrlar. Ayrca Hirst ve Thompson verilerin, 1950-1973 arasnda dnyadaki ticaret hacminin her yl ortalama % 9un zerinde genilediini ve 1973ten 1980e kadar % 3 civarna kadar dtn gsterdiini ifade etmektedirler.137 Gelimi lkelerin ticaret rakamlarnn azalmas ile ilgili bir baka husus ise retimin liberallerin bahsettii kadar olmasa bile, zellikle snraan irketlerce maliyetlerin daha dk olduu Uzakdou lkelerine kaydrlmasnda yatmaktadr. Ticaret alann ilgilendiren bir baka husus ise korumaclk konusudur. Uluslararas ekonomide korumaclk, gnmz asndan daha ok azgelimi lkeler ile zdeletirilen bir kavram olarak karmza kmaktadr. Azgelimi lkelerin yan sra yeni kurulan devletlerin i pazarlarn korumak iin ilk olarak bavurduklar yntem gmrk tarifelerinin ykseltilmesi olmaktadr. Bu tr lkelerin ticarette uygulad korumaclk politikasnn uluslararas ekonomide dengesizlikler yarattn ima eden liberaller, serbest ticaretin kalknmadaki yararlar zerinde durmaktadrlar. te yandan, Dnya Ticaret rgtnn (DT) yaymlad World Trade Report-2003, ticaretin hl en nemli gelime arac olmaya devam ettiini gstermektedir. Rapor aka ayrca ticaretin gelime zerindeki bu olumlu katksnn srekli olmas iin korumaclk ile ticaretin nndeki engellerin kaldrlmasn ve ticarette tam bir serbestletirilmenin salanmasn savunmaktadr.138 Dier yandan ayn raporun korumaclk ksmnda azgelimi lkelerin ticaret rejimlerini serbestletirmelerinin gerektii belirtilmekle beraber, gelimi lkeler ile ilgili ilgin sonular da aklanmaktadr. Szkonusu rapor gelimi lkelerin, azgelimi lkelerin en hassas olduu tekstil ve tarm alannda byk oranlarda korumac politikalar izlediini ortaya koymaktadr.139 Gill ve Law ise nc Dnya lkelerinin tarmda korumacl kaldrmalarna ramen, gelimi
136 137

bid, s. 224. Paul Hirst ve Grahame Thompson, Kreselleme Sorgulanyor, 2. Bask, (ev. ala Erdem, Elif Ycel), Ankara, Dost Kitabevi, 2000, s. 47-48, 78. 138 World Trade Organization, World Trade Report-2003, Geneva, WTO Publications, 2003, s. 78. 139 bid, s. XIX.

34

lkelerin tam tersi bir ekilde tarmda korumac politikalar benimsediklerine vurgu yapmaktadrlar.140 zellikle tarm konusundaki korumacln kaldrlmas veya en azndan azaltlmas iin yaplan giriimlere ABD, AB ve Japonya yanamamaktadr. 2004de DTnn Amerikan pamuk iftilerine verdii sbvansiyonun yasal olmadn dair karar bir rnek oluturmaktadr.141 Tarmda serbestlie yanamamann sebepleri arasnda tarm lobilerinin ABD ve ABnin yan sra, Japonyada da ok gl olmas, bunlar destekleyen muhafazakr partilerin varl ve tarm alanna ynelik alan kimya ile gda irketlerinin tarm lobileri ile ortak hareket etmesi bulunmaktadr.142 Genel olarak korumaclk politikasnn gelimi lkelerde belli lde zellikle retim kapasitesi fazla endstriler tarafndan talep edildii grlmektedir. retim kapasitesinin fazla olmas darya kar uygulanan korumaclk politikalarn dorudan etkilemektedir. Gill ve Law ise hegemonik istikrar teorisinin hegemonun serbest ticareti savunmasn ve korumacla kar politikalar benimsemesini art komasna ramen, korumaclk politikasn bir koz olarak kullanabileceini ifade etmektedirler. Ayrca uluslararas ilikiler literatr tarandnda zellikle ABDli akademisyenler 1980lerde Japonyann ABD piyasalarn ele geirmesinden bahsederlerken, 1990larn sonundan itibaren ABD'nin ekonomisinde Sar Tehlike olarak adlandrlan in tehlikesi ile karlaldn ifade ettikleri grlmektedir.143 Bir baka iddia ise ulusal endstriyi korumann bedelinin ulusal gelir dalmnn bozulmasna yol atna ilikindir. ABD iinde bunlara kar nlem olarak korumaclk politikasn savunanlarn temel tezi ise u olmutur: Dk maala alan azgelimi lke iilerinin ve devletin salad desteklerin sayesinde bir
Gill and Law, The Global Political Economy, s. 246. Ashley Seager, WTO rules American cotton subsidy illegal, Guardian, Http://www.guardian.co. uk/wto/article/0,2763,1204996,00.html, (Eriim Tarihi: 28 Nisan 2004); Nick Mathiason and Faisal Islam, West wins trade war in secret, Guardian, Http://www.guardian.co.uk/wto/article/0,2763, 1046268,00.html, (Eriim Tarihi: 28 Nisan 2004). 142 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 246. 143 Robert Gilpinin 1987deki yaynlad The Political Economy of International Relations balkl almasnda ine hi atfta bulunmad ve sadece ABD-Japonya ilikisini inceledii grlmektedir. Dier yandan, 2001de yaynlanan Global Political Economy: Understanding International Order balkl almasnda ise inin nemli bir yer tuttuu grlmektedir. Ayrca, Gilpin, inin ABD ile ticaretinde yllk olarak 40-50 milyar ABD Dolar seviyesindeki fazlasnn esas nedeninin ABDnin bu lkeye tand ve ABD Kongresinde her yl yenilenen en ok kayrlan lke olmasndan kaynaklandn ifade etmekte ve bunun ABD siyasetinde byk tartmalar yaratlarak yenilendiini iaret etmektedir. Robert Gilpin, The Challenge of Global Capitalism: The World Economy in the 21st Century, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 2000, s. 285-287.
141 140

35

maln retiminin maliyeti aalara ekilmekte iken, gelimi lkelerde maliyet daha yksek olmaktadr. Bylece dk maliyetli retim yapan lkelerden gelen mallarla maliyeti yksek mal reten gelimi lkelerin rekabet etmesi imkansz hale gelmektedir. Bu durum gelimi lkelerin piyasalarn olumsuz etkileyerek ithalat arttrmakta ve isizlii krklemektedir. ABDde zellikle Ross Perot ve Pat Buchanan gibi muhafazakrlarla birlikte sendikalar, i gvencesinin olmad ve dk maal ii altran lkelerden gelen mallara kar kstlamalar talep etmektedirler.144 Gerekte, 1970lerde yaanan hegemonik kriz, yeni bir dnemin abalarnn balangcna iaret etmektedir. Keohane, ABDnin hegemonyasnn temelini oluturan ekonomik kapasitesinin azaldn belirterek, 1950ler ile 1970ler arasnda ABDnin ekonomik kapasitesindeki deiimleri rneklerle ortaya koymaktadr. ABDnin 1950deki uluslararas para rezervleri dnya rezervlerinin % 49u iken, 1966da bu orann % 21e, 1976da ise % 7ye dmtr. Dier yandan 1950de dnyadaki toplam ihracatn % 18i ABD tarafndan yaplrken, bu oran 1960da % 16ya, 1976da ise % 11e inmitir. Dnya petrol retiminde ABDnin pay 1950de % 53 iken, 1960da % 33e, 1976da ise % 14e gerilemitir.145 Keohane, ayrca ABDnin toplam ihracat ve ithalatnn, ABD, Japonya ve AETnin toplam ticareti iindeki paynn da her 10 sene iinde (1950de % 33.3, 1960da % 27.0, 1970de % 23.5 ve 1980de ise % 22.1 olarak gereklemitir) dzenli olarak azaldn kantlamaya almaktadr. Fakat Keohanenn gz ard ettii hususlardan biri, Japonya ve AETnin II. Dnya Sava sonrasnda, ekonomik kapasitelerinin hemen hemen sfrland ve Marshall Plan sayesinde Avrupa lkelerinin ekonomilerinin glendiidir. Dier bir deyile, tamamen ABDnin gdmnde olan bu devletlerin dnya ticaretindeki paylarn zaman ierisinde arttrmalar ve buna bal olarak toplam ihracat, uluslararas para rezervleri ve ticaret ierisindeki ABDnin paylarnn istatiksel olarak dmesi doaldr. statistiklere bavurulduunda ABDnin dnya ticareti iindeki paynn azaldn gsteren verilere rastlanlmamaktadr. 2000 yl verilerine gre dnyadaki toplam mal ihracatnn 6.364 trilyon ABD Dolarna ulat hesaplanmaktadr.
144

Robert Gilpin, Global Political Economy: Understanding International Order, Princeton and Oxford, Princeton University Press, 2001, s. 204. 145 Keohane, After Hegemony, s. 198.

36

ABDnin bu toplamdaki paynn 780 milyar ABD Dolar ile % 12nin zerinde olduu grlmektedir. Yine ayn ylda, toplam mal ithalatnn 6.669 trilyon ABD dolar olduu dnyada, ABDnin ithalatnn 1.216 trilyon ABD Dolar bulduu hesaplanmakta ve ABDnin paynn yaklak % 20lik bir dilime denk geldii grlmektedir.146 Dnya ihracatnn boyutu, 1913 temel alan Hirst ve Thompsona gre ABDnin 1973deki ihracatnn 1913e gre tam 9 kat ve 1984e kadar 11 kattan fazla bir art salam olduunu ortaya koymaktadr.147 Yani, dnya genelinde mal ticaretinde ihracatn boyutunda art yaanmasna ramen, ABDnin bu konuda bir d iinde olduunu sylemek zordur. stelik, retimin bir ksmnn Uzakdouya kayd gz nne alndnda, ABDnin gerek ihracat gerekse ithalat rakamlar ticarette olumsuz bir sre iine girdiine iaret etmemektedir. Bir baka husus ise retimini kaydran snrar irketlerin, ABDye yaptklar kr transferleridir. Bu kr transferleri ticaret rakamlar iinde gzkmemektedir. Sadece 1993de Amerikan irketlerinin ABDye yapt kr transferlerinin 27 milyar ABD Dolar civarnda olduu hesaplanmaktadr.148 Hegemonik istikrar teorisine kar getirilen eletirileri arttrmak mmkndr. Her eyden nce, realist paradigma balamnda kullanlan hegemonya sadece baskn bir gce iaret etmektedir. Bu gcn zellikleri, askeri ve ekonomik kapasitesinde aranmakta, uluslararas politikada toplumun etkisi gz ard edilmektedir. kinci olarak hegemonyann kurulmasnda kltrel boyutun etkin olabilecei ihmal edilmekte ve hatta nemsenmemektedir. Snidal ve Russettin tarihsel incelemelerinin de gsterdii zere, hegemonik g olarak ele alnan Britanya ve ABDnin aslnda her zaman yukarda saylan maddi unsurlarda nderlik ettiine dair bulgulara da rastlanlmamaktadr. Hegemonik istikrar teorisinin ileri srd bir dier varsaym, hegemonun uluslararas ekonomide serbest ticareti savunaca fikri de tartmaldr. Nitekim, incelenen dnemlerde sava dnemleri haricinde de korumaclk politikasnn yaygn bir ekilde kullanldna ahit olunmaktadr. Strange, liberal ekonomik doktrinin
146

smail Cem Ay, Kreselleme Srecinde Blgeselleme Eilimlerinin Dinamikleri, Alkan Soyak (der.), Kreselleme: ktisadi Ynelimler ve Sosyopolitik Kartlklar, stanbul, Om Yaynevi, 2002, s. 78-84. 147 Hirst, Thompson, Kreselleme Sorgulanyor, s. 48. 148 Glsm zlem Akaln, Dnya Ekonomisinde Ynetim Anlay: WTO, Uur Seluk Akaln (der.), Globalizasyonun Yansmalar, stanbul, Don Kiot Yaynlar, 2002, s. 76.

37

sadece teoride kaldn ileri srmektedir. Bu kapsamda liberal ekonomi teorisi uluslararas ticaret ile ilgili olarak hkmetlerin piyasalara daha az mdahale etmeleri durumunda ticaretin ve dolaysyla ulusal ve kresel dzeyde refahn daha fazla gelieceini savunmaktadr. Korumacln ise tersine verimsizlii tevik edecei ve dolaysyla bireylerin ve toplumun yoksullatracan iddia eden teoriye kar Strange, tarihten rnekler vererek, teorinin dayanaklarn eletirmekte ve sorgulamaktadr.149 Hatta liberal teorinin ileri srd 1930lardaki kriz srasnda korumacln II. Dnya Savana yol at eklindeki savn ise Strange, bir mit olarak nitelendirmekte ve kabul etmemektedir. Dier yandan Strange, yeni uluslararas i blm erevesinde, zellikle imalat sektrnn gelimekte olan lkelere kaydn ve bu sayede bu lkelerin gelimi lkelere yaptklar ihracatn arttn ifade ederek, 1980lerde gelimi lkelerin bu durumu dengelemek iin artan oranlarda korumacla bavurduklarn sylemektedir.150 Strange ise g kayna asndan deerlendirildiinde teoriyi eksik bulmaktadr. Strange, devletler aras oyunun siyasetten ziyade artk ekonomi zerinden oynandn ve uluslararas ilikilerde ilikisel gten ziyade yapsal gcn daha fazla belirleyici olduunu belirterek, ABDnin bu alanlarda bir gerileme ierisinde bulunmadn ifade etmektedir.151 Russett de benzer bir ekilde teorinin sadece gc temel almasnn yerine, sonular zerinde kontrolne odaklanlmas gerektiine deinmektedir.152 Bunlara ilaveten, Braudelin belirttii gibi, uzun dnemli incelemeler srasnda, dnemler arasnda ortak zelliklerin bulunmas durumunda yaplan karlatrmalarn daha salkl sonular rettii sav dikkate alnarak inceleme yaplabilir. Bu nedenle, Britanya ile ABDnin hegemonya olarak ele alnd dnemler arasnda ok byk farklar bulunduu grlmektedir. phesiz ki, Britanya ve ABDnin hegemon olarak nitelendii dnem, eski Yunan ehirdevletleri dnemindeki hegemonya kavram kyaslandnda pek ok ortak noktaya iaret etmektedir. Fakat gerek retim, ekonomi ve toplumsal ilikiler asndan gerekse devletlerin sahip olduu askeri kapasite asndan, 19. yzyl ile 20. yzyl
149

Susan Strange, Protectionism and World Politics, International Organization, Vol:39, No:2, Spring 1985, s. 234-235. 150 bid, s. 246-248. 151 Susan Strange, The Persistent Myth of Lost Hegemony, International Organization, Vol:41, No:4, Autumn 1987, s. 553-555. 152 Russett, The Mysterious Case of Vanishing Hegemony, s. 209.

38

arasndaki farkllklar da ok byk boyutlara ulamaktadr. Bu nedenlerle Britanya ile ABDyi ayn kavramlarla deerlendirmemek daha yerinde bir uygulama olacaktr. Zaten, Patrick OBrienin New Left Reviewde yaymlanan makalesinde bu iki dnem arasndaki farkn boyutu ortaya konmaktadr. OBrien, rnek olarak Britanyann baskn gcnn daha ok diplomasi, g kullanm ve ikna metoduna dayandn, buna karn ABDnin hegemonyasnn ideoloji, kltr ve ABD Dolarnn stnl ile balantl olduunu gstermeye almaktadr.153 Bu erevede OBrien, Britanyann bu dnemdeki roln realist anlamda stnlk olarak nitelendirirken, ABDnin roln Gramici anlamda hegemonya olarak deerlendirmektedir.154 ii. Uluslararas Rejim Teorisi Uluslararas rejim teorisi daha nce bahsedildii gibi, hegemonik istikrar teorisinin devam niteliindedir. Bu teoriyi gelitirenler arasnda Keohane ve Krasner gibi neorealist akademisyenler bulunmaktadr ve bu teorinin gelitirilmesinin temel nedeni, Amerikann zellikle 1970lerden sonra gcnn azald ve hegemonik gcnn erozyona urad varsaymndan yola karak, Amerikadan sonra uluslararas sistemde dzenin nasl korunaca araydr. zellikle Keohanenn 1984de After Hegemony balkl kitab aslnda bu problemi zmeye ynelik admn rneklerinden birini oluturmaktadr. Rejim teorisi, hegemonya sonrasnda dzeninin nasl olacan aratrrken, klsik realistlerin nemsemedii veya gz ard ettii ibirlii kavram zerinde younlamaktadr. Klsik realizm, uluslararas sistemin anarik yaps gerei, uluslararas alanda ibirliinin imkanszln veya nemsenmeyecek derecede olduunu savunmaktadr. Anariyi dnya politikasnda bir merkezi otoritenin bulunmamas olarak tanmlayan Keohane, uluslararas sistemde anari durumlarnda bile ibirliinin devletler arasnda mmkn olabileceini savunmaktadr.155 Bu

153

Patrick OBrien, The Myth of Anglophone Succession: From British Supremacy to American Hegemony, New Left Review, Vol:24 November-December 2003, s. 120-125. 154 bid, s. 113-115. 155 Robert Axelrod, Robert O. Keohane, Achieving Cooperation under Anarchy: Strategies and Institutions, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press, 1993, s. 85-86.

39

nedenle rejim teorisi, uluslararas sistemde ilk olarak ibirliinin mmkn olduundan hareket etmektedir.156 Keohane ve Axelrod, bu ibirliinin zellikle baz sektrlerde (issue-areas) olma ihtimalinin daha fazla bulunduunu kabul etmektedir.
157

Lipson, mahkmun

ikilemi adl oyunun geniletilmi bir versiyonunun uluslararas politikaya uygulanmas halinde ekonomi konularnda daha fazla normlar, kurallar ve kurumlar a ile karlaldn, ancak gvenlik konularnda bunun pek ender olduunu ifade etmektedir.158 Bu sayede daha fazla kural, norm ve kurum olan konularda ibirlii ihtimalinin ykseldiine ve buna bal olarak uluslararas politikada ibirlii iin kural, norm ve kurum yaratlmasnn nemine dikkat ekilmektedir. Keohane ve Axelroda gre askeri-gvenlik konular ile siyasi-ekonomik alanlarnda ibirlii imkan, karlarn karlkl, gelecein glgesi ve oyuncularn says ile dorudan balantldr. Bu ibirlii imkanlarnn aratrlmasnda oyun teorisi, geyik av (stag hunt), mahkmun ikilemi gibi davransalclarn ok fazla nem ykledikleri eitli oyunlarla ibirlii dzeylerini lmektedirler. Hatta Andrew Kydd ve Duncan Snidal, rejim teorisinin oyun teorisinin devam olduunu ileri srmektedirler.159 Axelrod, karlkllk ilkesine dayanan mahkmun ikilemi oyununun zellikle askeri-gvenlik konularnda yeterli etkiyi gsterememesine ramen, uluslararas politikada ibirliinin arttrlmas imkan olduunu gsterdiini dnmektedir.160 Axelroda gre bu oyun teorilerinin uluslararas ilikilere uygulanmasnda olayn getii balam ile aktrler arasnda etkileimin olmasnn veya olmamasnn yaratt alglama nem kazanmaktadr. Bylece aktrlerin davranlar etkilenmekte ve deiebilmektedir. Axelrod ve Keohane, sonu olarak ibirliinin ancak kurumsallama ile gelitirilen normlar ve kurallar yoluyla mmkn olabileceini ileri srmektedirler.

Keohane, After Hegemony, s. 31. Axelrod, Keohane, Achieving Cooperation under Anarchy, s. 86. 158 Charles Lipson, International Cooperation in Economic and Security Affairs, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press, 1993, s. 70-71. 159 Andrew Kydd and Duncan Snidal, Progress in Game-Theoritical Analysis of International Regimes, Volker Rittberger (der.), Regime Theory and International Relations, Oxford, Clarendon Press, 1993, s. 112-113. 160 Axelrod, Keohane, Achieving Cooperation under Anarchy, s.92; Gill and Law, The Global Political Economy, s. 36-37.
157

156

40

Axelrod ve Keohane, rejim tanmn Krasnerin uluslararas ilikilerin belirli bir alannda aktrlerin beklentilerinin akt zmn veya ak ilkeler, normlar, kurallar ve karar-alma usulleri seti olarak belirledii ekilde kullanmaktadrlar.161 Rejimlerin ibirliini kolaylatran davranlar olarak alglanmas gerektiini syleyen Haggard ve Simmons, rejim olmadan da ibirliinin mmkn olduunu belirtmektedirler. Szkonusu akademisyenler, ayrca rejimlerin dorudan kurumsallamay salamadna dikkat ekerek, rejimlerin uluslararas hayatn kurumsallatrlmasna yardm ettiklerini dnmektedirler.162 Uluslararas rejimler daha ok uluslararas ekonomik dzenin devam ettirilmesini salayacak uluslararas kurumlara ve uluslararas alkanlklara dikkat ekmektedir.163 Bylece rejimler, uluslararas alanda devletler aras ilikilerin ve dolaysyla mzakerelerin atmaya dnmesini engelleyecek ve hatta yumuatacak bir ara olarak grlmektedir. Bu sayede, devletlerin politikalar kstlanmakta ve uluslararas balama daha fazla nem atfetmelerini gerektirmektedir. Axelrod ve Keohanenn ibirliine ynelik aklamalarndan uluslararas politikada devletlerin tm davran modellerinin belirlenmesi ile aykr davranlarda bulunabilecek devletlerin rejimlerin almasn engellememesinin hedeflendii grlmektedir. Eletiri getirilebilecek bir baka konu ise bu rejimlerin belirledii norm, kural ve usullerin sadece byk devletler tarafndan belirlendiine ilikindir. Bu durumda, greceli olarak azgelimi devletler, rejimin yararlarndan ancak byk devletlerin belirledii llerde faydalanabileceklerdir. Strange, yine bu noktada rejimlerin daha ok Amerikal akademisyenlerinin bir rn olduunu belirterek, teoriye ynelik eitli eletiriler getirmektedir. Keohane da bu gr dorulamaktadr.164 Amerikallarn rejim konusuna bir anda nem atfetmelerini ise Strange, 1970lerde ABDnin yaad bir dizi d oka balantlandrlan Amerikan hegemonyasnn eridiine ynelik tezler ile ilgisini kurarak, zellikle Keohane ve

161 162

Krasner, International Regimes, 1983, s. 3. Stephan Haggard and Beth A. Simmons, Theories of International Regimes, International Organization, Vol:41 No:3 Summer 1987, s. 495-496. 163 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 37. 164 Robert O. Keohane, The Analysis of International Regimes: Towards European-American Research Programme, Volker Rittberger (der.), Regime Theory and International Relations, Oxford, Clarendon Press, 1993, s. 44-45.

41

Nyen Power and Interdependence balkl almalarnn bu amaca ynelik olduunu iddia etmektedir. 165 Keohane gibi Amerikal akademisyenler ise 19. yzylda Britanyann stnl ve II. Dnya Sava sonrasnda Amerikan basknlnn bulunduu istikrarl ve barl dnemin artk bittiini ve o eski dnemleri 1980lerden itibaren nostalji ile andklarn ifade ederek, bunlar aslnda psikolojik olarak Amerikan gcnn azaldnn iareti olarak nitelendirmektedirler.166 Strange ise daha geni bir adan bakldnda yani kendisinin yapsal g tanm erevesinde incelendiinde ABDnin gcnn azaldna dair bir iaretin bulunmadna dikkat ekmektedir. zellikle kresel gvenlik ve kresel finans yaplar ile kresel refah (yardmlar gibi dier kaynak transferleri), kresel bilgi retimi ve iletiimi alanlarnda byle bir durumun gzlenmediini ifade etmektedir.167 Strange, ayrca rejim teorisinin yine arka plannda yer alan baka bir unsurun uluslararas dzenlemelerin ve rgtlerin yetersiz kaldna dair gr olduunu dnmektedir. ABD asndan bata Birlemi Milletler (BM) olmak zere, uluslararas rgtleri artk eskisi gibi domine edemediini ileri sren Strange, bunun nedeni olarak yelerin saysndaki hzl art ile zenginler ve fakirler arasnda ortaya kan derin gr farkllklarn zikretmektedir.168 Dier eletirileri ise Strangein daha ok rejim terminolojisi, kullanlan rejim kavramnn duraan olmas ve devleti temel olarak el almas olarak sralanabilir.169 Benzer ekilde, Haggard ve Simmons ile Gill ve Law, rejim teorisinin i politikay dikkate almadn, devlet merkezli bir yaklam gsterdiini ve bu nedenle yetersiz bir sistemik teori olduunu ileri srmektedirler.170 Rejim kavramnn yol at artan ibirlii ve dolaysyla uluslararas alanda kurulacak istikrar kavram da tartmaldr. Rejimlerin artmas uluslararas ilikilerde ibirliinin ve dzenin olaca anlamna gelmemektedir. Bu duruma rnek

165

Susan Strange, Cave! Hic Dragones: A Critique of Regime Analysis, Stephen D. Krasner (der.), International Regimes, Ithaca and London, Ithaca University Press, 1982, s.338-340. 166 Keohane, After Hegemony, s. 31. 167 Strange, Cave! Hic Dragones: A Critique of Regime Analysis, s. 341. 168 bid, s. 342. 169 bid, s. 342-349. 170 Haggard and Simmons, Theories of International Regimes, s. 512; Gill and Law, The Global Political Economy, s. 38-39.

42

olarak uluslararas ekonomide krizleri nleme amacyla kurulan Bretton Woods rejiminin 1970lerde k verilebilir.171 Bata Keohane ve Nye gibi rejim teorisini savunanlarn uluslararas rgtlerin rollerine byk nem atfetmesine ve devletlerin fonksiyonlarnn azaldn dnmelerine ramen, realist paradigma iinden de tepkiler gelmektedir. Grieco, bu snraan hkmet alarnda alan grevlilerin hkmetlerine, dolaysyla devletlerine bal kalmaya devam ettiinin grldn ifade etmektedir. Grieco, ayrca devletin rolnn azalmadn gstermek iin 1970ler ve 1980lerde dnya politikasnda rastlanan g kullanmna ilikin rnekleri vermektedir. Uluslararas rgtlerin ise hl devletlerin karlarn yeniden ekillendirmekte yetersiz kaldn ileri srmektedir.172 Rejim teorisine getirilebilecek son bir eletiri ise oyun teorisinin bir olgunun btnnn izahn gerekletirmesinin zor olduuna ilikin grtr. Bu eletiriye gre oyun teorisi birimden hareket etmektedir ve birimlerin alglamalar ve eylemlerin toplam yapy aklayamaz.173 George Modelskinin gelitirdii hegemonya teorisi ise bu alanda saylabilecek dier nemli bir teoriyi oluturmaktadr. Dnya Sistemleri Teorisi ekolnden gelen Modelski, pozitivist olduunu aka ifade etmesine ramen, tarihsel tecrbeden yola ktn ifade etmesi ile tarihselci bir bak asna da sahip olduunu da ortaya zor koymaktadr.174 birlikte, Bu nedenle Modelskinin paradigmann teorisini iinde snflandrmak olmakla pozitivist-realist

deerlendirmek yanl olmayacaktr. nk uzun evrim teorisi nihai olarak tarihsel deneylerden yola karak, evrensel bir sonuca ulamay hedeflemektedir. Modelski, Long Cycles in World Politics balkl almasna u ekilde balamaktadr: Uzun evrimler, dnya politikasnda yeni bir perspektif sunmakta, dnya savalarnn tekrar tekrar olmasn ve Britanya ve ABD gibi lider devletlerin dzenli bir ekilde birbirlerinin yerlerini almalarnn yollarnn kefedilmesine izin vermektedir.175 Modelski, ayrca byk savalar ile nde gelen glerin bugn
171 172

Haggard and Simmons, Theories of International Regimes, s. 496. Joseph M. Grieco, Anarchy and the Limits of Cooperation: A Realist Critique of the Newest Liberal Institutionalism, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press, 1993, s. 120. 173 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 39. 174 George Modelski, Long Cycles in World Politics, Seattle and London, University of Washington Press, 1987, s. 1. 175 bid, s. 1.

43

modern dnyay yaratan keifler a veya sanayi devrimi gibi temel bulular dalgasna bal olduuna dikkat ekmektedir. Modelski, almasnda hegemonya kavramna atfta bulunmakta ve bu kavramn yerine liderlik kavramn tercih ettiini ifade etmektedir. Bunun sebebi olarak Modelski, hegemonya kavramnn literatrde daha ok sahip olunan stn kaynaklar olarak ele alndn ve bunun arz ynl bir kavram iaret ettiini, halbuki liderlik kavramnn bunun tesine getiini dndn belirtmektedir. Global siyasi sistem ierisinde dnya gc olarak da tanmlanan liderliin global siyasi sistemde ortaya kn ise Modelski, 3 nedene dayandrmaktadr: 1. nk btn sistemler bir lidere sahiptir. 2. nk liderlik global dzeyde temel fonksiyonlar icra eder. 3. nk en azndan 500 yldr modern dnyada bu rol baarl bir ekilde yerine getirilmitir.176 Modelski bu grleri ile gerekte liderin nasl ortaya ktn deil, daha ziyade uluslararas politikada ortaya kan sonutan hareket ederek, liderin gerekliliini ortaya koymaya almakta olduunu gstermektedir. Modelski, liderin global siyasi sisteme sunduu hizmetlerin gndem yaratma; seferberlik (uluslararas sorunlar iin koalisyonlar oluturma); karar verme (periyodik olarak siyasi sistemler g snavndan gemeleri); ynetim (dnya dzeninin korunmas); yenilik (btn dnya glerinin sanayi devrimi gibi tahmin edilemeyen byk bir yenilik getirmeleri) olduunu ileri srmektedir.177 Dnya glerinin ortaya kmasnda deniz gcnn nemine zel bir nem atfetmekte olan Modelski, liderin karsnda her daim bir meydan okuyan gcn bulunduunu ileri srmektedir. Bu gcn okyanuslarda bir stnlk kurmadan global siyasi sistemde etkin bir konuma gelemeyeceini ifade eden Modelski, bunlara rnek olarak, Osmanl mparatorluu ile Habsburg mparatorluunu vermektedir. Bu imparatorluklarn okyanuslara hkim olamamas nedeniyle asla liderlik konumuna ykselemediklerini ve bu nedenle sadece blgesel g olarak nitelendirilebileceklerini ileri srmektedir.178 Modelskinin uzun evrim teorisinin bir baka hkim unsuru ise liderin global bir sava sonucunda el deitirdii tezidir.
176 177 178

bid, s. 12-18. bid, s. 14-15. bid, s. 11.

44

Modelski, ayrca dnya siyasi sisteminin 4 aamal bir evrimden getiini ifade etmektedir. Talcott Parsonsun srelerinden yola kan Modelski, global savan ardndan, adaptasyon srecinin baladn ve bunun sonucunda dnya gcnn olutuunu, bunun ardndan kltr-yeniden retim srecini takiben dzende sistemin kurucu merkezinin yasallnn tartlmaya balandn ileri srmektedir. Son aamada ise tarih boyunca barl bir ekilde atlatlamayan nihai safhaya geildiini ifade eden Modelski, bu srecin uzun evrimi oluturduunu iddia etmektedir.179 Sonuta Modelskiye gre 16. yzyln bandan itibaren gnmze kadar srasyla Portekiz, Hollanda, Britanya (iki kez) ve ABD global g olarak ortaya kmlar ve dnya sisteminin ynetilmesinde baat rol stlenmilerdir. Realist paradigma kapsamnda hegemonyann esas olarak maddi gler etrafnda ekillendirildii grlmektedir. Maddi gler, GSY H, GSMH, ihracat, ithalat, imalat kapasitesi, tketim bata olmak zere, zellikle ekonomik terimlerle ifade edilmektedir. Ekonomik kapasitenin kazand nemin yan sra, realistler tarafndan 1980lerden itibaren finansn bir g faktr olarak deerlendirilmeye baland grlmektedir. Bylece finansn serbest dolamnn nndeki engellerin kaldrlmas ynndeki taleplerin global hegemon ABDnin ncelikleri arasna girmesi de bu dneme rastlamaktadr. Dier bir g unsuru olarak askeri kapasite grlmektedir. Orduya yaplan toplam harcamalar, elde bulunan silah miktar ve asker says ve nkleer silahlar askeri kapasiteyi oluturmaktadr. Tm bu g faktrlerini elinde tutan devletlerin hegemonya olabileceini savunan realist paradigma akademisyenleri retim ilikilerini, toplumsal balam, bilgi-iktidar balantsn ve bunlarn rettii kltr gz ard etmektedirler. G faktrleri asndan bir dier sorun ise g faktrlerinin lm ile ilgilidir. G kavram, duraan, deimez bir kavram deildir. zellikle teknolojik geliimin ok hzl bir hale geldii gnmzde bu faktrlerin bileenlerinin ksa bir sre iinde nemini yitirdii gzlenmektedir.180 Bu nedenle, bu g faktrlerini yaratan esas etken gnmz asndan teknoloji olmaktadr. Hegemonyann ve hatta kapitalizmin aklanamaz.
179

yeniden

retiminde

teknolojinin

nemi,

duraan

kavramlarla

bid, s. 117-120; George Modelski The Evolution of Global Politics, Journal of WorldSystems Research, Volume:1, No:7, 1995. 180 Mustafa Aydn, Uluslararas likilerin Gereki Teorisi, s. 53.

45

Realist paradigmann tarih d tutumunun sonucu olarak eski Yunandan balayarak, gnmze kadar Portekiz, Birleik Eyaletler, Britanya ve ABDnin hegemonik gler olarak algland grlmektedir. Dier yandan tarihin bir dng iinde olumad ve burada zikredilen devletsel yaplarn farkl dnemlerin zelliklerini tadnn belirtilmesinde yarar grlmektedir. nk eski Yunan ehirdevletlerinin gnmzdeki anlamyla devlet kavramndan farkllklara sahiptir. Keza, Birleik Eyaletler olarak adlandrlan Hollandann hegemonyas ile Britanyann hegemonya olarak farz edildii dnemler arasnda da byk farkllklar bulunmaktadr. Son olarak ABD ile Britanyann hegemonik g olarak kabul edildikleri dnemler arasnda da ok byk farkllklar bulunduu gze arpmaktadr. aydnlatcdr.
181

zellikle

OBrienin

bu

konudaki

makalesi

bu

konuda

Genel olarak incelendiinde, realist paradigmada hegemonya kavram, her eyden nce, bu almann bir ok yerinde bahsedildii zere, ABDnin dnya politikasndaki stnl anlamnda kullanlmaktadr. ABDnin bu stnlnn salamlatrlmas asndan hegemonya kavram bir ara haline gelmektedir. zellikle hegemonik istikrar teorisi ile rejim teorisi, Amerikal akademisyenlerin de aklad zere ABDnin stnln devam ettirmeye yarayan birer proje eklindedir. lk olarak mutlak bir gcn uluslararas dzeni salamasnn uluslararas politikada yaanabilecek sorunlar engelleyebileceini savunan hegemonik istikrar teorisi, zellikle 1970lerde yaanan Vietnam Sava, uluslararas mali piyasalarda yaanan dalgalanmalar, petrol krizi gibi gelimeler karsnda yerini rejim teorisine brakmtr. 1970lerin sonunda ve 1980lerin banda uluslararas rejimlerin oluturulmas yoluyla hegemonya sonrasnda da uluslararas sistemde ibirliinin salanabilecei ve dzenin korunabilecei gr ilk bakta ABDden ziyade baka bir g tarafndan ortaya atlm gibi gzkse bile, Keohane ve Strangein de belirttii zere, orijinal olarak Amerikal akademisyenlerin bir rndr. Zaten uluslararas rejimler vastasyla uluslararas rgtlerin artan rolleri ile devam etmesi talebi, yine ABDnin gerek gndem ve normlar zerindeki hakimiyeti, gerekse uluslararas kurulular zerindeki personel ve bte gibi konularda dahil olmak zere hakimiyeti eklinde alglanabilir. Dier yandan yine realist paradigma erevesinde,
181

OBrien, The Myth of Anglophone Succession.

46

hegemonyann g ile balantl olduu grlmektedir. Bu g kavram ise daha ok kmlatif maddi gler anlamna gelmektedir. Saylan bu g unsurlarndaki artlar bir devletin hegemonya olmasn veya hegemonyasn srdrmesini kolaylatrmakta, aksine durumlarda ise hegemonik devletin gcnn azald dnlmektedir. 3. Eletirel Teori ve Hegemonya Eletirel teori, uluslararas ilikilerde devlet konusuna realist paradigmadan farkl bir ekilde yaklamaktadr. Her eyden nce devlet, uluslararas politikann a priori bir gerei olarak incelenmemektedir. Sosyolojik teorilerin uluslararas ilikilere aktarlmasyla birlikte uluslararas ilikilerdeki devlet tanmnda farkllama yaanmakta ve konu sadece devlet balamnda deil, ayn zamanda yap kavram ile birlikte deerlendirilmektedir. nk eletirel teorinin teorisyenleri devlet ile yapnn birbirinden farkl bir ekilde deerlendirilmesini yanl bulmakta ve bu iki olgunun birbirlerini srekli bir zeminde yeniden rettiklerini ifade etmektedirler. Buna ilaveten, Linklater iin devlet tarihsel ve toplumsal olarak retilmektedir.182 Eletirel teorinin bir trevi olan konstrktivist teorinin ncs Wendt, uluslararas ilikilerin temel sorunlarndan biri olan aktr ve yap konusunda farkl bir bak as sunmaktadr. Wendt, konstrktivizmi uluslararas politikann yapsal bir teorisi olarak nitelendirmekte ve teorinin genel niteliklerini u ekilde vermektedir: (1) Devletler sistemdeki temel aktrlerdir; (2) Devletler sistemindeki temel yaplarn maddi yeterliklerden ziyade zneleraras anlamlardan olumaktadr; (3) Devlet kimlikleri ve karlar insan doas veya i politika tarafndan sistemin dndan belirlenmesinden ziyade, byk ounlukla bu yaplarla ina edilmektedir.183 Bu ekilde Wendt, Anthony Giddensin Yaplanma Teorisini (Theory of Structuration) kullanmaktadr. Buna gre, yap ve aktrler bir parann iki yz olarak olarak grlmektedir. Dier bir deyile, sosyal yaplar aktrler tarafndan ina edilirken, aktrler de benzer ekilde oluturulan sosyal yaplardan yeniden
182

Faruk Yalva, Devlet, Atila Eralp (der.), Devlet ve tesi: Uluslararas likilerde Temel olan Kavramlar, stanbul, letiim Yaynlar, 2005, s. 50. 183 Alexander Wendt, Identity and Structural Change in International Politics, Yosef Lapid and F. Kratochwil (derl.), The Return of Culture and Identity in International Relations Theory, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers, 1996, s. 48.

47

olumaktadr.184 Wendt, bu durumu karlkl oluturma (mutual constitution) olarak tanmlamaktadr.185 Bundan dolay, Wendtin teorisinde ne aktrn ne de yapnn birbirini dlamas szkonusudur, tam tersine srekli bir ekilde birbirlerini yeniden oluturduklar grlmektedir. Buradan hareketle Wendt, yaplarn aktrler, aktrlerin de yaplar zerinde sosyal etkileim sayesinde etkili olduunu ifade ederek, realist paradigmada devlet ile yap arasnda sosyal etkileimin dikkate alnmadn belirtmektedir. nk realist akademisyenlerin yap kavramndan sosyal etkileim yoluyla ortaya kan norm veya kurumlardan ziyade, maddi yeterlikler ile ilgilendiklerini ileri sren Wendt, aktrlerin davranlarn bu deimez veriler etrafnda deerlendirdiklerini sylemektedir. Halbuki, aktrlerin davranlarla norm ve kurumlar oluturabildiklerini, deitirebildiklerini veya yeniden retebildiklerini savunan Wendt, daha ok kimlik ve karlarn zerinde durmaktadr. Wendte gre, kimlikler ve karlar ilk olarak devlet tarafndan belirlenmekte fakat daha sonra bu kimlik ve karlar devletin kendisi balayan bir faktr olarak karsna kmaktadr. Dier yandan, bu kimlik ve karlar zneleraras bir temelde renilmekte ve yaygnlamaktadr. Bununla balantl olarak, Wendt, uluslararas ilikilerde anari syleminin toplumlar tarafndan retilen bir kavram olarak ortaya ktn iade etmektedir.186 Bylece uluslararas ilikiler ve devletler kendilerini, karlarn ve kimliklerini bu srete toplumsal olarak yeniden retmektedir. Konstrktivist teori realist paradigma ile eletirel teori arasnda bir arabulucu olarak ortaya kmaktadr.187 Devleti uluslararas ilikilerin esas aktr olarak kabul etmekle birlikte, realist paradigmadan, devletin etkileim sonucunda sosyal bir ina rn olduunu ileri srmesi ile ayrlmaktadr. Bu sayede konstrktivizmi eletirel

Andreas Bieler and Adam David Morton, The Gordion Knot of Agency-Structure in International Relations: A Neo-Gramscian Perspective European Journal of International Relations, Vol:7, No:1, March 2001, s. 7-8. 185 Alexander Wendt, The Agent Structure Problem in International Relations Theory, International Organization, Vol:41, No:3, 1987, s. 360. 186 Alexander Wendt, Anarchy is What States Make of it: The Social Construction of Power Politics, International Organization, Vol:46, No:2, Spring 1992, s. 396-398; Maja Zehfuss, Constructivism and Identity: A Dangerous Liason, European Journal of International Relations, Vol:7, No:3, September 2001, s. 316-318. 187 Steve Smith, The United States and the Discipline of International Relations: Hegemonic Country, Hegemonic Discipline, International Studies Review, Vol:4, No:2, Summer 2002, s. 7475; Jeffrey T. Checkel, The Constructivist Turn in International Relations Theory, World Politics, Vol:50, No:2, 1998, s. 327.

184

48

teorinin bir paras eklinde deerlendirmenin daha doru olduu kabul edilmektedir.188 Yaplandrma teorisiyle aktr-yap sorununa bir orta yol bulmasna ramen, sosyal deiimi
189

aklamada

konstrktivist

teori

yeterli

olarak

deerlendirilmemektedir.

Cox ise devleti, yine tarihsel sre ierisinde kapitalizmin rettii bir yapaktr olarak deerlendirmektedir.190 Bu tarihsel sre, retim ile balantl olarak toplumsal kuvvetler, devlet/toplum yapsndan ortaya kan devlet formlar ve bunlarn her ikisi ile balantl olarak gelien dnya dzenleri ile etkileim halindedir. Devlet formlar da benzer ekilde toplumsal kuvvetler tarafndan ekillenmektedir. Bununla beraber, retim ilikileri ile ekillenen toplumsal kuvvetler, sadece devletin egemenlii alannda ortaya kmayabilir, devletin snrlarn da aabilir. Bylece devlet, dnya dzenleri ile toplumsal kuvvetler arasnda arabulucu olarak ortaya kmaktadr. Bu balamda bir yapnn iindeki retim eklindeki deiim, toplumsal kuvvetleri deitirmekte ve bu durum da devletin formunu deitirmektedir.191 i. Gramsci ve Hegemonya Gramsci, tarihsel deiimin ekillenmesinde bilincin ve insan znesinin roln vurgulamakta, pozitivizme ve ekonomik determinizmin her biimine kar durmaktadr.192 Eletirel teori, Gramscinin hegemonya kavramn temel olarak ele almaktadr. Bunun yan sra eletirel teori, tarihselcilik kavram ile pozitivizme ve ekonomik determinizme kar durmay benimsedii grlmektedir. Gramsci, tarihin srekli bir ekilde yapldn ve bu nedenle kestirilemez olduunu dnmektedir.193 Tarihin geliigzel gelitiini savunan Gramsci,

188

Richard Price and Christian Reus-Smit, Dangerous Liasons? Critical International Theory and Constructivism, European Journal of International Relations, Vol: 4, No:3, 1998, s. 264-266. 189 Eric Ringmar, Alexander Wendt: A Social Scientist Struggling with History, Iver B. Neumann ve Ole Waever (derl.), The Future of International Relations: Masters in the Making, London, New York, Routledge, 1997, s. 281. 190 Robert W. Cox, Production, Power and World Order: Social Forces in the Making of History, New York, Columbia University Press, 1987, s. 6. 191 Robert W. Cox, Social Forces, States and World Orders, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Cambridge University Press, 1996, s. 100-110. 192 Alan Swingewood, Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, (ev. Osman Aknhay), Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1998, s. 244. 193 Walter L. Adamson, Hegemony and Revolution: A Study of Antonio Gramscis Political and Cultural Theory, Berkeley, Los Angeles, London: University of California Press, 1980, s. 34-35.

49

tarihsel greliliin deil, tarihsel zglln zerinde nemle durmaktadr. Gramscinin Vicocu tarih anlayn benimsedii grlmektedir. Bylece Gramsci, nesnelliin esas olarak tarih d bir tutum yerine, tarihin zgllnden doduuna inanmaktadr. Gramscinin ayrca yap ile ilgili grleri de nemlidir. Ona gre yap, insan ezen, onu kendisinde zmseyip, pasifletirmesine neden olan bir duruma iaret etmektedir. Bylece hegemonyay Gramsci, bilincin, toplumsal eylemin ve iradenin dsal koullar karsndaki zaferinin bir simgesi194 olarak nitelendirmektedir. Dier bir deyile, Gramsci, insann hareket alann ve bilincini kstlayan yap kavramn eletirmekte, hegemonya kavramnn insana bu trden bir zgrlk alan atn savunmaktadr. Eletirel teoride hegemonya kavram, temelini Gramscinin tanmlad hegemonya kavramndan almtr. talyan Komnist Partisinin lideri olan Gramsci 1920lerin ortalarndan itibaren Bat Avrupada, Rusyada olduu gibi sosyalist devrimlerin neden yaplamadn veya baarszlnn sebebinin ne olduunu aratrmaya almtr. Bu nedenle, Gramsci, kapitalist toplumlarn siyasi ve ideolojik kaynaklarnn yeni bir analizinin gerektiini ifade etmi ve ayn zamanda bir uygulayc olarak sosyalist devrimin baars iin yeni bir strateji belirlenmesine almtr.195 Gnmze uygulandnda da geerliliinin devam ettii grlen bu dnceye gre Marksizmin aklad kapitalist devlet burjuvazinin rn olarak deerlendirilmektedir. Fakat bu durum, kapitalizmin kltrel ve ideolojik boyutta kendisini nasl srekli yenileyebildiini aklayamamaktadr.196 Gramscinin hegemonyann oluturulmasnda byk nem verdii bir dier kavram ise sivil toplumdur. Gramsciye gre sivil toplum, zel alan olarak nitelendirilebilecek bir alanda hareket etmektedir. Sivil toplum, sadece siyasi partiler, sendikalar ve medya gibi kurumlar deil, ayn zamanda ideolojik ve ekonomik ilevleri bulunan kiliseyi ve aileyi de kapsamaktadr. Sivil toplum alan, snflarn

194 195

Swingewood, Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, s. 255. David Forgau (der.), The Gramsci Reader: Selected Writings 1916-1935, New York, New York University Press, 2000, s. 189. 196 Serpil Sancar r, deolojinin Serveni: Yanl Bilin ve Hegemonyadan Syleme, Ankara, mge Kitabevi, 1997, s. 25.

50

(ekonomik, siyasal ve ideolojik) g iin ekitii bir sava alandr.197 Bu sayede, Gramscinin ynetici blok olarak adlandrd snf, toplumu sadece zor kullanarak deil, sivil toplumun deerlerini ve geleneklerini kullanarak dntrmekte ve bu ekilde toplumun retim srelerine rza gstermesini salamaktadr.198 Bylece sivil toplum, hegemonyann uyguland alana iaret etmektedir. Gramsci, ayrca devletin siyasi toplum ve sivil toplumun toplamndan olutuunu, siyasi toplum denilen devletin, sadece burjuvazinin nderliindeki ynetici snftan olumadn belirtmektedir. Devlet iinde hegemonya, ynetici snfn kltrnn ve ideolojisinin sivil topluma aktarlmas ile gerekletirilir. Burada hegemonya, medya, okullar, kilise aile gibi sivil toplumun temel birimleri zerinden salanr. Sivil toplum, kendisine sunulan bu kltr ve ideolojiyi kendi rzasyla onaylar. Gramsci, teorisyenliinin yan sra ayn zamanda bir uygulayc olmutur. Gramsci, bu hegemonik yapnn deitirilmesinin ancak kar hegemonik deerler sisteminin oluturulmas ile mmkn olabileceine inanmtr. Buna bal olarak Gramsci, Torinoda ii konseyleri kurarak, bir proletarya kltr yaratmaya alm ve bu kltrn daha sonra dier toplumsal snflarla yaplacak olan bir tarihsel blok sayesinde kendi hegemonyasn kuracan savunmutur. Tarihsel blok tarihin sadece bir kesitinde oluan bir snflar ittifakdr. Bu tarihsel bloun geliiminde ilk olarak aydnlar nemli rol oynarlar. Her eyden nce, toplumda iki tr entelektel bulunmaktadr. Bunlardan birincisi geleneksel entelektellerdir. Bu entelekteller, toplumdaki mevcut dnceleri ve kavramlar bilinli veya bilinsiz bir ekilde yaygnlatrmaya almaktadrlar. Doktorlar, memurlar, retmenler ve avukatlar bu gruba dahildir. Gramsciye gre bu grup entelekteller, toplumsal hegemonyann ve siyasi iktidarn alt kademedeki grevlerini yerine getirirler.199 Dier grup ise Gramscinin organik olarak nitelendirdii entelektellerdir. Bunlar kendilerini toplumdan ve dier elerden soyutlayabilmekte ve bir st kltr yaratabilmektedirler. Organik entelekteller,
197

Stuart Hall, Bob Lumley, Gregor McLennan (derl.), Siyaset ve deoloji: Gramsci, (ev. Sadun Emrealp), Ankara, Birey ve Toplum Yaynlar, 1985, s. 8-9. 198 Adamson, Hegemony and Revolution, s. 170. 199 Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri:Felsefe ve Politika Sorunlar, 3. Bask, (ev. Adnan Cemgil), stanbul, Belge Yaynlar, 1997, s. 29; Christine Buci-Glucksmann, Gramsci and the State (Franszcadan ngilizceye ev. David Fernbach), London, Lawrence and Wishart, 1980, s. 25-26.

51

Gramsciye gre sivil toplum iinde ve hkmet ile sivil toplum arasnda fikir ileticileridir.200 Farkl bir snf oluturmayan bu entelekteller, bylece rzann rgtleyicisi ve uzlatrcs olarak nitelendirilmektedirler.201 Bu yarattklar st kltr, geleneksel entelektellere gemekte ve halk ile iie bulunan geleneksel entelekteller araclyla bu kltr halk ynlarna ulaabilmektedir. Tarihsel blok, bylece deiik snflar arasnda organik ve geleneksel entelektellerin araclyla kurulan bir ittifaka iaret etmektedir. rnein, burjuvazinin hegemonyay oluturduu bir toplumda burjuva entelektelleri ortak bir kimlik yaratarak, tarihsel bloun oluumuna katkda bulunmaktadrlar.202 Tarihsel bloun hegemonyann kurulmasnda oynad rol, farkl bilin dzeyini gstermektedir: zgl bir grubun kendi karlarnn bilincinde olduklarn gsteren ekonomik-korporatif dzey; btn bir sosyal snfa yaylan fakat sadece ekonomik dzeyde kalan dayanma veya snf bilinci; ast konumunda bulunan snflar uyum iinde bulunan nde gelen snfn karlarn getiren ve evrensel terimlerle ifade edilen ideolojisine karlarn entegre eden hegemonik dzeyi.203 Ayrca Gramsci, hegemonyann kurulmasnda toplumun yapsna gre iki tr savam olduunu belirtir. Bunlardan ilkini cephe sava (war of movement) olarak nitelendirmektedir. Bolevik Devrimini cephe savana rnek veren Gramsci, sivil toplumun Rusyada gelimemesi nedeniyle, disipline edilmi kk bir ii snfyla, ok gl olarak gzken devlet mekanizmasn ele geirebildiine iaret etmektedir. Sivil toplum, bu duruma bir direni gstermemitir. Yeni yaratlan devlette, devleti ele geiren yeni grup, zorlama yoluyla bir hegemonya yaratmaya almtr. Halbuki Batda, byle bir durum olsa bile, ancak ksa bir sreliine iktidara bir grubun gelmesi mmkn olabilmektedir. Fakat sivil toplum bu durumdan abuk syrlr ve uzun dnemde byle bir hareketi baarsz hale getirir. Bu yzden, Bat Avrupada mcadelenin ilk olarak sivil toplumu ele geirmek iin yaplmas gerekmektedir. Bu tr mcadeleyi Gramsci, mevzi sava (war of position) olarak adlandrmaktadr. Gramsci, bu durumu yle ifade etmektedir:

Adamson, Hegemony and Revolution, s. 143. Buci-Glucksmann, Gramsci and the State, s. 35. 202 Robert W. Cox, Gramsci, Hegemony and International Relations, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Cambridge University Press, 1996, s. 132. 203 bid, s. 133.
201

200

52

Rusyada devlet her eydi, sivil toplum ilkel ve jelatinseldi; Batda devlet ile sivil toplum arasnda dzgn bir iliki vard ve ne zaman devlet sallansa, kat ve kararl sivil toplum bir kez daha ortaya kyordu.204 Bylece Bat Avrupada hegemonya, her ne kadar tarihsel bloun hakim unsurunun bir ynsmas eklinde ortaya ksa bile, yine de farkl snflar arasnda bir sentez durumu olarak alglanmaktadr. Dier yandan ideoloji, entelektellerin sayesinde sivil topluma aktarlmakta ve nder ekonomik snfn dnya gr, sivil toplum tarafndan herhangi bir itirazla karlamadan kabul edilmektedir.205 Kees van der Pijl, Gramscinin bu ekilde snflamasn, siyaset biliminin iki nemli ismine atfta bulunarak yapar. Bunlardan biri Thomas Hobbes, dieri ise John Lockedur. Hobbesin (1588-1679) temel dncesi, o dnemde Britanyada sre giden karmaadan rahatsz olmas nedeniyle dzenin salanmas zerinedir. Hobbes iin despotik bir rejim tiranlktan daha iyidir.206 Locke (1632-1704) ise Hobbes ile birbirine yakn dnemlerde yaam olmasna ramen monari rejiminin kstland, ynetimde burjuvazinin hakim olduu, mlkiyet hakknn garanti altna alnd liberal bir dzen kurulmas ynnde grlerini ifade etmektedir. Her ikisinin insan doas anlay, almalarnn temel noktasn oluturmaktadr. Hobbes insan, doas gerei atmac olarak nitelendirirken, Lockea gre insan, znde iyi olan bir yaratktr. Pijl, bylece iki tr devlet-toplum kompleksinin ortaya ktn savunmaktadr: Hobbescu ve Lockecu. Hobbescu devlet-toplum kompleksi, Gramscinin cephe savan andrrken, Lockecu devlet-toplum kompleksi ise mevzi savana tekabl etmektedir.207 Hatrlatlmas gereken bir baka nemli husus ise aslnda hegemonyann duraan niteliklere sahip olmaddr. retim ilikileri temelinde yeni snflarn ve alternatif fikirlerin ortaya kabilecei kabul edilmektedir. Hegemonyann ast snflarn rzas ve onay sonucu olutuu kabul edilmekteyse de, bu rza ve onay bazen g kullanarak da salanabilmektedir.208 O yzden, Gramici anlamda

bid, s. 128. r, deolojinin Serveni, s. 35. 206 Arboan, Kabileden Kresellemeye, s. 86. 207 Kees van der Pijl, The Second Glorious Revolution: Globalizing Elites and Historical Change, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Disorder, London and New Jersey, Zed Books, 1995, s. 111. 208 Perry Anderson, Force and Consent, New Left Review, No: 17, September-October 2002, s. 7-8.
205

204

53

hegemonyann, her ne kadar rza daha nemli ise de, rzann ve zorlamann bir sentezi olduu ileri srlebilir. ii. Uluslararas likilerde Gramici Hegemonya Gramscinin talyann i politikasna ynelik olarak kulland hegemonya kavramn Robert Cox uluslararas ilikilere uygulayarak, uluslararas ilikilerde yeni bir yaklamn benimsenmesini salamtr. Gramsci de benzer ekilde bu hegemonya kavramnn uluslararas ilikilerde de kullanlabileceini sylemektedir. Uluslararas g ilikileri ve dnya dzenindeki temel deiimler, sosyal ilikilerdeki temel deiimleri takip etmektedir.209 Gramsci iin uluslararas ilikilerde temel aktrn devlet olduu sylenebilir. nk, sosyal eylemlerin vuku bulduu ve sosyal snflarn hegemonyalarnn ina edildii yer devlettir. Fakat bu devletin realist teori balamnda belirtildii gibi, sadece brokrasi ve askeri kapasiteden oluan bir yap olarak alglanmamas gerekmektedir. Gramsci ve Hegemonya bal altnda akland zere, Coxun devlet anlaynn Gramscinin sivil toplumu da iine alan geniletilmi devlet eklinde dnlmesini gerektirmektedir. Coxun uluslararas ilikilerde kulland hegemonya, doal olarak realist paradigmann akademisyenleri tarafndan kullanlan hegemonya kavramndan byk farkllklar tamaktadr. Realistlerin hegemonyay sadece bir basknlkdominant olma hali olarak ele almalarn eletiren Cox, dnya politikasn retim ilikileri temelinde tarihsel materyalizm kavramn kullanarak, aklamaya almaktadr. Cox, tarihsel materyalizmin zellikle neorealizmi drt noktada dzelttiini dnmektedir: Bunlardan birincisi, iki anlamda kulland diyalektik kavramdr. Diyalektii, mantk dzeyi (level of logic) ve gerek tarih dzeyi (level of real history) olarak tanmladn belirten Cox, mantk dzeyinin ztlklarn kefedilmesi sayesinde gerei (truth) aratran diyalog olarak aklamaktadr. Gerein srekli deimesiyle, temsil edildii dnlen ve bu yeni duruma gre yeniden uyarlanan gerein srekli kavramsal atma iinde olduunu ileri sren Cox, gerein ayn zamanda, kendi iinde zddn da barndrmas ve srekli deiimi nedeniyle, asla tanmlanc bir form iinde bulunamayacan iddia eder. kincisinin ise yani gerek
209

Cox, Gramsci, Hegemony and International Relations, s. 128.

54

tarih dzeyi kavramnn Coxa gre diyalektiin her zaman iin alternatif kalknma formlarn ierdiini dnmektedir. nk sosyal taraflarn atmasndan yeni bir potansiyel doabilmekte ve bu yeni potansiyel, yeni bir sosyal ilikiyi ortaya kartabilmektedir.210 Cox, neorealizmin ve tarihsel materyalizmin atma fikrini temel aldn kabul etmektedir. Neorealizm, insan doasnn atmac olduundan hareket etmekte ve atma, yapnn ayn sonucu rettii bir durumu gstermektedir. Dier yandan Cox, tarihsel materyalizmin insan doasnn bu devam eden atma ortamnda srekli yeniden retimini aklayabildiini ve bu atmalardan yeni sosyal iliki modellerinin doabileceini ifade etmektedir. Bylece tarihsel materyalizm, atmay
211

yapsal

deiimin

muhtemel

sonucu

olarak

nitelendirmektedir.

Tarihsel materyalizmin ikinci dzeltme fonksiyonu Coxa

gre, en gl devletler arasndaki rekabetin yatay boyutuna gcn dikey bir boyutunun eklemesidir Bu boyut, dnya politik ekonomisinde, hinterland zerinde metropoln basknln ve stnln, evre zerinde merkezin gcn gstermektedir.212 nc olarak Cox, tarihsel materyalizmin, devletin yanna sivil toplum kavramn eklemesi sayesinde realist paradigmann ufkunu genilettiini dnmektedir. Tarihsel materyalizm, siyasi eylemin etik ve kltrel etkinliini kabul ederek, sivil toplum kavramnn nemine dikkat ekmekte iken, neorealizm, sivil toplumun devletin bir politika belirlemesinde sadece kstlayc faktr olarak ortaya kan bir para olarak deerlendirmektedir.213 Drdnc dzeltme ise tarihsel materyalizmin devlet-sivil toplum yaps erevesinde, retim srecine zel bir nem atfetmesiyle ilgilidir. Coxa gre bir toplumun zenginlii ve devletin gcnn temeli retimdir. Tarihsel materyalizm ise bu srete retim zerinde kontrol salayanlar ile retim hedeflerini yerine getirenler arasndaki g ilikilerini incelemektedir. Cox, neorealizmin retim srecini tamamen es getiini ve retim ile g ilikilerinin ulusal kar kavramnn iinde deerlendirdiini belirtmektedir. Halbuki, tarihsel materyalizmin retim srecine duyarl olmasnn temel sebebi, bu alanda yaanan bir deiimin devlet ve dnya

Cox, Social Forces, States and World Orders, s. 95. bid, s. 95. 212 bid, s. 95-96. 213 bid, s. 96.
211

210

55

dzeni gibi dier alanlar da etkilemesinin muhtemel olduunu kabul etmesidir.214 Bylece Cox, tarihsel materyalizmi kullanarak, dnya politikasnda hegemonyann nasl olutuunu aklamaya giriir. Coxun tarihsel yap olarak aklad kavram, belli bir zaman dnemi iinde kolektif insan eylemleri ile kurulan yapya iaret etmektedir.215 Cox, her hangi bir dnemde ve yapda kuvvet faktrnn etkileim halinde bulunduunu belirtir. Bu kuvvet faktrleri, maddi kapasite, fikirler ve kurumlardr. Bunlar arasndaki iliki, tek tarafl olmayp, karlkllk zerine kuruludur.216 Maddi kapasite, retim ve yok edici potansiyel olarak tanmlanmaktadr. Cox, dinamik formlarnda bu kapasitelerin teknolojik ve rgtsel biimde bulunduklarn, dier durumlarda ise doal kaynaklar, sanayi, silahlanma gibi formlar eklinde grlmekte olduunu sylemektedir.217 Dier bir ifadeyle, maddi kapasite, o devletin tm zenginlikleri anlamndadr. Bu zenginlik, sadece grlebilen deil, ayn zamanda teknoloji sayesinde dntrlebilen zenginliklerdir. Cox, fikirlerin iki biimde var olduunu belirterek, bunlarn zneleraras anlamlar (intersubjectivity) ile kolektif imajlar olduunu ifade etmektedir. zneleraras anlamlar, insanln uzun dnemler boyunca varlnn maddi koullarna verilen insani ortak cevaplar tarafndan srekli olarak yeniden retilmektedir. Cox, rnek olarak devleti vermekte ve devletin tarihin belli bir dneminin cevab olan tarihsel bir tasarm olduunu belirtmektedir.218 Bu zneleraras anlamlarn fiziksel bir karl bulunmamaktadr ama insanolunun kolektif tecrbeleri ile sanki bunlar fiziksel bir varlk olarak bulunuyormu gibi dnlmesine yol amaktadr. Fikirlerin ikinci biimi, kolektif imajlardr. Kolektif imajlar, farkl insan gruplarnn sahip olduu grler olup, g ilikilerinin doas ve meruiyeti ile adaletin ve kamu yararnn anlam gibi konularda farkllklar gstermektedir. Bu nedenle, zneleraras anlamlar ortak zellikler tamalarna ramen, kolektif imajlar eitli ve birbiriyle rekabet halinde olan grleri iaret

214 215

bid, s. 96-97. Robert W. Cox, Critical Political Economy, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Disorder, London and New Jersey, Zed Books, 1995, s.33. 216 bid, s.98. 217 Cox, Social Forces, States and World Orders, s.98. 218 Cox, Critical Political Economy, s.34.

56

etmektedir. Cox, ancak insanlarn kolektif imajlar konusundaki farkl grlerinin alternatif modeller retiminde etkili olabileceini ileri srmektedir.219 Coxun kuvvet faktrleri balamnda vurgulad nc kavram, kurumsallamadr. Kurumsallama, belli bir dzenin istikrar ve devam ettirilmesi iin ara olarak grlmektedir. Kurumlar, g ilikilerini yanstmakta ve farkl niteliklere sahip kolektif imajlarn bu g ilikileri ile uyumlu hale getirilmesini salamay amalamaktadr. Coxa gre bu kurumlar, en sonunda, kendi hayatlarn idame ettirmeye balarlar. Kurumlar, aslnda belli bir tarihsel yapnn rn olmakla beraber, yine de farkl fikirlerin ve maddi kapasitelerin geliimini de etkilerler.220 Cox, kurumsallama ile hegemonya arasnda yakn bir ba olduunu ve kurumlarn g kullanmay en aza indirecek mekanizmalar oluturduunu ifade etmektedir. nk, aslnda gl, zayf her zaman iin yok edecek potansiyele sahiptir fakat zayfn glnn stnln meru olarak kabul etmesi halinde, g kullanamaya gerek kalmamaktadr.221 Kurumlar da gerekte bu ilevi stlenmektedirler. Dier bir ifadeyle, kurumlar kolektif imajlar zneleraras anlamlara evirerek, belli bir dzenin korunmasn ve istikrar iinde kalmasn salamaya alan arac yaplar olarak belirmektedirler. te yandan bu kurumlar, baka fikirlerin yani kolektif imajlarn yeniden retilebilecei alanlar haline de gelmeleri mmkndr.222 Kurumlar hegemonyann oluumunda evre lkelerinin elitlerini sisteme ekerek ve kar-hegemonik fikirlerin gelimini engelleyerek olumlu rol oynamaktadrlar.223 Hegemonya, sadece kurumlar dzeyinde gereklememektedir. Cox, tarihsel yaplarn tarihsel balamda insan eyleminin sonucunda ortaya kan yaplar yansttn belirtmekte ve bu yaplarn dzeyde incelenmesinin gerektiini ifade etmektedir. Bu yaplar, retim srecinin sonucunda ortaya kan sosyal kuvvetler, devlet-toplum kompleksinden karlan devlet ekilleri ve dnya dzenleridir. Bu dzey birbirleriyle yakndan balantldr. retim srecinde meydana gelen bir deiiklik, yeni fikirlerle birlikte Coxun tabiriyle yeni sosyal kuvvetler ortaya karmakta ve daha sonra bu durum devletlerin yaplarnda deiime neden

Cox, Social Forces, States and World Orders, s. 98-99. bid, s. 99. 221 bid, s. 99. 222 bid, s. 99 223 Cox, Gramsci, Hegemony and International Relations, s. 62.
220

219

57

olmaktadr.224 Cox, imdiye kadar oniki eit sosyal retim ilikisi modeli bulunduunu, bunlarn da farkl ynetim ekillerine denk geldiini sylemektedir.225 Geen yzyl asndan, bu ynetim ekilleri, liberal devlet formu, sonrasnda refah devleti ve ardndan neo-liberal devlet formudur. Doal olarak devletlerin yaplarndaki bu deiim, dnya dzeninde de deiikliklere yol amaktadr.226 Cox, hegemonyalarn daha ok bir dizi sosyal ve ekonomik devrimler yaam olan devletler tarafndan kurulduunu, bunun sebebi olarak bu yaanan devrimlerin sadece devletin iindeki ekonomik ve siyasi yaplar deitirmediini, ayrca bu yap deiiklikleri ile birlikte, devletin kendisinin boyutlarn aan bir enerjinin domasndan kaynaklandn ileri srmektedir.227 Bylece global hegemonya, ilk olarak yaanan ekonomik, siyasi ve sosyal devrimlerin etkisi ile ortaya kan lider snfn nderliinde isel hegemonyasnn gerekletirilmersinden sonra dar doru ilerleyerek olumaktadr. Bugn teknolojide yaanan deiimin boyutu retim ilikilerini deitirmektedir. Bu sre iinde snraan-ulusar sosyal kuvvetlerin ortaya kt, devletin ise uluslararaslatrld grlmektedir. Buna bal olarak dnya dzeninin de bir deiim iine girmekte olduu kabul edilebilir. Fakat bu durum yeni bir hegemonik gcn ortaya kt anlamna gelmeyebilir. Hegemonik kriz durumunda yeni bir hegemonik kltr oluturma abalar da e zamanl olarak balamaktadr. 1970lerdeki hegemonik krizin ardndan, ABD, bugn yeniden kendisinin nderliinde yeni bir kltr retmeye almaktadr. Cox, uluslararas ilikilerde 1845 ile 1990 arasn drt dneme ayrmakta ve bunlarn 1845-1875 ve 1945-1965 aras dnemin hegemonik, 1875-1945 aras ile 1965 sonrasndan 1990lara kadar uzanan dnemlerinin ise hegemonik olmayan bir dneme iaret ettiini savunmaktadr. Cox, 1845-1875 dnemini Britanyann hegemonik dnemi olarak nitelendirmekte ve Britanyann bata ekonomik gc olmak zere, ekonomik doktrinlerin (altn standard ve serbest ticaret gibi) ve askeri gcnn bunu desteklediini belirtmektedir. 1875 ile 1945 aras dnemi hegemonik olmayan bir dnem olarak nitelendiren Cox, bunun balca sebeplerinin Avrupada

Cox, Social Forces, States and World Orders, s. 100-101. Cox, Production, Power and World Order, s. 32. 226 Bostanolu, Trkiye-ABD likilerinin Politikas, s. 187. 227 Cox, Gramsci, Hegemony and International Relations, s. 61.
225

224

58

Britanyaya kar artan meydan okumalarla korumacln gelimesine ve altn standardnn terk edilmesinin yan sra, Britanyann fikri stnlnn ortadan kalkmasna balamaktadr. 1945-1965 dnemi aras ise ABDnin, Britanyann hegemonik g olduu dneme benzer bir ekilde hegemonik g olarak ortaya ktn kabul etmekte, fakat daha karmak hale gelmi olan dnya ekonomisinde kurumlar ve doktrinlerin baz farkllklar tadn belirtmektedir. Cox, 1965den sonra gerek altn-dolar standardnn terk edilmesi, gerekse Vietnam sava ABDnin bu hegemonik gcn azalttn ifade ederek, daha sonra, ABDnin hegemonyasn yeniden inaya ynelik olarak admlar attn ileri srmektedir.228 Giovanni Arrighi ise tarih boyunca 3 hegemonun varlndan sz etmektedir. Arrighi, Hollanda, Britanya ve ABDnin srasyla 17. yzyldan gnmze kadar hegemon olarak tarih sahnesinde rol oynadklarn ileri srmektedir. Dnya sistemleri teorisyenlerinden olan Arrighi almalarnda kapitalizmin Wallersteinin modern dnya sistemleri ile balants zerinde durmaktadr. Bugnk dnya sisteminin Avrupada 16. yzylda kapitalizmin gelimesiyle ortaya ktn savunan Wallerstein, modern dnyay anlamann yolunun kapitalizmin deiim ilikileri erevesinde anlalmasndan getiini ifade etmektedir.229 Arrighiye gre modern dnya sisteminin geliimi kapitalizmin dnya leinde bir birikim sistemi olarak gelimesi ile dorudan balantldr.230 Arrighi, modern dnya sisteminin kapitalist hegemonyac devletler tarafndan gelitirildiini ve ynetildiini iddia etmektedir. Siyasi ve idari sistem asndan en gelimi devlet olan inin dnya siyasetine yn vermediini ifade eden Arrighi, bunun sadece kapitalizmin merkezi Avrupada mmkn olabildiini vurgulamaktadr.231 Cox, gnmzde hegemonyann sreklilii iin kulland mekanizmalardan birinin uluslararas rgtler olduunu ifade etmektedir. nk uluslararas rgtler, hegemonik dnya dzeninin oluturulmasnda kurallarn benimsenmesi ve dnya dzeni normlarnn meru olarak nitelendirilmesini salamakta; evre lkelerinin elitlerinin bunlar benimsemelerini salayarak uyumlatrmakta; kar hegemonik
228 229

bid, s. 60-61. Atila Eralp, Sistem, Atila Eralp (der.), Devlet ve tesi: Uluslararas likilerde Temel Kavramlar, stanbul, letiim Yaynclk, 2005, s. 144. 230 Giovanni Arrighi, Uzun Yirminci Yzyl, Ankara, mge Kitabevi, 2000, s. 63. 231 bid, s. 64.

59

glerin dncelerini emmekte; ve bylece kendileri de hegemonik dnya dzeninin bir paras haline gelmektedirler.232 Uluslararas rgtlerin ve bunlarn kurallarnn hegemonik devlet tarafndan belirlendiini ileri sren Cox, dier devletlerin de bunu kural olarak kabul etmesi gerektiini sylemekte ve dier devletlerin en azndan grne bavurulduunu ifade etmektedir. Bylece hegemon bu ikincil devletlerin rzasn almakta ve daha sonra da bu devletlerin uluslararas platformlarda desteini elde etmektedir. zellikle IMF ve Dnya Bankas gibi uluslararas rgtlerin rollerine dikkat eken Cox, bu tr rgtler araclyla, hegemonyann kendi ekonomik doktrinlerini ast konumundaki devletlere yaygnlatrdn ileri srmektedir. Devletin uluslararaslamas, ayn zamanda, Coxa gre retimin ve finansn uluslararaslamas ile birlikte gitmektedir. Uluslararas retim, gnmzde dorudan yatrm ad altnda sermaye hareketleri ile birlikte hareket etmektedir. Dorudan yatrm kavram, sanayi kapitalinin finans kapitali zerinde hakim olduunu ima etmesine ramen, Coxa gre durum aslnda byle deildir. zellikle 1970lerden itibaren, finans kapitalin snraan bankalar araclyla eski rantiyeci emperyalist eklinde evre lkelerine krediler salayarak geri dndn savunmaktadr.233 Dnya genelinde bilhassa Amerika ktas, Avrupa ve Japonyada retimin ve finansn uluslararaslamas sonucunda devletin uluslararaslamas srecinin Cox, Pijl, Robinson ve Gill tarafndan snraan bir snfn ortaya kmasna imkan verdiini iddia etmelerine yol amaktadr.234 Ulusal snflar, rnein ekonomide korumacl savunurlarken, bu yeni ortaya kmakta olan snf ise ticaret ve kapitalin nndeki btn engellerin kaldrlmasn talep etmekte ve devletleri bu ekilde ynlendirmektedir. Cox, bu durumun farkndadr ve bu uluslararas kapitalin nderliinde gelien grubun, nfusun 1/3nn yoksul olduu bir dnyada hegemonyasn kurmasnn problematik olduunu kabul etmektedir. Fakat siyasiler, ekonomistler, brokratlar ve irketlerin sahipleri ile st dzey yneticilerinden
bid, s. 62. Cox, Social Forces, States and World Orders, s. 109-111. 234 bid, s. 109-111; Stephen Gill, American Hegemony and Trilateral Commission, Cambridge, Cambridge University Press, 1990; Kees van der Pijl, The Making of an Atlantic Ruling Class, London, Verso, 1984, s. 1-34; Kees van der Pijl, Restructuring the Atlantic Ruling Class in the 1970s and 1980s, Stephen Gill (der.), Atlantic Relations: Beyond the Reagan Era, New York, St. Martins Press, 1989; William I. Robinson, A Theory of Global Capitalism: Production, Class, and State in a Transnational World, Baltimore, The Johns Hopkins University Press, 2004.
233 232

60

oluturulmaya allan bu yeni tarihsel blok, iileri ve yoksullar dlayarak dnya siyasetine ve ekonomisine yn vermeye almaktadr. Yukarda belirtildii zere, yeni hegemonik kltrn snraan tarihsel blok etrafnda yeniden oluturulmaya alld sav tartlmas gereken yeni bir duruma iaret etmektedir. Eletirel teori erevesinde Coxun kuvvet potansiyeli ve Strangein yapsal gc balamnda incelenilmesi sonucunda ABDnin gerilediine ilikin bir gr belirmemektedir. ABDnin maddi gc konusunda ok byk boyutlarda bir gerileme yaanmamaktadr. 1980lerin ortalarndan itibaren ABDnin cari a gittike byme eilimine girmitir. 2004de d ticaret a 600 milyar ABD Dolarn gemi ve toplam cari ak yine ayn yl 1.3 trilyon ABD Dolar civarnda gereklemitir.235 Buna ramen dnyann en byk ekonomisi niteliine sahip olan ABD, dnya ticaretinin ve finansnn merkezi olmaya devam etmektedir.236 Immanuel Wallerstein, ABDnin maddi gcnde bir gerileme olduunu belirtmekle birlikte, bunun hl sonulanmadn ve ABDnin maddi gcnn nemli bir boyut oluturduunu kabul etmektedir.237 Amerikan ekonomi dergisi Forbesin 2000de dnyann en byk iki bin irketini listeledii almasnda ilk on irket arasnda yedi ABD irketi, iki bin irket arasnda ise altyz yetmi be ABD irketi bulunmaktadr. lk on iinde yer alan yedi ABD irketinin be tanesi dorudan finans alannda faaliyet gstermektedir. Bu kapsamda New York dnyann finansal merkezi olma niteliini korumaktadr.238 Sonu olarak ABDnin maddi gcnde nisp bir gerileme olduu genel olarak kabul edilmesine karn, bu nisp gerileme, ABDnin dnya zerinde kontrol elinden karmasna yol aacak boyutlarda olmad, hatta bu yapy devam ettirecek bir ekilde yeniden yaplanmaya balad ileri srlebilir.239

235

Osman Ulagay, Dolar Depremi Yakn M?, Milliyet, Http://www.milliyet.com.tr/2005/03/14/ yazar/ulagay.html, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 236 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 341-345. 237 Immanuel Wallerstein, Amerikan Gcnn Gerileyii: Kaotik Bir Dnyada ABD (ev. Tuncay Birkan), stanbul, Metis Yaynlar, 2004, s. 11-12. 238 Saskia Sassen, Global Financial Centers, Foreign Affairs, Vol:78, No:1, January-February 1999, s. 75-76. Sassen, Japonyann elinde 10 trilyon ABD Dolar bono, mevduat ve sigorta fonu bulunmasna ramen New York ile Londrann dnyann mali piyasalar asndan birinci ligini, Frankfurtun ikinci ligini, Tokyo ile Hong Kongun ise nc ligini oluturduunu ifade etmektedir. 239 rnein Japonya elinde bulundurduu 840 milyar ABD Dolar dviz rezervinin 720 milyar ABD Dolarn ABD hazine bonosunda tutmaktadr. Bylece Japonyann bu byk maddi gc, ABDnin dolar ile balantl hale gelmekte ve Japonya'nn manevra imkan snrlanmaktadr. Http://www.milliyet.com.tr/2005/03/14/yazar/ulagay.html, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005).

61

Bir baka durum ise ABD hegemonyasnn kurmu olduu kurumlar ve fikirlerde de bir devamlln bulunduuna ilikin grtr. ABDnin 1970lerde karlat ve neoliberal politikalar ile gayri-resmi platformlar araclyla yeniden oluturma srecine girdii hegemonik kltr, ABD hegemonyasnn yeniden retilmesine imkan tanmaktadr. II. Dnya Sava sonras kurulan NATO, BM ve BMnin uzmanlk kurulular IMF, Dnya Bankas, UNDP ve UNCTAD gibi kurumlar halen dnyann gndemini belirlemeye devam etmektedir.240 Bunlarn dnda 1970lerde yaanan krize paralel olarak kurulan G-7/G-8, Trilateral Commission ve Pinay Circle gibi resmi ve gayri-resmi platformlar da ilevlerini srdrmektedir.241 ABDnin temel deerleri olan demokrasi, serbest piyasa ve zgrle sayg konular da dnya siyasetindeki belirleyici konumlarn korumaktadr.242 Bilhassa demokrasi ve serbest piyasa, hl gnmz dnyasnn sihirli kelimeleri olmay srdrmektedir. Zikredilen sebeplerden dolay, gnmz ABDsinin hegemonik kltrne kar eitli dzeylerde eletiriler getirilmi olmakla birlikte ABD hegemonyas dnya siyasetinde, ekonomisinde ve kltrnde arln korumakta olduu ileri srlebilir. 4. Eletirel Teori ve Alt-Hegemonya Gnmz uluslararas ilikilerinde nemli referans noktalarndan biri olan eletirel teori, dnya politikasn aklamada Gramici hegemonya teorisine bavurmaktadr. Gramici hegemonya teorisinde de ideoloji n plana kmakta ve bu ideolojinin kitleler tarafndan benimsenmesinin belirleyici nitelikte olduu savunulmaktadr. Dolaysyla Gramsci, yneten snfn kitlelerin onayn almadan meruiyetini kazanamayacan ve byle bir durumun iktidarn meruiyetinin sorgulanmasna yol aacan dnmektedir. Bu nedenle, iktidarn kitleleri sadece g kullanarak deil, ayn zamanda rzayla ynetmesi durumunda isel hegemonyay kurabileceini ileri srmektedir. Bu durumda rzann alnmas sreci ideolojik faktrlere arlk verilmesini gerektirmektedir. Bylece Gramscinin hegemonya teorisinde maddi deerlerin yan sra kltrel deerlerin belirleyici olduu savlanmaktadr.

240

Arrighi, Uzun Yirminci Yzyl, s. 119; Gill and Law, The Global Political Economy, s. 341-345. Van der Pijl, The Second Glorious Revolution, s. 120. 242 William Kristol and Robert Kagan, Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy, Foreign Affairs, Vol:75, No:4, July-August 1996, s. 27.
241

62

Eletirel teori erevesinde ABD, bahsedilen hegemonya tanmna uyan yegne devlet olarak belirmekte ve dnya dzeyinde ABDnin hegemon pozisyonuna gerek ekonomik politika gerekse kltrel politika asndan bir alternatifsizlik dikkati ekmektedir. Bu durum uluslararas ilikilerde ABDnin dnya politikasndaki baat konumu karsndaki dier aktrlerin sorgulanmasn gerektirmektedir. Bu adan bak alar farkl olsa da gerek realist paradigmada gerekse eletirel teori erevesinde ABDnin alternatifi olarak gsterilen Japonya, Almanya, Fransa, Rusya, in ve Hindistann ABD karsndaki yerinin ne olduu uluslararas ilikiler asndan nem kazanmaktadr. Peki bu devletleri dnya politikas asndan nasl ele almak gerekmektedir? Bu devletler, ABDye gerekten bir alternatif oluturabilirler mi? Eletirel teori asndan hangi devletler hegemonya alternatifi retebilecek konumdadrlar? Uluslararas ilikilere sadece devletler temelinde yaklalmal mdr? Uluslararas ilikilerde devlet dndaki dier aktrlerin rolleri nelerdir? Sz konusu devletlerin hegemon g olan ABD ile olan ilikisini nasl deerlendirmek gerekmektedir? Bu iliki, sadece bir sistem destei balamnda deerlendirilmeli midir yoksa daha fazla kompleks bir ilikiler an m iaret etmektedir? Bu devletler, hegemonik gcn oluturduu dzen ierisinde hareket mi etmektedirler? Althegemonlarn birbirleriyle ortak ve farkl zellikleri nelerdir? ABD, alt-hegemonlarla Gramici anlamda nasl bir tarihsel blok gelitirmektedir? Bu tarihsel blokun oluturulmasnda alt-hegemonlarn hangi kesimi veya kesimleri ile ibirlii iinde hareket etmektedir? Global hegemon ile alt-hegemon arasndaki iliki erevesinde, alt-hegemon nereye kadar ilikileri etkilemektedir? Uluslararas ilikiler disiplininin gnmzde bir ok aktr iine alacak ekilde geniledii gzlemlenmektedir. Uzun zaman iin uluslararas ilikiler alannda tek aktr olan devletler, artk baka aktrleri de dikkate almak durumunda kalmaktadr. Bunlar arasnda, snraan irketler, etnik, dinsel, mezhepsel, snfsal dilsel veya kltrel alt-gruplar ile snraan snflar gibi bir ok farkl aktr artk uluslararas ilikilerde kapsamnda deerlendirildii grlmektedir. Uluslararas ilikilerde aktrlerin sadece devletler balamnda dnlmemesi gerektii artk realist paradigma tarafndan da kabul grmektedir. Bu erevede, realist paradigma balamnda bir lke iindeki brokrasi, sivil toplum ve snflarn yan sra, uluslararas alanda faaliyet gsteren irketler ile uluslararas toplum rgtlerinin

63

(global society organisations) uluslararas ilikilerin bir paras olduu kabul edilmektedir.243 Bu almada da dnya politikasnda rol oynayan dier unsurlarn (snraan snf, kreselleme kartlarnn oluturduu ittifak, uluslararas ve supranasyonel rgtler, snraan irketler vb.) nemi ve etkinlii kabul edilmekle beraber devlet kavram zerinde daha fazla durulmaktadr. Byle bir yaklam, realist paradigmaya yakn olmakla birlikte, devlet kavram realist paradigmada kullanld anlamdan farkl bir ekilde ele alnmaktadr. alma, realist teorisyenlerin monolitik bir yap olarak grdkleri devleti eletirel teori ve konstrktivist yaklamn benimsedii ekilde deerlendirmekte ve Wendtin ileri srd gibi devletin sosyal olarak ina edilen bir yap-aktr olarak ele almaktadr. Devlet kavram, Gramici anlamda sivil toplum ve siyasi toplumun toplamndan olumaktadr. Siyasi toplum, devletin organlarnn yan sra dzen ve gvenlik kavramlarn yanstrken, sivil toplum, irketler, siyasi partiler, eitim, medya, sendikalar, kiliseler gibi zel alan kurumlarndan olumaktadr. Bu nedenle, Gramici devlet snraan irketler ve snflar da dahil olmak zere, geni bir grubu kapsayan bir anlam yklenmektedir.244 Burada devlet, uluslararas ilikilerin temel aktr olmaya devam etmektedir. Konstrktivizmin ncl olan Wendt ile eletirel teoriyi benimseyen Agnew ve Corbridge gibi akademisyenler de devleti realist teoriden farkl bir ekilde tanmlamakta ve nitelendirmektedirler. Wendt, tarihsel ve sosyal bir retim olarak grd devleti uluslararas ilikilerin temellerinden biri olarak nitelendirmektedir.245 Dier yandan Agnew ve Corbridge, Wendtin devleti sosyal olarak ina edilmi bir varlk olarak grmesini kabul ettiklerini belirtmekteler ve devletin doal olarak oluturulmayp entelektel adan retildiini ifade etmektedirler.246 Ayrca szkonusu akademisyenler, gnmzdeki devlet kavramnn tanmna da kar kmakta ve devlet tanmna Gramici bak asyla yeni bir tanm getirmektedirler. Onlara gre devlet, gnmz dnya politikasnda sadece topraksal
Aydn, Uluslararas likilerin Gereki Teorisi, s. 40. Stephen Gill, Theorizing the Interregnum: The Double Movement and Global Politics in the 1990s, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Order, London and New Jersey, Zed Books, 1995 s. 85. 245 Alexander Wendt, Social Theory of International Politics, Cambridge, Cambridge University Press, 1999, s. 10. 246 John Agnew and Stuart Corbridge, Mastering Space: Hegemony, Territory, and International Political Economy, London and New York, Routledge, 1995, s. 5.
244 243

64

balamda dnlemez. nk devlet, artk retim, bilgi ve iletiimin snraan niteliklere sahip olmas nedeniyle esasl bir deiim geirmekte, yeni zelliklerle donanmakta ve aslnda glenmektedir.247 Agnew ve Corbridge, bu duruma rnek olarak global ekonomi leinde nemli bir yere sahip olan ve bir snr ierisinde hareket eden ABD ekonomisinin baarsz olduunu ancak ABDnin snrlar dnda faaliyet gsteren Amerikan irketlerinin baarl ve krl bir ekilde faaliyetlerini devam ettirdiini belirtmektedirler.248 Agnew ve Corbridge, bu durumu ABD ekonomisinin etkinliinin global dzeyde devam etmesinin bir gstergesi eklinde deerlendirmektedirler. Bylece ABD, corafik balamdan farkl bir yap iinde alglanmakta ve global balam iinde deerlendirilmektedir. Bu ekilde devlet tanm sadece corafik balam ile snrlandrlamamakta ve ekonomik, siyasi ve kltrel adan daha geni bir perspektif iinde yorumlanmaktadr. Bu erevede devlet, sadece belli bir toprak paras iinde skan bir varlk olarak deerlendirilmekten ziyade, global dzeyde eitli aralarn vastasyla geni bir manevra kabiliyetine erien ve fikirsel dzeyde de bu durumu destekleyecek bir yapya sahip varlk olarak ele alnmaktadr. Gerek realist gerekse eletirel teori ierisinde alt-hegemonya kavramna rastlanmamaktadr. Realist paradigma kapsamnda hegemonya teorilerini gelitiren Gilpin ve Keohane gibi akademisyenlerin alt-hegemonya kavramna imdiye kadar atfta bulunmadklar grlmektedir. Gerekte, szkonusu akademisyenlerin kayglar daha ok ABDnin stnlnn devamnn salanmasdr. Dier yandan realist paradigmada yer alan yazarlarn ayn anlama gelmeyen fakat alt-hegemonya ile balantlandrlabilecek blgesel g gibi kavramlar kullandklar ve bu kavrama zellikle Souk
249

Sava

sonrasnda

ok

sk

atfta

bulunduklar

gzlemlenmektedir.

Daha nce blgesel politikalar balamnda almalar olduu bilinmekteyse de, Souk Sava sonrasnda realist paradigma erevesinde alma yapan akademisyenlerin blgesel almalara daha fazla arlk verdikleri grlmektedir.
Linda Weiss, Globalization and the Myth of the Powerless State, New Left Review, No: 225, September-October 1997, s. 3. 248 Agnew and Corbridge, Mastering Space, s. 9. 249 Faruk Snmezolu, Sunu, Sabahattin en (der.), Yeni Dnya Dzeni ve Trkiye, 2. Basm, stanbul, Balam Yaynlar, 1992, s.12; Beril Dedeolu, Deien Uluslararas Sistemde TrkiyeABD likilerinin Trkiye-AB likilerine Etkileri, Faruk Snmezolu (der.), Trk D Politikasnn Analizi, 2. Basm, stanbul, Der Yaynlar, 2001, s. 228.
247

65

rnein, realist paradigma erevesinde Trkiyenin Kafkasya, Balkanlar ve Ortadou iin blgesel g olarak belirdiini bu tr almalarda ifade edilmektedir. Dier bir rnek ise Orta Asya blgesine ilikindir. Bu almalar, Rusya Federasyonu, Trkiye ile rann Orta Asya blgesinde nemli blgesel gler olarak ortaya ktna iaret etmektedir.250 Bu almalarda, daha ok tarihi, etnik, dilsel ve dinsel ortaklklara vurgu yaplmakta ve bu ortaklklardan bahisle ileride szkonusu blgesel glerin blgede oynayacaklar siyasi ve iktisadi roller n plana karlmaktadr. Fakat daha nceki blmlerde iaret edildii gibi, tarihsel analizler yaplsa bile, realistlerin almalarnda daha ok zerinde durulan konularn blgesel balamda materyal yeterliklerin karlatrmas olduu sylenmelidir. Bu nedenle, szkonusu almalarda blgesel g kavram, eletirel teori erevesinde kullanlan alt-hegemonya kavramn karlamamaktadr. Ayrca realist paradigma kapsamnda maddi yeterlilikler konusunun ele alnmas, sadece alt-hegemon kavramnn bir boyutunun dikkate alndn ortaya koymaktadr. Eletirel teori temel alnd zaman, fikirler ve kurumlar gibi iki nemli kategorinin sz konusu incelemelerde kullanlmas zorunlu hale gelmektedir. Cox ise Japonyay ele ald Middlepowermanship, Japan, and Future World Order balkl makalesinde Japonya'nn bir orta (lekli) g olarak ele alnabileneceini ileri srmektedir. Cox bu grn Kanadann uluslararas politikadaki yeri iin kullanldn belirterek, bu kavramn Japonyaya uygulanabileceini ileri srmektedir. Dier yandan orta (lekli) g dorudan realist paradigmann kulland sper g, zayf g gibi bir kavram akla getirmektedir. Ayrca bu kavram yine materyal yeterliklerin bir karlatrlmas sonucunda bir devletin uluslararas politikadaki yerini belirleyen bir durum olarak ortaya kmaktadr. Bu nedenle orta g kavram sadece maddi kuvvetleri akla getiren bir kavram olarak belirmektedir. Coxun bu kavram kullanmas kendisiyle elikiye dmesi anlamna gelmektedir. Bundan

250

Louise Fawcett, A Comparative History of Regionalism, International Affairs, Vol: 80, No: 3 May 2004; Andrew Hurrell, Explaining the Resurgence of Regionalism in World Politics, Review of International Studies, Vol:21, No: 4, 1995; Bu konuda yeni bir tartma balatan Raimo Vayrynen, Regionalism: Old and New, International Studies Review, Vol: 5, No:1, March 2003; Larry A. Swatuk and Timothy M. Shaw (derl.) The South at the End of the Twentieth Century: Rethinking the Political Economy of Foreign Policy in Africa, Asia, the Caribbean and Latin America, New York, St. Martins Press, 1994; Mustafa Aydn (der.), Kresel Politikada Orta Asya: Avrasya lemesi I, Ankara, Nobel Yayn Datm, 2005.

66

dolay kltrel etki yaratabilme kapasitesine sahip Japonya ve Almanya iin althegemon kavramnn benimsenmesinin yararl olduu dnlmektedir.251 Coxun belirttii tarihsel yaplarn oluumu erevesinde potansiyeller kuvvet kategorileri incelendiinde, gnmz dnya politikasnda hegemonik veya hegemonik olmayan yaplara rastlanmaktadr. Dier yandan bir ok akademisyen ve yazarn uluslararas politikann artk imparatorluka dntn ileri srmesine ramen,252 gnmz dnya politikasnda hegemonik yap oluturmaya ynelik faaliyetlerin devam ettii grlmektedir. Gramscinin hegemonya teorisi kuvvete bavurmay asla imkansz grmemektedir. Hegemonyann tesis edilmesinden nce veya sonra, gerektiinde zora bavurmann hegemonik gcn meruiyetine halel getirmeyecei Gramscinin hegemonya teorisinde yer bulmaktadr.253 Zora bavurma sadece manevra sava durumunda ancak belli bir sre iin geerliliini koruyabilir fakat Gramscinin kulland anlamda bir hegemonyann gce bavurmas ksa dnem iin sorun yaratmas ihtimali olmasna karn hl zneleraras anlamlar retmesi ve srekliliini salamas sayesinde hegemonun en byk gcn oluturmaktadr. Ayrca ekonominin uluslararas ve snraan bir nitelie sahip olmas ile ortaya kmakta olan tarihsel blok karsnda alternatif bir grup bulunmamaktadr. Alt-hegemonya kavram, gnmz dnya politikasnda tarihsel bir yapya iaret etmektedir. Bu tarihsel yapnn, Coxun da belirttii gibi, belli kuvvetlerin veya potansiyellerin etkileiminden doduu ileri srlebilir. Fakat byle bir yapnn gelimi olmas, sonucu otomatik olarak garanti etmemektedir. Bireyler ve gruplar
251

Robert Cox, Middlepowermanship, Japan, and Future World Order, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press, 1996, s. 241275. 252 ABDnin hegemonyadan imparatorlua yneldiini savunan gerek Trkiyede gerekse Avrupada ok sayda kitabn zellikle 2003 ylnda balayan Irak igalinin ardndan yaynlad grlmektedir. Bunlardan sadece birka unlardr: Michael Cox, Empire by Denial, International Affaris, Vol:81, No:1, January 2005; Michael Cox, Empire, Imperialism and the Bush Doctrine, Review of International Studies, Vol:30, No:4, 2004; Michael Hardt ve Antonio Negri, mparatorluk, (ev. Abdullah Ylmaz), stanbul, Ayrnt Yaynlar, 2001; Michael Parenti, mparatorlua Hayr: ABDnin Kresel Hegemonyasnn yz, (ev. Serpil Demirci- brahim Yldz), Ankara, topya Yaynlar, 2002, Emmanuel Todd, mparatorluktan Sonra: Amerikan Sisteminin k, (ev. Glser etin), Ankara, Dost Kitabevi, 2004, Toktam Ate (der.), Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk, 2004, Gkek zgr, Mustafa Erdem Sakn, Amerika: Rya M? Kabus Mu?: Yankee mparatorluu, Ankara: topya Yaynlar, 2001. 253 Buci-Glucksmann, Gramsci and the State, s.97-109; Perry Anderson, Force and Consent, New Left Review, 17, September-October 2002.

67

bu yapnn oluumunda ve dnmnde belirleyici bir role sahiptirler ve bu yapya kar direnebilirler. Bylece oluan bu yapnn srekli bir devinim ierisinde hareket ettii varsaylmaktadr.254 Bu noktada eletirel teori erevesinde alt-hegemonya kavramnn gelitirilmesinin tarihsel balamda dnya politikasnn daha iyi anlalmas iin kilit rol oynayaca dnlmektedir. Alt-hegemonya gnmz dnya politikasndaki yeni bir durumu gstermektedir. Daha nce tarihte byle bir durumun vuku bulduuna dair bir iaret yoktur. Bu balamda, alt-hegemon, global hegemona meydan okumayan, uluslararas alanda bir ok konuda global hegemon ile birlikte hareket eden, global hegemon ile aralarnda ekonomik, siyasi, kltrel gibi bir ok konunun yan sra gerek resmi gerekse gayri resmi rgtler ve platformlar (G-7/G-8, BM, NATO, OECD, Trilateral Commission, Mont Pelerin, Dnya Ekonomi Forumu vb.) araclyla karmak bir iliki a oluturan yap olarak tanmlanabilir. Global hegemon ile alt-hegemon arasndaki iliki zaman zaman gerginliklerden muaf deildir. Bu tanma ek olarak, alt-hegemon, maddi yeterliklerinin yan sra fikirsel ve kurumsal dzeyde kltrel bir etki yaratabilecek bir kapasiteye sahiptir. Bu kltrel etkisini alt-hegemonya dolayml olarak blgelerindeki dier yaplara yayma imkan bulunan yaplardr. Bu kltr ise alt-hegemonya corafi alanda kurduu karmak iliki alar veya oluturmaya alt tarihsel blok ile glendirmeye almaktadr. Bu sayede alt-hegemonyalar uluslararas dzeyde olmasa bile blgesel dzeyde zneleraras anlamlar yaratan oluum olarak belirmektedir. Toplumsal kuvvetler hegemonik kltr yaratma kapasitelerine sahiptirler. Bununla birlikte uluslararas politikada bugn sadece Gramici anlamda devletlerin byle bir kltr yaygnlatrma imkanna sahip yaplardr. Bugnk dnya politikas ise kendine has zellikler tamaktadr. Her eyden nce, gnmz dnyas Gramici anlamda ABD hegemonyasnn ikinci dnemini oluturmaya ynelik giriimlerle kar karyadr. ABDnin birinci hegemonya dnemi kapandktan (1945-1970) sonra 1980de zellikle Ronald Reagann iktidara gelmesi ile birlikte balayan ve daha ok yeni bir ekonomik dzen kurmay amalayan dnem ile bugn zellikle George W. Bushun 2000de iktidara

254

Robert W. Cox, Social Forces, States, and World Orders, s. 97-98.

