You are on page 1of 248

"Tarih Tezi" Isiginda ALLAH - PEYGAMBER - KITAP

Dr. Hikmet KIVILCIMLI "Fe-in tevelev Fe- kul hasbiyallh L ilhe ill h, aleyhi tevekkelt ve Huve Rabbl - arsil aziyim." "Eger yz evirirlerse, onlara deki: "Bana Allah yeter. Ondan baska tapilacak ilah yoktur. Ancak ona gvenip baglandim. Ve o byk arsin sahibi Rabbimdir". Peygamberler, ne zaman toplumcul evrimin agdali-karmasik akisindan baslari dara dsse; kendi aglarinda tarihsel determinizmin en yksek ifadesi olan (binlerce yillik kutsallik geleneklerinin kabugu iinde de bulunsa bilim ve bilgi ykl olan) "Allah" yorumculuguna siginirlardi. Tipki modern sosyal devrimcilerin sikistika "Bize tarihsel determinizm yeter !" deyip demir arik demir asa bilim - devrim grevlerinde daha fazla yogunlastiklari gibi. nk antik peygamberler de kendi llerinde tarihsel devrim grevleriyle mjdelenmis idiler. Ve tarihsel devrimler en temelde retici gler determinizmiyle isleyen komncl kollektif aksiyonlu insanin, kutsallasmis (medeniyete geis: sinifli topluma paralanis) haliydi. Kutsallastirma prosesi de insanlik tarihinin ailip kapanan ama birbirlerini asamayan retici gler cycle'larina: kendilerini yeniden retis devirdaimlerine uyar: Kutsallastirma gidisinin son halkasinda, son peygamber, son (veda) hutbesinde syle seslenir: "Ey insanlar! Bugnleriniz nasil kutsal bir gn ise, bu aylariniz nasil kutsal bir ay ise, bu sehrimiz Mekke nasil mbarek bir sehir ise, canlariniz, mallariniz, namuslariniz da yle kutsaldir, hertrl tecavzden korunmustur." Kutsallastirmanin ilk halkasi olan Totemizmde de byledir: Komn, Totemi'ni kutsallastirip o'nu kendi ruhu zerinde egemenlestirirken, ayni zamanda kan teskilatlarini - retici gleriyle birlikte her seyini; insanini da kutsallastiriyordu. Toplum biimleri gelistike kutsallastirma retici glere yansidi ama hep ayni temellere uymadan edemedi. Binlerce, onbinlerce yil sonra bile ayni temeller; ailarak, genisleyerek, taninmaz boyutlara gelecek llerde de olsa son peygamberin tutumunda byle dilleniyordu... GIRIS Konumuz; " Din "; zerinde en ok speklasyon: dsnce vurgunculugu yapilan alan! Oysa tam tersi olmasi gerekir: yleyse bilimin en ok kili kusanmasi gereken alanlardan birisi de din konusu olmalidir. Bu yzden bu alanda "Ideoloji"

ve "politika" skemez, skememelidir. O yavanliklar ancak bilim atesiyle durdurulup dnstrlebilir. Meselemiz hi de Ikincil-ncl kategoriden bir is sayilamaz. nk din konusu, sadece toplumun atisinda tikirdayan bir kltr meselesi degil, insan beyninde dsnce mekanizmalarinda isleyen adeta sistemlesmis canli bir dsnce biimidir. Ve insan beyninde kolayca sklp atilamayacak derinliklere yapismis kklere sahiptir. Skld sanildigi yerde, baska bir nesnenin veya konunun Fetise edilisine: tapimina dnsmstr: Insan suuru kendisini bilemedike ne maddi nesnelerin ne de manevi konularin fetisizmini (tapincini) asamaz. Insan toplumunun gidisine gre daha maddi daha manevi tapinislar ne ikmaktan geri durmazlar. Ama bu ne ikislar daima insan zihninin isleyis yasalarina etle tirnak gibi bagli gelisirler. nk insan retici gc toplumsal kanunlarla islerken, hersey insanin beyin aynasinda yansimakla kalmaz; o yansimalar yeniden topluma dnerken etki tepkilerde insan zihni ve toplum, kusaklar boyunca srp giden gelenek greneklerini olustururlar. Ve onlar kolay asilip kazinamaz. Insan toplumu ve dsns sistemi, hasbel kader tesadfi olarak tanrisallastirmalara kapilmadigi gibi; "Matah" fetisizmine veya nesnelerin tapincina, illzyonlarina da yle gelisigzel dsmez veya dsrlemez. Basta toplumsal gidis kanunlari etkin bulunur. Her kiside ayri ayri yansiyan dsnce isleyisi de, kendi baslarina ayri birer dnyadir. Ve ayri bir uzmanlik alani olusturur. Fakat toplumsal yasalarin isleyislerinden hayat bulduklari iin son zerrelerine kadar toplumsaldirlar. Ve kanunumuz iine girerler. "Tutkular" insani yeniden ve yeniden ldrp diriltebilirler. Bu sadece toplumsal degil, ayni zamanda zihinseldir de. Modern agda "Matahlar"in veya daha genis anlamda nesnelerin manevi konularin tapinlari asilmis gibi dururlar. Tarihsel devrimlere kiyasla sosyal devrimler, eski uykuda gezer, suursuzluktan veya altsuura atilislarindan ve yikimlarindan kurtulmus sayilirlar. Bilin ve teskilatlanma gelistigi lde matahlarin fetisizmi de asilir elbet. Ama kutsallastirmanin yks bitmis grnmyor. Insanligin sosyalizmi yakaladigi gnmzdeki asamasinda bile; "sovyet" insanlarinin lmleri bahasina "duvar"lari asmaya alismasi, sadece kapitalizmin yarattigi tketim illizyonlariyla (kabaca) aiklandiginda bile, insan suurunun hl matah ve nesnelerin tapincini asamadigi ortaya ikar. Maddiyatin maneviyati ezisi ve tketisi srmektedir. Demek modern proletarya da, modern byk-kk burjuvalar gibi nesnelerin tapincinin potansiyel tehditi ve tehlikesi altinda bulunur. Konu bu kadar ciddi ve ebedi gibi grnmektedir. Stalin ve Mao'larin saraylara tasinmakta gecikmeyisleri tesadf sayilabilir mi? Irice "Markisist - Leninistler" byle yaparsa, ufaklari kimbilir neler yapmazlar? "Tapinlar" konusu dogrudan kutsallastirma prosesine ve insan zihninin isleyis yasalarina baglidir. Burada ikincisine giremeyecegiz. O apayri ele alinacak basli basina bir alandir. Fakat dolayisiyla egilmis olacagiz. nk her ikisi de bir arada bulunur; toplum ve kisi gibi.... Insan toplumu da, canli trlerinin gelisim kanunlari benzeri kendi kanunlarina

uyar. Ancak o kanunlarin kkleri ok derinlerde kaldigi ve byk sansrlerde toplum biimleri katmanlari altinda gmlp kaldigi iin insan toplumunun gidis kanunlarinin olabilecegi bile nemsenmedi ve asla kavranmadi. Tarihte hibir gidis kanunu bulunmadigi iddialarina dek sapildi. Oysa zerinde hi durulmak istenmeyen, insan toplumunun dogadan gelme, ilk dogal ham pirlantasi: ekirdegi olan Komncl Toplum, tarihin btn kilitlerini aabilecek BIRICIK anahtardir. nk en ilk temel ekirdek olmasi itibariyle, toplum biimlerinin btn gelisimi kanunlarini kendi iinde saklar. 1- Insan Toplumunun Komn temelinde paralanis ve derlenis (kendisini yeniden retme) yasasi: Toplum biimleri srekli olarak komn ekirdegi temelinde paralanisa ve toplanisa ugrayarak kendisini yeniden retir. Paralayinci ve derleyici rol oynamis grnen tarihsel ve sosyal devrimler de; onlardan ikagelmis sinifli toplum medeniyetleri ve rejimleri de ayni temellerden kalkarak hep komn temelllerini yeniden retmek ugruna ailip kapanirlar. Bu yzden o devrimlerin ve rejimlerin liderleri de birbirlerine paralellesirler. Birtek (ayni) akisin sonucu olurlar. Toplumun paralanislari, sosyal siniflar, tabakalar, zmreler, kisiler ynnde artarak srerken, toplumun insanlik lsnde kollektif derlenisi de artarak srer. Ikinci byk savastan sonra, grnr-grnmez parolalarin hep "Bir tek Dnya" parolalarinda ifade bulusu tesadf degildir; demek paralanisin lleri evrencil boyutlara ulastika derlenisin lleri de bir tek insanlik kollektivizmini vurgulamak zorunda kalir. Toplumun paralanis ve derlenis yasasinin sebebi nedir? Bu yasayi da gden daha temelli yasalar var midir? Evet! bunun en genel sebebi, toplumun ilk ekirdeginde yer alan yasalari asamamak zaruretlerinden kaynak alir. Bunlar retici gler'dir. 2- Insan toplumunun retici Gler Yasasi: Komn ekirdegi her yanindan simsikica birbirine bagli, birbirinsiz olamayan retici glerle rl biimde dogal bir gelisimle olusmustur. retici Gler: Insan ve Tarih (gelenek-grenek) retici gleri manevidirler. Ama maddi olan Teknik ve Cografya retici gleriyle DENK islerler. Denk: matematiksel islemekle birlikte ilerinde en aktif ve canli olani insandir. nk bilin gelisimiyle hepsinden ayrilir.. Fakat bu denk isleyisi degistirmez, sadece retici gler yasasinin bilinle gdlsn insanin eline vermeyi sonuna dek ister. Bu da denk gidislerinin icabindari baska bir sey degildir. retici glerden herhangi birisi abartildi mi denklemcil (cebirsel) gidis bozulur ve irili ufakli krizlerle bu bozukluk kendisini ifade etmeye baslar; devrimlerle dzeltmeye kadar ulasir... Paralanma ve derlenme yasasi tarihsel ve sosyal devrimler yasalariyla yrr. Ancak bu yasalarin da temelinde asil retici gler yasasi yer alir.

Bu yzden insan toplumu dagilip yozlasmayi ilanihayet: sonuna dek srdremez. retici gler, kendilerini veya biimini verdikleri veya zn olusturduklari toplumu yeniden retmek zere yeni ve daha kaliteli bir asama iin derlenip tohumlanirlar. retici gler, evrenseli fethetmek ve insan bilinciyle gdlmek zere "Bir tek Dnya" yayilisini ve derlenisini isterler. 3- retici Glerin DENK'ligi veya birbirlerini asamayis yasasi: retici gler, birbirleriyle diyalektik eliski ve yaris ierisindedirler. Ama birbirlerini baltalayarak asamazlar; hie sayamazlar. Kimi zaman birbirlerinin altina-stne-arkasina-nne dsmeleri yzeysel ve yanilticidir. Henz insan bilinciyle kendi kanunlarina uygun biimde gdlemeyislerinden; kendiliginden, akislari henz insan bilincinde, onlarin kanunlari bakimindan, kesin hatlariyla olusamadigi iin, bunu olusturmak zere yarisirca-ekiserek akarlar. a- Insan retici gc, toplum ve kisi diyalektigiyle dinamizm bularak, teknigi ve cografyayi isleyip gelistirirler. Teknik ve cografya da insani, toplum ve kisi diyalektigi iinde belirleyip determine eder. Ama ne toplum kisiyi ne de kisi toplumu sonuna dek hie sayip asamazlar. Onlar da kendi ilerinde denk cebirsel akarlar. Kisi: indvvalizm, kapitalizmle birlikte urlastirilip dahhamelestirilmeye alisilmistir. Bunun kk 7000 yil ncelere tefeci bezirganligin Filizlenislerine dek uzanir. Kisi toplumu hie saydika toplum tarihsel ve sosyal devrimlerle kendi gcn yeniden ve yeniden olusturmayi basarmistir. Komn agindaysa kisi yok gibidir. Insan retici gc tmden toplumdan ibaretmis gibi grnr. Bu yanilticidir. Kisiler, toplumun en kk yansimalari olsalar da kendi baslarina ayri birer dnyaciklardir. Ve toplum kisilerle dinamizmi bulur. Toplum kisiyi asarsa, sorusu bile samadir. Toplum kendi dinamizmini kendi eliyle ldrms olur. Veya bunu zaten insan reyimi ve retimi bakimindan sonuna dek yapamaz. Kisi de toplumunu asamaz. Kisinin toplumu asmasi yeni bir toplum biimini nermesiyle olur ki konumuz o degil ; kisinin toplumu veya toplumun kisiyi hie saymasidir. Kisilerin toplumlarini hie sayislari antik tarihte yogunlastika o medeniyetler ve kentler yok oldular. Bu emperyalist dnya iin de sz konusudur. Emperyalizmin anavatanlarinda hl hazir yiyicilikle yasamasi dnya apullarina baglidir. Fakat bu ilanihayet sremez. zetle kisi toplumu, toplum kisiyi baltalayip hie saydika, insan retici gc inmelenir ve teknik-cografya retici glerini realize edemez; reyim ve retimi de fel etmeye baslar... b-) Teknik retici gc insan ve cografya retici glerini sonuna dek baltalayip hie indiremez. nk kendisini realize eden insandir. Kaynagi ise doga cografya retici gc alarak dogadir. O halde teknigin ve kisi mlkiyetinin urlastirilmasi evrensellesmelerinin sonuna kadardir: toplumsallastirilip smrlecek doga ve toplum parasi kalmayinca binilen dalin kesildigi iplacik herkese grlms olcaktir. Ki zittina atlayis o denli evrenselce yaman gelir. nceden ayilmak

gerekir. Ve btn bu rglerin szgelimi alinyazisi, ilk insan ekirdeginin onbinlerce yillik gidisiyle olusmus komncl yapisina dayanir. Insan toplumu'nun kendisini (paralanip-derlenerek) yeniden retisi bu yzden o ilk ekirdek temellerinden ayrilamaz. O'nu anlayamayisimiz, henz agacin endamina - dal yaprak ve meyvelerine takili kalip tohumunu nemsemeyen bencil ocuklugumuzdandir. Ayilmamiz da o derecede yaman gelecektir... 4- Insan Toplumu'nun Tarihsel ve Sosyal Devrimler Yasalari: Insanlik tarihinin ilerleyisi devrimlerle olur. 6500 yillik Antik Tarih saat dzenliliginde sasmayan tarihsel devrimlerle ilerlemistir. 500 yildir sren modern tarih daha bilinli sosyal devrimlerle ilerliyor. Tarihsel devrimler, dogrudan komn ve komn gelenekleri gcyle gereklesmistir. Sosyal devrimler, komncl temellerin bir ailimi ve yeniden retilmis biimi olan modern devrimci sosyal siniflarla ve halklarla gereklesmistir. Ve bu yzden daima ilk doguslari kollektivizmin potasinda hayat bulmustur. Eksiklikleri de daima kollektivizmin gelistirilmesiyle giderilmek zorunda kalmistir. Tarihsel ve Sosyal Devrimler yasasinin temelinde yine ayni retici gler yasasi bulunur: retici gler kendilerini kusatan mlkiyet biimlerini dar veya zincire vurmus bulduklarinda yenilerini yumuitlayip gelistirirler ve vakti gelince yavrularlar... Ama daima hatirda tutulmalidir ki btn bu gelisimler, o ilk insanlik tohumu ekirdegi temelinde; o temellerin yeniden retilmesi biiminde olur. Ve orada insan, retici gler ierisinde en aktif olanidir, nk retici glerin yukarida andigimiz btn eliski ve gelisimlerine bilin ve alt bilinciyle sentezcil tepki verir... Iste konumuzu bu yasalar erevesinde islemeye alisacagiz. * Konumuz: "Tarih Tezi"miz isiginda kutsallastirma prosesinin son halkasi olan: "Allah" "Peygamber" "Kitap"tir. Morgan'in arastirmalarindan ikan tarih ncesi biliminden 1877'den beri Komn zerine bir asirdir yapilan ve o derecede de karistirici olan uzman arastirmalari gibi; kutsallastirma zerine de onlarca yildir sren uzman etdleri oldu. Frazer, Kramer, Ceram, Campbbell, Toynbee bunlarin en gze batanlari. Bu alanda da birikim bilimi daglar kadar birikti durdu. Ama tasnif edici gidis kanunlarini arayan bir alisma ortalarda grnmyor. Oysa toplumsal gidis tmlgyle gznnde tutulmadan kutsallastirma prosesi aydinlanamaz. Kutsallastirma gidisi de tmden bilince ikarilamadan onun son halkasi olan tektanriciligi rten perdeler aralanamaz. Konfzyonizm: kafa karisikligi yabana atilir cinsten degildir. Teoride devrimi ngrr. Sosyal devrimler kltrel devrimlere tramplen olur; dogrudur. Ama sosyal devrimler de, aslinda kltrel egitsel-hukuksal ve benzeri devrimlerin stratejilerini iinde barindiran engin teorik (kltrel) devrimler gereklesmeden saglamca

dogamaz ve ayaklari zerinde yryemezler. * "Allah"i dogru drst agrisimiz sunun surasi Hz. Muhammed'den beridir. Oysa ilk Allahlar, insanligin neredeyse dogusundan beridir. Ve degisegelirler. 1- Demek bir kutsallastirma prosesi szkonusudur. Totemizm'e kadar uzanir. Insan toplumu, iinde dogup gelistigi evreni yorumlamayi bile dsnemeden, dogrudan dogruya doganin ocugu olarak gelistigi anda kendisini kutsallastirma gidisinin besiginde bulmustur. Ama yine de, insanin dsnmeden tasarlamadan yasadigi bu kutsallastirma davranisi totemcilik, kendi evriminin veya evreninin kendiliginden yorumunu iermistir. Insan toplumunun ilk totem tanrilari: Agalar ve hayvanlar, insanin nereden geldiginin lmsz belgeleri olmuslardir. Totemizm ataya inan dini sayilir. Ilk ata: dogadir. Demek ilk insan, dogadan gelisini kendiliginden bir gelisimle ortaya ikan totem inanisiyla ifade etmistir. Bunu bilmeden istemeden ama altsuuru gelistike yapmistir. Hayvanlar aleminden kopusmadan bunu yapamazdi. Insan, hayvandan apayri bir ruh'a kavustuka dsncesi gndelik bellek dzeyinde de olsa gelismeden yapamadi. Ilk cinsel yasak, insan toplumuna ve insan beynine dser dsmez ilk kutsallastirma gelisimleri baslamis olmaliydi. Doga (bitki ve hayvanlardan olusan) atalar, ilk totem sentezlerinde kendilerini kesince gstermis bulunuyorlar. Sonradan bunlar toplum biimleri gelisip aildika, ana ata, baba ata, kral ata, devletl-sarayli kral ata tanrilara, hatta sinif zmre-meslek, yetenek ata tanrilara ve giderek her seyi yaratici bir tek ata tanriya: Allah'a dnsmstr ki bu determinizmin en yksek ifade tarzidir. Bundan sonra kendisini bilince ikarma prosesine dnseceginin isaretlerini verir. Konu sanildigindan daha derin kkl ve dal budaklidir. 200 bin yil ncelere dek tarihlenebilen Neanderthal: Ates insani l gmmeyi biliyordu ve ruhlara, lmden sonra dirime inaniyordu. Demek kutsallastirma prosesi bu denli gerilere gtrlebilir. Peki yleyse neden o kkler, modern insana hi olmamis gibi grnr? 2- Bu Byk Sansr ile gelismek zorunda kalan sinifli toplum yzndendir. Kendini ve tanrisalliklarini yceltirken, komn' ve inanislarini sonuna dek yoketmeyi bayraklastirmistir. Bu yaman yokedici-klelestirici gidis kendi gcne denk bir yamanlikta eski kkleri bilinlere ikarici ve retici glerin modern gelisimine uygunca yeniden canlandirici bir zittina atlayisi getirmeden durabilir miydi'! Kutsallastirma gidisinin son halkasi olan islam medeniyeti'nin tefeci-bezirgan saltanatini btn kallesligi ve korkunluguyla hortlatan Emeviye agi, peygamberlerin Allah sistemini hayattan koparip rafa kaldirdi .Evrencil bezirganlik smrsne kilif yapti. Zaten bu yol ile tarihsel devrimleri olmamissa dndrsnden beri ailmisti. Arkadan gelen Abbasiler, Seluklular, Osmanlilar da ayni proseleri yasadilar. Modern kapitalizm ise, laisizm ile evrensel tefeci bezirganligin Allah'ini dnyevi

iktidarlarindan alasagi etse de, gksel iktidarina dokunamadigi iin, o byk sansr, modern agda da srp gitmis ezi ve smrnn araci haline getirilmistir. Hele dogulu toplumlarda bu gidis katmerlenmistir. 3- Bu yzden kutsallastirmalarin kavranisi ertelenmis, ilk halka ile son halka birbirlerine karisarak seilemez hale gelmistir. Yine de her seye ragmen 19'uncu yzyilin ikinci yarisi ve 20'nci yzyil tmlg dsnce devrimleri atilimlari bakimindan verimli oldu. Her alanda birikimler dolup tasti. Is tasnif etmeye kaldi. 4- Byle bir tasnifte ilk dikkat eken nokta, madalyonun iki yz olan su gereklik oldu: a- Byk sansrle gelen gelisimin; b- Ilk halka ile son halka'nin ayni temellerden ykseldikleri halde, taninmaz hale gelip, dsnen baslari bile kurban edecek konfzyonizme bogulmus olusu. Burada son halka'dan asilacagiz, nk prose o son halkada hem krdgm edilirken hem de yazili aydinlatimlara belgelere ulasmistir. Mesela sadece Hatemel Enbiya: "Son peygamber" sz bile kutsallastirma prosesinin var oldugunu ve son'una gelindigini; bundan sonra Allahin ve peygamberinin islerini insanlara devrettigini; insan dsncesinde ve toplumunda yeni dnsmler yasanarak gereklige ulasildiginin Allah ve Peygamber kelamiyla aiklanisidir. Bu denli gereki ve ngrldr. * nce insan toplumu vardir. Allah insan toplumundan ikti. Sonra insan, Allah'tan yaratildi gibi oldu. Allah'i insan yarattigi halde, insani yaratanin Allah oldugu sanildi. Neden? Bu sanmanin altinda bir gereklik: doga ve insan determinizminin payini aramamali mi? "Herseyi insan yaratti" dersek insani ne veya kim yaratti diye sormamiz gerekmiyor mu? Ilk totem tanri bu denli nemlidir. Dogaya uzanir. "Insani insan yaratti" sznde de bir gereklik payi var elbette. Ama yine de bu bir kisir dng olmaz mi? "Dogal elesim" yasasi bu denli nemlidir. Genel maddeciler iin Allah'i insanin yarattigi su gtrmez bir gerekliktir. Ama "Insan nasil oldu da Allah'i yaratti?" sorusuna yeterli cevap arandigi hele hele bulundugu sylenemez, ikincisi: Allah'i insan yarattiysa (burada rol oynayan sosyal ve zihinsel - psikolojik mekanizmalarin ne oldugu bir yana) "Insani kimin ya da neyin yarattigi" sorusuna yeterli cevap arandigi, hele hele bulundugu sylenebilir mi? Buna da ggsmz gere gere evet diyemeyiz. "Iste su kadar zamandir Darvinizm, su kadar zamandir Marksizm maddecilik alaninda arpisiyor yetmez mi? denecek elbette... Ancak ne Darvinizm Marksizmle ve Marksizm Darvinizm ile sentez olmayi biraktik, sentez olma savasini drste yalin kilin baslatmis sayilmazlar. Bu da hos grlebilir ise de, bunsuz yani sentez olmaksizin yukarida andigimiz sorularin cevaplarini doyurucu llerde arayip bulamayiz. Belki buna vakit var, diyebiliriz. Ama ne Darvinizm ne de Marksizm kendi ilerinde kendi mantik bulus teori silsilelerini (daima ykselerek ilerleyen ve bir tek senteze ulasan gelisimlerini) tamamlamis sayilmazlar. Elbette bu alanda da savaslar veriliyor. Darvinizm somut bitkihayvan genelliginden somut hcre mikro biyolojisine girdi.

Marksizm, kendince her yandan her seyle mesgul pozlarini verse de, bilebildigimiz kadariyla bu savasta Darvinizm'den ok daha geri kaldi. Marks'in ve Engels'in mantik bulus teori silsilesi bile kavranip ilerletilemedi. Teorik tapin hecmeleri (krizcil ataklari) iinde teoriye dokunulmaz kutsal tabu kalindi. Biz yillar yili bu boslugu doldurma savasi iinde olduk. Konu, ok genlikli hatta denebilir ki nkleer verimlilikte oldu. nk maddenin paralanabilir en kk parasi Atom'un paralanis kanunlari gibi, canlinin en kk parasi Hcre ekirdeginin gidis kanunlari gibi, toplumun en kk parasi Komn'n paralanis kanunlari zerinde duruluyordu. Barbar (Komn) insanin islenmemis ilk temel cevher filiziydi. O ilk cevher filizinin medeniyetlere zls kanunlari veya barbarlarla medenilerin kiyasiya dgs diyalektigi hemen btn tarihin gidisini yakalamamiza yardim ediyordu. Insanlik tarihi, toplum biimlerinin gelisim tarihidir. Ve bu gidis ister istemez, tipki fizik ve biyoloji kanunlari benzeri kanunlara uyar. Bunda sasilacak bir yan arayisimiz, olabildigine esnek olan sosyal olaylarin iinde kanunlarin seilemez olusundan ve onlari yasamaktan semeye vakit ayirma gcn bulamayisimizdandir. Hatta o gc bulanlarin bile bu yolda sik sik yenik dsmelerinden; yolun sarp olusundandir. Ancak bu yol sanilan ve umulandan ok daha verimlidir. Sadece toplum biimlerinin gelisim kanunlarini vemez; din gibi kltrel hukuksal sanatsal edebi zihinsel prosellerin peelerini de kaldirip gerek yzlerini elestirerek bu gelisim kanunlari uyarinca gereken atilimlara yol gsterici olabilir yenilerini temellendirebiliriz. Birincil olan devrimci stratejik grevlerin yanibasinda ikincil kalan kltrelegitimsel o kadar kapsamli ve ok isimiz var ki; bunlar zamanla birincil grevler haline gelecektir sphesiz. Belki de bazilari oktan iie gemis bulunuyor. Ama biz, onlari ayiklama isine bile girisemiyoruz. Ancak "Tarih Tezi"mizle ilgili ve stratejik asamamizin z ve yedek glerini dolayisizca etkileyen konulardan baslicalari olanlara egilmeden edemiyoruz. Din gibi kltrel duran ama ok derin kkleri olan ve bilin srelerimizi zincirleyen, o llerde de kisilik hezeyanlarina yol aan olaylarin maddesini ele almaktan geri duramadik. Bu konu bir yazimizda kililastirilmisken sehit edildi... Bir kere daha anladik ki Trkiye gibi dogulu geri biraktirilmis lkelerde din; sosyal kltrel ve psikolojik olarak sagli sollu pek ok kafanin koparilmasina yol aabilecek, iliklere sinmis bir konudur. Sehit olmus bir yazi yeniden diritilebilir mi? Bu imkansizdir. nk "Hayat" gibi bir kelimede dillenmis bulunan tarihsel determinizm hi durmazken zihinsel devinimlerimiz de yerinde sayamaz. Ister istemez ayni yaziyi yeniden yazmak, deyim yerindeyse yenibastan diriltmek olanaksiz kalir. Bakis ailarimiz hatta literatrmz bile baskalasarak konuyu hayatin akisina paralellestirir. Veya hayat bakis ailarimizi en kk deyimlendirislerimizi bile etkileyerek, konuyu yepyeni boyutlara tasir. * Din konusu birok kitabimiza tasmis sonsuz denebilecek dal budaklarla doludur.

Burada Kur'an ve Muhammed bir de ilgisi oldugu kadariyla, bunlarin. Ilk kkleri olmasi itibariyle "Hz. Ibrahim gelenegi" ile sinirli kalmaya alisacagiz. Dolayisiyla insan Allah'i nasil yaratti? veya insan insani nasil yaratti? veya insan'i yaratan nedir? gibi sorulara somut Ibrahim-Muhammed-Kur'an prosesi iinde cevaplar arayacagiz. Ki bu konudaki baska alismalarimiza ve olabilecek alismalara olabildigince somut ve saglam bir basamak olusturabilelim. nk kilina dokunulmamis; degistirilmeden gnmze dek gelmis yazili en son en.geliskin kutsal kitap Kur'andir. Hadisler-Snnetler-Incil-Tevrat ve arkeolojik kazilar yorumlari medeniyetler ilk Irak medeniyeti (Smer) tabletler, mitolojiler bu son belge ile karsilastirilarak yorumlanabilirse; Allah'in ilk kklerine inmek ve bilinlere ikarmak daha aktalize edilebilir ve kolaylastirabilir. Insan'in akli-zekasi, nce asirica somut keskin olaylarla doldu. Ve somut yalan bilmez dsnd ve davrandi. Bu dsnce ve davranisinin potasi yine yalan bilmez kollektif insan aksiyonu : komn idi. Dogadan ikagelmis doganin dogal bir eki olarak dogan gelisen komn, keskin somut seleksiyon olaylarinin rn oldu. Olaylar birikip teknik gelistike vahset aglari asilip barbarliga geildike somut gndelik bellekli dsnceden soyut sentetik bellekli dsnceye geildi. Soyut sentetik bellekli dsnce biriktike yeni teknik kesifler yapildi. Teknik ilerledike somut olaylar asiri birikerek soyut fikir sentezleri hizlandi. Insanoglunun ilk tanrilari veya dinleri de dsnce ve davranislari gibi yalin keskin somutlukta, yasamlarinin bir yansimasi oldu. Tanrisi da cenneti de cehennemi de yanibasinda hatta iinde aralarindaydi. Sinifli toplum: Medeniyetlerle birlikte bu somut din sistemleri de soyutlasti-yalanlasti. Gksellesti. Ilk kklerinden kopuk seilemez hale geldi. Bu o kadar soyutlasti ki, insan biriken bilgileri bilimleri isiginda o'nu yeniden somutlastirmak ve bilinlere ikarmak asamasina girmek zorunda kaldi. ok genel bir paradoks yaparsak, ilkel somut yasamin ve dsncenin diyalektigi soyut dsnme ve davranma; soyut dsnme davranmanin gksel asirilasmasinin diylektigi: somut bilimsel yercil dsnce ve davranma veya toplumun (kltrlerin de) gidis kanunlari oldu, diyebiliriz. Insanin tezatlari kuran zekasi ve sentezleri ikaran akli (inanilmaz-sasirtici meraki) soyutluga sonuna dek dayanamiyor. En yreksizlerimizi bile bazen olmadik meraklar ldrebiliyor; ldrmese srndrebiliyor. Insan bu meraklarini giderecek; karanliklari aydinliga bogmadan rahat edemeyecek; ayaklarini yere basan somutluk iinde huzur bulacak, nk insanin ruhu ve bedeni o somutluk ve yalinlik iinde hayat buldu. O geregi bulmadan ve o gereklik iinde yasamadan ona rahat yok. Esyanin tabiati geregi bu. Niye alinip darilalim ki? Bu yolda insan gibi savasalim yeter. Hayvan gibi didismenin getirdigi sehit ve gazilerden ders alamamak bnlgn bile, devrimcilik- kemalizm ve seriatilik gnc gibi gstermek, sosyal hayvanligimiza deva olamaz. Ve halkimiza reva grlemez.... * Insan sosyal veya toplumsal bir yaratik ise, insanin "igds" hayvanlarda bulunanlar gibi organcil determinizmlerden ibaret zincirlemeler degillerdir. Insanin igds yleyse toplumsal gidis kanunlarindan baska bir sey degildir.

Her kisinin akli, kendisinden ok nceden isleyen evrimsel kanunlariyla geriler veya ilerleyebilir. Insanlar kendi tarihini yaparken, gemisin mirasiyla yaparlar. l kusaklarin gelenekleri yeni kusaklarin beyinleri zerine birer kabus gibi ker. Hz. Muhammed de, Ibrahim gelenegiyle byd. Ama aklini sadece o gelenekle trplemedi. Yasadigi olaylari yorumlayip ynetmekten geri durmadi. Gelenek akliyla realiteyi veya akliyla yorumladiklarini ayirip rasyonalizme geemedi. O'nu ibn Haldun 700 yil sonra takdire sayan bir laisizmle basardi. Muhammed, laisizmini din gelenegi iinde bilmeden saklayip gelistiren mslman cumhuriyetiler gibi davrandi: Ibrahimin tek tanriciligini, bedevinin ok tanriciligina stn ve akilci tuttu. Bununla da kalmadi, isledigi tarihsel devrim grevlerinde ve olaylarinda ulastigi her akilcil sentezi ayetlestirip tek tanri gelenegini gelistirdi... Muhammed nakli geleneksel bilimi bastaci edip akli bilimleri geleneginin emrine sokarak bilinalaltina bastirdi .Tanrisallasma prosesi byle icabettiriyordu. Ancak bu tek yanda ambale olursak yine geregi kairmis oluruz. Muhammed akli, gelenegin emrine baglarken, aklin zerinde din kabugunu bilin yerine koyarak akil gelisimini bir lde zincire vurmus oluyordu. Ama din gelenegini de akilla yogurup evrimsel determinizme, tarihin gidis kanunlarina bilmeden yaklastiriyordu. Bu durumda Ibni Haldun, Muhammed'den 700 yil sonra, iliklerine dek mslman oldugu halde, akli ve tarihsel gidis kanunlarini, nakli bilimlerden (geleneksel teoloji bilimlerinden- Fikih-hadis-tefsir vb.'den) kurtarmaya, laik olmaya alisarak Tarih Bilimi'ni kurmaya kalkisir. Biz tarihsel maddeciler 600 yil sonra, Ibn-i Haldun'u bir adim teye gtremez miyiz? Bunun iin iki isi bir arada denemeliyiz: 1- Nakli-geleneksel Ibrahim Allahiliginin kabugu altinda gelisen Muhammed'in Kur'an'in suur altinda isleyen asil tarihin madde ve ruhunu bilinlere ikarmaliyiz. 2- Bylece modern insanin, bugnk bizlerin, bilin altina bastirilmis din duygularinin asil evrimsel kanunlara uzanan kklerini bilinlere ikarip teolojik zincirlerimizden kurtulmayi denemis oluruz. * Islamin ilk filizlenmis yillarinda, nakli din kabugu bilin yerine geerken, tarihin gidis kanunlarini sezerek akilla yorumlayan Muhammed'in akliyla birlikte tarihin kanunlarini da suur altina bastirmis oluyordu. Dinin suuraltinda yatan sey bylece evrimin kanunlari dinin asil maddeleri ve ruhu denen sey oluyordu. Bunu ortaya ikarmayi denemek gemis dinler iin de ayni seyi yapabilme gcn kazanmak olabilir. Bu yzden Muhammed'in geleneksel tek tanri fikrini, bilmeden sezilerde tarihsel determinizme yaklastirma akilciligini bizzat kitaplastirmasi ve kilina dahi dokunulmadan, (tahrif edilmeksizin) gelecege iletilmesini kurallastirmasi bu is iin bulunmaz degerde bir kaynaktir. Hz. Muhammed ve Kur'an'in en gksel buyruklari en yercil tarihin madde ve ruhundan uzak dsrseler bile, Tarihi yapan insanlardir. Evrim disinda hibir sey olup bitmedigine gre, sylenen yazilan samedani seylerle gerekler arasindaki

bagi kurmak nasil olabilir? Tarihin gidis kanunlarini yasanan aga uygulamak suretiyle. Nasil nakli bilimler akli bilimleri suuraltina itmislerse ylece modern agda da akli bilimler veya daha dogrusu bilimsel birikis, din bilimlerini (teolojiyi) suuraltina bastirmistir. Dinin altinda isleyen evrimsel kanunlari ortaya koyabilirsek, modern insanin da dinsel suuraltini bilince ikarmaya yardim etmis oluruz. Bunu vahsi aglara (mitolojilere) dek gtrrsek akli zincire vuran sayisiz din ve kltr kalintilarindan arinmis ve tarihin kanunlarina uyumu getistirmis oluruz. Hemen herkesin anlayip kabul edecegi gibi her nder veya peygamber kendi aginin en otantik yaratigidir ve ibret alinacak bir rnegidir. Aydinlarimiz bunu pekala bilirler, ama is kendilerine gelince, aydini ve fikir adamlarini tanrilastirmaya bayilirlar. Ki kendilerine de bundan pay iksin. Hz. Muhammed'i abartmaya gerek yok oldugu gibi ele alinsin! Hayir agiza bile alinmaz. Bunda bir altbilince bastirma yok mu? Su kadarini isaret etmekle ise baslayabiliriz. 1-Hz. Muhammed'in pek severek syledigi sz suydu; "Ma ene, illa besern mislikm" "Ben sizler gibi insan kisiden baska bir sey degilim". 2- Muhammed yine zerine basarak peygamberlerin sonuncusu oldugunu bildirmistir: "Hatem'el enbiya" Btn nakli allahi gelenekler-mistisizmler bir yana, bu iki szde; Muhammed'i peygamber yapan seyin kendi agindan tarihten baska bir sey olmadigini sezen dahiyane akilcilik determinizmcilik yatar. Din (Bilin) kabuga, bu akli-determinist sezileri Allah'a baglasa da; alttan alta alt bilin derinliklerinde olaylarin gidisini sezerek olaylara uyma egilimi yer alir. Bu suna benzer: Bilim adamiyla sanati, sanatiyla bilimadami birbirlerinden pek hoslanmazlar. Sanati bilinalti demektir genellikle; bilimadami ise bilin demektir. Bilin, bilin altindan, bilinaltida bilinten pek hoslanmazlar. nk ikisi de birbirlerine zit dsman kardestirler. Bilin bilinaltini bilince ikardika o'nun isini bitirir,ama bilinalti az yaman degildir; alttan alta bilincin kuyusunu kazmak iin pusularda kriz bekler. Bilin, bilimsel btnlg kesin biimlerde kurduka bilinalti pes ederek uysallasir. Ki ancak o zaman o bilim adamiyla sanati ve sanat arasinda bir anlasma saglanabilir. Sanati da bu tr bilince yaklastika sentez olma yolu ailir. Bilim ile sanat iki yzllg asip barisir. Iste bu asamaya kadar, bilin, bastirmis oldugu sanati bilinaltini biliminde bilmeden yansitirken; sanati da yine bilmeden bilinaltinda bilimi yansitir. nk bilincin bilinalti olmaksizin; bilinaltinin da bilin olmaksizin yasayamayacagi gibi; bilim sanatsiz, sanat da bilimsiz olmaz. Ama ne are ki iktidar savasi bilin lehine gelismeden bu savas durmaz. Antik agda iktidar dinde idi, bilin yerine geerek bilimi bilin altina bastirdi. Modern agda iktidar bilime geti dini bilinaltina bastirdi. Bunu ancak, tarihi isleten kanunlar bilindike kesin egemen bir zme kavusturabiliriz; denenmesi gereken budur. Muhammed kendine peygamberligi yakistirsa da giderek kendisini peygamber

yapan seyin tarihi olaylar oldugunu kuvvetle sezdi. O da herkes gibi turhalli bir halli insandi. Ve medeniyet her yani kapladika kendisi gibi lkc kisiliklerin kalmayacagini ve ikamayacagini da sezdi. Dini peygamberliklerin de sonu gelmisti... Bu determinist seziler alt bilincinde isliyordu. Tipki sanatidaki gibi!.. Birinci Blm

ALLAH-IBRAHIM-MUHAMMED-BILIM
1- BIRIKIM BILIMI ve TARIHIN BYK MIRASI: IBRAHIM ILE MUHAMMED

Insanlik tarihinin en yazisiz vahsi aglarina ait belgeler bile, evrimsel yorumlari, ilerletecek birikimler yapti. Yine yazisiz barbarlik aglariyla ilgili belgeler; karanlik kalan antik medeniyetler tarihiyle ilgili arkeolojik kazilar; tabletlerin eski ivi yazilarinin zmlenisiyle okunmasi; bu konulardaki arkeolojik yorumlar inanilmaz birikimler yapti. Gnmzdeki iletisim aginin evrencil donanimi ve hizlanisiyla da bu birikimler hemen herkese ulasabilecek yakinliga geldi. Bu durumda evrimcil grslerin sirama yapmamasi dsnlmezdi. Ister, istemez, bu birikimlerin zerine oturan batili aydinlarin niversite evresinde olsa da din yorumlari maddeci bir ivme kazandi. Tevrat ve Incil'in Smer'deki kklerine kadar inildi. Bu grsler 12'nci ve 16'nci yzyillara kadar iniyordu. Daha da gelistirildi. Ancak bilgilerin st ste yigilmasi gerekten onlari bilince ikarmak anlamina gelmiyordu. Asil nemli olan Tarihin gidis kanunlarini bulmak ve yorumunu bu kanunlara gre yapmak idi. Ve daha nemlisi hayati bu kanunlara gre yeni bastan rmek idi. Bu zaruretlere uyulamayinca yazan ve syleyenlerin kendileri bile ne yazidiklarini ve ne sylediklerini unutabilirlerdi. Dogal olarak hayat kendi kanunlari merkezinde mdahalesiz akip giderdi. Kltr, kuru bilgiler (ktphaneler) kirkanbari degildir. Ekonomi temelli bir toplum sisteminin o temellerde simsiki baglari bulunan ati hatta gvdeye uzanan katlaridir. Bu yzden kuru bilgiler hayatla ilgisi kalmadigi lde uup giderken, hayatin kanunlari bizzat hayati olusturdugu iin her insanin iligine kemigine brnerek yasayip giderler. Iste kltrn bilince ikarilmasi, hayatin kanunlarinin bilince ikarilmasi temelinde kalici adimlar atabilirse ve bilince ikarilanlara ayak uydurabilirse ilerletigi zaferler kazanabilir. Kltr yeni bastan bir sistem kurabilirse kltr olur. Kur'andaki Allah sistemi, kendinden hemen nceki Incil ve Tevrat'tan degil, en eski ortodoks Hz. Ibrahim geleneceginden alinmadir. nk Tevrat ve Incil'in yazilari degil ama, Musa ve Isa'ya yansiyan asil Temel ruhu yine ibrahim geleneginden alinmadir. Fakat hepsinin Allah sistemini yorumlayisi farkli farklidir. Hepsi bir tek Allah'a inanmakla birlikte yasadiklari kosullar bakimindan tarihsel grevleri baska baskadir.

