You are on page 1of 205

IHA NE T NOK TASI Don B rawn HA NE T NOK TAS lm, bu ssz yerde, says z biimlerde gelebilirdi.

Jeolog Charles Brophy bu arazinin ac mas z ihtiamna yllarca katlanm olmas na ramen yine de hibir ey onu yaayaca insanlk d felakete hazrlam olmazd. Brophy'nin drt kpei, jeolojik alglama aygtlar kzan tundra zerinde ekerken, birden baklarn gkyzne evirerek yavalad. Kzaktan inen Brophy, "Ne oldu kzlar?" diye sordu. Toplanmaya balayan frtna bulutlarnn ardndaki ift perva neli bir nakliye helikopteri, buzul zirvelerini askeri maharetle kucaklayarak, kavis izerek alalyordu. Bu tuhaf, diye dnd. Bu kadar kuzeyde hi helikopter grmemiti. Helikopter, toz gibi kardan bir kmeyi havay a savurarak elli metre kadar uzaa ind i. Tetikte duran kpekler hrladlar. Helikopt erin kaps kayarak a ldnda, iki adam aa indi. Souk hava artlarna uygun beyaz giysiler iindeki adamlar, ellerinde tfekleriyle aceleleri varm gibi Brophy'ye doru ilerlediler. Ilerinden biri, "Dr. Brophy?" diye seslendi. Jeolog bocalad. "smimi nerden biliyorsunuz? Siz kimsiniz?" "Telsizinizi karn lt fen." 11 "Anlayamadm." "Dediimizi yap." aknlk iindeki Brophy telsizini parkasnn cebinden kard. "Acil bir resmi bildiri iletmeni istiyoruz. Telsiz frekans n yz kilohertze indir." Yz kilohertz mi? Brophy'nin akl tamamen karmt. Bu kadar dk frekanstan hi kimse hibir ey alamaz. "Bir kaza m oldu?" Dier adam tfeini kaldrarak, Brophy'nin bana dorulttu. "Aklamaya zaman yok. Dediimizi yap." Brophy titreyerek ileti frekans n ayarlad. ilk konuan adam, zerine birka satr yazl bir not kadn ona uzatt. "Bunu ilet. Hemen." Brophy kda bakt. "Anlamyorum. Bu bilgi doru deil. Ben yapmadm..." Adam tfeini serte Brophy'nin akana bastrd. Tuhaf mesaj iletirken Brophy 'nin sesi titriyordu. Birinci adam, "Gzel," dedi. "imdi sen ve kpeklerin helikoptere binin. Namlunun ucundaki Brophy isteksiz kpeklerini ynlendirerek, paten demirinden helikopterin yk blmne kt. Onlar yerleir yerlemez helikopter havalanarak bat ya dnd. Parkasnn iinde ter basan Brophy, "Siz de kimsiniz?" diye sordu. Ve o mesajn anlam neydi yle! Adamlar hibir ey sylemediler. Helikopter irtifa kazanrken, rzgr ak kapdan ieri doluyordu. Brophy'nin, yk kzana bal duran drt kpei inlemeye balamt. Brophy, "En azndan kapy kapatn," dedi. "Kpeklerimin rktn grmyor musunuz?" Adamlar yant vermediler. Helikapter bin yz metreye k arken, buzul kanyonlar ve yarklar stnden dikine ykseliyordu. Adamlar birden ayaa kalktlar. Tek bir sz sylemeden ykl kza tutarak, ak kapdan dar ittiler. Brophy kpeklerinin muazzam arla kar ac yla mcadele edilerini dehet iinde seyretti. Uluyarak helikopterden dar srklenen hay vanlar bir anda gzden kayboldular. Adamlar onu yakaladklarnda, Brophy oktan ayaa kalkm lk atyordu. Onu kapya doru ektiler. Korkudan kaskat kesilen Brophy yumruklarn savurarak, onu dar iten gl ellere kar kendini savunmaya alt. Hi yarar yoktu. Saniyeler sonra aadaki buzul kanyonlarna doru dmeye balamt. 13 Capit ol Hill'e komu olan Toulos Restoran'nn gururla sunduu st danas ve karabiberle dvlm at eti gnn modas na hi uygun deildi. Ama bu mn sayesinde sabah kahvalts nda Washington siyasilerinin urak yeriydi. Bu sabah Toulos, birbirine arpan gmler, espresso makineleri ve cep telefonu grmelerinden ykselen seslerin oluturduu ahenksiz yanklarla olduka youndu. Kadn ieri girdiinde efgarson gizlice sabah Bloody Mary'sinden bir yudum ekiyordu. Yapmac k bir tebessmle yzn dnd.

"Gnaydn," dedi. "Size yardmc olabilir miyim?" Pilili, bol paal gri pantolon, gsterisiz topuksuz ayakkablar ve krem rengi Laura Ashl ey bluz giyen otuzlu yalarnn ortalarndaki kadn ekici biriydi. Salam bir tavr vard enesi hafife yukar kalkmt kstah deil, sadece gl grny ordu. Kadnn omuzlarna dek inen iri dalgal a k kahverengi salar, Washington'da en revata olan tarzda taranmt . "Haber spikeri kadn" seksi grnecek kadar uzun, ama sizden daha akll olduunu gsterecek kadar ksa. Kadn ekingen bir sesle, "Biraz geciktim," dedi. "Senatr Sexton'la kahvalt randevum vard." 15 efgarson birden sinirlerinin gerildiini hissetti. Senatr Sedgewick Sexton. Senatr burann devaml mterisi ve lkenin en nl adamlarndan biriydi. Geen haft a Sper Sal'da( Farkl eyaletlerde yaplan nseimler) on iki Cumhuriyeti aday arkada br aktktan sonra, partisinin Amerika Birleik Devletleri Bakan aday olmay neredeyse garantilemiti. Pek ok kii senatrn gelecek k Beyaz Saray' g durumdaki Bakan'dan koparma ansna sahip olduuna inanyordu. Son zamanlarda Sexton'n yz tm ulusal dergilerde grnmeye, kampanya slogan tm Amerika'y kaplamaya balamt: "Harcamay brakn. yiletirmeye balayn." efgarson, "Senatr Sexton her zamanki locasnda," dedi. "Peki siz kimsiniz?" "Rachel Sexton. K zym." Ne kadar aptalm, diye dnd. Benzerlik aikrd. Kadnda senatrn delici baklar ve nazik tavr -u terbiyeli asalet havas- vard. Rachel Sexton doutan sahip olduu nimetleri, babas nn rnek almas gereken bir zarafet ve tevazu ile tasa da, senatrn klasik iyi grnmnn bir sonraki nesle getii belli oluyordu. "Sizi arlamaktan zevk duyarz Bayan Sexton." efgarson senat rn kzn yemek salonundan geirirken, onu arkasndan takip eden erkeklerin baklarndan -bazlar usturuplu, bazlar pek deil- mahcup oldu. Toulos'da ok az kadn yemek yer, daha da az Rac hel Sexton gibi grnrd. Yemek yiyenlerden biri, "Gzel vcut," diye fs ldad. "Sexton kendine yeni bir e bulmu bile." Dieri, "O kz, salak," diye yantlad. Adam kkrdad. "Ben Sexton' iyi tanrm, o kzn bile becerir." Rachel, babasnn masasna gittii srada, senatr cep telefonunda yksek sesle son baarlarndan biri hakknda konuuyordu. Ban kaldrp sadece Cartier saatine hafife vurarak ge kaldn ifade eder bir ekilde Rachel'a bakt. Ben de seni zledim, diye dnd Rachel. Babas nn ilk ad Thomas'd ama gbek adn uzun zaman nce kendi ilave etmiti. Rachel bunu, babasnn ses yinelemesinden holanmasna balyordu. Senatr Sedgewick Sexton. Ak sal ve tatl dilli adam, arkas yarn dizilerinden frlam doktor grntsyle kutsanm bir siyaset kurduydu ki, taklit yetenei dikkate alndnda bu grnt s hi de yadrganmy ordu. "Rachel!" Babas telefon grmesini bitirip onu yanandan pmek iin ayaa kalkt. "Merhaba baba." Babasn pmedi. "Bitkin grnyorsun." Demek balyoruz, diye dnd. "Mesajn aldm. Ne oldu?" "Kzm kahvaltya aramaz mym?" Rachel, babasnn gizli bir amac olmaksz n ondan kendisine elik etmesini istemeyeceini uzun zaman nce renmiti. Sexton kahvesinden bir yudum ald. "Anlat bakalm, nasl gidiyor?" "Youn. Kampanyann iyi gittiini gryorum." "Ah, iten bahsetmeyelim." Sexton sesini alaltarak masada ne doru eildi. "Dileri Bakanl'ndan sana ay arladm u adam nas l?" Rachel saatine bakmamak iin kendini g tutarak iini ekti. "Baba, ger ekten onu aramaya vaktim olmad. Ayrca bu konuda abalamay braksan iyi..." "nemli eylere zaman ayrmalsn Rachel. Ak yoksa, geri kalan her ey anlamszdr." Aklna pek ok an gelmi olsa da, Rac hel sessiz kalmay yeledi. Babas sz konusu olduunda daha olgun davranmak g deildi. "Baba, beni grmek istememi miydin? nemli olduunu syledin." "yle." Babas, onu dikkatle inceledi. 17 Rachel, onun bak lar altnda savunma kalkannn bir paras nn eriyip gittiini hissedince, iinden adamn gcne kfretti. Senatrn gzleri Allah vergisiydi. Rachel bu zelliinin onu Beyaz Saray'a

gtreceini tahmin ediyordu. Yeri gelince gzleri yalarla dolar, ama sonra, hemen sonra yalar gider ve her eye kar gven telkin ederek, cokulu bir ruha kap aard. Babas daima, sadece itimat meselesi, derdi. Senatr, Rachel'n gvenini yllar nce kaybetmiti ama lkeninkini hzla kazanyordu. Senatr Sexton, "Sana bir teklifim var," dedi. Kendini yeniden toparlamaya al an Rachel, "Brak tahmin edeyim," diye cevap verdi. "nl bir dul kendine gen bir hanm aryor." "Kendini kk drme hayatm. Artk o kadar gen deilsin." Rachel, babasyla bulumalarnda sklkla duyumsad o tandk aalanma hissine yeniden kapld. "Sana can simidi atmak istiyorum," dedi. "Boulduumun farknda deildim." "Sen deil, Bakan bouluyor. ok ge olmadan gemiye atlamalsn." "Bu konumay daha nce yapmam mydk?" "Geleceini dn Rachel. Benim iin al abilirsin." "Umarm beni kahvalt ya arma sebebin bu deildir." Senatrn soukkanll ok zor bozulurdu. "Rachel, onun iin almann beni kt etkilediini anlayamyor musun? Ve tabi kampanyam. Rachel iini ekti. O ve babas daha nce bu konuyu tart mlard. "Baba, ben Bakan iin almy orum. Bakan'la karlamadm bile. Tanr akna, ben Fairfax'de alyorum!" "Siyaset alglama meselesidir Rachel. Bakan iin aly ormusun gibi grny or." Rachel dinginliini bozmamaya alarak iini ekti. "Bu ii almak iin ok altm baba. Brakmayacam." Senatr gzlerini kst. "Biliyor musun, bazen bencil tavrlarn gerekten..." "Senatr Sexton?" Masann yannda bir muhabir belirmiti. Senatrn tavr hemen deiti. Rachel homurdanarak masann stndeki sepetten bir kruvasan ald. Muhabir, "Ralph Sneeden," dedi. "Washington Post. Size birka soru sorabilir miyim?" Senatr az n peet eyle silerek glmsedi. "Memnuniyetle Ralph. Yalnz abuk ol. Kahvemi soutmak istemiyorum." Muhabir tam zamannda gld. "Elbette efendim." Ufak bir kayt cihaz kararak, kayda balad. "Senatr, televizyonlardaki reklamlarnz iyerlerinde kadnlara eit maalar verilmesi... ve ayn zamanda yeni evlilere vergi indirimi uygulanmas iin kanun karlmas arsnda bulunuyor. Bunun mantn aklayabilir misiniz?" "Elbette. Ben gl kadnlarn ve gl ailelerin hayranym." Rachel kruvasan adeta boazna tkt. Muhabir, "Ve aileler konusunda," diye devam etti. "Ska eitimden bahsediyorsunuz. lkemizdeki okullara daha fazla fon ayrlmas iin hayli ihtilafl bte kesintileri teklif ettiniz." "ocuklarn bizim geleceimiz olduuna inanyorum." Rachel, babasnn pop arklardan alnt lar yaptna inanamyordu. Muhabir, "Efendim, son olarak," dedi. "Getiimiz son birka hafta iinde kamuoyu aratrmalarnda muazzam bir s rama yaptnz belirlendi. Bakan endieye kaplm olmal. Bu baarnz hakknda bir syleyeceiniz var m?" "Sanrm bunun itimatla ilgisi var. Amerikallar, lkenin kars na kan zor kararlar vermekte Bakan'a gvenemeyeeklerini anlamaya baladlar. Kontrolden km hkmet harc amalar bu lkeyi her gn biraz daha borca sokuyor ve Amerikallar art k harcamay brakp iyiletirmeye balama zamannn geldiini fark etmeye balyorlar." 19 Rachel'n ant asndaki ar cihaz , babasnn infaz sylevine ert eleme emri gelmi gibi almaya balad. Aslnda iddetli elektronik nlama, konumalar rahatsz edici bir ekilde blerdi ama u anda kulaa melodik geldii bile sylenebilirdi. Senatr laf kesildii iin fkeli bir bak frlatt. ant asndan el yordamyla ar cihaz n bulan Rachel, cihaz elinde bulunduran kiinin gerekten kendisi olduunu teyit etmek iin srayla be dmeye bast. Cihazn sesi kesildi ve LCD yanp snmeye balad. On be saniye sonra gizli bir mesaj metni alacakt. Sneeden, senatre srtt. "Kznz n ok megul bir kadn olduu anlalyor. Sk k programnz arasnda ikinizin birlikte yemee vakit bulduunu grmek olduka heyecan verici." "Dediim gibi, nce aile."

Sneeden ban evet anlamnda sallad, sonra baklar sertleti. "Sizin ve k znzn kar at malarnz nas l zdnz sorabilir miyim efendim?" "atmalar m?" Senatr Sexton masum bir aknlk ifadesiyle ban ileri uzatt. "Nas l atmalardan bahsediyorsunuz?" Rachel, babasnn tepkisine yzn buruturarak, ban kaldrp bakt. Hangi amala sorulduunu kesinlikle biliyordu. Lanet muhabirler, diye d nd. Bu meslektekilerin yars politikadan para kazanyordu. Muhabirin sorusu, gazetecilerin greyfurt dedii trden -senatre zor bir soru grnmnde sunulan st kapal bir k yak- babas nn kolayca yetiip sma yaparak sahann d na gnderebilecei yava bir att. "ey, efendim..." Muhabir ksrerek, sorusundan dolay endieleniyormu gibi bir hava verdi. "Kznzn rakibiniz iin alyor olmasndan kaynaklanan atma." Senatr Sexton kahkahaya boularak soruyu bir anda saf d brakt. "Ralph, ncelikle Bakan ve ben rakip deiliz. Bizler sadec e sevdiimiz lkeyi nasl yneteceimiz konusunda farkl fikirlere sahip iki vatans everz. Muhabirin yz sevinle parlad. stediini almt. "Peki ikinci olarak?" "kinci olarak, kzm Bakan iin almyor: istihbarat tekilatnda g rev yapyor. stihbarat raporlarn derleyip Beyaz Saray 'a gnderiyor. Olduka alt seviyede bir pozisyonu var." Durup Rachel'a bakt. "Dorusunu istersen hayatm, Bakan'la tantn bile sanmyorum, tantn m?" Gzleri yuvalarndan frlayan Rachel bakmakla yetindi. ar sinyali crlay nca, Rachel'n bak lar LCD ek ranna gelen mesaja evrildi. -DRL UK ODIR RP RV Ksaltmay hemen zd ve kalarn att. Beklenmedik bir mes ajd ve kesinlikle kt haber veriyordu. Ama en azndan kamak iin bahanesi hazrd. "Beyler," dedi. "Kalbim elvermiyor ama gitmek zorunday m. Ie ge kaldm." Muhabir bir rpda, "Bayan Sexton," dedi. "Gitmeden nce, bu kahvaltya babanzin kampanyas nda almak iin mevcut iinizden ayrlma ihtimalinizi tartmak zere geldiiniz konusundaki svlentiler hakknda bir yorum yapabilir misiniz acaba?" Rachel surat na s cak kahve frlatlm gibi hissetti. Soru onu tamamen haz rlksz yakalamt. Babas na baknca, onun yapmack tebessmnde sorunun nceden haz rlandn hissetti. Masann stne kp onu atalla delik deik etmek istedi. Muhabir kayt cihaz n burnuna uzatmt. "Bayan Sexton?" Rachel baklarn muhabire dikti. "Ralph ya da her kimsen, unu iyi bil: Senatr Sexton adna almak iin iimi brakmaya hi niyetim yok ve eer bunun aksini ima edecek herhangi bir ey yazarsan, o k ayt cihazn kndan ancak tirbuonla karrsn:" Muhabirin gzleri byd. Srttn onlara gstermeden kayt cihazn kapatt. "Her ikinize de teekkr ederim," diyerek gzden kayboldu. 21 Rachel o an birdenbire kprmesinden dolay piman oldu. Babasnn fkeli mizac ona gemiti ve bu yzden ondan nefret ediyordu. Yumua Rachel. ok sakin ol. Babas nn onaylamayan gzleri hiddetle parlyordu. "Kendine hkim olmay rensen iyi edersin." Rachel eyalarn toplamaya balamt. "Toplant sona erdi." Senatrn her halk rda onunla iinin bittii belli oluyordu. Cep telefonunu karp bir numara evirdi. "Gle gle tatlm. Bir ara ofise uray p bir merhaba de. Ve Tanr akna evlen. Otuz yandas n." "Otuz drt," diye atlad. "Sekreterin kart gndermiti." Senatr kederle kesik kesik gld. "Otuz drt. Yal bir gen kz denebilir. Biliyorsun ben otuz drt yamdayken oktan..." "Annemle evlenmi, komuyu becermitin deil mi?" Sesi Rachel'n dndnden daha yksek knca, kelimeler geici bir sre bolukta asl kald. Etraft a yemek yiyenler yan gzle onu szdler. Senatr Sexton'n gzleri hi kprdamadan fkeyle ona bak yor, adeta iki buz kristali onu delip geiyordu. "Kendine dikkat et, gen bayan." Rachel kapy a yneldi. Asl sen kendine dikkat et, senatr. 2 adam ThermaTech frt na adrnn iinde sessizce oturuyorlard. Darda, balama demirlerini yerinden skecek gibi esen souk rzgr, adr sallyordu. Adamlardan hibiri bunu ciddiye almad; her biri ok daha tehlikeli durumlarla kar kar ya kalmlard. Bembeyaz adr, gzlerden uzakta dzlk bir alana kurulmutu. Haberleme ve ulam aygtlaryla

silahlarnn tm son modeldi. Grup liderinin kod ad Delt a-Bir idi. Adaleli, evik bir vcuda ve zerinde bulunduu topografya kadar bo gzlere sahip biriydi. Delta-Bir'in bileindeki askeri kronograf, tiz bir sinyal sesi yayd. Bu ses, dier iki adamn takt kronograflarn kard sinyal sesiyle mkemmel bir ahenkle birbirine kart . Otuz dakika daha geti. Vakit gelmiti. Yine. Delta-Bir iki ortan brakarak, adrdan dar kt. Zifrikaranlkta rzgr ugulday arak esmey e devam ediyordu. Kz ltesi drbnyle ay nn aydnlatt ufk u tarad. Her zamanki gibi yapya odakland. Bin metre tedeydi: kra arazinin stnde ykselen devasa ve benzersiz grkemli yap. O ve ekibi yapldndan beri, yani on gndr oray izliyorlard. Delta -Bir'in ierideki bilginin dnyay deitirec einden hi phesi yoktu. Onu korumak uruna baz hayatlar oktan kaybedilmiti bile. u anda yapnn dnda her ey sakin grnyordu. Ama asl snav, ieride olanlarda saklyd. Delta-Bir adra geri girerek iki asker arkada na seslendi. "Alak uu vakti geldi." Adamlar evet anlamnda balarn salladlar. lerinden daha uzun olan, Delta-ki, dizst bilgisayarn aarak altrd. Ekrann kars nda yerine iyice yerleen Delta -ki, elini mekanik bir idare koluna koydu ve hafife geri ekti. Bin metre tede, binann derinliklerinde saklanan sivrisinek byklndeki bir tefti robotu, iletiyi alnca hayata geti. 3 Beyaz Integra'sn Leesburg Otoyolu'nda sren Rachel Sexton hl ate pskryordu. Falls Church eteklerindeki yapraklar dklm akaaalar mart ayndaki ak gkyzne doru uzanyor, ama bu huzurlu manzara onun fkesini dindirm eye yetmiyordu. Babas nn son kamuoyu yoklamalarndaki ani ykselii ona, kendine gvenden kaynaklanan bir 23 nebze nezaket kazandrm olmaly d, ama kendini beenmiliini art rmaktan baka bir ie yaramad anla lyordu. Adamn yalancl iki kat ac veriyordu, nk Rachel'in hayatta kalan tek yakn oydu. Annesi yl nce lmt ve bu, Rachel'in kalbindeki duy gusal yaralar hala kapanmayan kahredici bir kaypt . Rachel'in biraz tuhaf da olsa tek tesellisi, lmn annesini senatrle yapt mutsuz evliliin yol at derin aresizlikten kurtarm olmas yd. Rachel'in ar cihaznn yeniden alan sinyali, dnc elerini nnde uzanan yola geri dndrd. Gelen mesaj aynyd. -DRL UK ODIR RP RV Derhal UKO direktrne rapor ver. ini ekti. Geliyorum ite, Tanr akna! Rachel artan kararszlk duygusuyla, arabasn her zamanki kavaa doru srd. zel giri yoluna saparak ar silahl nbetilerin kulbesinin nnde durdu. Buras 14225 Leesburg Otoyolu, yani lkedeki en gizli adreslerden biriydi. Nbeti arabadaki gizli mikrofonlar ararken Rachel ilerideki devasa yapya gz gezdirdi. Doksan bin metrekarelik tesis, Fairfax Virginia'daki D.C.'nin hemen d nda bulunan altm sekiz dnm ormanlk arazinin stne kurulmutu. Binann n cephesi, uydu anaklar, antenler ve evredeki rayadomlarn zaten rktc olan grnmn iki kat gsteren tek tarafl yans tmal camla kapl bir kaleydi. ki dakika sonra Rac hel arabasn park etmi, biilmi imlerin stnden ana girie yryordu. Giriteki granit levhann stnde yle yazyordu. ULUSAL KEF OFS (UK O) Kurun geirmez dner kapnn iki yannda duran slahl deniz piyadeleri, Rachel aralarndan geerken dimdik karya bakyorlard. Bu kapdan geerken kapld her zamanki duyguyu hissetti... uyuyan bir devin midesine indiini. Rachel kelimeler sanki yukardaki ofislerden szlyormuasna, kubbeli lobide her taraftan ykselen fs ltl konumalarn yanklarn hissetti. Dev bir ini mozaik UKO berat n ilan ediyordu: SAVATA VE BAR TA ABD'YE KRESEL B LG S TNL SALAMAK Buradaki duvarlar, sadece gklere karlan baarlarn fotoraflaryla -frlat lan fzeler, denizalt suya indirme trenleri, radyo sinyali tesisleri - donatlmt. imdi Rachel her zaman olduu gibi, d dnyaya ait sorunlarn ardnda kaldn hissediyordu. Karanlklar dnyas na giriyordu. Sorunlarn yk vagonlar gibi gmbrtyle geldii ve zmlerin g duyulan fs ltlarla paylatrld bir dnyaya. Rachel son kontrol noktasna yaklarken, ge en otuz dakika iinde ar cihaz nn

iki kez almasna neyin yol am olabilec eini dnyordu. "Gnaydn Bayan Sexton." Rachel elik kap giriine yakla rken grevli glmsedi. Grevli almas iin ona ufak bir salg numunesi pamuu uzatrken, Rachel tebessmle kar lk verdi. "Nasl yaplac an biliyorsun," dedi. Rachel hava geirmez mhrl pamuu alarak, plastik koruyucuyu at. Ardndan, azna termometre gibi yerletirdi. ki saniye sresince dilinin altnda tuttu. Sonra, ne doru eilerek grevlinin az ndan almasna yardmc oldu. Gvenlik grevlisi nemli pamuu, arkasnda duran makinedeki yuvaya yerletirdi. Rachel'in tkrndeki DNA diziliini zmek, makinenin drt saniyesini ald. Daha sonra ekran a larak Rachel'n fotorafn ve gvenlik iznini gsterdi. 25 Grevli gz krpt . "Hl sizmisiniz gibi grnyor." Kullanlm pamuu makineden k arp annda imha edilecei bir delikten aa att. "yi gnler." Bir dmeye bas nca, dev elik kaplar geriye doru a ld. Rachel ilek koridorlar labirentine girerken, burada geirdii alt yldan sonra bile bu operasyonun devasa boyutlarnn gzn kork utmasna ayordu. Bu i, on binden fazla grevli altran alt ABD tesisini daha kapsyordu ve iletme maliyeti ylda on milyar dolarn stndeydi. UKO tam gizlilik iinde, hayret verici bir casusluk teknolojileri cephaneli i kurmutu: dnya apnda radyo sinyali yakalayclar; telekomnikasyon rnlerinde kullanlan, saklanabilir sessiz ileti mikro devreleri; Classic Wizard diye bilinen kresel bir deniz dinleme ebekesi, dnyann herhangi bir yerinde gemi hareketlerini gzlemleyebilen, deniz tabanlarna yerletirilmi 1456 hidrofondan(Denizalt dinleme cihaz ) oluan gizli bir a. UKO teknolojileri Birleik Devletler'in askeri srtmelerde galip gelmesine yardm etmekle kalmyor, ayn zamanda CIA, NSA ve savunma bakanl gibi tekilatlara bar zamannda sonsuz veri ak salayarak, terrizmi engellemelerine ve evreye kar ilenen sularn yerini tespit etmelerine yardmc oluyor, kanun koyucularn says z balk altndaki konular hakknda karar vermeleri iin gerekli verileri temin ediyordu. Rachel burada "zeti" olarak al yordu. zetlemek ya da veri azaltmak, karma k raporlar tahlil etmeyi, ieriinin zn karmay veya tek sayfalk, ksa zetlere dntrmey i gerektiriyordu. Rachel bu konuda doutan yetenekli olduunu kantlamt. Ne de olsa, onca yl babamin yalanlarn aykladm, diye dnd. Rachel art k UKO'da zetlemenin en anl mas asnda kdem sahibiydi; -Beyaz Saray'n istihbarat irtibat . UKO'nun gnlk istihbarat raporlarn elemek, hangi makalelerin Bakan'la ilgili olduuna karar vermek, bu raporlar bir sayfalk zetlere dntrmek ve sonra zet belgelerini Bakan'n milli gvenlik danmanna gndermekten sorumluy du. UKO lisannda Rachel Sexton "nihai rn imal ediyor ve mteriye hizmet veriyordu". I zor olmas na ve uzun alma saatleri gerektirmesine ramen, sahip olduu mevki onun iin bir gurur nian, babasndan bamsz oldu unu beyan eden bir yoldu. Senatr Sexton, grevden istifa etmesi durumunda Rachel'a destek olmay defalarca teklif etmiti, ama Sedgewick Sexton gibi bir adama mali adan baml kalmaya Rachel'n hi niyeti yoktu. Onun gibi bir adamn elinde gereinden fazla koz bulunduunda neler olac ana en iyi rnek annesiydi. Rachel'n arsndan gelen ses mermer koridorda yankland. Yine mi? Mes aja bakmaya gerek bile duymad. Neler dndn merak ederek asansre bindi, kendi kat n geerek doruca en st kata kt. 4 UKO direktrne sradan bir adam demek bile abartyd. UKO Direktr William Pickering kolay unutulan bir yze sahip soluk benizli, plak kafal, lkenin en derin srlarna vakf olmasna ramen iki s birikinti gibi grnen el gzlere sahip miniminicik biriydi. Yine de alt nda alanlar iin Pickering bir devdi. Nefsine hkim olmas ve sade yaam anlay UKO'da efs aneydi. Adamn alkanl, sadece dz siyah takm elbiselerden oluan gardrobuyla birleince ona "Serdengeti" takma adn kazandrmt. Parlak bir strateji uzman ve kabiliyet rnei Serdengeti, kendi dnyas n emsalsiz bir a klkla ynetiyordu. "Gerei bul. Ona gre davran" onun mantrasyd. Rachel, direktrn ofisine vardnda, adam telefonda konuuyordu. Rachel, onu her grdnde arrd: William Pickering hibir ekilde Bakan' aklna estii saatte uyandrabilecek bir adama benzemiy ordu. 27 Pickering telefonu kapatarak eliyle ieri girmesini iaret etti. "Ajan Sexton, oturun." Sesinde anlalr bir saflk vard. "Teekkrler efendim." Rachel ot urdu.

William Pickering'in pervas z tavrlar kars nda ou kii rahatszlk hissetse de, Rachel, adamdan her zaman holanmt. Babasnn tam bir antiteziydi... fiziksel adan gsterisizdi, karizmatik olmaktan ok uzakt ve vazifesini, babasnn bayld spot klarndan uzakta, k ar gtmeyen bir yurtseverlikle yapyordu. Pickering gzlklerini kararak ona bakt. "Ajan Sexton, Bakan yarm saat kadar nce beni arad. Konu sensin." Rachel yerinde kprdand. Pickering dorudan konuya girmesiyle tannrd. Harika bir al konumas , diye dnd Rachel. "Umarm benim zetlerimle ilgili bir sorun yoktur." "Tam tersine. Beyaz Saray'da senin al malarnn hay ranlkla kar landn sylyor." Rachel sessizce iini ekti. "Peki ne istedi?" "Seninle bir toplant. ahsen. Hemen." Rachel'n endiesi artmt. "ahsen benimle bir toplant m? Ne hakknda?" "Kahrolas iyi bir soru. Bana sylemiyor." Rachel tamamen afallamt . UKO direktrnden bilgi saklamak, Vatikan srlarn Papa'dan saklamak gibi bir eydi. stihbarat camias ndaki en popler espri, herhangi bir eyden William Pickering'in haberi yoksa, bu eyin vuk u bulmadyd. Pickering ayaa kalkarak, pencerenin nnde dolamaya balad. "Seninle hemen temasa gememi ve onunla grmeye gndermemi istedi." "Hemen imdi mi?" "Arac kendisi gnderdi. D arda bekliyor." Rachel kalarn att. Bakan'n istei kendi ba na bile sinir bozucuydu, Pickering'in yzndeki ifade ise onu iyice kayglandryordu. "ekinceleriniz olduu anlalyor." "Herhalde var!" Pickering'in yznde ender grlen bir ifade belirdi. "Bakan'n zamanlamas ok ak ve ac emice. Kamuoy u yoklamalarnda ona meydan okuyan adamn kzsn ve o da seninle grmek istiyor, deil mi? Ben bunu son derece uygunsuz buluyorum. Hi kukusuz baban da bana hak verirdi." Rachel, Pickering'in hakl olduunu biliyordu. Babas nn ne dnduyse umurunda deildi. "Bakan'n sebeplerine gvenmiyor mus unuz?" "Ben Beyaz Saray'n mevcut ynetimine bilgi destei vermeye yemin etim, politikalarn eletirmeye deil." Rachel bunun tipik bir Pickering cevab olduunu fark etmiti. William Pickering politikaclarn, gerek oyuncularn kendisi gibi -oyunu gereince ;anlayabilecek kadar i'n iinde pimi, tecrbeli "mzmin" adamlar olduu santran tahtas nda, arabuk yer deitiren geici piyonlar olduklar dncesini hi ekinmeden ifade ederdi. Pickering sklkla, Beyaz Saray 'da iki tam dnem geirmenin bile, kresel siyaset arenas nn gerek glklerini anlamaya yetmeyeceini sylerdi. Bakan'n bir eit ucuz kampanya numaras yapmay denediini umut eden Rac hel, "Belki de masum bir ricadr, dedi. "Belki de baz hassas bilgilerin indirgenmesine ihtiyac vardr." "Kk grdmden deil Ajan Sexton, ama Beyaz Saray ihtiya duyduunda pek ok nitelikli zetleme personeline ula abilir. Eer Beyaz Saray'n ileriyle ilgili bir meseleyse, Bakan seninle temasa gemenin daha iyi bir yolunu bulurdu. Bunu bilmiy orsa bile, bir UKO varl arp nedenini bana aklamamaktan daha iyisini yapmay bilirdi" Pickering'in alanlarndan daima varlk diye bahsetmesi, pek oklarna skc derecede souk gelirdi. Pickering, "Baban siyasette hz kazany or," dedi. "Hayli. Beyaz Saray endielenmeye balam olmal. Bakan, rakibinin kzyla gizli bir toplant talep edince, akl ma istihbarat zetlerinden daha fazlasyla ilgilendii d ncesi geliyor." 29 Rachel iinin hafife rperdiini hissetti. Pickering'in nsezileri esrarengiz biimde doru kard. "Ve siz de Beyaz Saray'n beni siyaset meydanna karacak kadar aresiz olduundan m korkuyorsunuz?" Pickering bir sre duraksad. "Babana kar hissettiklerini gizlediin pek sylenemez ve Bakan'n kampany a alanlarnn aranzdaki bu mesafeden haberdar olduuna eminim. Bana yle geliyor ki, seni bir ekilde babana kar kullanmay isteyecekler." Rachel yar aka yar ciddi, "Nereyi imzalyorum?" diye sordu. Pickering etkilenmie benzemiy ordu. Ters bir bak frlatt. "Seni uyaryorum Ajan Sexton. Eer Bakan'la grmende verecein kararlarn babanla arandaki kiisel meseleleri glgeleyeceini hissediyorsan, sana Bakan'n grme talebini geri evirmeni kuvvetle tavsiye ederim." "Geri evirmek mi?" Rachel sinirlice gld. "Bakan' reddedemeyeceim ok ak."

Direktr, "Sen reddedemezsin," dedi. "Ama ben ederim." Azndan k an kelimelerin grlemesi Rachel'a, ona "Serdengeti" denmesinin baka bir sebebini hatrlatmt. William Pickering ufak tefek bir adam olmas na karn, damarna basldnda siyasetin iinden deprem dalgas gibi geebilirdi. "Benim bu konudaki kayglarm gayet basit;" dedi Pickering. "Benim iin alan kiileri korumak grevim ve onlardan birinin siyasi bir oyun da piyon olarak kullanlabilecei ihtimali bile houma gitmiyor." "Ne yapmam neriyorsunuz?" Pickering iini ekti. "Ben onunla buluman neririm. Ama hibir ekilde sorumluluk alma. Bakan, sana aklnda ne halt olduunu anlattktan sonra beni ara. Eer onun seninle siyasi bir beysbol oyunu oynadna kanaat getirirsem, inan bana, seni o kadar hzl geri ekerim ki, adam, ona neyin arptn bile anlamaz." "Teekkr ederim efendim." Rac hel, direktrde, babasnda grmeyi arzu ettii o korumac havay sezinlemiti. "Bakan'n araba gnderdiini sylemitiniz." "Pek saylmaz." Pickering kalarn atarak, pencereden dary iaret etti. Rachel tereddt iinde yanna gidip Pickering'in uzatt parman gsterdii yne bakt. imenler stnde kalkk burunlu bir MH-60G PaveHawk helikopteri rlantide bekliyordu. Gelmi gemi en hzl helikopterlerden biri olan PaveHawk'n zerinde Beyaz Saray amblemi vard. Yannda duran pilot saatine bakyordu. Rachel inanamayan gzlerle Pickering'e dnd. "Beyaz Saray, D.C.'ye kadar yirmi be kilometre yol gitmem iin bana PaveHawk m gndermi?" "Grne baklrsa Bakan ya etkilenmeni ya da gz nn ylmas n umuyor." Pickering, ona gz att. "Bu oyuna gelmemeni tavsiye ederim." Rachel ban sallad. Hem etkilenmi, hem de gz ylmt. Rachel Sexton drt dakika sonra UKO'dan karak, bekleyen helikoptere bindi. O henz yerine yerlemeden havalanan helikopter, Virginia ormanlar zerinde dnerek yan yatt. Ayaklarnn alt ndaki aalara gz gezdiren Rachel, nabznn ykseldiini hissetti. Bu helikopterin asla Beyaz Saray 'a varmayacan bilseydi, daha da fazla ykselirdi. 5 Buz gibi esen rzgr ThermaTech ad rna sert darbeler indirdii halde, Delta-Bir farknda deildi. O ve Delta- dikkatlerini, elindeki kumanda kolunu operatr maharetiyle kullanan yoldalarna vermilerdi. nlerindeki ekran, mikrobot un zerine yerletirilmi ine kameradan canl video iletisi gsteriyordu. 31 Onu her altrdklarnda hala hayret duyan Delta -Bir, teftite en son cihaz, diye dnd. Son zamanlarda mikromekanik dnyas nda gerekler hayali gemeye balamt. Mikro Elektro Mekanik Sistemleri (MEMS) -mikrobotlar- ileri teknoloji teftiteki en yeni rnlerdi. Buna "duvardaki sinek teknolojisi" diyorlard. Kelimenin tam anlam yla. Uzaktan kumandal mikroskobik robotlar kulaa bilimk urg gibi gelse de, 1990'lardan itibaren kullanlmaya baland. May s 1997'de Discovery dergisi mikrobotlar kapak yaparak, gerek "uan", gerekse "yzen" modellerin zelliklerini anlatt. Yzenler -tuz tanesi byklndeki nanobazllar - insann kan dolam sistemine Kan Damarlarnda Yolculuk (Fant astic Voyage) filmindeki usulle rnga edilebiliyordu. imdi ise gelimi tbbi uygulam alarda doktorlara, uzaktan kumandayla atardamarda dolamak, damar iini canl grntyle tetkik etmek ve netere dokunmadan at ardamarlardaki tkanklklarn yerini tespit etmelerine yardmc olmak amac yla kullanlyordu. Sanlann aksine, uan mikrobotlar yapmak ok daha kolay bir i. Bir makineyi uuracak aerodinamik teknolojisi Kittyhawk'tan beri mevc uttu, bu yzden geriye kalan tek ey minyatrletirme ilemiydi. NASA'nn gelecekte Mars 'taki grevler iin insansz keif aralar olarak tasarlad ilk u an mikrobotlar, birka santim uzunluundayd. Ama art k nanoteknoloji, enerji emici hafif malzemeler ve mikromekanikte kaydedilen gelimeler u an mikrobotlar geree dntrmt. Asl r aan keif, yeni bir saha olan biyomimikten -Doa Ana'y kopyalamak- gelmiti. Minyatr yusufuklarn, bu evik ve becerikli uan mikrobotlar iin en uygun prototip olduu anlald. Delta -ki'nin o anda uurduu PH2 modeli sadece bir santim uzunluundayd -sivrisinek byklnde- ve, tad bir ift, ikili, effaf, silikon yaprak kanat ona havada benzersiz bir hareketlilik ve ustalk kazandryordu. Mikrobot un yakt ikmal mekanizmas bir baka yeni bulutu. ilk hmikrobot prototipleri, enerji hcrelerini yalnzca dorudan parlak bir k kayna altnda hareketsiz durarak arj edebiliyordu. Gizlilik gerektiren ilerde ya da karanlk blgelerde kullanma elverili deildi. Ama yeni prototipler manyetik bir alann birk a santim yaknnda durarak arj olabiliyorlard. Buna uygun olarak

modern toplumda many etik alanlar her yerde ve her an bulunabiliyorlard; elektrik prizleri, bilgisayar monitrleri, elektrikli motorlar, hoparlrler, cep telefonlar. Yani arj istasyonlar a sndan hibir zaman sknt ekilmiyordu. Mikrobot ortama baaryla tant ldktan sonra, neredeyse sonsuza dek ses ve grnt iletebiliyordu. Delta Gc'nn PHz'si hi sorun yaatmakszn bir haftadan uzun sredir yayn yapyordu. imdi uan mikrobot, kocaman ambarn iinde salnan bir bcek gibi binann sakin ve devasa merkez odas nda sessizce havada as l duruyordu. Altndaki alan kubak tarayan mikrobot, phe ekmeyen sakinlerin -t eknisyenler, bilim adamlar, saysz bilim alannda uzmanlar- balarnn stnde dolat. PH2 dnp dururken Delta-Bir, birbiriyle konumakta olan iki tandkyz fark etti. Onlardan laf kapabilirlerdi. Delta-Iki'y e aa inip dinlemesini syledi. Delta-ki kumanda kolunu idare ederek robotun ses alglay clarn at, mikrobotun parabolik ykseltecini ayarlad ve robotu bilim adamlarnn bann metre stnde d uracak kadar aa indirdi. leti zayf olmakla birlikte anlalrd. Bilim adamlarndan biri, "Hl inanamyorum," diyordu. Buraya krk sekz saat nce geliinden bu yana sesindeki heyecan dinmemiti. Konutuu adamn da onunla ayn cokuyu paylat anl a lyordu. "Hayatn boyunca... h byle bir eye tank olacan aklna gelir miydi'?" Gzleri parlayan bilim adam, "Asla," diye karlk verdi. "Btnyle byleyici bir rya." 33 Delta-Bir yeterince duymutu. erideki her eyin tahmin edildii biimd e ilerledii belliydi. Delta-ki mikrobot u sohbetin getii yerden uzaklatrarak sakland yere geri uurdu. Fark edilmemi olan minik aygt bir elektrik jeneratrnn yannda durdurdu.P Hz'nin enerji hc releri hemen bir sonraki grev iin arj olmaya baladlar. 6 PaveHawk gkyzn yrt arak ilerlerk en, Rac hel Sexton'n dnceleri, bu sabah yaanan garip gelimeler yznden allak bullak olmutu. Bununla birlikte, helikopter Ches apeake Krfezi stnde uana kadar, tamamyla yanl yne doru ilerlediklerini fark etmedi. ilk anda dt aknlk, yerini deh ete brakmt . Pilota, "Baksana," diye seslendi. "Sen ne yap yorsun'?" Sesi pervane yznden glkle duyuluy ordu. "Beni Beyaz Saray'a gtrmen gerekiyordu!" Pilot ban iki yana sallad. "zgnm efendim. Bakan bu sabah Beyaz Saray'da deil." Rachel, Pickering'in Beyaz Saray ' z ellikle telaffuz mu ettiini yoksa kendisinin mi yle varsay dn dnd. "Peki Bakan nerde?" "Onunla grmeniz baka bir yerde olacak." Balatma imdi. "Neresi baka yer?" "Fazla uzak deil." "Ben bunu sormadm." "Yirmi be kilometre daha kald." Rachel, ona bakark kalarn att. Bu adam politikac olmalyd. "Kurunlardan da sorulardan sy rldn kadar iyi mi syrlyorsun?" Pilot cevap vermedi. Helikopt erin Chesapeake'i gemesi yedi dakikadan az srd. Kara yeniden grndnde pilot kuzeye yatarak, Rachel'n bir dizi pist ve askeri tipte bina grd dar bir yarmadann kys ndan utu. Pilot bu yere doru alaldnda Rachel neresi olduunu anlad. Alt frlatma rampas ile karbon fze kuleleri iyi bir ipucuydu ama bu da yetmiyorsa, binalardan birinin at s iki devasa kelimeyle boyanmt: WALLOPS ADASI. Wallops Adas, NASA 'nn en eski frlatma slerinden biriydi. Bugn hal uydu frlatmak ve deney uaklarn test uular iin kullanlan Wallops, NASA'nn kameralardan uzak ssyd. Bakan Wallops Adas'nda m? Hi tutar taraf yoktu. Helikopt er pilotu, yrngesini dar yarmada boyunca uzanan piste gre hizalad. Ortadaki pistin en sonuna doru ilerliyor gibiydiler. Pilot yavalamaya balad. "Bakan'la ofisinde greceksiniz." Rachel, adamn aka yapt dncesiyle dnd. "Birleik Devletler Bakan'nn Wallops Adas'nda ofisi mi var?" Pilot son derece ciddi grnyordu. "Birleik Devletler Bakan'nn istedii yerde ofisi vardr efendim." Pistin sonunu iaret etti. Rachel uzakta parldayan dev ekli grdnde neredeyse kalbi duracakt. Deiiklie uram 747'nin ak mavi gvdesini yz metre uzaktan bile tanmt . "Onunla uakta mi..."

"Evet efendim. E vden uzaktaki evinde." Rachel dardaki devasa uaa bakt. Askeriyenin bu saygn u ak iin kulland ifreli unvan VC-25-A idi. Aslnda dny ann geri kalan onu baka bir isimle tanyordu: Hava Kuwetleri Bir. Uan kuyruktaki dmen kanadnn stndeki rakamlar parmayla gsteren pilot, "Grne baklrsa bu sabah yeniye bineceksiniz," dedi. Rachel bo gzlerle ban sallad. ki Hava Kuvvetleri Bir kullanldn ok az Amerikal bilirdi -biri 28.000, dierinin 29.000 kuyruk numaral, zel donanml benzeri bir ift 747-200 B. Her iki uan da uu hz saatte 600 mildi. U u sras nda yakt ikmali yapabiliyor, bylece snrsz mesafelere uabiliyorlard. 35 PaveHawk Bakan'n uann yanndaki piste konduunda, Rachel Hava Kuwetleri Bir'den niye bakomutann "tanabilir vatan kalesi stnl" diye bahsedildlini anlad. Aletin gzda veren bir grn vard. Bakan lke bakanlaryla grmek zere dier lkelere utuunda, genellikle -gvenlik nedenlerinden tr- toplantnn pistin stnde uanda yaplmasn talep ederdi. Birtakm gvenlik sebepleri olsa da, hi phesiz bir baka gereke, gzda vererek grmelerde stnlk elde etmekti. Hava kuwetleri Bir'e yaplacak bir ziyaret, Beyaz Saray'a yaplacak herhangi bir seyahatten ok daha y ldrc yd. Yakt deposunun stnde iki metre hoyutunda harflerle "AMERKA BRLE K DEVLE TLE R" yazyordu, bir zamanlar bir ngiliz bayan kabine yesi, Bakan Nixon', kendisine Hava Kuwetleri Bir'e binerek elik etmesini teklif ettiinde "erkekliini gzne sokmakla" sulamt. Daha sonra uu ekibi uaa kendi aralarnda "Byk Penis" adn takmt. "Bayan Sexton?"' Blaz er giymi bir gizli servis alan, helikopterin d nda belirerek ona kapy at. "Bakan sizi bekliyor." Rachel helikopt erden indi ve ikin gvdeden uzanan krkl dik geide bakt. Uan penisin iine. Bir zamanlar uan "Oval Ofis'in" yz yetmi metrekare i hacme, drt ayr zel uyku blmne, yirmi alt kiilik uu mrettebat iin yataklara ve elli kiiye yemek salayabilecek iki mutfaa sahip olduunu duymutu. Merdivenleri trmanan Rachel, gizli servis alannn tam arkasndan onu yukar doru iteklediini hissetti. Yukarda ak duran kabin kaps, kocaman bir gri balinann yan tarafndan ald minik bir yaraya benziyordu. Karanllk girie doru ilerlerken gven duygusunun azaldn hissetti. Sakin ol Rachel. Sadece bir uak. Gizli servis alan merdiven sahanlnda onu nazike kclundan tutarak artc derecede dar bir koridora yneltti. Saa dnp ksa bir mes afe yrynce, lks ve geni bir kabine girdiler. Rachel buray hemen fotoraflarndan tand. Gizli servis alan, "Burda bekleyin," dedikten sonra gzden kayboldu. Rachel, Hava Kuwetleri Bir'in lambri kapl n kabininde tek hana duruy ordu. Buras toplant yapmak, yksek mevkideki kimseleri elendirmek ve belli ki ilk gelen ziyaretilerin dn patlatmak iin kullanlan odayd. Oda, uan genilii boyunca uzany ordu, ak kahverengi kaln hals da yle. Kusursuz mobilyalarla denmiti; isfendan aac toplant mas asnn etrafndaki, ince deriden koltuklar, byk kanepenin yanndaki cilal pirin ayakl abajurlar ve maun iki barnn stndeki elii kesme kristaller. Boeing tasarmclar bu n kabini zenle, yolculara "huzurla kar k bir tertip hissi" sunmak amac yla hazrlamlard. Mamafil huzur, Rachel'n o an hissettii son eydi. Aklna sadece bu odada oturmu dnya liderlerinin says ve onlarn dnyaya biim veren kararlar geliyordu. Kaliteli pipo ttnnn hafif aromasndan, her tarafta grlen bakanlk mhrne kadar bu odadaki her ey g kokuyordu. Oklar ve zeytin dallarn kavrayan kartal, kk yastklarn, buz kovalarnn stne ilenmi, hatta bardaki mantar bardak altlarnn stne baslmt. Rachel bardak altn eline alp incelemeye koyuldu. Arkasndan gelen bouk bir ses, "Hatra almaya balamsnz bile," dedi. aran Rachel arkasn dnerek, bardak altn yere drd. Almak in beceriksizce diz kt. Bardak altn kavray p arkasn dnd anda, Amerik a Birleik Devletleri Ba kan'n ona bakp neeyle srt rken grd. "Ben kral deilim Bayan Sexton diz kmenize gerekten hi gerek yoktu." 37 Senatr Sedgewick Sexton, Washington'n sabah trafiinde, ofisine giden yolda ylan gibi kvrlan Lincoln limuzinin iinde rahatn tadn karyordu. Karsnda oturan, yirmi drt yandaki zel asistan Gabrielle Ashe, ona gnlk programn okuy or, Sexton, onu pek dinlemiyordu. Asistannn kamir kazann altndaki mkemmel vcuduna hayranlk duyarken, Washington' seviyorum, diye dnd. G en byk

afrodizyaktr.. bunun gibi sryle kadn D. C. ye getiriyor. Gabrielle bir gn kendisinin de senatr olaca hayallerini kuran New York'lu bir Ivy League(Sekiz sekin niversitenin oluturduu grup) mezunuydu. Sexton o da baaracak, diye dnd. ahane bir grnts vard ve zehir gibi zekiydi. Hepsinin t esinde, oyunun kurallarn anlyordu. Gabrielle Ashe siyahiydi ama onun esmer rengi daha ok tarnla maun aras nda, Sexton'n, hassas "beyaz" ebboylarn tm baheyi elden kaptrdklarn hissetmeden onaylay acaklarn bildii, sknt vermeyen bir ara tondayd. Sexton yakn dostlarna Gabrielle', Halle Berry'nin grntsyle Hillary Clinton'n zeks ve hrs nn kar m olarak tasvir eder, hatta bazen bunun bile hafif kaldn dnrd. Onu ay nce kampany a zel asistanlna atadndan beri Gabrielle'n kampanyasna muazzam faydas olmutu. Her eyden nce bedavaya al yordu. On alt saatlik bir i gnnn karlnda, kaarlanm bir politikacdan cambazlk yapmay reniyordu. Sexton, ama tabi, diye aklndan geirdi, onu sadece i yapmaktan biraz daha fazlas na ikna ettim. Gabrielle'a terfi verdikten sonra onu bir gece zel ofisinde "ortama uyum almasna" davet etmiti. Tahmin edilecei gibi hret delisi gen asistan onu memnun etmeye hevesli olarak gelmiti. Onlarca yllk ustaln verdii sabrla Sexton sihirli karm devreye sokmutu... Gabrielle'n gvenini kazanm, onun tm ekingenliini zerinden atm, kendine hkim olduunu sergilemi ve sonunda hemen orackta, ofisinde onu batan karmt. Gen kadnn hayatndaki en tatmin edici cinsel deneyimlerden biri olduundan Sexton'in hi phesi yok gibiydi ve ayrca gn aardnda Gabrielle aka l'szlnden piman olmutu. Utanla istifa etmeyi nermi, S exton red detmiti. Gabrielle iinde kald ama niyeti ok akti. Aralarndaki iliki o gnden bu yana ile snrlyd. Gabrielle'n dolgun dudaklar hl hareket ediyordu. "...bu akam st CNN'deki tart mada konuya ilgi gstermiyormu gibi davranmanz stemiyorum. Beyaz Saray'n muhalefet olarak kimi gndereceini hl bilmiyoruz. Aldm notlara gz gezdirmek isteyeceksiniz." Dosyay ana uzatt. Deri koltuklarn kokusuyla karm parfmn iine eken Sexton, dosyay ald. Gabrielle, "Dinlemiyorsunuz," dedi. "Kesinlikle dinliyorum." Srtt . "u CNN'deki tartmay unut. En kt ihtimalle Beyaz Saray aa seviyeden bir kampanya stajyeriyle bana hakaret etmeye al r En iyi ihtimalle, bana byk bir balk gnderirl'er, ben de onu le yemei niyetine yerim." Gabrielle kalarn att. "yi. Notlara olas en saldrgan tartma konularnn listesini ekledim." "Herhalde her Zamanki zanl lardr." "Bir yeni ye daha var. Sanrm, dn akam Larry King'deki yorumlarnzdan tr ecinsellerden baz kar tepkiler alacaksnz." Aldrmad anla lan Sexton omuzlarn silkti. "Anladm. u ayn cinsin evlilii meselesi." Gabrielle, onu onaylamayan bir bak frlatt. "Olduka kuwetli kar ktnz." 39 Sexton nefretle, ayn cinsin evlilii, diye dnd. Bana kalsayd homolara oy vorme hakk bile tanmazdm. "Tamam biraz yumuatrm." "Gzel. Son zamanlarda bu scak meseleleri biraz fazla kurcaladnz. Ukala davranmayn. Halk bir anda dnebilir. u anda kazanyorsunuz ve ibreniz ykseliyor. Byle devam edin. imdi topu sahann d na frlatmay a gerek yok. Top oyunda kalsn." "Beyaz Saray'dan haber var m ?" Gabrielle'n bocalamas ok ho grnyordu. "Sessizlik sryor. Resmi muamele; rakibiniz, 'Grnmez Adam' oldu." Sexton son zamanlarda ans nn ne kadar yaver gittiine glkle inanyordu. Bakan aylardr var gcyle kampany asnn stnde aly ordu. Sonra bir hafta kadar nce birdenbire kendini Oval Ofis 'e kilitlemi ve o gnden bu yana ne kimse ondan bir kelime duymu, ne de onu grmst. Sanki Bakan, Sexto n'n semen desteindeki hzl gelimeyle yzleemiyor gibiydi. Gabrielle elini fnl sa nda gezdirdi. "Beyaz Saray kampanya alanlarnn da bizim kadar aknlk iinde olduunu duydum. Bakan ortadan kaybolmas yla ilgili hibir a klama yapmyormu ve ordaki herkes meraktan lgna dnm." Sexton, "Hangi teoriler retildi?" diye sordu. Gabrielle gzlklerinin ardndan ona okbilmi bir bak att. "Bu sabah Beyaz Saray'daki bir balantmdan ok ilgin bir bilgi edindim." Sexton, anun gzlerindeki bu bak tanyordu. Gabrielle Ashe yine ieriden bilgi almt . Sexton, onun, ald kampanya srlar kar lnda arabalarn arka koltuunda, bir tr bakan yardmcs gdsyle saksofon ektiinden pheleniyordu. Bilgi akt mddete... Sexton'n umurunda deildi.

Sesini alaltan asistan, "Dedikodulara baklrs a," dedi. "Bakan'n tuhaf davranlar, geen hafta NASA mdr ile yapt zel toplantnn ardndan balam. Bakan'n toplant dan sersemlemi bir halde kt anlalyormu. Derhal tm programn iptal etmi ve o gnden beri NASA'yla yakn temas iindeymi." Sexton duyduklarndan kesinlikle zevk almt. "Belki de NASA ona biraz daha kt haber vermitir, olamaz m?" Gabrielle mit dolu bir sesle, "Mantkl bir aklama gibi," dedi. "Yine de Bakan'a her eyden vazgemesini sylemek biraz tehlikeli olurdu." Sexton bunu d nd. NASA ile dnen d'olap her ne ise, kt haber olduu kesindi. Yoksa Bakan bunu benim yzme tokat gibi vururdu. Sexton ksa sre nce NASA fonlar konusunda Bakan'a hay li yklenmiti. Uzay dairesinin son zamanlardaki baarsz grevleri ve dev bte amlar NASA 'ya, hkmetin byk msriflii ve yetersizliini vurgulamak iin kulland gayri resmi model unvann kazandrmt. tiraf etmek gerekirse, NASA'ya -Amerikan gururunu en nde gelen sembollerinden birine saldrmak ou siyasetinin oy kazanmak iin ba vuraca bir yol deildi ama Sexton'da ok az politikacnn sahip olduu bir silah vard... Gabrielle Ashe. Ve onun kusursuz igdleri. Bu becerikli gen kadn aylar nce, Washingt on kampanya ofisinde koordinatr olarak alrken Sexton'n dikkatini ekmiti. Sexton ilk kamuoyu yoklamalarnda fena ekilde aklp hkmetin ar harcamalaryla ilgili mesaj ins anlarn bir kulandan girip dierinden k nca, Gabri elle Ashe, ona kampany ay bambaka bir adan y'rtmelerini neren bir not yazmt. Senatre, NASA'nn byk bte amlar ile aralksz Beyaz Saray yardmlarn, Bakan Herney'nin dikkatsizce israfta bulunduuna delil gstermesi gerektiini sylemiti. Gabrielle mali hesaplar, baarszlklar ve para yardmlarnn bulunduu bir liste de ekleyerek, "NASA Amerikallara bir servete mal oluyor" diye yazmt. "Semenlerin hibir eyden haberi yok. Bilseler dehete derlerdi. Bence NASA 'y siyasi bir mesele haline getirmelisiniz." Sexton, onun saflna homurdanmt. "Ya evet, ayn zamanda beysbol oyunlarnda milli mar n okunmas na da kfredeyim." 41 Takip eden haftalarda Gabrielle, senat rn masas na NASA'yla ilgili bilgi yollamaya devam etti. Sexton okuduka, gen Gabrielle Ashe'in sylediklerinde hakl olduunu fark etmeye balad. Hkmet brolar standartlar dnldnde bile NASA hayret verici bir para ukuruydu... pahal, yetersiz ve son yllarda son derece beceriksiz. Bir akamst eitin hakknda canl rportaj yapyordu. Sunucu Sexton' devlet okullarna vaat ettii fonu nereden bulaca konusunda sk tryordu. Sexton kar lk olarak akayla kark, Gabrielle'n NASA teorisini ortaya att. "Eitim paras n'?" dedi. "ey, belki uzay programnn yarsn keserim. Tahminimc e, eer NASA uzayda y lda on be milyar harcay abilirse, burda dnyadaki ocuklar iin yedi buuk milyar harcayabilirim." Sexton'n yayn odasndaki kampanya yneticileri, bu pervas z sylemi duyunca dehetle yutkundular. imdiye dek NASA'ya laf atan tm kampanyalar batmt. Bir anda radyo istasyonundaki tm telefon hatlarnn yanmaya balad. Sexton'n kampanya yneticileri korkudan sindiler; uzay kahramanlar ldrmek iin etraflarnda tur at yordu. Sonra birden beklenmedik bir ey oldu. ilk arayan kii ok olmu bir sesle, "Ylda on be milyar m?" diyordu. "Yar ile bitiyor deil mi? Yani imdi bana, retmenlere para yetmedii iin mi olumun mat ematik snfnn ar kalabalk olduunu sylyorsunuz? Ve NASA da uzay daki tozlarn resmini ekmek iin ylda on be milyar dolar m harc yor'?" Senatr Sexton ihtiyatl bir edayla, Tee... bu doru," dedi. "Samalk! Bakan'n bu konuda bir ey yapmaya yetkisi var m'?" Gveni yerine gelen Sexton, "Kesinlikle var," diye y antlad. "Bakan gereinden fazla fon ayrldn dnd tm brolarn bte taleplerini geri evirebilir." "O halde oyum size senatr Sexton. Uzay arat rmalarna on be milyar, ocuklarmz a retmen yok. Utanmazlk! yi anslar baym. Umarm yolun sonuna kadar gidersiniz." Baka biri hattayd. "Senatr, NASA Uluslararas Uzay stasyonu'nun btenin zerine oktan ktn ve Bakan'n projenin devam etmesini salamak iin NASA'ya acil fon temin etmeyi d ndn duydum. Bu doru mu?" Sexton bu soruya atlad. "Doru!" Uzay istasyonunun balangta, masratlar on iki lkeyle paylalacak

suretiyle ortak teebbs olarak tasarlandn anlatt. Ama inaat baladktan sonra istasyonun btesi kontrolden km ve lkelerin ou kaarak uzaklamlard. P rojeyi pe atmak yerine Bakan, tm masraflar stlenmeye karar vermiti. Sexton, "UU projesi maliyetimiz..." diye ilan etti. "ngrlen sekiz milyar dolardan, hay ret verici bir ekilde yz milyar dolara kmtr!" Arayan kii lgna dnm gibiydi. "Bakan ne diye fii ekmiyor Sexton, adam pebilirdi. "Harika bir soru. Ne yaz k ki, yap malzemelerinin te biri halihaz rda yrngede ve Bakan sizin dediiniz vergileri onlar oraya gndermek iin harcad. Bu yzden fii ekmek, szin paranzla milyarlarca dolarlk bir hata yapt n itiraf etmek olacaktr." Telefonlar yamaya devam etti. Amerikallar ilk kez NASA'nn -milli bir demirba deil - bir seenek olduunu idrak ediyor gibiydiler. ov sona erdiinde, insann sonsuz bilgi aray hakknda dokunakl nutuklar eken birka NASA tutkunu saylmazsa, fikir birlii salanmt. "Sexton'n kampanyas , kampany alarn kutsal ksesine dmt yeni bir scak noktaya- semenlerin bam teline dokunan, el dememi bir ihtilafl konu. Sonraki haft alarda Sexton muhaliflerini be nseimde hezimet e urat. NASA meselesini semenlere duyururak yapt ii methederek, Gabrielle Ashe'i yeni kampanya z el asistan ilan etti. Sexton basit bir el hareketiyle Afrika-Amerikal gen bir kadn ykselen siyasi bir yldz y apm ve rklk ya da cinsiyet ayrmc l yapacandan endielenen semenlerin phelerini bir gecede yok etmiti. imdi limuzinde birlikte otururlarken Sexton, Gabrielle'n bir kez daha deerini ispat ettiini gryordu. 43 NASA mdryle Bakan'n geen haft a yapt gizli toplant hakknda getirdii yeni bilgi, hi phesiz NASA'nn sorunlarnn arttn ya da baka bir lkenin uzay istasyonuna ayrd fonu keseceini gsteriyordu. Limuzin Washington Ant'nn nnden ge erken senatr Sexton kaderin kendisinden yana olduunu dnmeden edemiyordu. Dny adaki en gl siyasi koltua oturmas na ramen Bakan Zachary Herney dar omuzlu, orta boylu ve ince yapl biriydi. illi bir yz, ift odakl gzlkleri ve seyrek siyah salar vard. Buna ramen gsterisiz fizii, tanyanlarn ona kar duyduu yce sevgiyle tamamen ztt. Bir kez Zach Herney'yi tandktan sonra, insann onun iin dnyann sonuna kadar gidebilecei sylenirdi. Rachel'n elini skmak iin uzanan Bakan Herney, "Gelebilmenize ok sevi ndim," dedi. Elini kavray scak ve samimiydi. Rachel konuabilmek iin st ste yutkunmak zorunda kald. "Elbette... Sayn Bakan. Sizinle tanmaktan eref duydum." Bakan tebessmyle onu rahatlatnca Rachel, efsanevi Herney sevecenliinin ne olduunu bizzat anlam oldu. Adamn uysl simasna siyasi karikatristler baylyordu, nk ne kadar arpk izerlerse izsinler, hi kimse onun scak ve cana yakn tebessmn bakasyla kartrmyordu. Gzlerinden daima samimiyet ve asalet yans yordu. Keyifli bir sesle, "Benimle gelin," dedi. "stnde isminizin yazd bir fincan kahve sizi bekliyor." "Teekkr ederim efendim." Bakan dahili haberleme dmesine basarak, ofisine kahve gndermelerini istedi. Rachel uan iinde Bakan' takip ederken kamuoyu yoklamalarnda dibe vuran biri iin fazlasyla neeli ve iyi dinlenmi grndn dnmekten kendini alamad. Ayrca gndelik giysiler giymiti; kot pantolon polo yaka tirt ve L.L. Bean marka yry botlar. Rachel sohbeti balatmaya alt. "Yry m... yapyorsunuz Sayn Bakan?" "Hi yapmam. Kampanya danmanlarm yeni grnmn byle olmasna karar verdiler. Siz ne dnyorsunuz?" Rachel, adam n kendi iyilii iin ciddi olmamasn diledi. "Ee... ok... erkeksi efendim." Herney 'nin yz ifadesizdi. "yi. Babanza oy veren kadnlardan bazlarn geri kazanmama yardmc olacan dnyoruz." Ksa bir aradan sonra Bakan'n yznde geni bir tebessm belirdi. "Bayan Sexton, bu bir akayd. Sanrm her ikimiz de bu seimi kazanmak iin polo yaka t irt ile kot pantolondan fazlas na ihtiyac m oldnunu biliyoruz." Bakan'n a k szll ve espri anlay Rachel'n orada bulunmaktan t r duyduu gerginlii yok etmiti. Bakan fiziki eksikliklerini diplomatik maharetleriyle kapatyordu. Diplomasi Tanr vergisi bir eydi ve Zach Herney 'de bu yetenek vard. Rachel, Bakan' uan arka tarafna doru takip etti. Daha ierilere girdike, ortam uak havasndan daha da uzakla yordu; kavisli koridorlar, duvar ktlar ve hatta StairMaster ile krek aleti bulunan bir

egzersiz salonu. Fakat tuhaftr ki, uak tamamyla bo grnyordu. "Yalnz m seyahat ediyorsunuz Sayn Bakan?" Ban iki yana sallad. "Aslna bakarsanz yeni indik." Rachel armt. Nereden geldiniz? Bu haftaki istihbarat haberlerinde Bakan'n seyahat planlaryla ilgili herhangi bir ey yoktu. Grne baklrsa gizlice seyahat etmek iin Wallops Adas'n kullany ordu. Bakan, "alanlar siz gelmeden hemen nce uaktan ayrldlar," dedi. "Onlarla bulumak zere Beyaz Saray'a gideceim ama sizinle ofisim yerine burda grmeyi istedim." 45 "Bana gz da m vermek istiyorsunuz '?" "Tam aksine. Size sayg gstermeye al yorum Bayan Sexton. Beyaz Saray gizli grmeler iin hi uygun deil. Ayrca ikimizin grt haberi yaylrsa, sizi babanzla garip bir pozisyona sokard." "Buna minnettarm efendim." "Hassas bir dengeyi incelikle koruduunuz anlalyor ve bunu bozmaya hi gerek grmyorum." Rachel, babasyla kahvalt da yapt sohbeti hatrlad ve bunun "incelikli" diye nitelendirilebileceinden kuku duydu. Yine de Zach Herney nazik davranmak iin elinden geleni yapyordu ve dorusu hibir mecburiy eti yoktu. Herney, "Size Rachel diyebilir miyim?" diye sordu. "Elbette." Ben size Zach diyebilirmiyim? Onu oymal me e bir kapdan geiren Bakan, "Ofisim," dedi. Hava Kuwetleri Bir'deki ofis, Beyaz Saray'daki emsalinden daha samimiydi, ama yine de mobilyalarda bir resmiyet havas seziliyordu. Masann stne evraklar ylmt. Arkasnda ise, yaklaan frtnadan kamaya alan clirekli bir yelkenlinin resmedildii klasik bir yalboya tablo as l duruyordu. Zach Herney 'nin mevcut durumdaki bakanlk srecine mk emmel benzetme yapyor gibiydi. Bakan, Rachel'a masasnn kars ndaki byk sandalyeden birine ot urmas n teklif etti. Rach el, onun masasnn arkas nda oturacan tahmin ediyordu ama sandalyelerden birini ekerek, Rac hel'n yanna oturdu. Rachel, eit .seviye, diye dnd. Dostluk ilikilerindeki en nemli nokta. Sandalyesine yerleirken yorgunlukla iini eken Herney, "E vet Rac hel," dedi. "Sanrm u an burda oturduun iin kafan olduka karmtr, yle deil mi?" Rachel'n iinde kalan son savunma gds de, adamn sesindeki samimiyetle kaybolup gitti. "Aslna bakarsanz efendim, allak bullak oldum." Herney yksek sesle kahkaha att. "Harika. Ben de her gn UKO'dan birilerini allak bullak edemiyorum." "UKO'dan birileri her gn yry botlar giyen bir Bakan tarafndan Hava Kuwetleri Bir'e davet edilmiyor." Bakan yeniden kahkaha att. Kapdaki hafif bir tk rt , kahvelerin geldiini haber veriyordu. Uu ekibinden biri, tepsinin stnde buharlar karan metal bir demlik ve iki fincanla ieri girdi. Bakan'n arzusu zerine tepsiyi masann stne brakarak ortadan kayboldu. Kahveyi doldurmak iin ayaa kalkan Bakan, "St ve eker?" diye sordu. "St ltfen." Rachel zengin aromay iine ekti. Birleik Devletler Bakan' bana bizzat kahve mi ikram ediyor? Zach Herney ar kalay karm bir fincan ona uzatt. "Hakiki Paul Revere," dedi. "Kk lkslerden biri." Rachel kahveden bir yudum ald. O ana dek tatt en iyi kahveydi. Kendisine de bir finc an doldurup yerine oturan Bakan, "Her neyse," dedi. "Burda vaktim snrl, o yzden hemen meseley e gelelim." Bakan kahvesine biraz eker attktan sonra baklarn Rachel'a evirdi. "Sanrim Bill Pickering size, grmek istememin tek nedeninin siyasi stnlk salamak iin sizi kullanmak olduunu sylemitir." "Dorusu efendim, syledikleri tam olarak bunlard." Bakan kendi kendine gld. "Her zaman olumsuz dnr." "Demek ki yanlyor, yle mi?" "aka m yapyorsunuz?" Bakan gld. "Bill Pckcring asla yanlmaz. Her zamanki gibi tam isabet ettirmi." 47 9 Gabrielle Ashe bo gzlerle senatr Sexton'n sabah trafiinde ofisine doru ilerleyen limuzininin camndan dar bak yordu. Hayat nn bu noktaya nasl geldiini d nyordu. Senatr Sedgewick

Sexton'n zel asistan. Tam olarak bunu istemiti, yle deil mi? Bir limuzinin iinde, Birleik Devletler'in bir sonraki Bakan'nn yannda oturuyorum. Gabrielle arac n lks demesinden, kendi dncelerine dald anlalan senatre bakt. Gabrielle, onun yakkl yz hatlarna ve mkemmel giyim tarzna baylyordu. Tam bir bakan gibi grnyordu. Gabrielle, Sexton' konuurken ilk kez, yl nce Cornell niversitesi'nde, siyasal bilgiler fakltesinde okurken duymutu. Gzleriyle dinleyicileri nas l etkisi altna aldn, adeta dorudan kendisine -bana gven mesaj gnderdiini asla unutmayacakt. Sexton konumasn bitirdikten sonra, Gabrielle, onunla tanmak iin srada beklemiti. Isim etiketini okuyan senatr, "Gabrielle Ashe," demiti. "Gen bir hanm iin harikulade bir isim." Gzleriyle gven telkin ediyordu. Onunla tokalarken adamn kuvvetini hisseden Gabrielle, "Teekkr ederim efendim," demiti. "Mesajnz beni ger ekten etkiledi." "Bunu duy duuma sevindim!" Sexton, onun eline bir kart vizitini tututurmutu. "Daima kendi vizyonumu paylaan gen beyinler ararm. Okuldan mezun olunc a beni bul. Etrafmdakiler sana bir i bulacaklardr." Gabrielle teekkr etmek iin azn at srada senatr bir sonraki kiiyle konumaya balamt bile. Buna ramen Gabrielle takip eden aylarda kendini televizyonda Sexton'n meslek hayat n takip ederken buldu. Hkmetin ar harc amalarna -ncelikli bte kesintileri, daha verimli almas iin IRS'in modernletirilmesi, DEA'nn dengelenmesi ve hatta fuz uli kamu hizmeti programlarnn lav edilmesi- kar yapt konumalar hayranlkla izledi. Ardndan, senat rn ei aniden bir araba kazasnda lnce, Sexton'n olums uzu bir ekilde olumluya dntrmesini hayretle izledi. Sexton acs n iine gmerek tm dnyaya bakanla aday olacan ve bundan byle yapaca kamu hizmetlerini einin ans na sunacan ilan etmiti. Gabrielle o anda senatr Sexton'n bakanlk kampanyas nda almak istediine karar verdi. Artk ona herkesten daha yaknd. Gabrielle, onunla lks ofisinde geirdii geceyi hat rlad ve aklna gelen utan verici anlar uzaklatrmaya alarak olduu yerde bzld. Ne sanyordum acaba? Kar koymas gerektiini biliy ordu ama nedens e az dili balanmt. Sedgewick Sexton... ve onun kendisini istediini dnerek, o kadar uzun zamandr aklndayd ki. Bir tmsekten geen limuzin, dncelerini bld. "yi misin?" Sexton, ona bak yordu. Gabrielle hemen glmsemeye alt. "yiyim." "Hl u karava iini dnmyorsun yle deil mi?" Omuzlarn silkti. "Hl biraz endieleniyorum, evet." "Unut gitsin. O karava olay , kampanyamn bana gelen en iyi eydi. Karava ii, rakibinizin penis byteci kulland ya da Stud Muffin dergisine ye olduu bilgisini szdrmann siyasi szlkteki karly d ve Gabrielle bunu en ac yoldan renmiti. Karava ii yapmak muhteem bir taktik saylmazd ama karlk verdiinde tam veriyordu. Ve tabi geri teptiinde... Ve geri tepmiti. Beyaz Saray'a doru. Yaklak bir ay nc e, Bakan'n oylarnn dmesinden huzursuzla an kampanya alanlar, saldrgan davranmaya karar vermi ve doruluundan phe duyduklar bir hikye szdrmlard. Senat r Sexton'n zel asistan Gabrielle Ashe ile ilikisi olduu haberi. Ne yazk ki Beyaz Saray'n elinde hi delil yoktu. 49 En iyi savunmann gl savunma olduuna yrekten inanan senatr Sexton, saldr ann yakalamt. Masumiyetini ispat etmek ve sayp svmek iin basin toplant s dz enledi. Gzlerinde gamla kameralarn iine bakarak, Bakan'n, demiti, eimin ansn bu kastl yalanlarla kirlettiine inanamyorum. Senatr Sexton'n televizyondaki performans o kadar ikna ediciydi ki, Gabrielle bile neredeyse sevimediklerine inanacakt. Ne kadar kolay yalan sylediini gren Gabrielle, senatr Sexton'n gerekten tehlikeli bir adam olduunu fark etmiti. Gabrielle koudaki en kuvvetli at desteklediine emin olsa da, son zamanlarda ac aba en iyi at m desteklediini sorgulamaya balamt. S exton'la yakn almak gzlerini aan bir tecrbe olmutu... Universal Stdyolar'nn perde arkas na yaplan turlarda, Hollywood'un hi de byl olmadn kefedince insann filmlere duyduu ocuksu hayranln sona ermesi gibi. Sexton'n mes ajna olan inanc bozulmasa da, Gabrielle art k haberciden kuku duymay a balamt. 10 Bakan, "Sana syleyeceklerim Rachel," dedi. "'UMB RA' snfna giriyor. Mevc ut gvenlik yetkinin ok tesinde." Rachel, Hava Kuwetleri Bir'in duvarlarnn stne geldiini hissetti. Bakan, onu helikopterle Wallops

Adas'na getirtmi, uana davet etmi, kahvesini doldurmu, babas na kar siyasi stnlk salamak iin onu kullanmay dndn hemen sylemi ve imdi de ok gizli bir bilgiyi yasal olmayan ekilde kendisiyle paylaacan bildirmiti. Zach Herney d ardan her ne kadar ltufk r grnse de, Rachel, onunla ilgili nemli bir ey renmiti. Adam kontrol bir anda eline alyordu. Gzlerini ona diken Bakan, "ki hafta nce," dedi. "NASA bir keifte bulundu." Rachel alglayana kadar kelimeler bir sre havada asl kald. Bir NASA kef'i mi? Gncellenen istihbarat raporlarnda uzay dairesiyle ilgili normalin d nda bir haber yoktu. Ama elbette u gnlerde artk "NASA kefi" genellikle yeni bir projenin btesini fazlasyla atklarn fark ettikleri anlamna geliyordu. Bakan, "Daha fazlas n konumadan nce," dedi. "Uzay keifleri konusunda babann olumsuz dncelerini payla p paylamadn renmek isterim." Rachel bu a klamaya ierlemiti. "Umarm beni buray a babamn NASA'ya kar atp tutmalarna engel olmam istemek iin armadnz." Bakan gld. "Elbette hayr. Sedgewick Sexton'a kimsenin engel olamayacan bilecek kadar uzun sredir senat oday m." "Benim babam bir frsatdr efendim. Politikaclarn ou yle. Ve ne yazk ki NASA sayesinde bir frsat yakalad." NASA'nn son hatalar zinciri ylesine ekilmezdi ki, insan glsn m, alasn m a ryordu... yrngede paralanan uydular, dnyaya hi sinyal gnderemeyen insansz uzay roketleri, maliyeti on kat na k an Uluslararas Uz ay stasyonu ve bat an gemiden kaan fareler gibi uzaklaan ye lkeler. Bu ite milyarlar kaybediliyor ve senatr Sexton durumu dalgalardan istifade eden srrfler gibi kullanyordu. Onu 1600 Pennsylvania Bulvar'nn kylarna ta yacak olan dalgalar. Bakan, "Son zamanlarda NASA'nn," dedi. "Yryen bir felaket olduunu itiraf edeceim. Her arkam dndmde, onlara fazladan fon salamam iin baka bir bahane sunuyorlar." Rachel konumak iin bir frsat ele geirmiti. Onu kulland. "Ve bununla birlikte efendim, acaba henz geen hafta onlar rahatlatmak iin acil fondan milyar temin ettiinizi okumadm m?" Bakan kendi kendine gld. "Bu babann ok houna gitti, yle deil mi?" 51 "nsann kendi daraac n haz rlamas gibi yoktur." "Onu Nightline'da izledin mi? 'Zac h Herney bir uzay bamls ve vergi deyenler onun alkanlna fon salyor."' "Ama onu hakl karp duruyorsunuz efendim." Herney ban sallad. "NASA'nn byk bir hayran olduumu saklayacak deilim. Her zam an yleydim. Ben uzay yarlar ocuuy dum -S putnik, John Glenn, Apollo 11- ve hibir zaman uzay programmza duyduum hayranlk ve milli gururu ifade etmekten ekinmedim. Bana gre NASA'daki kadn ve erkekler tarihin yeni ncleri. Onlar imkns z baarmaya al yor, kaybetmeyi gz e alyor ve bizler geri ekilip eletirirken alma masas nn bana geri dny orlar." Bakan'n sakin grntsnn alt nda, babasnn bitip tkenmez NASA kart sylemlerine iten ie kprdn sezinleyen Rachel sessizliini korudu. NASA'nn ne halt bulduunu merak ettiini fark etti. Bakan bu konuya gelmekte hi acele etmiyordu. Sesini biraz daha ykselten Herney, "Bugn," dedi. "NASA hakk ndaki tm fikirlerini deitirmeyi planlyorum." Rachel, ona soran gzlerle bakt. "Ben zaten size oy veriyorum efendim. lkenin geri kalan zerinde younlamay dnebilirsiniz." "Bunu istiyorum." Kahvesinden bir yudum alp glmsedi. We senden bana yardm etmeni isteyeceim." Duraksayarak ona doru eildi. "Allmadk bir biimde." Rachel imdi Zach Herney'nin, avnn kamak ya da savamak niyetini hesaplamay a alan bir avc gibi, her hareketini dikkatle incelediini hissedebiliyordu. Her ikisine de kahve dolduran Bakan, "Sanrm NASA'nn YGS Projesi'ni duymusundur," dedi. Rachel ban evet anlamnda sallad. "Yer Gzlem Sistemi. Sanrm babam YGS 'den bir iki kez bahsetmiti." Rachel'n kinayeli alaycl Bakan'n atk kalarn dzeltmiti. Iin dorusu babas eline her frsat getiinde Yer Gzlem Sistemi'nden bahsediyordu. NASA'nn ok tartlan pahal teebbslerinden biriydi. Be uydudan oluan tak m, uzaydan aa bak p gezegenin evre koullarn -ozon deliinin bymesi, kutuplardaki buz uilarn erimesi, kresel snma, yamur ormanlarnn tkenmesi- tahlil etmek zere tasarlanmt. Ama, daha gzel bir dnya iin, evrecileri

imdiye kadar kendilerine hi sunulmam olan verilerle donatmakt . Ne yazk ki YGS Prajesi baarszla uramt. NASA'nn son zamanlardaki pek ok projesi gibi bu da, balangtan itibaren a r maliyet salgnna yakalanmt. Elini atee sokansa Zach Herney olmutu. 1.4 milyar dolarlk YGS Projesi'ni Kongre'den geirmek iin evrei lobinin desteini kullanmt. Ama YGS yery zne vaat ettii kresel katklar getirmek yerine, baarsz frlatmalar, bilgisayar hatalar ve kas vetli NASA bas n toplant larndan olu an bir kbusa dnmt. Tek glen yz, Bakan'n YGS iin paralarnn ne kadarn kullandn ve kar lnda umduklarndan ne kadar alakasz sonular elde ettiklerini, semenlere ke ndini beenmi bir ifadeyle hatrlatan senatr Sexton'a aitti. Bakan fincanna biraz eker att . "Kulaa olduka art c gelecek ama NASA'nn bahsettiim u kefi YGS tarafndan yapld." imdi Rachel iyice armt. Eer YGS yakn zamanda bir baary a imza atmsa, NASA bunu mutlaka duyururdu, yle deil mi? Babas medyada resmen YGS'nin ipliini pazara karmt ve uzay dairesinin eline geen her iyi haberi deerlendirmesi gerkirdi. Rachel, "YGS kefiyle ilgili," dedi. "Hibir ey duymadm." "Biliyorum. NASA iyi haberi bir mddet kendine saklamay uy gun buldu." Rachel bundan phe ediyordu. "Tecrbelerimden rendiim kadaryla efendim, eer sz konusu NASA ise, genelde hibir haber kt haber deildir." Ketumluk NASA halkla ilikiler blmnn en i yi yapt i saylmazd. UKO'daki en popler espri, bilim adamlarndan biri her yellendiinde NASA'nn basin konferans dzenlediiy di. 53 Bakan kalarn att. "Ah evet. Pickering'in UK O gvenlik fanatiklerinden biriyle konutuumu unutmu um. Hl NASA'nn boboazlndan yaknp duruyor mu?" "Gvenlik onun ii efendim. Bu ii ciddiye alyor." "Hi kukusuz yle. Bu kadar ortak noktas olan iki ajans n srekli kavga edecek bir eyler bulduklarna inanmakta glk ekiyorum." Rachel gerek NASA, gerekse UKO'nun uzayla ilintili brolar olmalarna ramen iki farkl kutupta felsefeye inandklarn, William Pickering iin almaya balar balamaz renmiti. UKO bir savunma brosuydu ve tm uzay etkinliklerini gizli tutard. NASA ise ilmi bir kurulutu ve tm bulularn heyecan iinde btn dnyaya ilan ederdi, ki William Pickering ska ulusal gvenlik riskine ramen bunu yaptklarn iddia ederdi. NASA'nn en iyi teknolojilerinden baz larnn -uydu teleskoplar iin yksek znrl lensler, uzun menzilli haberleme sistemleri ve telsiz grntleme aygtlar- dman lkelerin istihbarat ebekelerinde bulunma ve anavatana kar casuslukta kullanlma gibi kt bir alkanl vard. Bill Pickering sklkla, NASA bilim adamlarnin byk beyinlere ve daha d a byk enelere sahip olduundan yaknrd. ki bro arasndaki daha isabetli bir mesele, UKO'nun uydularn NASA frlatt iin, NASA'nn son zamanlardaki ou ba arszlnn dorudan UKO'yu etkilemesiydi. Hibir baarszlk 12 Austos 1998'de, NASA/Hava Kuwetleri Titan 4 fzesi frlat ldktan krk saniye sonra infilak edip pahal ykn kod ad Vortex 2 olan 1.2 milyar dolar deerindeki UKO uydusu- yok ettii zamankinden daha arpc olmamt. Pickering zellikle bunu unutmaya pek hevesli grnmyordu. Rachel, "Peki NASA neden son baars n halk a ilan etmedi?" diyerek kar kt. "u anda pekl birtakm iyi haberleri lehlerinde kullanabilirler." Bakan, "NASA sessizliini bozmuyor nk," diye aklad. "Ben onlara yle emrettim." Rachel, onu doru duyup duymadn dnd. Eer durum buysa, Bakan Rachel'n anlamad bir tr siyasi harakiri yaptn itiraf ediyordu. Bakan, "Keif," dedi. "Nasl desek... ufak apta galeyana getirici olmaktan te bir ey deil." Rachel kayg verici bir rperti hissetti. stihbarat dny asnda "ufak galeyana getirmek" nadiren iyi haber anlamna gelirdi. imdi YGS ile ilgili bu gizliliin, uydu sisteminin yaklaan bir evre hastal ke fetmi olmasndan kaynaklandndan pheleniy ordu. "Bir sorun mu var?" "Hibir sorun yok. YGS muhteem bir ey kefetti." Rachel sustu. "Farz et ki Rachel, sana NASA 'nn yle nemli bir bilimsel keifte bulunduunu sylyorum ki... yeri yerinden oynatacak yle bir ey ki... Amerikallarn uzaya harcadklar her bir dolarn hakkn verecek. Ne dersin?" Rachel dnemiyordu. Bakan ayaa kalkt. "Biraz yryelim mi?" Rachel, Bakan Herney 'yi Hava Kuvvetleri Bir'in, dardaki parlt l krkl koridoruna doru takip etti.

Merdivenlerden inerlerken Rachel mart havas nn zihnini tazelediini hissetti. Ne yazk ki bu tazelik, Bakan'n iddialarn daha da tuhaflatrmaktan baka ie yaramyordu. NASA Amerikal larn uzaya harcadklar her bir dolarn hakkn verecek deerli bilimsel bir keift e mi bulundu? Rachel bu byklkte bir kefin sadece tek bir ey olabileceini d nyordu -NASA'nn kutsal ksesi- ki o da dnya d varlklarla temas kurulmas yd. Ne var ki Rachel bu kutsal kse hakknda, mmk n olmadn bilecek kadar bilgi sahibiydi. 55 Bir haberalma uzman olan Rachel, hkmeti n rtbas ettii uzayllarla temas kurulma hikyelerini bilmek isteyen arkadalar tarafndan srekli soru yamuruna tuttlurdu. "Eitimli" arkadalarnn teorileri onu daima dehete drrd; gizli devlet snaklarnda saklanan paralanm uan daireler, dnya d varlklarn buzda tutulan cesetleri, hatta karlan ve ameliyatla incelenen masum siviller. Elbette tm bunlar samalkt. Uzayllar yoktu. rtbas edilen hikyeler yoktu. istihbarat dnyas ndaki herkes, grg ahitliklerinin ve uzayllar tarafndan karlma vakalarnn hayal rn veya para tuza olduunu bilirdi. Hilesiz UFO fotoratlar kant olarak sunulduunda nedense hep gelimi uaklar test eden AB D askeri hava sleri yaknlarnda grlrd. Lockheed tam manasyla yeni bir jet ua olan Stealth Bomber'la(radar tarafndan grlemeyen uak eidi) test uularna baladnda, Edwards Hava K uwetleri ss yaknlarndaki grg ahitleri on be kttna kmt. Onun kukulu tavrn gren Bakan, "Yznde pheli bir ifade var," dedi. Sesinin tonu Rachel' artmt. Nasl cevap vereceini bilemeyen Rachel Bakan'a bakt. "ey..." Tereddt etti. "Acaba efendim, dnya d uzay varlklarndan ya da kk yeil adamlardan m bahsediyoruz?" Rachel'n syledikleri Bakan'n houna gitmi gibiy di. "Rac hel, galiba bu ke fi bilimkurgudan ok daha ilgin bulacaksn." NASA'nn Bakan'a uzayl hikyesi uyduracak kadar aresiz durumda olmadn duymak Rachel' rahatlatmt. Yine de yapt yorumlar, gizemi arttrmaktan baka bir ie yaramyordu. "ey," dedi. "NASA'nn bulduu her neyse zamanlamann son derece uygun olduunu sylemeliyim" Herney geitte durdu. Uygun mu? Neden'?" Neden mi? Rachel durup bakt. "Sayn Bakan, NASA u an varoluunu hakl karmak iin lm kalm sava veriyor ve siz de fon salamaya devam etmekten tr yaylm atei altndas nz. imdi yaplacak kkl bir NASA kefi, hem NASA, hem de kampanyanz n her derdine deva olur. Sizi eletirenler zamanlamay olduka pheli bulacaklardr." "Yani... bana yalanc ya da aptal diyors un, yle mi?" Rachel boaznn dmlendiini hissetti. "Saygszlk etmek istemedim efendim. Ben sadece..." "Sakin ol." Herney dudaklarnda belli belirsiz bir tebessmle yeniden merdivenleri inmeye balad. "NASA mdr bana ilk olarak bu keiften bahsettiinde, hi dnmeden sama olduunu syleyerek geri evirdim. Onu tarihin en bilinen siyasi dzenbazln yapmakla suladm." Rachel boazndaki dmn biraz olsun zldn hissetti. Rampann sonuna gelince Herney durup ona bakt. "NASA'nn kefini sakl tutmas n istememin bir nedeni de onlar korumak. Bu kefin bykl NASA'nn imdiye dek aklad her eyin tesinde. nsann aya ayak bas bunun yannda hi kalacak. Ben de dahil olmak zere herkesin kazanacak -ya da kaybedec ek- o kadar ok eyi var ki, resmi aklamayla dnyay a duyurmadan nce, NASA verilerini baka birilerinin kontrol etmesini gerekli grdm." Rachel armt. "Elbette benden bahsetmiyorsunuz, deil mi efendim? Bakan gld. "Hayr, bu senin uzmanlk alanna girmiyor. Ayrc a, gayri resmi kanallar doruladklarn bildirdiler bile." Rachel'n rahatlamas yerini yeni bir meraka brakmt. "Gayri resmi mi efendim? zel sektr m kullandnz sylyorsunuz? Bu kadar gizli bir konuda?" Bakan kendinden emin bir tavrla ba n sallad. "Dardan onaylay c bir ekibi -drt sivil bilim adam- bir araya getirdim. Korumalar gereken bir unvana ve tannm isimlere sahip NASA harici personel incele me yapmak iin kendi donanimlarn kullanp bamsz sonulara vardlar. Bu sivil bilim adamlar getiimiz krk sekiz saat iinde, NASA kefinin pheye yer brakmadn doruladlar." 57 Rachel ite imdi etkilenmiti. Bakan kendisini tipik Herney temkinliiyle korumutu. En sekin takm NASA kefini onaylamaktan hibir kar elde etmeyecek, d ardan kimseler- ie alarak Herney, bteyi hakl karmaya, NASA dostu Bakan' yeniden setirmey e ve senatr Sexton'n saldrlarn savuturmaya al an NASA 'nn aresiz bir hilesi olduundan phelenenlere kar kendini korumutu.

Herney, "Bu akam saat yirmide," dedi. "Bu kefi tm dnyaya ilan etmek iin Beyaz Saray'da bir basin konferans vereceim." Rachel hayal krklna uradn hissetti. Herney, ona hl bir ey sylememiti. "Ve bu keif, tam olarak nedir?" Bakan glmsedi. "Bugn sabredenin muradna erdiini greceksin. Bu, gzlerinle grmen gereken bir keif. Daha fazlasn a klamadan nce durumu tam manasyla anlaman istiyorum. NASA mdr bilgi vermek zere seni bekliyor. Bilmen gereken her ey' sana anlatacak. Daha sonra s eninle birlikte hangi rol stleneceini konu acaz." Rachel, Bakan'n gzlerindeki heyecan hissedinc e, Pickering'in Beyaz Saray 'n gizli bir plan olduu ynndeki tahminini hat rlad. Gr ne bak lrsa, Pickering her zaman olduu gibi yine haklyd. Herney yakndaki bir uak hangarn gsterdi. Oraya doru yrrken, "Beni izle," dedi. Rachel akl karm bir halde onu takip etti. nlerinde duran binann hi penceresi yoktu ve yksek kaplar mhrlyd. Tek yol, yan taraftaki kk bir giri gibiydi. Kap aralk duruyordu. Bakan, Rachel' kapnn birka santim yanna kadar getirip durdu. Kapy gstererek, "Benim iin yol burda bitiyor," dedi. "Oraya sen gideceksin." Rachel tereddt etti. "Siz gelmiyor musunuz?" "Benim Beyaz Saray'a dnmem gerekiyor. Seni ksa sre sonra ararm cep telefonun var m?" "Elbette efendim." "Bana ver." Rachel cep telefonunu kararak ona uzat rken, telefon hafzas na zel bir hzl arama numaras kaydedec eini zannediyordu. Ama Bakan telefonu cebine att . Bakan, "Artk kapsama alan d ndasn," dedi. "Iyerindeki tm sorumluluklarn askya alnd. Bugn benim ya da NASA mdrnn izni olmaksz n hi kimseyle konumayacaksn. Anlyor musun?" rachel bakakald. Bakan az nce cep telefonumu mu ald? "Mdr, sana kefi a kladktan sonra, seni gvenli kanallardan benimle grtrecek. Yaknda gr rz. Bol ans." Hangar kapsna bakan Rachel, huzursuzluunun arttn hissetti. Bakan Herney gven verici bir hareketle elini omzuna koyarak, ba yla iaret etti. "Seni temin ederim Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn." Bakan baka bir ey sylemeden, Rachel' getiren PaveHawk'a doru yrmey e balad. Helikoptere bindi ve havalandlar. Bir kez olsun dnp ark asna bakmad. 12 Rachel Sexton ssz Wallops hangarnn eiinde tek bana durmu, nndeki karanla gz gezdiriyordu. Kendini baka bir dnyann snrndaym gibi hissediy ordu. eriden, sanki bina nefes alyormu gibi serin ve rutubetli bir rzgr esti. Hafif titrek bir sesle, "Merhaba?" diye seslendi. Sessizlik. 59 Korkusu art arken, eikten ieri admn att. Gzleri lo a alana kadar, bir sre hibir ey gremedi. Birka metre tedeki adam, "Bayan Sexton's nz sanrm," dedi. Sese doru dnen Rachel yerinde srad. "E vet efendim." Bulank bir erkek silueti ona doru yaklat. Rachel'rn gr dzeldiinde kendisini, NASA uu tulumu giyen,, gen ve iri eneli biriyle yz yze buldu. Son derece formda ve kasl bir vcuda sahipti, niformas nn gsne says z cep dikilmiti. Adam, "Hava Filosu Komutan Wayne Loosigian," dedi. "Sizi korkuttuysam zr dilerim bay an. Buras biraz karanlk. Hangar kaplarn amaya henz frsat bulamadm." Rachel cevap vermeye frsat bulamadan, adam tekrar konutu. "Bu sabah size pilotluk etmekten onrr duyacam." "Pilot mu?" Rachel, adama bakakald. Daha yeni bir pilottan ayrldm. "Ben mdr grmek iin burdaym." "Evet bayan. Derhal sizi ona gtrmek iin emir ald m." Rachel'n durumu kavramas biraz zamann ald. Aklna dank ettiinde, kandrld n hissetti. Grne baklrsa, seyahat sreci henz sona ermemiti. "Mdr nerde?" diye Rachel endieyle sordu. Pilot, "Henz bilmiyorum," dedi. "Koordinatlar havalandktan sonra alacam." Rachel, adamn gerei sylediini sezinledi. Demek ki bu sab ah kr karanlkta her eyden habersiz bekleyen sadece o ve Direktr Pickering deildi. Bakan gvenlik iini olduka ciddiye alyordu. Rachel,

Bakan'n onu ne kadar kolay ve zahmetsizce "kapsama alan d na" kardn dnnce kendinden utand. Geleli yarm saat oldu ama imdiden tm haberleme cihazlarndan mahrum brakldm ve direktrmn nerede olduuma dair hibir fkri yok. imdi direngen NASA pilot unun nnde duran Rachel'n, sabah planlarnn suya dtnden hi phesi yoktu. Bu gezici kumpanya houna gitsin ya da gitmesin onunla birlikte havalanacakt. Geriye kalan tek soru, nereye gittiiydi. Pilot duvarn yanna giderek bir dmeye bast. Hangarn arka taraf, grltler kararak yana doru kaymaya balad. eri giren k, hangarn arkas ndaki byk bir nesnenin hatlarn ortaya kartt . Rachel'n az a k kald. Tanrm bana yardm et. Hangarn ort a yerinde, yrt c grnl siyah bir sava ua duruyordu. Rachel'n grd en aerodinamikyapl uakt. "aka yapyorsunuz" dedi. "Ilk grte verilen ortak tepki budur bayan, ama F-14 Tomcat kendini ispat etmi bir uaktr." Bu, kanatlar olan bir fze. Pilot, Rachel' uaa doru ynlendirdi. Eliyle ift kiilik pilot kabinini gsterdi. "Siz arkada yolculuk edeceksiniz." "Sahi mi?" Yznde zoraki bir tebessm belirdi. "Ben de, benim kullanmam isteyeceksiniz sandm." Rachel kyafetlerinin stne uu tulumu geirdikten sonra kendini pilot kabinine trmanrken buldu. Kalalarn garip bir ekilde, dar koltua strd. "Belli ki NASA'da hi iman popolu pilot yok," dedi. Rachel'n ieri yerlemesine yardm eden pilot srtt. Sonra onun bana bir kask giydirdi. "Hayli yksek uacaz," dedi. "Oksijene ihtiyacnz olacak." Yan blmeden bir oksijen maskesi kartarak, Rachel'n kaskna balamaya balad Uzanp maskeyi eline alan Rac hel, "Ben hallederim" dedi. Elbette efendim." Rachel azlk ksmyla biraz cebelletikten sonra, sonunda kaskn takmay baard. Maske artc derecede garip grnyordu ve olduka rahats zd. 61 Uzun sre onu seyreden pilot eleniyor gibiydi. "Yanl bir ey mi var?" diye sordu. "Kesinlikle yok efendim." Sanki byk alt ndan glyordu. "Istifra torbalar koltuunuzun altnda. Birok kiinin F-14'e ilk bindiinde midesi bulanr." Maskenin bastrc etkisinden tr sesi bouk kan Rachel, "Bir ey olmaz," dedi. "Beni uak tutmaz." Pilot omuzlarn silkti. "Denizcilerin de pek ou ayn eyi sylediler, ama pilot kabininden bol bol denizci safras temizledim." Rachel hafif e ban sallad. Harika. "Kalkmadan nce baka sorunuz var m?" Rachel ksa bir sre tereddt ettikten sonra, enesini kesen azla parmayla vurdu. "Nefes al m engelliyor. Bu eyleri uz un uularda nasl tak yorsunuz?" Pilot sabrla glmsedi. "ey efendim, genellikle onlar ba aa takmay z." Pistin ucunda, altndaki motorlar gmbrderken Rachel kendini, birinin tetii ekmesini bekleyen, silahn iindeki mermi gibi hissediyordu. Pilot gaz kolunu ileri ittiinde, Tomcat'in ikiz Lockheed 345 motorlar grltyle canlannca adeta tm dnya salland. Frenler brak ldnda Rachel koltuunda geriye yapt. Jet ua pistte hzland ve birk a saniye iinde havaland. Pencerenin d nda, yeryz ba dndrc bir hzla kly ordu. Uak gkyzne doru diklemesine karken Rac hel gzlerini kapatt. Bu sabah nerede yanl yaptn sorguluyordu. Bir masann ba nda zet yazyor olmalyd. Oysa imdi testosteron yakan bir torpidonun iinde sk p kalmt ve oksijen maskesi sayesinde nefes alyordu. Tomcat on be bin metreye ykseldiinde, Rachel kusacak gibi oldu. Dncelerini baka bir noktaya ynlendirmek istedi. Dokuz mil aadaki okyanusa gz gezdirirken, birden kendini evinden ok uzakta hissetti. Tam nnde oturan pilot, telsizde biriyle konuuy ordu, Konuma sona erdiinde pilot telsizi kapatt ve Tomcat'i aniden sola dndrd. Uak neredeyse tamamen yan yat nca, Rac hel midesinin takla attn dnd. Neyse ki sonunda uak yeniden dz eldi. Rachel homurdand. "Uyardn iin teekkrler hzl fiek." "zgnm efendim, ama az nce mdrle buluacanz yerin koardinatlarn aldm." Rachel, "Dur tahmin edeyim," dedi. "Kuzeyde mi?"

Pilotun akl karm gibiydi. "Bunu nerden bildiniz?" Rachel iini ekti. u bilgisayarla eitilen pilotlar da sevmek lazm. "Saat sabahn dokuzu arkada ve gne samzda. Kuzeye gidiyoruz." Pilot kabininde ksa bir sessizlik oldu. "Evet bayan, bu sabah kuzeye gidiyoruz." "Peki ne kadar uz aa gideceiz?" Pilot koordinatlar kontrol etti. "Yaklak drt bin be yz kilometre. Rachel olduu yerde doruldu. "Ne!" Haritay gznn n'vne getirmeye alt ama bu kadar kuzeyde olan yeri tahmin edemiyordu. "Bu, drt saatlik uu demek!" Pilot, "Mevcut hzmzla evet," dedi. "Sk tutunun ltfen." Rachel cevap veremeden adam F -14'n kanatlarn ieri ekerek, aerodinamik pozisyona getirdi. Hemen ardndan, uak daha nce sabit duruyormu gibi hzla ileri at lrken, Rachel bir kez daha kaltuuna yaptn hissetti. Bir dakika sonra saatte 1500 mil hzla'sey rediyorlard. Rachel artk iyice sersemlemiti. Gkyz kr edici bir hzla yarlrken midesinin bulanmasna hkim olamadn hissediyordu. Bakan'n sesi kulanda yanklanyordu. Seni temin ederim Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn. Rachel homurdanarak istifra torbas na uzand. Bir politikacya asla gvenme. 63 13 Senatr Sedgewick Sexton taksilerin irkin bayalndan holanmasa da, zafere giden yolda arada srada buna katlanmay renmiti. aPAurdue Hoteli'nin aa garajna kendisini az nce brakan khne Mayflower taksisi, Sexton'a limuzininin veremedii bir ey salyordu: sradanlk. Alt barajn, beton stunlar arasna serpitirilmi birka tozlu araba dnda bo olduuna sevindi. Garajda zikzaklar izerek yrrken saatine gz att. 11.15. Mkemmel. Sexton'n buluaca adam dakiklik konusunda olduka hassast. Ama Sexton, adamn kimi temsil ettiini dnnce kendine, istedii konuda diledii kadar hassas olabileceini hatrlatt. Sexton beyaz Ford Windstar minivann her bulumalarnda dtrduu ayn noktada park ettiini grd; p tenekelerinin arkas nda, garajn dou kesi. Sexton bu adamla yukardaki sitlerden birinde grmeyi tercih ederdi ama neden tedbirli davranldn kesinlikle anlyordu. Bu adamn arkadalar hulunduklar yere dikkatsizlik sayesinde gelmemile rdi. Sexton kamyonete doru ilerlerken, bu karlamalardan nce her defasnda hissettii o bildik asap bozukluunu yaad. Omuzlarn skmamaya kendini zorlayarak, neeli bir selam hareketiyle arka koltua yerleti. ofr koltuundaki koyu renk sal bey efendi glmsemedi. Adam neredeyse yetmi yandayd ama onun sert simas, yzsz hayalperestlerle ac mas z giriimlerden oluan ordunun eleba olmasna yakacak cinsten, gaddar bir ifade yay yordu. Duygusuz sesiyle, "Kapat kapy," dedi. Adamn huysuzluuna taviz veren Sexton, itaat etti. Her eyden onemlisi, bu adam muazzam miktarlarda paralar idare eden adamlar temsil ediyordu, ki bu parann ou son zamanlarda Sexton'u dnyann en gl koltuuna oturtmak iin akt lmt . Sexton artk bu toplantlarn strateji dersi olmaktan te, senatrn balarna ne kadar baml olduunu hatrlatan aylk grmeler olduunu yava yava anlyordu. Bu adamlar yatrmlar kar lnda ok ciddi bir beklenti iindeydiler. Sexton bu "karln" ok cretkr bir talep olduunu itiraf etmek zorundayd ama yine de, Oval Ofis'e bir kez yerletikten sonra, o da Sexton'n nfuz alannda kalacak bir eydi. Adamn i konumaya nasl balamaktan holandn renmi olan Sexton, "Sanrm," dedi. "Bir deme daha yapld." "yle. Ve her zaman olduu gibi yine bu fonu sadece kampanyan iin harcayac aksn. Kamuoyu yoklamalarnn senin lehine ykseldiini rmekten memnunuz ve grne gre kampanya idarecilerin paramz etkin biimde harc yorlar." "Hzl kazany oruz." Yal adam, "Sana telefonda da bahsettiim gibi," dedi. "Bu gece alt kiiyi daha sen'nle grmeye ikna ettim." "Mkemmel." Sexton zamann oktan bu grmelere gre ayarlamt. Yal adam Sexton'a bir dosya uzatt. "Bilgileri burda. al. Bilhassa endielerini anladndan emin olmak istiyorlar. Senin sempatik olduunu grmek istiyorlar. Onlarla kendi evinde grmeni tavsiye ederim." "Evim mi? Ama ben genellikle..." "Senatr, bu adamlar imdiye dek grtklerinin toplamndan kat kat fazla kaynaklara sahip irketler

iletiyorlar. Bu adamlar byk balk ve ok ihtiyatl davranyorlar. Kazanacak ve bu yzden kaybedec ek daha ok eyleri var. Onlar seninle grmeye ikna etmek iin ok altm. zel olarak arlanmak isteyeceklerdir. zel bir ihtimam." Sexton hem en ban sallad. "Kesinlikle. Grmeler iin evimi ayarlay abilirim." 65 "Elbette tam gizlilik isteyeceklerdir." "Ben de yle yapacam." Yal adam, "yi anslar," dedi. "Eer bu gece iler iyi giderse, son grmen olabilir. Bu adamlar tek balarna Sexton kampanyas n yukar tayabilirler." Bu szler Sexton'n ok houna gitmiti. Kendinden emin bir tavrla adama glmsedi. "ansn da yardmyla dostum, seim zaman geldiinde, hepimiz zafer ilan edeceiz." "Zafer mi?" Yal adam eytani gzlerle Sexton'a doru eilerek, yzn buruturdu. "Seni Beyaz Saray 'a sokmak zaferin sadece ilk adm senat r. Galiba bunu unutmusun." 14 On sekiz dnm bahelik arazinin iinde, sadece elli bir metre uzunluunda ve yirmi be metre enindeki Beyaz Saray, dnyadaki en kk bakanlk konutlarndan biridir. Mimar James Hoban'n kubbe atl, parmaklkl ve girii stunlu, kutumsu ta yap plan, ak tasarm yarmas nda onu "ekici, asil ve kullanl" diye ven jri tarafndan seilmiti. Bakan Zach Herney buuk yldr Beyaz Saray'da bulunmas na ramen, buradaki avizeler, antikalar ve silahl denizciler labirentinin iinde kendini nadiren evinde hissediyordu. Ama u anda Bat Kanad'na doru ilerlerken stne bir zindelik geldiini ve pel halnn stnde neredeyse arlkszm gibi yrdn hissetti. Bakan yaklarken Beyaz Saray alanlar balarn kaldrp baktlar. Herney elini kaldrp hepsini ismiyle selamlad. Ona nazike karlk vermelerine karn, selamlarna itaatkr ve zoraki bir glmseme elik etti. "Gnaydn ayn Bakan." "Sizi grmek ne kadar gzel Sayn Bakan." "Iyi gnler efendim." Bakan ofisine doru yrrken, ark asndan fsldatklarn sezinledi. Beyaz Saray'n iinde bir isyan hazrl vard. Geen birka hafta 1600 Pensylvania Bulvar'nda yaanan d krkl, Herney'nin kendisini kaptan Bligh -mrettebat ayaklanma haz rl yapan, zor durumdaki bir gemiyi ynetiyordu - gibi hissetmeye balamasna neden olan bir noktaya doru itiyordu. Bakan onlar sulamyordu. Personel gelecek seimde onu desteklemek iin yorucu saatler boyunca almt ve sonra Bakan birdenbire topu elinden karmt . Herney kendi kendine, yaknda anlarlar, dedi. Yaknda kahraman yeniden ben olacam. Personelini bu kadar uzun sre olanlardan habersiz brakt iin vicdan azab duyuyordu ama gizlilik son derece nemliydi. I, sr saklamaya gelince, Beyaz Saray Washington'daki en zayf halkay d. Oval Ofis'in nndeki bekleme odasna varan Herney, sekreterini neeyle selamlad. "Bu sabah ok ho grnyorsun Dolores." Kadn, onun gndelik kyafetlerini onaylamadn aa vuran bir ifadeyle, "Siz de yle efendim," dedi. Herney sesini alaltt. "Benim iin bir grme ayarlaman istiyorum." "Kiminle efendim?" "Tm Bey az Saray personeliyle." Sekreteri ban kaldrp bakt. " Tm personelle mi efendim? 145'iyle birden mi?" "Aynen yle." Tedirgin olmua benziyordu. "Peki. Grmeyi... Toplant Odas'nda ayarlayay m?" Herney ban iki yana sallad. "Hay r. Ofisimde ayarla." 67 imdi kadn bakakalmt. " Tm perso neli Oval Ofis'te m gormek istiyorsunuz?" "Kesinlikle." "Hepsini ayn anda m efendim?" "Neden olmasn?" Saati on alt ya ayarla." Sekreter bir akl hastasyla alay edercesine ban sallad. "Peki efendim. Peki toplant neyle ilgili olacak?" "Bu akam Amerikallara ok nemli bir duyurum olacak. ilk nce kendi personelimin duymasn istiyorum." Sekreterin yznde, sanki iten ie bu an n gelmesinden korkuyormu gibi, karamsar bir ifade belirdi. Sesini alaltt. "Efendim, yartan geri mi ekiliyorsunuz?"

Herney bir kahkaha patlatt. "Kesinlikle hay r Dolores ! Vites bytyorum." Sekreter pheyle bakt. Medy a raporlar Bakan'n seimleri kaybettiini sylyordu. Bakan gven telkin edici biimde gz krpt . "Dolores, geen birka yl iinde benim iin muht eem bir i kardn ve gelecek drt yl boyunca o muhteem iini yapmaya devam edeceksin. Beyaz Saray bizde kalacak. Sz veriyorum." Sekreteri inanmak istiyormu gibi bak yordu. "ok gzel efendim. Personele bildireceim. Saat on alt da." Zach Herney Oval Ofis't en ieri girerken, tm personelinin kk odaya tkt n grnce glmsemekten kendini alamad. Bu muazzam ofise geen y llar sresince pek ok isim taklm olsa da Yznumara, Kam Kovuu, Clinton'n Yatak Odas- Herney'nin en sevdii "Istakoz Kapan"yd. En uygunu buydu. Oval Ofis 'ten ieri ne zaman bir yabanc girse, yn duygusunu kaybederdi. Odann simetrisi, hafife kavisli duvarlar, ustaca gizlenmi giri klar, ziyaretileri sersemletip ba n dndrrd. Oval Ofis'teki bir toplant nn ardndan saygn ziyareti, genellikle Bakan'la tokalamak iin ayaa kalkar ve doruca dolaplardan birine toslard. Herney ise grmenin nasl getiine bal olarak ya misafiri zamannda durdurur ya da kendisini rezil etmesini zevkle izlerdi. Herney, Oval Ofis'teki en arpc grntnn, odann oval halsna ilenmi renkli Amerikan kartal olduunu d nrd. Kartaln sol penesi bir zeytin dal, sag penesi ise bir deste ok kavryordu. Dardan ok az kimse, bar zamanlarnda kart aln yzn sola -zeytin dalna- evirdiini bilirdi. Ama sava zamanlarnda kartal mucizevi bir ekilde saa dnerdi; oklara doru. Bu kk salon hilesinin ardndaki mekanizma, Beyaz Saray alanlar aras nda sessiz speklasyonlara neden oluyordu, nk geleneksel olarak hileyi sadece Bakan ve Saray idaresinin ba ndaki kii bilirdi. Herney, esrarengiz kartaln ardndaki gerein hayal kirkl yarat acak kadar basit olduunu kefetmiti. Odann altndaki kk bir kilerde ikinci oval hal duruy ordu ve temizliki gece yars hallar deitiriyordu. imdi Herney, sol tarafa bakan barl kartala gz gezdirirken, senatr Sedgewick Sexton'a kar balataca kk sava n onuruna belki de hallar deitirmesi gerektiini dnyordu. 15 ABD Delta Gc, her trl eylem iin kanunla bakanlk tarafndan dokunulmazlk verilmi tek saldr timiydi. Bakanlk Karar Ynergesi 25 (BKY 25) Delta Gc komandolarna, orduyu ahsi menfaat salamakta, polis tekilatnn dahili grevlerinde ya da onaylanmam gizli operasyonlarda kullan an kimselere uygulanacak cezalar belirleyen 1876 Posse Comitatus Kanunu da dahil olmak zere, "tm yasal sorumluluklardan muafiyet" salar. 69 Delta Gc yeleri, Fort Bragg, Kuzey Carolina'da bulunan zel Operasyonlar Komutanl'na(Special Operations Command) bal zel bir tekilat olan Sava Tat bikat Mangas'ndan (S TM) zenle seilirler. Delta Gc komandolar eitimli katillerdir; SWAT operasyonlarnda, rehine kurtarmada, ani basknlarda ve gizli dman glerinin bertaraf edilmesinde uzmandrlar. Delta Gc grevleri yksek seviyede gizlilik gerektirdiinden, geleneksel ok rtbeli komuta zinciri, "tek bal" idare -birimi diledii gibi ynetme yetkisine sahip tek bir idareci- ile yer deitirmitir. Bu idareci genellikle grevi baaryla yrtebilecek nfuz a ve yeterli rtbeye sahip askeri ya da siyasal arlkl kiidir. Delta Gc grevleri, balarndaki kiinin kimlii fark etmeksizin, en st seviyeden kabul edilirler ve bir kez tamamlandktan sonra Delta Gc askerleri grev hakknda bir daha asla konumazlar; ne kendi aralarnda, ne de zel Operasyonlar'daki komutanlaryla. U. Sava. Unut. Seksen ikinci paralelin stnde konulanan Delta Gc o an ne uuyor, ne de savay ordu. Sadece gzlyorlard. Delta-Bir imdilik bunun allmadk bir grev olduunu itiraf etmek zorundayd ama kendisinden yapmasn isteyecekleri eylere armamay uzun zaman nce renmiti. Geen be yl sresince, Ortadou'da rehine kurtarma, Birleik Devletler'de alan terrist topluluklarn saf d brakma ve hatta dnya evresindeki pek ok tehlikeli erkek ve kadn yok etme operasyonlarnda grev almt. Henz geen ay Delta Gc , Gney Amerikal kt bir uyuturucu patronunun kalp krizinden lmesine sebep olmak iin uan mikrobotu kullanmt. Damar daralt an etkili bir ila ieren apraz kll titanyum inesiyle hazrlanm mikrobotu kullanan Delta -Iki, aygt ikinci kattaki pencereden adamn evine sokmu, yatak odas n bulmu ve sonra adam uyurken onu omzundan i neyle vurmutu. Adam gsndeki aryla uyanmadan nce mikrobot pencereden dar km ve "karaya konmutu" Kurbann ei hastaneyi aradnda Delta Gc oktan eve doru uuy ordu. Kap k rlmam, ieri girilmemiti. Doal sebeplerden bir lm. Mkemmel bir i olmutu.