68

gelmesiyle siyasi ve uluslararas politikalar ile doruk noktasna kan bu neoliberal dnemde hegemonik kltr oluturmaya ynelik abalar devam etmektedir. kinci olarak ABD, dnya politikasnda alternatifsiz bir konumdadr. ABDnin bu hegemonyasna kar en ciddi tehdit slam dnyasndan ve onun temsilcisi olduunu ileri srd bir terr rgtnden gelmektedir. Buna ilaveten, Dnya Sosyal Forumu gibi giriimler, yeni hegemonik kltre kar bir duru sergilemek zere bir araya gelen rgtlenmeler olarak ortaya kmaktadr. Gramici anlamda yeni bir kltr yaratma konusunda ok yeni olan bu giriimlerin, milliyeti, anarist, feminist ve ecinsellik gibi bir ok farkl gr temsil ettii ve u aamada ok zayf kald grlmektedir.255 Kba, ran, Kuzey Kore ve yakn bir zamana kadar Libya gibi devletler bu hegemonyaya kar eletirilerini dile getirmektedir. Daha sonra bu gruba, Latin Amerika lkelerinin bir ounun eklendii grlmektedir. Fakat bu devletlerin ekonomik, siyasi adan zayf olular, ideolojik farkllklara sahip olmalar, alternatif bir dnya gr yaratmaktan uzak olduklarn gstermektedir. Sadece eletirel teori asndan deil, realist paradigma balamnda bile bu devletlerin ciddi bir alternatif retme imkanlar olmad kabul edilmektedir. Gnmz dnya politikasnda alternatif olarak kastedilen devletler ile ABDnin ilikisi de incelenmesi gereken bir dier unsuru oluturmaktadr. Bu alternatif devletler, ABD ile ekonomik, kltrel, askeri ve siyasi ilikilerinin sonucunda karmak bir ilikiler a iinde hareket etmektedirler. Bu karmak ilikiler a sonucunda oluan yap/durum devletleri sarmalayan bir rmcek an andrmaktadr. Burada Hegelin efendi-kle diyalektiine ve dolaysyla bilin kavramna atfta bulunmak gerekmektedir. Hegele gre her ey, aslnda zgrlk ile ilintilidir. Bilin, zgrln yansmasdr. Eer birey zgrse, o zaman bilinlidir. Ya da tam tersi geerlidir. Hegel Fenomoloji adl kitabnda, bilincin oluundan sz ederken, kle-efendi diyalektiine zel bir nem atfetmektedir. Ona gre insan, insan olduunun bilincine sahip olmadan nce zorunlu olarak ya kle ya da efendidir.256 Efendi, kleyle ilikisinde, balangta gl gibi gzkr. Oysa bu durum efendinin trajik amazdr. Efendinin bu varolusal amazna karlk kle, semedii ama katland bir konum olan klelii yadsmaya istekli ve hazrdr.257
255 256

Michael Hardt, Todays Bandung, New Left Review, No: 14, March-April 2002, s. 112-115. Tlin Bumin (der. ve ev.), Hegeli Okumak, 2. Bask, stanbul, Kabalc Yaynevi, 1993, s. 176. 257 bid, s. 176-177.

69

Hegelin efendi-kle diyalektii balamnda, ABD, nihayetinde kle statsnde bulunan devletlerle ilikisinde onlarn rzalarna ihtiya duymaktadr. Aslnda Hegelin efendi-kle diyalektiinin zaman zaman bu devletlerin ABD ile ilikilerinde ciddi bir ekilde iledii grlmektedir. Gnmzdeki gelimeler incelendiinde, ABDnin efendi pozisyonunun arln devam ettirdii ve politikalarn buna gre dizayn ettii anlalmaktadr. Fakat nihai aamada efendi pozisyonundaki ABD, alt-hegemonyalarn desteine ve onayna ihtiya duymaktadr. 2003de balayan ve 2005 sonu itibariyle halen devam eden ABDnin Irak igalinin de ortaya koyduu zere ABD, kendisinin nderlik ettii hatta kurduu BMde ilk olarak bata Gvenlik Konseyinin yan sra Almanya ve Japonyann onayn almaya alm ama bunu baaramaynca devletlerin destei ile harekete gemitir.
258

ngiltere ve Japonya gibi

ABDnin kendisinin kurduu bir

uluslararas rgtteki dier nemli devletlerin onayn almadan harekete gemesi, Hegelin belirttii efendinin amazn yok etmeye ynelik bir giriim olarak deerlendirmek mmkndr. ABDnin bu hareketiyle emperyal politikalara doru yneldii ve artk rza kavramnn nemsenmedii bir dnya oluturmaya alt iddia edilmeye balanmtr. Bununla birlikte ABD, Irak igalinin tamamlanmasnn ardndan yine Hegelin efendi-kle diyalektii balamnda klelerinin onayna ihtiya duyduunu gstererek, yeniden uluslararas rgtlerle birlikte hareket etme srecini ilettii grlmtr. zellikle 2004 ortalarndan itibaren ABD, yine eletirel teorinin g potansiyellerinden biri olan kurumlar devreye soktuu grlmektedir.259 George Bushun Mart 2006da aklad The National Security Strategy of the United States of America balkl belgenin eitli blmlerinde uluslararas ibirliine verilen nem
Robert Kagan, Cennet ve G: Yeni Dnya Dzeninde Amerika ve Avrupa, (ev. Selim Yenieri), stanbul, Koridor Yaynclk, 2005, s. 51-52; Robert Kagan, Americas Crisis of Legitimacy, Foreign Affairs, Vol:83, No:2, 2004, s. 73. Kagana gre ABDnin BMden destek almadan hareket ettii ok fazla rnek bulunmaktadr. Bunun en son rneklerinden biri Kosovaya 1999da yaplan mdahaledir. Bu nedenle ABD'nin tek tarafl hareketini normal olarak nitelendirmektedir. Bununla birlikte, Irakn yeniden yaplandrlmasnda Kagan, oktarafl rgtlerin devreye sokulduunu ifade etmektedir. 259 The National Security Strategy of the United States of America, Washington DC. March 2006, http://www.whitehouse.gov/nsc/nss/2006/nss2006.pdf, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2006). Szkonusu belgede, ABD Bakannn yazd nszde, ABDnin ulusal gvenlik stratejisinin 2 stuna dayandn belirterek, bunlardan ilkinin zgrlk, adalet ve insanlk onurunun gelitirilmesi ve refahn serbest ve adaletli ticaret ile arttrlmas olduunu belirtmektedir. kinci stunda Bush, demokrasi topluluunun gelitirilmesi gerektiini ileri srerek, bunun iin ok tarafl abaya ihtiya olduunu ifade etmektedir.
258

70

ifade edilmektedir. Bunun iin ikili ilikilerin yan sra, BM ve dier uluslararas rgtlerle ibirliine devam edilecei aklanmaktadr. BM ve NATO, szkonusu belgede bu ibirliinin banda gelen rgtler olarak ortaya kmaktadr. ABDnin Iraka NATO yelerinin askerlerinin yerletirilmesine almas, ardndan NATO yelerinin Irak polisi ve askerinin eitilmesi konusunda gr birliine varmas, aslnda efendi-kle diyalektiinin hl devam ettiini gsteren en byk delillerden biridir.260 2005 sonundan itibaren ABD, ran uluslararas alanda daha fazla sktrma iin yine bata BM olmak zere uluslararas rgtlere daha sk bavurduu grlmektedir. Bu balamda, Hegelin efendi-kle diyalektii balangta klsik realizme benzer bir gr ortaya koymaktadr. nk, Hegelin devletleri efendi ve kle diye snflandrmas gl ve zayf devletler eklinde bir dnceyi ortaya karmaktadr. Dier yandan Hegelin normatif yaklam efendinin kleye bamll fikriyle birlikte, bir dzen kurulmas iin Gramscinin belirttii zere, snflarn onaynn alnmas fikriyle de badamaktadr. nk efendi devlet, kle devletler olmadan aslnda gcn gsterecei bir alana sahip deildir ve byle bir durumda gc anlamszlar. Gcn anlamszlat bir dnya ise efendi iin tehlikelerle doludur. Bunun balca sebebi ise kle/kleler iin artk srann kendilerine ne zaman geleceini beklemektense, efendinin oluturduu dzenin srekli sorgulanmas ve bu dzenin deitirilmesi iin efendinin hareketlerine benzer giriimlerde bulunmas ihtimalinin glenmesidir. ABDnin oluturmaya alt hegemonyasna kar bir ok eletiri bulunmasna ramen, ciddi tek eletirinin aslnda inin nderliinde kurulan anghay birlii rgtnden geldii grlmektedir.261 Rusyann da dahil olduu bu rgt, tek bir gcn hegemonyasna dayal dnyadan duyulan rahatszl dile getirmektedir.262 Fakat bu rgtn gnmz dnya politikasnda yaanan sre balamnda global hegemona alternatif bir kltr yaratmaktan uzakta olduu ileri
http://www.nato.int/docu/update/2005/07-july/e0725a.htm, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). David Shambough, China Engages Asia: Reshaping the Regional Order, International Security, Vol:29, No:3, Winter 2004-2005; Nuraniye Hidayet Erdem, anghay G Kazanyor, Cumhuriyet Strateji, 14 Kasm 2005, Yl:2, Say:72; Sinan Ogan, anghay birlii rgt Kresel G Olma Yolunda, Http://turksam.org/tr/yazilar.asp?kat=44&yazi=417, (Eriim Tarihi: 9 Temmuz 2005); Seluk olakolu, anghay birlii rgtnn Gelecei ve in, Uluslararas likiler, Http://www.uidergisi.com/sayi1_7.html, (Eriim Tarihi: 10 Austos 2005). 262 anghay birlii rgtnn kurulmas sreci Nisan 1996da Jiang Zemin ile Boris Yeltsinin bir araya gelmeleri ile balamtr. Szkonusu grmeler sonrasnda yaplan aklamalarda ABDnin hegemonculuu (hegemonism) aka knanmtr.
261 260

71

srlebilir. Dier yandan in, zellikle Konfys gelenei ile Asya ktasnn tarihinde Japonya rneinde de bahsedildii zere nemli bir role sahiptir. Dier bir deyile, in'in zellikle Asya ktasnda alternatif bir dnya kltr yaratma gc bulunmaktadr.263 inin nderliinde kurulan anghay birlii rgtnn realist paradigma balamnda ABDye ciddi bir alternatif ve hatta tehdit olabilecek niteliklere sahip olduu kabul edilebilir.264 Zaten, bata Gilpin olmak zere realist paradigmann belli bal akademisyenlerinin ini Sar Tehlike (Yellow Menace) eklinde tanmlandrarak, ABDye kar en byk tehdit olarak algladklar anlalmaktadr.265 Fakat Japonyaya kar gelitirilen bu eletirilerin gnmz dnya politikas asndan geerliliinin bulunmad genel kabul grmektedir. Hatta Japonya, eitli sorunlarn varlna ramen uluslararas politikada ve ekonomide ABD ile beraber hareket etmektedir. Benzer ekilde, ine getirilen eletirilerin arkasnda ini ABD politikalar ile ayn hizaya getirme amacnn yatt ileri srlebilir. Rusya, global hegemon ile karlatrldnda ilk olarak maddi olanaklarnn kstl olduu eklinde deerlendirilebilir. Fakat Rusya'nn rgtsel yetenekleri ile doal kaynaklar ve Souk Sava dnemindeki teknolojik birikimlerini ksmen devam ettirmesi maddi yeterliliinin bulunduunu ortaya koymaktadr. Ayrca, petrol ve doal gaz gibi enerji kaynaklarnn ihracna dayanan ekonomisi, 2005in sonu itibariyle artan fiyatlar nedeniyle glenmeye devam etmektedir. 1999da 196 milyar ABD Dolar olan GSY Hs 2004de 582 milyar ABD Dolarna ykseldii grlmektedir.266 Buna ilaveten, silah satlar da Rus ekonomisi asndan olduka nemli bir yer tutmaktadr. Fikri unsurlar asndan ise yzyllardr geni bir blgenin arlk Rusya, Sovyetleri Birlii ile ardndan Rusya Federasyonu tarafndan

263

Barry Gills, The Hegemonic Transition in East Asia: A Historical Perspective, Stephen Gill, Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, Cambridge University Press, 1993, s. 194-195. 264 Shambough, China Engages Asia: Reshaping the Regional Order. 265 Gilpin, The Challenge of Global Capitalism, s.140-148. Bununla birlikte ayn akademisyenlerin 1980lerde Japonyay da benzer ekilde deerlendirmeleri dikkat ekicidir. Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 328. 266 S. Neil Macfarlane, The R in BRICs: Is Russia an Emerging Power?, International Affairs, Vol: 82, No:1, January 2006, s. 43. Macfarlane, Rusyann bu glenen ekonomik rakamlarna ramen, gerekte 1993 seviyelerini ancak yakaladn da vurgulamaktadr.

72

ynetilmesi ise Rusyann blgeye ynelik yakn evre politikasnn fikirsel tabann hazrlamaktadr.267 Gnmzde, her ne kadar bu blgelerdeki lkeleri dorudan ynetmese de Rusya'nn bu lkelerin gerek ierdii Rus aznlklar gerekse tarihi, ekonomik ve siyasi balantlar nedeniyle, bu devletlerin hem i hem de d politikasnda birincil dzeyde belirleyici rol olduu ileri srlebilir. Bu durum, Rusyann hegemon olma potansiyelini ortaya koymaktadr. Kurumsallama dzeyinde ise Sovyetler Birliinin yklmas sonrasnda Rusya Federasyonunun att baz somut admlar bulunmaktadr. Aralk 1991de kurulan Bamsz Devletler Topluluu (BDT), Mays 1992de Takentte yaplan Ortak Gvenlik Sistemi Antlamas, Eyll 1993de Akabat Zirvesinde kurulan Ruble Blgesi/Zonu, kurumsallama ynnde atlm admlarn sadece bir kana iaret etmektedir. Yukarda saylan nedenlerden dolay, Rusya Federasyonunun alt-hegemonya iin gerekli unsurlara sahip olduu grlmektedir. Bununla birlikte Sovyetler Birlii ve ardl Rusya Federasyonu tarihsel olarak ABDye meydan okuyan bir konumda bulunmalar nedeniyle althegemonya olmay kabul etmeyecek bir devlet olarak nitelendirilmesi daha doru bir deerlendirme olacaktr.268 Bundan dolay, alt-hegemonyalarn ortak zellii olan hegemonyaya kar bir meydan okuma iinde bulunmamalar Rusya iin geerli gzkmemektedir. Bir baka g odann hem eletirel teori hem de realist paradigma iin Almanya, Japonya ile Fransa gibi devletler olabilecei ileri srlebilir. Buna benzer yorumlarn zellikle Almanya balamnda Cox ve Waltz tarafndan da dile getirildii grlmektedir.269 Dier yandan 19. ve 20. yzyl boyunca hegemonya araylarna kar srekli bir revizyonist aba iinde bulunan Almanya ile zaman zaman ABDye kar politikalarn ban eken Fransa gibi devletlerin bile alternatif bir dnya politikas ortaya koyamadklar bir dnem hkm srmektedir.

267

Roger E. Kanet and A.V. Kozhemiakin, The Foreign Policy of the Russian Federation, London, Macmillan Press, 1997; Alvin Z. Rubinstein, Russia Adrift: Strategic Anchors for Russias Foreign Policy, Harvard International Review, Winter-Spring 2000, Vol:22 Issue: 1; Ronald Grigor Suny, Provisional Stabilities: The Politics of Identities in Post-Soviet Eurasia, International Security, Winter 1999, Vol:24, Issue: 3; Lev Klepatskii, Russias Foreign Policy Landmarks, International Affairs (Moscow), Vol: 45, No:2, 1999. 268 Klepatskii, Russias Foreign Policy Landmarks, s. 19-21. 269 Kenneth N. Waltz, The Emerging Structure of International Politics, International Security, Vol 18, No.2, Fall 1993, s. 54-60.

73

Eletirel teorisyenler daha az olmak zere, her iki gruptaki akademisyenler de hegemon devlete kar geliebilecek alternatif hegemonlar yine devlet balamnda inceleme konusu yapmaktadrlar. Hegemonya sadece devlet ile snrlandrmak mmkn deildir. Hegemonik kltr gelitirme kapasitesine sahip snf, grup veya rgtlerde inceleme konusu yaplabilir. Bu duruma en iyi rnei Kees van der Pijlin The Making of an Atlantic Ruling Class balkl almasnda vermektedir. Pijl, anlan almasnda Avrupa ve ABDnin elitleri arasnda bir tarihsel blok oluturulduundan hareketle, bu kesimler arasndaki ilikileri incelemektedir.270 Stephen Gillin American Hegemony and the Trilateral Commission kitabnda da benzer ekilde Avrupa, Japon ve ABDnin elitleri arasndaki ilikinin boyutlar incelenmekte ve bylece hegemonik bir
271

kltrn

oluturulmaya

ve

yaygnlatrlmaya alld ifade edilmektedir.

Alt-hegemonlar, BM, IMF, Dnya Bankas gibi uluslararas nitelikteki rgtlere aktif bir ekilde katlmakta ve hatta bu rgtlere youn destek vermektedirler. Bunun yan sra, alt-hegemonlarn uzantlarnn Trilateral Commission, Bilderberg gibi gayri-resmi nitelikte olan bu platformlara aktif bir ekilde katlm saladklar grlmektedir. Siyasi, sivil ve askeri brokrasi ile i adamlarndan oluan alt-hegemonlarn elitleri, bir yandan gnmz snraan snf dayanmas iinde yer almaya devam ederlerken, dier yandan kendileri de hareket serbestisi iinde bulunduklar blgelerde benzer balar gelitirme abas iindedirler. Alt-hegemonyalarn elitleri uluslararas boyutlardaki rgt veya platformlarda ortak statsne sahip olmakla birlikte blgesel bazl kurulularda inisiyatifi kendileri gelitirmekte ve uygulamay dorudan ynlendirmektedirler. Gramscinin gelitirdii tarihsel blok kavramna benzer bir snraan yap gelitirmeye alan alt hegemonlar, bunu ekonomik unsurlarn yan sra ortak kimlik tartmalarnn yan sra kurumsallama yoluyla gerekletirmeye almaktadrlar. Eletirel teori erevesinde alt-hegemon olarak deerlendirilen devlet, hegemona alternatif yeni bir dnya dzeni ngryorsa, bu devlet, alt-hegemon olarak nitelendirilemez. nk alt-hegemonun en nemli zellii hegemona ciddi bir meydan okuma ile kar kmamasnda yatmaktadr. Meydan okumadan ziyade hegemon ile birlikte hareket eden ve hegemon olma potansiyeli niteliklere sahip
270 271

Van der Pijl, The Making of an Atlantic Ruling Class. Gill, American Hegemony and the Trilateral Commission.

74

devlet alt-hegemon olarak nitelendirilmelidir. Bu kapsamda 1970ler sonrasnda oluturulmaya allan yeni hegemonik kltr benimseyen alt-hegemonlarn elitleri, ABDnin nderliinde gelitirilen ve yine bu yeni hegemonik kltrn yaygnlatrlmas ile snraan snf olarak nitelenen bu gruplar arasnda dayanmay arttrmay amalayan gayri-resmi platformlara katlmaktadrlar. Global hegemon ile alt-hegemonlarn elitleri arasnda bir ortak kltrel zemin yaratlmakta ve iki grup arasnda kan siyasi ve ekonomik sorunlar bu platformlarda giderilmektedir. Althegemonyalarn elitleri ise kendilerinin stn olduu blgelerde global hegemonyann kurduuna benzer yaplar gelitirmeye aba sarf etmektedirler. Bu ekilde alt-hegemon, ikili dzeyde bir yap iinde yer almaktadr. Birincisinde inisiyatif daha ok global hegemonyann elinde iken, ikinci yapda ise inisiyatif althegemonyadan kaynaklanmaktadr. Avrupallk paydas, AB dzeyinde Alman elitlerinin ortak vurgusu olarak ortaya kmaktadr. Dier yandan ABnin bir ok politikasnn szkonusu Alman elitleri tarafndan gelitirilmesi veya inisiyatif almas nemli bir etkiye iaret etmektedir.272 ABnin istihdam ve sosyal politikasndan, ekonomik ve blgesel politikalarna kadar Alman elitlerinin nderlii gze arpmaktadr. Hatta Almanyann d politikas 1990lardan itibaren sivil g teorisi etrafnda tanmlanrken, ABnin de d politikas benzer ekilde 2000lerin bandan itibaren yine ayn teori ile tanmlanmaya balanmas ilgi ekicidir.273 Japonya ise Asyallk kimliine daha fazla atfta bulunmaktadr. Fakat Asyallk kimliinin gelitirilmesi nnde eitli engeller mevcuttur. Bunlarn banda blge lkeleri ile tarihsel sorunlarn ok kolay bir ekilde su yzne kmas ve bunlar giderecek mekanizmalarn henz oluturulmamam olmasndan kaynaklanmaktadr. Japon elitleri de Alman elitlerine benzer ekilde blgede gelitirilen politikalar konusunda inisiyatif sahibidirler. zellikle bu trden politikalar, 1990larn sonlarndan itibaren daha sk bir ekilde dile getirilmektedir. 1997-1998 Asya krizi srasnda Japon elitlerinin gelitirdii Asya Para Fonu kurulmas nerisi, Kuzey Kore ile nkleer silahlar konusunda yrtlen grmelere

272 Andrei S. Markovits and Simon Reich, Should Europe Fear the Germans?, Michael G. Huelshoff, Andrei S. Markovits and Simon Reich (derl.), From Bundesrepublic to Deutschland: German Politics after Unification, Ann Arbor, The University of Michigan Press, 1993. 273 Brian White, Understanding European Foreign Policy, New York, Palgrave, 2001, s. 28.

75

Gney Kore, in, Rusya gibi devletlerin de katlmasnn salanmas ve G-7/G-8e inin katlmasnn desteklenmesi verilebilecek rnekler arasndadr. Eletirel teori erevesinde alt hegemonyalarn kltrel ve ideolojik bir cazibe merkezi olarak grlmeleri ise tarihte hep tartmal olmutur. Almanya, cazibe merkezi olmaktan ziyade Avrupa Ahengi dneminde daha ok ulus-devletini kurmak zerine odaklanm ve enerjisini bu konuya harcamtr. Bu yzden Almanyann bu dnemde politikas kltrel bir etki yaratmamtr. Fakat Almanya birliini salamak yolunda ilerlerken, Alman entelektelleri tarafndan geleneksel dman olarak nitelenen Fransann Rnesansna karlk, Avrupada dini alanda byk bir etki yaratan ve Hristiyanln yeniden blnmesi ile sonulanan Reform hareketinin merkezi olan Alman topraklar n plana karlmtr. Ayrca Alman topraklar, Prusya devletinden iddetli tepki grmesine ramen, zellikle 1848 devrimleri srasnda Marks ve Engels tarafndan yaymlanan Komnist Manifesto ile dnyaya evrensel bir ideoloji sunarak paradoksal biimde kltrel cazibe noktas haline gelmilerdir. Japonya asndan ise tarihsel olarak in'in kltrel etkisi her zaman youn bir ekilde hissedilmi olmakla birlikte, ABDnin 1850lerde limanlarn almasna ynelik zorlamasnn ardndan dnm geiren Japon dnce sistematii, artk in yerine Batl devletler ile rekabet edebilmenin koullarna odaklanlmasna ynelmitir. Bu durum sadece Japonya'nn dnya politikasnda ve zelde Asya iin bir merkez oluturabileceine ynelik grlerin Japon elitleri arasnda hkim olmasn salamtr. II. Dnya Savann ardndan gelen yenilgi ve igal, her iki devlette de dnsel bir devrimin gereklemesini zorunlu klmtr. Bu dnemden sonra, iki devletin de dnyada yaanan tarihsel aclarn sebebi olarak grlmesi, bar normlara ynelinmesine neden olmu ve bu kapsamda ok tarafllk (multilateralism) d politikada temel unsurlardan biri olarak ortaya kmtr. Sosyalizasyon olarak da adlandrlan bu devletlerin eitim sreci, sadece elit ve brokratik seviyede gereklememitir. Halk da bu srece igal gleri tarafndan dahil edilmitir. Sosyalizasyon sreci, pasifist politikalarn Japonya rneinde daha az olmak zere byk ounluk tarafndan kabul edilmesine yol amtr. Bu yeni oluturulan toplumsal yap ve kimlik ile birlikte her iki devlette uluslararas politikada ABD ile ilikilere ncelik vermi ve onun dzenledii dnya

76

politikasnn temel destekleyicileri olarak belirmilerdir. Japonya ve Almanyada yaanan dnsel deiim, uluslararas ilikilerde zellikle konstrktivizm teorisinin geliiminin esin kaynaklarndan biri olmutur. Bununla balantl olarak konstrktivist teorinin zellikle Alman akademisyenler tarafndan youn bir ekilde kullanldna ahit olunmaktadr. Alman yazarlar szkonusu teori erevesinde sivil g alt-teorisini gelitirmiler ve Almanyann d politikas kapsamndaki eylemlerini sivil g kavramna bal olarak aklama eilimine girmilerdir.274 nsan haklar, uluslararas antlamalara ballk, uluslararas ilikilerde ok tarafllk gibi kavramlar erevesinde Alman d politikasn izahat getirmek, Alman akademisyenler iin makl bir mantksal ereve oluturmaktadr. Bununla birlikte, Almanyann zellikle birleme sonras ulusal karlarn daha stte tuttuu ve buna gre d politikasn formle ettii Alman ve Almanya dndan bir ok yazar tarafndan da kabul edilmektedir.275 Dier yandan baz sapmalara karn, Almanyann d politikasnda temel nitelik uluslararas sorunlarda ilk olarak uzlama aray iinde olmas ve yaplacak uluslararas faaliyetlerde meruiyet aramaya devam etmesidir. Keza bu durum Japonya iin de geerlidir. Bununla birlikte Japonya daha ok global hegemonun tutumuna bal olarak hareket ettii grlmektedir. Bir baka nitelik, alt hegemon olarak nitelendirilen bu devletlerin kapitalist ekonomi iinde hareket etmeleri ve kapitalizmin serbest piyasa doktrinini benimsemeleridir. Bu nedenle, bu devletler, farkl bir ekonomik dnya gr ortaya koysalar bile, bu grn kapitalist ekonomi erevesinde olaca anlalmaktadr. ABD hegemonyasnn ekonomik boyutuna alternatif bir dnce sistematii sunmadklar iin ve sadece kapitalist sistem ierisinde kendilerini anlamlandrdklar iin alt hegemonlarn dnya geneline ynelik hegemonik bir kltrel alan oluturmalar zordur. te yandan, her devletin serbest piyasa tanmlamalar ve uygulamalar ile alglamalar birbirinden nemli oranlarda ayrlmaktadr. ABD iin serbest piyasa,
Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull, Introduction, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power? The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press, 2001. 275 Max Otte, A Rising Middle Power: German Foreign Policy in Transformation: 1989-1999, New York, St. Martins Press, 2000; James Sperling, The Foreign Policy of the Berlin Republic: The Very Model of a Post-Modern Major Power? A Review Essay, German Politics, Vol: 12, No:3, December 2003.
274

77

tm dnyaya yaymaya alt bir sistem iken, kendi lkesinde de piyasas devlet dndaki zel kurumlar tarafndan belirlenmektedir.276 Almanya sosyal piyasa ekonomisi olarak adlandrd bir ekonomik yapya sahiptir. Bunun tarihsel kkenlerinde zellikle 1930lardaki ekonomik buhrannn etkilerini youn bir ekilde yaayan Almanyada kapitalizme kar gelien hissiyatn yan sra, komnist ideolojinin merkezi olmas ve Alman halknn byk ounluunun ii snf kapsamnda yer almas gibi hususlarn etkili olduu grlmektedir. Japonya ise bata Amerikal akademisyenler tarafndan olmak zere merkantilist ekonomi olarak nitelendirilen ie dnk ve yabanc sermayenin ho karlanmad daha kapal bir ekonomik yapya sahiptir. Bu adan bu iki devlet de szde kapitalist ve serbest piyasa ekonomisini desteklediklerini ileri srmelerine ramen, ekonomik sistemleri ve uygulamalar asndan farkllamaktadrlar. Alt-hegemon olarak deerlendirilen iki devletin kendilerine has ekonomik yaplar aslnda ciddi bir cazibe yaratlabilecek zellie sahiptir. zellikle Almanyann sosyal piyasa ekonomisi (soziale Marktwirtschaft), gnmzde yaanan ekonomik kresellemenin yaratt olumsuz etkileri sosyal politikalar ile hafifletmeye alan bata AB yesi devletler olmak zere bir ok devlet iin ciddi bir alternatif olarak nitelendirilebilir. Japonyann kendine has zelliklere sahip milliyeti ve merkantilist nitelikteki ekonomisi de zellikle Gneydou Asya devletleri ile gelimekte olan devletler iin alternatif bir kalknma program sunmaktadr. Eletirel teori erevesinde alt-hegemonya kavram iin Japonya ile Almanyann ABD ile ilikilerinin incelenmesi yerinde olacaktr. Sz konusu devletlerin tarihsel adan bakldnda II. Dnya Savanda ABD tarafndan malup edilen devletler olduu grlmektedir. Bu nedenle, zaten ABD, Japonya ve Almanya ile farkl bir iliki biimine sahiptir. Bu durum, realist akademisyenlerin indirgemeci bir yaklamla savunduklar gibi, sava malubu olmann getirdii sistem destekisi277 balamnda yorumlanamayacak kadar karmak bir iliki an gstermektedir. Bu devletlerin ABD ile olan ekonomik, siyasi ve kltrel etkileimleri, uluslararas politikada ABD hegemonyasn destekleyici politikalar

276 Bununla birlikte elikili gzkmesine ramen ABD'de tarm, savunma ve enerji gibi bir ok sektrde devletin belirleyici olduu grlmektedir. 277 Syed Javed Maswood, Japan and Protection: The Growth of Protectionist Sentiment and the Japanese Response, London and New York, Routledge, 1989.

78

olarak grlebilirse de, kendi blgelerindeki potansiyelleri balamnda ABD ile olan ilikilerinin varl ayrntl bir incelemeyi zorunlu klmaktadr. Yukarda aklanan nedenlerden tr, alt-hegemonya kavramnn gelitirilmesi, uluslararas ilikiler teorisine yeni bir bak as salayacaktr. Alt-hegemonya kavramnn zellikle bu almada benimsenen eletirel teori iin de yeni bir alm getirecei dnlmektedir. 5. Yirminci Yzyl Dnya Politikasnda Hegemonya 1970lerden sonra, ABD hegemonyasnn eridii ve bu nedenle dnya politikasn tehlikelerin beklediini ileri sren realist paradigmann yazarlar, Hobbesu bir korku iinde artk hegemonya sonras bir dzene geildiini dnmekte ve dzenin nasl salanabileceini aratrmaktadrlar. Bununla birlikte hegemonyann uluslararas sistemde tesis edilebilmesinin genel zelliklerini incelemek iin realist paradigmann kulland maddi yeterliklerin dnda, sosyal kuvvetlerin etkileiminin incelenmesi gerekmektedir. Bu etkileim ticaret, sermaye, teknoloji, enerji ve askeriye alanlar gibi maddi glerin yan sra, Gramscinin insan bilincinin ve dncelerinin yap zerindeki etkilerini gsteren kltr ve ideoloji alanlarn da kapsamaktadr. Bu nedenle, bu almada Strangein kulland anlamda yapsal g kavramndan yola klarak, hegemonyann tesisinde ampirik gcn yan sra, hegemonik devletin egemen kitlelerince benimsenen deer ve anlay sistemlerinin, yapma ve dnme biimlerinin dier devletlerin gerek elit gerekse sivil toplumlar tarafndan benimsendii278 gr almada esas alnmtr. Tarihselci yaklam iinde hegemonya kavramna uygun tek yap-aktrn ABD olmasndan dolay ABDnin I. Dnya Savann sonundan itibaren dnya politikasnda benimsedii politikalar VE hegemonik kltr gelitirme ekilleri incelenmitir. i. ki Sava Aras Dnemde ABD ve Dnya Politikas: Hegemonyaya Doru I. Dnya Savandan II. Dnya Savann sonuna kadar uluslararas ticaret, sermaye ve parasal hareketler istikrarsz bir dnemden gemitir. zellikle savalarn finansman iin ulusal paralarn bal olduu altn standard terk edilmi ve para arznn belirlenmesinde ulusal otoritelerin yetkileri arttrlmtr. I. Dnya Savann
278

Burcu Bostanolu, Trkiyenin Ulusal kar Kavramlatrmasnn ABD ile likileri erevesinde Epistemolojik Bir Eletirisi, Aratrma Dergisi, Say:2, Aralk 1997, s. 7-8.

79

ardndan, ngiltere, altn standardna 1925de tekrar geri dnm ama artk gcn yava yava topraklar zerinde sava yaanmayan ve sava nedeniyle retimini daha da arttran ABDye getii gzlenmeye balanmtr. Bu dnemde ngilterenin altn standardna tekrar dnmesine ramen, sava ncesi kur politikasn aynen devam ettirmesi sterlinin ar deerlenmesi sonucunu dourmu ve ngilterenin ithalat artarken, ihracatnn azalmasna neden olmutu. Bu arada, ngilterenin merkez bankas konumunda bulunan ngiltere Bankas, piyasada fazla sterlinin bozdurularak altna evrilmesini engellemek istemi, bu nedenle faiz oranlarn ykseltmi ve ngiliz ekonomisine ek yk binmesine neden olmutu. Bu srada ABD, bata Avrupa olmak zere darya 9.5 milyar ABD Dolar bor vererek, ngilterenin ardndan dardaki varl en fazla olan ikinci lke haline geldi ve sermaye ihracnda da dnya lideri konumuna ykseldi. Yine 1919-1929 aras dnemde ABDnin ulusal gelirinin % 218 artt hesaplanmt.279 1919-1929 arasnda ABDde yaanan bu ekonomik gelimeler, ar retim ve kredi hacmindeki ar art, Avrupa lkelerinin d borlarn geri demeye balamalar ile birlikte ABDnin adeta bir dnya bankeri haline gelmesine yol at. Bu arada, ieride de kredi imkanlarnn artmas zel borlanmalarn ulusal gelire orannn % 184e kmasna neden oldu. Artan retim ve kredi imkanlarnn yan sra, borsada kazancn byk speklasyonlara dayanmas lgnlk boyutuna vararak, ABDde 1929 krizinin temelini oluturdu. Kriz ncesi, borsadaki kazan oranlar 1e 10, 12 ve hatta 20lere kadar trmand ve kriz, ABDde retim ve ithalat oranlarnn gerilemesine sebep oldu.280 Kindleberger, ABDnin azalan ithalat nedeniyle zor duruma den lkelerin bavuracaklar sistemin d kredi imkan olacan ancak gerek ABD gerekse Fransann bunu karlamamalarnn bu lkelerdeki sorunlar ciddi bir ekilde arlatrdn savunmaktadr. Bunun yan sra, ABDnin dorudan d yatrmlarn azaltmas bu lkelerdeki sorunlarn boyutlarnn daha da karmak bir hal almasna neden olduunu belirten Kindleberger, bu nedenden tr devletlerin gmrk vergilerini arttrarak ithalat drmeye altklarn ileri srmektedir. Kindleberger ve Arrighiye gre buna iktidardaki Cumhuriyeti bakan Hooverin 1930da imzalad Smooth-Hawley Gmrk Vergisi Kanunu ile karlk vermesi, dnya
279 280

Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 63, 68-73. Kindleberger, The World in Depression, s. 115-127.

80

ekonomisinde tarihi bir dnm noktasnn yaanmasna yol at.281 nk Kindleberger, sorunun kayna teknik deil, aslnda hegemonik istikrar teorisine ilham veren unsur
282

olan

banda

kimsenin

bulunmamas

olduunu

savunmaktayd.

Bu arada ngilterede isizlik rakamlar Mart 1929dan Mart 1930a kadar 1.2 milyondan 1.7 milyona ykselmiti. Ekonomik gerilemeyi durdurmak iin kurulan komitenin bana getirilen Keynes, sorunu kamu yatrmlarn artrarak nlemek gerektiini belirtmekteydi.283 Keynese gre kamu yatrmlarnn arttrlmasnn nemi sadece kapitalizmin kt etkilerinin yok edilmesi ve toplum iinde gelir paylamnn yeniden dzenlemesinde deil, fakir kesimlerin istihdamn arttrlmas ve bymenin tevik etmesinde yatmaktadr.284 Fakat Keynesin bu dnceleri bulunduu dnemde hemen kabul grmemi, ancak II. Dnya Sava sonrasnda dnya apnda etkili olabilmitir. Ayrca ngilterenin bata Almanya pazarna ihracatn arttramamas ve Almanyann ihtiya duyduu kredileri alamamas, bir ok devletin ithalatlarn kendi rezervlerinden karlamasna yol am fakat piyasalardaki ngiliz sterlininin yetersizlii, sterline kar duyulan gveni azaltm ve bunun sonucunda kk Avrupa lkelerinin bankalarndan ekilen sterlinin altna evrilmesi talebine yol amtr. Bu arada, Almanya ile Avusturya arasnda gmrk birlii oluturulmasna ilikin grmeler, Fransay rahatsz etmi ve ekonomisi 1924ten beri srekli klen Avusturyann kredi talebini Fransa ancak Almanya ile gmrk birlii yapmama artna bal olarak vereceini duyurmutur. Avusturya hkmetinin bunu reddedip, ngiltere Bankasna dayal bir borlanma iine girmesinin ardndan Fransa, rezervlerindeki sterlinlerinin altna evrilmesini talep etmitir. ngiltere ise Avusturyadan parasnn geri demesini istemesi zerine krizin ilk tohumlar atlmtr. Fakat bu talebi karlayamayan ilk olarak bir kk Avusturya bankasnn iflasnn ardndan, sterlinden ka balam ve sterlin karl altn vermesi gereken ngiltere Bankas talepleri karlamayarak Eyll 1931de altn standardn terk etmek zorunda kalmtr.285 1933de de ABD altn standard
281

Giovanni Arrighi, Global Market, Journal of World-Systems Research, Vol:V, No: 2, Summer 1999, s. 230. 282 Kindleberger, The World in Depression, s. 133-134. 283 bid, s. 135. 284 Cox, Production, Power and World Order, s. 167. 285 Arrighi, Global Market, s. 230.

81

sisteminden uzaklam ve dnya ticaretinin ve sermaye ihracnn darald bir dneme girilmitir.286 1929da 34.5 milyar ABD Dolarna yaklaan dnya ticareti, 1930da 28 milyar ABD Dolar, 1931de 20 milyar ABD Dolar ve 1932de 13.5 milyar ABD Dolarna gerilemitir.287 Keza, ABDnin ihra ettii sermaye, 1930da 17.2 milyar ABD Dolardan, 1933da 14.9 milyar ABD Dolara kadar gerilemitir.288 Ekonomik bunalm ile birlikte gelimi lkelerin altn standardndan ayrlmas ile ulusal paralarn birbiri karsnda dnmnn ortadan kalkmas, dnya ticaretinde daralmaya neden oldu ve dolaysyla isizliin artmasna yol at. Bu tarihten itibaren Avrupada sosyal alkantlar ba gstermi ve devlet korporatizmini benimseyen partiler iktidara gelmeye balad. 1933de Almanyada Hitlerin iktidara gelmesi bu durumun en somut rneini tekil etti. talyada Mussolininin iktidara gelmesi ile Avrupada devlet korporatizminin hakim olduu bir sre aslnda daha 1922de balamt. Bu srece daha sonra Almanya gibi gl bir devletin katlmas ile Avrupada varolan dzensizlii pekitirmi ve II. Dnya Savana giden yol almt. ii. II. Dnya Sava Sonrasndan 1980e kadar ABD Hegemonyas zellikle 1930larn bandan itibaren gelimi addedilebilecek lkelerin yaadklar sorunlar, II. Dnya Sava sonrasnda ABDnin nderliinde kurulan yeni uluslararas sistem ile farkl bir boyut kazand. Daha sava srasnda Gramici anlamda ABDnin nderliinde bir hegemonik dzenin temelleri atld ve bu hegemonyann tesisi ABDnin yine nderlik yapt uluslararas rgtler araclyla saland. ABDnin Japonyaya 1945de att 2 atom bombas daha sava srasnda ABDnin rakibi olarak ortaya kan Sovyetler Birliinin geri adm atmasna yol am ve dnyadaki sistemi tekrar kuran Yalta Konferansnda ABDnin daha rahat hareket etmesini salamt. Yalta Konferans, iki kutuplu sistemi kabul etti ve her bloun nderinin kendi nfuz alanlar iinde hareket etmesini bir nevi onaylam oldu. Fakat ABDnin alanlar Sovyetler Birliine gre ok daha geni olduu

286 287

Allen, Keseden Bankaya, s. 97-98. Kindleberger, The World in Depression, s. 172-188; Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 80. 288 bid, s. 76.

82

grld. Daha nce sadece Latin Amerika ile snrl olan bu alan, ngiltere ve Fransann devreden kmasyla Ortadoudan Japonyaya kadar uzand.289 Bu dnemde, smrgelere sahip olan ngiltere, Fransa, Hollanda ve Japonya gibi lkeler kendi ilerinde ekonomik ve politik sorunlar yaarken, smrgelerinde de otoriteleri sarslmaya balad. Smrgelerin bamszlklarn kazanmas sonras, bu devletlerin Sovyetler Birliinin nfuz alan iine girme ihtimali ABD iin bir tehdit oluturdu. Dier yandan, smrgecilerinden kurtulan devletlerin ABDnin kampna katlmas durumunda ise ABDnin hammadde kaynaklarna ulama iin bir imkan yaratt. Sava srasnda lkesi ypranmayan ABDnin savaa dayal retimindeki artla birlikte, sermaye birikimi hzland. Bu arada silah teknolojisinde yaanan gelimeler zel sektr tarafndan kullanlmaya baland. ABD, bu retim potansiyelini, yeni pazarlar yaratmak iin ilk olarak Avrupaya aktmas gerektii fikrinden hareketle, belli artlar altnda Marshall Plann uygulamaya koydu. Bu artlar, ABD tarafndan d ticarette serbestlik ve hammaddelere serbeste ulama olarak belirlenmiti.290 II. Dnya Savann hemen ertesinde, ABDnin GSY Hs rakibi Sovyetler Birliinin katn gemi ve Fransa, talya, ngiltere ve Bat Almanyann GSY Hlarnn toplam, ABDnin GSY Hsnn ancak % 42sine ulaabilmiti.291 Fakat ABDnin bu sermaye ve ticaret fazlas, ayn zamanda uluslararas ticaretin geliiminin nndeki en byk engellerinden birini oluturmaktayd. nk ABDnin mallarn almak isteyen lkelerin dolara ihtiyalar olmasna karlk, ABDnin d ticaret fazlas vermesi, dnyadaki d ticaretin hacmini daraltyordu.292 II. Dnya Sava ncesinde ABDnin Avrupa ticareti fazla vermekteydi ve ABDnin temel hammadde kaynaklarn Ortadou, Afrika ve Asyadaki lkelerden almas nedeniyle bu fazlal eritmekteydi. Dier yandan Avrupa lkelerinin
289

Thomas Reifer ve Jamie Sudler, Devletleraras Sistem, Terence Hopkins ve Immanuel Wallerstein (derl.), Gei a: Dnya Sisteminin Yrngesi (1945-2025), (ev. Nuri Ersoy, Ender Abadolu, Orhan Akaln, Ycel Kaya), stanbul, Avesta Yaynlar, 2000, s. 25. 290 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 88; Satoshi keda, Dnya retimi, Terence K. Hopkins, mmanuel Wallerstein (derl.), Gei a: Dnya Sisteminin Yrngesi (1945-2025), (ev. Nuri Ersoy, Ender Abadolu, Orhan Akaln, Ycel Kaya), stanbul, Avesta Yaynlar, 2000, s. 92. 291 Robert W. Cox and Harold K. Jacobson, Power, Polities and Politics: The Environment, Robert W. Cox and Harold K. Jacobson (derl.), The Anatomy of Influence: Decision Making in International Organization, New Haven and London, Yale University Press, 1974, s. 49. 292 Arrighi, The Global Market, s. 235.

83

smrgelerin ilenmi gda karlnda hammadde ve ellerindeki dolarlarn deiimi ve smrge yatrmlarnn krlarnn Avrupaya geri dnmesi ile ABD, dnya ekonomisine istedii ekilde yn vermeyi baarabilirdi. Savan ertesinde, Avrupann smrgelerindeki yatrmlar elinden karmas nedeniyle, kr imkan ortadan kalkm ve bu yzden dolar elde etmek zorunda olan Avrupa lkelerinin ihracatn arttrmalar gerekmiti. Ypranm durumda bulunan Avrupa lkelerinin dnya ticaretinin darald sava ertesinde, bunu salamalar imkansz hale gelmiti. Ayrca ekonominin daha ktye gitmesiyle Avrupada komnist partilerin iktidara gelmesinden korkan ABD, bu lkelerin dolara sahip olmas ve dolar ktln yenmek iin 7 Nisan 1950de NSC 68 olarak bilinen Ulusal Gvenlik iin ABDnin Hedefleri ve Programlar devreye soktu. NSC-68de de ngrld zere Avrupa yiletirme Program (Marshall Plan) ile hayata geirildi ve bylece bu plan erevesinde mali yardm alan Avrupa lkeleri ihtiyalarn ABDden karlamaya baladlar.293 Bu dnemde Avrupa lkelerinin sanayi rnlerindeki ithalatnn % 60n ve tarm rnlerindeki ithalatnn % 78ini ABD karlad.294 Reifer ve Sudlere gre ABDnin bu dnemde dnya ekonomisi iin uygun grd ayakl bir ekonomik sistem kurmay amalad.295 ABD, Sovyetler Birliinin g kazanmasndan korktuu ve dnya politikasndaki stnlklerini arttrma abas iinde olduu bu dnemde gerek blgesel gvenlik gerekse blgesel ekonomik rgtlenme modelini de benimsedi. Bu sistemde, ABD, Japonya ile Almanyay blgesel atlyeler eklinde rgtlemeyi hedefledi.296 Bunun nedeni, szkonusu devletlerin Sovyetler Birliinin Dou Avrupadaki ve Komnist inin Asya zerindeki etkilerini azaltarak, yumuak ticaret (nakit) blou oluturmak oldu.297 Bunun sebeplerinden bir bakas ise bu blgesel rgtlenmeler araclyla, Dullesin ortaya att Sovyetler Birliinin evreleme politikasnn uygulama konmas ve ABD ile blge lkelerinin ekonomik ve siyasi ibirliinin artmas idi.
ABD Dileri Bakan Dean Acheson ve ile yardmcs Paul Nitze tarafndan kaleme alnan NSC 68: United States Objectives and Programs for National Security balkl metinde ABDnin d ticaret fazlas vermesine ynelik d ekonomik politikasnn dnyadaki dolar an arttrd ve bu kapsamda zgr dnyada siyasi istikrar iin bir ekonomik temel yaratlmasna hizmet etmedii belirtilmi ve serbest ticaret iin ekonomik politikalarn gelitirilmesi gerektii ifade edilmitir. Http://www.fas.org/irp/offdocs/nsc-hst/nsc-68-9.htm, (Eriim Tarihi: 7 Ekim 2005). 294 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 88. 295 Reifer ve Sudler, Devletleraras Sistem, s. 26. 296 Arrighi, The Global Market, s. 234. 297 bid, s. 26-27.
293

84

ABD, bu amala hem askeri hem de ekonomik blgesel rgtlenmeleri II. Dnya Savann hemen ertesinden itibaren desteklemeye balad. Uluslararas politikada dzenin ayrca BM tarafndan salanmasna alan ABD Bakan Roosevelt, bu rgtn hazrlk almalarn, daha sava devam ederken ngiltere, ABD ve Sovyetler Birlii arasnda Eyll 1944de Dumbarton Oaks ve ubat 1945de Yaltada gerekletirilen toplantlar araclyla srdrd. Roosevelt, rgtn kurulmas aamasnda, kendisi bekleyen iki tehlike olduunu dnd: Kurulacak bu rgtte ABDnin stnl nasl salanacakt?; uluslararas politikada temel bir rol stlenecek olan ABDnin i politikasnn nasl yeniden yaplandrlacakt?298 kinci sorun, aslnda kendiliinden zlmtr. Her ne kadar, dnya savalarnn ertesinde, ABDnin tekrar ie dnp, izolasyonist politikann srdrlmesini destekleyen gruplar ABD iinde her zaman varlklarn devam ettirmi olsalar bile, artk ok bym olan ve dnyaya almay savunan sermaye ve i evreleri ile ABD brokrasisi dnya nderlii fikrini savunmulard. Rooseveltin kendisinin de byle bir dnya nderlii fikrine ok daha nceden, 1914 ylnda sahip olduu grlmt: ABDnin ulusal savunmasnn btn Bat yarmkresine geniletilmesi gerektiini ve ABDnin Filipinleri kucaklamasn ve ticaretin uzand denizlere kadar genilemesini dile getirmiti.299 1947de Trkiye ve Yunanistana mali destek vereceini aklayarak, kendi nfuz alan iinde olduunu bildiren Truman Doktrini, ABDnin ilk giriimini oluturdu. 25 ubat 1948de ekoslovakyada iyi ileyen bir parlamento bulunmasna ramen, komnist bir darbenin yaplmas ile blgesel planda rgtlenmeler artmaya balad. Bu olayn hemen ardndan 17 Mart 1948de Bat Avrupa lkelerini kapsayan gvenlik amal Bat Avrupa Birlii rgt kurularak, 1947de aklanan Marshall Plan erevesinde salanacak yardmlar organize etmek zere 1948 ortalarnda Avrupa Ekonomik birlii rgt (Organization on European Economic Cooperation-OEEC) tesis edildi.300 Sovyetler Birlii de bu giriimlere kar ise Dou Blou lkelerini kapsayan bir araya getiren Karlkl Ekonomik Yardm Konseyini (COMECON) 1949da kurarak cevap verdi.301 Bu

Peter Gowan, US:UN, New Left Review, Vol:24, November-December 2003, s. 9. bid, s. 7. 300 Cox, Production, Power and World Order, s. 214. 301 Cox and Jacobson, Power, Polities and Politics: The Environment, s. 49.
299

298

85

arada, ABD ve Kanadann da yesi olduu ve Sovyet yaylmasn engellemek amacyla Bat Avrupann gvenliini salamak zere Kuzey Atlantik Antlamas rgt (North Atlantic Treaty Organization-NATO) 1949da kuruldu. Arrighiye gre Souk Savan icat edilmesi ABD i evrelerinin ve ABD brokrasisinin kurtuluu olmutur.302 Hemen ardndan, yine esas olarak amac Bat Avrupada demokrasiyi gelitirmek olan Avrupa Konseyinin kurulmutur. Avrupadaki son rgtlenme ise yine ABDnin desteini alan ve 1952de yrrle giren, Bat Almanya, Fransa, talya ve Benelks lkelerinden oluan Avrupa Kmr ve elik Topluluu (European Coal and Steel Community-AKT) giriimi oldu. Bu tarihten sonra ABDnin Sovyetler Birliini evreleme politikas kapsamnda, Avrupa dnda bizzat kendisinin de ye olduu eitli gvenlik rgtleri kurdurmaya ynelik (Central Treaty Organization-CENTO hari) giriimleri baarl oldu. 1951de ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda arasnda ANZUS Pakt Antlamas imzaland ve 1954de ise ABD, ngiltere, Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda, Filipinler, Tayland ve Pakistandan oluan Gneydou Asya Savunma Antlama rgt (Southeast Asia Treaty Organization-SEATO) kuruldu. evreleme politikas kapsamnda NATO ile SEATO arasndaki boluu doldurma amac tayan son rgt, 1955de ngilterenin giriimiyle ngiltere, Irak, Trkiye ran ve Pakistan arasnda kurulan Badat Pakt oldu. Geri Pakt 1958de Iraktaki askeri darbe sonrasnda bu devletin rgtten ayrlmasnn ardndan, 1959da Merkezi Antlama rgt (CENTO) olarak adn deitirerek yoluna devam etti.303 Sovyetler Birlii bu rgtlenmeleri 1955de kendisinin nderliinde, Arnavutluk, Bulgaristan, Dou Almanya, Polonya, Romanya ve ekoslovakyann katlmyla Varova Paktn kurarak dengelemeye alt. Esas olarak 1948de Berlin Krizi ile balayan sre, 1955e gelindiinde artk Souk Savan kurumsallamasyla sonuland. Bu arada, liberal bir devlet formuna sahip ABDnin ikinci nceliini uluslararas ekonomik dzenin salam temellere oturmas oldu. ABD, BrettonWoods olarak adlandrlan ve dolar ile desteklenen bir uluslararas rejim oluturarak,

Arrighi, The Global Market, s. 233-234. Baskn Oran (derl.), Trk D Politikas: Kurtulu Savandan Bugne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt:1 (1919-1980), stanbul, letiim Yaynlar, 2001, s. 626, 632; Gill and Law, The Global Political Economy, s. 141.
303

302

86

II. Dnya Sava sonras hegemonyasnn temellerini daha salam bir ekilde att.304 Fakat bu ekonomik anlamda liberal devletin sylemi ve pratikleri, daha nceki deneyimlerinden farkl oldu. Bu kapsamda, Bretton Woods sistemi, ABDnin hegemonik gcn salamlatracak ekilde planlamt. Bu sistem aslnda ayak zerine kuruldu. lk ayak, dnya ticaretinin dzenlemesine ynelik olarak Uluslararas Ticaret rgt (International Trade Organization-ITO) kurulmas olmutu. Fakat ABD bakan Truman, korumaclar ile serbest ticareti savunanlar arasnda kalm ve antlamay ABD Kongresine getirmemiti. Bylece ITO, domadan l bir giriim olarak kald.305 Uluslararas ticaretin serbestletirilmesi, rgt yerine Genel Tarife ve Ticaret Anlamas (GATT) olarak bilenen mzakereler araclyla srdrld ve uluslararas ticaretin dzenlenmesi ancak 1995de Dnya Ticaret rgtnn (World Trade Organization-DT) kurulmas ile somut hale geldi. kinci ayak, altnn fiyatna bal dolarn dnya ekonomik sisteminin temel paras olmasn ve ulusal paralarn belli marjlar altnda hareket etmesini salamak zere Uluslararas Para Fonunun (IMF) kurulmasyd. Son ayak ise, 1950den sonra amac ekonomik kalknmaya yardm etmek ve azgelimi lkelere sermaye ekmek olan Dnya Bankasnn kurulmas oldu.306 IMF ve GATTn uluslararas politik ekonomideki rollerinin ABDnin hegemonyasn kurmada belirleyici olduu grlmektedir. Gilpin, Amerikan hegemonyasnn nkleer gce sahip olmann yan sra, uluslararas para sisteminde dolara dayandn da kabul etmektedir.307 Dnya Bankasnn ilevi ise daha ok azgelimi lkelerin uluslararas ekonomik sisteme entegre edilmesidir. GATTn temel hedefi ABDnin nde gelen sanayicilerinin de istei olan serbest ticaretin salanmas ve ticaret nndeki engellerin kaldrlmasyd. Bu amaca ynelik olarak GATT, ilk olarak gmrk tarifeleri gibi ticareti kstlayan, hatta engelleyen vergilerin indirilmesine arlk verdi. 1960-1962 arasnda yaplan Dillon mzakereleri ile 1962-1967 yllarn kapsayan Kennedy mzakereleri sayesinde, gmrk vergileri nemli lde indirildi ve dnya ticaretinde 1950 ile 1975 arasnda
304 305

Arrighi, The Global Market, s. 233. Gerard Curzon and Victoria Curzon, GATT: Traders Club, Robert W. Cox and Harold K. Jacobson (derl.), The Anatomy of Influence: Decision Making in International Organization, New Haven and London, Yale University Press, 1974, s. 300. 306 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 143-144. 307 Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 134.

87

ortalama % 8lik byme saland. Kennedy mzakereleri bittiinde, 60.000 rnde % 35lik bir gmrk vergisi indirimini gerekletirilmiti.308 Dier yandan bu mzakereler srasnda sorun belirdi. Birincisi, devletlerin gmrk tariflerini indirirlerken, tarifeler dndaki engellerin artmaya balad gzlemlenmiti. Bylece korumaclk zellikle gelimi lkelerde baka yntemlerle devam etmekteydi. 1985de GATT mzakerelerini yrten bakannn hazrlad rapor, gelimi lkelerin uygulad gmrk tarifesi d engellerin 1981de % 20 civarndayken, 1983de % 30a ulatn gstermitir. kinci ve nc sorun ise azgelimi lkelerin ticaretleri ile tarm konusu olmutur. IMFnin amac ise dnyada etkin bir para politikasnn gelitirilmesi ve istikrarn salanmas idi. Bu gerekletirilirken, ABD dolar, sabit bir fiyat zerinden altna balanmt. Bir ons altn 35 ABD Dolarna eitlenmi ve ABD hkmeti, kendisine sunulan her dolar bu fiyat zerinden altn ile deitirmeyi taahht etmiti. Ayrca her ulusal para, ayarlanabilir sabit kur sistemi olarak adlandrlan sistemle ABD Dolarna endekslenmi ve ulusal paralarn ABD Dolar karsnda % 1lik marjda dalgalanmasna izin verilmiti.309 Bu dzenlemeler, dolarn uluslararas ekonominin balca rezerv paras haline gelmesini salamt. Bylece ABDnin demeler dengesinin ak vermesi ve ABD Merkez Bankasnn (FED) fazladan dolar basmas, uluslararas ticaretin geliimi iin hayati bir nem kazanm ve 1950lerin banda uluslararas piyasalarda hakim olan dolar ktln 1958e gelindiinde ABD Dolar bolluuna evirmesinde yardmc olmutu. Bu durum, ayn zamanda, ABDnin dnyadaki stnln ve Asyada iki byk savan finanse edilmesini olanakl klmt.310 Nitekim, 1960da De Gaulle, dolarn hegemonyasnn ABDne byk kolaylklar saladn ve sadece para basarak, Fransz irketlerini satn aldn, savalarn finanse ettiini ve rahatlkla borlanabildiini syleyerek, eletirmiti.311 Dolarn salad bu fayda, 1960dan sonra tersine dnmeye balad. ABD ekonomisinin srekli ak vermeye balamas, bor veren lkeden borlu lkeye dnmesi ve borlanmada giderek daha fazla Japon kaynaklarna dayanmas, Triffin
bid, s.192. Halil Seyidolu, Uluslararas ktisat: Teori, Pratik ve Uygulama, 9. Bask, stanbul, Gzem Yaynlar, 1993, s. 635-638. 310 Cox, Production, Power and World Order, s. 277. 311 Gilpin, Global Political Economy, s. 237.
309 308

88

elikisi olarak adlandrlan durumu ortaya kard. ABDli ekonomist Triffin, uluslararas alanda likidite yaratm ile sistemde uluslararas gven arasnda temel bir eliki bulunduunu ileri srd. Triffene gre sistemde likidite, ABDnin srekli ak vermesine dayanrken, uzun dnemde bu durum ABD dolarna duyulan gveni azaltacak nitelikteydi. Bu nedenle Triffin, yeni bir likidite kaynann yaratlmas gerektiini savundu.312 Fakat Souk Sava dneminde ABDnin mttefiki olan devletler, dolarn fazla deerlenmesine ses karmadlar ve dolarlar ellerinde tutmaya devam ettiler. 1963-1969 arasndaki gelimeler dolarn deerini tehdit etmeye balamt. ktidardaki Johnson hkmeti, uygulad sosyal nitelikli Byk Toplum Programnn yan sra, Vietnam savann trmanmaya balamas ile sava masraflarnn artn halktan gizlemi ve vergileri arttrmadan, enflasyonu arttrc makro ekonomik politikalar izlemeyi srdrmt. Buna bal olarak 1960larn sonunda IMF, yeni bir rezerv imkan olarak zel ekme haklarn (special drawing rights-SDR) oluturdu. 1969da iktidara gelen Nixon, Vietnamdaki savan bte zerinde yaratt etkinin yan sra, dolar zerine yaplan speklasyonlarn artmas ve ticaret ile demeler dengesi aklarnn byk boyutlara varmas zerine, 1971 Austosunda ABDnin artk dolar ile altn deiimini yapamayacan ilan ederek, Bretton-Woods sisteminin yklmasna gidecek ilk adm att. Bu aamadan sonra, IMFnin Bretton-Woods sistemindeki rol ortadan kalkt ve 1980lerden itibaren yeni roller stlendi. Nixon ynetimi ayrca dier ulusal paralara dolar karsnda deer kazandrlmasn talep etti ve ABDnin ithalatna % 10luk bir vergi uygulamaya balad. Aralk 1971de Smithsonian Anlamas olarak bilinen anlamayla, dolar devale edildi ve dier paralar da eitli oranlarda deer kazand. ABDnin 1971de her ne kadar ABD Merkez Bankasnda 10 milyar ABD Dolar altn rezervi kalmsa da, bu dnemde d alacaklar borlarndan fazla olduu bilinmekteydi. Buna ramen piyasalardaki panik sistemin bir anda kmesinde etkili oldu.313 1976da Jamaika Anlamas ile gelimi lkelerin ulusal paralar, piyasalarda serbeste belirlenmeye balad.314 Dier yandan ABDnde mali sarsntya yol aan bu durum, ABDnin altn
312 313

Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 134 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 153-154. 314 Gilpin, Global Political Economy, s. 238-239.

89

fiyatna bal olan dolar Smithsonian Anlamas sayesinde ortadan kalkt ve ABDnin borlarn altn yerine dolar ile demesi imkan elde etti. Bunun bir anlam da dolar karlnn artk altn deil, ABDnin snai, siyasi ve askeri gcne karlk gelmesi oldu.315 1970ler gerek azgelimi lkelerde gerek gelimi lkelerde sosyal alkantlarn artt bir dnem oldu. Dolarn devale edilmesi ile balayan srete, dnyada ticaret hacmi daralarak, dk yatrm oranlar, dk byme ile isizlik yaanmaya baland ve enflasyon ciddi bir sorun olarak belirdi. zellikle enflasyon en byk sorun olarak deerlendirildi ve gelimi lkelerde bu oran 1970-1972 arasnda ortalama % 5.3ten 1973te % 8e km ve daha sonra % 10lar buldu.316 Enflasyonun artmasnda zellikle 1973 Arap- srail Sava sonrasnda, Arap lkelerinin Bat dnyasna kar petrol ambargosuna balamalar nedeniyle artan petrol fiyatlar ba rol oynad. Geri bu dnem, ABD iin sahip olduu petrol rezervleri nedeniyle byk bir sorun dourmamt.317 Dier yandan, Bat Avrupann enerji gereksiniminin ounluunu petrolden karlamas Japonyada ve Avrupa lkelerinde byk bir krize yol at. Bu erevede, baz yazarlar, 1973 krizinden nce, ABDde maliyetlerin iindeki enerjinin paynn Avrupa lkelerine gre yksekliine dikkat ekerek, petrol fiyatlarndaki artn ABD lehine bir durum yarattn ileri srdler.318 Petrol gelirleri bir anda byk artlar gsteren Petrol hra Eden lkeler Birliine (OPEC) ye Ortadou lkeleri, ilk olarak askeri dzeyde byk apta silahlanma politikalar izlemeye balamlar, 1977-1980 arasnda dnyada en fazla silahlanan azgelimi lkeler, Ortadounun petrol zengini olan lkelerin olduu grlmtr. Bu dnem iinde ran ve Suudi Arabistann silahlanma iin 7 milyar ABD Dolarna yakn bir harcama yapt ve silahlanmann ABDden yapld gzlemlenmitir.319 Bylece petrodolarlar ABD askeri-sanayi kompleksini glendiren ana unsurlardan biri haline gelmitir. Dier yandan elde edilen byk miktarlardaki petrodolarlar, yine ABD bankalarna yatrlm ve bu paralar daha
315 316

Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 156. Cox, Production, Power and World Order, s. 275. 317 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 266. 318 bid, s. 268. Gill ve Law, Oysten Norenge atfla, ABDnin hatta bu dnem ncesinde (19711973), bata rana petrol fiyatlarn arttrmas konusunda destek verdiini ifade etmektedirler. 319 bid, s. 268.

90

sonra, ulusar finans sermayesinin glenmesine katkda bulunmutur. Bu finans kapital irketleri, petrodolarlar bir ok azgelimi lkeye kredi imkan olarak sunmulardr. Azgelimi lkelerin borlanmas, 1980lerin bandan itibaren ciddi seviyelere varm ve ABDnin ideolojik deiiminde vasta olarak kulland temel unsurlarndan biri haline gelmitir. Petrol krizinden ABDnin bir baka kazanc, Japonya ve Bat Avrupa lkelerini arkasna almak ve domine ettii Uluslararas Enerji Ajans ile petrol reten Ortadou lkelerine de gzda vermeyi baarmas olmutur.320 ABDnin bu dnemde ekonomideki gc, gerek d yardmlar ve irketleri araclyla gerekse uluslararas finans denetleyen rgtleri araclyla daha da artm ve dolayl olarak ABDnin uluslararaslamasn salamtr. te yandan, bu sre, karlkl etkileim neticesinde dier devletlerin de ABDne bal olmalarn salayan bir durum yaratmtr. Bunlarn yan sra, ABD, tketim modelini ve retim normlarn ihra ederek, birikim modeli veya rejiminin uluslararaslamasn salamtr.321 ABDnin tketim kltr, gelimi lkelerdeki orta snf ile azgelimi lkelerdeki elitleri derinden etkilemi ve ABDnin hegemonyasnn kabullenilmesinde nemli aralardan biri haline gelmitir. Bu durum Arrighiye gre ABDnin uluslararas politikas iin balangta bir sorun yaratmsa da, 1970lerin ikinci yarsndan itibaren olumlu bir havaya dnt. zellikle snraan irketlerde artn yan sra parasal ilemlerin hacimlerinin bymesi, 1980lerde ekonomik politikann dnmne yardmc olmutur.322 Bu dnemde gelien devlet, Coxa gre neo-liberal devlet formudur.323 nk, liberal devlet kavram 19. yzyldaki devlet formunu iaret etmektedir. Bu devlet formu, liberal devletin dnme uram ekli olarak deerlendirilebilir. Bu dnemdeki devletin, emek-sermaye arasndaki elikileri yumuatan bir sosyal devlet anlayna sahip olduu grlmektedir.324 Bu devletin 3 temel zellii bulunmaktadr: Birincisi, devlet, zel sektrn krl olmad gerekesiyle retimi stlenmedii alanlarda balca rol stlenmekte veya zel sektrn olduu alanlarda ise vergiden muaf olma, sbvansiyon verme ve fiyat destei gibi dorudan
bid, s. 269. Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 92-93. 322 Arrighi, The Global Market, s. 238-239. 323 Cox, Production, Power and World Order, s.218-219. 324 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s.90-91.
321 320

91

yardmlarda bulunmaktadr. kincisi, piyasasnn tehdit ettii veya edecei dk dzeyde sosyal koruma altnda bulunan gruplarn sorumluluunu devlet zerine almaktadr. ncs ise piyasa, 19. yzyldan farkl olarak byk irketler ile kk lekli iletmelerin yan sra, devlet sektrnn de bulunduu bir yapdan olumaktadr. Bylece II. Dnya Sava sonras devlet, daha nceki refah-milliyeti devlet formundan miras ald korporatist kurumlar ve Keynesin talep temelli ekonomik yaklamn kullanmtr.325 Bu dnemin bir baka zellii, sermayenin ar bymesinin yan sra, retkenlikteki artla birlikte ii cretlerinde de artlarn yaanmas olmutur.326 Bu arada, korporatist yapnn gerei, byk irketler, devletin sosyal politikalarn desteklerken, karlnda sendikalar, sermaye ile uzlama yolunu semilerdir. Devlet de byk sermaye ile uzlaarak Keynesi politikalar uygulamaya devam etmitir. Kamu maliyesi, bu dnemde ekonominin dzenleyicisi ve gelimenin kayna olma zelliini korumutur. Devletin talebi canlandrarak, retimde dorudan sz sahibi olduu bu dnemde, kamu harcamalarnn istikrarl bir ekilde artt grlmtr. zellikle gelimi OECD lkelerinde kamu harcamalarnn GSMHya oran, 1938de % 27.7den, 1950de % 26.7ye gerilemesine ramen 1973de % 37.4e ykselmi ve 1986da % 46.3e trmanmtr.327 Dnya ticaretinde ABDnin pay bu dnemde nemli artlar gsterdi. 19301939 arasnda, ABDnin toplam ticaret hacmi ortalama 5 milyar ABD Dolar iken, bu oran 1946-1959 yllar arasnda ortalama 24 milyar ABD Dolarna ulat. ABD dna kan zel sektrn varlklar, 1930da 17.2 milyar ABD Dolar olarak gerekleti, bu miktar 1950de deimedi (19 milyar ABD Dolar). Fakat 1960da, ABDnin kamunun varlklar hari, dardaki zel sektrn varlklarnn toplam 50 milyar ABD Dolarna yaklat.328 Bu arada, dnya siyasetinde ve ekonomisinde ok uluslu irket (multinational company) veya snraan (veya ulusar) irket (transnational company) olarak tanmlanan irketler ortaya kt. Bu irketler, sadece ulusal dzeyde deil,
325

Cox, Production, Power and World Order, s.220-221. keda, Dnya retimi, s.92. 327 bid, s.95. 328 Jeffry A. Frieden, Economic Integration and the Politics of Monetary Policy in the United States, Robert O. Keohane, and Helen Miller (derl.), Internationalization and Domestic Politics, Cambridge, New York, Cambridge University Press, 1996, s. 115.
326

92

uluslararas dzeyde de snf ve devlet arasndaki g kaynaklarn etkiledi ve gnmzde de etkilemeye devam etmektedir.329 Ulusar irketler, BM Ekonomik ve Sosyal ler Dairesi tarafndan iki veya daha fazla lkede faaliyet gsteren ve fabrikalar, madenler, hizmetler ve finans gibi varlklar kontrol eden iletmeler eklinde tanmlanmaktadr. Bu tr irketler, okuluslu irketler olarak nitelendirilmelerine ramen, merkezinin bulunduu lkenin bir irketi olarak hareket etmekte ve gerektii zamanlarda bu lkeden destek almaktadr. Gill ve Law, uluslararas alanda faaliyet gsteren ulusar irketleri 3 ana balk altnda snflandrmaktadr: Madencilik, imalat ve hizmetler. Bu irketler Batnn, zellikle ABDnin ihtiya duyduu hammaddelerin temininde byk rol oynamakta; ayrca imalat alannda byk etkileri grlmektedir. 1960larn sonlarndan itibaren ulusar irketlerin saysnn artmasna paralel olarak dnya apnda retimde ve emek alannda farkllamalar yaanmaya balanmtr. Yeni uluslararas iblm olarak adlandrlan bu dzende, ulusar irketler, sermayelerini ve eskiyen teknolojilerini evre lkelerine ihra etmiler ve imalat sektr azgelimi lkeler olarak tabir edilen lkelerde younlamtr. ABD irketlerinin yurtdnda retimi 1971 itibariyle 172 milyar ABD Dolarn bulmu ve ihracat ise 44 milyar ABD Dolarna yaklamtr.330 zet olarak II. Dnya Savandan 1980li yllarn bana kadar gelimi lkelerde tarihsel blok Keynesyen-liberal politikalar benimsemi ve bunun karlnda devletin refah yn ile birlikte devletlerin uluslararaslat dnem kol kola gitmitir. Devletin genilemeci para politikalar, 1970lerin sonundan itibaren ulusar irketler bata olmak zere liberal kesim tarafndan artk eskisi gibi olumlu karlanmam ve devletin ekonomiye mdahalesinin sona ermesi gerektii gr giderek yaygnlk kazanmaya balamtr.331 Devlet, snf mcadelesinin gelimi lkelerde artt bu dnemde sermayenin yannda durmutur.332 Sermaye ise sosyal harcamalarnn azaltlmas ve cretlerin drlmesini talep ederek, II. Dnya Sava sonras kurulan ii, devlet ve sermaye arasndaki tarihsel bloun zln hzlandrmtr.333 1970 sonlarndan itibaren yine ABD nderliinde artk yeni bir
Gill and Law, The Global Political Economy, s. 191. Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 99. 331 Arrighi, The Global Market, s. 240. 332 Cox, Production, Power and World Order, s. 279-281. 333 bid, s. 282.
330 329

93

kapitalist anlay ile birlikte yeni bir sosyal yaplanmaya iaret eden bir dnem balamtr. iii. 1980lerden 2000e Hegemonya: Yeni Bir Tarihsel Blok Aray 1980lerin bandaki dnya ile gnmz dnyas arasnda byk farklar olduu ileri srlebilirse de, benzer ynlerinin fazlal nedeniyle, bu dnem bir balk altnda incelenebilir. Souk Savan bitii, Sovyetler Birliinin dalmas ve komnizmin bir ideoloji olarak toplumlar kendine artk cezbedememesi ve yerine ABDnin simgesi olduu kapitalist tketim kltrnn yaygnlamas, iletiim teknolojisinin geldii aamalar gibi pek ok rnek farkllk olarak sunulabilir. Fakat bugn etkileyen politikalarn bir ounun temeli 1980leri iaret etmektedir. Hatta, gnmz dnyasnda ayn politikalarn etkisinin tm dnyaya yayld bir dneme ahit olunmaktadr. 1979un son gnlerinde, ABD Merkez Bankasnn bana getirilen Paul Volcker ile 1980de iktidara gelen yeni ABD Bakan Ronald Reagan yaptklar yeni tercihlerle bir dnemi balatmlardr. 1970lerin banda yklan tarihsel blok, bu sefer devlet ile sermaye snfnn ortaklnda yeniden kurulmaya allm ve gerek toplum ve devlet, gerekse uluslararas ilikiler yeniden yaplandrlmaya balanmtr. Bu yeni dnemde finans, ekonomi ve siyaset ile ilgili temel politikalar yine ABD nclnde veya kendisinin domine ettii uluslararas kurulular tarafndan belirlenmi ve uluslararas alanda uygulamaya koyulmutur. Dier devletlerin rzas ounlukla gnll olarak salanrken, Irak, Yugoslavya veya Somali krizlerinde olduu gibi bazen gce bavurulduu dnemlerde olmutur. Toplumsal adan incelendiinde, ii snfnn, zellikle beyaz yakal ve mavi yakallar arasndaki ayrma bile gerek kalmayacak ekilde tamamen paraland, uzmanlk gerektiren ilerde alanlarn kendilerini ii snfndan saymadklar bir dnem balamaktadr. Dier yandan, Coxun tabiriyle yerleikkurulu ii saysnda azalmayla birlikte, i gvencesi bulunmayan ve yaygnlaan esnek retime ynelik alma ekilleri ile iinin i yeri ile balants en aza indirilmektedir. Gill, piyasa medeniyeti adn verdii bu dnemde, sosyal dlanma ve sosyal paralanmay tevik eden bir yapnn hakim olmaya baladn ileri

94

srmektedir.334 Bunlarn sonucunda, Batdaki iilerin Marxn snf bilinci kavramndan uzaklatklar grlmektedir. Artk, zel sektrde alan yerleik iiler, kendilerini vergi veren vatanda olarak deerlendirmeye baladklar gzlemlenmektedir. Buna bal olarak sendikalar gcn kaybetmektedir. Bu arada, isizlik ile yerleik olmayan iiler arasndaki balar da eitli nedenlerle zayflamaktadr. Bunlarn banda, yerleik olmayan iilerin, yasal veya yasal olmayan gmenler ile kadnlardan olutuu bir ortamda, isizlerin kentlerin varolarnda oturan genlerden olumas, bunlar arasnda bir ba kurulmasn zorlatrmaktadr.335 Bir oklarnn neo-liberal diye aklad bu devlet formunu Cox, hiperliberal devlet eklinde betimlemektedir.336 Coxa gre bu devlet formunun 19. yzyldaki liberal devlet formuna benzer ynleri bulunsa da, zellikle ABD ve ngilterede iktidara gelen Reagan ve Thatcher hkmetlerinin uyguladklar politikalarn byk farkllklar gstermektedir. Gill ise finans ve retimin kresellemesi nedeniyle, sadece ABDnin deil, Japonya ve Avrupa Birliinin de makro ekonomi politikalarnda hareket serbestilerini kaybettiini dnmektedir.337 Fakat bu merkez lkelerinin makro ekonomi politikalarndaki kstllk, evre lkeleri iin zellikle mali piyasalardan ve IMFden daha byk bask anlamna gelmektedir. 1980lerde ABD Merkez Bankasnn banda bulunan Volcker, Milton Friedmann mimar olduu sk para politikasn devreye soktu ve Keynes dneminde uygulanan talep ynl politikalarn yerine, monetarizm ile arz ynl iktisadn sentezi niteliindeki bir iktisat politikasn benimsedi.338 Volcker, faiz oranlarn artrarak, bata Almanya ve Japonya olmak zere, uluslararas piyasalardan fonlarn ABDye akmasn salad.339 Bu arada 1980lerin banda yaanan iki nemli olay, dnya siyasetini olduu kadar dnya ekonomilerini etkiledi. Ortadou kaynakl gelimelerden ilki, randa ABD yanls ahn iktidardan uzaklatrlmas ve dini lider Humeyni nderliinde slami devrimin gerekletirilmesi oldu. Bunun ardndan, Saddam Hseyin
Stephen Gill, Globalisation, Market Civilisation, and Disciplinary Neoliberalism, Millennium: Journal of International Studies, Vo: 24, No:3, 1995, s. 399. 335 Cox, Production, Power and World Order, s. 283-284. 336 bid, s. 285-286. 337 Gill, Globalisation, Market Civilisation, and Disciplinary Neoliberalism, s. 412-413. 338 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 219. 339 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 181.
334

95

nderliindeki Irakn rana sava amas, dnya siyasetini olduu kadar, dnya ekonomisini de etkiledi. Ortadoudaki bu gelimeler zerine petrol fiyatlar 1979da 24 ABD Dolarna kadar karken, 1980de 40 ABD Dolarna ykseldi. Bu durum azgelimi lkelerin yan sra, gelimi lkelerin ekonomilerinin durdunlua girmelerne neden oldu. Buna ilaveten, 1982de su yzne kan azgelimi lkelerin d borlarn deyememesi, bu lkelere bor veren bankalar ve dolaysyla hkmetlerin zor durumda kalmasna yol at. Bu gelimelere karlk ABD, yukarda belirtildii zere, sk para politikalarn benimsedi. Bu politikalarn uygulanmasnda neo-liberallerin nerdii yntemlerden biri 1980lerin banda GSY Hnn % 30larn bulan kamu harcamalarnn drlmesiydi. kinci olarak zel giriimciliin desteklenmesi ve kamu yatrmlarnn verimsiz olduundan hareketle kamu yatrmlarnn zel sektre satlarak zelletirilmesi dier neriler arasnda yer ald. Bata alma hayat olmak zere, bir ok alanda kural koymama veya mevcut kurallardan kurtulma olarak aklanabilecek olan dereglasyon (deregulation) yntemi de talep edilen konular arasndayd. Dnya piyasalarnda yaanan rekabet nedeniyle, ii cretlerindeki artlarn dondurulmas ile vergilerin drlmesi, neo-liberallerin ne srdkleri dier nlemlerdi.340 Bu arada, Nixonn iktidar dneminde sermaye hareketleri zerindeki kontrollerin kaldrlmas, Reagan zamannda tamamland ve finans sektr, zellikle iletiim alannda yaanan teknolojik gelimelerle ok daha gl bir hale geldi.341 Sermaye hareketleri zerindeki kontroln balca sebebi, ulusal parann lke topraklarnda yatrma dnmesi ve istihdamn arttrlmasyd. Fakat gnmze kadar kapitalizmin geliiminde rol oynayan temel etkenlerden biri, kr haddinin yksek olmas ve buna bal olarak sermayenin gelimesi olmutur. Bu nedenle, merkez lkelerde kr haddinin dmesi sermayenin d piyasalara dnmesini salad. ABDnin kr oranlar 1970-1979 arasnda % 14 civarnda seyrederken, 1985-1989 arasnda kr oranlarnn % 17.6ya kt. Bu arada gelimi lkelerin yan sra, bor sarmalnda bulunan azgelimi lkeler de sermaye piyasalarndaki kontrolleri azalttlar ve sermaye ekebilme yarna girdiler. Bu

340

Arrighi, The Global Market, s. 2342-243; Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 222223. 341 Glten Kazgan, Kreselleme ve Ulus-Devlet: Yeni Ekonomik Dzen, 3. Bask, stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2002, s. 163.

96

sermaye sadece kredi imkanlarndan deil, ayn zamanda portfy yatrmlar, ksa vadeli yatrmlar ve dorudan d yatrmlardan olutu.342 Bylece 1980lerin ortalarndan itibaren, gnlk uluslararas para hareketleri, hemen hemen yllk dnya ticaretinin hacmine e deer hale gelmitir. Gelimi lkelerinin milli gelirleri iindeki sermayenin pay da bu dnemden itibaren art eilimine girmitir. Nitekim, ABDnin milli geliri iindeki sermayenin oran, 19701979 arasnda % 32.3den 1959-1989 dneminde % 33.7ye ykselmitir.343 Azgelimi lkelerin veya dier bir tabirle gelimekte olan lkeler, bu dnemde gelimi devletlerden byk oranlarda borlanmlardr. Fakat 1980lerin bandan itibaren azgelimi devletler bir bor sarmalna girmilerdir. Borcun geri denememesi nedeniyle rol deien IMFnin politikalarn uygulamak durumunda kalmlardr.344 1970lerin ortalarndan itibaren Ortadou lkelerinin elde ettii petrodolarlar byk Bat bankalar tarafndan zellikle azgelimi lkelere aktlmt. Bu rakam 1973da 130 milyar ABD Dolar civarndayken, 1980da toplam 572 milyar ABD Dolarna km, 1982da 753 milyar ABD Dolar ve 1983de ise 819 milyar ABD Dolarna trmanmtr.345 Daha nce uyguladklar ithal ikameci politikalarn baarsz olmas ve gerek borlarn deyecek, gerekse teknolojik malarn lkeye giriini salayacak olan dvize sahip olamamalar, Trkiye ve Gney Kore gibi lkelerin 1980lerin banda ihracata ynelik byme modeline gemelerine sebep olmutur. Fakat esas olarak azgelimi lkelerin bor krizi, Meksikann 1982da borcunu demeyecek hale gelmesi ile patlak vermitir.346 Meksika krizinin ortaya kmasyla, ABD hkmeti hzl davranarak, Meksikaya yardm etmi ve bu yardm, 1971 sonrasnda aslnda grevsiz bir rgt haline dnen IMFnin bu lkelerin borlarnn tekrar dndrlmesini salamak zere yeni bir misyon stlenmesine yol amtr. Gerekte, IMFnin rolnn tekrar belirlenmesinin hemen ncesine denk gelen 1985de Baker Plan olarak bilinen bir plan ortaya atlmt. Fakat bu plann baars iin IMFye verilmesi gerekli olan parasal destei salayacak olan ABD Kongresinin isteksizlii, plan baarszla
342 343

bid, s. 164. bid, s. 163. Tablo VII. 344 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 183-187; Gilpin, Global Political Economy, s. 272-277. 345 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 243. 346 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 182.

97

uratmt. Plan, 1987de Bakerin nc dnya lkelerinin borlar zerine yeni bir giriimde bulunmu ve IMF ile Dnya Bankasnn borlar konusunda izleme srecine dahil edilmeleriyle tekrar g kazanmlard.347 Bu srete IMFnin temel grevi, yapsal uyum program (structural adjustment program) olarak adlandrlan, gerekte borlu lkelerin bor servislerini dzenlemek zere makro ekonomi politikalarn dnya ekonomisinin gereksinimlerine uyarlamak olarak yeniden belirlenmiti. Bu yapsal uyum programlar, azgelimi lkelerin ticaretlerinin ve sermaye piyasalarnn serbestletirilmesini, zelletirmeyi ve sk para politikas uygulanmas gibi nlemleri iermiti. Bu programlarn bir baka etkisinin de emein deerinin milli gelir pay iinde drlmesi olduu bir o yazar tarafndan ileri srlmtr.348 Bylece bata ABD olmak zere, merkez lkelerinin destekledii neo-liberal politikalar, IMF ve daha sonra onunla birlikte hareket etmeye balayan Dnya Bankas araclyla evre lkeleri olarak da adlandrlan azgelimi lkeler zerinde tatbik edilmeye baland. te yandan, uluslararas ekonominin finans ksmn dzenleyen bu rgtlerin yannda dnya ticaretini dzenleyen bir rgt bulunmas gerekiyordu. Geri GATT sreci uluslararas ticareti dzenlemekle yetkilendirilmiti, ama GATTn bir mzakereler srecine iaret etmesi ve nihai balayclnn zayf olmas, ABD iin yeni bir dzenlemeyi zorunlu klmaktayd. Bununla balantl olarak ABD, dnya ticaretinde karlalan sorunlar zmek iin daha gl bir platform olarak DTnn kurulmasnda nc oldu. Ayrca sadece imalat ticaretini deil, ayn zamanda evre, fikri ve snai mlkiyet haklar ile hizmetler alann da ieren GATTn Uruguay Mzakelerinde kabul edilen metinlerin denetim mekanizmas iin de byle bir uluslararas platform gerekli grld.349 Buradan hareketle, 1995de kurumsallaan DT, ABD iin iki alanda zellikle nem kazand: Fikri ve snai mlkiyet haklar ile hizmetler sektr. TRIPS olarak bilinen Ticaretle Balantl Fikri ve Snai Mlkiyet Haklar Anlamas (Agreement on Trade Related Intellectual Property Rights) aslnda bu i iin daha uygun olan Dnya Fikri ve Snai Mlkiyeti rgt (World Intellectual Property Organization-WIPO) erevesinde srdrlmedi ve azgelimi lkelerin kar kmalarna ramen, kararlarnn
347 348

bid, s. 184-185; Akaln, Dnya Ekonomisinde Ynetim Aray, s. 72. Gill and Law, The Global Political Economy, s. 186. 349 Akaln, Dnya Ekonomisinde Ynetim Aray, s. 68-69.

98

balaycl olan DTnn kurucu anlamasnn ekinde yer ald.350 Daha sonra 1996da WIPO ile yaplan anlama neticesinde, hak ihlalleri ile ilgili konularda iki rgtn beraber almas konusunda anlamaya varld.351 Bu ortamda, merkez dndaki dier devletler, sermaye hareketlerini kendilerine ekebilmek iin sadece sermaye piyasalar zerindeki kontrolleri kaldrmam, ayn zamanda sermayenin IMF araclyla talep ettii artlar yerine getirmeye de zen gsterdiler. Aksi halde, Gillin ifadesiyle, ok gl hale gelen sermaye yatrm grevi (investment strike) yaparak, lkeden kama tehdidinde bulundular.352 Bu dnemin bir baka zellii yukarda da bahsedildii zere, ulusar irketlerin gcnn 1990lardan itibaren byk boyutlara ulamasdr. Bu durum bir ok yazar tarafndan bu tr irketlerin ulus-devleti erittikleri ynnde yorumlara neden olmaktadr. 1970lerin banda, ulusar irketlerin saysnn 10.000 dolaynda bulunduu ve bunlarn 30.000 civarnda ana lkenin dnda faaliyet gsteren yavru irkete sahip olduu BMnin istatistiklerince dorulanmaktadr. lk zamanlarnda daha ok snai retim zerine younlaan ulusar irketler, 1970lerin sonundan itibaren hizmetler sektrne yneldii grlmektedir.353 Yine bu dnemde, ulusar irketler tarafndan gerekletirilen dorudan d yatrm olarak adlandrlan yatrmlarda da byk artlar gzlemlenmektedir.354 Bir dier husus ise daha nce youn kr salanan makine-tehizatn artk kr orannn dmesi ve yerine baka teknolojinin kullanmas sebebiyle, bu tr tehizatlarn merkezden evreye gnderilmesi konusuyla ilgilidir.355 Merkez, teknolojisini gelitirdii bir rnden azami lde yararlandktan sonra, bu teknolojik rnn evreye gitmesine izin vermektedir. Teknoloji, bylece gelimi lkelerde retilmekte ve azgelimi lkelere transferi ancak, aratrma-gelitirme (AR-GE) faaliyetlerinin harcamalarnn yan sra elde edilen krn azalmaya balamas ile birlikte mmkn olabilmektedir.

Alkan Soyak, Kreselleme, Teknoloji Politikas, Trkiye, Alkan Soyak (der.), Kreselleme: ktisadi Ynelimler ve Sosyopolitik Kartlklar, stanbul, Om Yaynevi, 2002, s. 119. 351 Http://www.wto.org/english/tratop_e/trips_e/trips_e.htm, (Eriim tarihi: 10 ubat 2004). 352 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 186. 353 Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 185-186. 354 Hirst ve Thompson, Kreselleme Sorgulanyor, s. 81. Dorudan d yatrmlar, makine, donanm, teknik bilgi eklinde olup, parasal sermaye biiminde yaplmamakta, nakdi sermayenin bankalardan salad kredilerle gerekletirilmektedir. 355 Kazgan, Kreselleme ve Ulus-Devlet, s. 163.

350

99

Bu sayede, ulusar irketler, azgelimi lkelerde eskiyen teknolojilerini kullanmaya devam ederek, kr etme srecini srdrmektedirler.356 Gnmzde uluslararas ticaretin byk bir ksmnn bu ulusar irketler tarafndan yerine getirildii grlmektedir. 1977de 121 milyar ABD Dolar olan ABDnin ihracatnn 94 milyar ABD Dolar ulusar irketler tarafndan salanmt. Bu miktarn 33 milyar ABD Dolar olan ksmn yavru irketler gerekletirmitir. Keza ithalatta da benzer rakamlara rastlanlmaktadr. Ulusar irketlerin 1977de yaptklar ithalatn 152 milyar ABD Dolarnn 42 milyar ABD Dolar yine yavru irketler araclyla yaplmtr.357 Snmeze gre ABD ekonomisi, 1970lerin sonlarndan itibaren, ulusar irketlerin denetimine girmeye balamtr. Ulusar irketlerin bir dier faaliyet gsterdii alan da bankaclk hizmetleridir. 1970de ABD merkezli 7 en byk ulusar bankann krlarnn % 22si zellikle azgelimi lkelerden gelirken, bu oran 1982de % 60lara kadar ykselmitir.358 Bu durum, Cox tarafndan uluslararas finansn gnmz dnyahegemonik dzeninin temel belirleyicisi ve hegemonik dnya ekonomisinin politik ve retimsel rgtlenmesinin temel dzenleyicisi olarak nitelendirilmektedir.359 Daha nce bu rol serbest ticaret kavram oynarken, bugn ticaret yerini yava yava finansa brakt grlmektedir. Dier bir deyile, artk uluslararas finans, sadece uluslararas ekonomik dzeni deil, devletlerin iindeki toplumun ve hatta snflarn yeniden yaplandrlmasnda barol oynamaktadr. Ayrca devletlerin temel olarak halka sorumlu olduu (accountability) eklindeki grlerde de kaymalar yaand grlmektedir. Devletlerin sorumluluunun artk byk sermayeye sahip olan ulusar irketlere yneldii gzlemlenmektedir. Ksaca, 1980lerin bandan beri, 1950lerde Bat Avrupa ve ABDde kurulmu olan yeni bir tarihsel blok yerini uluslararas sermayenin nderliinde yeni bir tarihsel bloa devretmektedir. Bu tarihsel bloun ideolojik yaklamnn dlanan gruplar veya snflar tarafndan kabul edilip edilmemesi nemli grlmemektedir. Bunun sebeplerinden biri, dlanm bulunan gruplarn ortak bir kimlik bilincine sahip olmamasdr. Bu durum, zellikle kreselleme kart gruplarn yaptklar

356 357

bid, s. 169. Snmez, Dnya Ekonomisinde Dnm, s. 191-192. 358 Gill and Law, The Global Political Economy, s. 187. 359 Cox, Production, Power and World Order, s. 267.

100

gsterilerde ortaya kmaktadr. Bu gruplar anaristlerden, rk ve koruma yanls milliyeti gruplara kadar uzanmaktadr. Bu nedenle gnmz iin ortak bir paydas bulunmad grlmekte ve bu hareketlerin u anda baarl olmas zor gzkmektedir. Dier yandan snf bilincinin daha nce belirtildii zere byk lde silindii ve sendikal hareketin paraland bir dnemden geilmektedir. Coxun ifadesiyle, yerleik iilerin kendilerini ii olarak tanmlamad gnmz alma hayatnda, sendikalar da ne yerleik iileri ne de dzensiz ve i gvencesinden yoksun alan kesimlerin sesi olabilmektedir. zellikle evrede yer alan devletlerin gerek artan isizlie kar zm gerekse i ve d bor sorunlarn amak iin sermaye giriine ihtiya duymalar ellerini balamakta, bu durum, ulusar irketlerin devletler ile pazarlk yapabilme glerini artrmalarna yaramaktadr. Uluslararas ekonominin yaps, daha nce olduu gibi, teknolojik gelimelerle merkez lkelerince ve yine merkez lke temelli ulusar irketlerce belirlenmektedir. Gnmzde, fikri ve snai mlkiyet haklar artk gelimi lkelerin temel birikim yntemini oluturmaktadr. DT gibi uluslararas rgtler araclyla, teknolojik geliim korunmakta ve bunlarn transferleri engellenmektedir. Dier yandan buna sahip olabilmek iin yksek miktarlarda deme yaplmasn gerekli klacak mekanizmalar retilmektedir. Bu sayede, merkez arln korumaktadr. ABD asndan deerlendirildiinde ise durum farkl deildir. Aksine, ABD bugn iin dnyann bir numaral teknoloji merkezini oluturmaktadr. Dier yandan ABDnin gnmz hegemonyas Gille gre Gramscinin pasif devrimine benzetilmektedir. nk, bata kendi lkesi iinde oluturulmu bulunan ve sermaye snf ile devletin birliine dayanan tarihsel blok, toplumun dier kesimlerinin onayn almamaktadr. Dnya zerinde de benzer ekilde ABD hegemonyasnn gnmzde sapmalar olduunda zor kullanan bir yapya sahip olduu grlmektedir. Ayrca Irak olaynda gzlemlendii zere, baz devletlerin yan sra, toplumlarn da bilfiil igale kar kmasnn ABD hegemonyasnn krlgan bir yapya girdiine iaret ettii sylenebilir. Hatta, Irak olaynda ABDnin rza arama srecini birka giriiminin ardndan gz ard ettii ve hegemonyasn pekitirmek zere kulland BMi bile dikkate almad gzlemlenmektedir. Bu

101

nedenle, gnmz uluslararas politikas Gramici anlamda pasif devrimle zdeletirilmesi mmkndr. Bir ok yazar, ABDnin bugn dnya politikasnda benimsedii tutumun hegemonyadan imparatorlua doru geii ile balantlandrmaktadr. Hatta Nyen Amerikan Gcnn Paradoksu balkl kitabnda ABDnin Roma mparatorluunun yerine getiine dair grleri bugn realist paradigmann akademisyenleri tarafndan kabul grmektedir.360 Burada kullanlan imparatorluk kavramnn ierik asndan realistlerin hegemonya kavramndan ok byk bir fark gstermedii anlalmaktadr.361 kisinde de bulunan ortak yn ABDnin gcnn belirlenmesinde sadece ekonomik deil, askeri gcnn de temel bir ileve sahip olmasdr. zellikle 2000nin bandan beri iktidarda bulunan George Bushun 11 Eyll saldrlarndan sonra dnya dzeninin yeniden kurulmasnda zora bavurmaya yatkn olmas realist paradigmann akademisyenlerinin daha nceki savlar asndan hegemonya ile imparatorluk kavramlar arasnda ok byk bir yenilik getirmemektedir. Dier yandan Bushun yakn evresinde bulunan ve yeni-muhafazakar (neo-conservatives) olarak adlandrlan ekibin Amerikann kaosun glerini yenilgiye uratmak iin g kullanmaya hazr olmaldr362 grn benimsedikleri grlmektedir. Bu nedenle, realist paradigma iinde hareket eden yazarlar ve akademisyenlerin kullandklar hegemonya ile imparatorluk ayn kavramlara tekabl etmektedir. Bu imparatorluun zellikleri Gramici hegemonya ile eitli konularda farkllklar gstermektedir. Mustafa zel, hegemonya ile imparatorluk arasndaki fark u ekilde ortaya koymaktadr: mparatorluk, teki glere ramen oluan bir durumdur, hegemonya ise teki glerin arzusuyla oluan bir durumu

360

Deniz lke Arboan, Gvenliksiz Bartan, Barsz Gvenlie, Toktam Ate (der.), Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk, 2004, s.49-50; Nye, Amerikan Gcnn Paradoksu, s. 1-2. 361 Theo Farrell, Strategic Culture and American Empire, SAIS Review of International Affairs, Vol: XXV, No: 2, Summer-Fall 2005. Niall Ferguson, The Unconcious Colossus: Limits of (and Alternatives) American Empire, Daedalus, Spring 2005. 362 Ahmet K. Han, Tarafsz Olmayan Sava, Yeni Muhafazakar Komplo (?) ve Bush Doktrini, Toktam Ate (der.), Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk, 2004, s. 140-141. Burcu Bostanolu, Amerikada Tarihi Kim Yazacak?, Panomara Dergisi, Http://www.panomaradergisi.com/mart2004/index.php?dosya=anakonu, (Eriim Tarihi: 13 Nisan 2004).

102

yanstmaktadr.

mparatorluklar,

rakiplerini

ortadan

kaldrmaya

alrken,

hegemonyalar liderlik etmektedirler.363 Michael Cox ise Amerikann emperyal politikalara yneldiine ilikin grlere ynelik olarak ABDnin 1898deki spanya-ABD Savandan itibaren imparatorluk olarak grldn, 1945 sonrasnda da sper g eklinde deerlendirildiini ve 1990 sonrasnda ise yeni mparatorluk balamnda ele alndn ifade etmektedir.364 Cox, imparatorluun zellikleri asndan ABDnin bir imparatorluk olmadn ileri srmektedir. nk tarihte imparatorluklarn geni topraklara hkmettiini fakat ABDnin yeni topraklar igal etmek arzusunda olmadn belirtmektedir. Ayrca Cox, imparatorluun btn dnyay idare etme veya kontrol etme gibi bir durumun szkonusu olmadn belirterek, imparatorluk fikrinin esas olarak alglama ile ilgili olduunu vurgulamaktadr.365 Doug Stroke, bir ok yazarn 11 Eyll saldrlarnn ardndan ABDnin d politikasndaki gelimeler ile ilgili olarak sylenen Amerikan imparatorluunun konusunun yeni bir gr getirmediini bildirmektedir. nk szkonusu yazarlarn kant olarak sunduklar serbest piyasa, insan haklar ve demokrasi fikrini yaygnlatrma ile bunlar askeri gle tamamlama gibi grlerin zaten uzun bir zamandan beri ABD tarafndan izlendiini belirterek, 1950 tarihli NSC 68 (National Security Council 68) olarak bilinen belge ile 1992 tarihli 1992 Defense Planning Guidance belgesinde bu hedeflerin yazl olarak ortaya konduunu rnek olarak vermektedir.366 Hatta bu belgelere ABDnin NSS 2006 (National Security Strategy) balkl belgesi de eklenebilir. Szkonusu belgede ABD, benzer politika hedefleri koyduu grlmektedir.367 Stroke, William Robinsonun A Theory of Global Capitalism balkl almasna atfta bulunarak, kapitalizmin snraan nitelii nedeniyle ABDnin snraan sermayenin merkezi kurumu eklinde hareket ettiini ve snraan bir kapitalist gndem izlediini sylemektedir. ABD ordusunun ise sadece ABDnin karlarndan ziyade, bu snraan sermayenin karlarn korumak
363

Mustafa zel, Kapitalist Hegemonyadan Kresel mparatorlua, Fatma Sel Turhan (der.), Kresel Gler, stanbul, Kre Yaynlar, 2005, s. 5-8. 364 Michael Cox, Empires Back in Town: Or Americas Imperial Temptation Again, Millenium: Journal of International Studies, Vol:32, No:1, 2003, s. 8-11. 365 bid, s. 15-21. 366 Doug Strokes, The Heart of Empire? Theorising US Empire in an Era of Transnational Capitalism, Third World Quarterly, Vol:26, No:2, 2005, s. 219-224. 367 National Security Strategy of United States of America, Washington DC, 2006.