Ve her insan gibi onlarda kendi aglarinin birikimleriyle dsnp davranirlar. Bu lde ayriliklar adim adim gelistirimler olur. Hz. Ibrahim zamani: kabaca zamanimizdan 4000 yil ncedir: Isa ncesi 1900 yillari Hz. Musa zamani: zamanimizdan 3000 yili askin bir zaman ncedir. Isa ncesi 1300. Hz. isa Zamani: Zamanimizdan 2000 yil ncedir. Hz. Muhammed Zamani: Zamanimizdan 1400 yil kadar ncedir. Ibrahim ile Muhammed arasinda en azindan 2500 yillik bir zaman farki bulunur. Bu aglar farklidir. Her ag, toplum biimleri gelisim kanunlarinin yepyeni ailimlara girdigi hatta baskalastigi bir altstlg veya altstlkler zincirini kapsar. Oysa Ibrahim ile Muhammed zamani arasinda bir ag degil birka ag farki vardir. Ibrahim henz, antik tefeci bezirgan medeniyetlerinin LOKAL asamasini asiyordu. Irak-Misir-Hint ve in tefeci bezirgan medeniyetleri kendi ilerinde birbirlerine pek ailamayan, ticaret yollariyla bagli ama gelis gidisleri ancak ok zor kosullarda kervanlarda askercil korumalar altinda yapabiliyordu. Aralarinda barbar topluluklarin lmcl bendleri bulunuyordu. Sadece Orta Ticaret Yolu en islek olaniydi. Kuzey ve Gney Ticaret yolu pek islek degildi. Ve medeniyetler henz BITKICIL denecek yavaslikta lokal gelisiyordu. Daha hareketli HAYVANCIL medeniyetler agina geilmemisti. Bu asama henz Grek medeniyetiyle ailmaya hazirlaniyordu. Oysa Muhammed zamaninda tefeci-bezirgan medeniyetleri lokal asamayi oktan asmis evrencil asamaya gemeye hazirlaniyorlardi. Islam Medeniyeti, EVRENSEL tefeci bezirganlik asamasini ati. Muhammed bu asamayi, Kur'an'in Arabistan'da iktidar olmasiyla temellendirdi. Medeniyetler arasindaki barbar topluluklarin medeniyete (sinifli topluma) zlslerini hizlandirarak ve tabii ki bu sayede medeniyetleri de canlandirarak antik ticaret yollarini islek biimde birbirlerine ve medeniyetlere bagladi: tefeci-bezirganlik evrensel agina ulasti. Tarihin kontenjaninda medeniyete geebilecek kent kalmadi. Bylece Hz. Muhammed'in bu tarihsel grevini kavrayarak "Son Peygamber" ngrs gerek oldu. Peygamberlik, bilhassa kutsal kitap inmis peygamberlik Kent'ten Orijinal medeniyete geecek barbar topluluklarin yaratigidir. Arabistan barbarligi ve tefeci-bezirganligi, kknlesen Misir- Habes Iran-BizansHint ve uzakta da olsa in medeniyetleriyle (durgunlukla) kusatilmisti. Orta ve Kuzey Ticaret Yollari bu yerlerde tikanmisti. Onlara dsen hemen Kizildeniz Umman'a ve Hint Okyanusu'na ailan Gney Ticaret Yolu idi. O yolu kullanip birikim yapabilirler. Ve Orta ile Kuzey ticaret yoluna huru edebilirlerdi. nlerinde bir tek engel vardi: Mekke'nin daha dogarken rmeye baslayan Ebu-Sufyan tefecibezirganligi. Yoksul tefeci-bezirganlar topraklarini tefecilere kaptirmis Medine kylleri esnaflari ve bedevileri, Muhammed'in bu sezilerini ruhlarinda ve bedenlerinde duymakta ve basari azmiyle teskilatlanmakta gecikmediler. Hatta bu konuda Muhammed'den daha ileri gerekci ve medeniydiler. Kur'an'in hemen her ayetinde mala mlke-medeniyete tapmanin, medeniyet ksyle ve Allah'in cehennemcil gazabiyla cezalandirilacaginin bildirilmesi; Allah korkusu ve sisteminin daima hatirlatilmasindan alacagimiz bir derste budur: Medeniyete geen barbarlara medeniyet zendirilmiyor. Medeniyete sevkedilmiyor; daha ok medeniyete geilmisce, medeniyetin, kendilerinden nceki medeniyetler gibi sasa ve zulm iinde ryp yikilmamasi iin Allah hkmleri hatirlatiyor. nk Muhammed zaten

gryor ve yasiyor: Arabistan barbarligi medeniyete gemekte kendisinden daha ikarci ve daha hizli: Muhammed 40'ina kadar yoksullugu da zenginligi ile dnya ahvalini (medeniyeti) de yasayip doymus, artik maneviyat hmanizm ariyor. Ve bildigi kaybettike zledigi komn kollektivizmine sariliyor. kur'an o bezeyislerle doludur. Burada kisaca birikim aisindan yararli olmakla birlikte kafa karistiran iki uzmana isaret edelim. Bu durumda Tevrat'in, Incil'in ve Kur'an'in, Smer kltrnden alinma-gelenek oldugunu belgelemek Ibrahim-Musa-Isa ve Muhammed'in gizemini (suuraltini) ve yasadigi toplum biimlerini aiklamaz. Dolayisiyla dinlerin madde ve ruhu (gizemli suuralti) anlasilmaz kalir. Mistik drtler, toplumsal ve kisisel hezeyanlarla btnleserek insanligin irili ufakli alaltici zincirleri olmaya devam ederler. James George Frazer'in 19 uncu yzyil sonunda yaptigini, 20' nci yzyilin ikinci yarisindan itibaren samuel Noah Kramer, Ilk Irak Medeniyeti smer'de yogunlasarak yapmaya alisti. Ama bunu daha nce Berosse Tarihi, ve Andre Parrot'un smer tarihi yapmisti bile... Yine de her iki aba da bosa gitmedi. Frazer, btn kltrlerini barbar hatta vahsi temellerine isaret etti. Kramer medeniyet kltrlerinin Smer'deki kklerine isaret etti. 1 Ancak her ikisi de belgelerin toparlanisi ve karsilastirmali parelelliklerini gsteren karmasik birikimlerden teye geemediler. nk toplum biimlerinin gelisim kanunlariydi asil olan: Kltrler o kanunlara kopmaz baglarla bagli etki tepki iinde gelisiyorlardi. Kanunlar ele gemeden hangi kltrn nerede ve ne zaman hangi sebeble ortaya ikip battigi veya benzer parelelliklerle ortaya ikarken, neden benzer paralellikler iinde battigi ve yeniden ortaya iktigi bilinemiyordu. O zaman gelisim kanunlarini bulmadan bilgileri st ste yigmak ne ise yarayabilirdi? Toplum biimlerinin gelisim kanunlarini bulmaya yarayabilirdi. Ve buna yaradi. Bu yzden bu tr bilimler birikim bilimi olmaktan te geemediler. Ancak bu birikimler olmadan da asil kanunlari arayip bulan tasnif bilimi kendini ortaya koyamazdi...Bu byledir diye birikim ile tasnifi karistirmamaliyiz.... Ibrahim ile Muhammed'e dnelim: farkli aglar farkli sentezler getirmistir, demistik. Hz. Muhammed'in yasadigi ag ve bu agin determinizmiyle aldigi bilgiler yorumlari ve uygulayis bu yzden Hz. Ibrahim'den ok farkli oldu. Kabaca bakildigi zaman, ayni Allah sistemine inaniyor ve uyguluyorlardi. Ama bilgiler yorumlayis ve uygulayis (en az 2000 yil sonra ve antik aglarin iinde kutsallar agi olarak anilabilecek bir baskalasimin alt stlgn esiginde) sphesiz ki ayni kalamazdi. Nasil Smer'deki din anlayisi, Hz. Ibrahim'de baskalasmissa, Muhammed ve Kur'an'da da ok farklilasmisti. Bu baskalasim: kalite sirayisi, Allah sistemine bakilarak yzeysel bilgi yigilimi ve karsilastirmalariyla (Aristo mantigiyla) zmlenemezdi. Tarihsel gidisin aydinlatilmasiyla ele geirilip gnmzde yararli olabilir hale getirilebilirdi. * Muhammed komnn kollektif aksiyon ruhunu iliklerine dek yasayan berrak zekaligerekci asiret ocuguydu. "El Emin" nvanini gen yasta alabilecek kadar drst, saf, temiz idi. Berracik ocuk beynine dsen her olayi sentezlere ulastirabilme yetenegini gelistirebilecek evrencil eliskiler (ticaret yollari) iinde yetismisti. Bu

yetenegini, her olayi yorumlamaktan ve hkme baglamaktan ekinmeyen cesaretiyle, peygamberlik: tarihsel devrim sirasinda (23 yil boyunca) dahiyane ngrlere ve ayetlere siratmaktan geri durmadi. Bu gereki bilimsel sezilere denk dsen yorum ve kararlari, elbette Hz. Ibrahim'in Allah gelenegiyle elisecekti. Skolastik eski Allah sistemini apaik bozamasa da, kendi iinde Allah'i kavrayisini, yasadigi ve yorumladigi tarihsel devrim olaylari paraleline sokarak alabildigine insancillastirdi: tarihsel determinizme yaklastirdi. Yasadigi ag, antik Tarihin orijinal medeniyetlerinin sonunu mjdeliyordu. Bundan sonra, gebe barbarlarin medeniyet rnesanslari agi ailacak ama bu sadece eskinin yeniden canlanarak bir adim daha ileriye gidilmesini ve modern Sosyal Devrimler aginin ailmasini hazirlayacakti. Bu yzden Muhammed, tarihin byk mirasinin yaratigi olarak baska trl davranamazdi. Muhammed ve Kur'an'in oldugu gibi, tarihin O'nu yarattigi gibi yorumlanamamasi ise, tarihin bu byk mirasina ihanet olur. Olsun denemez. Kk ihanetlerimizin ve yenilgilerimizin bile, tarihin bu yanlis yorumlanislarina gidis kanunlarina aykiri pozisyon almamiza bagli kaldigini unutmamaliyiz. Kuran'in her zaman hatirlattigi gibi Allah'in kanunlarina karsi gelmenin her zaman bir cezasi vardir... 14 nc Ibrahim Suresi 51 inci ayet: "Allah her nefsi kazandigiyla cezalandirmak iin abuk hesaplidir. " 45 nci ayet: 15 inci Hicr Sresi, 23 nc ayet: "Kendi zlerine zulmedenlerin (Ad ve Semud gibi) yurtlarinda yerlestirildiniz, onlara nettigimiz (nasil cezalandirdigimiz) sizce bilinmisti; ve sizlere rnekler de getirmis idik" "Ancak biz diriltiriz, biz ldrrz, biz kaliriz" Kalici olan sadece tarihsel determinizmin kanunlaridir. Madde ve mana ondan gelir ona dner: 96 inci Ahlk Suresi, 8 inci ayet: "Dns Rabbi'nizedir" 99 uncu Zelzele Suresi, 7 ve 8 inci ayetler: "Kim bir zerre denli iyilik yapmissa bulacak onu" "Kim bir zerre denli, serre sapmissa bulacak onu"... Kur'an'dan yzlerce yil sonra yasamini tarihsel maddecilikte savasarak geirmis bizim deyislerimizle, Kur'an ayetlerinin paralellesmesi tesadf sayilabilir mi? Sadece bizim degil, bu ve benzeri nice ayetin modern insana bile hl sempatik gelmesi, sempatiklikten te; yakin, insancil, akilcil, diyalektige uygun gelisinde, daha gereki yorumlar aramamali miliyiz? "Insan'a ameli gsterilecektir" Insan ne islediyse onunla dllenip cezalandirilacaktir; veya daha gzeli Kur'an deyisiyle "Kim zerre agirliginca hayira ve serre sapmissa bulacak onu!" Gerekten de yle degil midir? Tarihsel determinizm, kendi kanunlarina uymayanlari nce ve sonra ardi arkasi kesilmez mesajlariyla uyarir; dersini alamayanlarin sonu gerekten cehennemcil atesler kadar yakici devrimler karsi devrimler ve savaslar olur... Savaslar ve devrimler bu kadar lmcl ve dirimcil yakici - yasatici uyarilardan bile dersini alamamanin cezasi ne ola ki? yasayamamak srnmek! Toplum biimlerinin gelisimi kacaba da olsa kesfedileli neredeyse bir asir oluyor.

Morgan Marks ve Engels'ten beri, konu zerindeki yeni birikimler de yine yz yildir ktphaneleri mzeleri doldurdu. Ama hl tarihte kanun aramak, olmadik ise girismek gibi karsilaniyor... Hz. Ibrahim ve Hz. Muhammed'in yasadigi toplum biimleri zmlenemezse o toplum biimlerinin denk dstgmz kltrleri nasil aydinlatabilir? Ibrahim asagi barbar anahanliktan kurbanlik ko kesen orta gebe barbarliga ve Kabe'yi kurup kent tohumunu atan yukari barbarliga kadar btn komnal toplum biimlerini 300-500 kisilik aile efradiyla yasamakla kalmaz. Ilk Irak medeniyeti smer kentlerinden kalkip, Anadolu'ya, savunmalar esliginde bezirganlik yaparak gerken, kitalararasi medeniyetleri de tanir. Ilkel sinifsiz toplum: kankardes cennetiyle, medeniyetin sinifli toplum: dsman kardesler cehennemini, en canalici zelliklerinden karsilastirmali olarak iliklerine dek hisseder. Ama Asagi Barbar ve Orta Barbar toplum (ve kltr) kkleri O'nu daima geri eker. Ne kendisi ne de kardesi oglu Lut, evre medeniyetlere yeni bir dirilis (rnesans) verebilecek gte degillerdir. Yeni orijinal bir medeniyet yaratacak yukari Barbar (kent) asamasini da henz tohum olarak ilerinde filizlendirmektedirler. Sinifli toplum cehennemiyle kusatilmislardir. Tek areyi islek olmayan tenha Gney Yolu zerindeki Arabistan Yarimadasina bu kent tohumunu saklayip gelistirmekte bulurlar. Hz. Ibrahim'in mucizesi komncl kankardeslerini medeniyet denen sinifli topluma geirmek degil, medeniyetten koruyarak asagi barbarliktan orta gebe barbarliga geirmek ve kent: yukari barbar tohumunu ilerinde filizlendirmek olmustur. Hz. Muhammed ise, Ibrahim atasindan 2500 yil kadar sonra oktan kentlesmis Arap toplumunu Gney Ticaret Yolu zerinde medeniyete geirmekle kalmaz; uzun mrl bir medeniyet yaratabilmenin temellerini atar... * Bu kadarcik bir tarihsel senteze ulasamiyorsak eger; ktphaneler dolusu uzmanliklarimiz, arastirmalarimiz, onlarca yillik nasircil: dnp dnp ayni seyi okuyan emeklerimiz ne ise yarar. "Bu tarihsel gelisi kabaca olsun sentezlestirmemek" sz bile fazla; hl bu tr yorumlara ynelis, bu tr yorumlarda yogunlasma bile yok denebilir. Tartismalar bu ynde gelisebilirse peygamberler veya dinler de yerli yerlerine oturabilir; gereksiz toplumsal ve kisisel hezeyanlar kisa kesilip retim ve yaraticilik yarisina geilebilir. Artik erdsyon kirkanbarliklarini asmanin zamani geldi de geiyor. Su kaynama noktasina ulasinca (yeterli basin da olmussa) buharlasma gereklesir. Srekli kaynatmanin alemi yok, artik suyu tketmeden buhar elde etmenin daha verimli yollarina bakmaliyiz.; degirmen taslarinin arasinda gtlecek tane oktan un olmussa, degirmeni dndrp taslari bosuna yipratmanin akillica bir yani yok, ekmek yapmaya gemeliyiz. "Bugn sizin iin, dininizi olgunlastirdim size nimetimi (kutsal kitaplarimi) tamamladim. ve size din olarak Islami begendim" (Maide Suresi 513 nc ayet) Begenmedigimiz Muhammed, kendinden nceki birikimlerin yeterliligini sezmisti. Bu birikimler sadece paygamberler, dinler, kutsal kitaplar alaninda

degildi, her alandaydi. Zaten her alan, kutsal kitaplar ve peygamber ykleri iine girmis bulunuyordu. Veya dinlerin nfuz edip iine almadigi bilgi alani yoktu. Sadece yeni agin yeni sentezlerini iinde hissedebilecek gc kendisinde bulabilmesi yeterli olabilecekti. Baslayinca arkasi gelebilirdi. ok gemeden, Medine'nin kendisine kucak amasinin (Hicretin) 7'nci yilinda kendisinin en son peygamber oldugunu ve en olgun dini yaratma grevinde oldugunu btn hcreleriyle hissetti... Insanin kendisini, bylesine zorlu bir greve atamasi elbette yzlerce yilda bir gelen toplumsal yaratimin isidir. Ancak kisilerin kendi zel gleri, topluma ragmen ileri atilis dinamizimleri hi mi yoktur. Bu gc hepimiz kullaniyoruz aslinda. Ama ikarci nahos bilinalti aksiyonlarimizda. Bir de sentez yapabilme gcmzde denemeliyiz kendimizi. Birikimler her alana yayiliyor. Srat sasirtici... Yaratici dogumlar yeterli degil, daha dogrusu yok denecek kadar az... 2- PRATIK VE TEORIK IHTIYALARIN BASKALASTIRIP SAGLAMLASTIRDIGI TANRI FIKRI Hi dsndk m? Asiret insanlarindan kalma ve Islam dsncesine girmis " Batil inanis" "Hurafe" dedigimiz dsnce ve davranislar aklimiza ters dstg iin onlari terketmek- hayatimizdan kovmak hemen hepimize dogal gelmistir. Hatta Kur'anda da yer alabilmis melek-cin-seytan gibi dsnceler bile ogu mslmana gereki gelmedigi iin kabul edilmez, veya kabul edilse bile onlar pek agiza alinmaz; tartismalarimiza sokulmaz; her mslman mslmanligi lsnde bu konunun zerine gitmemeyi (sansr) etmeyi yegler. nk grnmeyen ama bir ruh gibi iimize girip ikan bu tr varliklar insan aklina gereki gelmez. Fakat bir trl de izahi yapilmadigi iin ikna edici tartismalarla bunlar akillardan kovulamaz. Barbarliktan kalma gelenek-grenekle kyllerimizde- esnaflarimizda yasayan "Batil itikadlar" kara kedi nnden gememek, tirnak kesmemek, sali sallanir, amasir yikamamak, elleri baglamamak, ayak ayak stne atip dinlenmemek, atesi erkegin flememesi gibi inanislari, islamiyet iine girmis olsa da, kolayca terkedilmislerdir. nk modern agin insan aklini ilerleten bilgileri sentezleri karsisinda bu tr barbar-vahsi gelenekleri tutunamazlar. Onlarin totem ve tabulardan kalma gelenekler olduklarini bilinlerimize ikarmasak da modern bilgi ve sentezilerimize aika ters geldikleri iin o aliskanliklari terkederiz, hatta toplum hayatimizdan kovariz. ok byk tepkilerle de karsilasmayiz; uzun boylu tartismalara bile gerek kalmaz. Hele ouklar yeni kusaklar bunu kendiliginden silerler. Fakat Allah - Kur'an ve Muhammed yle midir? Neden? Modern agin 500 yili bile O'nu silmek yerine Israil saldirilari altinda glendirmistir. Neden? Atom agindayiz, uzay agi aildi. Ama hl Allah-Kur'an ve Muhammed gelenegi sryor. Ve isin ilgin yani, onlari toplum hayatimizda neredeyse ebedilestirmek isterce adim basina cami- Kur'an kurslari ailmasina elbirlik yardim etmekten geri durmuyoruz. Devletin gz yumuslari ve n ayak oluslari yetmiyormus gibi burnumuzun dibine kadar sokulan "Bagis" makbuzlarini kaimiz geri evirebiliyoruz?

Tarikat islamciligi bile Erbakan (Ingiliz-Amerikan) bayraktarligi altinda legalize edildi. Hep Allah-Kur'an-Peygamber: lyi dilekli mslman toleransindan yararlanilarak yapilan bu irtica beslemeleri; bir gn Mustafa Kemal Cumhuriyetimizde oldugu gibi snnet edilmek zorunda kalinsa bile, Allah-Kur'an Muhammed varligi toplum hayatimizda yasamaya devam edecektir. Veya kolay kolay terkedilmeyecektir. Takkeleri nmze koyup bunu adam gibi dsndk m? Islamiyet neden evrensel bir din olabilmekle kalmamis, modern agda bile toplum hayatinda dogudan batiyla kadar kitalararasi bir din olmayi hala srdrebiliyor? Arap dnyasinda hl laisizm savunmada ve ricatta dgsebiliyor? Kapitalizm ve Sosyalizm hala islamiyet ile melezlesmeden iktidar olamiyor? Laikligimizle gndgmz lkemizde bile, meclis papaganlari, halk nnde salavat getirmeden ikarmiyorlar, Laikleri ktleyip iktidardan alasagi etmek iin hl "Trke Ezan" tahrikatlari ise yarayabiliyor. Neden? Btn bunlar bir yana. Trkiye'de laisizm tuttu ve kklesti. Sola karsi irtica panislamizm pantrkizm ile melezlestirilip askercilestirilse bile bizde devlet laik kalir. Isi sinifi ve Ordu Genligi veya halk ogunlugu bunun garantisidir. Ama is bununla bitemez. Bilin seferberligi saldiriya gemedike, Allah-Kur'anMuhammed gerekligi, altsuurlarda toplumsal ve kisisel hezeyan ve didismelerin kaynaklarindan biri olmaya devam edecektir. Bu toplurnsal ve kisisel verimliligi dsrmekle kalmaz, huzursuz ve mutsuz toplumu ebedilestirmekte baska benzer etkenlerle elbirligi yapar; retici glerin dengeli gelisimi (mutlu toplum) gecikir... Abartiyor muyuz? Bilim yaraticiligini kimselere kaptirmayan niversitelerimiz, nice proflarimiz, uzmanlarimiz, laik pasalarimiz, btn rasyonel- bilim titrlerine ragmen, o akilli basli yorumlarinin arasina veya ardina "yce yaratici" (Allah) szcgn eklemeden, btn inanis ve akilciliklarini "yce yaratici" ya yaslamadan edemiyorlar. Neden? Aslinda bu szcklerin hi bir zarari yok, kalp ferahligi verdigi lde yarari bile var. Ama bilinmezlikleri, Allah'a havale ediverislerimizin gerisinde, yaraticiliklarimizi krlestirme aliskanliklarimiz da bulunuyor. Allah aliskanligimiz skolastizmi, skolastizm yaraticiliklari kreltme aliskanligini besleyip beyinlerimizi dumura ugratiyor. En ateist geinenlerimiz bile, bu etkiden uzak kalamadiklarini iyice bir dsnseler yakalayabilirler. Irtica girdaplari hangi lkede asilamamis ki; en azgin Nazizim evrencil emperyalizm destegine ragmen tarihi ne kadar geriye ekebildi. Sonraki hizlanmayi yaratmak zere Tarihin yayini germekten baska bir ise yaramadi. Irticalar-Nazizmler halledildikten sonra asil ldrc tehlikenin beyinlerdeki skolastik aliskanligin oldugu hl anlasilmadi. Asil bunun zerinde durabilirsek beyinlerde ilerlemeler saglayabiliriz: Tarihi-evrimi bir irpida kavrayip isimize bakmaliyiz. Evrimin kanunlarina uygun kosar adim ilerlemeliyiz. Bunun iin Allah-Kur'an-Muhammed sempatilerinin gerek nedenlerine yaklasip onlarin ok zerinde onlari da kapsayarak ilerleyen tarih (doga ve toplumun evrimi) bilincine ulasmaliyiz. Allah-Kur'an-Muhammed, neden hl bize sempatik gelir?

Kendimize yakin buldugumuz iin. Neden yakin hissederiz? Sadece mslmanlik gelenegimizden tr m? Bu kadar basit sorularin bile zerine gitmedigimiz iin bir meseleye ya "t kaka" diyerek ya da pohpohlayarak yani ihtiyalarimiz yneltisiyle ikarci ve yzeysel yaklasiriz. Oysa her meseleye olduklari, neyseler ylece yaklasmayi prensiplestirmeliyiz. nk olaylar inatidirlar; kendilerini daima olduklari gibi gibi kabul etmemizi bize dayatirlar; kendilerine uyum yapabilmemiz iin; terslik olursa insanlik acilar ekmeye devam eder.... Allah-Kur'an ve Muhammed'in bize yakin gelisini; barbarlikla- medeniyetler eliskisini yresel ve evrensel llerde derinlemesine iinde bulan ve onlara karsilik verebilen ksz bir asiret ocugu olan Muhammed'in engin hmanizmine, ve bu yzden Allah sistemini tarihsel determinizme: gereklere yaklastirmasina borluyuz. nk O, Antik tarihin en son en orijinal tarihsel devriminin nderiydi. Ondan sonra gelenler O'nu asamadilar, sadece O'nu yeniden dirilttiler; rnesansa ugrattilar: Seluklular, Osmanlilar ... Ibni Haldun ve Seyh Bedrettin O'nu asan Sosyal devrimlere kanatlanmislardi... Ama henz vakit dolmamisti... Hz. Muhammed'den etkilenmeyenimiz var midir? Bunun bilinalti etkilerini ve bilinlere ikarilmasini hafife alamayiz. O'nun yasadigi ag, O'nu Allah-Kur'an-Peygamberlik sezilerini yreselden evrensele ulastirirken, dnyayi-tabiat ve insani- kavrayis mertebesini de Skolastisizm iinde suuralti biiminde de olsa tarihsel determinizme yaklastirdi. Ibrahim gelenegiyle yani ezberci Skolastik din anlayisiyla, dsnp davransa da; bu gelenekleri asamasa da gereklerden-yasadigi agin olaylarindan berrak akilciligindan kopmadigi iin de daima iten ie bu skolastigi gereklere uydurmak zorunda kaldi .O'nu en akilli ve en son ve en byk tarihsel devrimci peygamber yapan zelligi de bu oldu. Eger olaylara uyum yapamasaydi, Isa'dan beter, adi sonu isitilmez "cinlere ugramis-deli bir ozan" olarak yok olup giderdi. O'nun yaratici yetenekleri veya beynine dsen olaylari arpistirip ders alma gc, siradan Mekke-Medine kentlilerinden farkliydi. Halk pratik ihtiyalarina gre Allah'ini seer ve ynelirdi. Muhammed pratik ihtiyalarini karsilamasa da onlari asabilecek gce sahipti. Pratik ihtiyalar karsisinda sizildanarak erimektense, dnya ahvalini yorumlama yolunda ycelerek ihtiyalarin cenderesinde klmeme yollarini amayi deneyecek gce sahipti. Ama daha gen yasinda pratik geim-mal mlk ihtiyalarini da drst ticaret olanaklarini kullanarak karsilamisti. Manevi yola girisi bu yzden kolay oldu. Baskalari gibi zenginlik yolunda zalimlesmek yerine, zenginligini maneviyat yoluna harcayarak sezdigi byk zorlu tarihsel grevine soyunmasini bildi. Komn insaninin pratik ihtiyalarinin karsilanamaz yogunlukta kalite atlayisi Allah inancini besleyip bytmstr. Buna ragmen bu pratik ihtiyalarini gidermek iin kendisinden daha byk bir gce siginma kaisinin altinda, iinde yasadigi dogayi ve toplumu yorumlama (entellektel) ihtiyalari da gizlidir elbette. Ama stte olan pratik ihtiyalarin karsilanma zorunlulugudur. Yorumlama (entellektel) ihtiyalar, alttan alta gelisir. Ve toplumun bazi yelerinde zamanla geliserek kltrlesir - egitimlesir. 2 Bunu basit olarak ocuklarda izleyebiliriz: ocuklarda tanri dsncesi, genellikle

pratik ihtiyalarinin kolayca karsilanmasi olasiliklarina tutunarak gelisir: Bir dua, bir yakaris ile zorluklardan kurtulmak, veya oyuncak - oyun - arkadas - basari gibi isteklerinin gereklesmesi olanaklarini sunan "tanri" fikrinin ilk benimseyisin temelleri olur. Yine de bu denli basit ama yakici sorunlar altinda gizli bir entellektel ihtiya yatar: Yasanan dnyayi tanimak-yorumlamak ocuklarda daha derinlerde parlasa da bu egilim de bulunur. Iste Muhammed'i kentdaslarindan ayiran fark buradaydi. Komncl yetenekleri akrabalarindan ve kentdaslarindan daha fazla entellekteldi. Tanri ihtiyaci onda, yasadigi dnyayi ve agini yorumlama ihtiyalarina daha ok karsilik oldu. Bedir savasina kadar olan ayetler bunu fazlasiyla belli eder: Muhammed o manevi derinligine karsilik bulmak zere durmadan dsndg Allah evren-insanlik sentezlerini, henz iine girmis oldugu tarihsel devrim sorunlariyla yani halkin pratik ihtiyalariyla sentezlemekte pek fazla gkcl samedani filozofsal kalir. Medine fukaralari yoksul bezirganlar ve evre bedevileri O'nu pratik ihtiyalarla uyarmakta gecikmezler. Savas (iten ie ganiymet) isterler. Aika Muhammed'i ve Allah'i savas kararini vermeye zorlarlar. Iste barbarin tanri anlayisi budur: pratik ihtiyalar. Bedir savasindan sonraki ganimet paylasma kavgalarinda yansiyan da budur. Peygamber Allah - toplum yolunda saf maneviyati, halk pratik ikar pesindedir. Ama sentez ayet yaman olur: "mlk-ganimet Allah'in ve peygamberinindir, kavga etmeden aranizda anlasiniz." Kur'an aika tarihsel devrim pratigine girmistir. O sicak savas pratiginden ikan sentezler ayetlesir. Teorilesir. Allah sistemi bu ise yarar. Bu yzden Muhammed'in ve Islam'in en kalici mirasi: Kollektivizm-esitli adalet hosgr merhamet yani humanizm olmustur. Inandigi Allah'i bu sistemden uzak dsebilir miydi? 3- "ESMA'L HSNA" ALLAH'IN GZEL ISIMLERI VE TARIHIN KANUNCUL GIDISI "Ve lillahi esmail - hsna fed'uhu biha": "En gzel adlar, Allah-i Teala'nindir. O'na bu adlarda dua edin!" Bu sifatlarla ykl isimler, Kur'an'da ayetlerle yerli yerinde anilarak gelistirilmistir.... Barbarliktan medeniyete geerken, ok tanri inanisindan tek tanri inanisina da geiliyordu. Ve bu barbarcil (tarihsel) devrim ile 20 yil iinde sirama ile gereklesiyordu. Barbar'a, Araplarda Bedevi denirdi. Ama hemen hep komncl gelenekleri glce tasiyorlardi. Inandiklarina ikarlarina lmne sarilirlardi. Ancak beyinleri de yenilige o kadar aik tertemizdi. Inanislari vahsi aglardan kalma totemizme, animizme, ana tanrilara, baba tanrilara, doga tanrilarina dek uzanan putataparlik idi. Ama "Allah"i Ibrahim'den nakil ile grenmislerdi... Daha kesin hatlariyla Muhammed ok tanriliga karsi tek tanri fikrini benimsemekle kalmadi, bu anlayisi zenginlestirdi. Arap halki temiz zekasiyla bu stn tek tanki fikirlerine sarilmakta geikmedi. nk pratik ikarlari da bu zengin teorik gelisime paralel gelisiyordu. Tarihi gelisim, Muhammed'in tek tanri kavrayisindaki zenginligi hakli ikarinca, Gney Ticaret Yolu zerindeki Arabistan halki lehine hizlandika, Araplar da gecikmis olarak tek tanri inanislarini Muhammed'in zengin kavrayisina ulastirdilar. nce ezberlediler sonra onlarca yil iinde Allah

dsncelerine tarihsel determinizme yaklastirdilar. Sphesiz ki bu hep fakir fukaralar ve komn gelenekleri iinde tutunup kh iktidar kh muhalefet olarak gelisti. Azgin tefeci bezirgan ve modern agin kapitalist islmligina karsin gnmze kadar ulasti. Simdi gnmzde bu zengin kavrayis, hemen, hibir sey ifade etmeksizin de olsa kullanilmiyor bile. Iten-temiz fakir halk ocuklari ilerindeki en insancil kollektif duygulariyla bu isimleri (Allah kavrayisini) zdestirseler de; bunlar sinifli toplum cehenneminin sahtekar islam gericiligi iinde savrulup eritilip tketiliyor; bilinaltina bastiriliyorlar. Bunlar bilinlere ikarilabilirse kaybedilen enerjiler yeniden kazanilamasa yeni kusaklarin enerjileri olsun artik bu ynde zayi edilmesi azaltilip durdurulabilir. 1- "Huvallhllezi l ilhe ill h": Allah'in btn diger adlarini kendinde toplayan adlar adidir: "Ism-i zam": en yce ismidir. Su manaya gelir: O yle bir Allah'tir ki ondan baska tapilacak hi bir nesne-ilh yoktur. Tarihsel determinizm veya doganin ve toplumun kanunlari: evrim yle yce bir gelisimdir ki, her seyi kapsar; her seyle sayisiz rgsn kurarak ilerler. Onu ne kadar inceleyip arastirsak tam olarak ele geiremeyiz. Ancak gidis kanunlarini yakalayip onlara srekli uyum yapmaya alisabiliriz. Bu abalarimiz ona tapma olmasa da tapmaya benzer bir korku saygi dikkat ierir ve gerektirir. Bu yzden ondan baska korkulacak duyumda kusur etmemeye alisilacak hi bir nesne abartilamaz. Yani para-pul ask-ideoloji-teori-insan-doga aklimiza ne gelirse her sey tarihsel determinizmin kapsadigi. paralaridir; sadece mesele onu topyekn kavramak ve uyum yapma abasini srekli artirmaktir. Yoksa her hangi bir yansimasini parasini abartarak tapinlastirmak degil. Doganin insanlikla birlikte akisi. yle akil almaz birdzenlilikte isler ki, onu topyekn hisseden modern bilim adamlarini bile kendisine secde ettirip "Allah" dedirtirse; yzlerce yil ncesindeki asiret ocugu Muhammed'e daha koyu bir mistisizm iinde benzer duygu ve sezileri yasatabilir. 2- Er Rahman: rahmeti-yardimi-koruyuculugu her seyin iinde ve stnde: 3- Er Rahim: Merhameti rahmaniyla birlikte her seyin iinde ve stnde. (Bakiniz: Bismillahirrahmanirrahim: Bu kitabin basliklari iinde: Kur'an ayetlerinin tarihteki derin anlamlarinin aiklandigi blm.) 4- El Melik: Mlk- tasarrufu bir an dahi yok olmayandir. Tarihsel Determinizmin doga ve insan zerindeki sahipliligi ve onlari ynetisi bir an iin olsun duraksamaz. Her sey o'nun kanunlari uyarinca dzenlice akip gider. 5- El Kudds: O noksansizdir. Tarihsel Determinizm'in kanunlari ylesine girift ve her seyi kapsayan sasmaz dzenlikte akip gider ki "her sey olacagina (kanunlarin kendi ilk dengelerine) varir". 6- Es-Selm: Selm ve Selmetin ta kendisidir. Tarihsel Determinizm'de en zmsz problemlerin bile zm bulunur. Kanunlarin yayi her ynde ve canlilikta kurulmustur; Kendisini dayatip her engeli asar. 7- El Mmin: Gven verendir. Tarihsel Determinizmin kanunlarina bir kez vakif olusak, o kanunlarin isleyisine

bir kez uyum abasina baslamissak verim aldigimizi grrz. Ve sonsuz bir gven iinde huzura ulasiriz. Bunu sezerek yapan halklar da yledir. Ilkel toplumlar gibi... Yozlasmamis; dogadan ve toplumsalliktan kopmamis halklar gibi; dogayi, bitkileri, hayvanlari, atalari sayan totemizm gelenegi veya kutsallastirma bosuna degil, bu derin determinizm: kanunlara uyum zorunlulugunun ilkel beyinleri isleyisi icabidir. 9- El Aziz: Mutlak galiptir. Tarihsel Determinizm, her seyi belirlendiricidir. Atom'un Hcre'nin ve insan toplumu'nun en temel kanunlari, kendi dengesini bulmak zere ailip-kapanarak ilerlerken her seyi kendisine uydurur. Uyum yapamayanlari eler: seleksiyondan geirir. Bu yzden biricik galip evrimin kanunlaridir. 10. El Cebbr : Yarattigi her seyin hallerini ihtiyalarini verendir. Evrimsel akis her seye kendi llerinde kendi varliklarini srdrebilme gc vermistir. . 11- El Mtekebbir: Byklkte esi olmayandir. Evrim her nesneyi kapsayip yasatacak kadar genis ve ycedir. 12- El Halik: Yaratacagi herseyi bilimi geregince yaratip, takdir edendir. degerlendirendir. Tarihsel Determinizm, yarattigi yaratacagi her seyi, nceden kendi maddi ve sosyal kanunlari iinde saklar. O kanunlar disinda hibir sey olup bitemez ve yaratilan yaratilacak olanlar bu yzden daha isin basindan takdir edilmis, degerlendirilmis, glms veya ktlenmis olur. 13- El Bari: Yoktan var edendir. Evrimsel akis her seyi yoktan var etmis gibidir. Modern fen bilimleri her seyi bir patlamaya baglarken daha farkli bir sey sylemis olmuyorlar. Modern Insan Bilimleri; insan toplumlarinin komnal paralanisindan ikageldigini sylerken farkli bir sey sylemis olmuyorlar. Evrimsel kanunlar, madde ve toplum iinde islerken elbette var olan bir seyden yola ikarlar, ama bu yle sasirtici verimliliktedir ki kimse ikacak sonulari ok nceden ngremez... 14- El Msavvir: Yarattiklarina z ve biim verendir. Dogada olsun, toplumda olsun; evrim kanunlari olup giderken yarattigi her varlikta atomcul-hcrecil bir z ve biim alma gc verir. 15- El Gaffr: Byk affedicidir. Evrimin toleransi boldur. Dogada ve toplumda akisin binbir olanagi bulunur. Yine de bu firsatlar evrimin kanunlari geregidir. Insan bunlari bilince ikarirsa bu toleranslar iinde zmsz hibir problem olamaz. Doga ve toplum kanunlarina uyum pek kolay pek ucuzdur aslinda. nk zaten o'nun kanunlarindan yapilmisizdir. Uyum zorluklari sadece o kanunlardan uzaklasmamizla ilgilidir. 16. El Kahhr : Istedigini yapar; hakimdir. Tarihsel Determinizm'e karsi durdugumuz zaman bile O'nun kanunlarina uyarak bunu basaririz. Ama bu O'na hakim oldugumuzu degil tam tersine O'nun gazabina daha fazla ugrayacagimizi gsterir. Enerjide Gnes'e ynelmemek. Toplumda halka ynelmemek sandigimizdan ok byk cezalari saklar... Dogayi ve toplumu kapitalist ikarlar ugruna igdis ve talan etmek kisi mlkiyeti azginlasmasinin yanina kr kalamaz. Cezasini insanlikla birlikte onlar da ekiyor; daha da

ekecekler. Ki o zaman evrimin kanunlarina Kur'an'in dedigi gibi: "Zerrece sapitmadan" uymaktan baska are olmadigi grlecek... 17-El Vehhb: Her esitten nimeti durmadan bagislayandir. Evrim dogacil ve toplumcul genliklidir. 18- Er Rezzak: Herseye yararlanacaklarini verir. Dogada ve toplumda olanaklar oktur. 19- El Fetth: Zorluklari asip kolaylastiricidir. Evrimde bir kapi kapanirsa baska bir kapi ailir, her zorlugun asilacagi kolay bir yani bulunur. 20-El Alim: Herseyi ok iyi bilir. Bilim'in tm, tarihsel determinist akisin incelenmesinden ikmistir. Bilim evrim'de saklidir. 21- El Kbid: Sikar ve daraltir. Tarihsel akis nce birikir sonra sirayarak ailir. O birikisi ve sirayisi bilemeyenler ona uyum yapamazlar. Ve sikisip daralirlirlar. Evrim kendisine uyum yapanlari da belirli llerde sikip darlastirir. 22- El Bsit: Aar ve genisletir. . Evrim kapanarak ve ailarak, kanunlarin uyarinca gelisirken varliklara darlik getirdigi gibi rahata gelisebilecekleri hem birikip hazirlanma hem de sirayip kalite atlama olanaklari verir. 23- El Hlid: Yukaridan asagiya indirip alaltir. Evrim yle kosullar getirir ki her nesne o kosullar iinde uyum yapamaz; buzullar agi bile geici olmustur. Insanlik tarihinde de yle, nice lmszlesmek isteyen Firavunlar, Fagfurlar aglari bile gelip gemislerdir. Bin yillik hkmranlik ngren Nazizm'in sonu ibretler ibretidir. Kendi kazdigi ukura dsmstr. Insanlik celladlarini birakalim. Evrim'in kanunlarini arayan bizler bile zerrece uyumsuzluklarimiz aninda alatilmayla cezalanmaz mi? 24- Er Rfi: Yukari ikarip ykseltir. "Altta kaldim diye zlme, ste iktim diye sevinme" diye bosuna dememisler. Hi umulmadik zamanda evrim srpriz yapar. Kontenjaninda neler saklidir, ancak onun kanunlari bilinebildike genel olarak ngrlebilir. Yine de kimin ve neyin ne olacagi tam olarak bilinemez. O ycelttigi gibi alaltandir ve alalttigi gibi yceltendir. Her yceliste oldugu gibi her alalista da sadece evrimin payi yoktur. Evrimin bir yansimasi olan varliklarinin da payi vardir. Ama evrim veya tarihsel akis hepsini kapsayandir. Etki tepkiler rgsdr, ama kendi kanunlarina simsiki bagli olarak akar 25- El Mizz: Izzet verip agirlayandir. Birikisilerde ve sirayis (devrim)lerde bir sanli slenli karsilama-agirlama bulunur. Ama buna aldanmamalidir. Ezi-Cefa gren alt siniflari devrimler, sanli slenli-saygili agirlamalarda karsilar. Ancak zafer sarhosluguna-sefahat pezevenkligine kapilmamak gerekir. O zaman horlanma asamasi kapiyi alar. 26- El Mzill: Zillete dsrp horlar. Evrimde uyum yapamayanlari zillete dsrp horlama hakir etme de vardir. 27- Es Semi: Isitmedigi birsey yoktur. Tarihsel akis kendi kanunlari yolunda giderken adeta herseyi nceden belirlemis gibidir: Dsnce ve davranislar gibi, dogadaki reyis ve hareketler gibi tm sesler

kendi kanunlarina gre olusup senlenirler. Evrim onlarin da (seslerinin de) iindedir. 28- El Basir : Grmedigi bir sey yoktur. Benzer zellikler... 29- El Hakem: Hkmeder ve hakki yerine getirir: Tarihsel akis iinde kararlar ve haksizliga ugrayan herseyin haklarini yerine getirmeler de vardir. Bu evrimin tarihsel akisin kanunlarinca kendi akisi iinde olur. Bir rzgarla alvyonlari fazla almis bitkiler kudurup verimlilesirler. Ama insanlar oralara yerlesip o bitkileri kendilerince yok edip baskalarini yesertirler. Kurak olan yerler ise insanligin baska islerine ayrilir... Bu gidis iinde sanki bir karar ve adalet gizliymis gibi durur. Yine de yledir, ama bunca canli kararhkm-adalet gibi terazili tavirlar sadece tarihsel kanunlarin akisiyla kendiliginden gereklesirler. 30- El Adil: ok adaletlidir. Evrimin en byk adaleti kendi kanunlarinin nne ikabilecek btn engelleri elemeden geirmesiyle olusacaktir. Bu teknik retici gcnn insan ve cografya zerinde allahlastirilmasiyla olusturulan dengesizlige karsi verilecek byk bilimsel mcadeleyle tecelli edebilir. 31- El Latif: Bilimi en ince ayrintilara nfuz eder. Tarihsel akis, kendi kanunlari yolunda ilerlerken en kk maddeden, en byk insan toplumuna kadar, onlarin en ince i isleyis dinamizimlerinden ikagelirler. Bu yzden en kkten en byge kadar her seyde yansirlar; ayrintilari hala insan aklinin alamayacagi denli ince hassastir. 32- El Habir : Haberdar olmadigi sey yoktur. En ince ayrintilarda akarken evrim her seyden haberli - irtibatli gibidir. Modern fenciler bile evrimin gidisini baska trl aiklamazlar. Bunun iinde elbette grme isitme - haber alma - teskilatlanma gibi sanki sosyal bir bilin sistemiymiscesine unsurlar da girer. Oysa sphesiz ki evrim sadece kendi kanunlariyla isledigi iin byle durur. Modern Klasik bilim anlatim kolayligi iin bu yolu seer. Ancak evrim bu denli zengindir anlatmaya gcmz yetmez Muhammed de yzlerce yil evvel bu zorlugu yasamaktadir.O evrime Allah der, ama daima onu daha yakindan kavramak tanimlamak iin aba gsterir. Sezi anlaminda Allah kavrayasini bilmeden tarihsel determinizme veya evrim grsne yaklastirir. 33- El Halim: Sonsuz hosgrldr. Tarihsel determinizm veya evrim aglarini yavas yavas rer; baskalasim iin her varligin yeterli vakti bulunur. Hatalar iin de hatalari dzeltmek iin de yani tarihsel olusa uyum yapabilmek iin bol bol deneme vakti bulunur. Bu hosgrde sonsuzluk anlamini verir. Bu olanaklara karsin uyum yapamayan varliklar olur. Onlarin sonu evrim srecine lerek yeniden katilmak-miras olarak hizmet etmek olur. "Dnsnz Allahadir." 34- El Aziym : Azmi sonsuzdur. Evrimin kanunlari ylesine yaman dinamizmlidir ki her trl engele karsi bir o kadar siddetlenerek glenerek ilerler. retici gleri ne denli zincirlerseniz o denli devrimsel g kazanir. Ne kadar zgr birakirsaniz dengesine o kadar abuk ulasir. Ama kirip dkerek kayiplar arttirarak. O halde o kanunlarin isleyisini

ayrintisina dek kavrayip dengeli gidisi bilinle kurmak gerekir. Evrim bu yzden insan'a ulasmasi kendisini insanda yogunlastirip aiklamistir ki beyinli insan evrimin ifadesi ve yneticisi olsun diye. Muhammed bunu sezerek, evrimi bilmeden insan gibi tanimlamaya girismek zorunda kalmistir. 35- El Gafur : Affi pek oktur. Varliklarin uyumu iin pek olanak sundugu gibi, ders alinmasi iin sayisiz rnekler de sunar. Bu affetmek bagislamak; firsatlar vermek anlamina gelir. 36- Es Sekr :Tesekkr kiymet bilisi pek engindir. Evrim'e sezerek olsun bilerek olsun uyum yapanlar karsiligini misli misli alirlar. Tarihsel determinizmin engin verimliligi, elbette insanligin topyekn bir bilinle ona uyum yaptigi zaman elde edilebilecek ve grlebilecektir. Ama simdiden bunun pariltilarini genel kanevasini resmedebiliriz. Doganin ve insanin huzurlu mrnn uzamasi veya kendi kanunlari iinde olabilecek olan neyse ona ulasilmasi gibi.... 37- El Aliyy: Ycelisi essizdir. Herseyi kapsayisi ve ynetisiyle; kendisinin en yksek yansimasi olan insanin bile O'nu hala kavramakta pek ok zorlanmasiyla elbette pek yce konumdadir. O'nu bilinlere ikarip uymamiza son derece ince ayrintilara kadar gelistirdigimizde bile o ycelik algilayisi mistiklikten kurtulsa bile gereklik olarak degismeyecektir. Sadece insan tarihsel determinizmin elisi olmaya biraz daha hak kazanmis olacaktir. 38- El Kebir : Tektir en byktr. Tarihsel determinizmin her seyi kapsayisiyla elbette byk bir biricikliktir de. 39- El Hafiz: Herseyi bilir ve korur. Hersey kendi kanunlari uyarinca gittigi iin sasmaz bir bilgelik ve bilgilerin korunusu varmis gibi durur. Oysa bilgiler ve bilgelik kanunlarin kendisinde potansiyel olarak bulunur. Madde ve toplum paralanip yeni z ve biimler aldika bilgelik ve bilgiler yeni boyutlarina ulasir; bu srp gider insan bilgi ve bilgeligini tarihsel determinizmin kanunlarini bilince ikarip o'nu kavramak suretiyle edinir. Muhammed'in yaptigi da bundan baska bir sey degildir. Ancak o bulundugu asama bakimindan bunlari sadece sezmek ve Allah gelenegine baglamak durumunda. 40- El Mukit : Herseyin azigini verir: Evrim iinde ne yaratilmissa sphesiz ki, o yaratigin bir i dinamizmi bir de ortami bulunur. Bu evrimin gidis kanunlari icabidir. En cansiz maddelerin atom yapilari onlarin dinamizimlerini olusturur, atomlarina gre yasarlar. z ve biim degistirirler. Uyum yaparlar. Yapamazlarsa lrler. lnceye kadar her varligin yasam gidasi: havasi-suyu-topragi vb. bulunur. 41-El Hasib : Herseyin ince hesabini bilir. Yine evrim'in kanunlari icabi neyin neyi nasil yaptigi - yapacaginin hesabi kendi iinde hem potansiyel olarak bulunur, hem de olay gereklestiginde hesaplar karismadan ortaya ikar. 42- El Celil : Uludur. Evrim, enerjiden maddeye, hcreye, ve insan'a dek uzanan ululuktadir. Ama asil ululugu, evrimi bilince ikaran yani o ululugu kapsayarak bilinle gidebilecek

insan o yansimasinda grlp anlasilacaktir. 43- El Kerim : Cmertligi sonsuzdur. Sayisiz madde ve tr-cins yaratan evrim, her varlik iin, eger insan bilinle uyum yapabilirse, sonsuz yasam- varolus olanaklari ierir. 44- El Rakip: Kontrolu essizdir. Sphesiz ki, tarihsel determinizm kendi temel kanunlarindan fiskirip akarken kontrolunu yine o kanunlarla yapabilir. O'nu bilmeyip sezen ama Allahlar aginda ideolojinin din oldugu ve her seye sindigi devirde Muhammed, evrimin kendi (temel) kanunlarinin yarattigi murakebeyi Allah'in kontrol gc olarak yorumlamistir. 45- El Mucib: Istekleri yerine getirendir. Insanoglunun gelisimi kendi yarattigi teknikten, dolayisiyla toplumundan daha yavas olur. Teknik belirlendiricilik retici glerin diger belirlendirenlerini sratle assa da belirlendirip ileriye gtrmede asamaz. Bilhassa insani ilk belirleyen cografya retici gc ki ona tmden doga diyebiliriz. O ilk vahsi aglarda, doganin insan zerindeki etkileri insani teknige karsin daima geri ekici olmustur. Ancak burada, teknigin bu dengeleri hesaba katmadan ilerletilmesinden dogabilecek krizlerin isaretini de bize verir... Iste bu gidis iinde insanin istekleri bir trl yerine gelmez hal alabilir. nne havu uzatilmis merkep durumuna dsebiliriz. Teknigin bu asiriligini sezenler, tketim ve ilerleme taleplerini daha akilci hale getirebilirler. Yine de insan bu gelisim iinde daima basi dardadir. Ve tanrisina siginip ona niyazlarda bulunur; bir ocugun annesine niyazlari gibi, bitmez tkenmez. Fakat evrim ayni zamanda bolluk-cmertlik de demektir. Istekler bugn olmazsa yarin oluverir. Evrim bu yzden el mucib'tir. Istedigine verendir. 46- El Vasi : Sonsuz genisliktedir. Tarihsel akis sonsuz gelisimlidir. Bunun iinde manevi ve maddi genislik yer alir. Insan ruhu da toplumu da manevi olarak sonsuz gelisimli bir dinamizme sahiptir; sphesiz ki dnya yasadika Evren de sonsuz gelisimlidir. Dnyamiz yok olabilir ama evren evrimin yeni ailimlariyla srer. Sphesiz ki Muhammed'in algilayislari sezisleri, yzlerce yil nceki kendi agi ayarindaydi ve mistisizmlerle doluydu. Ama o gn iin bu sezileri yapabiliyordu. nk daima geregi merak ediyordu. Bilime son derece aikti. 47- El Hakim: Biricik bilim ve hkm sahibidir. Evrim her seyin bilgisini ierdigi gibi kararini da ierir. nk onun kendi kanunlari zengin patlangili bilim ve karar ykldr. 48- El, Vedd : Kendine uyanlari korur zenginligine katar. Evrim'e uyum yapmak, evrimle tarihsel determinizmle yakinlasmak hal hamur olmak; Muhammed'in Allah'a kavusmasi grsmesi gibidir. Elbette evrime ne denli uyum yapsak da sinifli toplum iinde bu ok az bir uyum sayilir. Ama yine de baskalarina gre tarihsel akisi misli misli anlamaktir. Bunun dlleri de yine o akis ierisinde, uyum derecesine gre olur. 49- El Mecid : Sani yceler ycesidir. Tarihsel determinizm her seye nfuz etmis ve insan toplumunu yaratmistir. Kendisini de insanin bilimiyle srekli ifade ederek her kisiye yayilacaktir. Ondan

daha sanli shretli yce hibir sey olmayacaktir. Insan kollektivizmi sadece onu tanimak daha ok tanimak ve ona uymak abasini arttirmak zorunda kalacaktir. 50- El Bis : Yeniden diriltendir. Elbette yeniden dirilis llerin - gbreleserek evrime karismis varliklarin; ocukluk asamasindaki ilkel toplumlarin ve onlarin lideri (dahisi) olsa bile Muhammed'in kavradigi anlamda bir yeniden dirilis degildir bu. Ama bu kavrayista bile bir sezi yatar: Yeniden dirilis evrimin devirdaimidir. Kur'anda boyuna yer alan, mala mlke zevke tapan kentlerin yokolusu ve onlarin yerine baska toplamlarin getirilisi de bu yeniden dirilisi anlama zenginligidir. Ancak evrimin akisinda bu olay, kendi iinden sosyal devrimle kurtulamayan medeniyetlerin disaridan barbar ( ilkel sosyalist) toplum akinlariyla yok edilmesi ve yerlerine yeni orijinal medeniyetlerin kurulmasi biiminde gereklesir. Bu olay bilince ikarilmayinca ve Allah'a baglaninca sphesizki tanrinin cezalandirisi ve dllendirisi sistemi iinde ldrp dirilten tanri olarak yer alir. Muhammed'in kendisinin kurulusuna nc oldugu medeniyetin uzun mrl olmasi iin elinden gelen her seyi yapmasi ve areyi kollektivizmde bulmasi; O'nun Allah'in bu zelligini, determinizme yani gereklere yaklastirmaya alistigina en somut rnektir. Kur'an bunun yazili kanitidir. Iste meseleyi szcklerde ve kavramlarda yzeysel olarak zmek, sadece zdgn sanmaktan ibarettir, deyisimizin yeri burasidir. Bu tr zmlerde daima suuralti yogun biimde gizli kalir ve gerek zm bekler... Muhammed'e kavramlar szckler disinda bakis iin, tarihin gidis kanunlarinin pusulasi elde tutulmasi gerekir. 51- Es Sehid: Her zaman her yerde hazir ve nazirdir. Bu szckleri, ilkel bir vahsi veya henz l gmmeyi geleneklestirmis Neanderthal insan, yani Vahset aginin orta konagindaki bir komn insaninin tanri kavrayisina da yakistirabiliriz. Barbar insana da, barbarliktan henz medeniyete zlms insana da bir medeniye de ve modern toplumdaki bir insana da yakistirabiliriz. nk tanri fikri, vahsetten beri insan beyninin yarattigi; dogasini ve toplumunu anlamak yorumlamak iin canhiras ugrastigi bir seydir. nk hayata: dogaya ve topluma uyum yapmak zorundadir. Bu lm - kalim meselesidir. Tanri fikrinin derinliklerinde bu iplak gereklik yatar aslinda. Ama bunun mekanizmalari bambaska yollardan isledigi iin bilinmez kalir. Bunun zerinde ayrica durmak gerekir. Bu yzden her kavrayis, kendi tarihi agi-toplumu iinde degerlendirilirken bile eksik ve yanlislardan kurtulunamaz; tarihsel (doga ve toplum) btnlg iinde bakilmadika her meselede aydinlanmadik birok yan kalir ve olanlar olduklari gibi neyseler ylece ele alinamazlar: Tarihin kanunlari elde bulunduka bu daha dogruca basarilabilir. "Allah her zaman her yerde hazir ve nazirdir," kavrayisi; Muhammed aginda, kendiliginden birikerek evrim ve evrime uyum dsnce ve davranisina yaklasmistir. Bu evrimin en uygun adamda tecelli edisi yansimasi biiminde kendisini ifade etmistir, bu kadar. Liderler bilim adamlari peygamberler, Veli'ler ve benzeri ncler bu aidan siradan insanlardan farkli olurlar. Aslinda her insan tarihin bir yansimasidir. Evrim her varlikta ve bilhassa insanda kendini gsterir.