Henz geenlerde, zel grmelerini izlemek iin nl bir senatrn ofisine yerletirilen bir baka mikrobot, renkli bir cinsel ilikinin grntlerini kaydetmiti. Delta Gc bu greve kendi aralarnda "dman hattnn ardndaki yanama" diyorlard. imdi ise, son on gndr gzetleme grevi gerekesiyle bu adrn iine kapanm olan Delta -Bir, grevin bitmesini bekliyordu. Saklanmaya devam et. Yapy gzetle: ieriyi ve dary. Beklenmedik her trl gelimeyi komutanna bildir. Delta-Bir, vazifeleriyle ilgili hibir duygu beslememek konus unda eitilmiti. Yine de grev, takmyla birlikte ona ilk anlatldnda, kalp atlarn hzlandrmt. Brifing "yz yze" yaplmamt; gvenli elektronik kanallar vas tasyla verilmiti. Delta -Bir, bu grevden sorumlu idareciyle hi karlamamt. Saati dierleriyle ezamanl ttnde, Delta-Bir prot einli kuru yemeini yiyordu. Birka saniye iinde, yanndaki CrypTalk haberleme cihaznn uyar sinyali ald. Yapt ii brakarak, konuma aygt nn ahizesini eline ald. Dier iki adam sessizce bak yorlard. Vericiye konuarak, "Delta-Bir," dedi. Azndan k an iki kelime o anda, cihazn iindeki ses tanma program tarafndan doruland. Kelimelerin her birine atanan ifreli bir referans numaras, uydu araclyla arayana gnderiliyordu. Aray an ki inin tarafndaki benzer bir cihaz numaralar deifre ederek, daha nc eden programlanm bir szlk yardmyla yeniden kelimelere eviriyordu. 71 Ardndan, kelimeler sentetik bir sesle dile geliyordu. Toplam gecikme sresi ise seksen salise idi. Operasyonu denetleyen kii, "dareci konuuy or," dedi. CrypTalk'un robotumsu ses tonu rktcyd; suni ve cinsiyetsiz. "Operasyon statnz nedir?" Delta-Bir, "Her ey planland gibi devam ediyor," diye yant verdi. "Mkemmel. Zaman plannda gncelleme yapyoruz. Bu akam Dou saatiyle yirmide bilgi halka duyuruluyor." Delta-Bir kronografn kontrol etti. Sadece sekiz saat kald. Buradaki ii yaknda sona erecekti. Bu moral vericiydi. dareci, "Baka bir gelime daha var," dedi. "Sahneye yeni bir oyuncu girdi." "Ne yeni oyuncusu?" Delta-Bir dinledi. lgin bir kumar. Orada birileri oyunu sonuna kadar gtrmeye kararlyd. "Sizce gvenilir biri mi?" "ok yakndan takip edilmeli." "Peki ya sorun karsa?" Hattaki ses hi tereddt etmedi. "Ayn emirler geerli." 16 Rachel Sexton bir saatten fazladr kuzeye uuyordu. Yolculuk buyunca, ksa bir sreliine grnp kaybolan Newfoundland d nda F-14'n alt nda sudan baka bir ey grmemiti. Yzn ekiterek, sanki neden su olmak zorunda, diye d nd. Rachel yedi yanda b uz pateni yaparken, donmu gln stndeki buzla birlikte suya batmt. Yzeyin altnda hapsolmu bir haldeyken leceine emindi. Rachel'n su yutmu vc udunu kavrayp hzla ekerek gvenlie karan, annesinin gl elleri olmutu. O strapl dayankll k denemesinin ardndan Rachel sudan korkar olmutu; belirgin bir a k deniz korkusu, zellikle de souk olursa. Bugn, Kuzey Atlantik'ten baka bir ey gremeyen Rachel'n kork ular su yzne kmt. Pilot Grnland'n kuzeyindeki Thule Hava K uwetleri ss'yle rotas n tayin edene dek Rachel ne kadar z aa gittiklerini fark etmemiti. Kutup Dairesi'nin stnde miyim? Bu bilin tedirginliini arttrd.Beni nereye gtryorlar? NASA ne buldu? Az sonra aadaki mavi -gri manzarada binlerc e bembeyaz noktack belirdi. Buzdalar. Rachel buzdalarn hayat nda daha nce sadece bir kere, annesi onu alt yl nce Alaska'ya yaplan bir anne-kz gemi seyahatine ikna ettiinde grmt. Rachel saysz baka kara seyahati seenei nermiti annesi srarcyd. "Rachel, tatlm," demiti. "Bu gezegenin te ikisi sularla kapl ve er ya da ge bununla ba etmeyi renmelisin." Bayan Sexton, gl bir kz evlat yetitirmeye niyetli, ileri grl bir New England'lyd. Bu gemi seyahati, Rachel ile annesinin birlikte yaptklar son yolculuk olmutu. Katherine Went wort h Sexton. Rachel ani ve iddetli bir yalnzlk duygusuna kapld. Anlar, uan d nda uuldayan rzgr gibi geri gelmiler Her zaman olduu gibi duygularn altst ediyorlard. En son telefonda konumulard. kran Gn sabah. karla kapl O'Hare Havaalan'ndan telefon aan

Rachel, "zgnm anne" demiti. "Ailemizin kran Gn'n asla birbirinden ayr geirmediini biliyorum. Galiba bu ilk olacak." Rachel'n annesi adeta yk lmt. "Seni grmeyi o kadar is tiyordum ki." "Ben de anne. Babamla birlikte hindi ziyafeti ekerken benim havaalan yemeklerinden yediimi dnn." 73 Hatta bir sessizlik olmutu. "Rachel sen buray a gelinc eye kadar sylemeyecektim ama baban bu yl eve gelemeyecek kadar ok ii olduunu sylyor. Hafta sonu D.C.'deki sitte kalacak." "Ne!" Rachel'n aknl hemen fk eye dnmt. "Ama bu kran Gn! Senato ak deil ki! ki saatten az yolu var. Seninle olmas gerekirdi!" "Biliyorum. Yorgunluktan bittiini sylyor... araba kullanamayacak kadar yorgunmu. Bu hafta sonunu bitirilmemi ilerini halletmekle geirmey e karar vermi." I mi? Rachel'n bundan phesi vard. Daha olas bir tahmin, senat r Sexton'n baka bir kadn halledeceiydi. Gizli tutmasna ramen, yllardr kars na ihanet ediyordu. Bayan Sexton aptal deildi ama kocasnn ilikileri daima ikna edici mazeretler ve aldatt imasnn hak aret olduu iddiasyla sona ererdi. Bayan Sexton sonunda acs n gmmenin aresin grmezden gelmekte bulmutu. Rachel, annesini boanmaya te vik etti halde, Katherine Went worth Sexton sznn arkasnda duran bir kadnd. Rachel'a, lm bizi ayrana kadar, demiti. Baban, beni seninle mesut etti -gzel bir kz evlat- ve bu yzden ona minnet duyuyorum. Yaptklar yznden bir gn daha yksek bir merciye hesap vermek zorunda kalacak. Havaalanndaki Rachel'n fkesi patlama noktasndayd. "Ama bu, kran Gn'nde yalnz kalacan anlamna geliyor!" Midesinin bulandn hissediyordu. kran Gn'n evden ayr geiren senatr allmadk bir durumdu, sz konusu babas bile olsa. Bayan Sexton hayal krklna uram ama kararl bir sesle, "ey..." dedi. "Tm bu yemeklerin pe atlmas na gnlm raz olmaz. Ann Teyze'ne giderim. Bizi her zaman kran Gn'ne davet etmitir. imdi onu arayacam." Rachel'n sululuk duygusu biraz olsun azalmt. " Tamam. Mmkn olan en ksa srede eve geliyorum. Seni seviyorum anne." "yi uular ttlm." Rachel'n bindii taksi o akam Sextonlarn lks konann garaj yoluna girdiinde saat 22.30'du. Rachel hemen o an ters giden bir eyler olduunu anlamt. Garaj yolunda polis arabas duruyordu. Ve onlarca haber karavan. E vin tm klar yanyordu. Rac hel kalbi hzla atarak ieri girdi. Kapda onu bir Virginia eyalet polisi karlad. Ne esiz bir yz vard. Hi bir ey sylemesine gerek yoktu. Rachel anlamt. Bir kaza olmutu. Memur, "Yirmi be numaral yol, donan yamur yznden kaygand," dedi. "Anneniz yoldan k arak aalkl da geidine dm. zgnm arpma annda lm." Rachel'n vcudu ta kesmiti. Haberi alr almaz eve dnen babas, oturma odas nda kk bir basin konferans vererek dny aya, einin aile aras ndaki kran Gn yemeinden dnerken araba kazas nda ldn duy uruyordu. Iini ekerek alayan Rachel, mdahale etmeye hazr bekliyordu. Babas yala dolu gzlerle medyay a, "Keke," dedi. "Bu hafta sonu evde olsaydm. O zaman bu asla olmazd." Babas na duyduu kin her geen saniye artan Rachel, bunu yllar nce dnmeliydin, diye alyordu. O andan itibaren Rachel kendi ni babas ndan, Bayan Sexton'n asla yapmad ekilde soyutlad. Senatrn farknda olduu sylenemezdi. Birden merhum einin mal varln bakanlk adayl iin harcamakla megul biri haline gelmiti. Acyanlarn para teklif etmesi bile gururunu incitmiyordu. Ne acdr ki senatr imdi, yl sonra, uzaktan bile Rachel'n hayat n yapayalnz klyordu. Babasnn Beyaz Saray yar , Rachel'n bir erkekle tan p aile kurma hayallerini belirsiz bir zamana erteliyordu. Rachel "Bakan'n kz" henz kendi kulvarlarndayken, frsattan istifade etme midiyle gzn g hrs brm Washington'l klarla uramak yerine sosyal hayattan elini eteini ekmeyi daha kolay buluyordu. 75 F-14'n dnda gn azalmaya balamt. Kuzey Kutbu'nda k aylar sona eriyordu; srekli karanlk vakti. Rachel devaml gece topraklarna doru utuunu fark etti. Geen dakikalarla birlikte gne, ufkun ardnda kaiarak tamamen kayboldu. Kuzeye doru devam ederlerken, buzulumsu berrak havada bembeyaz asl duran ay belirdi. ok aalard aki okyanus dalgalar parldyor, buzdalar ise koyu renkte bir etamin stne serpitirilmi elmaslar gibi grnyordu. Rachel sonunda kara parasnn belli belirsiz eklini seebildi. Ama bekledii bu deildi. Uan nnde, karlarla kapl muazzam bykl kte dalar

uzanyordu. Akl karan Rac hel, "Dalar m?" diye sordu. "Grnland'n kuzeyinde dalar m var?" Onun kadar arm grnen pilot, "Grne gre yle," dedi. F-14 burnunu aa verirken Rachel tuhaf bir arlkszlk hissine kapld. Kulaklar ndaki nlamaya ramen, pilot kabininde yinelenen elektronik vzlt sesini duyabiliyordu. Belli ki pilot bir tr rota belirleyici sinyale kilitlenmi, onu takip ediyordu. Bin met renin altna indiklerinde Rachel, aadaki ay nn aydnlatt arpc araziye bakt. Dalarn eteklerinde geni ve karl bir dzlk uzanyordu. Plato, okyanusa dikey inen buzlu bir kayalkla birdenbire son bulana dek, denize doru yakla k on be kilometre ilerliyordu. Rachel ite o anda grd. Dnyann herhangi bir yerinde imdiye dek grd hibir eye benzemiyordu. ilk bata ay nn oy unu sand. Ne grdn tam manasyla karamadan, gzlerini ksarak karla kapl alana bakt. Uak alaldka grnt netleiyordu. Tanr akna nedir bu? altlarndaki plato izgiliydi... sanki birisi kar dev simli eritle renklendirmi gibi. Parlayan izgiler kydaki kayalkla paraleldi. Uak yz elli metreye indiinde optik yanlsama kendini belli etti. simli erit her biri otuz metre geniliinde derin oluklard. Oluklara dola n sular donmu ve platoda paralel ilerleyen simli kanallara benz emiti. Aralarndaki beyaz ynlar ise, kmelenmi karn oluturduu setlerdi. P latoya doru alalrlarken uak ar trblans nedeniyle sallanp s ramay a balad. Rachel ini takmlarnn grltl bir angrt yla aldn duydu ama hl ini izgisini gremiyordu. Pilot, uaa hkim olmaya alrken Rachel dar gz att ve kar setlerinin stne yerletirilmi yanp snen iki elektronik k grd. Pilotun yapmaya altn anladnd a dehete dt. "Buza m ini yapyoruz?" diye sordu. Pilot cevap vermedi. Dikkatini iddetli rzgra vermiti. Uak iyice alalp buz kanalna doru inerken Rachel midesinin baklandn hissetti. Uan her iki yannda yksek kar kmeleri vard. Dar k analda yaplacak en ufak hatann lm anlamna geleceini bilen Rachel nefesini tuttu. Sallanan uak kar setlerinin aras nda daha da alaldnda trblans birden durdu. Rzgrdan iyice korunan uak, burun stne gvenle indi. Tomcat'in arka yardmc mot orlar grleyerek ua yavalattlar. Rachel nefesini verdi. Jet, yz metre kadar ilerledikten sonra, buzun stnde boyanm krrmz izgide durdu. Sag taraftaki manzara, ay nn aydnlatt bir kar duvarndan baka bir ey deildi; kar setin kenar. S ol taraftaki manzara da benzerdi. Rachel sadece n camdan bir eyler grebiliyordu... sonsuz bir buz vadisi. Kenddini l bir gez egene inmi gibi hissetti. Buzun stndeki izgi dnda hayat belirtisi yoktu. Rachel, onu sonra duydu. Uzaklardan yaklaan bir baka motor sesi duyuldu. Ses perdesi yksekti. Ara belirene dek ses gittike artt. Bu, buz oluklarndan onlara doru gelen byk, ok paletli bir kar traktryd. Yksek ve clz ara, dner ayaklar stnde itahn bileyerek zerlerine doru gelen, u zun boylu bilimkurgu bceklerine benziyordu. asinin 77 stnde, bir dizi projektrle yolunu aydnlatan, plastik camdan kapal bir kabin vard. Ara, F-14'n tam yannda sarslarak durdu. Plastik cam kabinin kaps ald ve merdivenden aadaki buzun st ne birisi indi. Batan aa, ona iirilmi havas veren beyaz, kabark bir tulum giymiti. Bu garip gezegende en azndan birilerinin yaadn grerek rahatlayan Rac hel, Mad Max, Pillsbury Dough Boy ile karlar, diye dnd. Adam, F-14 pilotuna kapa amas n iaret etti. Pilot isteneni yerine getirdi. Pilot kabini aldnda, ieri giren esinti Rachel'n kemiklerini annda iliklerine kadar dondurdu. Kapat lanet kapa! Aadaki kii ona, "Bayan Sexton?" dedi. Amerikan aksanyla konuuyordu. "NAS A adna size ho geldiniz diyorum." Rachel titriyordu. Binlerce teekkr. "Ltfen emniy et kemerinizi zn, kasknz u akta brakn ve gvdedeki kprban kullanarak aa inin. Sorunuz var m?" Rachel, "Evet," diye bard. "Hangi cehennemdeyim?" 17 Marjorie Tench -Bakan'n badanman- uzun bir yaratk iskeletiydi. Bir seksenlik sska vcudu, Erector Set maket oyuncaklarnn par alarn andryordu. ki duyusuz gzle delinmi parmen kdna benzeyen bir cildin oluturduu fesat yz, orant sz vc udunun stnde duruy ordu. Elli bir yanda olmasna ramen, yetmiinde gsteriyordu. Tench, Washington'daki siyaset meydan nda bir tanra saylrd. Gzle grnmeyen ayrnt lar grebilen analitik yeteneklere sahip olduu sylenirdi. Dileri

Bakanl'nn stihbarat ve Aratrma Brolar'nda geen grev sresi ona keskin ve k vrak bir zek kazandrmt. Ne yazk ki Tench'in politik bilgisine elik eden souk mizacna pek oklar en fazla birka dakika dayanabilirdi. Marjorie Tench sper bir bilgisayar k afasna sahipti ve tabi onun scaklna. Yine de Bakan Zach Herney kadnn kiisel tuhaflklarna taviz vermekte hi glk ekmiyordu. Kadnn zek s ve alkanl Herney'yi tek bana birincilie karmaya yeterdi. Onu Oval Ofis'e buyur etmek iin ayaa kalkan Bakan, "Marjorie," dedi. "Senin iin ne yapabilirim?" Ona oturacak yer gstermedi. Bilindik sosyal kibarlklar, Marjorie Tench gibi kadnlara gre deildi. Eer can oturmak isterse, diledii gibi otururdu. "Personelle bu akamst saat on altda toplant yapacan duydum." Sesi sigaradan atallamt. "Mkemmel." Tench odada gezinince, Herney, onun beyninin iindeki karmak arklarn dnmeye baladn sezinledi. Bakan mteekkirdi. Marjorie Tench, NASA kefini tam manasyla anlayan az saydaki sekin bakanlk alanndan biriydi. Ayrca onun siyasetteki bilgelii, Bakan'n stratejisini belirlemesine yardmc oluyordu. Tench ksrrken, "CNN'deki tart ma bugn saat on te," dedi. "Sexton'la az dalana kimi gnderiyoruz ?" Herney glmsedi. "Yeniyetme bir kampanya szcs." "Avc ya" asla byk bir lokma gndermeyerek onu artma taktii, mnazara tarihi kadar eskiydi. Bo gzlerini onunkilere diken Tench, "Benim daha iyi bir fikrim var" dedi. "Brakbu ii ben halledeyim." Zach Herney'nin ba aniden yukar kalkt. "Sen mi?" Ne dnyor bu kadn? "Marjorie, senin iin medyaya kmak deil. Ayrca yayn gn ortas nda yaplacak. Badanmanm gndermem ne tr bir mesaj verecekk? Paniklediimiz grntsn izecektir." "Kesinlikle." Herney, onu inceledi. Tench ne tr bir apra k plan kuruyor olursa olsun, Herney, onun CNN'e kmasna asla izin vermeyecekti. 79 Marjorie Tench'e bir bakan, onun sahne arkas nda altn anlard. Tench korkutucu grntye sahip bir kadnd. Bakan'n Beyaz Saray mesajn iletmesini istedii trden bir yz deildi. "CNN'deki bu tart maya ben katlyorum," diye yineledi. Bu kez sor'muyordu. Artk huzurs uzlaan Bakan, "Marjorie," diye kvrmaya alt. "Sexton'n kampanyas, senin CNN'e kman Beyaz Saray 'n korktuuna delil sayacaktr. Asl silahmz erkenden k armak, bizi aresiz gsterec ektir." Kadn sessizce ban sallayarak bir sigara yakt. "Ne kadar aresiz grnrsek, o kadar iyi." Ardndan gelen altm saniye sresince Marjorie Tench, Bakan'n alt kadrodan bir kampanya alan yerine neden onu CNN'deki tartmaya gndermesi gerektiini aklad. Tench anlatmay bitirdiinde Bakan hayretle bakmaktan baka bir ey yapamad. Marjorie Tench bir kez daha siyasette dhi olduunu kantlamt. 18 Milne Buzul Katman, Kuzey Yarkre'deki en geni yzer buz ktlesidir. Arktikteki Ellesmere Adas'nn kuzey kysndan geen seksen ikinci paralelin yukarsnda bulunan Milne Buzul Katman, alt kilometre geniliindedir ve kalnl dokuz yz metrenin zerindedir. Buz traktrnn plastik cam blmesine kan Rac hel, onu n koltukta bekleyen parka, eldivenler ve traktrn havalandrmas ndan gelen s iin minnettard. Darda ise, buz pisti stndeki F -14'n motorlar grlyor, uak uzaklayordu. Rachel panikle ban kaldrd. "Gidiyor mu?" Yeni ev sahibi ban sallayarak traktre bindi. "Siteye sadece teknik personel ve NASA acil destek takm yeleri girebilirler." F-14 gnesiz gkyzne doru havalnrken Rachel aniden kendi ba na brak ld hissine kapld. Adam, "Burdan Ic eRover'a bineceiz," dedi. "Mdr bekliyor." Rachel nlerindeki gmi patikaya gz bezdirerek. NASA mdrnn orada ne halt ettiini tahmin etmeye alt. Birtakm manivela kollarn kavrayan NASA'l adam, "Sk tutunun," diye ba rd. Ara, tme hrlamalar kararak, ordu tanklar gibi olduu yerde doksan derece dnd. imdi yzn kar setin yksek duvarna evirmiti. Dik ykseltiye bakan Rachel korkuya kaplmt. Elbette niyeti bu deildi. "Sallan yuvarlan!" ofr debriyaja bas nca, ara doruca ykseltiye doru ilerledi. Rachel bastrlm bir lk atarak, skca tutundu. Ykseltiye arpt klarnda, ivili paletler kara tutundu ve garip ara

trmanmaya balad. Rachel, geriye devrileceklerinden emindi ama paletler eimden y ukar karken kabin tuhaf biimde Yere paralel kalmay haaryordu. Dev ara setin tepesine ktnda ofr arac durdurdu ve yumruklarn skan yolcusuna neeyle bakt. "Bunu bir de Sui'de dene! ok sistemi tasarmn Mars Pathfinder'dan alp bu bebee ekledik. Mkemmel i grd." Rachel benzi atm bir halde ban sallad. "Muhteem." Artk kar setin stnde duran Rachel, anla lmaz manzaray seyretti. nlerinde bir byk set daha vard, ondan sonra dalgal ekiller birdenbire sona eriyordu. Ileride is e buz, hafife eimli bir genilie katyordu. Aynn altndaki buz katman, daralarak dalarn iine sokuldugu yere kadar uzanyordu. Dalar iaret eden ofr, "Bu, Milne Buzulu," dedi. "Ordan balay p u an stnde durduumuz geni deltaya kadar uzanr." ofr motora yeniden gaz verdiinde, ara bu sefer dik tmsekten aa inerken Rachel sk ca tutundu. Aa indiklerinde bir baka 81 buz nehrinin stnden geip dier sete trmandlar. Tepeye varp sonra hemen dier taraftan aa indiklerinde przsz bir buz katmannn stnde kaydlar ve buzulu ezerek ilerlemeye baladlar. nnde buzdan baka hibir ey gremeyen Rac hel, "Ne kadar yol var?" diye sordu. "Yaklak kilometre ilerde." Rachel'a uzak gelmiti. Dardaki rzgr, IceRover' durmakszn yumrukluy or, sanki onlar denize yuvarlamak istercesine plastik cam sarsyordu. ofr, "Bu katabatik rzgr," diye seslendi. "Alsan iyi edersin!" Bu, blgede katabatik -Yunanca aa doru akan- denen, kydan esen srekli sert rzgrlar olduunu a klad. Aralksz rzgra, buzul yzeyinden aa sel sular gibi es en souk rzgr sebep oluyordu. ofr kahkaha atarak, "Buras ," dedi. "Dnyada cehennemin karlarla kapl olduu tek yer!" Rachel dakikalar sonra uzaklardaki bulank ekli -buzun stnde ykselen devas a beyaz bir kubbegrmeye balad. Gzlerini ovuturdu, Ne biim bir?... Adam, "Buralarda iri Eskimolar var galiba, ha, ne dersin?" diye espri yapt . Rachel yapy a anlam vermeye alt. Kltlm bir Houston Gk Rasat Kulesi'ne benziyordu. Adam, "NASA bunu bir buuk hafta nc e yerletirdi," dedi. "iirilebilir ok kademeli pleksipolisorbat. Paralar iir, birbirine tuttur, tm yapy buza mhla ve tellerle bala. Byk yuvarlak bir adra benziyor ama aslnda NASA'nn bir gn Mars'ta kullanmay mit ettii tanabilir mesken prototipi. Biz buna habikre diyoruz." "Habikre mi?" "Evet, anladn m? nk tam bir kre deil, sadece habi -kre." Rachel glmsedi ve imdi daha yakndan grnen buzullar stndeki garip binaya bakt. We NASA henz Mars'a gitmediinden, siz de onun yerine burda uyku partisi veriyorsunuz, yle mi?" Adam gld. "Aslna bakars an ben Tahiti'yi tercih ederdim, ama nerede kalac ama kader karar verdi." Rachel tereddtle yapy inceledi. Kirli beyaz d yzeyi, karanlk gkyzyle tezat oluturuyordu. IceRover yapya yaklat ve kubbenin yan tarafnda, imdi almakta olan kk bir kapnn nnde durdu. eriden gelen k demeti, karn stne dkld. Birisi dar kt. Cssesini daha da iri gsteren ve onu ay ya benzeten, siyah bir kazak giymi hantal bir devdi. IceRover'a doru hareket etti. Dev adamn kim olduuna dair Rachel'n hi phesi yoktu: Lawrence Ekstrom, NASA mdr. ofrn yznde teselli edici bir glmseme belirdi. "Cssesine aldanma. Adam korkak fare nin tekidir." Ekstrom'un, kurduu hay allerin nnde duranlarn kafalarn koparmakla n saldn gayet iyi bilen Rachel, daha ok bir kaplan gibi diye dnd. Rachel Ic eRover'dan aa indiinde rzgr neredeyse onu yere devirecekti. Kabanna iyice sarnarak kubbeye doru ilerledi. NASA mdr, eldivenli dev penesini ileri uzatarak onu yar yolda kar lad. "Bayan Sexton. Geldiiniz iin teekkr ederim." Rachel anlamszca ba n sallad ve uuldayan rzgr bastrmak iin haykrd. "Samimi olmak gerekirse beyefendi, baka seim ansm olduunu sanmy orum." Buzulun bin metre ilerisinde duran Delta -Bir, kzltesi drbnyle NASA mdrnn Rachel Sexton' kubbeden ieri aln izledi. 19 NASA mdr Lawrence Ekstrom, insan irisi, yanandan kan damlayan ve skandinav tanrs gibi hrn grnl biriydi. Kirpi gibi 83 sar salar askeri tarzda ksa kesilmi, iri burnunun st damarlarla rlmt. Ta gzleri says z

uykusuz gecenin arlyla sarkmt. NASA'ya atanmadan nce Pentagon'da sz geen bir uzay strateji uzman ve operasyon danman olan Ekstrom, hrnl kadar, nndeki grev her ne olursa olsun kendini tartmas z biimde adamas yla tannrd. Rachel Sexton habikrenin ine doru Lawrence Ekstrom'u takip ederken kendini esrarengiz ve y ar saydam koridorlar labirentinde buldu. Labirent a, gergin tellere as lm mat plastik rtlerle rlm gibiydi. Labirentin zemini yoktu, stne ulam amal kauuk eritler serilmi bir buz ktlesi. Karyola ve kimyasal tuvaletlerin bulunduu basit bir ikamet alann getiler. Habik renin iindeki hava, her ne kadar sk k mahallelerde yaayanlara elik eden birbirine karm kokularn potpurisiyle ar olsa da, bereket versin ki scakt. Koridordaki gev ek gerilim kablolarndan sarkan plak ampullere g veren elektrik kayna olduu anla lan bir jeneratrn bir yerlerden vnlama sesi geldi. Onu belrsiz bir yere doru gtren Ekstrom, "Bayan Sexton," diye homurdand. "Size kar batan ak olmak istiyorum." Sesinin tonundan Rachel'i misafir olarak arlamaktan hi de memnun olmad anla lyordu. "Burdas nz, nk Bakan burda olmanz istedi. Zac h Herney, benim arkadam ve NASA'nn sadk bir destekleyenidir. Ona sayg duyuyorum. Ona borluyum. Ve ona gveniyorum. Ona ierlediim zamanlarda bile emirlerini sorgulamam. unu bilmenizi istiyorum, ortada bir terslik olmamas , Bakan'n sizi bu konuya dahil etmekteki evkine ortak olduum anlamna gelmiyor." Rachel bakmaktan baka bir ey yapamyordu. Drt bin be yz kilometre yolu bu trden bir misafirperverlik iin mi kat ettim? Adamn Martha Stewart olmad ortadayd. Altta kalmayan Rachel, "Hatrnz kalmas n," diye atld. "Ben de Bakan'n emriyle geldim. Bana burda bulunma sebebim aklanmad. Bu yolculuu iyi niyetle yaptm." Ekstrom, "yi," dedi. "O zaman lafm sak nmay acam." "Tebrikler, ok iyi balang yapt nz." Rachel'n sert cevab mdr sarsm gibiydi. Yry bir sreliine yavalad ve gzleriyle onu inceledi. Sonra, adeta zlen bir ylan gibi uzun bir nefes vererek atmay a devam etti. Ekstrom, "unu iyi bilin ki," diye balad. "Ben istemesem de, gizli bir NASA projesi iin burda bulunuyorsunuz. Direktr, NASA personelini enesi d k ocuklar gibi gstererek kk drmekten holanan UK O'nun bir temsilcisi olmakla birlikte, benim kuruluumu yok etmeyi kendine grev edinmi bir adamn k zsnz. Aslnda bu NASA'nn en aaal zaman olacakt; kadn ve erkek alanlarm son zamanlarda pek ok eletirinin hedefi oldular ve bu zafer ann kesinlikle hak ediyorlar. Ne yazk ki, babanz tarafndan yaylan bir phecilik frtnas yznden NASA kendini, alkan personelinin tm ilgiyi bir avu geliigzel seilmi sivil bilim adam ve bizi yok etmeye alan bir adamn kzyla paylamak zorunda kald bir durumda buluyor." Rachel, ben babam deilim, diye haykrmak istedi ama NASA'nn bandaki kiiyle politika tartmann zaman deildi. "Ben btraya ilgi ekmek iin gelmedim efendim." Ekstrom dik dik bakt. "Baka seeneiniz kalmayabilir." Bu ima Rachel'i ok artmt. Bakan Herney kendisine "kamusal" adan yardm edeceine dair ak bir ey sylememi olsa da, William Pickering Rachel'n siyasi bir piyon olabileceine dair kukularn kesinlikle ortaya dkmt. Rachel, "Burda ne yaptm renmek istiyorum," dedi. "Sizin kadar ben de yle. Bu bilgiye sahip deilim." "Anlayamadm?" "Siz geldiiniz anda Bakan benden size kefimizi her ynyle anlatmam istedi. Bu gsteride hangi rol stlenmenizi istedii sizinle onun aras nda." 85 "Bana Yer Gzlem Sistemi'nizin bir keifte bulunduundan bahsetti." Ekstram, ona gz ucuyla yle bir bakt. "YGS Projesi'ni ne kadar iyi biliyorsunuz?" "YGS, dnyay farkl yollardan -okyanus haritalama, jeolojik fay analizleri, kutup buzlarnn erimesinin gzlemlenmesi, fosil yakt rezervlerinin saptanmas- inc eleyen be NASA uydusundan oluan takmn ad." Sesinden etkilenmedii anlalan Ekstrom, "Gzel," dedi. "O haldd YGS takmna yaplan son ilaveyi de biliyorsunuzdur, yle deil mi?. KYYT deniliyor." Rachel ban sailad. Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs , kresel snmann etkilerini lmek iin tasarlanmt. "Bildiim kadaryla KYY T kutup buz ullarnn kalnln ve katln ly or." "Darusu yle. Byk sahalarn bileik younluk taramas n yapma ve buzdaki yumuaklk anomal ilerini

saptamak iin tayf kanal teknolojisinden faydalanyar." Rachel, bileik younluk taramas n iyi biliyordu. Yeralt ultrasonu gibi bir eydi. UKO uydularr, Dou A vrupa'da topran alt ndaki younluk deiikliklerini aratrmak ve toplu mezar alanl arn sapt amak iin benzer teknoloji kullanmlar ve bu da Bakan'a et nik temizliin devam ettiini ispatlamt. Ekstrom, "ki hafta nce, KYY T u buz ktlesinin stnden geerken, grmeyi beklemediimiz bir younluk anomalisi tespit etti. Yzeyin altm metre altnda, kat buz ktlesine mkemmelce gmlm, yaklak metre apnda ekilsiz bir krecik grd." Rachel, "Su cebi miydi?" diye sordu. "Hayr. Sv deil. Tuhaft r ki, bu anomali et rafndaki buzdan daha katyd. " Rachel duraksad. "O halde,., kaya paras gibi bir ey miydi?" Ekstrorn ba n sallad. "Kesinlikle." Rachel son noktay koyacak cmleyi bekledi. Ama asla gelmedi. NASA buzda byk bir kaya paras bulduu iin mi buraday m? "KYYT bu kayann younluunu hesaplayana dek beyecana kaplmamtk. ncelemesi iin buraya hemen bir takm gnderdik. Sonunda, altmzdaki buzun iindeki kayann, Ellesmere Adasi'nda bulunan tm kaya trlerinden ok daha youn olduu anlald. Aslna bakarsanz, alt yz elli kilometre yarapnda bulunan tm kaya trlerinden daha youn." Rachel ayaklarnn altndaki buza gz gezdirirken, dev kayann aada bir yerde olduunu hayal etti. "Yani birisi onu buraya getirmi mi diyorsunuz?" Ekstrom belli belirsiz eleniyar gibiydi. "Kaya sekiz tondan daha ar. Kat b uzun altm metre altnda gml, yani yz yldan fazla sredir el demeden orda duruyor." Rachel nbet bekleyen iki silahl NASA alan aras ndan geerek, mdr uz un, dar bir koridorun giriine doru izlerken yorulduunu hissetti, Rachel, Ekstrom'a kisa bir bak att. "Sanrm ta n burdaki varlnn, ve tm bu gizliliin mant kl bir aklamas vardr." Ekstrom ifadesiz bir yzle, "Son derec e mant kl bir aklamas var," dedi. "KYYT'nin bulduu kaya paras bir gkta ." Koridorda aniden duran Rachel, mdre bakakald. "Bir gkta m?" stnden adeta bir hayal krkl dalgas geti. Gkta, Bakan'n byk propagandasnn yannda olduka hafif kalyordu. Bu gkta tek bana NASA 'nn gemite yapt tm harcamalar ve hat alar mazur mu gsterecekti. Herney ne sanyordu? Gktalar yeryznde en nadir bulunan talard ama NASA srekli gktalar bulup dururdu. nnde dimdik duran Ekstrom, "Bu gkta imdiye dek bulunanlarn en irisi," dedi. "Bin yedi yzlerde Kuzey Buz Denizi'ne dt belirlenen daha byk bir gkta nin paras olduuna inanyoruz. Okyanustaki arpmann etkisiyle Milne Buzul Katman'na den frlatma talardan biri olabilir ve byk olaslkla ge en yz yl sresince zerine yaan karla yavaa gmld." 87 Rachel kalarn att. Bu bulu hibir eyi aklamyordu. aresiz durumdaki NASA ile Beyz Saray n sahneledii iirilmi bir tantma tank olduu yolundaki pheleri giderek art yordu. NASA'nn yeri yerinden oynatacak zaferinden hat r saylr bir fayda elde et meye alan iki gayretli kurum. Ekstrom "Fazla etkilenmie benzemiyorsunuz," dedi. "Sanrm ben... baka bir ey bekliyordum." Ekstrom'un gzbebekleri kld. "Bu byklkteki bir gktana ok ender rastlanr Bayan Sexton. Dny ada daha byk sadece birka tane var." "Anlyorum ki..." "Ama bizi heyecanlandran bu gktann bykl deildi." Rachel ban kaldrp bakt. Ekstrom, "Bitirmeme izin verirs eniz," dedi. "Bu gktann daha nce herhangi bir gkta nda rastlanmayan baz artc zellikler gsterdiini reneceksiniz. Byk ya da kk." Koridorun sonunu gsterdi. "imde beni takip ederseniz, sizi bu buluu tart ma konus unda daha yetkili biriyle tantracam." Rachel'in akl karmt. "NASA mdrnden daha yetkili biriyle mi?" Ekstrom mavi gzlerini onunkilere dikti. "Daha yetkili Bayan Sexton, stelik kendisi bir sivil. Profesyonel bir veri analiz uzman olduunuz iin verileriniz tarafsz bir kaynaktan almay tercih edeceinizi dndm." Tu, Rachel pes etmiti. Mdr dar koridorda, yollar siyah, kapal bir perdeyle kesilinceye kadar takip etti. Rachel perdenin arkasndan dier taraftaki dev bir a k alanda yank yapan saysz sesin kard karmakark mrlt lar duyabiliyordu.

Mdr tek kelime etmeden uzanp perdeyi yana ekti. Rachel parlak kla neredeyse kr oluyordu. Tereddtle adm at p parldayan alana gzlerini ksarak bakt. Gzleri a altnda nnde uzanan dev odaya bakt ve dehet iinde nefes ald. "Tanrm," diye fsldad. Buras neresi byle ? 20 Washington D.C. yaknlarndaki CNN prodksiyon tesisi, Atlanta'daki Turner Yayn Sistemi genel merkezlerini uydu arac lyla dnyaya balayan 212 stdyodan biridir. Senatr Sedgewick Sexton'n limuzini park yerine ektiinde, saat 13.45 idi. Sexton aratan inip girie doru ilerlerk en halinden memnundu. O ve Gabrielle, heyec anl bir tebessm taknm, iko gbekli bir CNN yapmcs tarafndan karland. Yapmc "Senatr Sexton" dedi. "Hogeldiniz. haberler harika. Beyaz Saray'n size tartma orta olarak kimi gnderdiini az nce rendik." Ypmc naho bir ekilde srtt. "umarm hazrlkl gelmisinizdir." Yapm odasnn camndan ieriyi gsterdi. Camdan bakan senatr az kalsn yere decekti. Sigarasnn dumanlarnn ardndan siyasetteki en irkin yz ona bakyordu. Gabrielle "Marjorie Tench mi?"deyiverdi." Bu kadnn burda ne ii var." Sexton'n hibir fikri yoktu ama sebebi her ne olursa olsun, onun burada bulunuu muht eem bir haberdi. Bakan'n aresizlik iinde olduunun a k bir kant idi. Badanmann c epheye baka neden gndermi olabilirdi ki? Bakan Zach Herney by k kozlarn oy nuyor, Sexton ise bu frsat memnuniyetle deerlendiriyordu. Dman ne kadar byk olursa o kadar zor der. 89 Senatrn, Tench'in zorlu bir rakip olaca na hi phesi yoktu ama, kadna bir gz atan Sexton, Bakan'n karar verirken ciddi bir hata yaptn dnmekten kendini alamad. Marjorie Tench'in iren bir grnts vard. Iyice yayld koltuunda oturup sigaras n iiyor, sa kolu ruhsuz bir ritimle inc e dudaklarna doru gidip gelirken, karnn doyuran dev bir peygamberdevesini andryordu. Sexton, Tanrm, diye dnd. Bu surat n radyodan dar kmamas lazm. Sedgewick Sexton, Beyaz Saray badanmannn karamsar fotorafn dergide grdnde, Washington'daki en gl yzlerden birine baktna inanamamt. Gabrielle, "Bundan holanmadm," diye fsldad. Sexton, ona pek kulak asmad. nne kan frsat dndke, hazz art yordu. Tenc h'in medya karan yznden daha da sevindirici olan, sald nd: Marjori e Tench, Amerika'nn gelecekteki liderlik roln sadece teknolojik stnlkle koruyabileceini iddia ediyordu. Hkmetin ileri teknoloji A&G programlarnn ve en nemlisi NASA'nn hararetli bir destekleyicisiydi. Pekoklar, Bakan'n gzden den uzay dairesinin arkasnda bylesine salam durmasnn sebebinin, Tench'in perde arkas ndaki basks olduuna inanyordu. Sexton, NASA'y desteklemek konusundaki kt tavsiyelerinden tr Bakan'n imdi Tench'i cezalandrdndan phelendi. Ba danmann kurtlara yem olarak m at yor? Camn arkasndan Marjorie Tench'i inceleyen Gabrielle Ashe, hu zursuzluunun arttn hissetti. Bu kadn cin gibi akllyd ve beklenmedik bir hamleydi. Bu iki ger ek igdlerini telalandryordu. Bu kadnn NASA konusundaki grleri dnldnde, Bakan'n, senatr Sexton'la yzlemeye onu gndermesi pek akllca saylmazd. Ama Bakan kesinlikle aptal deildi. inden bir ses Gabrielle'e bu tart ma programnn kt gideceini sylyordu. Gabrielle, senatrn salyalarnn aktn hissedebiliyordu ama bu onun kaygsn dindirmeye yetmedi. Sexton kendinden emin olduu zamanlarda ipin ucunu karabiliyordu. NASA meselesinin kamuoyu yoklamalarnda oylarn art rc etkisi olmutu ama Gabrielle, Sexton'n son zamanlarda gereind en fazla bastrdn dnyordu. Tek yapmalar gereken ma bitirmekken, nakavt olan adaylar yznden pek ok kampanya kaybedilmiti. Yapmc yaklaan kanl kar lama iin sabrs zlanyordu. "Sizi hazrlayalm senatr." Sexton stdyoya yneldii srada, Gabrielle, onu kolundan yakalad. "Aklndan ne getiini biliyorum," diye fs ldad. "Akll ol. izmeyi ama." "izmeyi amak m? Ben mi?" Sexton siritti. "Unutma, bu kadn iinde ok iyi." Sexton, ona manal bir ifadeyle tebessm etti. "Ben de yle." 21 NASA habikresinin maarams ana salonu, dnyann neresinde olursa olsun allmadk bir manzara saylrd. Ancak Kuzey Kutbu'ndaki buz katmannn stnde bulunduu gerei, Rachel Sexton'n durumu zmsemesini daha da gletiriyordu. Ban kaldrp birbirine gemi beyaz gen desteklerle rl

ftrist kubbeye bakan Rachel, dev bir sanatoryumun iine girdiini hissetti. Duvarlar, nbeti gibi duran halojen lamba ordus unun evreledii buz zemine doru eimli bir biimde iniyor, yukar doru yaylan keskin k tm odaya geici bir parlaklk veriyordu. Buz zeminin stnde kvrlan siyah kpk yolluklar, tanabilir alma blmlerinden oluan labirentin arasndaki gezinti yollarn andryordu. 91 Elektronik cihazlarn ortasndaki otuz krk beyaz nlkl NASA alan, nee iinde ve heyecanl ses tonlaryla konuuyordu. Rachel odadaki elektri hemen alglamt. Bu, yeni bir kefin heyecany d. Mdrle birlikte kubbenin d kenarndan ilerlerken, Rac hel kendisini tanyanlarn yzndeki memnuniyetsizlii fark etti. hsltlar yank yapan boluktan aka duy ulabiliyordu. Bu senatr Sexton'un kz deil mi? Burada ne halt ediyor? Mdrn onunla konutuuna bile inanamyorlard! Rachel, babasnn her yerden sallanan by yaplm bebeklerini grmeyi bekliyordu. Bununla birlikte havada sadece hus umet kokusu yoktu; Rachel bir de iten ie kendini beenmilik yaptklarn hissediyordu. Sanki NASA son glenin kim olacan imdiden biliyor gibiydi. Mdr Rachel', bir adamn tek bana bilgisay ar nnde oturduu alma blmne kadar bir dizi masann aras ndan geirdi. Dierlerinin giydii kaln NASA elbiselerinin yerine bu adam siyah balk yaka kazak, kaln fitilli kadife pantolon ve kaba denizci ayakkablar giymiti. Arkas dnkt. Mdr yabancnn yanna gidip onunla konuurken Rachel'dan beklemesini istedi. Bir sre sonra balk yaka kazak giyen adam cana yakn bir edaylla ban sallay p bilgisayarn kapatmaya koyuldu. Mdr, ona dnd. "Artk sizinle Bay Tolland ilgilenecek," dedi. "Kendisi de Bakan'n yeni alanlarndan biridir, bu sebeple iyi anlaacanz tahmin ediyorum. Ben size daha sonra katlacam." "Teekkrler." "Michael Tolland' tanyorsunuz, deil mi?" Beyni hl ak l almaz ortam alglamaya alan Rac hel, omuzlarn silkti. "Isim ar m yapmad." Balk yaka kazakl adam srt arak yanna geldi. "ar m yapmad m?" Dostane ve tns olan bir sesi vard. "Gn boyunca duyduum en iyi haber. Demek kimse stnde ilk intiba brakma frsat yakalayamayacam." Ban kaldrrp gelen kiiye baktnda, Rachel olduu yere akld kald. Adamn yak kl yzn bir bakta tanmt. Onu Amerika'daki herkes tanyordu. Adam elini skarken kz arm bir yzle, "Ah," dedi. "Siz u Michael Toland'snz." Bakan, NASA kefinin doruluunu kantlamak icin birinci snf sivil bilim adamlarn ie aldn sylediinde, Rachel hayalinde ellerinde hesap makineleriyle bir grup kartaloz yryen beyin canlandrmt. Michael Tolland bu fikrin antiteziydi. Modern A merika'da en ok tannan bilim adamlarndan biri olan Tolland, izleyicileri by leyici okyanus olaylaryla -s ualt volkanlar, metrelik deniz kurtlar, katil dalgalar- yzyze getiren, Amazing Seas isimli haftada bir yaynlanan bir belgesel sunuyordu. Medya Tolland'n bilgisini, mtevaz cokusunu ve Amazing Seas Program'n liste yapan macera dknln vurgulayarak, onu Jacques Cousteau ile Carl Sagan arasnda biri gibi gstererek gklere karyordu. Eletirmenlerin ou, Tolland'n hain yak kll yla alakgnlllnn bayan seyircileri arasndaki poplaritesini zedelemediini itiraf ediyordu. Kelimeleri aznda geveleyerek konuan Rachel, "Bay Tolland..." dedi. "Ben Rachel Sexton." Tolland irin ve arpk bir tebessmle kar lk verdi. "Merhab a Rachel. Bana Mike de." Rachel'n hi de al k olmad biimde az dili balanmt. Duyular ar yklenmiti... habikre, gkta, srlar, beklenmedik ekilde bir televizyon yldz yla yz yze gelmek. Telafi etme abasyla "Sizi burda grmek beni artt," dedi. "Bakan, bana NASA kefinin doruluunu onaylayacak sivil bilim adamlarn ie aldn sylediinde, sanrm benim beklcdiim..." Tereddt etti. 93 "Gerek bilim adamlar myd?" Tolland srtt. Yerin dibine geen Rachel kzard. "Bunu sylemek istemedim." Tolland, "Endielenme," dedi. "Buraya geldiimden beri tek duyduum bu." Daha sonra onlara katlacana sz veren mdr, izin isteyerek yanlarndan ay rld. imdi Tolland merakl bir bak la Rachel'a dnmt. ! "Mdr bana babanzn senatr S exton olduunu syledi, doru mu?" Rachel ban sallad. Ne yazk ki. "Dman hattnn tesinde bir Sexton casusu mu var?" "Sava hatt her zaman olduunu sandnz yerde deildir." Garip bir sessizlik oldu.

Rachel aceleyle, "Sylesenize," dedi. "Dnyaca nl bir okyanus bilimcinin, bir avu NASA fze bilim adamyla buzullarda ne ii var?" Tolland kendi kendine gld. "Dorusunu isterseniz, Bakan'a ok benzeyen biri benden kendisine bir iyilik yapmam istedi. Cehennemin dibine git, diyecektim ama k endimi, 'P eki efendim,' derken buldum." Rachel sabahtan beri ilk kez gld. "Kulbe ho geldin." nllerin ou gerek yaamda grndnden daha ks a olduu halde, Rachel, Michael Tolland'n daha uzun olduunu dnyordu. Kahverengi gzleri televizyonda grnd kadar zeki ve ateliydi. Ayrca sesinde ayn tutarl scaklk ve coku duyuluy ordu. Kirk be yalarnda grnen atletik yapdaki Michael Tolland'n kaln telli siyah salar dank peremler halinde alnna dyordu. Belirgin bir enesi ve kendinden emin olduunu gsteren kaygsz bir tavr vard. Rachel'n elini sktnda, nas r tutmu avu iinin ptrleri tipik bir "narin" televizyoncu deil de, iin banda bizzat aratrma yapan usta bir denizci olduunu d ndrmt. Tolland utanga bir sesle, "Dorusunu sylemek gerekirse, bilimsel daarcm yerine halkla ilikiler becerilerimden tr ie alndm dnyorum. Bakan buray a gelip kendisi iin bir belgesel yapmam istedi." dedi. "Bir belgesel mi? Gkta hakknda m? Ama siz okyanus bilimcisisiniz." "Ben de kendisine aynen byle syledim! Ama bana gkta belgeseli yapan birilerini tanmadan syledi. Benim bu ile ilgilenmemin, kefi iin gvenilirlik salayacan syledi. Anlald kadaryla bu akam ke ilan etmek zere verecei byk basin konferansnda benim belgeselimi kullanmay planlyor." nl bir sunucu. Rachel, i stndeki Zach Herney'nin kurnaz siyasi manevralarn tahmin edebiliyordu. NASA sklkla halk n anlamayaca ekilde konumakla sulanyordu. Amerikallarn zat en tand ve bilimle ilgili konularda gvendii usta bir bilim iletiimcisini kendi saflarna ekmilerdi. Tolland kubbenin apraz kesinde, bas n alannn kurulduu duvar iaret etti. Buzun stnde mavi bir hal, televizyon kameralar, medya klar ve sryle mikrofonla dolu uzun bir mas a vard. Birisi sahne perdesi olarak, dev bir Amerikan bayra asyordu. Tolland, "Bu akam iin," diye aklad. "NASA mdryle, nde gelen baz bilim adamlar Bakan'n saat yirmide ulus a sesleniine elik etmek iin uydu araclyla Beyaz Saray'a balanacaklar." Zach Herney'nin bu duyurudan NASA 'y tamamyla dlamak niyetinde olmadn renmekten memnun olan Rachel, uygundur, diye dnd. Rachel iini ekerek, "Peki," dedi. "Bu gktayla ilgili bu kadar zel ne olduunu birisi sonunda bana anlatacak m?" Kalarn yukarya kaldran Tolland, gizemli bir ekilde glmsedi. "Aslnda bu gktayla ilgili bu kadar zel olan ey anlatlmaz, grlr." Rachel'a yan taraftaki i blmne doru kendisini takip etmesini iaret etti "Burdaki adamn size gsterebilecei pek ok rnek var." 95 "rnek mi? Sizde bu gkta nn rnekleri mi var?" "Kesinlikle. baya rnek delip kardk. Dorusu NASA'y buluun nemi konusunda heyecanlandran ilk nve rnekleriydi." Neyle kar laacan tahmin edemeyen Rachel, Tolland' alma alanna kadar takip etti. Bo grnyordu. Ta rnekleri, ap pergelleri ve dier tan aletleriyle darmadan bir masann stnde bir fincan kahve duruyor, hahvenin buhar ttyordu. Etrafna bak nan Tolland, "Marlinson!" diye seslendi. Cevap gelmedi. Yzn buruturarak iini ekip Rachel'a dnd. "Herhalde kahvesine krema bulmaya alrk en kayboldu. Ben bu adamla Princeton'da doktora yaptm, inann kendi kald yurtta bile kayboluyordu. imdi astrofizi k dalnda Ulus al Bilim Madalyas sahibi. ok baarl." Rachel'n jetonu ge dt. "Marlinson m? Herhalde nl Corky Marlinson'dan bahsetmiyorsunuz deil mi?" Tolland kahkaha att. "Bizzat kendisi." Rachel ok armt. "Corky Marlins on burda m?" Marlinson'n yerekimi alanlar hakkndaki fikirleri UKO uydu mhendisleri arasnda efsane olmutu. "Marlinson, Bakan'n ie ald siviller arasnda m?" "Evet,gerek bilim adamlarndan biri." Rachel gcrek dorudur diye dnd. Corky Marlinson hem zeki hem de sayg duyulan biriydi. Tolland, "Corky hakkndaki inanlmaz paradoks ise," dedi. "Alfa er boa olan mesafeyi milimetresine kadar bildii halde kendi kravat n balayamamas ." Yakndan yumuak ve genizden gelen bir ses, "Ban klipslilerden kullanyorum" diye seslendi. "Kullanllk, tarzdan nce gelir Mike. Siz Hollywood tipleri bunlar anlamazsnz!"

Sadece drtyz kuzey enleminin gneyinden gzlemlenebilen l yldz. Yerden gzlemlendiinde gkyznn en parlak nc yldz olarak grlr. Rachel ile Tolland, elektronik aygtlarn arkasndan beliren adama yzlerini dndler. Top gibi yuvarlak bandan dk lmeye yz tutmu salaryla mavi gzl buldog kpeine benzey en, bodur ve tombul biriydi adam. Tolland' Rachel'la yan yana grnce olduu yerde k ald. "Ah Tanrm, Mike! Bu ie yaramaz Kuzey Kutbu'nda bile muhteem kadnlarla tanabiliyorsun. Biliyorum, ben de televizyona kmalydm!" Michael Tolland'n mahcup olduu aikrd. "Bayan Sexton, ltfen Marlinson' mazur grn. Nez aket konusundaki eksikliini, evrenimiz hakknda tamamen gereksiz, ayrntl bilgilerle doldurmaya al yor." Corky yaklat. "eref duydum bay an. sminizi tam anlayamadm." "Rachel," dedi. "Rachel Sexton." Corky neeli bir edayla, nefesi kesilmi gibi yapt. "u dar grl, ahlaksz senatrle ilgisi yoktur umarm!" Tolland geriye doru ekildi. "Corky, aslna bakarsan senatr Sexton Rachel'n babas." glmeyi brakan Corky, kamburunu kard. "Biliyor musun Mike, bayanlar konusunda ans mn glmeyiine amamak gerek." 22 dll astrofiziki Corky Marlinson, Rachel ile Tolland' kendi alma blmne srkley erek, aletleriyle ta rneklerini elden geirmeye balad. Adam iyice sktrlm, patlamak zere bir sivilceymi gibi hareket ediyordu. heyecandan titreyen bir sesle, "Pekl," dedi. "Bayan Sexton, otuz saniyelik Corky Marlinson gkta sunusunu izlemek zeresiniz." Tolland, Rachel'a sabret manas nda gz krpt . "Ona kar hogrl olun. Adam gerekten aktr olmak istiyordu." "Ya evet, Mike da sayg duyulan bir bilim adam olmak istemiti." Corky bir ay akkab kutusunu kartrp iinden ta rnekleri kard ve 97 masann stne yayd. "Bunlar, dnyada bulunan gktalarnn ana snfn oluturuyor." Rachel rneklere bakt. Hepsi de golf topu byklnde garip kremsi cisimlere benziyordu. Her biri kesitini grmek amacyla ortadan ikiye blnmt. Corky, "Tm gktalarnda," dedi. "Farkl miktarlarda nikel -demir ala mlar, silikatlar ve slfitler bulunur. Biz bunlar metal -silikat oranlarna gre snflandrrz." Rachel, Corky Marlinson'n gkta "sunusunun" otuz saniyeden fazla sreceini d nmey e balamt bile. Parlak, siyah-kehribar renginde bir ta gsteren Corky, "Bu ilk rnek, demirli bir gkta. ok ar. Bu kk ey Antarktika'ya birka yl nce ini yapt," dedi. Rachel gktan inc eledi. Kesinlikle baka bir dnyaya aitmi gibi grnyordu; d kabuu yanm ve kararm, ar, grimsi bir demir topa. Corky, "Bu kavrulmu d katmana fzyon kabuk denir," dedi. " Meteor atmosferimize derken meydana gelen ar snn sonucudur. Tm gktalarnda bu kavrulma grlr." Corky hemen dier rnee geti. "Bu dieri ise, tas-demirli gkta dediimiz trden." Rachel rnei incelerken, onun da d yzeyinin kavrulmu olduunu fark etti. Ama bu rnein a k yeil bir rengi vard ve kesiti, al parac klardan oluan renkli bir kaleydoskopu andryordu. Rachel, "Ho," dedi. "aka m yapyorsunuz, muhteem!" Corky yaklak bir dakika yeil parlt ya neden olan yksek magnezyim silikatndan bahsettikten sonra heyecanla nc ve son rnei alarak, Rachel'a uzatt. Rachel son gktan avucunun iinde tuttu. Bu, grimsi kahve rengiuyle granite benziyordu. Dny adaki tatan daha ar geliyordu ama ok da deil. Normal bir ta olmadnn tek gstergesi, fzyon kabuk, yank yzeyiydi. Corky bitiri cmlelerini kurarak, "Buna tas gkta denir. En sk rastlanan gkta bu snftandr. Yeryznde rastlanan gktalarnn yzde doksanndan fazlas bu kategoriye girer," dedi. Rachel armt. Gktalarn hep ilk rnek gibi hayal etmiti; metalik tuhaf grnl topaklar. Elindeki gkta hi de dnya d ndanm gibi grnmyordu. Kavrulmu d yzeyi hesaba katlmazsa, kumsalda pekala stne basp geebilecei bir ey gibiydi. imdi Corky'nin gzleri heyecanla almt. "Burda, Milne'de buzun altna gml olan gkta, tas bir gkta; elinizde tuttuunuza ok benziyor. Tal gktalar, nerdeyse yeryzndeki volkanik talarla ayndr. Bu yzdenden fark edilmeleri zordur. Genellikle hafif silikatlarn karm dr. Feldispat, magnezyum silikat, piroksen. Fazla ilgi ekici deil." rnei ona geri uzatan Rac hel, bence de, diye dnd. "Bu, birinin mineye brakp yakt bir taa

benziyor." Corky glmekten katld. "Hem de ne mine! imdiye dek yaplm en gl frn bile, gkta atmosferimize arptnda oluan snn yanndan geemez. Harap olurlar!" Tolland, Rachel'a duyarl bir ekilde tebessm etti. "Bu daha iyi ksm. Gkta rneini Rachel'dan alan Corky, "unu dnn," dedi. "Bu kk eyin bir ev byklnde olduunu hay al edin." rnei ba nn stne kaldrd. "Pekl... Bu imdi uzayda... gne sistemimizde szlyor. Uzayn eksi yz santigrat derecelik souunda buz tutmu." Gktann Ellesmere Adas'na geli canlandrmasn daha nce de grm olduu anlalan Tolland, kendi kendine glyordu. Corky rnei aa indirmeye balad. "Gktamz dnyaya hareket ediyor... iyice yaklayor. Yerekimi alanna giriyor, hzlany or hzlanyor." Rachel Corky'nin yerekimi gcn taklit ederek rnei hzlandrmasn seyretti. 99 Corky ans zn, "Artk ok hzl hareket ediy or," dedi: "Saniyede alt kilometreden daha hzl; saatte elli yedi bin alt yz kilometre. Yer kabuunun 135 kilometre stndeyken gkta atmosferde srtnme etkisi ne maruz kalr." Corky rnei buza dogru indirirk en, iddetlice sally ordu. "Yz kilometrenin altna dtnde kor haline gelmitir. Artk atmos fer younluu artmtr ve srtnme etkisi muazzamdr! Y zeyind maddeler sdan erirken, gkta nn etrafndaki hava parlamaya balar." Corky yanma ve cz rdama sesleri karyordu. "Artk sekseninci kilometredeki snr gemitir ve d yzey bin sekiz yz santigrat derec enin stnde snmt r!" Rachel, bakanln dll astrofizikisini gktan daha da iddetle sallark en ve ocuka, tkrkl ses efektleri karrk en seyrettiine inanamyordu. "Altm kilometre!" Corky art k baryordu. "Gkta mz atmos fer duvaryla karla r. Hava ok youndur! Hz n yerekimi gcnden yz kat fazla oranda keser!" Corky gc rt l bir fren sesi karp d hizn aniden yavalatt. "Gkta bir anda sour ve parlama sona erer. Karanlk uu balar. Gkta nn yzeyi sertleerek ergimiten, kavrulmu fzyon kabuk haline geer." Rachel, Corky ldrc darbeyi -yeryzyle arpma ann- sahnelemek zere melirken, Tolland'n esnediini duydu. Corky, "Artk dev gktamz atmos ferin aa ks mlarnda s rayarak ilerlemektedir..." Dizleri stnde dururken, hafife yan yatrd gktayla yere dogru kavis izdi. "Kuzey Buz Denizi'ne ynelir... geni ayla... derken... sanki okyanusun stnden kayp ge ecek gibidir, dmeye devam eder... ve..." rnei buza dedirdi. "BAM!" Rachel yerinde srad. "arpma etkisi kyamet gibidir! Gkta patlar. Paracklar okyanus stnde srayp dnerek et rafa uuurlar." Corky imdi rnei ar ekimde, hayali bir okyanus zerinde Rachel'n ayaklarna doru yuvarlayp dndry ordu. "Ilerinden biri, bir yandan dnerken Ellesmere Adasna doru kaymaya devam eder..." rnei ay ann dibine kadar getirdi. "Okyanus stnde zplayarak, karaya konar." Gktan yukar kaldrd ve ayakkabsnn burnu stnde ilerlet erek, bileinin balad yere kadar yuvarlayp durdu. "Ve sonunda, karla buzun onu atmosferik erozyondan koruyarak arabuk kaplayaca Milne Buz ul Katman'nn stnde durdu." Corky glmseyerek ayaa kalkt. Rachel'n az k kalmt. Etkilendiini gsterir biimde gld. "ey Dr. Marlinson, bu aklama son derece..." Corky, "Anlalr myd?" diye sordu. Rachel glmsedi. "Tek kelimeyle." Corky rnei ona geri uzatt. "Kesite bakn." Rachel bir sre, hibir ey grmeden tan iini inceledi. Tolland scak ve kibar bir sesle, "Ia tutun," dedi. "Ve yakndan bakn." Rachel ta gzlerine iyice yaklatrarak, bann stndeki gz kamatran halojen lambalarna doru tuttu. Artk gryordu; tan iinde parldayan minik metalik yuvarlaklar. Her biri en fazla bir milim apndaki yuvarlaklardan dzinelercesi, miniskl cva damlalar gibi kesite yaylmlard. Corky "Bu kk balonc uklara gkkumu'' denir," dedi. "Ve onlara sadece gktalarnda rastlanr." Rachel gzlerini ksp yuvarlaklara bakt. "Dorudur, ben dnyadaki talarda hi byle bir ey grmedim." Corky, "Grmeyeceksiniz de!" diye steledi. "Gkkumlar, yeryz nde bulunmayan jeolojik bir yapdr. Baz gkkumlar son derece eskidir; belki de evrende ilk meydana gelen materyaller onlard. Baz gkkumlarysa daha gentir, mesela elinizdeki gibiler. Bu gktandaki gkkumlar sadece 190 milyon yl

ncesine ait." "Yzdoksan milyon yla gen mi diyors unuz?" 101 "Yaa yle ite! Kozmolojik dilde bu daha dn demek. Ama burdaki asl nemli nokta, bu rnekte gkkumlarnn bulunmas, gkta olduunun kesin kant ." Rachel, "Tamam," dedi. "Gkkumlar kesin kant. Anladm." Gsn iirip iini eken Corky, "Ve son olarak," dedi. "Eer fzyon kabuk ve gkkumlar sizi ikna etmezse, biz astronomlarn bunun gkta olduunu ispatlamasnn kusursuz bir yntemi var." "Varl m?" Corky ilgisiz bir edayla omuzlarrn silkti. "Sadece bir pet rografik polarlay c mikroskobu, bir X-n florii spektrometre, bir ntron etkinletirme zmleyici ya da mknat s kuweti oranlar hesaplamak iin indksiyon gc iki katna karlm plazma spektromet re kullanyoruz." Tolland inler gibi bir ses kard. "Artk hava atmaya balad. Corky aslnda, bir ta n gkta olduunu kimyasal ieriini lerek kantlayabiliriz demeye alyor." Corky, "Bana bak okyanus adam !" diye k t. "Bilimi bilim adamlarna brakalm, olmaz m?" Ardndan hemen Rachel'a dnd. "Dnyadaki talar da nikel mineraline, ya son derece yksek ya da son derece dk oranlarda rastlanr; orta karar diye bir ey yoktur. Gktalarndaysa, nikel ierii ort a seviyelerdedir. te bu yzden bir rnei tahlil ettiimizde, nikel ierii ortalama miktarlardaysa, biz phe duymadan bu rnein bir dkta olduunu syleyebiliriz." Rachel ileden kmaya baladn hissetti. "Pekl beyler, fzyon kabuk, gkkumlar, ortalama miktarda nikel, tm bunlar tan uzaydan geldiini kantlyor. Anlayabiliyorum." rnei Cork y'nin masasna brakt. "Ama ben neden burdaym?" Corky hat r saylr bir ekilde soluk ald. "NASA'nn aada buzun altnda bulduu gktann bir rneini grmek ister misiniz?" "mrm tkenmeden mmknse." Corky bu sefer gsndeki cepten kk, disk eklinde bir ta kard. Yaklak bir santim kalnlndaki tan ekli mzik CD'leri gibiydi. Ayrca Rachel'n az nce grd tas gktayla ayn yapda grnyordu. "Bu, dn kestiimiz nve rneinden bir para." Corky diski Rachel'e uzatt . Yeri yerinden oynatacak bir grnt s yoktu. Daha nce grd rnek gibi, turuncumsu beyaz renkte ar bir tat. Kenarn bir blm siyah ve yankt, gkta nn d yzeyine ait bir blm olduu anla lyordu. "Fzyon kabuu gryorum," dedi. Corky ba n sallad. "E vet, bu rnek gktann d yzeyine yak n bir yerden alnd, bu yzden kabua ait baz ksmlar var." Diski a tutan Rachel, minik metalik taneleri fark etti. "Ayrca gkkumlarn da gry orum." Corky heyec anl bir sesle "Gzel," dedi. "Size bu eyi petrografik polarlay c mikroskobundan geirdiim iin orta miktarlarda nik el ierdiini de syleyebilirim; dnyaya ait bir ta deil. Tebrikler, elinizde tuttuunuz tan zaydan geldiini dorulam bulunuyorsunuz." Rachel akn bir halde ba n kaldrd. "Dr. Marlinson, bu bir gkta zaten uzaydan gelmesi gerekiyor. Burda benim anlamadm bir ey mi var?" Corky ile Tolland birbirlerine bilmi bilmi baktlar. Elini Rachel'n omuz una koyan Tolland, "Arkasn evir," diye fsldad. Rachel dier taraf grebilecei ekilde diskin arkas n evirdi. Ney e baktn anlamas bir saniyesini almt. Ardndan gerek Rachel'a kamyon gibi arpt. mkns z, diye yutkunurken taa bakt ve kendi bildii imkansz kelimesinin manas nn sonsuza dek deitiini fark etti. Dnyadaki denginde sradan sayllabilecek ama gkta nda bulunmas akla hayale gelmeyecek bir ey tan iinde gmlyd. "Bu..." Rachel kelimeyi telaffuz etmekte glk ekerek kekeliyordu. Bu... bir bcek! Bu gktanda bir bcek fosili var!" 103 Hem Tolland'n, hem de Corky'nin yzne nee gelmiti. Corky, "Bravo," dedi. Rachel' kaplayan duygu frt nas bir sre nutkunun tutulmas na neden oldu. Ama aknl yaark en bile

bu fosilin, sorulara hi mahal brakmakszn bir zamanlar yaayan biyolojik bir organizma olduunu anlayabiliyordu. Taa dnm iz yaklak sekiz santim uzunluundayd v bir eit byk kanatl ya da srngen bcein alt ksmna benziyordu: Koryucu bir d tabakann alt nda, armadillo zrhlarndaki gibi paralara ayrlma benzey en, yedi ift eklembacak toplanmt. Rachel sersemlediini hissetti. "Uzaydan gelen bir bcek..." Corky, "O bir ebacakl," dedi. "Bceklerin ift baca olur, yedi deil." Rachel, onu duymam t bile. nndeki fosili incelerken ba dnyordu. Corky, "Srt kabuunun, dnyadaki tespih bceklerinin zrh kabuklar gibi paral olduunu aka grebilirsiniz, ama kuyruk benz eri iki uzants yznden daha ok bite benziyor." Rachel'n zihni Corky'nin sylediklerini dikkate almyordu. Trlerin snfla ndrlmasnn konuyla ilgisi yoktu. imdi bulmacann paralar yerine oturmaya balamt... Bakan'n gizlilik tela, NASA'nn heyecan... Gktann iinde bir fosil var! Bir bakteri ya da mikrop deil, gelimi bir hayat biimi! E vrende baka bir yerde yaam olduunun kant ! 23 CNN'deki tart ma balayal on dakika olmutu ve senatr Sexton neden hi endielenmediini daha iyi anlyordu. Marjorie Tench rakip olarak gereinden fazla bytlmt. Badanman amans z bir zekya sahip olduu ynndeki nne ragmen, zorlu bir rakip olmaktan k p kurbanlk koyun konumuna dmeye balamt. Sohbetin balarnda Tench, senatrn gemi hayatnda kadnlara kar davranlarn n plana kararak stnlk salamt ama senat r tam penesine dmek zereyken Te nch d ncesiz bir hat a yapmt. Vergileri artt rmadan senat rn eitim hayatndaki gelimelere nasl fon salayacan sorgularken, Sexton'n NASA'y srekli gnah keisi ilan ettiini kmseyici bir tavrla ima etmiti. NASA Sexton'n daima konumann sonlarna doru deinmek istedii bir konu olmasna ramen, Marjorie Tench kapy erken amt. Salak ! Sexton hi ara vermeden, "NASA'dan bahsetmiken," dedi sradan bir ifadeyle: "NASA'nn ksa sre nce yaad baka bir baarszlk yznden zor zam anlar geirdiiyle ilgili duyduum dedikodular iin bir yorum yapabilir misiniz?" Marjorie Tench kln bile kprdatmad. "zgnm ama ben byle Nir dedikodu duymadm." "Yani, yorum yok mu?" "Korkarm yok." Sexton, onu gzyle adeta yedi. Medy a dnyasnda "yorum yok" demek "sank suludur" manasna geliyordu. Sexton, "Anlyorum," dedi. "Peki ya Bakan'la NASA mdr arasnda gizli ve acil bir toplant yapld sylentileri?" Tench bu sefer arm grnyordu. "Hangi toplantdan bahsettiinizi anlayamadm. Bakan'n pek ok toplant s olur." "Elbette olur." Sexton, ona dorudan saldrmay a karar vermiti. "Bayan Tench, siz uzay dairesini destekliyorsunuz, yle deil mi?" Sexton'n anlams z tartmalarndan us anm gibi bir ses karan Tench iini ekti. "Amerika'nn teknolojik stnln korumann nemine inanyorum; bu ister askeri, ister istihbarat, isterse telekomnikasyon alannda olsun. NASA kesinlikle bu viryonun bir parasdr. E vet." Sexton yapm odasnda Gabrielle'n ona geri ekilmesini syleyen gzlerini grebiliyordu ama kan kokusu almaya balamt. "Merak ediyorum efendim, Bakan bu hasta kurumu sizin tesirinizle mi hi durmadan destekliyor acaba'?" 107 Tench ban iki yana sallad. "Hayr. Bakan'n kendisi de NASA'ya kesin bir biimde inanr. Kendi kararlarn kendisi verir." Sexton kulaklarna inanamyordu. Az nce Marjorie Tenc h'e, NASA'ya salanan fon konusundaki sulamalarn bir ksmn stlenerek, Bakan' temize karmas iin ans tanmt. Bunu yapmak yerine Tench topu dorudan Bakan'a atmt. Bakan kendi kararlarn kendisi verir. Sanki Tench kendini zor durumdaki bir kampanyadan soyutluyor gibiydi. armamak gerekirdi. Ama ortalk yattktan sonra Marjorie Tench kendine i aramak zorunda kalacakt. Sonraki birka dakika sresinc e Sexton ile Tench sorular sorularla svtrdlar. Tench konuyu deitirmek iin birka baarsz giriimde bulunurken, Sexton, onu NASA btesi konusunda s ktrmaya devam etti. Tench, "Senatr," diye kt. "NASA btesini ksmak istiyorsunuz ama ileri teknolojide alan ka kiinin iini kaybedeceini biliyor mus unuz?"

Sexton neredeyse kadna kahk ahalarla glecekti. Washington'da kabul edilen en zeki beyin hu kadna m ait? Tench'in lke nfusbilimi hakknda mutlaka bir eyler renmesi gerekiyordu. leri teknolojide alanlar, alkan iilerin saysyla muk ayese edildiinde nemsiz kalrd. Sexton saldrya geti. "Biz burda milyarlar kurtarmaktan bahsediyoruz Marjorie, eer bunun sonucunda bir avu NASA bilim adam BMW'lerine atlay p baka bir yerde i bulmak zorunda kalacaklarsa kalsnlar. Ben harcama konusunda sk davranmaya ant itim." Marjorie Tench, sanki bu son yumruktan sers emlemi gibi sustu. CNN sunucusu araya girdi. "Bayan Tench? Bir tepki verecek misiniz?" Kadn sonunda boazn temizleyip konutu. "Sanrm Bay Sexton'un kendisini NASA kart ilan etmeye bu kadar hevesli olduunu grdme ardm." Sexton gzlerini kst. yi denemeydi bayan. "Ben NASA kart delim ve sulamaya ierledim. Ben sadece NASA btesinin, Bakan'nzn arya kam harcamalar onayladn belli ettiini sylyorum. NASA uzay mekiini be milyara yapabileceini sylemiti; on iki milyara mal oldu. Uzay istasyonunu sekiz milyara ina edebileceklerini sylediler; imdmi yz milyar oldu." Tench, "Amerikallar liderdir," diye kar lk verdi. "nk bizler yksek hedefler beller, zor zamanlarda bu hedeflere bal kalrz." "Bu milli gurur nutku bana ilemiyor Marge. NASA geen iki yl iinde kendisine ayrlan miktar kez at ve kuyruunu bacaklarnn aras na kstrarak, hatalarn dzeltmek iin Bakan'dan para dilendi. milli gurur bu mu? Milli gururdan bahsetmek istiyorsan; okullardan bahsedelim. Genel salk koullarndan bahsedelim. Frsatlar lkesinde byyen akll ocuklardan bahs edelim. Milli gu rur budur!" Tench sinirle parlad. "Size ak bir soru sorabilir niyim senatr?" Sexton cevap vermedi. Sadece bekledi. Kadnn bilerek seilmi kelimeleri beklenmedik bir yiitlikle az ndan dklverdi. "Senat r eer size, NASA mevcut harcamalar yapmad an uzay kefedemeyeceimizi sylersem, uzay dairesini toptan kaldrmaya m al rsnz?" Soru, Sexton'n kucana den bir kaya etkisi yaratmt. Belki de Tench o kadar aptal deildi. Sexton' "kaamak cevaplarla" zayf noktasndan yakalamt. Kaamak cevaplar veren rakibi hangi tarafta olduunu aklamaya ve bir daha deitirmemek zere tek bir taraf tutmay a zorlayan, ustalkla hazrlanm bir evet/hayr sorusuy du. Sexton igdsel olarak yan izmeye alt. "Ben eminim ki, uygun bir ynetimle NASA, uzay bugnknden ok daha az maliyetle..." "Senator Sexton, soruya cevap verin. Uzay kefetmek tehlikeli ve maliyetli bir itir. Yolcu ua yapmaya benzer. Bu ii ya doru dzgn yaparz ya da hi yapmay z. ok fazla riski vardr. Sorum hl geerli: Eer siz Bakan olursanz ve NASA harcamalarn mevcut seviyede tutmakla AB D uzay program n tamamyla kaldrmak arasnda karar verme aamas na gelirseniz, hangisini tercih edersiniz?" 108 Kahretsin. Sexton ban kaldrp camn ardndaki Gabrielle'a bakt. Yzndeki ifade Sexton'n zaten bildii bir eyi haykryordu. Sen ant itin. Ak ol. Bo laf konuma. Sexton enesini yukar kaldrd. "Evet. Eer bu kararla kar kar ya kalrsam, NASA'nn mevc ut btesini dorudan eitim sistemimize aktarrdm. ocuklarmz benim iin uzaydan nce gelir." Marjorie Tench'in yznde tam bir ok ifadesi vard. "Afalladm biraz. Doru mu duy dum? B akan olarak, bu lkenin uzay programn kaldrmaya m teebbs edeceksiniz?" Sexton fkeden patlamak zereydi. Artk Tench kelimeleri onun az na t kmaya balamt. Kar kmaya alt ama Tench zaten konuuyordu. "Yani diyorsunuz ki senatr, insan aya gtren kurumla iinizi bitireceksiniz." "Ben uzay yar nn sona erdiini sylyorum! Zaman deiti. Artk Amerikallarn gnlk yaamlarnda NASA'nn kritik bir rol yok, ama buna ramen varm gibi fon salamaya devam ediyoruz." "Demek ki geleceimizin uzayda olduuna inanmyorsunuz?" "Elbette gelecek uzayda, ama NASA bir dinaz or! Brakn uzay zel sektr ke fetsin. Washington'l bir mhendisin Jpit er'in milyar dolarlk resmini ekmek istedii her sefer, Amerikal vergi mkellefleri czdanlarn karmak zorunda kalmamal. Amerikallar art k dev maliyetler karlnda ok az ey geri veren, modas gemi bir kuruma fon salamak iin ocuklarnn gelec eini feda etmekten bk p usand!" Tench dramatik bir ekilde iini ekti. "Karlnda ok az ey mi? SETI Program Dnya D Zek Aratrmas(The Searc h for Extraterrestrial Intelligence ) dnda, NASA dev karlklar verdi." Sexton, SETI bahsinin Tench'in az ndan katna inanamyordu. Byk gaf. Hatrlattn iin teekkrler. NASA'nn girdii en derin para ukuruydu. NASA baz hedeflerini deitirmi ve projeyi "Kkler(origins) ile

yeniden isimlendirip estetik ameliyat yapmay a alm olsa da, bu kumarda hl kaybediyordu. Al yapan Sexton, "Marjorie," dedi. "Sadece laf sen atn iin SE T'den bahsedeceim." Tench'in bunu duymaya neredeyse hevesli oldu unu grmek tuhaft. Sexton boazn temizledi. "Pek ok kiinin, NASA'nn otuz be yldrE T'yi aradndan haberi yok. Bu pahal bir hazine av; uydu ana ordular, dev telsizler, karanlkta oturup bo kasetleri dinley en bilim adamlarna denen milyonluk maalar. Ut andrc bir kaynak sarfiyat ." "Siz yukarda bir ey olmadn m sylyorsunuz?" "Eer baka bir hkmetin bir kurumu otuz be ylda krk be milyon dolar harcayp da, tek bir sonu elde edemezse onu oktan sepetlerlerdi diyorum." Sexton ifadesinin iyice anlalmas iin biraz durdu. "Otuz be yln ardndan sanrm artk dnya d bir yaam bulmayacamz aikr." "Peki ya yanlyorsak?" Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yanlyorsam kellemi keserim." Marjorie Tench kukucu gzlerini Senatr Sexton'a dikti. "Bu sylediinizi unutmayacam senatr." Ilk defa glyordu. "Sanrm hepimiz yle:" On kilometre mesafedeki Oval Ofis 'te Bakan Zach Herney televizyonu kapatp kendine bir iki doldurdu. Senatr Sexton, tpk Marjorie Tench'in vaat ettii gibi yemi yutmutu... hem de hepsini. 109 24 Rachel Sexton elindeki fosillemi gktana az hayretten ak biimde sessizce bakarken, Michael Tolland bir tr sevince kapldn hissetti. Kadnn yzndeki duru gzellik yerini masum bir aknlk ifadesine brakmt. Hayat nda ilk kez Noel Baba'y gren kk bir k zn ifadesi. Neler hissettiini ok iyi anlyorum, diye dnd. Tolland k rk sekiz saat nce ayn ekilde dumura uramt. Hayretten kk dilini yutmutu. Gktann bilimsel ve felsefi anlamlar imdi bile onu art yor, doa hakknda imdiye dek inand her eyi yeniden dnmeye zorluyordu. Tolland'n oinografik keifleri pek ok bilinmeyen derin deniz trlerini kapsyordu ama bu "uzay bcei" bambaka bir r amt. Hollywood'un dnya d yaratklar kk yeil adamlar gibi gsterme eilimine ramen, astrobiyologlar ve bilim tutkunlarnn tm, yeryznde bc eklerin say s ve intibak kabiliyetleri gz nne alnrsa, dnya dnda sadece bcek benzeri yaam trleri bulunabilecei konusunda hemfikirdiler. Bcekler eklembacakllar filum(zoolojide grup) yesiydiler; sert d gvdeye ve eklemli bacaklara sahip yaratklar. Bilinen 1. 25 milyon ve snflandrlmas gereken be yz bin tr olduu tahmin edilen dnya "bcekleri", dier tm hay van trlerinin bileiminden daha fazlayd. Gezegende yaayan trlerin yzde 95'ini ve biyoktlenin yzde 40'n oluturuy orlard. Fakat bceklerin bolluu, elastikiyetleri kadar etkileyici deildi. Antarktika'daki kar piresinden lm Vadisi'ndeki akrebe kadar bcekler lmcl s farkllklarnda, orak artlarda ve hatta basn altnda bile rahat bir yaan srdryorlard. Ayrca evrende bilinen en lmcl etkiye maruz kalmlard... radyasyon. 1945't ek bir nkleer denemenin ardndan, hava kuwetleri yetkilileri radyasyondan koruy an tulumlarn kuanarak blgeyi incelemiler ve sanki hibir ey olmam gibi etrafta gezinen karafatmalarla karncalar grmlerdi. Astronomlar bir eklembacaklnn, koruyucu d kabuu sayesinde, baka hibir eyin yaayamayaca miktarda radyasyon bul unan gezegenlere mkemmel uyum salayabileceklerini fark etmilerdi. Tolland, galiba astrobiyologlar haklyd, diye dnd. ET bir bcek. Rachel'n bacaklar tutmamaya balamt. "Ben, buna... inanamy orum." derken elindeki fosili dndrp duruyordu. "Hi dnmezdim ki." Tolland srtarak, "Sindirmek iin kendine biraz zaman tan," dedi. Bacaklarm yeniden hissetmek yirmi drt saatimi ald." Onlarn yanna doru yryen al lmam derecede uzun boylu Asyal adam, "Bakyorum da aranza yeni biri katlm," dedi. Corky ile Tolland, adamn geliiyle adeta ezilmilerdi. O by l an bozulmutu. Adam kendini tantarak, "Dr. Wailee Ming," dedi. "UCLA paleontoloji bakan." Diz hizasndaki devety paltosunun altna giydii ortamla uyumsuz papyonunu srekli ek itiren adam, Rnesans aristokrasisinin kendini beenmi tavrn tay ordu. Belli ki Wailee Ming, resmi grnn bozacak en ufak bir kusura taviz vermeyen biriydi. "Ben Rachel Sexton." Ming'in przsz avucunu skark en, Rac hel'n eli titriyordu. Ming belli ki, Bakan'n ie ald sivillerden biriydi. Paleontolog, "Bayan Sexton," dedi. "Bu fosil hakknda bilmek istediklerinizi size anlatmaktan mutluluk duyacam." Corky, "Ve bilmek istemediiniz pek oklarn," diye szland.

Ming parman papyonuna gtrd. "Paleontolojik uzmanlm nesli tkenmi eklembacakllar ve ilkel rmcek trleri zerine. Bu organizmann en etkileyici zellii hi phesiz..." Corky, "Baka bir gezegenden olmas ," diyerek szn kesti. Ming kalarn atp boazn temizledi. "Bu organizmann en etkileyici zellii, Darwin Kuram yeryz taksonomi ve snflandrma sistemine mkemmel uymas." 111 Rachel ban kaldrp bakt. Bu eyi snflandrabiliyorlar m? "Yani familya, filum, trler gibi eylerden bahsediyorsunuz deil mi?" Ming, "Kesinlikle," dedi. "Bu tr eer yeryznde bulunmu olsayd Is opoda grubuna gre snflandrlr ve yaklak iki bin bit tryle ayn s nfa girerdi." "Bit mi?" dedi. "Ama bu ok byk." "Taksonomi boyutlarla llmez. E vcil kedilerle kaplanlar birbiriyle akrabadr. Snflandrma fizyolojiyle ilgilidir. Bu aka bir bit tr Yass vcuduyla yedi ift baca var, ayrc a reme kesesi tespih bcekleri, top bcekleri ve deniz zararl laryla ay n. Dier fosillerde daha fazla zellik grmek..." "Dier fosiller mi?" Ming, Corky ile Tolland'a bir gz att. "Bilmiyor mu?" Tolland ba n iki yana sallad. Birden Ming'in yz neeyle parlad. "Bayan Sexton, iyi ksm henz duymadnz." Ming'in estirecei rzgr ondan almaya al an Corky, "Baka fosiller de va r," diye araya girdi. "Bir sr." Hzla geni kahverengi bir zarf kartran Corky, katlanm byk bir kt kard. Rachel'n nnd masann stne at. "Birka nve kardktan sonra, aaya X-n kamera sarkttk. Bu, kesitin grafiksel alm." Rachel masann stndeki X-n ktsna bakt ve o anda oturma ihtiyac hissetti. Gktann boyutlu kesiti, bu bceklerden dzinelercesiyle doluydu. Ming, "Paleolitik kantlar genellikle youn kons antrasyonlarda bulunur," dedi. "ounlukla amur kayarak organizmalar toplu halde yakalar ve tm yuvay ya da topluluu rter." Corky srtt. "Gktandaki koleksiyonun bir yvay temsil ettiini dnyoruz." ktdaki bceklerden birini iaret etti. We bir de anne var." Bahsedilen rnee bakan Rachel'n az bir kar ak kald. Bcek yaklak altm santim uzunluundayd. Corky, "ri bir kz deil mi?" dedi. Rachel afallam bir halde ban sallarken, uzak bir gezegende dolaan ekmek somunu byklndeki bitleri hayal etti. Ming, "Yeryzndeki bcekler yerekimine maruz kaldklar iin nispeten kk kalyorlar. D kabuklarnn katlanabileceinden daha fazla hyyemiyorlar. Ama yerekiminin daha az olduu bir gezegendedekiler daha byk boyutlara ulaabilirler," dedi. rnei Rachel'n elinden alp cebine atan Corky, "Akbaba byklnde sivrisinekleri ezdiinizi hayal edin," dedi. Ming kalarn att. "Umarm onu almyorsundur!" Corky, "Sakin ol!" dedi. "Bunun geldi i yerde sekiz ton daha var." Rachel'n analitik zeks nnde duran veriler arasnda mekik dokuyordu. "Ama uzaydaki hayat nasl bu kadar dnyadakinin benzeri olur? Yani bu bcein Darwin Kuram snflandrmaya uyduunu sylemitiniz deil mi?" Corky, "Mkemmel biimde," dedi. "Ayrca, ister inann, ister inanmayn pek ok astronom dnya dndaki hayatn yeryzndekine ok benzer olacan ileri srmt." Rachel, "Ama neden?" diye sordu. "Bu trler bambaka bir evreden geliyor." "Panspermia."(Kozmik hipot ez) Corky'nin yznde geni bir tebessm vard. "Anlayamadm?" "Panspermia, yaamn buraya baka bir gezegenden gelerek yeerdii teorisidir." Rachel ayaa kalkt. "Fazlas beni aar." Corky, Tolland'a dnd. "Mike, ilksel denizlerden sen iyi anlarsn." Tolland konuma srasnn kendine gemesine memnun olmua benziyordu. "Bir zamanlar dn yada yaam yoktu Rachel. Sonra birden hatta adeta bir gecede yaam patlak verdi. Pek ok biyolog yaamn ilksel denizlerdeki elementlerin ideal bir kar mnn sonucunda baladn d nr. 113 Ama bunu laboratuvar ortamnda asla canlandramadk, bu yzden din limleri bu baars zl Tanr'nn varlnn ispat olarak kabul ettiler Yani Tanr ilksel denizlere dokunmadan ve onlara yaam a lamadan,

hayat var olamazd." Corky, "Ama biz astronomlar," dedi. "Dnyada birdenbire patlak veren hayat iin baka bir aklama bulduk." Artk neden bahsettiklerini anlayan Rachel, "Panspermia," dedi. Panspermia teorisini daha nce duymutu ama ismini bilmiyordu. "Bir gktann ilksel orbaya dp dny aya mikrobik hayatn ilk tohumlarn getirdii teorisi." Corky, "Tam isabet," dedi. "Ve burdan szlerek, hayata getiler." Rachel, "O zaman bu doruysa, yeryznn alt ndaki eski hayat formlaryla dnya d hayat formlar birbiriyle benzer olacaktr," dedi. "ifte tam isabet." eriini tam manasyla kavramakta hl glk eken Rachel, panspermia, diye dnd. "Yani bu fosil evrenin baka bir yerinde hayat olduunu kantlamakla kalmyor, panspermia'y da kantlam oluyor, dnyadaki yaamn tohumlarnn evrenin baka bir yerinden geldiini." "nc tam isabet." Corky cokulu bir edayla ba n sallad. "Teknik adan hepimiz dnya d yaratklar olabiliriz." Parmaklarn ba nn stne gtrerek anten gibi tuttu, gzlerini a yapt ve dilini bir tr bcek gibi sallad. Tolland ackl bir tebessmle Rachel'a bakt. W e bu adam da bizin: evrimimizin tepe noktas." 25 Rachel Sexton bir yannda Michael Tolland'la habikrede yrrken, etrafnda hayal gibi bir sis bulutunun dndn hissediyordu. Corky ve Ming tam arkalarndan takip ediyorlard. Dikkatle ona bakan Tolland, "Sen iyi misin?" diye sordu. Rachel, ona yle bir bakp belli belirsiz tebessm etti. "Teekkrler. sadece.. bu kadar ok fazla." NASA'nn 1997'deki utan verici kefini hatrlad: ALH84001. NASA bunun, bakteriyel hayat a ait fosil izleri ieren Mars'tan gelen bir gkta olduunu iddia etmiti. Ne yazk ki NASA'nn zaferini ilan ettii bas n toplant sndan sadec e birka hafta sonra sivil bilim adamlar, tataki "hayat iaretlerinin" yeryzyle temastan kaynaklanan kerojenden baka birey olmadnn kantlaryla ortaya kt. Bu gafn ardndan NASA'nn gvenilirlii byk bir sekteye urad. New York Times kurumun ksaltmas yla alay ederek yeni bir alm getirmiti: NASA-NA DREN AS IL SONULA R ALINIR. Ayn baskda paleobiyolog Stephen Jay Gould ALH84001 ile ilgili sorunlar ksaca toparlayarak, kesin bir kemik ya da kabuk gibi "kat" olmak yerine kimyasal ve dolayl olduuna dikkati ekmiti. Ama imdi Rachel, NASA'nn rtlemez bir kant bulduunu fark etmiti. Hibir pheci bilim adam ileri kp da, bu fosilleri sorgulayamazd. NASA art k szde mikroskobik bakterilerin bulank, bytlm fotoraflarnn pazarlamas n yapmyordu; plak gzle grlebilen biyoorganizmalarn bulunduu gkta rneklerini ortaya koyuyordu. Otuz santimlik bitler! Rachel ocukluunda, David Bowie'nin "Mars'tan gelen rmceklerle ilgili bir arksnn hayran olduunu hatrlaynca kendini glmekten alamad. Erdii ngiliz pop starn, astrobiyolojinin en nemli anlarndan birini nceden tahmin ettii, herhalde ok az kimsenin aklna gelirdi. ark nn dizeleri Rachel'n aklndan geerken, Corky arkadan aceleyle koturup yanna geldi. "Mike belgeseliyle havasn daha atmad m?" Rachel, "Hayr ama duymak isterim," diye cevap verdi. Corky, Tolland'n srt na bir aplak indirdi. "Hadi bakalm olum. tarihindeki en nemli an Bakan'n neden norkelli bir TV yldz na emanet ettiini anlat ona." 115 Tolland homurdand. "Corky biraz msaade eder misin?" kisinin arasna giren Corky, "yi, o zaman ben anlatrm," dedi. "Bayan Sexton, Bakan'n bu akam gktayla ilgili bir basin konferans vereceini herhalde biliyorsunuzdur. Dny ann yars k t zekllardan olutuundan, Bakan, Mike'n sahneye k p her eyi anlayacaklar ekilde a klamas n istedi." Tolland, "Te ekkrler Corky," dedi. "ok gzeldi." Rachel'a bakt "Corky aslnda unu sylemeye aly or. Bahsi geen birok bilimsel veri olduundan B akan, gkta hakknda ksa bir grsel belgeselin, ou astrofizik dalnda derec e sahibi olmayan Amerikalya bilgiyi daha iyi anlamalar iin yardmc olacan dnd." Corky, Rachel'a, "Bakan'mz n sk bir Amazing Seas hay ran olduunu rendiimi sylemi miydim?" dedi. Alayc bir nefretle ba n iki yana sallad. "Zach Herney -zgr dnyann lideri - zor bir gnn ardndan dearj olabilmek iin sekreterine Mike'n programn kaydettiriyor." Tolland omuzlarn silkti. "Ne diyebilirim, adam zevk sahibi."

Rachel imdi Bakan'n ne kadar ustaca bir plan yapt n daha iyi anlyordu. Siyaset bir medya oyunuydu ve Rachel, ekranda grnecek Michael Tolland'n basin konferansna getirecei cokuyla, bilimsel gvenirlii imdiden hayal edebiliyordu. Zach Herney, kk NASA baars n onaylattrmak iin en mkemmel adam ie almt. lkenin en tepedeki televizyoncu bilim ahsiyetiyle, pek ok saygdeer sivil bilim adam a klama yapnca, pheciler Bakan'n verilerine meydan okumakta zorlanacaklard. Corky, "Mike belges eli iin biz sivillerden ve NASA'daki en iyi uzmanlardan kant toplad video ekimlerini yapt bile. Listesinde bir sonraki kii olduunuza dair Ulusal Madalyam stne bahse girerim," dedi. Rachel dnp ona bakt. "Ben mi? Siz neden bahsediy orsunuz? Benim bir ehliyetim yok. Ben bilgi irtibat salyorum o kadar." "O halde Bakan, sizi neden buraya gnderdi?" "Henz ban sylemedi." Corky'nin dudaklarnda neeli bir tebessm belirdi. "Siz verilerin ayklanp derlenmesiyle ilgilenen bir Beyaz Saray bilgi irtibat snz, deil mi?" "Evet, ama bilimsel alanda deil." "Ayrca NASA'y uzayda paralar bouna harcamakla sulayan kampanyay balatan adamn kzsnz, doru mu?" Rachel ardndan ne geleceini kestirebiliyordu. Ming, "tiraf etmeniz gerekir ki Bayan Sexton," diye sze kart . "Sizin vereceiniz onay, bu belgesele farkl bir gvenirlik boyutu kazandracaktr. Bakan, sizi buraya gnderdiyse, bir ekilde rol almanz istiyor demektir". Rachel bir kez daha William Pickering'in, onu kullanacaklar konusundaki endielerini hat rlad. Tolland saatine bakt. Habikrenin orta yerini iaret ederek; "Yerimizi alsak iyi olacak," ded i. "Yakndr." Rachel, "Ne yakndr?" diye sordu. "karma zaman. NASA gktan yzeye karacak. Her an yukar k arabilirler." Rachel iyice sersemlemiti. "Siz gerekten sekiz tonluk ta kat buzun altm metre alt ndan m karacaksnz?" Corky olduka neeli grnyordu. "Byle bir kefi NASA'nn buz un altnda brak acan dnmyordunuz, yle deil mi?" "Hayr, ama..." Rachel habikrenin iinde herhangi bir byk lekli kaz aletinin izine rastlamamt. "NASA gktan nas l karmay planlyor ki?" Corky'nin gs kabard. "Sorun deil. Fze uzmanlaryla dolu bir odadasnz." Rachel'a bakan Ming, "Samalama," diyerek Corky'yi kmsedi. "Dr. Marlinson bakasnn yapt ile bbrleniyor. Iin gerei, gktan olduu yerden karmak konusunda burdaki herkes uvallad. Tutarl bir zm neren Dr. Mangor oldu." 117 "Ben Dr. Mangor'la tanmadm." Tolland, "New Hampshire niversitesi'nden bir buzul uzman ," dedi. "Bakan'n ie ald drdnc ve son sivil bilim adam. Ve Ming bu koonuda haklyd, ii zen Mangor oldu." Rachel, "Tamam," dedi. "Peki bu adam ne nerdi?" Ming rahatsz olmu gibi bir ses tonuyla, "Kadn," diye dzeltti. "Dr ' Mangor bir kadn." Corky, "Tart lr," diye szland. Rachel'a bakt. Ve bu arada, Dr. Mangor sizden nefret e decek." Tolland, Corky'ye fk eli bir bak frlatt. "Ama yle!" diye kendini savundu Corky. "Rekabetten nefret edecek." Rachel hibir ey anlamyordu. "Affedersiniz? Rekabet mi?" Tolland, "Sen ona bakma," dedi. "Ne yazk ki Corky'nin tam bir ahmak olduu gerei Ulusal Bilim Komitesi'nin gznden kam. Dr. Mangor ile iyi anla rsnz. Kendisi bir profesyoneldir. Dnyadaki en nemli buzul uzmanlarndan biri saylyor. Buzul hareketlerini incelemek iin birka yl Antarktika'da yaad." Corky, "Tuhaf," dedi. "Ben UNH kampusunda biraz huzur ve skunet iin ba toplayp onu oraya gnderdiklerini duymutum." Sylenenleri stne alnd anlalan Ming, "Dr. Mangor orda nerdeyse lyordu, bunun farknda msnz acaba?" diye kt. "Bir frt nada kayboldu ve bulunana kadar be hafta boyunc a aybal yayla yaad." Corky, Rachel'a, "Benim duyduum kadaryla kimse aramam," diye fsldad.

26 Limuzinle CNN stdyosundan Sexton'n ofsine kadar olan yol Gabrielle Ashe'e ok uzun geldi. Camdan dar bakark en tart may dnd anlalan senatr, kar snda oturuyordu. Glmseyerek ona dnen Sexton, "Tench'i akamst yaynlanan bir televizyon programna gnderdiler," dedi. "Beyaz Saray panikte." Gabrielle tarafsz bir edayla ban sallad. Marjorie Tench arabasna binip giderken, kadnn yznde halinden honut bir tatmin ifadesi sezmiti. Bu onu endielendiriyordu. Sexton'n cep telefonu alnc a, almak iin elini cebine daldrd. Siyasilerin ou gibi senatrn de, aray an kiilerin nemine gre kendisine ulaabilecekleri telefon numaralar arasnda bir hiyerari vard. imdi arayan kii listenin en banda yer alyordu; arama Sexton'n zel hattna yaplm, Gabrielle'n bile aramaya cesaret edemedii bir hatta. Arayan kii, isminin melodik yapsn vurgulayarak, "Senatr Sedgewick Sexton," diye ahenkli bir ses kard. Gabrielle limuzinin sesi yznden arayan duyamyordu, ama Sexton dikkatle dinliyor, heyecanla cevap veriyordu. "Harik a. Aramanza ok sevindim. Benim iin saat on sekiz uygun olabilir. Sper. Burda D. C.'de bir dairem var. zel. Rahattr. Sizde adres var deil mi? Tamam. Sabrszlkla sizle grmeyi bekliyorum. O halde, akam grmek zere." Halinden memnun grnen Sexton, telefonu kapatt. Gabrielle, "Yeni bir Sexton hayran m?" diye sordu. "Hzla oaly orlar," dedi. "Bu adam ar toplardan." "yle olmal. Onunla dairenizde mi buluacaksnz?" Sexton genellikle dairesinin kutsal mahremiy etini, saklanacak tek blgesini koruyan bir aslan gibi savunurdu. Sexton omuzlarn silkti. "Evet. Onunla ahsi mnasebete girmem gerektiini dndm. Bu adam yarn son evresinde kar salayabilir. bu kiisel balant lar kurmaya devam etmem gerekiyor, bilirsin. Her ey itimat meselesi." Sexton'n gnlk program defterini karan Gabrielle ban sallad. "Tak viminize ilememi ister misiniz?" "Gerek yok. Zaten bu akam evde vakit geirmek istiyordum." 119 Akama ait sayfay bulan Gabrielle, Sexton'n kendi elyazsyla zaten kapatlm olduunu grd. Byk harflerle "K.G." yazyordu. Sexton bunu kiisel mesele, kritik gece veya kimseyle grme manas nda yazm olabilirdi; hangisi olduunu kimse bilemezdi. Senatr zaman zaman kendine bir "K.G." akam dzenleyip dairesinde geirir, telefonlar fiten eker ve yapmaktan en ok keyif ald eyin tadn karrd; eski dostlaryla konyan yudumlay p o gece iin siyaseti unutmu gibi davranmak. Gabrielle akn bir ifadeyle ona bakt. "Demek iin daha nc eden planlanm K.G. zamann engellemesine izin vereceksiniz? ok etkilendim." "Bu adam beni vaktim olan bir akam yakalad. Onunla bir sre konuac am. Bakalm ne diyecek." Gabrielle bu gizemli arayann kim olduunu sormak istedi ama Sexton'n bilhassa a k davranmad belli oluyordu. Gabrielle burnunu ne zaman iin iine sokmamas gerektiini renmiti. evre yolundan kp Sexton'n ofis binasna yneldikleri srada Gabrielle bir kez daha Sexton'n defterinde K.G. harflerinin yazld saate bakt ve tuhaf biimde Sexton'n bu kiinin arayac an bildii hissine kapld. 27 NASA habikresinin ortas ndaki buzu, sondaj plat formuyla Eyfel Kulesi'nin tuhaf bir maketinin karmna benzeyen, on metre yksekliindeki ayakl bir yap iskelesi kaplamt. Devas a gktan karmakta nasl kullanlacan kestiremeyen Rachel, cihaz inceliyordu. Kulenin alt nda pek ok vin, kaln cvat alarla buza sabitlenmi elik levhalara tutturulmutu. Vinlere tak lm elik kablolar, kulenin tepesindeki bir dizi makaradan geiyordu. Buradan dimdik aa inen kablolar, buza alm dar deliklere sarkyordu. ri csseli NASA adamlar srayla vinleri sk tryorlard. Her sk n ardndan kablolar, adamlar denir alyormu gibi birka santim yukar ekiliyordu. Dierleriyle birlikte kaz blgesine yaklarken, bir eyleri iyice anlamadm kesin, diye dnd. Adamlar gkta n sanki buzun iinden ylece kaldryorlard. Yaknlardan gelen bir kadn sesi, "GERLM ETLEY N! LA NE T OLS UN!" diye bard. Rachel dnp baktnda, yaa bulanm parlak sari kar kyafetleri iinde ufak tefek bir kadn grd. Arkas dnkt ama Rachel buna ramen operasyondan onun sorumlu olduuna hi phe duymad. Klipsli defterine notlar alan kadn, nefret edilen bir eitim subay gibi ileri geri yryordu.

"Bana yorulduk demeyin bayanlar!" Corky, "Hey Norah, zavall NASA olanlarna patronluk yapmaktan vazge de gel biraz benimle flrt et," diye seslendi. Kadn ark asn bile dnmedi. "Sen misin Marlinson? O clz sesini her yerde tanrm. Ergenlik ana eriince bir daha gel." Corky, Rachel'a dnd. "Norah cazibesiyle bizi st yor." Hl notlar alan Dr. Manger, "Seni duydum, uzay ocuu," dy e kt. "Ve eer popoma bakyorsan unu bil ki, bu kar pantolonlar stne on be kilo ekliyor." Corky, "Merak etme," diye seslendi. "Beni lgna eviren senin o ynl mamut popon deil, sevimli kiiliin." "Yeme beni." Corky yeniden gld. "Harika haberlerim var Norah. Galiba Bakan'n ie ald tek kadn sen deilsin." "Yapma be. Seni ie ald ya." Tolland laf devrald. "Norah? Biriyle tanmak iin biraz vaktin var m?" 121 Tolland'n sesini duyan Norah hemen yapt ii brakp arkasna dnd. O kat tavr annda yok olmutu. "Mike!" Neeli bir ifadeyle yanna koturdu. "Birka saattir seni grmyorum." "Belgeseli dzenliyordum." "Benim blmm nasl?" "Gz alc ve ok gzel grny orsun." Corky, "zel efektler kulland," dedi. Yorumu duymaz dan gelen Norah, kibar fakat mesafeli bir tebessmle Rachel'a dnd. Tek rar dnp Tolland'a bakt. "Umarm beni aldatmyorsundur Mike." Tolland'n sert yz onlar tantrrken hafife k zard. "Norah, seni Rachel Sexton'la tantrmak istiyorum. Bayan Sexton haber alma tekilatnda alyor ve Bakan'n istei z erine burda bulunuyor. Babas senatr Sedgewick Sexton." Tanmann ardndan Norah'nn yzne akn bir ifade gelmiti. "Bunu anlam gibi bile yapmayacam." Rachel'a tokalamas iin gev ek bir el uzat rken, eldivenini bile karmad. "Dnyann tepesine ho geldiniz." Rachel glmsedi. "Teekkrler." Sesinin sertliine ramen Norah Mangor'n irin ve yaramaz bir simas oluuna armt. Ksa kesilmi kahverengi salarnn arasnda griler vard. Gzleriyse derin ve keskindi.. iki buz kristali. Kendinden emin duruu Rachel'n houna gitmiti. Tolland, "Norah," dedi. "Ne yaptn Rachel'a anlatacak birka dakikan var m?" Norah kalarn yay gibi yukar kaldrd. "Siz ikiniz birbirinizi ilk adlarnzla armaya baladnz demek? Vay vay vay." Corky homurdand. "Sana sylemitim Mike." Tolland ile dierleri kendi aralarnda konuup arkadan gelirlerken, Norah Mangor,,Rachel'a kulenin evresini gsteriyordu. Norah bir yandan eliyle gsterirken, "Ayaklarn altndaki buzda a lm delikleri gryor musun?" diye sordu. Mesafeli ses tonu imdi iine duyduu evkleyumuamt . buzdaki deliklere gz gezdiren Rachel ba n sallad. Her biri yakla k otuz santim apndayd ve iine birer elik kablo sokulmutu. "Bu delikleri, gktandan rnekler kartp rnt genini ektiimiz zaman amtk. imdiyse ayn delikleri, boluklara ar i dililerini yerletirmek ve gktana vidalamak iin kullanyoruz. Ayrca her bir delikten otuz metrelik erit kablolar sark tp vida balarn sanayi kancalarna taktk. imdide gktan vinle yukar kaldryoruz. Yzeye karmalar bu bayanlarn saatlerini alacak ama k yor ite." Rachel, "Ben tam anladma emin deilim," dedi. "Gkta binlerc e ton buzun altnda. Onu nasl kaldryorsunuz?" Norah, yap iskelesinin tepesinden aa l ayaklarn altndaki buza den krmz k huzmesinin kt yeri iaret etti. Rachel bunu daha nce grmt ama bir eit optik gsterge olduunu dnmt; nesnenin gml olduu yeri iaret eden bir ibre. Norah, "Bu bir galyum arsenid yar iletken lazer," dedi. k huzmesine daha yak ndan bakan Rachel, minik bir delik atn ve buz un derinliklerinde parladn grd.

Norah, "ok scak bir n," dedi. "Gktan kaldrrken st yoruz." Rachel, kadnn plannn basitliini kavradnda olduka etkilenmiti. Norah lazer nn aa vererek, gktana arpncaya dek buzu eritmiti. Lazer nyla erimeyecek kadar youn olan gkta, lazerin ssn emip snyor ve etrafndaki buzu eritiyordu. NASA alanlar gkta n yukar ektiklerinde snm ta, yukar doru yaplan basnla birletiinde et rafndaki buzlar eritiyor ve yzeye kmak iin kendine yol ayordu. Gktann stnde biriken erimi su ise tan kenarlarndan szlerek aadaki boluu dolduruy ordu. Donmu tereyan kesen scak bir b ak gibi. 123 Norah vinlerin stndeki NASA alanlarn gsterdi. "Jenerat rler bu yk kaldramaz, o yzden insan gc kullanyorum." Iilerden biri, "Yalan!" diye lafa kart. "nsan gc kullanyor, nk terlediimizi grmek houna gidiyor!" Norah, "Sakin ol" diye kt. "ki gndr souk aldk diye iten kaytaryorsunuz kzlar. imdi ekin bakalm." Iiler gld. "Peki bu iaretler ne ie yaryor?" Rachel, kulenin etrafna gelii gzel yerletirilmi gibi duran, otoyollardakilere benzeyen turuncu konileri gsterdi. Rac hel benzer konileri kubbenin farkl kelerinde de grmt. Norah, "ok nemli bir buzul bilimi aleti," dedi. "Onlara BBBK diyoruz. `Buraya basarsan bileini krars n'n ksaltlm." Iaretlerden birini kaldrnca, buzulun derinliklerindeki dipsiz bir kuyuya inen daire eklindeki delik meydana kt. "Basmamak lazm." Iareti yerine koydu. "Yapsal sreklilii incel emek iin buzulun her yerinde delikler atk. arkeolojide olduu gibi, bir nes nenin ka yldr gml olduu, yzeyin ne kadar altnda yattndan anlalr. Ne kadar aadaysa, o kadar uzun zamandr orda demektir. Bu yzden buzun alt nda bir nesne bulunduunda, stnde ne kadar buz biriktiine bakarak, nesnenin oraya geli tarihini belirleyebiliriz. Yapt mz tarihlendirmenin doruluundan emin olmak iin, buz katmannn farkl yerlerini inceleyerek, blgenin depremle yarlmayla, heyelanla ve dier etkenlerle bozulmam tek bir tabaka halinde bulunduunu teyit ederiz." "Peki bu buzul nas l grnyor?" Norah, "Przsz," dedi. "Tek para halinde, mkemmel bir ta Hibir kusurlu izgi ya da buzul kayb yok. Bu gkta 'sabit d' dediimiz trden. 1716'da yeryzne indiinden beri hi el dememi ve bozulmam." Rachel duyduklarn biraz ge anlamt . "Tam olarak hangi yl dtn biliyor musunuz ?" Norah soruya arm gibiydi. "Elbette. Beni bu yzden ardlar. Buzu okurum." Yaknlarda duran silindir eklindeki buz tplerini gsterdi. Saydam telefon direklerine benziyorlard ve parlak turuncu renkte etiketle iaretlenmilerdi. "Bu buz nveleri donmu jeolojik kaytlar." Rachel'i tplerin yanna gtrd. "Yakndan bakarsan buzdaki katmanlar grebilirsin." Rachel eildi. Gerekten de tpn parlaklk ve berraklk as ndan ince farkllklar gsteren says z buz katmanlarndan olutuunu grebiliyordu. Katmanlar kt inceliinden yarm santim kalnla kadar eitlilik gsteriyordu. Norah, "Her k buzullara ar miktarda kar yaar;" dedi. "Ve her bahar bir zlme olur. Bu yzden her mevsim yeni bir skk katman grrz. En stten -yani en son ktan- balayarak aa doru sayarz." "Aataki halkalar saymak gibi." "O kadar basit deil Bayan Sexton. Unutmayn ki biz, onlarca metre uzunluundaki katmanlar l yoruz. Deerlendirme yapmak iin iklim bilimsel iaretleri okumamz gerekir: ya miktar, havadaki kirlilik ve benzer eyler." Tolland ile dierleri imdi onlara katlmlard. Tolland, Rachel'a glmsedi. "Buz hakknda ok ey biliyor, yle deil mi?" Rachel tuhaf bir biimde onu grdne sevinmiti. "Evet, harika biri." Tolland, "Ve son olarak, Dr. Mangor'n verdii 1716 tarihi kesinlikle doru," dedi. "Biz buraya gelmeden nc e NASA arp ma iin ayn yl tespit etti. Dr. Mangor kendi nvelerini kartt, kendi incelemelerini yapt ve NASA'nn yapt ii onaylad." Rachel etkilenmiti. Norah, We ne tesadftr ki," dedi. "Eski kifler 1716 ylnda Kuzey Kanada semalarnda parlak bir ate topu grdklerini iddia etmilerdi. gktana keif liderinin ansna Jungersol Meteoru ad verildi." 125 Corky, "Yani, nve tarihiyle tarihi kaytlarn birbiriyle rtmesi, Jungersol'n 1716'da grdn belirttii

ayn gktann bir parasna baktmz kantlam oluyor," diye ekledi. NASA iilerinden biri, "Dr. Mangor!" diye seslendi. "n kanca grnmeye balad." Norah, " Tur sona erdi millet," dedi. "imdi gereklik zaman." Katlanan bir sandalye alp stne kt ve var gcyle bard. "Herkesin dikkatine, be dakika iinde yzeye ky or!" Kubbenin her bir yanndaki bilim adamlar, yemek ziline tepki veren Pavlov kpekleri gibi yaptklar ii braktlar ve kaz alanna koturdular. Norah Mangor ellerini kalalarna koyup hkimiyet alanna gz geezdirdi. "Pekl, Titanik'i kartalm bakalm." 28 oalan kalabaln iinde ilerleyen Norah, "Kenara ekilin!" diye haykrd. iler daldlar. Kontrol ele alan Norah, kablolarn hizalaryla gerginliklerini inceleyerek havas n att. NASA alanlarndan biri, "Kaldrn!" diye bard. Adamlar vinleri sk latrnca, kablolar delikten bir metre daha ykseldi. Kablolar yukar doru hareket ederken Rachel, kalabaln bekleyi iinde yava yava ne doru ilerlediini hissediyordu. Yannda duran Corky ile Tolland Noel ocuklarna benziyorlard. Buzdaki deliin arka tarafnda beliren NASA mdrnn iri cssesi, karl ann seyretmek iin yerini ald. NASA alanlarndan biri, "Makaralar!" diye bard. "ndekiler grnmeye balad." Deliklerden ykselen gri elik kablolar yerini sar zincirlere brakmt. "Ik metre daha kald! Sallamay n!" Yap iskelesinin etrafndaki grup seansta ilahi bir hayalini grnmesini bekleyen izleyiciler gibi sessizlie gmlmlerdi. Herkes ilk gren olmak iin kvranyo rdu. Ardndan Rachel onu grd. Incelen buz katmannn altndan gktann dumanl formu belirmeye balamt. Dikdrtgen ve karanlk ekil, ilk bata bulankt ama buzlar iterek yukar ktka belirginleiyordu. Bir teknisyen, "Daha sk !" diye bard. Adamlar vinleri sknca, yap iskelesi gcrdad. "Bir buuk metre kald! Gerilimi eit tutun!" Rachel artk tan stndeki buzun, doum yapmak zere olan gebe bir hay van gibi yukar doru esnediini grebiliyordu. Tmsein tepesinde lazerin girdii nok tann etrafnda, buzda ufak bir daire eriyerek almay a ve delik giderek by meye balamt. Birisi, "Rahim geniledi!" diye bard. "Dokuz yz santimetre!" Huzursuz bir kahkaha sessizlii bozdu. "Tamam, lazeri kapatn!" Birisi bir dmeye bast ve n kayboldu. Ve sonra olay vuk u buldu. Dev k aya paras, paleolitik bir tanrnn fkeli gelii gibi yzeyi dumanlar iinde krd. ri bir ekil buharlarn aras nda buz dan kt . Vinleri idare eden adamlar, ta tamamen buzdan kurtulup kaynayan su kuyusunun stnde, kzgn bir halde sular damlatana dek as lmaya devam ettiler. Rachel bylendi ini hissediyordu. Kablolarda sallanrk en sular damlatan gktann floresan nda parlayan girintili yzeyi, talanm kuru erik gibi buruuk ve kararmt. Tann bir ucu yuvarlak ve dzd. Bu ksmn atmos ferde yol alrken paralanp kopt uu anla ly ordu. 127 Kavrulmu fzyon kabua bakan Rachel, gktann dnyaya doru alev topu halinde hzla dtn hayal edebiliyordu. Ama bu yzyllar nce olmutu. imdi ise yak alanan yaratk kablolardan sarkyor ve vcudundan sular damlyordu. A v sona ermiti. Bu olayn asl dramatik yan Rachel'a o anda dank etti. nnde sallanan nes ne baka bir dnyadan geliyordu, milyonlarca kilometre uzaktan. Ve iinde de insann evrende yal nz olmadnn kant vard. Bu ann cokusu sanki herk esi ayn anda yakalamasna, kalabalk bir anda slk alp alklamaya balad. Mdr bile kendini kaptrm gibiydi. alan erkek ve kadnlarn srt na vurarak onlar kutluyordu. Rachel onlara bakarken, birden NASA iin sevindi. Gemite anslar iyi gitmemiti. Sonunda bir eyler deimeye balamt. Bu an hak ediyorlard. Buzdaki derin delik artk habikrenin iindeki kk bir yzme havuzunu andryordu. Altm metre derinliindeki havuz un erimi suda oluan yzeyi, kuyunun buzlu duvarlarna bir sre arptktan sonra duruldu. Kuyunun su izgisi buzul yzeyinin yaklak bir metre altndayd. Bu aykrla gktann eksilen ktlesiyle, buzun erirken azalma nitelii sebep oluyordu. Norah Mangor derhal deliin et rafna BBBK iaretlerini dizdi. Delik aka grlebildii halde, fazla yakna giden merakl biri kaza eseri iine dtnde sonular lmcl olabilirdi. Kuyunun duvarlar kat buzdan otuuyordu, basacak yer yoktu ve yardm almakszn d ar trmanmak imknszd.

Lawrence Ekstrom buzun stnde onlara doru yrd. Hemen Norah Mangor'n yanna gidip s kca tokalat. "yi i baardnz Dr. Mangor." Norah, "Yazl vg bekliyorum," diye cevap verdi. "Alacaksnz." Mdr imdi Rac hel'a dnmt. Daha neeli, daha rahatlam grnyordu. "Syler misiniz Bayan Sexton, profesyonel pheci ikna oldu mu?" Rachel glmsemekten kendini alamad. "Afailad demek daha doru olur" "Gzel. O halde beni takip edin." Rachel, mdr habikrenin kar tarafnda, sanayi tipi konteyneri andran byk metal bir karavann yanna kadar izledi. Karavann stne askeri kamuflaj desenleri boyanm ve GTH harfleri baslmt. Ekstrom, "Bakan' burdan arayacaksnz," dedi. Rachel, Gvenli Ta nabilir Haberleme, diye dnd. Rachel bar zamannda NASA'nn kullanabileceini hi tahmin etmemi olsa da, bu ta nabilir haberleme aralar standart sava alan tertibaty d. Ama Mdr Ekstrom'un gemii Pentagon'a dayanyordu, bu yzden bu trden oyuncaklar edinmesi olasyd. GTH'nin banda dikilen iki silahl nbetinin sert yz Rachel'da, d dnyayla temas kurmann sadece Mdr Ekstrom'un izniyle mmkn olabilecei hissini uyandryordu. Grn e baklrsa kapsama alan dndaki sadece ben deilim. Ekstrom karavann dndaki nbetilerden biriyle konutuktan sonra Rachel'a dnd. "yi anslar," dedi. Ve sonra gitti. Nbetilerden biri karavan kapsna vurunca, kap ieriden a ld. Ieriden kan bir teknisyen, Rachel'a girmesini iaret etti. Rachel, onu takip etti. GTH'nin ii karanl k ve havaszd. Rachel tek bir bilgisayar ekrannn mavimt rak nda telefon tertibatnn, telsizin ve uydu haberleme cihazlarnn yerini grebildi. Kapal yer korkus una kaplm gibiydi. eride k aylarnda bodrumlarda hissedilen cinsten rutubetli bir hava hkimdi. "Ltfen buraya ot urun Bayan Sexton." Teknisyen tekerlikli bir san dalye getirerek, Rachel' dz ekranl monitrn karsna oturttu. nne bir mikrofon yerletirerek, bana byk AKG kulaklklarndan takt. Gnlk ifre deft erine baktktan sonra teknisyen, yannda duran bir cihaz n tularna basarak uzun bir ifre girdi. 130 Rachel'n nndeki ekrand zaman ler belirdi. 00.60 SA NYE Zaman ler geri sayma balay nca teknisyen honut bir edayla ba n sallad. "Balant ya bir dakika:" Arkasn dnp ikarken, kapy arkasndan arparak kapatt. Rachel srgnn dardan kilitlendiini duydu. Harik a. Altm saniyelik saatin geri saymn seyredip karanlkta beklerken sabahtan beri ilk kez kendi bana kalabildiini fark etti. Gne balark en uyandnda kendisini nelerin beklediine dair en ufak fik ri yoktu. Dny a d yaam. Bugn artk, tm zamanlarn en popler efsanesi, efsane olmaktan kmt . Rachel bu gktann, babas nn kampany as iin ne kadar yk c olacan henz fark etmeye balyordu. NASA'ya ayrlan fonun krtaj haklaryla, refahla ve toplum salyla hi alakas olmamasna ramen babas bir alaka kurmutu. imdi ise elinde patlayacakt. Birka saat iinde Amerikal lar bir kez daha NASA zaferinin cokusuna kaplacaklard. Gz yal hayalperestler belirecekti. Bilim adamlarnn az ak kalacakt. ocuklarn hayal dnyas zgrle kavuacakt. Bu olaanst an, dolar sarfiyat mevzusunu glgeleyecek ve nemsiz klacakt. Bakan emsalsiz bir kahramana dnp ykselirken, bu kutlamalarn arasnda ticarete yatkn senatr, maceraperest Amerikan ruhuna aykr, dar grl bir pinti gibi grnecekti. Bilgisayardan uyar sesi gelince Rachel ban kaldrd. 00.05 SA NYE nndeki ekran birden titreti ve bulank bir Beyaz Saray amblemi belirdi. Ksa sre sonra bu resim yerini Bakan Herney'nin simasna brakt. Gzlerinde muzip bir ltyla "Merhaba Rachel," dedi. "Ilgin bir akamst geirdiine eminim." 29 Senatr Sedgewick Sexton'n ofisi, Kongre Binas'nn kuzeydousundaki C Caddesi'nde yer alan Philip A. Hart Senato Ofis Binas'ndayd. Bina eletirmenlerin ofis binasndan ok hapishaneye benzettii, beyaz drtgenlerden oluan neomodern bir kafes grnmndeydi. Gabrielle Ashe nc katta, bilgisayarnn nnde uzun bacaklaryla ileri geri volta at yordu. Ekranda yeni bir e -posta mesaj vard. Bundan ne mana

kartmas gerektiini kestiremiyordu. Ilk iki satrda yle yazyordu: SEDGEWICK CNN'DE OK E TKILEYICY DI. SANA BAKA HABERLERIM VAR. Gabrielle son birka haftadr benzer mesajlar alyordu. Gnderici adresi "whitehouse.gov" blgesinden geliyormu gibi grnse de sahteydi. Gizemli muhbirin Beyaz Saray'dan olduu anla lyordu ve bu kii her kimse son zamanlarda NASA mdryle Bakan arasndaki gizli sakl toplantnn haberi de dahil olmak zere, Gabrielle'a siyasetle ilgili her trl bilgiyi salayan bir kaynak haline gelmiti. Gabrielle ilk balarda e-postalara kar kukucu yaklamt ama daha sonradan verilen ipu larn kontrol ettiinde, bilginin srekli doru kmas onu artmt. NASA 'nn a r harcamalar hakkndaki bilgiler, planlanan ar maliyetli grevler, NASA 'nn dnya d yaam aray nn sonu getirmediine ve fazla bte ayrldna dair veriler, hatta NASA'nn oy verenleri Bakan'dan uzaklatrdna dikkat eken dahili fikir anketleri. Senatrn gzndeki deerini kaybetmemek iin Gabrielle, ona Bey az Saray'dan e-posta yoluyla yardm aldn sylememiti. Bilgiyi ona "kaynaklarndan birinden" geliyormu gibi aktarmt. 131 Sexton ise her zaman takdir etmi ve kaynann kim olduunu sormamt. Gabrielle senatrn, cinsel tavizler verdiini dndne emindi. Ve ne yaz k ki senatr zrnk kadar rahatsz etmiyordu. Adm atmay brakan Gabrielle bir kere daha gelen mesaja bakt. E-postalarn ierdii mana akt: Beyaz Saray'dan birisi, bu seimleri senatr Sexton'n kazanmas n istiyor ve NASA 'ya saldrmas iin ona yardim ediyordu. Ama kim? Ve neden? Gabrielle, batan gemiden kaan bir fare, diye dnd. Bir Beyaz Saray alannn, Bakan'n makamn kaybetmek zere olduunu grerek iini salama balamak ya da grev deiiminin ardndan baka bir pozisyonda almak iin galip geleceini grd adaya iyilik yapmas Washingt on'da al lmadk bi r ey deildi. Grn e baklrsa Sexton'n zaferinin kokusunu alan biri, nceden yat rm yapmaya balamt. Gabrielle'n ekranndaki mesaj sinirini bozuyordu B ugne dek aldklarna benzemiy ordu. ilk iki satr onu fazla rahatsz etmemiti. Ama son iki satrda yazanlar rahats z ediyordu: DOU RA NDEVU KAPIS I, 16.30 YALNIZ GEL. Bilgi kayna daha nce hi bulumay teklif etmemiti. Bununla birlikte Gabrielle yz yze grmek iin gzlerden uzak bir yeri daha uygun buluyordu. Dou Randevu Kaps ? Bildii kadaryla Washington'd sadece bir tane Dou Randevu Kaps vard. Beyaz Saray'n nnde mi? Bir tr aka m bu? Gabrielle e-posta yoluyla cevap veremeyeceini biliyordu; yazdklar hep iletilemedi mesajyla geri dnyordu. Gndericinin isimsiz bir adresi vard. Bu da alacak bir ey deildi. Sexton'a m dansam Ama hemen bu fikirden vazgeti. Ayrca bu e-postadan bhsederse, ona dier eyleri de anlatmas gerekecekti. Muhbirinin Gabrielle'a kendini gvende hissettirmek iin gn nda ve kamuya ak bir yerde bulumak istediine karar verdi. Ayrca bu kii son iki haftadr ona yardm etmekten baka bir ey yapmamt. Bu kii her kimse bir dost olduu ortadayd. E-postay son kez okuyan Gabrielle saate bakt. Bir saati kalmt. 30 Gkta buzun iinden baaryla kart ldndan beri NASA mdrnn huz ursuzluu azalmt. Michael Tolland'n alt blme doru yrrk en kendi kendine, imdi her ey yerli yerine oturmaya balad, diye dnd. Artk bizi hibirey durduramaz. Televizyoncu bilim adam nn arkasna kadar gelen Ekstrom, "Nasl gidiyor?" diye sordu. Ban bilgisayarndan kaldran Tolland, yorgun fakat heyecanl grnyordu. "Montaj ksm nerdeyse bitti. Sizinkilerin ektii filmlerden baz larn yklyorum. Bitmesi yakndr." "Gzel." Bakan, Ekstrom'dan, Tolland'n belgeselini mmkn olan en ksa srede Beyaz Saray'a gndermesini istemiti. Bakan'n bu projede Michael Tolland' kullanma isteine pheyle bakm olsa da, belgeselin bir ksmn grmek Ekstrom'un fkrini deitirmiti. Televizyon yldznn gl konuma becerisi, sivil bilim adamlaryla yaplan rport ajlarla birleince on be dakikalk heyecan verici ve anlalr bir belgesele dnmt. Tolland NASA'nn ba aramadn kolayca elde etmiti; bilimsel bir kefi, ukalalk taslamadan ortalama bir Amerikalnn anlayaca seviyede aklamay

Ekstrom, "Montaj bitirince basna ayrlan blme getir. Dijital kopyay birisi Beyaz Saray'a aktarr," dedi. "Peki efendim." Tolland iine geri dnd. 133 Ekstrom yrmeye devam etti. Kuzey duvarna geldiinde habikrenin "basna ayrlan blm" nn dzgn biimde kurulmu olduunu grmek onu yreklendirdi. Buzun stne byk mavi bir hal serilmiti. Halnn ortasna, stnde mikrofonlarn yer ald, nnde NASA amblemli rt sarkan uzun bir sempozyum masas yerletirilmiti ve arka fonda dev bir Amerikan bayra aslyd. Tiyat ro sahnesini tamamlamak zere gkta sempozyum masasnn hemen nndeki bir kzan stne ta nmt. Ekstrom bu blmde bir kutlama havas estiini grdne memnundu. alanlarn ou gktann evresine toplanmlar, atein etrafndaki kamplar gibi ellerini scak nesneye uzatyorlard. Ekstrom vaktin geldi ine karar verdi: Basna ayrlan blgenin arkasndaki mukawa kutularn yanna gitti. Kutular o sabah Grnland'dan getirtmiti. Hoplayp zplayan al anlara kutu bira datrken, "kiler benden!" diye bard. Birisi, "Hey patron!" diye seslendi. "Teekkrler! Hem de soukmu bunlar!" Ekstrom glmsedi. "Buzda beklettim." Herk es gld. Yzn buruturarak elindeki biraya bakan bir bakas, "Durun birdakika!" diye bard. "Bunlar Kanada mal! Vatanseverliiniz nerde kald sizin?" "Arkadalar burda btemiz kstl. En ucuz bunlar bulabildim." Daha by k bir kahkaha koptu. NASA televizyon ekibinden biri megafona, "Sayn mterilerin dikkatine" diye anons yapt. "Medya klandrmasna gemek zereyiz. Geici krlk yaayabilirsiniz." Birisi, "Ve karanlkta pmek yok," diye bard. "Bu bir aile program!" Ekstrom, ekibi projektr klar ve aydnlatmadaki son ayarlamalar yaparken, duyduu esprilere keyifle glyordu. "Medya klandrmas na gemeye be, drt, , iki..." Halojen klar snnce kubbenin ii aniden karard. Birka saniye iinde tm klar snmt. Kubbey e kr bir karanlk hkimdi. Birisi akayla lk att. Bir bakas glerek, "Kim kma imdik att?" diye bard. Sadece ksa bir an sren karanl, medya klarnn gl parlakl deldi. herkes gzlerini ksmt. Dnm artk tamamlanmt; NASA habikresinin kuzey eyrek dairesi bir televizyon stdyosu haline gelmiti. Kubbenin geri kalan ksm, geni4 bir samanl andryordu. Geri kalan ksmlardaki tek k, kavisli tavandan yansy arak bo alma alanlarnda uzun glgeler meydana getiren medya klarnn zayf uzantlaryd. Takmnn gkta etrafnda toplandn grmekten mutluluk duy an Ekstrom karanla geti. Kendini, ylba nda aacn etrafnda elenen ocuklarn seyreden bir baba gibi hissediy ordu. nnde nasl bir felaketin uzandn hi bilmeyen Ekstrom, bunu ne kadar ok hak ettiklerini bir tek Tanr bilir, diye dnyordu. 31 Hava deiiyordu. Yaklaan mcadelenin ac kl habercisi katabatik rzgr, uuldayarak esti ve Delta Gc'nn snana iddetle arpt. Frtna kaplamalarn germeyi bitiren Delta-Bir, ierideki iki ortann yanna gitti. Bunu daha nce yaamlard. Yaknda geecekti. Delta-ki mikrobottan gelen canl video grntlerini seyrediyordu. "una baksan iyi olur," dedi. 135 Delta-Bir yanna geldi. Kubbe, kuzey tarafndaki parlak aydnlk hari karanla gmlmt. Habikrenin geri kalannn sadece ana hatlar grnyordu. "Bir ey deil," dedi. "Bu akam iin televizyon klandrmalarn test ediyorlar." "Sorun klandrma deil." Delta-ki buzun ortas ndaki karanlk lekeyi iaret etti; gktann kart ld su dolu delii. "Sorun bu." Delta-Bir delie bakt. Etrafnda hl iaretler vard ve suyun yzeyi sakin grny ordu. "Ben bir ey gremiyorum." "Bir daha bak." Kumanda kolunu hareket ettirerek, mikrobotu deliin stne doru ynlendirdi. Delta-Bir erimi su havuzuna yak ndan baknca, aknlkla geri ekilmesine neden olan bir ey grd. "Bu

da ne..." Delta- yanlarna gelip bakt. O da armt. "Tanrm. Bu gkta nn kartld ukur mu? Su byle mi yapar?" Dielta-Bir, "Hayr," dedi. "Kesinlikle yapmaz." 32 Rachel Sexton Washington D. C.'den drt bin be yz kilometre uzakta byk metal bir konteyner iinde oturduu halde, kendini Beyaz Saray 'a arlm gibi bask altnda hissediyordu. Onndeki video telefonun ekrannda Beyaz Saray'daki iletiim odasnda bakanlk ambleminin nnde oturan Bakan Zach Herney 'nin berrak grnts vard: Dijital ses balant s kusursuzdu ve o saniyelik gecikmeler de olmasa, adamn yan odada oturduu dnlebilirdi. Neeli ve samimi bir grme yapyorlard. Bakan, NASA kefi ve szc olarak byleyici Michael Tolland' kullanma tercihi hakknda Rachel'n olumlu dncelerine memnun olmu gibiydi. Bakan iyimser ve espritel bir havadayd. Sesi biraz daha ciddile en Herney, "Mkemmel bir dnyada bu kefin tam anlamyla bilimsel kabul edilecei konusunda hemfikir olduuna eminim" dedi. Durup ne eildi ve yz tm ekran doldurdu. "Ne yazk ki mkemmel bir dnyada yaamyoruz ve ilan ettiim anda NASA'nn zaferi bir siyaset mana dnecek." "Inandrc kant ve aklamasn yapmak iin setiiniz kiiyi dnnce halkn ya da muhalefetin bu kefi, doruluu ispatlanm bir gerek olarak kabul etmekten baka bir ey yapabilec eini sanmyorum." Herney neredeyse zgn bir ifadeyle gld. "Siyasetteki muhalifle rim grdklerine inanacaklardr Rachel. Ama beni as l kayglandran, grdklerinden holanmayacak olmalar." Rachel, babasnn adn zikretmemek iin Bakan'n byk bir zen gsterdiini fark etmiti. Sadece "muhalefetten" ve "siyasi muhaliflerden" bahsediyordu. "Peki siz muhaliflerinizin siyasi sebeplerden tr bunun bir aldatmaca olduunu haykrac aklarn m dnyorsunuz?" "Oyunun kural bu. Tek yapmalar gereken, bu buluun NASA ile Beyaz Saray aras nda uydurulmu siyasi bir aldatmaca olduunu syleyerek kuku uyandrmak. Bunun ardndan kendimi sorgulamalarn ortasnda bulacam. Gazeteler NASA'nn dnya dnda yaam kantlar bulduunu unutacak ve medya kendini aldatmac ann delillerini toplamaya adayacak Ama bu bulua atlan iftira hem bilim, hem Beyaz Saray ve samimi olmak gerekirse hem de lke iin kt olacak." "Siz de bu yzden elinizde tam bir kant ve sivil bilim adamlarnntasdiki olmadan duyuru yapmay ertelediniz." "Bu bilgiyi pheye hi yorum brakmayacak ekilde sunmay amalyorum. Bu buluun lay k olduu lekesiz itibar kazanmasn istiyorum. NASA bunu hak ediyor." Rachel'n igdleri kprdanmaya balamt. Benden ne istiyor? "Siz bana yardm etmek iin esiz bir konumdasnz," diye devam etti. "Analiz uzmanlndaki tecrbeleriniz ve rakibimle olan balarnz, bu bulu konusunda size muazzam bir gvenirlik salyor." 137 Rachel'n gz alyordu. Beni kullanmak istiyor... Tpk Pickering'in syledii gibi. Herney, "Bu kef, Beyaz Saray istihbarat irtibatm... ve rakibimin kz olarak bizzat desteklemenizi rica ediyorum," dedi. Ite sylemiti. Apak ifade etmiti. Herney destek vermemi istiyor. Rachel ger ekten de Zach Herney'nin bu trden siyasi nispetler yapmayacak biri olduunu dnmt. Rachel'n kamu nnde destek vermesi, bu gktan babas iin kiisel bir mesele haline getirecek ve senatr, kz nn gvenirliini sarsmadan buluun gvenirliine kar saldrya geemeyecekti. Bu, "nce aileler" diyen bir aday n lm ferman olurdu. Ekrana bakan Rachel, "Samimi olmak gerekirse efendim," dedi. "Benden byle bir ey istemenize ok ardm." Bakan bozulmu gibiydi. "Yardm etmek sizi heyecanlandrr diye dnmtm." "Heyecanlanmak m? E fendim, babamla yaadm srtmeleri bir kenara brakalm, bu isteiniz beni ok mkl bir duruma sokuyor. Kamunun gzleri nnde babamla baa ba bir mcadeleye girmeden de yeterince sorun yayorum. Bu adamdan holanmadm her ne kadar itiraf etsem de, o benim babam ve akas kamu nnde beni ona kar kullanmak size yakmaz." "Durun biraz!" Herney ellerini havaya kald rp sallad. "Kamu nnde olacan kim syledi?" Rachel duraksad. "Saat yirmideki basin konferansnda NASA mdrne elik etmemi istediinizi sandm." Herney 'nin kahkahas hoparlrlerde yank land. "Rachel, benim nasl biri olduumu sanyorsun? Gerekten de birisinin ulus al televizyonda babasn arkadan baklamasn isteyeceimi mi dndn?"