103

iin

hareket

ettiini

belirtmektedir.

ABD'nin

sadece

toprakla

balantlandrlamayacak bir snraan imparatorlua dndn ileri sren Stroke, bu sayede eski imparatorluklardan farkllatn dnmektedir. Bununla beraber, snraan kapitalizmin kresel piyasalardaki ABDnin stnl nedeniyle ABD karlarna da hizmet ettiini ilave etmektedir.368 Eletirel teoriyi savunan akademisyenler ise ABDnin Yugoslavya, Afganistan ve Irak olaylarnda grld gibi dnya politikasnda zora bavurmasn hegemonyadan imparatorlua gei olarak yorumlarlarken, realist paradigmann benimsediinden farkl noktalara vurgu yaptklar grlmektedir. zellikle eletirel teoriyi benimseyen yazar ve akademisyenlerin yaptklar bu vurgu, Gramici anlamda ABDnin hegemonyasnn ykld ve artk g kullanmaya daha eilimli olan imparatorlua zendiini ileri srmektedirler.369 Szkonusu yazarlar tarafndan ABD'nin Gramici hegemonya balamnda olmazsa olma koul olan onay ve rza gibi kavramlar dikkate almad ve sadece kaba kuvvet ile ilikilerini dzenledii ileri srlmektedir. Tek tarafl politikalar benimsemeye yneldii iin ABD'nin d politikasnn artk hegemonik bir gten ziyade imparatorluk kavram ile daha rahat anlalaca ileri srlmektedir. Dier yandan, ABD ynetiminin zellikle 2000den itibaren dorudan gce bavurmasna ve devletlerin onayn almadan hareket etmesine ramen, ABD gnmz dnya politikasn ekillendirmede hl hegemonik bir kltr yaratmaya ynelik politikalar gelitirmeye alt ileri srlebilir. Bu kltrel etkiyi snraan bir snf yaratarak oluturma ABDnin hedefi olarak ortaya kmaktadr. 1970lerde yklan tarihsel blok, bugn yerini bir baka oluuma brakmaktadr. Bu tarihsel bloun ABDnin hegemonyasn da yenilemeye ynelik olarak fikirsel ve kurumsal dzeyde alt grlmektedir. Fikirsel dzeyde yeni-muhafazakrlarn arkasnda esas olarak Robert Kagan ve William Kristol gibi yazarlar yer almaktadr. ABDnin d politikada gelimelere paralel olarak nasl ynlenmesi gerektii hususunda grlerin ifade edildii Foreign Affairs dergisinde bu ikilinin yazdklar Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy balkl almalarnda 3 temel ilkenin ABDnin yeni d politikasnda belirleyici olmas gerektiini ifade etmilerdir. Buna gre ABDnin global hegemonyasnn korunmas iin ilk olarak 1990larda ABDnin yllk 260
368 369

Strokes, The Heart of Empire?, s. 227-228. Wallerstein, Amerikan Gcnn Gerileyii.

104

milyar ABD Dolar civarnda olan savunma btesinin 60-80 milyar ABD Dolar civarnda arttrlmas gerektii olmutur.370 kinci koul ise Amerikan vatandalarnn ABDnin darda yapt askeri operasyonlara gittike kaytsz kalmasnn engellenmesi ve bu kapsamda vatandalarn d politikaya aktif katlmnn (citizen involvement) salanmas olduunu ifade etmilerdir. nc koulun ahlki aklk (moral clarity) olduunu ifade eden Kristol ve Kagan, ABDnin ulusal karlar ile uyumlu d politikasnn ahlki bir temele dayanmas gerektiini savunmulardr. Kristol ve Kagan, bu ahlki hedefleri ise demokrasi, serbest piyasa ve zgrle sayg olarak dile getirmiler ve byle bir d politikann benimsenmesinin sadece muhafazakrlar ve ABD iin deil, ayn zamanda dnya iin de yararl olacan vurgulamlardr.371 William Robinson ise benzer ekilde ABDnin hegemonyasnn demokrasi kavramna daha sk atfta bulunduunu ileri srmektedir. Robinsona gre ABD, btn dnyada aktif bir ekilde demokratiklemenin gerekliliini dnya toplumlarnn nne koymaktadr. Fakat ABDnin bu demokratikleme politikas sadece Wallersteinn kulland evre (periphery) ve yar-evre (semiperiphery) blgelerinde dk younluklu demokrasi (low-intensity democracy) talebini iermektedir. Robinson, bu politikann benimsenmesinin arkasnda elit ve demokratik olmayan ynetimler tarafndan retilen sosyal
372

ve

ekonomik

gerginliklerin yattrlmas yattn ifade etmektedir.

Dk younluklu

demokrasi politikas erevesinde evre lkelerinde iktidara gelen elitler ise zellikle kresel finans, kresel retim, IMF ve Dnya Bankas gibi uluslararas rgtler ve Trilateral Commission gibi gayri resmi platformlar yoluyla snraan elitler grubuna dahil edilmekte olduunu iddia eden Robinson, ABDnin hegemonyasnn kalc hale gelmeye altn vurgulamaktadr.373 Robinson bir baka almasnda kresellemeden hareket ederek, ulusal ve uluslararas dzeyde sermayenin sosyal retim ilikileri temelinde bir araya geldiini
William Kristol and Robert Kagan, Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy, Foreign Affairs, Vol:75, No:4, July/August 1996, s. 20-28; Robert Kagan, Power and Weakness, Policy Review, June 2002. Http://www.policyreview.org/JUN02/kagan.html, (Eriim Tarihi: 12 Haziran 2003). Kagan, bu miktarn ABDnin toplam GSY Hsnn % 3ne tekabl ettiini, bunun 1980lerde % 7lerde seyreden oranlar ile karlatrldnda dk kaldn ifade etmektedir. 371 Kristol and Kagan, Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy, s. 20-28. 372 William I. Robinson, Promoting Polyarchy: Globalization, US Intervention, and Hegemony, Cambridge, Cambridge University Press, 1996, s. 6. 373 bid, s. 31-38.
370

105

ve kresel finansal kapitalin artk ekonominin her alannda belirleyici hale geldiini ileri srmektedir. Bu finansal kapitalin Marksist anlamda bir snfsal nitelie brndn kaydeden Robinson, snraan irketlerin saysndaki art, snraan irket birlemeleri veya satn almalar, snraan irketlerdeki stratejik ibirlikleri gibi durumlar rnek olarak vermektedir. BM Ticaret ve Kalknma Konferans (UNCTAD) raporlarna gre, 1970de says 2.000 olan snraan irketlerin saysnn 2000de 60.000e ulat, bu irketlerin 800.000 ubesiyle birlikte 7 trilyon ABD Dolar deerinde retim ve hizmet rettii, toplam yllk satlarnn 15.7 trilyon ABD Dolar olduu, ellerinde tuttuklar varlklarn deerinin ise 21.1 trilyon ABD Dolar olarak gerekletii grlmektedir. irket birlemeleri ve satn almalarnn incelendiinde, 1991-1998 arasnda ABDye 520 milyar ABD Dolar civarndaki dorudan d yatrmn % 85inden fazlasnn irket birlemesi veya satn alnmas yoluyla geldiini gstermekte ve sadece 1999daki irket birlemesi veya satn alnmas iin harcanan miktarn 1 trilyon ABD Dolarn at ortaya koymaktadr. Yine snraan irketlerde stratejik ibirlii saysnda zellikle 1990larn ikinci yarsndan itibaren hzl bir art yaand grlmektedir.374 Robinsonun szkonusu almasnda van der Pijlin The Making of an Atlantic Ruling Class ve Gillin American Hegemony and Trilateral Commission almalar ile benzer ekilde ileri srdkleri snraan snf kavramna atfta bulunduu grlmektedir. Robinson, kresel kapitalizmin yeni bir tarihsel blok oluturulma yolunda olduunu dile getirmektedir. Bu tarihsel bloun ulusal dzeyde deil, kresel dzeyde birikim ve retim ilikileri temelinde belirlendiini ifade etmektedir. Robinson, snraan irketlerinin sahiplerinin ve yneticilerinin ile snraan finansal piyasalar yneten kapitalistlerin yan sra, IMF, Dnya Bankas, DT gibi uluslararas rgtlerin brokrasisi ve elitleri, dnyadaki belli bal siyasi partileri, medya organlar, merkez ve evrenin devlet yneticilerinden oluan bu yeni tarihsel bloun bir snraan hegemonya kurma yolunda nemli mesafe kaydettiini aklamaktadr. Bugn yaanan durumun hegemonik bir krize iaret ettii kabul edilebilir. Fakat bu hegemonik krizinin tamamen ABDnin liderlik ve kltrel gcnn bittii eklinde aklamak tartmaldr. ABDnin gnmz politikas, 1970lerde yaanan
374

William I. Robinson, A Theory of Global Capitalism: Production, Class, and State in Transitional World, Baltimore and London, The John Hopkins University Press, 2005, s. 37-73.

106

krlmann ardndan, 1980lerde Reagann iktidara gelmesiyle balayan neoliberal politikalar etrafnda ekillendii grlmektedir. 1980 ve 1990lar boyunca ABD, bu neoliberal politikalarn zellikle ekonomi alanndaki politikalarn nclln stlendii ve buna gre yeni bir tarihsel bloun liderliini yapt gzlemlenmektedir. ABDnin Kosova rneinin de gsterdii zere 1990larn ikinci yarsndan itibaren BM gibi uluslararas rgtlerde meruiyet gibi onay srelerini aramadan harekete getii grlmektedir. Bu dnemde yine de merkez lkeleri ile danma srecini devam ettiren ABDnin 2000lerde zellikle Bush iktidarnda ise bu tek tarafl askeri operasyonlarn srdrd fakat bu sefer merkez lkelerinin de onayn almadan hareket etme eilimindedir. Kagan, bunun nedeni olarak BM gibi oktarafl rgtlerin karar alma srecini yavalatmasndan kaynaklandn ifade etmekte ve bu nedenle ABD ile Avrupa arasnda anlay farknn doduunu ileri srmektedir.375 Fakat Robinsonun da ifade ettii gibi ABD, yeni yeni belirmeye balayan snraan tarihsel bloun liderliini yapmakta ve bu tarihsel bloun desteini ise BM gibi resmi kurumlardan ziyade Trilateral Commission, Bilderberg, Mont Pelerin, Dnya Ekonomik Forumu gibi gayri-resmi platformlar araclyla elinde tutmaya devam etmektedir. Fakat bu arada bu yeni tarihsel bloun kltrel etkisini yaygnlatrma amacyla BM ve uzmanlk rgtlerinde de reform almalar ile dnm sreci devam etmektedir. Bu balamda, Dnya Bankas, UNDP ve UNCTAD gibi BMnin uzmanlk kurumlarndaki dnm abalar n plana kmaktadr. Robinson, bu kurumlarn kresel eitsizliklere srekli vurgu yapmalarna ramen, bunun zmnn ekonomik liberalizasyondan getiini zmnen ileri srdklerini ifade etmektedir. zellikle UNDPnin kendisinin tanmlad ekliyle kalknmakta olan lkelerde zel sektrn geliecei bir yap ina etmek ve bunun da kresel i dnyas ile balantlarn arttrmak olduunu belirtmesini Robinson, evre lkelerin elitlerinin bu sisteme entegrasyonu amacna uygun dtn belirtmesine yol amaktadr.376 Bunlara ilaveten Dnya Bankasnn bana Irak savann balamasnda etkili isimlerden biri olan yeni-muhafazakr Paul Wolfowitz ile UNDPnin bana neoliberal politikalar savunan ve Trkiyede uygulama imkan bulan Kemal

375 376

Kagan, Power and Weakness. Robinson, A Theory of Global Capitalism, s. 115-116.

107

Derviin getirilmesi bu dnm abalarnn nemli bir gstergesi eklinde deerlendirilebilir. Bundan dolay ABDnin 1970 sonrasnda hegemonyas tartlr hale gelmesine ramen, gnmz dnyasnda hl fikr, siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda liderliini srdrmekte ve Strangein belirttii gibi ABD'nin yapsal gc 2000lerde artmaktadr. ABDnin NSC 68 belgesi ile balayan srete serbest ticaret ve demokrasinin geniletilmesi kavramlar yine ABDnin nderliinde dnyay ekillendirmeye devam etmektedir. Fikri dnyaya hakimiyetini ABD beyin g ile yn vermeyi srdrd grlmekte ve bilgiye hakimiyeti bu sayede azalmadan ziyade glenmektedir. Neoliberal politikalar dnyann eitli yerlerinde byk eletirilere yol amasna ramen, ABD'nin nderliindeki tarihsel blok, ierdii snf ve elit gruplarla glenerek, kendi kltrn yaygnlatrma yolunda byk mesafeler kaydetmektedir.

108

BLM II ALT-HEGEMONYA VE ALMANYA


1. Eletirel Teori erevesinde Almanya Almanya, zellikle 1990daki birlemesinin ardndan, realist paradigmann bir ok yazar tarafndan ABDye alternatif olarak grlmeye baland. Gerekten de Almanya birleme srasnda gsterdii isteklilik ve karlnda gerek kendi ekonomisine zarar gerekse birlemenin nndeki Sovyetler Birlii engelini parayla amas bir ok akademisyen ve politikacnn kafasnda soru iaretlerinin belirmesine yol amtr. Ardndan da Sovyetler Birliinin 1991in son gnlerinde yklmasyla Almanyann tarih sahnesine revizyonist eilimleriyle tekrar gl bir ekilde dnebileceine ilikin grlerin artt grld.377 Almanyann eletirel teori erevesinde alt hegemonya olarak nitelendirilmesi, kendi kltrn hakim olduu evresinde yaygnlatrmas ile ilgili unsurlar asndan incelenmesi gerekmektedir. Burada kltr kavram Gramici anlamda kullanlmaktadr. Dier bir deyile, Almanya, kltrel hegemonyasn AB dzeyinde kurmaya ve yaygnlatrmaya balayan bir devlet olarak ele alnmaktadr. Bu adan Almanyann hegemonyas AB dzeyinde uygulanan politikalar araclyla genilemektedir. ABnin genilemesi ve derinlemesi ise Alman hegemonyasnn yaygnlamas anlamna gelmektedir. Bununla birlikte bu Alman hegemonyasnn kastl bir irade sonucu ortaya kt anlamna gelmemektedir. Almanyann siyasi, ekonomik ve sosyal politikalarnn ve uygulamalarnn AB dzeyinde yansma bulmas ve dier ye devletler tarafndan uygulanmaya balanmas (AB Komisyonunun zorlamas ile olsa bile), bu hegemonik kltrn olumasna ve yaygnlamasna katkda bulunmaktadr.

377

John J. Mearsheimer, Back to the Future: Instability in Europe after the Cold War, International Security, Vol:15, No:1, Summer 1990; Waltz, The Emergent Structure of International Politics, s. 62-64.

109

Almanyann alt hegemonik gcn belirleyen unsurlar arasnda AB ve AB yesi lkeler dzeyindeki federalist siyasi sistem modeli ve hukuki sisteminin yan sra, g ve mlteciler iin merkezi konumunda olmas, sosyal market ekonomik modeli378 zellikle ABye yeni katlan blge lkeleri iin model oluturmas olarak saylabilir. 379 Almanyann birlemesinin ardndan, AB kapsamnda 1991de imzalanan Maastricth Antlamas ve 1992nin ilk gn yrrle giren Tek Pazar (Single Market) ile Almanyann d politikadaki arlnn arttna ilikin grler zellikle realist paradigmann akademisyenleri arasnda yaygnlk kazanmaya balamtr. 1990larn ikinci yarsndan itibaren gndeme gelen ABnin genileme politikasnn tamamen Almanyann tarihsel balam ile ekonomik karlar dorultusunda gelitii de dile getirilmitir.380 Btn bu gelimelere ramen 1990larn balarndaki dnya politikasn deitiren bu olaylarn ardndan yaklak 15 yl gemesine ramen Almanyann dnya politikasnda kendi stnln empoze edecek bir dnya dzeni kurma yolunda olduuna veya revizyonist politikalar izlediine dair gelimelerin olduunu ileri srmek ok iddial bir yaklam olarak deerlendirilmektedir. Almanya, dnya politikasnda sz sahibi devletler iinde en nemlilerinden biridir. O zaman Almanyann dnya politikasndaki durumu nasl deerlendirilmelidir? Buna bakmak iin yine Coxun kulland ve birbirleriyle etkileim iinde bulunan ve birbirlerini srekli olarak deitirebilme kapasitesine sahip kategori (maddi yeterlikler, fikirler ve kurumlar) ve dzlem (retim ekli, devlet ve dnya dzenleri) ile aklamak gerekmektedir.
Markovits and Reich, Should Europe Fear the Germans?, s. 284. Markovits ve Reich, Almanyann bu ekonomik modelinin zellikle 1 Mays 2004 tarihinde ABye katlan lkeler bata olmak zere, Fransa gibi Bat Avrupa lkelerinin ounun taklit ettii bir ekonomik model olarak grldn ifade etmektedirler. 379 bid, s. 279-281. zellikle Gramscinin hegemonya teorisinden yola kan Markovits ve Reich, bu hegemonik yapnn domasnn Almanyann siyasi liderlik stlendii veya stlenecei anlamnda dnlmemesi gerektiini srarla belirtmektedirler. Bu durumun sadece Almanyann uygulad politikalarn baarsndan ortaya kan bir durum olduunu ifade etmektedirler. Ayrca, szkonusu yazarlar, gnmz Almanyasnn gemiteki Almanyadan farkl nitelikler tadn belirterek, gnmz Almanyasnn iyi olarak nitelendirmenin yerinde olacan savunmaktadrlar. 380 Bu konuda ok sayda makale bulunmaktadr. Bunlarn nemli bir blm German Politics balkl dergide yer almaktadr. Thomas Banchoff, German Policy Towards the European Union: The Effects of Historical Memory, German Politics, Vol: 6, No:1, April 1997; Ann L. Phillipps, The Politics of Reconciliation: Germany in Central-East Europe, German Politics, Vol: 7, No:2, August 1998; Wolfang Wessels, Germany in Europe: Return of the Nightmare or towards an Engaged Germany in New Europe?, German Politics, Vol: 10, No:1, April 2001.
378

110

2. Almanyann Maddi Yeterlikleri Almanya, 2004 sonu itibariyle 82.5 milyon nfus ve 350 bin kilometre karelik bir yzlmne sahip, Avrupa ktasnn tam ortasnda yer alan bir devlettir. Ekonomik gstergeler asndan dnyann nc byk ekonomisine sahiptir.381 Almanya, II. Dnya Savann ardndan ABDnin Marshall Yardmlarnn yan sra, ald ekonomik kararlarla birlikte ekonomik kalknma temel alnarak yaplan reformlar sayesinde kendi ekonomisini toparlama imkan bulmutur. Dviz kuru-yeni para birimi reformu gibi sanayi lehine olan gdl (organized) arz ynelimli politikalarn esas amac uygun bir yatrm iklimi yaratma ve ekonomik altyapnn tekrar inas olmutur.382 Enflasyonu da 1952de % 2lerin altna indirmeyi baaran Almanya, 1950ler boyunca ekonomik kalknmasn % 8lerin zerinde tutmay baarmtr. Bu dnem Alman ekonomik mucizesi (Wirtschaftswunder) olarak adlandrlmtr. Kapitalizmin altn a olan 1960larda Almanya, reel GSY Hs ortalama olarak ylda % 4.5 orannda artarken, 1970lerde petrol krizi ile birlikte bu oran % 2.8e dt. 1980lerde yaanan II. petrol krizi ile birlikte Almanyann GSY H art oran yllk % 2.3 olarak gerekleirken, 1990larda Dou Almanya Cumhuriyeti ile birlemenin ekonomiye getirdii ek yk ile yllk byme ortalama % 1.6ya geriledi. Almanyann 2000lerin bandaki ekonomik performansnda dn devam ettii grld. 2001de Almanyann reel GSY H byme oran % 0.8 olarak gereklemi, 2002de % 0.2 civarnda olan bu d eiliminin devam ettiini gstermitir. 2003de GSY Hs -% 0.1 orannda klmtr.383 Btn bunlara ramen 2003 itibariyle GSY Hs 2 trilyon 400 milyar ABD Dolar ile dnyann nc byk ekonomisi olarak global ekonomi iindeki yerini almtr. Bunlara ilaveten, Almanya 2003deki 750 milyar ABD Dolar civarndaki ihracat ve

381

(Http://www.destatis.de/basis/e/vgr/vgrtab1.htm (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). statistik ve veriler, Federal Almanya statistik Brosundan alnmtr. 382 Christopher S. Allen, From Social Market to Mesocorporatism to European Integration: The Politics of German Economic Policy, Michael G. Huelshoff, Andrei S. Markovits, Simon Reich (derl.), From Bundesrepublik to Deutschland: German Politics After Unification, Ann Arbor, University of Michigan Press, 1993, s. 62. 383 Jens Dallmeyer, Antje Stobbe, Reviving The German Economy: A Domestic Imperative and A Windfall Gain for the Transatlantic Partnership, AICGS Policy Report 12, American Institute for Contemporary German Studies, Washington, The John Hopkins University, 2004, s. 17.

111

600 milyar ABD Dolar geen ithalat ile yine dnyann nc byk ticari devleti olmutur.384 Almanyann ekonomik durumu ABD ile karlatrldnda, alternatif oluturacak ekonomik bir bykle sahip olduu grlmektedir. Bununla beraber Almanyann hegemonya balamnda dnldnde alternatif bir ekonomik sisteme sahip olmad grlmektedir. Almanya, ekonomik sistem olarak kapitalizm ve serbest ticaret kavramn benimsemi bir devlettir. ABDnin hegemonik kltrn yaygnlatrmasnda kulland en nemli ara olan kapitalizm, Almanya iin de temel bir role sahiptir. Bu nedenle ekonomik sistem olarak ABDnin ekonomik sistemine Almanya yeni bir alternatif getirmemektedir. Bununla birlikte Alman ekonomik sistemi kapitalizm iinde farkl bir nitelie sahiptir. Bu nitelik, Almanyann 19. yzyl iinde gerek Alman devletlerinin siyasi birlemesi ve Alman kimliinin yaratlmas gerekse sanayilemi lkeleri yakalama amacyla ulusal bir ekonomi oluturulmas dnceleri erevesinde gelien ve hl Almanyann ekonomik konulardaki temel mantn yanstan ekonomik kltrdr. II. Dnya Sava sonras sosyal market ekonomisi olarak adlandrlan kavram erevesinde gelien bu ekonomik kltr, kapitalizmi kkten reddetmemekle birlikte kapitalizmin bireyselci ve hereyin kendi akna brakld serbest piyasa anlayna kar durmaktadr. Bununla birlikte sosyal piyasa ekonomisi daha ok serbest piyasa kavramn devletle birletiren bir orta yol olarak alglanmaktadr.385 Modell Deutschland,386 gdml kapitalizm (managed capitalism),387 rgtl kapitalizm (organized capitalism) ve Ren ekonomisi gibi eitli kavramlarla tanmlanan Alman sosyal market ekonomisinin geliimi ancak Almanyann tarihsel perspektifi iinde aklanabilir. Almanyann ulusal birliini Britanya ve Fransa rneklerine gre ge kurmasnn entelektel kesimi ve devleti kuran hakim unsur Prusya brokrasisini derinden etkiledii aktr. Alman birliini
Http://www.destatis.de/basis/e/vgr/vgrtab1.htm, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). Kenan Dac, Avrupa Birlii ve Kapitalizm: Almanya, ngiltere ve Trkiye Perspektifleri, stanbul, Tasam Yaynlar, 2005, s. 46. 386 Baz yazarlar, Modell Deutschland kavramn sosyal piyasa ekonomisi ile zdeletirirken, bazlar sadece Schmidt dneminin ekonomik modeli olduunu savunmaktadr. Baknz Allen, From Social Market to Mesocorporatism to European Integration, s. 61-76. Yazarlarn byk ounluu yine de Alman sosyal piyasa ekonomisini gnmzde hl etkisini srdren bir model olarak nitelendirmektedirler. 387 Susanne Ltz, From Managed to Market Capitalism? German Finance in Transition, German Politics, Vol.9, No:2, August 2000, s. 149.
385 384

112

kurmann yegne yolunun korumac esaslara dayanan bir kapitalist sistemin Alman prensliklerinde gerekletirilmesini savunan entelekteller ve brokrasi, bu amaca ynelik olarak politikalar gelitirmiler ve uygulamlardr. Buna ilaveten, Almanyada zellikle 19. yzyln ortalarndan itibaren Avrupadaki alma koullarnn arlyla birlikte gelien ve zellikle 1848 devrimiyle beliren ii snf arasnda yaygnlaan Marksizm dncesi etrafnda oluan grubun yan sra, 1830 ve 1848 devrimlerinin de yaratt kaosun etkisiyle kendilerini muhafazakr ve milliyeti olarak tanmlayan kesimin de benzer ekilde kapitalizme kar olduklar belirtilmelidir.388 Hatta Almanyadaki liberallerin kapitalizmi benimsememeleri nedeniyle Marx tarafndan gerici olarak tanmlanmaya maruz kaldklar grlmektedir.389 Aslnda Almanyadaki liberallerin tarihsel olarak gsz olmalarnn yan sra 1848 devrimleri ile ortaya kan komnist tehdit nedeniyle bu kesimin farkl bir tutum iine girmek zorunda kald kabul edilmektedir. Bu gre gre Almanyada liberaller bu dnemde serbest ticaret gibi eleri desteklemekten ziyade, kendilerini devletle zde olarak nitelendirmilerdir.390 Dier yandan kapitalizmden nefret ile bahsedilmesine ramen, Alman entelektelleri tarafndan Alman milletinin yaratlmas iin temel kavramlardan biri olarak kullanld da grlmektedir.391 Grleri ile sadece o gnk Alman devletlerini deil, ngiltere ve Fransa gibi devletleri de etkileyemeyi baarm olan Friedrich List, Alman ekonomik milliyetiliinin oluturulmasndaki temelindeki isimlerin banda gelmektedir.392 Liste gre Almanyann ekonomik olarak gelimesi iin nnde iki strateji vard: Bunlardan biri koruyucu gmrk tarifeleri ile imalat sanayinin gelimesinin salanmas idi. Eer bu strateji uygulanmazsa, ngilterenin karna olan serbest ticaretin Alman ekonomisini olumsuz etkilemesi kanlmaz olacakt. kinci strateji ise milliyet kavramnn gelimesinin temel unsurlarndan biri olan ulam ile

Mark Allison with Jeremy Leaman, Stuart Parkes and Barbara Tolkiehn, Contemporary Germany: Essays and Texts on Politics, Economics and Society, Edinburgh, Pearson Education, 2000, s.149; Harold James, Alman Kimlii: 1770den Bugne, (ev. smail Trkmen), stanbul, Kzl Elma Yaynlar, 1999, s. 202-203. 389 James, Alman Kimlii, s. 202-203. 390 Baskn Oran, Atatrk Milliyetilii: Resmi deoloji D Bir nceleme, 3. Basm, Ankara, Bilgi Yaynevi, 1988, s. 33. 391 James, Alman Kimlii, s. 67. 392 bid, s. 67.

388

113

ilgiliydi.393 Esas meslei demiryolu iletmecilii olan List, bunun nemini yle dile getirmekteydi: Biz Almanlar iin yaygn bir demiryolu sisteminin en nemli taraf ne finansal, hatta ne de ekonomiktir, en nemlisi siyasal yndr.394 Alman tarihisi Harold James, milliyet bilincinin gelitirilmesi ve milli birliin salanmas iin sadece 19. yzyl iinde deil, 20. yzylda da sk sk ekonomik gelime kavramna atf yapldn sylemektedir.395 Bu nedenle kapitalizmin ABD versiyonu ile olmasa da, Alman entelektellerince ulusal birliin ve kimliin gerekletirilmesi iin temel bir ara olarak algland grlmektedir. Almanyada kapitalizmin geliiminin 18. yzyln sonlarndan itibaren balad ileri srlse bile, 1830lardan itibaren ulamn ucuzlamas ile birlikte hz kazand ve esas olarak 1840dan itibaren gerek anlamda balad kabul edilmektedir.396 Bu dnemde, zellikle Saksonyadaki tekstil fabrikalar ile demir ve kmr retimi sayesinde balatlan iddial demiryolu politikas erevesinde endstrilemenin hz kazanmaya balad grlmektedir. Fakat Almanyann gerek sermaye oluumu gerekse imalat retimi ile teknoloji bakmndan tam bir kapitalist ekonomiye sahip olmas, Prusya nderliinde 1870de kurulan birleik Almanya dnemine rastlamaktadr.397 Ayn dnemlerde tarm retiminde de dler gze arpmtr. Aslnda bu durum, eski dzenin yerini yeni bir dzen almas sayesinde gereklemitir. Krsal kesimde dnen sosyal ve retim ilikileri zellikle 1848de Avrupay batan baa saran devrim hareketleri neticesinde olumutur. Dier yandan Alman birliinin kurulmasnn hemen ardndan patlak veren 1873 ekonomik buhran korumacln nemini gstermitir. Listin kitaplar artk bu dnemde gzdeler arasnda yer almaya balamtr. 1879da Bismarck, ekonomik hayatta yaanan bu gelimeler karsnda gmrk tarifelerini ykseltmi ve ieride ok fazla olan retimi Geoff Eleyin tabiriyle sosyal emperyalizme ynelerek darya aktarmaya almtr. Bunu

393

Oran, Atatrk Milliyetilii, s. 31-32. Oran, almasnda dorudan ulam kelimesini kullanmamaktadr. Ancak, Orann kulland pazar birlii kavramnn geni bir corafik dzeyde ele alnmas gerektii aktr. Bu sayede pazar birlii ancak ulam alarnn kurulmas ile mmkn olabilir. 394 Friedrich Listten aktaran James, Alman Kimlii, s. 68. 395 David Blackbourn, The Long Nineteenth Century: A History of Germany (1780-1918), New York and Oxford, Oxford University Press, 1998, s. 177. 396 James, Alman Kimlii, s. 67. 397 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 177-178.

114

yaparken Bismarck, ieride ykselen gerginlii dizginlemek ve sosyal-siyasi statkoyu korumak iin Avrupa dnda toprak kazanmann yollarn aramtr.398 II. Dnya Savann ardndan Merkez Partisinin (Zentrum) yerine kurulan ve muhafazakrlarn ve merkez san partisi konumundaki Hristiyan Demokrat Birlii (Christlich Demokratische Union-CDU) kapitalizmin serbest piyasa ilkesinin yerine, daha farkl bir sylem gelitirmitir.399 1947de Ahlen Program olarak bilinen ve anti-kapitalist bir program reten CDU, 1949 ylnda yaplan ilk seimlerde Ahlen Programnn yerine nc yol veya orta yol adlandrlabilecek bir sylemle seime katlmak durumunda kalmtr. Bu tarihten itibaren sosyal piyasa ekonomisi olarak bilinen bu yap, Hristiyanlk dayanmas, medeni haklar, anti-kollektivizm, anti-tekelcilik ile devletin rolnn kstl ama hayati olduu temel ilkeleri zerine kurulmutu.400 zellikle Katolik kilisesinin dayanmann ekonomik liberalizm ile ters dtn ve Protestan etiinin ise sosyalist fikirlerle benzerlikleri tad ileri srlm ve bu nedenle yeni Alman Anayasasna muhafazakrlarn talepleri ile sosyal politika maddeleri eklenmitir.401 1973de CDUnun bakanlna seilen muhafazakr Helmut Kohlun 1982de iktidara gelmeden nce ve iktidar boyunca sylemlerinde sosyal piyasa ekonomisine ok deer verdii grlmektedir. Ona gre sosyal piyasa ekonomisi, i yaratc, isizlik azaltc, evre koruyucu, vatandalarna sosyal gvenlik salayc ve uluslararas rekabeti bir ekonomide hareket kabiliyetini artrc bir ekonomik model anlamna gelmektedir. Dnemin Cumhurbakan Weizsaecker ise bu ekonomik model sayesinde Almanyann AB iinde en fazla sosyal refaha pay ayran devlet

Geoff Eley, Bismarckian Years, Gordon Martel (der.), Modern Germany Reconsidered:18701945, London and New York, Routledge, 1992, s. 3-5. 399 CDUnun parti bakan Angela Merkel, Almanyann dnya ile rekabette artk sosyal unsurlarn ek bir yk getirdiini ileri srm ve seim ncesi yapt konumalarda bu yklerin azaltacana dair ifadeler kullanmtr. Kulland slup ile Merkel, Avrupann Reagan olmaya aday olmaktadr. Fakat, 18 Eyll 2005 tarihinde gerekleen seimlerde Alman toplumu zerinde ok etkili olmad grlm ve SPD ile Byk Koalisyona zorlanmtr. Merkelin ileri srd neoliberal grlerin Almanyann hem kendi lkesinde ve hem de AB ye lkelerinde yayd sosyal ilkelerle elitii grlmektedir. Bu nedenle CDUnun, koalisyonun ana orta olmakla birlikte alanlarn kazanlm haklarnda gerilemeye ynelik dzenlemelerden ve Alman ekonomisine zellikle iverenlerine yeni ilave ykler getirmekten kanaca dnlmektedir (CDUnun bir de Bavyera kolu vardr. Bu parti, Hristiyan Sosyal Birlik (Christlich Soziale Union-CSU) olarak adlandrlmaktadr ve temel olarak Katoliklerin partisi olmakla birlikte CDU ile benzer grlere sahiptir). 400 Allison, Contemporary Germany, s. 149-150 401 Eric Owen Smith, The German Economy, London and New York, Routledge, 1994, s. 5.

398

115

olduunu ifade etmektedir.402 Sosyal piyasa ekonomisi kavramnn bir ok yazar tarafndan ok iyi bir marka olarak nitelendirildii grlmektedir. Esasnda Rooseveltin gelitirdii New Deal politikasna kar oluturulduu ileri srlen sosyal piyasa ekonomisinin zellikle rekabet politikas ve kartelleme ile mcadele de ok yetersiz kald ifade edilmektedir. Bu nedenle sosyal piyasa ekonomisinin daha ok retorikte kald bir ok yazar tarafndan ileri srlmektedir.403 zellikle kartelleme konusunda sosyal piyasa modeli erevesinde ileri srlen tezlerin aksine hareket edildiini ileri sren gre gre 1960lar ile 1970ler lke iinde ve 1990lar ise global dzeyde ok sayda irket birlemesinin yaand yllar olarak tarihe gemitir. Dier yandan bu birlemeler, 1990larn kreselleen ekonomisinde Alman irketlerinin global dzeyde rekabet gcn daha da artran bir unsur olarak belirmitir.404 Bu durumda Alman ekonomisinin sahip olduu genel zelliklerinin incelenmesi yararl olacaktr. En bata Alman ekonomisinde karar alma sreci bir ok devletten farkl gelimektedir. Alt aktr ekonominin planlamasnda rol almaktadr: Federal hkmet, eyaletler (Lander), Alman Merkez Bankas (Bundesbank), bankaclk sektr, irketler ve sendikalar.405 Burada en nemli gruplardan birinin bankaclk sektr olduu bilinmektedir. Almanyada bankaclk sektr ile sanayi ve yatrm politikalar arasnda ok yakn bir iliki bulunmaktadr. nk bankaclk sektr bir ok byk irketin ayn zamanda sahibi olarak hareket etmekte ve Alman ekonomisini ynlendirmektedir. Bankaclk sektrnn Almanyada temel zellii bulunmaktadr: Alman bankacl byk ticari banka tarafndan domine edilmektedir: Deutsche Bank AG, Dresdner Bank AG, Commerzbank AG. Bununla birlikte her ne kadar zel sektr bankalar piyasann nemli bir kesimine hitap etseler bile, bir ok bankann sahibi aslnda kamu otoritesi ile kooperatif bankaclk sistemidir. Dier yandan bu byk bankaya bal kurumlar geni bir ticari ve yatrm bankacl hizmeti sunmaktadr. Son olarak bu byk banka Alman ekonomisinin ve bilhassa sanayisinin belirleyicisi niteliindedir.406
bid, s. 18-19. bid, s. 5. 404 Allison, Contemporary Germany, s. 151-152. 405 Smith, The German Economy, s. 12. 406 bid, s. 319.
403 402

116

Her ne kadar Alman akademisyenlerin bir ou sosyal piyasa ekonomisinin bir dnya gr (Weltanschauung) olmadn kabul etseler de, bu ekonomik modelin bireylere daha ok kiisel sorumluluk ve zgrlk verdiini iddia ettikleri grlmektedir.407 Alman ekonomisiyle ilgili olarak sylenebilecek bir baka husus ise Alman ekonomisinin aslnda Christopher Allenin makro korporatizm, William Graffn ise yar-korporatizm (quasi-corporatism) olarak adlandrd ve Avrupada ok yaygn bir ekilde uygulama alan bulan bir tr korporatist yapnn rn olduudur.408 zetle, Almanlarn rettikleri bu sosyal piyasa modeli, serbest piyasa kavramnn tam hakim olmad fakat bu sayede Almanyada farkl bir ekonomik kltr yaratt ileri srlebilir. Bylece retilen ekonomik kltrn tarihsel kkenlerinden ayr olarak dnmenin imkansz olduu grlmektedir. Bu tarihsel erevede devlet, temel bir fonksiyona sahiptir. Devlet ekonomiye kendi karlar dorultusunda mdahale ederek, sosyal sorumluluu birey ve irket ile kendisi arasnda paylatrmaktadr. Alman ekonomisi bu ekliyle korporatist bir ekonomik model olarak alglanabilir. Bu nedenle Almanyann ekonomik gcnn altndaki fikri temellerin nemi daha net bir ekilde ortaya kmaktadr. Dier bir deyile, Alman ekonomisinin tarihsel sre ierisinde kendi toplumsal yapsnn ve gerek entelektel gerekse devlet adamlar gibi ileri gelenlerinin dncelerinin bir sentezi olarak bugnk gcn elde ettii ifade edilebilir. Peki, bu durumda Alman ekonomisinin alt-hegemonya asndan Avrupa Birlii yesi lkelerdeki etkisi nedir? Bunun iin ilk olarak AB mevzuatn incelemek yerinde olacaktr. Her eyden nce, korporatist ekonomik anlay zaten kta Avrupasnn temel zelliklerinden birini oluturmaktadr. AB dzeyinde karlan AB mevzuat ile ekonomik ve parasal birlik bu anlay ok iyi yanstmaktadr.409 Maastricht Antlamasnn ardndan parasal birliin sert koullar nedeniyle 1996 ylnda benimsenen stikrar ve Byme Paktnn daha nce Almanyada ayn adla bir kanun eklinde dzenlendii grlmektedir. Bu kanunun
407 408

bid, s.18. Allen, From Social Market to Mesocorporatism to European Integration, s. 61-76; William D. Graff, Introduction, William D. Graff (der.), The Internationalization of the German Political Economy: Evolution of A Hegemonic Project, London and New York, Routledge, 1994. 409 Eric Owen Smith, The German Model and European Integration, Klaus Larres (derl.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Macmillan Press, London, 1998, s. 152-153.

117

kmasnda, Federal Alman Merkez Bankas Bundesbankn rolnden zellikle bahsedilmelidir. zerk bir yaps olan Bundesbank, sk para politikasnn ba uygulayclarndan biridir. Bunun tarihsel sebepleri bulunmaktadr; II. Dnya Sava sonrasnda Merkez Bankasnn sk para politikas sayesinde Almanyann enflasyonist baskdan kurtularak, dzle kmas bundan sonraki politikalarn da ynn belirleyen temel etken olmutur.410 Alman ekonomik yapsnn etkisi sadece ekonomik deil sosyal politikaya ynelik olarak dzenlenen AB mevzuatnda da grlmektedir. Almanyann en vn duyduu konulardan biri olan iletme dzeyinde alanlarn bilgilendirilmesi ve onlara gerekli grlen konularda danlmas hususunun AB apnda da eitli direktiflerde yer ald ve benimsendii grlmektedir.411 Bunlarn banda gelen ve grece yeni 2002/14/AT sayl direktif dorudan alanlarn bilgilendirilmesini ve danlmasn ngrmektedir.412 Bir dier benzer olan direktif ise 1994de km olan 94/45/AT sayl Avrupa apndaki iletmelerde rgtlenmesi gereken alma meclisine ilikindir.413 Bir baka konu ise AB dzeyinde yumuak hukuk (soft law) olarak nitelendirilen ve daha ok bir strateji balamnda ele alnan yoksulluk ile istihdam konulardr. zellikle istihdam ve isizlik konusunun Kohl tarafndan bata Almanyann AB dnem bakanln yapt Essen Zirvesi olmak zere, bir ok AB Zirvesinde gndeme getirilmi olduu grlmektedir.414 En sonunda 1997de Lksemburgda dzenlenen Olaanst AB Zirvesinin temel konusu yine istihdam ile isizlik olmu ve AB Komisyonu nihayet bu konuda Avrupa stihdam Stratejisi olarak bilinen stratejiyi gelitirmitir.415 Almanyann ekonomik kltrn yanstan bir baka konu ise artk sosyal politika ile ekonominin birbirinden ayr olmadna ilikin grn tm AB yesi
bid, s.151-153. Bundesbankn internet sitesinde zellikle stikrar ve Byme Paktnn delinmemesi yolunda yapt uyarlar iin baknz, Http://www.bundesbank.de/download/ volkswirtschaft/monatsberichte/2005/200504mb_en.pdf, (Eriim Tarihi: 28 Kasm 2005). 411 bid, s.153. 412 Http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32002L0014:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 28 Kasm 2005). 413 Http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31994L0045:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 28 Kasm 2005). 414 European Council Meeting on 9 and 10 December 1994, Presidency Conclusions, Http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/00300-1.EN4.htm, (Eriim Tarihi: 28 Kasm 2005). 415 Extraordinary European Council Meeting on Employment, Luxembourg 20 and 21 November 1997, Presidency Conclusions, Http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs /pressData/en /ec/00300.htm, (Eriim Tarihi: 28 Kasm 2005).
410

118

lkelere yaylmasna ilikin oluan genel kanaat ve uygulamadr. AB Komisyonu artk sosyal veya ekonomik herhangi bir alanla ilgili olarak hazrlanan btn taslak metinleri ilgili tm sosyal ve ekonomi birimlere ve komitelere gndererek gr almakta ve bunun ardndan oluan uzlamayla birlikte yaynlamaktadr. Grld zere Almanya kendine has zellikler tayan ekonomik kltrn Avrupa Birlii araclyla btn ye lkelere yaygnlatrmtr ve halen yaygnlatrmaya devam etmektedir. Hr Demokrat Partinin (FDP) genel sekreteri olan Otto Count Lambsdorff, 1992de yapt bir konumasnda, Askeri tehdit gemiin bir konusudur. Yeni g temel olarak ekonomiktir. Ve Almanya ekonomik terimlerle gldr demektedir 416 Bu konuma, her ne kadar tipik bir realist bak asna gre basit olsa bile, eletirel teorinin temel bir rol ykledii ve daha sonra detaylca incelenecek olan fikirler balamnda nem tamakta ve Almanyann deien dnya koullarn alglamasna ynelik bir rnek oluturmaktadr. James Sperling de AByi Alman stnln ekonomik terimlerle salamlatracak bir mekanizma olarak grdn ve bu sayede Almanyann esas olarak ekonomik olan drt hedefini gerekletirmeye altn ifade etmektedir: (1) Avrupa ekonomik gvenliinin ynn belirlemek ve ekillendirmek; (2) Komular zerinde Almanyann kendi ekonomik tercihlerini empoze etmek; (3) Almanyann ekonomideki karlatrmal stnln korumak; (4) Alman ekonomisinin tamamlaycs olan Orta ve Dou Avrupa lkeleri ile tercihli ticaret anlamalar ile imzalayarak smrmek.417 Sperling, bu hedefleri ve stratejiyi gerekletirmek iin Almanyann uluslararas ilikilere sivil g kavramn kazandrdn fakat bunun gerekte bir maske olduunu dolayl olarak savunmaktadr. Sperlingin savlar aslnda sivil g teorisinin arkasnda yer alan Alman akademisyenlerine kar ciddi bir meydan okuma olarak nitelendirilebilir. Fakat Sperlingin bu ifadeleri daha ok Alman brokrasisinin veya devletinin yeknesak bir ekilde hareket ettii varsaymndan yola kmakta olduunu grlmektedir. Bylece Spengler, devleti sadece brokratik bir mekanizma olarak nitelendirmektedir. Bu nedenle Spenglerin
416

Gerald R Kleinfeld, Partners in Leadership?: The Future of German-American Relations, Peter H. Merkl (der.), The Federal Republic of Germany at Forty-Five: Union without Unity, New York, New York University Press, 1995, s. 69. 417 James Sperling, The German Architecture for Europe: Military, Political and Economic Dimensions, John S. Brady, Bevely Crawford, Sarah Elise Wiliarty (derl.), The Postwar Transformation of Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood, Ann Arbor, University of Michigan Press, 1999, s. 361, 373.

119

Alman ekonomisinin hedeflerine ynelik bu ifadelerinin indirgemeci olduu ve toplumsal boyutu gz ard ettii eklinde kabul etmek daha yerinde olacaktr. Devleti geni olarak tanmlayan Gramici anlamda deerlendirildiinde, Almanyann AB vastasyla yakn evresine kendi ekonomik dzenini ve aralarn bilerek veya bilmeyerek ihra ettii grlmektedir. Almanyann gerek brokrasisi gerekse snraan irketleri de dahil olmak zere kapitalist sistem ierisinde hareket etmekle birlikte, kendine mnhasr zellikleri olan bir ekonomik yap oluturduu ve bunu alt-hegemonya balamnda yakn corafyasna yaymakta olduu ileri srlebilir.418 Buna karn, gerek eski AB yesi lkelerden gerekse 1 Mays 2004de ye olan lkelerden ciddi bir tepki gelmemektedir. zellikle 29 Mays 2005de Fransada ve 1 Haziran 2005de ise Hollandada yaplan AB Anayasas referandumlarnda Fransz ve Hollanda halklar olumsuz oy vermelerinin nedenlerinden birinin neoliberal ekonomik politikalarn benimsenmesinden duyulan endie olduu grlmektedir. En ciddi tepki, kta Avrupasnn ekonomik modeline kar kendisinin de farkl bir ekonomik modele sahip olan ngiltereden gelmektedir. ngiltere, Anglo-Sakson ekonomik modeli ile AB dzeyinde Almanyann rettii ve yaygnlatrd modele kar durmaya devam ettirmektedir.419 Yukarda saylan bir ok AB dzenlemesine ngiltere katlmamakta veya sonradan itirak etmektedir. zellikle 1990larn banda yaanan parasal kriz srasnda, Bundesbankn sert tutumu nedeniyle dnemin Avrupa para birimi (ECU) sepetinden ayrlmak durumunda kalan ngiltere, Euro alanna hl katlma konusunda tereddtldr Benzer durum Almanyadan ekinen Danimarka iin de geerlidir. ngiltere ayrca ABnin sosyal alandaki dzenlemelerini de ya ge kabul etmekte ya da i hukukuna aktarma konusunda diren gstermektedir. Avrupa Topluluunun (AT) 1989da kabul ettii ilerin Temel Sosyal Haklar Bildirgesini Thatcher hkmeti imzalamamtr. Ardndan sz konusu bildirge, Maastricht Antlamasna ek protokol olarak kabul edilmitir. 1997de imzalanan Amsterdam Antlamasnda Blair hkmeti bu protokol kabul etmi ve szkonusu antlamann iine alnmasn onaylamtr. Dier yandan Almanyada da model tartmalarnn artt grlmektedir. Schrder hkmeti dneminde balayan ekonomi politikann Anglo-Sakson
418 419

Markovits and Reich, Should Europe Fear the Germans?, s. 284-286. Kenan Dac, Avrupa Birlii ve Kapitalizm, s. 25.

120

modeline yaklamaya balad yolunda grler bulunmaktadr. niversite eitiminin paral hale getirilmesi, dereglasyon eilimlerinin artmas, bankaclk ile sanayi sektr arasndaki ilikinin sorgulanmas, bireysel emeklilik sigortasnn hkmete tevik edilmesi, Alman irketlerinin Amerikan pazarna girmek iin muhasebe ve bilano kaytlarn bu modele gre dzenlemeye balamalar, kamu (Lander olarak sylenen eyaletlerin bankalar bulunmakta ve bu bankalar genellikle eyalet hkmeti tarafndan sbvanse edilmektedir) bankalarna aktarlan kaynaklarn eletirilmesi gibi hususlar gnmz Alman ekonomik modelinin deiimine iaret etmektedir.420 2005 sonunda greve gelen Merkel hkmetinin de benzer ekilde ekonomik modeli tartmaya at gzlemlenmektedir. Bunlara ramen Almanyann yine de hakim pozisyonda bulunduu Avrupaya kendisinin rettii ekonomik modeli baarl bir ekilde ihra ettii grlmektedir. Almanyann bu abasnda baz ekonomik kayplarna karn bu modelini uygulamaya ve AB yesi lkelere aktarmaya devam edecei beklenmektedir. Sonu olarak Almanya, alt-hegemonya olabilmek iin kapitalist ekonomik sistemi iinde hareket etmesine ramen kendisinin rettii ekonomik modeli ve kurumlar ile byk bir maddi yeterlilie sahiptir. Almanyann bu model ve maddi yeterliklerini Avrupaya baarl bir ekilde ihra ettii ve yaygnlatrd grlmektedir. 3. Almanyann sel Hegemonyasnn Fikirsel Temellerinin Oluumu Almanyann birliini 19. yzyln sonuna kadar kuramamas, entelektel ve brokratik kesimde bir tepki domasna yol am ve bu durum, 18. yzyln sonlarndan itibaren Alman birliinin salanmasna ilikin grlerin yan sra Almanyann tarih sahnesindeki rolnn de tartld bir ortam yaratmtr. Bu tartmalarn ardndan zellikle 1848 devrimlerinin etkisiyle youn bir ekilde iktisadi tartmalarn yaand bir dnem balamtr. Dier bir deyile, 19. yzyln hemen hemen tamamnda birleik Almanya konusunda ilk olarak siyasi ve kltrel dzeyde tartmalar yaplm, daha sonra bu tartmalar ekonomik boyuta tanmtr.421

420 421

Ltz, From Managed to Market Capitalism?, s. 149. James, Alman Kimlii, s. 12.

121

Alman fikriyat, tarihsel olarak ordunun her aamada belirleyici rol, devletin ve sivil brokrasinin gl olmas gereklilii, Alman kimliinin btn Germen halklarn kapsamas, zellikle kendi dnemi sonras ina edilen Bismarck klt ve Fransa kartl temelinde gelime gstermitir. Btn bunlar, aslnda Gramici anlamda hegemonya kavram asndan Bat Avrupann, zellikle Britanya ile Fransann tersine gelimeler olarak nitelendirilebilir. Bylece Almanyann Bat Avrupada kendine has niteliklere sahip bir ekilde isel hegemonyasn kurmu bir devlet olarak deerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu erevede, burjuvazi ve liberal dncenin yan sra, ii snf da Alman fikriyatnn gelimesi konusunda nemli bir role sahip deildir. Eletirel ve konstrktivist teori erevesinde Alman mparatorluunun ina edilmi sosyal bir rn olduunu kantlamaktadr. Ekonomik yapdan ziyade, entelektel dncenin rn olarak ortaya kan Almanya, Gramscinin sosyal yaplarn kuruluunda fikriyatn nemi konusundaki bak as ile uyum halindedir. Tarihsel olarak Alman siyasi yaantsnn nemli bir unsuru olan Kutsal Roma Germen mparatorluu (Heiliges Rmisches Reich Deutscher Nation) kltrel, dilsel ve geleneksel olarak birbirine benzeyen gruplarn st ynetimini lk balarda talyan ve oluturmaktayd ve 962den beri devam etmekteydi.

Bourgogne (bugnk Fransann Almanya snrnda bulunan yerler) topraklarn da kapsyordu. Bu imparatorluk zellikle 1648de imzalanan ve Almanyay 360 kadar kk ehir devletine blerek 200 yla yakn bir sre iin Fransann etkisine girmesine yol aan Vestfalya Antlamas ile paradoksal bir biimde sadece Germenlerin topraklarn kapsar hale geldi. 1789da gerekleen Fransz Devrimi ve ardndan Napolyonun ordular ile Kutsal Roma mparatorluunun topraklar da dahil olmak zere Avrupay fethetmesinin ardndan, 16. yzyldan itibaren 1803e kadar Habsburg mparatorunun banda olduu Kutsal Roma mparatorluu dalmtr. Francis IInin 1803de artk kendisini sadece Avusturya imparatoru olduunu ilan etmesi ve ardndan 1806da Kutsal Roma mparatorluu tahtndan da feragat ettiini aklamas sonras Kutsal Roma mparatorluu tarihe gmlmtr.422

422

Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 61.

122

Bu dnemden sonra Fransz devriminin etkisiyle Alman kimlii ve devleti tartmalarnn daha youn bir ekilde yaand grlmektedir.423 Napolyona ve Fransaya hayranlk duyan dnemin nl Alman dnr Hegel, ulus-devlet kavramnn insann zgrlemesinin en nemli gstergesi ve en st boyutu olduunu dnmektedir.424 Hegel, bireyin ancak devlet ile anlam kazandn savunmaktadr. Hegelin dncesinde Rousseaunun izlerinin olduu aktr. Fakat Fransann bu entelektel stnl karsnda Alman dnrleri de ciddi bir ekilde Fransaya kar bir yar iine girmilerdir. 1789 Fransz devrimine karlk olarak Alman entelektellerinin Reformasyon hareketini n plana karmlar ve Reformasyon hareketinin gerek entelektel gerekse uygulama dzeyinde Alman milletinin bir rn olduunu iddia etmilerdir.425 Bu kapsamda Herder (1744-1803) devletten ziyade millet kavram zerinde durmutur. nk millet ina edildikten sonra devletin retimi daha kolayd. Bu nedenle Alman milletinin yaratlmas siyasetten daha nemliydi. Yine dier bir nl Alman dnr olan Ranke, almalarnda da bunu salamak iin Fransaya kar bir ittifakn gelitirilmesi gerektiini savunmu ve bylece Alman milletinin yaratlmas konusuna arlk vermiti.426 Hegelin adalar olan Kant, Hlderlin, Novalis, Goethe, Schiller ve Schelling gibi kiiler dnemin nl Alman dnr, yazar ve airler de ulus-devlet ve ulus kavramlarna mthi bir ilgi gstermiler ve Alman milletinin oluturulmas yolunda byk admlar atmlardr. Fakat en bata, nemli bir sorunla karlamlardr. Kuzeyde yaayan Almanlarn ounluunun Protestan olmasna karn gneyde yaayanlarn ounluunun Katoliklerden olumas birleik Almanya iin bir temel sorun olarak belirmitir.427 Bu nedenle, ulus bilincinin en nemli unsurlarndan olan din, entelektel kesim tarafndan Almanyann birliinin salanmasnda ve oluturulmasnda en byk engellerden biri olarak grlmtr. Hatta, Adolf Hitler Kavgam balkl kitabnda bu konuda duyduu rahatszl dile getirmekte ve en sonunda I. Dnya Sava srasnda Katoliklerin ve Protestanlarn
423 424

James, Alman Kimlii, s. 18. Gordon A. Craig, Germany: 1866-1945, New York, Oxford, Oxford University Press, 1981, s. 47-

48.
425

Hatta bu durum 19. yzylda da devam etmi ve Fransz pozitivizmine karlk Alman entelektelleri tarihselcilik bak asn gelitirmi olduklar ileri srlmtr. Bra Ersanl Behar, ktidar ve Tarih: Trkiyede Resmi Tarih Tezlerinin Oluumu (1929-1937), stanbul, Afa Yaynlar, 1992, s. 23-24, 35. 426 bid, s. 35. 427 James, Alman Kimlii, s. 19.

123

Alman devletine hizmet etmek iin ellerinden geleni yaptklarn belirterek, Protestan veya Katolik olsun, nemli olann Alman olmak olduunu ifade etmektedir. Aslnda Hitlerin szleri, 1920lerin Almanyasnda bile hl Katolik ve Protestan sorununun devam ettiini gstermesi bakmndan nemlidir.428 Bir baka rnek ise Weimar Cumhuriyetinde kurulan ve bugnk CDUnun ncs olan Merkez Partisinin sadece Katoliklerin partisi olmasdr. Bismarckn Katoliklere kar giritii nl Kltrkampf srasnda kurulan Merkez Partisinin etkisi II. Dnya Sava sonrasnda bile devam ettii bilinmektedir. zellikle Napolyonun Prusyaya 1813de yenilmesinin ardndan Alman milliyetilii ve Alman ulus-devletinin kurulmas yolundaki grler Alman entelektelleri arasnda yaygnlamaya balamt. Madame d Stael bu dnemde siyasal kurumlarn byle bir birlik gelitirebilmeleri iin gerekli olduunu ileri srmt.429 Staelin ileri srd grlerin gerekte brokrasinin dolaysyla devletin gereklilii zerine olduu aktr. Dier yandan bu dnemde entelekteller ile brokrasi arasnda byk bir ngiliz ve Fransz hayranl gze arpmtr. Fransz ihtilalinden 100 yldan fazla bir sre sonra bile Thomasius adnda bir Alman dnr ve dilbilimci kitabnda, gnlk Fransz hayatnn btn unsurlarnn taklit edilmesi gerektiini belirtmesi ilgi ekicidir. Fransz hayatnn zelliklerinin 19. yzylda Prusyada sadece dilin deil, ayn zamanda kltrel hayatn da bir paras olmutur. Bu duruma mthi bir kompleksin elik ettii grlmtr. Bu durum, Alman milliyetisi tarihi Treitschkenin Almanlar kozmopolit dnceleri nedeniyle eletirmesine ve onlar ulusal gururlar olmayan bir grup olarak tanmlamasna yol amtr.430 Fransann Alman dnrler arasnda bir model olarak alglanmas rastlant deildir. 1789da yaanan Fransz devriminin ardndan Hegelin Prusya ordusunun 1806da Jenada yaplan savata Napolyonun ordusuna yenilgisini byk bir sevinle karlad bilinmektedir. zellikle Napolyonun byk ordular toplamasnn bata Prusya gibi Alman devletleri ve prensliklerini etkiledii aktr. Prusyal nl sava teorisyenlerinden Clausewitz, Napolyona atfta bulunarak, ilk

428 429

Adolf Hitler, Kavgam (ev. . Kenan Yalta), stanbul, Emre Yaynevi, 2005, s. 85-90. James, Alman Kimlii, s. 19. 430 bid, s. 22-28.

124

defa halkn savaa dorudan katldn belirtmekte ve bylece bir ulusun tm gcnn sava meydanlarnda gzktn ifade etmektedir.431 Fransa egemenlii altnda geen 1806-1814 aras dnem Alman dncesi iin bir reform dnemi olmutur.432 Berlin niversitesi bu igal dnemi srasnda 1810da kurulmutur. Fransz igali ayn zamanda Alman siyasal ve toplumsal yapsnn da deimesini salamtr. En bata, prenslikler el deitirmi veya yeni prenslikler kurulmutur. Bunun yan sra Prusya ile Avusturyay dengelemek iin Ren Konfederasyonu ad altnda Napolyon tarafndan nc bir Almanya ortaya karlmtr. Siyasette yaanan gelimelere paralel olarak sosyal alanda da deiimler yaanmtr. zellikle senyoraj ile r gibi baz vergilerin kyllerden toplanmasnn yasaklanmas Alman kyller tarafndan sevinle karlanmtr.433 Almanyada eski feodal dzen 1848 devrimlerine kadar devam etmise de, bu eski dzenin byk lde ortadan kalkmasnda Napolyon idaresinin etkisi byk olmutur. Bu dnemin dier nemli bir sonucunun Prusya liderlerinin ve entelektellerinin yukardan reform hareketine girimeleri olduu ileri srlebilir. Dnemin Prusyal bakanlarndan birinin Fransz bykeli ile bir grmesinde, Prusyada devrimin aadan yukarya doru deil, yukardan aaya doru olacan ifade etmesi ve bunun yollarnn aratrldn sylemesi bu durumun en byk kantlardan birini oluturmaktadr.434 Yukardan aaya devrimin yan sra ordu kavramna da Prusyada zel bir nem atfedilmitir. Prusya ordusunun modernize edilmesi yine bu dnemde balamtr.435 Buna ilaveten yine bu gei dneminin nemli bir katks brokrasinin Prusya apnda kurulmas olmutur. Ayrca bu dnemin sonlarnda, her ne kadar Fransz kltrnn cazibesine olan ilgi azalmam olsa da, daha nce Fransz siyasi modeline kar duyulan ilgi azalmaya balamtr. Bylece Alman devletleri iinde Fransz igalinden olumlu olarak en ok Prusyann yararlanm ve bu srede

431 432

Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 60. Peter Singer, Dncenin Ustalar: Hegel (ev. Bahar cal Dzgren), stanbul, Altn Kitaplar Yaynevi, 2003, s. 14. 433 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 60-63, 72. 434 bid, s. 163. 435 Gregg Kvistad, The Rise and Demise of German Statism: Loyalty and Political Membership, Providence and Oxford, Berghahn Books, 1999, s. 37.

125

Prusyada brokrasi dolaysyla devlet gerek teorik, gerekse pratikte yava yava g kazanmtr. Alman devletinin ve kimliinin geliiminde ikinci nemli olay ise 1848 devrimleri ve onun etkileri olmutur. Avrupay bir batan bir baa saran 1848 devrimleri, milliyetilik ve liberal ideolojilerin yan sra endstrileme ile ortaya kan ii grubunun iinde bulunduu alma koullarnn arl yine 1848 ylnda Karl Marx ve Friedrich Engels tarafndan yaynlanan Komnist Manifestonun etkisiyle sosyalist ve komnist fikirlerle de bezenmitir. 1848-1849 yllar sadece Prusya ve Avusturyada deil, btn Alman devletlerinde siyasi, sosyal ve ekonomik karmaaya sebep olmutur. Napolyon igali sonrasnda modernize edilen Prusya ordusu, lkenin bir ok yerinde patlak veren ayaklanmalar bastrmay baarmtr.436 Bu arada, Marx, Prusya devletinin ok byk kargaaya sebep olmakla sulanm ve Prusyadan uzaklatrlarak srgne gnderilmitir. 1848de ierisinde Kral IV. Frederick William, bir anayasa kabul ederek duruma hakim olmaya almtr. Gerekte, anayasa bir dizi zgrlk ierse de esas kontrol kraln dolaysyla yeni yeni gelenen devletin elinde kalmaya devam etmitir. Ciddi sarsntlar geirse de Prusyann bu sreten gerek siyaset gerekse ekonomik adan da gl kt grlmektedir. Zaten 1820lerden itibaren giderek glendii grlen devlet brokrasisinin bu dnemde artk kendisini Prusya devletinin ruhunun (Geist) bekisi ve koruyucusu olarak grd bir dnemin balad anlalmaktadr.437 Bu dnemin sonunda ortaya kan dier bir nemli husus ise siyasi kargaa nedeniyle, siyasi partilerin ve grlerinin halk katnda itibarnn sorgulanr hale gelmesi ve devlet otoritesinin gcnn halk katnda daha da pekitii ileri srlebilir. Almanyada liberallerin muhafazakrlar ile ayn gr paylatklar ve ciddi bir sorun olarak grdkleri ii snfna kar devletin gl olmas gerektiini savunduklar grlmektedir.438 Bylece zellikle ngilterenin tersine bir ekilde liberallerin gr birlii iinde olduklar konu, Almanyada devletin yetkilerinin kslmas deil, aksine devletin yetkilerinin daha glendirilmesi zerinde bir fikir birliine varlmasdr.

436 437

Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 163. Kvistad, The Rise and Demise of German Statism, s. 38. 438 bid, s. 41.

126

Almanyann bir baka zellii, btn bu ge oluumlara kar Alman devletinin kurulmasndan sonra, milliyetiliin ok gl bir ekilde kendini tanmlamas ve ortaya koymasdr. Alman birliinin salanmasndan ok nceleri de Germen topluluklar arasnda dier zerinden bir politika gdlmtr. Fakat 19. yzyln bandan itibaren milliyet ve milliyetilik gibi kavramlar daha gl bir ekilde belirmi ve ngiltere ve Fransaya oranla yaplan btn bu ge tartmalar, Alman kimliinin olumasnda doal olarak dier zerinden oluturulmasn gerekli klmtr.439 Alman kimliinin inasnda dierlerinin banda Fransa gelmitir. zellikle 1648de imzalanan Vestfalya Antlamas ile Fransa, Alman prenslikleri zerindeki etkisini artmtr. Buna ilaveten, Franszlarn 1674 ve 1688de Palatinatede gerekletirdii yamalar, Alman halklar zerinde bir Frankofobi yaratmtr. Aslnda bu Fransz fobisine daha nce bahsedildii zere gizli bir hayranlk ve kskanlk elik etmitir. Bunun izlerine gnlk hayattan ve konuma dilinden gzel sanatlara, hukuki dzenlemelere ve entelektel hayata kadar uzanan bir ok alanda rastlanlmtr.440 Fransa, zellikle 1790lardan itibaren sadece Prusyada deil, igal edilen dier prensliklerde de ciddi tehdit ve dman olarak deerlendirilmeye balanmtr. Fransann igalinin bittii 1814den sonra bile Fransz dmanl Alman milliyetiliinin simgelerinden birini oluturmutur. Fransz tehdidi, Bismarck zamannda da ustaca kullanlm ve gerek ulusal birliin saland dnemde gerekse sonrasnda Fransz tehdidi kullanlmaya devam edilmitir. Hatta Alman toplumumundaki Fransz kartl ile birlikte hareket eden Fransz hayranl Hitler iin de temel eletirilerinden birini tekil etmitir.441 Bismarckn siyaset sahnesine girii 1862de Prusya devletinin babakanlna getirilmesiyle balad. lk olarak gerekletirdii reform ieride ordunun yeniden yaplanmas oldu. Daha sonra, arln d politikaya veren Bismarck, ilk olarak Avusturya ile olan sorunu askeri ve diplomatik yollarla zerek, Kuzey Alman Konfederasyonunu kurdu. Yine diplomatik bir ustalkla balatlan

439 Regine M. Feldman, German by Virtue of Others: The Search for Identity in Three Debates, Cultural Studies, Vol:17, No:2, 2003, s. 252-254. 440 James, Alman Kimlii, s. 24-25. 441 Hitler, Kavgam, s. 41.

127

Fransa-Prusya sava sonucunda442 ise Prusya Kral I. William, Versay Saraynda imparatorluk tacn giydi ve Alman birlii Prusya nderliinde kuruldu. Yine Alman dnce sistematiinin geliiminde nemli noktalardan birisi Bismarckn bizzat kendisi ve ondan da nemlisi ona atfedilen Bismarck kltdr.443 Hatta, Bismarckn Alman liberal yazarlar tarafndan Herkl, Jpiter, Prometheus, Samson ve Atlas olarak adlandrld grlmektedir.444 Koyu bir muhafazakr Protestan olan Bismarckn Britanya elisi ile bir konumasnda ieride devrimci bir hareketten ziyade dardan bir dman saldrsna maruz kalmann daha evl olduunu ifade ettii bilinmektedir.445 Bylece Bismarck, birleme sonras tehlike olarak addettii gruplar nedeniyle i politikaya ynelmitir. byk dman olarak niteledii Katolikler, Sosyalistler ve Demokratlara kar lke genelinde sert tedbirler uygulam ve ancak Prusyann Alman birliini salamasndan sonra ierideki tehditleri etkisiz hale getirmeyi baarabilmitir.446 Bismarck, snrlar genileyen ve nfusu 60 milyona dayanan imparatorluun iinde yine yaanabilecek 1848 devrimlerine benzer olaylar engellemek ve Prusya ordusu ile brokrasisinin hegemonyasn kurabilmek iin farkl olanlar, yani Prusya devletinin temel ilkeleri ile badamayan kii veya gruplar ya lkeden zorla karmaya yneltmi ya da eitim ve dini basklar araclyla bunlar eritmeye almtr. Bismarckn nihai hedefi aslnda aktr: Homojen bir Alman toplumu yaratmak. Bismarck, ilk olarak Polonyallarn lkeden karlmasna ynelik politikalar uygulamaya koymutur. Etnik ve mezhepsel olarak Prusya Almanyasndan farkl karaktere sahip Polonyallar ile Ruslar ilk kurban olarak seilmitir. Ardndan, resmi dilin Almanca olarak ilan edilmesi ile Danimarka aslllarn yaad Schleswig ile Alsace-Lorrainede yaayan ve Franszca konuan topluluklar byk basklara maruz karlamlardr.447
442

Savan knda Bismarck, spanyol taht konusunu kullanarak Franszlarn saldrgan olduunu gstererek Alman prensliklerini Prusyann arkasnda toparlamay amalamtr. Hohenzollern hanedanlnn spanya tahtna aday gsterilmesi zerine Fransann buna kar km ve spanyol tahtna hibir Hohenzollern yesinin kmayacana dair garanti istemitir. Bunun zerine Bismarck, Kral Wilhelm ile Fransz elisi arasndaki konumay ustaca ksaltarak basna szdrm ve Prusyann Fransaya saldrmas iin bunu provokasyon arac olarak kullanmtr. 443 Richard Frankel, From the Beer Halls to the Halls of Power: The Cult of Bismarck and the Legitimization of a New German Right, German Studies Review, Vol: XXVI, No:3, October 2003. 444 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 157-158. 445 bid, s. 156. 446 Frankel, From the Beer Halls to the Halls of Power, s. 551. 447 James, Alman Kimlii, s. 100-101.

128

Bismarck, daha sonra ciddi bir ekilde Katolik sorununu zmeye ynelmitir. 1866da Katolik olan Avusturyann yenilgisi ile sonulanan savan ardndan Katolikler, Prusyaya kar ayaklanmlardr. Birlemenin tamamlanmasnn ardndan Prusyann hakimiyetindeki topraklarda artan Katolik nfusuna kar Bismarck, Kltrkampf olarak bilinen ve 1871 ile 1878 arasnda uygulanan kltrel bir sava balatmtr. Almanyadaki Katolik kilisesinin ba ve dier papazlar hkmet tarafndan atanm, Cizvitler lke dna gnderilmi, papazlar hapse atlm veya soruturmaya tabi tutulmulardr. Bylece Katoliklerin birliktelii krlmaya allmtr. Bismarck bu politikalarn uygulanmasnda bir yandan baarl olurken dier yandan Merkez Partisinin Katoliklerin partisi olarak ykselmesine mani olamamtr.448 Alman Katoliklerinin yan sra, Alsace-Lorraine blgesinde igalle Almanyaya katlan Fransz Katolikler ile Polonyal Katoliklerin Merkez Partisini desteklemeleri Bismarckn endielerini daha da arttrmtr. Sosyalistler, Bismarck iin dier bir tehdit unsuru olarak deerlendirilmitir. Liberallerin desteini de alarak, Bismarck zellikle 1879dan itibaren anti-sosyalist tedbirlere bavurmutur. Bu kapsamda, sosyalist liderler tutuklanm ve sosyalistlerin rgt ve toplantlar yasaklanmtr. Bu sert tedbirlere ramen Reichstagdaki bamsz ve partisiz olarak seimlere katlan- sosyalistlerin sandalye saylarnn ve etkilerinin bymesi engellenememitir. Bu baarszlk zerine Bismarck, sosyalistlerin etkisi ve poplerliliini halk arasnda azaltmak iin 1883de salk sigortas, 1884de kaza sigortas ve 1889da emeklilik ile malllk sigortas gibi dnyadaki ilk sosyal gvenlik kanunlarn karm ve uygulamaya koymutur. Bylece Bismarck, Alman toplumunun mevcut deerleri ile gelien ekonomik gncel olaylara kar bir karma politika gelitirmi ve korporatist yapnn tohumlarn atmtr. Bismarck, her zaman Prusya brokrasinin bir yansmas olarak hareket etmi ve isel hegemonyay kurmak iin farkl snflar ve gruplarla ibirlii yapmaktan kanmamtr. lk olarak aristokrasiyi burjuvaziye kar sonrasnda ise her iki kesimi proleteryaya kar kullanm ve ihtiya duyduunda snf veya gruplarla geici bir

448

bid, s. 100-101.

129

ibirliine dayal bir iliki kurmutur.449 Fakat bu ibirliine dayal sre hep geici olmu, Bismarck, istedii sonular elde ettikten sonra yine Prusya brokrasinin emelleri dorultusunda Alman milletini ina etmeye ve Alman milliyeti hareketini gelitirmeye ynelik politikalarn uygulamaya devam etmitir. Sonuta 1860 ve 1870lerde uygulanan politikalar ile Alman halk, topraksal ve anayasal adan olduu kadar sosyal ve kltrel adan da yeniden ina edilmitir.450 Kvistad, Alman halknn bu devleti tutumunun nemini yitirmeye balamasna ve devletin bunu zellikle 1960lardan itibaren desteklemesine ramen, hl devleti anlayn Almanya dzeyinde nemli bir g olduunu belirtmektedir. 1990larda Yeiller hareketini rnek olarak veren Kvistad, Alman halknn devleti tutumunda bir deiiklik yaratmadn ve Yeillerin Alman toplumunda genel olarak anarist ve siyaseten meru olmayan aktr olarak grldn ifade etmektedir.451 Richter ise Alman halknn siyasi partilere kar antipatisinin kltrel bir gelenek olduunu ve desteinin ise demokratik parti devletine olduunu belirterek, bu grn gnmz Almanyasnda hl geerli olduunu ileri srmektedir.452 Allison, Leaman, Parkes ve Tolkiehn ise Almanyann gemiindeki Prusya modeline dayanan otoriter devletin gnmzde olmadn kabul ettiklerini belirtmelerine ramen, yine de bu konunun gz ard edilmemesi gereken bir husus olduunu da vurguladklar grlmektedir. nk Alman halknn temel olarak devlete baktklarn dile getirmektedirler.453 1870lerde kurulmu bulunan bu sosyal yap, 1945 sonrasnda eitli sarsntlar ve dnmler geirmesine ramen hl ayakta kalmay baarabilmitir. Bunun balca sebeplerinden biri, brokrasinin temel ilevi olan Alman isel hegemonyasn devam ettirmesindeki baarsdr.

449 Colin Mooers, Burjuva Avrupann Kuruluu:Mutlaklk, Devrim ve ngiltere, Fransa, Almanyada Kapitalizmin Ykselii, (ev. Bahadr Sina ener), Ankara, Dost Kitabevi Yaynlar 1997, s. 162. 450 Eley, Bismarckian Germany, Gordon Martel (der.), Modern Germany Reconsidered: 18701945, London, New York, Routledge, 1992, s. 26. 451 Kvistad, The Rise and Demise of German Statism, s. 237-238. 452 Michaela Richter, From State Culture to Citizen Culture: Political Parties and the Postwar Transformation of Political Culture in Germany, John S. Brady, and Et al, (derl.), The Postwar Transformation of Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood, Ann Arbor, University of Michigan Press, 1999, s. 122. 453 Mark Allison, Contemporary Germany, s. 282.

130

4. Almanyann Uluslararas Alanda Fikirsel Temellerinin Kurumsallamas Almanyann uluslararas politikas, bata Alman akademisyenler olmak zere gnmz akademisyenleri tarafndan sivil g kavram etrafnda tartlmaktadr. Sivil g kavram ise daha nce deinildii gibi, konstrktivist teori balamnda ele alnmaktadr. Bu kavram, ileride de tartlaca zere daha ok kimlik, tarihsel bellek ve hlaki deerler balamnda kullanlmaktadr.454 Bu anlamda, sivil g kavram tarihsel olaylardan ders kararak sadece uluslararas ilikiler erevesinde deil, her trl sosyal, kltr ve siyaset kapsamnda devletin yeniden yorumland ve Kant daha barl bir dzeni savunan bir bak olarak ele alnmaktadr.455 Uluslararas ilikilerde ise sivil g, ok tarafllk balamnda hareket eden ve uluslararas rgtleri glendirmeye alan devlet olarak nitelendirilmektedir. Devletin yeniden yorumlanmasnda byle bir deiikliin en nemli nedeni olarak 20. yzyl iinde Avrupada byk kntlere yol aan ve istikrar bozan iki dnya savan balatan devletin Almanya olmasnda yatt kabul edilebilir. Bu erevede Almanyann uluslararas politikasnn iki tarihsel sre balamnda deerlendirilmesi gerekmektedir: Alman mparatorluunun kuruluundan II. Dnya Sava sonrasna kadar ki dnem ve II. Dnya Sava sonrasndan gnmze kadar olan dnem. Bu dnemlerin Alman uluslararas politikasnda birbirinden gerek teorik gerekse uygulama asndan keskin farkllklar ile ayrld grlmektedir. Bu politika deiikliklerinin znde ise II. Dnya Savan kartan Nazi Almanyasnn yaratt tehlikenin bertaraf edilmesine ynelik olarak zellikle ABD tarafndan uygulanan politikalarn birincil derecede etkili olduu grlmektedir. kincil derecede nemli olan etkenin Alman halknn bu istikrarszlk srecini reten halk olarak sulanmas nedeniyle, Alman halk zerinde oluturulan psikolojik bask ve sululuk kompleksi ile pasifize politikalarn sonucudur. Almanyann uluslararas politikasnn her iki ayr dnem iinde tek ortak noktas ise Fransa ile olan ilikilerin merkezilii olmutur. Fransann Almanyann d politikasndaki merkezi rol hep nemini korumutur. 1870de Fransann

454 Tom Dyson, Civilian Power and History-Making Decisions: German Agenda-Setting on Europe, European Security, Vol:11, No:1, Spring 2002, s. 27. 455 bid, s. 28; Hanns Maull, Germany and Japan: The New Civilian Powers, Foreign Affairs, Vol: 69, No:5, Winter 1990/91, s. 91-106.

131

yenilgisi ile sonulanan sava sonunda kurulan Alman mparatorluu ile Fransay karsna almamaya gayret gsteren Bismarckn 1870lerin sonunda Fransann Tunusu igal etmesi iin tevik edilmesi birinci dnem asndan bir rnek tekil etmektedir. kinci dnem iin en iyi rneini gnmzde AB dzeyindeki ilikiler vastasyla kurulan ve Alman anslyesi ile Fransz devlet bakannn katld ikili zirve toplantlar oluturmaktadr. I. dnem sonras Alman d politikas yukarda da iaret edildii zere Alman halknn sululuk kompleksine dayandrlarak gelitirilmitir. Avrupada bar getirmekle ykml olduunu dnen Alman halk bu sre ierisinde daha barl bir d politika benimsemek zorunda kalmtr. Bunun sonucu olarak 1990larda zellikle Dou Almanya ile birlemenin ardndan Alman akademisyenlerinin konstrktivist teori ile onun bir alt kolu olarak deerlendirilebilecek sivil g kavramlarn uluslararas politika almalarnn temel direi olarak ekillendii grlmtr. Almanyann uluslararas alanda stnlnn oluturulmas zorunluluu fikriyatnn ise esas olarak Hitler ncesine dayand grlmektedir. Devleti ynetenler asndan bakldnda Bismarck ile balayan sre ve sonrasnda ynetimi devrettii gen ve hrsl kral II. Wilhelmin benzer ekilde Almanyann stnl konusunda grlere sahip olduu bilinmektedir. Dier yandan Alman entelektellerinin incelenmesinden de grlecei zere, benzer ekilde Alman siyasi ve ekonomik stnlnn oluturulmas yolundaki grlerin ok daha nceden balad ve buna dair grlerin yaygn olarak tartld anlalmaktadr. Almanyann siyasal ve ekonomik stnlnn anlam 19. yzyln sonu ve 20. yzyln banda giriilecek savalar veya emperyalist faaliyetler araclyla Alman mparatorluunun topraklarnn geniletilmesidir. i. Alman D Politikasnn I. Dnemi (1871-1945) A. I. Dnemdeki Alman D Politikasnn Genel Nitelikleri Almanyann birinci dnem (1871-1945) d politikasnn inasnda, temel olarak siyasi ve brokratik elitler ibanda olmulard. Bismarckla birlikte Prusya brokrasisi, d politikay, Alman mparatorluunu ve milletini ekillendirmek iin kullandklar gibi ayn zamanda i siyasette yaanan gelimelere kar da

132

kullanmlardr.456 Yine bu dnemde Almanyann uluslararas politikaya bakn belirleyen temel etkenlerin banda jeostratejik konumu gelmekteydi.457 Rusya ve Fransa ile evrili olan Almanyann politikas temel olarak bu iki gl lkenin bir araya gelmesini engellemek zerine kurulmutu. Bunun yan sra, hemen yan banda snr bulunan ve yzyllarca Kutsal Roma mparatorluunun merkezi olan Avusturya-Macaristan mparatorluu Alman d politikasnn formle edilmesinde nemli bir etken olmutur. Szkonusu imparatorluun hitap ettii Alman halknn ana unsuru olmas Alman mparatorluunun bu imparatorluk ile ilikilerini yaplandrmas da etkili oluturmutur. Almanyann d politikasnn I. dnemini aslnda iki alt blmde incelemek gerekir. lk kesit, Bismarckn ynetimde kald dnemdir. 1890da grevden azledilene kadar Bismarck, Alman d politikasnn ana belirleyicisi konumdayd. Tarihin bu kesitinde Bismarck bir yandan Alman milletinin inas ile urarken, dier yandan uluslararas politikadaki dengeleri gzeterek Metternichvari politikalarla Alman mparatorluunun bekasn salamaya alt grlmekteydi.458 1871de Alman mparatorluunun ilanyla pragmatik bir lider olan Bismarck Almanyann topraksal genilemesine ynelik politikasn dondurdu. Bu sre ierisinde daha ok elde edilen topraklarn konsolidasyonunu ve Avrupada beliren dmanlklarn azaltlmasn hedefleyen Bismarck, bu kapsamda eitli ittifak sistemlerinin gelitirilmesi iin aba sarf etti. Bu dmanlklarn banda Fransann bulunmas sebebiyle de zellikle Fransay evreleyecek bir ittifaklar sistemi oluturmaya alt.459 mparatorlar Ligi olarak adlandrlan ittifak sistemi, isel istikrar bozulan Avusturya-Macaristan ekinen ile Rus mparatorluu mparatorluu ile bu yaknlamasndan 1872da Bismarckn inisiyatifle arasnda

oluturulmutur. Bununla birlikte, Balkanlarda Rusya ile Avusturyann mcadelesi kurulan bu sistem bozulmutur. Osmanl mparatorluunun zellikle

Woodruff D. Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, Oxford and New York, Oxford University Press, 1986, s. 54, 65. 457 Harald Mller, German Foreign Policy after Unification, Paul B. Stares (der.), The New Germany and the New Europe, New York, The Brookings Institution, 1992, s. 126. 458 lber Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, stanbul, letiim Yaynclk, 1998, s. 19. 459 Fahir Armaolu, 19. Yzyl Siyasi Tarihi (1789-1914), 2. Basm, Ankara, Trk Tarih Kurumu Basmevi,1999, s. 334-336.

456

133

Balkanlardaki topraklarn bu iki imparatorluk arasnda paylatrmaya arabuluculuk yapan Bismarck, 1881de yeniden bu imparatorlar ligini kurmutur.460 I. dnemin ikinci alt blm ise 1890da balayan ve II. Dnya Sava sonuna kadar devam eden tarihsel sreci iaret etmektedir. 1890da Bismarckn anslyelikten ayrlmasnn ardndan d politikada mparator II. Wilhelmin Weltpolitik (dnya hakimiyeti) kapsamnda bir d politika benimsedii ve bu politikann erevesinde hareket ettii ileri srlebilir.461 1890a kadarki bu dnemde Bismarck, zellikle ii snf arasnda sosyalist hareketin g kazanmasnn ardndan ilk olarak iilere sosyal gvenlik hakk tanm, ardndan da Avrupa dnda emperyal politikalara ynelmitir.462 Fakat emperyal politikalar zellikle 1890da Bismarckn II. Wilhelm tarafndan azledilmesinden sonra arlk kazanmtr. Weltpolitik erevesinde bir dnya imparatorluu kurma hayalinde olan gen imparator II. Wilhelm emperyalist politikalar erevesinde ilk olarak Afrikaya el atmtr. Fakat Afrikann ou daha evvelden Britanya ve Fransz imparatorluklar arasnda paylalmt. Bu nedenle Almanya da Afrikada henz igal edilmemi olan Kamerun, Togo ve Kongonun bir blmn ele geirmeye ynelmitir. Dnya imparatorluunun en nemli nedeni olan ekonomik destein bu blgelerden salanamayacan anlalnca Almanya, bu sefer gzn in topraklarna evirmi ve Hankow, Tientsin, Tsingtao kentlerinde imtiyazlar elde etmitir. Yine de bu durum, Almanyann dnya imparatorluu kurmasna yetecek maddi koullar oluturmadn dnen II. Wilhelm, rann Ruslar ve ngilizlerin nfuz alanna girmesi, Balkanlarn Rusya, Avusturya-Macaristan ve yeni birliini salam olan talyann ekime alan olmas nedeniyle gerek emperyal politikalar sonucu igal edilmemi olan gerekse nfuz alanlarna blnmemi olan, tek toprak paras olarak Osmanl mparatorluunu yeni alm sahas olarak belirlemitir.463 Alman d politikasn I. dnemde aklamak iin jeostratejik konumunun yan sra, esas olarak iki nemli Weltanshauung (spesifik bir dnya gr) kavram zerinde durulmasn gerekli klmaktadr. Bunlar, Weltpolitik ile Lebensraum kavramlardr. Bu kavramlar Nazi Almanyasndan ok nce gelitirilmi kavramlar
460 461

bid, s. 338-340, 348-352. Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 19. 462 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 400. 463 Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 20; Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 335. Blackbourn, bu yeni emperyalizmi enformel emperyalizm olarak adlandrmaktadr.

134

olup, Alman d politikasn bu dnemde ekillendiren ve ynlendiren temel nosyonlar olarak genel kabul grmektedir.464 i. Weltpolitik Almanyann dnya zerinde hakimiyeti anlamnda kullanlan Weltpolitik kavramnn 19. yzyln sonlarndan itibaren zellikle 1890larda youn bir ekilde kullanlmaya balanmt. Max Weber, 1895de Freiburg niversitesinin al konumasnda dnya politikasnda Almanyann yerini almas iin Almanyann birlemesinin bir son deil, yeni bir balang olmas gerektiini ifade etmiti.465 1900da Alman d politikas Bernhard von Blowun anslyelie getirilmesi ile birlikte, brokrasi ve Kayserin ibirlii ile I. Dnya Sava balayana kadar deimeyecek ekilde belirlenmiti. Bu politika, dnya politikasnda Almanyann uygulayabilecei politikalar ve ittifaklar kesinletirmi ve Almanyann karsndaki rakip bloun da belirlenmesini salamt. Bu dnemden itibaren beliren gruplamalar etrafnda sava beklenmeye balamt. 1894de Fransa ile Rusya, 1904de Britanya ile Fransa ve ardndan 1907 ylnda Britanya ile Rusya arasnda l tilafn kurulmas Almanyann evrelenme korkusunu da arttrmt. Aslnda yzyln sonlarna doru 1898de iki emperyalist imparatorluk olan Britanya ile Fransann Afrikada Faoda krizi ile birbirlerine kar pheleri younlamtr. Ayrca Rusya ile Britanyann gerek Afganistan gerekse ran ile Hindistan konularnda ortaya kan anlamazlklar nedeniyle birbirlerine olan gvenleri azalmt. Almanya, ilk olarak bu ittifaklar kendisine ynelik olarak nitelendirmi ve bu ittifaklar Franszlarn intikam, Ruslarn Pan-Slavizm eilimleri ile Britanyann Almanyann ticaretini glenmesini kskand eklinde deerlendirmitir.466 Almanya l tilafn olumas srecinde, bu birliktelii bozmak iin baz politikalar retmise de bunlar ters etki yaratmtr. Almanyann gmrk tarifelerini ykseltmesi, Orta ve Dou Avrupadaki varln arttrmas ve Bismarck zamannda Rusya-Almanya arasnda imzalanan antlamay yenilememesi gibi olaylar, Rusyann bu politikalar saldrgan olarak nitelemesine ve sonuta

Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 52-82, 83-111. Matthias Zimmer, Return of the Mittelage: The Discourse of the Centre in German Foreign Policy, German Politics, Vol:6, No:1, April 1997, s. 25. 466 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 443.
465

464

135

Britanyaya daha da yaknlamasna yol amtr. Almanya ise daha nceden oluturduu ittifak sistemine gvenmitir. Fakat, 1879de Avusturya-Macaristan mparatorluu ile 1882de daha az gvenilir olsa da talya ile bir ittifak oluturmu olan Alman mparatorluu, l tilaf karsnda bir denge arayna girmi ama arzulad dengeyi kuramamtr.467 Almanyann yine 1890larda ynlendii blge Osmanl mparatorluunun ynetimi altndaki bugnk Anadolu ve Ortadou blgeleri olmutur. Bunun en nemli nedeni, emperyalist politikalar sonucu dnyann paylamna ge katlan Almanyann henz paylalmam olan ve krl sayabilecek tek alannn Osmanl mparatorluu topraklar olmasdr. Osmanl mparatorluunu 1898de ikinci kez ziyaret eden II. Wilhelm (ilk ziyareti 1889), Protestanlarn doal lideri olarak kendini grmesine karn, Fransann engeliyle karlamtr. Blgedeki Katoliklerin koruyuculuu roln stlenen Fransa blgede liderlii de stlenmeye almtr. Fakat II. Wilhelm, amda yapt konumayla kendisini Mslmanlarn en iyi dostu olduunu ilan etmesine yol am ve dolaysyla Mslmanlarn desteini almaya aba sarfetmitir. II. Wilhelm bu ziyaretlerden esas olarak stanbul-Badat demiryolunun yapm iin Deutsche Banka verilen bir imtiyaz elde etmitir. Bu sayede blgenin hammadde kaynaklarnn Alman ekonomisi iin kullanlabilir hale gelmesi planlanmtr. te yandan, Badat demiryolu inaat Britanya ile ilikilerin ktlemesini gze alan planl bir politika olarak gze arpmaktadr.468 Ayrca Almanya, Osmanl mparatorluunda giritii bu trden faaliyetleri ile emperyalizm kavramnn deimesine yardmc olmutur. Bu dnemdeki faaliyetleriyle Almanya, emperyalizmin sadece askeri igaller ile deil, ayn zamanda ekonomik faaliyetler araclyla da gerekletirilebileceini gstermitir.469 Weltpolitik erevesinde 1898 yl Almanyann Britanyann denizlerdeki stnlne son verme yolunda Amiral Tirpitzin grlerinin etkili olduu yl olmutur. Tirpitzin grleri erevesinde Alman donanmasna ilikin Reichstagda biri 1898, dieri 1900da olmak zere iki kanun kabul edilmitir. Britanyann stnlnn karasal ordudan ziyade denizlerdeki stnlnden kaynaklandn ileri sren Tirpitz, Almanyann denizlerde hakim olmas ile Britanyann
467 468

bid, s. 445. bid, s. 447. 469 Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 101.

136

etkinliinin krlacan ve

bu sayede

Almanyann dnya

imparatorluu

hakimiyetine kavuacan savunmutur. Fakat, ok sayda sava gemisinin inas ile Britanyaya meydan okumaya balayan Almanya, sadece Britanyann deil, ayn zamanda Fransa ve Rusyann da tepkisini ekmitir.470 Tirpitzin planlarnn uygulamaya konulmasnn en nemli nedeni, Kayser II. Wilhelmin bu politika ile ar sanayiciler, orta snf ve milliyetileri cezbedecei dncesinden kaynaklanmtr.471 Fakat sonuta Tirpitz plan, sadece dmanlk retmi ve Fransa, ngiltere ile Rusyann l tilafn temelini ortaya atmalarn salamtr. Bu plann bir baka olumsuz etkisi de Alman ekonomisini tayamayaca bir yk yklemi olarak tarihe gemitir. Btn bu gelimelerin sonucunda Tirpitzin donanmaya ilikin plan baarszlkla neticelenmitir.472 Weltpolitikin esas olarak devlet kademeleri tarafndan kapsaml bir ekilde 1900-1909 arasnda anslye olan Blow dneminde kullanld kabul edilmektedir. Blow, 27 Mart 1900de Alman parlamentosu Reichstagda yapt konumada, Weltpolitik kavramnn Alman sanayisinin, ticaretinin, igcnn ve Alman halknn zekasnn genilemesinden doduunu ve bu kapsamda elde edilen hayati karlarn korunmasna ynelik olduunu belirtmektedir. Blow, bu politikann saldrgan genilemeci bir politika olmadn da zellikle vurgulamaktadr. Dier yandan Woodruff Smith, bu politikann gelitirilmesinin daha ok Almanya sanayisinin darda genilemesi iin bir destek politikas olduunu iddia etmektedir.473 Bylece Weltpolitik, daha ok Alman brokrasinin Alman kapitalist snf ile ibirliine dayal bir ekilde oluturulan bir kavram olarak ortaya kmaktadr. Ayrca Weltpolitikin temel felsefesi Almanyann geri kald emperyalist yarta Alman sanayisine ucuz hammadde kaynaklarna sahip blgeleri kontrol altna almak ve Alman sermayesine yeni krl alanlar yaratmaktr. Yine yukarda belirtildii zere brokratlarn zellikle Dileri Bakanl yetkililerinin yan sra, Weltpolitik kavramnn ekillendirilmesinde II. Wilhelmin etkisi byk olmutur.474 Bunun yan sra, Weltpolitik kavramnn formlasyonunda i evreleri ile gazeteci ve akademisyenlerin de yer ald grlmtr. Metal
470 471

Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 448. bid, s. 449-450. 472 bid, s. 451. 473 Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 52-53. 474 Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 19.

137

endstrisinin en nemli firmas olan Kruppun ynetici Alfred Hugenberg, hem Dileri hem de 1890larda Deutsche Bankn yneticilerinden Bernhard Dernburg gibi isimler i dnyasnn temsilcileri olarak bu kavramn inasnda etkili olmulardr.475 Fakat bu politikaya destek sadece kapitalist snftan ve brokrasiden deil,ayn zamanda sosyalistlerin de bir ksmndan gelmitir.476 Weltpolitik, bu ekilde formle edilirken, dsal ekonomik stnln kurulmasnda iki temel rol stlenmitir: Almanyann snrlar dnda piyasalarn ve yatrmlarn oluturulmas ve dengeli fiyatlarla hammadde kaynaklarnn kontrol altnda tutulmas. Bu sayede ekonomide yaanacak herhangi bir kriz veya fazla retim durumunda bu pazarlarn alternatif imkanlar yaratmas dnlmtr.477 Daha nce bahsedildii gibi, Bismarck nderliindeki Alman mparatorluu, 1873 ve 1896 yllarnda Almanyada daha az hissedilse de Avrupada youn bir ekilde yaanan ekonomik krizle birlikte 1890larn sonundan itibaren Avrupa dna, zellikle Dou Afrika, Gneybat Afrika, Kamerun ve Togo gibi paylalmam Afrika blgelerini ele geirmitir. Ayrca inde Hankow, Tientsin, Tsingtao kentlerinde imtiyazlar elde etmi olan Alman mparatorluu yine henz dier emperyalist devletler tarafndan ele geirilmeyen ve nfuz alanlarna blnmemi olan Osmanl mparatorluunun Ortadoudaki topraklara ynelen emperyalist politikalar benimsemitir.478 Bu sayede i politikadaki siyasi gerginlii de engelleyen Almanya, Afrikada eitli topraklar elde etmise de, Almanya emperyalist smrden ziyade esas olarak Afrikadaki ngiliz ve Fransz kontrolndeki blgelerle ticaretini gelitirerek byk krlar elde etmitir.479 Weltpolitik kavramnn daha sonra Lebensraum kavramnn akland ksmda da grlecei zere, Alman ekonomik emperyalizm nosyonu ile ele alnmas gerekmektedir. Friedrich Naumann tarafndan ileri srlen Orta Avrupa ile bir ekonomik birlik kurulmas -Mitteleuropa- fikri, Listin Alman sanayi rnleri ile merkezi ve dou Avrupa lkelerinin tarmsal rnlerinin deiimine dayanmaktayd. Byle bir ekonomik birliin Almanya iin nemi, bu blgenin ekonomisinin tm
475 476

Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 61, 63. Yldrm Ko, Batl i Smrye Ortak: Burjuva Proletarya, Ankara, Bilgi Yaynevi 2005; James, Alman Kimlii, s. 96. 477 Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 65. 478 Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 28-30. 479 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 335-337.

138

ynleriyle ele geirilmesi ve kontrol edilmesi, yabanc rekabet karsnda istihdamn, yatrmlarn kontroldr. ve
480

kr

dzeylerinin

korunmas

ile

hammadde

kaynaklarnn

Mitteleuropann ekonomik stnln yan sra nemli olan noktas

Alman kltrel ve siyasi etkisinin bu blgede artmasdr.481 Dier yandan Mitteleuropann snrlar konusunda net bir bilgi yoktur. Bununla birlikte Mitteleuropann arka plannda Rusya ile Avusturya-Macaristan mparatorluunun Alman mparatorluuna skca balanmasna yol aacak bir ekonomik rgtlenme olduu dnlmektedir. Mitteleuropann iine dahil olduu kesin olan blgelerin Polonya, Baltklar ile Balkanlar olduu aktr.482 Bununla birlikte zellikle Balkanlar Rusya ile Avusturya-Macaristan mparatorluunun ekime alan olduu iin Almanyann bu blgede iki mparatorluk arasnda uzlatrmac bir politika benimsedii grlmektedir. Mitteleuropa fikri zellikle sanayi evrelerinden youn destek alm ve Bismarckn yerine anslyelie atanan Caprivi ve hkmeti ile Dileri Bakanl tarafndan benimsenerek 1892de uygulamaya konmutur. Junkerlerin483 tepkisine ramen tarmsal rnlerde gmrk tarifeleri indirilerek, bata Avusturya-Macaristan ile Rus mparatorluu olmak zere Orta ve Dou Avrupann tarma dayal ekonomilerinin Almanyann yrngesine ekilmek istenmitir. Fakat yzyln banda Mitteleuropa teorisi iindeki devletlerinden biri olan Rus mparatorluu ile ticaret Rusyann bu dnemde Almanyaya daha fazla snai mallar ihra etmesine yol am ve d ticaret haddinin Rusya lehine gelimesine neden olmutur.484 Weltpolitik dnem dnem ierik deitirse de I. Dnya Savann balamasna kadar Almanyann d politikadaki temel unsurlarndan birini oluturmutur. Brokrasinin sermaye snf ile birlikte hareket etmesine olanak tanyan Weltpolitik, 1912de anslye Theobold Bethmann Hollweg tarafndan zellikle 1905 ve 1911 yllarnda yaanan Fas Buhran olaylarnn ardndan baarsz olarak deerlendirilmitir. 1905de balayan ve 1911de tekrar eden Fas Buhran, Alman d politikasna ar darbe indirmi ve bir yl sonra ilan edilecei
480

Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 77-78; Harold James, Alman Kimlii, s. 118-119. 481 Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 337. 482 bid, s. 337. 483 Junkerler, Almanyadaki toprak sahibi olan soylu kiilerdir. 484 Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 20.