Ama siniflar aginda evrimsel gidis; sosyal siniflarda ve toplumlarda birikip yansimadan nce nc kisilerde yogunlasarak yansir. Bu hiyerarsik bir ilerleme veya gelisimle sahabelere (devrim ekirdegi partiye) ve ensara (devrim cephesine ) yansir. Bu gelisimi kisiler - siniflar - toplumlar yapmis gibi dursa da yaraticilik evrimin veya tarihsel determinizmindir. Peygamberler peygamberi de olsaniz son durusmada sadece "Allah'in kulu"sunuzdur. Muhammed, kendini yaratan, taniyip anlamak iin btn bilgi ve sezilerini kullanan; Allah'i nur yzl bir ihtiyar olarak ryalarina dek sokan fakat daima Allah kavrayisini o ilkel komn kavrayisindan bilge kavrayisina dogru ykseltmeye alisan, ama o peygamberlik rtbesini kimsenin gzne sokmadan tasimayi bilmis; kullugunu bilen bir "kul"dur. Gerekten evrimin kanunlari heryerde hazir ve nazirdir. Her seyde hkmn ve egemenligini srdrr. Gelecegi bile bu yzden kontrolu altinda tutar. Bizler ancak o kanunlara vakif oldugumuz kadar gelecege ait ngrler sunabiliriz. Bu da aslinda evrimin kendini falanca agizdan ifade edis biimi olur. Yanlislar ve eksikler yine zaman iinde evrimin kisi ve toplumlarda yansiyisi ve ifade edisleriyle dzeltilip tamamlanir... 52- El Hakk : Varligi kalicidir. Evrimin kanunlari sonsuza dek akip giderken isledigi madde ve toplumlari kendi yoluna sokarak ilerler. Onun isledikleri geici ama o kalicidir. O yeni maddeler ve ruhlar: beyinler bularak ilerler. 53- El Vekil : Herseyi herkes yerine en iyisini yapar. Tarihsel akis, kendi doga ve toplum kanunlariyla, her madde ve her insan yerine dsnp davraniyormusasina bazen isleri kolaylastirir bazen zorlastirir. Varliklar uykudayken dinlenirken hznlyken hastayken ldkten sonra ve benzeri grevleri disindayken; evrim kendi kanunlarini patlangili gelisimlerini her yanda ve her seyde rgtler ve gereklestirir. Bu durumda sanki canlilar, O'nu kendi, vekiliymis gibi bulur ve grrler... 54- El Kaviyy: Gc her seye yeter. Evrimin nne kimse ve hibir sey geemez. Insan; evrimin en akilli vekili-resul olarak sadece O'nun kanunlarini ayrintilica bilincine ikarip o'na gerektigi gibi uyum yapabilirse onun gcne yaklasip mutlu olabilir. 55- El Veliyy: Dosttur Koruyucudur. Evrim her seye karsin varliklarin, kendine uyum yaptiklari srece en iyi dostu koruyucusu velisidir. Uyum yapamayanlar ayiklanir. Insan da diger varliklara gre evrimin en yogunlukla yansimasi (yetenekli) oldugu halde bu ayiklanmadan daha uzun srelerle de olsa nasibini alir. Sinifli toplum insan toplumunun evrime uyum yapma deneylerinin ve sentezlerinin geidi olurken kayiplari az olmamistir ve olmayacaktir. 56 - El Metin : Gc ok devrin kkldr. Yaptirim, retim gc, srati, kalitesi sinirsiz olusunun sebebi, evrimin patlalangili dnsml kanunlarindan gelir. Bu evrenin en ilk olusumuna milyarlarca yil nceye kadar uzanan derin kklere dek uzanir. Ve bu yzden gc ok saglamdir. Kolayca kirilip yok olmaz. En kirilgan doga ve insan bile saz gibi egilip bklr ama yok edilemez. Yeni z ve biimlerle evrime uyum yapmayi beceren zelliklerle doludur. Insan, en kt Finans Kapitalizm ilginliklarinda

bile bilinaltinda olsun vicdan sagduyu biiminde dogru yolu sakli tuttugu iin yeni uyumlar gelistirmistir ve gelistirmeye devam edecektir. Akrebin sikisinca atesle kusatilinca kendini sokup zehirlemesi dogal igddr. Bu insana yakistirilmasa da benzer paralellikler Finans kapitalizme denk dser. Hitler'i besleyip Sovyetlere patlatan Ingiltere ve Amerika sonunda yine kendi eliyle onu imha etmek zorunda kalmistir. Bu yeniden baska yollardan tecelli etmeden duramayacaga benzer. Esyanin tabiati kolay degismez. Yani insanlik ldrlmek istendigi yerde yeniden dogmaktan geri durmamistir ve duramaz. Bu yzyle evrimin gc yapmacik degil, ok derin ve zengin kklere sahiptir. 57- El Hamid : Kendisine saygiyla skredilendir. Evrimin gidisi-yceligi verimliligi koruyuculugu hakkaniyeti karsisinda, her varlik kendince bir bor bildirir, skran duyar, kiymet bilir. Bunu elbette insan duygusuyla yapmaz, ama evrimin sinirlarini yerli yerinde degerlendirerek, evrimin, verimini arttirarak yapmis olur. Bunu Muhammed'in insan gibi algilayisina o kadar sasmamak gerekir, bugn biz bile baska anlatim tarzi bulamiyoruz. 58- El Muhsi: Herseyin sayisini bilir: Evrimin hesabini hibir insan tutamaz. Sayilarin dili yetemez; akil alir ama hesap yapilamaz. Evrimin her seydeki hesabi kendi kanunlarinda saklidir. 59- El Mbdi: Yarattiklarini rneksiz ve maddesiz yaratandir. Tarihsel determinizm kanunlarla isler. Ama maddeyi ve manayi isleyerek anlam kazanir. Bu yzden yarattiklarinin rnek ve maddeleri kendi kanunlarinda potansiyel olarak gizlidir. Maddesiz ve rneksiz yaratir sanmamiz bu yzdendir. Gnmzde Atom'un olusumunda enerjinin yksek derecede yogunlasmasiyla maddenin yaratildigi artik bilinmiyor ve ispat edilebiliyor. rneksiz ve maddesiz yaratim gc evrimin balangicina asirica denk dsyor. 60- El Mid : ldren ve diriltendir: Evrimde lm kalim, onun biricik canalici yansimasidir. lmden ve dirimden ders almayanlar evrimi anlayamazlar ve ona gerektigi gibi uyum yapamazlar. Orada sadelik alak gnlllk ve bilim gizlidir. Bilime ne kadar ulasirsaniz o kadar alak gnll olursunuz. Ama bilim ktphane fareligi olsaydi, uzmanlar byle kksz dallar olmazlardi. Bilim denemekten ikarsa en yksek bilim hayati her ynden; lm ynnden de denemekten veya o deneyler iinde yasamak zorunluluklarindan isteklerinden ikabilir.... Evrim ldrr ve diriltir. Bu bitmez tkenmez bir prosedir. O poreseyi kavradika insan toplumu daha uzun mrl bir uyum gelistirebilir. 61- El Muhyi : Bagislayip saglik verir. Evrim, ders alanlara canini ve sagligini bagislar, gelistirir. Ders almayanlari affetmedigi, ama binbir mesajla uyardigi halde ders alamayanlari affetmedigi gibi... alanlari sanki ibret olmasi iin bagislar saglikli kilar. 62- El Mmit: lm onun elindedir. lm de, hayat gibi Allah'in emridir. Dogal ve toplumsal gidis, varliklari kendi kanunlari iinde boyuna ayiklarken kimilerini yasatirken kimilerini ldrr. 63- El Hayy: Kendisi ezelden ebede kadar hayat ile canlidir. Tarihsel determinizm, madde ve manada isleyen kanunlariyla, hayat denen dogal ve toplumsal ortamda daima canlidir; canliliktan gelir canliliga gider. O

baskalasim denen lmsz bir canliliga sahiptir. 64- El Kayyum : Her sey onunla vardir. Evrimsiz hibir nesne ve ruh var olamaz. 65- El Vahid : Unutmaz bulur 66- El Macid : Degeri sonsuzdur. 67 - El Ehad: Ortagi - esi benzeri dengi yoktur. Evrim bir tek enerji yogunlasmasindan ikagelerek dnse dnse kanunlarini baskalastirarak gelisir. Her asamanin kanunlari baska baska olsa da bir tek gidisten dnsmle olustuklari iin evrim biriciktir. Mesele o dnsmleri yakalamak ve oitaya ikarmaktadir. 68- Es'Samed: Ihtiyalarin giderilmesi; izdirablarin, mutsuzluklarin son bulmasi iin basvurulacak tek mercidir. Tapin ettigimiz o kadar ok konu nesne kisi-g vb. var ki, Allah'i o Muhammed'in biricik Allah'ini bile glgede unutulmus birakiyor artik. Allah'in bu 99 adinda veya sifatinda derlenmis olan yce zellikleri bilinmedigi gibi, kulaktan dolma islam fikirleri bile umurumuzda degil. nk beyin somut yakin evre ve ikar islerine, kendi yasanmamisliklarina daha kolay akiyor ve orada adeta kalakaliyor. Para gibi, kk hayvanliklarimizi tatmin gibi, lks gibi, zetle islamin dedigi cinsten "Bina ve zina" gibi her trl retim disiliga akis iinde tapin edilen alttan alta isleyen sey teknik retici gcdr. Beyinlerin yasanmamisligini eken teknik retici gcnn pariltili, tketime yansimis, gelisimidir. Bu antik medeniyetlerin de basina bela olmus kertici rtc sinsi bir gelisim olmustur. Kur'an grecegimiz gibi adim basina bu tehlikeyi ve korkusunu gze batirir. Yilmadan usanmadan nefislerin bu dnya mali mlkne kandiklari iin atesle bogulacaklarini, zlerek azarlayarak siddetlenerek merhametlenerek kahrolarak anlatir. Muhammed en ok buna kahrolup zlr. Tipki beyin felli Lenin'in yeni kurdugu Sovyetler'de beliren brokrasiyi ve partisinin kapitalist egilimlerini hele genel sekreter Stalin'in kariyerizminin derin yikici anlamlarini sezmesi ve aresizlikten kahrolmasina benzer bir durumdur bu. Muhammed'in de Lenin'in de aresi vardi: her ikisi de kollektivizm'in yetersizligini grmsler parti ve cephelerin kollektivist ruhlu yneticilerle halk atesiyle yikamayi yenilemeyi dsnmsler, srekli bunu nerip denemislerdi. Ama vakit henz dolmamisti. Bir tek Muhammed, Ali, mer yetmiyordu. Medeniyet, barbar yasamamis nefisleri kolay fethedip kendisine benzetiyordu. Sovyetler'de de yle bir gidis oldu: Bir tek Lenin lp gidince arkadan gelenlerin nefisleri, kapitalizmin madde ve ruhunu yenecek gc gsteremediler. Oysa ideoloji Stalin'in tapinciydi. ok gemedi bu tapin, alttan sinsice isleyen yoksul Grc ocugunun yasamadigi pariltili tketimlerle yer degistirmeye baslayarak zaten ezberci papaz (skolastik) akilciligini iyice zayiflatti. Paranoyalari ideoloji ve pratigini gtmeye basladi. Bu gidis iinde ne islam Allah'i ne de Marksist Allah'i Tarihsel maddecilik para etmiyordu. Tarihte Muhammed ve Leninler adim basina ikmiyorlardi. O zaman evrim tarihsel gidis acimasizca arklarini dndryor ve hkmn isliyordu. Tek are O gidise uyum yapabilecek teorik pratik gc gsteren teskilatlarin topluma egemen olmasindaydi.

Bu nasil olurdu? Her derdin ilaci ncelikle teorik gteydi. Bu noktada mracaat edilecek tek merci: Tarihsel Determinizmin bilince ikarilmasi ve ona uyulmasiydi. Muhammed bir yandan barbar gelenekleri olan ok tanriciliga karsi tektanriyi nce srerken diger yandan kendi iinde o tek tanriyi deterministe, olaylarin iindeki iliskileriyle kavramayi bilmeden gelistiriyor ve bunlari adim basina teorilestiriyor (ayetlestiriyor) du. Aksi halde tarihsel devrimini basaramazdi. Muhammed'in bu i gelisimi, Ibrahim gelenegi kuru tek tanri ideolojisiyle hafizi ekber kalsaydi yalanci deli bir peygamber msfeddesinden te geemezdi. Peygamber'i ve Kur'ani sadece kuru tek tanri ve din szleriyle ele alirsak; Muhammed'in bu eliskili i gelisimini tarihsel gidis iinde ele alamazsak ne peygamberi ne kitabini ne de islami anlamis olamayiz. Sadece bununla da kalmayiz, dinlerin gelisimini de kavramakta saskin kaliriz. Muhammed, Allah iin Es Samed: dua edilecek ihtiyalar iin mracat edilecek tek merci dedigi halde, kendisi bunu kuru kuruya duayla birakmamis daima olaylarini dilini zp teorisine kitabina hadislerine snnetlerine katmistir ve bunu nermistir. 69- El Kadir : Her seye her an gc yeter. Allah'in bu sifatlarinin hemen her birinde bile anlayabiliriz ki ,Allah fikri giderek soyutlasir. Yani ilkel barbar'in kavrayisindan: somut yzeysel dar: gndelik kavradiklarindan ikar; fikirlesir ideolojilesir. Barbar animisttir. Her seyi kendi gibi bilir. Tanrisi, cenneti -cehennemi -ki bunlar ok sonra ikabilmislerdiryanibasinda iiedir. Muhammed zamanina kadar bu grslerin altindan ok sular akmis soyutlama pek ok ilerlemistir. Muhammed de bir deve obani bir barbar ocugudur. Ama yasadigi ag: medeniyetleri ve ticaretin evrensellesme esigidir. Her trl fikir her yanda kol gezer: Ibrahim'den Musa'ya Isa'ya Misirli Hermes'e Iranli Zerdst'e Hintli Buda inli Konfys ve nerdeyse adim basina ermisler dervisler papazlar hahamlar...Muhammed'e en yakini yakin sade Hz. Ibrahim tek tanriciligi gelir. nk o da taze bir barbar olan Ibrahim'den ikagelmistir. Ibrahim de barbar olmasina karsin medeniyetlerle az cebellesmemistir kavrayisini zamanina gre bir nebze olsun soyutlastirip tek tanri fikrini ge de olsa benimseyip gelistirebilmistir. Muhammed de bu soyutlugu 40'indan sonra tarihsel devrim iinde, tarihin her an zorlayan akisi iinde, en az 23 yilda her saniye kafa atlatan ryalarda bile sentez iin ugrasan dsnce alismalari ve pratik savaslariyla kazanabilmistir. Beyin byledir: zorlu alismadan basarili senteze ulasamaz. alismak zorunlulugu ise tarihin akisiyla olur; tetebbs ile bir yere kadar gelisen beyinler gerek tarih iinde bocalayabilirler. Muhammed, o kitabi bilgilerle de bulanmamis berrak bir beyne sahipti. Kendine ve atasi Ibrahim'e inaniyordu. Barbarin somut dsnce sistemi, yavas yavas tarihin som gidisiyle sahici sentezlere ulasmasi byle oluyordu. Diger yandan Muhammed'in bu soyutlastirmasinda yine asiri bir somutlastirma, yani somut olaylardan ders ikarma: soyutlama yaparken, her soyutlamasini da yeniden somut yasadigi olaylara vuma-deneme vardi. Yoksa Ibrahimin tek tanri kavrayisini bu derece zenginlestirerek kendi agina adapte edemezdi.

Bu yzden Allah'in bu gzel isimleri, betimlemeleri zerinde belki daha da fazla durmak gerekiyor. Ama simdilik yerimiz bu kadarina yetiyor. "El Kadir: Her seyi her an yapabilecek gce sahiptir" Tanimlamasi, bir vahsi, bir barbar iin somut bir seydir. Taptigi totemi veya lideri; barbarin kankardesi toplulugu iin gereken balik avini basariyla sonuslandirmasini saglamalidir. Barbar iin tanrisinin gc bu ve benzer somutluktadir. Bir ocuk iin (soyutlamayi henz grenmis ama gelistirmemis ocuklar iin) de durum farkli degildir: "Allahim bana oyuncak ver" veya biraz gelisince: "Allahim bugn gretmenim beni szlye kaldirmasin" gibi... Muhammed bu asamayi oktan gerilerde birakmis, Allah'ini olaylarin determinizmine yaklastirmistir. "O her seye kadirdir" dedigi zaman, olaylarin belli bir birikisi ve siramasi: vaktin dolmasi gerektigini kavramakla kalmaz, olaylara (sezdigi tarihsel kanunlara) uyum yapmayi son gcne dek zorlar; her seyi derslestirip teorilestirmesi ve teorisini yeniden defalarca denemesi bu yzdendir. 70- El Muktedir: Her trl gcn tasarrufu ondadir. Doga ve insan gleri de evrimin gidisinden kaynaklanir. Her insanda ve her varlikta ayni kanunlar esitli ortamlardan tr farkli llerde ama ayni kanunlarla isler. Kiminin gc: mnevi veya maddi gc digerinden fazlaysa bunu kendinden bilmemelidir; bu evrimin bir yansimasidir. Bunu gcn sahibi iyice bilmezse bir gn mutlaka anlayabilecegi bir musibetle karsilasir. Iste o zaman her gcn tasarrufunun sadece evrimde veya Allah'ta oldugu szn kavramaya yaklasiriz. Iste bu tr ele alislarimizi peygamber zamanina gtrrsek; pratik deneylerden ders alip teorisini (Allah kavrayisini) nasil zenginlestirdigini daha iyi kavrayabiliriz. 71- El Mukaddim: diledigini ne alir. Kisiler veya olaylar kimi zaman, gidis kanunlarindan tr geride kalirlar kimileri ne geerler. Burada asil sebebler zerinde durulursa herkes yerini zamanini ve haddini bilmis olur. Bu yine evrimin gcyle olur. Yine benzer bir zellik: 72- El Muahhir : diledigini geri arkaya birakir. Arkada kalan bunun sebebini arastirmalidir. Belki bunda da bir hayir, hikmet vardir. Ill ne geilecek diye bir sey yoktur. Evrim'in (Allah'in) bir bildigi vardir. O'nu bilince ikarmaktadir asil olan. 73- El Evvel: O ilktir, evveli yoktur. Tarihsel determinizmden, doga ve insan toplumunun gelisimi kanunlarindan nce, o kanunlarin olusumundan nce bir kanun yoktur. Evrim kendi kanunlarini olustururken hayati da olusturur. 74- El Ahir: Sonsuzdur Her sey; dnyamiz yok olabilir ama evrim srer. Baska yildizlarda hayat olabilecegi fikirleri bir yana, evrensel zenginligin evrimin sonsuzlugunu kolayca ispatlamasi da bir yana; insan toplumunun evrimi bilince ikararak ona binbir uyum kolayliklari bulabilecegi; bulmak zorunlu oldugu zerinde durmaliyiz. Asil yakici canalici mesele buradadir. Allah'in (Evrimin) sonsuzlugundan Muhammed kendince dersini almis ve kuracagi medeniyetin uzun mrl olmasi iin elinden gelen gelmeyen her seyi

yapmistir. Basarili da olmustur. Hl yasayan fikir ve rejim sistemlerine kaynak olmustur. Evrimin sonsuzlugundan insan toplumunun bilim adamlari, Muhammed kadar olsun ders alabiliyorlar mi? Insan Toplumunun evrimin sonsuzlugu iinde mr ne kadar uzatilabilir? Evrim sonsuz ise onun kanunlarini bilirsek insan toplumu ve yasadigi dnyasi da sonsuzlastirilabilir mi? Bunun iin ncelikle toplum biimlerinin gelisim kanunlari dikkate alinmalidir; iinde yasadigimiz toplum bilinmezse evrim hi kavranamaz... Ama kimin umurunda? Bir degil bin musibet gelse ayilir miyiz acaba? 75- Ez Zahir: Sayisiz belgelerle ispatli olandir: Muhammed Allah kavrayisini ezberci hafiz mantigiyla gelistiremezdi. Somut belgelerle dsnlp davranilirdi. Bunu 40 yasina kadar yasadigi ksz ocuk beyniyle sinayarak grenmisti. Her seye deger verdi ve her seyde bizim evrimi grp bulusumuza benzer bir seziyle Allah'i grd ve buldu. Her seyin su'dan, kan pihtisindan, canlandigini belirten ayetlerden daha fazfa derinlikli sezileri vardi. Ama sze-siire dks bu kadar olabiliyordu. Allah'a ez Zahirligi: sayisiz belgelerle ispatli oldugunu yakistirmasi onun bu zengin kavrayisini ve dile gelememis sezilerini anlatir. Gerekten de anlayana evrim, sonsuz sayida belgeler sunar; kendi kanunlari bilinlere ikarilsin ve o'na uyum yapilsin diye. Ama sinifsal-zmresel kisisel ikarlar gzleri kr eder. Nefislerimiz her trl baski ve aliklarla hayvanlasir. Ve ne doga ne de toplum kanunlari taniriz. Ezip getigimizi saniriz. Ama ezilen biz oluruz. 76- El Batin : Akil alici degildir. Hem o denli delilli sepetlidir. Bilinlere ikarilmak iin binbir kokulu iekler gibi ailmistir. Ama akillarimiz o'nu tam anlamiyla kavrayamaz. Her gn yapilan yeni kesiflerle sasirmamiz bu yzdendir. Kendi ngrlerimiz gereklestiginde bile sasirmamiz bu yzdendir. Evrimin belgeleri o kadar sonsuz sayidadir ki onlari aninda derleyip yorumlayamayiz. Ancak belirli birikimlerden (ve kayiplardan) sonra onun kanunlarina ve ancak genel dogrular biiminde ulasabilir ve uyum yapmaya alisiriz. Bu yzden o birok ynyle gizli: batin kalir. Yine de onun kanunlarina vakif olup uyum yapabilmek, insanligi (ve dogayi) byk kayiplardan kuitarmaya yetip artacaktir. Kanunlarin ayrintilarla isleyisi daha abuk ve kolay zlecektir. 77- El Vali: En yce yneticidir. Evrim en kk maddenin gelisimiyle basladi ve koskoca evren oldu. Dnyamizdaki bu gelisimin en yksek asamasi insan toplumudur. Bildigimiz bu haliyle bile evrimin yceligi tartisilamaz. Onu en gzel en dogru en basarili tabii ki ancak ve ancak yine onun kendi kanunlari ynetebilir. Hem de hi zorlanmadan. nk doganin ve toplumun kanunlari dogal olarak kendliginden islerler. Insan o yneliste o kanunlari eline geirdigi zaman bile pek ok zorlanacaktir. nk o kanunlara uyum yapabilmek zorunlulugu ile karsi karsiyadir. O kanunlarin kesfine ve uyum yapilmasina kendini adayan insanlar ogalmadika; evrim onlari ogaltmadika, sadece bunun iin abalayan alisan

insanlarin ogalmasi durumu pek fazla degistirmez. nk ancak kendini adayarak alisanlarin teskilatlanmasi ve kanunlarda kanunlara uyum programinda sentez olmalari gerekir. Kendini adamak her anini bu ise vakfetmektir ki bu gnlle evrimin yogun yansimasi ve yaratisiyla olan bir seydir. Kendini adamadan alismak bu adayisin ok dsk birikis seviyelerini yansitir. Kendini adayanlar ikmazsa alismalar bosa gidebilir degerlerini bulamazlar. Evrimin ulu yneticiligine bir nebze ulasmak iin o adanmis hayatlarin ogalmasina yol verecegimiz yerde onlara ket vurmak neyi gsterir? Zamanin henz dolmadigini ve kayiplarin bilanosunu... 78- El Mteali: Kendi yarattigi yaratiklarin tanimlarindan ok ycedir. Muhammed, her varlikta Allah'in suretini grrd. En ok da Allah'i insan suretine yani biimine yakistirdi. nk Allah o'nun iin varliklarin yaraticisiydi. Insan ise btn yaratiklarin en gelismisiydi. Bu kavrayis ilkel insanin kavrayisindan oktan ikmis, genis bir somutlama dolayisiyla stn bir soyutlayistir, sentezdir. Insan evrimin en son en akilli asamasidir. Bu yzden bu kavrayisin suuraltinda bilime yakin sezileri yakalayamamak hele bunlari evrim dsncesinde birlestirememek sadece evrimin kanunlarindan ve isleyisinden bihaber olmak demektir. nk her sey evrimden ikar evrime dner: "Yarataniniz ve dneyiniz Allah'tir" Allah'a mteali sifatinin yakistirilmasi bile o'nun yksek soyut kavranisini anlatir. Allahin hi bir varlikla zdeslestirilip kltlemez olusu ile konu saptirilamaz. Burada suuraltiyla sezis gizlidir. Basit bir mantik yrtmesi degil. yle bile olsa o basit yzeysel mantiklarda bile aginin asamasina gre olaylardan ikma seziler bulunur. Onu yasanan asamanin olaylariyla arpistirip bilinaltindan bilince ikarmak nemlidir. Evrim gerekten kendi yaratiklarindan apayri bir gidistir. Varlik degildir. Varliklarin gidis kanunlaridir. Muhammed'in Allah'i varliklardan siyrilmistir. 79- El Berr: yarattiklarina karsi iyilik doludur. Evrim adi zerinde yaraticidir ve yaraticiligi iinde yarattiklarina karsi iyilikbagis dolu olur. En bagis ve iyilik dolu oldugu yaratigi da insandir. nk ona kendi kanunlarini zme ve uyum yapabilme yetenegini vermistir. Uyum yapamayanlar elesimden geerek yok olurlar. Ama insan yok olmamak iin en byk uyum yetenegine beyninin gelisim olanaklarina sahiptir. 80- El Tevvab: Gnahlari (Tvbeleri) kabul eder: Evrimin en hosuna giden sey yanlislardan ders alip kendi kanunlarina uyum gstermedir: Pismanlik tvbedir: hatalardan geri dnstr. Sphesiz ki evrim bizim gibi duygulanip hoslanmaz. Ama her hatadan geriye dns evrime bilinle uyum yolunda bir basamaktir ve evrimin sonularini ilimlandirir. Tarihsel akis, kendi kanunlari yolunda kendiliginden akisindan bir nebze olsun insan bilinciyle ynetilme : uyum yapilacak olan akisina girer. Oysa insan, pismanlik duydugu halde bunu bilince ikarip yanlistan geri durma: tvbe aliskanligi pek edinememis bir asamayi yrmektedir. Ne yazik ki bu

pismanliklarin birikisiyle son pismanlik fayda vermez gidisini mi uyariyor yoksa, bilinmez. 81- El Mntekim: Gereken cezalari verendir. Evrim kendine uyum yapmayan her seyi ve bilhassa insanlari binbir mesajiyla her an uyarir. Uyariyi alamayanlar kk kk cezalara arpitirilirlar; uyumsuzluklari anlar, yasamalari sekteye ugrar. Uyum yeteneklerini gelistiremeyenler seleksiyona ugrarlar. Toplum biimleri iin de ayni sey geerlidir. Sinifli toplumlarinin bir asamasi olmakla birlikte evrimin kanunlarini (bilince ikarmak zere) en fazla arpitan ve uyumsuzluklari gelistiren bir asamadir. Ve yok edilmeyi fazlasiyla hak etmistir. Bu yok edis yine evrimin kanunlariyla sinifli toplumun kendi elleriyle yaptirilacak; evrime uyum kanunlarini ele geirenler uyum yapabilme kosullarini er veya ge teskilatlarken buna apaik karsi duranlar eleneceklerdir... Evrimin cezalandirici gidisi, ancak ona karsi duranlarin elenmesi biiminde olur. 82- Ey Afvv: Gnahlari siler. Bir kez evrim kanunlarina uyum gelistirilince, btn eski uyumsuzluklar: gnahlar silinip gider. Gnahlarin zerinde durulmasi sadece uyumsuzluk gidisi iinde olur. 83- Er Rauf: Acimasi ve esirgemesi boldur. Evrimin kanunlarinin acimasi ve korumasi nasil isler? Kanunlar elbette bunu insan gibi dsnerek aciyarak zellikle korumak iin yapmazlar. Evrimsel gidiste kanunlarin ailis ve kapanislarindaki olanaklarin, varliklara (bilhassa duyguludsnceli bir varlik olan insana) dertlerine acilarina umutlarina veya gelecekteki gelisimlerine iyi gelmesiyle olusur bu duygu: "Allah bize acidi ve bizi korudu!". 84- Malik'l Mlk: Mlkn ezeli ebedi sahibidir: Sinifli topluma zlen bedevi Medineli Mekkeli fakir fukara: ipotek altinda yoksullastirilmis kyl esnaf ve zgrt bezirganlarin ganimet: mal mlk gsteris dsknlklerini grdke; Muhammed derinden sarsilip zlyordu. Kuracagi yeni islam medeniyeti de ncekiler gibi bu arsiz maddiyatilik iinde kecek miydi? Sik sik ayetlerde azarlayarak korkutarak uyardi. Ama en siddetlisi enfal suresiyle oldu: "Ganimet Allah'in ve paygamberinindir" keskin savas komnizmi hkm bildirilmistir. Bu hkm sonradan esnetmek zorunda kalmisti, nk medeniyeti yayilirken kisi mlk gelisimini gemlemek olanaksiz kaldigi gibi, bendledike sellesiyordu. Gzleri doyar da belki maneviyata islamin dediklerine uyarlardi... Muhammed'in iyi dilekleri Hlafayi Rasidiyn: cennetle mustulanmis drt halife devri kadar, bir eyrek yzyildan biraz asiri tuttu. Mekke'nin Ebu Sufyan bezirganlari-tefecileri iktidari almakta gecikmediler ama yine de Allah'in kamunun mallarini zellestirmeleri kolay olmadi. Islam yavas yavas bezirganlastirildi. Muhammed'in mlk allahindir prensibi yelle yuf oldu, ii bosaltildi. Gerek degisti mi? Aradan yzlerce yil geti azgin bezirganlik yerini azgin finans kapitalizme birakti dnya mali Allah mali durmadan kisi mlkne devsirildi, devsiriliyor... Muhammed'den 700 yil sonra gelen Ibn Haldun; Muhammed'in geleneklerle: Naklen alip kendi akliyla sezdiklerini de geleneklerle Allahiliga tabi tutarak

koyduklarini, akilla - nakili ayirarak gereklerle koymak zorunda kaldi: gerek bir kez daha hatirlatildi: mala mlke dsen medeniyetler toplumlar ryp batiyorlardi. Kamu Malina kollektif aksiyona gelenekle olsa deger veren o degeri iinde tasiyan gebeler yerlesikler durumlarini bozmadika daha canli ve uzun mrl medeniyetler devletler gelistiriyorlardi... Muhammed'den 1200 yil sonra gelen Marks -Engels ayni seyi retici gler temelinde Kapitalist toplumun gelisim biimiyle koydu: modern sosyalizmi mjdeledi. Ve Marks'tan sonra dnyanin te biri sosyalist oldu. Olaylar inatiydi. Gerekler neyseler ylece, gidis kanunlari bilinmeli ve uyulmali aksi takdirde asiri kayiplarla uymak zorunda kalinirdi. Muhammed geleneksel olarak, her akilci sentezini veya sentezlerini Allah'a dinine baglayarak ilerliyordu. Akliyla, nakille gelen din geleneklerini ayiramiyordu henz; tersine aklini da o skolastik din gelenegine simsikica bagliyordu. O zamanlar iinde yleydi. Ama btn o batini mistik gelisim iinde bile aklini kreltmedi. Akli kullanmayi Allah emri yapti. Bizim su akillica rasyonalist geinen ktphane fareleri uzmanlar, erdisyon kirkanbarlari sphesiz ki Muhammedi begenmezler, ama kendileri akilci makyajlarinin altinda bin beter skolastiktirler ve yasamdan koparak kitap kemirirken akillarini trplerler aslinda; gereklerden uup giderler. Bu yzden, Muhammed, iinde bulundugu tarihsel devrim derslerini Allah kanunu yapiyordu. Bizler o batini mistik skolastik kabuga aldanmadan iindeki z bulup ortaya ikarabilirsek dersimizi alabiliriz. "Mlkn ezeli - ebedi sahibi sadece Allah'tir" sz yabana atilabilir mi? Sinifli toplumun yasanan realitesi ne olursa olsun, tarihsel akisa kabaca bakan temiz bir akil, Allah'in yani doganin ve kamunun malini varligini yagmaliyorlar demez mi? Ve ocuklar bile sezmekte gecikmiyorlar. Lakin sinifli toplum almayi grettigi iin egitim simdilik kisi mlknden yana gelistiriyor.. 85- Zlcelali vel ikram: Azamet ve Saltanat ve ikram sahibidir. Evrimin azameti- saltanati ve ikrami sonsuzdur. Yeter ki ona uyum getirilsin. 86- El Maksit: Dengelidir Tarihsel determinizm kanunlarinda bir denge bulunur. En dengesiz deli akislarda bile kendi dengesine daha kalici oturmak zere dolambali uzun yollari dener... 87- El Cami: Toplayan - derleyendir. Tarih birikerek ve atlayarak ilerler bu dogada da toplumda da olagelir. Birikis asamalari dagilisi, atlayis asamalari toplanisi gerektirir. Ve bu giderek sayica kalitece artarak olusur. Sular buharlasirken daginiktir, buhar bulutlastika toplanir. Dolu ve kar ve yagmur iyice toplanmis haldir. Ve donma da yledir. Toplumda devrim ani toplanmanin en yogun yasadigi andir, Muhammed bu ani bizzat teskilatlayip gtmstr. Kendisi basroldedir ama, diyalektik deseler de herseyi kendilerinde vehmeden simdiki zipikti kariyerist lidercikler gibi degildir; kendisi yaparken bile Allah (determinizm) istedigi iin, devrimsel gidise uymak iin yapar. Ve kendisi teskilatlandigi halde tarihsel gidisin toplayici karakterinin yceligini teslim eder: "Allah toplayicilarin en ycesidir: El Cami!" 88- El Ganiyy : Ihtiyasiz - bolluk doludur.

Evrimin kanunlari hibir seye ihtiya duymaz, bolluklar ve darliklar da onun gidisi iinde olusurlar. ihtiyalari yaratan da gideren de odur. 89-El Mugni: Zenginlikleri verendir. Kur'an sik sik belirtir: onlar zenginlik mi istiyorlar? Allah zenginlikleri onlara bol bol verecek ki onun iinde bogulsunlar... (sinifli toplum daima zenginliklerle bogulup bata-ika ilerlemistir) 90- El Mani : Engelleyendir. Evrimin kanunlari zenginlikleri sundugu gibi, geri alinmasini da bilir. Eger gidise uygun, kanunlarla uyum iinde gidilmezse, ekonomik politik krizler veya kisisel ailesel anlamda yansiyan sosyal-ruhsal kk kiyametikler nce bu uyumsuzlugu uyarirlar; yine de uyum yapilamazsa zenginlikler mutluluklar yitirilir; geriye alinir. Bu gidis iinde zenginliklerin sunulmasi kadar engellenmesi de yer alir. Evrim her alanda bolluklar sundugu kadar engellemeler de yapar: Muhammed nce iyi dilekli hayallarle umutluydu. Ama umdugu kadar kolay olmadigini grd. Sik sik hayal kirikliklarina ugradi: Insan kolay yola gelmiyorlardi. Onlar iin ne kadar iyi dilekle dua etse de onlar kureysliler yola gelmiyorlardi. Kendi evresindekiler bile mal - mlk dsknydler. Kur'an ayetleri, sik sik bu znt ve hayal kirikliklarini yansitir. Peygamber yine de bunu Allah'in engelledigi biimde yorumladi ve olaylarin iindeki hikmete egilmeye devam etti. 91- Ed Drr : Izdirap ve zarar verendir Evrimin kanunlarinin isleyisi doga ve toplumlarda yle darliklar ve izdiraplar getirir ki, kanunlar iyice bilinmedike modern insan bile bu darliklari gksel bir gce baglamadan yapamaz. Bin ksr yil nceki Paygamber, ister istemez geleneksel (nakli) teolojik bilgileriyle her trl darligi Allaha baglamakla kalmaz, Allah fikrini btn realite zerinde gelistirir. Dini akilcilastirirken- realiteyi ve akli da dine baglamayi gelistirir. O'nun bu gcdr ki, hem dini bilince ikarmamiza yardim eder: belgeleri glendirir; hem de dini halk iinde daha da saglamlastirir. Allah'i her olaya metod olarak adimbasina aklini kullanarak uygulamak bu sonucu vermistir.. 92- El Naif : Hayir ve yarar getirendir. "Her seyde bir hayir vardir", her olayin olumlu ve olumsuz yanlari vardir. Kt "ser" bir olayda bile hayir, iyilik olumluluk aramak en azindan akilci bir yaklasimdir. Nice diyalektik grsler bile bu zitlarin bir aradaligini zaman zaman kairirlar. Hatta olaylarin tek yznde metafiziklesme geleneksellesmis olagan islerdendir. Evrimin gidisi serleri: ktlkleri verdigi gibi hayirlari olumluluklari da getirir. 93- En Nur : Istediklerini nurlandiran aydinlatandir Evrim istedigine istedigi kadar bilgi - bilim ykler. Bunlari dogal olarak isleyen kanunlari neticesinde oluisturur. Bazi bitkiler zehir panzehir ykldr. Incelenmesinden bilimsel gelismeler elde edilecek kadar bilgi-bilim ykldrler. Bazi insanlar da yle, bilime adanirlar; determinizm yle istedigi iin... 94- El Hadi : Murada erdirendir. Tarihsel gidise uyum yapanlar bilerek bilmeyerek istedikleri hedeflerine ulasirlar.

95- El Bedi : .rneksiz benzersiz sasirtici olaylarin ve yaratiklarin yaraticisidir. Kur'anda tufanlar, mucizeler, yani mitolojik (efsanevi) olaylar durmadan siralanir. Mitoloji bugn bile zmlenmeye muhta gizemli bir bilim dalidir. Ama z vahsi ve barbar insanin yazisiz tarihinin simgelerle anlatilisina dayanir. Yalan uydurma anlamsiz seyler degil, tersine zmlenebildigi lde yazisiz tarih ncesi olaylarin aydinlanisina olanak verir Paygamber, bunu bilemezdi. Ama yine de o mitolojik olaylari kendi tarihsel devrimi aisindan kullanmayi ihmal etmez: Tufanlari daima Kureys tefecileri aleyhine kullanir. Ancak hep Allah'in gazabi ve mucizesi olarak... 96- El Baki : Varlginin sonu yoktur: Kalicidir. Evrimin kanunlari baskalasip gelisirler. Ama yokolmazlar sonsuza dogru uzanirlar. Ona uyum yapamayanlar gider ama o kalicidir. 97- El Vris : Biricik Varis: Sahiptir. Her sey, herkes varligini evrime teslim ederek ger gider. Evrimin devir daimi ezeli ve ebedi cycle'i: devirdaimi srer. Btn miraslar onundur. O kanunlariyla kendisini boyuna yeniden genisleterek retir durur. Ihsan bunu her bir yanindan bildike uyumunu gelistirip toplumsal mrn uzatabilir. 3 98- Er Resid: Olgunlugu erisilmezdir. Evrimin kanunlari, milyarlarca yildir baskalasip gelisirken, insan aklinin hi olmazsa Hz. Muhammed zamani hemen hi alamayacagi bir olgunluk olusturur. Bu olgunluk ister istemez samedani: Soyut gkcl bir gce yakistirilir. Ama bu skolastisizmde derinden isleyen asil gerek z evrimin milyarlarca yillik olgunlugudur. Ve bu olgunluk en az 5000 yillik antik tarihsel devrim ve medeniyet birikimleriyle insan aklina geleneklerine yansimis bulunmaktadir. Akil daima o evrimsel olgunlugun sirlarina ulasmak istemistir. Ancak gce tapacak ocuklugunu atamadigi llerde aklini allahlara kaptirir. Yine de her seye karsin bilim, dinlerin allahlarin baskisi altinda ilerlemekten geri durmaz. Din veya Allah gelenegi, bilin olarak insanda dillenir davranislasir. Veya o geleneksel bilgiler yasaklar toplami, insanda bilin yerine geer.. Akil-bilin gelisimi bilimsel verilerle ve degerlendirmelerle gelismedi nce. Yasaklarla kendiliginden gelisti. Bilim sonradan gelistike bilin bilimsel geler kazandi. Ama yine de evrimin tm kanunlari ele gemedike, bilin yzeysel- devreselagsal kalmaktan kurtulamadi. . Bu durumda suuralti, daima krizcil gidis anlarinda, ihtiyalari lsnde patlayacak birikimler sakladi. Din akli ve bilmi baski altinda tuttugu llerde de suuraltinda itildi. Zamani ve yeri geldiginde de yeni kusaklarda akil ve bilim gelisimi olarak patladi. Islam dinini yaratan olaylarin aslinda islam tarihsel devrimi oldugunu sylemeliyiz. Bilim, o tarihsel devrim dedigimiz olaylarin iinde isleyen kanunlardan iktigina gre, demek ki islam dininin suuraltinda akil ve bilim bastirilmistir deyisi anlamsiz kalmaz. Veya daha zengince bir kavrayisi nermis oluruz. Iste burada yapmayi denedigimiz birinci is dinin altinda yatan tarihin madde ve ruhunu gzlere batirmaktir. Din kabugu o tarihte bilin yerine getigi kanunlarini yani evrimi sakli tutuyordu.