"Ama dediniz ki..." "NASA mdrnn btn o ilgiyi ba dmannn kzyla paylamasn isteyeceimi mi sandn? Seni kmsemek istemem ama bu basn konferans bilimsel bir sunum olacak. Gktalar, fosiller ya da buzul yaplaryla ilgili bilgin bu olaya daha fazla gvenirlik katar m bilmiyorum." Rachel kzardn hissetti. "Ama o zaman... nasl bir destek vermemi istiyorsunuz?" "Konumuna daha uygun bir ey." "Dinliyorum efendim." "Sen benim B eyaz Saray istihbarat ba lant msn. Milli nem tayan meselelerde alanlarm bilgilendirirsin." "al anlarn nnde mi destek vermemi istediniz?" Yanl anlama Herney'i hl elendiriy or gibiy di. "Evet bunu istiyorum Fteyaz, Saray'n d nda karlaacam phecilik, kendi alanlarmla kyaslandnda hi kalr. Burda byk bir isyann ortasndayz. Beyaz Saray'n iindeki gvenirliim ok sarsld. alanlarm NASA'y a ayrlan fonu kesmem iin bana yalvardlar. Onlara aldr etmemem siyasi intihard." "u ana dek." "Kesinlikle: Sabah da konutuumuz gibi bu buluun zamanlamas siyasetin iindeki phecilerde kuku uyandracak ve hi kimse benim alanlarmn u an olduu kadar pheci olamaz. Bu yzden bu bilgiyi ilk duyduklarnda..." "al anlarnza henz gktandan bahsetmediniz mi?" "Sadece en kdemli birka danmanm biliyor. Bu kefi sir olarak saklamak ok nemliydi." Rachel hayrete dmt. syan kmasna amamak lazm. "Ama ben bu sahada almyorum. Gkta pek de istihbaratla ilintili bir rapor "Geleneksel anlamda deil ama her zaman yaptn iin tm unsurlar mevcut; ayklanmas gereken karmak veriler, siyasi ynleri..." "Ben gkta uzman deilim efendim. alanlarnza NASA mdr a klama yapsa daha iyi olmaz myd?" 139 "aka m yapyorsun? Burdaki herkes ondan nefret ediyor. al anlarmn gznde o, beni baars z yatrmlara ynelten bir satcdan bakas deil." Rachel ne demek istediini anlyordu. "Peki Corky Marlinson? Astrofzik dalnda Ulusal Bilim Madalyas var. Ona benden daha ok inanrlar." "Benim alanlarm siyaseti Rachel, bilim adam deil. Sen Dr. Marlinson'la tantn. Bence mthi biri ama bey ninin szel tarafn kullanmay a alkn entelektellerden oluan takmma bir astrofziki aklama yaparsa, sudan km bala dnerler. Benim kolay anlalr birine ihtiyacm var. O kii sensin Rachel. alanlarm senin yaptn ii biliyorlar, ayrca soyadn dikkate alndnda, alanlarmn di nley ebilecei tarafsz bir konumac say lrsn." Rachel, Bakan'n nazik tavr kars nda yelkenlerinin suya indiini hissediyordu. "En azndan isteinizle, rakibinizin kz olmamn bir balants olduunu kabul ediyorsunuz." Bakan mahcup bir edayla gld. "Elbette var. Ama tahmin edebil cein gibi, kararn ne olursa olsun alanlarma bir ekilde bu aklama yaplacak. Sen bu i iin biilmi kaftansn Rachel. Bu aklamay yapmaya en yakan kii sensin ve ay rca gelecek dnem alanlarm Beyaz Saray 'dan kovmak isteyen adamn ok yakn bir akrabassn. Her iki ynden de gvenilirliin var." "Sat iinde olmalyms nz." "Iin dorusu yleyim. Baban da yle. Ve drst olmak gerekirse karlkl bir anlama yapmak istiyorum." Bakan gzlklerini karp Rachel'a bakt. Rachel, babas ndaki gten bir miktar bu adamda da olduunu hissetti. "Senden bunu bir iyilik olarak rica ediyorum Rachel, stelik yaptn iin bir paras olduuna inanyorum. Yant n nedir? E vet mi hayr m? alanlarma bu konuyu a klayac ak msn?" Rachel GTH konteynerinde kapana ks ldn hissetti. Emrivaki yapmakta stne yok. Video ekranndaki kararll, drt bin be yz kilometre uzaktan bile kendini hissettiriyordu. Ayrca houna gitsin ya da gitmesin, bunun son derece mantkl bir istek olduunun da farkndayd. Rachel, "Ama artlarm var," dedi. Herney kalarn yukar kaldrd. "Ne gibi?" "al anlarnzla zel olarak greceim. Gazeteci olmayacak. zel bir toplant olmal, tm kamuoyu nnde destek vermeyeceim." "Sz veriyorum. Toplant zaten ok zel bir yerde ayarland." Rachel iini ekti. "Peki o halde."

Bakan'n keyf yerine gelmiti. "ok gzel." Rachel saatine baktnda, on alty getiini grnce ard. Sersemlemi bir halde, "Bir saniye," dedi. "Saat yirmide canl yayna kacaksnz. Hi vaktimiz yok. Beni buraya gnderdiiniz o garip aygtn iinde bile Beyaz Saray 'a ulamam en az birka saat alr. Ayrca konu acaklarm haz rlamam gerek ve..." Bakan ban iki yana sallad: "Sanrm yeterince iyi aklayamadm. Bu aklamay, u an bulunduun yerden video konferans araclyla yapac aksn." Rachel, "Ya," derken tereddt iindeydi. "Saat ka gibi dnyordunuz acaba?" Herney srtarak, "Sahi," dedi. "imdiye ne dersin? Burda herkes toplanm, byk ve b o bir televizyon ekranna bak yor. Seni bekliyorlar." Rachel'n tm vcudu gerildi. "Efendim, hi haz rlkl deilim. Mmkn olsayd..." "Onlara gerei syle yeter. Bu ne kadar zor olabilir?" "Ama..," Bakan ekrana doru eilerek, "Rachel," dedi. "Sen veri toplayp ileterek para kazanyorsun. Bu senin iin. Orda neler olduunu anlat yeter." Video ileti cihazndaki bir dmeye uz and ama sonra durdu. "Ayrca, sana iktidar mevkiini ayarladm iin sanrm memnun olacaksn." Rachel, onun ne demek istediini anlamad ama sormak iin ok ge kalmt. Bakan dmeyi 141 kaldrd. Rachel'n nndeki ekran bir sreliine karard. Grnt yeniden geldiinde, Rachel hayatnda grd en cesaret krc manzaraya bakyordu. Beyaz Saray Oval Ofisi tam nnde duruyordu. Tklm tkt. Herkes ayaktayd. Tm Bey az Saray alanlar orada gibiydi. Ve hepsi de ona bakyordu. Rachel kendi grntsnn Bakan'n masas nn stnde grndn fark etti. Iktidar mevkiinden konuacam. Rachel imdiden terlemeye balamt. Beyaz Saray alanlarnn yznden, Rac hel' grmekten en az onun kadar ardklar anlalyordu. atlak bir ses, "Bayan Sexton?" diye seslendi. Odadaki yzleri tarayan Rachel, sonunda kimin konutuunu buldu n srada oturmaya haz rlanan srk gibi bir kadnd. Marjorie Tench Kadnn kalabaln iinde bile fark edilir bir grnts vard. Halinden memnun bir sesle, "Bize katldnz iin teekkr ederim Bayan Sexton," dedi. "Bakan bize verecek haberleriniz olduunu syledi." 33 Paleontolog Wailee Ming zel alma blmnde tek bana ot urmu, karanln keyfini kart yordu. i, akam yaanacak olay n beklentisiyle doluydu. Yaknda dnyann en nl paleontolou olacam. Michael Tolland'n belgeselde cmert davranarak, Ming'in yorumlarna bolc a yer verm' olmasn umuyordu. Ming yaklaan hretin hayalini kurark en, ayaklarnn altndaki buzun hafife sars lmas , yerinden sramas na sebep oldu. Los Angeles'ta yaad iin geli en deprem sezgileri, yerdeki en ufak sarsnt lara kar bile hassasiyetini arttrmt. Ama Ming o an iin bu titreimlerin son derece normal olduunu hat rlayarak samaldn dnd. Derin bir nefes verirken, iinden sadec e buzullar parcalanyor, diye geirdi. Bu duruma hl alamamt. Birka saatte bir, buz ullarn bir k esinden dev bir buz ktlesi kopup denize derken, gec eleri uzaklardan gmbrt sesleri geliyordu. Norah Mangor buna gzel bir isim bulmutu: Yeni buzdalarnn doumu.. Artk ayaa kalkm olan Ming, kollarn esnetti. Habikrenin dier tarafna bak nca, uzaklardaki televizyon klarnn altnda bir kutlama hazrl yapldn grd. Ming partilerden pek holanan bir tip deildi, bu yzden habikrenin dier tarafina yneldi. Bo alma blmlerinden oluan labirent imdi bir hay alet ehri andryordu. Kubbede kas vetli bir hava hkimdi. Ieri giren serin esintiyi hisseden Ming, uzun devety palt osunun dmelerini ilikledi. Ileride gktann karld delii grebiliyordu; tm insanlk tarihin en muhteem fosillerinin alnd noktay. Dev met al tripod toplanmt ve et raf iaretlerle evrili kuyu, geni bir buz garajnda dikkat edilmesi gereken derin ukur gibi, ortada tek ba na duruyordu. Ming arada gvenli bir mesafe brakarak, deliin etrafnda yrd ve souk su dolu altm metrelik ukura bak t. Yaknda sular yeniden donarak, orada herhangi birinin bulunduuna dair tm izleri silecekti. Ming, su havuzunun gzel bir manzara oluturduunu dnd. Karanlkta bile. zellikle karanl kta. Ming bu dnc enin hemen ardndan duraksad. Sonra anlad. Ters giden bir eyler var. Ming suya biraz daha yakndan bakarken, az nceki ho nutluunun yerini aniden akl karklna

braktn hissetti. Gzlerini krptrp bir kez daha bakt ve bak larn hemen kubbenin kar tarafna yneltti... elli metre tede, basna ayrlan blgede kutlama yapan insanlara. Bulunduklar yerden onu karanlkta gremeyeceklerini biliyordu. 143 Bunu birine sylemeliyim, yle deil mi? Ming, onlara ne syleyeceini dnrken suya bir daha bakt . Acaba grd grsel bir yanlsama myd? Tuhaf bir yansma olabilir miydi? Emin olamayan Ming, iaretlerin nne geerek, deliin kenarnda meldi. Su seviyesi buz seviy esinin bir metre alt ndayd. Daha iyi grmek iin biraz daha yaklat. Evet, kesinlikle tuhaf bir ey vard. Bunu anlamamak imknsz d ama kubbedeki klar kararana kadar kendini belli etmemiti. Ming ayaa kalkt. Birisi mutlaka bunu duymalyd. Basna ayrlan blme doru hzl admlarla yrmeye balad. Sdece birka adm atmt ki, Ming olduu yerde donakald. Aman Tanrm! Deliin yanna dnerken gzleri fal ta gibi almt. Tam olarak imdi anlamt. Yksek sesle, "mknsz," diye haykrd. Ama Ming tek aklamann bu olduunu biliyordu. Kendi kendine, iyi dn, dedi. Mantkl bir aklamas olmal. Ama Ming dndke, grdnn ne olduu hakknda daha fazla ikna oluyordu. Baka aklamas yok! NASA ile Corky Marlinson'n bylesi artc bir eyi gzden karm olmalarna inanmyordu ama ikyeti de yoktu. Bu artk Wailee Ming'in kefi! Heyecandan titreyerek yakndaki alma blmesine kotu ve bir deney tp buldu. Tek ihtiyac olan az miktarda bir su rneiydi. Kimse buna inanmayacakt! 34 nndeki ekranda grd kalabala hitap ederken, sesini titretmemeye uraan Rachel, "Beyaz Saray'n istihbarat muhat ab olarak grevim, dnyada siyasi adan hareketli blgelere seyahat etmek, alkantl durumlar analiz etmek, Bakan'a ve Beyaz Saray alanlarna rapor yazmak," dedi. Sa diplerinde oluan teri silen Rachel, hi haber vermeden bu aklamay bana sard iin, iinden Bakan'a kfretti. "Daha nceki seyahatlerimde hi bu kadar egzotik bir yere gelmemitim " Rachel iinde bulunduu konteyneri eliyle gsterdi. "ster inann isterr inanmayn, u anda size Kuzey Kutup Dairesi'nde doksan metre kalnlndaki bir buz ktlesinin stnden sesleniyorum." Rachel nndeki ekranda grd yzlerde akn bir bekleyi ifadesi sezinledi. Oval Ofis'e dolumalarnn bir sebebi olduunu elbette biliyorlard ama herhalde hibiri bunun Kuz ey Kutbu'ndaki gelimelerle ilgisi olacan tahmin etmemiti. Yeniden terler birikmeye balamt. Syleyeceklerini toparla Rachel. bu senin iin. "Bu akam byk bir onur, gurur ve... hepsinden te byk heyecanla kar nzday m." Bo baklar. fkeyle terini silerken, hay iine edeyim, diye dnd. Bunu yapacama dair imza atmadm. . Rachel, eer orada olsayd annesinin ne diyeceini ok iyi biliyordu: phen varsa, syle gitsin! Eski Yankee atasz annesinin hayat felsefesi haline gelmiti, yani nas l olursa olsun, gerei syle! Tm glkleri ortadan kaldrr. Derin bir nefes alan Rachel, dik oturarak deruca kamerann iine bakt. "Affedersiniz arkadalar, Kuzey Kutbu'nda nasl olp da kmdan ter aktn merak edebilirsiniz... biraz gerginim." Kars ndaki yzler sanki bir an iin sersemlemiti. Bazlar tutuk kahkahalar attlar. Rachel, "Buna ek olarak, patronunuz tm alanlarnn kars na kacam bana on saniye nce syledi. Oval Ofis'e yapacam ziyaret iin byle etin bir snav vereceim aklma gelmemiti," dedi. Bu kez biraz daha fazla gldler. Gzlerini ekrann alt kesine indirerek, "Ve," dedi. Bakan in masasna oturacam hi tahmin etmemitim... Daha dorusu tam stne. 145 Bunun ardndan kahkahalar patlad. Rachel gev emeye baladn hissediyordu. Onlara dorudan syle. "Durum u." Rachel'n sesi imdi artk kendi sesi gibi kyordu. Sakin ve anlalr. "Bakan Herney'nin geen hafta medyadan uzak durmasnn sebebi kampanyas na olan ilgisini kaybetmesi deildi, baka bir konuyla meguld. ok daha nemli olduunu dnd bir meseleyle." Rachel biraz duraksad. Dinleyicilerle gz temas kuruyordu. "Kuzey Kutbu'nda Milne Buzul Katman denilen bir yerde bilimsel bir keif gerekleti. Bakan bu akam saat yirmide yapaca basin konferansyla bunu dnyaya duy uracak. Bu buluu, son zamanlarda anstan yana yz glmeyen ve artk mola vermeyi hak eden bir grup alan Amerikal gerekletirdi. NASA'dan

bahsediyorum. Bakan'nzn her trl artta NASA'nn yannda durmas yla gurur duyabilirsiniz. Gsterdii sadakat, grne bak lrsa imdi bir dl getirmek zere." Rachel bunun tarihi adan ne kadar nemli olduunu o an anlad. Boaz ndaki dm zmek iin ura verdi ve devam etti. "Veri analizi ve kantlama alannda uzmanlam bir istihbarat memuru olarak , NASA kefini incelemek iin Bakan'n ard pek ok kiiden biriyim. Kefi ahsen inc eledim ve siyasi etkilerden uzak, son derece gvenilir, gerek devlet memuru, gerekse sivil pek ok bilim adamyla grtm. Az sonra sizlere vereceim bilginin gerek ve tarafsz olduu benim profesyonel grmdr. Bunun dnda B akan'n, aslnda geen hafta severek yapabilecei duyuruyu, makamna ve Amerikallara besledii iyi niyetle erteleyerek, takdire deer bir zen ve ihtimam gsterdiini dnyorum." Rachel kars ndaki kalabaln birbirlerine akn bak lar frlattklarn grd. Bak larn yeniden ona evirdiklerinde, tm dikkatlerini kendisine verdiklerini biliyordu. "Bayanlar baylar, bu ofste imdiye dek a klanm en heyecan verici bilgi olduu konus unda hemfikir olacanz bir eyi duymak zeresiniz." 35 Habik renin iinde dolaan mikrobottan Delta Gc'ne iletilen kubak grnt, yeniliki film yarmas dl kazanabilecek cinstendi: lo klar, gktann kartld deliin prlt lar ve de vety palt osu dev kanatlar gibi alm, yerde yatan iyi giyimli Asyal Adamn su rnei almaya alt belli oluyordu. Oelta-, "Onu durdurmaly z," dedi. Delta-Bir, ona hak veriyordu. Milne Buzul Katman , takmnn g kullanarak koruma yetkisine sahip olduu srlar barndryordu. Kumanda kolunu hala elinden brakmam olan Delta-ki, "Onu nasl durduracaz?" diye sordu. "Bu mikrobotlarn yle bir donanm yok." Delta-Bir kalarn att. Habikrede uan mikrobot, uzun u ular iin tasarlanm bir keif modeliydi. En fazla bir karasinek kadar tehlikeli olabilirdi. Delta-, "dareciyi aramalyz," dedi. Delta-Bir, Wailee Ming'in kenarda tek bana dikkatlice eilmi grnts ne bakt. Yaknnda kimse yoktu ve buzlu suyun, insann ataca lklar bastrma gibi bir zellii vard. "Kumanday bana ver." Kumanda kolunu tutan asker, "Ne yapyors un?" diye sordu. Delta-Bir kumanday alarak, "Eitimini aldmz eyi," diye cevabn verdi. "Doalama." 36 Wailee Ming gktann kart ld deliin yannda ykoyun yatm kenardan sark tt sag koluyla su rnei almaya al yordu. Gzleri 147 onu kesinlikle yanltmy ordu; imdi yzyle su arasnda sadece bir met ' kadar mes afe kaldndan, her eyi him ayrnt laryla grebiliyordu. Bu inanlmaz ! Kendini biraz daha zorlayan Ming, su yzeyine erimeye alarak elindeki deney tpn uzatt. Birka santim daha uzanmas yetecekti. Kolunu daha fazla uzatamayan Ming, kenara biraz daha yaklat. Botlarnn burnunu buza iyice saplayarak, sol eliyle kenara sms k tutundu. Bir kez daha sa kolunu gittii yere kadar uzatt. Az kald. Biraz daha yaklat. E vet! Deney tpnn kenar suya deiyordu. Sv tpn iine dolarken, Ming hayret iinde seyrediyordu. Ardndan, hi beklenmedik bir anda anlalmaz bir ey oldu. Karanln iinde, silahtan kan mermi gibi bir metal paras frlad. Sag gz' ne arpmadan nc e Ming bu nesneyi bir an iin grebildi. Insann gzn korumak iin verdii tepki ylesine glyd ki, beyni Ming'e herhangi bir ani harekette bulunduu takdirde dengesini bozacan syledii halde, kendini geri ekti. Acdan ok aknlkla verilm bir tepkiydi. Ming'in yzne daha yakn olan sol eli, saldrya urayan gzn korumak iin ani bir refleksle yukar kalkt. Elini yzne gtrrk en, hata yaptn biliyordu. Tm arln ne vermi bir haldeyken, to desteini de kaybettii iin Wailee Ming sendeledi. Kendini toparlamakta ok ge kalmt. Elinden deney tpn drd. Dn engellemek iin kaygan buza tutunmaya alrk en, aadaki karanlk deli doru kayd. Sadece bir metre dt halde, buzlu suya ba aa arpan Min saatte seksen kilometre hzla yz asfalta arpm gibi hissetti. Yzn iine alan sv ylesine souktu ki, yakc asit gibi bir etkisi vard. Bir anda panie kaplmasna sebep oldu. Ba aa ve karanlkta kalan

Ming yn duygusunu kaybetti ve yzeye kmak iin ne tarafa dneceini ard. Ar devety paltosu onu buzlu sudan korudu ama sadece bir iki saniyeliine. Sonunda kendini dorultan Ming nefes almaya alarak azndan baloncuklar kart rken, sular srtna ve gsne doluyor, vcudunu kaplayan souk neredeyse cierini paralyordu. Soluk solua, "m... daaat," diyebildi ama sadece bir inilti kartabilecek kadar nefes alabilmiti. Nefesinin tkendiini hissediyordu. "Imm... daat!" Haykrlarn kendi bile zor duyuyordu. Ming glkle ukurun kenarna yaklaarak kendini yukar ekmeye alt. nnde dmdz bir buz duvar vard. Tutunacak hibir yer yoktu. Suyun alt nda botlaryla basacak bir yer arayarak duvar tekmeledi. Hi bir ey yoktu. Kenara uzanarak yukar kmak iin debelendi. Sadece bir metre uzaktayd. Ming'in kaslar tepki vermekte zorlanmaya balamt. Kenara ulamak iin duvara tutunup kendini yukar ekmeye alrken, bacaklarn daha byk bir gayretle rpt . Vcudu kur un gibi arlam, cierleriyse sanki bir piton sk yormu gibi nefessiz kalmt. Suyu iyice eken paltosu her geen saniye arlayor, onu aa ekiyordu. Ming paltosunu karmaya alt ama ar kuma vcuduna yapmt. "Yardm... edin!" Artk korkuya kaplmt. Ming bir zamanlar akla gelebilecek en korkun lm eklinin boulma olduunu okumutu. Bu tecrbeyi yaayaca hi aklna gelmemiti. Kaslar bey ninin komutlarna itaat etmeyi reddediyor, ama yine de ban suyun stnde tutmaya al yordu. Hissizlemi parmaklaryla ukurun duvalarn trmalarken, slak kyafetleri onu aa ekiyordu. artk sadece zihninin iinde lklar atabiliyordu. Ve sonra gerekleti. Ming suyun alt na batt. Kendi lmnn yaklatnn farkna varma korkusunu yaayacan hi tahmin etmemiti. Ama ite oradayd... Buzdaki altm metrelik deliin iinde yavaa batyordu. Gzlerinin nnden onlarca sahne geti. ocukluuna ait sahneler. Kariyeri. Birinin 149 onu orada bulup bulmay acan dnd. Yoksa dibi boylay p donac ak... sonsuza dek buz ullarda sakl m kalacakt? Ming'in cierlerindeki oksijen tkenmiti. Yzeye kmaya alarak nefesini tuttu. Nefes al! Hissizleen dudaklarn birbirine kenetleyip bu igdy bastrmaya alt. Nefes al! aresizce yukar doru yzmeye alt. Nefes al! lmc l bir manta kar refleks sava srasnda, Ming'ie nefes alma igds bir anda azn kapal tutma abalarna galip geldi. Wailee Ming nefes ald. Cierlerine dolan suyun, akcier dokul arn yakan scak ya gibi bif etkisi vard. ten da doru yandn hissetti. Ne yazk ki, su hemen ldrmyordu. Ming buzlu suyu cierlerine ekerek yedi korkun saniye geirdi. Her nefes bir ncekinden daha ac vericiydi. ine ektii su, vcudunun mitsizce ihtiya duyduklarnn hibirini salamyordu. En sonunda buzlu karanl a doru batan Ming, bilincini kaybettiini hissetti. Etrafn evreleyen suda minik prlt lar grd. Hayatnda grd en gzel eydi. 37 Beyaz Saray'n Dou Randevu Kaps , East Executive Caddesi'ndq Dou Park 'yla Hazine Bakanl aras ndayd. Beyrut'taki deniz piyadeleri klas na yaplan saldrnn ardndan denen parmaklklar ve betoo' dubalar, bu girie misafirperverlikten ok uzak bir hava kazandrmt. Kapnn dnda duran Gabrielle Ashe saatine bakarken, gerginliinin arttn hissediyordu. Saat 16.45 olmutu ve henz hi kimse aramamt. DOU RA NDEVU KAPIS I, 16.30 YALNIZ GEL. Ite geldim, diye dnd. Sen neredesn? Kalabalk turistlerin yzlerini inceleyen Gab rielle birisinin dikkatini ekmesini bekliyordu. Birka adam ona yle bir gz atp yoluna devam etti. Gabrielle bunun iyi bir fkir olup olmadn sorgulamaya balamt. Nbeti kulbesindeki Gizli Servis memurunun artk gzn ona diktiini fark etmi ti. Muhbirinin korkaklk yaptna karar verdi. Ar parmaklklarn ardndan son bir kez Beyaz Saray'a gz gezdiren Gabrielle iini ekti ve gitmek zere arkasn dnd. Gizli Servis memuru arkasndan, "Gabrielle Ashe?" diye seslendi. Yurei azna gelen Gabrielle topuklar stnde dnd. E vet? Nbeti kulbesindeki adam, ona el sallad. Ask suratl ve zayf biriydi. "Grec einiz kii sizi bekliyor." Ana kapnn kilidini aarak, ona ieri girmesini iaret etti.

Gabrielle'n ayaklar yerinden kmldamyordu. "Ieri mi gireceim?" Adam ba n sallad. "Sizi beklettiim iin zr dilememi istediler." Ak kap giriine bakan Gabrielle, hl kprdayamyordu. Neler oluyor! Bunu hi mi hi beklememiti. imdi sabrsz grnen adam: "Siz Gabrielle Ashe'siniz, yle deil mi?" diye sordu. "Evet, ama..." "O halde beni izlemenizi iddetle tavsiy e ederim." Gabrielle'n ayaklar harekete gemiti. Eikten admn atar atmaz, kap arkasndan arparak kapand. 38 Gn ndan mahrum geirdii iki gn, Michael Tolland'n biyolojik saatini bozmutu. Saati akamst olduunu gsterdii halde, vcudu gece yars olduu konusunda srar ediyordu. Artk belgeselindeki son deiiklikleri yapm olan Tolland, tm video dosyasn dijital bir video diskine kaydetti ve karanlk kub bede yola koyuldu. Basna ayrlm kl blgeye vardnda diski, sunumu denetlemekle grevli bir NASA medya teknisyenine verdi. 151 Video diskini tutarken gz krpan teknisyen, "Teekkrler Mike," dedi. "zlenmesi gerek en televizyon programlarna yeni bir anlam getirecek, yle deil mi'?" Tolland yorgun bir edayla gld. "Umar m Bakan'n houna gider." "Hi hhcm yok. Her neyse, sen iini bitirdin. Artk oturup gsterinin tadn kart." "Teekkrler." Parlak klarla aydnlatlm bas na ay rlan blgede duran Tulland, gktan Kanada biras yla kutlayan neeli NASA alanlarna gz gezdirdi. Tolland kutlamaya katlmak istedii halde, kendini bitap, duygusal adans a tkenmi hissediyordu. Etrafta Rachel Sexton'a baknd ama herhalde hl Bakan'la konuuyordu. Tolland, Bakan, onu yayna karmak istiyor, diye dnd. Onu sulamyordu; gkta hakknda konuanlara ek olarak Rachel mkemmel grnrd. yi grnnn yan sra Rachel'da, Tolland'n tant kadnlarda nadiren rastlad etkileyici bir tavr ve kendine gven vard. Ama Tolland'n tand kadnlarn ou televizyondand, ya g sahibi acmasz kadnlar ya da kendilerine aslnda kesinlikle sahip olmadklar muhteem hir "karakter" havas verenler. Kalablklaan NASA alanlarnn yanndan sessizce uzaklaan Tolland, dier sivil bilim adamlarnn nereye kaybolduklarn dnrken, kubbedeki ara yollarda yryordu. Eer onlar da kendisinin yars kadar yorgun hissediyorlars a, byk an gelmeden nce ekerleme yapyor olmalydlar. Tolland biraz tede, terk edilmi deliin etrafndaki BBK iaretlerinin oluturduu emberi grebiliyordu. Bann stndeki bo kubbe, uzak hat ralarn bouk sesleriyle yank lanyor gibiydi. Tolland onlar umurs amamaya alt. Kendi kendine, hayaletleri dnme, dedi. Bu gibi zamanlarda genellikle yakasn brakmazlard, yorgun ya da yalnz olduu zamanlarda; kiisel bir zafer kazandnda veya bir kutlama yaptnda Bir ses, o simdi seninle olmalyd, diye fs ldad. Karanlkta tek bana dururken, gemiin at ralar aras nda kayboldu. Celia Birch yksek lisans yapt srada sevgilisiydi. Bir Sevgililer gnnde onu en sevdii restorana gtrmt. Garson Celia'nn tatls n getirdiinde, beraberinde tek bir gl ve prlant a yzk gelmiti. Celia hemen anlamt. Gzlerinde yalarla, Tolland' hayat nda olmad kadar mutlu eden tek kelimeyi sylemiti. "Evet," Heyecanla dolup taan ift, Celia'nn fen retmeni olarak i bulduu Pasadena yaknlarnda kk bir eve tanmt. Maa fazla yksek olmasa da bir balangt. Ayrca Tolland'n ryalarn ssleyen jeolojik aratrma gemisindeki ii bulduu San Dicgo'daki Scripps Oinografi Enstits'ne yaknd. Tolland'n ii ya da drt gn evden uz aklamasn gerektiriyordu ama Celia ile bir araya gelmeleri her defasnda tutkulu ve heyecanl oluyordu. Tolland denizdeyken maceralarndan baz larn Celia iin videoya kaydetmeye balam, gemide yapt iin mini belgesellerini ekmiti. Bir seferin ardndan, denizalt penc eresinden ektii bulank bir kay tla eve dnmt; kimsenin varlndan bile haberdar olmad tuhaf bir kemotropik mrekkepbalnn ilk grntleriyle. Tolland bu kaytta sunum yaparken cokuyla adeta denizaltdan haykryordu. Bu derinliklerde, demiti heyecanla, gerekten de binlerce kefedilmemi tr yayor! Biz sadece yzeydekilerin bir ksmn biliyoruz! Derinlerde hibirimizin hay al edemeyecei gizemler var! Celia, kocasnn evkine ve yapt ks a bilimsel aklamalara hayran kalmt. Bir hevesle bu kayd snftakilere gstermi ve bir anda aranan bir video olmutu. Dier retmenler dn almak istiyorlard.

Aileler kopyas n almak istemilerdi. Herk es sabrszlkla Michael'n bir sonraki kaydn bekliyor gibiydi. Birden Celia'nn aklna bir fikir gelmiti. NBC'de alan bir okul arkadan arayp ona video bandnn kopyasn gnderdi. 153 ki ay sonra Michael Tolland, Celia'nn yanna gelip;-Kingman Plaj'nda birlikte yrmeye teklif etti. Umutlarn ve hayallerini paylamak iin gittikleri, onlar iin zel bir yerdi. Tolland, "Sana sylemek istediim br ey var," dedi. Sular ayaklarn yalarken Celia durup kocasnn elini tuttu. "Ne o?" Tolland cokuyla konuuyordu. "Geen hafta NBC televizyonund aradlar. Bir deniz belgeseli dizisi sunmam gerektiini dnyorlar. harika. Gelecek yl deneme yay n yapmak istiyorlar. nanabiliyor musun!" Celia parldayan gzlerle onu pt. "Inanyorum. Harika olacak." Alt ay sonra Celia arlardan ikyet etmeye baladnda, Toland'la birlikte Catalina aklarnda seyrediyorlard. Birka hafta umursamadl ar ama sonunda arlar artt. Celia muayene olmaya gitti. Bir anda Tolland'in hayal dnyas kbusa dnmt. Celia hastayd. ok hastayd. Doktorlar, "lerlemi lenfoma," diye aklyorlard. "Onun yandakilerde ender rastlanr ama duyulmam deil." Celia ile Tolland saysz klinikle hastaneye gidip uzmanlara danmlard. Cevap hep aynyd. Tedavi edilemez. Bunu kabul edemem! Tolland derhal Scripps Enstits'ndeki iin istifa edip NBC belges elini bir kenara att ve tm enerjisiyle sevgisini Celia'nn iyilemesine younlatrd. Celia da acya zarafetini bozmadan katlanarak byk bir mcadele veriyor, bu sadece Tolland'in onu daha ok sevmesine neden oluyordu. Onu Kingman Plaj'nda uzun yrylere kard, diyet yemeklerini haz rlad ve iyiletii zama n yapacaklarna dair hikyeler anlatt. Ama bunlar gereklemeyecekti. Michael Tolland sadece alt ay sonra kendini, souk bir hastane odasnda lmekte olan karsnn yannda otururken buldu. Artk kars nn yzn tanyamyordu. Kans erin amans zlyla sa dece kemot erapinin acmas zl ba edebiliyordu. Celia art k iskelet gibi kalmt. En zor olan son saatlerdi. Bouk bir sesle, "Michael," dedi. "Vakit geldi." "Hayr." Tolland'in gzleri yerinden frlamt. Celia, "Yaamay a devam edeceksin," dedi. "Etmek zorundas n. Baka bir ak bulac ana sz ver." "Asla baka ak istemeyeceim." Tolland bunu itenlikle sylemiti. "renmek zorundasn." Celia haziran aynda gneli bir pazar sabah lmt. Michael Tolland kendini palamarndan kurtulup kudurmu bir denizde srklenen gemi gibi hissediyordu. Pusulas amt. Haftalarca kendini kaybetmi bir ekilde dolat. Arkadalar yardm etmeye alt ama gururu ac malarna katlanamazd. Sonunda, bir seim yapmam gerek, diye dnd. alrsn ya da lrsn. Zor bir karar veren Tolland, kendini Amazing Seas almalarna verdi. Program gerek anlamda hayatn kurtarmt. Takip eden drt yl boyunca Tolland'in belgeseli alp ban gitti. Arkadalarnn pat anlk uralarna ramen Tolland sadece birka kiiy le kt. Hepsi de fiyaskoyla ya da kar lkl hayal krklyla sonulannca Tolland bu iten vazgeerek sosyal hayat ndaki eksikliin suunu youn i temposuna ykledi. Ama yakn arkadalar iin gereini biliyordu; Michael Tolland henz vlyildi. Gkktann kartld ukur Tolland'in nnde belirince, onu ac dolu dncelerinden ekip ald. Hatralarnn sk nt sn zerinden atarak delie yaklat. Karanlk kubbede, deliin iindeki erimi suyun adeta gerek st ve byl bir gzellii vard. Havuz un yzeyi, ay nn aydnlatt bir gl gibi parlyordu. Tolland'in gzleri su yzeyindeki lt lara kayd. Sanki birisi suyun stne mavi -yeil prlt lar serpitirmiti. bir sre bu prlt lara bakt. Tuhaf gelen bir ey vard. 155 ilk baktnda, parldayan suyun, kubbedeki projektr klarn yansttn dnmt. Ama imdi yle olmadn anly ordu. Prltlarn yeil bir rengi vard ve sanki belirli bir ritimle yanp snyorlard. Sanki suyun yzeyi canlyd ve kendi kendini aydnlatyordu. Tereddde den Tolland, daha yakndan bakmak iin iaretlerin arkas na ilerledi. Habik renin dier ucundaki Rachel Sexton, GTH konteynerinden kp karanla girdi. evresini kuatan karanlk kubbede ynn ararak, bir sre durdu. Habikre, art k sadece kuzey duvarna yaslanm

medya klarnn yansmasyla aydnlanan geni bir maaraya dnmt. Karanlk yznden cesaretini kaybeden Rachel, igdsel olarak bas na ayrlm aydnlk blgeye doru yrmeye balad. Beyaz Saray alanlarna verdii brifingden memnundu. Bakan'n yapt emrivakinin aknln stnden attktan sonra, gkta hakknda bildii her eyi kolay bir dille aktarmt. Konutuka, bakanlk alanlarnn yzlerindeki kukucu ok ifadesinin, umut dolu bir inan ve en sonunda hay retle kabulleni e dnn izlemiti. Ilerinden birinin anszn, "Dny a d nda yaam m?" diye bardn duymutu. "Bunun ne anlama geldiini biliyor musunuz?" Bir bakas, "E vet," diye cevaplamt. "Bu seimi kazanacamz anlamna geliyor." Rachel basna ay rlm hareketli blme yaklarken, az sonra yaplacak duyuruyu dnd. Babasnn, kendisini ve kampanyasn bir kere de ezip geecek bakanlk silindiriyle hezimete uramay gerekten hak edip etmediini d nmekten kendini alamad. Cevap elbette, evet idi. Babas na kar zaaf gsterdii zamanlarda Rachel Sexton'n annesini hatrlamas yetiyordu. Katherine Sexton. Sedgewick Sexton'n ona verdii ac ve utanc n aff yoktu... akam eve ge gelmeler, kendini dev aynasnda gren davranlarve parfm kokmalar. Babas sahte din duy gulrnn arkasna saklanyordu. Yalan syleyip aldatrken, Katherine'nin onu terk etmeyec eini biliyordu. E vet, diye karar verdi. Senatr Sexton hak ettiini bulacak. Basna ayrlan blmdeki kalabalk nee iindey di. Herkesin elinde bira vard. Rac hel kendini erk ekler partisindeki kz renci gibi hissederek kalabala yaklat. Michael Tolland'n nereye gittiini merak ediyordu. Corky Marlinson yanna geldi. "Mike' m aryorsun?" Rachel armt. "ey... hayr... saylr." Corky ba n bkknlkla iki yana sallad. "Biliyordum. Mike az nce ayrld. Sanrm biraz ekerleme yapmaya gitti." Corky gzlerini ksarak lo kubbey e bakt. "Ama yine de onu yakalayabilirsin sanrm." Muzip bir tebessmn ardndan eliyle iaret etti. "Mike suyu ne zaman grse bysne kaplr." Corky'nin kar taraf iaret eden parman gzleriyle takip eden Rachel gkta nn kartld ukurun banda duran Michael Tolland'n siluetini grd. "Ne yapyor'?" diye sordu. "Oras biraz tehlikeli." Corky srtt. "Su dkyor herhalde. Haydi gidip arkadan itelim." Rachel ile Corky karanlk kubbede, gktann k artld delie doru ilerlediler. Michael Tolland'a yaklatklar s rada, Corky, ona seslendi:"Hey, balkadam! Dalg kyafetlerin nerde?" Tolland arkas n dnd. Rachel, lo kta bile Tolland'n vakur ifadesini grebiliyordu. Yz, k aadan vuruyormu gibi garip bir ekilde aydnlanyordu. "Her ey yolunda m Mike?" diye sordu. "Pek saylmaz." Tolland suyu iaret etti. Ikaz iaretlerinin yanna gelen Corky, ukurun ba ndaki Tolland'a at ld. Suya bakar bakmaz Corky'nin ruh hali duruldu. ukurun evresindeki 157 iaretlere doru yryen Rachel yanlarna geldi. Delie gz gez dirince, yzeyde grd mavi -y eil prlt lar onu hayrete drd. Su stnde sanki neon toz zerreleri yzyordu. Yeil k verip snyor gibiydiler. ok gzel bir grnt oluturuyordu. Yerden bir buz paras alan Tolland, suyun iine frlatt. Buzun dt yerde srayan su, fosforlu yeil kla yakam ozland. Endieli grnen Corky, "Mike," dedi. "Ltfen bunun ne olduunu bildiini syle." Tolland kalarn att. "Ne olduunu gayet iyi biliyorum. Yalnz burda ne ii. var onu anlayamadm." 39 Ildayan suya bakan Tolland, "Burda kamllar var," dedi. "Karanlar m var?" Corky yzn ast. "Kendi adna konu." Rachel, Michael Tolland'n espri kaldracak havada olmadn anlyordu. Tolland, "Nasl olur bilmiyorum ama bir ekilde bu suda biyolmines an ift kirpikli planktonlar var," dedi. Rachel, "Biyolminesan ne?" dedi. ngilizce konu. "Lsiferin denilen lminesan bir katalizr okside edebilen tekh hcreli plankton." Bu Ingilizce miydi? Derin bir nefes alan Tolland, arkada na dnd. "Corky, bu delikten kardmz gkta nda yaayan organizmalar bulunmas olasl var m?

Corky bir kahkaha patlatt. "Ciddi olalm Mike." "Ben ciddiyim." "Hi ihtimal yok Mike! nan bana, eer NASA yetkilileri o tata dnya d yaayan organizmalar olduundan en ufak bir phe duysalard, emin ol asla ordan alp da a k havaya kartmazlard." Tolland bir nebze rahatlam grnse de, daha derin bir esrar bu huzuru bozuy ordu. Tolland, "Mikroskopla bakmadan emin olamam ama," dedi. "nyrrophyta filumundan biyolminesan bir plankton gibime geliyor. Ate bitkisi anlamna gelir. Kuzey Buz Denizi bunlarla doludur." Corky omuzlarn silkti. "O halde neden uzaydan olup olmadklarn merak ettin?" Tolland, "nk gkta buzullarn altnda gmlyd; kar ya yla biriken tatl su. O delikteki su, buzullarn erimesiyle olutu ve yzyldr donmu haldeydi. Deniz canllar oraya nasl girmi olabilir?" dedi. Tolland'n aklamas uzun bir sessizlik getirmiti. Havuzun kenarnda duran Rachel, akln bakt eye vermeye alt. Gktann kartald delikteki biyolminesan plankton. Ne anlama geliyor? Tolland, "Aada bir atlak olmal," dedi. "Tek aklamas bu. Planktonlar deliin iine, okyanus sularnn szd bir yarktan girmi olmal." Rachel anlamamt. "Szmak m? Nerden?" Okyanustan buraya kadar ceRover'la yapt uzun yolculuu hatrlad. "Sahil burdan en az kilometre uzakta." Corky ile Tolland, Rachel'a tuhaf bir bak frlattlar. Corky, "Dorusunu istersen," dedi. "Okyanus tam altmzda. Bu buz ktlesi yzyor." Zihni fena halde karan Rachel, iki adamabakt. "Yzyor mu? Ama... biz buzulun stndeyiz." tolland, "E vet buzulun stndeyiz," dedi. "Ama karada deiliz. Buzullar bazen byk kara paralarndan koparak denize kar rlar. Buz sudan daha hafif olduu iin buzullar yzmeye devam eder, okyanusun stnde buzdan dev bir sal gibi gezinirler. Buz katmannn aklamas budur... buzullarn yzen ksm." Duraksad. "u anda denizden yakla k bir bu uk kilometre uzaktayz." Iyice sersemleen Rac hel, bir anda huzursuzlua kapld. Tam da et rafnda grdklerine al rken, Kuzey Buz Denizi stnde durmak fkri korkuya kaplmasna neden olmutu. 159 Tolland, onun ted irg inli in i sezmi gib iydi. Aya n kendinden emin b ir eday la yere vu rdu . " End ielen me. Bu bu z do ksan met re kaln l nda bunun alt m met res i, barda n iind eki bu z kp g ib i suyun alt nd a yzyor. Bu bu z kat man n o lduka sa lam klar. stne gkdelen b ile ina edileb ilir." Tam manas yla ikna o lmayan Rachel donuk b ir ifadey le ban sallad. Kuruntu lar b ir yana, To lland'n plan kton larn geld i i yer hakkndaki teorisin i yen i yen i an lamaya balyordu. Buradan okyanusa kadar inen atlak olduunu dnyor, bu yoldan planktonlar yukardaki delie kyorla r. Rach el bunun mant kl old uuna karar verd i ama y in e d e can s kan b ir ikilem vard. Yap sal srekliliin i doru lamak iin bu zdan saysz nv e kartan No rah Mango r, b u zu lun btn l nden o k emin konu mutu. Rachel, Tolland 'a bakt . " Bu zu lun kusursuzluunun, t m kat man tarihlendirme kay t larn n temeli olduunu sanyordu m. Dr. Mangor buzda hi at lak veya yark bulun mad n sylememi miydi?" Co rky ka larn att . "Anla lan bu z kralies i bu ii y zne bulatrd." Rachel, bunu yksek sesle syleme, yoksa buz kazmasn kafana yersin diye dnd. Tolland fosfo rlu yarat klara bakarken, enesini svazlad. " Baka b ir aklamas yo k. Mutlaka bir at lak olmal. Okyanusun stndeki bu z kat man n n a rl , p lan kton as ndan zengin den iz suyunu delie do ru yukar itiyor olmal." Rachel, ne atlakms ama, diye dnd. Eer buradaki buz kalnl doksan metre ve deliin derinlii alt m metre idiyse, varsaylan bu atlak kat bu zda otuz metre boyunca ilerliyor olmalyd . Norah Mangor'n deney nvelerinde hi atlak izine rastlanmamt. Tolland , Corky 'ye, " Bana b ir iy ilik yap," ded i. " Gid ip Norah' bu l. Tan r'ya dua edelim de bu bu zu l hakknda b ize sylemed i i bir eyler b iliyor olsun M ing 'i de bu l, belki b ize bu parldayan hayvanc klarn n e

olduunu syler." Corky yola koyulmutu. YENDEN delie g z atan Tolland, arkasndan, "Acele etsen iy i o lur," diye seslendi. "Bu biyol minesansn zayflad na yemin edebilirim". Rachel delie bakt. Yeil ren k kesin likle eskisi kadar parlak deildi. Parkasn karan Tolland, deli in yannda yere uzand. Akl karan Rachel, onu seyrediyordu. "Mike?" "Tuzlu su szyo r mu, onu an lamak istiyo ru m." Palt o s u z buzun stnde yatarak m?" "H-h ." Tolland karn n n stnde deli in kenarna y aklat. Parkan n b ir ko lunu kenarda tutarak, dier ko lu suya deinceye kadar aa sarktt . "Dnyann bir numaral o kyanus bilginlerinin kulland , son derece kesin sonular VERen bir tu zlu luk testtir. Buna 'slak ceket i yalamak' den ir." B u zu l kat man n n stndeki Delta -Bir ku mand a band a m cadele anlald kad ary la, i ler abu k z lmeye ba lam t . "Idareciy i aray n," dedi. "Cidd i bir sorunumu z var." verirken de l i in etrafnda toplanan

kalabaln stnde uan hasar grm mik ro b o t u ynlendirmeye abalyordu. Aadan gelen sohbetlerden

40
Gab rielle Ashe, bir gn bakan lk saray nda alp lken in gelece in i ynlendiren e l it takmn b ir paras olma hayalleriy le, genliinde saysz Bey az Saray 'a yap lan halk tu rlarn a kat lmt . A ma o anda, dnyan n baka BR Yerinde olmay tercih ederdi. Gi zli s erv is memu ru Gab rielle' gsteri li g iri salo nuna alrken , muhb iri n in ne yap maya alt n merak ed iyo rdu. Gab rielle'i 161 Beyaz Saray'a davet etmek akl kr deildi. Ya beni grrlerse? Son zamanlarda Senator Sexton'n sag kolu olarak medyada fazlaca grnmt. Birisi mutlaka onu tanyacakt. "Bayan Ashe?" Gabrielle ban kaldrp bakt. Giri salonunda kibar yzl bir nbeti ona itenlikle glmsedi. "Ltfen uraya bakn." Eliyle iaret etti. Fla ampul, gsterdii yere bakan Gabrielle'in gzn ald. "Teekkrler bayan." Onu bir masaya gtren nbeti, bir kalem uzatt. "Ltfen giri kaydn imzalayn." nne deri ciltli ar bir defter itti. Gabrielle kay t sayfasna bakt. nndeki sayfa botu. Bir zamanlar Bey az Saray ziyaretilerinin, ziyaretin gizliliini korumak adna kendi sayfalarn imzaladklarn duyduunu hat rlad. Kendi adnn kar sn imzalad. Gizli bir grme iin bu kadarr ok fazla. Metal detektrden geen Gabrielle'a, bunun ard ndan stnkr arama yaprld. Nbeti glmsedi. "Hoa vakit geirin Bayan Ashe." Gabrielle, Gizli Servis memurunu seramik kapl koridordan ikinci bir gvenlik masasna kadar takip etti. Burada bir baka nbeti, yapraklama makinesinden kan ziyareti kartlarn dzenliyordu. Bir delik ap ip baladktan sonra Gabrielle'n ba ndan geirdi. Plastik hl scakt. Kimliin stndeki resim, on be saniye nce koridorun aasnda ektikleri ipak fot oraft .

Gabrielle etkilenmiti. Hkmetin verimsiz altn kim sylyor? Yola devam ederlerken, Gizli Servis memuru onu Beyaz Saray'n derinliklerine gtryordu. Her admda Gabrielle'rn huzursuzluu biraz daha art yordu. Gizemli daveti her kim yaptysa, grmeyi gizli tutmak gibi bir kaygs olmad anlalyordu. Gabrielle'e resmi bir ziyareti kart kartlm ve ziyareti deft erini imzalamt. imdiyse, halk turlarnn topland B eyaz Saray'n birinci katnda ayan beyan yryordu. Rehberlerinden biri turistlere, "Buras da Porselen Odas," diyordu. "Nancy Reagan'n 1981 ylnda, dikkat ekici bir harcama olarak tartma balatan 952 dolarlk yemek takm burda." Gizli Servis memuru Gabrielle' turun yanndan geirip baka bir turun aaya indii geni bir mermer merdivene doru gtrd. Rehber, " yz metrekarelik Dou Odas'na girmek zeresiniz," diye anlat yordu. "Bir zamanlar Abigail Adams, John Adams 'n amarlarn buraya asard. Ardndan, James Madison pazarla oturmadan nce, Dolley Madison'n eyalet bakanlaryla iki itii Krmz Oda'ya geeceiz." Turistler gldler. Merdivenin nnden geen Gabrielle binan n, bir dizi ip ve barikatla kapatlm daha zel bir blmne doru ilerledi. Buradan Gabrielle'n sadece kitaplarda ve televizyonda grd bir odaya girdiler. Nefesi daralyordu. Tanrm buras Harita Odas ! Hibir tur buraya giremezdi. Odann da doru a labilen panel duvarlar kat kat dizilmi dnya haritalarn gsterirdi. Buras , Roosevelt'in 2. Dny a Sava'n planlad yerdi. Fakat ayn zamanda Clinton, Monica Levinsky'yle olan ilikisini bu odada itiraf etmiti. Gabrielle bu zel dnceyi aklndan zaklat rd. En nemlisi, Harita Odas'nn Bat Kanad'na -B eyaz Saray'da as l siyasal arlkl kiilerin alt blme giden bir geit olmasyd. Gabrielle Ashe'in gitmeyi umduu en son yer burasyd. E -postalar ak gz bir gen stajyerin ya da daha nemsiz ofislerden birinde alan. bir sekreterin gnderdiini sanmt. yle olmad ortadayd. Bat Kanad'na gidiyorum. Gizli Servis memuru onu hal serili koridorun sonuna kadar gtrd ve isimsiz bir kapnn nnde durdu. Kapy vurdu. Gabrielle'n kalbi hzla arpyordu. Ieriden birisi, "Ak," diye seslendi. 163 Adam kap y aarak, Gab rielle'a ieri girmesin i iaret ett i. Gabrielle ieri ad mn att . Panju rlar aa indirilmi lo bir odayd Karan lkta masa banda oturan bir kiin in belli belirsiz siluetin i seebiliyordu. "Bayan Ashe?" Ses, sigara du man larn n arkas ndan gelmit i. "Ho geldiniz." Gabrielle'n g zleri karan la al rken , tan d k b ir simay kart maya balaynca, tm kaslar hayretle gerildi. Bana e-posta gnderen kii BU mu? Marjorie Tench sou k b ir ses le, " Geld i in iz iin teekk r ed erim!" dedi. Gab rielle, " Bay an... Tench?" d iye kekelerken, b ird en n efes alamaz o ldu. "Bana M arjo rie d iyeb ilirs in." Sigara du man n bu rnundan ejderha g ibi fleyen irkin kadn ayaa kalkt . "Sen ve ben o k iy i dost olaca z."

41
Gktan n kart ld deli in banda Tolland, Rachel ve Corky'y le b irlikte du ran No rah Mango r, uku run zifiri karan l na bakyordu .

"Mike," dedi. "Akllsn ama delisin. Burda b iyol minesan falan yok." To llan d imd i v id eoy a ekmed i in e y an yo rd u; Co rky , No rah il i Ming'i aramaya g itt iinde biyol minesan snmeye ba lamt. Birka dakika iinde t m parldama durmutu. To lland suya baka bir buz paras frlatt ama hib ir ey olmad . Yeil sular sramamt. Corky, "Nereye kayboldu lar?" diye sordu. Tolland'n iyi b ir fikri vard. Biyolminesan -doadaki en zeki savunma mekanizmalarndan biri- bask altndaki plan ktonlar iin doal bir tepkiydi. Daha byk o rgan izmalar tarafndan t ket ilece ini sezen plan kton lar, ilk saldrganlar korkutacak daha byk yrtclar ekme midiyle yanp snerdi. Bu kez bir atlaktan giren p lan ktonlar birdenbire kend ilerin i tatl su ortamnda bulmu ve tatl su onlar yavaa ldrrken panikle biyolminesansa balamlard. "Sanrm ldler." No rah, " Bence ldr ld ler," d iye dalga g et i. "Pas kalya tavan gelip onlar yedi." Corky fkeyle ona bakt. "I ldamay ben de g rd m Norah ." "LSD almadan nce mi ald ktan sonra m?" Corky, " Bu konuda neden yalan syleyelim?" diye sordu. "Erkekler yalan syler." " Ev e t , kadn larla yat mak iin, ama b iyo l minesan p lan kton lar hakkn d a as la yalan sylemezler." T o l l a n d iini ekti. "Norah, buzun alt ndaki okyanuslarda planktonlarn yaadn b ild iine eminim." Nnorah fkey le, "Mike," dedi. "Ltfen bana iimi anlat ma. Kuzey Kutb u 'n d a k i bu z kat man larnda iki y zden fazla diyato m tr yaar. On drt ototrofik nanokamh lar, yirmi heterotrof kaml, krk heterotrof ift kirpi k l i v e ok-klllar, iftayakllar, krekayakllar, krill'lerle balklar da dahil olmak zere, sryle okhcreli tr . Baka sorusu olan var m?" To lland su rat n as mt . " Demek ki Ku zey Kutbu faunas n bend en daha iy i b iliyo rsun ve altmzda pek ok yaam tr o lduu konusunda hemfik iriz. O zaman ned en b iyo l minesan p lan kton lar g rd m zden pheleniyorsun?" "n k M ike, bu u kur sms k kapal. Kapal b ir tat l su ortam. Buraya hib ir o kyanus planktonu giremez!" Tolland , "Ben suda tu z tad ald m," d iye srar ett i. " o k az ama var. Bu raya b ir ekilde tuzlu su giriyor." No rah pheci b ir tav rla, "Peki," dedi. "Tu z tad ald n. Ter iindeki parkan n ko lunu y alad n v e KYYT younlu k t aramalary la on be nve rnein in yanl o lduuna karar verd in." 165 Tolland ispat lamak i in parkasn n slak ko lunu u zatt . "Mike, lanet ceket in in ko lu nu yalamayaca m." Delie bakt . "Peki s zde p lan kton s r lerin in n eden bu s zde at laa g ird iklerin i sora b ilir miy im acaba?" Tolland cesurca, "s olabilir mi?" dedi. "s pek o k deniz canlsn etkiler. G kta n kart rken onu stt k. Plan kton lar igdsel o lara k delikteki d aha s cak ortama ekilmi o lab ilirler." Corky ba n sallad. " Kulaa mant kl geliyor." "Mantkl m?" Norah gzlerin i devird i. " Biliyor musunuz, dll I fizikiyle, dnyaca nl bir okyanus bilg ini iin o lduka kaln kafal tip lersin iz. Acaba h i akln za geldi mi, b ir atlak o lsa bile -ki sizi temin ederim yok- den iz suyunun bu kuyuya girmes ine fiziksel adan imkn iht imal yo k." Acnakl bir k msemey le onlara bakt . Corky, "A ma Norah..." diye ba layacak o ldu.

"Beyler! Burda deniz seviyesinin stndeyiz." Ayan bu za vurdu. "A lo? Bu buz kt lesi den izden otu z met re yu karda. Bu bu z kat man nn sonundaki by k uu ru mu hat rlyo r musunu z? Oky anustan daha yukarday z. Eer bu havuza ilerleyen bir atlak varsa, suyun kuyudan dar akmas lazm, ieri deil. Buna yerekimi den ir." Tolland i le Co rky b irb irlerine baktlar. Co rky , " Kah retsin," ded i. " Bunu dn memitim." No rah eliy le su do lu h avu zu gsterd i. "Ayrca su seviyes in in h i de i medi ini fark et mi olmalsnz." To lland kend in i ap tal g ib i h issed iyo rdu . No rah kes in likle h aklyd . Eer b ir atlak varsa suyun dar akmas gerekiyordu, ieri deil. To lland bun dan sonra ne yap aca n dnerek u zun ca b ir sre sessizce ayakta durdu. "Pekl." To lland iin i ekt i. " G rne baklrsa at lak teo risi mant a ay kr. A ma sud a b iyo l minesan grd k. karlacak tek sonu bunun kapal b ir o rt am o lmad . Bu z tarih lend irme verilerin in bu zu lun btnl nermesine dayand n b iliyoru m ama..." "nerme mi?" No rah'n n son derece rahatszlk duyduu belli o luyordu . "Bun lar sad ece ben i m v erilerim de il M ike, unu ttun mu ? NA SA da ay n sonulara vard. Hepimiz buzu lun tek parall n teyit ett ik. atlak yok." To lland kubben in d ier t arafnd a b asn kon ferans verilecek b l m et rafnda top lan m kalabal a bakt . "Her ne o luyorsa, samimiyet le sylyorum, sanrm mdre b ild irmemiz gerekecek ve..." "Tam sa malk!" Norah fkeyle t slyordu. "Bu buzu l kat mann n hi bo zulmam olduunu sylyorum. Tuz tad alnd veya sama sapan halsinasyonlar grld diye nve verilerimin sorgulan mas na izin vere mem" Hmla yaknlardaki bir ara gere blmne gitti ve baz aletler almaya balad. "Doru dzgn su rnei alp burda tuzlusu plankttonu olmad n size gstereceim... l ya da d iri!" Norah erimi havu zdan su rnei almak iin ip le steril b ir p ipet u zat rken, Rachel ile d ierleri onu seyrett i. No rah, miny atr teleskopu and ran min ik b ir alet in iin e b irka damla aktt . Ard ndan alet i, ku bben in d ier tarafndan yay lan a do ru tut arak mercekten bakt . San iy eler g emeden lanet o ku maya ba lamt . "Aman Tan rm!" Alet i sallayan No rah bir kez daha bakt . "Lanet o lsun Bu refrakto metre bozu lmu olmal!" Corky sev inerek, " Tu zlu su mu?" d iy e so rdu. No rah kalarn att . " Ks men. Y zde den iz suyu ierd i in i gsteriyo r ki bu kes in likle imknsz. Bu bu zu l bir kar y n . Saf tat l sudan olutu. Hi tuz olmamal." Norah rnei yaknndaki bir mikroskoba gtrerek inceledi. Homurdanyordu. Tolland , "Plan kton mu?" diy e sordu . "G. Polih edra" d erken sesi art k yat mt . " Biz bu zu l u zman larn n bu z kat manlar altndaki okyanuslarda ska rastlad b ir p lankton tr." Omzunun stnden Tolland'a g z att. "lmler. Y zde tu zzlu su ieren b ir ortamda yaayamad klar an lalyor." 167 D rd, derin kuyunun yan nda b ir sre sessizce durdu lar. Rachel, bu elikin in bu lu asndan ne an lam ifade ett i in i an lamaya al yordu. G ktan n at u fu klarla kyasland nda bu kmaz ok u fak grn yo rdu , ama y ine de b ir ist ih barat u zman o lan Rachel, bu n dan o k d aha k k so ru n lar

y znd en n ice t eo rilerin suy a dt n grmt. "Burda neler o luyor?" Ses uultuyu andryordu . Herkes ban kald rp bakt. Karan l n iinden NA SA md rnn kaba saba s ilueti belird i. Tolland, " Havuzdaki suyla ilg ili kk b ir tereddd m z var," dedi. " zmeye alyoruz." Co rky ad eta nee iindeyd i. " Norah 'n n bu z verileri h ap yuttu." Norah, " Bir tarafm ye," diye fsldad. Mdr kaln kalarn atarak yan larna yaklat. " Bu z verilerin in ne si varm?" Tolland kararsz bir eday la iin i ekt i. " G ktann kart ld havu zda y zde o ran nda tu zlu suya rast lad k, ki bu da g ktan n h i bo zu lma m t at l su bu zu lunda sakl kald bu zu l b ilim rapo ru y la eli iyo r." Durdu . "Ay rca p lankton lar da var." Ekstro m kzm g ib iydi. " Bu elbette imknsz. Bu buzu lda h i at lak yok. KYYT taramalar bunu doruluyo r. Bu g kta tek para h alind eki bu z yata nda g m lyd." Rachel, Ekstro m'un hakl o lduunu biliyo rdu . NASA 'n n youn lu k taramalarna baklacak olu rsa buz kat man ta gib i sa lamd . G ktan n! her taraf on larca metre don mu bu zu lla rt ly d. Hi at lak yo ktu . Rachel younlu k taramalarnn nasl yapld n hayal et meye alrken, garip bir dnceye kap ld ... Ekstro m, "Ayrca," diyo rdu. " Dr. Mangor'n nve rnekleri bu zulun btnln tey it ett i." Refrakto met rey i masan n stne vu ran No rah, " Kes in likle!" d ed i. "ift tey it. Bu zda h i at lak izg isi yo k. Bu y zden tu z ve p lan kton iin b i r aklama bulamyoruz."Ses indeki yreklilie kend i b ile aran Rachel, " Dorusunu istersen iz dedi. " Baka bir ihtimal var." Ani b ir ilhamla, en akla gelmeyecek hatralar canlan mt . imd i herkes dn m ona baky ordu . G zlerinde a ikr b ir ku ku ifad esi vard. Rachel g l msedi. "Tuz ve p lanktonun son derece mantkl bir aklamas var." Tolland'a ineley ici bir bak frlatt. " Ve samimi olmak gere kirse Mike, senin aklna nasl gelmedi ine ardm."

42
Buzulda donmu plan kton mu?" Co rky Marlinson, Rache l'in aklamas n d an ikna olmu gibi deildi. "Hevesin kursanda kalsn istemem ama genellikle b ir ey donunca l r. Bu k k hay lazlar b ize g z krp y o rd u , unuttun mu yoksa?" Et kilen mi gzlerle Rachel'a bakan To lland, "Aslnda," dedi. "Hakl o lab il ir . Ortam gerektirdiinde zahiri lm yaayan birka tr var. Bir za m a n l a r bu fenomen hakknda bir blm hazrlamtm." Rachel b a n sallad . " G llerde d onan ve bu zlar z len e kadar beklemek zo runda kalan turnabalklarn gstermitin.-Ayrca llerde bnyesindeki tm suyu kaybeden, onlarca yl bu ekilde kalan ve yamur yad nda yenid en hay ata dnen , t ard ig rad bce i d enen mikroo rgan izmalardan bahsetmitin." Tolland kend i kendine gld . " Demek prog ramm gerekten seyred iyorsu n . " Rachel biraz utanga bir tavrla o mu zlarn silkt i.

169
Norah, "Ne sylemeye alyo rsunuz Bayan Sexton?" d iye sordu. To lland , " unu sy lemeye alyo r," ded i. " Ki b en bunu daha nce j fark et mi o lmalyd m. O p rog ramda

bahsett i im trlerden b iri, her k f | Ku zey Kutbu 'ndaki bu zu llarda donan , o rda k uy kusuna yat an ve her yat buzu llar erid i ind e y zp g iden b ir p lan kton t ryd ." To lland du rak d i. " O p rog ramda gst erd i im t rler bu rda g rd m z b iyo l min esai trlerden de ild i ama ayn ey o lmu o lab ilir." Michael To llan d onu n fikrin i b eend i i iin heyecan lan an Rachel , " Don mu p lan kton lar bu rd a g rd m z her ey i aklayab ilir," d ed i,! "Gemi b ir zamanda bu zu lda b ir at lak a lm o lab ilir, p lan kton asndan zeng in tu zlu suy la do lar ve son ra yen iden donar. Ya bu bu zu lda de don mu tu zlu su cep leri varsa? Don mu p lan kton b arnd ran d on mu d en iz suyu. Dnn, siz st lm g ktan yu kar kald rrken don mu bir tu zlli su ceb inden gemi o lab ilir. Tu zlu sudan o luan bu z erir, p lan kton lar uy kusundan uyandrr ve tat l suya az miktarda tu zlu su karr." "Ah, Tan r a kn a!" No rah kar t b ir ifadey le in ler g ib i ses kard "Birden herkes buzul uzman o ldu!" Corky de phey le bakyo rdu . "A ma KYYT youn lu k taramas y aparken tu zlu su bu z cep lerin i t espit et mez miyd i? Ne d e o ls a d en iz s u bu zuy la tat l su buzlarn n younluu birb irinden farkl." Rachel, " o k az fart l," ded i. Norah , " Y zde d rt nemli b ir farkt r," d iye kar kt . Rachel, " Evet laboratuvarda," d iye cevap verd i. "A ma KYYT ltlerin i 120 mil yu kardan yap yor. Bilgisayarlar belirgin -buz ve balk, gran it ve kireta - farkllklar ay rt et mek zere tasarland ." Mdre dnd. "KYYT u zaydan younlu k lerken, tu zlu su buzuyla tatl su buzunu birb irinden ay rt edemed iin i dnmekte haksz my m?" Mdr b an sallad . " Do ru . Y zd e d rt l k o ran , KYYT'un hat a pay eiinin altnda. Uydu tatl su buzuyla tuzlu su buzunu ayn kabul etmitir." To lland imd i merak et mi g ib i g rnyo rdu. " Bu ayn zamanda havu zda suyun sab it sev iyed e kalmas n da aklar." Norah'y a b akt . " Delikte grdn plan ktonlara ne deniyordu?" Norah, "G. Polihedra," dedi. "imdi de G. Polihedra buzda k uykusuna yatab il i r mi diye merak ediyorsunuzdur. Cevabn evet oluu sizi sevindirecekt ir. Kesin likle. G. Polihed ra buz kat man lar etrafnda sr ler hal in d e bulunur, b iyol minesan yapar ve buzun iinde k uykusuna yatabilir. Ba ka soru var m?" Herkes b irb irine bakt . Norah'n n ses tonundan, devamnda b ir "ama" gelecei anlalyordu yine de Rachel'n teorisini dorulam gibiydi. To lland , " O h alde," ded i. "M mkn o lduunu sy lyo rsun y le de il mi? Bu teori mantkl m?" Norah " Elbette," ded i. "Tam b ir geri zek lysan." Rachel fkey le at ld. " Pardon anlayamad m?" No rah M ango r ile Rachel bak larn b irb irlerine d ikt iler. "San rm mes le in izde b ilg in in azl teh likeli b ir eydir, yan lyor muyu m? Inan n bana, ayns buzu lbilim iin de geerli." Norah gzlerini etrafndaki d rt ki ide teker teker gezd irdi. " Bunu imd i herkesin an lamas iin bir kez ve son olarak aklayacam. Bayan Sexton'n ileri srd tu zlu su cepleri vard r. Bu zu l u zman lar bunlara yark derler. Bununla b irlikte ya rklar tuzlu su ceplerinden deil, u zantlar sa teli kaln lnda olan tuzlu su buz ala rndan meyd ana gelirler. Bu derin likt eki havu zda y zde o ran nda tuzlu su olmas iin, o gktann baya fazla yarktan gemesi gerekiyor." Ekstro m kalarn att. " Yan i m mkn m , de il mi?" No rah sert b ir d ille, "mkn yo k," ded i. " Kes inlikle m mkn de il. Nve rneklerinde tu zlu su bu z ceplerine mut laka rast lardm."

R a c h e l , "Nve rnekleri geli ig zel nokt alardan kart lmad m?" d iye sordu . "Acab a talihs izlik eseri, nvelerin kart ld yerler den iz bu zu cep lerin i skalam olabilir mi?" 171 "Ben gktann tam stnden nveler karttm. Sonra da her yannndan b irka santim mesafede onlarca rnek ald m. Daha yakn o lama z." "Sadece sordum." Norah , "Su gtr r b ir mesele," ded i. "Tu zlu su yarklarna sadece mevsimlik -her mevs im o luan ve sonra eriyen- bu zlarda rastlan r. M ilne Bu zu l Kat man srekli buzdur; da larda o luan ve bu zuldan paralar kopup denize dene kadar bo zu lmadan du ran bu z. Bu esrarl feno men i aklamakta don mu p lan ktonlar ne kadar uygun grnrse grnsn, sizi temin ederim bu bu zu lda hi don mu p lan kton a yo k." Grup yen iden sessizle miti. Don mu p lan kton teo ris in in r mes ine karn , Rach el'n s iste m veri analizi bu redd i kabu l edemiyo rdu. Rachel'n igd leri alt larndaki buzu lda donmu planktonlar bulun masnn, bilmecenin en basit z m o lduunu sylyordu. Occa m'n Usturas Prensibi, diye dnd. UKO'da eit menleri bunu bilinalt na kazmlard. Birden fazla aklama olduunda en basiti genellikle dorudur. Bu z nvesi verileri yan l kt t akd irde No rah Mango r'n kaybedecek o k ey i vard . Rachel, belki de No rah 'n n p lan ktonu g rnce bu bu zu lun btn l konusunda hata yapt n fark ett i inden ve imd i de hatasn rtbas et meye alt ndan phelendi. Rachel, "Tek b ildi im," ded i. "A z nce t m Beyaz Saray alanlarna b rifing v erip on lara bu g kt a n n bo zu lmam b ir bu z y ata nda bu lunduunu , ord a g m l d urd uunu ve Jung ersol d en ilen n l b ir met eordan koptuu 1716'dan b eri h i el de med i in i syled i im. Bu g erek san rm u anda t art lr o ldu." NASA mdr cidd i b ir ifad eyle susuyordu. Tolland boazn temizled i. "Rachel'a kat lmak zo runday m. Havu zda tuzlu su ve plankton vard. Aklamas ne olu rsa olsun, bu havuzun kapal b ir o rtam o lmad anlalyor. Kapal o lduunu syleyemey iz." Co rky hu zu rsu z g rnyo rdu. " Eee, millet , burd a astro fizikten bahs et mek ist emem ama ben im mes le imd e hata y apt mzd a genellikle milyarlarca y ldan bahsederiz. Gerekten d e bu p lan kton/tu zlu su karm o kadar nemli mi? Yan i, gkta nn ev resindeki bu zun kusursuzluu g kt an n kend is in i et kilemez, yle de il mi? Elimizd e hl fos iller var. Kimse on larn gerekli in i sorgulamyor. Bu z nvesi verilerinde hata yaptmz ortaya ksa da, kimsenin u murunda olmaz. Sadece baka bir gezegende yaam kant bu lmamzla ilgileneceklerdir." Rachel, "zgn m Dr. Marlinson," dedi. " Veri analizi yaparak gein imin i salayan biri o larak, size kat lamad m belirt mek zo rundaym. NASA 'nn bu akam sun aca verilerdeki en ufak b ir kusu run t m ke fin inan lrl n sars ma iht imali var. Buna fosillerin gereklii de dah il." Co rky'n in a z ak kalmt . "Sen neden bahsediyo rsun? Bu fosiller reddedilemez." "Ben b iliyo ru m. Siz b iliyo rsunu z. A ma e er halk, NA SA 'n n b ilin li o l a r a k pheli bu z nves i verilerin i sunduu d nces ine kap lrsa, inan n bana, o anda NASA 'n n ba ka h angi konu larda y alan syledi in i merak et meye balayacaktr." No rah parlayan g zlerle ileri do ru ad m att . " Ben im bu z nvesi ve rilerim p heli de il." Md re dnd . " Bu buz kat man n n h ib ir y erinde kalm den iz buzu bulun mad n size kan tlayabilirim!" Mdr u zunca b ir s re ona bakt . " Nasl?" No rah p lan n aklad . Bit ird i ind e, Rachel bunun mant kl b ir fikir o lduunu kabul et mek zo runda

kald. M d r o kadar emin g rn m yo rd u. " Sonu lar kes in o lacak, y le deil mi?" No rah, " Y zde y z do ru lan m o lacak," d iyerek onu temin ett i. "O g ktan n yakn larnda b ir damla bile don mu tuzlu su varsa, bunu greCEZ. Birka damlas bile cihazmda Times Meydan g ib i ldayacakt r." Mdrn asker kesimi sa larn n alt ndaki kalar at ld . " Fazla va kt imi z klmad. Basn konferansna birka saat var." 173 "Yirmi dakika sonra dnerim." "Ne kadar uzaklaacan sylemit in?" "ok fazla deil. ki y z metre yeterli o lur." Ekstro m ban sallad. " Gven li o lduundan emin mis in ?" No rah , " Yan ma iaret fie i alrm," d iye yan t v erd i. "Ay rca M ike da ben imle gelecek." Tolland b irden ba n d ikletird i. " yle mi yapaca m?" "Ev et y le M ike! Birb irimize destek o laca z. Sert b ir r zgr est i inde, arkamda b ir ift gl ko l o lsun isterim." "Ama..." To lland 'a d nen md r, " Hakl," d ed i. "Tek b ana g idemez. Onun B b irli kt e b irka ad amm g nd ereb ilird im a ma d rs t o lmak g erekirse gerekten sorun o lup o lmad n renen e kadar u p lan kton meseles in in kend i aramzda kalmas n t ercih ed iyo ru m." Tolland isteksizce ban sallad . Rachel, " Ben de g it mek isterim," ded i. Norah o lduu yerde kobra y lan g ibi dnd. " stersin tab i ya." M d r akln a yen i b ir fikir g elmi g ib i, "As ln da," ded i. " San rm d rt l dest ek s istemi o k dah a g ven li olu r. E er s iz ikin iz g idersen iz M ike kay arsa sen onu as la tutamazs n . D rt kii ikiden o k daha gven li olacakt r." Du rup Co rky'ye bakt . " Yan i bu, ya s iz ya da Dr. M ing g id eceksin iz an lamna geliyor." Ekst ro m habik rede g zlerin i gezd ird i. "Sah i Dr. M ing n erde?" Tolland, " Bir sredir onu grmyoru m," dedi. " Belki kestiriyordur. Ekst ro m, Co rky 'ye dnd . "Dr. Marlinson , on larla b irlikte g it men izi salk veremem ama..." Co rky, "Nerd en kt imd i?" ded i. "Ayn sahneye tan k olmak bamza ne iler at." Norah, "Hay r!" d iye hay krd . "Drt kii b izi yavalat r. M ike ve ben yalnz gideceiz." "Emin mis in?" "Yalnz gitmiyorsunuz." Mdr gayet kesin konumutu "Ipe balanmann drtl tasarlanmasnn bir nedeni var ve biz de b ii m mkn olduu kadar gvenli yoldan yapacaz. Iht iyacm o lan son ey, NASA tarihindeki en byk basn konferansndan birka saat nce bir kaza yaanmas." 43 Gabbrielle Ashe, Marjorie Tench'in boucu odasnda otururken nedensiz b ir ted irg in lik h issediyordu. Bu kadn benden ne istiyor olabilir? Odadaki tek masann arkasnda oturan Tench sandalyesinde ne doru eildi. Yznn sert izg ileri, Gabrielle'm huzursuzluuna memnun olmu gibiydi. Pakete hafife vurarak yen i b ir sigara kartan

Tench, "Du man rahatsz ed iyor mu?" d iye so rdu. Gabrielle, "Hay r," d iye yalan syled i. Tench sigarasn yakmt b ile. "Sen ve aday n bu kampanya esnasnda NASA'y la hay li ilg ilendin iz." fkesini gizlemek iin aba gstermeyen Gab rielle, "Evet," dedi. " Birileri cesaret lend irmit i. A klama istiyo ru m." Tench masumca dudaklarn bkt. "NASA'ya saldrman iin neden sana e-postayla b ilgi gnderd i imi b ilmek mi istiyorsun?" "Gnderd iin iz b ilgiler Bakan 'n za zarar verd i." "Ksa vadede evet ." Tench'in sesindeki uursuz tonlama Gabrielle'm keyfini karmt. "Bu ne an lama geliyor?" "Rahatla Gabrielle. Gnderdi im e-postalar ileri fazla deitirmedi. Ben devreye g irmeden nce de Senat r Sexton NA SA'ya takmt . Ben sadece mesajn netletirmesine yard mc o ldu m. Ne tarafta durduunu aka gsterdi." 175

"Ne tarafta durduunu mu gsterdi?" "Kesinlikle." Tench glmseyince lekeli dileri meydana kt. "Bu akamst CNN'de olduka etkileyici olduunu sylemek zorundaym." Gabrielle, Tench'in kaamakl cevap terbiyecisi sorular karsnda senatrn verdii tepkiyi hatrlad. Evet, NASA'y kaldrrdm. Sexton keye skm ama sert oynamt. Doru hareket buydu. Yoksa deil miydi? Tench'in kendinden emin grnts Gabrielle'da, bir eyleri eksik bildii hissini uyandryordu. Tench aniden ayaa kalknca, srk gibi vcudu kck yeri doldurdu. Dudaklarndan sarkan sigarayla duvardaki kasann yanna gidip bir zarf kard. Masaya dnp yeniden oturdu. Gabrielle zarfa gz att. Zarf elinde flo ruvayal tutan bir poker oyuncusu gibi kucaklayan Tench glmsyordu. Heyecanl bekleyiin tadn kartyormu gibi, sararm parmak ularyla zarfn kenarna srekli vurarak sinir bozucu sololer kartyordu. Gabrielle bunun sadece kendini sulu hissetmesinden kaynaklandn biliyordu ama zarfn iinde senatrle yaad cinsel ilikiye dair ipucu olmasndan korkuyordu. Samalama, diye dnd. Bu olay Sexton'n kilitli ofis odasnda mesai saatinden sonra yaanmt. Beyaz Saray'n elinde herhangi bir delil olsayd, bunu imdiye dek oktan kamuya duyururlard. Gabrielle, belki pheleniyorlardr, diye dnd, ama ellerinde kant yok. Tench sigarasn ezerek sndrd. "Bayan Ashe, farknda msnz deil misiniz bilmiyorum ama Washington'da 1996'dan beri sahne arkasnda sregelen bir savan iine dtnz." Bu al konumas kesinlikle Gabrielle'n bekledii trden deildi "Anlayamadm?" Tench bir sigara daha yakt. nce dudaklar sigaray kavrarken, sigarann ucu kpkrmz parlad. "Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu denilen yasa tasars hakknda ne biliyorsun?" Gabrielle bunu daha nce hi duymamt. Omuzlarn silkti. Tench, "Sahi mi?" dedi. "Buna ok ardm. Adaynzn savunduu ilkeler dnlnce. Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu 1996'da Senatr Walker tarafndan ortaya atld. Yasa tasars esas itibaryla, aya

insan gnderdiinden beri kayda deer bir i yapamayan NASA'nn baarszlarn ele alyor. NASA hisselerinin derhal zel uzay irketlerine satlarak zelletirilmesini ngryor. Bylece NASA'nn vergi mkelleflerine bindirdii yk ortadan kaldrlacak ve serbest piyasa sistemiyle uzay daha etkin biimde kefedilecek." Gabrielle NASA'nn at skntlara are olarak zelletirilmesi gerektiinin ne srldn duymutu ama bu fikrin resmi bir yasa tasars ekline dntrldnden haberi yoktu. Tench, "Bu ticari kullanma ama yasa tasars Kongre'ye drt kez sunuldu," dedi. "Uranyum retimi gibi devlet iletmelerinin baaryla zelletirildii tasarlara benziyordu. Kongre nne gelen ticari kullanma ama tasarsn drt kez kabul etti. Bereket versin ki Beyaz Saray her seferinde veto etti. Zachary Herney iki kez veto etmek mecburiyetinde kald." "Yani?" "Yani, Senatr Sexton Bakan olduu takdirde kesinlikle destekleyecei bir yasa tasars. Sexton'n eline geen ilk frsatta NASA hisselerini hi szlamadan satacana inanmak iin nedenlerim var. Ksacas, adaynz vergilerin uzay kefine harcanmasndansa NASA'nn zelletirilmesini tercih edecektir." "Bildiim kadaryla senatr kamu nnde Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'ndan yana olduunu hi belirtmedi." "Doru. Ama takip ettii politikay bilen biri olarak, bunu destekledeini renmek seni artmayacaktr." 177 "Serbest piyasa sistemleri verimlilii arttrr." "Bunu 'evet' olarak kabul ediyorum." Tench, ona bakyordu. "Ne yazk ki, NASA'nn zelletirilmesi berbat bir fikir ve yasa tasars ortaya atldndan beri Beyaz Saray ynetimlerinin bunu reddetmesinin saysz sebebi var." Gabrielle, "Uzayn zelletirilmesine kart fikirleri duymutum," dedi. "Kaygnz anlyorum." "Anlyor musun?" Tench, ona doru eildi. "Hangi fikirleri duydun?" Gabrielle tedirginlikle oturduu yerde kprdand. "ey, daha ok standart kuramsal korkular... NASA'y zelletirirsek, krl giriimler uruna uzayla ilgili mevcut bilgi aratrmalarmzn abucak terk edilecei." "Doru. Uzay bilimi gz ap kapayncaya kadar yok olur. zel uzay irketleri evrenimizi incelemek iin para harcamak yerine, asteroitlerin altn stne getirir, uzayda turist otelleri ina eder, ticari uydu frlatma hizmetleri sunarlar. zel irketler milyarlarca dolara mal olduu halde hibir maddi getirisi olmayacaksa, neden evrenimizin kklerini aratrmakla urasn?" Gabrielle, "Uramazlar," diye karlk verdi. "Ama ilmi hedeflere fon salamak amacyla Uzay Bilimi iin Milli Ba Sistemi kurulabilir." "Byle bir sistem zaten var. smi NASA." Gabrielle susmutu. Tench, "Kr salamak iin bilimi bir kenara brakmak iin nemsiz ksm," dedi. "zel sektrn uzayda diledii gibi at koturmasna izin verince meydana gelecek kaosla kyaslandnda hafif kalyor.Yeniden vahi bat gnlerine dneceiz. Ayda ve uzayda hak iddia eden ve bu iddialarn g kullanarak korumaya kalkan ncler greceiz. Geceleri gkyznde yanp snen neon reklam panolar yapmak isteyen irketlerin dileke verdiklerini duydum. Uzay otelleriyle turistik iletmelerin, plerini uzay boluuna atmak ve yrnge etrafnda dnen p ynlar oluturmak istediklerini grdm. Hatta daha dn, lleri yrngeye frlatarak uzay mozoleye evirmek isteyen bir irketin verdii teklifi okudum. Telekomnikasyon uydularnn cesetlerle

arptn hayal edebiliyor musun? Geen hafta ofisime gelen milyarder bir CEO, yakn alan bir asteroiti yeryznn daha yaknna ekip deerli mineral madenleri aramak istiyordu. Bu adama asteroitleri dnya yrngesine yaklatrmann kresel felaket tehlikesi tadn hatrlatmak zorunda kaldm! Bayan Ashe, sizi temin ederim, eer bu yasa tasars geerse uzaya doluan giriimciler fze bilimi uzmanlar olmayacak. Bunlar czdan kabark ama kafas s giriimciler olacaklar." Gabrielle, "nandrc iddialar," dedi. "Ama eminim senatr yasa tasarsn oylamak durumunda kalrsa bu meseleleri dikkate alacaktr. Tm bunlarn benimle ne ilgisi olduunu sorabilir miyim?" Tench gzlerini ksarak, baklarn sigarasna evirdi. "Pek ok kii uzaydan oka para kazanmay bekliyor ve siyasi lobi tm snrlamalarla engelleri kaldrmak iin kollarn svyor. zelletirmeye kar... uzaydaki anariye kar geriye kalan tek engel bakanlk ofisinin veto hakk." "O halde Zach Herney'ye yasa tasarsn veto etmesini tavsiye ederim." "Benim korkum sizin adaynzn seildii takdirde o kadar ihtiyatl davranmayaca." "Bir kez daha sylyorum, yasa tasarsn deerlendirme konumuna gelindiinde senatr tm meseleleri gz nnde bulunduracaktr." Tench tam anlamyla ikna olmua benzemiyordu. "Senatr Sexton medya reklamlarna ne kadar harcyor biliyor musun?" Soru onu hazrlksz yakalamt. "Bu mebla halka ait deil." "Ayda milyondan fazla." Gabrielle omuzlarn silkti. "yle diyorsanz yledir." Yakn bir rakam vermiti. "Bu ok ykl bir miktar." "Onun harcayacak ok paras var." "Evet, iyi planlama yapt. Ya da daha dorusu iyi bir evlilik yapt." Tench sigarasn flemek iin durdu. "Kars Katherine'e yazk oldu. lm

179

senatr fena sarst." Bunun ardndan son derece yapmack bir i eki geldi. "lmnn stnden pek fazla zaman da gemedi, yle deil mi?" "Sadede gelin, yoksa gidiyorum." Cierleri sarslr gibi ksren Tench, sar zarfa uzand. nce bir zmbal kt tomar karp Gabrielle'a uzatt. "Sexton'n mali kaytlar." Gabrielle belgeleri utan iinde inceledi. Kaytlar yllar ncesine kadar uzanyordu. Gabrielle, Sexton'n maddi durumunun ileyiini tam olarak bilmese de, verilerin doru olduunu sezinledi... banka hesaplar kredi kart hesaplar, faiz borlar, hisse senetleri, gayrimenkul senetleri borlar, sermaye kazanlar ve zarar. "Bunlar zel bilgiler. Nerden buldunuz?" "Kaynam seni ilgilendirmez. Ama bu rakamlar incelemek iin biraz vakit harcarsan, Senatr Sexton'n u anda harcad paraya aslnda sahip olmadn greceksin. Katherine ldkten sonra kt yatrmlar lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satn aldklar, kendine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynzn cebinde metelik yoktu." Gabrielle bunun blf olabileceini dnd. Sexton hi de meteliksiz biriymi gibi davranmyordu. Her

hafta reklam harcamalarn arttryordu. Tench, "Adaynz," diye devam etti. "u anda Bakan'dan drt kat fazla harcama yapyor. Ve ahsna ait hi paras yok." "Pek ok ba alyoruz." "Evet, bazlar yasal." Gabrielle ban kaldrd. "Anlayamadm?" Tench oturduu yerde ne doru eilince Gabrielle nefesinin nikotin kokusunu ald. "Gabrielle Ashe, sana bir soru soracam ve cevap vermeden nce iyice dnmeni tavsiye ederim. Gelecek birka yln hapiste geirip geirmeyeceini belirleyebilir. Senatr Sexton'n, NASA'nn zelletirilmesiyle milyarlar kazanacak uzay irketlerinden kampanyas iin byk miktarlarda, yasad rvet aldnn farknda msn?" Gabrielle bakakalmt. "Bu ok sama bir itham!" "Bu durumdan haberin olmadn m sylyorsun?" "Senatr ileri srdnz miktarlarda rvet alsayd haberim olurdu diye dnyorum." Tench souk bir ifadeyle glmsedi. "Gabrielle, Senatr Sexton'n seninle ok ey paylatn anlyorum ama bu adam hakknda bilmediklerinin hayli fazla olduuna emin olabilirsin." Gabrielle ayaa kalkt. "Toplant sona erdi." Dosyadakilerin geri kalann karp masann stne yayan Tench, tam tersine," dedi. "Toplant yeni balyor."

44
Habikrenin "harekt ncesi odas"ndaki Rachel, NASA'nn Mark mikroiklim yaam kyafetlerinden birinin iine girerken, kendini astronot gibi hissetti. Kaponlu, tek para siyah tulum, ier dalg kyafetini andryordu. ift katl, hafzal kpk kumaa, giyen kiinin hem scak hem de souk ortamlarda vcut ssn dengede tutmasna yardmc olmak iin youn bir jel pompalanm kanallar oturtulmutu. Rachel sk kaponu bana geirirken, gzleri NASA mdrne takld. Bu kk grevin gerekliliinden honut olmam bir ifadeyle, kapda nbeti gibi duruyordu. Norah Mangor dierlerini giydirirken, mrldanarak kfrediyordu, Corky'ye kyafetini uzatarak, "Ite tknazlar iin bir tane," dedi. Tolland kendi kyafetini yar yarya giymiti. Rachel fermuarn tamamen kapattktan sonra, Norah, onun yan tarafndaki tpay byk bir dal tpn andran gri kutudan sarkan, iirme tpne balad. 181
Vanay aan Norah , " Nefes al," ded i. Rachel bir t slama duydu ve ardndan kyafet in iine verilen jeli h issetti. Hafzal kp k geni ley ince tu lu m onu smsk sard ve kyafet in i ks m vcuduna oturdu. Bu h is ona, plast ik eld iven le elin i suya dald rmay anmsat mt . Kapon bann etrafnda ierek ku laklarn bastrnca, sesler bouk gelmeye balad . Ko zann iindeyim. No rah, "Mark IX'un en g zel y an do lgusu," ded i. " Kn n stne dsen de bir ey h issetmezs in." Rachel inan mt. Kendin i minderin iine hapsolmu g ibi hissediyordu. No rah, Rachel'a baz alet ler uzatt ... b ir bu z kazmas, ip kancas ve Rach el'n belind eki kemere takt

karab in a. Alet lere bakan Rachel, " Bunlara gerek var m?" d iye sordu. "ki y z met re git mek iin?" Norah g zlerin i ksarak bakt . " Gelmek istiyor musun, istemiyor mu sun?" Tolland, Rachel'a gven verici bir tav rla ban sallad . "Norah sadece temkin li dav ran yor." Do lu m deposuna ba lan p kyafet in i iiren Co rky hayret et mi g ib i grnyordu. " Kendimi dev bir prezervat if giy mi g ib i h issediyoru m." No rah nefret edercesin e ho murdand . " San ki o k iy i b iliyormusun gib i konu ma bakir o lan." To lland yere melip Rach el'n yan na oturdu . Rachel kaln bot la ry la kramponlarn ba larken ona hafife tebessm ett i. " Gelmek istediine emin misin?" G zlerinde Rachel' kend ine eken ko ruyucu bir kayg vard. Rachel, kendinden emin ekilde ba n sallay n n, artan ko rkusunu gizlemi olmasn diledi. Iki yz metre... o kadar da uzak deil. "Sen sadece ak den izlerde heyecan yaanr san yordun, de il mi?" Tolland kramponlarn ba larken g lyordu. "Sv suyu bu don mu maddeye tercih ett i imi an lad m." Rach el, " Ben h ib ir zaman ikis in in de hay ran o lmad m," d ed i . " K kken bu zun iin e dt m. O zamandan beri ben i rah ats z ed iyor." To lland sempat ik g zlerle ona bakt . " Bunu duyduu ma z ld m. T m bunlar b itti inde gelip Goya'da ben i ziyaret et melisin. Su hakkndaki dncelerini deitireceim. Sz." Davet Rachel' a rt mt . Go ya To lland 'n arat rma gemis iyd i; gerek Ama zing Sea s'de st lend i i ro l, gerekse o kyanus larn en garip g rnl gemisi o lmas as ndan iy i b ilin iyordu. Goya'ya yapaca ziyaret in s in irlerin i bo zaca n bilmesine ra men, reddedemeyece i b ir frsatt . Kramp on kilit leriy le u raan To lland , "u and a New Jersey 'in on iki mil anda demirli" dedi. "Allmadk bir yer." "Hi de il. At lant ik ky s inan lmaz b ir yer. Ba kan iimi b lmeden nce, yeni bir belgesel ekmeye hazrlanyorduk." Rachel gld . " Ne hakknda belgesel ekecektin iz?" "Sphyrna mokarran ve megaplumes."
( O kyanusun alt ndaki magma kubbelerinin stnde oluan s cak ve
s o u k

akntlarn oluturduu girdap.)

Rachel suratn ast. "Sorduum iyi oldu." Kramponlarn balamay bitiren Tolland ban kaldrp bakt. "Sahiden, orda birka hafta ekim yapaca m. Washington Jersey sahiline uzak saylmaz. Dndnde kalk gel. Hayatini sudan korkarak geirM ENE gerek yok. Ekibim senin iin krmz hal serecektir." Norah'nn sesi boru gibi kt. "Gidiyor muyuz? yoksa siz ikinize biraz mumla ampanya m getireyim?"

45
Gab rielle Ashe, Marjo rie Tench 'in masas na yay lm belg ele rle n e y ap mas g erekt i in i b ilemiy o rdu . K t larn aras nd a mektu p foto kop ile riyle telefon grmesi dkmleri vard ve hepsi

de Senatr Sexton'n zel uzay irketleriyle gizli bir diyalog iinde olduu iddiasn dorular ni-

telikteydi.
183

Tench, Gabrielle'n nne birka bulank siyah-beyaz fotoraf itti, "Sanrm bunlar yeni reniyorsun?" Gabrielle fotoraflara bakt. Ilk kare, Senatr Sexton'n yeralt garajna benzer bir yerde taksiden indiini gsteriyordu. Sexton asla taksiye binmez. Gabrielle ikinci resme bakt; park halindeki beyaz bir karavana binen Sexton'n telefotosu. Karavandaki yal bir adam, onu bekliyor gibiydi. Fotoraflarn sahte olabileceinden phelenen Gabrielle, "Bu kim?" dedi. "USV'den nemli biri." Gabrielle tereddt ediyordu. "Uzay Snrlar Vakf m?" USV, bir nevi zel uzay irketleri "birlii" saylrd. Uzay mteahhitlerini, giriimcileri, teebbs sermayedarlarn uzaya gitmek isteyen her trl zel kuruluu temsil ediyordu. ABD uzay programnn, zel irketlerin uzaya uu yapmalarn engellemek iin haksz ticari hilelere ba vurduunu iddia ederek, NASA'y eletiriyordu. Tench, "USV u anda, bir ksm Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'nun onaylanmasn bekleyen ok zengin teebbsleri de ieren, yzden fazla byk tzel kiiyi temsil ediyor," dedi. Gabrielle bunu dnd. Senatr, ihtilafl lobileme faaliyetleri yznden onlarla fazla yaknlamamaya dikkat etse de, USV birtakm bariz nedenlerden tr Sexton'n kampanyasn alenen destekliyordu. Yakn zaman nce USV, NASA'y aslnda zarar ettii halde hl ilemeye devam ederek, zel irketlere kar haksz rekabet yaratan, "yasad bir tekel" olmakla sulayan bir duyuru yaynlamt. USV'ye gre, AT&T'nn bir haberleme uydusu frlatmas gerektiinde pek ok zel uzay irki' bu ii makul bir fiyat olan 50 milyon dolar karlnda yapmay teklif ediyordu. Ama ne yazk ki NASA her seferinde iin iine girerek, kendisine be katna mal olduu halde AT&T'nin uydularna yirmi be milyona frlatmay teklif ediyordu. USV avukatlar, NASA uzaydaki tekelini zararna i yaparak koruyor diyorlard. Vergi mkellifleri de hesab dyor. Tench, "Bu fotoraf," dedi. "Adaynzn zel uzay teebbslerini te msil eden bir organizasyonla gizli grmeler yaptn gsteriyor." Tench masann stndeki dier belgeleri iaret etti. "Ayrca USV ye irketlerinden byk miktarlarda para toplanmak zere talimat verildiini -z sermayeleriyle eit miktarda- ve Senatr Sexton'n banka hesaplarna aktarldn irket iindeki yazmalardan biliyoruz. Dorusu, bu zel uza y kurulular Sexton' bakanla getirmek iin para yardmnda bulunuyorlar. Seildii takdirde ticari kullanma ama yasa tasarsn geirip, NASA'y zelletirmeyi kabul ettiini dnmekten baka arem kalmyor." Gabrielle kt ynlarna ikna olmam gzlerle bakt. "Rakibinin kampanyas iin yasad maddi yardm aldna dair delilleri olduu halde Beyaz Saray'n bir nedenden tr bunu sakl tuttuuna inanmam m beklyorsunuz?" "Sen neye inanrdn?"

Gabrielle fkeyle bakt. "Samimi olmak gerekirse, hile y apmaktaki beceriniz dnldnde, dzmece belgelerle ve bir Beyaz Saray alannn masast bilgisayarnda rettii fotoraflarla beni kandrmanz daha mantkl geliyor." "tiraf ediyorum ki bu mmkn. Ama doru deil." "Deil mi? O halde tm bu i yazmalar o irketlerden nasl aldnz. Bu delilleri onca irketten alacak kadar kaynak Beyaz Saray'n bile imkanlarn ayor." "Haklsn. Bu bilgi buraya talep d bir hediye olarak geldi." Gabrielle artk hibir ey dnemez olmutu. Tench, "Ah, evet," dedi. "Bunlardan hayli temin ettik. Bakan'n iktidarda kalmasn isteyen pek ok gl siyasi dostu var. Hatrlarsan, sizin aday nz her taraftan kesinti yaplmas gerektiini ileri sryordu, ki bunlarn
185

ou da burda, Washington'dayd. Senatr Sexton FBI'n kabark btesini hkmetin ar harcamalarna rnek gstermekten hi ekin medi. IRS'e de dokundurmaktan geri kalmamt. Belki brodan ya da vergi dairesinden birileri biraz kzmtr." Gabrielle imay anlamt. FBI ile IRS'de alanlarn bu trden bil giyi ele geirme imkn vard. Sonra da Bakan'n seilmesine yardmc olmak iin talep d bir iyilik yapm olabilirlerdi. Ama Gabrielle'in asl inanamad, Senatr Sexton'n kampanyasna yasad fon salamasyd. Gabrielle, "Eer bu veriler doruysa, ki son derece pheliyim, neden halka duyurmadnz?" diye kar kt. "Sence neden olabilir?" "nk bilgiyi yasad yollardan topladnz." "Elimize nasl getii hi fark etmez." "Elbette fark eder. Oturumda kabul edilmezler." "Ne oturumu? 'Gvenilir kaynaktan' hikyeyi fotoraflarla birlikte bir gazeteye szdrmamz yeterli. Masumluu kantlanana kadar Sexton sulu konumunda kalrd. Zaten NASA kart aleni tavrlar, rvet aldnn grsel kant kabul edilirdi." Gabrielle bunun doru olduunu biliyordu. "yi," dedi. "O halde neden bilgiyi szdrmadnz?" "nk olumsuz. Bakan kampanyasnda olumsuzluklardan faydalanmayacana sz verdi ve mmkn olduunca bu szne sadk kalmak istiyor." Ya, haklsn! "Yani bana Bakan o kadar drst ki, insanlar olumsuzluklardan faydalandn dnmesin diye halka duyurmay reddetti mi' diyorsun?" "lke iin olumsuz. Pek ou drst insanlarn kurduu dzinelerce zel irketi ima ediyor. ABD Senatosu'nu lekeler ve lkenin morali asndan kt olur. Sahtekr siyasetiler tm siyasetilere zarar verir. Amerikallar liderlerine gvenmek isterler. Bu irkin bir soruturma olur, stelik byk ihtimalle bir ABD senatryle pek ok uzay irketi yetkilisini hapise gnderir." Tench'in mant doru olsa da, Gabrielle hl iddialardan phele niyordu. "Tm bunlarn benimle ne ilgisi var?" "Basit dnn Bayan Ashe, bu belgeleri elimizden karrsak, adaynz kampanyasna yasad finansman salamakla sulanacak, senatrlk koltuunu kaybedecek ve galiba hapsi boylayacak." Tench duraksad.

"Ama tabi..." Gabrielle, badanmann gzlerinde sinsi bir prlt grd. "Ama tabi ne?" Tench sigarasndan uzun bir nefes ekti. "Tm bunlarn yaanmamal in sen bize yardm edersen." Odaya kasvetli bir sessizlik hkim oldu. Tench hrl hrl ksrd. "Gabrielle, dinle beni, bu talihsiz bilgiyi sebepten tr seninle paylamaya karar verdim. ncelikle, sana Zach Herney'nin lke refahn kiisel karlarnn stnde tutan, drst bir adam olduunu gstermek iin. kinci olarak, adaynzn sandn kadar gvenilir bir adam olmadndan seni haberdar etmek iin. Ve nc olarak, az sonra yapacam teklife seni ikna etmek iin." "Bu nasl bir teklif?" "Sana doru olan yapman iin bir ans tanyorum. Vatanseverlik teklifi. Belki bilmiyorsundur, Washington' naho skandallardan koruyabilecek nemli bir konumdasn. Eer senden isteyeceimi yapabilirsen, belki Bakan'n takmnda bir yer bile bulabilirsin." Bakan'n takmnda bir yer mi? Gabrielle duyduklarna inanmyordu. "Bayan Tench, aklnzda her ne varsa unu bilin ki, bana antaj veya emrivaki yaplmasndan veya stnlk taslanmasndan holanmam. Yapt siyasete inandm iin senatrn kampanyasnda alyorum. Ve eer bu Zach Herney'nin siyasi nfuzunu kullandnn bir gstergesiyse, onunla bir balantmn olmas beni hi ilgilendirmiyor! 187 Eer Senatr Sexton hakknda elin izde bir ey varsa, basna szd rn. Samimi o lmak gere kirse, ben t m
bunlarn aldat maca o lduunu dnyo ru m." Tench ked erli b ir tav rla iin i ekti. " Gab rielle, aday n zn y asad mali destek ald b ir gerek. zgn m. Ona gvend i ini b iliyo ru m." Sesin i alaltt . " Din le bak, sadede geliyo ru m. Eer mecbur kalrsak Ba kan bu finans man meseles in i gndeme g et irecek ama o lay lar o k irkin leecek. Bu skandal kanun lar ineyen pek ok by k A BD irket in i kaps yo r. Pek o k masu m insan bunun bedelin i deyecek." Derin derin iin i ekt i. "Ba kan ve ben ... senatrn ah lak an lay n ba ka b ir yo ld an ifa et mek ist iyoru z. Daha sakin v e... masu m kiilerin zarar g rmeyece i b ir yo ldan." Tench sigarasn b rakp ko llarn kavuturdu. " Senatrle bir ili ki yaadn kamu nnde it iraf et men i istiyo ru z." Gab rielle'n t m v cudu kaskat kes ild i. Tench kend inden son dere ce emin konumutu. Gabrielle bunun imknsz olduunu b iliyordu. Hi kan t yo ktu . Cinsel ili ki, senatrn o fisin in kilitli kap s ard nda sadece bir kez yaan mt. Tench'in elinde delil yok. Yem atyor. Gabrielle normal ses tonuyla konu mak iin kend in i zo rlad . " o k fazla zanda bu lunuyo rsunuz Bayan Tench ." "Hang isin i zanned iyo ru m? liki yaad n z m? Yo ksa ad ayn z terk edecein i mi?" "Her ikisin i de." Tench ksa ve sert bir gl msemey le ayaa kalkt . " Eh, bu gereklerden birin i imd ilik b ir kenara brakalm o halde, olu r mu?" Yen iden duvardaki kasann yanna gidip, bu sefer krmz bir dosyayla dnd. stnde Beyaz Saray mhr vard. Klipsi at , zarf hafife vu rarak kard ve iindekileri Gab rielle'n nnd e masan n stne boaltt . D zin elerce ren kli foto raf masan n stne d k lrken, Gab rielle t m kariyerin in g zleri nnde yitt i in i h issetti.

46

Hab ik ren in d nd aki ktab at ik r zgr, To lland 'n al kn

olduu

o kyanus r zgrlarna h i b en zemiyo rdu.

Okyanusta r zgr, aknt larn ve b as n ceph elerin in sonucun da meyd ana kp , sa anak frt nalarla geli i y o rd u . Kt abat ik is e, b as it fizi in k les iyd i; met d alg as g ib i bu zu ld an aa in en a r so u k h ava. To lland 'n hay at nda t ecrbe ett i i en et in frt na hzn a ula yordu . Saatte yirmi den iz miliy le es ti inde denizcilerin r yas gerek o lu rdu ama seksen den iz mili h zla esen ktabat ik karadakiler iin b ile kbusa dneb ilird i. To llan d du rup arkaya e ili rse kasrgan n kendis in i srkleyeb ilece in i fark ett i. idd et li hava akmn To lland iin d aha d a s in ir bo zu cu hale ge t iren b u z kat man e imin in r zgr y n nde o luu ydu . Bu z, KLOM ET RE t ed e eki o kyanusa doru hafife mey led iyo rdu. Bot larna b al Pitbu ll Rap ido krampon larn n s ivri iv ilerine ra men Tolland , yan l bir ad m atarsa frt n aya kap lp , sonsu z bu z e imin de kayaca dnces in in h u zu rsu zluun u ya yo rdu . No rah M ango r'n iki d akikalk bu zulda gvenlik kursu imd i yetersiz gelmeye balamt . Hab ik rede g iy ind ikleri srada No rah , T eklind e h afif b ir alet i herb irin i n kemerine balarken, pirana buz kazmas, demiti. Standart bak, muz bak, eki ve keser. Aklnzda tutmanz gereken tek ey u, eer iinizden biri derse veya frtnaya kaplrsa, bir eliniz st tara fta dieri sapnda kazmay tutun, muz ban buza saplayn ve kramponlar yere basarak dn. Bu gven verici szlerin ard ndan Norah , her birin in YA K takmlarn ba lamt . G zl klerin i takm lar ve akamst karan l nd a y ola koyulmulard. imd i d rt ki i, on lar b irb irlerind en ay ran on met relik halat larla d z bir izgi halinde buzu ldan aa yo l alyorlard . En nde Norah arkasnda Co rky, sonra Rachel ve kuy ru kta To lland vard . 189

Habikreden uzaklatka, Tolland tedirginliinin arttn hissediyordu. iirilmi kyafetinin iinde, scak olmasna ramen, kendini uzak bir gezegene giden yolunu kaybetmi uzay yolcusu gibi hissediyordu. Ay, toplanan frtna bulutlar arkasnda kaybolunca, buzul deliksiz bir karanla gmld. Tolland'n srtna srekli bir bask uygulayan katabatik rzgr, her dakika biraz daha kuvvetleniyor gibiydi. Gzlklerinin ardndaki gzleri, etrafndaki engin boluu grmek iin abalarken, bu yerde gerek bir tehlike sezinlemeye balad. NASA'nn gvenlik tedbirleri abartl olsun ya da olmasn, mdrn iki yerine drt hayat tehlikeye atmasna armt. zellikle de bu iki hayattan biri bir senatrn kzna, dieriys nl bir astrofizikiye aitken. Tolland, Rachel ile Corky'ye kar koruyu cu hisler beslemesine armamt. Bir gemi kaptan olarak, etrafndakiler iin sorumluluk hissetmeye alknd. "Arkamdan ayrlmayn," diye baran Norah'nn sesini rzgr yutuyordu. "Brakn kzak gtrsn." Norah'nn deney ekipmann tayan alminyum kzak, dev bir Flexible Flyer' andryordu. Kzaa, Norah'nn son birka gndr buzulda kulland tan cihazlar ve gvenlik aksesuarlar yerletirilmiti. Tm ekipman -ak kutusu, gvenlik fiekleri ve gl bir projektr- muhafazal plastik bir tentenin altna balanmt. Ar yke ramen kzak UZUM ve dz paten demirlerinin stnde hi zorlanmadan kayyordu. En hafif eimlerde bile kzak aa kendiliinden kayyor, Norah ise kzan yolu tayin etmesine izin veriyormuasna ok az bir g kullanyordu. Grup ile habikre arasndaki mesafenin aldn sezinleyen Tolland, omzunun stnden bakt. Sadece elli metre mesafedeki kubbe, karanln iinde grnmez olmutu. Tolland, "Geri dn yolumuzu bulabileceimiz konusunda endieleniyor musun?" diye seslendi. "Habikre nerdeyse grn..." Szleri, Norah'nn elinde parlayan fiein grltl shyla kesildi. Krmz-beya/ parlama, etraflarn on metre apnda aydnlatmt. Norah topuuyla kar yzeyinde kk bir ukur ap deliin rzgrst ynnde karlar yd. Sonra fiei girintinin iine saplad.

Norah, "leri teknoloji ekmek krnts," diye bard. Rachel, "Ekmek krnts m?" diye sorarken, gzlerini ani ktan koruyordu. Norah, "Hansel ve Gretel," diye bard. "Bu fiekler bir saat yanar. Dn yolunu bulmak iin ok vaktimiz var." Bunun ardndan Norah yeniden yola koyularak onlar buzuldan aaya, bir kez daha karanln iine doru gtrmeye balad.

47
Marjorie Tench'in odasndan hmla kan Gabrielle nerdeyse bir sekreteri yere seriyordu. Yerin dibine geen Gabrieielle' n tek grebildii fotoraflar ve birbirine gemi kollarla bacaklard. Yzler zevkle kendinden gemiti. Fotoraflarn nasl ekildii konusunda hi fikri yoktu ama gerek olduklarn biliyordu. Senatr Sexton'n ofisinde ekilmilerdi ve sanki gizli kamerayla yukardan ekilmilerdi. Tanrm bana yardm et. Fotoraflarn birinde, senatrn masasndaki resmi grnl belgelerin stne serilmi vcutlaryla sevien Gabrielle ile Sexton grnyordu. Marjorie Tench, Harita Odas'nn nnde Gabrielle'a yetiti. Tench'in elinde krmz fotoraf zarf vard. "Verdiin tepkide bu fotoraflarn gerekliine inandn anlyorum." Bakan'n badanman keyifli grnyordu. "Umarm dier verilerimizin de doruluuna seni ikna eder. Ayn kaynaktan geldiler." Gabrielle koridorun sonuna doru ilerlerken, tm vcudunun kpkrmz kesildiini hissetti. k hangi cehennemde? Tench'in srk bacaklar ona yetimekte hi zorlanmad.
191 "Senatr Sexton ikinizin sadece arkada olduunuza tm dnyann nnde yemin etti. Telev izyonda yayn lanan aklamas oldu ka ikna ed iciyd i." Tench b ay la, o mzunun arkasn iaret ett i. "As lnda hafzan tazelemek is t e rsen, ofisimde b ir bant kayd var." Gabrielle'n hafzasn tazelemeye ihtiyac yoktu. Basn konferansn gayet iyi hatrlyordu. Sexton'n yalan lamas hem samimi, hem de kend inden emind i. Tench hi de hayal krklna u rama benzemeyen bir sesle konutu. "Byk talihsizlik ama Senatr Sexton A merikallarn g znn iine bakp utan madan yalan s yledi. Halkn bunu ren meye hakk var. V renecekler. Bu konuyla ahsen ilgilenece im. imdi tek sorun halkn bunu nerden renecei. Biz en iy isi senin sylemen d iye dnyoruz." Gab rielle serseme dn mt. " Gerekten de kend i aday mn lin ed ilmesine yard m edece imi mi sanyorsun?" Tench'in yzne cidd i bir ifade geld i. " Ben burda baka b ir seenek sun maya alyoru m Gab rielle. Ban dik tutup gerei syleyerek herkesi byk b ir utantan ku rtarman iin sana ans tanyo ru m. Tek iht iyacm olan, ilikin izi itiraf ett iin imzal b ir aklama." Gabrielle donakalmt. " Ne!" "Elbette. mzal aklama, lkey i bu irkin liklerden uzak tutarak, senatrle sessizce ura mamza imkn salar. Teklifim ok basit : Aklamay ben im iin imzala ve bu fotoraflar da b ir daha gn na kmasn." "Aklama m istiyorsunuz?"

"Tekn ik o larak as lnda y emin li beyan gerekird i ama bu b inada bir noterimiz var..." "Delirmisin ." Gabrielle yen iden yr meye ba lamt .

Yan na g iden Tench'in sesi imd i b iraz daha fkeliyd i. "Senat r Sexton y le ya da by le batyo r Gabrielle. Ben sana sabah gazetes inde kend i p lak kn grmeden bu iten syrlman iin b ir ans tanyoru m! Bakan drst bir adam ve bu fotoraflarn halka gsterilmesin i istemiyor. Bana yemin li beyan verirsen ve ili kiy i kend i a zndan it iraf edersen, hep imiz b ir neb ze erefimizi ko ruyab iliriz." "Ben satlk deilim." "Ama aday nz kesin likle y le. Teh likeli b ir adam kan unl ar in iyor ."

"Kanunlar m iniyor? Ofislere gizlice girip yasad fotoraflar eken sizsiniz! Watergate'i hi duydun mu?" "Bu pisliin toplanmasyla bizim hi ilgimiz yok. Bu fotor afla r, USV kampanya balar bilgisini veren ayn kaynaktan geldi. Bir il e ri ik ini zi takibe alm." Gabrielle, ziyareti kartn ald gvenlik masasnn nnden hzla geti. Kart yrtar gibi kard ve byk gzl grevliye frlatt. Tench hl peindeydi. ka yaklarlarken Tench, "abuk karar vermen gerekiyor Bayan Ashe" dedi. "Ya bana senatrle yattna dair yeminli beyan getirirsin ya da bu akam saat yirmide Ba kan her eyi halka duyurmak zorunda kalr. Sexton'n mali balantlar, fotoraflarnz ve dnen dolapla r. I nan b a na halk senin her eye seyirci kalp Sexton'n ilikiniz hakknda yalan sylemesine izin verdiini grnce, onunla birlikte sen de yanars n." Kapy gren Gabrielle, doruca oraya yneldi. "Bu akam saat yirmide masamda olsun Gabrielle. Akll ol ..." Tench, tam dar karken fotoraflarn durduu dosyay ona frlatt. "Sende kalsn tatlm. Bizde daha ok var."

48
Rachel Sexton buzuldan aa gecenin kr karanlna inerke n iinin rperdiini hissediyordu. Zihninden sinir bozucu grntler geiyordu... gkta, fosforl planktonlar, Norah Mangor' n buz nveleriyle ilgili bir hata yapmas ihtimali. Onlara gktann tam stnden ve her yanndan buz nveleri kardn hatrlatan Norah, hi bozulmam tatl su buzu, diye iddia etmiti. 193 Buzulda plankton ieren tuzlu su yarklar olsayd, bunu mutlaka grrd. yle deil mi? Yine de Rachel'n sezgileri en basit zm konusunda diretiyordu. Bu buzulda donmu planktonlar var.