139

zere Weltpolitikin sonunu hazrlamtr. Dier yandan Weltpolitikin baarszla uramas Alman halknda derin etkiler yaratm ve bu dnemden itibaren Bismarck kltnn yerlemesine katkda bulunmutur. Esas olarak Fas Buhran, 1904de kurulan Fransz- ngiliz ittifak sonucu oluan dengeyi bozmaya ynelik bir giriim olmutur. Faoda krizinden sonra, Fransa ve ngiltere arasnda Afrikay ikiye blen Berlin Anlamasnn imzalanmasnn ardndan Fas zerinde Fransann karlar olduu genel olarak kabul grmtr. Fakat 31 Mart 1905de Fasn Tanca blgesini anslye Blowun oldu-bittiye getirmesi ile ziyaret eden II. Wilhelmin Fastaki Alman karlarn korumaya kararl olduunu aklamas ile Fransa ile Almanya arasndaki ilikiler gerginlemitir. Bununla birlikte Fransa, gerginleen ilikilere ramen riske girmemi ve II. Wilhelmin Fas zerine bir toplant yaplmas isteini kabul etmitir. Toplant sonucunda imzalanan Algsiras Anlamas ile Fasn bamszl tannm ama gvenlik Franszlara braklmtr. Dier yandan Fransa, Fas konusunda geri adm atmakla birlikte, Fransz ynetimi ve kamuoyu artk sava hazrlklarna balayarak orduya ayrlan btenin miktar arttrm ve Britanya ile ilikileri bu dnemden sonra artarak gelimitir.485 kinci Fas Buhran ise 1911de yaanmtr. Fransann Fasa gvenlii salama gerekesiyle asker karmas zerine, Almanya, Fasn Agadir limanna Panther adl sava gemisini yollayarak gerginlii trmandrmtr. Bunun zerine Britanyann Fransaya 1904 Anlamas erevesinde ykmllkleri olduunu aklamas ile gerginliin bymesi zerine Almanya sava gemisini geri ekmitir. Nihayetinde Fasn Fransaya teslim edilmesi Alman kamuoyunda iddetli bir tepki ekmitir.486 Bu olaydan bir sre sonra 1912de anslye Benthmann-Holwegin Weltpolitik baarsz olduunu aklamtr. Fas Buhrannn dier bir nemli sonucu ise Alman siyasetinde Bismarck kltnn ykselii olmutur.487 Bu krizin ardndan I. Dnya Savana giden yol almtr.488 Bununla birlikte Weltpolitikin temel zelliklerinden biri olan Mitteleuropa kavramlar II. Dnya Savana kadar sren dnemde baatln korumu ve Alman d politikasn ynlendiren balca kavram olmutur.

Armaolu, 19. Yzyl Siyasi Tarihi, s. 459-464. bid, s. 477-481. 487 Frankel, From the Beer Halls to the Halls of Power, s. 548. 488 Armaolu, 19. Yzyl Siyasi Tarihi, s. 481.
486

485

140

ii. Lebensraum I. dnemde Alman d politikasn ynlendiren ikinci kavram olan Lebensraumnun (hayat sahas) Weltpolitik ile baz benzerlikleri bulunmasna ramen, Weltpolitik kavramnn dnda braklan Alman Junkerlerine ve daha geni balamda deimeden Alman safln koruduu iddia edilen Alman kyllerine ynelik olarak retildii ileri srlebilir. Hitlerin de sk sk atfta bulunduu Lebensraum, ilk olarak jeopolitik teorisyenlerden Friedrich Ratzel tarafndan 20. yzyln balarnda gelitirilmi ve I. Dnya Sava sonrasnda genilemeci politikalar balamnda Alman politikaclar tarafndan kullanlmtr. zellikle muhafazakr kesimin ve onlarn szcleri bu kavrama byk nem atfetmilerdir.489 Ekonomik ve sosyal deiimin yaratt endie, sosyalizm korkusu ile inan sistemlerinin sorgulanmas gibi nedenler Alman muhafazakrlarnda gerilim yaratmtr. Lebensraum aslnda bu korkulara ve endielere kar gelien bir kavram olmutur. Bu sayede eitli ve birbirinden farkl ideolojiler bir potada toplanm ve korkularn giderilmesi iin bir ara olarak alglanmasna yol amtr. Sadece muhafazakr kesimden deil, ii ve burjuvazi kesimlerden de destek almtr.490 Kyllk, Lebensraum nosyonunun temel zelliklerinden birini oluturmutur. nk kyller, bozulmam doalar ile Alman kltrn tayacak yegne kesim olarak deerlendirilmitir. Bu sayede Lebensraum sanayilemenin saldrsna kar geleneksel Alman toplumunun korunmas ile zdeletirilmitir. Lebensraum erevesinde bu gruplarn Alman mparatorluunun maddi desteiyle Orta ve Dou Avrupaya yerlemeleri ngrlmtr. Bylece bu blgelerin Almanlatrlmasyla Almanya mparatorluuna ekonomik olarak ilave yararlar salamas amalanmtr.491 1890-1900 arasnda Alman anslyesi olan Caprivi, Ya mal, ya insan ihra etmek zorundayz. Bu kadar artan nfusla yaayamayz diyerek Lebensraum politikasn siyaseten hakl karmaya ynelik grler ortaya atmtr.492 Irklk, Lebensraum kavramnn altnda yatan etkenlerden en nemlilerinden biridir. Daha nce ngilizlerin beyaz adamn yk ve Franszlarn medeniletirme

489 490

Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 83. bid, s. 84-85, 89. 491 bid, s. 93. 492 Caprividen aktaran Ortayl, Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, s. 41.

141

misyonu kavramlarna benzer grler Lebensraum ile Almanya tarafndan da kullanlmtr. Orta ve Dou Avrupa topraklarnda yaayan ve rksal adan daha dk olan (yani Alman ve Avrupal olmayan halklarn) Almanlatrlmas sayesinde bu blgenin stn Alman rkna tabi olmas ve gelitirilmesi savlardan birini tekil etmitir. Bu ekilde Lebensraum ad altnda bu blgeye ynelik Alman emperyalizmine hakllk kazandrlmaya allmtr.493 Bu zellikleri ile Lebensraum balangta sanayilemenin etkilerinden endielenen sosyal gruplar iin ortak bir politik zemin oluturmakla birlikte daha sonralar bu grnn kaybetmitir. Yine de Ulusal Liberal Parti ile Serbest Muhafazakrlar adl siyasi rgtlenmelerin iinde baz gruplar kendilerini Lebensraum ile zdeletirmilerdir. Almanyada 1890larda Bismarckn ilk nce grevden ayrlmas ve ardndan lmesi ile ortaya kan Bismarck klt etrafnda rgtlenen Alman ar sann ve bu radikal sa iinde Pan-German Ligi adl siyasi rgt kendisini Lebensraum ile daha fazla zdeletirdii grlmtr.494 Alman d politikasnn I. dnemindeki bu genel nitelikleri sadece Weimar Cumhuriyetinde belli bir dnem iin kesintiye uramak durumunda kalmtr. Bununla birlikte szkonusu genel nitelikler toplum, siyasiler ve brokrasi iinde hakim olan dncesini devam ettirmitir. Hitlerin iktidara geldii 1933den itibaren bu niteliklerden Lebensraum n plana karlm ve buna uygun biimde d politika yaplandrlmaya allmtr. Bylece Almanyann d politikas II. Dnya Sava sonuna Weltpolitik ve Lebensraum kavramlar erevesinde ynlendirilmitir. Fakat uygulamada gerek Weltpolitik gerekse Lebensraum baarl olamamtr. Weltpolitik daha 1912de anslye Hollweg tarafndan da kabul edildii zere byk bir baarszlk ile sonulanmtr. Lebensraum ise pratikte tam olarak uygulanamam, II. Dnya Savann sonucunda doal olarak baarszl ortaya kmtr. Rusya, Ukrayna ve Balkanlara yerleen Alman kyllerinin says byk rakamlara ulaamad gibi bu yerleim sonucunda blge zerinde domas planlanan ekonomik, kltrel ve siyasi stnlk de salanamamtr. I. Dnya Savann drdnc ylnda sava kilitlenmi grnrken, Almanyada ba gsteren genel grev ve ii ayaklanmalar, Alman ordusuna lojistik
493

Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 90-91; Blackbourn, The Long Nineteenth Century, s. 334. 494 Smith, The Ideological Origins of Nazi Imperalism, s. 94-97.

142

destein kesilmesine sebep olmutu. Bunun Alman cephesi zerinde ok byk etkileri olmu, Almanyann sava kaybetmesinde nemli bir rol oynamt.495 Bu arada Almanya apnda sosyalist hareket g kazanrken Alman sa ve orduda arkadan baklanma efsanesi yaygnlamtr.496 3 Ekim 1918de Alman mparatoru tahttan feragat ederek anslyelie Baden Prensi Maximilian atam ama o da yerine sosyal demokrat ve halk komiserleri geici konseyi bakan Friedrich Eberti atamtr. Savan hemen ardndan ilan edilen Weimar Cumhuriyeti, yeni oluturulan hkmet yeni bir Almanya yaratmaya alrken, tilaf devletlerinin antlama basks ile karlamtr. Gerek ordudan gerekse siyasetilerden gelen youn eletiriler ve istifalara ramen 28 Haziran 1919da bata Fransa olmak zere tilaf devletlerinin basks ile imzalanan ve yeni oluturulan Parlamento tarafndan da onaylanmak zorunda braklan Versay Antlamas, Alman halknda byk tepki yaratmtr. Alman halk tarafndan Diktat olarak adlandrlan bu antlamann Almanya zerinde yaratt gerek psikolojik gerekse maddi basklar II. Dnya Savann kmasnn balca sebebini de oluturmutur. Weimar Cumhuriyeti bu artlar altnda hegemonik bir siyasi kltr oluturamam, Alman halk da keskin ideolojik kamplara blnmtr. Alman toplumun kamplamas daha ok komnist ve rk ideolojilerin hakim olduu bir siyasi arena erevesinde gereklemitir.497 Daha nceki Bismarck ve Wilhelm tarafndan ekillendirilen Alman toplumu, Prusyal-Protestan, muhafazakr, askeri ve otoriter devlet yanls olarak anlrken, yeni Weimar Cumhuriyetinde baat olan ve etrafnda uzlama salanan siyasi bir kimlik ortaya karlamamtr.498 Bununla birlikte sosyalist devrimci hareketler Alman ordusu nderliinde kurulan Freikorps denilen ve ounlukla eski askerlerden oluan gnlllerle bastrlmtr. Fakat sosyalist hareket yok olmam, yeraltnda faaliyet gstermeye devam etmitir. Bununla birlikte Weimar Cumhuriyetinde rk eilimler ba gstermi, niversitelerde rk hijyeni ad atlnda akademik dallarn kurulmu ve bu tr

James, Alman Kimlii, s. 128; Hitler, Kavgam, s. 148. James, Alman Kimlii, s. 128. 497 Detlef Lehnert, Klaus Megerle, Problems of Identity and Consensus in a Fragmented Society: Weimar Republic, Dirk Berg-Scholesser and Ralf Rytlewski (derl.), Political Culture in Germany, New York, St. Martins Press, 1993, s. 43-45. 498 bid, s. 46.
496

495

143

gelimeler rkln Alman toplumunda daha da yaygnlamasna katkda bulunmutur.499 Alman halkn zellikle daha lmllar ve ortada olanlarn bir araya getiren ba ise Versay Antlamasnn dayatt ykmllkler olmutur. Almanyann savan tek sulusu olarak gsterilmesi (231. madde), Fransaya braklan topraklar ve denen sava tazminat gibi Almanyaya yklenen sorumluluklar, Alman halk tarafndan antlamann Diktat olarak nitelendirilmesine yol amtr. Bunlarn ardndan tazminatlarn denmesinde yaanan sorunlar bahane edilerek, sanayi blgesi olan Ruhrun 1923de Fransz ve Belika askerleri tarafndan igal edilmesi ile ayn yl yaanan hiper enflasyon krizi bata Bavyera olmak zere Alman sann tm lkede glenmesine yardmc olmutur. Btn bunlar Weimar Cumhuriyetinin aslnda daha tam domadan lmesine yol amtr. 1924de tazminat komisyonu bakan Charles Dawesin adyla anlan plan erevesinde Almanyaya kredi destei salanm ve bu sayede eski retim gcne tekrar kavumutur. 1925de len Ebertin yerine geen Hindenburgla birlikte d politikada daha uzlamac bir politika izlenmeye balanmtr. Dileri Bakan olan Stresemann, Locarno bar dneminin mimarlarndan biri olmu ve 1925-1930 arasnda Almanya, Fransa ile Belikaya snr garantisi sunmu ve ardndan Polonya ile ekoslovakyaya snr sorunlarn uluslararas tahkime gtrmeyi nermitir. 1926da Almanyann Milletler Cemiyetine kabul edilmesi ve 1928de BriandKellog Savamazlk Paktnn imzalanmas ile bu dnemin bir bar dnemi olmasn salamtr. 1930da ABDde balayan ve ABDli iadamlarnn byk krediler verdii Almanyadan bu kredilerin ekilmesiyle hemen etkisini gsteren Byk Depresyon ise Weimar Cumhuriyetinin sonunu hazrlamtr. Bu artlar altnda borlarn yeniden dzenlenmesini ngren Young Plan da ar san kulland bir malzeme olmu ve Alman halk da bu planlara tepki gstererek, Alman sann fikirlerine itirak ettii grlmtr. Weimar Cumhuriyeti 1933de Hitler ve Nasyonal Sosyalist Partinin iktidara gelmesinin ardndan tarihe karmtr. Nasyonal Sosyalist Parti aslnda Versay
Richard J. Evans, Alman Tarihinde Toplumdan Dlananlar, Robert Gellately ve Nathan Stoltzfus (derl.), (ev. Bilge Tanrseven, Funda bua Erel, S. Nihad ad), Nazi Almanyasnda Toplumdan Dlananlar, Ankara, Phoneix Yaynlar, 2002, s. 45-46.
499

144

Antlamasna kar oluan tepkiyi iyi kullanarak Alman halk arasnda ykselmitir.500 Bu dnemde Almanya artk Aryan rknn stnlne dayal rk bir ideolojinin hakimiyetin altna girmi ve toplum totaliter devlet temelinde yeniden yaplandrlmtr. Anti-semitizm gibi kavramlarn ise sadece Nazizm ile balantlandrlmasnn yanl olaca bir ok akademisyen tarafndan dile getirilmitir. Bu grlere gre genelde Avrupada, zelde ise Almanyada antisemitizm, Ortaadan balayp 1890larda rklk ve soy slah gibi teorilerle desteklenen ve II. Dnya Savana kadar uzanan bir gemie sahip bir dnce olarak sivrilmitir.501 zellikle snfsz bir Almanya sylemi ile birlikte istihdam politikas sayesinde ekonomik kriz dnemlerinde 3 milyona varan isizlik problemini zerek iileri yeniden Alman toplumunun hakim ideolojisine entegre etmeyi baarmtr. Hitler, bata brokrasi olmak zere burjuvazi ile ibirlii halinde Alman toplumunu Weimar Cumhuriyetinden beri oluan gerginlikleri kontrol ederek yeniden ina etmitir.502 Bu yeniden ina srecinde Bismarck klt ve Bismarckn ekillendirdii Alman mparatorluunun temel zellikleri kullanlmtr. Gramici anlamda Almanya Kayserist bir politika benimsemitir. Bu politika ile Almanya, Gramscinin bahsettii Rusya ve Bat arasndaki temel fark olan sivil toplum kavram balamnda deerlendirildiinde, Almanyann o dnemde Rusyaya daha yakn bir devlet yapsna sahip olduu ve Batl anlamda bir sivil toplum yapsna sahip olmad grlmtr. Bu nedenle Almanyada sivil toplumun zayf olmas, Alman faizminin iktidara gelmesinde ve en nemlisi iktidarda kalmasndaki faktrlerin banda gelmitir. Gramsciye gre bu trden bir iktidarn Batda uzun sre iktidarda kalmas imkansz olmasna ramen, II. Dnya Sava sonuna kadar iktidarda kalmay becerebilmi ve ancak yenilginin ardndan zorla iktidardan uzaklatrlmtr. Bu balamda ele alndnda, iki Batl devlet olan Almanya ve talya, Gramscinin sylediklerinin tersine bir eilim gstermilerdir. zellikle Almanya iin devletin nemi ortaya km ve bylece Batl devletler iinde de sivil

500

Peter Reichel, Culture and Politics in Nazi Germany, Dirk Berg-Scholesser and Ralf Rytlewski (derl.), Political Culture in Germany, New York, St. Martins Press, 1993, s. 60. 501 Evans, Alman Tarihinde Toplumdan Dlananlar, s. 28. 502 Reichel, Culture and Politics in Nazi Germany, s. 68-70.

145

toplumun ekonomik, siyasi veya sosyal krizler srasnda devletin gerisinde kalabilecei ve devlete tabi olabilecei kantlanmtr. Batda devletin hakim olduu bir yapda kurulabilecek hegemonyann ise tarihsel kkleri bulunmaktadr. Bunun doal olarak ulus-devleti daha ge kuran Almanya ve talya gibi devletler iin daha geerli olduu ileri srlebilir. Fakat ABD gibi devletlerde dahi devletin n plana kt ve hegemonyay belirledii durumlarn olmas, bunu sadece ulus-devletini ge kuran devletler ile snrlamann doru olmayacan ortaya koymaktadr. zellikle Souk Sava srasnda ABDde komnizme ve komnistlere kar yrtlen McCarthycilik ile 11 Eyll 2001de ABDye kar yaplan saldr sonrasnda oluan yapda sivil toplumun devletin yannda konumland ve ona gre ekil ald grlmektedir. Bununla birlikte Almanyada kurulan Kayserist hegemonyann daha somut ve tarihsel dayanaklar bulunmaktadr. Bunlarn banda gl bir burjuvazinin olmamas, devletin kurulu biiminin daha ok brokrasiden kaynaklanmas ve bu brokrasinin Alman toplumunu biimlendirmesi gibi durumlar gelmektedir. Bu nedenle Alman tarihinde zellikle 1871 sonrasnda Bismarck, Wilhelm ve Hitler gibi kiisel kltlerin ortaya kmas tesadfi deildir. Alman d politikas da Hitler dneminde rk kavramlarla formle edilmeye balanmtr. Bu erevede 1890 ve 1900larn temel d politika kavramlarn oluturan Mitteleuropa ve Lebensraum teorileri tekrar gndeme gelmitir. Irk yaklamn d politikaya eklemlenerek dorua trmand bu dnemde Versay Antlamasnn Alman halk zerinde yaratt psikolojik bask da kullanlm ve bu antlamann deitirilmesi gerek i gerekse d politikada esas hedefi oluturmutur. Hitler dneminin d politikada revizyonist yaklam daha ok i politikaya hizmet amac tam ve Alman milleti kavramnn yeniden diriltilmesiyle Almanyann yenilenmesi ve glenmesi hedeflenmitir.503 lk olarak 1935da silahlanma hakkn genileten Almanya, ardndan askerden arndrlm Ren blgesine girerek Versayn yaratt psikolojik basky Alman toplumu zerinden atmtr.504 Hitler, Mitteleuropa kavram erevesinde Orta ve Dou Avrupada glenmek gerektiine inanmas sebebiyle bu blgelerde yaylmac politikalar izlemeye koyulmutur. ekoslovakyann Sdet blgesi veya Versay Antlamas ile
503 504

James, Alman Kimlii, s. 153-154. bid, s. 154.

146

serbest ehir ilan edilen ve Polonya snrlar ile evrili olan Danzing ile Polonyann eitli blgelerinde yaayan Alman halknn rgtlenmesini salam ve bunlar kullanarak Mitteleuropay ele geirmeye almtr. Hitler, 1938da ilk olarak Avusturyay ilhak etmi ve ardndan da ekoslovakyann Sdet blgesinde yaayan Alman halkn bahane ederek Mnih Dzenlemesi olarak bilinen Fransa, ngiltere ve talyan devlet bakanlarnn katld bir toplantda bu blgenin Alman idaresine braklmasn salayan uluslararas bir anlamann gerekletirilmesini salamtr. 1939da Alman Dileri Bakan Ribbentrop ile Sovyetler Birlii Dileri Bakan Molotov arasnda imzalanan Saldrmazlk Paktnda esas olarak ierdii gizli bir protokol ile Finlandiya, Romanya, Polonya, Letonya, Litvanya ve Estonyay iki devlet arasnda nfuz alanlarna blnmtr. Bunun ardndan Polonyaya kar balayan Alman saldrs ile ngiltere, Almanyaya sava ilan etmi ve bylece II. Dnya Sava balamtr. B. Alman D Politikasnn II. Dnemi (1945den Gnmze kadar) II. Dnya Savann 1945 ylnda Almanyann teslimi ile sonulanmas karsnda galip ABD, ngiltere ve Sovyetler Birlii, Almanyaya maddi ve manevi ykmllkler yklemilerdir. Versay Antlamas ile II. Dnya Sava sonrasnda yaplan bar antlamasnn ortak yn, Almanyay savan balatlmasndan sorumlu tutmalar ve Alman askeri rgtlenmesinin yeniden dzenlenmesi olmutur. Dier yandan yeni bir Versay Antlamas izlenimi yaratlmaktan zellikle kanlm ama Almanyann tarihsel baz sorumluluklar stlenmesi de ngrlmtr. Gerekte II. Dnya Sava sonras Almanyaya yklenen ykmllkler Versay Antlamasnn da tesine gemitir. Bunlardan en nemlileri Almanyann ikiye blnmesi, bu savan galipleri tarafndan Almanyann igal altnda tutulmas ve Avusturya ile Almanyann birlemesinin antlamalar yoluyla yasaklanmas olmutur. Yeni kurulmas planlanan Almanya Cumhuriyetinin Hitler dnemini sembolize eden III. Reich ile benzerliklerinin ortadan kaldrlmas igalci glerin temel hedefi olmutur. Bu balamda, Alman brokrasisinin toplumu belirleyici olma ilevinin zerine giden igalci gler, bu sayede Alman devletinin ve toplumunun yeniden yaplandrlmasna almlardr. Dier bir konu ise eitim yoluyla Alman

147

toplumunun tarihinde bulunduu ileri srlen saldrgan yapsnn barl yaplmas hedefi olmutur.505 Almanyay igali altnda tutan ngiltere, ABD ve Sovyetler Birliinin ortak kar Alman saldrganlnn dizginlenmesi olmutur.506 Alman toplumu yine bu sre ile balantl olarak psikolojik bask altna alnm ve II. Dnya Savann sorumluluu Alman halkna mal edilmitir. Alman halk sava srasnda ilenen soykrmn bir numaral sulusu olarak nitelendirilerek eitilmesi veya sosyalizasyonunun gerekletirilmesi ynnde igal gleri aba sarf etmilerdir. rnek olarak Prusyada geerli olan ordu, milletin okuludur atasz yerini millet, ordunun okuludur ve tersi geerli deildir szne brakmtr.507 i. Gei Dnemi (1945- 1949) Savan ardndan Sovyetler Birlii, Almanyann sava ncesi topraklarnn yaklak yarsn ele geirmi, ayrca Dou Prusyann bir ksm topran ise Polonyaya brakmtr. Bu sayede, Sovyetler Birlii Polonyadan daha nceden ilhak ettii topraklar da korumay baarmtr. Sovyetler Birliinin ve Polonyann kazand bu topraklarda etnik Alman nfusun yaamas, bu gruplarn zorla Almanyaya gnderilmesini zorunlu klmtr. Bylece Almanyada mlteci sorunu ortaya kmtr. 1945-1949 arasnda sren igal, ayn zamanda Sovyetler Birlii ile ABD arasndaki Souk Savan da balad yllara rastlamtr. Bu nedenle Almanya, ksa bir sre iinde Sovyetler Birlii ile Batl devletler arasnda ikiye ayrlmtr. 1946da ABD ile Sovyetler Birlii arasndaki ilikilerin gerginlemeye balad grlm, Churchill, aka bir komnist tehlikesinden sz etmi ve ABD ile ngiltere arasnda bir savunma antlamasnn tesis edilmesini nermitir. 1947de gerekletirilen Moskova toplantsnda Amerikan Dileri Bakan Marshall, ABDnin yardmna karlk Almanyann en azndan 25 yl sre ile silahszlanma politikas izlemesi koulunu getirmi ama neri, Sovyetler Birlii tarafndan reddedilmitir. Bununla
Rainer Baumann and Gunther Hellmann, Germany and the Use of Military Force: Total War, the Culture of Restraint and the Quest for Normality, German Politics, Vol: 10, No:1, April 2001 s. 61. 506 Rolf Steininger, German Question, 1945-1995, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1998, s. 9. 507 Max Otte, A Rising Middle Power: German Foreign Policy in Transformation: 1989-1999, New York, St. Martins Press, 2000, s. 32.
505

148

birlikte toplantlar devam ederken ayn yln Mart aynda Yunanistan ve Trkiyeyi komnist tehdide kar korumak iin ekonomik ve askeri destek ieren Truman Doktrini ilan edilmitir. Yine ayn yln Haziran aynda Avrupa yileme Program olarak adlandrlan Marshall yardm balatlmtr. Bu yardm paketi tm Avrupa lkelerine nerilmi ama Sovyetler Birlii nfuzu altndaki Dou Avrupa lkeleri tarafndan kabul edilmemitir.508 1948, ABD ile Sovyetler Birlii arasndaki ekimelerin artt bir yl olmutur. Bu durum, zellikle Almanyann ynlenmesinde nemli bir rol oynamtr. ekoslovakyadaki Komnist Partinin iktidar ele geirmesinin ardndan, ubat-Haziran 1948 tarihleri arasnda Londrada yaplan Alt G Konferans (Six Power Conference- ABD, ngiltere, Fransa ve Benelks lkeleri) sonucunda Bat Almanya devletinin kurulmasna karar verilmi ve Ocak 1949da Sovyetler Birlii tarafndan COMECONnun (ok Tarafl Ekonomik Yardm Konseyi) kurulmasn ABD nderliinde NATOnun (Kuzey Atlantik Antlamas rgt) ayn yln Nisan aynda kurulmas izlemitir. Bu arada, 12 Mays 1949da ABD, ngiltere ve Fransa birlikte hareket ederek, Almanyada bir igal stats kurduklarn ilan etmilerdir. 23 Mays 1949da ise anayasadan ziyade Temel Kanun (Grundgesetz)509 olarak adlandrlan kanun ile Federal Almanya Cumhuriyeti, igal altnda kstl bir devlet olarak kurulmutur.510 Dier taraftan, Sovyetler Birlii tarafndan igal edilen blmde 7 Ekim 1949da Dou Almanya Cumhuriyeti ilan edilmitir. Alman topraklar zerinde Sovyetler Birliinin igal ettii blm ile Batl devletlerin igal ettii blm Souk Savan ilk yaand yerler olmutur. Bylece paralanm Almanya siyasi anlamda liberal demokrasi ile proletarya diktatrl ve ekonomik anlamda kapitalizm ile komnizmin ilk karlat blge olmutur. Almanyann yeniden hzl bir ekilde yaplandrlmas Bat Avrupa ekonomilerinin Bat Almanyann kaynaklar ve dzgn ileyen ekonomisi olmadan alamayaca dncesinden de kaynaklanmtr.511 I. Dnya Savandan nce balayan srete
508 509

bid, s. 18. almada Temel Yasa, Alman Anayasas ile ayn anlamda kullanlmtr. 510 bid, s. 19; Rolf Steininger, German Question, s.12; Hans Peter Schwarz, Kurucu Babakan Konrad Adenauer, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara, Konrad Adenauer Vakf, 2002, s. 23. 511 bid, s. 23.

149

Bat Avrupa ekonomileri Alman ekonomisine bal hale gelmitir. zellikle Ruhr kmr, yine bu blgedeki demir-elik fabrikalar ile kimyasal tesisleri sayesinde gelien ar sanayi erevesinde bata Hollanda, Belika ve Lksemburg ekonomileri bu yap iinde baml hale gelmitir.512 Almanyada toplumun yeniden deiiminin salanmas amacyla, Nazi dnemi ile anlan siyasiler ve brokratlar takibata uram ve cezalandrlmtr. Bylece Nazi dneminin etkin kiilerinin Alman toplumunda yeniden nemli mevkiler igal etmeleri ve topluma nderlik etmeleri engellenmitir.513 Bununla birlikte yklm Almanyann toplumsal yaps gerekte deimeden devam etmitir. Toprak sahipleri ve kapitalist-burjuvazi ile ii snf sava sonrasnda da Alman toplumunun gemiten gelen yapsn srdrmlerdir. zellikle Prusya devletinin 1815 sonrasndaki geliiminde nemli olan brokratik yap aynen bu zelliini sava sonrasnda da korumutur. Hatta yine toprak sahibi Junkerlerin ailesinden gelenlerin brokrasinin iinde ayrcalkl konumlarn koruduklar grlmtr.514 Almanya, bu toplumsal formasyon ierisinde igal gleri tarafndan yeniden yaplandrlmaya allmtr. Bununla birlikte Souk Savan zellikle Almanya zerinden balayarak beklenenden de hzl bir ekilde gelimesi karsnda ABD, Almanyadaki varolan yaplar zerinde byk bir deiiklie gitmemitir. Buna ramen, Alman devletinin yeniden inas srecinde ABD ok etkili olmutur. Bununla birlikte ABD, daha nce de bahsedildii gibi, sosyal yapda kkl bir dnmden ok toplumun yeniden eitimine nem vermitir. Dier bir deyile, Alman toplumunda baat olan ve devlet ynetiminde sz sahibi olan ekonomik ve brokratik glerde bir deiiklik olmamtr.515 Bunun yerine ABD tarafndan Alman toplumunun gce bavurmasn nleyecek bir eitim sreci zerinde durulmutur.

512

Hans Peter Schwarz, Adenauerin Almanyann Batya Entegrasyonu ve Avrupadaki Uzlamaya Katks, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara, Konrad Adenauer Vakf, 2002, s. 86. 513 Thomas U. Berger, The Past in the Present: Historical Memory and German National Security Policy, German Politics, Vol:6, No:1, April 1997, s. 46. Berger, zellikle sava sonrasnda Almanya ile Japonyay kyaslayarak, Almanyada Nazi dnemi ile anlan brokrat ve siyasilerin devlette yer almadn, sadece bir iki istisna olduunu ifade etmektedir. Dier yandan, bu durum Japonyada daha farkl seyretmitir. 514 Stuart Parkes, Understanding Contemporary Germany, London and New York, Routledge, 1997, s. 33-37. 515 bid, s. 35.

150

Alman siyaseti ise Nazi dneminin rk grlerini terk ederek, muhafazakr ve sosyal demokrasi temelinde yeniden yaplandrlm ve rk ideolojilerin tekrar Alman siyasetine girmesini nleyecek mekanizmalar retilmitir. Siyasi kltrn yeniden yaplanmas erevesinde, ilk olarak Anayasa olarak nitelendirilebilecek olan Temel Kanundan balanmtr. Temel Kanunun 87. maddesinin (a) fkras ile Federal Almanya Cumhuriyetinin bir saldrgan sava balatmas yasaklanmtr. Bu yeni siyaset yaplandrlmasnn dier bir yansmas siyasi partiler zerinde olmutur. Buna gre Katoliklerin partisi konumunda bulunan Merkez Partisi, Hristiyan Demokrat Parti (CDU) altnda Protestanlara da alarak Alman muhafazakrlarnn partisi durumuna ykselmitir. Bunun yan sra, Bavyerada Katoliklerin partisi durumuna ykselen ve bu zelliini gnmze kadar srdren Hristiyan Sosyal Parti (CSU) de gerek seimlerde gerekse seim sonrasnda CDU ile beraber hareket etmilerdir. Dier yandan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise Souk Sava dneminde komnist sylemden uzak durarak varln devam ettirme frsat elde etmitir.516 Bu zellii ile uluslararas politikann Souk Sava nedeniyle gerginletii zamanlarda bile iktidara ykselebilmitir. Bunun yannda Almanyada Hr Liberaller Partisi (FDP), Alman seim sisteminden kaynaklanan nedenlerle CDU/CSUnun koalisyon orta olarak yerini almtr. Bunun karsnda ise sosyal demokratlarn iktidara geldii yllarda zellikle 1980lerin sonundan itibaren g kazanan Yeiller Partisi, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile 1998den 2005e kadar koalisyon orta olmutur. Almanyada seim sistemi ise Weimar Cumhuriyeti ve sonrasndaki Nazi deneyimi nedeniyle koalisyonlar mecbur klan bir yapya dnmtr.517 Bu sistem tek parti iktidarn engellemi ve ounlukla byk bir partinin kk bir parti ile koalisyon kurmasn zorunlu klmtr. Bu balamda, denklemin CDU nderliinde FDP ile SPD nderliinde FDP veya 1983den itibaren Meclise giren Yeiller ile kurulduu gzlenmitir.518 Federal Almanya Cumhuriyetinin ilanndan beri, biri 2005de olmak zere sadece iki kez CDU ile SPDnin koalisyona gittii grlmtr. Byk Koalisyon olarak adlandrlan bu koalisyonun ilk deneyimi baarl
516

William M. Chandler, The German Party System since Unification, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1998, s. 88. 517 Parkes, Understanding Contemporary Germany, s. 36-37. 518 Chandler, The German Party System since Unification, s. 88.

151

olamamt. 18 Eyll 2005de Almanyada gerekleen erken seimler sonucunda Alman tarihinde ikinci kez 10 Ekim 2005de CDU-SPD koalisyonu CDU nderliinde kurulmu, 18 Kasm 2005de koalisyon hkmeti ve program aklanmtr. II. Dnya Sava sonrasnda kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti modeli tarihten gelen deneyime gre ekillenmitir. 1990da Dou Almanya ile gerekleen birlemeyle be yeni Lander ile Almanyaya katlmtr. Bylece onalt federal devletten oluan Almanya, gc Lander ile federal kurumlar arasnda datmtr. Federal devlet dileri, savunma, vatandalk ve gmenlik, para, gmrkler, ticaret, posta ve iletiim ile i gvenlik konularndaki yetkileriyle Bundestag olarak adlandrlan ve federal dzeyde seimle oluturulan Parlamento erevesinde dzenlenirken, Landerler eitim, kltr, polis gibi konularda tam yetkiye sahip olmular ve bir ok alan da paylalm yetki erevesinde ekillenmitir. Bu durumun daha ok federal devletin yasama yetkisini kullanmas, Landerlerin ise bu mevzuat uygulamas temelinde gerekletii grlmtr. Bylece federal hkmet ile Landerler arasnda bir karlkl bamllk yaratlmtr. Bu karlkl bamllk, Lander dzeyindeki hkmetlerin federal dzeyde yasama organ olan ve Lander dzeyinde etkisi olan mevzuatlarda veto yetkisi bulunan Bundesrat ile vcut bulmutur.519 Almanyann igal altnda gerekletirdii 1949 seimleri, CDU/CSU nderliinde FDP ve muhafazakr Alman Partisi (DP) ile bir koalisyon kurulmas sonucunu dourmutu. Gerek seimlerde gerekse Almanyann dier sorunlarnda (silahlanma, Bat ile entegrasyon, Dou Almanya ile birleme, Dou Blouna kar mesafeli politika gibi) i evreleri, Katolik kilisesi, emekliler ile ekoslovakya ve Polonyadan srlen mlteciler, Hristiyan Demokratlarn yan sra siyasi ittifak iinde yer alan Hr Demokratlar desteklemiti. Sosyal Demokrat Parti etrafnda rgtlenen Alman solu ise sendikaclar, Alman entelektelleri ve Alman Evangelik kilisesinden destek almt.520

519

Charlie Jeffrey, German Federalism in the 1990s: On the Road to a Divided Polity, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1998, s. 108-109. 520 Thomas U. Berger, The Past in the Present: Historical Memory and German National Security Policy, German Politics, Vol:6, No:1, April 1997, s. 47.

152

Bu erevede,

ngiltere ve ABDnin igal ettii ve Bizonia olarak

adlandrlan Bat blgesinde 1949da kurulan Almanyada iktidara muhafazakr ama Nazi politikalarn desteklememi ve bu nedenle tahkikata uram bir ahsiyet olan Konrad Adenauer gelmiti. Adenauer, Prusyann ikinci byk ehri Klnn belediye bakanln yapm ve Katolik olmasna ramen uzun yllar Prusya Devlet Konseyi Bakanl grevini yrtmt. zellikle Prusya brokrasinin iinden ykselen bir kiilik olmas, Prusya brokrasisi devleti geleneinin Adenauerda da etkisini gstermitir. Katolik olmasna ramen kkeninin Prusyadan gelmesi, Prusyaya atfedilen temel meziyetlerin Adenauerin kiiliine yansd eklinde deerlendirilmitir.521 Federal Almanya Cumhuriyetinin Adenauer figr olmadan esasl bir ekilde anlalamayaca Alman akademisyenleri arasnda genel kabul grmektedir.522 zellikle d politikada belirledii unsurlarn ve ynelimlerin Adenauerun iktidardan ayrlmasndan sonra bile Alman d politikasnn temel belirleyicisi olarak kald (Dou politikas hari) ve Alman d politikas ile bu politikay ynlendirenlerin dnya politikasndaki gelimelere ramen kendilerini Adenauer zamannda belirlenen bu ereveye gre ayarlad ifade edilmektedir. ii. Sivil G II. Dnya Sava sonras Alman d politikas konstrktivist teori temelinde ele alnmaktadr. Konstrktivist teori, daha nceki blmde de akland zere, devlet bata olmak zere sosyal yaplarn bir ina olduunu ileri srmektedir. Bu kapsamda, Alman d politikas Alman akademik evreleri tarafndan konstrktivizm teorisi erevesinde Almanyaya uyarlanm ekli olarak deerlendirilebilecek sivil g kavram balamnda ele alnmaktadr. Sivil g kavramnn ncl olan Hanns Maull ve Sebastian Harnisch, bu kavram, d politika yapclar tek tarafl olarak g ve zenginlii (power and plenty) salamaktan uzak klan devletler arasnda ve devletler ile toplumlar

521

Schwarz, Kurucu Babakan Konrad Adenauer, s.21, 26; Konrad Adenauer, Bir Sivil Olarak Adenauer, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara, Konrad Adenauer Vakf, 2002, s. 44. 522 Otte, A Rising Middle Power, s. 20.

153

arasndaki karlkl bamllk olarak tanmlamaktadr.523 Bu ekilde sivil glerin uluslararas ilikilerin aktif bir ekilde sivilletirilmesini (civilising) salayan devletler olduunu ifade eden Maull ve Harnisch, demokratik toplumlarda g kullanmnn evcilletirilmesinin mmkn olduunu ileri srmektedirler. Sivil gler, gce veya askeri kuvvet kullanmna dayal politikann sosyal olarak kabul edilmi normlarn uluslararaslatrlmasyla, dier bir deyile, meruiyete dayal politika araclyla yer deitirmesini salamaktadrlar.524 Maull ve Harnisch, zellikle Kantn ebedi bar (eternal peace) ve Karl Deutschnin gvenlik topluluklarndaki pasifize iliki kavramlarna atfta bulunarak, buradan hareketle sivil gcn birbirleriyle balantl alt objektifi bulunduu ileri srlmektedir: 1. birlii veya ortak gvenlik dzenlemeleri balatarak devletler iinde ve devletler arasndaki siyasi atmalarda g kullanmn kstlama abalar; 2. ok tarafl ibirlii, entegrasyon ve egemenliin bir ksmnn devri araclyla uluslararas rejim ve uluslararas rgtler yoluyla hukukun stnlnn glendirilmesi abalar; 3. Devletler iinde ve devletler arasnda katlmc karar verme ekillerinin tevik edilmesi; 4. atmalarn ynetimi ve atmalarn zm konularnda iddete bavurmayan ekillerin tevik edilmesi; 5. Uluslararas dzenin meruiyetini arttrmak iin sosyal adalet ve srdrlebilir kalknmann tevik edilmesi, 6. Karlkl bamlln ve i blmnn gelitirilmesi.525 Sivil glerin rol kavram iin ayrca 3 temel normun gerekli olduu Maull ve Harnisch tarafndan ileri srlmektedir: a. Bir uluslararas faaliyeti gelitirici veya balatc olarak uluslararas ilikileri sivilletirme istei ve yetenei olmak; b. Ortak gvenlik destekisi ve tek tarafl faaliyetlerin muhalifi olarak ulus st rgtlere egemenlik veya otonominin devrine istekli olmak;

Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull, Introduction, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power? The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press, 2001, s. 3. 524 bid, s. 3-4. 525 bid, s. 3-5.

523

154

c. Her ne kadar ksa dnemli ulusal karn aleyhine bile olsa sivilletirilmi uluslararas dzenin salanmas konusunda gnll olmak. Grld zere Maull ve Harnischin modeli, konstrktivizmi k noktas olarak kullanmaktadrlar. Bununla birlikte sivil g teorisinin arka plannda realist paradigmann temel teorilerinden birini tekil eden neoliberal kurumsalc teoriyi de ierdii anlalmaktadr.526 Konstrktivist teori erevesinde sadece devletlerden bahsedilmemekte ve devlet iindeki oluumlardan da sz edilmektedir. Buna gre uluslararas ilikiler sadece devletler aras deil, ayn zamanda devlet ve devlet ii elerin ilikisi olarak grlmekte ve uluslararas ilikilerin tanm geniletilmektedir. Ayrca uluslararas ilikiler alannda sosyal konulara daha fazla arlk kazandrld grlmektedir. zellikle sosyal adalet ve srdrlebilir kalknma ifadeleri dikkat ekicidir. Bu ifadeler ile eletirel teorinin retim temelinde uluslararas ilikilere kazandrd sosyal alann bu teoride daha normatif bir nitelik kazand anlalmaktadr. Zaten bir nem atfetmektedirler.527 Maull ve Harnischin kulland karlkl bamllk, uluslararas rejim, uluslararas rgtler, ibirlii ve ortak gvenlik kavramlar ise realist paradigmann neoliberal kurumsalc teorisine gnderme yapmaktadr. Bu kapsamda, karlkl bamllk fikri, neoliberal kurumsalc teorinin dnya politikasnn sadece gvenlik ve askeri konulardan olumadndan hareket ederek, ekonomi gibi konularn da uluslararas ilikilerin temel objesi haline geldiini savunmaktadr. Karlkl bamlln devletler arasnda zellikle ticaretin gelimesi sayesinde olacan savunan neoliberal kurumsalclar, bylece devletler arasnda g kullanmnn da azalacan iddia etmektedirler. Ayrca neoliberal kurumsalclar, demokratik toplumlara sahip devletlerin birbirleriyle savamayacaklarn tarihsel rneklerle aklamaktadrlar. Yine neoliberal teori erevesinde, Keohane ve Nye, uluslararas rgtlere yelik yoluyla devletlerin kendi kar alglamalarn
526

konstrktivistler aktrlerin kimliklerinin

oluumunda ve bu aktrlerin karlar konusunda bilgilendirilmesinde normlara zel

Henning Tewes, The Emergence of a Civilian Power: Germany and Central Europe, German Politics, Vol:6, No:2, August 1997, s. 98-100. 527 Volker Rittberger, Wolfang Wagner, Germanys Post-Unification Foreign Policy in Search of an Explanation: Realist, Liberal and Constructivist Approaches, 16-20 February 1999, International Studies Association 1999 Annual Convention, Washington, 1999.

155

geniletebileceklerini ifade etmektedirler. Bu durumda ise egemenlik kavramnn yan sra ulusal karlarn peinde komann anlamszlaacan ileri srmektedir.528 Burada Keohane ve Nyen ifadeleri ile Maull ve Harnischin sivil gc tanmnda kullandklar ikinci ve altnc maddede belirttii zellikler uyum halindedir. Bunun dnda, neoliberal kurumsalclarn ama olarak belirledikleri evrensel olarak takip edilecek ahlki normlarn gelitirilmesi hususundaki grleri ile Maull ve Harnischin sivil g rol kavramnn gelitirilmesinde temel normun gerektii ifadesi rtmektedir. Neoliberallere yneltilen eletirilerin Batnn normlarnn dier devletler zerinde bir bask unsuru olarak kullanlaca fikri, benzer ekilde Maull ve Harnisch iin de getirilebilecei grlmektedir.529 Neoliberallerin bu gr erevesinde blnm ve zm retememiken, Maull ve Harnischin uluslararas ortak normlarn oluturulmas yolunda nerdikleri temel normlar, neoliberallerin amazlarn giderecek nitelikler tamaktadr. Sz konusu normlardan zellikle ikincisi ok somut bir neri olarak belirmektedir. Dier yandan sivilletirme konusunda belirtilen dier iki norm ile ilgili olarak aklanan yetenek, istek ve gnll olma durumlarnn daha fazla aklamaya ihtiyac bulunmaktadr. Sivilletirme, devletin zellikle ieride askeri unsurlar demokratik srelere tabi klmas ve uluslararas ilikilerde de askeri konularn daha ok sivil idarenin tasarrufuna braklmas anlamnda kullanld grlmektedir. Sivil gcn alt objektifi arasnda yer alan unsurlarda bu temel normlar destekleyici mahiyettedir. Bununla birlikte sivilleme, g kullanmn kstlama ve katlmc yaplar sisteme katma konusunda olumlu katklar yapaca aikar olmakla birlikte, bu srelerde yer alan taraflarn aksi ynlerde karar alabilecei de muhtemeldir. Maull ile Harnisch, sivil g kavram ile uluslararas ilikilere yn verecek normatif bir yap oluturmaya almaktadrlar. Dier yandan neoliberal teorinin kendisi de zaten benzer normatif eler ile oluturulmu bir teoridir. O yzden neoliberal teori ile sivil g teorilerinin normatif ynden kesitikleri bir ok yn bulunmaktadr. Bu benzer ynler, zellikle ok tarafl ibirlii, entegrasyon ve demokrasi ile lkeler arasnda serbest ticaretin gelitirilmesinin sava ortadan kaldracana dair grlerdir.
Scott Burchill, Liberal Institutionalism, Scott Burchill and Andrew Linklater (derl.), Theories of International Relations, New York, St. Martins Press, 1996, s. 37. 529 bid, s. 38.
528

156

Sivil g teorisinde en nemli zellik, ok tarafl ibirlii, entegrasyon ve egemenliin bir ksmnn devri araclyla uluslararas rejim ve uluslararas rgtler yoluyla hukukun stnlnn glendirilmesi abalar ksmnda ngrdkleri egemenliin devri konusudur. Her ne kadar uluslararas rgtlerin ve rejimlerin gelitirilmesi konusunda neoliberal teori de destekleyici mahiyette gr belirtmekteyse de, bu rgtlere egemenliin devri konusunda sessiz kalmaktadr. Dier devletlerin egemenliin devri konusunda ok naks davrandklar bilindiinde, Almanyann sivil g balamnda tutumunun nem kazand ortadadr. Sivil g teorisinin neoliberal kurumsalc teoriden farkllk arz ettii bir baka zellik ise devletlerin hkmranln elde tuttuklar ve yasal olan ierideki g kullanmnn siyasi atmalarda kstlanmasna ynelik abalara yaplan atflardr. Fakat neoliberal kurumsalc teori, devletin varln sorgulamamakta ve doal olarak kabul etmektedir. Buna ilave olarak devletin egemenlik hakknn devri konusu gndeminde bulunmamaktadr. Sadece neoliberal kurumsalc teorinin iinde yer alan rejim teorisi balamnda, zayflayan hegemonyaya kar uluslararas dzenin ve ibirliinin sorunsuz bir ekilde devamnn temini iin eitli sektrel (insan haklar, evre, ticaret gibi) alanlarda ortak normlarn gelitirilmesi ve devletlerin bu tr normlara uymas anlamnda ele alnmaktadr.530 Devletlerin gelitirilen normlara uymamasna kar yaptrm gc bulunmakla birlikte bunlarn etkinlii tartmaldr. Uluslararas rejimlerle oluturulan normlar zellikle ABD veya AB yesi lkeler zerinde ok fazla yaptrm uygulayamamaktadr. GATT ile balayan ve DT bnyesinde devam eden grmelerde azgelimi devletlerin tarmda uyguldklar sbvansiyon politikalar eletirilirken tarma ayrlan sbvansiyonlarn azaltlmas hususunda AB ve ABD ise kendi zerilerine den konularda farkl tutum benimseyebilmektedirler. Genel olarak deerlendirildiinde, Maull ve Harnischin rettikleri sivil g kavramnn gerekte ok yeni bir teoriye iaret etmedii ileri srlebilir. Szkonusu ikilinin almalarnda akladklar sivil g teorisinin sosyal unsurlara arlk verdii ve bu nedenle konstrktivist teori kapsamnda yer ald grlmektedir. Bununla birlikte anlan teorinin neoliberal kurumsalc teoriye de yakn bir teorik ereve oluturduu sylenebilir. Uluslararas rgtlere egemenliin devrini
Tayyar Ar, Uluslararas likiler Teorileri: atma, Hegemonya ve birlii, stanbul, Alfa Yaynlar, 2002, s. 443-445.
530

157

desteklemeleri, devletlerin ieride daha katlmc bir yapy nermeleri ve devletin ieride g kullanmasnn kstlanmasna ynelik abalarn desteklenmesine ilikin fikirleri ile neoliberal teorinin tesine gemeye ynelik bir aba ierisinde olduklar izlenimini vermektedir. Alman akademisyenleri arasnda ise sivil g teorisinin artk Almanyann d politikasn aklamada bavurulan temel bir kaynak haline geldii grlmektedir. zellikle iki Almanyann birlemesi ve Souk Savan bitii sonrasnda, Almanyann realist balamda ekonomik stnl ile hegemonya olarak ortaya kaca; d politikasnda yeni araylara girecei; veya Alman d politikasnn ulusal kar kavram etrafnda normalleecei ynndeki Avrupada ortaya kan endielerin yersiz olduunu bu sivil g teorisi ile kantlandn savunan Alman akademisyenler, bu dnem sonrasnda Almanyann d politikasndaki baz minr deiikliklere karn, II. Dnya Sava sonras belirlenen temel unsurlarn devam ettiini ifade etmektedirler. zellikle hl AB entegrasyonuna bal kalmalar ve ok tarafl gvenlik rgtleri iinde hareket etmeleri, Alman akademisyenlerinin verdikleri rnekler arasnda yer almaktadr. Bu eilimler, Alman d politikasnda temel nitelik gstermeye devam etmektedir. zellikle 2003deki Irak krizinde uluslararas meruiyet aranmasndaki srarnn yan sra, OGDP ile NATOnun genilemesi konularnda Almanyann uzlaya dayal bir d politika anlayn ortaya koymas nemli bir gsterge olarak ortaya kmaktadr. iii. Bat Avrupaya Yeniden Entegrasyon Adenauer, Almanyann uluslararas politikaya dier devletlerle eit seviyede dnmesinin yegne yolunun Bat Avrupa ile entegrasyonun salanmas olduu dncesinden hareket etmitir. Buna gre Adenauer, Almanyann Bat Avrupa ile ilikilerini gelitirmesi ve Sovyetler Birlii tehlikesi karsnda gvenliini ABD temelinde ibirlii ile salanmas gerektiini dnm ve d politikasn buna gre dzenlemitir. Bu nedenle, Adenauer dneminin d politika doktrini esas olarak Bat Avrupa ve ABD ile ilikilerin glendirilmesi ve sk skya birbirine balanmas temelinde gelimitir.

158

Adenauerun 1949 sonrasnda belirledii ve formle ettii d politikas ayrca i politika hesaplarna da dayanmt. Kademeli olarak Almanyann egemenliini tekrar kazanmas iin Bat Avrupa ile entegrasyonun (Westbindung) yeniden salanmasn ve silahlanma hakknn tekrar elde edilmesini amalayan Adenauer, bu srete Alman devletlerinin birlemesini askya alarak Dou Blou ile ilikilerin dondurulmas temelinde bir politika belirlemiti.531 Bu politika, Alman devletlerinin birlemesinin feda edilmesi karlnda -Alman kamuoyunda zellikle Sosyal Demokrat Partinin sert eletirileri ile birlikte infiale yol amasna ramenAlmanyann Batya tekrar kabuln salamtr. Hatta, Sovyetler Birlii 1952 balarnda inisiyatifi ele alarak birleik Almanya oluturulmas yolunda bir neri getirmiti. Sz konusu neriye gre kurulmas planlanan birleik Almanyann ABDnin iinde yer ald herhangi bir askeri ittifaka girmemesi nkouluyla oluturulmas gndeme gelmiti. Adenauer, bu teklifi Almanyay Batdan koparabilecei endiesiyle yeni bir neri olmadn ileri srerek hibir igalci gce ve kendi hkmetine danmadan dorudan reddetmiti.532 1950de balayan Kore Savann uluslararas politikada yaratt etkiyi de Adenauer, Almanyann Bat ile entegrasyon fikrinin gereklemesi iin kulland. Bat ile entegrasyon dncesini 1950lerdeki anlamnn NATOya Almanyann ye olmas eklinde yorumlayan Adenauer, 1955de bu dncesini gerekletirme imkan buldu. Almanyann tekrar Bat devlet sistemine girmesini salayan bu durum, gerekte Almanyann ABDyi ilikilerinde temel olarak kabul etmesini de beraberinde getirdi.533 Almanya, bu politika sayesinde yeniden silahlanma imkann da elde etti. Adenauer, II. Dnya Savann msebbibi olarak grlmesine karn Almanyann yine milliyeti ama dizginlenmi ve uluslararas topluma entegre olmu bir devlet olarak ortaya kmasn salam ve bylece Almanlarn krlan gururunu tekrar kazandrmay baarmtr. Bu erevede, II. Dnya Sava sonras ortaya kan ABD ve onun hegemonik gc karsnda Almanya, bu lkeyle ilikilerine Adenauerdan beri zel bir nem atfetmi ve dnya siyasetine yeniden bir g olarak

531 532

Steininger, The German Question, s. 12. bid, s. 12. 533 Alister John Miskimmon, Recasting the Security Bargains: Germany, European Security Policy and the Transatlantic Relationship, German Politics, Vol: 10, No:1, April 2001 s.84.

159

dnmesi bu ilikiler balamnda gereklemitir. ABD ile Almanyann bu ilikisinin belirleyicilii, alt-hegemon balamnda nemli olmutur. Alman halknn bu politik ilikiler andaki yeri ise geleneksel izginin devam niteliinde gelimitir. Alman halknn tarihsel balamda siyasete kar dk ilgisi ve sadece ekonomik gelimeler balamnda siyaset ile ilgilenmesi, siyasi ve brokratik elitlerin elini glendirmi ve d politikaya istedikleri ekli vermelerini salamtr.534 a. Avrupa Birliinin Desteklenmesi Alman d politikasnn temel unsurlarndan biri ok tarafl rgtlere yelik ile bu rgtlerin gelimesi ve derinlemesini desteklemek olmutur. Zaten Avrupac olan Adenauer, bu politikasn Batya balanma politikas ierisinde deerlendirmitir. Bu erevede, Almanya, o zamanki adyla Avrupa Ekonomik birlii rgtne (OEEC, daha sonra OECD) 1949da ve Avrupa Konseyine ortak ye sfatyla 1950da katlmtr. Almanya genel olarak AT ve sonra AByi desteklemesinde iki adan yarar grmtr. Birincisi siyasi nedenlere dayanmaktadr: Avrupa entegrasyonunu destekleyen politikalarla Almanya, uluslararas topluluuna yeniden giri yapma imkan bulmutur. Bu durum daha sonralar Almanyaya Avrupa zerinden dnya politikasnda sz sahibi olma frsatn salamtr. kinci neden ise ekonomiktir: Temel odaklanmasnn ekonomik gelime olan Alman halk ile siyasi ve brokratik elitine Avrupa, hzl ekonomik gelime imkan sunmutur. zellikle Almanyann ihracatnn geliimi dikkate alndnda, Almanya iin AT ve ABnin temel bir rol oynad rahatlkla grlebilir. Adenauer, Bat ile entegrasyon fikrini daha sonra somut bir neri ile perinlemi, Temel Kanunun 24. maddesinin Avrupada bar iin Alman devletinin egemenlik yetkilerinin ulus-st organlara devredilebileceini ngrdn ileri srerek birleik Avrupa konusunu gndeme getirmitir.535 Bylece Almanya, 1951de gerekleen ve savalarn esas nedeni olarak gsterilen kmr ve elik retiminin kontrol altnda tutulmasn ngren Avrupa Kmr ve elik Topluluunun (AKT) kuruluuna katkda bulunarak Bat iindeki yerini almaya

534 535

Parkes, Understanding Contemporary Germany, s. 55. Otte, A Rising Middle Power, s. 22.

160

balamtr. Adenauer, kamuoyundan ve balca siyasi rakibi SPD lideri Kurt Schumacherden ykselen tepkilere ramen bu politikasna devam etmitir. zellikle Alman akademisyenleri tarafndan sivil g (Zivilmacht) olarak adlandrlan kavram erevesinde bu durum, ulus st rgtlere belirlenmi alanlarda egemenlik hakknn devri anlamnda kullanlmaktadr. Bylece Adenauerun teklifi sivil g teorisi ierisinde yerini bulan bir tutum olarak deerlendirilebilir. Adenauer sonrasnda da ini ve klara ramen Alman elitleri AB kurumlarna ve politikalarna sk sk balanma ve bir ok alanda devletin tekelinde bulunan egemenlik hakknn Brkseldeki yetkililerle belirlenecek hukuka tabi olmas kabul edilmitir. Bu politikann izlenmesi ve uygulanmas Helmut Kohl dneminde en st seviyesine kmtr. Kohlun byle bir tutum iinde olmasnn temel nedenlerinden biri, 1990larn banda uluslararas politikada Souk Savan bitii ve Alman devletlerinin birlemesi gibi yaanan gelimelerin etkisiyle bata Fransa ve Polonya olmak zere Avrupa ve dnyada Almanyann byk bir g olarak ortaya kmasndan duyulan korku veya endie olmutur. 1950de Fransz Dileri Bakan Schumann, kmr ve elik retiminin ulus st bir rgtn denetimine alnmas nerisini getirmi, ardndan 1951de Paris Antlamasyla, Fransa, Almanya ve Benelks lkeleri arasnda AKT kurulmutur. Bu sayede savalarn itici gc olarak nitelendirilen kmr ve elik retiminin kontrol altna alnmas ile Fransaya gre Almanya dizginlenmiti. Burada Fransann hl tek amac, Almanyann tekrar eski gcne kavumasn engellemek veya en azndan kontrol altnda tutabilecei bir mekanizmann kurulmas olmutur. Antlama 1952 balarnda Bundestag tarafndan onaylanm ve yine 1952de Jean Monnet ilk bakan olarak AKT yrrle girmitir. 1955den beri mzakere edilen Avrupa Ekonomik Topluluu (AET) ile Avrupa Nkleer Topluluu (EURATOM) antlamalar ise 1957de Fransa, Almanya, talya ve Benelks lkeleri tarafndan imzalanarak, 1958de yrrle girmitir. Sz konusu fikir, Adenauerun 1949da hkmet iinde yaynlad bir belgeden esinlenmiti. Adenauer, belgede Franszlarn korkusunun ancak yakn ekonomik ibirlii ile giderilebilecei grn ortaya atmt.536

536

bid, s. 35.

161

Tm bu olumlu gelimelere ramen 1958de Charles de Gaullen tekrar iktidara gelmesi ile birlikte Fransa, Avrupadaki pozisyonunu glendirme hedefine yneldi ve Avrupa serbest ticaret alannn oluturulmasn tamamen engellemese bile, hzl bir geiin karsnda yer ald. De Gaulle, ulusst bir entegrasyondan ziyade bir Avrupa konfederasyonu konusundaki srarl tutumunu devam ettirerek, ngilterenin 1961da AETye katlma talebini Almanya desteine ramen, Fransz nfuzunun sulanaca varsaymyla reddetti.537 1957de Fransann ok istekli olmamasna ramen Fransz igali altndaki kmr ve elik sanayisinin hakim olduu Saar blgesinin Almanyaya geri verilmesi Fransa-Almanya arasndaki ilikilerin normallemesi yolunda nemli bir adm oldu. Dier yandan 1961de Berlin duvarnn inas ve 1962de Kba fze krizi ile birlikte Souk Savan tekrar younlamas ABD ile Avrupa arasndaki gvenlik ilikilerine yeniden nem kazandrd. ABD, 1963n ilk aylarnda Bat Blou iindeki lkelere NATO komutas altnda ok tarafl askeri bir kuvvet oluturulmas yolunda bir teklif gtrd ve Almanyann da bu kuvvet iinde yer almas iin davette bulundu. De Gaulle bakanlndaki Fransa teklifi reddederek, ncelikli Fransa (France first) politikasna gemesiyle Almanyann Fransz dostluu ile ABD destei arasnda kald grld. Hatta d politikada ABDye kyasla Avrupaya daha fazla ncelik veren Adenauer, CDU/CSU iinde gr ayrlklarna yol aan bu gelimeler karsnda istifa etmek zorunda kald. Atlantik ilikilerine ncelik veren ekonomi bakan Ludwig Erhard, Adenauerun yerini alarak yeni anslye olarak atanmtr. Erhard, Fransa yer almasa bile Almanyann bu ok tarafl NATO kuvvetinde yer alacan aklayarak, arlnn Atlantik olacan ortaya koydu.538 1963, ayn zamanda Fransa-Almanya ilikileri asndan bir dnm noktas idi. II. Dnya Savann bitiinden beri Fransa ile Almanyann eski dmanlklar yok etme veya en azndan kontrol altnda tutma abalar, Elyse Antlamas ile normalleme dnemine girdi. Almanya, bu antlamann NATO asndan olumsuz bir sonu dourmayaca konusunda daha nceden ABDye gvence vermiti. Elyse Antlamas sayesinde Almanyay dizginleme konusundaki inisiyatifi elinde

537 538

bid, s. 36. bid, s. 37.

162

tutmay hedefleyen Fransann temel politikas baarl oldu.539 Bu antlama ile birlikte Fransa-Almanya ilikileri kurumsal bir yap erevesinde ele alnmaya baland ve dzenli toplantlar araclyla Almanyay kontrol etme mekanizmasna srekli bir nitelik kazandrld. Antlama, iki devlet bakannn ylda en az iki defa, dileri, savunma ve eitim bakanlarnn ylda drt defa ve genelkurmay bakanlarnn ise ylda alt kez bir araya gelmelerini ngrmt. Savunma bakanlarnn ve genelkurmay bakanlarnn toplantlarnn amac, savunma konularnda ortak tavrlarn benimsenerek savunma politikalarnn yaknlatrlmas ile ortak silahlanma projeleri retilmesi iken, devlet bakanlar dzeyindeki toplantlar, AT bata olmak zere uluslararas rgtler ve Dou-Bat ilikilerini grmek ve bu konularda ortak politikalar gelitirmek zerine younlamtr.540 Elyse Antlamas, bir ok konuda ileri dzeyde bir ibirliinin kurumsallamas yolunda nemli bir adm olmasna ramen, Adenauerun istifas ve ardndan anslyelie getirilen Erhardn ABDyi daha n planda tutma istei, antlamann etkisinin azalmasna yol at ve etkin bir ekilde uygulamaya konulamamasna neden oldu.541 b. ABnin Derinleme Sreci ve Almanya Fransa-Almanya ittifak ancak 1982de iktidara gelen Helmut Kohlun Fransada iktidarda bulunan Franois Mitterrand ile ilikileri yeniden canlandrmas ile gelime imkan buldu. Almanya-Fransa ilikilerinde yaanan bu canlanma, Avrupa Birliinin derinlemesi olarak nitelendirilebilecek gelimesi iin de nemli bir etki yaratt. Fransa-Almanya ilikisinin 1982-1992 arasnda kurumsallamaya balad gzlemlenmi, sadece devlet bakanlar dzeyinde 115 toplant gerekletirilmitir. Teknik dzeyde de ikili ilikiler nemli lde gelimi ve konu baznda iki lkenin ilgili teknik bakanlklar sk sk bir araya gelerek AB dzeyinde politikalar retmeye balamlardr. Gerekletirilen bu toplantlar sonucunda Fransann talepleri karsnda zaman zaman dnler vermek zorunda kalan Almanya, zellikle Fransann tarm gibi hayati konu olarak nitelendirdii alanlarda korumac hatta
Gnhan Emre Ersoy, II. Dnya Savandan Gnmze Kadar Avrupa Gvenlik Kimliinin Geliimi ve Trkiye zerinde Etkileri, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara, Ankara niversitesi, 1997, s. 58. 540 bid, s. 58. 541 bid, s. 58-59; Otte, A Rising Middle Power, s. 37.
539

163

milliyeti olarak deerlendirilebilecek politikalarn kabul etmi ve ATye yapt maddi katklar devam ettirmitir. Bu duruma ilave olarak Fransann milliyeti ve ulusal kar ikili ilikilere yeleyen tutumuna karn, Almanyann brokratik ve siyasi elitleri masa banda kalmaya devam etmitir.542 Kohl hkmeti, AT konusunda, Adenauerin grleri dorultusunda hareket ederek, Avrupa entegrasyonuna hz kazandrmay hedeflemiti. Bu kapsamda Kohl, Almanyann Bat ile entegrasyon politikasna daha fazla balanacan ifade etmiti. Bylece 1980lerin banda iktidara gelen Kohl, Federal Almanya Cumhuriyetinin temel politikasnda herhangi bir deiiklie gitmeyerek zel bir yol (Sonderweg) politikas olarak bilenen Almanyann gizli bir gndem ile hareket ettii dncesini silmeye almtr. Aksine, ABnin derinleme politikasnn daha glenmesi konusunda 1998e kadar sren iktidar boyunca aba sarf etmitir.543 Kohlun politikasnn ilk etkisi, o zamanki adyla AET dzeyinde 1980de tamamlanmas ngrlen fakat gereklemeyen Ekonomik Birlikin ikinci aamasnn nndeki engellerin kaldrlmas ve Ortak Pazarn kurulmasna ynelik almalar zerine olmutur. Bunun zerine ilk olarak Alman ve Fransz dileri bakanlar Genscher ile Colombonun adlar ile anlan inisiyatif balatlm,544 bu giriim ile balantl olarak AT Komisyonu tarafndan hazrlanan Beyaz Kitap, 1986da imzalanacak olan Tek Pazar Senedinin oluumunu hzlandrmtr.545 Bu arada, 1987de Avrupa Para Sisteminde yaanan kriz srasnda Bundesbankn uygulad politika, Fransa ile Almanya arasndaki ilikilerin kolayca olumsuz ynde etkilenebileceini gsterdi. Bunun zerine Genscher, 1988de AT dzeyinde Almanyann dnem bakan olduu srada, Avrupa para alan ile Avrupa Merkez Bankas konusunda bir memorandum yaynlad.546 Oluturulmas planlanan

Simon Bulmer, Andreas Maurer and William Paterson, The European Policy-Making Machinery in the Berlin Republic: Hindrance or Handmaiden?, German Politics, Vol:10, No:1, April 2001, s. 199. 543 Thomas Banchoff, German Policy Towards the European Union: The Effects of Historical Memory, German Politics, Vol:6, No:1, April 1997, s. 62-63. 544 Bulmer, Maurer and Paterson, The European Policy-Making Machinery in the Berlin Republic, s. 182. 545 Beril Dedeolu, Adm Adm Avrupa Birlii, stanbul, nar Yaynlar, 1996, s. 82. 546 Dyson, Civilian Power and History-Making Decisions, s. 32-33. Bu memorandumu Genscher, Bundesbank yetkililerinden destek alarak hazrlamtr. Bylece, Avrupa Para Birlii sisteminin kurulmasndan nce Bundesbank brokratlarnn bu birlik ile ilgili gelimeleri hazrlk aamasndan itibaren kontrol altnda tutma istei ile birlikte birliin oluturulmas srasnda aktif katlm hedefledikleri ileri srlebilir.

542

164

Avrupa para alannda fiyat istikrarnn Alman modeline dayanaca ifade edilen sz konusu memorandumda bu konuda almak zere bir akil adamlar komitesinin Hannoverde gerekletirilmesi planlanan Avrupa Konseyi Zirvesinde atanmas bir neri getirdi. Bu neri, Kohl tarafndan kabul edilmekle beraber, deiiklie urad. Kohln nerisi AT Komisyonu bakan Jacques Delors bakanlnda ve ye devletlerin merkez bakanlarnn yer alaca bir komite kurulmas idi. Kohl, bylece Bundesbankn da yer alaca ve etkin olacana inand bir komitenin kurulmasn amalamt. Bu sayede 1970lerin sonunda dnemin anslyesi Helmut Schmidt tarafndan balatlan Avrupa Parasal Birlii, esas olarak Almanya tarafndan AB gndemine getirilmi ve parasal birliin kurulmasna ilikin kararlar, Almanyann belirledii koullar erevesinde gelimitir.547 1989da Dou Blounda yaanan gelimeler, Federal Almanya Cumhuriyetini gndemin ortasna ekti. Dou Almanyada hkmet kart gsterilerin artmas ve ardndan iki ayr bloun ayrlnn simgesi olan Berlin Duvarnn gsterilerle yklmas ve iki farkl Alman devletini ayran snrlarn ortadan kalkmas, uluslararas politikada kkl deiimlere sebep oldu. Bu durum, Avrupada savunma ve gvenlik konusunda yeni politikalarn belirlenmesini gerektirmesinin yan sra, Almanyann tutumunda olas deiiklikler ile balantl olarak AT konusunda da pheler uyanmasna neden oldu. zellikle Almanyann birlemesiyle artk Avrupann tek byk gc olduu ve dolaysyla uluslararas politikaya baknn da bu artlar altnda deiebilecei ne srlmeye baland. Almanyada daha nce sivil g teorisi altnda d politikasnn temel unsurlarndan saylan toplumun devletler iinde katlmc karar verme ekillerinin tevik edilmesi ynteminin gz ard edilecei ve bylece siyasi liderlerin Avrupa apnda ortaya kan stnlklerini kar temelli politikalarla kurmaya ynelebileceklerine dair grlerin yaygnlat grld.548 Btn bu gelimeler karsnda Kohl, Avrupa srecine balln yineleyerek, bu konuda doan pheleri gidermeye alt. Kohl hkmeti bata ekonomik ve parasal birlik konusunda Avrupa entegrasyonu politikasna devam edeceini

547

bid, s. 34-35; Bulmer, Maurer and Paterson, The European Policy-Making Machinery in the Berlin Republic, s. 181. 548 bid, s. 183-184; Banchoff, German Policy Towards the European Union, s. 63.

165

aklad.549 1990da gerekletirilen Maastricht Zirvesi ve ardndan imzalanan Maastricht Antlamas sonrasnda gerekli olan onay srelerinde bu desteini Kohl aka ortaya koydu.550 Bunun yan sra, Almanyann birlemesi ile ortaya kan maliyetin byk ounluu Alman hkmeti tarafndan stlenilmi olmakla birlikte, birleme sorunu AB dzeyine tand. Bosnadaki savan iddetlendii dnemde de Kohl, bir konumasnda Avrupada milliyetilie, ovenizme ve rkla kar en etkili sigortann Avrupa entegrasyonu olduunu ifade ederek, Avrupa ve dnyada izolasyona yol aacak ekilde Alman d politikasnn yeni bir Alman Sonderwegi temelinde yrtlmemesi gerektiini ifade etti. Ayrca, Avrupa kimliinin Alman kimlii ile zde hale geldiini ileri sren Kohl, bu nedenle bu alandaki abalarn birliktelii glendireceini vurgulad.551 Kohl, Maastricht Zirvesinde bu tutumunu pekitirmek iin ABnin derinlemesi konusunda 3 hedef belirlemiti: 1990larn sonunda Avrupada para birliine gei; adalet ve iilerinde daha fazla ibirlii; ve Ortak D ve Gvenlik Politikasnn (OGDP) gelitirilmesi. 1993de ABnin Avrupa Para Mekanizmas iinde yaanan kriz, Bosna krizi ve Avrupa apnda ekonomik alandaki dk byme, eitli siyasi ve ekonomik sorunlar ortaya karttysa da, Kohl, ABnin derinlemesine ynelik politikasn uygulamaya devam etti. zellikle Alman halknn hassas olduu D-Mark ile Bundesbank konusunda Kohlun AB dzeyinde parasal birlii savunmas nemli bir iaretti. Bununla birlikte Kohl, Genscherin 1987de balatt giriim temelinde Avrupa parasal sistemi iinde Alman merkez bankasnn gl bir rol oynamasn ve inisiyatifin Alman merkez bankasnda kalmasn salad.552 Maastrichtin ngrd konular, sadece siyasi parti dzeyinde CDU, SPD ve FDPden deil, ayn zamanda daha geni bir ekilde ii ve iveren rgtlerinden de youn bir destek ald. Bununla birlikte konu baznda eitli farkllklar olutu. rnein ii ve iverenler parasal birlii desteklemelerine ramen, siyasi partilerin ayn konuya baklar daha pheci bir ekilde geliti. Hatta, SPD bakan Gerhard Schrder, milliyeti bir sylemle Avrupa parasal birliine kar kt ama 1994
Bulmer, Maurer and Paterson, The European Policy-Making Machinery in the Berlin Republic, s. 185. 550 Banchoff, German Policy Towards the European Union, s. 62-63. 551 Helmut Kohlun konumasndan aktaran Banchoff. bid, s. 63. 552 bid, s. 68.
549

166

seimlerinde bunu sonuca eviremedi. Dier yandan Kohl, 1992 bandan itibaren AB dzeyinde gerekleen Tek Pazarn mantksal sonucunun Avrupa parasal birlii olduunu ve bu pazarn Alman ihracatna ve ekonomik gelimesine olumlu katk yapacan savundu. Bu artlar altnda girilen 1994 seimleri Kohlun anslyeliini devam ettirmesini salad. Bununla birlikte siyasi partiler zellikle OGDP ile glendirilmi AB Parlamentosu konularnda alnan kararlar destekledi. Btn bu taraflar, Maastricht Antlamasnn ekonomik adan bir yarar getirmeyeceini bilmelerine ramen, sz konusu projeyi, sadece darya ynelik bir mesaj olmas asndan deil, ayn zamanda ieride de tekrar eski ortama dnlebileceine dair endieleri gidermek iin desteklediler. Her ne kadar Kohl, Avrupa entegrasyonu fikrine ve ABnin derinlemesine bal kalacan srekli ifade etmesine ramen, Fransann Almanyann birlemesinden doan kayglarn gidermek iin byle bir politikann gerekli olduu kabul edilebilir. Kohlun 1991de gerekleen Maastricht Zirvesi sonras dnnde Bundestagda yapt konumada Almanyann Avrupaya ynelik ykmllklerini yerine getirmeye devam etmesi ve bu alanda aktif bir ekilde sorumluluk stlenmesinin Almanyann genilemesinden duyulan endieleri giderme yolunda bir kant oluturacan ifade etti. Bylece Kohl, AB yesi lkeler ile Orta ve Dou Avrupa lkelerine Almanyann sakl bir gndemi olmadn gstermeye alt.553 Kohlun ABye ballk politikasna ilikin dier bir gr ise Almanyann ekonomik anlamda gndemini Avrupa zerinden gerekletirdiidir. Bunun yan sra, Avrupa parasal birlii konusundaki gelimelerde Alman siyasetileri ile brokratlarnn hakimiyeti ve kendi ekonomik gndemlerinin AB dzeyinde dier ye devletlere aktarlmas, dier artlarn yan sra, 1990larda Gramici anlamda dolayml olarak ekonomik hegemonyann gerekletirilmesi yolunda nemli admlar atldnn bir gstergesidir. Almanyann Avrupa apnda zellikle 1990larn bandan itibaren kurmaya balad hegemonyasnn ABnin derinlemesi balamnda sosyal boyutunun da eklendii grlmektedir. nk Almanyann ekonomik modeli sadece ekonomik unsurlara deil ayn zamanda sosyal unsurlara da arlk vermektedir.554 Almanyada
553

Anthony Glees, Building a New Europe: Britain, Germany and the Problem of Russia", German Politics, Vol:8, No:1, April 1999, s. 161. 554 Dac, Avrupa Birlii ve Kapitalizm, s. 22-25.

167

yasal olarak dzenlemi bulunan sosyal alann AB dzeyinde de benzer ekilde yasal dzenlemeye tabi olduu grlmektedir. Bunlarn banda sadece Almanyaya zg olan ortak ynetim (Mitbestimmung) ve alma konseyleri (zel sektrdeki iilerin kurduu Betriebsrat ile kamu sektrndeki iilerden oluan Personalrat) gelmektedir. Ortak ynetim, I. Dnya Sava sonras gndeme gelmi ve 1920de iddetli atmalarn ardndan Weimar Cumhuriyeti tarafndan yasallatrlmt. Nazi dneminde yrrlkten kaldrlan bu uygulama, II. Dnya Sava sonrasnda yeniden yasalatrlarak, be iiden fazla ii altran iverene dier kapitalist lkelerde rastlanlmayan belli sorumluluklar yklemitir. Bu sorumluluklarn banda, irket ve ubeleri dzeyinde, iverenin sosyal konularda ii temsilcilerini bilgilendirme ve izilen artlar altnda danma zorunluluu bulunmaktadr. Daha kstl da olsa, belli ekonomik ve mali konularda da alma konseyleri benzer haklara sahiplerdir.555 Almanyann iilere tand bu danma ve bilgilendirmeye ynelik haklar, ayn ekilde AB dzeyinde de iilerin bilgilendirilmesi ve onlara danlmasn 1957 ylnda imzalanan AT Kurucu Antlamasnn (Roma Antlamas) yan sra bir dizi direktif ile dier AB yesi lkelerde de zorunlu olarak uygulanmaya balanmtr.556 Nice Antlamasna da dahil edilen Kurucu Antlamann 137. maddesinde iilerin bilgilendirilmesi ve danlmas gibi hususlarn bulunduu sosyal politika alannn bir ok noktasnda ye devletlerin birbirlerinin faaliyetlerini tamamlamalar ngrlm ve yine ayn Antlamann 138. ve 139. maddelerinde iveren ile iiler arasnda danma mekanizmasnn kurulmasna ynelik dzenlemeler getirilmitir. AB, 1970lerin ortalarndan itibaren direktifler karmaya balamtr. lk olarak 1975de toplu iten karmalar konusunda oluturulan 75/129/AET sayl direktif ile irketlerin toplu iten karma durumunda ii temsilcilerini uygulamay dndkleri mekanizma hakknda bilgilendirmesi ve onlarn grlerini almasn zorunlu hale getirmitir.557 Bu direktif, gerek Almanyada gerekse Avrupa Topluluklar Adalet Divan (ATAD) kapsamnda alnan kararlarla deiiklie
European Commission, Employee Representatives in Europe and Their Economic Prerogatives, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities, 2001, s. 39-41. 556 Smith, The German Model and European Integration, s. 153, 164. 557 Szkonusu direktif, ATADdaki davalar nedeniyle 1998de yeniden dzenlenmitir. Council Directive 98/59/EC of 20 July 1998 on the approximation of the laws of the Member States relating to collective redundancies, Http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX: 31998L0059:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005).
555

168

uram ve en son olarak 98/59/AT direktifi olarak tm AB yesi lkelerde uygulamaya konulmutur. Almanyadaki ii temsilcilerini bilgilendirme ve danma konusunun AB dzeyinde bir baka yansmas ise iyerinin veya bir blmnn devri halinde iilerin haklarn korunmasna ilikin 77/187/AET sayl direktifidir. Yine bu kapsamda, iyerinin devri halinde iilerin gerek kdem tazminat ve sosyal gvenlik haklar gerekse yllk izinleri gibi konularda hak kaybna uramamalar iin devreden ile devir alann ii temsilcilerine bu konularda bilgi vermeleri zorunluluu getirilmitir. Bu direktifte benzer ekilde Almanyada ve ATAD dzeyinde alnan kararlarla deiiklie
558

uram

ve

2001/23/AB

direktifi

olarak

yeniden

ekillenmitir.

i temsilcilerinin bilgilendirilmesi ve danlmas konusundaki

Alman rneinin dier bir yansmas, Avrupa alma Konseylerine ilikin 94/45/AT sayl direktiftir. Bu direktif, en az iki AB yesi lkede faaliyet gsteren ve 150den fazla ii altran irketlerin Avrupa alma konseyleri kurmalarn dzenlemektedir. Bu direktif, iverenlerin ii temsilcilerine bir dizi bilgi sunmalarn ve gerekli grlen hallerde danlmalarn zorunlu hale getirmektedir.559 i temsilcilerinin bilgilendirilmesi konusu sonralar Almanyadaki uygulamann ilerisine gemitir. Bylece iilerin dorudan iveren tarafndan bilgilendirilmesi ve danlmas konusunda AB dzeyinde dzenlemeler yaplmtr. 2002/14/AB sayl direktif, en az yirmi ii altran iyerlerinde uygulamaya konulmutur.560 Btn bu direktiflerin ortaya koyduu zere Almanya, sosyal politika dzenlemelerini AB dzeyinde yanstma imkan bulmu ve dolaysyla sosyal politikasn AB yesi lkelere ihra ederek, rekabet asndan iilik maliyetlerinin dier lkelerde de artmasna yol amtr. Dier nemli bir nokta ise Almanyann sosyal politikas AB yesi lkelerde ortak kltrel bir zemin yaratmtr.

558

Szkonusu direktif, ATADdaki davalar nedeniyle 2001de yeniden dzenlenmitir. Council Directive 2001/23/EC of 12 March 2001 on the approximation of the laws of the Member States relating to the safeguarding of employees' rights in the event of transfers of undertakings, businesses or parts of undertakings or businesses, Http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:

32001L0023:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005). 559 Council Directive 94/45/EC of 22 September 1994 on European Works Council, Http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31994L0045:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005). 560 Directive 2002/14/EC of the European Parliament and of the Council of 11 March 2002 establishing a general framework for informing and consulting employees in the European Community - Joint declaration of the European Parliament, the Council and the Commission on employee representation, Http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX: 32002L0014:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005).

169

Almanyann AB dzeyinde yanstt dier bir sosyal konu da istihdamdr. ki Alman devletinin birlemesinin ardndan zellikle yeni eklenen be Landerde kamu sektrnn tasfiyesi ile yaanan isizlik ve Alman ekonomisinin durgunluk iine girmesi ile 1990larn ortalarndan itibaren istihdam ve isizlik konular Almanyann gndeminde n sralara tanmtr. 1994de AB dnem bakan olma sfatyla Almanya lideri Kohl, Essen Zirvesinde istihdam konusunu gndeme getirerek, bu konuda AB dzeyinde bir nlem alnmasn ve ye lkelerin de bu nlemlere katlmasn talep etmiti. Zaten Essen Zirvesinin sonu bildirisi Kohlun bu taleplerini aka yanstmaktadr. Szkonusu sonularn Ekonomik Konular balkl birinci blmnde ilk olarak istihdam durumunun iyiletirilmesi hususuna deinilmitir. Buna ilaveten, AB Komisyonu, Aralk 1995 tarihinden itibaren istihdam piyasasndaki
561

gelimeleri

AB

Konseyine

bildirmesi

konusunda

grevlendirilmitir.

1997de Avrupa Birlii Kurucu Antlamasn deitiren

Amsterdam Antlamasna stihdam bal eklenmi ve istihdam konusunda ye lkelerin yetki devri olmasa bile, istihdamn baz boyutlarnda Komisyonun aktif nlemler almas salanmtr. stihdam konusunun yasal bir zemin kazanmasnn hemen ardndan Lksemburgda gerekleen Olaanst Zirvede Avrupa stihdam Stratejisi AB dzeyinde kabul edilerek, uygulamaya konulmutur.562 Sosyal alanda Almanyann liderliini yapt ve AB dzeyine kabul ettirdii bir baka konu ise iilerin geici sreyle grevlendirilmesine ilikin 96/71/AB sayl direktiftir.563 AB dzeyinde hizmet arznn serbestletirilmesine bal olarak Almanyada ihale kazanan zellikle inaat sektrndeki yabanc irketler daha ucuz olmas sebebiyle kendi lkelerinden ii getirmiler ve bu srete Alman inaat sektrndeki iiler ciddi bir tehdit ile kar karya kalmlardr. Bu durum, Alman

Avrupa Konseyi Toplants Bakanlk Sonular, (9-10 Aralk 1994, Essen), Http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/00300-1.EN4.htm, (Eriim Tarihi: 14 Ekim 2005). 562 stihdam konusunda Olaanst Avrupa Konseyi Toplants (Lksemburg, 20-21 Kasm 1997), Http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/00300.htm, (Eriim Tarihi: 17 Ekim 2005). 563 Directive 96/71/EC of the European Parliament and of the Council of 16 December 1996 concerning the posting of workers in the framework of the provision of services, Http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31996L0071:EN:NOT, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005).

561

170

hkmetinin anlan direktifin karlmasnda inisiyatifi stlenmesine ve AB yesi lkeleri de balayacak ekilde yeni bir dzenlemeye yol amtr.564 c. ABnin Genileme Politikas ve Almanya 1990larn balarnda Kohl liderliinde Almanyann bir baka gndemini AB dzeyinde genileme konusu oluturmutur. Kohlun ABnin derinlemesine ynelik grleri, 1990nn bandan itibaren genileme konusunun da gndeme tanmasna yol amtr.565 zellikle Almanyann birlemesi AB dzeyinde genileme politikasnn dolayl olarak balangcn oluturmutur. Almanyann birlemesi ile birlikte Kohl hkmetinin dileri bakan olan Klaus Kinkel, Avusturya, sve ve Finlandiyann ABye katlmasn desteklediklerini ifade etmi ve bu devletler 1995de ok uzun srmeyen grmelerin ardndan AB yesi lkeler olmulardr.566 Almanyann ABnin genileme gndemi ile politikasn srklemesi ve snrlarn belirlemesi Avrupa ktasnda alt-hegemonyasn kurma yolunda nemli admlardan birini oluturmaktadr. Almanyann Gramici anlamda althegemonyasn kurmak iin zellikle Dou Avrupa zerinde sadece ekonomiyi deil ayn zamanda kltr ve siyaseti de kulland grlmektedir. Bununla birlikte bu althegemonyann realist balamda sadece Dou Avrupa deil ayn zamanda tm Avrupa zerinde askeri bir stnlk peinde olmad aktr. Bu durum, Almanyann alt-hegemonya olarak ortaya kmasna engel olmamaktadr. Almanyann uygulad politikalarn belirli nitelikleri bulunmasna ramen, althegemonya olarak ykselmesi, bilinli bir tasarmdan ziyade kendiliinden gelien tarihsel yap iinde aklanabilecek bir duruma iaret etmektedir. zellikle ABnin Orta ve Dou Avrupaya doru genilemesi Alman althegemonyasnn geliimini gstermek iin uygun bir alma alan oluturmaktadr.
564

European Commission, The Regulation of Working Conditions in the Member States of the European Union, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities, 1998, s. 51. 565 Adrian Hyde-Price, The New Pattern of International Relations in Europe, Victoria Curzon Price, Alice Landau and Richard G. Whitman, The Enlargement of the European Union: Issue and Strategies, Routledge, London and New York, 1999, s. 116; Michael Calingaert, European Integration Revisited: Progress, Prospects and US Interests, Boulder, Colorado, Westview Press, 1996, s. 92-94. 566 Tom Buerkle, Britain and Germany Head for a Showdown on the EUs Future, International Herald Tribune, 14 March 1994, Http://www.iht.com/articles/1994/03/14/douze_2.php, (Eriim Tarihi: 20 Mart 2005).

171

Bu kapsamda, sadece Almanyann izledii politikalar deil, ayn zamanda dier Orta ve Dou Avrupa devletlerinin alglamalarnn da nemi byktr. nk Almanya ve Dou Avrupa birbirlerinin ulusal hayalini oluturmaktadrlar.567 Dier yandan zellikle Dou Avrupa, tarihsel olarak Almanya ile Rusya arasnda yer alan bir blge olarak belirmektedir. Almanyann blge zerindeki siyasi, ekonomik ve kltrel toprak etkisinin ve aznlk tarihsel boyutuyla incelenmesi Bu bu yapnn geliimini aklamaktadr. Almanyann tarihsel olarak gerek Polonya gerekse ekoslovakya ile meseleleri bulunmaktadr. konularda gnmzdeki Almanyann tutumu, II. Dnya Savana giden yola benzememektedir. Tersine, Almanya bugn barl yntemlerle hareket etmektedir. Bununla birlikte yine AB zerinden sz konusu lkelere baz gndemlerin ve politikalarn dayatld gzlemlenmektedir. Bylece AB gndemi Almanya gndemiyle rtmektedir.568 ek Cumhuriyetinin AB genileme politikas erevesinde AB ile tam yelik grmelerine balamas, 1938 tarihli Mnih Dzenlemesi ile ortaya kan Sdet Almanlar meselesini tekrar gndeme getirmitir. AB, Sdet Almanlarnn tarihsel topraklarna dnmesi ve yerlemesi konusunda ek Cumhuriyetine eitli dayatmalarda bulunmutur. Bu tarihsel sorunu zmek, her ne kadar AB tarafndan getirilen bir durum olarak ortaya kmsa da, sorun daha ok ikili dzeyde Almanya ile ek Cumhuriyeti yetkilileri arasnda ele alnmtr. Fakat ek yetkililerinin alglamalar Almanyann bu konudaki tutumunu sorgulamalarna yol amtr. Bununla birlikte Alman-ek Deklarasyonu569 ise her iki tarafn farkl bir ekilde yorumlad bir metin haline dnmtr.570 ek Cumhuriyetinin ABye 2004de ylnda katlmasnn ardndan sorun bugn iin rafa kalkmtr. Blgede bir baka tarihsel sorun Polonya ile Almanya arasndaki etnik Almanlar konusudur. II. Dnya Sava sonras zellikle bugnk Polonyadan (Dou Prusya, bugnk Polonya snrlar iinde kalmaktadr) g etmek zorunda kalan Alman nfusu, gl gmen dernekleriyle Federal Almanya Cumhuriyetinin
567

Jonathan P.G. Bach, Germany After Unification and Eastern Europe: New Perspectives, New Problems, Http://www.columbia.edu/cu/sipa/REGIONAL/ECE/vol3no1/bach.pdf, (Eriim Tarihi: 14 Nisan 2005). 568 bid. 569 German-Czech Declaration on Mutual Relations and Their Future Development of 21 January 1997, Http://www.mzv.cz/servis/soubor.asp?id=1873, (Eriim Tarihi: 17 Mart 2005); Alman Dileri Bakan Fischerin anlama hakkndaki yorumu iin baknz, Http://www.auswaertigesamt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv_id =2611, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 570 Bach, Germany After Unification and Eastern Europe.

172

kurulmasndan beri siyaseti etkilemektedir. Polonya, bu sorunu tarihsel boyutundan ziyade Avrupa Gvenlik ve birlii Tekilat (AG T) erevesinde belirlenen aznlk haklar balamnda ele almakta ve buna gre zmler retmeye almaktadr. Almanya, bu tarihsel sorunun zmne ynelik olarak daha ok d yardm politikasn kullanmaktadr. 1989 ile 1996 arasnda Almanyann Dou Avrupa lkelerine yardm olarak yapt harcamalarn toplam miktarnn 56.5 milyar Alman markn gemi olduu grlmektedir.571 Dier yandan bir baka unsur, blge lkelerinin Alman ekonomisine artan bamlldr. Almanyann toplam ihracat iindeki paylar 2004 itibariyle % 8 iken Dou Avrupa lkelerinin ihracatlarnn % 40 Almanyaya gitmektedir.572 Almanyann hegemon olup olmadn Germany and Central Europe: Hegemony Re-examined balkl makalesinde tartan Michael Baun, Orta Avrupa lkelerinin (Macaristan, Slovakya, ek Cumhuriyeti ve Polonya) ihracatlarnn yaklak % 30unun dorudan Almanyaya gittiini ifade etmektedir.573 Benzer oranlar dorudan d yatrm baznda da grlmektedir. Almanya, blgeye yaplan yatrmlarn yaklak yarsn (% 46) tek bana gerekletirmektedir. Bundesbankn derledii Haziran 2003 tarihli verilere gre, szkonusu blge lkelerine Almanyann dorudan yabanc yatrm 68 milyar euro civarnda gereklemitir.574 Siyasi adan ise Almanyann Orta ve Dou Avrupa lkelerinin ABye katlmn destekleyen hatta srekleyen devlet olmas, blge lkeleri iin Souk Sava sonras gei dneminde duyduklar endieye ramen Sovyetler Birlii mirasnn etkisi ile olumlu olarak nitelendirilmitir. Bununla birlikte Dou Avrupa devletlerinin ABnin genileme politikasna dahil edilmeleri ile Almanyann siyasi
571 572

bid. Deutsche Bundesbank, Effects of Eastward Enlargement of the EU on German Economy, Monthly Report, May 2004, s.3, Http://www.bundesbank.de/download/200405mb_en_effects.pdf, (Eriim Tarihi: 20 Mart 2005). 573 Michael Baun, Germany and Central Europe: Hegemony Re-examined, German Politics, Vol:14, No: 3, September 2005, s. 376. 574 Dorudan yabanc yatrm konusunda hesaplamalar, tanmdan kaynaklanan nedenlerden dolay farkllk gsterebilmektedir. Bu hesaplamalar konusunda baknz, Neille Paterson, (et al.), Foreign Direct Investment: Trends, Data, Availability, Concepts, and Recording Practices, Washington DC, International Monetary Fund, 2004. Szkonusu almaya gre dorudan yabanc yatrmlarn karlatrlmasnda byk zorluklar bulunmaktadr. Bunun balca sebepleri lkelerin tanmlarnda ve uyguladklar metodolojideki farkllktan kaynaklanmaktadr. Sabine Hermann and Axel Jochem, Trade Imbalances of the Central and East EU Member States and the Role of Foreign Direct Investment, Deutsche Bundesbank, 2005, s. 11-14, Http://www.bundesbank.de/download/vfz/ konferenzen/20050617_18_potsdam/vfz_ws_kleistvilla_jochem.pdf, (Eriim Tarihi: 25 Mart 2005).

173

arl daha fazla grnr olmutur. Bach, Almanyann bu stnln Realpolitik yerini EUPolitike brakmtr eklinde ifade etmitir.575 Bu durum, 1990lar boyunca Almanyaya AB Komisyonu araclyla aday lkelerin iilerinde dorudan sz sahibi olma imkann getirmitir. Baun da benzer ekilde Almanyann Orta Avrupa lkeleri ile ilikileri gelitirme ve ABnin genilemesi konusunda temel savunucularndan biri olduunu belirtmekle birlikte, Bachn aksine Almanyann bunu kendi lehine kullanmadn sylemitir.576 Kltrel boyutta ise sadece Orta ve Dou Avrupa deil, ayn zamanda bugn Gneydou Avrupa olarak nitelendirilmeye balanan Balkanlarda da Almanyann etkin olarak faaliyet gsterdii grlmektedir. Sz konusu blgelerin tarihsel olarak gerek Avusturya-Macaristan mparatorluu gerekse 1871de kurulan Alman mparatorluu balamnda her eyden nce Almancann blgede etkili olmasn salayan ilk etkenlerden birini oluturmaktadr. Bu blgelerde Almanca, tarihin uzun bir sresi kltrel ve idari dil olarak ilev grmtr. Bununla birlikte Brandtn tabiriyle Almanyann d politika yaklamnda nc aya oluturan d kltrel politika577 ile blge lkelerinde zellikle Begegnungsstatte ile Goethe Enstitleri araclyla Almanca kurslarn ve Almanca renenlerin saylarnda nemli artlar olduu gzlemlenmektedir. Kltrel boyut ile ilgili dier nemli bir husus ise zellikle ek Cumhuriyetinde yaanan medyann hzl bir ekilde Alman irketlerinin eline gemesi srecidir. Baun ise kltrel boyutu geni balamda ele almakta ve kurumsal yapda meydana gelen deiiklikler erevesinde incelemektedir. Bauna gre Orta Avrupa lkeleri Almanyann bir ok kurumunu taklit etmektedir. Bunlarn banda Almanya sosyal piyasa ekonomi modeli gelmektedir. Seim sistemleri ve Anayasa mahkemelerinin oluturulmas gibi hususlarda da Orta Avrupa lkeleri, Alman sistem ve kurumlarn taklit etmekte olduu grlmektedir.578 Yukarda aklananlar nda, Almanya, Avrupa blgesinde Gramici anlamda kendi alt-hegemonyasn kurma yolunda nemli admlar atmaktadr.
575 576

Bach, Germany After Unification and Eastern Europe. Baun, Germany and Central Europe, s. 378-381. 577 Federal Foreign Office of Germany, Principles and Concept of Cultural Policy, Http://www.auswaertiges-amt.de/ dipl/en/Aussenpolitik/Kulturpolitik/Ziele.html, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005). 578 Baun, Germany and Central Europe, s. 381-384.

