You are on page 1of 403

I

Geride sadece sessizlik kaldnda


gerek duyulabilir
j
i P a r c h ve N o r a a r a s n d a y k s e l e n
! lk, yerini sessizlie b r a k m t r .
Patch'in karanlk gemiindeki
i: srlarn stesinden gelmiler... iha.net,
j sadakat ve gven duygular zorlu
i snavlardan gemitir. Ye b t n bunlar,
i cennet ve dnya arasndaki snrlar aar
bir ak uruna gze alnmtr. Birbirlerine
duyduklar sarslmaz gven haricinde
I hibir eve sahip olmayan Patch ve Nora,
j uruna aba harcadklar her eyi - h a r t a
; aklarn- parampara edebilecek bir
j gce kar umutsuz bir savaa balarlar...

I Nora Grey, hayatnn son be avna dair


I hibir ey hatrlamamaktadr. Bir mezar-
( lkta uyanmann ve haftalardr kayp
I olduunun kendisine sylenmesinin ilk
o k u n u n ardndan gemiinin peine
der.

A m a zihninin gerisinde, bildii havada


hibir ilikisi olmayan melek kanatlar ile
dnyevi olmayan varlklara dair grn-
, rler dolamaktadr. Ye bir parasnn
kaybolduuna dair sarslmaz bir hisse
sahiptir...

j Btn bunlarn ardndan, Nora'nn yolu


gemiine dair tm cevaplara -ve kalbine-
sahip olabileceini hissettii ekici bir
j yabancyla kesiir. Birlikte geirdikleri
I her dakika. Nora bu gizemli yabancdan
! daha fazla etkilenir... Ta ki ona k
olabileceini fark edene kadar.
1979 ylnda Amerika'da doan
Becca Fitzpatrick'in ilk kitab fistlfl
New York Times bestseller listelerine
girerken, bu kitabyla yazar, tm
dnyada milyonlarca hayrana sahip
oldu. Her ne kadar salk bilimle-
rinden mezun olsa da, bu mesleini
yazar olabilmek iin brakt. Fitz-
patrick Colorado'da yayor.

2011 YALSA
Genlik Top 10 Aday
Publishers Weekly bestseller
USA Today bestseller
2009 Indie Top 10
Barnes & Noble 2009
En tyi Genlik Kitab
Goodreads En yi Genlik Serisi

Amerika, ngiltere, Fransa ve


Brezilya'da genlik kategorisinin
ok satanlar listesinde yer ald.

Kapak Grseli: C J a m e s Porto. 2011


Kapak Uygulama: Yunus Bora l k e
Kfyhat bir yvin
Komilimi,^ bir melek
/ usai bira$k,-.

Becca F i t z p a t r i c k ' i n k a l e m e ald ak, byleyici

" U n u t u l m a z k a r a k t e r l e r , h a r i k a diyaloglar, etkileyici bir


spri anlay ve k a r a n l k o l d u u k a d a r m e r a k u y a n d r a n
bir olay r g s , hush, hush serisi, o k u y u c u y u k e n d i n d e n
geiriyor."

F i t z p a t r i c k u n u t u l m a z k a r a k t e r l e r y a r a t m a d a esiz
^nee s a h i p . N o r a ve P a t c h ' i n a r a s n d a k i e k i m ,
SlMin k a l b i n i v e r i n d e n o v n a t a c a k c i n s t e n ! "

www.pegasusyayinlari.com

ISBN:17fl-bDS-S3bG-2M-S
,, j , r p A T H ! c K
IS IS c C A
BECCA FITZPATRICK

stmx
ngilizceden eviren:
SEVN TEZCAN YANAR

PEGASUS YAYINLARI
Riley ve Jace'e
xoxo

T a r a m a - . i D i u L m i u

D z e n i e m e : b u K @
GR

/
COLDWATER, MAINE

AY NCE

j b W iyah ve parlak Audi, mezarla yukardan balca park ala-


nnda yavalayarak durdu ancak arabadaki adamdan hi-
y birinin bir lye sayglarn sunmak gibi bir niyeti yoktu.
Saat geceyarsn oktan gemiti ve mezarlk resm olarak kapa-
lyd. Yaza zg tuhaf bir sis, ayaklanm bir dizi hayalet misali
clz ve kasvetli bir ekilde mezarln stnde asl duruyordu.
Ykselmekte olan yeni ay bile arlam bir gz kapan and-
ryordu. Daha yolun stndeki tozlar yere inmeden src dar
atlad ve evik hareketlerle arabann arka kaplarn at.
lk inen Blakely oldu. Blakely, krlamaya yz tutmu salar
ve sert, dikdrtgen suratyla her ne kadar Nefilimlere gre be-
lirgin biimde daha yal olsa da, insan ylyla otuzlu yalarnda
ve uzun boyluydu. Hank Millar adnda ikinci bir Nefil onu takip
etti. Hank de sar salar, k saan mavi gzleri ve karizmatik
yakkllyla srad saylacak kadar uzun boyluydu. Hayat fel-
sefesi 'Adalet, merhametten nce gelir'di ve bu felsefe, son bir-
ka yl iinde Nefilim yeralt dnyasndaki hzl ykseliiyle bir-
leerek ona Adaletin Yumruu, Demir Yumruk ve - e n mehur
olan- Kara El lakaplarn kazandrmt. Halk tarafndan ileri
grl bir lider, bir kurtarc olarak kabul ediliyordu. Ancak daha
6 j/ Sessizlik

kk ve gizli evrelerde sessizce Kanl El olarak anlyordu. K-


sk sesler sadece bir kurtarcnn deil, ayn zamanda zalim bir
diktatrn de adn mrldanyordu. Hank bu gergin gevezelik-
leri elenceli buluyordu; gerek bir diktatrn mutlak gc olur,
muhalefetle karlamazd. Gnn birinde onlarn bu beklentile-
rini yerine getirebilmeyi umuyordu.

Hank arabadan indi, bir sigara yakt ve derin bir nefes ekti.
"Adamlarm topland m?"
Blakely, "stmzdeki ormanda on adam var," diye yant-
lad. "ki ktaki arabalarda bir on kii daha var. Bei mezar-
ln iinde farkl noktalarda saklanyor, mozolenin iinde,
ikisi de it boyunca konuland. Daha fazlas olursa, kendimizi
ele veririz. Hi phesiz bu akam buluacanz adam da kendi
desteiyle gelecektir."
Hank karanlkta glmsedi. "Ah, bundan pheliyim."
Blakely gzlerini krptrd. "Tek bir adama kar en iyi yirmi
be Nefl dvnz m getirdiniz?"
Hank, "Bir adam deil," diye hatrlatt. "Bu akam hibir e-
yin yanl gitmesini istemiyorum."
"Nora elimizde. Adam cannz skarsa telefonda Nora'yla g-
rtrn. Meleklerin dokunmay hissedemediklerini sylyorlar
ama duygular hedef alnabilir. Nora lk atnca bunu hissede-
ceinden eminim. Haner hazrda bekliyor."
Hank, Blakely'ye dnp ona ar ve takdir dolu bir glmse-
meyle bakt. "Haner kz m izliyor? Akl salnn yerinde ol-
duu pek sylenemez."
"Kzn cesaretini tamamen krmak istediinizi sylemitiniz."
"yle syledim, deil mi?" Hank dnd. Nora'y Delphic
Elence Park'nn iindeki bir bakm barakasndan srkleyerek
Becca Fitzpatrick 1/ 7

karp rehin alal drt ksa gn olmutu ama hangi dersleri al-
mas gerektiini oktan belirlemiti. ncelikle adamlarnn nnde
Hank'in otoritesini hafife almayacakt. kincisi, Nefilim soyuna
sadakatle balanacakt. Ve belki de en nemlisi, kendi babasna
sayg gsterecekti.

Blakely, Hank'e tam ortasnda doallktan uzak mavi renkte


bir dmenin parlad kk, mekanik bir cihaz uzatt. "Bunu
cebinize koyun. Dmeye bastnz anda adamlarnz drt bir
yandan kagelecekler."
Hank, "eytan hilesiyle glendirildi mi?" diye sordu.
Blakely bam sallad. "Devreye girdii anda melei geici
bir sre iin hareketsiz klmak zere tasarland. Bu bir prototip
ve henz tam anlamyla test etmedim."
"Bundan kimseye bahsettin mi?"
"Etmememi emretmitiniz, efendim."
Hank ald cevaptan honut bir ekilde cihaz cebine yer-
letirdi. "Bana ans dile, Blakely."
Arkada omzunu svazlad. "htiyacnz yok."
Hank sigarasn bir yana frlatrken avantajl konumunu fay-
dasz klan olduka puslu toprak parasna bakarak mezarla
uzanan ta basamaklar indi. Melei nce kendisi yukardan gr-
meyi ummutu ama arkasnn kendi elleriyle setii, iyi eitimli
silahl adamlar tarafndan kollandn bilmek onu rahatlatyordu.
Basamaklarn sonuna varnca glgelerin arasndan temkinli
bir bak att. Yamur iselemeye ve sisi datmaya balamt.
Ge ykselen mezar talarn ve vahice kvrlp bklen aa-
lar seebiliyordu. Bakmsz otlar, mezarla bir labirent havas
vermiti. Blakely'nin bu noktay nermesine amamak gerekirdi.
8 j/ Sessizlik

nsan soylu gzlerin bu geceki olaylara kazara ahitlik etmesi ih-


timali olduka dkt.
te. Kardayd. Melek, bir mezar tana yaslanmt ama
Hank'i grnce doruldu. Deri motosiklet ceketi de dhil olmak
zere, batan aa siyahlar iindeydi. Gnlerdir tra olmamt,
salar dank ve hrpaniydi; aznn evresinde kaygnn neden
olduu izgiler belirmiti. Demek kz arkadann kaybolmasnn
yasn tutuyordu, yle mi? Bu daha da iyiydi.
Hank melein birka metre uzanda durdu ve, "Biraz kt
grnyorsun... Patch'ti, deil mi?" dedi.
Melek glmsedi ama bu, sevimli olmaktan ok uzak bir g-
lmsemeydi. "Bense senin birka uykusuz gece geirmi olaca-
n dnyordum. Ne de olsa, o senin kanndan. Grne ba-
klrsa gzellik uykunu aksatmamsn. Rixon her zaman ho o-
cuk olduunu anlatrd."
Hank hakareti zerine alnmad. Rixon, eskiden her sene He-
van ay boyunca bedeninin hkimiyetini ele geiren kovulmu me-
lekti ve artk bir lden farkszd. Artk o olmadna gre, dn-
yada Hank'i korkutacak bir ey kalmamt. "Eee? Bana ne getir-
din? yi bir eyler olsa bari."
Melek ksk ancak Hank'in tam olarak adlandramad bir
tn tayan bir sesle, "Evine uradm ama kuyruunu bacakla-
rnn arasna kstrp tymsn ve aileni de yanna almsn,"
dedi. Sesinde yar kmseme yar... alay vard.
"Evet, dncesizce davranp bir eyler deneyebileceini d-
ndm. Gze gz; kovulmu meleklerin hayat felsefesi bu deil
midir?" Hank melein rahat duruundan etkilenmesi mi, yoksa
rahatsz m olmas gerektiini kestiremiyordu. Melei telal ve
aresiz durumda bulacan sanmt. En azndan iddet kullan-
mas iin onu kkrtabileceim ummutu. Adamlarnn koarak
Becca Fitzpatrick 1/ 9

gelmesi iin herhangi bir bahane. Dostluu telkin etmek iin kat-
liam gibisi yoktu. "akalamay keselim. Bana ie yarar bir ey-
ler getirdiini syle."
Melek omuz silkti. "Sann oynamak, kzn nereye tktn
bulmann yannda ok nemsiz grnd."
Hank'in ene kaslar gerildi. "Anlamamz byle deildi."
Melek -gzlerindeki o dondurucu parlt olmasayd- nere-
deyse sohbet ediyormu hissi uyandracak bir sesle, "Sana ihti-
yacn olan bilgiyi getireceim," diye yantlad "Ama nce Nora'y
brak. Adamlarn hemen ara."
"Uzun vadede ibirlii yapacana dair gvenceye ihtiyacm
var. Sen anlamann zerine den ksmn yerine getirene dek
onu elimde tutacam."
Melein dudaklarnn kenarlar kvrld ama buna bir glm-
seme denemezdi. Tebessmnde ciddi anlamda tehditkr bir ey
vard. "Buraya pazarlk etmeye gelmedim."
"Pazarlk edecek konumda deilsin." Hank gs cebine uzand
ve telefonunu kard. "Sabrmn sonundaym. Eer bu akam za-
manm boa harcamsan, kz arkadan iin naho bir gece ola-
cak. Tek bir telefonla, alktan..."
Daha tehdidini tamamlama frsat bulamadan arkaya doru
sendelediini hissetti. Melein kollar iki yana uzand ve Hank'in
cierlerindeki btn hava bir anda boald. Kafas sert bir eye
arpt ve siyah dalgalar gr alanna dolmaya balad.
Melek, "te byle olacak," diye tslad. Hank lk atmaya
alt ama melein eli grtlana yapmt. Bir tekme savurdu
ama bu anlamsz bir hareketti; melek ok glyd. El yorda-
myla cebindeki panik dmesini arad ama parmaklan ama-
szca kprdanyordu. Melek oksijenini kesmiti. Hank'in gzleri-
10 j/ Sessizlik

in arka tarafnda krmz klar akmaya balamt, sanki g-


snn stnde bir ta yuvarlanyordu.

Hank ani bir ilham patlamasyla melein zihnini ele geirdi


ve dncelerini oluturan iplikleri darmaduman ederek mele-
in amacn yeniden ynlendirmeye, konsantrasyonunu zayflat-
maya odaklanrken hipnoz etkili, "Hank Millar' brak, onu he-
men brak..." cmlesini fsldad.
Melek, "Zihin hilesi, ha?" diye azarlad. "Zahmet etme. A
u telefonu," diye emretti. "ki dakika iinde serbest kalrsa, seni
abucak ldrrm Daha uzun srerse, seni yava yava para-
larna ayrrm. Ve koparacan her feryattan ayr bir haz alaca-
m sylediim zaman bana gven."
Hak, "Sen... beni... ldremezsin..." dedi kelimelerin ze-
rinde tek tek durarak.
Yakc bir acnn yananda boydan boya patladn hissetti.
Uludu ama dudaklarndan ses kmad. Melein skca kavrad
nefes borusu tamamen ezilmiti. Keskin ve yakc ac younlat,
Hank kendi terine karan kan kokusunu alabiliyordu.
Melek, "Yava yava," diye tslarken kdms ve koyu renk
bir svya bulanm bir eyi Hank'in hzla dnen gr alannda
sallad.
Hank gzlerinin iri iri aldn hissetti. Kendi derisi!
Melek gittike azalan bir sabrla, "Adamlarn ara," diye emretti.
Iiank bouk bir homurtuyla, "Konuamam!" dedi. Panik d-
mesine bir ulaabilseydi...
Onu imdi salvereceine yemin et, konumana izin vere-
yim. Melein tehdidi, Hank'in zihnini doldurdu.
Becca Fitzpatrick 1/ 11

Hank, Byk bir hata yapyorsun, olum, diye karlk verdi.


Parmaklar cebine srtnp ieri uzand. Panik cihazn skca
kavrad.
Melek grtlandan ykselen sabrsz homurtu eliinde ci-
haz Hank'in elinden koparrcasna ald ve sisin iine savurdu.
Ya yemin edersin ya da sradaki hedefim kolun olur.
Hank, Asl anlamaya sadk kalacam, diye karlk verdi.
Cann balayacam ve eer ihtiyacm olan bilgiyi bana geti-
rebilirsen, Chauncey Langeais'nin lmnn intikamn almakla
ilgili btn dncelerimi gmeceim. O zamana kadar ona in-
sanca davranacama yemin...
Melek, Hank'in kafasn yere arpt. Hank duyduu mide bu-
lants ve ac arasnda melein, stediin eyi bulmam iin gere-
ken zaman yle dursun, kz senin yannda be dakika bile b-
rakmam, dediini duydu.
Hank, melein omzunun stnden bakmaya alt ama tek
grd mezar talarndan olumu bir it oldu. Melek onu yere
yaptrm, grn bloke etmiti. Adamlar onu gremezdi.
Melein onu ldrebileceine inanmyordu -Hank lmszd-
ama orada ylece yatp onu bir cesede dntrene kadar kesip
bimesine izin vermeyecekti.
Dudaklarn bkt ve baklarn meleinkilere kilitledi. Onu
srklerken nasl bir lk attn asla unutmayacam. Senin
adm haykrdn biliyor muydun? Tekrar tekrar. Onun iin ge-
leceini sylyordu. Tabii bu ilk birka gn byleydi. Sanrn
sonunda senin benim dengim olmadn kabul etmeye balyor.
Melein yznn kana bulanm gibi kararmasn izledi. Omuz-
lar sarsld, siyah gzleri hiddetle irileti. Ve sonra her ey, afal-
latc bir acyla olup bitti. Hak bir an yumruklanan etinin ak-
12 j/ Sessizlik

korlam acsyla baylmann luysmdayken, bir an sonra mele-


in kendi kanyla boyanm yumruklarna bakyordu.
Hank'in vcudundan kulaklar sar edici bir uluma koptu.
Ac iinde patlad, az kalsn onu kendinden geirecekti. ok uzak-
tan, Nefil adamlarnn koan ayak seslerini duydu.
Melek bedenini parampara ederken, "Onu-stmden-alnl"
diye tslad. Sinir ularnn her biri alev alev yanyordu. Cildi-
nin btn gzeneklerinden s ve ac szyordu. Elini grr gibi
oldu ama geride et diye bir ey kalmamt; sadece parampara
olmu kemikler. Melek onu parampara edecekti. Adamlarnn
aba dolu homurtularn duydu ama melek hl tepesindeydi ve
elleri dokunduklar her yere ate sayordu.
Hank hain bir kfr savurdu. " Blakely !"
Blakely'nin adamlarna emreden sesi duyuldu. "Onu hemen
alini"
Ancak melein ekilmesi, gerektii kadar hzl olmad. Hank
yerde soluk solua yatyordu. Kanla slanmt ve ac, scak sn-
gler gibi derisine batyordu. Blakely'nin uzatt eli iterek g-
lkle ayaa kalkt. Kendi acsndan sarho olmu gibi sallanyor,
dik duramyordu. Adamlarnn bir kar ak azlarna ve a-
kn baklarna baklrsa, dehet verici bir grnts olmalyd.
Yaralarnn ciddiyeti gz nne alnnca iyilemesi, eytan hile-
siyle bile tam bir haftay bulurdu.
"Onu ieri tkrnal myz?"
Hank yarlp alm ve yznden aa bir posa gibi sar-
kan dudana mendil bastrd. "Hayr. Kilit altna alrsak bir ii-
mize yaramaz. Haner'e syle, kza krk sekiz saat boyunca su-
dan baka bir ey vermesin." Nefesi hrltlyd. "Olumuz ibir-
lii yapmazsa bedelini kz der."
Blakely bayla onaylad ve telefonunu tulayarak uzaklat.
Becca Fitzpatrick 1/ 13

Hank kanl bir di tkrd, dii sessizce inceledi ve sonra ce-


bine tkt. Baklarn, hiddetinin tek gstergesi skl yumruklar
olan melee sabitledi. "Yanl anlalma olmasn diye yeminimi-
zin artlarn bir kez daha tekrarlyorum. nce, kovulmu melek-
lerin gvenini geri kazanacak, saflarna katlacaksn..."
Melek sakin bir uyaryla, "Seni ldreceim," dedi. Be adam
tarafndan tutuluyor olmasna ramen artk mcadele etmiyordu.
ntikamla yanan siyah gzleriyle l gibi hareketsiz duruyordu.
Hak bir an iin bir korku sancsnn karnnda kibrit misali ak-
tn hissetti.
Serinkanl ve kaytsz bir tavr taknmaya alt. "... ve ardn-
dan, casusluk yapp balantlarn bana rapor edeceksin."
Melek kontroll ancak hzlanm bir nefes eliinde, "Sana
yemin ederim," dedi. "Bu adamlar ahidim olsun ki, lene dek
sana huzur vermeyeceim."
"Nefesini boa harcyorsun. Beni ldremezsin. Belki de bir
Nefl'in doutan sahip olduu lmszlk hakknn kimden gel-
diini unuttun."
Adamlarnn arasnda bir keyif homurtusu dolat ancak Hank
onlar bir el hareketiyle susturdu. "Bana nmzdeki Hevan'da
kovulmu meleklerin Nefil bedenlerini ele geirmekten alkoy-
maya yetecek bilgiyi verdiine kanaat getirdiim zaman..."
"Ona srdn her eli sana on katyla deteceim."
Hank'in az belli belirsiz bir glmsemeyle bkld. "Sence
de bu gereksiz bir duygusallk deil mi? Onunla iim bittiinde
seni hatrlamayacak bile."
Melek buz gibi bir sertlikle, "Bu an hatrla," dedi. "Daha
sonra karna kacak."
14 j/ Sessizlik

Hank tiksinti dolu bir jest eliinde, "Bu kadar yeter," diye
kt ve arabasna doru yrmeye balad. "Onu Delphic E-
lence Park'na gtrn. Bir an nce kovulmu meleklerin ara-
sna dnmeli."
"Sana kanatlarm veririm."
Hank, melei doru duyduundan emin olamayarak olduu
yerde kald. Bir kahkaha att. "Ne?"
"Nora'y hemen imdi brakacana yemin et, kanatlarm se-
nindir." Melein bouk sesi yenilginin ilk ipucunu verir gibiydi.
Hank'in kulaklarna mzik gibi gelmiti.
Tatllkla, "Kanatlarn ne iime yarar ki?" diye cevap verdi.
Oysa melek dikkatini ekmeyi baarmt. Bildii kadaryla o gne
dek hibir Nefil, bir melein kanatlarn koparmamt. Arada s-
rada bunu kendi trlerine yaparlard ancak bir Nefil'in bu gce
sahip olmas yenilik saylrd. Bir hayli cazip bir fikirdi. Zaferi-
nin n, bir gecede Nefil evlerine yaylacakt.
Melek gittike artan bir bitkinlikle, "Bir eyler dnrsn,"
dedi.
Hank sevincini ele vermesinin felaketle sonulanacan bil-
dii iin hevesini sesine yanstmadan, "Onu Hevan'dan nce sa-
lacama yemin ederim," dedi.
"Yeterince iyi deil."
"Kanatlarn cici bir dl olabilir ama benim daha nemli
planlarm var. Onu yaz sonunda serbest brakrm. Son teklifim."
Dnd ve agzl hevesini bastrmaya alarak uzaklat. Melek
sessiz bir teslimiyetle, "Anlatk," deyince, Hank nefesini brakt.
Dnd. "Nasl olacak?"
"Adamlarn koparacaklar."
Becca Fitzpatrick 1/ 15

Hank itiraz etmek zere azn at ama melek szn kesti.


"Yeterince gller. Kar koymazsam, dokuz ya da on tanesi bir
arada yapabilir. Delphic'e dner ve kanatlarm ba meleklerin
kopardklarn yayarm. Ancak bunun ie yaramas iin seninle
aramzda hibir balant olmamal," diye uyard.
Hank hi gecikmeden ekli bozulmu elinden birka damla
kan ayaklarnn dibindeki imlerin stne silkeledi. "Nora'y yaz
sona ermeden salvereceime yemin ediyorum. Yeminimi iner-
sem, lmeyi ve yaratldm toza dnmeyi kabul ediyorum."
Melek tirtn kard ve ellerini dizlerine dayad. Her ne-
fes alp veriinde gs inip kalkyordu. Hank'in hem nefret et-
tii hem de imrendii bir cesaretle, "e koyulun," dedi.
Hank bu onuru stlenmek isterdi ama temkin duygusu ga-
lip geldi. Melein stnde eytan hilesi izleri olmadndan emin
olamazd. Bir melein kanatlarnn srtyla btnletii yer sy-
lendii kadar alclara aksa, tek bir dokunu onu ele verebilirdi.
Oyunun bu son safhasnda tkezlememek iin ok fazla almt.
zntsn bastrmaya alarak adamlarna seslendi. "Me-
lein kanatlarm koparn ve her tr pislii temizleyin. Sonra be-
denini Delphic'in kapsna, birileri tarafndan mutlaka buluna-
ca bir yere brakn. Ve kimsenin sizi grmemesine zen gste-
rin." Onlara melei mhryle -sklm yumruk- damgalama-
lar talimatn verebilirdi. Bu, Nefiller arasnda duruunu sa-
lamlatracak bir zafer ilan olurdu ama melein hakl olduu
bir nokta vard. e yaramas iin ilikilerinden geriye hibir iz
brakmamalydlar.
Arabaya dnnce Hank baklarm mezarln stnde dola-
trd. Her ey oktan bitmiti. Melek yerde yzst kapaklanm
halde tirtsiiz yatyor ve srtndan aa iki ak yara iniyordu.
Zerre ac hissetmese de, vcudu kaybndan tr oka girmi gi-
16 j/ Sessizlik

biydi. Hank, kovulmu bir melein yara izlerinin Akhilleus'un to-


puundan farksz olduunu duymutu. Bu konudaki dedikodu-
lar gerek olmalyd.
Blakely arkasndan geldi ve, "Artk geceyi bitirsek mi?" diye
sordu.
Hank belli belirsiz bir ironiyle, "Son bir telefon daha," dedi.
"Kzn annesine."
Numaray tulayp cep telefonunu kulana yerletirdi. Grtla-
n temizleyip skntl ve endieli bir ses tonu taknarak, "Blythe,
hayatm, mesajn aldm. Ailemle birlikte tatildeydik ve u anda
son hzla havaalanna gidiyorum. lk uaa atlayacam. Bana
her eyi anlat. Ne demek karld? Emin misin? Polis ne dedi?"
Durup kadnn skntl hkrklarn dinledi. "Dinle beni," dedi
serte. "Ben yanndaym. Gerekirse elimdeki btn kaynaklar zor-
layacam. Nora darda bir yerdeyse, onu mutlaka bulacam."

T a r a m a : i D i u u ) m i u

D z e n i e m e : b u K @
a

COLDWATER, MAINE

GNMZ

aha gzlerimi amadan, tehlikede olduumu anlamtm.


Gittike yaklaan ayak seslerinin yumuak hrtsyla k-
prdandm. Uykudan geriye, grm sersemleten snk
bir bulanklk kalmt. Srtst yatyordum ve serin hava tir-
tmden ieri szlyordu.
Boynum ac verecek bir ayla kvrlmt, gzlerimi atm.
Mavi siyah sisin arasndan ince talar grnd. Tuhaf bir belir-
sizlik an boyunca zihnime arpk diler grnts girdi ve sonra
gerekte ne olduklarn anladm. Mezar talar.
Kendimi zorlayp oturmaya altm ama ellerim slak ime-
nin stnde kayyordu. Zihnimin etrafna kvrlm halde dur-
maya devam eden uyku sersemliine direnerek ve sisin arasn-
dan yolumu bulmaya alarak, yars km bir mezardan yana
doru yuvarlandm. Rastgele sralanm mezarlarn ve antlarn
arasnda emeklerken pantolonumun dizleri btn iyi emiyordu.
Hafif bir tandklk hali belirmiti ama bu, uzak bir dnceydi;
kafatasmn iine yaylan dayanlmaz ac yznden odaklanmay
bir trl baaramyordum.
18 j/ Sessizlik

Senelerdir birikmeyi i edinmi ryen yaprak katmann


ezerek ferforje bir it boyunca emekledim. Yukardan lm an-
dran bir uluma sesi duyuldu, ses iimi rpertse de en ok kork-
tuum ey bu deildi. Arkamdaki imenler ayak sesleri eliinde
eziliyordu ama yaknda m yoksa uzakta m olduklarn ayrt ede-
miyordum. Bir sesleni sisi blnce, hzm artrdm. gdsel
olarak saklanmam gerektiini biliyordum ama yn duygumu kay-
betmitim ve hava, net gremeyeceim kadar karanlkt; rk-
tc mavi sis gzlerimin nnde hayal grntler oluturuyordu.
Biraz uzakta, aalarn oluturduu clz ve bakmsz duvar-
larn arasna skm beyaz, ta bir mozole gecenin iinde parl-
yordu. Ayaa kalkp ona doru kotum.
ki mermer antn arasndan getim ve dier tarafa vard-
mda, oradayd. Heybetli bir silet, bana bir darbe indirmek
zere kolunu havaya kaldrmt. Geriye doru sendeledim. D-
erken hatam anladm. Tatan yaplmt. lleri korumak iin
bir kaidenin stnde ykselen bir melek. Gergin bir kahkaha kov-
verebilirdim ama bamn sert bir eye arpmasyla dnya yana
doru kayd. Karanlk, gr alanm ele geirdi.
Baygnlm ok uzun srmemi olsa gerekti. Bilin kaybnn
keskin siyahl daldnda, komann etkisiyle hzl hzl solu-
maya devam ediyordum. Kalkmam gerektiini biliyordum ama
nedenini hatrlayamyordum. Bu yzden, buz gibi iy tenimin lk
terine karrken orada ylece yattm. Uzun bir sre sonra gz-
lerimi krptrdm, ite o zaman en yakndaki mezar tann g-
rnts keskinleip odama girdi. Mezar tana oyulmu harf-
ler izgi halini, ald.

HARRISON GREY
SEVG DOLU BR KOCA VE BABA
16 Mart 2008'DE LD
Becca Fitzpatrick 1/ 19

lk atmamak iin dudam srdm. Birka dakika nce


uyandmdan beri omzumun stnden bakan o tandk glge-
nin ne olduunu imdi anlamtm. Coldwater ehir mezarln-
daydm. Babamn mezarnda.
Bir kbus, diye dndm. Henz gerekten uyanmadm.
Btn bunlar korkun bir kbustan ibaret.
Melek, srtnda alm bir ekilde duran ular krk dkk
kanatlar ve mezarln kar tarafn iaret eden sa koluyla beni
izliyordu. Yz ifadesi zenli bir kaytszlk yanstyordu ama du-
daklarnn kvrm iyiliksever olmaktan ok, alaycyd. Bir an iin
neredeyse kendimi onun gerek olduuna ve yalnz olmadma
inandracaktm.
Ona glmsedim ve sonra dudamn titrediini hissettim.
Kolumu elmack kemiime srtp gzyalarm kuruladm, geri
alamaya baladm hatrlamyordum bile. Kollarna trmanmay
ve bizi denir kaplarn stnden geirip bu yerden ok uzaklara
tarken kanatlarnn rpn hissetmeyi deli gibi istiyordum.
Ayak seslerinin yeniden duyulmas beni uyuuk halimden s-
yrd. imdi imleri ezip geerken ok daha hzlydlar.
trt... hzl admlar, trt... hzl admlar.
Sese doru dnnce, puslu karanln iinde bir belirip bir
kaybolan k topu karsnda afalladm. Ik, ayak seslerinin rit-
miyle e zamanl olarak inip kalkyordu.
Bir el feneri.
Ik iki gzmn tam ortasnda durup beni deta kr edince
gzlerimi kstm. Kesinlikle rya grmediimi berbat bir ekilde
idrak etmitim.
Parlak n arkasna gizlenmi bir erkein sesi, "Bak sen,"
diye homurdand. "Burada olmaman gerek. Mezarlk kapal."
20 j/ Sessizlik

Yzm evirdim, gz kapaklarmn arkasnda k nokta-


cklar hl dans ediyordu.
"Daha ka kii var?"
"Ne?" Sesim kuru bir fslt halindeydi.
Daha saldrgan bir sesle, "Seninle birlikte daha ka kii var?"
diye devam etti. "Dar kp gece oyunlar oynamaya karar ver-
diniz, deil mi? Tahmin edeyim, saklamba m? Ya da belki de
Mezarlktaki Hayaletler, ha? Ama benim nbetimde deil!"
Burada ne aryordum? Babam ziyarete mi gelmitim? Ha-
fzam yokladm ama zihnim rahatsz edici derecede botu. Me-
zarla geliimi anmsayamyordum. Pek fazla bir ey hatrlam-
yordum. Sanki btn gece, ayaklarmn altndan ekilip alnmt.
Daha kts, bu sabah da hatrlayamyordum.
Giyindiimi, yemek yediimi, okulu. Peki hafta ii miydi ki?
Paniimi geici bir sre iin bastrarak fiziksel olarak uyum
salamaya konsantre oldum ve adamn uzatt eli tuttum. Do-
rulup oturduum anda, fener tekrar yzme evrildi. "Ka
yandasn?" diye sordu.
Sonunda kesin olarak bildiim bir ey. "On alt." Neredeyse
on yedi. Doum gnm austostayd, yaklayordu.
"Burada tek bana ne aryorsun? Yatma saatinin oktan ge-
tiini bilmiyor musun?"
aresizlik iinde etrafma bakndm. "Ben..."
"Kaak falan deilsin ya? Bana gidecek bir yerinin olduunu
syle."
"Evet." iftlik evi. Birden evimi anmsaynca kalbimden bir
arlk kalkt ama hemen ardndan midemin dizlerime kadar in-
diini hissettim. Yatma saatinden sonra darda mydm? Ne
kadar sonra? n kapdan ieri girerken annemin yznde beli-
Becca Fitzpatrick 1/ 21

recek olan hain ifadeyi zihnimden uzaklatrmaya altm ama


baaramadm.
"Bu 'evet'in bir adresi var m?"
"Hawthorne Yolu." Ayaa kalkmaya altm ama bamdan
kan fkrnca iddetle sarsldm. Buraya nasl geldiimi neden
anmsamyordum? Elbette arabayla gelmitim. Fiat' nereye park
etmitim peki? Ya antam neredeydi? Anahtarlarm?
Adam gzlerini ksarak, "ki mi itin?" diye sordu.
Bam hayr der gibi salladm.
Fenerin yzmden biraz uzaklamt ancak birdenbire
gzlerimin arasndaki yerine geri dnd.
"Dur bir dakika," derken adamn sesine houma gitmeyen
bir tn yansmt. "Sen u kz deilsin, deil mi? Nora Grey?"
Adm bir refleksmi gibi syleyivermiti.
Bir adm geri ekildim. "Adm... nereden biliyorsunuz?"
"Televizyon. Hank Millar'n koyduu dl."
Sonrasnda her ne sylediyse bir kulamdan girip dierinden
kt. Marcie Millar hayatmda bir ba dmana en yakn eydi.
Babasnn bu konuyla ne ilgisi vard?
"Haziran sonundan beri seni aryorlar."
imde drt bir yana salan panik damlalar eliinde, "Ha-
ziran m?" dedim. "Siz neden bahsediyorsunuz? Nisan ayndayz."
Ve beni arayan kimdi? Hank Millar? Neden?
"Nisan m?" Beni soran gzlerle szyordu. "Hey, kzm, ey-
ll ayndayz."
Eyll m? Hayr. Olamazd. kinci snfn bittiini bilirdim.
Yaz tatili gelip geseydi haberim olurdu. Daha birka dakika nce
uyanmtm, allak bullak haldeydim ama aptal deildim.
Ama yalan sylemek iin ne tr bir gerekesi vard?
22 j/ Sessizlik

Fenerin yzmden ekilince, onu batan aa szdm


ve ilk izlenimini edinmi oldum. Kot pantolonu kir iindeydi, t-
ra baksz geen gnler yznden sa sakal birbirine kar-
mt, trnaklar uzun, ularnn altlan kapkarayd. Demiryolu
raylarnda avare avare dolaan ve yaz aylar boyunca nehrin k-
ysnda yaayan serseriler gibiydi. Silah tamalaryla bilinirlerdi.
"Haklsnz. Eve gitsem iyi olur," diyerek geri adm attm ve
elimi cebimin stnde dolatrdm. Cep telefonumun tamdk i-
kinliinden eser yoktu. Ayn ey araba anahtarlm iin de ge-
erliydi.
Arkamdan gelirken, "Nereye gittiini sanyorsun bakalm?"
diye sordu.
Ani hareketiyle mideme bir kramp girdi ve komaya bala-
dm. Gney giriini gsterdiini umarak ta melein iaret ettii
yne doru son hzla komaya baladm. Aina olduum kuzey
giriini kullanrdm ancak bunun iin adamdan uzaa deil, ona
doru komam gerekirdi. Yer ayamn altndan kesildi ve yo-
ku aa tkezledim. Dallar kollarm izdi, ayaklarm engebeli
ve talk zemine arpt.
Adam, "Nora!" diye bard.
Ona Hawthorne Yolu'nda yaadm sylediim iin ken-
dime tokat atmak istiyordum. Ya beni takip ederse?
Admlar benimkilerden geniti ve gittike yaklatn, aray
kapadn duyabiliyordum. Kyafetlerime pene gibi saplanan
dallardan kurtulmak iin kollarm telala savurmaya baladm.
Eli omzuma kapand, hzla dnp elini ittim. "Bana dokunma!"
"Dur bakalm. Sana dlden bahsettim ve o dl almay
hedefliyorum."
Koluma ikinci bir hamle yapnca ani bir adrenalin patlama-
syla ayam baldrna geirdim.
Becca Fitzpatrick 1/ 23

"Ah!" Bacann alt ksmn skca kavrayarak iki bklm oldu.


Vahiliim beni de artmt ama baka seeneim yoktu.
Sendeleyerek birka adm geri ekildim, etrafma hzl bir bak
atarken toparlanmaya alyordum. Tirtm nem iinde b-
rakan ter omurgamdan aa szlyor ve vcudumdaki btn
tylerin diken diken olmasna neden oluyordu. Yanl olan bir
eyler vard. Sersemlemi hafzamla bile zihnimde mezarln
net bir haritasn izebiliyordum -babamn mezarn ziyaret et-
mek iin saysz kez gelmitim- ancak yaklan yapraklarn ve ba-
yat glet suyunun ba dndrc kokusu da dhil olmak zere
mezarlk en ince detayna kadar aina gelse de, grnnde tu-
haf bir ey vard.
Ardndan bunun ne olduunu anladm.
Akaaalar krmz beneklerle kaplyd. Yaklaan sonbaha-
rn habercisi. Ama bu imknszd. Nisan ayndaydk, eyll deil.
Yapraklar nasl deiiyor olabilirdi ki? Adamn doruyu sylyor
olmas mmkn myd?
Arkama dnp baknca adamn cep telefonunu kulana ya-
ptrm lalde topallayarak peimden geldiini grdm.
"Evet, o. Eminim. Mezarlktan kmak zere, gneye doru
gidiyor."
Yeni bir korkuyla ileri atldm. itin stnden atla. Aydn-
lk, kalabalk bir yer bul. Polisi ara. Vee'yi ara...
Vee. En yakn ve en ok gvendiim dostum. Evi buraya, be-
nimkinden daha yaknd. Oraya gidecektim. Annesi polisi arard.
Polise adamn neye benzediini tarif ederdim, onlar da izini s-
rp bulurlard. Beni rahat brakmasn salarlard. Sonra admla-
rm geriye doru takip edip benimle konuarak geceyi baa sar-
drrlard ve hafzamdaki boluklar bir ekilde kapanrd. Bylece
elimde, zerinde alacak bir ey olurdu. Bu kopuk halimden ve
24 j/ Sessizlik

bir zamanlar benim olan ama imdi beni reddeden bir dnyadan
uzaklatrlm olma duygusundan kurtulurdum.
Sadece mezarlk itinin stnden atlamak iin komaya ara
verdim. Bir blok yukarda, Wentworth Kprs'nn hemen ar-
dnda bir arazi vard. O araziyi geecek, Elm, Maple ve Oak cad-
delerinden yolumu bulacak ve nihayet Vee'nin evinde, gvende
olana dek sokak aralarndan ve yan bahelerden kestirme yol-
lar tutacaktm.
Telala kprye doru ilerlerken bir siren sesi keyi dnd ve
bir ift far beni olduum yere yaptrd. Kprnn uzak ucunda
keskin bir frenle duran arabann tepesine mavi bir tepe lambas
tutturulmutu.
iimden gelen ilk ey, ileri doru komak ve polis memuruna
mezarl iaret edip az nce beni tutan adam tarif etmek oldu
ama dncelerim toparlanmaya balaynca iim korkuyla doldu.
Belki de adam bir polis memuru deildi. Belki de kendisine
polis havas vermeye alyordu. steyen herkes bir tepe lambas
edinebilirdi. Devriye arac neredeydi? Durduum ve gzlerimi k-
sarak n camndan ieri baktm noktadan niformas varm
gibi grnmyordu.
Btn bu dnceler zihnimde telala dolanyordu.
Kprnn ayanda durdum ve destek almak iin ta du-
vara ttndm. Polis memuru olma ihtimali olan adamn beni
grdnden emindim, yine de nehrin stne sarkan aalarn
glgesine doru ilerledim. Gr alanm iinde Wentworth'n
siyah sular parlyordu. ocukken Vee'yle birlikte tam bu kp-
rnn altna melir, ularna sosis paralar geirilmi ubuk-
lar suyun iine daldrp dere yatandan minik kerevitler yaka-
lardk. Kerevitler sosisleri kskalarnn arasna sktrr ve on-
Becca Fitzpatrick 1/ 25

lar sudan karp bir kovann iine silkelediimizde bile brak-


mamakta direnirdi.
Nehir kprnn ortasnda derinleiyordu. Ayrca hi kimse-
nin sokak lambas dikmeye para yatrmad ve gelimemi bir
blgenin ortasnda kvrld iin ok da iyi gizleniyordu. Su ara-
zinin ucunda endstriyel blgeye uzanyor, gzden uzak fabrika-
larn yanndan geip sonunda denize alyordu.
Ksa bir an, iimde kprden atlayacak cesaretin olup olmad-
n merak ettim. Yksekten ve dme hissinden deli gibi korkar-
dm ama yzme biliyordum. Tek yapmam gereken suya ulamakt.
Bir araba kapsnn kapanma sesiyle hzla sokaa dndm.
Polis arabasnn iindeki adam dar kmt. Tam bir mafya ti-
piydi; koyu renk kvrck salar, siyah bir gmlek, siyah kravat ve
siyah pantolondan oluan resm bir kyafet.
Adamda hafzam drten bir ey vard ama daha ben ne ol-
duunu idrak edemeden, hafzam yeniden kapand ve az nceki
kaybolmu halime geri dndm.
Zemin dal ve al rplarla kaplyd. Eildim, yeniden do-
rulduumda kolumun yar kalnlnda bir sopa tutuyordum.
Polis memuru olma ihtimali olan adam silahm grmemi
gibi davranyordu ama ben grdn biliyordum. Gmleine bir
polis rozeti tutturdu ve ellerini omuz hizasna kaldrd. Bu hare-
keti, canm yakmayacam, mesaj veriyordu.
Ona inanmyordum.
Herhangi bir ani hareket yapmamaya zen gstererek ne
doru birka adm att. "Nora, benim." Adm syledii anda irkil-
dim. Bu sesi daha nce hi duymamtm ve bu, kalbimin kulak-
larmdan kacakm gibi arpmasna neden oldu. "Yaral msn?"
26 j/ Sessizlik

Onu gittike artan bir kaygyla izlemeyi srdrrken zihnim


saysz istikamet arasnda son hzla gidip geliyordu. Rozet pekl
sahte olabilirdi. Tepe lambasnn sahte olduuna oktan karar
vermitim. Ama polis deilse, o zaman kimdi?
Kprnn gittike artan eimini trmanrken, "Anneni ara-
dm," dedi. "Bizimle hastanede buluacak."
Sopay brakmadm. Her soluumda omuzlarm kalkp ini-
yordu, havann dilerimin arasndan girip ktn duyabiliyor-
dum. Kyafetlerimin altndan bir ter damlas daha kayp gitti.
"Her ey yoluna girecek," dedi. "Artk bitti. Hi kimsenin seni
incitmesine izin vermeyeceim. Artk gvendesin."
Uzun, rahat admlarndan ve benimle samimi bir ekilde ko-
numasndan hi holamamtm.
"Daha fazla yaklama," derken avularmdaki ter, sopay dz-
gn tutmam zorlatryordu.
Alnn krtrarak, "Nora?" dedi.
Sopa elimde titriyordu. Ne kadar korktuumu -beni ne ka-
dar korkuttuunu- anlamasna izin vermemeye alarak, "Adm
nereden biliyorsun?" diye sordum. '
"Benim," diye tekrarlarken bir anda aydnlanma yaamam
bekliyormu gibi dorudan gzlerimin iine bakyordu. "Dedek-
tif Basso."
"Seni tanmyorum."
Bir an hibir ey sylemedi. Sonra yeni bir yol denedi. "Ne-
rede olduunu hatrlyor musun?"
Onu temkinli bir bakla szdm. Hafzamdaki en karanlk
ve en eski koridorlara dahi bakarak derinlere doru indim ama
yz orada yoktu. Ona dair hibir an bulamamtm. Ve onu ha-
trlamak istiyordum. Benim durduum noktadan baknca, arp-
Becca Fitzpatrick 1/ 27

lip bozulmu gibi grnen dnyaya bir anlam verebilmek iin tu-
tunacam tandk bir ey -herhangi bir ey- istiyordum.
Ban hafife oraya doru eerek, "Bu akam mezarla nasl
geldin?" diye sordu. Hareketleri ve baklar temkinliydi. Hatta
az izgisi bile ihtiyatlyd. "Seni birisi mi brakt? Yoksa yr-
dn m?" Bekledi. "Bana anlatman gerek, Nora. Bu nemli. Bu
gece neler oldu?"
Bunu bilmeyi ben de isterdim.
imden bir bulant dalgas geti. "Eve gitmek istiyorum."
Ayaklarmn dibinde gevrek bir tkrt duydum ve sopay dr-
m olduumu ok ge olarak fark ettim. Esintinin soukluunu
bo avularmda hissettim. Burada olmamam gerekirdi. Bu gece,
batan sona kocaman bir hatayd.
Hayr. Belki de btn gece deil. Gecem hakknda ne biliyor-
dum ki? Tamamn anmsayamyordum bile. Tek balang nok-
tam, zamanda kk bir dilimdi. m ve kaybolmu halde,
bir mezarn stnde uyandm an.
Zihnimde iftlik evinin gvenli, scak ve gerek grntsn
canlandrdm. Ardndan burnumun yanndan bir damla gzya-
nn indiini hissettim.
"Seni eve gtrebilirim." Ban sempatik bir tavrla sall-
yordu. "Ama nce hastaneye gtrmem gerek."
Alayacak kadar kldm iin kendimden nefret ederek
gzlerimi smsk kapadm. Ona, aslnda ne kadar korktuumu
gstermenin daha hzl bir yolunu dnemiyordum bile.
geirdi, sanki vermek zere olduu haberi geitirmenin
bir yolu olmasn dilermi gibi, bu mmkn olabilecek en yumu-
ak sesti. "On bir haftadr kaypsn, Nora. Ne dediimi duyuyor
musun? Son aydr nerede olduunu kimse bilmiyor. Kontrol
edilmeye ihtiyacn var. yi olduundan emin olmalyz."
28 j/ Sessizlik

Ona, onu gerekten grmeden bakyordum. Kulaklarmda


minik anlar alyordu ama ses ok uzaktan geliyor gibiydi. Mi-
demin derinliklerinde bir kprt hissettim ama bulanty bastr-
maya altm. nnde alam olabilirdim ama kusmayacaktm.
Yznde anlalmas g bir ifadeyle, "Zorla alkonulduunu
dnyoruz," dedi. Aramzdaki mesafeyi kapamt ve imdi ok
yaknmda duruyordu. Kavrayamadm eyler sylyordu. "Ka-
rldn."
Gzlerimi krptrdm. Olduum yerde durdum ve sadece
gzlerimi krptrdm.
Bir his, kalbimi skca kavram ekitiriyor ve bkyordu.
Bedenim bo bir uvala dnm, havada sallanyordu. stm-
deki sokak lambalarnn altn rengi bulankln gryor, kp-
rnn altndan akan nehrin kyy usul usul okadn duyuyor
ve adamn alr haldeki arabasnn egzoz kokusunu alyordum.
Ama btn bunlar geri plandayd. Sonradan aklma gelen, ba
dndrc dncelerdi.
Ve bu ksack uyaryla sallandm, sallandm hissettim.
Hilie dtm.
Yere arpmadan nce bilincimi kaybetmitim.

T a r a m a : i D i u u ) m i u

D z e n i e m e : b u K @
z
/
ir hastanede uyandm.
Tavan beyaz, duvarlar ak maviydi. Oda leylak, ama-
r yumuatcs ve amonyak kokuyordu. Yatamn ya-
nma itilmi tekerlekli masann stnde iki iek aranjman, GE-
M OLSUN! diye haykran bir balon buketi ve mor renkli parlak
bir hediye torbas duruyordu. Not kartlarnn stndeki isimler,
gr alanma girip kyordu. DOROTHEA VE LIONEL. VEE.
Kede bir kprt oldu.
Tandk bir ses, "Ah, bebeim,'" diye fsldad ve sesin sahibi
koltuundan frlayp zerime atld. "Ah, tatlm." Yatamn ke-
narna iliti ve beni boucu bir kucaklamann iine ekti. Bouk
bir sesle kulama, "Seni seviyorum," diye fsldad. "Seni o ka-
dar ok seviyorum ki."
"Anne." Sadece adn duymak bile, kendimi az nce kurtar-
dm kbuslar parampara etmeye yetmiti. im, gsmdeki
korku dmn geveten bir sknet dalgasyla doldu.
Benimkinin hemen yan bandaki vcudunun nce kk
hkrklar ve ardndan gelen byk sarsntlarla titreyiinden a-
ladn anlamtm. "Beni hatrlyorsun," derken sesinde beliren
30 j/ Sessizlik

tn bir kurtulu mjdesini aratmyordu. "O kadar korktum ki.


Ben sandm ki... Ah, bebeim. En ktsn dndm!"
Bir anda kbuslar yeniden tenimin altna szlverdi. Mi-
dem yal ve asitli bir eyle yanarken, "Doru mu?" diye sordu.
"Dedektifin syledikleri. Yani ben... On bir hafta boyunca..." Di-
lim dnp de o kelimeyi syleyemiyordum. Karlmak. Fazla so-
uktu. Bir o kadar da imknsz.
Skntl bir ses kard.
"Bana... ne oldu?" diye sordum.
Annem gzyalarn kurulamak iin parmak ularn gz alt-
larnda dolatrd. Sadece benim iyiliim iin gl ve kontroll
grnmeye altn bilecek kadar onu iyi tanyordum. Kendimi
hemen kt habere hazrladm.
"Polis cevaplar bir araya getirebilmek iin elinden gelen her
eyi yapyor." Dudaklarna bir glmseme yerleti ama bu titrek
bir glmsemeydi. Kendini bir eye balamaya ihtiya duyuyor-
mu gibi elime uzand ve tutup skt. "nemli olan geri dnmen.
Evdesin. Btn olanlar geldi geti. Bunu atlatacaz."
"Nasl karldm?" Bu soruyu daha ok kendime yneltmi-
tim. Btn bunlar nasl olmutu? Beni karmay kim isterdi ki?
Okuldan karken yanma bir arabayla m sokulmulard? Park
alannda yrrken beni bagaja m tkmlard? O kadar kolay m
olmutu? Ltfen yle olmasn. Neden komamtm? Neden di-
renmemitim? Kamam neden bu kadar uzun zaman almt?
Zira grne baklrsa olan buydu. yle deil mi? Cevap ktl
beynimi didikliyordu.
Annem, "Ne hatrlyorsun?" diye sordu. "Dedektif Basso en
ufak bir detayn bile yardmc olabileceini syledi. yi dn. Ha-
trlamaya al. Mezarla nasl gittin? ncesinde neredeydin?"
Becca Fitzpatrick 1/ 31

"Hibir ey hatrlamyorum. Sanki hafzam..." Durdum. Ha-


fzamn bir ksm alnmt sanki. Koparlp alnm ve yerinde
ii bo bir panikten baka bir ey kalmamt. imde bir teca-
vz hissi dolayor, bir n uyar olmakszn yksek bir platform-
dan aa itilmiim gibi hissetmeme neden oluyordu. Dyor-
dum ve bu histen, yere dmenin kendisinden daha ok korku-
yordum. Son yoktu, sadece daim bir yer ekimi hissi beni par-
manda oynatyordu.
Annem, "Hatrladn son ey ne?" diye sordu.
"Okul." Cevap azmdan otomatik olarak kmt. Param-
para haldeki anlarm yava yava kprdanmaya, paralar yer-
lerine oturmaya ve salam bir ey oluturmak zere birbirine ke-
netlenmeye balad. "Biyoloji snavm yaklayordu. Ama sanrm
kardm," diye ekledim. Sekiz kayp haftann gerekliini daha
derin idrak etmeye balamtm. Kafamda, Ko McConaughy'ni
biyoloji dersinde oturduuma dair net bir resim vard. Tebeir
tozunun, temizlik malzemelerinin ve havasz kalm ortamn ko-
kusu, snfta her daim bulunan keskin vcut kokularyla birlikte
hafzamda ayaklanmt. Vee, laboratuvar partnerim yanmda otu-
ruyordu. Ders kitaplarmz nmzde, siyah granit masann s-
tnde ve akt ama Vee kendi kitabnn arasna aktrmadan bir
US Weekly dergisi yerletirmiti.
Annem, "Kimya," diye dzeltti. "Yaz okulu."
Gzlerimi ona sabitledim, emin deildim. "Ben yaz okuluna
hi gitmedim."
Annem elini azna gtrd. Rengi solmutu. Odadaki tek
ses pencerenin stndeki saatin dzenli tik taklaryd. Sesimi bul-
madan nce, her bir minik tik tak sesinin -tam on tane- iimde
yanklandn duydum.
32 j/ Sessizlik

"Hangi gndeyiz? Hangi ayda?" Zihnim yeniden mezarla


dnmt. Kurumaya yz tutmu yapraklar. Havadaki ince se-
rinlik. Eyll aynda olduumuz konusunda srar eden, el fenerli
adam. Zihnimde srekli tekrarlanan tek kelime hayr'd. Hayr.
mknszd. Hayr, bu gerek deildi. Hayr, hayatmdan bu ka-
dar ay farkna varmadan geip gitmi olamazd. Yeniden anla-
rmn arasna daldm ve bana iinde bulunduum an ile Ko'un
biyoloji dersinde oturmam arasnda kpr olabilecek bir eye tu-
tunmaya altm. Ancak zerine ina edebileceim bir ey yoktu.
Yaza dair her trl an tamamen kaybolmutu.
Annem, "Sorun deil, bebeim," diye mrldand. "Hafzan
geri kazanacaz. Dr. Howlett, hastalarn ounun zamanla ba-
riz bir iyileme kaydettiklerini sylyor."
Dorulup oturmaya altm ama kollarmda hortumlar ve
tbbi gzlem ekipmanlarndan olumu bir krdm vard. sterik
bir sesle, "Bana hangi ayda olduumuzu syle!" diye tekrarladm.
"Eyll." Buruturduu yz dayanlmazd. "6 Eyll."
Gzlerimi krptrarak yeniden yatama gmldm. "Ben
Nisan sanyordum. tesini hatrlayamyorum." imde yaygara ko-
paran korku patlamasn bastrmak iin duvarlar rdm. Bu b-
yk selle ba edemezdim. "Yaz... gerekten bitti mi? Yani ylece?"
Annem dalgn bir sesle, "ylece mi?" diye tekrarlad. "Bit-
mek bilmedi. Sensiz her gn... Hibir ey bilmeden geen on bir
hafta. Panik, endie, korku, o sonu gelmeyen aresizlik..."
Kafamda hesap yaparak bir kez daha dndm. "Eer eyll
ayysa ve on bir haftadr yoksam, demek ki kaybolduumda..."
"21 Haziran'd," dedi duygusuz bir sesle. "Yaz gndnm
gecesi."
Becca Fitzpatrick 1/ 33

na ettiim duvar, zihnimde tamir edemeyeceim bir hzla


atrdyordu. "Ama ben haziran hatrlamyorum. Mays bile ha-
trlamyorum."
Birbirimize baknca ayn berbat dnceyi paylatmz an-
ladm. Hafza kaybmn kayp olan on bir haftadan teye, nisana
kadar uzanyor olmas mmkn myd? Byle bir ey nasl ola-
bilirdi?
Kt gibi kupkuru olan dudaklarm slatarak, "Doktor ne
dedi?" diye sordum. "Bamdan m yaralanmm? lala m uyu -
turulmuum? Neden hibir ey hatrlayamyormuum?"
"Dr. Howlett bunun geriye doru giden bir hafza kayb ol-
duunu syledi." Annem duraksad. "Bu nceden var olan baz
hatralarnn kaybolduu anlamna geliyor. Sadece hafza kayb-
nn ne kadar geriye gittiinden emin deildik." Kendi kendine,
"Nisan," diye fsldad, gzlerindeki umudun silinip gittiini g-
rebiliyordum.
"Kayp m? Nasl kayp?"
"Psikolojik olduunu dnyor."
Ellerimi salarmn arasna daldrdm ve bu hareketim, par-
maklarmda yal bir kalnt brakt. Onca haftadr nerede oldu-
umu hi dikkate almadm birden kafama dank etmiti. Rutu-
betli bir bodruma zincirlenmi olabilirdim. Ya da ormana ba-
lanm. Gnlerdir du almadm ortadayd. Kollarma bir kez
baknca bile toprak lekeleri, kk kesikler ve ezikler olduunu
grdm. Neler yaamtm?
"Psikolojik mi?" Kendimi, histerimin daha da derinlerde yer
edinmesine neden olan tahminlere kar kapamaya zorladm. Gl
kalmak zorundaydm. Cevaplara ihtiyacm vard. Kendimi bra-
kamazdm. Zihnimi, gr alanmda zplayp duran u noktack-
lara ramen odaklamaya bir zorlayabilseydim...
34 j/ Sessizlik

"Travmatik bir eyleri hatrlamaktan kanmak iin hafzan


bloke ettiini sylyor."
"Bloke etmiyorum." Kelerinden szlen yalara mani ola-
mayarak gzlerimi yumdum. Titrek bir nefes aldm ve ellerimin
berbat bir ekilde titremesine mani olmak iin yumruklarm sk-
tm. Sesime bir miktar sknet katarak, "Hayatmn be ayn
unutmaya alyor olsaydm, bunu bilirdim," dedim. "Bana ne
olduunu ben de bilmek istiyorum."
Ona dik dik baktysam da annem bunu grmezden geldi. Yu-
muak bir sesle, "Hatrlamaya al," diye srar etti. "Bir adam
myd? Bunca zamandr bir adamn yannda miydin?"
yle miydim? u ana kadar beni karan ahsa bir yz yer-
letirmemitim. Zihnimdeki tek resim, n uzanamayaca bir
yerden gzlerini dikmi bana bakan bir canavard. Korkun bir
belirsizlik bulutu zerime kmt.
Ayn yumuak tonla, "Hi kimseyi korumak zorunda olma-
dn biliyorsun, deil mi?" diye devam etti. "Kiminle olduunu
biliyorsan, bana syleyebilirsin. Sana ne sylemi olurlarsa ol-
sunlar, artk gvendesin. Sana ulaamazlar. Sana bu korkun eyi
yaptlar ve bu onlarn hatas. Onlarn hatas," diye tekrarlad.
Boazmdan fkeli bir hkrk ykseldi. Bo sayfa tabiri mide
bulandracak kadar yerindeydi. Tam aresizliimi dile getirmek
zereyken kap giriinde bir glge kprdand. Dedektif Basso oda-
nn hemen giriinde duruyordu. Kollarn gsnde kavutur-
mutu; baklar tetikteydi.
Vcudum refleks olarak gerildi. Bunu annem de hissetmi
olacakt ki, bakm takip edip yatan ilerisine bakt. Dedektif
Basso'ya zr diler gibi, "Hazr ikimiz ba baayken Nora bir ey-
ler hatrlayabilir diye dndm," dedi. "Onu sorgulamak istedi-
inizi sylediinizi biliyorum, ben sadece dndm ki..."
Becca Fitzpatrick 1/ 35

Dedektif sorun olmadn gstermek iin ban edi. Sonra


yanmza yaklat ve gzlerini bana dikti. "Kafanda net bir resim
olmadn syledin ama bulank detaylar bile ie yarayabilir."
Annem, "Sa rengi gibi," diyerek araya girdi. "Belki de... si-
yaht, mesela?"
Ona kafamda hibir ey, anlk bir renk grnts bile olma-
dn sylemek isterdim ama Dedektif Basso odadayken buna c-
ret edemezdim. Ona gvenmiyordum. gdlerim onunla ilgili
bir eyin... yanl olduunu sylyordu. Yaknmdayken kafa de-
rimdeki tyler dikeliyor ve ensemden aa bir buz kp iniyor-
mu gibi ksa bir sreliine fakat bariz bir ekilde rperiyordum.
Tek sylediim, "Eve gitmek istiyorum," oldu.
Annem ve Dedektif Basso birbirlerine baktlar.
Annem, "Doktor Howlett birka test yapmak istiyor," dedi.
"Ne tr testler?"
"Ah, hafza kaybnla alakal eyler. Uzun srmeyecektir. Sonra
eve gideriz." Elini umursamaz bir tavrla sallamas beni daha da
kukulandrmt.
Btn cevaplara sahipmi gibi grnd iin yzm De-
dektif Basso'ya evirdim. "Neden sylemiyorsunuz?"
fadesi elik kadar sabitti. Sanrm polislikle geen yllar bu
duruunu kusursuzlatrmt. "Birka test yapmamz gerek. Her
eyin yolunda olduundan emin olmak iin."
Yolunda m?
Btn bunlarn hangi ksm ona yolunda gibi grnyordu
acaba?
3

nnem ve ben, Coldwater'in ehir snr ile Maine'in cra


tara blgesinin arasna yerlemi bir iftlik evinde ya-
yorduk. Herhangi bir penceresinden bakldnda, in-
sanda zamanda geriye yolculuk yaplm gibi bir his uyandrrd.
Bir yanda engin, katksz bir vahi doa, dierindeyse etraf,
yapraklarn yaz k dkmeyen aalarla evrili soluk sar tarla-
lar vard. Hawthorne Yolu'nun sonunda oturuyorduk ve en yakn
komumuza bir kilometre mesafedeydik. Geceleri ate bcekleri
aalar altn rengine boyadnda havay kaplayan lk ve mis-
kimsi am kokusu sayesinde, bambaka bir yzyla nlandma
zihnimi ikna etmekte zorlanmazdm. Eer hayal gcm biraz
daha ekillendirecek olursam, gzmn nnde krmz bir am-
bar ve otlanan koyunlar bile canlandrabilirdim.
Evimiz beyaza boyanmt, mavi panjurlar ve evin etrafn
evreleyen, plak gzle dahi grlebilir bir eime sahip olan bir
verandas vard. Pencereler uzun ve dard, amak iin ittiinizde
irkin bir homurtuyla karlk verirlerdi. Babam yatak odamn
penceresine alarm taktrmaya gerek olmadn sylerdi; bu ara-
38 j/ Sessizlik

mzdaki bir espriydi, nk ikimiz de benim gizlice tyecek bir


kz olmadm iyi bilirdik.
Ailem bu iftlik evi-taksim-para-tuzana benim doumum-
dan ksa sre nce, ilk grte aka kar koyamazsnz felsefe-
siyle tanmt. Hayalleri ak ve netti: Evi yava yava 1771'deki
byleyici haline dntrecek ekilde restore etmek ve gnn
birinde n baheye bir pansiyon tabelas akp Maine sahilinin
en iyi stakoz orbasn sunmak. Bu rya, babamn bir gece Port-
land ehir merkezinde ldrlmesiyle yok oldu.
Bu sabah hastaneden taburcu edilmitim ve imdi odamda yal-
nzdm. Yastklarmdan birini gsme bastrarak yatama uzan-
mtm, baklarm zlemle duvardaki mantar panoya asl foto-
raflarda dolayordu. Annem ile babamn Raspberry Tepesi'ndeki
pozlar, Vee'nin birka sene nceki bir Cadlar Bayram'nda sen-
tetik ve elastik kumatan yaplma bir Kedi Kadn faciasna mo-
dellik ettii fotoraflar, benim lise ikinci snftaki yllk fotora-
fm. O glmseyen yzlere bakarken kendimi, dnyama geri dn-
dm iin artk gvende olduuma ikna etmeye alyordum.
in asl, bu son be ayda -zellikle de son iki buuk ayda- ne-
ler yaadm hatrlayana kadar kendimi asla gvende hisset-
meyecektim. Be ay, 011 yedi senenin - b u sekiz esrarl hafta s-
rasnda doum gnm de karmtm- yannda nemsiz gr-
nebilirdi ama grebildiim tek ey o eksik parayd. Yolumda du-
ran ve beni tesini grmekten alkoyan kocaman bir delik. Ge-
miim ya da geleceim yoktu. Sadece bana bir trl rahat ver-
meyen devasa bir boluk vard.

Dr. Howlett'in istedii testlerin sonular iyi kmt, gayet


iyiydim. Anlalabildii kadaryla iyileme yolundaki birka ke-
sik ve ezik dnda, fiziksel salm en az kaybolduum gnk
kadar parlakt.
Becca Fitzpatrick 1/ 39

Ancak daha derin ve grnmeyen eylerle, yzeyin hibir tes-


tin ulaamayaca kadar derinliklerinde yatan paralarmla di-
rencimin sarsldn hissediyordum. imdi kimdim? O kayp ay-
larda bamdan neler gemiti? Travma beni hi anlamayacam
ekillerde biimlendirmi olabilir miydi? Ya da daha kts, hi
iyileemeyeceim ekilde.
Annem ben hastanedeyken olduka sk bir ziyareti yok po-
litikas dayatm, Dr. Howlett de onu desteklemiti. Endielerini
anlayabiliyordum ama artk eve dndme ve dnyamn aina-
lna yava yava yerletiime gre, annemin beni iyi niyetli an-
cak yanl bir koruma yntemiyle kilitlemesine izin vermeyecek-
tim. Belki deimitim ama ben hl bendim. Ve u anda istedi-
im tek ey, her eyi Vee'yle konuabilmekti.
Aadayken annemin Blackberry'sini tezghn stnden a-
rp odama karmtm. Mezarlkta uyandmda cep telefonum
yanmda yoktu ve bir yenisini alana kadar onunkiyle idare et-
mem gerekecekti.
Vee'ye, BEN NORA, MSAT MSN? diye mesaj attm. Va-
kit ge olmutu ve Vee'nin annesi saat onda klar sner kura-
lndan dn vermezdi. Aradm takdirde annesi telefonun al-
dn duyabilir ve bu, Vee iin bir yn bela anlamna gelebi-
lirdi. Bayan Sky' tandm iin mevcut artlarn hassasiyetinde
bile hogrl olacan sanmyordum.
Birka saniye sonra mesaj geldi. BEBEK?!?!!!!! KAFAYI Y-
YORDUM. ENKAZ HALDEYM. NEREDESN?
BEN BU NUMARADAN ARA.
BlackBerry'yi kucama brakp trnamn ucunu kemirdim.
Bu kadar gergin hissettiime inanamyordum. Karmdaki Vee'ydi.
En iyi arkadam olsa da olmasa da aylardr konumamtk. Bu
sre zihnimde o kadar da uzunmu gibi gelmiyordu ama uzundu
40 j/ Sessizlik

ite. ki deyii dnyordum: "Gznde ttmek," ve buna kar-


lk olarak, "Gzden rak, gnlden rak." Kesinlikle birincinin
galip gelmesini umuyordum.
Vee'nin aramasn bekliyor olmama ramen telefon alnca
yerimden sradm.
Vee, "Alo? Alo?" dedi.
Sesini duymak, boazma bir yumrunun oturmasna neden
oldu. "Benim!" dedim bouk bir sesle.
"Nihayet," diye oflad ama onun sesi de bouk ve duygu yk-
lyd. "Dn btn gn hastanedeydim ama seni grmeme izin
vermediler. Gvenlii amay baardm ama beni yakalayp yeni-
den aa indirip kelepelerle dar kadar elik ettiler. Elik et-
mek derken, bolca tekme ve her iki tarafn birbiri iin kulland
irkin bir dilden bahsediyorum. Bana gre ortada tek bir sulu
var, o da annen. Ziyaret yasa m? Ben senin en iyi arkada-
nm, yoksa son on bir yldr bunu fark edememi mi? Bir daha
oraya geldiimde, o kadna girieceim."
Karanlkta titreyen dudaklarmda bir glmsemenin belirdi-
ini hissettim ve glmek ile alamak arasnda kalakalm halde
telefonu gsme bastrdm. Vee'nin beni yzst brakmayaca-
n bilmem gerekirdi. gece nce mezarlkta uyanmamdan bu
yana berbat derecede kt giden her eyin ans, abucak dn-
yadaki en iyi arkadaa sahip olduum gereinin glgesine sak-
lanmt. Belki dier her ey deimiti ama Vee'yle ilikim kaya
gibi dayanklyd. Bizi krmak imknszd. Hibir ey bunu de-
itiremezdi.
"Vee," derken mthi bir rahatlamayla i geirdim. u ann
rormalliirin tadn karmak istiyordum. Saat ge olmutu, uyu-
yor olmamz gerekiyordu ve snk klar altnda sohbet ediyor-
duk. Geen sene Vee'nin annesi onu yatma saatinden sonra be-
Becca Fitzpatrick 1 / 41

nimle konuurken yakalad iin telefonunu pe atmt. Vee


ertesi sabah btn mahallenin gz nnde p konteynerine da-
l yapmt. Bugne kadar hep o telefonu kullanmt. Telefona
Oscar derdik, Huysuz Oscar1.
Vee, "Sana salam ilalar veriyorlar m?" diye sordu. "Gr-
ne baklrsa Anthony Amowitz'in babas eczacym, belki se-
nin iin el altndan iyi bir eyler kapabilirim."
aknlk iinde kalarm kaldrdm. "Bu da ne? Sen ve Ant-
hony?"
"Ah, hayr. yle deil. Erkeksizlik yemini ettim. Romantizm
istiyorsam, Netflix2 bunun iin var zaten."
Alayc bir glmsemeyle, gzmle grsem inanmam, diye d-
ndm. "En yakn arkadam nerede ve ona ne yaptn?"
"Erkek detoksu yapyorum. Diyet gibi, sadece duygusal sa-
lk iin. Neyse bo ver, tadm kaacak." Vee szlerine devam etti.
"En yakn arkadam aydr grmedim ve telefon bulumas
olay berbat bir ey. Kzm, sana sylyorum, ay kucaklamas
neymi greceksin."
"Annemi amak konusunda bol ans dilerim," dedim. "o-
cuklarnn etrafnda pervane gibi dnen ebeveynlerin yeni sz-
cs annem."
Vee, "O kadn," diye tslad. "u anda istavroz karyorum."
Annemin cadlk statsn baka bir gn de tartabilirdik.
u anda konumamz gereken daha nemli eyler vard. Sohbeti-
mizi daha ciddi bir seviyeye tayarak, "Karlmama uzanan gn-
ler hakknda bir zet gemeni istiyorum, Vee," dedim. "Karl-
mamn tesadfi bir ey olmad hissinden bir trl kurtulam-
1 Oscar the Grouch, The Muppet Show kuklalarndan biri. Bir p varilinde yaar ve en
sevdii ey ptr, (.n.)
2 Amerika'da yelik sistemiyle internet stnden ya da kargoyla film kiralayan bir ir-
ket. (.n.)
42 j/ Sessizlik

yorum. Mutlaka uyar iaretleri olmutur ama ben hibirini ha-


trlayamyorum. Doktorum hafza kaybnn geici olduunu sy-
ledi ama bu arada nereye gittiimi, neler yaptm ve o son hafta
boyunca kimlerle olduumu sylemen gerek. O gnlerin zerin-
den gemeliyiz."
Vee cevap vermekte tereddt etmiti. "Bunun iyi bir fikir
olduundan emin misin? O tr eyler uruna stres yapmak iin
daha ok erken. Annen bana hafza kaybndan bahsetti..."
"Sen ciddi misin?" diyerek szn kestim. "Yani annemin
tarafn m tutacaksn?"
Vee vumuayarak, "Kes unu," dedi.
Bunu izleyen yirmi dakika boyunca, o son haftadaki btn
olaylar en batan anlatt. Bununla birlikte, o konutuka benim
keyfim kat. Tuhaf telefon konumalar yoktu. Hayatma bek-
lenmedik biimde szlen yabanclar da. ehirde peimize tak-
lan srad arabalar da.
Cmlesini yarda keserek, "Ya kaybolduum gece?" diye sor-
dum.
"Delphic Elence Park'na gittik. Sosisli almak iin yann-
dan ayrldm hatrlyorum, sonra kyamet koptu. Silah sesleri
duydum ve insanlar parktan dar akn etmeye balad. Seni bul-
mak iin geri kotum ama gitmitin. Akllca hareket edip kat-
n sandm. Ancak seni park yerinde de bulamadm. Parka geri
dnerdim ama polis gelmiti ve herkesi dar atyorlard. Senin
hl parkta olabileceini anlatmaya altm ama keyifleri pek ye-
rinde deildi. Herkesi zorla eve gnderdiler. Seni zilyon kez ara-
dm ama cevap vermedin."
Mideme bir yumruk yemi gibi hissediyordum. Silah sesi mi?
Delphic'in ad kmt, evet ama silah sesi? O kadar tuhaf ve o
Becca Fitzpatrick 1/ 43

kadar rezil bir durumdu ki, bunu bana anlatan Vee deil de bir
bakas olsayd inanmazdm.
Vee, "Seni bir daha grmedim," dedi. "Daha sonra bu rehin
alma olayn rendim."
"Rehin alma olay m?"
"Grne baklrsa, parkta ate eden psikopat seni Elence
Evi'nin altndaki kontrol odasnda rehin tutmu. Nedenini kimse
bilmiyor. Bir sre sonra seni brakp kam."
Azm atm, sonra yeniden kapadm. Sonunda oke olmu
biimde, "Ne?" diyebilmeyi baardm.
"Polis seni buldu, ifadeni ald ve sabah iki civarnda eve b-
rakt. Birilerinin seni en son gr bu. Seni rehin alan adama
gelince... Hi kimse ona ne olduunu bilmiyor."
te o anda btn iplikikler bir araya toplanp kaln bir ip
oluturdu. "Evimden karlm olmalym," dedim ve bu ihti-
mali kafamda ilerken szlerime devam ettim. "Sabahn ikisin-
den sonra byk ihtimalle uyumuumdur. Beni rehin alan adam
peimden eve gelmi olmal. Delphic'te yapmay umduu ey her
neyse yarda kalm ve tekrar peime dm. eri zorla girmi
olsa gerek."
"Sorun da burada. Hibir mcadele izi yokmu. Kap ve pen-
cerelerin tamam kilitliymi."
Avucumu alnma bastrdm. "Polisin herhangi bir ipucu var
myd? Bu adam her kimse, tamamen bir hayalet olamaz ya?"
"Byk olaslkla sahte bir ad kullandn sylediler. Bir fay-
>

das olur mu bilmem ama polise adamn adnn Rixon olduunu


sylemisin."
"Ben Rixon diye birisini tanmyorum."
44 j/ Sessizlik

Vee i geirdi. "Mesele de bu ya. Kimse tanmyor." Ksa bir


an sessiz kald. "Bir ey daha var. Bazen ad bana tandk gibi
geliyor ama nasl olduunu hatrlamaya altm anda zihnim
boalveriyor. Sanki an orada bir yerde ama ben ulaamyorum.
Neredeyse ey gibi... adnn olmas gereken yerde bir delik var-
m gibi. Bu ok rktc bir his. Kendi kendime, belki de onu
hatrlamak istediim iindir, diye tekrarlayp duruyorum. Sanki
olur da hatrlarsam, bingo! Kt adammz bulduk demektir. Ve
polis onu tutuklayabilir. Fazla basit. Biliyorum. Ve u anda sa-
dece samalyorum." Sonra yumuak bir sesle ekledi. "Yine de...
Yemin edebilirim ki..."
Yatak odamn kaps araland ve annem kafasn ieri uzatt.
"Ben yatyorum." Gzleri BlackBerry'ye kayd. "ok ge oldu ve
ikimizin de uykuya ihtiyac var." Bir eyler bekler gibi durunca
gizli mesajn anladm.
"Vee, kapamam gerek. Seni yarn ararm."
"Cadya sevgilerimi ilet." Ardndan telefonu kapad.
Annem hibir ey olmam gibi BlackBerry'yi elimden alr-
ken, "Herhangi bir eye ihtiyacn var m?" diye sordu. "Su? Fazla
battaniye?"
"Hayr. yiyim. yi geceler, anne." Hzl fakat gven verici bir
glmseme taknmaya altm. "Pencereni iyice kontrol ettin mi?"
" kez."
Annem odann iinde ilerledi ve kilidi bir kez daha zorlad.
Salam olduunu grnce hafif bir kahkaha att. "Son bir kont-
rolden kimseye zarar gelmez, deil mi? yi geceler, bebeim," de-
dikten sonra salarm dzeltti ve alnm pt.
Annem odadan knca yatak rtmn altna kaydm, ba
ucu lambam sndrdm ve Vee'nin sylediklerini en bandan
itibaren dndm. Delphic'te ate edilmiti ama neden? Ate
Becca Fitzpatrick 1/ 45

eden kii ne elde etmeyi umuyordu? Ve neden o gece parkta bu-


lunan binlerce insan arasndan rehine olarak beni semiti? Belki
de sadece benim kt ansmd ama bu bir ekilde doru gel-
miyordu. Bilinmeyenler takatim kesilene dek zihnimde dnp
durdu. Keke sadece...
Hatrlayabilseydim...
Esneyerek uyumaya hazrlandm.
On be dakika geip gitti. Sonra yirmi. Srtst dndm ve
hafzam savunmasz yakalayacam an kollayarak gzlerimi ta-
vana diktim. Bu iten bir sonu kmaynca, daha dolambasz
bir yaklam denedim. Herhangi bir grntnn dmesini sa-
lamak iin bam yastma vurmaya baladm . Ya da bir diyalog
dizisi. Dnceleri ateleyebilecek bir koku. Herhangi bir ey! An-
cak ksa srede anlald ki herhangi bir eyden ok, hibir eyle
yetinmeyi kabul etmem gerekecekti.
Bu sabah hastaneden taburcu olduumda hafzamn sonsuza
dek kaybolduuna ikna olmutum. Ama zihnim netleip okun
en kt ksm geince aksini dnmeye balamtm. Zihnimde
keskin bir ekilde ykk bir kprnn varln hissediyordum ve
gerek, boluun dier uundayd. Eer kprnn karlmam s-
rasnda yaadm travmaya kar bir savunma mekanizmas ola-
rak yklmasndan ben sorumluysam, pekl tekrar ina edebilir-
dim. Sadece nasl yapacam bulmam gerekiyordu.
e siyah renkten balayacaktm. Derin, karanlk, doal ol-
maktan uzak siyah. Henz hi kimseye sylememitim ama bu
renk en olmadk anlarda zihnimde cirit atyordu. stelik o bunu
yaparken tenimde tuhaf bir rperti oluuyor ve sanki renk, par-
man enemde usulca dolatrp dorudan yzne bakmam iin
enemi yukar kaldryordu.
46 j/ Sessizlik

Bir rengin canlanabileceini dnmenin sama olduunu bi-


liyordum ama bir ya da iki kez bu rengin arkasnda daha madde-
sel bir eyin nn yanp sndn hissetmitim. Bir ift gz.
Bana baknda iime ileyen bir eyler vard.
Ancak bunca zamandr hafzamda kayp olan bir ey, nasl
olur da bana ac yerine zevk verebilirdi ki?
Usulca nefesimi braktm. Beni her nereye yneltirse ynelt-
sin, bu rengi takip etmek iin umutsuz bir tela duyuyordum. O
siyah gzleri grmek ve karsna dikilmek iin can atyordum.
Kime ait olduklarn renmek iin. Renk beni ekitiriyor, pein-
den gitmemi iaret ediyordu. Mantken hibir anlam yoktu. Ama
bu dnce beynime saplanmt. Rengin bana rehberlik etmesine
izin vermek iin hipnotize olmuum gibi, bu konuda saplantl
bir arzu duyuyordum. Mantn bile kramad gl bir ekim.
Bu arzunun iimde, tenimin altnda mthi bir gle titre-
meye balayana kadar bymesine izin verdim. Rahatsz edici
bir scaklk hissiyle battaniyemin altndan kmaya altm. Ba-
mn iindeki ykselen vnlamayla bir o yana bir bu yana dn-
dm. Vnlamann younluu beni yksek syla titretecek kadar
artmt. Tuhaf bir ate. Mezarlk, diye dndm. Hepsi me-
zarlkta balad.
Siyah gece. Siyah sis. Siyah imenler. Siyah mezar talar.
Ildayan siyah nehir. Ve imdi de beni izleyen bir ift siyah gz.
Bu siyah grntleri gz ard edemiyor ve bir kenara itip uyu-
yamyordum. Bir eyler yapmazsam huzura kavuamayacaktm.
Yataktan frladm. zerime triko bir bluz ile kot pantolon ge-
irdim ve omzuma bir hrka attm. Yatak odamn kapsnda du-
raksadm. Sarkal saatin alt kattan ykselen tik taklar dnda
koridor sessizdi. Annemin oda kaps tam kapal deildi ama ara-
Becca Fitzpatrick 1/ 47

lktan k szlmyordu. ok dikkatli dinlediim takdirde hor-


lamasnn yumuak uultusunu duyabilirdim.
Merdivenlerden aa sessiz admlarla indim, bir el feneri
kaptm ve n verandadaki gcrtl yer demesinin beni ele ver-
mesinden ekindiim iin arka kapdan dar ktm. Kaldr-
mn kesine konulanm niformal bir polis memuru vard.
Orada bulunma nedeni muhabir ve kameralar savuturmakt ama
bu saatte dar kacak olursam, hzl arama tuundan Dedektif
Basso'ya ulaacana dair iimde bir his vard.
Zihnimin gerisindeki clz bir ses, dar kmann belki de g-
venli olmayacan fsldyordu ama tuhaf bir trans haline girmi-
tim. Siyah gece. Siyah sis. Siyah imenler. Siyah mezar talar.
Ildayan siyah nehir. Ve imdi de beni izleyen bir ift siyah gz.
O gzleri bulmam gerekiyordu. Cevaplar o gzlerdeydi.
Krk dakika sonra, Coldwater'in mezarlna alan kemerli
kaplardan gemitim. Esintinin altnda yapraklar, dallarndan
koyu renkli frldaklar gibi dnerek iniyordu. Babamn mezarn
hi zorlanmadan buldum. Havadaki nemli souun etkisiyle tit-
rerken, deneme yanlma metodunu kullanarak her eyin bala-
d yass mezar tama giden yolu buldum.
Yere melip parmaklarm ypranm mermerin stnde do-
latrdm. Gzlerimi yumdum ve kendimi gecenin seslerine kapa-
yarak o siyah gzleri bulmaya odaklandm. Bir eyler duyacam
umarak sorumu bolua braktm. On bir haftay esaret altnda ge-
irdikten sonra bir mezarlkta uyuma noktasna nasl gelmitim?
Gzlerimin mezarlkta yava yava bir ember izerek dola-
masna izin verdim. Yaklaan sonbaharn rme kokular, biil-
mi imlerin dolgun kokusu, birbirine srtnen bcek kanatlar-
nn kard sesler... Hibiri umutsuzca istediim cevaplar ay-
dnlatmyordu. Boazmdaki dme ramen, yenilmi gibi his-
48 j/ Sessizlik

setmemeye alarak yutkundum. Gnlerdir bana rahat verme-


yen siyah renk, beni yzst brakmt. Ellerimi kot pantolonu-
mun ceplerine soktum ve gitmek iin dndm.
Gz ucuyla yerde bir karalt fark ettim. Elime siyah bir ty
aldm. Omzumdan bileime kadar, neredeyse kolum boyundayd.
Gzmde bu ty nasl bir kuun brakm olabileceini canlan-
drmaya alrken kalarm atlmt. Bir karga iin fazla b-
ykt. Aslnda bildiim kadaryla herhangi bir ku tr iin fazla
bykt. Parmam tyn stnde dolatrrken satenimsi tel-
leri tekrar eski hallerini almakta gecikmedi.
imde bir an kprdand. Przsz bir sesin, Melek, diye f-
sldadn duyar gibi oldum. Sen benimsin.
Btn bu sama ve kafa kartrc eylerin arasnda kpkr-
mz olmutum. Sesin gerek olmadndan emin olmak iin et-
rafma bakndm.
Seni unutmadm.
Kaskat kesilmi halde sesi tekrar duymay bekledim ama
rzgra karp gitmiti. Arkasnda brakt annn titreimleri,
bana onlar skca yakalama frsat dahi tanmadan uzanamaya-
cam bir mesafeye kat. Ty bir kenara atma istei ile hi kim-
senin bulamayaca bir yere gmme arzusu arasnda kalmtm.
Gizli, mahrem bir eyle karlatm izlenimine kaplmtm. Ke-
fedilmesi halinde ciddi bir zarara neden olabilecek bir eye.
Mezarln hemen stndeki tepedeki park alanna, bangr
bangr mzik saan bir araba yanat. Barlar ve kahkaha ses-
leri duydum; seslerin lisede birlikte okuduum insanlara ait ol-
mas beni hi artmazd dorusu. Kasabann sk aalarla kapl
bu ksm, ehir merkezine ok uzak kalyordu ve hafta sonlar ya
da akamlar gzlerden uzak bir ekilde taklmak iin ok uygun
bir yerdi. Tandm hi kimseyle -hele aniden ortaya km ye-
Becca Fitzpatrick 1/ 49

rel haberlerde yank bulurken- burun buruna gelmek istemedi-


im iin ty kolumun altna sktrdm ve ana yola kan akl
tal patikada hzl admlarla ilerlemeye baladm.
Saat iki buuu geerken iftlik evinden ieri girdim, kapy
kilitledim ve parmak ularmda st kata ktm. Bir sre ne ya-
pacam bilemeyerek odamn ortasnda dikildikten sonra ty,
ifonyerimin orap, tayt ve allarmn durduu orta ekmecesine
sakladm. Dnnce ty neden eve getirdiimi bile bilmiyor-
dum. ekmeceme saklamak bir yana, vr zvr eyleri toplamak
tarzm bile deildi. Ama bu ty bir any canlandrmt ve...
Kyafetlerimi kardm ve esneyerek yatama dndm. Ani-
den durduumda, yatama giden yolun yarsmdaydm. Yast-
nm stnde bir kt duruyordu. Ben karken orada olmayan
bir kt.
Annemi gizlice tydm iin sinirli ve gergin bir halde ka-
pda bulma beklentisiyle hzla arkama dndm. Ama yaanan
onca eyden sonra yatam bo bulunca sadece bir not brak-
makla yetineceini gerekten dnebilir miydim?
Kd alrken ellerimin titrediini fark ettim. Okulda kul-
landklarm gibi izgili bir defter sayfasyd. Mesaj siyah keeli
kalemle aceleyle karalanma benziyordu.

Evde olman, gvende olduun anlamna gelmez.

T a r a m a : i D i u u ) m i u

D z e n i e m e : b u K @
t

..J d buruturup korku ve gerginlikle duvara frlattm. Ge-


m g f ni admlarla cama yrdm ve skca kapal olduundan
m 9 emin olmak iin kilidi yokladm. Kendimi pencereyi ap
dar bakacak kadar cesur hissetmiyordum ama ellerimi gzle-
rimin evresine drbn gibi kvrp ayrlk boyunca uzanan ve
uzun, ince hanerlere benzeyen glgelere baktm. Notu kimin b-
rakm olabilecei konusunda bir fikrim yoktu ama emin olduum
tek ey, evden karken kapy kilitlediimdi. Ve daha ncesinde,
yatmak iin st kata kmadan annemin evin her kesini dolap
btn kap ve pencereleri tek tek kontrol etmesini seyretmitim.

O halde bu davetsiz misafir ieri nasl girmiti? Ve not ne


anlama geliyordu? Gizemli ve zalimceydi. Kt bir aka m? u
anda en iyi tahminim buydu.
Koridorun ucuna gidip annemin yatak odasnn kapsn sa-
dece ierisini grebileceim kadar araladm. "Anne?"
Karanlkta yatan iinde hzla doruluverdi. "Nora? Sorun ne?
Ne oldu? Kt bir rya m?" Duraksad. "Bir ey mi hatrladn?"
52 j/ Sessizlik

Birden karanlktan ve gremediklerinden korkarak ba ucu


lambasn yaktm. "Odamda bir not buldum. Bana gvende oldu-
umu sanarak kendimi kandrmamam gerektiini syleyen bir not."
Annem ani parlaklk karsnda gzlerini krptrd, ardndan
gzlerinin szlerimi alglayn izledim. Birden tamamen uyan-
mt. "Notu nerede buldun?" diye sordu.
"Ben... Ben..." Geree nasl bir tepki verecei konusunda
gergindim. Geriye dnp baktmda berbat bir fikir olduunu
anlyordum. Gizlice tymek mi? Hem de karldktan sonra. An-
cak ilkini hatrlamazken ikincinin olaslndan korkmak zordu.
Ayrca mezarla akl salm iin gitmem gerekiyordu. Siyah
renk beni oraya ekmiti. Aptalca, aklanamaz ama bir o kadar
doru. "Yastmn altndayd. Yatmadan nce dikkat etmemi
olmalym," diye yalan syledim. "Uykumda kprdayana kadar
hrtsn duymadm."
Annem sabahln stne geirdi ve hzl admlarla odama
geti. "Not nerede? Okumak istiyorum. Dedektif Basso bundan
hemen haberdar edilmeli." Cep telefonundan numaray evirmeye
koyulmutu bile. Numaray ezbere biliyordu, kayp olduum haf-
talar boyunca birlikte ok yakn bir ekilde alm olmalar ge-
rektii o anda aklma geldi.
"Baka kimsede evin anahtar var m?" diye sordum.
Annem bir saniye bekle der gibi parman havaya kaldrd.
Dudak hareketleriyle, "Sesli mesaj" dedi. Ardndan Detektif
Basso'nun mesaj sistemine konutu: "Ben Blythe. Bu mesaj alr
almaz beni arayn. Nora bu akam odasnda bir not buldu." Ba-
klar ksa bir an iin benimkilere bulutu. "Onu karan adam-
dan olabilir. Kaplar btn gece kilitli tuttum, bu yzden me-
saj yastnn altna biz eve varmadan yerletirilmi olsa gerek."
Becca Fitzpatrick 1/ 53

Telefonu kapaynca, "Birazdan arar," dedi. "Notu dardaki


memura vermem gerekecek. Evi aramak isteyebilir. Not nerede?"
Kedeki buruturulmu kt topunu iaret ettim ama al-
mak iin herhangi bir harekette bulunmadm. Mesaj bir kez daha
grmek istemiyordum. Bir aka myd? Yoksa bir tehdit mi? Evde
olman, gvende olduun anlamna gelmez. Mesajn tonu tehdit
hissi yaratyordu.
Annem krklar parmaklaryla dzelterek kd duvarda
dzletirdi. "Bu kt bo, Nora," dedi.
"Ne?" Yakndan bakmak iin yanna gittim. Haklyd. El ya-
zs kaybolmutu. Telala kd ekip aldm ama arka taraf da
bombotu.
"Buradayd," derken kafam karmt. "Tam buradayd."
Annem beni yavaa kendine ekip srtm svazlarken, "Ha-
yal etmi olmalsn. Bir ryann yansmas olmal," dedi. Bu ha-
reket beni rahatlatmaya yaramamt. Mesaj uydurmu olmam
ihtimali var myd? Ama neden? Paranoyadan m? Panikatak y-
znden mi?
"Hayal etmedim." Ama sesim o kadar da kendinden emin
kmamt.
"Sorun deil," diye mrldand. "Dr. Howlett bunlarn olabi-
leceini sylemiti."
"Neyin olabileceini sylemiti?"
"Gerek olmayan eyler duymann muhtemel olduunu..."
"Ne gibi eyler?"
Bana sakin gzlerle bakyordu. "nsan sesleri ve dier ses-
ler. Gerek olmayan eyler grmekten hi bahsetmedi ama her
ey olabilir, Nora. Vcudun iyilemeye alyor. Byk stres al-
tndasn ve sabrl olmamz gerek."
54 j / Sessizlik

"Yani halsinasyor grebileceimi mi syledi?"