Hz. Muhammed'in en gksel ayet ve hadislerinde bile, en yercil evrim kanunlarini sezi-z olarak yakalamak, bu yzden birbirlerine uzak dsrlms olsalar bile yadirganmamalidir. nk her sey evrim kanunlariyla olup biter, hibir sey o kanunlardan ayrica gelisemedigine gre o kanunlari arayip bulmak en akillicasidir. Yoksa bizler de antik tarihin tersine; din veya nakli bilimler nasil akli bilimleri suuraltina itmislerse yle, bugn akli bilimler de dini veya naklen gelmis gelenek grenekleri bilinaltina bastirmaya devam ederler. Demek ki burada yapmayi denedigimiz ikinci is suuraltimiza bastirdigimiz dinin madde ve ruhunun hangi kanunlarla isleyerek beyinlere etki ettigini bilince ikarmaktir. Bu ve benzer isler basarildika evrimin olgunluguna biraz daha yakinlasmis onunla bilinli bir alisverise girmis oluruz. 99- Es Sabur : ok sabirlidir. Tarihsel Determinizmin kanunlari, insan sabrinin ve aklinin alamayacagi bir zaman ve olaylar silsilesi iinde gerektigi yavaslikta ve sratte gelisir. Insan toplumu olusuncaya dek yzbinlerce yil insan trlerinin batip ikisi gerekmistir. Medeniyetin ortaya ikmasi iin onbinlerce yil gerektigi gibi Muhammed ve Kur'an'in temellendirdigi tarihsel devrimin gereklesmesine kadar geen antik medeniyetler ve tarihsel devrimler birikimi, iin 5500 yil gerekmistir. Ve nice olaylar! Evrimi bu birikerek sentezlere ulasma sabirliligini kavramak ve o sabirliliga uyum yapmak iin evrimin gidis kanunlarini bilince ikarma savasina girmek gerekir. Uyum'un tek basina yeterince olamayacagi, ne kadar zor oldugu ve ne kadar sabir istedigi biraz olsun anlasilmis olur. Uyum toplumla dogayla birlikte olur. Bu isi basarmak ise en basta sabirla durmadan alismak evrimsel bilin ve teskilatlanmak ister... 4- Hz. MUHAMMED'IN BILGE (ARIF) LIGI: Dikkat edilirse Allah'in gzel isimlerinin hemen tm, insani zelliklerden tretilmis gibidir. Fakat insan gibi tanimlanamaz. Insanstlestirilir. Fakat bu kuru bir metafizik de degildir. O yle bir allahtir ki, her yerde her seyde isleyen, her surete giren, insan aklinin yakistirip tanimlayamayacagi kadar gte ve sifattadir... Ama yine de tanimlama gayreti sonuna dek gsterilir... Iste bu eliskiler ve benzerleri, bize, Muhammed'in bilinci (Dini gelenekleri) ile bilin altinda bastirilmis ama kimildamaktan geri durmayan sezilerinin din kabugunu baskalastirip gelistirecek derecede kimildayip verimlilesme zgrlgn yine din kabugundan almayi Allah emrine sokarak ilerleyen bir gereki-determinist seziler reteci oldugunu gsterir. Bu onun bastirilmis aklidir. Kur'an herkese, hemen her ayette akillari kullanmayi, iyi isleri gtler durur. nk peygamberi daima aklini kullanir. Kullanmayanlari azarlar, onlar adina zlr ve onlara derinden acir. Akil aslinda tarihsel devrim kanununa (determinizme) uyumdan baska bir sey degildir. Ama bu, Allah'in emri olarak yorumlanma asamasindadir; paygamber'in aklinin burada Allah gibi durmasina aldanmamak gerekir, gerekte asil akil Allah "bilincine" baglanmis altbilinle isleyen siirsellesmis determinist sezilerdir. Sairin siiri bilin altiyla yaratisina

benzer: Sair kelimeleri drtlkleri kafiyeleri sz uyumlarini olaylari bilinciyle dsnr ama asil yaraticiligi alt bilinciyle olur... Bunu btn surelerde apaik gstermek mmkndr. Ancak bu bazen pek aik bir realite halinde herkesin grebilecegi llerde islerken bazen kavranmasi g olaylarda mistikleserek seziler belli belirsizlesir; ok uzaklarda yanip snen yildiz pariltilarina dnsr : "Mcadele" sresi hicretin 4'nc 5'inci yillarinda inmistir. Ve mcadelenin kizistigi peygamberin realite iinde kivraklastigi yillardir. Ayetler de aika yercillesir - daha aik bir determinizm kendisini gsterir: Evs Kabilesi zengince bezirganlardandi. Her konuda mcadeleyi fraksiyonizme srkleyip kendilerine yer aarlardi. Allah ve Peygamber; onlara karsi zilgitlarini pratik nlemlerini aika ayetlestirmekten baska yol bulamadi: 9- Ey Insanlar, aranizda gizli konustugunuz z a m a n gnah, dsmanlik ve peygambere karsi gelme zerinde konusmayin; iyilik ve takva zerinde konusun ve huzurunda toplanacaginiz Alalh'tan korkun." 10- Gizli konusmalar seytanin yapacagi islerdendir. Inananlar zlrler. Oysa o, Allah'in izni olmadika inanmislara hibir zarar veremez. Mminler bos yere zlmesinler ve Allah'a dayansinlar" Peygamber aika fraksiyonizme atar ve Allah ile onlari zilgitlar iyi dilekli mminlere de kalp kuvveti verir ve mcadelede birlestirir. Burada akil pek ortadadir ama yine Allah (din geleneksel bilin) kabugu iinde kimildar ve hem ona baglanir hem de baglanirken Allah gelenegini gelistirip akillandirir deterministlestirir. Yine bu zengin takimi peygamberle bile uluorta fisildasip fiskosu legalize etmeye alisiyorlardi. Peygamber bunu nlemek iin ayet ilhamina girdi ve konuyu kurallara baglayarak zmeye alisti: 12 "Ey inananlar siz Peygamber ile gizli konusacaginiz zaman bu gizli konusmanizdan nce bir sadaka verin bu sizin iin daha hayirli ve temizdir." Sadaka fakirlere verilecegi iin zengin takimi bu taktiginden vazgemek zorunda kaldi. Paygamber bylece onlarin ilerinde bir iyilik toplumsal kardeslik uyandirmayi da dsnyordu: "Bu sizin iin daha hayirlidir. Temizdir" Belki fraksiyonizmden vazgeip mminlesirlerdi... Ama daha da gizli hale gelebilse gizli konusmayi biraktiklarini grnce bu ayeti kaldiran bir baska ayet ile durumu yumusatti: 13- "Gizli konusmanizdan nce sadaka vermenizden korktunuz mu? nk yapmadiniz. Allah da sizi affetti. Artik namazimizi kilin zekat verin. Allah'a ve peygamberine itaat edin. Allah yaptiklarinizi haber alandir" Yine ilgin bir gelistirim de syle gereklesir: Ashab'tan Evs Ibn Samit; karisina "zihar" yapmisti. Yani Arap gelenegine

dayanarak karisiyla ebediyen yatmama kararini "sen bana ananin sirti gibisin" diyerek bildirmisti. Bu durumda kadin kocasindan bosanmamis oluyor, ama evvelce baska bir kadinla yatabilme olanagina kavusuyordu; karisi artik kocaya "Haram" oluyordu. Araplardaki erkek ikarciligi, tabu ve aile biimi byle isliyordu. Ancak kadin evden disariya atilamayacak kadar hl derin saygi gryordu. nk arap barbarligi anahanliga o kadar uzak degillerdi. Bu yzden kadin mcadelesini aika srdrerek peygamber'e durumu defalarca bildirerek kocasiyla arasini dzeltmesini istedi. Peygamber nce dz mantikla geleneksel bilinle Arap gelenegince kadini yanitladi. "Sen kocana haramsin" dedi. Ama bu problemi zms olmuyordu; hibir reform getirememis oluyordu. Kadin, ocuklarini ne srer, genlik boyu hizmet ettigini, simdi yaslandigi iin bunu yaptigini ne srer; Peygamberi ikna eder; Peygamber ayet alma durumuna girer: akilcil sentezi yakalar: 1- "Allah kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah'a sikayette bulunan kadinin szn isitti. Allah, ikinizin birbirinizde olan konusmasini isitir. nk Allah isitendir, grendir" 2- "Sizden kadinlara zihar edenler (sen bana ananin sirti gibisin" diyenler) bilmelidirler ki o kadinlar onlarin analari degillerdir. Onlarin analari ancak kendilerini doguran kadinlardir. Onlar irkin ve yalan olan bir sz sylyorlar. Sphesiz Allah affedici ve bagislayicidir" Hz. Muhammed, Tarihsel Devrimin ve aginin determinizminin gerek bir yansimasidir. Ekonomik politik askercil lider hekim psikolog tarihi sair aile babasi dert babasi hemen btn zellikleri bilgece veya "arif"e zerinde sentezlestirmistir. Bilim adami gibi degil ama sezileri bilime yakin "arif" mertebesindedir. Dolayisiyla Allah'a yakistirdigi zelliklerin en insancil seviyelerini kendinde gelistirmis bulunmaktadir. Insanlari psikolojilerine dek derinden anlar: Erkeklerin babahanlikla azginlasmis olduklarini yakaladigi iin "onlar irkin ve yalan olan bir sz sylyorlar" diye onlari azarlarken bile yola gelme olanaklarini aik tutar: geleneksel davrananlari- temiz kalpli olanlari kayirir. Yanlis yoldan dnenlere "Allah'in bagislayici affedici" oldugunu hatirlatir. Ve haksizliga ugramis ezilen kadinlarin tarafini tutar... Hemen her sure bana benzer btnlklerle insancil zelliklerle rlmstr. Kendi aginda Kur'an bu yzden bir mucize gibi karsilanir. Yzlerce yil bu yzden evrenselleserek ayakta kalir; geleneksellesir... Yzlerce yil nce barbarliktan medeniyete geisin teorisini ve pratigini yapan Muhammed'in zellikleri mucize gibi karsilanip peygamberlestirilmisti. Gnmzde adim basina mucizeler gereklestiginde bunlar bilim ve akil isiginda degerlendirilebildigi iin artik "Bu Allah'in hikmetidir" szleri bile ortakliktan ekildi sayilir. Bundan alacagimiz ders sudur: bilgi-akil bilim gelistike Allah geleni din bilimi geriler. Ama bilinaltina bastirilarak geriler. Onu bilince ikarip kltrmzde sentezlestirirsek toplumsal ve dogasal uyumumuzu zenginlestirir. Tipki bunun gibi Muhammed zamaninda da gelisen bilgi akil ve bilim sayesinde

Muhammed eski Ibrahim gelenegini, eski ilkel kavranilisindan kurtararak gelistirdi. Ama akil ve bilim henz ste ikabilecek asamada degildi. Bu yzden Allah gelenegi altinda bastirilarak gelismek zorunda kaldi. Bu kolay degildi, aginin btn zelliklerini kendi kisiliginde sentezleyen Muhammed, ekonomik politik ve askercil bir nder olmakla kalmadi. Kisisel psikolojiye derle hassasa egilmek ve bunu gelistirmek zorunda kaliyordu. Bu yzden Allah'in gzel sifatlarini gelistirip hemen her sreye yayabildi. Bu zellikleri ayni zamanda kendisinde de yansimis buluyor kendisinde de gelistirmekten bir an geri durmuyordu: Medine'ye hicretin drdnc yilinda bezirgan Yahudi kabileleri alttan alta hin oglu hin muhalefetlerini aiga ikardilar ve aika Mekke bezirganlariyla (Ebu Sufyan'la) ittifaka girdiler. Peygamber'e iki kez suikaste bile giristiler. Bedir Savasini iyi degerlendirememislerdi. Gnlleri zenginlikten yanaydi. Mslmanlar Uhud savasinda yenilir yenilmez ihanetlerini hizlandirmislardi. Ama Muhammed'in sosyolojik ve psikolojik oldugu kadar askercil degerlendirmeleri ve taktikleri onlari ustaca sustnde yakalamasini bildi. Onun iyi dilekli bu hassas yorumlu tutumlari, yahudi kabilelerini kendi aralarinda blms, tereddte dsrmst; hatta psikolojik olarak zaafa telasa kntye ugratmisti. Bir-iki kusatmadan sonra kendiliginden denecek biimde bu kabilelerden Nadirogullari Sam'a Eriha'ya Ezret'a, Hire'ye, Hayber'e srldler. Muhammed alakgnllce bunun hepsini kendinden bilmedi. Olaylari uzun boylu yorumlayip vnmedi bile. Objektif gidisin ona yardim ettigini, tarihsel devrim iinde bulundugunu seziyordu. Ama onun iin bu Allah'in ona yol gstermesi ve yardim edisiydi: "Hasr Suresi". Ayet 29- "Kitap sahiplerinden (yahudilerden) bizi inkar edenleri, ilk srgnde yurtlarindan Allah ikardi. Siz onlarin ikacaklarini sanmamistiniz. Onlarda kalelerinin kendilerini Allahtan koruyacagini sanmislardi. Allah onlara ummadiklari yerden geldi: (Kadinlar onlari peygambere istihbarat etmislerdi). Ve psikrolojik kntye girmislerdi) Allah yreklerine korku saldi. yle ki evlerini kendi elleriyle ve mminlerin elleriyle mahvettiler. Ey akil sahipleri ibret alin!" Bu ayette bile, ki her seyi Allah'a baglamis gzkse bile, dikkatle yorumlanirsa, Peygamber'in askercil sosyolojik ve psikolojik stnlg ve de alak gnllg sezilir: Yahudi oportizmini ve fraksiyonizmini en iyi izleyen ve hesabini tutup gren aslinda Muhammed'dir; ne dost ne dsman peygamber kadar hassas ve atik olamamistir. Ve hakli olarak haykirir: "Ey akil sahipleri ibret'alin! Hep aklini kullanir ve akil nerir. Ama akli yine de asamasi, itibariyle Allah'a baglar. O ayni zamanda sosyo-ekonomik bir liderdir. Yeni orijinal medeniyetinin sosyoekonomisini dzenler. Ayet 6- "Allahin onlardan elisine verdigi ganimetlere gelince siz (onu

kazanmak iin) onun zerine ne at ne deve srmediniz. Fakat Allah elilerini diledigi kimseler zerine salar (onlara stn getirir). Allah her seye kadirdir." Savasmadan alinan ganimetlere "Fey" denir. Peygamber bu olayda da yeni orijinal bir sosyo-ekonomi gelistirmek zorunda kalir. Yahudi kabilelerinde bir kisminin grlmesi olayi aika peygamberlerin basarisidir. Ama bu nemli degildir; Savasilmadan kazanilmasi ve bu ganimetlerin nasil pay edilecegi nemlidir. Peygamber burada kendisini ve Allah'i ne srerek yine, kmncl gelenekleri, dogmakta bulunan yeni medeniyet iinde sentezlemeyi amalar. Islam medeniyetinin uzun mrl olmasinin yolunu prensiplestirmekte bulmustur. Dsnce ve davranislarinin derinliklerinde bunu hissederek yapar. Medeniyetlerin "Mal - Mlk- sefahat ve Fuhus, iinde battiklarini bilir; hemen her ayetinde buna karsi cepheden saldirir; Komncl geleneklere sarilir. Allah ve peygamber korkutmasiyla da bunu saglama baglar: Ayet 7 - Allah'in o kent halkindan aldiklari peygamberine ve peygamber akrabalarina, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki o mallar, yalniz zenginler arasinda dolasan bir sey olmasin. Peygamber size ne verdiyse onu alin, size neyi yasakladiysa ondan sakinin, Allah'tan korkun. nk Allah'in azabi siddetlidir." Burada "Fey" 6'ya pay edilse de hemen btn kamu mali gibi tasarruf edilir. zellikle de kesin ve zilgitli sart kosulmustur.: "Ta ki o mallar yalniz zenginler arasinda dolasan bir sey olmasin" BU manevi olarak herkesin gnln Komncl bir tutuma sevkettigi gibi; kayirmayi zengini zengin etmeyi kesinlikle yasaklar. Kendisiyle birilikte sirf temiz inanla Medine'ye g edenleri de yine ayni amala ne ikarip tutar. Ayet 8 - "Bir de o mallari su gmen fakirlere aittir ki yurtlarindan ve mallarindan srlp ikarilmislardir; Allah'in lutf ve rizasini ararlar Allah'a ve elisine canlariyla mallariyla yardim edenler. Iste dosdogru olanlar onlardir." Medine yerlilerinin (Ensar'in) da bu payedisten kiskanma - kin gibi psikolojilerine sapabileceklerini incelikle hesap ederek onlarin gnllerini kardese, toplumculluk ve hakimiyetle doldurur. 9 - "Ve onlardan nce o yurda yerlesen, iman eden Ensar, kendilerine g ile gelenleri severler, ve onlara verilen ganimetlerden tr gnllerinde bir ihtiya duymazlar. Kendilerinin ihtiyalari olsa dahi, yoksul gmen kardeslerini, z canlarindan daha ok severler. Kim nefsinin cimriliginden korunursa, iste onlar basariya erenlerdir." Ya gnmz. Peygambercil mcadele enayilikten baska bir sey degildir. Modern peygamberlerin basarisi, toplumun kllen elestirisi oldugu iin en iyisi o tr enayiler yasamamalidirlar; yasarlarsa bile magaralarinda srnmelidirlerki Foyalar ortaya ikmasin...

Modern toplum eskiyi mumla aratirken aslinda, lemeyen ve doguramayan ama srnen kendi sonunu byle hazirlar. Kendi kurtulusunu aydinlatanlara el birlik gz atirmayarak.... "Kim nefsinin cimriliginden korunursa, iste onlar basariya erenlerdir." Burada "Nefis cimriligi " maddi ve manevi btn derin anlamlariyla, psikolojik ihtiyalar mlk-fuhus + sefahat-basari v.b. hirslar.... O hirslar ki insani gklere ikardigi gibi yere de alar; onlari dizginleyip toplum adina kullananlar Muhammed zamaninda basariya ulasirlar. nk tarih terazisinin kefesi tarihsel devrimden yanadir. Basari abuk gelir. Ama bu tmcede tarihin btn konaklarinda geerli olabilecek bir sir veya gereklik de sakli degil midir? Toplumu (ve kisiyi) maddi retici gler belirler. Ama o maddi temelleri de insan gereklestirir, insanlar nefislerini: kendini bilmezse maddiyatin oyuncagi olurlar. Peygamber gnl, sadece kendi yurduna hapis olacak kadar dar milliyeti degildir; Bilebildigi - algilayabildigi tm insanlik ve yeryz iin irpinir. aresinin giderek evrensellesmesi bu yzdendir. Onun iin nefis zerine sezilerinin degeri, kendi agini asarak gnmze dek uzanir. Demek insani mtebahirlikten (deryalar dolusu kitap okumaktan) ok, tarihsel olaylar yetistirir ise o olaylardan, kisisel ikarlar (nefis) ugruna kamak trajik sonulari biriktirir, peygambercil liderlerin erisilemezligi ve trajedileri bir yana, byk emeklerle kurulmus medeniyetleri ryse ve yeni bir tarihsel devrimle yokedilislere srklenisi abuklastirir; sosyal devrimleri geciktirir.Elbette bu kisi mlkiyeti: illizyonunun, tarihteki potansiyel kontenjaniyla; kainilmaz bir gidisle isler; Toplum ve kisiler kisi mlkiyetine doymadika, bu gidis, bilinli kollektif sistemleri iinde bile akacak kan olarak tarihin toplumsal damarlarini zorlar durur.... Bu durumda peygamber bilgeligi ne yapsin Sosyal siniflar ve kisiler, kendilerini tarihin akintisina karsi bilinli pozisyon alabilecek seviyeye ykseltmek iradelerinde kullanmadika; peygamber veya liderlerle aralarindaki uurum her iki taratan da doldurulamadika bu trajedi srecektir. 5-DETERMINIZM ve "ESMA'L HSNA" Muhammed ve Allah'i sanildigi kadar, misfik ve insanst degildir. Olaylarin iinde akil ile psikolojiyle birlikte (determinizm gibi) dolasir. Bunu yine mnafik - iki yzlleri : Evs ve Hazrec kabilelerine mensup zenginleri degerlendiren ve su st yakalayan ayetlerinde apaik grrz. Hasir suresi 14. Ayet "Onlar toplu olarak sizinle savasamazlar, ancak korunmali sehirlerde, surlarin arkasindan savasmak isterler. Kendi aralarindaki ekismeleri siddetlidir. Sen onlari toplu sanirsin, ama onlarin kalpleri daginiktir. Byledir, nk onlar dsnmez bir topluluktur." Hatirlayalim, ayet, Allah buyrugudur. Ama peygamberlerin sosyolojik-psikolojik

v.b. aklinin, Allah gelenegiyle (bilin kabuguyla) sunulmasidir. Ayni zamanda Allah ilham-rya v.b. biimlerde peygamberin beyninde sentezler yaratarak ayetlerini bildirir. Yani Allah'da peygamberi de, Kur'an veya islam ile hemen her olayda kendilerini determinizm gibi gsterirler. Allah her olayda isleyen determinist kanunlar gibidir. Peygamberler ise akliyla determinizmi yorumlayan bir elidir; tarihsel determinizmin yogun bir yansimasidir. Zaten bu yzden olaylarin gidis kanunlarini ok iyi sezer ve yakalar. Bunu basardigi iin de kendini kutsallastirma gelenegiyle Peygamber hisseder. nk bu sezi de sentezleri kendisene Allah'in verdigini yogunlasmis bir gelenekle dsnr. Bylece Allah gelenegi, determinizm ile st ste oturur; Inan kandan stnlesir: "Sen onlari toplu sanirsin, ama onlarin kalpleri daginiktir." Muhammed mcadelesini ykseldike zaman zaman gerek- kankardes birliginden de stn olan inan birliginin, bymek ve dogmak isteyen koskocaman bir cenin kadar yogun bir g oldugunu sezer grr. Dsmanin ve mnafiklarin topluca birlik dursalar kendi aralarinda siddetli ayriliklarin, ve kisi kendi gnllerindeki ruhlarindaki daginikligin, onlari kasip kavurdugunu sezer grr. Ve bu ayetle senteze ulastirir. Ama bunu O'na yaptiran baska bir gcn oldugunu da sezip teslim edecek kadar da akilli- drst bir insandir. Bu g, Muhammed iin Allah'tir. Bu yzden Muhammed'in Allah kavrayisini yzeysel-modern insanin din allerjili sartiyla ele almak, O'nu oldugu gibi ele almak olamaz. Fetih suresi 29'uncu ayet'ten; "(....) Bir ekin gibidirler ki, (Allah mslmanlarin) Filizini ikardi, onlari glendirdi. kalinlastirdi. gvdesinin zerine dikildi. Bu ekincilerin (mslmanlarin ) hoslarina gider. Onlara karsi keyifleri de fkelendirir bir duruma geldi. (...)" Hicreti'in dokuzuncu: " Eliler Yili" dir. Mslmanlar artik ordulasmislardir. Mekkeliler, Hudeybiye barisina kadar glenmisler, biraz da zafer sarhosu olmuslardir. Onlara Hucurat Suresi ile terbiye kurallarini gretir. 1- "Ey inananlar, Allah'in ve Elisinin nne gemeyin.... " 2- "..Seslerinizi peygamberlerin sesinin zerine ikar mayin... " 3-"Odalarin arkasindan (uluorta) sana bagirip - seslenenlerin ogu dsncesiz kimselerdi. " 17- "Islam olmalarini senin basina kakiyorlar. De ki: "Mslman olmamizi benim basima kakmayin. Tersine sizi imana ilettigi iin Allah'a minnettar olunur. " 12-...zan'dan ok sakinin. Zira Zan'nin bir kismi gnahtir... " Muhammed'in Allah'i bu denli gerekler iindedir; yeni islam olmus gebelere terbiyeyi bile gretir. Onlari azarlar - sever - hosgrr - cezalandirir. Bu sanildiginin tersine Allah'i determinizme daha da yaklastirir; mistiklikten kurtarir. Yzeysel bir grs ile sanilabilir ki Allah'in 99 ismi veya sifati basite insan'in

zelliklerinden tretilmistir. Ve Smer'de bulunan yzlerce Allah'in zellikleri geleneklerle Islam'in tek tanrisinin zellikleri (99 isim) haline gelmistir. Hayir ve evet. Hayir nk bu zlellikler, bizzat Muhammed'in "Arif: Bilge"cil sentezleri halinde, ayetler iine yerli yerinde kullanarak yedirilmistir; Ekletize edilmemistir; Siritmaz. Evet. Smerden beri gelen kltr, bilhassa Tevrat ve Incil'de yaziya gemistir, ama Muhammed ezberi degil kendi aklini ve drstlgn bilir ve sever; dogrudan Hz. Ibrahim gelenegini iinde duydugu iin Tevrat ve Incil'i degil Ibrahim gelenegini tutar. Kendi gebe ve yerlesik karakter sentezine Tevrat-Incil degil, Ibrahim gelenegi denk dser. Belki Muhammed'in kervancilik siralarinda papaz-haham-dervis grslerinde Smer kltrnden yansima Allah'in sayisi zelikleri kulagina alinmistir. Ancak Muhammed Allah gelenegini srekli olaylara vurdugu her adim basinda deneyip sinadigi ve gelistirdigi iin oktan bu nakilleri asmis; Allah gelenegini gelistirmis; Olaylarin i yorumunu; determinizme yaklastirmistir. Geceli-gndzl, ryada bile yeni fikirler retme yetenegindeki beyni her olaydan ders alma tiryakisi olmustur. Bu yzden yle yzeysel yakistirmalara sigmadigi gibi, insani- sosyal zelliklere de pek sigmaz. Ancak insan toplumu determinizmin en yksek yansimasi ve asamasi oldugu iin, elbette determinizmi gibi Muhammed'in Allah'i da insanciltoplumculuk zellikleri yansitmaktan geri durmaz; yine de o kalibi hep kirip asmayi zorlar; Insan ve doga stne firlar: 1-Allah'in birinci ismi, yani "Ism-i Azam" btn isimlerin zelliklerini kendisinde toplayarak insani toplumsal zelliklerini zerine ikmayi zorlar: "Hvallahllezi la ilahe illa h" O, yle bir Allah'tir ki ondan baska tapilacak.inanilacak bir ilah yoktur. Gelmis gemis ilahlar bir yana, insan nefsinin akip tapma konusu yapabilecegi her seyi men eder. Yani toplum ve madde disina ikar; insani stnlestirir. Ama yine de her olayi gdsyle insan ve madde iindedir. Bu determinizmden baska bir sey olamaz. Ama Peygamber bunu ancak derinlerde bir isik olarak sezip Allah gelenegiyle zdeslestirir. Bu yzden Smer ve Misir Tanrilarinin yagmur yagdirmak ekinlere sebzelere boy arttirmak gibi somut-dar grevlerinin tanimlamalarina sigmaz; Smer Insanin soyut dsncesi, henz Hz. Muhammed kadar gelismemistir. Btn teknik gelisimi yaymalarina karsin soyut dsnce henz byle olusamamistir. Veya tarihin bu kontenjani, antik ticaret yollarinda, Filistin drtyol agzinda retim temelsiz soyut bezirganlik yapan Hz. Ibrahim soyundan gelmis, Yahudi Araplarina ve Arabistan Araplarina taninmistir. Kur'an'da geen peygamber'lerin byk ogunlugu yahudi Araplarindan gelmistir. Sadece birisi Arabistan Araplarina aittir. Ama hepsi Araptir. Adem Sit, Idris, Nuh, Hud, Salih; bu eski ulu-efsanevi Peygamberler de Arap atalari olan semitlere baglanir. Belki "Veli"lerle birlikte 124 bin tane oldugu sylenegelen peygamberlerin byk ogunlugu da Semitlere aittir. nk semitler, ilk irak medeniyeti smerlere karsi arkasi kesilmeyen Tarihsel devrimlere kalkismis; irili - ufakli kentlerden, irili ufakli liderciklerle Tarihsel devrim yapmasa da bu hayalleri kurmus ve gelistirmis bir toplumdular. Bilhassa Ibrahim'den sonraki peygamberler, semitlerin artik tarihsel devrim glerinin kalmadigi, siginip peygamberler ikarmak zorunda kaldiklari yani soyut dsnceler gelistirdikleri bir dneme denk dserler. Tipki retim temelsiz

soyut bezirganliklari gibi soyut dsnceleri de bu Ibrahim soylu yahudi topluluklarini da bol isler.: Ibrahim'den sonraki Lut, Ismail, Ishak,Yakup, Yusuf, Eyyup, Suayyip, Musa, Harun, Ysa, Ilyas, Eyesa, Davut, Sleyman, Zlkf, Uzeyir, Danyal, Lokman, Zekeriya, Yahya, Isa peygamberlerin Ismail, disindakiler hepsi yahudidirler. Ibrahim oglu Ismail, Hacer'den olmadir ve Kabe'nin kurucusu-koruyucusu arasindadir. Bu yzden Arabistan Araplarindan sayilir. Bu soyut dsnce gelisimi iinde Smerlerin tanri zellikleri, Ibrahim'den beri tek tanrilasarak baskalasip gelismistir. Muhammed Yahudli Araplarindan degildir. Ama en az 2500 yillik bu kltrel birikimi, geleneksel (nakli) olarak Arabistan Araplarina da yansimistir. nk Ticaret Yolu zerinde kurulmustur. Hicaz kentleri Orta Ticaret yolu zerindeki Sam'a ugrak yeridir... Smer'den arta kalan bu tanri kltrlerinin sentetik birikimleridir. Aynisi degildir. Zaten ilk Irak medeniyeti hemen btn medeniyetlerin tohumlarini vermis ana medeniyettir. Bunu bilmeyen duymayan sagir sultan kalmamis gibidir. Bu bildirmek malumu ilan etmekten te bir kazan getirmis olmaz. Kltr yansimalari her agda, her toplumda ayri sentezlere ugrayabilirler; eger hele ayri bir tarihsel devrim kosullari iindeyseler, Muhammed ve Hicaz Araplari yle az gelen bir orjinalite iindeydiler. Bunun degeri zlmedike ne Muhammed ne Kur'an ne de islam medeniyeti kavranamaz... 2-Er Rahman - Er Rahim : Koruyuculugu yardimi - Acimasi -ynetimi her varligin iinde ve zerindedir. Insancil - sosyal bir yakistirmayi anlatsa bile insan st bir soyutluk apacik ortadir. Ve sanki Taiihsel determinizmi anlatir. 3- El kudds: Noksansizdir: Noksansiz olan kimdir? Nedir? Noksansiz olan sadece varliklarin olaylarin gidis kanunlaridir. nk bir temelden kalkip gelisirler. 4- El Melik: Mlk-Tasarrufu bir an yok olmuyor. lmsz olan ve her seyde her yerde isleyen bir insan olabilir mi? 5- El Bari: Yoktan var edendir. Insanoglu ancak gnmzde determinizmin kanunlarini yakaladika yogu varedebiliyor. Ama evrimi yeniden yaratabilir mi? 6- El Aziz: Mutlak Galiptir; Insanoglu boyuna yenilir ve alalip durur. Ama yine de bu tanim insan toplumunun gidisinden yararlanilarak yapilmistir; Insan determinizmin en stn yansimasidir... 7-El Halik: Yarattigi her seye kendisine zg gcn-zelligini verendir: Bunu hangi kisi insan ve toplum insan, nereye kadar basarabilir. 8-El Gaffar: Affi- bagislamasi en byktr: En insancil zellik affetmektir. Ancak Peygamber insanin bile affetmesi, btn insancil nefis patlamalarini kucaklayabilecek enginlikte olamamistir. Olamazdi da. nk Peygamber de bir insandi ve hem de erkek dzeninin babahan gelenegini kiramamis bir erkek insandi. Kainilmaz olarak kadin haklarimizi erkek egemenliginin hosgrebildigi : sevgiye kadar savunulabildi. Kadinlarin suuralti patlamalari sosyal dinamizmi ileriye gtren ipulari olabilecegini algilamaktan uzak kalacakti sphesiz.

Ama Allah (Determinizmi) nice peygamberleri ve insan kisileri ve toplumlari ve sayisiz varliklari bagislayip gelistirendir... Insan zelliklerinden gelistirildigi apaik olan bu tanimlamada bile insanst soyutlastirma da besbellidir. Ama bu soyutlastirma, yine bizim din allerjili "metafizik" yakistirmalarimiza uymaz. Daha ok determinizmin insancil tanimina uyar. 9- El-Adil: ok adeletlidir. 10- El Hakem: Hakki yerine getirendir. 11- El-Habir: Her seyden haberdardir. 12- Es Semi: En iyi isitendir. 13- El-Basit: Aar ve genisletir. 14- El Kabit : Sikar ve daraltir. 15- El Hafid: Yukardan asagiya indirendir; Alaltir. 16- Er-Rauf: Esirgemesi - acimasi boldur. 17- El-Nafi: Yararli isleri yapar. 18- Ed-Darr: Zararli isleri yapar. 19- El-Aziyim: Pek azimlidir. 20- El-Hafiz : Akilli tutucudur. Bu ve benzeri tanimlamalar, hep insani sosyal olaylardan yola ikarak Allah'i tanimlamaya-anlamaya alisirken bile; O'na insan- toplum sinirlarindan tede, dogayi da yaratip giden olarak bir varlik olarak algilar. Cmertlik - bolluk ynetim - yarar - zarar - ceza - dl ve benzeri sinirsizliklari hep bu yzdendir. Bu her zelliginde yansitilmaya alisilsa da, tarif ve tanimlamalarda her zaman zorluklar asilmis sayilmaz. Biz bile bu yce gidisi, Tarihsel Determinizm Evrim gibi szcklerden baska neyle isimlendirebiliyoruz? Hatta diyebiliriz ki Allah'in 99 ismi yle zengin kavrayislar sunar ki, Tarihsel yol amis olur. Evrim'in kavranisinda da kolayliklara yol amis olur. En ok su isim veya sifatlarda zdesir: 1- El Hayy: ezeli ve ebedi hayat ile diridir. Tarihsel Determinizm dedigimiz Allah varettigi hayat ile ezelden ebediyete gelisimiyle canli bir akistir. 2- El Kayym : Her sey Evrim'in kanunlariyla kaimdir, var olup gelisir veya lr. 3- El Ehad: Her iste ortaksiz ve tekdir. Biricik yaratici - ldrc - yeniden yaratici ve gelistirici evrimin kurumlaridir. 4- El - Kadir: Evrim'in kanunlari her seyi yapmaya kadirdir.; gc yetendir. 5- Es Smed: Btn doga ve insan toplumunun sorunlarinin zmlenmesinde basvurulacak biricik merci evrim'in kanunlaridir. Onlarin bilince ikarilip onlara uyum gsterilmesi basarildika problemleriz izdiraplarimiz sona erer. 6- El Vali : Bu muazzam dogu ve insan gidisini yneten O'dur. Determinizmin kanunlaridir. 7- Ez Zahir: O ki (Evrimin kanunlari ) varligi ve birligi sayisiz delil ve belgelerle apaik ortadadir. 8- Ama buna ragmen yine de btnyle kavramaz: El-Batun: duygu ve akillarimizin tam tamina idrakinden gizlidir. 9- El Evvel ve El Ahin kanunlari ilktir, herseyden evvel ve her sey yok olduktan sonra geriye kalandir. Allah'in Isimleri, Kur'an'da ardi ardina siralanmaz. Hemen her ayete yayilip nfuz etmistir. Bazi ayetlerde zellikle anildigi olur.

Hasr suresi 24. Ayet : "O yaratan, var eden, sekil veren Allah'tir. En gzel isimler O'nundur. Gklerde ve yerlerde bulunanlarin hepsi O'nun Sanin yceligine anarlar. O, aziz ve hakimdir. "23'nc ayet: "O yle Allah'tir ki O ndan baska tanri yoktur. Padisahtir, mukaddestir, Selam, mmin, mheymin, aziz, cebbar, mtekebbir'dir. Allah ortak kostuklari seylerden uzak ve temizdir." Hemen her ayetle genellikle ayetlerin sonlarinda Allah'in zelliklerinin belirtilmesi, Tarihsel maddelerin daima herseyi tarihsel Determinizme veya evremin kanunlarina baglayisina pek benzer. nk her gidis biricik yaraticisi olan Allah'a baglanir. Ve bu baglanti olaylarin gelisimiyle sentezlenerek yapilmak alt suuru ile gereklestigi iin devamli gelisir. Skolastik Allah gelenegi bu altsuur egitimiyle karanliktan aydinliga dogru ilerler ve yerlesir, olaylarin i isleyisindeki Determinizme yaklasir. 6- IKIZ DSMAN KARDESLER : ISRAILOGULLARI ve HICAZ ARABLARI: MUHAMMED'IN BIRIKIMI Nasil sresi 10'nc ayet "Biz onlarin "Ona bir insan gretiyor"dediklerin biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yneldikleri adamin dili acemcedir. Bu ise apaik Arapadir." Cebra veyahut Yeis adindaki bir hiristiyan (Rum) klenin Kur'an daki ayetleri Muhammed'e grettigi gibi sylentilerin Kureys zenginleri tarafindan yayilmasi zerine inmisti bu ayet. Kur'an top yekn, n-ardi tutar byk bir sentezdir; tarih kontenjaninda geri tutula tutla dinanizm kazanmis ulu tarihsel devrimin yaziya gemis kutsal teorisi ve pratigidir. Falanca bir insan veya hoca ile okutulup fletilip gretilecek bir sey degildir. Ama kim inkar edebilir ki, Misir ile Irak Medeniyetleri arasinda soyut ticarete sikismis, drtyol agzi Filistinde, her krizde bir peygamber ikarmis israiloglulari'nin, soyut fikir birikimlerinden, her uyanik Hicaz Arab'i gibi Muhammed'de feylozoful nasibini neden almasin. Israilogullari gney ticaret yolu zerinde karargahlasmis Hacer-Ismail soylu Arabistan Araplarini nasil dsman ikizkardes gibi gzlyorsa; Hacer- Ismailogullari - torunlari olan Arabistan Araplari da Israilogullari'ni yle gzlyorlar - Haberlesip birbirlerinden.yzyillardir ders aliyorlardi. nk herseyden nce babalari bir (Ibrahim) analari ayri (Sare- Hacer) iki kola Ishak ve Ismail soyuna dayaniyorlardi. Ve bezirgan rekabetiyle durmadan didisiyorlardi; Sam Ogullari bir daha geri dnmemecesine ikiye paralanmislardi... Bu gidis iinde Filistin, Misir ve Irak ana medeniyetlerinin aklina estike kilila ve ticaretle igneyebildigi bir drtyolagzidir. Firat-Dicle ve Nil'in suladigi alvyonlu topraklarda kurulmustur. Bitkicil ana medeniyetlerin ancak ticaret drtyolagzi olabilir Filistin. Ve oraya yerlesmis Yahudiler ister istemez iki ana medeniyetin her yandan ve her trl tutsagi olurlar. Barissal zamanlarda araci bezirganliklari bile bir tutsakliktir. Aslinda; Medeniyetler krize girdike onlar da

etkilenirler. Ekonomik sosyal krizler, tarihsel devrimleri skp getirdiginde, savasil barbar akimlari altinda, dehsetli kilili ezilislere- davranislara ugrarlar: bir yzyil iinde bir var olurular bir yok olurlar. Bu varolus ve yokoluslar sirasinda kim olsa feylosof olurdu. Yahudiler de soyut bezirganliklari gibi veya varolus ve yokoluslari gibi, soyut dsncede idmanlastilar. En kk bir dsnceideoloji taslagini evirip evirip mikroskop altina alir gibi bylttler kck bir damlayi bytp hayalhanelerinde derya deniz ve bulut ve yagmur yapmayi grendiler. Bezirganliklari da yleydi, sosyal hayatlari da yleydi. Feylozoflari da baska trl olamadi. Irak Misir ana medeniyetleri, hatta korsancil Fenike medeniyetleri gibi olamayacak kadar bu medeniyetlerin kavsak agzindaydilar. ekilip-Itilen bezirgan tefeci oldular. Ve bu medeniyetlerin yikilislarini mistik edebiyatlar-mitolojiler haline soktular. Baslari sosyal ve savasil her krizde Peygamber ikardilar. Ama bu Peygambercikler, ne kadar barbar gelenekli olsalar, ne kadar tarih ncesi gelenekli kutsal sef zellikli olsalar ve Yahudi'nin kaskati olmus bezirgan gelenekleri disina firlamisda olsalar; "mmet"leri oktan medeniyetin sinifli toplum igdisleri ve didismeleriyle yozlasmis delikli fiiya dnmst; Israilogullari tarihsel devrim basarabilecek kalitede degillerdi. stelik karsilarindakiler: iki ana medeniyetin disiplinli-kkl ve barbar parali askerlerden derlenmis yirtici ordulara sahiptirler. Bu durumda Israil Peygamberciklerine, sazli szl telkinlerini - vaizlerini - dualarini - beddualarini tek tanri ideolojilerini gelistirmekten baska bir yol kalmiyordu. Filistin bu ideoloji gelisimi iin iyi bir rasathaneydi, deney merkeziydi. Her trl medeniyetle iliskili oldugu bir tefecibezirgan ssyd. Taiihsel Devrim'e zeniyor ama bir trl firsatini bulup basaracak gce erisemiyordu. Ne kkl bir tarihsel devrim ne kkl bir medeniyet kuramiyor ama iinde - ryasinda - hayalinde yasatabiliyordu. Filistin mallarin nl kervanlarda transit getigi odaklastigi bir yer olmakla kalmiyor. Fikirlerinideolojilerin de ugrak ve odak yeri olmasiyla adeta yarisiyordu. Arz ve Talep kanunlari en ok bu kavsakta arpisiyor-arpistiriliyor ve "Tek Tanri" gibi Fiyatlasiyordu. Fiyat, en ok bu bezirganlikta soyutlasmis insanlari biricik tanri gibi etkileyebiliyordu. oluk ocugundan yaslisina kadar iliklere islemis biricik konu bezirganlikti. Yani Arz-Talep ve Fiyat kanunlariydi. Elbette bunu Marks gibi bilince ikaramiyorlardi. Ama altbilinle sezerek piyasadaki mallarin akisina sunulusuna ve talep grsne gre fiyatlarin kimseye sormadan inis ikislarini, her yerde ve her seyde hazir ve nazir olusunu tek tanrilastirilabiliyor veya o tek tanri fikrini zenginlestirebiliyorlardi. Zaten tek tanri fikri Semitlerin iinde Adem Aleyselam'dan beri parlayip snen bir yildiz fikirdi. Semit torunlarinin torunlari olan Israilogullari birlerce yildir yanip-snen bu yildiz fikri Hz. Ibrahim atalarindan almislardi. Filistin, antika medeniyetin (Irak-Finike-Misir'in) bulusma noktasiydi; bu yildiz Fikir, bu medeniyetin oktan komiklesmis ok Allahlari karsisinda kutup yildizlasmakta gecikmeyecekti. Her krizde bir peygamber yaratmakta geleneksellesmis Israilogullari her peygamber ile ok tanri geleneklerinden tek tanri geleneklerine dogru, baska medeniyet ve kavimlere bakilinca adeta kosaradim gelisiyordu. Musevi ve Isevi dinleri byle yaratildilar. Ulu bir tarihsel devrimi islemedikleri lde yereldiler ve Israilogullari kadar kktler. Ama Israilogullari bir kez Filistin'de tutunup bezirganlikta soyutlasinca habbeyken kubbe yapildilar. Gerek

bir tarihsel devrimden daha ok ses ikarir hale getirildiler. Kervanlarla Filistin'den Fenike'ye - Misir'a - Irak'a - Suriye'ye - Hicaz'a - Yemen'e her gidiste ve buralardan Filistin'i ugrak yapan kitalararasi olmus her kervan gelisinde, bu fikirler bezirganligin psikolojik gelisim yayi yapilarak gklere ikariliyordu. Ama binyillar iinde o fikirler baska seyi syler, Israilogullari baska seyi yapar ve isler oldular. Medeniyet igneli fiisi Filistin'de ve her gittikleri yerlerde yozlasip kokustular. Yeni bir tarihsel devrimin ryasini dahi gremez, Peygamber dahi ikaramaz oldular. Kendilerinden umutlarini bile kestiler. Varligi bile iskillispheli olan Isa Peygamber ve gtleri, Israil ogullarinin barbar geleneklerini Peygamber ikaramayacak kertede yitirdiginin kaniti oldu. Ama Yahudi bu, umudunu keser mi? Beynini isletmeyi grenmis; akil-sentez yollarini aip idmanlasmis bir kez; durmaz gelisir. Fikirleri de umutlari da canlandiracak bir yol bulur ama ne kadar. Bezirganligin elverdigi kadar. Bu azim ve umutla ve bezirgan yoklayisla ikizkardesi Hicaz Araplari'nin iine girmis onlarla kendi iinden ikamayacagini Isa ile birlikte anladiktan yzlerce yil gemisti. Kendisinden umudunu kesse de Gney Ticaret yolu zerindeki Hicaz'dan umutlandi... Yeni umutlar canlandirdi, yeni peygamberin, Hicaz Araplari iinden ikacagi mjdesini vermisti bile: bu hemen her din adaminin agzinda tutamadigi bakla olmustu: 61. saf suresi. 6 nci Ayeti: "Meryemoglu Is da: "Ey Israilogullari, ben size Allah'in elisiyim, benden nce gelen Tevrat'i dogrulayici ve benden sonra gelecek, Ahmed adinda bir eliyi mjdeleyici olarak geldim demisti. Ama o mjdelenen eli apaik deliller getirince, bu apaik bydr dediler." Bu sylenti Hz. Muhammed'e kadar yankilandigina gre, varin yahudiligin halini siz dsnn. Yeni ikacak peygamberin ismine varincaya kadar mjdeliyor, aika Hicaz Araplarinin iinde peygamberligi kiskirtiyor, onu ariyordu. nk Hicaz, Gney ticaret yolu zerindeydi. Ve o yol henz islek degildi. Hicaz Araplari bu yolu asalar, Israiloglularinin kri ne olabilirdi? Israilogullari bezirganlikta ve soyut dsncede evrensel fikirlere ulasmislardi; kendilerini Hicaz peygamberligini ynetebilecek gte buluyorlardi. Ynetemeseler de dmen suyunda gidip bezirgan krlarini arttirabilirlerdi. Bu kapitalizmin ilk yillarda koca geri Asyali ve Afrikali devrimci liderliklerin ardina siginip o lkelerde smr isine bakisina pek benziyordu. Ama Hicaz Arapligi, Israiloglullari'nin umdugu ve sandigi gibi kendilerine benzer agzlkte ikmadi. Israiloglullarinin manevi edebiyat ve masallarina daha fazla deger verdi. Gerek mutlulugun malda mlkte degil, kardese kurulmus kollektivizmde oldugunu sezen yeni peygamber (Hz. Muhammed) ve savunucu ekirdegi; Sahabeleri ve yardimcilari: Ensar; aika dnya malina-mlkne dsman ilkel kominist maneviyatilariydilar. Rizkinizi ticarette arayin ama azitmayin, Fakiri fukarayi kollayip kardese birlikte, zenginligi degil Islami yceltip btn insanlikta ykselttin, diyorlardi da baska sey demiyorlardi. Bu ycelis, aika Muhammed ve arkadaslarina zenginlikten daha tatli mutluluklar veriyor ve getiriyordu.