174

Almanyann bu admlarnn realist paradigma balamnda bir g politikas ile dorudan basknlk kurma eklinde olmad aktr. Bunun yerine, Almanya, Avrupa lkelerinin rzasna dayal bir politikaya dayanmaktadr. Bu politika, zaman zaman taraflar arasnda tarihten kaynaklanan endieler nedeniyle ilikilerin gerginlemesine yol aabilmektedir. Bununla birlikte zellikle ABne yeni katlan lkeler dikkate alndnda Almanyann belirledii gndeme ve bu kapsamda ABnin politikalarn ynlendirmesine ok byk itirazlar gelmemektedir. Dier yandan Almanya, zaten ABnin genileme politikasn finanse eden en byk lke olmasna ramen dier AB ye lkelerinin de genileme politikasnn gerektirdii finansmana ortak olmalarn salamtr. Almanyann bu politikasn engellemeye ynelik olarak tek aba Fransadan gelmitir. Klsik olarak 19. yzyldan beri dnya siyasetinde hegemonik eilimleri olan ve realizm balamnda prestij peinde koan Fransa, genileme politikasn Almanyann stlenmesine ve inisiyatifi eline geirmesine zaman zaman kar km zaman zaman ise sessiz kalarak mecburen onay vermitir. Hatta Fransz yetkililer, AB iinde Almanyann giderek genileyen gcnden ikayette bulunduklar ve Alman d politikasn eletirdikleri grlmtr.579 Dier yandan, AB dzeyinde Akdeniz Politikasnn gelitirilmesini savunarak, Fransa, Almanyay dengelemeye almtr. Akdeniz politikas kapsamnda yer alan Fas, Tunus, Cezayir, Lbnan ve Suriye gibi bir ok lkenin eski smrgesi olmasn Fransa kendisi iin bir avantaj olarak deerlendirmitir. Bunun yan sra ekonomik ve kltrel ilikilerin de olumlu rol oynayacan dnen Fransz elitleri, Akdeniz politikas zerinden Almanyann genileme politikasn dengeleyebileceini dnmlerdir.580 Hatta 1994de gerekleen AB Konseyinin Essen Zirvesinde Orta ve Dou Avrupa lkeleri ile genilemenin yan sra, zellikle Akdeniz lkeleri ile ABnin bir zel iliki gelitirmesi konusunda paralellik kurulmutur.581 Bununla birlikte, yardm oranlar
Otte, A Rising Middle Power, s. 145-147. Yves Boyer, Mediterranean Uncertainties and French Concerns, Bo Huldt, Mats Engman, Elisabeth Davidson (derl.), Euro-Mediterranean Security and the Barcelona Process, Stockholm, Swedish National Defence College, 2002, s. 255-256; Richard Gillespie, Northern European Perceptions of the Barcelona Process, Http://www.cidob.org/castellano/publicaciones/Afers/ 37gillespie.cfm, (Eriim Tarihi: 5 Mart 2006); Fred Tanner, North Africa: Exceptionalism and Neglect, Occasional Papers Series, No:38, s. 4. 581 Avrupa Konseyi Toplants, Bakanlk Sonular, (9-10 Aralk 1994, Essen), Http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/00300-1.EN4.htm, (Eriim Tarihi: 14 Ekim 2005).
580 579

175

konusunda Almanyann basksyla Orta ve Dou Avrupa lkelerine nfuslarna oranla byk yardm yaplmas kararlatrlm ve Fransann abalarana ramen, Akdeniz lkeleri ise daha dk bir oranla yetinmek durumunda kalmlardr. 27-28 Kasm 2005 tarihleri arasnda Akdeniz Politikasnn 10. yl nedeniyle gerekletirilen konferans ise szkonusu politikann baarszl olduu yolundaki iddialar gl kararacak ekilde sonulanmtr.582 1 Mays 2004de 10 yeni lkenin (iki Akdeniz lkesi hari, tm Orta ve Dou Avrupa lkeleri) ABye katlmas ile ABnin genileme politikas baarl bir ekilde devam ettirilmi olmasna ramen, dier ABnin gney lkelerinin yan sra, Fransann inisiyatifi stlendii Akdeniz politikasnn ise baarl olmad ileri srlebilir.583 Bunun yerine AB dzeyinde Avrupa Komuluk Politikas olarak nitelendirilen bir politikann gelitirildii gzlemlenmektedir. Bu politikann genileme ile artan Almanyann dengelemesi iin Fransann politika ncelii konusu ise tartmaldr. Dier yandan, szkonusu politika kapsamnda yer alan konular, bata Fransa olmak zere ABnin gney lkelerinin ncelikleri ile rtmektedir.584 Sonu olarak Almanyann oluturduu ve ynlendirdii AB genileme politikas alt-hegemonyann geliimine iyi bir rnek oluturmaktadr. Almanyann bu politikayla Avrupa ktasndaki dmanlklarn bitirilmesini ve bu sayede Avrupann bar iinde yaayan bir kta olmasn salamay hedefledii grlmektedir. Bununla birlikte bu birlikteliin derinlemesiyle Almanyann kta zerindeki Gramici hegemonyas ekonomik, siyasi, kltrel ve sosyal dzeyde daha da gelimektedir. Bu kapsamda, tarihsel olaylarn zellikle Almanya balamnda yaanan gelimelerin daha detayl bir ekilde incelenmesini gerekmektedir.

Renwick McLean, EU-Israeli-Arab Talks Yield Limited Results, International Herald Tribune, 28 November 2005, Http://www.iht.com/articles/2005/11/28/news/summit.php, (Eriim Tarihi: 12 Aralk 2005). 583 Carl-Einer Stalvant and Lars Bjorme, A Cricital Assessment of the Barcelona Process, Bo Huldt, Mats Engman, Elisabeth Davidson (derl.), Euro-Mediterranean Security and the Barcelona Process, Stockholm, Swedish National Defence College, 2002. 584 AB Komisyonu tarafndan hazrlanan ve kabul edilen Bildiriye (Communication) gre, Avrupa Komuluk Politikas kapsamnda yer alacak lkeler, Kopenhag kriterleri gibi bir ok siyasi ve ekonomik kriterlerin yan sra, gvenlik ve kar terrizm konularnda eylem planlar hazrlayacaklardr. Bu eylem planlarnn yrrle konulmasna gre ABden yardma hak kazanmalar ngrlmektedir. Communication from the Commission, European Neighbourhood Policy, Strategy Paper, Brussels, 12.04.2005, COM (2004) 373 Final.

582

176

1990larn ortasnda Bat Avrupal devletlere doru yaanan genileme dalgasn takiben, Kohlun ABnin kademeli olarak genilemesi gerektiini ifade etmeye balad grlmt. Bu yeni genilemenin ynnn Orta ve Dou Avrupa lkelerine ynelik olmas gerektiini belirten Kohl, zellikle Vizegrad lkeleri olarak bilinen ekoslovakya, Polonya ile Macaristana aka desteini sunmutu. Bu devletlerin bakanlar ABnin dnem bakanlnn Almanyada olduu 1994deki Essen Zirvesine Kohlun inisiyatifi ile davet edilmiti. Fakat Kohl tarihsel sebeplerle zellikle 1900lerin ilk yarsnda Alman d politikasna hakim olan Lebensraum siyasetinin yaratt olumsuz durum nedeniyle bu konudaki gelimeleri Fransa ile birlikte planlamaya zen gstermitir.585 Kohl, ayrca Alman birlii ile Avrupa birliini ayn madalyonun iki yz olarak nitelendirerek, bu durumun bir btn oluturduunu savunmutur. Bu nedenle, Kohl, Avrupann genilemesinin Almanyann birlemesinden farkl dnlmemesi gerektiini ifade ederek, Alman toplumunu ABnin genileme politikasn desteklemesini hedeflemitir. Dier bir deyile, ABnin genileme politikasna meruiyet kazandrmak iin Kohl Almanyann birlemesi ile Avrupann birlemesini bir olarak nitelemesine yol amtr. 11 Kasm 1992de Oxford niversitesinde yapt United Germany in a Uniting Europe konulu konumasnda bunun ilk rneini vermitir.586 Kohlun Bundestagda Mays 1994de yapt tarihi konumada, Avrupann birlemesini bir sava ve bar meselesi olarak deerlendirmitir. Tarihte daha nce byle bir yaklamn benimsenmemesi sebebiyle Avrupa ktasnda savalarn yaandn vurgulayan Kohl, Balkanlardaki etnik temizlik konusunun bir daha yaanmamas ve Balkanlardaki savan zmlenmesinin Avrupa iin bir snav niteliinde olduunu savunmu ve Balkanlardaki savan
587

Avrupaya

yaylmayacann bir garantisi olmadn da ilave etmitir.

Kohl, ABnin

genileme politikasn bu temellere dayandrrken, genileme kapsamndaki blgeleri Orta ve Dou Avrupa ile snrlandrmam ve Gneydou Avrupa olarak nitelendirdii Balkanlar da bu politikann iine dahil etmitir. Kohlun 1990larn banda izdii bu genileme politikasnn erevesinin hl geerli olduu
Banchoff, German Policy Towards the European Union, s. 70-71. Glees, Building a New Europe ", s. 159. 587 Banchoff, German Policy Towards the European Union, s. 70-71.
586 585

177

grlmektedir. 1998de iktidara gelen Schrder hkmeti, ABnin genileme politikasnda ok byk deiiklik yaratmamtr. Bu erevede, Orta ve Dou Avrupa artk ABnin bir parasdrlar. Gneydou Avrupa balamnda Slovenya da tam ye olmu, Hrvatistan ise AB Komisyonu ile tam yelik mzakerelerine balamtr. 2005de gerekleen Avrupa Zirvesinde ise Makedonya aday lke statsn elde etmitir.588 2007nin banda Bulgaristan ve Romanya ABnin yeni ye olmalar kararlatrlm ve yelik anlamalar AB ye lkeleri tarafndan onaylanmtr.589 Bununla birlikte bu politika kapsamnda yer alan lkeler asndan durumun tek istisnas olduu grlmektedir. Kohl, AB iinde Trkiyeye yer olmadn, 1997de gerekleen Hristiyan Demokratlar Zirvesinde ifade etmi ve bu politikay dier grup iinde yer alan siyasi partilere de kabul ettirmitir. Bununla birlikte eitli zikzaklara ramen Schrder hkmeti 1999da aday lke stats verilen Trkiyeyi zellikle 11 Eyll 2001de ABD'ye kar gerekletirilen saldrnn ardndan desteklemeye balamtr. 2004de Trkiyeye ABye tam ye olmas yolunda verilen mzakere tarihi konusunda Schrder hkmetinin youn abalar olmutur. Bununla birlikte 18 Eyll 2005de yaplan seimlerin ardndan CDU lideri Merkel nderliinde CDU/CSU ile SPD arasnda kurulan Byk Koalisyonun ardndan Almanya, Trkiyenin AB yesi olmas konusunda Kohlun belirledii eski politikaya geri dnldnn iaretini vermitir.590 Alman d politikas AB'nin genileme politikas balamnda ele alndnda, AB'nin genileme politikasnn Almanya tarafndan formle edildii ve ynetildii grlmektedir. Genileme politikas, her eyden nce, iki Almanyann birlemesinin yaratt korkuyu giderme zerine kurulmutur. Ardndan Balkanlarda yaanan savalarla birlikte yine Kohl nderliinde genileme konusu daha ciddi bir ekilde AB gndemine tanmtr. Bu politika, AB Komisyonu araclyla belli kriterlere
Avrupa Konseyi Bakanlk Sonular, (15-16 Aralk 2005, Brksel), s.8. Http://www.consilium. europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/87642.pdf, (Eriim Tarihi: 4 ubat 2006). 589 Bulgaristan ve Romanyann 2007de ABye tam ye olmas beklenmekle birlikte, bu lkelerin reform srecinde yaad sorunlar ile AB iinde genilemeye kar duyulan tepki nedeniyle tam yeliin ertelenmesi szkonusudur. AB Komisyonunun Avrupa Konseyine sunaca rapor bu erevede belirleyici olacaktr. Dier yandan, Gneydou Avrupa politikas balamnda, Srbistan, Karada, Bosna-Hersek ve Arnavutluk (muhtemelen Kosova da bamszln kazanmas sonras bu srece dahil olaca ileri srlebilir) bu genileme politikas kapsamnda aday lke statsne sahip olmas beklenmektedir. Glees, Building a New Europe, s. 159. 590 18 Kasm 2005de Bundestagda gven oyu alarak greve gelen ve CDU/CSU ile SPDden oluan koalisyon hkmetinin lideri olan Merkel, Trkiyenin AB yelii konusunun iktidarlar srasnda zmlenmeyeceini ifade etmektedir.
588

178

balanarak gnmze kadar devam ettirilmi, fakat Kohl Almanyasnn belirledii gndemin dna klmamasna -Trkiye hari- zen gsterilmitir. Bylece bir yandan Avrupa ktasnda Almanyann yaratt endie giderilmi, dier yandan Almanyann ekonomik ve siyasi olarak Avrupa ktas zerinde alt-hegemon olarak ortaya kmasna yardmc olunmutur. d. Uluslararas ve Ktasal Gvenlik rgtlerine Destek II. Dnya Sava sonras, iki kutubun yava yava keskin izgilerle ayrmaya balamas zerine Bat Avrupa dzeyinde gvenlik temel bir sorun olarak belirmiti. Bu durum Sovyetler Birlii, ABD, Fransa ve ngiltere tarafndan igal altnda bulunan Almanyada daha somut bir sorun olarak ortaya kmt. ABD, bu gvenlik konusuna zellikle tarihe Prag Darbesi olarak geen olay sonras ekoslovakyann Sovyetler Birlii oluturmaya balad bloa dahil olmasnn ardndan Bat Avrupa devletlerini ierecek ekilde Kuzey Atlantik Antlama rgtn (NATO) kurarak cevap vermiti. Bir gvenlik rgt olarak NATOnun geliimi bandan itibaren dorudan doruya Avrupann gvenlii ile balantl olmutur. Her ne kadar NATO, Avrupa ile Amerika ktas arasnda bir gvenlik mekanizmas olarak rgtlenmise de, Amerika ktasnn komnist tehditten daha uzak oluu ve tehdidin esas olarak Avrupada ciddi bir ekilde alglanmas nedeniyle Avrupann gvenlii konusu NATOnun ncelii olarak gelimitir. Bu sebepten dolay, Almanyann gvenliine ilikin olarak NATOdan nce birincil dzeyde Avrupada gvenlik ile ilgili gelimelerin etkisi daha fazla olmutur. 1950 ile 1955 arasnda Almanyann kurulan gvenlik rgtleri araclyla uluslararas politikaya kabulnde Prag Darbesi ve Kore Sava ile ortaya kan komnist tehdidinin nemli etkisi olmutur. Dier yandan bu dnemde Almanyann uluslararas politikaya yeniden dnnn Fransann kayglarnn giderilmesi etrafnda da ekillendii grlmtr. Komnist tehdit konusunda inisiyatifin Almanyann elinde olmad aktr. Bununla birlikte Fransann Almanyaya kar gvenlik endiesi ile ilgili olarak zellikle Adenauer liderliindeki Almanya, Fransann kayglarn gidermeye ynelik politikalar desteklemi ve sonuta Fransa ile ilikiler bu srete belirleyici olmutur. Fransa, bu nedenle Almanya karsnda

179

yalnz kalmaktan kayglanarak, ilk olarak ABD ve ngiltereden gvenlik konusunda gvenceler elde etmeye alm, ardndan Almanyay gvenlik rgtlenmelerinin iine alarak buradan daha iyi bir ekilde kontrol altnda tutabileceini dnmtr.591 Kore Sava ile balantl olarak Avrupada geliebilecek bir komnist tehdide kar Almanyann da silahlanmas ve Avrupa savunmasna katlmas gerektii grnn ABDli yetkililerce dile getirilmeye balanm olmas ve bunun Almanyann tekrar silahlanmas anlamna gelmesi Fransz yetkilileri endielendirmitir.592 Bu nedenle inisiyatifi ele alan Fransa, 1950nin sonlarnda Jean Monnet tarafndan tasla hazrlanan ve dnemin Fransz Babakann da adyla anlan Pleven Plan ortaya atlm ve 1951den itibaren NATO yeleri ile Almanyann katlmyla toplantlar araclyla ele alnmaya balanmtr. Sz konusu plan zellikle Hollanda, Avrupaya ynelik ABD ykmllklerinin devam etmesi kouluyla desteklemitir. Zaten Fransada plan kapsamnda ngrlen Avrupa ordusunun Atlantik ittifaknn bir paras olarak nitelendirmek zorunda kalmtr. 1952de Batl devletlerle Almanyann da katlaca bir Avrupa Savunma Topluluu kurma abalar hz kazanm ve 27 Mays 1952de Avrupa Savunma Topluluunu kuran antlama Pariste imzalanmtr. Antlama metninde ngiltere ve ABDnin Avrupaya ynelik ykmllklerine de atfta bulunularak, Fransa ve Benelks devletlerinin endiesi giderilmeye allmtr. Yine Pariste imzalanan ve igal statsn sona erdirmeyi kararlatran baka bir antlama ile Almanya, Bat ile ilikilerini daha salam bir zemine oturtmaya almtr. Fakat bu antlamann yrrle girmesi Avrupa Savunma Topluluu Antlamasnn yrrle girmesine balanmtr. Bu durum karsnda stnln kaybeden Stalin nderliindeki Sovyetler Birlii, tarafsz bir birleik Almanya ile sonulanacak nihai bar antlamas iin neri gtrmtr. Bu neri, Almanyay balanmak istedii Batdan koparaca gerekesiyle Adenauer tarafndan iddetli bir tepki grm ve

591 592

Ersoy, II. Dnya Savandan Gnmze, s. 4-7. Federal Almanya Amerikan Yksek Komiseri John McCloy, bunu ifade eden ilk Amerikal yetkili olmutur. Fakat bu gr daha sonra dier ABDli yetkililer tarafndan desteklenmitir. Hatta ABD Dileri Bakan Dean Acheson 1950 sonbaharnda Fransz ve ngiliz dileri bakanlaryla yapt toplantda 1951 sonbaharna kadar niformal Almanlar grmek istiyorum ifadesini kullanmtr. bid, s. 13.

180

reddedilmitir.593 Alman meclisi Bundestag ise Avrupa Savunma Topluluuna ilikin tartmalarda igal statsnn sona ermesi, Saar ve Ruhr blgelerinin Almanyaya geri dnmesi ve Almanyann egemenliini tekrar kazanmas zerinde durmutur. Bu konularda kesin bir zm salanmasndan nce 1953n balarnda Bundestag, Avrupa Savunma Topluluu kurulmasna ilikin karar onaylamtr.594 1954de ise szkonusu antlama Fransz Parlamentosuna sunulmutur. Sovyetler Birlii ile gergin ilikilerin gevemesinin yan sra, ABD ve ngiltere tarafndan verilen gvencelerden tatmin olmayan Fransz Parlamentosu, Avrupa Savunma Topluluunu kuran antlamay stelik Fransz nerisi olmasna ramen reddetmitir. Bunun zerine, Avrupa gvenlii konusunda inisiyatifi ngiltere stlenmi ve 23 Ekim 1954de Pariste toplanan konferans sonucunda antlama imzalanmtr. Bunlardan ikisi, Almanya zerindeki igal durumun ortadan kaldran antlama ile Almanyann NATOya kabul edilmesini salayan antlama olmutur. nc antlama, Brkselde 17 Mart 1948de kurulan ve ngiltere ve Fransann yan sra Benelks devletlerinin dahil olduu savunma amal Brksel Antlamasnn Almanya ve talyay da ierecek ekilde geniletilmesi zerine olmutur. Bunun zerine Brksel Antlamas ile kurulan gvenlik rgt Bat Avrupa Birlii (BAB) adn alm, BAB tamamlayan protokoller ile Almanyann silahlanmasna izin verilerek snrlandrlmtr.595 Ayrca Almanyann yeniden silahlanmas konusunda BAB ye lkelerinin onaynn alnmas art koulmutur.596 Bylece bu dnemde Fransa, Almanyann d politikasnda zellikle gvenlik konusunda temel belirleyici lke olarak ortaya kmtr. Gerekte ise Fransa, Avrupa Savunma Topluluunu kuran antlamay redderek, hem inisiyatifi elinden karm hem de Almanyann Fransann kontrol altna girmesini kendisi

Otte, A Rising Middle Power, s. 24-25. Ersoy, II. Dnya Savandan Gnmze, s. 16-17; rfan Kaya lger, Avrupa Gvenlik ve Savunma Politikasnn Arkaplan, Oluumu ve Temel Anlamazlk Konular, Refet Yinan ve Hakan Tademir (derl.), Uluslararas Gvenlik Sorunlar ve Trkiye, Ankara, Sekin Yaynlar, 2002, s. 96-97. 595 Sz konusu protokolde, Almanyann en fazla 12 tmenlik bir askeri gce sahip olmas kabul edilmi ve nkleer, biyolojik ve kimyasal silahlar ile 32 km menzil zerinde fzelere sahip olamayaca kararlatrlmtr. Bunun yan sra Almanyann 3000 ton stnde sava gemisi ile 350 ton stnde denizaltna da sahip olmamas da karar altna alnmtr. 596 Ersoy, II. Dnya Savandan Gnmze, s. 18-22.
594

593

181

engellemitir. Bu sayede Almanya egemenliini tekrar elde etmi ve Batya entegrasyon fikrini gerekletirme imkan bulmutur.597 Uluslararas ilikilerde gerek NATOya yeliinin kabul edilmesi gerekse OECD ve Avrupa Konseyi gibi Avrupa rgtlerinde yer almas Almanyann yeniden kendine gvenini kazanmasn salamtr. Bunun yan sra ekonomide grlen iyilemelerle birlikte istihdamn artmas ve isizliin azalmas sayesinde CDUnun 1953de yaplan genel seimlerde oylarn % 45e kard grlmtr. Adenauerun politikalarna verilen destek artarken, Adenauera Alman halk arasndaki destein de ykseldii gzlemlenmitir. zellikle 1955de Sovyetler Birliini ziyaret ederek, 10 bin civarndaki Alman sava esirini geri getirmesi Adenauerun poplaritesini daha da arttrmtr. Almanyann NATOya ve BABa yelii 1954de kararlatrlmasna ramen Bundestagn onayna ihtiya vard. zellikle Almanyann NATOya yelii ile egemen bir devlet olduu kabul ediliyordu. Dier yandan yeniden tekil edecei savunma gcnn (Bundeswehr) tmn NATO kumandasna entegre etmesi gerekiyordu. 1955in balarnda gerekleen Bundestagdaki oturum neticesinde, Almanyann NATOya ve BABa yeliini ngren antlamalar kabul edildi.598 Alman Anayasas niteliindeki Temel Yasann 24. maddesi, Almanyann barn oldu. 1953de Stalinin lmesinin ardndan Kruevin Sovyetler Birliinde iktidara gelmesiyle bar iinde bir arada yaama ilkesinin hayata geirilmesi Dou-Bat bloklar arasndaki gerginlikler nispeten azalmt. Bu durumdan en fazla yararlanan lke Almanya olmutur. Buna ramen Adenauer iktidar, Sovyetler Birliine kar ihtiyatl politikasn deitirmemi, Bat ile ilikilerin artarak devam etmesi ve Bat ile entegrasyonun salanmas yolundaki temel politikasn takip etmitir. Bu politikann devam olarak 1955de Dou Almanyay tanyan devletlerle diplomatik ilikilerin kesilmesini ngren Hallstein Doktrini ile Almanyann Varova Pakt yeleri ile diplomatik ilikilerin kesilmesine yol amtr. Adenauer, Alman Temel Yasasnn Alman halknn yasal tek temsilcisi olarak Federal
597 598

korunmas

iin

ortak

gvenlik

sistemlerine

egemenlik

hakknn

devredilebileceini ifade etmesi antlamalarn Bundestag tarafndan onaynda etkili

Otte, A Rising Middle Power, s. 24-25. bid, s. 29.

182

Almanya Cumhuriyetini grdn ve bu nedenle Demokratik Almanya Cumhuriyetini tanyan devletlerin bu duruma aykr hareket ettiini ileri srerek Hallstein Doktrinini savunmutur. 1957nin son gnlerinde Federal Almanya Cumhuriyetinin ilk dileri bakan Von Brentano, bu nedenle Alman Demokratik Cumhuriyetini aklamtr.
599

tanyan

devletler

ile

Almanyann

ilikilerini

keseceini

1960larn balarnda iki bloun silahlanma ve gerginlii trmandrma politikalar Almanyann politikalarnda zellikle gvenlik ve savunma alanlarnda bir deiiklie gitmemesine yol amtr. 1961de Berlin duvarnn inas ve 1962de Kba Krizi, bloklararas gerginliin trmanmasnda nemli rol oynamtr. Bu srada, ABDnin NATO kumandas altnda ok Tarafl Kuvvet nerisi getirmesi Bat blou iinde atlaklara sebep olmutu. Fransa, neriyi geri evirmi, Almanya ise zaten NATO kumandas altnda yer alan ordusunun bu ok Tarafl Kuvvete de katlmasn kabul etmitir. Bu durum, Almanyann ABD ile Fransa arasnda kalmasnn yan sra hkmet ve partiler iinde de Atlantiki ve Avrupac kanatlarn atmasna yol amtr. Yine bu sre devam ederken, 22 Ocak 1963de Almanya ile Fransa arasndaki ibirliini arttrmaya hedefleyen Elyse Antlamas imzalanmtr. Alman hkmeti, antlamann ABD ile ilikileri olumsuz etkilemeyeceini bildirmitir. 1963 sonunda ise Atlantiki-Avrupac kanat arasndaki ekime Adenauerun istifas ile sonulanm ve yerine ekonomi bakan Erhard atanmtr. Bu ekime, 1966nn balarnda Fransann NATOnun siyasi kanadnda kalmasna ramen askeri kanadndan ayrlmas ile bir kez daha gndeme gelmitir. Almanya, gerek Fransa gerekse ABDye kar ykmllklerini ayn ekilde sahiplenmeye devam edecei mesajn gndermitir. 1970lerin ilk yarsnda Almanya nceliini Brandtn giriimi Dou Politikasna (Ostpolitik) verdi. Bununla birlikte Brandt takiben 1974de iktidara gelen ve Brandt hkmetinde de savunma bakanl grevinde bulunmu olan Helmut Schmidt, NATO balamnda ilikileri istikrarl bir ekilde gtrmeye alt. Stratejik Silahlarn Snrlandrlmas Grmeleri Iin (Strategic Arms Limitation Talks-SALT I) sonulanmasnn ardndan SALT IInin grmelerinin balamas, Schmidt tarafndan olumlu olarak nitelendirilerek desteklendi. SALT II grmeleri
599

bid, s. 39.

183

devam ederken NATOnun belirledii ikili yol (double track) politikas kapsamnda, Sovyetler Birlii ile silahszlanma grmelerinin devam etmesi ile orta menzilli nkleer fzeler konusunda bir anlamann olmamas halinde, bu silahlarn 1983 itibaryla Almanyaya yerletirilmesi fikri geliti. Fakat Sovyetler Birliinin Afganistan igali sonrasnda, ikili yol politikas terk edildi ve ABD silahlanma politikalarna arlk vermeye balad. Schmidt hkmeti, ABDde o srada ibanda bulunan Carter hkmeti ile iyi ilikilere sahip olmamasna ramen bu neriyi destekledi.600 Fakat bu durum, Schmidtin kiisel poplaritesinin sorgulanmasna yol at. SPDnin iinden bir ok kimse neriye kar kt. 1982de iktidarn kk orta FPD, hkmet ile ilgili kararn deitirerek, koalisyon hkmetinden ekildi ve Helmut Kohl nderliinde bir CDU/CSU-FDP hkmetini mmkn kld. 1983de gerekletirilen seimler sonras Kohl hkmeti grevine devam etti. Kohl, bu dnemde ABDde iktidarda olan Reagan hkmetinin gvenlik politikalarn desteklemeye de devam ettiini gsterdi. Bu durum, Almanyann ABD gznde gvenilir ittifak zelliinin artmasna katkda bulundu. Bu kazan, daha sonra Reagann yerine iktidara yine Cumhuriyeti Partiden gelen Bush zamannda iki Almanyann birlemesi dneminde de kullanld. Kohl, bylece 1983 sonlarna doru, Almanyaya cruise ve orta menzilli fzelerin yerlemesine izin verdi fakat bu dnem ayrca sava kart cephenin ciddi bir biimde siyasete mdahil olduu dnem oldu. Alman halknn siyasete ender mdahil olduu bu sre srasnda Kohlun poplaritesi de sarsld. Bununla birlikte Reagan, Sovyetler Birliini ekonomik olarak zorlayacak Stratejik Savunma nisiyatifi olarak adlandrlan ve bir fze saldrs srasnda ABDyi koruyacak bir kalkan oluturma yoluna gitmesi Sovyetler Birliinin ba edemeyecei bir yar balatt. Bu srete, 1985de Sovyetler Birliinde Mikhail Gorbaovun iktidara gelmesi ve Bat ile ilikileri yumuatmaya ynelmesi Alman halknda umutlarn artmasna yol at. 1989dan itibaren ABD, Sovyetler Birliini dnya sistemine entegre etmeye ynelik bir politikaya ynelmi ve bu politikada Almanya, Bushun ifade ettii ekliyle liderlikte ortaklk rol stlenmitir. Bu politika kapsamnda ABD, Almanyadan dnya politikasnda daha fazla sorumluluk stlenmesini talep etmitir. Fakat
600

bid, s. 45.

184

Almanya dorudan askeri faaliyetlere katlma yerine ek diplomasisi ile dnya politikasnda rol almtr. Yine ayn yl, Gorbaovun Dou Almanyay ziyareti Alman halk tarafndan byk bir umuda yol at. 1989 sonbaharnda ise Berlin Duvarnn yklmas ve ardndan Almanyann birleme konusunun gndeme gelmesi ise Alman halk iin srpriz bir gelime oldu. ki Almanyann birleme konusu, sadece Sovyetler Birlii ile ABD iin deil ayn zamanda Bat Blou iinde yer alan devletler arasnda bile kayg yaratmt. Bu konudaki gelimeler daha nce AB genilemesi blmnde aklanmt. Fakat Almanyann birlemesinin ardndan Dou Blounun zlmesi ile balayan sre, Almanya iin Sovyetler Birliinden kaynaklanacak genel gvenlik tehlikesini ortadan kaldrm olmasna ramen, zellikle bu blge iin yeni gvenlik kayglar yaratmt. Dier yandan bata Polonya, Macaristan ve ekoslovakya olmak zere blge lkelerinin NATOyu gvenlikleri iin temel bir rgt olarak nitelendirmelerine yol amt. Hatta, blge lkelerinin liderleri NATOya tam ye olmay ncelikleri olarak grdklerini ifade ettiler. Vaclac Havel 1991 Martnda NATOyu ziyaretinde bunu aka dillendirdi. Havelin bu grlerini zamann Polonya ve Macar yetkilileri ve politikaclar da tarafndan da tekrarland. Almanya, NATOnun genilemesi konusunda hem lehte hem de aleyhte grler iinde bulunmasna ramen zellikle zamann Savunma Bakan Volker Rhe, bu konuda Almanyann inisiyatifi stlenmesinden yana bir tavr koydu. Rhe, Mart 1993de Londrada Uluslararas Stratejik almalar Enstitsnde yapt konumada NATOnun genilemesi konusunu gndeme getiren ilk politikac oldu. Rhe sz konusu toplantda bu genilemenin gerekliliini demokrasi ve istikrar ile askeri gvenlik arasnda dorudan bir iliki olduunu savunmu ve gelecein AB yesi olacak lkelerinden NATOnun geri adm atmas iin geerli bir sebep grmyorum diyerek NATOnun genilemesi gerektii ynnde fikrini aka ortaya koydu.601 NATOnun genilemesi konusunda NATO yesi lkeler arasnda herhangi bir uzlama bulunmamasna ve NATOnun temel nceliinin Rusya ile iyi ilikilerin

601

Henning Tewes, How Civilian? How Much Power? Germany and the Eastern Enlargement of NATO?, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power: The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press, 2001, s. 12-13.

185

devam ettirilmesi olmasna ramen, Rhenin bu tutumu kendi hkmetince bile ihtiyatla karland. Bunun temel sebepleri arasnda ilk olarak Rusyann gcendirilmesinden duyulan kayg ve ikinci olarak ABDnin taknaca tavrn bilinememesi vard. Fakat zamann NATO Genel Sekreteri olan Alman Manfred Wrner, bu konuda Rheye destek verdi. ABD, NATOnun genilemesinden ziyade Rusya ile ilikilerin devaml bir zeminde yrtlmesi iin baka formller zerine odaklanmt. ABD, en sonunda Ocak 1994de Brkselde dzenlenen NATO Zirvesinde eski Dou Blou lkelerine ynelik olarak Bar iin Ortaklk (Partnership for Peace-PfP) politikasn aklad. Hemen ncesinde Kohl hkmetinin genilemeyi desteklemeye balad ve bu erevede Brksel Zirvesi ncesi Kohln NATO genilemesi konusunda ak bir takvim talep ettii grld. Bununla birlikte Rusyadan genileme konusunda sert mesajlarn gelmesinin etkisiyle NATO-Rusya arasnda ibirliinin gelitirilmesi iin mekanizmalar retilmeye baland. Almanya, birlemeye ynelik olarak almalarn balatm ve ki Art Drt Antlamasnn602 teknik detaylar zerine younlamken, yeni bir durumla kar karya kald. 2 Austos 1990da Irakn Kuveyti igali zerine ABD nclnde kurulan askeri koalisyona ve l Frtnas operasyonuna katlma konusu Almanya iin yeni bir imtihan konusu olarak ortaya kt. Kamuoyunda byk tartmalar yaratan Iraka kar operasyon konusu, Alman hkmeti tarafndan sivil g kavram etrafnda ekillendirilmeye alld. Daha nce sivil g konusunda da belirtildii zere, Almanya, alan d operasyonlara katlmak iin, ulusal meruiyetin yan sra uluslararas alanda da meruiyetin salanmasnn gerekli olduunu savunmaktayd. Bu kapsamda uluslararas meruiyetin BM, NATO veya BAB erevesinde alnacak kararlar olaca zmnen kabul edildi. BM balamnda, sz konusu kararn 51. madde erevesinde olmas gerei zerinde Alman toplumu arasnda bir uzlama salanmt. NATO balamnda alnacak kararn ise 5. maddenin iletilmesi ile gerekleecei anlalmt. Alan-d operasyonlar zellikle Souk Sava sonras daha fazla arlk kazanmtr. 1990daki Krfez Krizi uluslararas meruiyeti olan ve BM yetkisi altnda gerekletirilecek bir alan d operasyon niteliine sahip olmasna ramen,
602

Szkonusu antlama (Treaty on the Final Settlement with Respect to Germany) 12 Eyll 1990da Moskovada imzalanmtr.

186

Alman hkmetinin kk orta olan FDPnin dardaki askeri bir operasyonun Anayasaya aykr olacan ileri srmesi ile Kohl geri adm att. FDP, Anayasann 87. madde 2. fkrasnn Alman ulusal ordusu olan Bundeswehrin sadece savunma amal veya NATO topraklarn korumak iin sava yapma imkan verdiini iddia etti. Almanyann bu konuda geri adm atmasnn baka sebepleri ise iki Almanyann birlemesi ile Avrupada ortaya kan kaygnn yan sra, Rusyann kendisinin tecrit edilmeye alld dncesinin giderilmesinden kaynaklanmtr.603 Almanyann sivil g teorisinden farkl bir politika rettii ve uygulad bir baka konu Yugoslavyann paralanmas konusu oldu. 1991de Slovenya ve Hrvatistann tek tarafl olarak Yugoslavya Federasyonundan ayrldklarn ve bamszlklarn ilan etmelerinin ardndan Almanya, balarda uzlamaya dayal bir politika izlerken, daha sonra bu politikasn terk etti. Bu durum, Alman akademisyenlerinin Alman d politikasn aklamada kullandklar teorik ereveye ters bir tutum olumasna neden olarak tartmalara yol at. Almanyann taknd tavr, AB yesi lkelerde byk rahatszlk yaratmasna ve ABD eitli eletiriler getirmesine ramen, ok net bir ekilde sesini Almanyaya kar ykseltmemitir.604 Bylece bu blgede Almanya, bir alt-hegemon olarak istedii politikalar AB yesi lkeler arasnda uzlama yerine global hegemonun iradesi ile uygulama imkan bulmutur. Almanya, Yugoslavya krizinde ilk olarak sivil g kavramnn unsurlarndan biri olan ok tarafllk ilkesini devreye sokarak sorunu AB dzeyine tad. Bu kapsamda, Slovenya ve Hrvatistanda 1990nn sonunda gerekleen bamszlk referandumlar sonucu bu yerlerin bamsz olabilmesi iin aznlklar ile ilgili durumun b lkelerin anayasalarnda belirtilmesine ilikin AT Komisyonu karar ile Lord Carrington Plannn Almanya tarafndan dikkate alnmadan bu lkelerin tannmas, sivil g teorisinin uygulanmas asndan savunulamayacak bir durum yaratt. zellikle Alman Dileri Bakan Genscherin dier lkelerle sren danma
603

Nina Philippi, Civilian Power and War: The German Debate about Out-of-Area Operations, 19901999, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power: The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press, 2001, s. 5052; Otte, A Rising Middle Power, s. 93. 604 Erhan Yarar, Trk-Alman likilerinde Ortak kar ve atmalar ile Olas zmler, Erhan Yarar (der.), karlar, atmalar, zmler: Tarihten Gelecee Trk-Alman likileri, Ankara, Ajans-Trk, tarihsiz, s. 57.

187

srecinin bitiini beklemeden bu iki lkeyi tanmas, bir ok Avrupa lkesi zellikle Fransa tarafndan phe ile karlanmasna yol at. Sonuta, Almanyann bu iki devleti 23 Aralk 1991de tanmasnn ardndan, 15 Ocak 1992de AT yesi lkeler de Hrvatistan ile Slovenyay tanmak durumunda kaldlar. Almanyann bu tanma kararnn arkasnda dini, siyasi ve tarihsel faktrlerin olduu iddia edilmektedir. Sz konusu iki devletin eski Avusturya-Macaristan mparatorluunun ynetimi altnda bulunmas, bu devletlerin toplumunun esas olarak Katolik olmas ve elit dzeyinde Almancann temel dil olmas gibi konular, Almanyann d
605

politikasn

deitiren

temel

faktrler

olarak

deerlendirilmektedir.

Dier bir deyile, Almanyann artk ulusal kar

merkezli bir d politikaya yneldii akademik ve siyasi evrelerde tartlmaya balanmaktadr. Bununla beraber Genscher, d politikadaki bu yeni tutumu, i politika ile aklayarak, Almanyada bulunan yarm milyonu akn Hrvat lobisinin etkisinin byk olduunu kabul etmektedir.606 Genel olarak ele alndnda, Almanyann bu farkl tutumu, alt-hegemon balamnda daha iyi aklanabilir. Alt-hegemon, dnya politikasna yn veren hegemonun liderlii altnda hareket etmekle birlikte, kendi corafi blgesinde daha zgr bir biimde politikasn uygulamaya koyabilmektedir. Fakat bu d politika uygulamalar daha ok uzlamaya dayal bir ekilde gelimektedir. Global hegemon ile ilikiler bu balamda genel olarak istikrarl bir ekilde dzgn ilemektedir. Bununla beraber zaman zaman iki devlet arasnda gerginlikler de ortaya kabilmektedir. ABDnin Yugoslavya konusunda Almanyay bu tanmay hemen gerekletirmemesi hususunda daha nceden uyard bilinmektedir. 1993de dnemin ABD Dileri Bakan Warren Christopher Yugoslavyann dalmasnn temel sorumlusu olarak Genscherin uygulad politikalar gstermi olmasna karn, Almanyann kendi blgesi olarak nitelendirdii bu blgede politikalarn uygulamas, ABDnin Almanyaya kar ciddi bir eletiri getirmemesinden ve rtl bir ekilde durumu kabul etmesinden kaynaklanmaktadr. Yugoslavyann paralanmas srecinde tannma sorununun AB dzeyine tanmas, sivil g teorisi balamnda ele alnm ve bu durumun Almanyann
605

Hseyin Bac, Hrvatistan ve Slovenyann Yugoslavyadan Ayrlmalarnda Almanyann Rol, Avrasya Dosyas, Cilt:1, Say:1, lkbahar 1994, s. 92-93. 606 Yarar, Trk-Alman likilerinde Ortak kar ve atmalar ile Olas zmler, s. 61.

188

oktarafl rgtlere bamll erevesinde deerlendirilmitir. te yandan, Almanya, inisiyatifi elinde tuttuu bu konuda AByi tanma konusunda ikna etmeye alm ama srecin hedefledii ekilde srmemesi zerine tek bana hareket etmekten kanmamtr. Yugoslavya krizi bu bakmdan Almanyann AB iinde kendi arzulad politikann benimsenmemesi durumunda taknaca tavr gstermesi bakmndan nemli bir snav nitelii tam ve eletirel teori balamnda, Yugoslavya olay Almanyann farkl ynelimler iinde olabileceini gstermitir. Bununla birlikte Almanya sre ierisinde uzlaya dayal bir karara varmaya almtr. Bylece Almanya, belirledii temel d politika nitelikleri erevesinde kalmaya zen gstermi ve d politikada farkl uygulamalar durumunda ok tarafllk, mzakelerin srdrlmesi ve uluslararas faaliyetlerde meruiyet aranmas gibi hususlar n planda tutmaya devam etmitir. 2002de balayan Irak krizi, gerek Almanyann ABD ile ilikisi gerekse NATO yeleri ile ilikisi asndan dier bir nemli konuyu oluturmutur. Irakn Kuveyti igali ile balayan sre srasnda Almanya, ilke olarak ABDyi desteklemi olmakla birlikte asker gnderme veya verilecek destein nitelii ve boyutu konusunda politikalarn net bir ekilde belirleyememitir. Trkiyenin Iraktan gelebilecek bir saldrya kar korunmak iin NATOdan bir hava gcn talep etmesi ile balayan sre sonucunda, Almanya, NATO kapsamnda Trkiyeye uak gnderilmesi kararn almtr. Bu durum NATO ittifak ierisinde pheler dourmutur. Alman kamuoyunda ise bu karara kar ykselen tepkilerin yannda Almanyann hem NATO iinde hem de ABnin OGDP kapsamnda gvenilir olduunun gsterilmesi gerektiine dair grler de belirmitir. Almanya, bu gvenirliliini tekrar kazanmak iin l Frtnas harekatnn 16-17 milyar dolarlk ksmn dorudan kendisi karlamtr.607 Kohl liderliindeki Alman hkmeti, bu alan d operasyonlara Somali ve Kamboyada bavurulmas nedeniyle ileride daha fazla karlaacan anlam ve bu kapsamda Anayasann 87. maddesi yerine 24. maddeye daha fazla atfta yapmaya balamtr. Bu arada Kohl Doktrini olarak adlandrlan ve ksa bir sre iin geerli olan gr erevesinde Kohl, II. Dnya Sava srasnda Alman ordusunun (Wehrmacht) igalci olduu topraklara asker gnderilmemesini bir politika olarak
607

Philippi, Civilian Power and War, s. 53.

189

benimsendiini ilan etmitir. Bununla balantl olarak Yugoslavya krizi srasnda Alman uaklar ilk olarak Adriyatik zerinde ambargoyu gzetleme ile grevlendirilmi ve bylece szkonusu doktrin ok ksa bir sre uygulanabilmitir. Dier yandan Bosna-Hersek olay erevesinde Almanyann Bosna zerinde uua yasak blgeyi kontrol amacyla AWACS uaklarn kullanmas konusu ise koalisyon ortaklarnn blnmesine yol amtr. Bu uularn savaan gler (combatant forces) erevesinde deerlendirilmesi gerektii savyla FDP, bu durumu Anayasaya aykr olarak nitelendirmi ve Anayasa Mahkemesine bavurmutur.608 Alman Anayasa Mahkemesi, Anayasann 24. maddesi erevesinde verdii karar ile uluslararas bir meruiyet temelinde bar salamak veya desteklemek iin, Bundestagdan onay alnmak artyla Alman silahl kuvvetlerinin bar ve insani mdahalelerde bulunmak zere kolektif (oktarafl) ve alan-d hareketlere katlabileceini onaylanmtr.609 Bosna-Hersekte sava srerken, BM denetimdeki Srebrenicada Mslman Bonaklarn Bosnal Srplar tarafndan ldrlmeleri, Alman kamuoyunun farkl bir tutum taknmasna yol amtr. nsani temelde bir askeri mdahale, genelde Alman toplumu ile Alman siyasi partileri tarafndan (Demokratik Sosyalizm Partisi hari) desteklenmi ve gerekli olarak deerlendirilmitir. Bylece BM yetkisi altnda oluturulan Uluslararas Ge (International Force-IFOR) Almanya katlma karar almtr. 2000li yllarda Almanyann askeri alanda aktif rol oynamaya balamas, daha nce Almanyann dnnden bahsedilmesine karn, 1990larn bandaki grlerin tersine artk realist paradigma tarafndan da sert bir tepki ile karlanmam ve desteklenmeye bile balanmtr. Hatta Almanyann Avrupa dzeyinde gelitirilen OGDP ile BAB ve NATOyu birbirine entegre etmeyi temel hedef olarak semesi konusunda bile ok fazla eletiri getirilmemitir.610 Bu sayede Almanya, bilhassa Avrupada kendisinin bir tehdit olarak alglanmasn en alt seviyeye ekmitir. Bununla beraber AB dzeyinde gelitirilen OGDP, gvenlik ve
Adriyatik Denizi zerinde uu yapmay engellemek iin SPD, FDPden nce bunun dorudan sava iinde yer alma anlamna geldii savyla Alman Anayasa Mahkemesine bavurmutur. 609 Otte, A Rising Middle Power, s. 89; Sperling, The Foreign Policy of the Berlin Republic s. 2526. 610 Adrian Hyde-Price, Germanys Security Policy Dilemmas: NATO, the WEU, and the OSCE, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1998, s. 216-217.
608

190

uluslararas bar gibi hususlarn yan sra Almanyann sivil g teorisi kapsamnda n planda deerlendirdii insan haklar ve temel haklar gibi hususlar zerine vurgu yapmtr. Bylece Almanya, NATOyu kendi gvenliinin temel unsuru olarak grmeye devam ederken, BAB, ABnin geliiminin entegre bir paras olarak deerlendirmitir. 1992de Bonnda gerekletirilen toplantlar sonucunda, Petersberg Bildirisi olarak aklanan hedefler dorultusunda BABn askeri gcn kurulmas ve bu gcn insani mdahale ve bar koruma kapsamnda kullanlmas kabul edilmitir.611 Almanya, yukarda saylan baz politik sapmalara karn, gvenlik politikasn da benzer ekilde Avrupa dzeyinde kurumsallatrmaya alarak, birbirlerinden ayr olan sreleri entegre etmeye ynelik abalarn arttrmaktadr. Her eyden evvel, Almanya bu askeri yaplarn entegre edilmesine ynelik abasnda ilk olarak Fransay dikkate almaktadr. Almanya, ABDden bamsz ve Avrupa dzeyinde bir askeri yapnn olumasn isteyen Fransann Almanyann giderek artan alan-d operasyonlarndan endie duymasn nlemeye almaktadr. Almanya, bununla beraber ABDnin Avrupaya gvenlik taahhtlerinin devam etmesini talep etmektedir. Dier yandan Almanya, AB yesi devletleri bu gvenlik yaplarnn ierisine ekmekte ve bu sayede Almanyann Souk Sava sonras oluan yeni dzende gvenliini daha salamlatrmaya almaktadr. Fakat zellikle AB dzeyinde gvenlik konularnda uzlamaya dayal d politika anlay, Almanyann alt-hegemonya balamnda nemini ortaya koymaktadr. Bunlara ilaveten, Avrupa dzeyinde gvenlik konularnda ikna yntemini uygulamas ve srekli diyalog iinde bulunmas Almanyann alt-hegemon balamndaki rolne daha fazla imkan tanmaktadr. 5. Almanya ile ABD Arasndaki liki (Alt- Hegemon ile Hegemon likisi) ABD ile Almanya arasndaki iliki, dorudan hegemon ve alt-hegemon ilikisini yanstmaktadr. Her eyden nce, ABD'nin dnya zerindeki politik, askeri, ekonomik ve kltrel hegemonyasn Almanya kabul etmekte ve bu hegemonyann ileyiine meydan okumamaktadr. Hatta Almanya, ABDnin oluturmaya alt dzeni kolaylatrmaya ynelik olarak destek salayan temel lkelerden birini
611

Http://europa.eu.int/comm/external_relations/espd/chrono.html, (Eriim Tarihi: 12 Aralk 2005).

191

oluturmaktadr. Bu arada, ABD, sz konusu devletler ile gvenlik, ekonomi, siyasi ve kltrel ilikilerinden meydana gelen karmak bir ilikiler a oluturmaktadr. ABD, bu devletlerin bu iliki a iinde kalmasna zen gstermekte ve hegemonyasn glendirmektedir. Bunun yan sra, her ne kadar ngiltere, ABDnin Avrupada en yakn mttefiki gibi alglansa da, Almanya, ABD iin Avrupa ktasndaki en nemli mttefiki olarak deerlendirmek mmkndr. ABD ayrca teekkl ettirmi olduu dnya politikasn ve dolaysyla Gramici hegemonyasn Coxun ileri srd gibi BM, IMF ve Dnya Bankas gibi rgtlerin yan sra, Almanya ve Japonya gibi devletlerin sayesinde devam ettirebilmektedir. Almanya ile ABD arasndaki iliki Alman Dileri Bakanlnn internet sitesinde yle aklanmaktadr: Almanya ve Amerika Birleik Devletleri paylalan tecrbe, deerler ve karlar temelinde ok gl bir dostluk ile baldr. Almanya, ABDye ok ey borludur: Sava sonras dnemde, ABD, Bat Almanyaya balangta Marshall Plan altnda siyasi destek ve ekonomik yardm salad. Souk Savan srd on yllar boyunca zgrln garantr olarak ABD olmadan, Almanya zgr bir lke millet olarak ulusal birliini tekrar kazanmazd.612 Almanya ile ABD arasndaki ortak noktalardan biri, Alman Dileri Bakanlnn internet sitesinde akland zere, iki devletin de Batnn liberal siyasi ve ekonomik deerlerini paylamalar nedeniyle ortak bir ideolojiye sahip olmalardr. Bu ortak ideoloji, szkonusu devletlerin birbirlerini tehdit olarak alglamamalarn salamakta ve uluslararas politikada ortak hareket etmeleri iin zemin yaratmaktadr.613 Almanyaya dier yandan Avrupa ktasnda ABD tarafndan serbest bir ekilde davranma imkan verilmektedir. Bu sayede, Almanya, Avrupa ktasndaki politikalarn belirlenmesinde ve uygulanmasnda daha fazla bamsz hareket etme serbestisi ve yetenei kazanmaktadr. Bu durum ise Almanyaya hegemon ile istikrarl bir ilikiye bal olarak kendi blgesinde alt-hegemon olmasna yardmc
Federal Foreign Office, Relations between the United States of America and Germany, Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/laenderinfos/laender/laender_ ausgabe html, (Eriim Tarihi: 2.Mart 2005). 613 John W. Owen, Why American Hegemony is Here to Stay, Internationale Politik und Gesellschaft, Vol: 1, 2003, Http://fesportal.fes.de/pls/portal30/docs/FOLDER/IPG/IPG1_2003/ ARTOWEN.HTM, (Eriim Tarihi: 10 Mart 2004).
612

192

olmaktadr. Bu nedenle Almanya ile ABD arasndaki iliki zel bir ilikiyi yanstmaktadr. Bunun banda, Almanyann II. Dnya Sava sonunda ABDye yenilmesi ve bu devletin igaline uramas gelmektedir. ABDnin igali Almanyann uluslararas politikaya baknda kkl bir deiime yol amtr. Alman halknn yeniden eitimi ile siyasi ve brokratik elitlerinin II. Dnya Sava sonras yeni oluan dzende Almanyann d politika yaklamlarnn askeri stnlkten ziyade, zellikle daha fazla kendi evresinde olmak zere ekonomik ve siyasi ilikilerin gelitirilmesi zerine odaklanmasna yol amtr. Bylece tarihsel zelliklerden kaynaklanan sebeplerle Alman elitleri ekseriyetle ABDnin uluslararas alanda taknd tutumlar benimsemi ve buna uygun bir biimde hareket etmilerdir. ABDde II. Dnya Sava sonras tarihsel sre ierisinde Almanyann uluslararas sisteme yeniden entegrasyonunu salamtr. Bunun iin ABD birka yol izlemitir: Alman halknn yeniden eitimi; Alman siyasi sisteminin yeniden yaplandrlmas; Almanyann Bat Blou iine dahil edilmesi; ve son olarak Avrupa ktasnda ykselen komnist tehdide kar Avrupann gvenliinde Almanyann silahlandrlmas olmutur. Global hegemon-alt hegemon ilikisini gsteren nemli tarihsel olaylarn banda Willy Brandtn Ostpolitiki gelmektedir. 1969da anslyelie gelen Brandtn 1970lerin bandan itibaren gelitirdii Ostpolitik kavramn ayr bir d politika unsuru olarak ele almaktan ziyade detent dneminin bir sonucu olarak deerlendirmek daha yerinde olacaktr.614 Realist paradigma iinde yer alan akademisyenler, Ostpolitiki Alman d politikasnda temel bir deiiklik olarak deerlendirmektedirler. Hatta, bu politikann Alman d politikasnda ilk byk bir revizyon olarak ele alnd da grlmektedir.615 Brandtn balatt bu srecin Almanya ile ABD arasnda ksa sreli bir gerginlie yol amasna ramen Almanyann ABDden bamsz bir ekilde hareket ettii eklinde yorumlanmamas gerekmektedir.616 Bat Blou ierisinde yaanan baz gelimelerin Almanyann Ostpolitiki gelitirip uygulamaya koymasna yardmc olduu belirtilmelidir. lk olarak 1967de NATO yesi lkelerin Bat Blounun temel gvenliini sarsmayacak ekilde, Dou Blou lkeleriyle ilikilerini gelitirebileceini ngren
614 615

James, Alman Kimlii, s. 212. Otte, A Rising Middle Power, s. 41. 616 Parkes, Understanding Contemporary Germany, s. 39.

193

Harmel Raporu ile yine ayn yl ABD ile SSCB arasnda balayan SALT grmelerinin yan sra, 1975de gerekletirilen Avrupa Gvenlik ve birlii Konferans (AG K) sreci balamnda yeniden deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu grme ve konferans srecinin yaratt detent dneminin etkisi altnda Ostpolitikin daha uygun koullarla uygulanabildii grlmektedir.617 Brandt, 1970de Ostpolitik erevesinde ilk olarak Sovyetler Birlii ile Moskova Antlamasn imzalad. Antlama, karlkl olarak g kullanmndan vazgeilmesini ve antlama tarihi itibariyle Avrupa snrlarnn tannmasn ngrmekteydi. Daha sonra Brandt, Oder-Neisse hattn Alman-Polonya snr olarak tanyan bir saldrmazlk antlamasn (Varova Antlamas) imzalayarak, bu snrlarn kuvvet kullanarak veya revizyon yoluyla deitirilmeyeceini de kabul etti. Bu almlarn ardndan, Almanya ile Berlinin statsn belirleyen Drtl Gler Antlamas olarak bilinen antlama Almanyay igal eden devletler arasnda imzalanm ve 1972de Federal Almanya Cumhuriyeti ile Demokratik Almanya Cumhuriyeti arasnda imzalanan antlamaya zemin hazrlad. Ana Antlama (Grundlagenvertrag) olarak bilinen antlama ile iki lkenin birbirlerini de facto olarak tanmas saland.618 Bylece Hallstein doktrini tarihe karm ve artk iki Alman devletinin varl kabul edildi. Bu antlamann ardndan iki Alman devleti 1973de BM yesi oldular. Dou Blou ile Bat Blou arasnda yeni gelimekte olan detent dneminin glenmesini salayan Ostpolitik AG K srecinin geliimine katk yapt. Ostpolitik, ayn zamanda Federal Almanya Cumhuriyetinin askeri gvenliinin gvence altna alnmasnda olumlu bir rol stlendi. Bunun yan sra, tarih boyunca Alman siyasi liderlerinin temel hedefi olan ekonomik gelimilik, Brandt iin de geerliliini koruduundan Almanyann Dou Blou ile ekonomik ilikileri de geliti. Ostpolitik sonras Almanyann bu bloa ihracatnn hzla artt gzlemlendi. Bunlara ek olarak Almanyann Ostpolitiki uygulamaya konmasn Bat Blou iinde balangta yeni bir Rapallo Antlamas olarak alglanmasna yol amasna ramen, Almanyann byle bir dnceyi nleyecek hareketlerde bulunmas, gvenirliliinin artmasna yol at. Fransa iin olduu kadar ABD iin de bu gven sorununun almas de geerli

617 618

bid, s. 118. James, Alman Kimlii, s. 212.

194

oldu.619 zellikle AG K sreci balamnda Ostpolitikin bir katalizr rol stlenmesi nedeniyle Almanya-ABD ilikileri asndan ilikilerde bataki gerginlik yerini daha sonra ortak politikalara ynelttii grld. Bu yzden Ostpolitik dneminde Almanya-ABD ilikilerinde sorun olmadan ilemeye devam etti. 1974de iktidara gelen SPDnin lideri Helmud Schmidt de benzer ekilde Washington ile yakn ilikileri srdrme konusunda kararl politikalar izledi. Hatta Schmidt, Dou Avrupadaki Sovyet fzelerine karlk orta menzilli nkleer fzelerin Avrupaya yerletirilerek, Transatlantik ilikilerinin glendirilmesi gerektii ynnde grleri ile dikkat ekti.620 1982de balayan ve 1998e kadar devam eden Kohl dnemi de ABD ile ilikilerde daha nceki dnemler ile benzerlikler gsterdi. Bunlarn arasnda gergin dnemler de yaand. zellikle 1991de Genscherin tek tarafl olarak Yugoslavyay tanmas ile balayan srete ABD ile Almanyann ilikileri gerginlemiti. Bununla beraber Kohl dnemindeki Almanya-ABD ilikilerinin genel seyri incelendiinde, gerginlikten ziyade ibirliine ynelik politikalarn daha fazla gelitii grld.621 Bu dnemde Almanyann birlemesi, NATOnun genilemesi, NATO ve AG K gibi rgtlerin gelitirilmesi, I. Irak Krizi, Balkanlarda yaanan i sava gibi konular Almanya ile ABDnin gndemini tekil eden ana konular olarak belirdi. 1990larda Almanyann ABD ile ilikisinin gelitii gzlemlendi. Berlin Duvarnn yklmasndan nce, 31 Mays 1989da George Bushun Almanya ziyareti srasnda ortaya att liderlikte ortaklk fikri, Kohl hkmeti tarafndan da desteklendi. AB, NATO, AG K ve Sovyetler Birlii ile ilikiler asndan Almanya zaten liderdi.622 Bu ziyaretin sonra sadece birka ay iinde Berlin Duvarnn yklmas zerine Kohl, iki Almanyann birlemesi konusunda ok istekli davrand. Bununla beraber Fransa ve ngiltere bata olmak zere Avrupadaki bir ok devlet bu konuya ihtiyatl hatta endieli yaklarken, ABDnin ibirlii ynndeki destekleyici tavr nemli bir katk olarak deerlendirildi.623 NATOnun genilemesi konusunda da Almanya hkmeti inisiyatifi stlense de, son aamada ABD ile mzakere etmeden
brahim S. Canbolat, Deien Dnya ve Alman D Politikas: Ulusal Birlik, Ulusal kar ve Kamuoyu Tercihi Asndan Bir nceleme, Bursa, Ezgi Kitabevi Yaynlar, 1995, s. 75. 620 Steininger, German Question, 1945-1995, s. 19. 621 Gerald R Kleinfeld, Partners in Leadership?: The Future of German-American Relations, s. 5560. 622 bid, s. 60. 623 Steininger, German Question, 1945-1995, s. 23.
619

195

ve ABDnin onayn almadan politikalarn uygulamaya zorlamad. NATO erevesinde Bar iin Ortaklk fikrinin gelitirilmesi ve Orta ve Dou Avrupa lkelerinin sonunda NATO yesi olmalarnda Almanyann etkisi byk oldu.624 1990daki I. Irak Krizinde ABDnin uluslararas ittifaka katlma arsna Alman hkmeti tereddt gsterse de ek diplomasisi yoluyla katlmaktan geri durmad. Bosna-Hersek krizi kriz srasnda da Almanya, ABDyi destekleyici bir rol stlendi. Kohl dneminde ABD ile ilikiler baz ini ve klara ramen, dzgn bir ekilde seyrettii grld. Global hegemon-alt hegemon ilikisinin dier bir test alan Srbistana bal zerk Kosova blgesindeki gelimeler oldu. Bu arada 28 Eyll 1998de Almanyadaki seimler sonucunda Kohl hkmeti yerini Schrder nderliindeki SPD ile Fischer liderliinde bulunan Yeiller Partisi alm ve hkmet gvenoyu almadan hemen nce ilk ziyaretlerini ABDye yaptlar. Kosova konusunda yeni koalisyon, NATOnun hava saldrlarn destekleyeceini bildirmi ve Clinton ise bu aklamalar karlnda yeni koalisyon hkmeti Bundestagdan gvenoyu alana kadar nihai kararn bekleyeceini belirtmitir. Clintonun taahhtlerine ramen gn sonra, Clinton, Almanyadan BM karar olmadan NATO operasyonlarnda bulunmas konusunda karar vermesini talep edince, Almanya harekat destekleme karar ald.625 Gerekte, Kohl hkmeti daha nce 14 ECR-Tornado ile 500 askeri Yugoslavyada kullanmak zere NATO emrine vermiti. Bunun Bundestagda onaylanmas ise yeni SPD-Yeil Parti koalisyonu hkmeti dneminde oldu. Bylece Almanya, ABD ile ilikilerinin temel olmas nedeniyle sivil g kavram erevesinde tanmlad d politikasndan farkl bir tutum taknmak zorunda kald. Almanyann d politikasnda taknd bu tavr deiiklii konstrktivist teori balamnda Alman akademisyenleri tarafndan aklanlmaya allmaktadr. Temel olarak iki gr etrafnda younlama vardr. Bunlardan ilki Almanyann bu operasyona katlma kararnn kendi d politikas asndan geici bir sapma olarak nitelendirilmesi gerektiini ileri srerken, bir dieri ise 1990lardan itibaren dnya

Hyde-Price, Germanys Security Policy Dilemmas: NATO, the WEU, and the OSCE, s. 218220. 625 Maull, Germanys Foreign Policy, Post-Kosova, s. 107-108. Fischer, karar iin kendilerine Clinton ynetimi tarafndan sadece 15 dakika verildiini ve nihayetinde mecburen byle bir harekat destekleme karar aldklarn ifade etmitir.

624

196

politikasnda gelien bu tr olaylarn bir sonucu olduunu savunmaktadr.626 Almanyann Kosovadaki mdahaleye BMin bir karar olmakszn katlmas aslnda daha ok global hegemon-alt hegemon ilikisi erevesinde aklamak yerinde olacaktr. Almanya, d politikasn sivil g ile balantl olarak uluslararas meruiyet ve insan haklar temelinde aklamaktadr. Kosova olaynn srecinin balangcnda operasyona uluslararas alanda meruiyet salayacak bir karar olmamas nedeniyle Almanyann askeri operasyona katlmamas ynnde grlerin belirmesine yol at. Bununla beraber zellikle Jrgen Habermas ve Gnther Grass gibi entelektellerin tartmalaryla insan haklar temelinde mdahalenin mmkn olduu eklindeki grler yaygnlk kazanmaya balad. Fakat Alman hkmeti iin bunlar yeterli grlmedi ve Rusyann da kararda etkisinin olmasn salamaya alt.627 Bu d politikann uygulanmasnda esas olarak ABDnin dnya siyasetini ynlendirmede uzlamac bir tavr ierisinde bulunup bulunmad daha belirleyici olmaktadr. Bu nedenle Alman d politikasnn sivil g kavramnn yan sra, ABDnin uluslararas politikada bavurduu yntemler erevesinde hareket ettii ileri srlebilir. Dier bir deyile, ABDnin dnya politikasnda genel olarak dayatmac politikalar izledii ve danma, ikna ve dayanma yntemlerine bavurmadnda Almanya, kar tutum taknabilmektedir. Bununla birlikte Kosova rneinin de gsterdii zere ABD'nin Almanyay zorla koalisyona dahil etmi olsa bile, Clinton dnemindeki dnya siyasetine ynelik ABD politikalarnn onayland bir dnemde Almanya, sivil g kavramn bir kenarda brakarak, yasal bir zemini bulunmayan operasyonlara katlma karar alabilmektedir. II. Irak Krizi ise ABD ile Almanya arasndaki transatlantik ilikilerinin sorunlu hale gelmesine yol aan ikinci bir test sahas olmutur. Almanya, bununla beraber d politikasnda tutarl davranmaya zen gstermitir. Irak Krizi srasnda sivil g kavram dorultusunda d politikasn yrtmeye devam etmi ve Iraka mdahale edilmesi iin BM nezdinde meru bir kararn olmas gerekliliini savunmutur. Bununla birlikte Bush liderliindeki ABDnin dnya politikas

626 627

bid, s. 110. bid, s. 118-120. Maull, Almanyann Kosovaya mdahaleye katlma karar almasnda gelitirilen normlardan oktarafllk gibi normatif unsurlarn yan sra mlteci sorunu gibi pratik sorunlarla karlamamak istei de nemli rol oynamtr.

197

zerinde uzlamay brakmas ve bir imparatorluk gibi hareket etmesi, dnya genelinde olduu gibi, Almanya iinde rahatszlk yaratmtr.628 Uluslararas meruiyetten yoksun hareket eden ABDnin bu politikasnn onaylanmamas nedeniyle Almanya, Iraka mdahaleyi desteklememitir. Hatta Schrder, Iraka mdahale olduktan sonra 3 Austos 2003de verdii bir demete, BMden bir karar alnsa bile, Almanyann Iraktaki herhangi bir operasyona katlmayacan bildirmitir.629 ABD ile Almanya arasnda gerginlie yol aan bu gelimelere ramen, Almanyann ABDnin Irak igaline destek vermemesi kendi tutumuyla tutarl olarak grlmtr.630 Almanya ile ABD arasnda yaanan bu gerginlik, global hegemon ile althegemon ilikisi asndan sadece ksa bir sre iin geerli olan geici bir sapmaya iaret etmektedir. Yine Irak krizi sonras grlen diyalog srecinin iaret ettii gibi, belli bir sre sonra bu ilikiler a yine eski seviyesine karlmaya allmakta ve ksa bir sre iin bile olsa bozulan ilikiler yeniden tamir edilmektedir. 2003n bandan itibaren gelien btn bu olaylara ramen ABD-Almanya ilikisinin istikrarl bir zeminde gelimeye devam ettii grlmektedir. Hemen ayn yln sonlarna doru, Alman Dileri Bakanl mstear ve ayn zamanda AlmanAmerikan birliiTransatlantik likiler Koordinatr Karsten Voigtin Berlinde yapt konuma ok dikkat ekicidir. Voigt, konumasnda, ABD ile Avrupa arasnda bir dostane boanmadan sz edildiini ama byle bir durumun sz konusu olmadn ifade etmektedir. Ona gre ABD ile Avrupann birbirlerine rakip olarak kmas dnyada demokrasiyi ve gvenlii tehlikeye atabilecek bir durumdur. Voigt, byle bir durumun ortaya ktna dair kantlarn bulunmadn, tersine yeniden bir ynlenme ve ayarlama durumunun tam ortasnda durduklarn ifade ederek,

628

Ludger Khnhardt and Walter Russels Mead, Power and Principle: Prospects for Transatlantic Cooperation, Washington, The Johns Hopkins University, 2004, s. 25; Http://www.aicgs.org/ documents/polrep02.pdf, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). 629 bid, s.25. 630 Bununla beraber, Almanya, 8 Haziran 2004 tarihli ve 1546 sayl BM Gvenlik Konseyi Karar ile BM ats altnda oktarafl bir g Iraka gnderilmesini desteklemitir. Christian Schaller, The Multinational Force in Iraq and Its Status under International Law after the Transfer of Power, German Institute for International and Security Affairs, Berlin, July 2004, s. 1. Ayrca, Almanya, NATO erevesinde Irakl polis ve askerlerinin eitimi konusunu da kabul etmi ve bu konudaki almalara destek vermitir. Http://www.nato.int/docu/pr/2004/p04-098e.htm, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). Ayrca, Marco Overhaus, German Foreign Policy and the Shadow of the Past, SAIS Review of International Affairs, Vol:XXV, No:2, Summer-Fall 2005, s. 30-31.

198

Avrupada ABDye muhalefetin ykselmesinin Almanyann karna olmayacan dile getirmektedir.631 Almanya Dileri Bakan Joschka Fischerin 7 ubat 2004de Mnihte gvenlik politikasna ilikin olarak yapt konumada Eyll 2001 olaylarnn Atlantikin iki tarafn bir araya getirdiini ve 21. yzylda her iki taraf bekleyen meydan okumalar nda transatlantik ilikilerin vazgeilmezliini gsterdiini ifade etmesi nemlidir.632 4 Mart 2005de de ABD Bakan Bushun Almanya ziyaretinde Schrder, iki lke arasndaki ilikilerin dosta temelde ok iyi olarak ilerlediini belirterek, ABDnin Avrupa ile diyalog kurmaya hazr olduunu gsterdiini ifade ettii grlmektedir.633 Almanyada 18 Eyll 2005de gerekleen seim sonucunda CDU/CSU ile SPDnin kurduu Byk Koalisyon hkmetinin lideri Merkelin verdii mesajlar, iki lke arasnda Irak krizinin aldna dair bir gsterge niteliindedir. Ayrca, koalisyonun SPDli yeni Dileri Bakan Frank Walter Steinmeier, Bakanlk grevine balamasnn ilk gn verdii mesajnda, sadece gemiten gelen nedenlerle deil, ortak karlar nedeniyle ABDnin Almanyann yakn dostu ve ittifak olduunu belirterek, gemiteki aralarndaki farkllklarn dostlar arasnda sadece bir farkllk olarak nitelendirmekte ve artk gelecee bakmann zaman geldiine inandn dile getirmektedir.634 Almanyann ABDnin bu tek tarafl hareket etme ve ittifak ettii lkelere danmama politikasna kar olduu eitli dzeylerdeki toplantlarda ok sk bir ekilde vurgulanmaktadr. zellikle eski Alman Dileri Bakan Fischerin bir ok konumasnda bunu aka dile getirdii ve ABDnin tutumunu gzden geirmesini ima ettii grlmektedir. Fakat Alman Dileri Bakanl tarafndan gndeme getirilen bu grler aslnda ciddi bir meydan okuma anlamnda olmad

Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv_id=5055, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 632 Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv_id=5338, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 633 Eckart Lohse, A Bottom Up Line Approach to the US, Frankfurker Allgemeine Zeitung, Http://www.faz.net/s/Rub5BF9715CCE50423B88F813D52470B641/Doc~EDC18DBE79C374B709 A24F9695C5C55A4~ATpl~Ecommon~Scontent.html, (Eriim Tarihi: 4 Mart 2005). 634 Merkel, koalisyon hkmetini kurduktan hemen sonra ilk gezilerinden birini ABDye gerekletirerek, Almanya ile ABD arasnda ilikilere verdii nemi ortaya koymutur Bu konuda ABDden olumlu sinyaller gelmitir. Viola Herms Drath, German Role in Refreshing Ties Washington Times, Http://www.washingtontimes.com/commentary/20060502-093642-2334r.htm, (Eriim Tarihi: 3 Mays 2006); Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =7856, (Eriim Tarihi: 26 Ocak 2006).

631

199

anlalmaktadr.635 Btn bu gergin ilikilere ramen, Almanya, ABDnin gvenlik politikasnda temel aktrlerden biri olmaya devam ettii aktr. rann nkleer enerji ve ileride nkleer silah elde etmesine ynelik abalar karsnda ABD, tek tarafl davranabilecei izlenimini vermekle beraber, BM dzeyinde Gvenlik Konseyi yelerinin yan sra Almanya gibi lkelerle mzakere srecine devam etmektedir. Ayrca, Almanya, ABDnin Afganistana mdahalesi sonras oluturulan uluslararas gce asker gndermeye ve zaman zaman bu gce komuta etmeyi srdrmektedir. zellikle Irak savann bitiinin ardndan Almanya, Afganistanda bulunan glerin sresini uzatma kararn rahatlkla ald gzlemlenmektedir.636 Almanya gereklemektedir. ile ABD ilikilerinin bu iliki ikinci a, boyutu ekonomik irketler alanda zellikle snraan araclyla

gelitirilmektedir. Bundesbank raporlarna gre 2002 itibariyle, 3.375 adet Alman irketi ABDde faaliyette bulunmaktadr. Bu irket says yurtdndaki toplam Alman irketlerinin % 17sine tekabl etmektedir. Alman irketlerinin ABDde yaratt istihdam 767.000 civarndadr. Szkonusu irketlerin ABDdeki yllk cirosu 388 milyar ABD Dolar olarak gereklemi ve bu rakam yurtdndaki Alman irketlerinin elde ettii toplam cironun % 28ine karlk gelmitir. Almanyada yer alan Amerikan irketlerinin saysnn toplam 2002de 1.397 olduu belirlenmitir. Bu Amerikan irketleri Almanyadaki toplam istihdamn % 23ne karlk gelen bir istihdam (457.000 kii) yaratmlardr. Almanyada faaliyet gsteren Amerikan irketlerinin 2002 cirosu 148 milyar ABD Dolar olmutur. 637 2002 sonu itibariyle Alman irketlerinin ABDde bulunan dorudan yabanc sermayesi yldan yla byk deiiklikler gstermekle birlikte 157 milyar euro olarak tespit edilmitir. Bu rakam, Almanyann toplam dorudan yabanc sermayesinin % 27sine tekabl etmektedir. ABDnin Almanyaya dorudan yabanc sermaye ihrac ise yine 2002 itibariyle 74 milyar euro olmutur. Bu miktar Bundesbankn

Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =3202, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005); Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =4234, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005); Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =5338, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005); Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =6171, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 636 Http://www.auswaertiges-amt.de/www/en/ausgabe_archiv?archiv id =5076, (Eriim Tarihi: 14 Mart 2005). 637 Http://www.bundesbank.de/stat/download/stat_sonder/statso10.pdf, (Eriim Tarihi: 15 Ekim 2005).

635

200

hesaplamalarna gre Almanyaya giren dorudan yabanc sermaye miktarnn % 15ine denk gelmektedir.638 Almanyann ihracatnda da ABDnin nemli bir pay bulunmaktadr. 2003de Almanyadan ABDye yaplan ihra miktar 66.5 milyar ABD Dolarn am olduu tahmin edilmektedir. Bunun byk bir ksmnn 22.5 milyar ABD Dolar ile otomotiv sektrnden ve 12.5 milyar ABD Dolar ile makine sektrnden kaynakland grlmektedir. Bunun dnda tbbi ve optik aralar, elektrik aletleri, ecza ve kimyasallar Almanyann ABDye ihra ettii mallar olduu anlalmaktadr. 2003 itibariyle ABDnin Almanyann toplam ihracatndaki pay % 9.3dr. 1999dan beri bu oran sabit bir ekilde gelimektedir. Almanyaya ABDden gelen mallarn toplam ise 2003de 26 milyar ABD Dolar olduu hesaplanmaktadr. thal mallarn incelenmesinden yine benzer rnlerin Almanyaya ABDden ithal edildii ortaya kmaktadr. Almanyann ABDden ithalat pay 1999dan beri % 8 civarnda sabit bir dzeyde seyretmektedir. ABDnin ticaret partnerleri arasnda Almanya, gerek ihracatta gerekse ithalatta 5. srada yer almaktadr. Dier yandan ABD, Almanyann toplam ihracat asndan 2. srada, ithalat asndan ise 3. srada bulunmaktadr. Almanya ile ABD arasndaki mal ticaretinin 40 milyar ABD Dolar civarnda olup, Almanya lehine olduu grlmektedir. Bununla birlikte hizmetler ile faiz demelerinin de dahil edildii iki devlet arasndaki cari hesap ise 25 milyar ABD Dolar ile Almanyann lehinedir.639 Almanya ile ABD arasnda oluan bu gvenlik, siyaset ve ekonomik balar, bata iki devletin uluslararas politikalarnda birbirlerini nem vermelerini gerektirmekte ve danma srecini beraberinde getirmektedir. Souk Sava boyunca Almanya, ABDnin Avrupa ktasnda komnizmi ve dolaysyla Sovyetler Birliini evreleme politikas erevesinde temel fonksiyona sahip devlet olarak alglanmt. ABDnin 11 Eyll 2001de saldrya uramasndan sonra Almanya, yine ABDnin terrizm ile savan btn ynleriyle desteklediini bildirdi. Bununla birlikte 2002den itibaren ABDnin nkleer silah ve El-Kaide balants olduu gerekesiyle Iraka kar bir operasyon yapmak istemesine Almanya, byle bir operasyonun BM nezdinde alnacak meru bir karar erevesinde
Http://www.bundesbank.de/stat/download/stat_sonder/statso10.pdf,(Eriim Tarihi: 15 Ekim 2005). Http://www.usembassy.de/germany/img/assets/9336/us-german-econ-factsheet.pdf, (Eriim Tarihi: 11 Mart 2005).
639 638

201

destekleyeceini ifade etti. Bu kapsamda, ABDnin BMden meru bir karar karamamas nedeniyle Almanya, Fransa ile birlikte olan ibirliini bu konuda da devam ettirerek, ABDnin Irak igal etmesine kar kt. Bylece Almanya tarafndan ABDnin politikalarna kar bir duru gibi alglanan durum hasl oldu. Ostpolitikin gelitirilmesi ve uygulanmas srasnda da Almanyann ABDye kar olduu ileri srlen bir politika iinde olduu ifade edilmiti. Fakat ilikilerde gerginliklerin varlna ramen, imdiye asla tam bir kopu yaanmad.640 Irakn igali srecinde de gerginleen ilikiler de 2004de NATOnun stanbul Zirvesinde alnan karar ile Almanya ile ABD arasndaki ilikilerin yumuamas srecine girildii eklinde deerlendirilmektedir.641 Eyll 2005de Almanyada yaplan seimler sonucunda hkmeti kuran Merkel, uluslararas alanda ilk grmelerinden birini Bush ile gerekletirdii ve ilikilerin daha salkl olmasna ynelik bir aba iinde olduunu gstermektedir. zellikle Merkel hkmetinin Bush ynetimi ile ilikilerinde daha lml hareket edecei fakat Fransann ABD'nin gcnn dengelenmesi ynndeki grlerine de katlmayaca dnlmektedir.642 likilerin bir baka boyutu, Alman brokrasi, siyasi ve i adamlar elitlerinin ABDli elitleri ile ayn kavramsal ereveye sahip olmalarn salayan platformlar Gramici anlamda tarihsel bir bloun oluumunda etkili olmas global hegemonya ile alt-hegemonya ilikilerinin dzenli seyretmesinde nemli faktrlerden birini oluturmaktadr. Bu balamda, Kees van der Pijl bir transatlantik snfnn oluumundan sz etmektedir.643 Benzer ekilde Stephen Gillde byle bir snfn oluturmaya ynelik olarak kurulan Trilateral Commissiondan bahsetmektedir.644 Pijl ve Gill, II. Dnya Sava sonras gelimi lkeler arasnda retimin snraan irketler nedeniyle uluslararas hale gelmesiyle birlikte balayan sre sonucunda finansal konularn ABD, AB ve Japonya olarak nitelenen Trilateral lkelerde belirleyici konuma ykseldiini belirtmektedirler. 1970lerdeki tarihsel bloun ise dnya ekonomisinde yaanan gelimelere paralel olarak dald ve 1980lerde
Peter Gowan, Pax Europea, New Left Review, 34, July-August 2005, s. 136-142. Http://www.nato.int/docu/pr/2004/p04-098e.htm, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). 642 Regina Karp, The New German Foreign Policy Consensus, The Washington Quarterly, Vol:29, No:1, Winter 2005-2006, s. 74-75. 643 Kees van der Pijl, The Making of an Atlantic Ruling Class, London, Verso, 1984. 644 Stephen Gill, American Hegemony and the Trilateral Commission, Cambridge, Cambridge University Press, 1990.
641 640

202

neoliberal politikalarn benimsenmesi ile yeni bir tarihsel bloun oluturulmas ihtiyacnn doduunu ileri sren Gill, bu aamada siyasiler, brokrasi ile yenimuhafazakr kurulularn yan sra, bankaclk ve finansal hizmetlerin ileri gelenlerinin nderliinde yeni bir oluuma gidilmeye balandn ifade etmektedir. Bunun en iyi rneinin Trilateral Commission olduunu belirten Gill, gayri resmi bir platformda ileyen mekanizmas ile bu blge arasnda bir dayanma ve ortak kltr yaratmay hedeflediini iddia etmektedir. Gill, sz konusu platformda yer alan Amerikan ve Alman ye saysnn 1973-1985 dnemleri arasnda srasyla kmlatif olarak 160 ve 40 kii olduunu belirtmektedir.645 Almanyann II. Dnya Sava sonras ABDnin ban ektii hegemonya tarafndan oluturulan tarihsel blok kapsamnda yerini aldn savunan Pijl, 1970 sonras dalma srecine giren hegemonik kltrn yerini alan neoliberal ideolojinin yine ABD tarafndan dnyaya sunulduunu ve hegemonyasn oluturmak iin yeni tarihsel bloun kurulmas yolunda gayri resmi platformalarn retildiini ifade etmektedir. Buna gre Trilateral Commissionn 1970lerin banda oluturulmasna ramen 1979 ylna kadar etkili bir doktriner yap oluturmad ve daha ok Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonyann devlet adamlar arasnda ekonomik konularda bir ara yol oluturmaya altn ileri sren Pijl, neoliberal ideolojinin esas olarak 1979da Amerikan Merkez Bankasnn bana Paul Volckerin getirilmesiyle hegemonik bir kltrn oluturulmaya balandn vurgulamaktadr. Bu hegemonik kltrn oluturulmasna Alman devlet adamlar, daha ok finans ve bankaclk sektrnden oluan i adamlar, brokrasisi ve akademisyenleri aktif bir ekilde yer almaktadr.646

645 646

bid, s. 96-100, 232. van der Pijl, The Second Glorious Revolution s. 112-121.

203

BLM III ALT HEGEMONYA VE JAPONYA


3.1. Eletirel Teori erevesinde Japonya 1980lerin bandan itibaren Japon ekonomik gc, zellikle ABDde endie kayna olmu ve bu durumun yakn bir gelecekte ABDyi ekonomik olarak zor durumda brakacana ve bunu engellemek iin Japonlara bask yaplmasnn gerekliliine ilikin grlerin yaygnlamasna neden olmutur. Keohane ve Gilpin gibi Amerikal akademisyenler o dnemki almalarnda bu hususa iaret ettikleri grlmtr. zellikle Gilpin, 1987de yazd The Political Economy of International Relations balkl kitabnn ana temasnn ABD-Japonyann ekonomik ilikisinin uluslararas politik ekonomide yaanan gelimeleri belirlemesi nedeniyle Japon-ABD ilikileri olduunu ifade etmitir.647 Szkonusu almasnda Gilpin, Gilpin, 2000de yazd The Challenge of Global Capitalism: The World Economy in the 21st Century balkl almasnda ise ABDnin i politikasnda 1980lerde yaanan Japonya ile ilgili tartmalar arpc bir ekilde anlatmtr.648 Japonya genel olarak ekonomik dev, siyasi cce benzetmesi ile uluslararas ilikiler literatrnde tanmlanan bir devlet olarak yer almaktadr. Bu grlere karn, Japonyann ekonomik gcnn ykseliine paralel olarak siyasi gcnn de artaca ve ABD hegemonyasna kar bir alternatif oluturabilecei ynndeki grler zellikle 1980ler ile 1990larn banda akademik camiada kabul grd ileri srlebilir. Btn bu grlere karn, Japonya, son 20-25 yldr ABDnin hegemonyasna kar ciddi bir alternatif olarak ortaya kmad gibi, bu yolda bir aba iinde olmad da grlmektedir. Japonya, dnya politikasnn global hegemonuna kar ciddi bir rakip olarak kmaktan ziyade, onunla ilikisini ticari konularda gerginlikler yaanmasna ramen istikrarl bir dzeyde tutmaya zen gstermektedir. Realist teorilerin daha ok ekonomik gcn yan sra askeri gce nem vermelerine ramen, Japonyann hegemon konumuna ykseleceine dair

647 648

Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 3-7. Gilpin, The Challenge of Global Capitalism. Ayrca, Gilpinin Global Political Economy balkl kitabnda da benzer ekilde i politika tartmalarna deinmektedir. Gilpin, zellikle Ross Perot ve Pat Buchanan gibi milliyeti ve korumac ekonomik politikalar savunan kiilerin grlerini detayl bir ekilde aklamaktadr. Gilpin, Global Political Economy, s. 204-205.

204

gr realist paradigmann kendi iinde elitiini ortaya koymaktadr. Dier yandan eletirel teori erevesinde incelendiinde Japonyann temel olarak bir alt-hegemon zelliklerine sahip olduu grlmektedir. Japonyann alt-hegemonyasn dnyann genelinden ziyade bulunduu blgede yaygnlatrmaya altn sylemek daha dorudur. Bununla beraber eletirel teori erevesinde Japonyann althegemonyasnn sylenebilir. Japonyann alt-hegemonik gcnn ortaya knda ABD ile ilikisi temel rol oynamaktadr. Japonya'nn alt-hegemonyasnn unsurlar ise Coxun ileri srd g potansiyelleri asndan deerlendirildiinde gl ticari ve mali yaps Asya ktasnda kurumsallamaya nclk etmesi ve inisiyatif stlenmesi ile Asyallk ba ve Bat emperyalizmi kartl gibi fikirlerin yaygnlatrlmasdr. Bunun dnda Japonyann blgesinde kendine kar dmanlklar giderememesi ve yine blgedeki Rusya ile in'in Japonyann alt-hegemon olma yolundaki en byk engelleri olarak ortaya kmaktadr. Buna ilaveten Japonya, kltrel ve dilsel adan Almanya ile karlatrlmayacak ekilde daha dk bir cazibe merkezi olmakta ve evresinde kurumsallama yolunda ok fazla mesafe kaydedememesi Japonyann alt-hegemon olma konumu iin dezavantaj oluturmaktadr. Japonya, zellikle 2003den itibaren Gneydou Asya lkeleri Birlii (ASEAN) almalarna daha aktif bir ekilde katlmasnn yan sra, Gneydou Asya lkeleri ile serbest ticaret blgesi kurma yolunda nemli admlar atmtr. ASEAN yesi lkelerle yaplan grmeler sadece ticaret zerinde gereklememi ayn zamanda siyasi ve gvenlik boyutlar da sz konusu grmelerde ele alnmtr.649 Japonyann blgeye ynelik uygulad dier bir politika arac ise yardmlardr. Bu kapsamda Japon Babakan Junichiro Koizumi, 2003n son gnlerinde yaplan toplantda blgeye 3 milyar ABD Dolar yardm yapma sz vermitir. Bunun yan sra, Japonya, ekonomik ilikilerini daha ok ikili dzeyde gtrme eiliminde olduu grlmektedir. 2003de gerekleen Japon-ASEAN Zirvesinde Koizumi, Singapur ile serbest ticaret blgesi anlamasnn tesis yaygnlamaya almasnn ABD ile birlikte ekillendii

Http://www.asahi.com/english/world/TKY200312130165.html, (Eriim Tarihi: 13 Aralk 2005); Asean: Japan Refreshes Ties, Http://yaleglobal.yale.edu/display.article?id=2967, (Eriim Tarihi: 12 Aralk 2005).

649

205

edildiini, bundan sonra Malezya, Tayland, Filipinler ve Gney Kore ile grmelerin balayacan aklamtr.650 Bu bilgiler nda, Almanyann alt-hegemonyasnn incelemesinde kullanld zere Japonyann alt-hegemonya olarak deerlendirilmesinin arac olarak Coxun kulland kategori benzer ekilde kullanlarak, bu almada Japonya'nn eletirel teori kapsamnda alt-hegemon olup olmad deerlendirilecektir. 2. Japonya'nn Maddi Yeterlikleri Japonya, 127 milyon civarndaki nfusu ile Asyann ucunda 4 ana adadan oluan bir devlettir. Gerek GSMH gerekse ihracat yaps asndan, ABDnin ardndan dnyann ikinci byk ekonomisine sahiptir. II. Dnya Savann ardndan balayan ABD igali srasnda 1946da yaplan seimlerde iktidara gelen muhafazakr Yoida igeru, Japon ekonomisini korumac duvarlar etrafnda yeniden ina etmeye almtr. Dier yandan Japon ekonomisinin yeniden canlanmasnda sadece bu korumac politikalar deil, ABD'nin Japonya'ya yapt ekonomik yardmlar da nemli rol oynamtr. 28 Nisan 1952de resmen biten ABD igali sresince ABD ynetimi 4 milyar ABD Dolar harcam, 1957ye kadar bu harcamalarnn toplam 7 milyar ABD Dolarn bulmutur.651 II. Dnya Sava ncesi sahip olduu kolonilerin elinden kmas ve sava sresince ekonomik altyapsnn bozulmas gibi nedenlerle Japon ekonomisi savatan sonra eitli sorunlar yaam, sava ncesi ihracat oranlarn ancak 1955de tekrar yakalayabilmitir. Bu tarihten itibaren, Japon ihracat rakamlarnn hzl bir ekilde artt gzlemlenmitir. Bu artn sebeplerinden biri ABDnin kendi teknolojisini Japonya ile paylamas olmutur.652 Bunun dnda patent haklar ve yeni ekipmanlar gibi ABD ile balantl bir ok husustan Japon ekonomisi yararlanmay bilmitir. 1950lerde Japon ekonomisinin bymesi % 7nin zerinde gereklemitir. 1960larda bu oran daha da artm ve ilk yarda ortalama % 9.7 ve ikinci yarda ortalama % 13.1lik bir byme salanmtr. 1970de Japonyann GSY Hs 202

Http://www.asahi.com/english/world/TKY200312120177.html, (Eriim Tarihi: 12 Aralk 2003). James I. Matray, Japans Emergence as a Global Power, Wesport, Connecticut and London, Greeenwood Press, 2001, s. 9-10. 652 bid, s. 10.
651

650

206

milyar dolara ulam ve bylece dnyann nc byk sanayi lkesi konumuna ykselmitir. Bu arada nfusu da hzl bir ekilde artm ve 1965de 98 milyona ulamtr. hracat asndan incelendiinde ise Japonyann 1950deki toplam ihracat 820 milyon ABD Dolar iken, 1969da bu rakamn 17 milyar ABD Dolarna yaklat grlmtr. Bununla beraber cretler 1950-1968 arasnda ortalama % 10 artarken, enflasyon yine ayn dnemde ortalama % 5.7 olarak gereklemitir. ilik cretlerinin enflasyonun zerinde artmas ile hayat boyu istihdam garantisi verilmesi bu dnemde Japon irketleri ve iileri iin olumlu bir hava yaratmtr. 1969da 4 milyar ABD Dolar ticaret fazlas veren Japonyann ihracatnda bu tarihten itibaren otomobil, elektrik aletleri gibi teknoloji gerektiren rnlerin nemli pay almaya balad grlmtr.653 Bu ekonomik yap 1970ler boyunca da devam etmitir. Bununla birlikte 1973 ve 1980de yaanan petrol krizleri Japonyann ekonomik bymesinde sorunlar ortaya karmtr. 1980den itibaren ekonomi tekrar istikrara kavumutur. Bu arada 1975de gelimi lkelerin oluturduu gayri resmi bir forum olan Grup-7 (G-7)ye katlan Japonya, 1985 ylnda ABD ve Sovyetler Birliinin ardndan 1.329 milyar ABD Dolar olan GSY Hs ile dnyann nc byk ekonomisi olarak dnya ekonomisindeki yerini salamlatrmtr. 1990larda ise Japon ekonomisi durgunlua srklenmitir. 2003den beri Japon ekonomisinde olumlu bir eilim gzlenmeye balanm ve tekrar ekonomik olarak bymeye dnlmtr. 2004de ekonomi % 2nin zerinde byme gerekletirmitir. Japonyann II. Dnya Sava sonras ksa bir sre ierisinde byle bir ekonomik gce ulamas, bir ok az gelimi lke iin model olarak nitelendirilmesine yol amaktadr. Japonlardan ok zellikle Amerikal akademisyenler Japon ekonomisini kalknmac kapitalizm, kalknmac devlet kapitalizmi veya neomerkantilist ekonomi olarak adlandrlmaktadrlar.654 Bunlarn dnda, Japon ekonomik sisteminin kolektif korporatizm, refah korporatizmi, into kapitalizmi, rekabeti komnizm, kabile kapitalizmi veya Japan nc. olarak da ifade edildii grlmektedir. Gilpin, II. Dnya Sava sonras balayan Amerikan igali ile birlikte Amerikal yetkililerin Japonyaya emek-youn retim modeli benimsemelerini nerdiini ve bunun zerinden ekonominin yeniden yaplanmasnn daha kolay gerekleeceini savunduklarn ileri srmektedir. Fakat
653 654

bid, s. 12, 14-15. Gilpin, Global Political Economy, s. 156-168.

207

Japon yetkililer ise bu neriyi Japonyaya yetersiz ekonomik ve teknolojik bir yap ngrd savyla geri evirerek, 1900larn balarnda belirledikleri yoldan kalknma politikasn devam ettirme yolunu setikleri grlmektedir.655 Japon ekonomisinin yeniden yaplanmas 1868den itibaren balayan Meici Restorasyonu sonras kurulan yeni ynetimin 19. yzyl sonlarnda belirledii ekonomik hedefler erevesinde gelimitir. Bu kapsamda, ekonomiyi kendi kendine yeterli klmak ve Baty yakalamak, 1868den beri Japonyann temel ekonomik hedefleri olarak ortaya kmtr.656 Bu hedefler sanayinin ve teknolojik yapnn glendirilmesi eklinde uygulamaya konulmutur. Bu politikann uygulamas Uluslararas Ticaret ve Sanayi Bakanl (Ministry of International Trade and Industry-MITI) aracl ile gerekletirilmitir. Bu nedenle, Bat akademik dnyasnda olduu kadar azgelimi lkelerde de MITI, bir ok almann balca konusunu oluturmutur.657 MITInin en baarl politika rneklerinden birini otomobil politikas tekil etmitir. 1956da balatlan her vatandaa otomobil projesi erevesinde, otomobil retimi temel politikalardan biri haline getirilmitir.658 Bununla beraber MITI, aslnda tek bana hareket etme zgrlne sahip bir yap olarak ele alnmamaldr. Maliye Bakanl ile Ekonomik Kalknma Kurumu gibi dier nemli brokratik kurumlarn da ekonomi alanndaki politikalarn belirlenmesinde ve uygulanmasnda birlikte ele alnmas gereklidir. Maliye Bakanl, btn parasal ve finansal konulardan sorumlu iken, Ekonomik Kalknma Kurumu btn bakanlklar tarafndan uygulanan politikalarn erevesini belirlemektedir.659 Japon brokrasisi, genel olarak kendi alanlarn yaratmas ve bir konuda yer alan dier ilgili kurumlarla srekli bir ekime iinde bulunmasyla dikkat ekmektedir.660 Bu durum nedeniyle bir politika zerinde sadece bir tek kurumun stnlnden bahsedilmesi imkansz hale gelmektedir. Ekonomi politikalarnn da bu brokratik ekime ortamndan bamsz bir ekilde olumadnn zellikle bahsedilmesinde yarar grlmektedir.
655 656

bid, s. 156-157. Rainer Kensy, Keiretsu Economy-New Economy? Japans Multinational Enterprises from a Postmodern Perspective, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave, 2001, s. 143. 657 William R. Nester, Japanese Industrial Targeting: Ther Neomercantilist Path to Economic Superpower, London, Macmillan, 1991, s. 31. 658 Matray, Japans Emergence as a Global Power, s .33-34. 659 Kensy, Keiretsu Economy-New Economy?, s. 137-138. 660 Gilpin, Global Political Economy, s. 160.

208

MITI'nin ticaret politikas, ticaret idaresi, sanayi politikas, blgesel sanayi yaps, temel sanayiler, mhendislik, bilgilendirme ve tketim mallar gibi profesyonel organlar bulunmaktadr. Bununla birlikte MITI, doal kaynaklar, patent ofisi, kk ve orta lekli iletmeler (KOB ) ve sanayi teknolojisi olarak adlandrlan kendisine bal kurumlara da sahip bulunmaktadr. Her blmn banda, in geleneinden kaynaklanan ve Tokugava dnemi boyunca devam ettirilen brokratik gelenek gerei, iki yetkili kii bulunmaktadr. Bunun temel amac, iki kiinin birbirlerini srekli kontrol etmesi ve bylece performansn arttrlmasdr. Bu brokratik mekanizma iinde yaplan almalarn ve raporlarn zel sektr tarafndan stlenilmesini salayamaya ynelik politikalara dntrlmesi ile hkmetlerin ekonomi politikalar alannda etkinlii artmaktadr. Dier yandan bu politikalarn belirlenmesi srecinde zel sektrn de nemli katklar olmaktadr. Bylece her alanda olduu gibi zellikle ekonomi alanndaki bir politika hususunda hibir kurumun, sektrn veya lobinin tek bana hareket etmedii grlmektedir. Japon ekonomisinin baarsn, yukarda bahsedildii zere sadece MITIye balamak yeterli deildir. Devlet organlarnn yan sra, Japon siyasi sisteminin temel faktr haline gelen Liberal Demokrat Parti (LDP) ve byk i evreleri ile oluturulan yapnn da etkisi deerlendirilmesi gereken dier unsurlardr. Baty yakalamak iin brokrasi, siyasi partiler, byk i evreleri ve ii kesimi arasnda bir ittifak bulunmakta ve lke ii retimi darya kar koruyucu bir sistem erevesinde ihracata ynelik bir kalknma politikas ile desteklenmektedir.661 Politikalarn formlasyonunda esas olan ilke, taraflar arasnda uzlama salanmasdr. Uzlama salanmadan bir ekonomik politikann uygulamaya konmas Japon ekonomik sisteminde imkansz olarak deerlendirilmektedir.662 MITI ve dier ekonomi ile ilgili kamu kurumlar aslnda Japon devletinin tarihsel olarak uygulad ekonomik politikann yansmasdrlar. Japonya'da ekonomik sistemin geliiminde devlet, tarihsel olarak baat bir fonksiyona sahiptir. Bir Japon devlet adamna atfedilen u sz gayet aklaycdr: Japonya iin sanayinin geliimi ekonominin arz ve talep kanunlar ile serbest teebbse
661

Hwang Suk-man, Lim Hyun-Chin, Restructuring Revisited: Flexible Korea and Rigid Japan, Development and Society, Vol:32 No:2 December 2003, s. 231. 662 Gilpin, Global Political Economy, s. 160.