Annem yzm ellerinin arasna alarak usulca, "it," dedi.
"yilemen iin btn bunlarn yaanmas gerekli olabilir. Zih-
nin iyilemek iin elinden geleni yapyor, ona zaman tanmal-
yz. Dier btn yaralanmalarda olduu gibi. Birlikte bu iin s-
tesinden geleceiz."
Yalarn gzlerime battn hissediyor ama alamay redde-
diyordum. Neden ben? Dardaki milyarlarca insan dururken ne-
den ben? Bunu bana kim yapmt? Zihnim daireler izerek d-
nyor, birisini iaret etmek istiyordu ama elimde ne bir yz ne
de bir ses vard. En ufak bir fikrim dahi yoktu.
Annem, "Korkuyor musun?" diye fsldad.
Gzlerimi kardm. "Kzgnm."

Yatama kvrldm ve artc bir hzla uyuyakaldm. Uyanklk


ile tam bir rya halinin ortasndaki o ba dndrc ve karma-
k yerde bulunan zihnim her admda biraz daha daralan, uzun
ve karanlk bir tnelden aa yrd. Geirdiim gecenin ardn-
dan bu mutluluk verici uykuyu hevesle karladm.
Tnelin sonunda bir kap belirdi. Kap ieriden ald. e-
rideki k, clz bir parltyla ylesine tandk bir yz aydnla-
tyordu ki bir an baylacak gibi oldum. Dutan yeni kmt, s-
lak siyah salar kulaklarnn etrafnda kvrlyordu. Gne ya-
n rengi przsz ve sk teni, bana en az on be santim tepe-
den bakan uzun ve ince bir bedeni saryordu. Dk belli bir kot
pantolon kalalarn sarmt ama gs ve ayaklar plakt, tek
omzuna bir banyo havlusu atlmt. Gzlerimiz kilitlendi; tan-
dk siyah gzleri benimkilere aknlkla bakyordu... aknl,
yerini annda temkine brakt.
Ksk bir sesle, "Burada ne aryorsun?" dedi.
Becca Fitzpatrick 1/ 55

Patch, diye dnrken kalbim daha hzl arpmaya balad.


Bu Patch.
Onu nereden tandm hatrlavamyordum ama tanyor-
dum. Zihnimdeki kpr her zamanki kadar ykkt ama onu g-
rnce paralar yerlerine oturdu. Midemde kelebeklerin uuma-
sna neden olan anlar. Bir an kendimi biyoloji dersinde onun ya-
nnda otururken grdm. Bir bakasnda ok yaknmda duru-
yor ve bana bilardo oynamay retiyordu. Bir dierinde dudak-
lar benimkilere srtnyordu...
Cevaplarn peindeydim ve o cevaplar beni buraya srkle-
miti. Patch'e. Hafza kaybm amann bir yolunu bulmutum.
Bu sadece bir rya deildi; Patch her kimse, bilinaltmdan ona
ulaan bir geitti. imdi iimdeki hi durmayan paralanma his-
sini anlyordum. Derinlerde bir yerde, beynimin kavrayamad
eyi anlyordum. Patch'e ihtiyacm vard. Ve nedeni her ne olursa
olsun -kader, ans, saf irade gc ya da hi anlayamayacam
sebepler- onu bulmutum.
Yaadm okun iinde bir ekilde sesimi bulmay baar-
dm. "Sen syle."
Ban kapdan dar uzatt ve tnele bakt. "Bu bir rya.
Farkndasn, deil mi?"
"O halde beni kimin izlemesinden endieleniyorsun?"
"Burada olamazsn."
"Seninle iletiim kurmann bir yolunu buldum gibi grn-
yor. Sanrm geriye sadece daha neeli bir karlama umduumu
sylemek kalyor. Btn cevaplar sende, deil mi?" Szler azm-
dan kaskat ve donuk bir ekilde kmt.
Parmaklarn dudaklarnn stnde dolatrd. Btn bu sre
boyunca gzleri yzmden bir an olsun ayrlmamt. "Senin ha-
yatta kalman salamay umuyorum."
56 j/ Sessizlik

Zihnim bu ryay daha derin bir mesaj okumaya yetecek ka-


dar anlamaktan ciz kalmt. imde ykselen tek dnce uydu:
Onu buldum. Bunca zaman sonra Patch'i buldum. Ve heyecanma
ayak uydurmak yerine hissettii tek ey... souk bir kaytszlk...
Boazmdaki yumruyu yutkunmaya alarak, "Neden hibir
ey hatrlayamyorum?" diye sordum. "Senin neden, ne zaman
ya da nasl gittiini neden hatrlayamyorum?" nk olann bu
olduundan emindim. Patch gitmiti. Aksi takdirde imdi bir-
likte olurduk. "Neden beni bulmaya almadn? Bana ne oldu?
Bize ne oldu?"
Patch ellerini ensesinde birletirdi ve gzlerini yumdu. Te-
ninin altnda dalgalanan bir duygu rpertisi dnda, l gibi ha-
reketsiz bir ekilde durdu.
Boulur gibi, "Beni neden braktn?" dedim.
Doruldu. "Seni braktma gerekten inanyor musun?"
Bu szler sadece boazmdaki yumrunun daha da bymesine
neden oldu. "Ne dnmem gerekiyor? Aylardr yoksun ve imdi
seni nihayet bulduunda gzmn iine bile zar zor bakyorsun."
"Yapabileceim tek eyi yaptm. Hayatn kurtarmak iin sen-
den vazgetim." enesindeki bir kas seiriyordu. "Kolay bir ka-
rar deildi ama doru olan buydu."
"Benden vaz m getin? ylece? Kararn vermen ne kadar
vaktini ald? saniye mi?"
Hatrlaynca gzleri buz kesmiti. "Sanrm o kadar vaktim
vard, evet."
imdi daha ok para yerine oturuyordu. "Birisi seni benden
ayrmaya m zorlad? Sylemeye altn bu mu?"
Konumad ama cevabm almtm.
Becca Fitzpatrick 1/ 57

"Seni gitmeye kim zorlad? Seni bu kadar korkutan kimdi?


Benim tandm Patch kimseden korkmazd." imde patlayan
ac, sesimin ykselmesine neden olmutu. "Ben senin iin m-
cadele ederdim, Patch. Ben savardm!"
"Ve yenilirdin. Etrafmz sarlmt. Beni senin hayatnla teh-
dit ediyordu ve tehdidini rahata geree dntrebilirdi. Elin-
deydin ve bu benim de onun elinde olduum anlamna geliyordu."
"Kim?"
Aldm cevap yine sessizlikti.
"Beni bulmay bir kez olsun denedin mi? Yoksa benden..."
sesim titremiti, "... vazgemek o kadar kolay myd?"
Patch havluyu omzundan ekip kenara frlatt. Gzleri ak-
mak akmakt, omuzlar her soluk alp veriinde hzla inip kal-
kyordu ama iimden bir ses fkesinin hedefinin ben olmad-
m sylyordu.
Bouk bir sesle, "Burada olmaman gerek," dedi. "Beni ara-
maktan vazgemelisin. Hayatna dnmeli ve elinden geleni yap-
malsn." Bir sonraki nefret dolu km tahmin eder gibi, "Be-
nim iin deil," diye ekledi. "Kendin iin. Onu senden uzak tut-
mak iin her eyi yaptm ve yapmaya da devam edeceim ama
yardmna ihtiyacm var."
"Benim senin yardmna ihtiyacm olduu gibi mi?" diye -
ktm. "Benim sana imdi ihtiyacm var, Patch. Seni geri almaya
ihtiyacm var. Kaybolmu durumdaym ve korkuyorum. Tek bir
ey dahi hatrlayamadm biliyor musun?" Gerek kafama dank
ederken hznl bir sesle, "Tabii ki biliyorsun," dedim. "Beni ara-
maya bu yzden gelmedin. Seni hatrlayamadm biliyorsun ve
bu da paay kurtarman salyor. Kolay yolu seecein hi ak-
lma gelmezdi. Pekl, ben seni unutmadm, Patch. Her eyde
seni gryorum. Bir grnp bir kaybolan siyahlar gryorum;
58 j/ Sessizlik

gzlerinin, salarnn rengini. Dokunuunu hissediyorum. Bana


sarln anmsyorum..." Sesim devam edemeyeceim kadar tit-
redii iin sustum.
"Bilmemen daha iyi," dedi Patch dz bir sesle. "Bu sana yap-
tm en berbat aklama ama kendi gvenliin iin bilmemen ge-
reken baz eyler var."
Gldm ama sesim bouk ve skntlyd. "Yani hepsi bu mu?"
Aramzdaki mesafeyi kapad, tam beni kendisine ekeceini
sandm anda durdu ve kendini tuttu. Alamamak iin nefesimi
braktm. Dirseini kapnn pervazna, tam kulamn stne yas-
lad. Kokusunun ainal -sabun ve baharat- ylesine ykcyd
ki, haz verici anlarn o ba dndrc kokusu, iinde bulundu-
um ana katlanmam daha da gletiriyordu. Ona dokunma ar-
zusuyla dolmutum. Ellerimi teninin stnde dolatrmak, kolla-
rnn beni skca sardn hissetmek istiyordum. Burnunu boy-
numa srtmesini, sadece bana ait olan zel kelimeler fsldarken
fsltsnn kulam gdklamasn istiyordum. Onu yaknmda is-
tiyordum, ok yaknmda, hi brakmayacak kadar yaknmda.
"Bu i burada bitmedi," dedim. "Yaadmz onca eyden
sonra beni ylece bandan savmaya hakkn yok. Seni o kadar ko-
lay brakmam." Bu son meydan okuma giriimim bir tehdit mi,
yoksa paralara ayrlm kalbimden ykselen mantk d szler
miydi, emin deildim.
Patch yavaa, "Seni korumak istiyorum," dedi.
ok yakmmdayd. Tm o gc, scakl ve sessiz kudretiyle.
Her zaman orada olmutu; her dncemi ele geirmi, kalbimi
ellerinin arasnda tutmu bir halde. Kamak bir yana, kontrol
dahi edemediim bir gle ona ekiliyordum.
"Ama korumadn."
Becca Fitzpatrick 1/ 59

enemi avucunun iine ald, dokunuu dayanlmaz bir e-


kilde hassast. "Gerekten byle mi dnyorsun?"
Geri ekilmeye altm ama yeterince gl deildim. Do-
kunuuna kar koyamyordum. Ondan kam yoktu, ne imdi
ne de sonra.
"Ne dneceimi bilmiyorum. Beni sulayabilir misin?"
"Uzun bir gemiim var ama pek ok ksm iyi deil. Onu si-
lemem ama bir hata daha yapmamaya kararlym. Hele de risk bu
kadar fazlayken ve konu senken. Btn bunlarn iinde bir pla-
nm var ama vakit alacak." Bu defa beni kollarnn arasna alp
salarm yzmden geri itti, dokunuuyla iimde bir eyler k-
rld. Yanaklarmdan aa gzyalar szlmeye balad. "Seni
kaybedersem, her eyimi kaybederim," diye mrldand.
Bir kez daha, "Bu kadar korktuun kim?" diye sordum.
Elini omuzlarmn stne yerletirirken alnn benimkine edi.
"Sen benimsin, Melek. Ve hibir eyin bunu deitirmesine izin
vermeyeceim. Haklsn. Bu i henz bitmedi. Bu sadece balan-
g ve bundan sonra yaanacaklarn hibiri kolay olmayacak." Yor-
gun bir sesle i geirdi. "Bu ryay hatrlamayacak ve geri dnme-
yeceksin. Beni nasl bulduunu bilmiyorum ama bunu bir daha
yapmayacandan emin olmam gerek. Bu ryann ansn silece-
im. Kendi gvenliin iin bu, beni son grn olacak."
imden bir dehet dalgas geti. Geri ekildim ve Patch'in
yznde grdm kararllk karsnda dehete derek irkil-
dim. tiraz etmek iin azm atm...
Ve rya, sanki kumdan yaplm gibi bir anda yklverdi.
s

a rtesi sabah ensemde bir sz ve tuhaf, renksiz bir ryann


uzak ansyla uyandm. Duumu aldktan sonra zerime
zebra desenli bir tunik, altma da diz alt bir tayt geirdim
ve ayama bilek hizasnda botlar giydim. En azndan dardan
bakldnda toparlanm gibi grnyordum. imdeki karma-
ay dzene sokmak, krk be dakika iinde altndan kalkabile-
ceimden daha byk bir projeydi.
Mutfaa girince annemi ocan stndeki tencerede eski usul
yulaf lapas yaparken buldum. Bu hatrlayabildiim kadaryla ba-
bamn lmnden bu yana yapt ilk yemek giriimiydi. Dn ge-
ceki dram ann ardndan bunun acma yemei snfna girip gir-
meyeceini merak ediyordum.
"Erkencisin," derken lavabonun yannda ilek dilimleme iine
ara verdi.
"Saat sekizi geti," dedim. "Dedektif Basso arad m?" Ceva-
bnn ne olaca umurumda deilmi gibi grnmeye alarak
kendimi tuniimin olmayan tylerini toplamaya verdim.
"Yanllk olduunu syledim. Anlayla karlad."
62 / Sessizlik ^

Bir baka deyile, ikisi halsinasyon grdm konusunda


hemfikir olmutu. Ben, kurt diye lk atan kzdm ve u andan
itibaren syleyeceim her ey abart olarak grlp gz ard edi-
lecekti. Zavallck. Sadece bam salla ve anlar gibi grn.
"Neden yatana dnmyorsun?" Annem dilimleme iine kal-
d yerden devam etti. "Hazr olunca kahvaltn yatana getiririm."
"Ben iyiyim. Kalktm bile."
"Olup bitenlerin ardndan ii biraz ardan almak istersin
diye dndm. Biraz uyur, gzel bir kitap okur ve belki uzun,
kpkl bir banyo keyfi yaparsn."
Annemin daha nce bir okul gnnde tembellik etmemi ner-
diini hi hatrlamyordum. Tipik kahvalt sohbetimiz genelde,
Kompozisyonunu bitirdin mi? le yemeini paketledin mi? Ya-
tan topland m? Okula giderken elektrik faturasn deyebilir
misin? cmlelerinin telal bir dei tokuunu ierirdi.
Annem bir kez daha ansn denedi. "Ne dersin? Yatakta kah-
valt. Daha iyisi olamaz."
"Ya okul?"
"Okul bekleyebilir."
"Ne zamana kadar?"
Rahat bir tavrla, "Bilmiyorum," dedi. "Bir hafta, sanrm. Ya
da iki. Kendini yeniden normal hissedene kadar."
Belli ki bu ii enine boyuna dnmemiti ama ben birka
saniye iinde dnmtm. Annemin yumuaklndan istifa et-
mek beni cezbetmi olabilirdi elbette ama konu bu deildi. "Sa-
nrm normale dnmek iin bir iki haftamn olduunu bilmek
ok gzel."
Ba brakt. "Nora..."
Becca Fitzpatrick j/ 63

"Son be aya dair hibir ey hatrlamamam bo ver. u an-


dan itibaren, ne zaman kalabalkta beni seyreden bir yabanc gr-
sem o olup olmadn merak edeceimi de. Daha da iyisi, ha-
fza kaybm araf araf btn haberlerde ve o buna kahkaha-
larla glyor olmal. Onu tehis edemeyeceimi biliyor. Ve Dr.
Howlett'in yapt btn testler iyi, gayet iyi kt iin, byk
olaslkla onca hafta boyunca bana kt bir ey olmad dn-
cesiyle teselli bulabilirim. Hatta belki de kendimi Cancun'da g-
ne banyosu yaptma bile ikna edebilirim. Hey, bu gayet mm-
kn. Belki de beni karan kii kendini srden ayrmak istemiti.
Beklenmeyeni yapp kurbann martmak peindeydi. Gerek u
ki, normale dnmek uzun yllarm alabilir. Ya da normal halim
hi geri gelmeyebilir. Ama burada srtst yaylp pembe dizi sey-
reder ve hayattan kaarsam kesinlikle gelmez. Bugn okula gi-
diyorum, nokta." Bunu umursamaz bir tavrla sylemitim ama
kalbim o ba dndrc dnlerinden birini yapyordu. Bu duy-
guyu bir kenara ittim ve kendime hayatmn en azndan bir ben-
zerini geri almann bildiim tek yolunun bu olduunu syledim.
"Okul mu?" Annem imdi tamamen bana dnmt. ilek-
ler ve yulaf ezmesi tamamen unutulmutu.
"Duvardaki takvime gre bugiin 9 Eyll." Annem hibir ey
sylemeyince ekledim. "Okul iki gn nce ald."
Annem dudaklarn bir izgi haline gelinceye kadar birbirine
bastrd. "Bunun farkndaym."
"Okul ak olduuna gre benim de orada olmam gerekmez
mi?"
"Evet, eninde sonunda." Ellerini nlne kurulad. Bana
zaman kazanmaya alyor ya da kelime seimine kafa yoruyor
gibi gelmiti. Keke aklndaki ey her neyse bir rpda syleyi-
64 / Sessizlik ^

verseydi. u an iin ateli bir tartma, serinkanl sempatiden


daha iyi geliyordu.
Annemi kkrtmak iin, "Okul asmaya ne zamandr gz yu-
muyorsun?" diye sordum.
"Sana hayatn nasl yaayacan sylemek istemiyorum ama
sanrm biraz yavalaman gerek."
"Yavalamak m? Hayatmn son birka ayma dair hibir ey
hatrlamyorum. Yavalayacak ve her eyin elimin altndan kayp
gitmesine izin verecek deilim. Olanlar konusunda iyi hissetme-
min tek yolu, hayatm geri almam. Okula gidiyorum. Ve sonra
Vee'yle rek ya da bugn hangi abur cubura aeriyorsa ondan
yemee gideceiz. Bu iin sonunda ayakta kalmamn tek yolu bil-
diklerime sk sk tutunmak."
"Sen yokken ok ey deiti..."
"Bunu bilmediimi mi sanyorsun?" stne gitmek istemi-
yordum ama orada durup bana vaaz verebilmesini anlayamyor-
dum. O kim oluyordu da bana akl veriyordu? Bana buna ben-
zer herhangi bir ey gelmi miydi? "Gven bana, anlyorum. Ve
korkuyorum. Geri dnemeyeceimi biliyorum ve bu beni dehete
dryor. Ancak dier yandan..." Bunu daha kendime izah ede-
mezken ona nasl aklayabilirdim ki? Oras gvenliydi. Orada
kontrol benim elimdeydi. Altmdaki zemin hzla ekilirken nasl
ne atlabilirdim ki?
Annem derin ve titrek bir nefes ald. "Hank Millar ve ben
kyoruz."
Kelimeleri bana doru szld. Alnmn duyduum akn-
lkla krtn hissederek anneme baktm. "Efendim, ne dedin?"
"Sen yokken oldu." Bir elini tezgha yaslad, onu ayakta tu-
tan tek ey buymu gibi grnyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 65

"Hank Millar m?" Birka gn iinde ikinci kez zihnim bu


ismi alglamakta ge kalyordu.
"O boand."
"Boand m? Ama ben sadece ay yoktum."
"Ve senin nerede olduunu, hayatta olup olmadm bilme-
diim o sonu gelmeyen gnler boyunca sahip olduum tek ey
Hank'ti, Nora."
"Marcie'nin babas?" aknlk iinde gzlerimi krptrdm.
Beynimin iinde, bir kulamdan dierine uzanan pusun arasnda
yolumu bulamyor gibiydim. Annem hayatm boyu nca nefret et-
tiim tek kzn babasyla m kyordu? Arabam anahtarla izen,
okul dolabma yumurta atan ve bana Orospura Nora adn takan
kzn babasyla?
"Lisede ve niversitede kmtk." Telala, "Babanla tan-
madan nce," diye ekledi.
Nihayet sesime biraz g katmay baararak, "Sen?" dedim.
"Ve Hank Millar?"
Annem ok hzl konumaya balad. "Onu Marcie hakkn-
daki grlerinle yarglamaya girieceini biliyorum ama Hank
aslnda ok tatl birisidir. ok dnceli, cmert ve romantik."
Glmsedi ve hemen sonra kpkrmz kesildi.
fkeden deliye dnmtm. Ben yokken annem bununla m
meguld?
"Pekl." Meyve ksesinden bir muz alp n kapya yneldim.
"Bu konuyu konuabilir miyiz?" Peimden gelirken plak
ayaklar ahap zemine vuruyordu. "En azndan syleyeceklerimi
dinlesen?"
"u-ii-en-bandan-konualm partisine ge kalmm gibi
grnyor."
66 / Sessizlik ^

"Nora!"
"Ne?" diye haykrarak hzla dndm. "Ne dememi istiyorsun?
Senin adna mutlu olduumu mu? Deilim! Millar'larla dalga ge-
erdik. Marcie'nin tavrlarnn, ailesinin srekli olarak yedii tm
o pahal deniz mahsullerine bal civa zehirlenmesi yznden ol-
duuna dair akalar yapardk. Ve sen imdi onunla kyorsun!"
"Evet, onunla. Marcie'yle deil."
"Bana gre ikisi ayn ey. Boanma evraklarndaki mrek-
kebin kurumasn beklediniz mi bari? Yoksa ilk hamlenizi o,
Marcie'nin annesiyle evliyken mi yaptnz, nk bana sorarsan
ay feci hzl!"
"Buna cevap vermek zorunda deilim!" Annem yznn ne
kadar kzardn fark etmi olacakt ki, ensesini ovalayarak to-
parlanmaya alt. "Btn bunlar babana ihanet ettiimi dn-
dn iin mi? nk inan bana, sonsuzluktan daha ksa bir s-
renin hayatma devam etmek iin fazla erken olup olmayacan
sorgulayarak kendime yeterince ikence ettim. Ama baban mutlu
olmam isterdi. Sonsuza dek kendime acyarak yas tutmam is-
temezdi."
"Marcie'nin haberi var m?"
Konunun aniden deimesi karsnda yzn buruturdu.
"Ne? Hayr, Hank'in henz ona sylediini sanmyorum."
Baka bir deyile, imdilik Marcie'nin ailelerimizin ald ka-
rarnn acsn benden karmasndan korkmam iin bir neden
yoktu. Tabii ki gerei rendii zaman verecei cezann hzl,
aalayc ve gaddarca olacan garanti edebilirdim. "Okula ge
kaldm." Giriteki taba kurcalamaya baladm. "Anahtarlarm
nerede?"
"Orada bir yerde olmallar."
Becca Fitzpatrick j/ 67

"Ev anahtarm burada. Fiat'm anahtar nerede?"


Annem elini burnunun kemerine bastrd. "Fiat' sattm."
Baklarmn btn arln ona ynlendirdim. "Sattn m?
Efendim?" Gemite Fiat'n kabaran kahverengi boyasna, ypran-
m beyaz deri koltuklarna ve vites kolunun kutusundan zaman-
sz frlamalarna nasl bir nefret beslediimi sk sk ifade ettiim
doruydu. Ama yine de o benim arabamd. Ortadan kayboluu-
mun ardndan annem benden midini, eyalarm Craigslist'te3
sata karacak kadar kesmi miydi? "Baka?" diye sordum. "Ben
yokken baka ne sattn?"
Gzlerini yere indirerek, "Sen kaybolmadan nce satmtm,"
diye fsldad. Yutkunmam yarda kalmt. Bu, arabam sattn
bir zamanlar bildiim ama imdi hatrlayamadm anlamna ge-
liyordu. Gerekte ne kadar savunmasz olduumun ac verici bir
hatrlatmasyd. Aptal gibi grnmeden annemle bile sohbet ede-
miyordum. zr dilemek yerine kapy ardna dek atm ve n
verandann basamaklarn grltyle indim.
Birdenbire durdum ve, "Bu kimin arabas?" diye sordum.
Eskiden Fiat'n durduu beton plakann zerinde st alabi-
len, beyaz bir Volkswagen duruyordu. Grne baklrsa kalc
olarak yerlemiti. Belki dn hastaneden dndmzde de ora-
dayd, ancak ben etrafm alglayacak halde deildim. Evden tek
ayrlm geceyarsndan sonra olmutu ve o zaman da arka ka-
pdan kmtm.
"Senin."
"Ne demek senin?" Dnp anneme dik dik bakarken elimi
gzlerime siper ettim.
"Scott Parnell sana verdi."
3 Pek ok lkede bulunan bir evrim ii seri ilan sitesi, (ed.n.)
68 / Sessizlik ^

"Kim?"
"Ailesi yaz banda kasabaya geri tand."
sim belirsiz bir ekilde tandk geldii iin uzun vadeli haf-
zamn sayfalarn evirirken, "Scott?" diye tekrarladm. "u ana
snfndaki ocuk mu? Seneler nce Portland'a tanan?" \
Annem skkn bir tavrla ban sallad.
"Arabay neden bana versin ki?"
"Sana sorma frsatm olmad. Scott'n arabay brakt gece
sen ortadan kayboldun."
"Scott'n bana esrarengiz bir araba ba yapt gece mi or-
tadan kayboldum? Ve bu sizi alarma geirmedi, yle mi? Bir de-
likanlnn doru drst tanmad ve uzun senelerdir grmedii
bir kza araba vermesinde hibir normallik yok yani. Bunda yan-
l olan bir eyler var. Belki de... belki de araba bir eyin deli-
liydi ve ondan kurtulmas gerekiyordu. Bu hi aklndan geti mi?"
"Polis arabay arad. Eski sahibini sorguladlar. Ancak san-
rm Dedektif Basso senin o geceye dair anlattklarn dinleyince
Scott'n isminin stn izdi. Karlmandan nce vurulmusun
ve Dedektif Basso en bata seni vuran kiinin Scott olduunu d-
nrken sen demisin ki..."
"Vurulmak m?" Kafam karm halde bam salladm. "Vu-
rulmak derken?.."
Annem gzlerini ksa bir an iin yumdu ve nefesini brakt.
"Silahla."
"Ne?" Vee bunu nasl atlam olabilirdi?
"Delphic Elence Park'nda." Annem ban sallad. Sesi titre-
yerek, "Dncesinden bile nefret ediyorum," diye fsldad. "Te-
lefon geldiinde ehir dndaydm. Vaktinde dnemedim. Seni
bir daha gremedim. Hayatm boyunca hibir ey beni bu kadar
Becca Fitzpatrick j/ 69

zmemiti. Kaybolmandan nce Dedektif Basso'ya elence evinde


seni Rixon denen bir adamn vurduunu sylemisin. Scott'n
da orada olduunu ve Rixon'in onu da vurduunu anlatmsn.
Polis, Rixon'i arad ama sanki yer yarlp iine girmiti. Dedek-
tif Basso, Rixon'in adamn gerek ad olmadna ikna olmutu."

Tenimde naho bir karncalanmayla, "Neremden vurulmu-


um?" diye sordum. Gzme yara izi ya da bir yarann varlna
iaret edecek herhangi bir leke arpmamt.
"Sol omzun." Sylemek bile anneme ac verir gibiydi. "Mermi
sadece bir kasa isabet ettikten sonra km. ok anslyz."
Yakam omzumdan aa ekip yarann iyiletii yerde bir
iz grdm.
"Polis, Rixon'i haftalarca arad. Gnln okudular ama
pek ok sayfay koparp atmsn ve geri kalan ksmda da adn
bulamadlar. Vee'ye sordular ama adn bile duymadn syledi.
Okul kaytlarnda da yoktu. Motorlu tatlar dairesinde de ona
dair bir kayt bulunamad..."
"Gnlmden sayfalar m koparp atmm?" diyerek araya
girdim. Bu hi bana gre bir davran deildi. Neden byle bir
ey yapmtm ki?
"Sayfalar nereye koyduunu hatrlyor musun? Ya da o say-
falarda neler olduunu?"
Dalgn dalgn kafam salladm. Bu ekilde saklamam gerek-
tirecek ey ne olabilirdi ki?
Annem snen lastik gibi bir ses kard. "Rixon bir haya-
letti, Nora. Ve her nereye gittiyse cevaplar da yannda gtrd."
"Bunu kabul edemem," dedim. "Ya Scott? Dedektif Basso
onu sorgulaynca ne anlatm?"
70 / Sessizlik ^

"Dedektif Basso btn enerjisini Rixon'i bulmaya harcad.


Scott'la konutuundan bile emin deilim. Lynn Parnell'la son
konutuumda Scott hayatna devam ediyordu. Sanrm imdi
New Hampshire'da bcek ilac satyor."
nananayarak, "Bu kadar m?" dedim. "Scott'n izini srp
hikyeyi bir de ondan dinlemek Dedektif Basso'nun aklna hi
gelmedi mi?" Zihnim son hzla alyordu. Scott'la ilgili yerine
oturtamadm bir eyler vard. Annemin anlattklarna gre po-
lise Rixon'in Scott' da vurduunu sylemitim. Rixon'in varl-
nn tek tan Scott't. Bu durum hediye Volkswagen'le nasl r-
tyordu? Hayati neme sahip bilgi paralarndan en az biri ek-
sikmi gibi grnyordu.
"Scott'la konumamak iin geerli bir nedeni olduundan
eminim."
pheci bir sesle, "Ben de eminim," dedim. "Yeteneksiz ol-
mas olabilir mi?"
"Dedektif Basso'ya bir ans verirsen, aslnda ok kurnaz bi-
risi olduunu sen de grrsn. inde ok iyidir."
Duymak bile istemiyordum.
Ters bir sesle, "imdi ne yapyoruz?" dedim.
"Elimizden gelen tek eyi. Hayatmza devam etmek iin eli-
mizden geleni yapyoruz."
Bir an iin Scott Parnell'a dair phelerimi bir kenara ittim.
Ondan nce ba edilmesi gereken o kadar ok ey vard ki. Kim-
bilir daha nelerden bihaberdim. Beni bekleyen bu muydu? Ha-
yatm sil batan renirken kmseme stne kmsemeyle
geecek gnler mi? Beni okul duvarlarnn iinde nelerin bekle-
diini sadece hayal edebiliyordum. htiyatl acma baklar. Gz-
lerin tuhaf biimde karlmas. Ayaklarn yere srtnmesi, uzun
sessizlikler. Benden tamamen uzak durma seenei...
Becca Fitzpatrick j/ 71

imde bir gazabn kaynamaya baladn hissettim. Gsteri


malzemesi olmak istemiyordum. Ya da heyecanl tahminlerin ko-
nusu. Karlmama dair kimbilir ne tr utan verici teoriler ku-
laktan kulaa yaylmt? nsanlar hakkmda neler dnyordu?
Buruk bir sesle, "Scott' grrsen bana da haber ver. Araba
iin teekkr etmek isterim," dedim. "Tabii arabay bana neden
verdiini sormamdan hemen sonra. Sen ve Dedektif Basso onun
masumluuna ikna olmu olabilirsiniz ama bu hikyede birbi-
riyle rtmeyen ok ey var."
"Nora..."
Elimi uzattm. "Anahtar alabilir miyim?"
Annem anlk bir duraksamann ardndan kendi anahtarl-
ndan bir anahtar kard ve avucuma koydu. "ok dikkatli ol."
"Ah, endieye gerek yok. Tek tehlike kendimi aptal durumuna
drmem. Bugn burun buruna gelip tanmayabileceim baka
kimseyi tanyor musun? Neyse ki okulun yolunu hatrlyorum.
una bakar msn?" Arabann kapsn ap ieri yerletim. "Be
vitesli Volkswagen. Hafza kayb ncesi be vitesli araba kullan-
may renmem isabet olmu."
"Doru zaman olmadn biliyorum ama bu akam yemee
davetliyiz."
Anneme buz gibi gzlerle baktm. "Bak sen."
"Hank bizi Coppersmith's'e gtrmek istiyor. Geri dnn
kutlamak iin."
Anahtar kontaa yerletirip motoru altrrken, "Ne ka-
dar dnceli bir davran," dedim. Grltl tksrndan ara-
bann kaybolduum gnden beri almad sonucuna vardm.
72 / Sessizlik ^

Annem motorun homurtusunu bastrmaya alarak, "Elin-


den geleni yapyor," dedi. "Bu iin yrmesi iin gerekten ok
abalyor."
Dilimin ucuna kmseyici bir cevap geldi ama daha byk
bir darbe indirmeye karar verdim. Yanklar iin daha sonra endi-
elenecektim. "Ya sen? Sen de yrmesi iin ok abalyor musun?
Zira sana kar ak olacam. O kalyorsa, ben gidiyorum. imdi
izninle, hayatm yeniden yaamann bir yolunu bulmam gerek."

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
e

kula vardmda renci park alannn arka tarafnda bir


yer buldum ve imenlerin stnden yan girie doru hzla
yrmeye baladm. Annemle ettiim kavga yznden ge
kalyordum. iftlik evinden hzla ayrldktan sonra srf sakinle-
mek iin, arabay on be dakikalna yolun kenarna ekmek
zorunda kalmtm. Hank Millar'la kmak. Annem sadist falan
myd? Hayatm mahvetmeyi kafasna koymu olabilir miydi?
Ya da her ikisi birden?
Annemden arakladm BlackBerry'ye bir gz atnca, ilk der-
sin sonuna yetitiimi grdm. Teneffs zili on dakika iinde a-
lacakt.
Mesaj brakma niyetiyle Vee'nin numarasn tuladm.
Vee en baarl batan karc kadn sesiyle, "Alooo? Sen mi-
sin, melek?" diyerek yantlad.
Komik olmaya alyordu ama az daha tkezliyordum.
Melek.
74 / Sessizlik ^

Bu kelimeyi duymak bile scak bir hava dalgasnn tenimi ya-


lamasna neden olmutu. Siyah renk bir kez daha scak bir kur-
dele gibi gl bir ekilde etrafmda dalgalanmaya balamt an-
cak bu kez daha fazlas vard. O kadar gereki bir fiziksel temast
ki olduum yerde durdum. Sanki grnmez bir el beni okam
gibi, elmack kemiimin stnde i gdklayc bir dokunu his-
settim, hemen arkasndan dudaklarmda yumuak ve kelimenin
tam anlamyla batan karc bir bask hissettim.
"Sen benimsin, Melek. Ben de senin. Bunu hibir ey dei-
tiremez."
Sesli olarak mrldandm. "Bu delilik." Siyah rengi grmek
bir eydi ama onunla sevimek, olay tamamen baka bir sevi-
yeye tamak anlamna geliyordu. Bu tr dncelere geit ver-
mekten vazgemeliydim. Buna biraz daha devam edersem, akl
salmdan ciddi anlamda phe edecektim.
"Efendim, anlamadm?" dedi Vee.
Hzla toparlandm. "ey, park ediyordum. Btn iyi yerler
kaplm."
"Tahmin et ilk ders kimin beden eitimi var? Bu byk hak-
szlk. Gne scakta kalm bir fil gibi terleyerek balyorum. Ders
programlarmz yapan kiiler vcut kokusundan anlamyorlar
m? Ya da kabarm satan?"
Dz bir sesle, "Neden bana Scott Parnell'dan bahsetmedin?"
diye sordum. Konuya buradan balayp yolumuzu bir ekilde bu-
lurduk.
Vee'nin sessizlii btn keskinliiyle aramzda asl kalarak
phelerimi dorulad. Bana btn hikyeyi anlatmamt. Bilerek!
En sonunda, "Ah, evet, Scott," diye geveledi. "u mesele."
Becca Fitzpatrick j/ 75

"Kaybolduum gece bizim eve eski bir Volkswagen brak-


m. Bu detay dn gece aklndan kverdi, deil mi? Belki de il-
gin veya pheli diye snflandrmamsmdr. Bana karl-
nn hafifletilmi bir versiyonunu anlatmasn bekleyeceim son
insan sendin, Vee."
Dudan srdn duyabiliyordum. "Birka eyi es gemi
olabilirim."
"Vurulmam gibi mi?"
Bir solukta, "Seni incitmek istemedim," dedi. "Yaadklarn
travmatikti. Travmatik tesi. Milyon kat beteri. stne biraz da
ben yarsam, nasl bir arkada olurum?"
"Ve?"
"Tamam, tamam. Scott'n arabay sana verdiini duydum. B-
yk olaslkla oven bir domuz olduu iin zr dilemek adnadr."
"Akla."
"Ortaokuldayken annelerimizin bize bir ocuun seninle dalga
gemesinin senden holand anlamna geldiini rettiklerini
hatrlyor musun? Pekl, ilikiler konusunda Scott yedinci s-
nf bir trl aamam."
"Benden holanyordu demek." Sesim pheliydi; bana bir
kez daha yalan syleyeceini dnmyordum, zellikle de onunla
yzlemiken. Ama belli ki annem benden nce davranm ve ger-
ek iin fazla krlgan durumda olduum konusunda Vee'nin bey-
nini ykamt. Bu bana laf dolandran bir cevap gibi gelmiti,
tabii daha nce byle bir cevap duymusam.
"Bir araba alacak kadar, evet."
"Karlmamdan nceki hafta Scott'la herhangi bir temasm
oldu mu?"
76 / Sessizlik ^

"Kaybolmandan nceki gece yatak odasn kartrdn. Ama


solmu bir marihuana bitkisinden baka bir ey bulamadn."
Nihayet bir yerlere varyorduk.
"Ne aryordum?"
"Hi sormadm. Bana Scott'n kafadan kontak olduunu sy-
ledin. eri girmene yardm etmek iin ihtiya duyduum tek ka-
nt buydu." , ,
Bundan hi phem yoktu. Vee'nin aptalca bir ey yapmak
iin nedene ihtiyac olmazd. in ac taraf, ayn ey genelde be-
nim iin de geerliydi.
Vee, "Tek bildiim bu," diye srar etti. "Yemin ederim."
"Bir daha benden bir ey saklama."
"Bu beni affettiin anlamna m geliyor?"
Sinir olmutum ama houma gitmese de Vee'nin beni ko-
rumak istemesindeki amac grebiliyordum. En iyi arkadalar
byle yapar, sonucuna vardm. Baka artlar altnda bunun iin
ona hayran bile olabilirdim. Ve onun yerinde olsam, byk ola-
slkla ben de ayn eyi yapmak isterdim.
"Anlatk."
Ana ofisin iine girdiimde ge kd almak iin grevlileri
ikna etmek zorunda kalmay bekliyordum, bu yzden sekreterin
yaklatm grp gerekten ben olduumu idrak ettikten sonra,
"Ah, Nora! Naslsn?" diye sormasna ardm.
Sesindeki yapmack sempatiyi duymazdan gelerek, "Ders prog-
ramm almaya geldim," dedim.
"Ah, Tanrm. Bu kadar abuk mu? Hi kimse yaantna bu
kadar hzl bir giri yapman beklemiyor, tatlm. Personelden bir-
ka kii ve ben daha bu sabah birka hafta daha dinlenmen ge-
rektiini konuuyorduk, bilirsin, ey iin..." Uygun bir kelime bul-
Becca Fitzpatrick j/ 77

mak iin debeleniyordu nk beni bekleyen eyi tanmlayacak


doru bir kelime yoktu. yilemek? Adapte olmak? Pek saylmaz.
"Uyum salamak iin." zerinde deta "Ne kadar yazk! Zavall
kzcaz. Bu kza hassas davransam iyi olacak" yazl bir neon
tabela yanp snyordu.
Dirseimi tezgha yaslayp ne eildim. "Ben dnmeye haz-
rm. nemli olan da bu zaten, deil mi?" dedim. Zaten kt bir
ruh halinde olduum iin fazladan bir ekleme de yaptm: "Bu
okul bana, kendiminki dnda herhangi bir fikre deer verme-
mem gerektiini rettii iin memnunum."
Sekreter azn ap kapad. Sonra kendini masasnn stn-
deki karton dosyalar kartrmaya verdi. "Bir bakaym. Bura-
larda bir yerde olduundan eminim... Ah! te burada." Dosya-
larn birinden bir kt ekti ve bana uzatt. "Her ey olmas ge-
rektii gibi mi?"
Programma gz attm. leri seviye Amerikan tarihi, ileri d-
zey ngilizce, salk, gazetecilik, anatomi ve fizyoloji, orkestra, tri-
gonomoteri. Belli ki geen sene derslere kayt yaptrrken kendi
lm fermanm imzalamtm.
antam srtma takp ofisin kapsn iterken, "yi grn-
yor," dedim.
Ofisin dndaki koridor, tavan lambalarnn cilal zemine sa-
t donuk n altnda lo grnyordu. imden burasnn be-
nim okulum olduunu tekrarladm. Buraya aittim. Ve her ne ka-
dar kendime srekli ikinci snfta olduumu hatrlatmak zorunda
kalmam sinir bozucu olsa da, birinci snf bitiriimi hatrlaya-
masam da, bu tuhaflk zamanla geecekti. Gemek zorundayd.
Zil ald. Bir an sonra, drt bir yanda kaplar ald ve kori-
dora bir renci seli akt. Tuvaletlere, dolaplara ve iecek otomat-
larna doru yol alan renci akna ayak uydurdum. enemi ha-
78 / Sessizlik ^

fife dikletirdim ve baklarm tam karda bir noktaya sabitle-


dim. Yine de okul arkadalarm benden tarafa baktklarnda gz-
lerini stmde hissediyordum. Herkes aknca bir kez daha ba-
kyordu. Geri dndm oktan renmi olmalydlar; hikyem
yerel haberlerin manetindeydi. Ancak beni etten kemikten bir
varlk olarak grmek, sanrm gerei somutlatryordu. Soru-
lar merakl baklarnn merkezinde dans ediyordu. Neredeydi
acaba? Onu kim kard? Bana ne tr iren ve dile getirile-
meyecek eyler geldi kimbilir?
Ve imdiye kadarki en byk varsaym: Hibir ey hatrla-
yamad doru mu acaba? Her iddiasna girerim ki rol yap-
yor. Kim hayatndan birka ay unutur ki?
ok nemli bir ey aryormuum gibi grnmeye alarak
gsme bastrmakta olduum defterin sayfalarn kartrmaya
koyuldum. Bu hareketimle sizi fark etmiyorum bile imasnda bu-
lunuyordum. Sonra omuzlarm arkaya attm ve kaytsz bir tavr
takndm. Hatta belki biraz da mesafeli. Ancak iten ie bacakla-
rm titriyordu. Aklmda beni ileri doru hareket ettirecek tek bir
amala koridor boyunca hzl hzl yrmeye baladm.
Kendimi kzlar tuvaletine attm ve en sondaki kabine kilit-
ledim. Duvara yaslandm ve yere oturana dek kaydm. Boazm-
dan ykselen safrann tadn alabiliyordum. Kollarm ve bacak-
larm uyumu gibiydi. Dudaklarm da. enemden aa gzya-
lar damlyordu ama kurulamak iin elimi dahi kaldramyordum.
Gzlerimi ne kadar sk yumsam ve grm ne kadar ka-
rartsam da yan yan bakan yarglayc baklar bir trl gzmn
nnden gitmiyordu. Artk onlardan biri deildim. Bir ekilde,
en ufak bir aba harcamadan dlanvermitim.
Nefesim dzene girip alama isteim geene dek, birka da-
kika daha kabinde kaldm. Derse gitmek istemiyordum, eve git-
Becca Fitzpatrick j/ 79

mek istemiyordum. Asl istediim imknszd. Zamanda geriye


yolculuk etmek ve ikinci bir ans yakalamak. Kaybolduum ge-
ceden balayan bir telafi ans.
Ayaa yeni kalkmtm ki kulamn dibinde souk bir esin-
tiden farksz bir fslt duydum. Bana yardm et.
Ses o kadar zayft ki, az kalsn duymayacaktm. Hatta bunu
kendi kafamdan uydurmu olma ihtimalimi bile dndm. Ne
de olsa son zamanlarda bir eyler uydurmaktan baka bir ie ya-
radm yoktu.
Bana yardm et, Nora.
Adm duyunca, kollarmdaki tyler diken diken oldu. Ta
kesildim ve sesi tekrar duymak iin kulak kabarttm. Ses kabi-
nin iinden gelmiyordu -orada yalnzdm- ancak tuvaletin dier
ksmlarndan gelir gibi de deildi.
Benimle ii bittiinde, lden bir farkm olmayacak. Evime
bir daha asla dnemeyeceim.
Ses bu kez ok daha gl ve telalyd. Kafam kaldrdm. Ta-
vandaki havalandrma zgarasndan ieri szlme benziyordu.
Temkinli bir sesle, "Kim var orada?" diye sordum.
Cevap alamaynca, bunun yeni bir halsinasyonun balan-
gc olmas gerektiine karar verdim. Dr. Howlett bunu ngr-
mt. Dncelerim kaygyla doldu. Bu ortamdan derhal uzak-
lamam gerekiyordu. u andaki dncelerimden syrlmam ve
beni ele geirmeden nce byy bozmam artt.
Kapnn kilidine uzandm anda zihnimde grm kapa-
yan ani bir grnt belirdi. rktc bir sahne deiimiyle tu-
valeti artk gremez olmutum. Ayamn altndaki zemin sera-
mik karo deil, betondu. Bamn stnde, dev rmcek bacak-
80 / Sessizlik ^

lan gibi tavan boydan boya geen metal kiriler vard. Bir duvar
tamamen kepenkle kaplyd.
Halsinasyon gryordum ve kendimi bir...
Bir deponun iinde gryordum.
Ses, kanatlarm kopard, diye fsldad. Eve geri uamyorum.
Sesin kime ait olduunu gremiyordum. Tavandan deponun
ortasndaki yryen band aydnlatan plak bir ampul sarkyordu.
Onun dnda bina bombotu.
Bant dnerken ieride bir uultu yanklanyordu. Bandn
ucunda, karanln iinden metalik bir ses tangrdad. Bant bir
eyi bana doru tayordu.
"Hayr," dedim nk aklma gelen tek ey buydu. Tuvalet
kabininin kapsn bulmaya alarak ellerimi nmde gezdirdim.
Tpk annemin beni uyard gibi, bu bir halsinasyondu. Bunu
bir kenara itip gerek hayatma giden yolu amam gerekiyordu.
Bu srada metalik srtnme sesi gittike gleniyordu.
Srtm beton bir duvara yaslanana dek geri geri giderek y-
ryen banttan uzaklatm.
Kaacak hibir yerim kalmamt; durduum yerden metal
bir kafesin tangrdayp gcrdayarak karanln iinden kma-
sn ve n altna gelmesini izledim. Parmaklklar elik mavisi
bir renkle parlyordu ama dikkatimi asl eken bu deildi. inde
iki bklm olmu bir insan vard. Kafesin iine smak iin eil-
mi, elleri parmaklklarda, mavi siyah karmakark salar gz-
lerinin nne dm bir kz. Sa tutamlarnn arasndan bakan
gzleri, iki renksiz kreydi. Boynuna, ayn rktc mavi
saan bir ip balanmt.

Bana yardm et, Nora.


Becca Fitzpatrick j/ 81

Bir k bulmak iin komak istiyordum. Beni halsinasyo-


nun daha derinlerine ekmesinden korktuum iin ykleme ka-
plarn denemeye ekiniyordum. htiya duyduum kap kendi-
minkiydi. Okul tuvaletinin iine kaabileceim, u anda yarat-
tm kap.
Kolyeyi ona verme! Kz kafesin parmaklklarn iddetle sar-
syordu. Kolyeyi ele geirirse durdurulamaz. Baka seeneim
kalmaz, ona her eyi anlatmak zorunda kalrm.
Srtmn alt ksm ve koltuk altlarm srlsklam olmutu. Kolye
mi? Ne kolyesi?
Kendi kendime, kolye falan yok, dedim. Kz da, kolye de ha-
yal gcmn lgn oyunlar. Hemen kov onlar. Hemen! Kov!
Onlar!
Bir zil sesi duyuldu.
Ve bir anda halsinasyonun dna ekiliverdim. Kabinin ki-
litli kaps burnuma sadece birka santim mesafedeydi. BAY SAR-
RAF BERBAT. B.L.+J.F.=AK. CAZ GRUBU SPER. Elimi uza-
tp derin oyuklarn stnde dolatrdm. Kap gerekti. Byk bir
rahatlamayla yere ktm.
Tuvaletten ieri sesler akn etti. rkildim ama normal, neeli
ve gevezelik eden seslerdi. Kapnn aralndan aynann nne
sralanan kz izledim. Salarn kabartp rujlarn tazelediler.
lerinden biri, "Bu akam pizza syleyip film izleyelim," dedi.
"Yapamam kzlar, bu gece Susanna ve ben ba baayz." Se-
sin Marcie Millar'a ait olduunu fark etmitim. Srann ortasn-
dayd, kzl-sar salarna yapt yan atkuyruunu dzeltmekle ve
plastik pembe bir iekle salarn yerine sabitlemekle meguld.
"Yani bizi annen iin mi ekiyorsun? Hmm, yyk."
"ey, evet. dare et," dedi Marcie.
82 / Sessizlik ^

Marcie'nin yanndaki iki kz surat asma gsterisine giriti.


Addyson Hales ve Cassie Sweeny olduklarna bahse girebilirdim.
Addyson da Marcie gibi amigo kzd, ancak bir defasnda Marcie'nin
Cassie'yle arkadalk etmesinin tek nedeninin ayn semtte otur-
malar olduunu itiraf ettiini duymutum. Aralarndaki ba, ayn
hayat standardn karlayabiliyor olmalarndan ibaretti. Bir el-
mann iki yars gibiydiler. Olduka zengin bir elmann.
Marcie, "Balamayn," dedi ama sesine yansyan glmseme
kzlarn hayal krklnn gururunu okadm anlatr gibiydi. "An-
nemin bana ihtiyac var. Kzlar gecesi."
Addyson olduunu dndm kz, "Annen... Bilirsin ite,
depresyonda m?" diye sordu.
"aka m yapyorsun?" Marcie bir kahkaha koyverdi. "Ev ona
kald. Yat kulbne hl ye. Ayrca babama bir Lexus SCo al-
drd. oook eker. Ve yemin ederim, kasabadaki bekr erkekle-
rin yars ya arad ya da urad." Her bir maddeyi parmaklaryla
ylesine akc hareketlerle saymt ki, bu konumay nceden
prova etmi olduunu dndm.
Cassie i geirdi. "O kadar gzel ki."
"Aynen yle. Babam bundan sonra kiminle taklrsa taklsn,
ciddi bir d yaam olacak."
"Birisiyle gryor mu ki?"
"Henz deil. Annemin her yerde arkadalar var. Birileri
mutlaka bir eyler grrd. Dolaysyla..." Marcie'nin sesi dedi-
kodu tonuna gei yapmt. "Son haberleri duydunuz mu? Nora
Grey'le ilgili olanlar?" Admn anlmas dizlerimin ban z-
mt, destek almak iin elimi duvara yasladm.
Marcie, "Onu mezarlkta bulmular ve hibir ey hatrlaya-
madn sylyorlar," diye devam etti. "Sanrm o kadar berbat
Becca Fitzpatrick j/ 83

durumdaym ki polisten bile kamaya yeltenmi. Ona zarar ve-


receklerini sanm."
"Annem onu karan kiinin byk olaslkla beynini ykad-
n sylyor," dedi Cassie. "Pis herifin teki onu evlendiklerine
ikna etmi olabilir mesela."
Hep bir azdan, "Iykk," dediler.
"Her ne olmusa, mallar artk hasarl," dedi Marcie. "Her ne
kadar hibir ey hatrlayamadn sylese de, bilinaltnda her
eyi biliyor. O yk hayatnn sonuna dek arkasnda srklemek
zorunda kalacak. Hatta kendini 'Uzak durun ve snr gemeyin'
yazl sar bir bantla sarsa yeridir."
Kkrdatlar. Sonra Marcie, "Haydi kzlar, derse," dedi. "Ge
ktlar artk elimin altnda deil. Sekreterler ekmeceye kilitle-
meye baladlar. Kaltaklar."
Tuvaletin ve koridorlarn bo olacandan emin olmak iin
onlar ktktan sonra bir sre daha bekledim. Sonra tuvaletten
hzla ktm. Koridorun sonuna dek hzl admlarla yrdm, ka-
py ittim ve renci park alanna doru bir kou tutturdum.
Nasl olup da hayatma vals yaparak dnebileceimi dn-
dm ve olaylarn kald yerden devam edebileceini nasl um-
duumu merak ederek kendimi Volkswagen'e attm. nk olan
kesinlikle buydu, hibir ey olduu yerde kalmamt.
Hayat bensiz devam etmiti.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
?

nnem ve Hank'le birlikte yiyeceim akam yemeine ba-


bet ve dizlerimin altna kadar inen bol, bohem bir elbise
giyerek hazrlandm.
Kyafetim Hank'in hak ettiinden daha hotu ama daha de-
rin bir amacm vard. Bu akamn amac ikiye ayrlyordu. lki,
annemi ve Hank'i beni davet ettiklerine piman etmekti. kinci-
siyse ilikilerine kar tutumuma netlik kazandrmakt. Ayakta,
en yksek sesimle gerekletireceim ve Hank'in bandan aa
kendi kadehindeki arab boca etmemle sona erecek olan syle-
vimin provasn oktan yapmtm. Bu akam Marcie'nin Diva
Kralie tahtna el koymak niyetindeydim, grg kurallarnn can
cehennemeydi.
Ama her eyin bir sras vard. nce annemi ve Hank'i, insan
iine kacak ruh halinde olduuma ikna etmeliydim. Odamdan
zerinde AK BERBAT BR EY yazan siyah tirtm ve azm-
dan kpkler saarak karsam planm asla gerekletiremezdim.
Duta, scak suyun tenimin her bir zerresine dedii bir otuz
saniye geirdikten ve evkle ovalandktan sonra tenimi bebek ya-
86 / Sessizlik ^

yla marttm. Kol ve bacaklarmda zikzaklar izen minik yara


izleri, tpk morluklar gibi hzla iyileiyordu ama her ikisi de zorla
alkonulduum dnemde hayatmn neye benzediine dair incecik
ve istenmeyen bir k tutuyordu. Cildimin hastaneye giri yapt-
m zamanki kirli haliyle bir arada dnnce en iyi tahminim,
ormann derinliklerinde bir yerde tutulduum ynndeydi. Yol-
dan geen birisinin tesadf sonucu bana rastlamayaca kadar
cra bir yer olmalyd. Kama ve hayatta kalma ansmn sfra
yakn olaca kadar Tanr'nn unuttuu bir yer.

Yine de kam olmalydm, aksi takdirde eve dnm na-


sl izah edebilirdim ki? Bu tahmine ek olarak Kuzey Maine ve
Kanada'nn drt bir yanndaki sk ormanlar gzmde canland-
ryordum. Orada tutulduuma dair en ufak bir kantm olmasa
da en iyi tahminim buydu. Kam ve byk bir ans eseri ha-
yatta kalmtm. Akla yatkn tek teorim buydu.
Yatak odamdan karken aynann nnde sadece salarm
dzeltmeme yetecek kadar bir sre oyalandm. yice uzayan ve
yaz gnei sayesinde karamel rengi glgelere brnen salarm,
srtmn yarsna kadar iniyordu. Ak havada olduum kesindi.
Tenimde hafif bir bronzlama vard ve iimden bir ses, bunca za-
man bir solaryum merkezinde tutulmadm sylyordu. Yeni
makyaj malzemeleri almay dndm ama hemen sonra bu d-
nceden vazgetim. Yeni bana uyacak yeni bir makyaj istemi-
yordum. Ben sadece eski ben olmak istiyordum.
Annem ve Hank'le evin giriinde bulutum. Hank'in buz ma-
visi gzleri, altn rengi teni ve yandan kusursuzca ayrlm sala-
ryla gerek boyutlardaki bir Ken bebeine benzediini fark ettim.
Tek fark Hank'in vcudunun kolayca eilip bklebilmesiydi. Bir
kavga olmas halinde Ken galip gelirdi hi phesiz.
Becca Fitzpatrick j/ 87

Annem, "Hazr msn?" diye sordu. O da ince, ynl panto-


lonu, bluzu ve ipek alyla olduka kt. Ancak asl dikkatimi e-
ken zerinde olmayan eylerdi. Alyans yoktu; yzk parmann
etrafnda soluk renkli ince bir izgi kalmt.
Kaba bir tavrla, "Kendi arabamla geleceim," dedim.
Hank sempatik bir tavrla omzumu skt. Ardndan bana elin-
den silkinip kurtulma frsat brakmadan, "Marcie de byle," dedi.
"Artk ehliyeti olduu iin her yere kendi arabasyla gitmek isti-
yor." tiraz etmeyeceini gstermek ister gibi iki elini havaya kal-
drd. "Annen ve ben seninle orada buluuruz."
Bir an iin Hank'e kendi arabamla gitme isteimin czdanm-
daki bir plastik parasyla deil, daha ok onun yaknnda olmann
midemi azma getirmesiyle ilgili olduunu sylemeyi dndm.
Yzm anneme evirdim. "Benzin iin para alabilir miyim?
bre baya indi."
Annem, Hank'e bana yardm et bak atarak, "Aslnda," dedi.
"Ben bu sreyi hep birlikte konuarak deerlendireceimizi um-
mutum. Neden bizimle gelmiyorsun? Depoyu doldurman iin
sana yarn para veririm." Sesi nazikti ama yanl anlamaya yer
brakmyordu. Bana seme ans vermeyecekti.
Hank bana kusursuz bir dzen ve beyazlktaki bir glmse-
meyle bakarak, "Uslu bir kz ol ve annenin szn dinle," dedi.
"Yemekte konuacak bol bol vaktimizin olacandan eminim.
Kendi arabamla gitmemde bytlecek bir ey grmyorum."
"Doru ama yine de bizimle gelmen gerekecek," dedi annem.
"e bak ki, hi nakdim kalmam. Bugn sana aldm cep tele-
fonu hi de ucuz deildi."
"Benzin parasn senin kredi kartnla deyemez miyim?" Ama
cevabn zaten biliyordum. Vee'nin annesinin aksine, annem kredi
88 / Sessizlik ^

kartn bana asla vermezdi ve ben de "dn alacak" ahlaki esnek-


lie sahip deildim. Kendi param kullanabileceimi dndm
ama bir duru sergilemitim ve imdi geri adm atacak deildim.
Annem kar kmadan nce hemen ekledim. "Peki ya Hank? Emi-
nim o bana yirmi dolar bor verebilir? Deil mi, Hank?"
Hank ban arkaya atp gld ama gzlerinin evresinde be-
liren sknt dolu izgileri gzden karmamtm. "Blythe, elinde
sk bir pazarlk var. gdlerim senin tatl, uysal yapn alma-
dn sylyor."
Annem, "Kabalk etme, Nora," dedi. "u anda hi yoktan olay
yaratyorsun. Bir akamlna birileriyle ayn arabay paylamak
seni ldrmez."
Zihnimi okuyabileceini umarak Hank'e baktm. O kadar
emin olma.
"Yola ksak iyi olur," dedi annem. "Rezervasyonumuz se-
kizde ve masamz kaybetmek istemeyiz."
Ben yeni bir itiraza yeltenme frsat bulamadan Hank n ka-
py at ve annem ile bana kmamz iaret etti. "Ah, demek yeni
araban bu, Nora." Ara yolunun dier tarafna bakarak, "Volk-
swagen?" diye sordu. "Bir dahaki sefere benim araba galerime
de ura. Ayn fiyata sana st ak bir Celia ayarlayabilirdim."
Annem, "Bir arkadann hediyesiydi," diye aklad.
Hank bir slk koyverdi. "Salam bir arkadan varm."
Annem, "Ad Scott Parnell," dedi. "Eski bir aile dostu."
"Scott Parnell." Hank elini aznn stnde dolatrrken, "Bir
arm yapyor ama..." dedi. "Ailesini tanyor muyum?"
"Annesi Lynn, Deacon Yolu'nda yayor ama Scott yazn ka-
sabadan ayrld."
Becca Fitzpatrick j/ 89

"lgin," dedi Hank. "Nereye gittii konusunda bir fikriniz


var m?"
"New Hampshire'da bir yer. Scott' tanyor musun?"
Hank annemin sorusunu ban sallayarak geitirdi. Takdir
eder gibi bir tavrla, "New Hampshire, tara," diye mrldand. Sesi
o kadar przszd ki, daha o anda sinirimi bozmay baarmt.
Ayn derecede sinir bozucu olan bir dier gerek, kolaylkla
annemin kk kardei sanlabilecek olmasyd. Gerekten ve tam
anlamyla. Yznn byk ksmn kaplayan ince bir sakal vard
ancak grebildiim yerlerde kusursuz bir cilde ve ok az krk-
la sahipti. Annemin eninde sonunda birileriyle kmaya bala-
yaca -hatta yeniden evlenebilecei- gereine kafa yormutum
ama kocasnn sekin birisi gibi grnmesini isterdim. Hank Mil-
lar ise kpekbal grisi takm elbisenin altna saklanm haliyle
bir renci kulbnn yeni yesine benziyordu.
Coppersmith's'e varnca Hank arabasn arkadaki alana park
etti. Arabadan inerken yeni cep telefonum ald. kmadan nce
Vee'ye yeni numaram mesaj atmtm ve mesajm alm gibi
grnyordu.
BEBEK! SZN EVDEYM, NEREDESN?
Annem ve Hank'e, "eride grrz," dedim ve telefonumu
sallayarak, "mesaj," diye akladm.
Annem bana elini abuk tut diyen karanlk bir bak attk-
tan sonra Hank'in koluna girdi ve restorann kapsna inen mer-
divenlerde ona elik etmesine izin verdi.
Vee'ye cevap yazdm.
TAHMN ET NEREDEYM?
PUCU? diye cevaplad.
H KMSEYE SYLEMEYECENE YEMN ET.
90 / Sessizlik ^

SORMANA GEREK VAR MI?


stemeye istemeye, @MARCE'NN BABASIYLA AKAM YE-
ME, yazdm.
#?@#$?!&.
ANNEM ONUNLA IKIYOR.
HAN! ONUNLA EVLENRSE SEN&MARCIE...
BRAZ TESELL Y GELEBLRD!
Vee, BENMLE YAZITIINI BLYOR MU? diye sordu.
HAYIR ONLAR ERDE. COPPERSMITH'S'N PARK ALA-
NINDAYIM.
PSLK HERF. ANLADIIM KADARIYLA APPLEBEE'S4
N FAZLA Y.
MENDEK EN PAHALI EY ISMARLAYACAIM. HER
EY YOLUNDA GDERSE HANK'N KSN SURATINA BO-
ALTACAIM.
HAH, ZAHMET ETME. GELR SEN ALIRIM. TAKILMA-
LIYIZ. UZUN ZAMAN OLDU. SEN GRMEK N SABIRSIZ-
LANIYORUM.
BU OK REN, diye yazdm. KALMAYA MECBURUM.
ANNEM KAVGAYA HAZIR.
BEN GER M EVRYORSUN?!
ALE GREVM YERNE GETRYORUM. DARE ET.
SEN GRMEK N SABIRSIZLANDIIMDAN BAHSET-
M MYDM?
BEN DE. HARKASIN, BLYORSUN DEL M?
LAF.
4 Merkezi Amerika'da bulunan ve dnyann birok yerinde iki binden fazla ubesi olan
bir restoran zinciri, (ed.)
Becca Fitzpatrick j/ 91

YARIN LE YEME @ENZO'NUN BSTROSU, OK?


ANLATIK.
Telefonu kapayp park alann getim ve ieri girdim. Ik-
lar lotu; tula duvarlar, krmz deriden sralar ve boynuzlu avi-
zelerle dekor erkeksiydi. Havay czrdayan etin kokusu sarmt
ve barn stndeki televizyonda gnn nemli spor haberleri ya-
ynlanyordu.
Hostese, "Beraber geldiim kiiler az nce girdi," dedim. "Re-
zervasyon Hank Millar adna."
Kz k saan bir glmsemeyle, "Evet, Hank az nce geldi.
Babam onunla golf oynard, o yzden onu iyi tanrm. Benim iin
ikinci bir baba gibidir. Boanmann onu yktndan eminim, bu
yzden onu yeniden birisiyle karken grmek ok gzel," dedi.
Marcie'nin annesinin her yerde arkadalarnn olduuna dair
szlerini hatrladm. Bu akamki buluma haberinin ne kadar hzl
yaylacan dnerek Coppersmith's'in onun radarnda olma-
mas iin dua ettim. "Sanrm cevap kime sorduuna gre dei-
ir," diye mrldandm.
Hostesin glmsemesi bir anda soldu. "Ah, ne kadar dn-
cesizim. Haklsnz. Eski karsnn hemfikir olmayacandan emi-
nim. Hibir ey sylememeliydim. Bu taraftan, ltfen."
Sylemeye altm eyi anlamamt ama umursamadm.
Peinden bar geip basamaklardan aa, yemek salonuna indim.
Her iki tula duvarda da mafya yelerinin siyah beyaz fotoraflar
aslyd. Masalarn stndeki tahtalar eski gemilerin ambar kapak-
larndan yaplmt. Sylentilere gre abanoz zemin, Fransa'daki
harap bir atodan ithal edilmiti ve tarihi ta on altnc yzyla
dayanyordu. Hank'in eski eyleri sevdiini zihnime not ettim.
Yaklatm grnce Hank sandalyesinden kalkt. Tam bir
centilmen. Onun iin planladklarm bir bilseydi...
92 / Sessizlik ^

Annem, "Mesaj atan Vee miydi?" diye sordu.


Kendimi bir sandalyeye attm ve Hank'i gr alanmdan -
karmak iin meny havaya kaldrdm. "Evet."
"Naslm?"
"yi."
"Her zamanki Vee yani," diye takld.
Onaylayan bir homurtu kardm.
"kiniz bu hafta bir araya gelmelisiniz," dedi annem.
"Szletik bile."
Annem kendi mensn almak iin birka saniye bekledi.
"Pekl! Her ey harika grnyor. Karar vermek zor olacak. Sen
ne yemei dnyorsun, Nora?"
En pahalsn bulmak iin fiyat stununu taradm.
Hank birden ksrd ve yanllkla soluk borusundan su yut-
mu gibi kravatn gevetti. Gzleri hayretle irilemiti. Baklarn
takip ettim ve Marcie'nin annesiyle birlikte ieri girdiini grdm.
Susanna Millar ceketini n kapnn giriindeki askya ast
ve sonra Marcie'yle birlikte hostesin peinden bizden drt masa
tedeki yerlerine doru ilerlediler.
Susanna Millar srt bize dnk halde oturdu; bizi fark et-
mediinden neredeyse emindim.
te yandan Marcie buzlu suyunu havaya kaldrrken bir ba-
k att. Bardak dudana birka santim kala durdu. Gzleri ba-
basnnkileri taklit ederek aknlkla irileti. Baklar Hank'ten
anneme kayd ve nihayet bende durdu.
Marcie masann stnden eildi ve annesine bir eyler fsl-
dad. Susanna'nn vcudu gerildi.
Becca Fitzpatrick j/ 93

Yaklaan felakete dair gergin bir his midemden aa kayd


ve ayak parmaklarma yerleene kadar da durmad.
Marcie ani bir hareketle sandalyesini geriye itti. Annesi ko-
lunu tutacak oldu ama Marcie daha hzlyd. Sert ve kararl adm-
larla bize yaklat.
Masamzn kenarnda durdu ve, "Demek," dedi, "hep birlikte,
kk, gzel bir yemee ktnz, ha?"
Hank grtlan temizledi ve anneme sessiz bir zrle bir kez
baktktan sonra ksa bir an iin gzlerini yumdu.
Marcie tuhaf kaacak kadar neeli bir sesle, "Dardan bakan
birisi olarak grm paylaabilir miyim?" diye sordu.
Hank sesine uyarc bir tn katarak, "Marcie," dedi.
"Artk bekr olduuna gre kiminle ktna dikkat etmek is-
teyebilirsin, baba." Btn bu cesaret gsterisine ramen Marcie'nin
kollarnn hafife titredii gzmden kamamt. Belki sadece f-
kedendi ama bana tuhaf bir biimde korkudan titriyormu gibi
gelmiti.
Hank dudaklarn neredeyse hi kprdatmadan, "Senden ki-
barca annenin yanna dnmeni ve yemeinin tadn karman
rica ediyorum," dedi. "Bunu daha sonra konuabiliriz."
Ylmaya hi niyeti olmayan Marcie, "Kulaa biraz hain ge-
lebilir," diye devam etti. "Ama sonuta seni ciddi bir ba arsn-
dan kurtaracak. Baz kadnlar servet avcsdr. Seni sadece paran
iin isterler." Baklar anneme kilitlenmiti.
Baklarm Marcie'ye diktim, ben bile gzlerimin dman-
lkla parladm hissedebiliyordum. Babas araba satyordu. Belki
bu Coldwater'da etkileyici bir kariyerden saylabilirdi ama Mar-
cie, ailesi soyluymu ve ayaklar taklp tkezleyecekleri kadar ok
vakf fonlar varm gibi davranyordu. Annem bir servet avcs
94 / Sessizlik ^

olsayd, Hank adnda baya bir araba satcsndan daha iyisini,


ok ok daha iyisini bulabilirdi.
Marcie neeli ses tonunu glgeleyen bir tiksinti tmsyla, "s-
telik onca yer dururken Coopersmith's," diye devam etti. "Belden
aa bir darbe. Buras bizim restoranmz. Burada doum gn-
leri kutladk, i partileri, yldnm davetleri verdik. Daha rezil
olabilir miydin acaba?"
Hank burun kemerini skt.
Annem sakin bir sesle, "Restoran ben setim, Marcie," dedi.
"Aileniz iin zel bir anlam olduunun farknda deildim."
Marcie, "Benimle konuma!" diye kt. "Bu babamla benim
aramda. Bu konuda sz hakkn varm gibi davranma."
Sandalyemi iterek ayaa kalktm. "Pekl. Ben tuvalete gidi-
yorum." Anneme bana katlmasn istediimi ima eden hzl bir
bak attm. Bu bizim sorunumuz deildi. Marcie ve babas kav-
gaya tutumak ve bunu herkesin gz nnde yapmak istiyor-
larsa, bu onlarn tercihiydi. Ben burada oturup kendimi gsteri
malzemesi yapmayacaktm.
Marcie beni hazrlksz yakalayarak, "Ben de seninle gele-
yim," dedi.
Ben bir sonraki hamlemi hesaplayamadan nce, Marcie ko-
luma girmi ve beni restorandan dar ekmeye balamt bile.
Bizi duyamayacaklar bir mesafeye gelince, "Bana bunun ne
anlama geldiini aklamanda bir saknca var m?" diye sordum.
Baklarm birbirine gemi kollarmza kaydrmtm.
Marcie ineleyici bir sesle, "Bir atekes," dedi.
ler her saniye biraz daha ilginleiyordu.
"Ah, bu ne kadar srecek acaba?"
"Babam annenden ayrlana dek."
Becca Fitzpatrick j/ 95

Bir homurtu kararak, "Bu konuda sana bol ans dilerim,"


dedim.
Bayanlar tuvaletine srayla girebilmemiz iin kolumu brakt.
Kap arkamzdan kapannca, yalnz olduumuzdan emin olmak
iin tek tek btn kabinleri kontrol etti. "Umurunda deilmi gibi
davranma," dedi. "Seni onlarla otururken grdm. in dna -
kana dek kusacakm gibi grnyordun."
"Yani?"
"Yani ortak bir noktamz var."
Gldm ama glm duygusuz ve mizahtan yoksundu.
"Benimle ayn tarafta olmaktan korkuyor musun yoksa?"
"Temkinli demek daha doru sanrm. Srtmdan baklan-
maktan pek keyif almam."
"Seni srtndan baklamam." Bileini sabrsz bir hareketle
bkt. "Bu kadar ciddi bir konuda asla."
"Kendime not: Marcie sadece nemsiz konularda arkadan
baklar."
Marcie lavabonun kenarna tnedi. imdi benden bir kafa
boyu uzundu ve bana tepeden bakyordu. "Hibir ey hatrlaya-
madn doru mu? Yani hafza kayb olay gerek mi?"
Sknetini koru. "Beni buraya ailelerimizden bahsetmeye mi
ardn, yoksa benimle gerekten o kadar ilgili misin?"
Alnnda dnce izgileri belirdi. "Aramzda bir ey gemi
olsa... hatrlamazdn, deil mi? Yani hi olmam gibi olurdu. En
azndan senin zihninde." Beni dikkatle szyordu; cevabm me-
rak ettii belliydi.
Gzlerimi devirdim. Her geen saniye biraz daha sinirleni-
yordum. "Azndaki baklay kar. Aramzda ne geti?"
"Burada tamamen bir varsaymdan bahsediyorum."
96 / Sessizlik ^

Buna bir saniye bile inanmamtm. Byk olaslkla ben or-


tadan kaybolmadan nce Marcie beni fena halde aalamt ama
imdi ibirliime ihtiya duyduu iin unuttuumdan emin ol-
mak istiyordu. Her ne yaptysa, hatrlamadma neredeyse se-
viniyordum. u anda aklmda, Marcie'nin en son saldrgan dar-
besinden daha nemli sorunlar vard.
Marcie tam olarak glmseme ya da ka atma denemeyecek
bir ifadeyle, "Demek doru," dedi. "Gerekten hatrlayamyorsun."
Azm atm ama bir cevabm yoktu. Yalan sylemem ve su-
st yakalanmam, gvensizliklerim konusunda Marcie'ye drst
ve ak olmamdan daha fazla fikir verecekti.
"Babam son be aya dair hibir ey hatrlamadn syledi.
Hafza kaybn neden o kadar geriye uzanyor? Neden sadece ka-
rldn zamandan balamyor?"
Hogrm snra dayanmt. Herhangi birisiyle tartacak-
sam bile Marcie o listede yoktu, nokta. "Buna vaktim yok. Ma-
saya dnyorum."
"Ben sadece bilgi edinmeye alyorum."
Konuyu kapamak iin, "zerine vazife olmad hi aklna
geldi mi?" dedim.
"Yani bana Patch'i hatrlamadn m sylyorsun?" deyiverdi.
Patch.
sim Marcie'nin dudaklarndan dkld anda ayn uur-
suz siyah renk, grm kaplayverdi. Geldii kadar hzl kay-
bolup gitti ama geride bir etki brakmt. Scak ve aklanamaz
bir his. Surata inen beklenmedik bir tokat gibi. Bir an iin nefes
alma yeteneimi kaybettim. Batma hissi iliklerime kadar iledi.
Bu ad biliyordum. Onda bir eyler vard.
Ar ar ona dnerken, "Ne dedin sen?" diye sordum.
Becca Fitzpatrick j/ 97

"Beni duydun." Gzleri beni szyordu. "Patch."


abaladm ama aknln ve belirsizliin neden olduu k-
zarmann yzme yansmasna mani olamadm. Marcie beni byle
plak ve savunmasz yakalamann ona vereceini tahmin ettiim-
den daha az bir memnuniyetle, "Bak sen," dedi.
kp gitmem gerektiini biliyordum ancak kolay kolay ele
gemeyecek bu bir anlk anmsama olduum yerde kalmama ne-
den oldu. Belki Marcie'yle konumay srdrrsem geri gelirdi.
Belki bu defa bir anlam karmama izin verecek kadar uzun bir
sre benimle kalrd. "Orada durup bana 'bak sen' demeye devam
edeceksin misin yoksa bana bir ucu verecek misin?"
Girizgha gerek grmeden, "Patch bu yaz banda sana bir
ey verdi," dedi. "Bana ait olan bir ey."
Sonunda, "Patch de kim?" demeyi baardm. Soru kulaa ge-
reksiz geliyordu ama Marcie'ye aray daha ben ayak uydurama-
dan - e n azndan elimden geldiince- ama frsat vermeyecek-
tim. Be ay ara, ksa bir tuvalet ziyaretinde kapanamayacak ka-
dar uzun bir sreydi.
"ktm bir ocuk. Yaz kaama."
imde, kskanla rktc derecede yakn olan gl bir
kprdanma daha oldu ancak bu hissi derhal uzaklatrdm. Marcie
ve ben asla ayn ocukla ilgilenmezdik. Onun deer verdii zel-
likler -slk, aptallk ve bencillik gibi- benim ilgimi ekmezdi.
"Bana ne verdi?" ok ey kardm biliyordum ama Marcie'nin
erkek arkadann bana bir ey vermesi ihtimali, bu durumu bir
hayli ileri gtryordu. Marcie ve benim ortak arkadamz yoktu.
Ayn kulplerle alakamz da. Ders d aktivitelerimizin hibiri r-
tmezdi. Ksacas tek bir ortak noktamz dahi yoktu.
"Bir kolye."
98 / Sessizlik ^

Bir kez olsun savunmaya gemek zorunda olmamann tadn


kararak ona altn madalyalk bir srtla baktm. "Ama Marcie,
baka bir kza mcevher vermenin, erkek arkadann seni aldat-
tnn bir iareti olduuna yemin edebilirim."
Marcie kafasn arkaya atp yle ikna edici bir kahkaha att
ki biraz nceki huzursuzluun mideme yeniden reklendiini
hissettim. "Her eyden bu kadar habersiz olman komik mi yoksa
zc m, karar vermekte zorlanyorum."
Can skntm ve sabrszlm gsterme amacyla kollarm
gsmde kavuturdum ama iin asl iim buz kesmiti. Scak-
lkla en ufak bir alakas olmayan bir soukluk. Bundan asla kaa-
mayacaktm. Marcie'yle karlamamn sadece bir balang oldu-
una, beni bekleyen eylerin bir n izlemesi olduuna dair hzl
ve berbat bir hisse kapldm. "Bende kolye falan yok."
"Olmadn sanyorsun nk hatrlamyorsun. Ama sende.
Byk olaslkla u anda mcevher kutundadr. Patch'e bana iade
edeceine dair sz vermitin." Bana bir kt paras uzatt. "Nu-
maram. Kolyeyi bulunca beni ara."
Kd aldm ama yemi o kadar kolay yutmaya niyetim yoktu.
"Kolyeyi sana neden kendisi vermedi?"
"kimiz de Patch'le arkadatk." Derin bir phecilik tayan
bakm karsnda, "Her eyin bir zaman var, yle deil mi?"
diye ekledi.
Son noktay koyan bir sesle, "Kolye bende deil," dedim.
"Sende ve geri istiyorum."
Daha srarc olabilir miydi acaba? "Bu hafta sonu vaktim
olunca etrafa baknrm."
"Ne kadar abuk olursa o.kadar iyi olur."
"Teklifim bu, ister kabul et ister etme."
Becca Fitzpatrick j/ 99

Kollarn havada savurdu. "Neden bu kadar sinirsin?"


Honut -ve kendime gre hareket ekme eklim olan- g-
lmsememi korudum. "Son be ay hatrlamyor olabilirim ama
ncesindeki on alt sene, gayet net. Buna birbirimizi tandmz
on bir sene de dhil."
"Yani btn mesele garezin. Ne kadar olgunca."
"Bu bir prensip meselesi. Sana gvenmiyorum. nk hibir
zaman sana gvenmem iin bir neden sunmadn. Sana gvenmemi
istiyorsan, bunu yapmam iin bir neden gstermen gerekecek."
"Tam bir aptalsn. Hatrlamaya al. Patch'in yapt iyi bir
ey varsa, o da bizi bir araya getirmekti. Yaz partime geldiini
biliyor muydun? evrene bir sor. Oradaydn. Arkadam olarak.
Patch farkl bir ynn grmemi salamt."
"Partilerinden birine mi geldim?" Birden phelenmitim.
Ama neden yalan syleyecekti ki? Haklyd. evremdekilere so-
rabilirdim. Gerein ispatlanmas bu kadar kolayken byle bir
iddiada bulunmak aptallk olurdu.
Aklmdan geenleri okumu olsa gerekti ki, "Benim szme
bakma," dedi. "Gerekten. Milleti ara ve sor." Ardndan antas-
nn asksn omzundan yukar itti ve kvrtarak tuvaletten kt.
Sknetimi geri kazanmak iin birka saniye geride kaldm.
Kafamn iinde zplayan, artc ve can skc bir dnce vard.
Marcie'nin gerei sylyor olmas mmkn myd? Erkek ar-
kada -Patch?- aramzdaki yllanm buz ktlesinde bir atlak
ap bizi bir araya m getirmiti? Fikir neredeyse glnt. Zih-
nimde gzmle grsem inanmam deyii dans ediyordu. Her ey
bir yana, beni Marcie'nin karsnda dezavantajl duruma dr-
d iin hasarl hafzamdan her zamankinden daha ok nefret
ediyordum.
100 / Sessizlik ^

Ve eer Patch hem Marcie'nin yaz ak hem de ortak arka-


damzsa imdi neredeydi?
Tuvaletten ktmda Marcie ve annesi ortalkta yoklard.
Baka bir masaya alndklarn ya da mekn bsbtn terk ede-
rek Hank'e bir mesaj gnderdiklerini dndm. Her iki ihtima-
lin de benim iin sakncas yoktu.
Masamz gr alanma girince admlarm yavalad. Annem
ve Hank masann stnden el ele tutumulard ve fazlasyla mah-
rem bir ekilde birbirlerinin gzlerinin iine bakyorlard. Hank
annemin km bir su tutamn kulann arkasna itmek iin
uzand. Annemin yanaklar zevkle pembeleti.
Farknda bile olmadan geri ekildim. Kusacaktm. ok b-
yk bir klieydi ama ac verecek kadar doruydu. Hank'in ara-
bn kafasndan aa boca etme hayali buraya kadard. Epik zel-
liklere sahip bir diva kimliine brnme plan buraya kadard.
Yn deitirerek n kapya kotum. Hostesten, anneme beni
almas iin Vee'yi aradm mesajn iletmesini rica ettim ve te-
lala geceye kartm.
Birka derin nefes aldm. Kan basncm normale dnmt,
artk ift grmyordum. Batda ufuk biraz nceki gnbatmnn
n yanstmaya devam etse de bamn stnde tek tk yldz-
lar parlyordu. Hava, zerime bir ey alm olmay dileyeceim
serinlikteydi ama dar kma telamda kot ceketimi sandalye-
min arkasna asl brakmtm. Ceketi almak iin dnecek deil-
dim. Cep telefonumu almak iin dnmek daha cazip bir dn-
ceydi ama son ay boyunca cep telefonum olmadan hayatta ka-
labildiime gre, bir gece daha idare edebileceimden emindim.
Bir iki blok tede bir 7-Eleven vard ve gece tek bama d-
arda olmamn iyi bir fikir olmadn deerlendirirken, bir yan-
dan da hayatmn geri kalann korkuyla saklanarak geiremeye-
Becca Fitzpatrick j/ 101

ceimi biliyordum. Eer kpekbal saldrs madurlar tekrar


okyanusa girebiliyorlarsa, ben de tek bama bir iki blok yr-
meyi baarabilirdim herhalde. ehrin gvenli ve iyi aydnlatlm
bir blmndeydim. Kendimi korkumu amaya zorlamak istesey-
dim daha iyi bir yer seemezdim.
Alt blok sonra, kap ngrts eliinde 7-Eleven'dan ieri
girdim. Kendi dncelerime ylesine dalmtm ki bir eylerin
yolunda olmadn anlamam birka saniyemi ald. Dkkn r-
ktc denecek kadar sessizdi. Ama yalnz olmadm biliyor-
dum; park alann geerken vitrin camndan birka kafa grm-
tm. Grebildiim kadaryla drt adam vard. Ancak hepsi orta-
dan kaybolmutu, hem de son hzla. Kasa bile bo kalmt. Daha
nce kasann byle babo brakld bir markete girdiimi hi
hatrlamyordum. Soyulmaya davetiye karyordu sanki. zel-
likle de hava karardktan sonra.
"Merhaba?" diye seslendim. Fig Newtons'dan 5 Dramamine'e 6
kadar her eyi barndran koridorlardan aa baknarak marke-
tin vitrini boyunca ilerledim. "Kimse var m? Telefon iin para
bozdurmam gerek."
Arka taraftaki holden bouk bir ses geldi. Holn klar s-
nkt; byk olaslkla tuvaletlere alyordu. Sesi tekrar duya-
bilmek iin kulak kesildim. Yakn zamanda birok yanl alarm
verdiim iin bunun yeni bir halsinasyonun balangc olma-
sndan korkuyordum.
Sonra ikinci bir ses duydum. Kapanan bir kapnn hafif g-
crts. Bu sesin gerek olduundan olduka emindim, bu da bi-
risinin orada gzlerden uzak bir ekilde sakland anlamna ge-
liyordu. Midem kaygyla kaslnca aceleyle dar ktm.
5 i incir ezmesiyle dolu bir biskvi markas (.n.)
6 Bir tr bulant ilac, (.n.)
102 / Sessizlik ^

Binann kesini dnnce ankesrlii bir telefon grdn^ ve


hemen 911'i tuladm. Bir el omzumun stnden uzanp hatt kes-
meden nce telefon sadece bir kez almt.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
$
/

f
zla arkama dndm.

Benden en az on be santim uzun ve yirmi kilo daha ard.