On dakika ve drt fiek sonra Rachel ile dierleri habikreden yaklak 250 metre uzaktayd. Norah aniden durdu. Kuyu kazmak iin mkemmel noktay esrarengiz bir ekilde sezen, denekle su arayan cad sesiyle, "Buras," dedi. Rachel dnp arkalarndaki yokua bakt. Habikre karanlkta gzden kaybolal ok olmutu a ma en uzaktaki zayf bir yldz gibi yanp snen fieklerin izdii hat, a ka grlebiliyordu. Fiekler, titizlikle hesaplanm pist gibi mkemme l bir dz izgi oluturuyorlard. Rachel, Norah'nn becerilerinden etkilenmiti. Rachel'n fieklere hayranlkla baktn gren Norah, "Kzan n den gitmesine izin vermemizin bir baka nedeni," dedi. "Paten demirleri dz. Kza yerekimine brakp mdahale etmezsek, dz bir izgi halinde ilerlemeyi garantiye alm oluruz." Tolland, "Harika bir hile " dedi. "Keke ak denizde de byle bir ey yaplabilse." Aadaki okyanusu dnen Rachel, buras ak deniz, diye dnd. Bir an iin, en uzaktaki fiek dikkatini ekmiti. Grnrden kaybolmutu. Sanki nnden geen bir nesne yznden k engellenmiti. Ama ksa sre sonra k yeniden belirdi. Rachel aniden tedirginleti. Rzgra kar, "Norah," diye seslendi, "Burda kutup aylar var myd?" Buzul uzman son fiei hazrlyordu. Onu ya duymad ya da duymazdan geldi. Tolland, "Kutup aylar fok balklarn yer," diye seslendi. "Sadece yaam alanlarna girildii zaman insanlara saldrrlar." "Ama buras kutup aylarnn lkesi, yle deil mi?" Rachel hangi kutupta aylar, hangisinde penguenler olduunu hep kartrrd. Tolland, "Evet," diye bararak karlk verdi. "Arktik ismi kutup aysndan gelir. Arktos aynn Yunancasdr." Muhteem. Rachel endieyle karanla gz gezdirdi. Tolland, "Antarktika'da kutup ays yoktur," dedi. "Bu yzden oraya anti-arktos denir." Rachel, "Teekkrler Mike," diye seslendi. "Kutup aylaryla ilgili bu kadar konumak yeterli." Tolland kahkaha att. "Haklsn. zgnm." Norah son fiei kara saplad. Yine krmzms a boulan drtl rzgar geirmez siyah tulumlarnn iinde hayli ikin grnyordu. Fiekten yaylan k emberinin ardnda dnyann geri kalan ksm, siyah rt ile kaplanm gibi hi grnmyordu. Rachel ile dierleri bakarken, Norah ayan skca bast ve kza eimden birka metre yukar, durduklar yere dndrmek iin dikkatle hareket etti. Sonra ipi skca tutarak yere meldi ve eliyle kzan frenlerini at; kza sabit tutmak iin buza saplanan drt sivri ivi. Bunu yaptktan sonra ayaa kalkt ve stn silkeledi. Belindeki ipler artk gevek duruyordu. Norah, "Pekl," diye bard. "Ie balama zaman." Kzan rzgralt tarafna dolanan buzul uzman, ekipmann stndeki koruyucu tenteyi tutan kopalar amaya balad. Norah'ya biraz sert davrandn dnen Rachel, arka kanad zmesine yardm etmek iin yanna gitti. Baini aniden kaldran Norah, "Tanrm, HAYIR!" diye bard. "Bunu yapma!" Geri ekilen Rachel'n akl karmt.

Norah, "Rzgrst taraf asla zme!" dedi. "Rzgr tulumuna dner. Bu kzak aerodinamik tnele kaplan emsiye gibi uar gider!" Rachel geriye adm att. "zgnm. Ben..." Norah fkeliydi. "Sen ve uzay ocuu burda olmamalydnz." Rachel, hibirimiz olmamalydk, diye dnd. 195 Mdrn Corky ile Sexton' onlarla beraber gndermesine lanet okuyan Norah, amatrler, diye hayflanyordu. Bu palyaolar yznden burada biri lecek. Norah'nn o anda yapmak istedii en son ey bebek bakclyd. "Mike," dedi. "TAR' kzaktan karmak iin yardma ihtiyacm var." Tolland onun Toprak Alt Radar karp buza yerletirmesine yardm etti. Aygt, alminyum bir gvdeye paralel balanm minyatr kar kreme bana benziyordu. Cihazn uzunluu bir metreden fazla deildi ve bir akm zayflatcyla kzaktaki bir deniz bataryasna kablolarla balyd. Corky rzgra kar, "Radar bu mu?" diye seslendi. Norah sessizce ban sallad. Toprak Alt Radar, deniz suyu buzunu KYYT'den daha iyi alglayacak donanma sahipti. TAR vericisi, buza elektromanyetik enerji vurular gnderiyor ve bu vurular, farkl kristal yaplarnda farkl sekmeler yapyordu. Saf tatl su, yass ve ksa kafesler biiminde donuyordu. Deniz suyu ise sodyum ierdiinden, i ie gemi, veya atall kafes biiminde donuyordu. Bu da sekme saylarnn azalmasna ve TAR vurularnn dzensiz olarak geri tepmesine neden oluyordu. Norah makineyi altrd. "Sesin yanklanmasndan faydalanarak, deliin etrafndaki buzulun bir nevi kesit kopyasn karacam," diye seslendi. "Makinenin i donanm buzulun kesitini karp yazl kt verecek. Deniz buzu varsa glge gibi grnecek." "Yazl kt m?" Tolland arma benziyordu. "Burda yazdrabiliyormusun?" Norah, TAR'dan tentenin altndaki bir aygta giden kabloyu iaret etti. "Yazdrmaktan baka are yok. Bilgisayar ekranlar bataryadan fazlasyla harcyor, bu yzden buzul uzmanlar verileri s aktarm yazclarnda yazdrrlar. Renkler pek gz alc deil ama lazer toneri eksi yirmi derecenin altnda kmeleniyor. Alaska'da bunu renirken, ac bir ders a l d m . " Norah herkesin TAR'n aa tarafnda durmasn istedi. Bu srada kendisi de vericiyi, futbol sahas uzaklktaki gkta deliinin etrafn tarayacak ekilde hazrlamaya koyuldu. Ama Norah gece karanlnda geldikleri yne doru baknca hibir ey gremedi. "Mike, TAR vericisini gkktann olduu yerle hizalamam gerekiyor ama bu fiek gzlerimi ald. ktan kurtaracak kadar yukar kacam. Kollarm fieklerle ayn hizada tutacam, sen de TAR'n stndeki ayarlamalar yap." Radar cihaznn yannda diz ken Tolland ban sallad. Norah meyilden yukar habikreye doru hareket ederken, kramponlarn skca basp, rzgra kar ne eildi. Katabatik rzgr bu akam tahmin ettiinden ok daha kuvvetliydi ve bir frtnann yaklatn hissediyordu. Fark etmezdi. Birka dakika iinde buradaki ileri bitecekti. Hakl olduumu grecekler. Norah habikreye doru yirmi metre trmand. Belindeki halat gerildiinde, karanln tam kenarna varmt. Norah ban kaldrp arkasndaki buzula bakt. Gzleri karanla alrken, birka derece solundaki fieklerin dz izgisi yavaa

belirmeye balad. Fieklerle ayn hizaya gelinceye kadar yava yava kenara ilerledi. Ardndan, vcudunu dndrp kollarn pusula gibi uzatarak doru vektr gsterdi. "imdi ayn hizadaym!" diye seslendi. TAR vericisini ayarlayan Tolland, kolunu sallad. "Hazr!" Meyilden yukar son bir kez bakan Norah, kl dn yolu iin kretti. Ama bakarken tuhaf bir ey olmutu. Bir an iin, en yakn fiek sanki tamamen gzden kayboldu. Norah sndnden endielenmek zereyken fiek yeniden kendini gsterdi. Aksine emin olmasayd, fiekle kendi arasndan bir ey getiini zannedebilirdi. Tabi ki orada kimse yoktu... elbette mdr sululuk duyup, pelerinden bir NASA ekibi gndermediyse. Nedense Norah'nn bundan phesi vard. Byk ihtimalle bir ey olmadna karar verdi. Ani bir esinti, fiei geici bir sreliine sndrm olabilirdi. Norah TAR'n yannda dnd. "Hepsi hzada."
197

Tolland omuzlarn silkti. "Sanrm yle." Norah kzaktaki kontrol cihaznn yanna gidip bir dmeye bast. TAR'dan tiz bir ses ykseldi ve sonra sustu. Norah, "Tamam," dedi. "Bitti." Corky, "Bu kadar m?" diye sordu. "imdi hazrlk yapyor. Asl sonularn kmas bir saniye srer." Kzan stndeki s aktarm yazcs vnlayp, tkrdamaya balamt bile. Yazc, effaf bir plastik rtnn iindeydi ve ar ar kaln, kvrk bir kt karyordu. Norah cihazn yazdrmay tamamlamasn bekledikten sonra elini plastiin altna uzatp kty ald. Herkesin grebilmesi iin kty fiein yanna gtrrken, grecekler, diye dnyordu. Tuzlu su kmayacak. Herkes fiein yannda durup, kty eldivenleriyle smsk kavrayan Norah'nn etrafna toplanmt. Derin bir nefes alp, verileri incelemek iin kd at. Kttaki grnt, dehetle geri ekilmesine neden oldu. Grdne inanmakta glk eken Norah, "Ah, Tanrm!" dedi. Beklendii zere ktda, suyla dolu gkta deliinin net bir kesiti grnyordu. Ama Norah'nn grmeyi hi beklemedii ey, ukurun iinde yzen insan bedeni biimindeki grimsi ekildi. Kan donmutu. "Ah Tanrm... delikte bir ceset var." Herkes hayretten susup kalmt. Ceset, dar havuzun iinde hayalet gibi ba aa yzyordu. Cesedin etrafnda pelerin gibi dalgalanan esrarengiz bir hare vard. Norah bu harenin ne olduunu anlamt. TAR, kurbann ar paltosunun belli belirsiz uzantlarn alglamt, ki bu ancak uzun ve sk devety olabilirdi. Fsltyla, "Bu... Ming," dedi. "Kaym olmal..." Norah Mangor delikte Ming'in cesedini grmenin, TAR ktsnda karlaaca iki oktan daha hafifi olacan asla tahmin edemezdi. Gzlerini havuzun daha aasna kaydrdnda, baka bir ey grd. Deliin altndaki buz... Norah bakakalmt. lk nce taramada bir sorun olduunu dnd, nura, resmi biraz daha yakndan inceleyince, iindeki huzursuzluk g lenmeye balayan frtna gibi artt. Dnp ktlara daha dikkatle bakarken kt ular rzgrla prprlyordu. Ama... bu imknsz! Ac gerek kendini belli etmiti. Bunu fark etmek lm gibi bir ey di. Ming'i unutmutu.

Norah artk anlyordu. Delikteki tuzlu su! Fiein yan banda dizlerinin stne kt. Glkle nefes alyordu. Elindeki ktlar hl smsk tutarken titremeye balamt. Tanrm... hi aklma gelmemiti. Ardndan, ani bir intikam drtsyle ban NASA habikresinden tarafa evirdi. "Sizi hergeleler!" diye lk atarken, sesi rzgra srklendi. "Sizi lanet olas hergeleler!" Sadece on be metre tede, karanlkta bekleyen Delta-Bir, CrypTalk cihazn azna gtrp idarecisine sadece bir kelime syledi. "Anladlar."

49
aknlk iindeki Michael Tolland TAR ktsn titreyen ellerinden ekip aldnda, Norah Mangor hl buzun stnde diz km vaziyet teydi. Ming'in yzen cesedini grm olmaktan tr sarslan Tolland, dikkkatini toplayp, nndeki resmi anlamaya alt. Gktann karld deliin yzeyden altm metre aa inen kesitini gryordu. Ming'in kuyunun iinde yzen cesedini grd. Gzleri biraz daha aa kaynca, bir eyin yanl grndn fark etti. Deliin tam altnda koyu renkte bir deniz buzu kolonu, aadaki okyanusa kadar uzanyordu. Dikey tuzlu su buzu olduka bykt; ap delikle aynyd.
199 Tolland'n omzunun stnden bakan Rachel, "Tanrm!" diye bard. "Gktann karld delik buz uldan okyanus a kadar uzanyormu gibi grnyor!" Grdklerinin tek aklamas olabilecei gereini kabullenmekte zorlanan Tolland, olduu yere akl kalmt. Corky de ay n derecede aknd. Norah, "Birisi buzulun altn delmi!" diye bard. Gzleri hrsla kocaman a lmt. "Birisi kastl olarak o ta buzun altndan ieri yerle tirmi." Tolland'n iindeki idealist Norah'nn sylediklerine inanmak istemese de, bilim adam yan hakl olabileceini biliyordu. Okyanusun stnde yzen Milne Buzul Katman'nn alt nda, denizaltlarn rahatlkla dolaabilecei pek ok aklk vard. Suyun alt nda her ey hafiflediinden, Tolland'n tek kiilik aratrma Triton'u byklnde bir denizalt bile gktan yk kollaryla kolaylkla ta yabilirdi. Denizalt okyamstan yaklap buz katmannn altna dalm ve buzu aadan yukar doru delmi olabilirdi. Daha sonra gktan yerletirmek iin, uzayabilen yk kolunu ya da ier balonlar kullanmas olas yd. Gkta yerine yerletirildikten sonra, deliin iine ykselen okyanus suyu donmay a balayacakt. Delik, gktan tayacak kadar kapandktan sonra, denizalt yk kolunu geri ekip ortadan kaybolarak, tnelin geri kalannn mhrlenmesi ve kukuya mahal brakacak tm izlerin silinmesi Doa Ana'y a brakm olabilirdi. kty Tolland'n elinden alp inceleyen Rachel, "Ama niye?" diye sordu. "Bunu neden yapsnlar? TA R'n altndan emin misiniz?" "Tabi ki eminim! Ayrca kt, suda fos for l bakteriler olduunu mkemmel biimde a klyor!" Tolland, Norah'nn mant nn tylerini rpertecek kadar doru olduunu itiraf etmek zorundayd. ift kirpikli fosforesan planktonlar igdlerini takip ederek delikten yukar yzm, gktann altnda kapana kslm ve buzda donmu olmaly dlar. Daha sonra Norah gktan sttnda altndaki buz erimi ve plankton serbest kalmt . Yine yukar, tuzlu su yetersizliinden tr lecekleri, habikrenin iindeki yzeye doru yzmlerdi. Corky, "Bu samalk!" diye seslendi. "NASA'nn elinde dnya d fosiller barndran bir gkta var. Nerde bulunduu neden bu kadar nemli olsun. Niye buz katmannn alt na gmme gereksinimini duysunlar ki?" Norah sinirle, "Kim bilir," diye karlk verdi. "Ama TA R ktlar yalan sylemez. Kandrldk. Bu gkta

Jungersol Meteoru'nun bir paras deil Buzun iine yakn zaman nce yerletirildi. Getiimiz yl olmal, yoksa planktonlar lrd!" TAR cihazn toplayp kzaa balamaya balamt bile. "Geri dnp birilerine sylemeliyiz. Bakan elindeki tm o yanl verilerle duyuru yapmak zere! NASA onu kandrd!" Rachel, "Dur biraz!" diye seslendi. "Emin olmak iin en az ndan bir tarama daha yapmalyz. Tm bunlar hi mantkl deil. Kim inanr'?" Kza haz rlayan Norah, "Herkes," dedi. "Habik reden ieri girip, gktann altndan bir baka nve rnei karnca ve onun da tuzlu su ierdii mey dana knca, seni temin e derim herk es inanacak!" Norah cihazlar tayan kz an frenlerini brakp, yeniden habikrey e doru evirdi ve kramponlarn buza skca bas p, ark asndaki kza inanlmaz bir rahatlkla ekerek, meyilden yukar yola koyuldu. Ikl emberin yanna doru yol alrken birbirine bal grubu peinden ekerek, "Gidelim!" diye bard. "NASA'nn orda ne iler evirdiini bilmiyorum ama piyon gibi kullanlmaktan hi holanmadm gayet iyi biliyorum ve..." Norah Mangor'n ba , grnmeyen bir g tarafndan aln na darbe yemi gibi arkay a dt. Bouk bir inleme sesi kard, sendeledi ve srtst buza yld. Neredeyse ayn anda Corky feryat edip omzu arkadan eklmi gibi yerinde dnd. Acyla kvranarak buza dt. 201 Rachel bir anda elindeki kty, Ming'i, gktan ve buzun alt ndaki garip tneli unutmutu. Kk bir topun kulann yanndan geip, akan sy rdn hissetti. gdsel olarak dizlerinin stne kp, Tolland' da aa ekti. Tolland, "Neler oluyor!" diye bard. Rachel'n tek aklna gelen dolu frtnasy d -buzuldan aa esen buz toplar- ama Corky ile Norah'y vuran g dnldnde, dolularn saatte yz elli kilometre hzla hareket etmeleri gerekirdi. Bilye byklndeki nesneler tuhaf biimde Rachel ile Tolland'n stne yayor, iddetli buz toplar etraflarna dyordu. Karnst yatan Rachel, botlarnn burnundaki kramponlar buza saplad ve bulabildii tek sipere doru hamle yapt . Kzak. Hemen ardndan srnerek gelen Tolland, Rachel'n yannda meldi. Tolland korumasz ekilde buzun stnde yatan Norah ile Corky'ye bakt. Halat tutup ekmeye alrken, "Onlar iplerinden ek!" diye bard. Ama halat kzaa dolanmt. Rachel kty Mark IX t ulumunun Velcro cebine tk trd ve halat kzan demirlerinden kurtarmak i in elleriyle dizlerinin stnde ura vermeye balad. Tolland tam arkasndayd. Doa Ana Corky ile Norah'dan vazgemi gibi, imdi dolular var gcyle kzaa, doruca Tolland ile Rachel'n stne yadry ordu. Bilyelerden bir tanesi kzan tentesine d tkten sonra srayp, Rachel'n ceketinin koluna kondu. Rachel grd anda donakald. aknl aniden dehete dnt. Bu "dolu taneleri" insan yapmyd. Kolundaki buz topu, kiraz byklnde kusursuz bir kre eklindeydi. Przsz yzeyin etrafndan , pres makinesinde ekil verilmi eski misketler gibi tek izgi halinde geen bir entik vard. Kre eklindeki samalar hi kukusuz insan yapmy d. Buz mermileri... Askeri bilgilere vakf biri olan Rachel, deney aamasndaki yeni DM -Doalama Mhimmat - silallarna ainayd. Kar buz mermisi biiminde sk tran kar tfekleri, kumu cam bilyelere dntren l tfek leri, kemikleri krabilecek gte sv su fkrtan su bazl silahlar. Doalama Mhimmat'n konvansiyonel silahlar kar snda pek ok adan stnl vard, nk DM silahlar bulunabilir kaynaklar kullanyordu. Askerleri ar konvansiyonel mermileri ta ma klfetinden kurtararak bulunduu blgede cephane retmelerine imkn salyordu. Rachel o anda stlerine yaan buz toplarnn, tfein arjrne doldurularak sktrldn biliyordu. Istihbarat dnyasnda ska rastland z ere, birisi ne kadar fazla ey bilirse, senaryo o kadar dehet verici oluyordu. Durum imdi de farkl deildi. Rachel bu konuda cahil kalmay tercih ederdi ama DM silahlar hakk ndaki bilgisi onu tyler rpertici tek bir sonuca gtryordu: Deney aamas ndaki DM silahlarn kullanma yetkisine sahip tek birim olan, bir eit ABD zel Operasyonlar gcnn saldrsna uruyorlard. Askeri gizli operasyonlar biriminin varl beraberinde daha da rktc bir eyin fark na varmas na neden olmutu: Bu saldrdan sa kurtulma ihtimali sfra yaknd.

Buz mermilerinden biri bulduu aklktan girip kzan stndeki cihazlardan geerek karnna arpt nda, bu dnceleri sona erdi. Dolgulu Mark IX k yafetinin iinde olmasna ramen grnmez bir boks ampiyonundan karnna yumruk yemi gibi hissediyordu. Gzlerinin etrafnda yldzlar uumaya balamt. Geriye doru sendelerken, dengesini korumak iin kzaktaki cihazlara tut undu. Norah Mangor'n ipini brakarak, Rachel'a yardm etmek iin hamle yapan Tolland ok ge kalmt. Rachel geriye doru derken, cihazlar da beraberinde ekti. Cihazlarn altnda Tolland ile birlikte buza yuvarlandlar. "Bunlar... mermi," derken, cierlerindeki hava boalmt. "Ka!" 203 50 Federal Triangle stasyonu'ndan ayrlan Washingt on MetroRain met rosu, Gabrielle'a gre, Beyaz Saray'dan yeterince hzl uzaklamyordu. Dardaki karanlk ekiller pencerenin nnden bulank bir ekilde geerken, vagonun bo bir kesinde kaskat oturuyordu. Gabrielle'n kucanda duran Marjorie Tench'in verdii byk krmz zarf, adeta on ton arlndayd. Tren Sexton'n ofis binasna doru hzlanrken, Sexton'la konumalym, diye dnd. Hemen! imdi vagonun kararp beliren lo nda oturan Gabrielle, hayal grmesine neden olan bir ilac n etkisindeymi gibi hissediyordu. Bann stnde yanp snen klar, ar ekim diskotek flalar gibiydi. Kas vetli tnel, her iki yandan ykselen derin bir kanyonu and ryordu. Biri bana bunun yaanmadn sylesin. Kucandaki zarfa gz att. Kapa ap elini iine uzatt ve fotoraflardan birini k ard. Bir sre kuvvetle parlayan tren klar, ok edici bir resmi aydnlatt. Ofisinde rl plak yatan Sedgewick Sexton, Gabrielle'n plak bedeni yannda uzanrken, tatmin olmu yzn tam da kameraya dnmt. Titreyerek fotoraf zarfn iine tk trd ve zarf beceriksizce kapatmaya alt. Bitti. Vagon tnelden kp L'Enfant Meydan yak nlarndaki raylara trmanr trmanmaz Gabrielle cep telefonunu karp senatr zel hattndan arad. Telesekreter mesaj cevap verdi. aran Gabrielle, senatr ofisinden arad. Bu kez sekreteri cevap verdi. "Ben Gabrielle. Yerinde mi?" Sekreterin sesi sinirliydi. "Nerelerdeydin? Seni aryordu." "Uzun sren bir toplantm vard. Onunla hemen imdi konumam gerek." "Sabaha kadar beklemek zorundas n. Westbrooke'da." Sexton'n D.C.'deki ikametgh, Westbrooke Semti Lks Apartmanlarndayd. Gabrielle, "zel hatt n amyor," dedi. Sekreter, "Bu akam K.G. olarak gemi," diye hatrlatt. "Erkenden kt." Gaabrielle yzn ast. Kiisel mesele. Heyecandan, Sexton'n kendisine evde tek bana bir gece ayarladn unutmutu. K.G. zamanlarnda rahatsz edilmemek konusunda ok hassast. Ancak bina yanarsa kapm aln derdi. Bunun d ndaki her ey sabaha kadar bekleyebilir. Gabrielle, Sexton'n binas nn kesinlikle yandna karar verdi. "Benim iin ona ulaman lazm." "Imknsz." "Bu i ok ciddi, gerekten..." "Hayr, ben gerek anlamda imkns z diyorum. Darikarken ar cihazn masamda brakt ve bt n akam boyunca rahatsz edilmek istemediini syledi. ok sertti." Duraksad. "Her zamankinden daha fazla." Kahretsin. "Peki teekkrler." Gabrielle cep telefonunu kapatt. Metro vagonundaki kayt, "L'Enfant Meydan," diye anons yapt. "Tm istasyonlara gider." Gzlerini kapatan Gabrielle d ncelerinden kurtulmaya alt ama ykc grntler aklndan kmyordu... kendisinin ve senatrn renkli fotoraflar... Sexton'n r vet aldn kantlayan belge yn. Gabrielle hala Tench'in isteklerini duyar gibiydi. Doru olan yap. Yeminli beyan imzala. Ilikiyi itiraf et. Tren gc rtlar kararak istasyona girerken, Gabrielle fot oraflar basna yans d takdirde senatrn ne yapacan tahmin etmeye alt. Aklna ilk gelen ey onu hem artt, hem de utandrd. Sexton yalan syleyecekti. 205 Kendi adayyla ilgili aklna ilk gelen ey bu muydu? E vet. Yalan syleyecekti... hem de by k bir ustalkla.

Eer bu fotoraflar Gabrielle ilikiyi itiraf etmeden bas na yansrsa senatr fot oraflarn acmasz bir sahtekrlk olduunu iddia edecekti. Dijital kurgu fotoraf andaydlar; internete giren herhangi biri, baka insanlarn, genellikle de ehvetli pozlar veren porno yrldzlarnn vcutlarna yzleri eklenmi nllerin rtulu fotoraflarn grebilirdi. Gabriele, senatrn televizyon kamerasna bakarak inandrc bir ifadeyle ilikileri hakknda yalan sylediine zaten ahit olmutu; tm dnyay bu fotoraflarn kariyerini mahvetmek iin haz rlanm baarsz bir saldr olduuna ikna edecekti. Sexton fkeyle saldrya geecek, hatta belki de sahtecilii Bakan'n emretmi olduunu ima edecekti. Gabrielle birden mitlendi. Beyaz Saray bunlardan hibiri nin gerekliini ispatlayamaz ! Tench'in Gabrielle'a oynad iktidar oyunu basit olduu kadar acmaszd: likini itiraf et ya da Sexton'n hapsi boylamasn seyret. Birden son derece mantkl gelmeye balamt. Beyaz Saray'n, Gabrielle'n ilikiyi itiraf etmesine ihtiyac vard yoksa fotoraflarn kymeti kalmayacakt. Aniden gveni yerine gelen Gabrielle'n keyfi de yerine gelmiti. Tren durup kaplar kayarak aldnda, Gabrielle'n beynindeki bir baka kap da ald ve yreklendirici bir ihtimali aklna getirdi. Belki de Tench'in r vet hakknda anlatt her ey yaland. Zaten Gabrielle ne grmt ki? Hibir ey kesin deildi: banka evraklarnn fotokopileri, Sexton'n garajda ekilmi bulank bir fot oraf. Hepsinin de saht e olma ihtimali vard. Tench, hepsini doru kabul eder midiyle, gerek fotoraflarn yan sra Gabrielle'a uydurma mali belgeleri de gstermi olabilirdi. Buna "birlemeli dorulama" denirdi ve siyasetiler pheli grleri yutturmak istediklerinde bu yola ba vururlard. Gabrielle kendi kendine, Sexton masum, dedi. Beyaz Saray aresizdi ve Gabrielle' ilikilerini halk a aklamakla korkutarak tehlikeli bir ku mar oynamaya karar vermilerdi. Gabrielle'n Sexton' kamu nnde yalnz brakmas n istiyorlard; skandal karacak biimde. Tench, ona, vaktin vurken kendini kurtar, demiti. Bu akam saat yirmiye kadar vaktin var. Zorla sat ta son perde. Her ey yerli yerine uyuyor, diye dnd. Bir ey hari... Bulmacann kafa kartran tek paras , Tench'in Gabrielle'a NASA aleyhtar e -postalar gndermesiydi. Bu kesinlikle, Sexton'n NASA kart olduunu belli etmesini istedikleri iindi, bylece bunu kendisine kar kullanabileceklerdi. Yoksa baka bir anlam m vard? Gabrielle, e -postalarn bile son derece mantkl bir aklamas olduunu fark etmiti. Peki ya e postalar Tenc h gndermediyse? Tench, verileri Gabrielle'a gnderen hain bir al an yakalay p, bu kiiyi iten atm ve sonra duruma el atarak, Gabrielle'i grmeye aran son mesaj kendisi gndermi olabilirdi. Tench kasitl olarak Gabrielle'i tuzaa drmek iin- NASA yla ilgili verileri szdran kendisiymi gibi davranm olabilirdi. L'Enfant Meydan'ndaki metronun hidrolikleri, kaplar kapanmaya haz rlanrken slk aly ordu. Aklndan d nceler hzla geerken, Gabrielle dardaki perona bakt . phelerinin mantkl olup olmad ya da bunlarn sadece hsn kuruntudan m ibaret olduu konusunda hibir fikri yoktu ama her ne halt dnyorsa dnsn, derhal senatrle konumas gerektiini biliyordu. K.G. akam olsun ya da olmasn. Fotoraflarn durduu zarfi sk ca kavrayan Gabrielle, trenin kaplar tslayarak kapanrken dar frlad. stikametini deitirmiti. Westbrooke Semti Apartmanlar. 207 51 Sava ya da sv. Bir biyolog olan Tolland, bir organizma tehlikeyi sezinledi inde bu tr fizyolojik deiikliklerin yaandn biliyordu. Beyin zarna hcum eden adrenalin, nabz ykseltiyor ve beyine en eski igds el biyolojik karar alma emrini veriyordu: savamak ya da svmak. Tolland'n igdleri ona kamas n sylese de, mant ona hala Norah'y a bal olduunu hat rlatyordu. Zaten kaacak yer yoktu. Saklanacak tek yer habikreydi ama saldrganlar her kimse, buzulun stnde bir yerde pozisyon almlar ve bu seenein yolunu kesmilerdi. Arkas ndaki engin buz katman iki mil

boyunca uzanyor ve buz denizine alan dik yamala son buluyordu. O yne kamak, souktan lmek anlamna gelirdi. Ka yollarnn stndeki engeller bir yana, Tolland dierlerini brakamayacan biliyordu. Rachel ile Tolland'a bal olan Norah ile Corky hl a ktaydlar. Buz mermileri ekipman ta yan devrilmi kzaa arpmaya devam ederken, Tolland, Rachel'n yannda yerdeydi. Darmadank aletleri kurcalayarak bir silah, fiek, telsiz... herhangi bir ey arad. Rachel, "Ka," diye seslenirken nefes almakta hl glk ekiyordu Sonra, buz mermisi yamuru tuhaf biimde aniden durdu. Kuvvetli rzgra ramen etraf sakinlemi gibiydi... sanki frtna birden durmutu. Ite o anda dikkatle kzan etrafna bakan Tolland, hayat nda grd en korkun manzaralardan birine ahit oldu. Karanlktan aydnla doru hortlak gibi sessizce kayan figr belirdi. Soua dayankl beyaz kar kyafetleri giymilerdi. Ellerinde kayak batonlar yoktu ama Tolland'n hi grmedii trden byk tfekler tayorlard. Kayaklar da eit derecede tuhaft. Ftrist ve ksa kayaklar, daha ok uzat lm Rollerblade'leri andryordu. Sava kazandklarndan eminmi gibi serinkanllkla en yakndaki kurbanlarnn -kendinden gemi haldeki Norah Mangor- yanna gidip durdular. Titreyerek dizlerinin stne kalkan Tolland, kzan stnden saldrganlara bakt. Ziyaretiler esrarengiz elektronik gzlklerinin ardndan ona baktlar. Umursamadklar belli oluy ordu. En azndan o an iin. Delta-Bir, nnde bilinsizce buzda yatan kad na bakark en hi vicdan azab duymad. Emirleri yerine getirmek iin eitilmiti, sorgulamak iin deil. Kadn termal, siyah ve kaln bir ky afet giyiyordu ve yznn yannda darbe izi vard. Ksa ve zor nefes alyordu. DM buz tfeklerinden biri hedefi bulmu ve onu kendinden ge mi vaziyette yere sermiti. Artk ii bitirme vakti gelmiti. Delta-Bir, bilinsiz kadnn yannda diz kerken takm arkadalar tfeklerini dier hedeflere dorulttular; biri, buzun stnde uursuzca yatan ufak tefek adama, bryse, dier iki kurbann sakland devrilmi kzaa. Adamlar kolaylkla ii bitirebilirdi ama dier kurban silahs zd ve kaacak yerleri yoktu. Acele edip hepsinin iini ayn anda bitirmek dikkatsizlik olurdu. ok gerekli olmadka asla dikkatini blme. Bir seferde bir rakiple ura. Delta Gc eitimini ald zere, bu kiileri ayn anda ldrebilirdi. Ama iin ilgin taraf, nasl ldklerine dair arkalarnda hi izbrakmayacak olmalaryd. Bilinsizce yatan kadnn yannda melen Delta-Bir, termal eldivenlerini karp eline bir avu kar ald. Kar s ktrp kadnn azn at ve boaz ndan aa tkmaya balad. Kar nefes borusundan mmkn olduunc a derine iterek, tm azn doldurdu. Kadn dakika iinde lecekti. Rus mafyasnn icat ettii tekniin ad byelaya smert idi; beyaz lm. Bu kurban, boazndaki kar erimeden boulac akt. Ama ldkten sonra vc udu, kar eritecek kadar scak kalacakt. 209 Cinay etten phelenilse bile, hemen bulunabilecek bir cinayet silah ya da iddet kullanldna dair bir kant olmayacakt. Sonunda birisi anlasa da, bu onlara zaman kazandracakt . Buz mermileri kara kararak ort amda kaybolacak ve bu kadnn ba ndaki darbe izi, kayp buz a dt iin olumu gibi grnecekti; bu gl frt nalarda pek de artc deildi. Dier kii de ayn ekilde etkisiz hale getirilip ldrleceklerdi. Ardndan Delta-Bir, onlar k zaa dolduracak, istikametlerinden birk a metre teye ekecek, halatlarn yeniden balayacak ve cesetlerini yerletirecekti. Birka saat sonra drd de, grnte a r soua maruz kalm, hipotermi kurbanlar olarak donmu halde bulunacaklard. Onlar bulan kii yollarndan saparak ne yapt klarn merak edecekti ama kimse onlarn lmesine armayacakt. Her eyden nc e fiekleri snmt, hava artlar tehlikeliydi ve Milne Buzul Katman'nda kaybolmak lm demekti. Delta-Bir, kadnn boaz na kar doldurmay bitirmiti. Dikkatini dierlerine evirmeden nce kadnn kolanlarn skt. Daha sonra tekrar balayacakt ama u anda kzan arkasndaki dier iki kiinin bu kadn gvenli bir yere ekme fikrine kaplmalarn istemiyordu. Michael Tolland zihninde yarat abilece inden ok daha kt bir cinayet ekline tank olmutu. Norah Mangor' dierlerinden ay ran saldrganlar, dikkatlerini Corky'ye eviriyorlard. Bir eyler yapmam lazm! Kendine gelmeye balayan Corky inliyor ve yerinde dorulmaya al yordu ama askerlerden biri onu tekrar geri itip stne aband ve kollarnn stne dizleriyle bastrarak adeta buza iviledi. Corky'nin ac

dolu fery ad, ayn anda hzlanan rzgr tarafndan yutuldu. lgnca bir deh ete kaplan Tolland devrik kzan iindekileri aceleyle kartrd. Burada bir ey olmal! Bir silah! Herhangi bir ey ! Tek grebildii, buz mermilerinin, byk ksmn tannmayacak hale getirdii bir tanmlama cihaz yd. Rachel ise yannda, kendini kaldirmak iin buz kazmasn kullanarak dorulmaya alyordu. "Ka... Mike." Tolland, Rachel'n bileine bal kazmaya gz gez dirdi. Silah olarak kullanlabilirdi. Bir nevi. Tolland, kk bir kazmayla adama saldrrsa ne olacan dnyordu. Intihar. Rachel yan dnp dorulurken, onun arkas ndaki bir ey Tolland'n gzne iliti. Byke bir vinil torba. Torbann iinde fiek ya da telsiz olmasna dua ederek, arkas na geti ve torbay kavrad. Dz gnce katlanm byk bir Mylar bezi buldu. Ie yaramazd. Tolland'n aratrma gemisinde de benzer bir ey vard. Bu, kiisel bilgisayardan daha ar olmayan hava tahmin cihazlarn ta mak iin tasarlanm bir meteoroloji balonuydu. Norah'nn balonunun, zellikle de helyum deposu yokken hibir faydas dokunmayacakt. Corky'nin rpn sesleri art arken, Tolland yllardr duymad bir aresizlik hissine kapld. mitsizlik. Malubiyet. lmeden nce insann hayatnn gzlerinin nnden gemesi kliesine uygun olarak, Tolland'n ocukluk anlar beklenmedik bir anda zihninde canlandlar. San Pedro'da yelken yapyor, denizcilerin eski elenc esi olan balon amay reniyordu; dml bir ipe tutunarak okyanusun stne sarkarken, suya batpp ktka neeleniyor, an ipinde sallanan ocuklar gibi alalp ykseliyordu. Kaderi ise dalgalanan balona ve okyanus rzgrnn keyfine balyd. Tolland'n gzleri o anda elinde tuttuu Mylar balonuna evrildi. Zihni eski anlara dalmamt, ona bir zm sunmaya al yordu! Balon amak. Tolland balonun etrafndaki koruyucu torbay aarken, Corky hl stndeki kiiyle mcadele ediyordu. Tolland, bu plann kazanma ihtimalinin ok az olduunu biliyordu ama geri kalan tm ihtimaller onlar iin mutlak lm anlamna geliyordu. Katlanm Mylar bezini skca kavrad. stndeki klipste bir uyar yazs vard: 211 DKKA T: 10 DENIZ MILINDE N HZL ESEN RZG RLA RDA KULLANILMA Z. Can cehenneme! Birden fora olmamas iin balonu sms k tutart. yannda duran Rachel'n stne kt. Ona biraz daha sokulurk en, Rachel'n gzlerindeki aknl grebiliyordu. "Bunu tut," diye bard. Rachel'a katlanm kuma veren Tolland, botaki eliyle balonun yk kancas n belindeki karabinalardan birine geirdi. Ardndan, dier tarafa dnerek, kancay Rachel'n karabinalarndan birine takt. Tolland ile Rachel artk tek vcut olmulard. Kaladan balanmlard. Aralarndaki ip karn stnden yerde mcadele eden Corky'ye kadar uzanyordu... ve oradan da Norah Mangor'n on metre yannda bota duran kancay a. Tolland kendi kendine, Norah'y oktan kaybettik, dedi. Yapabilecein hibir ey yok. Saldrganlar kvranp duran Corky'nin stne ullanmlard ve boazndan ieri tkmak zere avularna kar dolduruyorlard. Tolland vakitlerinin tkenmek zere olduunu biliyordu. Tolland, katlanm balonu Rachel'n elinden ald. Bez, kt mendil kadar hafifti ve ayn zamanda ok salam. Haydi bakalm. "Sk tutun!" Rachel, "Mike?" dedi. "Ne..." Tolland, Mylar' balarnn stne, havaya doru savurdu. Uuldayan rzgr balonu kapp parat gibi at. Annda dolan bez, aklama sesleriyle dalgalanyordu. Kolanlarnn hzla ve birden ekildiini hisseden Tolland, katabatik rzgrn gcn hafife aldn anlad. Saniyeler iinde Rachel ile birlikte neredeyse havalanp buzuldan aa s rklenmeye balamlard. Bir sre sonra Tolland, Corky Marlinson' eken ipin gerildiini hissetti. Yirmi metre geride, dehet iindeki arkada saldrganlarnn altndan kurtulup ilerinden birini srtst yuvarlamt. Buzun stnde hzlanmaya balayan Corky, insann kann donduracak bir lk att ve devrilmi kzaa arpmaktan son anda kurtuldu. Corky'nin arkasndan ucu bota sallanan ikinci bir ip srkleniyordu... Norah Mangor'a bal

olan ip. Tolland kendi kendine, yapabilecein hibir ey yok, dedi. kii birbirine karm kuklalar gibi buzuldan aa kayyordu. Arkalarndan buz mermileri yayordu ama Tolland saldrganlarn anslarn kaybettiklerini biliyordu. Arkalarnda kalan beyaz giyinmi askerler fieklerin nda parlak noktacklara dnerek gitgide kayboldular. Tolland art k ar ivmelenme nedeniyle buzun dolgulu kyafetini yrttn hissediyordu. Ayrca kam olmann verdii rahatlk fazla uzun srmedi. kilometreden az bir mesafe sonra Milne Buzul Katman bir uurumla aniden son buluyordu ve ardnda... Kuzey Buz Denizi lmcl kylarna otuz metrelik bir d onlar bekliyordu. 52 Marjorie Tench, Beyaz Saray Haberleme Ofisi'ne -yukardaki Haberleme Merkezi'nde hazrlanan basin bltenlerinin ne redildii bilgisayarl yayn odas - doru merdivenlerden aa inerken glms yordu. Gabrielle Ashe'le yapt toplant iyi gemiti. Gabrielle'n ilikiyi itiraf ettii yeminli bir beyan verip vermeyecei belli deildi ama kesinlikle denemeye deerdi. Tench, Gabrielle kendini ondan kurtaracak kadar akll biri, diye dnd. Ama Sexton'n d nn ne kadar feci olacana dair zavall kzn hibir fikri yoktu. Bakan'n birka saat sonra verecei basin konferans Sexton' dize getirecekti. Bu sonu cepteydi. Gabrielle Ashe ise, ibirlii yapt takdirde, Sexton' utantan yerin dibine geirecek darbeyi vuracakt. Sabah olduunda Tench, Sexton'n yalanlama yapt kaytlarla beraber Gabrielle'n yeminli bey ann basna verebilirdi. 213 Bir tala iki ku. Her eyden nce siyaset, sadece seimi kazanmak demek deil, tart lmaz ekilde kazanmak demekti; yani vizyonu ta ma kuvvetine sahip olmak. Tarih boyunca az oy farkyla iktidara gelen tm bakanlar aa yukar ayn durumlar yaamlard; yara balar balamaz ypratlrlard ve Kongre bunu unutmalarna asla izin vermezdi. Benzer ekilde, Senatr Sexton'n kampanyasnn k de hayli kapsaml olacakt; hem siyasi ilkelerine, hem de ahlak anlay na ynelik ifte saldr. Washington'da "her yandan" diye bilinen bu strateji, askeri sava sanat ndan arlmt. Dman iki cephede birden savamaya zorla. Adaylardan biri rakibi hakknda olumsuz bir bilgiye sahip olduunda, genellikle ayn anda halka duyurmak iin ikinci olumsuz bilgiyi edinmeyi beklerdi. ift ulu bir saldr daima tek attan daha etkili olurdu, zellikle de ifte saldr kampany ann farkl ynlerini kapsadnda; ilki siyasi ilkelerini, ikincisi karakterini. Siyasi bir saldry rtmek mantk, karaktere ynelik saldry rtmek ise ihtiras gerektirirdi; ikisiyle ayn anda mcadele etmek, neredeyse imkns z bir denge kurmay zorunlu klyordu. Bu akam Senatr Sexton, byleyici NASA zaferinin getirecei siyasi kbustan uyanmak iin kendini zorlayacak ama nemli bir bayan alan tarafndan yalanclkla sulanrken, NASA karsndaki tavrn korumak mecburiyetinde kalrsa, vaziyeti daha da vahim olacakt. Haberleme Ofisi'nin kapsna varan Tench, balayacak savan heyecanyla canlandn hissetti. Siyaset sava demekti. Derin bir nefes alp saatine bakt. 18.15. lk el atelenmek zereydi. Ieri girdi. Haberleme Ofisi yer darlndan deil, fazlas na ihtiya olmadndan kk bir yerdi. Dnyadaki en verimli kitle haberleme istasyonlarndan biriydi ve sadece be alan vard. u anda elektronik cihazlarnn bandaki be eleman, silahn atelenmesini bekley en yzcler gibi duruyorlard. Hazrlar. Tench bunu, gzlerindeki hrsl bak lardan anlamt. Bu minik ofisin, sadece iki saatte haz rlanarak, dnyadaki medeni nfusun te birine ulamas ona her zaman hayret verirdi. Dnyadaki haber kaynaklaryla on binlerc e balant s bulunan -en byk televizyon irketlerinden, en kk kasaba gazet elerine kadar - Beyaz Saray Haberleme Ofisi, birka tua bas arak uzanp dnyaya eriebilirdi. Bilgisayarlar faksla, Maine'd en Moskova'ya kadar radyo, televizyon, yazl basin ve internet dnyasndaki haber organlarnn gelen kutularna basn bltenleri yolluyorlard. Toplu e posta programlar evrimii haber balantlarn engelliyordu. Otomatik ar programlar, binlerc e med ya yneticisini arayarak, sesli haber kaytlarn dinletiyordu. Son dakika haberleri yaynlayan bir web say fas ieriini srekli gncelliyordu. "Canl yayn" haber kaynaklarna -CNN, NBC, ABC, CBS, yabanc karteller her ynden saldrya geilecek ve cretsiz canl yayn taahhd verilecekti. Bu ebekelerin yaynlad dier her trl yayn, acil bir bakanlk duy urusu iin kesintiye urayacakt. Medyann her alannda yay n yaplacakt..

Tench birliklerini tefti eden bir general gibi uzun admlarla fotokopi masasna yrd ve imdi tm ileti cihazlarnda gnderilmeyi bekleyen "nemli haber" ktsn eline ald. Okuduunda kahkahasn bastrmak zorunda kald. Yaynlanmak zere bekleyen haber aslnda stnkr geilmiti -duyurudan ok reklam niteliindeydi- ama Bakan, Haberleme Ofisi'nin laf fazla uzatmamas n emretmiti. Onlar da yle yapmlard. Bu metin mkemmeldi; anahtar kelimeler asndan zengin, ieriiyse ksa. Mthi bir karm. Gelen posta kutularnda "anahtar kelime tarama" programlar kullanan haber organlar bile bu mesajn bir sr bayrakla iaretlendiini grecekti. Kimden: Beyaz Saray Haberleme Ofisi Konu: Acil Bakanlk Duyurusu 215 Bu akam Dou Blgesi saatiyle 20.00'de Birleik Devletler Bakan' Beyaz Saray brifing salonundan acil bir basin konferans verecektir. Duyuru konusu mevcut durumda gizli tutulmaktadr. Canl AV yaynne her zamanki kanallarla imkn salanmtr. Kd masann stne brakan Marjorie Tench, Haberleme Ofisi'nde etrafna bakarak alanlara etkilenmi bir edayla ba n sallad. Herk es heyecanlyd. Bir sigara yak p tttrrken heyecann ykselmesini bekledi. Sonunda s rtt. "Bayanlar baylar. Motorlar altrn." 53 Tm mant kl dnceler Rachel Sexton'n aklndan silinmiti. Artk gktan, esrarengiz TAR kts n, Ming'i, buzuldaki korkun saldry dnmyordu. u anda nemli olan tek bir ey vard. Hayatta kalmak. Buz, sonsuz ve kaygan bir otoyol gibi altndan kayp gidiyordu. Korkudan hissizletii iin mi yoksa koruyucu kyafet sebebiyle mi bilmiyordu ama hi ac hissetmiyordu. Hibir ey hissetmiyordu. imdilik. Yan yatm bir halde Tolland'a belinden bal giden Rachel, onu hafif bir ekilde kucaklamt. Rzgarla, yar arabasnn arkas ndaki parat gibi ien balon, nlerinde dalgalanyordu. Arkalarndan gelen Corky kontrolden km rmork gibi oradan oray a savruluyordu. Saldrya uradklar yeri gsteren iaret fiekleri uzakla p, gzden kaybolmutu. Onlar hzlandka, buz a srtnen naylon Mark IX kyafetlerinden kan slk sesi artyordu. Ne hzla gittiklerine dair Rachel'n hibir fikri yoktu ama rzgr saatte en az doksan be kilometre hzla esiyordu ve altlarndaki srtnmesiz pist, her geen saniye daha hzl kayyordu. Grrne baklrsa, dayankl Mylar balonun yrt lmaya veya ykn atmaya niyeti yoktu. Rachel kurtulmamz lazm, diye dnd. ldrc bir kuvvetten dierine kouyorlard. Okyanusa bir buuk kilometreden az kald! Buzlu su d ncesi dehet dolu hatralarn canlandrd. Rzgar kuwetlenince hzlar artt . Arkalarndan srklenen Corky korkun bir lk att. Rachel, bu hzla giderlers e, uurumdan buzlu suya dmelerine birka dakika kaldn biliyordu. Tolland'n da aklndan benzer dnceler getii belliydi, nk vcudlarna takt yk kancasyla mcadele ediyordu. "Kancay karamyorum!" diye seslendi. "p ok gergin!" Rachel rzgrdaki anlk bir dinginliin Tolland'n iini kolaylatrmasn diledi ama katabatik rzgr ayn kesintisiz kuwetle esiyordu. Yardm etmeye al an Rachel vcudunu yan dndrp, krampon larndan birinin burnunu buza arpt. Havay a buz paracklar sa ld. Hzlar biraz kesilmiti. Ayan yerden kaldrarak, "imdi!" diye bard. Balonun yk ipindeki gerilim bir an iin hafifledi. Gev eyen ipten istifade etmek isteyen Tolland birden aslp, yk kancasn karabinalarndan kurtarmaya alt. Olmuyordu. "Bir daha!" diye bard. Bu kez ikisi birden dnp, kramponlarn buza vurarak havaya iki kat buz par ac savurdular. Bu, balonu biraz daha yavalatmt. "imdi" Tolland'n verdii iaretle ayn anda braktlar. Balon yeniden ileri doru srklenirken, Tolland baparman karabinann kilidine bastrp, amaya alarak kancay evirdi. Bu kez biraz daha yaklamasna ramen ipin daha fazla gevemesi gerekiyordu. Norah karabinalarn, stnde herhangi bir gerilim olduu takdirde asla a lmayac ak ekilde zel olarak retilen, birinci snf Joker gvenlik kancalar oluuyla bbrlenmiti. 217 Bu ironiyi hi mi hi elenc eli bulmayan Rachel, gvenlik kancalar yznden lec eiz, diye dnd.

Tolland, "Bir kez daha!" diye bard. Tm enerjisini ve umudunu toplayan Rachel, dnebildi i kadar yana dnp iki ayan birden buza vurdu. Srtn bkerek, tm arln parmak ularna vermeye alt. Her ikisi de karnlarnn stne dnene ve kemerlerindeki balant ipi iyice gerene kadar Tolland da onun yapt klarn tekrar etti. Tolland ayaklarn yere vurunca Rachel srtn biraz daha edi. Sars nt , bacaklarndan yukar ok dalgalar gnderiy ordu. Bilekleri krlacakm gibi hissediyordu. "yle kal... yle kal..." Tolland hzlar az alrken Joker klipsi kurtarmak iin iki bklm olmutu. "Az kald..." Rachel'n kramponlar aniden koptu. Botlarndan kan metal iviler Corky'nin stnden sekerek karanla doru yuvarlandlar. Balon birden ileri frlayp Tolland ile Rachel' yana savurdu. Tolland'n elindeki kanca kayd. "Kahretsin!" Zapt edildiine fkelenmi gibi hzla ileri frlayan Mylar balon, onlar daha da kuwetli ekerek buzuldan aa denize doru srklyordu. Rachel hzla u uruma doru ilerl ediklerinin bilincindeydi ama Kuzey Buz Denizi'ne yapacaklar ot uz metrelik dten nce baka bir tehlikeyle karlaacaklard. Yollarnn stnde dev kar kmesi duruyordu. Mark IX kyafetlerinin koruyucu dolgusuna karn, kar tepeciklerine sratle arpmak fikri Rachel'a deh et veriyordu. Iplerle mitsizce mcadele eden Rachel, balondan kurtulmann bir yolunu bulmaya alt. Ite o zaman buzdan gelen ritmik tkrt seslerini duydu; plak buza vuran hafif metalin tkrtlar. Kazma. Rachel korkudan, kemerindeki ipe ilitirilmi kazmay tamamyla unutmutu. Hafif, alminyum alet, bacann yannda sray p duruyordu. Ban kaldrp, balonun yk kablosuna bakt. Kaln, salam, eritli naylon. Aa uzanp zplayan kazmaya erimeye alt. Sapndan tutu p, kendine doru ekerken elastik ip uzad. Hl yan tarafa dnk duran Rachel, kollarn ba nn stne kaldrmakta zorland ve kazmann dili ucunu kaln kabloy a yerletirdi. Gergin kabloyu acemice kesmeye balad. Kendi kazmasna uz anan Tolland, "E vet !" diye bard. Yan tarafnn stnde kayan Rachel, kollara yukarya uzanm, kabloyu kesiyordu. Kablo olduka gergindi ve naylon iplikler tek tek anmaya balamt. Tolland kendi kazmas n kavray p dnd, kollarn ba ndan yukar kaldrd ve ayn noktay alt ndan kesmeye alt. Orman iileri gibi ibirlii iinde alrlarken, muz baklar birbirine arpyordu. Rachel, baaracaz, diye dnd. Kopacak! nlerindeki gri Mylar balon, aniden yukar havaland. Balonun arazi yaps yla uyumlu hareket ettiini fark eden Rachel dehete kapld. Gelmilerdi. Kar kmeleri. Tepesine kmadan nce beyaz duvar ksa bir an iin grebildiler. Yamaca arptklarnda Rachel'n yedii darbe, cierlerindeki havay boaltt ve elindeki kazmann dmesine neden oldu. Rachel, atlama rampasna srklenen bir su kayaks gibi vcudunun kar ynndan yukar srklenip, frlat lacan hissetti. Tolland'la birlikte aniden ba dndrc bir kuwetle yukar frladlar. Altlarnda, kar kmelerinin arasndaki bolukk uzanyordu. Kablo a nm olmas na ramen kopmamt ve hzlanan vcutlarn yukar tayarak, ilk boluun stnden a rd. Rachel bir an iin nlerinde ne olduunu grd. ki kar tepecii daha vard -ks a bir dzlk- ve sonra denize d. Corky Marlinson'n tiz l, dili tutulan Rachel'n yaad deheti adeta seslendirmiti. Arkalarndan gelen Corky, ilk tepeciin stnden srklendi. de havalanmt. Balon, avc yla balarn koparmak isteyen vahi bir hay van gibi onlar yukar ekiyordu. Birdenbire balarnn stnden, silah atei gibi bir aklama sesi geldi. Anan ip koptu ve paralanan ucu Rachel'n suratna arpt. 219 O anda dmey e baladlar. Mylar balon balarnn stnde bir yerde kontrolden kp dalgalanarak denize doru utu. Karabinalarla iplere dolanan Rachel ile Tolland, yere iniyorlard . Ikinci beyaz tepecik nlerinde ykselirken Rachel kendini arpmaya hazrlad. kinci tepecii son anda syrp arkasndan aa doru kayarlarken, dolgulu kyafetleri arpmann etkisini ksmen hafifletti. Dny a etrafnda kollar, bac aklar ve buz karmaas halinde dnerken, Rachel hzla aa, artadaki akla doru kaydn hissediyordu. Dier tepecie arpmadan nce yavalamak iin igdsel olarak, kollaryla bacaklarn at. Biraz yavaladklarn hissetti ama saniyeler iinde Tolland'la birlikte yeniden yukar

kmaya balamlard. Tepeye gelip de getiklerinde tekrar arlk yokmu gibi bir hisse kapld. Korkuya kaplan Rachel, yamatan aa, son dzle doru lmcl de getiklerini dnd ... Milne Buzul Katman'nn son yirmi be met resi. Uuruma doru savrulurlarken Rachel, Corky'nin ipi ektiini hissetti. Yavalyorlard. Ama ok ge kaldn biliyordu. Buzul hzla son bulurk en Rachel aresizce lk att. Ve sonra olan oldu. Buzulun kenar altlarndan kayd. Rachel'n hatrlad son ey dtyd. 54 Westbrooke Semti Apartmanlar, 2201 N Caddesi NW 'de yer alr ve Washington'daki ender tartmasz doru adreslerden biridir. Gabrielle yaldzl dner kapdan hzla ierideki kulaklar sa r edici emenin akt mermer lobiye girdi. Danma masasndaki kapc, onu grdne a rmi gibiydi, "Bayan Ashe? Bu akam geleceinizi bilmiyordum." "Ge kalyorum." Gabrielle abucak defteri imzalad. Yukardaki saat 18.22'yi gsteriyordu. Kapc ba n kad. "Senat r, bana bir liste verdi ama siz..." "Onlara en ok faydas dokunan kiileri daima unuturlar." arpk bir glms emeyle nnden geip asansre yrd. Kapc imdi tedirgin grnyordu. "Arasam iyi alacak." Gabrielle as ansre binerken, "Teekkrler," dedi. Senatrn telefonu fiten ekili. Asansrle dokuzunc u kata kan Gabrielle, k koridorun sanuna doru yrd. Sexton'n kaps nn nnde, iri kym zel korumalarndan kaliteli korumalar - birinin oturduunu grebiliyordu. Can skkn gibiydi. Gabrielle gvenlii ibanda grdne armt ama aknl korumannki kadar deildi. Gabrielle yakla nca ayaa frlad. Koridorun yarsna gelen Gabrielle, "Biliyorum," diye seslendi. "Bu akam K.G, ve rahatsz edilmek istemiyar." Kcruma kesin bir ifadeyle ba n sallad. "Hibir ziyaretinin girmemesi konusunda ok kesin emirler verdi..." "Acil durum." Koruma vc uduyla girii kapatt. "zel bir toplant yapyor." "Sahi mi?" Gabrielle koltuunun altndan krmz zarf kard. Beyaz Saray mhrn adamn gzne soktu. "Oval Ofis'ten geliyorum. Bu bilgiyi senatre iletmem lazm. Eski dostlar bu akam her ne yapyorsa, birka dakika onsuz yapacaklar. imdi brak da ieri gireyim." Zarfn stndeki Beyaz Saray mhrn gren korumann yelkenleri biraz suya inmiti. Gabrielle, bana bunu atrma, diye d nd. "Dasyay brakn," dedi. "Ben kendisine iletirim." "Zor yaparsn. Senatre bunu elden iletmek iin Beyaz Saray'dan kesin emir aldm. Eer onunla hemen konumazsam, yarn hepimiz kendimize i ararz. Anlyor musun'?" 221 Korumann kafas olduka karm gibiydi. Gabrielle, senatrn akam ziyareti kabul etmeyecei konusunda her zamankinden daha sert olduunu sezinledi. Son hamleyi yapmak zere harek ete geti. Beyaz Saray zarfn korumann yzne tutarak sesini alaltt ve Washington'deki tm gvenlik grevlilerinin korktuu kelimeyi fsldad. "Durumun ciddiyetini anlam yorsun." Siyasetilere gre, gvenlik personeli asla durumun ciddiyetini a nlamazlard ve bu durumdan nefret ederlerdi. Ellerine silah verilir, karanlkta bekletilirlerdi. Emirlere itaat etmeleri mi, yoksa ilerini kaybetme pahasna katr inadyla ciddi krizleri grmezden gelmeleri mi gerektiine hibir zaman emin olamazlard. Koruma glkle yutkunarak, Beyaz Saray zarfna bir kez daha gz att. "Peki ama senatre ieri girmeyi sizin talep ettiinizi syleyeceim." Kapnn kilidini a nca, Gabrielle, onun fikrini deitirmesine frsat vermeden nne atlad. Daireden ieri girip, sessizce, kapy arkas ndan kapatt ve tekrar k ilitledi. Antrede duran Gabrielle, Sexton'n koridorun sonundaki alma odasndan gelen bouk sesleri duyabiliyordu; erkek seslerini. Belli ki bu akamki K.G., Sexton'n telefonda bahsettii zel toplant deildi. Gabrielle koridorda alma odas na doru ilerlerken, yarm dzine pahal -kaliteli yn ve tvit- erkek paltosunun as l durduu a k bir dolabn nnden geti. Yerde bir sr evrak antas vard. Grne

baklrsa bu akam ii koridorda brakmlard. E vrak antalarndan biri gz ne ilimeseydi, nlerinden geip gidecekti. stnde tannm bir irketin logosu vard. Parlak krmz bir fze. Durup ok umak iin meldi: AMERKA UZAY A.. aknlk iinde dier evrak antalarn inc eledi. BEAL UZAY SANAY, MICROCOSM A.., ROTA RY FZE IRKE T, KIS TLE R UZAY SANAY I. Marjorie Tench'in irkin sesi kulaklarnda yankland. Sexton'n zel uzay irketlerinden r vet aldnn farknda msn? Karanlkk koridorun sonunda, senatrn alma odas na giden kemerli girie bak arken Gabrielle'n kalbi hzla at yordu. Konumas, geldiini belirtmesi gerektiini biliyordu ama usulca ilerlemekten kendini Alkoyamad. Kemerli girie birka santim mesafede Sessizce durup arkadan gelen konumalar dinledi. 55 Delta- kza ve Norah Mangor'n cesedini toplamak iin geride kalrken dier iki asker avlarnn peinden hzla buzuldan aa ilerliyordu. Ayaklarnda ElektroTread gl kayaklar vard. Fast Trax motorlu kayaklardan sonra tasarlanan gelimi ElektroTread'ler, minyat r tank paletleri tak lm kar kayaklaryd; ayaa giyilen motorlu kzaklar gibi. Hz iaret ve baparmak ularnn ayn anda, sa ele giyilen eldivendeki iki plakaya baslmasyla kont rol ediliyordu. Ayan etrafndaki gl jel batarya hem yaltm iki katna karyor, hem de kayaklarn sessizce kaymasna imkn salyordu. Tepeden aa inerken arln ve dnen Paletlerin yaratt kinetik enerji, kendiliinden bir sonraki trman iin pilleri arj ediyordu. Delta-Bir rz gr arkasna alarak iyice meldi ve denize doru kayarken nnde uzanan buzulu inceledi. Gece gr sistemi, Deniz Piyadelerinin kulland Patriot modelinden ok gelimiti. Delta -Bir, 40x 90 mm alt element lens, -element Magnification Doubler ve Super Long Range ift kat byte. 223 Rn monte edilmi bir gzln ardndan bak yordu. Dardaki dny a, alldk yeil yerine, saydam bir mavi renkte grnyrdu. Kuzey Kutbu gibi a r yanst c araziler iin zel olarak bu renkte tasarlanmt. ilk kar tepeciine yaklatnda, tmsein stnden geip ilerleyen yeni boz ulmu kardak i parlak eritler, gece karanlnda neon bir ok gibi Delta-Bir'in gzlklerine yansd. Grne baklrsa kaak, uydurma yelkenlerini skmeyi ya unutmu ya da baaramamlard. Her iki koulda da, son tmsee ula ana kadar balondan kurtulmadlarsa, imdi okyanusun bir yerlerindeydiler. Delta-Bir, peinde olduu kiilerin koruyucu kyafetlerinin suda hayatta kalma srelerini uzatacan biliyordu ama okyanus akntlar onlar denizin a klarna ekecekti. Boulmalar kanlmaz d. Emin olmasna ramen Delta-Bir asla varsay mlarla hareket etmemek zere eitilmiti. Cesetleri grmesi gerekiyordu. Iyice melerek parmaklarn birbirine bastrd ve ilk tmsei hzla trmand. Ald darheleri sayan Michael Tolland kprdamadan yat yordu. Hrpalanmt ama herhangi bir kemiinin krldn hissetmiyordu. Jel dolgulu Mark IX k yafetinin kendisini ciddi bir travmadan koruduuna phesi yoktu. Gzlerini aarken akln yava yava topluyordu. Burada her ey daha sakin grnyordu... daha sessiz. Rzgar hl uulduyor ama eskisi kadar iddetli deildi. Kenar amtk, yle deil mi? Kendine gelen Tolland, birbirine kilitli karabinalar dnm bir halde, buzda Rachel Sexton'la neredeyse dik ayla st ste yattn fark etti. Altndaki Rachel'n nefes aldn his sedebiliyor ama yzn gremiyordu. Dnerek stnden inerken, kaslar ona glkle cevap veriyordu, "Rachel?..." Tolland sesinin k p kmadna emin deildi. /Sper uz un menzil enfraruj. Tolland sancl yolculuklarnn son saniyelerini hat rlad; balonun yukar srklenii, yk kablosunun kopuu, vcutlarnn tmsekten aa dmesi, son tmsei amalar, kenara doru kaymalar ve buzulun sona ermesi. Tolland ile Rachel dmlerdi ama bu d tuhaf biimde ksa srmt. Denize dmek yerine, yaklak metre kadar dp baka bir buz tabakas na arpmlar ve bir mddet kaydktan sonra pelerinden gelen Corky'nin arlyla durmulard. Ban kaldran Tolland denize doru bakt. Biraz uzakta buzulun son bulduu uurumun ardndan gelen okyanus seslerini duyabiliyordu. Gzlerini yeniden buzula evirip gece karanlnda grmek iin kendini zorlad. Arkada yirmi metre kadar uzakta, stlerine sarkyormu gibi grnen yksek bir buz duvar vard. te o an neler olduunu anlayabildi. Bir ekilde asl buz katmanndan daha aadaki bir buz setine dmlerdi. Bu blm, hokey pisti byklnde dz bir aland ve bir ksm kmt, her an okyanus a devrilmeye haz r duruyordu.

stnde yatt tehlikeli dzle gz gezdiren Tolland, paralanan buzullar diye d nd. taraf okyanusa inen uurumlarla evrili, dev bir balkon gibi buzuldan sarkan, kare eklinde geni bir parayd. Buzulla sadece arka tarafndan balyd ve Tolland bu balant nn pek kalc olmadn grebiliyordu. Aadaki tabakann Milne Buzul Katman'na tutunduu snrda, yaklak bir metrelik bir atlak vard. Bu sava yer ekimi kazanacak gibi grnyordu. Tolland iin atlaktan daha korkutucu olan, Corky Marlinson'n buzda kprtsz yatan vcudunu grmek oldu. Corky on metre uzakta, onlara bal gergin ipin ucunda yatyordu. Tolland ayaa kalkmaya alt ama hl Rachel'a balyd. Farkl bir pozisyon alarak, birbirine gemi karabinalar amaya alt. Dorulmaya gay ret eden Rachel sersemlemi grnyordu. "Biz... aa dmedik mi?" aknlk iinde konuuyordu. Sonunda kendini zen Tolland, "Aadaki buz parasnn stne dtk," dedi. "Corky'ye yardm etmeliyim." 225 Tolland acyla ay aa kalkmaya alt ama ayaklarnda g kalmamt. pi yakalay p kendine ekti. Corky, buzun stnde onlara doru kaymaya balad. Onlarca kez ektii Corky, sonunda birka metre tey e kadar gelmiti. Corky Marlinson dayak yemi gibi grnyordu. Gzlklerini kaybetmiti, yananda kt bir kesik vard ve burnu kanyordu. Dnp fkeli bir ifadeyle Toll and'a baktnda, Tolland'n onun lm olabileceine dair endieleri kayboldu. "Tanrm," diye mrldand. "O kk oyun neydi yle!" Tolland rahatladn hissetti. Artk dorulmu olan Rachel gzlerini krptryordu. Etrafna bakti. "Burdan... gitmemiz lazm. Bu buz tabakas decekmi gibi grnyor." Tolland, ona kesinlikle katlyordu. Tek soru bunu nasl yapacaklaryd. zm zerinde tart acak vakitleri yoktu. Balarnn stndeki buzuldan tandk bir vzlt sesi geldi. Baklarn yukar eviren Tolland, bey azlar giyinmi iki kiinin kayarak kenara gelip ayn anda durduklarn grd. Bir sre orada duran iki adam, lmcl darbeyi vurmadan nce ah mat n keyfini karan satran ustalar gibi avlarna baktlar. Delta-Bir, kaan hl yaadna armt. Yine de bunun geici bir durum olduunu biliyordu. Buzulun, denize doru kanlmaz dala balam olan blmne dmlerdi. Bunlar da dier kadn gibi etkisiz hale getirilip, ldrlebilirdi ama ok daha kesin bir zm kendiliinden belirm iti. Hem de cesetlerin asla bulunamayaca bir ekilde. Kenardan aa bakan Delta-Bir, buzulla ona tutunan buz tabakas arasnda almaya balayan yar inceledi. firarinin durduu buz tabakas olduka tehlikeli grny ordu. Her an krlp okyanusa d meye hazrd. Neden,imdi olmasn... Buradaki buzullarda gec eler, kulaklar sar edici gmbrtlerle blnrd: buzuldan kopan ve okyanusa den buz ktlelerinin sesi. Kimin dikkatini ekerdi? ldrmeye hazrlanrken salglad adrenaline elik eden o tandk scakl hisseden Delta-Bir, malzeme antasna uzanp ar, limon eklinde bir nesne kard. Askeri saldr timlerinin kulland nes neye alev ses aral deniy ordu; ani parlamalar ve sar edici ok dalgalaryla dman geici olarak etkisiz hal e getiren, ldrc etkisi olmayan ok bombas. Ama Delt a-Bir, alev ses aralnn bu akam son derece ldrc olacan biliyordu. Kenarda pozisyonunu ald ve yarn inceldii noktaya dek ne kadar ilerlediini hesaplamaya alt. Alt metre mi? On be metre mi? Fark etmeyeceini biliyordu. Plan kesinlikle etkili olacakt. Saysz infaz tecrbesinin verdii serinkanllkla, bombann evirmeli kadrann on saniyelik gecikmeye ayarladktan sonra pimi ekti ve bombay aadaki yara frlatt. Karanla den bomba gzden kayboldu. Kar tepec einin stne geri ekilen Delta -Bir ile orta beklediler. Grlesi bir manzara olacakt. Hezeyana kaplm olmasna ramer, Rachel Sexton, saldrganlarn yara ne frlattklarn gayet iyi tahmin edebiliyordu. Baklarn stnde durduklar buz tabakas na dikip, kanlmaz olan gren Michael Tolland'n ya ayn tahminde bulunduundan ya da Rac hel'n gzlerindeki korkuyu sezinlediinden beti benzi atmt.

Rachel'n alt ndaki buz, imekler akan frt na bulutu gibi i ten aydnland. Esrarengiz beyaz saydamlk her yne yaylmt. Etraflarndaki buz ul yz metre apnda bembey az parlad. Ardndan ok geldi. Deprem gibi gmbrtl deil, kuvvetle gelen sar edici bir ok dalgayd. Rachel buzdan gelen titreimlerin vcuduna yayldn hissetti. Sivri uzant birden, buz katmanyla altlarndaki buz blokunun arasna takoz sktrlm gibi, tyler rpertici bir atlama sesiyle kopmay a balad. 227 Rachel'la Tolland'n gzleri dehetle birbirine kilitlendi. Yaknlardaki Cork y lk att. Aadaki ksm dyordu. Binlerce ton arlndaki buz blokunun stnde as l kalan Rachel bir an arlk yokmu gibi bir hisse kapld. Buzdandan buz denizine doru kayyorlard. 56 Dev buz tabakas Milne Buzul Katman'ndan a a havaya parac klar saarak kayarken, buzun buza srterken kard ses Rachel'n kulak zarn delecekti. Buz ktlesi denize inerken yavalad ve Rachel'n daha nce arlk yokmu gibi hissettii vcudu buzun tepesine kondu. Tolland ile Corky yaknna serte dtler. Buz tabakas denizin derinliklerine doru batarken Rachel, halat birka metre uzun gelen banji atlaycs nn alt ndaki toprak gibi, okyanusun hz kesici etkisiyle yukar ykselen kpkl yzeyini grebiliyordu. Ykseldi... ykseldi... ve ite oradayd. ocukluk kbusu geri gelmiti. Buz... su... karanlk. En byk korkusu. Buz ktlesinin tepesi su izgisinin altna kayd ve dondurucu Kuzey Buz Denizi kenarlardan sel gibi at. Okyanus etrafin kuatrken, Rachel denizin iine ekildiini hissetti. Tuzlu suyun arpt yznn korumas z derisi gerildi ve yand. Artk altndaki buzun yzeyi grnmyordu. Rac hel kyafetindeki suyun stnde kalan jelin de yardmyla yeniden yzeye kmak iin mcadele etti. Azna ald tuzlu suyu geri pskrtt. Iplere dolanan dierlerinin, yaknlarnda debelenip durduunu grebiliyordu, Rachel kendini dorulttuu anda Tolland seslendi. "Yeniden yukar kyor!" Szleri yanklanrken, Rachel altndaki suyun yukar doru ittiini hissetti. Buz ktlesi, ynn tersine deitirmeye alan dev bir lokomotif gibi suyun alt nda inleyerek durmu ve imdi tam altlarndan yukar kmaya balamt. Batk dev ktle buzul seviyesine kmak iin kendine yol aarken, dk frekansta bir gmbrt sudan yukar ykseliyordu. yukar ktka hzlanan buz ktlesi karanlkta kendini gstermeye balamt. Rachel ykseldiini hissetti. Vcudu buzla temas ederken, okyanus sular buland. Buz onu milyonlarca galon deniz suyuyla yukar kaldrrken denge salamaya alarak bouna mcadele et ti. Yzeye frlayan dev buz ktlesi arlk merkezini bulmaya alrk en inip kalk yor ve sallanyordu. Rachel kendini, geni dzln stnde beline gelen suda srklenirken buldu. Sular yzeyden ekilirken ak nt Rachel'i kapm, kenara doru srklyordu. Karnst kayan Rachel, hzla kenara yaklatn grd. Dayan! Annesi, Rachel ocukluunda buz glnn alt nda debelenirken kulland ayn sesle sesleniyordu. Dayan! Sakn batma! Gerilen ipleri cierlerinde kalan tm havay da boaltmt. Kenardan sadece birka metre tede aniden durdu. Olduu yerde savruldu. On metre tede, hl kendisine bal olan Corky'nin hantal vcudunu grebiliyordu. O da durmutu. Buzun stnde aksi ynlerde kaymlar ve Corky'nin eki kuweti Rachel' durdurmutu. Sular okyanusa dklp slarken, Corky'nin yannda baka bir karanlk figr belirdi. Corky'nin ipini tutup bir yandan tuzlu su kusarken, elleriyle dizlerinin stnde duruyordu. Michael Tolland. Buzun stnde kalan son sular da onu yalayp geerken, Rachel dehet i inde sessizce yatm, okyanusun sesini dinliyordu. Sonra, lmc l souun ilk belirtilerini hissederek elleriyle dizlerinin stne doruldu. Buzda devasa bir buz kp gibi hala ileri geri sallanyordu. lgna dnm bir halde ve ac iinde dierlerinin yanna doru emeklemeye balad. Yukarda buzulun stnde duran Delta-Bir, gece gr gzlkleriyle Kuzey Buz Denizi'nin en yeni buzdann etrafndaki sulara gz gezdirdi. 229 Suda ceset grmediine armyordu. Okyanus karanlkt ve avlarnn giydii k yafetlerle bereler siyaht. Gzlerini suda yzen buz ktlesinde gezdirirken, oda ayarlamakta zorlanyordu. Gl okyanus aknt laryla denize a lp, oktan uzaklamaya balamt . Beklenmedik bir ey grd srada,

baklarn deniz e cvirmek zereydi. Buzun stndeki siyah karalt . Bunlar ceset mi? Delta-Bir ktraltlar odaklamaya alt. Delta-iki, "Bir ey mi grdn?" diye sordu. Bytecini odaklayan Delta-Bir hibir ey sylemedi. Buz adasnn stnde, bir arada kprdamadan duran insan bedeni grmek onu artmt. Delta-Bir'in l ya da diri olduklarna dair hibir fikri yoktu. Hayatta olsalar bile, korumal giysilerine kar n bir saate kadar lrlerdi; slanmlard, frtna yaklayordu ve gezegendeki en amansz okyanuslardan birine doru srkleniyorlard. Cesetleri asla bulunmayacakt. Uuruma arkasn dnen Delta-Bir, "Sadece glgeler," dedi. "sse geri dnelim." 57 Senatr Sedgewick Sexton, Courvoisier konyak kadehini Westbrook dairesindeki mine rafnn stne koydu ve dnc elerini toplarken bir sre atei kartrd. imdi alma odas ndaki alt adam sessizce oturuyor, bekliyordu. Havadan sudan konumalar sona ermiti. Senator Sexton'n konuya girme zaman gelmiti. Dierleri bunu biliyorlard. O bunu biliyordu. Siyaset sat demekti. Gven kur. Onlarn sorunlarn anladn bilsinler. Onlara dnen Sexton, "Bildiiniz gibi," dedi. "Getiimiz aylarda sizinle ayn pozisyonda pek ok kiiyle grtm," Glmseyip oturdu ve onlarla ayn seviyeye geldi. "Evime sadec e sizleri ardm. Sizler zel kiilersiniz ve sizlerle tanmak beni onurlandrd." Sexton ellerini kavuturarak, gzlerini odada gezdirirken herbiriyle gz temas kurdu. Ardndan baklarn ilk balad noktaya yneltti; kovboy apkal iman adama. Sexton "Houston Uzay Sanayi," dedi. "Geldiinize sevindim." Teksasl homurdand. "Bu kasabadan nefret ediyorum." "Sizi sulayamam. Washington size adil davranmad." Teksas'l apk asnn altndan bakt ama bir ey sylemedi. Sexton "Oniki yl nce," diye balad. ABD hkmetine bir teklif yaptnz. Onlara be milyar dolara bir ABD uzay istasyonu kurmay teklif ettiniz." "Evet yaptm. Taslaklar hl bende." "Ama NASA hkmeti, ABD uzay istasyonunun bir NASA projesi olmas gerektiine ikna etti." "Doru. NASA yaklak on yl nce inaat a balad." "On yl. Bununla birlikte, NASA uzay istasyonu tam mnasyla almaya balamamakla kalmad, proje sizin teklifinizin yirmi katna mal oldu. Amerikal bir vergi mkellefi olarak, tiksiniyorum." Odadan fikir birlii homurtular ykseldi. Sexton gzlerini yeniden gruba e virdi. imddi herkese hitap eden senatr, "Pek ounuzun irketlerinin uu ba na elli milyon dolar gibi czi bir rakam karl zel uzay mekikleri frlatmay teklif ettiinizi biliyorum," dedi. Bu kez daha fazla onayladlar. "Ama NASA uu bana otuz sekiz milyon dolar alarak fiyatlar kry or ki aslnda uu ba na maliyetleri yz elli milyon dolarn stnde". adamlardan biri, "Bizi bu ekilde uzayn d nda tutuyrlar," dedi. zel irketler, yzde drt yz zararla mekik frlatp hl varln srdren bir irketle rekabet edemez." 231 Sexton, "Buna mecbur deilsiniz," dedi. Herk es ban sallad. Sexton imdi, dosyasn ilgiyle okuduu ciddi grnl giriimciye dnmst. Sexton'n kampanyas na fon salayan pek ok giriimci gibi bu adam da eski bir askeri mhendisti. Dk maa ve hkmet brokrasisi yznden hayal krklna uram ve geleceini uzayda aramak iin askeri grevinden istifa etmiti. Ban umutsuzca sallayan Sexton, "Kistler Uzay Sanayi," dedi. irketiniz, NASA'nn kilo bana yirmi bin dolarlk maliyetine karlk drt bin dolara yk tayabilecek bir mekik tasarlayp retti," dedi. Daha etkili olmas iin biraz durdu. "Buna ramen hi mteriniz yok." Adam "Neden mterim olsun ki?" diye karlk verdi. "Geon hafta NASA bir telekomnikasyon uydus u frlatmak iin Motorola'dan kilo bana bin alt yz yirmi drt dolar isteyerek nmz kesti. Hkmet uyduyu yzde dokuz yz zararla frlatt !" Sexton ba n sallad. Vergi mkellefleri farknda olmadan, rakiplerinden on kat dk verimle alan bir kuruma mali destek salyorlard. Bouk bir sesle, "Maalesef NASA'nn uzaydaki rekabeti engellemek iin

elinden geleni yapt anlalyor. Hizmeti piyasa deerinin alt nda cretlendirerek zel uzay irketle rini saf d brak yor," dedi. Teksas'l, "Uzay Wal-Mart'l," dedi. Sexton, iyi benzetme, diye dnd. Bunu unutmayay m. Wal-Mart yeni bir blgey e girip, rnleri piy asa deerinin altnda satarak yerel rakipleri iten ekilmek zorunda brakmakla tannrd. Teksas'l. "Sam Amca mterilerimi almak iin benim param kullans n diye milyonlarca dolar vergi demekten bktm usandm," dedi. Sexton, "Sizi duyuyorum." dedi. "Anlyorum." k giyimli bir adam, "Kurumsal sponsorlua izin verilmemesi Rotarya Fz e irketi'ni bitiriyor," dedi. "Sponsorluk kart yasalar kanuna aykr!" "Yrekten katlyorum." Sexton, NASA'nn uz aydaki tekelini srdrmesinin baka bir yolunun, uzay aralarnn stndeki reklamlara yasak getiren federal emirler karmak olduunu rendiinde ok olmutu. zel irketlerin kurumsal sponsorluk ve reklam logolaryla -profesyonelyar arabas srcleri gibi - fon salamalarna izin verilmiyor, uzay aralarna sadec e ABD kelimesiyle irket ismi yazlabiliyordu, Reklamlara senede 185 milyar dolar harc anan bir lk ede, zel uzay irketlerinin kasas na reklam gelirlerinden bir dolar bile girmemiti. Adamlardan biri, "Bu soygunculuk," diye lafa dald. "irketim lkenin ilk turist mekiini frlatnak iin gelecek may s ayna kadar ticaret hayat n da kalmay mit ediyor. Basnda ok geni yer verileceini tahmin ediyoruz. Nike irketi mekiin yanna Nike logosu ve 'Sadece yap!' yazdrmak iin yedi milyon dolar teklif etti. Pepsi bunun iki katn "Pepsi: 'yeni neslin seimi' iin nerdi. Ama federal yasalar gereinc e, mekiimiz reklam alrsa uz aya frlatamyoruz !" Sexton, "Bu doru," dedi. Ve eer ben seilirsem, bu sponsrlk kart yasay kaldracam. Bu bir sz. Yeryznn her santimetrekaresinde olduu gibi uzay da reklamlara ak olmal." Sexton seyircilerine bakarak, gzlerini onlara dikti ve da ha ciddi bir sesle konutu. "Ama yine de NASA'nn zelletirilmesine en byk engeli yasalarn deil, halktaki kannn oluturduunu unutmamalyz. Amerikallarn ou hl Amerikan uzay programn abart l deerlendiriyor. Hl NASA'nn gerekli bir hkmet kuruluu olduuna inany orlar." Adamlardan biri, "u kahrolas Holly wood filmleri yznden!" dedi. "Tanr akna ka tane NASA dnyay katil asteroitten kurtaryor filmi ekilebilir? Bu propaganda!" Sexton Holly wood'da NASA filmlerinin bu kadar fazla ekilmesinin nedeninin ekonomik olduunu biliyordu. Olduka tutulan Top Gun Zor Silah filminin -iki saatlik ABD Hava Kuwetleri reklam gibi oynatlan, bir jet pilotu Tom Cruis e aheseri- ardndan NASA Hollywood'daki halkla ilikiler potansiyelini fark etmiti. 233 NASA usulca, film irketlerine NASA 'nn tm arpc sahnelerinde -frlatma rampalar, grev kont rol ve eitim binalar- bedava film ekebilme innkn teklif etmeye balamt. Baka yerlerde film ektiklerinde muazzam lisans cretleri demeye alkn yapmclar "bedava" NASA film setlerinde alarak bteden milyonlarca dollar tasarruf salama imknna balklama atladlar. Elbette sadece NASA senaryoy u onayladnda Hollywood bu imkna kavuuyordu. Bir spanyol, "Halkn beynini ykamaktan baka bir ey deil," diye homurdand. "Filmler reklam propagandalarnn yars kadar kt olamaz. Yal bir vatanda uzaya gndermek niye? NASA imdi de bir mekiin tm ekibini kadnlardan kurmay d nyor. Hepsi reklam iin!" ini eken Sexton, ackl bir ses tonuyla konutu. "Doru ve sanrm seksenlerde Milli Eitim Bakanl parasz kalp da, NASA'y eitime harcanabilecek milyonlar israf etmekle suladnda neler olduunu hatrlatmama gerek yoktur. Eitim dostu olduunu gstermek iin NASA hemen bir halkla ilikiler gsterisi dzenlemiti. Uzaya bir devlet okulu retmeni yolladlar." Sexton durdu. "Christa McAuliffe'i hepiniz hatrlarsnz." Odada kimse konumuyordu. Atein nnde aniden duran Sexton, "Beyler," dedi. "Hepimizin geleceinin iyilii iin Amerika'nn gerei anlama zamannn geldiine inany orum. Amerikallarn artk NASA 'nn bizi gklere k artmak yerine, uzay kefinin nn tkadn anlamas gerek. Uzayn dier endstrilerden bir fark y ok ve zel sektr bunun d nda tutmak su kabul edilir. Bilgisayar endstrisini ele alalm, her hafta yetimekte glk ektiimiz ilerlemeler kaydediliyor! Neden? nk bilgis ayar endstrisi serbest piyasa sistemine dayal. Verim ve vizyon krla dllendiriliyor. Bilgisayar endstrisini devlet iletseydi ne olurdu hay al edin. Ortaada kalmtk. Uzayda ilerleyemiyoruz. Uzay kefini, ait olduu zel sektrn ellerine brakmalyz. Amerikallar bymeyi, ii ve gerekleen hayalleri grdnde hayrete decek. Serbest piyasa sisteminin bizi uzayda yeni boyutlara tayacana inanyorum. Seilirsem, bilimdeki son ufuklarn kapsnn kilidini

amay ve onu ak brakmay kendime grev edineceim." Sexxton konyak kadehini kaldrd. "Dostlarm, bu akam buray a gveninize layk biri olup olmadma karar vermek iin geldiniz. Umarm gveninizi kazanrm. Yatrmclar irketlerini nas l kuruy orlarsa, bakanlarn da yle belirlerler. Hisse sahipleri nas l getiri beklerlerse, siz siyasi yatrmc lar da yle getiri beklersiniz. Bu akam size verdiim mesaj gayet basit: Bana yat rm yaparsanz, sizi asla unutmam. Hibir zaman. Ort ak tek bir hedefimiz var." Sexton kadehini onlara doru kaldrd. "Sizlerin de yardmyla dostlarm, yaknda Beyaz Saray'da olacam... ve sizler de hayallerinize kavuacaksnz." Sadece drt metre tede karanl kta duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. alma odas ndan birbirine arpan kristal kadeh sesleriyle, atein trtlar geliyordu. 58 Gen NASA teknisyeni panikle habikreden ieri girdi. Korkun bir ey oldu. Mdr Ekstrom'u basna ayrlan blmn yannda buldu. Kouturan teknisyen soluk solua, "Efendim," dedi. "Bir kaza oldu!" Derin dncelere dalarak baka meselelere kafa yorduu anlalan Ekstrom, ona dnd. "Ne dedin? Kaza m? Nerde?" "Gktann kartld delikte. Yzeye bir Ceset kt. Dr. Wailee Ming." Ekstrom'un yz ifadesizdi. "Dr. Ming mi? Ama..." "Onu kardk ama artk ok geti. lm." 235 "Tanr akna. Ne zamandr orda?" "Yaklak bir saat diye dnyoruz. ine dp dibe batm gibi grnyor, cesedi iince yeniden yzeye km." Ekstrom'un krmz cildi mosmor kesilmiti. "Lanet olsun! Bunu baka bilen var m'?" "Hi kimse efendim. Sadece iki kii. Onu dar karttk ama dndk ki nce size sylersek..." "Doru olan yapmsnz." Ekstrom derin derin iini ekti. "Dr. Ming'in cesedini hemen saklayn. Hibir ey sylemeyin." Teknisyenin akl karmt. "Ama efendim, ben..." Ekstrom elini adam n omzuna koydu. "Beni dikkatle dinle. Bu, byk znt duy duum trajik bir olay. Elbette zaman geldiinde konuyla uygun biimde ilgileneceim. Ama imdi sras deil." "Cesedi saklamam m istiyorsunuz ?" Ekstrom'un souk mavi gzleri onu delip geti. "Bir dn. Dierlerine syleyebiliriz ama ne ie yarar? Basin konferansna yaklak bir saat kald. lmcl bir kaza yaandn duyurmak bu buluu glgeler, ayrca moralleri bozar. Dr. Ming dikkatsiz bir hata yapt ; bunun bedelini NASA'y a detmeye niyetim yok. u sivil bilim adamlar, zafer anmz yaptklar hatalarla glgelemelerine izin vermesem de yeterince ilgi ekti. Dr. Ming'in lm basn konferans sona erinceye dek sir olarak kalacak. Anladn m'?" Rengi solan adam ban sallad. "Cesedini saklayacam." 59 Michael Tolland okyanusun hi acyp tereddt etmeden kurban aldn bilecek kadar denizde vakit geirmiti. Geni buz tabak asnn stnde bitap vaziyette yatarken, yksek Milne Buzul Katman'nn gittike uzaklaan siluetini grebiliyordu. Elizabeth Adalar'ndan gelen gul akntnn kutup buzullar etrafnda dnerek sonunda kuzey Rusya aklarna vardn biliyordu. Ama nemi yoktu. Aylar srerdi. Herhalde otuz dakikamz kalmtr... en fazla k rk be dakika. Jel dolgulu kyafetlerinin koruyucu yaltm olmas a oktan leceklerini biliyordu. Bereket versin ki, Mark IX'lar slanmalarn nlemiti; souk havada hayatta kalmann balca art Vc utlarnn et rafndaki termal jel dn etkisini hafifletmekle kalmam, vcut slarn da korumalarna yardmc olmutu. Yaknda hipotermi balayacakt. Kan, nemli i organlar korumak iin vcudun ilerine ekilirken, kollar ve bacaklarda hafif bir uyuukluk eklinde kendini gsterecekti. Nabz ve solunum yavalayp, beyni oksijensiz brakrken, lgnca halsinasyonlar ba gste recekti. Ardndan vcut kalan sy koruyabilmek iin son bir gayretle kalp ve solunum hari organlarn almasn durduracakt. Bunu bilinsizlik takip edecekti. Sonunda, beyindeki kalp ve solunum merkezleri ayn anda fonksiyonnlarn kesecekti. Baklarn Rachel'a eviren Tolland, onu kurtarmak iin bir eyler yapabilmeyi diledi. Rachel Sexton'n vcuduna yaylan uyuukluk, tahmin ettiinden daha az ac veriyordu. Mutluluk verici bir uyuturucu gibiydi. Doal morfin. Derken gzlklerini kaybetmiti ve soukta gzlerini amakta zorlanyordu. Yak nlarnda Tolland'la Corky'nin buz un stnde durduunu grebiliyordu. Tolland zgn

gzlerle ona bak yordu. Corky kmldyordu ama ac ektii belliydi. Sa yana paralanmt ve kanyordu. Rachel zihninde cevaplar ararken vc udu sarslarak titriyordu. Kim? Neden? inde artan bunalt hissiyle kafas kart. Hibir ey anlam ifade etmiyordu. Uykusunu getiren grnmez bir gle sakinleen Rachel vcudunun yavaa alterlerini kapattn hissediyordu. 237 Bununla mcadele etti. imdi iirde parlayan ateli bir fkenin alevlerini krklemeye aly ordu. Bizi ldrmeye altlar! Gzlerini ksarak tehlikeli denize bak nca saldrganlarn baarl olduunu anlad. ldk saylr. Milne Buz ul Katman'nda oynanan lmcl oyun hakkndaki tm gerei renecek kadar yaayamayacan bildii halde, sulanacak kiiyi tahmin edebiliyordu. En ok Mdr Ekstrom krl kacakt. Onlar dar gnderen Ekstrom'du. Pentagon ve z el Operasyonlar'la balar vard. Ama Ekstrom gktan buz un altna yerletirmekle ne elde etmi olabilir? Insann bu iten kazanc ne olur? Zach Herney'yi aklndan geiren Rachel, Bakan'n komplocularla ort ak olup olmadn ya da perde arkasnda yer alp almadn dnd. Herney hibir ey bilmiyor. O masum. Bakan'n NASA tarafndan aldat ld belliydi. Artk Herney 'nin NASA'yla ilgili duyuruyu yapmas na bir saat kalmt. Ve bunu drt sivil bilim adamnn onay verdii belgesel grntleriyle yapacakt. Drt l sivil bilim adam. Artk Rachel'n basin konferansn durdurabilmek iin yapabilecei hihir ey yoktu ama bu saldrdan sorumlu kiinin yanna kr kalmay acana yemin etti. Tm gcn toplayan Rachel olduu yerde ot urmaya alt. Bacaklar mermer gibiydi. Kollarn ve bacaklarn bkerken tm eklemleri acyla kvrand. Kendini yavaa dizlerinin stne kaldrarak, buzun stnde denge kurdu. Ba dnyordu. Okyanus etrafnda alkalanyordu. Yaknnda yatan Tolland merakl gzlerle ona bakt. Rachel, dua ettiini dndn tahmin etti. As lnda az sonra teebbs edecei ey dnldnde onlar ancak dualar kurtarabilecek olsa da, elbette bunu yapmyordu. Rachel'n beceriksizce beline giden eli, hl kemerine bal duran buz kazmasn buldu. Kaskat parmaklaryla kazmann sapn kavrad. Kazmay ters duran T eklinde evirdi. Sonra, tm enerjisiyle sap buza indirdi. Pat. Tekrar. Pat. Damarlarndaki kan kristallemi eker gibi bir his veriyordu. Pat. Tolland hayretle ona bak yordu. Rachel kazmay bir kez daha indirdi. Pat. Tolland dirseinin stnde dorulmaya alt. "Ra... chel?" Cevap vermedi. Sahip olduu tm enerjiye ihtiyac vard. Pat. Pat. Tolland, "Bu kadar kuzeyde..." dedi. "OAD'nn duyabileceini... sanmyorum." Rachel ararak ona dnd. Tolland'n okyanus bilimci olduunu ve yapmaya alt eyi anlayabileceini unutmutu. Muhakeme doru... Ama OAD'yi armyorum. Vurmaya devam etti. OAD imdilerde okyanus bilimcilerin balinalar dinlemek iin kullandklar Souk Sava dneminden kalma bir Okyanus alt Akustik Dzeni'y di. Sualtndaki sesler yzlerc e mil kat ettii iin dnya apnda elli dokuz sualt mikrofonundan oluan OAD ebekesi gezegendeki okyanuslarn olduka byk bir ksmn dinleyebiliyordu. Ne yaz k ki Kuzey Kutbu'nun bu icra kesi bu alana dahil deildi ama Rache l okyanus tabann dinleyen bakalar olduunu biliyordu; dnyadaki ok az kiinin varlndan haberdar olduu kimseler. Vurmaya devam etti. Mesaj basit ve anlalrd. PAT. PAT. PA T. Rachel yaptnn hayatlarn kurtaraca hayaline kaplmamt; zaten vc udunu kaplayan souk gerginlii hissetmey e balamt. nnde yaanacak yarm saati bile kaldndan pheliydi. Artk kurtulmak ihtimal dahilinde deildi. Ama bu yapt nn kurt ulmakla ilgisi yoktu. PAT. PAT. PA T. 239 Tolland, "Zaman... kalmad..." dedi. Rachel, bizimle ilgisi... yok, diye dnd. Cebimdeki bilgiyle ilgisi var Mark IX kyafetinin Velcro cebindeki su delili TA R ktsn gzlerinin nne getirdi. TA R ktsn UKO'ya ulatrmalym... en yakn zamanda.

Rachel bu haldeyken bile mesajn alacaklarndan emindi. Seksenlerin ortalarnda UKO, OAD'y otuz kat daha gl bir dzenle deitirmiti. hres el kapsama: Classic Wizard. UKO'nun okyanus tabanndaki 12 milyon dolarlk kula. Birka saat iinde, ngiltere Menwith Hill'deki UK O/NSA dinleme ssnde bulunan Cray sper bilgisayarlar, Kuzey Kutbu hidrofonlarnn birinden gelen dzensiz sekanslar yakalay acak, ifrenin SOS ars olduunu zecek, koordinatlar belirleyecek ve Grnland'daki Thule Hava Kuvvetleri ss'nden bir kurtarma ua kaldracakt. Uak buzdann stnde kii bulacakt. Donmu ve l olarak. Ilerinden biri UK O alan k acakt... ve cebinde tuhaf bir termal kt bulunacakt. Bir TA R kts. Norah Mangor'n son Cank urtaranlar kty incelediklerinde, gktann alt ndaki gizemli tnel meydana kacakt. Rachel bundan sonra neler olac an tahmin edemiyordu ama en az ndan bu sr buzun stnde onlarla birlikte kaybolmayacakt. 60 Beyaz Saray'a her yeni gelen Bakan'a, eski Beyaz Saray mobilyalarndan oluan paha biilmez koleksiyonlarn sakland ar korumal depoy a zel bir tur dzenlenirdi. Bu depolarda George Washington'a kadar eski bakanlar tarafndan kullanlan mas alar, gm eyalar, ofis malzemeleri, yataklar ve dier eyalar bulunurdu. Greve balayan Bakan tur sras nda diledii yadigr seer ve kendi dneminde Beyaz Saray 'n dekorasyonunda kullanrd. Sadece Lincoln Yatak Odas'ndaki yatak hi deimeyen bir Beyaz Saray mobilyasyd. Iin tuhaf, Lincoln o yatakta hi yatmamt. Zach Herney'nin Oval Ofis'te u an ot urduu masa bir zamanlar, ok sevdii Harry Truman'a aitti. Modern standartlara gre kk kalan bu masa, Zach Herney'ye "sorumsuzluun" burada sona erdiini ve ynetiminin her trl kusurundan kendisinin mesul olduunu hatrlat yordu. Herney bu sorumluluu tamaktan onur duyuyor ve iin bitmesi adna alanlarn ne gerekiyorsa yapmaya motive etmek iin elinden geleni yapyordu. Ofisten ieri gz atan sekreter, "Sayn Bakan'?" diye seslendi. "Telefonunuz baland." Herney elini sall ad. "Teekkrler." Telefona uzand. Bu grmeyi gizli yapmay tercih ederdi ama u anda buna imkn olmadn gayet iyi biliyordu. Tepesinde sivrisinek gibi dolaan iki makyaj uzman, yzyle salarna ekidzen veriyorlard. Maasnn tam nnde bir televizyon ekibi haz rlanyor ve hey ecanla strateji belirleyen danman srleriyle halkla ilikiler uzmanlar ofiste fink atyordu. Bir saat kald... Herney zel telefonunda yanan dmeye bast. "Lawrence'? Orda msn?" "Burday m." NASA mdrnn sesi kaygl ve mesafeliydi. "Orda her ey yolunda m?" "Frtna tehlikesi gemedi ama alanlarm uydu balants n etkilenmeyeceini sylediler. Hazrz. Bir saatten geri sayyoruz." "Mkemmel. Umarm moraller yerindedir." "Yerinde. al anlarm heyecanl. Dorusunu isterseniz itik." 241 Herney kahkaha att. "Bunu duyduuma sevindim. Dinle, bunu yapmadan nce arayp sana teekkr etmek istedim. Bu akam, byk bir akam olacak." Sesi biraz pheli gelen mdr, duraksad. "yle olac ak efendim. Bunun iin uzun zaman dr bekliyoruz." Herney tereddt etti. "Sesin bitap geliyor." "Biraz gn na ve gerek bir yataa ihtiyacm var." "Bir saat daha. Kameralara glmse, an n tadn kar, sonra seni D. C.'ye geri getirecek bir uak gndeririz." "Drtgzle bekliyorum." Adamn yeniden sesi kesilmiti. Yetenekli bir delege olan Herney, dinleme ve satr aralarnda sylenenleri duyma eitimi almt. Mdrn sesi bir eylerin ters gittiini sylyordu. "Orda her eyin yolunda olduuna emin misin?" "Kesinlikle. Tm sistemler al yor." Mdr konuyu deitirmekte sabrsz davranyordu. "Michael Tolland'n belgeselinin son blmn grdn m?" Herney, "imdi seyrettim," dedi. "Harika bir i kard." "Evet. Onu arman iyi oldu." "Hl sivilleri ie kartrdm iin bana kzgn ms n?" "Hem de nasl!" Mdr her zamanki gl sesiyle homurdand. Bu, Herney'ye kendini daha iyi hissettirdi. Ekstrom iyi, diye dnd.

Sadece biraz yorgun. " Tamam, bir saat sonra uyduyla grrz. Gidip olay yaratacak bir eyler anlatalm." "Tamam." "Hey Lawrence?" Herney'nin sesi imdi daha ksk ve ciddi kyordu. "Orda ok iyi i yaptn. Bunu asla unutmay acam." Habik renin yaknlarnda rzgrla mcadele eden Delta -, Norah Mangor'n devrilen kzan dzeltip toplamay a alyordu. Tm tehizati ykledikten sonra vinil rty gerdi ve Mangor'n l bedenini balayarak stne yerletirdi. Kza farkl istikamete doru itecei s rada, iki orta buzuldan yukar kayarak yanna geldiler. Delta-Bir, "Planlar deiti," diye rzgra kar bard. "Dier kenardan aa dt." Delta- armamt. Bunun ne anlama geldiini biliyordu. Delta Gc'nn, buzul stnde kaza kurban drt ceset brakma plan artk geerli bir ihtimal deildi. Bir cesedi tek bana brakmak, cevaplardan ok soru yaratrd. "Temizley elim mi?" diye sordu. Delta-Bir ba n sallad. "Ben fi ekleri saklarm, siz ikiniz de kzaktan kurtulun." Delta-Bir dikkatle bilim adamlarnn brakt izlerin stnde ilerleyip orada bulunduklarna dair her trl ipucunu toplarken, Delta- ile orta ykl kza buzuldan aa srklediler. Tmseklerden geerken biraz mcadele ettikten sonra sonunda Milne Buzul Katman'nn sonundaki uuruma vardlar. tmeleriyle beraber, Norah Mangor ile kza sessizce kenardan aa, Kuzey Buz Denizi'ne k ayd. Delta-, tertemiz oldu, diye dnd. sse geri dnerlerken, kayaklarnn brakt izleri rzgrn sildiini grmek onu sevindirmiti. 61 Nkleer denizalt Charlotte be gndr Kuzey Buz Denizi'ndeydi. Orada bulunuu son derece gizli tutuluyordu. Bir Los Angeles-snf denizalt olan Charlotte "dinlemek ama duyulmamak" zere tasarlanmt . Krk iki tonluk trbin motorlar, titreimlere yol amamak iin askya alnmt. Gizli ve sessiz ilerlemesi gerektii halde LA-snf denizalt ardnda, sudaki tm keif denizalt larndan daha byk bir iz brak yordu. Burundan ka 108 metre gelen gvde NFL futbol sahasna yerletirilse, her iki kaleyi de delip geerdi. 243 ABD Deniz Kuwetleri'nin ilk Hollanda-s nf denizalt sndan yedi kat uzun olan Charlotte, tamamen daldnda 6927 ton su ile yer deitiriyor ve otuz be deniz mili hzla seyredebiliyordu. Geminin normal seyir derinli i, yukardaki sonar yans malar bozarak denizaltnn radarda grnmemesini salayan doal s derecesi termoklinin hemen alt ndayd. 148 kiilik mrettebat ve az ami elli metre dal derinliiyle gemi, Birleik Devletler Deniz Kuwetleri'nin en gelimi denizalt s ve okyanus deviydi. Buharlaan elektroliz oksijen sistemi, iki nkleer reaktr ve mhendislik harikas donanm sayesin de, hi yzeye kmadan dnya etrafnda yirmi bir tur dnebilirdi. ou gemide olduu gibi mrettebat dks otuz kiloluk bloklar halinde sktrlarak okyanusa boaltlyordu; bu dev dk bloklarna akayla "balina boku" denirdi. Sonar odasndaki osilatr ekrannn kars nda oturan teknisyen dnyadaki en iyilerden biriydi. Beyni, ses ve dalga biimlerinin bir szl gibiydi. Dzinelerce Rus denizalt pervanesinin, yzlerce deniz canlsnn ve hatta Japonya kadar uzaklardan gelen sualt volkanlarnn s esini ayrt edebilirdi. Ama u anda yavan ve tekrarlayan bir yanky dinliyordu. Kolaye anlald halde beklenmedik bir sesti. Kulakln katalog asistanna uzatarak, "Kulaklklarma gelen sese inanmayacaksn," dedi. Kulakl bana geiren asistan inanamayan bir ifadeyle bak yordu, "Tanrm. Gn gibi ortada. Ne yapacaz?" Sonar teknisyeni, kaptan aramak zere telefona sarlmt bile. Deniz alt kaptan sonar odas na geldiinde teknisyen, hoparlr aarak sonardan gelen sesleri dinletti. Kaptan ifadesiz bir yzle dinledi. PAT. PAT. PA T. Daha yava. Daha yava. Ses dzeni arlayor, hafifliyordu. Kaptan, "Koordinatlar nedir?" diye sordu. Teknisyen sesini dzeltti. "Dorusu efendim, yzeyden geliyor, sancann mil uzandan." 62 Senatr Sexton'n alma odas nn dndaki karanlk koridorda duran Gabrielle Ashe'in bac aklar titriyordu. Kprdamadan durduundan deil dinledikleri yznden yaad hay al krklndan. Ierideki odada yaplan toplant devam ediyordu ama Gabrielle'n baka bir kelime d uymasna gerek kalmamt . Ac gerek ortadayd.

senatr S exton zel uzay kurulularndan r vet aly or. Marjorie Tench gerei sylemiti. Gabrielle'n vcuduna yaylan tiksinti, urad ihanetten kaynaklanyordu. Sexton'a inanmt. Onun iin sava vermiti. Bunu nas l yapar? Gabrielle, senatrn zel hayatn korumak iin kamu nnde ara sra yalan sylediine ahit olmutu ama bu i siyasetle ilgiliydi. Yasalar iniyordu. Daha seilmedi ama Beyaz Saray ' satmay a balam bile! Gabrielle artk senatr destekleyemeyeceini biliyordu. NASA'nn zelletirilmesi yasa tasars n geirmey e sz vermek, hukuku ve demokratik sistemi kmseyip saymamak demekti. Senatr herkes iin en iyisi olduuna inansa bile, bu karar satmak, Kongre'nin, danmanlarn, oy verenlerin ve lobicilerin tartmalarna kulak asmadan hkmetin yasama yrtme yarg organlarnn surat na kapy arpmak anlamna geliyordu. En nemlisi de, alenen zenginden yana kp drst yatrmclar hie sayan Sexxton, NASA'nn zelletirileceine garanti vererek bu n bilginin -yani ieriden verilen bilgi- suistimal edilmesine zemin hazrlam oluyordu. Midesi bulanan Gabrielle ne yapacan dnd. 245 Arkasnda alan telefon, koridordaki sessizlii bozmutu. Gabrielle aknlkla arkasn dnd. Ses, antredeki dolaptan geliyordu; ziyaretilerden birinin paltosundaki cep telefonundan. alma odasnda Teksas aksanyla konuan biri, "zninizle arkadalar," dedi. "Beni aryorlar." Gabrielle, adam n ayaa kalktn duyabiliyordu. Buraya geliyor! Topuklar stnde dnp halnn stnde geldii yne geri koturdu. Koridorun ortasna varnc a, Teksas'lnn odadan koridora kmas yla beraber sola dnp karanlk mutfaa gizlendi. Olduu yerde kalan Gabrielle, karanlkta kprdamadan duruyordu. Teksas'l, onun farkna varmadan yanndan yryp geti. Hzla arpan kalbinin gmbrtsyle beraber, Teksas'lnn dolab kartrdin duyabiliyordu. Sonunda alan telefonuna cevap verdi. "Evet?... Ne zaman?... Sahi mi? Aarz imdi. Sa ol." Telefonu kapatp alm a odas na ynelen adam, yrrken seslendi. "Hey! Televizyonu a n. Zach Herney acil bir basin konferans verecekmi galiba. Saat yirmide. Tm kanallardan. Ya in'e sava ay oruz ya da Uluslararas Uzay stasyonu okyanusa dt." Birisi, "Ite buna iilir!" diye bard. Herk es gld. Gabrielle mutfan etrafnda dndn hissediyordu. Saat yirmide basin konferans m? Galiba Tench blf yapmamt. Ilikisini itiraf ettip yeminli beyan getirmesi iin Gabrielle'a saat yirmiye kadar mddet vermiti. Tench, ona, ok ge olmadan senatrle arana mesafe koy, demiti. Gabrielle Beyaz Saray'n bu sreyi ertesi gnn gazetelerine yetimesi iin verdiini sanmt ama artk kendi iddialarn kamuya duyuracaklar anlalyordu. Acil bir basin kon ferans m? Gabrielle dndke daha da tuhaf buluyordu. Herney bu pislikle kendisi mi uraacak? Tek ba na m? alma odasndaki televizyon a ld. Bangr bangr varyordu. Haber spikeri heyecanla konuuyordu. "Beyaz Saray bu akamki srpriz bakanlk duyurusuyla ilgili ipucu vermedi. Speklasyonlar devam ediyor. Baz siyaset uzmanlar, son zamanlarda kampanyas iyi gitmeyen Bakan Zach Herney'nin ikinci dnem seimlerden ekilmeye haz rlandn duyuracan dnyor." Odadan mit dolu sevin sesleri ykseldi: Gabrielle bunun sama olduunu dnd. Beyaz Saray'n Sexton hakknda sahip olduu onca kirli dosyadan sonra, Bakan'n bu akam havlu atmasna imkn yoktu. Bu basin konferans baka bir konuyla ilgili. Gabrielle bunun ne olduu hakknda nceden uyarldn d nnce karnna arlar sapland. Giderek artan bir telala saatine bakt. Bir saatten az kalmt . Bir karar vermesi gerekiyordu ve tam olarak kiminle konumas gerektiini biliyordu. Fotoraflarn durduu zarf kolunun alt na sktrarak, sessizce daireden dar kt. Koridordaki koruma rahatlam grnyordu. "Ierden gelen neeli sesleri duydum: Galiba baardnz." Yavan bir glmsemeyle asansre yneldi. Darda kmeye balayan akam, her zamankinden daha souktu. Bir taksi durdurarak, arabaya bindi ve ne yaptn tam olarak bildii konusunda kendi kendine gven verdi. ofre, "ABC televizyon stdyolar," dedi. "Acele et."

63 Buzun stnde yan yatan Michael Tolland, ban artk hissetmedii kolunun stne dayamt. Gzkapaklar arlam olsa da, ak tutmak iin kendini zorluy ordu. Tuhaf biimde sallanp durduu geni manzaral noktadan, dnyas nn son grnt lerini -sadece su ve buz- izliyordu. Hibir eyin grnd gibi olmad bir gne yak r bir sondu. 247 Suda yzen buz parasna esrarengiz bir sknet kmeye balamt. Rachel ile Corky'nin sesi kesilmi, vurma sesi durmutu. Buzuldan uzaklatka rz g r sakinleiyordu. Tolland kendi vcudunun da sakinletiini hissetti. Kulaklarn sk ca rt en berenin alt ndan, kafasnn iine yaylan kendi nefes al sesini duyabiliyordu. Yavalyor... seyrekleiyordu. Gemiden kaan mrettebat gibi uz uvlarndan ekilerek, bilincini ak tutmak iin son bir gayretle hayati organlarna akan kannn yaratt bas n hissiyle vcudu artk mcadele edemiyordu. Kaybedecei bir sava verdiini biliyordu. Tuhaft r ki, artk ac hissetmiyordu. O aamay gemiti. imdi iiriliyormu gibi bir his hkimdi. Uyuukluk. Dalgalanmak. Refleksleri tepki vermeyi kesmeye baladnda -ilk nce gz krpmayTolland'n gr bulanklat. Gznn korneas ile mercei arasndaki sv donuyordu. Baklarn arkasna, art k ay nda belli belirsiz beyaz bir siluet halinde grnen Milne Buz ul Katman'na evirdi. Ruhu yenilgiyi kabul ediyordu. Varlkla yokluk arasndaki ince izgi de gidip gelen Tolland, uzaktaki okyanus dalgalarn seyretti. Rzgr etrafnda uulduyordu. O andan itibaren hayal grmeye balad. Bilincini kaybetmesine saniyeler kalm olmasna ramen, tuhaftr ki kurtulduunu hayal etmiyordu. Scak ve huzur verici hayaller grmyordu. Kurduu son d dehet vericiydi. Buzdann yannda, yzeyi tyler rpertici bir uultuyla yararak, sudan bir canavar ykseliyurdu. Efs anevi bir deniz canavar gibiydi: kaygan siyah ve lmc ld, etrafnda sular kpryordu. Tolland gzlerini krptrmak iin kendini zorlad. Gr bir nebze netlemiti. Canavar, kk bir tekney e kafa atan dev bir kpek bal gibi ykselerek yaklayordu. Dev c ssesiyle nnde belirdi, derisi slakt ve parlyordu. Bulank grnt kararmt ve artk sadece sesi geliyordu. Metalin met ale srtnme sesi. Buzu gc rdatan diler. Yaklayordu. Bedenleri alp gtryordu. Rachel... Tolland sert bir ekilde birisinin onu yakaladn hissetti. Sonra kendinden geti. 64 Gabrielle Ashe, ABC Haber'in nc kattaki yapm odas na son srat koarak girdi. Buna ramen, odadakilerden daha yava hareket ediyordu. Yapm odas gnn yirmi drt saati hararetli bir kouturma iinde olurdu ama u anda karsnda duran kbik odadaki hava, tavana vuran borsa seans n andryordu. Gzleri fal ta gibi almi editrler blmelerin tepesinden birbirlerine baryor, ellerindeki fakslar sallayan muhabirler bir blmeden dierine kouturarak notlar birbiriyle karlat ryor, zvanadan km stajyerler getir gtr ilerinin arasnda Snickers ile Mountain Dew attryordu. Gabrielle AB C'ye Yolanda Cole' grmeye gelmiti. Yolanda genellikle prodksiyonun en haval blmnde dururdu; dnmek iin sessizlie ihtiya duyan karar mercilerine ay rlan cam duvarl zel ofisler. Ama Yolanda bu akam hengamenin ortasndayd. Gabrielle' grdnde her zamanki yaygaray kopard. "Gabs!" Yolanda batik bir al alm ve baa ereveli gzlkler takmt. Her zamanki gibi stnden gsterili taklar sallanyordu. Yolanda el sallayarak paytak yryyle yanna geldi. "Sarlaym!" 249 Yolanda Cole on be yldr Washington'daki ABC Haber'in ynetmeniydi. illi bir Polonyal olan Yolanda, herkesin "Anne" diye ard tknaz ve seyrek sal bir kadnd. Anal ve akacl, haber kapmakta gsterdii acmaszl rtyordu. Gabrielle, Yolanda'yla, Washington'a geldikten ksa sre sonra katld Politikadaki Kadnlar Semineri'nde tanmt. Gabrielle'n gemii, D.C.'de kadn olmann zorluklar ve son olarak da Elvis Presley'den bahsetmilerdi: Bu, onlar a rtan ortak bir tutkuydu. Yolanda, Gabrielle' kanatlarnn altna alm ve balant kurmasnda yardmc olmutu. Gabrielle h l hal hatr sormak iin ayda bir iki kez ona urard. Gabrielle, onu sk ca kucaklad. Yolanda'nn cokusu, moralini dzeltmeye balamt bile. Geriye doru adm atan Yolanda, batan aa Gabrielle' szd.

"Yz yl yalanm gibi grnyorsun! Sana ne oldu?" Gabrielle sesini alaltt. "Bam dertte Yolanda." "Sokakta yle demiyorlar. Seninki ykselie gemi." "zel olarak konuabileceimiz bir yer var m?" "Zamanlaman kt tatlm. Bakan yaklak yarm saat sonra bas n konferans verecek ve ne hakknda olduuna dair en kk bir ipucu alamadk. Uzman gzyle yorum yapmam gerekiyor ama elim kolum bal." "Basin konferansnn ne hakknda olduunu biliyorum." Gzlklerini aa indiren Yolanda, pheyle bakyordu. "Gabrielle Beyaz Saray'daki irtibatmz bu konuda hibir ey syleyemiyor. Sexton'n kampanyasnn bilgiyi nceden edindiini mi sylyorsun?" "Hayr, bilgiyi nceden edinen benim. Bana be dakikan ay r. Her eyi anlat acam." Yolanda, Gabrielle'n elindeki Beyaz Saray zarfna gz att. "Bu Beyaz Saray dahili yazma zarf. Onu nerde buldun?" "Bu akamst Marjorie Tench'le yaptm zel grme de." Yolanda bir sre ona bakt. "Beni izle." Yolanda'nn cam duvarl kbik odas nda Gabrielle, gvendii dostuna srrn aklayarak, Sexton'la yaad bir gec elik ilikiyi itiraf etti ve Tench'in elinde delil olarak fotoraflarn bulunduunu syledi. Yzne geni bir glmseme yaylan Yolanda, kahkaha atp ban iki yana sallad. Anlalan hibir eye armay acak kadar uzun sredir Washington'da gazetecilik yapyordu. "Ah Gabs, Sexton'la senin ilikiye girdiini tahmin ediyordum. Hi armadm. O, bu konuda n yapm biri, sen de ho bir kzsn. Fotoraflar kt olmu. Ama ben olsam endielenmezdim." "Endielenmez miydin?" Gabrielle, Tench'in Sexton'u uzay irketlerinden yasad r vet almakla suladn ve az nce bu gerei dorulay an gizli bir toplant ya kulak misafiri olduunu a klad. Yolanda'nn yznde h l hazla dolu bir hayret ya da kayg belirtisi yoktu. Gabrielle, ona bu konuda ne yapmay dndn sylediinde her ey bir anda deiti. Yolanda imdi evhaml grny ordu. "Gabrielle, eer AB D senatryle yattn ve o yalan sylerken yannda durduunu itiraf eden resmi bir evrak vermek istiyorsan, bu senin bilecein i. Ama bak sana sylyorum, senin iin ok kt olur. Senin iin ne anlama geldiini oturup uzun uzun dnmelisin." "Beni dinlemiyorsun. O kadar vaktim yok!" "Dinliyorum canm ve zaman ne kadar kstl olursa olsun, insann yapac a, yapmayaca belli bal eyler vardr. Bir ABD senatrn seks skandalyla satamazsn. Bu intihar olur. Bak sana sylyorum, eer bir bakan adayn alaa edersen, arabana atlayp D.C.'den mmkn olduunca uzaa kamals n. Adn kacak. Pek ok kii adayn bakanla ykseltmek iin oka para harcyor. Burda ok byk paralar ve g sz konusu; insanlarn uruna cinayet iledii bir g." 251 Gabrielle artk konumuyordu. Yolanda, "Bence," dedi. " Tench, senin panie kaplp aptalca bir ey yapman nidiyle harek et etti. Kendini ortaya at p ilikiyi itiraf etmen gibi." Gabrielle'n elindeki krmz zarf iaret etti. "Sexton'la senin o pozlarn, ikinizden biri doruluunu itiraf edinceye dek hibir ey ifade etmez. Beyaz Saray bu fotoraflar bas na szdrrsa, Sexton'n sahte olduklarn iddia ederek Bakan'n surat na frlatacan biliyor." "Bunu d ndm ama kampanya iin r vet almmas meselesi hl..." "Tatlm, iyi dn. Eer Bey az Saray r vet iddialarn h l kamuya duyurmadysa, bunu yapmaya niyeti yok demektir. Bakan olumsuz kampanyac lk yaplmamas konusunda hayli ciddi. Tahminimce uzay endstrisi skandaln kendine saklayp, u seks meselesini rtbas etmekle seni korkutaca midiyle Tench'i peine sald. Bylece kendi adayn srtndan baklatacak." Gabrielle bunu dnd. Yolanda mantkl konuuyordu ama h l tuhaf gelen bir eyler vard. Gabrielle camdan, tela iindeki haber odasn iaret etti. "Yolanda, siz byk bir bakanlk basin konferans iin hazrlk yapyorsunuz. Bakan r vet ya da seksten bahsetmeyecekse, ne hakknda konuacak'?" Yolanda armt. "Dur biraz. Sen bu basin konferansnn Sexton'la senin hakknda olduunu mu dnyorsun?" "Ya da r vet. Veya her ikisi birden. Tench, bana itirafnameyi imzalamak iin bu akam yirmiye kadar vaktim olduunu syledi yoksa Bakan yapt duyuruda..." Yolanda'nn kahkahas odann camlarn sarsmt. "Ah ltfen! Dur biraz! B eni ldreceksin!"