209

braklamayacak kadar nemlidir.663 Bu durum, zellikle Anglo-Sakson modelinin temsilcileri olan ngiltere ve ABDnin uygulad ekonomik sistemlerden byk farkllk arz etmektedir. ABDde devlet ekonomi sahasnda daha ok dzenleyici bir role sahiptir. Burada ABD, teoride zel sektrn hareket edecei ereveyi belirlemekte ve zel sektre eit mesafede durmaya almaktadr.664 Bununla birlikte Japon ekonomik modeli, kta Avrupasnda zellikle Alman ekonomik sistemi ile benzerlikler gstermektedir. Bu benzerliklerin banda devletin ekonomik sistemde oynad nemli rol, yine devletin yasal dzenlemelerin varlna ramen kartellemeye izin vermesi ve hatta desteklemesi ile irketlerin sosyal sorumluluklar olan yaplar olmalar gelmektedir. MITInin ok baarl bir rnek olduuna dair grlerin yan sra bir ok kayna heba ettii ve tahminlerinin her zaman baarl olmad gibi grler de mevcuttur. Baarsz olduu alanlardan biri olarak Gilpin, beinci nesil bilgisayarlarn gelitirilememesini gstermektedir. Ayrca Gilpin, Honda otomobil markasnn dnya pazarnda tutunamayacana dair MITInin ileri srd tahminlerin de tutmadn rnek olarak vermektedir.665 Ekonomi aktrlerinin baarsnn nedenleri arasnda uygulanan ithalat caydrc, zel sektr sbvanse edici veya maliyeti drc politikalar araclyla destekleyici olmalar bir ok akademisyen ve aratrmac tarafndan ifade edilmektedir. Her ne kadar otomobil, elektronik ve tbbi malzemeler gibi alanlar bebek endstriler diye adlandrsalar da, artk ok gl olan bu alanlarda ilgili irketlere Japon hkmeti ciddi destek salamaya devam etmektedir. zel sektr alanlar; - yksek tasarruf politikalar, - zellikle yabanc mallarn tketimini caydracak tketici fiyatlarn yksek tutacak ve irketlerin kazanlarn yukarda tutacak kamu maliyesi politikalar, ve yatrm oranlarn tevik edecek vergi ve finansal

Kensy, Keiretsu Economy-New Economy?, s. 144. Gilpin, Global Political Economy, s. 160. 665 Robert Gilpin, The Japan Problem: Economic Challenge or Strategic Threat, Armand Clesse, Takashi Inoguchi, E. B. Keehn and J. A. A. Stockwin (derl.), The Vitality of Japan: Sources of National Strength and Weakness, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1997, s. 63.
664

663

210

- Japonyann henz gelime arifesinde bulunan endstrilerini ithalata kar koruma politikalarnn yan sra yabanc irketlerin lke iinde ube amalarna kar stratejik ticaret politikalar ve ithalat kstlayc politikalar, - elik gibi temel endstri alanlarna ve materyal aratrmalar gibi jenerik teknoloji alanlarna hkmet destei ve - Keiretsu ve irket ii ticaret lehine rekabet (antitrst) ve dier politikalar araclyla desteklenmeye devam edilmektedir.666 1868 sonrasnda, ekonominin yeniden yaplandrlmas srasnda, belli prestijli aileler etrafnda oluturulan i evresi Zaibatsu olarak adlandrlmtr. zaibatsu, farkl alanlarda bir ok irketlere sahip olan ve esas olarak aile holdingleri niteliindeki rgtlenmedir. Bu ailelerin en nlleri arasnda Mitsui, Mitsubishi, Fuyo, Sumitomo ve Yasuda yer almaktadr.667 Hemen Meici Restorasyonunun ardndan gelien ticari gemicilik alannda Japonya, Posta Buharl Gemi irketini kurmu fakat hkmetin kendi gemilerinin yetersiz olmas nedeniyle, Mitsubishi irketiyle anlama yapmak durumunda kalmtr. Bylece devlet kapitalistleri olarak o dnem adlandrlan Seiolarn gelimesi devlet eliyle salanmtr. Mitsubishi irketinin byk bir ticaret ve sanayi devi olmasnn temelini bu gemicilik sektrnde elde ettii krlar oluturmutur. Mitsui irketi ise hkmetin mali ilerini stlenmi bir irket olarak ortaya km ve buradan byme imkan salamtr.668 I. Dnya Sava srasnda ve II. Dnya Sava balayana kadar zaibatsular, Japon ekonomisinin byk bir blmne hakim olmulard. I Dnya Savana kadar, tekstil, cam, tula, imento, finans gibi alanlarda byk ilerleme kaydeden Japon ekonomisi, 1919-1939 dneminde ar sanayiye doru kaymaya balamtr. Ar sanayinin ekonomideki arl arttka, hammadde asndan yoksul olan Japonya, Asyadaki hammadde kaynaklarna ynelmitir. Bu ynelme, balangta barl yntemler iermesine ramen, daha sonra saldrgan bir nitelik kazanmtr. Yine bu dnemde, sava srasnda kimya sanayisinin Almanyaya dayanmas nedeniyle zor duruma den Japon irketleri, 1930larn balarndan itibaren ar sanayi, kimya, madencilik ve tat sektrlerinde ynelmeye balamlar ve bu yeni

Gilpin, Global Political Economy, s. 160. Kensy, Keiretsu Economy-New Economy?, s. 6. 668 Janet E. Hunter, Modern Japonyann Douu: 1853ten Gnmze (ev. Mfit Gnay), Ankara, mge Kitabevi, 2002, s. 161-162.
667

666

211

alanlarda da eski irketlerin yan sra yeni irketlerin gelitii grlmtr. Nissan bu tr irketlerden birisi olmutur. Bu yeni zaibatsular, yine devletin mali ve siyasi desteini alarak hareket etmilerdir. Bununla beraber devletin inle 1937de balayan savan ardndan askeri retime gemesine ve hammadde ihtiyacnn karlanmas amacyla Manurya, Endonezya ve Korenin igal edilmesi, bu yeni zaibatsularn krlarnn artmasna yol amtr.669 II. Dnya Sava sonras ise Japonyay igal eden ABDnin getirdii ilk dzenlemelerden biri, zaibatsularn malvarlnn dondurulmas ve bu byk aile holdinglerin irketlerinin kk itirakiler arasnda paylatrlmas amacyla antitrst kanunlarn gndeme getirmek olmutur. Bunun nedeni olarak igal gleri Japonyann yaylmaclnn arkasnda zaibatsularn varlna iaret etmilerdir. Fakat igal glerinin bu abalar baarl olamamtr. 1947de karlan anti temerkz kanunu erevesinde Holding irketi Tasfiye Komisyonu kurulmu ve bu Komisyon lke apnda 325 zaibatsu saptayarak, tasfiye srecini balatmtr. Bu tasfiye sreci Japonyada byk protestolara neden olmu ve sz konusu Komisyon, alt sre ierisinde sadece 19 byk zaibatsuyu tasfiye edebilmitir. Yine 1947de karlan anti-tekel kanunu ile birlikte, Japonyada tekelleme yasaklanmtr. Bununla birlikte bankaclk ve finans kurumlarnn kanunun uygulama alanndan karlmas ile zaibatsularn zlmesi engellenmitir.670 Zaibatsularn bir ou II. Dnya Sava sonrasnda tesis edilen igal ynetimi srasnda ekonomik faaliyetlerine farkl bir yap altnda devam etmitir.671 Zaibatsularn devam niteliinde olan fakat farkllaan yeni irketler eklindeki bu yeni rgtlenme modeli Keiretsu olarak adlandrlmtr. Keiretsu, zaibatsunun hiyerarik rgtlenmi irketlerinden ziyade a eklinde rgtlenmi bir ekonomik yapya sahip irketlerden olumutur.672 Keiretsu, ortak firma yelerini ve onlarn taeronlarn rgtleyen ve ksmen finanse eden, ykmllklerin topland byk bir irketin dikey hiyerarine sk skya bal irketler topluluu olarak da tanmlanmakla birlikte, bu tanmn zaibatsudan ok fazla bir farkllk iermedii eklinde deerlendirmeler mevcuttur. Gnmzde Sony, Honda, Toyota, Toshiba,

669 670

bid, s.178-179. bid, s.184. 671 Matray, Japans Emergence as a Global Power, s. 6. 672 Kensy, Keiretsu Economy-New Economy?, s. 6.

212

Matsushita, NEC ve Nomura adl irketler keiretsu olarak ortaya kan yeni rgtlenmenin iinde bulunan kurulular olmutur.673 Japon ekonomik sisteminde yer alan keiretsular, esas olarak elde ettikleri kazanlar ile kendi irketlerine bal bankalardan oluan bir yapya sahiptirler. Bankadan alnacak krediler ise dorudan veya dolayl olarak ilgili irketlere aktarlmakta ve bu sistem hkmetin garantisi altnda ilemektedir. Bu sayede Japon irketleri ok dk sermaye maliyetleri ile almaktadrlar. Bunun dnda irketler arasnda da gayri resmi ilikiler gelitirilmektedir. Bunun yntemleri arasnda irket yneticilerinden birinin dier bir irkette de ynetim kurulunda bulunmas, dier irketlerde ortak sermaye veya hisse senedi bulundurma gibi hususlar yer almaktadr. Bu irketlerin yneticileri sk sk bir araya gelerek stratejik planlamalar yapmakta ve ekonomik faaliyetlerini yeniden dzenlemeye tabi tutmaktadrlar. irketler arasndaki bu balar sayesinde yabanc firmalarn Japonyada irket satn almalar engellenmektedir.674 Bu arada Japon irketlerinin hedefi irket krn arttrmaktan ziyade piyasadaki hakimiyetlerini arttrmaktr. Bu sayede irketler retimini srekli arttrma imkan bulmakta ve dnya pazarnda bu sayede daha gl hale gelmektedir. Dier bir husus ise Japon irketleri fiyat farkllatrmasndan ziyade, Japon hkmeti tarafndan da byk imkanlarla desteklenen AR-GE faaliyetleri araclyla rnn farkllamasn salamalar ve piyasadaki hakim pozisyonlarn devam ettirmeyi baarmalardr.675 Yukarda da ifade edildii zere, yabanc irketlerin Japon piyasasna eriimleri ynnde bir ok engel bulunmaktadr.676 Bu engeller gelimi lkeler ile Japonya arasnda tartmalara neden olmaktadr. Yabanc irketler gerek piyasaya eriim gerekse yatrm veya irket hissesi satn alm hususlarnda da benzer dmanca tavrlarla karlamaktadr. Dier yandan yabanclarn Japon ekonomik sisteminde yer almas iin gerekli dzenlemeler yaplm bulunmaktadr. zellikle yatrm alannda 1960larda yaplan mevzuat deiiklikleri ile yabanclarn piyasaya yasal olarak girilerinde bir sorun olmamakla birlikte, esas sorun yabanclarn piyasaya girmek veya irket almak istemeleri durumunda yaanmaktadr.
Kensy, Keiretsu Economy-New Economy?, s. 6. Nester, Japanese Industrial Targeting, s. 6. 675 Gilpin, Global Political Economy, s. 165-167. 676 Dennis J. Encarnation and Mark Mason, Neither MITI nor America: The Political Economy of Capital Liberalization in Japan, International Organization, Vol:44, No:1, Winter 1990, s. 25.
674 673

213

Yabanclarn Japonyada ald irket says baz ipular vermektedir: 1996 ile 1997 arasnda 40 civarnda Japon irketi yabanc irketlere satlm iken, sadece 1999da 100 civarnda Japon irketi yabanc irketlerin eline gemitir. 1995de yaplan bir almadan yabanclarn imalat sektrndeki paylarnn Japon irketlerine kyasla ok dk kald grlmektedir. Mesela yabanc paynn gda sektrnde % 0.6, tekstilde % 0.2, kat ve basm sektrnde % 0.1 iken, ayn almada sadece ila (% 21.9) ve petrol rafinerisinde (% 43.8) yabanc paylarnn yksek olduu grlmektedir. Finans sektr ise hl yabanc irketler iin kapal bir alan olmak zelliini korumaktadr. 2001 itibariyle yabanclarn toplam bankaclk sektrndeki paylar % 1.7yi gememektedir. Bu durum zellikle 1990larda bankaclk sektrnde kredilerin dnmemesi zerine bankalarn iine girdii finansal zorluklara ramen, bankalarn Japonlarn elinde kalmaya devam etmesi nedeniyle nemli bir noktaya iaret etmektedir. Merrill Lynchin iflas eden Yamaichi Securitiesin 50 ubesini satn alnmasna izin verilmesi ABD tarafndan olumlu karlanm olmakla birlikte bu durumun devam edip etmeyeceinin soru iareti olduu bir ok akademisyen tarafndan dile getirilmektedir.677 Fakat yabanc irketler iin sorun sadece irket satn alnmas ile bitmemektedir. Piyasaya girme hakk elde etmelerinin tesinde, piyasada tutunabilmeleri ve eleman istihdam etmelerinde sorunlar yaanmaktadr.678 Japon ekonomisinin zellikle Amerikan ve ngiliz ekonomisinden, yani liberal ekonomiden farkl nitelikler sergilemesi nedeniyle bir ok aratrmac, devlet adam ve akademisyen tarafndan Japonyann gerek bir kapitalist olup olmad bile sorgulanr hale gelmitir.679 Tarihsel adan Japon ekonomik sisteminin yeniden dirilmesinde dnya politikasnda yaanan kriz dnemlerin etkisi aka grlmtr. 1950lerin banda Japonya, ilk olarak Kore Savann yaratt talep patlamas ile karlam, bu kapsamda zellikle kamyon, lastik ile demir ve elik retiminde byk artlar yaanmtr. Bu durum ihracata dorudan yansm ve Japonyann ihracatnda
677

Edward J. Lincoln, Whitter Trade Policy with Japan, The Japanese Economy, Vol:30, No:2, March/April 2002, s. 31-33. 678 Richard Katz, Selected Updates to Japan-The System that Soured: The Rise and Fall of Japanese Economic Miracle, The Japanese Economy, Vol:29, No:5-6, November/December 2001, s. 162166. 679 Nester, Japanese Industrial Targeting, s. 4.

214

nemli sramalar yapmasna olanak salamtr. Dnyada kapitalizmin altn a 1960lar boyunca ise brokrasideki ekonomik birimlerinin planlamalarnn ve politikalarnn da etkisiyle Japon ekonomisinin daha da glendii grlmtr.680 1970ler ise petrol krizi yllar olmasna ramen, Vietnam Savana bal olarak gelien Japon mallarna Amerikan talebi artmtr. Ayn zamanda Japon irketlerinin teknolojilere eriiminde Amerikan irketlerinden destek grmtr. Bu sayede ayn dnemde Batl devletlerin ekonomilerinin bymesinin nemli oranlarda yavalamasna ramen, Japonya ekonomik kalknmasn ve ihracata dayal ekonomisini gelitirmeye devam ettirebilmitir. Bu dnemde, artan enerji fiyatlarna kar MITI, sanayide kullanlan enerji tketimini snrlandrma karar alm ve petrol yerine baka dzenlemitir.
681

enerji kaynaklarnn kullanlmasna ynelik yeni politikalar Bylece MITI, dnya genelinde yaanan enerji krizini ama

yolunda nemli admlar atm ve Japonyann rekabeti bu kriz dneminde Vietnam Savann yaratt ihracat potansiyelinin yan sra enerji politikalaryla Japon ekonomisi 1970leri sorunsuz bir ekilde geirmitir. Bununla birlikte 1970lerden itibaren MITInin ekonomiyi ynlendirmedeki gcnn azald gzlemlenen dier bir olgu olmutur. Bunun nedenleri, Japon irketlerinin artk herhangi bir politik ynlendirmeye ihtiya duymamalar, finansal adan sknt iinde olmamalar, d pazar bulmakta ve piyasaya girmekte zorlanmamalar olmutur.682 1980lerde uluslararas politikada yaanan krizler, Japon ekonomisi zerinde ne olumlu ne de olumsuz bir etki yaratmamtr. Bunun sebeplerinin banda Japonyann artk dnyann balca ekonomilerinden biri haline gelmesi yatmtr. Japonyann rn ihracndaki byk baarlarnn ardndan dnyann en byk bor veren lkesi konumuna ykselmesi bu dnemde gereklemitir. 1985de verdii bor 130.9 milyar dolara civarnda gereklemi, 1988de bu miktar 300 milyar dolara yaklamtr. Finansal kapasitesinin bykl Japonyay dnyann bankeri konumuna getirmitir. Dnyann en byk 10 bankasnn 6s Japonyaya aittir. 1988 itibariyle toplam uluslararas finansal varlklarn % 36s Japon mali kurumlarnn
680 681

Encarnation and Mason, Neither MITI nor America, s. 28. Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 329. 682 Barry Gills, The Hegemonic Transition in East Asia: A Historical Perspective, Stephen Gill (der.), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, Cambridge Univeristy Press, 1993, s. 208; Matray, Japans Emergence as a Global Power, s. 37-38; Chikara Higashi, G. Peter Lauter, The Internationalization of the Japanese Economy, 2. Bask, Boston, Dordrecht, London, Kluwer Academic Publishers, 1990, s. 334.

215

elinde iken, bu oran ABD kurumlar iin % 14 civarnda gereklemitir. Bunun yannda Japon posta tasarruflar sistemi, Japonyadaki 13 ticari bankann toplam varlklarndan 4 kat daha fazla mali kaynaa sahiptir. Nippon Life irketi ise dnyann en byk hayat sigortas irketidir. Nomura irketi de yine dnyann sayl menkul kymetler irketlerinden biridir.683 1985de Plaza Anlamas olarak bilinen Amerikan dolarnn dnya piyasalarndaki deerinin drlmesi ve bunun karlnda Japon yeni ile Alman marknn deerinin ykseltilmesini amalayan anlama ile Japon yeninin deeri dolara gre arttrlm ve bu durum Japon ekonomisini dorudan etkilemitir. Japonyada retim maliyetlerinin artmasna yol aan bu gelime paralelinde Japon irketleri, Gneydou Asya ile Uzak Dou Asyaya yatrmlara ynelmilerdir. 1996nn sonunda Japonyann zellikle Gneydou Asyada yatrmlar 50 milyar dolar bulmutur. Bu sayede Gneydou Asya, Japon irketleri iin Avrupa ve Amerikan pazarna ynelik retim ss haline gelmitir. Bununla birlikte ieride de ithalatn pahal hale gelmesi ile ithal mal tketimi azalm ve Japon perakendecilik sektrndeki irketler gibi i piyasaya alan irketler ile byk Japon irketleri bu durumdan memnun olmulardr. Bunlara ilaveten Japon brokratlar tarafndan demeler dengesinde ortaya kan tablo olumlu olarak deerlendirilmi ve brokrasi bu politikann srdrlmesine ynelik nlemler almaya almtr.684 Bununla beraber dorudan yatrm konusunda Japonyann yine ayn dnemlerde toplam ekonomik deerler asndan incelendiinde dnyann en by haline geldii grlmtr. Gerek ihracattan elde ettikleri fazlalar gerekse tasarruflarn hem kiisel hem de kurumsal olarak yksek dzeylerde seyretmesi Japonyann mali kurumlarn lke iinde ve yurtdnda yatrmlara ynelmelerine neden olmutur. 1988de Japon Merkez Bankasna gre bu miktar 526 trilyon Yene (yaklak 5 trilyon dolar) ulamtr. 1980lerin ortalarnda ABDde gerekleen irket alm veya irket birleiminin % 40n Japon bankalar finanse etmitir.685
Nester, Japanese Industrial Targeting, s. 207. Karel von Walferen, Sorting out the Conceptual Muddle: The Role of the Japanese Economy in the Asian Financial Crisis, Cambridge Review of International Affairs, Vol:16, No:1, 2003, s. 5354; Yoichiro Sato, Diplomacy of the Ministry of Finance: Promoting or Handicapping the Yen?, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York: Palgrave, 2001, s. 186-188. 685 Barry Gills, The Hegemonic Transition in East Asia, s. 209.
684 683

216

1980lerin Japon ekonomisi ile ilgili olarak sylenmesi gereken dier bir husus ise Japonyann ABDnin zel sektrnden ziyade devletinin balca finansr haline gelmesi olmutur. 1981de son kez cari fazla veren ABD, bu tarihten itibaren borlanmaya ihtiya duymu ve 1914den beri ilk kez ciddi oranlarda borlanan bir lke haline gelmitir.686 Japon bankaclk sektr, Japon brokrasisi ile birlikte hareket etmi ve byk oranda yatrmlarn Amerikan hazine bonosuna yneltmilerdir.687 Bu tarihsel dnmn arkasnda, Reagann ynetiminin ABDde uygulamaya koyduu yeni ekonomik politikalar yer almtr. Bu dnemde neoliberal bir ekonomik dzen tesisi iin Reagan ilk olarak vergi indirimlerine gitmi ve siyaset alannda Sovyetler Birliini kertme plan ile askeri harcamalarn artmtr. ABD, 1980lerin sonunda artan bte an borlanma ile kapam ve bu bor esas olarak Japonyadan salanmtr.688 1990lar ise Japon ekonomisi asndan skntl bir dnem olmutur. 1990 ve 1991de srasyla % 5.6 ve % 4 olan byme hz, sonraki yllarda % 1den daha az olarak gereklemitir. Sadece 2000 ile 2004 yllarnda srasyla % 2.4 ve % 2.7 byme oranlar elde edilebilmitir. Bu arada Japon Yeni zellikle Amerikan Dolar karsnda deer kazanm ve 1990 Nisannda 1 ABD Dolar 158 Yen iken, 1995 ortalarnda 1 ABD Dolar 85 Yen olmutur. 1996da ABD ile Japon yetkililer arasnda gerekleen toplantlar sonucunda Japon Yeninin deerinin ABD Dolar karsnda drlmesi kararlatrlm ve 2 yl ierisinde bu hedef tutturulmutur. Daha sonraki yllarda da dviz kurlarna ynelik mdahaleler grlm ve dolar-yen ilikisinin dengede olmasna zen gsterilmitir. Japonyann 1990lar ekonomisine sfra yakn enflasyon oran damgasn vurmutur. Bunlarn yannda, her zaman Japon toplumunda rastlanan tasarruf eiliminin devam ettii grlm, tketim eilimlerinde ok byk deiiklikler olmamtr.689 1990larn Japon ekonomisi iin en nemli olay bankaclk sektrnde yaanan k olmutur. lk olarak baz kk bankalar iflaslarn aklam, ardndan Eyll 1995de iki orta byklkteki bankann zor durumda olduu ortaya kmtr. Bunun zerine Maliye Bakanl, geri denmesi zor olan banka
686 687

Gilpin, The Political Economy of International Relations, s. 330. bid, s.329. 688 bid, s.330. 689 Kazuo Sato, The Japanese Economy-A Primer: Historical Perspectives, The Japanese Economy, Vol:30, No:4-5, July/October 2002, s. 170.

217

kredilerinin bulunduunu aklamak durumunda kalmtr.690 Mart 1999da Maliye Bakanl bankaclk sektrnde yaanan krizin bittiini ilan etmitir. O zamana kadar aklarn kapatlmas iin ya bankalar milliletirilmi veya deme aczi iine den bankalara hkmet yeni sermaye enjekte etmitir. Aralk 2000 itibariyle bu kapsamda bankalar kurtarmak iin harcanan para 226 milyar ABD Dolarn gemitir. Fakat gerekte sorunun devam ettii gzlemlenmitir. Eyll 2000de resmi olarak kabul edilen bor miktarnn 620 milyar ABD Dolar civarnda olduu aklanmtr.691 Bununla birlikte tahmini olarak borcun 1 trilyon ABD Dolar civarnda olduu ileri srlmtr.692 1995 ve 1996 arasnda Japon Maliye Bakan ile ABD Hazine Bakan arasnda yaplan grmelerde Japon Yeninin deerinin iki yl iinde % 60 civarnda drlmesi ngrlmtr. Grmelerin ardndan Tayland piyasasndaki scak para olarak tanmlanan ksa-vadeli sermayenin kmaya balamas ile Tayland ekonomisi krize srklenmitir. Fakat bu olaylarn balamasndan sonra Japon irketlerinin Gneydou Asya ile Uzak Doudan ekildii ve tekrar Japonya'ya geri dnd grlmtr.693 Bu durum, Gneydou Asyada bir krize yol am, 1997de Taylandda 3 senedir artarak devam eden cari ilemler a Tayland ulusal paras Bahtn devale edilmesi ile sonulanm ve buradan tm Asyay etkileyecek kriz balamtr.694 Hatta Japon bankalarnn blgeden hzl bir ekilde paralarn ekmeleri Japonya'nn sulanmasna yol am ve krizin arkasnda esas olarak Japon bankalarnn bu hareketi olduu ileri srlmtr. Taylandda balayan kriz, daha sonra Gney Kore ve Endonezya gibi lkelere yaylm, blge lkeleri ile olan mali ve ticari ilikilerinin nemi nedeniyle Japonya krize mdahale etme gerei duymutur. Bu arada Japonya'nn ilk nerisi Asya Para Fonu kurulmas olmu ama bu teklif in ve ABDnin yan sra, blge lkeleri tarafndan reddedilmitir. Bu grn ardndan, Japonya, Miyazawa nisiyatifini gndeme tamtr. IMFnin blgeye ynelik yardm paketini tamamlama amac gden inisiyatif, 1999 sonu itibariyle 80 milyar ABD Dolar geen bir para yardm taahhdnde bulunmutur.
690

Kazuo Sato, The Japanese Economy-A Primer: Historical Perspectives, The Japanese Economy, Vol:30, No:4-5, July/October 2002, s. 171. 691 Katz, Selected Updates to Japan, s. 70-71. 692 von Walferen, Sorting out the Conceptual Muddle, s. 54. 693 Robert Wade, Showdown at the World Bank, New Left Review, Vol:7, January-February 2001, s. 124-125. 694 bid, s. 55.

218

Fakat IMFnin nerilerini sert bulan Japonya, artlara kar km ve IMF ile Japonya arasnda tartmalar yaanmtr. Asyadaki krize ynelik olarak bir baka neri, Japon Yeninin uluslararaslatrlmas olmutur. zellikle iktidardaki LDP bu neriyi Gneydou Asyada blge ii dviz kuru sisteminin daha istikrarl olabilecei gerekesiyle savunmutur. Miyazawa da benzer ekilde Asya lkelerinin dviz kurlarnn Yen ve Euronun bulunduu bir sepete balamalarn teklif etmitir. Bu sayede Japonya, yalanan nfusu dikkate alndnda gelecekte yaamas muhtemel cari aklarn finanse edilmesinde de byk yarar salayacan dnmtr. Bununla birlikte szkonusu neriye Tokyo menkul kymetlerinin serbestletirilmesini, ekonomide dereglasyonun gndeme gelecei ve brokratlarn ekonomiyi kontrol etme gcn azaltaca gerekeleriyle Japon brokrasi tarafndan kar klmtr.695 2000li yllarda Japon ekonomik sisteminde retimin yerini gittike artan oranda finansal sektrn almasndan baka byk deiiklikler yaanmad grlmektedir. Ekonomik durgunluktan kmaya ynelik olarak kamu yatrmlarna ayrlan pay arttrlmakla birlikte, bankaclk sektrnde geri dnmeyen kredilerin toplam miktar hl yksek dzeyde seyretmektedir. D ticarette byk oranlarda Japon ekonomisi ticaret fazlas vermeye devam etmektedir. ABDnin basklar ile piyasann yabanc irketlere alm hususunda Japon brokrasisinin ve zel sektrn direnii ise srmektedir. Japon elitlerinin ekonomideki etkinlii de benzer ekilde arln korumaktadr. Bununla birlikte, piyasasnn korunmas ve ar ekilde yasal dzenlemeye tabi tutulmas ile brokrasi ve keiretsular arasnda gl koordinasyonun devam etmesi gibi konularda ABDnin itirazlarna ramen, Japonya direni gsterme konusunda kararldr.696 Japon ekonomisi, dnyann sayl ekonomilerinden birini oluturmaktadr. Gerek retim gerekse ihracat kapasitesi ile dnyada ABDnin ardndan gelmektedir. Finans sektrnde Japonya, dnyann en byk on bankasndan altsna sahiptir. Buna ilaveten Japonya, dnyann bankeri konumuna sahiptir. Maddi yeterlikler asndan Japonyann en temel sorunu hammadde kaynaklarna sahip olmamasdr.

695 Michael Jonathan Green, Japans Reluctant Realism: Foreign Policy Challenges in an Era of Uncertain Power, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave, 2001, s. 256-261. 696 Bai Gao, Japans Economic Dilemma: The Institutional Origins of Prosperity and Stagnation, Cambridge, Cambridge University Press, 2001, s. 22-38.

219

Hammadde ihtiyacn Japonya, zellikle Uzak Dou ve Gneydou Asya blgesinde kurduu ekonomik, sosyal ve siyasi iliki alar ile elde etmeye almaktadr. Dnyann sayl ekonomilerinden biri olmasnn dnda kendisinin uygulad ekonomik sistem, gelimekte olan ve azgelimi lkeler iin bir model niteliini tamaktadr. Zaten Gney Kore ile Asya Kaplanlar olarak anlan devletlerin esas olarak Japonyann bu ekonomik politikasn taklit ettikleri grlmektedir. Bu ekonomik modelin szkonusu devletler iin cazibesi hereyden nce ekonomiyi sadece piyasaya terk etmemesi ve devletin aktif bir ekilde katlmn ve mdahalesini ngrmesi ile balantldr. Bu durum, blgenin kltrel yaps ile uyum halindedir. Ayrca, Bat dnyasyla rekabette bu devletlerin geriden geldikleri iin devletin ekonomi konularnda daha aktif bir politika benimsemesini zorunlu klmaktadr.697 3. Japonyann sel Hegemonyasnn Kurulmas Japonyada isel hegemonyann kurulmas Batdaki rneklerinden ok farkl nitelikleri olan bir durumu yanstmaktadr. Gerek sosyal ve kltrel gerekse siyasi ve ekonomik olarak Japonya, tarihsel adan farkl bir toplum yapsna ve zelliklerine sahiptir. Bu nedenden dolay, Bat toplumlarna has olan snf kavram ile Japon toplumunun aklanamayaca bir ok yazar tarafndan belirtilmektedir.698 Bu nedenle, tarihsel adan Japon toplumu ile devletinin kendine has kimliinin ve geliiminin aklanmas daha yerinde olacaktr. Japon kimliinin geliiminde Asya anakarasndan ayr bir ekilde bir adalar topluluu zerinde bulunmalarnn balca rol oynad aktr. Japonya, bir ok kk adann yan sra Hokkaido, Honu, ikoku ve Kyuu ad verilen drt temel adadan olumaktadr. Tarih boyunca Asya ktasndan bu adalara yaplan gler, bugnk Japon toplumunun temellerini oluturmaktadr. Asya ktas ile bu ilikisi bugn bile bir ok alanda kendini hissettirmektedir. Entelektel, kltrel, siyasi ve dini bir ok gr ve kurum dorudan Asya ktasnn izlerini tamaktadr. Japonyann fikri temellerinin geliiminde inin etkisi ok belirgindir.699 Hatta
Kenneth B. Pyle, Regionalism in Asia: Past and Future, Cambridge Review of International Affairs, Vol:16, No:1, 2003, s. 20-21; von Walferen, Sorting out the Conceptual Muddle, s. 49-53. 698 Robert Cox, Middlepowermanship, Japan, and Future World Order, s. 262. 699 Bob Tadashi Wakabayashi, Introduction, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s. 2.
697

220

Japonlar, yzyllar boyunca ini uygar dnyann merkezi olarak nitelendirdikleri grlmektedir. Japonyann ou kurumsal yaps da bu erevede inden ithaldir.700 Bunlara ilaveten, eitim, kltr, din ve dnya anlay esas olarak yine inden kaynaklanan Konfyslkten etkilenmektedir.701 Devletin siyasi otoritesinde yine in modelinden kaynaklanan imparator ve imparatorie (Tenno) unvanlar kullanlmakla beraber, sistem daha ok Japon toplumunun kendi rgtlenmesine gre dzenlenmitir. Yzyllardr Yamato klanndan gelen bir aile, Japonyann imparatoru olarak kabul edilmitir. Esas olarak Gne Tanras Amaterasu tarafndan yeryzne gnderilen bir lider olarak alglanan imparatorlarn ruhani olduu kadar cismani zelliklere de sahip olduu Japon toplumu tarafndan kabul edilmitir.702 baka konu olmutur.703 Japonyada devlet, tarihsel olarak imparator tarafndan ynetilmitir. 1185den itibaren ynetim gerek anlamda askeri yneticilerin eline gemi ve imparator sembolik bir liderlik grevi stlenmitir. Bu sre, 1868de gerekleen Meici iktidarna kadar devam etmitir. mparatorluun gc ise II. Dnya Sava sonuna kadar devam etmitir. Her ne kadar imparatorun gnmzde sembolik nemi devam etmekteyse de, savan bitii ile siyasi sistem parlamenter demokrasi zerine ina edilmitir. 1185-1868 arasnda ogun olarak adlandrlan askeri yneticiler, Bakufu denilen bir askeri ynetimi idare etmilerdir. Fakat Daimyo denilen yerel glerin de kendi blgelerindeki hakimiyeti nedeniyle, ogunlar ile daimyolar arasnda yzyllar boyu sren bir mcadele ortaya kmtr. 1600da Tokugava eyasu adl daimyo, iki daimyo ile birlikte Japonyada birlii salam ve 1868 tarihli Meici Restorasyonuna kadar yeni bir siyasi sistem kurmutur. Tokugava iktidar zerindeki nfuzunu, beylikleri (han) lkenin geri kalan topraklarn oluturan yzlerce derebeyi (daimyo), onlarn refakatindeki Samuray (sava) snf ve mparatorluk ailesinin lkenin olumasndan nce geldii ve lkeyi kurduu Japon halknn zerinde uzlat bir

Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 66. bid, s. 67. 702 Pierre Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi (ev. Galip stn), stanbul, letiim Yaynlar, 1993, s. 10-11. 703 bid, s.10-11.
701

700

221

bu topraklarda yaayan halk zerinde fiziksel, politik ve ekonomik denetimi ieren bir yapyla glendirmitir.704 Tokugava dneminde, imparatorun rol zerinde din adam Yamaga Soko tarafndan 17. yzyl ortalarnda bir doktrin gelitirilmitir: Kokutai doktrini. Ulusal ynetim olarak da aklanabilecek bu doktrin, Japon imparatorlarna gkyznden kendilerine verilen yetkinin dnyada deitirilemeyeceini ngrmtr. inde hanedanlarnn dnya ileri srasnda bu yetkiyi kaybetmeleri doal olarak karlanrken, Japonyada byle bir hak bulunmad zellikle siyasi elit olarak nitelendirilebilecek daimyo ve ogunlar tarafndan tartmasz benimsenmitir.705 Tokugava sisteminin en nemli zellii, Bat ile 1500lerin ortalarnda balayan yaknlamadan rahatszlk duymas sebebiyle, byk bir inziva politikasnn (sakoku) benimsenmesi olmutur. Buna ilaveten, lke iindeki sosyal, siyasi ve ekonomik deiimlerin nne geilmesi hedeflenmi ve teknolojik gelimeler de arzu edilmemitir. Bylece Japonya, dnya ile ilikilerini snrlandrm bir lke niteliini elde etmi ve ieride de kast sistemine benzer bir toplumsal yapnn deimeden ayakta kalmas salanmtr.706 1850lerin ortalarna gelindiinde gerek uluslararas politikadan kaynaklanan gerekse i politikada yaanan gelimeler dorultusunda daimyolarn glenmesi ile ilgili olarak sistemin deimesi ynnde basklar artmaya balamtr. Fakat bunlarn iinde en nemlisi Haziran 1853de Commodore Matthew Perrynin Japonyann Tokyo Krfezine gelip, ABD gemilerinin gereksinimlerinin karlanmasn, Amerikal denizcilerin kazalaryla ilgilenilmesini ve resmi ilikilerin gelitirilmesini707 ieren bir ltimatom sunmas olmutur. Ardndan 1854de Perrynin tekrar Japonyaya gelmesi ve baz limanlarn snma liman olarak Amerikallara almas ile Amerikal konsoloslarn Japonyaya atanmas gibi talepleri Japonyada siyaset sisteminin sorgulanmasna yol amtr. Bu yeni siyasi dnceler, Japonyann alkantl bir dneme srklenmesine yol amtr. 1858de ABD ile Japonya arasnda imzalanan Dostluk ve Ticaret Anlamas Japonlar arasnda eitsiz anlamalar olarak anlm ve honutsuzluun boyutlarn
Hunter, Modern Japonyann Douu, s.19. Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s.10-11; Wakabayashi, Introduction, s.11; Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 237. 706 bid, s. 20-21. 707 bid, s. 36.
705 704

222

arttrmtr. 1858de Tokugava ailesinin bana geen Keikinin ogunluunun kabul edilmemesi ve Satsuma ile daimyolarnn Bakufu ynetimine kar kmalar ile balayan sre bu iki daimyonun Bakufu ynetimini datmalar ve imparatorluu yeniden siyasetin merkezine yerletirmeleri ile sonulanmtr. zellikle Satsuma ve daimyolarnn 1863-1864 yllarnda Batl glere yenilmelerinin ardndan, imparatorluk kurumunun yeniden glendirilmesinin gerekliliine inanmaya balamlar, aksi takdirde Bat ile mcadele edilemeyeceini savunmulardr. ktidara getirilen Meici, merkezletirmeyi glendirerek, Japonyann siyasal, sosyal, ekonomik ve kltrel adan yukardan dnmn balatmtr.708 1868den 1912ye kadar iktidarda kalan Meicinin ilk ii iki bal ynetime son vermek olmu ve daimyolarn glerini ellerinden alarak, merkezi ynetimini glendirmeye almtr. Batl devletler ile imzalanan eitsiz anlamalar kabul etmemi ve bunlar deitirmek iin aba sarf etmitir. Bunun dnda, Meici, Japonyay Batl devletlerle eit bir seviyeye karmak iin sanayinin geliimini amalayan bir program yrtmtr.709 Bu zorlamalar karsnda, Bat ile baa kabilmek iin Meicinin esas hedefi, modern anlamda ulus-devleti kurmak olmutur.710 Meici iktidarnn ilk yllarnda nemli fikirler Bat arlkl olmu ve liberalizm, sosyalizm ve aydnlanma gibi yaklamlar Meici dnemine damgalarn vurmulardr. Bu dnem boyunca Japon elitler, kendilerini Bat karsnda geri ve vahi olarak nitelendirmiler ve bu duruma aalk duygusu elik etmitir. Fakat zellikle 1881den itibaren bu gr deimeye balam ve Meici iktidarnn sonlarnda Japonyann stn nitelii daha ok vurgu konusu olmaya balamtr.711 eride rejimini glendirdikten sonra Meicinin ilk giritii reform hareketi 1871de eitimin Batllatrlmas olmutur. Bu kapsamda Hristiyanlk yasa kaldrlm, ayn yl, Meici, eitsiz anlamalar gzden geirmek amacyla Avrupa ve Amerikaya st dzey yetkililerden oluan bir heyet gnderilmi ama heyet arzulad sonular alamadan geri dnmek zorunda kalmtr. Bununla birlikte
Kosaku Yoshino, Cultural Nationalism in Contemporary Japan: A Sociological Enquiry, London and New York, Routledge, 1992, s. 85. 709 Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 24. 710 Hirakawa Sukehiro, Japans Turn to the West (Japoncadan ngilizceye eviren: Bob Tadashi Wakabayashi), Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s. 30-31. 711 Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 14-15.
708

223

1873de geri dndklerinde saraya verdikleri rapor ile Batnn ekonomik, siyasal ve yasal sistemlerine benzer bir sistemin Japonyada uygulanmas halinde Bat ile baa kabileceklerini iletmilerdir. 1873de bu Japon heyetinin Avrupa-Amerika ziyaretinin ardndan Bat hakknda bilgilendirilen Meici, Japonyada kkl bir deiim programn uygulamaya koymutur. Balarda Meicinin etrafnda sadece muhafazakr deil, ayn zamanda liberal, pozitivist, materyalist ve yararc (utilitarianism) grler de yer bulmu ve Meici bu farkl grlere iktidarnda yer vermitir.712 Nakamura Masanao, John Stuart Millin zgrlk zerine adl kitabn 1871de evirmi ve yaymlam, Ueki Emori ve Nakae gibi Japon liberaller ise Halkn Haklar Hareketini kurarak, Japon toplumu ierisinde liberalizmi yaygnlatrmaya Tokutomi kltrnn Soho,
713

almlardr. Japon

Hatta

1880lerde

Japon

entelektellerinden talep ettii grl

toplumunun tamamen gerektiini ifade

Batllamasn

grlmtr.

Bunlarn yannda Nii, Kato, Fukuzava gibi nemli dnrler, Bat etmilerdir.714 Liberal

zmsenmesi

dnrlerin yan sra Nii Amane, Kato Hiroyuki, Mori Arinori gibi brokratlar aydn despotizmi ile nasyonal sosyalizme benzer grleri gndeme getirmiler ve bu grlerin savunuculuunu yapmlardr.715 1890larda Japonyada milliyeti grlerin yaygnlamas srecinde sosyalist, liberal ve aydnlanmac grler ise Batnn emperyalist politikalar karsnda geri adm atmak zorunda kalmlardr. 1880lerde liberaller iktidar evresinden tasfiye edilmilerdir.716 Benzer ekilde, Meici dneminin balarnda Hristiyan olmak, dier dnemlerin aksine tepki ile karlanmamtr. Fakat muhafazakr ve milliyeti grlerin yaygnlat dnemden itibaren Hristiyan olmak, itaatsizlik ve sadakatsizlik olarak nitelendirilmitir. Batnn emperyalist politikalarnn younlat dnemlerde ise misyonerler ile balantlar olanlar phe ile karlanmtr.717 Meici, 1890larn balarndan itibaren daha muhafazakr ve milliyeti bir programa ynelmitir.718 Meicinin byle bir programa ynelmesinde Yamagata
712

Kenneth B. Pyle, Meici Conservatism, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s. 100. 713 bid, s. 100. 714 Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 18. 715 bid, s. 19-24. 716 Pyle, Meici Conservatism, s. 121. 717 bid, s. 112. 718 bid, s. 98-100.

224

Aritomo, Motoda Nagazane, Niimura igeki ile Anayasann mimarlarndan ve daha liberal olarak nitelendirilebilecek bir kii olan to Hirobuminin etkisi olmutur. Yamagato, militarizmin savunucusu olarak ortaya karken, Niimura, pozitivizm ile Konfysl badatrarak ahlk ile ilgili politikann dzenlenmesinde nemli rol oynamtr. Eitim politikasnn oluturulmasnda ise Motodann etkisi ok byk olmutur. Konfysle dayanan Motodann temel ilkeleri; ana-baba sevgisi ve ailede sayg, toplum iinde doruluk, lke hizmetinde sadakat ve itenlik olmutur.719 Japonyada muhafazakr ve milliyeti grler, statkoyu koruma anlamnda deil, modernleme srecinde Batnn kltrne kar bir tepki olarak ortaya km ve ulusal bilincin gelimesine katk yapmtr. Japonyann eitim, brokrasi ve sanayi politikas tamamen yeniden ina edilmitir. Brokrasiye eleman alm hususunda inin zorlu ve maraton niteliindeki snav sistemi Japonyada uygulanmaya balanm ve ciddi bir brokratik devlet olma yolunda sistemli bir yaklam benimsenmitir. Eitim sistemi, yeniden yaplandrlm ve Japonya apnda geerli ve tek bir eitim sistemi oluturulmutur. Mesleki eitim ve yksek renim kurumlar da eitim sisteminin iine eklenmitir. lke apnda altyap yatrmlarna arlk verilmi ve bu balamda bata demiryolu olmak zere ulam ile posta sektrleri gelitirilmitir.720 Sanayinin gelitirilmesi ise Japonyann bir baka hedefi olarak ortaya kmtr. Bu balamda, daha nceki ksmda akland zere brokrasinin gc ortaya km ve sanayi politikalar brokrasi tarafndan ynlendirilmitir. zellikle Almanyann sanayi politikas dahil ekonomik politikalarndan Japon liderler olduka etkilenmiler ve ekonominin doal ve sabit kanunlardan ziyade her lkede deiiklie sahip olduu fikri yaygn bir gr olarak kabul edilmitir. Bylece serbest ticaret kavramlarna kar klm ve sanayi politikas bu erevede oluturulmutur.721 Btn bunlar olurken, siyaset de bu deiim programnn dnda kalmamtr. 1885de Batl anlamda bir kabine hkmeti oluturulmu, 1889 ubatnda bir anayasa ilan edilmi ve nihayet 1890da seimlerin ardndan parlamento
Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 25-32; Pyle, Meici Conservatism, s. 106. Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 40-41. 721 Pyle, Meici Conservatism, s. 131-132.
720 719

225

oluturulmutur. Parlamentonun ilk grevi bir anayasa hazrlamak olmutu. Japon Anayasas, dnemin Prusya temelli Alman Anayasas esas alnarak hazrlanmtr. Alman Anayasasnn esas alnmasnn sebebi, Fransz Anayasasnn ok fazla demokratik bulunmas ve 1871de gerekleen Fransa-Prusya savan Prusyann kazanmas olmutur. Meici daha nceleri Alman Anayasasn temel olarak almaya karar vermesine ramen, Japon Anayasasnn kurucusu olan to Hirobumiyi Avrupaya gndermi ve temaslarda bulunmasn salamtr. Bu balamda ilk gidilen yer Alman mparatorluu olmu ve Berlinde nl hukuku Rudolf von Gneist ile grmeler yaplmtr. Gneist, bir anayasann sadece yasal bir belge niteliinden ziyade yneten ile ynetilen arasndaki ilikiyi yanstan, o lkenin tarihi, gelenekleri ve halkn duygularn yanstan bir belge olduunu ifade ederek, Japonya hakknda hibir ey bilmediini sylemi, bu nedenle Japonyann Anayasas iin yardm edemeyeceini bildirmitir.722 Gneistin ifadeleri yine de yol gsterici olmu ve Japon Anayasasnn Batdan alnan fikir ve kurumlar yoluyla yasal bir metin olduu kadar halkn duygular, tarihi ve geleneklerinin de metni olmasna zen gsterilmitir.723 1889 tarihli Japon Anayasas bu ekilde Tennonun Japon halkna balad bir anayasa niteliinde olmutur. Tenno, anayasa ile yrtme ve yasama stlenmitir ama Tennonn bu grevleri ifa etmesinde parlamento, hkmet ve mahkemelerin yardmc olacak ekilde dzenlenmesi salanmtr.724 Bylece imparator, anayasasnn merkezinde yer alm ve kutsalln glendirmitir. 1890da Meici, eitim konusunda temel bir buyruk yaynlamtr. Buyruktaki ahlki deerler esas olarak Konfys ile intodan esinlenilmiti. Buyruk, ilk ve orta retim kurumlarnda dini bir seviyeye kadar karlm ve II. Dnya Sava sonuna kadar okullardaki temel kutsal metinlerden biri haline getirilmiti. Buyruk her ne kadar Motodann dncelerinden esinlenmise de, 1885de babakan olan Hirobumi ile Motodann grlerinin bir uzlamasn yanstmtr.725 Buyruk, ayrca Tennonun sadece imparator olmadn, Japonyann tm ailelerinin reisi olduunu

722 723

Sukehiro, Japans Turn to the West s. 32-33. bid, s. 32-33. 724 Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 38. 725 Pyle, Meici Conservatism, s. 107-108.

226

da ifade etmitir. Bu sayede imparator ile halk arasndaki ban glendirilmesi amalanmt.726 Gerek 1889 tarihli Anayasa gerekse 1890 tarihli eitim konusunda karlan mparatorluk Buyruu, kokutaiyi kutsam ve Japonyada yasal ve ahlki snrlar belirlemitir. Bu tarihten evvel, Japon entelektelleri arasnda gr farkllklarna artk izin verilmemeye balanm ve zgr ortam daha kstlayc olmaya balamtr. Yine bu tarihten nce, Japonyann uluslararas politikadaki rolnn yan sra mparatorun ve devletin rol konusundaki grlerin tartld ortam kalkmtr.727 Eitim ve siyasette balatlan bu reform hareketleri, sanayinin ve ordunun glendirilmesi ile el ele gitmitir. Japon elitleri zellikle orduya zel bir nem atfetmilerdir. Bat ile mcadelenin ve eitsiz anlamalarn deitirilmesinin yegne koulunun ancak ordu ile mmkn olacan dnen Japon elitleri, ilk olarak samuraylar ortadan kaldrarak ordunun deiimine balamlardr. Bu elitler, sadece sava snfn oluturan samuray geleneinin Batnn yksek teknolojik sava mekanizmas ile baa kmasnn imkansz olduunu ve yaplmas gerekenin ordunun Bat teknolojisi ile yine Bat askeri rgtlenme modeli erevesinde yeniden kurulmas gerektiini ileri srmlerdir. 1871de samuraylarn daimyolarn maal eleman olmas engellenerek merkezi hkmetten maa almalar salanmtr. Bunun ardndan Meici iktidar 1872nin sonunda dzenli bir ordu kurma yolunda samuraylarn yannda halktan asker alnmasn kabul etmitir. Bu durum, samuraylar ile iktidar ilikilerinin gerginlemesine yol amtr. Bunun zerine 1873de Koreye bir sefer dzenlenmi ve samuraylarn huzursuzluklar giderilmeye allmtr. Fakat Meici iktidar, samuraylarn sorun yaratmamas iin d sefer dzenlemek yerine onlar sistem ierisinde farkl kanallara sevk etmeye ynelmitir. Baz samuraylar brokrasiye alnrken, bazlarnn tccar olmalar tevik edilmitir. Bu durumu kabul etmeyen samuraylar ise siyasi iktidara kar birka kez ayaklanmlar ve en sonunda bu yeni sisteme entegre olmayan samuraylar milliyeti dncenin kayna haline gelmilerdir.728

726 727

Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 39-41. Wakabayashi, Introduction, s. 11. 728 Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 364-365.

227

Japon ordusunun glendirilmesi konusunda, 1872de dzenli ordu oluturulmas yolunda adm atldktan sonra ilk olarak Fransz, sonra Prusyal askeri subaylar Japonyaya getirilmitir. Japon ordusu 1877de artk kendi kendine yeterli hale gelmi ve 1890larn bandan itibaren hareket yetenei gl bir ordu haline dnmtr. Silah ve askeri gemi retimi hususunda ise eski Bakufu ynetiminin retim mekanizmasnn yan sra, sanayileme politikasnn etkisi ile zellikle 1900lerin bandan itibaren yerli retim tm ihtiyalar karlayacak duruma gelmitir. 1894de ine kar yaplan savata kazanlan baar ile bu yeni oluturulan ordu halk arasnda ksmen itibar kazanmtr. Bu tarihten itibaren Japonya smrgeci bir devlet olma yoluna girmi ve uluslararas ekonomide de arln arttrmaya balamtr. Yine ayn dnemde Japonlarn eitsiz anlamalar olarak nitelendirdikleri Batl devletler ile yaptklar anlamalar yrrlkten kaldrlmtr. Rusya ile ilikilerin savaa dnmesi ihtimali nedeniyle, ordunun sava mekanizmas daha da glendirilmitir. 1904de Rusyaya kar yaplan savata kazanlan baar ise ordunun halkn gzndeki itibarn daha da arttrmtr.729 1890-1900 dneminde artk Japonlarn Batya kar komplekslerinin ortadan kalkt, hatta kendilerini onlardan daha stn gren bir anlayn yerletii dnem balamtr.730 Ayrca ayn dnemde iktidar evrelerinde muhafazakr ve milliyeti grler artk hakim olmutur. Bu grlerin hakimiyeti, gerek Anayasada gerekse eitim hakkndaki mparator Buyruu ile daha net bir ekilde ortaya kmtr. Bu tarihten sonra zellikle eitimde Yamato Ruhu ve Buido gibi kavramlarn n plana karld gzlemlenmitir. Samuraylarn efendi iin kanlarnn aktlmas da dahil efendiye mutlak itaati ngren bir ahlki kurallar btn olan bu kavramlar, 1900lerin balarndan itibaren tm retim sistemine yaygnlatrlm ve II. Dnya Sava sonuna kadar bu ilkelere dayanan eitim sistemi devam ettirilmitir.731 mparatorluk ynetiminin isel hegemonyasn kurmasn takiben Japonyada ekonomik ve siyasi dzen deimi ve bu isel hegemonyann yeniden yaplandrmasn gerektirmitir. 1900lerin bandan itibaren, sanayi politikalar ile sanayinin glendirilmesine paralel olarak sosyal politikalarn da gelitirilmesi

729 730

bid, s. 366-367. Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 34. 731 Wakabayashi, Introduction, s. 14-15; Marius B. Jansen, The Making of Modern Japan, Cambridge, Massachusetts, London, The Belknap Press of Harvard University Press, 2000, s. 487.

228

zorunluluu tartlmaya balanmtr. Bismarckn Almanyas dikkatle incelenmi ve oradaki gelimeler yakndan takip edilmeye allmtr. Eitimini Almanyada alan ve Japonyann ilk akademik ekonomisti Kanai Noburu, Alman ekonomi ekoln benimsemi ve bunu Japonyada yaygnlatrmay hedeflemitir. Devletin ekonomiye mdahalesini zorunlu gren Kanai, sanayileme iin bunun gerekli olduunu savunmutur. Kanai, ayrca ekonomik politikalarn toplum zerindeki etkisini grd iin 1896da Gakkai (tam ad shakai seisaku gakkai-Sosyal Politika almalar Dernei) adl dernei kurmutur. Gakkai, bir sre sonra brokrasi, niversite ve i adamlarnn almalarna katld en nemli dernek haline gelmitir.732 Gakkai, sosyalizm ile liberalizm arasnda bir orta yol nermi ve her iki ideolojinin arlklarndan kanlmasnn zorunluluk olduunu savunmutur. Kapitalist deiim toplum ierisinde daha nce grlmeyen byk ekonomik farkllklar ortaya karaca iin buna karn bir nlem alnmasn ngren Gakkai, Alman sosyal politikasnn uygun olabileceini de zm olarak ortaya koymutur. Bu kapsamda, Gakkainin kurucularndan Kuwata Kumazo, hkmetin alma hayatna ynelik mevzuat en ksa srede dzenlemesi gerektiini ileri srmtr. Kuwata, alma sreleri ve alma koullaryla ocuk ve kadn iiliinin yan sra fakirlere ynelik dzenlemeler ile zorunlu ii sigortas, kk iftileri koruma ve yardm iin kooperatiflerin desteklenmesine ynelik yasal metinlerin karlmasn nermitir.733 Bat sanayi toplumlarnn yaad ve toplumu blen bu kamplamalar, Japon brokratlar ve entelektelleri tarafndan medeniyet hastal (bummei byo) olarak nitelendirilmi, bu gelimelerin Japonyaya da sramasyla kokutaiyi dolaysyla sosyal uyumu bozacandan kayg duyulmutur. Bat sisteminin yanllklarndan ders alnmas gerektiini ileri sren Okuma inegobu, aile dayanmasnn Japonyada ii ile kapitalist kesimler arasndaki atmay engelleyebileceini iddia etmitir.734 1890larda sosyalist grler, Japonyada ilk kez yaynlanmaya ve tartlmaya balanmtr. 1898de Tokyoda entelekteller tarafndan daha ok
732 733

Pyle, Meici Conservatism, s. 131-132. bid, s. 133. 734 bid, s. 135.

229

Avrupadaki sosyalist grlerin tartld bir forum kurulmutur. Bu arada Kamu Bar Gzetleme Kanunu 1900de karlm ve sendikal rgtlenme ve toplantlar yasaklanmtr. Nihayet 1901de Sosyal Demokrat Parti kurulmu fakat ayn gn kapatlmtr. Partinin eletirileri sadece ekonomik alana ynelik olmam ayn zamanda ahlki deerlerin erozyonu da dile getirilen konular arasnda yer almtr.735 Bununla birlikte 1906da yeni kurulan hkmet erevesinde sosyalistlerin parti kurmalarna tekrar izin verilmi ve bu erevede ubat 1906da Japon Sosyalist Partisi kurulmutur. Daha ok orta snf entelektellerinden oluan parti, iilerden youn destek alamamtr 1907de kapatlan Japon Sosyalist Partisinin taraftarlar zerinde hkmet kontroln sklatrm, 1910da Meicinin yerine iktidara gelen Tao dneminde (1910-1926)736 sosyalistlere ynelik kontrol devam ettirilmitir. zellikle Ayo bakr madeninde iilerin yaratt ortam nedeniyle sosyalistler sulanm ve sosyal uyumun bozulmamas iin 1911de Kanunu kabul edilmitir. Bu arada Japonyada sosyalizmin ncllerinden olan Kokutu ve arkadalar imparatora suikast planladklar gerekesiyle aslmlardr.737 Sosyalistlerin siyasi arenaya tekrar kmalar 1917de Rusyada gerekleen Bolevik devriminin yan sra, 1918de ortaya kan pirin ayaklanmalar ile olmutur. 1920lerde nfusun byk bir ksmnn krsal kesimde yaamas nedeniyle kentlerde sosyalist ve komnist dnce iilerle birlikte renciler tarafndan yaygnlatrlmaya allmtr. 1922de Japon Komnist Partisi kurulmu ve Sovyetler Birliindeki gelimelerden destek bulmay arzulamtr. Fakat kendi ilerinde blnmeleri nedeniyle, nemli bir entelektel giriim olmalarna ramen II. Dnya Sava sonuna kadar Japon toplumu arasnda ok byk bir destek bulamamlardr.738 Liberaller ise sistem iin ciddi bir tehdit olarak alglanmamlardr. Liberallerin en byk eletirileri brokratik hkmete (kanryo seiji-hanbatsu seiji) ynelmitir. Liberaller, demokrasinin imparatorluk sistemi ile badaabilecek bir sistem olduunu ve kokutaiye bir tehdit olarak alglanmamas gerektiini iddia etmilerdir. Hatta
Peter Duus and Irwin Scheiner, Socialism, Liberalism, and Marxism, 1901-31, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s. 151-159. 736 Japon tarihi 1868den itibaren 3 dnem ierisinde ele alnmaktadr: Meici dnemi (1868-1910), Tao dnemi (1910-1926) ve ova dnemi (1926-1945). 737 Duus and Scheiner, Socialism, Liberalism, and Marxism, s. 163; Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 58-61. 738 Duus and Scheiner, Socialism, Liberalism, and Marxism, s. 190-206.
735

230

liberaller, 1904de Rusya ile Japonya arasndaki sava srasnda demokrasinin emperyalizm ve militarizm ile badaabileceini kabul etmilerdir.739 Genel olarak deerlendirildiinde II. Dnya Sava ncesi Japon toplumunda gerek sosyalist gerekse liberal dnce byk bir taban bulamamtr. Sosyalistler ve daha sonra komnistler bununla birlikte daha fazla bir kesimi kendilerine ekmeyi baarmlarsa da, esas hedefleri olan ii kesiminden aldklar destek kstl kalmtr. 1910 sonras ile 1941 arasnda Japonyada temel siyasi g, milliyetilik olmutur. 1919dan itibaren ise doruk noktasna kan milliyetilik, I. Dnya Savan esas olarak Batnn bunalmnn rn olarak deerlendirmilerdir. Japon milliyetileri, Batnn rettii kapitalizm, sosyalizm ve liberalizm ideolojileri ile Dounun ahlki ideolojisinin nihai olarak karlaacana inanmlardr.740 Dou ile Batnn bu nihai karlamasn siyasi parti dzeyinde ilk rgtleyen Nakano Seigo olmutur. Nakano, faizmi benimsediini aka ilan ederek, Dou Toplumu adl partiyi kurmutur. Bunun dnda dier nemli bir hareket Kita kki tarafndan ideolojisi izilen mparatorluk Yolu Hizbi olmutur. Eskiden bir sosyalist olan Kita, Asyay ngiltere ve Sovyetler Birliinden kurtaracak tek ulusun uluslararas proletarya rolne soyunacak olan Japonya tarafndan mmkn olduunu iddia etmitir. Hindistann bamsz olmasn ve inin ya Japonya tarafndan igal edilmesini ya da silahl ulus roln stlenmesini savunan Kitann grleri daha sonralar ordu iinde rgtlenen ve kapitalizme dman olan Gen Subaylar Hareketi tarafndan ksmen deitirilerek benimsenmitir. Bir baka hareket ise kendilerine Nazi kurumlarn esin kayna olarak alan Yeniliki Brokratlar ad altnda rgt radikal teknokrat ynetimi savunmulardr. 1930lar ile ynetim ve ordu iinde ar milliyeti akmlar daha da glenmitir. 1940da mparatorluk Egemenliine Destek Verenler Dernei, ileri Bakanlna bal ve meslek derneklerini denetim altnda tutan bir rgtlenme II. Dnya Sava dneminin bir yansmas olarak ortaya kmtr.741 Japonyadaki ar milliyeti rgtlenmeler de dier sosyalist ve liberal rgtlenmelere benzer ekilde toplum katndan ziyade, sivil ve askeri brokrasi ile entelektel dzeyde taban bulmutur. Bununla birlikte II. Dnya Sava ncesinde
739 740

bid, s. 173-175. Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 69. 741 bid, s. 69-76.

231

Japonyann d politikasna ciddi etkileri olmu ve hatta d politikay bu gruplar ynlendirmilerdir. Dier yandan imparatorluun temel felsefesi niteliinde olan kokutainin nemi ise eitim sistemi yoluyla halka aktarlmaya devam edilmitir. 1941de Eitim Bakanl, Tebaann Sesi (immin no mini) adl kitap yaynlamtr. Kitapk, dnyann Batl devletlerin agzll nedeniyle paralandn, Manuryann olaylaryla dnya tarihinde yeni bir sayfa aldn ve Japonyann ahlk temeli stne kurulu yeni bir dnya dzeninin temeli kurduunu iddia etmitir. Bu kapsamda tebaann manevi uygulamalara nem vermesi gerektii ve yapmas gereken tek eyin mparatorluk lkesinin tarihi grevinin yerine getirilmesi olduu ileri srlmtr.742 Askeri ve sivil brokrasinin yan sra zaibatsulardan oluan Japon elitleri ise 19. yzyln sonlarnda daha ok imparatora yakn bir konumda iken, imparator, politikann gelitirilmesinde ve uygulanmasnda daha fazla inisiyatif sahibi olmutur. Bununla birlikte Japon elitleri arasnda hizipsel ekimeler az da olsa yaanmtr. zellikle 1930lardan sonra askeri brokranin etkisi gittike artm, Japonya'nn d politikas konusunda anlama salanamamas zerine ordu iinde hiziplemeler ve tasfiyeler vuku bulmutur. Bunlarn ardndan emperyalist politikalar savunan ar milliyeti ve orta dzeydeki subaylarn Tokyoda sk sk ayaklanmalar ile karlalmtr. Ayrca hkmet yelerine kar dzenlenen suikastlar ile askeri brokrasi iktidar eline geirmitir. Bu kapsamda, 1937den itibaren Japon ekonomisi, sava ekonomisine gre yeniden yaplandrlm ve bu srecin sonunda General Toco Hideki 1941de babakanla getirilmitir.743 1945 sonras Amerikan igal gcnn Japonyadaki temel hedefi bu ar milliyeti brokrasiyi yeniden yaplandrmak ve toplumun barl grler benimsemesini salamak olmutur. Bu ama dorultusunda, Japon toplumunun sosyalizasyonu iin ilk olarak eitim politikasnn deitirilmesi gndeme gelmitir. Bu erevede, Japon toplumunun ve bireyinin zerine zellikle Bat akademisyenlerinin youn almalar bulunmaktadr. Bu almalarda, Batl akademisyenler Japon toplumunun kendine zglnden bahsetmekte ve Japonlar hl cemaatlere baml, bireycilikten yoksun bir grup olarak

742 743

bid, s. 82. Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 376-381.

232

tanmlamaktadrlar.744 Japonlarn kendileri de bu trden tanmlamalar kabul etmektedirler. Bat toplumlarnn bireyciliklerinin tersine Japonyann toplumsal yaps, grupuluk (groupism) veya kiiler arasclk (interpersonalism) ile bamllk kavramlar etrafnda karakterize edilmektedir.745 Bu erevede, amae kavramnn Japon kimliinin zn oluturan temel kavramlarndan birini oluturduu ileri srlmektedir. Amae, Japonyada baml olmak ve birinin niyetine dayanmak anlamnda kullanlmaktadr. Bu kapsamda toplumda birisinin iyiliine baml olmak, sosyalleme sreci boyunca tevik edilmektedir. Bylece yetikin bir Japon bireyi ailesi dnda da duygusal bir bamllk aramaya devam etmektedir. Bu durumun gnmz Japonyasnda yansmas irkette alma srasnda karlalmaktadr. irkette alma Japonlarn grup eilimli alma ve hareket etme tercihini ortaya koymaktadr. Buna ilaveten, irkette almaya baladktan sonra bir Japon bireyinin ast-st ilikisi daha ok paternalist bir ilikiyi andrmaktadr.746 Baz antropologlar, Japonyann bu bireyselci olmayan sosyo-kltrnn arka plannda pirin yetitirme kltrnn yattn vurgulamaktadrlar. zellikle pirin yetitirme kltrnn ibirliini gerektiren bir emek gerektirdii ve burada salanan uyumun aile sistemini gelitirdii ifade edilmektedir. Bylece ibirliinin ve uyumun erdemi, Bat toplumlarndan farkl olarak Japon toplumlarnda daha n plana kmaktadr.747 Japon toplumunun bir baka yn ise Japon entelektellerinin Japon kltrnn ancak Japonyada doan ve Japon kan tayan bir kii tarafndan anlalabileceini konusundaki inanlardr. Her ne kadar bu sylemi Batda rk bir bak as olarak deerlendirmek mmkn ise de Japonyada bu konunun daha detayl bir ekilde incelenmesini gerekmektedir. Byle bir sylemin arkasnda Japonya'nn bir ada devleti ile etnik olarak yeknesk bir toplum olmas yatmaktadr. Japon kltrnn Japonlar tarafndan Japon kan ile balantl bir ekilde kullanld grlmektedir. Bir kii Japonca konusa bile bunun arkasnda yatan mantksal ereveyi anlamasnn imkansz olduu genel olarak Japonlar arasnda kabul grmektedir.748

744 745

bid, s. 99. Yoshino, Cultural Nationalism in Contemporary Japan, s. 17. 746 bid, s. 18. 747 bid, s. 21. 748 bid, s. 24-32.

233

Japon toplumunun bu zelliklerine karn, II Dnya Sava sonras igalci glerin temel politikas, Almanyada olduu Japon toplumunun yeniden eitiminin salanmas olmutur. zellikle militarist ve milliyeti sembollere kar bir saldr balatan ABDli igal gleri, bu erevede eitim ve devlet dini olan intoculuu zorla deitirmeye almlardr. lk olarak igal gleri tarafndan eitim sistemi sorgulanmtr. nk ar milliyeti ve militarist fikirlerin yaylmasna sebep olan balca kurum olarak eitim kurumlar olduu dnlmtr. Bu kapsamda, milliyeti reti ile ilgili btn ders kitaplar ve retmenler igal gleri tarafndan yasaklanmtr. Ahlk dersleriyle birlikte Japon tarihi yasaklanan dersler olmutur. Yar dini bir nitelik kazanm olan 1890 tarihli Eitim hakkndaki mparatorun Buyruu yasaklanan metinlerden biri olmutur.749 Japon milliyetiliinin ikinci sembol olarak grlen Devlet into dini igal glerince ele alnmtr. gal gleri, Devlet into dininin Japonlar ultra milliyeti ve militarist bir toplum yapmada nemli bir ara olduunu ileri srmler ve bu balamda into dininin icras, ritelleri ve izlenmesi srasnda milliyeti propaganda yaplmasn yasaklanmtr. zellikle Amaterasu ile Yasukuni into tapnaklarna imparator-tenno tarafndan len Japon askerlerinin Tanrlatrlm ruhlarna sayg amacyla daha nceleri yaplan ziyaretler bu dnemde igal gleri tarafndan ho karlanmamtr.750 zellikle hkmetin into dinini, kurumlarn ve retilerini desteklemesi de kesin bir ekilde yasaklanan konular arasna katlmtr. Ayrca into doktrinleri okul mfredatndan karlmtr.751 into ile balantl olarak imparatorluk messesesi de igal gleri tarafndan sorgulanan kurumlardan biri olmutur. into dini ile devletin birbirinden ayrlmas gndeme gelmi ve bylece Tokugava dneminde ina edilen Kokutai doktrini de igal gleri tarafndan ar eletirilere uramtr. Bu doktrin erevesinde, imparatorun kendi benliinde olduu kabul edilen ilahi gleri brakmas gerekmitir. M. 660da ulusu kurduu dnlen mparator Jimmunun onuruna 1873de kurumsallatrlan ulusal bayram kanun d ilan edilmitir. Bunun dnda yine saldr altndaki bir baka sembol, yine imparatorluu simgeleyen Ykselen

749 750

bid, s. 205. Lavelle, ada Japon Siyasal Dncesi, s. 37. 751 Yoshino, Cultural Nationalism in Contemporary Japan, s. 205.

234

Gne bayra ile milli mar olmu, okullarda bayran dalgalandrlmas ve milli mar yasaklanmtr. gal glerinin bu yasaklama abalarna karn bir sre sonra ulusal bayram yeniden kutlanmaya balanm, bayrak ve milli mar konularnda da igal ncesine dnlmtr. Bunun yan sra Japonlar ve siyasi liderler, igal glerince ho karlanmayan ve Japonyann militarist ve milliyeti gemii ile badatrlan Amaterasu ve Yasukuni into tapnaklarn ziyaret etmeye de balamlardr. zellikle son zamanlarda Nakasone ve bugnk babakan Koizuminin sk sk Yasukuni tapnan ziyaret etmesi, Koizuminin ve dileri bakanlnn bunu II. Dnya Sava len herkes iin yaptn ifade etmesine ramen, bata Asya lkelerinde olmak zere dnya kamuoyunda byk tepki yaratmtr.752 Bylece igal glerinin milliyeti ve militarist olarak nitelendirdii sembolleri yasaklamaya almas sonu vermemitir.753 zellikle 1950de Kore Savann balamas ile ABD, komnizmin yaylmasn durdurmak iin Japonyaya daha fazla ihtiya duymu ve Japon toplumunun yeniden eitimi konusunda geri adm atmtr. Mttefik Devletler Yksek Komutanl (MDYK) tarafndan kaleme alnan ve 3 Kasm 1946de Japon Meclisinde kabul edilen Japon Anayasasnn nsznde Biz Japon halk, Ulusal Meclisimize usulne uygun olarak seilmi olan temsilcilerimiz nezdinde, kendi geleceimiz iin tm milletlerle barl ibirliimizi korumaya ve zgrln bu lke topraklar zerine yaylmasna karar verdik ve bir daha, hkmetin kararlar dorultusunda sava denen korkuyu asla yaamak istemediimizi belirttik cmlesinin yan sra, her zaman iin bar arzuluyoruz ve insan ilikilerini kontrol eden yksek ideallerin bilincinde olup; gvenlik ve varlmz, dnyann barsever milletlerinin adalet ve inancna inanarak korumay hedefliyoruz. Biz, tiranl, klelilii, basky ve anlayszl dnya yzeyinden kaldrm olan ve dnya barn korumaya kararl uluslararas toplumda, erefli bir

zellikle in ve Gney Kore, Japon babakanlarn Yasukuni Tapnan resmi ziyaretlerini Uluslararas Uzakdou Askeri Mahkemesinin kararyla A Snf Sava Sulular olarak tanmlanan 25 politikac ve askeri liderinin ansna yaptklar gerekesiyle kar kmaktadrlar. Her ziyaret blgesel tansiyonu daha da arttrmaktadr. Yasukuni Tapna bir mezarlk olmamasna ve ziyarete ak olmasna ramen, 1978de tapnak yetkilileri tarafndan 14 A Snf Sava Sulularn kutsadn ilan etmesiyle Japon milliyetiliinin simgesi olarak nitelendirilmesine yol amtr. Daiki Shicuichi, Yasukuni Shrine Dispute and the Politics of Identity in Japan: Why All the Fuss?, Asian Survey, Vol:XLV, No: 2 March-april 2005, s. 197-198. 753 bid, s. 207.

752

235

yer edinmeyi arzuluyoruz ifadesi yer almtr.754 Bylece II. Dnya Savann sorumluunun bir nevi Japon halkna yklendiinin gstergesi metinde yer almtr. Japon Anayasasnn 1. maddesi, imparatoru Japonyann ve Japon halknn birliinin sembol olarak nitelendirmitir. Anayasann 3. maddesinde, imparatorun tavsiyeleri ve onaylamalarndan doacak sorumluluklarn hkmete ait olduu ifade edilmi ve bylece imparatorun etkisi azaltlmtr. 4. maddede ise 3. maddeye benzer ekilde, imparatorun hkmet ile ilgili konularda herhangi bir gcnn bulunmamas ngrlmtr. mparatorun hediye almas ve vermesi de dahil olmak zere bir ok hareketi Diet olarak adlandrlan Japon Meclisinin iznine balanmtr.755 Bylece imparator, daha ok sembolik bir grev stlenmi ve sorumluluk esas olarak hkmete yklenmitir. Yeni Japon Anayasasnn 20. maddesinin 3. fkras, devletin ve devlet organlarnn dini eitim vermesini veya herhangi bir dini faaliyete katlmasnn yasaklanmasn dzenlemitir. Bu konuyla balantl olarak imparatora kaytsz ballk ngren Japon ahlk dersleri de mfredattan kaldrlmtr. Anayasann 20. maddesinin 2. fkras ise hibir bireyin dini faaliyet, kutlama, ritel veya uygulama iin zorlanamayacan ngrmtr. gal glerinin Japon Anayasasna koyduklar dier bir nemli madde ise savatan kanmaya ynelik maddedir. Tek maddelik bu dzenleme Anayasa iinde ayr bir blm olarak yer almtr: Adalet ve dzene dayal bir uluslararas bar ortamnn olumasna kesin olarak balyz ve buna bal olarak; Japon halk sava reddetmekte ve uluslararas sorunlarn akla kavuturulmasnda g kullanm tehdidini de reddetmektedir. Yukardaki paragrafta yer alan amaca ulamak iin dier sava potansiyellerinin yan sra kara, deniz ve hava gleri asla oluturulmayacaktr. Devletin savama gc hakkn kabul etmiyoruz.756 Anayasa ile imparatora dayanan siyasi sistem yerini parlamenter demokrasiye brakmtr. Anayasann 41. ile 64. maddeleri arasnda dzenlenen parlamenter rejim, ikili bir sistem zerine oturtulmutur. Anayasann 41. maddesinde, devletin en yksek organnn Diet olduu ifade edilerek Dietin tek kanun yapc organ olduu belirtilmitir. 42. maddede ise Dietin iki meclisli yaps, Temsilciler Meclisi
754

A Mete Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri 2. Bask, Ankara, Avrasya Stratejik Aratrmalar Merkezi Yaynlar, 2002, s. 143. 755 Http://www.solon.org/Constitutions/Japan/English/english-Constitution.html, (Eriim Tarihi: 11 Mart 2005). 756 Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri, s. 144.

236

ile Danmanlar Meclisi olarak belirlenmitir. 43. madde bu iki mecliste yer alacak kiilerin seilmi olmasn zorunlu hale getirmitir. Anayasann 65. ile 75. maddeleri aras hkmetin sorumluluklarn dzenlemitir. 66. maddenin 2. fkras, hkmette yer alacak kiilerin sivil olmasn bir zorunluluk olduunu ve 68. maddenin 1. fkras, babakann hkmet yelerini atayabileceini ancak bunlarn ounluunun Dietten olmas gerektiini ifade etmitir. Japon Anayasasnda ayrca igal gleri yerel hkmetlerin otonomiye sahip olmalarn dzenlenmitir (Madde 92). Fakat uygulamada merkezi hkmet bu konuyu ok fazla dikkate almam ve pratikte uygulama imkan olmamtr. gal yetkililerinin dzenleme yaptklar bir baka alan ise bireysel haklar olmutur. Bu kapsamda, medeni haklar ve eitim ve retimde eit haklar yeniden dzenlenmitir. Hane reislerinin stnl ile kadnlarn dk konumlarnn deitirilmesini ngren Medeni Kanun, Anayasann yrrle girmesinin ardndan kabul edilmitir. sz konusu kanun ile birlikte kadnlara her alanda eit haklar tannm ve kadnlarn toplumdaki konumlar glendirilmeye allmtr. Eit haklar konusunda ise igal gleri tarafndan zellikle eitime nem verilmi, eitimin demokratik toplum yapsn destekleyecei dnlmtr.757 Esas olarak igal gc ABDnin tarafndan hazrlanan Anayasa ve dier kanunlar ile Japon toplumunun sosyalizasyonu ve demokratikletirilmesi hedeflenmitir. Bununla birlikte II. Dnya Sava sonras yeniden yaplandrlan Japon toplumunun elit ailelerinin gerek eitim gerek siyaset ve ekonomideki baat pozisyonlarnn deimedii grlmtr. Buna ilaveten, Japon toplumu iinde dikey hareketlilik konusunda ok byk bir deiim de yaanmamtr.758 Japon toplumunda beklenen deiimin gereklememesinin eitli sebeplerinin bulunduu ileri srlebilir. Bunlardan birini aile-devlet ilikisinin hl devam ettiine ilikin grtr. Bu gr ile balantl olarak trdeliin Japon toplumunda en makbul deer olarak algland genel olarak kabul edilmektedir. rnek olarak babakan ile sradan bir Japon vatandann ayn gazeteyi okumas verilmektedir.759 Bununla birlikte bir baka grte dnya siyasetinde yaanan
Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 115-116. bid, s. 116. 759 bid, s. 118. Japon toplumunun trde olduuna dair inan ve grler, farkllklar yadsmaktadr. Buna ramen Japonyada eitli aznlk gruplarnn varl kabul edilmektedir. Mezra halk olarak adlandrlan ve Tokugava dneminden beri gelen burakimunlar ile Koreli gmenler Japon
758 757

237

gelimeler ile paralellik kuran grtr. Bu gr savunanlara gre bu hedef ABDnin kendisi tarafndan gz ard edilmi ve 1940larn sonundan itibaren ABD iin esas tehdit, Sovyetler Birlii ve temsil ettii komnist dnce olmutur. Buna ilaveten, 1950de balayan Kore Sava bu tehdit alglamasnn boyutlarn daha da arttrmtr. Bu nedenle, Japon siyasetinde ve toplumunda yaanan gelimeler, komnist tehdidin Japonyada glenmesi dnda, ABDli yetkililer iin nemini kaybetmitir. Gnmze kadar gelen Japon toplumunun esas olarak Tokugava dneminin yan sra Meici dneminden gelen zellikleri yanstmaya devam etmekte olduu kabul edilmektedir. Sadece kyller asndan farkl bir Japon toplumu ortaya kmtr. Meici dneminde kyller Japon deerlerinin bekisi ilan edilmitir. Ayrca yine bu dnemden balayarak ordu ile krsal kesim arasnda nemli bir ba kurulmutur. Liberal Demokrat Parti ise iktidarlarnn geleceklerini kylnn zellikle pirin retiminin desteklenmesinde grmlerdir. Her ne kadar byk bir sermaye ve ihra kayna olmasa da Japonyann kendi tarmna bal kalmas darya baml azaltmakta olduu gr de etkili bir rol oynamtr. Bu nedenle kyllerin desteklenmesi Japon siyasetinin nemli unsurlarndan biri olmaya devam etmitir. Fakat siyasi g artk krsal kesimden ziyade kentsel kesimden daha fazla belirlenmeye balam ve kyllerin etkisi snrlanmtr.760 Kyllerin giderek azalan gleri karsnda, Japon toplumunda dier unsurlar asndan gerek siyaset ve ekonomi gerek eitim ve medeni haklar konusunda esasl bir deiim yaanmad ileri srlebilir. Dier yandan Japon elitlerinin toplum zerindeki siyasi ve ekonomik gc hl devam etmektedir. Elitler ise gemiten gelen sulamalar sessizce kabul etmekte ve buna gre davranlarn ayarlamaya almaktadrlar. Fakat gemiten gelen fikirlerin etkisi Japon halk zerinde ne kadar devam ettii bilinmemektedir. Bununla birlikte II. Dnya Savan yaamam olan Japon neslinin bu sululuk duygusunu kabul etmeye

toplumundan farkllklar tayan ve ciddi bir ekilde dlanan gruplar olarak ortaya kmaktadr Bkz. Hunter, Modern Japonyann Douu: 1853ten Gnmze adl kitabnn zellikle Birey ve Toplum adl blm. 760 bid, s. 149-150.

238

yanamadklar artk Bat basnnda zellikle ABD basnnda sklkla dile getirilen konulardan biri olduu grlmektedir.761 Sava sonras dnemden gnmze kadar olan dnem ierisinde Japon toplumunun daha nce sahip olduu temel niteliklerin deimedii grlmektedir. Toplum, hl siyaset, sivil brokrasi ile keiretsularn hkim olduu yap tarafndan idare edilmektedir. Demir gen olarak adlandrlan bu yapya, II. Dnya Sava sonras kyller ile kk esnafta katlmtr. Fakat zamanla kentler g ile bu kiilerin kentlemesi sayesinde seimlerde arlklarn kaybetmeye balamlardr.762 Yeni Japon toplumunun imparatorluk dneminden tek fark, toplumun ve Japon elitlerinin anti-militarizm konusundaki ortak tutumlar ile askeri brokrasinin karar verme mekanizmasnda etkinliinin azaltlmasdr.763 zellikle brokrasinin politikalar ile oluturulan uzlama Japon toplumu tarafndan kabul edilmektedir. Son yllarda brokrasiye olan gven azalmasna ramen ekonomik mucizedeki paylar nedeniyle brokrasi hl Japon toplumunca nemli bir konuma sahiptir.764 Siyaset, ortaya kan byk rvet skandallar ile kirlenmi bir yap iinde olduu toplum tarafndan kabul edilmektedir. zellikle LDPnin Japonyay aralksz 40 yl ynetmesi ile bu yozlamada en byk paya sahip parti olduu ynnde toplumda varolan kanya ramen, 2005 sonlarnda gerekletirilen seimlerde tek bana byk bir oy farkyla iktidara gelmesi Japon toplumunun siyasi ve ekonomik istikrar ile sadakate verdii nemi ortaya koymaktadr. i kesimi de kendilerine sunulan hayat boyu istihdam olana ile Japon Sosyalist Partisi ile Japon Komnist Partisinin etkinlii, 1994de Sosyalist Parti nderliinde koalisyon hkmetlerinin kurulmasna ramen, ii kesimi arasnda zayftr- bu yapy desteklemeye devam etmektedir. Hayat boyu istihdam garantisinin yannda 2000li yllara kadar isizlik rakamlar % 2nin altnda tutulmutur. 1990larda balayan ekonomik kriz ile birlikte isizlik rakamlar % 3 gemise de,
761

Http://www.iht.com/articles/2005/08/14/news/VJ-Japan.php, (Eriim Tarihi: 14 Austos 2005); Http://www.iht.com/articles/2005/08/14/news/vj-korea.php, (Eriim Tarihi: 15 Austos 2005); Http://www.iht.com/articles/2005/08/14/news/vj-china.php, (Eriim Tarihi: 15 Austos 2005); Wolf Mendl, Japans Asia Policy: Regional Security and Global Interests, New York and London, Routledge, 1995, s. 26. 762 Yoichiro Sato, Modeling Japans Foreign Policy with the United States, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave, 2001, s. 14. 763 Mendl, Japans Asia Policy, s. 26. 764 Suk-man, Hyun-Chin, Restructuring Revisited, s. 233.

239

hl bir tehdit niteliinde deerlendirilmemektedir. Bu duruma ilaveten, ekonomik kriz Japon ekonomisinin yeniden yaplandrlmasn beraberinde getirmi ama KOB ler ile keiretsularn irketlerini ayn zamanda sosyal bir yap olarak grmeleri nedeniyle istihdam boyutunu dikkate
765

alarak yeniden yaplanma

srecine

girimilerdir.

Bylece Japon toplumu, genel olarak Meici Restorasyonu dneminde hedeflenen itaat ve sadakate dayal yapsn baz deiimlere kar korumakta ve Japon toplumu hl kendisini byk bir ailenin bir paras olarak deerlendirmektedir. Japon elitleri asndan da durum ok farkl bir nitelik arz etmemektedir. Japon brokrasisi, i evreleri ve siyasetileri, gerek eitim ve aile gerekse blgesel adan birbirlerine bal olmaya devam etmektedirler. Bylece Japon devleti ile toplumu arasndaki iliki korporatist bir yapy iaret etmektedir. Bu korporatist yapnn Japonya'da politikalarn istikrarl ve tutarl olmasn salad dnlmektedir.766 Cox, medeniyetlerin zneleraras bir dzene sahip olduklar ve dnsel boyut ile birbirlerinden farkl olduklarn ileri srmektedir: Birincisi zaman ve mekn ilikisi; ikincisi birey ile toplum arasndaki iliki; son olarak insann doa ve evren ile ilikisi yani ruhani iliki.767 Bu erevede, Cox, Japon medeniyetinin tarihsel srete zellikle Bat dnyasndan farkl bir alglama ve anlama kurgusuna sahip olma potansiyelini olduunu kabul etmektedir.768 Coxa gre Bat daha ok bireyselcilik zerine kurulu bir medeniyeti iaret ederken, Dou toplumlarnn sahip olduklar medeniyetlerin daha ok dayanmay ve toplumu n plana karmas nedeniyle Bat dnyasndan farkllk gstermektedir.769 Coxun Japon toplumu ve medeniyeti iin ileri srd grler bugn iin hl geerliliini korumaktadr. Bununla beraber Japon toplumunda beklenen deiimin gereklememesine ramen ksmen de olsa II. Dnya Sava ncesi Japonyaya hkim olan ve gnmzde de etkinlikleri devam eden Japon elitlerinin
765 766

bid, s. 231, 244-245. bid, s. 241. 767 Robert W. Cox, The Political Economy of a Plural World: Critical Reflections on Power, Morals and Civilization, London and New York, Routledge, 2003, s. 177. 768 Robert W. Cox, Structural Issues of Global Governance: Implications for Europe, Stephen Gill (der.), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge and Victoria, Cambridge University Press, 1993, s. 265. 769 Cox, The Political Economy of a Plural World, s. 177.

240

ABD tarafndan dolayl olarak empoze edilen deerler sistemi iinde hareket ettii grlmektedir. ABDnin sosyalizasyon hedefi, Kore Savann etkisiyle kstl bir sre iin uygulamaya konulmu olsa bile, Japon elitlerinin bu deerleri benimsemesi asndan baarl olduu eklinde deerlendirilebilir.770 Gramici anlamda isel hegemonya iin bir tarihsel blok oluturan Japon elitlerinin gnmz Bat deerleri dnyasna da entegre olduklar grlmektedir.771 Pijlin gr erevesinde, gnmz dnyasnda kapitalizmin geldii aama itibariyle snr aan elit alarnn olutuu ve Japon elitlerinin de bu a iinde yer aldn ileri srmek mmkndr. Bu alar, oluturulan normlarn yan sra kurulan gayri-resmi yaplar araclyla ilemektedir. Bu gayri-resmi yaplar, zellikle neoliberal fikirlerin hkim olduu Mont Plerin, Trilateral Komisyonu ve Pinay Circle gibi konferans dizilerinden olumaktadr. Pijl, Japonya elitlerinin de bu gayri resmi yaplar iine yer aldklarn ifade etmektedir.772 Japon elitlerinin bu konferans dizilerine katlmalar ve ortak ba oluturulmas yolunda grev almalar nemli olmakla birlikte, Japon elitlerinin tam anlamyla neoliberal deerleri benimsediklerini gstermeyecei ileri srlebilir. Japon elitleri bu anlamda Alman elitleri gibi korporatist liberalizme daha yakn durmaktadrlar. 4. Japonya'nn Uluslararas Alanda Fikirsel Temellerinin Kurumsallamas A. Japonya ve Uluslararas Politika Japonya, 1600da tesis edilen Tokugava dneminden yaklak 40 yl sonra, uluslararas politikada yaklak 200 yl srecek bir inziva politikas izlemeye balad. Bu inziva politikas, 1853de Perrynin gemileri ile Tokyo limanna gelmesi son buldu ve Japon d politikas, i politikada yaanan gelimelere paralel bir biimde bu dnemden itibaren kkl bir dnme urad. Japonyann uluslararas politikada Batl kavramlarla hareket etmeye balamas ve smrgecilie ynelmesi ile Perrynin donanmas ile Japonyaya bask yapmas ve ardndan Batl devletler ile Japonya arasnda halk tarafndan eitsiz anlamalar olarak

770

G. John Ikenberry and Charles A. Kupchan, Socialization and Hegemonic Power, International Organization, Vol:44, No:3, Summer 1990, s. 304-307. 771 Van der Pijl, The Second Glorious Revolution, s. 120. 772 bid, s. 120-121.

241

nitelendirilen anlamalar imzalanmas dorudan balant olduu genel kabul grmektedir.773 Japonyann uluslararas politikaya girii srecini lkede i hegemonyann kurulmas sreciyle birlikte deerlendirmek gerekmektedir. 1853de ABDnin zorlamas, Japonyann ilk olarak i politikada byk bir dnm yaamasna yol at. Bu dnm, kendisini Tokugava rejiminin k ve yerine Meici iktidarnn kurulmas ile gsterdi. Meicinin icraatlar ise siyasi otoritenin yan sra brokratik ve ekonomik yapnn yeniden dzenlemesi ile sonuland. i. Japonya'nn I. Dnem D Politikas (1868-1945) Japonyann 1868-1945 yllarndaki d politikasn tek bir dnem iinde incelemek mmkndr. Bata ABD olmak zere Batl devletlerin zorlamas, 1868de Japon mparatorluunun ve Japon toplumunun yeniden yaplanmasna yol at. Japon mparatorluu bu dnemin balangcnda, i politikasnda yaad tartmalara benzer bir sre ierisinden geti. Batl devletler ile ba etmenin yollarn arayan Japon elitleri, bunun iin ilk olarak dzenli ordu oluturulmas ve ordunun modernizasyonunun salanmas zerinde gr birliine vard. Ayrca Japon elitleri arasnda d politikann yn konusunda tartmalar balad. Batl devletlerle ba etmenin yolunun sanayileme politikas ile mmkn olabileceine inanan Japon elitleri, d politikasy buna gre uyarladlar. Hammaddeye ulam iin 1870li yllarn ortalarnda Korenin baz limanlarnn Japonya'ya almas yolunda yaplan bask ile 1894-1895 ylnda gerekleen in-Japon sava Japonyann emperyalist politikaya doru ynelmesine neden oldu. II. Dnya Sava srasnda bile devam eden d politika ynelimi konusundaki tartmalar, bu emperyalist sreci destekleyici bir mahiyette gelimeye devam etti. Emperyalist politikann arka plannda Asyal haklarn birlikte yaamas ve ortak refah, Byk Dou Asya Refah gibi argmanlar Japon sivil ve askeri brokrasisi ile entelektelleri tarafndan youn bir ekilde kullanld. Fakat Asyal halklara ynelik bu argmanlar,
773

Shogo Suzuki, Japans Socialization into Janus-Faced European International Society, European Journal of International Relations, Vol:11 (1), 2005, s. 138; Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 36-38; Tetsuo Najita and H. D. Harootunian, Japans Revolt against the West, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s. 209-210. Shogo, makalesinde 19. yzylda Japonyann uluslararas politikaya yani Avrupa sistemine girmesini Japonyann sosyalizasyonun gereklemesi olarak ele almaktadr.

242

yine Asyal halklar tarafndan Japon yaylmaclnn slogan olarak deerlendirilmi ve gnmze kadar uzanan Japon kartlnn tohumlarn att. a. Emperyalist D Politika 1853 sonrasnda Japonya i politikada olduu gibi uluslararas politika asndan da kendini yeniden tanmlama durumunda kalmtr. Okukara Tenin, bu deiimi 20. yzyln balarnda yazd ayn Kitab (Cha no hon) balkl eserinde gerek i politika gerekse d politika asndan olduka anlaml u arpc ifadelerle anlatmtr: Japonya barl sanatlarla urat zamanlarda Batllar, Japonya'y gayri-medeni bir lke olarak dnrlerdi. Japonya Manuryadaki sava alanlarnda binlerce insan ldrmeye balamasyla, Batllar onu medeni lke diye adlandrmaya baladlar.774 Batl glerle ba edebilmenin yolunu arayan Japonya, yeni bir d politika anlay gelitirmek durumunda kalmtr. 1868de iktidara geen Meicinin ilk hedefi Batl devletlerle yaplan eitsiz anlamalar deitirmek ve Japonlarn onurunu tekrar kazanmakt. Bu amala Batl devletlerle bu anlamalar kaldrmak zere Prens vakura Tomominin yan sra 1890 tarihli Japon Anayasasnn mimar olan Hirobumi ile yine Meici iktidarnda nemli rol stlenmi olan Toimii ile Koinden oluan bir heyet Batl devletlere gnderildi. stedii sonucu alamadan dnmek zorunda kalan heyet, imparator Meiciye Batl devletler ile aradaki farkn bykl nedeniyle bu anlamalarn ancak Japonyann bu fark kapatmasnn ardndan ortadan kaldrlabileceini dndklerini ilettiler. Japonya'daki yabanclara uygulanacak hukuki sreleri de ieren anlamalar 1890larn ortalarna kadar byk bir tartma konusu olmaya devam etti ve ancak 1895de ilk olarak ngiltere ardndan dier Batl devletler anlamalar kaldrdklarn ilan etmeleri ile son buldu. Gl bir silahl kuvvetlerin oluturulmas, Meici iktidarnn temel hedefinden biriydi. Batl devletlerle ba etmenin ancak silahl kuvvetlerin gerek rgtlenme gerekse silah sistemleri asndan modernize edilmesi ile mmkn olacan dnen Meici elitleri, Japonyann sava snfn oluturan samuraylarn tepkisini ekmesine ramen, ilk olarak 1872de merkezi bir ordu kurmaya baladlar. Japon ordusunun modernizasyonu iin ilk nce Fransz subaylar getirildi, sonra
774

Aktaran Suzuki, Japans Socialization into Janus-Faced European International Society, s. 137.

243

Prusya-Fransa savan Prusyann kazanmasnn ardndan Prusyal subaylar Japonya ordusu iin grevlendirildi. Donanma konusunda ise Japon hkmeti ngilizlerden destek alnd.775 Samuraylarn tepkisini nlemek iin dzenli ordunun kurulmasnn ardndan Formoza (Tayvan) seferi dzenlendi fakat samuray grubu bu tarihten sonra ortadan kaldrlmtr. Bununla birlikte samuraylar ortadan kalksa bile, yine de Japon devletinin gelecei konularnda sz sahibi olmaya devam ettiler. Bir ksm brokrasinin yeniden yaplanmasnda grev ald, bir ksm da devletin zellikle gelecekte ihtiya duyaca ekonomik konulara el attlar.776 Japon siyasi ve brokrasi elitleri, Batl devletlere kar direnmenin tek k noktasnn Asya ktasnda oluturulacak birliktelik ile beyazlarn emperyalizmine kar direnmenin mmkn olabileceine inanmlard.777 ki kez babakanla getirilen Yamagato Arimoto, bu grn nderliini stlenmi ve bu erevede in bata olmak zere Kore ve Tayvan haklarnn kazanlmasnn bask araclyla mmkn olmayacan, aksine bu lkelerin halklarnn refahn da olumlu ynde etkileyecek bir modelin kurulmasn nermiti. Yamagato, ilk olarak blge halklar ile rksal ve kltrel yaknlk konusunu gndeme getirmi, bu kapsamda in ile Japonya'nn ittifaknn beyazlarn stnln dengeleyebilecek bir giriim olarak nitelendirmitir. Yamagatonun grleri, zellikle 1915 sonrasnda netlemi ve Japon elitlerinin temel grlerini belirlemitir.778 Bu dnemde sadece brokrasi ve siyasi evrelerden deil, ayn zamanda entelektel evrelerden de Asya haklar ile dayanmann gerekliliine ilikin grler dile getirilmitir. 1875de Kore'nin baz limanlarnn bask ile Japon ticaret gemilerine almas ve Japonyann Kore zerindeki siyasi etkisini glendirmesi zerine in ile ilikilerde gerginlik yaand. inin temel kayglar arasnda 1880lerin balarnda Fransz ve ngiliz ordusu ile savamak zorunda kalmas ve bu ordulara kar yenilmesi vard. Bunun yannda, tarihin uzun bir dnemi boyunca Kore ve Japonya ile ilikilerinde stn bir pozisyona sahip olan inin bu pozisyonunu kaybetme ihtimalinin belirmesi ve Japonya'nn in ile benzer bir statye ykselmesi rahatsz edici oldu. Kore'nin ekonomik olarak Japonyann eline gemesi inin ekonomik

Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 366. W. G. Beasley, Japanese Imperalism: 1894-1945, Oxford, Clarendon Press, 1991, s. 38. 777 bid, s. 5. 778 bid, s. 111-112, 158.
776

775

244

ilikilerini tehlikeye drme ihtimalini de beraberinde getirdi. Bylece ortaya kan Japonya ile in arasndaki anlamazlk 1894de savaa dnmesine yol at.779 ini yenerek, Formoza, Pescador Adalar ile Liaodong yarmadas (Manurya ile Korenin bats) gibi yerleri ele geiren Japonya, bylece Asyadaki ilk smrgelerini elde etti. Fakat bu durum Avrupada byk yank uyandrd ve Rusya bata olmak zere Almanya ve Fransa, Japonyann Liaodong yarmadasndan ekilmesi iin ltimatom verdiler.780 Asya ktasnda emperyalizm yarnda bulunan Batl devletlerin bu sert tutumu karsnda Japonya geri adm atmak zorunda kald ve Liaodong yarmadasndan geri ekildi. Buna ramen Japonya zellikle Formozay alarak, ilk smrge topran elde etmiti. Japon sanayisinin gelimesi iin gerekli hammaddelerin Manurya blgesinde yer almas, Japonyann emperyalist nitelik kazanan d politikas iin bu blgenin nemini arttrmt. Kore ise Japon elitleri tarafndan Japon gvenliinin temel noktas olarak deerlendirilmi Japon d politikas Kore'nin bu jeostratejik nemi erevesinde yaplandrlmt. 1900da Batllara tepki olarak inde gizli bir rgt olarak kurulan Boksrler ayaklanarak, Batllara ve Batl irketlere saldrdlar. Alman bykelisinin ldrlmesi zerine Pekin, Batl devletler tarafndan igal edildi. Bu arada Rusya Manuryay da igal etti. Rusyann Manuryay igalinin ardndan Haziran 1901de Japon babakan olan Katsura Taro, Rusyann ilerlemesi Manuryann igali ile bitmeyeceini dndn ifade ederek, bunun devamnn beklenmesi gerektiini dile getirdi. Yine dnemin dileri bakan Komura Jutaro benzer ekilde, Manuryann Rusyann bir mlk olmas halinde, Korenin bamszln koruyamayacan ileri srerek, bunun Japonya iin hayati neme sahip bir mesele olduunu belirtti. Kore'nin Japonya iin bu nemi sadece ekonomik adan deil, ayn zamanda Japonya'nn gvenliinin Koreden balad fikrinden de kaynaklanmaktayd.781 Manuryann Rusya tarafndan igal edilmesi bu nedenlerden dolay Japonya-Rusya ilikilerinin gerginlemesine yol at. ngiltere, bu dnemde Rusyann yaylmaclna kar kmas sebebiyle Japonya'ya yaklat ve nihayetinde Ocak 1902de Japonya ile ngiltere arasnda ittifak anlamas imzaland.
bid, s. 42-45. Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 43-45. 781 Beasley, Japanese Imperalism, s. 77-78.
780 779

245

Bu anlama ile ngiltere ve Japonya, in ve Korenin bamszlklarnn ve toprak btnlnn korunmasn stlendiler. Ayrca Ak Kap politikas erevesinde, dier Batl devletlerin bu iki lke ile eit frsatlar temelinde ticaret ve sanayiden yararlanma imkanlarn da garanti ettiler. ngiltere, bu anlamayla Japonya'nn Koredeki ticari ve sanayi karlarn kabul etmesinin yan sra, siyasi olarak ilgilenmesine de izin vermi oldu.782 Japonya, bylece Rusyaya kar Avrupal ve gl bir devletten destek bularak, Asya ktasnda gerek karlarn koruma gerekse etki alann arttrma yolunda nemli bir mesafe kaydetmi oldu. 1902 tarihli bu Japon- ngiliz ittifak, Japonyann artk Batl terimlerle d politikasn yrttn ve Batl devletler sistemine entegre olduunu ortaya koymaktayd. Japonyann Koreye ynelik talepleri, in ile savan bandan itibaren ve Asyada emperyalist politikaya ynelmesinden sonra deimeden kald. Bu talepler, etkili bir idari sisteminin kurulmas, yarg sisteminin glendirilmesi, vergi sisteminin yeniden yaplandrlmas, ulusal para birimini reforme etmesi, etkili bir ordu ve polis tekilat kurmas ve ulam ve iletiim hizmetlerinin kolaylatrlmas idi. Ayrca Kore'nin bu reformlar yerine getirmek iin Japon danmanlardan yararlanmas gerektii Japon hkmet tarafndan Kore'ye bildirildi. Japonlarn Kore'nin yapmasn istedii bu reformlar ve politikalar, Batl devletler tarafndan in ve Japonya'ya da empoze edildii dikkate alndnda, Japonyann emperyalist politikalara yneldiini aka ortaya koydu.783 Meici iktidar, Rusyann Manuryadan kmamas zerine Japon- ngiliz anlamasna da gvenerek 1904n ilk gnlerinde Rusya ile diplomatik ilikileri keserek sava ilan etti. Japonyann ksa bir srede Manuryay ve Liaodong yarmadasnn bir ksmn ele geirmesi Batda byk yank uyandrd. Rusyada devrim ihtimalinin ortaya kmas ve ardndan 1905 tarihli devrim ile ekonomik olarak sava srdrememesi, Rusyann sava bitirmesine neden oldu. Benzer ekilde, Japonyada da ekonomik ve askeri kayplar nedeniyle savan bitmesi ynnde irade belirmiti. ABD bakan Rooseveltin giriimleriyle Austos 1905de Japonya ile Rusya arasnda bar antlamas imzaland. Japonya'nn Koredeki karlar tannrken, Rusya, Manuryadan askerlerini ekti ve Japonya, Manuryada

782 783

bid, s. 77. bid, s. 47.