Park alannn klarnn bulunduum yere ulamak ko-
nusunda iyi i kard sylenemezdi ama zihnimde tehis iin
gerekecek zelliklerin hzl bir listesini kardm. Jleyle ine gibi
havaya dikilmi kzl-sar salar, solgun mavi gzler, her iki ku-
lakta tek ta kpeler, boyunda kpekbal diinden bir kolye.
Yznn alt ksm hafife akneliydi. Ate kusan bir ejderha dv-
mesinin ssledii kasl kolunu akta brakan kolsuz, siyah bir
tirt giyiyordu.
Dudaklarnda arpk bir glmsemeyle, "Yardma ihtiyacn
var m?" diye sordu. Bana cep telefonunu uzatt ve tek kolunu an-
kesrl telefona yaslayarak zel alanma doru eildi. Glmse-
mesi biraz fazla eker ve fazla stnlk taslayan cinstendi. "Ho
bir kzn parasn telefona harcadn grmekten nefret ederim."
Cevap vermediimi grnce kalarn hafife att. "Tabii eer
cretsiz arama yapmadysan." Derin dnceler ierisinde yana-
104 / Sessizlik ^

n kad. "Ama ankesrl bir telefondan cretsiz olarak ancak


polisi arayabilirsin." Sesindeki her tr meleksi tn kaybolmutu.
Yutkundum. "eride, n kasada kimse yoktu. Bir sorun ol-
duunu dndm." Artk bir sorun olduunu biliyordum. Polisi
aramamn umurunda olmasnn tek nedeni, onlar buradan uzak,
ok uzak tutmann iine gelmesi olabilirdi. O halde bir soygun mu?
"Dur da iini kolaylatraym," derken iyice eildi, yzn y-
zme yaklatrp be yandaymm ve net talimatlara ihtiyacm
varm gibi, "arabana bin ve srmeye devam et," dedi.
Oraya yryerek geldiimin farknda olmad kafama dank
etmiti. Ancak binann dier kesinden gelen ayak srme ses-
lerini duyunca, bu dncemin bir nemi kalmad. Savrulan bir
dizi kfrn ardndan bir ac homurtusu duyuldu.
Seeneklerimi dndm. Kpekbal Dili Kolye'nin tavsi-
yesine uyabilir ve oradan hzla ayrlp hi gelmemiim gibi yapa-
bilirdim. Ya da yolun aasndaki benzin istasyonuna koup po-
lisi arayabilirdim. Ama ok ge olabilirdi. Dkkn soyuyorlard,
Kpekbal Dili Kolye ve arkadalar oyalanmazlard. Tek alter-
natifim, olduum yerde kalmak ve soyguna engel olmak iin ok
cesur ya da ok aptalca bir giriimde bulunmakt.
Binann arka tarafn iaret ederek masum bir sesle, "Orada
neler oluyor?" diye sordum.
pek gibi przsz bir sesle, "Etrafna bir bak," dedi. "Bombo.
Burada olduunu kimse bilmiyor. Burada olduunu kimse hatr-
lamayacak. imdi uslu bir kz ol, arabana bin ve yola devam et."
"Ben..."
Parman dudaklarma bastrd. "Bir daha sylemeyeceim."
Sesi nazik, hatta iveliydi. Ama gzleri buzdan farkszd.
Becca Fitzpatrick j/ 105

Aklma gelen ilk bahaneyi kullanarak, "Anahtarlarm ie-


ride, tezghn stnde braktm," dedim. "eri ilk girdiimde."
Beni kolumdan tuttu ve hzla ekerek keyi dndrd. Adm-
lar benimkilerin iki kat uzunluundayd, ona yetiebilmek iin
kendimi neredeyse koarken buldum. Btn bu sre boyunca
iimden kendimi paylyor ve yalan sylediimi fark ettii zaman
ne srecek bir bahane bulmas iin yaratclma talimat veri-
yordum. Nasl tepki vereceini bilmiyordum ama aa yukar bir
fikrim vard ve bu fikir, midemin altst olmasna neden oluyordu.
Biz ieri girerken kapnn zili yine ngrdad. Beni zorla ka-
saya srkledi ve belli ki kaybolan anahtarlklarm bulmak iin
bir dudak parlatcs kutusu ile plastik bir anahtarlk kutusunu
yerinden oynatt. Yandaki kasaya geip telal avn srdrd.
Aniden durdu. Baklar yavaa bana kayd. "Anahtarlarnn ger-
ekte nerede olduunu bana sylemek ister misin?"
Sokaa ondan nce varp varamayacam dndm. En
ok ihtiya duyduum anda bir arabann oradan gemesi olas-
l neydi? Ve neden, ah Tanrm, neden Coppersmith's'ten ceke-
timi ve cep telefonumu almadan kmtm ki?
"Adn ne?" diye sordu.
"Marcie," diye yalan syledim.
Buklelerimden birini kulamn arkasna iterken, "Sana bir
ey syleyeyim mi, Marcie?" dedi. Bir adm geri ekilmeye yel-
tendim ama uyar amal olarak kulam ekti. Bu yzden trna-
nn ucu kulamn kvrmnda ve sonra da enemden aa ka-
yarken dokunuuna katlanarak olduum yerde durdum. enemi
kaldrd ve beni neredeyse effaf saylabilecek kadar ak renkli
olan gzlerine bakmaya zorlad. "Kimse Gabe'e yalan sylemez.
Gabe, bir kza tabanlar yalamasn sylyorsa, o kz tabanlar
yalasa iyi eder. Aksi takdirde Gabe sinirlenir. Ve bu kt bir ey
106 / Sessizlik ^

nk Gabe kolayca fkelenir. Aslnda 'kolayca' cmert bir ifade


ekli. Beni anlayabiliyor musun?"
Kendinden nc tekil ahs olarak bahsetmesini rktc
bulmutum ama bunu meseleye dntrmek gibi bir niyetim
yoktu. gdlerim Gabe'in dzeltilmekten holanmadn sy-
lyordu. Ya da sorgulanmaktan. "zr dilerim." Saygszlk ifa-
desi olarak alglamasndan ekindiim iin yzm evirmeye
cesaret edemiyordum.
Sahte bir kadifemsi sesle, "imdi gitmeni istiyorum," dedi.
Bam sallayarak geri ekildim. Kapy dirseimle anca
dkknn ierisi serin havayla doldu.
Dar ktm anda Gabe camn arkasndan seslendi. "On."
Yznde delilere yakacak bir glmsemeyle tezgha yaslanmt.
Bu kelimeyi neden sylediini anlamamtm ama geri geri
- b u kez daha hzl- uzaklamay srdrrken ifademi bozmadm.
"Dokuz," diye seslendi.
te o zaman ondan geriye saydn anladm.
Tezghtan dorulup tembel admlarla kapya yaklarken,
"Sekiz," dedi.
Avularn cama yaslad ve parmayla grnmez bir kalp
izdi. "Yedi."
Dnp kotum.
Ana yola bir araba yaklatn duydum ve ite o zaman ba-
rp kollarm sallamaya baladm.
Ama hl ok uzaktm ve araba hzla geip gitmi, motorun-
dan kan duman kede kaybolmutu bile.
Yola ulanca nce saa, sonra sola baktm. Ve telala
Coppersmith's'e dnmeye karar verdim.
Becca Fitzpatrick j/ 107

Gabe'in arkamdan seslendiini duydum. "Hazr ol ya da olma,


ite geliyorum."
Babetlerimin kaldrmda kard sevimsiz tkrty dinler-
ken kollarm daha hzl sallamaya baladm. Omzumun stn-
den bakp ne kadar geride olduunu grmek istiyordum ancak
kendimi dikkatimi biraz tedeki dnemece vermeye zorladm.
Gabe'le arama olabildiince uzun bir mesafe koymaya abalyor-
dum. Birazdan bir araba gelecekti. Gelmek zorundayd.
"En fazla bu kadar m hzl gidebiliyorsun?" Gabe alt metre-
den daha geride olamazd. Daha kts, sesi hi de yorgun gel-
miyordu. Kendini zorlamadna dair dehet verici bir dnceyle
doldum. Bu kedi fare oyunundan zevk alyordu ve ben her admda
biraz daha yorulurken, o gittike heyecanlanyordu.
"Hi durma," diye akd. "Ama sakn kendini yorma. Seni
yakaladm zaman kar koyamazsan iin elencesi kalmaz. Oy-
namak istiyorum."
Uzaktan, yaklaan bir motorun homurtusunu duydum. Far-
lar gr alanma girince yolun ortasna gidip kollarm lgnlar
gibi sallamaya baladm. Gabe bir grg tannn gz nnde
canm yakamazd. Yoksa yakar myd?
Bir kamyonet olduunu anladm ve gittike yaklaan eye
el etmeyi srdrerek bardm. "Dur!"
Src yanmda durup penceresini at. Pazen gmlekli, orta
yal bir adamd ve fena halde balk kokuyordu.
"Sorun ne?" Baklar omzumun stnden arkama, Gabe'in
varln havadaki souk bir esinti gibi hissettiim tarafa kayd.
Gabe kolunu omzuma atarken, "Sadece saklamba oynuyor-
duk," dedi.
108 / Sessizlik ^

Omzumu silkeleyip ondan kurtuldum. "Bu adam daha nce


hi grmedim," dedim. "Beni 7-Eleven'da tehdit etti. Sanrm o ve
arkadalar marketi soymaya alyorlar. eri girdiimde mar-
ket botu ve arka tarafta bir bouma sesi duydum. Polisi ara-
mamz gerek."
Adama cep telefonu olup olmadn sormak iin duraksa-
dm, beni yok sayarak ban nne evirdiini grnce afalla-
dm. Camn evirerek ykseltti ve kendini aracn iine kilitledi.
Penceresine vurarak, "Bana yardm etmelisiniz!" diye hay-
krdm. Ancak adamn ileri sabitlenen baklarnda en ufak bir
tereddt olmad. Tenimde buz gibi bir rperti dans etmeye ba-
lamt. Adam yardm etmeyecekti. Beni Gabe'in yannda, da-
rda brakacakt.
Gabe taklidimi yaparak sevimsiz bir tavrla cama vurdu. Tiz
bir sesle, "Yardm edin!" diye bard. "O ve arkadalar 7-Eleven'
soyuyorlar. Ah, baym, onlar durdurmama yardm etmelisiniz."
Lafn bitirince, kendi kahkahasnda boularak ban arkaya att.
Kamyondaki adam neredeyse bir robot gibi dnp bize bakt.
Baklar hafife alamt ve gzn krpmyordu.
Kamyonun kap kolunu ekitirerek, "Senin derdin ne?" diye
sordum. Cama bir kez daha vurdum. "Polisi ara!"
Adam gaza bast. Kamyonet yava yava hzland ve ben ka-
py aabileceim umuduna tutunmaya devam ederek yannda ko-
maya baladm. Adam aniden gaza asld ve ben yola yuvarlandm.
Hzla Gabe'e dndm. "Ona ne yaptn?"
Bunu.
Bu kelimenin hayal bir varlk gibi zihnimin iinde yanklan-
dn duyunca rktm. Gabe'in gzleri simsiyah deliklere dn-
mt. nce bandaki, sonra da tm vcudundaki kllar gzle
Becca Fitzpatrick j/ 109

grnr biimde uzamaya balad. Kollarndan parmak ularna


kadar her yerinden tutam tutam tyler fkryordu. Ta ki so-
nunda tm bedeni bir tr krkle kaplanana dek. Keelemi, pis
kokulu bir krk. Arka bacaklarnn stnde sallanarak ve bana
tepeden bakabilecei kadar uzayarak zerime doru yrd. Ko-
lunu hzla ne uzatnca bir an iin penesini grdm. Ardndan
drt ayann stne indi, slak siyah burnunu yzme dayayp
fkeli ve yanklanan bir sesle kkredi. Bir boz ayya dnmt.

Korku iinde geriye doru tkezleyip yere dtm. El yorda-


myla bir ta paras arayarak geri geri katm. Yakaladm ta
ayya frlattm. Omzuna arpp yana sekti. Bir ta daha kaptm
ve bu kez kafasna nian aldm. Ta paras burnuna doru utu
ve ay azndan tkrkler saarak kafasn evirdi. Bir kez daha
kkredi ve kaamayacam bir hzla stme geldi.
Penesini kullanarak beni kaldrma yaslad. O kadar sert
bastryordu ki kaburgalarm acyla haykrd.
"Dur!"Penesini itmeye altm ama ok glyd. Beni du-
yabileceinden emin deildim. Ya da anlayabileceinden. Aynn
iinde Gabe'den bir para kalp kalmadn bilmiyordum. Haya-
tm boyunca hi byle, aklanamayacak kadar dehet verici bir
eye ahit olmamtm.
Rzgr esti ve salarm yzme savurdu. Buklelerimin arasn-
dan rzgrn, aynn tylerini havalandrmasn izledim. Ksa tu-
tamlar geceye kart. Yeniden baktmda, zerime eilen Gabe'di.
Sadist srt, sen benim kuklamsm, der gibiydi. Ve bunu sakn
unutma.
Hangisinin beni daha ok korkuttuundan emin deildim;
ay m, yoksa Gabe mi?
Beni tutup ekerken, "Kalk bakalm," dedi.
110 / Sessizlik ^

Beni 7-Eleven'n klar gr alanma girene dek sokak bo-


yunca ekitirdi. Zihnim bulanyordu. Yoksa beni hipnotize mi et-
miti? Kendini bir ayya dntrdne mi inandrmt? Baka
aklamas var myd? Buradan uzaklap yardm istemem gerekti-
ini biliyordum ama henz bunu nasl yapacam zememitim.
Binann kesinden, dierlerinin bir araya gelmi olduklar
ara sokaa saptk.
kisi, tpk Gabe gibi sokak kyafetleri iindeydi. ncnn
stnde cebine 7-Eleven ve B.J. harfleri ilenmi mavi bir polo
tirt vard.
B.J. dizlerinin stndeydi, kaburgalarn tutarak inliyordu.
Gzleri smsk kapalyd ve aznn kenarndan tkrk szyordu.
Gabe'in arkadalarndan biri -zerine fazla byk bir kaponlu
mont giymiti- elinde, havaya kaldrlm ve tahminen yeniden
indirilmeye hazr bir lastik levyesiyle B.J.'in banda dikiliyordu.
Azm kurudu, sanki bacaklarm saman pnden yaplmt.
Gzlerimi B.J.'in tirtnn orta ksmndan szlen koyu krmz
lekeden ayramyordum.
Donakalm halde, "Cann yakyorsunuz," dedim.
Gabe elini lastik levyesine uzatnca demir derhal ona verildi.
Gabe yapmack bir samimiyetle, "Bundan m bahsediyor-
sun?" dedi
Demiri B.J.'in srtnn ortasna indirdi ve korkun bir a-
trt duydum. B.J. bir lk att, yana devrildi ve acyla kvran-
maya balad.
Gabe, kollarn bir beyzbol sopasn tutar gibi kaldrarak de-
miri omuzlarndan arkaya uzatt. "Say!" diye haykrd.
Dier ikisi gld. Bense kusma isteiyle sersemlemitim.
Becca Fitzpatrick j / 111

"Paray aln bitsin!" derken sesim bir haykra dnmt.


Bir soygun olduu ortadayd ama adamlar ii birka adm teye
tayorlard. "Vurmaya devam ederseniz onu ldrrsnz."
Grupta, benim bilmediim bir ey biliyorlarm gibi bir k-
krt dolat.
"Onu ldrmek mi? Pek olas deil," dedi Gabe.
"imdiden ar kanamas var!"
Gabe umursamaz bir tavrla omzunu kaldrd. te o zaman
sadece acmasz deil, ayn zamanda deli olduunu da anladm.
"yileir."
"Ksa srede hastaneye ulaamazsa iyileemez."
Gabe ayakkabsyla alnn arka giriin nndeki beton zemine
dayam olan B.J.'i drtt. B.J.'in tm bedeni titriyordu, ona ba-
karken oka girmek zere olduunu dndm.
Gabe, B.J.'e doru bard. "Onu duydun mu? Hastaneye git-
men gerek. Seni kendi ellerimle gtrp acilin nne atacam.
Ama nce sylemen gerek. Yemin etmelisin."
B.J. byk bir aba harcayarak kafasn kaldrd ve Gabe'e
artc bir bak att. Azn at, bir an gerekten hepsinin on-
dan istedikleri eyi syleyeceini sandm ancak B.J. Gabe'in ba-
cana denk gelecek ekilde tkrd. "Beni ldremezsiniz," diye
tslad ama dileri birbirine vuruyordu ve beyazlarn ortaya ka-
racak ekilde dnm gzleri, baylmasna ramak kaldnn ia-
retiydi. "Kara... El... syledi."
"Yanl cevap." Gabe, demir ubuu bir baton gibi havaya
att ve yakalad. Numarasn tamamlaynca vahi bir yay izerek
hzla indirdi. Levye B.J.'in belkemiine indi ve onun bir sopa gibi
dmdz olacak ekilde sramasna ve insann tylerini diken di-
ken edecek bir uluma koyvermesine neden oldu.
112 / Sessizlik ^

Dehetten donakalm halde ellerimi azma kapadm. Hem


karmdaki korkun grntnn hem de zihnimin iinde lklar
atan kelimenin neden olduu dehetten. Sanki kelime bilinaltmn
derinliklerinde zincirlerinden boanm ve hzla bama inmiti.
Nefilim.
Kelime bana hibir anlam ifade etmese de, BJ.'in olduu
ey bu, diye dndm. Ve onu ballk yemini etmeye zorla-
maya alyorlar.
Bu rktc bir keifti, nk bunlarn ne anlama geldiini
bilmiyordum. Bunu nereden karyordum? Daha nce hi byle
bir ey grmemiken, olup bitenleri nasl anlayabilirdim ki?
Konu hakknda daha fazla dnemeyecek haldeyken, farla-
rnn hepimizin ta kesilmesine neden olan beyaz bir cip bi-
nann kesinden dnd. Gabe demir ubuu usulca indirdi ve
bacann arkasna saklad. Direksiyondaki kii her kimse, gel-
dii gibi uzaklap polis armas iin dua ediyordum. Eer daha
fazla yaklaacak olursa, ey, Gabe'in insanlar yardm etmemeye
ikna etmek iin neler yapabildiini grmtm.
Zihnimde, Gabe ve dierlerinin dikkatleri dalmken B.J.'i
oradan nasl uzaklatrabileceime dair planlar kurarken adamlar-
dan biri -gri montlu olan- Gabe'e, "Sence Nefiller mi?" diye sordu.
Nefil. O kelime. Bir kez daha. Bu kez yksek sesle.
Bu kelime beni rahatlatmak yerine, dehetimi biraz daha ar-
trmt. Bu kelimeyi biliyordum ve grne baklrsa, Gabe ve
arkadalar da biliyorlard. Nasl olur da byle ortak bir bilgiye sa-
hip olabilirdik? Nasl olur da herhangi bir ortak noktamz olurdu?
Gabe ban sallad. "Bir arabadan fazlasn getirirlerdi. Kara
El karmza yirmiden az adamla kmazd."
Becca Fitzpatrick j/ 113

"O zaman polis olabilir mi? Amblemsiz bir ara olabilir. On-
lar yanl yere saptklarna ikna etmeye gidebilirim."
Syleyi ekli, aralarnda gl hipnoz becerisine sahip tek
kiinin Gabe'in olmadn dnmeme neden oldu. Belki dier
iki arkada da onun gibiydi.
Gri montlu adam ne doru atld ama Gabe kolunu uzatt
ve onu gsnden yakalayp durdurdu. "Bekle."
Cip, akl tal zemini tekerleklerinin altnda ezerek iyice yak-
lat. Bacaklarmda adrenalin dolayordu. Kavga kmas halinde
Gabe ve dierleri kendilerini, ben B.J.'i koltuk altlarndan yaka-
layp sokak arasndan dar srkleyebileceim kadar kaptrabi-
lirlerdi. Bu olduka dk bir olaslkt ama olaslkt ite.
Gabe aniden bir kahkaha koyverdi. Dileri parlayarak arka-
dann srtna vurdu.
"Vay vay vay. ocuklar bakn, sonunda partiye kim gelmi?"

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
9
/

eyaz cip durdu ve motor sustu. Src kaps ald ve


puslu karanlkta aratan birisi indi. Bir erkek. Uzun boylu.
Dkml bir kot pantolon ve dirseklere kadar svanm,
lacivert-beyaz bir beyzbol tirt. Yz bir beyzbol apkasnn si-
perliinin altna gizlenmiti ama enesinin gl hatlar ile az-
nn biimini grebiliyordum ve bu grnt beni elektrik arpm
gibi sarst. Zihnimin gerisinde akan siyahlk o kadar youndu
ki, grm birka saniye boyunca lekeledi.
Gabe, "Sonunda bize katlmaya m karar verdin?" diye seslendi.
Yeni gelen cevap vermedi.
Gabe ayann ucuyla yerde tortop halde yatan B.J.'i drte-
rek, "Buradaki direniyor," dedi. "Ballk yemini etmek istemi-
yor. Benim iin fazla iyi olduunu dnyor. stelik melez bir
rktan gelme."
Gabe ve iki arkada kahkahalara bouldular ama beyaz cip-
ten inen adam espriyi anladysa bile belli etmedi. Ellerini ceple-
rine soktu ve bizi sessizlik iinde szd. Baknn zerimde bi-
116 / Sessizlik ^

raz fazla uzun sre durduunu dndm ama o kadar gergin-


dim ki gerekte orada olmayan eyleri grmem bile mmknd.
enesiyle beni iaret ederek, "O neden burada?" dedi.
Gabe, "Yanl yer, yanl zaman," dedi.
"imdi bir tank oldu."
"Yoluna devam etmesini syledim." Bana m yle geliyordu,
yoksa Gabe savunmaya m gemiti? Bu gece -biraz bile olsa- bi-
risi ilk kez otoritesini sorguluyordu, etrafndaki havann negatif
enerjiyle titremeye baladn neredeyse grr gibiydim.
"Ve?"
"Gitmedi."
"Her eyi hatrlayacak."
Gabe atik hareketlerle levyeyi hi durmadan eviriyordu. "Onu
konumamaya ikna edebilirim."
Srcnn baklar B.J.'in tortop olmu bedenine evrildi.
"Bunu konumaya ikna ettiin gibi mi?"
Gabe kalarn att. Demir levyeyi tutan elini iyice skt. "Daha
iyi bir fikrin var m?"
"Evet. Brak gitsin."
Gabe burnunu kad ve homurtuyu andran bir glle, "B-
rak gitsin," diye tekrarlad. "Onu dorudan polise komaktan ne
alkoyacak? Ha, Jev? Bunu hi dndn m?"
Jev sakin bir sesle, "Sen polisten korkmazsn," dedi ama se-
sinde bir miktar meydan okuma alglar gibi oldum. Bu, Gabe'in
gcne yapt ikinci dolayl tehditti.
Risk alarak tartmalarna dhil olmaya karar verdim. "Beni
brakrsanz sz veriyorum kimseyle konumam. Onu yanmda
gtrmeme izin verin yeter." B.J.'in iki bklm bedenini ia-
ret ettim ve szlerim ruhumun derinliklerinden geliyormu gibi
Becca Fitzpatrick j/ 117

durdum. Ancak birileriyle konumak zorunda kalacamn kor-


kutucu gerekliiyle kar karya olduumu biliyordum. Bu tr
bir iddetin cezasz kalmasna izin veremezdim. Gabe zgr kal-
d srece hibir ey onu bir baka kurbana ikence etmekten
ve korku samaktan alkoyamazd. Birden Gabe'in iimi okuya-
bilecei korkusuna kaplarak bu dncelerin gzlerime yans-
masna engel oldum.
Jev, "Onu duydun," dedi.
Gabe'in enesi kasld. "Hayr. O benim. On alt yana gir-
mesini aylardr bekliyorum. imdi pes etmeye hi niyetim yok."
Jev esrarengiz ve rahat bir tavrla ellerini bann stnde ka-
vutururken, "Bakalar da olacak," dedi. Omuz silkti. "ekil git."
"yle mi? Ve senin gibi mi olaym? Nefil bir bedenin yok.
Senin iin uzun ve yalnz bir Hevan olacak, ahbap."
"Hevan'a daha haftalar var. Zamann var. Bakasn bulur-
sun. Nefil'i ve kz salver."
Gabe, Jev'in karsna dikildi. Jev daha uzun boylu ve ze-
kiydi, ayrca serinkanlln korumay biliyordu -btn bunlar
saniyede fark etmitim- ama Gabe'de csse avantaj vard.
Jev bir ita gibi uzun ve ince yaplyken, Gabe boa heybetine
sahipti. "Bizi daha nce reddettin. Bu akam iin olduunu sy-
ledin. Bana sorarsan, bu sana ait bir karar deil. Son dakikada
boy gsterip kararlar almandan bktm artk. Nefil ballk ye-
minini etmeden hibir yere gitmiyorum."
Yine ayn ifade. 'Ballk yemini.' Hayal meyal tandk ama
yine de belirsiz. Zihnimin derinliklerinde ne anlama geldiini bi-
liyorsam bile, hatras yzeye kmamakta direniyordu. Her ha-
lkarda B.J. iin korkun sonular olacandan emindim.
"Bu benim gecem." Gabe szlerini ayana doru tkrerek
vurgulad. "Ve kendi artlarmla bitireceim."
118 / Sessizlik ^

"Bir dakika!" Gri montlu adam uyumu gibi bir ses tonuyla
araya girdi. "Gabe, Nefilin. Gitmi."
Hepimiz, B.J.'in daha birka saniye nce hareketsiz yatt
noktaya dndk. Orada olduuna dair tek iaret, akllarn s-
tnde brakt yams lekeydi.
Gabe, "Fazla uzaa gitmi olamaz," dedi. Gri montlu adama
araln sonunu iaret ederek, "Dominik, sen u tarafa git," diye
talimat verdi. "Jeremiah, dkkn kontrol et." n desenli beyaz
tirtl ikinci adam koar admlarla keyi dnd.
Jev bayla beni iaret ederek, "O ne olacak?" dedi.
Gabe, "Neden bir ie yarayp Nefilimi geri getirmiyorsun?"
diye kt.
Jev ellerini omuzlarna kaldrd. "Nasl biliyorsan yle yap."
Her eyin buraya kadar olduunu fark edince midemin diz-
lerime kadar indiini hissettim. Jev gidiyordu. Gabe'le arkadat
ya da en azndan onu tanyordu ve aslnda bu bile karsnda ge-
rilmem iin yeterli bir sebepti, te yandan buradan km iin
tek asmd. u ana dek benim tarafm tutmutu. Ve eer gi-
derse, tek bama kalrdm. Gabe lider olduunu aka belli et-
miti ve geriye kalan iki arkadann ona kafa tutabilecekleri ko-
nusunda kendimi kandracak deildim.
Jev'in arkasndan, "ylece ekip gidecek misin yani?" diye
seslendim. Ancak Gabe bacamn arkasna bir tekme indirerek
dizlerimin stne kmeme neden oldu ve daha fazlasn syle-
yemeden nefesim kesiliverdi.
Gabe bana, "Bakmazsan daha kolay olur," dedi. "Tekbir sert
darbe, hissettiin son ey bu olacak."
Becca Fitzpatrick j/ 119

Kamak iin ne atldm ama Gabe sama yapp beni hzla


geri ekti. "Bunu yapamazsn!" diye haykrdm. "Beni ylece l-
dremezsin!"
"Kprdama," diye kkredi.
"Bunu yapmasna izin verme, Jev." Onu gremez olmutum
ancak cipin motor sesini henz duymadm iin beni duyabil-
diinden emindim. Demiri grebilmek ve kendimi koruyabilmek
iin akl talarnn stnde dnmeye alyordum. Elimin al-
tndaki talar avuladm ve Gabe'i nian alacak ekilde bklp
talar savurdum.
Kocaman eli aa indi ve alnm yere arpt. Burnum ac ve-
rici bir ayla kvrlmt ve yanam ile eneme talar batyordu.
Mide bulandrc bir atrt oldu ve hemen ardndan Gabe zerime
ylverdi. Bir panik pusunun iinde, beni bomaya alp al-
madn merak ettim. Beni hzl ldrmek onun iin yeterince iyi
deil miydi? Acy olabildiince uzatmas m gerekiyordu? Nefes
almak iin debelenerek ve srnerek altndan ktm.
Ayaa frladm ve arkama dndm. Gabe'i zerime bir kez
daha atlmaya hazrlanrken bulmay bekleyerek savunma pozis-
yonu aldm. Baklarm yere indi. Gabe srtndan kan demir
ubukla, yerde yzst yatyordu. Birisi levyeyi ona saplamt.
Jev kolunu terle parlayan yzne srtt. Gabe ayaklarnn
dibinde kaslp sarslyor, vahice ve anlalmaz kfrler savuru-
yordu. Hl hayatta olduuna inanamyordum. Lastik levyesinin
tam bel kemiinden gemi olmas gerekiyordu.
Dehete dm bir halde, "Onu yaralamsn," deyiverdim.
Jev demir ubuu evirerek daha derine sokarken, "Ve bun-
dan hi honut olmayacak, bu yzden bir an nce gitmeni ne-
ririm," dedi. Dnp bana bakt ve tek kan kaldrd. "Ne kadar
abuk olursa, o kadar iyi."
120 / Sessizlik ^

Geri geri giderken, "Ya sen?" dedim.


Beni, iinde bulunduumuz artlar altnda sama denecek
kadar uzun bir sre izledi. Bir an iin yznde pimanlk ifadesi
belirdi. Bir kez daha, hafzamdaki her eyi uzanamayacam bir
mesafede tutan kpry tamir edebilecek kadar gl bir ekim
hissettim. Azm atm ama beynim ile hafzam arasndaki ka-
nal yklmt bile. kisi arasnda nasl ba kuracam konusunda
hibir fikrim yoktu. Ona syleyecek bir eyim vard ama ne ol-
duunu bulamyordum.
Jev demir ubuu daha da derine iterek Gabe'in bedeninin
bir kaslp bir gevemesine neden olurken, "Olduun yerde bekle-
yebilirsin ama B.J.'in polisleri aradn tahmin ediyorum," dedi.
Sanki bu iareti bekliyormu gibi, sirenlerin ac lklar
gecede yankland.
Jev, Gabe'i bir koluyla kavrayp araln kar tarafndaki ya-
bani otlarn arasna srkledi. "Arka sokaklardan hzla giderek
burasyla arandaki mesafeyi ksa srede birka kilometreye -
karabilirsin."
"Arabam yok."
Baklar benimkileri delip geti.
"Yayaym," dedim. "Buraya yryerek geldim."
Gerekten aka yaptm umar gibi bir sesle, "Melek," dedi.
Birka dakika, birbirimize isim takacak aamaya ulamamz
iin ok ksa bir sreydi ama bu sevgi szc karsnda nabzm
hafife kontrolden kmt. Melek. Bu ismin gnlerdir bana mu-
sallat olduunu nasl bilebilirdi? Bana yaklat anda younla-
an rktc siyah rengi nasl izah edebilirdim?
Hepsinden daha sinir bozucu olan, noktalar birletirdiim
anda...
Becca Fitzpatrick j/ 121

Bilinaltmdaki bir ses, kendini derinlerdeki bir kafesten d-


ar atmaya alan sessiz bir heceyi fsldad: Patch. En son Mar-
cie, Patch'ten bahsettiinde byle hissetmitin.
Tek heceli ismi, gzmn nn bir yn siyah rengin, drt
bir yandan zerime akn eden delirtici ve tketici bir siyahl-
n kaplamasna neden olmutu. O siyahln iinden baklarm
Jev'e younlatrarak bir ad veremediim bu duyguya bir anlam
yklemeye konsantre oldum. Jev, benim bilmediim bir eyi bi-
liyordu. Belki gizemli Patch, belki de benim hakkmda. Kesinlikle
benim hakkmda bir ey biliyordu. Varl, beni tesadfi olama-
yacak kadar derin duygularla delip geiyordu.
Ama Jev, Patch, Marcie ve benim aramdaki ba neydi?
Baka bir aklama bulmay baaramaynca, "Seni... tanyor
muyum?" diye sordum.
Bana gzn bile krpmadan bakt. Sorumu duymazdan ge-
lerek, "Araban yok mu?" dedi.
Olduka incelmi sesimle, "Arabam yok," dedim.
Aya, neden ben? diye sorarcasna ban arkaya att. Sonra
baparmayla az nce geldii beyaz cipi iaret etti. "Atla."
Dnmeye alarak gzlerimi yumdum. "Bekle. Kalp ifade
vermeliyiz. Kaarsak suumuzu kabul etmiiz gibi olur. Polise
Gabe'i beni kurtarmak iin ldrdn sylerim." Aklma daha
parlak bir fikir geldi. "B.J.'i bulur, senin lehine tanklk etme-
sini salarz."
Jev aracn src kapsn at. "Btn bunlar ancak polise
gvenilebilseydi doru olurdu."
"Sen neden bahsediyorsun? Onlar polis. Sulular yakalamak
onlarn ii. Bizim burada bir hatamz yok. Sen araya girmesey-
din, Gabe beni ldrecekti."
122 / Sessizlik ^

"O ksmndan phem yok."


"O zaman sorun ne?"
"Bu, yerel hukuk gcnn altndan kalkmak zere kurul-
duu bir dava deil."
"Cinayetin hukukun yetki alanna girdiinden bir hayli emi-
nim!" diye diklendim.
Sabrla, "ki ey," dedi. "Birincisi, ben Gabe'i ldrmedim.
Onu sersemlettim. kincisi, Jeremiah ve Dominic'in kendi rza-
laryla ve bolca kan dkmeden gzaltna alnamayacaklarn sy-
lersem bana inan."
tiraz etmek iin azm atm anda Gabe'in bir kez daha
kasldn grdm. Mucize eseri lmemiti. Grmle, sadece
gl bir hipnotizma biimi ya da bir sihirbazn el abukluu ola-
rak izah edebileceim bir ekilde nasl oynadn hatrlyordum.
lmden kanmak iin baka bir hile mi kullanyordu yoksa?
ime, burada benim anlayabileceimden daha byk bir eyle-
rin yaandna dair rpertici bir his dolmutu. Fakat...
Tam olarak neydi?
Jev sessizce, "Bana ne dndn syle," dedi.
Duraksadm ama bunun iin zaman yoktu. Eer Jev, Gabe'i
dndm kadar iyi tanyorsa, yeteneklerinden haberdar ol-
mas gerekirdi. "Gabe'in... bir numara evirdiini grdm. Sihirli
bir numara." Jev'in arbal ifadesi armadn dorulaynca,
"Gerek olmayan bir eyi grmemi salad," diye ekledim. "Ken-
dini bir ayya dntrd."
"Yapmaya muktedir olduu eylerin arasnda bu, buz da-
nn sadece grnen ksm saylr."
Azmn iini kaplayan yapkan tabakadan kurtulmak iin
yutkundum. "Bunu nasl yapt? Sihirbaz falan m?"
Becca Fitzpatrick j/ 123

"Onun gibi bir ey."


"Sihir mi yapt?" Bugne dek, bu kadar ikna edici bir sihrin
var olabileceini bir an iin bile dnmemitim. u ana kadar.
"Saylr. Dinle, vaktimiz daralyor."
Baklarm Gabe'in bedenini ksmen gizleyen yabani otlara
evrildi. Sihirbazlar illzyon yapabilirdi ama lme meydan oku-
yamazlard. Hayatta kalmasnn mantkl bir yolu yoktu.
Siren sesleri daha yakndan almaya balaynca, Jev beni
cipe doru itti. "Vakit doldu."
Hareket etmedim. Edemedim. Ahlaki sorumluluum, kalp...
Jev, "Eer polisle konuacak olursan, hafta bitmeden lm
olursun," dedi. "Olaya dhil olan btn polisler gibi. Gabe soru-
turmay balamadan bitirir."
Kendime bu ii uzun uzadya dnmek iin bir iki saniye ta-
ndm. Jev'e gvenmek zorunda deildim. Yine de, o anda zmek
iin fazla karmak olan nedenlerden tr ona gveniyordum.
Kendimi yanndaki koltua atp emniyet kemerini balarken
kalbim gs kafesimin iinde gmbrdyordu. imdi bir Ta-
hoe olduunu grebildiim arac vitese geirdi. Tek kolunu kol-
tuumun arkasna atp arka pencereden dary grebilmek iin
boynunu evirdi.
Jev aralktan geri geri kp yola indi ve ardndan son hzla ile-
rideki kavaa yneldi. Kede bir dur iareti vard ama Tahoe'nun
yavalad yoktu. Jev, en azndan dur tabelasndan uyup uyma-
yacan merak eder ve kapmn stndeki tutamaca iki elimle
yapm halimle uymasn umut ederken, karanlk bir siliiet sen-
deleyerek bulunduumuz eride girdi. Gabe'in srtndan kan de-
mir levye rktc bir ayla bklmt ve puslu kta krk bir
vcut uzantsna benziyordu. Hrpalanm bir kanada.
124 / Sessizlik ^

Jev gaza asld ve cipi bir st vitese geirdi. Ara gittike ar-
tan sratle ne atld. Gabe yz ifadesini okuyamayacam kadar
uzaktayd ama hibir harekete geme emaresi gstermiyordu. Ba-
caklarn altna toplad ve bizi durdurabileceini dnyormu
gibi iki elini nne doru uzatp yere eildi.
Emniyet kemerime sk sk yaptm. "Ona arpacaksn!"
"ekilecek."
Ayam hayal bir fren pedalna asld. Gabe ve Tahoe ara-
sndaki mesafe hzla azalyordu. "Jev-hemen-dur!"
"Bu da onu ldrmez."
Tahoe'ya biraz daha hz kazandrd. Ardndan her ey biraz
fazla hzl geliti.
Gabe ileri doru atlp havada stmze doru savruldu. n
cama arpt ve camn bir anda bir a gibi atlaklarla dolmasna
neden oldu. Ve bir an sonra gr alanmn dna utu. Bir -
lk arabann iini kaplad, sesin bana ait olduunu fark ettim.
Jev, "Arabann stnde," dedi. Kaldrmn stnden gaz kk-
ledi, bir bank yerinden skp aa doru sarkan bir aacn al-
tndan geti. Direksiyonu hzla sola krarak yeniden yola indi.
"Dt m? Nerede imdi? Hl arabann stnde mi?" Y-
zm pencereme bastrp yukary grmeye altm.
"Sk tutun."
"Neye?" diye haykrarak bir kez daha tutamaca yaptm.
Freni hi hissetmedim. Ama Jev frene aslm olmalyd nk
araba tamamen durmadan nce, kendi etrafnda tam bir turluk
dn yapt. Omzum kapya arpmt. Gzmn ucuyla havada
uan ve sonra kedilere zg bir zarafetle yere konan karanlk bir
ktle grdm. Gabe bir an iin srt bize dnk bir ekilde yere
melmi halde durdu.
Becca Fitzpatrick j/ 125

Jev, Tahoe'yu birinci vitese takt.


Gabe omzunun stnden arkaya bakt.
nce bir ter tabakas, yznn iki yanna yapm salarn
tutuyordu. Gzleri benimkilere kilitlendi. Dudaklar eytani bir
ifadeyle yukar kvrld. Tahoe ne doru atlrken bir ey syledi.
Her ne kadar dudak hareketlerinden tek bir kelimeyi dahi ze-
mesem de, mesaj akt: Bu i bitmedi.
Jev, yolda lastik izleri braktndan emin olduum bir ham-
leyle hareket geerken, ben koltuuma yapm bir halde nefes
almaya alyordum.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
a

W ev sadece be blok yol ald. Ondan beni Coppersmith's'e


I brakmasn rica etmem gerektii kafama biraz ge dank
etmiti, ancak o arka sokaklarn karanlna snmay
semiti. Tahoe'yu, iki yan dnmlerce msr tarlasyla kapl hu-
zurlu bir krlk yolun kenarna ekti.
"Buradan evinin yolunu bulabilir misin?" diye sordu.
"Beni burada m brakacaksn?" Ancak zihnimde ekillenen
asl soru uydu: Byk olaslkla onlardan biri olan Jev, beni kur-
tarmak iin dierlerine neden srt evirmiti?
"Sen endielendiren Gabe ise bana gven, u anda akln se-
nin izini srmekten daha fazla megul edecek meseleleri var. O
demiri kartmadan pek fazla bir ey yapamaz. zimizi bu kadar
srebilmesine bile ardm. O eyi karttktan sonra bile, sa-
dece 'akamdan kalma' olarak tarif edebileceim bir halde ola-
cak. nmzdeki birka saat boyunca uyumaktan baka bir ey
yapacak takati olmaz. Kamak iin mkemmel frsat bekliyor-
san, bundan daha iyisini bulamazsn."
128 / Sessizlik ^

Yerimden kprdamaynca, baparmayla geldiimiz yn ia-


ret etti. "Dominic ve Jeremiah'nn katklarndan emin olmalym."
Mesaj almam beklediinden emindim ama ikna olmam-
tm. "Onlar neden koruyorsun?" Belki Jev haklyd. Dominic ve
Jeremiah polisle dvrlerdi. Ortalk kan glne dnerdi. An-
cak bu risk, ellerini kollarn sallayarak dolamalarndan daha
iyi deil miydi?
Jev'in baklar n camn gerisinde uzanan karanla dikildi.
"nk ben de onlardan biriyim."
Hemen kafam salladm. "Sen onlar gibi deilsin. Onlar beni
ldrrd. Sen benim iin geri dndn. Gabe'i durdurdun."
Cevap vermek yerine Tahoe'dan indi ve benim tarafma do-
lat. Kapm ardna kadar at ve geceyi iaret etti. "u yoldan
kasabaya yr. Cep telefonun almazsa, aalk alan bitene ka-
dar yrmeye devam et. Eninde sonunda ekecektir."
"Cep telefonum yanmda deil."
Bir anlna durdu. "O zaman Whitetail Oteli'ne ulanca n
broya telefonlarn kullanmak iin rica et. Evini oradan araya-
bilirsin."
Aa kaydm. "Beni Gabe'den kurtardn iin sa ol. Ve bu-
raya getirdiin iin," dedim kibarca. "Ama ilerisi iin bilgi olsun
diye sylyorum, bana yalan sylenmesinden holanmam. Bana
anlatmadn ok ey olduunu biliyorum. Belki de bilmeyi hak
etmediimi dnyorsundur. Belki de beni doru drst tan-
madn ve bu zahmete girmene demeyeceimi dnyorsun-
dur. Ama yaadklarm yle bir dnnce, gerei renmeye
hak kazandm dnyorum."
Bayla onaylayarak beni artt. stemeyerek de olsa, hakl-
sn, mesajn verecek kk bir kafa sallama. "Onlar koruyorum
nk buna mecburum. Polis onlar faaliyet halinde grrse giz-
Becca Fitzpatrick j/ 129

lenme ansmz havaya uar. Bu kasaba Dominic'e, Jeremiah'ya,


hibirimize hazr deil." Jilet keskinliindeki baklar, kadifemsi
bir siyaha dnerek yumuad. Beni szerken gzlerinde yle-
sine etkileyici bir ey vard ki, bakn deta gerek bir dokunu
gibi hissettim. Gzlerini gzlerimden bir an ayrmadan, "Ve ben
de henz bu kasabadan ayrlmaya hazr deilim," dedi.
Bana bir adm daha yaklanca, soluumun hzlandn his-
settim. Teni benimkinden daha koyu ve daha przlyd. Yak-
kl saylacak kadar gzel deildi. Sert ve belirgin hatlar vard.
Ve bunlar bana onun farkl olduunu sylyordu. Sadece tand-
m dier btn adamlardan farkl olduu iin deil, tamamen
bambaka bir sebepten tr. Btn gece benimle kalan tek ke-
limeye ttndm. "Sen Nefil misin?"
oke olmu gibi geri ekildi. Ve ann bys bir anda pa-
rampara oldu. "Evine dn ve hayatna devam et," dedi. "Bunu
yaparsan, gvende olursun."
Aka bandan savmaya almas, gzlerimin yaarmasna
neden olmutu. Bunu grd ve ban zr diler gibi sallad. Elle-
rini omuzlarma yerletirerek bir kez daha denedi. "Bak, Nora..."
Dokunuuyla kaskat kesildim. "Adm nereden biliyorsun?"
Ay bulutlarn arasndan yzn gsterince, Jev'in gzlerini
bir an iinde olsa grebildim. Yumuack kadife gitmi, yerini
sert ve gizemli bir siyah almt. Gzleri srlarla dolu cinstendi.
Hi ekinmeden yalan syleyen trden. Bir kez baktnda,
gzlerini karmann imknsz olduu gzlerden.
Biraz nceki kamzda harcadmz aba yznden ikimiz
de terden slanmtk ve aramzdaki kokunun Jev'in du jelinin
kalnts olduunu tahmin ediyordum. Hafif bir nane ve karabi-
ber kokusu alyordum, bunun ans zihnime yle bir hzla doldu
ki, bir an sersemledim. zini srmemin bir yolu yoktu ama bu
130 / Sessizlik ^

kokuyu tanyordum. Daha da sinir bozucu olan, Jev'i tandm


biliyordum. nemsiz de olsa -ya da nemli ve bu yzden daha
endie verici de olsa- bir ekilde Jev hayatmn bir paras ol-
mutu. Onun yakmndayken beliren yakc geri dnleri izah et-
menin baka yolu yoktu.
Aklmdan onun beni karan kii olabilecei geti ama bu
pek inandrc bir dnce deildi. nanmyordum. Ya da belki
de inanmak istemiyordum.
Elim ayam titreyerek, "Birbirimizi tanyorduk, deil mi?"
dedim. "Bu geceki ilk karlamamz deildi."
Jev sessiz kalnca, cevabm aldmdan neredeyse emin ol-
dum. "Hafza kaybmdan haberdar msn? Son be ay anmsaya-
madm biliyor musun? Bu yzden mi beni tanmyormu gibi
yaparak kurtulabileceini sandn?"
"Evet," dedi yorgun bir sesle.
Kalbim daha hzl arpmaya balamt. "Neden?"
"Srtna bir hedef tahtas inelemek istemedim. Gabe ara-
mzda bir balant olduunu bilseydi, beni incitmek iin seni kul-
lanabilirdi."
Pekl. Bu sorumu yantlamt. Ama Gabe'den konumak
istemiyordum. "Birbirimizi nereden tanyoruz. Ve Gabe'i geride
braktktan sonra beni tanmazlktan gelmeyi neden srdrdn?
Benden sakladn ne?" Huzursuzca bekledim. "Boluklar dol-
duracak msn?"
"Hayr."
"Hayr m?"
Benden tarafa bakmyordu bile.
"O zaman sen bencil pisliin tekisin." Bu sulama, ben ken-
dimi tutamadan azmdan kavermiti. Ama geri alacak deil-
Becca Fitzpatrick j/ 131

dim. Hayatm kurtarm olabilirdi ama o eksik be ay hakknda


bir eyler biliyorsa ve bana sylemeyi reddediyorsa, telafi etmek
iin yapt her ey benim iin nemsizdi.
"Syleyecek iyi bir eyim olsayd, inan bana konumaya ba-
lardm."
Nazik bir sesle, "Kt haberleri kaldrabilirdim," dedim.
Kafasn sallad, yanmdan geti ve src kapsna yneldi.
Kolunu yakaladm. Gzleri ellerime kayd ama kolunu ekmedi.
"Bana bildiklerini anlat," dedim. "Bana ne oldu? Bunu bana
kim yapt? O be ay neden hatrlayamyorum? Unutmay see-
ceim kadar kt olan ey neydi?"
Yz, btn duygular gizleyen bir maske gibiydi. Beni duy-
duunu gsteren tek iaret, enesinde seiren kast. "Sana bir tav-
siyede bulunacam ve bir kez olsun dinlemeni istiyorum. Haya-
tna geri dn ve kaldn yerden devam et. Gerekirse batan bala.
Btn bunlar geride brakman iin ne gerekiyorsa yap. Arkana
bakmaktan vazgemezsen, bu iin sonu kt olacak."
"Bu iin mi? Daha bu iin ne olduunu bile bilmiyorum! Kal-
dm yerden devam edemem. Bana ne olduunu bilmek istiyo-
rum. Beni kimin kardn biliyor musun? Beni nereye ve ne-
den gtrdklerini biliyor musun?"
"Bir nemi var m?"
Sesimdeki boukluu yutkunarak gidermeye gerek bile gr-
meden, "Hangi cretle?" dedim. "Hangi cretle karmda durup
yaadklarm hafife alrsn?"
"Seni kimin kardn renmenin bir faydas olacak m?
Sana kendini toplamak ve kaldn yerden devam etmek iin ih-
tiya duyduun kapan m verecek?" Benim yerime cevaplad.
"Hayr."
132 / Sessizlik ^

"Evet, verecek." Jev'in anlamad nokta, herhangi bir eyin


hi yoktan iyi olduuydu. Yar dolu, botan iyiydi. Bilgisizlik, aa-
lanmann ve ac ekmenin en alaka haliydi.
Parmaklarn salarnn arasndan geirirken skntl bir e-
kilde i ekti. Yumuayarak, "Birbirimizi tanyorduk," dedi. "Be
ay nce tantk ve beni grdn andan itibaren senin iin kt
haberden baka bir ey olmadm. Seni kullandm ve cann yak-
tm. Neyse ki ikinci raunt iin geri dnme frsat bulamadan nce
beni hayatndan defedecek saduyuyu gsterdin. Son konuma-
mzda, beni bir daha grrsen ldrmek iin elinden geleni ya-
pacana yemin etmitin. Belki ciddiydin, belki deil. Ne olursa
olsun, szlerinin arkasnda gl bir duygu vard." Szn, "Ara-
dn bu muydu?" diyerek bitirdi.
Gzlerimi krptrdm. Kendimi hi kimseye byle eytani bir
tehdit savururken hayal edemiyordum. Birisinden nefret etmeye
en ok yaklatm kii Marcie Millar'd, buna ramen onun l-
mesini hibir zaman istememitim. nsandm ama kalpsiz deil-
dim. "Bunu neden syleyeyim? Bu kadar kt ne yaptn?"
"Seni ldrmeye altm."
Keskin baklarm gzlerine diktim. Aznn ciddi ancak sabit
izgisi, aka yapmann yaknndan dahi gemediini sylyordu.
"Gerei sen istedin," dedi. "Bununla ba etmelisin, Melek."
"Ba etmek mi? Bu hibir anlam ifade etmiyor. Neden beni
ldrmek istedin?"
"Elence olsun diye, canm sklmt, fark eder mi? Seni l-
drmeye altm."
Hayr, doru olmayan bir eyler vard. "O zaman beni ldr-
mek istediysen bu akam neden kurtardn?"
Becca Fitzpatrick j/ 133

"Esas noktay atlyorsun. Hayatn bitirebilirdim. Kendine


bir iyilik yap ve benden olabildiince hzl uzakla." Eliyle aksi
ynde yrmemi iaret eden, batan savc bir hareket yaparken
arkasn dnd. Bu, birbirimizi son grmz olacakt.
"Yalancnn tekisin."
Tekrar bana dndnde siyah gzlerinden ate kyordu.
"Ayrca hrsz, kumarbaz, dolandrc ve katilim. Ama bu, gerei
sylediim sayl anlardan biri. Evine git. Kendini ansl say. Yeni
bir balang yapma frsatn var. Herkes ayn eyi syleyemez."
Gerei istemitim ama kafam hi olmad kadar karmt.
Benim gibi, kuralc ve A'dan amayan bir rencinin yolu nasl
olup da onunkiyle kesimiti? Nasl bir ortak noktamz olabilirdi
ki? Berbat haldeydi... Yine de bugne kadar tandm en ekici
ve en ac dolu ruha sahipti. u anda bile iimde bir savan ba-
ladn hissedebiliyordum.
Benimle en ufak bir alakas yoktu; hzl, ineleyici ve tehli-
keliydi. Hatta belki de biraz rktc. Ancak bu gece Tahoe'dan
indii andan itibaren, kalbim bir trl sabit bir ritim yakalaya-
mamt. Onun varlnda bedenimdeki btn sinir ular elekt-
rik yklenmi gibi oluyordu.
"Son bir ey daha," dedi. "Beni aramay brak."
"Ben seni aramyorum," diye homurdandm.
iaret parman alnma dedirdii anda tenim s'imaya ba-
lad. Bana dokunmak iin bahane aramas dikkatimden kama-
mt. Tpk benim de onu durdurmak istemememin dikkatimden
kamamas gibi. "Btn o katmanlarn altnda, iinde bir paran
hatrlyor. Bu akam beni aramaya gelen o paran. Ve dikkat et-
mezsen, seni ldrtecek olan da o."
kimiz de hzl hzl soluyarak yz yze duruyorduk. Siren-
ler artk ok yakndayd.
134 / Sessizlik ^

"Polise ne sylemem gerek?" diye sordum.


"Polisle konumayacaksn."
"Ah, gerekten mi? Komik, nk o lastik levyesinin Gabe'in
srtna nasl sapladn olduu gibi anlatmay planlyorum. Ta-
bii eer sorularm cevaplamazsan."
Alayc bir homurtu kard. "antaj, yle mi? Deimisin,
Melek."
Zayf ynme yaplm, kendimi biraz daha az emin ve daha
fazla sklgan hissetmeme neden olan stratejik bir bak darbesi
daha. Onu bir yere oturtmak iin hafzam son bir kez zorlamay
denerdim ama son damlasna kadar kuruduunu biliyordum. Ha-
fzama gvenemeyeceim iin am baka bir yere atmam ve en
iyi sonucu almay umut etmem gerekecekti.
"Beni iddia ettiin kadar iyi tanyorsan, onlar bulana ya da
dibe vurana dek beni karanlar aramaktan vazgemeyeceimi
biliyor olmalsn."
Biraz bouk bir sesle, "Sana o dibin ne olacan syleyeyim,"
dedi. "Mezarn. Seni hi kimsenin bulamayaca s bir orman-
lk alan mezar. Kimse mezarna gelip senin iin yas tutmaya-
cak. nsanln gzndeyse istatistiklerden silineceksin. Bu, an-
neni mahvedecek. Bilinmezliin daim korkutucu hissi. Ve annen,
sevdiklerinizin sizi sonsuza dek ziyaret edebilecekleri imenlikli
bir mezarlkta senin yanna gmlmek yerine tek bana kalacak.
Sen de. Sonsuza dek."
Kolay kolay korkutulamayacam gstermek iin srtm dik-
letirdim. Ancak midemde rahatsz edici, minik bir nsezi kpr-
ts hissediyordum. "Ya bana anlatrsn ya da seni polislere gam-
mazlarm, bunda ciddiyim. Nerede olduumu bilmek istiyorum.
Ve beni kimin gtrdn."
Becca Fitzpatrick j/ 135

Elini azna gtrp kendi kendine gld. Bu gergin ve yor-


gun bir sesti.
Sabrmn sonuna gelerek, "Beni kim kard?" diye ktm.
Bildiklerini itiraf edene dek hibir yere gitmeyecektim. Birden-
bire az nce hayatm kurtard iin ona sinir olmaya balam-
tm. Ona kar yakc bir kmseme ve nefretten baka bir ey
hissetmek istemiyordum. Bana bildiklerini anlatmay reddederse
onu gzm krpmadan polise ihbar edecektim.
Azn bkerek o geit vermeyen gzlerini gzlerime dikti.
Ka atmyordu. fadesinde kesinlikle daha fazla hayret ve korku
uyandrc bir ey vard.
"Artk bu iin iinde olmaman gerekiyor. Ben bile gvenli-
ini salayamam."
Ardndan, sylemesi gereken her eyi sylemi gibi dnp
yrd ama bunu kabul edemezdim. Bu, hayatmn eksik para-
sna bir anlam verebilmem iin son ansmd.
Ayaklarm yere vurarak peinden yrdm ve tirtne yle
bir asldm ki yrtld. Umurumda deildi. Endielenecek daha b-
yk meselelerim vard. "Artk iinde olmamam gereken i ne?"
Ancak kelimeler azmdan doru kmad. Bir kancann mi-
deme kenetlendii ve iimi dma kard hissiyle e zamanl
olarak iimden deta emildiler. Havaya frlatldm hissettim
ve bedenimdeki btn kaslar, kendilerini bilinmeyene hazrla-
mak iin gerildi.
Hatrladm son ey, kulaklarm yalayp geen havann sesi
ve siyaha bulanan dnyam oldu.
tl
/
zlerimi atmda artk sokakta deildim. Tahoe, msr
tarlalar, yldzl gece, hepsi gitmiti. Tala ve pas gibi ha-
fife metalik bir ey kokan beton bir binann iindeydim.
Titriyordum ama nedeni souk deildi.
Jev'in tirtne yapmtm. Kuman yrtldn duymu-
tum. Srtna dokunmu olabilirdim. Ve imdi... Bo bir depoya
benzeyen bir yerde gibiydim.
Karmda iki karalt gryordum. Jev ve Hank Millar. Bu-
rada yalnz olmadm anlamann verdii rahatlama hissiyle bana,
nerede olduumu ve buraya nasl geldiimi syleyebileceklerini
umarak onlara doru yrdm.
"Jev!" diye seslendim.
kisi de benden tarafa bakmyordu ama beni duymu olma-
lydlar. Bu kocaman yerde sesler yanklanrd.
Azm ikinci kez amaya hazrlanrken ararak durdum.
Arkalarnda, zeri bezle rtl bir adrn eit aralkl parmak-
lklar grnyordu. Her ey devasa bir dalga halinde, bir anda
geri geldi. Kafes. Simsiyah sal kz. Lise tuvaleti. Ksa sreli bay-
138 / Sessizlik ^

gnlm. Avularm terden srlsklamd. Bunun tek bir anlam


olabilirdi. Halsinasyon gryordum.
Yine.
Jev, Hank'e sessiz bir tiksintiyle, "Beni buraya, bunu gster-
mek iin mi getirdin?" diye sordu. "Her bulumamzda nasl bir
risk aldm anlayabiliyor musun? Beni buraya sohbet etmeye
arma. Ya da dert yanmak iin. Ve sakt, son zaferinle hava at-
mak iin de arma."
"Sabr, evlat. Ba melei sana gsterdim nk yardmna
ihtiyacm var. Grne baklrsa, her ikimizin de sorular var."
Kafese manidar bir bak att. "Ve cevaplar onda."
"O hayata dair merakm uzun zaman nce bitti."
"stesen de istemesen de, bu hayat hl senin. Onu konu-
maya ikna etmek iin her eyi yaptm ama deyim yerindeyse, az
kafes gibi sk." Yumuak bir glmsemeyle, "Onu bilmem gere-
kenleri anlatmaya ikna et, sana teslim edeyim. Ba meleklerin
bana atklar belalar hatrlatmama gerek olduundan phe-
liyim. ntikam almann bir yolu olsayd... ey, herhalde daha faz-
lasn sylememe gerek yoktur."
Jev serinkanllkla, "Onu kafeste tutmay nasl baardn?"
diye sordu.
Hank'in dudaklar elenir gibi bkld. "Kanatlarn baltayla
kesip attm. Grmyor olmam, nerede olduklar konusunda hi-
bir fikrimin olmad anlamna gelmez. Fikri kafama sokan sen-
sin. Senden nce bir Nefil'in bir melei kanatlarndan edebile-
cei aklma bile gelmezdi."
Jev'in gzlerinde karanlk bir ey kprdand. "Sradan bir
balta onun kanatlarn koparamazd."
"Sradan bir balta kullanmadm."
Becca Fitzpatrick j/ 139

"Her neye bulatysan Hank, uzaklaman tavsiye ederim.


Hemen."
"Neye bulatm bilseydin, seni de iine katmam iin bana
yalvarrdn. Ba meleklerin imparatorluu sonsuza dek srme-
yecek. Darda onlarnkileri bile aacak gler var. Nereye bak-
mas gerektiini bilenler iin, kontrol altna alnmay bekleyen
gler," dedi esrarl bir sesle.
Jev tiksinti dolu bir ifadeyle gitmek zere arkasn dnd.
Hank arkasndan, "Anlamamz, evlat," diye seslendi.
"Bu, anlamann paras deildi."
"Belki bu durumda yeni bir anlamaya varabiliriz. Dediko-
dulara baklrsa, henz bir Nefil'e ballk yemini ettirmemisin.
Hevan'a sayl haftalar var..." Cmleyi yarda brakt.
Jev durdu. "Bana kendi adamlarndan birini mi teklif ede-
ceksin?"
"Daha byk bir iyilik iin, evet." Hank yumuak bir kkr-
tyla ellerini iki yana at. "stediini seersin. Yoksa teklifim ka-
bul edilmeyecek kadar iyi mi oldu?"
"Adamlarn onlar en yksek paray verene sattn bilseler
ne dnrlerdi acaba?"
"Gururunu yut. Damarma basman, skoru eitlemeyecek. Sana
hayatta bu kadar ilerlememi neye borlu olduumu syleyeyim.
Olaylar zerime alnmam. Sen de alnmamalsn. Bu iin sen,
ben ve gemiteki farkllklar meselesi olmasna izin verme. ki-
mizin de kazanacak bir eyi var. Bana yardm edersen, ben de
sana yardm ederim. Bu kadar basit."
Jev'e dnecek zaman vermek iin durdu.
Hank dudaklarnda bariz bir biiklmeyle, "Bir teklifime son
srt eviriinde, sonu felaket olmutu," diye ekledi.
140 / Sessizlik ^

Jev ll bir ses tonuyla, "Seninle anlama yapmaktan bk-


tm," dedi. "Ama sana bir tavsiyede bulunacam. Brak gitsin. Ba
melekler yokluunu fark edeceklerdir. Adam karma gl yanla-
rndan biri olabilir ama bu kez ansn fazla zorluyorsun. Bu iin
nasl biteceini ikimiz de biliyoruz. Ba melekler kaybetmezler."
"Ah, ama kaybederler," diye dzeltti Hank. "Trnz kovu-
lunca kaybettiler. Nefil rkn yarattnz zaman da kaybettiler.
Yine kaybedebilirler ve kaybedecekler de. te imdi harekete ge-
men iin bir neden daha var. lerinden birinin elimizde olmas
bizi daha avantajl klyor. Sen ve ben, oyunu tersine evirebili-
riz. Birlikte, evlat. Ama hemen harekete gemeliyiz."
Duvara yaslandm ve dizlerimi gsme ektim. Bam betona
yaslanana kadar arkaya doru bktm. Derin nefesler. Daha nce
kendimi bir halsinasyondan karmay baarmtm ve bunu yine
yapabilirdim. Alnmda parlayan ter damlacklarn silerken ha-
lsinasyon balamadan nce yapmakta olduum eye konsantre
oldum. Jev'e geri git. Gerek Jev'e. Zihninde bir kap a ve o
kapdan ge.
"Kolyeden haberdarm."
Hank'in szleriyle gzlerim fal ta gibi ald. Karmda du-
ran iki adama baktm ve sonunda Hank'e odaklandm. Kolyeden
haberdar myd? Marcie'nin arad u kolyeden. Bahsedilen kol-
yelerin ayn olmas mmkn myd?
Hayr, deiller, diye akl yrttm. Bu halsinasyonda ger-
ek olan hibir ey yok. Bu sahnenin btn detaylarn bilinal-
tnla yaratyorsun. Bunun yerine bir k yaratmaya odaklan.
Jev soru sorar gibi kalarn kaldrd.
Hank kuru bir sesle, "Kaynam ele vermemeyi tercih ede-
rim," dedi. "Belli ki u anda ihtiya duyduum tek ey, gerek
bir kolye. Senin devreye burada girdiini bilecek kadar zeki ol-
Becca Fitzpatrick j/ 141

duundan eminim. Bir ba melek kolyesi bulmama yardm et.


Herhangi bir tane."
Jev basite, "Kaynan dene," dedi ama sesinde bir alay t-
ns saklyd.
Hank'in az hain bir izgi halini ald. "ki Nefil," dedi. "Ta-
bii ki senin setiklerin," diyerek pazarl srdrd. "Dnml
kullanabilirsin."
Jev onu elini sallayarak savuturdu. "Kastettiin buysa, ba
melek kolyem artk bende deil. Ba melekler, kovulduumda
elimden almlard."
"Kaynam byle sylemiyor."
"Kaynan yalan sylemi," dedi Jev aka.
"kinci bir kaynak, kolyeyi getiimiz yaz boynunda grd-
n sylyor."
Jev'in ban sallamas iin aradan bir saniye geti. Ban
arkaya att ve neredeyse inanamyormu gibi bir kahkaha att.
"Bunu yapmadn," dedi. Kahkahas aniden kesildi. "Ltfen bana,
kzn bu iin iine srklemediini syle."
"Boynunda gm bir zincir grdn syledi. Getiimiz
haziranda."
Jev'in gzleri Hank'i tepeden trnaa szd. "Ne kadarn
biliyor?"
"Hakkmda m? reniyor. Houma gitmiyor ama keye s-
ktm. Bana yardm et, onu bir daha kullanmayaym."
"Kzn nemsediimi varsayyorsun."
Hank dudaklarnda bir kvrmla, "Birini nemsiyorsun," dedi.
"Ya da nemserdin diyelim."
Jev'in enesinde bir kas seirdi ve Hank gld. "Bunca za-
man sonra, hl atei krklyorsun. Varlndan haberdar ol-
142 / Sessizlik ^

mamas ok yazk. Kzmdan bahsetmiken, duyduuma gre ha-


ziran aynda o da boynunda senin kolyeni tarken grlm."
Sormaktan ziyade dorular gibi, "Kolye onda, deil mi?" dedi.
Jev, Hank'in baklarna ayn ekilde karlk verdi. "Onda
deil."
"Dhice bir plan olurdu," derken Hank'in Jev'e inanm gibi
bir hali yoktu. "Kolyenin nerelerde olduunu ona ikence ede-
rek renemem ya. Kzn hibir eyden haberi yok." Gld ama
kard ses kulaa hi de samimi gelmiyordu. "te bu ironik
olurdu. htiya duyduum tek bilgi, sildiim bir zihnin derinlik-
lerinde gml."
"ok yazk."
Hank adr bezini hzla savurarak kafesin stnden ekti. Me-
tal kutuyu ayayla iterek a getirdi, kafesin zemini yere sr-
tnd. Kzn salar yzne dalmt, etrafna simsiyah halka-
lar oturmu gzleri, adr bezi onu tekrar kr etmeden nce b-
tn detaylar ezberlemeye alyormu gibi deponun iinde hzla
bir o yana bir bu yana gidip geliyordu.
Hank kza, "Eee?" diye sordu. "Ne diyorsun, bebeim? Sence
sana zamannda bir ba melek kolyesi bulabilir miyiz?"
Kzn baklar Jev'e evrildi, gzlerinin onu tand iin fal
ta gibi aldna hi phe yoktu. Elleri parmaklklar ylesine
sk kavramt ki teni neredeyse effaflamt. Kulaa, "Hain,"
gibi gelen bir kelime tslad. Bir Hank'e, bir Jev'e bakt ve sonra
az, kulaklar sar edici bir lkla ald.
ln kuvveti beni arkaya doru savurdu. Bedenim hzla
deponun duvarna apt. Karanlkta defalarca yuvarlanarak u-
tum, utum. Midem dnd ve devasa bir bulant dalgas vcu-
dumu sard.
Becca Fitzpatrick j/ 143

Ve sonrasnda, avularm akl talarnn stne kapanm


halde, yolun kenarna yzst kapaklandm. Oturur pozisyona ge-
tim. Hava, msr tarlalarnn kokusuyla yklyd. Drt bir yanda
gece bcekleri uulduyordu. Her ey daha nce olduu gibiydi.
Ka dakika baygn kaldm bilmiyordum. On dakika? Ya-
rm saat? Tenim ince bir ter tabakasyla kaplanmt. Bu kez so-
uktan titriyordum.
Bouk bir sesle, "Jev?" diye seslendim.
Ama gitmiti.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
12
/

ev'in tarifini izleyerek Whitetail Oteli'ne kadar yrdm.


Resepsiyon bankosundan bir taksi ardm. Annemin ye-
mekte olduunu bilmesem bile onu aramazdm. Konua-
cak durumda deildim. Aklm ok fazla eyle doluydu. Dnce-
ler oradan oraya uuuyordu ama onlar yerlerine sabitlemek iin
en ufak bir aba harcamyordum. Kendimi, bu gece yaananlar
ayklayamayacak kadar altst olmu hissediyordum.
iftlik evine varnca, yatak odama kan merdiveni trman-
dm. stmdekileri kardm. Bir gecelik giydim. Battaniyenin
altnda cenin pozisyonunda kvrlp uyuyakaldm.
Kapmn nnden gelen evik ayak sesleriyle uyandm. R-
yamda Jev'i gryor olmalydm nk aklmda beliren ilk puslu
dnce, bu o, oldu. araf eneme kadar ekip kendimi onun
ieri girmesine hazrladm.
Annem kapy yle hzl at ki kap duvara arpt. Omzunun
stnden, "Burada!" diye seslendi. "Yatakta!" Aradaki boluu
geti ve elini, kalbinin dar frlamasna mani olmak ister gibi
146 / Sessizlik ^

kalbinin stne bastrd. "Nora! Neden bana nereye gittiini ha-


ber vermedin? Seni bulmak iin kasabann iinde dnp durduk!"
Nefes nefeseydi; baklar vahilemi ve lgna dnm gibiydi.

"Hostesten beni almas iin Vee'yi aradm sylemesini


rica etmitim," diye kekeledim. yle bir dnnce, davran-
m sorumsuzcayd. Ancak kendimi ana kaptrmtm ve anne-
min Hank'in yannda nasl k satn grdmde, tek d-
nebildiim fazlalk olduum olmutu.
"Vee'yi aradm! Neden bahsettiimi bile bilmiyordu."
Tabii ki bilmiyordu; ii o boyuta gtrememitim ki. Daha
ben frsatn bulamadan Gabe kagelmiti.
"Bunu bir daha yapamazsn," dedi annem. "Bunu bir daha
asla yapamazsn!"
Bir faydas olmayacan bilmeme ramen alamaya bala-
dm. Niyetim onu korkutmak ya da peime drmek deildi. Sa-
dece, onu Hank'le grnce... Tepki vermitim. Ve Gabe'in haya-
tmdan sonsuza dek km olmasn ne kadar istesem de, henz
benimle iinin bitmedii imas zihnimde hl tazeydi. Kendimi
nasl bir belaya sokmutum? Sessiz kalm ve Gabe bana frsat
tandnda 7-Eleven' terk etmi olsam, gecenin seyrinin nasl
deieceini dndm.
Hayr, doru olan yapmtm. Ben araya girmesem, B.J. ya-
ayamayabilirdi.
"Ah, Nora."
Annemin beni kollarnn arasna ekmesine izin verdim ve
yzm bluzuna bastrdm.
"Sadece ok korktum, hepsi o kadar," dedi. "Bir dahaki se-
fere daha dikkatli olacaz."
Becca Fitzpatrick j/ 147

Koridordaki tahtalar gcrdad, kafam kaldrnca Hank'i kap


pervazna yaslanm halde buldum. "Bizi bir hayli korkuttun, k-
k hanm." Sesi hafif ve sakindi ama gzlerinde, ayak parmak-
larmn ularndan srtma dek kan bir rpertiye neden olan
yrtc bir ey vard.
Anneme, "Onu burada istemiyorum," diye fsldadm. Her
ne kadar en son halsinasyonumun bir geerliliinin olmadn
bilsem de, onu aklmdan karamyordum. Hank'i, bezi kafesin
stnden ekip alrkenki haliyle grmekten kendimi alamyor-
dum. Azndan kan szleri zihnimden kovamyordum. Mant-
ken, kendi korku ve kayglarm ona yansttm biliyordum ama
gitmesini istiyordum.
Annem bamn stnden inandrc bir sesle, "Seni sonra
ararm, Hank," dedi. "nce Nora'y uyutaym. Akam yemei iin
teekkrler. Yanl alarm iin zr dilerim."
Hank elini bo ver der gibi sallad. "Kafana takma, hayatm.
Benim atmn altnda da hormonal bir drama kraliesinin ya-
adn unutuyorsun, geri onun hi bu kadar ihtiyatsz bir ha-
reket yapmadn syleyebilirim." Syledii her kelimeyi elen-
celi bulmu gibi kkrdad.
Ayak sesleri koridorda iyice uzaklaana dek bekledim. An-
neme ne kadarn sylemem gerektiinden emin deildim. zel-
likle de Jev, polise gven olmayacan syledii ve syleyeceim
her szn Dedektif Basso'nun kulana gideceini ok iyi bildi-
im iin. Ama bu gece kimseye anlatmadan duramayacam ka-
dar ok ey yaanmt.
"Bu akam birisiyle karlatm," dedim. "Coopersmith's'ten
ktktan sonra. Ben karamadm ama birbirimizi tandmz
syledi. Son be ayn bir yerinde tanm olmalym ama anm-
sayamyorum."
148 / Sessizlik ^

Annemin kollar beni daha bir sk sard. "Adn syledi mi?"


"Jev."
Nefesini tutuyordu ama sonra hafife dudaklarnn arasnda
soludu. Bunun ne anlama geldiini merak ettim. Farkl bir isim
mi bekliyordu?
"Onu tanyor musun?" diye sordum. Belki annem, Jev'le ge-
miime k tutabilirdi.
"Seni nereden tandn syledi mi? Belki okuldandr? Ya
da Enzo'nun Bistrosu'nda altn dnemden?"
Enzo'nun Bistrosu'nda m almtm? te bu benim iin
yeni bir haberdi, tam aklama isteyecekken gzleri hzla bana
evrildi. "Bekle. stnde ne vard?" Sabrsz bir el hareketi yapt.
"Kyafetleri nasld?"
Alnmn yaadm kafa karklyla krtn hissettim.
"Ne fark eder ki?"
Ayaa kalkt, kapya kadar yrd ve geri dnd. Ne kadar
kaygl grndn birden fark etmi gibi, ifonyerimin nnde
durdu ve umursamaz bir tavrla parfm ielerinden birini in-
celemeye balad. "Belki logolu bir niforma giymiti? Belki de
batan aa tek renk giyinmiti. Mesela... Siyah?" Beni bariz bi-
imde ynlendirmeye alyordu ama neden?
"Lacivert beyaz bir beyzbol tirt ve kot pantolon giymiti."
Kayg dolu izgiler, annemin dnceli bir tavrla skt a-
znn iki yannda parantezler oluturmutu.
"Bana sylemediin ne?" diye sordum.
Endie izgileri gzlerine kadar yayld.
"Ne biliyorsun?" diye sordum.
"Bir ocuk vard," diye balad.
Becca Fitzpatrick j/ 149

Oturduum yerde doruldum. "Bir ocuk mu?" Bahsettii


kiinin Jev olup olmadm merak etmemek elimde deildi. Ve
yle olduunu ummamak. Hakknda daha ok ey renmek is-
tiyordum. Onunla ilgili her eyi bilmek istiyordum.
"Buraya birka defa gelmiti." Bariz bir honutsuzlukla ekledi:
"Her zaman simsiyah giyinirdi. Yaa senden bykt ve ltfen
bunu yanl anlama ama sende ne grdn bir trl anlayam-
yordum. Okulu brakmt, kumar sorunu vard ve Borderline'da
komilik yapyordu. Demek istediim, Tanr akna! Komilerle bir
sorunum yok ama neredeyse gln bir durumdu. Sanki senin
sonsuza dek Coldwater'da kalacan sanyor gibiydi. Senin ha-
yallerine ayak uydurmay brak, onlarla ilgisi bile yoktu. niver-
siteye gitmek gibi bir niyeti varsa beni artr dorusu."
"Ondan holanyor muydum?" Tarifini Jev'le badatrama-
mtm ancak henz pes etmeye hazr deildim.
"Saylmaz. Aradnda bahaneler uydurmam isterdin. Za-
man iinde ne olduunu anlad ve peini brakt. Hepsi ok ksa
srd. Olsa olsa birka hafta. Onu gndeme getirdim nk bana
her zaman onunla ilgili bir tuhaflk var gibi gelmiti. Her zaman
karlman konusunda bir eyler biliyor olabilir mi diye dn-
dm. Dramatik olmak istemem ama onunla tantn gn, ha-
yatna karanlk bir bulut kt sanki."
"Ona ne oldu?" Kalbimin iki kat hzla attn fark ettim.
"Kasabadan ayrld." Annem ban sallad. "Grdn m? O
olamaz. Panikledim, o kadar. Ben olsam onun iin endielenmez-
dim," diyerek yanma yaklat ve dizimi svazlad. "Byk olas-
lkla imdiye lkenin br ucuna giden yolu yarlamtr."
"Ad neydi?"
Annem ksa bir an tereddt etti. "Biliyor musun, hatrlam-
yorum. P harfiyle balayan bir eydi. Belki Peter." Gereinden
150 / Sessizlik ^

yksek bir kahkahayla, "Sanrm bu, ne kadar nemsiz olduunu


ispatlyor," dedi.
Esprisine dalgn dalgn glmserken Jev'in sesi zihnimde
dnp duruyordu. Birbirimizi tanyorduk. Be ay nce tan-
tk ve beni grdn andan itibaren senin iin kt haberden
baka bir ey olmadm.
Jev ve gemiimdeki gizemli ocuk ayn kiiyse, birisi bana
hikyenin tamamn anlatmyor demekti. Belki Jev gerekten be-
layd. Belki son hzla aksi istikamete komak benim lehimeydi.
Ancak iimden bir ses bana bunun nedeninin beni inandr-
maya alt sertlemi ve duygusuz insan olmasnn olmadn
sylyordu. Halsinasyondan hemen nce, Artk bu iin iinde
olmaman gerekiyor. Ben bile gvenliini salayamam, dedi-
ini duymutum.
Gvenliim onun iin bir anlam ifade ediyordu. Bu akamki
hareketleri bunu ispatlyordu. Kendi kendime ciddi bir tavrla,
Ve davranlarn sesi, szlerden yksektir, dedim.
Bylece geriye iki soru kalyordu. Artk iinde olmamam ge-
reken i neydi? Ve ikisinden - J e v ve annem- hangisi yalan sy-
lyordu?
Kusursuz bir 'tatl ve her eyden bihaber' kz modeli olarak
ellerim kucamda oturmaktan honut olduumu sanyorlarsa,
sandklar kadar zeki deillerdi.

Tarama:iDiuu)miu
Dzememe:buK@
13

C
umartesi sabah erkenden kalktm, stme pamuklu bir
ort ve askl bir tirt geirdim ve kouya ktm. Ayakla-
rm kaldrma vurmak ve mevcut btn skntlarm terle
atmak, tuhaf bir ekilde kendimi glenmi hissetmemi sal-
yordu. nceki geceyi dnmemek iin elimden geleni yapyor-
dum. Geceleri ortalkta tek bama dolaarak cesaretimi test et-
menin sonu gelmiti. Bundan byle ay yzn gsterdii andan
itibaren kendimi seve seve eve kilitleyecektim. Ve o 7-Eleven'
bir daha ziyaret etmemem de olduka yerinde bir karar olurdu.
ok tuhaft ama yine de dncelerimi kurcalayan kii Gabe
deildi. O grev, beni szerken kararllklarn kaybeden, ipek
gibi yumuack ve batan karc bir hal alan, gnah kadar sim-
siyah bir ift gze aitti. Jev onu aramaya almamam tembih-
lemiti ama kendimi, birbirimize rastlayabileceimiz farkl yol-
larn hayalini kurmaktan alamyordum. Aslnda bu sabah uyan-
madan nce hatrladm son ryamda Vee'yle Ogunquit Sahili'ne
gidiyor ve Jev'in grevli cankurtaran olduunu gryorduk. R-
yadan uyandmda kalbim kt kt atyor ve ok tuhaf bir ac
152 / Sessizlik ^

iimi dalyordu. Ryay kendim de pekl yorumlayabilirdim:


Bende brakt karmak ve fke dolu hisse ramen, Jev'i yine
grmek istiyordum.

Gkyz havay serin tutan bulutlarla kaplyd ve be kilo-


metreyi tamamladm haber veren kronometreme kibirli bir
glmsemeyle baktm ve Jev'le ilgili mahrem dncelerimden
vazgemeye henz hazr olmadm iin, kendime yeni bir kilo-
metreyle meydan okumaya karar verdim. Ayrca bundan l-
lemez bir keyif alyordum. Vee'yle birlikte spor salonunda spin-
ning derslerine ve Zumba'ya gitmitim ama am ve iyle kapl
aa kabuu kokusuyla doyuma ulam temiz havadayken, d
meknda ter dkmeyi yelediime gz kapal karar vermitim.
Bir sre sonra kulaklklarm da kardm ve afaktan ykselen
huzurlu doa seslerine konsantre oldum.
Eve dnnce uzun, martc bir banyo yaptm ve iindekileri
trnamn ucunu kemirerek incelemek zere gardrobumun kar-
sna dikildim. Sonunda zerime darack bir kot pantolon, diz
hizasna gelen izmeler ve turkuaz rengi ipek bir kakorse geir-
dim. Beni geen seneki maaza n satlarndaki indirimden sa-
tn almaya ikna eden kendisi olduu iin Vee kyafetimi hemen
hatrlayacakt. Aynada kendimi dikkatle szdm ve kendimi, eski
Nora Grey olarak yutturabileceime karar verdim. Doru ynde
tek bir adm attktan sonra geriye sadece bin ksur tanecik daha
kalacakt. zellikle mehur karlma konusu da gndemdeyken
Vee'yle nelerden bahsedeceimiz konusunda biraz endieliydim
ama kendimi Vee'yle ikimizi bu kadar uyumlu klan eyin bu ol-
duuna ikna ettim. Ben belli konular aarak sohbetin gidiatn
elimde tutabiliyordum ve Vee de o konular zerinde sonsuza dek
samalayabiliyordu. Tek yapmam gereken, istediim konu ze-
rinde konumasn salamakt.
Becca Fitzpatrick j/ 153

Aynadaki yansmama bakarken tek bir eksik olduu sonu-


cuna vardm. Grntmn bir aksesuara ihtiyac vard. Bir ta-
kya. Hayr, bir earba.
ifonyerimin ekmecesini atm ve uzun siyah ku tyn g-
rnce iimden kt bir his ykseldi. Tamamen unutmutum. B-
yk olaslkla pisti. Ty le yemeinden dner dnmez atmay
zihnime not ettim ama bu dnceme pek inanmyordum. Ty-
den rkyordum ama henz ondan kurtulacak kadar deil. n-
celikle ne tr bir hayvandan dtn renmek ve neden onu
gvende tutmak benim sorumluluummu gibi hissettiimi an-
lamak istiyordum. Sama bir dnceydi ve akla yatkn bir yan
yoktu ama o mezarlkta uyandmdan bu yana hibir ey akla
yatmyordu zaten. Ku tyn ekmecenin derinliklerine ittim
ve gzme taklan ilk earb aldm.
Ardndan koar admlarla alt kata indim, kk kasamzdan
bir on dolar kaptm ve Volkswagen'in direksiyonuna getim. Mo-
torun almas iin konsola drt yumruk indirmek zorunda kal-
dm ama kendime, bunun mutlaka bir uursuzluk habercisi ol-
duu anlamna gelmediini hatrlattm. Bu, arabann iyi bir pey-
nir gibi yllanm olduu anlamna gelirdi. Bu araba dnyay gr-
mt. En azndan birka ilgin insann etrafnda dnm olmas
olasyd. Keskinlii yumuatlmt, tecrbeliydi ve 1984'n b-
tn cazibesini stnde tayordu. En gzeli de, onun iin bir ku-
ru bile dememitim.
Depoya birka dolarlk benzin doldurduktan sonra, Enzo'nun
Bistrosu'na doru yola ktm. Salarm n vitrin camnda d-
zelttikten sonra ieri girdim.
Son hatrladmdan bu yana ciddi bir yenilemeden gemi
olan Enzo'nun Bistrosu'nun etkileyici grntsn sindirmeye
alarak gne gzlklerimi kardm. Geni basamaklardan n
tezgha ve dairesel masa alanna iniliyordu. Hostes standnn iki
154 / Sessizlik ^

yanna ksmen eski tarz, ksmen k sanayi tipi metal masalarn


sraland iki platforma ayrlyordu. Mzik sistemden byk bir
orkestrann ald mzik yaylyordu ve bir an iin kendimi zama-
nn iinde geriye gidip eski bir meyhaneye dm gibi hissettim.
Vee boy avantaj iin sandalyesinde dizlerinin stnde du-
ruyor ve kollarn kafasnn stnde bir pervane gibi sallyordu.
"Bebek! Bu taraftaym!"
Beni sa tarafmda kalan platforma giden yolun yarsnda
karlad ve smsk sarld. "Buzlu mocha ve bir tabak dolusu e-
ker sslemeli rek smarladm. Tanrm, konuacak o kadar ok
eyimiz var ki. Sana sylemeyecektim ama srprizlerin can ce-
henneme. Bir buuk kilo verdim. Anlalyor mu?" Kendi etra-
fnda dnd.
"Muhteem grnyorsun," dedim ve ciddiydim de. Bunca
zaman sonra, nihayet bir aradaydk. Be kilo alm olsa da ke-
sinlikle ok gzel grndn dnrdm.
Kendini sandalyesine brakrken, "Self dergisi bu sonbahar
kvrmlarn moda olacan yazd; bu yzden kendimi ok iyi his-
sediyorum," dedi.
Drt kii iin hazrlanm bir masadaydk ama Vee'nin kar-
sndaki sandalyeye oturmak yerine, dorudan yanna oturdum.
Gizli bir i evirir gibi ne doru eilerek, "Eee?" dedi. "Bana
dn akam anlat. Vay canna! Annen ve Hanky Panky7, inana-
myorum!"
Kalarm kaldrdm. "Hanky Panky mi?"
"Ona kesinlikle Hanky Panky diyoruz. Can actacak kadar
cuk oturdu."
"Bence ona renci kulb yeni yetmesi demeliyiz."
7 Hanky-panky kelimesi ngilizcede zina, kaamak anlamlarna gelmektedir, (ed.n.)
Becca Fitzpatrick j/ 155

Vee avucunu masaya vurarak, "Ben de bundan bahsediyo-


rum ya!" dedi. "Sence ka yanda? Yirmi be mi? Belki de as-
lnda Marcie'nin aabeyidir. Belki Oedipus kompleksi vardr ve
Marcie'nin annesi aslnda hem annesi hem de kardr."
O kadar ok gldm ki, kazayla domuz gibi bir ses kardm.
Ve bu da bizi daha derin bir isteri krizine soktu.
Ellerimi bacaklarmn stne bastrp daha ciddi bir ifade
taknmaya alarak, "Pekl, dur," dedim. "ok acmaszz. Ya
Marcie ieri girip bizi duyarsa?"
"Ne yapar ki? Beni gizli Ex-Lax8 zulasyla zehirler mi?"
Ben yant verme frsat bulamadan, masamzn iki bo san-
dalyesi ekildi ve Owen Seymour ile Joseph Mancusi oturdular.
kisini de okuldan tanyordum. Owen geen yl Vee ve benim bi-
yoloji snfmzdayd. Uzun boylu ve srm gibiydi, ona alkan
bir grnm veren siyah gzlkler takyordu ve zerinde Ralph
Lauren bir polo tirt vard. Altnc snftayken kasaba apndaki
heceleme yarmasnda beni gemiti. Geri bunun iin ona bir
garezim olduu sylenemezdi. Joseph ya da Joey'yle senelerdir
ortak dersimiz olmamt ama birbirimizi ilkokuldan beri tanr-
dk ve babas Coldswater'in tek kiropraktryd 9 . Joey salar-
nn rengini atrr, kn bile parmak aras terlikler giyer ve okul
bandosunda davul alard. Genel not ortalamas 4.0't ve Vee'nin
ortaokuldayken ona k olduunu adm gibi biliyordum.
Owen gzln burnundan yukar itti ve mfik bir glm-
seme taknd. Kendimi karlmamla ilgili bir soru bombardma-
nna hazrladm ancak o hafife gergin bir sesle, "Sizi burada otu-
rurken grdk ve yannza bir yaylalm dedik," demekle yetindi.
8 Laksatif bir rn. (.n.)
9 Sinir sistemini dzenlemek amacyla omurga, kemik ve kaslara mdahale etme yn-
temi olan kiropraktiki uygulayan kiilere verilen ad. (.n.)
156 / Sessizlik ^

"Tanrm, ne rastlant." Vee'nin sesine yansyan kabalk beni


irkiltmiti. Doutan flrt merakls Vee iin bu tipik bir davran
saylmazd ama belki de ifadesiz grnmeyi deneyecekti. "Hem
yaylalm da ne demek? Byle konuan kimse kald m?"
Joey ellerini masann stnde, Vee'ninkilerden sadece bir-
ka santim uzakta kenetlerken, "ey, hafta sonunun geri kalan
ksm iin plannz var m?" diye sordu.
Vee ellerini geri ekerken srtn dikletirdi. "Sizi kapsama-
yan planlar."
Pekl, bu bir ifadesiz duru denemesi deildi. Baklarn,
sorun ne? kelimelerini sze dkmeden iletebilmeme yetecek ka-
dar bir sreliine yakalamak iin yan gzle baktm ama o Owen'i
pis pis szmekle meguld.
Aka gitme vakitlerinin geldiini ima ederek, "zin verir-
seniz," dedi.
Owen ve Joey afallam bir ekilde baktlar.
Joey, Vee'ye, "Yedinci snfta beden eitimi dersinde birlikte
olduumuzu hatrlyor musun?" diye sordu. "Badminton partne-
rimdin. Badmintonda acayiptin. Hafzam beni yanltmyorsa, s-
nf turnuvasn kazanmtk." Elini "ak" der gibi havaya kaldrd.
"Anlar yd edecek havada deilim."
Joey elini usulca masann altna indirdi. "ey, tamam. Kzlar,
size limonata falan smarlamamz istemediinizden emin misiniz?"
"ine GHB10 katn diye mi? stemez. Ayrca bizim iecek-
lerimiz zaten var. Gs hizamzdan yukar bakyor olsaydnz,
bunu siz de fark edebilirdiniz." Vee buzlu mocha'sim Joey'nin
suratna doru sallad.
10 Gama-hidroksibtrat. Merkez sinir sistemlerini altst eden ve halk arasnda tecavz
ilac olarak da bilinen bir tr ila. (.n.)
Becca Fitzpatrick j/ 157

Azmn iinde, "Vee," diye geveledim. Her eyden nce Owen


ya da Joey, Vee'nin ima ettii yerin yaknna bile bakmyordu ve
ikincisi, bu kzn derdi neydi?
Owen sarsak hareketlerle ayaa kalkarken, "Hmm... Tamam...
Rahatsz ettiimiz iin zr dileriz," dedi. "Biz sadece dn-
dk ki..."
Vee, "Yanl dnmsnz," diye kt. "Siz ikinizin akln-
dan hangi eytani planlar geiyor? Her neyse, gereklemeyecek."
Owen gzlklerini bir kez daha yukar itip gzlerini bayku
gibi krptrarak, "eytani, ne?.." diye tekrarlad.
"Anladk," dedi Joey. "Sohbetinizi blmemeliydik. Kzlarn ara-
sndaki zel sohbetler." Bilmi bir tavrla, "Benim kz kardelerim
var," dedi. "Bir dahaki sefere, hmm, nce izin isteriz, olur mu?"
Vee, "Bir dahaki sefer falan olmayacak," dedi. "Nora'yla beni..."
Baparmayla ikimizin iaret etti. "... sizin ie kapal olarak d-
nn."
Bu ii olumlu biimde sona erecek ekilde kurtarmann bir
yolunu alarak boazm temizledim. Aklma hibir ey gelme-
dii iin, elimden gelen tek eyi yaptm. zr dileyen bir glm-
semeyle Owen ve Joey'ye, "ey, teekkrler, ocuklar," dedim.
"Size iyi gnler." Cmle azmdan bir soru gibi kmt.
ocuklar suratlar hayretten birbirine karm halde geri
geri uzaklarlarken Vee, "Evet, koca bir hi iin teekkrler,"
diye seslendi.
Artk bizi duyamayacaklar bir mesafeye ulatklar zaman
Vee, "Bugn btn ocuklarn nesi var?" dedi. "Suratlarna par-
lak bir glmseme yaptrp aylak aylak sokulabileceklerini ve
bizim avularnda eriyeceimizi falan m sanyorlar? I-h. Asla.
Biz deil. Biz daha akl banda insanlarz. Romantizmlerini alp
baka bir yerlerine sokabilirler, biz almayalm."
158 / Sessizlik ^

Boazm temizledim. "Vay canna."


"Bana vay canna deme. Senin de o ocuklarn iini grebil-
diinden eminim."
Alnm kadm. "Bana sorarsan sohbet amaya alyor-
lard..." Vee bana susturucu bir bak atnca hzla, "Ama ben ne
bilirim ki..." diye ekledim.
"Yeni bir ocuk pat diye ortaya kverip cazibesini devreye
sokuyorsa, bu iin grnen yzdr. Her zaman daha derin bir
ama vardr. Bu kadarn biliyorum."
Pipetime asldm. Baka ne diyeceimi bilmiyordum. Owen
ve Joey'nin yzlerine bir daha asla bakamayacaktm ama belki
de Vee kt bir gn geiriyordu. Belki farkl bir ruh halindeydi.
Lifetime11 kanalndaki orijinal filmleri seyrederken, yan evdeki i-
rin ocuun aslnda bir seri katil olduu gereini kabullenmem
bir iki gnm alyordu. Belki Vee de benzer bir geree dn
safhas sknts ekiyordu.
Tam ona bunu laf dolandrmadan sormaya hazrlanrken
cep telefonum ald.
Vee, "Dur tahmin edeyim," dedi. "Annen seni kontrol edi-
yor. Seni evden dar salmasna bile armtm zaten. Benden
holanmad sr deil. Hatta bir sre iin senin karlma ola-
yna kartm dndnden bile eminim." Bir honutsuzluk
homurtusu kard.
Marcie Millar'dan bakasna ait olmayan ksa mesaj aar-
ken, "Senden holanyor, sadece seni anlamyor o kadar," dedim.
BU ARADA KOLYE BR ERKEK ZNCR. BULDUN MU?
Yksek sesle, "Bir rahat ver," diye sylendim.
"Eee?" dedi Vee. "O kadn seni eve srklemek iin ne tr
hir bo bahane uydurdu?"
11 Genellikle kadnlarla ilgili ya da kadn barol oyuncularn yer ald programlar ya-
ynlayan bir Amerikan televizyon kanal, (ed.n.)
Becca Fitzpatrick j/ 159

Marcie'ye, NUMARAMI NEREDEN BULDUN, diye mesaj


ektim.
ALELERMZ TKRKTEN FAZLASINI DE TOKU
EDYOR, GER ZEKLI.
imden, sen kendine bak, diye geirdim.
Telefonumu kapadm ve dikkatimi yeniden Vee'ye evirdim.
"Aptal bir soru sorabilir miyim?"
"En sevdiim tr."
"Bu yaz Marcie'nin bir partisine gittim mi?"
Kendimi yksek perdeden bir kahkahaya hazrladm ama Vee
reinden minik bir srk koparmakla ve, "Bunu hatrlyorum,"
demekle yetindi. "Beni de yannda srklemitin. Bu arada, bu-
nun iin bana hl borlusun."
Bu beklediim cevap deildi. "Daha acayip bir soru. Ben..."
te geliyor... "Marcie'yle arkada mydm?"
Bu kez beklediim yant geldi. Vee az kalsn reini ma-
saya tkryordu. "Sen ve fahie, arkada. Doru mu duydum?
u geici hafza kayb olayndan muzdarip olduunu biliyorum
ama Kk Bayan Bir Tarafmn Belas'yla geen on bir seneyi
nasl unutabilirsin?"
te imdi bir yerlere geliyorduk. "Atladm ne? Madem ar-
kada deildik, beni partisine neden ard?"
Vee, "Herkesi ard. Yeni amigo kz kostmleri iin ba-
topluyordu. Kapda bizden yirmi papel istedi," diye aklad.
"Tam o anda gidebilirdik ama senin casusluk edecein tuttu..."
Vee azn skca kapad.
"Kime casusluk ettim?" diye steledim.
"Marcie. Marcie'ye casusluk etmeye gittik. yle oldu ite."
Kafasn biraz fazla hararetli bir ekilde sallyordu.
"Ve?"
160 / Sessizlik ^

"Gnln ele geirmek istiyorduk," dedi Vee. "En sulu k-


smlarn eZine'da yaynlayacaktk. Olduka destans, deil mi?"
Bu resimde yanl olan bir eyler olduunu bilerek ama ne
olduunu kestirmeyi baaramayarak, "Bunun kulaa nasl uydu-
ruk geldiini biliyorsun, deil mi?" dedim. "Gnln yaymla-
mak iin asla izin alamazdk."
"Denemekten hibir zaman zarar gelmez."
Parmam ona evirdim. "Benden bir eyler sakladn bi-
liyorum."
"Kim, ben mi?"
"Dkl, Vee. Benden bir daha bir ey saklamayacana sz
vermitin," diye hatrlattm.
Vee kollarn rpt. "Tamam, tamam. Biz eye casusluk et-
meye gittik..." Dramatik bir duraksama. "Anthony Amowitz."
Anthony Amowitz ve ben geen yl ayn beden eitimi sn-
fndaydk. Orta boyluydu ve sradan bir yakkll vard. Kii-
lii domuzdan farkszd. Vee'nin daha nce aralarnda hibir ey
olmadna yemin ettiinden bahsetmiyordum bile. "Yalan sy-
lyorsun."
"Ben... Ona ktm." Kpkrmz kesilmiti.
pheci bir sesle, "Sen Anthony Amowitz'e ktn," diye tek-
rarladm.
"Byk bir yanlg. Bu konuyu daha sonra konusak?"
On bir seneden sonra, Vee beni hl artabiliyordu. "n-
celikle, hibir ey saklamadna yemin et. nk hikye kulaa
batan sona zayf geliyor."
"zci yemini," derken Vee'nin baklar net, ifadesi kararlyd.
"Anthony iin casusluk yapmaya gittik. Nokta. Ltfen szl tacizi
asgari dzeyde tut. Zaten yeterince aalandm."
Becca Fitzpatrick j/ 161

Vee bana yalan sylemezdi, hele bunu yeni konumuken...