Gabrielle aka kaldracak havada deildi. "Ne!" Yolanda kahkahalarnn aras nda konumay baard. "Gabs dinle, bu konuda bana gven. On alt yldr Beyaz Saray'la ilgileniyorum ve Zac h Herney'nin dnya medyas n, Senat r Sexton'un kampa nyasna kirli para aldndan phelendiini vey a seninle yattn sylemek iin toplamasna imk n yok. Bu senin szdrdn bilgi. Bakanlar kampanyalara yasad olduundan pheli para yardm alnd veya seks konusunda hayflanmak in yay n ak n blerek poplerlik kazanmazlar." Gabrielle, "pheli mi?" diye lafa dald. "Yasa tasars hakk ndaki kararn milyonlarc a dolartk reklam paras kar lnda satmak olduka pheli bir mesele!" "Sextan'n bunu yaptndan emin misin?" Yolanda'nn sesi ciddilemiti. "Ulusal televizyonda eteini aa indirecek kadar emin isin? Bunu dn. Bugnlerde bir ii yaptrmak iin g birlii gerekiyor ve kampany a paras toplamak kark bir mesele. Belki de Sexton'un toplants son derece yasald." Gabrielle, "Kanunlar iniyor," dedi. Yoksa yle yapmyor mu? "Ya da Marjorie Tench, senin buna inanman istedi. Adaylar her zaman byk irketlerden el altndan yardm kabul eder. Ho olmayabilir ama yasad da saylmaz. Aslna bakarsan, yasal davalarn ou parann nerden geldiiyle deil, aday n onu nasl harcadyla ilgilenir." Artk emin olamayan Gabrielle, tereddt etti. "Gabs, bu akamst Beyaz Saray sana oyun oynad. Seni kendi adayna kar kullanmak istediler ve u ana kadar sen de blflerini yedin. Gvenecek birini arasaydm, Marjorie Tench gibi birinin gemisine atlamadan nce Sexton'a yaprdm." Yolanda'nn telefonu ald. Ban sallay p, h-h diy erek cevap verdi ve notlar ald. Sonunda, "lgin," dedi. "Hemen geliyorum. Teekkrler." Yolanda telefonu kapatp kan kaldrarak ona dnd. "Gabs, sanrm paay kurtardn. Aynen tahmin ettiim gibi." "Neler oluyor?" 253 "Henz emin deilim ama sana u kadarn syleyebilirim. Bakan'n basin konferans nn seks skandallaryla veya kampanya parasyla alakas yok." Bir an mide kaplan Gabrielle, ona inanmak istedi. "Bunu nerden biliyorsun?" "erden biri bas n konferansnn NASA'yla ilgili olduu bilgisini sz drd." Gabrielle aniden doruldu. "NASA m?" Yolanda gz krpt . "ansl gecen olabilir. Bence Bakan Herney, senat r Sexton yznden o kadar bask altna girdi ki, Uluslararas Uzay Istasyonu'nun fiini ekmekten baka aresi kalmad. Dnya medyas n armas nn nedeni bu olabilir." Uzay istasyonunu sona erdiren bir bas n konferans me? Gabriell'in akl ermiyordu. Yolanda ayaa kalkt. "Akamst Tench'in sylediklerine gelince Herhalde Bakan kt bir haberle halka duyuru yapmadan nce, Sexton'n ayan kaydrmak iin son bir hamle yapt . Bir dierinin baars z bakanlndan dikkatleri uzaklatrmak iin seks skandal gibisi yoktur. Her neyse Gabs, yapacak ilerim var. Sana tavsiyem: kendine bir fincan kahve al, burda ot ur, televizyonumu a ve bunu bizimle birlikte seyret. Gsterinin balamasna yirmi dakika var ve sana diyorum ki, Bakan'n bu akam ucuz iler peinde komasna imkn yok. Btn dnya onu seyredecek. Syleyecei her neyse, byk nem tayor olmal." Gven telkin edici bir ifadeyle gz krpt . "imdi zarf bana ver." "Ne?" Yolanda kararl lkla elini uzatt. "O fotoraflar bu i bitene kadar masamda kilitli durac ak. Aptalca bir ey yapmayacandan emin olmak istiyorum." Gabrielle istemeden zarf ona verdi. Fotoraflar zenle mas asnn ekmec esine kilitleyen Yolanda, anahtar cebine att. "Bana teekkr edeceksin Gabs, yemin ederim." Dar kark en akayla Gabrielle'n salarn kartrd. "Dik otur. Galiba iyi haberler yolda." Cam odada tek bana oturan Gabrielle, Yolanda'nn neeli tavrlarnn moralini dz eltmesini bekledi. Ama tek dnebildii, akamst Marjorie Tench'in yzndeki halinden memnun glmsemeydi. Bakan'n dnyaya, ne syleyeceini tahmin edemiyordu ama Senat r Sexton iin iyii haber olmad kesindi. 65 Rachel Sexton diri diri yandn hissediyordu. Ate yayor! Gzlerini amaya alt ama tek grebildii buharl ekillerle gz alc klard. stne yamur yayordu. Halayc scak yamur. plak tenine dklyordu. Yan yatmt ve vcudunun altndaki scak

demeyi hissedebiliyordu. Yukardan den yakc svdan kendini korumaya alarak cenin pozisyonuna gelecek ekilde biraz daha kvrld. Burnuna kimyasallarn kokusu geliyordu. Klor olabilirdi. Srnerek uzaklamak istedi ama yapamad. Omuzlarndan bastran gl eller onu tutuyordu. Brak n gideyim! Yanyorum! Igdsel olarak yine kamaya al t ama bir kez daha gl eller onu zapt etti. Amerikan aksanyla konuan bir adam, "Olduun yerde kal dedi. Profesyoneldi. "Yaknda bitec ek." Rachel, ne bitecek, diye dnd. Ac m? Hayatm m? Grn netletirmeye alt. eridek i k ok parlakt. Odann kk olduunu sezinledi. Skkt . Tavan alakt. 255 "Yanyorum!" Rac hel'n l fslt halinde kmt. Ses, "Iyi durumdasn," dedi. "Bu su lk. Gven bana." Rachel yar plak vaziyette olduunu fark etti, stnde sad ece slak i amarlar vard. Utan hissetmedi; akl baka sorularla meguld. Hatralar canlanmaya balamt. Buz katman. TA R. Saldr. Kim? Neredeyim? Paralar bir araya getirmey e alt ama kafas, birbirine taklm dililer gibi almy ordu. Tm o zihin karmaasnn iinde tek bir dnce belirdi; Michael ve Corky.., onlar nerede? Gzlerindeki bulankl gidermeye alt ama tek grebildii tepesine dikilen adamlard. Hepsi de ayn mavi tulumlar giymilerdi. Konumak istedi ama azndan tek hir kelime kmyordu. Derisindeki yanma hissi yerini, kaslarna sismik sarsntlar gibi yaylan ac dalgalarna brakt. Banda duran adam, "Kendini brak," dedi. "Kann yeniden kas sistemine akmas laz m." Doktor gibi konuuy ardu. "Kollarnla bacaklarn elinden geldiince hareket ettir." Rachel'n bedenine ikence eden ac , her bir kas ekile dovly ormu gibi hissettiriyordu. Gs kaslm bir halde demenin stnde yatarken, glkle nefes alyordu. Adam, "Kollarnla bacaklarn hareket ettir," diye srar etti. "Ne kadar acdnn nemi yok." Rachel denedi. Her hareketi eklemlerine bak saplanm gibi hissettiriyordu. Fskyelerden yeniden scak sular dk lyordu. Yine halanyordu. Ac devam ediyordu. Daha fazla day anamayacan dnd anda, birinin kendisine ine yaptn hissetti. Ac hzla kayboluyor, iddeti azalyor, rahat brak yordu. Titremeler yavalad. Yeniden nefes aldn hissetti. imdi vcudunu baka bir his kaplamt, ine batmalar. Her yerine ineler bat yordu. Milyonlarca m inik ine ucu, her hareket ettiinde biraz daha iddetle batyordu. Kprdamamaya alt ama su fskyeleri onu hrpalamaya devam etti. Banda duran adam kollarn tutmu hareket ettiriyordu. Tanrm bu ac veriyor! Rac hel kar koyamayacak kadar gszd. Yanaklarndan aa bitkinlik ve ac gzyalar akt. Gzlerini skca kapayarak dnyay darda brakt. Sonunda ine batmalar hafiflemiti. Yukardan yaan yamur durmutu. Rachel gzlerini atnda daha iyi gryordu. O zaman onlar grd. Corky ile Tolland titreyerek, yar plak ve srlsklam bir halde yannda yatyorlard. Yzlerindeki strapl ifadeden, onlarn da ayn tecrbeyi yaadn anlad. Michael Tolland'n kahverengi gzlerine kan oturmutu ve donuk bakyordu. Rachel' grdnde, titreyen mavi dudaklaryla zar zor glmsedi. Rachel tuhaf ort am grmek iin dorulmaya alt. de, kk bir du odasnn zemininde, yar plak halde titreyerek yatyordu. 66 Gl kollar onu yukar kaldrd. Rachel, gl yabanclarn vcudunu kurul ayp battaniyelere sardn hissetti. Bir eit hasta yatana yerletiriliyor, kollarna, bacaklarna ay aklarna masaj yaplyordu. Kolundan baka bir ine yedi. Birisi, "Adrenalin," dedi. Rachel damarlarnda ilerleyen ilac n yaam gc gibi, kaslarn canlandrdn hissetti. Karnnda hl davul gibi gergin dondurucu bir boluk hissetmesine ramen, kann kol ve bacaklarna yavaa dndn sezdi. 257 lmden dndm. Uza grmeye alt. Adamlar vcutlarna masaj yaparken hay eler iinde titreyerek yat an Corky ve

Tolland'a da ine yaplyordu. Rachel'n, bu gizemli adamlar topluluunun hayatlarn kurtardna hi phesi yoktu. Yardm etmek iin kyafetleriyle dua girdikleri anlalan adamlarn ou slakt. Kim olduklar ya da Rachel ile dierlerine vaktinde nas l yetitikleri onu ilgilendirmiyordu. u anda hibir eyi deitirmezdi. Yayoruz. Rachel, "Nerdeyiz?" diyebildi. Konumaya almak kadar basit bir eylem bann iddetle armasna neden olmutu. Ona mas aj yapan adam, "Los Angeles- snf denizalt nn revirinde..." Birisi, "Hazr ol " diye seslendi. Rachel etrafnda bir karga a yaandn sezince, dorulmaya alt. Mavili adamlardan biri battaniyeleri kaldrp destek vererek ona yardmc oldu. Gzlerini ovuturan Rachel, odaya birinin girdiini grd. Gelen kii gl bir Afrika kkenli Amerikalyd. Yakkl ve otoriter. Haki renkte niforma giyiyordu. Rachel'a yakla rken, "Rahat," diye emir verdi. Siyah gzleriyle Rachel' szd. Derin ve etkili sesiyle, "Harold Brown," dedi. "U.S.S. Charlotte'n kaptany m. Peki siz kimsiniz?" Rachel, U.S.S. Charlotte, diye dnd. sim bir yerlerden tandk geliyordu. "Sexton..." diye cevap verdi. "Ben Rachel Sexton." Adam arm grnyordu. Biraz daha yaknna gelerek, onu dikkatle inceledi. "Olur ey deil. Demek sizsiniz." Rachel hibir ey anlamyordu. Beni tanyor mu? Rachel, adam tanmadna emindi. Yine de gzleri adamn yznden gsndeki etikete kaydnda, ABD DE NZ K UVVE TLE RI kelimeleriyle evrili apay kavrayan o tandk kartal amblemini grd. Charlotte ismini nereden tandn imdi anlyordu. Kaptan "Gemiye ho geldiniz Bayan Sexton," dedi. "Bu geminin keif raporlarn zetlemitiniz. Kim olduunuzu biliyorum." "Ama bu sularda ne aryors unuz ?" diye mrldand. Kaptann yz biraz sertlemiti. "Samimi olmak gerekirse Bayan ben de size ayn soruyu soracaktm." Konumak iin az n aan Tolland yerinde doruldu. Rachel ba n serte iki yana sallayarak onu susturdu. Burada olmaz. imdi olmaz. Tolland ile Corky'nin ilk i olarak gkta ve saldrdan bahsetmek isteyeceklerine hi phesi yoktu ama bu kesinlikle denizalt mrettebatnn nnde tart lacak bir konu deildi. stihbarat dnyasnda krizin boyutlar ne olursa olsun GVENLIK her eyden nce gelirdi; gkta meselesi ok gi zli bir konuydu. Kaptana, "UKO direktr William Pickering ile grmem laz m," dedi. "zel olarak ve hemen." Kendi gemisinde emir almaya alkn olmad anlalan kaptan, kalarn yukar kaldrd. "Iletmem gereken ok nemli bilgiler var." Kaptan uzun sre ona bakt. "Vcut snz normale dnsn, ondan sonra UK O direktr ile sizi grtreceim." "ok acil efendim. Ben..." Rachel o an sustu. Ecza dolab nn stndeki duvarda duran saat gz ne ilimiti. 19.51. Rachel bakakalm t. "Bu... bu saat doru mu?" "Deniz Kuwetleri gemisindesiniz bayan. Saatlerimiz dakiktir." "Ve bu... Dou Blgesi saati mi?" "Evet. Norfolk 'tan yola kt k." Sersemleen Rachel, Tanrm, diye dnd. Saat hl 1951 mi? Kendinden geeli saatler olduunu zannediyordu. Ama saat henz yirmi bile olmam t. 259 Bakan henz gktan kamuya duyermad! Hl onu durduracak vaktim var! Hemen battaniyeye sarnarak yataktan aa indi. Bacaklar titriyordu. "Hemen Bakan'la konumaly m." Kaptann akl karma benziyordu. "Ne bakanyla?" "Birleik Devletler." "William Pickering'le grmek istediinizi sanyordum." "Vaktim yok. Bakan'la grmem lazm." Dev c ssesiyle yolu kapayan kapt an, kprdamyordu. "Anladm kadaryla Bakan ok nemli bir canl basin konferans vermek zere. zel telefon grmelerini kabul ettiini sanmyorum." Rachel sendeleyen bacaklarnn stnde elinden geldiince dik durup, kaptann gzlerinin iine bakmaya

alt. "Size durumu aklayabileceim gvenlik iznine sahip deilsiniz, ama Bakan korkun bir hata y apmak zere. Kendisine mutlaka duymas gereken bir haber iletmeliyim. imdi. Bana gvenmek zorundasnz." Kaptan uzun sre ona bakt. Kalarn atarak, yeniden saate bakt. "Dokuz dakika var. Bu kadar ksa srede B eyaz Saray'la gvenli bir balant kuramam. Sadece radyofon balants kurabilirim. Gvenli deil. Ayrca anten derinliine kmamz gerekir bu da birk a..." "Yapn! Hemen!" 67 Beyaz Saray telefon santrali, Dou Kanad'nn alt katnda yer alyordu. santral memuru her daim grev banda bulunurdu. u anda santralde iki memur oturuyordu. ncs Brifing Salonu'na doru son srat koturuyordu. Elinde telsiz bir telefon tayordu. Aramay Oval Ofise ynlendirmeye almt ama Bakan basin konferansna balamak zereydi. Cep telefonlarndan yardmclarna ulamaya almt ama televizyon brifinglerinden nce, ekimleri blmemek iin Brifing Salonu ve etrafndaki tm cep telefonlar kapatlrd. Bylesi bir zamanda Bakan'a telsiz telefon tamak olmayacak bir iti ama Beyaz Saray'n UKO balants , canl yay ndan nce Bakan'a acil bir bilgi iletmesi gerektii iddiasyla aradnda, santral memuru hi tereddt etmeden yerinden frlamt. imdi asl sorun, oraya vaktinde yetiip yetiemeyeceiydi. Rachel Sexton, U.S.S. Charlotte'taki kk bir mu ayene odas nda telefon ahizesini kulana yapt rm, Bakan'la konumay bekliyordu. Hala berbat grnen Corky ile Tolland yan bandaydlar. Corky'nin yananda be diki ve derin bir yara izi vard. ne de Thinsulate termal i amarlar, Deniz Kuwetleri uu tulumlar, byk oraplar ve balk izmeleri giydirilmiti. Elinde scak bir bardak bayat kahve tutan Rachel, kendini yeniden insan gibi hissetmeye balamt. Tolland, "Niye bekletiyorlar?" diye bastrd. "Saat on dokuz elli alt oldu. Rachel'n aklna bir sebep gelmiyordu. Beyaz Saray santral memurlarndan birine baaryla ulam, kim olduunu ve bunun acil bir durum olduunu aklamt. Sempatik davranan operat r, Rac hel' beklemeye almt. Herhalde imdi de Rachel' Bakan'a balama iini kendine birincil grev edinmiti. Rachel, drt dakika, diye dnd. Acele et! Gzlerini kapayan Rachel, dncelerini toparlamaya alt. Zor bir gn olmutu. Kendi kendine, nkleer bir denizaltdaym, derken, herhangi bir yerde bulunduu iin ansl olduunun bilincindeydi. Denizalt kaptannn sylediine gre, Charlotte iki gn nc e Bering Denizi'ndeki rutin seyrini yaparken, Milne Buzul Katman'ndan anormal sualt sesleri gelmiti, delme ve motor sesleri, youn telsiz ifresi trafii. 261 Onlara rotalarn deitirmeleri ve sessizce durup dinlemeleri sylenmiti. Bir saat nce buz katmanndan gelen patlama sesini duymu ve kontrol etmek zere harekete gemilerdi. Rachel'n SOS ars n o zaman duymulard. " dakika kald!" Tolland saate bakark en endieli bir sesle konuuyordu. Rachel'n artk asab bozulmaya balamt. Bu kadar uzun srmesine sebep neydi? Bakan ars na neden cevap vermiyordu? Zach Herney sahip olduu verilerle duyuru yaparsa... Bu dnceyi zorla aklndan uzaklatran Rachel, ahizeyi sallad a unu! Beyaz Saray santral memuru Brifing S alonu'nun sahne giriine daldnda, saylar artan elemanlarla karlat. Herk es son hazrlklar yaparken, heyecanla konuuyordu. Bakan'n yirmi metre tedeki girite beklediini grd. Mak yzler hl sa n taryorlard. Kalabaln arasndan gemeye alan santral memuru, "Yol an!" dedi. "Bakan'a telefon var. Affedersiniz. Yol an!" Bir medya koordinatr, "Canl yayna iki dakika!" diye bard. Telefonu smsk kavrayan memur, itiip kakarak Bakan'a doru yrmeye devam etti. Nefes nefese, "Bakan'a telefon var!" dedi. "Yol an!" Yolunun stne dev bir engel kmt. Marjorie Tench. Badanman onaylamayan bir ifadeyle uzun yzn buruturdu. "Neler oluyor?" "Acil durum!" Santral memurunun nefesi kesilmiti. "Telefon Bakan'a." Tench pheyle bakyordu. "imdi olmaz, yapamazsn!" "Arayan Rachel Sexton. Acil olduunu sylyor." Tench fkeden ok aknlkla yzn buruturuy or gibiy di. Telsiz telefona bakt . "Bu Beyaz Saray hatt. Gvenli deil."

"Hayr efendim. Ama gelen ar zaten hatta. Radyofondan aryor. Bakan'la hemen konumas gerekiyormu." "Canl yayna doksan saniye!" Tench souk gzlerini ona dikerek, rmcee benzeyen elini uzatt. " Telefonu banaver." Santral memurunun kalbi hzla arpyordu. "Bayan Sexton dorudan Bakan Herney 'le grmek istiyor. Bakan'la konuana kadar basin konferans n ertelememi istedi. Onu..." Santral memuruna doru adm atan Tench, fkeli bir fsltyla konuuyordu. "Sana bu ilerin nas l yrdn anlatay m. Emirleri Bakan'n rakibinin kzndan deil, benden alyorsun. Ben ne halt dndn anlayana kadar Bakan'a en fazla bu kadar yaklaabileceine seni temin ederim." Santral memuru, etraf mikrofon teknisyenleri, kuafrler ve konumas ndaki son deiiklikleri yapan elemanlarla evrili Bakan'a bakt . Televizyon danman, "Altm saniye!" diye bard. Rachel Sexton telefon hattnda nihayet bir tkrt duyduunda, Charlotte'deki darack odada aa yukar volta at yordu. Kaba bir ses cevap verdi. "Alo?" Rachel, "Bakan Herney?" diye afallad. ses, "Marjorie Tench," diye dzeltti. "Ben Bakan'n badanmanym. Her kimseniz sizi uyarmaly m, Beyaz Saray' telefonla iletmek yasalara..." Tanr akna! "Iletmiyorum! Ben Rachel Sexton. Sizin UKO balant nz ve... "Rachel Sexton'n kim olduunu biliyorum bayan. Ve sizin o olduunuza phem var. Byk bir bakanlk yaynn durdurmam istemek iin Beyaz Saray 'n gvenli olmayan hattndan aradnz. Sizin gibi biri iin bu pek uygun bir..." 263 Rachel, "Dinleyin," diye parlad. " Tm al anlarnza birka saat nc e gkta hakknda brifing verdim. Siz n srada oturuyordunuz. Bakan'n masas nn stndeki televizyon ekranndan beni seyrettiniz! Sorunuz var m?" Tench bir sre sustu. "Bayan Sexton, bunun anlam nedir?" "Bunun anlam u ki, Bakan' durdurmalsnz ! Gkta hakkndaki bilgiler tmyle yanl ! Gktann buzulun altndan oraya yerletirildiini rendik. Kimin neden yaptn bilmiyorum! Ama iler burda grnd gibi deil! Bakan ciddi biimde yanl verileri sunmak zere ve iddetle tavsiy e ederim..." "Bekle lanet olas bir dakika!" Tench sesini alaltmt. "Ne sylediinin farknda ms n?" "Evet! NASA mdrnn geni apl bir oy un hazrladn dnyorum ve Bakan Herney bu tuzaa dmek zere. Konferans en az ndan on dakika erteleyin ki, kendisine burda olup bitenleri anlat abileyim. Tanr akna, biri bizi ldrmeye alt !" Tench'in sesi buz gibiydi. "Bayan Sexton, size bir uyarda bulunacam. Bu kampanyada Beyaz Saray'a yardm etmek konus unda farkl bir d nceniz varsa, bunu o gktayla ilgili verileri Bakan iin dorulamadan nce d nmeliydiniz." "Ne!"Acaba beni dinliyor mu? "Sergilediiniz tavrlar midemi bulandrd. Gvenli olmay an bir hattan aramak ucuz bir numara. Gktayla ilgili verilerin yanl olduunu ima etmek, hah! Nasl bir istihbarat grevlisi Beyaz Saray' radyofonla arayp gizli bilgilerden bahs eder? Belli ki bu mesaj baka birilerinin duymasn mit ediyorsunuz." "Bu yzden Norah Mangor ldrld! Dr. Ming de ld. Uyarmak zorunda..." "Orda dur! Ne tr bir oyun oynadn bilmiyorum ama sana ve bu telefonu dinleyen herkese- hatrlatrm ki, Beyaz Saray'n elinde NASA'nn en iyi bilim adamlarnn, pek ok nl sivil bilim adamnn ve senin Bayan Sexton, gktayla ilgili bilgilerin doruluunu teyit eden video kaytlar var. Acaba neden hikyeni birden deitirmeye karar verdiini merak ediyorum. Sebebi her ne olursa olsun, u andan itibaren Beyaz Saray'daki grevinden alndn kabul edebilirsin ve eer bu kefi daha fazla sama iddiayla glgelemeye alrsan, seni temin ederim Beyaz Saray 'la NASA seni iftiradan yle hzl dava eder ki, hapsi boylamadan nce bavulunu toplayacak zaman bile bulamazsn." Rachel konumak iin az n at ama tek kelime edemedi. Tench, "Zach Herney, sana kar cmert davrand," diye lafa atlad. Ve bu i bana ucuz bir Sexton gsterisi gibi geliyor. Hemen vazge yoksa detiriz. Yemin ederim." Telefon kapand. Kaptan kapy vurduunda Rac hel'n az hl akt. Ieri gz atan kaptan, "Bayan Sexton?" dedi. "Ulusal Kanada Radyosu'ndan zayf sinyaller alyoruz. Bakan Zach Herney basin konferansina balad." 68

Beyazz Saray Brifing Salonu'ndaki pody umda duran Zach Herney medya klarnn scakln hissederken tm dnyann seyrettiini biliyordu. Beyaz Saray Basin Ofisi'nin balatt medya saldrs, sylentilerle yay lmt. Duyurunun yaplac an televizyondan, radyodan ya da int ernet haberlerinden duymayanlar, komularndan, i arkadalarndan vey a ailesinden duymutu. Saat 20.00 olduunda, maarada yaamay an herkes bakann duyurusu hakknda yorum yapyordu. Dnyadaki bar ve salonlarda milyonlarca insan merak iinde televizyonun karsna gemilerdi. 265 Zach Herney bu gibi zamanlarda -dnyayla yz yze geldiinde makamnn arln ger ekten hissediyordu. ktidarn ba klk yapmadn syleyenler onu yaamamlard. Ama Herney konumasina baladnda bir eylerin ters gittiini hissetti. Sahne korkusu olan biri deildi, bu yzden u anda iinde belirmeye balayan korkuya bir anlam veremiyordu. Kendi kendine, seyircinin kalabalkl yznden, dedi. Ama yine de baka bir ey olduunu biliyordu. gdsel. Grd bir ey yznden. ok kk bir eydi, ama yine de... Kendi kendine unutmas gerektiini syledi. Hibir ey yoktu. Ama yine de aklna tak lmt . Tench.. Dakikalar nce Herney sahneye kmaya hazrlanrken, Marjorie Tench'i sari koridorda telsiz telefonla konuurk en grmt. Kendi ba na bu bile garipti ama onun yannda duran Beyaz Saray santral memurunun korkudan bembeyaz kesilen yz durumu daha da garipletiriyordu. Herney, Tench'in telefon grmesini duy amamt ama tarttn grebilmiti. Tench, Bakan'n ender ahit olduu bir hiddet ve fkeyle tart yordu. Bir sre durup merakla ona bakmt. Tench baparman yukar kaldrp, her ey yolunda iareti yapmti. Herney, onun hi kimseye hibir zaman her ey yolunda iareti yaptn grmemiti. Sahneye karken, Herney'nin aklnda kalan son grnt buydu. Ellesmere Adas'ndaki NASA habikresinde basna ayrlan blmde duran mavi halnn stnde, Mdr Lawrence Ekstrom yannda N yetkilileri ve bilim adamlaryla, uzun sempozyum masasnn ortas na oturmutu. Onlara kar duran geni bir ek randan Bakan'n al konumas naklen yaynlanyordu. Monitrlerin etrafnda toplanm dier NASA al anlar, bakomutanlar basin konferans na balarken heyecandan yerlerinde duramyorlard. Her zamankinden daha ciddi bir tonla konuan Herney, "yi akamlar" dedi. "Sevgili vatandalarm ve dnyadaki dostlarm..." Ekstrom, karsnda byk bir zenle sergilenen siyah taa gz gez dirdi. Gzleri, dev bir Amerikan bayra ve NASA logosunun nnde, en nemli al anlaryla yan yana kendisini seyrettii yakndaki bir monitre kayd, arpc klar, sahnenin neomodern bir tablo gibi grnmesine neden olmutu; son akam yemeindeki on iki havari. Zach Herney tm bu olanlar siyasi bir gsteriye dntrmt. Hern'ey'nin baka ans yoktu. Ekstrom yine de kendini, topluluklar iin Tanr'y ambalajlayan bir televizyon vaizi gibi hissediyordu. Be dakika iinde Bakan, Ekstrom'u ve onun NASA alanlarn tantacakt. Ardndan, dnyann tepesindeki bir uydu balant syla NASA bu haberi dnyayla paylaan Bakan'a elik edecekti. Buluun nasl gerekletiini ve uzay bilimi iin ne anlama geldiini anlat an ksa bir konumann ve karlkl s rt svazlamalarn ardndan, NASA ile Bakan grevi nl bilim adam Michael Tolland'a devredecekti. Yaklak on be dakika onun belgeseli gsterilecekti. Daha sonra gvenirlik ve hayranlk dorua vurmuken, Ekstrom ile Bakan gelecek gnlerde NASA'nn yapaca basin konferanslaryla daha fazla bilgi aktarlacann szn verip iyi geceler dileyeceklerdi. Ekstrom oturup s ras nn gelmesini beklerken, iinde derin bir utan hissetti. Byle hissedec eini biliyordu. Bunu bekliyordu. Yalan sylemiti... gerekleri saklamt. Ama artk yalanlar bir ekilde nemsiz grnyordu. Ekstrom'un iinde daha byk bir sknt vard. ABC yapm odas ndaki karma ann iinde Gabrielle Ashe, kafalarn tavandan sark an televizyon monitrlerine evirmi dzinelerce yabancyla omuz omuza duruyordu. 267 O an geldiinde bir sessizlik kt. Gabrielle gzlerini kapatp atnda kendi plak bedenine bakmamak iin dua etti. Senatr Sexton'n alma odas nda heyec anl bir hava esiyordu. imdi tm misafirleri ayakta durmu, gzlerini byk ekran televizyona kilitlemilerdi.

Dny ann kar sna kan Zach Herney, her nedense tuhaf bir selamlama yapmt. Sanki karars z gibiydi. Sexton, zayf grnyor, diye dnd. O asla zayf grnmez. Birisi, "una bakn," diye fs ldad. "Haberler kt olmal." Sexton, acaba uzay istasyonu mu, diye dnd. Herney kamerann iine bak p derin bir nefes ald. "Dostlarm, gnlerdir bu duyuruyu nasl yapmam gerektiini dnp duruyorum..." Senatr Sexton tek bir kelime sylemesini diliyordu. Beceremedik. Herney bir sre NASA'nn bu seimlere malzeme olmasnn ne byk bir talihsizlik olduunu ve duyurusunun zamanlamas iin zr dileyerek balang yapmas gerektiini hissettiini anlatt. "Bu duyuruyu herhangi bir baka tarihte yapmay tercih ederdim," dedi. "Yaadmz siyasi gerginlik, hayalperestleri pheci haline getirdi ve Bakan'nz olarak, yeni rendiim bu bilgiyi sizinle paylamaktan baka seeneim kalmad." Glmsedi. "yle grnyor ki, kainatn mucizeleri insanlarn programlarna uymuyor... bakanlarnkine bile." Sexton'n odas ndaki herkes sanki ayn anda kmt. Ne? Herney, "ki hafta nce NASA'nn Kutupsal Yrngeli You Taray cs, Ellesmere Adas'ndaki Milne Buzul Katman'nn stnden geti. Kuzey Buz Denizi'ndeki sekseninci paralelin stndeki ssz bir kara paras," dedi. Sexton ile dierleri akn gzlerle birbirlerine baktlar. Herney devam etti. "Bu NASA uydusu, buzun altm metre alt nda yksek younluklu byk bi r ta gml olduunu tespit etti." Herney ilk defa glmsyordu. "Verileri alan NASA o an YGS 'nin bir gkta bulduundan phelenmiti." Ayaa kalkan Sexton, "Gkta m?" diye sylendi. "Haber bu mu?" "NASA, nve rnekleri kartmak iin buz katmanna bir ekip gnderdi. Ite o zaman NASA..." Duraksad. "Samimi olmak gerekirse, yzyln bilimsel kefini yaptlar." Sexton kukulu admlarla televizyona yaklat. Hayr... Misafirleri tedirginlikle yerlerinde kprdandlar. Herney, "Bayanlar baylar," diye anons yapt. "Birka saat nce NASA Kuzey Kutbu'ndan sekiz tonluk bir gkta kard ki..." Bakan yeniden durup, tm dnyann ne doru eilmesi iin zaman tand. "Bu gktanda bir hayat biiminin fosilleri var. Dzinelerce. Dnya dndaki hayat n tart mas z ispat." Bunun ardndan Bakan'n arkas ndaki ekranda muhteem bir grnt aydnland; kararm tan iine gml bceimsi bir yaratn mkemmel netlikte fosili. Sexton'n alma odasndaki alt misafir, dehetle koskocaman atklar gzlerle ayaa frladlar. Sexton olduu yerde donak almt. Bakan, "Dostlarm," dedi. "Arkamdaki fosil 190 milyon yanda. Kuzey Buz Denizi'ne yzyl nce arpan Jungersol Meteoru diye bilinen meteoritin bir paras olduu anla ld. NASA'nn yeni YGS uydusu bu meteorit parasn buz katmanna gml halde buldu, NASA ile ynetim kadrosu getiimiz iki hafta sresince bu byk buluu halk a duyurmadan nce her adan teyit etmek iin byk zen gsterdi. nmzdeki yarm saat iinde, says z NASA ve sivil bilim adam n dinleyecek, hepinizin tanyacandan emin olduum bir kiinin hazrlad belgeseli seyredeceksiniz. Devam etmeden nce, Kuzey Kutup Dairesi'nin stndeki uydudan canl balant yla, bu tarihi an liderliine, vizyonuna ve alkanlna borlu olduumuz birini selamlamak istiyorum. Sizlere byk gururla NASA Mdr Lawrence Ekstrom'u takdim ediyorum." 269 Herney mkemmel bir zamanlamayla ekrana dnd. Gktann resmi znerek yerini, iri yaps yla gze arpan Lawrence Ekstrom'un etrafndaki NASA bilim adamlarnn oturduu uzun masaya brakt. "Teekkrler Say n Bakan." Ayaa kalk p kamerann iine bakan Ekstrom'un ciddi ve marur bir ifadesi vard. "Sizlerle NASA'nn bu muhteem ann paylamak bana byk bir onur veriyor." Ekstrom cokuyla NASA ve ke finden bahsetti. Vatanperverlik ve zafer naralaryla, nl bilim adam Michael Tolland'n sunduu belgesele kusursuz bir gei yapt. Senatr Sexton bunlar seyrederken televizyonun nnde dizlerinin stne kp kr salarn yoldu. Hayr! Tanrm, hayr! 69 Brifng Salonu'nun neeli hengmesinden uzaklap, Bat Kanad'ndaki zel odas na giden Marjorie Tench'in kan beynine sramt. Kutlama yapacak havada deildi. Rachel Sexton'dan gelen telefonu hi beklemiyordu.

Hayal krc yd. Odas nn kapsn arparak kapatt, ar admlarla masas na yrd ve Beyaz Saray santralini arad. "William Pickering. UKO." Bir sigara yakan Tench, operatr, Pickering'i balayana kadar odada volta att . Pickering'in normalde akam olduundan eve gitmi olmas gerekiyordu. Ancak byk grlt koparan Beyaz Saray basin konferans sebebiyle, dnyada UK O direktrnn nceden haberi olmakszn nelerin dndn merak edeceini, bu yzden televizyon ekrannn karsna yap p tm akam ofiste geireceini tahmin etti. Tench, Bakan, Rac hel Sexton' Milne'e gndermek istediini sylediinde nsezilerine gvenmedii iin kendine lanet etti. Gereksiz bir risk alndn dnerek kayglanmt. Ama Bakan, Beyaz Saray alanlarnn haftalardr ktmser bir ruh hali iinde olduklarn ve haberi ieriden duyduklarnda NASA buluundan phe edeceklerini syleyerek Tench'i ikna etmiti. Herney'nin de vaat ettii gibi Rachel Sexton'n verdii destek pheleri gidermi ve Beyaz Saray alanlarn birlik iinde ha reket etmeye sevk etmiti. Tench bunun paha biilmez olduunu itiraf etmek zorunday d. Ama Rachel Sexton tavrn deitirmiti. Kaltak beni gvenli olmayan hattan arad . Rachel Sexton'n bu kefin gvenirliini sarsmaya niyet ettii belli oluyordu. Tench'in tek tesellisi, Rachel'n konumasn Bakan'n videoya kaydettiini bilmesiydi. Tanr'ya kr. Herney kendini en azndan bu kadar garantiye almt. Tench, buna ihtiya duyacaklarndan korkmaya balyordu. Ama u anda Tench kanamay baka yoldan durdurmay dnyordu. Rachel Sexton ak ll bir kadnd ve eer gerekten Beyaz Saray ile NASA'ya kafa tutmak niyetindeyse, ok gl ittifaklara ihtiyac olacakt. Tench'in ilk aklna gelen isim William Pickering idi. Pickering'in NASA hakknda neler hissettiini biliyordu. Rachel'dan nce Pickering'e ulamas gerekti. Hattaki berrak ses, "Bayan Tench?" dedi. "Ben William Pickering. Bu onuru neye borluyum?" Tench arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. NASA yay n. Sesindeki tondan hl basin konferans nn etkisinde olduu anla ly ordu. "Biraz vaktiniz var m direktr?" 271 "Ben kutlamalarla megul olacanz dny ordum. Sizin iin byk bir gece oldu. NASA ile Bakan meydana geri dnm gibi grnyor." Tench, onun sesinde sitemle kark bir aknlk sezinledi. Sitem hi kukusuz, son dakika haberini dny ayla ayn anda renmekten hayret ettii iindi. Yklan kprleri onarmaya alan Tench, "Beyaz Saray ve NASA size bilgi vermemek zorunda kald iin zr dilerim," dedi. Pickering, "UKO'nun birka hafta nce ordaki NASA faaliyetlerini tespit edip soruturma balattnn fark ndasnz dr," dedi. Tench suratn ast. ok kzm. "E vet biliyorum. Ama..." "NASA bunun hi nemli olmadn syledi. Bir eit ar hava koullar eitimi yaptklarn sylediler. Ekipmanlar fal an deniyorlarm." Pickering durdu. "Yalan yuttuk." Tench, "Buna yalan demeyelim," dedi. "Daha ok gerekli yan ltmayd. Kefin bykl dikkate alndnda, NASA'nn bunu gizli tutmaktaki hassasiyetini anlayabilirsiniz." "Belki halktan gizli tutmay anlayabilirim." William Pickering gibi adamlarn kitabnda ksmeye yer yoktu. Tench elinden anc ak bu kadarnn geldiini anlad. Tench tekrar ipleri eline alarak, "Sadece bir dakikam var," dedi. "Arayp sizi uyarmam gerektiini dndm." "Beni uyarmak m?" Pickering alayc bir tavrla sinirlenmi gibi yapt. "Zach Herney, NASA dostu yeni bir UKO direktr atamaya m karar verdi?" "Elbette hayr. Bakan, NASA'ya ynelik eletirilerinizin gvenlikle ilgili olduunu anlyor ve bu a klar kapamay a urayor. Ben aslnda alanlarnzdan biri hakknda aryorum." Durdu. "Rachel Sexton. Bu akam ondan haber aldnz m'?" "Hayr. Bu sabah Bakan'n istei zerine onu B eyaz Saray'a gnderdim. Herhalde hl megul. Henz gelmedi." Tench, Pickering'e daha nce ulat iin rahatlad. Sigaras ndan bir nefes ekip elinden geldiinc e sakin konutu. "Sanrm yaknda Bayan Sexton'dan bir telefon alacaksnz." "Iyi. Bekliyorum zaten. tiraf etmeliyim ki, Zach Herney basin konferans na baladnda Bayan Sexton' da kendisine elik etmeye ikna ettiini sanmtm. Bu isteine kar koyduuna sevindim." Tench, "Zach Herney drst biridir," dedi. "Hatta Rachel Sex ton'dan daha fazla diyebilirim."

Hatta uzun bir sessizlik oldu. "Umarm bunu yanl anlammdr." Tench yavaa iini ekti. "Hayr baym, sanrm yanl anlamadnz. Ayrnt lar telefonda grmek istemiyorum ama Rachel Sexton NASA duyurusunun gvenirliini sarsmaya karar vermi gibi grnyor. Nedeni hakknda hibir fikrim yok ama bu akamst NASA verilerini destekledikten sonra aniden tavrn deitirdi ve NASA 'nn saht ekrlk yaptna dair akla gelebilecek en uygunsuz iddialar feveran etmeye balad." Pickering'in sesi imdi daha gergindi. "Anlayamadm?" "Evet biraz rahats zlk verici. Bunu size syleyen ben olmak istemezdim ama Bayan Sexton basin konferansndan iki dakika nce beni arayp, her eyi iptal etmemi syledi." "Neye dayanarak?" "Samimi olmak gerekirse sama sapan eyler. Verilerle ilgili ciddi yanllar tespit ettiini syledi." Pickering'in sessizlii Tench'in hogr gsterebileceinden uzun srmt. Sonunda, "Yanllar m?" dedi. "Gerekten sama, NASA 'nn iki hafta sresinc e yapt onca deneyin ve... 273 "ok ok iyi bir sebebi olmadka, Rachel Sexton gibi birinin Bakan'n basin konferans n ertel emenizi syleyeceine inanmak ok g." Pickering endielenmie benziyordu. "Sanrm ona kulak vermeliydiniz." Tench ksrerek, "Ah, ltfen!" diye lafa girdi. "Basin konfera nsn grdnz. Gktayla ilgili bilgilerin doruluunu says z uzman defalarca teyit etti. Bunlara siviller de dahil. Bu duyurunun zarar verdii bir adamin kz olan Rachel Sexton'n aniden fikrini deitirmesi size de pheli gelmiyor mu?" "phe uy andryor Bayan Tench, nk Bayan Sexton ile babas nn birbirlerine mesafeli olduklarn biliyorum. Yllarca Bakan'a hizmet verdikten sonra Rachel Sexton'n neden birdenbire taraf deitirip babasn korumak iin yalan sylediini aklm almyor." "Belki de hrs yzndendir. Dorusu bilmiy orum. Belki de Bakan kz olma frsat ..." Tench cmlesini tamamlamad. Pickering'in ses tonu aniden sertlemiti. "Hassas mevzular Bayan Tench. ok hassas." Tench kalarn att. Ne bekliyordu ki? Pickering'in en iyi elemanlarndan birini Bakan'a ihanet etmekle suluyordu. Adam elbette sabunmaya geecekti. Pickering, "Onu telefona arn," dedi. "Bayan Sexton'la ahsen grmek istiyorum." Tench, "Korkarm bu mmkn deil," diye yant verdi. "Beyaz Saray'da deil." "Nerde?" "Bakan bu sabah verileri kendisinin incelemesi iin onu Miln gnderdi. Henz d nmedi." Pickering imdi fkeyle konuuyordu. "Bana bu konuda bilgi..." "Incinmi gurura ayracak vaktim yok direktr. Ben nezaket icab aradm. Rachel Sexton'n bu akamki duyuruya kar kendi bildiini okumaya karar verdii konusunda sizi uyarmak istedim. Kendine mttefik arayacakt r. Eer sizinle temas kuracak olursa unu bilin ki, Beyaz Saray'n elinde gktayla ilgili verileri birka saat nce Bakan'n, Bakanlar Kurulu'nun ve tm alanlarn nnde teyit ederken kaydedilmi videosu var. Eer bundan sonra Rachel Sexton, Zach Herney'nin vey a NASA'nn ismini lekelemeye yeltenirse, size yemin ederim Beyaz Saray bunun bedelini kt detir." Tench sylediklerinin iyice anla lmas iin biraz bekledi. "Rachel Sexton, sizinle balantya geerse, bu nezaketimin karln beni derhal haberdar ederek demenizi bekliyorum. Dorudan Bakan'a saldryor ve ciddi bir zarar vermeden nce Beyaz Saray sorgulamak zere kendisini alkoymay dnyor. Telefonunuzu bekleyeceim direktr. Hepsi bu. yi akamlar." Marjorie Tench telefonu kapatrken, William Pickering'le kimsenin hayat boyunca byle konumadna emindi. En azndan artk Pickering onun ciddi olduunu biliyordu. UKO'nun en st katnda Pickering pencerenin nnde durmu Virginia akamna baky ordu. Marjorie Tench'den gelen telefon olduka kayg vericiydi. Paralar bir araya getirmeye al rken dudaklarn srd. Kapy hafife vuran sekreteri, "Direktr?" dedi. "Bir telefonunuz daha var." Pickering kaytsz bir tavrla, "imdi olmaz," dedi. "Rachel Sexton aryor." Pickering topuklar stnde dnd. Tench bir khin olmalyd. "Peki hemen bala." "Dorusunu sylemek gerekirs e ifreli bir AV balant s efendim. Konferans salonunda izlemek ister misiniz?" AV balants m? "Nerden aryor?"

Sekreter, ona syledi. Pickering bakak almt. Hayret iinde koridordan konferans salonuna koturdu. Bunu grmesi gerekiyordu. 275 70 Charlotte'n "l odas" -B ell Laboratuvarlar'ndaki benzer bir yapdan esinlenerek tasarlanmt - eskiden yanksz stdyo diye bilinen Paralel ya da yans ma yapan hibir yzeyin bulunmad yanks z oda yzde 99.4 verimle sesleri emebiliyordu. Metal ve suyun ak ustik iletken doas nedeniyle, denizaltlardaki grmeler, yaknlardaki dinleme cihazlar veya d gvdeye bal mikrofonlarla dinlenmey e ms aitti. Ama l odas denizalt nn iinde, hibir sesin dar kamayaca kk bir odayd. Tecrit edilmi bu odada yaplan tm konumalar tamamiyle emniyetliydi. Oda, tavan, duvarlar ve zeminin her yan yumurt a kutusu eklindeki kpklerle kapl bir elbise dolabn andryordu. Rachel'a, her tarafndan dikitler fkran bir sualt maarasn anms att. Ama en rahats zlk verici olan, kaps nn olmay yd. Zemine enlemesine denmi balk ana benzeyen delikli zgara ieridekilere havada asl duruy orlarm hissi veriyordu. Plastik kapl zgaraya bas ldnda salam bir his veriyordu. A eklindeki zemine gz atan Rachel, srrealist bir manzaraya gerilmi halat kprnn stnden getiini hissetti. Doksan santim aada, inelerini yukar dikmi bir kpk orman vard. Rachel ieri girer girmez, odann havasnda tm enerjisi emil mi gibi bir canszlk sezinledi. Sanki kulaklarna pamuk tkanm gibiydi. Kafasnn iinde sadece nefes alnn sesi duyuluyordu. Bard, bunun az yastkla kapanm gibi bir etkisi oldu. Duvarlar tm yans malar emiyor, sadece kafasnn iindeki titreimleri duy abiliyordu. Kaptan sngerle kapl kapy kapatarak d ar kmt. Rachel, Corky ve Michael odann ortas nda, zemindeki kaplamadan ykselen uzun metal ayaklk larn stnde duran U eklindeki kk bir masada oturuyorlard. Masaya bir sr bkml mikrofon, kulaklk ve balkgz kamerasyla bir vi deo konsolu yerletirilmiti. Bir mini Birlemi milletler sempozyumunu andryordu. ABD istihbarat dnyas nda -dnyann nde gelen lazer mikrofonlar, sualt parabolik dinleme cihazlar ve dier ar dayarl dinleme cihazlar reticileri- alm biri olan Rachel, insann dnyada tamam yla gvenli grme yapabilecei ok az yer olduunu biliyordu. l odas , o yerlerden biriydi. Masada duran mikrofonlarla kulaklklar, sylediklerinin titreimlerinin odann dna kmayacann bilinciyle insann serbeste konu abilecei bir yz yze "konferans grmesine" imkn salyordu. Mikrofonlara giden sesleriyse, atmosferde yapacaklar uz un yolculuk iin ifrelenecekti. "Ses denemesi." Kulaklklarndan birdenbire gelen ses Rachel, Tolland ve Corky'nin oturduu yerden sramalarna neden oldu. "Beni duyuyor musunuz Bayan Sexton?" Rachel mikrofona eildi. "Evet. Te ekkrler." Herkimsen. "Direktr Pickering hatta. AV'yi kabul ediyor. Ben imdi kyorum. Veri ak nz hemen kurulacak." Rachel hattn kapandn duydu. Uzaktan gelen bir vz ltnn ardndan kulaklklarnda bipleme ve tk rt sesleri duyuldu. nlerindeki video ekran artc bir netlikle grnt verdiinde Ratchel, UKO'nun konferans salonunda oturan William Pickering'i grd. Yalnzd. Ban aniden yukar kaldrp, Rachel'n gzlerinin iine bakt. Onu grmek tuhaf derecede iini rahatlatmt. akn ve kaygl bir ifadeyle, "Bayan Sexton," dedi. "Neler oluyor?" Rachel "Gkta efendim," dedi. "Sanrm ciddi bir sorunumuz var." 277 71 Rachel, Charlotte'n l odas nda Michael Tolland ile Corky Marlinson' Pickering'e tantt. Ardndan sze girerek, o gn yaanan inanlmaz olaylar zincirini abucak zetledi. UKO direktr hi kprdamadan dinliyordu. Rachel, ona delikteki biyolminesan planktonlar , buzuldaki yolculuklarn, gktann altndaki yerletirme boluunu ve son olarak da zel Operasyonlar olmasndan phelendii bir askeri tim tarafndan uradklar ani saldry anlatt. William Pickering, rahatsz edici haberleri gzn bile krpmadan dinleyebilme becerisiyle tannrd ama Rachel'n hikyesini duyduka gzbebekleri byyordu. Norah Mangor'n cinayetiyle kendilerinin lmn eiinden dndklerini anlattnda fke ve gvensizlik sezinledi. NASA mdrnn olaya kartndan phelendiini dile getirmek istediyse de, Pickering'in kant olmadan kimseye parman evirmeyeceini bilecek kadar iyi tanyordu. Hikyeyi tm gerekleriyle Pickering'e anlatt.

Bitirdiinde, Pickering birka saniye boyunca tepki vermedi. Sonunda, "Bayan Sexton," dedi. "Hepiniz..." Her birine tek tek baktt . "Eer syledikleriniz doruysa, ki nzn birden neden yalan syleyebileceini tahmin edemiyorum, yaadnz iin ok anslsnz." Hepsi sessizce ban sallad. Bakan drt sivil bilim adamn ie almt ... ve artk ikisi lyd. Pickering ne syleyeceini bilemiyormu gibi kederle iini ekti. Yaananlar pek mantkl gelmiyo rdu. Pickering, "Acaba TA R ktsnda grdnz bu yerletirme boluunun doal bir fenomen olma ihtimali var m?" diye sordu. Rachel ban iki yana sallad. "Fazlasyla mkemmel." Srlsklam TA R ktsn a p kameray a tuttu. "Kusursuz." Grnty inceleyen Pickering, onaylayarak kalarn att. "Bunu kaybetmeyin." Rachel, "Bakan' durdurmas konusunda uyarmak iin Marjorie Tench'i aradm," dedi. "Ama rady ofonu yzme kapatt." "Biliyorum. Bana syledi." Rachel hayretle ba n kaldrp bakt. "Marjorie Tench, sizi mi arad!" ok hzl olmu. "Az nce. ok endieli. Bakan' ve NASA 'y bir ekilde gzden drmeye altn sanyor. Mesela babana yardm etmek iin." Rachel ayaa kalkt. TAR ktsn sallay p, yanndaki iki kiiyi iaret etti. "Nerdey se ldrlecektik! Bu gsteriye benziyor mu? Ve ben neden..." Pickering ellerini kaldrd. "Sakin ol. Bayan Tench, bana kii olduunuzu sylemeyi unuttu." Rachel, Tench'in kendisine Corky ile Tolland'dan bahsedecek kadar sre tany p tanmadn hatrlamyordu. Pickering, "Ayrca bana elinizde fziksel kant olduunu da sylemedi. "Seninle konumadan nce iddialarndan pheleniyordum ama artk onun yanldna eminim. ddialarnzdan kuku duymuyorum. Bu noktada sorulacak soru, tm bunlarn ne anlama geldii." Uzun bir sessizlik oldu. William Pickering ok ender olarak akl karm grnrd ama ban iki yana sallarken hi anlam veremedii anla lyordu. "Bir sreliine bu gktan birinin buzun altndan yerletirdiini vars ayalm. Neden sorusu gndeme geliyor. NASA 'nn elinde fosil ieren bir gkta varsa, neden onlar ya da baka birileri iin bulunduu yer nemli olsun?" Rachel, "yle anlalyor ki, YGS yerini kefettiinde gktann tandk bir arpmann paras gibi grnmesi iin yerletirilmi,"dedi. 279 Corky birden, "Jungersol Meteoru," deyiverdi. Pickering, "Ama gktann tandk bir arpmayla balant s olmasnn ne anlam var?" diye sorarken, neredeyse ldracak gibiydi. "Bu fosiller her yerde ve her koulda bal ba na a rtc bir bulu deil mi? Zaten Hangi meteorik olayla ilgisi olursa olsun. yle deil mi?" de ban sallad. Honutsuz grnen Pickering duraksad. "Tabi... eer..." Rachel, direktrn kafas nda dnen arklar grebiliyordu. Gktan Jungersol Meteoru'yla ilikilendirmenin en basit aklamasn dnyordu ama en basit aklama ayn zamanda en kayg verici olanyd. Pickering, "Bu dikkatli yerletirme ilemi tamamen yanl verilere gvenirlik katmak iin yaplmadysa," diye devam etti. "Dr. Marlinson, gktann taklit olma ihtimali nedir?" "Taklit mi efendim?" "Evet. Sahte. Uydurma." "Sahte bir gkta m?" Corky tuhaf bir kahkaha att. "Kesinlikle imknsz ! O gkta n saysz uzman inceledi. Ben de dahil. Kimyasal taramalar, spektograf, ruhidyum -stronsiyum tarihlendirmesi yapld. Yeryznde rastlanan talarn hibirine benzemiyor. Gkta gerek. Tm astrojeologlar buna katlacaktr." Pickering kravat na hafife vururken, bunu uzun sre dnd. "Ama yine de bu keiften NASA 'nn kazanacaklarn dikkate al dmd kantlarn tahrip edilmesi ve size

saldrlmas... aklma sadece bu gktann iyi bir taklit olduunu getiriyor." "mknsz !" Corky'nin sesi art k fkeliydi. "Sayg duyuyorum efendim ama gktalar, bir avu astrofizikiyi kandrmak iin laboratuvarc a retilebilecek Hollywood zel efekti deildir. Benzersiz kristal yaplarna ve element oranlarna sahip, karma k kimyasal nesnelerdir." "Size kar kmyorum Dr. Marlins on. Sadece mant k zinciri kuruyorum. Buzun alt na yerletirildiini ortaya karmamanz iin birilerinin sizi ldrmeye altndan yola karak, burda tm senaryolar deerlendirmek mecburiyetindeyim. Bu tan gerek bir gkta olduuna sizi zellikle ikna eden ne oldu?" zellikle mi?" Corky'nin sesi kulaklklar patlatacakt. "Kus ursuz bir fzyon kabuk, gkkumlarnn varl, yeryznde hi rastlanmayan nikel oran. Eer birisinin bu ta laboratuvarda reterek bizi kandrdn ileri srryorsanz, size bu laboratuvarn 190 milyon yllk olduunu syleyebilirim. Corky elini cebine daldrarak, CD'ye benzer bir ta kard. Kameraya t vutu. "Bunun gibi rneklerin says z yntemlerle kimyasal yan belirledik. Rubidyum-stronsiyum tarihlendirmesi aldat labilecek bir ey deildir!" Pickering arm grnyordu. "Sizde bir rnek mi var?" Corky omuzlarn silkti. "NASA'da bunlardan dzinelercesi etrafta dola y or." imdi Rachel'a bakan Pickering, "Bana, NASA 'nn iinde yaam bulunduunu dnd bir gkta kefedip, insanlarn rneklerle gitmesine izin verdiini mi sylyorsun?" dedi. "Corky, asl konu, elimdeki rnein hakiki olmas ," dedi. Ta kameraya yaklatrd. "Bunu dny adaki istediiniz kaya bilginine jeologa veya astronoma verin, deney yapsnlar, size iki ey syleyeceklerdir: bir, 190 milyon ya nda olduunu; ve iki, kimyasal adan yeryzndeki talara benzemediini." Pickering ne eilerek, taa gml fosili inceledi. Sanki bir an iin dondu.Sonunda iini ekti. "Ben bir bilim adam deilim. Tek syleyebileceim, eer bu gkta gerekse, ki yle grnyor, NASA acaba neden bunu dny aya olduu gibi sunmad? Birisi neden bunu buz un altna, bizi gerekliine ikna etmek istercesine yerletirdi?" O srada BeyazSaray'da bir gvenlik grevlisi telefonla Marjorie Tench'i aryordu. 281 Badanman ilk alta cevap verdi. "E vet?" Grevli, "Bayan Tench," dedi. "Istediiniz bilgileri edindim. Rachel Sexton'n bu akam sizi radyofonla aramasyla ilgili. Izini buldum." "Syle." "Gizli Servis operatrleri sinyallerin Deniz Kuvvetleri denizalts US S. Charlotte'tan geldiini sylyor." "Ne!" "Koordinatlar bilmiyorlar efendim ama geminin kodundan eminler." "Ah, Tanr akna!" Tench baka kelime etmeden ahizeyi arparak kapatt . 72 Charlotte'raki l odasnn sessiz akustii Rachel'n midesini bulandrmaya balamt. William Pickering'in ekrandaki kaygl baklar imdi Michael Tolland'a evrilmiti. "Sessiz kaldnz Bay Tolland." Tolland aniden ismi sylenen bir renci gibi ban kaldrp bakt . "Efendim?" Pickering, "Az nce televizyonda olduka ikna edici bir belgeseliniz yaynland," dedi. "Gkta hakknda imdi ne d nyorsunuz?" Rahatszl belli olan Tolland, "ey efendim," dedi. "Dr. Marlinson'a kat lyorum. Fosillerin ve gkta nn gerekliine inanyorum. Tarihlendirme tekniklerinde tecrbeli saylrm ve bu tan ya says z testle teyit edildi. Nikel ierii de yle. Bu veriler saht e deil. Ta n 190 milyon yl nce olutuuna, ieriindeki nikel oranna ve yine 190 milyon yllk dzinelerce fosil ierdiine hi phe yok. Aklma NASA'nn hakiki bir gkta bulduundan baka a klama gelmiyor." Pickering susmutu. Yznde, Rachel'n daha nce William Pickering'de hi grmedii kararsz bir ifade vard. Rachel, "Ne yapacaz efendim?" diye sordu. "Bakan'a verilerle ilgili sorun Olduunu bildirmemiz gerek." Pickering kalarn att. "Dua edelim de Bakan zaten biliyor olmasn." Rachel boaznn dmlendiini hissetti. Pickering'in neyi ima ettii ort aday d. Bakan Herney ba iin iinde olabilirdi. Rachel bundan phe duyuyordu ama yine de Bakan'la NASA 'nn bu iten kazanac a ok ey vard. Pickering, "Ne yazk ki," dedi. "Elinizdeki u yerletirme boluunu gsteren TAR kts d nda, tm bilimsel veriler NASA'nn nemli bir keifte bulunduunu gsteriyor." Durdu. "Ve u saldr meselesi..." Rachel'e bakt. "zel Operasy onlar'dan bahsetmitin." "Evet efendim." Ona yeniden Doalama Mhimmat ve taktiklerden bahsetti. Pickering her geen saniye biraz daha keyifsiz grnyordu. Rachel, patronunun, ufak bir askeri lm

gcn ka kiinin ynlendirehileceini hesapladn sez inledi. Elbette Bakan'n byle bir yetkisi vard. Belki badanman olarak Marjorie Tench'in de. Pentagon'la balantlar olan NASA Mdr Lawrence Ekstrom da ihtimal dahilindeydi. Ne yazk ki Rachel saysz ihtimali dndnde, siyasi nfuza ve doru balantlara sahip herkesin saldrnn arkasndaki kontrol gc olabileceini fark etti. Pickering, "Bakan' hemen arayabilirim," dedi. "Ama en azndan iin iinde kimlerin olduunu renene kadar bunu yapmann ak llca olduunu sanmyorum. Beyaz Saray ' ie karstrdktan sonra sizi fazla koruyamam. Ayrca ona ne syleyeceime de emin deilim. Eer gkta gerekse, ki hepiniz yle olduunu d nyorsunuz, o zaman yerletirme 283 boluuyla saldr iddialarnz n bir anlam kalmyor; Bakan iddialarmzn doruluunu sorgulamaya hak kazanr." Ihtimalleri hesaplyormu gibi duraksad. "Her eye ramen... gerek her ne olursa olsun ve oyunc ular her kim olursa olsun, bu bilgi halka duyurulduunda ok gl kiiler zarar grecek. Birilerinin koltuunu sallamadan nce, sizi hemen gvenli bir yere ulatrmak istiyorum." Bizi gvenlie ulatermak m? Bu szler Rachel' artmt. "Nkleer denizaltda yeterince gvende olduumuzu dny orum efendim." Pickering pheli grnyordu. "Orda bulunduunuz uzun sre giz li kalmayacaktr. Sizi derhal kartyorum. Dorusunu sylemek gerekirse nz burda ofisimde oturmadan iim rahat etmeyecek." 73 Tek bana koltuuna snan Senatr Sexton, kendini mlteci gibi hissediyordu. Yalnzca bir saat nce yeni dostlar ve taraftarlaryla dolu olan Westbrooke Semti'ndeki daire imdi, tabiri caizse kapdan dar koarak kan adamlarn brakt bo kadehler ve kart vizitlerin sald terk edilmi bir yere benziyordu. Televizyonun kars nda yalnz bana km olan Sexton'n tek istei televizyonu kapatmakt ama kendini sonu gelmeyen medya yorumlarn dinlemekten alamyordu. Buras Washingt on'd ve yorumcular, sahte-bilims el ve abartl felsefi grlerini sunup, politikaya balamakta hi aec kalmyorlard. Haber spikerleri, Sexton'n yaralarna tuz basan ikenceciler gibi, grneni st ste yineliyorlard. Yorumculardan biri, "Birka saat nce Sexton'un kampany as tepelerdeydi," dedi. imdi ise NASA'nn kefyle senatrn kampanyas dibe vurdu." Courvoisier'e uzanan Sexton gzlerini kapayp, ieyi kafasna' dikti. Bu gecenin, hayatnn en uzun ve en yalnz gecesi olacan biliyordu. Kendisine tuzak kurduu iin Marjorie Tench'e lanet okudu. Ilk bata NASA'dan bahs ettii iin Gabrielle Ashe'e lanet okudu. Bu kadar ansl olduu iin Bakan'a lanet okudu. Ve ona gld iin dnyaya lanet okudu. Yorumcu, "Bu elbette senatr iin byk bir yk m oldu," dedi. "Bakan ve NASA bu keifle paha biilmez bir zafer kazand. Bu gibi haberler Sexton'n NASA'ya kar tavr ne olurs a olsun, Bakan'n kampanyasn canlandrac aktr, ama Sexton'n bugn gerek grrse NASA'ya ayrlan fonlar toptan kaldracan itiraf etmesinden sonra... ey, bakanln yapt bu duyuru senatrn alt ndan kalkamayaca bir darbe oldu." Sexton, oyuna geldim, dedi. Beyaz Saray beni lanet tuzana drd. Yorumcu imdi glmsyordu. "NASA Amerikallarn gznde kaybettii itibarn yeniden kazand. imdi sokaklarda bir milli gurur havas hakim." "Byle de olmas gerekiyordu. Bakan Zach Herney 'yi seviyorlar ve inanlarn kaybetmek zereydiler. Bakan'n son zamanlarda ald darbelerle yere serildiini itiraf etmek gerek, ama yeni aan iek gibi ayaa kalkt." Akamst CNN'de yapt tartmay hatrlayan Sexton, midesinin azna geldiini hissetti. Son birka aydr NASA'ya ykledii atalet sulamalar elinde patlamakla kalmam, imdi bir de kendi ba na orap rmt. Aptal gibi grnmt. Beyaz Saray onunla yzszce oyun oy namt. ertesi gnn gazetelerinde kacak karikat rleri tahmin edebiliyordu. Ismi lkedeki tm fkralara konu olacakt. USV 'den kampanyasna para alamayaca da ortadayd. Her ey deimiti. Dairesine gelenlerin tm hayallerinin sifona ekildiini grmlerdi. Uzayn zelletirilmesi duvara toslamt . 285

Konyan bir kez daha azna gtren senatr ay aa kalk p sendeleyerek masas na yrd. Ahizesi ak duran telefonuna bakt. Bunun bir eit mazoistlik olduunu bildii halde, ahizeyi yavaa yerine yerletirip saniyeleri saymaya balad. Bir... iki... Telefon ald. Telesekreterin cevaplamasn bekledi. "Senatr Sexton, ben CNN'den Judy Oliver. Bu akam NASA'nn yapt kefe tepki gstermeniz iin size bir frsat tanmak istiyordum. Ltfen beni aray n." Telefonu kapatt. Sexton yeniden saymaya balad. Bir... Telefon almaya balad. telesekreterin cevaplamas n bekleyerek, telefona bakmad. Baka bir muhabirdi. Courvoisier iesini elinde tutan Sexton, balkona alan kapya doru yrd. Kapy yana ekerek at ve dardaki serin havaya kt. korkuluklardan sarkarak, ehrin stn den uzaklardaki aydnlatlm BeyazSaray'a bakt . Iklar rzgrda sanki neeyle titreiyordu. Pi kurular, diye dnd. Yzyllardr uzayda yaam kant arayp duruyorduk. Bunu bulmak benim seileceim seneye mi rastlad? Uurlu deil, lanetli bir durum du. Sexton'n grebildii tm pencerelerde ak bir televizyon vard. Gabrielle Ashe'in nerede olduunu dnd. Hepsi onun suuydu. Sexton' NASA'nn baars zlklaryla iirip durmutu. Bir yudum daha almak iin ieyi kaldrd. Lanet olas Gabrielle... bu kadar kt batmamn nedeni o. ehrin br ucunda, ABC yapm odas ndaki karmaann ort asnda duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. Bakan'n duyurusu beklenmedik bir darbe gibi inerek, onu yar katatonik hale getirmiti. Yapm odas nn ortasnda dizlerinin ba zlen Gabrielle, etrafnda hengme koparken gzlerini televizyon ekranlarndan birine dikmiti. Duyurunun ilk saniyeleri, haber odasna lm sessizlii getirmiti. Itiip kakan muhabirlerin kulaklar sar edici karnaval balayana kadar bu sessizlik sadece birka dakika srmt. Bu insanlar profesyoneldi. Kiisel tepkilere ayracak zamanlar yoktu. I bittikten sonra bunun iin vakit bulurlard. u anda dnya daha fazlasn renmek istiyordu, ABC'nin de bunu salamas gerekiyordu. Hikyen in iinde her ey vard Bilim, tarih, siyasi heyecan- etkileyici bir kaynak gibiydi. Bu gece medya dnyasndaki kimse uyumayacakt . "Gabs?" Yolanda'nn sesi samimiydi. "Birisi seni fark edip, Sexton'n kampanyas iin ne anlama geldii konusunda cann skmaya balamadan nce ofisime gidelim." Gabrielle, Yolanda'nn cam duvarl odas na kadar bir sis bulutunun iinde yrdn hissetti. Yolanda, onu oturtup bir bardak su verdi. Glmsemeye alt . "yi tarafndan bak Gabs. Adaynn kampanyas nallar dikti ama en azndan sen paay kurtardn." "Saol. Harika." Yolanda'nn sesi ciddileti. "Gabrielle, kendini berbat hissettiini biliyorumm. Aday na Mack kamyonu arpm gibi oldu ve bana soracak olursan asla ayaa kalkamay acak. En azndan bu durumu tersine evirene kadar. Kukusuz kimse fotoraflarn televizyonda yaynlamy or. Ciddiyim. Bu iyi haber. Art k Herney 'nin seks skandalna ihtiyac yok. u anda seks hakknda konumaktan ok daha bakanla yakr meseleler dnyor." Bu Gabrielle' fazla teselli etmemiti. "Tench'in Sexton'n kampanyasna yasad maddi destek ald iddialarn gelince..." Yolanda ban iki yana sallad. "pheliyim. Neyse ki Herney olums uz kampanyac lk yapmamak konusunda olduka ciddi. Ayrca bir r vet soruturmas lke iin kt olur. Ama Herney ulusun moralini bozmamak uruna, rakibini ezme ansndan vazgeecek kadar vatans ever mi? Tahminimc e Tench, seni kork utmak amacyla Sexton'n ald maddi yardmlar hakkndaki gerekleri abartt. Senin gemiyi terk edip Bakan'a bedavadan bir seks skandal hazinesi vermen umuduyla kumar oynad ve itiraf etmen gerekir ki Gabs, bu gece Sexton'n ahlak anlay n sorgulamak iin mkemmel bir gece olurdu!" 287 Gabrielle belli belirsiz ban sallad. Seks skandal, Sexton'n altndan asla kalk amayaca bir darbe olurdu... hibir zaman. "Ona kar koydun Gabs. Marjorie Tench oltay a getirmeye alt ama sen yutmadn. Artk serbestsin. Baka seimler de olacak." Neye inanac an art k bilemey en Gabrielle hafife ban sallad. Yolanda, "Itiraf etmek gerekir ki, Beyaz Saray Sexton' fena oyuna getirdi. NASA konusunu at, senatre dncelerini itiraf ettirdi ve tm yumrrtalarn NASA sepetine doldurmaya zorlad," dedi.

Gabrielle, hepsi benim suum, diye dnd. "Ve az nce seyrettiimiz duyuru, Tanrm, dhiceydi! Kefin nemi bir tarafa, yapmclk adna bir ahaserdi. Kuzey Kutbu'ndan canl yayn bir Michael Tolland belgeseli. Yce Tanrm, insan bununla nas l yar r? Herney bu akam turnay gznden vurdu. Adam bouna Bakan olmad." Ve drt yl daha yle olacak... Yolanda, "Ie geri dnmeliyim Gabs," dedi. "Burda istediin kadar oturabilirsin. Ayaklarn yere bass n." Yolanda kapya yneldi. "Tatlm birka dakika sonra geri gelirim." imdi tek bana kalan Gabrielle suyundan bir yudum ald, am a tad bayatt. Her ey yle geliyordu. Kendine ge en ylki NASA basin konferansn -uzay istasyonu baarszlklar, X-33'n ertelenmesi, Mars 'a gnderilen insansz uzay roketlerinin baarszl, srekli bte aklarn hatrlatarak rahatlamaya alrken, hepsi benim suum, diye dnd. Daha farkl nasl davranabileceini sorgulad. Kendi kendine, daha farkl yapabilecein hibir ey yoktu, dedi. Hereyi doru yapt n. Sadece silah geri tepmiti. 74 Deniz Kuvvetleri helikopteri SeaHawk, gizli operasyon statsyle Grnland'daki Thule Hava Kuwetleri ss'nden havaland. Okyanusun yetmi mil anda frt nay yararak ilerlerken, radar menzilinin d nda alaktan uuyordu. Ama sonra kendilerine verilen beklenmedik bir emirle frt nayla bouan pilotlar hel ikopteri okyanusun stnde koordinatlar nceden belirlenmi bir noktaya gt rdler. Yardmc pilot akl karm bir sesle, "Randevu nerde?" diye sordu. Helikopt eri kurtarma vinciyle getirmeleri sylendiinden, bir arama kurt arma operasyonu yapacaklarn sanyordu. "Bunun doru koordinatlar olduuna emin misin?" rpnt l denizi helikopterin yla tarad ama a ada hibir ey yoktu, bir tek ey dnda... "Lanet olsun!" Yerinde sray an pilot, kumanda kolunu geriye ekti. Karlarna, dalgalarn aras ndan siyah bir elik da kmt. Iaretsiz dev bir denizalt kpklerin stnde ykseliyordu. Pilotlar huzursuzca gltler. "Sanrm bunlar onlar." Emir verildii zere, nakil radyo sessizliinde gerekletirilecekti. Geminin stndeki ift kap a ld ve bir denizci onlara iaret feneriyle sinyal gnderdi. Bunun ardndan denizalt nn stne gelen helikopter, yukar ekilebilen kabloya bal kauuk halkadan oluan, kiilik kurtarma takm sarktt. Altm saniye iinde bilinmeyen "akrobat" per vanenenin aa iten etkisine kar yavaa ykselerek, helikopterin altnda sallanmay a balamt. Yardmc pilot, onlar ieri ektiinde -iki erkek ve bir kadn- pilot denizaltya "tehlike geti" iareti gnderdi. Saniyeler iinde dev gemi denizin altnda kayboldu ve geriye orada bulunduuna dair hi iz brakmad. 289 Yolcular gvenle helikoptere bindikten sonra, pilot helikopteri n burnunu aa verdi ve grevini tamamlamak zere gneye doru hzland. Frtna yaklamak zereydi ve bu yabancnn nakil yolculuu iin Thule HK 'ye sa salim tanmas gerekiyordu. Nereye gideceklerin dair pilotun hibir fikri yoktu. Tek bildii emirlerin yksek yerden geldii ve ok kymetli bir yk tadyd. 75 Tm kuvvetiyle NASA habikresine es en Milne frrtnas sonunda koptuunda kubbe, buzdan havalanp denize frlamaya haz rmasna salland. Sabitletirici elik kablolar gerilip, dev gitar telleri gibi titreirken hznl bir uultu kardlar. Dardaki jeneratrler tekleyince, klar dev salonu kr karanla gark etmek istercesine titreti. NASA Mdr Lawrence Ekstrom, kubbede uzun ad mlarla yryordu. Buradan bu gece k p gitmeyi diliyordu ama bunu yapamayacakt. Bir gn daha kalp sabah basin konferans verecek ve gkta nn Washington'a nakledilmesi iin gerekli hazrlklar denetleyecekti. u anda, biraz uyku kadar istedii baka ey yoktu; gnn beklenmedik sorunlar onu fazlasyla ypratmt. Ekstrom'un akl yine Wailee Ming'e, Rac hel Sexton'a, Norah Mangor'a, Michael Tolland'a ve Corky Marlinson'a gitmiti. Baz NASA alanlar bu sivillerin kayp olduklarn fark etmey e balamlard. Ekstrom kendi kendine, sakin ol, dedi. Her ey kontrol alt nda. Derin nefes alarak, kendine u anda gezegendeki herkesin NASA ve uzay heyecan yaadn hat rlatt. Dny a d yaam, 194Tdeki "Roswell olayndan" beri heyecan verici bir konu olmamt. Roswell, New Mexico'ya d en szde uzay gemisi, bugn bile milyonlarca UFO komplo teorisyeni nin tapnayd.

Ekstrom Pentagon'da al t yllarda, Roswell olaynn aslnda Mool Projesi denilen gizli bir askeri operasyon -Rus atom denemelerini dinlemek iin tasarlanan bir casus balonun test uuu- srasnda yaanan kazadan baka bir ey olmadn renmiti. Test sras nda bir prototip rotas ndan karak, New Mexico lne dmt. Ne yazk ki enkaz askerlerden nce bir sivil bulmutu. Radikal sentezli neopren ve hafif metalleri daha nce grd hibir eye benzetemeyen masum ifti William Brazel hemen erifi aramt. Tuhaf enkaz n hikyesi gazetelerde boy gsterinc e, halkn ilgisi hzla artmt. Ordu enkaz n kendilerine ait olduunu inkr edince, muhabirler soruturmaya balam ve Mool Projesi'nin gizlilii tehlikeye girmiti. Tam casus balon meselesi ort aya kacakken, harika bir ey oldu. Medya beklenmedik bir sonuca vard. Bu ftrist hurdann ancak dnya d ndaki bir kaynaktan gelebileceine karar verdiler; bilimsel adan insanlardan daha gelimi yaratklardan. Ordunun bu olay inkr etmesinin tek bir nedeni olabilirdi; uzayllarla temas kurulduunu rtbas etmek iin! Bu yeni hipoteze arp kalan Hava Kuvvetleri, hediyede kusur aramayacakt. Uz ayl hikyesini alp gtrdler; uzayllarn New Mexico'yu ziyaret ettiinden phelenilmesi ulusal gvenlie, Ruslarn Mool Projesi'ni renmesinden daha kk bir tehdit oluturuyordu. Szde uzayl hik yesini krklemek isteyen istihbarat dnyas Roswell olayn gizlilik iinde yayarak, "gvenlik szntlar" yaratmaya baladlar. Uzayllarla temas kurulduuna dair sylentiler, saklanan uzay gemileri, hatta hkmetin uzayl cesetlerini buz stnde saklad Dayton's Wright -Patterson Hava Kuwetleri ss'ndeki gizemli bir "18. Hangar". Tm dnya hikyeyi yuttu ve Roswell frtnas dnyay kasp kavurdu. O gnden beri bir sivil ne zaman yanllkla gelimi bir ABD askeri ua fark etse, istihbarat dnyas ayn eski komployu gndeme getiriyordu. O bir uak deil, uzay gemisi! 291 Ekstrom bu basit aldatmac ann bugn hl ie yaradn grmekten hayret duyuyordu. Medya her UFO gzlemlendii haberini yaynladnda Ekstrom glmekten kendini alamyordu. Byk ihtimalle ansl bir sivil, UK O'nun Global Hawks diye bilinen insans z keif uaklarndan birini -gkyzndeki baka hibir eye benzemeyen, uzaktan kumandal uzun uaklar- grm oluyordu. Ekstrom turistlerin hl ellerinde video kameralarla akamlar gkyzn taramak iin New Mexico'ya gitmelerini acnas buluyordu. Arada srada ans ilerinden birinin yzne gler ve kant cinsinden UFO grntleri kaydederdi; gkyznde yanp snen, imdiye dek insanolunun retti i tm uaklardan daha fazla hareket kabiliyetine sahip ve daha hzl parlak klar. Elbette insanlarn anlamad ey, hkmetin retebildikleriyle insanlarn bildikleri arasnda on iki yllk bir fark bulunmas yd. Bu UFO gzlemcileri aslnda 51. Blge'de gelitirilen -pek ou NASA mhendislerinin aheseri- gelecek nesil ABD uaklarndan gryorlard. Tabi ki istihbarat yetkilileri bu yanl kany asla dzeltmiyorlard; ABD ordusunun as l uu kapasitesini renmelerindense insanlarn bir baka UFO gz lemi hakknda haber okumalar tercih ediliyordu. Ekstrom, ama artk her ey deiti, diye dnd. Birka saat sonra dnya d yaam, efsane olmaktan kp sonsuz a dek dorulanm bir gerek haline gelecekti. Arkasndan koturan bir NASA teknisyeni, "Md r bey?" dedi. "GTH'den acil aranyorsunuz." Ekstrom iini ekerek dnd. Bu imdi ne olabilir ki? Haberleme konteynerine yneldi. Teknisyen yannda acele ediyordu. "GTH'de radar ba ndakiler merak ediyorlar efendim..." "Evet?" Ekstrom'un akl hl baka yerdeydi. "Nkleer denizalt burann a klarnda m efendim? Bize neden bahs etmediinizi merak ediyorduk." Ekstrom ban kaldrp bakt. "Anlamadm?" "Denizalt efendim. En azndan radardaki ocuklara syleyebilirdiniz. Sahil gvenliini anlyoruz ama rada r ekibimizi hazrlksz yakalad." Ekstrom olduu yerde durdu. "Ne denizalts ?" Mdrn armasn beklemedii anlalan teknisyen de durdu. "Denizalt , operasyonumuzun bir paras deil mi?" "Hayr! Nerde?" Teknisyen glkle yutkundu. "Yaklak mil akta. Radarda ans eseri yakaladk. Yzeye sadece bir iki dakikalna kt. Olduka byk bir grntyd. Nkleer denizalt olmal. Bize sylemeden, Deniz Kuvvetleri'nden operasyonu izlemesini istediinizi dndk." Ekstrom bakakalmt. "Kesinlikle yle bir ey yapmadm!"

Artk teknisyenin sesi titriyordu. "ey, efendim, o halde sanrm denizalt nn hemen sahilin aklarnda bir helikopterle bulutuunu size bildirmeliyim. Personel nakli gibi grnyor. Aslnda kim byle bir frtnada bu ie kalkr diye dnyorduk." Ekstrom tm kaslarnn gerildiini hissetti. Ellesmere Adas a klarnda benim bilgim dnda bir denizalt nn ne ii var? "Bulumadan sonra helikopterin ne yne gittiini grdnz m?" "Thule Hava Kuwetleri ss'ne geri dnd. San rm karadan baka bir araca nakil yaplacak." Ekstrom GTH'ye gidene kadar baka hibir ey sylemedi. Karanlk yere girdiinde, hattaki bouk sesin tandk bir tns vard. Konuurken ksren Tench, "Bir sorunumuz var," dedi. "Rachel Sexton'la ilgili." 293 76 Senatr Sexton yumruklama sesini duyduunda, ne sredir bolua baktnn farknda deildi. Kulaklarndaki gmbrtnn alkolden deil de dairesinin kapsndan geldiini anladnda koltuundan kalkp, Courvoisier iesini elinden brakt ve antreye yr d. Hi ziyareti kabul edec ek havada olmayan Sexton, "Kim o?" diye seslendi. Korumasnn sesi, Sexton'n beklenmedik misafirinin kimliini belirledi. Sexton o anda kendine geldi. Bu ok hzl oldu. Sexton bu konumay sabaha kadar yapmamay umuyordu. Derin bir nefes alp salarn dzelterek kapy at. Kars ndaki yz fazlasyla tandkt : yetmi ksur yana ramen gl ve sert. Sexton, onu bir otel garajndaki beyaz Ford Windstar minivanda daha bu sabah grmt. Sexton, sahi bu sabah myd, diye dnd. O zamandan bu yana iler ne kadar da deimiti. Siyah sal adam, "eri girebilir miyim?" diye sordu. Sexton kenara ekilerek, Uzay Snrlar Vakf Bakan'na gemesi iin yol at. Sexton kapy kapat rken adam, "Toplant iyi geti mi'?" diye sordu. Iyi geti mi? Sexton, adam acaba fanusta m ya yor, diye dnd. "Bakan televizyona kana kadar her ey mkemmel gidiyordu." Yal adam honutsuz bir ifadeyle ban sallad. "Evet. nanlmaz bir zafer. Davamza byk zarar verecek." Davamza zarar m verecek? Ite iyimser biri. NASA'nn bu akamki zaferinden sonra, Uzay Snrlar Vak f zelletirme hedefine ulaamadann adam oktan lp de gmlrd. Yal adam, "Yllarca bunun yaknda kantlanacan dnp durdum dedi. "Nasl ve ne zaman olacan bilmiyordum ama er ge bunu renecektik." Sexton sersemlemiti. "Yani armadnz m?" sexton'n alma odasna doru yrmeye balay an adam, "Evrenin matematii baka hayat biimlerinin var olmasn gerektiriyor," dedi. "Bu kefe armadm. Duy gusal anlamda etkilendim. Manen dehete dtm. Siyasi adan rahatsz oldum. Bundan daha kt bir zamanlama olamazd." Sexton, adam n neden geldiini merak etti. Onu neelendirmek iin gelmedii ortadayd. Adam, "Bildiin gibi," dedi. "USV ye irketleri uzay n snrlarn zel k ilere ama gayesiyle milyonlar harcadlar. Son gnlerde bu parann byk ksm senin kampanyana gitti." Sexton birden savunmaya gemiti. "Bu akamki fiyasko benim kontrolumde deildi. Beyaz Saray NASA'ya saldrmam iin bana yem att ." "Evet. Bakan oyununu iyi oynad. Ama yine de belki her ey kaybedilmemitir." Yal adamn gzlerinde tuhaf bir umut lt s vard. Sexton, adam bunam, diye karara vard. Her ey kesinlikle kaybedilmiti. u anda televizyondaki tm kanallar Sexton'n kampanyasnn malubiyetinden bahsediyordu. alma odasna giren adam koltua oturdu ve yorgun gzlerini senatre dikti. "NASA'nn ilk balarda YGS uydusundaki hatal yazlmlarla yaad sorunlar hatrlyor musun?" dedi. Sexton lafn sonunun nereye varac an tahmin edemiyordu. Bu imdi neyi deitirir? YGS fosil ieren lanet olas birgkta buldu! Adam, "Eer hatrlyorsan," dedi. "Uydudaki yazlm ilk balarda doru dzgn almyordu. Sen basnda bundan ok bahsetmitin." Adamn kar sna oturan Sexton, "yle de yapmam gerekiyordu!" dedi. "NASA'nn baka bir baarszlyd!"

295 Adam ba n sallad. "Katlyorum. Ama ksa sre sonra NASA yapt basin konferansyla aresini bulduklarn duyurdu; yazlma bir yama yaplmt." Sexton basin konferansn izlememiti, ama ksa, sade ve pek de kayda deer olmadn duymutu. YGS Proje lideri, anomali saptama yazlmndaki ufak bir hat ay NASA'nn nasl giderip, her eyi yoluna koyduunun sama sapan teknik aklamas n yapmt. Adam, "Yaad baars zln ardndan YGS'yi ilgiyle takip edip durdum," dedi. Bir video kaseti karp, Sexton'n televizyonuna yrd ve band videoy a yerletirdi. "Bu senin ilgini ekecektir." Kaset oynamaya balad. Washington merkezdeki NASA basin odas n gsteriyordu. Iyi giyimli bir adam podyuma k p, dinleyicileri selamlad. Podyumun altnda yle yaz yordu: CHRIS HARPE R, Blm Mdr Kutupsal Yrngeli Younluk Tarayc Uydu (YGS) Chris Harper uzun boylu, zarif bir adamd ve hl kklerine bal bir A vrupal Amerik alnn asaletiyle konuuyordu. Bilgili ve kibar bir aksan vard. YGS hakknda baz kt haberler verirken, basna kendinden emin bir tavrla hitap ediyordu. "YGS uydusu yrngede ve iyi alyor olmas na ramen, uydudaki bilgisayarlarda ufak bir aksaklk yayoruz. Sorumluluunu stme aldm, ufak bir programlama hatas . FIR filtresinin hatal bir dizini var, bu da YGS 'nin anomali saptama yazlmnn dzgn almad anlamnt geliyor. Dzeltmeye alyoruz." NASA'nn hayal krklklarna alkn olduu anlalan kalabalk iini ekti. Birisi, "Uydunun mevcut etkinlii a sndan bu ne anlama geliyor?" diye sordu. Harper bir profesyonel gibi cevaplad. Kendinden emin ve drst. "Ileyen beyni olmayan mkemmel bir ift gz dnn. Aslnda YGS uydus u mkemmel gryor ama ne grd hakk nda hibir, fik ri yok. YGS'nin frlatlmas nn amac kutup buzullarndaki erimi cepleri aramak ama YGS 'nin tarayc lardan ald younluk verilerini tahlil edecek bilgisayar olmadan, YGS ilgilenmesi gereken noktalar ay rt edemez. Bir sonraki mekik seferiyle uydudaki bilgisayarda iyiletirmeleri yaptktan sonra durumu dzeltmi olacaz." Odada hayal krkl homurtular ykseldi. Yal adam, Sexton'a gz att. "Kt haberleri ne kadar ho sunuyor, yle deil mi?" Sexton, "NASA'da al yor," diye mrldand. "Onlarn ii bu." Bir sre bo ekran gsteren video kaseti, bir baka NASA basin konferansna geti. Yal adam, Sexton'a, "Bu ikinci basin konferans birka hafta nce verildi," dedi. "Gece olduka ge saatlerde. ok az kii grd. Bu sefer Dr. Harper iyi haberleri sunuyor." Grnt gelmiti. Bu kez Chris Harper endieli ve darmadan grny ordu. "NASA'nn YGS uydusundaki yazlm sorununu giderdiini duyurmaktan mutluluk duyuyorum," derken sesi memnuniyetten ok uzakt. Sorunun nas l giderildiini anlatrken laf diline doluyordu. YGS'den alnan ham verilerin ynlendirilerek, uydudaki YGS bilgisayar yerine yeryzndeki bilgisayarlara gnderilmesiyle ilgili bir eyler. Herk es etkilenmi gibiydi. Kulaa olas ve heyecan verici geliyordu. Harper konumay bitirdiinde odadakiler cokuyla alkladlar. Dinleyicilerden biri, "Peki yaknda veri almaya balayacak myz?" diye sordu. Harper ter iinde ba n sallad. "Birka haftay a kadar." Daha fazla alk ald. Odada baz eller havaya kalkmt. Ktlarn toparlarken hasta gibi grnen Harper, "imdilik size syleyeceklerim bu kadar," dedi. "YGS yrngede ve alyor. Yakndaveri almaya baiayacaz." Adeta sahneden koarak ayrld. 297 Sexton yzn buruturdu. Bunun tuhaf olduunu itiraf etmek zorunday d. Chris Harper kt haberi verirken neden o kadar kendinden emin, iyi haberi verirken de o denli huzursuzdu? Tam tersi olmaly d. Sexton yazlmn dzeltildii haberini okumu olsa da, yaynland sirada bu basin konferans n seyretmemiti. O srada bu iyiletirme haberi nemsiz bir NASA kurtuluu gibi grnmt; halkn kans deimemiti. YGS iyi almayan ve mkemmel saylmayacak bir zmle tuhaf biimde yama yaplan baka bir NASA projesi. Yal adam televizyonu kapatt. "NASA o gece Dr. Harper'n kendini iyi hissetmediini iddia etti." Durdu. "Ben Harper'n yalan sylediini d nyorum." Yalan m? Harper'n yazlm hakknda neden yalan syleyebileceine mantkl bir a klama getiremeyen Sexton bakakald.

Sexton yaad sre boyunca, kt bir yalanc y tanyacak kadar ok yalan sylemiti. Harper'n ger ekten phe ekici grndn itiraf etmek zorundayd. Yal adam, "Belki de fark etmedin," dedi. "Az nce Chris Harper'dan dinlediin bu duyuru, NASA tarihindeki en nemli tek basin konferansyd." Durdu. "Az nce anlatt o yazlm iyiletirmesi sayesinde YGS gktan buldu." Sexton afallamt, "Ve onun yalan sylediini dnyors un ha?" "Ama eer Harper yalan sylediyse ve YGS yazlm aslnda almyorsa, o z aman NASA gkta n hangi cehennemden buldu?" Yal adam glmsedi. "Kesinlikle." 77 ABD ordusunun, uyuturucu ticareti tutuklamalar srasnda ele geirilen "repo" uaklar filosu, aralarnda askeri VIP'leri tamak iin kullanlan yenilenmi G4'de dahil olmak zere, dzinelerc e zel uaktan oluuyordu. Yarm saat nce bu G4'lerden biri Thule pistinden havalanp frt nada kendine yol aarak, Kanada semalarndan Washington'a doru gneye dnmt. Sekiz koltuklu kabinde kendilerinden baka kimse bulunmayan Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson, U.S.S. Charlotte mavi tulum ve berelerinin iinde, darmaduman olmu bir tr spor takmna benziyorlard. Grumman motorlarn grlt sne ramen Corky Marlinson arka taraft a uyuyakalmt. On taraft aki koltukta oturan Tolland, pencereden denize bakarken bitap grnyordu. Onun yannda oturan Rachel, sakin grnmesine ramen uyuyamayacan biliyordu. Zihni gizemli gkta ve en nemlisi de, l odas nda Pickering'le yapt grmeyle meguld. Balant y sona erdirmeden nce Pickering, Rac hel'a rahatsz edici iki haber daha vermiti. Bunlardan ilki, Marjorie Tench'in elinde, Rachel'n Beyaz Saray alanlarna verdii kiisel ifadenin bir video kayd bulunmas yd. Tench, Rac hel gkta verileri hakkndaki grlerini deitirmeye kalkrsa bu kayd delil olarak kullanmakla tehdit ediyordu. Bu haber zellikle kayg vericiydi, nk Rachel , Zac h Herney 'ye alanlara yapt bilgilendirmenin sadece Beyaz Saray iinde kullanlmas hususunu stne basa bas a belirtmiti. Grn e baklrsa Zach Herney bu talebe kulak asmyordu. Ikinci rahatszlk verici haber, babasnn akamst CNN'de katld tart mayla ilgiliydi. Anla ld kadaryla Marjorie Tench niyetini belli etmeden Rachel'n babas n NASA kart tutumunu a ka ortaya dkmesi iin ustalkla oyuna getirmiti. Daha da nemlisi Tench, onu, dnya dnda yaam izlerine asla rastlanmayaca konus undaki phelerini aklayacak ekilde kandrmt. Kellemi keserim mi? Pickering, ona, NASA dnya d nda y aam bulursa babasnn byle yapacan sylediini anlamt. 299 Rachel, Tench'in bu laflar babas nn azndan almay nas l baardn dnd. Anlalan Beyaz Saray sahneyi zenle hazrlyordu. Sexton'n byk devriliine hazrlad domino talarn acmaszca dizmiti. Bakan ve Marjorie Tench bir tr siyasi gre takm gibi lmcl msabakay dzenlemilerdi. Bakan tm asaletiyle ringin dnda kalrken, Tench sahneye k arak sinsice kandrd senatr bakanlk nakavt na haz rlamt. Bakan, Rachel'a, verilerin doruluunu teyit edec ek zaman kazanmak iin, NASA'dan keif duyurusunu ertelemelerini istediini sylemiti. Rachel imdi bu bekleme sresinin baka avantajlar olduunu anlyordu. Bu sre Beyaz Saray'a, senatrn kendini asac a ipi uzatmas na imkn salamt. Rachel, babasna kar sempati duymuyordu ama art k Bakan Herney 'nin s cak ve neeli grnt snn altnda vahi bir kpekbal yattn anlay abiliyordu. ldrme igds olmadan kimse dnyann en gl adam olamazd. imdi as l soru, bu kpekbalnn masum bir seyirci mi yoksa aktif bir oyuncu mu olduuydu. Rachel ayaa kalkp bacaklarn esnetti. Uan koridorunda yrrken, bulmacann paralarnn birbiriyle elitiini dnnce hsrana urad. Dz mant yla tannan Pickering, gktann sahte olabilecei sonucuna varm t. Corky ile Tolland ise, bilimsel kantlarla gktann ger ek olduu konusunda srar etmilerdi. Rachel ise sadece grd kadarn biliyordu; buzdan kart lan kmrlemi ve fosillemi bir ta. Corky'nin yanndan geerken, buzda ektii ikencelerle hrpalanm astrofizikiye gz att. Yanandaki kabarklk imdi biraz inmiti ve dikiler iyi grny ordu. Horlayarak uyurken, disk eklindeki gkta rneini sanki gvenlik rts gibi tombul elleriyle kavramt. Rachel uzanp, gkta rneini nazike elinden ald. Havaya kaldrip, bir kez daha fosilleri inceledi. Her eyi batan almak iin kendini zorlayarak, tm varsaymlar bir kenara brak diye dnd. Gerekleme zincirlerini yeniden kur. Bu eski bir UKO hilesiydi. Her eyi unutup, bir ispatla

may yeniden kurmak, "sfr balangc " diye bilinen bir yntemdi; para lar birbirine uymadnda tm veri analizcileri bu yntemi kullanrd. Ispatlamay yeniden olutur. Tekrar yrmeye balad: Bu ta dnya dnda yaam olduunun kant m? Kant n, stne daha fazla kesin ifadenin eklendii, kabul edilir bilgilerden oluan gerekler piramidine dayandrlm bir sonu olduunu biliyordu. Tm varsaymlar bir kenara brak. Batan bala. Elimizde ne var? Bir ta. Bir sre bunlar zihninde tartt. Bir ta. Fosillemi yaratklar ieren bir ta. Uan n tarafna geri yryerek, Michael Tolland'n yanndaki koltuuna oturdu. "Mike, haydi bir oyun oy nayal m." Ban pencereden eviren Tolland'n kendi dnc elerine dald anlalyordu. "Oyun mu?" Gkta rneini ona uzatt. "Bu fosillemi ta ilk defa grdn varsayalm. Sana bunun nerden geldiini ve nas l bulunduunu anlatmadm. Bana bunun ne olduunu sylerdin?" Tolland kederle iini ekti. "Sorman ok tuhaf Ben de az nce dnyordum..." Rachel ile Tolland'n yzlerce mil altnda garip grnl bir uak, bo okyanusun stnde gneye doru alaktan uuyordu. Uaktaki Delta Gc sessizdi. Daha nce de blgelerden alelacele alnmlard ama asla byle deil. Idarecileri ok fkelenmiti. 301 Delta-Bir, idareciye buzuldaki beklenmedik olaylar sebebiyle ekibinin g kullanmaktan baka seeneinin kalmadn bildirmiti. Rachel Sexton ile Michael Tolland da dahil olmak zere drt sivili ldren bir g. Idareci duyduklar karsnda sarslmt. ldrmek, son are olarak yetkilendirilmi bir eylem olsa da, idarecinin planna dahil olmad kesindi. Suikastlerin planland gibi gitmediini rendikten sonra, idarecinin honutsuzluu ak bir fkeye dnmt. Idareci, "Takmn baars z oldu!" diye kprrken, erdii sesi fkesini maskeleyemiyordu. "Drt hedefinizden hl hayatta!" Delta-Bir, imknsz, diye dnd. "Ama biz grdk..." "Bir denizaltyla balant kurdular ve imdi Washington'a doru yol alyorlar." "Ne!" Idarecinin sesi ldrecek kadar sertti. "Iyi dinle. Sana yeni emirler veriyorum. Ve bu sefer ba arsz olmayacaksn." 78 Senatr Sexton, beklenmedik misafirini asansre kadar geirirke n iinde kk bir umut belirmiti. Anlalan o ki, USV bakan, Sexton' cezalandrmaya deil, onu gayretlendirmeye ve savan henz bitmediini sylemeye gelmiti. NASA zrhndaki olas bir atlak. Tuhaf NASA basin konferans nn video kayd, Sexton'u adamn hakl olduuna ikna etmeye yetmiti. YGS grev direktr Chris Harper yalan sylyordu. Ama niye? V e eer YGS yazlmn asla dzeltmediyse, NASA gktan nasl buldu? Asansre doru yrrlerken yal adam, "Bazen tek bir ipi ekmekle koca bir dm zlebilir. Belki NASA zaferini kendi iinden kertmenin bir yolunu bulabiliriz. Gven sarsacak bir karalama yeter. Nereye gidebileceini kim bilir?" dedi. Yal adam yorgun gzlerini Sexton'a dikmiti. "Pes edip lmeye niyetim yok senatr. Ve eminim sizin de yle." Kararl bir sesle konuan Sexton, "Elbette yok;" dedi. "Geri dnemeyecek kadar ilerledik." Adam asans re binerken, "Chris Harper YGS'yi tamir ettikleri konusunda yalan syledi," dedi. "Nedenini renmek zorunday z." Sexton, "Bu bilgiyi mmkn olduunca abuk edineceim," dedi. Doru adam elimde. "Gzel. Gelecein buna bal." Sexton dairesine geri dnerken ad mlar biraz daha canl, kafas biraz daha sakindi. NASA, YGS hakknda yalan syledi. Tek sorun, Sexton'un bunu nasl kantlayacayd.

Gabrielle Ashe'i dnmeye balamt bile. u anda her neredeyse, herhalde kendini bok gibi hissediyordu. Gabrielle hi phesiz basin konferansn grmt, imdi bir uurumun kenarndan kendini aa brakmay planly or olmalyd. NASA'y Sexton'n kampanyas nn ana temas haline getirme fikri, Sexton'n kariyerindeki en byk hata olmutu. Sexton, bana borlu, diye dnd. Ve bunu biliyor. Gabrielle NASA srlarn renmekteki ustaln oktan kantlamt. Sexton, bir balants var, diye dnd. Haftalardr ieriden bilgi aly ordu. Gabrielle'n ismini a klamad baz balant lar vard. YGS hakknda bilgi edinebilecei balantlar. Ayrca, Gabrielle bu akam yeterin c mahcup olmutu. Borcunu demesi gerekiyordu ve Sexton, yeniden kendisinin beenisini kazanmak iin Gabrielle'n her eyi yapabileceini dnyordu. Sexton evinin kapsna vardnda, korumas bayla selam verdi. "yi geceler senatr. Sanrm Gabrielle'n ieri girmesine izin vermekle doru olan yapt m, yle deil mi? Sizinle mutlaka konumas gerektiini sylemiti." 303 Sexton duraksad. "Anlamadm?" "Bayan Ashe? Akamn erken saatlerinde size verecek nemli bilgiler getirmiti. Bu yzden ieri girmesine izin verdim." Sexton vcudunun gerildiini hissetti. Dairesinin kaps na bakt, adam neden bahsediyor byle? Korumann yznde aknlk ve kayg dolu bir ifade belirdi. "Senatr, iyi misiniz? Hatrlyorsunuz, yle deil mi? Gabrielle toplant esnasnda gelmiti. Sizinlc konutu, yle deil mi? Konumu olmas gerek erde bir sre kald." Uzun sre bakak alan Sexton, nabz nn ykseldii ni hissetti. Bu moron gizli bir USV toplants sras nda Gabrielle' dairemden ieri mi ald? Ieride dolap, sonra da tek kelime etmeden gitti mi? Sexton, Gabrielle'n neler duyduunu sadece tahmin edebiliyordu. fkesini bastrarak, korumaya zoraki bir tebessm etti. "Ah evet ! zgnm. ok yoruldum. Biraz da iki itim. Bayan Ashe ile gerekten konutuk. Doru olan yaptn." Koruma rahatlam gibiydi. "Ayrlrken nerey e gittiini syledi mi?" Koruma ba n iki yana sallad. "ok acelesi vard." "Tamam, teckkrler." Sexton burnundan soluyarak dairesine girdi. Verdiim talimatlar ne kadar anlalmaz olabilir? Ziyareti yok! Eer Gabrielle herhangi bir sre ieride kalp, tek kelime etmeden gittiyse, duymamas gereken eyleri duymu demekti. Bu gece ne gece oldu ama. Senatr Sexton her eyin tesinde, Gabrielle Ashe'in gvenini kaybetmeyi gze alamayacan biliyordu; kadnlar aldat ldklarn hissettiklerinde kin bileyip aptalca davranrlard. Sexton'n onu geri getirmesi gerekiyordu. Bu gece, her zamankinde n fazla kendi tarafnda olmas lazmd. 79 ABC televizyon stdyolarnn drdnc katndaki Gabrielle Ashe, Yolanda'nn cam duvarl ofisinde tek bana oturmu, ypranm halya bakyordu. Her zaman igdlerine gvenmek ve kime gveneceini bilmekle vnrd. imdi ise, Gabrielle yllardr ilk defa kendini yalnz hissediyor, ne tarafa dneceini bilemiyordu. Cep telefonunun sesi, baklarn haldan ayrd. Gnlszce telefonu eline ald. "Gabrielle Ashe." "Gabrielle, benim." Senatr Sexton'n, olanlara ramen a lacak derecede sakin gelen sesini hemen tanmt. "Burda feci bir gece geirdik," dedi. "Biraz anlat aym. Bakan'n konferans n grdne eminim. Belki de yanl ata oynadk. Bunu dnmek beni hasta ediyor. Kendini suluyor olabilirsin. Bunu yap ma. Kim tahmin edebilirdi? Senin hatan deil. Her neyse, dinle. Sanrm srtmz yeniden dorultmann bir yolunu biliyorum." Sexton'n neden bahsettiini hayal bile edemeyen Gabrielle ay aa kalkt. Bu, bekledii bir tepki deildi. Sexton, "Bu akam bir toplantm vard," dedi. "zel uzay irketlerinin temsilcileriyle. Ve..." Bunu itiraf etmesine aran Gabrielle, "Var myd?" diye azndan kard. "Yani... hi haberim yoktu." "Evet, nemli bir ey deil. Senden kat lman isteyecektim ama bu adamlar gizlilik konusunda ok hassaslar. lerinden bazlar kampanyama para banda bulunuyor. Bunu reklam etmek istemiyorlar." Gabrielle elinin kolunun kesildiini hissetti. "Ama... bu yasad deil mi?"

305 "Yasad m? Elbette hay r! Tm balar iki bin dolarn altnda. Kk meblalar. Bu adamlar fazla iimize yaramazlar ama yine de ikayetlerini dinliyorum. Gelecee yatrm diyelim. Bu konuda sessiz kal nk samimi olmak gerekirse, dardan pek ho grnmy ordu. Beyaz Saray renecek olursa, gereksiz yere uzat rd. Her neyse, bak, asl bu deil. Bu akamki toplant dan sonra USV bakanyla konutuumu sylemek iin aradm..." Bir sre boy unca, Sexton hl konutuu halde, Gabrielle'n tm yapabildii utanla yzne hcum eden kann sesiydi. Onun en ufak imada bulunmasna gerek kalmadan senatr serinkanllkla, akam zel uzay irketleriyle yapt toplant y itiraf etmiti. Tamamen yasal. Gabrielle'n yapmay dnd ey! Tanr'ya kr, Yolanda, onu durdurmutu. Az daha Marjorie Tench'in gemisine atlyordum! Senatr, "...ve ben de bu yzden USV bakanna," diyordu. "Bu bilgiyi bizim iin renebileceini syledim." Gabrielle sohbet e geri dnd. "Peki." "Getiimiz aylarda NASA'yla ilgili bilgileri aldn ierdeki balant ndan bahs ediyorum. Herhalde temasnz devam ediyordur?" Marjorie Tench. Gabrielle, muhbirin onu batan beri avucunun iinde oynattn senatre syleyemeyeceini biliyordu. "Eee... sanrm," diye yalan syledi. "Gzel. Baz bilgileri renmeni istiyorum. Hemen." Gabrielle dinlerken, son zamanlarda Senatr Sedgewick Sexton' ne kadar hafife aldn fark etti. Gabrielle, onunla almay a baladndan bu yana adamn ihtiras trplenmiti. Ama bu akam geri dnmt. Kampanyas lmn nefesini ensesinde hissettii anda, Sexton bir kar saldr haz rlna geiyordu. Ve bu uurs uz yola onu Gabrielle soktuu halde, o cezalandrmyor, yaptklarn telaf etmesi iin bir ans tanyordu. Ve Gabrielle telafi edecekti. Her ne pahas na olursa olsun. 80 V'lliam Pickering ofis penceresinden Leesburg Otoyolu'ndaki araba farlarna bak yordu. Burada, dnyann tepesinde tek bana dururken genellikle onu dnrd. Tm bu gce ramen... onu kurtaramadm. Pickering'in kz Diana, kk bir Deniz Kuwetleri kurtarma gemisinde dmencilik eitimi alrken K zl Deniz 'de lmt. Gemisi, gneli bir akamst limana demirlemiti. Patlayclarla ve iki intihar komandosuyla ykl kk tekne usulca limana girip, geminin gvdesine arparak patlamt. O gn Diana Pickering ile birlikte on gen Amerikan askeri ldr lmt. William Pickering harap olmutu. Bu ac onu haftalarca kahretmiti. Terrist saldry, CIA 'nn yllardr aray p da bulamad bilindik bir rgtn dzenledii renilince, Pickering'in znt s intikam hrsna dnmt. CIA merkezine gidip, sor ularna cevap istemiti. Ald cevaplar hazmetmesi zordu. Grn e gre CIA aylar nce bu rgte baskn yapmaya hazrlanmt. Terristlerin Afganistan'da sakland dalara bombal bir saldr dwz enleyebilmek iin yksek znrl uydu fotoraflarn bekliyorlard. Bu fot oraflar, Vortex 2 kod adl, 1.2 milyar dolarlk UKO uydusu tarafndan ekilecekti. Frlatma rampas nda, NASA frlatma tertibat yznden patlayan uydu. NASA kazas yznden CIA saldrs ertelenmi ve Diana Pickering lmt. Pickering'in mant ona NASA 'nn dorudan sorumlu olmadn sylyor ama kalbi unutmakta zorlanyordu. Patlama hakknda yaplan soruturma, yakt enjeksiyonundan sorumlu NASA mhendislerinin bteyi amamak iin ikinci kalite malzeme kullanmak zorunda kaldn ortaya karmt. 307 Lawrence Ekstrom bir basin konferans nda, "nsansz uularda NASA en ok maliyet kr oran ile mcadele ediyor. Bu olayda itiraf etmem gerekir ki, en iyi sonular alnmad. Bu konuyu aratracaz," demiti. En iyi mi? Diana Pickering lmt. Bunun d nda, casus uydu gizli olduundan halk hibir zaman, NASA'nn 1. 2 milyar dolarlk bir UK O Projesi'ni yok ettiini ve pek ok Amerikalnn hayat na mal olduunu renememiti. "Efendim?" Sekreterinin dahili telefondan gelen sesi Pickering'i rktmt. "Birinci hat. Marjorie Tench aryor." Sersemlii stndcn atan Pickering telefona bakt. Yine mi? Birinci hattn yanp snen fkeli bir

telan habercisi gibiydi. Kalarn atan Pickering arya cevap verdi. "Ben Pickering." Tench'in sesi fkeden kuduruyordu. "Size ne dedi?" "Anlamadm?" "Rachel Sexton, sizinle balant kurdu. Size ne syledi? Tanr akna bir denizaltdayd! Bunu aklay n!" Pickering gerei inkr etmenin ihtimal dahilinde olmadn biliyordu; Tench ev devini yap yordu. Onun Charlotte' renmesine armt ama baz cevaplar alana kadar arln kulland belli oluyordu. "Evet Bayan Sexton, benimle temasa geti." "Onu aldrtmsnz. Ve beni aramadnz?" "Nakil arac ayarladm. Bu doru." Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson'n yaknlardaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne inmelerine iki saat kalmt. "Ve buna ramen bana haber vermemeyi tercih ettiniz, yle mi?" "Rachel Sexton ok rahatsz edici baz sulamalarda bulundu." "Gktann gerekliiyle... ve hayatna ynelik saldryla ilgili, yle deil mi?" "ve dier eyler." "Yalan syledii ortada." "Hikyesini destekleyen iki kiiyle birlikte olduunun fark ndasnz deil mi?" Tench duraksad. "E vet. En kayg verici olan da bu. Beyaz Saray onla rn iddialarndan endie duy uyor." "Beyaz Saray m? Yoksa bizzat siz mi?" Tench'in sesi jilet gibi keskindi. "Sizin de bildiiniz gibi direktr, bu hi fark etmez." Pickering etkilenmemiti. Istihbarat camias stnde bask kurmak isteyen yaygarac politikaclarla yardmclarna yabanc deildi. Ama ok az Marjorie Tench kadar ileri giderdi. "Bakan, beni aradnz biliyor mu?" "Samimi sylyorum direktr, bu sama sapan szlerle e lenebilmeniz beni ok artt. Soruma cevap vermediniz." "Bu insanlarn yalan sylemeleri iin hibir mant kl sebep gremiyorum. Ya gerei sylediklerini ya da masum bir hata yapt klarn d nmek zorundaym." "Hata m? Saldr iddialar m? NASA'nn hi grmedigi gkta verilerinde hata olmas m? Ltfen! Belli ki bu bir siyasi tuzak." "yleyse bile sebeplerini anlayamy orum." Tench ar ar iini ekip, sesini alaltt. "Direktr, burda fark nda olmayabilec einiz gler devreye girmi durumda. Bunu daha sonra uzun uzadya grrz ama u anda Bayan Sexton'la digerlerini n nerde olduklarn bilmem gerek. Kalc bir zarar vermeden nce bu iin asln renmek zorundaym. Nerdeler?" "Bu bilgiyi paylamakta saknca gryorum. Onlar vardktan sonra sizinle temas kuracam." 309 "Yanl. Vardklarnda onlar karlamak zere or da olacam." Pickering, sen ve acaba beraberinde ka Gizli Servis ajan, diye d nd. "Nereye ve hangi saatte varacaklarn size bildirirsem, dost gibi grme frsatmz olacak m, yoksa onlar tutuklamak iin zel bir ordu gnderme niyetindesiniz?" "Bu kiiler Bakan'a dorudan tehdit oluturuyor. Onlar alkoyup sorgulamak iin Beyaz Saray'n her trl hakk var." Pickering, onun hakl olduunu biliyordu. Birleik Devletler Ana Yasas'nn 18. Maddesi, 3056. Fkras gereinc e, ABD Gizli Servisi'nin, kiinin Bakan'a ynelik ar su veya herhangi bir saldrda bulunduundan ya da niyet ettiinden phelendiinde, ateli silahlar tama, ldrc g kullanma ve "gerekesiz" tutuklamalar yapmaya yetkisi vard. Servise kay tsz artsz yetki verilmiti. Tutuklananlar aras nda Beyaz Saray nndeki aylaklar ve tehdit ierikli e-posta gndererek aka yapan ok ul ocuklar da vard. Gizli Servis'in Rachel Sexton ile di erlerini Beyaz Saray 'n bodrumuna tkp, sonsuza dek orada tutabileceinden hi phesi yoktu. Tehlikeli bir oyun olacakt ama Tench belli ki, tehlikenin daha byk olduunu d nyordu. Asl soru, Pickering kont rol Tench'in eline almasna izin verirse ne olacayd. Cevabn renmeye hi niyeti yoktu. Tench, "Bakan' yalan sulamalardan korumak iin ne gerekirse yapacam," dedi. "Suikast imas Beyaz Saray'la NASA'ya kara bir leke srec ektir. Rachel Sexton, Bakan'n ona kar olan gvenini sustimal etti

ve Bakan'n bunun bedelini demesini seyretmey e hi niyetim yok." "Peki ya Rachel Sexton'n resmi bir soruturmada davas n sunmasna izin verilmesini talep edersem?" "O zaman ona lanet olas bir siyasi karmaa yarat abilecei plat form haz rlam ve bakanlk emrini gz ard etmi olursunuz ! Size bir kez daha soruy orum direktr. Onlar nereye uuruyorsunuz ?" Pickering derin derin iini ekti. Marjorie Tench'e uan Bollings Hava Kuwetleri ss'ne ineceini sylese de sylemese de, renmenin bir yolunu bulacan biliyordu. Asl soru, bunu yapp yapmayacayd. Kadnn sesindeki kararllktan pes etmeyeceini sezinledi. Marjorie Tench korkuyordu. Pickering son derec e anla lr bir sesle, "Marjorie," dedi. "Birisi bana yalan sylyor. Bundan eminim: Ya Rachel Sexton ile iki sivil bilim adam ya da sen. Ben senin yalan sylediini dnyorum." Tench patlad. "Nasl cret..." "Hakaretlerini duymuyorum, bu yzden kendine sakla. NASA ve Beyaz Saray'n bu gece yalan yayn yaptna dair elimde kesin kantlar olduunu bilmek istersin." Tench aniden sustu. Pickering, onu bir sre aknlyla ba baa brakt. "Ben de senin kadar siyasi bir kriz yaanmasn istemiyorum. Ama yalan sylendi. Yalann omr uzun olmaz. Sana yardm etmemi istiyorsan, bana kar drst davranmalsn." "Tench'in sesi fkeli fakat kaygl geliyordu. "Eer yalan sylendiinden bu kadar eminsen, neden ortaya kmadn?" "Siyasi meselelere karmyorum." Tench "bok" dermi gibi bir ey mrldand. "Bana Bakan'n bu akamki duy urusunun tamamiyle doru olduunu mu sylemeye alyorsun Marjorie?" Hatta uzun bir sessizlik oldu. Pickering, onu ikna ettiini anlamt. "Dinle, ikimiz de bunun patlamaya haz r bir saatli bomba olduunu biliyoruz. Ama ok ge deil. Uzlaabiliriz." Tench birka saniye hibir ey sylemedi. Sonunda iini ekti. "Grmemiz lazm." Pickering iinden, gol, diye geirdi. Tench, "Sana gstermem gereken bir ey var," dedi. We sanrm bu konuyu biraz olsun ay dnlatacaktr." "Ofisine geliyorum." Telala, "Hay r," dedi. "Ge oldu. Buraya gelmen endieleri artt rr. Bu meselenin aramzda kalmasn tercih ederim." Pickering satr aralarn okudu. Bakan bu konuyla ilgili hibir ey bilmiyor. "Buraya gelebilirsin," dedi. Tench'in sesi pheliydi. "Daha tenha bir yerde bulualm." Pickering de yle tahmin etmiti. Tench, "Beyaz Saray'dan FDR an tna ulamak kolay," dedi. "Gecenin bu saatindc bo olur." Pickerinb bunu dnd. FDR ant ehrin son derece gvenli blmnde, Jefferson ve Lincoln antlarnn aras ndayd. Uzun bir dnme paynn ardndan Pickering kabul etti. Tench kapatrken, "Bir saat sonra," dedi. We yalnz gel." Marjorie Tench telefonu kapar kapamaz NASA Mdr Ekstrom'u arad. Kt haberi verirken sesi gergindi. "Pickering sorun karabilir." 81 Gabrielle Ashe, ABC yapm odas nda Yolanda Cole'un masas nn banda durup, bilinmeyen numaralar ararken yeni mitlerle doluy du. Sexton'n bahs ettii iddialar eer doruysa, byk bir potansiyeli vard. YGS hakknda NASA yalan m syledi? Gabrielle sz geen bas n konferansn grmt. Hatrlay nca gerekten tuhaf bulduunu d nd. Ama tamamen unutmutu; birka hafta nce YGS nemli bir mesele deildi. Ama bu gece YGS meselenin ta kendisiydi. imdi Sexton'n ieriden alnacak bilgilere ihtiyac vard, hem de hemen. Bu bilgi iin Gabrielle'n "muhbirine" gveniyordu. Gabrielle elinden geleni yapaca konusunda sen atre gvence vermiti. Ama elbette sorun muhbirinin asla faydas dokunmayacak Marjorie Tench olmasyd. Bu yzden Gabrielle'n bilgiyi baka ekilde renmesi gerekiyordu. Telefondaki ses, "Bilinmeyen numaralar," dedi. Gabrielle, ona ne istediini anlatt. Operatr Washington'da yaayan Chris Harper numaras yla geri dnd.

Gabrielle numaralarn her birini denedi. Ilk telefon bir hukuk firmas na aitti. Ikincisi cevap vermedi. ncs yse imdi alyordu. Ilk alta telefona bir kadn cevap verdi. "Harperlarn evi." Gabrielle elinden geldiince nazik bir sesle, "Bayan Harper?" dedi. "Umarm sizi uyandrmammdr." "Elbette hayr! Bu gece kimsenin uy uyacan sanmyorum." Sesi heyecanlyd. Gabrielle arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. Gkta hikyesi. "Samrm Chris'i aradnz?" Gabrielle'n nabz hzland. "E vet bayan." "zgnm ama Chris burda deil. Bakan'n duyurusu biter bitmez ofise gitti." Kadn kendi kendine gld. "Tabi, yaplacak bir i olduunu sanmyorum. Herhalde parti yapyorlard r. Bu duyuru onu hayli artt tahmin edersiniz. Herkesi olduu gibi. Telefonumuz gece boyunca ald. Bahse girerim tm NASA ekibi imdi ordadr." Kadnn NASA genel merkezinden bahsettiini dnen Gabrielle, "E Caddesi'ndeki kompleks mi?" diye sordu. "Evet ya. Parti apkan yanna al." "Teekkrler. Kendisini orda bulurum." 313 Gabrielle telefonu kapatt. Yapm odas na koup, gkta hakknda yorum yapmak zere olan bir grup uzay bilimi uzmann yayna haz rlamay henz bitiren Yolanda'y buldu. Gabrielle'n geldiini grnc e Yolanda glmsedi. "Daha iyi grnyorsun," dedi. "Burdaki umut n grmeye mi baladn?" "Az nce senatrle konutum. Bu akamki toplant s sandm gibi deilmi." "Tench'in sana oy un oynadn sylemitim. Senatr gkta haberlerini nasl kar lad'?" "Sandmdan daha iyi." Yolanda arm grnyordu. "imdiye kadar kendini bir otobsn nne atar sanyordum." "NASA verilerinde bir sorun olabileceini dny or." Yolanda pheyle homurdand. "Benim izlediim basin konferans nn aynn m izlemi? nsan daha fazla ne kadar onay ve tasdik ihtiyac duyar?" "Bir eyi renmek iin NASA'ya gidiyorum." Yolanda'nn kalemle boyanm kalar, kavis izerek havaya kalkt. "Senatr Sexton'n sag kolu NASA genel merkezine mi gidecek? Hem de bu gece?" Gabrielle, Yolanda'ya Sexton'n, YGS blm mdr Chris Harper'n YGS anomali yazlmn onardklar konusunda yalan sylediinden phelendiini anlatt. Yolanda'nn inanmad anlalyordu. "O basin konferansini biz stlenmitik Gabs ve itiraf ederim ki, Harper o gec e kendinde deildi ama NASA it gibi hastalandn syledi." "Senatr Sexton yalan sylediine ikna olmu. Dierleri de yle. Gl kimseler." "YGS anomali saptama yazilm onarlmadysa, YGS gktann yerini nasl tespit etti?" Gabrielle iinden, Sexton da aynen byle dnyor, diye geirdi. "Biliyorum. Ama senatr baz cevaplar almam istiyor." Yolanda ba n iki yana sallad. "Sexton gerek olamayacak hayallerle seni eekars kovanna gnderiyor. Gitme. Ona hibir ey borlu deilsin." "Kampanyas nn iine eden benim." "Kampanyas nn iine eden talihsizlikti." "Ama eer senatr haklysa ve YGS blm mdr gerekten yalan syledyse..." "Tatlm, eer YGS blm mdr dnyaya yalan sylediysc, gerei sana syleyeceine seni inandran nedir?" Bunu dnen Gabrielle oktan plan kurmaya balamt. "Orda bir hikaye yakalarsam seni arayacam." Yolanda pheli bir ifadeyle kahkaha att. "Orda bir hikaye yakalarsan, kellemi keserim." 82 Bu ta hakknda bildiin her eyi aklndan rkart. Michael Tolland gkta hakknda kendi huzur bozucu dnceleriyle bouurken, Rachel'n kurcalayc sorular bu meseleyle ilgili kayglarn arttrd. Elindeki ta dilimine bakt. Birisinin sana bunu verip, nerede bulundu u veya ne olduu hakknda hi a klama yapmadn farz et. Ne sonuca varrdn? Tolland, Rachel'n sorusunun hileli olduunu biliyordu ama yine de etkili bir tahlil yntemi saylrd.