246

Rusyann haklarna sahip oldu. Ayrca Sahalin adasnn gney blmnn Rusyadan alnp Japonya'ya verilmesi de kabul edildi.784 lk defa beyaz ve Avrupal bir devletin Uzakdoudaki bir Asyal devlete yenilmesi Bat dnyasnda yank uyandrd. Bu sava sonras Japonya, Batl devletler sisteminde yer alarak, emperyalist devletlerden biri haline geldi. Asya anakarasnda Kore zerinde tamamen serbest hareket etme imkann elde eden Japonya, Manuryada baz limanlarn kendisine almasn salayarak, blgedeki demiryollarnn haklarn elde etti.785 Japonya'nn i politikasnda ise Ruslara kar zafer, balangta olumlu olarak karlansa da, ar milliyetiler, taleplerinin yeterince karlanmadn ileri srmelerine yol at. Bu sylentiler bir sre sonra Tokyoda subaylar nderliinde byk bir ayaklanmaya dnerek, sonunda babakann istifas ile neticelendi.786 Japonya, gerekte Kore ile ilgili hkm sz konusu antlama metnine koydurmadan ok daha nce Koreyi kendi gdm altna almt. Mays 1904de gerekleen bir hkmet toplantsnda Kore ile ilgili bir dizi karar alnarak, Kore'nin gvenlii Japonya'ya baland. Maliyesi bir Japon uzman tarafndan ynlendirilen Korenin dileri bakanl ise Japon hkmeti tarafndan atanan bir uzman araclyla yrtlmeye baland. Ayrca iletiim ve ulam hizmetleri konusunda da Japon yetkililer Korede grevlendirildiler. 1904 sonunda i gvenlik konusunda da Japonya tam yetkili konuma geldi. Rus-Japon savann sonunda ise Japonya, Kore'nin kendi rzasyla Japonyann korumas altnda bir devlet olma talebini kabul etti.. Japonyann Kore zerindeki siyasi ve ekonomik basks, 1907de Kore ordusunun yasaklanmas ve basn zerindeki kontroln Japon yetkililerin eline gemesi ile daha da artt. Yine ayn yl, Japonlara kar balayan ayaklanma ile bu bask iddet kullanlmasna yol at. 1909da Japon babakan Hirobuminin Koreyi ziyareti srasnda ldrlmesini bahane ederek, Japonya gerek ngiltere ile ittifaknn yenilenmesi sayesinde gerekse ABDnin onay sayesinde siyasi destei ile Koreyi ilhak ettiini aklad.787 Japonya'nn ilk emperyalist topra Formoza olmusa da, Kore Japonya'nn ilk emperyalist ynetimi gerekletii toprak olmutu. Batl

Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 46-47. Beasley, Japanese Imperalism, s. 83-84. 786 Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 48. 787 Beasley, Japanese Imperalism, s. 86-90.
785

784

247

devletlerin 1850lerde Japonya'ya dayatt ve halk arasnda eitsiz anlamalar olarak nitelendirdii anlamalarn benzerlerini 19. yzyln sonlarndan itibaren artk Japonyann kendisi uygulamaya balad. Japonya'nn Kore'ye yapt bata tekstil olmak zere ihracat ile Koreden hammadde ithali Japon ekonomisi iin temel bir nem olmakla beraber, Japon gvenliinin Koreden baladna dair inan nedeniyle ilhak gibi politikalar, Japonyann Batl devletler sisteminin bir paras olarak nitelenmesinde nemli bir rol oynad. Japonyann Manurya politikas ise Kore politikasndan daha ok tartma yaratm ve uluslararas politikada daha ok etki dourmutur. Bunun sebepleri Kore zerinde Batl devletlerin emperyalist politikalarnn bulunmayndan, Manurya'nn inin bir paras olmasndan ve Batllarn blgeye ynelik bir emperyal politika dizayn iinde bulunmalarndan kaynaklanmtr. Rusyann 1900de blgeyi igal etmesi Japon siyasi ve ekonomik elitleri tarafndan Japon ekonomik karlar asndan kabul edilemez bulunmutu. 1904de Rusya ile Japonya arasnda gerekleen savan ardndan Rusyann blgeden ekilmesi salanm ve Japonya limanlarda kendi iadamlar iin imtiyazlar elde etmiti. 1905den itibaren Japon siyasi yneticileri ile brokratik ve ekonomik elitleri, Japonya'nn bundan sonraki Manurya politikas konusunda uzlama salayamadlar. zellikle Manurya'da Japon iadamlarnn rahata hareket etmesine ramen bata ngiliz ve Amerikal iadamlar olmak zere Batl iadamlarnn engellenmesi zerine ngiltere ve ABDnin durumu protesto ettiklerini Japon hkmet bildirmesi zerine Japon elitleri ikiye blnd. Babakan Hirobumi ve yakn evresinin Japonya'nn ekonomik karlarnn Batl emperyalist devletlerle ibirliini gerektirdiini ve zellikle ABD ve ngilterenin Japonya'nn yannda yer almalarnn nemini srekli olarak vurgulad grld. adamlar da bu gre katlmaktaydlar. Bununla birlikte Japon Genelkurmay Bakan Kodamo Gentaro bata olmak zere ordu, Manurya'nn Japonya iin sadece ekonomik deil, ayn zamanda stratejik bir nemi olduunu ileri srmekteydi. Kodamo, bu stratejik nemin ise ilk olarak Kore'nin gvenliinin Japon gvenlii ile olan ilgisinden kaynaklandn ifade etmekteydi. kinci olarak ekonomik adan blgenin Japonya iin nemine dikkat eken Kodamo, bu nedenlerden dolay Japonya'nn blge

248

zerindeki kontrolnn ulam ve iletiimin iine alacak ekilde geniletilmesi gerektiini dile getirmekteydi.788 1911de ini yneten Manu hanedanlnn dmesiyle birlikte, in eitli derebeylerin hkim olduu bir yapya srklendi. Japon askeri elitleri bu durumda Manuryada devrim ile birlikte Japon karlarnn korunmas gerektii fikrinden hareketle 1912den itibaren blgeye askeri birlikler gndermeye baladlar. Bu arada Manu hanedanlnn Pekini terk etmesi ile iktidara geen Yin ikai ve Sun Yatsen de Japon hkmeti ile Mitsui, Okura ile Mitsubishi gibi zaibatsular tarafndan desteklendi. zellikle zaibatsular Sun Yat-sen hareketini finanse etmekte nemli rol oynadlar.789 in'de siyasi karmaann hakim olduu bu dnemde Avrupada da sava balamt. Japonya, ngiltere, Fransa, Rusya ve Almanyadan bamsz bir ekilde Asyada hareket etme imkan elde etti. Japonya, ngiltere ile olan ittifak nedeniyle Almanya aleyhine savaa katlmsa da, askeri birliklerini Asya dna gndermeyerek, Almanyann Asyadaki smrgelerine ele geirmeye ynelik askeri faaliyetlerde bulundu. Bunun dnda Japon elitlerinin bu uluslararas ortamda yine kendi ilerinde blnd grld. Bir ksm, Manuryadan baka Moolistan ve inin tmnn ele geirilmesine ynelik emperyalist politikalarn devamn savunurken, bir ksm da kltrel olarak gelimi beyaz rk ile rekabet etmek iin kltrel ve rksal adan benzer Japonya ve inin dostane ilikilerini devam ettirmesi gerektiini ileri srdler.790 Japon elitleri arasnda fazla taraftar toplayan bu gr erevesinde, Japon elitleri ABD'nin eline dmemesi iin ine mali yardm nerilmesini ve Almanyann ele geirmi olduu andongu geici bir sreliine kiralanmasn savundular. Bylece in ynetiminin Japonya mparatorluuna kar gven duymas hedeflenmekteydi. te yandan askeri brokrasi, ine ynelik bu nerilere Japonya'nn Manurya ve Moolistandaki stn pozisyonunun in tarafndan tanmas, idari reform konusunda Japonyadan destek alnmas, kredi ve kiralama durumlarnda Japonyaya danlmas ve Japon demiryollar ile madencilik alanndaki haklarnn tannmasn taleplerini de ekledi. Toplam yirmi bir adet olan bu talepler daha sonra ine empoze edilmeye allan ilave Grup 5 olarak
788 789 790

bid, s. 96-97. bid, s. 101-106. bid, s. 108-110.

249

adlandrlan yeni nerilerle birlikte, 1915de Japon mparatorluu tarafndan ine iletildi. Grup 5 nerilerini reddederek, I. Dnya Sava nedeniyle ngiltere ve ABDden yardm alamayacan bilen in, dili hafifletilen Yirmi-bir Taleplerinin ounluunu ufak deiikliklerle kabul etmek zorunda kald. Bylece Kore ve Manuryada yaanan gelimelere benzer bir biimde, Japonyann inin i politikasna daha fazla karmaya balad ve hakim pozisyonunu glendirdii grld. inin i ilerinde giderek artan Japon arlna kar, zellikle Yen hkmetinin merkezi ynetiminin glendiinin fark edilmesiyle birlikte Yen hkmetinin karsnda yer alan muhalifler, zaibatsulara tarafndan desteklenmeye baland.791 Japon mparatorluunun yaylmac politikalar Kore ve Manurya ile balad ve in zerindeki kontrol politikas ile daha da geniledi. Japon askeri ve sivil brokrasisi bu emperyalist politikalarn formle edilmesinde ve uygulanmasnda zaibatsularla beraber hareket ederek, bu politikalar iin zaibatsulardan youn mali destek buldular. zellikle Yirmi-bir Talep ve anlamann Yen hkmeti tarafndan kabul edilmesi, Japonya'nn in zerinde artan etkisinin nemli bir kant olmutur. Bu durum, in'in i politikasnda da byk etkiler yaratmt. in'de Japon kartl artm ve bu duygular in milliyetiliini beslemeye balamtr. Yine ayn dnemde Japon elitlerin in'de ileride kullanmak zere Japonya'da eitim verdikleri inli rencilerin toplu bir ekilde geri dnleri in toplumunda Japonya'ya ynelik fke giderek bymesine yol at. Avrupadaki savan bitmesiyle Versay Konferansnda, Japonya kazananlar safnda yer alm ve Almanyann smrgesi olan andongu kalc olarak elde etmitir. andongun Japonya'ya verilmesi ile in'de Japonya aleyhtar gsteriler balam ve gsteriler, Japon mallarnn boykotu ile devam etmitir. 1920ler boyunca Japonya'nn siyasi, askeri ve ekonomik olarak etkisi altna giren in'de milliyetilik glenmi ve Japonya'nn in politikalarn tehdit eder hale gelmitir. Japonyann Asya zerinde etkisini arttran bu politikas, 1915de imzalanan anlama ncesinde Sava Bakanl ve Babakanlk grevini iki kez stlenen Yamagato Arimoto ile 1916da Babakan olan Teraui Masatake tarafndan farkl bir ekilde formle edilmeye alld. Yamagato ve Teraui, birlikte yaama ve ortak
791

bid, s.113-115.

250

refah olarak adlandrdklar durumun hem Japonya'ya hem de in'e yarar getirmesinin ve in'in bu srete marjinalize edilmemesinin gerektiini savunmalarna yol at. zellikle alt ve orta dzey askerler arasnda Kokuryukai veya Kara Dragon Toplumu olarak bilinen rgt ise benzer ekilde bu gr savunarak, Japonya'nn Manurya ve Moolistan ele geirmesini st kademelere kabul ettirmeye altlar. Onlara gre Kore ve Manurya rneklerinin de gsterdii zere bu blgelerde asayiin salanmas ve bir siyasi dzenin kurulmas sayesinde gelimi bir hayat standardna sahip olmak mmknd.792 Japonyann emperyalist politikalar savunmas 1919da kurulan Milletler Cemiyetinin kurulu grmelerinde de iddetlenerek devam etti. zellikle Milletler Cemiyetinin kurulu antlamasnda, Japonya, rklarn eit olduuna dair bir hkm kurucu antlamaya eklenmesini talep etmesine ramen, Avrupal devletlerin bu neriyi reddetmesi Japon elitleri arasnda Batl devletlere kar hayal krklnn yan sra fkenin yaygnlamasna ve glenmesine sebep oldu. Wilson idealleri ile savalara neden olabilecek nedenlerin ortadan kaldrlmasna ynelik olarak kurulan Milletler Cemiyeti, Japon elitleri tarafndan Batnn ikiyzllnn bir gstergesi olarak nitelendirildi.793 Milletler Cemiyetinin verdii kararlar daha bandan itibaren Japon elitler tarafndan sorgulanmaya baland ve kabul edilemez bulundu. Zaten in'in bavurusu ile Manurya konusunda Milletler Cemiyetinin verdii karar tannmayarak Milletler Cemiyetinden 1933de ayrld. 1930lara gelindiinde inde kurulan milliyeti hkmet ile Japon ordusu arasndaki ilikiler gerginlemeye balad. Bu arada in ve Korede yerleik Japon ordusu yetkilileri siyasi otoriteden bamsz bir ekilde hareket etmeye baladlar. in'de milliyetiliin glenmesiyle birlikte, Japon ordusundan bu milliyetilie verilen tepkiler de ayn derecede artt. Japon ordusunun bamsz bir ekilde hareketi her ne kadar Japon hkmetinin emperyalist bir politika izledii bilinse de, hkmetin inisiyatifi elinden karmasna neden oldu ve sonuta Manuryadaki Japon subaylarnn davranlarn desteklemekten teye gidemedi. Bu erevede, Manuryada Japon patronajndaki yerel bir liderin gittike milliyetilerle ibirliine gitmesi zerine ordunun orta kademedeki subaylar tarafndan treni havaya uurulmas ve ldrlmesi zerine Manurya, Mart 1932de igal edilerek bamsz
792 793

bid, s. 119. Wakabayashi, Introduction, s. 15; Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 51.

251

Manukuo

devleti

kurduruldu.794

Manukuo

devletinin

bana

Manu

hanedanndan Pu Yi getirildi fakat Manukuo devleti Japon ordusunun denetimi altnda kukla bir devlet oldu. in, bunun zerine Japonya'nn mdahalesinin knanmas ve Manukuonun bir devlet olarak tannmamas iin Milletler Cemiyetine bavurmak durumunda kald. 1933de Milletler Cemiyetinde Japonyann itirazlarna ramen kabul edilen ve Japonyay sulu gren rapor zerine Japonya, raporu tanmadn aklayarak Milletler Cemiyetinden ayrldn aklad. Fakat Manuryann Japonya tarafndan igali, bu srada gittike glenmekte olan an Kay-ek nderliindeki inli milliyetilerini Mao Zedung nderliindeki komnistlerle ibirliine yneltti. 1930larn sonunda direniin artmas zerine ise Japon ordusunun in halkna kar sert tedbirlere ynelmesi in tarihinde Japon dmanln krkleyen ve gnmze kadar tanmasn salayan en nemli olaylarndan biri niteliini kazand.795 1930larda Japonya'nn smrgeleri olan Formoza ile Korede uygulad politika, in'de uygulad ekilde, genleri eitim sistemine dahil etmek ve Japoncann resmi dil ilan edilmesi oldu. Korede uygulanan Japon eitim sistemine katlan gen says az olmu,796 Kore kltrnn silinmesine ynelik Japon brokrasinin abalar younlamasna ramen asimilasyon gerekletirilemedi. Formozada ise eitim sistemine katlan says daha fazla oldu ve Formozallar, in'in eski ynetimi ile kyaslandnda gerek eitim gerekse alma asndan daha fazla ans buldular. Yerleik hale gelen Japon nfusun byk blm brokraside ynetici, i adam, retmen ve din adam iken, Formozada nfusun byk blm tarm alannda faaliyet gsterdi, ok az bir ksm brokraside grev alabildi. Kore'de 1930lara gelindiinde yarm milyonu bulan Japon nfusunun byk blm Formozadaki yapya benzer ekilde brokrat, teknik iler, ihracat ve bankaclk sektrnde alrken, bir ksm da iftilik ile urat. zellikle Kore'de faaliyet gsteren Japon irketlerinin byk ounluu zaibatsular ile balantl olarak almaktaydlar. Koreli yerli nfus ise yine Formozadaki nfusa benzer ilerde faaliyet gstermekteydi.797 Btn bu gelimeler sonrasnda, Kore ve Formozadaki

794 795

Beasley, Japanese Imperalism, s. 194-195. bid, s. 86-91. 796 bid, s. 148. 797 bid, s. 150-152.

252

nfus, sisteme ancak Japon emperyalizmi ile daha fazla ibirlii halinde imkan bulmaktayd. neden oldu. Kore ile ticaret Formoza ile ticaretle kyaslandnda, Japon mparatorluu iin nemli bir yere sahip olmutur. Japon sanayisi glendike, smrgeler ile Japonya arasndaki ticaretin boyutu ve kompozisyonu deimitir. Japonya'nn emperyalist politikalar boyunca Formoza, Kore, Manurya ve in Japonyann hammadde kayna haline gelmilerdir. zellikle Korenin yetitirdii pirincin ana ithalats Japonya olmutur. Sadece pirin gibi gda maddeleri deil, ayn zamanda gelien sanayisi iin demir, petrol, kmr ve elik gibi temel sanayi girdileri Japonyann ithalatnda nemli paya sahip olmulardr. Japonyada hammadde reticisi konumuna sahip olduu pamuk ve ipek gibi alanlarda faaliyet gstermeye devam etmi fakat tekstil, I. Dnya Savann da etkisiyle ihracatn temel glerinden biri haline gelmitir. in, Japonya iin zellikle 1915den sonra ihracatnda nemli bir konuma ykselmi, Kore de, gerek Japon ithalatnda gerekse ihracatnda in'in ardndan gelmitir.798 Emperyalist dneminde Japonya'nn ihracat yapt btn lkeler iinde ABD nemli bir paya sahip oldu. Bu dnemde Japonyann rettii mallarn 1/3nden fazlasn ABD satn ald. 1890lardan 1910lara kadar Japonya'nn sanayilemesinin ilk aamalarnda ngiltere, Japonya'nn ithalat gerekletirdii temel lke oldu. Dier yandan Japonyann ithalatnda 1930lardan sonra ABDnin ngilterenin yerini ald gzlemlendi.799 Japonyann zellikle inde yapt yatrmlar, 1900lerin banda 1 milyon ABD Dolar civarnda iken, ngiltere ile Rusya inde yaplan toplam yatrmlarn % 70sini gerekletirmekteydiler. 1930 sonrasnda ise Japonya'nn inde yaplan toplam d yatrmlar ierisindeki pay % 35i aarak toplamda 1 milyar ABD Dolarnn stne kt.800 Bu arada, Japonya'nn ekonomi politikalarnda zaibatsularn sahip olduu firmalar, blgede nemli roller oynadlar fakat Japon ekonomisinin gittike gerek hammadde kaynaklar asndan gerekse ihracat politikas asndan smrgelere bamllnn artt. Bu bamlln
798 799 800

Halklarn

ibirliine

yanamad

durumlarda

ise

sistemden

soyutlanmalar nedeniyle blge haklarnn milliyetilie daha fazla ynelmesine

bid, s. 126-130. bid, s. 126-127. bid, s. 133.

253

artmasyla birlikte blgedeki nfus ierisinde Japon kart duygularn artmas ve blgede milliyetiliin gelimesi benzer dnemlere rastlad grld. Bu milliyeti hareketler ise Japon ordusunun daha ok iddete bavurmasna yol at ve sonuta Japonya, Asyadaki halklar karsna almak durumunda kald. 1915de Yamagato ile Teraui tarafndan Asyallar iin dile getirilen birlikte yaama ve ortak refah politikas, 1930larda Japon elitlerin temel argmann oluturdu. Bu kapsamda, 1936nn sonunda kurulan ve genellikle sivil ve askeri brokrasiden destek bulan ova Kenkyukai rgt tarafndan Asyada Japonya'nn uygulad politikann Bat emperyalizmi ile ayn ekilde deerlendirilmemesi gerektii, nk Japon emperyalizminin temel hedefinin Asyay zgrletirmek olduu ileri srld. Bir baka gr ise Japonya'nn sanayilemi ekonomisi ile evresindeki lkelerin zirai ekonomilerinin birbirlerini tamamlad fikri oldu.801 Japonyann 1941de ABD ordusuna saldrarak II. Dnya Savana katlmasndan hemen sonra, 1942nin balarnda Gneydou Asyada yer alan Endonezya, Filipinler, Malaya, Singapur, Fransz inhindi ve Hollanda Dou Hint adalarn da ksa bir sre iinde ele geiren Japon ordusu, blgedeki Avrupal devletlerin stnlne son verdi.802 Japon elitleri, bu tarihten sonra Byk Dou Asya Ortak Refah Blgesi fikrini ortaya attlar. Ayn yl iinde Japon hkmeti Byk Dou Asya Bakanl kurulmasn onaylad. Ardndan 1943de Tokyoda gerekletirilen toplant ile blgede yer alan devletler ile Japonya arasndaki dayanmann glendirilmesi hedeflendi ama umulan sonular alnamad. Ayrca yeni igal edilen topraklarda yaayan sonra halklarn Japonlarn beklentileri, kendilerine Avrupal destek devletlerin olaca blgeden ve Japon ayrlmasndan

mparatorluunun kendilerine bamsz devletler kurmasna izin verecei ynndeki umutlarnn da zaman iinde kaybolmasyla Japon ynetimine ve ordusuna kar ayaklanmalar ba gsterdi. Japon ordusunun ayaklanmalar bastrmada kulland iddet ise blge haklar zerinde ters etki yaratt.803 ABDnin atom bombasn Hiroima ve Nagasakiye atmasnn ardndan Japonya, imparatorun radyo konumas ile teslim olduunu aklad ve yenilgiyi kabul etmek zorunda kald. Bylece Batl devletlerin 1850li yllarn ortalarndaki
bid, s. 204. Hunter, Modern Japonyann Douu, s. 92-93. 803 Beasley, Japanese Imperalism, s. 204.
802 801

254

basksyla balayan deiim sreci, devletin merkezilemesini tamamlanmasn salayarak, i hegemonyann kurulmasna yardmc oldu. Bunun yan sra Batllarn etkisi altndaki srete emperyalist nitelik tayan bir Japon d politikas retildi. Bu da Asya ktasnda realist paradigma balamnda bir hegemonik yap dier bir deyile askeri ve ekonomik anlamda stnle dayal bir yapnn oluturulmasna yol at. Gramici anlamda bir hegemonya kurmak istemi olmasna ramen bunu baaramayan Japonya, 2 Eyll 1945de Tokyo Krfezinde bulunan ABDnin Missouri adl gemisinde imzalad ve teslim olduunu belgeleyen anlamann ardndan ABD tarafndan igal edildi. gal dneminde Japonya, General Mac Arthur tarafndan ynetildi. Bununla Japonya, II. Dnya Savandaki yenilgisinin ardndan uluslararas politikada ise yeni bir aray iine girmek zorunda kald. ii. Japonyann II. Dnem D Politikas (1952-2005) a. Yoida Doktrini Japonya'nn II. Dnya Savandan gnmze kadar olan d politikas esas olarak Yoida igeru tarafndan belirlenen ereve etrafnda ekillenmitir. Almanyann yine II. Dnya Sava sonras kurulmasnda ve d politikasnn gelimesinde nemli paya sahip olan Adenauer sembolne yakn bir kiilik olarak nitelendirilebilecek diplomat kkenli bir babakan olan Yoida igerunun d politika anlay, ABD ile yakn bir ittifak iinde bulunulmas, silahlanma politikasnn asgari dzeyde kalmas ve Japon ekonomisinin yeniden canlanmas konular zerinde formle edilmitir.804 ABD ise igal sresince d politikadan ziyade i politika ile ilgilenerek, i politikaya ve dolaysyla Japon toplumuna yn vermeye almtr. ABD, bu kapsamda, Japonya'nn saldrgan bir d politikaya sahip olmasna neden olan unsurlar deitirmeye ynelmitir. Bununla birlikte igal sresince Japon d politikas ABD tarafndan belirlenmi ve hatta bu dnem boyunca bizzat ABD, Japon d politikasn ynetmitir. ABDnin daha nce bahsedildii zere, Japonya'daki ilk hedefi belirledii ilkeler dorultusunda Japon toplumunu yeniden ina etmek ve yeniden sosyalizasyonunu salamak olmutur. gal sresince bu konuda atlan admlarn etkisi tartmal olmutur. zellikle Souk Sava erevesinde balayan Kore Sava, ABDnin Japonyada uygulad politikalarn rafa kaldrmasna neden
804

Green, Japans Reluctant Realism, s. 11.

255

olmutur. Bu nedenle, Japon d politikasnda igal sresi sonrasnda ABDnin dorudan d politikay formle etmesi ve ynlendirmesi mmkn olmamtr. Bunun en iyi rnei Kore Sava srasnda ABDnin Japonyann yeniden silahlanmas konusunda yapt basklar srasnda grlmtr. ABD, Japonya'da 325.000 ile 350.000 arasnda bir kara kuvveti kurulmasn nermitir. Yoida ise ABDden gelen bu basklarla Anayasann denetimi altnda bir silahl kuvvet oluturmu fakat Anayasann 9. maddesinin revizyonu konusunda direnmitir. 1953de ABD devlet bakan yardmcs Richard Nixon, 9. maddenin Japon Anayasasna eklenmesinin bir hata olduunu ifade etmek zorunda kalmtr.805 Japon d politikas Yoida doktrini ile birlikte, 1967de babakan olan Sato Eisaku tarafndan nkleer konularda ilke ile silah ihracat konusunda ilke ortaya atld. Sato, Japonya'nn nkleer silahlara sahip olmasn, transit lke olmasn ve bu tr silahlarn burada yerlemesinin yasaklanmasn savundu. Sato ve hkmeti ayrca komnist blok yesi lkelere, BM Gvenlik Konseyi kararlarna gre silah ambargosu uygulanan devletlere ve uluslararas bir atmada yer alan veya yer almas muhtemel devletlere silah satn yine ilke erevesinde yasaklad. 1976da ise Miki Takeo, bu iki ilkeler etrafnda uygulanan kurallar daha da sertletirti ve silah retiminde kullanlabilecek malzemelerin sat da bu yasaklara dahil etti. Sato hkmetinin ald dier bir karar ise Japonya'nn savunmaya ayrd btenin GSMHnn % 1ini gememesi gerektii zerine oldu. Daha sonraki uygulamalarla birlikte bu grler, yar-anayasal bir stat kazanarak, 1980ler boyunca bunlarn deitirilmesine ynelik hareketlerin kabul edilemeyecei hususunda toplumda bir mutabakat olumasna yol at.806 eitli siyasi parti liderleri ve babakanlar Yoida, Sato ve Mikinin norm oluturan bu kurallarn deitirmek iin aba sarf etmiler fakat Japon elitleri arasnda uzlama salanamamasnn yan sra, toplumundan gelen sert tepkiler zerine geri adm atmak durumunda kalmlardr. Japonya konusunda nemli uzmanlardan biri olan Peter Katzenstein, Japon gvenliinin bu nedenle daha ok

805

Sun-Ki Chai, Entrenching the Yoshida Defense Doctrine: Three Techniques for Institutionalization, International Organization, Vol:51, No:3, Summer 1997, s. 397. 806 Akihiko Tanaka, Japans Security Policy in the 1990s, Yoichi Funabashi (der.), Japans International Agenda, New York and London, New York University Press, 1994, s. 31-32; Chai, Entrenching the Yoshida Defense Doctrine, s.401; Green, Japans Reluctant Realism, s. 15.

256

sosyal normlar etrafnda belirlediini ileri srmtr.807 Katzensteine benzer ekilde Hanns Maull tarafndan gelitirilen sivil g teorisinde de Japonya, Almanya gibi bir sivil g olarak adlandrlmtr. Maull, Japonyann d politikasnn temelinde Japon toplumunun belirgin ve kstlayc rol oynamasn, g kullanlmas konusundaki ekincelerini ve bir ok sorunun zm iin oktarafl rgtlerle birlikte hareket etmesini, Japonya'nn sivil g teorisine uyduunu gsteren nitelikler olarak sunmutur.808 31 Austos 1998de Kuzey Korenin Taepo-dong fzesini Japonyann zerinden geirmesinin ardndan, Japon toplumunda silahlanma konusunda farkl grler belirmeye balad gzlemlendi ve Diet, Japon hkmetini Japon halknn gvenliinin temini iin gerekli nlemleri almas konusunda uyarmasna yol at. Bu kapsamda, Japon hkmeti ABD ile Balistik Fze Savunma Sistemi gelitirilmesi konusunda 1999da ibirlii yapma konusunda anlat.809 1950de balayan Kore Sava erevesinde, ABDnin basks ile Japonya, askeri ve polis glerini oluturmak zorunda kald. 1954de Meru-Mdafaa Kuvvetleri (Self-Defense Forces-Jietai) kuruldu. 1990lar itibariyle, Japonya, 160 bin civarnda olan kara kuvvetleri ile 14 denizalt ve 55 sava gemisinden oluan deniz kuvvetleri ve 120 civarnda sava uandan oluan bir hava gcne sahip duruma geldi. Geri, Japon Anayasasna gre savunma amal bile olsa, Japonya'da silahl kuvvet kurulamayacan ileri srenler bulunmaktadr. Bununla birlikte hkmet dahil, bir ok hukuku, siyaseti ve akademisyen savunma amal bir silahl kuvvet kurulmasnn doal bir hak olduunu kabul etmektedir.810 Ayrca II. Dnya Sava sonras kurulan Japon ordusunun halihazrdaki mevcudiyeti ile sadece kk lekli bir savaa kar savunma yapabilecek bir yapya sahip olduu ifade edilmektedir.811 Bunlara ilaveten, asgari dzeyde gereklilik ilkesi olarak aklanan savunma ile ilgili konularda hkmet yorumlar da itihat zellii kazanmaktadr. Japon hkmetleri gerekli olduu zaman Japonya, Sato hkmetinin bugn iin yar
807

Peter Katzenstein, Cultural Norms and National Security: Police and Military in Postwar Japan, Ithaca and London, Cornell University Press, 1996. 808 Maull, Germany and Japan, s. 91-106. 809 Gavan McCormack, Remilitarizing Japan, New Left Review, Vol:29, September-October 2004, s. 32-33. 810 bid, s. 45. 811 Akihiko Tanaka, Japans Security Policy in the 1990s, Yoichi Funabashi (der.), Japans International Agenda, New York and London, New York University Press, 1994, s. 30-31.

257

anayasal hkm nitelii tayan 1967 tarihli kararnn yan sra Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi Antlamasna taraf olmasna ve Atom Enerjisi Temel Kanununun barl amalar dnda nkleer aratrma, gelitirme ve kullanlmasna izin vermemesine ramen- asgari dzeyde gereklilik ilkesi erevesinde nkleer silaha sahip olunabilecei eklinde hkmet yorumlar gelitirilmektedir.812 Silahlanma harcamalarnn GSMHnn % 1lik oran gememesine ynelik ilke de, 1986da rafa kaldrld.813 1967den itibaren uygulanan bu ilke kararnn kaldrlmasnn ardndan, bteden savunmaya ayrlan pay artt ve GSMHnn % 2sine kadar kmas saland. Japonya'nn savunma btesi, GSMH oran asndan dk olarak grlse de, dnyada savunmaya ayrlan toplam miktar asndan dnyann ikinci byk savunma btesi olma zelliini kazand.814 2003de Japonya'nn savunmasna ayrd bte yaklak 43 milyar ABD Dolar civarnda gereklemitir. Ayn yl iinde dnyada yaplan savunma harcamalar asndan Japonya'nn beinci srada olduu grlmekteydi.815 Japon savunma sisteminin nitelii konusunda ise deiik bilgiler bulunmaktadr. Bunlardan bir gr, savunma sisteminin ok sofistike ve teknoloji bakmdan ok ileri olduunu savunurken, dieri ise silah sisteminin sava dnda kullanlabilecek nitelie sahip olduunu ileri srmektedir. II. Dnya Sava sonras oluturulan Japonya'nn d politikas, siyasetiler tarafndan zaman zaman deitirilmeye allmsa da, temel politika deimeden sabit kalmaya devam etmektedir. Bu politikann deimemesinin temel nedenleri arasnda ilk olarak uluslararas politikada yaanan deimelere ramen Japonya iin temel unsurlarn ok deimemi olmas gelmektedir. Sovyetler Birliinin dalmasnn ardndan Japonya iin tehdit unsurunun kalkt ileri srlerek, bu

bid, s. 31. bid, s. 32. 814 Kent E. Calder, Domestic Constraints and Japans Emerging International Role, Armand Clesse, Takashi Inoguchi, E. B. Keehn and J. A. A. Stockwin (derl.), The Vitality of Japan: Sources of National Strength and Weakness, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1997, s. 195. 815 Http://www.web-japan.org/stat/stats/04DPL22.html, (Eriim Tarihi: 20 Aralk 2004). Szkonusu internet sitesinde, bu aratrmann ngilterede yerleik olan Uluslararas Stratejik almalar Enstitsnn rakamlar olduu ifade edilmektedir. Ayn aratrma, ABDnin savunma btesinin 405 milyar dolar, Rusyann 65 milyar ABD Dolar ve inin 56 milyar ABD Dolar civarnda olduunu ortaya koymaktadr. Bununla birlikte, aratrma, bu devletlerin ardndan Fransann 45 milyar ABD Dolar, ngilterenin 42 milyar ABD Dolar ve Almanyann ise 35 milyar ABD Dolar civarnda savunmalarna pay ayrdklarn gstermektedir.
813

812

258

kapsamda Japonya'nn ABDnin gvenlik emsiyesine ihtiyac kalmad ifade edilmektedir. Bununla birlikte in ve Kuzey Kore, Japonya iin yeni gvenlik tehdidi olarak ortaya kmaktadr. Yoida doktrinin ikinci unsuru olan ekonominin canlandrlmas konusunda ise hedeflerin 1960larda tutturulmu olmas nedeniyle bu konu gndemden kalkt ama ekonominin uluslararas alanda pozisyonunu korumasna ynelik olarak d politika yeniden yaplandrld ileri srlmektedir. nc konu olan silahlanmann asgari dzeyde tutulmas fikri ise Souk Savan bitmesinin ardndan bile Satonun savunduu grler erevesinde ayn seviyede kalmaya devam etmitir. Bununla beraber yurtdna Japon ordusunun gnderilmesi konusu gndeme gelmitir. zellikle 11 Eyll 2001de ABDye gerekletirilen saldry takiben, Japonyada yurtdna asker gnderilmesi ve yine bu erevede Anayasann 9. maddesi konusu tartlmaya balanmtr.816 1969da Nixon tarafndan aklanan ve Vietnam Savann da getirdii olumsuz etkinin izlerini tayan Nixon Doktrini veya Guam Doktrini kapsamnda, ABDnin Souk Savan yumuama dnemine girdii ve iki kutuplu yapnn sona erdii varsaymyla mttefiklerin ve dost lkelerin ABDnin stlendii sorumluluk ve ykmllkleri paylamas gerektii vurgulanmt.817 Bu doktrin esas olarak Ortadouyu hedef alm ve ngilterenin blgeden 1971de ekilmesinin ardndan doacak boluun zerine odaklanmtr. Bu erevede, ran ile Suudi Arabistann blgenin gvenlii konusunda ykmllkleri stlenmesi talep edilmiti. Bununla birlikte benzer grler Japonya iin de geerli olmu ve Uzakdounun gvenlii konusunda Japonya'nn daha aktif olmas istenmitir. Fakat Japonya, Anayasann 9. maddesinin byle bir duruma imkan vermedii gerekesiyle ABDnin bu talebini geitirmitir. 1991in son gnlerinde Sovyetler Birliinin yklmasnn ardndan 1992de Bar Korumaya Ynelik rgtlenme Kanunu balamnda, Japon askerlerinin bar koruma operasyonlarna katlmas Japon Dietinde kabul edilmitir. Bu sayede, Japon askerlerinin Kamboya, Mozambik, Golan ve Dou Timorda grevlendirilmeleri salanmtr.818 11 Eyll saldrlarnn ardndan ise yine Diette kabul edilen zel Terr nlemleri Kanunu sayesinde Japon ordusu Afganistana

816 817

McCormack, Remilitarizing Japan, s. 34. Tayyar Ar, Basra Krfezi ve Ortadouda G Dengesi: 1978-1996, 2. Bask, stanbul, Alfa Yaynlar, 1996, s. 70. 818 McCormack, Remilitarizing Japan, s. 33.

259

ynelik operasyona katlmtr. Son olarak ABDnin Irak igali ncesinde, savan meruiyeti tartmal iken Koizumi, ABDye koulsuz destek vermi ve Bush tarafndan savan bittiine ynelik aklamadan sonra Dietteki sert tartmalarn ardndan Ocak 2004de Japon askerlerinin Irakta grevlendirilmesi kabul edilmitir.819 Bylece yurtdna asker gnderilmesi konusundaki tartmalar, i politikada ve toplumda atlaklar oluturmasna ramen zellikle son yllarda Koizumi hkmeti, Japon Anayasasnn 9. maddesine ynelik ABDnin basks ynnde hareket ederek, Anayasay delmi ve daha gl bir d politika anlay benimsediini ortaya koymutur. 2005in sonlarnda gerekleen seimlerle Koizumi nderliindeki LDP, Japon siyasetindeki gcn arttrmtr. Bu nedenle, kamuoyunda tartmalara ve tepkilere yol aacak olsa bile, Koizumi hkmetinin 2005-2010 yllar arasnda d politikada daha iddial bir yol izleyecei tahmin edilmektedir. Yoida Doktrini, gnmze kadar Japonyann temel d politika erevesi olarak kalmaya devam etmise de, doktrinin unsurlarnn her zaman iin geerli ve deimez nitelikte olduu iddia edilemez. Bu doktrinin iki unsuru zerinde zellikle formlasyonundan uygulanmasna kadar eitli dnemlerde zellikle LDPnin iindeki fraksiyonlar tarafndan deitirilmesi ynnde grler olduu ve son yllarda bu unsurlarn yeniden ele alnmasnn daha sk bir ekilde dile getirildii gzlemlenmektedir. Bunlardan zellikle Japonya'nn kendi savunmas konusu ABDye bamll bata olmak zere, Anayasann 9. maddesi ve bu balamnda savunma harcamalarnn arttrlmas hususlar, Diette srekli bir gerginlik konusu olmaya devam etmeye devam etmektedir. Bu konularn gelecek yllarda Japon kamuoyunda ve hkmet iinde daha ok tartlaca ve Anayasann 9. maddesinin deitirilmesi ynnde ABDnin basksnn yan sra, hkmet iinden de basklarn artaca tahmin edilmektedir. Japon toplumunun reaksiyonu ise 1998e kadar kestirilebilir nitelikte olmasna ramen, 1998 sonrasnda Kuzey Korenin nkleer fze sisteminin Japonyay vurabileceinin anlalmas zerine muhafazakr kanat lehine deimesi ihtimali gl bir ihtimal olarak ortaya kmaktadr. Bu olay sonras

819

bid, s. 35-39.

260

yaplan kamuoyu anketleri, Japon toplumunun gvenlik konusunda devletin daha somut admlar atmasn desteklediini gstermektedir.820 b. Asya-Pasifik Politikas Japon Dileri Bakanlnn her yl dzenli olarak ngilizce yaynlad Diplomatic Blue Book (Gaiko Seio) balkl bir belge bulunmaktadr. Bu kitabn ilk kez 1957de yaynlanan metninde Japonyann dnya politikasndaki rolnn temele dayandrd grlmektedir: ABD ile ittifak; BM merkezli diplomasi; ve Asya.821 Japonya'nn Asyaya ilk olarak ekonomik ardndan siyasi ynelimi ancak 1980ler de gereklemitir. Bunun balca sebepleri arasnda Eyll 1985de Plaza Anlamas uyarnca Japon Yeninin ABD Dolar karsnda deerinin % 30 artmas ve buna bal olarak Japon rnlerinin ihracat krnn azalmas yer almtr. Bunun sonucu olarak Japon irketlerinin maliyetleri drmek amacyla in'in yan sra Gneydou Asya blgesi lkelerinde yatrma ynelmedikleri grlmtr. Buna ilaveten, yine 1980lerin ortalarndan itibaren ABD'nin Japon rnlerine ynelik uygulad ekonomik basklar, Asyann bir seenek olarak domasn salayan en nemli faktrlerden biri olmutur. Bu faktrlerle birlikte, Japonya, Asyaya dorudan yabanc yatrm yapan en byk lke olmu ve retiminin nemli bir blmn bu blgeye kaydrarak, retim alar oluturmutur. Ayrca Japonya'nn d ticaretinin nemli bir blm yine Asya ile dorudan balantl hale gelmitir. Bylece Japonya, kendi ekonomisi ile blge ekonomilerini birbirine dolayl olarak entegre etmeyi baarmtr.822 Son yllarda Japon Dileri Bakanlnn szkonusu belgesinde sadece Asya zerinde deil, ayn zamanda Pasifik blgesine de odaklanld gzlemlenmektedir. zellikle Asya Pasifik Ekonomik birlii rgtnn (APEC) kurulmas ile Pasifik blgesinin de Japon d politikasnn nemli unsurlarndan biri haline geldii ifade edilebilir. Japonya'nn Asya politikasnn ekonomi politikasnn bir paras olmasnn yan sra tarihsel faktrlerden etkilendii ve 1870lerden 1945e kadar Japon emperyalizminin blgede yaratt kt izlenimden kurtulmaya ynelik olarak dzenlenmeye alld izlenimini vermektedir.
820 821

Green, Japans Reluctant Realism, s. 13. bid, s. 13. 822 Gilpin, The Challenge of Global Capitalism, s. 267-268.

261

Japonya, Asya ktasn corafi dzlemde iki alan eklinde ele almaktadr. Birinci alan Rusya, in, Kore ve Tayvandan olumaktadr. kinci alan ise Endonezya, Filipinler, Malezya gibi devletlerden oluan Gneydou Asya blgesidir. Japonya, ilk alan kendi gvenlik alglamalar ve ekonomik karlar nedeniyle nemsemektedir. kinci alan ise yine ekonomik unsurlar hakim olmakla birlikte, uluslararas politikada yeni bir rol stlenme aray asndan nem kazanmaktadr. Uzakdou Asyada Rusya, tarihsel olarak blge zerinde Japonya gibi emperyalist politikalara sahip bir devlet olarak ortaya kmtr. zellikle in'in Manurya blgesi, Japonya ile Rusyann bu politikalarnda nemli rol oynam ve bu iki devlet emperyalist politikalar nedeniyle kendi topraklar dnda bu blgede savamak durumunda kalmlardr. Japonyann kendi corafyasnn bir paras olduunu iddia ettii Sahalin adas ile Kuril adalar ise 20. yzyl boyunca Japonya ile Rusya arasnda sorun tekil etmeye devam etmitir. Bolevik htilalinin baarya ulamasnn ardndan Japon ordusu, Sovyetler Birliinin baz topraklarn igal etmi ve Souk Sava dneminde Japonya iin Sovyetler Birlii ve komnist ideoloji temel bir tehdit olarak grlmtr. Bu dnemde, ABDnin gvenlik dzenlemelerinde Sovyetler Birlii n plana km ve Japonya, gvenliinin ABD tarafndan salanmas sebebiyle ilave tedbirler alma gerei duymamtr. Sovyetler Birliinin yklmas ile birlikte, Japonya ile Rusya arasndaki ilikiler daha ok ikili bir nitelik almtr. Bununla beraber kuzey Sahalin ile Kuril adalar sorunlarna ynelik olarak zm henz bulunamamtr. Rusya dnda Japonya'nn blge lkeleri ile ilikileri Japonya'nn gemiteki emperyalist politikalar erevesinde gelimitir. II. Dnya Sava ncesi Japonya'nn blgedeki emperyalist politikalar nedeniyle sava sonrasnda bu blgelerle yeniden ilikiye gemesi sorunlu olmutur. Bundan dolay, Japonya, Kore ve Gneydou Asya lkeleri ile anlamalar imzalam ve gemiteki politikalarndan tr blge lkelerinden zr dileyerek, maddi ve manevi tazminat demek zorunda kalmtr. in, Japonyann Asya politikas iinde siyasi ve ekonomik ilikiler asndan en nemli lkedir. ine atfedilen bu nem, Japon Dileri Bakanlnn resmi belgelerinde de ak bir ekilde yer almaktadr.823 1933de balayan Manurya igali ve 1937den itibaren in'in Japon mparatorluk Ordusu tarafndan igali, Japon-in
Japanese Ministry of Foreign Affairs, Diplomatic Bluebook 2004: Japanese Diplomacy and Global Affairs in 2003, Tokyo, Ministry of Foreign Affairs, 2004, s. 45.
823

262

ilikilerini etkileyen en nemli tarihsel olay olarak gnmze kadar etkilerini srdrmtr. Bunun dnda, Tayvan konusu, balklk sorunu ve Senkaku adas sorununun yan sra, in'in nkleer silahlar ve yine in'in silahlanma konusundaki effaf olmayan politikas iki lke arasndaki sorunlar olarak ortaya kmaktadr. Bununla birlikte iki lkenin ticari ve mali ilikilerinin hacmi 18 trilyon Japon Yenini (168 milyar ABD Dolar) gemitir. inin 2004de Japonya'ya ihracat 10 trilyon Japon Yenini gemi, Japonya'nn ise ine ihracat 8 trilyon Japon Yenine yaklamtr.824 Gerekte Japonya-in ilikileri 1972ye kadar ABD glgesinde kalmtr.825 Bu tarihe kadar ABD, in halknn temsilcisi olarak sadece Milliyeti in (Tayvan) hkmetini tanm ve BM Gvenlik Konseyinde inin temsil hakknn Tayvana verilmesi gerektiini savunmutur. Japonya da bu politikay destekleyeceini aklamtr. Japonya'nn ABD'ye bu konuda gvence vermesi bamszln yeniden kazanmasnda nemli rol oynamtr.826 Ayrca Japonya, ABD ile imzalad Karlkl Gvenlik Antlamasnn yrrle girdii tarih olan 28 Nisan 1952de in Halk Cumhuriyeti ile ilikilerini koparmay arzu etmemesine ramen stats hakknda soru iaretleri bulunan Tayvan tandn gsteren bir bar antlamasn imzalamtr.827 Bu erevede, in ve Japonya arasndaki ilikiler Souk Sava dneminde ABD-Sovyetler Birlii arasndaki ilikilerine gre ekillenmitir. ABD hkmeti 15 Temmuz 1971de Japon hkmetine sadece birka dakika vererek, in ile grmelerin balayacan aklamas ise Japonya elitlerinde byk bir hayal krkl yaratmtr.828 1971in sonlarna doru in Halk Cumhuriyeti, ABDnin desteklemesi ile BM yesi olmutur. 24 ubat 1972de ABD ile in arasnda imzalanan anghay Ortak Bildirisi ile ABD, hem in Halk Cumhuriyetini in halknn tek temsilcisi olarak tandn hem de Tayvan in'in bir paras olarak kabul ettiini beyan etmitir. Japonya ise bu tarihten itibaren Asya politikasnda ve zel olarak ine kar politikasnda gvenlik konusu hari olmak zere daha serbest hareket etme imkann elde edebilmitir. Buna bal olarak Japonya, 29 Eyll 1972de in ile anghay Ortak Bildirisi adn tayan belgeyi imzalamtr. Bu
824 825

Http://www.jetro.go.jp/en/news/releases/20050221305-news, (Eriim Tarihi: 25 Mart 2005). Mendl, Japans Asia Policy, s. 77-78. 826 Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri, s. 39. 827 bid, s. 45. 828 Mendl, Japans Asia Policy, s. 80.

263

belgede; in ile Japonya arasndaki ilikinin bu tarihten sonra normallemesi gerektii ve Japonya'nn in'in tek meru hkmeti olarak in Halk Cumhuriyetini tand belirtilmi, 8. paragrafnda, in-Japonya ilikilerinin normalletirilmesi nc lkelere kar gerekletirilmemitir. ki taraf da Asya-Pasifik blgesinde hegemon olmay istememekte ve herhangi bir devlet ya da devletler grubu tarafndan byle bir hegemonyann oluturulmasna kar kmaktadrlar ifadesine yer verilmitir.829 anghay Ortak Bildirisinin ardndan Japonya ile in arasndaki siyasi ve ekonomik ilikiler ivme kazanmtr. Gelien bu ilikiler neticesinde Japonya-in Halk Cumhuriyeti Bar ve Dostluk Antlamas 12 Austos 1978de 10 yllk bir sre iin geerli olacak ekilde imzalanmtr. Antlamann birinci maddesinin ikinci fkras, taraflarn aralarndaki sorunlar BM Szlemesine uygun bir ekilde ve barl yollarla zm konusunda hareket edeceklerini belirtmektedir. kinci maddesi ise taraflarn Asya-Pasifik blgesinde veya baka bir blgede hegemonya kurmaya almayacaklarn, baka bir lke ya da lke grubu tarafndan byle bir hegemonya oluturulmasna da kar kacaklarn hkmn iermitir.830 1978 sonras iki devlet arasndaki ilikiler ekonomik ve siyasi adan gelimi olmasna ramen dnem dnem tarihi dmanlklarn su yzne ktna ahit olunmutur. Bu tr gerginlikler ise Japonya'nn Asya politikas iin ciddi bir tehdit oluturmu ve ekonomik ilikilerin artan nemine ramen tarihsel meseleler hl iki lkenin ilikilerini belirleyen faktr olmaya devam ettiini gstermitir. 1989da Tienanmende rencilerin daha fazla demokrasi talebiyle ayaklanmalarnn iddetle bastrlmas, Bat Avrupa ve ABDde ine kar tepki olumasna yol amtr. lk olarak G-7 lkelerinin devlet yetkilileri ile inli yetkililer arasnda grmeler askya alnmt. Bununla birlikte G-7 karar Japonya tarafndan uygulanmam ve dnemin ABD Dileri Bakan James Baker tarafndan Japonya sert bir dille uyarlmt.831 Yine de Japonya, olaylar sadece lml bir dille knam ve yaptrmlarn uygulanmas konusunda yava davranmtr. Bu sayede, Japonya, in'e uygulanan ambargoyu delen ilk gelimi devlet olarak in tarafndan takdir edilmitir.832 Buna
829 830

Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri, s. 170-171. bid, s. 173. 831 Mendl, Japans Asia Policy, s. 84-85. 832 Nuraniye Hidayet Ekrem, in Halk Cumhuriyeti D Politikas (1950-2000), Ankara, ASAM Yaynlar, 2003, s. 82.

264

ramen Japonya'nn d yardm politikas erevesinde in'e verdii yardmlar askya almtr. Dier yandan baz Japon i adamlarnn olaylarn bitmesinden on gn sonra ine geri dnmeleri ise Bat dnyas tarafndan frsatlk olarak nitelendirilmitir. Ayrca in'in uluslararas toplumdan tecridi devam ederken, Japonya'nn d yardmlarna 1991de yeniden balamas Bat dnyasnda tepki yaratmtr. in ise bu jeste karlk olarak mparator Akihitoyu ine davet etmitir. Bu erevede Japonya'nn Kamboyaya bar koruma operasyonuna asker gndermesini grlmtr.833 1993de Japon siyasetinde ksa sreli bir sosyalist iktidar yaand. Bu dnem srasnda Japon Babakan Morihiro Hosokawa ile Dileri Bakan Tsutomu Hata, in'in askeri alanda daha fazla effaf olmasn talep ettiler. Hatta, in'in bu effafl gstermedii gerekesiyle Diet tarafndan yaplacak 75 milyon ABD Dolar hibeyi askya aldlar. inin ise 1995de nkleer silah testlerine devam ettii ve Tayvan konusunu gndme getirerek, gerginliin trmanmasn engellememitir.834 Kasm 1998de st dzey bir in yetkilisinin ilk defa Japonya ziyareti Japon elitleri tarafndan olduka nemli olarak nitelendirilmitir. zellikle 31 Austos 1998de Kuzey Korenin att nkleer fze nedeniyle bu ziyaret Japonya iin ayr bir anlam kazanmtr. Komnist Partisi Genel Sekreteri Jiang Zeminin Japonyay ziyaretine atfedilen neme ramen, beklenen tarihi zr ifadesinin in'in talep ettii ekilde dzenlenmemi olmas, Zemin tarafndan sert bir ekilde ikili grmelere yansmasna sebep olmutur. Bu durum, Japonya ile in arasnda tarihsel boyutun nemini bir kere daha ortaya karmtr. 2000li yllarn balarnda ise Japonya, ilk olarak in'e yapt d yardmlar gzden geirmi ve yardm politikas kapsamnda verdii miktar arttrmtr. MITInin planlamalar ile indeki evre projelerinin d yardmlarla desteklenmesi ve bu kapsamda da Japon irketlerinin bu tr projelerde yer almas hedeflenmitir. Bunun yannda karlkl bamll arttracak projelere ynelik politikalarn gelitirilmesi MITInin dier bir hedefi olmutur.835 Buna karlk, Mart 2005de Japonya aleyhine gsteriler, ounluu in vatanda olan 400.000 kiinin
833 834

destekleyerek,

blge

barna

Japonyann

katksn

vd

Green, Japans Reluctant Realism, s. 78. bid, s. 78. 835 bid, s. 102.

265

Japonya'nn BM Gvenlik Konseyinde daimi yeliine kar imza toplamasnn ardndan balamtr. Nisan aynda ise Japon Eitim Bakanlnn in'in yeniden yazlmasna kar kt Japon tarih ders kitaplarn yeniden yazlmasn onaylamas zerine indeki gsteriler daha da bymtr. Japon Babakan Koizumi ise indeki Japon irketlerinin normal bir ekilde ileyiine devam etmesi ve Japon vatandalar ile bykelilik ve konsolosluklarn korunmas konusunda in hkmetini uyarmas ve ardndan in ile tartmal olan blgelerde sondaj almalar iin Japon irketlerine yetki vermesi zerine protestolar daha da younlamtr.836 Japonya'nn Kore ile ilikilerinde de in ile ilikilerine benzer ekilde tarihsel boyut n plana kmaktadr. Japonya ile Kore arasnda tarihsel dmanln ve Kore yarmadasnda iki hkmetin bulunmasnn yan sra Japonya'da yaayan Kore vatandalarnn durumu, Japon Denizi ismine Korenin itiraz, Takeima adalarnn stats ve buna bal olarak balklk sorunlar gibi bir dizi sorun bulunmaktadr. ki lke arasnda ekonomik ilikiler ise gelimi bir seviyededir. Japonya'nn gerek ihracat gerekse ithalat rakamlar asndan Gney Kore nc sray almaktadr. Toplam ticaret hacmi 2004 yl itibariyle 7.5 trilyon Japon Yenine yaklamtr. Koreye Japon ihracat 5 milyar Japon Yenine yakn olarak gereklemiken, Koreden ithalat ise 2.5 trilyon Japon Yeni civarnda olmutur.837 Gney Korenin sanayileme politikalar Japonya'nn emperyalist politikalar dneminde balam ve II. Dnya Sava sonras, yine Japonya'nn ekonomik modeli Korenin ekonomi politikasnn izilmesinde temel alnmtr.838 Gney Kore, Japon ekonomisine salad ivmenin yan sra, Dou Asya ekonomilerinin entegrasyonunda itici bir g nitelii kazanmtr.839 Bu durum, Japonya iin arzulanan bir d politika hedefi olarak ortaya kmtr. Japonya-Kore ilikisinde n plana kan ilk konu yarmada zerindeki iki hkmete ilikindir. II. Dnya Savann sonunda Japonya'dan alnan Korenin gneyinde Kore Cumhuriyeti ad altnda Batl devletler tarafndan bir siyasi yap
836

Http://www.guardian.co.uk/print/0,3858,5173148-108142,00.html, (Eriim Tarihi: 18 Nisan 2005); Htpp://www.japantimes.co.jp/cgi-bin/makeprfy.p15?nn20050418a1.htm, (Eriim Tarihi: 18 Nisan 2005). 837 Http://www.jetro.go.jp/en/news/releases/20051213109-news, (Eriim Tarihi: 25 Aralk 2005). 838 Suk-man, Hyun-Chin, Restructuring Revisited, s. 231, 233. 839 Mendl, Japans Asia Policy, s. 68.

266

kurulmu ve Sovyetler Birliine denetimde kalan blgede ise Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ilan edilmitir. Japonya ile Kore Cumhuriyeti arasnda 22 Haziran 1965 tarihinde Tokyoda imzalanan drt antlamadan biri olan Temel likiler Antlamasnn 3. maddesinde Japonya'nn Kore Cumhuriyetini Koredeki tek yasal hkmet olduunu kabul ettii ynnde hkm bulunsa da, tm Korenin tek yasal hkmeti olarak ifade edilmemesi nedeniyle bu durum Japonya'nn Kuzey Kore ile ilikilerini koparmak istememesi eklinde deerlendirilmitir.840 te yandan, Kuzey Korenin Nkleer Silahlarn nlenmesi Antlamasn (NS) 1985de imzalamasna ramen, antlamann gerektirdii gerek onaylama ilemlerini gerekse Uluslararas Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafndan denetim yaplmasn geciktirmesi ve ardndan 1993de NS Antlamasndan ekileceini aklamas ve Japon Denizinde gelitirdii fzeye ynelik test atlar yaptna dair istihbarat haberleri Japonyann gvenlik kayglarn arttrmtr.841 Bu kapsamda Japonya 19 Ocak 1960da ABD ile imzalad Karlkl birlii ve Gvenlik Antlamas erevesinde Japonyann gvenliini stlenen ABDnin devreye girmesini beklemitir. Kuzey Kore ile yaplan ikili grmeler sonrasnda ABD, Kuzey Korenin NS Antlamasndan ekilmesini nlemi, hatta 1994de ABD'nin eski bakan Jimmy Carter ile Kim l Sung arasnda Cenevrede bir ereve anlama imzalanmtr. Szkonusu antlama ile Kuzey Kore, nkleer silah retimine ynelik hareketlerini durdurmay ve tesislerinin UAEK tarafndan denetimini kabul etmitir. Bunun karlnda ABD, Kuzey Koreye ylda 500 bin ton ham petrol gndermeyi taahht etmitir. Ayrca Kuzey Korede hafif bir su reaktrnn 2003 itibariyle yaplmasna sz vermitir. Bu giriim, Kore Enerji Gelitirme rgtnn (KEDO) nvesini oluturmutur. 1995de kurulan bu rgte Kuzey ve Gney Korenin yan sra ABD ile Japonya da ye olmulardr. Japonya ile Kuzey Kore'nin ilikisi, ABD'nin bu tr mdahalelerine ramen inili kl bir grafik izlemitir. ABDnin abalar ile ABD ve Japonya arasnda dileri ve savunma bakanlarndan oluan iki art iki olarak adlandrlan
840 841

bid, s. 64. Hidekazu Sakai, Continuity and Discontinuity of Japanese Foreign Policy toward North Korea: Freezing the Korean Energy Development Organization (KEDO) in 1998, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave, 2001, s. 63-64; Mendl, Japans Asia Policy, s. 74.

267

grmeler balatlm fakat 1998 yaznda Kuzey Kore tarafndan Japon topraklarnn zerinden fze geirilmesinin ardndan Japonya, ilk olarak Kuzey Koreyi knadn aklam, ardndan da KEDO erevesinde Kuzey Korede yaplacak reaktre yapmay planlad mali katk ile birlikte gda yardm ve ikili grmeleri askya aldn ifade etmitir. ABD, Japonya'nn ilikileri dondurmasnn Kuzey Koredeki sertlik yanllarnn elini glendireceini bildirmi, Gney Kore ise KEDOnun Kuzey Kore ile mzakere etmek iin tek ak pencere olduunu ve bu nedenle ak tutulmasnn nemini Japonya'ya iletmitir. Bu giriimlerden sonra, Dileri Bakanl ile Diette yaanan grmeleri takiben 21 Ekim 1998de Japonya, Kuzey Koreye KEDO erevesinde verilmesi planlanan 1 milyar ABD dolar tutarndaki mali yardm onaylamtr.842 2000lerin bandan itibaren ise ilikilerin normalletirilmesi hususunda Kuzey Kore ile Japonya arasnda grmeler balam, fakat Japon donanmasnn Kuzey Kore donanmasna ait bir gemiyi kendisine ate ettii gerekesiyle batrmas zerine yine gerginlemitir.843 2002 ve 2004de iki kez Babakan Koizumi, Kuzey Korenin bakenti Pyongyanga ziyaretler gerekletirmi ve iki lke arasndaki ilikileri normalletirme yolunda dorudan inisiyatifi ele almtr. Bu kapsamda, siyasi, askeri ve tarihi konularda grmeler yaplmtr. 17 Eyll 2002de gerekleen ilk zirve sonrasnda Pyongyang Deklarasyonu imzalanm ve iki taraf, Kore yarmadasnda nkleer silah meselesinin tamamen zm iin ilgili uluslararas anlamalara uymay teyit etmilerdir.844 Kore yarmadasnn nkleer silahlardan arndrlmas hususundaki grmeler daha sonra iki Kore, ABD ve Japonyann yan sra Rusya ve in'in de dahil olduu Alt-Taraf Grmeleri (SixParty Talks) ile farkl bir zemine tanmtr. Alt taraf grmelerinin ilki 27-29 Austos 2003de Pekinde gerekletirilmitir. Bu tarihten itibaren toplam drt tur grmeler yaplm845 ve Kore yarmadasnn nkleer silahlardan arndrlmas konusunda, Pyongyang ile grmelerin arkasnda bulunan eski Dileri Bakan
Sakai, Continuity and Discontinuity of Japanese Foreign Policy, s. 65, 69. Http://www.chinadaily.com.cn/english/doc/2004-05/22/content_332901.htm, (Eriim Tarihi: 5 Ocak 2006). 844 Http://www.mofa.go.jp/region/asia-paci/n_korea/pmv0209/pyongyang.html, (Eriim Tarihi: 10 Aralk 2005). 845 Http://www.mofa.go.jp/region/asia-paci/n_korea/6party/index.html, (Eriim Tarihi: 10 Aralk 2005). 2004 ylnda 2 tur grme yaplmtr. lki 25-28 ubat 2004, ikincisi ise 23-26 Haziran 2004 tarihlerinde gerekletirilmi olan grmelerin sonuncusu 14 Eyll 2005 tarihinde dzenlenmitir.
843 842

268

Yardmcs Hitoi Tanaka 2005 sonu itibariyle ok az ilerleme salanabildiini bildirmitir.846 Japonyann Asya politikas erevesinde dier nemli blge ise ASEAN ye devletler gelmitir. Brunei, Kamboya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnamdan oluan ASEAN, sadece ekonomik ilikiler iin deil, ayn zamanda siyasi ilikiler iin de Japonyann Asya politikas balamnda nem tamtr. ASEANn 1967de kurulmasndan nce Japonya blgeye ynelmi ve blge lkeleri ile ikili dzeyde tamirat ve zr anlamalar imzalamt. Bu anlamalarn grmelerine, Japon Dileri Bakanl yetkililerinin yan sra zaibatsularn yerini alan keiretsular ile bu irketlerin temsil edildii Japonya Ekonomik rgtler Federasyonu olan Keidanren, Japon Sanayi ve Ticaret Odas yetkilileri de katlmlardr. kili anlamalarda temel alnan yntem ise Japonyann tazminat para yerine mal ve hizmet sunarak karlamas olmutur.847 Blge lkelerinin bu teklifi kabul etmesi, Japonya'nn blgedeki ticaretinin geliimini olumlu olarak etkilemitir.848 Japonyann ASEAN ile 1973de kurduu gayri-resmi ilikiler, 1977de ASEAN-Japonya Forumunun tesisi ile resmi bir boyut kazanmtr. Japonya, zellikle ASEAN Blgesel Forumu (ABF) almalarna ve ASEAN+1, ASEAN+3 (Japonya, in ve Gney Kore) toplantlarna gerek babakan, dileri ve ekonomi bakanlar gerekse uzman dzeyinde katlmaktadr. Bunun dnda Japonya-ASEAN Forumu, Japon-ASEAN birlii ile Japonya-ASEAN Zirvesi dier nemli platformlar oluturmaktadr. Daha ok siyasi konular ele alan ABF, blgenin nkleer silahlardan arndrlmas, blgenin gvenlii, terrle mcadele gibi konularda adm atmaya almaktadr. 1997de blgenin nkleer silahlardan arndrlmas hususunda ASEAN yesi lkeler arasnda imzalanan anlama yrrle girmitir.849 Ayrca 1999da Japonya-ASEAN Dayanma Fonu, 2000de ise Japonya-ASEAN Genel Deiim Fonu kurulmutur. Kltrel ve genler arasnda
Http://www.japantimes.co.jp/cgi-bin/getarticle.pl5?nn20051230f1.htm, (Eriim Tarihi: 29 Aralk 2005). 847 Japonya, 1954de, Burma, 1953de Filipinler, 1958de Endonezya ve 1959da Gney Vietnam ile resmi anlamalar imzalamtr. Ayrca Laos ve Kamboya ile anlama yaplmamasna ramen maddi yardmlarda bulunmutur. Bunlara ilaveten, Malezya ve Singapurun ngiliz koloniliinden kurtulup bamsz olmalarnn ardndan 1967 ylnda iki lke ile de resmi anlamalar yaplmtr. Mendl, Japans Asia Policy, s. 98. 848 bid, s. 99. 849 Http://www.aseansec.org/5740.htm, (Eriim Tarihi: 2 Aralk 2005).
846

269

deiim programlar ile beeri sermayenin gelitirilmesi konularnda Japonya, ASEAN yesi lkelere destek vermeye balamtr.850 Ekonomik alanda ise Japonya ile ASEAN yesi lkeleri arasnda ibirlii Japonyann nemle zerinde durduu bir baka konudur. 5 Kasm 2002de Japonya ile ASEAN ye lkeleri arasnda Kapsaml Ekonomik Ortakl (KEO) ile 8 Ekim 2003de KEO iin ereve imzalanmtr. Bu anlamalara gre 2012de Japonya ile ASEAN yesi lkeler arasnda serbest ticaret blgesi kurulmas hedeflenmitir. 2003 itibariyle ASEAN yesi lkeler ile Japonyann ticaret hacmi 100 milyar ABD Dolarn gemitir. Japonyann blge lkelerinden ithalat 50 milyar ABD Dolar civarnda iken, ihracat 58 milyar ABD dolara ulamtr.851 II. Dnya Sava sonras Japonya'nn Gneydou Asya politikas zellikle yukarda saylan zr ve tazminat anlamalarnn imzalanmasndan itibaren Gneydou Asya blgesindeki lkelerle ikili dzeyde esas olarak ekonomik ilikilerinin gelitirilmesi temelinde yrtlmtr. Bu erevede, Japonya, Endonezyann toplam ihracatnn % 30dan fazlasn gerekletirirken, Malezya ve Singapur ise Japonyaya ekonomik model olarak bakmlar ve Japonya'nn blgede daha fazla rol almasn savunmulardr. Malezya ile birlikte Filipinler ile Japonya'nn ekonomik ilikileri daha ok hammadde kaynaklarnn alm zerine kurulmutur. Bruneinin petrol ve doal gaza dayal ekonomisi iindeki Japon pay ise % 30lar gemitir.852 Bu sayede Japonya, bir yandan kendisine kar tarihsel dmanlklar azaltmay baarrken bir yandan da blge lkeleri ile ekonomik balarn glendirmitir. Ayrca 1977de Fukuda Doktrini olarak adlandrlan ve Gneydou Asya lkelerine ynelik gelitirilen doktrin ile Japonya, askeri bir g olmayacan, ortak Asyallk ban dikkate alacan ve ASEAN yesi lkelere eit bir ortak olarak davranacan beyan etmitir.853 Japonya'nn ASEAN yesi lkeler ile daha ok ikili dzeyde gelitirdii ekonomik ilikileri, kendi inisiyatifi ile kurduu Japonya-ASEAN Forumu sayesinde
Http://www.mofa.go.jp/region/asia-paci/asean/relation/overview.html, (Eriim Tarihi: 2 Aralk 2005). 851 Http://www.aseansec.org/5740.htm, (Eriim Tarihi: 2 Aralk 2005). 852 Mendl, Japans Asia Policy, s. 100-104. 853 bid, s.100-104; Charles E. Morrison, Japan and the ASEAN Countries: The Evolution of Japans Regional Role, Daniel I. Okimoto and Thomas P. Rohlen (derl.), Inside the Japanese System: Readings on Contemporary Society and Political Economy, Standford, California, Standford University Press, 1988, s. 421.
850

270

daha aktif bir hale getirme istei bulunmasna ramen imdiye kadarki gelimeler nda siyasi alanda ok fazla bir ilerleme salanamad grlmektedir. Dier yandan bata Singapur ve Malezya olmak zere ASEAN yesi lkeler (Filipinler ve Endonezya II. Dnya Sava ncesi yaadklar Japon emperyalizmi nedeniyle kuku ile yaklamalarna ramen), inin blgedeki gcnn dengelenmesi iin Japonya'nn daha fazla aktif olmasn beklemektedirler. 1990larn banda MITInin ban ektii ve inisiyatif stlendii APEC, Japonya'nn Asya politikasnda kulland dier bir enstrman olarak ne kmtr.854 2001 itibariyle Japonya'nn ticaretinin % 70i ve d yatrmnn % 41.5i APEC yesi lkelerde gereklemitir. Fakat APECin 1997-1998 Asya krizinde nemli bir rol stlenmemesi ve ardndan DTnn Japonya'nn ncelikleri asndan n plana kmas ile APECin Japonya iin etki ve nemi azalmtr. 21 yeli APECin oluumunda Japon etkisi ve inisiyatifi ok belirgin bir ekilde gelimitir. Japonya, Asya-Pasifik blgesinde ekonomik ibirliini arttrmay 1960 ve 1970lerde hedeflemi, Pasifik Serbest Ticaret Alan kurulmasn nermitir.855 1989da APEC erevesinde ilk bakanlar toplants gerekletirilmitir.856 Bu toplantnn ardndan 5 yl sonra Bogor Deklarasyonu altnda belirlenen hedefler erevesinde, gelimi lkeler arasnda 2010da, gelimekte olan lkeler ise 2020de serbest ticaret alannn kurulmas planlanmtr.857 1995de Asya-Pasifik blgesi iinde ticaretin liberalletirilmesine ynelik hedeflerin belirlendii Osaka Zirvesinin ardndan, 1996da Manilada gerekleen zirvede her lkenin liberal ticaret iin bir plan hazrlanmas kabul edilmitir. Fakat Japonya hari, dier ye lkelerin hazrlad planlarn yetersiz olmas nedeniyle bu konuda bir gelime salanamamtr. Bununla birlikte ABDnin DTy ne karmas ile APEC etkisini yava yava azaltmaya balamtr.

Green, Japans Reluctant Realism, s. 194. bid, s. 207. 856 C. K. Yeung, Japans Role in the Making of the Asia-Pacific Economic Cooperation (APEC), Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave, 2001, s. 137. 857 APEC Sets Busan Roadmap to Achieve Bogor Goals Mid-Way Point in APEC Process Marks Achievements, Http://www.apec.org/apec/news___media/2005_media_releases /161105_kor_ busanroadmap.html, (Eriim Tarihi: 21 Aralk 2005); Mid-term Stocktake Progress Towards the Bogor Goals: Busan Roadmap to Bogor Goals,Http://www.apec.org/apec/news___media/fact_sheets/ BusanRoadmap_BogorGoals.html, (Eriim Tarihi: 21 Aralk 2005).
855

854

271

Asyada gelien ekonomik balar, Japonyann in ve Koreye ynelik politikalar iin temel bir zemin oluturmaktadr. zellikle Japonya-in ekonomik ilikilerinin boyutunun Japonya'nn ABD ile ekonomik balantlarnn boyutunu gemesinin d politikaya da yansyaca tahmin edilmektedir. Realist paradigmann iinde yer alan Nye ve Keohane tarafndan gelitirilen karlkl bamllk teorisinin de ana unsuru devletler arasndaki ekonomik ilikilerin bir sre sonra devletleri balayc hale gelecei ve bu ilikileri koparmann riskli olacana dair fikirdir. Bununla birlikte 2005 yaznda in ve Korede gerekleen gsterilerin ortak noktas tarihsel dmanlklar erevesinde Japonyaya duyulan fkedir. Bu durum, gelien ekonomik balarn tarihsel dmanlklar yok etmek iin yeterli olmayacan ortaya koymakta ve realist paradigmann bu teorisini sorgulamaya amaktadr. Eletirel teori asndan Japonya'nn Asya politikasnn daha tutarl olduu grlmektedir. Coxun kulland g potansiyellerinden olan kurumsallama ve fikirler Japonya'nn Asya politikasna da uygulanabilir. Bunun yan sra, Japonyann ASEAN ile ilikilerini kurumsallatrmaya ynelik kurduu platformlar, APEC yelii ile Kuzey Kore'nin nkleer silahlardan arndrlmas hususundaki Alt-Taraf Grmeleri gibi blgesel inisiyatiflerde gittike artan oranlarda rol almas nemli gelimeler olarak not edilmesi gereken unsurlardr. Yine bu balamda, Asya Para Fonu kurulmas yolundaki nerisi Japonya'nn kurumsallama ile dolayml olarak kendi gndemini daha fazla ortaya koyabilecei mekanizmalar retmeye ynelik bir aba ierisinde olduunu ortaya koymaktadr. Japonya'nn Asya politikas erevesinde, ine ynelik politikasnn nemi nedeniyle inin uluslararas topluma daha fazla entegre olmas yolunda Japonya zel admlar atmtr. 1990larn banda Almanyann Sovyetler Birliini G-7ye dahil ettirmesinin ardndan Japonya da inin benzer bir giriimle G-7 yesi olmasn savunmu ve 2000 ylnda Okinavada gerekleen G-7 Zirvesine in'i davet etmitir. Fakat Japonya'nn bu giriimi in tarafndan reddedilmitir. Japonyann bir baka giriimi in'in DTye ye olmas yolunda verdii destek olmutur. Bu konuda iki lke arasnda ibirlii salanm ve in Japonyann destei ile DTye ye olmutur.858

858

Green, Japans Reluctant Realism, s. 102-105.

272

Kore ve in ile birlikte Japonya'nn Gneydou Asya genlerinin Japonyada eitimi iin byk bteler ayrmasn, ileride Asyada Japon modelinin bu lkelerde tekrarlanmas ve Japonya'ya daha lml bakan bir ynetici grubun ortaya kmasn salamaya ynelik bir aba olarak grmek mmkndr. Bu kapsamda, Japonya bu lkelerin elitleri arasnda ilk olarak ekonomik bir iliki ann gelitirilmesini istemektedir. Fakat daha nce de bahsedildii zere, ktadaki ilikiler henz Japonyann tahayyl ettii ekilde gelimemektedir. Ekonomik ilikilerin artan nemine ramen siyasi ve tarihi konular ok kolay bir ekilde su yzne kabilmekte ve taraflar arasndaki ilikileri olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle, kltrel faaliyetler ile d yardm politikasn n plana karan Japonya, bu politikalardan da bekledii sonucu henz elde edebilmi deildir.859 Blge elitleri arasndaki ilikiler hl byk bir gvensizlik zeminine dayanmaktadr. Eletirel teori erevesinde Coxun ileri srd kuvvet potansiyellerinden biri maddi yeterliklerdir. Bu balamda, Japonyann blge lkeleri ile ticaretini gelitirmesi ve yatrm ile retiminin nemli bir blmn blgede gerekletirmeye balad grlmektedir. Ayrca 1990larn sonunda Japon irketlerinin blgedeki yatrm miktarnn 100 milyar dolar amas ve bu arada blgeye 1 milyar ABD Dolarnn zerinde teknoloji transferi gerekletirmesi de dikkate alnmas gereken bir dier hususu oluturmaktadr. Bunlara ilaveten, Japon irketleri blge lkelerinde 1 milyondan fazla istihdam yaratmaktadrlar.860 1997de blgede yaanan ekonomik kriz srasnda, Japonya'nn IMFnin krize ynelik uygulad nlemler ve politika karsnda eletirel bir tavr taknmas ve IMFyi sert bir dille uyararak, krizin etkilerini hafifletmek amacyla Japonya, blge lkelerine ynelik, ilk sene 43 milyar ABD Dolar, ikinci sene 30 milyar ABD Dolar civarnda yardm paketleri salamas Japonya'nn blge dzeyinde prestij kazanma giriimleri olarak deerlendirmek mmkndr.861

859

Akitoshi Miyashita, Consensus or Compliance? Gaiatsu, Interests, and Japans Foreign Aid, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave, 2001, s. 37-45. 860 Gilpin, The Challenge of Global Capitalism, s. 270-271. 861 Japonya'nn ABD bykelisi Kunihiko Saitonun Nixon Centerde 20 Ekim 1998de US-Japan Relations balkl konumas, Http://www.nixoncenter.org/publications/Program%20Briefs/ Vol4no15saito.doc, (Eriim Tarihi: 14 Temmuz 2005).

273

Eletirel teori erevesinde Japonya'nn Asyada arzu edecei ve elitler arasnda bir dayanma ban ortaya karacak byle bir yapnn ortaya kmasnn bahsedilen politikalarn bu amaca ynelik bilinli ekilde planlanmas ve uygulanmas anlamna gelmedii sylenmelidir. Fakat bu politikalarn sonucunun doal olarak gelecekte Japon siyasetine olumlu yansyaca aktr. Bununla beraber anakarada yer alan Rusyann petrol ve doalgaz gibi enerji kaynaklar ihracna bile dayansa ekonomisini glendirmeye balamas ve Sovyetler Birlii zamannda sahip olduu ideolojik ekim merkezi olma zelliini bugn tarihsel, ekonomik ve kltrel faktrler araclyla Orta Asyada devam ettirmesi nemlidir. Orta ve Dou Avrupa ile Baltk devletleri stndeki etkisini Avrupa Birlii araclyla Almanyaya kaptran Rusyann yakn dnemde Grcistan ve Ukraynada gerekleen ve sadece elitlerin deiimine iaret eden devrimler ile ABDnin etkisini kendi arka bahesinde glendirmesine kar koyamad grlmektedir. Bununla birlikte Rusya ile inin gittike Gramici anlamda hegemonik bir g olma hevesinin belirginlemesi, Japonyann alt-hegemon olma yolundaki en byk sorunlarndan birini oluturmaktadr. Yakn bir gelecekte bu iki devletin Japonyann Asya politikas yoluyla blgede hegemonik bir yap kurmasna meydan okuyacaklar aktr. Zaten Rusya ve inin inisiyatifi ile gelitirilen anghay Belisi ve daha sonra anghay birlii rgt adn alan sre, ABDnin kresel hegemonyasna kar bir oluum olmasnn yan sra, ABDnin hegemonik politikalarna destek veren ve Asya ktasnda alt-hegemon olarak nitelendirilebilecek Japonyann politikalarnn da muhtemelen karsnda yer alnmasn beraberinde getirecektir. c. oktarafl rgtler Sivil g teorisinin en nemli ynlerinden birini tekil eden oktarafl rgtlere yelik ve bu rgtler ile yakn ilikide bulunmak, dier unsurlarn yannda Japonya asndan geerli bir duruma iaret etmektedir. Bundan kaynaklanan nedenlerle Maull, gelitirdii sivil g teorisini sadece Almanyaya deil, ayn zamanda Japonyaya da uyarlamtr.862 Japon d politikasnn temel zelliklerinin belirtildii Diplomatic Bluebook adl kitapta BM bata olmak zere oktarafl rgtlerin almalarnn da bu kapsamda deerlendirildii grlmektedir. Asyada kurulan
862

Maull, Civilian Powers.

274

oktarafl rgtlerin dnda, Japonya temel olarak BM, G-8, IMF ve Dnya Bankas ile DTye odaklanmaktadr.863 Japonya'nn oktarafl rgtlere destei global lekten ziyade blgesel dzeyde gereklemektedir. Japonya'nn Asya Politikas adl blmn incelenmesinden anlalaca zere, ASEAN ve ASEAN ile balantl forumlarn yan sra, APEC, Japonya iin blgesel planda ne kan oktarafl rgtlerdir. 19901991 arasnda yaanan I. Krfez Krizi srasnda BMin uluslararas politikada ortaya kan nemi ile balantl olarak BM, tekrar Japon d politikas asndan daha ciddi bir ekilde ele alnmaya balanmtr. BM, Japonya ve Japon politikaclar iin her eyden nce bir prestij alan olarak deerlendirilmektedir. 1945 ylnda imzalanan BM Szlemesinin 53, 77 ve 107. maddelerinde Japonya adn dorudan anmasa da, Japonya'nn ima edilmesi, Japon elitleri tarafndan nemsenmektedir. Bu erevede, Japonya'nn uluslararas toplulua yeniden katlmas ve uluslararas alanda imajnn dzeltilmesi hedeflenmektedir. BM ats altnda faaliyetlere katlmann getirecei prestijin deerli olacandan hareket eden Japon brokrasisi, gvenilir mttefik olarak nitelendirilmenin yolunun bu trden BM tarafndan meruiyeti salanan uluslararas bar koruma faaliyetlerine katlmadan getiini dnmektedir.864 Ayrca BMnin ortak gvenlik mekanizmasna dahil olmann ABDnin yan sra ek bir gvenlik katks salayaca hesaplanmtr. zellikle bu durum ABDnin Japonyaya danmadan in ile gelitirdii ilikiler nedeniyle sarslan gven asndan nemli olarak nitelendirilmektedir. Bunun yan sra Japonya, oktarafl rgtler araclyla kendi gndemini etkili bir ekilde dnya kamuoyu ile paylaabileceini ve hatta onlarn desteini alabileceini de hesaplamaktadr. oktarafl rgtlerle ilikiler, Japon elitleri tarafndan Uzak Dou Asya ile Gneydou Asyada liderlik roln kolaylatrc olaca eklinde deerlendirilmektedir. Eyll 2002de BM Genel Sekreteri Kofi Annann BM Genel Kuruluna sunduu BMnin Glendirilmesi: Daha leri bir Deiim iin Gndem adl raporda BMnin i idaresinin daha dzgn bir ekilde almasna ynelik nerilerinin yan sra, BM Genel Kurulu, Genel Sekreteri ile Gvenlik Konseyinin
Japanese Ministry of Foreign Affairs, Diplomatic Bluebook 2003: Japanese Diplomacy and Global Affairs in 2002, Tokyo, Ministry of Foreign Affairs, 2003. 864 Green, Japans Reluctant Realism, s. 196.
863

275

ileyiinde gerekli reform nerilerini iletmitir. Japonya da BMnin kurulduu yl sadece 51 yesi olduunu, bu rakamn 2003de ise 191e ulatn ileri srerek, bu nedenle BMde deiikliin gerektiini ileri srmtr. Buna rnek olarak Japonya, 1965de BM Gvenlik Konseyindeki geici nitelikteki ye saysnn 6dan 10a karlmasn vermitir. Bunlara ilaveten Japonya, Souk Sava srasnda oluan BMnin bu yapsnn deien uluslararas ortama gre uyarlanmas gerektiini savunarak, BM Gvenlik Konseyinin yapsnda deiiklik nermitir. Japonya, uluslararas toplumun BMnin kurulduu zamanki ihtiyalardan daha fazlasn talep ettiini ve bu balamda BMnin ileyiinde bu yeni ihtiyalarn dikkate alnmasn talep etmitir. Son olarak BMde reform almalar srasnda 1994da balayan Gvenlik Konseyinde reform almalarnn hzl bir ekilde bitirilmesini savunmutur. Japonya, bu balamda, kendisinin daimi ye olarak Gvenlik Konseyinde yer almas gerektiini beyan etmitir.865 Japonya'nn bu talebi ABDce desteklenmi ve zellikle Bush ile Koizumi arasndaki grmelerde bu destek srekli bir ekilde teyit edilmitir.866 Japonya'nn ABDnin desteini almasna ynelik abasnn yannda, Almanya, Brezilya ve Hindistan ile bir platform oluturmular ve Grup 4 olarak adlandrlan bu lkelerin hepsi BM Gvenlik Konseyinde daimi ye olmalarn talep etmilerdir. 21 Eyll 2004de drt lkenin liderlerinin yapt toplantda; Genel Kurulun ye devletlerin iradesini yanstmas sebebiyle canlandrlmas, sosyal ve ekonomik alanlardaki BM ajanslar ile organlarnn acil sorunlara kar etkili bir ekilde hareket etmesi iin etkinliinin arttrlmas, Gvenlik Konseyinin 21. yzylda uluslararas toplumun gereklerini yanstmas, uluslararas bar ve gvenlii salama konusunda iradesi ve kapasitesi olan ye devletlerin daimi bir temelde sorumluluklar stlenmesini salayacak ekilde yeni yelerin alnmas, gelimekte ve gelimi ye devletlerde dahil olmak zere Gvenlik Konseyinin daimi ve geici nitelikteki ye saysnn arttrlmas, bu kapsamda Gvenlik Konseyinde daimi yelik iin Brezilya, Almanya, Hindistan ve Japonya'nn yasal adaylar olduu ve son olarak Afrikann da daimi bir temsil hakkna sahip olduu

865 866

Japanese Ministry of Foreign Affairs, Diplomatic Bluebook 2003, s. 128-129. Http://www.mofa.go.jp/region/n-america/us/meet0409.html, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005).

276

eklinde karar alnm ve uluslararas toplumdan destek istemilerdir.867 ABD destei ile Grup 4n dier yelerinin gl desteklerine ramen in, Japonya'nn Gvenlik Konseyinde daimi bir statye sahip olmasna scak bakmamaktadr. Ayrca Mart 2005de indeki Japon kart gsterilerin kaynanda Japonya'nn bu talebine kar in vatandalar tarafndan 400.000den fazla imza toplanmas ve ardndan gsteriler dzenlenmesi, in halknn bu neriye iddetli bir diren gstereceklerini ortaya koymaktadr. Japonya'nn oktarafl rgtlere ynelik politikalarnn bir ayan G-7/G-8 oluturmaktadr. ABD, Japonya, Almanya, Fransa, ngiltere, talya, Kanada ve en son 1998de Rusyann katlmasyla oluan G-8, gelimi devletlerin liderlerinin katld zirve toplantlar ile gayri-resmi bir temelde yrtlmektedir. 1975de Fransada ilk kez toplanan bu oluum daha sonra sreklilik kazanmtr. Her yl G-8 yesi devletlerin bir ehrinde gerekletirilen zirveleri uluslararas politikada gncel sorunlar ele almakta ve zm nerilerini tartmaktadr. Bu balamda, Japonya, G-7/G-8 zirvelerini kendi gndemi iin nemli olarak nitelendirmektedir. zellikle Kuzey Korenin nkleer silah konusundaki admlarn gndeme tamakta ve bu konuda G-7/G-8 desteini aramaktadr. 2005de gerekletirilen Gleneagles Zirvesinde Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi balkl aklamann 16. paragrafnda dorudan Kuzey Kore imzalam olduu Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlemesi Anlamasnn kurallarna uymaya arlmas ve bu balamda Alt-Taraf Grmelerine verilen destein yinelenmesi Japonya iin bir deste anlamna gelmektedir.868 Japonya'nn nem atfettii bir baka oktarafl rgt ise DTdr. Japonya, GATT olarak balayan ve 1994de sonulanan Uruguay Grmelerinin ardndan kurulan DTnn dnyada serbest ticarete ynelik katk salamasn beklediini ifade etmektedir. GATT balamnda zellikle Tokyo ve Uruguay Grmeleri ile gmrk tarifelerinin dnda ticaret sektrnn yan sra dnya ticaretinin nndeki engellerin kaldrlmasnn gndeme gelmesi, Japonyann bir ticari ulus olmas sebebiyle olumlu olarak karlamakta ve bu sreci desteklemektedir.869 Yine ticaret
Http://kantei.go.jp/foreign/koizumispeech/2004/09/21statement_e.html, (Eriim Tarihi: 18 Mart 2005). 868 Http://www.fco.gov.uk/Files/kfile/PostG8_Gleneagles_CounterProliferation.pdf, (Eriim Tarihi: 21 Aralk 2005). 869 Http://www.mofa.go.jp/policy/economy/wto/round0210.html, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005).
867

277

ile balantl olarak Japonya, 2001den beri srdrlen DT kapsamndaki Doha Kalknma Gndemine zel bir nem verdiini dile getirmektedir. Bunun nedenleri arasnda, szkonusu gndemin dnyann ekonomik bloklar eklinde blnmesini nleyecek bir mekanizma olarak alglanmas ile gelimekte olan devletlerin oktarafl ticaret ve yatrm sistemine entegre edilmelerinin salanmas arzusu yer almaktadr. Bunlara ilaveten, Japonyann GSY Hsnn % 60ndan fazlasnn hizmetler sektrnden gelmesi sebebiyle Japonyann DT kapsamnda hizmetler alanndaki ileri dzeyde liberal politikalarn benimsenmesini de destekledii grlmektedir.870 Son olarak DT, Japonya'ya kar gelimi devletlerin uygulamaya koyduklar ticareti engelleyici hkmleri nlemek iin gerekli mekanizmay salad gerekesiyle desteklemektedir.871 Japonyann oktarafl rgtlerle ilikisinin kstl bir alanda gelitii ve burada zellikle yine blgesel politikalar balamnda oktarafl rgtlere yneldii grlmektedir. Bunun sebepleri arasnda Japonya'nn Asya ktasn daha ncelikli alglamas ve politikalarn buna gre ynlendirmesi ile global dzeyde aktif politika stlenme konusunda ekimser olmas saylabilir. Irakn igalinin ardndan ABDye BM erevesinde verdii destek, bu konuda bir deiim ihtimali olduuna dair iaretler vermektedir. Yine de, gncel gelimeler nda deerlendirildiinde byle bir tutum ancak zaman ierisinde yava yava ortaya kabilecektir. 5. Japonya ile ABD arasndaki liki (Alt- Hegemon ile Hegemon likisi) Japonya-ABD ilikileri, Almanya-ABD ilikilerine benzer ekilde karmak bir a ilikisi zellii gstermektedir. Bu ilikinin tarihi, iktisadi ve mali boyutlar olduu kadar siyasi, sosyal ve gvenlik boyutlar da bulunmaktadr. Bununla beraber ABD ile ortaklk ilikisinin kendisi ayn zamanda Japon d politikas iin temel bir hedef olarak ortaya kmaktadr. ABD ile ortak deerleri paylatklarn belirten Japon Dileri Bakanl yetkilileri, bu ilikinin ekonomik ve gvenlik alanlarnda devam ettirilmesinin Japon karlar ve Asya-Pasifik blgesi iin gerekli olduunu ileri srmektedirler.872
870 871

Http://www.mofa.go.jp/policy/economy/wto/round0210.html, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). Http://www.mofa.go.jp/announce/announce/2004/9/0901.html, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005); Http://www.mofa.go.jp/announce/announce/2003/11/1111.html (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). 872 Japanese Ministry of Foreign Affairs, Diplomatic Bluebook 2004: Japanese Diplomacy and Global Affairs in 2003, Tokyo, Ministry of Foreign Affairs, 2004, s. 80.

278

Japonyann II. Dnya Sava sonras d politikasnn, zellikle Asya lkeleri ile ilikilerinin ABDnin d politikasnn bir yansmas olarak gelitii grlmtr. Bylece Japon d politikas temel olarak 1952 sonras bamsz bir ekilde hareket edebilme yeteneine kavumusa da, gerekte, ABDnin d politikasnn izgisinin devam eklinde gelimitir.873 Japon d politikasnn bu zellii ABD bakan Nixonun 1972de Pekini ziyaretine kadar deimeden srmtr. ABDnin Japonyaya danmadan ve haber vermeden bu ziyareti gerekletirmesi ve ardndan ini tanmas, Japon elitinde ok etkisi yaratmtr. Hatta Eisaku Sato hkmeti bu olayn ardndan iktidardan dmtr. Bu durum karsnda Japonya, daha bamsz bir d politika anlay gelitirmeye almtr.874 ABDden bamsz bir d politika anlay gelitirmeye almasna ramen Japonya, zellikle Kuzey Korenin nkleer silah gelitirmesi ve inin askeri gc nedeniyle gvenlik politikalarnda ABDye dayanmaya devam etmesini zorunlu hale getirmitir. II. Dnya Sava sonras gvenlik ilikisi Japonya ile ABD arasndaki en nemli konularn banda gelmitir. 8 Eyll 1951de San Franciscoda imzalanan Japonya ile Bar Antlamasnn 3. blmnn 5. ve 6. maddeleri Gvenlik ile ilgili dzenlemeleri iermitir. 5. maddenin 1. paragrafnda, Japonya, BM Szlemesinin 2. maddesine atfta bulunmu ve bu kapsamda yer alan ykmllklere uymay taahht etmitir. Ayn maddenin 2. paragrafnda ise ittifak devletlerinin Japonya ile ilikilerinde BM Szlemesinin 2. maddesine dikkat edeceklerini teyit etmilerdir. Ayrca yine ayn maddenin 3. paragraf ise Japonyann bamsz bir devlet olarak BM Szlemesinin 51. maddesine gre bireysel ve toplu meru mdafaa hakknn olduu ve Japonyann gnll olarak kolektif gvenlik dzenlemelerine girebilecei ittifak gleri tarafndan kabul edilmitir. Antlamann 6. maddesi ise igal kuvvetlerinin Japonyadan ekilme ilemleri ve Japon askerlerinin geri dn ile ilgili olarak dzenlenmitir.875 Japonya ile ABD arasnda ayn tarihte imzalanan ve 28 Nisan 1952de yrrle giren dier bir antlama ise toplam 5 maddeden oluan ABD-Japonya Karlkl Gvenlik Antlamas olmutur. Antlamann dibacesinde, Japonyann

Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri, s. 3. Mendl, Japans Asia Policy, s. 33. 875 Antlama metni, Wolf Mendlden Japans Asia Policy: Regional Security and Global Interests balkl kitabnn ekler blmnden alnmtr. Mendl, Japans Asia Policy, s. 173-174.
874

873

279

ayn gn Mttefik Kuvvetlerle bir bar antlamas imzalad ve antlamann yrrle girmesiyle silahszlanan Japonya'nn meru mdafaa hakkn kullanamayaca belirtilmitir. Ayrca dnyadan henz sorumsuz militarizmin silinmemesi nedeniyle Japonya'nn ABDnin askeri gcn Japonya lehine kullanmasn ngren bir gvenlik antlamas arzulad ifade edilmitir. Bu antlamann 1. maddesine gre Japonya ABD'nin kara, deniz ve hava kuvvetlerinin Japon topraklar zerinde konulanmasn kabul etmitir. ABDnin Japonya'daki bu askeri kuvvetler sadece Japonya'ya gelebilecek bir saldrda deil, ayn zamanda Japonya'nn talebi olmas halinde, d glerin kkrtmasyla balam olan i isyanlar ve ayaklanmalar bastrmak iin de kullanmas ngrlmtr. Antlamann 2. maddesinde, Japon topraklar zerinde ABDnin onay olmadan baka bir gce askeri slerin kullandrlmas, manevra yaplmas, gei hakk verilmesi ya da benzeri haklar ve yetkiler tannmas kabul edilmeyecei vurgulanmtr. 4. madde ise BM erevesinde Japonya ve blgenin uluslararas bar ve gvenliini salayacak bireysel ve kolektif dzenlemeler yapmas durumunda antlamann feshedilebileceini ngrmtr.876 19 Ocak 1960da Washingtonda ABD ile Japonya arasnda imzalanan Karlkl birlii ve Gvenlik Antlamasnn dibacesinde, BM Szlemesine atfta bulunularak, BM Szlemesinin ama ve ilkeleri ile yine ayn szlemede yer alan meru mdafaa hakkndan bahsedilmitir. Antlamann 1. maddesi, taraflarn BM Szlemesinde belirtildii zere, uluslararas sorunlar barl yollardan zlmesi ve g kullanm veya tehdidinden kanmalarn stlenmelerini salamtr. 2. madde erevesinde, taraflarn barl ve dostane uluslararas ilikilerin gelitirilmesine ynelik olarak demokratik kurumlarn glendirilmesine katkda bulunmalarn, 3. maddesinde ise taraflarn anayasalarna tabi olarak silahl bir saldrya kar koymak iin srekli ve etkili kendi kendine yardm ile karlkl yardm balamnda bireysel olarak veya birbirleriyle ibirliini ngrmtr. Szkonusu Antlamann 4. maddesinde, Japonyann gvenlii veya Uzak Douda uluslararas bar ve gvenlik tehdit edildii zaman, taraflarn birbirlerine danmalar dzenlenmitir. Karlkl birlii ve Gvenlik Antlamasnn en nemli maddeleri 5. ve 6. maddeleri olmutur. 5. madde, Japonyann idaresi
876

Antlama metninin tercmesi, Tunokunun Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri adl kitabndan alnmtr. Tunoku, Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri, s. 145-146.