Bu yzden mahcubiyete verdiim birka titrek detay dnda, bana
verilen bilgiden honuttum."
Merhamet ederek, "Tamam," dedim. "O zaman Marcie'ye d-
nelim. Dn gece Coppersmith's'te beni keye sktrd ve er-
kek arkada Patch'in bana ona iletmem gereken bir kolye ver-
diini syledi."
Vee az kalsn ieceiyle bouluyordu. "Patch'in erkek arka-
da olduunu mu syledi?"
"Kulland tabir 'yaz ak' idi sanrm. Pacth'in ikimizin de
arkada olduunu syledi."
"Hah."
Parmam sabrsz bir tavrla masaya vuruyordum. "Neden
yeniden karanla gmlmm gibi hissediyorum?"
"Ben Patch diye birisini tanmyorum," dedi Vee. "Her neyse, bu
bir kpek ad deil mi? Belki de kendisi uydurmutur. Marcie'nin
iyi olduu bir ey varsa, o da insanlarn zihinlerini altst etmek.
En iyisi Marcie ve Patch'i unutmak. Ah, Tanrm! Bu rekler u-
runa lnesi deil mi?" reklerden birini suratma dayad.
rei alp kenara braktm. "Jev ad bir ey artryor mu?"
"Jev? Sadece Jev mi? Bu bir eyin ksaltlm falan m?"
Grne baklrsa, Vee bu ad daha nce duymamt.
"Bir ocukla karlatm," diye akladm. "Birbirimizi tan-
yorduk, belki de yaz ncesinden beri. Ad Jev."
"Yardmc olamayacan, bebek."
"Belki gerekten de bir eyin ksaltlmdr. Jevin, Jevon,
Jevro..."
"Hayr, hayr ve hayr."
Cep telefonumu atm.
162 / Sessizlik ^

Vee, "imdi ne yapyorsun?" diye sordu.


"Marcie'ye mesaj ekiyorum."
"Ona ne soracaksn ki?" Vee oturduu yerde dikleti. "Dinle,
Nora..."
Vee'nin dncelerini tahmin ederek bam salladm. "G-
ven bana, bu uzun vadeli bir eyin balangc deil. Marcie'ye de-
il, sana inanyorum. Bu ona gndereceim son ksa mesaj ola-
cak. Ona koca iko yalanlaryla bol ans dileyeceim."
Vee'nin ifadesi gerginliini kaybetmiti. Bilge bir tavrla ba-
n sallad. "Syle ona bebek. Ona, ben arkan kolladm srece
yalanlarnn boa olduunu yaz."
Mesajm yazdm ve gnder tuuna bastm.
HER YERE BAKTIM. KOLYE FALAN YOK. EZK.
Bir dakikadan ksa sre iinde cevap geldi.
DAHA DKKATL BAK.
Telefonumu Vee'nin grebilecei ekilde tuttum. "Her za-
manki gibi nee dolu."
"Bak ne diyeceim," dedi Vee. "Annen ve Hanky Panky o ka-
dar da kt bir ey olmayabilir. Sana Marcie'nin karsnda s-
tnlk salayacaksa, o ilikiyi tam gaz tevik et derim."
Ona sinsi bir bak attm. "Dersin tabii."
"Hey, alakas bile yok. u vcutta bir tanecik kt kemik ol-
madn biliyorsun."
"Sadece iki yz alt tane mi var?"
Vee srtt. "Yeniden yanmda olmann ne harika bir ey ol-
duundan bahsetmi miydim?"

Tarama-.miuujmiu
Dzememe:buK@
-H
/

le yemeinin ardndan arabama atlayp eve dndm.


Volkswagen'i ara yolunun bitiiindeki asfalt girie park
etmemin stnden bir dakika gememiti ki annemin
Taurus'u ara yolunda belirdi. Ben karken evdeydi, Hank'le le
yemeine kp kmadn merak ettim. Enzo'nun Bistrosu'ndan
ktmdan beri hi durmadan srtyordum ama ruh halim bir
anda souyuvermiti.
Annem arabay garaja ekti ve beni karlamak iin indi.
"Vee'yle le yemei nasld?"
"Her zamanki gibi." Masum bir tavrla, "Ya sen?" diye sor-
dum. "Ateli bir le yemei randevusu mu?"
"Daha ok i diyebiliriz." Derin ve skntl bir i ekti. "Hugo
bu hafta Boston'a gitmemi istedi."
Annem ayn isimde bir mzayede irketinin sahibi olan Hugo
Renaldi iin alyordu. Hugo st dzey emlak mzayedeleri d-
zenliyordu. Mzayedelerinin sorunsuz gemesi annemin greviydi
ve bunu uzun mesafeden yapamazd. Srekli olarak yollardayd,
164 / Sessizlik ^

beni evde brakyordu ve ikimiz de bunun ideal durum olmad-


nn farkndaydk. Gemite istifa etmeyi dnmt ama iin
ucu her zaman paraya dayanyordu. Hugo ona, Coldwater ehir
snrlar iinde baka bir yerde kazanacandan daha yksek -ol-
duka yksek- maa dyordu. stifa etmesi durumunda, iftlik
evini satmaktan balamak zere pek ok fedakrlk yaplmas ge-
rekecekti. Babama dair tm anlar bu evin iinde sarmaland
iin, bu konuda biraz duygusal olduum sylenebilirdi.
"Onu geri evirdim," dedi annem. "Evden ayrlmam gerek-
tirmeyecek bir i bulmam gerektiini syledim."
"Ona ne dedin?" aknlm etkisini hzla kaybetmiti, se-
sime bir tiir tela tnsnn kartn hissettim. "stifa m ediyor-
sun? Yeni bir i buldun mu? Bu tanacamz anlamna m geli-
yor?" Bu karar bensiz aldna inanamyordum. Gemite her za-
man ayn duruu sergilerdik: Tanmak sz konusu bile olamazd.
"Hugo bana yerel bir pozisyon ayarlamak iin neler yapabi-
leceine bir bakacan ama fazla umutlanmamam syledi. Sek-
reteri uzun yllardr onun iin alyor ve iini gayet iyi yapyor.
Srf beni mutlu etmek iin ona yol verecek deil ya."
Afallam gzlerle iftlik evine baktm. Bu duvarlarn arka-
snda baka bir ailenin yaayaca fikri, midemde bir dm olu-
turmutu. Ya eve tadilat yaparlarsa? Ya babamn alma odasn
bozar, birlikte dediimiz kiraz aac parkeleri skp atarlarsa?
Ya kitap raflar? Kusursuz olmamt ama onlar ilk hakiki ahap
ii giriimimizdi. Bir karaktere sahiplerdi!
Annem, "Henz tanmak konusunda endieli deilim," dedi.
"Bir eyler kar. Kimbilir? Belki Hugo iki sekretere ihtiyac ol-
duuna karar verir. Olmas gerekiyorsa, olacaktr."
Ona dndm. "stifa etmek konusunda bu kadar rahat ol-
mann sebebi Hank'le evlenip bizi zor durumdan kurtaracana
Becca Fitzpatrick j/ 165

inanman olabilir mi?" Bu alayc yorum azmdan kendimi tuta-


madan kmt, daha o anda mthi bir sululuk hissettim. Bu
tr bir kabalk beni ayordu. Ama gsmn iinde sakl duran
ve dier her eyi bastran korkularla dolu o yerden konumutum.
Annemin tm bedeni kaskat kesildi. Sonra kapy arkasn-
dan otomatik olarak indirecek olan dmeye basp garajdan kt.
Bir an, doruca ieri gidip zr dilemeyi istemek ile sorumu
kolayca geitirmi olmasnn verdii korkuyu bytmek arasnda
kalarak ara yolunda durdum. Demek bu kadard. Hank'le ev-
lenme niyetiyle kyordu. Marcie'nin onu itham ettii eyin ta
kendisini yapyor, paray dnyordu. Para durumumuzun s-
kk olduunu biliyordum ama hayatta kalmtk, yle deil mi?
Bu kadar alalabildii iin annemden, ona benimle idare etme-
nin dnda bir seenek verdii iin Hank'ten nefret ediyordum.
Kendimi yeniden arabaya attm ve kasabann iinde dola-
maya baladm. Hz snrnn yirmi kilometre stnde seyredi-
yordum ama bu defa umurumda deildi. Aklmda bir var nok-
tas yoktu. Tek istediim, annemle arama mesafe koymakt. nce
Hank, imdi de ii. Neden srekli bana danmadan karar alyor-
mu gibi hissediyordum?
Seyrettiim eritte otoban girii belirince, saa krdm ve k-
yya doru otoban tutturdum. Delphic Elence Park'ndan nceki
son ktan saptm ve halk plajlarn gsteren tabelalar takip et-
tim. Kynn bu ksmnda, Maine'in gney sahillerinden daha az
trafik olurdu. Sahil kayalkt ve gelgitin ulaabildii st nokta-
nn hemen stnde, yapraklarn yaz k dkmeyen aalar ba-
lard. Plaj havlulu ve piknik sepetli turistler yerine yalnz bir y-
ry ve martlarn peinde koan bir kpek grdm.
htiya duyduum ey, tam olarak buydu. Yatmak iin tek
bama kalmaya ihtiyacm vard.
166 / Sessizlik ^

Volkswagen'ini kaldrm kenarna krdm. Dikiz aynasndan


krmz bir klasik spor arabann hemen arkama getiini grdm.
Bu arabay otobanda grdm hatrlar gibiydim; yol boyunca
birka araba geriden gelmiti. Byk olaslkla ofr, hava iyice
ktlemeden denizi son bir kez ziyaret etmek istemiti.
Korkuluklarn stnden atladm ve kayalk setten aa in-
meye baladm. Hava, Coldwater'dakinden daha serindi ve rzgr
hi durmadan srtm dvyordu. Gkyz maviden ziyade gri ve
bir miktar pusluydu. Dalgalarn ulaamayaca bir ykseklikteki
kayalarda kalmay tercih ettim. Zemin, gittike ilerlemesi daha
zor bir hal alyordu ve dikkatimi annemle son kavgamdan ok,
ayaklarm doru yere basmaya vermitim.
izmem bir tan stnde kayd ve tuhaf biimde yan taraf-
mn stne dtm. Kendi kendime sylenerek ayaklarm yere
basmamla, byk bir glgenin stme vurmas bir oldu.
aknlk iinde arkama dndm. Krmz klasik spor araba-
nn ofryd. Ortalamann stnde bir boyu vard ve benden
bir iki ya daha byk olsa gerekti. Salar ksack kesilmiti, ku-
munsu kahve renginde kalar ve enesinde bir miktar ty vard.
Sveatshirfiinn duruuna baklrsa, spor salonunu dzenli ola-
rak ziyaret ediyor olmalyd.
Etrafna baknarak, "Evden kma zamann gelmiti," dedi.
"Gnlerdir seni yalnz yakalamaya alyorum."
Bir kayann stnde dengemi salamaya alarak tamamen
doruldum. Bir ainalk yakalamak iin karmdaki ocuun y-
zne baktm ama kim olduu hakknda hibir fikrim yoktu. "zr
dilerim, tanyor muyuz?"
"Sence izlenmi miyizdir?" Baklaryla kyy taramaya de-
vam ediyordu. "Btn arabalar tek tek incelemeye altm ama
Becca Fitzpatrick j/ 167

bir tanesini atlam olabilirim. Park etmeden nce bloun etra-


fnda bir tur atman ie yarayabilirdi."
"ey, drst olmam gerekirse, kim olduun konusunda hi-
bir fikrim yok."
"Bu, buraya geldiin arabay satn alan kiiye sylemek iin
olduka tuhaf bir sz."
Zihnimin kelimelerini alglamas iin birka saniye geti. "Bekle.
Sen... Scott Parnell msn?" Aradan seneler gese de benzerlik-
ler hl yerli yerindeydi. enesindeki gamze. Ayn fndk rengi
gzler. Yakn zamandaki eklemeler arasnda elmack kemiinin
stnde bir yara izi, hafif kirli bir sakal ve simetrik hatlarn bir-
leim noktasna kondurulmu dolgun, ehvetli dudaklar vard.
"Hafza kaybn duymutum. Demek sylentiler doruymu.
Dedikleri kadar kt grnyor."
Tanrm, ne kadar da iyimserdi. Kollarm gsmde kavu-
turdum ve rahat bir tavrla, "Hazr konusu almken, kayboldu-
um gece Volkswagen'i evimin kapsna neden terk ettiini ak-
laman iin belki de imdi uygun bir zamandr. Hafza kaybm
duyduysan, karldmdan da haberin olmal."
"Ara, pisliin teki gibi davranmamn zryd." Gzleri hl
aalarn arasnda dolayordu. Bizi takip etmi olmasndan bu
kadar endielendii kii kimdi?
"O geceden konualm," dedim. Ba baa olduumuz deniz
kenar, bu konuyu konumak iin en iyi yer saylmazd ama ce-
vap alma kararllm stn gelmiti. "Grne baklrsa o ge-
cenin erken saatlerinde ikimiz de Rixon tarafndan vurulmuuz.
Ben polise yle sylemiim. Sen, ben ve Rixon, Elence Evi'nde,
yalnz. Tabii eer Rixon diye birisi varsa. Bu ii nasl kvrdn
bilmiyorum ama onu senin uydurduunu dnmeye balyorum.
Beni senin vurduuna ve suu atacak bir bakasna ihtiya duy-
168 / Sessizlik ^

duunu dnmeye balyorum. Beni polise Rixon adn vermeye


sen mi zorladn? Ve sradaki soru, beni sen mi vurdun, Scott?"
"Rixon u anda cehennemde, Nora."
rkildim. Bunu bir an bile tereddt etmeden ve yerinde bir
hznle sylemiti. Yalan sylyorsa dl hak ediyordu.
"Rixon ld m?"
"Cehennemde yanyor ama evet, sonu temelde ayn. Benim
iin ikisi de bir."
Ufack bir hatasn yakalamak iin yzn dikkatle inceledim.
Onunla lmden sonraki yaamn zelliklerini tartacak deildim
ama Rixon'in ebediyen gittiini onaylatmam gerekiyordu. "Nere-
den biliyorsun? Polise syledin mi? Onu kim ldrd?"
"Kime teekkr etmeliyiz bilmiyorum ama Rixon gitti. G-
ven bana, haberler hzl yaylyor."
"Bundan daha iyisini yapman gerekecek. Dnyann geri ka-
lann kandrabilirsin ama beni uyutmak o kadar kolay deil. Ka-
rldm gece, evimin ara yoluna bir araba braktn. Ve sonra
kap saklandn... New Hampshire myd? Seni grdmde ak-
lma gelecek son kelime masum olduu iin ltfen beni affet. Sa-
nrm sylememe gerek bile yok: Sana gvenmiyorum."
geirdi. "Rixon bizi vurmadan nce, beni Nefil olduuma
ikna ettin. lemeyeceimi syleyen sendin. Sonum hibir zaman
Kara El gibi olmayacakt. Ve ordusuna yeni Nefiller katmasna
yardm etmem imknszd."
Rzgr giysilerimi delip gemi, tenimde buz etkisi yarat-
yordu. Nefil. te yine ayn szck. Her yerde peimdeydi. Ger-
gin bir sesle, "Sana Nefil olduunu ben mi syledim?" diye sor-
dum. Beni dzeltmesi iin dua ederek ksa bir an iin gzlerimi
yumdum. "lememe" kelimesini mecazi olarak kullanm olmas
Becca Fitzpatrick j/ 169

iin dua ediyordum. Bunun, dn gece Gabe'le balayan dolam-


bal oyunun son dura olduunu aklad an olmas iin dua
ediyordum. Bu byk bir oyundu ve akann hedefi de bendim.
Ancak gerek, bir zamanlar hafzamn eksiksiz bir ekilde dur-
duu o kasvetli yerde kprdanp duruyordu. Zihnimde bir man-
tk erevesine oturtamyordum ama hissedebiliyordum. imde.
Gsmde yanyordu. Scott bunlar uydurmuyordu.
"Bilmek istediim, bunlarn hibirini neden hatrlamadn,"
dedi Scott. "Hafza kaybnn geici bir ey olduunu sanrdm.
Neler oluyor?"
"Neden hatrlayamadm bilmiyorum!" diye ktm. "Ta-
mam m? Bilmiyoruml Birka gn nce koca bir hile bir mezar-
lkta uyandm. Oraya nasl gittiimi bile anmsayamyordum." Bu
ani iimi Scott'a dkme isteinin nereden geldii konusunda hi-
bir fikrim yoktu ama gelmiti ite. Burnum akmaya balamt ve
gzlerimin gerisinde yalarn birikmeye baladn hissediyor-
dum. "Polis beni buldu ve hastaneye gtrd. Neredeyse ay-
dr kayp olduumu sylediler. Zihnim beni korumak adna trav-
may bloke ettii iin hafza kaybmn olduunu sylediler. Ama
asl delice olann ne olduunu duymak ister misin? Hibir eyi
bloke etmediimi dnmeye balyorum. Bir not aldm. Birisi
evime girmi ve yastmn stne brakm. Notta evimde ol-
sam da gvende olamayacam yazyordu. Bu iin arkasnda bi-
risi var. Benim bilmediim bir eyler biliyorlar. Bana ne oldu-
unu biliyorlar."

O anda ok fazla ak verdiimi fark ettim. Notun var oldu-


una dair hibir kantm yoktu. Daha kts, mantk, notun ol-
madn ispatlyordu. Ama eer o not hayal gcmn bir par-
asysa, neden dncesi silinmemekte direniyordu? Onu ken-
170 / Sessizlik ^

dim yaratm, uydurmu ya da halsinasyon grmsem neden


bunu kabul edemiyordum?
Scott beni atk kalarla szyordu. "Onlar?"
Ellerimi havaya kaldrdm. "Unut gitsin."
"Notta baka bir ey yazyor muydu?"
"Unut dedim. Kt mendilin var n?" Gzlerimin altndaki
derinin itiini hissedebiliyordum ve burnumu ekmenin kuru
kalmasna yetecei noktay gemitim. Bu kadar yetmezmi gibi,
yanaklarmdan aa iki gzya damlas szld.
Scott beni omuzlarmdan tuttu ve nazik bir sesle, "Hey," dedi.
"Her ey yoluna girecek. Alama, olur mu? Ben senin yanndaym.
Bu karmaay zmene yardm edeceim." Kar koymaynca, beni
gsne ekip srtm svazlad. Bata hareketleri biraz becerik-
sizceyken bir sre sonra sakinletirici bir ritme kavutu. "Senin
kaybolduun gece, ben saklanmaya gittim. Buras benim iin g-
venli deil ama haberlerde ortaya ktn ve hibir ey hatrla-
madn grnce, saklandm yerden kmam gerektiine karar
verdim. Seni bulmam gerekiyordu; sana bu kadarn borluyum."
Geri ekilmem gerektiini biliyordum. Scott'a inanmay iste-
mem, ona tamamen gvenebileceim anlamna gelmezdi. Ya da
kalkanm indirebileceimi. Ama duvarlar rmekten yorulmu-
tum ve savunma kalkanmn kaymasna izin verdim. Birisinin
bana sarlmasnn en son ne zaman bu kadar iyi geldiini hatr-
layamyordum bile. Onun kollar arasnda, bu ite yalnz olmad-
ma bile inanabilirdim. Scott, bu ii birlikte aabileceimize sz
vermiti ve ona bu konuda da gvenmek istiyordum.
Ayrca beni tanyordu. Gemiimle aramda bir balantyd
ve bunun benim iin anlam, kelimelerle ifade demeyeceim ka-
dar bykt. Hafzamn zerime frlatmaya uygun grd k-
rntlar anmsama yolundaki cesaret krc giriimlerimin ardn-
Becca Fitzpatrick j/ 171

dan, hi aba gerektirmeksizin yan bamda belirmiti. Bu, iste-


yebileceimden de fazlasyd.
Gzlerimi kolumun yeniyle kurularken, "Buras senin iin
neden gvenli deil?" diye sordum.
"Kara El burada." Bu ismin benim iin hibir anlam ifade et-
mediini anmsam gibi, "Ak olmak adna soruyorum, bu ko-
nuda hibir ey hatrlamyor musun?" diye sordu. "Yani hibir
eyin hii gibi?"
"Hi." Bu tek kelimeyle kendimi ufka dek uzanan rktc
bir labirentin aznda dikilir gibi hissettim.
"Senin yerinde olmak berbat bir ey olurdu," dedi, kelime
seimine ramen samimiyetle zgn olduuna inandm. "Kara
El gl bir Nefil'in takma ad. Bir yeralt ordusu kuruyor ve es-
kiden ben de -deyim yerindeyse- onun askerleri arasndaydm.
imdi artk bir kaam ve beni yakalarsa pek ho olmayacak."
"Ar ol. Nefil ne demek?"
Scott'n aznn tek kesi yukar kvrld. "Aklnn bandan
gitmesine hazrlan, Grey." Sabrla, "Bir Nefil," diye aklad, "...
lmszdr." pheli baklarm karsnda glmsemesi yzne
iyice yayld. "Ben lemem. Hibirimiz lemeyiz."
Biz mi? Scott onlardan biri miydi yani?
"yi yan ne?" diye sordum. Gerekten lmsz kelimesin-
deki lmsz kastediyor olamazd.
Aada kendini kayalara vuran okyanusu iaret etti. "Atlar-
sam, hayatta kalrm."
Pekl, belki de daha nce bu atlay deneme aptalln gs-
termiti. Ve hayatta kalmt. Bu hibir eyi ispatlamazd. Scott
lmsz deildi. lmsz olduunu sanyordu nk sorumsuz
172 / Sessizlik ^

davranlardan birkan deneyen, hayatta kalan ve imdi de ye-


nilmez olduuna inanan tipik ergenlerden biriydi.
Scott alnm gibi kalarn kaldrd. "Bana inanmyorsun. Dn
gece tam iki saatimi okyanusta balk tutmak iin dalarak geirdim
ve donup lmedim. Suyun altnda nefesimi sekiz dokuz dakika
tutabiliyorum. Bazen baylyorum ve ayldmda kendimi suyun
stne km ve btn yaam belirtilerim iler halde buluyorum."
Azm atm ama kelimelerin ekillenmesi birka saniyemi
ald. "Bu hibir ey ifade etmez."
"lmszsem eder."
Scott, onu durdurma frsat bulamadan bir svire aks -
kard ve bacann st ksmna saplad. Bouk bir lk attm ve
ba ekip karmak ile yerine sabitlemek arasnda kararsz ka-
larak zerine atldm. Ama henz ben karara varamadan, Scott b-
a ekip kard. Pantolonu kan iinde kalmt, acyla kfretti.
"Scott!" diye lk attm.
Kontrol altna alnm bir sesle, "Yarn geri gel," dedi. "Hi
olmam gibi olacak."
Telal bir ekilde, "Ya, yle mi?" diye ktm. Akln tama-
men karm myd? Bu kadar aptalca bir eyi neden yapmt?
"Bunu ilk yapm deil. Kendimi diri diri yakmaya kalk-
tm. Derim yanmt. Tamamen. Birka gn sonra ilk gnk gibi
yenilenmitim."
u anda bile kot pantolonundaki kann kuruduunu grebi-
liyordum. Yarann kanamas durmutu. O... iyileiyordu. Hafta-
lar yerine saniyeler iinde. Gzlerime gvenmek istemiyordum
ama grmek, inanmakt.
Becca Fitzpatrick j/ 173

Birden Gabe'i hatrladm. stediimden daha net bir ekilde.


Gzmn nnde, srtndan frlayan demir levyenin grnts
canlanmt. Jev, varann Gabe'i ldrmeyeceine yemin etmiti.
Tpk Scott'n, yarasnn hi olmam gibi iyileeceini sy-
ledii gibi.
Hibir ekilde yle hissetmesem de, "Tamam o zaman," dive
fsldadm.
"kna olduuna emin misin? Daha fazla kanta ihtiyacn varsa,
kendimi her an bir arabann nne atabilirim."
Sersem aknlk halimin sesime yansmasna engel olama-
yarak, "Sanrm sana inanyorum," dedim.
Kendimi uyuukluumdan syrlmaya zorladm. imdilik ken-
dimi olabildiince aka brakacaktm. Kendime, bir defada tek
bir eye odaklan, diye tembihledim. Scott lmsz, tamam. S-
rada ne var?
Birden Scott'n verebilecei her tr bilgiyi ele geirme a-
lvla dolarak, "Kara El'in kim olduunu biliyor muyuz?" diye
sordum. Kardm baka ne vard? nanlarmn daha ka ta-
nesini tepetaklak edebilirdi? Ve en byk ncelik: Hafzam ta-
mir etmeme yardm edebilir miydi?
"Son konumamzda ikimiz de bunu renmek istiyorduk.
Ben btn yazm ipularn takip ederek geirdim ki, kaak ola-
rak yaadm, be parasz olduum, tek bama altm ve Kara
El hi de temkinsiz saylacak birisi olmad iin bu kolay deildi.
Ama ihtimalleri bir kiiye kadar drdm." Gzleri gzlerime
sabittendi. "Buna hazr msn? Kara El, Hank Millar."
"Hank ne?"
Kydan yarm kilometre yukarda, kntl kayalarn kena-
rndaki bir maarann iinde, iki aa ktnn stnde otu-
174 / Sessizlik ^

ruyorduk ve yolun gr alannn ok dndaydk. Maara, al-


ak tavanyla yan karanlkt ama rzgra kar korunaklyd ve
-Scott'n srar ettii zere- bizi, Kara El'in olas casuslarndan
saklyordu. Yalnz olduumuzdan kesinlikle emin olmadan tek
kelime daha etmemekte srar etmiti.
Scott kibriti ayakkabsnn tabanna srterek tututurdu ve
talarn arasnda kk bir ate yakt. Girintili kntl duvar-
larda k parlyordu, etrafa ilk kez gz attm. Arka taraftaki du-
vara bir srt antas ve uyku tulumu yaslanmt. Raf gibi ne k-
m sivri bir kaya parasnn stne krk bir aynann yan sra
bir tra ba, bir kutu tra kp ve bir deodorant yerleti-
rilmiti. Maarann giriine daha yakn bir noktada bir alet an-
tas duruyordu. stnde bir iki tabak, birka atal, bak ve bir
kzartma tavas vard. Hemen yannda bir olta ve hayvan kapan
gze arpyordu. Maara beni hem etkilemi hem de hznlen-
dirmiti. Scott kesinlikle aresiz deildi, kendi bilgisi ve gcyle
hayatta kalabildii aikrd. Ama srekli saklanarak ve bir yer-
den dierine geerek nasl bir hayat srdryordu byle?
Scott, "Onu aylardr izliyorum," dedi. "Bu, ylesine bir tah-
min deil."
"Hank'in Kara El olduundan emin misin? Alnma ama zih-
nimdeki yeralt askeri grntsne pek uymuyor... Ya da..." lm-
sz bir adam. Dncesi bile gerek d geliyordu. Hayr, sama.
"Kasabann en baanl araba galerisini ynetiyor, yat kulbne ye
ve tek bana okulun spor kulbn destekliyor. Nefil leminde
neler olduu neden umurunda olsun ki? steyebilecei her eye
zaten sahip."
Scott, "nk o da bir Nefil," diye izah etti. "Ayrca istedii
her eye de sahip deil. Yahudilerin Hevan aynda, ballk ye-
mini eden btn Nefiller bedenlerinden iki hafta boyunca vaz-
Becca Fitzpatrick j/ 175

gemek zorundalar. Seme anslar yok. Bedenlerini brakyorlar


ve o bedeni bir bakas ele geiriyor; kovulmu bir melek. Rixon
eskiden Kara El'e sahip olan melekti, zaten cehennemde yand-
n da bu sayede duydum. Kara El zgr olabilir ama olanlar
ne unuttu ne de affetmek niyetinde. Ordusu bunun iin var. Ko-
vulmu melekleri alaa etmeye alacak."
"Yava ol. Kovulmu melekler de kim?" Bir ete miydiler? Ku-
laa yle geliyordu. Olay gittike daha pheli bir hal alyordu.
Hank Millar, Coldwater'da adn bir eteyle ilikilendirebilecek
kadar alalacak son insand. "Ayrca 'ele geirmek'ten kastn ne?"
Scott'n dudaklar kmseyici bir glmsemeyle bkldyse
de sabrla cevaplad. "Kovulmu bir melein tanm: Cennetin red-
dettii ve bir Nefil'in korkulu ryas varlk. Bizi ballk yemini et-
meye zorluyor ve Hevan aynda bedenimizi ele geiriyorlar. On-
lar parazit. Kendi bedenlerinde hibir ey hissedemedikleri iin
bizimkileri istila ediyorlar." Yzmde donup kaldndan ein
olduum tiksinti ifadesi karsnda, "Evet, Grey," dedi. "Demek
istediim, kelimenin tam anlamyla iimize giriyor ve bedenleri-
mizi kendilerininmi gibi kullanyorlar. Onlar bunu yaparken Ne-
fil zihnen orada oluyor ama hibir kontrol kalmyor."
Scott'n aklamasn sindirmeye alyordum. Arka planda
Alacakaranlk Kuann jenerik mziinin aldn birden fazla
kez hayal etmitim ama iin asl uydu ki, yalan sylemediini
biliyordum. Her ey tek tek geri geliyordu. Anlar, hasarl ve b-
lk prkt ama oradayd. Btn bunlar daha nce renmi-
tim. Ne zaman ve nasl olduunu bilmiyordum. Ama bunlar bi-
liyordum, hepsini. "Geen akam, adamn bir Nefl'i dvdk-
lerini grdm," dedim. "Yaptklar bu muydu? Onu iki hafta bo-
yunca bedenini brakmaya zorlamak m? Ama bu insanlk d!
ren bir ey bu!"
176 / Sessizlik ^

Scott gzlerini yere indirmiti ve elindeki ubukla atei ka-


rtryordu. Hatam ok ge fark ettim. Utan iinde kvrandm
ve, "Ah, Scott, dnmeden konutum," diye fsldadm. "Bunu
yaamak zorunda kaldn iin ok zgnm. Bedenini vermenin
ne kadar zor olduunu tahmin bile edemem."
"Ballk yemini etmedim. Ve etmeyeceim." ubuu atee
att, maarann karanlk ve dumanl havasnda altn rengi kvl-
cmlar havaland. "Kara El bana en azndan bunu retti. Kovul-
mu melekler stmde istedikleri zihin oyununu deneyebilirler.
Kafam koparabilir, dilimi kesebilir, beni yakp kl edebilirler.
Ama o yemini asla etmeyeceim. Acyla ba edebilirim. Ama ye-
minin sonularyla ba edemem."
"Zihin oyunu mu?" Ensem karncalanrken gzmn nnde
bir kez daha Gabe belirdi.
"Kovulmu melek olmann bir avantaj," dedi buruk bir sesle.
"nsanlarn zihinlerini kurcalayabiliyorsun. Gerek olmayan ey-
leri grmelerini salayabiliyorsun. Nefiller bu numaray melek-
lerden miras ald."
yle grnyordu ki nihayetinde Gabe hakknda yanlmam-
tm. Ancak kendini ayya dntrmek iin -Jev'in beni inandr-
maya alt gibi- sihirbazlara zg el abukluunu kullanma-
mt. Bir Nefil silahn, zihin kontroln kullanmt.
"Bana nasl yapldn gster. Tam olarak nasl altn
bilmek istiyorum."
Parmaklarn bann arkasnda kenetleyip ktnn s-
tne arkaya sallanrken, "Uzun zamandr pratik yapmadm," de-
mekle yetindi.
Ortamdaki havay datmay umarak iveli bir tavrla dizini
drterken, "En azndan deneyebilir misin?"diye sordum. "Neyle
Becca Fitzpatrick j/ 177

kar karya olduumuzu bana da gster. Haydi. art beni. Bek-


lemediim bir ey gster. Sonra da nasl yapldn ret."
Scott sert hatlarn aydnlatan kta atee bakmay srd-
rnce glmsemem silindi. Bu onun iin bir aka deildi.
"Mesele u," dedi. "Bu gler bamllk yaratr. Tadn alnca,
durmak ok zordur. ay nce kaarken neler yapabildiimi ilk
fark ettiimde, glerimi her frsatta kullanyordum. Karnm asa
bir markete giriyor, istediim her eyi bir arabaya dolduruyor, zi-
hin hilesiyle kasiyerin aldklarm poetlemesini ve beni bir ku-
ru almadan brakmasn salyordum. Kolayd. Kendimi stn
hissetmeme neden oluyordu. Kara El'i gzetlediim ve onu ayn
eyi yaparken grdm gece benim iin son oldu. Hayatmn
kalan ksmn bu ekilde yaayacak deilim. Onun gibi olmaya-
cam." Cebinden bir yzk karp a tuttu. Yiiziik demirden
yaplma benziyordu ve st skl bir yumrukla mhrlenmiti.
Ksack bir an iin yz tuhaf, mavimtrak bir halenin evrele-
diini sandm. Ama hale hemen kayboldu ve grdm eyin bir
k oyunu olduunu dndm.
"Btn Nefiller desteklenmi glere sahiptir ve bu, bizi fi-
ziksel olarak insanlardan daha kuvvetli klar. Ancak bu yz
taktmda, gcm bambaka bir seviyeye tanyor," dedi Scott
arbal bir sesle. "Kara El yz bana, beni ordusuna katmay
denedikten sonra vermiti. Yzkte ne tr bir lanet ya da sihir
olduunu bilmiyorum, hatta byle bir ey olup olmadndan da
emin deilim. Ama bir ey var. Bu yze sahip olan herkes, fi-
ziksel olarak neredeyse durdurulamyor. Haziran aynda orta-
dan kaybolmadan nce yz benden almtn. Onu geri alma
arzusu o kadar youndu ki; onu bulana dek ne uyuyabildim, ne
yemek yiyebildim ne de rahat edebildim. Ona bir sonraki uuu
yaatabilecek tek eyi arayan bir uyuturucu bamls gibiydim.
178 / Sessizlik ^

Sen karldktan sonra, bir gece gizlice evinize girdim. Yz


odanda, keman kutunun iinde buldum."
Mrlt halindeki dzeltmem gecikmedi. "ello." imde clz
bir hatrlama duygusu -yz daha nce grdme dair bir
his- kprdanyordu.
"ok zeki bir adam saylmam. Ama yzn zararsz olma-
dn biliyorum. Kara El ona bir ey yapt. Ordusunun btn
yelerine avantaj kazandrmann bir yolunu bulmak istiyordu.
Yz kullanmadm, doal gcme ve kuvvetime bel bala-
dm zamanlarda bile daha fazlasn edinme arzusu ok gl
oluyor. Ba etmenin tek yolu, gcm ve kuvvetimi mmkn ol-
duunca az kullanmak."

Scott' anlamak istiyordum ama biraz hayal krklna ura-


mtm. Gabe'le yeniden yz yze gelme ihtimaline karlk, bana
nasl bir oyun oynadna dair daha fazla fikir sahibi olmak is-
tiyordum. Ve eer Hank gerek Kara El -ve insanlk d bir ye-
ralt rgtnn lideri- ise, hayatma grnenden daha karanlk
nedenlerden tr girip girmediini merak etmem gerekirdi. So-
nuta kovulmu melekleri haklamakla bu kadar megulse, araba
galerisini ynetmeye, babalk etmeye ve annemle kmaya nasl
vakit ayrabiliyordu? Belki sadece pheciydim ama Scott'n an-
lattklarna baklrsa phelerimin bo olmadndan emindim.

Gerektii takdirde Hank'e kar yanmda durabilecek birisine


ihtiyacm vard. u anda bildiim tek kii Scott't. Drstln
korumasn istiyordum ama dier yandan, Hank karsnda bir
ans olabilecek tek insan oydu.
Bir dakika sonra yumuak bir sesle, "Belki de yzn g-
lerini iyi bir ama iin kullanmay deneyebilirsin," diye nerdim.
Becca Fitzpatrick j/ 179

Elini sann arasndan geirirken konuyu kapamaya hazr


olduu her halinden belliydi. "ok ge, kararm verdim. O y-
z takmayacam. Kara Elle aramda ba kuruyor."
"Yz takmamann, Hank'e tehlikeli bir avantaj salama-
sndan hi ekinmiyor musun?"
Gzlerime bakt ama cevap vermekten kand. "A msn?
Bize biraz levrek tutabilirim. Atein stnde tavada piirilince
tad fena olmuyor." Cevabm beklemeden oltasn ald ve ma-
arann nndeki kayalardan aa inmeye balad. izmelerimi
spor ayakkablarla dei toku etme isteiyle peinden yrdm.
Ben birbiri ardna temkinli admlar atmak zorunda kalrken, Scott
kayalarn stnde atlayp zplayarak ilerliyordu.
Arkasndan, "Pekl, glerin hakknda her tr konumay
beklemeye alyorum," diye seslendim. "Ama henz bitmedi. Hl
bir yn boluk var. Kaybolduum geceye dnelim. Benim kimin
kard konusunda herhangi bir tahminin var m?"
Scott bir kaya parasnn stne oturdu ve oltasn yemle do-
natmaya balad. Ben yanma vardmda, ii neredeyse bitmiti.
"nce Rixon olmal diye dndm," dedi. "Ama bu, cehen-
nemde olduunu renmemden nceydi. Geri dnp seni ara-
mak istiyordum ama o kadar basit deildi. Kara El'in her yerde
casuslar var. Ve Elence Evi'nde olanlar dnnce, benim pe-
imde de polislerin olacan dndm."
"Ama?"
"Ama yoktu." Yan gzle bana bakt. "Bunu biraz tuhaf bul-
muyor musun? Polislerin o gece sen ve Rixon'la birlikte Elence
Evi'nde olduumu bilmeleri gerekirdi. Sen onlara anlatm ol-
malydn. Byk olaslkla onlara benim de vurulduumu sy-
lemisindir. O zaman neden beni aramaya bile gelmediler? Ne-
den peimi kolayca braktlar? Sanki neredeyse..." Kendini tuttu.
180 / Sessizlik ^

"Sanki ne?"
"Sanki birisi arkadan gelip temizlik yapt. Ve sadece fizik-
sel kanttan bahsetmiyorum. Zihin oyunlarndan bahsediyorum.
Anlar silmekten. Polisin baka yne bakmasn salayacak ka-
dar gl birisi."
"Bir Nefil demek istiyorsun."
Omuz silkti. "Kulaa mantkl gelmiyor mu? Belki de Kara El
polisin beni aramasn istemedi. Belki de beni kendisi bulup ka-
ytlardan tamamen silmek istedi. Beni bulursa, sorguya ekme-
leri iin polise teslim etmez, bana gven. Beni hapishanelerinden
birine kapatr ve ondan katma bin piman eder."
Bu durumda zihinlerle oynayacak ya da Scott'n ifade ettii
gibi onlar silecek kadar gl birisini aryorduk. Konunun kendi
kayp hafzamla alakas gzmden kamamt. Bunu bana bir
Nefil yapm olabilir miydi? Olaslk stnde dnrken boa-
zma bir yumru oturdu.
"Bu tr bir gce sahip ka Nefil var?"
"Kimbilir? Kara El'in sahip olduu kesin."
"Hi Jev adnda bir Nefil duydun mu?" Jev'in ikisinden biri
olmasnn kuvvetle muhtemel olduundan her an biraz daha emin
olarak, "Ya da bir kovulmu melek de olabilir," diye ekledim. El-
bette bu kefin teselli edici bir yan yoktu.
"Hayr ama bu bir ey ifade etmez. Nefil olayn renir -
renmez saklanmak zorunda kaldm. Neden sordun?"
"Geen akam Jev adnda bir ocukla tantm. Nefil olayn
biliyordu. adam..." Kendimi tuttum. Bylesi ruh halim iin
daha kolay olsa da, belirsiz konumaya gerek yoktu. "Sana bah-
settiim kovulmu melein, B.J. adndaki bir Nefil'i ballk
yemini etmeye zorlamalarna mani oldu. Kulaa delice geldiini
Becca Fitzpatrick j/ 181

biliyorum ama sanki bu Jev'den bir tr enerji yaylyordu. Elekt-


rik gibiydi. Dierlerinin verdiklerinden farkl bir eydi."
Scott, "Byk olaslkla gcnn iyi bir gstergesi," dedi. "
kovulmu melekle ba etmek. Baka sze gerek yok."
"O kadar gl ve sen daha nce ondan bahsedildiini hi
duymadn, yle mi?"
"ster inan ister inanma. Bu konularda senden daha fazla
bilgi sahibi deilim."
Jev'in bana sylediklerini hatrlyordum. Seni ldrmeye a-
ltm. Bu ne anlama geliyordu? Her eye ramen benim ka-
rlma olayma karm myd? Ve hafzam silecek kadar gl
myd? Ondan yaylan gcn younluuna dayanarak, birka
basit zihin oyunundan daha fazlasna muktedir olduunu syle-
yebilirdim. ok daha fazlasna.
"Kara El konusunda yaptklarma baknca, hl zgr bir
adam olmama aryorum," dedi Scott. "Onu aptal durumuna
drmemden nefret etmi olmal."
"O konuya gelince. Hank'in ordusunu neden terk ettin?"
Scott derin bir i ekerek ellerini dizlerinin stne brakt.
"Bu, yapmak istemediim bir konumayd. Sylemenin kolay bir
yolu yok ama ak ak anlatacam. Babann ld gece, ona
gz kulak olmam gerekiyordu. Emri bana Kara El vermiti. Baa-
rl olursam, bunun bana gvenebileceinin ispat olacan syle-
miti. Beni ordusunda istiyordu. Ama benim istediim bu deildi."
Kt bir nsezi omurgamdan yukar trmanyordu. En son
beklediim ey, Scott'n babam bu konuya dhil etmesiydi. "Ba-
bam... Hank Millar' tanyor muydu?"
182 / Sessizlik ^

"Kara El'in emrine uymadm. Ona hareket ekmeye ve bir


mesaj vermeye niyetliydim. Ama bunu yapmaya alrken ba-
ardm tek ey, masum bir adamn lmne izin vermek oldu."
Gzlerimi krptrdm. Scott'n szleri, bamdan aa d-
klen bir kova buzlu su etkisi yaratmt. "Babamn lmesine izin
mi verdin? Tehlikenin stne gitmesine seyirci kaldn ve hibir
ey yapmadn, yle mi?"
Scott ellerini iki yana at. "Byle olacan bilmiyordum.
Kara El'in deli olduunu dnyordum. Onu bencil ucubenin
teki olarak gryordum. Nefil olayndan haberim yoktu. Ta ki
ok ge olana kadar."
Gzlerimi dosdoru karya, okyanusa diktim. stenmeyen
bir his gsme km, insafszca sktryordu. Babam. Scott
bunca zamandr gerei biliyordu. Ve gerei bana ben laf on-
dan zorla alana dek anlatmamt.
Scott'n sesi usulca dncelerimin arasna szld. "Tetii
Rixon ekti. Babann kendi ayaklaryla tuzaa dmesine izin ver-
dim ama silah tutan Rixon'di."
"Rixon," diye tekrarladm. Her ey buruk paralar halinde
geri geliyordu. Her defasnda tek bir berbat grnt. Rixon'in
beni Elence Evi'ne ynlendirii. Rahat bir tavrla babam l-
drdn itiraf edii. Silahn bana dorultuu. Resmin tama-
mn izmeye yetecek kadar ok ey hatrlamyordum ama anlk
grntler yeterliydi. Midem bulanyordu.
"Beni karan Rixon deilse, kim?" diye sordum.
"Yaz Kara El'in peinde geirdiimi sylemitim, hatrlyor
musun? Austos banda, White Mountain Ulusal Ormam'na bir
yolculuk yapt. cra bir kulbeye gitti ve yirmi dakikadan daha
ksa sre orada kald. Bu kadar ksa bir ziyaret iin olduka uzun
bir yolculuk, yle deil mi? Pencereden ieri bakacak kadar yak-
Becca Fitzpatrick j/ 183

lamaya cret edemedim ama birka gn sonra Coldwater'da yap-


t bir telefon konumasna kulak misafiri oldum. Hattn dier
ucundaki kiiye; kzn hl kulbede olduunu, yeni bir balan-
g yapacandan emin olmas gerektiini syledi. Bunlar onun
szleriydi. Hataya yer olmadn da syledi. Merak ediyorum,
bahsettiin kz acaba?.."
"Bendim." Afallam bir halde cmlesini tamamladm. Hank
Millar, bir lmszd. Hank Millar, Kara El'di. Hank Millar, b-
yk olaslkla beni karan kiiydi.
Alnn ovuturarak, "Byk olaslkla bize cevap verebilecek
tek bir herif var," dedi. "Nasl bilgi edinileceini bilen birisi varsa,
bu da o heriftir. zini srmek biraz zorlu olabilir. Nereden ba-
layacam bilemiyorum. Bu artlar altnda, bize yardm etmeye
can atmayabilir. Hele onu son grmde, seni pmeye alt-
m iin az kalsn enemi dattn dnrsek."
"Beni pmek mi? Ne? Kim bu adam?"
Scott kalarn att. "Doru ya. Onu da hatrlayamayacan
tahmin etmitim. Eski sevgilin, Patch..."

Tarama:iDiuu)miu
Dzememe:buK@
T5
/

r ol," dedim. "Patch, benim eski sevgilim miydi?" Bu,


Marcie'nin hikyesine uymuyordu. Tabii Vee'ninkine
de.
"kiniz ayrlmtnz. Sanrm Marcie'yle bir ilgisi vard." El-
lerini havaya kaldrarak, "Btn bildiim bu," dedi. "Kasabaya
dramanm ortasnda dnmtm."
"Erkek arkadam olduundan emin misin?"
"Bunu sen sylemitin, ben deil."
"Nasl birisiydi?"
"Korkutucu."
Daha fazla steleyerek, "imdi nerede?" diye sordum.
"Dediim gibi, onu bulmak kolay olmayacak."
"Bana vermi olabilecei bir kolye hakknda bilgin var m?"
"ok fazla soru soruyorsun."
"Marcie, Patch'in onun erkek arkada olduunu syledi.
Patch'in bana, aslnda Marcie'ye ait olan bir kolye verdiini ve
186 / Sessizlik ^

imdi kolyesini geri istediini syledi. Patch'in, iimdeki iyi yan


grmesini saladn ve bizi bir araya getirdiini anlatt."
Scott enesini kad. Gzleri bana glyordu. "Ve sen de
bunu yuttun mu?"
Sersemlemitim. Patcl benim erkek arkadam myd? Mar-
cie neden yalan sylemiti ki? Kolyeyi almak iin mi? O kolyeyi
neden isteyebilirdi ki?
Patch eer benim erkek arkadamsa, bu, adnn her an-
lnda zihnimde beliren gemi grntlerini aklard ama...
Madem erkek arkadamd ve onun iin bir eyler ifade et-
mitim, imdi nerelerdeydi?
"Patch hakknda bana verebilecein baka bir bilgi var m?"
"Adam doru drst tanmyordum ve hakknda bildiklerim
dm bokuma kartrmaya yetecek cinstendi. zini bulabilecek
miyim bir bakarm ama hibir sz veremem. Bu arada kesin olan
eye odaklanalm. Hank'in stne yeterince pislik bulatrmay
baarabilirsek, belki sen ve annenle neden ilgilendiini ve bir
sonraki admn zebilir, onu alaa etmenin bir yolunu bula-
biliriz. Bu iten ikimiz de kazanl kabiliriz. Var msn, Grey?"
Kararl bir sesle, "Ah, tabii ki varm," dedim.
Gne ufukta kaybolana dek Scott'n yannda kaldm. Yars
yenmi balm arkada brakarak sahile geri yrdm. Scott'la
korkuluklarn kysnda vedalatk. nsan iine kmay alkanlk
haline getirmek istemiyordu; Hank ve Nefil casuslar hakknda
anlattklarndan sonra bu tedbirine hak veriyordum. Yaknda tek-
rar ziyarete gelmeye sz verdim ama nerimi derhal geri evirdi.
Maaraya rutin gidi geliler riskli olurdu. O beni bulurdu.
Eve dn yolunda, derin dncelere daldm. Scott'n bana
anlatt her eyi aklmdan bir kez daha geirdim. imde tuhaf
Becca Fitzpatrick j/ 187

bir duygu kprdanyordu. Belki intikam. Ya da en saf haliyle, nef-


ret. Hank'in karlma olaymn arkasnda olduunu kesin olarak
iddia edemezdim ama Scott'a, bu iin sonuna kadar gitmek iin
gcmn yettii her eyi yapacama sz vermitim. Ve "sonu"
derken, eer Hank bu i iindeyse ona bedelini detecek olmam
kastediyordum.
Ve bir de Patch vard. Szde eski erkek arkadam. Etrafna
gizem saan, Marcie'nin ve benim stmde olduka gl bir etki
yarattktan sonra arkasnda en ufak bir iz brakmadan ortadan
kaybolan Patch. Kendimi bir erkek arkadala birlikte hayal edemi-
yordum ama mutlaka etmem gerekiyorsa, gzmn nnde ma-
tematik devini zamannda teslim eden ve hatta amatrce beyzbol
oynayan birisi canlanyordu. Patch'e dair btn bildiklerime - k i
pek fazla bir ey de yoktu- tamamen ters den, tertemiz bir tarif.
ok az ey bilme ksmn deitirmek iin bir eyler yap-
mam gerekecekti.
iftlik evine dndmde, tezghn stnde yapkanl bir not
kd buldum. Annem akam yemei iin Hank'le dar kmt.
Akam yemeinin ardndan Portland senfoni orkestras konseri.
Hank'le ba baa olduu dncesi i organlarmn serbest d-
e gemesine neden olmutu ama Scott, Hank'i annemle k-
tn bilecek kadar uzun sredir takip ediyordu ve bana ak bir
uyarda bulunmutu. Hibir art altnda bildiklerimi ak ede-
mezdim. Her ikisine de. Hank hepimizi kandrdn sanyordu
ve byle kalmasnda yarar vard. imdilik annemin gvende ol-
duuna inanmak zorundaydm.
Vee'yi arayp Patch hakknda yalan sylediinden haberdar
olduumu anlatmay dndm ama pasif agresif bir ruh halin-
deydim. Ona sessizliinle tepki gster ve brak yapt eye ken-
disi kafa yorsun. Onunla gerei - b u kez gerek gerei- sy-
188 / Sessizlik ^

lemeye balayacak kadar panikledii zaman yzleecektim. ha-


neti canm actmt ve bu kez, ok iyi bir aklamas olacan
umuyordum.
Kendime bir kutu ikolatal puding atm ve geceyi doldur-
mak iin komedi dizilerinin tekrar blmlerini kullanarak tele-
vizyonun karsnda yedim. Sonunda saat on biri geti ve paytak
admlarla st kata, odama ktm. Kyafetlerimden syrldm, si-
yah tyn varln ancak alm ait olduu yere koymak iin ek-
meceyi atm zaman fark ettim. Bana Jev'in gz rengini anmsa-
tan ipeksi bir parlakl vard. O kadar dipsiz bir siyaht ki n
btn zerrelerini emiyordu. Tahoe'da yannda oturduum daki-
kalar hatrladm ve Gabe'in varlna ramen korkmadm fark
ettim. Jev kendimi gvende hissetmemi salamt; keke o duy-
guyu ieleme ve her ihtiya duyduumda karma ansm olsayd.
Ve her eyden nemlisi, keke Jev'i tekrar grebilseydim.
Gzlerimi bir anda atmda, ryamda Jev'i gryordum.
Yer demelerinin gcrts kulama kadar ulap uykumu bl-
mt. Glgelerin iindeki bir karalt, ay n perdeleyecek e-
kilde pencereme tnemiti. eri atlad ve bir kedi gibi sessizce
yatak odamn zeminine indi.
Hzla oturur pozisyona geerken bir anda soluksuz kaldm.
Scott parman dudana bastrarak, "it," dedi. "Anneni
uyandrma."
Nihayet, "Bu-burada ne aryorsun?" diye kekelemeyi baardm.
Pencereyi arkasndan kapad. "Seni yaknda ziyaret edece-
imi sylemitim."
Kalp atm normale dndrmeye alarak kendimi yataa
braktm. Tam olarak hayatmn gzlerimin nnden getiini
syleyemezdim ama cierlerimin var gcyle utan verici bir -
Becca Fitzpatrick j/ 189

lk atacak raddeye gelmitim. "Ziyarete, odama gizlice girmenin


de dhil olacandan bahsetmeyi atlamsn."
"Hank burada m?"
"Hayr. Annemle birlikte darda. Uyuyakalmm ama he-
nz geldiklerini duymadm."
"Giyin."
Saate bir gz attm. Sonra da Scott'a baktm. "Neredeyse ge-
ceyars oldu, Scott."
"Sk gzlemcisin, Grey. Ancak grne baklrsa, gizlice gir-
menin mesai saatleri dnda daha kolay olaca bir yere gidiyoruz."
Aman Tanrm. Henz aniden uyandrlmann sersemliinden
syrlmam halde biraz ekingen bir sesle, "Gizlice girmek mi?"
diye tekrarladm. zellikle de Scott muhtemelen kanun d olan
bir ey yapmak konusunda bu kadar ciddiyken.
Gzlerim bulank karanla yava yava alyordu, onu sr-
trken yakaladm. "Haneye tecavzden korkmuyorsun ya?" diye
sordu.
"Hi de bile," dedim alayc bir sesle. "Biraz sutan ne olur
ki? Ne de olsa niversiteye girmek ya da gnn birinde adam gibi
bir i edinmek gibi umutlarm yok."
Alayc tavrm duymazdan gelerek, "Kara El'in depolarndan
birini buldum," dedi. Odann dier tarafna yrd ve kafasn
koridora uzatt. "Henz dnmediklerinden emin misin?"
"Byk olaslkla Hank'in bir ym deposu vardr. Adam araba
satyor. Arabalar bir yerde saklamak zorunda." Yan dndm, r-
tm eneme kadar ektim ve mesaj almasn umarak gzlerimi
yumdum. Kendimi Jev'li ryama geri dndrmeyi istiyordum. Du-
daklarn dudaklarmda hissedebiliyordum. Bu hayali biraz daha
srdrmek istiyordum.
190 / Sessizlik ^

"Depo sanayi blgesinde. Eer arabalar orada depoluyorsa,


Hank birileri onu soysun diye aranyor demektir. Bugn byk
gn, Grey. Hissediyorum. Orada arabalardan ok daha deerli bir
ey saklyor. Ne olduunu bulmalyz. Bulat pislii elimizden
geldiince ortaya karmamz gerek."
"Bir yere zorla ve gizlice girmek yasalara aykr. Hank'in foya-
sn ortaya karmak istiyorsak, bunu yasal yollardan yapmalyz."
Scott yatan dier tarafna dolat. rty yzm grebi-
lecei ekilde ekip at. "O, kuralna gre oynamyor. Bu ii an-
cak oyunu ayn seviyeye getirebilirsek baarabiliriz. O depoda ne
sakladn hi mi merak etmiyorsun?"
Halsinasyonu, depoyu ve kafesteki melei dndm ama,
"Tutuklanmama neden olabilecekse, hayr," dedim.
Kalarn atarak geri ekildi. "Kara El'i gmmeme yardm
etmeye ne oldu?"
Mesele de buydu. Olaylar dnerek geen birka saatin so-
nunda, zgvenimin kayp gittiini hissediyordum. Eer Hank,
Scott'n iddia ettii gibi biriyse, ikimiz tek bamza ona nasl
diklenebilirdik? Daha iyi bir plana ihtiyacmz vard. Daha ze-
kice bir plana.
"Yardm etmek istiyorum ve edeceim de. Ama bu ie ylece
atlayamayz," dedim. "Dnemeyecek kadar yorgunum. Maa-
raya dn. Makul bir saatte yine gel. Belki annemi Hank'i depo-
sunda ziyaret etmeye ikna edebilir ve ieride neler olduunu ona
sorarm."
Scott, "Hank'i devirirsem, hayatm geri alabilirim," dedi. "Ar-
tk saklanmam gerekmez. Kamam gerekmez. Annemi grebili-
rim. Anne demiken, seninki de gvende olur." Houma gitme-
yen bir sesle, "kimiz de bunu en az benim kadar istediini bi-
liyoruz," diye mrldand. Ses tonu, beni daha iyi tandn ima
Becca Fitzpatrick j/ 191

ediyordu. Scott'n bana dair bu tarz igrlere sahip olmasn is-


temiyordum. En azndan geceyars. Jev'li ryama geri dnmeye
bu kadar yakn olduum bir anda deil. "Endielendiin buysa,"
dedi yumuak bir sesle, "sana bir ey olmasna izin vermem."
"Bunu nasl bilebilirim?"
"Bilemezsin. Bu, niyetimi teste tabi tutman iin bir frsat.
Gerekte hangi kumatan yapldm ren."
Dnrken alt dudam srdm. Geceleri gizlice dar ka-
an kzlardan deildim. Ve imdi, bunu haftada bir kez yapar k-
vama gelmitim. Olduuma inanmay sevdiim insandan yz sek-
sen derece farkl olduumu dnmeye balyordum. Omzum-
daki eytan beni, "O kadar da iyi deimisin demek," diye ta-
ciz eder gibiydi.
Hank'in depolarndan birinde, hem de hava karardktan
sonra, casusluk etme fikri iime pek scak ve ho duygular gn-
dermiyordu ama sonuna dek Scott'la birlikte olacam dn-
dm. Ve istediim bir ey varsa, o da Hank'i hayatmdan son-
suza dek karmakt. Eer Scott, Nefil olduu konusunda hak-
lysa, belki de Hank bir iki polisin zihniyle oynamay baarabi-
lirdi ama cidden yasa d bir eyler yapyorsa tm polis gcn-
den kamas imknszd. u anda polisin soluunu ensesinde his-
setmesini salama planlarn -artk her neyseler- ortaya sermek
iin iyi bir balang gibi grnyordu.
"Peki gvenli mi?" diye sordum. "Yakalanmayacamz ne-
reden biliyoruz?"
"Binay gnlerdir inceliyorum. Geceleri kimse olmuyor. Pen-
cerelerden birka fotoraf ekeceiz. Risk seviyesi ok dk. Var
msn, yok musun?"
Pes ederek i geirdim. "Pekl! stme bir eyler geire-
yim. Arkan dn. Pijamalym." Pijama dediim askl bir tirt
192 / Sessizlik ^

ve orttan ibaretti ve bu, Scott'n zihnine kaznmasn isteyece-


im bir grnt deildi.
Scott glmsedi. "Ben bir erkeim. Bu bir ocuktan eker ra-
fna bakmamasn istemek gibi bir ey."
iyyk-
Yanadaki gamze iyice derinleti. Ve hibir ekilde irin
falan deildi.
nk Scott'la o yola girmeyecektim. Bu karar daha ilk anda
vermitim. likimiz zaten yeterince karmakt. Birlikte hareket
edeceksek, gidilebilecek tek yn platonikti.
Kurnaz bir glmsemeyle pes ettim der gibi kollarn kaldrd
ve bana srtn dnd. Yataktan frladm, odann iinde kotum
ve kendimi gardrobuma kapadm.
Kapaklar panjurlu olduundan kendimi salama almak iin
yakmadm ve raflar el yordamyla aradm. zerime dar bir
kot pantolon, uzun kollu bir tirt ve kaponlu bir sweatshirt
geirdim. Aniden komak zorunda kalma ihtimalimize kar ter-
cihimi spor ayakkablarmdan yana kullandm.
Kot pantolonumun en st dmesini iliklerken dolabn kapa-
n atm. Scott'a, "Tam u anda ne dnyorum, biliyor mu-
sun?" diye sordum.
Gzleri zerimde dolat. "Komu kz kvamnda irin g-
rndn m?"
Neden byle eyler syleme gerei duyuyordu ki? Yanakla-
rma bir scakln hcum ettiini hissettim ve lo kta bunun
Scott'n gznden kamas iin dua ettim.
"Umarm bunu yaptma piman olmam," dedim.
16
/

cott'n ulam arac 1971 model bir Dodge Charger'd ve dik-


kat ekmememiz gerektii konusunda srar eden bir adam
iin en sessiz araba deildi. Buna bir de egzoz borusunun
patlayacakm gibi sesler karmas eklenince, birka blok te-
den bile duyulabildiimizden neredeyse emindim. Her ne kadar
ben, kasabann sokaklarnda kaponlarmz balarmza gemi
halde dolamamzn pheleri stmze ekmekten baka ie ya-
ramadn dnsem de Scott dediim dedikti.

Beni bir kez daha bilgilendirdi. "Kara El'in her yerde casuslar
var." Baklar, szlerinin altn izmek ister gibi dikiz aynasna
kayd. "Bizi bir arada yakalarsa..." Cmlenin gerisini getirmedi.
"Anlyorum," dedim. imin rpermesine neden olduklar d-
nlrse, cesur szcklerdi. Scott ve benim casusluk peinde ol-
duumuzu renmesi durumunda, Hank'in neler yapacan d-
nmemeyi tercih ediyordum.
194 / Sessizlik ^

Scott, "Seni maaraya gtrmemeliydim," dedi. "Beni bul-


mak iin her eyi yapar. Bunun sana etkisinin ne olacan d-
nemedim."
"Sorun deil," dedim ama o uursuz rperti henz yok olma-
mt. "Beni grdne armtn. Akln banda deildi. Benim
de yle. Hl da deil ya." Titrek bir glle ekledim. "Aksi tak-
dirde Hank'in depolarndan birini kurcalyor olmazdm. Binada
kamera sistemi var m?"
"Hayr. Tahminimce Kara El burada olup bitenleri ispatla-
yabilecek fazladan kant istemiyor. Video grntleri darya s-
zabilir," dedi manidar bir sesle.
Scott, Charger' Wentworth Nehri'nin kysna, dallar aa
sarkan bir aacn altna park etti ve indik. Bir blok uzaklap da
omzumun stnden baknca arabay gremez olmutum.
Sanrm Scott'n yapmaya alt da buydu. Glgemizin vur-
mas iin fazla hafif olan ay nn altnda nehir boyunca usulca
ilerledik.
Yan yana, ince ve uzunlamasna ina edilmi eski tula de-
polarn arasndan geerek Front Soka'n getik. Belli ki mimar
fazla yer harcansn istenmemiti. Binalarn camlar yala kaplan-
m, demir parmaklklarla ya da i taraflarnda gazete ktlaryla
kapatlmt. Etraflarn pler ve yabani otlar sarmt.
Scott, "te Kara El'i deposu bu," diye fsldad. Yklacak
gibi duran bir yangn k ve kemerli pencereleri olan, drt katl
bir yapy iaret ediyordu. "Geen hafta tam be kez bu binaya
girdi. Her zaman afak skmeden hemen nce, kasabann geri
kalan uyurken geliyor. Birka blok teye park ediyor ve yolun
kalan ksmn yayan katediyor. Bazen izlenmediinden emin ol-
mak iin bir bloun etrafnda iki tur att oluyor. Hl araba de-
poladn dnyor musun?"
Becca Fitzpatrick j/ 195

tiraf etmem gerekiyordu ki Hank'in bu kadar ok nlemi,


Toyota envanteri iin almas ihtimali bir hayli dkt. Bir ihti-
mal, depoyu alnt arabalar paralamak iin kullanyor olabi-
lirdi ama buna da gerekten inanmyordum. Hank kasabann en
varlkl ve en etkin adamlarndan biriydi. Kanun d yoldan bi-
raz nakit elde edecek kadar aresiz deildi. Hayr, baka bir ey-
ler dnyordu. Bu esnada ensemdeki tyler diken diken olmutu,
bunun iyi olmadn tahmin ettim.
Hank'in binasndaki pencerelerin de dierleri gibi karartl-
m olup olmadn merak ederek, "erisini grebilecek miyiz?"
diye sordum. Henz bunu ayrt edemeyecek kadar uzaktaydk.
"Bir blok daha yaklap grelim."
Yol stndeki binalara yle yakn geiyorduk ki, kaponum
tulalara taklyordu. Bloun sonuna geldiimizde Hank'in bi-
nasna, ilk iki katndaki pencerelerin gazete kdyla kaplyken,
stteki iki katta pencerelerin tamamen kendi hallerine brakl-
m olduunu grecek kadar yaklamtk.
Scott gzlerinde muzr bir parltyla, "Sen de benim dn-
dm m dnyorsun?" diye sordu.
"Yangn kndan trmanp ieri gz atmay m?"
"Kura ekebiliriz. Kaybeden trmanr."
"Asla. Bu senin fikrindi. Sen trmanmalsn."
"dlek." Srtyordu ama alnnda ter damlalar parlyordu. Ce-
binden ucuz, tek kullanmlk bir fotoraf makinesi kard. "Ka-
ranlk ama birka net fotoraf ekmeye alacam."
Tek kelime daha etmeden, iki bklm halde koarak soka-
n karsna getik. Hank'in binasnn arkasnda kalan ara so-
kaktan hzl admlarla yrdk ve st duvar yazlaryla kapl
bir p varilinin arkasna saklanana dek de durmadk. Ellerimi
196 / Sessizlik ^

dizlerime yasladm ve nefes almaya altm. Nefesimin kesil-


mesinin kouya m, yoksa hissettiim kaygya m bal olduun-
dan emin olamyordum. imdi bu kadar ileri gitmiken; geride,
Charger'da kalm olmay diliyordum. Ya da evde, nokta. Bu nok-
tada en byk korkum Hank'in varlmz kefetmesiydi. Scott
tam u anda gvenlik kameras tarafndan kaydedilmediimiz-
den ne kadar emindi?
Gizliden gizliye Scott'n da korkmu olmasn ve arabaya geri
dnmek iin idari bir karar almasn umarak, "Trmanacak m-
sn?" diye sordum.
"Ya da ieri gireceim." Bayla bir dizi ykleme kapsnn
olduu taraf iaret ederek, "Kara El'in kilitlemeyi unutmu ol-
mas ihtimali nedir?" diye sordu.
Scott iaret edene kadar kaplar fark etmemitim. Zeminden
yksekteydiler ve bir girintiye yerletirilmilerdi. Gzlerden uzak
bir ekilde ykleme ve boaltma yapmak iin idealdiler. Yan yana
kap vard ve onlara bakarken zihnimde bir imek akt. Okul
tuvaletinde grdm halsinasyondaki ykleme kaplarna faz-
lasyla benziyordu. Depo, Jev'le birlikte yolun kenarnda durur-
ken grdm halsinasyondaki depoyla rktc bir benzerlik
tayordu. Bu tesadfleri rktc buluyor ama konuyu Scott'a
nasl aacam bilemiyordum. Sanrm buray halsinasyonla-
rmdan birinde grmtm, demek bana pek fazla inandrclk
kazandrmazd.
Ben bu rpertici balantya kafa yormaya devam ederken
Scott beton kntnn stne srad ve ilk ykleme kapsn yok-
lad. "Kilitli." Tu takmna yrd. "Sence ifre nedir? Hank'in
doum gnii m?"
"Fazla bariz."
"Kznn doum gn?"
Becca Fitzpatrick j/ 197

"pheli." Hank bana o kadar aptal birisi gibi grnmyordu.


Scott i geirdi. "O zaman A planna geri dnyoruz."
Zplayp yangn merdiveninin en alt basaman yakalad.
Bir pas katman ufalanp aa dkld ve metal isyan ederce-
sine homurdand ama makara iler durumdayd; zincir iinden
kayd ve merdiven alald.
Trmanmaya balamadan nce syledii son ey, "Dersem
beni yakala," oldu. lk birka basama, arln vererek test etti.
Yerlerinden oynamadklarn grnce, metalin gcrtsn en aza
indirmek iin basamaklar tek tek karak trmanmaya koyuldu.
Onu birinci kat sahanlna kadar seyrettim.
Scott trmanrken evreyi kolaan etmem gerektiine karar
vererek kafam binann yan tarafndan uzattm. lerideki ke-
nin kaldrmna uzun, bams bir karalt yayld ve bir adam
gr alanma girdi. Hemen geri ekildim.
Sesimin en clz haliyle, "Scott," diye fsldadm.
Duyamayacak kadar yksekteydi.
Binann kesinden bir bak daha attm. Adam kede, srt
bana dnk halde duruyordu. Parmaklar arasnda bir sigarann
turuncu atei parlyordu. Sokaa doru eilip iki yana bakt. Bi-
risinin onu almaya gelmesini beklediini ya da sigara imek iin
dar ktn hi sanmyordum. Bu blgedeki depolarn ou se-
neler nce emekliye ayrlmt ve vakit geceyarsn gemiti. Bu
saatte kimse almazd. Bahse girmem gerekirse, adam Hank'in
deposuna bekilik ediyordu.
Hank'in saklad eyin kymetli olduuna dair bir kant daha.
Adam sigarasn izmesinin altnda ezdi, saatine bakt ve sk-
kn admlarla salnarak sokak arasna doru yrd.
198 / Sessizlik ^

Elimi azma rterek, "Scott!" diye tsladm. "Bir sorunu-


muz var."
Scott ikinci kat oktan gemiti, nc kat sahanlna sa-
dece bir iki basama kalmt. Fotoraf makinesi, net bir poz ya-
kalayabilecei ilk anda ekmek zere elindeydi.
Beni duyamayacan fark ederek bir akl ta kaptm ve ona
doru frlattm. Ta, ona ulamak yerine yangn merdivenine isa-
bet etti ve bir tak tak tak melodisi eliinde zplayarak geri dt.
Korkudan felce uram halde elimi azma kapadm.
Scott aa bakt ve donakald. Parmamla telala binann
yan tarafn iaret ettim.
Ardndan p variline doru koup arkasna sindim. Bina ile
p varilinin arasndan, Hank'in bekisinin gr alanma dn-
mesini izledim. Attm akl tan duymu olmalyd nk ba-
klar, sesin geldii yeri anlamak iin derhal yukar trmanmt.
ok az insann ayak uydurabilecei bir hz ve eviklikle yan-
gn merdiveninin en alt korkuluuna aslp kendini yukar eker-
ken Scott'a, "Hey!" diye seslendi. Scott'n bana bir Nefil'i ayrt et-
menin en kolay yolu olarak rettii zere o da uzun boyluydu.
Scott basamaklar ikier ikier aarak yangn merdivenin-
den yukar trmanmaya balad. Tela arasnda fotoraf maki-
nesi elinden kayd ve hzla dt sokan beton zemininde pa-
rampara oldu. Scott hzl trmanna geri dnmeden nce, ma-
kineye hayret dolu son bir bak att. Drdnc kat sahanlna
varnca onu atya ulatracak merdivene asld ve bir sre sonra
gzden kayboldu.
Aceleyle seeneklerimi deerlendirdim. Nefil beki, Scott'tan
sadece bir kat geride, onu keye sktrmaya birka saniye me-
safedeydi. Scott' hrpalar myd? Sorgulamak iin aa m s-
Becca Fitzpatrick j/ 199

rklerdi? Midem kasld. Scott'la bizzat ilgilensin diye Hank'i mi


arrd?
Koar adm binann n tarafna getim ve Scott' grebilmek
iin bam iyice arkaya attm. Bunu yaptm anda bir glge hzla
tepeden kayp geti. atnn ucunda deil, Hank'in deposu ile
yolun karsndaki bina arasndaki boluktayd. Grm net-
letirmek iin gzlerimi krptrdm ve tekrar bakmamla kol ve
bacaklarn sportif hareketlere sallayan ikinci bir kuyrukluyld-
zn gemesi bir oldu.

Azm ak kalmt. Scott ve Nefil binadan binaya atlyor-


lard. Bunu nasl yaptklarn bilmiyordum ama durup grdm
eyin imknszlna kafa yoracak vaktim yoktu. Scott'n zihnini
okumaya alarak Charger'a doru komaya baladm. Her iki-
miz de araca, Nefil'den nce ulamay baarabilirsek, kamak
iin bir ansmz olabilirdi. Kollarm daha hzl savurarak ayak-
kablarnn bamdan ok yukarda tkrdayan ve srtnen ayak
seslerini takip ettim. Charger'n yar yolunda, Scott saa sapt
ve Nefil de peinden gitti. nanlmaz derecede sratli olan ayak
seslerinin sonuncusunun karanln iine doru havalanmasn
dinledim. Tam o anda karmdaki kaldrmdan metalik bir n-
grt ykseldi. Cebimden arabann anahtarn kaptm. Scott'n ne
yaptn anlamtm. Arabaya onlardan nce ulamam salamak
iin Nefi'in dikkatini datmaya alyordu. Hzlydlar, benden
ok daha hzl ve fazladan birka dakikam olmazsa asla baara-
mazdm. Bununla birlikte Scott, bu kedi fare olayn sonsuza dek
srdremezdi. Elimi abuk tutmam gerekiyordu.

Front Soka'na gelince son bir kez srat kazandm ve Charger'la


aramdaki son blokta hzlandm.
200 / Sessizlik ^

Bam dnyor, grm siyaha bulanyordu. Brm s-


kca tutarak nefes nefese arabaya yaslandm. atlar byk bir
dikkatle taryor, Scott'a ya da Nefil'e dair bir iareti aryordum.
Tam karmdaki binann yan tarafndan, dt srada kol-
lar ile bacaklar havay dven bir karalt frlad. Drt katn so-
nunda Scott yere arpt, tkezledi ve yuvarland. Nefil de hemen
peindeydi ama yere ayaklarnn stne inmiti. Scott' hzla e-
kerek yerden kaldrd ve kafasnn yan tarafna sert bir darbe in-
dirdi. Scott sendelese de bilincini kaybetmemiti. Yine de bu ka-
dar iyi nian alnm ikinci bir darbeyi kaldrabileceinden emin
deildim.
Dnecek vaktim olmad iin kendimi Charger'm iine at-
tm. Scott'n anahtarn kontaa yerletirdim. Farlar yaktm ve
gaz kkleyerek Scott ile Nefil'in stne srdm. Direksiyona sm-
sk yapan ellerimin btn kan ekilmiti. Ltfen ie yarasml
Her ikisi de farlarn nda bembeyaz kesilen yzlerini bana
evirdi. Scott bana sesleniyordu ama kelimelerin ne olduunu -
karamyordum. Nefil de bard. Son anda Scott' brakt ve ara-
bann tamponundan kat. Scott o kadar ansl deildi; nce ha-
vaya, sonra da kaputun stne utu. Kendini camdan ieri, ya-
nmdaki koltua atmadan nce yaralanp yaralanmadna dair
endielenecek frsatm olmamt.
"Yrl"
Gaz kkledim. "Neydi o yle?" diye crladm. "Engelli kou
gibi binadan binaya atlyordunuz!"
"Sana ortalama bir adamdan daha gl olduumu syle-
mitim."
"Ya, evet ama umaktan bahsetmemitin. Ayrca o gleri
kullanmaktan holanmadn sylemitin!"
Becca Fitzpatrick j/ 201

"Belki de sen bak am deitirmisindir." Kibirli bir g-


lmseme. "Etkilendin mi bari?"
"O Nefil seni az kalsn ele geiriyordu ve umursadm tek
ey bu mu?"
"Biliyordum." Kara El'in yznn orta parman ssledii
elini ap kaparken kendinden son derece honut grnyordu.
Bir aklama almak adna stelemek iin uygun bir zaman oldu-
unu sanmyordum. zellikle de yz tekrar takma kararnn
hissettirdii byk rahatlama varken. O yzkle Scott'n Hank
karsnda bir ans olabilirdi. Ve ortaklk durumundan, benim de.
Bitap halde, "Neyi biliyordun?" diye sordum.
"Kpkrmz oluyorsun."
"Terliyorum!" Nereye varmaya altn anlaynca, telala
devam ettim. "Etkilenmi falan deilim. Orada yaptn... Olabi-
lecekler..." Yzmdeki sa tellerinin bir ksmn arkaya ittim ve
kendimi toplamaya alarak, "Bence sen tedbirsiz ve dikkatsiz-
sin, stelik btn olup bitenlerden koca bir akaym gibi bah-
sedebilecek crete sahipsin!"
Glmsemesi suratn kaplayan bir srta dnt. "Baka
sorum yok. Cevabm aldm."

Tarama-.miuujmiu
Dzenieme:buK@
V
y
c
tt beni eve brakt, hz limiti konusunda benim hi ol-
mT
^ ^ madiim kadar hogrlyd. Israrm zerine, iftlik evine
J L j belli bir mesafe kala park etti. Eve dn yolu boyunca
iki tr korkuyla mcadele etmitim. ncelikle o Nefil bekisinin
Scott'n dikkatli nlemlerine ramen bizi takip etni olmas ve
ikinci olarak da annemin eve bizden nce gelmi olma ihtimali.
Yatam bo bulduu anda hzl aramayla cep telefonumu ara-
m olmas kuvvetle muhtemeldi ama belki de bir haftadan ksa
sre iindeki ikinci umursamaz itaatsizliim karsnda kabaran
fkesi nutkunun tutulmasna neden olmutu.
Scott'a cansz bir sesle, "ey, bu heyecan vericiydi," dedim.
Parmaklarn direksiyona vurarak, "Otuz saniye daha," dedi.
"Tek ihtiyacm buydu. Fotoraf makinesini drmeseydim de-
ponun fotoraflarn ekebilirdim." Kafasn hayretle sallyordu.
Geri dnmek gibi bir niyeti varsa, kendine baka bir yardmc
bulmas gerektiini sylemeye hazrlanrken ciddi bir sesle, "Beki
bana dikkatli baktysa, Hank'e syleyecektir. Yzm grmediyse
204 / Sessizlik ^

bile mhrm grm olmas mmkn. Hank ben olduumu an-


layacaktr. Blgeyi aramas iin bir ekip grevlendirecektir," dedi.
Gzleri bana kayd. "mr boyu korunakl hapishanelere tklan
Nefiller olduunu duydum. Ormann iinde ya da binalarn al-
tndaki yer alt odacklar. Bir Nefil'i ldremezsi ama ikence
edebilirsin. Bir sre gze batmamam gerekecek."
"Ne mhr?"
Scott yakasn ekince yzndekinin ei olan skl bir yum-
ruk iaretiyle damgalanm teni ortaya kt. Yeri iyilemiti ama
bir zamanlar ne kadar ac verici olduunu hayal edebiliyordum.
"Kara El'in iareti. Beni ordusuna girmeye bununla zorlad. in
iyi yan, bir izleme cihaz yerletirecek kadar akll davranmad."
akalaacak havamda deildim ve glmsemesine yars kadar
bile karlk vermedim. "Sence beki mhrn grm mdr?"
"Bilemem."
"Sence beni grm mdr?"
Scott ban sallad. "Farlarn ndan hibir ey gremedik.
Ben sen olduunu Charger' tandm iin bildim."
Bunun nefes almam kolaylatrmas gerekirdi ama o kadar
gerilmitim ki rahatlamam sz konusu bile deildi.
Scott baparmayla yolu iaret etti. "Hank anneni her an
brakabilir. Gitsem iyi olur. Bir sre ortalkta grnmemeliyim.
Umarm beki, mhrm grmemitir. Ve umarm benim rast-
gele bir serseri olduumu sanyordur."
"Her halkarda senin Nefil olduunu biliyor. Hatrladm ka-
daryla insanlar binadan binaya srayamyorlard. Hank'in bunu
tesadf olarak bir kenara iteceini sanmam."
"Geri ekilmek iin bir neden daha. Ortadan kaybolursam,
Hank korkuya kaplp kasabay terk ettiimi sanabilir. Bu iin et-
Becca Fitzpatrick j/ 205

kisi geince seni bulurum. Farkl bir plan kurar ve onu baka bir
adan alaa ederiz."
Sabrmn tkendiini hissediyordum. "Ya ben? Btn bu fi-
kirleri aklma sokan sendin. imdi tiiyemezsin. Adam annemle
kyor. Benim ortada grnmemek gibi bir lksm yok. Eer ka-
rlmamda parma varsa, bedelini demesini istiyorum. Ve eer
daha beter eyler planlyorsa, durdurulmal. Birka hafta ya da
bir ay sonra deil, imdi."
"Ondan kim kurtulacak?" Sesi nazikti ama altnda grn-
meyen bir sertlik saklyd. "Polis mi? Yars, adamdan bordrolu.
Ve dier yarsn da zihin oyunlaryla kendine itaat ettirebiliyor.
Dinle beni, Nora. Planmz bu frtnay atlatmak. Kalkan tozun
yere inmesini ve Kara El'in kontroln tekrar eline getiine inan-
masn beklemeliyiz. Sonra yine bir araya gelir ve hi bekleme-
dii bir anda yeniden taarruza geeriz."
"Kontrol zaten onun elinde. Aniden annemle kmaya ba-
lamas tesadf deil. ncelii annem deil, Nefil ordusunu kur-
mak. Hevan nmzdeki ay, yani ekimde balyor. O zaman ne-
den annem? Neden imdi? Anneni planlarna nasl uyuyor? ok
ge olmadan bu ii zmek zorundaym!"
Scott gergin bir tavrla kulan ekitirdi. "Sana hibir ey
anlatmamalydm. Bunu kaldramayacaksn. Kara El seni bir ki-
lometre teden zecektir. teceksin. Ona benden ve maara-
dan bahsedeceksin."
"Benim iin endielenme," diye ktm. Charger'da indim
ve kapy arpmadan nce Scott'a son bir bak daha attm. "Sen
ortada grnme, tamam. Ama annesi o canavara her geen gn
biraz daha k olan sen deilsin. Foyasn ortaya karacam,
seninle ya da sensiz."
206 / Sessizlik ^

Tabii bunu nasl yapacam konusunda hibir fikrim yoktu.


Hank kendini bu kasabaya yle derinlemesine gmmt ki artk
tam ekirdeindeydi. Arkadalar, mttefikleri, alanlar vard.
Paras, kaynaklar ve zel ordusu da cabasyd. Daha da endie
verici olan, annemi avucunun iine alm olmasyd.

ki gn olduka sakin geti. Scott, szne sadk kalarak ortadan


kaybolmutu. Tekrar dnnce ona patladma piman olmu-
tum. Yapmas gerekeni yapmt ve bunun iin onu sulayamaz-
dm. Onu tymekle sulamtm ama durum hi de yle deildi.
Ne zaman ilerlemesi, ne zaman ekilmesi gerektiini iyi biliyordu.
Ondan beklediimden daha zekiydi. Ve daha sabrl.
Ve dier yanda ben vardm. Hank Millar'dan haz etmiyor,
ona hi gvenmiyordum. Oyununun amacn ne kadar abuk -
zersem, o kadar iyi olacakt. Hevan, Hank'in bir i evirdiinin
daim hatrlatmas olarak zihnimin gerisinde kara bir bulut gibi
asl duruyordu. Annemin de plannn bir paras olduuna dair
elle tutulur bir kantm yoktu ama tehlike iaretleri her yerdeydi.
Hank'in -Hevan ncesinde bedenlerinin kontroln kovulmu
meleklerden geri almak zere bir ordu kurup yetitirmek de dhil
olmak zere- yapacak onca ii varken anneme neden bu kadar
ok zaman ayryordu? Onun gvenine neden ihtiyac vard? Ona
neden ihtiyac vard? Nokta.
leri dzey tarih dersinde retmenimin ngiliz Protestan
Reformu'na uzanan olaylar anlatmasn yarm kulakla dinler-
ken zihnimde bir ampul yanverdi. Hank, Scott' biliyordu. Bunu
neden daha nce dnememitim ki? Eer Hank, iki gece nce
deposunun etrafnda dolanan Nefil'in Scott olduunu biliyorsa,
yakalanmasnn stnden bu kadar ksa zaman gemiken ikinci
bir risk almayacan da tahmin ediyor olmalyd. Hatta byk
Becca Fitzpatrick j/ 207

ihtimalle Scott'n dorudan saklanmaya ekildiini dnrd ki


gerekten yle olmutu. Milyon yl gese, Hank bu akam ikinci
bir istenmeyen misafirinin olabileceine ihtimal vermezdi.
Milyon yl gese...

Akam geldi geti. Saat onda annem bana iyi geceler pc


verdi ve odasna ekildi. Bir saat sonra klar snd. Emin ol-
mak iin bir iki dakika bekledikten sonra stmdeki rtleri at-
tm. Tamamen giyinik halde iinde bir el feneri, fotoraf maki-
nesi ve araba anahtarlarmn hazr bekledii srt antam yata-
mn altndan kardm.
Volkswagen'i sessizce Hawthorne Yolu'na iterken, bana ha-
fif bir ara ald iin Scott'a iimden teekkr ediyordum. Bunu
bir kamyonetle asla yapamazdm. Motoru ancak iftlik evinden
ve annemin duyma mesafesinden yarm kilometre kadar uzak-
latktan sonra altrdm.
Yirmi dakika sonra, Volkswagen'i iki gece nce Scott'n Charger'm
brakt yerin birka blok tesine park etmitim. Sahnede hibir
deiiklik yoktu. Tahtalarla kapatlm ayn binalar. Ayn bakm-
sz sokak lambalar. Uzaktan bir trenin umutsuz sl duyuldu.
Hank'in binas korunduu iin yaknndan geme fikrini bir
kenara braktm. eri bakmann baka bir yolunu bulmam ge-
rekecekti. Aklma bir fikir gelmiti. Kendi yararma kullanabile-
ceim tek bir ey varsa o da binalarn konumuydu; depolar dip
dibe ina edilmiti. Byk olaslkla Hank'in deposunun iini he-
men arkasndaki binadan da grebilirdim.
Scott'la yrdmz yola bal kalarak koar admlarla
Hank'in binasna yaklatm. Glgelere melerek kefimle ilgili
ilk saptamam iin hazrlandm. Yangn merdiveninin yerinden
sklm olduunu fark ettim. Demek Hank temkinli davran-
208 / Sessizlik ^

yordu. nc kat pencerelerine yeni gazete ktlar kaplanmt


ancak bu ie her kim balamsa, drdnc kata henz ulaama-
mt. Kurulmu saat gibi, her on dakikada bir beki binadan -
kyor, deponun evresinde bir tur atyordu.
Devam edebilmek iin yeterli bilgiyi edindiime ikna olarak
bloun etrafnda bir ember izdim ve Hank'inkinin arkasnda
duran binann yanndan ktm. Beki turunu tamamlar tamam-
lamaz, hzla akla kotum. Ancak bu kez Hank'in binasnn ar-
kasndaki sokaa yerine, bir aadaki arala saklandm.
Ters evrilmi bir p kutusunun stne ktm ve yangn
merdivenini yere kadar ektim. Ykseklik korkum vard ama kor-
kunun, Hank'in neler evirdiini renmeme mani olmasna izin
vermeyecektim. Birka kesik nefes alarak ilk sahanla trman-
dm. Kendi kendime aaya bakmamam gerektiini tembihli-
yordum ama ekim ok glyd. Gzlerim, yangn merdiveni-
nin metal kafesinin arasndan aadaki dar aralkta dolat. Kar-
nma kramplar giriyor, grm bulanklayordu.
kinci kata trmandm. Sonra ncye. Midem hafife bula-
nrken pencereleri yokladm. lk ikisi kilitliydi ama nihayet n-
cy kurcalayp gevetmeyi baardm; gcrtl bir sesle ald.
Elimde fotoraf makinesiyle kendimi pencereden ieri attm.
eride, ayaa kalkmamla kr edici bir n parlamas bir
oldu. Kolumu hzla gzlerimin stne attm. Drt bir yanmda k-
prdanan bedenlerin seslerini duyabiliyordum. Gzlerimi anca,
yan yana sralanm portatif yataklarla kar karya kaldm. Her
yatakta birisi yatyordu. Hepsi erkek ve allmn dnda uzun
boyluydu.
Nefiller.
Zihnimde yeni bir dnce oluturamadan nce bir kol be-
lime sarld.
Becca Fitzpatrick j/ 209

Beni, ieri girdiim pencereye doru geri srklerken bir ses,


"Kprda!" diye fsldad.
Sersemlik halimden syrlrken bir ift gl kolun beni pen-
cereden dar, yangn merdiveninin sahanlna ekmi oldu-
unu fark ettim. Jev, gzlerinde sulayc bir bakla beni tepe-
den trnaa szd. Tek kelime etmeden, korkuluklara doru itti.
Biz yangn merdiveninden aa inerken binann n tarafndan
barmalar geliyordu. Kendimizi aadan ve yukardan sarlm
bir halde bulmamz an meselesiydi.
Jev sabrsz bir ses kararak beni kollarnn arasna ald ve
iyice kendine ekip vcuduna bastrd. "Ne yaparsan yap, sakn
beni brakma."
Umaya baladmzda, ona daha yeni tutunmutum. Dos-
doru aa. Yangn merdivenini kullanma zahmetine girmeden.
Yer ekimi bizi son hzla sokaa ekerken, hava yanmzdan g-
rltyle esip geiyordu. Ben lk bile atamadan her ey bitmiti;
bedenim yere ini annn etkisiyle sarslyordu. Bir anda kendimi
yeniden ayaklarmn stnde buldum.
Jev elimi yakalad ve beni sokaa doru ekti. "Arabam
blok teye park ettim."
Keyi dndk, blok boyunca kotuk ve bir sokaa saptk.
leride, kaldrma park edilmi olan beyaz Tahoe'yu grdm. Jev
kaplar at ve kendimizi ieri attk.
Nefillerle aramza birka kilometre koyana dek, Jev arabay
virajlarda frenleri ttrerek, dzlklerdeyse gaza aslarak sert ve
hzl bir ekilde kulland. Sonunda arabay Coldwater ve Portland
arasndaki iki pompal benzincide durdurdu. eride bir iki lo
k yanyordu ve kapda KAPALI levhas aslyd.
Jev motoru durdurdu. "Orada ne aryordun?" Sesi ksk, tonu
fkeliydi.
210 / Sessizlik ^

"Yangn merdivenini trmanyordum, sence neye benziyordu?"


diye ktm. Pantolonum yrtlm, dizlerim anm, ellerim sy-
rlmt ve kzgn olmak, kendimi gzyalarna boulmaktan al-
koymak iin yapabileceim tek eydi.
"Tebrik ederim, trmanabildin. Ve az kalsn kendini ldrte-
cekti. Sakn bana tesadfen orada olduunu syleme. Hi kimse
hava karardktan sonra o blgede taklmaz. Ve iine daldn yer
bir Nefil snma eviydi; bu yzden tekrar ediyorum, tesadf ol-
duuna inanmyorum. Sana oraya gitmeni kim syledi?"
Gzlerimi krptrdm. "Nefil snma evi mi?"
"Aptala m yatacaksn?" Kafasn sallad. "nanlr gibi deil."
"Binann bo olduunu sanyordum. Hemen yanndaki bina-
nn Nefil deposu olduunu sanyordum."
"kisi de bir Nefil'e, ok gl bir Nefil'e ait. Biri tuzak, di-
eriyse, ierisinde hemen her gece drt yz kadar Nefl'i barn-
dryor. Tahmin et, senin girdiin hangisiydi?"
Bir tuzak. Hank'ten akllca bir hamle. Bunu yirmi dakika
nce dnememi olmam ok zcyd. Yarn operasyonun ta-
mamn baka bir yere tatacakt ve ben tek ipucumu kaybetmi
olacaktm. En azndan artk ne sakladn biliyordum. Depo, Ne-
fil ordusunun en azndan bir ksmnn yatakhanesiydi.
"Bela aramaktan vazgemeni sylediimi sanyordum. En
azndan bir sre normal olmay denemeni sylemitim," dedi Jev.
"Normallik fazla srmedi. Seninle son grmemden ksa
bir sre sonra eski bir dosta rastladm. Eski bir Nefil dost." Ke-
limelerin azmdan uuvermesine hi dnmeden izin vermi-
tim ama Jev'e Scott'tan bahsetmekte bir saknca grmyordum.
Ne de olsa B.J.'i serbest brakmak konusunda Gabe'le tartrken
benim tarafm tutmutu; bu yzden Neftilerden Gabe kadar nef-
ret ediyor olamazd.
Becca Fitzpatrick j/ 211

Jev'in baklar sertleti. "Ne Nefil arkada?"