Habik reye geldikten sonra kendisine sunulan verilerin nyarglarndan kurtulan Tolland, fosill erle ilgili yapt analizlerin tek bir n bilgiyle ekillendiini itiraf etmek zorundayd: iinde fosillerin bulunduu tan bir gkta olduu. 315 Kendi kendine, peki ya bana gktandan bahsetmemi olsalard, diye dnd. Hl baka a klama bulamamas na ramen Tolland, varsaymsal adan "gkta n" nerme olmaktan kartnca, karsna kan sonu onu tereddde d rd. imdi Tolland ile Rachel, onlara katlan uyku sersemi Corky Marlinson'la beraber bu konuyu tart yorlard. Rachel, "Demek ki Mike," dedi. "Birisi bu fosillemi ta sana ne olduu hakknda hihir aklamada bulunmadan verse, dnyay a ait olduu sonucuna varrsn." Tolland, "Elbette," diye yant verdi. "Baka hangi sonuc a varabilirdim? Daha nce kefedilmemi bir yeryz tr bulunduunu dnmek, dnya dnda yaam bulunduunu dnmekten daha kolay akla geliyor. Bilim adamlar her yl dzinelerce yeni tr kefeder." Kukuyla yaklaan Corky, "Altm santim uzunluunda bir bcek mi?" sordu. "Bu byklkte bir bcein dnyal olduunu mu dnecektin." Tolland, "Belki bu zamana ait deil," diye cevap verdi. "Ama trlerin u an yayor olmalar art deil. Bu bir fosil. 190 milyon yanda. Bizdeki Jura dnemine rastlyor. Fosillemi kalnt larn ke fettiimizde ok artc grnen pek ok tarih ncesi ar byk yaratk var; devasa kanatlara sahip srngenler, dinozorlar, kular." Corky, "Burda fzikilik taslamak istemem Mike," dedi. "Ama iddianda ciddi bir hata yapyorsun. Bahsettiin tarih ncesi yaratklarn -dinozorlar, srngenl er, kular- hepsinin i iskeleti var, bu sayede dnyadaki yerekimine ramen byk boy utlara ulaabiliyorlar. Ama bu fosil..." rnei eline alp, havay a kaldrd. "Bunlarn d iskeleti var. Bunlar eklembacakl. Bcek. Bu byklkte bir bcein anc ak dk yerekimli ortamlarda bulunabileceini sen sylemitin. Aksi takdirde, d iskelet kendi arlyla ker." Tolland, "Doru," dedi. "Yeryznde yryecek olsalard bu tr kendi arlklar altnda ezilirlerdi." Corky'nin kalar fkeyle atld. "ey, Mike, bir maara adam yerekimsiz bir bit iftlii iletmediyse, altm santimlik bir bcein dnyal olduu sonucuna nasl varyors un anlayamadm." Corky'nin bylesi basit bir noktay kardn gren Tolland, iten ie gld. "Aslna bakarsan baka bir ihtimal daha var." Yaklaarak, gzlerini arkadana dikti. "Corky, sen yukar bakmaya alknsn. Aa bak. Burda, dnyada da byk bir yerekimsiz ortam var. Ve tarih ncesi zamanlardan beri varln srdryor." Corky sadec e baky ordu. "Sen neden bahs ediyors un?" Rachel da arm grnyordu. Tolland pencereden, aada ay nn aydnlatt prltl denizi iaret etti. "Okyanus." Rachel hafif bir slk ald. "Elbette." Tolland, "Su, yerekiminin az olduu bir rt amdr," diye aklad. Suyun altnda her ey daha hafiftir. Okyanus, karada asla yaayamayacak devasa hassas bnyeleri destekler: denizanas , dev kalamar, mren balklar." Corky kabul eder gibi oldu. "Iyi ama tarih ncesi okyanuslarda asla dev bcekler yaamad." "Elbette yaad. Dorusu hl da yayor. Insanlar her gn onlardan yiyiyor. Pek ok lkede ok lezzetli kabul ediliyorlar." "Mike, kim dev deniz bceklerini yer?" "Istakoz, yenge ve karides yiyen herkes." Corky bakakalm t. Tolland, "Kabuklular, dev deniz bcekleridir," d ye aklad. "Eklembacakllar filumunun bir altfamilyasdr. Bitler, yengeler, rmc ekler, haereler, ekirgeler, akrepler ve stakozlar, bunlarn hepsi ayn trden. Bunlarn hepsi eklemli uzant lara ve d iskeletlere sahip trler." Corky hastalanm a benziyordu. 317 Tolland, "Snflandrma bakmndan, bcee ok benzerler," dedi. "At nal yengeci dev t ribolitleri andrr. Ve stakoz peneleri, byk bir akrep kskacna benzetilebilir." Corky yemyeil oldu. " Tamam, iim dm stakoz oldu." Rachel bylenmi gibiydi. "O zaman karadaki eklembacakllar yerekimi kk kalmalarn gerektirdii iin byyemiyor. Ama su vcutlarn tad iin ok byk boyutlara ulaabiliyorlar." Tolland, "Kesinlikle," dedi. "Eer elimizde yeterli fosil delil olmasayd, Alaska kral yengecini dev bir rmcekle kart rp yanl snflandrma yapabilirdik." Rachel'n heyecan yerini kaygya brakyor gibiydi. "Mike, gktann grnrdeki gerekliini unutarak

bana tekrar syler misin. Sence Milne'de grdmz fosiller okyanustan gelmi olabilir mi? Dnya okyanuslarndan?" Tolland, onun bak larndaki ciddiyeti ve sorusunun ger ek manas n sezinlemiti. "Varsaym yapacak olursam, evet demek zorundaym. Okyanus tabannda 190 milyon y llk blmler var. Fosillerle ayn yata. Ve teorik adan, okyanuslarda buna benz er yaam biimleri barnm olabilir." Corky, "Ah ltfen!" diye kmsedi. "Duyduklar ma inanamyorum. Gktann gerekliini unutmak m? Gkta inkr edilemez. Dnyada okyanus taban bu fosillerle ayn yata olsa bile, fz yon kabuk, anormal miktarda nikel ve gkkumu ieren bir okyanus taban mz yok. Bir hie mit balyorsunuz.' Corky'nin hakl olduunu biliyordu ama Tolland fosillerin deniz ya ratklar olduunu d nnce onlar gznde bytmekten vazgemiti, Artk daha tandk geliyorlard. Rachel, "Mike;" dedi. "Neden NASA'daki bilim adamlarndan hibiri bu fosillerin okyanus yaratklar olabileceini dnmedi? Baka bir gezegendeki okyanustan bile olabilirler?" "Aslnda iki sebepten tr. Pelajik fosil rnekleri -okyanus tabanndakiler- birbirine karm bir sr trleri barndrr. Okyanus tabannn stndeki binlerce metrekplk dnyada yaayan her canl, sonunda lp dibe kecektir. Bu da okyanus tabannn, tm derinlik, basn ve s ortamndaki trlerin bir mez arl haline geldii anlamna geliyor. Ama Milne'deki rnek temizdi; tek bir tr vard. Daha ok lde bulunabilecek bir ey gibi. Kum frt nasnda gmlen benzer hay van familyas mesela." Rachel ban sallad. We deniz deil de kara diye tahmin edilmesinin ikinci sebebi?" Tolland omuzlarn silkti. "Igdsel. Bilim adamlar daima, uzayda bir nfus yayorsa, bunun bcek nfusu olabileceine inandlar. Ve gzlemlediimiz kadaryla, uzayda sudan ok toz ve ta var." Rachel susmutu. Tolland, "Yine de..." diye ekledi. imdi Rachel, onu dndrmeye balamt. "Okyanus bilimcilerin okyanus tabannda, l blge dedikleri baz ok derin ks mlar bulunduunu da itiraf etmeliyim. Bu yerleri tam olarak bilmiyoruz ama akntlarn ve besin kaynaklarnn orda hibir canlnn yaamas na izin veremey ecei blgeler. Dipte yaayan birka p hari. Bu noktadan bak ldnda, sanrm tek trden oluan bir fosil aslnda tamamen imknsz deil." Corky, "Alo?" diye homurdand. "Fzyon kabuu hat rlyor musun? Orta dzeydeki nikel ieriini? Gkkumlarn? Bunlar neden tart yoruz ki?" Tolland cevap vermedi. Rachel, Corky'ye, "Nikel ieri i meselesi," dedi. "Bana bunu bir daha a klasana. Yeryzndeki talarda nikel ya ok yksek ya da ok dk miktarlarda bulunuy or ama gktalarndaki nikel ierii zel bir orta seviyede, yle deil mi?" 319 Corky ba n aa yukar sallad. "Tam olarak." "Ve bu rnekteki nikel ierii tam da bu birimleriarasnda." "ok yakn, evet." Rachel armt. "Dur bakalm. Yakn m? Bu ne anlama geliyor? Corky ileden kma benziyordu. "Daha nce de akladm gibi tm meteorit mineralojileri farkldr. Bilim adamlar yeni meteor bulduka, gktalar iin kabul edilebilir nikel ierii hesaplamalarn gncelletirmemiz gerekiyor." Rachel rnei havaya kaldrrk en sersemlemi gibiydi. "Yani bu gkta sizi, kabul edilebilir nikel ieriini yeniden deerlendirmeye mi mecbur etti? Daha nceki orta karar nikel aralnn dnda myd?" Corky, "ok az," diye fkeyle homurdand. "Neden kimse bundan bahsetmedi?" "nemli bir mesele deil. Astrofizik, srekli kendini yenileyen dinamik bir bilimdir." "ok nemli bir analiz sras nda m?" Corky can sk nts yla, "Bak," dedi. "Bu rnekteki nikel ieriinin elimizdeki dier gktalarna, dnya talarndan ok daha yakn olduuna seni temin ederim." Rachel, Tolland'a dnd. "Sen bunu biliyar muy dun?" Tolland isteksizce ban sallad. O srada nemli bir mesele gibi grnmemiti. "Bana bu gktandaki nikel orannn, dier gktalarndakinden biraz daha fazla olduu sylenmiti ama NASA'l uzmanlar aldrmyarlard." Corky, "ok da iyi bir sebepleri vard!" diye araya girdi. "Burdaki mineralojik kant, nikel orannn gktalarndakine benz emesi deil, dnyadakilere kesinlikle benzememesi." Rachel ban iki yana sallad. "zgnm ama benim iimde bu, insanlarn lmne sebep olan bir mantk hatasdr. Bir tan dnyadakilere benzemediini sylemek onun gkta olduunu kantlamaz. Bu sadece

dnyada grdmz hibir eye benz emedii anlamna gelir." "Lanet olas fark nedir?" Rachel, "Hi," dedi. "Dnyadaki btn talar grdysen ayet." "Corky bir sre sessiz kald. Sanunda, "Peki," dedi. "Eer sinirlerini bozuyorsa nikel ieriini dikkate alma. Hl kusursuz bir fzyon kabuk, gkkumlar var." Etkilenmemie benzeyen Rachel, "Tabi," dedi. "te iki fena say lmaz..." 83 NASA genel merkezi, Washington D. C.'deki E Caddesi'nde bulunan camdan dev bir drt gendi. Binada yz kilometreden fazla veri kablos u ve binlerce ton bilgis ayar ilemcisi mevcuttu. NASA'nn yllk 15 milyar dolarlk btesini ve lkedeki on iki NASA ssnde gerekletirilen gnlk ilemleri denetleyen 1134 sivil alan vard. Saatin ge olmasna ramen Gabrielle, bina giriinin ins anlarla dolu olmasna amad. Heyecanl medy a alanlaryla buluan daha heyecanl NASA pers aneli. Gabrielle aceleyle ieri girdi. Giri, tepeden sallanan uydular ve nl roket kapsllerinin tam boy kopyalarnn hakim olduu bir mzeyi andryordu. Televizyon alanlar geni mermer zemin zerinde hak iddia ederek, kapdan ieri giren NASA alanlarnn yolunu kesiyordu. Gzleriyle kalabal tarayan Gabrielle, YGS grev direktr Chris Harper'a benzeyen kimseyi grmedi. Lobideki insanlarn yarisinda basin kart dier yarsnn boynunda fotorafl NASA kimlikleri vard. Gabrielle'de ikisi de yoktu. NASA kimlii tayan bir kadn gz ne iliti ve hemen onun yanna gitti 321 "Merhaba. Ben Chris Harper' aryordum." Gabrielle'a tuhaf gzlerle bakan kad n, sanki onu bir yerlerden tanyormu da kartamyormu gibiydi. "Dr. Harper' bir sre nce kalabaln aras ndan geerken grdm. Sanrm yukar kt. Sizi tanyor muyum?" Arkasn dnen Gabrielle, "Hayr sanmyorum," dedi. "Yukar nasl kabilirim?" "NASA'da m al yorsunuz?" "Hayr, almyorum." "O halde yukar kamazsnz." "Ah. Bir telefon var m acaba..." Birden fkelendii anlalan kadn, "Hey," dedi. "Kim olduunu biliyorum. " Televizyonda seni Senatr Sexton'la grmtm. Buray a gelec ek cesareti bulduuna..." Kalabaln arasna karan Gabrielle oktan gitmiti. Kadnn arkasndan dierlerine Gabrielle'n orada bulunduunu sylediini duyabiliyordu. Harik a. Kapdan ieri gireli iki saniye oldu ve en ok arananlar listesine girdim bile. Gabrielle lobinin sonuna doru kotururken, ban ne edi. Duvarda bir bina izelgesi as lyd. Listede Chris Harper' arad. Yoktu. izelgede isimlere yer verilmemiti. Blmlere gre ayrlmt. Listede Kutupsal Yrngeli Younluk Taray cs'yla ilgili bir ey ararken, YGS, diye dnd. Hibir ey gremedi. Omzunun stnden bakp da, kendisini talamaya gelen fkeli NASA alanlarn grmekten korkuyordu. Listede grebildii tek alakal ey drdnc kattayd: YER BILIMI PROJESI, II. EVRE Yer Gzlem Sistemi (YGS) Gabrielle ban kalabala hi evirmeden, asansrlerle bir s u musluuna ev sahiplii yapan girintiye yneldi. Asansr arma dmelerini arad ama tek grebildii ince aralklard. Lanet olsun. Asansrlerde gvenlik sistemi vard; sadece anahtar kimliklere sahip alanlar kullanabiliyordu. Co kuyla konuan bir grup gen erkek, aceleyle asansrlere ilerlediler. Boyunlarnda fotorafl NASA kimlikleri vard. Hemen musluun stne doru eilen Gabrielle, arkas ndakileri izledi. Sivilce suratl bir adam kimliini aralktan geirerek, asansrn kaps n at. Ban hayretle sallayp gly ordu. Asansre binerlerken, "SETI'de al anlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antenleriyle yirmi yldr iki yz milijanskinin altnda akm alan arayp duruyorlar ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda, dnyadaki buzun altnda saklym !" Asansrn kaplar kapannca, adamlar gzden kayboldu. Gabrielle dorulup, az n kurularken ne yapacan dnyordu. Etrafna bakp dahili bir telefon arad. Hibir ey yoktu. Aklndan birinin anahtar kartn almay geirdi ama galiba bu pek akllca olmayacakt. Her ne yapacaksa, abuk yapmas gerektiini biliyordu. Lobide ilk konutuu kadnn imdi, yannda bir NASA gvenlik grevlisiyle kalabal yararak ilerlediini grebiliyordu. k ve plak kafal bir adam aceleyle asansrn yanna geldi. Gabrielle yine musluun stne eildi.

Adam, onu fark etmie benzemiyordu. Adam ne doru eilip, kimlik kartn delikten geirirken Gabrielle sessizce onu izledi. Bir dier asansrn kaps ald ve adam ieri admn att . Kararn veren Gabriell e, ne olursa olsun, diye dnd. Ya imdi ya da hibirzaman. Asansr kapanrken, musluktan dnerek koan, Gabrielle, elini araya skt rp kapy yakalad. Kaplar geri a lnca hey ecandan parlayan yzyle ieri girdi. arm olan kel adama, "Hi bylesini grm mydn?" diye bir eyler uydurdu. " Tanrm. Muhteem!" 323 Adam, ona tuhaf tuhaf bakt. Gabrielle, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antenleriyle yirmi yldr iki yz milijanskinin altnda ak m alan aray p duruy orlar ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda, dnyadaki buzun altnda saklym!" Adam akn grnyordu. "ey... evet, biraz yle..." Boynuna bakt ve kimliini gremeyince belli ki telaland. "Affedersiniz, siz..." "Drdnc kat ltfen. yle aceleyle geldim ki, az kalsn i amarm giymeyi unutuyordum!" Adamn kimliine arabuk gz atarken kahkaha att: JAMES THEISE N, Finans Ynetimi. "Burda m al yorsunuz?" Adam huzursuz grnyordu. "Bayan Gabrielle az hayretten ak kalm gibi yapt. "Jim! ncindim! Bir kadn hat rlayamadn sylemek kadar kts yoktur!" Bir an iin adamn benzi att. Mahcup bir edayla elini alnna gtrmt. "zgnm. Biliyorsun, tm bu heyecan. Itiraf etmeliyim ki, ok tandk geliyorsun. Hangi programda alyorsun?" Lanet olsun. Gabrielle kendinden emin bir tebessm etti. "YGS." Adam yanan drdnc kat dmesini iaret etti. "Belli oluyor. zellikle hangi proje demek istedim?" Gabrielle nabz nn hzlandn hissetti. Aklna sadece bir tanesi geliyordu. "YGS." Adam arma benziyordu. "Gerekten mi? Dr. Harper'n takmndaki herkesle tantm zannediyordum." Utanla ban sallad. "Chris, beni saklyor. Anomali tespit yazlmndaki dizini berbat eden aptal programc benim." imdi kel adamn az a k kalmt. "O sen miydin?" Gabrielle kalarn att. "Haftalardr uyumuy ordum." "Ama Dr. Harper tm sorumluluu stne almt!" "Biliyorum. Chris byle biri ite. En azndan ileri yoluna koydu. Bu akamki ne by k bir duyuruydu ama, yle deil mi? u gkta. oktaym." Asansr drdnc katta durdu. Gabrielle hemen d ar frlad. "Seni grmek harikayd Jim. Btedeki ocuklara en iten dileklerimi ilet !" Kaplar kapanrk en adam, "Tabi," diye kekeledi. "Seni tekrar grmek gzeldi." 84 Zach Herney kendisinden nceki birok bakan gibi, geceleri drt ya da be saatlik uykuyla ayakta duruyordu. Ama son birka haftadr, daha da azyla yetinmiti. Akam yaananlarn heyecan azalmaya baladnda Herney bedenine yava yava uyku ktn hissetti. st seviy eden baz alanlaryla birlikte Roosevelt Salonu'nda ampanya iip, basin konferans nn tekrar gsterimlerini, Tolland belgeselinden alntlar ve televizyon ebekesinin zetlerini seyredip kutlama yapyorlard. O srada ekranda, elinde mikrofonuyla B eyaz Saray'n nnde duran cokulu bir muhabir vard. "NASA'nn kefi, insann akln durduracak yansmalarn yan sra, burda Washington'da baz sert siyasi yansmalara neden oldu," dedi. "Bu gkta fosilleri, zor durumdaki Bakan a sndan daha iyi bir zamanda ort aya kamazd." Biraz daha sk ntl bir sesle konutu. "Senatr Sexton iinse daha kt bir zamanda." Grnty alarak, gnn erken saatlerinde CNN'de yaplan tartmay tekrar yaynladlar. Sexton, "Otuz be yln ardndan, sanrm artk dnya d bir yaam bulamayac amiz aikr," diyordu. 325 Marjorie Tench, "Peki ya yanly orsak?" diye kar lk verdi. Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yanlyorsam kellemi keserim." Roos evelt Salonu'ndaki herkes gld. Geriye bak nca Tench'i senatr keye sk trmas zalimlik gibi geliyordu ama izleyiciler fark etmie benz emiyordu; senatrn cevab ylesine kibirliydi ki, sanki Sexton hak ettiini bulmu gibi olmutu. Bakan odada Tench'i arad. Basin konferans ncesinden bu yana onu grmemiti ve hl ortalarda

yoktu. Tuhaf, diye dnd. Bu benim kadar onun da zaferi. Televizyondaki haherler bir kez daha Beyaz Saray'n siyasi sray n ve Senat r Sexton'n ayann kayn zetleyerek toparlyordu. Bakan, bir gnde neeler deiiyor, diye dnd. Siyasette insann dnyas bir anda deiebiliyor. afak skerk en, bu dncesinin ne kadar doru olduunu anlayacakt. 85 Tench, Pickering sorun ckarabilir, demiti. Mdr Ekstrom habikrenin dndaki frtnann azdn fark etmeyecek kadar, rendii bu yeni bilgiyle meguld. Uuldayan kablolarn ses perdesi ykselmiti ve NASA alanlar uyumak yerine etrafta dolanp konuuy orlard. Ekstrom'un zihni baka bir frt nay a tutulm iddetli bir bora Washington'a doru yol alyordu. Son birka saat be berinde, Ekst-om'un baa kmaya alt saysz sorun getirmiti. ilerinden biri,.die- tm sorunlarn toplamndan daha bykt. Pickering sorun karabilir. 326 Ekstrom'un akl na, dnyada William Pickering'den daha kurnaz bir rakip gelmiyordu. Pickering yllardr zelletirme politikasn kontrol etmeye alarak, farkl grev nceliklerine taraftar kazanarak ve NASA'nn artan baars zlk grafiinden ikyet ederek Ekstrom ile NASA'y ynetiyordu. Ekstrom, Pickering'in NASA nefretinin, frlatma rampasndaki milyar dolarlk UKO SIGINT uydusunun kaybndan veya NASA'daki gvenlik szntlarndan ya da en iyi uzay personelini ie alma yar ndan ok daha derinlere dayandn biliyordu. Pickering'in NASA'dan duyduu honutsuzluk, devam eden bir kin ve hayal krklnn eseriydi. NASA'nn uzay mekii yerine geecek olan X-33 uzay uann be yl gecikmesi, dzinelerce UKO uydu bakm ve frlatma programnn iskartaya kmas vey a askya alnmas anlamna geliyordu. NASA 'nn tahmini 900 milyon dolarlk bir zarar yutarak, projeyi tamamen iptal ettiini renince X-33'e duyduu nefret zirveye vurmutu. Ofisine varan Ekstrom perdeyi ekip ieri girdi. Masas na oturup ban elleri aras na ald. Baz kararlar vermesi gerekiyordu. Harika balayan bir gn, etrafnda dnen bir kbusa dnmt. William Pickering gibi dnmeye alt. Adam bundan sonra ne yapacakt? Pickering kadar akll biri, NASA'nn bu kefinin nemini mutlaka anlyordu. aresizlikle yaplan baz tercihleri affetmesi gerekirdi. Bu zafer ann lekelemekle telafi edilmez bir zarar vereceini anlamas gerekirdi. Pickering elindeki bilgiyle ne yapac akt? Kafas na takmayac ak myd, yoksa NASA'ya ihmallerinin bedelini detecek miydi? Yapaca seimden fazla kuku duymayan Ekstrom yzn buruturdu. Her eyden nce William Pickering'in NASA 'yla ahsi meseleleri vard... siyasetten ok daha derin eski bir ac. 327 86 Uak, Kanada kylarndaki St. Lawrence Krfezi stnden gneye uarken, G4'n kabininde gzlerini bolua dikmi oturan Rac hel, sessizdi. Yannda oturan Tolland, Corky ile konuuyordu. Gkta nn gerekliini ortaya koyan delillerin okluuna ramen, Corky'nin nikel oran "nceden belirlenen deerler aralna" dmediini itiraf etmesi, Rachel'in ilk phesini alevlendirmiti. Bir gk tan gizlice buzun altna yerletirmek, sadece zekice planlanm bir aldatmacann paras olabilirdi. Buna ramen dier bilimsel veriler, gktann gerekliine iaret ediyordu. Ban pencereden eviren Rac hel, elindeki disk eklindeki gkta rneine bakt. Minik gkkumlar prldyordu. Tolland ile Corky bir sredir, bilimsel terimler kullanarak bu met alik gkkumlarn tartyorlard; dengeli olivin seviyesi, yar kararl cam dizeyler ve metamorfik homojenasyon. Yine de sonu akt: Corky ile Tolland, gkkumlarnn hi phesiz meteora ait olduunda hemfikirdi. Bu veride hile yaplmazd. Rachel elinde tuttuu disk eklindeki rnei evirerek, fzyon kabuun grnd kenar ksm z erinde parman gezdirdi. Corky, meteoritin buzda hava geirmeden s akl kaldn ve atmos ferik a nmadan etkilenmediini a klam olsa da, kmrlemi ksm nispet en yeni grnyordu; yz yllk gibi deildi. Bu mantkl geliyordu. Rachel televizyonda, cesetleri drt bin yl sonra buzdan kartlan insanlarn derilerinin neredeyse mkemmel grnd programlar seyretmiti. Fzyon kabuu incelerken, aklna tuhaf bir fikir geldi; nemli bir veri atlanmt. Rachel, ona anlat lan verilerde ihmal mi yapldn yoksa sadece birisinin bundan bahsetmeyi mi unuttuunu dnd . Aniden Corky'ye dnd. "Fzyon kabuu tarihlendiren oldu mu?"

328 Ona bir gz atan Corky'nin akl karm gibiydi. "Ne?" "Yank ksm tarihlendiren oldu mu? Yani, tan stndeki yann Jungersol Meteoru'yla ayn tarihte olutuuna emin miyiz?" Corky, "zgnm," dedi. "Bunu tarihlendirrnek imkns z. Oksidasyon tm gerekli izotop iaretlerini siliyor. Ayrca radyoizotop bozulma hiz be yz yln altndaki lmler iin ok dk." Bir sre bunu dnen Rachel, yank tarihinin neden verilerin bir paras olmadn anlyordu. "Yani, bildiimiz kadaryla bu ta ortaada da yanm olabilir, ge en hafta da, yle mi?" Tolland kkrdad. "Kimse bilimin her eye cevap bulduunu sylemedi." Rachel sesli dnd. "Bir fzyon kabuk aslnda sadece ar bir yank. Teknik konumak gerekirs e, bu ta geen yarm yzylda herhangi bir zamanda herhangi bir ekilde yanm olabilir." Corky, "Yanl," dedi. "Herhangi bir ekilde yanm m? Hayr. Tek bir ekilde yanm. Atmosfere derek." "Baka ihtimal yok mu? Frnda yanm olamaz m?" Corky, "Firn m?" dedi. "Bu rnekler elektron mikroskopu altnda incelendi. Dnyadaki en temiz frn bile tan stnde yakt art brakrd; nkleer, kimyasal ya da fosil yakt. Unut bunu. Atmosfer yolculuu sras nda oluan izgilere ne demeli? Bunlar frnda yapamazsn." Rachel gktann stndeki oryantasyon izgilerini unutmutu. gerekten de havadan dm gibi grnyordu. "Peki ya volkan?" diye sordu. "Piskrmeyle frlayan talar." Corky ba n iki yana sallad. "Yank fazla temiz." Rachel, Tolland'a bakt. Okyanus bilimci ban sallad. "zgnm, hem karadaki hem de denizdeki volkanlarla baz tecrbelerim oldu. Corky hakl. Volkanik frlatma talara pek ok toksin nfuz eder; karbondioksit slfr dioksit, hidrojen slfid, hidroklorik asit. Bunlarn hepsi elektronik taramalarda saptanabilirdi. u fzyon kabuk, sevsek de sevmesek de temiz bir atmosferik srtnme yan." 329 Iini eken Rachel, ba n yeniden pencereye dndrd. Temiz bir yank. fade tarz aklna tak lmt. Tolland'a dnd. "Temiz yank demekle neyi kastediyors un?" Tolland omuzlarn silkti. "Elektron mikroskobu alt nda hibir yakt elementi art na rastlamadk, bu yzden s nmann kimyasal ya da nkleer bileenler yerine kinetik enerji ve srtnmeyle olutuunu biliyoruz." "Eer yabanc yak t elementi bulmadysanz, ne buldunuz ? Fzyon kabuun bileiminde tam olarak ne vard?" Corky, "Bulmay beklediimiz eyi bulduk," dedi. "Saf atmosferik elementler. Nit rojen, oksijen, hidrojen. Petrol yoktu. Slfr yoktu. Volkanik asitler yoktu. Farkl bir ey yoktu. Sadece atmos fere den meteoritlerde rastladmz trden eyler vard." Koltuunda geriy e yaslanan Rachel, dncelerini toparlyordu. Corky, ona bakmak iin ne eildi. "Lt fen bana yeni teorinin, NASA'nn fosil lemi bir ta uzay mekiiyle yukar kartp ate topunu, devas a krateri ya da patlamay kimsenin fark etmeyecei umuduyla dnyaya doru savurduu olduunu syleme." Bunu dnmemiti ama ilgin bir savd. Olas deildi ama ayn zamanda ilginti. Aslnda o daha ok dnyaya ait fikirler yrtyordu. Doal atmos ferik elementler. Temiz yank. Havadaki srtnmeden tr izgiler olumas . Beyninin arka kelerinde zayf bir ampul yand, "Fzyon kabua sahip dier gktaslarnda grdnz oranlarla tam olarak ayni myd?" Corky soruy a tedbirli yaklayordu "Neden soruyorsun?" Onun tereddt ettiin grnce Rachel'n kalbi hzland. "Oranlar ayn deildi, deil m?" "Bilimsel bir aklamas var." Rachel'n kalbi yerinden frlayacak gibiy di. "Acaba elementlerden birinin dierlerinden daha fazla olduunu fark etmi olabilir misin?" Tolland'la Corky aknlkla birbirlerine baktlar. Corky, "E vet," dedi. "Ama..." "Iyonize hidrojen miydi?" Astrofizikinin gzleri falta gibi a ld. "Sen bunu nerden biliyorsun." Tolland da hayretler iinde bakyordu. Rachel ikisine birden bakt. "Neden kimse bana bundan bahsetmedi?" Corky, "nk ok mantkl bilimsel bir a klamas var!" diye kt.

Rachel, "Kulam at m dinliyorum," dedi. Corky, "Iyonize hidrojen fazlas vard," dedi. "nk meteorit, dnya manyetik alannn ok yksek oranlarda hidrojen iyonlarna neden olduu Kuzey Kutbu yaknlarnda atmosferden geti." Rachel kalarn att. "Ne yazk ki benim baka bir aklamam var." 87 NASA genel merkezinin drdnc kat, lobi kadar etkileyici bir yer deildi. Eit aralkl ofis kaplarnn dizildii uzun bo koridorlar vard. Kordorda kimse yoktu. kl tabelalar yn gsteriyordu. FLANDSA T 7 TE RRA 4 E-ACRIMSA T FJASON 1 AQUA4 YGS 331 Gabrielle YGS iaretini takip etti. Bir dizi uzun koridor ve kesime noktasn getikten sonra, ar elik kaplarn nne geldi. KUTUPSAL YRNGELI YOUNLUK TA RAYCS I (Y GS) Blm Mdr, Chris Harper Kilitli kaplar, hem kart anahtar, hem de P IN koduyla korunuyordu. Gabrielle kulan souk m etal kapya dayad. Bir an iin konuma duyduunu sand. Tart malar. Belki de deil. Birileri onu ieri alana ka dar kapy yumruklamay dnd. Ne yazk ki, Chris Harper'la olan kaplar yumruklamaktan biraz daha fazla maharet gerektiriyordu. Baka bir giri bulabilmek iin etrafna bak nd ama gremedi. Kapnn yannda bir bakm odas vard. Ieri giren Gabrielle, lo kta bir hademe anahtarl veya anahtar kart arad. Hibir ey yoktu. Sadece sprgeler ve bezleri. Kapy a geri dnp kulan bir kez daha metale dayad. Bu kez sesleri kesinlikle duyuyordu. Sesler ykseliyordu. Ve ayak sesleri. Srg ieriden ald. Metal kapilar ardna kadar a lrken, Gabrielle saklanmaya frsat bulamad. Bir grup insan, bar arak aceleyle dar karken, hemen yana kayp kapnn arkasndaki duvara yaparak gizlendi. fkeliydiler. "Harper'n derdi ne? B ulutlarn stnde umas lazmd!" Grup yanndan geerken bir dieri, "Bylesi bir gecede yalnz m kalmak istiyor yani?" dedi. "Kutlama yapmas gerekirdi!" Grup Gabrielle'dan uzaklarken, kaplar hava basnl menteelerinden kapanarak sakland yeri ort aya kartt. Adamlar koridorun sonuna varncaya kadar yerinden kprdamad. Mmkn olduunca uz un sre bekleyip kapanmasna ramak kala ileri at lp, kapy kolunda n yakalad. Geriye dnp bakmay akl etmeyecek kadar kendilerini sohbete kaptrm olan adamlar koridorun sonunda keyi dnerken hi kprdamad. Gabrielle yrei aznda kapy at ve ardndaki lo kl alana girdi. Kapy sessizce kapatt. Geni alma mekn ona okuldaki fizik laboratuvarn hatrlatmt. Bilgisayarlar, alma blmleri, elektronik cihazlar. Gzleri karanla alan Gabrielle, etrafa salm plan ve hesaplama ktlarn grebiliyordu. Laboratuvarn arka tarafndaki ofis hari, tm alan karanla gmlmt. Oradaki k kapnn altndan geliyordu. Gabrielle usulca o tarafa yrd. Kap kapalyd ama pencereden bilgisay arn banda oturan bir adam grnyordu. Adam NASA basin konferans ndan tanmt. Kapnn stndeki tabelada ismi yazyordu: Chris Harper Blm Mdr, YGS Buraya kadar gelmeyi baaran Gabrielle, iin altndan kalkp kalkamay acan d nerek birden korkuya kapld. Kendine, Senatr Sexton'un Chris Harper'n yalan sylediinden ne kadar emin olduunu hatrlatt. Sexton, kampanyam stne bahse girerim, demiti. Belli ki byle dnen bakalar da vard, bu akamki gelimelerden sonra tutunacak bir dal bulma umuduyla NASA'y keye sktrmak iin Gabrielle'in gerei renmesini bekleyen bakalar. Tench ile Herney ynetiminin bu akamst kendisine oynad oyunun ardndan Gabrielle, yardm etmeye hevesliydi. Kapy vurmak zere elini kaldran Gabrielle, Yolanda'nn sylediklerini hatrlay nca durdu. Eer Chris Harper dnyaya yalan sylediyse, gerei sana syleyeceine seni inandran nedir? Gabrielle kendi kendine, korku, dedi. Bugn kendisi de neredeyse bu duygunun kurban olacakt. Bir plan vard. 333

Senatrn siyasi rakipleri ni korkutarak bilgi almak iin kulland bir yntemdi. Gabrielle, Sexton'n vsiliinde pek ok ey renmiti ve bunlarn hepsi de gz alc veya etik eyler deildi. Ama bu akam her trl avantaja ihtiyac olacakti. Chris Harper' yalan sylediini itiraf etmeye ikna edebilirse -herhangi bir sebepten tr- Gabrielle, senatrn kampanyas iin kk bir kap aralam olac akt. Bunun da tesinde senatr, azck bir hareket alan bulsa, her trl karmakln iinden kolayca syrlabilecek biriydi. Gabrielle'n Harper'a uygulamay dnd yntem, Sexton'un "hedefi amak" dedii bir t aktikti. Eski Romallarn yalan sylediinden hhelendikleri sulular konuturmak iin icat ettii bir sorgulama tekniiydi. Yntem son derece basitti: Itiraf edilmesini istediin bilgiyi ortaya koy. Sonra daha beter bir iddiada bulun. Ama, rakibi iki kt seenekten daha az kt olan semeye zorlamakt . Bu davada ise, gerei. Ama hileli oyun, Gabrielle'n o anda hi hissetmedii kendine gven duygusunu gerektiriyordu. Gabrielle derin bir nefes alarak syleyeceklerini toparlad ve ofis kaps na serte vurdu. Harper tandk Ingiliz aksanyla, "Size megul olduumu syledim." diye seslendi. Tekrar kapy vurdu. Bu kez daha hzl. "Aa inmekle ilgilenmediimi sylemitim." Bu kez kapya yumruuyla vurdu. Chris Harper gelip kapy hzla at. "Allah kahretsin, anlamyor musun..." Hemen sustu, Gabrielle' grdne ard belliydi. Sesinin ddetini arttrarak, "Dr. Harper," dedi. "Buraya nasl ktn?" Gabrielle'n yz ok ciddiydi. "Kim olduumu biliyor musunuz?" "Elbette. Patronun aylardr projemi ye rden yere vuruyor. Ieri nasl girdin?" "Beni Senatr Sexton gnderdi." Harper'n gzleri, Gabrielle'n ark asndaki laboratuvar tarad. "Refakatilerin nerde?" "Bu sizi ilgilendirmez. Senat rn ok nfuzlu balantlar var." "Bu binada m?" Harper pheyle bakyordu. "Drst davranmadnz Dr. Harper. Ve korkarm senatr, yalanlarnz ortay a karmak iin bir adalet kurulu toplanmasn isteyecek." Harper'n yz allak bullak olmutu. "Sen neden bahsediyorsun?" "Sizin gibi akll insanlarn aptal oynama lksleri yoktur Dr. Harper. Ba nz dertte, senatr size bir anlama teklif etmem iin beni buraya yollad. Senatrn kampanyas bu gece byk darbe ald. Kaybedecek bir eyi kalmad ve gerekirse kendisiyle birlikte sizi de aa ekmey e hazr." "Sen neden bahsediyorsun?" Gabrielle derin bir nefes alp, roln oy namay a balad. "YGS anomali tespit yazlm hakkndaki basin konferansnda yalan sylediniz. Bunu biliyoruz. Bunu birok insan biliyor. Ama mesele bu deil." Harper tartmak iin azn amaya frsat bulamadan, Gabrielle devam etti. "Senatrr yalanlarnz ifa edebilir ama bununla ilgilenmiyor. O daha byk bir hikyeyle ilgileniyor. Sanrm neden bahs ettiimi biliyorsunuz." "Hayr, ben..." "Senatrn teklifi u: Eer birlikte zimmetinize para geir diiniz NASA yneticisinin ismini ona aklarsanz, yazlm yalanlar konusunda az n kapal tutacak." Chris Harper'n gzleri bir an iin alat. "Ne? Ben zimmetime para geirmiyorum." "Ne sylediinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Senatrlk komitesi aylardr belge topluyor. Siz ikiniz gerekten de fark edilmeden geip gideceinizi mi sandnz? YGS'nin evrak ilerinin stnde oynayp paylatrlm NASA fonlarn zel hesaplara aktarmak ne oluyor? Yalan sylemek ve zimmetinize para geirmek sizi hapse attrabilir Dr. Harper." 335 "Ben yle bir ey yapmadm." "YGS hakknda yalan sylemediinizi de sylemitiniz." "Hayr, ben paralar zimmetime geirmedim diyorum." "Yani YGS hakknda yalan syledim diyorsunuz." Sylediklerinden tr piman olduu anla lan Harper sadece bakt. Gabrielle konuyu geitirerek "Yalan mevz usunu unut un," dedi. "Senatr Sexton basn konferans nda

yalan sylemenizle ilgilenmiyor buna altk. Sizler bir gkta buldunuz. Kimse nasl bulduunuzla ilgilenmiyor. Onun iin asl mesele zimmete para geirilmesi. NASA'da tepedekilerden birinin burnunu srtmesi gerek. Ona kiminle altnz syleyin, o da soruturmay sizden uzak tutsun. Bu ii kolaylatrp, bize dier kiinin ismini verebilirsiniz. Yoksa senatr ii irkinletirip anormali tespit yazlm ve dzmece evraklar hakknda konumaya balayac ak." "Blf yapyorsun. Zimmete geirilen para yok." "Korkun bir yalancs nz Dr. Harper. Belgeleri ben grdm. Tm sulayc katlarn stnde sizin isminiz var. Hem de birka yerde." "Yemin ederim, zimmete para geirme konusunda hi bir ey bilmiyorum!" Gabrielle hayal krklna uram gabi iini ekti. "Kendinizi benim yerime koyun Dr. Harper. Burdan sadece iki sonuca varabiliyorum. Yabasn konferansnda yaptnz gibi bana yalan sylyorsunuz yada doruyu sylyorsunuz ama bu kurumdan gl biri kendi yolsuzluklarnda sizi maa olarak kullanyor." Bu nerme Harper'i dndrm gibiydi. Gabrielle saatine bakt. "Senatrn teklifi bir saat iin geerli. Vergi mk elleflerinin paralarn birlikte zimmetinize geirdiiniz NASA yetkilisinin ismini ona vererek kendinizi kurtarabilirsiniz. O sizinle ilgilenmiyor. Byk baln peinde. Bahsi geen bu ahsn burda, NASA'da olduka yetki sahibi olduu anla lyor. E vraklarn stnde kendi ismini gizlemeyi baararak sizi kulland." Harper ba n iki yana sallad. "Yalan sylyorsun." "Bunu mahkemede yinelemek ister misiniz?" "Elbette. Hereyi yalanlayabilirim." "Yeminliyken mi?" Gabrielle tiksintiyle oflayp puflad. "Sanrm, YGS yazlm n dzelttiiniz konus unda da yalan sylersiniz." Adamn gzlerinin iine bak arken Gabrielle'in kalbi gmbrdyordu. "Burdaki seeneklerinizi iyi dnn Dr. Harper Amerikan hapishaneleri fazlas yla can skc olabilir." Harper ona dik dik bakarken Gabrielle geri ekilmesini diliyordu. Bir an iin adamn gzlerinde teslimiyet bayran grdn sand ama Harper yeniden konumaya baladnda sesi elik gibiydi. Gzleri fkeyle parlarken "BayanAshe" dedi. "ok ince bir izgide yryorsun. Ikimiz de NASA fo nlarnda uslszlk yaplmadn biliyoruz. Bu odadaki tek yalanc sensin." Gabrielle kaslarnn gerildiini hissetti. Adam keskin ve kzgn baklar savuruyordu. Gabrielle arkasn dnp kamak istedi. Fze bilimiyyle uraan birine blf yapmaya altn. Ne bekliyordun ki? Ban yeniden dikmek iin kendini zorlad. Sahte bir gven ve aldrmazlk edas yla "Tek bildiim grdm sulayc belgeler" dedi. "Sizin ve bir bakas nn NASA fonlarnda uslszlk yapt nn kesin kant olan belgeler. Senatr bu akam buraya gelip soruturmada tek bana mc adele etmek yerine ortanz n ismini vermenizi teklif etmemi istedi. Senatre ansnz mahkemede denemeyi tercih ettiinizi syleyeceim. Mahkemeye bana anlattklarnz anlatabilirsiniz. Zimmetinize para ge irmediinizi ve YGS yazlm hakk nda yalan sylemediinizi." irkin bir tebessm etti. "Ama iki hafta nce verdiiniz o yanl basin konferans ndan sonra, bundan phe ediyorum." 337 Topuklar stnde dnen Gabrielle, karanlk YGS boratuvarna yneldi. Harper yerine belki de kendisinin hapsi boylay acan d nyordu. Gabrielle yryerek uzaklarken, ba n dik tutuyor, Harper'n arkasndan seslenmesini bekliyordu. Sessizlik. Metal kaplar itip koridora karken, buradaki asansrlerin de lobidekiler gibi anahtar kartla al yor olmamas n diledi. Kaybetmiti. Elinden geleni yapt halde, Harper yemi yutmamt. Belki de YGS basin konferansnda doruyu sylyordu diye dnd. Arkasndaki metal kaplar hzla alrken, sesi koridorda yank land. Harper ark asndan, "Bayan Ashe," diye sesleniyordu. "Zimmet e geirme konusunda hibir ey bilmediime yemin ederim. Ben drst bir adamm!" Gabrielle kalbinin teklediini hissetti. Yrmeye devam etmek kendini zorlad. Umursamaz bir tavrla omzunu silkip yan gzle arkas na seslendi. "Ve basin konferansnda yalan sylediniz." Sessizlik. Gabrielle koridorda yrmeye devam etti. Harper, "Bekle!" diye seslendi. Solgun yzyle koarak yanna geldi. Sesini alaltarak, "u zimmete geirme meselesi," dedi. "Sanrm bana kimin tuzak kurduunu biliyorum." Olduu yerde kalan Gabrielle, onu doru duyup duymadn merak etti. Elinden geldiince yava ve

kaytsz bir tavrla dnd. "Birinin size tuzak kurduuna inanmam m bekliyorsunuz?" Harper iini ekti. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmiyorum, yemin ederim. Ama eer aleyhimde delil vars a..." "Ynla." Harper iini ekti. "O halde hepsi dzenlenmi. Gerek grldnde itibarm sarsmak iin. Ve bunu yapabilecek bir kii var." "Kim." Harper onun gzlerinin iine bakt. "Lawrence Ekstrom, benden nefret ediyor." Gabrielle afallamt. "NASA mdr m?" Harper keyifsizce ban sallad. "Basin konferansnda yalan sylemeye beni o zorlamt." 88 Aurora uann itki sistemi yar gle al yor olmasna ramen, Delta Gc gec e semalarnda sesten kat hzl yol alyordu; satte iki bin milin stnde. Arkalarndaki Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar'nn titreimleri yolculua hipnotik bir ritim kazandryordu. Otuz metre aadaki okyanus ve yukar dnk on be metrelik kuyruklar, Aurora'nn arkasndaki uzun paralel sa yapraklarla souran vakumun hava evrisiyle lgnc a alkalanyordu. Delta-Bir, SR-71 Blackbird'n emekliye ayrlma sebebi buydu diye dnd. Aurora, varln kimsenin bilmemesi gereken gizli bir uakt ama herkes biliyordu. Discovery Channel bile Aurora ile Nevada'da Groom Gl'nde yaplan deneyleri konu eden bir belgesel yaynlamt. Bu gvenlik sznt larna ta Los Angelas't an duyulan "gk sarsnt larnn" m, Kuzey Denizi'ndeki pet rol arama platformunda alan sondaj iisinin grg ahitliinin mi, yoksa Pentagon btesinin halka a k nshas ndan Aurora'nn tanmn kartmayan ynetim gafnn m sebep olduunu kimse bilmiyordu. Fazla bir ey de fark etmiyordu. Sr aa kmt : ABD ordusunun eli nde ses hznn alt katna kabilen bir uak vard ve bu izim tahtasnda deil, balarnn stndeki gklerdeydi. 339 Lockheed'in yapt Aurora, yass bir Amerikan futbol topuna benziyordu. Otuz metre uz unluunda ve on sekiz metre geniliindeki ua n evresi, uzay mekiklerindekine benzer effaf termal demelerle ekillenmiti. Hz ise, temiz sv hidrojen yakarak, gkyznde srrn aa karan bir duman izi brakan Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar Tit reimi diye bilinen yeni bir itim sistemi nin eseriydi. Bu yzden sadece geceleri uu yapyordu. Bu gece Delta Gc okyanusun stnden eve giden uzun yolu, muazzam hzda kat etme lksn yayordu. A vlarna yetiip geeceklerdi. Delta Gc bu hzla bir saatten nce dou kylarna varp, avlar gelmeden iki saatlik uyku ekebileceini biliyordu. Sz konusu ua takip edip, drmek konusunu tartmlard, ama idareciyi hakl olarak olay radarn yakalanmasndan veya enkazn bulunmas yla alacak soruturmalardan ekinmiti. Idareci en iyisinin uan planland zere ini yapmasna izin vermek olduuna karar vermiti. Avlarnn nereye inmeye karar verdii anla ldktan sonra, Delta Gc devreye girecekti. Aurora ssz Labrador Denizi stnden uarken, Delta -Bir'in CrypTalk cihaz bir ar geldi ini ikaz etti. Cevap verdi. Elektronik ses onlara, "Durum deiti;" diye bilgi verdi. "Rachel sexton ile dierleri ini yapmadan nce baka bir hedefiniz var." Baka bir hedef. Delta-Bir bunu hissedebiliyordu. Olaylar zlm eye balamt. Idarecinin gemisi baka bir yerinden su almaya balamt onlardan mmkn olduunca abuk yama yapmalarn istiyordu. Delta-Bir kendi kendine, eer Milne Buzul Katman'ndaki hedeflerimizi baaryla vurabilseydik gemi su almayacakt, dedi. Delta-Bir kendi pisliini temizlediini gayet iyi biliyordu. Idareci, "Drdnc biri devreye girdi," dedi. "Kim?" Bir sre sessiz kalan idareci, ard ndan onlara ismi verdi. 340 adam akn gzlerle birbirlerine baktlar. ok iyi tandklar biriydi. Delta-Bir idarecinin sesinin bu kadar isteksiz gelmesine amamak gerek diye dnd. "Sfr -l diye tasarlanan bir operasyon iin, ceset saysyla hedef profiller fazla hzl artyordu. Idareci bu yeni ismi tam olarak nasl ve nerede yok edeceklerini anlatmaya haz rlanrken, sinirlerinin boaldini hissetti. Idareci, "Tehlikeler ciddi derecede artt," dedi. "Iyi dinleyin. Size bu talimatlar sadece bir kez vereceim." 89

Gney Maine'in stnde uan G4, Washington'a doru hzla yoluna devam ediyordu. Rachel Sexton gktann fzyon kabuunda neden yksek miktarda hidrojen iyonu bulunabileceine dair teorisini aklarken, Michael Tolland ile Corky, ona bak yorlard. "NASA'nn Plum Brook stasyonu denilen gizli bir deneme tesisi var." derken, bunlar sylediine kendisi de inanmyordu. Kurallar d nda gizli bilgileri paylamak hi yapmad bir eydi ama artlar dikkate aldnda, Tolland ile Corky'nin bunu bilmeye hakk vard. "Plum Brook NASA'nn en radikal yeni motor sistemleri iin bir test alan. Iki yl nce NASA'nn orda test ettii y eni bir tasarm hakknda zet rapor yazmtm. Genletirici dng motoru denilen bir ey." Corky pheli gzlerle ona bakt. "Genletiri dng motorlar hl teori aamasnda. Kt stnde. Kimsenin test ettii falan yok. Daha buna yllar var." Rachel ban iki yana sallad. "zgnm Corky. NASA'da prototipleri var. Test ediyorlar." 341 "Ne?" Corky kukuyla bakyordu. "GDM'ler, uzayda donan sv oksijen-hidrojenle alyor, bu yzden motorlar NASA iin deersiz. Yaktn donma sorununu zene kadar GDM yapmaya almayacaklarn sylemilerdi." "stesinden geldiler. Oksijenden kurtuldular, yar donmu hald saf hidrojen ieren bir eit kriyojenik yakt olan sv hidrojen karm kullanyorlar. ok gl ve temiz yanyor. Ayrca NASA Mars'a fze gnderecek olursa itki gcne alternatif gsteriliyor." Corky hayretle bakyordu. "Bu doru olamaz." Rachel, "Doru olsa iyi olur," dedi. "Bakan'a bu konu hakknda bir rapor yazmtm. Patronum ate pskry ordu. nk NASA sv hidrojeen byk bir baar olarak halka duyurmak istiyordu. Pickering ise Beyaz Saray'n NASA'y sv hidrojen meselesini gizli tutmaya zorlamasn istemiti." "Niye,?" Gereinden fazla srr a klamaya niyeti olmayan Rachel, "nemli deil," dedi. Asl gerek Pickering'in, ok az kiinin bildii artan bir milli gvenlik meselesi yznden sv hidrojen baars n gizli tutmak istemesiydi. in'in Way teknolojisindeki ilerleyii. inliler, muhtemelen ou ABD dmanlarndan oluan zengin mterilere kiralamay dndkleri lmcl bir "kiralk" frlatma rampas gelitiriyorlard. ABD gvenliine olas etkileri korkuntu. Bereket versin ki UKO, in'in frlatma rampalar iin itici yakt modeli aradn biliyordu ve Pickering NASA'nn s v hidrojen yakt ndan onlar haberdar etmek iin bir neden gremiyordu. Tedirgin grnen Tolland, "Yani" dedi. "NASA'nn saf hidrojenle alp, temiz yakan bir itki sistemine sahip olduunu sylyorsun." Rachel ban sallad. "Rakamlar bilmiyorum ama bu motorlarn egzoz ss daha nce gelitirilen her eyden yedi kat daha scak. NASA'dan her trden yeni jikle malzemesi gelitirmesini istiyorlar." Durdu. "Bu sv hidrojen motorlardan birinin arkasna yerletirilen byke bir ta, emsali 342 grlmemi bir syla kan hidrojen zengini egzoz ateiyle yanacaktr, fzyon kabuk elde edersiniz." Corky, "Ah yapma imdi!" dedi. "Sahte gktana geri mi dndk?" Tolland birden meraklanma benziyordu. "Aslnda bu fikir fena saylmaz.. Bu durum, kalk srasnda frlatma rampasndaki uzay mekiinin alt na kaya paras yerletirmeye benziyor." Corky, "Tanrm beni kurt ar," diye mrldand. "Salaklarla ay n uaktay m." Tolland, "Corky," dedi. "Varsaymda bulunursak, egzozlarn alt na sktirilen bir ta, atmosferden den tala ayn yank zellikleri tay acak yle deil mi? Ayn ynde izikler ve ayn ters ak ergimi maddeler elde edersin." Corky homurdand. "Sanrm." "Ve Rachel'n temiz yanan hidrojen yakt geride hi kimyasal atk brakmaz. Sadece hidrojen. Fzyon kabukta fazla miktarda hidrojen iyonlar." Corky gzlerini devirdi. "Bak, bu GDM motorlarndan biri varsa ve sv hidrojenle al yorsa, sanrm bahsettiin ey mmkn. Ama son derece zorlama." Tolland, "Neden?" diye sordu. Ilem olduka basit grnyor." Rachel ban sallad. "Tek ihtiyacn olan ey 190 milyon ya nda fosillemi bir ta. Sv hidrojen motorunun egzoz ateinde yak ve buzun altna gm. Hemen gkta olsun." Corky, "Bir turisti belki kandrrsn ama bir NASA bilim adamn asla" diye patlad. "Gkkumlarn h l aklayamadnz!" Rachel, Corky'nin gkkumlarnn oluumunu aklamasn hatrlamay a alt. "Gkkumlarnn uzaydaki hzl snma ve souma olaylarnn sonucunda olutuunu sylemitin, yle deil mi?"

Corky iini ekti. "Gkkumlar, bir ta uzayda donup aniden ksmi erime aamasnda a r sennca oluurlar -1550 derece civarnda. Sonra 343 tan yeniden soumas gerekir, ok abuk, gkkumlarnn iindeki cepleri bylece katla r." Tolland, arkadan inceledi. We bu ilem yeryz nde gerekleemez mi?" Corky, "mkn yok," dedi. "Bu gezegende bylesi hzl deiimlere sebep olacak s farkllklar yok. Burda nkleer s ve uz ayn mutlak sfrndan(-273) bahsediyoruz. Bu arlklar yeryznde yok." Rachel bunu d nd. "En azndan doal olarak." Corky, ona dnd. "Bu ne anlama geliyor?" Rachel, "Neden s tma ve soutma burda, yery znde gereklemi olmasn?" ive sordu, "Ta sv hidrojen motorla yaklp, sonra hzla kriyojenik donduruc uda soutulmu olabilir." Corky bakak almt. "Yapay gkkumlar m?" "Bir fikir." Elindeki gkta rneini gsteren Corky, "Sama bir fikir," diye kar lk verdi. "Unuttun galiba. Bu gkkumlarnn 190 milyon ylla tarihlendirildii ink ar edilemez." Artk stnlk taslayan bir sesle konuuyordu. "Bir eyi ok iyi biliyorum Bayan Sexton. 190 milyon yl nce kimse hidrojen motorlarla kriyojenik soutucular kullanmyordu." Tolland, gkkumu veya deil, ispatlar ryor, diye dnd. Rachel'n fzyon kabukla ilgili son iddialaryla hayli tedirgin bir halde, dakikalardr sessizliini koruyordu. Hipotezi sersemlet ecek kadar cretkr olmasna ramen, yeni kaplar am ve Tolland' farkl ynde dnmeye sevk etmiti. Fzyon kabuk aklanabiliyorsa... bu baka hangi ihtimalleri beraber getirir? Yannda oturan Rachel, "Konumuyors un," dedi. Tolland gz ucuyla ona bakt. Uan lo nda bir an iin, Rachel'in g zlerindeki yumuaklkta Celia'y grd. Hatralarndan syrlarak bitkinlikle iini ekti. "Ah, ben dnyordum..." Glmsedi. "Gktalarn m?" "Baka?" "Geriye ne kaldn bulmak iin tm verilerin stnden mi geiyorsun." "Onun gibi bir ey." "Fikrin var m?" "Saylmaz. Buzun altndaki o yerletirme boluunu kefetmekle ne kadar verinin pe gittiini dnmek canm sky or." Rachel, "Hiyerarik ispatlar, iskambil kdndan ev gibidir," dedi. "Ilk n ermeyi ekip aldnda, her ey sallanr. Gktann bulunduu yer ilk nermeydi." "Bence de. "Milne'e ilk geldiimde, mdr bana gktann el dememi yz yllk bir buz un iinde bulunduunu ve blgede rastlanan tm talardan daha youn olduunu sylemiti. Tm bunlar tan uzaydan geldinn ispat olarak kabul ettim," "Sen ve bizler." "Orta seviyedeki nikel ierii, ikna edici olmasna ramen, grne gre balayc deil." Yanlarnda oturup, onlar dinledii anla lan Corky, "Ama yakn," "Ama tam deil." Corky isteksizce ban sallayarak kabul etti. Tolland, "Ve," dedi. "Bu daha nce hi grlmemi uzay bcekleri, hayret verecek kadar tuhaf olmas na karn, gerekte ok eski derin deniz kabuklular alabilirler." Rachel ban sallad. We imdi de fzyon kabuk..." 345 Corky'ye bir bak frlatan Tolland, "Bunu sylemekten nefret ediyorum ama elimizde olumludan ok olumsuz ispat var gibi hissetmeye balyorum," dedi. Corky, "Bilimin nsezilerle ilgisi yoktur," dedi. "Kantlarla ilgillidir. Bu tataki gkkumlar muhakkak ki meteorik. Karlatmz her eyin son derece rahatszlk verici olduu konusunda size katlyorum ama bu gkkumlarn grmezden gelemeyiz. Lehteki ispatlar kati ama aleyhteki ispatlar tesadfi." Rachel yzn buruturdu. "Peki bu bizi nerey e gtrr?" Corky, "Hibir yere," dedi. "Gkkumlar, elimizde bir gkta olduunu kantlyor. Tek soru, birinin onu neden buzun alt na yerletirdii." Tolland, arkadann yrtt manta inanmak istedi ama bir eyler yanl geliyordu. Corky, "Sen ikna olmua benzemiyorsun Mike," dedi.

Tolland, arkadana akn bir ifadeyle bakarak iini ekti. "Bilmiyorum. te iki fena deildi Corky. Ama imdi te bire indik. Bir eyleri atlyormuuz gibime geliyor." 90 Gznn nne Amerik an hapishane hcresini getirince ii rperen Chris Harper, yakalandm, diye dnd. Senatr Sexton YGS yazlm hakknda yalan sylediimi biliyor. YGS blm mdr, Gabrielle Ashe'i yeniden ofsine gtrp kapy kapatrken, NASA mdrne duyduu nefretin bir anda arttn hissetti. Harper bu akam, mdrn yalanlarnn nereye kadar uzadn grmt. Harper', YGS yazlmnn dzeltildii yalann sylemeye mecbur ederek, onun korkakla kaplp takmdan kmaya karar verme ihtimaline kar kendini garantiye almt. 346 Harper, zimmete geirme kantlar, diye dnd. antaj. ok sinsi. Hereyin tesinde, Amerikan uz ay tarihindeki en byk an glgelemeye alan bir kasa hrsz na kim inanrd? Harper, NASA mdrnn Amerikan uz ay dairesini korumak iin neler yapabileceine zaten ahit olmutu ve imdi fosil ieren gktann duyurulmasyla menfaatleri zirveye vurmutu. Harper birka saniye boyunca, zerinde YGS uydusunun kk bir modeli -yansma kalkanlarnn arkasnda pek ok anten ve lens bulunan silindirik prizma - duran geni masann etrafnda adm att. Gabrielle durmutu, siyah gzleriyle izliyor, bekliyordu. Harper'n mide bulants ona o mehur basn konferansnda kendini nasl hissettiini hatrlatt. O gece kt bir gsteri sergilemi ve herkes bu konuda onu sorguya ekmiti. Tekrar yalan sylemek, o gece hasta olduunu ve kendinde olmadn sylemek zorunda kalmt. I arkadalaryla basin cans z performansn nemsemeyip bir sre sonra unutmutu. imdi yalan bir kez daha peine dmt. Gabrielle Ashe'in ifadesi yumuamt. "Bay Harper, mdr dman edinmiken gl bir mttefike ihtiyacnz olacak. Bu noktada Senatr Sexton, sizin tek dostunuz olabilir. YGS yazlm yalanyla balayalm. Bana neler olduunu anlat n." Harper iini ekti. Gerei aklama vaktinin geldiini biliyordu. "Gerei ilk bata sylemeliydim! "YGS baaryla frlatlmt," diye balad. "Uydu, planland gibi kutupsal yrngeye mkemmel biimde oturdu." Gabrielle Ashe s klm gibiydi. Tm bunlar bildii belli oluyordu. "Devam e din." "Sknt lar bunun ardndan balad. Buzdak younluk anomalilerini arat rmaya balamak istediimizde, uydudaki anomali yazlm almad." "Ha... hah." Harper imdi daha hzl konuuyordu. "Yazlmn, hzla binlerce dnm veri alann inc elemesi ve normal younluk aral dnda kalan ks mlarn bulmas gerekiyordu. Yazlm ilk bata buzdaki yumuak noktalar -kresel snma indikatrleri- aryordu ama baka younluk aykrlklarna rastlarsa, bunlar da iaretleyecekti. Plan, YGS'nin birka haftada Kuzey Kutup Dairesi'ni taramas ve kresel snmay lmekte kullanabileceimiz anomalileri belirlemesiydi." Gabrielle, "Ama yazlm almaynca YGS ie yaramad," dedi. "Kusurlu noktalar tespit etmek iin NASA'nn Kuzey Kutbu'ndan alnan grntleri santim santim elde incelemesi gerekti." Programlama hatasn adeta bir kez daha yaayan Harper ban sallad. "On yllar alacakt. Felaket bir durumdu. Benim programmdaki hata yznden YGS deerini yitirmiti. Yaklaan seimler ve SenatrSexton'n NASA'y bunca eletirmesi..." ini ekti. "Hatanz NASA ve Bakan iin bir felaket oldu." "Daha kt bir zamanda olamazd. Mdrn beynine kan srad. Bir sonra frlatlan mekikle sorunu gidereceim konusunda ona sz verdim. YGS yazlm sistemini barndran ipi deitirmekten ibaretti. ok geti. Bana sresiz ev izni verdi, ama aslna bakarsan kovulmutum. Iki ay nc eydi." "Ama yine de iki haft a nce televizyonda bir iyiletirme yaptnz duyurdunuz." Harper kendini koy vermiti. "Korkun bir hata. O gn mdr telefon etti. Bir gelime olduunu, kendimi affettirebileceimi syledi. Derhal ofise gelip onunla grtm. Bir basin konferans dzenleyip herkese YGS yazlmn altrmann yolunu bulduumu ve birka haftay a kadar veri almay a balayacamz syl ememi istedi. Bunu bana sonra a klayacakt." "Ve siz de kabul ettiniz." 348 "Hayr reddettim! Ama bir saat sonra mdr ofisime geri geldi; yannda Bey az Saray badanmanyla birlikte!"

"Ne!" Gabrielle buna olduka armt. "Marjorie Tench mi?" Ban sallayan Harper, korkun bir yarat k, diye dnd. "O ve mdrle beni kar larna alp yaptm hatann nerdeyse NASA 'yla Bakan' tam bir ykmn eiine getirdiini sylediler. Bayan Tench, bana, senatrn NASA'y zelletirme planlarndan bahsetti. Ba kan ve uzay dairesinin dt durumu dzeltmemin boynumun borcu olduunu, sonra da bana bunu nasl yapacam anlatt." Gabrielle ne doru eildi. "Devam edin." Marjorie Tench, bana, Beyaz Saray 'n elinde, Milne Buzul Katman'na gml dev bir gkta bulunduuna dair jeolojik kantlar olduunu anlatt. imdiye dek rastlananlarn en by. Bu by klkte bir gkta NASA iin byk bir bulu olacakt." Gabrielle afallam gibiydi. "Bir saniye, yani YGS kefetmeden nce birisinin gktan zaten bildiini mi sylyorsunuz?" "Evet,YGS'nin keifle hibir ilgisi yok. Mdr, gktann varln biliyordu. Bana koordinatlar verdi v YGS'yi buz katmanna evirerek,kefi YGS yapm gibi gstermemi istedi." "aka yapyorsunuz." "Aldatmacaya ort ak olmam istediklerinde benim verdiim tepki de bu oldu. Gkta nn orda olduunu masl rendiklerini bana sylemeyi reddettiler. Bayan Tench bunun nemli olmad ve YGS fiyaskomu telafi etmemin en iyi yolunun bu olduu konusunda srar etti. YGS uydusu gktann yerini te spit etmi gibi yaparsam, NASA, YGS'yi ok gerekli bir NASA baars olarak gsterebilecek ve seimlerden nce Bakan'a destek olacakt." Gabrielle'in dili tutulmutu. "Ve elbette, YGS anomali tespit yazlmnn iler durumda olduunu duyurmadan, YGS'nin bir gkta bulduunu iddia edemezdiniz." 349 Harper ba n sallad. "Bu yzden basin konferans bir yaland. Bunu yapmaya mecbur brak ldm. Tench ve mdr ok acmasz dlar. Herkesi hayal krklna uratacam sylediler. Bakan YGS Projesi'ne fon salamt, NASA bu i iin yllar harcamt ve ben bir programlama hatas yla her eyi berbat etmitim." "Bylece yardm etmeyi kabul ettiniz." "Baka seeneim yoktu. Bunu yapmasaydm kariyerim sona erecekti. Ve iin gerei u ki, yazlm yzme gzme bul atrmasaydm, YGS o gktan bulabilecekti. Bu yzden kk bir yalan gibime geldi. Birka ay sonra uzay mekii frlatldnda yaz lm zaten dzeltilecekti, ben sadece bunu biraz daha erken duyurmu oluyorum, diye dndm." Gabrielle hafife slk ald. "Meteorik frsattan yararlanmak iin kk bir yalan." Harper bundan bahsederken midesi bulanyordu. "Bylece... yaptm. Mdrn emirlerine uyarak bir basin konferans dzenleyip anomali tespit yazlmn altrmay baardm duyurdum. Birka gn be kledikten sonra YGS 'yi mdrn verdii koordinatlara evirdim. Sonra, komuta zincirine uygun olarak YGS direktrn aradm ve YGS'nin Milne Buzul Katman'nda kat bir younluk anomalisi tespit ettiini syledim. Ona koordinatlar verip anomalinin gkta olabilecek kadar youn grndn syledim. Heyecana kaplan NASA baz nveler kartmak iin Milne'e kk bir ekip gnderdi. Operasyon bundan sonra ok gizli yrtld." "O zaman, bu akama kadar gktanda fosler bulunduunu bilmiyordunuz ?" "Burdaki kimse bilmiyordu. Hepimiz ok olduk. imdi herkes dnya d biyolojik yaam kantlar bulduum iin bana kahraman diyor ve ben ne diyec eimi bilemiyorum." Harper' siyah gzleriyle inceley en Gabrielle bir sre sessiz kald. "Ama buzdaki gktan YGS tespit etmediyse, mdr orda olduunu nerden biliyordu?" 350 "Onu baka biri buldu." "Baka biri mi? Kim?" Harper iini ekti. "Charles Brophy adl Kanadal bir jeolog; Ellesmere Adas 'ndaki bir aratrmac. Buzdaki dev gktan tesadfen kefettii srada, Milne Buzul Katman'nda jeolojik buz sondalamas yapyormu. Telsizle bildirdi ve NASA telsiz konumasn yakalad." Gabrielle bakakalm t. "Peki ama bu Kanadal,,kefin but n kayman NASA'nn yemesine ses kartmy or mu?" Ii rperen Harper, "Hayr," dedi. "Anlalac a zere, ld." 91 Michael Tolland gzlerini kapat p, G4 uak motorunun vnlamas n dinledi. Washington'a varana dek, gktan daha fazla dnmemey e karar vermiti. Corky'ye gre gkkumlar kesin kantt; Milne Buzul Katman'ndaki ta ancak bir gkta olabilirdi. Rachel yere indiklerinde William Pickering'e verecek kesin

bir cevabnn olmasn diliyordu ama fikir denemeleri gkkumlar yznden kmaz a girmiti. Ispatlar ne kadar phheli grnrs e grnsn, gkta gerek gibi grnyordu. yle olsun. Rachel okyanusta yaad travma yznden sars lmti, yine de Tolland, onun kendini abuk toparlay na hayran kalmt . imdi Rachel tm dikkatini elindeki meseleye vermiti. Gktanin maskesini drecek veya doruluunu kantlayacak bir y ol bulmak ve onlar kimin ldrmeye altn belirlemek. Rachel yolculuun ounu, Tolland'n yanndaki koltukta geirmiti. Yorucu artlara ramen Rachel'la konumay elenceli buluyordu. Birka dakika nce Rachel tuvalete gidince, Tolland, onun yannd a oturmasn zlediine amt. Bir kadnn varln zlemeyeli ne kadar olduunu dnd; Celia'dan baka bir kadn. 351 "Bay Tolland" Tolland ba n kaldrp bakt. Pilot ban kabinden ieri uzatmt. "Geminizin telefon kapsama alanna girdiimizde size bildirmemizi istemitiniz. Isterseniz balant kurabilirim." "Teekkrler." Tolland koridora kt. Tolland, pilot kabinnden mrettebat n arad. Bir iki gn daha gelmeyec einden onlar haberdar etmek istiyordu. Elbette nas l bir derdin iinde oldu unu onlara anlatmaya niyeti yoktu. Telefon birka kez ald. Geminin SHINCOM 2100 haberleme sisteminin telefona cevap vermesi Tolland' artmt. Her zamanki profesyonel kar lama mesaj deil, Tolland'n ekibinden grltc biri cevap veriyordu, geminin soytars. Ses, "Haya, haya, buras Goya," dedi. "zgnz, u anda kimse burda deil, hepimiz ok byk bitler tarafndan karldk ! Dorusu, Mike'in byk gecesini kutlamak iin kyya ktk. Tanrm, ok gururluyuz! isminizi ve numaranz brakabilirsiniz, belki yarn ay ldmz zaman arayabiliriz. Ciao! E T'ye gidiyoruz!" Mrettebatn imdiden zleyen Tolland gld. Basin konferansn seyrettikleri anlalyordu. Kyya kmalarna memnun olmutu; Bakan aradnda onlar aniden brakmt ve deniz de ok uygunsuz bir yerde duruyorlard. Mesajda herkesin ky ya ktn syledii halde Tolland gemiyi yalnz brakmayacaklarn dnyordu, zellikle de u anda demirli bulunduu gl akntlarn getii yerde. Tolland, kendisine braktklar dahili sesli mesajlar dinlemek iin saysal ifreyi girdi. Sadece bir kez bipledi. Bir mesaj. Ayn yaygarac mrettebatn sesiydi. 352 "Selam Mike, ne gsteriydi ama! Bunu dinliyorsan, herhalde u anda haval Beyaz Saray partilerinden birinde mesajlarn dinleyip, bizim hangi cehennemde olduumuzu merak ediyorsundur. Gemiyi terk ettiimiz iin zgnm dostum, ama bu yle basit bir kutlama gecesi deildi. Merak etme ok iyi demirledik ve verandann n ak brakt k. Iten ie korsanlar kars n da, NBC sana u yeni tekneyi alsn istiyoruz! aka yapyorum! Meraklanma, Xavia gemide kalp kaleyi korumay kabul etti. Bir avu sarho balkyla parti yapmaktansa, yalnz kalmay tercih ettiini syledi. Buna inanabiliyor musun?" Birinin gemide kaldn duyunca ii rahatlayan Tolland kendi kendine gld. Xavia mesuliyet sahibi biriydi, partilere gre biri deildi. Sayg duyulan bir deniz jeologu olan Xavia, aklna geleni sylemekle tannyordu. Mesaj, "Her neyse Mike," diye devam etti. "Bu gece inan lmaz d. Bilim adam olmakla gurur duyuyors undur, ha? Herkes bunun NASA iin ne kadar iyi olduundan bahsediyor. NASA'y bo ver. Bu bizim iin ok daha iyi oldu! Amazing Seas izlenme oran bu akam birka milyon puan yukar frlamtr. Sen bir yldzsn adamm. Ger ek bir yldz. Tebrikler. Mkemmel i kardn." Hattan ks k konuma sesleri geldi. Sonra ses tekrar duyuldu. "Ah, evet, Xavia'dan bahsetmiken, sana bir eletiride bulunmak istiyor. Veriyorum." Makinede Xavia'nn tiz sesi duyuldu. "Mike, ben Xavia, sen bir ilahsn. Ve seni ok sevdiim iin bu Nuh tufanndan kalma enkazna dadlk yapmay kabul ediyorum. Her neyse, gemiye bebek bakcl yapmann yan s ra, mrettebat benden gemi kalta olarak, senin ukala bir herife dnmemen iin tm gcm kullanmam istedi, ki sanrm bu akamdan sonra biraz zor olacana inanyorum, ama belgeselinde bir gaf yaptn ilk syleyen ben olmak istedim. 353 E vet, beni duydun. Ender rastlanan bir Michael Tolland hyarl. Merak etme, dnyada bunu fark edecek k'i vardr, hepsi de espri anlay olmayan, fil hafzal deniz jeologlar. Benim gibi. Ama biz jeologlar iin ne derler bilirsin: her zaman kusur ararlar!" Gld. "Her neyse, nemli deil, gkta petrolojisiyle ilgili

ufak bir nokta. Geceni berbat etmek iin sylyorum. Bununla ilgili bir iki telefon gelebilir, o yzden aslnda hepimizin yle olduunu bildii bir moron gibi cevap vermemen iin seni nceden bilgilendireyim." Tekrar gld. "Her neyse, pek parti merakls olmadm iin gemide kalyorum. Zahmet edip de beni arama; makineye balamak zorundaym, nk btn akam boyunca lanet olas gazeteciler arayp durdu. Sp batrmana ramen, bu akam gerek bir y ldzdn. Her neyse, geri geldiinde sana bununla ilgili aklama yaparm. Ciao." Hatta ses kesildi. Michael Tolland kalarn att. Belgeselimdeki bir hata m? Rachel Sexton G4'n tuvaletinde durmu, aynada kendine bak yordu. Solgun grndn dnd ve sandndan daha hastalkl. Bu akam yaad korku ondan ok ey alp gtrmt. Titremesinin gemesine veya bir okyanus kysna gitmesine daha ne kadar kaldn d nd. U.S.S. Charlotte beresini karp salarn at. Daha iyi, diye dnd, imdi biraz daha kendi gibi hissediyordu. Kendi gzlerinin iine bakan Rachel, derin bir bitkinlik hissetti. Ama ardnda zm grebiliyordu. Bunun annesinden kaldn biliyordu. Kimse sana ne yapacan ve yapamayacan sylemez. Rachel, annesinin bu akam olanlar grp grmediini merak etti. Birileri beni ldrmeye alt anne. Birileri hepimizi ldrmeye alt... Rachel'n zihninden, son birk a saattir olduu gibi yine isimler geti. 354 Lawrence Ekstrom... Marjorie Tench... Bakan Zach Herney. Hepsinin de birer nedeni vard. Ve daha da korkuncu, hepsinin bunu yapma imkan. Rachel kendi kendine, Bakan iin iinde deil, dedi. Babasndan daha ok sayg duyduu Bakan'n bu esrarl olayda masum bir izleyici olrnas umudunu gdyordu. Hl hibir ey bilmiyoruz. Kim olduunu... eerleri... ve nedenini. William Pickering iin cevaplar bulmak istiyordu ama u ana kadar tek yapabildii daha fazla soru retmekti. Rachel tuvaletten ktnda, Michael Tolland' koltuunda gremeyince ard. Corky yan tarafta ekerleme yapy ordu. Rachel etrafna bak nrken, Michael, pilot kabininden kt. Gzleri endieyle bymt. Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. Telefon mesajn ona anlat rken Tolland'n sesi skknd. Belgeselde birhata m ? Rachel, Tolland'n ar tepki gsterdiini d nd. "Belki de bir ey deildir. Hatann ne olduunu tam manas yla sylemedi mi?" "Gkta petrolojisiyle ilgili bir eymi." "Kaya yaps m?" "Evet. Hatay sadece birka jeolog fark edebilirmi. Kulaa yle geliyor ki, yaptm hata her neyse, gktann yaps yla ilgili." Hzla derin bir nefes alan Rachel imdi anlyordu. "Gkkumlar m?" "Bilmiyorum, ama ok byk tesadf olur." Rachel, ona katlyordu. Gkkumlar, NASA'nn bunun gerek bir gkta olduu iddias n destekler, geri kalan tek kantt. Corky gzlerini ovuturarak yanlarna geldi. "Neler oluyor?" Tolland, ona olanlar anlatt. Ban iki yana sallayan Corky, yzn buruturdu. "Gkkumlaryla ilgili bir sorun deildir Mike. Olamaz. Verilerin hepsi NASA'dan geldi. Benden deil. Kusursuzdu." 355 "Baka nasl bir petrolojik hata yapm ola bilirim?" "Kim bilir? Ayrca, deniz jeologlar gkkumlar hakknda ne bilir?" "Hibir fikrim yok ama ok zeki biridir." Rachel, "Bu artlarda," dedi. "Sanrm Direktr Pickering'le konumadan nce bu kadnla konumaly z." Tolland omuzlarn silkti. "Drt kere aradm. Hepsinde de telesekreter devreye girdi. Herhalde imdi su laboratuvarndadr ve hibir ey duymuyordur. Yarn sabaha kadar mesajlarm alamaz." Tolland durup saatine bakt. "Ama..." "Ama ne'?" Tolland dikkatle ona bakt. "Sence patronundan nce Xavia'yla konumamz ne kadar nemli?" Rachel, "Eer gkkumlaryla ilgili syleyecek bir eyi varsa, bence ok kritik," dedi. "Mike, u anda elimizde her trl elikili veri var. William Pickering ak cevaplar duymaya alkn biridir. Onunla

grtmzde, harek ete geebilmesi iin elle tutulur bir ey sunmak istiyorum." "O halde yolda inmemiz gerekecek." Rachel biraz ge kavramt . "Gemiye mi?" "New Jersey aklarnda. Washington'a giderken tam yolumuzun stnde. Xavia'yla konuup ne bildiini renelim. Corky'de hl bir gkta rnei var ve eer Xavia jeolojik testler yapmak isterse gemide ok iyi donanml bir laboratuvar var. Sanrm kesin cevaplar almamz bir saati gemez." Rachel i sknts nn arttn hissetti. Okyanusa bu kadar abuk geri dnmek dncesi sinirlerini bozmutu. Ihtimali aklna getirince kararn verdi ve kesin cevaplar, diye dnd. Pickering kesin cevaplar isteyecek. 356 92 Delta-Bir ayaklarnn yeniden karaya bastna seviniyordu. Aurora ua yar gte gitmesine ve dolambal bir ukyanus rotas izlemesine ramen, yolculuunu iki saatten az bir zamanda tamamlam ve Delta Gc'ne, idarecinin talep ettii fazladan cinayete hazrlanp pozisyon almalar iin olanak salanmt. imdi D.C. yaknlarndaki zel askeri havaalan pistinde Aurora'y geride brakan Delta Gc, yeni nakil arac na biniyordu. Onlar bir OH58D Kiowa Warrior helikopter bekliyordu. Delta-Bir, idareci yine en iyisini ayarlam, diye dnd. Ilk bata hafif keif helikopteri olarak tasarlanan Kiowa Warrio r, ordunun yeni nesil saldr helikopterini meydana getirecek ekilde "geniletilmi ve gelitirilmiti". Kiowa, lazer hedef iaretleme/mesafe lme cihaznn, Havadan Havaya Stinger fzeleri ve AGM-1148 Hellfire Fze sistemi gibi lazer gdml isabetli silahlara otonom iaretleme salad kzltesi termal grntleme yeteneine sahipti. Yksek sratli digital bir sinyal ilemcisi, ayn anda alt hedefe kadar farkl hedeflerin izini srebiliyordu. Kiowa'y yakndan gren ok az dman, hayatta kalp da hikayesini anlatabilmiti. Delta-Bir, Kiowa'nn pilot koltuuna oturup kemerini balarken tandk bir gllk hissine kapld. Bu arata eitim alm ve kez gizl operasyonlara umutu. Elbette daha nce hi tannm Amerikal bir yetkilinin peine dmemiti. Itiraf etmesi gerekirdi ki, Kiowa bu i iin mkemmel bir hava tat yd. Rolls Royce Allison motorlar ve ikiz yar sert pervane kanatlar "sessiz uu" yapabilmesine olanak tanyordu. Bu da balarnn stne gelene kadar karadaki hedeflerin helikopter sesini duyamayacaklar anlamna geliyordu. 357 Ayrca klarn amadan kr uu yapabilme imknna sahip olduu ve dz siyaha boyanan helikopt erin kuyruunda yanstmal saylar yazmad iin, hedefin radar olmad mddete helikopteri geirmesi mmkn deildi. Sessiz siyah helikopterler. Komplo teorisyenleri bu konuda lgnc a savlar ortay a atyorlard. Bazlar sessiz siyah helikopter saldrlarnn, Birlemi Milletler'in yetkilendirdii "Yeni Dnya Dzeni Nazileri'nin" kant olduunu iddia ediyordu. Bazlarysa helikopterlerin sessiz uzayl aralar olduklarn. Geceleri Kiowa'lar kol uuunda grenlerse, daha byk bir hava aracnn seyir klarn grdkleri yanlgsna d yorlard; dikey uu yapabilen bir uan daire. Bu da yanlt. Ama yanlsamalar ordunun houna gidiyordu. Delta -Bir yakn zaman nce gizli bir grevde, ok gizli yeni bir ABD askeri teknolojisiyle silahlandrlm Kiowa kullanmt; S&M(smoke and mirrors) isimli holografik silah. Sadomazoizm kelimesini artrmasna ramen, "yalanc eko" kelimelerini ifade ediyordu. Dman topraklar stndeki gkyzne "yanstlan" holografik grntler. Kiowa, S&M teknolojisini dman uaksavar ssnn stnde ABD uak hologramlar yanstmak iin kullanyordu. Panie kaplan uaksavar nianc lar tepelerinde dolaan hayaletlere lgnca ate ediyorlard. Cephane tkendiinde, Birleik Devletler as l kozunu gnderiyordu. Delta-Bir ile adamlar pistten havalanrken, kulaklarnda hl idarecinin szleri nlyordu. Baka bir hedefniz var. Yeni hedeflerinin kimlii dikkate alndnda, durumu fazlasyla hafife alan bir ifadeydi. Yine Delta-Bir kendine, sorgulay acak konumda olmadn hat rlatt. Takmna bir emir verilmiti ve aldklar talimatlar uygun biimde yerine getireceklerdi; bu yntem her ne kadarartc olsa da. Umarm idareci bunun doru harek et olduundan emindir. Kiowa pistten havalanrken, Delta-Bir gneybatya yneldi. FDR Ant'n daha nce iki kez grmt ama bu gece ilk defa havadan grecekti. 93

"Bu gktan aslnda Kanada'l bir jeolog mu buldu?" Gabrielle Ashe gen programc Chris Harper'a hayretle bakyordu. "Ve bu Kanada'l imdi ld m?" Harper kederle ban sallad. Gabrielle, "Ne zamandr bunu biliyorsunuz?" diye sordu. "Birka haftadr. Mdrle Marjorie Tench, beni basin konferansinda yalan sylemeye mecbur braktktan sonra szmden dnemeyeceimi biliyorlard. Gktann gerekte nasl bulunduunu bana anlatt lar." Gktan bulan KYYT deil! Tm bu bilgilerin nereye varac ana dair Gabrielle'n hibir fi kri yoktu ama bir rezalet kartaca ortadayd. Tench iin kt haber, senatr iinse iyi haber anlamna geliyordu. imdi can skkn grnen Harper, "Dediim gibi;" dedi. "Gktann asl kefedilme ekli, yakalanan bir telsiz konumas. INSP IRE denilen bir programdan haberin var m? Int eraktif NASA Uzay Fizii yonosfer radyo Deneyleri." Gabrielle bunu duyduunu hayal meyal hatrlyordu. Harper, "Esas itibariyle, Kuzey Kutbu yaknlarnda yer seslerini -huz ey klarnn plazma dalga emisyonlar, yldrm frtnalarnn geni bant vurulan, bu gibi eyler- dinleyen ok dk frekansl radyo alclar," dedi. 359 "Peki." "INSP IRE telsiz alclarndan biri, birka hafta nce Ellesmere Adas 'ndan parazitli bir yayn yakalad. Kanadal bir jeolog ok d k frekanstan yardm istiyordu." Harper durdu. "Dorusu, frekans o kadar dkt ki, NASA'nn VLF alclarndan baka kimse duymamtr, Kanadalnn uzun dalga yapt n dndk." "Anlamadm?" "Telsiz iletisini azami mesafeye ulatrmak iin mmkn olan en dk frekansta yayn yapmak. Unutmamak lazm ki ok icra bir yerdeydi, standart frekanstaki bir ileti, duyulabilecei kadar uzaa gitmeyebilir." "Mesajda ne diyordu?" "Ileti ksayd. Kanadal, Milne Buzul Katman'nda sondalama yaparken, buza gml a r youn bir anomali tespit ettiini, gkta olabileceinden phelendiini ve lmler yaparken frt naya yakalandn sylyordu. Koordinatlarn vererek, frt nadan kurtarlmasn isteyerek telsizini kapatt. NASA'nn en yakn dinleme istasyonu onu kurtarmak iin Thule'dan bir kurtarma ua gnderdi. Saatlerce aradktan sonra onu, rotasnn kilometrelerce uz andaki bir buzul yarnn dibind kza ve kpekleriyle birlikte l olarak buldular. Anlald kadaryla frtnadan kamaya alm, yolundan sapp buzul yarndan dmt." Duyduklarn d nen Gabrielle'n merak kabarmt. "Ve bylece NASA baka kimsenin bilmedii bir gktan renmi oldu." "Kesinlikle. Ve tuhaft r ki, eer yaz lmm doru alsayd, KKYT uy dusu ayn gktan tespit edebil irdi; Kanadaldan bir hafta nce." Bu rastlant Gabrielle' tereddde drmt. " yz yldr gml duran bir gkta , ayn haft a iinde iki kere mi kefedildi yani?" "Biliyorum. Biraz tuhaf, ama bilim byledir ite. Ya ktlk ekersin ya da bayram yaparsn. Konu u ki, mdr gkta nn bizim kefimiz olmas gerektiine inanyordu, yani iimi dzgn yapsaydm yle olacakt. 360 Bana Kanadal ld iin, KYYT'yi SOS mesajnda verdii koordinatlara evirirsem kimsenin fark na varmayacan syledi. Bundan sonra gktan biz kefetmiiz gibi yapacaktm ve utan verici baarszl bir nebze telafi etmi olac aktk." "Ve siz de bunu yapt nz." "Sylediim gibi, baka ansm yoktu. Uydunun baars z olmasnn sebebi bendim." Durdu. "Ama bu akam Bakan'n basin konferans n ve kefetmi gibi yapt m gktanda fosiller bulunduunu duyduumda..." "ardnz." "Daha dorus u azm ak kald." "sizce mdr KYYT bulmu gibi yapmanz istemeden nce, gktanda fosil bulunduunu biliyor muydu?" "Hi ihtimal vermiyorum. NASA oraya ilk ekibi gnderinc eye kadar gkta goml olduu yerde el demeden duruy ordu. Tahminimce, nve karmak ve X-nlarn ekmek iin oraya bir ekip gnderene kadar NASA'nn ne bulduu hakknda tam bir fikri yoktu. KYYT hakknda yalan s ylememi istediler, nk byk bir gktayla ort a karar bir baar kazanacaklarn dndler. Ama oraya vardktan sonra, aslnda ne byk bir bulu olduunun farkna vardlar."

Gabrielle heyecandan sk nefes alyordu. "Dr. Harper, NASA ile Beyaz Saray 'n sizi KYYT yazlm konusunda yalan sylemeye zorladna dair ifade verir misiniz?" "Bilmiyorum." Harper korkmua benziyordu. "Bunun NASA'ya nasl bir zarar vereceini tahmin edemiyorum... bu kefe." "Dr. Harper, nas l bulunursa bulunsun bu gktann harik a bir keif olduunu ikimiz de biliyoruz. Burdaki asl nokta, sizin Amerikan halkna yalan sylemi olmanz. KYYT'nin aslnda NASA'nn syledii ey olmadn bilmeye haklar var." "Bilmiyorum. Ben mdr nemsemiyorum ama i arkadalarm... Onlar iyi insanlar." 361 "Ve aldatldklarn bilmeye haklar var." "Peki ya u bana ynelik usulszlk sulamas ?" Kendi oyununu neredeyse unutmu olan Gabrielle, "Bunu aklnzdan kartabilirsiniz," dedi. "Senatre zimmete geirmeyle ilgili hibir ey bilmediiniz i syleyeceim. Bunun bir eit kendini garantiye alma yntemi olduu anlalyor. KYYT konusunda aznz sk tutmanz iitt mdrn hazrlad bir oyun." "Senatr beni koruyabilir mi?" "Kesinlikle. Siz yanl bir ey yapmadnz. Sadece emirlere uyuyordunuz. Ayrca az nce Kanadalyla ilgili verdiiniz bilgilerden sonra sorn usulszlk meselesini gndeme bile getireceini sanmyorum. Herhalde sadece NASA 'nn KYY T ve gktayla ilgili verdii yanl bilgiler zerine younlarz. Senatr, Kanadalyla ilgili bilgileri akladktan sonra, mdr yalanlaryla sizi lekelemeye cesaret bile edemez." Harper hl kaygl grnyordu. Seenekleri deerlendirirk en skntl bir yz ifadesiyle susmutu. Gabrielle, ona biraz zaman tand. Bu hikyenin rahatszlk verici baka bir yn daha olduunu fark etmiti. Aslnda bundan bahsetmeyecekti ama Dr. Harper'n son bir te vike ihtiyac olduunu grebiliyordu. "Sizin kpeiniz var m Dr. Harper." Ban kaldrp bakt. "Efendim?" "Sadece biraz tuhaf olduunu dndm. Kanadal jeolog koordinatlar verdikten ksa sre sonra kzak kpeklerinin buzul yarna dtklerini sylememi miydiniz?" "Frtna vard. Yollarndan sapmlard." phelendiini belli eden Gabrielle omuzlarn silkti. "yle mi... iyi." Harper, onun teredddn anlamt. "Sence ne oldu?" "Bilmiyorum. Sadece bu keifle ilgili tesadflerin says o kadar ok ki. Kanadal bir jeolog sadece NASA'nn duyabilecei frekansta gkta nn koordinatlarn veriyor. Sonra da kzak kpekleri uurumdan aa gz kapal atlyor." 362 Durdu. "NASA'nn tm zaferini, bu jeoloun lmne borlu olduunun farkndasnzdr sanrm." Harper'n yznn rengi atmt. "Yani mdr bu gkta iin cinayet mi iledi?" Gabrielle, sava politikas, ok para, diye dnd. "Ben senatrle buluaym, ondan sonra grrz. Burdan kmann bir yolu var m?" Gabrielle Ashe, beti benzi atm Chris Harper' geride brakarak, yangn merdivenlerinden NASA'nn arkasndaki bo bir sokaa kt. NASA'l yeni kutlamac lar henz brakan bir taksiyi evirdi, ofre, "Westbrooke Semti Apartmanlar," dedi. Senat r Sexton' ok mutlu bir adam yapmak zereydi. 94 Ne yapmay kabul ettiini henz anlayamayan Rachel, G4 pilot kabin giriinin hemen yannda durmu, konumalarn pilotun duymamas iin radyo telsiz kablosunu kabinden ieri uzaty ordu. Corky ile Tolland, onu seyrediyordu. D. C. yaknlarndaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne varncaya kadar radyo sessizlii konusunda UKO Direktr William Pickering ile anlam olmasna ramen, Rachel art k onun duymak isteyeceinden emin olduu bir bilgiye sahipti. Daima yannda tad gvenli cep telefonu numarasndan aramt. William Pickering telefona cevap verdiinde, sesi son derece resmiydi. "Ltfen dikkatli konu. Bu balantnn garantisini veremem." Rachel anlamt. Dier UKO sahra telefonlar gibi Pickering'in cebi de gvenli olmayan arlar tespit ettiinde ikaz ediyordu. Rachel bilinen en az gvenli haberleme arac olan radyofondan arad iin, Pickering'in telefonu onu uyarmt. 363

Bu konumann st kapal yaplmas gerekiyordu. Isim ve yer verilmeyecekti. Rachel bu gibi durumlarda kullan lan standart selamlamayla "Sesim benim kimliimdir," dedi. Balant kurduu iin direktrn sinirleneceini dnmt ama Pickering'in tepkisi olumlu gibiydi. "Evet, ben de seninle temasa gemeyi dnyordum. Yn deitirmek gerekiyor. Birilerinin sizi karlamasndan endie ediyorum." Rachel aniden korkuya kaplmt. Biri bizi gzetliyor. Pickering'in sesindeki tehlikeyi sezebiliyordu. Yn deitirmek. Tam amen farkl sebeplerden tr olsa da, Rachel'n tam da bu isteini yerine getirmek iin aradn renmek houna gidecekti. Rachel, "u gereklik meselesini tart yorduk," dedi. "Kesinn olarak dorulamann ya da reddetmenin bir yolunu bulmu olabiliriz." "Mkemmel. Gelimeler oldu, en az ndan devam etmek iin elimde ge erli deliller olur." "Bu ispatlama hemen inmemizi gerektiriyor. Iimizden biri bir labatuvara..." "Ltfen yer tanm yapma. Kendi gvenliin iin." Rachel'n bu hatta planlarn yaynlamaya niyeti yoktu. "Bizim iin GAS-AC'ye ini izni alabilir misin?" Pickering bir sre sessiz kald. Rachel, onun kelimeyi kartmay a altn sezinledi. GAS -AC, UKO'nun, Sahil Gvenlik Grup Hava Istasyonu Atlantic City iin kulland bir k saltmayd. Rac hel, direktrn bunu biliyor olmas n diledi. Sonunda, "E vet," dedi. "Bunu ayarlayabilirim. Nihai duranz buras m?" "Hayr. Ordan helikopterle aktarma istiyoruz." "Bir ara bekliyor olacak." "Teekkrler." "Daha fazlas n reninceye kadar son derece dikkatli davranmanz tavsiye ederim. Sizin pheleriniz, gl gruplar arasnda derin kayglara neden oldu." Rachel, Tench, diye d nrken, Bakan'la dorudan temasa geebilmeyi diliyordu. "u anda arabamda bahsi geen bu kadnla bulumaya gidiyorum. Tarafs z bir yerde zel bir grme talep etti. Pek ok eyi aydnla kavuturacak." Pickering, Tench'le bulumaya m gidiyor? Telefonda sylemeyi reddettiyse de, Tench'in ona syleyecei ey nemli olmalyd. Pickering, "Nihai koordinatlarnz hakknda kimseyle grmeyin. Ayrc a baka telsiz balants yok. Anlald m?" "Evet efendim. Bir saate kadar GAS-A C'de olac az." "Aktarma arac ayarlanacak. Nihai duranza vardnzda beni gvenli kanallardan arayabilirsin." Durdu. "Gvenliiniz iin gizliliin ne kadar nemli olduunu tarif edemem. Bu akam ok gl dmanlar kazandnz. Dikkatli davrann." Pickering gitmiti. Rachel balant y kapatp Corky ile Tolland'a dnerken gerildiini hissediyordu. Cevaplar bulmak iin hevesli grnen Tolland, "Istikamet deitiriyor muyuz?" diye sordu. Rachel isteksizce ban sallad. "Goya." Elindeki gkta rneine bakan Corky iini ekti. "Hl inanmyorum, NASA byle bir..." Sesi gittike azald, her geen dakika biraz daha endieli grnyordu. Rachel pilot kabinine dnerek, radyo telsizini geri verdi. n camdan, uan altndan kayp giden aynn aydnlatt bulutlara bakarken, Tolland'n gemisinde reneceklerinden holanmayacaklar hissine kaplmt. 365 95 William Pickering, sedann Leesburg Otoyolu'nda kullanrken almadk bir yalnzlk hissetti. Saat 02.00 idi ve yol bombotu. Bu saatte araba kullanmayal yllar olmutu. Marjorie Tench'in kaba sesi hl kulaklarn trmalyordu. FDR Ant'nda bulualm. Marjorie Tench'i en son yz yze grd an hatrlamaya alt; hi ho bir tecrbe olmamt. Iki ay nceydi. Beyaz Saray 'da. Milli Gvenlik Konseyi, Kurmaylar, CIA, Bakan Herney ve NASA mdr'nn bulunduu uz un bir mee masada, Pickering'in tam kar snda ot uruy ordu. Dorudan Marjorie Tench'in gzlerinin iine bakan CIA direktr "Beyler," demiti. "Bir kez daha bu ynetimi, NASA'nin devam eden gvenlik krizine kar kmaya te vik etnek iin huzurlarnzdaym." Aklama odadaki kimseyi artmamt. NASA'nin gvenlik hat alar istihbarat camias nda bkknlk veren bir hadise haline gelmiti. Daha ki gn nce, NASA'nin yer gzlem uydularndan birinin ektii yzden fazla yksek znrl uydu fot oraf, NASA'nin veritabanndan bilgisayar korsanlar tarafndan alnmt. Kuzey Afrika'daki ABD askeri eitim karargahn gsteren fotoraflar karaborsaya km ve Ortadou'daki

dman istihbarat brolar tarafndan satin alnmt. CIA direktr endieli bir sesle, "Tm iyi niyetlere ramen NASA milli gvenlie tehdit luturmay a devam ediyor," demiti. "Ksacas, uzay dairemiz gelitirdii veri ve teknolojileri koruyacak kapasitede deil." Bakan, "Dikkatsizlik yapldn anlyorum," diye cevap vermiti. "Zarar veren szntlar. Ve bu beni derinden rahatsz ediyor." Masann karsnda oturan NASA Mdr Lawrence Ekstrom'un kat yzn iaret etmiti. 366 "Bir kez daha, NASA'nn gvenliini arttrmann yollarn aryoruz." CIA direktr, "Sayglarm sunarm," demiti. "NASA operasyonlar Birlemi Milletler istihbarat topluluu emsiye altna girmedii mddete hangi gvenlik deiiklii yaplrsa yaplsn, ksa sre sonra yetersiz kalacaktr." Bu ifade toplulukta huzursuz homurdanmalara yol amt . Herk es sonunun nerey e varacan biliyordu. CIA direktr sesini biraz daha sertletirmiti. "Bildiiniz gibi, hassas istihbarat bilgileriyle uraan tm ABD devlet tekilatlar, sk gvenlik kurallaryla denetlenirler: askeri, CIA, NSA, UKO. Bunlarn hepsi topladklar verilerle gelitirdikleri teknolojilerin saklanmas yla ilgili sk kanunlara uymak mecburiyetindeler. Sizlere bir kez daha soruyorum, neden NASA -ordunun ve istihbarat topluluunun kulland uzay, grntleme, uu, yazlm, keif ve telekom teknolojilerinin en byk ksmn reten kurum - bu gizlilik emsiyesinin d nda yer als n?" Bakan derin derin iini ekmiti. Teklif a kt. NASA'y ABD askeri istihbaratnn bir paras olacak ekilde yeniden yaplandrn. Gemite dier kurumlarda da benzer yeniden yaplandrmalar yaand halde Herney NASA 'y Pent agon, CIA, UKO veya dier askeri direktiflerin himayesi altna sokma fikrini reddediyordu. Milli Gvenlik Konseyi bu mesele zerinde gruplara ayrlmaya balamt ve ou istihbarat topluluunun tarafn tutuyordu. Lawrence Ekstrom bu toplantlarda asla mutlu grnmezdi ve bu da bir istisna deildi. CIA direktrne hain bir bak frlatmt . "Kendimi yinelemi olacam ama, NASA'nin gelitirdii teknolojiler askeri olmayan ilmi amalar iin gelitirilmitir. Eer istihbarat topluluunuz uzay teleskoplarmzdan birini evirip in'e bakmak istiyorsa, bu sizin seiminiz." CIA direktr kplere binmi gibi grnyordu. 367 Bu durum. Pickering'in gzne arp nca araya girmiti. Sakin bir sesle konumaya gayret ederek, "Larry," demiti. "NASA her yl Kongrenin nnde diz kp para dileniyor. ok az bir fonla operasyonlarnz yrtp, baarszlklarnzn bedelini dy orsunuz. Eer NASA 'y istihbarat topluluuna dahil edersek, NASA'nn bir daha Kongre'den yardm istemesine gerek kalmayacak. rtl denekten faydalanarak ok yksek seviyelerde fon alrs nz. Iki taraf da kazanm olur. NASA uygun biimde alabilecek paray temin etmi, istihbarat topluluu da NASA teknolojilerinin korunduuna ikna olmu olur." Ekstrom ban iki yana sallad. "Prensip olarak, NASA'nn bu resimde yer almasna g nlm raz olmaz; bizim milli gvenlikle hibir ilgimiz yok." CIA direktr ayaa kalkmt ki, Bakan otururken bu daha hi yaplmamt. Kimse onu durdurmamt. fkeli baklarn NASA mdrne dikmiti. "Bana bilimin milli gvenlikle hibir ilgisi olma dn dndn m sylyors un? Larry, Tanr akna bu ikisi ayn anlama gelir! Bizi gvenli klan bu lkenin bilimsel ve teknolojik stnlkleridir ve beensen de beenmesen de, NASA her geen gn bu teknolojilerin gelimesinde daha byk bir rol oynuy or. Ne yazk ki, senin kurumunun sepeti su szdryor ve gvenliinin salanmasnn bir gereklilik olduunu defalarca kantlad!" Odada kimse konumuyordu. imdi NASA mdr ay aa kalkp bak larn saldrganna dikmiti. "Demek, yirmi bin NASA bilim adamn hava geirmez askeri laboratuvarlara kilitleyip sizin iin almalarn neriyorsun? Sence, uzayn derinliklerini grmek bilim adamlarmz n kiisel arzusu olmasayd, NA SA'nn en yeni uzay teleskoplar gerekten de icat edilir miydi? NASA tek bir nedenden tr hay ret verici ataklar yapyor; alanlarmz evreni daha iyi tanmak istiyorlar. Onlar, yldzl gkyzn seyredip orda 368 gerekten neler olduunu kendilerine sorarak by yen hayalci ocuklardan oluan bir topluluk. NASA'nn icatlarn tetikleyen ey, tutku ve meraktr, askeri stnlk vaadi deil." Masadaki tansiyonu d rmey e alan Pickering, boaz n temizleyerek daha yumuak bir sesle konutu. "Larry, eminim direktr askeri uydular na etmek iin NASA bilim adamlarn ie almaktan bahsetmiyordur. NASA'nn grev tanmlamas deimeyecek. NASA her zamanki gibi ilerini grrken,

daha fazla fon ve daha fazla gvenlik elde etmi olacaksnz." Pickering, Bakan'a dnmt. "Gvenlik pahaldr. Bu odadaki herkes, NASA'daki gvenlik szntlarnn yetersiz fonlardan kaynaklandnn phesiz farknda. NASA kendi ba nn aresine bakmak gvenlik ltlerine kestirme areler bulmak ve maliyeti paylamak iin dier lkelerle ortak projeler yrtmek zorunda. Benim teklifim u, NASA daha hyk bir bte ve biraz daha ihtiyatla u anda olduu gibi stn ilmi ve sivil varlna devam etsin." Gvenlik konseyinin pek ok yesi onaylayarak balarn sallamlard. pickering'in aklamasyla hi de elenmedii anlalan Bakan Herney dorudan William Pickering'in gzlerinin iine bakarak yavaa ayaa kalkmt. "Bill, sana unu sormak istiyorum: NASA gelecek on yl iinde Mars 'a gitmeyi mit ediyor. Istihbarat topluluu, rtl denein byk bir ksmnn Mars'a yolculuk iin harcanmas hakknda nasl hissedecek; ksa vadeli hibir milli gvenlik kar olmayan bir yolculuk." "NASA istedii gibi hareket edebilecektir." Herney ak bir dille, "Yapma ya," demiti. Birden herkesin gzleri d ar frlamt . Bakan Herney, ok nadiren azn bozard. Herney, "Bakan olarak rendiim bir ey varsa," demiti."Oda, para kimin elindeyse, kumanday o alr. NASA kesesinin iplerini, kurulma amalarn paylamay an kimselerin eline vermeyi reddedi yorum. Hangi NASA misyonlarnn uy gun olduuna ordu karar verdiinde ne kad ar ilim retilebilir bilemiyorum." 369 Herney 'nin gzleri odada gezinmiti. Sonra yavaa ve kararllkla sert baklarn yeniden William Pickering'e evirmiti. "Bill." Herney iini ekmiti. "NASA'nn yabanc uzay daireleriyle ortak projeler yrtmesind en duyduun memnuniyetsizlii dar grllk olarak nitelendiriyorum. En azndan inlilerle ve Ruslarla yapc bir eyler yapan biri var. Bu gezegene bar, askeri g kullanarak gelmey ecek. Hkmetlerinin farkllna ramen bir araya gelenler bunu salayacaklar. Bana soracak olursan, NASA'nn ort ak projeleri milli gvenlii arttrmak konusunda her trl milyar dolarlk casus uydusundan ok daha iyi i gryor ve gelecek iin ok daha byk umutlar tayor." Pickering iindeki fkenin arttn hissediyordu. Bir politikac benimle byle konumay a nasl cret eder! Herney 'nin idealizmi toplant salonunda gz boyuy or ama gerek dnyada insanlar ldryordu. Marjorie Tench, Pickering'in patlamaya hazrlandn sezinlemi gibi, "Bill," diye araya girmiti. "Evladn kaybettiini biliyoruz. Bunun, senin iin kiisel bir mesele olduunun farknday z." Pickering, onun sesindeki alakgnllkten baka hibir ey duymamt. Tench, "Ama ltfen unutma ki, Beyaz Saray uzay zel sektre amamz isteyen yatrmc sel ini zapt ediyor," demiti. "Bana soracak olursan, tm hatalarna ramen, istihbarat topluluunun en byk dostu NASA. Belki de hepiniz ona dua etmelisiniz." Otoyolun banketindeki dar erit Pickering'i imdiki zamana geri dndrd. Kavaa yaklayordu. D.C. kavana girerken, yolun kenarnda kanl bir geyik ls grd. Garip bir tereddte kapld... ama srmeye devam etti. Yetimesi gereken bir randevu vard. 370 96 Franklin Delano Roosevelt Ant , lkedeki en byklerden biriydi. Bir park, elaleleri, heykelleri, ardaklar ve bir havuzu bulunan ant, FDR'nin iktidarda kald her bir dneme ayrlan drt d galeriy e blnmt. Antn bir buuk kilometre uzanda, seyir klarn karartm bir Kiowa Warrior, ehrin stnden uarak yaklayordu. D.C. gibi nemli ahsiyetler ve medya alanlaryla dolu bir ehirde, gkyzndeki helikopterler gneye uan kular kadar alldk bir eydi. Delta-Bir, "kubbe" diye bilinen eye -Beyaz Saray etrafndaki korumal hava sahas - yaklamad mddete fazla dikkat ekmeyeceini biliyordu. Burada fazla uzun kalmayacaklard. Kiowa, karanl k FDR Ant 'nn tam stne deil ama yaknna gelip yavaladnda yedi yz metre ykseklikteydi. Delta-Bir bir sre burda kalp pozisyonunu kontrol etti. Gece grl teleskobik grntleme sisteminin bana ge en, sol tarafndaki Delta -Iki'ye bakt. Video yayn, yeilimsi ant giriini gsteriyordu. Bu alan botu. imdi bekleyeceklerdi. Sessiz bir cinayet olmayacakt. Dikkat ekmeden ldrlemeyecek insanlar vard. Nas l bir yntem kullanrlarsa kullans nlar, baz yansmalar olacakt. Soruturmalar. Bu gibi durumlarda en iyi rtbas ekli grlt kartmakt. Patlamalar, alevler ve duman akla ilk olarak yabanc terrizmi getirirdi. zellikle de hedef, yksek mevkili bir yetkili oldu unda.

Delta-Bir, aada aalarla evrili antn gece gr iletisini tarad. Park alanyla giri yolu botu. Az sonra, diye dnd. Bu gizli bulumann yeri, ehrin iinde olmas na ramen bu saatte ssz d. Delta -Bir gzlerini ekrandan, kendi silahlarna evirdi. 371 Bu gece Hellfire sistemi kullanlabilirdi. Lazer gdml Hellerfire vur ve unut imkn salyordu. Frlatc , yer gzclerinden, dier hava tatlarndan veya havalanan aracn kendisinden yanst lan bir lazer noktaya tam nian alabiliyordu. Bu gece fze, bir kuleye takl nianghta bulunan lazer iaretleyicisiyle kendi kendine ynlendirilec ekti. Kiowa'nn iaretleyicisi, hedefi lazer nyla "boyadktan" sonra, Hellfire fzesi kendi ynn belirleyecekti. Hellfire, hem karadan, hem havad an ate edebildii iin, bu akam brada kesinlikle bir hava arac bulunduu yargsna varlamayacakt. Ayrca Hellfire, karaborsa silah satclar aras nda ok tutulan bir silaht, bu yzden bir terrist eylemi olduu dnlecekti. Delta-Iki, "Sedan," dedi. Delta-Bir ileti ekranna bakt. Kolay tanmlanamaz, siyah, lks bir sedan, programa uygun olarak giri yoluna yakla yordu. Bu, by hk met dairelerinin kulland tipik bir makam arabasyd. ofr, ant binas na girerken arabann farlarn kapatt. Birka daire izdikten sonra aalkl bir yerin yakinna park etti. Orta teleskobik gece grn ofr tarafndaki pencerey e evirirken, Delta-Bir ekrana bakyordu. Bir sre sonra kiinin yz grnt ye girdi. Delta-Bir hemen bir nefes ald. Orta, "Hedef doruland," dedi. Delta-Bir gec e gr ekranna bakt ve kendini krala nian alan bir tetiki gibi hissetti. Hedef doruland. Delta-Iki sol taraftaki havac lk elektronii blmne dnd ve laser iaretleyicisini altrd. Yedi yz metre aada, srcnn gremedii sedann tepesinde beliren bir k noktacna nian ald. "Hedef boyand," dedi. Delta-Bir derin bir nefes al p at e etti. Gvdenin alt ndan gelen tiz bir tslama sesinin ardndan, belirsiz bir k demeti yere doru indi. Bir saniye sonra, park yerindeki araba, gz kamatrc alevler arasnda infilak etti. Her yana eri metal paralar uutu. Yanan tekerlekler aalarn arasna doru yuvarland. 372 Helikopt eri blgeden uzaklatrmaya balayan Delta-Bir, "lm gerekleti," dedi. "Idareciyi ara." Yaklak kilometre tedeki Bakan Zach Herney, yatmaya haz rlanyordu. Sarayn kurun geirmez Lexan pencereleri iki buuk santim kalnlndayd. Herney patlamay duymamt. 97 Sahil Gvenlik Grup Hava stasyonu Atlantic City, Atlantic City Uluslararas Havaalan'ndaki William J. Hughes Federal Havaclk Ynetimi Teknik Merkezi'nin gvenli bir blmndeydi. Uan tekerlekleri, iki dev kargo binas arasndaki ssz piste keskin gcrt lar kartarak deerken, Rachel Sexton yerinde srayarak uyand. Uyuya kalm olmasna aran Rac hel, sersem bir halde saatine bakt. 02.13. Kendini gnlerdir uyuyormu gibi hissediyordu. Scak bir uak battaniyesi smsk stne rtlmt ve yanndaki Michael Tolland da uyanmaya balamt. Rachel'a yorgun bir tebessm etti. Koridordan sendeleyerek gelen Corky, onlar grnce yzn ast. "Kahretsin, siz hl orda msnz? Bu akamn kt bir rya olmasn dileyerek uyanmtm." Rachel, onun nas l hissettiini gayet iyi anlyordu. Yine denize gidiyorum. Uak durduktan sonra, Rachel ile dierleri dz piste indiler. Gkyz kapal olmasna ramen, ky havas sknt l ve lkt. Ellesmere ile kar latrldnda, New Jersey tropik al kuakta saylrd. 373 Bir ses, "Buraya," diye seslendi. Rachel ile dierleri dnp baktnda, Sahil Gvenlik'in klasik, koyu krmz HH -65 Dolphin helikopterlerinden birini grdler. Uu tulumunu giymi olan pilot, helikopt erin parlak beyaz eritli kuyruunun nnde onlara el sallyordu. Tolland, Rachel'a etkilenmi bir edayla ban sallad. "Patronun iini nasl yaptracan gayet iyi biliyor." Rachel, daha bir ey bilmiyorsun, diye dnd. Onlar karlayan pilot, helikoptere binmelerine yardmc oldu, isimlerini sormadan, ksa bir hobein ardndan uu gvenlii tedbirlerini anlatt. Pickering'in Sahil Gvenlik'e bu uuun gizli bir grev olduunu tembihledii anlalyordu. Ama Pickering'in ihtiyatl davranmasna ramen, kimlikleri sadece birka saniyeliine gizli kalabilmiti; pilot, televizyon nls Michael Tolland' grnce gzlerinin fal ta gibi

almas na engel olamamt. Rachel, Tolland'n yanna kvrlrken, gerginlik hissetmeye balamt bile. Balarnn stndeki Aerospatiale mot oru sallanarak almaya balad. Dolphin'in on iki metrelik pervaneleri gmi bir ember iinde dnyordu. Vnlama grlemeye dnt ve helikopter pistten karanlk gkyzne doru havaland. Kabinden arkasn dnen pilot, "Var yerini bana havalandktan sonra syleyeceiniz bildirildi," diye seslendi. Tolland, pilota, mevc ut konuml arnn be kilometre gneydousunda, a k denizdc bir yerin koordinatlarn verdi. Rachel ii rpererek, gemisi kydan on iki mil akta, diye dnd. Pilot, seyrsefer sistemine koordinatlar girdi. Ardndan, arkas na yaslanp motorlara hz verdi. Helik opterin burnu ne doru eildi ve gneydou ynne yatt. New Jersey sahilinin karanlk kumsallar helikopt erin alt nda kayip giderken, Rachel gzlerini aada uzanan karanlk okyanustan evirdi. 374 Tekrar suyun stnde olmann verdii endieye ramen, okyanusu kain dostu ilan eden bir adamn yannda olduu dncesiyle kendini rahatlatmaya alt. Dar gvdede sk tk yannda oturan Tolland'n omuzlar ve kalalar onunkilere deiyordu. Her ikisi de oturma eklini deitirmeye kalkmad. Pilot adeta heyecandan patlayacakm gibi, "Bunu sylememem gerektiini biliyorum," diye azndan karverdi. "Ama siz kesinlikle Michael Tolland'snz. Ve sylemem lazm, ey, gece boyunca televizyonda sizi seyrettik! Gkta Kesinlikle inanlmazd! Hay rete dm olmalsnz," Tolland sabrla ban sallad. "Nutkum tutulmutu." "Belgesel muhteemdi! Bilirsiniz, kanallar st ste yaynlayp durdular. Bu geceki nbeti pilotlardan hibiri bu greve kmak istemedi, nk hepsi televizyon seyretmeye devam etmek istediler. Ksa p ben ektim. Inanabiliyor musunuz? K sa p! Ve ite burdaym! Eer ocuklar o televizyondaki adamn gereini benim..." Rachel, "Bizi aldnz iin minnettarz," diye lafn kesti. "Ama burda bulunduumuz gereini kendiniz e saklayacanzdan emin olmak zorunday z. Burda olduurnuzu kimsenin bilmemesi gerekiyor." "Kesinlikle efendim. Aldm emirler ok ak." Pilot biraz duraksadktan sonra ifadesine nee geldi. "Hey, acaba Goya'y a gidiyor olabilir miyiz?" Tolland isteksizce ban sallad. "Evet yle." Pilot anszn, "Vay canna be!" deyiverdi. "Affedersiniz. zgnm ama onu televizyondaki programlarnzda grmtm. Ikiz tekne yle deilmi? Tuhaf grnl canavar! Daha nce hibir SWA TH tasarmna inmemitim. Bunu ilk defa sizinle yapac am hi aklma gelmezdi!" Rachel deniz e doru gitmenin arttrd huzursuzlukla adam susturdu. Tolland, ona dnd. "Sen iyi misin? Karada kalabilirdin. Bunu sana sylemitim." 375 Karada kalmalydm, diye dnen Rachel, gururunun bunu sylemesine asla izin vermeyeceini biliyordu. "Hayr teekkrler. Ben iyiyim." Tolland glmsedi. "Gzlerimi senden ay rmayacam." "Teekkrler." Rachel, onun sesindeki scakln kendini gvende hissettirmesine armt . "Sen Goya'y televizyonda grmtn, yle deil mi?" Rachel ban sallad. "O... eee... ilgin grnl bir gemi." Tolland gld. "E vet. Zamannda son derec e ilerici bir prototipti ama tasarm asla moda olamad." Geminin garip grnmn gzlerinin nne getiren Rac hel "Neden anlamyorum," dedi. "imdi NBC daha yeni bir gemi kullanmam iin bana bask yapy or. Daha... bilmiyorum gsterili, seksi bir ey. Bir iki sezon sonra beni ondan ayracaklar." Tolland bunu dnrken melank olik bir seslv konumutu. "Yepyeni bir gemi houna gitmez mi?" "Biliyorum... Goya'da ok hatram var." Rachel anlay l bir tebessm etti. "ey, annemin dedii gibi, erge hatralarndan kurtulmak zorundas n." Tolland uzun sre onun gzlerine bakt. "E vet, biliyorum." 98 Omzunun stnden Gabrielle'a bakan taksi ofr, "Kahrets in," dedi. "Galiba ilerde bir kaza olmu. Hibir yere gidemiyoruz. Bir sreliine."

Pencereden dar gz atan Gabrielle, geceyi yararak ilerleyen ambulans klarn grd. Yolun ilerisinde duran polisler, Mall'un et rafndaki trafii durdurmulard. 376 FDR Ant 'nn yaknlarndaki alevleri iaret eden ofr; "Feci bir kaza olmal," dedi. Gabrielle, titreen alevlere yzn somurt arak bakt. Sras my d imdi? KYYT ve Kanadal jeologla ilgili edindii yeni bilgilerle Senator Sexton'a ulamas gerekiyordu. NASA'nn gktan nasl bulduklaryla ilgili yalannn, Sexton'n kampanyasna yeniden hayat getirecek kadar byk bir skandal olup olmadn merak etti. Politikaclarn ou iin olmayabilir, diye dnd ama bu Sedgewick Sexton'd. Kampanyas n dierlerinin baarszlklarn mbalaa etmek zerine kurmu bir adam. Gabrielle, senatrn, rakiplerinin siyasi talihsizliklerine olumsuz ahlaki anlamlar yklemesiyle her zaman gurur duymuyordu ama ie yarad bir gerekti. Sexton'n kinayeli konuma ve aalamadaki hneri bu kk NASA yalann, tm uzay dairesine -ve dolays yla Bakan'a- bulam bir karakter sorgulamasna dntrecekti. Pencerenin d nda, FDR Ant 'ndaki alevler daha da ykseliyordu. Yaknlardaki baz aalar tutumutu ve itfaiye arabalar hortumlarn onlara yneltmiti. Arabann radyosunu aan taksi ofr, kanallarda gezinmeye balad. Iini eken Gabrielle gzlerini kapatt ve yorgunluktan tkendiini hissetti. Washington'a ilk geldiinde sonsuza dek siyasetin iinde, hatta belki bir gn Beyaz Saray 'da almay hayal etmiti. Ama u anda, hayatnn sonuna dek yetecek kadar siyasetle uratn hissediyordu. Marjorie Tenc h'le yapt dello, kendisinn ve senat rn ehvetli fotoraflar, NASA 'nn tm o yalanlar... Rady odaki bir haber spikeri, bir arabann bombalanmas ve terrizm olaslndan bahsediyordu. Gabrielle lk enin bakentine geldiinden beri ilk defa, bu ehirden gitmeliyim, diye dnd. 377 99 Idareci ok nadir bkknlk hissederdi ama bugn artk sinirleri zorluyordu. Hibir ey beklendii gibi gelimemiti; buzdaki yerletirme safnn trajik kefi, bilgiyi sir olarak saklamann zorluklar ve imdi de artan kurban listesi. Kimsenin lmesi gerekmiyordu... Kanadal hari. Plann teknik adan en zor ksmnn, en kolay halledilen ksm olmas gerekten tuhaft .,Aylar nce gerekletirilen yerletirme ilemi hi prz kartmamt. Anomali yerine konduktan sonra, Kutups al Yrngeli Younluk Tarayc s uydusunun frlatlmasn beklemekten baka yapacak i kalmamt. KYYT, Kuzey Kutup Dairesi'nde geni blgeleri taramak zere gelitirilmiti ve er ya da ge, uydudaki anomali gktan bulup, NASA'ya byk bir keif sunac akt. Ama lanet yazlm almamt . Idareci, anomali yazlmnn almadn ve seim sonrasna kadar d a dzelt lmesine imkn olmadn rendiinde, tm plan tehlikeye girmiti. KYYT olmadan gkta tespit edilemezdi. Idareci, NASA'dan birilerini gkta nn varlndan gizlice haberdar etmenin bir yolunu bulmutu. Bu zm, yerletirmenin yapld blge yaknlarndaki Kanadal bir jeoloun acil telsiz iletisi gndermesini ieriyordu. Jeoloun, belli baz sebeplerden tr derhal ldrlmesi ve lmnn kaza gibi grnmesi gerekiyordu. Masum bir jeolou helikopterden aa atmak sadece balangt. Artk orap sk gibi gidiyordu. Wailee Ming. Norah Mangor. Her ikisi de lmt. FDR Ant 'nda az nce gerekleen gz pek cinayet. Yaknda listeye Rachel Sexton, Michael Tolland ve Dr. Marlinson da eklenecekti. Iinde byyen vicdan azabn bastran idareci, baka yolu yok, diye dnd. ok daha fazlas tehlikede. 378 100 Tolland pilota seslendiinde, Sahil Gvenlik Dolphin hl Goya'nn koordinatlarndan kilometre uzaktayd ve bin metre yksekte uuyordu. "Bu helikopterde NightSight var m?" Pilot ban sallad. "Ben bir kurtarma birimiyim." Tolland da yle olacan tahmin etmiti. NightSight, Raytheon'n karanlkta gemi kazazedelerinin yerini tespit edebilen termal grntleme sistemiydi. Yzcnn bandan yaylan s, siyah okyanus stnde krmz bir benek olarak grnrd. Tolland, "Asana," dedi. Pilotun akl karma benziyordu. "Neden? Birini mi kaybettiniz?" "Hayr. Herkesin bir ey grmesini istiyorum." "Su zerinde yanan byk bir ya birikintisi olmad mddete bu ykseklikten termalde bir ey

grmeyiz." Tolland, "Sen a yeter," dedi. Tolland'a tuhaf bir bak frlattktan sonra, bir dizi saylar girerek, helikopterin altndaki termal lense nlerinde uzanan okyanusun millik ksmn aramas emrini verdi. Helikopterdeki LCD ekran a ld. Grnt belirmiti. "Lanet olsun!" Pilot ekrana bakarken hay retle kendini geri ekince helikopter nce sendeledi, sonra toparland. ne eilip grntye bakan Rachel ile Corky ayn derecede akndlar. Siyah okyanus yzeyi, yanp snen dev spirallerle aydnlanmt. Rachel deh etle Tolland'a dnd. "Kasrgaya benziyor." Tolland, "yle," dedi. "Scak aknt kasrgas. Yakla k yarm mil apnda. 379 Sahil Gvenlik pilotu hayretle kkrdad. "Byk bir tane. Arada srada bunlardan grrz ama bunu daha nce duymamt m." Tolland, "Geen haft a yzeye kt," dedi. "Herhalde en fazla birka gn daha srer." Okyanusun ortas nda dnp duran su girdabna mana veremedii anla lan Rachel, "Buna ne sebep oluyor?" diye sordu. Pilot, "Magma kubbesi," dedi. Endieli grnen Rachel, Tolland'a dnd. "Bir volkan m?" Tolland, "Hayr," dedi. "Dou Sahilleri'nde aktif volkanlar yok, ama bazen deniz tabannn alt ndan fkrp scak blgelere neden olan serseri magma ceplerine rastlarz. Scak blgeler, s lsnn tersine dnmesine neden olurlar; dipte scak su, yukarda souk su. Bu da dev spiral akntlara yol aar. Bunlara mega girdap denir. Birka hafta dndkten sonra dalrlar." Pilot, LCD ekranda yanp snen spirale bakt. "Bu hl gl gibi grnyor." Tolland'n gemisinin koordinatlarn kontrol edip, aknlk iinde omuzundan geriye bakt. "Bay Tolland, galiba tam gbeinin yaknlarna park etmisiniz." Tolland ba n sallad. "Kasrgann merkezinde ak nt lar nispeten daha yavatr. Saatte on sekiz mil. Hzla akan bir nehirde demir atmak gibi. Zincirimiz bu hafta iyi idman yapt ." Pilot," Tanrm," dedi. "Saatte on sekiz millik aknt m? Gemiden dmeyin!" Kahkaha att. Rachel glmyordu. "Mike, u mega girdaptan, magma kubbesinden, scak aknt durumundan bahsetmemitin." Elini gven telkin edici bir tavrla Rachel'n dizine koydu. "Son derece gvenli, inan bana." Rachel kalarn att. "O halde burda ektiin belges el magma kubbesi fenomeniyle ilgiliydi, yle mi?" 380 "Mega girdaplar ve sphyrna mokarran." "Bu doru. Daha nce bahsetmitin." Tolland ekingen bir edayla glmsedi. "Sphyrna mokarran scak suyu sever ve u anda, yz mil apndakilerin tm snm okyanus emberinde toplanyor." "Olaanst." Rachel sknt l bir tavrla ban sallad. "Ve Tanr akna sylesene, sphyrna mokarran nedir'?" "Denizdeki en irkin balk." "Dere pisisi mi?" Tolland kahkaha att. "eki bal kpekbal." Rachel !caskat kesilmiti. Teknenin et rafnda eki bal kpekbalklar m var?" Tolland gz krpt. "Sakin ol, tehlikeli deiller." "Tehlikeli olmasalard byle sylemezdin." Tolland kkrdad. "Sanrm hakls n." Neeyle pilota seslendi. "Hey, en son birilerini eki bal saldrs ndan kurtaral ne kadar oldu?" Pilot omuzlarn silkti. "Tanrm. Yllardr kimseyi eki bal saldrsndan kurtarmadk." Tolland, Rachel'a dnd. "Grdn m? Yllardr. Endieye gerek yok." Pilot, "Sadece geen ay," diye ekledi. "Aptal bir aletli dalg saldrya uramt..." Rachel, "Bekle biraz!" dedi. "Yllardr kimseyi kurtarmadnz sylemitiniz." Pilot, "Evet," diye karlk verdi. "Kurtarmadk. Genellikle ok ge kalyoruz. Bu namussuzlar bir anda ldryor." 381 Goya'nn titreen klar ufukta belirmiti. Yarm mil uzaktaki Tolland, mrettebat Xavia'nn akllca bir i yapp, ak brakt parlak gverte klarn grebiliyordu. klar grdnde kendini, arabasn garaja

eken yorgun bir yolcu gibi hissetti. Tm klarn a k oluuna aran Rachel, gemide sadece bir kii var dediini sanmtm," dedi. "Sen evde yalnzken klar amaz msn?" "Bir k aarm. Tm evin klarn deil." Tolland glmsedi. Rachel'n kaygs z grnmeye almasna ramen, orada bulunmaktan son derece korktuunu anlayabiliyordu. Kolunu omzuna atp, onu teselli etmek isterdi ama syleyebilec ei hibir ey yoktu. "klar gvenlik as ndan ak. Gemide alanlar varm gibi grnyor." Corky kendi kendine gld. "Korsanlardan m kork uyorsun Mike?" "Yoo. Burdaki en byk tehlike, radar nasl ok uyacan bilemeyen aptallar. arpmaya kar k endini korumann en iyi yolu, herkesin seni grmesini salamak." Corky gozlerini ks p parldayan gemiye bakt. "Grmelerini mi? Ylba arifesindeki Kurnaval Gemisi'ni andryor. Elektrik faturan NB C'nin dedii belli." Sahil Gvenlik helikopteri yavalayp aydnlk dev geminin etrafnda yan yatt ve pilot arka gvertedeki helikopter pistine yneldi. Tolland havadayken bile. geminin gvdesindeki destek elemanlarn eken kuvvetli aknt y seebiliyordu. Pruvadan demirli olan ak ntnn ortasndaki Goy a zincire vurulmu bir hay van gibi ar apaya aslyordu. Pilot glerek, "Gerek bir gzellk abidesi," dedi. 382 Tolland alayc bir yorum yaptn biliyordu. Goya irkindi. Bir televizyon eletirmenine gre "poposu irkindi". imdiye dek yaplan sadece on yedi SWA TH gemisinden biri olan Goya'nn Small -WaterplaneArea-Twin-Hull(kk-Su Hatt-Alanl Ikiz-Teknesi.) ekici olmaktan ok uzakt. Gemi, pontonlara tutturulmu drt dev destek eleman zerinde, okyanus yzeyinin met re yukarsnda yzen yatay bir plat formdan ibaretti. Gemi uzaktan bakldnda alak bir sondaj platformuna benziyordu. yakndan ise, kolonlarn stndeki bir yzen evi andryordu. Mrettebat yatakhanesi, arat rma laboratuvarlar ve kaptan kprs, tepedeki katl yapda yer alyordu. Bu grnt insana, ok katl binalar destekleyen, yzer dev bir sehpa izlenimi veriyordu. Pek de biimli olmayan hatlarna ramen Goy a'nn tasarm, deniz uana ayrlan daha az meknla, dengeyi arttryordu. Askdaki plat form daha iyi film ekimine, daha kolay laboratuvar almalarna ve bilimadamlarn daha az deniz tutmasna imkn salyordu. NB C, Tolland'a ona daha yeni bir ey almak iin bask uygulasa da, Tolland bunu reddetmiti. Artk daha iyi, hatta daha dengeli gemiler olsa da, Goya on yldr onun eviydi; Celia'nn lmnden sonra onu hayata geri dndren gemiydi. Baz geceler gvertede hl onun rzgrn getirdii sesini duyuyordu. Hayaletler kayholduunda ve ayet kaybolursa, Tolland o zaman yeni bir gemiyi dnebilirdi. Henz deil. Helikopt er sonunda Goy a'nn k gvert esine konduunda, Rachel Sexton kendini yar rahatlam hissediyordu. Iyi haber, artk okyanus stnde umuyor olmasyd. Kt haberse, stnde durduuydu. Gvertey e kp etrafna bakark en, bacaklarnn titremesine mani olmaya alt. Gverte, zellikle de stnde helikopt er varken, ok dar grnyordu. 383 Gzlerini pruvaya doru kaydran Rachel, geminin hantal ve st ste ylm yapsna bakt. Tolland yanna gelip durdu. Aknt nn grltsn bastrmak iin yksek sesle, " Biliyorum," dedi. "Televizyonda daha byk grnyor." Rachel ban sallad. "Ve daha dengeli." "Denizdek en gvenli gemilerden biridir. Inan bana." Tolland elini Rachel'n omuzuna atarak, onu gvertenin kar tarafna gtrd. Elinin verdii scaklk Rachel', syleyebilecei her eyden ok rahatlatmt. Yine de, geminin arka tarafna bakarken iddetli aknt nn gemi sanki tam yol ilerliyormu gibi ark alarndan akp gittiini grd. Bir mega girdabn stndeyiz, diye dnd. Rachel arka gvertenin n ksmnda, dev bir vinte asl duran tek kiilik, tandk bir Triton denizalt s fark etti. Triton -Y unan deniz tanrsnn ismi- kendinden nceki elik kapl Alvin'e hi benzemiyordu. Triton'n nnde yer alan yarkre eklinde akrilik kapa yznden, bir deniz altdan ok dev bir kavanoz ak varyuma benziyordu. Rachel, okyanusla arasnda akrilik bir yapraktan baka bir ey olmadan, okyanusun yzlerce metre derinlerine inmekten daha korkun bir ey dnemiyordu. Ama elbette Tolland'a gre, Triton'la yaplan yolculuun en sk nt l ksm, balang aamasy d. Goy a'nn gvertesindeki iner tip kapdan yavaa

sarktlrk en, denizden dokuz metre yukarda sarka gibi sallanmak. Gvertede ilerleyen Tolland, " Xavia su laboratuvarnda," dedi. "Burdan." Rachel ile Corky, k gvertede Tolland' takip ettiler. Telsizini kullanmamas sk skya tembihlenen Sahil Gvenlik pilotu, helikopterinde kald. Geminin k parmaklklarnda duran Tolland, "una bakn," dedi. Rachel parmaklklara tereddtle yaklat. ok yukardayd lar. Su en az dok uz metre aadayd ama buna ramen sudan ykselen sy hissedebiliyordu. 384 Aknt sesini bast ran Tolland, "Scak banyonun s sna yakn," dedi. Parmaklklarn stndeki bir anahtar kutusuna uz and. "Bunu seyredin." Bir dmeyi kaldr d. Geminin altndaki suya yaylan bir k yelpaz esi, denizi yzme havuzu gibi iten aydnlatmt. Rachel ile Corky'nin ayn anda nefesi kesilmiti. Geminin etrafndaki sular, dzinelerce hay aletimsi glgeyle doluydu. Aydnlk yzeyin hemen altnda dolaan besili karanlk ekiller ordusu akntya kar paralel yzerken, adeta tarih ncesi bir ritimle eki biimli kafalarn saa sola sallyorlard. Corky, "Tanrm, Mike," diye kekeledi. "Bunu bizimle paylatna ok memnun oldum." Rachel'n vcudu kaskat kesilmiti. Parmaklklardan uzaklamak istedi ama kprdayamy ordu. Akln bandan alan manz ara karsnda olduu yere mhlanmt. Tolland, "nanlmazlar, yle deil mi?" dedi. Eli bir kez daha Rachel'in omzunday d ve onu rahatlatyordu. "Haft alar boyunc a sudaki scak blgeleri takip edecekler. Bu ocuklar denizdeki en iyi burunlara sahiptirler; gelimi n beyin koku alma loplar. Kann kokusunu bir mil teden alrlar." Corky pheyle bak yordu. "Gelimi n beyin koku alma loplar m?" "Bana inanmyor musun?" Tolland durduklar yerin yanndaki alminyum bir dolabn iini aramaya balad. Bir sre sonra kk, l bir balk kard. "Mkemmel." Soutucudan ald bakla bal eitli yerlerinden kesti. Kan damlamaya balamt. Corky, "Mike, Tanr akna," dedi. "Bu iren." Tolland'n gemiden aa frlatt balk dokuz metre aa dt. Suya arpt anda, vahi bir kargaa iinde en alt yedi kpekbal, gmi dileriyle kanl bal kaptlar. Balk bir anda yok olmutu. 385 d patlayan Rachel dnp, baka bir bal elinde tutan Tolland'a bakt. Ayn tr. Ayn boy. Tolland, "Bu kez kan yok," dedi. Bal kesmeden suya frlatt. Balk sular sratarak denize dt ama hibir ey olmad. eki ballar fark etmemi gibiydi. Ilgi ekmeyen yem, akntya kaplp uzaklat. Onlar parmaklklardan uzaklatrp, baka tarafa gtren Tollland "Sadece koku hissiyle saldrrlar," dedi. "Dorusu burda tam bir gvenlik iinde yzebilirsiniz; tabi eer a k yaranz yoksa." Corky yanandaki dikileri gsterdi. Tolland kalarn att. "Hakls n. Sana yzmek yok." 102 Gabrielle Ashe'in taksisi hareket etmiyordu. FDR Ant yaknlarndaki tkal yolda duran Gabrielle, uzaktaki ambulanslara bakarken, ehrin stne gerekst bir sis bulutunun ktn hissetti. Rady odaki haberler imdi, patlayan arabada st dzey bir hkmet yetkilisi olabileceini sylyordu. Cep telefonunu karp senatrn numaras n evirdi. Gabrielle'in neden bu kadar geciktiini merak ediyor olmalyd. Hat meguld. Tkrdayan taksimetreye bakan Gabrielle, yzn buruturdu. Burada kalan arabalardan bazlar kaldrm kenarna kp, alternatif yollara dnyorlard. Taksici omzunun stnden arkaya bakt. "Beklemek istiyor musunuz ? Para sizin." Gabrielle daha fazla resmi aracn geldiini grd. "Hay r. Dnelim." 386 Cevaba homurdanan taksici, ok manevral garip dn gerekletirmeye balad. Araba kaldrma k p srarken, Gabrielle, Sexton' bir daha arad. Hl meguld. Geni bir daire izmi olan taksi, birka dakika sonra C Caddesi'ne doru yol alyordu. Gabrielle, nnde beliren Philip A. Hart Senat o Ofis Binas 'n grd. Aslnda niyeti doruca senatrn dairesine gitmekti ama ofis bu kadar yak nken... ofre aniden, "Kenara ek," dedi. "uraya. Te ekkrler." Eliyle iaret etti.