Yahudi kabilileri (Israilogullari blkleri) bunu anlamakta gecikmediler. Bedir savasindaki Enfal suresinin birinci ayeti, aika savas komnizmi keskinliginde iki yani keser kili gibi, mslmanlar arasina sizmis Yahudi kabilelerin (EvsHazre) o mal-mlk umutlarinin ortasina inivermisti. Ama nce yutkundular, nefeslerini tuttular, belli etmediler, nk zafer Muhammed'den yana gelisiyordu; ne olur ne olmazdi. Sonra Uhud savasinda yenilgi Muhammed tarafina gelince azittilar ve el altindan yrttkleri fitneligi aika mekkelilerle birlestirdiler: Muhammed'e karsi Ebu Safyan'in tarafina getiler. Ama basaramayinca srlenler onlar oldular. Sonunda ne oldu? Tefeci-bezirganlik azginlasmasi yarim yzyil iinde ste geldi. Ama antik tarih byle ilerliyordu: Tarihsel devrimler len medeniyet cenazesini kaldirip yerine yenisini kuruyor veya canlandiriyorlardi. Ve her yeni kurulus, tarihi bir adim daha ileriye srklyordu. Islm medeniyeti de kt. O'nu Anadolu Seluklulari ve Osmanlilar yeniden canlandirip 20'nci yzyila kadar tasidilar. Bylece Islamlik, Gney Ticaret Yolu'ndan hasmetle ilerleyerek tefecibezirganligin evrensel agini aip gelistirmis oldu. Ama Muhammed'in o ilkel komnist prensipleri Allah'in degistirilemez kutsal buyrugu yapma gc olmasaydi, islami tekrar tekrar canlandirip yasatacak temiz lkc insanlar pek bulunamazdi. Veya o lkc gaziler islami canlandiracaklarina kendilerine uygun dsen baska fikirleri bulup gelistirirlerdi. Tipki Muhammed'in yaptigi gibi... Iste byle; Avrupa 19'uncu yzyilda onca "dahi" yetistiren kltr ve devrim atilimlarina sahne olmus ama devrime varamayinca ikinci enternasyonal kocakarilari tremisti. Kautski kocakarilari bilerek-bilmeyerek Rusya'da devrimi n grp Lenin'i kendi elleriyle isaret edip yetismesine olanak vermislerdi. Ama Lenin kendi bildigi yoldan devrimi basarinca hepsi sosyal emperyalist kesilivermislerdi. Lenin'in dogrudan Marks-Engels'i kendi orijinalitesine gre kavrayip uygulayisi gibi, Muhammed de Ibrahim gelenegini, Israilogullarinin biriktirislerinden de yararlanarak dogrudan kendi Hicaz orijinalligi iinde kavrayip uygulamisti. Ama o, binyillar, yzyillar boyu peygamberler, masallar, esatirler dolusu yeniden yeniden birikisler olmasaydi Hz. Muhammed de Kur'an da bu denli "Mucizevi" sentezlerine ulasamazdi. Elbette tarihi yrten fikirler degildir; asil maddi temel: ailmayi ve gelistirilmeyi bekleyen Gney Ticaret Yolu zerinden gelisecek Hicaz Araplarinin sinifli topluma geis: tarihsel devrim grevleriydi. Sosyal grevler, tarihin, toplumlarin baskalasim ihtiyalarindan dogarlar ve yeni toplumsal baskalasimlari getirirler. Fakat bu baskalasimlar, canlilarin grev degisimleriyle gelen organ baskalasimlarindan apayri sosyalite baskalasimlaridir. Insan beyni sonsuz gelisimli dsnce-davranis retecidir. Hangi sosyal grevler ortami iinde bulunuyorsa ona uygun dsnceler bulur ve retir. Dsnceler olmadan ve dillenip teskilatlanmadan sosyal grevler basarilamaz. Bu yzden fikirlerle grevler iie islemekle birlikte, ogu devrim siramalarinda kendini belgelere kavusturdugu gibi, fikirler daha nce zgr beyinlerde kanatlanip tarihsel grevlere isik tutarlar. Kitlelerle-liderler ve fikirler arasinda bylesine hiyerarsik bir bag bulunur. Devrim cenini nce Teorik olarak Marks-Engels'ini veya

Lenin'ini bulup tohumlanir ana rahminde. Sonra o dogru dsnceler etrafinda ekirdeklesip-cephelesir. Islam tarihsel devrimi de yle olmustur. nce fikirler, tipki Almanya'da Ingiltere'de-Fransa'da birikmesi gibi Filistin'de Israilogullari peygambercilikleriyle birikir; hatta adeta sentetik haplar haline gelirler. Yeterki o'nu yutacak barbar okuma yazma bilmese bile, drst-uyanik-yigit ve hakyemez toplumcu olsun. O fikirler adamini bulur bulmaz, yeni bir tarihsel grev orijiniyle yanip duran Hicaz kankardes Araplarini Hz. Muhammed'in pesisira tutusturup alevlestiriverir. Hz. Muhammed nce teorisini yapip devrime sonra atilmamistir. Kendisini teoriyle birlikte devrim iinde buluvermistir. Teorisi: ayetleri devrim pratigi iinde savasirken gelismistir. Bu yzden Hz. Ibrahim'in Allah gelenegi ve Israilogullari'nda olusan sentetik fikirler, ezberlenmis son skolastik kutsal paragraflar olmaktan ikmis, Hicaz bedevilerinin bile kavrayabilecegi somut medeniyete orijinal geis dsturlari haline gelmistir. Muhammed Isa kadar hassas; Musa kadar keskin; Yusuf kadar cinsel yasakli; Ibrahim kadar sevkatli ve sabirli; Davut kadar savasi; Yunus kadar macaraci, Sleymen kadar kus dilinden anlar ve kadinsever-Insansever; Hacer ile Ismail kadar maceraci; Sleyman kadar teskilati ve ksz; Nuh kadar babacan ve atahan, lut kadar aresiz ve yalniz; Suayib kadar adalete yatkindir. Yasadika bu zelliklerini gelistirir... 50 yaslarina geldiginde artik Mirac manevi merdiveniyle gklere ykselip Allah'in levhi Mahvuz'unu (Ana kitabini) grecek, peygamberlerle tanisip sentez olacak kadar; Allah'in kelamini kendisinden isitmek zere Sidretl-Mnteha'yi (bilgilerin sonu'nu) asacak ve cennet ile cehennemi gezecek kadar "Arif": Bilge kisiligi sentezlestirmistir.. Uzun szn kisasi: Israilogullari yzyillardir, ununu eleyip oktan eleklerini duvara asmislardir. Tarihsel Devrimi birakalim ayakta durabilecek insancil komn zlerini bile yitirmislerdir. Din ideolojilerinin ii bosalmis kuru yalandolan halini almistir. Ama Hicaz Araplari belki cahiller ama barbardirlar; yani insancil kollektif aksiyon; komn zlerini taptaze tasimaktadirlar ve gney Ticaret yolunu aarak evrensellesebileceklerini sezecek kadar uyanik, maceraci ve lkcdrler. Bunun iin Israilogullarini aratmayan zengin Kureys Ululari yerine, daha maneviyati ve insancil (komncl) kalan zgrt bezirganlari-fakir fukaralari ve gebe l bedevilerini derleyecek bir lider peygamber gerekir o kadar. Muhammed buna en uygun kisi olur: 40 yasina dek herkesin cigerini okumus, kendine gvenli; fakirliligi de zenginligi de, cesareti de korkakligi da grp denenmistir; Israiloglulari peygamberliklerinin sentezini (bilgisini) de Ibrahim atasinin geleneklerini de iinde duyabilecek olgunluga erisince, Kureys ulularina meydan okumak zere safa dagina agirir onlari... 7- INSAN BEYNI ve HZ. MUHAMMED REJIMI Insanoglu (beyni) nedense daima gce tapmistir. Buna kk- burjuvalik deyip geebiliriz. Ama gememeliyiz. Insan neden bilmeyenlerin zerinde ululasmak ister? Bilmeyenler neden bilenleri peygamberlestirip ululastirirlar? Sadece aralarindaki uurumcul esitsiz gelisimden tr m? Uurumcul esitsiz gelisim nedendir? Hepsi turhalli bir halli insan degil mi? Bu ve benzeri sorularin

yanitlarini burada aramayacagiz. Ancak konumuzun insan beynini iskilendirisinden veya insan beynine atif yapan sorularindan da daha fazla kaamayacagiz. Insanoglu iin, veya insan beyni iin de diyebiliriz, "yenilmis yenilmistir". Insan beyni yenilenlerle pek ilgilenmez. Yenilen yenilmistir; galiplere bakar ve pesine dser. Bizim gibi pek azi da yenilmislerin, yenilgilerin pesine dser; hastasi olur desek de pek yanlis olmaz. Nedenleri zerine burada gitmeyecegiz. Islam medeniyeti veya Hz. Muhammed rejimi de kendisinden nce gelip gemis medeniyet ve rejimler gibi kms, gnesi solup gitmistir. Peygamber (ve Kur'an'in) biricik dilegi ve evresi bunun zerindedir, ama her seye ragmen o gnes batmistir. nk tarihin deli seli tefeci-bezirganligi evrensellestirmek zere akmaktadir. Bu islamiyetin evrenselligi gibi dursa da o bayrak altinda tefeci bezirganligin azginlasmasi saklidir. Bu kimsenin suu ve isi degildir. O isleri determinizm insanlara isletir. Ve islam kollektivizmi-maneviyati o maddi temeller henz ykselirken parlayabilmistir; temellerin o bayraga ihtiyaci kalmayinca tefeci bezirgan yapi, evrensel ihtisamin sasasini-sultasini gsterir. Ama o kollektivizim sndke, o ihtisam da, Sulta da mthis katostraflara yikilislara ugrar. Bu Muhammed'in Kur'an'in veya Islamin suu degildir. Antik tarih'te tarihsel devrim sirasi bu kez ge gebe rnesanslarina gelmistir o kadar. Doguda gebe Mogollar ve Trkler islam medeniyetini hem ldrrler hem rnesansa ugratirlar. Batida Afrika kuzeyinde Berberiler ayni seyi yaparlar. Ibni Haldun o islam ls ve dirilisleri iinde ve birikislerinde "Tarih Bilimi"ni yapar. Kendisi iliklerine dek mslman oldugu iin islam medeniyetini kayirmaz yikilis ve:dirilis kanunlarini oldugu gibi arar-bulur ve koyar. Biz ondan yzlerce yil sonra bile onun kadar tarafsiz-laik olabiliyor muyuz? Ne gezer! Saglar, koyu bir islam tapinci ve Nihilizmiyle ve bir o kadar da bezirgan ikiyzllgyle kudurup kudurtulurken; sollar da ateist afur tafurlari ve tafralariyla konunun zerinden atlayip geiyorlar veya getiklerini saniyorlar. Oysa Islm Trkiye'dir, Trkiye Islam'dir. Ve Cumhuriyet Trkiyesi'nin toprak ekonomisi olsun-kyllg olsun oradan ikagelir ve baskalasir durur. Bu yzden yenilmis olmasiyla biraz daha fazla ilgilenebiliriz. Belki gelecekteki zaferlerin kalitesi bu ilgilenislere daha fazlaca baglidir. Sosyal siniflarin, lkemizde modern baskalasimlari geciktike proletaryayi savunma ve zleme duygularini hep birlikte parlatip sisirmis olabiliriz. Oysa proletaryanin da sosyal siniflarin da altinda yatan hep bir halli insandir. Insan ise beyin ile gdm bulur ve var olur. Demek biraz da bu aidan gerilere dnersek sosyal sinif bylenis ve illzyonlarimiza (byletislerimize) terapi yapmis olabiliriz. Unutuyoruz zaman zaman; ne de olsa sosyal siniflarla birlikte proletarya da kendi eliyle kendini kaldirmayacak mi? O zaman geride ne kalacak? Sadece insan! Insan ne ile kendini ynetecek? Beyniyle! Bunu anlamayacak bir sey yok. Ama sanki sosyal sinif ve proletarya kavramlari beyninin nne gemis gibi olmuyor mu? Bazan beynimizi bir illzyon ele geirebilir. Bu determinizmin bir oyunudur elbette. Peki o zaman ne yapmali? Hep daima toplumun gidis kanunlarini en derinlerdeki temellere kadar inip aramayi srdrmeliyiz. Sphe, bilimcil kusku, aklimizin bekisidir. Sphe bekimiz ise beynimiz determinizmin

binbir esnisi ve rengiyle zenginlesmesiyle ayakta durup uyaniklasabilir. . Insan beyni gelisimi itibariyle, sonradan grenmeye muhta dogar. Organik olarak ne denli grenmeye yatkin hatta hibir canlida grlemeyen, neredeyse dogar dogmaz dsnmeye ve konusmaya yetenekli olsa da, sonradan grenmek zorunlulugu ile maluldr. Isin garip veya sasirtici yani, yasadigi toplum biimlerinden daha yavas ve sonradan gelisir. retici glerden bilhassa teknik toplumlari alip skdar'i asirir insan beyni neredeyse ogu zaman apisip kalir. Ama yine de insan beyninin kanatlanisi olmaksizin, hibir gelisim damgalanmamis olamaz. Bu sasirtici ve ilgin oldugu kadar ibretlerle dolu maceranin, biz konumuz bakimindan, yavas- grenmelerle dolu yanina Muhammed'in gelisimi ve tektanri fikri aisindan ele alalim. Insan, beyninin gelisimi aisindan ncelikle pratik (grenmeye mecbur) bir varliktir. Ama bunun hemen yanibasinda da sasilacak kertede, yani grendike, teori yapmaya da yatkin bir varlik oldugu ortaya ikar. Biraz uyanik ve yetenekli beyin, duru oldugu lde, medeniyetin kakafonileriyle igdis edilmemisse tylerini diken diken edecek yeni fikirlere ulasmadan yapamaz. Syle de diyebiliriz: Medeniyet yasanan gncel determinizmdir. Ama gncel olan, eski tarih ncesi kankardes komncl toplum biimlerini ve geleneklerini dmen suyuna soksa da onlarin insan beynindeki etkilerini kolay kolay yok edemez. Iste bu eliskinin, ilkel sinifsiz komncl gidis ile sinifli medeniyet gidisinin yaman diyalektik gresinin beyinlerdeki yansimalari insanin kendisini bile saskina eviren ileri kesifleri-buluslari getirmistir ve getirecektir. Beyin'in eski ile yeni determinizmin bu yaman arpismalariyla ulastigi sentezler (kesifler) gerekte sadece topyekn tarihsel gidis kanunlarinin kendisini ifade edisi olur. O insani veya insanlari kendisinin elisi (resul) veya peygamberi (Enbiya'si) veya iyi kutsal kulu (Nebi'si) veya peygamber yarisi olan Veli'si haline getirir. Yani asil egemen olan sey tarihsel determinizmin dogacil ve toplumcul topyekn akisindan (kanunlarindan) baska bir sey degildir. Beyin bunu her agda farkli derecelerde farkli literatrlerle kavrar. Bir baska deyisle Suur ve altsuur arpisma ve yansimalari giderek, bilin dedigimiz suursal aydinlanmayi; altsuur karanliklarina karsi ste getirir. Ancak suuralti veya bilinalti dedigimiz karanliklar, ylesine eski determinizmlerle yazili-uyuyan veya pusuya yatmis katmanlardir ki, l fosiller ile karistirmamak gerekir. Altbilinlerimiz doga ve insanlik tarihi kadar eski belirlendirislerle (determinizmlerle) ykldrler. Umulmadik zaman ve yerde umulmadik ifadelerle ortaya ikarlar. Bilin diye ortaya iktiklarinda bile, o ifadelerde bile, bilinalti henz tam anlamiyla aydinlatilamadigi llerde altsuur etkileri srer gider. Altbilin veya bilinalti sz bile, gereklerinin sezilisini ifade eder belli llerde... Beynin dinleri yaratislarinda da byle olur: Aslinda beyin meraklidir. grenir grendiklerini srekli zitlastirarak arpistirir. Ve yeni sentezlere (kesiflere) ulasir. En ok da yasadigi evrenin dogasini ve toplumunu anlamak yorumlamak ister. nk gnlk yasantisini huzur iinde yoluna sokmak retmek ve remek zorundadir. Yanlis veya dogru mutlaka bir yoruma ulasacak, sonra giderek yeni yorumlarla degistirecek ve bunu inanilmaz bir uykuda gezerlikle farkinda bile

ollmadan yapacaktir. nk gnlk retim ve reyim ihtiyalari mthistir; O'nu pesisira srkler durur. Bylece beyinde (bilin ve altbilinte) boyuna mthis bir karmasayla ama gerekte determinist bir hiyerarsiyle birikisler srer gider. Iste o birikisleri su veya bu sekilde herhangi bir agda yasadigimiz dnyayi dogasi ve toplumuyla yorumlama ihtiyaci beyindeki yerlerinden oynatip su yzne ikarir. ok tanri fikirlerinden tek tanri fikirlerine geiste de aslinda etkili olan yasanan toplumsal geislerdir. Yasananlar beyinlerde bilin ve altbilinte yansirlar. Ama henz vakit dolmamissa ki dini fikirlerde bu byle olmustur; O gn iin dini fikirler bilin gibi ortaya ikmistir. nk eski fikirler olan ok tanri yasantisi ve fikirleri artik yeni toplum biimleri akisiyla gerilerde birakilmis; yanlisliklarikomik dzeylerde ifadesini bulmustur. Tek tanri fikri miucizevi bir grs-ynetim ve bilin gibi durur. Ama gerek detererminizm, henz kanunlariyla olsun tamamen aydinlanmadika bu da altbilin etkilerini iinde bolca tasiyan, o asamanin bilin kabugu olur. nk toplum ve doganin evrimsel ilerleyisi eski ok Allahli determinizmi ve fikirleri bir adim da olsa geride birakmis; yenmis ve kendi ifadeleriyle (tek tanri simgeleriyle) de olsa bilince ikarmistir. Bu elbette gerek bilin degildir. Gerek bilin gidis kanunlarinin aydinlatilmasiysa, o aydinlatmaya ulasincaya kadar tarihsel determinizm kendisini bu sekilde asama asama ifade etmek zere etkilerini srdrecektir. Burada hem bastirilmis olan bilgileri (asil etki eden gerek determinizmi) bilinlere ikarmak gelecek kusaklarin isi olarak kalir. Aslinda insan toplumunu determine eden dogacil ve toplumcul gidis kanunlari veya topyekn doga ve insan olaylarinin akisini ifade eden tarihsel determinizm, hem bilin hem de altbilin akisimizi belirler. Bu yzden gerek anlamda bilince ikaramadiklarimiz, bilin altimiza bastirdigimiz determinizimlerimiz olur. Yani her insan, bilincinde oldugu gibi, bilinaltinda da tarihsel determinizmlerimizi saklar ve isler. Bu yzden by-fal-kehanet-bur din ve benzeri bilin simgeleri gibi duran ifadelerimiz, tarihsel determinizmin belirli toplumsal gelisim asamalarini yansittigi gibi, ayni zamanda, bilinaltimizda bu simgeleri yorumlari syleten determinizmlerin etkilerini barindirir. Bu etkiler, yasanan toplum biimlerine gre durmaksizin bilin yzeyine ikmak ve kendilerini ifade etmek iin firsat kollarlar. Bu, insan toplumunun kendisini yeniden retmesi iin elzem olan retimi ve reyimi iin kainilmaz bir zorunluluktan kaynak alip gelisir. Toplum kendisini retirken ister istemez hayatin yorumlanisini da yeniden ve yeniden retmek zorunda kalir. Ama bu retis gerek bir bilin olamadika, daima bilinlere ikarilmasi gereken determinizmin bilinalti etkileri srer. Burada nemle zerinde durmamiz gereken sey, bu bilinalti etkilerinin bilin sembolleri gibi duran ama kendi iinde bilinalti etkilerini de barindiran bilin kabugu yerine geen din gibi benzeri ifade ve yorumlarin determinizm aisindan ne anlama geldikleridir. Bu ryalarin yorumundan ok daha kkl-derin-yaygin gelecek ile baglantili olsa da, sistematik olarak rya yorumlarina pek benzer. Ryalarda da bilin-bilinalti arpisir durur ama ryalardaki bilin gerek bilinle pek ilgili degildir. Veya o bilinler de tm bilinaltinin isi olurlar. Ve rya bu haliyle tmden determinizmin

bilince ikarilmasini gerektirir. Bunun gibi dini ifadeler de tam bilin olamadiklari, determinizmin bilinalti etkileri olduklari iin determinist kanunlarin bilince ikarilmasiyla aydinlanabilirler; dinlerin-peygamberlerin suuralti budur... Bu durumda bilin hayatin olduka gerisinden gelir. Hayat dedigimiz evrimcil determinizm, insan toplumunu doganin dogal bir eki olarak yaratip, hayvanlar aleminden ikardigi gibi, sosyal hayvanliktan da ikarmak zere olgunlastirmadika beyinlerimizin hayatin gerisinden gelisi srp gidecege benzer. Bilin sandiklarimizin gerek bilin olmadigini, sadece determinizmin ryasal sernbollerine benzer, toplum biimlerinin asamalarina uygun ifade simgeleri oldugunu ne zaman ve nasil zmleyebiliriz Ve o zamana kadar beynimiz hep geriden gelirse is isten gemeden bunu nasil basarabiliriz? Bunlar simdilik konumuz disi. Elbette determinizmin isleyis kanunlari tmden bilinlere ikip insan toplumu buna uygun teskilatlanabildike bu sorunlar asilabilir. Ve kayiplar simdiden grndg kadariyla kesinlikle az olmayacaga benzer. Determinizm, insanlari nasihatlerle olamazsa musibetlerle kendi yoluna sokar.. Insan beyninin evrimcil determinizme gre gecikerek bilinlenisi, insan toplumunun her kisisinde yansiyan "mr"lerde de kendisini gsterir. Insan beyni yasadigi toplum biimini grenip ona az ok bilinle-bilinaltiyla uyum yapincaya kadar, insan mrnn yarisindan fazlasi geer. Bu gecikis "dahi"ler iin de "yetenek"liler iin de geerlidir. Onlarin farki kaliteli yaratislarindadir sadece. Yaratis sreleri pek degismez. Muhammed, ocuklugundan beri duydugu Hz. Ibrahim, Ismail, Sare-Hacer (Tek tanri geleneklerini) masallarini, Kureys'in ok tanrili yasamiyla tekrar tekrar beyninde arpistirmistir. Tek tanri sentezini her yaniyla iliginde kemiginde hissetigi zaman 40 yasindadir. Bunun iin en az on bes yillik kervan kaldiriciliginda ustalasmasi-bezirganlasmasi gerekmistir. Bes yil da araliksiz tefekkr asamasi yasar. Ama kendisinden nce tek tanri fikirlerinin birikimi iin Adem- Sit Enos saymazsak, kitap sahibi olan "Ululazm"larin basi Nuh'tan beri sayarsak en az 3000 yil gerekmistir. Ululazm'larin ikincisi olan Hz. Ibrahim'den beriyse, en az 2500 yil gemistir. Israilogullari'nin Filistin drt yolagzinda soyut bezirganlikta, peygamber yaratis servenlerini siklastirmalariysa Yakup-Yusuf Peygamberler zamanindan (Hiksoslardan) beriyse, en az 2000 yil gemistir. Musa Peygamber ile tek tanrinin zirvelesmesinden sonra ise, yine en az 1700 yil gemistir. Musa'dan sonra Israilogullarinin boyuna peygamberlerle-tek tanri idealleriyle ifade ettikleri tarihsel devrim hayallerinin Isa ile birlikte snsnden sonra ise, yine en az 500 yil gemistir.. Bu sre iinde Muhammed'in ve Kur'an'in yaratilmasi iin gereken Medeniyet ve Tarihsel Devrim birikisleri yeterlilik kazanir kazanmaz, Hicaz Araplarinin medeniyete geis ihtiyalariyla btnlesme olur. Ve Islmiyet dogar. Dogar dogmasina, ama, bilin veya din gibi duran bilinli, gerek bilin olmaktan uzaktir. Bu bilinin (din) islam seviyesi bir yana; peygamber ve bir avu ekirdekil sahabe disinda bu bilin seviyesinin yayginlasamamasi da bilincin ne

kadar yavas gelisebildigine dramatik bir rnektir. Bu yzden islam medeniyetinin cennetle mustulanmis halifeler agi da ok gen ldrlebilecektir: 29 yil. Bilin veya beynin retici glerden teknik ile olan bu trajik eliskisi, toplum biimlerinin teknigin duraksiz siramalari hizli ve gcyle insan beyninden daha sratle baskalasip gelisme diyalektigi; son durusmada insan beyni ve toplumu lehine islemek zere aglarini rse de, antik agda da modern agda da toplumsal rejimlerin trajik yikilislarinda veya kslerinde veya ryslerinde byk payi olmustur. Birakalim Hz. Muhammed rejimini, ki o rejim, antik agin kent komnasindan sinifli topluma geis zincirinin son halkasi olmakligi hesabiyla mthis birikim ve sentezlere sahiptir, yine de yikilmistir, dogaldir, antik tarihte medeniyetler sosyal siniflarin devrimci baskalasimlarini henz yaratamadiklari iin disaridan yikiliyor veya yeniden diriltiliyorlardi. Fakat modern tarihte de sosyal devrim ile gelen toplumlar, btn modernliklerine ragmen, sosyal devrimci siniflarina ragmen insan beyninin bu gecikmeli kavrayisi ve davranisindan olumsuz anlamda nasiplerini almaktan kurtulamadilar. Avrupa ve ABD Finans kapitalizmleri retici glerden teknigi sahbazlastirmakla sadece i gelisimlerini saglayacak sosyal devrim ocugunu ana rahminde taslastirip bogazlamadilar, ayni zamanda insan beynini de sentez yapamaz kirelendirmelere ugrattilar; paranoid-sizoid karakterini yayginlastirdilar ve derinlestirdiler; eliskilerden kesifcil sentezlere atlama gcn baltalayip, uzmancil papaganliga yarayan bellek kirkanbar, yapma zelligini popohladilar. Ne yazik ki Lenin'den sonraki Sovyetler de ayni yola girmek zorunda kaldi. Hizli boyatmak-zorunlulugu, teknik gelisimi, emperyalizmden asagiya dsrmemek ugruna hizlandirirken insan beyninin gelisimini unuttular. Sosyalizmi insansiz isleyen mekanik bir kollektivizm gibi algilayislari yayginlastirip derinlestirdi. Daha kts bu algilayislarin altinda kapitalizme benzemek egilimlerini suuraltiyla beslemeyi srekli arttirdi.150 milyonluk modern proletarya ve kyllerin genlerin gzne bakarak ezbere yapilan bu ilerleme, aslinda bir geriye dnst. Demek tarihsel determinizmin gelisimini sadece sosyal siniflar aisindan ele almanin da eksik ve yaniltici yanlari olabilir. Sosyal siniflarin ve savasinin ortaya ikip insan toplumunu binbir serveniyle gklere ikarip yerlere savurusu; kh ldrp kh diriltisi sunun surasinda 7000 yilliktir. Ondan ncesi ilkel de olsa sinifsiz kankardes insan toplumlari mozayigidir. Ve onbinlerce yili kapsar. Orada sosyal sinifsiz sadece insan vardir. Ve insan beyni hep o ilkel sinifsiz toplum yasamiyla dsp kalkmistir. Demek ki insana sadece sosyal siniflar aisindan degil, insan beyninin gelisimi veya insan toplumunun gelisiminin kanunlari aisindan bakmaliyiz. nk sosyal siniflar gelisimi de o topyeknlk iinde dogup gelismistir. Ve ebedi degildir. Sosyal siniflar da lmldr. Ama insan toplumu gezegen sistemimizin mr olduka yasayabilecek sonsuz gelisimli kanunlara sahiptir... zetle: Bu. aidan da Hz. Muhammed rejimi kmsenip kinanamaz. Rejiminin geriye dns onun suu, eksigi, yanlisi degildir; O elinden geleni yapmistir; tarihsel akisi belirleyen determinizm Allah'i henz insan kullarinin beyinlerini o geri dnslere karsi sigortalayamamistir. Veya o sigorta kontenjaninin belki tarihin gelecekteki asamalarina saklamaktadir ki mutlaka insansiz (beyinsiz)

hibir rejim ne denli ulu kollektivist de olsa yasayamayacagina gre, insan beynine nem ve deger verene dek, rejimler modern alim ve gelisimlerine ragmen yikilmasalar da srnebilirler. Srnmektense lmek iyidir, diyen beyinleri determinizm ne zaman isleyip ogaltirsa o zaman geri dns yollari biraz daha tikanmis, sigortalanisimiz pekistirilmis olacaktir.
Notlar: (1)J. G. Frazer: The Golden Baugh,1890 Astudy in Comparative Religion, Loridon - Andre Pavrot: "Sumer" Paris,1960 - S. N. Kramer: L'Historire commance Sumer,1959 - V. G Childe: L'Orueintprehistorique, Paris,1953 (2) L'Avanture de Archologie, London.1957 Kurt. W Marek (C. W. Caram) - C. P. Tele: Historie Comparre des Ancienne Redigions de L'egiype et des peuples Semitiques. (3)Izmirli, Ismail Hakki: Kur'an Tercmesi - M. fi. Karahisari: "Ahteri Kebir" 1316

Ikinci Blm

KUTSALLASTIRMA PROSESININ IKIS KKLERI


1- ALLAH-FIYAT VE TARIHSEL DEVRIMLER Determinizmin gidis kanunlari, bir tek arz talep ve fiyat kanununa indirgenebilir mi? Arz-talep ve fiyat kanunu dedigimiz bile, ekonomik determinizmin sadece pazar kanunudur. Ilk Smer bezirganlari tamkaralarin gelisimiyle birlikte; kentlerin surlarini yikip pazarlara ailip sehirlestirilmeyle birlikte baslayan arz-talep ve fiyat kanunu, 7000 yildir piyasalari hop oturtup hop kaldirirken insan toplumunu da etkiler. Ama bu determinizmin bir sonu etkisidir. Btnyle kendisi degildir. Zaman zaman antik ve modern tarihte, gelen kitlik-bolluk krizlerinde belki bezirgan ve kapitalistlerle determinizmin veya Allah'in kendisi veya btn gibi grlebilir; ylece algilanabilir. Ama bugn pekala biliyoruz veya seyredebiliyoruz ki arz-talepfiyat meselesi, hayatin ( determinist gidisin) ta kendisi olmaktan ok uzaktir. Pazar yoksa arz-talep-fiyat da yoktur. Bu yzden pazarin olusumu da gelisimi de ls de bir sre gerektirir. Ve pazar bu yzden, hayat denen doga ve insan toplumu yasaminda zaman zaman hep gibi gzkse de zaman zaman hitir ve hilige gitmek zorunludur. En hep oldugu zamanlarda dahi, Kur'an'dan grendigimiz yeter de artar bile: arz-talep-fiyat kanununu elinde tutanlar nce taslasalar da, sonra taslanmaktan beter olmuslardir. Hayatin fiyatlardan daha nemli ve degerli oldugu Allah kelamiyla her surede ve neredeyse her ayetde iyilikle-hoslukla olmadi siddetli azarla nasihat edilmis durulmustur. Tevrat ve Incil'de de benzer, bilhassa "Sleyman'in Meselleri:"nde nasihatler isildar. Kur'an gibi bir Tarihsel Devrim'le pekisip pazar gcyle ayaklar altina alinabilmis olsalar da, azginlasmis tefeci bezirgan toplumu olan Israilogullarinda bile pazar ve pazar kanunlari, daima hep olamamistir, olamazdi da. Yahudi pazarlari tarihsel devrim ve medeniyet dalgalariyla bir varolup bir yok olurdu, ama Yahudiler;bir trl kendi tarihsel devrimleriyle pazarlara egemen olamiyorlardi. Bu, gidis pazarlari ve kanunularini tek Allah'la zdestirmeyi getirse de, tek Allah sezileri veya ideolojileri, pazar kanunlarindan ok daha derin temelli ierikleri saklar; sadece fiyat determinizmiyle aiklanamazlar. Pazar (sinifli toplumticareti = mallarin arzi-talebi ve fiyatlanisi) henz ortalarda

grnmezken, hem de binlerce yillardan beri, hatta insanligin hayvanlar aleminden insan toplumuna siradigi andan beri Allahlari bulunuyordu. Diyebiliriz ki insan toplumu: komn oldugundan beri, belki de yzbinlerce yildan beri insan toplumu Allahlariyla birlikte yasardi. Demek Allahlari siniflli toplumun pazar kanunlari yaratmadi. Grnen odur ki, arz-talep-fiyat kanunlarinin cirit attigi modern emperyalist ve sosyalist toplumlarda da, tam tersine en kkl tek Allahlar bile geri gelmemecesine kklerinden yolunuyor veya kendiliginden solup yok oluyorlar; Allahsizlik yayginlasiyor. Ve yine grnen oldur ki bu sreten gelisecek olan modern sinifsiz toplumlarda da Allahlarin yeri olmayacak. Demek ticaretin en modern biimlerinin egemen oldugu modern sinifli toplumlarda da ticaretin ortadan kalktigi modern sinifsiz toplumlarda da Allahlar kklerinden sonsuza dek kazinmak zere yok oluyorlar. Ama ticaret ve pazarin hesabinin okunmadigi ilkel sinifsiz toplumlarda ise Allahlardan geilmiyor. Buradan alinacak dersler ok elbette ama konumuz aisindan su genel yargiyi ortaya ikarmis bulunuyoruz; Insan toplumunun Allah edinmesi de, Allahlari tek Allah'a indirgenmesi de ve Allahlari tmden kaldirilisi da dogrudan dogruya arz-talep-fiyat kanunlarina baglanamaz. O halde Marks-Engels bu konuda yanildilar mi? Hayir, onlar sadece retici gler gelisiminin bir sonucu olan arz-talep-fiyat (pazar) kanunlarini, neredeyse anadan dogma tefeci bezirgan toplumu olan Israilogullari'nda, ok Allahlari tek Allaha indirgemede dolaysiz etkide bulunduguna isaret ederler: Arz-talep-fiyat pazar zyle Hirisyanligin Baba-ogul Kutsal Ruh zn paralellestirirler. Yani determinizm ile insan toplumu ve beyinlerin halhamur oldugu yer ve zamanda ok Allahlari tek Allah'a indirgemenin dogdugu veya gelistigini grp sadece isaret ederler. Bu baska bir seydir, tek Allahiligi veya Allah'in yaraticisini arz- talep-fiyat (pazar) kanununa baglamak baska bir seydir. Biz kanunun derinlemesine kavranisini hazirlamak zere bu sonutan yola ikarak da islemek istedik. Devam edelim. Arz-Talep-fiyat neyin eseridir? Drt basli retici glerin: Insan - Tarih - Teknik Cografya. Determinizmin motoru budur. Insanlik tarihi bu motorla isler. Marks'in lmsz bulusu o ekirdek szckte zetlenir : "retici Gler" Peki ya retici gleri yaratip gelistiren nedir? Yine kendisi midir? Hayir! yle bir yanit, pek yuvarlak bir ikmaz olurdu. retici gler, ilk insan toplumu olan komnn iinde tomurcuk bir ekirdek gibi dertop olmus halde bulunuyordu. Komn de, btn gizleme ve yasaklama abalarina karsin MarksEngels'in afiseleriyle bilindigi Amerikali Morgan'in bulusudur. retici gleri gelistiren Komn'dr. Bu karsilikli olur. nk retici glerin ekirdek hali Komncl yapidir. Komn, insan toplumunun en ilkel dogal, ama srekli retici gler motoruyla gelisen ekirdek halidir. Komn retici gler ile gelisirken, retici gler de Komn ile birlikte gelisir. En sonunda retici gler gelistike Komn'e sigmaz olur; Komn paralayip sinifli topluma: medeniyete aar. Bundan sonra pazar kanunlari olan arz-talep-fiyat gelisir. Israilogullari, bilindigi gibi antik ticaret yollarinin kesistigi Filistin drt yol agzinda

fiyat ile en ok hasir nesir tefeci bezirgan topluluklaridirlar. Fiyatin daha dogrusu medeniyetin ve onu gelistiren retici glerin kitalararasilastigi (Irak - Fenike - Misir - Grek - Hint - in) yer ve zamanda, Israilogullari'nin tarihsel devrim zlemiyle boyuna yaratmaktan yilmadigi srsne bereket peygamber nclerine, ok Allahlar artik komik gelmeye baslamistir. Onlari tek Allaha indirgemek kolay bir zorunluluk halini almistir. Ama dsncede yaratilan bu sentezi kendi toplumunda ve evre toplumlarinda ste getirmek dsnce sentezleri kadar kolay olmuyordu. Tek Allah ok Allahlara daima kili zoruyla ste getiriliyordu. Bu Hicaz'da orijinal bir tarihsel devrimle evrensellesirken, Filistin'de kendi iine kapali kalmak zorunda kaldi: vakit dolmamisti ve Irak, Fenike, Misir medeniyetleri Filistin kavsagini kolay igneyip kendi kabuguna koyup blyorlardi... Antik Tarihi'in d'snce sistemi Allahlar kabugu iinde gelisiyordu. Bu konumu geleneklerinden ve dsnce yapisindan geliyordu. Komn totem ile birlikte dogup birlikte gelismistir. Komn - Totem; Totem Komn demektir. Dsnce ve dil; yercil olsa, kendi gibi olsa o ilk tanri-din ekirdeginden bagimsizlasamadi; onunla birlikte simgeleserek byyp gelisirken btn dsnceleri o kabugun iine alarak harmanladi, dillendirdi. Medeniyete paralaninca da durum degismedi. nk medeniyet boyuna komnlerin devrimleriyle bir yok olup bir ikiyordu. Yani komn geleneklerine bogulup yeniden ortaya ikarken ister istemez. O tanrilar kabuguyla dsp- kalkiyor ve dsnyordu. Beyinlerde tanrisal-dinsel grs-dsns-kavranis iliklere kemiklere isledi; ister istemez yeni fikirler de o zemin zre gelisip durdu. Israilogullari arpacik kumrulari gibi dsnme ss kurmustu adeta. Yzlerce peygamber ve yine yzlerce ok tanri arpismalari iinde, Israilogullari diger topluluklardan daha fazla din geleneklerine ve tanrisal dsns islekligine sahip oldular. Hatta olabilir ki beyinleri dinsel sartlanma ve kastlasmaya ugramisti. Bu durumda onlardan fiyat-retici gler-toplum determinizmine inmeleri belklenemezdi elbette. Ama o determinizmi sezerek, kendi toplumlarinda ve evre medeniyetlerde evrenselce hissederek tek tanri monizmine indirgemeleri en olabilecek bir isti. Ve yle oldu. Gerek: tarihsel determinizm, Israiloglu peygamberlerinin altsuurlarindan drterek-iteleyerek kendisini hissettirdi. Ve Israilogullari peygamberliklerinin beyin kabuklarinda yerlesip adeta kastlasmis Allah-din sembolleri ve sistemi biimlerinde ifadelerini buldu; dinsel-tanrisal dillenise geti. Tarihsel determinizmin o yillardaki en belirgin yansimalarindan biri olan Fiyat, en temel ekonomik determinizmin toplum iindeki en belirgin temsilcisiydi. nk ticaret retime gre ok daha revata ve kazan getiriciydi. retim, doga ve toplumun bakirligi lsnde bolluklar sunuyordu, ama pazarlanisi daha byk emek-yetenek ve zaman aliyordu. Ticaret kitalara tastika retim iyice glgede kaliyor ve toplumun asil motoru yerine geiyordu. Ticaret saltanati arz-talep-fiyat kanunuyla yrdg iin de ekonomik determinizm daha da zlesip veya teklesip Israilogullari'nin toplum biimi degiskenligine gre ya Ibrahimin Allah'i, ya Musa'nin Allah'i ya da Iseviligin, "Baba, Ogul, Kutsal Ruh" biiminde teklesen-zlesen dinsel simgelerde ifadesini buluyor; dillesip yerine gre kitaplasiyordu... Yeniden geriye, basa dnelim: tek basina pazar kanunu: fiyat, tarihsel determinizm'i yansitamaz. Dolayisiyla, Israilogullarinin tek Allahi, veya tek Allahli bilin kabuklarinin altinda Fiyat determinizminden ok daha fazla derin (zengin) seyler: determinizmler yatar.