"Bu soruya cevap vermek zorunda deilim."
"Unut gitsin. Zaten biliyorum. Arkada diyebilecek kadar ah-
mak olabilecein tek Nefil Scott Parnell."
aknlm saklamak konusunda yeterince hzl deildim.
"Scott' tanyor musun?"
Jev yant vermedi. Ancak gzlerindeki sessiz ve ldrc ba-
ktan Scott hakknda pek de iyi eyler dnmediini karmak
zor deildi. "Nerede kalyor?" diye sordu.
Maaray ve oradan kimseye bahsetmeyeceime dair Scott'a
verdiim sz hatrladm. "Bana... sylemedi. Ona kouya kt-
mda rastladm. Ksa bir konumayd. Birbirimize telefon nu-
maralarmz verecek zamanmz bile olmad."
"Nerede kouyordun?"
Rahata, "ehir merkezinde," diye yalan syledim. "Ben ge-
erken bir restorandan kt ve beni tand. Bir dakika kadar ko-
nutuk."
"Yalan sylyorsun. Scott ortalkta dolayor olamaz, hele
Kara El bana dl koymuken. Onu biraz daha cra bir yerde
grdne bahse girerim. Sizin evin oradaki orman olmasn?"
Gergin bir sesle, "Nerede oturduumu nereden biliyorsun?"
diye sordum.
"Gvenilmez bir Nefil etrafnda dolayor. Kendine endie-
lenecek bir ey aryorsan, bunun iin endielen."
"Gvenilmez mi? Beni Nefiller ve kovulmu melekler hak-
knda bilgilendirdi ki ayn eyi senin iin syleyemem!" Sknetimi
geri kazandm. Scott'tan bahsetmek istemiyordum. Bizden bah-
setmek ve Jev'i gemiteki balantmz anlatmaya zorlamak is-
tiyordum. Gnlerdir onu tekrar grmenin hayalini kuruyordum
212 / Sessizlik ^

ve imdi istediimi elde etmiken, elimden bir kez daha kurtul-


masna izin verecek deildim. Benim iin ne olduunu ren-
mem gerekiyordu.
"Sana ne anlatt? Kurban olduunu mu? Kovulmu melek-
lerin kt olduunu mu? Irknn varlndan kovulmu melek-
leri sorumlu tutabilir ama o bir kurban deil ve zararsz hi de-
il! Etrafnda dolanyorsa, senden bir ey almaya ihtiyac olduu
iindir. Geri kalan her ey rolden ibaret."
"Benden tek bir iyilik dahi istemedii dnlrse, bunu sy-
lemen cidden ok komik. u ana kadar her ey benimle ilgiliydi.
Hafzam geri kazanmama yardm etmeye alyor. yle ar-
m gibi bakma. Senin, kendinden baka kimseyi dnmeyen bir
adam olman, herkesin yle olmasn gerektirmiyor. Beni Nefil-
ler ve kovulmu melekler konusunda aydnlattktan sonra, Hank
Millar'n bir yeralt ordusu kurma peinde olduunu da anlatt.
Belki bu isim senin iin bir ey ifade etmiyordur ama annemle
kt iin benim iin ok ey ifade ediyor."
Yzndeki azarlar gibi ifade kayboldu. Gerekten tehditkr
bir sesle, "Sen ne dedin?" diye sordu.
"Sana kendinden baka bir halt dnmeyen bir herifsin de-
dim ve her kelimesinde ciddiydim."
Ksk gzlerini camdan dar dikti, belli ki dnyordu.
Sylediim bir eyi nemli bulduu hissine kapldm. enesinde
bir kas seirdi; karanlk ve rktc bak, gzlerine souk bir
ifade yerletirmiti. Oturduum yerden vcudunun kasldn ve
teninin altna bir duygunun, hibir iyi yan olmayan bir duygu-
nun yayldn hissedebiliyordum.
"Benden ka kiiye bahsettin?" diye sordu.
"Sna birilerine senden bahsettiimi dndren ne?"
Baklar beni yerime iviledi. "Annen biliyor mu?"
Becca Fitzpatrick j/ 213

Yeni bir sert cevap dndm ama aba harcamak iin fazla
bitkindim. "Adndan bahsetmi olabilirim ama tanmad. Yani ba-
ladmz noktaya dndk. Seni nereden tanyorum, Jev?"
"Senden bir ey yapman istesem, sanrm beni dinlemezsin."
Dikkatimi kazandndan emin olunca devam etti. "Seni evine g-
treceim. Bu gece olanlar unutmaya al. Normal davranmaya
gayret et. zellikle Hank yaknlardayken. Adm sakn anma."
Cevap niyetine ona karanlk bir bak attm ve Tahoe'dan in-
dim. O da arkamdan indi ve benim tarafma dolat.
"Bu nasl bir cevap?" diye sordu ama sesi artk o kadar bo-
uk deildi.
Beni arabann iine geri tkmak iin g kullanabileceini d-
nmesi ihtimaline kar, Tahoe'dan uzaklatm. "Eve gitmiyo-
rum. Henz deil. Beni Gabe'den kurtardn geceden bu yana,
seninle tekrar karlamann yollarn dnp duruyorum. Beni
nceden nasl tandna, beni nasl olup da tandna kafa yor-
makla yeterince zaman harcadm. Seni ya da gemi be ay hi
hatrlamyor olabilirim Jev ama hl hissedebiliyorum. Ve geen
gece seni grdmde, daha nce hi hissetmediim bir ey his-
settim. Sana bakarken nefes alamyordum. Bu ne anlama geliyor?
Seni anmsamam neden istemiyorsun? Sen benim iin neydin?"
Bunu sylerken durdum ve yzm ona evirdim. Gzleri
simsiyah olmutu, ilerinde her tr duygunun saklandndan
phelendim. Pimanlk, ac, dikkat.
"Geen gece bana neden melek dedin?" diye sordum.
"Adam gibi dnebiliyor olsaydm, u anda seni doruca
evine gtrrdm," dedi.
"Ama..." dedim.
214 / Sessizlik ^

"Ama iimden byk olaslkla piman olacam bir eyler


yapmak geliyor."
Umutla, "Bana gerei sylemek gibi mi?" dedim.
O siyah gzler yeniden bana evrildi. "nce seni sokaklar-
dan uzaklatrmam gerek. Hank'in adamlar ok geride olamaz."

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
1$
/

anki bunu bekliyorlarm gibi, hemen arkamzdan keskin


fren sesleri ykseldi. Hank olsa gurur duyard; adamlar
kolay pes etmiyordu.
Jev beni ykk dkk, tula bir duvarn nne itti. "Tahoe'ya
onlardan nce ulamamz imknsz. Ulasak bile, seni Nefllerle
yaplacak bir araba kovalamacasna ekecek deilim. Onlar yu-
varlanan ya da hurdaya dnm bir aratan sa kabilir ama sen
kamazsn. Yaya olarak ansmz denemek ve arabaya onlar pes
edince dnmek daha iyi. Buraya bir blok mesafede bir gece ku-
lb var. ok temiz bir yer saylmaz ama oraya saklanabiliriz."
Beni dirseimden tutup ileri doru itti.
"Hank'in adamlar kulb kontrol edecek olursa - k i etme-
meleri iin aptal olmalar gerekir nk Tahoe'yu grnce yaya
olmamz gerektiini bilecekler- beni tanyacaklardr. Sen beni
dar srklediinde, deponun klar tam be saniyedir akt.
O odadaki birisi bana iyice bakm olmal. Tuvalete saklanmay
216 / Sessizlik ^

deneyebilirim ama etraftakilere sormaya balarlarsa, orada uzun


sre kalamam.
"Girdiin depo yeni yeler iindi. nsan ylyla on alt yanda
ve yeni yemin etmi olmalar, onlar Nefil ylyla bir yandan k-
k klar. Onlardan daha glym ve zihinlerle oynama konu-
sunda ok daha fazla pratiim oldu. Senin stnde bir trans uy-
gulayacam. Bize bakacak olurlarsa, ivili boyun tasmal, siyah
deri pantolonlu bir adam ve platin sal, korse ve dv izmesi
giymi bir kz grecekler."
Birden bamn hafife dnmeye baladn hissettim. Trans
m? u zihin oyunlar byle mi iliyordu? By yoluyla?
Jev enemi kaldrp gzlerimin iine bakt. "Bana gveni-
yor musun?"
Ona gvenip gvenmememin bir nemi yoktu. Ac gerek,
gvenmeye mecbur olduumdu. Dier seeneim Hank'in adam-
laryla tek bama yzlemekti ve bunun nasl sonlanacan tah-
min edebiliyordum.
Bam salladm.
"yi, yrmeye devam et."
Jev'in pei sra, artk Kanl Mary'nin gece kulb olarak hiz-
met veren, fabrikadan bozma binaya yrdm; giri cretini o
dedi. Siyah ve beyaz disko klarna almam birka dakikam
ald. duvarlar yklm ve u anda hareket eden vcutlarla tk-
lm tklm dolu olan bir ak alan yaratlmt. Havalandrma ye-
tersizdi ve yzme parfm, sigara ve kusmukla kark bir v-
cut kokusu dalgas arpt. Mteri profili benden en az on be
bykt ve fitilli kadife pantolon giymi, salarn da atkuyruu
yapm tek insan bendim. Ancak Jev'in akl oyunu iyi iliyor olsa
gerekti nk zincirler, deriler, iviler ve balk alarndan oluan
bu denizde kimse benden tarafa bakmyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 217

Kalabal iterek saklanabileceimiz ve girii gz hapsinde


tutabileceimiz orta ksma kadar ilerledik.
Jev, mziin sert ritmini bastrmak iin bararak, "A Plan
burada kalp gitmelerini beklemek," dedi. "Bir sre sonra pes
edip depoya dnmeleri gerek."
"Ya B plan?"
"Peimizden gelirlerse, arka kapdan kacaz."
"Arka kap olduunu nereden biliyorsun?"
"Buraya daha nce de geldim. lk tercihim saylmaz ama be-
nim trm iin gzde meknlardan biridir."
Trnn ne olduunu dnmek istemiyordum. u anda eve
sapasalam ulamak dnda hibir ey dnmek istemiyordum.
Etrafma bakndm. "Herkesin zihniyle oynayabileceini sy-
lediini sanyordum. O zaman neden insanlarn bize dik dik bak-
tklar hissine kaplyorum?"
"Salonda dans etmeyen bir tek biz varz."
Dans etmek. Kiss grubu yelerine etkileyici bir benzerlik iinde
olan kadn ve erkekler kafalarn sallyor, birbirlerini itekleyip ya-
lyorlard. Kot pantolonunu zincir asklar takm bir adam, du-
vara sabitlenmi merdiveni trmand ve kendini kalabaln s-
tne att. imden, zevkler ve renkler tartlmaz, diye geirdim.
Jev dudaklarn sempatik bir ifadeyle bkerek, "Bu dans bana
ltfeder misin?" dedi.
"Buradan kmann bir yolunu bulmaya almamz gerek-
mez mi? Birka yedek plan daha gelitirmemiz?"
Sa elimi tuttu ve beni, hzl mzie tamamen zt den ar
bir dans iin kendine ekti. Zihnimi okur gibi, "Birazdan bize
bakmay brakrlar," dedi. "Gecenin en u dans figr iin reka-
218 / Sessizlik ^

bet etmekle meguller. Gevemeye al. Bazen en iyi saldr, iyi


bir savunmadr."
Kalp ritmim bir anda hzland, bunun nedeni Hank'in adam-
larnn yaknlarda bir yerde olduunu bilmem deildi. Jev'le dans
etmek, duygularm kontrol altnda tutmak konusundaki btn
ansm yok ediyordu. Kollar gl, vcudu scackt. Parfm
skmam t ama beni kendine ektiinde merakm uyandran bir
taze biilmi im ve yamur kokusu aldm. Ve o gzler... Derin,
gizemli ve srrna eriilmesi imknszd. Her eye ramen, ona
yaslanmak ve kendimi brakmak istiyordum.
Kulama, "Byle daha iyi," diye fsldad.
Karlk veremeden nce beni evirdi. Daha nce hi byle dans
etmemitim ve Jev'in becerisi, beni artmt. Sokak danslarn
tahmin edebilirdim ama bu... Dans edii bana baka bir zaman
ve yeri anmsatmt. Kendinden emin ve zarifti, rahat ve seksi.
Beni yeniden kendine doru evirince alay eder gibi, "Yapay
deri pantolonlu bir adamn byle dans edeceini yutacaklarn m
sanyorsun?" diye sordum.
"Byle devam edersen sana da o pantolonu giydiririm." G-
lmsemiyordu ama sesinden elendiini hissettim. kimizden bi-
rinin bu durumu az da olsa komik bulmasna memnun olmutum.
"Bu translar nasl iliyor? Gz yanlsamas gibi mi?"
"Biraz daha karmak ama sonu ayn."
"Bana retebilir misin?"
"Sana bildiim her eyi reteceksem, birlikte ok fazla za-
man geirmemiz gerekir."
Bir ey ima edip etmediinden emin olamayarak, "Bunu...
profesyonel dzeyde tutacamzdan eminim," dedim.
Becca Fitzpatrick j/ 219

Niyetini anlamam gletiren bir ses tonuyla, "Kendi adna


konu," dedi.
Eli yeniden srtmdayd ve beni kendine doru ekiyordu,
birden sandmdan daha gergin olduumu fark ettim. Kendimi,
aramzdaki enerjinin daha nce de bu kadar elektrikli olup ol-
madn dnrken buldum. Onun yaknnda olmak, her za-
man byle atele oynama hissi mi uyandrmt? Scak ve par-
lak, youn ve tehlikeli.
Konumamzn rahatsz blgeye daha fazla kaymasna mani
olmak iin gvenli olmadn bilmeme ramen, bam gsne
yasladm. Ona dair hibir ey gvenli gelmiyordu. Btn bede-
nim dokunuu altnda uulduyordu; bu yabanc ve heyecan ve-
rici bir duyguydu. Saduyulu yanm, duygularm kesip kk
paralara ayrmak istiyor, Jev'e verdiim tepkileri ar dnp
ar karmak hale getiriyordu. Ancak daha fiziksel ve yakn -s-
rekli zamandaki o boluu merak eden- yanm, mantmn beni
takip etmesinden yorgun dmt, bu yzden beynimin alte-
rini indirdim.
Para para, Jev'in savunma kalkanm ykmasna izin ver-
dim. Ona doru uzanm halde olduum yerde sallanrken, ritmi
belirlemeyi ona brakmtm. Fazlasyla snmtm, bam du-
mana boulmutu ve iinde bulunduum an gerek d gelmeye
balamt; daha sonra sululuk ya da pimanlk duyacak olur-
sam, u an hi yaanmam gibi davranabileceime inanmam ko-
laylatryordu. Burada, bu gece kulbne ve Jev'in kollar ara-
sna tutsak olmuken, teslim olmay fazla kolay hale getiriyordu.
Dudaklar kulama srtnd. "Ne dnyorsun?"
Gzlerimi ksa bir an yumup kendimi hislerime braktm. Ne
kadar scak hissettiimi, senin yanndayken her santimetreka-
remin nasl da hayat dolu, kpr kpr ve pervasz olduunu...
220 / Sessizlik ^

Dudaklar anlayan, seksi bir glmsemeyle arpld. "Hmm."


"Hmm?" Yzme ate basarken baklarm kardm ve rahat-
szlm rtmek iin otomatik olarak siniri kullandm. "Hmm'n
bunlarla ne ilgisi var? Senin be kelimeden fazlasn kullanabildi-
in hi olmad m? Btn bu homurtular ve eksik sylenen sz-
ckler, senin... ilk insan gibi grnmene neden oluyor."
Glmsemesi daha da byd. "lk insan."
"mknszsn."
"Ben Jev, sen Nora."
"Kes unu." Ancak az daha kendime ramen glmsyordum.
"Madem ilk insana dndk, gzel kokuyorsun," dedi. Bana,
vcudunun, gsnn inip kalknn ve teninin tenimi yaknn
tehlikeli biimde farkna varacam ekilde iyice sokuldu.
Kafa derim, elektriklenmi gibi seirdi ve zevkle titredim.
Hi dnmeden, "Adna du deniyor..." diye baladysam da
sustum. Hafzam zorlu ve gl bir ainalk hissiyle afallamt.
Neredeyse ikinci kez dndkten sonra, "Sabun, ampuan ve
scak su," diye ekledim.
"plak. Nasl olduunu bilirim." Bunu sylerken, Jev'in gz-
lerinden anlalmas imknsz bir ey geip gitmiti.
Nasl ilerlemem gerektiinden emin olamayarak, an haval
bir kahkahayla datmaya yeltendim. "Yoksa benimle flrt m
ediyorsun, Jev?"
"Sana yle mi geliyor?"
"Seni buna cevap verecek kadar tanmyorum." Sesimi sra-
dan, hatta doal tutmaya alyordum.
"Bu durumu deitirmemiz gerekecek."
Becca Fitzpatrick j/ 221

Niyeti konusunda hl emin olamayarak boazm temizle-


dim. Bu oyunu iki kii de oynayabilirdi. "Senin iin, kt adam-
lardan kamak bir seni-tanmaya-balyorum yolu mu?"
"Hayr. Asl bu."
Vcudumu arkaya doru yatrd ve beni tekrar gsne bas-
trana dek, yava bir kavis izerek geri kaldrd. Kollarnn ara-
snda eklemlerim geviyor, tutkulu admlarla beni ynlendirir-
ken savunma duygum eriyip yok alyordu. Beni saran ve ynlen-
diren kaslar, kyafetlerinin altnda gerilmiti. Uzaa kaymama
bir an bile izin vermiyordu.
Dizlerim gszlemiti ama sebebi dans deildi. Nefesim
hzland, kaygan bir yolda yrdm fark ettim. Jev'e tenleri-
miz birbirine srtnecek, bacaklarmz hafife deecek, gzlerimiz
karanlkta buluacak kadar yakn olmak; bunlarn hepsi kr edici
bir hisse ve sarho edici bir scakla neden oluyordu. Tuhaf ve
gergin bir heyecan karmaasyla geri ekildim ama sadece hafife.
enemle kalalarn mziin ritmiyle deli gibi sallayan etine
dolgun kadn iaret ederek, "Buna uygun bir vcudum yok," dedim.
Jev gzlerini gzlerimden ayrmadan, "Fikrimi mi duymak
istiyorsun?" dedi.
Kzardm. "Kandm."
Ban nne eince, tenim nefesiyle snd. Dudaklar al-
nma dedi ve ku ty kadar hafif bir baskya neden oldu. Gz-
lerimi yumdum ve dudaklarn daha aa, benim dudaklarm
bulacak kadar aa kaydrmas ynndeki sama isteimi sak-
lamaya altm.
"Jev," demek istedim ama ad dudaklarmn arasndan bir
trl kmyordu. Hzlanan nabzmla kusursuz bir uyum iinde,
Jev, Jev, Jev diye dndm. Adn, sessiz bir istekle bam dn-
drene dek tekrarladm.
222 / Sessizlik ^

Dudaklarmzn arasndaki hava, alay eden ve batan ka-


ran canl bir varlkt. O kadar yaknd ki vcudum vcuduna,
beni hem korkutan hem de byleyen bir ekilde ayak uydur-
mutu. Kollarnn arasna sndm ve nefesim beklentiyle hafif-
lemi bir halde bekledim.
Bedeni birden gerildi. By bozuldu ve aramzdaki boluk
geri dnlmez biimde geniledi. Bir adm geri ekildim.
"Misafirimiz var," dedi Jev.
Tamamen uzaklamay denedim ama Jev beni dans roln
srdrmeye zorlayacak ekilde, skca tuttu. "Unutma, sana bak-
tklar zaman sar salar ve dv izmeleri grecekler. Gerek
seni grmeyecekler."
"Zihinleriyle oynaman beklemiyorlar mdr?" Kapy grmeye
altm ama aradaki benden daha uzun boylu birka adam gr-
m kapyordu. Hank'in adamlar yaklayorlar myd, yoksa ka-
pnn yannda etraf izleyerek oyalanyorlar myd bilemiyordum.
"Bana ok dikkatli bakmadlar ama deponun nc katn-
dan aa atlarken grdler. Bu, insan olmadm anlamalarn
salayacaktr. Bir arada duran bir adam ve kz arayacaklar ama
bu, buradaki herhangi bir ift olabilir."
Kalabaln tesini gremediim iin, "u anda ne yapyor-
lar?" diye sordum.
"Etrafa bakmyorlar. Benimle dans etmeye devam et ve gz-
lerini kapdan uzak tut. Drt kiiler, dalyorlar." Jev kfretti.
"kisi bu tarafa geliyor. Korkarm fark edildik. Kara El onlar
ok iyi eitmi. Ballk yemininin ilk ylnda transn tesini gr-
meyi baarabilen bir Nefil hi grmemitim ama becermi ola-
bilirler. Tuvalete doru yr ve koridorun sonundaki ka git.
ok hzl yrme ve sakn arkana bakma. Seni durdurmaya a-
lan olursa yok say ve yrmeyi srdr. Bize zaman kazandr-
Becca Fitzpatrick j/ 223

mak iin onlar yanl tarafa ynlendireceim. Be dakika iinde


sokakta grrz."
Jev bir tarafa, bense boazmda atan kalbimle dier tarafa
yrdm. Kalabaln arasnda yolumu dirsek darbeleriyle aa-
rak ilerledim, ok sayda bedenin ss ve kendi gergin adrenalin
salgm yznden cildim nemlenmiti. Acmtrak kokusu ve sinek
srsne baklrsa, hijyenik olmaktan ok uzak olan tuvaletlere
alan koridora saptm. Uzun bir sra vard ve aceleci bir, "Affe-
dersiniz," mrldanarak hepsini tek tek gemek zorunda kaldm.
Jev'in dedii gibi, koridorun sonunda karma bir kap kt.
Kapy ittim ve kendimi darda buldum. Hi zaman kaybetme-
den bir kou tutturdum. Akta beklemenin iyi bir fikir olacan
sanmyordum, tercihimi Jev gelene dek p varillerinin arkasna
saklanmaktan yana kullandm. Arkamdaki kap hzla ardna ka-
dar aldnda, ara soka yarlamtm.
Bir ses, "u tarafta!" diye haykrd. "Kayor."
Arkama sadece Nefil olduklarn dorulamama yetecek ka-
dar ksa bir an baktm. Sonra hzlandm. Nereye gittiimi bilmi-
yordum ama Jev'in beni baka bir yerde bulmas gerekecekti. So-
kak boyunca son hzla koarak Tahoe'yu braktmz yne doru
kotum. Beni ara sokakta bulamaynca Jev'in bakaca bir son-
raki yerin arabas olmasn umuyordum.
Nefller ok hzlyd. Son hzla komama ramen, aray ka-
padklarn duyabiliyordum. Artan bir panikle, onlara her eyin
on kat daha kolay geldiini fark ettim. Beni yakalamalarna sa-
dece birka saniye kala hzla geri dndm.
ki Nefil, niyetime ihtiyatla yaklaarak durdu. Hzla solurken,
baklarm ikisinin arasnda gezdirdim. Komaya devam edebilir
ve kanlmaz uzatabilirdim. Dve giriebilirdim. Avazm k-
224 / Sessizlik ^

t kadar lk atp Jev'in duymasn umut edebilirdim. Ama bu


seeneklerin hepsi, bo birer aba gibi grnyordu.
Daha ksa boylu olan, kulaa ngiliz gibi gelen resm bir ak-
sanla, "Bu o mu?" diye sordu. Beni keskin baklarla szyordu.
Uzun boylu ve Amerikal olan, "O," diye onaylad. "Trans kul-
lanyor. Kara El'in rettii gibi her defasnda bir detaya odak-
lan. Salarna mesela."
Ksa boylu olan ksk gzleriyle bana ylesine dikkatle ba-
kyordu ki arkamdaki binann tulalarna kadar grp greme-
diini merak ettim. Bir an sonra "Bak sen," dedi. "Demek kzl.
Ben sarn halini tercih ederdim."
nsanst bir hzla iki yanma geip dirseklerimi yle sk tut-
tular ki yzm buruturdum. Daha uzun boylu olan Nefil, "De-
poda ne aryordun?" diye sordu. "Oray nasl buldun?"
"Ben..." diye baladm. Ama akla yatkn bir mazeret uydur-
mak iin fazla rkm durumdaydm. Gecenin bir yars pence-
relerinden ieri paldr kldr girmemden kr talihin sorumlu ol-
duunu sylesem bana inanmayacaklard.
Ksa boylu olan enemin altn gdklayarak, "Dilini mi yut-
tun?" diye sordu.
Hzla geri ekildim.
Uzun boylu olan, "Onu depoya geri gtrmeliyiz," dedi. "Kara
El ya da Blakely onu sorguya ekmek isteyecektir."
"Yarma kadar dnmezler. Belki imdi bir iki cevap alabiliriz."
"Ya konumazsa?"
Ksa boylu olan dudaklarn yalad. Gzlerinde rktc bir
parlt belirmiti.
"O zaman biz de konumasn salarz."
Uzun boylu Nefil kalarn att. "Onlara her eyi anlatr."
Becca Fitzpatrick j/ 225

"imiz bitince hafzasn temizleriz. Fark anlamaz bile."


"Henz yeterince gl deiliz. Yarsn silsek bile yeterli ol-
maz."
Ksa olan gzlerindeki rahatsz edici parltyla, "Biz de ey-
tan sihrini deneriz," dedi.
"eytan sihri bir mit. Kara El bunu aka syledi."
"Ah, yle mi? Meleklerde bu g varsa, cehennemdeki iblis-
lerde de bal gibi vardr. Sen mit diyorsun, ben potansiyel altn
madeni. Ele geirdiimizde neler yapabileceimizi bir dnsene."
"eytan sihri gerekten var olsa bile, nereden balayaca-
mz bilemezdik."
Ksa boylu olan skkn bir tavrla ban sallad. "Elenceye
her zaman varsn. Tamam. kimiz az birlii ederiz. Bizim sz-
mze karlk onunki." Parmaklaryla o geceki olaylar sayd. "Onu
depodan sonra takip ettik, bir gece kulbnde bulduk, korktu
ve her eyi yumurtlad. Kendisine ne olduunu sylemesinin bir
nemi olmayacak. Zaten depoya girdi. Nasl olsa Kara El yine ya-
lan sylemesini bekleyecek."
Uzun boylu Nefil ikna olmua benzemiyordu ama itiraz etmedi.
Ksa boylu olan, beni arka tarafmzda kalan binalarn ara-
sndaki darack bolua srklerken, "Benimle geliyorsun," dedi.
Sadece arkadana, "Orada kal ve bizi kimsenin rahatsz etmeye-
ceinden emin ol," demek iin duraksad. "Ondan bilgi almay ba-
arabilirsek, bize fazladan ayrcalklar kazandrabilir. Hatta belki
bizi rtbe olarak ykseltir."
Nefil tarafndan sorguya ekilme fikri, bedenimin ar bir
donma haline gemesine neden olduysa da ikisiyle ayn anda d-
vmek durumunda hi ansm olmadn abucak kabullendim.
Belki avantajm zorlayabilirdim. Tek umudum -ki zayf bir umut
226 / Sessizlik ^

olduunu ben bile biliyordum- teke tek kalarak oyunun artla-


rn eitlemekti. Daha ksa boylu Nefil'in beni dar sokan de-
rinlerine srklemesine izin verirken, bu ihtimalin ie yarama-
sn umuyordum.

imde barndrdm btn tehdit hissini kelimelerime yan-


starak, "Byk bir hata yapyorsunuz," dedim. "Buraya arkada-
larmla geldim. u anda beni aryorlardr."
Kollarn svaynca ortaya, deiik sivri yzklerle ssl par-
mak boumlar kt, birden cesaretimi kaybeder gibi oldum. "Alt
aydr Amerika'daym. afakta uyanyor, gn boyu bir zorbann
emri altnda eitim yapyor ve geceleri o barakalara kilitleniyo-
rum. O hapishanede geen alt aym sonunda sana unu syleye-
bilirim ki, acsn bir bakasndan karmak baya iyi gelecek."
Dudaklarn yalad. "Bundan byk keyif alacam, akm."
"Laf azmdan aldn," dedim ve dizimle bacak arasna vurdum.
Okulda, spor karlamalarnda ya da beden eitimi dersle-
rinde, bunun onu tamamen hareket edemez hale getirmeyeceini
bilmeme yetecek kadar ok ocuu ayn darbeyi alrken grm-
tm ama ac dolu bir inlemenin hemen ardndan stme saldr-
maya hazr bir halde olmasn hi beklemiyordum.
Grm bulanklatracak bir hzla zerime atld. Aya-
mn dibinde bir tahta paras vard. Hzla onu kaptm. eitli
yerlerinden kan pasl iviler, sopay kullanl bir silah haline
getirmiti.
Nefil tahtay szd ve omuz silkerek, "Durma, vur bana,"
dedi. "Canm yanmaz."
Tahtay bir sopa gibi skca tuttum. "Kalc hasar vermeye-
bilir ama gven bana, cann yanacak."
Becca Fitzpatrick j/ 221

Saa doru kaar gibi yapt ama bunu bekliyordum. Sola at-
laynca, sopay hzla savurdum. Berbat bir arpma sesi duyuldu
ve Nefil acyla inledi.
"Bu sana pahalya patlayacak." Ne yaptn idrak etmeme
frsat brakmadan bir tekme savurdu ve sopam elimden drd.
Beni yere yaptrd ve ellerimi bamn stne bastrd.
Arlnn altnda rpnarak, "Kalk stmden!" diye hay-
krdm.
"Tabii ki, akm. Bana depoda ne olduunu sylemen yeterli."
"stiimden-/emen-kalk!"
"Onu duydun."
Nefl'in baklar sabrszlkla iri iri ald. "imdi ne var?" di-
yerek, iimizi blenin kim olduunu grmek iin kafasn evirdi.
Jev hafif bir glmsemeyle, "Yeterince anlalr bir talepti,"
dedi ama bu, iinde ldrc bir anlam saklayan bir glt.
Nefil, etkiyi artrmak iin gzlerini stmde dolatrarak, "u
anda biraz megulm, ahbap," diye homurdand. "Sakncas yoksa."
"yle grnyor ki sakncas var." Jev, Nefil'i omuzlarndan
yakalayp duvara savurdu. Elini grtlann stne bastrp nefes
yolunu kapad.
"zr dile." Jev ban yana evirerek beni iaret etti.
Yz kpkrmz kesilen Nefil, penesini Jev'in eline geirdi.
Nefes almaya alrken azn balk gibi ap kapyordu.
"Ona ne kadar zgn olduunu syle yoksa uzunca bir sre
hibir ey syleyememeni garantilerim." Jev bota kalan elinde
bir ak sallyordu, Nefil'in dilini kesmekten bahsettiini anla-
dm. Bir nemi var myd bilmiyorum ama ona en ufak bir sem-
pati duymuyordum. "Tercih ne?"
228 / Sessizlik ^

Bir bana, bir Jev'e bakarken Nefil'in gzleri alev alev yan-
yordu.
fkeli sesi zihnime deta tkrr gibi, zgnm, dedi.
Jev pis bir srtla, "Oscar kazanamaz ama idare eder," dedi.
"ok da zor olmad, deil mi?"
Nefil silkinerek Jev'in elinden syrld ve grtlan ovarken,
"Seni tanyor muyum?" diye sordu. "Bir melek olduunu biliyo-
rum. Pis bir koku gibi yaylan gcn hissedebiliyorum ve bu
bana, kovulmandan nce bir hayli yukarlarda -hatta belki de
bir ba melek- olduunu dndryor ama asl bilmek istedi-
im, yollarmzn daha nce kesiip kesimedii." Bu, Nefil'in ge-
lecekte bir noktada Jev'in izini srebilmek amacyla sorduu hi-
leli bir soruya benziyordu ama Jev yemi yutmad.
"Henz deil," dedi. "Tanma fasln ksa tutacam." Yum-
ruunu Nefil'in karnna indirdi. Dizlerinin stne yldnda,
Nefil'in az hl O biimindeydi.
Jev bana dnd. Neden szletiimiz gibi ara sokakta kal-
madm ve bu arkada bama nasl sardm sormasn bek-
ledim ama o, yanama bulam bir kiri silmekle ve bluzumun
st iki dmesini iliklemekle yetindi.
Usulca, "yi misin?" diye sordu.
Bam salladm ama boaznm gerisinde gzyalarmn bi-
rikmeye baladn hissediyordum.
"Haydi, buradan kalm," dedi.
lk defa itiraz etmedim.

Tarama-.miuujmiu
Dzememe:buK@
19
y

ev arabay kullanrken bam cama yaslayp sessiz kal-


I dim. Yan ve arka yollar kullanyordu ama nerede oldu-
w J f t umuz konusunda kabaca bir fikrim vard. Birka dn-
ten sonra ve tam olarak nerede olduumuzu anlamtm. Delphic
Elence Park'nn heybetli ve iskeletimsi girii tam karda yk-
seliyordu. Jev bo bir park yerine girdi. Drt saat nce, bunun
yars kadar yakn bir yer bulsa ansl saylrd.
Oturduum yerde dorularak, "Burada ne iimiz var?" diye
sordum.
Motoru kaparken koyu renkli kan kaldrrd. "Konumak
istediini sylemitin."
"Evet, ama buras..." Bo.
Dudaklarna sert bir glmseme yerleti. "Bana gvenip g-
venemeyeceinden hl emin deilsin, deil mi? Neden Delphic
sorusuna gelirsek... Duygusalm diyelim."
Neyi kastettiini anlamam gerekiyordu ama anlamamtm.
Peinden giri kapsna yrdm ve kolayca trmanp gemesini
230 / Sessizlik ^

izledim. Dier tarafa ulanca kapy ancak benim geebileceim


kadar aralad.
Aptalca bir soru olduunu bile bile, "Bunun iin hapsi boylaya-
bilir miyiz?" diye sordum. Yakalanrsak nasl hapse girmezdik ki?
Ancak Jev ne yaptn biliyor gibi grnd iin onu takip
ettim. Sokak lambasnn stnde, bir hz treni parka tepeden ba-
kyordu. Gzmn nnde, beni olduum yerde duraksatan bir
grnt belirip kayboldu. Kendimi raylardan aa derken gr-
dm. Grntnn ykseklik korkumla balantl olduunu d-
nerek bir kenara iterken yutkundum.
Huzursuzluum her saniye biraz daha artyordu. Jev'in beni
iki defa kurtarm olmas, onunla yalnz kalmamn iyi bir fikir ol-
duu anlamna gelmezdi. Oraya bir cevap alma fikriyle ekildi-
imi tahmin ediyordum. Jev konuacamza sz vermiti ve ca-
zibesi kar konulmayacak kadar fazlayd.
Jev sonunda yavalad ve kaldrmdan inip pejmrde haldeki
bir malzeme barakasnn nnde durdu. Barakann bir taraf hz
treni, dier tarafysa dev bir dnme dolapla glgelenmiti. Bo-
dur, gri yap fark edilecek en son yerdi.
"Barakada ne var?" diye sordum.
"Evim."
Evim mi? Ya salam bir mizah anlayna sahipti ya da sade
yaam yeniden tanmlyordu. "Gz alc."
Dudaklarnda bilmi bir glmseme belirdi. "Gvenlik iin
tarz feda ettim."
Ypranm boyay, eilmi tenteyi ve kt inceliindeki bi-
nay szerek, "Gvenli mi? Byk olaslkla ben bu kapy tek-
meyle aabilirim."
"Ba meleklere kar gvenli."
Becca Fitzpatrick j/ 231

Bu kelimeyi duyduum anda bir panik dalgasyla sarsldm.


Son halsinasyonumu anmsadm. Hank, "Bir ba melek kolyesi
bulmama yardm et," demiti. Rastlant, tenimin altnda pek ho
olmayan bir seirmeye neden olmutu. Yoksa ba melekler hak-
knda da hatrladmdan fazlasn m biliyordum?
Jev anahtar soktu, barakann kapsn at ve gemem iin
kapy tuttu.
"Ba melekler meselesini ne zaman reneceim?" diye sor-
dum. Rahat griinyordum ama sinirlerim midemin canna oku-
yordu. Daha ka melek tr vard acaba?
"Bilmen gereken tek ey, u anda bizim tarafmzda olma-
dklar."
Ses tonunu derinlemesine okudum. "Ama daha sonra ola-
bilirler mi?"
"Ben iyimser birisiyim."
Eikten ieri adm atarken bu barakada gze grnenin te-
sinde bir eyler olmas gerektiini dndm. Duvarlarn sert bir
rzgrda ayakta kalmasna arrdm. Yer demesi arlmn
altnda gcrdyordu ve havaszlk kokusu alyordum. Baraka drt
buuk metreye iki buuk metrelik lleriyle kkt. Hi pen-
ceresi yoktu. Jev kapnn arkamzdan kapanmasna izin verince
ieriye tam bir karanlk kt.
Sadece emin olmak iin, "Burada yayorsun," dedim.
"Buras daha ok gei odas gibi."
Ne demek istediini soramadan nce barakann dier ucuna
getiini duydum. Bir kapnn alak perdeden gcrts duyuldu.
Tekrar konutuunda sesi yerin altndan gelir gibiydi.
"Bana elini ver."
232 / Sessizlik ^

Elimi tuttuunu hissedene dek, karanln iinde, ayaklarm


sryerek ilerledim. Benden aada bir yerde duruyor olmalyd.
Elleri belime kayd. Beni kaldrp aa ekti.
Barakann altndaki bir bolua. Karanlkta yz yze durduk.
Yavaa ve dzenli bir ekilde nefes alp verdiini duydum. Kendi
nefes al veriimse daha az dzenliydi. Beni nereye gtryor?
"Parkn altnda tnellerden oluan bir labirent var. Kat kat
labirentler. Bundan seneler nce, kovulmu melekler insanlarn
arasna karmyorlard. Kendilerini ayrr, burada, cra ke-
lerde yaar, kasaba ya da kylere sadece Hevan aynda, arac
Nefil bedenlerini ele geirmek iin giderlerdi. ki haftalk bir ta-
til yaparlar ve o kyler onlarn sayfiye yeri gibi olurdu. stedikle-
rini yaparlard. stediklerini alrlard. Ceplerini, araclarnn pa-
ralaryla doldururlard.
"Okyanusun kysndaki bu uurumlar gzden uzakt ama ko-
vulmu melekler, tedbir olsun diye evlerini yer altna ina eder-
lerdi. Zaman iinde ilerin deieceini biliyorlard. Ve deiti
de. nsanlar yayld. nsanlar ve kovulmu melekler arasndaki
alan da netliini kaybetti. Kovulmu melekler, ehirlerini sakla-
mak iin stne Delphic'i ina ettiler. Elence parkn anca, bu-
rann gelirini kendilerini desteklemek iin kullandlar."
Sesi o kadar ll ve o kadar sakindi ki, bana anlattklar
konusunda neler hissettiini anlayamamtm. Karlk olarak ne
diyeceimi bilmiyordum. Gecenin ge bir saatinde, arlam gz-
lerle karanlk bir peri masal dinlemek gibiydi. inde bulundu-
um ann tamam bir hayalden farkszd, titreerek bir belirgin-
leiyor bir siliniyordu ama yine de fazlasyla gerek geliyordu.
Jev'in gerei sylediini, sadece kovulmu melekler ve Ne-
fil tarihi Scott'm anlattklarna uyduu iin deil, her bir keli-
Becca Fitzpatrick j/ 233

mesi beni sarst, hafzamn sonsuza dek yok olduunu sand-


m paralarn silkeledii iin biliyordum.
"Bir defasnda seni az daha buraya getiriyordum," dedi. "Ama
bu gece gizlice deposuna girdiin Nefil mdahale etti."
Jev'e kar drst olmak gibi bir mecburiyetim yoktu ama
riski almaya karar verdim. "Bahsettiin Nefil'in Hank Millar oldu-
unu biliyorum. Bu gece o barnaa gitme nedenim oydu. eride
ne sakladn bilmek istiyordum. Scott neler evirdiini rene-
bilirsek onu ykmann bir yolunu planlayabileceimiz! syledi."
Jev'in gzlerinde acma olarak yorumladm bir k yanp
snd. "Hank sradan bir Nefil deil, Nora."
"Biliyorum. Scott bir ordu kurduundan da bahsetti. Nefil
bedenlerinin ele geirilmemeleri iin kovulmu melekleri devir-
mek istiyor. Gl olduunu ve sk balantlar olduunu bili-
yordum. Benim anlamadm, senin bu ie nasl dhil olduun.
Bu gece o barnakta ne iin vard?"
Jev ksa bir an hibir ey sylemedi. "Hank'le bir i anlama-
mz var. Onu ziyaret etmem srad bir olay deil." Kasten be-
lirsiz konuuyordu. Drstlmden sonra bile, bana kar ak
m olmak istiyor yoksa beni korumaya m alyor, emin deil-
dim. Uzun bir i eki koyverdi. "Konumalyz."
Beni dirseimden tuttu ve barakann altndaki zifiri karanl-
n derinliklerine doru ekti. Aa doru, dolambal koridor-
lar geip keleri dnerek ilerledik. Jev sonunda yavalad, bir
kap at ve yerden bir ey ald.
Bir kibrit tslayarak yand ve Jev kibriti bir mumun fitiline
tuttu. "Evime ho geldin."
Zifiri karanlkla karlatrnca, mum artc derecede
kadar parlak kalmt. Siyah granitten oyulmu daha geni bir
odaya alan siyah granit bir holn aznda duruyorduk. Yerler
234 / Sessizlik ^

siyah, gri ve lacivert tonlarda ipek hallarla sslenmiti. Mobilya


says azd ama Jev'in setii paralar dzgn hatlar ve artistik
cazibeleriyle, dzgn ve moderndi.
"Vay canna," dedim.
"Buraya ok fazla insan getirmem. Herkesle paylamak iste-
yeceim bir ey deil. Mahremiyeti ve tecrit halini seviyorum."
Maaray andran stdyoya bakarken, burada kesinlikle ikisi
de var, diye dndm. Mum nda granit duvarlar ve zemin,
aralara prlantalar serpitirilmi gibi parlyordu.
Ben yava kefimi srdrrken Jev odann iinde mumlar
yakarak dolayordu.
"Mutfak solda," dedi. "Yatak odas arkada."
Omzumun stnden arkaya mahcup bir bak attm. "Ne o,
Jev, yoksa benimle flrt m ediyorsun?"
Beni karanlk baklarla szd.
"Dikkatimi daha nceki konumamzdan uzaklatrmaya a-
lp almadn merak ediyorum." Parmam odadaki tek eski
parann, bir ortaa Fransz atosuna ait gibi duran boy aynas-
nn stnde gezdirdim. Annem grse, gerek anlamda etkilenirdi.
Jev kendini, Fransz deco tarz siyah deriden bir kanepeye
brakt ve kollarn iki yana ap uzatt. "Bu odadaki dikkat da-
tc ey ben deilim."
"Ah, neymi o ey?"
Odann iinde dolarken beni deta baklaryla yiyordu. Beni
gzn krpmadan, tepeden trnaa szd ve iimden scak bir
sanc geti. Bir pme bundan daha az mahrem olabilirdi.
Baklarnn iimde uyandrd scakl bir kenara iterek,
nefes kesici bir yal boya tabloyu incelemek iin durdum. Renk-
leri son derece canl, detaylar da bir o kadar iddetliydi.
Becca Fitzpatrick j/ 235

"Phaethor'un D," diye beni aydnlatt. "Yunan Gne


Tanrs Helios'un lml bir kadndan, Phaethon adnda bir olu
varm. Helios her gn gkyznde bir arabayla dolarm. Pha-
ethon, atlar idare edecek kadar gl ve yetenekli olmamasna
ramen arabay kullanmak iin babasn kandrm. Beklenecei
zere, atlar deliye dnm ve yollarnn stndeki her eyi yaka-
rak yeryzne dm." Baklarm ona evirinceye kadar durdu.
"zerimdeki etkinin herhalde farkndasndr."
"te imdi bana taklyorsun."
"Sana taklmaktan keyif aldm doru. Ama baz konularda
asla aka yapmam." akac hali kaybolmu, baklar ciddilemiti.
Jev'in baklarna hapsolmu halde, nmde aka var olan
eyi kabullendim. O, kovulmu bir melekti. Ondan yaylan g,
Scott'n yaknndayken hissettiimden ok farklyd. Daha gl
ve sert. u anda bile, havada bir elektriklenme vard. Vcudum-
daki btn molekller varlna ar duyarl, hareketlerinin faz-
lasyla farkndayd.
"Kovulmu bir melek olduunu biliyorum. Nefilleri ballk
yemini etmeye zorladn da. Bedenlerini ele geiriyorsun. S-
rp giden bu savata, Scott'n kar tarafndasn. Ondan holan-
mamana amamal."
"Hatrlyorsun."
"Yeterince deil. Kovulmu bir meleksen, Hank'le, bir Nefil'le
i yapman neden? Sizin ezel dmanlar olmanz gerekmez mi?"
Sesim planladmdan daha keskin kmt. Jev'in kovulmu bir
melek olmas konusunda ne hissetmem gerektiini bilmiyordum.
Kt bir adam. Bu kefin beni altst etmesine mani olmak iin
kendime, bir zamanlar btn bunlar renmi olduumu hatr-
lattm. O zaman altndan kalkabildiysem, imdi de kalkabilirdim.
236 / Sessizlik ^

Bir kez daha yzn bir acma ifadesi kaplad. "Hank konu-
sunda..." Elini yznde dolatrd.
"Ne olmu ona?" Bana sylemekte bu kadar zorland e-
yin ne olduunu zmeye alarak dik dik baktm. Yz hatlar
yle derin bir sempati tayordu ki kendimi en ktye hazrlaya-
rak istem d kasldm.
Jev ayaa kalkt, duvara doru yrd ve kolunu yaslad.
Kollar dirseklerine kadar svanmt, ba ne eikti.
"Her eyi bilmek istiyorum," dedim. "Senden balayarak. Bizi
hatrlamak istiyorum. Nasl tantk? Birbirimiz iin ne anlam
ifade ediyorduk? Sonrasnda bana Hank'le ilgili her eyi anlat-
man istiyorum. Sylemek zorunda olduklarndan holanmaya-
cak olmamdan endielensen bile. Hatrlamama yardm et. Byle
devam edemem. Arkada ne braktm bilmeden ileri gidemem.
Ilank'ten korkmuyorum," diye ekledim.
"Ben yapabileceklerinden korkuyorum. O adam snr nedir
bilmez. Limitleri elinden geldiince zorlar. En kts, ona g-
ven olmaz. Herhangi bir konuda." Duralcsad. "Drst olacam.
Sana her eyi anlatacam ama sadece Hank anlamamz ine-
dii iin. Artk bu iin iinde olmaman gerekiyor. Seni darda
tutabilmek iin elimden ne geliyorsa yaptm. Hank, senden uzak
duracana sz vermiti. Bu akam bana annene sokulduunu sy-
lediin zaman ne kadar ardm sen tahmin et. Hayatna geri
dndyse, bir eylerin peinde olduu iindir. Ve bu gvende ol-
madn, balang noktasna dndmz anlamna gelir ve her
eyi anlatmam artk seni tehlikeye atmayacak demektir."
Nabzm damarlarm deta dvyordu ve korku iliklerime
kadar ilemiti. Hank. Tam da phelendiim gibi, her yol yine
ona kyordu. "Hatrlamama yardm et, Jev."
Becca Fitzpatrick j/ 237

"stediin bu mu?" Kesinlikle emin olduumu bilme ihtiya-


cyla yzm inceliyordu.
Hissettiimden daha cesur bir sesle, "Evet," dedim.
Jev kanepenin kesine kt. Gmleinin dmelerini b-
yk bir dikkatle zd. Afallamama ramen igdm sabrl ol-
mam sylyordu. Dirseklerini dizlerine yaslayarak ban plak
omuzlarna doru yatrd. Bedenindeki tm kaslar gergindi. Bir
an iin bana tendonlar tabloya tek tek resmedilmi ve oyulmu
Phaethon'u anmsatmt. Ona doru bir adm attm. Sonra bir
adm daha. Mumun titrek vcudunda dans ediyordu.
Derin bir nefes aldm. Srtnn przszln koparlm
etin geride brakt izgi halindeki iki kabark yara izi bozuyordu.
Henz taze ve krmz grnen yaralar midemin dmlenmesine
neden olmutu. ektii acy hayal bile edemiyordum. Bu kadar
vahi oyuklara neyin neden olduunu tahmin dahi edemiyordum.
Jev anlalmas imknsz siyah gzlerinde yzeye trmanan
bir gerginlikle, "Dokun onlara," dedi. "renmek istediklerine
odaklan."
"Ben... Anlamyorum."
"Seni 7-Eleven'dan uzaklatrdm gece tirtm yrttn ve
kanat yaralarma dokundun. Anlarmdan birini grdn."
Gzlerimi krptrdm. O bir halsinasyon deil miydi yani?
Hank, Jev, kafese kapatlm kz; hepsi Jev'in hafzasndan m
kmt?
Arkamda srklediim her tr phe bir anda kayboldu. Ka-
nat yaralar. Tabii ki. nk o kovulmu bir melekti. Ve arkasnda
yatan fizii bilmesem de, yara izlerine dokunduum zaman baka
kimsenin bilmesinin mmkn olmad eyleri gryordum. Jev
dnda. Nihayet istediim eyi -gemie alan pencereyi- elde
etmitim ve korku, beni ele geirmekle tehdit ediyordu.
238 / Sessizlik ^

"Seni, kendinle alakal bir anya girmen halinde ilerin daha


karmak bir hal alaca konusunda uyarmalym," dedi. "Kendi-
nin bir eini grebilirsin. Sen ve sana dair anm ayn anda ayn
yerde olabilir ve olaylar grnmez bir izleyici olarak seyretmek
zorunda kalrsn. Dier senaryoda, hafzadaki kendi haline gei
yapabilirsin. Yani benim anm kendi bak anla tecrbe edebi-
lirsin. Bu olursa, kendinden bir tane daha grmeyeceksin. Haf-
zamdaki sana dair tek versiyon kendin olacaksn. kisinin de ola-
bildiini duydum ama ilk ihtimal daha yksek."
Ellerim titriyordu. "Korkuyorum."
"Sana be dakika vereceim. Dnmemi olursan elini yara
izlerimden ekeceim. Bu, balanty keser."
Dudam srdm. Bu senin frsatn, dedim kendi kendime.
Bu kadar yol katetmiken sakn kama. Gerek korkutucu ama
hibir ey bilmemek, elini kolunu balyor. Bunu herkesten iyi
sen anlarsn.
Kararl bir sesle Jev'e, "Bana yarm saat ver," dedim.
Ardndan beynimin iinde cirit atan dnceleri yattrmaya
alarak zihnimi temizledim. Her eyi u anda anlamam gerek-
miyordu. Tek yapmam gereken, inanca snmakt. Elimi uzatr-
ken cesaret toplamak iin gzlerimi smsk yumdum. Jev'in eli-
nin benimkinin stne kapanmasn ve yolun geri kalannda bana
rehberlik etmesine minnettardm.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
20
/

t 1
ik bilinli dncem, bir eye balandmd. Hayr. Bir eyin
iinde olmak. En sk sandn iine kilitlenme. Bir an iine
^hapsolma. Savunmaszca ve baka bir bedenin gdmnde.
Benimkine benzeyen -ayn eller, ayn salar, en ince detaya ka-
dar bire bir ayns- ama zerinde en ufak bir kontrolmn ol-
mad bir beden. rademe aykr hareket eden ve beni ekiminde
srkleyen hayaletimsi acayip bir beden.
kinci dncem, Patch, oldu.
Patch beni pyordu. Beni bu hayaletimsi bedenden ve s-
tmdeki krlmaz hkimiyetinden daha dehet verici bir ekilde
pyordu. Az her yerdeydi. Yamur, lk ve tatlyd. Uzakta git-
tike yaklaan frtna. Ve onun yer kaplayan, ok yaknnda du-
ran, scaklk yayan bedeni.
Patch.
akn ve sarslm halde, any trmalamaya baladm. D-
ar kmak iin yalvaryordum.
240 / Sessizlik ^

Ceza niyetine uzun sre altnda tutulduum sudan kmm gibi,


nefes nefeseydim. Ayn anda gzlerim fal ta gibi ald.
"Ne oldu?" zerine ylnca, Jev beni koruyucu bir tavrla
omuzlarmdan tuttu.
Yeniden granit stiidyosundaydk ve ayn mumlarn du-
varlarda dans ediyordu. Ortamn ainal iimi mthi bir ra-
hatlama duygusuyla doldurdu. Oraya hapsolma fikriyle dehete
dmtm. Hkmedemediim bir beden tarafndan esir alnma
hissiyle korkuya kaplmtm.
Boulur gibi, "Hatran benimle alakalyd," dedim. "Ama ben-
den bir tane daha yoktu. Kendi bedenimin iine hapsolmutum ve
kontrol edemiyordum. Hareket edemiyordum. Dehet vericiydi."
"Ne grdn?" diye sorarken bedeni tatan yaplm gibi kas-
kat kesilmiti. Yanl ynde yaplacak tek bir sert hamleyle k-
rlabilirdi.
"Burada, yukardaydk. Barakada. Adn sylerken Jev de-
medim. Sana Patch dedim ve sen... Beni pyordun." Kzarmay
akl demeyecek kadar oktaydm.
Jev yzme den salarm dzeltip yanam okad. "So-
run yok," diye mrldand. "O zamanlar beni Patch olarak tan-
yordun. Tantmzda o ismi kullanyordum. Seni kaybedince
adm da braktm. O zamandan beri Jev diye biliniyorum."
Aladm iin kendimi aptal gibi hissettim ama elimde de-
ildi. Jev, Patch'ti. Eski erkek arkadam. Birden her ey man-
tkl gelmeye balamt. Adn kimsenin tanmamasna ama-
mak gerekirdi. Ben kaybolduktan sonra deitirmiti.
Usul usul alamay srdrerek, "pne karlk verdim,"
dedim. "Hatranda."
Yzndeki gerginlik yumuad. "O kadar m ktyd?"
Becca Fitzpatrick j/ 241

pnn bana neler yaptn ona anlatabilmem mmkn


m acaba, diye dndm. O kadar haz vericiydi ki, beni hafza-
sndan karmay baarmt.
Sorusunu yantlama mecburiyetinden kanmak iin, "Beni
daha nce de buraya getirmeye yeltendiini ama Hank'in bizi dur-
durduunu sylemitin," dedim. "Sanrm grdm an buydu
ama Hank'i grmedim. O kadar ileri gidemedim. Balanty ko-
pardm. Kendi bedenimin iinde, kontrol etmekten ciz olmaya
dayanamadm. Bu kadar gerek gelmesine hazr deilmiim."
"Bedeninin kontroln elinde tutan kz sendin," diye hatr-
latt. "Gemiteki sen. Hafzan kaybetmenden nce."
Ayaa frlayp odann iinde volta atmaya baladm. "Geri
dnmeliyim."
"Nora."
"Hank'le yzlemeliyim. Onunla orada yzlemeden, burada
yzlemem mmkn deil," diyerek parmam Jev'in yara izine
uzattm. Kendinle de yzle, diye dndm. Kendinin gerei
bilen parasyla da yiizlemelisin. Geride braktn paranla.
Jev beni tartarcasna szd. "Seni dar ekmemi istiyor mu-
sun?"
"Hayr. Bu kez sonuna kadar gideceim."

Jev'in ansna geri dndm anda, bir dmenin aldn his-


settim ve hemen sonrasnda kendimi gemiteki bir an, hafza-
mn hasar almasndan nceki halimin gzlerinden tekrar yaar-
ken buldum. Bedeni bedenimi ele geirmi, dnceleri benimki-
leri glgede brakmt. Panii amak ve kendimi ona - b a n a - a-
mak iin derin nefesler aldm.
242 / Sessizlik ^

Darda barakay dven yamur, metalik bir tngrtya ne-


den oluyordu. Patch de ben de yamurda slanmtk ve Patch
dudamdaki bir yamur damlasn emmiti. Parmak ularm
kot pantolonun beline takp onu iyice kendime ektim. Azlar-
mz birbirinin stne rtlmt ve pmenin ss, havadaki
serinlikle ho bir tezat oluturuyordu.
Burnunu efkatle boynuma srtt. "Seni seviyorum. Daha
nce hi bu kadar mutlu olduumu hatrlamyorum."
Tam cevap vermek zereydim ki barakann en karanlk k-
esinden anlatlamayacak kadar tandk bir erkek sesi ykseldi.
"Ne kadar dokunakl. Melei yakalayn!"
Bir grup fazla uzun boylu erkek -Nefil olduklarna phe
yoktu- kuytu kelerden hzla kp Patch'in etrafn sardlar ve
kollarn arkaya bktler.
Patch'in sesi, kulama fsldar gibi net bir ekilde dnce
lerimin arasna szldnde, henz olup bitenleri idrak edecek
zamanm olmamt. Ben kavgaya balaynca ka. Jeep'i al. Ben
seni bulana kadar Jeep'te kal.
Barakann arka tarafnda durup dierlerine emir veren adam
ne kt ve barakann saysz atlandan szlen puslu n al-
tnda durdu. Masmavi gzleri ve dudaklarndaki acmasz glm-
semeyle yana gre olaanst gen grnyordu.
"Bay Millar," diye fsldadm.
Nasl burada olabilirdi ki? Bu gece yaadm onca eyden,
canma kastedilmesinden son anda kurtulmamdan, soyumla il-
gili sefil bir gerei renmemden ve srf Patch'le olabilmek iin
bunlarn hepsini aabilmemden sonra imdi de bu, ha? Hi ger-
ek gelmiyordu.
"Kendimi doru dzgn tantaym. Adm Kara El. Baban
Harrison' iyi tanrdm. imdi burada olup eytann evlatlarn-
Becca Fitzpatrick j/ 243

dan biriyle deerini drdn grmedii iin seviniyorum."


Ban sallad. "Olacan dndm kz deilsin, Nora. D-
manla yaknlamak, kendi soyunu kk drmektir. Hatta dn
gece, gvenli Neflim evlerimden birini havaya uurduunu bile
dnyorum. Ama nemi yok. Bunu affedebilirim." Anlaml bir
ekilde duraksad. "Sylesene, Nora. Sevgili dostum Chauncey
Langeais'yi ldren sen miydin?"
Kanm dondu. Yalan syleme drts ile bunun hibir ie
yaramayacann bilinci arasnda kalakalmtm. Chauncey'yi l-
drdm biliyordu. Dudaklarndaki buz gibi glmseme, beni
yarglar gibiydi.
imdi! Patch dncelerimin arasna szlmt. Ka!
Yldrm hzyla barakann kapsna atldm. Ancak bir Ne-
fil kolumu kavradnda sadece birka adm atabilmitim. Ayn
hzla dier kolumu da arkama ekti. Kurtulmak iin umutsuzca
rpnrken yaptm her hareket, baraka kapsna ulamak iin
umutsuz bir hamleydi.
Arkamda Hank Millar'n barakann iinde ilerleyen ayak ses-
leri duyuldu. "Bunu Chauncey'ye borluyum."
Yamurdan kalan her tr me hissi kaybolmutu, giysile-
rimin altndan bir ter nehri szlyordu.
Hank, "Bir vizyonu paylardk," diye devam etti. "Sonunu
getirmeyi planladmz bir vizyonu. Bu kadar insan arasnda,
onu yok etmeye bu kadar yaklaacak kiinin sen olacan kimin
aklna gelirdi?"
Zihnime bir dizi ters cevap seenei dolmutu ama Hank'i si-
nirlendirmeye cesaret edemiyordum. Elimde zamandan baka bir
ey yoktu ve onu, kendi lehime kullanmam gerekiyordu. Nefil'in
beni olduum yerde evirmesiyle ayn anda, Hank pantolonunun
belinden uzun, ince bir haner ekti.
244 / Sessizlik ^

Srtma dokun.
Kulaklarmn arasnda uuldayan paniin arasnda Patch'in
sesi yankland. lgna dnm gibi, yan gzle ona baktm.
Hafzamn iine gir. Kanatlarmn srtmla birletii nok-
taya dokun. Bir an nce harekete gemem iin ban sallyordu.
Beni duyamayacan bile bile ona hitaben, sylemesi ko-
lay, diye dndm. Aramzda bir buuk iki metrelik bir mesafe
vard ve her ikimizi de birer Nefil tutuyordu.
Kollarm arkama bastran Nefil'e, "Brak beni!" diye k-
tm. "Hibir yere gidemeyeceimi ikimiz de biliyoruz. Hepinizi
ap kaamam ya!"
Nefil, isteimi ban hafife eerek onaylayan Hank'e bakt.
Sonra Hank biraz skkn bir ekilde i geirdi. "Bunu yaptm
iin zgnm, Nora. Ama adalet yerini bulmal. Chauncey de be-
nim iin aynsn yapard."
Nefil'in skca kavramasyla yanan dirseklerimi ovaladm.
"Adalet mi? Ya aile? Ben senin z kznm!" Daha fazlas deil.
"Sen soyumun lekesisin," diye geitirdi. "Bir dnek. Bir yz
karas."
Midemin korkuyla alkalanmasna aldrmadan ona iimdeki
en karanlk bakla baktm. "Burada olma nedenin Chaucey'nin
intikamn almak m, yoksa bu sadece saygnln kurtarma gi-
riimi mi? Kznn kovulmu bir melekle kmasyla ve seni Ne-
flim ordunun gzlerin nnde kk drmesiyle ba edeme-
din, deil mi? Yaklayor muyum yoksa?" Hank'i fkelendirmeme
kararm buraya kadard.
Hank'in kalar hafife atlmt.
Patch zihnime, Adam boynunu koparmadan nce, hafzama
geri dnebilir misin sence? diye tslad.
Becca Fitzpatrick j/ 245

Kararllm kaybetmekten korktuum iin Patch'e bakmay


reddediyordum. Hafzasna kamamn beni buradan karmayaca-
n ikimiz de biliyorduk. Bu sadece zihnimi onun gemiine nak-
letmeye yarard. Sanrm Patch'in istedii de buydu: Hank beni
ldrrken baka bir yerde olmam. Patch yolun sonu olduunu
biliyordu ve infazm srasnda bilincimin ak olmas acsndan
beni kurtarmaya alyordu. Zihnimde, kafasn kuma gmm
bir deve kuunun komik grnts canland.
Birka dakika iinde leceksem bile, Hank'e sonsuza dek mu-
sallat olmasn umduum kelimeleri sarf etmeden lmeyecektim.
"Bence kzn olarak benim yerime Marcie'yi tutman iyi ol-
mu," dedim. "Marcie irindir, poplerdir, doru ocuklarla -
kar ve yaptn hibir eyi sorgulamayacak kadar aptaldr. Ama
llerin geri gelebildiklerini ok iyi biliyorum. Bu akamn erken
saatlerinde babam grdm, gerek babam."
Hank'in ka at iyice derinleti.
"Babam beni ziyaret edebiliyorsa, beni, Marcie'yi ya da ka-
rn ziyaret etmekten hibir ey alkoyamaz demektir. Ve bununla
da yetinmem. Annemle tekrar gizli gizli grtn biliyorum.
l ya da diri, ona seninle ilgili gerei anlatacam. Sence onu
beni senin ldrdnden haberdar etmemden nce araya ka
randevu sktrabilirsin?"
Patch dizini, onu skca tutan Nefil'in karnna indirmeden
nce ancak bu kadarn sylemeye zamanm oldu. Nefil iki bk-
lm olunca Patch yumruunu dier kolunu tutan Nefil'in bur-
nuna indirdi. Berbat bir atrt ve alamakl bir uluma duyuldu.
Patch'e doru koup kendimi kollarna braktm.
Elimi tirtnn arkasna doru kaldrrken, "abuk!" dedi.
Grmeyen gzlerle elimi aarak Patch'in srtna yerletirir-
ken, kanatlarnn tenine temas ettii doru noktay bulabilmeyi
246 / Sessizlik ^

umuyordum. Kanatlar ruhani bir maddeden yaplmt ve onlar


gremiyor ya da hissedemiyordum ama srtnn byk ksmn
kaplyor olmalyd, dolaysyla skalamam ok zordu.
Birisi, Hank ya da baka bir Nefil, omuzlarma yapt ama
sadece birazck kaydm. Patch'in beni ona balayan kollar v-
cuduma skca sarlmt. Boa harcayacak tek bir anmn olma-
dn bilerek, elimi bir kez daha Patch'in przsz srtna sok-
tum. Kanatlar neredeydi?
Alnm kabaca pt ve anlalmaz bir eyler mrldand. Daha
fazlasna zaman yoktu. Zihnimin gerisinde yakc bir beyaz k
parlad. Bir sonraki an, renkli k benekleriyle kapl karanlk bir
evrende asl kaldm. Bu milyonlarca k zerresinden birine doru
hareket etmem gerektiini biliyordum - h e r birinde bir an sak-
lyd- ama kilometrelerce tede gibiydiler.
Hank'in barn duydum ve bunun dier tarafa tam olarak
gemediim anlamna geldiini anladm. Belki ellerim kanatla-
rnn dibine yaknd ama yeterince deil. Hank'in hayatm son-
landrabilecei btn o dehet ve ac verici biimlerin bir belirip
bir kaybolan grntlerini zihnimden atamyor ve her ey sona
ermeden nce, Patch'i anlarnda son bir kez grmeyi kafaya ko-
yarak karanln iinde yolumu bulmak iin savayordum.
Gzyalarn grm bulanklatrmt. Son. Bunun; hi-
bir uyars olmayan, arkamdan sinsice yaklaan o an olmasn is-
temiyordum. Patch'e anlatmak istediim o kadar ok ey vard
ki. Benim iin ne byk bir anlam tadm biliyor muydu? Ara-
mzdaki ey daha yeni yeni balyordu. Her ey u anda yerle bir
olamazd.
Gzmn nne Patch'in bir grntsn ardm. Seti-
im grnt, tantmz ilk ana aitti. Salar uzundu, kulakla-
rnn stne doru kvrlyordu ve gzleri hibir eyi karmyor-
Becca Fitzpatrick j/ 247

mu, ruhumun srlarn ve arzularn anlyormu gibi bakyordu.


Hmla Bo'nun Oyun Salonu na girip bilardo karlamasn boz-
duum ve biyoloji devimizi tamamlamaya yardm etmesini is-
tediimde yznde beliren afallam ifadeyi hatrlyordum. Mut-
fakta beni pmeye ilk yeltendii zaman beni oyununa davet eden
kurnaz glmsemesini anmsyordum.
Patch de baryordu. Hatrlarnda karmdan deil; ok aa-
dan, barakadan sesleniyordu. ki kelime dierlerini bastrmt
ama kulaklarma ulatklarnda, ok uzun bir yol katetmi gibi
bozulmulard.
Anlama. Uzlama.
Kalarm atp daha fazlasn duymak iin kendimi zorla-
dm. Patch ne diyordu? Birden, syledii ey her neyse houma
gitmeyeceinden korktum.
Patch'i durdurma ihtiyac duyarak, "Hayr!" diye bardm.
Kendimi barakaya geri itmeye altm ama bir anaforun iindey-
dim ve babo halde szlyordum. Patch! Ona ne sylyorsun?
Vcudumda, omurgamdan mandallanmm gibi tuhaf bir e-
kilme hissettim. Kr edici bir a ve Patch'in hafzasnn kori-
dorlarndan ieri doru bir kez daha hzla savrulurken, arkamda
baran sesler bir anda kesildi.

Bir an sonra ikinci anya ulatm.

Bir kez daha Hank, Nefilim adamlar ve Jev'le dolu baraka-


nn rutubetli souunda duruyordum ve tek bildiim bu ikinci
annn, birincisinin tam bittii yerde baladyd. Ayn tandk
alterin bir kez daha kaldrldn hissettim ancak bu defa ge-
miteki halimin iinde hapsolmu deildim. Dnce ve hare-
248 / Sessizlik ^

ketlerim u anda bana aitti. Bu kez, kendimin bir kopyas ve g-


rnmez bir izleyicisi olarak Jev'in o andaki halini hatrlad bi-
imiyle seyrediyordum.
Jev, vcudumun cansz ve gevek bir halini kollarnn arasnda
tutuyordu. Srtnda ak bir ekilde duran elim dnda, btn be-
denim gevemi durumdayd. Gzlerim beyazlar ortaya kacak
ekilde dnmt ve tamamen ekildiimde bu iki any da ha-
trlayp hatrlamayacama dair belli belirsiz bir merak duydum.
Hank, "Ah, evet, bu numaray duymutum," dedi. "Sanrm
doruymu, ha? u anda biz konuurken, kz hafzann iinde ve
btn bunlar sadece kanadna dokunduu iin oluyor."
Hank'e bakarken bir aresizlik hissiyle ezildim. Az nce ba-
bam olduunu mu sylemitim? Evet, sylemitim. imden, o
bunu reddedene dek gsn yumruklamak geiyordu ama ger-
ek iimde bir ate gibi yanyordu. Ondan istediim kadar nef-
ret edebilirdim ama bu, o rezil kannn damarlarmda dolat
gereini deitirmezdi. Harrison Grey bana bir ebeveynin btn
sevgisini vermi olabilirdi ama hayatm Hank Millar vermiti.
Jev bouk bir sesle, "Bir anlama yapacam," dedi. "Nora'nn
hayatna karlk senin isteyecein bir ey."
Hank'in dudaklar arpld. "Ne isteyebilirim ki?"
"Kovulmu melekleri bu Hevan'da yerle bir etmek iin bir
ordu kurmak istiyorsun. yle arm gibi bakma. Neyin peinde
olduunu bilen tek melek ben deilim. Kovulmu melek gruplar
ittifaklar oluturuyorlar ve Nefilim araclarn, zgr kalabilecek-
lerini dndklerine piman edecekler. Kara El'e ballk iare-
tini tayan hibir Nefil iin ho bir Hevan olmayacak. stelik
bu, planladklarnn yannda solda sfr kalr. eriden bir ada-
mn olmad srece bu ii asla kotaramazsm."
Becca Fitzpatrick j/ 249

Hank adamlarna kmalarn iaret etti. "Beni melekle yal-


nz brakn. Kz dar karn."
Jev, "Onu gzmn nnden uzaklatracam sanyorsan
yanlyorsun," dedi.
Hank halinden honut homurtuyla geri adm att. "Pekl,
yannda tutabildiin kadar tut."
"Nora'nn yaamasna izin ver, senin iin casusluk yapaym."
Hank'in sar kalar yukar kalkt. "Bak sen. Ona olan hisle-
rin sandmdan daha derinlere ilemi." Gzleri bilinsiz bede-
nimin stnde dolat. "Buna demediini syleyebilirim. zg-
nm ama ne senin ne de koruyucu melek dostlarnn ne dn-
d umurumda. Kovulmu melekler, neler dndkleri, ne tr
nlemler peinde olduklar daha ok ilgimi ekiyor. Ve sen artk
onlardan biri deilsin. Bu durumda ilerine nasl kulak misafiri
olmay planlyorsun?"
"Brak da bunun iin ben endieleneyim."
Hank, Jev'i kmseyen gzlerle szd. En sonunda, "Pekl,"
dedi. "lgimi ekmeyi baardn." Umursamazca omuz silkti. "Ben
kaybetmeyi bekleyecek bir adam deilim. Sanrm benden bir ye-
min etmemi isteyeceksin."
Jev serinkanl bir tavrla "Baka trls imknsz."
Hank pantolonunun belindeki haneri bir kez daha ekerek,
sol avucuna bir kesik at. "Kzn yaamasna izin vereceime ye-
min ederim. Yeminimi inemem halinde, lmeye ve yaratld-
m toza dnmeye ant ierim."
Jev ba ald ve bu kez o yemin etti. Yumruunu skt ve
elini sallayarak kana benzeyen bir maddenin damlamasn sa-
lad. "Seni kovulmu meleklerin neler planladklar konusunda
elimden geldiince bilgilendireceime yemin ederim. Yeminimi
250 / Sessizlik ^

inersem, kendimi kendi rzamla cehennem zincirlerine kilit-


leyeceim."
kisi ellerini kenetleyip kanlarn birbirine kartrdlar. Geri
ekildiklerinde, yaralar tamamen iyilemiti.
Hank, barakada olmak onu bir ekilde kirletmi gibi gm-
leini silkelerken alayc bir sesle, "Aray ama," dedi. Cep tele-
fonunu kulana gtrd ve Jev'in izlediini grnce "Arabamn
hazr olduundan emin olacam," dedi.
Ancak telefona konuurken kelimeleri sertleti. "Adamlarm
ieri gnder. Hepsini. Kzn gtrlmesini istiyorum."
Jev ta kesilmiti. Koan ayak sesleri barakaya yaklarken,
"Bu da ne demek?" diye sordu.
Hank, "Hayatta kalacana dair yemin ettim," dedi. "Onu ne
zaman salvereceim bana bal. Ve sana. Bana kovulmu melek-
leri Hevan'dan nce alt edecek bilgiyi saladn anda, o yine
senindir. Nora'y gvence olarak dn."
Jev'in baklar barakann kapsna evrildi ama Hank p-
rzsz bir sesle, "Sakn o yolu deneme," dedi. "Yirmiye kar bir-
sin. Nora'nn bir karmaada gereksiz yere yaralandn grmek-
ten ikimiz de nefret ederiz. u ii akllca oyna. Onu bize ver."
Jev, Hank'in koluna yapp onu kendine doru ekti. "Eer
onu alp gtrrsen, cesedinin tam zerinde durduumuz u top-
raa gbre olmas iin ne gerekiyorsa yaparm," derken sesi daha
nce hi duymadm kadar zehirliydi.
Hank'in yznde korkuyu andracak tek bir ey yoktu. Hatta
daha da kibirli grnyordu. "Cesedim mi? Bunu glmem iin
mi syledin?"
Hank kapy at ve Nefil adamlar ieri doldu.
Becca Fitzpatrick j/ 251

Tpk bir rya gibi, Jev'in anlar baladklar gibi hzla son buldu.
Bir anlk bir yn kaybetme duygusunun ardndan granit stdyo
tekrar netleti. Jev'in karalts mum na kar duruyordu. Mu-
mun alevi gzlerine ciddi bir prlt yanstyordu. Kesinlikle ka-
ranlk bir melekti.
Hl srmekte olan ba dnmesinin etkisi altnda, "Pekl,"
dedim. "Tamam o zaman."
Glmsedi ama ifadesi belirsizdi. "Tamam o zaman m? Hepsi
bu mu?"
Yzm ona evirdim. Ona ayn ekilde bakamazdm. Far-
knda olmadan alamaya balamtm. "Hank'le bir anlama yaptn.
Hayatm kurtardn. Neden benim iin byle bir ey yapasn ki?"
"Melek." Uzun admlarla yanma yaklat ve yzm elleri-
nin arasnda tutarak, "Seni burada, yanmda tutmam salaya-
caksa, ne kadar ileri gidebileceimi anladndan emin deilim."
Boazma bir yumru oturdu. Syleyecek bir ey bulamyor-
dum. imdi geri almaya hazr olduu can bana senelerce glge-
ler iinde kalm bir adamn, Hank Millar'n verdii ortaya k-
mt ve hayatta kalma nedenim Jev'di. Hank Millar. Saysz kez,
oraya aitmi gibi evime girip km adam. Annemi glmseye-
rek pen. Benimle scak ve samimi konuan...
Paralar birletirerek, "Beni o kard," dedim. Daha nce de
phelenmitim ama Jev'in anlar boluklar oke edici bir net-
likle doldurmutu. "Beni ldrmeyeceine yemin etti ama onun
iin casusluk etmeni garantilemek iin beni rehin tuttu. koca
ay boyunca. Srf kovulmu melekler hakknda bilgi edinebilsin
diye. Annemin ldme inanmasna sebep oldu."
Tabii ki inandrmt. Ellerini kirletirken en ufak bir vicdan
azab duymuyordu. Bir cephanelik dolusu zihin oyununa muk-
tedir, gl bir Nefil'di. Ve beni mezarla attktan sonra o zihin
252 / Sessizlik ^

oyunlarn hafzam uzakta, ok uzakta tutmak iin kullanmt.


Ne de olsa beni salverip eytani ilerini dnyaya haykrmama
msaade edemezdi.
"Ondan nefret ediyorum. Ne kadar kzgn olduumu anlat-
maya kelimeler yetmez. Bunu ona detmek istiyorum. lmesini
istiyorum," dedim sert bir kararllkla.
Jev, "Bileindeki iaret bir doum lekesi deil," dedi. "Daha
nce iki kez grdm. Chauncey Langeais adndaki bir adamda,
eski Nefil aracmda vard. Ayn iaretten Hank Millar'da da var,
Nora. aret seni onlarn soyuna balyor. Tpk bir genetik ia-
retleyici ya da DNA dizisinin da dnk ifadesi gibi. Hank se-
nin biyolojik baban."
Bam acyla sallarken, "Biliyorum," dedim.
Elini elime kenetleyip parmak boumlarma bir pck kon-
durdu. Dudaklarnn basksnn farkndaydm, tenimin altnda ha-
fif bir karncalanma olumutu. "Hatrlyor musun?"
"Annn iindeyken kendi azmdan duydum ama zaten bi-
liyor olmalym. akn deil, fkeliydim. lk ne zaman rendi-
imi hatrlamyorum." Baparmam bileimin i ksmndaki le-
keye bastrdm. "Ama hissediyorum. Kalbim ile zihnim arasnda
bir balant kopukluu var ama gerei hissediyorum. Grme du-
yularn kaybettikleri zaman insanlarn iitme duyularnn kes-
kinletii sylenir. Hafzam ksmen kaybettim ama belki de i-
gdlerim glendi."
Bunu sessizlik iinde dndk. Jev'in bilmedii ey, gerek
ailemin i sesimin gr bildirdii tek konu olmadyd.
"Hank'ten bahsetmek istemiyorum. u anda deil. Grd-
m baka bir eyi konumak istiyorum. Ya da daha dorusu,
kefettiim demeliyim."
Bana merak ve temkinle bakt.
Becca Fitzpatrick j/ 253

Derin bir nefes aldm. "Sana ya deli gibi k olduumu ya da


hayatmn en iyi performansn sergilediimi rendim."
Gzleri kusursuz derecede ihtiyatlyd ama bir umut kprts
grr gibi oldum. "Hangi taraf daha ar basyor?"
Bunu renmenin tek bir yolu var. "nce Marcie'yle aranzda
neler getiini renmeliyim. Bu, eksiksiz bir aklama yapmann
kendi yararna olduu anlardan biri," diye uyardm. "Marcie onun
yaz ak olduunu syledi. Scott da ayrlmzda Marcie'nin par-
ma olduunu sylemiti. Tek eksik senin versiyonun."
Jev enesini svazlad. "Yaz akna benzer bir halim var m?"
Jev'i kumsalda frizbi oynar ya da gne ya srerken hayal
etmeye altm. Marcie'ye sahilde dondurma aldn ve sonu gel-
meyen gevezeliini dinlediini gzmde canlandrmaya altm.
Ne kadar urarsam uraaym, grnt dudaklarmda bir glm-
semenin olumasna neden oluyordu. "Anlald," dedim. "Dkl."
"Marcie bir grevdi. Henz kaak deildim. Kanatlarm vard
ve bu beni, ba meleklerden emir alan bir koruyucu melek yap-
yordu. Gzm Marcie'nin stnden ayrmamam istiyorlard.
O, Hank'in kz ve bu da aralarndaki balant nedeniyle tehlike
anlamna geliyordu. Gvenliini saladm ama pek ho bir tec-
rbe deildi. Bu anlar arkamda brakmak iin elimden ne ge-
liyorsa yaptm."
"Yani hibir ey olmad?"
Az bkld. "Bir iki kez onu vurmama ramak kald ama
elence burada bitiyor."
"Frsat karmsn."
Omuz silkti. "Her zaman bir ans daha vardr. Hl Marcie'den
bahsetmek istiyor musun?"
254 / Sessizlik ^

Gzlerimi gzlerine sabitleyerek bam hayr der gibi salladm.


Sakin bir sesle, "Konuacak havamda deilim," diye itiraf ettim.
Onu da beraberimde ekerek ayaa kalkarken, yapmak zere
olduum eyin atlganl yznden bam biraz dnyordu. im,
sadece iki tanesine tutunabildiim karmak duygularla kayn-
yordu. Merak ve arzu.
Tamamen hareketsiz duruyordu. Bouk bir sesle, "Melek,"
dedi. Baparman yanama srtt ama hafife geri ekildim.
"Bunu aceleye getirme. imde seninle birlikte olmaya dair
tek bir an kaldysa, onu zorlayamam." Bu yar yarya doruydu.
Dier yarsn kendime saklyordum. Jev'i grdm ilk andan
beri, gizlice bu ann hayalini kuruyordum. O zamandan bu yana,
zihnimde yzlerce halini canlandrmtm ama hayal gcm beni
u anda hissettiklerimin yaknndan dahi geirmemiti. Beni her an
ona biraz daha yaklatran dayanlmaz bir ekim hissediyordum.
Ne olursa olsun, Jev'le birlikteyken nasl hissettiimi unut-
mak istemiyordum Tahoe'daki ilk gecede duyduum kokulan
iime ektim. Deri, baharat, nane. Parmaklarm yznn kn-
tlarna dolatrp keskin ve neredeyse talyan saylabilecek hat-
larn kefe ktm. Jev btn bunlar olurken hi kprdamyor,
dokunuuma kapal gzlerle katlanyordu. Skntl bir sesle, "Me-
lek," diye tekrarlad.
"Henz deil."
Parmaklarm salarnn arasna geirdim ve sa tellerinin
ellerimin arasnda titretiini hissettim. En ufak detay bile zih-
nime kazyordum. Teninin bronzlam rengi, duruunun kendin-
den emin izgisi, kirpiklerinin batan karc uzunluu. Dzgn
hatlarnn simetriyle alakas yoktu ve ben onu bu yzden daha
ilgin buluyordum.
Becca Fitzpatrick j/ 255

Nihayet kendime, bu kadar oyalanmak yeter, dedim ve ona


doru eilerek gzlerimi yumdum.
Az benimkinin altnda alrken, bedeni sk skya dizgin-
ledii kontrolle rperiyordu. Kollaryla beni smsk sararak iyice
kendine ekti. Beni daha sert pt ve verdiim karln derin-
lii cesaretimi iyiden iyiye krd.
Bacaklarm titrek ve arlam gibiydi. Jev'e iyice yaslandm;
geri geri giderek oturdu ve beni de stne ekerek kucana yer-
letirdi. imde bir parlt olumu ve scakl btn bo ke-
leri doldurmutu. Aramzda tandk olduu kadar korkutucu bir
sakl dnya almt. Gerek olduunu biliyordum. Daha nce de
byle pmtm. Patch'i daha nce de byle pmtm. Ona
Jev'den farkl bir isimle seslendiimi hatrlamyordum ama bu
bir ekilde sadece... Doru geliyordu. Beni tek lokmada yutmaya
hazr olan scak lezzeti kkreyerek canlanmt sanki.
Dilimi alt dudamn stnde dolatrarak ilk geri ekilen
ben oldum.
Patch soru sorar gibi ksk bir ses kard. "Kt deil ya?"
Bam onunkine yasladm. "Pratik her eyi kusursuz klar."