Araba durdu. Gabrielle taksimetredeki tutarn stne on dolar daha dedi. "On dak ka bekleyebilir misin?" Taksici nce paraya, sonra da saatine bakt. "Bir dakika fazla beklemem." Gabrielle ac eleyle koturdu. Be dakikada dnerim. Senato ofis binasnn mermer koridorlar bu saatte adeta mezarl andryordu. Gabrielle, nc kat giriine dizilen kas vetli heykellerin aras ndan geerk en tm kaslar gerilmiti. Heykellerin ta gzleri sanki onu sessiz nbetiler gibi izliyordu. Senatr Sexton'n be odal ofis sitine geldiinde, ieri girmek iin anaht ar kart n kulland. Sekreterlik girii lotu. Antreden kp, ofisine giden holde ilerledi. Ieri girince floresan klar at ve doruca dosya dolabnn yanna gitti. KYYT ile ilgili bilgiler de dahil olmak zere, NASA'nn Yer Gzlem Sistemi btesi hakknda koca bir dosyas vard. Sexton'a Harper' anlattnda, mutlak a KYYT ile ilgili bulabildii tm bilgileri isteyecekti. NASA, KYYT hakknda yalan syledi. Gabrielle dosyalar tararken, cep telefonu ald. 387 "Senatr'?" diye cevap verdi. "Hayr Gabs. Benim, Yolanda." Arkada nn sesinde allmadk bir tn vard. "Hl NASA 'da msn?" "Hayr. Ofis'teyim." "NASA'da bir ey buldun mu?" Tahmin edemezsin. Sexton'la konuana kadar Yolanda'ya bir ey syleyemeyeceini biliyordu; bilginin nasl ele alnacana dair senatrn ok zel fikirleri olacakt. "Sana bunu Sexton'la konutuktan sonra anlat rm. imdi onun evine gidiyorum." Yolanda duraksad. "Gabs, u Sexton'n kampanya finansman ve USV hakknda syledikl erini hat rlyor musun?" "Sana yanldm syledim ve..." "Uzay sanayi ile ilgili haber yapan iki muhabirimizin benz er bir hikaye stnde altn rendim." Gabrielle a rmt. "Yani?" "Bilmiyorum. Ama bu ocuklar iinde iyi ve Sexton'n Uzay Snrlar Vakf'ndan r vet aldna ikna olmu gibiler. Seni aramam gerektiini dndm. Daha nce sana bu fikrin sama olduunu sylediimi biliyorum. Kaynan Marjorie Tench olmas phe uyandrcyd ama bizim ocuklar... Bilmiyorum, senatr grmeden nce onlarla konumak isteyebilirsin." "O kadar eminlerse neden haber yapmadlar?" Gabrielle niyetinden daha savunmac bir tonda konumutu. "Ellerinde somut bir kant yok. Senatrn yapt klarn rtbas etmekte usta olduu belli." ou politikac yledir. "Ortada hikye yok Yolanda. Senat rn USV balarn itiraf ettiini sana sylemitim ama hepsi kk miktarlarda." "Sana byle sylediini biliyorum Gabs ve neyin ger ek neyin yalan olduunu bildiimi iddia etmiyorum. Sadece aramam gerektiini hissettim. 388 nk sana Marjorie Tench'e gvenmemeni sylemitim. Ama imdi senatrn para aldn dnen Tench'den baka insanlar da olduunu rendim. Hepsi bu." "Kim bu muhabirler?" Gabrielle aniden fkelendiini hissetti. "Isim veremem. Bir grme ayarlayabilirim. Akll insanlardr. Kampanya finansman kanununu bilirler..." Yolanda duraksad. "Bu ocuklar Sexton'n paraya muhta durumda olduunu dnyorlar, hatta iflas etmi durumda." Gabrielle sessiz ofis ortam nda, sulamalarnn yanksn Tench'in kaba sesinden duyabiliyordu. Katherine ldkten sonra kt yat rmlar, lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satin aldklar, kendisine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynz n cebinde metelik yoktu. Yolanda, "Bizim ocuklar bayla bayla seninle konuurlar," dedi. Gabrielle, eminim yle yuparlur, diye dnd. "Seni sonra ararm." "Sesin kzgn geliyor." "Kesinlikle sana deil Yolanda. Kesinlikle sana deil. Te ekkrler." Gabrielle telefonu kapatt. Senatr Sexton'n Westbrooke dairesinin nndeki szndalyede uyuklayan koruma, cep telefonunun sesiyle aniden uyand. Sandalyesinde dorulup, gzlerini ovuturdu ve ceketinin cebinden telefonunu

kard. "E vet?" "Owen, ben Gabrielle." Sexton'n korumas onun sesini tanmt. "Ah, merhaba." "Senatrle konumam lazm. Benim iin kaps n alar msn? Hatt megul." "Ge oldu." "Ama uyumuyor. Bundan eminim." Gabrielle'n sesi heyecanl geliyordu. "Acil durum." 389 "Yine mi?" "Ayns. Onu telefona ar Owen. Ona gerekten sormam gereken bir ey var." Koruma iini ekerek ayaa kalkt. "Tamam, tamam. Kapy alarim." Gerinip, Sexton'n kapsna doru yrmey e balad. "Ama bunu sadece daha nce ieri girmenize izin verdiime memnun olduu iin yapyorum." Kapy almak iin isteksizce yumruunu kal drd. Gabrielle, "Az nce sen ne dedin?" diye sordu. Korumann yumruu havada kalmt. "Dedim ki, senatr daha nce ieri girmenize izin verdiim iin memnun olmutu. Haklydnz. Sorun kmad." "Sen ve senatr bu konudan m bahsettiniz?" Gabrielle akn bir tonla konumutu. "Evet. Ne olmu?" "Hayr, ben sadece dndm de..." "Aslnda biraz tuhaft . Buraya geldiinizi hat rlamak senatrn birka saniyesini ald. Herhalde ierdekiler ikiyi biraz fazla kard." "Siz ikiniz ne zaman konutunuz Owen?" "Siz gittikten hemen sonra. Bir sorun mu var?" Ksa bir sessizlik. "Hayr... hayr. Hibir ey yok. Bak, imdi dndm de, senatr imdi rahatsz etmeyelim. E vden drmeye alacam, ie yaramazsa seni tekrar ararm, sen de kapsn alarsn." Koruma gzlerini devirdi. "Siz nasl isterseniz Bayan Ashe." "Teekkrler Owen. Kusura bakma." "Sorun deil." Koruma telefonu kapatt, sandalyesine geri kt ve uyudu. Ofisinde tek bana duran Gabrielle, telefonu kapatmadan birka saniye kprdamadan kald. Sext on dairesine girdiimi biliyor... ve bana bundan hi bahsetmedi. 390 Bu gecenin acayiplikleri daha da phe ekici olmaya balyordu. Gabrielle, ABC'deyken senat rle yapt telefon grmesini hatrlad. Senatrn durduk yerde, uzay irketleriyle grp para kabul ettiini itiraf etmesi Gabrielle' artmt. Drstl Gabrielle' yeniden kendi tarafna ekmiti. Hatta onu utandrmt. Ama imdi itiraf hi de o kadar soylu bir davran gibi grnmyordu, Sexton, kk meblalar, demiti. Tamamen yas al. Gabrielle'n Senatr Sexton hakkndaki tm kuruntular birden nksetti. Dardaki taksi kornaya basyordu. 103 Goya'nn kaptan kprs, ana gverteden iki kat yukardaki pleksiglas bir kpten ibaretti. Rachel'n durduu yer 360 derecelik bir karanlk okyanus manzaras na sahipti ama sinir bozucu manzaray tamamen grmezlikten gelip dikkatini elindeki ie verene kadar sadece bir kez bakt. Tolland ile Corky'yi Xavia'y bulmaya gnderdikten sonra, Pickering'le balant kurmaya haz rlanmt. Gemiye vardklarnda arayacana dair direktre sz vermiti ve Marjorie Tench'le bulutuunda neler rendiini duymak iin can atyordu. Goya'nn SHINCOM 2100 dijital haberleme sistemi, Rachel'n aina olduu bir platformdu. Grmeyi ksa tutarsa gvenli olac an biliyordu. Pickering'in zel numarasn evirdikten sonra, SHINCOM 2100'n ahizesini kulana yaptrp beklemeye balad. Ilk alta Pickering'in amasn bekliyordu. Ama telefon almaya devam etti. Alt kez. Yedi. Sekiz... 391 Rachel okyanusa giiz gezdirdi. Direktre ula amamak, denizde olmann verdii huzursuzluu arttrmaktan baka bir ey yapmyordu. Dokuz kez ald. On. Asana! Beklerken adm atmaya balad. Neler oluyordu? Pickering cep telefonunu daima yannda ta rd ve Rachel'a stne basa basa kendisini aramasn sylemiti.

Rachel on be kez aldktan sonra kapatt. Artan bir endieyle; SHINCOM'un ahizesini yeniden eline ald ve tekrar numaray evirdi. Drt kez ald. Be kez. Nerede bu adam? Sonunda telefon a ld. Rachel bir an iin rahatlad n hissetti ama ksa srd. Hatta kimse yoktu. Sadece sessizlik. "Alo'?" diye atld. "Direktr'?" hzl t krt duyuldu. Rachel, "Alo'?" dedi. Elektronik parazit sesi Rachel'n kulan sar edecekti. acyla kulandan uzaklatrd. Parazit birden durmutu. imdi yarm saniyelik aralklarla gelen titreim seslerini duyabiliyordu. Rachel'n aknl bir anda yerini farkndala brakt. Sonra da korkuya. "Lanet olsun!" Kprdeki kumandalarn yanna geri dnp, ahizeyi arparak yer brakt ve balant y kesti. Bir sre dehet iinde vaktinde kapatp kapatamadn dnrken ayakta kalakald. Goya'nn iki gverte aadaki sulaboratuvar, elektronik cihazlarla dolu uzun tezghlar ve adacklara ayrlm geni bir alma alanyd; deniz taban tarayc s , aknt analizrleri, musluk talar, davlumbazlar, bir souk hava mahzeni, bilgisayarlar, aratrma verileri iin dosya dzenleyici ve cihazlarn almas iin gerekli olan dier elektronikler. 392 Tolland ile Corky ieri girdi inde, Goya'nn gemide kalan jeologu Xavia, sesi sonuna kadar ak bir televizyonun nnde boylu boy unca uzanyordu. Arkasn bile dnmedi. Omzunun stnden "Bira paranz m bitti ocuklar?" diye seslendi. Anla lan, mrettebattan birilerinin geri geldiini d nyordu. Tolland, " Xavia," dedi "Benim Mike." Sandvicinin bir parasn mideye indiren Xavia hemen arkasn dnd. "Mike'?" diye kekelerk en, onu grdne ard belliydi. Ayaa kalkp televizyonun sesini kst ve hl azndakini ineyerek yanna geldi. "ocuklar bar gezmesinden dndler sandm. Burda ne iin var?" Xavia hrn bir havas olan tiz sesli, iman ve koyu esmer tenli bir kadnd. Tolland'n Kuz ey Kutbu'nda ektii gkta belgeselini oynatan televizyonu iaret etti. "Buzullarda fazla uzun kalamadn, yle deil mi?" Tolland, bir prz kt, diye dnd. " Xavia, eminim Corky Marlins on'u tanyorsundur." Xavia ban sallad. "eref duydum bay m." Corky ise onun elindeki sandvice bakyordu. "Gzel grnyor." Xavia, ona garipsey en bir bak frlatt. Tolland, Xavia'ya, "Mesaj n aldm," dedi. "Sunumda bir hata yaptm sylemisin. Seninle bunu Konumak istiyorum." Jeolog, ona bakp tiz bir kahkaha att. "Bu yzden mi geri dndn? Ah Mike, Tanr akna, nemli deildi. Sadece taklyordum. Herhalde NASA sana eski bilgileri verdi. Dorusu, bu yanll dnyada fark edebilecek en fazla drt deniz jeolou vardr." Tolland nefesini tutmutu. "u yanllk. Acaba gkkumlaryla bir ilgisi olabilir mi?" Xavia'nn yz hayretle ifadesiz kald. " Tanrm. Demek bu jeologlardan biri seni arad bile." 393 Tolland yklmt. Gkkumlar. nce Corky'ye sonra da deniz jeolouna bakt . " Xavia, bu gkkumlar hakknda bana anlat abilecein her eye ihtiyacm var. Yaptm hata neydi?" Ona bakan Xavia, artk son derece ciddi olduunu anlyordu. "Mike, gerekten mhim deil. Bir sre nce ticaret gazetesinde kk bir makale okumutum. Ama bu konuda neden bu kadar endielendiini anlamyorum." Tolland iini ekti. "Xavia, kulaa garip geldiini biliyorum ama bu gece ne kadar az bilsen, o kadar iyi. Senden tek istediim bize gkkumlar hakk nda bildiklerini anlatman ve sonra senden bir ta rneini bizim iin incelemeni isteyeceim." Xavia hem arm, hem de emberin d nda braklmaktan rahhatsz olmua benziyordu. "Iyi, gidip gazeteyi getireyim. Ofisimde." Sandvicini brak p kapya yneldi. Corky arkas ndan seslendi. "Bunu ben bitirebilir miyim?" Xavia hayret iinde durdu. "Benim sandvicimi bitirmek mi istiyorsun?" "ey, ben dndm de..."

"Kendi lanet sandvicini ye," diyerek Xavia kt. Tolland kkrrdayarak, laboratuvarn kar sndaki soutucuyu gsterdi. "En alt raf Corky. Sambukalarla (Anasonlu t alyan ikisi) kalamar torbalarnn aras nda." Darrdaki gvertede, Rachel kprnn dik merdivenlerinden aa inip, helikopte r pistine doru yrd. Uyuklayan Sahil Gvenlik pilotu Rachel pilot kabinine hafife vurduunda yerinde doruldu. "Bitti mi?" diye sordu. "ok hzl oldu." Rachel endi eyle ban iki yana sallad. "Hem kara, hem de hava radarn alt rabilir misin?" "Elbette. On mil yarapnda." 394 A ltfen." akn grnen pilot, birka dmeyi evirdikten sonra radar ekran aydnland. Tarayc ekranda tembel daireler iziyordu. Rachel, "Bir ey var m?" diye sordu. Pilot taraycnn birk a kez emberi tamamlamas n bekledi. Baz ayarlamalar yapp, bakt. Bir ey yoktu. "D kenarda birka kk gemi grnyor ama bizden uzaklayorlar. Yol ak. Millerce ak denizle evriliyiz." Rachel Sexton iini ekti ama tam anlam yla rahatlamamt. "Bana bir iyilik yapp, herhangi bir eyin -t ekne, hava arac , herhangi bir ey yaklatn grrsen hemen haber verir misin?" "Tabi yaparm. Her ey yolunda m?" "Evet. Sadece takip eden birileri olursa haberim olsun istiyorum," Pilot omuzlarn silkti. "Radara bakacam bayan. Herhangi bir k aksi grrsem, ilk size haber vereceim." Sulaborat uvarna giderken Rachel'n nsezileri iaret veriyordu. Ieri girdiinde, Corky ile Tolland' bir bilgisayar ek ran nnde durmu, sandvi yerken buldu. Corky tkabasa dolu az yla ona seslendi. "Neli olsun? Balk aromal tavuklu mu, balk aromal salaml m, yoksa balk aromal yumurta salatal m?" Rachel soruyu duymam gibiydi. "Mike, bu bilgiyi renip gemiden ayrlmamz ne kadar srer?" 104 Rachel ve Corky ile birlikte Xavia'nn donmesini bekleyen Tolland, sulaboratuvarnda dola yordu. Gkkumlar hakkndaki haber, Rachel'in Pickering'le balant kuramamas haberi kadar can sk cyd. 395 Direktr cevap vermedi. Ve birisi Goy a'nn yerini sapt amaya alt. Tolland herkese, "Sakin olun," dedi. "Emniyetteyiz. Sahil Gve nlik pilotu radar takip ediyor. Birisi bu tarafa ynelirse, bizi uyarmak iin fazlas yla vakti olacak." Rachel hl endieli grnmesine ramen, ona katlarak ba n sallad. Sanki canlym gibi titreip birbirine karan rengrenk bir grntnn oynad Sparc bilgisayar monitrn iaret eden Corky, "Mike, bu da ne byle?" diye sordu. Tolland, "Akustik doppler ak nt ler," dedi. "Geminin alt ndaki okyanusun aknt ve s deiimlerini gsteren kesit." Rachel sadece bakyordu. "Biz bunun stne mi demir attk?" Tolland'n, korkut ucu bir grnt olduunu kabul etmesi gerekirdi. Yzeydeki su mavimsi yeil bir girdab andryordu ama aa doru indike artan syla renkler krmz ya ve turuncuya dnyordu. Dibe yak n bir yerde, okyanus tabannn stnde kan krmzs bir siklon dnyordu. Tolland, "Mega girdap bu" dedi. Corky homurdand. "Sualt kasrgas na benziyor." "Ayn prensip. Okyanus genellikle dibe yakn yerlerde daha souk ve youndur ama burda dinamikler tersine dnm. Derin su snm ve daha hafif, bu yzden yukar ykseliyor. Bu arada yzeydeki su daha ar olduundan, boluu doldurmak iin dev bir spiral izerek aa hareket ediyor. Okyanusta kanal benzeri bu ak nt lara rastlanr. Dev anaforlar." "Deniz tabanndaki u byk tmsek ne?" Corky okyanus tabanndan ykselen kubbe eklindeki tmsei iaret etti. Girdap tam bunun stnde dnyordu. Tolland, "O tmsek, magma kubbesi," dedi. "Lavlar okyanus tabann yukar doru itiyor." 396 Corky ba n sallad. "Dev bir sivilce gibi."

"yle de denebilir." "Peki ya patlarsa?" Juan de Fuca Srt'nda 1986'da meydana gelen mega girdap olayn hatrlayan Tolland kalarn att. Bin iki yz santigrat derecedeki binlerce ton magma okyanus a pskrp, mega girdabn iddetini bir anda arttrmt. Girdap hzla yukar doru genilerken, yzey akntlar iddetlenmiti. Bundan sonra olanlar, Tolland'n bu gec e Corky ve Rachel'la paylamaya hi niyeti yoktu. Tolland, "Atlantik magmalar patlamazlar," dedi. " Tmsein stnde dnen su, yeryz kabuunu srekli olarak soutur ve kat latrr, bylece magma kaln bir ta tabakasnn altnda kalm olur. Bunun sonucunda aadaki lav sour ve spiral yok olur. Genellikle mega girdaplar tehlikeli deildir." Corky bilgisayarn yannda duran eski psk bir dergiyi iaret etti. "Yani Scientific American uydurma haberler yaynlyor diyorsun, ha?" Kapa gren Tolland geriye doru s rad. Grne baklrsa birisi Goya'nn eski bilimsel dergiler arivinden Scientific American ubat 1999 saysn kartmt. Kapaa bir ressamn, muazzam bir okyanus hortumundaa kontrolden karak dnen dev bir tank er betimlemesi bas lmt. Balkta yle yazyordu: MEGA GRDAPLAR DERINLERDE N GELE N KORK UN KA TILLE R MI? Tolland buna gld. "Hi ilgisi yok. Bu makalede deprem kuandaki mega girdaplardan bahsediliyor. Birka yl nce, kaybolan gemileri aklay an popler bir Bermuda eytan geni hipoteziydi. Teknik konumak gerekirse, okyanus tabannda bir tr felak et getirici jeolojik durum varsa, ki bu civard a duyulmad, o zaman kubbe yrtlabilir ve anafor byyp... ey, bilirsiniz..." "Corky, "Hayr, bilmiyoruz," dedi. 397 Tolland omuzlarn silkti. "Yzeye ykselir." "Harika. Bizi gemiye getirdiine bilsen ne kadar memnunuz." Xavia elinde baz ktlarla ieri girdi. "Hayranlkla mega girdab m seyrediyorsunuz?" Corky alayc bir sesle, "Ah evet," dedi. "Mike bize u kk tmsek patlarsa, hepimizin byk bir kanal iinde nasl dneceini anlaty ordu." "Kanal m?" Xavia souk bir kahkaha att. "Daha ok dnyann en byk sifonuna ekilmi gibi oluruz." Darda, Goya'nn gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopt er pilot u EMS radar ekrann dikkatle izliyordu. Bir kurtarma pilotu olarak, insanlarn gzlerindeki korkuyu iyi tanyordu: Rachel Sexton, ondan Goya'ya gelebilecek davetsiz misafirleri gzlemesini isterken kesinlikle korkuyordu. Nasl misafirler bekliyor acaba, diye dnd. Pilotun tek grebildi i, denizde ve havada on mil yarapnda normalin dnda hibir ey olmadyd. Sekiz mil uzakta bir balk teeknesi vard. Radar alannn d kenarna arada srada giren bir hava arac, bilinmeyen bir yne doru tekrar gzden kayboluyordu. Geminin etrafnda harek et eden okyanusa bakan pilot iini ekti. Farkl bir his veriyordu; demir atm gibi deil de, tam yol ilerliyormu gibi. Gzlerini yeniden radar ekranna evirip seyretti. Dikkatle. 105 Tolland, Xavia'y Rachel ile tantrd. Gemi jeolou, sulaboratuvarndaki sekin dostlar karsnda arm gibi grnyordu. Bunun yan sra, Rachel'n testleri bir an nce yapp, gemiden ayrlmaktaki sabrszl Xavia'nn sinirlerini bozuyordu. 398 Tolland, ona, acele etme Xavia, demiti. Her eyi renmemiz lazm. Xavia imdi sert bir sesle konuuyordu. "Belgeselinde Mike, tataki bu kk metalik ieriin sadece uzayda oluabileceini syledin." Tolland dehete kaplmaya balamt bile. Gkkumlar sadece uzayda oluur. NASA bana byle sylemiti. Katlar yukar kaldran Xavia, "Ama bu notlara gre," dedi. "Bu tamamiyle doru deil." Corky fkeyle parlad. "Elbette doru!" Xavia, Corky'ye sert bir bak frlat p elindeki ktlar sallad. "Geen yl, Drew niversitesi'nden Lee Pollock isimli gen bir jeolog, Mariana ukuru'nda derin su kabuk rneklemesinde yeni nesil bir deniz robotu kullanrken, daha nce hi grmedii jeolojik bir zellik barndran bir ta kartt. Bu zellik grn bakmndan gkkumlarna ok benziyordu. Pollock bunlara, `eik dilim stres ierii" adn verdi. derin okyanus bas ncna maruz kalrken tekrar homojenlemi ufak metal tanecikleri. Bir okyanus kayacnda metalik tanecikler bulmaktan t r hayret e den Dr. Pollock, varlklarn aklamak iin benzersiz bir teori gelitirdi." Corky homurdand. "Tabi ki yle yapacakt."

Xavia, onu duymazdan geldi. "Dr. Pollock tan, ar basncn uy umsuz metalleri yksek sda eriterek daha nce var olan bir ta bakalatrp ultra derin bir okyanus ortamnda olutuunu ne srd." Tolland hunu dnd. Okyanusun on bir kilometre aasnda yer alan Mariana ukuru, gezegendeki kefedilmemi blgelerden biriydi. O derinlie sadece birka robot inebiliyor, ou dibe varamadan paralanyordu. ukurdaki su basnc muazzamd. Okyanus yzeyindeki santimetrekare bana yirmi drt kiloya karlk, iki bin sekiz yz kilo. Okyanus bilimciler derin deniz tabanndaki jeolojik kuwetleri hl tam manas yla bilemiyorlard. "Yani bu Pollock denen adam, Mariana ukuru'nun gkkumu benzeri zelliklere sahip talar oluturabileceini mi dnyor?" 399 Xavia, "Son derece kark bir teori," dedi. "Dorusu hibir zaman r esmi olarak yaynlanmad. Geen ay, mega girdap programmz iin svi -ta etkileimleri hakknda aratrma yaparken, Pollock'n internetteki kiisel notlarna rastladm. Yoksa bunu asla duymam olacaktm." Corky, "Teori asla yaynlanmad," dedi. "nk sama. Gkkumlarnn olumas iin s gerekir. Su basncnn tataki kristal yapsn oluturmasna imkn yok." Xavia, "Basn," diye karlk verdi. "Gezegenimizdeki jeolojik deiikliklere en byk katks olan eydir. Metamorfik ta diye bir ey hat rlyor mus un? Jeoloji 101 dersinden?" Corky kalarn att. Tolland, Xavia'nn hakl olabileceini fark etmiti. Dnyann metamorfik jeolojisinde snn bir rol olmasna ramen, ou metamorfik talar ar basnla meydana gelirlerdi. Yer kabuunun derinlik lerindeki kayalar yle byk bir bas n altnday dlar ki, kat tatan ok, koyu melas gibi hareket ederek, esnekleir ve kimyasal deiikliklerden geerdi. Yine de Dr. Pollock'n teorisi biraz abartl grnyordu. Tolland, " Xavia," dedi. "Ben su basncnn tek bana ta kimyasal deiiklie urattn duymamtm. Sen bir jeologsun, senin fikrin nedir?" Notlara yle bir gz gezdirip, "ey," dedi. "Tek faktr su basinc deil gibi." Xavia bir pasaj bulup Pollock'n notlarn aynen okudu. "Mariana ukuru'nda, zaten muazzam bir hidrostatik basn alt nda olan okyanus kabuu, blgenin dalma-batma blgesi tektonik kuwetiyle daha da sk abilir." Tolland, elbette, diye dnd. Mariana ukuru, denizin on bir kilometre aas nda skm olmakla beraber, bir dalma-batma blgesiydi. Pasifik ve Hint tabakalarnn birbirine doru hareket edip, arpt bindirme blgesi. ukurdaki birleik bas n ok yksek olabilirdi. Blge, almak iin fazlas yla ula lmaz ve tehlikeli olduundan, orada kondrullar yani gkk umlar olusa bile kimsenin haberinin olmamas mmknd. 400 Xavia ok umaya devam etti. `Hidrostatik ve tektonik bas nlar bir letiinde, kabuu elastiki veya yar sv bir hale gelmeye zorlay abilir ve daha hafif elementleri eriterek, sadece uzayda olutuu dnlen gk kumu benzeri yaplar meydana gelebilir, Corky gzlerini devirdi. "Imknsz." Tolland, Corky'ye gz att. "Dr. Pollock'n bulduu tataki kondrul lar iin farkl bir aklaman var m?" Corky, "Gayet basit," dedi. "Pollock gerek bir met eorit buldu. Okyanusa srekli meteorit dp durur. Yllarca su alt nda kaldndan fzyon kabuu a nm olabilecei ve normal bir taa benzeyeblecei iin Pollock bunun meteorit olduundan phelenmemi olabilir." Corky Xavia'ya dnd. "Pollock nikel ie riini lmeyi akl etmedi, deil mi?" Yine notlarn kartran Xavia "Dorusu lt," diye cevab yaptrd. "Pollock yle yazm: Bu rnekteki nikel ieriinin Yeryz talarndarastlanmayan orta seviyede bir deer aralna denk geldiini grmek beni artt." t'olland ile Rachel aknlk iinde birbirlerine baktlar. Xavia ok umaya devam etti. "Nikel miktar meteorik kkenliler iin kabul edilen arala denk dmese de, alacak kadar yakn." Rachel meraklanm a benziyordu. "Ne kadar yakn? Bu okyanus tann bir meteoritle kartrlm olmas mmkn m?" Xavia ban iki yana sallad. "Ben kimyasal kaya bilgini deilim ama anladm kadaryla Pollock'n bulduu tala, gerek meteoritler aras nda pek ok kimyasal farkllk var." Tolland, "Bu farkl lklar neler?" diye bastrd. Xavia dikkatini, notlarndaki bir grafie verdi. Buna gre, farkllklardan biri kondrullarn kimyasal yaps ,

Titanyum/zirkonyum oranlar farkl. Okyanus rneindeki kondrullarn titanyum/zirkonyum oran zir konyum miktarnn ar az olduunu gsteriyor." 401 Ban kaldrp bakt. "Sadece milyonda iki ksm." Corky, "ki ppm mi?" diye azndan kard. "Meteoritlerde bunun binlerce kat bulunur!" Xavia, "Kesinlikle," diye karlk verdi. "Polluck bu yzden kondrullarn uzayd an gelmediine inanyor." Tolland eilip Corky'ye "NASA, Milne tandaki titanyum/zirkonyum orann lt m?" diye fs ldad. Corky tkrkler saarak,:. "Elbette hayr," dedi. "Bunu kimse lmez. Arabann araba olduunu ispatlamak iin lastiklerindeki kauuk orann lmeye benzer." Derin bir nefes al p veren Tolland, yeniden Xavia'ya dnd. "Sana iinde kondrul bulunan bir ta versek, bir test yapp ieriin meteorik mi yoksa... Pollock'n derin okyanus kondrullarndan m olduunu syleyebilir misin?" Xavia omuzlarn silkti. "Sanrm. Elektronik mikroskobunun kesinlii yeterli olacaktr. Tm bunlar niye yapyoruz?" Tolland, Corky'ye dnd. " Ta ona ver." Gkta rneini gnls zce cebinden karan Corky, Xavia'y a uzatt. Ta diski alrken Xaviar'n kalar havaya kalkmt. Fzyon kabua ve tataki fosile bakt. "Tanrm!" derken ba aniden yukar kalkt. "Bu eyin bir paras m?..." Tolland"E vet," dedi. "Ne yazk ki yle." 106 Ofisinde yalnz olan Gabrielle penc erenin yannda durmu, bundan sonra ne yapacan dny ordu. Bir saat kadar nce NASA'dan, Chris Harper'n KYY T yalann senatrle paylamak iin heyecanla ayrlmt. 402 Ama artk o kadar emin deildi. Yolanda'y a baklacak olursa, iki bams z ABC muhabiri Sexton'un USV'den r vet aldndan pheleniyordu. Bundan baka Gabrielle az nce USV toplant s sras nda Sexton'n dairesine gizlice girdiini bildiini renmiti. Amaa bu konuda Gabrielle'a bir ey sylememiti. Gabrielle iini ekti. T'aksisi gideli ok olmutu. Birka dakikaya kadar baka bir tane aracak olmasna ramen, yapmas gerek en baka bir ey vard. Bunu gerekten yapacak my m? Baka seenei kalmadn bilen Gabrielle kalarn att. Artk kime gveneceini bilmiyordu. Ofisinden dar kp sekreterlk giriine dnd ve oradan kar taraftaki koridora girdi. Koridorun sonunda Sexton'n ofisinin iki yanna bayraklar -biri Amerikan bayra dieri Delaware bayra- as l mee kaps n grebiliyordu. Binadaki ou gibi onun odas nn kaps da elik tak viyeliydi ve konvansiyonel anahtarla kilitlenmiti; elektronik bir tu takm ve alarm sistemi.. Birka dakikalna da olsa,eer ieri girebilirse, cevaplar bulabileciini biliyordu. Yksek gvenlikl kaplara doru ilerlerken onlarn iinden gemek gibi bir hay ale kaplmamt. Baka planlar vard. Sexton'un ofisine metre kala saa dnen Gabrielle, bayanlar tuvaletine girdi. Kendiliinden yanan floresanlar beyaz fayans zerinde yansma yapy ordu. Gzleri a alnca Gabrielle aynada kendine bakt. Her zamanki gibi yz, dndnden daha yumuakt . hatta zarif. Kendini her zaman iin grndnden daha gl hissetmiti. Bunu yapacandan emin misin? Gabrielle, Sexton'n KYY T hakknda tam bir raporla gelmesini sabrs zlkla beklediini biliyordu. Ne yazk ki bu gece, Sexton kendisini ustalkla ynlendirdiini anlamt. 403 Gabrielle Ashe ynetilmekten holanmazd. Senatr bu gece baz eyleri ondan saklamt. Asl soru, ne kadarn sakladyd. Cevaplarn, ofisinde olduunu biliyordu; tuvalet duvarnn dier tarafnda. Gabrielle kararn vererek yksek sesle, "Be dakika," dedi. Tuvaletin malzeme dolabna gidip uzand ve elini kapnn kasasnda gezdirdi. Yere bir anahtar dt. Philip A. Hart't aki hademeler, federal iilerdi ve ne zaman bir grev olsa ortadan kay bolup, tuvaletleri haftalarc a tuvalet kts z ve havlusuz brakrlard. Haz rlksz yakalanmaktan bkip usanan Sexton'n ofisindeki kadnlar, ii ele alm ve "acil durumlar iin bir malzeme odas anahtar saklamlard. Gabrielle, bu gece tanma uygun, diye dnd. Dolab at. Dolabn ii temizleyici maddeler, paspaslar ve kt malzeme raflaryla tklm tkt. Gabrielle bir ay nce

kt havlu ararken, allmadk bir keifte bulunmutu. En st raftaki kda eriemeyince, ruloyu drmek iin sprge sapn kullanmt. Bunu yaparken tavan karolarndan birini yere drmt. Karoyu yerine takmak iin yukar trmandnda Senatr Sexton'n sesini duy up armt. ok net geliyordu. Yanklardan anlad kadaryla senatr, bu malzeme dolabndan sadece sklebilir fiber karolarla ayrlan zel tuvaletinde kendi kendine konuuyordu. imdi tuvalet kdndan ok daha nemli bir nedenle yine dolaba giren Gabrielle ayakkablarn kard, raflara trmand, fiber tavan karosundan ban uzatt ve kendini yukar ekti. Milli gvenlik uruna bu kadar da fazla, diye dnrken, ka eyalet yasasyla federal yasay inediini merak ediyordu. 404 Sexton'n zel tuvaletinin tavanna geerken yatay konuma gelip, orapl ayaklaryla souk, porselen lavabosuna bast ve sonra yere atlad. Nefesini tutup, Sexton'n z el ofisine girdi. ark hallar yumu ak ve scak bir his veriyordu. 107 Be kilometre tede, siyah bir Kiowa helikopteri, kuzey Delaware'deki am aalarnn tepesinde uuyordu. Delta-Bir seyrs efer sistemine girilen koordinatlar kontrol etti. Rachel'n gemideki ileti cihaz ile Pickering'in cep telefonu, grumelerinin ieriini korumak amacyla ifrelenmi olsa da, Delta Gc, Rchel'n denizden yapt aramay yakaladnda; asl hedef grmenin ierii deildi. Asl hedef, arayan kiinin konumunu belirlemekti. Global Yer Belirleme Sistemi ile bilgisayarl nirengi, iletinin gnderildii koordinatlarn saptamay, grme ieriinin ifresini zmekten daha kolay hale getiriyordu. Hkmet diledi i takdirde, her arama yapt klarnda bir dinleme istasyonunun dnyann herhangi bir yerinde metre yak nna kadar pozisyonunu saptay abileceinden cep telefonu kullanclarnn haberi olmad dncesi Delta-Bir'i her zaman elendirirdi. Bu, cep telefon irketlerinin reklamn yapamadklar kk bir kusurdu. Bu gece Delta Gc, William Pickering'in cep telefonunun al frekansna ulatktan sonra gelen arlarn koordinatlarn kolaylkla saptayabilmiti. imdi hedefe doru dz bir rotada ilerleyen Delta -Bir, yirmi mile yaklamt. Radar ve silah sistemlerinin bandaki Delta-ki'ye dnp, "Hava emsiyesi hazrland m?" diye sordu. "Olumlu. Be mil menzili bekleniyor." 405 Delta-Bir be mil diye dnd. Kiowa'nn silah sistemini kullanabilmek iin gerekli olan m enzile girmesi, bu kuu hedefin radar gstericisinin iinde u urmasn gerektiriyordu. Goya'daki birilerinin rk erek gkyzn izlediinden kukusu yoktu ve Delt a Gc'nn imdiki grevi hedefi telsizle yardm stemeye frsat vermeden yok etmek olduu iin Delta-Bir avna fark etmeden yaklamalyd. On be mil kala, radar menzilinin yeterince d nda, Delta -Bir Kiowa'y aniden rotann otuz be derece sana dndrd. Bin metre ykseldi -kk uak menzili- ve hzn satte 110 mil olarak ayarlad. Goya'nn gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopterinin radar gstericisi on mil evresine yeni bir temas girdiinde sadece bir kez bipledi. Pilot yerinde dorulup, ekran inceledi. Temas ky eridinden batya ynelen kk bir kargo uana benziyordu. Byk ihtimalle NEWARK 'a. Bu uan mevc ut yrngesi onu Goya'nn drt mil yaknna getirecei halde, uu rotas tesadfi olmalyd. Yine de tedbirli davranan Sahil Gvenlik pilotu, gstericinin sa tarafna doru saatte 110 mil hzla yanp snerek ilerleyen noktay takip etti. En yakn noktada uak, yaklak drt mil batdayd. Tahmin ettii gibi uak hareket etmeye devam ederek uzaklamaya balamt. 4.1 mil. 4.2 mil. Pilot rahat bir nefes verdi. Ama sonra ok garip bir ey oldu. Kiowa'nn sol tarafnda silah kuman da koltuundan baparmakla tamam iareti veren Delta -Iki, "Hava emsiyesi devreye girdi," diye seslendi. "Baraj deiken ses ve kapak titreimi etkiletirildi ve kilitlendi." Kendi sras gelen Delta-Bir helikopteri saa yat rp dndrerek Goya'nn tam stne ynlendirdi. Geminin radarndan bu manevra grlmeyecekti. 406 Delta-Iki "Kalay yaprana sarl saman balyalar," dedi. Delta-Bir, ona hak veriyordu. Radar yaynnn boz ulmas, Ikinci Dnya Sava zamannda ngiliz bir havac, bombardman uular s ras nda uandan kalay yaprana sarl saman balyas atmaya baladnda icat edilmiti. Alman radarlar o kadar ok temas belirliyordu ki, hangisine ate edeceklerini

armlard. Elbette teknoloji o zamandan bu yana gelitirilmiti. Kiowa'nn radar yay n bozma "hava emsiyesi" sistemi, ordunun en lmcl silahlarndan biriydi. Belirlenmi yer koordinatlar stnde atmosfer ark a plan sesinden bir hava emsiyes yaynlayarak, hedefin gzlerini, kulaklarn ve sesini etkisiz hale getiriyordu. Birka saniye nce Goy a'daki tm radar ek ranlar kararm olmalyd. Mrettebat yardm arsnda bulunmalar gerektiini fark ettiinde, ileti gnderemeyecekti. Bir gemideki tm haberleme sistemleri radyo veya mikrodalga temelliydi; telefon hatt yoktu. Kiowa yeterince yaklaabilirs e, Goya'nn tm haberleme sistemleri almaz hale gelecek, tayc sinyalleri Kiowa'nn n tarafndan yay nlanan grnmez termal ses bulut uyla boulacakt . Delta-Bir mkemmel yalt m, diye dnd. Savunmalar kalmad. Hedefler Milne Buzul Katman'ndan kurnazca ve ans n da yardmyla kamlard ama bu yinelemeyecekti. Kydan ayrlmay seerek, Rachel, Michael ve Corky kt bir tercih yapmlard. Hayatlarnn son kt karar olacakt . Beyaz Saray'daki Zach Herney, telefon ahizesini kaldrp yatakta dorulurken uyku sersemiydi. "imdi mi? Ekstrom benimle imdi mi konumak istiyor?" Herney gzlerini ks p baucundaki saate bakt. Haberleme grevlisi "E vet, Sayn Bakan," dedi. "Acil durum olduunu sylyor." 407 108 Corky ile Xavia, kondrullardaki zirkonyum ieriini lmek iin elektron mikroskobunun ba na koarken, Rachel laboratuvarn yanndaki odaya giden Tolland' izledi. Burada Tolland baka bir bilgisayar amt. Grn e baklrsa okyanus bilimcinin kontrol et nek istedii bir ey daha vard. Bilgisayar alrken Tolland, sanki bir ey sylemek istiyormu gibi az n ap, Rachel'a dnd. Sonra durdu. Tm bu karmaann ortas nda ona kar duyduu fiziksel ekime aran Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. Zaman durdurup, onunla ba baa kalabilmeyi diledi; sadec e bir dakikalna. Pimanlk duyuy ormu gibi grnen Tolland, "Sana bir zr borcum var," dedi. "Ne iin?" "Gvertede olanlar iin. eki ballar. Heyec anlanmtm. Bazen okyanusun pek ok insan iin ne kadar rktc olabilec eini unutuyorum." Onunla yz yze gelen Rac hel kendini, yeni erkek arkadayla kap eiinde duran bir ergen gibi hissediyordu. "Teekkrler. Hi nemli deil. Gerekten." Bir ekilde Tolland'n onu pmek istediini hissetti. Kalbi tekleyen Tolland, utanga bir tavrla yzn dndrd. "Biliyorum. Kyya kmak istiyorsun. almamz gerek." "imdilik." Rachel yumuak bir tebessm etti. Bilgisayarn kar sna geip ot uran Tolland, "imdilik," diye tekrar etti. imdi Tolland'n tam arkasnda durup, kk laboratuvarda yalnz kalmalarnn tadn karan Rachel iini ekti. Bilgisayardaki dosyalar aras nda gezinen Tolland' seyretti. "Ne yapyoruz?" 408 "Veritabannda byk okyanus bitlerini aryorum. NASA'nn gktanda grdmze benzer tarih nc esi deniz fosillerine rastlayabilecek miyiz diye bakyorum." Tepede byk harflerle DIVERS ITAS PROJES yazan bir arama sayfas at. Mende aa doru inerken, "Diversitas esasen, srekli gncellenen bir okyanus biodatas endeksidir. Bir deniz biyolou yeni bir okyanus tr veya fosili kefettiinde, verilerle fotoraflar merkez veribankas na ykleyerek buluunu dierleriyle paylaabilir. Haftalk bazda yeni keifler hayli fazla olduundan, aratrmalar gncel tutmann tek yolu bu." Rachel, Tolland'n mende gezinmesini seyretti. "Yani imdi internete mi balanyorsun?" "Hayr. Deniz den int ernet eriimi zordur. Bu bilgileri gemide, dier odadaki optik srclerde saklyoruz. Limana gittiimizde, Diversitas Projesi'ne balanp, veribankamz yeni bulularla gnc elliyoruz. Bu sayede denizdeyken internete balanmadan veritabanna ulaabiliyoruz ve bilgiler en fazla bir iki ay eski oluyorlar." Tolland bilgisayara aranacak anahtar kelimeleri girerken, kendi kendine gld. "Napster adl tartmal mzik dosyas paylam programn herhalde duymusundur?" Rachel ban sallad. "Diversitas, deniz biyologlarnn Napster versiyonu kabul ediliyor. Biz ona LOBS TER diyoruz: Tamamyla

Eksantrik Aratrmalar Paylaan Yalnz Okyanus Biyologlar." Rachel kahkaha att. Bu gerilimli ortamda bile Michael Tolland, onun korkularn hafifletecek alayc bir espri yeteneine sahipti. Son zamanlarda yaad hayatta glmeye ok az yer ayrdn fark etmeye balyordu. Tanmlay c anahtar kelimeleri yazmay bitiren Tolland, "Veritabanmz ok geni," dedi. "On terabayttan fazla tanm ve ftoraf. Burda hi kimsenin grmedii bilgiler mevc ut ve hi kimse de grmey ecek. Okyanus trlerinin say s snrszdr." 409 Ara" dmesine bast. "Pekl, bizim kk uzay bceimize benzeyen bir akyanus fosili gren var m?" Birka saniye sonra ekran yenilendi ve fosillemi drt hay van kayd verdi. haytlara tek tek tklayan Tolland, fotoraflar inceledi. Hibirinin Milne gktandaki fosillerle uzaktan yakndan alakas yoktu. Tolland yzn ast. "Baka bir ey deneyelim." Anahtar kelimesinden "fosil" kelimesini kard ve "ara" dmesine bast. "Tm yaayan trleri arayacaz. Belki Milne fosilinin fizyolojik zelliklerini tay an, yaayan bir akrabasn buluruz." Ekran yenilendi. Tolland yine suratn ast. Bilgisayar yzlerce giri yapldn gsteri yordu. Bir sre oturup, sakallar uz am enesini kad. "Pek l, bu fazla. Aramay daraltalm." Rachel, Tolland'n "canllarn doal ortam" yazan bir meny yazmas n seyretti. Listedeki seenekler sonsuz gibi grnyordu: Batal gelgit su birikintisi, lagn, okyanus ortas srt, slfr bacalar, resif. Tolland listede aa inerek, YTM BLGELE RI/OKYANUS UKURLA R yazan seenei iaretledi. Rachel, akllca, diye dnd. Tolland aramay, bu kondrul benzeri zelliklerin olutuu varsaylan ortamda yaayan trlerle snrlandryor. Sayfa yenilendi. Tolland bu sefer glmsyordu. "Harika. Sadece giri yaplm." Rachel gzlerini ksp listedeki ilk isme bakt. Limuluspoly... gibi bir ey. Tolland girie tklad. Alan fotoraftaki yarat k, dev boyutlarda kuyruksuz bir atnal yengecine benziyordu. Ilk sayfaya geri dnen Tolland, "Hay r," dedi. Rachel listedeki ikinci isme gz att. Karidesus irkinus Cehennemin Kadans. Akl karmt. "Gerekten ad bu mu?" Tolland kkrdad. "Hayr. Henz snflandrlmam yeni bir tr. Bunu bulan adamn espri anlay kuvvetliymi. Canl s nflandrmas iin Karidesus irkinus demeyi uygun bulmu." 410 Tolland fotoraf anca, bykl ve pembe floresan antenleri olan karides benzeri irkin bir yaratk grnd. Tolland, "Adna laykm," dedi. "Ama bizim uzay bcei bundan deil." Endekse geri dnd. "Son nerme..." nc isme tklad ve sayfa ald. Metin belirdiinde Tolland yksek sesle, "Bathynomous gigant eus..." diye okudu. Fotoraf yklenmiti. Renkli bir yak n ekim. Rachel yerinde srad. "Tanrm!" Karss nda duran yarat k tylerini rpertmiti. Tolland dudaklarn bzerek nefes ald. "Ah una bak. Tandk birine benziyor." Nutku tutulan Rachel ba n sallyordu. Bathynomous giganteus. Yaratk bir yzer biti andryordu. NASA'nn ta ndaki fosil trne ok benziyordu. Sayfann aasndaki anatomik diyagramlara ve izimlere inen Tolland baz ufak farkllklar var," dedi. "Ama ok yakn. zellikle de 190 milyon yl sresince evrim geirdii dnlrse." Rachel yakn olduu doru, diye dnd. Fazlas yla yakn. Tolland ekrandaki tanm okudu: "Okyanustaki en eski trlerden biri olduu dnlmektedir. Ender rastlanan ve yakn tarihte snflandrlan Bathynomous gigant eus byk br top bceini andran, p derin su ebacaklsdr. Uz unluu altm santimi bulan trn sert kabuklu d iskeleti, kafa, toraks ve bat n blmlerine ayrlmtr. Karada yaayan bcekler gibi ift uzantlara, antenlere ve bilei k gzlere sahiptirler. Dipte yaayan bu trn bilinen yrt cs yoktur ve daha nceleri yaam barndrd d nlen pelajik ortamlarda yaar. Tolland ba n kaldrp bakt. "Bu da rnekte baka faillerin bulunmay n a klyor. 411 Ekrandaki yaratra bak an Rachel heyecanlanm olmakla birlikte hl tm bunlarn ne anlama geldiinden emin deildi. Tolland heyecanla, "Bir dn," dedi. "190 milyon yl nce bu Bathynomous yaratklarndan bir sr, derin okyanus heyelan srasnda bala gmldler. Balk z amanla talanca, bcekler tan iinde fosilletiler. Bu srada, okyanus ukurlarna doru bantl tayc gibi srekli kayan okyanus taban, fosilleri,

tan kondrul oluturaca yksek basin kuaklarna tar!" Tolland imdi daha hzl konuuyordu. "V e eer fosillemi kondrul ieren kabuk kopup, ukurun genileme krna derse, ki bu bilinmeyen bir ey deil, o zaman kefedilmek iin mkemmel bir yerde bekliyor demektir!" Rachel, "Ama NASA..." diye geveledi. "Yani, eer tm bu veriler yalansa, bu fosilin bir deniz yarat na benzediini er ge birilerinin fark edeceini biliyor olmal. Yani baksana, az nce biz bulduk !" Tolland, Bathynomous fotoraflarn lazer yazcy a yazdrmaya balamt. "Bilmiyorum. Biri kp, fosillerle yaayan; deniz bitleri arasndaki benzerlikleri gsters e de, fizyolojileri birbirinin ayn deil. Bu NASA'nn davasn daha da kuwetlendirecektir." Rachel o an anlam t. "Panspermia." Dnyadaki yaam uzaydan geldi. "Kesinlikle. Uzay organizmalar ile yeryz organizmalar aras ndaki benzerlikler bilimsel bir mantk oluturuy or. Bu denz biti NASA'nn iddiasn doruluyor." "Ama gktann gerekliinin sorgulanmas hali hari." Tolland ba n sallad. "Gkta sorgulanmaya baladnda, btn teori ker. Deniz bitimiz NASA destekisiyken, NASA kstekisi olur." Bathynomous sayfalar yazcdan karken, Rachel sessizce ayakta duruyordu. Kendini bunun masum bir NASA hatas olduuna inandrmaya alt ama yle olmadn biliyordu. Masum hat alar yapan kiiler insanlar ldrmeye almazd. 412 Birden laboratuvarn kar tarafndan Corky'nin genizden gelen ses duyuldu. "Imknsz!" Tolland ile Rachel ayn anda dndler. "Lanet oran tekrar l! Hi ptant kl deil!" Xavia kouturarak, skca Kavrad bir bilgis ayar kts yla y anlarna geldi. Rengi atmt. "Mike, bunu nasl syleyeceimi bilmiy orum..." Sesi atlyordu. "Bu rnekteki titanyum/zirkonyum oran..." Boaz n temizledi. "Belli ki NASA byk bir hata yapm. Ellerindeki gkta bir okyanus kayac." Tolland ile Rachel birbirlerine baktlar ama tek kelime etmediler. Biliyorlard. Bylece tm phe ve kukular, ykselen bir dalga gibi krlma noktasna ulam oldu. Tolland ba n sallarken, znts gzlerinden okunuyordu. "E vet. teekk rler Xavia." Xavia, "Ama anlam yorum,, dedi. "Fzyon kabuk... buzdaki konumu..." Tolland, "Kyya giderken anlatrz," dedi. "Gidiyoruz." Rachel aceleyle ellerindek tm ktlarla delilleri toparlad. Deliller kasindi: Milne Buzul Katman'ndaki yerletirme boluunu gsteren TAR kts; NASA'nn fosillerini andran, yaayan deniz bitinin fot oraf Dr. Pollock'n deniz kondrullaryla ilgili makalesi; ve gktandaki ar az miktardaki titanyumu gsteren mikroskop verisi. Varlan sonu inkr edilemezdi. Sahte. Rachel'n elindeki kt ynna bak an Tolland, melankolik bir tavrla iini ekti. "ey, sanrm William Pickering'in yeterince delili oldu." Rachel ban sallarken, Pickering'in neden telefonuna cevap vermediini merak ediyordu. Tolland yaknnda duran bir telefonun ahizesini kaldrp, ona uzatt. "Onu burdan tekrar aramak istermisin?" "Hayr, haydi gidelim. Onunla helikopterden temas kurmaya al rm." Rachel kararn oktan vermiti. Pickering ile balant kuramazsa, Sahil Gvenlik pilotundan onlar doruca, sadece yz kilometre tedeki UKO'ya uurmasn isteyecekti. 413 Tolland telefonu kapatmaya haz rlanrken, durdu. arm gibiydi. Kalarn atarak ahizeyi dinledi. "Tuhaf. evir sesi yok." imdi endieli grnen Rachel, "Ne demek istiy orsun?" diye sordu. Tolland, "Garip," dedi. "Direkt COMSA T hattt aslnda asla..." "Bay Tolland?" Sahil Gvenlik pilotu, bembeyaz yzyle koarak laboratuvardan ieri girdi. Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. "Gelen birileri mi var?" Pilot, "Sorun da burda," dedi. "Bilmiyorum. Tm radar ve haberleme sistemleri kapand." Rachel katlar tirtnden ieri sokuturdu. "Helikoptere binelim gidiyoruz. HEME N!" 109 Senator Sexton'n karanlk ofisinde yrrken Gabrielle'n kalbi hzla at yordu. Oda k olduu kadar geniti de... ssl lambri kapl duvarlar, yal boya tablolar, Iran hallar, kabaral deri koltuklar ve kocaman maun

bir masa. Oda sadece S exton'n bilgisayar ekrannn neon prlts yla aydnlanyordu. Gabrielle masaya doru yrd. Dosya clolaplarndan uzak duran Senator Sexton, arama yapmas kolay kiisel bilgisayarna tonlarca bilgi -toplant notlar, taranm makaleler, konumalar ve aklna gelen fikirler- ykleyerek, "dijital ofis" kavramn lgnlk boyutlarna tamt. Sexton'n bilgisayar onun kutsal topraklar saylrd ve onu korumak iin odas n daima kilitli tutard. Bilgisayar korsanlarnn kutsal digital mahzenine girmesinden korktuu iin internete bile balanmazd. 414 Bir yl ncesine kadar Gabrielle, insann kendini sulu gsteren belg elerin kopyalarn saklayacana inanmazd ama Washington ona ok ey retmiti. Bilgi gtr. pheli kampanya yardmlar kabul eden tm politikaclarn, bu balarn gerek delillerini -mektuplar, banka kaytlar, faturalar, dekontlar - gvenli bir yerde sakladklarn rendiinde hayrete dmt. Washington'da "Siyam sigortas " diye bilinen kar antaj taktii, cmertliklerinin kendilerine siyasal bask yapma yetkisi verdiini dnen balara kar adaylar koruyordu. Bata bulunan kimse fazla talepkr hale geldiinde aday, yasad ban belgelerini ortay a kart p baya her iki tarafn da yasalar inediini hatrlaty ordu. Bu deliller, balarla adaylar sonsuza dek gbekten birbirine balyordu. Siyam ikizleri gibi. Gabrielle senatrn masasnn arkas na geip oturdu. Bilgisayara bakarken derin bir nefes ald. Senatr USV'den r vet alyorsa, delilleri muhakkak buradadr. Sexton'n bilgisayar ekran koruyucusu, olumlu dnen alanlarndan birinin kendisi iin tasarlad Beyaz Saray ve bahesinin kayan resimlerini gsteriyordu. Resimlerin etrafndan ge en eridin stnde: Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... yazyordu. Gabrielle fareyi sallaynca bir gvenlik diyalog kutusu belirdi. IFREY I GIRiN: Bunu tahmin etmiti. Sorun olmayacakt. Geen hafta senatr ot urup, bilgisayarnda oturum aarken Gabrielle ofise girmiti. Onun hzla tua bastn grmt. Ieri girerken kap eiinden, "ifre bu mu?" diye sormutu. Sexton ban kaldrmt, "Ne?" Gabrielle yumuak bir tonla, "Ben de gvenlie nem verdiinizi sanyordum," diye taklmt. "ifreniz sadece karakterli mi? Teknikteki ocuklar bize en az alt hane kullanmamz sylemilerdi." 415 "Tekniktekiler daha ergen ocuklar. Krk yan getikten sonra alt haneyi hatrlamakta zorlanacaklardr. Ayrca kapnn alarm var. Kimse ieri giremez." Gabrielle glmsey erek ona doru yrmt. "Peki ya siz tuvaletteyken biri ieri girerse?" "Ne yani tm ifre bileimlerini deneyecek mi?" Kukuyla bir kahkaha atmt . "Tuvaletten biraz ge karm, ama o kadar da deil." "Davide'de akam yemeine, ifrenizi on saniyede tahmin edebileceimi sylyorum." Sexton hem arm, hem de elenmie benziyordu. "Davide'de yemek senin bir maa na patlar Gabrielle." "Bahse girmekten korkuyor musunuz?" Sexton karlk verirken, onun iin zlm gibi grny ordu. "On saniye mi?" Oturumu kapatp, Gabrielle'a oturmasn iaret etmi ve denemesi iin ans vermiti. "Ben Davide'de sadece saltimbocca(Biftek aras peynir ve jambondan oluan talyan yemei) yerim. Ve olduka pahaldr." Gabrielle ot ururken omuzlarn silkmiti. "Para sizin." IFREY I GIRIN: Sexton, "On saniye," diye hatrlatt. Gabrielle'n glecei gelmiti. Iki saniye yeterliydi. Kapnn oradan bile, Sexton'n iaret parman kullanarak, ifreyi hzl aralklarla st ste tua basarak girdiini duymutu. Belli ki hepsi ayn tutu. Hi akllc a deil. Ayrca Sexton'n elinin klavy enin sol d kenarna yakn durduunu grebiliyord u; bylece alfabedeki seenekler dokuz harfe inmi oluyordu. Harfi belirlemek kolayd; Sexton isminin l ses yinelemesine her zaman baylrd. Senatr Sedgewick Sexton. Bir politikacnn egosunu asla haffe alma. SSS tularna basnca, ekran koruyuc u kalkmt. 416 Sexton'n az bir kar ak kalmt. Bu, geen hafta olmutu. imdi bir kez daha onun bilgisayarnn kars na geen Gabrielle, Sexton'n yeni

bir ifre almay renmeye vakit bulamadndan emindi. Bunu neden yaps n ki? Bana tam manasyla gveniyor. sss yazd. IFRE GE ERS IZ - E RI IM ENGELLE NDI: Gabrielle hayret iinde bakakald. Senatrn gvenini gz nde bytt n anlamt. 110 Saldr ansz n gerekleti. Gkyznde gneybat ynne doru alak uu yapan sava helikopteri, Goya'nn stne dev bir eekars gibi saldrd. Bunun ne olduuna veya neden orada olduuna dair Rachel'n hi kukusu yoktu. Karanlkta, helikopterin burnundan kan gl bir ate, Goya'nn fiberglas gvertesine gnderdii mermi seliyle, k tarafta izgi eklinde bir yark at. Saklanmak iin ge kalan Rachel, kolunu sy ran bir merminin acs n hissetti. Serte yere dp yuvarland ve Triton denizaltsnn effaf kapann arkas na gemek iin srnerek ilerledi. Helikopt er geminin stne pike yapp geerken, yukardaki pervanenin gmbrts duyuldu. Helikopterin okyanusun stnde yukar trmanarak, ikinci gei iin yan yatp geni bir daire izerken kard grltler yerini uursuz bir slk sesine brakmt. Titreyerek gvertede yatan Rac hel, kolunu tutup, arkas ndaki Tolland ile Corky'ye bakt. Saklanmak iin kendilerini bir deponun arkasna saklandklar anlalan adamlar, dehetle bakan gzleriyle gkyzn tarark en, sendeleyerek ayaa kalkyorlard. 417 Rachel dizlerinin stne kalkt. Birden, dnya ar ekimde hareket etmeye balamt. Triton denizalts nn effaf yuvarla arkas nda melen Rachel, panik iinde tek ka aralarna bakt... Sahil Gvenlik helikopteri. Helikopter kabinine kmaya balayan Xavia, kolunu lgnc a sallayarak herkese binmesini iaret ediyordu. Pilot kabinine atlp, dmelerle kumanda kollarn hzla kaldran pilotu grebiliyordu. Pervane kanatlar dnmeye balamt... ama ok yava. ok yava. Acele et! Rachel ayaa kalkp komaya hazrlanrk en, saldrganlar geri dnmeden nce gvert enin kar tarafna yetiip yetiemeyeceini merak ediyordu. Corky ile Tolland'n ark adan ona ve bekleyen helikoptere doru kotuklarn duyabiliyordu. E vet! Acele et! Sonra grd. Gkyznde, yz metre tede karanl ktan frlayan inc e krmz n demeti, Goya'nn gvertesini arayarak saa sola salnd. Ardnda hedefni bulan n, beklemedeki Sahil Gvenlik helikopterinin yan tarafnda durdu. Grdn anlamak Rachel'n bir saniy esini almt . O dehet annda, Goya'nn gvertesinde yaanan he r eyi ekiller ve seslerden oluan belirsiz bir kolaj gibi alglad. Tolland ile Corky, ona doru koarken Xavia helikopterden aceleyle kolunu sallarken- kpkrmz lazer n, karanl kesiyordu. ok geti. Rachel, imdi var gleriyle helikoptere doru koan Corky ile Tolland'a dnmt. Onlar durdurmaya alarak, kollarn uzatp kendini nlerine att. gvertede birbirine arpnca, kollar ve bacaklar birbirine kart. arpmann etkisi tren kazas gibiydi. 418 Uzaklarda beyaz bir k parlamas grld. Egzoz ateinden dm dz bir izginin, lazer nnn helikoptere doru kat ettii yolu takip edi ini dehetle izledi. Hellfire fzesi ana gvdeye isabet ettiinde, helikopter patlay arak, bir oyunc ak gibi paralara ayrld. arapnel parala r yaark en, s ok dalgas ve grlt gvertey e yayld. Helikopterin alevler iindeki iskeleti, paralanm kuyrua doru geri yatt, sonra biraz sallanp geminin arka tarafndan, tslayan bir buhar bulutuyla beraber okyanusa dt. Gzlerini kapatan Rachel, nefes alamyordu. Alevler iindeki enkaz n czrdayp, baloncuklar kartarak battn ve gl ak ntlarla Goya'dan uzaa srklendiini duyabiliyordu. Bu karmaa srasnda Michael Tolland'n seslendiini duy du. Onun gl ellerinin kendisini ayaa kaldrmaya altn hissetti. Ama kprdayamyordu. Sahil Gvenlik pilotuyla Xavia ld.

Sra bizde. 111 Milne Buzul Katman'nda hava yatmt ve habikre sakindi. Buna ramen NASA Mdr Lawrence Ekstrom uyumaya almamt bile. Vaktini, saatlerce tek bana habikreyi arnlayarak, gktann kartld delie bakarak ve kmrlemi dev ta n entiklerinin stnde gezdirerek geirmiti. Sonunda kararn vermiti. imdi habikrenin GTH konteynerindeki video telefonun nnde oturmu, Birleik De vletler Bakan'nn gzlerine bakyordu. Zach Herney'nin stnde bir bornoz vard ve hi de eleniy ormu gibi grnmyordu. Ekstrom, sylemek zorunda olduklarn Bakan duyduunda, bundan ok daha az elenec eini biliyordu. 419 Ekstrom konumasn bitirdiinde, Herney'nin yznde huzursuz ifade vard. Sanki h l duyduklarn doru anlayamayacak kadar uykulu olduunu dnyormu gibi. Herney, "Dur biraz," dedi. "Yanl anlama oldu galiba. Sen bana nce NASA'nn bu gkta koordinatlarn acil bir telsiz iletisinden duy duunu mu syledin? Ve sonra da gktan KYY T bulmu gibi mi yapt?" Karanlkta konumadan duran Ekstrom, bu kbustan uyanmay diliyordu. Anlalan o ki, sessizlik Bakan'a iyi ar mlar yapmamt. "Tanr akna Larry, bana bunun doru olmadn syle!" Ekstrom'un az kurudu. "Gkta bulundu Sayn Bakan. Burda as l mesele bu." "Bana bunun doru olmadn syle dedim!" Sessizlik Ekstrom'un kulakla rnda iddetini arttrarak keskin bir nlamaya dnt. Kendi kendine, ona sylemeliydim, dedi. Daha da ktye gidecek. "Sayn Bakan, KYY T baars zl kamuoyu yoklamalarnda sizi bitiriyordu efendim. Buza saplanm byk bir gktandan bahsedilen telsiz iletisini yakaladmzda, yeniden mc adeleye dnmek iin bir frsat diye dndk." Herney 'nin sesi arm gibiydi. "KYYT keifte bulunmu gibi yaparak m?" "KYYT ksa sre sonra almaya balayacakt ama seimlere yeti mezdi. Kamuoyu yoklamalar ktye gidiyordu ve Sexton, NASA'y yerden yere vuruyordu, bu yzden..." "Delirdin mi! Bana yalan syledin Larry!" "ans yzmze glyordu efendim. Deerlendirmeye karar verdim. Gktan ke feden Kanadalnn telsiz iletisini dinledik. Frtnada ld. Gktann orda olduunu baka kimse bilmiyordu. KYYT o blgenin yrngesindeydi. NASA'nn bir zafere ihtiyac vard. Koordinatlar elimizdeydi." 420 "Bana bunu neden imdi anlatyorsun?" "Bilmeniz gerektiini dndm." "Sexton renirs e bu bilgiyle neler yapar, hi dndn m?" Ekstrom dnmemeyi tercih etti. "Tm dnyay a NASA'nn ve Bey az Saray'n Amerikallara yalan sylediini anlat r! Ve biliyor musun ne, hakl da olur!" "Siz yalan sylemediniz efendim, ben syledim. Ve eer gerekirse istifa ederim..." "Larry, asl noktay karyorsun. Bakanlm gerekler ve drstlk stne kurdum. Lanet olsun! Bu gece gerekti: Onurluydu. imdi tm dnyaya yalan sylediimi reniyorum!" "Kk bir yalan efendim." Burnundan soluy an Herney, "yle bir ey yoktur Larry," dedi. Ekstrom kk odann stne geldiini hissetti. Bakan'a anlat lacak daha ok ey vard ama Ekstrom bunlarn sabaha kadar beklemesi gerektiini anlyordu. "Sizi uyandrdm iin zgnm efendim. Bilmeniz ge'rektiini dndm." ehrin br ucunda, Sedgewick Sexton konyandan bir yudum daha ald ve artan bir huz ursuzlukla dairesinde gezindi. Gabrielle hangi cehennemde? 112 Karanlkta, Senatr Sexton'n masas nda oturan Gabrielle Ashe, bilgisayara karamsar bir bak frlatt. IFRE GE ERS IZ - E RI IM ENGELLE NDI Olas birka ifre daha denedi ama hibiri ie yaramamt. Ofiste kilitlenmemi bir ekmece veya ipucu olabilecek herhangi bir ey arayan Gabrielle her yolu denemi ve art k vazgemiti. 421 Sexton'n mas a tak viminde parlday an, tuhaf bir ey grdnde gitmek zereydi. Birisi seim tarihini,

krmz, beyaz ve mavi parlak kalemle e revelemiti. Senatr olmad muhakkakt. Gabrielle tak vimi kendine doru ekti. Tarihin kars nda ssl, parldayan bir kelime yaz lmt: POTUS ! Grn e baklrsa, Sexton'n ii iine smayan sekreteri, seim gn iin biraz daha olumlu dnc e alamt. POTUS ksaltmas, ABD Gizli Servisi'nin, ABD Bakan' iin kulland kod add. Seim gn, herey yolunda giderse, Sexton yeni POTUS olacakt. Gitmeye hazrlanan Gabrielle, takvimi masadaki yerine koyup ayaa kalkt. Sonra birden durup, bilgisayar ekranna bakt. IFREY I GIRIN: Tak vime bir kez daha bakt. POTUS. Birden mitlendi. POTUS, Sexton iin mkemmel bir ifre gib grnyordu: basit, olumlu, kendinden bahseden. Hemen harfleri tulad. POTUS Nefesini tutarak, "giri" tuuna bast. Bilgisayar bipledi. IFRE GE ERS IZ - E RI IM ENGELLE NDI Adeta yklan Gabrielle, pes etti. Geldii yoldan dnmek zere, tuvalete yneldi. Odann ortasna geldii srada cep telefonu ald. gergin olduundan ses yreini azna getirdi. Hemen durup telefonunu kard ve Sexton'n duvardaki antika Jourdian saatine bakt. 04.00'e geliyor. Gabrielle bu saatte sadece Sexton'n arayacan biliyordu. Herhhalde hangi cehennemde olduunu merak ediyordu. Asam m, yoksa brakaym alsn m? Cevap verdii takdirde, yalan sylemesi gerekecekti. Ama amazsa Sexton phelenecekti. arya cevap verdi. "Alo?" "Gabrielle?" Sexton'n sesi sabrszd. "Neden geciktin?" 422 Gabrielle, "FDR Ant," dedi. " Taksi trafie yakaland ve imdi bizde..." "Sesin taksideymi gibi gelmiyor." "Hayr," derken kalbi hzla atyordu. "Deilim. Ofise urayp KYYT'le lgili olabilecek baz NASA belgelerini almaya karar verdim. Onlar bulmakta zorlanyorum." "Iyi, acele et. Sabah bir basin konferans vermek istiyorum, ayrntlar konumamz gerek." "Birazdan geliyorum," dedi. Telefonda bir sessizlik oldu. "Ofisinde misin?" a rm gibiydi. "Evet. On dakika sonra yola karm." Bir baka sessizlik. "Tamam. Grrz." Telefonu kapatan Gabrielle'n akl, bir metre kadar tede duran Sexton'n Jourdain saatinin benzersiz l tiktaklarn duymayacak kadar meguld. 113 Michael Tolland, Triton'n arkas na saklanmak iin onu kolundan ekinceye kadar Rachel'n yaralandn fark etmemiti. Rachel'n yzndeki katatonik ifadeden ac nn farknda olmadn anlad. Onu sabitletirdikten sonra, Corky'yi bulmak zere arkasn dnd. Astrofziki dehet dolu gzlerle, gvertede yanlarna doru srnerek ilerliyordu. Saklanacak yer bulmal yz, diye dnen Tolland, az nce olanlarn dehetini henz tam manas yla kavrayamam t. Gzleri igdsel olarak st gvert elerde gezindi. Kprye kan merdivenlerin hepsi aktayd ve kprnn kendisi de cam bir kutudan oluuy ordu; havadan bakldnda effaf bir hedef merkezi. Yukar kmak intihard, ki bu da geriye tek bir seenek braky ordu. 423 Ksa bir sre iin Tolland, herkesi suyun altna indirip, mermilerden uzaklatrma dnces 'ine kaplarak, Triton denizalts na umut dolu gzlerle bakt. Sama. Triton sadece bir kiilikti ve gvertedeki iner tip kapdan vincin dokuz metre aadaki suya indirilmesi on dakika sryordu. Ayrca uy gun biimde arj edilmemi bataryalar ve kompresrle inmek, denizde lm demekti. Corky korku dolu bir sesle, "Geliyorlar!" diye barrken gkyzn iaret etti. Tolland ba n kaldrp bakmad bil e. Alminyum bir rampann alt gvert elere indii blmeyi gsterdi. Corky'nin cesaretlendirilmeye ihtiyac yoktu. Ban aada tutarak, akla doru kat ve a alara inerek kayboldu. Sk ca Rachel'i belinden kavrayan Tolland, onu takip etti. Helikopte r geri dnp, mermi yadrrken, ikisi alt gvertelere doru grnrden kaybolmulard. Tolland, Rachel'n rampadan aadaki asl platforma inmesine yardim etti. Aa vardklarnda Rachel'n

vcudunun kaskat kesildiini hissetti. Seken bir mermiyle vurulmu olmasndan endielenerek ona dnd. Yzn grdnde, bunun baka bir ey olduunu fark etti. Onun talam baklarn takip ettiinde, ne olduunu hemen anlad. Hareketsiz duran Rachel'n bacaklar kprdamay reddediyordu. Bak larn, altndaki garip dnyay a dikmiti. SWATH tasarmndan tr Goya'nn tekne ksm yoktu. Bunun yerine dev bir katamaranda olduu gibi destek elemanlar vard. Hiddetli deniz den dokuz metre yukardaki akln stnde asl duran, zgara dar bir kprnn stne inmilerdi. Gvertenin altndan yanklanan ses burada sar edici seviyedey di. Rachel'n dehetini daha da arttran, geminin h l ak duran sualt projektrlerinin, aadaki okyanusun derinliklerine yeilimsi bir aydnlk vermesiydi. 424 Sudaki alt yedi hayaletimsi silete bakyordu. Dev ekibal kpek balklarnn uz un glgeleri, akntya kar yzyordu... saa sola esneyen lastik gibi bedenler. Tolland'n sesi kulaklarnday d. "Rac hel, her ey yolunda. Gzlerini karya dik. Tam arkandaym." Tolland'n arkadan uz att elleri, korkulua yapm yumruklarn nazike ayrmay a alyordu. Ite o anda Rac hel, kolundan szlen koyu krmz bir kan damlas nn, zgaralarn arasndan dtn grd. Deniz e doru den damlay gzleriyle takip etti. Suya arptn grmese de, gl kuyruklaryla hep birlikte dnerek hcuma geen ekiballarn, kudurgan bir telala di ve yzgelerinin birbirine karmas ona yetmiti. Gelimi n beyin koku alma loplar... Kann kokusunu bir mil teden alrlar. Gl ve gven telkin edici sesiyle Tolland, "Gzlerini karya dik," dedi. "Tam arkandaym." Rachel imdi onu ileri doru ynlendiren ellerini kalalarnda hissediyordu. Altndaki akla bakmadan kprnn stnde yrmeye balad. Yukarlardan gelen helikopterin perva ne sesini duyabiliyordu. Sarho gibi kprnn stnde sendeleyerek nlerinde yry en Corky, aradaki mesafeyi amt. Tolland, ona seslendi. "Desteklerin son una kadar git Corky! Merdivenlerden aa!" Rachel artk nereye gittiklerini grebiliyordu. Ileride, bir dizi dnemeli rampa aa iniyordu. Su seviyesinde, dar kum bank gibi bir gverte Goya'nn boyunca uzanyordu. Bu gverteden knt yapan, asl kk iskeleler, geminin altna kurulmu kk bir marinay andryordu. Byk bir tabelada yle yazyordu: DAL ALAN Dalglar Yzeye kabilir Teknelerin Dikkatine 425 Rachel, Michael'n onlar yzdrme niyetinde olmadn tahmin ediyordu. Tolland, kprnn yannda duran telli bir dolabn nnde durduunda korkusu byd. Dolabn kapaklarn a nca, iinde asl duran dalg kyafetleri, norkeller, paletler, can yelekleri ve zpknlar grnmt. Rachel'n itiraz etmesine frsat kalmadan, uzanp, bir fek tabanc as ald. "Gidelim." Tekrar harekete gemilerdi. Ilerideki Corky, dnemeli rampalara va rm ve yar yola kadar gelmiti. "Gryorum!" diye bard. alkantl sularn stnden gelen sesi neredeyse neeliydi. Corky dar geitte kotururken Rachel iinden, neyi gryorsun, diye geirdi. Rachel'n tek grebildii, kpekbalklaryla dolu okyanusun tehlikeli derecede yaknnda hprdemesiydi. Tolland ilerlemesi iin ona dokununca, Corky'nin ne iin bu kadar heyecanlandn grd. Aadaki gvertenin sonunda, kk bir motorbot balyd. Corky, ona doru kotu. Rachel sadece bakyordu. Helikopt erden mot orbotla m kaacaz? Tolland, "Bir telsizi var," dedi. "Helikopt erin yay n bozma sahas ndan yeterince uzaklaabilirsek..." Rachel, onun dier sylediklerini duymad. Kannn donmasna neden olan bir ey gzne ilimiti. Titreyen parman uzatarak, "ok ge diye geveledi. Iimiz bitti..." Tolland arkas n dndnde, her eyin bir anda sona ereceini anlamt. Siyah helikopter, maara giriinden ieri bakan bir ejderha gibi, geminin arka ucunda iyice alalm, onlara bakyordu. Tolland bir an iin geminin ort asndan doruc a stlerine uacan sand. Ama helikopt er nian alp ayla dnmeye balamt. Tolland tfek namlularnn ynn gzleriyle takip etti. Hayr! 426 Motorbotun yannda melmi, palamar zen Corky, helikopt erin altndaki makineli tfekler ate pskrdnde, ban kaldrp bakt.

Corky vurulmu gibi sendeledi. Telala, borda tirizinden bot un iine atla d ve saklanmak iin yere uzand. Silahlar susmutu. Tolland, Corky'nin botun iinde emeklediini grebiliyordu. Sa bacan n aa ksm kana bulanmt. Kontrol panelinin altnda melen Corky, anahtar buluncay a kadar parmaklarn panelin zerinde gezdirdi. Botun 250 hp Mercury mot oru alt. Bir saniye sonra, helikopterin burnunda, motorbotu hedefleyen k rmz bir lazer n belirdi. Igdleriyle hareket eden Tolland, elindeki tek silahla nian ald. Tetii ektiinde fiek tabancas tslad ve gz kamatrc bir k, geminin altndan yatay bir eri izerek doruca helikoptere yneldi. Yine de Tolland, ok ge davrandn sezdi. Fiek, helikopterin n camna doru yol alrken, helikopter kendi nn gndermiti. Fze frlad an da helikopter serte yn deitirdi ve gelen fiekten kaarak gz den kayboldu. Rachel' hzla aa eken Tolland, "Dikkat et!" diye ba rd. Corky'yi skalayan fze rotasndan kp, Rachel ile Tolland'n dokuz metre aas ndaki desteklere bindirdi. Kyamet gibi bir ses kmt. Aadan sular ve alevler pskryor du. Havaya sa lan metal paracklar, kprye saldlar. Gemi sallan p, hafife yana yatk yeni dengesini bulurken, metal met alin stne bindi. Duman daldnda Tolland, Goya'nn drt ana desteinden birinin ciddi hasar aldn grd. Pontonu yalayan kuvvetli aknt, destei kopa rabilirdi. Aa gverteye inen spiral merdiven bir iple tutturulmu gibi grnyordu. Rachel' bu yne doru itekleyen Tolland, "Haydi!" diye bard. Aa inmeliyiz! 427 Ama ok ge kalmlard. Merdivenler bir atrtyla, hasarl destekten koptu ve denize dt. Geminin stnde Kiowa helikopterinin kumandalaryla baa kmaya alan Delta-Bir, kontrol yeniden kazand. stne doru gelen fiein yla geici krlk yaaynca, ani bir refleks hareketiyle kumanda kolunu yukar ekmi ve Hellfire fzesinin hede fi armasna neden olmutu. Kfrederek geminin pruvas nn stne gelip, aa inerek iini bitirmeye hazrland. Tm yolcular yok et. Idarecinin emri a kt. "Lanet olsun! Bak !" Yan koltuktan seslenen Delta-Iki, camdan d ary iaret ediyordu. "Srat motoru!" Delta-Bir dnp baktnda, Goya'dan uzaklap karanla doru zplayarak ilerleyen, delik deik olmu bir Crestliner srat motoru grd. Bir karar vermesi gerekiyordu. Corky'nin kanl elleri, denizi dven Crestliner Phantom 2100'n dmenini kavrad . Maksimum hza ulamak iin gaz kelebeini sonuna kadar itti. O ana kadar yakc ac y fark etmemiti. Ban indirip baktnda, sa bacandan kan fkrdn grd. O an ba dnd. Dmene yaslanp, arkas n dnerek Goya'y a bakarken, helikopterin kendisini takip etmesini diliyordu. Tolland ile Rachel kprde kapana kslnca, Corky, onlara ulaamamt. Acil bir karar vermesi gerekmiti. Ayrl ve sava kazan. Corky helikopteri Goya'dan yeterinc e uzaa ekebilirse, Tolland Rachel'n telsizle yardm isteyebileceini dnyordu. 428 Ne yazk ki omzunun stnden klandrlm gemiye baktnda, helikopterin kararszm gibi hl orada durduunu grmt. Haydi sizi adi heriffler! Beni takip edin! Ama helikopt er peinden gelmedi. Bunun yerine Goya'nn k tarafnda yan yatt, pozisyonunu ayarlad ve alalp gverteye indi. Hayr! Tolland ile Rachel' lme terk ettiini fark eden Corky, dehet iinde izliyordu. imdi telsizle yardm isteme sras nn kendisine geldiini anlayan Corky, eliyle kontrol pane lini yoklayarak telsizi buldu. Ama dmesini kaldrd. Hibir ey olmamt. k yoktu. Parazit yoktu. Sesini sonuna kadar at. Hibirey. Haydi! Dmeni serbest brakp bakmak iin diz kt. Aa eilirk en bac a acyla kvrand. Gzlerini telsize dikmiti. Grdklerine inanamyordu. Kontrol paneli mermilerle delik deik olmutu ve telsiz paralanmt. On taraftan kablolar sarkyordu. Inanamayan gzlerle bakak ald. Lanet olas ans... Dizlerinin ba zlen Corky, ayaa kalkarken, ilerin daha ne ka dar ktleebileceini merak etti. Dnp

Goya'y a baktnda, cevabn ald. Iki silahl asker, helikopterden gverteye atladlar. Ardndan helikopter yeniden havalanarak, Corky'nin tarafna dnd ve son srat stne doru gelmeye balad. Corky yklmt. Ayrl ve sava kazan. Grne bak lrsa, bu muhteem fikir bu gec e sadece onun aklna gelmemiti. Delta- gvertede ilerleyip, alt gvert elere inen rampaya yaklarken, bir kadnn aalardan gelen haykrn duydu. Dnp Delta-Iki'y e, kontrol etmek iin alt gverteye ineceini iaret etti. st taraf kollamak iin arkada kalan orta ban sallad. Iki adam, CrypTalk ile balant kurabilirlerdi; Kiowa'nn yayn bozma sistemi, kendi haberlemeleri iin kk bir bant geniliini a k brakmt. 429 Kalkk burunlu makineli tfeini skca kavrayan Delta -, alt gvert elere inen rampaya doru sessizce ilerledi. imdi haykr daha net duyabiliyordu. Inmeye devam etti. Merdivenlerin ortasna geldiinde Goya'nn alt ksmna tutturulmu, kvrml geit labirentini grd. Haykr sesi ykselmiti. Ardndan, kadn grd. Bir utan dierine giden kprnn ortas ndaki Rachel Sexton, parmaklklardan aa sarkm, denize doru mitsizce Michael Tolland'a sesleniyordu. Tolland denize mi dt? Patlama srasnda olabilir mi? Eer yleyse, Delta-'n ii sandndan daha kolay olacakt. Ate amas iin sadece bir metre kadar daha inmesi gerekiyordu. Ak varyumda balk avlamak gibi. Tek kaygs, Rachel'n ak bir malzeme dolabnn yannda duruy or olmasyd, ki bu da bir silah olabilecei anlamna geliyordu -zpk n veya kpekbal tfei- ama her ikisi de onun makineli tfeiyle mukayese kabul etmezdi. Duruma hkim olmasnn gveniyle Delta-, silahn dorultup bir adm daha att. Rac hel Sexton artk gr ala nna mkemmel biimde girmiti. Silahn kaldrd. Bir adm daha. Aniden aadan, merdivenin altndan bir saldr oldu. Delta- aa bakp da, Michael Tolland' ayana doru alminyum bir ubuk iterken grnce, korkmaktan ziyade a rmt. Delta - oyuna geldii halde, bu baarsz elme takma giriimini komik bulmutu. Sonra, sopann ucunun topuuna dediini hissetti. Sa aya darbenin etkisiyle patlarken, yakc bir ac vc uduna yayld. Dengesini kaybeden Delta- merdivenlerden aa yuvarland. Kendisi kprnn stne ylrken, makineli tfei rampadan aa kayarak gemiden denize utu. Sa ayan tutmak iin strapla kvrld ama artk orada deildi. 430 Duman tten sopay hl sms k kavrayan Tolland hemen saldrgann bana kmt; bir buuk metrelik bir kpekbal kont rol aleti. Alminyum ubuun uc unda, basn hassasiyeti olan n iki kalibrelik bir tfek fiei vard ve kpekbal saldrlarnda savunma amal kullanlyordu. Yeni bir fiek takan Tolland, uyuturucu sopann sivri ve scak ucunu saldrgann Adem elmasna dayad. Fel olmu gibi srtst yatan adam, fke ve strapla kark bir hayret ifadesiyle Tolland'a bak yordu. Rachel kprden koarak geldi. Plana gre adamn makineli tfeini almas gerekiyordu ama ne yazk ki silah, kprden aadaki okyanusa dmt. Adamn belindeki haberleme cihaz cz rdad. Robot umsu bir ses duyuldu. "Delta-? Cevap ver. Silah sesi duydum." Adam cevap vermek iin kprdamad. Cihaz yeniden czrdad. "Delta-. Onayla. Destee ihtiyacn varm?" Neredeyse ayn anda, hatta yeni bir ses parazit yapt. Bu da robot sesi gibi geliyordu ama arka fondaki helikopter sesi onu dierinden ay ryordu. Pilot, "Buras Delta -Bir," dedi. "Uzaklaan teknenin peindeyim. Delta-, onayla. Aada ms n? Destee ihtiyacn var m?" Tolland sopay adamn grtlana bastrd. "Helikptere o mot orbotun peini brakmasn syle. Arkadam ldrrlerse, sen de lrsn." Asker haberleme cihazn dudaklarna gtrrken ac yla irkildi. Dmeye basp konuurken, Tolland'n gzlerinin iine bak yordu. "Buras Delta-. yiyim. Uzaklaan tekneyi yok edin." 115 Yukar trmanp ofisten ayrlmaya haz rlanan Gabrielle Ashe, Sexton'un zel tuvaletine geri dnmt. 431 Sexton'n telefon ars onu kayglandrmt . Ona kendi ofisinde olduunu sylediinde Sexton kesinlikle tereddt etmiti; sanki yalan sylediini biliyormu gibi. Her eye ramen Sexton'n bilgisayarna girmeyi baaramamt ve artk ne yapacan bilemiyordu. Sexton bekliyor. Lavaboya kp, kendini yukar ekmey e hazrlanrken, yer karolarnn stne bir eyin dtn duydu.

Aa baktnda, Sexton'n lavabonun kenarna brakm olduu kol dmeleri olduunu grp sinirllendi. Her eyi bulduun gibi brak. Yeniden aa inen Gabrielle kol dmelerini yerden kaldrp lavabo tezghnn stne geri koydu. Yeniden yukar trmanmaya balad srada durup, kol dmelerine bakt. Baka bir akam olsa Gabrielle asla fark etmezdi ama bu akam monogram dikkatini ekmiti. Sexton'n monograml eyalarnn ou gibi, i ie gemi iki harf vard. SS. Gabrielle Sexton'n ilk bilgisayar ifresini hat rlad: SSS. Tak vimi gznn nne getirdi... POTUS... ve ekran koruyucusunda resimlerin etrafndan geen erit. Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik De vletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler... Gabrielle bir sre durup dnd. Bu kadar kendinden emin olabilir mi? Bunu renmenin sadece bir saniyesini alacan biliyordu. Sexton'un ofisine koup, bilgisayarn ba na gitti ve yedi harfli ifreyi girdi. POTUSSS Ekran koruy ucu bir anda kalkmt. Inanamayan gzlerle bakak ald. Bir politikacnn egosunu asla hafife alma. 432 116 Karanla doru hzla yol alrken, Corky Marlinson artk Crestliner P hantom'n dmeninde deildi. Dmeni tutsa da tutmasa da dz bir izgide ilerleyeceini biliyordu. Direnci en dk yol... Corky zplayan botun arka tarafnda, bacana ald yaray anlamay a alyordu. Incik kemiini sy ran bir mermi, baldrndan girmiti. Baldrn arkasnda k yaras yoktu, bu yzden merminin hl bacanda olduunu biliyordu. Kanamay durdurmak iin etrafnda bir ey arasa da, hibir ey bulamad... paletler, bir norkel ve bir ift can yelei. Ilkyardm antas yoktu. mitsizce kk bir ara gere kutusunu aan Corky baz aletler, koli band, aput bezi, ya ve dier bakm elemanlarn buldu. Kanl bacana bakp kpekbalklarnn blgesinden kmak iin ne kadar uzaa gitmesi gerektiini dnd. Bundan ok daha uzaklara. Delta-Bir uzaklaan Crestliner' karanlkta ararken, Kiowa helikopterini okyanus un stnde alaktan uuruyordu. Kaan bot un ky ya yneleceini ve Goya ile arasndaki mesafeyi olabildiince amaya alacan tahmin ederek, Crestliner'n ilk bata izdii rotay takip ediy ordu. imdiye kadar ona yetimem gerekirdi.. Normalde, kaan botu radarla takip etmek kolay olurdu ama Kiowa'nn yayn bozma sistemi millerce tey e kadar bir termal ses emsiyesi yaydndan, radar ie yaramayacakt. Goy a'daki herkesin ldn duyuncay a kadar yayn bozma sistemini kapatmas ihtimal dahilinde deildi. Bu gece Goy a'dan hi bir acil ar yaplmayac akt. Bu gkta srr gmlecek. Burada. imdi. Bereket versin ki, Delta-Bir'in baka takip aralar da vard. Bu tuhaf, s nm okyanus zeminine ramen, bir srat botunun termal izi kolayca ayrt edilebilirdi. Termal taray csn at. 433 Etrafndaki okyanus otuz be dereceyi gsteriyordu. Neyse ki, 250 hp dtan takmal motor yzlerce derece daha scakt. Corky Marlinson'n baca ve aya uyumutu. Yapacak baka bir ey aklna gelmediinden, yaral baldrn aputla kurulayp stn kat kat koli bandyla sard. Yapkan bant bittiind ayak bileinden dizine kadar sk bir gmi klfla sarmalanmt. Kanama durmutu ama kyafeti ve elleri hl kan iindeydi. Kaak Crestliner'n zeminine oturan Corky, helikopterin onu neden h l bulamadn merak ediyordu. Uzaklardaki Goya'y ve yaklaan helikopteri grecei dncesiyle arkas ndaki ufku gzleriyle tarad. Ne tuhaftr ki, ikisini de grmyordu. Goya'nn klar yok olmutu. O kadar uzaklam olamazd, yle deil mi? Corky birden kaabilecei midine kapld. Belki de karanlkta onu kaybetmilerdi. Belki de ky ya varabilirdi! Ama ite o anda botun arkas ndaki dmen suyunun dz olmadn fark etti. Dmen suyu bot un arkasndan kavis izerek uzakla yor, sanki dz bir izgide deil de, bir emberin iinde ilerliyordu. Akl karmt. Ban evirip, kavisi takip edince okyanusta dev bir eri izdiini anlad, Ve hemen sonra

grd. Goya, yarm milden ksa bir mesafede, iskele tarafnday d. Dehete den Corky, hatasn ok ge anlamt. Dmeni bo brak nca, Crestliner'n pruvas srekli olarak gl akntnn ynne dnmt, mega girdabn dairesel su akm. Byk bir emberin iinde hareket ediyorum! Kendi kendine geri dnmt. Hl kpekbalklaryla dolu mega girdabn iinde olduunun bilinciyle, Tolland'n rk tc szlerini hatrlad. Geli4mi n beyin koku alma loplar... kpekbalklar bir damla kann kokusunu millerce teden alabilirler. Corky kan iindeki bantl bacana ve ellerine bakt. 434 Helikopt er yaknda tepesine dikilecekti. Kanl ky afetlerini karan Corky, plak vaziyette botun arka tarafna emekledi. Kpek balklarnn botun hz na yetiemey eceini biliyordu. Dmen suyunda elinden geldiince kendini ykad. Bir damla kan... Dorulan Corky, geriye yapacak tek bir ey kaldn biliyordu. Bir zamanlar, hay vanlarn kendi blgelerini sidikleriyle iaretlediklerini, nk rik asidin vcudun rettii en keskin kokulu sv olduunu renmiti. Kandan daha gl olmasn mit ediyordu. Keke birka bira daha iseydim, diye dnen Corky, yaral bacan kaldrp borda tirizine dayay p, yapkanl bandn stne iemeye alt. Haydi! Bekledi. Peinde bir helikopter varken, kendi stne iemek zorunda olmann yaratt bas k gibisi yoktur. Sonunda geldi. Yapkanl bandn stne srls klam oluncaya kadar iedi. drarndan geriy e kalan ks mla slatt aputu, tm vcuduna srd. ok ho. Yukardaki karanlk gkyznde krmz bir lazer n belirdi. Parldayan dev bir giyotin ba gibi eri bir izgiyle stne geliyordu. Helikopter geni adan yaklayordu. Pilotun, Corky'nin Goya'ya geri dn mesine ard anlalyordu. abucak bir can yelei giyen Corky, hzla ilerleyen botun arka kenarna ilerledi. Botun kana bul anm zemininde, Corky'nin durduu yerin sadece bir bu uk metre arkasnda, krmz bir nokta parlad. Vakit gelmiti. Goya'daki Michael Tolland, Crestliner P hantom 2100'n alevler iinde patlay p havaya ate ve duman satn grmedi. Ama patlamay duymutu. 435 117 Bu saatte Bat Kanad genellikle sakin olurdu ama Bakan' bornozu ve terlikleriyle yatandan kaldran acil durum, yardmclaryla Beyaz Saray al anlarn "portatif yataklarndan" ve yatakhanelerinden dar frlatmt. Gen bir yardmc Oval Ofis'te peinden koturarak, "Onu bulamy orum Say n Bakan," dedi. "Bayan Tench ar cihazna veya cep telefonuna cevap vermiyor." Bakan ileden km gibiydi. "Her yere baktnz mi..." Aceleyle ieri giren bir baka yardmc , "Binadan ayrld efendim," dedi. "Bir saat kadar nce dar kt . UKO'y a gitmi olabilecegini dnyoruz. Santral operatrlerinden biri bu akam Pickering ile grtn syledi." "William Pickering mi?" Bakan'n akl karm gibiydi. Tench ile Pickering'in sosyal ilikileri iyi olmaktan ok uzakt. "Onu aradnz m?" "Pickering de cevap vermiyor efendim. UK O santral kendisine ulaamyor. Cep telefonunun almadn sylyorlar. Sanki dnya yznden ayrlm gibi." Bir sre yardmc larna bakan Herney, ardndan bara yry p kendine bir burbon doldurdu. Barda dudaklarna gtrd s rada bir gizli Servis alan ieri girdi. "Sayn Bakan? Sizi uyandrmayac aktm ama bu gec e FDR Ant 'nda bir arabann bombalandn bildirmem gerekiyordu." "Ne!" Herney neredeyse ikisini yere drecekti. "Ne zaman?" "Bir saat nce." Yzn ekitmiti. "Ve FBI kurbann kimliini tespit etti..." 436 118 Delta-'n aya acyla zonklad. Sersemlemi bir zihin haline gemiti. Bu lm m? Hareket etmeye alt ama fel olmu gibi hissediyor, glkle nefes alyordu. Sadece bulank ekiller gryordu. Zihni biraz nc eki olaylar yoklad. Crestliner'n denizde patlamasn, stnde duran Michael Tolland'n

gzlerindeki fkeyi ve patlay c sopay boaz na dayadn hatrlad. Beni kesinlikle Tolland ldrd... Ama Delta- 'n sa ayandaki can yakc ac, fazlasyla canlyd. Yava yava her eyi hatrlyordu. Crestliner'n patladn duyan Tolland, kaybettii arkada nn arkasndan keder ve fkeyle feryat etmiti. Sonra, perian gzlerini Delta-'e evirerek, sanki ubuu grtlana sokmaya haz rlanyormu gibi geriye gitmiti. Ama bunu yaparken, ahlak anlay kendine engel oluyormu gibi tereddt ediyordu. Vahi bir asabiyet ve telala sopay aa indirip bot unu Delta - 'n parampara ayana bastrmt. Delta-'n son hatrlad, can ekierek kfrederken dnyasnn kaarardyd. imdi, ne sredir baygn olduunu tahmin edemeyen bilinci yerine gelmeye balyordu. Kollarnn arkadan, ancak bir denizcinin atabilecei kadar sk bir dml e balandn hissedebiliyordu. Altna kvrlm ve bileklerine dmlenmi bacaklar da balanmt. Bylece geriye doru duran vcudu kskvrak yakalanmt . Barmaya alt ama sesi kmad. Azna bir ey tklmt. Delta- neler olduunu tahmin edemiyordu. Ite o zaman souk rzgr hissetti ve parlak klar grd. Goya'nn ana gvertesinde olduunu anlamt. Yardm bulmak iin kvrldnda korkun bir manzara grd, kendi yansmasn; Goya'nn derin su denizaltsnn pleksiglas yu varlandaki ekilsiz yansmas. Deniz alt tam nnde as l duruyordu. 437 Delta- gvertedeki dev bir iner tip kapda yattn anlad. Ama n endie verici olan bu deildi. Eer ben gvertedeysem... Delta-Iki nerede? Delta-Iki endielenmeye balamt. Orta CrypTalk mesajnda iyi olduunu sylemi olsa da, makineli tfee ait olmayan bir ate sesi duymutu. Tolland veya Rachel Sexton bir silah atelemi olmalyd. Delta-Iki, ortann indii rampaya gz gezdirdiinde kan grd. Silahn kaldrarak, geminin pruvasna kadar kpr boyunca ilerleyen kan izlerini takip etti. Buradaki kan izleri onu baka bir rampadan ana gverteye geri kartyordu. Botu. Delta-Iki artan bir kaygyla, gvertedeki uzun koyu krmz lekeyi geminin arka tarafna doru takip etti. Izler buradan, aa indii ilk rampaya geiyordu. Neler oluyor? Izler dev bir daire iinde dnyormu gibiy di. Silahn nnde tutup, dikkatle hareket eden Delta -ki, geminin laboratuvar blmne giden girie geti. zler k gverteye ilerliyordu. Keyi geni a yla dnd. Gzleri izleri takip etti. Sonra onu grd. Aman Tanrm! Delta- orada yatyordu; balanm ve az tkanmt. Goya kk denizalt snn tam nne tren yaplmadan atlmt. Delta-Iki uzaktan baktnda bile, ortann ayann byk bir ks mn kaybettiini grebiliyordu. Bir tuzak olmasndan phelenen Delta-ki silahn kaldrp ileri yrd. imdi Delta- konumaya alarak debeleniyordu. Tuhaft r ki, adamn balanma ekli -dizleri arkaya kvrlm- byk ihtimalle hayatn kurtaryordu; ayandaki kanama hafiflemi gibiydi. 438 Delta-Iki denizaltya yakla rken, kendi ark asn grebilme lksne kretti; geminin gvertesi olduu gibi denizalt nn yuvarlak pilot kabini kapana yansy ordu. Delta -Iki kvranan ortann yanna vard. Gzlerindeki uyary ok ge grmt. Triton'n maniplatr kskalarndan biri aniden ne at larak, Delta -Iki'nin sol uyluunu ezici bir gle sktrd. Kendini ekmeye alt, ama kska derine ilemiti. Kemiklerinden birinin krldn hissederek, acyla feryat etti. Gzlerini k sp, gvertenin yans mas na bakark en onu grd. Triton'n iindeki karanla yerlemiti. Deniz altnn iindeki Michael Tolland, kumandann bandayd. Acsn bastrp, silahn omuzlanan Delta -Iki, kt fkir, diye d nd. Denizaltnn pleksiglas kubbesinin dier tarafnda, sadece bir metre uzanda duran Tolland'n gsnn sol tarafna nian ald. Tetii ekince silah kkredi. Tuzaa dm olmann fkesiyle lgna dnen Delta-Iki son kovann da gvertey e boalt ncaya kadar tetie asld. Nefes nefese silah elinden brakt ve karsnda duran delik deik kubbeye fkeyle bakt. Bacan kskatan kurtarmaya alrken, "Geberdin!" dedi. Kvranrken derisini delen met al kska, geni bir kesik at, "Allah kahretsin!" Belindeki CrypTalk'a uzand. Ama tam azna gtrd srada, nnde beliren ikinci bir robot kol ileri atld ve sa bacan kavrad. CrypTalk gvert eye dmt.

Delta-Iki o zaman, karsnda duran camdaki hay aleti grd. Soluk bir sima yana eilerek, salam camn kenarndan dar bak yordu. Sersemleyen Delta -Iki, mermilerin kaln d kaplamaya hi mi hi ilemediini grd. Kubbede iek bozuu gibi ukurlar olumutu. Hemen ardndan denizaltnn st kaps ald ve Michael Tolland dar kt. Sarslm fakat salam grnyordu. 439 Alminyum kprden aa inip gverteye ay ak bast ve denizaltnn harap olan camna gz gezdirdi. Tolland, "Santimetre kareye sekiz yz kilo," dedi. "Daha byk bir silaha ihtiyacn varm gibi grnyor." Sulaborat uvarndaki Rachel, vaktinin tkendiini biliyordu. Gvertedeki silah seslerini duymutu ve her eyin Tolland'n planlad gibi yrmesine dua ediyordu. Gkta aldatmacas nn arkasnda art k kim olduu umurunda deildi. NASA mdr, Marjorie Tench veya Bakan'n kendisi... artk bunlar nemli deildi. Yanlarna kr kalmayacak. Her kimse, gerek aa kacak. Rachel'n kolundaki yarann kanamas durmutu ve vcudunun salglad adrenalin ac y hafifletmi, dikkatini arttrmt. Bir kalem kat bulup, iki satrlk mesajn yazd. Kelimeler kaba tabirli ve garipti ama u anda ssl szler yazmaya ayracak zaman yoktu. Yazd notu, elindeki kt destesine ekledi: TA R kts, Bathynomous giganteus resimleri, okyanus kondrullaryla ilgili fotoraflar ve makaleler, b ir elektron mikroskop taray c kts . Gkta sahtey di ve bunlar da ispatyd. Rachel tm ktlar, sulaboratuvarnn faks makinesine yerletirdi. Ezbere bildii birka tane faks numaras vard ve fazla seenei yoktu, ama bu sayfalarla yazd notun ki min eline geeceine oktan karar vermiti. Nefesini tutarak, faks numarasn evirdi. Alcy seerken ak llca bir seim yapm olmay dileyerek, "gnder tuuna bast. Faks makinesi bipledi. HA TA: EVIR SESI YOK Rachel bunu tahmin etmiti. Goya'nn haberleme sistemleri hl engelleniyordu. Makinenin kendi evindeki faks gibi almas n mit ederek, ba nda durup bekledi. Haydi! 440 Be saniye sonra makine tekrar bipledi. YENIDEN EVIRIY OR... E vet! Rachel makinenin sonsuz bir dngye giriini seyretti. HA TA: EVIR SESI YOK YENIDEN EVIRIY OR... HA TA: EVIR SESI YOK YENIDEN EVIRIY OR... Bann stnde helikopterin pervanesi gmbrderken, faks makinesini alr halde brak arak, sulaboratuvarndan dar frlad. 119 Goya'dan yz kilometre uzandaki Gabrielle Ashe, Senatr Sexton'n bilgisayar ekranna az hayretten ak bak yordu. pheleri hakl kmt. Ama bu kadarn hi tahmin etmemiti. zel uzay irketlerinden Sexton'a yazlm banka eklerinin dijital kopyalarna ve ek tutarlarnn yatrld Cayman Adalar'ndaki hesaplara bakyordu. Gabrielle'n grd en kk ekin stnde on be bin dolar yazyordu. Pek ou yarm milyon dolarn stndeydi. Sexton, ona, kk meblalar, demiti. Tm balar iki bin dolarn altnda. Belli ki Sexton batan beri yalan sylyordu. Gabrielle, yasad kampanya finansmannn dev miktarlarda yapldn gryordu. Urad ihanet ve hayal krkl kalbini yakyordu. Yalan syledi. Kendini aptal gibi hissetti. Kirlenmi hissetti. Ama en ok da lgna dndn hissetti. Karanlkta tek bana ot uran Gabrielle, bundan sonra ne yapmas gerektiini bilmiyordu. 441 120 Goya'nn tepesindeki Kiowa k gvertenin stnde yan yatarken Delta-Bir gzlerini beklenmedik bir manzaraya sabitlemiti. Michael Tolland kk bir denizalt nn yannda gvertede duruyordu. Denizalt nn robot kollarndan sarkan Delta-ki, devasa bir bceinkini andran iki byk kskatan kendini kurtarmak iin sancl bir mcadele veriyordu.

Tanr akna neler oluyor? Gvertey e gelip, denizalt nn nnde kanlar iinde yatan adamn yannda pozisyon alan Rachel' grmek de bir o kadar ok ediciydi. O adam sadece Delta- olabilirdi. Rac hel, Delta Gc'nn makineli tfeklerinden birini tutmu, saldrmaya haz rlany ormu gibi helikoptere bak yordu. Bir an iin akl karan Delta-Bir, bu pozisyonun nasl olutuunu zemedi. Delta Gc'nn buzullarda yapt hatalar seyrek oluabilecek ama a klanabilir hatalard. Fakat bu, akla hayale smayacak trdendi. Normal artlarda Delta-Bir'in kk dmesi yeteri kadar ac bir ceza saylrd. Ama bu geceki utanc, helikopterdeki baka bir kiinin varlyla byyordu. Burada bulunuu allm n son derece d nda olan biri. Idareci. FDR Ant 'ndaki Delta saldrsndan sonra idareci, Delt a-Bir'e Beyaz Saray yaknlarndaki bo bir parka inmesini emretmiti. Delta-Bir, ald emirler dorultusunda aalarn arasndaki imenlik bir tepecie inmi ve yaknlara park etmi olan idareci karanlktan kp Kiowa'ya binmiti. Saniyeler iinde tekrar yola koyulmulard. Idarecinin bir greve dorudan itiraki pek duyulmam olsa da, Delta -Bir'in ikyet etmeye hakk yoktu. 442 Milne Buzul Katman'ndaki cinuyetleri Delta Gc'nn ele al biiminden rahatszlk duyan idareci, dardan phe ekip, tahkikatlara yol aabilecei endiesiyle, Delt a-Bir'e operasyonun son aamasnn kendi kontrolnde gerekleec eini sylemiti. imdi idareci, Delta-Bir'in hi tahamml edemeyecei bir baarszla ahit oluyordu. Bu i bitmeli. imdi. Kiowa'dan Goya'nn gvertesine bakan idareci, bunun nasl meydana gelebileceini dnd. Hibir ey planland gibi gitmemiti: gktayla ilgili pheler, buzullardaki baarsz Delta cinayet giriimleri, FDR'deki hkmet yetkilisinin ldrlme mecburiyeti. Delta-Bir, Goya'nn gvertesindeki vaziyete bakarken duyduu utanla, "Idareci," diye geveledi. "Benim aklm almyor..." Idareci, benim de yle, diye dnd. Bu seferki avlarn hafife aldklar anlalyordu. Idareci baklarn, helikopterin yansma yapan n camna bo gzlerle bakan Rac hel Sexton 'a indirdi. Rachel, CrypTalk cihazn azna gtryordu. Cz rt l sesi Kiowa'da parazit yaptnda idareci, Tolland'n yardm isteyebilmesi iin helikopterin geri ekilip, yayn bozma sistemini devre d brakmasn isteyeceini sanmt. Ama Rachel'n azndan dklen kelimeler ok daha tyler rperticiydi. "ok ge kaldnz," dedi. "Tek bilen biz deiliz." Szleri bir sre helikopterin iinde yankland. Iddias uzak bir ihtimal gibi grnse de, gerek olma olasl idareciyi tereddde drd. Projenin baars , ger ei bilen herkesin ort adan kaldrlmas na balyd ve bu her ne kadar kanl bir eylem ols a da, idareci sonutan emin olmaly d. Baka biri daha biliyor... Rachel Sexton'n, gizli bilgilerle ilgili protok ol kurallarna s k sky a ballyla tannan biri olduunu gz nne alan idareci, onun bu bilgiyi dardan biriyle paylamaya karar verdiine inanmakta glk ekiyordu. 443 Rachel bir kez daha CrypTalk'la konuuyordu: "Geri ekilin, yoksa adamlarnz harcarz. Biraz daha yaklarsanz lrler. Gerek her ekilde ortaya kacak. Kayp vermeyin. Geri ekilin." Rachel Sexton'n erdii bir ses duyduunu bilen idareci, "Blf yapyorsun," dedi. "Kimseye sylemedin." Rachel, "ansn denemeye haz r msn?" diye kar lk verdi. "Willliam Pickering'e ulaamadm, bu yzden baka birine haber vererek kendimi garantiye aldm." Idareci kalarn att. Makul geliyordu. Tolland'a bir gz atan Rachel, "Yutmad lar," dedi. Kskalara sk m olan asker ac yla kark srtt. "Elindeki silah bo, helik opter seni havaya u urac ak. Ikiniz de lec eksiniz. Tek ansn bizi brakmak." Bundan sonra ne yapacaklarn dnen Rachel, iinden, ne demezsin, dedi. Denizaltnn nnde yerde yatan, bal ve az kapat lm adama bakt. Kan kaybndan kendinden gemi gi bi grnyordu. Rac hel onun yannda melip, adamn sert gzlerinin iine bakt. "Azndakini karp CrypTalk'u sana uzatacam; helikopteri geri ekilmeye ikna edeceksin. Anla ld m?" Adam ciddi bir ifadeyle ban sallad. Rachel, adam n azndaki tkac kard. Asker, Rachel'n yzne kanl bir topak tkrd.

ksrrk en, "Srtk," diye kfretti. "lmeni seyredeceim. Seni bir domuz gibi ldrecekler ve ben her saniyesini zevkle seyredeceim." Rachel tkr yznden silerken, Tolland'n elleri onu k aldrp, geri ekti ve makineli tfei elinden ald. Rachel, onun titrek dokunuundan, art k sabrnn tatn hissedebiliyordu. 444 Tolland birka metre tedeki bir kontrol paneline gidip, elini bir kolun stne koydu ve gzlerini gvertede yatan adama dikti. Tolland, "Ikinci hakaret," dedi. "Ve benim gemimde, karl budur." Tolland byk bir fkeyle kolu aa indirdi. Triton'n altndaki dev dner tip kap ald. Korkuyla inleyen, eli kolu bal asker, delikten aa yuvarlanarak gzden kayboldu. Dokuz metre aadaki okyanusa dmt. Etrafa krmz sular srad. Kpek balklar annda bana mt. Kiowa'dan, teknenin altnda gl akntya kaplan Delta-'ten gerye kalanlara bakan idareci, fkeyle ba n iki yana sallad. Aydnlat lm suyun rengi pembeydi. Birka balk, kola benzeyen bir eyi kap yorlard. Tanrm. Idareci yeniden gverteye bakt. Delta-Iki hl Triton'n penelerindeydi ama denizalt artk gvertedeki byk bir boluun stnde as l duruyordu. Delta-Iki boluun kenarnda sendeledi. Tolland'n tek yapmas gereken kskalar amakt. Idarecinin sesi CrypTalk'tan, " Tamam," diye bard. "Bekleyin. Biraz bekleyin!" Aada, gvertede duran Rachel, ban kaldrm Kiowa'ya bak yordu. Idareci, bu ykseklikten bile onun gzlerindeki kararll grebiliyordu. Rachel Cry pTalk'u az na gtrd. "Hl blf yapt mz m dnyorsun?" dedi. "UKO merkez santralini ara. Jim Samiljan' sor. P&A'da gece vardiyasnda alyor. Ona gkta hakk nda her eyi anlattm. Dorulay acaktr." Bana ismini mi sylyor? Bu pek de hayra alamet deildi. Rachel aptal deildi ve idareci blf yapp yapmadn birka saniye iinde renebilirdi. Idareci, UKO'da Jim Samiljan isimli kimseyi tanmad halde, byk bir organizasyondu. Rac hel doruyu sylyor olabilirdi. Son lm emrini vermeden nce, idarecinin blf olup olmadn renmesi gerekiyordu. Delta-Bir omzunun stnden bakt. "Telefon edip kont rol etmek iin yayn bozma sistemini devre d brakmam ister misiniz?" 445 Idareci, net bir ekilde grebildii Rachel ile Tolland'a bakt . Herhangi biri cep telefonu veya telsizi eline aldnda, Delta-Bir'in sistemi devreye sokup, grmeyi engelleyebileceini biliyordu. Az bir riski vard. Cep telefonunu karan idareci, "Yayn bozucuyu kapat," dedi. "Rachel'n yalann ortaya karacam. Sonra da Delta-Iki'yi kurtarp bu ii bitirmenin bir yolunu buluruz." Fairfax'de, UKO'nun merkez santralindeki operatrn sabr tkeniyordu. "Size sylediim gibi, Planlama ve Analiz Blm'nde Jim Samiljan'n ismi ne rastlayamyorum." Arayan kii srarcyd. "Farkl yazllar denediniz mi? Dier blmlere baktnz m?" Operatr kontrol etmiti ama bir kez daha bakt. Birka saniye sonra, "Jim Samiljan adnda bir alanmz yok. Her trl yazl denedim." dedi. Arayan kii tuhaf biimde buna memnun olmu gibiydi. "Yani UKO'da Jim Samil..." Hattan sabrsz bir hayflanma sesi geldi. Birisi bard. Arayan kii yksek sesle kfredip hemen telefonu kapatt. Kiowa'daki Delta-Bir, yayn bozma sistemini devreye sokarke n fkeyle lk atyordu. ok ge fark etmiti. Pilot kabinindeki kl kumandalar arasnda, minik bir LED ler, Goya'dan SA TCOM veri sinyali gnderildiini gsteriyordu. Ama nasl? Kimse gverteden ayrlmad! Delta -Bir sistem bozucuy devreye sokamadan, Goya iletiyi gndermiti. Sulaborat uvarndaki faks makinesi halinden memnun bir sinyal veriyordu. TA YC BULUNDU... FAKS GNDE RILDI 446 121 l ya da ldr. Rachel, hi bilmedi i bir ynn kefetmiti. Hayatta kalma gds... korkuyla atelenen vahi bir cesaret. CrypTalk'taki ses, "Gnderilen faksta ne vard ?" diye sordu. Rachel faksn planlad ekilde gnderildiini duyunca rahatlamt. CrypTalk'la konuup, olduu yerde duran helikoptere bakarken, "Blgeyi terk edin," dedi. "Her ey bitti. Srrnz renildi." Rachel, saldrganlara az nce gnderdii tm bilgileri anlatt. Grnteler ve metinlerden oluan yarm

dzine sayfa. Aksi kantlanamaz gerek:, gktann sahte olduuydu. "Bize zarar vermek, sizi sadece daha kt duruma sokar." Uzun bir sessizlik oldu. "Faks kime gnderdin?" Bu soruyu yantlamaya Rac hel'n hi niyeti yoktu. Mmkn olduunc a ok vakit kazanmalar gerekiyordu. Triton'la ayn izgi zerinde, gvertedeki akln yannda pozisyon almlar, dleniz altnn k skalarnda sallanan askeri vurmadan helikopterin kendilerine ate etmesini imknsz klmlard. Sesi her nedense mitli gelen idareci, "William Pickering," dedi. "Faks William Pickering'e gonderdin." Rachel, yanl, diye dnd. Aslnda ilk tercihi Pickering olurdu ama saldrganlarn Pickering'i oktan ortadan kaldrm olabilecei endiesiyle baka birini semek zorunda kalmt... dmann kararll karsnda cretkr bir hareketti. Bir sre mitsizce karar vermeye alan Rachel, ezbere bildii dier tek faks numaras n evirmiti. Babas nn ofisi. Annesinin lmnn ardndan babas miras ilerini Rachel'la yz yze grmeden halletmeyi tercih ettii iin, bu numara hafzas na kaz nmt. Yardma ihtiyac olduunda babas na koaca hi aklna gel mezdi ama bu gece adam iki kritik zellie sahipti: 447 gktayla ilgili tm verileri hi tereddt etmeden aklamak iin pek ok siyasi nedene ve Beyaz Saray' arayp bu lm ekibini gnderdikleri iin antaj yapabilecek yeterli nfuza. Babas bu saatte kesinlikle ofiste olmayaca halde, Rachel, onu ofisini bir mahzen gibi kilitli tuttuunu biliyordu. Rachel aslnda faks saatli bir kasaya gndermi saylrd. Saldrganlar nereye gnderdiini rense bile, Philip A. Hart Senato Ofis Binas'nn sk gvenliini a p kimse f ark etmeden bir senatrn ofisine girme ihtimalleri ok zayft. Yukardaki kii, "O faks nereye gnderdiysen," dedi. "O kiiyi tehlikeye attn." Rachel hissettii korkuya ramen, glym gibi konumas gerektiini biliyordu. Triton'n kskalarndaki askeri iaret etti. Akln stnden sarkan bacaklarndan, dokuz metre aadaki okyanusa kan damlyordu. Cry pTalk'a, "Burda tehlikede olan biri varsa, o da sizin ajamnz," dedi. "Bitti. Geri ekilin. Veriler gnderildi. Kaybettiniz. Blgeyi terk edin, y oksa bu adam lr." CrypTalk'tan gelen ses, "Bayan Sexton, ne kadar nemli olduunu anlamyorsunuz..." diye parlad. Rachel, "Anlamak m?" diye patlad. "Masum insanlar ldrdnz biliyorum! Gkta hakknda yalan sylediinizi biliyorum! Ve bunun yannza kr kalmayacan biliyorum! Hepimizi ldrseniz de, bu i bitti." Uzun bir sessizlik oldu. Ses sonunda, "Aa iniyorum," dedi. Rachel kaslarnn gerildiini hissetti. Aa m geliyor? Ses, "Silahszm," dedi. "Dncesiz bir hareket yapma. Seninle yz yze konumamz gerekiyor." Rachel'n tepki vermesine frsat kalmadan helikopter Goya'nn gvert esine indi. Gvdedeki yolcu kaps ald ve aa biri indi. 448 Siyah paltolu kravat takm sivil kyafetli bir adamd. Rac hel bir an hibir ey dnemez oldu. William Pickering'e bakyordu. Goya'nn gvertesinde duran William Pickering, kederle Rachel Sexton'a bak yordu. Ilerin bu safhaya gelecei hi aklna gelmemiti. Ona doru yrrken, elemannn gzlerindeki tehlikeli duygu karmn grebiliyordu. ok, ihanet, aknlk, fke. Hepsi de normal, diye dnd. Anlamad ok ey var. Pickering bir an iin kz Diana'y hat rlayarak, onun lmeden nc e neler hissettiini merak etti. Gerek Diana, gerekse Rac hel, ayn sava n ehitleriydi. Pickering'in sonsuz a kadar vermeye yemin ettii bir sava. Bazen sonular acmasz olabiliyordu. Pickering, "Rachel," dedi. "Hl bunun stesinden gelebiliriz. A klamam gereken ok ey var." Rachel Sexton donup kalm, hatta daha ok midesi bulanm gibi grny ordu. Tolland imdi makineli tfei tutmu, Pickering'in gs ne ni an almt. O da hayret iinde gibiydi. Tolland, "Yaklama!" diye seslendi. Be metre ileride duran Pickering, Rachel'a bakyordu. "Baban r vet alyor Rac hel. zel uzay irketlerinden byk paralar alyor. NASA'y kaldrp, uzay zel sektre amay planly or. Milli gvenlik asndan durdurulmas gerek." Rachel ifadesiz bakyordu.