Bunlar neler olabilir? diye arastirdigimizda karsimiza ncelikle retici gler forml'nn ailimlari ikar. Geriye dogru gittigimizde en basta, retici glerin dogum-ana rahmi Komn'e kadar uzaniriz. Yani ikinci forml: Komn karsimiza ikar. retici gler Komn'n iinde canli bir dinamizm olarak komn ile birlikte ekirdeklesmistir. Bu ok genel olmakla birlikte bize tarihsel determinizmin, ki bu insan toplumunun akisiyla birlikte doganin, insanin egemenliginde baskalasarak gelisini de iinde barindirir, bu yzden topyekn determinizm'in temellerini ve alisma dinamizmini verir. Ancak araya bir forml daha yerlesir ki, o, bu ilk temellerin komn'n veya komnl toplumlarin paralanip medeniyete geislerini anlatmakla kalmaz; medeniyetlerin 6500 yil boyunca batip ikislarini (tarihsel devrimleri) aydinlatirken kltr yapilarinin olusumlarini da aiklar, perdelerini kaldirir, kitaplar ve dinler bu 6500 yillik antik tarihde fiskirmislar, batip ikmislardir. Ve dinler ister istemez bu antik tarihin gidis kanunlariyla damgalanmadan yapamamislardir. Bu tarihsel devrimler kanunudur. Bu ayni zamanda komnlerin medeniyete geis kanunlaridir. Ki yine Komn ve retici gler yasalariyla isler. Komn medeniyete gemeye hazir olunca, kendisini tarihsel grevine hazirlarken o' nun ryalari-idealleriyle dolup tasar; yigitbilge -nder kahramanlarini ikarir. Otantik ticaret yollari zerine yrr ve saldirip yokedecegi veya canlandiracagi rms medeniyeti yoklamalariyla bulup-seer-iste bu asamada komncl toplulugun nder kahramanin iinde bulundugu retici gler asamasina gre Allahlasir veya Peygamberlesir. O Allahlasmayi veya peygamberlesmeyi yaratan determinizm, elbette topyekn komnn ve birlikte dinamizm buldugu retici gler akisinin, medeniyet retici gleriyle gresebilme diyalektigiyle keskinlesip; olusmustur. Bu iki gcn; barbarlik ve medeniyetin gresme diyalektigi insanlik tarihi ierisinde kavranmadika antik tarihte olagelmis tanrisal dogus batis ve ikislar anlasilamaz. Ancak hi bir zaman unutulmamalidir ki, reteci gler ierisinde en aktif en canli ve en temel olani insandir. retici glerden teknigin kr amaciyla, gz dnms kisi mlk hirsiyla hi bir determinist kanun dinlemeksizin diger retici glere baskin getirilisine aldanmamak gerekir. Son durusmada teknigi de insan hayata geirir. Bu yzden retici glerin dogum yeri olan komn'e yeri ve zamani geldike tekrar tekrar geri dnmeli ve zerinde durmaliyiz. Simdilik su kadarini belirtebiliriz ki, teknik determinizm yuvarlakligi hibir tarihsel probleme zm getirmez. Medeniyet teknik retici gc bakimindan ileri (olmasina ragmen, ed.), insan retici gc bakimindan (kollektife) daha baskin olan barbarlarca boyuna yokedilir dururlar. Tarih sandigimizdan zengindir ve insan temeline bagli kalmadan yapamaz. Tarih ncesi'ne geri gidildike, Marks-Engels'in Manifesto'sunun ilk sznde isaret ettikleri kuraldan disariya ikiveriyoruz kendiliginden. O ilk sz suydu: "Tarih siniflarin gresidir". Modern sosyal sinif gneslerinin determinizmiyle kosullanmisiz birkez. Ama olaylarin diliyle de dsnp-konusmayi da metodumuz yapmisiz; beynimiz baska trlsne elvermiyor. Antik tarih ve Tarih ncesi eliskimiz yakamizi birakmiyor. nk sosyal siniflar gresi, sinifli tooplumla medeniyetle birlikte baslasa da, modern agdaki keskin sosyal devrim olgunluguna birden bire ulasamadi. Sosyal sinif gnesleri sosyal devrimleri getiremedi. O zaman isin iine tarihncesi ilkel sinifsiz insanin kollektif aksiyonu karisti. Ve olaylar siniflarla degil "insan" ile aiklanmak zorunda kaldi. Modern sinifli toplum kapanip modern sinifsiz toplum

dogarken de sosyal siniflarin nemi azalarak yine "insan"i incelemek "insan" ile konusmak ne ikabilecegi gibi. nk "Giriste" andigimiz gibi, insanlik tarihi komnekirdeginin kendisini yeniden retisinden ibarettir. Devrimcilik retici gler kadar komnn de eseridir. Bu yzden modern tarih, sosyal siniflarin gresiyse antik tarih, barbarligin medeniyetle gresi olur diyebiliriz. Kent barbarlari orjinal medeniyet kuracak kadar gelistikleri iin iine girdikleri medeniyeti ortadan kaldirirlar. Gebe orta barbarlar, yendikleri medeniyeti rnesansa ugratabilirler. Tanrilari peygamberleri ve dinleri de ona gre olur. Kenti kuracak komnn bir nc kahramani vardir. O ncnn pesine takilip yollara dser. Kentini kuruncaya dek ektikleri yenilgi ve zaferleri onun destani olur. Atalarinin inanlarini gelistirmis piyeti (takva) sahibi bir ermis yari peygamber kisidir. Mala-mlke degil, halki nnde saygiyla ycelmeye pek dskndr. kendisini anitlastirmak - ululastirmak hatt mmknse bu isin sonuna kadar giderek atalari gibi Allahlasmak egilimine zaferleri lsnde giriverir. Zaten ilkel toplum totem - ana baba - doga tanrilariyla dolup tasarken bu gelenegi her yesinin iliklerine dek islenmistir. Komnn iinde biraz sivrilip nclge geenler sratle takvalarini gelistirecek konsantrasyona, hlyalara ve eylemlere giriverirler. Tarihsel grevlerinde sezilerde - kehanatlerde bulusmak bylece kolaylasir. Kent bir komn veya ky degildir. Ama kurulmadan nce daima komnal bir ekirdekle hareket eder ve ana Irak kent evinin kehanet (orakl) leriyle veya o geleneklerde bezirgan ticaret yollari zerine evre barbarlari iine yerlestirilip Kentlestirilir. Kent dogar dogmaz evre barbarlari da etkiler ayni gelenekle o da onlari gdp kentlestirmeye alisir. Zaman olur, gcne gre isler tersine dner: ilk ana Irak medeniyetinden evre barbarlar - ticaret yollari zerine gelip kentlesenler (bariscil kolonilesme yapanlar) bu kez savascil bir derlenme ile yine ticaret yollari zerinden ken ana medeniyet zerine ullanirlar: Bu gcne gre bir tarihsel devrim olur: Tufan budur. Ve tarihsel devrimin ncs artik mmeti olan kitapsiz veya kitapli bir peygamberdir. Allahi da ister istemez medeniyet birikimlerine gre Smer: ana Irak medeniyetinin allahlari olur. Bu allahlar; evre barbarlarinin totemleri - ana tanrilari- baba tanrilari doga tanrilariyla karismis ve fetihler ve tarihsel devrimler lsnde ogalip remislerdir. Ama giderek insan akli da gelisir: kr krne ezbere tanrisallik, tarihsel devrimlerde ise yaramaz; her tarihsel devrim kendi gcne gre dsnce gelisimi ister; adim adim biriken insan beyninin soyutlama yetenegi tarihsel devrimlerde, peygamberler veya Allahlasmis nclerde adeta kanatlanir; yine Allah ve peygamber destanlariyla birlikte tanrisal dsncelerde gelisme olur. Spesiz ki bu gelisme, toplum biimlerinin gelisimi ile paralel isler; tasavvur veya insan suuru ile degil tarihin kendi kanunlariyla sakarca ileri- geri sendeleyerek gelisir. Hayvan evcillestirmesi (src: oban sistemi) gelistikce kilina dokunulmaz hayvan totemleri artik kesilebilir, yenebilir; eski totem tanri sonradan ev esyalarinda ss, ugur tasi olarak grev yapar; yabanci barbarlara karsi tapinak ortak malini korumak zere birlesmis kanlarin totemlerini yansitan, kp kulplarinin hayvan basli olusu yine bu kollektif savunmayi yansitirken zamanla ss veya ugur haline gelisini de aiklar; daha sonra o barbar totemleri "Cin taifesi " biiminde yorumlanip geleneklesir ve dinlerin

sistemine girerler. Ana tanrilar, retim ve sosyal hayatta nderlestike totemlerin nlerine geerler ama totemlerden kolay kopusulamaz; ana tanrilarin ilkin ilk Irak kentciklerinde tavsan gzl olusu, Iraktan Misira atlayisi bu yzdendir. obancilik (babahanlik) gelistike baba tanrilar ana tanrilarla elisirler ; bereket ve retim tanricasi Innin ile Ates - Gnes Tanrisi Dumuzi zitlasir; efsaneleri geleneklesir. Medeniyet (Smer) evre barbarlar iinde ticaret-hammadde askiyla yayildika; FiratDicle Kuzeye, Finike, Misir, Umman-Hint boyunca kolonilestike bu gelenekler barbarlar iinde de kentleserek yayilir. Ama barbarlarin totemlerini de iine alarak zenginlesir, karmasiklasir. Sonra o barbarlar evreden merkeze tarihsel devrimlerle ullandika kendi tanrilarini ve geleneklerini ste getirmek zere eski tanrilara ve geleneklere katarak tanrilari sayisallastirirlar: Herodot'un korku-ekinme ile de olsa anlatmaktan cayamadigi hep bu tanrilar zerinedir. nk Muhaammed'den bin yil nce yasayan Herodot zamani bile her yani ok Allahlar tutmus, ruhlari her yanda insan stlesmistir. Ama oktanrilar bu denli her yana yayilip kitalararasilastika tipki totem ve kadin ve baba tanrilarinin ilk illizyonlarini yitirislerine de ugrarlar.. O ilk ikis aglarindaki, deniz seviyesini -1-2-5-8 metreye kadar inanilmaz kollektif emekle yzyillaarca sren peryotlarla yeniden ve yeniden bikip usanmak bilmeden doldururlarken toplumun komncl kollektif gc tanrisal kutsalligi yeniden retmistir. Ve tarihsel devrimlerle boyuna canlandirilip yasatilmistir. Ama ilk smer kentlerini kuzeye aan medeniyet, bir daha o muazzam kollektif emege ihtiya duymamistir. Hele Akat medeniyeti Smer'e stn gelince demir kesfedilmis (I. 3000-2700) ve kollektif emek ihtiyaci giderek azalmistir. Kutsalliklarda buna paralel olarak gcn eski totemcil - kadin ana - baba tanrilarindan daha soyut yer-gk-deniz tanrilarina kaydirmistir. Erkek-disi tanrilar da o soyutluk iinde yer alsalar da artik bu tipki gc azalan totemlerin kadin - erkek tanrilarin iinde yeralislari gibidir. Giderek snerler. Ve medeniyet ilk lokal kollektif emekle kurulmus agir gelisimli bitkicil veya irmakcil medeniyet asamasini kapatip kitalararasi hayvancil daha hareketli medeniyet kurma asamasina ulasinca imparatorlasir ve ise yarayan Allahlari kendi stnlgnde sadelestirip olabildigince azaltir: tanrilar tanrisina baglar. Bu demiri kesfeden byk tufan yaratici Semit barbarlarinin isi olur; giderek gelistirilir. Tektanri yaratici ve gelistirici topluluklarin da Semit torunlari olusu tesadf olmamasi gerekir. Arkeloji ve klasik bilgin akli hemen btn buluslari, Smer medeniyetine bagladigi gibi, dinsel kltr gelisimini de Smer buluslarina baglamakta kolaylik grr; tarih onlar iin belli basli determinist kanunlara uymayan, dzce bir izgidir ve Smer'e baglanmasi grnen ky iin kilavuz istemeyen bir istir. Oysa Smer'den nce birikmis 18 tabaka dikkatle izlendiginde orada hemen btn kesiflerin, uzun yzyillar sren komncl kollektif emegin, n tarihsel devrimlerle boyuna tazelenen "kutsal" gcyle yapilmis oldugu; medeniyetin ancak onlari sayiyla ogalttigi anlasilir. Unutmamalidir ki Irak kentleri zerine tarihsel devrimle gelen Smerler de barbar (komncl ) kollektif ruhlu insanlardir. Ve daima yeni bir barbar akinla tazelenirler. 6500 yillik Antik Tarih de o kollektif aksiyonun vurucu gcyle adim adim saat dzeniyle helezonik ilerleme gsterir. Antik tarihte medeniyetler

ancak o ilerlemeleri gerilettikleri lde tutulmuslardir. Tikaniklilari aanlar da daima kollektif aksilyon gelenekli topluluklar olmuslardir: Su barbar diye ktledigimiz komncl atalarimiz... Toplumun kltr atisindaki tanrisal gelismeler de ayni kanuna uyarak yrmeden edemezdi. Smer'de bulunan tanrisalligin gelisim zaferleri, yine tek basi na Smere (bir tek irka - ulusa - medeniyete) ait degildirler. Smer barbarlikla medeniyetin koeksiztarisi bile degildir; barbar insanlarin yzlerce yil sren kollektif emek gcnn (insanin ) sentezleridir. O kollektif gler: tanrisal kutsalligi yaratmistir. Tanrisallik (kutsallik) da Smer medeniyetine baglanamaz. Ilk ana Irak kentleri ve oradan (kent federasyonlarindan) ikma ilk ana medeniyet, bir daha yeryznde esi benzeri grlemeyecek bir komncl emekte (yzlerce yillik birikimlerden sonra) kurulabildigi iin, tanrilari da tapinaklari da orijinal ve sarsilmaz kutsalliklar tasir. Ve yzlerce yilda gelistigi iin belirli soyutlastirma sentezlerini yakalayabilmistirler. Bir tek tarihsel devrimle gelen Smerlere ve ilk medeniyete baglanamazlar. Smer medeniyeti tanrilari da ak kalkerli- kizil tapinaklari da hazirca bulup sayica gelistirmistir. Bu essiz benzersiz kurulus, ilk medeniyeti ister istemez "ana" yapinca; Irak benzeri irmakil Misir Hint-in medeniyetleri de; benzemez hayvancil diyebilecegimiz daha hareketli korsancil ticaretle ilerleyen Grek-Roma medeniyetleri de o ilk ana "Smer" medeniyetinin alt ve st yapi geleneklerine (btn orijinalliklerine ragmen) uymadan edemediler. Ama her seferinde periyodik gelisimi bir adim daha ilerledi. Barbarin tertemiz beyni kilici gibiydi. Iste o ilk ana Smer medeniyeti de ; oradan dallanip budaklanmis diger ana-yavru medeniyetler de; benzesip-benzesmeyen gelisimleri de, tarihsel devrimler kanunu, tarih iinde anahtarin kilide uymasi gibi izlenip uygulanmadika kavranamazlar. O temeller anlasilmadika en ok vurgun (speklasyon ) yapilan din-kltr alani ise hemen hi anlasilmaz kalir: Smer'de tek tanri yoktur. Nasil ve nereden hangi gelisim yayiyla ortaya ikip kklesmistir? Her seyi Smer tabletlerinde arayip bulan batili laik bilginler, Tevrat uzmani kesildiler, ama Kur'an'a neredeyse el srmyorlar; Tektanriyi yaratip evrensellestirmek Smer dururken kala kala Filistin lne sikismis Yahudilere; hele adi sani isitilmedik Arabistan lndeki bedevi gruhuna mi kalmis? Neden? Akil sir ermiyor. Yazili tek Allahi belgeler de Tevrat ve Kur'an, gerisi mitoloji tevatir... yleyse terihe akil vermek yerine tarihin aklini (kanunlarini) zmek en dogrusu olmaz mi? 2- TANRISALLASMA GIDISINDE TOTEMIZM'IN ROL Totemizmin insan toplumunda ve beyninde yarattigi etkiler derinlemesine kavranmadika sonra gelen din etkileri veya, insan toplumunun din yaratislari: kutsallasma veya tanrisallasma prosesi yeterince nemsenip kavranamaz. Tanrisallasma gelisiminin baslangici Totemizm olduguna gre ilkin derinlemesine Totemizm'i ele almaliyiz. Ancak bu basli basina bir arastirmayi ierecektir. Burada Allah - Peygamber - Kitap yaratilisi aisindan Totemizm temellerine ok kisa deginmek-isaret etmek zorundayiz. Prensip olarak hatirlamamiz ve unutmamamiz gereken temel kural: insan toplumunun cinsel yasaklarla ve cinsel yasaklarin sembol olan Totem'le birlikte dogup

gelistigidir. Yani kutsallik veya tanrisallik baslangi olarak da olsa, insan toplumunda ve insan beyninde neredeyse dogusundan (ezelden) beri vardir. Ama insan toplumu gibi insan tanrisalligi da canli bir prose (gidis)tir. Insan toplumu'nun kutsalligini da kendisini de yaratan sey, onun kollektif emegi olmustur diyebiliriz. Komn henz cinsel yasaksiz, Totem'siz iken, komn yaratan neyse tanrisalligi yaratan da odur sphesiz. O da btn iplakligi ve yakiciligiyla sudur: Komnn kendisini yeniden ve yeniden retmek zorunlulugudur. Bu retmek isinde, her zaman unuttugumuz ve her zaman sandigimizdan daha fazla insan toplumunun sirlarini saklayan insan reyimi meseleleri de derlesik halde bulunur. nk komn insan toplumunun her seyi iinde bulunan ilk ekirdegidir. O ekirdek, maddi retici gler (teknik-cografya) henz dogum halinde bulundugu lde daha ok manevi retici g olan insandan derlesiktir. Ama insan kendisini yeniden retmek zorunda oldugu iin teknigini de cografyasini da srekli gelistirecektir. Bu gidis ister istemez komn yeniden yaratirken komnn kutsalligini da yaratip gelistirir. Kutsallik, ne lde ve ne adla anlatilirsa anlatilsin adi zerinde kutsalliktir tanrisalliktir. Ve dinlerin en eski kkleridir. Bize bugnk medeni, allahi, ateist, bilgin kafalarimiza ters gelebilir belki. Ama ilk insan kutsalligi insan toplumu znde hafife ycelmis senli- benli pratik-seilemez bir kutsallikdi. Insan kutsalligi insan tanriyla birlikte yatip kalkar, onunla dillenip onunla sylesir onunla dsnr onunla avlanip yer ierdi. Konuyla en ok ilgilenen J. Frazer bile konuyu yakalamisken kairir. nk insan toplumunun gidis kanunlari kutsalliklar; Totemizm'den sonra gelen Allahlar (kltr atisi) iinde aranip bulanamaz. Kutsalliklari yaratan sey, toplumsal gidis kanunlaridir. Bugnk dinlere bakinca, Totemizm, bilginlere din gibi gzkmez. Gnmz dinleri gksellesip kitaplasinca insan stnlkleri, insani glgede birakmis ; yaraticilarini, yaratilan oldugu halde kendisine baglayarak zincire vurmustur. Bu aidan insanin atasi gibi duran Totemizm modern insana din gibi gzkmez. Din nedir? Insan dsnce ve davranislarinin zerine firlayip, insanin kendi dsnce ve davranislarindan ikip geldigi halde insanst g haline gelerek dogayi ve insan toplumunu yaratip gden teorik-pratik bir sistemdir. Medeniyet dinlerinin de ilk kkleri Totemizm'e uzanir. Dini nasil tarif ederseniz edin, Totemizmi din disina atamazsiniz. nk Totemizm, kutsallikta gkleri tutmus son medeni evrensel dinlerin ilk yercil kkleriydi. O gksellikler adim adim Totemizm'den hangi mekanizmayla gelistigi (toplumun gidis kanunlari) bilinemezse biryerde sylenen baska bir yerde unutulur; hatta o mekanizmanin esiri olmaya devam edilir. Biz burada, gksel dinlerin ikis mekanizmalarindan ilki olan Totemizmin, ilkel insan toplumunun dolayisiyla beyninin Totemle birlikte geliserek kutsallasmaya nasil egginlesip yatkinlastigi zerine parmak basip Antik kutsallik prosesine geecegiz : Insan Toplumu dogarken nce kendisiyle birlikte evresini dogayi ve doganin gcn toplumlastirdi. Ki bu asamada cinsel yasaksiz iplacik komn idi. Hayvanlar aleminden kopusmus haliydi. Hemen bununla birlikte yzbinlerce yilda gelisen ikinci asama insanin cinsel yasaklari totemizm sentezi oldu. Totemizm, insanin kendisini

ruhuyla toteme baglayarak toplumcullastirmasi ve kutsallastirmasiydi. Totemden nce insanin ruhu yok muydu? Hayvanlari doga alemiyle eliskisi neydi? Cinsel yasaklar ve insanan ruhu ve Totem nasil dogdu? gibi sorular konunun ne derece kkl ve derinlerde oldugunu gsterir ama konumuzu: kutsallasmanin antik prosesini kairmamaliyiz. Yakin akraba: kankardes toplum: komn ierisinde gelisen cinsel yasaklar insanda suur ve alt suur gelistirirken toplum ve kisi iinde aileyi kan teskilatlarini ve her kan teskilatinin sembol olan totemi yaratti. TOTEM : O kan'in ve komn'n ata sembol oldugu iin toplum ve bilhassa kisi zerinde bir baglilik ve az da olsa bir stnlk getirdi. Demek insanin ilk vahset aginda bile ; onbinlerce, belki de yzbinlerce yil sren bir insan stlk (kutsallasma) prosesi baslamistir diyebiliriz. Insan ruhu zerinde egemenlik: Totemizm dogal olarak insan beynine silinmez derin anlamlarla isleyip gelisti. Ve kutsalliksiz yasayamayan, daha dogrusu Totemizm kutsalligiyla dsp kalkarak gelisen insan toplumu kendisiyle birlikte kutsalligini (totemizmini) de gelistirip onu toplumunun ve kisi beyinlerinin amaci haline getirdi. Nasil? Bilmeden. Her seyi yaratmis olan insan toplumu, bilmeden kendiliginden dogal bir gelisimle kesfettigi cinsel yasaklarin (bilmeden yarattigi iin) esiri oldu. Totemizm: ruhu baglayan sembol, o esaretin sekillesmis - cisimlesmis haliydi. Ve hayvanlardan ika geldigini de (dogayi da) kapsayarak gelistigi bir amaci olmakta kolaylik buldu. Insan Toplumu adim adim gelisirken bir trl ulasamadigi amaci gibi kutsalligini kendisinden bir adim nde gelistirip durdu. Kutsalligini gelistirdike ona ulasacagina tersine kutsalligi kendisinden bir adim ne ikiyor ve ulasilmaz bir ama olarak insanlik kutsalligi (nne havu uzatilmis Merkep Efendi gibi ) boyuna kosturuyordu. Aslinda amaci insanin kendisiydi; ama bir kez totem ile kendi ruhunu baski altina alinca, insanin amacinin aslinda kendisi oldugunu da alt suuruna pskrtmst. Bilin kabugunda Totem kutsallasma ama olarak belirlenmisti. nk retmek ve remek iin ortamini yorumlamak ihtiyacindaydi. Bunu bilmeden dsnmeden dogal olarak cinsel yasak sembol totemlerle yapiyordu. Iste en yce gksel dinlerin temeli, insanin bu kutsallasma mekanizmasiyla isleyip gelisti. Bu temel anlasilmadika ve derinlestirilmedike gksel dinlerin sirlari da eksik ve havada kalacaktir. Daha kts mekanizma bilinlere ikmadika yer-biim degistirerek isleyip insani oyalayacaktir. Imdi konuyu biraz olsun soyutluktan kurtarmak ve kafalarda kalmasi iin somutlastirmaliyiz. Hem de kendi Trk Totem kklerimizle. Ama kisaca. Gkalp'in arastirmasi, idealizmi: meseleyi tepetaklak yorumlayisi bir kenara birakilirsa bize belge-olay derleyisiyle kaynak olabilir. 1- Trklerin her Boy'unun koruyucusu zel bir tanrisi vardir :"civi" denen bu tanrilar kan'larin Totemleriydiler. 2- Iki boy savasacaklari zaman savas gnnden nceki gece sirasinda o kabilenin Civilari savasirlarmis; bunlardan hangisi stn ikarsa, ertesi gnk savasta o Civi'nin boyu stn gelirmis. Yani burada insan toplumunun amacinin kendisi oldugu halde, bunu altsuuruna bastirdigi iin bilin kabugunda veya suurundaki amaci Totemi olmustur. Kan teskilati eger zaferi kazanirsa Totemi istedigi ve gl oldugu iin zaferi kazanmis olacaktir. Bu yzden totemine iyi bakmak zorundadir. Amaci Totem

olmustur ve olmaya devam eder. En basit geim islerinden savasa kadar btn aksiyonlarda bu kural isler. 3- Bir kabileden bir tek kisiye saldirmak onun taptigina yani totemine saldirmak idi. Bu yzden o tek kisinin cn almak toteminin cn almak demek olurdu. Yine ama: Totemdir. Totem dolayisiyla ama insanin kendisidir. nk Komn'de tek kisi yoktur; komn vardir. Komnn veya kan'in tek kisisine saldirmak Komne saldirmak olacagi iin Komn canli bir organizma gibi dsnp davranir. Ama bunu bilinle yapmaz; Alt suuruyla yapar. Suuru ise taptigi veya saygiyla ne ikarttigi Totemidir. Totemi ile dsns ve dillenisi gelistigi iin, gerek ama kendisi oldugu halde tersine dnp amaci Totemmis gibi davranir. Ve hep onu glendirir. Kendisini bilinaltina bastirarak gelisir. Kutsallik herseyin zerine ikar. 4- Aile dayanismasini var eden ve boyuna kuvvetlendiren "Civi"larla "yersu" lardir." Yani kabileyi vareden ve glendiren seyler totemlerdir: Kabile ve kan'lar byle dsnp byle davranirlar. Oysa gerek bunun tersidir :Komnn kanlarini olusturan sey cinsel yasaklarin komnn yavrularidirlar ve dogal kankardes dayanismasiyla, topyekn kollektif emekle davranirlar. Ama cinsel yasak sembol Totem kanlarin zerinde hafife ycelip egemenlestigi iin totemler dayanisip komn var etmis ve glendirmis gibi dururlar. Aslinda bu animizm prosesinden ikip geldigi iin totem'in ama haline gelisi de dogal olur. Ve komnn retim ve reyim amaci haline gelir. 5- Komn; dili - konusmayi - dansi - siiri - sanati - rakkami - lgmmeyi de daha vahset aginda kesfetmis bulunuyordu. Komn toplumlardan medeniyete aktarilmis rakkamlarin kutsalligi gibi medeniyetten degil, barbarliktan gelir. Bu kutsal rakamlar, komnn teskilat yapisi iine giren yavru kan'lar sayilarindan gelir. Trklerde boy denen kan'larin ikiye blnerek ogalmasiyla 2-4-8-24 sayilari kutsallasmistir. Kimi savaslarda bir boy veya kan tmden yok edilmisse; komn, 2'ye blnme yerine; bir eksigiyle: 7-9-17 gibi tek rakkamla gelisir. Ve bu rakkamlar tanrisallasir. Onun iin ne kadar Trk toplumu varsa, o kadar esitli rakkam ve sayi gsteren boy blnmeleri ve tanri rakkamlari ve sayilari bulunur. TSIN kabile dininde Dogu'nun 4 Yersu'su vardir ki 4 boya blnmstr. Oguzlarda: iki kabilenin ayrilmasiyla 4 tanri Totem, 4 Yersu Totem olmak zere 8 Totem tanri ortaya ikar. Altay ve Yakutlarda da benzer blmlemeler boylara ve totemlere karsilik dser... Rakamlari'in kutsalligi bile totemin, kutsallasmanin ama edinilmesinden kaynaklanir. Kur'an'daki rakkamlarin kutsalliklari da bu gelenekle aktarilmis yansimalardir.. 6- Boy veya kanlarin : Komnn dili de, totemin kutsalligiyla veya ama olarak ne ikisiyla gelisip totemlerden kaynaklanarak sembollesmistir. Her boyun bir hayvan veya aga totemi vardir. Ve o kutsal oldugu iin adi da rengi de kutsallasir. Buna benzer biimde dil'de totem sembolleri ogalarak gelisir; konusma siirlesip ycelir. Komn komne, kan kana, kisi kisiye konusurken saygili olmasi ve giderek bazi kanlarin ve kan liderlerinin sivrilerek hafife de olsa kutsallasmasi yine ayni mekanizmanin yansimalaridir. 7- Komnn cinsel yasaklari: Totem sembol, Morgan'in tasnifine gre Asagi

barbarlik konaginda Anahanlik sentezine ulasir. Toplum biimi gelistike kutsallasma da totemden Ana Tanri'ya kayar. Trklerde totemler anacil hukuka dayanildigi iin disi hayvanlardir. Her kan'in ve kisi'nin bir disi koruyucu totemi vardir... 8- Erkegin Trklerde de, Allahlar arasinda hibir yeri yoktur nce. Sonradan Komn sr asamasina ulasinca erkekler de Allahlar arasina sokulur. nce Saman kadini taklit ederek kutsallik iinde kendisine yer aar. Daha sonra da bu yerini dokunulmaz kilmak zere yerden gge ikarmistir: "Kadin dini, sonradan erkek dini sistemiyle birleserek IL dinini vcuda getirmistir" IL dini anasoyu ile baba soyunun bariscil asamasidir. Ilhanlik diniyle baba soyu egemen kilinir: "Ilhanlik dini bir il'in teki il'leri ve Budun'dan (yani federasyon ve kabileleri ) cebren kendisine bagli kilmasiyla baslar. "Hakim olan il Aktir. Kisileri de Ak Kemikliler zmresini teskileder. Mahkum olan Budunlar kara'dir." Anahanlikta, Trk samanizminde, zce her yer, ACUN: orta dnya idi. Ve her sey MANA : Kutsal idi. Babahanlikta, yani ILHANLIK dininde, kadin tanrilarin bulundugu bir ASAGI GK: Kara Kisilerin oturdugu yer iln edildi. Ve kara Gk'e asagilamalar silsilesi baslatildi. 9- Medeniyet kutsallasma gidisini en az on misli hizlandirmistir. Barbarligin kesifler temellerini ykseltip yayginlastirma olanaklarini gelistirmis ve yeryznde kendine benzer Irmaksal medeniyet tohumlari yayarak, Misir - Hint - in - Grek - Roma medeniyetlerinin gelisimlerini ve aralarinda kprler: ticaret yollari-tarihsel devrimler gelisimlerini kiskirtip rgtlemistir. Medeniyetin sosyal ve tanrisallasma iliskileri uzakdogu Trk illerinde de yankisini bulmus olmalidir. Bu yanki sphesiz ncelikle Irmakcil in medeniyetiyle olmustur. Trklerde babahan Tanrilarin arabuk gksellesmesinde medeniyet etkileri anlasilabilir. Bunun gibi Trkler, Mslmanlikla ittifak ettiklerinde de ayni sey olmus ve Tek tanricilik Trkler iinde yerlesip kklesmek iin uzun bin yillar beklemek gerekmemistir. Ancak Trk kutsallik gelenekleri de ister istemez Mslmanlik iinde yerlerini almadan bu gelisim olamazdi. nk kutsallik amalanarak geleneklere gemisti; pratik toplum amalarini gereklestirmek iin Tek Tanri, Kabile konfedarasyonuna uygun dsebilirdi; ama eski tanri gelenekleri demek, kabile ve kan rgtleri demekti, onlar bir irpida kesilip atilamazdi, atilsa federasyonlar ne ise yarardi? zet ile : Totem: Ata diniydi. Ata: Insanin dogadan geldigini altsuur ile bildiriyordu. Totem: bilin kabuguydu. Doga ve toplum kanunlari yani determinizm altsuurdan drterek isliyordu. Ata dini kolayca Ana ata, Baba ata, Allah ata'lara gelisip kutsallasma gkleri sardi.4 3- MEDENILESME VE TANRISALLASMA GIDISINDE KOMN'N ROL Tarih'te kimlerin yazilari bulunur? Medenilerin, yani sinifli topluma geip, devletlesen, bezirganlasan, ticaretlesip, paralasanlarin yaziya ihtiyaci olur ve yazilasir. Mallarinin hesabini tutmak, miraslarini ayarlamak, paradan faiz, retim ve ticaretten kr, ve irad kazanip hesabini yapmak, sululari cezalandirmak, egemen hizmetlilerini dllendirmek iin hep yazi gerekir. Sanat ve kltrlerini; dinlerini,

ulularini (din ve devlet liderlerini) destanlastirip kitabelestirmek iin yazi gerekir. Tarih ncesi insani barbarin (komncl kankardes: taze ilkinsan toplumlarinin) yaziya ihtiyaci olmaz. Daha dogrusu barbarin retimi de insan reyimi de olagan st alak gnlldr; alak gnll olmak iin, bilerek degil bilmeyerek, kendiliginden yledir. O yzden doganin dogal bir eki gibi yasar; ne devlete, ne paraya ihtiya duyar. Medeniyet ile hasir-nesir oldukdan binlerce yil sonra bile; medeniyetin ticaretine vurucu g olarak bulastiktan sonra bile ne parayla ne devletle ne de yaziyla basi hos olamaz. Bu yzden tarihncesi barbar toplumlarin tarihlerini; kendilerini anlatacak kitabeleri, yaziya gemis destanlari, kutsal kitaplari, hukuk aiklamalari olamamistir: Medeni kutsalliklarin kmseyip alalticilastirilmis deyimleriyle: "KITAPSIZ" olurlar. Ama onlarin da kendilerini anlatislari, dillenisleri olmak zorundadir. Onlarin da Allahlari ve parmak isirtacak zafer ve maceralari, kusaklar boyunca tasacak ve bizlere ulasacak kadar oktur. Barbarlar, onlari medeniler, yazilari olmadiklari iin adam yerine koymayip tarih kitaplarina bile sokmasalar da; onlar kendi degerlerini biliyor ve baslarindan geenleri agizdan agiza sifahen, atalardan torunlara naklen anlatarak yasatiyorlardi. Onlari siirlestirip tahrifini nlyorlardi. Iste o masallarin derlenisi: Masalbilim veya mitoloji adini aldi. Berose tarihi Smer medeniyeti geleneklerinden arta kalanlari derledi. Homer... Grek geleneklerini derledi. Heredot kitalararasi gelenekleri derlemeye alisti. Thuydit, Tacitus, Sezar, Babr ve benzerleri... Medeniyet, medeniyetsizlikten (barbarliktan) ikagelir: Ama bu "inkr" tarihin kanunuyla yrdg iin insan suuruyla tasavvur ile gereklesmedigi iin suuralti bir inkr edisle bulusur ve gnmze dek srer: barbar medeniyetin besigi oldugu halde; tekmelenip, kmsenen, en kts unutulan ve yitirilen zmz olur. Ve Medeniyet kendi gelisimini, yikilisini, dirilisini izah etmekten uzak dser, kuruntucu kalir. Din trajedisi de bunu takip eder. Tipki bunun gibi, tek tanricilik, ok tanriciliktan ikageldigi halde; oktanrilar sahipleri barbarlar gibi kilitan geirilmislerdir. Ve tektanriciligin nereden-nasil ikageldigi unutulmustur. Keldan rahibi Berose'nin anlattiklari, Heredot'un arada andiklari: Karga basli, kpek bedenli, balik basli veya ayakli acayip yaratiklar hep medeniyet (tarih) ncesi komncl teskilatlarin totemleriydi. Bunlar tarih ncesi kankardes toplumlarin ok Allahlari sayilirdi. Hepsi medeniyet tanrilari tarafindan yok edildi. Irak'taki yokedis, Misir'da daha uzlasmali gelisti... Tek szle btn medeniyetler kendilerinden nceki, ilerinden ikageldikleri toplum yasamlarini agiza alinmaz yasak bilmekle kalmadilar, nerede grdlerse toplumlariyla birlikte totem tanrilarini da yok ettiler. Islamlikta "Msriklik": oktanrili Bedevilik, Peygamberi inkar etmek denen "kafirlik "ten beter korkun bir sutu. Hiristiyanlikta "payenlik" de tarih ncesi toplumlarin ok tanricil inanisiydi. Mutlak bir yok edilisle taslandi. Bylesine "tanricil" bir hirsla tefeci-bezirgan azginligiyla yok etmecesine yasaksansr edilen tarih ncesi insan yasami ve inanislari bilinemedike, Medeniyet de dinler de nereden gelip nereye gittigini bilemedi. Bu dehsetli inkar sansr, sosyal rejimlerde oldugu gibi dinlerin anlasilamayisinda da basrol oynadi: batip ikan medeniyet ok tanrilari da, o oktanrilardan ika gelmis

Ibrahim'in, Musa'nin ve Muhammed'in tektanrisi da anlasilmazlasti; mistifikasyondan kurtulunamadi. Tabiat st surnaturel ve madde tesi: Metafizik dsnceler, en ateist giinenler de bile esitli biimlerde hortlayarak yasayisini srdrd. Egemen kltrlerin, beyin kirelendirici afsunlarini arttirdi... * Burada kisaca da olsa Smer medeniyeti ve tanrisalliginin dogus mekanizmasini yildirim hiziyla hatirlatmazsak gdc iziyi yitirmis oluruz. O ilk geis orijinaltesi, btn orijinal medeniyetlerin de ana orijinalligine temel olur. nk hepsi ondan mstak (dal) alip gelisirler. "Tufan"larina ve tanrilarina dek benzesirler. Ama hepsi kendi aginin akisina uyarak tarihsel devrim-medeniyet cycle (devirdaim)lerini gereklestirirler. Ilk ana Irak medeniyet dogusunun dayandigi orijinalligi, sonunda modern bilginlerin ciltler tutan kitaplari yetmemistir. Ama Morgan'in komn zerine aydinlatmalarindan sonra; btn 6500 yillik antik tarihin gidisinde buldugumuz komnn medeniyete geisi : tarihsel devrimler kanunuyla artik, binlerce yil sonra da olsa konu bir ka forml erevesinde zetlenebilir. Birikim bilimlerinin yaradigi is budur: sentezler bilimine geip isimize: kaderimizi suurumuzla elimize almaya bakmamiza basamak olusturmak. Konumuz kutsallik: Tanrisallik-din ise, akilda tutacagimiz ilk sey: inanilmasi biz medenilere g gibi duran muazzam kollektif emegi (toplumsalligi) yaratan seyin, kutsallik-tanrisallik degil; tersine kutsalligi - tanrisalligi yaratan seyin, o inanilmaz hayretler uyandiran komncl kollektif emek oldugudur. O tanrisallasmis komncl kollektif emege inanamayisimiz, sadece ondan ne kadar uzaklastigimizi ibretlestirir; geregi tepetaklak edisimiz, o binlerce yillik sinifli toplum trajedimiz: sansrmzden gelir. Tevrat'a Kur'an'a, benzeri geleneklere-mitolojilere isimize geldigi gibi inanip inanamayisimiz da ayni trajedik sansrmze bagli kalir: iinden ikageldigimiz komncl toplumsallik (inanilmaz kollektivizm) gibi komncl realizm: yalanbilmezlik -yalan, dolan, menfaat- ile yryen sinifli toplum insanina akil almaz gelir. Tarihi, tanrisalliklari, en gereki Smer tabletlerinde arayanlar bile, geregin zn (gidis kanunlarini) kitabi ayrintilarinda bogulup yitirirler; bulmusken kaybederler. Kendilerinden ok kitaplara inamak da, medeniyetin z komnden ok medeniyetin satafatina saplanmis olmalarindan gelir. Demek yazili tarih gibi din dedigimiz zaman da aklimiza ilk getirecegimiz ve asla unutmayacagimiz sey: binlerce yildir sansr ettigimiz zmz: ilkel dogal komn yasamimiz olmalidir. O komn yasantisi ki Irak baliklarina dstgnde muazzam tek vcut olmus kollektif emegiyle harikalar yaratir. nk medeniyet deniz seviyesinin bir metre altindan baslayarak demir teknigi olmaksizin tasla - sopayla - sazlikla - ziftle kerpile; yani topyekn kollektif el emegiyle dogar. Bu medeniyetin degil, medeniyetin iinden ikageldigi komn yasantisinin (parmak isirtan kollektivizmin) eseridir. Demir.en az 3000 yil sonra Akad kentlerinin kesfi olur. Irak (Smer) kazilarinda bulunan Muallafat ve Jarno kltr I. 6000 yilinin sonu ile 5000 yilinin baslarina konur. Samara semti kltr ise I.. 5000 yilina konur. Bu

kltrler medeniyet degil, tersine barbarligin (komnn) en alt asamasinin belgelerini verir. I.. 5000 ile 4000 yillari arasinda yasayan Halaf kltr de ayni belgeleri asamaz: Fransiz okulu: Andre Parrot; Kuzey Irak. En az 2000 yil sren bu devirde sadece komn totemleri olan hayvan resimleri heykelleri ve kadin tanri grlr. Kutsallik-Tanrisallik bu asamada insanin (komnn) yani basinda iiedir; btnyle yercildir. Sadece kadin-ana-tanri hafife kutsallasarak totemden ne gemistir. Smer medeniyetinden henz tek bir iz yoktur. Irak'ta Smer kazilarinin verdigi ikinci asama "EL-OBEYD ve UR"dur. Orta Barbarlik belgelerini ortaya koyar. Ancak komncl yasamin bu oban-sr asamasi da Irak'ta orjinaldir; ziraat bir hayli gelismistir; saz - kerpi - zift kulbeler yayginlasir. Kadin tanri heykelcikleri artik manken vcutludur. Ve kedi gzl, tavsan bakislidir. Henz cinsel yasak temsilcisi totem tanimlarindan kopulmamis ama kadin-ana tanrilar totem (kan) teskilatiyla sentezlesmistir. Estetik gelisim, totem ve kadin tanrilara karsi toplumda uurumun doldugunu gstermektedir. Toplum ile tanrilar arasi uurum dolduka yeni bir asamaya hazirlik bas gsterir. Bu erkegin de sahneye ikisidir. Bu asamada deniz seviyesinden bir metre asagidan baslayarak, zift - saz - balik tomruk harlastirilip doldurulmus ve onun zerine toprak tasinmis ve sulama kanallariyla ziraat - hayvancilik yapilmistir: Irak'ta orta barbar komn yasami bile topragini - ekmegini, suyun iinden ikarip kazanmistir: "Her sey sudan canlandi" sznn asli budur. Irak arkeoloji kazilarinin on sekizinci tabakasi deniz seviyesinden bir metre asagidadir. Bu muazzam komncl emekte kadin; ates - kulbe - saz - kerpi- zifti harlastirma hayvan - ocuk - ev - ziraat islerinde besbelli ki hl ncdr. Erkek de su yollari kereste - savas - gemicilik - obancilik islerinde sivrilmeye baslamistir. Asagi barbarlikta vazolarin agizlari kadin basli iken bu asamada kaplarda her trl insan temsiline son verilir. Ama reliyeflerde hayali ve korkun sahsiyetler konu edilir. Bu erkegin savasta nclesmesiyle yavasa kendisini sapa yollardan sivriltme girisimi olabilir. Yukari asamada erkek de tanrilasacaktir. Bu asamada toplumsallik (komn) de kutsallik veya tanrisallik da yeni bir asamaya girmek zeredir. Henz tanri evi kisi adina degildir. Toplumundur. Ve insan ile tanri henz samimi ve teklifsizdir. Isteyen istedigi gibi girip tanrisina sunusunu yapabilecek gibi her yani giris-ikislara aiktir. amur - saz - kerpi - ziftten yapilmistir. Biraz daha komplekslesmis; basit salon odaciklara blnmstr. Arkeolojinin on sekizinci tabakasindan en alttan deniz seviyesi ve zerine dogru gelisen on besinci tabakada ilk savas kagnisi gzkr. Bu ilk kiyamet n tarihsel devrim alametidir. Ve altinci tabakada El Obeyid-Ur zerine yabanci barbar akini gelir. Bu ilk tufan veya n tufandir. Fransiz okulu bunu: "Smerlerin Gelisi" sayar. Oysa bu belgesizdir. Elamlar veya Semitler de olabilir. nemli olan bir st asamaya geisin, tarihncesi asamada bile n tarihsel devrim diyebilecegimiz alt stlklerin olabilmesidir. Ilk bes tabakalik birikimlerdeki kesintilerde bile barisil reformlar - geisler

dsnlr; mlekilik srekli baskalasima ugramistir. Kutsallik, eski asama pasiflesirken yenisi canlanisa ugrar. Bu gidis kutsalligi da derinden etkileyecektir; nk, kutsallik daima gl bir kollektif emegin (komnn) rn olur. Altinci tabakada grlen tarihsel devrim baskalasim belgelerini arkeolojinin "Tufan Kuyusu" kazilari verir: toplumsal birikis deniz seviyesinden bir metre alttan baslayip 8 metre 60 santim kadar birikmistir. Bes tabaka barisil birikis, bir tabaka savasil sirayis ile... El Obeyid gelisimi bir toplumun degil bir ok toplumun eseri olmustur. Ve henz medeniyet ortada yoktur. Bu ilk tufandan nce yerlesim kltr Firat irmaginin Dicle irmagi ile birlesmek zere oldugu yere yakin bati gneyinde Eridu - Ur - El Obeyid kycklerine yigilmisti. Tufandan sonra Firat'in kuzeydogusuna Uruk ve Cemdet-Nasr semtlerine ikar. Ilk tufan (devrim) eski tabakalarin bir rnesansini olusturduktan sonra Uruk kltr asamasi orjinal siramalar gsterir. mlekilik torna ve firin kesifleriyle sirama yapar. Bakir nesne gze arpar. Sekizinci ve dokuzuncu tabakalar on ikinci tabakada Ak Tapinak, on nc tabakada Kalker Tapinak, on drdnc tabakada Kizil Tapinak bulunur. On besinci ve on altinci tabakalari dolduran Cemdet Nasr aginda, El Obeid - Ur - Uruk - Elam - Misir ve Hint ile Sanayi ve "Ticaret" iliskileri gelisir. Bu asamada ilk kent: surlari ve sarayi ile dogmus bulunur. Bu asamada tapinaklarin restore ve baskalasmalarindan anlasildigi kadariyla birka n tarihsel devrim sirayisi grlr ki Irak'ta orta barbarliktan yukari barbarliga (kent asamasina) bile n tarihsel devrimlerle geilir. nk Irak cografyasina dsen komn orjinal bir gidis tutturarak komsu barbarlardan ileri bir asama tutturmak olanaklarina kavusur: Toprak-apayla yapilabilir su kanallari ve doldurmayla toprak-rn verimi arttirilabilir. Bunun iin kollektif (komn) emegine sahip olmak yeterlidir. Asagi Barbar asamada bile bahe tarimindan ziraat asamasina geis olanaklidir. Orta barbarliktaki hayvancilik ekim ile daha abuk birlesir ve ziraatin kesfini besler. Btn bunlar, evre barbarlari Irak kycklerinin zerine ektigi gibi, Irak kycklerinin barbarlarini yenen ve yeni bir asama (canli baskalasim) olusturur. Kutsallik da bu devrimlere uyarak daima gge dogru siramali olarak glenir. Uruk veya Eres'in,on ikinci tabakasi sirasinda tapinak, on iki metreyi bulan baliktan yapma bir ykselti-tepe zerine oturuyordu. Ak tapinak:17x22 metre apinda drtgen balik tugladan yapilmis, beyaz kire badanali, uzun bir avlusu, birbirine gemeli odalari olan kutsallasma yercil toplumdan kopusmus olsa da yalin bir binaydi. Tanri artik merdiven ile halk arasina (istedike) inip ikiyordu. On nc tabakadaki Kalkerli Tapinak: daha byms ve ykselmistir. Balik ve zift begenilmemis, daglardan byk kalkerli kayalar getirilerek temellendirilmistir. On drdnc tabakadaki Kizil Tapinak: kalabalik bir mminler kongresini barindirabilir aptadir: 30 x 80 metre ve 30 x 62 metre. Ve artik erkek de tanrilasmis ve kadin tanriyla zitlasir olmustur. Kan teskilatlarinin hayvan totemleri artik gerilemis kplerin boyunlarina ss veya korku salan kutsallastirilmis tapinak mallarini koruyan figrler haline getirilmistir. Komn, deyim yerindeyse ocuk beyni gibi berrak dupduru beyinli, canli tek vcut

olmus bir organizmadir. Yasamini kovalarken dstg Irak cografya kosullariyla bogustuka o doganin vahsi verimliligini kendi retici gc haline sokarken kendi kollektif gcnn yarattigi zaferlerde ycelir. Bu zaferlerini bir tek kisi veya kisiler degil topluca komn kazanmistir. Bu yzden her trl retim - reyim - savas - baris zaferleriyle kendiliginden ycelmesi komne aittir. Ama komn hibir zaman bassiz olamaz, o beyinsizlik gibidir. Daima demokratik bir nderi bulunur. Eger komn totemizmin ilkelligindeyse "Totem" komncl ycelmenin tanri sembol olur. Eger isblmnde kadin ne gemisse veya asagi barbarligin son konagindaysa, kollektif komncl ycelmenin sembol "Kadin Tanri" olur; kutsallasma hafife insana dogru kaymasi demek, toplumun teknike - sosyalce dolayisiyla beyince bir adim ilerlemesi demektir. Irak'ta da ilkin byle olur. Uzun bin yillar totem ve kadin nde gresirken ycelir. Fakat Irak baliklari ve sulari zerinde ykseltilen kyckler, tarihsel devrimlere sahne olmaya basladika, obanlik asamasina da girilmis oldugu lde erkek savasta ve her ynde gelisen muazzam kollektif emek gc ihtiyaciyla sivrilmeye baslar. Ve komncl ycelesmenin sembol olan kadinin yanibasina yerlesir. Kollektif emek yogunlugu ne derecede olursa olsun, toplumun veya komnn biimi; iinde bulundugu konak baskalasmadika komnn ycelisi ve sembolleri de baskalasmaz, tersine kastlasir ve yozlasir. Ister komnn kendi i dinamizmiyle olsun ister disardan gelen n tarihsel devrim dinamikleriyle olsun, komn yeni konaklara baskalasmak zorundadir. Fakat komn bilinle ilerleyen bir toplum olmaktan ok uzak; tarihin kanunlariyla ilerleyen ilkel bir toplumdur. Ne eski asamasini ne de girecegi yeni asamasini bilebilir. Ne eskiyi kolay birakabilir ne de yeniye kolay geebilir. Daima yenilige a olmasi onun bir isin sonunu getirebilme bilincini gstermez. Tersine bu yzden geleneklerine simsiki yapisabilir. Ve kastlasip yozlasabilir. En bilinli sosyal devrimleri yaratmis toplumlar bile emperyalist olsun sosyalist olsun son yzyil gidisleriyle bunu fazlasiyla ispatlamis bulunuyorlar. Ilkel toplumlarda bilin aramak okul ncesi bebek ve ocuklardan akilli davranis beklemek gibi bir sey olur. O hemen btnyle alt suuruyla ve bilin yerine gemis totemcil anacil veya babacil tanri gelenekleriyle dsnr ve davranir. Dolayisiyla da tek vcut olmus kollektif emek de olsa; Irak gibi verimli, toplum gelistirici bir cografyaya dsms de olsa; son durusmada daima kendi i dinamizmiyle kendisini yeni aglara tasiyabilecegi ok kuskuludur. Bu durumda, zaten Irak'in ilk kyckleri, evre barbarlarin merakli ocuk gzleriyle mercek altina alinmisken, daglardan inerek o kylere ullanan baska komnler gelisimi devir aliyorlardi. nk Irak baliklari ve l ortasinda ne kereste ne byk tas ne de maden bulunuyordu. Bunlar yakin Zagros - Elburuz - Kafkas - Toros daglarindan komsu barbar (komn) yurtlarindan getiriliyordu. Ve kainilmaz bir gidisle n tarihsel devrim hazirlanmis oluyordu. Yeni gelenler daha geri de olsa, taptaze insan tarih ve cografya retici gleri tasidiklari lde eskilerden devraldiklari eseri daha ileri zaferlere ve ycelimlere tasimak potansiyeliyle dopdoluydu. Barbar demek tarihe, manevi insan (ruh ve cografya potansiyeli) demektir. Ileri bir ortama dst m onu kavrayip gelistirmek iin lmne dirimine savasir; basardigi yerde ycelir, ycelimini tanrilastirirdi. nk dogustan tanri: totem ile dogmus ve bymstr; yle dsnr ve yle davranir. Iine girdigi toplum asamasi ilerledike basarilarini kutsallastirmak onun dsnme ve