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
t\
/

zlerimi krptrarak atm, oda biim kazand. Iklar s-


nk, hava serindi. Olduka kaliteli ve keyif veren bir ku-
ma tenimi okuyordu. nceki gecenin ans bir kasrga
eliinde geri geldi. Patch ve ben pmtk... Ona araba kul-
lanamayacak kadar bitkin olduuma dair bir eyler fsldadm
hatrlar gibiydim...
Patch'in evinde uyuyakalmtm.
Debelenerek doruldum. Ortaya, "Annem beni ldrecek!"
diye mrldandm. Her eyden nce, hafta iiydi. Ayrca yatma sa-
atini bir kilometreyle karm ve annemi arayp nedenini ak-
lama yapma zahmetine bile girmemitim.
Patch, enesi yumruuna dayal halde kedeki koltukta otu-
ruyordu. "cabna bakld. Vee'yi aradm. Hikyeni dorulamay
kabul etti. Annene, onun evinde Ak ve Gurur'un be saatlik ver-
siyonunu seyrettiinizi, zamann nasl getiini anlamadnz,
258 / Sessizlik ^

nce senin uyuyakaldn anlatt ve annen de seni uyandrmak-


tansa orada kalman kabul etti."
"Vee'yi mi aradn? Ve o da hi soru sormadan bunu kabul
etti, yle mi?" Bu hi de Vee'den beklenecek bir davrana ben-
zemiyordu, zellikle de genel olarak erkek cinsi iin bir lm fer-
man gelitirmi olan yeni Vee'den.
"Bundan birazck daha zor olmu olabilir."
Gizemli ses tonu zihnimde bir n yanmasna neden oldu.
"Zihniyle mi oynadn?"
"zin istemek ve af dilemek arasnda bir seim yapacaksam,
tercihimi ikincisinden yana kullanrm."
"O benim en yakn arkadam. Zihniyle oynayamazsn!" Vee'ye
Patch konusunda yalan syledii iin hl kzgn olsam da, ken-
dine gre nedenleri olsa gerekti. Ayrca her ne kadar bunu onay-
lamasam ve yaknda -ok yaknda- olayn dibine kadar inmek
niyetinde olsam da, o benim iin dnyalara bedeldi. Patch iz-
giyi amt.
"Bitkindin ve yatamda uyurken ok huzurlu grnyordun."
Niyet ettiimden daha hrn bir sesle, "Yatanda bir tr
by var da ondan," dedim. "Burada sonsuza dek uyuyabilirim.
araflar saten mi?"
"pek."
Siyah ipek araflar. Kimbilir kaa patlamlard. Kesin olan
bir ey vard ki, olduka dikkat datc bulduum hipnotize edici
bir zellie sahiptiler. "Vee'nin zihniyle bir daha asla oynamaya-
cana yemin et."
Bu defa paay syrd iin kolayca, "Anlatk," dedi. Af di-
lemek ona ok uygun dyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 259

"Hem annemin hem de Vee'nin, senin varln srarl biimde


inkr etmesi konusunda bir aklaman yoktur, deil mi? Aslna ba-
karsan varlm itiraf eden sadece iki kii oldu: Marcie ve Scott."
"Vee, Rixon'la kmt. Hank seni karnca, Vee'nin Rixon'la
ilgili hafzasn sildim. Rixon onu kulland ve ok ac yaatt. As-
lnda Rixon ok insana ac ektirdi. Herkesin onu unutmasn
salamak, uzun vadede yaplacak en kolay eydi. Dier seenek,
ailenin hibir zaman gereklemeyecek bir tutuklama umuduyla
yaamasyd. Vee'nin hafzasn silmeye gittiimde kavga kard.
Bugn bile kzgn. Nedenini bilmiyor ama bu iine iledi. Bir in-
sann hafzasn silmek grnd kadar kolay deildir. Bu bir
kurabiyenin iindeki btn ikolata paracklarn tek tek ayk-
lamak gibi bir ey. Asla kusursuz olamaz. Geride mutlaka para-
lar kalr. Zorlayc ve tandk gelen, izah edilemez inanlar. Vee
ona ne yaptm hatrlamyor ama bana gvenmemesi gerekti-
ini biliyor. Rixon'i hatrlayamyor ama darda bir yerde ona
byk bir ac yaatm birisinin olduunu biliyor."
Bu, Vee'nin erkeklere ynelik phesini ve benim Hank'e
duyduum ani tiksintiyi aklyordu. Zihinlerimiz silinip temiz-
lenmi olabilirdi ama geriye birka krnt kalmt.
"Ona biraz anlayl davranmak isteyebilirsin," dedi Patch.
"Arkan kolluyor. Drstlk iyi bir eydir ama sadakat da yledir."
"Baka bir deyile, onu affet diyorsun."
Omuz silkti. "Karar senin."
Vee gzlerimin iine baka baka, hi ekinmeden yalan sy-
lemiti. Bu hafif bir su saylmazd. Ama iin asl, ne hissettiini
biliyordum. Hafzasyla oynanmt ve bu ho bir duygu deildi.
Krlgan kelimesi bu durumu tarif etmenin yaknndan bile ge-
miyordu. Vee beni korumak iin yalan sylemiti. Ben ondan
farkl mydm ki? Ona, kovulmu melekler ve Nefilim konusunda
260 / Sessizlik ^

tek kelime dahi etmemi ve ayn bahaneye snmtm. Vee'ye


ifte standart uygulayabilir ya da Patch'in tavsiyesine uyup bo
verebilirdim.
"Ya annem?"
"Annen benim karlmanla bir ilgim olduunu sanyor. So-
rumlunun ben olduumu dnmesi, Hank olduunu dnme-
sinden daha iyi," derken sesi soumutu. "Hank onun gerei bil-
diini bilse, mutlaka bir eyler yapard."
Hafifletilmi bir ifadeydi. stediini elde etmek sz konusu
olunca, annemi incitmesi Hank'ten beklemeyeceim bir ey de-
ildi. Her eyi annemden saklamak iin bir neden daha... imdilik.
Hank'e ufack bir sempati dahi beslemek, onu hibir ekilde
insan yerine koymak istemiyordum ama anneme ilk k olduu
gnlerde nasl bir adam olduunu merak etmemek elimde deildi.
Her zaman kt myd? Ya da balangta bizi nemsiyordu da
zaman iinde imparatorluunu Nefilim misyonu etrafnda kur-
duka grevi daha stn gelmeye mi balamt?
Tahminlerime aniden son verdim. Hank artk ktyd ve
nemli olan da buydu. Beni karmt ve bundan sorumlu tu-
tulmas iin ne gerekiyorsa yapacaktm.
"Yani Rixon artk cehennemde olduu iin tutuklamann hi-
bir zaman gereklemeyeceini mi sylyorsun?" diye sordum.
Syleyi tarzna baklrsa, kelimenin tam anlamyla cehennemde
olsa gerek.
Bunu ban hafife eerek onaylad ama baklar bir ton
koyulamt. Patch'in cehennemden bahsetmekten holanmad-
n dndm. Kovulmu meleklerin hibirinin bundan hola-
nacam sanmyordum.
"Hafzanda Hank iin kovulmu meleklere casusluk yapmay
kabul ettiini grdm," dedim.
Becca Fitzpatrick j/ 261

Ban sallad. "Neyi ne zamana planladklar hakknda. Bilgi


paylamak iin Hank'le haftada bir kez bir araya geliyorum."
"Ya kovulmu melekler arkalarndan srlarn sattn -
renirlerse?"
"renmeyeceklerini umuyorum."
Kaytsz tavr iimi rahatlatmamt. "Sana ne yaparlar?"
"Daha kt durumlara da dtm ve atlatmay baardm."
Dudaklarnn kenarlar iyice kvrld. "Bunca zamann sonunda
bana inancn hl tam deil."
"ki saniyeliine ciddi olamaz msn?"
Eilip elimi pt ve btn samimiyetiyle, "Beni cehenneme
atarlar. Bunu ba meleklerin eline brakmalar gerek ama iler
her zaman yle yrmyor."
Sert bir sesle, "Akla," dedim.
Biraz uyuuk bir kstahlkla arkasna yasland. "nsanlarn
birbirlerini ldrmeleri yasak; kanun byle. Ama her gn biri-
leri ldrlyor. Benim dnyam da pek farkl deil. Darda her
kanunu ykmaya istekli birisi var. Kendi adalet duygum dnda
hibir yetkim olmamasna ramen, Rixon'i ay nce cehen-
nemde zincire vurdum."
"Rixon'i cehenneme sen mi zincirledin?"
Patch beni merakl gzlerle szd. "demesi gerekiyordu.
Seni ldrmeye alt."
"Scott bana Rixon'dan bahsetti ama onu cehenneme kimin
zincirlediini ya da nasl olduunu bilmiyordu. Ona sana teek-
kr etmesi gerektiini sylerim."
"O melezin minneti beni hi ilgilendirmiyor. Ama sana na-
sl yapldn anlatabilirim. Ba melekler, bir melei cennetten
kovduklar ve kanatlar kopardklar zaman, bir ty kendilerine
262 / Sessizlik ^

saklarlar. Ty byk bir dikkatle korunup saklanr. Bir melein


cehenneme zincirlenmesi gerekmesi gibi bir durum yaanrsa,
ba melekler tyn karp yakarlar. Bu kanlamayacak so-
nular olan sembolik bir harekettir. 'Cehennemde yanma' te-
rimi mecaz deil."
"Rixon'in tylerinden biri sende miydi?"
"Arkamdan i evirmeye balamadan nce, benim iin kar-
dee en yakn eydi. Bir ty olduunu ve nerede sakladn bi-
liyordum. Onunla ilgili her eyi biliyordum. Bu yzden ona gayri-
ahsi bir ihra yaatmadm." Duygusuz grnmeye altndan
phelensem de, Patch'in enesi kaslmt. "Onu cehennemden
aa srkledim ve ty gzlerinin nnde yaktm."
Hikyeyi aktar biimi, ensemdeki btn tylerin diken di-
ken olmasna neden olmutu. Vee bana aka ihanet etse bile,
Patch'in Rixon'a bariz biimde yapt gibi ona eziyet evirebi-
leceimden emin deilim. Birden Patch'in konuyu neden zerine
alndn anlamtm. Patch'in zihnimde izdii korkun tablo-
dan silkinirken, aklma mezarlkta bulduum ty geldi. "Bu ty-
ler ortalkta dolayor mu? Yani onlara herkes denk gelebilir mi?"
Patch kafasn sallad. "Ba melekler kayt olarak bir ty sak-
lar. ok az sayda kovulmu melek, yeryzne, Rixon gibi zarar
grmemi bir ya da iki tyle ulamay baarabilir. Bu durumda
kovulmu melek tynn yanl ellere gememesi iin ne gereki-
yorsa yapar." Dudaklarnn kenarnda bir glmseme izgisi be-
lirir gibi oldu. "Bir de duygusal olmadmz sanyordun."
"Tylerin geri kalanna ne oluyor?"
"Aa d srasnda hzla yok olurlar. Cennetten dmek
rahat bir yolculuk saylmaz."
"Ya sen? Senin gizli bir yere saklanm tyn var m?"
Tek kan kaldrd. "Yoksa sonumu mu planlyorsun?"
Becca Fitzpatrick j/ 263

Konunun ciddiyetine ramen glmsedim. "Bir kzn see-


neklerini ak tutmas gerekir."
"Seni hayal krklna uratmaktan nefret ediyorum ama
tek bir tym yok. Dnyaya tamamen soyulmu halde geldim."
Olabildiince rahat bir tavrla, "Hmm," dedim ama o tek ke-
limenin zihnime yerletirdii grnt karsnda yanaklarmn
snmaya baladn hissediyordum. plak dnceler iyi de-
ildi; hele Patch'in sper gizli, sper gsterili yatak odasna ka-
panmken.
"Yatamda olman houma gitti. rtleri nadiren aarm.
Nadiren uyurum. Bu grntye alabilirim."
"Yoksa bana kalc bir yer mi teklif ediyorsun?"
"Cebine yedek anahtar koydum bile."
Cebimi yokladm. Gerekten de kk ve sert bir ey vard.
"Ne kadar iyiliksever bir davran."
Gzlerimin iine bakarken gittike bouklaan bir sesle, "Ken-
dimi u anda hi de iyiliksever hissetmiyorum," dedi. "Seni zle-
dim, Melek. Hayatmda yokluunu hissetmediim tek bir gnm
gemedi. Dncelerime, Hank'in yeminini ineyip seni ldr-
dne inanmaya balayacam kadar yerlemitin. Her eyde
senin hayaletini gryordum. Senden kaamyordum ve kamay
istemiyordum da. Bana eziyet ediyordun ama bu seni kaybet-
mekten iyiydi."
"O akam, Gabe'le sokaktayken neden bana her eyi anlatma-
dn? ok kzgndn." Bana ynelttii btn ineleyici szleri tek
tek hatrlayarak bam salladm. "Benden nefret ettiini sandm."
"Hank seni salnca, iyi olduundan emin olmak iin seni g-
zetledim ama seninle ilikimi kendi iyiliin iin sonlandrmaya
yemin etmitim. Kararm vermitim ve bununla ba edebilece-
264 / Sessizlik ^

imi sanyordum. Kendi kendimi, bizden geriye bir ey kalma-


dna ikna etmeye alyordum. Ama o gece, seni o sokakta g-
rnce dncelerim dalp gitti. Benim seni dnmekten vaz-
geememem gibi, senin de beni hatrlaman istiyordum. Ama ha-
trlayamazdn, bunu ben salamtm." Baklar, dizlerinin ara-
sndan sarkan ellerine kayd. Usulca, "Sana bir zr borluyum,"
dedi. "Hank, hafzan sana yaptklarn hatrlamayasm diye sildi.
Bense ondan beni de hatrlayamayacam kadar geriye gitmesini
istedim."

Baklarm hzla Patch'e evirdim. "Sen neyi istedin?"


"Sana hayatn geri vermek istedim. Kovulmu meleklerden,
Nefillerden ve benden ncesini. Olanlarn en zor ksmn atlat-
mann tek yolu budur diye dndm. kimizin de hayatn kar-
maklatrdm gereini inkr edebileceimizi sanmyorum.
Dzeltmek istedim ama iler her zaman istediim gibi gitmedi.
Enine boyuna dndm, iyilemen ve gelecein iin en iyisi-
nin hayatndan kmam olduu ynnde zor bir karara vardm."
"Patch..."
"Hank'e gelince, seni mahvetmesini izlemeyi reddettim. Sana
bu anlar yannda tatarak var olan mutluluk ansn da ykma-
sn izlemeyi reddettim. Haklsn. Seni, beni kontrol etmek iin
kullanabileceini dndnden kard. Seni haziran sonunda
ald ve eylle kadar geri getirmedi. Btn bu aylar boyunca, her
gn kilit altnda ve yalnzdn. En sert askerler bile hcre hapis-
lerinde paralara ayrlabilir ve Hank bunun en byk korkum
olduunu biliyordu. Bir yemin etmi olmama ramen, onun iin
casusluk yapmak konusunda istekli olduumu gstermemi istedi.
O aylarn her dakikasnda seni bamn stnde sallayp durdu."
Patch'in gzlerinden sert bir parlt geti. Omurgamdan yukar
Becca Fitzpatrick j/ 265

bir rperti gnderen ksk ve lmcl bir sesle, "Bunun bedelini


deyecek; hem de benim artlarmla," dedi.
"O gece barakada etrafmz sarmt," diye devam etti. "Ak-
lmdaki tek ey, seni hemen orackta ldrmesine mani olmakt.
Barakada tek bama olsaydm, dvrdm. Senin bir dvn
altndan kalkabileceinden emin olamadm ve o zamandan beri
pimanlk duyuyorum. Cannn yandn grmeye dayanamaz-
dm ve bu ihtimal gzm kr etti. Bandan geen ve seni gl
klan her eyi hafife almm. Hank bunu biliyordu ve bu avan-
taj ona braktm.
"Masaya bir anlama koydum. Yaamana izin verirse, ca-
susu olacam syledim. Kabul etti ve sonra seni alp gtrme-
leri iin Nefil adamlarn ard. Elimden geldiince mcadele
ettim, Melek. Seni alp gtrmeyi baardklarnda fena hrpalan-
mlard. Drt gn sonra Hank'le bulutum ve seni serbest brak-
masna karlk kanatlarm koparp almasn teklif ettim. Elimde
pazarlk edilebilecek baka bir ey kalmamt. Seni teslim etmeyi
kabul etti ama aldm en iyi tarih yaz sonu oldu. Bunu izleyen
ay boyunca yorulmak nedir bilmeden seni aradm ama Hank
bunu da planlamt. Yerini gizli tutmak iin byk nlemler al-
mt. Saysz adamn yakalayp ikence ettim ama hibiri ne-
rede olduunu bilmiyordu. Hank'in, yerini temel ihtiyalarnn
karlanmasnda grevlendirdii bir iki adamdan fazlasna sy-
lemi olmasna aarm.
"Seni salmadan bir hafta nce, Nefil ulaklarndan birini beni
bulmaya gnderdi. Ulak kstah bir tavrla, Hank'in seni salve-
rirken hafzan silmek niyetinde olduunu haber verdi; itirazm
olup olmadn sordu. Yzndeki o pis srt yok ettim. Sonra
hrpalanm halde ve kan revan iinde Hank'in evine kadar sii-
rkledim."
266 / Sessizlik ^

"Ertesi sabah, ie gitmek iin evden ktnda Hank'i bekli-


yorduk. Ulana benzemek istemiyorsa, hafzan asla gemie dair
anlk grntler yaamayacan ekilde silmesi gerektiini syle-
dim. Bana dair tek bir ann olsun istemiyordum ve gnler boyu
tek bana kilitli kaldn zamanlarn kbuslaryla uyanmama-
lydn. Geceleri nedenini bilmeden lklar atmamalydn. Sana
hayatn elimden geldiince geri vermek istedim. Seni gvende
tutmann tek yolunun, her eyin dnda kalman olduunu bili-
yordum. Sonra Hank'e bir daha asla senden yana bakmamasn
tembihledim. Yolunuzun kesimesi halinde, peine deceimi ve
vcudunu tannmayacak ekilde paralayacam syledim. Ardn-
dan, ne pahasna olursa olsun onu ldrmenin bir yolunu bulacak-
tm. Sen annenle ii piirdiini syleyene dek, pazarln kendine
ait ksmna bal kalacak kadar akll olduunu dnyordum.
sesim, bunun sadece aktan doan efkatle alakal olmadn
sylyor. Bir eyler peinde ve her ne yapmaya alyorsa, ba-
armak iin anneni, hatta daha byk olaslkla seni kullanyor."
Kalbim iki kat hzla arpyordu. "Ylanl"
Patch tatsz bir glle, "Ben daha gl bir kelime kullanr-
dm ama o da olur," dedi.
Hank bana bunlar nasl yapabilirdi? Belli ki beni sevmemeyi
semiti ama ne olursa olsun, babamd. Kan bann hi mi an-
lam yoktu? Son birka gndr hangi yzle gzlerimin iine bakp
glmseyebiliyordu? Beni annemden koparmt. Haftalarca esir
etmiti. imdi hangi cretle evime adm atyor ve ailemi nem-
siyormu gibi davranyordu?
"Btn bunlar bir ama iin. Ne olduunu bilmiyorum ama
zararsz olamaz. gdlerim, plann Hevan'dan nce uygula-
maya koymak istediini sylyor." Patch'in gzleri beni delip ge-
iyordu. "Hevan'n balamasna aydan az bir zaman kald."
Becca Fitzpatrick j/ 267

"Ne dndn biliyorum," dedim. "Peine tek bana d-


eceksin. Ama beni onu alaa etme zevkinden mahrum etme.
Bu kadarn hak ediyorum."
Patch kolunu boynuma dolad ve alnma hararetli bir p-
ck kondurdu. "Aklmdan bile geirmem."
"imdi ne olacak?"
"Hank avantajla balad ama skoru eitlemeyi planlyorum.
Dmannn dman dostundur ve bize faydal olabilecek eski
bir dostum var." "Dost" kelimesini telaffuz edi eklinde, bahsi
geen kiinin arkadatan baka her ey olabileceini dndren
bir ey vard. "Ad Dabria ve sanrm onu aramamn zaman geldi."
Patch bir sonraki hamlesini kararlatrm gibi grnyordu;
ben de yle. Yataktan frladm, ayakkablarm ve ifonyerin s-
tne yerletirdii kazam kaptm. "Burada kalamam. Eve git-
meliyim. Hank'in annemi bu ekilde kullanmasna ve neler ol-
duunu anlatmamasna izin veremem."
Patch derin bir i ekti. "Ona hibir ey syleyemezsin. Sana
inanmaz. Hank ona, benim Vee'ye yaptm yapyor. Annen ona
gvenmek istemese bile, buna mecbur. Hank'in etkisi altnda ve
imdilik, byle kalmasna izin vermek zorundayz. Ben ne plan-
ladn zene kadar, bir sre daha."
imde, Hank'in annemi kontrol ve maniple ediyor olmas-
nn neden olduu bir hiddet kaynyordu. "Oray basp onu para-
lara ayramaz msn?" diye sordum. "ok daha beterini hak ediyor
ama en azndan sorunlarmz zlm olurdu." Buruk bir sesle,
"Tabii ben de biraz tatmin olurdum," diye ekledim.
"Onu sonsuza dek yerle bir etmemiz gerekiyor. Ona, baka
kimin yardm ettiini ve planlarnn nereye kadar uzandn bil-
miyoruz. Kovulmu meleklerin stne salmak iin bir Nefilim or-
dusu kuruyor ama Hevan balaynca, hibir ordunun cennette
268 / Sessizlik ^

edilmi bir yemine meydan okuyamayacan o da benim kadar


iyi biliyor. Kovulmu melekler srler halinde tozu dumana ka-
tacak ve adamlarn ele geirecek. Baka bir plan olmal. yi de
sen bu plana nerede dhil oluyorsun?" diye yksek sesle dnd.
Birden gzleri ksld. "Her ne planlyorsa, bir ba melekten ala-
ca bir bilgiye bal. Ama onu konuturmak iin de bir ba me-
lek kolyesine ihtiyac var."
Patch'in szleri bir amar etkisi yaratmt. Kendimi dn gece
aa kan gereklere ylesine kaptrmtm ki, artk gerek bir
an olduunu bildiim kafesteki kz halsinasyonunu tamamen
unutmutum. O sradan bir kz deil, kovulmu bir melekti.
Patch i geirdi. "zr dilerim, Melek. Kendimi kaybettim.
Dur da sana izah edeyim."
Szn kestim. "Kolyeden haberim var. Anlarndan birinde
kafese kapatlm ba melei grmtm. Ve melein bana, kolye-
nin Hank'in eline gemesine izin vermememi sylediinden nere-
deyse eminim. Ama o zaman halsinasyon grdm sanmtm."
Patch bir an beni sessizce izledikten sonra, "O bir ba melek
ve senin bilinli dncelerinin arasna girecek gc var," dedi.
"Belli ki seni uyarmasnn gerekli olduunu dnm."
Bam salladm. "nk Hak kolyenin bende olduunu bi-
liyor."
"Sende deil."
"Bunu bir de ona anlatmay dene."
"Mesele bu mu yani? Hank kolyemi sana emanet ettiimi
mi sanyor?"
"Sanrm."
Patch kalarn att; koyu renk gzleri hesap yapyordu. "Seni
eve gtrrsem, Hank'le yzleip onu saklayacak hibir eyinin
Becca Fitzpatrick j/ 269

olmadna ikna edebilir misin? Onu hibir eyin deimediine


ikna etmene ihtiyacm var. Bu gece hi yaanmad. Hazr deil-
sen seni kimse sulayamaz. zellikle de ben. Ama nce bunun
altndan kalkabileceini bilmem gerek."
Sorusuna cevabm hi tereddtsz geldi. Sevdiim insanlar
sz konusu olunca, ne kadar zor olursa olsun sr saklamay ba-
arabilirdim.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
ZI
/
olumun, bileimi kelepelemekten daha iyi bir ii olma-
yan, can sklm bir polise denk gelmemesini umarak
Volkswagen'in gaz pedalna iyice asldm. Patch'ten b-
yk bir isteksizlikle ayrlp evin yolunu tutmutum. Hi ayrl-
mak istememitim ama annemin, etkisi altndaki bir kukla ola-
rak Hank'le ba baa olmas fikri katlanlacak gibi deildi. Her
ne kadar bunun salam bir mantk olmadn bilsem de, kendi
kendime varlmn onu koruyabileceini sylyordum. Dier se-
enek, Hank'in karsnda pes etmekti ki, bunu yapacama lr-
dm daha iyi.
Patch beni makul bir uyanma saatine kadar yannda kal-
maya ikna etmek iin pek de drst saylmayacak bir aba har-
cadktan sonra, Volkswagen'imi almaya gtrmt. Sanayi bl-
gesinde uzun saatler boyunca en ufak bir hasar almadan durmu
olmas, arabam hakknda ne sylyordu bilmiyordum. En azn-
dan CD alarn araklanm olmasn beklemitim.
272 / Sessizlik ^

iftlik evine varnca, n verandann basamaklarn koar adm


ktm ve sessizce ieri girdim. Birisi mutfak n yaknca, -
lm son anda bastrdm.
Hank Millar parmaklarnn arasnda duran su bardayla
tezgha yaslanm halde duruyordu. "Merhaba, Nora."
Derhal, korkumu ve telam saklayacak bir kalkana hrn-
dm. Skkn grneceimi umduum bir hareketle, gzlerimi yum-
dum. "Burada ne aryorsun?"
Ban kapya doru edi. "Annenin ofise gitmesi gerekti.
Hugo'nun son anda bama sard acil bir durum."
"Saat sabahn bei."
"Hugo'yu bilirsin."
Hayr, ama seni biliyorum, demek istedim. Bir an, Hank'in
beni tek bama keye sktrmak iin, annemin zihniyle oyna-
m olabilecei ihtimalini deerlendirdim. yi de eve ne zaman
geleceimi nasl bilebilirdi? Yine de, bu fikri tamamen gz ard
etmedim.
"Benim de kalkp gne balamamn kibarlk olacan dn-
dm," dedi. "Annen alrken benim yatakta kalmam hakkmda
neler dndrrd, deil mi?"
Burada uyuduunu saklama zahmetine bile girmiyordu. Bil-
diim kadaryla bu ilkti. Annemin zihniyle oynamak bir eydi ama
yatanda uyumak...
"Arkadan Vee'nin evinde uyumak gibi bir plann olduunu
sanyordum. Parti bu kadar erken mi bitti?" diye sordu Hank.
"Yoksa bu kadar ge mi demeliydim?"
Nabzm fkeyle hzland ve dilimin ucuna kadar gelen fkeli
szleri yutmak zorunda kaldm.
"Kendi yatamda uyumaya karar verdim." Mesaj al.
Becca Fitzpatrick j/ 273

Dudaklarnda kmseyici bir glmseme olutu. "Tabii ya."


"Bana inanmyor musun?" diye kafa tuttum.
"Bana bahane uydurmana hi gerek yok, Nora. Gen bir kz
arkadann evinde uyumak konusunda yalan sylemeye zorla-
yacak ok az neden olduunu biliyorum." Kkrdad ama bu hi
de iten bir ses deildi. "Sylesene. Kim bu ansl ocuk?" Sar
renkli kan havaya kaldrrken bardan dudana gtrd ve
bir yudum almak iin ban arkaya att.
Nabzm vcudumun her yerindeydi ama sahte bir rahatlk
grnts sergilemek iin tm gcm kullanyordum. Ban
rastgele sallyordu. Patch'in yannda olduumu bilmesine imkn
yoktu. Hank'in dn gece olan herhangi bir eyi dorulamas iin,
nce benim buna izin vermem gerekirdi.
Ona fkeli bir bak atarak, "Aslnda, Vee'yle film izliyor-
duk," dedim. "Belki Marcie'nin erkeklerle gizli gizli bulumak
gibi bir huyu vardr ama sanrm benim Marcie olmadm sy-
lemek yanl olnaz." Fazla ineleyici. Bu iten syrlmak istiyor-
sam, hafife geri ekilmeliydim.
Hank'in stn elenir hali yznden silinmemiti. "Ah, ger-
ekten mi?"
"Evet, gerekten."
"Seni kontrol etmek iin Vee'nin annesini aradm ama oke
edici haberler verdi. Bu gece evlerine admn bile atmamsn."
"Beni kontrol m ettin?"
"Korkarm annen sana kar fazla hogrl, Nora. Kk
yalann hissettim ve kontrol ele almamn iyi olacana karar
verdim. Karlatmz ve bu sohbeti ba baa edebildiimiz iin
seviniyorum."
"Ne yapp yapmadm seni hi ilgilendirmez."
274 / Sessizlik ^

"u an iin, doru. Ama annenle evlenirsem eski kurallarn


tamam pencereden uacak. Bir aile olacaz." Gz krpt ama et-
kisi iveli olmaktan ziyade tehditkrd. "Ben gemiyi sk yneti-
rim, Nora."
Pekl, o zaman bir de bunu dene. "Haklsn. Vee'de deil-
dim. Kafam boaltabilmek adna tek bama uzun bir araba ge-
zisine kmak iin anneme yalan syledim. Son zamanlarda tu-
haf eyler oluyor," dedim. Kafama vurdum. "Hafza kaybm al-
maya balyor. Son birka ay artk o kadar belirsiz gelmiyor. Tek-
rar tekrar grdm bir yz var. Beni karan kiinin yz. Henz
onu tehis edecek detaya sahip deilim ama artk an meselesi."
Yznn ifadesizliini korumay baard ama gzlerinin f-
keyle dolduunu grr gibi oldum.
Ben de yle dnmtm, seni mide bulandrc pislik. "So-
run u ki, kasabaya dn yolunda hurda arabam bozuldu. Gece-
nin ge vaktinde tek bama ortalkta dolatm iin bam be-
laya sokmak istemedim; bu yzden Vee'yi aradm ve beni idare
etmesini istedim. Son birka saati arabam altrmaya ura-
makla geirdim."
Yz ifadesinde en ufak bir deiiklik olmamt. "Neden ben
bir gz atmyorum? Ne olduunu bulamayacaksam araba iinde
olmamam gerek, deil mi?"
"Hi zahmet etme. Tamirciye gtrrm." Mesaj almamas
ihtimaline karlk, "Okul iin hazrlanmam ve biraz ders al-
mam gerek," diye ekledim. "Huzur ve sessizlii tercih ederim."
Dudaklar iyiden iyiye kvrlmt. "yle olmadn bilme-
sem, beni bandan atmaya altn sylerdim."
neleyici bir tavrla n kapy iaret ettim. "Annemi arar,
ktn haber veririm."
"Ya araban?"
Becca Fitzpatrick j/ 275

u ie bakn, dik kafallk ediyordu. "Tamirci, unuttun mu?"


"Samalk," dedi beni kolayca geitirerek. "Ben sorunu -
zebilecekken annenin tamirciye para demesine hi gerek yok.
Sanrm araba ara yolunda, deil mi?"
Daha ben onu durduramadan n kapdan kmt. Yreim
azmda, n verandann basamaklarn indini . Volkswagen'in bu-
run ksmnda durdu, kollarn svad ve uzman bir tavrla n z-
garann iine uzand. Kaput yerinden kurtulunca, kaldrp tama-
men at.
Patch'in inandrc bir i karm olduunu umarak Hank'in
yannda durdum. Vee'nin hikyesinin tutmamas ihtimaline kar-
lk yedek planmzn olmas onun fikriydi. Hank, dorudan Ba-
yan Sky'a bavurarak zihinle oynama olayn alt etmi gibi grn-
d iin, ona ne kadar minnet duysam azd.
"te urada." Hank motorun etrafna sarl ok sayda siyah
hortumdan birinin stndeki minicik delii iaret ediyordu. "So-
run halloldu. Birka gn daha idare eder ama eninde sonunda ta-
mire ihtiyac olacak. Bugn galeriye getir, adamlarma baktraym."
Ben hibir ey sylemeyince ekledi: "Evlenme niyetinde ol-
duum kadnn kzn etkilemem gerek." Bunu yeterince hafif bir
tonla sylemiti ama altnda kt niyetli bir tn yatyordu. Ben
eve girmek iin dnnce arkamdan seslendi. "Ah, Nora? Bu ola-
yn aramzda kalmasndan memnuniyet duyacam ama annenin
iyilii iin, niyetin ne olursa olsun, daha fazla yalana msamaha
gsteremem. Beni bir kez kandrrsan..."
Tek kelime etmeden -kendimi acele etmemeye ve arkama
bakmamaya zorlayarak- ieri girdim. Geri bakmama gerek yoktu.
Hank'in zeki baklarnn beni kapdan ieri girene dek takip et-
tiinden emindim.
276 / Sessizlik ^

Patch'ten hi ses kmadan koca bir hafta geti. Dabria'y bulup


bulmadn, Hank'in ailemin etrafnda dolanmasnn arkasn-
daki amac ortaya karmaya yaklap yaklamadn bilmiyor-
dum. Kendimi Delphic'e gitmekten ve granit stdyosunun izini
bulmak iin deneme yanlma yntemini kullanmaktan alkoymak
zorunda kalmtm. Onun benimle temas kurmasn beklemeyi
kabul etmitim ama bunu yaptm iin kendimi tekmelemek is-
tiyordum. Patch'e, Hank'in peine dtnde beni kenara it-
meyeceine dair sz verdirmitim ama sz inandrc olmaktan
her an biraz daha uzaklayordu. kmaz sokaktan baka bir eye
denk gelmediyse bile, beni tpk benim onu zlediim gibi zledii
iin aramasn istiyordum. Telefonu kaldrma zahmetine giremi-
yor muydu? Scott da ortaya kmamt ve verdiim sz tutmak
iin ona da gitmemitim. Ancak yaknda birinden ya da ikisin-
den birden ses kmazsa, durum yz seksen derece deiecekti.
Aklm Patch'ten uzaklatran tek ey okuldu ama o bile vl-
meye deecek bir i karamyordu. Kendimi her zaman st sevi-
yede bir renci olarak kabul etmitim ama imdi bu zahmete ne-
den girdiimi merak etmeye balyordum. Hank'in icabna bir an
nce bakma isteiyle karlatrlnca, niversiteye girmek ikinci
derece bir endie gibi grnyordu.
ngilizce dersinin ikinci saati iin yan yana snfa girerken
Ceri Deerborn, "Tebrikler," dedi.
Yznde neden bu kadar yayvan bir glmseme olduunu
anlayamamtm. "Ne iin?"
"Okula dn balosu adaylar bu sabah akland. kinci s-
nftan katlacak kii olmak iin aday gsterilmisin."
Ona bn bn baktm.
Kelimelerin stne basa basa, "kinci snflarn aday," dedi.
"Emin misin?"
Becca Fitzpatrick j/ 277

"Adn listede. Bask hatas olamaz."


"Kim beni aday gsterir ki?"
Beni tuhaf bir bakla szd. "Herkes gsterebilir ama aday-
lk formunu imzalamas iin en az elli kii daha bulmalar gerek.
Dileke gibi. Ne kadar ok imza varsa o kadar iyi."
"Vee'yi ldreceim," diye sylendim. Grnen tek makul
aklama buydu. Patch'in dn dinlemi ve bana yalan sy-
ledii iin ona kmamtm ama bu affedilmezdi. Okula dn
balosu mu? Artk onu Patch bile koruyamazd.
Masama oturdum ve retmenimiz Bay Sarrafn ok ciddi
bir "telefon yok" politikas olduu iin telefonumu masann al-
tna sakladm.
Vee'ye, KNC SINIFLARIN ADAYI MI? diye mesaj yazdm.
Neyse ki zil henz almamt, hzl bir cevap yazd.
YEN DUYDUM. PEKL... TEBRK.
LDN SEN, diye tuladm.
PARDON? BUNU BENM YAPTIIMI MI SANIYORSUN?
Neeli bir ses, "Telefonu kaldrsan iyi olur," dedi. "Sarraf
sana bakyor."
Marcie yanmdaki masaya kt. ngilizce dersinde birlikte
olduumuzu biliyordum ama her zaman arkada, Jon Gala ve Add-
yson Hales'le birlikte otururdu. Bay Sarraf n neredeyse kr ol-
duu sr deildi. Arkada sigara yakmak dnda hemen her eyi
yapabilirlerdi.
"Gzlerini biraz daha ksarsa, kendine beyin hemoroidi ge-
irtecek," dedi Marcie.
"Harika," dedim. "Bunlar nasl uyduruyorsun?"
Alayclm fark etmeyerek oturduu yerde srtn dikletirdi.
278 / Sessizlik ^

"Bakyorum aday listesine girmisin."


Hibir ey sylemedim. Sesindeki canllk hi de alay eder
gibi deildi ama on bir yllk gemiimiz bunun aksini sylyordu.
"Sence ikinci snflarn erkek aday kim olur?" diye devam
etti. "Benim tahminim Cameron Ferria. Cppeleri geen yldan
sonra kuru temizlemeye verdiklerini umalm. Kara Darling'in cp-
pesine kol alt ter lekeleri braktna dair salam duyumlar al-
dm. Ya onun eski cppesini giymek zorunda kalrsan?" Burnunu
krtrd. "Cppeye bunu yaptysa, taca yaptklarn dnmek
bile istemiyorum."
Zihnim gnlszce, gittiim tek okula dn balosuna kayd.
Vee ve ben birinci snf rencileri olarak gitmitik. Daha yeni
vaftiz edilmi liselilerdik ve btn bu amatann ne iin oldu-
unu grmemizin yerinde bir davran olacan dnmtk.
Balonun yarsnda, destek kulb sahaya yrm ve birinci s-
nf katlmclarndan balayp son snf kral ve kraliesiyle bitir-
mek zere kraliyet yelerini anons etmiti. Kraliyet yelerinin
omuzlarna okulun renklerini tayan birer cppe, balarna da
birer ta yerletirilmiti. Sonra da golf arabalar iinde sahann
etrafnda zafer turu atmlard. Birinci snf ii, biliyorum. Marcie
birinci snf katlmcln kazanm ve baka bir ta giyme tre-
nine katlmak iin duyduum her tr istei bitirmiti.
Marcie san arkaya itti ve glmsemesinin tm parlakln
ortaya sererek, "Seni ben aday gsterdim," dedi. "Sr olarak sak-
layacaktm ama anonim kalmak bana gre deil."
Szleri beni daldm dncelerden kard. "Ne yaptm de-
din?"
Sempatik bir ifade denedi. "Zor bir dnem yaadn biliyo-
rum. Demek istediim, btn bu hafza kayb olay ve..." sesini
fslt seviyesine drd, "... halsinasyonlardan haberim var.
Becca Fitzpatrick j/ 279

Babam anlatt. Sana kar ekstra iyi olmam gerektiini de sy-


ledi. Ama ben bunu nasl yapacam bilmiyordum. Dndm,
dndm ve sonra bu yln kraliyet yeliklerine aday gsterme
duyurularn grdm. Grne gre herkes beni aday gster-
mek istiyordu ama ben arkadalarma benim yerime seni aday
gstermelerini syledim. Halsinasyonlardan bahsetmi ve cid-
diyetlerini biraz abartm olabilirim. Kazanmak iin kirli oyna-
man gerek. yi haber, iki yzn stnde imza aldk. Dier btn
adaylarndakinden fazla!"
Zihnim hayret ve tiksinti arasnda savrularak bir anafor halinde
dnyordu. "Yani beni hayrseverlik projene mi dntrdn?"
Ellerini kibarca rparak, "Evet!" diye crlad.
Koridora doru eilip onu en sert ve ciddi bakmla olduu
yere iviledim. "Ofise git ve adaylm geri ek. smimin pusu-
lann stnde olmasn istemiyorum."
Marcie alnm grnmek yerine ellerini kalalarna yerle-
tirdi. "Bu her eyi mahveder. Pusulalar astlar bile. Bu sabah n
bronun nndeki yna bir gz attm. Kt ziyanna neden
olmak istiyorsun? O kt paralar iin hayatlarn feda eden aa-
lar bir dn. Ve dahas, ktlarn can cehenneme. Ya ben? Ho
bir ey yapmak iin kendimi atm, bunu ylece reddedemezsin."
Bam arkaya attm ve tavandaki su lekelerine fkeyle bak-
tm. Neden ben?

Tarama-.miuujmiu
Dzememe:buK@
2 3

kuldan sonra, kapnn altna sktrlm bir not buldum:


Ambar. Notu cebime tktm ve arka baheye yrdm.
Arazimizin ucundaki ahap it, geni bir ayrla al-
yordu. Aada, ayrn tam ortasnda beyaz badanal bir ambar
vard. Ambarn kime ait olduunu hl bilmiyordum. Yllar nce
Vee ve ben, ambar gizli bir kulp evine dntrme hayali kur-
mutuk. Kapy ap kirilerin birinden sarkan yarasay grd-
mz anda bu isteimiz hzla kaybolmutu.
O zamandan beri ambara girmeye hi yeltenmemitim ve
her ne kadar uan kk memelilerden artk korkmadm sy-
leyebilmeyi ok istesem de, kendimi kapy mthi bir tereddtle
iterken buldum.
"Merhaba?" diye seslendim.
Scott ambarn arka tarafndaki eski psk bir tahta sraya
uzanmt. Ben ieri girince, toparlanp oturur pozisyona geti.
282 / Sessizlik ^

Yabani bir ot parasn ineyerek, "Bana hl kzgn msn?"


diye sordu. stndeki Metallica tirt ve ypranm kot pan-
tolon olmasa, pekl bir traktrn direksiyonuna yakabilirdi.
Kirileri tarayarak, "Hi yarasa grdn m?" diye sordum.
Scott srtt. "Yoksa yarasalardan korkuyor musun, Grey?"
Banka, yanna ktm. "Bana Grey demeyi brak. Kendimi
erkek ocuk gibi hissediyorum. Dorian Gray gibi mesela."
"Dorian kim?"
geirdim. "Baka bir ey bulmaya al. Bildiin, eski usul
Nora olabilir mesela."
"Tabii ki. Lolipop."
Yzm buruturdum. "Geri aldm. Grey'e dnelim."
"Benim iin bir eyin var m diye bakmaya geldim. Hank hak-
knda bilgi iyi olabilirdi. Sence o gece binay gzetleyenlerin biz
olduumuzu biliyor mu?"
Hank'in bizden phelenmediinden neredeyse emindim.
Her zamankinden daha rktc davranmyordu ki aslnda bu
ok da fazla bir anlam ifade etmiyordu. "Hayr, sanrm yrttk."
"Bu iyi, gerekten iyi." Scott parmandaki Kara El yz-
yle oynuyordu. karmadn grmek houma gitmiti. "Belki
de saklanmaktan dndmden daha abuk kurtulabilirim."
"Bana u anda da saklanmaktan kmsn gibi grnd. n
kapdaki notunu Hank'ten nce bulacam nasl bildin?"
"Hank galeride. Ve okuldan ne zaman dndn biliyo-
rum. Yanl anlama ama seni arada srada kontrol ediyordum.
Seninle temas kurabileceim en uygun zamanlar renmeliy-
dim. Bu arada, sosyal hayatn acnacak durumda."
"Kendi adna konu."
Becca Fitzpatrick j/ 283

Scott gld ama ona katlmadm grnce omzumu drtt.


"Moralsiz grnyorsun, Grey."
Derin bir i ektim. "Marcie Millar beni okula dn ba-
losunda ikinci snf katlmcs olarak aday gstermi. Oylama
cuma gn."
niversite kardelik kulb yelerinin, televizyonda kullan-
dklar o karmak el skmalardan biri eliinde, "Aferin sana,
ahbap," dedi.
Ona saf bir tiksintiyle baktm.
"Hey, dur bir dakika. Kzlar byle eyleri sever sanrdm.
Elbise almak, sanz yaptrmak, banza minik bir kralie eyi
takmak."
"Ta."
"Evet, ta. Bunu biliyordum. Ee, bunda nefret edilecek ne var?"
"Admn gerekten popler olan drt kzla birlikte pusulaya
yazlmas yznden aptal gibi hissediyorum. Kazanmayacam.
Sadece aptal gibi grneceim. nsanlar birbirlerine bir bask ha-
tas m var diye soracaklar. stelik bir erkek arkadam da yok.
Belki Vee'yle gidebilirim. Marcie yzlerce lezbiyen akas yapa-
cak ama daha kts de olabilirdi."
Scott zm belliymi gibi kollarn iki yana at. "Sorun -
zld. Beni gtr."
Birden konuyu atma piman olarak gzlerimi devirdim.
Konumak istediim son ey buydu. u anda inkr en doru yol
gibi grnyordu. "Sen okula bile gitmiyorsun ki," diye hatrlattm.
"Byle bir kural m var? Portland'daki eski okulumda kzlar,
niversiteli erkek arkadalarn okul danslarna srklerdi hep."
"Aslnda buna dair bir kural yok."
284 / Sessizlik ^

Ksa bir sre dnd. "Kara El konusunda endieleniyor-


san, son baktmda Nefilim diktatrleri insan soylularn dans-
larn birinci ncelikleri olarak grmyordu. Orada olduumu
asla bilmeyecek."
Hank'in spor salonuna giriini hayal edince, glmekten ken-
dimi alamadm.
"Glyorsun ama beni smokin iinde grmedin. Ya da belki
de geni omuzlu, gs ve karn kasl erkeklerden holanmyor-
sundur."
Daha byk bir kahkahay bastrmak iin dudam srdm.
"Beni sinir etmeyi brak. Gzel ve irkin'in kostml provasndan
bahseder gibisin. Senin gzel olduunu hepimiz biliyoruz, Scott."
Scott dizimi efkatle skt. "Bunu itiraf ettiimi bir daha asla
duymayacaksn, bu yzden beni iyi dinle, Grey. Birden ona ka-
darlk bir skalada kesinlikle st yardasn."
"Tanrm, teekkrler."
"Portland'dayken peine deceim tarzda bir kz deilsin
ama ben de o zamanki ben deilim. Benim iin biraz fazla iyi -ve
kabul edelim- fazla akllsn."
"Sende sokak zeks var," diye belirttim.
"Szm kesip durma. Nerede kaldm unutturacaksn."
"Bu konumay ezberledin mi?"
Pimi kelle gibi srtt. "ok bo zamanm var. Dediim gibi.
Ah, lanet olsun. Nerede kaldm unuttum."
"Bana okulumdaki kzlarn yarsndan daha iyi grndm-
den emin olabileceimi sylyordun."
"Mecazi konutum. Daha teknik olmak istersen, yzde dok-
sanndan daha iyisin. aa be yukar."
Elimi kalbimin stne yerletirdim. "Nutkum tutuldu."
Becca Fitzpatrick j/ 285

Scott tek dizinin stne indi ve dramatik bir hareketle elimi


tuttu. "Evet, Nora, evet. Okula dn dansna seninle geleceim."
Bir homurtu kardm. "Kendinden ne kadar eminsin. Seni
davet etmedim bile."
"Grdn m? ok akllca. Her neyse, sorun ne? Senin bir
kavalyeye ihtiyacn var ve her ne kadar birinci tercih olmasam
da, idare ederim."
Zihnimde Patch'in net bir grnts belirdi, bunu hemen bir
kenara ittim. Mantken Scott'n zihnimi okumas gibi bir ihtimal
olmadn biliyordum ama bu, sululuk hissimi gidermiyordu.
Ona, Hank'i alaa etmek konusunda sadece onunla almad-
m sylemeye hazr deildim. ki kat becerikli, iki kat tehli-
keli ve erkeksi kusursuzluun cisme brnm hali ve... kovul-
mu bir melek olan eski erkek arkadamn yardmna yazlm-
tm. Scott' incitmek isteyeceim son eydi, ona beklenmedik bir
ekilde almtm. stelik her ne kadar Scott'n Hank'le ba et-
menin yolunun kaytszlktan getiine karar vermesini yadrga-
sam da, ona tek gecelik bir elenceye bile hakk olmadn sy-
leyecek yree sahip deildim. Onun da dedii gibi, bir okula d-
n dans, Hank'in aklndan geecek son eydi.
Omzunu usulca iterek "Pekl," dedim. "Anlatk." Ciddi bir
yz takndm. "Ama smokin iinde ne kadar ho grndn
abartmyor olsan iyi olur."

Scott'a Hank'in gstermelik binasndan ve gerek Nefil snma


evinden bahsetmediimi ancak o gecenin ilerleyen saatlerinde
fark ettim. Dncelerimde okula dn dansnn, silahl Nefti-
lerle dolu bir snma evine dalmaktan daha ar basabilecei ki-
min aklna gelirdi? Byle zamanlarda Scott'n cep telefonunu bil-
mem olduka ie yarayabilirdi. Geri yle bir dnnce, Scott'n
286 / Sessizlik ^

bir telefonu olduundan emin bile deildim. Telefonlarn izi s-


rlebilirdi.
Saat altda annemle yemee oturdum.
"Gnn nasld?" diye sordu.
"stersen kesinlikle muhteem olduunu syleyebilirim," de-
dim frn makarnamdan bir atal alrken.
"Ah, Tanrm, yoksa Volkswagen yine mi bozuldu? Hank'in
tamir etmesinin ok cmert bir hareket olduunu dnyorum
ve eer istersen sana bir kez daha yardm edeceinden eminim."
Annemin Hank'e duyduu kr kr hayranlk karsnda du-
ruumu bozmamak iin derin bir nefes almak ihtiyac duydum.
"Daha beter. Marcie beni ikinci snf katlmcs olmam iin aday
gsterdi. Daha da beteri, pusulaya girdim."
Annem ataln indirdi. Afallam gibiydi. "Ayn Marcie'den
mi bahsediyoruz?"
"Hank'in ona halsinasyonlardan bahsettiini ve kendine bir
hayrseverlik frsat yarattn syledi. Hank'e halsinasyonlar-
dan ben bahsetmedim."
Annem akn akn gzlerini krptrarak, "Ben bahsetmi
olmalym," dedi. "Bu bilgiyi Marcie'yle paylatna inanamyo-
rum. Ona bunu gizli tutmasn sylediimi ok iyi hatrlyorum."
Azn at ve sonra usulca kapad. "En azndan neredeyse emi-
nim." atal ve ban bir ngrt eliinde brakt. "Korkarm
yallk beni etkilemeye balad. Artk hibir eyi hatrlayam-
yor gibiyim. Ltfen Hank'i sulama. Sorumluluu ben alyorum."
Annemi byle hayret iinde ve kaybolmu halde grmeye da-
vanamyordum. Hatrlama konusundaki yetersizliinin Hank'le
bir ilgisi vard. Patch'in hakl olduundan en ufak bir phe duy-
muyordum; annem Hank'in etkisi altndayd. Zihniyle her gn
Becca Fitzpatrick j/ 287

m oynuyor, yoksa iine genel bir sadakat ve itaat hissi mi yer-


letiriyor merak ediyordum.
"Endielenme," diye mrldandm. atalmda bir lokma ma-
karna vard ama itahm kamt. Patch bana, gerei anneme
anlatmaya almann bir faydas olmadn sylemiti -bana
inanmayacakt- ama bu, bunalp lk la barmama engel
deildi. Bu oyunu ne kadar srdrebileceimden, daha ne ka-
dar hibir ey olmam gibi yiyip, uyuyup glmseyebileceim-
den emin deildim.
"Sanrm Hank'in Marcie'yle birlikte alverie kmanz ner-
mesi bu yzdendi. Senin okula dn dansna gitme istei duya-
candan emin olmadm syledim ama onun Marcie'nin planla-
rndan haberi vard demek. Tabii ki hibir art altnda Marcie'yle
bir yere gitmek gibi bir mecburiyetin yok," diye aceleyle dzeltti.
"Sanrm bu senin andan byklk olurdu ama Hank'in Marcie
konusunda ne hissettiinden haberi yok. Sanrm iki ailenin iyi
anlamasnn hayalini kuruyor." Acnas, kk bir kahkaha att.
Bu artlar altnda, ne yapsam glnde ona elik edemez-
dim. Sylediklerinin ne kadarnn kalbinden koptuunu, ne ka-
darnn Hank'in zihin oyunu olduunu kestiremiyordum ama an-
nemin evlenmek gibi bir niyeti varsa, Patch ve benim elimizi a-
buk tutmamz gerektii akt.
"Marcie okuldan sonra beni keye ekti ve elbise alveriine
birlikte gideceimizi syledi. Sanki benim bu konuda hibir sz
hakkm yokmu gibi. Ama her ey yolunda. Vee'yle bir planmz
var. Marcie'ye bir mesaj ektim ve param olmad iin alve-
rie gidemeyeceimi haber verdim. Sonra ok zgn olduumu,
nk tavsiyelerini almak iin aslnda sabrszlandm ekledim.
Cevap olarak Hank'in ona kredi kartn verdiini ve kendisinin
smarlayacan yazm."
288 / Sessizlik ^

Annem onaylamadm gsteren bir inilti kard ama gzle-


rinde elenir gibi bir ifade vard. "Ltfen bana seni bundan daha
iyi yetitirdiimi syle."
"stediim elbiseyi setim bile," dedim neeli bir sesle. "Marcie'nin
parasn demesine izin vereceim ve sonra dkkndan karken
Vee karmzda bitiverecek. Elbiseyi alacam, Marcie'yi ortada
brakacam ve Vee'yle birlikte rek yemee gideceim."
"Elbise nasl bir ey?"
"Vee'yle birlikte pek Bahesi'nde bulduk. Diz st bir parti
elbisesi."
"Ne renk?"
eytani bir glmsemeyle, "Bekleyip grmen gerekecek," de-
dim. "Yz elli dolar."
Annem elini bo ver dercesine sallad. "Hank fark ederse a-
rrm. Nasl para satna inanamazsn."
Kendimden honut bir tavrla srtm dikletirdim. "Bu du-
rumda ayakkablarm satn almakta da bir saknca grmeyecek-
tir sanrm."

Saat yedide Marcie'yle pek Bahesi'nde bulumam gerekiyordu.


pek Bahesi, Asher Soka ile Onuncu Cadde'nin kesindeki bu-
tikti. Dardan baklnca, mee ile demir karm kaps ve parke
tal giriiyle bir atoyu andryordu. Aalara mavi ss lamba-
lar sarlmt. n vitrindeki mankenler, yenecek kadar leziz g-
rnen elbiseler iindeydi. Kk bir kzken, ihtiaml hayallerim
bir prenses olmay ve pek Bahesi'nin atom olmasn ieriyordu.
Saat 19.20'de Marcie'nin arabasna baknarak park alann-
dan getim. Marcie tam donanml bir Toyota 4Runner kullan-
yordu. Nedense, iimde onun vites kolunun yerinde hi kmad-
Becca Fitzpatrick j/ 289

ma dair bir ses vard. Hatta motorun almas iin n konsola


st ste on yumruk indirmek zorunda kaldndan da pheliy-
dim. stelik okulun yar yolunda arabasnn bozulmadna g-
nl rahatlyla bahse girebilirdim. Volkswagen'in olduu tarafa
mutsuz bir bak atp i geirdim.
Krmz bir 4Runner son hzla park alanna girdi ve Marcie
dar kt. antasn omzuna asarken, "Geciktiim iin zg-
nm," dedi. "Kpeim kmam istemedi de."
"Kpein mi?"
"Boomer. Kpekler de insanlar gibidir, bilirsin."
ansm denemeye karar verdim. "Endieye gerek yok. Ben
ieri baktm ve elbisemi setim bile. Bu ii abucak halledebili-
riz; sen de hemen Boomer'a dnersin."
Yz dt. "Benim grme ne oldu? Fikrimi nemsedi-
ini sylemitin."
Daha ok babann kredi kartn nemsiyorum. "Evet, o konu.
Seni beklemek niyetindeydim ama sonra elbiseyi grdm. Beni
deta ard."
"Gerekten mi?"
"Evet, Marcie. Cennetin kaplar ald ve melekler, 'Hala-
luya!' diye ark sylemeye baladlar." Zihnimde kafam duvar-
lara vuruyordum.
"Bana elbiseyi gster," diye emretti. "Scak bir cilt rengin ol-
duunun farkndasn, deil mi? Yanl renk seni solgun gsterir."
eri girince, Marcie'yi elbiseye gtrdm. Her taraf yeil-
lacivert ekose baskl, bzgl etekli bir parti elbisesiydi. Satc
bayan elbisenin bacaklarm ne kardn, Vee de gerekten
gslerim varm gibi durduunu sylemiti.
"Iyy," dedi Marcie. "Ekose. Fazla liseli kz ii."
290 / Sessizlik ^

"ey, istediim bu."


Askda duran elbiseleri kartrmaya balad ve benim bede-
nimdeki bir tanesini ekip ald. "Belki stnde daha iyi durur.
Ama fikrimin deieceini sanmyorum."
Soyunma kabinine elimde elbiseyle deta zplayarak yr-
dm. Marcie istedii kadar uflayp puflayabilirdi; istediim elbise
buydu. Kot pantolonumu karp elbiseyi stme geirdim ama
fermuar bir trl kapayamyordum. Elbisenin arkasn nne
getirip etikete baktm. 34 beden. Belki masum bir hatayd, belki
deildi. Marcie'ye gnn gstermek iin karn blgemdeki ya-
lar elbisenin iine tktrdm. Bir an, ie yarayacakm gibi g-
rnd. Ama sonra gerek devreye girdi.
Perdenin arkasndan, "Marcie?" diye seslendim.
"Hmm?"
Elbiseyi ona uzattm. "Yanl beden."
"ok mu byk?" Sesinde arya kaan bir saflk gizliydi.
Kinayeli bir sz sylememek iin yzme den salarm f-
leyerek havalandrdm. "36 beden uygundur, teekkr ederim."
"Ah, ok kkm."
stmde sadece i amarlarmn olmas isabet olmutu,
yoksa hmla dar kp stne atlayabilirdim.
Marcie bir dakika sonra kapnn arasndan elbisenin 36 be-
denini uzatt. Hemen arkasndan yere kadar inen, krmz bir el-
bise daha geldi. "Semenleri etkilemek iin deil ama bence kr-
mz olmal. Daha gz alc."
Krmz elbiseyi askya asp dilimi kardm ve ekose parti el-
bisesinin iine girdim. Aynaya dndm ve sadece dudaklarm oy-
natarak hayranlk dolu bir lk atar gibi yaptm. Kendimi okula
dn dansnn akamnda, iftlik evinin merdivenlerini inerken
Becca Fitzpatrick j/ 291

hayal ettim. Scott merdivenlerin dibinde bekliyordu. Birden g-


zmde canlandrdm kii Scott olmaktan kt, Patch zerine
gre dikilmi siyah takm ve gm rengi bir kravatla, korku-
luklara yaslanmt.
Ona iveli bir glmsemeyle baktm. Bana kolunu uzatt ve
kapya doru elik etti. Gnete snm kum gibi, toprams ve
scak bir kokusu vard.
Kendimi tutamayarak ceketinin yakasn tuttum ve onu p-
mek iin kendime ektim.
"Ben de byle glmsemeni salayabilirim, stelik sat ver-
gisine gerek olmaz."
Hzla arkama dnnce, gerek Patch'i giyinme kabininin iinde,
arkamda buldum. zerinde kot pantolon ve bedenine oturan be-
yaz bir tirt vard. Kollarn gevek bir ekilde gsnde kavu-
turmutu ve siyah gzleri bana glmsyordu.
Bedenimden pek rahatsz edici olmayan bir scaklk geti.
"u anda her tr sapk esprisini yapabilirim," dedim.
"Bense o elbisenin iinde ne kadar houma gittiini syle-
yebilirim."
"eri nasl girdin?"
"Gizemli hamleler yapabiliyorum."
"Tanr'nn da gizemli hamleleri var. imek gibi hareket edi-
yorsun; bir an burada, sonra baka bir yerde. Ne zamandr orada
dikiliyorsun?" Kendimi 34 bedenin iine tkmaya altm gr-
dyse utantan lebilirdim. Tabii beni soyunurken izlemesinden
bahsetmiyorum bile!
"Kapy tklatrdm ama darda oyalanp Marcie riskini al-
mak istemedim. Hank seninle benim yeniden i banda olduu-
muzu renmemeli."
292 / Sessizlik ^

" banda"nm ne anlama geldiini gereinden fazla analiz


etmemeye altm.
Patch, "Haberlerim var," dedi. "Dabria'ya ulatm. Hank'i
zerine ekerek bize yardmc olmay kabul etti ama nce drst
olmalym. Dabria sadece eski bir tandk deil. Birbirimizi d-
mn ncesinden tanyorduk. Bu ok fazla bir arada olmaktan
kaynaklanan bir ilikiydi ama bundan ksa bir sre nce, sana
hatr saylr bir sknt yaatt." Duraksad. "Kibarca seni ldr-
meye altn sylemeye alyorum."
Ah, Tanrm.
"Kskanlnn stesinden geldi ama yine de bilmeni iste-
dim," diye bitirdi.
Biraz ters bir sesle, "yi, artk biliyorum," dedim. Ani gven-
sizliimle pek gurur duymuyordum ama bunu bana onu arama-
dan nce anlatamaz myd? "Yine katilcilik oynamayacan ne-
reden biliyoruz?"
Glmsedi. "Bir sigorta poliesi yaptrdm."
"Kulaa pek belirsiz geliyor."
"Bana biraz gven."
"Neye benziyor?" imdi de dpedz zgvensizden yzey-
sele gei yapmtm.
"Ykanmayan, tel tel olmu salar, hamur gibi karn blgesi,
tek ka." Srtt. "Tatmin oldun mu?"
Bunun astrofiziki zeksna sahip, yuvarlak hatl ve muhte-
em anlamna gelip gelmediini merak ederek, "Onunla yz yze
grtn m?" diye sordum.
"Buna gerek olmayacak. Ondan istediim ey ok karma-
k deil. Dabria kovulmadan nce bir lm meleiydi ve gele-
cei grebiliyordu. Bu yetenee hl sahip olduunu iddia edi-
Becca Fitzpatrick j/ 293

yor ve bu iten sk para kazanyor. ster inan ister inanma, m-


terileri Nefller."
Bununla nereye varmaya altn anlamtm. "Kulan ak
tutacak. Mterilerine kulak misafiri olacak ve kulana Hank'le
ilgili neler geleceine bir bakacak."
"Aferin sana, Melek."
"Dabria cretini ne ekilde almak istiyor?"
"Brak da o ksmn ben halledeyim."
Ellerim kalalanmda karsna dikildim. "Yanl cevap, Patch."
"Dabria artk benimle ilgilenmiyor. Onu, souk ve sert nakit
motive ediyor." Aramzdaki boluu kapad ve parmaklarn ef-
katle kolyemin stnde dolatrd. "Ve artk ben de onunla ilgi-
lenmiyorum. Gzlerim baka yere sabitlendi."
Dokunuun en nemli dnce aklarn bile silecek kadar
batan karc olduunu ok iyi bildiim iin, elinin altndan e-
kildim. "Ona gvenebilir miyiz?"
"Dt zaman kanatlarn koparan bendim. Tylerinden
bir tanesi elimin altnda ve bunu o da biliyor. Sonsuza kadar vak-
tinin kalan ksmn Rixon'a arkadalk ederek geirmek istemi-
yorsa, benim tarafmda kalmaya alacaktr."
Sigorta poliesi. Bingo.
Dudaklar dudaklarma dedi. "Fazla kalamayacam. Bir-
ka ipucu stnde daha alyorum. Bir eyler karsa, sana d-
nerim. Bu akam evde olacak msn?"
"Evet," dedim tereddtl bir sesle. "Ama Hank konusunda
endielenmiyor musun? Bugnlerde neredeyse duvardaki lamba
gibi srekli bizim evde."
"Onu aabilirim," derken gzlerinde muzip bir lt vard.
"Ryalarndan szlp geleceim."
294 / Sessizlik ^

Bam yana eip onu szdm. "aka m bu?"


"e yaramas iin bu fikre ak olman lazm. Beni bloke et-
meye almazsan, devamn getirebiliriz."
Ona, ryalarm sz konusu olduunda onu bloke edememek
konusunda kabark bir sabkam olduunu syleyip sylememeyi
dndm.
"Son bir ey daha," dedi. "Hank'in Scott'n ehirde olduunu
bildiine dair salam bir duyum aldm. Yakalanp yakalanmama-
sna zerre kafa yormam ama senin iin bir anlam ifade ettiini
biliyorum. Ona syle, dikkat ekmesin. Hank dnekler hakknda
ok iyi eyler dnmez."
Scott'a uygun bir yoldan ulaabilmem hi fena olmazd dorusu.
Perdenin dier tarafnda Marcie'nin tezghtarla tarttn
duydum. Byk olaslkla boy aynasndaki bir toz zerresi kadar
nemsiz bir mevzu hakkndayd. "Marcie babasnn gerekte ne
olduunu biliyor mu?"
"Marcie bir baloncuun iinde yayor ama Hank o balon-
cuu patlatma tehdidini hi elden brakmyor." Bayla elbisemi
iaret etti. "Ne iin?"
Olduum yerde dnerken, "Okula dn dans," dedim. "Be-
endin mi?"
"Son baktmda, okula dn balosu iin kavalye gerekiyordu."
"O konuda..." diye geveledim. "ey, ben... Scott'la gidiyorum
gibi. Hank'in gz hapsinde tutaca son yerin bir okul dans ol-
duu konusunda hemfikiriz."
Patch glmsedi ama bu gergin bir glmsemeydi. "Szm
geri alyorum. Hank, Scott' vurmak isterse, benden tam des-
tei var."
"Biz sadece arkadaz."
Becca Fitzpatrick j/ 295

enemi hafife kaldrp dudaklarm pt. "yle kalmasn


sala." Gmleinin cebinden pilot gne gzln karp takt.
"Scott'a onu uyarmadm syleme. Gitmek zorundaym ama yine
iletiime geeceim."
Perdenin arasndan geti. Gitmiti.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
21

ateh knca, prensesilik oynamaktan vazgeip gnde-


lik kyafetlerime dnme zamanmn geldiine karar ver-
dim. Tam tirtm bamdan geirmitim ki bir eyle-
rin yolunda olmadn fark ettim. Ve sonra aklm bama geldi.
El antam yoktu.
Minderli srann altna baktm ama orada da deildi. Askya
asmadmdan neredeyse emin olmama ramen, hzla arkama
dnp krmz elbisenin arkasna baktm. Ayakkablarm aya-
ma geirdim, hzla perdeyi atm ve dkknn aklk ksmna
ktm. Marcie'yi bir ask dolusu destekli styenin arasnda kay-
bolmu halde buldum.
"antam grdn m?"
Sadece, "Yannda kabine sokmutun," demek iin duraksad.
Bir tezgahtr yanmza geldi. "Kahverengi deri, omuzdan as-
kl bir anta myd?" diye sordu.
"Evet!"
298 / Sessizlik ^

"Bir adam o antayla karken grdm. eri tek kelime et-


meden girmiti ve ben babanz olduunu tahmin ettim." Kala-
rn atarak elini bana gtrd. "Aslnda yle olduunu syle-
diine yemin edebilirim ama belki de hepsini ben uydurdum. Ol-
duka acayipti."
Zihin oyunu, diye dndm.
"Gri salyd ve zerinde baklava desenli bir kazak vard,"
diye ekledi.
"Ne tarafa gitti?"
"n kapdan kp park alanna doru yrd."
Dar kotum. Marcie'nin hemen arkamda olduunu duya-
biliyordum.
Nefes nefese, "Bunun iyi bir fikir olduundan emin misin?"
diye sordu. "Demek istediim, ya silahlysa? Ya akl sal ye-
rinde deilse?"
Yksek sesle, "Ne tr bir adam soyunma kabininin kaps-
nn altndan anta araklar?" diye sordum.
"Belki aresizdi. Nakde ihtiyac vard."
"O zaman senin antan almalyd."
Marcie, "Herkes pek Bahesi'nin pahal bir yer olduunu
bilir," diye akl yrtt. "Byk olaslkla hangi antay kaparsa
kapsn salam gol atacan dnmtr."
Marcie'ye, adamn kovulmu bir melek ya da Nefil olmasnn
kuvvetle muhtemel olduunu syleyemezdim. Ve igdm bir avu
dolusu nakitten daha gl bir nedeni olduunu haykryordu.
Park alanna vardmzda siyah bir sedan geri geri kyordu.
Farlarnn parlakl, n camn arkasnda ne olduunu grmemizi
engelliyordu. Motor hzland ve araba zerimize gelmeye balad.
Marcie beni kolumdan ekti. "ekil, seni aptal!"
Becca Fitzpatrick j/ 299

Lastikler terek yanmzdan hzla geip gitti. Src bir dur


iaretine arpt, klarn sndrd ve karanlkta gzden kayboldu.
Marcie, "Ne tr bir araba olduunu grdn m?" diye sordu.
"Audi A6. Plakasn ksmen alabildim."
Marcie beni batan aa szd. "Hi fena deil, Kaplan."
Ona sinir dolu bir bak attm. "Fena deil mi? Adam an-
tam alp kat! Gsterili bir Audi kullanan birisinin anta al-
maya ihtiya duymasn biraz tuhaf bulmuyor musun? zellikle
benim antam?" Bu noktada bir lmszn antama neden ih-
tiya duyaca sorusu devreye giriyordu.
"Tasarmc rn myd?"
"Target'12 dene!"
Marcie omuzlarn kaldrd. "Pekl, bu heyecan vericiydi.
imdi ne olacak? Konuyu unutup alverie geri mi dneceiz?"
"Polisi aryorum."
Otuz dakika sonra, bir devriye arabas pek Bahesi'nin nndeki
kaldrma yanat. Aratan Dedektif Basso indi. Birden Marcie'nin
tavsiyesine uyup meseleyi kulak ard etmediime piman oldum.
Gecem ktden berbata dnmt.
Marcie ve ben ierideydik, vitrinin nnde bir ileri bir geri
yryorduk. Dedektif ieri girip bizi buldu. Beni grnce ilk anda
gzlerinde bir aknlk belirdiyse de, elini azna gtrnce g-
lmsemesini saklamaya altn anladm.
"Birisi antam ald," dedim.
"Olay batan sona anlat," dedi.
"Okula dn dans iin elbise denemek zere soyunma ka-
binindeydim. im bittiinde, antamn braktm gibi yerde ol-
12 ndirimli bir evrim ii alveri sitesi, (.n.)
300 / Sessizlik ^

madiini fark ettim. Dar ktm ve tezghtar bayan bir adamn


antamla katn grdn syledi."
Tezghtar yardmsever bir tavrla, "Gri salar ve baklava de-
senli bir kaza vard," dedi.
Dedektif Basso, "Czdannda kredi kart var myd?" diye sordu.
"Hayr."
"Nakit?"
"Hayr."
"Kaybolan eyalarn toplam deeri?"
"Yetmi be dolar." antann kendisi sadece yirmi dolar ederdi
ama yeni bir ehliyet edinmek iin iki saat srada dikilmek nere-
den baksanz elli dolar etmeliydi.
"Bir dosya aarm ama yapabileceimiz fazla bir ey yok. En
iyi senaryo, adam antay atar ve birisi bize teslim eder. En kt
ihtimal, kendine yeni bir anta alrsn."
Marcie koluma girdi. Elimi svazlayarak, "e iyi yanndan
bak," dedi. "Ucuz bir antan vard ama afili bir elbisen oldu."
Bana pek Bahesi logolu bir alveri torbas uzatt. "Tamam-
dr. Bana daha sonra teekkr edebilirsin."
Torbaya baktm. inde, dzgnce katlanm, uzun krmz
elbise duruyordu.

Yatak odamdaydm ve bir dilim ikolatal pastay mideye indiri-


yordum. Dolap kapana astm krmz elbiseyi kt baklarla
szyordum. Henz denememitim ama gzmn nnde Ma-
sum Sank Roger Rabbit'tki Jessica'ya rktc derecede ben-
zeyen halimi canlandrabiliyordum. D kup styen ls hari.
Dilerimi fraladm, yzme su arptm ve gz kremimi sr-
dm. Anneme iyi geceler diledikten sonra ar admlarla yatak
Becca Fitzpatrick j/ 301

odama gidip zerime Victoria's Secret pijamam geirdim ve k-


lar sndrdm.
Patch'in tavsiyesine uyarak zihnimi temizledim ve uykuya
hazrlandm. Patch, ryama gelebileceini ama bu fikre ak ol-
mam gerektiini sylemiti. Biraz pheli, biraz umutluydum. Ve
buna kesinlikle kar deildim. Yaadm geceden sonra, bana
iyi gelebilecek tek ey Patch'in beni kollarna almas olabilirdi.
Ryada olmas, hi olmamasndan iyiydi.
Yataa uzanp gnn olaylarn dndm ve bilinaltmn,
anlar rya paralarna dntrmesine izin verdim. Zihnim ko-
numa paralaryla, renk parlamalaryla oynuyordu. Birden, ken-
dimi pek Bahesi'nin soyunma odasnda Patch'le birlikte ayakta
dururken buldum. Tek fark, bu versiyonda Patch'in parmaklarn
kot pantolonumun kemer deliklerine geirmi, benimse parmak-
larm salarnn arasnda dolatryor olmamd. Dudaklarmzn
arasnda sadece bir iki santim mesafe vard ve nefesinin scakl-
n hissedebiliyordum.
Battaniyemin stmden ekildiini hissettiimde, rya beni
tamamen iine ekmek zereydi.
Dorulup oturunca, Patch'i yatamn tepesinde dikilirken
buldum. zerinde yine daha nceki kot pantolon ve beyaz ti-
rt vard ve dertop ettii battaniyemi kenara atmakla meguld.
Gzleri bir glmsemeyle aydnlanmt. "Tatl ryalar?"
Etrafma bakndm. Odamdaki her ey olmas gerektii gi-
biydi. Kap kapal, gece lambas akt. Kyafetlerim, sallanan kol-
tuun stnde braktm gibi duruyordu ve Jessica Rabbit el-
bisem dolap kapanda aslyd. Gzle grnr bir kant olmasa
da, bir eyler doru gelmiyordu.
Patcl'e, "Bu gerek mi, yoksa rya m?" diye sordum.
"Rya."
302 / Sessizlik ^

Takdir edici bir glle, "Vay canna, beni kolayca kandra-


bilirdin," dedim. "O kadar gerek grnyor ki."
"Pek ok rya yledir. Hikyedeki delikleri ancak uyandn
zaman grrsn."
"Bana en bandan anlat."
"Senin ryann dzenlemesi iindeyim. kimizin bilinaltnn,
senin zihninde yarattn bir kapdan getiini hayal et. Odada
birlikteyiz ama buras fiziki bir yer deil. Oda hayal rn ama
dncelerimiz deil. Ortama ve zerindeki kyafetlere sen ka-
rar verdin ve syleyecein her eye de sen karar veriyorsun. Ama
senin hayal ettiin bir versiyon olmann aksine ben ryanda ger-
ekten seninle birlikte olduum iin, sylediim ve yaptm ey-
ler hayal gcnn eseri deiller. Onlar ben kontrol ediyorum."
dare edecek kadar anladmdan neredeyse emindim. "Bu-
rada gvende miyiz?"
"Sorduun, Hank'in bizi gzetleyip gzetleyemeyeceiyse, b-
yk olaslkla gvendeyiz."
"Ama sen bunu yapabiliyorsan, onu ayn eyi yapmaktan al-
koyan nedir? Nefil olduunu biliyorum ve eer ok yanlmyorsam,
kovulmu melekler ile Nefiller ayn eyleri yapacak glere sahip."
"Birka ay nce ryan istila etmeyi deneyene kadar bu s-
recin nasl ilediini ben de bilmiyordum. O zamandan beri, iki
sje arasnda gl bir ba olmas gerektiini biliyordum. Ayrca
ryay gren sjenin ok derine inmi olmas gerektiinin de far-
kndaym. Bu i zamanlama, hner ve sabr gerektirebilir. Gere-
inden erken istila edersen, sje uyanabilir. Eer iki melek, Ne-
fil ya da ikisi birden bir ryay kendi amalaryla zorlayarak ayn
anda istila ederlerse, ryay grenin uyanma ihtimali ok daha
byk olur. Houna gitsin ya da gitmesin, Hank'in seninle gl
Becca Fitzpatrick j/ 303

bir ba var. Ancak u ana kadar ryalarn istila etme giriiminde


bulunmadysa, bu saatten sonra balayacan hi sanmam."
"Btn bunlar nasl rendin?"
"Deneme yanlma." Sonraki szleriyle dikkatle yol almay plan-
lyormu gibi, tereddt etti. "Ayrca, yakn zamanda kovulan bir
melekten de yardm aldm. Benim aksime, kovulmadan nce me-
lek yasalarna bir hayli hkimdi. Melek tarihi zerine kaln bir
cilt olan Hanok Kitab'n ezbere biliyorsa hi armam. Cevap-
lar verebilecek birisi varsa, o olmas gerektiini biliyordum. Bi-
raz zorlamayla bana da anlatt." Yz deta bir kaytszlk mas-
kesi gibiydi. "O derken, Dabria'dan bahsediyorum."
Kalbim naho bir hisle burkuldu. Patch'in eski sevgilisini
kskanmak istemiyordum -romantik bir gemiinin olmamas-
nn imknsz olduunun farkndaydm elbette- ama Dabria'ya
kar ok gl bir nefret duyuyordum. Belki bu gemiten ka-
lan bir fkeydi, sonuta beni ldrmeye almt. Belki de i-
gdlerim, bize bir kez daha ihanet etmemesi iin bir neden ol-
madn sylyordu.
Sular gibi bir sesle, "Yani sonunda onunla yz yze gr-
tn m?" diye sordum.
"Bugn karlatk. Ve hazr onu ele geirmiken bir sre-
dir zihnimi kurcalayan birka sorunun dibine kadar inmeye ka-
rar verdim. Seninle izlenmesi imknsz bir iletiim kanal yaka-
lamak istiyordum ve istediim cevaplar ondan alma ansm zi-
yan etmedim."
Onu duymuyor gibiydim. "Neden peine dm?"
"Sylemedi; zaten nemi de yok. stediimizi elde ettik ve tek
nemsediim ey bu. Artk bize zel bir iletiim biimimiz oldu."
"Hl karn hamur balam gibi grnyor muydu?"
304 / Sessizlik ^

Patch gzlerini devirdi.


Sorumdan kandnn fazlasyla farkndaydm. "Stdyoya
geldi mi?"
"Bu i Yirmi Soru'ya13 dnmeye balyor, Melek."
"Baka bir deyile, geldi."
"Hayr, gelmedi," dedi Patch sabrla. "Dabria hakknda ko-
numay braksak artk."
"Onunla ne zaman tanacam?" Ve ellerini senden uzak
tutmasn syleyeceim?
Patch yanan kad ama aznn arpldn grr gibi ol-
dum. "Byk olaslkla bu iyi bir fikir deil."
"Bu da ne demek? Kendimi tutamayacam sanyorsun, de-
il mi? Gvenoyu iin teekkr ederim!"derken ona ve kendi z-
gvensizliklerime iin iin kpryordum.
"Dabria'nm narsist ve benmerkezci olduunu dnyorum.
Uzak durmak en iyisi."
"Belki dne kendin de kulak vermelisin!"
Hzla dnmeye yeltendim ama Patch kolumu yakalad ve y-
zm tekrar ona evirdi. Alnn alnma yaslad. Geri ekilmeye
yeltendim ama parmaklarn benimkilere kenetleyip beni ken-
dine hapsetmiti bile. "Seni, Dabria'y bir ey -tek bir ey- iin,
Hank'i gerekirse para para alt etmek ve k olduum kz in-
citmek adna yapt her eyi tek tek detmek iin kullandma
ikna etmek iin ne yapmam gerek?"
fkeme tutunmaya alarak, "Dabria'ya gvenmiyorum,"
dedim.
Gzlerini yumdu ve hafife bir i geirdiini duyduumu san-
dm. "Nihayet hemfikir olduumuz bir nokta."
13 Bir soru cevap oyunu, (.n.)
Becca Fitzpatrick j/ 305

"Hank'in gven emberine senden ya da benden daha hzl


ulaabilecek olsa bile, onu kullanmamz gerektiini dnm-
yorum," dedim.
"Daha ok zamanmz ya da baka seeneimiz olsayd, ze-
rine atlardm. Ancak imdilik, en iyi ansmz Dabria. Bana ters
dmeyecektir. ok zekidir. Gururunu incitse bile, teklif ettiim
nakdi alacak ve arkasn dnp gidecektir."
"Bundan hi holanmadm," diyerek Patch'e iyice sokuldum.
Ryamda bile, scakl her tr me hissini alp gtrmeye yet-
miti. "Ama sana gveniyorum."
Beni uzun ve gven verici bir ekilde pt.
"Bu akam ok acayip bir ey oldu," dedim. "Birisi pek
Bahesi'nin soyunma kabininden antam ald."
Patch'in kalar derhal atld. "Ben gittikten sonra m oldu?"
"Ya yle ya da sen gelmeden hemen nce."
"Kimin aldn grdn m?"
"Hayr ama tezghtar alan kiinin erkek ve babam olacak
yata olduunu syledi. Elinde antayla kp gitmesine seyirci
kalm ama zihniyle oynanm olabileceini dnyorum. Sence
bir lmszn antam alm olmas tesadf olabilir mi?"
"Ben hibir eyin tesadf olabileceini dnmem. Marcie
ne grm?"
"Dkknn neredeyse bombo olmasna ramen, grne
baklrsa hibir ey." Serinkanl ve durumu deerlendiren gzle-
rine dikkatle baktm. "Marcie'nin iin iinde olduunu dn-
yorsun, deil mi?"
"Hibir ey grmediine inanmak g. Bana, btn akam
bir kurguymu gibi gelmeye balad. Sen soyunma kabinine gi-
rince telefon am ve hrsza ieri girebileceini haber vermi
306 / Sessizlik ^

olabilir. antan perdenin altndan grm ve hrsz soygun bo-


yunca adm adm ynlendirmi olmas mmkn."
"antam neden istesin ki? Tabii eer..." Durdum. "Hank'in
istedii kolyenin bende olduunu sanyordu." Anlamtm. "Onu
bu ie Hank soktu. Marcie onun maas oldu."
Patch'in az ciddi bir izgi halinde gerilmiti. "Kzn tehli-
keye atmaktan kanacak bir adam deil." Baklar bana dnd.
"Bunu yapabileceini seninle ispatlad."
"Marcie'nin Hank'in gerekte ne olduunu bilmediine hl
inanyor musun?"
"Bilmiyor. Henz. Hank ona kolyeye ihtiya duymasnn ne-
deni konusunda yalan sylemi olabilir. Kolyenin kendisine ait
olduunu sylemitir, Marcie soru sormaz. Soru soracak bir tip
deil. Hedef grnce, pitbull'a dnebiliyor."
Pitbull. Bir de bana sor. "Bir ey daha var. Hrsz uzakla-
madan nce arabay grdm. Audi A'yd."
Gzlerindeki ifadeye baklrsa, bu bilgi ona bir eyler ifade et-
miti. "Hank'in sa kolu, Blakely adnda bir Nefil, Audi kullanyor."
Omurgamdan yukar bir rperti trmand. "Biraz korkmaya
balyorum. Belli ki kolyeyi ba melei konuturmada kullana-
bileceini dnyor. Ba melein ona neyi sylemesine ihtiyac
var? Melek, Hank'in ba meleklerin misilleme riskini alabilecei
ne biliyor olabilir ki?"
Patch gzlerini bulutlandran bir dalgnlkla, "stelik Hevan'a
bu kadar az zaman kalmken," diye mrldand.
"Ba melei kurtarmay deneyebiliriz," dedim. "Bylece, kol-
yeyi ele geirse bile, Hank'in elinin altnda bir ba melek olmaz."
"Bunu dndm. Ama iki sorunla kar karyayz. nce-
likle ba melek bana Hank'ten bile daha az gveniyor ve eer beni
Becca Fitzpatrick j/ 307

kafesin yaknnda grrse, mthi bir yaygara koparr. kincisi,


Hank'in deposu adamlaryla kaynyor. Karlarnda durmak iin
kendi kovulmu melek ordumun olmas gerekir ki kovulmu me-
lekleri bir ba melei kurtarmak iin bana yardm etmeye ikna
etmekte byk glk yaarm."
Konumamz burada bir kmaza girmi gibiydi, her ikimiz de
sessizce, zayf seenek listelerimizi gzden geirmeye koyulduk.
Patch sonunda, "Dier elbiseye ne oldu?" diye sordu. Jessica
Rabbit'e diktii baklarn takip ettim.
Derin bir i ekerek, "Marcie bana krmznn daha ok ya-
kacan dnyor," dedim.
"Sen ne dnyorsun?"
"Marcie ve Dabria'nn hemen kaynaacaklarn dnyorum."
Patch ksk sesle gld. Gl, sanki beni pm gibi te-
nimde batan karc bir karncalanmaya neden olmutu. "Be-
nim fikrimi ister misin?"
"Herkesin bu konuda bir fikri varm gibi grndne gre,
neden olmasn?"
Rahat bir tavrla dirseklerine yaslanarak yatama oturdu.
"Dene."
Birden kendimi fazla gz nnde hissederek, "Byk olaslkla
biraz dardr," dedim. "ller sz konusu olduunda Marcie'nin
bir beden kk olan almak gibi bir eilimi var."
Patch usulca glmsedi.
"Kalaya kadar kan bir yrtmac var."
Glmsemesi iyice derinleti.
Kendimi dolabma kapatp elbiseyi giydim. Her kvrmmn
stnden deta su gibi akyordu. Yrtmac baldrma kadar k-
308 / Sessizlik ^

yor ve bacam gzler nne seriyordu. Lo a knca sala-


rm bir tarafa topladm ve, "Fermuar kapar msn?" diye sordum.
Patch'in gzleri, beni usulca szerken canl bir siyaha b-
rnd. "Seni zerinde bu elbiseyle Scott'n yanna salmak konu-
sunda biraz zorlanacam. Sadece bir n uyar: Eve geldiinde
elbisede en ufak bir hrpalanma izi grrsem, Scott'n izini s-
rerim ve onu bulmam hi ho olmaz."
"Mesajn iletirim."
"Bana nerede saklandn sylersen, kendim bizzat iletirim."
Glmsememek iin kendimi zor tutuyordum. "imden bir
ses, senin mesajnn ok daha dolambasz olacan sylyor."
"yle diyelim, konuyu hemen kavrar."
Patcl bileimi tuttu ve beni pmek iin kendine evirdi ama
yolunda gitmeyen bir ey vard. Yz kenarlarndan hafife bu-
lanklam, arka plann iinde zlmeye balamt. Dudakla-
rnn dudaklarma dediini zar zor hissettim. Daha beteri, cam-
dan soyulan bir yapkanl kt gibi ondan uzaa ekildiimi
hissetmitim.
Patcl de bunu fark etmi olmalyd ki aznn iinde bir k-
fr geveledi.
"Ne oluyor?" diye sordum.
"Melez yznden," dedi.
"Scott m?"
"Yatak odann penceresini tklatyor. Her an uyanabilirsin.
Buralarda gece vakti ilk dolamas m?"
Cevap vermemenin daha gvenli olacan dndm. Patch
riiyamdayd ve dncesizce bir hamlede bulunamazd ama bu,
aralarndaki rekabeti daha ileri bir noktaya tamann iyi fikir
olaca anlamna da gelmezdi.
Becca Fitzpatrick j/ 309

Rya ve Patch dnerek zihnimin gerisine ekilmeden nce


syleyebildiim tek ey, "Bu konumay yarn tamamlarz," oldu.

Ryam dalp gitmiti, Scott' yatak odamda pencereyi kapar-


ken buldum.
"Kalkma ve ldama vakti," dedi.
nledim. "Scott, artk buna son vermelisin. Yarn erkenden
okulum var." yle bir dnnce, "Ayrca, gerekten gzel bir
ryann tam ortasndaydm," diye homurdandm.
Kibirli bir glmsemeyle, "Benimle ilgili miydi?" diye sordu.
Sadece, "yi bir nedenin olsa iyi olur," dedim.
"yiden de te. Dzenbaz adnda bir grupta bas almak zere
i buldum. nmzdeki hafta sonu eytann El antas'nda ba-
lyoruz. Grup, yelerine bele bilet veriliyor ve sen de ansl al-
clardan birisin." Gsterili bir hareketle, iki bileti yatamn s-
tne att.
Her saniye biraz daha uyanyordum. "Deli misin sen? Bir
grupta alamazsn. Hank'ten saklanyor olman gerek. Benimle
dansa gitmek baka bir ey ama bu artk abartya kayor."
Glmsemesi kaybolurken ifadesi tatszlat. "Benim iin se-
vinirsin sanmtm, Grey. Son birka ay saklanarak geirdim.
imdi bir maarada yayor, karnm artk yiyeceklerle doyuru-
yorum ve k yaklatka onlar bulmak da gleiyor. Banyo yap-
mak iin kendimi haftada kez okyanusa girmeye zorluyorum ve
gnn geri kalan ksmn atein banda titreyerek geiriyorum.
Televizyonum yok, cep telefonum yok. Hayattan tamamen kopuk
durumdaym. Gerei duymak ister misin? Saklanmaktan bktm.
Kaak olarak yaamak, yaamak deil. lden farkm yok." Hl
parmanda olan Kara El'in yzn ovalad. "Beni bunu yeni-
310 / Sessizlik ^

den takmaya ikna ettiin iin memnunum. Aylardr kendimi bu


kadar canl hissetmemitim. Hank herhangi bir eye kalkrsa,
byk bir srprizle karlaacak. Glerim geliti."
Bir tekme savurarak zerimdeki battaniyeden kurtuldum
ve karsna dikildim. "Scott, Hank kasabada olduunu biliyor.
Adamlar seni aryor. Saklanmaya devam etmelisin, en azndan
Hevan'a kadar." Hank'in Scott'a olan ilgisinin, btn planlar -ar-
tk bunlar nasl planlarsa- ortaya serilince kaybolacana inana-
rak bunu sylemitim.
"Ben de kendime ayn eyi syleyip duruyorum ama ya ara-
myorsa?" dedi uysal bir tavrla. "Ya beni tamamen unuttuysa ve
btn bunlar koca bir hi iinse?"
"Seni aradn biliyorum."
Blfm grerek, "Bunu ondan m duydun?" diye sordu.
"Onun gibi bir ey." Mevcut durumunu dnnce, bu bil-
ginin nereden geldiini syleyemezdim. Scott, Patch'in tavsiye-
sini ciddiye almazd. Hem Patch'le neden bir alakam olduunu
da izah etmek zorunda kalrdm. "Gvenilir bir kaynak syledi."
Ban ne arkaya sallad. "Beni korkutmaya alyorsun."
mal bir sesle, "Davrann takdir ediyorum," dedi. "Ama ben
kararm verdim. Bunu enine boyuna dndm ve her ne olursa,
yzlemeye hazrm. Birka aylk bir zgrlk, hapiste koca bir
mrden iyidir."
"Hank'in seni bulmasna izin veremezsin," diye srar ettim.
"Seni bulursa glendirilmi hapishanelerinden birine tkar. Sana
ikence eder. Buna bir sre daha katlanmak zorundasn. Ltfen,"
diye yalvardm. "Sadece bir iki hafta daha?"
"Can cehenneme. Gidiyorum. Sen gelsen de gelmesen de,
eytann El antas'nda alacam."
Becca Fitzpatrick j/ 311

Scott'n bu ani bunalm tavrn anlamyordum. u ana ka-


dar, Hank'ten uzak durmak konusunda son derece zenliydi. Ve
imdi, nce okul dans sonra da bir grupla sahneye kmak gibi
sama eyler iin kafasn giyotine uzatyordu.
Aklma korkun bir ihtimal dolmutu. "Scott, Kara El'in y-
znn seni Hank'e baladn sylemitin. Seni ona doru e-
kiyor olma ihtimali var m? Belki de yzk glerini gelitirmek-
ten daha fazlasn yapyordur. Belki... bir tr... fener gibidir."
Scott homurdand. "Kara El beni yakalamayacak."
"Yanlyorsun." Nazik ancak elik gibi sert bir sesle, "Ve eer
tavrn deitirmezsen, seni sandndan daha abuk yakalaya-
cak," diye ekledim.
Koluna uzandm ama hzla geri ekildi.
Kafasn dar uzatt ve pencereyi arkasndan arparak kapad.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
y

JL nlerden cumayd ve okula dn kral ile kralielii iin


f X oylama le yemei saatine planlanmt. Salk dersinde
, oturmu, yelkovann ders sonu ziline doru santim san-
tim yaklamasn izliyordum. Hayatmn bundan sonraki iki se-
nesini bir arada geireceim insanlarn, ismimi pusulada gr-
dkleri zaman isteri krizine girmelerinden -ve buna on daki-
kadan az zaman kalm olmasna- endielenmek yerine, Scott'a
konsantre olmutum.
Onu Hevan ayn maarasnda saklanarak geirmeye ikna
etmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu ve nlem olarak Kara
El'in yzn karmasn salamalydm. Bu ie yaramazsa onu
kontrol altna almann bir yolunu bulmalydm. Patch'ten yardm
alabilir miyim diye yle bir dndm. Elbette ki bir Nefil'i gizle-
yebilecek pek ok yer biliyor olmalyd ama Scott iin bu zahmete
girer miydi? Ve Patch'i ibirliine ikna edebilsem bile, Scott'n
gvenini nasl geri kazanabilirdim? Bunu en byk ihanet ola-
rak grecekti. Bunun kendi gvenlii iin olduu bahanesini bile
314 / Sessizlik ^

kullanamazdm; dn gece hayatna deer vermediini ortaya koy-


mutu. Saklanmaktan bktm. lden farkm yok.
Dncelerimin tam ortasnda, Bayan Jarbowski'nin masa-
sndaki interkom sinyal verdi. Sekreterin dikkatli ve ll sesi
duyuldu.
"Bayan Jarbowski? Bldm iin zr dilerim ama Nora
Grey'i yoklama ofisine gnderebilir misiniz?" Sesinde bir mik-
tar sempati vard.
Bayan Jarbowski, ayan sabrsz bir tavrla yere vurdu. Belli
ki cmlesinin yarda kesilmesinden hi honut olmamt. Elini
benim oturduum tarafa doru sallad. "Eyalarn da al, Nora.
Zilden nce dnebileceini sanmyorum."
Ders kitabm srt antama tktm ve btn bunlarn ne an-
lama geldiini merak ederek kapya yrdm. rencilerin yok-
lama ofisine sadece iki nedenle arldklarn bilirdim. Dersten
katklar ya da mazeretli devamszlklar iin. Bildiim kadaryla,
benim iin ikisi de geerli deildi.
Yoklama ofisinde kapy ittim ve onu daha ilk anda grdm.
Hank ofiste, kk omuzlar ve yznde zgn bir ifadeyle oturu-
yordu. enesini yumruuna yaslamt ve baklarn karsnda
bir yere dikmiti.
Refleks olarak geri ekildim ama Hank beni grd ve der-
hal ayaa frlad. Yzne yerlemi derin sempati, midemi ayaa
kaldrmaya yetmiti.
Kendimi, "Ne oldu?" diye kekelerken buldum.
Gzlerini kararak, "Bir kaza oldu," dedi.
Szckler etrafmda zangrdyordu. lk dncem, Hank'in
bir kaza geirmi olmas neden umurumda olsun ki? oldu. Ve
neden bana haber vermek iin okula kadar gelmiti ki?
Becca Fitzpatrick j/ 315

"Annen merdivenlerden dt. Topuklu ayakkablar varm


ve dengesini kaybetmi. Beyin sarsnts geirdi."
Bir panik dalgas beni ezip geti. Hayr ya da imdi olabile-
cek bir ey syledim. Hayr, bu doru olamazd. Annemi hemen
imdi grmem gerekiyordu. Bir anda son birka haftadr sarf et-
tiim btn sivri szlere piman olmutum. En kt korkularm
drt bir yandan stme stme geliyordu. Babam zaten kaybet-
mitim. Annemi de kaybedersem...
"Ne kadar ciddi?" Sesim titriyordu. in iin, Hank'in nnde
alamak istemediimi biliyordum. Bu, annemin yzn gzmn
nnde canlandrdm anda tuzla buz olan nemsiz bir gurur
meselesiydi. Gzyalarm ieri hapsederek gzlerimi yumdum.
"Hastaneden ktmda bana bir ey syleyemiyorlard. Do-
ruca buraya, seni almaya geldim. Yoklama sekreterinden kn
aldm bile," diye izah etti. "Seni hastaneye gtreyim."
Kapy benim iin ak tuttu, otomatik olarak eilip kolunun
altndan getim. Ayaklarmn beni koridor boyunca tadn his-
settim. Darda gne fazla parlakt. Bugn sonsuza dek hatr-
layp hatrlamayacam merak ettim. Bir gn geriye dnp bak-
mak ve babamn ldrldn rendiimde hissettiim katla-
nlmaz duygular -karmaa, ac ve aresizlik- hissetmek iin bir
nedenim olup olmayacan merak ettim. Terk edilmilik. Hk-
rm daha fazla tutamayarak alamaya baladm.
Hank, Land Cruiser'nn kapsnn tek kelime etmeden at.
Omzumu teselli edici bir tavrla svazlamak ister gibi elini havaya
kaldrd, sonra yumruunu skp indirdi.
te o zaman kafama dank etti. Her ey biraz fazla elverili
grnyordu. Belki de Hank'e beslediim doutan nefret y-
zndendi ama aklmdan, beni arabasna sokmak iin yalan sy-
leyebiliyor olaca geti.
316 / Sessizlik ^

Pat diye, "Hastaneyi aramak istiyorum," dedim. "Yeni bir ge-


lime var m, renmek istiyorum."
Hank kalarn att. "imdi oraya gidiyoruz ya. On dakika
sonra doktoruyla ahsen konuabileceksin."
Yumuak ama kararll phe gtrmez bir sesle, "Biraz
endieliysem zr dilerim ama burada annemden bahsediyoruz,"
dedim.
Hank telefonunda bir numara evirip bana uzatt. Hastane-
nin sonraki seenekleri dikkatle dinlememi ya da hatta kalmam
syleyen otomatik sistemi cevaplad. Bir dakika sonra santrale
balanmtm.
Gzlerimi Hank'ten kararak, "Bana Blythe Grey'in bugn
hastanenize giri yapp yapmadn syleyebilir misiniz?" diye
sordum.
"Evet, kaytl bir Blythe Grey'imiz var."
Nefesimi braktm. Hank'in annemin kazas konusunda yalan
sylememi olmas, masum olduu anlamna gelmezdi. Bunca yldr
iftlik evinde yayorduk ama merdivenlerden bir kez bile dme-
miti. "Ben kzym. Son durumu hakknda bilgi alabilir miyim?"
"Doktoruna sizi aramas iin mesaj brakabilirim."
Cep telefonu numaram brakrken, "Teekkrler," dedim.
Hank, "Haber var m?" diye sordu.
Onu, "Merdivenden dtn sen nereden biliyorsun?" diye
sorguladm. "Derken grdn m?"
"le yemeinde bulumak iin szlemitik. Kapy ama-
ynca kendim girdim. Ve o zaman onu merdivenlerin en alt ba-
samanda buldum." Sesimde herhangi bir phe hissettiyse bile,
belli etmedi. Aksine, kravatn gevetip alnndaki teri silerken z-
gn grnyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 317

"Ona bir ey olursa..." diye mrldand ama dncesini ta-


mamlamad. "Gidelim mi?"
Kafamn iinde bir ses, arabaya bin, diye emretti. Ve bir
anda zihnim her tr pheden arnd. Tek bir dnceye ttu-
nabilmitim: Hank'le gitmem gerekiyordu.
Seste bir tuhaflk vard ama puslu beynimde bunun adn ko-
yamyordum. Btn akl yrtme gcm, o daim emre yer a-
mak zere szlp gitmi gibiydi: Arabaya bin.
Mfik bir ifadeyle gzlerini krptran Hank'e baktm. Onu
bir eyle sulama drtsyle doluydum ama neden sulamaly-
dm ki? Buraya yardm etmeye gelmiti. Annemi nemsiyordu.
taatkr bir tavrla, Land Cruiser'n iine kaydm.
Ne kadar zaman sessizce yol aldmz bilmiyordum. Hank
sonunda grtlan temizleyene dek, dncelerim bir kasrga-
dan farkszd. "En iyi ellerde olduunu bilmeni istiyorum. Ba-
kmyla Dr. Howlett'in ilgilenmesini talep ettim. Dr. Howlett ve
ben, o John Hopkins'e gitmeden nce Maine niversitesi'nde
oda arkadaydk."
Dr. Howlett. smi zihnimde birka kez tekrar ettim ve sonra
hatrladm. Eve ilk dndmde benimle ilgilenen doktor oydu.
Kendimi, Hank eve dnmemi uygun bulduu zaman, diye d-
zelttim. Ve imdi Hank'le Dr. Howlett'in arkada m kyorlard?
Hissettiim her tr uyuukluk hali, kaygyla glgelenmiti. Dr.
Howlett'e kar ani ve hzl bir gvensizlik hissettim.
Ben iki adamn arasndaki ba lgn gibi sorgularken, Hank'in
arabasnn yannda ikinci bir araba geldi. ok ksa bir an iin re-
simde hibir tuhaflk grmedim ama sonra araba, Land Cruiser'a
arpt.
Land Cruiser yan yatarak kenara kayd ve bariyerlere sr-
td. Srtnen metalden bir kvlcm yamuru ykseldi. kinci
318 / Sessizlik ^

darbeyi aldmzda daha lk atacak zaman bulamamtm bile.