Pickering iini ekti. "Tm baars zlklarna ramen NASA, bir devlet iletmesi olarak kalmal." Rachel bunun tehlikelerini anlayabilir. zelletirme, NASA'nn en iyi beyinleriyle fikirlerinin zel sektr seline kaplmas na neden olacakt. Danman grubu dalacakt. Ordu eriimi engellenecekti. 449 Sermaye arttrmak isteyen zel uzay irketleri, NASA patentleriyle fik irlerini dnyada en yksek fiyat verenlere satmaya balayacakt . Rachel'n sesi titriyordu. "Milli gvenlik adna m... gkta bulmu gibi yapp masum insanlar ldrdnz?" Pickering, "Byle olmas gerekmiyordu," dedi. "Asl plan, nemli bir hkmet kurumunu kurtarmakt. ldrmek, plann bir paras deildi." Pickering, tekilatta retilen ou fkir gibi gkta sahteciliinin bir korku rn olduunu biliyordu. yl nce Pickering, UKO hidrofonlarn dman sabotajc larnn eriemeyecei denizin deri nliklerin uzatmak amacyla, NASA 'nn yeni gelitirdii bir maddeden fay dalanan insanlar okyanus un en derin blgelerine Mariana ukuru da dahil - tayabilen ok salam bir denizalti tasarlayacak bir programa nclk etmiti. Yepyeni bir seramikten retilen bu iki kiilik denizalt, Graham Hawkes isimli Kaliforniya'l bir mhendisin bilgisayarndan arlan taslaklardan tasarlanmt. Hawkes en byk hayali Deep Flight II adn verdii bir ultra derin su denizalti ina etmek olan, dhi bir denizalti mhendisiydi. Ama prototip yapmak iin fon bulmakta sk nt yaamt. te yandan Pickering'in snrsz bir btesi vard. Bu gizli seramik denizalt y kullanan Pickering, Mariana uk uru'nun duvarlarna yeni hidrofonlar yerletirmek iin gizli bir ekibi sualt na gndermiti. Herhangi bir dmann bakabileceinden ok daha derinlere.. Ama sondalama ilemleri srasnda, imdiye dek hibir bilim adamnn grmedii jeolojik yaplar bulmulard. Bu kefe, kondrullar ve bilinmeyen pek ok fosil tr de dahildi. Elbette UK O'nun bu derinlie inebildii gizli tutulduundan, bu bilgi asla payla lmayacakt. Ama Pickering ile onun UKO'daki bilim dan manlarndan oluan sessiz ekibi, yakn zaman ncesine kadar Mariana'nn benzersiz jeolojisi hakknda edindikleri bilgiyi, yine korku sebebiyle, NASA'y kurtarmak iin kullanmay dnmemilerdi. Mariana tan gkta na evirmek olduka basit bir ilem olmutu. 450 UKO, bir GDM sv hidrojenle ta kmrletirerek, ikna edici bir fzyon kabukla kaplamlard. Ardndan, ufak bir yk denizalt s kullanarak Milne Buzul Katman'nn altna inmi ve kmrlemi ta buzun altndan yerletirmilerdi. Yerletirme aft donduktan sonra ta, yz yldan fazladr oradaym gibi grnyordu. Ne yazk ki, dnyadaki gizli operasyonlarda ska rastland gibi, en byk planlar minicik aksaklklar yznden bozulabiliyordu. Dn, birka biyolminesan plankton yznden tm aldatmacann maskesi dmt. Beklemedeki Kiowa'nn pilot kabininden bakan Delta-Bir, nnde gelien dram seyrediyordu. Rachel ile Tolland rahatlkla mdahale edebilecei bir mesafedeydi ve Delt a-Bir, onlarn kk oyununun temelsizliine glmemek iin kendini zor tutuyordu. Tolland'n elindeki makineli tfein bir kymeti yoktu; Delta-Bir buradan bile, arjrn bo olduunu ia ret eden horoz un geri ekildiini grebiliyordu. Triton'n kskalarnda debelenen ortana bakarken, acele etmesi gerektiini biliyordu. Gvertedeki dikkatler Pickering'e evrilmiti ve imdi harekete geme sras Delta -Bir'deydi. Pervaneyi rlantide brakp, helikopteri siper olarak kullanarak gvdenin arka tarafndan aa indi ve kimseye grnmeden sancak kprsnde yrd. Elindeki makineli tfeiyle pruvaya ynelmiti. Gverteye inmeden nce Pickering, ona kesin emirler vermiti ve Delta-Bir'in bu basit grevde uvallamaya hi niyeti yoktu. Birka dakikaya kadar her eyin sona ereceini biliyordu. 122 Hl bornozuyla dolaan Zach Herney, Oval Ofis'teki masasnda otururken beyni zonkluyordu. Bulmacann en yeni paras az nce meydana kmt. 451 Marjorie Tench ld. Herney 'nin yardmclar, Tench'in William Pickering'le gizli bir grme yapmak zere FDR Ant 'na gittiine dair bilgi aldklarn sylemilerdi. imdi Pickering de kayp olduundan, alanlar onun da lm olabileceinden endieleniy orlard. Bakan ve Pickering yakn gemite kozlarn paylamlard. Aylar nce Herney, Pickering'in Bakan'n g durumdaki kampanyasn kurtarmak iin onun lehine yasad bir ie kartn renmiti. UKO'nun imknlarndan faydalanan Pickering, Senatr Sexton'n kampanyasn batrmak iin onun hakknda yeterince kirli bilgi toplamti: Yardmc s Gabrielle'la skandal yarat acak seks fotoraflar,

Sexton'n zel uz ay irketlerinden r vet aldn ispatlayan mali kaytlar. Pickering ismini gizleyerek tm delilleri Marjorie Tench'e gndermi ve Beyaz Saray'n bunlar uygun biimde kullanacan dnmt. Ama belgeleri gren Herney, Tenc h'in bunlar kullanmasn yasaklamt. Seks skandallaryla r vet iddialar Washington' kemiren, en kt eydi ve kamu nnde bir bakasn kk drmek, hkmete duyulan gveni sarsmaktan baka bir ie yaramazd. Ahlaka deer verilmemesi bu lk eyi mahvediyor. Herney bu skandalla Sexton' yok edebilirdi fak at ABD Senatosu'nun erefine zarar da verirdi. Bu ise, Herney 'nin istemedii bir eydi. Artk olumsuzluk yok. Sonuta, Herney, Senatr Sexton' nasls a yenecekti. Beyaz Saray'n delilleri kullanmay reddetmesine sinirlenen Pickering, Sexton'n Gabrielle Ashe ile yatt sylentilerini yayarak skandal kartmaya almt. Ama Sexton, masumiyetini yle ikna edici bir biimde ifade etmiti ki, Bakan bu sylentiler iin ahsen zr dilemek zorunda kalmt. Elbette bu iteki asl tezat, Pickering'in Bakan Herney 'den aslnda holanmamasyd. 452 UKO direktrnn Herney'nin kampanyasna yardm etme giriimleri, NASA'nn kaderi hakknd duyduu endieden kaynaklanyordu. Zach Herney, onun iin, ktnn iyisiydi. Ve imdi birisi Pickering'i mi ldrd? Herney 'nin akl ermiy ordu. Yardmc larndan biri, "Sayn Bakan?" dedi. "steiniz zerine Lawrence Ekstrom'u aradm ve kendisine Marjorie Tench'den bahsettim." "Teekkrler." "Sizinle konumak istiyormu efendim." Herney, Ekstrom'un KYYT hakknda yalan sylemesine hala k zgnd. "Onunla sabah gr eceimi syle." "Bay Ekstrom, sizinle hemen grmek istiyor efendim." Yardmc s tedirgin grnyordu. "ok sinirli." Sinirli mi? Herney fkeden patlama noktas na geldiini hissedebiliyordu. Ekstrom'un telefonuna cevap vermek iin yrrken, Bakan bu gece baka hangi halt n ters gittiini merak ediyordu. 123 Goya'nn gvertesinde duran Rachel kendini budala gibi hissediyordu. Ar bir sis gibi etrafna ken aknl imdi dalmaya balamt. v grnen ac gerek, kendini aresiz ve bkkn hissettiriyordu. Kar snda duran yabanc ya bakarken, sesini glkle duyabiliyordu. Pickering, "NASA'nn imajn dzeltmek zorundaydk," diyordu. "Azalan poplaritesi, fonlar pek ok adan tehlikeli olmaya balamt:" Pickering durup gri gzlerini Rachel'nkilere dikti. "Rachel, NASA 'nn bir zafere mutlaka ihtiyac vard. Birinin bunu yapmas gerekiyordu." Pickering, bir eyler yaplmas gerekiyordu, diye dnd. 453 Gkta hayal krklyla ba vurulan son giriim olmutu. Pickering ile dierleri, uzay ajansn istihbarat dnyas yla birletirerek fonlarn arttrmak ve daha fazla gvenlik salamak iin lobi kurarak NASA'y kurtarmaya almlard ama Beyaz Saray bilime yaplan bir saldr olarak alglad bu fikri srekli geri evirmiti. Dar grl idealizm. Sexton'n NASA kart sylemlerinin poplaritesi art nca, Pickering ile askeri arlkl evresi zamann daraldn anlamlard. NASA'nn imajn kurtarmak ve mzayede listesinden karmak iin tek yolun, vergi mkellefleriyle Kongre'nin dikkatini ekmek olduuna karar verdiler. Uzay dairesinin varln srdrebilmesi iin byk bir bombaya ihtiyac vard... vergi mkelleflerine NASA'nn anl Apollo gnlerini hatrlatacak bir ey. Ve Zach Herney, Senatr Sexton' alt edecekse, yardma ihtiyac olac akt. Marjorie Tench'e gnderdii tm zarar verici delilleri hatrlayan Pickering, kendi kendine, ona yardm etmeye altm, dedi. Fak at bunlar kullanmn yasaklayan Herney, Pickering'e gz pek giriimlerde bulunmaktan baka seenek brakmamt. Pickering, "Rachel," dedi. "Gemiden az nc e faksladn bilgiler tehlikeli. Bunu anlaman gerek. Eer bilgi dar sz arsa, Beyaz Saray ve NASA su orta gibi grnecek. Bakan'a ve NASA'ya gelen tepkiler byk olacak. Bakan ve NASA bu konuda hibir ey bilmiyor. Onlar masum, Gktann gerek olduuna inanyorlar." Pickering, Herney ya da Ekstrom'u bu ie bulatrmay aklindan bile geirmemiti, nk her ikisi de, bakanl veya uzay dairesini kurtarma potansiyeli ne olurs a olsun, herhangi bir aldatmac nn iine girmeyec ek kadar idealist insanlard. Ekstrom'un tek suu, KYYT mdrn anomali yazlm hakknda yalan sylemeye ikna etmekti. Ve Ekstrom bu gktann ne kadar ince elenip s k dokunacan fark ettii

anda bu hareketinden piman olmutu. 454 Herney 'nin temiz kampanya konusunda srar eden Marjorie Tenc h, ufak bir KYYT baarsnn Sexton karsnda Bakan'a yardmc olmas umuduyla, KYYT yalan stnde Ekstrom ile anlamaya varmt. Tench verdiim fotoraflarla r vet belgelerini kullansay d, bunlarn hibiri olmayacakt! Rachel, Tench'i aray p, sahtecilik sulamalarnda bulunduu anda " Tench'in ldrlmesine -her ne kadar ac da ols a- karar verilmiti. Pickering, Rachel'n insafs z iddialarnn temelini Tench'in sonuna kadar aratracan biliyordu ve elbette Pickering byle bir soru turma yaplmasna asla izin veremezdi. Ne tuhaft r ki Tench, Bakan'a en ok lmyle hizmette bulunmutu. Vahi sonu, Beyaz Saray'a sempati oylar kazandrmakla beraber, CNN'de Marjorie Tench tarafndan kk drlen Sexton'a kar phe yaratacakt. Patronuna ate pskren gzlerle bakan Rachel, davasndan vazge miyordu. Pickering, "Eer bu sahte gkta hakkndaki bilgiler dar szarsa, masum bir Bakan' ve masum bir uzay dairesini bitireceini anlamalsn," dedi. "Ayrca Oval Ofs'e senin yznden ok tehlikeli bir adam geecek. Bilgileri nerey e faksladn renmem gerekiyor." O bunlar sylerken, Rachel'n yzne garip bir ifade gelmiti. Byk bir hata yapt n anlayan kiinin acl bir dehet ifadesine benziyor du. Pruvadan dolanp, iskele tarafna inen Delta-Bir, helikopteri indirirken Rachel'n dar kt sulaboratuvarnda duruyordu. Laborat uvardaki bir bilgisayar ekrannda huzur bozucu bir grnt vard... Goya'nn altnda bir yerlerdeki okyanus tabannda dnp duran bir derin su kasr gasnn ok renkli temsili. Hedefine doru ilerlerken, buradan bir an evvel gitmek iin bir baka neden, diye dnd. 455 Faks makinesi duvarn sonundaki bir tezghn stnde duruyordu. Faksn tepsisi, Pickering'in nceden tahmin ettii gibi kt ynyla doluydu. Delta-Bir ktlar eline ald. En stte Rachel'n yazd bir not vard. Sadece iki satr. Okudu. Tam isabet, diye dnd. Ktlar kartrrken, Tolland ile Rachel'n gkta aldatmacasn nasl zdne hem hay ret etti, hem de hayran kald. Bu ktlar gren kimsenin, ne olduklarna dair phesi kalmazd. Bereket versin ki Delt aBir'in ktlarn nereye gnderildiini renmek iin "yeniden evir tuuna bile basmasna gerek yoktu. LCD pencere hl son faks gnderilen numaray gsteriyor du. Bir Washington D.C. kodu. Faks numarasn dikkatle yazd, tm ktlar toplay p laboratuvardan dar kt. Namluyu William Pickering'in gsne dorult an Tolland'n makineli tfei tutark en elleri terlemiti. UKO direktr, hala faks nereye gnderdiini sylemesi iin Rachel'a bask yapyor, Tolland ise onun zaman kazanmaya altn hissederek huzursuzla yordu. Ama ne iin? Pickcring, "Beyaz Saray ve NASA masum," diye yineledi. "Ibirlii yapalm. Benim hatalarmn NASA'nn sahip olduu son itibar da zedelemesine izin verme. Eer bu duyulursa, NASA sulu grnecektir. Sen ve ben bir anlama yapabiliriz. lkenin bu gktana ihtiyac var. ok ge olmadan faks nereye gnderdiini bana syle." Rachel, "Sen baka birini ldr diye mi?" dedi. "Midemi bulandryorsun." Tolland, Rachel'n cesaretine hayran kalmt. Babas ndan holanmyordu ama senatr tehlikeye atmak niyetindeymi gibi de grnmyordu. Ne yazk ki Rachel'n babas ndan faksla yardm istemek plan geri tepmiti. Senatr ofisine gidip faks grse, gkta 456 aldatmac as haberleriyle ilgili Bakan' arasa ve saldry geri ekmesini sylese bile, Beyaz Saray'daki hi kimse Sexton'n neden bahs ettiini anlamayacak, hatta nerede olduklarn bile bilmeyeceklerdi. Rachel'a tehditkr bir bak frlat an Pickering, "Bunu bir kez syleyeceim," dedi. "Durum senin tam manas yla anlayamayacan kadar kark. O bilgileri bu geminin dna gndermekle ok byk bir hata yaptn. lkeni tehlikeye atm oldun." Tolland art k William Pickering'in gerekten de zaman kazandn anlamt. Ve bunun sebebi serinkanllkla geminin sanc ak tarafndan onlara yaklamakt. Tolland, bir kt tomar ve makineli tfekle yanlarna doru yryen askeri grdnde korkuya kapld. Tolland, kendini bile artan bir kararllkla hareket etti. Makineli tfei skca kavrayarak topuklar stnde dnd ve askeri nian alp tetii ekti. Silahtan zarars z bir tkrt sesi geldi. Pickering'e bir kt uzatan asker, "Faks numarasn buldum," dedi. "Ve Bay Tolland'n cephanesi bitti." 124

Sedgewick Sexton, Philip A. Hart Senato Binas 'nn koridorunda hmla yryordu. Bunu nasl yapt n bilmiyordu ama Gabrielle bir ekilde ofisinden ieri girmiti. Telefonda konuurlarken, Jourdain saatinin arkadan gelen l tiktaklarn duymutu. Aklna tek gelen, USV toplants na kulak misafiri olan Gabrielle'n ona kar olan gvenini kaybettii ve delil toplamaya gittiiydi. Ofisime nasl girdi acaba! Sexton bilgisayar ifresini deitirdiine seviniyordu. 457 zel ofisine vardnda, alarm durdurmak iin ifresini girdi. Ardndan anahtarlarn bulup ar kapy at ve Gabrielle' i stnde yakalama niyetiyle h mla ieri dald. Ama bo ve karanlk ofsi, sadece bilgisayarnn ekran koruy ucusu aydnlat yordu. klar ap gzleriyle etraf tarad. Her ey yerli yerinde grny ordu. Saatinin l tiktaklar dnda lm sessizlii vard. Peki o hangi cehennemde? zel tuvaletinde bir hrt duyunca hemen koup at. Tuvalet botu. Kapnn arkasna bakt. Hibir ey yoktu. aknlk iindeki Sexton, aynada kendine bakp akam belki de ikiyi fazla kardn dnd. Bir ey duydum. Akl karm bir halde ofisine geri dnd. "Gabrielle?" diye seslendi. Koridorun sonunda, onun odas na doru yrd. Gabrielle orada deildi. Ofisi karanlkt. Bayanlar tuvaletinden bir sifon sesi gelince Sexton dnp, tuvaletle rin olduu yne yrmeye balad. O kapya Vardnda, Gabrielle de ellerini kurulayp d ar kyordu. Sexton' grnce olduu yerde s rad. "Tanrm! Beni korkuttunuz!" derken, gerekten de korkmu grnyordu. "Burda ne yapyorsunuz?" Gabrielle'n bo ellerine bak arak, "Ofisten NASA'yla ilgili belgeleri alacan sylemitin," dedi. "Nerdeler?" "Bulamadm. Her yere baktm. Bu kadar uz un srmesinin sebebi bu." Dorudan Gabrielle'n gzlerinin iine bakt. "Benim ofisimde miydin?" Gabrielle, hayatm bu faks makinesine borluyum, diye d nd. Birka dakika ncesine kadar S exton'n bilgisayarnn ba nda oturmu, yasad eklerin yaz c ktlarn almaya al yordu. 458 Dosyalar bir ekilde korumal olduundan, ktlarn almann yolunu bulmak biraz vaktini alacakt. Sexton'n faks makinesi alarak onu a rtm ve gerek dnyaya dndrm olmasayd, herhalde hl bu ii yapyor olacakt. Gabrielle bunu, dar kmas iin bir iaret kabul etmiti. Gelen faksn ne olduuna bakmadan, Sexton'n bilgisayarndaki oturumu kapat p etraf dzeltmi ve geldii yoldan dnmek zere harekete gemiti. Sexton'n ieri girdiini duyduunda tam da tuvalette yukar trmanyordu. imdi Sexton kars nda durmu ona bakarken, yalan syleyip sylemediini gzlerinden anlamaya altn hissediyordu. Sedgewick Sexton'da, Gabrielle'n hayat nda baka kimsede grmedii bir yalann kokusunu alma yetenei vard. Yalan sylyors a, Sexton anlard. Arkasn dnen Gabrielle, "Iki iiyordunuz," dedi. Ofsine girdiimi nereden biliyor? Sexton ellerini omzuna koyup, onu dndrd. "Ofisimde miydin?" Gabrielle iindeki korkunun arttn hissetti. Sexton gerekten de iki imiti. Dokunuu kabayd. arm gibi glmeye alarak, "Ofisinizde mi?" diye sordu. "Nasl? Neden?" "Seni aradmda arkadan Jourdain'n sesini duydum." Gabrielle korkudan sinmiti. Saati mi? Fark etmemiti bile. "Kulaa ne kadar sama geldiinin fark nda msnz?" "Tm gnm o ofiste geiriyorum. Saatimin sesinin neye benzedi ini biliyorum." Gabrielle buna hemen bir son vermesi gerektiini sezinledi. En gzel savunma iyi bir savunmadr. En azndan Yolanda Cole her zaman byle sylerdi. Ellerini kalalarna koyarak, tm cesaretini to play p stne gitti. Ona doru bir adm atp fkeyle yzne bakt. "unu akla kavuturalm senatr. Saat sabahn drd, iki iiyordunuz ve telefonda bir tiktak sesi duydunuz ve buraya gelme sebebiniz bu, yle mi?" Parman fkeyle koridorun sonundaki Sexton'n odas na evirdi. 459 "Beni federal alarm sistemini susturup, iki kilidi amak, ofisinize girmek, su stnde cep telefonumu aacak kadar aptal olmak, dar karken yeniden alarm sistemini altrmak ve hibir ey belli etmeden dar kmadan nc e bayanlar tuvaletine girecek kadar serinkanl olmakla m suluyorsunuz? Senaryo bu

mu?" Sexton falta gibi at gzlerini krptrd. Gabrielle, "nsanlara tek ba na iki ime demekte hakllar," dedi. "imdi NASA'dan bahsetmek istiyor musunuz, is temiyor musunuz?" Sexton ofisine doru yrrken kendini budala gibi hissediyordu. Doruca barnn yanna gidip kendine bir Pepsi doldurdu. Kesinlikle sarhomu gibi hissetmiyordu. Bu konuda gerekten yanlm olabilir miydi? Odann kar tarafndaki Jourdain alay eder gibi tiktak sesleri kartyordu. Sexton Pepsi'nin hepsini bitirip kendine bir tane daha doldurdu bir tane de Gabrielle'a. Yeniden odaya dnp, "er misin Gabrielle?" diye sordu. Gabrial peinden ieri girmedi. Hl kap eiinde bekliyor, anlalan bunurnu srtmeye alyordu. "Ah Tanr akna! eri gir. Bana NASA'da ne rendiini anlat." Mesafeli bir sesle, "Sanrm bu gecelik bu kadar benim iin yeterli dedi. "Yarn konuuruz." Sexton oyun oynayacak havada deildi. Bu bilgiye imdi ihtiyac vard ve bunun iin dilenmeye niyeti yoktu. Yorgun bir edayla iini ekti. Gven ban uzat. Her ey itimat meselesi. "Hata ettim," dedi. "zgnm. Felak et bir gnd. Ne dndm bilmiy orum." Gabrielle hl kapda duruy ordu. Sexton masasna yryp, Gabrielle'n Pepsi'sini kendi bardak altlnn stne koydu. Deri koltuunu iaret etti; iktidar koltuu. "Otur ona. Pepsi'nin tadn kart. Ben yzm ykay p geliyorum." Tuvalete yneldi. 460 Gabrielle hala kprdamyordu. Sexton tuvalete girerken omzunun stnden, "Sanrm bir faks geldiini grdm," diye seslendi. Ona gvendiini gster. "Benim iin bir bakar msn?" Sexton kapy kapat p lavaboyu suyla doldurdu. Suyu yzne arpt ama kendini daha temiz hissetmiyordu. Bu daha nce hi olmamt; b u kadar emin ama bu kadar yanlyor olmak. Sexton igdlerine gvenen bir adamd ve igdleri ona, Gabrielle Ashe'n ofisine girdiini sylyordu. Ama nasl? mknszd. Sexton kendi kendine bunu unutmasn ve dikkatini nndeki ie vermesini syledi. NASA. u anda Gabrielle'a ihtiyac vard. Onu kendinden uzaklatrmann vakti deildi. Onun neler bildiini renmesi gerekiyordu. Igdlerini unut. Yanly orsun. Sexton yzn kurularken ban geri at p derin bir nefes ld. Kendi kendine rahatla, dedi. Fazla zorlay c olma. Gzlerini kapatp yeniden derin bir nefes ald ve kendini daha iyi hissetti. Sexton tuvaletten ktnda Gabrielle'n raz gelip, ofisinden ieri girdiini grnce rahatlad. Iyi, diye dnd. imdi iimize bakabiliriz. Gabrielle faks makinesinin ba nda durmu, gelen sayfalar eviriyordu. Onun yzn grdnde Sexton'n akl kart. Bu bir aknlk ve korku iaretiydi. Ona doru yryen Sexton, "Ne o?" diye sordu. Gabrielle baylacakm gibi sendeledi. "Ne?" Titreyen elleriyle ktlar ona uzat rken, zayf bir sesle, "Gkta..." dedi. We kznz... tehlikede." Afallayan Sexton yanna gidip, ktlar Gabrielle'n elinden ald. En stte el yazsyla yazlm bir not vard. Sexton el yazsn hemen tanmt. Basit bildiri garip ve art cyd. 461 Gkta sahte. Bunlar kant . NASA/Beyaz Saray, beni ldrmeye alyor. Imdat! RS Senatrn anlamakta glk ekmesi ok nadir yaad bir durumdu ama Rachel'n yazdklarn tekrar okuduunda, ne anlam kartmas gerektiine karar veremedi. Gkta sahte mi? NASA ile Beyaz Saray, onu ldrmey e mi alyor? Sexton younlaan belirsizlik iinde, yarm dzine sayfay gzden geirmeye balad. Ilk sayfa, balnda Toprak Alt Radar (TA R) yazan bir bilgisayar grntsyd. Bir eit buz derinlik lm resmine benziyordu. Sexton, televizyonda bahsettikleri gktann kartld delii grd. Gzleri, aft n iinde yzen bir cesede benzeyen bulank grntye tak lmt. Ardndan, daha da art c bir ey grd: gktann kart ld yerin altndaki ikinci bir aft n belirgin hatlar. Sanki ta, buzun altndan yerletirilmiti. Neler oluyor? Dier sayfay a geen Sexton, Bathynomous giganteus denilen bir okyanus trnn fotorafyla karlat. Hayretle bakakalmt. Gkta fosillerindeki hay van bu!

imdi sayfalar daha hzl eviriyordu. Gkta kabuundaki iyonize hidrojen ieriin gsteren bir grafik grd. Sayfann stnde el yaz syla bir eyler yazlmt: Sv hidrojen yan? NASA Geniletici Devir Motoru. Sexton gzlerine inanamyordu. Oda etrafnda dnmeye baladnda son sayfaya gelmiti; tpk gktanda olduu gibi metalik noktacklar olan bir tan fotoraf. Tyler rpertici biimde, beraberindeki tanmlamada, tan okyanus volkaniinin bir rn olduu yazy ordu. Sexton, okyanus ta m, diye dnd. Ama NASA kondrullarn sadece uzayda olutuunu sylemiti! Ktlar mas asnn stne brakan S exton, koltuuna kt. Grd her eyi bir araya getirmesi sadece on be saniyesi ni almt. 462 Sayfalarn neyi ima ettii gn gibi ortadayd. Azck akl olan herkes bu fotoraflarn neyi ispatladn anlayabilirdi. NASA'nn gkta sahte! Sexton'n kariyeri boy unca hibir gn bu kadar iniler ve klarla dolu gememiti. Bugn mit ve mitsizlik getiren bir elenc e trenine dnmt. Sexton, bu dzenin siyasi adan kendisi iin ne anlam tadn fark edince, aldatmacann nasl ortaya ktna duyduu hayret bir anda yok oldu. Bu bilgiyi halka duyurduumda bakanlk benim olacak ! Senatr Sedgewick Sexton zafer sevincini yaarken, kznn tehlikede olduu iddiasn unutuvermiti. Gabrielle, "Rachel tehlikede," dedi. "Yazdi notta NASA ile Beyaz Saray'n onu..." Sexton'n faks makinesi yeniden almaya balamt. Gabrieale dnp makineye bakt. Sexton da baktn fark etti. Rachel'n kendisine baka ne gnderebileceini tahmin edemiyordu. Daha fazla kant m? Daha fazla ne olabilirdi ki? Bu kadar yeter de artar! Faks makinesi arya cevap verdiinde, hibir sayfa kmad. Gnderi sinyali alamayan makine cevaplama zelliini devrey e sokmutu. Sexton'n mesaj, "Alo," diye czrdad. "Buras Senatr Sedgewick Sexton'n ofisi. Faks iletmeye alyorsanz, istediiniz zaman gnderebilirsiniz. Faks gndermiyorsanz, sinyal sesinden sonra mesajnz brakabilirsiniz." Sexton'n ahizeyi kaldrmas na frsat kalmadan makine bipledi. "Senatr Sexton?" Adamn sesinde kolay anlalr bir ilik vard. "Ben William Pickering, Ulusal Keif Ofisi direktr. Herhalde bu saatte ofiste deilsinizdir, ama sizinle derhal grmem gerekiyor." Sanki birinin amas n bekliyormu gibi durdu. Gabrielle ahizeyi kaldrmak iin uzand. 463 Onun elini yakalayan Sexton, serte geri ekti. Gabrielle afallam t. "Ama bu direktr..." Pickering, "Senatr," diye devam ederk en sesi, adeta kimsenin amamas onu rahatlatm gibi geliyordu. "Korkarm sizi ok kayg verici bir haber vesilesiyle aryorum. Az nce kznz Rac hel Sexton'n tehlikede olduu bilgisini aldm. Biz konuurken gnderdiim bir ekip onu kurt armaya alacak. Telefonda durumun ayrntlarn konuamam ama bana size. NASA'nn gktayla ilgili veriler fakslam olabilecei bildirildi. Verileri grmedim ve ne olduklarn bilmiyorum ama kznz tehdit eden kiilor bana, siz veya bir bakas bu bilgileri halka duyuracak olursa kznz n leceini sylediler. Bu kadar szn saknmadan konutuum iin zgnm efendim; bunu a k olmak adna yapyorum. Kznz n hayat tehlikede. Size gerekten bir ey faksladysa, bunu hi kimseyle paylamay n. imdilik. Kznzn hayat buna bal. Olduunuz yerde kaln. Ks a sre sonra orda olacam." Durdu. "ansmz varsa senatr, siz uyandnz saatlerde tm bunlar zme kavumu olacak. Eer, ans eseri ben ofsinize varmadan nce bu mesaj alrsanz, olduunuz yerde kaln ve kimseyi aramayn. Kznz sa salim geri getirmek iin tm yetkimi kullanacam." Pickering kapatt . Gabrielle titriyordu. "Rac hel rehin mi al nd?" Sexton, kendisi yznden hayal krklna uramasna ramen, Gabrielle'n tehlikedeki gen bir kadn iin acyla empati duyduunu sezinlemiti. Ne tuhaftr ki, Sexton ayn duygular paylamakta zorluk ekiyordu. Kendisini, en ok istedii Noel hediyesine kavumu bir ocuk gibi hissediyordu ve kimsenin bunu elinden almasna izin vermeyecekti. Pickering bu konuda sessiz kalmam me istiyor? Bir sre durup, ne anlama geldi ine karar vermey e alt. Sexton'n zihninin serinkanl, hesap dnen -bir siyaset bilgisayar, her trl senaryoyu gzden geiren ve tm sonularn hesaplayan- ksmnda arklar dnmeye balamt. Elinde tuttuu ktlara bakt ve grntlerin getirecei gc hissetmeye

balad. NASA'nn gkta , onun bakanlk hayallerini parampara etmiti. Ama hepsi bir yaland. Bir dzmece. imdi, bunu yapanlar bedelini dey ecekti. Dmanlarnn onu yok etmek iin uydurduu gkta, onu kimsenin hayal edemeyecei kadar gl klacakt. Kz bunu anlamt . Kabul edilebilir tek bir sonu var, diye dnd. Gerek bir liderin izleyecei tek bir yol. Yeniden ykseldiini grd parlak hayallerin etkisine kaplan Sexton, odann kar taraf na yrrken bir sis bulutunun iindeymi gibi hissediyordu. Fotokopi makinesinin yanna gidip, at ve Rachel'n gnderdii sayfalarn fotokopisini ekmeye hazrland. Gabrielle hayretle, "Ne yapyorsunuz?" diye sordu. Sexton, "Rachel' ldrmeyec ekler," dedi. Herhangi bir ey yanl gitse de, Sexton kznn lmnn dman karsnda onu daha da gl klacan biliyordu. Her iki ekilde de o kazanacakt. Kabul edilebilir bir riskti. Gabrielle, "O kopyalar kim iin?" diye sordu. "William Pickering kimsey e anlatmamanz syledi!" Fotokopi makinesine arkasn dnen Sexton, Gabrielle'a bakt ve onu art k ekici bulmadna kendi de ard. Senatr Sexton artk bir ada gibi olmutu. Dokunulmaz. Hay allerine kavumak iin ihtiyac olan her ey elindeydi. Artk onu hibir ey durduramazd. Ne r vet iddialar, ne de seks dedikodular. Hibir ey. "Evine git Gabrielle. Artk sana ihtiyacm yok." 465 125 Rachel, her ey bitti, diye dnd. O ve Tolland, gvert ede yan yana oturmu, Delta askerinin makineli tfeinin namlusuna bakyorlard. Ne yazk ki Pickering artk Rac hel'n faks nereye gnderdiini biliyordu. Senatr Sedgewick Sexton'n ofisine. Rachel, Pickering'in brakt telefon mesajn babasnn alacandan bile pheliydi. Pickering sabah herkesten nce Sexton'n ofisine girebilirdi. Pickering ieri girip faks usulca alabilir ve Sexton varmadan nce telefon mesajn silebilirse senatre zarar vermeye gerek kalmayacakt . William Pickering, tantana yaratmadan AB D senatrlk binasna girebilecek Washington'daki birka kiiden biriydi. "Milli gvenlik adna" neler yaplabilecei Rachel' her zaman hayrete drrd. Rachel, elbette bu plan ie yaramazsa, Pickering oraya uup, pencereden bir Hellfire fzesi gnderip faks makinesini havaya uurabilir, diye dnd. Iinden bir ses buna gerek kalmay acan sylyordu. imdi Tolland'a daha yakn oturan Rachel, onun elinin kendisininkini tuttuunu hissedince a rd. Dokunuunda kibar bir kuwet vard ve parmaklar ylesine doal bir biimde i ie gemiti ki, Rac hel parmaklarnn bu i iin yaratldklarn dnd. u anda tek yapmak istedii, etraflarnda dnen denizin boucu grltsnden uzakta, onun kollarnda yatmakt. Hibir zaman, diye dnd. Asla olmayacak. Michael Tolland daraacna giderken umutlanan bir adam gibi hissediyordu. Hayat benimle dalga geiyor. Celia'nn lmnden sonra, Tolland yllarca, lmek istedii geceler, sadece her eye son vermekle kurtulabilecei ac ve yalnzlk iinde saatler geirmiti. 466 Ama yine de yaamay semi, kendine bunu tek bana yapamayacan sylemiti. Bugn ilk defa Tolland arkadalarnn ona batan beri ne anlatmaya altklarn anly ordu. Mike, bununla yalnz baa kmak zorunda deildin. Baka bir ak bulacaksn. Rachel'n eli elindeyken, bu ironiyi kabullenmek daha da gleiyordu. Kader kt bir zamanlama yapmt. Kalbini evreleyen zrhn kat kat soyulduunu hissediyordu. Tolland bir an iin Celia'nn hayaletinin her zaman yapt gibi Goya'nn gvert esinden bakt n hissetti. Hiddetli denizin sesiyle ona sesleniyor... hayatnn son anlarnda ona sylediklerini tekrarlyordu. "Yaamaya devam edec eksin," diye fsldad. "Baka bir ak bulac ana sz ver." Tolland, "Asla baka ak istemeyeceim," demiti. Celia'nn tebessmnde anlayl bir bilgelik vard . "renmek zorundasn." Tolland imdi Goya'nn gvertesinde, rendiini anlyordu. Ruhuna birden derin bir duygu yerlemiti. Bunun mutluluk olduunu fark etti. Ve beraberinde gl bir yaama istei vard. Pickering iki tutsana doru yrrken, kendini tuhaf biimde kaygs z hissetti. Rachel'n nne gelip durduunda, bunun kendisi iin zor olmadn grmek onu artmt. "Bazen;" dedi. "artlar imknsz kararlar gerektirebilir." Rachel boyun emez gzlerle bak yordu. "O artlar sen yarattn." Sesi imdi biraz daha sert kan Pickering, "Savalarda ehit verilir," dedi. stersen Diana Pickering'e veya

bu lkeyi savunmak iin her yl lenlerden birine sor. "Bunu herkesten ok senin anlaman gerekir Rachel." Gzlerini onunkilere dikti. "lactura pauc ourm serva multos." Rachel'n bu sz hat rladn grebiliyordu; milli gvenlik evrelerinde artk bir klie saylrd. ou kurtarmak iin az feda et. 467 Rachel, ona bariz bir tiksintiyle bakt. "Ve imdi o az grubuna Michael ile beni de ekliyorsun?" Pickering bunu dnd. Baka yolu yoktu. Delta-Bir'e dnd. "Ortan kurtar ve bu ii bitir." Delta-Bir ba n sallad. Rachel'a son bir kez uzun uz un bakt ktan sonra Pickering geminin iskele tarafndaki parmaklklara yrd ve baklarn az gn denize evirdi. Bu, grmek istedii trden bir ey deildi. Delta-Bir silahn tutup, kskalardan sarkan ortana bakt nda kendini gl hissetti. Geriye kalan tek i, Delta-ki'nin ayaklar altndaki iner tip kapy kapatmak, onu kskatan kurtarmak ve Rachel S exton ile Michael Tolland' ortadan kaldrmakt . Fakat Delta-Bir, iner tip kapnn yannda kontrol panelinin ne kadar karma k olduunu grmt; iner tip kapy , vinci ve say sz baka kumandalar kontrol ettii anlalan bir dizi iaretsiz kollar ve kadranlar. Yanl kolu ekip de denizalty kazara denize drerek, ort ann hayatn tehlikeye atmak niyetinde deildi. Tm riskleri ort adan kalder. Acele etme. Kurtarma ilemini yapmas iin Tolland' zorlayacakt. Ve tehlikeli bir ey yapmamasn garantiy e almak iin Delta-Bir kendi iinde "biyolojik tamamlay c" denilen eyi yaptracakt. Dmanlarn birbirine kar kullan. Delta-Bir silahnn namlusunu Rachel'n yzne dogrultup, alnndan birka santim geride durdu. Rachel gzlerini kapatt. Delta-Bir, Tolland'n koruyucu bir fkeyle yumruklarn sktn grebiliyordu. Delta-Bir, "Bayan Sexton ayaa kalkn," dedi. Rachel dediini yapt. Silah srtna bastrp, onu Triton denizalts na arka tarafndan kan alminyum merdivene yrtt. "Trman ve denizaltnn tepesinde dur." Rachel korkmu ve a rm grnyordu. Delta-Bir, "Dediimi yap," dedi. Rachel, Triton'n arkas ndaki merdivenden karken kendini bir kbusun iindeymi gibi hissediyordu. Tepeye gelince durdu. Boluun stnden ap, havada asl duran Triton'a kmaya hi niyeti yoktu. Tolland'a dnp, silah alnna dayayan Delta-Bir, "Denizalt nn tepesine k," dedi. Kskalara taklm asker, Rachel'n nnde ac yla kvranyor, belli ki kurtulmak iin sabrszlanyordu. Rachel, imdi alnna bi r silah namlusu day anm Tolland'a bakt. Denizalt nn tepesine k. Baka ans yoktu. Bir kanyonun kenarndaki uuruma yaklatn hissederek, Triton'n arkas ndaki dz bir blm olan motor kapann stne kt . Denizalt , ak iner tip kapnn stnden sarkan dev bir ekle benziyordu. Vincin kablosuna asl olduu halde, dokuz tonluk denizalt Rachel'n arlyla birka milimetre salland. Asker, Tolland'a, " Tamam, gidelim," dedi. "Kontrol paneline yr ve iner tip kapy kapat." Namlunun ucundaki Tolland, arkasndaki askerle kontrol paneline doru yrmeye balad. Tolland, ona yaklarken yava hareket ediyor, sanki bak laryla bir mesaj vermek istiyormu gibi Rachel'n gzlerinin iine bakyordu. Tolland nce ona, sonra da Triton'n tepesindeki ak kaportaya bakt . Rachel baklarn aa indirdi. Ayaklarnn altndaki kaporta a kt. Aadaki tek kiilik pilot kabinini grebiliyordu. Iine girmemi mi istiyor? Yanl anladn dnen Rachel, bir kez daha Tolland'a bakt . Kontrol paneline varmak zereydi. Tolland gzlerini ona dikti. Kolay anlald zamanlardan biri deildi. Dudaklarn kprdatt. "Iine atla! imdi!" 469 Gz ucuyla Rac hel'n hareketini gren Delta-Bir, igdsel olarak dnd ve ate at. Rachel bu srada, kurun yamurunun tam altndaki hizada kaportadan ieri dt. Mermiler dairesel kapaktan sekerken ak kaporta nlad ve etrafa kvlcmlar salrken kapak stne kapand. Tolland, srtndaki silahn kalktn hissettii anda harekete gemiti. Iner tip kapdan uzakla arak sola atlad ve asker, ona doru dnp ate ederken, gverteye dp yuvarland. Tolland geminin apa makaras nn arkasnda siper almak iin yerde srnd; apaya bal binlerce metre elik kablonun sarl olduu dev bir motorlu silindir. Tolland'n bir plan vard ve hzl davranmas gerekiyordu. Asker peinden frlad srada Tolland uzanp iki eliyle apa kilidini kavrad ve aa ekti. apa makaras bir anda kabloyu geri sarmaya balaynca,

Goya kuwetli aknt yla salland. Ani salnm, gvertedek i herkesi ve her eyi silkelemiti. Tekne, aknt nn tersi ynnde hzlanrken, apa makaras gittike daha hzl saryordu. Tolland iinden sabrszlkla, hadi bebeim, diye geirdi. Dengesini tekrar bulan asker, Tolland'n peine dt. Son ana kadar bekleyen Tolland skca tutundu, kolu tekrar yukar kaldrd ve makaray kilitledi. Iyice gerilen zincir gemiyi birdenbire durdurdu ve Goya'nn sarslmas na sebep oldu. Gvertedeki her ey yerinden frlamt. Asker sendeleyip, Tolland'n yannda dizlerinin stne kt. Pickering parmaklklardan arkast gverteye dt. Kablosundan sarkan Triton serte salland. Hasar gren destek eleman sonunda koparken, geminin alt ndan deprem gibi bir met al uult usu geldi. Goya'nn sa k kesi kendi arl altnda ezilmeye balamt. Gemi, drt bacandan birini kaybeden dev bir masa gibi, yalpalad. Aadan gelen ses sar ediciydi; bir bklme iniltisi, paralanan metal sesi ve arpan dalgalar. Triton'n pilot kabininde yumruklarn smsk kapat an Rachel, dok uz tonluk makine artk yana yatm dik gvertedeki iner tip kapnn stnde sallanrken tutunuyordu. Cam kubbenin zemininden, aada kuduran denizi grebiliyordu. Ban kaldrp bakt ve gzleri gvertede Tolland' ararken saniyeler iinde yaanan tuhaf bir dram seyretti. Sadece bir metre tede, Triton'n kskalarna yakalanm Delta askeri, sopann ucundaki kukla gibi hoplarken acyla inliyordu. William Pickering yerde srnerek Rachel'n gr alanna girdi ve gvertedeki engellerden birine tutundu. apa kolunun yanndaki Tolland da tutunuyor, kayp denize dmemeye alyordu. Rachel, mkineli tfei tutan askerin dengesini saladn grnce denizaltnn iinden seslendi. "Mike, dikkat et!" Ama Delta-Bir, Tolland'a aldr etmiyordu bile. Asker az dehetten ak kalm bir halde rlantideki helikoptere bakyordu. Rachel, onun baklarn takip ederek ban evirdi. Kiowa sava helikopteri, dev pervaneleri hl dnerken yana yatk gvertede yavaa kaymaya balamt. Uzun metal pat enleri, tepeden aa inen kayak gibi hareket ediyordu. Rachel bundan sonra, dev makinenin, doruca Triton'n stne doru kaydn fark etti. Eimli gvert eden yukar, hava aracna doru srnerek trmanan Delta -Bir, pilot kabinine kt . Tek ka vast alarnn gverteden kayp gitmesine izin verecek hali yoktu. Kiowa'nn kumandasn kavrayan Delta Bir kolu geri ekti. Havalan! Tepedeki pervaneler sar edici bir grltyle hzlanarak, ar silahl sava helikopterini gverteden kaldrmay a alrken zorland. Yukar, lanet olas ! Helikopter doruca Triton'a ve onun kskacnda sallanan Delta-Iki'ye doru kayyordu. Burnu ne doru yatan Kiowa'nn pervane kanatlar da yan yatmt ve helikopter gvertede hareket ettiinde yukar havalanmak yerine, daire testere gibi Trit on' a doru savruldu. Yukar! Kumanda kolunu eken Delta -Bir, helikopteri aa eken yarm tonluk Hellfire sava balklarndan kurtulabilmeyi diledi. 471 Pervane kanatlar Triton denizalt snn ve Delta-Iki'nin bann hemen stnden geti ama helikopt er ok hzl hareket ediyordu. Triton'n vin kablosundan kurtaramayacakt. Kiowa'nn 300-rpm elik kanatlar, denizalt nn on be ton kapasiteli vin kablosuna arpt nda, metalin metale srtnme sesi, geceyi bir lkla inletti. Sesler destans savalar artrd. Helikopterin zrhl pilot kabinindeki Delta-Bir, pervanenin elik zincir stnde hareket eden dev bir im bime makinesi gibi denizalt nn kablosunu hrpaladn grd. Bann stnde gz alc kvlcmlar salrken, Kiowa'nn pervaneler patl ad. DeltaBir paten demirleri serte gvertey e vuran helikopterin, iyice aa indiini hissetti. Arac kontrol etmeye alt ama kalkamyordu. Helikopt er eimli gvertede iki kez sradktan sonra kayd ve geminin punteline bindirdi. Delta-Bir bir an iin parmaklklarn tutacan sand. Ardndan atrty duydu. Ar ykl helikopter kenardan devrilip denize dt. Triton'n iindeki Rachel Sexton denizalt nn koltuuna iyice dayanm ve olduu yerde donakalmt. Helikopt erin pervanesi kabloya dolandnda mini denizalt sert bir ekilde sallanm ama Rachel tutmay baarmt. Pervane kanatlar bir ekilde denizaltnn ana gvdesini skalamt ama kabloya byk zarar verdiini tahmin edebiliyordu. Bu noktada Rachel'n tek dnebildii denizaltdan mmkn olduunca abuk kmakt. Kskalara taklp kalan askeri arapnel paralar yakmt, kanlar iindeydi ve cinnet geiriyormu gibi ona bakyordu. Rachel, askerin ark asndaki William Pickering'in yana yatk gvertedeki bir engele hl tutunuyor olduunu grd. Michael nerede? Onu gremedi. Ksa bir an sren bu panik yerini yeni bir korkuya brakt. Bann

stndeki Triton'n ypranm vin kablosundan gelen uursuz bir aklama sesiyle, elik rgler skld. Ardndan paralanma sesini duyan Rachel kablonun koptuunu anlad. Bir an iin arlksz kalan Rachel, denizalt aa doru inerken, pilot kabinindeki koltuundan havaland. Bann stndeki gverte grnrden kaybolmutu, hzla Goya'nn alt ndaki dar kprlere yaklayordu. Kskala takl ask er korkudan bembeyaz olmu, denizalt aa derken gzlerini Rachel'a dikmiti. D sonsuz gibi geldi. Deniz alt, Goya'nn alt nda denize arptnda, ak nt yla dibe kt ve Rachel' koltuunda a a bastrd. Aydnlk okyanus kubbenin tepesini hzla rterken, belkemii bas nla skmt. Triton suyun altnda yavalayarak durup, ardndan tekrar mantar gibi yzeye karken Rachel nefes alamadn hissetti. Kpekbalklar annda mlerdi. Rachel en ndeki koltuundan, birka met re tede yaanan temsili, donmu bir halde izledi. Delta-Iki, kpekbalnn drtgen kafasnn akl almaz bir gle arpt n hissetti. st koluna yapan jilet gibi keskin bir ene, kemiine sapland. Kpekbal gl vcudunu dndrp kafas n sallarken Del ta Iki'nin kolu vcudundan byk bir ac yla koptu. Dier kpekbalklar yaklatlar. Bacaklarna baklar saplanyordu. Gsne. Boynuna. Kpekbalklar, bedeninden byk lokmalar kopartrlarken Delt a -Iki'nin feryat edecek nefesi kalmamt . Son grd ey, ay eklinde bir az ve sra sra dilerin yznde kapanmas oldu. Sonra dnya karard. Triton'n kubbesine toslayan kkrdakl kafalarn kartt arpma sesleri sonunda hafiflemiti. Rachel gzlerini at. Adam yoktu. Cama arpan sular kpk rmzyd. Altst olan Rachel, dizlerini gsne ekerek koltuunda bzt. Denizaltnn hareket ettiini hissedebiliyordu. Akntya kaplm srkleniyor, Goy a'nn aa dal gvertesine srtnyordu. Rachel, Triton'n ayn zamanda baka bir yne de hareket ettiini hissetti. Aa. 473 Darda, safra tanklarna vuran suyun alt sesleri ykselmiti. Okyanus nndeki penc erede giderek ykseliyordu. Batyorum! Bir anda dehete kaplan Rachel, hemen ayaa kalkt. Yukarya uza np, kaport a mekanizmas n kavrad. Deniz altnn stne trmanabilirse, hl Goya'nn dal gvertesine atlayacak kadar zaman vard. Sadece bir metre kadar uzaktayd. Dar kmalay m! Kaporta mekanizmasnn stnde ne yne doru evirince a lacan gsteren anlalr bir iaret vard. Kaldrd. Kaporta kmldamyordu. Tekrar denedi. Hibir ey olmad. Kap sk mt. Erilmiti. Damarlarndaki korku, etrafndaki deniz gibi ykselirken, Rachel son bir kez daha kaldrd. Kaporta yerinden oynam yordu. Triton bir metre kadar daha derine gitti. Paralanm gvdenin altndan ak denize doru srklenmeden nce... son bir kez daha Goya'ya arpt. 126 Senatr, fotokopi makinesindeki iini bitirirken Gabrielle, "Bunu yapmayn," dedi. "Kendi kz nzn hayat n tehlikeye atyorsunuz!" Masasna on set fotokopiyle dnen Sexton, onun sesini duymazdan geldi. Her bir sette, Rachel'n ona gnderdii ktlarn kopyalaryla beraber, gktann sahte olduunu ve NASA ile Beyaz Saray'n kendisini ldrmek istediini el yazs yla yazd not da vard. Fotokopi setlerini dikkatle ayr ayr beyaz zarflara yerletiren Sexton, imdiye dek bir araya getirilmi en ok edici medy a malzemesi, diye d nd. Zarflarn stnde kendi ismi, ofis adresi ve senat rlk mhr vard. Bu inanlmaz bilginin nereden geldiine hi phe kalmay acakt. Sexton, yzyln siyaset skandal, diye dnd. Ve bunu ortay a kcran kii ben olacam! Gabrielle hl Rachel'n gvenlii iin yalvaryordu ama Sexton sessizlikten baka hibir ey duymuy ordu. Zarflar dzenlerken, kendi dnyasna kapt rmt. Her siyasi kariyerin belirleyici bir noktas vardr. imdi sra bende. William Pickering brakt telefon mes ajnda, eer Sexton halka duyuracak olursa Rachel'n hayat nn tehlikeye gireceini sylemiti. Ama Sexton, NASA'nn sahteciliini halka duyurduunda, bu cesur hareketle Amerikan siyaset tarihinde rastlanmam bir kararllk ve siyaset sanatyla B eyaz Saray'a ykseleceini biliyordu, ki bu Rachel a sndan ktyd. Hayat zor kararlarla doludur, diye dnd. Ve kazananlar, bu zor kararlar verenlerdir. Gabrielle Ashe, Sexton'n gzlerindeki bu bak daha nce de grmt. Kr ihtiras. Bundan korktu. Ve artk anlyordu. Sexton, NASA aldatmacas n ilk duyuran kii olmak iin kendi kznn hayat n tehlikeye

atmaya haz rlanyordu. Gabrielle, " Zaten kazandnz anlamy or musunuz?" diye sordu. "Zach Herney ile NASA 'nn bu skandaldan syrlmas na imkn yok. Halka kimin duyurduu hi nemli deil! Ne zaman duyulaca da nemli deil! Rac hel'n gvende olduunu renene kadar bekleyin. Pickering ile konuana kadar bekleyin!" Sexton'n artk onu dinlemedii belli oluyordu. Masas nn ekmecesini a arak, stnde adnn baharflerini tayan, be sent apnda kendinden yapkanl mhrlerin bulunduu bir folyo yapra k ard. Gabrielle, bunlar genellikle resmi davetler iin kullandn biliyordu ama grn e gre Sexton, krmz balmumu mhrlerin zarflara daha arpc bir grnm kazandrac an dnyordu. 475 Mhrleri folyodan syrarak karan Sexton, zarf kapaklarna bastrarak yapt ryor ve mektupla r monogramla mhrlyordu. Artk Gabrielle'n kalbi fkeyle arpyordu. Sexton'n bilgisayarnda ki yasad eklerin dijital resimlerini dnd. Bir ey syleyecek olursa Sexton'n delilleri sileceini biliyordu. "Bunu yapma," dedi. "Yoksa ilikimizi ilan ederim." Sexton balmumu mhrleri yaptrrken yksek sesle kahkaha att. "Sahi mi? Peki inanacaklar m sanyorsun; gz n iktidar hrs brm gen bir yardmc, ynetimimde grev verilmeyince, her ne pahasna olursa olsun intikam almaya alyor. Ilikimizi daha nc e bir kez inkr ettim ve btn dnya bana inand. Yine inkr ederim." Gabrielle, "Beyaz Saray 'n elinde fotoraflar var," dedi. Sexton bakmad bile. "Ellerinde fotoraf falan yok. Olsa bile hibir anlam yok." Son mhr yaptrd. "Benim kalkanm var. Bu zarflar, herhangi birinin bana at abilecei her trl iftiray savuturur." Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sexton sanat eserine hayranlkla bakarken, o kendini aresiz hissetti. Masasnn stnde, her biri ad, adresi ve adnn baharflerini tayan k rmz mhrle emniyete alnm on adet k, beyaz zarf duruyordu. Kraliyet mektuplarna benziyorlard. ok daha nemsiz bilgiler sayesinde tag giydirilen krallar olmalyd. Sexton zarflar eline alp kmaya haz rland. Gabrielle n ne kp yolunu kesti. "Bir hata yapyorsun. Bu bekleyebilir." Sexton'n baklar gzlerini deliyordu. "Seni yaptm, Gabrielle, imdi de eski haline getiriyorum." "Rachel'n gnderdii faks seni bakanla ykseltecek. Ona borlu sun." "Ona ok ey verdim." "Ya bana bir ey gelirse!" "O zaman bana sempati oylar kazandrr." Gabrielle bu d ncenin aklndan bile getiine inanmyordu, deil ki dudaklarndan dklsn. Nefretle telefona uzand. "Beyaz Saray' arayaca..." Sexton dnp yzne sert bir tokat indirdi. Geriye sendeleyen Gabrielle dudann yarldn hissediyordu. Masaya tutunup, denge salayarak, hayretle bir zamanlar tapt adama bakt. Sexton, ona uzun ve sert bir bak frlatt. "Eer bana bu konuda engel kartmay a alrsan, seni bu yaptna hayatnn sonuna kadar Piman ederim." Gzn bile krpmadan, koltukaltna sktrd zarflarla ayakta duruy ordu. Gzlerinde tehlikeli bir parlt vard. Gabrielle ofs binasndan gece ayaz na ktnda duda hl Kanyordu. Bir taksi evirip i eri atlad. Sonra, Gabrielle Ashe Washington'a geldiinden beri ilk defa kendinden geercesine alad. 127 Triton dt... Yan yatm gvertede sendeleyerek ayaa kalkan Michael Tolland, apa makarasnn arkas ndan gzlerini ksarak, bir zamanlar Trit on'n asl durduu par alanm vin kablosuna bakt. K tarafa dnp, gzleriyle denizi tarad. Goya'nn alt ndaki Triton imdi yzey akntsnn stnde belirmiti. En azndan denizalt ya bir ey olmadn grerek rahatlayan Tolland, kaportaya bakt. Ald n ve iinden Rachel'n sa salim ktn grmekten baka bir ey istemiyordu. Ama kaporta kapalyd. Tolland. Rachel'n sert d yznden baylm olabileceini dnd. Tolland gverteden bakarken, Triton'n beklenmedik bir ekilde suyun altna indiini fark etti; normal dal su izgisinin ok altndayd. 477 Batyor. Tolland nedenini tahmin edemiyordu ama u anda nemli de deildi.

Rachel'e kartmalym. Hemen. Tolland gvertenin kenarna frlamak zereyken, bann stnden gelen makineli tfek yamuru, ar apa makarasnda kvlc mlar kartt. Yeniden dizlerinin stne kt. Kahretsin! Makarann arkasndan baktnda Pickering'in st gvertede, bir tetiki gibi nian aldn grd. Delta askeri helikopt ere trmanrken makineli tfeini brakm ve grne gre Pickering yerden almt. imdi direktr daha yukarda duruyordu. Makarann arkasnda kapana kslan Tolland arkasn dnp, batan Triton'a bakt. Hadi Rachel! Dar k! Kaport ann a lmasn bekledi. Hibir ey olmad. Gzlerini yeniden Goya'nn gvertesine eviren Tolland, k parmaklklaryla arasndaki mesafeyi lmeye alt. Yaklak alt met re. Sipersiz kat edilemeyecek kadar uzundu. Tolland derin bir nefes al p kararn verdi. Gmleini karp sa taraftaki ak gverteye doru frlatt. Pickering gmlei delik deik ederken, Tolland yana yatk gvertenin aa tarafna frlayp k tarafa indi. Hzla s rayp parmaklklar at ve geminin arkasndan kendini brakt. Havada kavis izen Tolland etrafnda vzldayan mermileri duy abiliyor ve tek bir syrn bile suya arpt anda kpekbal ziyafetine neden olacan biliyordu. Rachel Sexton kendini kafese kapat lm vahi bir hay van gibi hissetti. Defalarca kapa kaldrmaya alm ama hi ie yaramamt. Aalardaki bir tankn suyla dolduunu duymu ve denizaltnn arlnn arttn hissetmiti. effaf kubbenin stndeki okyanus yukar ktka aydnlanyor, aada ise tam tersine siyah bir perde ykseliyordu. Rachel camn alt yars ndan, okyanus boluunun kendisini mezar gibi beklediini grebiliyordu. Aadaki engin boluk onu yutmakla teh dit ediyordu. Kaport a mekanizmas n kavray p bir kez daha evirmeye alt ama yerinden oynamayacakt. Cierleri zorlanmaya balamt. Fazla karbondioksitin kf kokusu burun deliklerini yakmaya balamt. Tm bunlar yaark en, tek bir dnce onu esir ald. Suyun altnda tek bama leceim. Yardm olabilecek bir ey bulmak iin Trit on'n kumanda paneline ve kollarna bakt ama tm gstergeler siyaht. Elektrik yoktu. Denizin dibine doru batan elik bir mahzene kilitlenmiti. Tanklardaki alt sesleri artmt ve okyanus camn bir metre kadar yukars na ykselmiti. Sonsuz dzln kar tarafnda, uzaklardan kzl bir erit ufukta ykseliyordu. Sabah olmak zereydi. Ra chel, bunun grec ei son k olmas ndan korkuyordu. Yaklaan sonunu dnmemek iin gzlerini kapatan Rachel'n, dehet verici ocukluk hatralar gznn nnden geti. Buzdan dmek. Suyun altna batmak. Nefessiz kalmak. Kendini yukar ekememek. Batmak. Annesinin ona seslenmesi. "Rachel! Rachel!" Deniz altnn d ndan gelen bir vurma sesi Rachel' kapld hezeyandan ay rd. Gzleri aniden almt. "Rachel!" Ses bouktu. Hayalet gibi bir yz ba aa cama dayanmt, siyah salar dalgalanyordu. Karanlkta onu glkle tand. "Michael!" Rachel'n ieride hareket ettiini grnc e rahatlayan Tolland, nefes almak iin yzeye kt. Yayor. Tolland, gl kulalarla Triton'n arkas na yzp, suyun altnda kalan motor plat formuna trmand. Dairesel kapnn vidasn kavramaya al rken scak ve kuwetli okyanus aknt sn hissediyor, Pickering'in silah menzilinin d nda olmay mit ederek, ban aada tutuyordu. 479 Triton'n gvdesi artk tamamyla suyun altndayd ve Tolland, kaportay ap Rachel' dar kartacaksa, acele etmesi gerektiini biliyordu. ok az bir nefesi kalmt ve hzla tkeniyordu. Kaporta suyun altna indikten sonra aarsa, deniz suyu Triton'n iine dolac ak, Rachel ieridc hapis kalacak ve denizalt dibe doru serbest de geecekti. "Ya imdi ya hi," diyerek nefesini tuttu ve kaporta dmenini kavrayp saatin ters ynnde evirdi. Hibir ey olmamt. Var gcyle bir kez daha denedi. Kaporta yine dnmeyi reddetmiti. Kapnn dier tarafnda, Rachel'n ieriden gelen sesini duyabiliyordu. Ses bouk geliyordu ama dehete kapldn sezebiliyordu. "Denedim! diye seslendi. "eviremedim!" Sular imdi kapa sarmay a balamt. Tolland, ona, "Birlikte dndlurelim!" diye bard. "Sen ordan saat ynnde evireceksin!" Kadrann a k biimde iaretlendiini biliyordu. "Tamam, imdi!" Tolland safra tanklarna dayanarak tam gcyle asld. Rachel'n da aada aynn yapt n

duyabiliyordu. Kadran bir santim kadar dnp aniden durdu. Tolland imdi anlamt. Kapak a kla dzgn oturmamt. Yamuk oturtulup s kca kapatlan bir reel kavanozu kapa gibi skmt. Lastik conta dz durduu halde, tutamalar erilmiti. Bu da kapnn ancak bir kaynak hamlac yla alabilec ei anlamna geliyordu. Deniz altnn tepesi su yzeyinin altna inerken, Tolland aniden korkuya kapld. Rachel Sexton Triton'dan kamayacakt. Alt yz metre aada, yerekimi ile gl derin su girdabnn tutsa olan bomba ykl Kiowa helikopteri hzla dibe batyordu. Pilot kabinindeki Delta-Bir'in cansz bedeni, derinlik basncyla deforme olduundan artk tannr halde deildi. 480 Hl Hellfire fz eleri stnde duran helikopter aa doru spiral izerek inerk en, magma kubbesi okyanus tabannn stnde kzgn bir ini pisti gibi bekliyordu. metre kalnl ndaki kabuun alt nda bin santigrad derecede lavlar kaynyor, bir volkan patlamaya haz rlany ordu. 128 Batan Trtun'n motor kutusunun stnde dizine kadar suyun iinde duran Tolland, Rachel' kurt armann bir yolunu bulmaya al yordu. Denizaltnn batmas na izin verme! Geriye dnp Goya'ya bakarken, yzeye yakn seviyede tutmak iin I'riton'a bir vin balanabilir mi, diye dnyordu. Imkns zd. Art k arada elli met re vard ve kprnn stnde duran Pickering, kanl bir arena gsterisi seyretmek zere kraliyet koltuuna geen Roma imparatorlarna benziyordu. Tolland kendi kendine, dn, dedi. Denizalt neden batyor? Deniz alt batmazl mekanii olduka basitti: su ya da hava pompalayan safra tanklar, suda aa yukar hareket ettirecek ekilde denizaltnn batmazln ay arlyordu. Safra tanklarnn dolduu anlalyordu. Ama yle olmamalyd. Btn denizalt safra tanklarnn hem stte, hem de alt tarafta delikleri olurdu. "Ta rma delikleri" denilen aadaki delikler daima ak dururken, "boaltma valf" denilen yukardaki delikler, ieri suyun girmesi iin hava ka rac ak ekilde alp ya da kapanrd. Bir sebepten tr Triton'n boaltma valf ak olabilir miydi? Tolland nedenini tahmin edemiyordu. Motor platformunun stnde ilerleyerek, Triton'n safra tanklarndan birini yoklad. Boaltma valflar kapaly d. Ama valflar incelerken, parmaklar baka bir ey bulmutu. 481 Mermi delikleri. Kahretsin! Rachel iine atladnda Trit on, mermilerle delik deik olmutu. Hemen dalp denizaltnn aasnda yzen Tolland, elini Trit on'n daha nemli bir safra tanknda gezdirdi; negatif tank. Ingilizler buna "aa ekspres", Almanlarsa "kurun ayakkab giymek" diyorlard. Her iki ekilde de anlam akt. Negatif tank dolduunda, denizalt y aa indiriyo rdu. Tolland'n elleri tankn knarlarnda dola rken, dzinelerce mermi deliine rastlad. Suyun ieri aktn hissedebiliyordu. Tolland'n houna gitse de gitmese de Triton dalmaya hazrlanyordu. Deniz alt art k yzeyin bir metre altndayd. Pruvaya ynelen Tolland yzn cama bastrp, kubbeden ieri bakt. Rachel cama vurup baryordu. Onun sesindeki korku Tolland'n kendini gsz hissetmesine neden oldu. Bir an iin souk hastaney e geri dnmt, sevdii kadnn lmesini izlerken yapacak hibir ey olmadn biliyordu. Dibe batan denizaltnn nnde duran Tolland kendine bunun tekrar yaanmayacan syledi. Celia, ona, sen yaayacaksn, demiti ama T'olland artk geride kalan olmak istemiyordu... tekrar bunu yaayamazd. Tolland'n cierleri havas zlktan yanyordu ama yine de Rachel'n yannda kald. Rac hel cama her vurduunda Tolland hava balonlarnn yukar ktn duyuyor ve denizalt biraz daha bat yordu. Rac hel, camdan ieri su girdiiyle ilgili bir eyler sesleniyordu. Cam su alyordu. Camda bir mermi delii mi var? Pek mmkn grnmy ordu. Cierleri patlay acak gibi olunca, Tolland yzeye kmaya haz rland. Byk akrilik cama tutunup yukar karken, eline bir para kopmu macun geldi. Anlald kadaryla evre contas d sras nda y erinden oynamt. Pilot kabininin su alma sebebi buydu. Bir kt haber daha. Yzeye kan Tolland derin nefes alp her eyi batan dnmeye alt. Pilot kabininden ieri su szmas, Triton'n iniini hzlandrac akt. Denizalt zaten suyun bir buuk metre alt na inmiti ve Tolland'n ayaklar zor deiyordu. Rachel'n mitsizce gvdeyi yumrukladn duyabiliyordu.

Tolland'n aklna yaplabilecek tek bir ey geliyordu. Triton'n motor kutusuna dalp, yksek basnl hava silindirini bulabilirse, negatif safra tankn boaltmak iin kullanabilirdi. Hasarl tank boaltmann faydas dokunmayaca halde, yeniden dolana kadar Triton'u birka dakika yzeyde tutabilirdi. Peki sonra? Aklna baka seenek gelmeyen Tolland dalmaya haz rland. ok derin bir nefes alp cierlerini normal snrlarnn tesinde, acyac ak kadar geniletti. Daha by k cier kapasitesi. Daha fazl oksijen. Daha uzun dal. Ama cierleri gs kafesini skt rarak genilerken, aklna garip bir fikir geldi. Peki denizaltnn iindeki basnc art rrrsa ne olurdu? n camn contas zarar grmt. Belki de, Tolland pilot kabinindeki basnc arttrabilirse, denizalt nn kubbe cam yerinden kard ve Rachel'i dar kartabilirdi. Ald nefesi verip bir sre yzeyde kald ve hu fikrin olabilirliini gzden geirdi. Son derece mant klyd, yle deil mi? Her eyin t esinde denizalt , tek bir ynde gl olmak zere tasarlanmt. ok yksek d basnca dayanmak zorunday d ama ieridekine deil. Ayrca Triton, Goya'nn tamak zorunda olduu yedek paralarn say sn indirmek iin standart reglatr valfleri kullanyordu. Tolland yksek basin silindirinin besleme hortumunu karp denizalt nn iskele tarafndaki acil havalandrma reglatrne balay abilirdi. Kabin basncn arttrmak Rachel'a fiziksel bir ac verecekti ama dar kmas na da yardmc olabilirdi. Tolland nefes al p dald. 483 Deniz alt art k iki buuk metre kadar batmt. Karanlk ve ak nt yznden ynn bulmakta zorlanyordu. Basn tankn bulduktan sonra Tolland hemen hortumun yerini deitirip, pilot kabinine hava pompalamaya haz rland. Kapama supabn kavradnda, tankn yan tarafndaki sar yaz ona bu manevrann ne kadar tehlikeli olduunu hat rlatt: DIKKA T: BASINLI HAVA- 3000 PSI. Tolland, santimetre kareye be yz kilo, diye dnd. Kabin bas nc Rachel'n cierlerini ezmeden, Triton'n kubbe camnn denizaltdan ayrlacan mit ediyordu. Tolland bir bak ma, su balonuna itfaiye hortumu balayarak, balonun bir an nce patlamasn bekliyor saylrd. Kapama supabn kavrayp kararn verdi. Batan Triton'n arkasndaki kapama supabn evirerek, valf at. Hort um hemen ierek sertlemiti ve Tolland pilot kabininin iine muazzam bir gle dolan havay duyabiliyordu. Triton'n iindeki Rachel, ba n delen an' bi r ac hissetti. lk atmak iin azn at ama hava cierlerini o kadar ac veren bir bas nla zorluyordu ki, gsnn patlayacan sand. Gzleri kafatas nn iine doru itiliyormu gibi geliyordu. Kulak zarlarn delen sar edici bir grlt, onu kendinden gemenin kysna getirmiti. gdsel olarak gzlerini sms k kapatt ve ellerini kulaklarna bastrd. Ac artyordu. Rachel tam nnden gelen bir vurma sesi duydu. Kendini zorlay p gzlerini atnda, Michael Tolland'n karanlk sudaki siluetini grd. Yzn cama day amt. Rachel'a bir ey yapmasn iaret ediy ordu. Ama ne? Karanlkta onu hayal meyal grebiliyordu. Gr bulanklam, gzyuvarlar basntan ekil deitirmiti. Buna ramen denizaltnn, Goya'nn sualt klarnn ulaabildii son snrn alt na indiini anlayabiliyordu. Etrafn sonsuz bir karanlk boluk evreliy ordu. Tolland vcudunu, Triton'n camna yaym vurmaya devam ediyordu. Havaszlktan gs daralnca, birka saniye iinde tekrar yzeye kmas gerektiini anla d. Iinden, cam it, diye geiriyordu. Camn et rafndan baloncuklar kartarak kaan basnl havay grebiliyordu. Contalar bir yerinden gev emiti. Tolland'n elleri, parmaklarn geirebilecei bir trtkl kenar arad, ama bulamad. Oksijeni tkenirken art k yanlar gremiyordu. Son bir kez daha cam yumruklad. Artk Rachel' bile gremiyordu. Fazlas yla karanlkt. Cierlerinde kalan son havayla suyun altnda bard. "Rachel... cam... it!" Szleri, baloncuklar k artan bouk bir gurultu eklinde duyuldu. 129 Triton'n iindeki Rachel, ba bir eit ortaa ikence aletiyle sktrlyormu gibi hissetti. Pilot kabinindeki koltuun yannda kamburunu kartm dururken, lmn yaklatn hissedebiliyordu. Tam nndeki yarkre eklindeki cam botu. Karanlkt. Cama vurma sesleri durmutu. Tolland gitmiti. Onu brakmt. Bann stnden szan basnl havann tslamas, ona Milne'deki sar edici katabatik rzgrn hatrlatt.

imdi denizalt nn zemini bir kar suyla dolmutu. Beni dar kar n! Binlerce dnce ve hat ra gzlerinin nnden film eridi gibi gemeye balamt . Karanlktaki denizalt yan yatnca Rachel sendeleyip dengesini kaybetti. Koltuun stnden ileri doru derken, yarkre eklindeki cama serte arpt. Omzuna iddetli bir ac sapland. Camn stne paldr kldr devrilirken, garip bir ey hissetti; denizaltnn iindeki bas nta ani bir d. 485 Rachel'n kulaklarndaki zonklama belirgin biimde azalmt. Denizaltdan dar kaan havann gurultusunu duyuyordu. Neler olduunu anlamak bir saniyesini almt. Camn stne dtnde, arl bir ekilde, i basnc contann etrafndan szdracak kadar yuvarlak yzeyi dar doru zorlamt. Yuvarlak camn gevek durduu anlalyordu. Rachel birden, ierideki basnc arttrarak Tolland'n ne yapmaya altn fark etti. Cam patlatmaya al yor! Triton'n bas n silindiri, ba nn stnde pompalamaya devam ediyordu. Boucu basin onu tehlikeli biimde uursuzlua doru srkledii halde, bu kez bunu duymak adeta ho una gitmiti. Sendeleyerek ayaa kalkan Rachel, tm kuwetiyle cam ieriden dar doru itti. Bu sefer gurultu sesleri kmamt. Cam biraz yerinden oynad. Arln tekrar cama verdi. Hibir ey olmad. Omzundaki yara ac ynca ba n indirip bakt. Kan kurumutu. Bir kez daha denemek iin hazrland ama vakti olmad. Denizalt geriye doru yatyordu. Air motor kutular destek tanklarnn stne karken, Trit on geriye devrilip ark a st batmaya balamt. Rachel, pilot kabininin arka duvarna srtst devrildi. alkalanan suyun iine yar batm bir haldeyken, gzlerini ba nn stnde dev bir tavan penceresi gibi duran, su szdran cama dikti. Darda sadece karanlk vard... ve aa doru basing uygulayan binlerce ton okyanus. Rachel ayaa kalkmaya alt ama vcudu l gibi ard. Zihni bir kez daha zamanda geri giderken, donmu nehirdeki buzlu grntleri hat rlad. Onu sudan kartmak iin aa eilen annesi, "Mcadele et Rachel!" diye baryordu. "Tutun!" 486 Rachel gzlerini kapatt. Batyorum. Patenleri kurun arlklar gibi onu aa ekiyordu. Arln datmak iin buzun stnde kollarn ve bacaklarn aan annesinin ona doru uzandn grebiliyordu. "Bacaklarn rp Rachel! rp!" Rachel var gcyle rpyordu. Vcudu buz delii nin iinde biraz yukar kmt. Bir mit. Annesi, onu yakalad. Annesi, "Evet!" diye bard. "Seni kaldrmama yardm et ! Bacaklarn rp!" Annesi yukardan ekerken, Rachel son enerjisini kullanarak pat enli ayaklarn rpt . Annesi srls klam olmu Rachel' karl nehir kenarna ekip, gzyalarna bouldu. imdi denizalt nn artan nem ve s snn iindeki Rac hel, gzlerini etrafn kuatan karanla at. Annesinin mezardan ykselen sesini duydu. Batan Triton'n iinde bile ok net duyuluyordu. Tekmele. Rachel ban kaldrp yukardaki kubbe cama bakt. Kalan tm cesaretini toplay p, imdi dii koltuu gibi yatay pozisyonda duran pilot koltuuna kt. Srtst yatarak dizlerini krd ve ayak tabanlarn yukar evirerek, bacaklarn mmkn olduunca ileri uz atp itti. aresizlik ve zorlanma sebebiyle att ac bir lk eliinde, ayaklarn akrilik kubbenin ortasna indirdi. ncik kemiine saplanan ac , Rachel' sersemletmiti. Birden kulaklar uuldad ve ani bir pskrmeyle ierideki basncn dengelendiini hissetti. Kubbenin sol tarafndaki conta ayrlmt ve ksmen yerinden kan dev lens, ambar kaps gibi sallanyordu. Ieri giren tazyikli su Rachel' koltuuna geri yaptrd. Okyanus, etrafnda uulday p arkasndan dolanrken, onu koltuundan yukar kaldrarak amar makinesindeki orap gibi ba aa silkmeye balamt. Rachel kr gibi el yordamyla tutunacak bir ey arad ama hzla dnyor du. Pilot kabini suyla dolduunda, denizalt nn dibe doru hzl bir serbest de getiini hissetti. 487 Vcudu kabinin iinde yukar toslamt kendini ivilenmi gibi hissediyordu. Etrafn baloncuklar sarmt . su onu dndrp sola ve yukar doru srklyordu. Kalasna sert br delik yzeyi arpt. Birden serbest kalmt. Scak ve slak sonsuzlukta dnp yuvarlanrk en Rachel cierlerinin nefessiz kaldn hissetti. Yzeye k! k arad ama gremiyordu. Dnyas nereye bakarsa baksn ayn grnyordu.

Karanlk. Yerekimi yoktu. Aa ya da ykar kavram yoktu. O dehet dolu anda Rachel, ne yne gidec eini bilmediini farketmiti. Binlerce met re aadaki Kiowa helikopteri, artan basnc n etkisi altnda eziliyordu. Basnca kar direnerek hl helikopt erde duran, tahrip gc yksek on be tanksavar AGM -114 Hellfire fz esinin bakr astar konileriyle yayl-patlama balklar, tehlikeli biimde ieri ekiliyordu. Okyanus tabannn ot uz metre yukars nda, mega girdabn gl dngs helikopterden geriye kalanlar alp, magma kubbesinin akkor halindeki kabuuna doru dndrerek aa ekti. Ard arda parlayan kibrit pleri gibi patlayan Hellfire fzeleri, magma kubbesinin tepesinde koca bir delik atlar. Nefes almak iin yzeye kp mitsizlik iinde tekrar dalan Michael Tolland, Hellfire fzeleri patladnda suyun drt buuk metre altnda, gzleriyle karanl taryordu. Yukar doru yaylan beyaz k, artc bir grnty ay dnlatmt; Tolland'n sonsuza kadar hat rlayaca bir sahneyi. Rachel Sexton metre a ada, sarktlan bir kukla gibi duruyordu. Onun altnda hzla dibe batan Triton denizalts nn cam kubbesi geveke sallanyordu. Ak denize kaan kpekbalklarnn, blgede meydana gelecek tehlikeyi sezdikleri anlalyordu. Rachel'n denizalt dan ktn grnce duyduu nee, bundan sonra olacaklar fark edince annda kayboldu. k azalrken Rachel'n bulunduu pozisyonu ezberine alan Tolland, hemen dalp ona doru yzd. Binlerce met re aadaki magma kubbesinin y rtlan kabuu alnca, sualt volkan patlayarak, bin iki yz santigrat derecedeki magmay denize pskrtt. Yakc lavlar dedii anda suyu buharlat rarak, mega girdabn merkez eksenine youn bir buhar kolonu gnderdi. Kasrgalara g veren ayn akkan dinamii kinematik zellikleriyle hareketlenen buharn dikey enerji transferini, enerjiyi ters yne ta yan bir antisiklonik girdap sarmalyla dengeleniyordu. Bu ykselen gaz kolonunun etrafn sarmalayan okyanus aknt s, aa doru dnerek younlat. Kaan buhar, milyonlarca galon deniz suyunu aadaki magmaya doru eken bir vakum etkisi yaratmt. Yeni sular dibe arpt ka, onlar da buharla arak, byyen kolona katlyor ve aa daha ok su ekiyordu. Yerini daha fazla su doldurduka, girdap daha da by yordu. Hidrotermal mega girdap uzuyor ve her geen saniye glenerek byrken, st kenar sabit bir hzla y zeye doru trmanyordu. Bir okyanus kara delii domak zereydi. Rachel kendini ana rahmindeki bir bebek gibi hissetti. Scak ve slak karanlk onu kuatmt. Scak karanln iinde beyni bulanmt. Nefes al. Bu refleksle mcadele etti. Grd aydnl anmlar sadece yzeyden geliyor olabilirdi ama ok uzak grnyordu. Bir hayal. Yzeye k. Rachel gszce, n geldiini grd yne doru yzmeye balad. Artk daha fazla k gryordu... uzaklardaki esrarengiz krmz bir parlama. Gn m? Daha kuwetli yzd. Bir el onu ay ak bileinden yakalad. Suyun altnda lk atmak iin azn aan Rachel, cierlerinde kalan son havay da vermiti. 489 El onu geri ekiyor, dndrerek aksi istikameti gsteriyordu. Bunu kavrayan el Rachel'a tandk gelmiti. Michael Tolland oradayd, onu kendisiyle beraber dier yne ekiyordu. Rachel'n zihni Tolland'n onu aa ektiini sylyordu. Kalbiyse, Michael'n ne yapt n bildiini. Annesinin sesi, bacaklarn rp, diye fsldad. Rachel elinden geldi ince kuvvet sarfederek bacaklarn rpt. 130 Tolland, Rachel'la birlikte yzeye kark en her eyin bittiini biliyordu. Magma kubbesi yrt ld. Girdap yzeye ulat anda dev sualt kasrgas her eyi aa ekmeye balayac akt. Fakat tuhaftr ki, yzeydeki dnya az nce brakt kadar sakin deildi. Sesler sar ediciydi. Sanki o suyun altndayken bir frtna patlamasna, yzne rzgr arpyordu. Tolland oksijensiz kalmaktan sersemlemiti. Suda Rachel'a destek olmaya alt ama bir ey onu kollarndan ekiyordu. Aknt! Tolland, onu tutmaya alt ama grnmeyen g daha da iddetle ekerek, onu kendisinden ayrnaya balyordu. Birden eli kayd ve Rachel'n vcudu kollarnn arasndan kayp gitti, ama yukar doru. Tolland hayret iinde Rachel'n sudan ykseliini seyretti. Bann stndeki Sahil Gvenlik Osprey ekici pervaneli uak alalip Rachel' yukar ekmiti. Yirmi dakika nce Sahil Gvenlik, denizden gelen bir patlama haberi almt. Blgede bulunmas gerek en

Dolphin helikopterin izini kaybedince, bir kaza olmasndan korkmulard. Seyrsefer sistemlerine helikopterin bilinen son koordinatlarn girip, kt bir eyle karlamamay dilemilerdi. klar yanan Goya'dan yarm mil kadar akta, akntya kaplp yzen, alevler iinde bir enkaz gr dler. Bir srat teknesine benziyordu. Onun yak nndaki bir adam suyun iinden heyecanla kollarn sallyordu. Onu yukar ektiler. rl plakt; yapkanl bantla kapatt tek baca hari. Gc tkenen Tolland, ban kaldrp grltl uan karalts na bakt. Yatay pervaneleri aa doru sar edici bir rzgr estiriyordu. Rachel yukar ktnda, bir sr el onu uak gvdesinden ieri ald. Tolland, onun gvenlie alnmas n seyrederken, kap eiinde melmi yar plak bir adam gzne iliti. Corky? Tolland'n kalbi yerinden frlayacakt . Yayorsun! Bel kua hemen tekrar aa sark tld. metre kadar uzana dmt. Tolland, ona doru yzmek istedi ama mega girdabn ekici gcn hissetmeye balamt. Etrafn kuatan amansz deniz gitm esine izin vermiyordu. Aknt onu aa ekti. Yzeye doru rpnd ama fazlasyla yorulmutu. Birisi, sen yaayacaksn, diyordu. Yzeye ulamaya alarak bacaklarn rpt . Yeniden hrpalay c rzgra ktnda, bel kua hl eri emeyecei bir mesaf edeydi. Aknt onu aa ekmek iin urayordu. Ba n kaldrp yukardan gelen sese ve rzgra baknca Rachel' grd. Baklarn aa dikmi, gzleriyle Tolland'n kendisine doru yukar gelmesi iin yalvaryordu. Tolland drt gl kulata bel kuana ulat. Kalan son gcyle kolunu ve ban halkann iinden geirip kendini brakt. Okyanus birden altnda uzaklamaya halamt. Geni girdap alrken, Tolland aa bakyordu. Mega girdap sonunda yzeye ulamt. 491 William Pickering Goya'nn kprsnden, etrafnda gelien manzaray afallam bir halde izliyordu. Goya'nn k tarafnn sancak ksmnda, deniz yzeyinde anak benz eri dev bir ukurluk oluuyordu. Yzlerce metre apndaki girdap, gittike byyordu. Girdabn iine akan okyanus, kenarlarda rktc bir kayganlkla dnyordu. Etrafnda, derinliklerden gelen grtlaks bir uultu sesi yanklanyordu. Pickering ukurun kurban almak iin sabrs zlanan destans bir tanrnn alan az gibi stne doru gelerek genilemesini seyretti. Pickering, rya gryorum, diye dnd. Aniden Goya'nn camlarn kran bir patlamayla, mega girdab tam ortasndan yukar ykseldi. Gklere kadar fk ran gayzerin tepes karanlk gkyznde kayboldu. Bacann duvarlar birden dikleti. Hzla genileyen girdap, okyanusu iine ekerek stne dogru ilerliyordu. Goya'nn k genileyen ukura doru hzla savruldu. Dengesini kaybeden Pickering, dizlerinin stne dmt. Dua eden bir ocuk gibi baklarn aa, byyen bolua indirdi. Hayat nn son saniyelerinde Diana'y dnd. lrken byle bir kork uyu yaamam olmasna dua ediyordu. Kaan buharn ok dalgas Osprey'i yana savurdu. Pilotlar yeniden denge salayp, Goya'nn stnde alalrken Tolland ile Rachel birbirlerine tutundular. Dar baktklarnda, k aderine mahkm geminin parmaklklarnn yannda siyah palt osu ve kravatyla diz km William Pickering'i grdler. Geminin k dev kas rgann d kenarna kapldnda, apa zinciri sonunda koptu. Pruvas havaya kalkan Goy a, arkaya doru devrilerek, sarmal su duvarnn iine batt. Denizin altnda kaybolurk en, klar hala parlyordu. Washington'da sabah hava ak ve souktu. Esen bir rz gr Washington Ant 'nn zeminindeki yapraklar dndrd. Dnyann en byk dikilita, genellikle her sabah havuza yansyan kendi huzurlu grnts ne uy anrd, ama bu sabah etrafta itiip kakan ve antn etrafnda beklenti iinde toplanan gazetecilerin kargaasn beraberinde getirmiti. Senatr Sedgewick Sexton, limuzinden inerken k endini Washington'dan bile daha byk hissetti ve antn giriinde kendisini bekleyen basn alanna bir aslan gibi ilerledi. Buraya lkenin en byk on medya yayn an davet etmi ve onlara son on yln en byk skandaln vaat etmiti. Sexton, hibir ey, akbabalar lmn kokusu kadar kendine ekemez, diye dnd. Sexton, her biri isminin ba harfleriyle zarif bir ekilde mhrlenmi elindeki beyaz zarflar sk ca kavrad. Eer, bilgi g demekse, o zaman Sexton u anda elinde nkleer bir sava bal tayordu. Podyuma yakla rken, bann dndn hissetti, iki "hret erevesi"nden -podyumun iki tarafnda koyu mavi perdeler gibi duran, byk, ayakl blmeler - oluan kondurma sahneyi grnce memnun

olmutu, bu sanki bir sahne perdesinin nnde duruyormu hissini veren eski bir Ronald Reagan hilesiydi. Sexton kulisten kan bir aktr gibi blmenin arkasndan karak, sahneye sa taraftan girdi. Gazeteciler hemen sahneye bak an alr kapanr sandalye sralarnda yerlerini aldlar. Douda, gne ABD Kongre Binas'nn zerinde henz ykselmeye balamt, pembe ve altn renkli nlar sanki cennetten gelen nlar gibi Sexton'n zerine yans yordu. 493 Dny ann en gl adam olmak iin mkemmel birgn. Sexton nndeki krsnn zerine zarflar yayarken, "Gnay dn, bayanlar ve baylar," dedi. "Mmkn olduu kadar ksa keseceim. Akas, sizinle paylaacam bilgi, olduka rahatsz edici. Bu zarflar, hkmetin st kademelerindeki bir dzenbazlkla ilgili kantlar ieriyor. Bakan'n yarm saat nce beni aray p, bu kant halka a klamamam iin bana yalvardn -evet, yalvardn- bildirmekten utan duyuyorum." Kederle ban iki yana sallad. "Ama, ben geree inanan bir adamm. Ne kadar ac verici olursa olsun." Sexton zarflar havaya kaldrarak, ara verdi, kar snda oturan kalabal ayartmay a alyordu. Gazeteciler, lezzetli bir yiyecek karsnda salyalarn ak tan kpekler gibi gzleriyle zarflar takip ediyorlard. Bakan yarm saat nce Sexton' arayp, her eyi aklamt. Herney, gvenli bir ekilde uakla bir yere giden Rachel'la konumutu. Beyaz Saray ve NASA, inanlmayacak ekilde, bu fiyaskoda William Pickering tarafndan planlanan entrikann masum izleyicileri gibi grnyorlard. Sexton, hi fark etmez, diye dnd. Zach Herney yine de yere fena aklacak. Sexton, halka duyuru yapacan rendiinde Bakan'n yz ifadesini grmek iin, u anda Beyaz Saray duvarlarnda bir sinek olmay diliyordu. Sexton, gktan ulusa en iyi nas l anlatacan tart mak iin Herney ile Beyaz Saray'da grmeyi kabul etmiti. Herney u anda televizyonun kar snda sersem sepet bir halde oturup, Beyaz Saray 'n art k kaderi engelleyebilecek hibir ey yapamayacan dnyor olmalyd. Kalabalkla gz temas kuran Sexton, "Dostlarm;" dedi. "Bunu uzun uzadya dndm. Bakan'n bu bilgiyi gizli tutma arzusunu yerine getirmeyi dndm ama kalbimin sesini dinlemek zorundaym." Sexton iini ekip hikyenin tuzana dm bir adam gibi ban ne edi. "Gerek gerektir. Bu gerekler hakknda yapacanz yorumlar hibir ekilde ynlendirmeyeceim. Sizlere eldeki verileri olduu gibi anlatacam." Sexton uzaklardan gelen dev bir helikopter pervanesinin sesini duydu. Bir an iin Bakan'n basin konferansn durdurmak midiyle, panik iinde Beyaz Saray'dan oray a geldiini sand. Sexton neeyl e, ekmeime ya srer, diye dnd. Asl o zaman ok daha sulu grnr. Sexton, "Bunu yapmaktan zevk alm yorum," diye devam ederken zamanlamasnn mkemmel olduunu fark etti. "Ama Amerikan halkha yalan sylendiini a klamak benim grevim." Grltyle yaklaan helikopter, sa taraftaki dzle indi. Sexton dnp baktnda bunun bakanlk helikopteri olmadn grnce ard. Bir Osprey pervaneli uayd. Gvdenin stnde B IRLEIK DEV LE TLE R SAHIL GVENLIK, yazyordu. Afallayan Sexton, kabin kaplarnn alp iinden bir kadnn inmesini seyretti. stnde turunc u bir Sahil Gvenlik parkas vard ve sanki savatan km gibi darmadan grnyordu. Basin alanna yrd. Sexton bir an iin onu tanyamamt. Sonra dank etti. Rachel? aknlkla yutkundu. Burada ne ii var? Kalabalktan mrltlar ykseldi. Sexton yznde geni bir tebessmle bas na dnd ve zr diliyormu gibi parman havaya kaldrd. "Bir saniye izninizi istiyorum. ok zgnm." Yorgun ve iyi huylu bir adam edas yla iini ekti. "n ce aile." Muhabirlerden birka gld. Kz sa taraftan hzla yanna yaklark en Sexton, bir baba-k z kavumas iin zel bir yerin daha uygun olacan dnyordu. Ne yaz k ki U anda byle bir gizlilie imkn yoktu. Sexton'n gzleri sa taraftaki blme duvarna takld. 495 Hl serinkanl bir ekilde glmseyen Sexton, kzna el sallayp mikrofondan uzaklat. yle bir ayla dnd ki, Rachel yanna ulamak iin bu blme duvarnn arkasndan gemek zorunda kalacakt: Sexton, onu basnn gzlerinden ve kulaklarndan uzakta, yar yolda karlad. Rachel, ona doru yaklarken glmseyerek kollarn a p, " Tatlm?" dedi. "Bu ne srpriz!" Rachel yanna gelip, suratna bir tokat indirdi. Blme duvarnn arkasnda babasyla ba baa kalan Rachel nefretle ate pskryordu. Ona gayet sert

vurmutu ama Sexton kln bile kprdatmamt. Tyler rpertici bir hkimiyetle saht e tebessm gitmi, yerini azarlayc bir fke almt. Sesi eytani bir fsltya dnt. "Burda olmamalydn." Rachel, onun gzlerindeki gazab grd ama hayat nda ilk defa korkmad. "Senden yardm istedim ama sen beni sattn! Az kalsn ldrly ordum!" "Gayet iyi grnyorsun." Adeta bundan tr hayal k rklna uram gibi konumutu. Rachel, "NASA masum!" dedi. "Bakan, sana bunu a klad. Burda ne yapyorsun?" Rachel'n Sahil Gvenlik Osprey'i ile yapt uu yolculuu Beyaz Saray, babas ve hatta lgna dnm Gabrielle Ashe aras nda yapt telefon grmeleriyle gemiti. "Zach Herney 'ye Beyaz Saray'a gideceine dair sz vermitin!" "Gideceim." Srtt . "Seim gn." Bu adamn babas olduunu dnmek Rachel'n midesini bulandryordu. "Yapmak zere olduun ey delilik." Sexton, "Ah," diyerek gld. Dnp, blme duvar nn sonundan grnen arkasndaki krsy iaret etti. Krsnn stnde bir dizi beyaz zarf duruyordu. "O zarflarda senin, bana gnderdiin bilgiler var Rachel. Senin. Bakan'n kan eline bulat." 496 "O bilgileri yardmna ihtiyac m varken yollamtm. NASA ile Beyaz Saray'n sulu olduunu dndm zaman!" "Kantlar gznne alnacak olursa, NASA kesinlikle sulu grnyor." "Ama deil! Yapt klar hatay itiraf etmek iin bir ans hak ediyorlar. Bu seimi zaten sen kazandn. Zach Herney 'nin ii bitti! Bunu biliyorsun. Adamn onurunu kurtarmasna izin ver." Sexton homurdand. "Ne kadar naif. Bu iin seimi kazanmakla ilgisi yok Rachel, iktidarla ilgisi var. Bu iin kesin zafer, byukln gstermek, muhalefeti ezmek ve iini yapt rabilmek iin Washington'daki gleri elinde tutmakla ilgisi var." "Ne pahas na?" "Bu kadar kendini beenmi olma. Ben sadece kantlar sunuyorum. Kimin sulu olduuna insanlar kendileri karar verirler." "Ama bunun nas l grneceini biliyors un." Omuzlarn silkti. "Belki de NASA'nn suyu snmtr." Senatr Sexton blmenin arkas ndaki bas nn sabrszlandn sezmiti ve tm sabah burada durup, kzndan vaaz dinlemeye hi niyeti yoktu. Zafer an onu bekliyordu. "Yeteri kadar konutuk," dedi. "Basin konferans beni bekliyor." Rachel, "Senden bunu kzn olarak istiyorum," diye yalvard. " Bunu yapma. Ne yaptn iyi dn. Daha iyi bir yol var." "Benim iin yok." Arkasndaki mikrofon dzeneinden bir uultuyankilannca Sexton geriye dnp, ge gelen bir kadn muhabirin krssne bkml bir televizyon kanal mikrofonu yerletirdiini grd. Sexton fkeyle, bu salaklar neden vaktinde gelemezler, diye dnd. Muhabir acele ederken Sexton'n zarflarn yere drmt. Tanr'nn cezas! Krsye yry en Sexton, dikkatini datt iin, iinden kz na kfretti. Krsye vardnda, elleriyle dizlerinin stndeki kadn yerden zarflar topluyordu. 497 Sexton, onun yzn gremedi. ama br kanaldan geldii belliydi. Uzun bir kamir palt o giymi ve uyumlu bir earpla stnde AB C basin kart ilitirilmi moher bere takmt. Sexton, aptal srtk, diye dnd. Elini zarflara doru uzat arak, "Onlar ben alaym," dedi. Geri kalan zarflar da yerden toplayan kadn, ban kaldrmadan Sexton'a uzatt. Bariz bir mahcubiyetle, "Affedersiniz..." diye mrldand. Utanla kamburunu kararak, kalabaln aras na dald. Sexton hzla zarflar sayd. On. Gzel. Bugn elde edecei zaferi kimse engelleyemez di. Yeniden toparlanp, kalabala neeyle glmsedi. "Sanrm birilerinin can yanmadan bu zarflar datsam iyi olacak!" Sabrsz grnen kalabalk gld. Sexton, blmenin arkasndaki kznn sahnenin hemen balangc nda durduunu hissediyordu. Rachel, "Bunu yapma;" dedi. "Piman olacaksn." Sexton, onu duymazdan geldi.

Sesini biraz daha ykselten Rachel, "Bana gvenmeni istiyorum, de di. "Bu bir hat a." Sexton zarflar kaldrp kenarlarn dzeltti. Rachel sabrsz ve yalvaran bir sesle, "Baba," dedi. "Doru olan yapmak iin bu son ansn." Doru olan yapmak m? Sexton mikrofonu kapat p boaznt temizliyormu gibi ba n evirdi. Kz na kendinden emin bir bak frlatt. "Tpk annen gibisin: idealist ve kk. Kadnlar iktidarn ger ek doasn anlamyorlar." Sedgewick Sexton itiip kakan medy aya yeniden dndnde, kzn oktan unutmutu. Ban yukarda tutarak, krsnn etrafndan yrd ve zarflar, bekleen basnn ellerine uzatt. Zarflarn kalabaln aras nda bltrlmesini seyretti. Mhrlerin krldn ve zarflarn Noel hediyesi gibi yrt lp aldn duyabiliyordu. 498 Kalabala aniden bir sessizlik kmt. Sexton bu sessizlikte, kariyerinin dnm noktasnn sesini duyabiliyordu. Gkta sahte. Ve bunu ortaya karan adam benim. Sexton, baktklar eyin gerekte neyi ima ettiini basnn hemen anlayacan biliyordu: buzdaki bir yerletirme aftnn TAR grntleri; NASA fosillerinin neredey se ayns olan, yaayan okyanus trleri; yeryznde kondrul olutuunun ispat. Bunlarn hepsi tek bir ok edici sonuca gtryordu. Elindeki zarfa bakarken olduka akn bir sesle konuan bir muhabir, "Efendim?" diye geveledi. "Bu gerek mi?" Sexton bu ie can sklyormu gibi iini ekti. "Evet, korkarm ki kesinlikle gerekler." imdi kalabalk aknlk iinde mrldany ordu. Sexton, "Sayfalar herkesin gzden geirmesi iin biraz zaman veriyorum," dedi. "Sonra sorular kabul edip, grdklerinize biraz k tutmaya alac am." Bir baka muhabir, sers emlemi bir halde, "Senatr?" dedi. "Bu grntler gerek mi?... Rtulanmam m?" Artk daha kesin konuan Sexton, "Yzde yz," dedi. "Yoksa bu delilleri size sunmazdm." Kalabaln aknl artar gibi olmutu. Hatta Sexton birka kiinin kahkaha attn duydu; hi de bekledii trden bir tepki deildi. Medyann paralar birletirmekteki yeteneini gznda fazla byttnden korkmaya balyordu. Sesi tuhaf biimde neeli gelen biri, "Ee, senatr?" dedi. "Acaba bu grntlerin ger ekliinin arkasnda duracak msnz ?" Sexton hayal krklna uramt. "Dostlarm, bunu son kez sylyorum, ellerinizdeki deliller yzde yz dorudur. Ve biri bunun aksini ispatlarsa kellemi keserim!" 499 Sexton kahkahalar bekledi ama duyamad. lm sessizlii. Bo baklar. Az nce konuan muhabir, Sexton'a doru yrd. Ona doru yaklarken elindeki fotokopileri kartry ordu. "Hakls nz senatr. Bunlar skandal yaratacak bilgiler." Muhabir durup ban ka d. "Bun u bizimle neden bu ekilde paylatnz anlayamadk, zellikle de daha nce hararetle inkr etmiken." Sexton'n adamn neden bahsettiine dair hibir fikri yoktu. Muhabir fotokopileri ona uzatt. Sexton sayfalara bakt ve bir an iin tm dnyas karard. Konuamyordu. Daha nc e hi grmedii fotoraflara bak yordu. Siyah beyaz grntler. Iki insan. plak. Birbirine gemi kol ve bacaklar. Sexton ilk bata neye baktn anlayamad. Ama sonra jetonu dt. Midesine glle yemiti. Sexton'n ba dehetle kalkp kalabala bakt. imdi glyorlard. Yars haber masasna telefonda hikyeyi anlatmaya balamt bile. Sexton birinin omzuna hafife vurduunu hissetti. Afallam bir haldeyken ark asn dnd. Rachel kars nda duruyordu. "Seni durdurmaya altk," dedi. "Her trl ans sana tandk." Yannda bir kadn duruyordu. Sexton gzlerini Rachel'n yanndaki kadna evirirken titriyordu. Kamir paltolu ve moher bereli muhabir kadnd... zarflar deviren kadn. Sexton, onu grdnde kan dondu. Paltosunu a p kalunun altna skt rd beyaz zarflar gsterirken, Gabrielle'n siyah gzleri onu delip geiyordu.

132 Bakan Zach Herney'nin masas ndaki bakr lambann yumuak yla aydnlanan Oval Ofis karanlkt. Gabrielle Ashe, Bakan'n kar sn da dikilirken ba n dik tutuyordu. Bakan'n arkas ndaki penc erede akam karanl kmeye balamt. Herney hayal krklna uram bir sesle, "Bizi terk ettiini duydum," dedi. Gabrielle ban sallad. Bakan, ona basndan uzakta, Beyaz Saray'n iinde s nrsz snma hakk vermi olmasna ramen Gabrielle bu frt na s ras nda en gze batan yerde saklanmak istemiyordu. Mmkn olduunca uzakta olmak istiyordu. En azndan bir sreliine. Masasnn arkas ndan ona bakan Herney etkilenmi grnyordu. "Bu sabah' verdiin' karar Gabrielle..." Sanki syleyecek kelime bulamyormu gibi durdu. Baklar doal ve masumdu. Gabrielle' bir zamanlar S edgewick Sexton'a eken derin, esrarengiz gzlerle mukayese kabul etmezdi. Ama bu gl yerin oluturduu fonun nnde bile, Gabrielle, onun bak larndaki gerek nezaketi grebiliyordu; uzun sre unutmayaca bir onur ve asalet. Sonunda Gabrielle, "Bunu biraz da kendim iin yaptm," dedi. Herney ban sallad. "Sana teekkr borluyum." Ayaa kalkp, Gabrielle'a koridorda kendisini takip etmesini iaret etti. "Sana bte kadrosunda bir i teklif edene kadar buralarda kalrs n diye mit ediyordum." Gabrielle, ona pheyle bakt. "Harcamay brakn, iyiletirmeye balay n?" Herney kendi kendine gld. "Onun gibi bir ey." "Sanrm u anda sizin iin fayda getirmekten ok bir klfet olaca m ikimiz de biliyoruz efendim." Herney omuzlarn silkti. "Birka ay gesin. Hepsi unutulur gider. Pek ok kadn ve erkek ayn skntlara katlandktan sonra, ok byk yerlere geldiler." Gz krpt . "Ilerinden baz lar ABD Bakan oldular." Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sadece birk a saattir isiz olan Gabrielle iki teklif almt bile. 501 Biri ABC'deki Yolanda Cole'dan, dieri, eer her eyi anlatt bir biyografi yay nlamay kabul ederse ykl bir mebla teklif eden St. Martin's Press'ten. Hay r teekkrler. Bakan'la birlikte koridorda yrrlerken, Gabrielle u anda televiz yonlarda yaynlanan kendi resimlerini dnd. Kendi kendine, lkeye verecei zarar ok daha byk olabilirdi, dedi. ok daha kt. Yolanda Cole'un basin kart n almak iin ABC'ye giden Gabrielle, ayn zarflardan armak iin Sexton'n ofisine szmt. Ierideyken Sexton'n bilgisayarndaki ba eklerinin de yazc dan kopyalarn kartmt . Washington Ant 'nn nndeki yzlemeden sonra Gabrielle eklerin kopyalarn afallayan Senatr Sexton'a uzatm ve taleplerini bildirmiti. Gkta hakkndaki hatay a klamas iin Bakan'a bir ans ver, yoksa tm bu bilgiler halka duyurulur. Finansal delillere bir kez bakan Sexton kendini limuzinine kilitleyip oradan uzaklamt. O saatten sonra da bir daha ondan haber almamt. imdi Bakan'la birlikte Brifing Salonu'nun arka kapsna yaklar larken, Gabrielle ieride bekleen kalabaln sesini duyabiliyordu. Yirmi drt saat iinde dnya ikinci defa bir bakanlk yaynn dinlemek iin toplanmt. Gabrielle, "Onlara ne anlatacaksnz?" diye sordu. Herney son derece serinkanl bir ifadeyle iini ekti. "Yllar iinde bir eyi ok iyi rendim..." Elini omzuna koyup glmsedi. "Ger ein yerini hibir ey tutamaz." Gabrielle, onun sahney e doru ilerleyiini seyrederken beklenmedik bir gurur duydu. Zach Herney hayatnda yapt en by k hatay itiraf et mek zereydi ve tuhaf ekilde, daha nce hi bu kadar bakanla layk grnmemiti. 502 133 Rachel uyandnda oda karanlkt. Bir saat 22:14' gsteriyordu. Kendi yata deildi. Bir sre boyunca, nerede olduunu dnerek hi kprdamadan yatt. Yava yava hat rlamaya balyordu... mega girdap:.. bu sabah Washington Ant'nn n... Bakan'n Beyaz Saray'da kalmaya davet etmesi. Rachel kendine, Beyaz Saray 'day m, dedi. Btn gn burada uyudum. Sahil Gvenlik helikopteri Bakan'n emriyle, yorgunluktan tkenen Michael Tolland, Corky Marlinson ve Rachel Sexton' Washington Ant'ndan Beyaz Saray'a gtrm, onlar da orada mkelief bir kahvalt yapm, doktorlar tarafndan muayene edilmi ve binann on drt odas ndan diledikleri birinde istirahat

etmeleri teklif edilmiti. Hepsi de kabul etmiti. Rachel bu kadar uzun sredir uyuduuna inanamyordu. Televizyonu atnda, Bakan Herney'nin basin konferansn bitirmi olduunu grnce ard. Gkta yanlgsn dny aya aklarken, Rachel ile dierleri Bakan'n yannda durmay teklif etmilerdi. Hatay hep birlikt e yaptk. Ama Herney yk tek bana omuzlamak konusunda srar etmiti. Televizyondaki siyaset yorumcularndan biri, "NASA'nn hibir ekilde uz ayda yaam izine rastlamam olmas zc ," diyordu. "NASA son on yl iinde ikinci defa bir gkta n, dnya d yaam izleri tayormu gibi yanl snflandrm oldu. Ama bu kez aldatlanlar arasnda son derece saygn sivil bilim adamlar da vard." Lafa giren ikinci yorumc u, "Normalde B akan'n bu akam dt byk yanlg kariyeri a sndan ykc olurdu..." dedi. "Ama Washington Ant'nda geen sabahki gelimeleri dikkate alnca, Zach Herney'nin bakanl almas her zamankinden daha yakn grnyor." 503 Ilk yorumcu ban sallyordu. "Yani uzayda hayat yok, ama Senatr Sexton'n kampanyas nda da hayat kalmad. Ve imdi senatrn dt mali skntlarla ilgili yeni bilgiler ortaya..." Kapnn vurulmas Rachel'n dikkatini datt. Michael, diye um t ederek, hemen televizyonu kapatt. Onu kahvaltdan beri grmyordu. Beyaz Saray'a vardklarnda Rachel'n, onun kollarnda uyumak kadar istedii bir ey yoktu. Michael'n da ayn hisleri paylatndan emindi ama Corky araya girmi ve Tolland'n yatana demir at p, kendi stne ieyerek, gn nas l kurtardnn hikyesini defalarca anlatp durmutu. Sonunda feci ekilde bitap dm olan Rachel ile Tolland vazgemiler ve uy umak iin kendi yatak odalarna ynelmilerdi. imdi kapya doru yryen Rachel aynada kendine bakt ve ne kadar aptal bir kyafet giymi olduunu grd. Yatmadan nce dolapta bulabildii tek ey, eski bir Penn State futbol formas styd. Gecelik gibi dizlerine kadar uzanyordu. Kapnn vurulmas devam etti. Kapy aan Rachel, ABD Gizli Servis kadn ajann grnce hay al krklna urad. Formda ve sevimli grnen ajan mavi bir ceket giyiyordu. "Bayan Sexton, Lincoln Yatak Odas'nda kalan bey televizyonunuzun sesini duymu. Uyanm olduunuzu dnerek benden rica etti..." Durup kalarn yukar kaldrrken, Beyaz Saray'n st katlarndaki gece oyunlarna yabanc olmad anla lyordu . Heyecanlanan Rachel kzard. " Teekkrler." Ajan, Rachel' kusursuz d enmi koridordan, yaknlardaki bir kapnn nne gtrd. Ajan, "Lincoln Yatak Odas," dedi. "Ve bu kapnn dnda her zaman sylediim gibi. Iyi uykular ve hayaletlere dikkat edin." Rachel ban sallad. Lincoln Y atak Odas 'ndaki hayaletlere ilikin efsaneler Beyaz Saray kadar eskiydi. Winston Churchill'in burada Linc oln'in hayaletini grd sylenirdi. Eleanor Roosevelt, Amy Carter, aktr Richard Drey fus ve hizmetilerle uaklar da dahil olmak zere dierlerinin de yle. Bakan Reagan'n kpeinin bu kapnn arkasnda saatlerce havlad rivayet ediliyordu. Tarihi hayaletler d ncesi Rachel'n bu odann ne kadar kutsal bir yer olduunu fark etmesini salad. Birden utanmt. Orada uzun futbol formas style, bacaklar plak bir halde dururken, kendini bir olann odasna girerken yakalanm renci gibi hissediyordu. Ajana, "Bu kurallara uy gun mu?" diye sordu. "Yani buras Linc oln'n yatak odas yle deil mi?" Ajan gz krpt. "Bu kattaki politikamz, `ne sor, ne syle'dir." Rachel glmsedi. "Teekkrler." Ardnda neler beklediini tahmin ederek, kap koluna uzand. "Rachel!" Grtlaks ses koridorda daire testere gibi duyuldu. Rachel ve ajan dnp baktlar. Art k baca profesyonelce bandajlanm olan Corky Marlinson, koltuk denekleriyle topallayarak yanlarna geliyordu. "Ben de uyuyamadm!" Romantik randevusunun bozulduunu hisseden Rachel, adeta yklmt. Corky'nin gzleri sevimli Gizli Servis ajan n inceledi. Ona bakarken glmsemesi tm azna yayld. "niformal kadnlar severim." Ajan ceketini yana ekip, ldrc grnen tabancas n gsterdi. Corky geriledi. "Anlald." Rachel'a dnd. "Mike da uyand m? Ieri mi giriyorsun?" Corky partiye katlmak iin sabrs z grnyordu. Rachel homurdand. "Aslnda Corky..." Ceketinden bir not kd karan Gizli Servis ajan, "Dr. Marlinson," diyerek araya girdi. "Bay Tolland

tarafndan verilen elimdeki bu nota gre, size mutfaa kadar elik etmek, efe her istediinizi piirt mek ve kendinizi lmden nas l kurtardnz bana en kk ayrntlarna kadar..." Ajan duraksad. Notu tekrar okurken yzn buruturmutu. "s tnze nas l iediinizi anlatmanz istemek iin kesin emirler aldm." Grn e baklrsa, ajan sihirli kelim eyi sylemiti. Corky koltuk deneklerini brakarak, destek almak iin kolunu kadnn omzuna att ve, "Mutfaa gidelim akm," dedi. Keyfi kaan ajan, Corky'yi koridorun aasna tarken, Corky Marlinson'n kendini cennette hissettiine Rachel'n hi phesi yoktu. Onun, "Iin anahtar sidik," dediini duydu. "nk lanet olas n beyin koku alma loplaryla her eyin kokusunu alabiliyorlar!" Rachel ieri girdiinde Lincoln Yatak Odas karanlkt. Yatan bo ve bozulmam olduunu grnce ard. Michael Tolland grnrde yoktu. Yatan yannda antika bir gaz lambas yanyordu ve Rac hel lamba dan yaylan yumu ak kta Brksel halsn... nl oymal gl aac yata... Lincoln'n ei Mary Todd'un portresini... hatta Lincoln'n Klelerin Azat Edilmesi Bildirisi'ni imzalad masay seebiliyordu. Rachel kapy arkas ndan kaparken, plak bacaklarnda bir rperti hissetti. Michael nerede? Pencereyi kapatmak zere yrrken, dolaptan gelen bir fslt duydu. "Maaaarrrrrrrry..." Rachel olduu yerde dnd. Ses yeniden, "Maaaarrrry?" diye fs ldad. "Sen misin?... Mary Todd Lincoln?" Rachel hemen pencereyi kapat p yeniden dolaba dnd. Aptalca ol duunu bildii halde kalbi hzla, atyordu. "Mike, sen olduunu biliyorum." Ses, "Hayr," diye devam etti. "Ben Mike deilim... Ben... Aaaabe." Rachel ellerini kalasna koydu. "Ah gerekten mi? Drist Abe mi?" Bouk bir kahkaha. "Orta karar drst Abe... evet." 506 imdi Rachel da glyordu. Dolaptan gelen ses, "Koooork," diye uuldad. "ok korkmalsn." "Korkmuyorum." Ses, "Ltfen kooork," diye inledi. "nsan trlerinde korku ve cinsel drt ok yakndan baldr." Rachel kahk ahaya boulmutu. "Senin tahrik olmaktan anladn bu mu?" Ses, "Beni balaaaa," dedi. "Bir kadnla birlikte olmayal yllar geti." Kapy hzlca ekip aan Rachel, "Anlalyor," dedi. Michael Tolland arpk ve apk n tebessmyle kar snda duruyordu. Giydii koyu mavi saten pijamalarn iinde kar konulmaz grny ordu. Rachel gsndeki bakanlk armasn grnce gzlerini falt a gib i at. "Bakanlk pijamalar m?" Omuzlarn silkti. "ekmecede duruyorlard." "Benimse tek bulabildiim bu futbol niformas oldu." "Lincoln Yatak Odas'n semeliydin!" "Sen nermeliydin!" "Yatan kt olduunu duydum. Antika at kl." Tolland gz krpt. mermer tezghl masann stnde duran hediye paketini gsterdi. "Yaptn iyiliin karl." Rachel etkilenmiti. "Benim iin mi?" "Bakanlk yardmclarndan birini gnderip, bunu senin iin aldrdm. Yeni geldi. Sallama." Rachel paketi dikkatle ap iindeki ar eyi kard. Geni kristal bir ksenin iinde iki irkin turunc u ak varyum bal yzyordu. Rachel hayal krklna uram bir aknlkla bakyordu. "aka yapyorsun yle deil mi?" 507 Tolland gururla, "Helostoma temmincki," dedi. "Bana balk m aldn'?" "Ender bulunan p en in balklar. ok romantik." "Balklar romantik deildir Mike." "Bunu bir de bal klara anlat. Saatlerce p yorlar." "Bu da baka bir tahrik mi?" "Romantiklii sahiden unutmuum. Bana gayret gstermekten kanaat notu verir misin?"

"Gelecekte aklnda bulunsun Mike, balklar kesinlikle tahrik edici deiller. iekleri dene." Tolland arkas ndan bir demet beyaz zambak kard. "Krmz gl vermek istedim," dedi. "Ama Gl Bahesi'nden armaya kalkarken az kalsn vuruluyordum." Tolland, Rachel'n vcudunu kendininkine ekerken, sann yumuak kokusunu iine ekti. indeki yllardr inzivaya ekilmi yannn yavaa kabuundan syrldn hissediy ordu. Onu ihtirasla perk en, Rachel'n vcudunun yaknlatn hissetti. Beyaz zambaklar ayaklarna dt ve Tolland'n rdnn farknda olmad duvarlar erimeye balad. Hayaletler gitti. Rachel'n kendisini yataa doru ektiini hissetti. Yumuak bir sesle kulana fsldyordu. "Gerekten de balklarn romantik olduunu dnmyorsun, yle deil mi?" "Inanyorum," deyip onu bir daha pt. "Denizanalarnn iftleme ritelini grmelisin. Son derece erotik." Rachel, onu at kl yatan stne srtst yatrp, stne kt. Tolland, "Ve denizatlar..." derken, saten pijamasna dokunularnn keyfini kart yordu. "Denizatlar... inanlmaz ehvetli bir ak dans yaparlar." Pijamalarnn dmelerini aan Rachel, "Balklardan yeterince bahsettik," dedi. "Bana gelimi hay vanlarn iftleme ritelleri hakknda ne anlatabilirsin ?" Tolland iini ekti. 'Workk anlayorum," Rachel futbol niformas n karp att. "Pekl doa adam, hzl renmeni tavsiye ederim." 509 SON soz NASA nakil ua Atlantik zerinde uuyordu. Uaktaki Mdr Lawrence Ekstram kargo ksmndaki kmrlemi dev taa son bir kez daha bakt. Denize geri dneceksin, diye dnd. Seni bulduklar yere. Ekstrom'un emri zerine pilot kargo kap larn a p, ta brakt. Devasa ta n uan altndan aa yuvarlanp, gnein aydnlatt okyanusun stnde kavis izerek, yukar sray an gmi su kolonunun oluturduu dalgalarn altnda kayboluunu seyrettiler. Kocaman ta hzla batmt. Suyun doksan metre alt na indiinde, yuvarlanarak den siluetini aydnlat acak az bir k kalmt. Yz elli metreye ulatnda, ta kr karanla boulmutu. Hzla aa indi. Daha derine. Yaklak on iki dakika boyunca dt. Sonra ta, ayn karanlk yzne arpan bir meteorit gibi, okyanus tabanndaki amur dzlne arparak, bir alvyon bulut u kaldrd. dalrken, okyanusun bilinmey en binlerce trnden biri tuhaf yabancy inc elemek zere yanna yzd. Etkilenmemie benzeyen yaratk, yoluna devam etti.

You might also like