280

altndaki topraklara kar saldry her bir taraf, kendisine kar yaplm olarak grlmesini ve bunun iin, bu silahl saldrnn ve alnan nlemlerin BM Szlemesinin 51. maddesi erevesinde Gvenlik Konseyine bildirilmesi ile BM Gvenlik Konseyinin uluslararas bar ve gvenlii koruyacak gerekli nlemleri almas halinde daha nce alnan nlemlerin durdurulmasn dzenlemitir. 6. maddede ise Japonyann gvenlii ile Uzak Douda uluslararas barn ve gvenliin korunmasna katkda bulunmak iin ABDnin Japonyadaki kara, hava ve deniz kuvvetlerinin tesislerini ve alanlarn kullanmas hakk tannmtr. Bahsedilen antlamann 7. maddesinde ise bu Antlamann BM Szlemesinde belirtilen haklar ve ykmllklerini veya BMnin uluslararas bar ve gvenlik sorumluluklarn etkilemeyecei ifade edilmitir.877 17 Nisan 1996 tarihli Gvenlik Hususunda Japonya-ABD Ortak Deklarasyonu - 21. Yzyl iin ttifak adl belge ile iki lke arasndaki gvenlik ilikilerinin Souk Sava sresince Asya-Pasifik blgesinde bar ve istikrar getirdii ve bu yk iki devletin halklarnn stlendii belirtilerek, iki devletin zgrln korunmas, demokrasi ve insan haklarna sayg balamnda ibirliinin devam edecei vurgulanmtr. Deklarasyonun Blgesel Manzara ksmnda, global dzeyde bir silahl atma olaslnn geriledii fakat Kore yarmadasndaki askeri kuvvetlerin fazlal, nkleer silahlar ile toprak sorunlarnn Asya ktasnn karlat en nemli sorunlar olduu belirtilmitir. Deklarasyonda ayrca 1965 tarihli Antlamaya atfta bulunularak, temel noktalarn bu Antlamada dzenlendii ifade edilmitir. Bunlara ilaveten, Japonyann 1995de aklad Ulusal Savuma Program Ana Hatlar, Souk Sava sonras Japon Meru Mdafaa Kuvvetlerinin uygun savunma kapasitesine sahip olmasn belirlemesine ramen, 1965 tarihli Antlamann Japonyann gvenliini garanti altna alan bir belge olarak kabul etmeye devam etmitir.878 Gvenlik sorunu, ABD ile Japonya arasnda karmak ilikiler ann en nemli unsurlar arasnda yer almaktadr. Japonya iin ksa dnemde Kuzey Kore, uzun dnemde in en nemli tehdit olarak belirmektedir. 1998de Kuzey Korenin fze denemesi, Japonyann bu gvenlik kaygsn ortaya koymaktadr. Bu nedenle,
Antlama metni, Mendlden Japans Asia Policy: Regional Security and Global Interests adl kitabnn ek blmnden alnmtr. Mendl, Japans Asia Policy, s. 167-168. 878 Http://www.mofa.go.jp/region/n-america/us/security/security.html, (Eriim Tarihi: 12 Mart 2005).
877

281

ABDnin inisiyatifi ile Cenevre grmelerinin yaplmas ve ardndan Alt-Taraf Grmelerinin balatlmas, ABDnin Japonyann gvenlii konusundaki nemini gstermektedir. Buna karlk ABD, Japonyadan gvenlik konularnda zellikle uluslararas politika asndan daha aktif bir tutum benimsemesini talep etmektedir. Japonya ise Almanya gibi ABDnin askeri katk yapmasn talep ettii uluslararas kriz durumlarnda genellikle ek diplomasisine bavurduu grlmektedir. Japonya, I. Krfez Krizi (1990-1991) srasnda ABDnin asker talebine kar Japon Anayasasnn 9. maddesi erevesinde asker gndermesinin mmkn olmadn ABDye bildirmitir. Fakat ikili ilikilerde sorun yaanmamas amacyla, 12-15 milyar ABD Dolar arasnda bir paray ABDnin savan finanse etmek iin kullanmtr.879 II. Krfez Krizinde ise insani yardm ad altnda Irakta siyasi dzenin salanmas amacyla askeri birliklerini Iraka gndermesi Japon Anayasasnn 9. maddesi erevesindeki tartmay daha da alevlendirmitir. Yakn gelecekte anayasann 9. maddesinin deitirilmesi konusunun daha ok gndeme gelecei anlalmaktadr. zellikle gen politikaclar arasnda yaplan anketler, szkonusu maddenin revizyonuna scak bakldn ortaya koymaktadr. Fakat bu revizyonun gerek i politikada gerekse blgesel lekte ok byk tartma yarataca aktr. politikada anayasann deitirilmesine kar olan kitlelerin sonuta Japon elitlerinin verecei karara sayg ile karlamalar muhtemeldir. Dier yandan in ve Gney Kore byle bir revizyona iddetle kar kacaklardr. Bu durumda blgesel gvenliin tehdit edilecei ve ilikilerin gerginleecei muhtemel bir gelime olarak deerlendirilebilir. ABDnin ise yine bu srete taraflar arasnda inisiyatifi ele alarak politika gelitirecei ve Alt-Taraf Grmelerine benzer platformlarn devreye sokulabilecei dnlebilir. ABD ile gvenlik konusundaki ittifak hl Japonya'nn d politikas asndan temel olma zelliini korumaktadr. Gvenlik konusunda ABD ile yaanabilecek bir sknt, Japon elitlerine gre kendi gvenliklerini tehdit edecei gibi, gerek blgede gerekse dnyada Japonyaya kar bakn deimesi ihtimalini de beraberinde getirebilecektir. Bununla birlikte 1972de Nixonun Japonyaya haber vermeden in ile gizlice yrtt diplomasi Japon elitleri ile Japon toplumunda yaratt soru iaretleri hl hafzalardadr. Benzer ekilde Sovyetler Birliinin
879

Chai, Entrenching the Yoshida Defense Doctrine, s. 393; Green, Japans Reluctant Realism, s. 17; McCormack, Remilitarizing Japan, s. 31.

282

yklmasnn ardndan Rusyaya Japonya'nn ekonomik yardm konusunda ABDnin sert uyarlar Japon elitleri tarafndan endieyle deerlendirildii grlmektedir. Bu olaylarn ardndan Japon politikasnda bilhassa LDP iinde Japonya'nn gvenliinin kendisi tarafndan salanmas yolunda grler artk ciddi taraftar toplamaya balamakta ve bu kapsamda anayasann 9. maddesinin revizyonu daha fazla bir ekilde gndeme gelmektedir. ABD ile Japonya arasnda gvenlik ilikileri kadar dier bir nemli unsur ticari ve mali boyutlar bulunan ekonomik ilikilerdir. 2004de ABD ile Japonya arasndaki ticaret hacmi 20 trilyon Japon Yenini at ve ABDye 13.7 trilyon Japon Yenlik rn ihra ettii istatistiklerden ortaya kmaktadr Bunun yan sra, 6.7 trilyon Japon Yeni civarnda ABDden mal ve hizmet ithalatnn yaplmas ve Japonyann ABD karsnda son 20 senedir yllk olarak yaklak 6-7 trilyon Japon Yeni ticaret fazlas vermesi, iki lke arasnda tartma konusu olmaktadr. Japonya'nn elde ettii bu ticaret fazlas nedeniyle ABDnin Japonya zerinde pazarn amas, finans sektrn liberal hale getirmesi, Japon Yeninin deerinin arttrlmas ile zelletirme yoluyla kamu sektrnn kltlmesi ve kamunun denetiminin dereglasyon araclyla azaltlmas gibi basklar yapmasna yol amtr.880 Japonya'nn byk ounluu ABD olmak zere sadece Kuzey Amerikaya yapt dorudan yabanc yatrmn son 12 ylda yaklak 60 milyar Japon Yenine ulat tahmin edilmektedir. Japonya'nn Kuzey Amerikaya dorudan yabanc yatrm miktar, Avrupaya yaplan dorudan yabanc yatrmla kyaslandnda yaklak 1/3ne tekabl etmekte (160 milyar Japon Yeni), Asya ile kyaslandnda ise ABDye yaplan dorudan yabanc yatrmn toplamnn yars kadar (120 milyar Japon Yeni) olduu grlmektedir.881 Yine ayn dnemde Kuzey Amerikadan Japonyaya gelen dorudan yabanc yatrm miktar ise 60 milyar Japon Yen olarak grlmektedir. Dier yandan Japonyaya gelen dorudan yabanc yatrmlarn iinde en fazla pay ABD olutururken, Avrupa 20 milyar Japon Yeni, Asya ise 1 milyar Japon Yeni civarnda bir yatrm ile ABDnin gerisinde kalmaktadrlar.882 Japonyaya gelen dorudan yabanc yatrmnn dklnn nedenleri arasnda
Gao, Japans Economic Dilemma, s. 15. Http://web-japan.org/stat/stats/08TRA42.html (Eriim Tarihi: 14 Temmuz 2005) 882 Http://web-japan.org/stat/stats/08TRA52.html (Eriim Tarihi: 14 Temmuz 2005)
881 880

283

Japonya'nn maddi yeterlikleri blmnde incelendii zere, Japon irketlerin yabanc irketlere olumlu bakmamalar, brokrasinin engeller karmas bulunmaktadr. II. Dnya Sava sonras Japonya'nn ekonomik adan yeniden yaplanmas srasnda ABD'nin etkisi byk olmutur. 1950lerde yapt toplam 3 milyar ABD Dolar civarndaki yardmn yan sra Kore sava nedeniyle ABD, blgede Japon ekonomisine dayanmas nedeniyle dorudan Japon ekonomisine katkda bulunmutur. Bunlara ilaveten, ABD, Japon irketlerinin Amerikan teknolojisinden yararlanmalar konusunda zellikle 1950ler ile 1960larda byk kolaylklar salamtr. 1950ler sonras Souk Sava nedeniyle gvenlik hususunda iki devlet arasnda gl bir ittifak belirmesine ramen, 1960larn sonundan itibaren iki lkenin ekonomik ilikileri artan bir ekilde zellikle Amerikan yetkilileri, sanayicileri ve akademisyenleri arasnda tartma yaratmaya balamtr. Tartmalarn gerekesi, Japonya'nn serbest ticarete dayal bir ekonomik sistemi bulunmamas, yabanc irketlerin Japon ekonomik sistemine dahil edilmesinde Japon demir geninin engeller karmas, Japonya'nn artan bir ekilde ABDde lobicilie balamas, Japon mallarnn ABDde isizlie yol atnn ii ve iveren temsilcileri tarafndan savunulmaya balanmas ve
883

Japonya'nn

Amerikan

kamuoyunu yanltt gibi nedenlere dayandrlmtr. piyasas alanlarnda olmutur.

Ticarette yaanan balca

sorunlar ise yar-iletkenler, otomotiv sektr, balina av, pirin ve perakendecilik 1980lerin ortalarndan itibaren, yukarda saylan nedenlere dayal olarak ABD, Japonyaya kar bir dizi ekonomik karar almtr. lk olarak yar-iletkenlerin ticaretinde sorun yaanmtr. Yar-iletken sanayisi ABDde domasna ramen, Japonya ve Avrupa da bu alanda teknolojisini gelitirmitir. Japonya, yar-iletken sanayisini gelitirmek iin korumac politikalar uygulam ve yabanc irketlerin Japon piyasasna girmesini engellemitir. Bunun karlnda 1980lerde Japon irketlerinin ABDde paylarn arttrmas ile iki lkenin sanayileri arasnda tartmalar yaanmaya balamtr. Japonya'y temsil eden MITI ile ABD ticaret

883 Yoichiro Sato, Modeling Japans Foreign Economic Policy with the United States, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave, 2001, s. 14-18.

284

temsilcisi arasnda yaanan mzakerelerde, ABD, Japon piyasasnda yabanc paynn % 20ye ykseltilmesini ve bunun mzakereler sonrasnda aklanan metinde yer almasn talep etmitir. MITI yetkilileri, rakamsal hedefler koymaktan kanmlar ve bunun zerine ABD, DTye ikayette bulunmutur. 1996 sonrasnda ise ABD irketlerinin Japon piyasasndaki yar-iletken paynn % 20yi gemesi ile ABD, bu sefer bunun kalc olmasna ynelik olarak MITI ile anlama yaplmasn nermi fakat Japonya bunu reddetmitir. Bylece MITI, saysal bir hedef belirlenmesine kar koymu ve ABDnin politikasna direnmitir.
884

Yine ayn dnemde Japonyann ihra ettii balca rn haline gelen otomotiv sektr, yar-iletkenler sektrne benzer ekilde koruyarak, ABD piyasasnda gl konuma ykseldi. Japonya ise yine kendi piyasasn buna karn yabanc irketlere amad. Haziran 1980de Ford ve Birleik Otomobil ileri, Japon otomotiv sanayine kar ABD Kongresine ikayet dilekesi sundular. Reagan hkmeti bu durum karsnda kendi otomotiv sektrnn basksyla Japon hkmetine gnll ihracat kstlamas nerisini gtrd. Japonya neriyi kabul etmekle birlikte kotann yava yava arttrlmasn da ABDye kabul ettirdi. Kota uygulamalar gndeme gelince, Japon irketleri retimini ABDye kaydrarak, daha lks model retimine yneldikleri gzlemlendi. Bu sayede Japon otomotiv sektr kr marjn korudu. Fakat 1990larn bandan itibaren Amerikan otomotiv sektrnn nde gelen irketleri olan Ford, General Motors ve Chrsyler, Japon otomotiv piyasasna yedek para ve datm yoluyla daha fazla giri imkan elde etmek iin Bush ynetimini zorlamaya balamalar ile bir kez daha ilikiler gerginleti. Clinton dneminde de lobi faaliyetlerini sklatran Amerikan irketleri, saysal hedef koymaya altlar ama Japon elitleri yine bu baskya kar direnmeyi baardlar. Bununla beraber Japon brokrasinin bilhassa MITInin iddetli bir ekilde ABD basksna direnii, Japon otomotiv irketlerini endielendirdi ve saysal hedef koymak zorunda kaldlar.885 Dier nemli sorunlu alanlardan birini pirin konusu oluturmaktadr. Japonya, pirin retiminde kendi kendine yeterliliini salayan bir lke konumunu srdrmek istemi ve byk lde sbvanse ettii pirin piyasasn GATT kapsamndan muaf tutmakta ve pirin ithalatnn yasan devam ettirmmektedir.
884 885

bid, s. 19-21. bid, s. 22-23.

285

Buna karn, Amerikan pirin reticileri zaman zaman Japon hkmetine ikayet bavurusunda bulunarak Japon piyasasnn kendilerine almasn talep etmektedirler. Japon ekonomisini ynlendiren elitler, uluslararas ortam ve basknn younluuna gre karar mekanizmalarn iletmektedirler. Pirin olay da bu rneklerden birini oluturmaktadr. Japonya, pirin konusunun GATTn Uruguay Grmeleri balamnda tartlmasn istemi ve bu platformda konu 1993den itibaren ele alnmaya balamtr. Japonya, ayn yl, iklim artlar ve pirinte rekoltenin dkln ileri srerek, pirin ithalatn 1994de serbest braktn aklamtr. Fakat Japon ekonomik ynetimi 1999da ise pirin ithalatnn gmrk tarifesine bal olduunu deklare etmitir.886 Ticaret alannda ABD ile Japonya arasndaki dier bir tartmal alan byk lekli perakendecilik sektrnn Japon piyasasna girmesine izin verilmemesi zerine yaanmtr. LDPnin nemli oranda seimlerde destek ald kk lekli perakendecilik sektr yllarca korunmutur. 1980lerin sonundan itibaren kk lekli perakendecilerin saysnn azalmas ile byk lekli perakendecilerin piyasalara giri yapmalarna izin verilmesi ise tartmalara neden olmutur. Bu arada Amerikal irketlerde Japon piyasasnda yerini almak iin aba gstermeye balamlardr. Bushun katld bir trenle Amerikal irket Toys R Usn Tokyoda al ile Amerikan irketlerinin Japon piyasaya girileri salanm ve 1990larn sonundan itibaren byk lekli perakendecilik nndeki engeller kaldrlmtr.887 Fakat bu sefer baka grnmez engeller ortaya kmtr. Bu irketler Japon toplumu tarafndan benimsenmemi ve irketler Japon eleman istihdam etmelerinde sorunlar yaamlardr.888 1980lerin ortalarndan itibaren zellikle ABD btesinin byk aklar vermesi ile finansal alan Japonya ve ABD arasndaki ticaretten daha fazla nem kazandn gstermektedir. Japonya, d ticaretinde byk miktarda fazla vermesi nedeniyle para biriminin deerlenmesi riskiyle karlamakta ve bunu engellemek iin giderek artan oranlarda bilhassa ABDde bata hazine bonosu ile menkul

886 887

bid, s. 24. bid, s. 25-26; 888 Katz, Selected Updates to Japan, s. 162-166.

286

kymetler gibi portfoly yatrmlarna ynelmektedir.889 Japon irketlerinin Amerikan irketlerini almas ise Amerikan kamuoyu tarafndan phe ve dmanca karlanmaktadr. Ayrca Japonyann 2004n sonu itibariyle 800 milyar ABD Dolar civarndaki dviz rezervlerinin byk ounluu da dolar cinsinden tutulmakta ve bu rezerv ABDde ya hazine bonosu ya da dier ekillerde bir ekilde kalmaktadr.890 ABDnin Japon ekonomik sistemine girememesi, Japon ekonomisine ynelik eletirilerin kaynanda yer alan en nemli unsurdur. zellikle brokrasinin yan sra LDP ile keiretsularn milliyeti politikalar izlemesi ve yabanc irketlerin piyasaya girmesinin engellemesi, ABD tarafndan Japon ekonomisinin serbest ticareti savunan bir ekonomi niteliinde bulunmad eklinde eletirilmesine neden olmaktadr. Amerikal ekonomistlerin zm nerileri ise Japonya'nn gerek anlamda serbest ticareti benimsemesi ve piyasalarn darya amas eklindedir. Japon ekonomik sisteminin 1990larda ktye gitmesini Amerikal yetkililer ve akademisyenler, rekabeti ve effaf niteliinin bulunmamasna balamaktadrlar. Bilhassa finans sektrnde geri dnmeyen kredilerin Japon hkmeti tarafndan 200 milyar ABD Dolar civarnda yardm paketine ramen bu rakamn daha fazla olduu ynndeki tahminler bulunmaktadr. Bunlarn yan sra Japon ekonomisinin ok fazla brokratik olmas ve ar derecede yasal dzenlemelerin bulunmas gibi nedenlerle finans sektr bata olmak zere Japon ekonomisinin yeniden yaplanmasn neren Amerikal akademisyenler, daha az brokrasinin hakim olduu Amerikan tarz piyasa odakl bir ekonomik modele ynlenmesi gerektiini savunmaktadrlar.891 Bu balamda, 1989dan itibaren Japon yetkililer ile ABDli yetkililer arasnda balayan Yapsal Engeller nisiyatifi (Structural Impediment Initiative-SII) ise halen devam etmektedir. Fakat gelimi bir ekonomik yapya sahip olmas sebebiyle IMF
889 Yoichiro Sato, Diplomacy of the Ministry of Finance: Promoting or Handicapping the Yen?, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave, 2001, s.186; Chikara Higashi, G. Peter Lauter, The Internationalization of the Japanese Economy 2. Edition, Boston, Dordrecht, London, Kluwer Academic Publishers, 1990, s .335. 890 Wiiliam R. Cline, The Case for a New Plaza Agreement, Policy Briefs in International Economics No. PB05-4, Washington, Institute for International Economics, 2005, s.8. Szkonusu rezerv miktarlar, IMFnin International Financial Statistics adl kitabndan derlenmitir. Bu verilere gre 2004n sonu itibariyle Japonya, 833 milyar ABD Dolar, in 614 milyar ABD Dolar, Hong Kong 123 milyar ABD Dolar, Kore 198 milyar ABD Dolar, Malezya 66 milyar ABD Dolar, Singapur 112 milyar ABD Dolar, Tayvan 242 milyar ABD Dolar ve Meksika 64 milyar ABD Dolar rezerve sahiptir. 891 Gilpin, The Challenge of Global Capitalism, s. 279-281.

287

aracyla da bask yaplamayan Japon ekonomik sistemini alacana ynelik olarak Amerikal siyasetilerin ve i adamlar ile akademisyenlerinin mitlerinin giderek azald grlmektedir.892 Sonuta, ABD ile Japonya arasndaki ilikiler, zellikle gvenlik ve ekonomik alannda ok boyutlu bir nitelie sahiptir. likinin bu boyutlar artk giderek artan oranda birbirleriyle entegre ve birbirlerini destekler hale gelmektdir. I. Dnya Sava sonras ABD igali ile balayan srete, Japon ekonomisinin gelitirilmesi ABDnin ana hedeflerinden biriydi. Bu kapsamda, Gneydou Asya, kaybedilen Kore ve in'in yerine bir bakma hediye edildi.893Bununla birlikte iki devlet arasndaki ilikiler gerginliklerden muaf deildir. zellikle ticari alanda iki lke arasndaki gerginlik birbirlerini sulamalar dahil kamuoyu nnde cereyan etmektedir. Fakat bu konuda Japonya'nn geri adm atmad ve ABDnin taleplerine direndii grlmektedir. Bununla birlikte gvenlik ve mali konularda ise ibirlii ise ciddi bir entegrasyona ve karlkl bamlla iaret etmektedir. Japonya siyasi alanda ABDnin uluslararas politikasna destek vermekte ve dnyay ynlendirmesine ynelik politikalarna onay vermektedir. Hatta bu dnya politikasnn uygulanmas aamasnda ilk nceleri ek diplomasisini kullanm olan Japonya, giderek askeri operasyonlara bizatihi kendi askeri kuvvetleri ile Japon Anayasasndan kaynaklanan engellere ramen 2004den itibaren Iraka asker gndermesinin de gsterdii zere aktif bir ekilde katlmaya balad gzlemlenmektedir. Dier yandan Japonya, Asya politikasnn uygulanmasnda ABDden aktif bir ekilde destek beklemektedir. Burada ABDden gerekli destei Kuzey Kore rneinin gsterdii zere gvenlik konularnda daha youn bulabilmekte iken, ekonomik konularda Japonya'nn kendi inisiyatifiyle gelitirdii politikalara, Asya krizindeki gelimelerin ortaya koyduu gibi, ABDden bekledii destei her zaman bulamamaktadr. ABD ise Japonya'nn zellikle ekonomik konularda yalnz bana hareket etmesini kabul etmemekte ve Japon elitlerini yanna ekmeye almaktadr. Kapitalist ve gelimi lkelerin elitleri arasnda ortak bir dnce sistematiini gelitirmek ve bu sayede Gramici anlamda bir tarihsel blok oluturmak amacyla dizayn edilen Trilateral Komisyonu bunun en gzel rneini oluturmaktadr.
892 893

bid, s. 282; Encarnation and Mason, Neither MITI nor America, s. 54. C. K. Yeung, Japans Role s. 138.

288

SONU
Bilgiye nasl ulalaca sorusu gnmzde nemli sorunlardan biri olarak ortaya kmaktadr. Pozitivizm bilgiye ulama konusunda yzyllardr stnln srdrmektedir. Bilgiyi elde etmek iin nemli bir kaynak olarak belirmesine ramen pozitivizm, sadece sosyal bilimlerde deil, ayn zamanda doa bilimlerinde yaanan gelimelerle birlikte bu stnl sorgulanmaktadr. Bu kapsamda elde edilen bilginin tm zaman ve meknlara hkmettiine ve nesnel olduuna dair gr artk tartlmaya baland grlmektedir. Uluslararas likiler de bu tartmalardan doal olarak etkilenmektedir. Uluslararas likilerin tek paradigmas pozitivizm erevesinde oluturulan realist teori ve trevlerinin tarihdl ve teorinin zmnen glnn grlerini barndrmas gibi hususlar nedeniyle uluslararas politikann aklamasnda yeterli olmad kabul grmektedir. Gnmz dnya politikasnn anlalmasnda Robert Coxun kulland Gramici hegemonya teorisi nemli bir alm salamaktadr. Bu teorinin gc realist paradigmann kulland temel unsurlar da dikkate alarak, uluslararas ilikiler teorisini derinlemesine gelitirmesinde yatmaktadr. Her eyden nce, eletirel teori, tarihin zaman dln kabul etmemekte ve bunun yerine, tarihi sarmal bir dng balamnda deerlendirerek, tarihin asla tekerrr etmediini kabul etmektedir. Bylece evrensel teori iddialarn reddetmektedir. Bilgiye ulam salandktan sonra bilginin kendisi sosyal bilimlerde bir sorun olarak ortaya kmaktadr. nk bilginin kendisi bir g olarak siyasetten ekonomiye, uluslararas ilikilerden sanata kadar bir ok alana yn vermektedir. Bu kapsamda, pozitivizm, bilginin nesnel ve tarafsz olabileceini ileri srmektedir. nk ampirisizme dayanan bu elde edilen bilginin d dnyay yansttn ve bilgi ile dnya arasndaki bir denklik ilikisi olduunu kabul etmektedir. Dier yandan eletirel teori ise bilginin ina edildiini ve bilgi ile dnya arasndaki ilikinin bir kurulu ilikisi olduunu gstermeye almaktadr. Bylece eletirel teori bilginin bir amaca ynelik olarak dzenlenebileceini ortaya koymaktadr. Uluslararas ilikiler disiplininin bu balamda ABD'nin sosyal bilimi veya d politikasn aklamada kullanlan bir alan olarak grlmesi, bilginin bir amaca hizmet ettii grn de hakl karmaktadr.

289

Birinci blmde de bahsedildii zere, realist paradigma sadece askeri ve maddi yeterliklerle teorisini donatmakta ve uluslararas politikadaki deiimi Souk Savan bitii ve Sovyetler Birliinin yklmas rneklerinde de grld zere aklamakta zorlanmaktadr. Realist paradigmann temelinde pozitivizmin bulunmas teorinin btn zaman ve mekn iin geerli olduu grn beraberinde getirmektedir. Bu nedenle realizmin tarihi sadece kendi iinde bir dnm olarak ele almas doal karlanabilir. Bununla birlikte gnmz siyasi yaplarnn, ekonomik ilikilerinin ve toplumunun eski Yunan veya hatta 19. yzyl Avrupas ile benzerlikleri olduunu ileri srmek imkanszdr. Dnya dinamik bir deiim halindedir. Bu deiimi duraan kavramlarla aklamak artk imkanszdr. Coxun hegemonya teorisi sosyal bilimlere btncl bir bak as getirmekte ve Uluslararas likileri sadece bir disiplin olarak ele almaktan ziyade, onun epistemolojisi ve ontolojisinin yan sra sosyoloji, siyaset bilimi, tarih, ekonomi, corafya, kltr, felsefe, psikoloji ve hatta gzel sanatlarla birlikte ele alarak disiplinler aras bir bak as getirmektedir. Gerekte Cox, sosyal bilimlerin ierisinde disiplinleraras bir ayrtrma yaplmasn reddetmekte ve onlar btncl yaklam erevesinde deerlendirmeyi uygun bulmaktadr. Bu sayede Cox, sosyal bilimlerin btnn uluslararas ilikiler erevesinde deerlendirme imkan vermektedir. Bunu yaparken Cox, en bata uluslararas ilikilerin toplumlarn sosyal retim ilikileri temelinde yapland ileri srmektedir. retim ilikileri bir st organ olan devlet ile, devlet ise dnya dzenleri ile iliki halindedir. Bunlarn yan sra Cox, kuvvet potansiyelleri adn verdii maddi yeterlikler, fikirler ve kurumlarn yine birbirleriyle etkileim halinde, retim ilikilerini, devleti ve dnya dzenini belirlediini iddia etmektedir. Uluslararas ilikilerde bir ok deiim yaanmasna ramen Gramici anlamda devlet, temel aktr veya yap olmaya devam etmektedir. Fakat devlet, realist paradigmann sadece maddi yeterlikleri ile aklanamaz. Bunun yerine Wendt ve Coxun devlete getirdii alm nemlidir. Devlet, srekli bir etkileim halinde sosyal olarak ina edilen bir yap-aktrdr. nk kurumlar sadece davranlar dzenlemez, ayrca kurumlar srekli bir ekilde oluturur. Gnmz Almanyas veya Japonyas byle bir devlet tanmnda daha rahat aklanabilir. Aksi takdirde, realist teori balamnda Souk Sava sonrasnda tarihte geriye dnp, bu devletleri

290

g politikas peinde koacak ve uluslararas alanda stnln kabul ettirmeye ynelik politikalar izleyen devletler olarak incelemek gerekmektedir. Halbuki Souk Savan bitmesinden 15 yl gemesine ramen, bu devletler byle bir heves veya hareket iinde deillerdir. ok tarafl rgtlerle ibirliine devam ettikleri ve hatta bu rgtlerin gelitirilmesi iin youn aba sarf ettikleri grlmektedir. Burada Wendtin kimlik ve karlarn subjektif unsurlar (inanlar ve fikirler) etrafnda belirlendiini tezi devreye girmektedir. Bu kimlik ve karlar, toplumdaki hakm yorumla birlikte ekillenmekte ve glenmektedir. Almanya ve Japonya, II. Dnya Sava sonrasnda kimlik ve karlarn yeniden rettii ve bunlarn toplumda geni kabul gren bir yeni bir durum oluturduu kabul edilebilir. Fakat bu srecin srekli bir ekilde yeniden retildii de dikkate alnmas gereken bir unsur olarak ortaya kmaktadr. Realist akademisyenler arasnda da uluslararas politika alannda ABD, Almanya ve Japonyann oluturduu stnle kar gelebilecek bir g unsurunun bulunmad kabul edilmektedir.894 ABD, askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda baz gerilemeler yaamasna ramen, hl bir ok politikann uygulanmasnda belirleyici niteliktedir. Dier yandan, 2000li yllarn bandan itibaren, ABD'nin uluslararas politikada tek tarafl davrand ve uzlama aramad grlmektedir. Bu nedenle ABDnin emperyal politikalara yneldii eklindeki grler uluslararas ilikiler literatrnde gn getike arlk kazanmaktadr. Realistlerin kullandklar imparatorluk ile hegemonya kavramlar asndan ok byk farkllk grlmemektedir. Onlara gre zaten ABD, kuruluundan Souk Sava dnemi sonrasna kadar bir imparatorluu temsil etmektedir. Bu nedenle uluslararas politikada ABD'nin tek tarafl giriimleri yeni bir olay olarak deerlendirmemektedirler. Hegemonya ise realist paradigma iin stnlk anlamna gelmektedir. Bu stnlk maddi yeterliklerin dier devletler zerinde baskn bir ekli olarak ortaya kmaktadr. Halbuki Gramici anlamda hegemonya , dier devletlerin kendilerinin rzasyla oluturulan bir durumu yanstmaktadr. Bu durumu fikirler ve kurumlar glendiren unsurlar olarak ortaya kmaktadr. II. Dnya Savann ardndan ABD, dnya politikasnda hegemonik bir g olarak belirmitir. ABDnin uluslararas alan dzenleme abalar, 1945 sonrasnda
894

Jeffrey T. Bergner, The New Powers: Germany, Japan, the US, and the New World Order, New York, St. Martins Press, 1991, s. 196.

291

BM ve uzmanlk kurulular araclyla gerekletirilmitir. Bu arada Sovyetler Birlii ile yaanan Souk Sava, ABDnin bu politikalarn daha etkili bir ekilde uygulama imkann sunmutur. Bu dnemde Souk Savan da etkisiyle ii snfn da ierecek ekilde i evreleri ile siyaset ve brokrasinin dahil olduu tarihsel blok ile kurulan hegemonya, 1970lere kadar ABDnin bu kltrel etkisini devam ettirmesini salamtr. 1970de yaanan gerek dnya apnda gerekse ABD dzeyinde yaanan ekonomik ve siyasi krizlerin ardndan ABD, hegemonik gcn yeniden retmeye almaktadr. Reagan hkmetinin neoliberal politikalar erevesinde ii-iveren ve devletten oluan eski tarihsel blok yerini snraan irketlerin sahipleri ile st dzey yneticileri, uluslararas rgtlerin memurlar (IMF, Dnya Bankas, DT, UNDP, UNCTAD gibi), merkez lke siyasetileri ve brokrasisi ile evre lkelerdeki siyasetiler, brokrasi ve uluslararas alanda faaliyet gsteren iadamlarndan oluan yeni bir tarihsel bloa brakmaya balad grlmektedir.895 Washington Uzlamasnda izilen politikalar erevesinde devletin ekonomiye mdahalesinin asgariye indirilmesi ve kamu harcamalarnn azaltlmas, ekonominin kuralszlatrlmas (deregulation), bte ann drlmesi, zelletirme, dorudan yabanc yatrmn tevik edilmesi, fikr ve sna mlkiyet haklarnn korunmas, serbest ticaret ile birlikte sermayenin serbest dolam temel ilkeler haline gelmesi amalanan politikalardr.896 Bu balamda uluslararas finansal hareketlerin devletlerin zerinde daha belirleyici olmas ile hkmetlerin gz kendi toplumlarndan ziyade bu snraan irketlerin verecei kararlara evrilmeye baland kabul edilmektedir. Bu dnemde dnya politikasnn formlasyonunda ve uygulanmasnda Trilateral Commission, Mont Pelerin, Bilderberg, Dnya Ekonomik Forumu, G-7/G-8 gibi gayri-resmi platformlar byk nem kazanmaktadr. Snraan bir grup oluturma yolunda dayanma ve ortak zemin yaratmay amalayan bu platformlar, snraan tarihsel bloun lideri konumundaki ABD hegemonyasnn genel ilkelerini yaygnlatrma da nemli bir ara olarak ortaya kmaktadr. Bylece Gramici anlamda ABD hegemonyas gnmz dnyasndaki kltrel dzeyde belirleyiciliini devam ettirmek iin yeni yollar aramaktadr. Bu balamda da yeni
895

William I. Robinson, A Theory of Global Capitalism, s. 72-74. Manfred B. Steger, Globalization: A Very Short Introduction, Oxford and New York, Oxford University Press, 2003, s. 52-53.
896

292

yeni belirmeye balayan tarihsel blok erevesinde ABD kresel finans kapitalin liderliini stlenmektedir. Bununla birlikte, bu tarihsel blok ise ABD ile etkileim halinde birbirlerini destekledii grlmektedir. Eletirel teori balamnda alt-hegemonya kavram ise gnmz dnya siyasetinde zellikle Almanya ve Japonyann pozisyonunun anlalmas iin uygun bir zemin tekil etmektedir. Alt-hegemonyalar, her eyden nce global hegemonyaya meydan okumamakta ve onun dnya politikasn belirlemesine alternatif bir gr getirmemektedirler. Almanya ve Japonya'nn ABD ile ilikisi bununla beraber tamamen gerginliklerden muaf deildir. ABDnin Almanya ile Irak Sava ncesinde yaad gerginlik ve Japonya ile ekonomik konulardaki ekimesi bu duruma rnek olaylardr. Global hegemon ile alt-hegemonlar arasnda yaanan bu gerginlikler ksa bir sre sonra zellikle elitler tarafndan almakta ve ilikiler tekrar eski seviyelerine dndrlmeye allmaktadr. Almanya ve Japonya, ABDnin inisiyatifi ile 1970ler sonrasnda gelitirilen bir ok platformda aktif bir ekilde katlm salamaktadr. zellikle bu platformlardan Trilateral Commission, ortak ba gelitirme asndan en nemlisi olarak gze arpmakta ve alt-hegemonyalar elitleri ile bu ban gelitirilmesinde nemli roller stlenmektedirler. Bu gayri resmi platformlar ilikilerin dzenli bir ekilde seyretmesini ve sorunlarn almasn salayacak tampon blgeler olarak da ilev stlenmektedirler. Global hegemon ile alt-hegemonlarn ilikileri sadece siyasi dzeyde deil, ayn zamanda askeri ve ekonomik konularda da youn bir iliki ana iaret etmektedir. ABD, Almanya ve Japonya'nn en nemli ticari ve mali ortaklar arasnda yer almaktadr. Bilhassa Japon Merkez Bankas bugn ABD Hazinesinin balca finansrdr. Ticari ilikilerde de benzer eilimler grlmektedir. Almanyann d ticaretinde ilk iinde ABD bulunmaktadr. ABDnin d ticaretinde ise Almanya beinci srada yer almaktadr. Japonyann d ticaretinde ABD benzer ekilde ilk sralarda yer alrken, Japonya, ABDnin d ticaretinde drdnc srada yer almaktadr. Gvenlik konularnda alt-hegemonlar, global hegemonun gvencesi altndadrlar. Bu durum, gnmzde daha ok Japonya iin temel olmakla birlikte Almanya iin de devam etmektedir. Japonyann Dou Asyadaki gvenlii tamamen ABDye endekslidir. Almanyann gvenlii konusu ise gerek AB dzeyinde

293

savunma politikasnn gelitirilmesi konusundaki abalar gerekse Souk Sava sonras Sovyetler Birliinin ortadan kalkmas ile nisp olarak byk bir rahatlama iine girmi bulunmaktadr. Bununla birlikte Avrupann snrnda belirsizliklerin oalmas ile artan yasad gn yan sra Bosna ve Kosova olaylar ABDnin Avrupada gvenlik konusunda hl belirleyici bir role sahip olmasn salamaktadr. Alt-hegemonyalar ise kendilerinin daha gl olduu blgelerde benzer inisiyatifler gelitirmeye almaktadrlar. Almanya, Avrupallk kimlii konusuna daha fazla atfta bulunarak, ABnin gelitirilmesine nem vermektedir. Bu kapsamda sosyal politikadan blgesel politikalara kadar hemen hemen btn politika alanlarnda ortak bir ba yaratlmaya aba sarf edilmekte ve Almanya burada belirleyici bir rol stlenmektedir. Bu belirleyici rol, gerek ekonomik olarak katk gerekse gndemin belirlenmesi ve uygulanmas eklinde olmaktadr. AB sayesinde Almanya, blgesel dzeyde bir tarihsel blok oluturma yolunda nemli admlar atmtr. 1990 ylnda Dou Almanya Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyetinin birlemesi Avrupada eitli korkular uyandrm olmasna ramen, Kohl hkmetinin ABye bal kalacan taahht etmesi ve gnmze kadar devam eden politikalarda ABye verdii nemi gstermesi Avrupal devletler asndan rahatlatc bir unsur olmutur. Japonya ise Almanyaya benzer ekilde kendi blgesinde kimlik konusunu n plana karmaktadr. Gittike artan bir ekilde Asyallk kimliine vurgu yapan Japon elitleri henz Almanya kadar baarl olamamtr. Asya blgesinde tarihi dmanlklarn izleri hl silinememi ve lkeler arasndaki tarihsel olaylar ve semboller kolayca byk atmalara yol at grlmtr. ASEAN ile siyasi, ekonomik ve kltrel ilikilerini eitli dzeylerde gelitirmi olan Japonya, benzer dzeyde ilikileri in ve Kuzey Kore ile kuramamtr. Japon tarih kitaplarnn yeniden yazlmasn ngren almalar ile Yasukuni tapnana Japon babakanlar tarafndan yaplan ziyaretler, in, Kuzey Kore ile Gney Korenin toplumlarnn yan sra elitlerinin de sert tepkisiyle karlanmtr. Bu nedenle Japonya'nn Almanya benzeri bir kimlik vurgusu Asya ktasnda henz imdiye kadar kabul grmemi ve bu kavrama fazla atflarda tarihsel balamda gemiteki Japon igali ile balantlandrlmtr. Japonya'nn blge ile siyasi ve kltrel dzeyde gelitiremedii ilikilerin ekonomik boyutu ise gittike arttna ahit olunmutur.

294

Ekonomik ban artmasna karn siyasi ilikilerin gerginliini korumas Japon elitlerinin snrlarn ortaya koymutur. Sonu olarak, eletirel teori erevesinde alt-hegemonyalarn varlndan sz edilebilir. Almanya ve Japonya, alt-hegemonya iin iki rnek olarak belirmektedir. ngrlebilir bir tarihsel srede bu devletlerin global hegemon ile ilikilerinde karmak iliki ann etkisinin devam edecei dnlmektedir. Bununla birlikte Viconun kulland anlamda tarihin asla tekerrr etmedii varsaylarak, gelecekte ilikilerin ne ynde gelieceinin bilinemez olduunun vurgulanmasna ihtiya duyulmaktadr. Dier yandan alt hegemonyalar yine kestirilebilir bir sre zarfnda kendi hegemonyalarn blgesel dzeyde daha da gelitirme yolunda aba sarf etmeye devam edecekleri ngrlmektedir. Almanya, bu balamda alt-hegemon olabilme yolunda nemli mesafeler katetmi iken, Japonyann blgesinde hl tarihsel sorunlardan syrlamad ve bu nedenle alt-hegemonyasnn zellikle gemiten gelen derin gvensizlik problemi ile karlat grlmektedir.

295

ZET Uluslararas ilikiler disiplini sosyal bilimlerdeki paradigma asndan yaanan gelimelere paralel bir ekilde deiime uramaktadr. Disiplinin tek paradigmas olan realist teoriye alternatif teoriler akademik dnyada gittike arln arttrmaktadr. Robert W. Coxun ncl olduu eletirel teori, bu alternatif teorilerin ana kayna haline gelmektedir. Coxun ileri srd hegemonya teorisi esas olarak Gramscinin hegemonya teorisinin uluslararas ilikilere uygulanm halidir. Coxun teorisine gre uluslararas ilikiler kategori ve dzlem ile aklanmaktadr. kategori; maddi yeterlikler, fikirler ve kurumlardr. dzlem; retim, devlet ve dnya dzenidir. Eletirel teori erevesinde sadece hegemonya kavram zerinde durulmaktadr. Buna gre uluslararas alanda hegemonik bir kltr yaygnlatrabilen snf, devlet veya baka bir yap dnya zerinde hegemonyasn kurabilmektedir. Bu kapsamda eletirel teori, sadece ABDnin bu trden bir hegemonik kltr yaratabilecei kabul edilmektedir. Dier yandan eletirel teori bir tarihsel blok erevesinde alternatif bir hegemonik kltrn devletler veya snf tarafndan oluturulabileceini ve dnya zerinde hakimiyet kurabileceini ileri srmektedir. Gnmz dnya politikas asndan ABDnin dnyaya yayd ideolojisi ile bir alternatifi bulunmamaktadr. Dier yandan, Japonya ve Almanya gibi devletler realist paradigma balamnda Souk Sava sonrasnda ABDye alternatif olarak sunulmaktadrlar. Bu devletler kresel balamda alternatif bir kltr yaratmak eiliminde olmadklar gibi byle bir gleri de bulunmamaktadr. Bununla beraber sz konusu devletler kendi blgelerinde resmi veya gayri resmi rgtler ve platformlar araclyla tarihsel bloklar oluturmaya almaktadrlar. Bu kapsamda alt-hegemonya olarak ileri srlebilecek devletler Almanya ve Japonya olarak belirmektedir. Almanya iin Avrupallk kimlii balamnda AB bunun iin uygun bir zemin yaratmaktadr. Japonya da benzer ekilde Asyallk kimlii temelinde eitli platformlar aracyla Asyada benzer kltrel balar gelitirme hususunda aba gstermektedir. Bu arada alt-hegemonyalarn ABD ile ilikisi de ini klarna ramen istikrarl bir ekilde srmeye devam etmektedir. Sonu olarak, eletirel teori erevesinde alt-hegemonyalar varlndan sz edilebilir.

296

ABSTRACT International relations discipline has been in a transformation in paralel to the developments occuring within the Social sciences in general. The alternative theories to the realist theory which is the only paradigm of the discipline has been gaining ground in the academic world. Critical theory developed by Robert W. Cox has become the main source of these alternative theories. Coxs hegemony theory is an applied theory of Gramscis hegemony theory. According to Cox, international relations can be best explained by three categories and three levels. Three categories are material capabilities, ideas and institutions. Three levels are production, state and world orders. It is only the hegemony concept mentioned within the framework of critical theory. For this explanation, class, state or another structure can establish its hegemony through spreading a hegemonic culture in international arena. In this context critical theory acknowledges only the USA as it can create such a hegemonic culture. On the other hand, critical theory asserts that an alternative hegemonic culture can be established by states or classes through historical block. There is not ideologically an alternative structure of the USA in terms of current world politics. However, states such as Japan and Germany have been presented as alternatives to the USA in the post-Cold War era by the realist paradigm. On the other hand, these states neither have inclined to create such an alternative culture nor have power to do it. In addition the states in question in the regions that they are located, through official and non-official organisations and platforms strive to create historical blocs. In this context sub-hegemonic states emerges. For Germany, European Union on the basis of Europeanness identity creates such a base. Japan similiarly tries to enhance cultural ties with Asia on the basis of Asianess. Although there are ups and downs in the relations of subhegemonies with the USA, the relations remains stable. In conclusion it can be acknowledged that there are sub-hegemonies within the framework of critical theory.

297

KAYNAKA Acharya, Amitav, (2004), How Ideas Spread: Whose Norms Matter? Norm Localization and Institutional Change in Asian Regionalism, International Organization, Vol:58, Spring. Adamson, Walter L., (1980), Hegemony and Revolution: A Study of Antonio Gramscis Political and Cultural Theory, Berkeley, Los Angeles, London, University of California Press. Adenauer, Konrad, (2002), Bir Sivil Olarak Adenauer, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara: Konrad Adenauer Vakf. Agnew, John and Corbridge, Stuart, (1995), Mastering Space: Hegemony, Territory, and International Political Economy, London and New York, Routledge. Akaln, Glsm zlem, (2002), Dnya Ekonomisinde Ynetim Aray: WTO, Uur Seluk Akaln (der.), Globalizasyonun Yansmalar, stanbul, Don Kiot Yaynlar. Allen, Christopher S. (1993), From Social Market to Mesocorporatism to European Integration: The Politics of German Economic Policy, Michael G. Huelshoff, Andrei S. Markovits, Simon Reich (derl.), From Bundesrepublik to Deutschland: German Politics After Unification, Ann Arbor, University of Michigan Press. Allen, Larry, (2003), Keseden Bankaya: Kresel Finans Sisteminin yks, (ev. Mahmut Teke), stanbul, Kitap Yaynevi. Allison, Mark and Et al, (2000), Contemporary Germany: Essays and Texts on Politics, Economics and Society, Edinburgh, Pearson Education. Anderson, Pery, (2002), Force and Consent, New Left Review, 17, SeptemberOctober. Ar, Tayyar, (1996), Basra Krfezi ve Ortadouda G Dengesi: 1978-1996, 2. Bask, stanbul, Alfa Yaynlar. Ar, Tayyar, (2002), Uluslararas birlii, stanbul, Alfa Yaynlar. likiler Teorileri: atma, Hegemonya,

Arboan, Deniz lke, (1998), Kabileden Kresellemeye: Uluslararas likiler Dncesi, stanbul, Sarmal Yaynevi. Arboan, Deniz lke, (2004), Gvenliksiz Bartan, Barsz Gvenlie, Toktam Ate (der.), Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk.

298

Armaolu, Fahir, (1999), 19. Yzyl Siyasi Tarihi (1789-1914), 2. Basm, Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi. Arrighi, Giovanni, (1999), The Global Market, Journal of World-Systems Research, Vol:V, No: 2, Summer. Arrighi, Giovanni, (2000), Uzun Yirminci Yzyl, (ev. Recep Boztemur), Ankara, mge Kitabevi. Arrighi, Giovanni, (2000), Globalization and Historical Macrosociology, Janet Abu-Lughod (der.), Sociology for the Twenty-First Century: Continuities and Cutting Edges, Chicago, Chicago University Press. Arslan, Hsamettin, (1999), Epistemik Cemaat: Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi, stanbul, Paradigma Yaynlar. Ay, smail Cem, (2002), Kreselleme Srecinde Blgeselleme Eilimlerinin Dinamikleri, Alkan Soyak (der.), Kreselleme: ktisadi Ynelimler ve Sosyopolitik Kartlklar, stanbul, Om Yaynevi. Aydn, Mustafa, (2004), Uluslararas likilerin Gereki Teorisi: Kkeni, Kapsam, Kritii, Uluslararas likiler, Cilt:1, Say:1. Axelrod, Robert, and Keohane, Robert O., (1993), Achieving Cooperation under Anarchy: Strategies and Institutions, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press. Bach, Jonathan P.G., Germany After Unification and Eastern Europe: New Perspectives, New Problems, Http://www.columbia.edu/cu/sipa/REGIONAL/ECE/ vol3no1/bach.pdf, (Eriim Tarihi: 14.04.2005). Bac, Hseyin, (1994), Hrvatistan ve Slovenyann Yugoslavyadan Ayrlmalarnda Almanyann Rol, Avrasya Dosyas, Cilt:1, Say:1, lkbahar. Barsoc, Cristian, (1997), Kapitalizmin arklar: Marksist eleri, (ev. Blent Tanatar), stanbul, Yazn Yaynclk. ktisadi Analiz

Baldwin, David A., (1996), Neoliberalism, Neorealism, and World Politics, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press. Banchoff, Thomas, (1997), German Policy towards the European Union: The Effects of Historical Memory, German Politics, Vol:6, No:1, April. Banchoff, Thomas, (1999), The Enduring Transformation of Postwar German Foreign Policy, John S. Brady, and Et al, (derl.), The Postwar Transformation of

299

Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood, Ann Arbor, University of Michigan Press. Baran, Aylin Grgn, (2005), Postmodernizmin zne ve Akl Kavramlarna Ynelttii Eletirelere Eletirel Bir Bak, Dnen Siyaset Dergisi, Say: 21. Baumann, Rainer and Hellmann, Gunther, (2001), Germany and the Use of Military Force: Total War, the Culture of Restraint and the Quest for Normality, German Politics, Vol: 10, No:1, April. Baun, Michael (2005), Germany and Central Europe: Hegemony Re-examined, German Politics, Vol:14, No: 3, September. Beasley, W. G., (1991), Japanese Imperalism: 1894-1945, Oxford, Clarendon Press. Behar, Bra Ersanl, (1992), ktidar ve Tarih: Trkiyede Resmi Tarih Tezlerinin Oluumu (1929-1937), stanbul, Afa Yaynlar. Berger, Thomas U., (1997), The Past in the Present: Historical Memory and German National Security Policy, German Politics, Vol:6, No:1, April. Bergner, Jeffrey T. (1991), The New Powers: Germany, Japan, the US, and the New World Order, New York, St. Martins Press. Bieler, Andreas and Morton, Adam David, (2001), The Gordion Knot of AgencyStructure in International Relations: A Neo-Gramscian Perspective European Journal of International Relations, Vol:7, No:1, March. Blackbourn, David, (1998), The Long Nineteenth Century: A History of Germany (1780-1918), New York and Oxford, Oxford University Press. Bostanolu, Burcu, (1997), Trkiyenin Ulusal kar Kavramlatrmasnn ABD le likileri erevesinde Epistemolojik Bir Eletirisi, Aratrma Dergisi, Say 2. Bostanolu, Burcu, (1999), Trkiye-ABD Siyasa, Ankara, mge Kitabevi. likilerinin Politikas: Kuram ve

Bostanolu, Burcu, (2004), Amerikada Tarihi Kim Yazacak?, Panomara Dergisi, (Eriim Http://www.panomaradergisi.com/mart2004/index.php?dosya=anakonu, Tarihi: 13 Nisan 2004). Bulmer, Simon and Et al, (2001), The European Policy-Making Machinery in the Berlin Republic: Hindrance or Handmaiden?, German Politics, Vol:10, No:1, April. Bumin, Tlin, (der. ve ev.), (1993), Hegeli Okumak, 2. Bask, stanbul, Kabalc Yaynevi.

300

Burchill, Scott, (1996), Realism and Neo-Realism, Scott Burchill and Andrew Linklater (derl.), Theories of International Relations, New York, St. Martins Press. Burchill, Scott, (1996), Liberal Institutionalism, Scott Burchill and Andrew Linklater (derl.), Theories of International Relations, New York, St. Martins Press. Buzan, Barry, (1996), The Timeless Wisdom of Realism?, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Calder, Kent E. (1997), Domestic Constraints and Japans Emerging International Role, Armand Clesse and Et al (derl.), The Vitality of Japan: Sources of National Strength and Weakness, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Calder, Kent E., (2005), Japonyann Enerji Sknts ve Hazarda Byk Oyun (ev. Mustafa Aydn ve Sevim Tezel-Aydn), Mustafa Aydn (der.), Kresel Politikada Orta Asya: Avrasya lemesi I, Ankara, Nobel Yayn Datm. Canbolat, brahim S., (1995), Deien Dnya ve Alman D Politikas: Ulusal Birlik, Ulusal kar ve Kamuoyu Tercihi Asndan Bir nceleme, Bursa, Ezgi Kitabevi Yaynlar. Chai, Sun-Ki, (1997), Entrenching the Yoshida Defense Doctrine: Three Techniques for Institutionalization, International Organization, Vol:51, No:3, Summer 1997. Chandler, William M., (1998), The German Party System since Unification, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Checkel, Jeffrey T., (1998), The Constructivist Turn in International Relations Theory, World Politics, Vol:50, No:2. Christine Buci-Glucksmann, (1980), Gramsci and the State, (Franszcadan ngilizceye ev. David Fernbach), London, Lawrence and Wishart. Cox, Michael, (2003), Empires Back in Town: Or Americas Imperial Temptation Again, Millenium: Journal of International Studies, Vol:32, No:1. Cox, Robert W., and Jacobson, Harold K., (1974), Power, Polities and Politics: The Environment, Robert W. Cox and Harold K. Jacobson (derl), The Anatomy of Influence: Decision Making in International Organization, New Haven and London, Yale University Press.

301

Cox, Robert W., (1987), Production, Power and World Order: Social Forces in the Making of History, New York, Columbia University Press. Cox, Robert W., (1993), Structural Issues of Global Governance: Implications for Europe, Stephen Gill (der.), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge and Victoria, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1993), Gramsci, Hegemony and International Relations, Stephen Gill (der.), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, Victoria, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1995), Critical Political Economy, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Disorder, London and New Jersey, Zed Books. Cox, Robert W., (1996), Social Forces, States, and World Orders: Beyond International Relations Theory, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1996), Towards a Posthegemonic Conceptualization of World Order: Reflections on the Relevancy of Ibn Khaldun, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1996), On Thinking about Future World Order, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1996), Middlepowermanship, Japan, and Future World Order, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1996), Realism, Positivism, and Historicism, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1996), Gramsci, Hegemony and International Relations, Robert W. Cox, Approaches to World Order, Cambridge, Cambridge University Press. Cox, Robert W., (1997), Some Reflections on the Oslo Symposium, Stephen Gill (der.), Globalization, Democratization and Multilateralism, Tokyo, New York, Paris, United Nations University Press. Cox, Robert W., (2003), The Political Economy of a Plural World: Critical Reflections on Power, Morals and Civilization, London and New York, Routledge.

302

Cline, William R. (2005), The Case for a New Plaza Agreement, Policy Briefs in International Economics No. PB05-4, Washington, Institute for International Economics. Cox, Wayne S. and Sjolander, C. Turenne, (1994), Critical Reflections on International Relations, Wayne S. Cox and C. Turenne Sjolander (derl.), Beyond Positivism: Critical Reflections on International Relations, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers. Craig, Gordon A., (1981), Germany: 1866-1945, New York, Oxford, Oxford University Press. Curzon, Gerard, and Curzon, Victoria, (1974), GATT: Traders Club, Robert W. Cox and Harold K. Jacobson (derl.), The Anatomy of Influence: Decision Making in International Organization, New Haven and London, Yale University Press. olakolu, Seluk, anghay birlii rgtnn Gelecei ve in, Uluslararas likiler, Http://www.uidergisi.com/sayi1_7.html, (Eriim Tarihi: 10 Austos 2005). Dac, Kenan, (2005), Avrupa Birlii ve Kapitalizm: Almanya, ngiltere ve Trkiye Perspektifleri, stanbul, Tasam Yaynlar. Dallmeyer, Jens, and Stobbe Antje, (2004), Reviving The German Economy: A Domestic Imperative and A Windfall Gain for the Transatlantic Partnership, AICGS Policy Report 12, American Institute for Contemporary German Studies, Washington, The John Hopkins University. Dedeolu, Beril, (1996), Adm Adm Avrupa Birlii, stanbul, nar Yaynlar. Dedeolu, Beril, (2001), Deien Uluslararas Sistemde Trkiye-ABD likilerinin Trkiye-AB likilerine Etkileri, Faruk Snmezolu (der.), Trk D Politikasnn Analizi, 2. Basm, stanbul, Der Yaynlar. Demir, mer, (2000), Bilim Felsefesi, 2. Bask, Ankara, Vadi Yaynlar. Devetak, Richard, (1996), Critical Theory, Scott Burchill and Andrew Linklater (derl.), Theories of International Relations, New York, St. Martins Press. Dougherty, James E., and Pfaltzgraff, Robert L., (1990), Contending Theories of International Relations, 3. Bask, New York, Harper Collins Publishers. Duus, Peter, and Scheiner, Irwin (1998), Socialism, Liberalism, and Marxism, 1901-31, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press. Dyson, Tom, (2002), Civilian Power and History-Making Decisions: German Agenda-Setting on Europe, European Security, Vol:11, No:1, Spring.

303

Ekrem, Nuraniye Hidayet, (2003), in Halk Cumhuriyeti D Politikas (19502000), Ankara, ASAM Yaynlar. Eley, Geoff, (1992), Bismarckian Years, Gordon Martel (der.), Modern Germany Reconsidered:1870-1945, London and New York, Routledge. Encarnation, Dennis J., and Mason, Mark, (1990), Neither MITI nor America: The Political Economy of Capital Liberalization in Japan, International Organization, Vol:44, No:1, Winter. Eralp, Atila, (1996), Uluslararas likiler Disiplinin Oluumu: dealizm-Realizm Tartmas, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar. Eralp, Atila, (2005), Sistem, Atila Eralp (der.), Devlet ve tesi: Uluslararas likilerde Temel Kavramlar, stanbul, letiim Yaynclk. Erdem, Nuraniye Hidayet, (2005), anghay G Kazanyor, Cumhuriyet Strateji, Yl:2, Say:72. Erdem, Tevfik, (2005), Postmodernizmin tekisi Hangi teki?, Dnen Siyaset Dergisi, Say:21. Ersoy, Gnhan Emre, (1998), II. Dnya Savandan Gnmze Kadar Avrupa Gvenlik Kimliinin Geliimi ve Trkiye zerinde Etkileri, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara, Ankara niversitesi. Ercan, Fuat, (2001), Modernizm, Kapitalizm ve Azgelimilik, 2. Basm, stanbul, Balam Yaynlar. European Commission, (1998), The Regulation of Working Conditions in the Member States of the European Union, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities. European Commission, (2001), Employee Representatives in Europe and Their Economic Prerogatives, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities. Evans, Graham and Newnham, Jeffrey, (1998), Dictionary of International Relations, London, Penguin Books. Evans, Richard J., (2002), Alman Tarihinde Toplumdan Dlananlar, Robert Gellately ve Nathan Stoltzfus (derl.), (ev. Bilge Tanrseven, Funda bua Erel, S. Nihad ad), Nazi Almanyasnda Toplumdan Dlananlar iinde, Ankara, Phoneix Yaynlar. Feldman, Regine M., (2003), German by Virtue of Others: The Search for Identity in Three Debates, Cultural Studies, Vol:17, No:2.

304

Forgau, David, (der.), (2000), The Gramsci Reader: Selected Writings 1916-1935, New York, New York University Press. Frankel, Richard, (2003), From the Beer Halls to the Halls of Power: The Cult of Bismarck and the Legitimization of a New German Right, German Studies Review, Vol: XXVI, No:3, October. Freundenstein, Roland, (1998), Poland, Germany and the EU, International Affairs, Vol:74, No:1, January. Frieden, Jeffrey A. (1996), Economic Integration and the Politics of Monetary Policy in the United States, Robert O. Keohane and Helen Miller (derl.), Internationalization and Domestic Politics, Cambridge, New York, Cambridge University Press. Gao, Bai, (2001), Japans Economic Dilemma: The Institutional Origins of Prosperity and Stagnation, Cambridge, Cambridge University Press. Gill, Stephen and Law, David, (1988), The Global Political Economy: Perspectives, Problems, and Policies, New York, London, Harvester, Wheatsheaf. Gill, Stephen, (1990), American Hegemony and Trilateral Commission, Cambridge, Cambridge University Press. Gill, Stephen, (1991), Historical Materialism, Gramsci, and International Political Economy, Craig N. Murphy and Roger Tooze (derl.), The New International Political Economy, Boulder, Lynne Publishers. Gill, Stephen, (der.), (1993), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, Victoria, Cambridge University Press. Gill, Stephen and Law, David (1993), Global Hegemony and Structural Power of Capital, Stephen Gill (der.), Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, New York, Victoria, Cambridge University Press. Gill, Stephen, (1995), Theorizing the Interregnum: The Double Movement and Global Politics in the 1990s, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Order, London and New Jersey, Zed Books. Gill, Stephen, (1995), Globalisation, Market Civilisation, and Disciplinary Neoliberalism, Millennium: Journal of International Studies, Vol: 24, No:3. Gilpin, Robert, (1981), War and Change in World Politics, Cambridge, Cambridge University Press.

305

Gilpin, Robert G., (1986), The Richness of the Tradition of Political Realism, Robert O. Keohane (der.), Neorealism and Its Critics, New York, Columbia University Press. Gilpin, Robert, (1987), The Political Economy of International Relations, Princeton, New Jersey, Princeton University Press. Gilpin, Robert, (1997), The Japan Problem: Economic Challenge or Strategic Threat, Armand Clesse and Et al (derl.), The Vitality of Japan: Sources of National Strength and Weakness, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Gilpin, Robert, (2000), The Challenge of Global Capitalism: The World Economy in the 21st Century, Princeton, New Jersey, Princeton University Press. Gilpin, Robert (2001), Global Political Economy: Understanding International Order, Princeton and Oxford, Princeton University Press. Gills, Barry, (1993), The Hegemonic Transition in East Asia: A Historical Perspective, Stephen Gill, Gramsci, Historical Materialism and International Relations, Cambridge, Cambridge University Press. Glees, Anthony (1999), Building a New Europe: Britain, Germany and the Problem of Russia", German Politics, Vol:8, No:1, April. Gleick, James, (2003), Kaos: Yeni Bir Bilim Teorisi (ev. Fikren can), TB TAK Yaynlar, Ankara. Gowan, Peter, (2003), US:UN, New Left Review, 24, November-December. Gowan, Peter, (2005), Pax Europea Review, New Left Review, 34, July-August. Gkrmak, Mert, Bilgi, ktidar ve niversite, Http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi (Eriim Tarihi: 12 Haziran 2004). Gnen, Hakan, (2004), ABD-Japonya Gvenlik Antlamalar: Oluumu, Evrimi ve Sonular, Uluslararas likiler, Cilt: 1, No:4, K. Graff, William D., (1994), Introduction, William D. Graff (der.), The Internationalization of the German Political Economy: Evolution of A Hegemonic Project, London and New York, Routledge. Gramsci, Antonio, (1997), Hapishane Defterleri: Felsefe ve Politika Sorunlar, (ev. Adnan Cemgil), 3. Bask, stanbul, Belge Yaynlar. Green, Michael Jonathan, (2001), Japans Reluctant Realism: Foreign Policy Challenges in an Era of Uncertain Power, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave.

306

Grieco, Joseph M., (1993), Anarchy and the Limits of Cooperation: A Realist Critique of the Newest Liberal Institutionalism, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press. Grunberg, Isabelle, (1990), Exploring the Myth of Hegemonic Stability, International Organization, Vol: 44, No:4, Autumn. Guzzini, Stefano, (1997), Robert Gilpin: The Realist Quest for the Dynamics of Power, Iver B. Neumann ve Ole Waever (derl.), The Future of International Relations: Masters in the Making, London, New York, Routledge. Gl, A. Baki, Et al., (2002), Felsefe Szl, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar. Gzel, Cemal, (1996), Bir Bilgi Anaristi: Paul K. Feyerabend, Cemal Gzel (der.), Bir Bilgi Anaristi: Paul K. Feyerabend, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar. Gzel, Cemal, (1999), oulculuun Kuramcs: Lakatos iinde, Cemal Gzel, (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar. Han, Ahmet K., (2004), Tarafsz Olmayan Sava, Yeni Muhafazakar Komplo (?) ve Bush Doktrini, Toktam Ate (der.), Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk. Haggard, Stephan, and Simmons, Beth A., (1987), Theories of International Regimes, International Organization, Vol:41 No:3 Summer. Hall, Stuart, Et al, (1985), Siyaset ve deoloji: Gramsci, (ev. Sadun Emrealp) Ankara, Birey ve Toplum Yaynlar. Hardt, Michael, (2002), Todays Bandung, New Left Review, No: 14, MarchApril. Harnisch, Sebastian, and Maull, Hanns W., (2001), Introduction, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power? The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press. Higashi, Chikara, and Lauter, G. Peter, (1990), The Internationalization of the Japanese Economy 2. Bask, Boston, Dordrecht, London, Kluwer Academic Publishers. Hirst, Paul ve Thompson, Grahame, (2000), Kreselleme Sorgulanyor, (ev. ala Erdem, Elif Ycel), 2. Bask, Ankara, Dost Kitabevi. Hitler, Adolf, (2005), Kavgam (ev. . Kenan Yalta), stanbul, Emre Yaynevi.

307

Hiwatari, Nobuhiro, (2006), Japan in 2005, Asian Survey, Vol:XLVI, No:1, January-February. Hoffman, Stanley, (1995), An American Social Science: International Relations, James Der Derian (der.), International Theory: Critical Investigations, New York, New York University Press. Holsti, Ole R. (1996), Theories of International Relations and Foreign Policy: Realism and Its Challenges, Charles W. Kegley Jr. (der.), Controversies in International Relations Theory: Realism and The Neoliberal Challenge, New York, St. Martins Press. Hunter, Janet E., (2002), Modern Japonyann Douu: 1853ten Gnmze (ev. Mfit Gnay), Ankara, mge Kitabevi. Huntington, Samuel P. (2004), Biz Kimiz: Amerikann Ulusal Kimlik Aray, (ev. Aytl zer), stanbul, CSA Global Yayn Ajans. Hurrell, Andrew, (1995), Explaining the Resurgence of Regionalism in World Politics, Review of International Studies, Vol:21, No: 4. Hyde-Price, Adrian, (1998), Germanys Security Policy Dilemmas: NATO, the WEU, and the OSCE, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Hyde-Price, Adrian, (1999), The New Pattern of International Relations in Europe, Victoria Curzon Price, Alice Landau and Richard G. Whitman, The Enlargement of the European Union: Issue and Strategies, Routledge, London and New York. Ikenberry G. John, and Kupchan, Charles A. (1990), Socialization and Hegemonic Power, International Organization, Vol:44, No:3, Summer. sen, Galip B., (2004), Amerikan Bilgeliinin Irak Yaz-Turas: Gcn Gerei mi, Gerein Gc m, Toktam Ate (der.) Kartaln Kanat Sesleri: ABD D Politikasnda Yeni Ynelimler ve Dnya, Ankara, mit Yaynclk. James, Harold, (1999), Alman Kimlii: 1770den Bugne, (ev. smail Trkmen), stanbul, Kzl Elma Yaynlar. Jansen, Marius B., (2000), The Making of Modern Japan, Cambridge, Massachusetts, London, The Belknap Press of Harvard University Press. Japanese Ministry of Foreign Affairs, (2003), Diplomatic Bluebook 2003: Japanese Diplomacy and Global Affairs in 2002, Tokyo, Ministry of Foreign Affairs. Japanese Ministry of Foreign Affairs, (2004), Diplomatic Bluebook 2004: Japanese Diplomacy and Global Affairs in 2003, Tokyo, Ministry of Foreign Affairs.

308

Jeffrey, Charlie, (1998), German Federalism in the 1990s: On the Road to a Divided Polity, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Kagan, Robert, (2005), Cennet ve G: Yeni Dnya Dzeninde Amerika ve Avrupa, (ev. Selim Yenieri), stanbul, Koridor Yaynclk. Kagan, Robert, (2004), Americas Crisis of Legitimacy, Foreign Affairs, Vol:83, No:2. Kagan, Robert, (2002), Power and Weakness, Policy Review, June. Http://www.policyreview.org/JUN02/kagan.html (Eriim Tarihi: 12 Haziran 2003). Kanet Roger E., and Kozhemiakin, A.V., (1997), The Foreign Policy of the Russian Federation, London, Macmillan Press. Katz, Richard, (2001), Selected Updates to Japan-The System that Soured: The Rise and Fall of Japanese Economic Miracle, The Japanese Economy, Vol:29, No:5-6, November/December. Katzenstein, Peter, (1996), Cultural Norms and National Security: Police and Military in Postwar Japan, Ithaca and London, Cornell University Press. Kazgan, Glten, (2002), Kreselleme ve Ulus-Devlet: Yeni Ekonomik Dzen, 3. Bask, stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar. Keat, Russel ve Urry, John, (2001), Bilim Olarak Sosyal Teori, (ev. Nilgn elebi), 2. Bask, Ankara, mge Kitabevi. Kennedy, Paul, (1996), Byk Glerin Ykseli ve kleri: 1500den 2000e Ekonomik Deime ve Askeri atma, (ev. Birtane Karanak), Ankara, Bankas Yaynlar. Keohane, Robert O. and Nye Joseph S., (1973), Transnational Relations and World Politics, Cambridge, Massachusetts, Harvard University Press Keohane, Robert O., (1984) After Hegemony: Cooperation and Discord in the World Political Economy, Princeton, New Jersey, Princeton University Press. Keohane, Robert O. and Nye Joseph S., (1989), Power and Interdependence, New York, Harper Collins Publishers. Keohane, Robert O., (1991), Cooperation and International Regimes, Richard Little ve Michael Smith, (derl.) Pespectives on World Politics, London and New York, Routledge.

309

Keohane, Robert O. ve Nye, Joseph S. (1996), G ve Karlkl Bamllk, (ev. Zana itak), H. Williams, Et al, (derl.), Uluslararas likiler ve Siyaset Teorisi zerine Bir Derleme, Ankara, Siyasal Kitabevi. Kensy, Rainer (2001), Keiretsu Economy-New Economy? Japans Multinational Enterprises from a Postmodern Perspective, Houdsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave. Keyman, E. Fuat, (1996), Eletirel Dnce: letiim, Hegemonya, Kimlik/Fark, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar. Kllolu, Safa, Et al, (derl.), (1979), stanbul, Meydan Larousse Ansiklopedisi, 5. Cilt, Meydan Yaynevi. Kindleberger, Charles P. (1973), The World in Depression, 1929-1939, London, Allen Lane The Penguin Press. Kleinfeld, Gerald R., (1995), Partners in Leadership?: The Future of GermanAmerican Relations, Peter H. Merkl (der.), The Federal Republic of Germany at Forty-Five: Union without Unity, New York, New York University Press. Klepatskii, Lev, (1999), Russias Foreign Policy Landmarks, International Affairs (Moscow), Vol: 45, No:2. Ko, Yldrm, (2005), Batl i Smrye Ortak: Burjuva Proletarya, Ankara, Bilgi Yaynevi. Kni, Hasan, (2001), Genel Sistem Kuram ve Uluslararas Siyasetteki Yeri, Ankara, ASAM Yaynlar. Knig, Gert, (2001), Doa Felsefesi, Doan zlem (der.), Gnmzde Felsefe Disiplinleri, 2. Basm, stanbul, nklap Yaynevi. Krasner, Stephen D. (der.), (1982), International Regimes Ithaca, London, Cornell University Press. Krasner, Stephen D., (1991), State Power and the Structure of International Trade, Richard Little and Michael Smith (derl.), Perspectives on World Politics, London and New York, Routledge. Kristol, William and Kagan, Robert, (1996), Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy, Foreign Affairs, Vol:75, No:4, July-August. Kuhn, Thomas S., (2000), Bilimsel Devrimlerin Yaps iinde (ev. Nilfer Kuya), 5. Bask, stanbul, Alan Yaynclk.

310

Kuechler, Manfred, (1993), Political attitudes and Behavior in Germany: The Making of a Democratic Society, Michael G. Huelshoff, Andrei S. Markovits and Simon Reich (derl.), From Bundesrepublic to Deutschland: German Politics after Unification, Ann Arbor, The University of Michigan Press. Kut, ule, (2001), Yugoslavya Bunalm ve Trkiyenin Bosna-Hersek ve Makedonya Politikas, 1990-1993, Faruk Snmezolu (der.), Trk D Politikasnn Analizi, 2. Basm, stanbul, Der Yaynlar. Khnhardt, Ludger and Mead, Walter Russels, (2004), Power and Principle: Prospects for Transatlantic Cooperation, Washington, The Johns Hopkins University, Http://www.aicgs.org/ documents/polrep16.pdf, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). Kvistad, Gregg O. (1999), Building Democracy and Changing Institutions: The Professional Civil Service and Political Parties in the Federal Republic of Germany, John S. Brady, and Et al, (derl.), The Postwar Transformation of Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood, Ann Arbor, University of Michigan Press. Kvistad, Gregg, (1999), The Rise and Demise of German Statism: Loyalty and Political Membership, Providence and Oxford, Berghahn Books. Lakatos, mre, (1999), Yanllama ile Bilimsel Aratrma zlencelerinin Yntembilgisi, Cemal Gzel (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar. Lakatos, mre, (1999), Bilimle Szdebilim, Cemal Gzel (der.), oulculuun Kuramcs: Lakatos, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar. Lavelle, Pierre, (1993), ada Japon Siyasal Dncesi (ev. Galip stn), stanbul, letiim Yaynlar. Leavitt, Sandra R., (2005), The lack of secuirty Cooperation between Souteast Asia and Japan: Yen Yes, Pax Nippon No, Asian Survey, Vol:XLV, No:2, March-April. Lehnert, Detlef, and Megerle, Klaus (1993), Problems of Identity and Consensus in a Fragmented Society: Weimar Republic, Dirk Berg-Scholesser and Ralf Rytlewski (derl.), Political Culture in Germany, New York, St. Martins Press. Lenin, V. ., (1998), Kapitalizmin Son Aamas: Emperyalizm, (ev. Kenan Somer), Ankara, Bilim ve Sosyalizm Yaynlar. Lincoln, Edward J., (2002), Whitter Trade Policy with Japan, The Japanese Economy, Vol:30, No:2, March/April. Linklater, Andrew, (1990), Beyond Realism and Marxism: Critical Theory and International Relations, London, Macmillan.

311

Linklater, Andrew, (1996), The Achievements of Critical Theory, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cape Town, Cambridge University Press. Lipson, Charles, (1993), International Cooperation in Economic and Security Affairs, David A. Baldwin (der.), Neorealism and Neoliberalism: The Contemporary Debate, New York, Columbia University Press. Little, Richard, (1985),Structuralism and Neo-Realism, Margot Light and A. J. R. Groom (derl.), International Relations: A Handbook of Current Theory, London, Frances Pinter Publishers. Little, Richard, (1996), The Growing Relevance of Pluralism?, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Cambridge University Press. Ltz, Susanne, (2000), From Managed to Market Capitalism? German Finance in Transition, German Politics, Vol.9, No:2, August. McCormack, Gavan, (2002), Breaking the Iron Triangle, New Left Review, No:13, January-February. McCormack, Gavan, (2004), Remilitarizing Japan, New Left Review, No:29, September-October. Markovits, Andrei S. and Reich, Simon (1993), Should Europe Fear the Germans?, Michael G. Huelshoff, Andrei S. Markovits and Simon Reich (derl.), From Bundesrepublic to Deutschland: German Politics after Unification, Ann Arbor, The University of Michigan Press. Maswood, Syed Javed, (1989), Japan and Protection: The Growth of Protectionist Sentiment and the Japanese Response, London and New York, Routledge. Matray, James I. (2001), Japans Emergence as a Global Power, Wesport, Connecticut and London, Greeenwood Press. Maull, Hans, (1990) Germany and Japan: The New Civilian Powers, Foreign Affairs, Vol: 69, No:5, Winter. Maull, Hanns W., (2001), Germanys Foreign Policy, Post-Kosova: Still a Civilian Power?, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl), Germany as a Civilian Power: The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press. McLean, Iain (der.), (1996), The Concise Oxford Dictionary of Politics, Oxford, New York, Oxford University Press.

312

Mearsheimer, John J., (1990), Back to the Future: Instability in Europe after the Cold War, International Security, Vol:15, No:1, Summer. Mendl, Wolf, (1995), Japans Asia Policy: Regional Security and Global Interests, New York and London, Routledge. Miskimmon, Alister John, (2001), Recasting the Security Bargains: Germany, European Security Policy and the Transatlantic Relationship, German Politics, Vol: 10, No:1, April. Miyashita, Akitoshi, (2001), Consensus or Compliance? Gaiatsu, Interests, and Japans Foreign Aid, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave. Modelski, George, (1987), Long Cycles in World Politics, Seattle and London, University of
Washington Press.

Modelski, George, (1995), The Evolution of Global Politics, Journal of WorldSystems Research, Volume:1, No:7. Mooers, Colin, (1997), Burjuva Avrupann Kuruluu:Mutlaklk, Devrim ve ngiltere, Fransa, Almanyada Kapitalizmin Ykselii, (ev. Bahadr Sina ener), Ankara, Dost Kitabevi Yaynlar. Morrison, Charles E., (1988), Japan and the ASEAN Countries: The Evolution of Japans Regional Role, Daniel I. Okimoto and Thomas P. Rohlen (derl.), Inside the Japanese System: Readings on Contemporary Society and Political Economy, Standford, California, Standford University Press. Mouritzen, Hans, (1997), Kenneth Waltz: A Critical Rationalist between International Politics and Foreign Policy, Iver B. Neumann ve Ole Waever (derl.), The Future of International Relations: Masters in the Making?, London, New York, Routledge. Mller, Harald, (1992), German Foreign Policy after Unification, Paul B. Stares (der.), The New Germany and the New Europe, New York, The Brookings Institution. Najita, Tetsuo, and Harootunian, H. D., (1998), Japans Revolt against the West, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press. Nester, William R., (1991), Japanese Industrial Targeting: Ther Neomercantilist Path to Economic Superpower, London, Macmillan.

313

Nye, Joseph S., (2003), Amerikan Gcnn Paradoksu, (ev. Grol Koca), stanbul, Literatr Yaynlar. OBrien, Patrick, (2003), The Myth of Anglophone Succesion: From British Supremacy to American Hegemony, New Left Review, Vol:24 NovemberDecember. Ogan, Sinan, anghay birlii rgt Kresel G Olma Yolunda, Http://turksam.org/tr/yazilar.asp?kat=44&yazi=417 (Eriim Tarihi: 9 Temmuz 2005). Oran, Baskn, (1988), Atatrk Milliyetilii: Resmi deoloji D Bir nceleme, 3. Basm, Ankara, Bilgi Yaynevi. Oran, Baskn, ve Et al, (derl.), (1996), Karlatrmal Zamandizini-2: 1945-1995 (Dnya Gelimeleri/Trk D Politikas), Ankara, Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar. Oran, Baskn, (1997), Azgelimi lke Milliyetilii, 3. Basm, Ankara, Bilgi Kitabevi. Oran, Baskn, (2000), Kreselleme ve Aznlklar, 3. Basm, Ankara, Yaynevi. maj

Oran, Baskn, ve Et al (derl.), (2001), Trk D Politikas: Kurtulu Savandan Bugne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt:1 (1919-1980), stanbul, letiim Yaynlar. Ortayl, lber, (1998), Osmanl letiim Yaynclk. mparatorluunda Alman Nfuzu, stanbul,

Otte, Max, (2000), A Rising Middle Power: German Foreign Policy in Transformation: 1989-1999, New York, St. Martins Press. Overhaus, Marco (2005), German Foreign Policy and the Shadow of the Past, SAIS Review of International Affairs, Vol:XXV, No:2, Summer-Fall. Owen, John W., (2003), Why American Hegemony is Here to Stay, Internationale Politik und Gesellschaft, Vol: 1, Http://fesportal.fes.de/pls/portal30 /doc /FOLDER/IPG/IPG1_2003/ ARTOWEN.HTM, (Eriim Tarihi: 10.3.2004). ni, Ziya and enses, Fikret, (2003), Rethinking the Emerging Post-Washington Consensus: A Critical Appraisal, ERC Working Paper, http://www.erc.metu.edu.tr, (Eriim Tarihi: 21 Mart 2005). zdemir, ennur, (2004), Bilgi Sosyolojisi Asndan Dou ve Bat , Uluslararas likiler, Cilt: 1, Say:1.

314

zel, Mustafa, (2005), Kapitalist Hegemonyadan Kresel mparatorlua, Fatma Sel Turhan (der.), Kresel Gler, stanbul, Kre Yaynlar. zlem, Doan, (der. ve ev.), (1997), Gnmzde Felsefe Displinleri, stanbul, nklap Kitabevi. zlem, Doan, (2003), Bilim Felsefesi: Ders Notlar, stanbul, nklap Yaynevi. zlem, Doan, (2000), Kltr Bilimleri ve Kltr Felsefesi, stanbul, nklap. Panitch, Leo, and Gindin, Sam, (2005), Superintending Global Capital, New Left Review, No:35, September-October. Parkes, Stuart, (1997), Understanding Contemporary Germany, London and New York, Routledge. Philip, Mark, (1997), Michel Foucalt, Quentin Skinner, ada Temel Kuramlar (ev. Ahmet Demirhan), 2. Bask, Ankara, Vadi Yaynlar. Philippi, Nina, (2001), Civilian Power and War: The German Debate about Out-ofArea Operations, 1990-1999, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power: The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press. Porter, Tony, (1994), Postmodern Political Realism and the Third Debate, Wayne S. Cox and C. Turenne Sjolander (derl.), Beyond Positivism: Critical Reflections on International Relations, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers. Price, Richard, and Reus-Smit, Christian (1998), Dangerous Liasons? Critical International Theory and Constructivism, European Journal of International Relations, Vol: 4, No:3, 1998. Pyle, Kenneth B., (2003), Regionalism in Asia: Past and Future, Cambridge Review of International Affairs, Vol:16, No:1. Pyle, Kenneth B., (1998), Meici Conservatism, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press. Reichel, Peter, (1993), Culture and Politics in Nazi Germany, Dirk BergScholesser and Ralf Rytlewski (derl.), Political Culture in Germany, New York, St. Martins Press. Reifer, Thomas ve Sudler, Jamie, (2000), Devletleraras Sistem, Terence Hopkins ve Immanuel Wallerstein (derl.), Gei a: Dnya Sisteminin Yrngesi (19452025), (evl. Nuri Ersoy, Ender Abadolu, Orhan Akaln, Ycel Kaya), stanbul, Avesta Yaynlar.

315

Reus-Smit, Christian, (1997), The Constitutional Structure of International Society and the Nature of Fundamental Institutions, International Organization, Vol:51, No:4, Autumn. Richter, Michaela, (1999), From State Culture to Citizen Culture: Political Parties and the Postwar Transformation of Political Culture in Germany, John S. Brady, and Et al, (derl.), The Postwar Transformation of Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood iinde, Ann Arbor, University of Michigan Press. Ringmar, Eric, (1997), Alexander Wendt: A Social Scientist Struggling with History, Iver B. Neumann ve Ole Waever (derl.), The Future of International Relations: Masters in the Making, London, New York, Routledge. Rittberger, Volker, and Wagner, Wolfang, (1999), Germanys Post-Unification Foreign Policy in Search of an Explanation: Realist, Liberal and Constructivist Approaches, 16-20 ubat 1999 tarihleri arasnda International Studies Associationnn 1999 Yllk Konvansiyonunda sunulan tebli, Washington. Robinson, William I., (1996), Promoting Polyarchy: Globalization, US Intervention, and Hegemony, Cambridge, Cambridge University Press. Robinson, William I., (2004), A Theory of Global Capitalism: Production, Class, and State in a Transnational World, Baltimore and London, The John Hopkins University Press. Rosenau, James N., (1990), Turbulence in World Politics: A Theory of Change and Continuity, Princeton, New Jersey, Princeton University Press. Rubinstein, Alvin Z., (2000), Russia Adrift: Strategic Anchors for Russias Foreign Policy, Harvard International Review, Vol:22 Issue: 1. Russett, Bruce, (1985), The Mysterious Case of Vanishing Hegemony; or Is Mark Twain Really Dead?, International Organization, Vol:32, No:2, Spring. Saito Kunihiko (1998), US-Japan Relations Http://www.nixoncenter. org/publications/Program%20Briefs/Vol4no15saito.doc (Eriim Tarihi: 14 Temmuz 2005). Sallan Gl, Songl, (2004), Sosyal Devlet Bitti, Yaasn Piyasa: Yeni Liberalizm ve Muhafazakrlk Kskacnda Refah Devleti, stanbul, Etik Yaynlar. Sakai, Hidekazu (2001), Continuity and Discontinuity of Japanese Foreign Policy toward North Korea: Freezing the Korean Energy Development Organization (KEDO) in 1998, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave.

316

Saskia Sassen, (1999), Global Financial Centers, Foreign Affairs, Vol:78, No:1, January-February. Sato, Kazuo, (2002), The Japanese Economy-A Primer: Historical Perspectives, The Japanese Economy, Vol:30, No:4-5, July/October. Sato, Yoichiro, (2001), Diplomacy of the Ministry of Finance: Promoting or Handicapping the Yen?, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave. Sato, Yoichiro, (2001), Modeling Japans Foreign Policy with the United States, Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire and New York, Palgrave. Satoshi keda, (2000), Dnya retimi, Terence K. Hopkins, mmanuel Wallerstein (derl.), Gei a: Dnya Sisteminin Yrngesi (1945-2025), (ev. Nuri Ersoy, Ender Abadolu, Orhan Akaln, Ycel Kaya), stanbul, Avesta Yaynlar. Schwarz, Hans Peter, (2002), Kurucu Babakan Konrad Adenauer, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara, Konrad Adenauer Vakf. Schwarz, Hans Peter, (2002), Adenauerin Almanyann Batya Entegrasyonu ve Avrupadaki Uzlamaya Katks, Trkiye Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti: Fikri Temeller ve Siyasi Ynelim, Ankara, Konrad Adenauer Vakf. Seyidolu, Halil, (1993), Uluslararas ktisat: Teori, Pratik ve Uygulama, 9. Bask, stanbul, Gzem Yaynlar. Shambough, David, (2004), China Engages Asia: Reshaping the Regional Order, International Security, Vol:29, No:3. Sheenan, Michael, (1996), The Balance of Power: History and Theory, London and New York, Routledge. Shibuichi, Daiki, (2005), The Yasukuni Shrine Dispute and the Politics of Identity in Japan: Why All the Fuss?, Asian Survey, Vol: XLV, No:2, March-April. Sinclair, Timothy J., (1996), Beyond International Relations Theory: Robert W. Cox and Approaches to World Order, Robert W. Cox with Timothy J. Sinclair, Approaches to World Order, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Singer, Peter, (2003), Dncenin Ustalar: Hegel (ev. Bahar cal Dzgren), stanbul, Altn Kitaplar Yaynevi.

317

Smith, Eric Owen, (1994), The German Economy, London and New York, Routledge. Smith, Eric Owen (1998), The German Model and European Integration, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press. Smith, Steve, (1989), Paradigm Dominance in International Relations: The Development of International Relations as a Social Science, Hugh C. Dyer and Leon Mangasarian (derl.), The Study of International Relations: The State of the Art, London, Macmillan. Smith, Steve, (1996), Positivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth, Marysia Zalewski (derl.), International Theory: Positivism and Beyond, Cambridge, Melbourne, Cambridge University Press. Smith, Steve, (2000), The Discipline of International Relations: Still an American Social Science, 5 Ekim 2000de Avusturalya Politika Bilimi Derneinin yllk konferansna sunlan tebli, http://apsa2000.anu.edu.au/Smith.rtf, (Eriim Tarihi: 3 ubat 2006). Smith, Steve, (2002), The United States and the Discipline of International Relations: Hegemonic Country, Hegemonic Discipline, International Studies Review, Vol:4, No:2, Summer. Smith, Woodruff D., (1986), The Ideological Origins of Nazi Imperalism, Oxford and New York, Oxford University Press. Snidal, Duncan, (1985) The Limits of Hegemonic Stability Theory, International Organization, Vol. 39, No:4, Autumn. Soyak, Alkan (2002), Kreselleme, Teknoloji Politikas, Trkiye, Alkan Soyak (der.), Kreselleme: ktisadi Ynelimler ve Sosyopolitik Kartlklar, stanbul, Om Yaynevi. Snmez, Sinan, (1998), Dnya Ekonomisinde Dnm: Smrgecilikten Kresellemeye, Ankara, mge Kitabevi. Snmezolu, Faruk, (1992), Sunu, Sabahattin en (der.), Yeni Dnya Dzeni ve Trkiye, 2. basm, stanbul, Balam Yaynlar. Snmezolu, Faruk, (1995), Uluslararas Politika ve D Politika Analizi, 2. Bask, stanbul, Filiz Kitabevi. Sperling, James, (1999), The German Architecture for Europe: Military, Political and Economic Dimensions, John S. Brady, and Et al, (derl.), The Postwar Transformation of Germany: Democracy, Prosperty and Nationhood, Ann Arbor, University of Michigan Press.

318

Sperling, James, (2003), The Foreign Policy of the Berlin Republic: The Very Model of a Post-Modern Major Power? A Review Essay, German Politics, Vol: 12, No:3, December. Steger, Manfred B., (2003), Globalization: A Very Short Introduction, Oxford and New York, Oxford University Press. Steininger, Rolf, (1998), German Question, 1945-1995, Klaus Larres (der.), Germany Since Unification: The Domestic and External Consequences, Houndmills, Basingstoke, Hampshire and London, Macmillan Press, 1998. Strange, Susan, (1998), Mad Money, Manchester, Manchester University Press. Strange, Susan, (1996), The Retreat of the State, Cambridge, Cambridge University Press. Strange, Susan, (1988), States and Markets, London, Pinter Publishers. Strange, Susan, (1987), The Persistent Myth of Lost Hegemony, International Organization, Vol:41, No:4 Autumn. Strange, Susan, (1985), Protectionism and World Politics, International Organization, Vol:39, No:2, Spring. Strange, Susan (1982), Cave! Hic Dragones: A Critique of Regime Analysis, Stephen D. Krasner (der.), International Regimes, Ithaca and London, Ithaca University Press. Strokes, Doug, (2005), The Heart of Empire? Theorising US Empire in an Era of Transnational Capitalism, Third World Quarterly, Vol:26, No:2. Sukehiro, Hirakawa (1998), Japans Turn to the West (Japoncadan ngilizceye ev. Bob Tadashi Wakabayashi), Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press. Suk-man, Hwang and Hyun-Chin, Lim, (2003), Restructuring Revisited: Flexible Korea and Rigid Japan, Development and Society, Vol:32, No:2 December. Sunar, lkay, (1999), Dn ve Toplum, 3. Bask, Ankara, Doruk Yaynlar. Suny, Ronald Grigor, (1999), Provisional Stabilities: The Politics of Identities in Post-Soviet Eurasia, International Security, Vol:24, Issue: 3. Suzuki, Shogo, (2005), Japans Socialization into Janus-Faced European International Society, European Journal of International Relations, Vol:11 (1).

319

Swatuk, Larry A., and Shaw Timothy M., (derl.) (1994), The South at the End of the Twentieth Century: Rethinking the Political Economy of Foreign Policy in Africa, Asia, the Caribbean and Latin America, New York, St. Martins Press. Swingewood, Alan, (1988), Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, (ev. Osman Aknhay), Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar. Tanaka, Akihiko, (1994), Japans Security Policy in the 1990s, Yoichi Funabashi (der.), Japans International Agenda, New York and London, New York University Press. Tanrsever, Oktay F., (1996), Yntem Sorunu: Gelenekselcilik-Davransalclk Tartmas, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar. Tewes, Henning, (1997), The Emergence of a Civilian Power: Germany and Central Europe, German Politics, Vol:6, No:2, August. Tewes, Henning, (2001), How civilian? How much Power? Germany and the Eastern Enlargement of NATO?, Sebastian Harnisch and Hanns W. Maull (derl.), Germany as a Civilian Power: The Foreign Policy of the Berlin Republic, Manchester and New York, Manchester University Press. Tunoku, A. Mete, (2002), Japonya-in Halk Cumhuriyeti likileri 2. Bask, Ankara, Avrasya Stratejik Aratrmalar Merkezi Yaynlar. lger, rfan Kaya, (2002), Avrupa Gvenlik ve Savunma Politikasnn Arkaplan, Oluumu ve Temel Anlamazlk Konular, Refet Yinan ve Hakan Tademir (derl.), Uluslararas Gvenlik Sorunlar ve Trkiye iinde, Ankara, Sekin Yaynlar. lman, Burak, (2003), Uluslararas likiler Kuram ve Realizm, Ayhan Kaya ve Gnay Gksu zdoan (derl.), Uluslararas likilerde Snr Tanmayan Sorunlar: G, Yurttalk, nsan Haklar, Toplumsal Cinsiyet, Kresel Adalet ve Gvenlik, stanbul, Balam Yaynlar. r, Serpil Sancar, (1997), deolojinin Serveni: Hegemonyadan Syleme, Ankara, mge Kitabevi. Yanl Bilin ve

Van der Pijl, Kees, (1984), The Making of an Atlantic Ruling Class, London, Verso. Van der Pijl, Kees, (1989), Restructuring the Atlantic Ruling Class in the 1970s and 1980s, Stephen Gill (der.), Atlantic Relations: Beyond the Reagan Era, New York, St. Martins Press. Van der Pijl, Kees (1995) The Second Glorious Revolution: Globalizing Elites and Historical Change, Bjrn Hettne (der.), International Political Economy: Understanding Global Disorder, London and New Jersey, Zed Books.

320

Vayrynen, Raimo, (2003), Regionalism: Old and New, International Studies Review, Vol: 5, No:1, March. Wade, Robert, (2001), Showdown at the World Bank, New Left Review, Vol:7, January-February. Wakabayashi, Bob Tadashi, (1998), Introduction, Bob Tadashi Wakabayashi (der.), Modern Japanese Thought, Cambridge, Cambridge University Press. Walferen, Karel von (2003), Sorting out the Conceptual Muddle: The Role of the Japanese Economy in the Asian Financial Crisis, Cambridge Review of International Affairs, Vol:16, No:1. Walicki, Andrzej, (1979), A History of Russian Thought: From the Enlightment to Marxism, (Polonyacadan ngilizceye ev. Hilda Andrews-Rusiecka), Stanford, California, Standford University Press. Wallerstein, Immanuel, (1974), The Modern World System I: Capitalist Agriculture and the Origins of the European World-Economy in the Sixteenth Century, New York, London, Sydney, Tokyo, Toronto Academic Press. Wallerstein, Immanuel, (1991), The Rise and Future Demise of the World Capitalist System: Concepts for Comparative Analysis, Richard Little ve Michael Smith, (derl.) Perspectives on World Politics, London and New York, Routledge. Wallerstein, Immanuel, (1992), Tarihsel Kapitalizm, (ev. Necmiye Alpay), stanbul, Metis Yaynlar, 1992, s.48. Wallerstein, Immanuel, (1998), Liberalizmden Sonra, (ev. Erol z), stanbul, Metis Yaynlar. Wallerstein, Immanuel, (2004), Amerikan Gcnn Gerileyii: Kaotik Bir Dnyada ABD (ev. Tuncay Birkan), stanbul, Metis Yaynlar. Wallerstein, Immanuel, (2005), Dnya Sistemleri Analizi: Bir Giri, 2. Bask, (ev. Ender Abadolu, Nuri Ersoy), stanbul, Aram Yaynclk. Waltz, Kenneth N., (1959), Man, the State and War: A Theoritical Analysis, New York, Columbia University Press. Waltz, Kenneth N., (1979), Theory of International Politics, New York, Random House. Waltz, Kenneth N., (1996), Reflections on the Theory of International Politics, Robert O. Keohane (der.), Neorealism and Its Critics iinde, New York, Columbia University Press.

321

Waltz, Kenneth N., (1993), The Emerging Structure of International Politics, International Security, Vol 18, No.2, Fall. Wendt, Alexander, (1987), The Agent Structure Problem in International Relations Theory, International Organization, Vol:41, No:3, Autumn. Wendt, Alexander, (1992), Anarchy is What States Make of it: The Social Construction of Power Politics, International Organization, Vol:46, No:2, Spring. Wendt, Alexander, (1996), Identity and Structural Change in International Politics, Yosef Lapid and F. Kratochwil (derl.), The Return of Culture and Identity in International Relations Theory, Boulder and London, Lynne Rienner Publishers. Wendt, Alexander, (1999), Social Theory of International Politics, Cambridge, Cambridge University Press. Weiss, Linda, (1997), Globalization and the Myth of the Powerless State, New Left Review. No:225, September-October. White, Brian, (2001), Understanding European Foreign Policy, New York, Palgrave. World Trade Organization, (2003), World Trade Report-2003, Geneva, WTO Publications. Yarar, Erhan (tarihsiz), Trk-Alman likilerinde Ortak kar ve atmalar ile Olas zmler, Erhan Yarar (der.), karlar, atmalar, zmler: Tarihten Gelecee Trk-Alman likileri, Ankara, Ajans-Trk. Yalva, Faruk, (1996), Uluslararas likiler Kuramnda Yapsalc Yaklamlar, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar. Yalva, Faruk, (2005), Devlet, Atila Eralp (der.), Devlet ve tesi: Uluslararas likilerde Temel Kavramlar, stanbul, letiim Yaynlar. Yeung, C. K., (2001), Japans Role in the Making of the Asia-Pacific Economic Cooperation (APEC), Akitoshi Miyashita and Yoichiro Sato (derl.), Japanese Foreign Policy in Asia and the Pacific: Domestic Interests, American Pressure, and Regional Integration, Houndsmills, Basingstoke, Hampshire, New York, Palgrave. Yoshimatsu, Hidetaka, (2005), Japans Keidanren and Free Trade Agreements: Societal Interests and Trade Policy, Asian Survey, Vol:XLV, No:2, March-April. Yoshino, Kosaku, (1992), Cultural Nationalism in Contemporary Japan: A Sociological Enquiry, London and New York, Routledge.

322

Yurdusev, A. Nuri, (1996), Uluslararas likiler ncesi, Atila Eralp (der.), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul, letiim Yaynlar. Zimmer, Matthias, (1997), Return of the Mittelage: The Discourse of the Centre in German Foreign Policy, German Politics, Vol:6, No:1, April. nternet Kaynaklar ABD Almanya Bykelilii Http://www.usembassy.de/. Alman Dileri Bakanl, Http://www.auswaertiges-amt.de/. Alman statistik Brosu, Http://www.destatis.de/. Alman Merkez Bankas, Http://www.bundesbank.de/. APEC Sekreteryas, Http://www.apec.org/. Asahi, Http://www.asahi.com/. ASEAN, Http://www.aseansec.org/. AB Komisyonu, Http://europa.eu.int/. China Daily News, Http://www.chinadaily.com.cn/. Dnya Ticaret rgt, Http://www.wto.org/. G-8 Sekreteryas, Http://www.fco.gov.uk/. Guardian, Http://www.guardian.co.uk/. International Herald Tribune, Http://www.iht.com/. Japonya Babakanlk, Http://kantei.go.jp/. Japon Dileri Bakanl, Http://www.mofa.go.jp/. Japon D Ticaret Kurumu, Http://www.jetro.go.jp/. Japan Times, htpp://www.japantimes.co.jp/. Milliyet, Http://www.milliyet.com.tr/. NATO, Http://www.nato.int/. The Global Site, Http://www.theglobalsite.ac.uk/.

323

324

You might also like