Hank arabay dzeltmek iin direksiyona aslnca, Land Cruiser'n
arkas iddetle savruldu.

Hank, "Bizi yoldan karmaya alyorlar!" diye bard. "Ke-


merini tak!"
Kemerimin bal olduunu tekrar kontrol ederken, "Kim bun-
lar?" diye crladm.
Hank, yeni bir darbeden kamak iin direksiyonu krd ve
ani hareket dikkatimi bir kez daha nmzdeki yola evirdi. Biz
derin bir da geidine yaklarken yol sola doru keskin bir vi-
rajla kvrlyordu. Hank, dier arabay -stl kahve renginde bir
El Camino'ydu- gemek iin gaz kkledi. El Camino kar eride
dalarak ne frlad. n camdan kafa grnyordu ve anlaya-
bildiim kadaryla hepsi erkekti.
Zihnimde, Gabe, Jeremiah ve Dominic'in grntleri yanp
snd. Yzleri tam karamadm iin bu tahminden baka bir
ey deildi ama dncesi bile lk atmama yetmiti.
"Arabay durdur!" diye bardm. "Bu bir tuzak! Arabay geri
vitese tak!"
Hank, "Arabam mahvettiler," diye hrlayarak takip iin iyice
hzland.
El Camino, bir ciyaklama eliinde dz beyaz izginin ze-
rinden geerek viraj ald. Hank, direksiyonu bariyere doru teh-
likeli ekilde krarak pelerinden gitti. Emniyet eridi yerini da
geidine brakarak son buldu. Buradan baknca, Hank'in aznda
temkinsiz bir hzla ilerledii, ii hava dolu bir kseyi andryordu.
Midem azma gelirken, kolaa smsk yaptm.
El Camino'nun stop lambalar krmzya dnd.
Becca Fitzpatrick j/ 319

"Dikkat et!" diye haykrdm. Bir elimi cama, dierini Hank'in


omzuna yaslam, kanlmaz olana mani olmaya alyordum.
Ilank direksiyonu serte krp Land Cruiser' iki tekerleinin
stne kaldrd. ne savrulurken emniyet kemerim beni gsm-
den skca yakalad ve bam n cama arpt. Grm bulank-
lat ve drt bir yandan zerime grltler -gmbrtler, gcr-
tlar, krlma sesleri- kapanyormu gibi hissettim.
Hank'in bir ey -Lanet olas kovulmu melekleri- homur-
dandn duyduumu sandm, hemen sonrasnda uuyordum.
Hayr, umuyordum. Takla atyordum. Durmadan, arka arkaya.
Yere indiimi hatrlamyordum ama zihnim yeniden iler du-
ruma geldiinde, srtst yatyordum. Land Cruiser'n iinde de-
il, baka bir yerde. Toprak, yapraklar. Tenime batan sivri talar.
Souk, ac, sert. Souk, ac, sert. Zihnim bu kelimenin
tesine geemiyordu. Gr alanmda kaydklarn gryordum.
"Nora!" diye seslendiinde, Hank'in sesi ok uzaklardan ge-
lir gibiydi.
Gzlerimin ak olduundan emindim ama hibir nesneyi se-
emiyordum. Gr alanmn bir ucundan dierine, tesini gre-
mediim parlak bir k uzanyordu. Kalkmaya yeltendim. Kasla-
rma verdiim talimatlar ok netti ama balantnn bir yerinde
kesinti vard; hareket edemiyordum.
Eller, nce ayak sonra da kol bileklerimi kavrad. Bedenim
yapraklarn ve topran arasndan tuhaf bir hrt kararak kayd.
Hank'e seslenmek iin dudaklarm yaladm ama azm ald-
nda kan kelimeler unlard:
Souk, ac, sert. Souk, ac, sert.
320 / Sessizlik ^

Kendimi bu uyuukluktan kurtarmaya altm. Hayr! Zihni-


min iinde haykrdm. Hayr, hayr, hayr! Patch! mdat! Patch!
Patch! Patch!
Sayklar gibi, "Souk, ac, sert," diye mrldandm.
Kendimi dzeltme frsat bulamadan i iten geti. Azm
smsk kapand. Gzlerim de.

Gl eller omuzlarm kavram, sarsyordu.


"Beni duyabiliyor musun, Nora? Sakn kalkmaya yeltenme.
Srtst kal. Seni hastaneye gtrmeye alacam."
Gz kapaklarm alverdi. Bamn stnde aalar sallan-
yordu. Dallarnn arasndan gne nlar szlyor, dnyay ay-
dnlktan karanla ve sonra yeniden aydnla boan tuhaf gl-
gelere neden oluyordu.
Hank Millar zerime eilmiti. Yz kesik ve kan iindeydi,
yanandan aa kanlar szlyordu ve salar kanla keele-
miti. Dudaklar kprdyordu ama ne dediini anlamaya al-
mak ac veriyordu.
Bam evirdim. Souk, ac, sert.

Hastanede, beyaz pamuklu bir perdenin arkasndaki yatamda


uyandm. Oda huzurlu, ancak tuhaf saylacak kadar sessizdi. El ve
ayak parmaklarm karncalanyordu ve bamn her taraf pekl
rmcek alaryla sarlm olabilirdi. Usulca, ilalar, diye d-
ndm.
Bu kez farkl bir yz zerime eildi. Dr. Howlett glmsedi
ama bu, dilerini gstermeye yetecek bir glmseme deildi.
"Fena bir darbe almsn, gen bayan. Bolca ezie ramen
krk yok. Hemirelerden sana ibuprofen vermelerini istedim ve
Becca Fitzpatrick j/ 321

kmadan bir reete de yazacam. Birka gn hassasiyet duyabi-


lirsin. Bu artlar altnda, olduka ansl olduunu syleyebiliriz."
Kt gibi kupkuru dudaklarmla, "Hank?" demeyi baara-
bildim.
Dr. Howlett ksa bir kahkaha atarak, "Bunu duymaktan nef-
ret edeceksin ama tek bir syrk almadan atlatt. Hi adil deil."
Zihnimin bulankl iinde akl yrtmeye altm. Yolunda
olmayan bir ey vard. Sonra hafzam ald. "Hayr. Kesikleri
vard. Fena kanyordu."
"Yanlyorsun. Hank, stnde kendinden ok senin kannla
geldi."
"Ama onu grdm."
"Hank Millar hasarsz durumda," diyerek szm kesti. "Ve
dikilerin knca sen de yle olacaksn. Hemireler bandajlarn
kontrol etme iini bitirir bitirmez gidebilecek duruma geleceksin."
Btn bunlarn altnda, panie kaplmam gerektiini bili-
yordum. Ortada ok fazla cevap ve ok az soru vard. Souk, ac,
sert. Souk, ac, sert.
Stop lambalarnn . arpma. Da geidi.
Dr. Howlett koluma bir ine batrarak beni artt. "Bunun
faydas olur." Sv, inenin ucundan vcuduma sadece minik bir
batma hissiyle akt.
Ho bir kimyasal yorgunluk btn bedenimi kaplarken, "Ama
daha yeni kendime geldim," dedim. "Nasl imdiden iyi olabili-
rim? Kendimi hi de iyi hissetmiyorum."
"Evde daha hzl iyileirsin," diye kkrdad. "Burada btn
gece oran buran yoklayan hemireler olacak."
Btn gece mi? "Akam oldu mu yani? Ama daha lendi.
Hank'ten nce... Salk dersi. le yemei bile yemedim."
322 / Sessizlik ^

Dr. Howlett kaytsz bir tavrla ban sallayarak, "Zorlu bir


gnd," dedi. la katmanlarnn altnda lk atmak istiyordum.
Oysa dudaklarmdan sadece bir inilti kt.
Elimi karnma koydum. "Tuhaf hissediyorum."
"MR i kanaman olmadn dorulad. Birka gn ardan
al, ok gemeden koup zplamaya balarsn." Omzumu sevecen
bir tavrla skt. "Ancak o kadar ksa srede yeniden arabaya bin-
mek isteyeceini garanti edemem."
Sisin ortasnda bir yerde, annemi hatrladm. "Hank anne-
min yannda m? Annem iyi mi? Kazadan haberi var m?"
Beni, "Annen ok hzl bir iyileme gsteriyor," diye temin
etti. "Hl youn bakmda ve ziyareti kabul edemiyor ama sa-
bah kendi odasna alnmas gerek. O zaman geri gelip onu gre-
bilirsin." Benimle su ortakl yapmaya hazrlanr gibi zerime
eildi. "Aramzda kalsn, u brokrasi olmasayd onu gizlice gr-
mene izin verirdim. Kt bir beyin sarsnts geirmi ve her ne
kadar balangta hafza kayb olsa da, Hank'in onu buraya ge-
tirdii zamanki durumunu gz nne alnca, sanrm tamamen
eskisi gibi olacan sylemek yanl olmaz." Yanam svazlad.
"ansn aileden geliyor olmal."
Uyumu gibi, "ans," diye tekrarladm.
Ancak iimde, ansn hibirimizin iyilemesiyle alakas olma-
dn dndren bir tehlike annn aldn duyar gibiydim.
Belki kazalarmz iin de ayn eyi syleyebilirdim.

Tarama-.miuujmiu
Dzememe:buK@
/
r. Howlett eve gitmeme izin verince, ana lobiye inen asan-
sre bindim. nerken Vee'nin numarasn tuladm. Beni
eve gtrebilecek kimsem yoktu ve saatin, annesinin zor
durumdaki bir arkadaa yardm etmesine izin verecei kadar er-
ken olduunu umuyordum.
Asansr durdu ve kaplar kayarak iki yana ald. Telefonum
ayaklarmn dibine dt.
Hank tam karmda durdu ve, "Merhaba, Nora," dedi.
Sesimi toparlayabilmem iin aradan saniye geti. Sesimin
sakin kmasn umarak, "Yukar m kyordun?" diye sordum.
"Aslnda seni aryordum."
Telefonumu yerden alrken zr diler gibi bir sesle, "Biraz
acelem var," dedim.
"Seni eve brakacak birisine ihtiyacnn olabileceini dn-
dm. ocuklardan birine galeriden kiralk arabalardan birini ge-
tirttim."
324 / Sessizlik ^

"Teekkrler. Ama bir arkada aradm bile."


Glmsemesi yapmackt. "En azndan seni kapya kadar ge-
irmeme izin ver."
"nce tuvalete uramam gerekiyor," diye uydurdum. "Lt-
fen bekleme. Gerekten, ben iyiyim. Marcie'nin seni grmek iin
sabrszlandndan eminim."
"Annen eve gven iinde ulatndan emin olmam isterdi."
Gzleri kan ana gibiydi ve yz bitkindi ama bunun ac
eken erkek arkada rolnden kaynaklandn bir an bile dn-
medim. Dr. Howlett, Hank'in hastaneye syrksz ulatn iste-
dii kadar iddia edebilirdi ama ben gerei biliyordum. O, kaza-
dan benden daha beter halde kmt. Hatta kazadan beklene-
ceinden bile daha kt durumdayd.
Yz ezilmi ete benziyordu ve Nefilim kan onu derhal iyi-
letirse de, beni sarsarak kendime getirdii ve baylmamn ardn-
dan bulank da olsa yzne ilk kez baktm anda, ona bir ey-
ler olduunu anlamtm. stedii kadar inkr edebilirdi ama du-
rumu kaplanlar tarafndan hrpalanm birisininkinden farkszd.
Bitap ve yorgun durumdayd nk bugn bir grup kovul-
mu meleklerle dvmt. En azndan u andaki teorim buydu.
Olaylar geriye sardm zaman, bana makul gelen tek aklama
buydu. Lanet olas kovulmu melekler! Bunlar, Hank'in arp-
madan bir saniye nce ksk bir sesle kfrederek sarf ettii sz-
ler deil miydi? Belli ki onlarla karlamay planlamamt... Bu
durumda, planlad neydi?
imde korkun bir his dolayordu. Geriye dnp baknca,
Hank'in okulda bittii andan itibaren zihnimin gerisinde salla-
np duran bir his. Ya bugnk olaylar Hank kurgulamsa? An-
nemi merdivenlerden itmi olabilir miydi? Dr. Howlett annemin
ilk bata hafza kayb yaadn sylemiti. Bu, Hank'in annemin
Becca Fitzpatrick j/ 325

gerei anlamasna mani olmak iin kulland bir ara olabilirdi.


Sonra beni okuldan almt... ne iin? Gzden kardm neydi?
Hank, "Yanan kauuk kokusu alyorum," dedi. "Kafan bir
eye zorlar gibisin."
Sesi beni imdiki zamana ekivermiti. Gzlerimi, niyetini
yz ifadesinden okuyabilmeyi dileyerek ona diktim. Ve o zaman,
onun gzlerinin de bana sabitlenmi olduunu fark ettim. Bak
o kadar youndu ki, neredeyse transa gemi gibiydi.
karmak zere olduum sonu her neyse, hzla uzaklamt.
Dncelerim drt bir yana kayyordu. Birden hepsi darmada-
nk oldu ve neye kafa yorduumu hatrlayamaz hale geldim. Ken-
dimi zorladka, daha fazla dnce zihnimin gerisindeki bir dip-
siz kuyuya doru kayyordu.
Zihnimin etrafna her tr bilisel beceriyi ulalmaz klan bir
koza sarlyordu. te yine ayn ey oluyordu. Sersemletici ve ar,
kendi dncelerimi kontrol edememe hissi.
Ayn lazerimsi dikkatle, "Arkadan seni almay kabul etti
mi, Nora?" diye sordu.
in iin, Hank'e doruyu sylememem gerektiini biliyor-
dum. Vee'nin benim iin gelmekte olduunu sylemem gerekti-
ini. Ama ona yalan sylemek iin ne nedenim vard ki? Gerei
sylersem btn gece hastanede akl kalacaktm.
"Vee'yi aradm ama amad," diye itiraf ettim.
"Ben seni memnuniyetle brakrm, Nora."
Bam edim. "Evet, teekkrler."
Zihnim allak bullakt ve bu durumdan bir trl kurtulam-
yordum. Hank'in yannda koridorda yrrken ellerim buz kesmi
ve titriyordu. Neden titriyordum ki? Hank'in beni eve brakmay
326 / Sessizlik ^

teklif etmesi byk incelikti. Annemi benim iin yolunu uzata-


cak kadar ok nemsiyordu... yle deil mi?
Eve dn yolculuu olayszd ve Hank peim sra iftlik
evine girdi.
Kapnn tam giriinde durdum. "Ne yapyorsun?"
"Annene bu akam sana bakacama dair sz verdim."
"Btn gece mi kalacaksn?" Ellerim bir kez daha titremeye
balamt ve pamukla dolu aklmla onu gndermenin bir yolunu
bulmam gerektiini biliyordum. Gece kalmasna izin vermek iyi
bir fikir deildi. Onu nasl dar atabilirdim ki? Benden glyd.
Onu dar karabilsem bile, annem yakn zamanda evin anah-
tarlarn ona vermiti. Hemen geri gelirdi.
Hank elimi kapdan yavaa ekerken, "eriyi soutuyor-
sun," dedi. "zin ver, yardm edeyim."
Sersemce samalamama glmseyerek, bu doru, diye d-
ndm. Yardm etmek istiyor.
Hank anahtarlarn tezghn stne att ve kanepeye yerle-
ip ayaklarn pufa uzatt. Baklarn hemen yanndaki mindere
evirdi. "Dizi seyredip rahatlamak ister misin?"
Berbat bir titreme hissi dirseklerimden yukar doru yayl-
d iin kollarmla kendimi sararak, "Yorgunum," dedim.
"Uzun bir gnd. Doktorun istedii de uyuman olmal."
Beynimi boan baskc bulutla mcadele ediyordum ama bu
youn karanln bir sonu yok gibiydi. "Hank?" diye sordum. "Bu
gece burada kalmay gerekten neden istiyorsun?"
Kkrdad. "Fena halde korkmu gibisin, Nora. Uslu bir kz
ol ve yatmaya k. Seni uykunda boacak deilim."
Yatak odama knca, ifonyerimi nne ekip kapy salam
bir biimde kapadm. Bunu neden yaptm konusunda hibir fik-
Becca Fitzpatrick j/ 327

rim yoktu, Hank'ten korunmak iin bir nedenim yoktu. Anneme


verdii sz tutmaya alyor, beni korumak istiyordu. Kapy
alsa, ifonyeri kenara ekip kapy aardm.
Yine de...
Yataa kvrlp gzlerimi yumdum. Vcudum yorgunluktan
krlyordu ve artk iddetle titrer olmutum. Hastalanyor mu-
yum, diye merak ettim. Kafam arlamaya balaynca direnme-
dim. Renkler ve biimler gr alanma bir girip bir kyorlard.
Dncelerim bilinaltma doru kaymaya balad. Hank hak-
lyd; uzun bir gnd. Uyumaya ihtiyacm vard.
Kendimi Patch'in stdyosunun eiinde bulana dek, bir ey-
lerin yolunda gitmediini anlayamadm. Zihnimdeki pus dald,
Hank'in itaat etmem iin zihnimle oynadn fark ettim. Patch'in
n kapsn ap hzla ieri dalarken adn haykrdm.
Onu mutfakta, bir bar taburesinin stne tnemi halde bul-
dum. Bana bakmasyla, tabureden inmesi ve yanma komas bir
oldu. aknlk iinde, "Nora? Buraya nasl geldin? Kafamn iin-
desin," dedi. "Rya m gryorsun?" Gzleri bir cevap arayarak
yzmde dolayordu.
"Bilmiyorum. Sanrm. Yataa, seninle konumak iin deli
gibi bir ihtiya duyarak kvrldm ve ite buradaym. Sen uyu-
yor musun?"
Kafasn sallad. "Uyanm ama dncelerimi glgeliyor-
sun. Bunu nasl baardn bilmiyorum."
"Korkun eyler oldu." Sarsc titremelerden kurtulmaya a-
larak kollarna atldm. "nce annem merdivenlerden dt,
sonra Hank'le birlikte hastaneye onu grmeye giderken birileri
bize arpt. Kendimden gemeden nce, Hank'in dier arabann
kovulmu meleklerle dolu olduunu sylediini sandm. Hank
beni hastaneden eve getirdi, gitmesini istedim ama gitmiyor!"
328 / Sessizlik ^

Patch'in gzlerinde endie imekleri akyordu. "Biraz ya-


vala. Hank u anda tek bana senin yannda m?"
Bam evet der gibi edim.
"Uyan! Seni grmeye geliyorum!"
On be dakika sonra yatak odamn kaps usulca tklatld.
Girii amak iin ifonyeri kenara ektim, kapy aralaynca kar-
mda Patch'i buldum. Eline yapp onu ieri ektim.
"Hank aada televizyon seyrediyor," diye fsldadm. Hank
haklyd, uyumak bana gerekten iyi gelmiti. Ryadan kmla
birlikte, daha nceki dnce akm yeterince normale dnerek
daha nce gremediim bir eyi grmemi salamt. Hank zih-
nimle oynayp itaat etmemi salamt. Hi ikyet etmeden beni
eve getirmesine, ieri girmesine ve kendi evindeymi gibi davran-
masna, srf beni korumak istediini dndm iin izin ver-
mitim. Hibir ey geree bu kadar uzak demezdi.
Patch kapy ayayla hafife iterek kapatt. "atdan girdim."
Beni batan aa szd. "Sen iyi misin?" Parman sa dibim-
deki hafif bir kesii rten bandajn stnde dolatrrken gzleri
fkeyle parlad.
"Hank btn gece zihnimle oynad."
"Annenin dnden balayarak her eyi baa sar."
Derin bir nefes alarak anlatmaya koyuldum.
Patch, "Kovulmu melein arabas nasl bir eydi?" diye sordu.
"El Camino. Stl kahve."
Patch dnceli bir tavrla enesini svazlad. "Sence Gabe
olabilir mi? Genelde kulland araba bu deildir ama bunun mut-
laka bir anlam ifade etmesi gerekmez."
"Arabada kiiydiler. Yzlerini gremedim. Gabe, Domi-
nic ve Jeremiah olabilir."
Becca Fitzpatrick j/ 329

"Ya da Hank'i hedef alan herhangi kovulmu melek. Ar-


tk Rixon olmad iin, Hank'in kellesi iin bir dl var. O Kara
El, yaayan en gl Nefil ve srf sonrasnda bununla bbrlen-
mek iin onu arac olarak kapmak isteyen ok fazla kovulmu
melek var. Hank seni hastaneye gtrmeden nce ne kadar sre
baygn kaldn?"
"Bir tahminde bulunmam gerekirse, sadece birka dakika.
Kendime geldiimde Hank kan revan iindeydi ve bitkin gr-
nyordu. Beni arabaya glkle tad. Kesik ve berelerinin ka-
zadan kaynaklandn sanmyorum. Ballk yemini etmeye zor-
lanmas akla yatkn geliyor."
Patch'in hatlar gerek anlamda vahi bir ifade brd. "Bu
i burada biter. Bu olaydan hemen kman istiyorum. Hank'i ala-
a eden kii olmay kafaya koyduunu biliyorum ama seni tekrar
kaybetme riskini gze alamam." Ayaa kalkp odann iinde do-
larken ne kadar zld belli oluyordu. "Brak bunu senin ye-
rine ben halledeyim. zin ver ona yaptklarn deten ben olaym."
Ksk sesle, "Bu senin kavgan deil, Patch," dedim.
Gzleri daha nce hi grmediim bir younlukla yanyordu.
"Sen benimsin, Melek. Bunu sakn unutma. Senin kavgalarn, be-
nim kavgalarmdr. Ya bugn bir ey olsayd? Hayaletinin bana
musallat olduunu dnmem bile yeterince ktyd. Gereine
dayanabileceimi hi sanmyorum."
Arkasna yaklatm ve kollarm kollarnn altndan geirdim.
"ok kt bir eyler olabilirdi ama olmad," dedim. "O Gabe ise
bile istediini elde edemedii ortada."
"Gabe'i unut. Hank sen ve belki de annen iin bir eyler plan-
lyor. Buna konsantre olalm. Saklanman istiyorum. Benim ye-
rimde kalmak istemiyorsan, tamam. Baka bir yer buluruz. Hank
lene, gmlene ve ryene dek orada kalrsn."
330 / Sessizlik ^

"Gidemem. Ortadan kaybolursam Hank hemen phelenir.


Ayrca anneme ayn eyi bir kez daha yaatamam. u anda kay-
bolmam onu ykar. Ona bir bak. ay ncekiyle ayn insan de-
il. Belki ksmen Hank'le balantl ama ortadan kaybolmamn,
onu asla zerinden atamayaca alardan zayflatt gereiyle
yzlemek zorundaym. Sabahlar uyand andan itibaren, deh-
et iinde yayor. Onun iin gvenli diye bir ey yok. Artk."
Patch, "Yine Hank'in eseri," diye geitirdi.
"Hank'in gemite yaptklarn kontrol edemem ama kendi
yaptklarm kontrol edebilirim. Kenara ekilip Hank'le tek bana
uramana izin vermeyeceim. imdi bana sz ver, ne olursa ol-
sun beni kandrmayacaksn. Bunu gerekten benim iyiliim iin
yaptn dnsen bile, arkamdan i evirip onu sessiz sedasz
haklamayacana sz ver."
Patch sesinde lmcl bir tnyla, "Ah, gidii kesinlikle ses-
siz sedasz olmayacak," dedi.
"Bana sz ver, Patch."
Bana uzun bir sre sessizce bakt. Dv konusunda daha
hzl, daha yetenekli ve gerekirse daha acmasz olduunu ikimiz
de biliyorduk. Gemite defalarca araya girip beni kurtarmt.
Ama bu kez -sadece bu kez- bu benim kavgamd; sadece benim.
Nihayet isteme istemeye, "Bir kenarda durup ona tek ba-
na kafa tutmana seyirci kalacak deilim," dedi. "Ama onu tek
bama ldrmeyeceim. Ona elimi srmeden nce, bunun iste-
diin ey olduundan emin olacam."
Srt bana dnkt ama yanam omzuna bastrdm ve bur-
numu usulca srttm. "Teekkr ederim."
"Bir daha saldrya urarsan, kovulmu melein kanat yara-
larna saldr."
Becca Fitzpatrick j/ 331

Ne demek istediini ilk anda anlamadm. Sonra devam etti.


"Bir beyzbol sopasyla vur ya da yara izine bir ey batr, elinde
ne varsa. Kanat yaralarmz, Ail'in topuu gibidir. Acy hisse-
denleyiz ama travma bizi fel eder. Verilen zarara bal olarak
bizi saatlerce etkisiz hale getirecek ekilde sakatlayabilirsin. De-
mir ubuu Gabe'in yara izine saplamamdan sonra kendine gel-
mesi sekiz saatten ksa srdyse aarm."
"Bunu hatrlayacam," dedim. "Patch?"
"Hmm?" Tepkisi sertti.
"Ben dvmek istemiyorum." Parmaklarm krek kemik-
lerinde dolatrdm; kaslar gerginlikle kaskat kesilmiti. Btn
bedeni tarif edilemez derecede kaslm ve gerilmiti. "Hank an-
nemi elimden ald, seni de alsn istemiyorum. Bunu yapmaya ne-
den mecbur olduumu anlyor musun? kimiz de senin bu alanda
parman bile kprdatmadan galip geleceini bilsek de, neden
seni benim kavgam vermeye gnderemeyeceimi?"
Uzun, derin bir nefes koyverdi. Vcudundaki dmlerin
gevediini hissettim. "Artk kesin olarak bildiim bir ey var."
Gzleri berrak bir siyaht, bana dnd. "gdlerime ya da do-
ama ters dmek anlamna gelse bile, senin iin her eyi yapa-
rm. Senin iin sahip olduum her eyi, ruhumu bile, ortaya ko-
yabilirim. Ve bu ak deilse, elimdekinin en iyisi."
Karlk olarak ne diyeceimi bilemedim; hibir ey yeterli
gelmiyordu. Bu yzden yzn ellerimin arasna aldm ve ka-
rarl dudaklarn ptm.
Az azma kenetlendi. Dudaklar dudaklarmn altnda yu-
kar aa hareket ederken, tenimde dolaan zevkli basncn ta-
dn kardm. Kzmasn istemiyordum. Onun da bana, tpk be-
nim ona gvendiim gibi gvenmesini istiyordum. Dudaklarm-
332 / Sessizlik ^

zn bulutuu noktadan sessiz bir, "Melek," kelimesi kt. Geri


ekildiinde baklar ondan istediim eyi sorgular gibiydi.
Dokunuunu hissedemeden bu kadar yaknmda olmasa kat-
lan amayarak elimi boynuna kaydrdm ve beni pmesi iin onu
ektim. p daha sertti, elleri tenimin altna elektrik akmna
benzer sarsc ve scak rpertiler gndererek vcudumda dola-
rken ritmi gittike hzlanyordu.
Parmaklar hrkamn ilk dmesini at; sonra ikinci, nc,
drdnc. Hrka omuzlarmdan kayd ve beni stmde askl blu-
zumla brakt. Bluzumun ucunu hafife kaydrd ve baparma-
yla karnm okamaya, bana dokunmaya balad. Nefesimi hzla
iime ektim.
Dikkatini daha yukar evirdi ve burnunu boynuma gmp
beni kirli sakalyla haz veren bir acya neden olan pcklere
bomaya balad.
Ve sonra beni usulca yastklarmn yumuaklna yatrd.
zerime abanarak beni daha derin pmeye balad. Artk her
yerdeydi; dizi bacam esir almt; dudaklar lk, sert ve ehvet-
liydi. Elini bel boluuma koydu ve beni skca tuttu. Sanki onu
brakmak kendimden bir paray kaybetmek anlamna geliyor-
mu gibi, tenine iyice bastrdm.
"Nora?"
Kapya baktm ve bir lk attm.
Hank kolunu pervaza yaslam halde kapda duruyordu. Gz-
leri sorgulayan bir kmsemeyle dolu halde baklarn odann
iinde dolatrd.
"Ne yapyorsun?" diye bardm.
Cevap vermedi, gzleri odann her tarafnda cirit atmaya de-
vam ediyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 333

Patch'in nerede olduunu bilmiyordum, sanki Hank'in varl-


n kap tokmann evrilmesinden sadece bir saniye nce his-
setmiti. Birka adm tede saklanyor olabilirdi. Yakalanmasna
saniyeler kalm olabilirdi.
"k dar!" Yatamdan frladm. "Annemin sana verdii ev
anahtar konusunda hibir ey yapamam ama buras, izgiyi ek-
tiim yer. Bir daha asla odama gelme!"
Dolabmn hafife aralk duran kapaklarn szd. "Bir ey
duydum sandm."
"Pekl, evet, bil bakalm ne? Ben yaayan, nefes alan bir in-
sanm ve arada bir ses karyorum."
Bunu syledikten sonra yatak odamn kapsn arparak ka-
padm ve srtm kapya yaslayp yere ktm. Nabzm tahtann
her santimetrekaresinde hissediyordum. Hank'in bir sre daha
olduu yerde durduunu duydum. Byk olaslkla onu odama
aramaya karan ey her neyse, onu saptamaya alyordu.
Sonunda koridordan aa doru yrd. Beni, gzyalarna
boulmama neden olacak kadar korkutmutu. Gzlerimi telala
kuruladm ve Patch'in odada olduunu anlayp anlamadna dair
bir ipucu bulmaya alarak her szn ve ifadesini zihnimde tek-
rar tekrar canlandrdm.
Odamn kapsn aralamam iin aradan be tehlike dolu da-
kika gemesi gerekti. Koridor botu. Dikkatimi odama evirdim.
En clz sesimle, "Patcl?" diye fsldadm.
Ama yalnzdm.

Patch'i uyuyakalana dek grmedim. Ryamda, ben yrrken


salnan ve belime kadar gelen yabani otlarla dolu bir tarlada iler-
liyordum. Biraz tede eri br, plak bir elma aac duruyordu.
334 / Sessizlik ^

Patch elleri cebinde, aaca yaslanm halde duruyordu. Batan


aa simsiyah giysileri, teniyle tezat oluturuyordu.
Yolun kalan ksmn kotum. Scak tutmaktan ok sahiplen-
meyi amalayan bir hareketle ikimizi deri ceketinin iine sard.
"Bu gece seninle kalmak istiyorum," dedim. "Hank'in bir ey
denemesinden korkuyorum."
"Ne seni ne de onu gzmn nnden ayracam, Melek."
Sesinde deta blgesini koruyan bir tn vard.
"Sence yatak odamda olduunu biliyor mudur?"
Patch'in heyecanl i ekii, duyulmayacak kadar sessizdi.
"Kesin olan bir ey var: Bir eyler hissetti. Yukar aratrmaya
kmak ihtiyac duyaca kadar byk bir etki braktm. Belki
de dndmden daha gldr. Adamlar kusursuz denecek
kadar iyi organize edilmi ve eitimli. Bir ba melei tutsak et-
meyi baard. imdiyse beni ka oda teden hissedebiliyor. D-
nebildiim tek olaslk, eytan hilesi. Ynlendirmenin bir yo-
lunu bulmu ya da pazarlk etmi. Her halkarda, cehennemin
glerini canlandryor."
rperdim. "Beni korkutuyorsun. O gece Kanl Mary'den sonra
peime den iki Nefil, eytan hilesinden bahsetti ama Hank'in
bunu yasakladn sylemilerdi."
"Hank'in, neler evirdiini kimsenin bilmesini istememesi
yznden olabilir. Kovulmu melekleri Hevan gibi yakn bir za-
manda alt edebileceine inanmasn eytan hilesi izah edebilir.
eytan hilesi uzman deilim ama bir yeminle mcadelede, hatta
cennette edilmi bir yeminle mcadelede bile kullanlmas akla
yatkn. Nefillerin yzyllar iinde kovulmu meleklere ettikleri
binlerce yemini bozmak iin eytan hilesine gveniyor olabilir."
"Baka bir deyile, bunun bir mit olduunu dnmyorsun."
Becca Fitzpatrick j/ 335

"Eskiden bir ba melektim," diye hatrlatt. "Benim yetki ala-


nmda deildi ama var olduunu biliyorum. Hepimizin bildii
bundan ibaretti. Kaynan cehennemden alyordu ve hakknda
bildiklerimizin ou tahmindi. eytan hilesi, cehennem dnda
yasaklanmtr ve ba meleklerin de bunu bilmesi gerekir." Se-
sinde skntl bir hal vard.
"Belki bilmiyorlardr. Belki Hank onlardan saklamann bir
yolunu bulmutur. Ya da belki de o kadar kk dozlarda kul-
lanmtr ki, henz hissetmemilerdir."
Patch tatsz bir glle, "Ne neelendirici bir dnce," dedi.
"Havadaki moleklleri yeniden dzenlemek iin eytan hilesini
kullanyor olabilir ki bu izini srmek konusunda neden uzun sre
sknt yaadm aklyor. Hank'i gzetlediim sre boyunca,
ona saladm bilgiyi nasl kullandn zmek iin kuyruunu
brakmamak adna elimden geleni yaptm. Hayalet gibi hareket
ettii dnlrse, bu kolay deildi. Arkasnda gerektii kadar
kant brakmyor. Maddeyi tamamen deiime uratmak iin ey-
tan hilesi kullanyor olmas mmkn. Ne kadar uzun sredir kul-
landna ya da nasl ileyecei konusunda ne kadar iyi olduuna
dair hibir fikrim yok."
kimiz de bunu rpertici bir sessizlikle deerlendirdik. Mad-
deyi yeniden dzenlemek mi? Eer Hank dnyamzn temel ele-
riyle oynayabiliyorsa, kimbilir baka neleri maniple edebiliyordu?
Birka saniye sonra, Patch elini tirtnn iine soktu ve dz
bir erkek zincirini zd. Zincir i ie gemi saf gmten yapl-
mayd ve hafife kararmt. "Geen yaz, sana ba melek kolyemi
verdim. Bana iade etmitin ama imdi tekrar alman istiyorum.
Artk bende bir ie yaramyor. Ama faydal olabilir."
336 / Sessizlik ^

Patch'in elini iterek, "Hank kolyeni almak iin her eyi ya-
par," diye itiraz ettim. "Sende kalsn. Sen saklamalsn. Hank'in
bulmasna izin veremeyiz."
"Hank kolyemi boynuna takarsa, ba melein gerei syle-
mekten baka seenei kalmayacak. Ona saf, katksz bilgiyi is-
teyerek verecek. Bu konuda haklsn. Ancak kolye bu karla-
may kayda geirecek ve sonsuza dek damgalam olacak. Hank
kolyeyi eninde sonunda ele geirecek. Benimkini kullanmas, bir
bakasn bulmasndan iyidir."
"Damgalamak m?"
Patch kolyeyi boynuma takarken, "Bunu Marcie'ye verme-
nin bir yolunu bulman istiyorum," dedi. "Gstere gstere ve-
remezsin. Senden aldn dnmeli. Hank onu sorguya eke-
cektir ve Marcie'nin senin hakkndan geldiini dnmesi art.
Bunu yapabilir misin?"
Geri ekilirken ona uyarc bir bak attm. "Ne planlyorsun?"
Glmsemesi clzd. "Buna planlamak diyemem. Ben buna,
her eyi gz alp son dakika pasyla ansn denemek derim."
Benden istedii eyi byk bir dikkatle dndm. "Marcie'yi
bana davet edebilirim," dedim. "Okula dn dans elbisem iin
tak sememe yardm etmesini rica edebilirim. Eer Hank'in ba
melek kolyesi avna gerekten yardm ediyorsa, odama giri fr-
satnn stne atlayacaktr. Burnunu eyalarma sokmas fikrine
baylmyorum ama bunu yapacam." Manidar bir duraksamann
ardndan, "Ama nce, bunu neden yaptm tam olarak ren-
mem gerek," dedim.
"Hank'in ba melein konumasna ihtiyac var. Bizim de yle.
Cennetteki ba meleklerin Hank'in eytan hilesi uyguladn bir
ekilde renmelerini salamalyz. Ben kovulmu bir meleim
ve bana kulak asmazlar. Ama Hank kolyeye dokunursa, izi kol-
Becca Fitzpatrick j/ 337

yenin stnde kalr. Eer eytan hilesi kullanyorsa kolye bunu


da kaydeder. Benim szm ba meleklere hibir anlam ifade et-
mez ama bu tr bir kant ie yarar. Tek yapmamz gereken, kol-
yenin ellerine gemesini salamak."
Yine de bir miktar pheliydim. "Ya ie yaramazsa? Ya Hank
istedii bilgiyi elde eder ve biz avucumuzu yalarsak?"
Bam hafife edi. "Bunun yerine ne yapmam istersin?"
Dndm ama verecek bir cevap bulamadm. Patch hak-
lyd. Vaktimiz dolmu, seeneklerimiz tkenmiti. Olabilecek en
iyi konumda deildik ama iimden bir ses, Patch'in var olduu
sre boyunca riskli seenekler arasndan en iyiyi setiini syl-
yordu. Bu kadar byk bir kumarn iine ekileceksem, yannda
olmak iin daha uygun birisini dnemiyordum.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
y
ir hafta sonra, cuma akamyd. Annem ve Hank oturma
odasnda kanepeye kvrlm, ayn kseden patlam m-
sr yiyorlard. Patch'e Hank etraftayken serinkanllm
koruyacama sz verdiim iin odama ekilmitim.
Hank son gnlerde sinir bozacak kadar cana yaknd. An-
nemi hastaneden eve getirmi, her akam yemei saatinde hazr
yemekle kagelmi ve hatta bu sabah, at giderlerimizi temiz-
lemiti. Kalkanm indirecek kadar aptal deildim ama hareket-
lerini incelemeye almaktan kafay yemek zereydim. Bir ey-
ler eviriyordu ama ne olduu konusunda hibir fikrim yoktu.
Annemin kahkahasnn st kata kadar kmasyla sabrmn
sonuna geldim. Vee'ye mesaj attm.
Bir dakika sonra, NBR, diye cevab geldi.
SERPETINE'E K BLETM VAR. GELMEK STER MSN?
SERPEN-NE?
ALE DOSTUMUZUN YEN GRUBU, diye akladm. BU AK-
AM AILI GSTERS.
340 / Sessizlik ^

20 DK. SONRA SEN ALIYORUM.


Tam yirmi dakika sonra, ara yolunda Vee'nin lastik ses-
leri duyuldu. Kendimi, annemin Hank'le -ki ok slak pt-
n renmitim- pp koklama seslerini duyma ikence-
sine katlanmak zorunda kalmadan dar atmak umuduyla basa-
maklar koar adm indim.
Annem koridora doru, "Nora?" diye seslendi. "Nereye gi-
diyorsun?"
"Vee'yle dar kyorum. On birde dnerim." Ona veto etme
frsat brakmadan dar frladm ve kendimi 1995 model mor
Dodge Neon'a attm. "Yr! Yr! Yr!" diye talimat verdim.
niversite planlar boa karsa, ka ofrl konusunda
gelecei parlak olan Vee, kam kendine i edindi ve en yakn
aataki ku srs korkutacak kadar grlt kararak ara yo-
lundan ayrld.

Vee kasaba sokaklarnda trafik tabelalarna aldrmadan hzla yol


alrken, "Ara yolundaki kimin Avalon'uydu?" diye sordu. Ehli-
yetini aldndan beri, tam hz cezasndan dramatik bir tavrla
haykrarak yaka syrmay baarm ve kanun karsnda yenil-
mez olduuna inanmaya balamt.
"Hank'in kiral."
"Michelle Van Tassel'dan duyduuma gre, ki o da Lexi
Hawkins'ten duymu ve Lexi de sevgili dostumuz Marcie'nin ya-
lancs, Hank sizi yoldan atmaya alan ucubelerin tutuklanma-
sn salayacak her tr ipucu iin ykl bir dl vadediyormu."
Bol ans.
Ancak Vee'ye bir sorun olduunu aktrmamak iin uygun
ekilde srttm. Aslnda hafzamn Hank tarafndan silinmi ol-
Becca Fitzpatrick j/ 341

masndan balayarak her eyi ona anlatmam gerekirdi. Ama...


nasl? Kendimin bile doru drst anlamad eyleri nasl izah
edebilirdim? Elimde kant olarak kendi szmden baka bir ey
yokken, onu bir yn kbusla kaynayan bir dnyaya nasl inan-
drabilirdim.

"Hank ne kadar teklif ediyormu?" diye sordum. "Belki nemli


bir eyler hatrlamaya tevik edilebilirim."
"Zahmete ne gerek var? Banka kartn yrtmen yeterli. Birka
yz dolar tyse bile fark edeceinden pheliyim. Hem yakalan-
san bile seni tutuklatamaz ya. Annenle her tr ansn mahveder."
Yzmde donmu cesur bir srtla, keke o kadar basit ol-
sayd, diye dndm. Keke Hank grnd gibi birisi olsayd.
eytann El antas'nn arka tarafnda kk bir park yeri
vard, Vee tam be tur att ama hi yer almad. Arayn gittike
geniletti. Sonunda, bir kaldrm uzantsna Neon'un yarsn yo-
lun ortasnda brakacak bir ekilde paralel park etti.
Arabadan indi ve park eserini kontrol etti. Omuz silkti. "Ya-
ratclk iin be puan."
Yolun kalan ksmn yayan gittik.
Vee, "Eee, kim bu aile dostu?" diye sordu. "Erkek mi? Seksi
mi? Bekr m?"
"lk soruya evet, ikinciye byk olaslkla, sonuncu iin sa-
nyorum. Sizi tantrmam ister misin?"
"Hayr, almayaym. Ben sadece kt gzlerimi stne sabit-
lemem gerekir mi diye merak ettim. Artk olanlara gvenmi-
yorum ama cici ocuklar sz konusu olunca korkutucu radarm
devreden kyor."
342 / Sessizlik ^

Scott'n prl prl ve mis kokulu bir klk iindeki halini ha-
yal etmeye alrken kk bir kahkaha attm. "Scott Parnell iin
kullanacam en son kelime cici olurdu."
"Vay canna. Dur bir dakika. Bu da ne? Bana eski aile dostu-
nun Seksi ocuk Scott olduunu neden sylemedin?"
Vee'ye Scott'n bu geceki halka karma olayn olabildiince
gizlemek iin sylemediimi ve bunun Hank'in kulana gitme-
mesi gerektiini anlatmak isterdim ama sorusunu masum bir,
"zr dilerim, unutmu olmalym," ile savuturdum.
"Scottie'mizin unutulmayacak bir vcudu var. Hakkn ver-
melisin."
Haklyd. Scott iri yar deildi ama ok kaslyd ve birinci s-
nf bir sporcunun orantl vcuduna sahipti. Her yere tad sert
ve neredeyse ask yz ifadesi olmasa, byk ihtimalle pek ok k-
zn ilgisini ekerdi. Erkek dman olduunu iddia eden Vee de
byk olaslkla o kzlarn arasnda olurdu.
Son keyi de dnnce eytann El antas gr alanmza
girdi. Duvarlarn sarmaklarn sard, pencereleri karartlm,
ekici olduu sylenemeyecek drt katl, tula bir binayd. Bir
yannda bir emanetiye komuydu, dier yanndaysa vzr vzr
alan ve bir sahte kimlik iine paravan olduundan phelen-
diim bir ayakkab tamircisi vard. Cidden, bugnlerde ka kii
pene yaptryordu ki?
Vee, "Damgalanacak myz?" diye sordu.
"Bu akam deil. Grup yelerinin yars ya snrnn altnda
olduu iin bu akam iki servisi yok. Scott biletlerimizin yeterli
olduunu syledi."
Sraya girdik ve be dakika sonra ierideydik. Geni i mekn,
bir yanda sahne, dier yanda bardan oluuyordu. Barn yaknnda
odacklar, sahne tarafndaysa kafe masalar yer alyordu. eride
Becca Fitzpatrick j/ 343

dzgn ve her saniye biraz daha artan bir kalabalk vard ve ii-
min Scott adna duyduum tuhaf bir heyecanla sktn hisset-
tim. Seyircilerin arasnda Nefilim yzler bulmak iin etrafa bak-
nyordum ama eksiksiz bir i karmak konusunda kendime g-
venecek kadar tecrbeli deildim. Geri eytann El antas'nn
insan soylu olmayanlarn, zellikle de Hank'le balantl olanla-
rn ska takldklar bir yer olduunu dnmek iin bir nede-
nim yoktu. Yine de temkinli olmaktan bir zarar gelmeyecei inan-
cyla hareket ediyordum.
Vee'yle birlikte bara gittik.
Gz kalemi ve burun halkalar konusunda cimrilie kama-
m kzl sal barmen, "ecek bir ey?" diye sordu.
Vee, "ntihar," dedi. "Hani u bardaa her eyden biraz koy-
duunuz ey var ya?"
Yana doru eildim. "Ka yandayz?"
"ocukluk bir kez yaanr. Keyfini kar."
Barmene, "Kirazl kola," dedim.
Vee'yle birlikte arkamza yaslanp ieceklerimizi yudumlaya-
rak kendimizi gsteri ncesi heyecana brakrken salarn da-
nk - a m a seksi- bir topuza tktrm incecik bir sarn kvr-
tarak geldi. Dirseklerini arkadaki bara yaslad ve bana geliig-
zel bir bak att. zerindeki bohem elbiseyle, hippi tr hava-
sn eksiksiz yanstyordu. Siren krmzs ruju dnda tamamen
makyajsz hali dikkatimi, dolgun ve kk dudaklarna ekmiti.
Baklarn sahneye sabitleyerek, "Sizi buralarda grmemitim,
kzlar," dedi. "lk geliiniz mi?"
Vee, "Sana ne ?" dedi.
Kz gld ama kard ses yumuak ve i gdklaycyd, en-
semdeki tyleri diken diken etmiti.
344 / Sessizlik ^

"Liseli misiniz?" diye sordu.


Vee gzlerini ksarak, "Belki, belki de deiliz," dedi. "Ve sen
de?.."
Sarn kocaman bir glmsemeyle, "Dabria," dedi. Gzleri
gzlerime kenetlenmiti. "Hafza kayb olayn duydum, yazk."
Kirazl kolam yznden konuamadm.
Vee, "Seni gzm bir yerden sryor," dedi. "Ama ismin bir
ey artrmad." Dudaklarn bzerek dnd.
Dabria cevap olarak Vee'yi serinkanl bir bakla sznce,
Vee'nin yzndeki btn phe bir anda silinip yerini durgun
bir su gibi bo bir ifadeye brakt. Duygusuz bir sesle, "Seni ha-
yatmda hi grmedim," dedi. "lk defa karlayoruz."
Dabria'ya dik dik baktm. "Konuabilir miyiz? Yalnz?"
Neeli bir sesle, "Hi sormayacaksn sandm," dedi.
nsanlar iterek tuvaletlere alan koridora doru yrdm.
Kalabalktan uzaklanca, hzla Dabria'ya dndm. "Bir, en ya-
kn arkadamn zihniyle oynamay brak. ki, burada ne aryor-
sun? , Patch'in beni inandrdndan ok daha homusu."
Byk olaslkla bu sonuncusunu sylememe gerek yoktu ama
hazr Dabria'yla ba baa kalmken laf dolandracak havamda
deildim. Konuya dorudan girmekte fayda vard.
Dudaklar honut ve ylk bir glle bkld. "Ve sen de,
hatrladmdan ok daha sradansn."
Birden kot pantolon, desenli tirt ve asker tarz bir apka-
dan daha k bir eyler giymediime piman olmutum. "Net ola-
lm diye sylyorum, Patch seni oktan am."
Dabria bana yar kapal kirpiklerinin arasndan bakmadan
nce bir sre manikrn inceledi. Ardndan gzden kamaya-
Becca Fitzpatrick j/ 345

cak bir pimanlkla, "Keke ben de onu atm syleyebilsey-


dim," dedi.
imden Patch'e fkeli bir, sana sylemitim! dncesi gn-
derdim.
Sadece, "Karlksz ak berbat bir eydir," demekle yetindim.
"O burada m?" Dabria kalabal gzden geirmek iin ka-
fasn evirdi.
"Hayr. Ama onu takip etmeyi kendine grev edindiine gre,
eminim bunu zaten biliyorsundur."
Gzlerinde muzip bir ltyla, "Al, demek fark etmi?" dedi.
"zerine atlmay hayatnn amac olarak benimsemiken bu
zor olmasa gerek."
Dudaklarn ne karan glmsemesi sertlemiti. "Sadece
bil diye sylyorum, Jev'in pantolonunun iinde tuttuu tym
olmasa, seni sokan ortasna srkleyip hzla yaklaan bir ara-
bay n sradan izlemeni salamakta bir an tereddt etmezdim.
Jev, imdilik senin iin burada olabilir ama ben olsam fazla ra-
hatlamazdm. Seneler iinde bir hayli dman kazand ve sana
kann onu cehenneme zincirlemek iin can attn syleyemem.
nsanlara onun davrand gibi davranp iki gzn kapal uyu-
yamazsn," derken sesinde soukkanl bir uyar hissediliyordu.
"Yeryznde kalmak istiyorsa..." beni tepeden trnaa szerek,
"... ocuksu, kk bir kzn dikkatini datmasna izin veremez.
Onun bir mttefike ihtiyac var. Arkasn kollayacak, ona faydas
olacak birisine."
"Ve sen, bu i iin doru kz olduunu dnyorsun," diye
tsladm.
346 / Sessizlik ^

"Kendi trne bal kalman gerektiini dnyorum. Jev


balanmay sevmez. Sana yle bir bakmam bile, elini stnden
ekmediini anlamam iin yeterli."
"O deiti," dedim. "Senin onu tandn zamanki gibi deil."
Kahkahas duvarlar nlatt. "Saflna hayranlk m duymal,
yoksa iine biraz saduyu mu tkmal karar veremiyorum. Jev
asla deimeyecek ve seni sevmiyor. Seni Kara El'den intikam al-
mak iin kullanyor. Hank Millar'n bana konan dln ne ka-
dar yksek olduunu biliyor musun? Milyonlarca dolar. Jev bu
paray dier btn kovulmu melekler kadar, belki daha da fazla
istiyor. nk o paray dmanlarna olan borcunu demek iin
kullanabilir ve peini bir an brakmadklarn sylediim zaman,
bana inan. Seni, yani Kara El'in mirassn elinin altnda tuttuu
iin herkesten avantajl. Sen Kara El'e pek ok kovulmu mele-
in sadece hayalini kurabilecei kadar yaknsn."
Gzm bile krpmadan, "Sana inanmyorum," dedim.
"Kara El'i istediini biliyorum, tatlm. Tpk onu yok edecek
kii olmak istediin gibi. Nefil olduu dnlrse, bu kolay bir
baar deil ama bir an iin mmknm gibi davranalm. Sence
onu doru insanlara teslim ettii zaman on milyon dolarlk bir
ek alacakken Jev, Hank'i senin eline brakr m? Bir dn."
Dabria bunu sylerken tek kan kurnaz bir edayla havaya
kaldrd ve dnp kalabaln arasna dald.
Bara dndmde Vee, "Seni bilmem ama ben o hatunu sev-
medim," dedi. "Kokarca tespit-metremde birincilik iin Marcie'yle
kapr."
Tatsz bir halde, daha beter, diye dndm. ok daha beter.
Vee taburesinde ykselerek, "gd demiken, u Romeo'ya
kar ne hissettiim konusunda kararm tam olarak verebilmi
deilim," dedi.
Becca Fitzpatrick j/ 347

Baklarn takip ettim ve ucundaki Scott' grdm.


evresindekilerden bir kafa uzun boyuyla kalabal yara-
rak ilerliyordu. Gneten yer yer sararm kahverengi salar bir
apka gibi duruyordu ve kirli kot pantolonu ve dar tirtyle ke-
limenin tan anlamyla, mit vadeden bir rock grubunun bass
gibi grnyordu.
Dudaklarn arptarak, "Gelmisin," dedi ve sevindiini he-
men anladm.
Scott'n bir sre daha saklanmak konusundaki dik bal iti-
raznn neden olduu huzursuzluumu belli etmemeye alarak,
"Hayatta karmazdm," dedim. Eline bakmamla Kara El'in yz-
n karmam olduunu grmem bir oldu. "Scott, bu en ya-
kn arkadan, Vee Sky. kiniz resmen tanm mydnz hatr-
lamyorum."
Vee, Scott'n elini skt ve, "Bu odada benden daha uzun boylu
en az bir kiinin daha olmasna sevindim," dedi.
Scott, ayrntya girmeye hi niyeti olmadn belli eden bir
sesle, "Evet, boyumu baba tarafndan almm," dedi. Sonra bana
dnd ve, "Okula dn dans konusunda," dedi. "Yarn saat do-
kuzda evine bir limuzin gndereceim. ofr seni dansa gtre-
cek, seninle orada buluacam. Bilein iin u iek zmbrtla-
rndan almam gerekir miydi? Tamamen unutmuum."
Vee kalar havaya frlam halde baparman aknlk iinde
ikimizin arasnda gezdirerek, "Siz ikiniz, dansa birlikte mi geli-
yorsunuz?" diye sordu.
Bunu ona sylemeyi atladm iin kendimi tekmeleyebilirdim.
Kendimi savunmam gerekirse, aklmda o kadar ok ey vard ki.
"Arkada olarak," dedim. "Gelmek istersen; ne kadar kala-
balk olursa, o kadar enlikli olur."
348 / Sessizlik ^

Vee gerekten hevesi krlm gibi bir sesle, "Evet ama artk
elbise alacak zamanm yok," dedi.
Ayakst dnerek, "Yarn sabah ilk i pek Bahesi'ne gi-
deriz. ok vaktimiz var. Mankenin stndeki mor payetli elbi-
seyi beenmemi miydin?"
Scott baparmayla omzunun arka tarafn iaret etti. "Isn-
mam lazm. Gsteriden sonraya taklabilirseniz beni kuliste bu-
lun, size zel bir tur attraym."
Vee ve ben birbirimize baktk ve Scott konusundaki deer-
lendirmesinin birka ta ykseldiini fark ettim. Dier yandan
ben, bize tur attracak kadar uzun sre sa kalabilmesi iin dua
ediyordum.
Kt hislerle etrafma bakndm. Hank'ten, adamlarndan
ya da belaya iaret eden herhangi bir eyden izler aryordum.
Dzenbaz yeleri sahneye kt ve ok sayda gitar ve bate-
riyi akort etmeye koyuldu.
Scott da omzundaki gitaryla onlarla birlikte sahneye frla-
mt. Gitar penasn dilerinin arasnda yerletirmiti ve kendi
ritmine ayak uydurarak kafasn sallyordu. Yan gzle baknca,
Vee'nin de ayan ayn ritimle yere vurduunu fark ettim.
Onu dirseimle drttm. "Bana sylemek istediin herhangi
bir ey var m?"
Glmsemesini saklamaya alarak, "Ho ocuk, "dedi.
"Erkek detoksu yaptn sanyordum," dedim.
Vee beni daha sert drtt. "Debbie Downerlik14 yapma."
"Ben sadece gerekleri netletiriyordum."
14 Bir cumartesi gecesi ovunun kahramanlarndan birinin ad. Ayrca verdii kt ha-
berlerle bulunduu ortamlarn tadn karan kiiler iin kullanlan argo bir tanm.
(.n.)
Becca Fitzpatrick j/ 349

"i piirirsek, bana ak arklar falan yazabilir. tiraf et, hi-


bir ey beste yapan bir erkekten daha seksi olamaz."
"Hi h," dedim.
"Asl sana h hu."
Sahnede, eytann El antas'ndan bir ekip, mikrofon ve an-
flerin kurulmasna yardm ediyordu. Ekiptekilerden biri dizleri-
nin stne km halde kablolar yere bantlarken, alnndaki teri
silmek iin duraksad. Gzlerim koluna takld ve zihnimde beni
geriye doru sarsacak kadar gl ve tandk bir grnt can-
land. Kolunun alt ksmndaki dvmedeki kelime yazyordu.
SOUK. ACI. SERT.
Bu kelimelik kombinasyonun ne anlama geldiini bilmiyor-
dum ama daha nce grdmden emindim. Bir ift perde hafife
araland ve hafzamn o dvmeyi, Hank'in Land Cruiser'ndan d-
ar frlamamdan hemen sonra grdm hatrlamama izin ve-
recek kadar bir ksmn ortaya serdi. SOUK. ACI. SERT. Bunu
daha nce hatrlamamtm ama imdi emindim. Sahnedeki adam
oradayd. Kazann hemen arkasndan. Ben bilincimi kaybeder-
ken bileklerimden skca tutup topran iinde srklemiti. El
Camino'daki kovulmu meleklerden biri olsa gerekti.
Ben bu artc sonuca varrken, kovulmu melek ellerin-
deki tozu silkeledi ve sahneden atlayp kalabaln etrafndan do-
lat. Birka kiiyle ksa bir eyler konutuktan sonra ar adm-
larla sahne arkasna yrd. Ani bir hareketle, Dabria ile benim
konutuumuz hole sapt.
Vee'nin kulana, "Tuvalete gidiyorum," diye seslendim. "Ye-
rimi tut." Barn etrafn evreleyen drt kiilik kalabaln ara-
sndan yol aarak kovulmu melein peinden hole ktm. Kori-
dorun ucunda hafife ne eilmi halde duruyordu. Profilini or-
taya karacak ekilde hafife dnd ve akman dudaklarnn
350 / Sessizlik ^

arasndaki sigaraya yaklatrd. fleyerek bir duman bulutu -


karp dar yneldi.
Ona birka saniyelik bir avantaj tandktan sonra, kapy ara-
layp bam uzattm. Ara sokakta bir avu sigara ien insan vard
ama bana, gzlerinin gayriihtiyari kaymasnn tesinde dikkat
eden olmad. Kovulmu melei arayarak dar ktm. Melek ara
sokan yarsn katetmiti ve sokaa doru ilerliyordu.
Belki sigarasn tek bana imek istiyordu ama iimden bir
ses, mekn geri dnmemek zere terk ettiini sylyordu.
Seeneklerimi gzden geirdim, teri koup Vee'den yardm
isteyebilirdim ama elimden geldii srece onu bu ie katma ris-
kini almak istemiyordum. Destek iin Patch'i arayabilirdim ama
gelmesini beklersem, kovulmu melei kaybetme ihtimaliyle kar
karya kalrdm. Ya da Patch'in dn dinler, kovulmu me-
lei kanat yaralarndan faydalanp hareketsiz braktktan sonra
destek arrdm.
Patch'e olabildiince avantaj salamaya karar verdim ve elini
abuk tutmas iin dua ettim. Ortalkta, Hank'in bulmasn iste-
mediimiz kantlar brakmamak iin, arama ve mesajlar acil du-
rumlara saklamaya karar vermitik. Eer bu da bir acil durum
oluturmuyorsa, ne olutururdu bilmiyordum.
Telala, EYTANIN EL ANTASI'NIN ARKASINDAK ARA
SOKAK, diye yazdm. ARABA KAZASINDAK KOVULMU ME-
LE GRDM. KANAT YARALARINI HEDEFLYORUM.
Ayakkab tamircisinin arka kapsna yaslanm kar kreini
hi dnmeden aldm. Planm yoktu ama eer kovulmu me-
lei etkisiz hale getireceksem, bir silaha ihtiyacm olacakt. Arada
phe ekmeyecek bir mesafe brakarak onu ara sokan sonuna
kadar izledim. Sokaa sapt, sigarasn kanalizasyona frlatt ve
Becca Fitzpatrick j/ 351

cep telefonundan bir numara evirdi. Saklandm kuytudan ko-


numasn blk prk dinledim.
"i bitirdim. Burada. Evet, o olduundan eminim."
Telefonu kapad ve ensesini kad. Kulaa biraz elikili -ya
da pes etmi- gibi gelecek ekilde i geirdi.
Bu sessiz dnme halinden faydalanarak arkasndan yak-
latm ve krei yana doru savurdum. Krek melein srtna,
tam kanat izlerinin olmas gerektii yere sahip olduumdan ha-
bersiz olduum bir gle arpt.
Kovulmu melek ne doru sendeledi ve tek dizinin stne indi.
Krei bu kez daha byk bir gvenle bir kez daha vurdum.
Sonra nc, drdnc ve beinci kez. Onu ldremeyeceimi
bildiim iin bir darbe de bana indirdim.
Dengesini kaybederek salland ve yere yld.
Ayamn ucuyla drttm ama ta kesilmiti.
Arkamdan telal ayak sesleri ykseldi ve elimde smsk tut-
maya devam ettiim krekle arkama dndm. Patch komaktan
nefes nefese kalm halde, karanln arasndan kt. Bir bana,
bir de kovulmu melee bakt.
Bu kadar kolay olmasnn oku iinde, "Onu... onu yakala-
dm," dedim.
Patch krei usulca elimden alp bir kenara brakt. Dudak-
lar hafif bir glmsemeyle bklmt. "Melek, bu adam kovul-
mu bir melek deil."
Gzlerimi krptrdm. "Ne?"
Patch adamn yanma diz kt ve gmleini tutup yrtt. Ada-
mn przsz ve kasl vcuduna bakakaldm. Grnrde tek bir
kanat yaras yoktu.
352 / Sessizlik ^

"Ama emindim," diye kekeledim. "O olduunu sandm. Dv-


mesini tandm."
Patch bana bakt. "O bir Nefil."
Nefil mi? Ne yani? Bir Nefil'i mi kendinden geirmitim?
Patch, Nefil'i srtst evirdi ve gmleinin dmelerini -
zp gsn inceledi. Gzlerimiz ayn anda kprck kemiinin
hemen altndaki damgaya kayd. Skl yumruk, fazlasyla tan-
dk gelmiti.
Hayret iinde, "Kara El'in iareti," dedim. "O gn bize sald-
ran ve bizi neredeyse yoldan dar itenler, Hank'in kendi adam-
lar myd?" Bu ne demek oluyordu? Ve Hank bu kadar yanl bir
yargya nasl varabilmiti? Kovulmu melekler olduklarn iddia
etmiti. Olduka emin bir hali vard.
Patch, "Bunun El Camino'daki adamlardan biri olduuna
emin misin?" diye sordu.
Hatam fark ederken kanm beynime srad. "Ah, fazlasyla
eminim."

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
y
raba kazasn Hank kurgulad," dedim lmcl bir
sakinlikle. "Balangta kazann planlarn altst et-
tiini sanmtm ama hibiri tesadf deildi. Adam-
larna bize arpmalarn syledi ve zihnime, onlarn kovulmu
melekler olduklarn yerletirdi. Ben de buna kanacak kadar ap-
taldm!"
Patch, Nefil'in bedenini gizlemek iin bakmsz bir alln
arkasna ekti.
"Bylece kendine gelmeden nce kimsenin dikkatini ekme-
yecek," dedi. "Seni tam olarak grd m?"
Dalgn bir sesle, "Hayr, onu hazrlksz yakaladm," dedim.
"Ama Hanlc arabasn arptrmaya neden ihtiya duydu? Olay
bana batan sona anlamsz geliyor. Arabas hurdaya dnd ve bu
srete kendisi de bir hayli hrpaland. Anlamyorum!"
Patch, "Bu meseleyi zene dek gzmn nnden ayrlman
istemiyorum," dedi. "eri git ve Vee'ye eve onun arabasyla dn-
men gerekmediini syle. Be dakika sonra seni n kapdan alrm."
354 / Sessizlik ^

Ellerimi, tyleri diken diken olmu kollarmn stnde do-


latrdm. "Sen de benimle gel. Yalnz olmak istemiyorum. Ya ie-
ride Hank'in baka adamlar da varsa?"
Patch, kulaa hi de neeli gelmeyen bir ses kard. "Vee bizi
bir arada grrse, iler iyice karr. Ona seni eve gtrecek bi-
risini bulduunu syle; onu daha sonra ararsn. Kapnn hemen
i tarafnda duracam. Seni gzmn nnden ayrmayacam."
"Buna inanmaz. Artk eskisinden daha temkinli." Hzla akla
yatkn tek zm rettim. "Eve onunla gideceim ve o beni b-
raknca, seninle iftlik evinin yukarsndaki yolda buluacam.
Hank evde; bu yzden gereinden fazla yaklama."
Patch beni ksa ve sert bir pck iin kendine ekti. "Dik-
katli ol."
eytann El antas'nn iinde, seyircilerden bir ikyet ho-
murtusu ykseliyordu. nsanlar sahneye peete ve pipetler at-
yorlard. Salonun dier ucundaki bir grup, "Dzenbaz berbat, D-
zenbaz berbat," diye tezahrat yapmaya balad. Yolumu dirsek-
lerimle aarak Vee'ye ulatm.
"Neler oluyor?"
"Scott toz oldu. ylece koup gitti. Grup onsuz alamaz."
Midemde naho bir kprt oldu. "Gitti mi? Neden?"
"Yakalasaydm sorabilirdim. Sahneden telala atlad ve son
hzla kapya kotu. nce herkes aka olduunu sand."
Vee'ye, "Buradan hemen kmalyz," dedim. "Kalabalk daha
fazla durmayacaktr."
"Bana uyar." Vee bar taburesinden atlayp hzla kapya doru
yrd.
iftlik evine varnca, Vee Neon'u ara yoluna soktu. "Sence
Scott'n iine ne kat?" diye sordu.
Becca Fitzpatrick j/ 355

Yalan sylemek ok cazip gelse de, Vee'yle oyun oynamak-


tan yorulmutum. "Sanrm ba belada," dedim.
"Nasl bir bela?"
"Galiba baz kt hatalar yapt ve yanl insanlar zd."
Vee nce afallam gibi grnd, ardndan pheli. "Yanl
insanlar m? Ne tr yanl insanlar?"
"ok kt insanlar, Vee."
htiya duyduu tek aklama buydu. Neon'u geri vitese takt.
"Eee, o zaman biz ne duruyoruz? Scott darda bir yerde ve bi-
zim yardmmza ihtiyac var."
"Ona yardm edemeyiz. Peindeki insanlar pek vicdan sahibi
deiller. Canmz yakp yakmamak konusunda en ufak bir tered-
dt yaamazlar. Ama yardm edebilecek birisi var. Ve eer ans
yaver giderse, bu akam Scott' kasabadan karp gvende ola-
ca bir yere gtrecek."
"Scott'n kasabadan ayrlmas m gerekiyor?"
"Buras onun iin gvenli deil. Peindeki adamlarn ka-
may denemesini beklediklerinden eminim ama Patch onlar a-
mann bir yolunu bulacaktr ve..."
"Dur bir dakika! Yani Scott'a o kak m yardm edecek?"
Bana sulayan gzlerle bakarken, Vee'nin sesi her saniye biraz
daha ykseliyordu. "Onunla yine grtn annen biliyor mu?
Bunun belki de benimle paylaman gereken bir bilgi olabilecei
hi aklna geldi mi? Bunca zamandr onun hakknda yalan sy-
lyor, yle birisi hi olmam gibi rol yapyorum ve bu sre zar-
fnda sen arkamdan ii piiriyordun, yle mi?"
Her tr pimanlktan arnm avaz avaz itirafn duymak f-
kemi alevlendirmiti. "Yani sonunda Patch konusunu itiraf et-
meye hazrsn, yle mi?"
356 / Sessizlik ^

"tiraf etmek mi? tiraf etmek, ha? Yalan syledim, nk o


pislik torbasnn aksine sana ne olduunu gerekten nemsiyo-
rum. O adam salam pabu deil. Ortaya ktktan sonra haya-
tn bir daha eskisi gibi olamad. Hazr laf almken, benimki
de. Bo bir sokakta Patch'e rastlamaktansa, bir su etesiyle yz
yze gelmeyi tercih ederim. nsanlardan yararlanmak konusunda
gerekten ok iyi ve bana yine eski numaralarn evirme pein-
deymi gibi geliyor."
Azm atm ama o kadar bozulmutum ki, dncelerimi
zmekten cizdim. "Onu benim grdm ekilde grebilsen..."
"Byle bir ey olursa, gzlerimi oyacamdan emin olabilirsin."
Kendimi kontrol etmek iin mcadele ediyordum. Kzgn ya
da deil, saduyulu davranabilirdim. "Yalan syledin, Vee. Gz-
mn iine baka baka yalan syledin. Annemden beklerdim ama
senden..." Kapy ittim. Aniden, "Hafzam yerine gelince bunu
nasl izah edecektin?" diye sordum.
"Gelmeyeceini umuyordum." Vee ellerini havaya kaldrd.
"te. Syledim. Eer bu, o ucubeyi hatrlamamak anlamna geli-
yorsa, hafzan olmadan ok daha iyiydin. O yaknndayken doru
dzgn dnemiyorsun. Onda iyi olabilecek yzde biri grr ve
yzde doksan dokuzluk saf psikopat kty alglayamaz gibisin."
Azm ak kalmt.
"Baka?" diye ktm.
"Hayr. Bu kadar, konu hakkndaki dncelerimi aa
be yukar zetliyor."
Arabadan frladm ve kapy arparak kapadm.
Vee camn indirdi ve kafasn dar uzatp, "Akln bana
geldiinde, numaram biliyorsun!" diye bard.
Becca Fitzpatrick j/ 357

Ardndan gaz kkleyerek ara yolundan kt ve son hzla


uzaklat.
Kendimi toplamak iin bir sre iftlik evinin glgesinde dur-
dum. Hastaneden hafza namna tek bir krntdan yoksun halde
eve dndm ilk zamanlarda Vee'nin verdii belirsiz cevaplar
dndm ve fkem patlama noktasna geldi. Ona gvenmitim.
Kendi bama zemeyeceim eyleri bana anlatacana inanm-
tm. En kts, annemle ibirlii yapm olmasyd. Gerei ulaa-
mayacam kadar uzaa itmek iin hafza kaybmdan yararlanm-
lard. Onlarn yznden, Patch'i bulmam uzun zamanm almt.
O kadar gerilmitim ki, az daha Patch'le yolun banda bu-
lumak iin szletiimizi unutuyordum. fkemin kontrolnde
hmla iftlik evinden uzaklarken, Patch'ten gelebilecek her-
hangi bir iarete kar gzm drt atm. Sonunda glgelerin
arasnda karaltsn seebilir hale geldiimde, ihanet duygumun
en kt ksm durulmutu ama henz Vee'yi arayacak ve bar
ubuu uzatacak durumda deildim.
Patch yolun kenarna park ettii siyah ve eski Harley David-
son Sportster motosikletinin stnde oturuyordu. Onu grnce
havada bir hareketlenme hissettim; tehlikeli ve cezbedici bir ey,
elektrik ykl bir tel misali vnlyordu. Onu grdm anda, ol-
duum yerde durdum. Kalbim, sanki Patch onu avucunun iinde
kavram ve bana kendine zg yollardan hkmediyormu gibi
hzlanmt. Buna inanyordum. Ay altnda, kesinlikle sulu
gibi grnyordu.
Yanna yaklanca bana bir kask uzatt. "Tahoe nerede?" diye
sordum.
"Brakmak zorunda kaldm. Hank'in adamlar da dhil, pek
ok insan onu kullandm biliyordu. Issz bir tarlaya park et-
tim. Artk Chambers adnda bir evsizin yuvas."
358 / Sessizlik ^

Ruh halime ramen bam arkaya atarak gldm.


Patch bana soran gzlerle ve kalarn kaldrarak bakyordu.
"Geirdiim akamdan sonra buna ihtiyacm vard."
Beni pt ve kask enemin altndan balad. "Yararm ol-
masna sevindim. Atla, Melek. Seni eve gtryorum."

Yerin altnda olmasna ramen, oraya vardmzda Patch'in std-


yosu scackt. Delplic'in altndaki istim borularnn buna bir katks
olup olmadn dnmekten kendimi alamadm. Ayrca Patch'in
abucak yakt bir mine de vard. Ceketimi ald ve holn he-
men dndaki dolaba kaldrd.
"A msn?" diye sordu.
Kalarm kaldrma sras bana gelmiti. "Yiyecek mi aldn?
Benim iin?" Meleklerin yemeklerin tadn alamadklarn ve yeme
ihtiyac duymadklarn sylemiti, bu da gda alveriini gerek-
siz klyordu.
"Hemen otoban knda organik gdalar satan bir dkkn
var. En son ne zaman yiyecek alveriine gittiimi hatrlam-
yorum." Gzlerinde bir glmseme ldyordu. "Biraz abartm
olabilirim."
Il l paslanmaz elik eyalar, siyah granit tezghlar ve ce-
viz dolap kapaklarvla gz alan mutfaa yrdm. Olduka er-
keksi ve kt. nce buzdolabna gittim. Su ieleri, spanak, roka,
mantarlar, zencefil kk, Gorgonzola peyniri ve beyaz peynir, do-
al fstk ezmesi ve st bir yandayd. Sosisli sandviler, souk et-
ler, kola, ikolatal puding ve kutu krem anti dier yanda. Patch'i
market koridorlarnda alveri arabasn iter ve houna giden her
eyi iine atarken canlandrmaya altm. Glmemek iin ken-
dimi zor tutuyordum.
Becca Fitzpatrick j/ 359

Bir puding kaptm, bir tane de Patch'e uzattm ama o hayr


der gibi ban sallad. Bar taburelerinden birine tnedi ve dir-
seini dnceli bir tavrla tezgha yaslad. "Baylmandan nce
kazaya dair hatrladn baka bir ey var m?"
ekmecede bir kak buldum ve pudingten bir kak aldm.
"Hayr." Kalarm attm. "Geri bu nemli olabilir. Kaza le
yemeinden hemen nce oldu. lk bata, baygnlmn birka
dakikada uzun srm olamayacan dndm ama hastanede
uyandmda akam olmutu. Bu da gnmden alt saatin kayp
olduu anlamna gelir. Bu durumda, o kayp alt saati nasl de-
erlendiriyoruz? Hank'le birlikte miydim? Hastanede bilincim
kapal halde yatyor muydum?"
Patch'in gzlerinden endieli bir parlt geti. "Bundan ho-
lanmayacan biliyorum ama Dabria'y Hank'e yaklatrabilir-
sek, ondan bir eyler okumay baarabilir. ini gremez ama g-
cnn bir ksmn hl koruyorsa ve Hank'in geleceini grebi-
lirse, bu bize neyin peinde olduuna dair bir ipucu salayabilir.
Geleceinde her ne varsa, gemiinden bamsz olamaz. Ancak
Dabria'y Hank'e yaklatrmak kolay olmayacak. ok dikkatli dav-
ranyor. Dar kt zamanlarda, en az bir dzine adam etra-
fnda almaz bir bariyer oluturuyor. Sizin evdeyken bile adam-
lar darda bekliyor, kaplar koruyor, etrafta dolayor ve so-
ka gz hapsinde tutuyorlar."
Bu benim iin yeni bir haberdi, kendimi kiisel haklarma
tecavz edilmi gibi hissettim.
"Dabria demiken, kendisi bu akam eytann El antas'ndavd."
Umursamaz bir tavr taknmaya almtm. "Kendini tantma
nezaketini gsterdi."
Patch'i dikkatle izledim. Ne aradm ben de bilmiyordum.
Bu, aradm eyi ancak grnce anlayacam anlardan biriydi.
360 / Sessizlik ^

Hakkn vermek gerekirdi - k i buna canm sklmt- en ufak bir


da dnk duygu ya da ilgi gstermedi.
"Hank'in bana bir dl konduunu syledi," diye devam
ettim. "Onu ele geirmeyi baaran ilk kovulu melee on milyon
dolar. Hank'i bir Neflim ayaklanmasna liderlik ederken grmek
istemeyecek pek ok insan olduunu syledi ve her ne kadar ko-
nunun inceliklerine girmediyse de, sanrm detaylar tek bama
zebilirim. Ortada Hank'in iktidarda olmasn istemeyen Nefl-
lerin olmas beni artmaz. Onu kilit altna alnm halde gr-
meyi tercih eden Nefiller." Vurgulamak iin duraksadm. "Darbe
planlayan Nefiller."
"On milyon kulaa mantkl geliyor." Bir kez daha gerek his-
lerine dair tek bir ipucu yoktu.
"Beni satacak msn, Patch?"
Uzunca bir sre konumad ama konutuunda kelimeleri
sessiz bir alayla titreiyordu. "Bunun, Dabria'nn dnmeni is-
tedii ey olduunu biliyorsun, deil mi? Bu akam seni eytann
El antas'na kadar tek bir niyetle takip etti: Zihnine sana ihanet
etmek istediim fikrini sokmak. Sana btn servetimi kumarda
kaybettiimi ve on milyon dolarn benim iin ok gl bir cazi-
besi olduunu da syledi mi? Hayr, yznden yle olmadn
anlayabiliyorum. Belki de sana dnyann her kesine sakladm
kadnlar olduunu ve paray peimden ayrlmamalar iin kulla-
nacam sylemitir. Kskanlk onun zevkine daha uygun, ite
bu yzden henz doru noktaya isabet etmediysem bile, yakla-
tma bahse girebilirim."
Gvensizliimi gizlemek iin meydan okumay kullanarak e-
nemi dikletirdim. "Uzun bir dman listesi biriktirdiini ve on-
lara olan borlarn demeyi planladn syledi."
Becca Fitzpatrick j/ 361

Patch kkrer gibi gld. "Uzun bir dman listem olduunu


inkr edecek deilim. Hepsini on milyon dolarla halledebilir mi-
yim? Belki evet, belki de hayr. Konu bu deil. Yzyllardr d-
manlarmdan hep bir adm nde oldum ve byle de devam etmek
niyetindeyim. Hank'in kellesini bir tepside grmek benim iin bir
ekten daha fazlasn ifade ediyor ve senin de benimle ayn ar-
zuyu paylatn renmek, onu -Nefil ya da deil- ldrmenin
bir yolunu bulma kararllm iyice glendirdi."
Ne cevap vereceimi bilemiyordum. Patch haklyd. Hank ha-
yatnn kalan ksmn cra bir hapishanede karantina altnda ge-
irmeyi hak etmiyordu. Hayatm ve ailemi mahvetmiti, lm-
den daha az, ceza olmak iin fazla nazik kalrd.
Patch parman dudana gtrp beni susturdu. Bir saniye
sonra, kapya hoyrata vuruldu.
Birbirimize baktk, Patch dncelerime konutu. Bekledi-
im kimse yok. Yatak odasna git ve kapy kapa.
Bam eerek anladm gsterdim. Sessiz hareketlerle std-
yoyu boydan boya getim ve kendimi yatak odasna kapattm.
Kap arasndan Patch'in gldn duydum. Sonraki kelimeleri
tehditle rlyd. "Burada ne aryorsun?"
Bouk bir ses, "Kt bir zaman m?" diye sordu. Kadns ve
tuhaf biimde tandkt.
"Bunu sen syledin, ben deil."
"nemli."
Ziyaretinin kimlii netleirken, gsm dehet ve fkeyle
doldu. Dabria haber vermeden gelmiti.
Fazla przsz ve davetkr bir sesle, "Sana bir ey getir-
dim," dedi.
362 / Sessizlik ^

Bahse girerim yledir, diye dndm alayla ve kendimi, d-


ar frlayp ona scak bir karlama treni yapmaktan son anda
alkoydum. Dinlediimi bilmedii srece konumaya daha ak
olmas olasyd. Gururum ve potansiyel bilgi arasnda ikincisi ga-
lip geldi.
Dabria, "ansmz yaver gitti," diye devam etti. "Kara El bu
akam benimle temasa geti. Grmek istedi, ykl bir miktar
demeye istekliydi; ben de kabul ettim."
Patch, "Senden geleceini okuman istedi," dedi.
"ki gn iinde ikinci kez. Karmzda ok dikkatli bir Ne-
fil var. Dikkatli ama eskisi kadar deil. Kk hatalar yapyor.
Bu defa korumalarn yannda srkleme zahmetine girmemiti.
Konumamzn duyulmasn istemediini syledi. kisinin birbi-
riyle rteceinden emin olmak iin geleceini ikinci kez oku-
mam istedi. Alnmam gibi yaptm ama bilirsin, benden phe
duyulmasn sevmem."
"Ona ne syledin?"
"Normalde grlerim khin ile mteri arasnda kalr ama
bir anlama yapmay dnebilirim," dedi Dabria. "Masaya ne
sreceksin?"
"Khin mi?"
"Belli bir havas var, sence de yle deil mi?"
Patch, "Ne kadar?" diye sordu.
"Fiyat ilk syleyen kaybeder. Bunu bana sen rettin."
Patch'in gzlerini devirdiini grr gibiydim. "On bin."
"On be."
"On iki. ansn zorlama."
"Seninle i yapmak her zaman ok elenceli, Jev. Eski gn-
lerdeki gibi. Harika bir ekiptik."
Becca Fitzpatrick j/ 363

imdi gzlerini devirme sras bana gemiti.


"Konumaya bala," dedi Patch.
"Hank'in lmn grdm ve bunu ona dorudan syledim.
Detay veremedim ama yaknda dnyadan bir Nefil'in ayrlacan
syledim. 'lmsz' kelimesinin yanl bir tabir olduunu dn -
meye balyorum. nce Chauncey, imdi de Hank."
Patch'in tek syledii, "Hank'in tepkisi ne oldu?" oldu.
"Tepki vermedi. Tek laf etmeden kp gitti."
"Baka?"
"Elinde bir ba melek kolyesi olduunu biliyor olmalsn. Kol-
yeyi zerinde hissettim."
Bunun Marcie'nin Patch'in kolyesini benden almay baar-
d anlamna gelip gelmediini merak ettim. Onu tuvaletime uya-
cak taky semeye davet etmitim ama tuhaf biimde, teklifime
ilgi gstermemiti. Tabii Hank ona evin anahtarn vermi ve ben
yokken odam kurcalamasn sylemise armazdm.
Dabria manidar bir sesle, "Aklna kolyesini kaybeden eski
ba melekler geliyor mu?" diye sordu.
Patch'in yumuak cevab, "Paran yann transfer ederim," oldu.
Dabria, "Hank o kolyeyi ne iin istiyor?" diye steledi. "Kap-
dan karken ofrne onu depoya gtrmesini sylediini duy-
dum. Depoda ne var?"
Patch sesinde bir miktar alayla, "Khin olan sensin," dedi.
Dabria'mn en kahkahas, iveli bir tona biirnmeden nce
stdyonun duvarlarnda yankland. "Belki senin de geleceine
bakmalym. Kimbilir, belki benimkiyle kesiiyordun"
te bu beni ayaa kaldrmt. Glmseyerek odadan ktm.
"Merhaba, Dabria. Ne gzel bir srpriz."
Hmla dnd. Beni szerken gzleri fkeyle yanyordu.
364 / Sessizlik ^

Kollarm bamn stne kaldrdm. "Sesinin ho tns beni


uyandrdnda ufak bir ekerleme yapyordum."
Patch glmsedi. "Sanrm kz arkadamla tanmsn, Dabria."
Neeli bir sesle, "Ah, evet, tantk," dedim. "Neyse ki bun-
dan bahsedecek kadar uzun sre yaayabildim."
Dabria azn at, sonra yeniden kapad. Bu srada yanak-
lar daha koyu bir pembeye brnmt.
Patch bana, "Grne baklrsa, Hank kendine bir ba me-
lek kolyesi bulmu."
"Plann ie yaramas komik."
"imdi o kolyeyle ne yapacan bulmamz gerek," dedi Patch.
"Ceketimi alaym."
Patch houma gitmeyen bir sesle, "Sen burada kalyorsun,
Melek," dedi. Genelde duygularn ele vermezdi ama bu kez se-
sinde endieyle kark bir sertlik vard.
"Bu ii tek bana m stleniyorsun?"
"ncelikle, Hank bizi bir arada grmemeli. kincisi, seni hzla
felakete dnebilecek bir eyin iine srkleyemem. Bir nedene
daha ihtiya duyuyorsan, seni seviyorum. Bu benim iin bilin-
meyen bir blge ama gecenin sonunda eve, sana geleceimi bil-
meye ihtiyacm var."
Gzlerimi krptrdm. Patch'in benimle bu tr bir efkatle ko-
nutuunu hi hatrlamyordum. Ama kolay kolay vazgeemezdim.
"Sz verdin," dedim.
Motosiklet montunu stne geirirken, "Ve szm tutaca-
m," dedi. Yanma geldi ve alnn alnma dayad.
Bu kapdan bir santim bile dar kmay aklndan geirme,
Melek. Elimden geldiince abuk dneceim. Hank'in o kolyeyi
ba melee, ben ne istediini duyamadan takmasna izin ve-
Becca Fitzpatrick j/ 365

remem. Orada saldrya ak durumda olacaksn. stedii bir


eyi elde etti, ona ikincisini de vermeyelim. Bu ii sonsuza dek
bitireceiz.
Yksek sesle, "Burada, gvende olduunu bildiim yerde ka-
lacana sz ver. Dier seenek, Dabria'dan kalmasn ve beki
kpeklii yapmasn istemem olur." Kalarn, hangisi? diye so-
rar gibi kaldrd.
Dabria ve ben birbirimize baktk. kimizin yznde de mem-
nuniyetten eser yoktu.
"abuk dn," dedim.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
29
/

atch'in stdyosunda bir ileri bir geri gidip gelirken, ken-


dimi arkasndan komamaya ikna etmeye alyordum.
Bana sz vermiti. Bana Hank'in iini tek bana bitir-
meyeceine sz vermiti. Bu, onun olduu kadar -belki de daha
fazla- benim de kavgamd ve Hank'in bana ka ynden ac ek-
tirdii dnlnce, cezasn kk dozlar halinde vermeye hak
kazanmtm. Patch, Hank'i ldrmenin bir yolunu bulacan
sylemiti ve ben onu, bu dnyadaki sularnn ona sonsuza dek
musallat olaca bir sonraki hayatna gnderecek kii olmak is-
tiyordum.
Zihnime pheli bir ses szld. Dabria haklyd. Patch'in
paraya ihtiyac var. Hank'i doru insanlara teslim edecek, bana
paradan bir miktar verecek ve detiimizi syleyecek. Patch
izin istemek ile zr dilemek arasnda ikinciyi tercih ettiini ke-
sin bir dille sylemiti.
Kollarm Patch'in kanepesinin arkasna dayadm ve kafamda
yannda Hank olmadan ve canl dnmesi halinde onu balayp
368 / Sessizlik ^

ikence etmenin farkl yollarn icat ederken, sakinlemek iin


derin nefesler aldm.
Cep telefonum almaya balad, amak iin elimi yandan as-
kl antamn iine daldrdm. "Neredesin?"
Kulamda ksa, kesintili bir nefes hrdyordu. "Peimde-
ler, Grey. Onlar eytann El antas'nda grdm. Hank'in adam-
larn. Tydm."
"Scott!" Beklediim ses deildi ama kesinlikle nemsiz sa-
ylmazd. "Neredesin?"
"Telefonda sylemek istemiyorum. Kasabadan kmam ge-
rek. Otobs durana gittiimde Hank'in adamlar oradayd. Her
yerde adamlar var. Polis gcnde dostlar var ve sanrm onlara
fotorafm vermi. ki polis beni bir markete kadar takip etti
ama arka kapdan katm. Charger' brakmak zorunda kaldm.
Yayaym. Bulabildiin kadar nakde, sa boyasna ve kyafete ih-
tiyacm var. Volkswagen'i verebilirsen alrm. Sana elimden gel-
diince abuk geri derim. Yarm saat sonra, saklanma yerimde
buluabilir miyiz?"
Ne diyebilirdim ki? Patch bir yere kprdamamam sylemiti.
Ancak Scott'n vakti hzla daralrken arkama yaslanp hibir ey
yapmadan duramazdm. Hank u anda deposunda meguld ve
Scott' kasabadan karmay denemek iin daha uygun bir zaman
olamazd. Sonrasnda affedilmek iin yalvarrm.
Scott'a, "Yarm saat iinde oradaym," dedim.
"Yolu hatrlyor musun?" diye sordu.
"Evet." Hemen hemen.
Telefonu kapar kapamaz, Patch'in stdyosunda oradan oraya
koturmaya, dolap kapaklarn ve ekmeceleri ap kapayarak
Scott'n iine yarayabilecek ne var ne yok toplamaya koyuldum.
Kot pantolonlar, tirtler, oraplar, ayakkablar. Patch, Scott'tan
birka santim ksayd ama idare etmesi gerekecekti.
Becca Fitzpatrick j/ 369

Antika maun dolab anca, lgn araym yavalad. Grn-


ty sindirmek iin bir sre olduum yerde durdum. Patch'in gar-
drobu kusursuz bir dzen iindeydi; keten pantolonlar raflarda
katl, takm elbise gmlekleri tahta asklarda asl bir ekilde du-
ruyordu. takm elbisesi vard; dar yakal, zel dikim siyah bir
takm, lks bir Newman tarz ince izgili ve Jacquard dikili k-
mr grisi bir takm. Kk bir kutuda ipek mendiller, bir ekme-
cedeyse krmzdan mora ve siyaha her renkte sra sra ipek kra-
vat duruyordu. Siyah kou ayakkablarndan Converse'lere, tal-
yan makosenlere kadar her tr ayakkab -hatta her ihtimale kar-
lk nubuk parmak aras terlikler- bile vard. Havaya sedir aac
kokusu hkimdi. Beklediim bu deildi. Kesinlikle. Benim tan-
dm Patch, kot pantolon giyerdi; tirtler ve biimsiz bir beyz-
bol apkas. Patch'in bu yann bir gn grecek miyim acaba diye
merak ettim. Hatta Patch'in farkl ynlerinin bir sonu olup olma-
dn bile dndm. Onu tandm sandka, gizem derinlei-
yordu. Zihnimde yeni phelerle, kendime Patch'in bu gece beni
satacana inanp inanmadm sordum.

nanmak istemiyordum ama iin asl, snrdaydm.