davranma tarzidir. Basaramazsa bu yzden bocalamaya ve tanrisini degistirip baska tanriyi sembollestirmeye ok yatkindir. Iste diyalektigin bu momentinde (aninda) kutsallastirma - tanrilasma prosesinin ikinci yz isler: yenilen eski Irak kyckleri ahalisi, yeni gelen dagli komnn tanrisini, tapinagini yceltip eseri gge dogru ykseltmeye devam ederler. Gelenler stn olmaya: ycelmeye pek yatkinken, yenilenler yenenleri stn insan grmeye yceltmeye pek yatkindirlar. Diyalektigin inanilmaz gte bir kollektif emek potansiyeliyle iki yanli yasamak ihtiyaciyla dogal olarak isleyisi, Irak'ta tanrilari ve tapinaklari gge dogru ykselterek ogaltir. Yeryzne medeniyet tohumu olarak sailacak ilk kentin ve Smer medeniyetini yaratan; btn temel kesiflerin sahibi de bu elele vermis yenen ve yenilen komn kollektif emegidir. Yasamak iin retmek ve remek zorunlugu kadar yalin bir seydir aslinda. Ama komnn bizzat kendisinin ve beyninin dogus mekanizmasi ve tarihe yeni adim atmis kollektif ocuk potansiyeli, giderek rettiklerinden daha ok tanrisallasmaya kutsallasmaya - mabetlesmeye nem verir. Adeta tanrisalllasmak kutsallasmak retir ve rer. Bunu sphesiz ki altsuuru ile beyninin dogus mekanizmasiyla yapar. Bu komnn felsefeye dalisinin, doga ve insanin gidisini zmek isteyisinin yolu - yordami ve ifadesi olur. Ve medeniyet dogduktan sonra her tarihsel devrimle canlanarak yenilenip ilerleyen bu devirdaim iinde 6500 yil saat dzeni gibi srer; modern insana miras olur. Modern insan ve bilim adami dahi bunu btn kkleriyle bilincine ikaramazsa bilenlerin bilmeyenler zerindeki ululasmasi, karizyerizmi, maddi ve manevi smr olarak srer gider. "Babil Kulesi": Peygamberlerin Allah ile grsmek zere gge ykselmelerine ilham olmus merdivenli (Mira) Ziggurat": "Tanri Evi;" komncl emegin ve ycelmenin oldugu kadar, komncl feylozoflugun da lmsz anitidir. nk ilk Ziggurat rnegini hatirlattigimiz gibi ilk Irak kyckleri - kentikleri yani barbarlari, yaratmislardir. Ve Babil Kulesi de medeniyetin eseri degildir, medeniyetin iine dstg ikmazi tarihsel devrimler atika, Babil Kulesi'ni gge dogru ykseltir. Bu komnn tanrisallasarak ycelirken feylozoflugunu da gelistirmesi olur. Antik tarihte her trl dsnce bu tanrisallik kabugu iinde gelisebiliyordu. Dsncenin besigi totemden beri gelisen kutsallasma aydinlandika insanlik tarihinin gidis kanunlari (ve tanrisalligi) aydinlanabilecekti. Elbette bu, parendeyle ateist oluvermis ama maddeci geinen uzmanliklarin pek hoslandiklari kalemsrlklerinin izdigi yoldan degil; yiginlarin ve onlarda btnlesen devrimci teori-pratigin (yine bilinli kollektif emegin) basarisi olabilecektir. Bu yakici oldugu kadar yapici ve yaratici manevi g, gkleri fethetmeye hazir bir tanrsillasma potansiyeliyle dopdoludur. Her seye karsi atir, beyni merak ve kutsallasmayla ykldr. Giderek btn yercil islerini, basarilarini tanri emri, dsncesiyle birlestirmis ve gelistirmistir. En ilkel totemizm asamasinda Komn dsncesini ve dilini bile totem sembolleriyle gereklestirip yaratmistir. Komn teskilati totem, komnn veya her kan'in ruhunu elinde tutacak kertede hafife saygilanmis, kutsallasma prosesini baslatmistir. Kmn her isini totemlerin arzularina baglayarak yapar. Isine gelmezse totemini keser ama yine baska bir totem edinerek, isini srdrr. Beyni o mekanizmayla isler. Totem asamasi geip ana - baba tanrilar asamasina gelindiginde tanrilar baskalasip

gelismis ama mekanizma isleyis olarak ayni kalmis sadece yeni olaylar zenginlesip yeni tanrilarin (kutsalligi arttigi oranda) glgesine girmistir. Seilmezlesir. Babil Kulesi ylesine ykseliyor ki Allah bu kulenin kendi katina ykseleceginden korkarak yere iniyor ve insanlari dagitip dillerini karistiriyor. Tek tanriya ulasmis Yahudiler Tevrat ile byle (tanrisallikla) dsnp efsanelesirken; Babil Kulesini yikan Hitit Krali I. Mursil'in dsnce ve davranisini dillendiriyorlardi. Babil Kulesini bin yil sonra yeniden yapmak isteyen Babil Krali Nabglzar, Tek tanri asamasina gelindigini anlatan "Marduk" tanrisinin kendisine syle emir verdigini ve ona uyacagini anlatir: "Marduk bana benden nce yikilmis Zigguratin ayaklarini yere saglamca yerlestirmemi ve basini da gge ykseltmemi buyurdu". Aslinda kral kendi iktidarindan szetmektedir: Iktidarini ylesine glendirmelidir ki kendisi de o derece uzun mrl olup ycelsin. Ama tanrisal bilin kabuguyla dsncelesip dillenen beyin bu yercil gerek determinizmi altsuura bastirir veya yercil gerekleri bastirirken tanrisal sembollerle (bilin kabuguyla) ifade eder: Sonra gelen Nabukadnezar da ayni mekanizmayla, "tapinagin basini gkle yarissin diye yerine koymak iin ele aldim", seklinde dsnp - davranir.. Aslinda asil yaristirmak istedigi kendi medeniyet iktidaridir. Ama her sey tanrisallasma mekanizmasiyla tanrisal ifadelere brndg iin grns, tanrinin buyruklari ve egemenligi biimine girer. Veya o temellere uzaktan, mitoljik masal efsane gzyle bakan- isiten barbar o tanri evini kafasinda inanilmaz llerde yceltir: binlerce metreye ikartir: 81.000 ayak, 20.000 metreyi asar. (7) Neden? nk barbarin kollektif emegi, yceltir tanrisalligi; varabilecegi en son noktaya kadar gitmek zere muazzam bir potansiyelle kurgullanmistir. O tarihe adimini yeni atmis taze bir ocuktur hep. Tarihi kendisiyle baslatip daha yeni girdigi medeniyete, binlerce yildan (ezelden) beri ulasmis gibi gsterisi: mitolojik tarihleri de, bunu gsterir. Devir aldigi medeniyet eserini ocuk agziyla yeni bastan kurar veya canlandirirken hep tanrisallik feylozoflugu iinde san olsun nam olsun diye tanrisalligini gklere ikarir. Bu mekanizmanin kusva haddinde ister istemez Allah ve Cennet ve din gksellesir. Komn topyekn hemen btnyle tarihi yapacak potansiyel bir gtr. Iinde cografya ve teknik gibi maddi retici gleri tasisa da, henz beyniyle - bedeniyle: tm ruhuyla manevidir. Henz cografyasi ve teknigi de kendisi gibi ilkeldir bebektir. Komnn manevi olusu, kollektif dsnp davranan beyinli insan olusdan gelir. Bugnk modern insan retici gc de manevidir ama paralanmis sosyal siniflar zmrellerle lime lime edilmistir. Teknik ve cografya retici glerini elinde tutan egemenlerin modern klesi yapilmis manevi ruhu - beyni mal - mlk - san - ticaret alim ile doldurulmustur. Proletarya ve Kyl yiginlari Kollektif emekte bulusunca manevi insan retici gcn kotarabilirler. Komn sadece kollektif emegiyle degil bilinsiz, altbilinle bilin yerine geen tanrisal yasaklariylariyla yakici potansiyeliyle btn varligiyla dsnp davranmak zorunda oldugu iin ve maddi retici gleri henz onu paralayabilecek seviyede gelismesi bulundugu iin, Tarihi bizzat yapan bir manevi retici gtr. Tarihsel Devrimi yapan barbar akinlari saat dzenliligiyle srekli daglardan gelir. Ve dag ister istemez tanrisallasma prosesine (bilin kabuguna) da girmeden edemez.

Barbar Irak dzlgnde yeni yaraticiliklarla kutsallasmaya alisirken dag suuraltindan fiskirip kutsallasmanin ve Irak baliklarini kurutup ykseltmenin biimi haline gelir. Medenilesmek ve Tanrisallasmak prosesinde "Dag" geregi srekli ve srekli oldugu kadar da yaman bir olmazsa olmaz kosuldur. Tanria Nammu'nun Irak balik ve sularindan ikardigi o koca dagi, Oglu Hava Tanrisi Enlil, ikiye ayriyor: st Gk kubbe oluyor, alti da yer oluyor. Gkleri Gk Tanrisi (An veya Akadlarda Ani) yani bas tanri erkek oluyor. Yer de yer Tanriasinin ve Hava Tanrisinin oluyor. Ve medeniyet gelistigi iin tanrilar da geliserek yerde bitkiler - agalar - baheler - irmaklar - mevsimler - insanlar - ynetim sistemleri yaratiyorlar. Ve medeniyet binlerce yilda tarihsel devrimler ile bata ika yrrken her yeni gelen eski tanrilari da bir irpida kesip atamadigi iin kendi tanrilarini da eskilere ekledigi iin totemle bile karisan kadin erkek tanrilar her yani kaplar: Tanrilardan geilmez olur. Irak tanri oklugunun kk budur.5 * Bu kadar srsne bereket tanri, medeniyet (insan toplumu sosyal siniflanis) karmasiklastika hemen hi bir probleme zm getiremez oldugu anlasilmaya baslanir. nk giderek kollektif emek gc barbar tarihte azalmaya baslar: medenilesmedik barbar yeryznde kalmaz olur. Tarihsel Devrimler zm getiremez olur. nk bitkisel medeniyet Irak'ta hep ayni lokal blgesinde yerinde saymakta kendi sosyal siniflari ve tanrilariyla yozlasmaktadir. Diger yandan Irak medeniyet tohumlari, Misir-Hint ve in lokal bitkisel medeniyetlerini yaratmis onlar da ayni akibetle incelenmistir. Irak- Finike ve Misir'dan Girit- Grek ve Roma medeniyetleri daha hareketli hayvansal medeniyet gidisi tutturabilseler de basta Irak bitkisel medeniyetin kaderini degistirmek syle dursun kitalararasi medeniyetler sentezine kpr bile olamazlar. Artik medeniyet degirmeninin taslari gtecek barbar bugdayini bulamayinca kendisini gtmeye baslar ve bu asamada ok tanrilar ise yaramaz olur; yozlasma yaninda tek tanrilasmaya dogru adimlar atilir. Imparatorluklarla birlikte tanrilar tek imparatorda sembolleserek sadelestirilip tasfiye edilir. nk kitleler ile Krallar ve imparatorla beylikler arasindaki uurum giderek dolmaktadir. Barbarlik yenilmekle sehirlestirilip kylestirilmistir. Bu yzden en ok ayakta kalan tanri tanrilar basi: Gk tanri olur ve digerlerinin grevleri pasiflestirilir. Artik bundan sonrasi tefeci-bezirgan medeniyetlerin evrensel agi olmasi gerekir. Iskender ve Atila bunu denerler ama basaramazlar. Tarih, Hz. Muhammed'i ve Hicaz Araplarini bu greve atamistir. Onlar zamanlarini beklerken tarih bu grevin aglarini, Hz. Ibrahim ve Filistin yahudiligiyle yavas yavas en az 2500 yilda rer. nk antik tarih ok yavas ilerler yumurtlayarak ogalan ilkel hayvanlar gibidir. Zaten Antik Tarih ilk hizini almis evrensel asamasi iin yeni bir kuluka dnemine girmistir. Bu yavas gelisecektir: bu tefekkr; derin ilhamlara dsncelere dalma, tek tanriyi bulup hazmetme dnemi olur. nk artik yeni bir medeniyet kuracak (Hicaz'dan baska) ne kent barbari ne de yeni bir cografya kalmistir. Medenillesme ve Tanrisallasma prosesinin, evrensellesme ve tek tanrilasma esigine gelmis olmasi, tek tanri fikrini ve medeniyetin evrensellesmesini medeni kisilerin bulmasina yetmez. Tarihin ibretli dersi ve gidis kanunlarini nerede aramamizi

sezdiren yaratici gc buradadir. Babil de srsne bereket tanrilari bir tek Marduk denen tanrida birlestiren de barbar fatihlerdi. Hz. Ibrahim ve kendi kabilesi de gebe barbaridir. Filistin yahudileri de henz barbar geleneklerle yasayan kabilelerdir. Hz. Muhammed ve Hicaz Araplari da henz medineyete yeni zlmeye baslayan kent barbarlari veya gelenekleriyle dop dopludur. Kutsallasmaya can atan o komn ruhu tarihsel grevini sezerek yalin kilin ok tanriclik (kms medeniyetler ve fikirleri) zerine atilmakta bir an bile tereddt etmez. Tek Tanricilik da masa basinda degil kililarin glgesinde yaratilmis ve gelistirilmistir. 4- TANRISALLASMA GIDISINDE MEDENIYETIN ROLU Her trl yaraticiligin ilk temelleri sphesiz ki komn'n kollektif emegi iinde atilmistir. Bu temeller Vahset agina dek uzanir. Konumuz medeniyet ve barbarlik gresi ierisinde tanrisallasma prosesidir. Burada da medeniyetin binlerce yillik sansryle komn yaraticiliklari maskelenmistir. Bunu kisaca hatirlatip isledik. Peki medeniyetin tanrisallasmada hi mi rol olmamistir? Komn veya barbarlik insan toplumunun btn retici glerini kendi iinde derlemis, tarihi yapan canli bir organizma (kollektif aksiyon) olususuyla, insanligin btn yaraticiliklarinin temellerini kendi iinde atmis olur. Hemen btn olumlulugu bu yaraticilik znde toplanir. Ama adi zerinde ilkeldir. Bilinci yok denecek kadar azdir. Btnyle tarihin kanunlariyla yrr. Bu potansiyel bir altsuurdur ve kollektiftir. Bu yzderi yakici-yikici bir gtr de; kendisine ters gelen anlamayan her seyi yakip yikar. Ierisinde derlemis oldugu bilhassa teknik ve cografya retici g gelistike medeniyete paralanmak; sosyal siniflara blnmek zorundadir. O zaman komnn isi biter, yani yaraticiliklarini ve yarattiklarini gelistirmeye yayginlastirmaya vakit bulamaz. O'nun kaderi: tarihteki rol komn rezervi bitinceye kadar bu kadardir. Medeniyet ierisinde roln gelenekleriyle srdrr; tarihsel devrimci rol kolay kolay bitmez. Medeniyet, barbarin yaraticiliklarini sayica ogaltir ve yayginlastirir. vgs gklere ikartilan medeniyet, btn yaraticikliklari ve temellerini komnden almis kendisine mal etmistir. Ders kitaplarina gemis hemen btn kesif ve yaraticiliklar: Sekilli yazi alisveris, tapinak, madeni isleri, kagni, tekerlek, balta, seramik, isleri, gemiler, torna, firin; El obeyit - Cemdet Nasir ve Uruk devrinde: Orta ve Yukari Barbarlik merkezlerinde kesfedilmistir. Grdgmz gibi Tanrisalligin ve Ziggurat'in btn temelleri daha medeniyet dogmadan her trl kesfi geride birakarak gelismis bulunmaktadir. nk ne kadar belirtsek.azdir. Komnn dogumu tanrisallik (Totemizm) ile damgalidir. Bu yzden tanrisallik komnn btn zaferlerine damgasini vurarak yaraticiliklarin ve gelismin nnde yerini aldi. Medeniyetin henz izi bile yoktu. Ama medeniyet bir kez dogunca komn paralanmis olur ki, btn yaracitiliciklar gibi tanrisallasma prosesi de medeniyetin eline miras kalir. Btn arkeolji ve insan bilimcileri; Kis, suruppak (Farah) Uruk (Eres) mevkilerinde, Cemdet Nasr devri kalintilarinin hemen zerinde olusan belgelerin dogudan gelen

smer akincilarinin belgeleri oldugunda birlesirler. Yani Irak'ta medeniyete geis de bir Tarihsel Devrim tufaniyla olusmustur. Ki buna "Slleler devri" baslangici veya "Arsaik Smer Medeniyeti" devri derler. Medeniyetin dogar dogmaz basardigi is, barbarligin yaraticiliklarini yeni bastan elden geirip daha zengin maddelerle daha fazla sayida ve daha yaygin bir sekilde retip tketmesi olur. G. Chlide, medeniyet kesif ve icatlarinin en parlagini alfabe ve demirin eritimi olarak grr. Ve ondan sonra gelecek 2000 yil boyunca medeniyeti teknik gerilige dsms sayar. Limit ise, bu geriligi 19 uncu yzyila dek srms kabul eder; teknik ilerleyis o kadar yavas olur ki, o da proletaryanin kollektif devrim mcadelesiyle (zorla) iteleyisleriyle olur. 20 nci yyilda farkli mi olur? Sosyalist blok kurulduka emperyalizm retim yarisini srdrmek zorunda kalir; yoksa onun isi oktan, para oyunlariyla eyyam efendiligine girmis bulunmaktadir. Onun iin medeniyetlerin yaraticilik efsanesini ballandirip gklere ikarirken ve her seyi Smer medeniyetine baglarken tarihin en byk ibretini atladigimizi bile farketmeyiz. Ancak komn de tarih boyunca tek basina kaldigi zaman; medeniyete sirayamadigi zaman yozlasir. Bunu Avusturalya - Afrika kabilelerinde grebiliriz. Yani barbarlik da Medeniyet'e geerken ve Medeniyet ile gresinden saheserler (sentezler) yaratmistir. Barbarlik Medeniyet ile birlikte yaraticiligini srdrmstr. Komn yaratici medeniyet yarataciligi sayica ogaltip yayginlastirici yeteneklestirici olmustur. nk sosyal siniflarin ticareti, yazisi, devleti parasi ister istemez sayica artmak ve yayginlasmak ihtiyaciyla damgali olur. Tefeci bezirgan ticaretini her yana yaymak iin ticaret yollarini - yazisini - devletini - parasini - sinifini gelistirmek okullasmak kitabelesmek - despotlasmak ve sonunda da tanrisalligini saglama baglamak zorundadir. En basta zenginligini saglama almak iin, tanrilara daha ok sarilir: Kisi mlkiyetini dokunulmaz kilmak iin tanrilarin kutsalligini artirarak onlarin glgesine siginir. Zenginligi Allah verir sz medeniyet kadar eski olmalidir. Tefeci bezirgan daha kentin grevli memur-mtehati iken tapinak ululariyla ili disli olmayi basarmis, kamu malini consancre ederek dokunulmaz yaparken yalniz kendisine asirmanin yollarini bulmustur. nce mal mlk de tapinagin orta mali ortak kasasiydi. Tefeci- bezirgan ve para ve devlet gelistike ortak mallarin kisilere asirilma yollari kainilmaz olarak kendiliginden dogar ve yrltr. Bu yzden zenginligi tapinak (Allah) vermis gibi olur. Ve kisi mlk de dokunulmazlasir. Kendiliginden olmus sanilan bu gelisim bezirgan ve tapinak ulularinca boyuna tanrisallasmaya sarilinmak suretiyle glendirilir. Tanrisallik glendike zenginlikler artar: retim - ticaret - tketim her sey tanrilar - tapinak adina yapilir. "Devletimiz glensin" sznn altinda kamu emeginin smrs yatisina biraz dikkatle bakilirsa; ilk medeniyetin "Tanrilarimiz - Tapinagimiz glensin" kiskirtmasinin nedeni anlasilabilir. Kollektif arti emek tapinak kanalindan bezirganlara ve devlet ulularina slalelerine akar. Ama kisi mlklg dipsiz kuyudur, bir trl dolmaz. Tefeci-bezirganlik derebeylesmeye ve zevki sefaya varip yozlasir. Kle-Efendi didismeleri sosyal Devrim getiremez. Medeniyet rmeye

baslar. O zaman dis dagli barbarlara kendiliginden sarilir. Parali asker, maden, kereste, ticaret hep barbarlarla ittifak ile yrr. Barbar medeniyetin iini disini iyice grendike kendisini bir de medeniyeti merakli ocuk beyniyle tartar ve onu gzne kestirir. Medeniyet artik onun iin dalinda olmus koparilmayi bekleyen bir dzlk meyvasidir. Gl bir barbar akiniyla onu koparir. Bu Tarihsel Devrim tufani biiminde gelisir barbar medeniyet meyvesini yer yemez komnn parlanma: medeniyete zlme sreci baslar. Fakat komnn kollektif emegi hemen tkenmez, ken medeniyetin yerine daha gen medeniyet kurar ve ilerletir. ken medeniyet elemanlari gibi ken tanrisallik da kmncl aksiyon ile yeniden hayat bularak ykselir: ve barbarlik - medeniyet gresinin devirdaimi yeryznde barbar kalmayana dek srer gider. Ve Tanrisallik (zigguart) da boyuna gklere ykselir. Sonunda tanri da devlet de gksellesir. "Krallik gkten iner." Tanrilar giderek gge iktika, Krallar tanrilarin yeryzndeki glgesi peygamber gibi temsilcisi olur. Barbaligin kollektif emek gcyle yaratilip bytlen tanrisalik, medeniyetler tarihi boyunca da medeniyet ve barbarlik elele vererek tanrisalligi gklere ikarirlar. Medeniyet giderek stn geldike, nce kan teskilatlarinin (komn'n) totemleri yok edilirler, ss esyasi - ugur tasi - mhr v.b duumuna getirilirler bunlar zamanla cin olarak da anilir olur. Sonra ana tanrilar yok edilmese de pasiflestirilip yerde (asagida) birakilirlar; erkek tanrilar gksellesir. Medeniyet imparatorlastika, barbarlik eritilir. Ve ok tanrilar tek tanriya dogru azaltilirlar. Ve gk-gnes tanrisi biriciklesir veya gzdelesir. Krallar Btn gksel emirleri tanricil gkten alirlar. Kralliklar gkten inerler. Yine de medeniyet iinde tek tanri dsnce ve davranisina ulasilamaz. Medeniyet yeryzne yayildika, barbarlik azalir. Tarihsel devrimler zorlasir. Medeniyet kendi iinde kaldika kendi geleneklerinde kastlasir. Kutsallastirdigi ok tanrilarinin kabugunu yeni bilin biimlerine (tek Tanri dsncesine) dogru atlatip gelistiremez. Asur Medeniyeti Hz. Ibrahim'den 1500 yil sonra bile Filistin Yahudiliginin tek tanriciligindan ibret alamaz. Ama Ibrahim kkne sikica baglanan Yahudi ulemalari barbar kklerini geleneklerini tasidiklari lde Asur Medeniyetinin ok tanri geleneklerine esir olmazlar; tersine esir alinip Babil'e gtrldkleri halde Ibrahim gelenekleriyle sentezlesirler. Tevrat'i nakli mitolojiden yazili kitap haline getirirler. Medeniyet bu tr islere yaramis olur. Komn', sosyal sinifllara - tabaka ve zmrelere hatta potansiyel bir g olarak kisi mlkiyeti lsnde "her keinin kendi bacagindan asilacagi" szne nc teskil edecek potansiyel kisi kontenjanlarina paralayan medeniyet, kent tohumlariyla bu egilimlerini tm yeryzne yayar, gelenekleri yazilastirip - sylevlestirip barbarlarin medenilesme ve tanrisallasma prosesini hizlandirir; kiskirtir hatta rgtleyip bilmeden tarihsel devrimlere dolayisiyla tektanri dsncesine hazirlar. 5- TANRISALLIK GIDISINDE DAG'IN ROL 1- DAG: Irak dzlgnde balik ve sular ayni zamanda ller iinde dogup gelismis medeniyet iin yerle gg birlestirir. Kutsallik - tanrisallik (totemizm) anilari nderlikleri - hatta her seyiyle dolup tasmis ve muazzam kollektif emegiyle medeniyete ulasmis Irak insani da, bir zamanlar dagdan gelmistir. Ve dagi

altsuurunda tasimaktadir. Ama bir kez Irak dzlgne dsmstr. Kutsallasma - tanrisallasma prosesinde komn iin hersey nce kutsallikla baslayip gelistigi iin tanrisini kendisinden daha yukarida bir tepeye - sonra ziggurata oturtacaktir. Bu giderek barbarin da suur altiyla da birleserek tanrisalik (bilin gelenek) kabuguna yerlesir: dag kutsallasmaya (Klt) baslar. 2- Gelisen medeniyetin lm-kalim hammaddesi: akmaktasi - Kalkerli tas - Kereste - Maden DAG'dan gelir. Kereste ve tas-maden olmadi mi Medeniyet ne ticaretini ne de savunmasini yrtemez olur. Bu yzden medeniyet, dag ile, iliskisini kesemez. Kesemedike dagli barbarlar iine kollarini uzatir. Dag, Dagin Ormani ve Ormaninin ocuklari barbarlarla olan ykleri efsanelesip medeniyet iine yayilir. Medeniyet barbarlari yetistirir... 3- Medeniyet sosyal sinif tezatlariyla rmeyle baslar. nk henz devrime sirayabilecek devrimci sosyal sinif rgtlenisi gereklesemez. Yine medeniyeti iine dstg ikmazdan kurtaracak Tarihsel Devrim DAG'dan gelir. 4- Tanrilar insanlardan daha stn (insanst) olduklarini srekli hatirlamali ve hatirlatmaliydilar. Bu yenenin de yenilenin de gelenegi ve altsuruydu. Ve zigguratlar giderek daglastirildi. Daglar zigguratlastirildi. Dag tepeleri hep tanrisal olimp'ler haline getirildi. Dag, medenilesen barbarin nce yurduyken sonra suuralti oldu. Ve yerle gg birlestiren kutsallik potansiyeli olarak ideallesti. Sonra giderek aika kutsallasti. Dag Klt dogdu. Tanrilar nce dag tepelerinde toplastilar. Sonra yine daglarda gkyzne iktilar. 6- Tektanri peygamberleri de ayni gelenege uydular: Allah ile dag tepelerinde konustular; vahiylenip, ahitlestiler. Geleneklere gre btn buyrultu ve kutsal kitaplar gkten indi. Kutsallasma prosesinde en yce ulasilmaz mertebe antik tarih insani iin sphesiz ki gk yzyd. Gkyzne ulasmak iin Zigguartlar yetmeyip komik kalinca; Ulu dagbaslari medenilesmis dagli barbarin suuraltlarindan fiskirarak tanrilarin gge ikmalari iin kutsal bir durak oluverdi. Doga olarak yeryzndeki ve tanrilar buyrugundaki cennet de kendilginden gge ikmamazlik edemezdi. Gerek cennet, yayla meyvaligi - dag havasi olan Firat-Diclenin suladigi Van gl evresiydi. Ve Semit atalarinin (Komncl) yurduydu. Yitirlidike, tanri katindaki gklere yaklasir oldu. Notlar:
(4) Ziya Gkalp: Trk Tresi" 1339, Istanbul. - Mehmet Nesri: "Kitabi Cihannuma" Cilt I. - A. V. Anahin:1940, lk. 8 Mart - "Iran Mogollari" (5) Inquirer's Text Book, London 1846, Robert Cooper - V. G. Childe: L'Orient Pre Historique,1935, Paris 122

nc Blm:

TARIH NCESI (MORGAN ) BILIMI - IBRAHIM TOPLUMU YAZISIZLIK ve KUTSALLIKLARIN GELENEKLESMESI


1- TEK TANRICILIGIN YAZISIZLIGI ve KUTSALLASTIRMANIN TEVRAT- KUR'AN ve GELENEKLERE YANSIMASI Hz. Ibrahim, Irak ile Misir medeniyetleri arasinda mekik dokurca gidip gelen Semit torunu gebe kabile lideriydi. Irak ve Misir medeniyetleri dururken nasil oldu da bir gebe; hatta anahanlik geleneklerini; yakarak ocuk kurban eden asagi barbarlik geleneklerini bile henz birakamamis bir gebe; onca medeniyet ok tanriciligina ve etkilerine karsin en saf: tertemiz TEKTANRILI din elemani: mslman olabildi? oktanrili dinlerin dogusu ve oktanrili dinler smer gelenekleri veya sonra gelen medeniyet gelenekleri olarak kitabelere, kil tabletlere getiler de; tektanrili din, o medeniyet dinlerinden binlere yil sonra ve daha stn bir din olarak dogdugu halde, dogusuna ait bir tek yazili belge bile neden bulunamadi? Tevrat bile Musa'dan en az 500 yil sonra kaleme alinip tamamlanabilidi. Tek Tanrili Ibrahim dini, hep agizdan agiza dolasan nakil: aktarimli gelenek ile yeni kusaklara ulastirildi. T evrat kaleme alinincaya dek, Musa'nin yazdigi ne srlen ilk bes blm bile tevratin Isa'dan nce 900-700 ve 600 yillarinda kaleme alinisiyla yaziya geebildi. Demek tek tanri dini kendini yaziya geirebilecek bir medeniyete bin yil boyunca sahip olamamistir. Veya tektanri dini Ibrahim ve Sleyman zamanina dek medeniyete (yaziya) geecek lde kalici bir Tarihsel Devrim gereklestirememistir. Musevi ve Isevi dinlerini yaratan Israilogullari, bile en az bin yil boyunca (Ibrahim'den beri) geleneklerini Tevrati bile yaziya geirebilecek kalici bir Tarihsel Devrim: medeniyete geis basaramadilar. Ancak Isadan 600 yil sonra, Ibrahim'den 2500 yil sonra gelen Muhammed, Hicaz Barbarligini: Kent ve Gebelerini pesine takarak medeniyetlerin evrencil kprsn olusturdu. Ve Tek Tanri dini Islamiyet (kur'an) yaziya gemekle kalmadi; ekonomikpolitik hukuksal bir rejimler silsilesi olarak tam anlamiyla teorik-pratik bir dnya sistemi oldu. Insanlik lsnde her topluma uyarlanabilen sistemlerle dallanip budaklandi: Tarikatlesmekten daha zengin bir gelisimdi bu. Aritik Tarih'ten Modern Tarih'e tasti. Bu prose Ilgin ve dsndrcdr: 1- Tektanrili dini yazisiz doguyor. 2- Tektanri dini yazisiz tarih ncesi toplum iinde Semit torunlari gebelerinde doguyor. 3- Oysa oktanrili medeniyet dinlerinden ok daha stn bir anlayisi olan Tektanrici Ibrahim Dini, Medeniyet'in kesfi olmasi gerekmez mi? Veya hi olmazsa medeniyet iinde gelismis olmasin? Veya bu ileri kesif daha ok medenilere yakismaz mi? 4- yleyse neden Tektanri dini yazisiz? 5- TekTanri Tarihncesini yasiyan yazisiz toplum iinde dogduguna gre; her kabilenin bir totemi her kanin bir totemi bulunan bir toplum nasil olur da bu

totemlerini asip tektanri dinini yaratabiliyor? Ibrahim kendi totemini tek tanri'ya mi dnstryor? Bu olabilir mi? 6- Tarihte buna rnek toplumlar var mi? 7- Tek tanri dini: Ibrahim dininin tek yazili kaynagi Tevrat'in tekvin blmdr. Ama o da Ibrahim'den 1000 yil kadar sonra kaleme alinmistir. Yzlerce yil ok uzun kusaklar silsilesidir. Bir yzylila 4 kusak sigdigina gre 40 kusak boyunca olay degistirilmeden nasil yaziya ulasmistir? Tevrat'a ne kadar inanabiliriz? 8- Kur'an ve Islam Mitoljileri de Tevrat kadar nemli bir kaynaktir. Ama onlar da Tevrat yazilimindan en az 1600 yil sonra kaleme alinmaya baslanmistir. Tevrat yazilimi Isa'dan nce 400 yillarinda sona erer. Kur'an 1000 yil sonra kitaplasir. Mtoljiler ise daha sonra islam medeniyeti gelistike kitaplasabilir. Bu kaynaklara ne derece gvenilebilir? Aradaki Farkliliklar nasil yorumlamlanabilir? gibi bir ok genel ve ayrintilara inen sorular akla gelir. Tarihin gidis kanunlari elde bulunmadika bu ayrintilarda sasalayip yanlis yorumlara. dsmemek elde degil. Ki sayisiz Tevrat arastirmacisi bu yolda sapitip dehsetengiz fikirler rettiklerini sanip yitmislerdir. 6 Barbar yalan sylemeyi bilmez. Hele orta barbarlik asamasindan nceki asagi barbarlik asamasi geleneklerini asamayan gebe barbar hi bilemez. Yukari kent barbari bile "kanun iffeti"ni herseyin zerinde tutar. Bugnk anlamiyla kent barbarlari iinde yazili kanun yoktur. Denenmis, btn hcreleriyle benimsenmis gelenekcil anayasa vardir. Kusaklar boyu bilinen bu gelenekler unutulmamak iin, daha nemlisi en kk bozulmaya ugratilmamak iin vezinli-kafiyeli siirler halinde kolayca ezberleniverirdi. Ve totemcil geleneklerle kutlsallasmisti. Siirin ritmi bile bozulmadan gelisi bu yzdendi. Eski sapiens insanin magaralara izdikleri Totem resimleri hatirlansin: bgnk ressamlari sasirtan realizimleri; onlar iin zel ressamlar yetismesi hep totemin giderek kutsallasmasi mekanizmasi yzndendir. Yukari barbar iinde durum degismemis tersine kutsallik daha da insan stlesmistir. Kur'anin tecvitle okunmasinda en ufak eksigin bugn bile su olusu bu tarihsel gidis kanunu yzndendir: Kur'an metinleri bu yzden modern serbest nazim, siirlerini glgede birakan bir sarki siirselliginde olusmustur. Kur'an bu yzden hala, eski totem ressamlarinin yetistirilmesi gibi zel- sesi- ruhu gzel hafizlara okutulur. Istanbul 'un eski cami hafizlari hele kafirlere nispet Sultanahmet camii hafizlari bu yzden en kafir, en ateist insanin bile iine isleyebilecek gzelikte, aslina uygun okuyan seilmis hafizlardan szlp seile gelir. "Kanun" szcgnn latince aslinda "Carmina": Misra Greke'de "nomoys: sarki kelimelerinden gelisi bu yzdendir. Islerini yalan dolanla yrten modern insan bilim adami da olsa, bu gidise akili ermeyisi sadece Tarihin gidis kanunlarini bilmemesinden degil, barbar iffetinden geri dnlmez bir uurumla uzaklasmis bulunusundan ileri gelir. Boyuna agnostik (bilmemci) kuskularla konusmasi da bu yzdendir: burjuva bilgini ne kadar satiliksa ve korkaksa o kadar inansiz ve uyduruk bir kisilik olur. Komn, insanini (barbari) anlamasi ondan beklenemez. Bu yzden Tevrat'i da Kur'an'i da kendisi gibi "uydurma" sayar. Bu kutsallasma perosesinin tersten alerjik bir yansimasidir aslinda. Kutsallasma modern burjuva aydininda baska maddi ikarlara kaydigi iin, eski kutsal geleneklerin sirrini iinde duymayisidir dile gelen.

Bazilarimiz da tam tersine kutsallastirmayi fazlaca abartir: Mistik dnyada uar gider. nk maddi ve manevi ikarlarini orada .bulur, Kutsallasma prosesi bu tr kisilerde yasadigi olaylar erevesinde byle islemistir. Kimilerimizin Marksizmi kutsallastirmasi, dokunulmaz kilisi da bu prosenin yn degistirmesiyle olur. Szm ona tektanri kutsalligini asmis ama yceltimini ideolojiyi tapinlastirmaya kaydirmistir... Demek barbarin yalan bilmezligi de kollektif emegiyle beyninde rlrken kutsallastirma gidisile yalan bilmezligi garanti altina alinmistir. Toplum gelenegine en kk ihanet barbari lmcl derecede rahatsiz edisi bundandir. Vicdan dedigimiz de bu kollektif emege altsuur ile bagliliktan gelir. En vicdansiz: Toplum kurali tanimazlarimizin bile bir gn yenildikleri seyin vicdanlari olusu, prosenin ok derinden isleyisile olur. Bu yzden Tevrat'a Kur'an'a ve Mitolojilere kendimizden daha fazla inanabiliriz. Ancak kimi yakaladigimiz eliskileri toplum biimlerinin baskalasimlariyla aiklamaya alismaliyiz... Aikliyamadigimiz yerde uyudurmadir deyip bir kenara atisimiz, kendi zaaflarimizdan baska bir sey degildir. Bundan emin olabiliriz. Tevrat ve Kur'an ve mitolojiler elimizdeki biricik yazili kaynaklardir. Ama bir de koskoca insanlik tarihi incelemesinden ikardigimiz gidis kanunlari var. Tevrat Kur'an - Mitoloji olaylarini, tarihi olaylara vurarak da hipotezlerimizi saglamlastirabiliriz. rnegin Tevrat, Ibrahim'in Tektanrici geleneklerinden 1500 yil sonra kaleme alinirken elbette aradan ok sular gemis toplum biimleri yine Tevrat'tan anladigimiz kadariyla srekli baskalasimlar geirmistir. Elbette Kur'an kadar aslina sadik kaleme alinmamis olabilir. l500 yil: 60 kusak sonra o eski destansi anlatimlar, eviriler ve benzeri toplumsal baskilarla kismen erozyona ugramis olabilir. Ama bu Tevrat'i nemli bir kaynak olmaktan ikarmaz, sadece daha dikkatli (kutsallasma prosesinin tersten-yzden gazabina ugramadan) ele alisimizi gerektirir. Mitolojiler de yle: kimi toplumlarda farklilasmistir. Tufan olayini Islami Araplar baska, yahudiler baska, Trkler baska, Grekler baska anlatirlar. Her toplum tufani kendi sosyal akisina uydurmak zaruretiyle karsi karsiya bulundugu benzer olaylar yasamistir veya yasayacaktir. Demek asil mesele bir iki kaynagin mracaat edilebilir olusu degildir; tmyle insanlik tarihidir. Her kaynak o gidis iinde mutlaka degerini bulur. O gidis kanunlari elemizde yoksa, en aslina sadik kaynak: Kur'an bile degerlendirilemez kalir... Bir hipotez: Tufan efsanesi Smer'den kaynaklanir, ama her toplum bunu kendine gre alip (rezonansa gelip) toplumuna uygulamistir; Ve bu uygulayislar ogu kez barbar: yazisiz asamada olmustur. "demek barbarlar da yalan dolan biliyorlar" rnek: Trkler Tufan, yasamadiklari halde Tufan'i yasamis gibi gelenekleklerine geirmislerdir. " yayik (Tufan) olacagi ni ilkin Temr mst kk teker: (demir boynuzlu gk teke) bildi 7 gn dnyayi dolasti. Bagirdi. 7 gn deprem oldu...,, 7 aziz kardes, cins hayvandan birer cins aldilar" " Tufan, bitti" "lgen, Altin fincan iine kk iek koydu. (Insan yaratmaya giristi) " Kardesi Erlik, bu iegin bir parasini alip gene bir insan yaratti"

Evet Altay Trklerinin, Smer'e zg Tufan'i yasamasi olanaksizdir. Ama bu onlarin yalan syledigini gstermez. Komn toplumu, medeniyetler tarihi iinde (Trkler Semitler gibi gebe degis tokusuyla) yasarsa, ocuk beyni gibi her grdg duydugunu snger gibi emer. Ve kendi toplumuna uyarlar. Bu onun dnya tarihini hafizasina kaydedisi ve yorumlayisidir. Sonra bunlari birbir kullanacak, medeniyete geisinde ona hiz kazandiracaktir. 7-8 yasindaki ocuk her grdg olayi hafizasina kaydederken kendisine mal ederek kaydeder nk ocugun yasamaya karsi duydugu alik veya potansiyel gelecegi, onu yeni duydugu ilgin olaylara karsi manyetiklestirir. Inanilmaz bir patlama yasayarak, kendi hayallerine uygun gelen duydugu grdg etkilendigi olaylari kendi basindan gemisesine benimser ve anlatir. Bunu anlayamayan aileler, saskina dnerler: ocugumuz bir yalanci mi acaba diye kaygilanirlar. Ama ocuklarinin yalanci olamayacagini da sezerler. Fakat konuyu aydinlatamazlar. Tipki bunun gibi komn toplumu da medeniyetlerden etkilendigi olaylari, potansiyel gelecegi veya kutsallastirma mekanizmasiyla snger gibi emerek, benimseyerek kendi mali haline getirir. Elbette yine bu bulundugu asamaya gre olur. Trkler'in Tutan benimseyisleri de, onlarin benzer bir tarihsel devrim; medeniyete geis asamasina hazirlandiklari anlaminda yorumlanmalidir. Bu bir esit rya gibidir: olmasini arzu ettigimiz olaylar ryamiza girerler, kendi basimizdan gemis gibi. Barbarlar da medeniyete geis asamasina yaklastika, tufan ve benzeri olaylari toplumlarina mal etmeye onlarin ryalarini grmeye ve hayal etmeye baslarlar. Hemen her barbar sefin, Osman Gazi'nin ggsnde ulu bir aga fiskirarak yeryzne yayildigini ryasinda grmesi bundandir. Tevrat- Incil-Kur'an prosesi Smer medeniyet geleneklerinden etkilenislerle doludur. Bunlari ayirdetmek iin insanlik tarihi tmyle gznnde bulundurulmali ve tarihin gidis kanunlariyla tasnif edilmis: Tarih'e uygulanmis bulunmalidir. 2- MORGAN'IN TARIHNCESI (KOMN) BILIMI ve Hz. IBRAHIM GEBELERI: Eger tektanri dini medeniyet iinde dogmus bulunsaydi, tipki Islam medeniyetinde oldugu gibi en basta (akrabalik - komn iliskilerine en byk nemi verirse versin, onlarin toplumcu - esitcil geleneklerini Kur'an'a dek sokmus bulunursa bulunsun) en basta o kan baglarini kilila kesip bir kenara atmak zorunda kalmistir. Medeniyet'e geis komnal baglarin paralanarak sinifli topluma zls prosesidir. Tektanrili din de bunun ideoljisi olur. Ve antik tarih lafla degil kilila ilerler. Bu yzden Tektanrili, ncelikle medeniyet diniyse, barbar geleneklerinden sosyal yapisindan stn bir ekonomik-sosyal ve kltrel sistem zelligi gsterir. Ve barbar asamalarla rezonans gstermesi ok karmasik ve kendini ele veren bir gidis ile olur. Trkler'in Islamiyete girisi bu aidan; Ibrahim'i ve tektanriciligi anlamamiz iin iyi bir rnektir. Trkler din konusunda Semitlere pek benzediler. Semitler'den Ibrahim adina bagli gebeler yakindogu'da iki byk Irak-Misir medeniyetleri arasinda: Ipek yolu zerinde mekik dokudular; degis-tokus ve

iliskiler yasadilar. Trkler de gebeydiler. Ve bu orjinal medeniyetlerden etkilendiler: Bu etkilenis Smerler'e ve in'in TSIN dinine dek uzanir. Oralara girmeden Trklerin Tektanrili mslman oluslari sirasinda kan baglari zlsne dikkat ekecegiz ve bu etkilenislerde toplum biimi asamasi bakimindan rezonanslarin zorlugunu belirtecegiz. Islam medeniyeti dogarken, Arabistan'da birka Yahudi disinda herkes kankardesiydi. Laf para etmeyince Bedir Gazvesinde ogullarla atalar kili kilica geldiler. Gen mslmanlar yasli atalari dize getirdiler. Islamcilik bir yanda kendi gelisimi iin kan baglarina sarilirken diger yandan kan baglarini kilila kesip atarak gelismek zorunda kaliyordu. Bu aslinda komnn paralanarak medeniyete: Siniflli topluma zlsyd. Kur'an, o zlsn kutsallasmis hkmleri ve yksdr: Tarihsel devrim byle isler. Tek tanrili islamin Trk komn toplumuna etkisi de baska trl islemedi. Tek tanri dini islamlik, Trklerde kan teskilatlarini erite erite, askercil demokrasiyle seilmis liderler yerine, babadan ogula geen irsi hkmdarligi sultanligi geirdi. Mslman olan ilk Trkler henz kankardesidir "anak han" ilk mslmandir. ama ismini bile mslman yapmamistir: " kara Han" diye anilir. Sonrakiler babadan ogula iktidari almazlar, Kan demokrasisine gre seilirler. Isimleri mslman adidir, ama babadan ogula mirasla degil kilici hakkina seim yoluyla kabile basina gelir. Bu hanedansizlik, Seluklular'a dek srer. Seluk mslman olunca "Kafir Trklerin lkelerine gazalar yapti": yani kankadesler savasti. Buna karsin Selukogullarinda bile: "biyat: benzeri" "itiba" yani seim yolu kolay kolay asilamadi. Seluklular 1085 yilindan sonra Bagdat'taki islam medeniyeti sembol halifeden Mensur alarak sultan kesildiler. Tarihncesi biliminin (Morgan'in) ortaya koydugu realite byle isler: Tektanri dini medeniyet diniyse yani Komn'e disaridan etki yaparsa komn' paralamak zorundadir. Ama bu kolay kolay gelismez. Ve mutlaka kendince yaziya-kitabeye geer. nk medeniyet etkileri eger glyse Seluklularda oldugu gibi bir tarihsel devrimle sonulanir. Ki bu yeni bir medeniyettir, destansiz, yazisiz kalmaz. Eger yazisizsa Tarihsel Devrimsiz'dir Medeniyet etkileri henz kanbaglarini (Komn' ) zememis demektir. Yani Medeniyet ile Komn'n rezonansi zor isler: Burada yine Tarihncesi (Komn) biliminin baska bir realitesi ile karsilasiriz: Komn hangi asamadaysa medeniyet etkilerini o asamaya gre alir. Veya rezonans: Toplumcul uyusma karsiliklidir. Komn kanbaglari gibi, geleneklerini de kolay terkedemez. nk onlari totemizim ile kutsallastirmistir. Yeni bir kutsalliga geerkenki yani eski totemini kesip yeni bir totem edinirkenki (en ilkel zamanlarindaki) kolaylik grlmez, nk kutsallik prosesinde epey yol alinmistir: Gebe de olsalar, medeniyet ve kutsallasma binlerce yillik ilerleme katederken onlarin dsnce ve yasamlarini etkiler. Trkler anahanlik sistemini Samanizm biiminde kutsallastirmisken, in medeniyetinin "TSIN" dininden etkilenmediler. nk iki asama arasindaki fark uurumcul idi. Trkler oban: sr ekonomisinde: babahanlikta: Orta barbarlikta iyice glendike "TSIN" dininden etkilendiler. Anahanlik: Samanizm: Asagi

Barbarlik: Kadincil ilkel sosyalist bir dzendi. babahanlik ve sinifli topluma karmis TSIN dinile hibir rezonans olamadi. Ama Trklerin gebe babahan dini ILHANLIK ile TSIN dini Trkler Kentlesmeye - medeniyete yneldike rezonansa gelebildiler. Ve aralarindaki farklar silinmeye basladi. Ve ak-kara: erkek-kadin eliskileriyle kutsallasma gksellesti. Trk-Islam iliskilerinde de yine ayni realitenin baska yansimalarini buluruz: Trkler gebelikten medeniyete ynelmislerdi. Araplar islamlikla Kent'ten medeniyete orjinal geis yapiyorlardi. Pratikte Fars ve Bizans Medeniyetini ortadan kaldirma: Ticaret ve Ganimet ile medeniyete geme sezileri iki toplumu rezonansa getirdi. Ve Trkler Tektanrici olmayi kendi asamalarina uygun buldular. nk Islamlik da, en saf: temiz bir gebe semit geleneginin medenilestirilmis biimiydi aslinda. Nasil gebe Ibrahim'in Tektanrici tutumu, Arabistan Kent ve Gebe toplumun yapisina uygun bir Tektanri dini olmussa; tipki onun gibi Arabistan'in taze medenilestirilmis Islamligi da Gebelikten Medeniyete geise: Rnesansa hazirlanan Trkler'in toplum yapisina uygun dsmstr. Morgan'in Komn veya Tarihncesi bilimi iyice kavranip Tarihe uygulanamadika Ibrahim adina bagli semit gebelerinin Tektanrici dinlerinin gelisimi: Tevrat'da, Incil'de, Kur'an'da, gelenekleri de anlasilamaz kalir. Imdi Ibrahim'in yasadigi toplum biimine yasadigi tarihi prose iinde bakalim. Ibrahim nce Abram'dir. Ve Irak medeniyeti ile Hitit-Finike ve Misir Medeniyetleri arasinda gebelik ve ticaret yapar. Tevrat bunun kusaklar boyunca gelistigini kuskuya yer birakmayacak aiklikta defalarca anlatir: Ve Terah oglu Abram'i ve Haranin oglu, torunu lut'u ve gelini ..Saray'i (Abram'in karisini beraber aldi; ve Kenan diyarina gitmek zere kildanilerin Ur sehrinden onlarla ikti; ve Haran'a geldiler, ve orada oturdular. Ve Terah'in gnleri 235 yil oldu; ve Terah Haran'da ld" "Ve Abram karisi, Saray'i ve kardesinin (Haran'in) oglu Lut'u ve Haran 'da kazanmis olduklari btn mallarini ve edinmis olduklari btn canlari aldi ve Kenan diyarina gitmek zere iktilar; ve kenan diyarina geldiler. "Ve Abram gitgide Cenup'a dogru g ediyordu. Ve memlekette kitlik oldu; ve Abram orada misafir olmak zere Misira gitti" "Ve Abram, Lut da beraberinde oldugu halde, kendisi ve karisi ve kendisine ait olan her sey, Mrsir'dan Cenub'a (tekrar geldikleri yere dogru) yola iktilar; ve..." Nuh'un oglu Sam'in soyundan geldiklerine inaniliyor. Samoguullari, Nuh'u uzak ata bellemisler, veya o efsane kkne baglanmak kendilerine uygun dsms. Bu Samogulari'ninin Orta Barbar: Gebe asamalari needir? Hangi proseyi isler? Ve Abram srlerde, gmste ve altinda ok zengindi. Ve konaktan konaga gerek Cenub'tan Beyt-el'e Bey el ile Ay arasinda baslangita adirinin oldugu yere kadar, evvelce orada yapmis oldugu sunagin yerine kadar gitti."