Banyoda bir antaya tra ba, sabun ve tra kp at-
tm. Sonra bir apka, eldivenler ve aynal bir Ray Ban. Mutfak do-
laplarnda saysz sahte kimlik ve be yz dolardan fazla tutacak
bir banknot rulosu buldum. Patch parann Scott'a gittiini du-
yunca mutluluktan havalara umayacakt ama bu artlar altnda
Robin Hooduluk oynamay makul gsterebilirdim.
Bir arabam yoktu ama Scott'n maaras Delphic Elence
Park'na iki kilometreden daha uzak olamazd bu yzden hzl bir
yry tutturdum. Patch'ten dn aldm kaponlu sweatshirf
kafama geirip yol kenarndan yrdm. Saat geceyarsna yak-
larken, parktan pe pee ayrlan aralar vard ve birka kii-
nin kornaya basmasna ramen, ok dikkat ekmemeyi baardm.
370 / Sessizlik ^

Parkn dna uzanan klar snkleip yol otobana doru


kavislenince korkuluktan atlayp kumsala yneldim. Yanma bir
fener almay akl ettiim iin krederek kntl kayalk-
larn stnde dolatrdm ve yolun en zorlu ksmna baladm.
Tahminime gre yirmi dakika gemiti. Sonra otuz. Nerede
olduum konusunda hibir fikrim yoktu. Kumsaln manzaras ok
az deimiti, siyah ve parlak okyanus sonsuzlua uzanyordu.
Hank'in adamlarnn izini bir ekilde srm olmasndan deli gibi
korktuum iin, Scott'a seslenmeye cret edemiyordum. Ancak
yerimi Scott'a iaret etmek niyetiyle arada srada durup fenerin
n sahilde dolatryordum.
On dakika sonra, yukardaki kayalklardan tuhaf bir ku t
duyuldu. Durup dinledim. Ses bir kez daha, bu kez daha yksek
perdeden duyuldu. Feneri derhal o tarafa evirdim ama bir an
sonra Scott tslad. "Kaldr u !"
Bzgl bez anta kalamda zplarken kayalardan yukar
trmandm. Scott'a, "zr dilerim, ge kaldm," dedim. antay
ayaklarnn dibine attm ve nefesimi dzene sokmak iin kaya-
lardan birine oturdum. "Aradnda Delphic'teydim. Volkswa-
gen yok ama sana kyafet ve salarn gizlemen iin de klk bir
apka getirdim. Ayrca nakit be yz dolar da var. Elimden gele-
nin en iyisi buydu."
Scott'n bu kadar ksa srede, bu kadar ok eyi bulmay na-
sl baardm sorgulayacandan emindim ama beni kollarnn
arasna ekerek ve kulama hararetli bir, "Teekkrler, Grey,"
fsltsyla beni hazrlksz yakalad.
"yi olacak msn?" diye fsldadm.
"Getirdiin vr zvrlarn faydas olacak. Belki kasabadan k-
mak iin otostop ekerim."
"nce benim iin bir ey yapman istesem, dikkate alr miy-
din?" Dikkatini ekince, cesaretimi toplamak iin derin bir ne-
Becca Fitzpatrick j/ 371

fes aldm. "Kara El yznden kurtul. Okyanusa at. Bunu enine


boyuna dndm. Yzk seni Hank'e doru ekiyor. zerine bir
tr lanet yerletirmi, onu taktn zaman zerinde bir g sa-
lyor." Artk yze eytan hilesi yapldndan emindim ve y-
zk Scott'n zerinde durduka, karmasna ikna etmek daha da
zorlaacakt. "Tek aklama bu. Bir dn. Hank seni bulmak is-
tiyor. Seni kendine ekmek istiyor. Ve yzk bu konuda kusursuz
bir i karyor."
tiraz etmesini bekledim ama yzndeki pes etmi ifade, onun
da iten ie ayn sonuca vardn gsteriyordu. Sadece itiraf et-
mek istememiti. "Ya gler?"
"Buna demez. ay sadece kendi gcne gvenerek atlat-
tn. Hank o yze nasl bir lanet koymusa, hi iyi deil."
Scott usulca, "Bu senin iin nemli mi?" diye sordu.
"Sen benim iin nemlisin."
"Hayr dersem?"
"Yz parmandan karmak iin elimden ne geliyorsa
yaparm. Dvte seni yenemem ama denemezsem bununla ya-
ayamam."
Scott bir homurtu kard. "Benimle dvr mydiin, Grey?"
"Beni ispatlamaya zorlama."
Scott beni artp yz evirerek kard. Sessizce par-
maklarnn arasnda tutup dikkatle bakt. "te sana fotoraftk,
bir an," dedi ve yz dalgalarn arasna frlatt.
Tuttuum nefesimi koyverdim. "Teekkrler, Scott."
"Baka son arzun var m?"
"Evet, git," derken sesimin hissettiim kadar mutsuz kma-
mas iin aba harcyordum. Bir anda gitmesini istemez olmu-
tum. Ya bu sonsuza dek srecek bir vedaysa... Gzyalarm dur-
durmak iin gzlerimi krptrdm.
372 / Sessizlik ^

Istmak iin nefesini ellerine verdi. "Arada srada iyi oldu-


undan emin olmak iin annemi yoklar msn?"
"Tabii ki."
"Ona benden bahsedemezsin. Verecek bir eyi olmadna
inand srece, Kara El ona ilimeyecektir."
"Gvende olduundan emin olurum." Onu hafife ittim. "imdi
beni alatmadan git buradan."
Scott bir sre, gzlerinde tuhaf bir bakla olduu yerde
durdu. Bu gergin bir bakt ama ok fazla deil. Daha fazla bek-
lenti, daha az kayg. Eildi, dudaklarn dudaklarma usulca r-
terek beni pt. Hibir ey yapmadan bitirmesine izin verecek
kadar afallamtm.
"ok iyi bir arkada oldun. Arkam kolladn iin teekkrler."
Elimi azma gtrdm. Sylenecek ok ey vard ama doru
szler ulaamayacam kadar uzaa kamt. Artk Scott'a deil,
arkasna bakyordum. Silahlar ekilmi, sertlemi baklar odak-
lanm ve bir halde kayalara trmanan Nefil dizisine.
"Eller yukar! Eller yukar!"
Baryorlard ama sesleri kulaklarma, ar ekimdeymi gibi
dne dne ulayordu sanki. Gittike haykra dnen tuhaf bir
vzlt, kulaklarma kadar ulat. fkeli dudaklarnn kprdadn,
silahlarnn ay nda parlad grebiliyordum. Scott ve beni, bir-
birimize iyice sokulacak ekilde drt bir yandan sktryorlard.
Scott'n gzlerindeki umut lts, yerini korkuya terk ede-
rek kaybolmutu.
antay yere brakp ellerini bann arkasnda kenetledi. Gece
havasnn iinden kveren sert bir nesne -bir dirsek ya da yum-
ruk- kafatasma indi.
Scott yere yldnda, ben hl szckleri bulmak iin de-
beleniyordum. Dehetimin arasnda bir la bile geit yoktu.
Sonunda, aramzdaki tek ey sessizlikti.
3d
/

e llerim bal ve gzmde, grm tamamen engelleyen


bir bantla, siyah bir Audi A6'nn bagajna tklmtm. Ba-
rmaktan sesim kslmt ama ofr beni cra bir yere g-
tryor olsa gerekti. Beni susturmaya bir kez bile yeltenmemiti.
Scott'n nerede olduunu bilmiyordum. Hank'in adamlar sa-
hilde etrafmz sarm ve ikimizi farkl ynlere srklemilerdi.
Scott' bir yer alt hapishanesinde zincirlenmi ve Hank'in insa-
fna terk edilmi halde dndm.
Ayakkablarmla bagaj kapana vurdum. Bir o yana bir bu
yana yuvarlandm. Bardm, lklar attm ve sonunda nefesi-
min orta yerinde tkanp hkrklara bouldum.
Nihayet, araba yavalad ve motor sustu. Admlar akl tala-
rn ezdi, bir anahtar kilidin iinde srtnerek dnd ve bagaj ka-
pa ald. ki ift el beni ekip kaldrd ve kaba hareketlerle sert
zemine brakt. Bacaklarm yolculuk srasnda karncalanmt ve
tabanlarma yaplan bir inelenme saldrsyla kar karyaydm.
Gardiyanlarmdan biri, "Bunu nereye istiyorsun, Blakely?" diye
374 / Sessizlik ^

sordu. Sesine baklrsa on sekiz, on dokuz yandan daha byk


olamazd. Gcne baklrsa, pekl elikten yaplma da olabilirdi.
Bir adam, tahminen Blalcely, "eri,"dedi.
Bir rampadan yukar ve bir kapdan ieri itildim. erisi se-
rin ve sessizdi. Havaya benzin ve terebentin kokusu hkimdi.
Hank'in depolarndan birinde olup olmadmz merak ettim.
ki yanmdaki adamlara, "Canm yakyorsunuz," dedim. "Hi-
bir yere gidemeyeceim ortada. Bari ellerimi zseniz?"
Beni tek kelime etmeden basamaklardan yukar, ikinci bir
kapdan ieri tadlar. Katlanan bir metal sandalyeye oturtup
ayak bileklerimi sandalyeye zincirlediler.
Birka dakika sonra, kap bir kez daha ald. Gelenin Hak
olduunu daha grmeden anlamtm. Kolonyasnn kokusu iimi
panik ve tiksintiyle doldurmutu.
evik parmaklan gz bamn dmyle oynad ve bant boy-
numa dt. Karanlk odaya bir anlam vermeye alarak gzle-
rimi krptrdm. Kk bir oyun masas ve ikinci bir katlanr
sandalye dnda hibir ey yoktu.
Sesim hafife titreyerek, "Ne istiyorsun?" diye sordum.
Dier sandalyeyi zeminde srkleyerek benimkinin tam kar-
sna yerletirdi. "Konumak."
"Havamda deilim, teekkrler," dedim kuru bir sesle.
Bana doru eildi. Gzlerini ksnca, gz kenarlarndaki iz-
giler derinlemiti. "Kim olduumu biliyor musun, Nora?"
Tm gzeneklerimden ter fkryordu. "Aklma gelenleri mi
syleyeyim? Sen pis, yalanc, maniplatif, deersiz, kk bir..."
Eli, ben geliini grmeden savrulup eneme sert bir darbeyle
indi. Alayamayacak kadar oke olmu halde, hzla geri ekildim.
Becca Fitzpatrick j/ 375

Bir hayli rktc bir ses tonuyla, "Benim biyolojik baban


olduumu biliyor musun?" diye sordu.
"'Baba' ok keyfi bir kelime. Dier yandan hdk..."
Hank bam hafife edi. "O zaman unu soraym: Bu, ba-
banla konumak iin uygun bir dil mi?"
te imdi yalar gz pnarlarma birikmiti. "Yaptn hibir
ey, sana 'babam' olduunu syleme hakkn vermez."
"yle bile olsa, sen benim kanundansn. Ve benim iaretimi
tayorsun. Bunu daha fazla inkr edemem, Nora. Tpk senin de
kaderini inkr edemeyecein gibi."
Omuzlarm oynattm ama burnumu silecek kadar kaldrama-
mtm. "Kaderimin seninle hibir ilgisi yok. Beni, daha bir bebek-
ken bakasna vererek hayatm zerindeki sz hakkn kaybettin."
"Ne dnrsen dn, doduun gnden itibaren hayat-
nn her ynyle fazlasyla ilgiliydim. Senden, sei korumak adna
vazgetim. Kovulmu melekler yznden, ailemi feda etmek zo-
runda kaldm."
Szn kmseyici bir kahkahayla kestim. "Sakn, zavall
ben kliesine balama. Seimlerinin suunu kovulmu meleklere
yklemekten vazge. Beni verme kararn kendin aldn. Belki o
zamanlar beni nemsiyordun ama artk aldrdn tek ey, Nefi-
lim kan toplumun. Sen banazn tekisin, hepsi bu."
Az, bir tel gibi gerildi. "Beni, toplumumu ve Nefilim kan
rkn aptal duruma drdn iin seni hemen imdi ldr-
meliyim."
Hissettiim her tr kaygy bastran bir hiddetle, "O zaman
bunu hemen yap," diye diklendim.
Ceketinin iine uzand ve gvende durmas iin yatak odam-
daki ifonyere sakladm siyah tye benzeyen bir ty kard.
376 / Sessizlik ^

"Danmanlarmdan biri bunu odanda buldu. Kovulmu bir me-


lein ty. Kendi kanmdan, canmdan birisinin dmanla ar-
kadalk ettiini renince ne kadar ardm tahmin edersin.
Beni kandrdn. Kovulmu meleklerle yeterince uzun sre tak-
lnca, kandrma eilimleri bulac olabiliyormu demek. Bu ko-
vulmu melek Patch mi?" diye sordu aka.
"Paranoyan hayret verici. ekmecelerimi kurcalarken bir ty
bulduysan ne olmu yani? Bu neyi ispatlar? Sapk olduunu mu?"
Arkasna yaslanp bacak bacak stne att. "Gerekten se-
mek istediin yol bu mu? Kovulmu melein Patch olduundan
hi phem yok. nceki gece odanda varln hissettim."
"Bariz biimde benden daha ok ey bilirken beni sorguya
ekmen ironik. Belki de yer deitirmeliyiz."
"ekmecendekinin kimin ty olduuna inanmam bekliyor-
sun?" Hank'in sesinde needen eser yoktu.
Her kelimemden meydan okuma szlerek, "Tahminin be-
nimki kadar iyi," dedim. "Ty sen beni oraya attktan sonra,
mezarlkta buldum."
Yzne hain bir glmseme yayld. "Adamlarm Patch'in ka-
natlarn ayn mezarlkta kopard. Bunun onun ty olduunu iddia
edebilirim. Yalanlarnn birbirine dolandn da syleyebilirim."
Gstermemeye alarak yutkundum. Patch'in ty, Hank'in
elindeydi. Bunun ona verdii gten haberdar olup olmadn
bilme imknm yoktu. Olmamas iin dua edebilirdim sadece.
Dikkatimi bu dehet verici dnceden uzaklatrmaya gay-
ret ederek, "Araba kazasn senin planladn biliyorum," de-
dim. "Bize arpanlarn senin adamlarn olduunu da. Gsteriye
ne gerek vard?"
Becca Fitzpatrick j/ 377

Gzlerindeki stnlk taslayc lt beni huzursuz etmiti.


"Tartma konular listemdeki bir sonraki madde buydu. Sen bay-
gnken zerinde bir kan nakli gerekletirdim," dedi rahata. "Da-
marlarn kendi kanmla doldurdum, Nora. Safkan Nefilim ka-
nmla."
Aramza krlgan bir sessizlik kt.
"Bu tr bir operasyon daha nce hi baaryla yaplmamt.
Ama ben kinatn yasalarn yumuatmann bir yolunu buldum.
u ana kadar iler beklendiinden daha iyi gitti. Sana en byk
endiemin, naklin seni orackta ldrmesi olduunu sylesem?"
Cevap bulmak, bana syledii dehet verici eylere bir an-
lam vermek iin abalyordum ama zihnim sersemlemiti. Kan
nakli mi? Neden, neden, neden? Bu, hastanede neden o kadar tu-
haf hissettiimi aklayabilirdi. Hank'in neden o kadar hrpalan-
m ve gten kesilmi grndn de. Gergin bir sesle, "Bunu
yapmak iin eytan hilesi kullandn," dedim.
Tek kan kaldrd. "Demek eytan hilesini duydun? Melek
mi zd?" diye tahmin yrtrken hi honut grnmyordu.
"Nakli neden gerekletirdin?" Zihnim bir cevap bulmak iin
son hzla iliyordu; demek bir kurban, bir doppelganger15, bir de-
ney iin bana ihtiyac vard. Baka ne sebebi olabilirdi ki?
"Annenin seni dnyaya getirdii gnden beri damarlarnda
benim kanm tayordun ama yeterince saf deildi. Birinci nesil
bir Nefil deildin ve senin safkan olmana ihtiyacm var, Nora. Ar-
tk ok yaklatn. Geriye sadece, cennet ve cehennem karsnda
deiim yeminini etmen kald. Yemini ettiin zaman, dnm
tamamlanm olacak."
15 (Aim.) Halk biliminde yer alan ve yaayan kiinin genellikle ktl ya da ktii an-
s temsil eden doast ikizi, (ed.n.)
378 / Sessizlik ^

Kelimelerinin arl yavaa stme kerek midemi bu-


landrd. "Beni beyni ykanm, itaatkr Nefil askerlerinden bi-
rine dntrebileceini mi sandn?" Kurtulmaya alarak, san-
dalyede deli gibi sallanmaya baladm.
"lmm ngren bir kehanet duydum. Geleceime bak-
mak iin eytan hilesinin glendirdii bir aygt kullanyordum
ve emin olmak iin ikinci bir gr aldm."
Onu duymuyordum bile. tirafyla deliye dnmtm, fke-
den titriyordum. Hank, bana mmkn olabilecek en kt ekilde
tecavz etmiti. Hayatmla oynam ve beni cannn istedii e-
kilde arptp bir kalba sokma giriiminde bulunmutu. Rezil ve
katil kann damarlarma enjekte etmiti.
"Sen Nefilsin Hank, lemezsin. lmezsin. Bunu ne kadar di-
lesem de..." Sesim zehirliydi.
"Hem aygt hem de eski bir lm melei ayn eyi grd.
Fazla zamanm yok. Dnyadaki son gnlerimi, kovulmu melek-
lere kar seni orduma liderlik etmeye hazrlamakla geireceim,"
derken durumu kabullenmi gibiydi.
Her ey yerli yerine oturmutu. "Bu koca plan, Dabria'nm
tek bir szne gre mi yrtyorsun? Onun yetenei falan yok.
Paraya ihtiyac var. Gelecei senden ya da benden daha fazla tah-
min edemez. u anda kendi kendine deli gibi glyor olabilecei
hi aklna geldi mi?"
Benim bilmediim bir eyi bilirmi gibi duygusuz bir sesle,
"Bundan pheliyim," dedi. "Ordumu komuta etmen iin senin
safkan Nefil olmana ihtiyacm var, Nora. Toplumumu ynetmen
iin. Benim kanuni mirasm olarak ortaya kmana ve dnya-
nn drt bir yanndaki Nefilleri tutsaklktan kurtarmana ihtiya-
cm var. Hevan'dan sonra, artk kovulmu melekler tarafndan
ynetiliyor olmayacaz. Kendi kendimizin efendisi olacaz."
Becca Fitzpatrick j/ 379

"Sen delisin. Senin iin hibir ey yapmam. zellikle de o


yemini asla etmem."
"Sen iaretlisin. Seilmisin. na ettiim her eyin lideri ol-
mam gerekten istediimi mi sanyorsun," dedi sertlemi bir
sesle. "Bu konuda hi sz hakk olmayan tek kii sen deilsin. Ka-
der bize bunu dayatyor, biz kadere deil. nce Chauncey vard,
sonra da ben. Ve imdi sorumluluk sana dyor."
Btn nefretimi arkasna koyduum baklarm ona diktim.
"Orduna liderlik etmesi iin kan ban olan bir akraba m isti-
yorsun? Marcie'yi kullan. O, insanlara emretmeye baylr. Do-
al durur."
"Onun annesi safkan bir Nefil."
"Bunu beklemiyordum ama bu daha da iyi. Herhalde Marcie
de safkan Nefil oluyordur." irin, kk bir stn varlk ls.
Hank'in gl gittike daha yorgun bir hal alyordu. "Susan-
na'nn hamile kalmasn hi beklemiyorduk. Safkan Nefiller baa-
ryla iftleemez. Marcie'nin bir tr mucize olduunu ve ok uzun
yaamayacan daha en bandan anladk. Onda benim iaretim
yoktu. Her zaman minyon, clz ve hayatta kalmak iin debele-
nen bir ocuk oldu. Artk fazla mr kalmad. Annesi de ben de
bunu hissedebiliyoruz."
Bir dizi hatra bilinaltma deta akn etti. Bunu daha nce
de konutuumuzu hatrlyordum. Bir Nefil'in nasl ldrlecei
konusundan bahsederken. Ailenin soyundan gelme on alt yan-
daki bir diiyi ldrerek. Biyolojik babamn beni feda edecei ko-
nusundaki phelerimi hatrladm. Hatrladm...
Bir anda her ey netleti. "Marcie'yi Rixon'dan saklama zah-
metine girmemen bu yzdendi. Bu yzden beni verdin ama onu
yannda tuttun. Kurban olarak kullanlacak kadar uzun mrl
olmayacan biliyordun."
380 / Sessizlik ^

Dier taraftan ben tam pakete sahiptim. Hank'in Nefil iareti


ve kusursuz bir hayatta kalma ans. Rixon'in beni kurban etme-
sine mani olmak iin bebekken saklanmtm ama imdi kade-
rin bir cilvesiyle, Hank devrimine benim liderlik etmeme niyet-
leniyordu. Gerei tamamen darda brakmay dileyerek gzle-
rimi skca yumdum.
Hank, "Nora," dedi. "Gzlerini a. Bana bak."
Bam salladm. "Yemini etmeyeceim. Ne imdi ne de on
dakika sonra, asla." Burnum akyordu ve silemiyordum. Han-
gisi daha aalaycyd bilmiyordum; bu mu, yoksa dudaklar-
mn titremesi mi?
Sahte bir kibarlkla, "Cesaretini takdir ediyorum," dedi. "An-
cak eit eit cesaret vardr ve bu sana uymuyor."
Sam parmayla kulamn arkasna itince yerimden sra-
dm. Neredeyse babacan saylabilecek bir hareketti. "Safkan Nefil
olmak iin yemin et ve orduma hkmet, seni ve anneni salaym.
Seni incitmek istemiyorum, Nora. Seim senin. Yemini edersen
bu geceyi bitirebilirsin. Her ey bitecektir." Bileklerimdeki d-
mleri at ve ip kayarak yere dt.
Kucamda ovuturduum ellerim titriyordu ama nedeni kan-
szlk deildi. Syledii baka bir ey iime korku salmt. "An-
nem?"
"Bu doru. Annen burada. Aadaki odalardan birinde. Uyu-
yor."
O berbat yanma hissi gzlerimin arkasndaki yerine geri
dnd. "Cann yaktn m?"
Sorumu yantlamak yerine, "Ben Kara El'im," dedi. "Megul
bir adamm ve drst olacam, bu akam olmak isteyeceim son
yer buras. Yapmak istediim son ey de bu. Ama elim kolum bal.
G senin elinde. Yemini et. Sen ve annen, birlikte kp gidin."
Becca Fitzpatrick j/ 381

"Onu hi sevdin mi?"


aknlk iinde gzlerini krptrd. "Anneni mi? Tabii ki
sevdim. Bir zamanlar onu ok sevdim. Ama dnya artk farkl.
Vizyonum deiti. Irkmn kar iin kendi akm feda etmek
zorunda kaldm."
"Onu ldreceksin, deil mi? Yemini etmezsem, yapacan
ey bu olacak."
"Hayatm zor kararlarla ekillendi. Bu akam da o kararlar
almaya son verecek deilim." Kaamak cevab iimde en ufak bir
phenin kalmamasna neden olmutu.
"Onu grmeme izin ver."
Hank odann kar tarafndaki pencere dizisini iaret etti. An-
nemi iinde bulacam durumdan korkarak yavaa ayaa kalk-
tm. Pencereden dar baknca, aadaki depoya bakan bir tr
ofiste olduumu fark ettim. Annem portatif bir yataa kvrlmt
ve o uyuklarken Nefil banda nbet tutuyordu. Benim gibi,
onun algs da ryalarda netleiyor ve Hank'in gerekte nasl bir
canavar olduunu gryor mudur acaba diye merak ettim. Hank
hayatndan sonsuza dek kt ve artk onu parmanda oynata-
mayaca zaman, gerekte nasl birisi olduunu benim gibi g-
rebilecek miydi? Bana Hank'le yzleme cesaretini veren ey, bu
sorularn yant oldu.
"Bana ulaabilmek iin onu seviyormu gibi mi yaptn? B-
tn o yalanlar, bu an iin miydi?"
Hank sabrla, "msn," dedi. "Yorgunsun. Asn. Ye-
mini et ve bu ie bir son verelim."
"Yemini ettiim ve sen de phelendiim gibi yaamay sr-
drdn takdirde, ben de senden bir yemin etmeni istiyorum.
Bu kasabadan ayrlman ve annemin hayatndan sonsuza dek kay-
bolman."
382 / Sessizlik ^

"Anlatk."
"Ve nce Patch'i aramak istiyorum."
Kkremeyi andran bir kahkaha koyverdi. "Hayr. Geri ba-
kyorum, sonunda Patch konusunda drst davranmaya bala-
dn. Ona byk haberi yemini ettikten sonra verebilirsin."
artc deildi ama denemek zorundaydm.
Sahip olduum btn meydan okuma gcn sesime yan-
sttm. "Yemini senin iin etmeyeceim." Gzlerimi bir kez daha
pencereye evirdim. "Annem iin edeceim."
"Kendini kes." Hank avucuma bir ak koyarken talimatlar
verdi. "Safkan bir Nefil olmak ve lmmden sonra ordumu y-
netmek iin kendi kann stne yemin et. Yemini bozarsan, ce-
zan kabul et. Senin ve annenin lm."
Gzlerimi gzlerine diktim.
"Anlama byle deildi."
"Artk yle. Ve sresi be saniye iinde dolacak. Bir sonraki
anlama, arkadan Vee'nin lmn de ierecek."
Ona hiddet ve hayretle baktm ama elimden gelenin en k-
ts buydu. Beni tuzaa drmt.
"nce sen," diye emrettim.
Yzne yansyan kararllk olmasa, elendii bile sylenebi-
lirdi. Elini keserken, "nmzdeki ay karrsam, Coldwater'dan
ayrlacama, seninle ve annenle asla temas kurmayacama ye-
min ederim. Bu yemini bozarsam, bedenim toza dnsn."
Ba aldm, sivri ucunu etime batrdm ve Patch'in hafza-
snda grdklerinden hatrladm ekilde elimi sallayarak bir-
ka damla kan zgr braktm. Yapmak zere olduum ey iin
beni affetmesi iin sessiz bir dua mrldandm. Nihayetinde, kana
ve rka stn gelecek bir akmz olmas iin. Patch'i biraz daha
Becca Fitzpatrick j/ 383

dnrsem devam edememekten korkarak, dncelerime bu-


rada son verdim. Kalbim iki farkl yne doru ekilirken iim-
deki bo bir noktaya ekildim ve beni bekleyen korkutucu g-
revle yzletim.
"Damarlarmda dolaan bu yeni kanla artk insan deil, saf-
kan bir Nefil olduuma yemin ederim. Ve eer lrsen, orduna
liderlik edeceim. Bu sz inersem annemin de benim de le-
ceimizi biliyorum." Yemin, sonularnn arlyla karlatr-
lnca fazla basit kalyordu ama elik gibi baklarm Hank'e evir-
dim. "Doru yaptm m? Sylemem gereken baka bir ey var m?"
Bann hrn bir hareketi, bilmem gerekeni anlatt.
nsan soylu hayatm sona ermiti.

Hank'ten ayrldm ya da yanmda ancak glkle yryecek


kadar uyuturulmu olan annemle depodan dar yrdm
hatrlamyordum bile. O kk odadan dardaki karanlk sokak-
lara km, bulank bir grntyd. Annem iddetle titriyor ve
kulama anlalmaz sesler mrldanyordu. Kendimin de d-
n yle byle hatrlyordum. Havada don kokusu vard ve ne-
fesim, gmi bir beyazlkla younlayordu. En yakn zamanda
snacak bir yer bulamamam halinde annemin hipotermiye gir-
mesinden korkuyordum.
Benim durumum da o kadar korkun muydu, bilmiyordum.
Artk hibir ey bilmiyordum. Donarak lebilir miydim? lebilir
miydim? Yeminle tam olarak ne deimiti? Her ey mi?
Yolun karsnda, ekilmesi iin lastikleri polis tarafndan
iaretlenmi ve terk edilmi bir araba duruyordu. Fazla dn-
meyerek kaplarn kontrol ettim. ans eseri kilitli deildi. An-
nemi usulca arka koltua yatrdm ve sonra direksiyonun altn-
384 / Sessizlik ^

daki kablolar kurcalamak iin eildim. Birka denemenin so-


nunda motor tksrarak almaya balad.
Anneme, "Endielenme," diye mrldandm. "Eve gidiyoruz.
Bitti. Hepsi geti." Kelimeleri daha ok kendimi buna inandrmak
iin sylyordum nk buna ihtiyacm vard. Yaptm eyi d-
nemiyordum. Dnm nihayet tetiklendiinde ac verici olup
olmayacan bile bilmiyordum. Tetiklenmesi gerekiyor muydu?
Daha yzleilecek ok ey var myd?
Patch. Onunla yzlemem ve yaptm eyi itiraf etmem gere-
kiyordu. Kollarnn beni sarn bir daha hissedebilecek miydim?
Bunun her eyi deitirmeyeceini nasl umabilirdim ki. Ben artk
sadece Nora Grey deildim. Safkan bir Nefil'dim. Dmanydm.
Soluk renkli bir nesne sendeleyerek karma knca frene asl-
dm. Araba sarslarak durdu. Bir ift gz benden tarafa evrildi.
Kz tkezledi. Ayaa kalkt, belli ki kamaya alyordu ama ha-
reketlerini kontrol edemeyecek kadar derin bir travma halinde,
yolun kar tarafna doru yalpalad. Kzn kyafetleri yrtlm,
yz dehetle donmutu.
Yksek sesle, "Marcie?" dedim.
Otomatik olarak konsolun stnden uzanp yolcu kapsn
atm. "eri gir!" diye emrettim.
Marcie kollarn karnna sarm; kk, alamakl sesler -
kararak olduu yerde duruyordu.
Kendimi arabadan dar attm ve onu tuttuum gibi araba-
nn iine ittim. Ban dizlerinin stne edi ve gereinden hzl
nefes alp vererek, "Kusacam," dedi.
"Burada ne aryorsun?"
Hl nefes almaya alyordu.
Becca Fitzpatrick j/ 385

Kasabann bu metruk blgesinde daha fazla oyalanmak is-


temeyerek direksiyonun bana getim ve gaza bastm. "Telefo-
nun yannda m?"
Boaznn gerisinden bouk bir ses ykseldi.
Arabaya aldm kiinin kim olduunu artk daha iyi idrak
ettiim iin istediimden daha keskin bir sesle, "Bilmiyorsan diye
sylyorum, biraz acelemiz var," dedim. Hank'in kz. lle syle-
mem gerekiyorsa, kz kardeim. Yalanc, hain, kz karde ms-
veddem. "Telefon? Var m, yok mu?"
Ban oynatt ama bu bir hayr myd, yoksa evet mi, kesti-
rememitim.
Hkrklar arasnda zar zor anlalan bir sesle, "Kolyeyi al-
dm iin bana fkelisin,"dedi. "Beni kandrd. Bunun, birlikte
sana kar oynayacamz bir muziplik olduuna beni ikna etti. O
gece notu yastna seni korkutmak iin brakmtm. 'Gvende
deilsin.' Babam, annenin ve senin ieri girdiimi grmemeniz
iin bana bir ey yapt; sanki transa gemi gibiydim. Ondan p-
helendim ama tek soru sormadm. Gergindim ama heyecanly-
dm da. Ama sen odanda bile deildin. Babam sen okuduktan
sonra kaybolsun diye nota da bir ey yapt. Komik olacan d-
nmtm. Senin paralanman izlemek istiyordum. Aklm ye-
rinde deildi. Babamn dediklerine uydum. Sanki zerimde bir
tr gc vard."
Kararl bir sesle, "Dinle beni, Marcie," dedim. "Bizi buradan
karacam. Ama bir telefonun varsa, u anda ok iime yara-
yabilir."
Titreyen ellerle antasn amaya urat. ini kartrd ve
sonunda cep telefonunu kard. Gz kenarlarndan yalar sz-
lrken, "Beni kandrd," dedi. "Babam olduunu sandm. Beni
sevdiini. Eer senin iin bir ey fark edecekse, kolyeyi ona ben
386 / Sessizlik ^

vermedim. Verecektim. Bu akam bana syledii gibi depoya ge-


tirdim. Ama sonra... Sonunda... Kafesteki o kz grdm..." Sesi
duyulmaz oldu.
Marcie'ye kar empatiye benzeyen hibir ey hissetmek is-
temiyordum. Onu arabada istemiyordum, nokta. Bana bel ba-
lasn istemiyordum. Ya da ona bel balamak istemiyordum. Ara-
mzda hibir ba olsun istemiyordum ama bir ekilde yukarda
saydklarmn tm gerek olmay baarmt.
"Ltfen telefonu bana ver," dedim yumuak bir sesle.
Marcie telefonu elime koydu. Dizlerini gsne ekip ban
zerine koydu ve usulca alad.
Patch'i aramalydm. Ona Hank'in kolyeyi almadn syle-
mem gerekiyordu. Ve yaptm eyle ilgili korkun gerei anlat-
malydm. Telefonun her alnda, bu ii atlatabilmek iin kendi
ellerimle kurduum bariyerin biraz daha ykldn hissediyor-
dum. Ona gerei sylediim anda Patch'in yznn alaca ekli
hayal etmeye altm. Dudam titriyor, nefesim kesiliyordu.
Telesekreteri devreye girdi. Ben de Vee'nin numarasn e-
virdim.
"Yardmna ihtiyacm var," dedim. "Annem ve Marcie'ye gz
kulak olman gerek." Hattn dier ucundan gelen ses karsnda te-
lefonu kulamdan uzaklatrdm. "Evet, Marcie Millar. Her eyi
daha sonra anlatrm."

Tarama-.miuwmiu
Dzememe:buK@
31
/

aat e geliyordu. Marcie ve annemi hibir aklamada bu-


^ ^ ^ lumadan Vee'nin bakmna brakmtm. Vee cevap iste-
yince, yzm her tr duygudan arndrarak bam ka-
rarl bir tavrla sallamtm. Tek kelime etmeden, yalnz kalabi-
leceim gzlerden uzak bir yol bulmak niyetiyle oradan ayrlm-
tm. Ama amasz yolculuumun net bir var noktas olduu ksa
sre iinde ortaya kmt.
Son hzla Delphic Elence Park'na doru ilerlerken yolu gr-
dm sylenemezdi. Yaptm ani frenle lastiklerim terken park
alanna girdim ve kendimi tamamen, bsbtn yalnz buldum.
Kendime ne yaptm dnme izni verme cesaretini gsterme-
mitim ama imdi, etrafm karanlk ve duraanlkla evrilmi hal-
deyken, cesur olmaya daha fazla dayanamyordum. Her eyi kal-
drabilecek kadar gl deildim. Bam direksiyona dayayp h-
krmaya baladm.
Almak zorunda olduum karar ve bunun bana maliyeti yzn-
den alyordum. En nemlisi, bunu Patch'e sylemek konusunda
ne yapacam bilmediim iin alyordum. Bunun ahsen bildir-
mem gereken bir haber olduunu biliyordum ama korkuyordum.
388 / Sessizlik ^

Nihayet ilikimizde bir yerlere varmken, kendimi her eyin te-


sinde nefret ettii eye dntrdm itiraf edebilir miydim?
Numarasn tuladm, telesekreter devreye girince rahatlama
ile korku arasnda kalakaldm. Ne yaptm biliyor olabilir miydi?
Duygularn kabullenene kadar benden kayor muydu? Baka se-
eneim olmasa da, bylesi aptalca bir karar aldm iin bana
lanet mi ediyordu?
Kendi kendime, hayr, dedim. Bunlarn hibiri deildi. Patch
yzlemekten kamazd, bu benim soruumdu.
Arabadan ktn ve kasvet iinde kaplara doru yrdm.
Bam parmaklklara yasladm ve souk metalin tenime iledi-
ini hissettim ama acs, iimdeki pimanlk ve zlem sancsyla
boy liiemezdi. imden, Patch! diye inledim. Ben ne yaptm?
Demir kaplar tuttum, ieri girebilmenin bir yolunun ol-
madn fark ederken metalik bir homurtu dikkat kesilmeme
neden oldu. Elimin altndaki elik, kilden yaplm gibi bkl-
yordu. Gerek kafama dank etmeden nce, akn akn gzle-
rimi krptrdm. Ben artk bir insan deildim. Gerek anlamda
bir Nefil'dim ve onlarn gcne sahiptim. Yeni glerimin d-
ncesiyle omurgamdan yukar rktc bir hayranlk hissi tr-
mand. Eer imdiye dek kendimi yemini geri almann bir yolu
olabileceine ikna etmeye alyorduysam da, geri dnlmeye-
cek noktaya son hzla ilerliyordum.
Parmaklklar aralarndan geebileceim ekilde aralayarak
parkn iinde komaya baladm ve sadece Patch'in stdyosuna
yaklanca yavaladm. Kap tokman evirirken parmaklarm
titriyordu. Barakay ar admlarla getim ve eilip gizli kapdan
ieri szldm.
Deneme yanlma metoduyla ve hafzam bir hayli zorlayarak
doru kapy buldum. Patch'in stdyosundan ieri girdim ve bir
Becca Fitzpatrick j/ 389

sorun olduunu daha ilk anda anladm. Havada yakn zamanda


yaanm iddetli bir mcadelenin izleri vard. Aklayabileceim
bir ey deildi ama kant, sanki gazetede okumuum gibi elle tu-
tulur haliyle oradayd.
Grnmez bir enerji izini takip edip etrafm saran tuhaf tit-
reimler konusunda ne yapmam gerektiini bilemeyerek, temkinli
admlarla Patch'in stdyosundan ieri girdim.
Yatak odasnn kapsn ayamla iterek atm ve gizli kapy
ite o zaman grdm.
Siyah granit duvarlardan biri yana doru hafife kaydrl-
mt ve arkasndaki karanlk koridora alyordu. Kirli zeminde
su birikmiti. Duvarlara monte edilmi mealeler puslu bir par-
laklkla yanyordu.
Koridorda ayak sesleri yankland; midem kaskat kesilmiti.
Mealenin , Patch'in kntl yz hatlarn ve beni delip ge-
ercesine bakan, dnceler iinde kaybolmu gzlerindeki sert
bak aydnlatyordu. Yz hatlar o kadar acmaszd ki. Felce
uram gibi kprdamadan durmaktan baka bir ey yapamyor-
dum. Ona bakamyordum, bakamyordum ite. Gittike azalan
bir umut ve her an biraz daha artan bir utanla doluydum. Tam
gzlerimi kapamaya hazrlanrken baklar kayd ve gzlerimiz
bulutu. Tek bir bakyla btn arlk yol oldu. Savunma g-
cm zlverdi.
Ona doru yrdm; nce yava yava, bedenim duygular-
mn etkisiyle titreyerek. Sonra ondan uzak olmaya daha fazla da-
yanamayarak kollarna kotum.
Gzyalarna boularak, "Patch, nereden balayacam bil-
miyorum," dedim.
Beni gsne iyice bastrd. Kulama, "Her eyi biliyorum,"
diye fsldad.
390 / Sessizlik ^

Mutsuzluk iinde, "Hayr, bilmiyorsun," dedim. "Hank beni


yemin etmeye zorlad. Ben artk... Yani ben bundan sonra..." Di-
lim dnp de syleyemiyordum. Patch'e syleyemezdim. Beni
reddetmesine dayanamazdm. Yz ifadesindeki en ufak bir du-
raksama, gzlerindeki bir aalama parlts bile...
Beni hafife sarst. "Sorun deil, Melek. Beni dinle. Deiim
yeminini biliyorum. Her eyi bildiimi sylyorsam, bana inan."
Parmaklarm tirtne kenetleyip gsne doru hkrdm.
"Nasl bilebilirsin?"
"Buraya geldiimde sen gitmitin."
"zr dilerim. Scott'n ba dertteydi. Ona yardm etmem
gerekiyordu. Her eyi mahvettim."
"Seni aramaya ktm. Baktm ilk yer, Hank'in oras oldu.
Zihninle oynayp gitmeni saladn sandm. Onu srkleyerek
buraya getirdim ve her eyi itiraf ettirdim." Nefesini bitkin bir
ses eliinde brakt. "Kendi gecemin nasl getiini anlatabili-
rim ama bence kendi gzlerinle grmelisin."
Tirtn kard.

Parmaklarm Patch'in kanat yarasna yerletirip bilmek istedik-


lerime konsantre oldum. Sadece birka saat nce, Patch stdyo-
dan ayrldktan sonra olanlara.
Zihninin karanlk kuytularna ekilirken bir ses kakafonisi
kulaklarma alnyor; yzler, ayrt edemeyeceim bir hzla bir-
birine karyordu. Gece vakti, sokakta srtst yola uzanmtm
sanki. Kornalar tyor, lastikler tehlikeli saylacak kadar yak-
nmda vnlyordu.
Btn enerjimle, Hank, diye dndm. Patch, Hank'i bul-
mak iin ktktan sonra ne oldu?
Becca Fitzpatrick j/ 391

Hafza, Hank'in deposunun dndaki kasvetli bir sokan ke-


sine ald. Bu benim gizlice girmeyi baardm deil, Scott'la
birlikte resimlerini ekme giriiminde bulunduumuz depoydu.
Hava rutubetli ve ard, yldzlar bir bulut rtsnn arkasna
saklanmt. Patch kaldrmda sessizce ilerledi ve Hank'in muha-
fz olduunu tahmin ettiim birisine arkadan yaklat. zerine
atld ve muhafz, ac bir feryat etmenin tesine geemeden onu
srtst yere yaptrd. Patch adamn zerinden kard silah-
lar pantolonunun beline yerletirdi.
aknlk iinde Gabe'in, 7-Eleven'n arkasnda beni ldr-
meye alan Gabe'in ta kendisinin, tam karda kalan karanl-
n iinden ktn grdm. Dominic ve Jeremiah da peindey-
diler. de pis pis srtyordu.
Gabe, Nefl'in yakasndaki kiri silkelerken alayc bir sesle,
"Bak sen," dedi.
Patch muhafz, Gabe ve dierlerine teslim ederken, "Ben ia-
ret verene kadar sessiz kalmasn salayn," dedi.
Gabe, Patch'e, "Beni kandrmasan iyi edersin, dostum," dedi.
"Kara El'in kapnn dier tarafnda olduuna gveniyorum." e-
nesini deponun kapsna doru kaldrd. "Senden beklediimi ye-
rine getir, gemiteki btn hakszlklar unutaym. Bu konuda
bir yanl yapacak olursan, sana kanat yaralarna demir bir u-
buun saplanmasnn ne demek olduunu gsteririm... Tam bir
yl boyunca, her gn."
Patch ll ve serinkanl bir bakla karlk verdi. "are-
timi bekleyin."
Kapnn zerindeki kk, kare eklindeki pencereye yak-
lat. Ben de peinden gittim ve ieri baktm.
Kafesteki ba melei grdm. Hank'in Nefil adamlarndan
birka oradayd.
392 / Sessizlik ^

Ancak beni artan, omuzlar dm, gzleri korkudan fal


ta gibi alm halde birka adm tede duran Marcie oldu. Kan
ekilmi ellerinden, Patch'in ba melek kolyesi olduunu tahmin
ettiim ey sarkyordu; gzleri gizlice arkasnda Patch'in ve be-
nim durduumuz kapya evrildi.
Ba melek, kafesinin parmaklklarn tekmeleyip vahice eilip
bklerek mthi bir grltye neden oluyordu. Hank'in adam-
lar derhal mavi bir k saan -eytan hilesiyle donatldna hi
phe duymadm- zincirlerini kam gibi savurup ba melein
vcuduna indirdiler. Arka arkaya inen birka darbenin sonunda,
ba melein teni, zincirlerinki gibi mavimsi bir renk ald ve me-
lek boyun eerek kafesin zeminine kt.
Hank elii kolyeyi iaret edecek ekilde uzatrken, "Bu onuru
sana ltfetmemi ister misin?" diye sordu. "Ya da istersen kolyeyi
boynuna ben takabilirim."
Marcie artk titremeye balamt. Teni kl rengiydi ve hi-
bir ey syleyemiyordu.
Hank, "Haydi, hayatm," diye steledi. "Korkulacak bir ey
yok. Adamlarm onu etkisiz hale getirdi. Cann yakamaz. Nefil ol-
mak budur ite. Dmanlarmzn karsnda durmay bilmeliyiz."
Marcie, "Ona ne yapacaksn?" diye kekeledi.
Hank gld ama bitkin gibiydi. "Tabii ki kolyeyi boynuna
takacam."
"Ya sonra?"
"Sonra sorularm cevaplayacak."
"Onunla sadece konumak istiyorsan, neden kafesin iinde
durmas gerekiyor?"
Hank'in glmsemesi inceldi. "Kolyeyi bana ver, Marcie."
Becca Fitzpatrick j/ 393

"Kolyeyi muziplik olsun diye almam istediini sylemitin.


Birlikte Nora'ya oynadmz bir oyun olduunu. Ondan hi bah-
setmedin." Marcie kafesteki ba melee dehet dolu bir bak att.
Hank elini uzatrken emretti. "Kolye."
Marcie duvara doru geri adm att ama gzleri onu ele verdi
ve ok ksa bir an iin kapya kayd. Hank ona doru bir hamle
yapt ama Marcie daha hzlyd. Kapy iterek dar kotu; az kal-
sn Patch'e arpyordu.
Patch onu yakalayp dengesini saladktan sonra, gzlerini
elinden sarkan kolyeye evirdi. "Doru olan yap, Marcie," dedi
ksk sesle. "O kolye sana ait deil."
Hatradaki bu olaylarn, annem ile benim depodan ayrlma-
mzdan sadece birka dakika sonra, ben Marcie'yi yoldan almadan
hemen nce yaanm olmas gerektiini fark etmitim. Patch'i
ucu ucuna karmtm. Bunca zamandr Hank'e kar gelmek iin
Gabe ve adamlarn toplamakla meguld demek.
Marcie enesi titreyerek ban sallad ve elini ne uzatt.
Patch kolyeyi tek kelime etmeden cebine att. Ardndan elik gibi
bir sesle emretti. "Git!"
Vakit kaybetmeden Gabe, Dominic ve Jeremiah'ya iaret verdi.
adam ileri atld ve son hzla depodan ieri girdiler. Patch,
Hank'in muhafzn da nne katarak arkada kalmt.
Hank kovulmu melekler etesini karsnda bulunca, inana-
madn gsteren bir ses kard. Patch, Gabe'e, "Buradaki Nefti-
lerin hibiri ballk yemini etmedi," dedi. "Tadn kar."
Gabe yznde zevk dolu bir glmsemeyle baklarn oda-
nn iindeki Nefillerin stnde dolatrd. Agzllkle neredeyse
yanmakta olan baklar en ok Hank'te oyaland. "Bu gl kuv-
vetli Nefillerin hibirinin henz ballk yemini etmediini sy-
lemeye alyor."
394 / Sessizlik ^

Hank, "Bu da ne?" diye sylendi.


Gabe parmak boumlarn atrdatarak, "Neye benziyor?"
diye sordu. "Buradaki dostum Patch, Kara El'i nerede bulabile-
ceimi syleyince ilgimi ekti. Yeni bir Nefil arac araynda ol-
duumu sylemi miydim?"
Odadaki Nefiller yerlerinden kprdamamt ama her birinin
yzndeki korku ve gerilimi grebiliyordum. Patch'in ne planla-
dndan emin deildim ama belli ki bu da plann bir parasyd.
Bir ba melei kurtarmasna yardm edecek kovulmu melekleri
bulmakta glk ekeceini sylemiti ama belki de sonunda on-
lardan yardm almann bir yolunu bulmutu: Sava ganimetle-
rini teklif etmek.
Gabe, Jeremiah ve Dominic'e ayrlmalarn iaret edince, ikisi
odann birer kesini tuttu.
Gabe, Hank'e, "Siz on, biz drt kiiyiz," dedi. "Hesab sen yap."
Hank hain bir glmsemeyle, "Sandnzdan daha glyz,"
dedi. "Ona kar drt. Bana iyi bir oran gibi gelmedi."
"ok komik. Oysa ben kulaa bir hayli ekici geldiini san-
yordum. Kelimeleri hatrlyorsundur, deil mi, Kara El? 'Efen-
dim, senin adamn oluyorum.' Provaya bala. Sen bu szleri a-
kmadan, hibir yere gitmiyorum. Sen benimsin, Nefil. Benim."
Gabe, szlerini parman alayc bir tavrla ne uzatarak bitirdi.
Hank adamlarna patlad. "Orada yle dikilip durmayn! Bu
kibirli kovulmu melei dize getirin!"
Ancak daha fazla emir yadracak kadar uzun sre orada kal-
mad. Son hzla kapdan dar frlad.
Gabe'in kahkahas kirilerden geri yankland. Kapya yrd
ve ardna kadar at. Sesi geceye karyordu. "Korktun mu, Ne-
fil? Korksan iyi edersin. te geliyorum."
Becca Fitzpatrick j/ 395

Bu szlerle birlikte binadaki btn Nefiller n ve arka k-


lardan dar kat. Jeremiah ve Dominic de zafer naralar ata-
rak pelerinden kotular.
Patch bombo kalan depoda, yz kafese dnk halde durdu.
Ba melee yaklat. Melek uyarc bir tslamayla geri ekildi.
"Cann yakmayacam." Patch ellerini melein grebilecei
bir yerde tutuyordu. "Kafesin kilidini ap seni salacam."
"Bunu neden yapasn ki?"
"nk sen buraya ait deilsin."
Melein yorgunlukla evrelenmi gzleri, Patch'in yznde
dolat. "Karlnda ne istiyorsun? Dnyann hangi gizemlerini
aydnlatmam istersin? Gerek iin kulama ne tr yalanlar f-
sldayacaksn?"
Patch kafesin kapan at ve elini ieri uzatt. "Senden, sy-
leyeceklerimi dinlemenden baka bir ey istemiyorum. Seni ko-
nuturmak iin kolyeye ihtiyacm yok nk syleyeceklerimi du-
yunca, yardm etmek isteyeceini biliyorum."
Ba melek, arln istemeyerek Patch'e vererek tutuk adm-
larla kafesten kt. Mavi renge alan bacaklar, belli ki eytan hi-
lesinden zarar grmt.
Gzlerine yalar birikirken, "Daha ne kadar bu durumda ka-
lacam?" diye sordu.
"Bilmiyorum ama sanrm ikimiz de, ba meleklerin yard-
mna koacaklar konusunda hemfikir olabiliriz."
Ba melek bouk bir sesle, "Kanatlarm kesti," dedi.
Patch ban edi. "Ama koparmad. Umut var."
Melek, gzleri akmak akmak yanarken, "Umut mu?" dedi.
"Btn bunlarda umut vadeden bir eyler grebiliyor musun? Bu
396 / Sessizlik ^

konuda yalnzsn." Mutsuz bir sesle, "Benden ne tr bir yardm


istiyorsun?" diye sordu.
Patch ak ak, "Hank Millar' ldrmenin bir yolunu isti-
yorum," dedi.
Donuk bir glle, "te bu konuda yalnz deilsin," dedi.
"Sen bunu yapabilirsin."
Ba melek itiraz etmek zere azn at ama Patch szn
kesti.
"Ba melekler bundan nce en az bir defa lmle oynadlar.
Bunu yine yapabilirler."
"Sen neden bahsediyorsun?"
"Be ay nce, Chauncey Langeais'nin soyundan gelen bir dii,
kendini spor salonunun kirilerinden aa att ve bu fedakrlk,
Langeais'nin lmne neden oldu. Ad Nora Grey ama yzn-
deki ifadeye baklrsa, ondan bahsedildiini duymu olmalsn."
Patch'in szleri beni oke etmiti. Syledikleri kulama ya-
banc geldii iin deil. Baka bir ansnda kendimi Chauncey
Langeais'yi ldrdm sylerken duymutum ama hatradan
knca bunu srarla inkr etmitim. imdi artk gzlerimi ger-
ee kapamamn bir yolu yoktu. Zihnimdeki sis kprdand ve bir
dizi grnt yansmasnda, kendimi birka ay nce okulun spor
salonunda grdm. Patch'e zarar vermek iin beni ldrmek is-
teyen Chauncey Langeais adnda bir Nefil'le birlikteydim.
Onun soyundan geldiimin farknda olmayan bir Nefil.
"Bilmek istediim, kendini feda etmesinin neden Hank Millar'
ldrmedii," dedi Patch. "Hank onun soyunda birinci dereceden
yer alan bir Nefil'di. imden bir ses bana bu ite ba meleklerin
parma olduunu sylyor."
Becca Fitzpatrick j/ 397

Ba melek, Patch'e tek kelime etmeden bakyordu. Patch,


onun bandan beri zayflatlp hrpalanm duruunda bir at-
lak amay baarmt. Melek nihayet alayc bir glmsemeyle,
"Baka komplo teorin var m?" diye sordu.
Patch kafasn sallad. "Teori deil. Bir hata. Ba melekle-
rin hatas. lk bata gzden karmtm ama ne olduunu fark
edince, ba meleklerin lmle oynam olduklarn fark ettim.
Hank'in yerine Chauncey'nin lmesine izin verdiniz. Hank'in ba-
nza at onca sorun dnlrse, neden?"
"Bu konuyu seninle konuacam gerekten dnyor mu-
sun?"
"O zaman benim teorimi dinle. yle olduunu dnyorum:
Sanrm yaklak be ay nce, ba melekler Chauncey ve Hank'in
eytan hilesini kurcalamaya baladklarn sezdiler ve onlar dur-
durmak istediler. Hank'in iki ktden daha zayf olan olduuna
inanarak nce ona yaklatlar. Ba melekler, Nora'nn fedakrln
grebilmiti ve Hank'e bir anlama nerdiler. Hank, eytan hi-
lesiyle oynamay brakrsa, onun yerine Chauncey'nin lmesine
izin vereceklerdi."
Ba melek, "Hayal gcn hayret verici," dedi ama sesi g-
sz kmt, Patch'in bir eyleri yakaladn anladm.
"Hikyenin sonunu duymadn," dedi Patch. "Bahse girerim
Hank, Chauncey'yi satt. Ardndan da ba melekleri. O zaman-
dan beri, Chauncey'nin kald yerden eytan hilesini kullanmay
srdryor. Ba melekler onun bu bilgiyi bakasna aktarmadan
nce, resimden kmasn istiyor. Ve eytan hilesinin ait olduu
yere, cehenneme dnmesini. te ben burada devreye giriyorum.
Ba meleklerden lmle bir kez daha oynamalarn rica ediyo-
rum. zin versinler, Hank'i ldreyim. eytan hilesi bilgisini ken-
disiyle birlikte mezara gtrr ve eer teorim iddia ettiim kadar
398 / Sessizlik ^

doruysa, sen ve dier ba meleklerin tam olarak istedii de bu."


Patch anlaml bir sesle ekledi. "Tabii senin, Hank'in lmesini is-
temek iin kendine ait nedenlerin olduunu biliyoruz."
"Bir an iin ba meleklerin lmle oynadklarn varsayalm.
Bu karar tek bama alamam. Oybirlii gerektirir."
"O zaman konuyu masaya tayalm."
Ba melek ellerini iki yana at. "Belli olmuyorsa diye sylyo-
rum, ben masada falan deilim. uradan uraya gidecek imknm
yok. Uamam. Evi arayamam, Jev. eytan hilesinin etkisi altnda
olduum srece, radarlarnda grnmez bir noktaym."
"Bir ba melein kolyesindeki g, eytan hilesinden daha
kuvvetlidir."
Ba melek bitkin bir sesle, "Benim bir kolyem yok," dedi.
"Benimkini kullanacaksn. Ba meleklerle konu. Fikrimi sun
ve oylamaya a." Cebinden ba melek kolyesini kard ve zinciri
onun yerine at.
"Bunun bir oyun olmadn nereden bileceim? Beni sorula-
rn cevaplamaya zorlamayacandan nasl emin olacam?"
"Olmayacaksn. u anda sahip olduun tek ey, inan."
"Benden hain olduu herkese bilinen birisine gvenmemi
istiyorsun. Srlm bir melee." Baklar, Patch'in bir gl ka-
dar effaf olan yznde dolat.
Patch kolyeyi ona bir kez daha uzatrken usulca, "Bu uzun
zaman nceydi," dedi. "Arkan dn de takaym."
Ba melek yumuack bir sesle, "nan," dedi. Gzleri see-
neklerini tartar gibiydi. Ya Patch'e gvenecek ya da sorunlaryla
tek bana mcadele edecekti.
Sonunda salarn kaldrarak dnd. "Kolyeyi tak."
3?
/

ateh'in kollarnn beni sardn fark edince, nefes alp ve-


riim yavalad. Yatak odasnn zemininde oturuyorduk
ve srtm ona yaslamtm. Kulama rahatlatc szler
fsldayarak beni ne arkaya sallyordu.
"te gerek bu," dedim. "Chauncey'yi gerekten ldrdm.
Bir Nefil'i ldrdm. Bir lmsz. Birisini ldrdm. Dolam-
bal yoldan ama ldrdm ite."
"Fedakrlnn Hank'i ldrmesi gerekiyordu."
Bam uyuuka salladm. "Bunu ba melee sylediini duy-
dum. Her eyi grdm. Depoyu boaltmak ve ba melekle yalnz
konumak iin Gabe, Jeremiah ve Dominic'i kullandn."
"Evet."
"Gabe, Hank'i bulup ballk yemini etmeye zorlad m?"
"Hayr, zorlard ama Hank'e nce ben ulatm. Gabe'e tama-
men drst davranmamtm. Hank'i ona vereceimi dnme-
400 / Sessizlik ^

sini saladm ama Dabria deponun dnda bekliyordu. Hank ka-


pdan kt anda, Dabria onu ele geirdi. Dnp senin burada
olmadn grnce, sana ulatn sandm. Dabria'y aradm ve
sorgulamak iin Hank'i buraya getirttim. Dabria konusunda z-
gnm," diye zr diledi. "Onu yanmda gtrdm nk ona ne
olduu umurumda deil. O kaybedilebilir ama sen deil."
"Kzmadm," dedim. Dabria, endielerim arasnda en alt sra-
lardayd. imde deli gibi rpman daha byk bir endiem vard.
"Ba melekler oylama yapt m? Hank'e ne olacak?"
"Oy kullanmadan nce benimle konumak istediler. Olup bi-
ten onca ey yznden bana gvenmiyorlar. Onlara Hank'i l-
drmeme izin vermeleri halinde, eytan hilesi iin endielenme-
lerine gerek kalmayacan syledim. Ayrca Hank'in lmesi ha-
linde, senin Nefil ordusunun lideri olacan da hatrlattm. Sa-
va durduracana sz verdim."
"Ne gerekirse." Bam sabrszlk iinde sallyordum. "Hank'in
yok olmasn istiyorum. Oybirlii saland m?"
"Bu kargaay arkalarnda brakmak istiyorlar. Bana Hank
konusunda yeil k yaktlar. Gndoumuna kadar vaktimiz var."
Yerde, bacann yannda duran silah ite o zaman fark ettim.
"Bu an elinden almayacama sz vermitim," dedi. "stedi-
in hl buysa, bu konuyu tartmaya sonsuza dek kapayacam.
Ama bu ie kr krne girmene izin veremem. Hank'in lm
sonsuza dek seninle kalacak. Bunu geri alamayacak ve asla unut-
mayacaksn. Onu ben ldrrm, Nora. Bana izin verirsen bunu
yaparm. Seenek ortada. Karar sana ait ve her halkarda yannda
duracam ama hazrlkl olman istiyorum."
Gzm bile krpmadm. Silah aldm. "Onu grmek istiyo-
rum. Gzlerinin iine bakmak ve seimlerinin onu nerede brak-
tn fark ettii andaki pimanln grmek istiyorum."
Becca Fitzpatrick j/ 401

Patch'in kararm kabul etmesi sadece bir saniye srd. Beni


gizli koridora soktu. Tek k, duvarlara monte edilmi mealeler-
den geliyordu. Alevler koridorun ilk birka admlk ksmn ay-
dnlatyordu ama sonrasndaki boucu karanlkta hibir ey se-
emiyordum.
Patch'in peinden derinlere, daha derinlere yrdm. Kori-
dor bizi hafif bir eimle aa doru ynlendiriyordu. Sonunda bir
kap belirdi. Patch demir halkay ekti ve kap bize doru ald.
eride Hank hazrd. Patch'in zerine atld. Kelepeler onu
yan yolda durdurup yumruklarnn havada kalmasna neden oldu.
Bana gre fazla delice olan bir kahkahayla, "Bu iin yanna ka-
lacan sanarak kendini kandrma," dedi. Baklar onay ve nef-
retle parlyordu.
Patch'in yant, "Senin ba melekleri kandrabileceini san-
dn gibi mi?" oldu.
Hank'in gzleri temkinle ksld. Baklar, o anda ilk kez fark
ettii elimdeki silaha kayd. Gerekten i rpertici bir sesle, "Bu
da ne?" diye sordu.
Silah dorultup Hank'e nian aldm. Yznn nce kafa kar-
kl, sonra da dmanlkla glgelendiini grmek byk zevkti.
"Birisi bana neler olduunu syleyebilir mi?" diye kt.
Patch, "Vaktin doldu," dedi.
"Ba meleklerle kendi anlamamz yaptk," dedim.
Hank her kelimesinden gazap taarak, "Ne anlamas?" diye
hrlad.
Silah gsne evirdim. "Artk lmsz deilsin, Hank. Ni-
hayetinde lm kapya dayand."
nanmyormu gibi ksa bir kahkaha att ama baklarndaki
korku dolu lt, bana inandn anlatyordu.
402 / Sessizlik ^

"Bir sonraki hayatn nasl olacak ok merak ediyorum," diye


mrldandm. "u anda kurduun hayat sorguluyor musun, me-
rak ediyorum. Her karar yeniden dnp nerede yanl gittiini
zmeye alyor musun? Kullanp incittiin saysz insan hatr-
lyor musun? simlerini tek tek anyor musun? Annemin yz g-
znn nne geliyor mu? Umarm geliyordur. Umarm yz sana
bir an olsun rahat vermez. Sonsuzluk uzun bir zaman, Hank."
Hank zincirleri yle sert ekti ki, bir an kopacaklar sandm.
"Adm hatrlaman istiyorum," dedim. "Senin benim iin yap-
man gereken eyi, benim senin iin yaptm unutma. Az da olsa
merhamet gstermek."
Vahi ve kindar ifadesi bir anda gizli bir merakla glgelenmiti.
Akll bir adamd. Ama niyetimi kavradndan emin deildim.
"Nefilim ayaklanmana liderlik etmeyeceim," dedi. "nk
lmeyeceksin. Aslna bakarsan, biraz fazla bile yaayacaksn. Ta-
bii Ritz'de yaamayacan kesin. Tabii Patch dairesini bir st s-
nfa karmak niyetinde deilse." Kalarm kaldrp Patch'e dev-
reye girmesi iin iaret verdim.
Dncelerime konutu: Ne yapyorsun, Melek?
Zihnine konuabilme yeteneim, beni artarak kendiliin-
den geldi. Zihnimde bir alter ald ve kelimelerimi sadece zi-
hinsel gcmle aktarabilmeye baladm. Onu ldrmeyeceim,
sen de ldrmeyeceksin. Bu yzden boa heveslenme.
Ya ba melekler? Bir anlama yaptk.
Bu doru deil. lm bizim kararmz olmamal. stedii-
min bu olduunu sandm ama sen haklydn. Onu ldrrsem
bunu asla unutmam. Onu sonsuza dek yanmda tarm ve is-
tediim bu deil. Ben hayatma devam etmek istiyorum. Doru
karar veriyorum. Her ne kadar bu ksmn kendime saklasam
Becca Fitzpatrick j/ 403

da, ba meleklerin bizi kirli ilerinde kullandklarn biliyordum.


Kendi adma, ellerimi kirletmekten yeterince yorulmutum.
Patch beni artarak itiraz etmedi. Hank'e dnd. "Ben so-
uk, karanlk ve dar olmasn tercih ederim. Ve ses geirmeme-
sini de salayacam. Bylece ne kadar yksek sesle ya da ne ka-
dar uzun sre ulursan ulu, sana arkadalk edecek tek ey kendi
sefaletin olacak."
Kelimenin arkasna btn samimiyetimi koyarak Patch'e, Te-
ekkrler, dedim.
Dudaklarna muzip bir glmseme yerleti. lm onun iin
fazla iyiydi. Bylesi ok daha elenceli.
Ortamdaki hava bu kadar ar olmasa glebilirdim.
"Bu, Dabria'ya inanmann bedeli," dedi Patch. "O bir khin
deil, psikopat. Yaa ve gr."
Hank'e son bir sz syleme frsat verdim ama beklediim
gibi, nutku tutulmutu. En azndan beceriksizce de olsa bir zr
giriimi beklemitim ama buna bel balamamtm. Oysa Hank'in
verdii son karlk beklenti dolu, tuhaf, hafif bir glmsemeyle
geldi. Etkisi hafife sinirlerimi bozmutu ama sanrm amac da
buydu.
Kk hcreyi sessizlik kaplad. Havadaki gerginlik dalmt.
Hank'e dair btn dnceleri zihnimden kovarak yan bamda
duran Patch'in varln iyice hissettim. Havada belirsizlikten ra-
hatlamaya dnen hafif bir deiim hissediliyordu.
Bitkinlik btn gcm tketmiti. Bunun ilk iareti, titre-
meye balayan ellerim oldu. Dizlerim de titriyordu ve son ola-
rak da bacaklarm. Bu tkenme hissi iimde sersemletici bir si-
hir gibi akyordu. Hcrenin duvarlar, havasz ortam ve hatta
Hank bile benden uzaklar gibiydi. Beni ayaklarmn stnde
tutan tek ey Patch'ti.
404 / Sessizlik ^

Hi uyarmadan, kendimi kollarna attm. pnn gcyle


beni duvara dayad. Bedeninden bir rahatlama titremesi geer-
ken parmaklarm tirtne geirdim ve daha nce hi olmad
kadar yaknmda olmasna ihtiya duyarak iyice kendime ektim.
Dudaklarn dudaklarma bastrd ve tadn aldm. Hcrenin se-
rin karanlnda, scak bir tela bizi birbirimize balarken p-
nde uzmanlktan eser kalmamt.
Kulama, "Haydi buradan kalm," diye fsldad.
Tam ona evet diyecekken gz ucuyla atei grdm. nce me-
alelerden birinin duvardaki yerinden ktm sandm. Ama alev,
sersemletici ve doallktan uzak bir maviyle Hank'in elinde dans
ediyordu. Gzlerimin grd ama inanmay reddettii eyin ne
olduunu anlamam birka saniyemi ald.
Gerek kafama para para dank etti. Hank bir elinde mavi,
titrek bir k topu, dierindeyse Patch'in tyn tutuyordu. Bir-
birinden dalar kadar farkl iki madde. Biri aydnlk, dieri ka-
ranlk. nne geilmez ekilde birbirlerine ekiliyorlard. Tyn
ucundan incecik bir duman ykseliyordu.
Uyarmak iin seslenmeye vakit yoktu. Hibir eye vakit yoktu.
O ksack zaman diliminde, silahm kaldrdm. Tetii ektim.
At, Hank'i kollar iki yana uzanm, az aknlktan ak
halde duvara savurdu.
Bir daha da kprdamad.

Tarama-.miuujmiu
Dzememe:buK@
M
/

ateh ceset iin mezar kazma zahmetine girmedi. Gndo-


umundan bir ya da iki saat nce, hava karanlkken ce-
sedi kyya, Delphic'in kaplarnn biraz tesine srk-
ledi ve botunun ucuyla iterek uurumdan aa, fkeyle kp-
ren dalgalara att.
Isnmak iin Patch'e sokulurken, "Ona ne olacak?" diye sor-
dum. Buz gibi rzgr, kyafetlerimin arasndan szlp tenimi
souk bir tabakayla kaplyordu ancak asl me iimden, ke-
miklerimin iliklerinden geliyordu.
"Aknt onu aa gtrecek ve kpek balklar kolay bir ye-
mek bulacak."
Yanl anladn gstermek iin bam salladm. "Ruhuna
ne olacak?" Hank'e sylediim eylerin gerek olup olmadn
dnmekten kendimi alamyordum. Zamann sonuna kadar ezi-
yet mi ekecekti? Hissettiim her tr pimanl bir kenara it-
tim. Hank'i ldrmek istememitim ama sonuta bana seenek
brakmamt.
406 / Sessizlik ^

Patch sessiz kald ama beni kollaryla korurcasna sararak g-


snde tutmay srdrdnn farkndaydm. Ellerini kollarmn
stnde dolatrd. "Donuyorsun. Haydi, seni bana gtreyim."
Olduum yerde durdum. "imdi ne olacak?" diye fsldadm.
"Hank'i ldrdm. Adamlarna liderlik etmem gerek ama onlarla
ne yapacam?"
"Bir yolunu buluruz," dedi Patch. "Bir plan yapacaz ve bu
iin sonunu getirene dek yannda olacam."
"Gerekten bu kadar kolay olacana inanyor musun?"
Patch muzip bir ses kard. "Kolay olan isteseydim kendimi
Rixon'in yanna, cehenneme zincirlerdim. kimiz birlikte yan ge-
lir yatar, nlarn tadn karrdk."
Aaya, kendilerini kayalara arpp parampara eden dalga-
lara baktm. "Ba meleklerle anlama yaptn zaman senin ko-
numandan endielenmediler mi? Bu onlar iyi gstermeyecek-
tir. Tek yapman gereken, eytan hilesinin kullanlabileceini du-
yurmak. Bylece Nefilim ve kovulmu melekler arasndaki lgn-
lktan beslenen bir karaborsay balatabilirsin."
"Konumamak iin yemin ettim; bu da anlamann parasyd."
Ksk sesle, "Sessizliinin karlnda baka bir ey isteye-
bilir miydin?" diye sordum.
Patch gerildi; dncelerimin istikametini anladn hisset-
tim. Uysal bir tavrla, "Fark eder mi?" diye sordu.
Ederdi. Hank artk bir l olduu iin hafzam glgeleyen
pus, gnein nndeki bulutlar gibi kendi kendini yakyordu. An-
lar eksiksiz bir ekilde hatrlayamyordum ama resimler oradayd.
Her dakika biraz daha glenen parlamalar ve anlk grntler.
Hank'in zerimdeki gc ve kontrol, onunla birlikte her an bi-
raz daha lyor ve beni Patch'le birlikte mcadelesini verdii-
Becca Fitzpatrick j/ 407

miz her eyi hatrlamaya daha ak bir konuma getiriyordu. ha-


net, sadakat ve gven snavlar. Onu neyin gldrdn, neyin
kzdrdn biliyordum. En derin arzusunu biliyordum. Onu net
olarak grebiliyordum. Nefes kesecek kadar net.
"Seni insana dntrmelerini isteyebilir miydin?"
Nefesini usulca braktn duydum, konutuunda sesinde
saf bir drstlk vard. "Bu sorunun ksa cevab u: Evet, iste-
yebilirdim."
Grm gzyalaryla bulanklamt. Mantken Patch'in
kararn onun adna vermediimi biliyor olmama ramen, kendi
bencilliimle sarslmtm. Yine de. Karar benim yzmden almt
ve sululuk duygum, aadaki deniz gibi kabarp kpryordu.
Patch tepkimi grnce bir itiraz homurtusu kard. "Hayr,
beni iyice dinle. Sorunun uzun cevab u: Seni tandmdan bu
yana, benim iin her ey deiti. Be ay nce istediklerim, u anda
istediklerimden ok farkl. Bir insan bedeni istiyor muydum? Evet,
hem de ok. Bu, u anda nceliim mi? Hayr." Bana ciddi gz-
lerle bakt. "stediim bir eyden, ihtiya duyduum bir ey iin
vazgetim. Sana ihtiyacm var, Melek. Hibir zaman bilemeyece-
in kadar. Artk bir lmszsn. Ben de yle. Bu da bir eydir."
Gzlerimi yumup, "Patch," diye baladm. Kalbim bir ipin
ucunda aslyd sanki.
Az, yakc bir kanat rpma hafifliiyle kulak mememe sr-
tnd. "Seni seviyorum." Sesi dolambasz, efkatliydi. "Bana es-
kiden kim olduumu hatrlatyorsun. Ve bende yine o adam olma
istei uyandryorsun. u anda seni kollarmn arasnda tutarken,
btn olumsuz olaslklar alt edebilir ve bir arada olabilirmiiz
gibi geliyor. Eer kabul edersen, seninim."
Ve ylece, tamamen srlsklam halde, tir tir titrediimi ve
en ufak bir alakamn olmasn istemediim bir Nefilim toplumu-
408 / Sessizlik ^

nun lideri olmaya aday olduumu unutuverdim. Patch beni sevi-


yordu. Baka hibir eyin nemi yoktu.
"Ben de seni seviyorum," dedim.
Hafife inleyerek, ban boynuma doru edi. "Ben seni, se-
nin beni sevmeden ok daha nce seviyordum. Seni geebilece-
im tek konu bu ve elime geen her frsatta bunu gndeme ge-
tireceim." Tenime yaslad dudaklar eytani bir glmseyile
kvrld. "Haydi, gidelim buradan. Seni evime gtryorum; bu
kez sonsuza dek. Yarm kalm bir iimiz var ve sanrm bu ko-
nuda bir eyler yapmann zaman geldi."
Zihnimde kocaman bir soruyla tereddt ettim. Seks nemli
bir meseleydi. likimizi -ya da hayatm- bu ynde karmak-
latrmaya hazr olduumdan emin deildim ve bu, olduka uzun
bir geri tepme listesinin sadece birinci maddesiydi. Bir insan soy-
luyla birlikte olan kovulmu melek bir Nefil -dnyada asla ba-
rnmamas gereken bir varlk- yaratyorsa, bir Nefl'le birlikte
olan bir kovulmu melee ne demeliydi? Melekler ve kovulmu
melekler arasndaki souk ilikiden grebildiim kadaryla, he-
nz byle bir ey olmamt ama bu da beni muhtemel sonular
karsnda sadece daha tedbirli klyordu.
Her ne kadar gemite ba melekleri kt adamlar olarak
grmekle yetindiysem de, imdi iimde byk bir phe ba gs-
termiti. Meleklerin insan soylulara -ya da benim durumumda
bir Nefil'e- k olmamas iin zel bir neden var myd? Irklar-
mz birbirinden ayrmay hedef alan antik bir kural... ya da doa
ve kaderle oynanmasna kar oluturulmu bir muhafz? Patch
bir zamanlar Nefilim rknn var olmasnn tek nedeninin, ko-
vulmu meleklerin cennetten atldklar iin intikam aramalar
olduunu sylemiti. Onlar sren ba meleklerle demek iin,
Becca Fitzpatrick j/ 409

bir zamanlar korumaktan bizzat sorumlu olduklar insan soylu-


lar batan karmlard.
ntikamlarn fazlasyla almlard. Ve asrlardr kpren bir
yeralt savann patlamasna neden olmulard: Bir yanda kovul-
mu melekler, dier yanda Nefiller ve ortada skp kalm insan
soylu rehinler. Dncesi beni ne kadar korkutsa da, Patch bu-
nun btn bir rkn yok oluuyla son bulacan sylemiti. He-
nz gereklememi bir yok olula.
Hepsi yanl yataa girmi kovulmu bir melek yzndendi.
"Henz deil," dedim.
Patch tek kan kaldrd. "Bu henz gitmemek iin mi, yoksa
benimle gitmemek iin mi?"
Ona anlaml bir bak attm. "Sorularm var."
Dudann kenarnda bir glmseme belirdi ama bu, sesine
yansyan belirsizlik tnsn saklamaya yeterli deildi. "Beni sa-
dece cevap almak iin yannda tuttuunu tahmin etmeliydim."
"O ve bir de pckler var. Sana inanlmaz ptn sy-
leyen oldu mu?"
"Fikrini nemsediim tek insan u anda yanmda." Gzleri-
mizi ayn seviyeye getirmek iin enemi hafife kaldrd. "Benim
evime dnmen gerekmiyor, Melek. stediin buysa, seni evine g-
trebilirim. Ya da benim evimde, ortaya SAKIN GEMEYN e-
ridi ekilmi odamn iki uzak ucunda uyumak istersen, buna da
varm. Pek houma gitmez ama yaparm."
Samimiyetinden etkilenerek ve takdirimi gsterecek doru
hareketi bulmaya alarak elimi tirtnn altna soktum. Par-
mak boumlarm tenine srtnd ve duyduum arzu, beni pa-
rampara etti. Neden insan alev alev yakp kavuran hisler, man-
t unutmay bu kadar kolaylatryordu?
410 / Sessizlik ^

Sesimde bir miktar cokunun nlamasna izin vererek, "Eer


henz fark etmediysen syleyeyim, benim de sana ihtiyacm var,"
dedim.
Salarm parmaklaryla okayp yelpaze misali omuzlarma
serip yzme byk bir dikkatle bakarak, "Ltfen, ltfen evet
de," dedi. Sesine bir boukluk yerlemiti. "Ltfen bu gece be-
nimle kal. O kadarla kalsa bile, sana sarlmama izin ver. Brak
seni gvende tutaym."
Cevap olarak parmaklarm parmaklarnn arasna kaydrp
bizi birbirimize kenetledim. pne pimanlktan uzak bir cesa-
ret, alk ve atlganlkla karlk verirken, dokunuunun eklemle-
rimi gevettiini, vcudumda varlndan bile habersiz olduum
yerleri erittiini hissettim. Beni her defasnda bir pckle z-
yor, kontrolmden usul usul soyarak karanlk ve tahrik edici gl
bir scakln iine atyordu. Geriye bir tek o ve ben kalana dek.
Onun nerede baladn, benim nerede bittiimi unutana dek.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@
M
/
ateh motosikletini iftlik evinin nne park ettiinde, g-
"I V ne gnn yarsn aydnlatmt. Yzme yapm bir g-
lmsemeyle, tenimin her zerresinden scak bir lt ya-
yarak motosikletten indim. Kusursuz buydu.
Bunun sonsuza dek sreceini dnecek kadar saf deil-
dim ama an yaamakla ilgili sylenenlerde bir doruluk pay
vard. Yeni safkan Nefilim kanm ve beraberinde gelmesi ka-
nlmaz btn sonular - b u dnmn kendini nasl gstere-
cei ve Hank'in ordusunu ynetme meselesi de dhil- gelecekte
ilgilenilecek konular arasna kaldrmaya oktan karar vermitim.
u anda isteyebileceim her eye sahiptim. Uzun bir liste sa-
ylmazd ama hayatmn aknn yeniden kollarmn arasnda ol-
masndan balayarak bir hayli tatmin ediciydi.
Kayn zp kaskm Patch'e uzatrken, "Dn gece ok e-
lendim," dedim. "araflarna resmen m."
"k olduun tek ey araflar m?"
"Hayr, yatana da m."
Patch'in gzleri parlad. "Yatam ak bir davet."
412 / Sessizlik ^

Yatan ortasna ekilmi bir SAKIN GEMEYN bandyla


uyumamtk nk birlikte uyumamtk, nokta. Ben yata, Patch
ise kanepeyi almt. Benden daha fazlasn istediini biliyordum
ama kafamn yerinde olmasn istediini de biliyordum. Bekleye-
bileceini sylemiti ve ona inanmtm.
"Bana elini verirsen, kolunu kaptrrsn," diye uyardm. "Ya-
tan igal etmemden endie duymalsn."
"Kendimi ok ansl sayarm."
"Evinin tek kt taraf inanlmaz az saydaki ikincil kozme-
tikler. Sa kremi yok. Dudak parlatcs yok. Gne kremi yok."
Baparmamla evi iaret ettim. "Dilerimi fralamam gerek ve
bir dua ihtiyacm var."
Srtarak motosikletten atlad. "te ben buna davet derim."
Ayak parmaklarmn stnde ykselerek onu ptm. "im
bitince, harekt gn balayacak. Vee'nin evine gidip annemi ala-
cam ve her ikisine de gerei anlatacam. Hank artk yok ve
gerei sylemenin zaman geldi."
Bu konuma iin can atmyordum ama yeterince beklemi-
tim. Bunca zamandr kendime, Vee'yi ve annemi koruduumu
sylemitim ama onlar gerekten uzak tutmak iin yalan syle-
yip durmutum. Ikla ba edemeyeceklerinden korktuum iin
onlar karanla hapsetmitim. Ben bile bu iteki mantn a-
tnn farkndaydm.
n kapnn kilidini ap anahtarlarm giriteki tabaa attm.
Daha adm atmamtm ki Patch dirseimi tuttu. Yzne bak-
tm anda bir sorun olduunu anladm.
Patch bedenini bana siper etmeye frsat bulamadan nce Scott
mutfaktan kt. Eliyle bir iaret yapt ve koridorda iki Nefil be-
lirdi. kisi de Scott'la ayn yalardayd. Uzun boylu, kasl ve sert
hatlydlar. Beni ak bir merakla szyorlard.
Becca Fitzpatrick j/ 413

"Scott," diyerek Patch'in arkasndan ktm ve onlara doru


yrdm. Kollarm boynuna doladm ve onu hararetle kucakla-
dm. "Ne oldu? Nasl katn?"
"Bu artlar altnda, n saflarda yer alarak kilit altnda tutul-
maktan daha yararl olacama karar verildi. Nora, seni Dante
Matterazzi ve Tono Grantham'la tantraym," dedi. "Her ikisi
de Kara El'in ordusunda temenler."
Patch, Scott'a bir iki saat iinde ikinci Nefil'ini ldrmeye
yetecek bir darbe indirmeye hazr gzlerle bakarak hzla yan-
mza geldi. "Bu adamlar Nora'nn evine mi getirdin?"dedi Scott'a
sanki boynunu koparacakm gibi bakarken.
"Sakin ol, adamm. Onlar iyi. Onlara gvenilebilir," dedi Scott.
Patch'in kahkahas ksk sesli ancak yrtcyd. "Yalancl
herkese bilinen bir adamdan gven veren haberler."
Scott'n enesinde bir kas seirdi. "Bu oyunu oynamak iste-
diinden emin misin? Senin dolabnda da az iskelet sakl deil."
Ah, Tanrm.
Ortam yumuatmaya ve Patch ile Scott'a birbirlerine testos-
teron katkl hakaretler savuracak zaman tanmaya gerek grme-
den, "Hank ld," dedim.
Scott ban sallad. "Biliyoruz. Ona iareti gster, Dante."
Dante elini uzatt. aret parmanda, Scott'n okyanusa att-
na e bir yzk duruyordu. Mavi ve acayip bir kla parlyordu,
yle ki gzlerimi kapasam bile zihnimin gerisinde onu grebili-
yordum. Dante, "Kara El ld takdirde bunun olacan sy-
lemiti," diye aklad. "Scott hakl. Bu bir iaret."
Scott ban edi. "Bu yzden salndm ya. Ordu tam bir pan-
domim. Kimse ne yapacan bilmiyor. Hevan kapda, Kara El'in
414 / Sessizlik ^

sava planlan vard ama bu adamlar huzursuzlar. Liderlerini kay-


bettiler. Panie kaplmak zereler."
Bu bilgileri deerlendirdim. Aklma bir fikir geldi. Dante ve
Tono'yu temkinli gzlerle szerek, "Beni, yani Hank'in halefini
nerede bulacan bildiin iin seni salverdiler," diye tahmin y-
rttm Dante ve Tono'yu dikkatle szerken. Scott onlara gvene-
bilirdi ama benim kendi kararm vermem gerekiyordu.
"Dediim gibi, bu ocuklar temiz. Sana ballklarn ilan et-
tiler bile. Paralanma balamadan, olabildiince ok sayda Nefil'i
senin safna katmalyz. u anda ihtiya duyacamz son ey bir
darbe."
Bam dnyordu. Aslnda darbe hi fena fikir deildi. Bu ii
isteyecek bir bakas var myd? Bana uyard.
Nefillerden biri ne kt. Beni, "Ben Dante," diye bilgilen-
dirdi. Bir doksandan uzun ve iri csseliydi, Latin havas adna
ok yakyordu. "lmeden nce Kara El bana, lmnden sonra
senin kumandanl stlenmeyi kabul ettiini bildirdi."
Bu ann bu kadar abuk gelmesini beklemediim iin g-
lkle yutkundum. Ne yaplmas gerektiini biliyordum ama daha
fazla zamanmn olmasn umuyordum. Bu an korkuyla bekledi-
imi sylemek hafif kalrd.
adamn gzlerine tek tek baktm. "Evet, Hank'in ordu-
suna liderlik edeceime yemin ettim. yle olacak. Bu bir sava
olmayacak. Onlara gidin ve dalmalarn syleyin. Ballk ye-
mini etmi btn Nefiller, ne kadar byk olursa olsun, hibir
ordunun alt edemeyecei bir kanunla ykmller. Bu noktada sa-
vaa girmek intihar olur. Kovulmu melekler daha imdiden ce-
zalandrma plan yapyorlar ve tek umudumuz onlara savama-
yacamz net olarak bildirmek. Bu ekilde deil. Bitti. Adamla-
rnza bunun bir emir olduunu syleyin."
Becca Fitzpatrick j/ 415

Dante glmsedi ama ifadesi sertti. "Bu konuyu yanmzda


bir kovulmu melek varken tartmamay tercih ederim." Bak-
larn Patch'e evirdi. "Bize bir iki dakika verir misin?"
"Sanrm, Patch'ten gitmesini istemenin anlamsz olduu or-
tada. Ben ona her eyi syleyeceim." Dante'nin tatsz ifadesi kar-
snda ekledim. "Hank'e yemin ederken Patch'ten ayrlmak ko-
nusunda tek sz etmedim. Evet, doru. Yeni Nefil lideriniz bir
kovulmu melekle kyor." Dedikodular balasn.
Dante'nin sert ba eii, kabullenmenin dnda her anlama
gelebilirdi. "O zaman bir konuyu netletirelim. Bu i bitmedi.
Belki kesintiye urad ama bitmedi. Kara El bir devrim balatt
ve iptali, ortaln durulmasna yetmeyecek."
"Benim ortaln durulmas gibi bir kaygm yok. Ben bir b-
tn olarak Nefilim rk iin endieleniyorum. Herkes iin en iyi
olan dnyorum."
Scott, Dante ve dier Nefil - a d neydi, Tono m u ? - sessizce
baktlar. En sonunda Dante her adna da konuur gibi, "O
zaman daha byk bir sorunumuz var demektir," dedi. "nk
Nefilim, isyann onlar iin en iyisi olacana inanyor."
Patch, "Ka Nefil?" diye sordu.
"Binlerce. Bir ehri doldurmaya yetecek kadar." Dante'nin
gzleri bana evrildi. "Onlara zgrlk yolunda liderlik etmeye-
ceksen, yeminini bozmu olursun. Bu durumda kellen koltukta
demektir, Nora."
Patch'e baktm.
Sakince dncelerime konuarak, Kararlln koru, dedi.
Onlara savan olmayacan ve pazarln sona erdiini syle.
Dante'ye, "Hank'e ordusuna liderlik edeceimi syledim," de-
dim. "Ama asla zgrlk sz vermedim."
416 / Sessizlik ^

"Kovulmu meleklere sava amazsan, binlerce Nefil'i ken-


dine dman edinmi olacaksn," diye karlk verdi.
imden, Ve binlerce Nefil'i dman edineceksem, pekl
ba meleklere de sava aabilirim, diye geirdim.
Patch'in Hank'i ldrmesine, Patch benim ayaklanmay bas-
tracama dair sz verdii iin msaade etmilerdi.
Dikkatimi Patch'e evirdim ve ikimizin de ayn dehet verici
dnceyi paylatn fark ettim.
Her halkarda, sava yaklayordu.
imdi tek yapmam gereken, rakibimi semekti.

Tarama:iDiuu)miu
Dzenieme:buK@

You might also like