"Abramla beraber giden lut'un da koyunlari ve sigirlari ve adirlari vardi. Ve birlikte oturmak iin yer onlari tasiyamiyordu; nk onlarin mallari oktu ve birlikte oturamiyorlardi" "Ve Abram Lut'a dedi: rica ederim, benim senin aranda ve obanlarimiz arasinda ekisme olmasin "Ve lt btn Erden Havzasini kendisine seti. Ve Sarka dogru g etti ve biribirinden ayrildilar. " (Tekvin Bap 13) 7 Gayet aik ve ayrintilariyla verilmis. adirda yasiyorlar ve srekli gyorlar. Her birinin de koyun sigir-esek srleri-obanlari, yanasmalari ve savasii etraflari var. Ve fakir degiller. Ticaret yapiyorlar Ve ticaretleri basit degis-Tokus ilkelligini oktan asmis. Bu glerini ticaret ve sr ugruna yapiyorlar. Bilerek karar veriyorlar Kenan'a gelmeyi. nk Orta Ticaret Yolu'nun en islek drt yol agzidir ulastiklari yer. Medeniyetler arasi ticaret ve sr (obancilik) kprsn olusturmuslar. Kendilerine zg bir gidisleri olsa da Orta Asya Gebe Trkler'e ok benzerler. Trkler Anahanlik (Asagi barbarlik) geleneklerini tasiyan ama medeniyete ynelmis. Gebelerdir. Ibrahim (Abram) adina bagli gebeler de aynisi: Anahan geleneklerini (yakarak ocuk kurban etme) henz asamamislar; Ibrahim'in "mucize"si: toplumuna asagi barbar gelenekleri biraktirabilmesi ve Medeniyete Ynelebilmesi oluyor. Sirayla kisa isleyelim: 1- ncelikle hepsi kankardes akrabadirlar. "Ve Terah 70 yil yasadi ve Abram'in Nahor'un ve Haran'in babasi oldu: " ve Haran Lut'un babasi oldu. "Abramin karisinin adi Saray, ve Nahor'un karisinin adi Milka idi; o, milka'nin babasi, ve Iska'nin babasi olan Haranin kizi idi." "Abram Nahor ve Harran kardes Karilari ise Haran'in kizlari Yani kardes ocuklariyla evleniyorlar. 2- Aile biimleri de zamanla gelisiyor. nceleri Asagi barbarlikta grlebilecek cinsel yasaksiz toplum zellikleri bile gsteriyorlar: Lut kizlariyla yatabiliyor: " Ve o gece babalarina sarap iirdiler ve byk kiz (zrriyeti yasatmak iin) girip babasi ile yatti" "Lut'un iki kizi da bylece babalarindan gebe kaldilar, dogurdular. Bunlar, Moaablilarin ve Ammonogullarinin atalari oldular." Ki anahan gelenegini srdrdler. (Bab 19. Tekvin). Tevrat bu olaydan bin yil sonra yazildigi iin tek esli babahanlik iyice yerlesince cinsel yasaklarla gelisen aile biimleri bilinmedigi iin babahan gelenekli tevrat yazicillari olayi "Lut'a sarap iirmek, sarhosluk bahanesine baglamak zorunda kaliyorlar. Ibrahim'in karisini Firavun'a "kizkardesimdir", diye vermesine de pek akil

erdiremedikleri iin Tevrat yaziclari; iinde bulunduklari, cinsel yasak asamalarindan, yani daha geliskin, tek karili aieleye dogru yneldiklerinden tr Ibrahim in karisini "kardesimin", diye Krallara verisini "ldrlme" korkusuna bagliyorlar. Oysa Ibrahim'in Gerar Krali'na verdigi yanit onlarin asagi barbar geleneklerini yasadiklarini, henz ilkel ortak aile biimini asamadiklarini anlatir: " Ve ( Gerar Krali) Abimelek ibrahim'e dedi: ne grdn de bu isi yaptin? Ve Ibrahim dedi: nk gerekten burada Allah korkusu yoktur; ve karim yznden beni ldrecekler, dedim. Ve gerekten de kizkardesimdir; kendisi babamin kizidir, Fakat annemin kizi degieldir; ve benim karim oldu." (Tekvin Bap:20) Demek ayni ana rhminden uzaklasma olsa da Aile biimini asilmak zeredir. Ibrahim'in oglu Ishak zamaninda da Ibrahimin gtyle anadan uzaklasma gelenegi srer: " Iinde oturmakta oldugun Kenanlilarin kizlarindan ogluma kadin almayacaksin. Fakat benim memletime ve akrabama gideceksin ve oglum Ishak iin bir kadini alacaksin." Ve yanasmasina yemin ettirir. Yanasma kalkip Mezopotamya'ya Nahor'un sehrine gitti. Ve Ibrahim'in kardesi Nahor'un oglu Beutel'in kizi Rebakaa'yi Ishak'a karisi olarak aldi. (Tekvin Bap 24) Hatirlayalim Saray, Ibrahim'in kardesi Harran'in kizi. Yine kardesi Nahor oglunun kizini kendi ogluna gelin yapiyor. Kenanlilar, anasoylu oldugu iin geri buluyor. Baba soyuna yneliyor. Bu yzden, Hem akrabalik hem de cinsel yasak bakimindan ana rahminden uzaklasma srer. Besbellidir ki hep ilkin, ayni ana rahminden gelenlerin birbiriyle yatisi yasaklanmistir. Bu bize ilk cinsel yasagin anayla yatmamak biiminde gelistigini de agristirir. Lut kizlariyla yatar ama analarin erkek ocuklariyla yattigi hi bir kutsal Kitap ve belgede yer almaz. Morgan ve sonrasi antropolojik incelemelerde de anayla yatma agiza bile alinmazken baba ile yatma seyrek de olsa uzun yillar devam etmistir. Demek Ibrahim gebeleri henz bu denli asagi barbar gelenekli ve aile biimlidirler. nk henz Isa'dan nce 2000'leri yasarlar. Lut'un kizlarindan olan Moab ve Ammon ogulariyla olan eliskiler hep Asagi ve Orta barbar eliskileridir. Bu gelenek Samogularinda uzun yillar srer Israil (Yakup) ogullarinda bile batip ikarak grnr. Ammonogullari anahan yanlidir, Israil ogullari babahan yanlidir. 3- Asagi barbar gelenegi (tanrilara yakarak ocuk kurban etme gelenegi) Ibrahim zamaninda kaldirilmaya baslasa da yeniden etkinlik yollarini bulur: "Allah Ibrahimi deneyip ona dedi: Ey Ibrahim; simdi oglun Ishak'i al ve Moriya diyarina git, ve orada sana syleyecegim daglarin biri zerinde yakilan kurban olarak takdim et.

Ibrahim oglunu kurban etme yerine, gebelige getiklerinin sembol olan ko'u kurban eder. Ancak Kenanlilar neredeyse anahan geleneklerinde kastlasmislardir. Bu Israilogullarindan ve daha sonra bile etkilerini gstererek, ayni ilk ocugu kurban etme geleneklerini yeniden canlandirir. Ammanogullari ve Moablilar LuYun kizlarindan olan erkek ocuklarin soyundadirlar ve etkisiyle anahan: asagi barbar geleneklidirler. Ibrahim bu eliskiyle asagi barbarligin geleneklerini asar; orta Barbar sr ekonomisine uygun sosyal dzen arayisina girer. Ama toplumu henz o asamayi hazmedemez. Ibrahim lnce geriye dnsler olur: Tevrat, Hakimler, bap 30, da Israiloglu Yetfah, Ammanogullarini yenerse, kendisinin evinde ilk karsilamaya geleni yakilan kurban edecegine sz verir. Yeni kusaklar iyie yoldan ikarlar: Yine Tevrat, Yeramnya Bap 7'de: " Ogularini ve kizlarini ateste yakmak iin Hinnamoglu deresindeki Tafette yksek yerlerini yaptilar; bunu ben emretmedim, aklimdan da gemedi. Bundan dolayi, iste rab diyor: Gnler geliyor ki artik oraya "Tafet ve Hinnan oglu deresi degil, ancak bogazlanma deresi denilecek", deniyor ve Allah'in gazabi dile getiriliyor. Yola gelmediklerini gren Allah bile gt vermekten vazgeip belanizi bulun diyor: "Rab ben oldugumu bilsinler diye her ilk dogan atesten geirerek sunduklariyla onlari murdar ettim (lanetledim)" (Hezekiel Bap. 20.) Barbarlik ne denli ticaret ve sryle ugrasirsa ugrassin kendi iine fazlaca kapali kaldi mi geleneklerinde byle kastlasabilir. nk anahanliktaki kutsallastirmalar olduka uzun srerek derin izler yaratmistir. Kolayca asilamaz. Ibrahim gebeleri daha hareketli ve medeniyete ynelikti. Tarihsel grevleri asagi barbarlik geleneklerini asip gebelikten medeniyete ynelisti. Bu zorlu asama Ibrahimi kendi toplumu iinde kutsallastiracak dsnce ve davranis sentezlerine ulastirdi. Sonra gelenler Misir medeniyetine Hiksoslar adiyla anilan tarihsel devrime karisitilar; medeniyet grdler. Sonra yeniden Kenan lkesine geri gelip orada fetihlerle glenip kendi ilerine kapandilar. Ibrahim'in sentezlerini gelistiremeyince geriye dns yaptilar. Bunda Kenanlilarin - Moablilarin ve Ammonogullarinin etkisi oldu. 4- Ibrahim Gebelerinde Medeniyet'e geis: kanbaglarinin zls yok: Ibrahim zamandaki samogullarinda kan baglarini zen bir medeniyete geisin izine dahi rastlayamiyoruz. Tersine Ibrahim daima derleyici; sadece kankardesleri baba soyuna gebelige daha sonra da medeniyete dogru srkleyerek asagi barbar geleneklerinden kurtarmak istiyor. nk Misir-Irak medeniyetleriyle yaptigi ticarette, geri iliskiler medeniyetleri rktyor. Asagi barbarlik medeniyet ile reznans bulamiyor ve ticaret aksiyor. Gebelik medeniyetin ticaret yollarindaki vurucu glgne uygun dsyor. Iste bu l koeksiztans ve Medeniyet'e ynelis saf barbar zekasinda en lkc yeni fikirleri kutsallastiriyor. konagi bir arada yasayan Ibrahim'in tek dilegi: toplumunu asagi barbarliktan

kurtararak gebe toplumu olarak samogularinin birligini saglayip, Ticeret yollarinda ogalip yogunlasmak ve medeniyete gemek, bu l tarihsel grevin dinamizmi, Ibrahim'in sentezlerinin kutsallik meknizmasi oluyor. Ama Ibrahim zamani medeniyete ynelmis gebeleri, ancak zor ktek asagi barbar asamadan kurtarip, Gney Ticaret Yolu zerinde Hicaz'da ve Filistin drt yol agizinda ilerideki kentlere tohum olabilecek lde karargahlastirabiliyor: Kanbaglarini zmyor: Ibrahim drt byk olayda da derleyici davraniyor: 1-. Lut ile kavga etmiyor: Srlere yer yetmeyince kendi gneye Lut'u doguya yneltiyor. Lut kentikler arasi savasta esir dsnce onu askercil savasla kurtariyor. Sadom ve Gamorah kentlerindeki Lut'un sorunlariyla ilgileniyor. (Tekvin bap 13-19) 2- Cariye: Hacer'den olma Ismail'i ve Annesi Hacer'i Gney Ticaret Yolu zerindeki Hcaz'da Mekke'nin oldugu yerde Arada bir yoklayip kabe'nin kurulusuna n ayak oluyor: orada karargahlasip zriyetinin gelismesini hedefliyor. (Islam'a gre Hacer'den olma Ismail'i) asagi barbar geleneklerine gre kurban etmekten vazgeme senztezini gsteriyor: geleneklerin zincirlerini kiriyor: Ve elindeki srden bir ko'u kurban edecek kadar hangi asamada bulundugunu anliyor ve toplumuna benimsetiyor (Bap:22) 3- Ishak oglunun asagi barbar anahan (Astarte ) geleneklerine saplanip kalmis. Bati samilerinden Kenanlilar'dan kiz almasini engelliyor; Anasoylu lut'un kizlarindan alanlara ynelmiyor; baba soylu erkek kardesi Nahor'un oglunun kizina: Rabeka'ya ynelip o'nu gelin yapiyor. Bu 4 olay ve benzeri olaylar da gsteriyorki Ibrahim gebelerinin medeniyete zlmeye degil, asagi barbar asamadan gebelige gemek iin ve gebelikten medeniyete ynelmek iin birlesme ve ogalmaya ihtiyalari var: 1- nk medeniyet ile rezonans'a gebelik uygun dser: hem rktc - avci ticaretten anlamaz asagi barbar geridir, hem de orta barbar kentli kadar uyanik medeniyete rakip degildir. Medeniyet iin en uygunu gebedir: " Ve olur ki Firavun sizi agirir ve isiniz nedir? der: Siz de ocukluktan simdiye kadar hem biz hem babalarimiz kullarin, davar adamlaridir, diyin ki, Gkosen vilayetinde oturasiniz; nk Misirlilar iin her oban Mekruktur" (Tekvin Bap 46) (Hiksoslar adiyla anilan tarihsel devrime katildiklari anlasilan Yakup (Israil) ve ogullarinin kendi aralarindaki sylesmesi bu: Yusuf babasini ve kardeslerini gtler.) 2- Ibrahim'in ve sonra gelen ogul ve torunlarinin dilekleri hep aynidir: Birlesmek - ogalmak - asagi barbar asamayi geride birakip gebelesmek ve medeniyete ynelmek: Bu medeniyet etkisinde tarihsel devrim ryasina yatmaktan baska birsey degildir. Bunun iin ogalmak ve derlenmek gerekir: a) "Ve RAB Abram'a dedi: "Ve seni byk millet edecegim ve senin adini byk edecegim, " ve yeryznn btn kabileleri sende mbarek olacaktir. (Tekvin Bap 12)

b) Rab Ibrahim'in oglu Ishak dedi: " Ve seni mbarek kilacagim ve kulum Ibrahim yznden senin zrriyetini ogaltacagim, (tekvin Bap 26) c) Ibrahim in torunlari da ayni amala davrandilar: "Allah 'in sizi sevmesi ve sizi semesi btn kavimlerden daha ok oldugunuz iin degildir nk btn kavimlerden az idiniz. Fakat rab sizi sevdigi atalariniza ettigi andi tutmak istedigi iin Rab sizi kudretli eleikardi" (Tesniye Bap 7) 3- Ibrahim'in yakin torunlari Yakup (Israil) ogullarinda ve uzak torunlari Musa zamanida bile durumu fazla degismemistir. Ancak Ibrahim'den bin yil kadar sonra I. 900 ve 800 yillarinda Ibrani yazisi gelisebiliyor. Tevrat da bundan sonra kaleme alinabiliyor. Bu tarihlerde Israilogullarinda babadan ogula geen ilk Krallik- Sultanlik grlyor: I..1002- 962: Kral Davut. Sonra Davut'un oglu Sleyman, Kral oluyor: I. 962922. Israilogullari bu dnemde saraylasir - tapinaklasir ve kentlesirler. Bundan nce, Israilogullarinda Krallik yoktur. Hersey Allah'indir. Peygamberler de gnl rizasiyla seilmisler veya kabul edilmisler kabilelerini ynetebilmislerdir. * Tevrat syle bir gzden geirilirse dahi, Ibrahim zamani gebeleriyle, Davut Sleyman Kralligi zamanindaki olaylarin obanliktan kentlesmeye: fetihlerle rnesanslarla kentlesmeye gidis olugu anlasilir. Ibrahim zamaninda oturukluk, tarim ekonomisi yoktur. Bu yzden kan baglarinin zls degil, anahanlik geleneklerinin eriyisi ve obanlikla eliskiler vardir. Buraya kadar bu geriye eken eliskilere degindik. Diyalektigin sadece bu yzyle ilgilenirsek Ibrahim gebelerinin dolayisiyla kutsallastirma: Tanrisallik gidislerini anlayamayiz. Ibrahim'in ve adina bagli gebelerin, asagi barbar: anacil hukuku gelenekleri kesip atma dinamizmleri sr ekonomisi ve medeniyetlerle olan ticaretlerinden kaynaklanir. Bu ileri ekonomi ve yasam biimi, Ibrahim gebelerinin yzn medeniyete dndklerinin en byk delilidir: 1- " Ve onun koyunlari, sigirlari, esekleri ve kleleri diri, cariyeleri ve disi esekleri ve develeri oldu." " Ve Abram srlerde, gmste ve altinda zengindi Ve konaktan konaga gerek Cenuptan Beyt-el'e (....)" (Tekvin: Bap 12-13) Sr verimliligi ve zenginligi dururken, asagi barbarligin mlekilgine ve avciligina neden geri dnlsn? Tarih daima ileriye akacaktir. Ama lut'un kizlari ve onlarin zrriyetinden olan Moablilar Ammanogullari ve Rebeka'dan olma Ishak'in byk oglu Esav avciliga dnmstr. Bu analarin baskin ikisiyla ana

hukuku ve ekonomisinin ste gelisi veya hi degilse geleneklerinin ste gelisi olmalidir. Fakat Ibrahim gebe ticaretinde ve medineyete yneliste kesin kararlidir. 2- Diyalektigin sadece bu yzyle konusursak Ibrahim gerlerini ve din anlayislarini yine anlayamamis ve anlatamamis oluruz. Ibrahim'in ticareti tefecibezirgan vurgunculugu degildir: a-" Ve Sodom krali Abram'a dedi: Canlari bana ver ve mali kendine al. Ve Abram Sodom kralina dedi: Gklerin ve yerin sahibi yce Allah'a, Rabbe, ne bir iplik ve bir arik bagi, ne de sana ait olan bir seyi almamaga yemin ettim, ta ki: Abram'i zengin ettim, demeyesin. Ancak genlerin yediklerinden, ve benimle giden adamlarin, Aner, Eskal ve Mamre'nin payindan baskasi bana olmasin; bunlar paylarin alsinlar". (Tekvin Bap 14) b-) Sznn eri, kankardes dskn ve Savasidir: yaninda yanasmalari askerleri - silahlari oymaklari vardir. Ancak henz Fetih: tarihsel devrim ganimet yapacak stratejiyi gdecek medeniyete - devlete geecek asamada bulunmazlar; savunmada ve genellikle medeniyetlere karsi ricat iindedirler. Sodom KralinaMisir Firavun'una satilmazlar ve baslari sikismadika saldirmazlar; Sodom ile uzlasmalarinin ana karakteri bunu gsterir. Ama saldirilip isirildiklari zaman da kleleseceklerine lmleri gze alip ileri atilirlar: "Ve Abram kardesi oglu lut'un esir alinmis oldugunu isitince, evinde dogup talim edilmis olan 318 usagini ikardi, Budan'a kadar kovaladi" " Ve btn mali, hem de lut'u ve onun malini hem de kadinlari ve halki geri getirdi, (Tekvin bap 145) Ibrahim'in vurduklari az degildi: Filistin'in dogusunda yerlesik kentiklerin krallariydilar ve Sodom ve Gomarah'a Tarihsel Devrim denemeleri yapiyorlardi:" Ve Abrami Kendorlomen omer ve beraberinde olan krallari vurup dndkten sonra...", (Tekvin Bap 14)
[Kitabi Mukaddes:1958 Istanbul Ibrani- Yunani- Keldani 'den tercme.]

3-Ibrahim sabirla- ilerledigi yolunda: gebelikte pekisir: a-) Abram'in ve karisi Saray'in adlari bile degisecek kadar ogalip glenirler: "Ve birok milletin babasi olacaksin Ve adin artik Abram: Yca baba diye agrilmayacak. Fakat adin Ibrahim: Cumhur'un babasi olacak; nk seni birok kavimlerin babasi ettim. " Ve Allah lbrahim'e dedi: Senin karin Saray'a gelince, onun adini Saray diye agirmayacaksin, fakat onun adi: Sara: (Prenses: Cumhur'un anasi) olacaktir. " " Ve O'u mbarek kilacagim ve kavimlerin anasi olacaktir; kavimlerin krallari ondan olacaklardir. " (Tekvin bap 17)

b-) Ibrahim ve adina bagli gebeler allah'in ahdi zerine snnet olurlar. Ibrahim 99 yasinda Ismail 13 ndedir. Snnet artik Allah hkm olur. Ibrahim artik allah hkmlerini aik aik yaymaya ve uygulatmaya baslar: "Ve Allah Ibrahime dedi: Ve sen ve senden sonra zrriyetin nesillerince (snnet ) ahdimi tutacaksiniz. "Aranizda her erkek snnet olunacaktir" "Ve sizinle benim aramdaki ahdin alameti (nisanesi) olacaktir" "Ahdim ebedi bir ahit olarak sizin etinizde olacaktir" Ve Ibrahim kendisini ve yandaslarinin hepsini "O gnde gulfeleri etinde snnet etti". (Bap 17- Tekvin) 4- Ibrahim Medenilesmek zere ynn Sodom ve Gamorah kent medeniyetlerine dner. Dogu'da ldeniz: lut gl olarak bilinen yere yakin olan bu kentler kkn - yozlasmistir. Ve lut onlarla tuz ve gebe ticareti yapmaktadir. I tezatlari iyice bilinmektedir. Ibrahim'den nce daha dogudaki kentler ve barbarlar bu sehirlere srekli akin etmektedirler (Tekvin Bap 14) Ibrahim Tevrat Tekvin bap 19'dan anlasildigina gre bu kentleri gzne kestirmistir ama o kentleri almaga deger bulmaz; nk asiri yozlasmislardir ve Ibrahim gebelerinin ufkunu daralticidir. Ibrahim ile Allah arasinda geen tartisma aslinda kendisi ve lut arasindaki tartismadir. Bu kentleri ele geirmek iin nce 50 adam, sonra 40-30-20 ve l0 adam ararlar fakat bulamazlar; medeniyet insani bu derecede yozlastirip rtmstr. En sonunda Lut'un yakinlariyla birlikte bu kentleri terketmesi en uygun are olarak bulunur. Ve allah bu kentleri yokeder: Sphesiz ki evre kent ve barbarlarinca bu kentler yok edilir. Baska are de yoktur. Lanetlenmis kentlerdir. 5- Ibrahim'in ufku genistir: Irak-Fenike Misir medeniyetlerinden ve Filistin'deki kentiklerine tarihsel devrim yapacak gte olmadigini ok iyi kavrar. Filistinde: ticaret drt yol agzinda karargahlasmis ve glenmistir. Toplumun sefi olarak ne ikip, prensiplerini glendirmis, tartismasiz lider olmustur. Sira kesin prensiplerle gebeligi pekistirmeye gelmistir. Ibraim ve Sara adi ve Snnet olayi bunun en kesin delilerde ilerleyisi olur. Sodom ve Gamorah kentlerinden geri durmasi da, bu stratejik gidisine uygun basariyla getigi bir sinav olmustur. Sabirli - alak gnll ve uzun vadelidir. Besbellidir ki Ibrahim; zamaninin olaylarini en iyi degerlendiren ve kendi toplumunu o dar bogazlardan geirebilen ender bir liderdir. Anahanligi da Gebeligi de - Medeniyeti de anlar: toplumdan ileriye firlayisi ve Yahudiler'e Araplar'a da ata olusu bosuna degildir. Gebelikten geri dns tikayan baska bir keskin prensibi de kurban olur. Artik tanriya insan degil hayvan kurban edilecektir: (Tevvin Bap 22) Bundan sonra sira medenilesmeye tarihsel devrim'e gelmistir ama Ibrahim iin de vakit dolmustur. En uygun'u Filistin'de karargahlasip yari kentlesip yari gebe ticaretiyle glenmektir. Ama Ibrahim Mezopotamya'dan beri izledigi ve ugrastigi ticaret yollarindan derslerini almistir: tipki drt yol agzi Filistin gibi nemli bir ticaret yolu daha vardir: Hicazdan Umman'a ailan Gney Ticaret Yolu. Sapadir ama tam da gebelere uygundur. Cariyesi Hacer'i ve oglu Ismaili buraya

yerlestirir. Kabe burada kurulur. Kentlesme bu tohumdan fiskirir. Ibrahin'in stratejisi tutar. Ama kendisi bunu gremez. 3- IBRAHIM'IN DETERMINIZMI: "MUCIZELERI" Ibrahim, kendi toplumu iinde hayvanliktan ikarak insan toplumu olmanin sancilarini etinde kemiginde duymakla kalmamis; medeniyetin insan toplumunu rterek hayvanlastirdigini da aciyla grp yasamistir. Asagi barbar ve Orta Barbar asamada bilinsiz barbar da sik sik hayvanlasir. Onlari gtmek, belirli hedeflere yneltmek tasavvur edilemeyecek kadar zorluklar getirmis olabilecegi Komn bilimi iin akildan ikarilmamasi gereken bir realitedir. Yine bunun gibi barbar yikici - yagmaci - hayvancil (altsuurlu) oldugu kadar, medeniyetin, insani rterek - korkaklastirarak asagilatisina da aciyarak - tiksinerek bakacak kadar insancil moral deger tasir. Iste bu eliskiler yogunlugu: Asagi Barbar - Orta Barbar. Toplum biimleriyle medeniyet iliskilerini yasayarak; erken medeniyete geis zorlamalarina karsi sabirla mcadele ettigi kadar, ge medenilesmeye de karsi mcadele vererek toplumuna uygun baskalasimlari adim adim kesfederek islemek ustaligini getirmistir. Ibrahim'in determinizmi budur. Ibrahim tarihsel grevini yani bu determinizmi yakalamis ve ona ayak uydurabilmistir. Demek Ibrahim gerek bir nderdir. Antik Tarihte bu tr nderlikler peygamberlikle talanirlardi. Ibrahim de yle olmustur. Bunda sasilacak hi bir yan yoktur. Her peygamber'in mitolojik mucizeleri; toplum biimleri gelisimi iinde kendisine bir yer aabiliyor veya o realitelere karsilik dsebiliyorsa o peygamber gerekten de peygamberdir. Modern agda da "Deha"larin gereklikleri, gsterdikleri kesifler lsnde olmaz mi? Her dahi'nin mucizevi bir kesfi ve o yolda gelistirdigi teori-pratigi olur. Marks - Engels - Leninler ylesine mucizevidirler. Stalin gibiler onlarin eserlerini srdremeyip berbat ettikleri lsnde yalanci peygamber kesilmislerdir... Peygamberler'e Allah tarafindan melekler veya dogrudan ilhamla - sesle - ryayla vahiyler: yasadiklari toplumsal sorunlarin yorum ve zmleri iner. Isin kutsallastirilmis mistik gelenek yanina bylenmezsek, iplacik gerek su olur: Tarihsel determinizm, kisiyi belirli toplumsal berzahlarda, dar geitlerde olgunlastirir; belli olgunluk yaslarinda da sorunlari, yorumlama ve zmlere ugratma sentezlerini yakalatir. Kisi'nin bunu iinde duyup dillendirmesi ve pratige geirmesi o kisinin mucizesi veya "yetenegi" veya dehasi olur. Eger o kisi kutsallastirma prosesi (antik tarih vaya o asamaya denk dsen geri toplumlar) iindeyse kendisini peygamberlik iinde bulur. Bunu hem kendisi hem de toplumu dogal olarak elele bytrler. Tipki modern agdaki liderleri byttgmz ve ogu zaman ululastirdigimiz gibi. Onlara peygamber sifatini yakistirmayisimiz, Allah'i bir kenara birakisimiz (laikligimiz) nemli degildir. Toplumsal ve kisisel dsnce mekanizmamiz ayni prosenin devamidir.. Ibrahim'in sentezleri veya tarihsel grevleri azimsanacak buluslar midir? 1- Asagi Barbarlik geleneklerini kesip atmak 2- Orta Barbar: gebe ekonomisine gemek 3- Medeniyet'e ynelmek: Medeniyet ile, ticaret ilisikilerini ve tarihsel devrim

potansiyelini dengede tutup yerli yerinde gtrmek. Gelecegi tektanri dini biiminde (Tarihsel Devrim ideali olarak miras) birakmak. 4- Her yanda sunaklar; karargahlar kurarak Filistin'de kentlesmeye ynelmek: drt yolagizini tutmak. 5- Gney Ticaret Yolu zerinde Hicaz'da karargah: kent tohumunu: kabe temellerini atmak: Tarihsel Devrim tohumlarini - ideallerini ekmek. Bu tarihsel grevleri Abram'i Ibrahim yapmistir. Kabile'nin "Yce baba"ligindan Kavimler Babasi: mmet Ataligina ykseltmistir. Yukaridaki grevlerinde hibir uydurma ve yakistima bir yan bulamazsiniz. Tarihsel gelisim iinde Finike - Filisitin - Sodom - Gamora ve benzer kentlerin Arabistan'in - Yemen'in - Habes'in ve bunlari kusatan Irak ve Misir medeneyetlerinin asamalari bellidir. Ve tm tarihsel gelismeye uygun dsmektedir. Ancak Tevrat 'ta olmayan, fakat Kur'an da ve Islm mitoljisinde olan bazi olaylar gibi, Ibrahim'in Hacer ve Ismail ile birlikte Hicaz'da Kbe'yi kurdugu olayi yer almiyor. Tevrat su kadarini ilistiriyor: " Ve o, insanlar arasinda yabani adam olacaktir; onun eli herkese karsi, Ve herkesin eli ona karsi olacak ve btn kardeslerinin sarkinda sakin olacaktir." (Tekvin Bap 16) " Kavimlerine gre 12 bey idiler. (Ismailogullari)" " Ve Ismail'in mrnn yillari 137 yil dir. " Ve Havila'dan Sur'a kadar (ki bu Asur'a giderken Misir'in nndedir) oturdular. "O btn kardeslerinin karsisinda yerlesti" (Tekvin Bap 25) Tevrat Hacer ve Ismail hakkinda kesin bilgiler vermiyor, veremiyor. Oysa olaydan bin yil sonra yazilmasina karsin vermesi, bilgilenmis olmasi akla yatkin geliyor. Ama daha basindan beri Israil ogullarinda Sara'dan ve Ibrahim'den gelme baskilarla bu konuda sansr mekanizmasi, Sara dolayisiyla ktleme yoluyla islemis bulunuyor. Tevrat'taki su szckler bu sansr'n karsiligi oluyor: "yabani" "herkese karsi", "kardeslerine karsi"... neden? Kabahat Sara ve Ibrahim'de degil; Ismail'de. Oysa madur olan Ismail; hak dinine sahip olarak arayip sormalari gerekmez mi? Hayir! kabile gelenegi, kendisine "karsi olan" olanlara karsidir. Oysa Bap 17'de Ismail'de "Mubarek" kilinmisti.. Bu yzden Ibrahim bile, anahan Sara'nin dsmanligina karsi duramiyor; belki yerini bile tam sylemedigi Hicaz daglari arasinda yerlestiriyor; Sara'nin gz nnde, Beer-Seba'da, veya "Paran," da birakmiyor, Hacer ve Ismail'i. Ibrahim, Irak-Misir medeniyetleri arasindaki ticaret yollarini karis karis dolasip incelemis bir strateji ustasi. Keskin sezileri ve merak O'nu Adem'den beri bilinen geleneksel Gney Ticaret Yolu zerindeki Hicaz'a kadar, eger Ismail olayina dek gtrmemisse; Ismail olayi buna vesile olmustur. O zamanlar Medeniyet en az 23 bin yildir tarihsel devrimler kontejanlarini kullana kullana azalttigi ve Basra

Krfezi'nden Ummam Denizi'ne bagli Orta Ticaret Yolu zerinde neredeyse kastlasip taslastigi ve kent kargasalariyla bu yolu tikadigi iin, Ibrahim Gney Ticaret Yolu'nu yoklamadan duramazdi. Bu yzden bu geregi Kur'an ve Islm Mitolojisi: Kutsal Tarih (Ibni Abbas ve Ibni kelbi) dile getirdi: "Bir zamanlar Ibrahim'e beyt'in (kabe'nin) yerini aiklamis (ve emretmis)tik: "Bana hibir seyi ortak kosma ve taraf edenler, ayakta duranlar, rk ve secde edenler iin evimi temiz tut" "Insanlar iinde hacci, iln et; gerek yaya gerek uzak yollardan gelen yorgun develer zerinde sana gelsinler" (Kur'an Hac Suresi 26-27- 28) "Rabbimiz, ben ocuklarimdan bazisini, senin Beyt-i Haram (Kabe'nin) yaninda ekinsiz bir vadiye yerlestirdim. Rabbimiz namazi kilsinlar diye. Artik sende bir takim insan gnlleri onlari sever yap. Ve onlari esitli yemislerle besle ki skretsinler" (Ibrahim Suresi 37 Ayet) Tevrat'ta kurban edilen ocuk Ishak'tir. Islm mitlojisindeyse Ismail'dir. Bunun anlami: her iki toplumun da asagi barbarligi birakip sr ekonomisine getiginin belgesi - kutsal yksdr. Hacer ile Ismail, tm Arabistan insanlarina kutsal baslangi sayilmis anahan babahandir. Bu atalar evresinde Arabistan Toplumu Araplastiran Arap: "Arab-i ribe" ve Araplasmak isteyen Arap: "Arab- i mstrbe" olarak harmanlasti. Ve Israil ile Arap zitlasti kinlesti. Tevrat - Kur'an ve Mitolojiler bu zitliklarin baslangilar etkisinde gelisti. Grlyor: tarihi olaylar genel-ana gidislerinde Kutsal Kitaplara ve Masallara uyuyor; veya tersi.. Bu kadari insanligin gidis kanunlari aisindan bize yetip artiyor. Ayrintilar, uzmanliklarin bogulduklari alan olmadika, genel gidis kanunlarini daha da aydinlatacak ve glendirecek materyaller olabilirler. Realiteyi temelde degistirimlere zorlamadika ayrintilara daha fazla girmemize gerek yok. [Genesse: A. R. Genel Tarih. Cilt. 5] 4- IBRAHIM DINI'NDE "KUSKULAR" Buraya kadar hi bir tereddte yer birakmayacak lde su iki geregi izledik: 1- Ibrahim (tektanri) dini; medeniyete: sinifli topluma geis: komnal baglari zs dini olmamistir. Tersine komnal baglari asagi konaktan orta konaga tasiyan ve medeniyete ynelten bir kabile dini: komnal din olmak zorunda kalmistir. Komn dini totem geleneklerini henz atamayan; atsa bile, hi olmazsa ana tanri baba tanri ve yer-gk tanrilar basamaklarini yasamaktan vazgeemeyen; onlari asamamis bir din olmasi gerekmez mi? O halde Ibrahim dini tek Tanri dini degil mi? Tarihncesi Bilimi bu asamada antik tarihin gidis kanunlariyla btnlestirilmedike prose insanlik tarihi btnyle gznnde tutulamadika yetersiz kalir. Bocalanan nokta burasidir. 2- Ibrahim'in mucizeleri yine hibir tereddde yer birakmaksizin izledik ki, ileri grsl bir kabile reisinin en yerel sentezlerinin kutsallastirilmis yansimalaridir.

Yani Ibrahim'in peygamberligi su gtrmez lde dosdogrudur. Oysa yine komn dini daha ok ata dinidir; ata'yi peygamber degil tanri yapar: ana tanri - baba tanri gibi: Smerler'de ve Trkler'de grdk. Peygamberlik medeniyete geisten sonra; kutsallasma gksellestike ortaya ikar: tanrilarla; yercil yneticiler arasinda grs alis verisi yapmak iin. O halde Ibrahim bir tanri midir? O halde komnbilimi medeniyete zls asamasinda yetersiz kalir. Olayi canli bir gidis olarak tm tarih lsnde ele alabilirsek zebiliriz. zetle: bu iki kesinlesmis tesbit 1- Ibrahim dini komnal bir dindir. 2- Ibrahim komn tanrisi benzeri bir liderdir. Medeniyet diniyle derin bir eliski iindedir. O halde Kutsal Kitaplar ve Kutsal Tarihler: Mitoloji yalan mi sylyorlar? Isin kolayina kaanlar, Tevrat, Kur'an ve mitolojik eliskilerle oynamayi pek severler: uzmanlik ayrintilarda bulmaca zme, vakit geirmesidir; nakitleri nasil olsa gelir. Vakitleri ve nakitleri olmayanlara isin z yeterlidir. Tarihi yapacak olanlara, Ibrahim timsali duru sentezler yetip artar. Tevrat- Kuran ve Kutsal Masallar gerekte, znde bir tek proseyi isler: Tarihncesi Semit toplumlarinin, barbarlik konaklarini binbir ileyle-sabirla uzun yzyillar iinde asarak medenilesmelerinin kutsallastrilmis: Tektanri ideoljisine ulasmis yksn anlatirlar. Ancak o prose tek basina; Insanlik tahinden soyutlanmis bir gidis degildir. Tarihncesinin Semit toplumlari, Irmakcil Irak ve Misir medeniyetlerinden etkilenerek, binlerce yillik tefekkr: dsnce abasiyla siramali sentezlerle gelisirler. Barbarin tertemiz zekasi, pratigine, gndelik ve uzun vadeli yasamina neyi yararli gryorsa onu snger gibi emer, pratiginde deneyerek yasamiyla sentezlestirir; sratle kendi mali haline getirir; bir daha da onu lmne savunur; gelenegi yapar. Genellikle de yeniliklere atir, gelistirici olan hemen her sentezi ve dsnceyi benimseyerek savunur, geleneklerine sokar. Tarihsel Devrimler'in Tarihi cycle: devirdaim biimlerde de olsa (helozonik) ilerleyisi veya barbarin tarihi degeri toplumsal aidan Kollektif Aksiyonundaysa, beyinsel aidan da bu temiz-parlak zekasinda medeniyetin kastlastirilmis derebey fikirlerine saplanip kalmayisinda yatar. Komn, toplumsal bakimlardan tami tamina kollektif yakici-yikici ayni zamanda kendine gre yine de yapici ilkel sosyalist bir g olusu yaninda; kisi de ayri ayri parlak zekalara - yeteneklere - potansiyel dahilere gebe zgr - esitliki ve gelistirici beyin retici bir potadir. 40 yil sabirla- azimle tarihsel devrimlere hazirlanan Atilla'lari, Cengiz'leri, Timur'lari, Babrleri, Taras Bulba'lari veya vakit doldu mu aninda iegi burunda Iskender'leri, Fatih'leri ikariveren g ya dogrudan komn toplumlaridir ya da komn gelenekleridir. Komn potasinda gelisen kisi beyni, kanatlanmaya hazir, yeni ufuklari gzleyen bir kus gibidir. Asla geriye bakmaz, nk gemisinde sadece ileri bakan nder atalari vardir. Zaten komn eger medeniyete degmemis hele girmemisse, bir gemise de sahip degil gibidir. Komn tarihin adeta baslangicidir. Bu yzden her medeniyete girisinde tarihi kendisiyle baslatir. kendisinden nce gelmis

medeniyetlerin kellesini uurup yenisini kurdugu zaman eski medeniyet tarihlerini olmamis sayisi, kendisinin tarihe sahip olmayisindandir; gelecekle dopdoludur. Iste bu, yeni ufuklari gzleyen zgr komn beyni; uygun tarihi kosullara, kavsaklara dstg zaman dahiyane yaratislara girer. Bu uguda lmleri gze alir ama tarihsel grevini byk bir hassasiyetle sezer- bulur ve basarir. Ycelmeye kutsallasmaya dayanamaz; tarihsel devrimleri basarmasi ve kutsallasmasi hep ryada gezer gibi daha ok bilinaltiyla olur. Bu yzden basladigi isin: Tarihsel devrimlerin sonunu getiremez. Medeniyeti fetheder ama sonradan medeneyete fetih olur; derebeylesip baska bir komnn veya komn geleneginin kilicina basini uzatir. Yine de antik tarih, bu komn gcle ve zekasiyla yrmek zorunda kalmistir; sosyal devrim getiremeyen sosyal siniflar savasinin vekili komn akinlari olmustur. Muhammed'in tektanri gelistirimi, tami tamina bu proseye dogup gelistigi gibi, Ibrahim'in tektanri sentezi de antik tarihin bu gidis kanuna uyar. Muhammed, Kent dzeyine erismis bir Yukari barbar gelenekli asiret ocugudur. Ibrahim, Muhammed'den 2500 yil nce gelmis bir Orta barbar: gebe asiret lideridir. Yani kesinlikle medeniyet insani degildirler. Beyinleri medeniyetin sosyal sinif ufinetleriyle tursuya evrilmemistir; mala - mlke - shrete - korkuya, tapinaklara srsne bereket ok tanri sembol putlara - derebeyliklere saraylara - apoletlere bylenmemislerdir. Tersine o ryen medeniyet yozlasmalarindan tiksinerek, Tarihsel grevlerini sezmek ve basarmak zere kendilerini kusatan medeniyet gidislerini ibretle izlemisler ve su dupduru sentezlere ulasmasini bilmislerdir. 1- Medeniyet dalinda oktan olmus, kolayca koparilabilecek bir meyvedir. Veya i eliskilerile ryen ama doguramayan ve bu yzden de asla ileri gidemeyen "ayaklari kilden bir dev"dir. 2- Medeniyetlerin begenmedikleri kendileri (yani dis kabileler) ise, geri olsalar da, insan zn yitirmemis, paralanmamis, cesur, savasi, paylasimci, esit, yalan-dolan bilmez kankardes toplumlar olarak yepyeni insan ve cograyfa olanaklarina ve potansiyellerine sahip bendini asmaya hazir; tikaniliklari aici glerdir. 3- Medeniyetin ii, dzeni, insanlari herseyi gibi tapinlari da karma karisiktir. Hatta hi bir problemi aydinlatmayan ve zemeyen komik putlardan ibarettir. Dolayisiyla medeniyetin beyni de (inanci da) kendisi gibi acinacak haldedir. 4- yleyse yepyeni-daha saglam-yikilmaz dzenli ve inanli bir medeniyet gerekir. Ilk medeniyetin Irak baliklari iinde dogdugu gnden beri, ilkel iinde gelisen dsnce ve davranis sentezeleri, ilkel biimlerinden baslamak zere bu ynde olmustur. Ve en olgun yaziya gemis biimini de Kur'an ile bulmustur. Tektanri ideolojisi, bu tarihsel devrim grevlerinden ayri bir olus degil, tersine o grevlerin kutsallastirilmis en dogal yansimasidir. nk antik tarihte dsnce henz kutsallik kabugu - besigi iinde gelisir. Bu yzden Muhammed'in tektanri ideoljisinin, veya kutsallastirma prosesinin en olgun rnegi olusu; Arabistan llerinden adi sani isitlimedik bir kabile toplumundan ikti diye yadsinamazsa, tipki yle tek tanri sentezini ilk yakalayip

savunan Ibrahim de, yazisiz - gebedir diye yadsinamaz. Muhammed bile Ibrahim'den 2500 yil sonra gelmesine karsin okuma - yazmasizdir. O dnemde Mekke'de - Medine'de okuma-yazma bilenler parmakla gsterilecek kadar azdir. nk yasanan toplum henz medeniyete yeni yeni zlmeye baslamis Yukari Barbar: yazisiz tarih ncesi toplumun geleneklerini srkler. Muhammed'in Ibrahim'den farki: barbarligin gebelik asamasini gemis, Kent asamasinda yasamis olusundandir. Ama Ibrahim de ilk ana Irak ve Misir medeniyetleriyle ve evre barbarlarla ili-disli yasamis; gebeligi de asmaya hazir, grevlerinde pismis bir lider olusu, onu bu farki kapatmaya eginlestirmistir. Sadece yasadigi toplumu iinde yalnizdir; yani toplumu ile arasindaki uurum, Muhammed'inkinden farklidir. Muhammed, kenttaslariyla beraber, gebeleri de pesine takarak bir tarihsel devrimi basarabilir. Ibrahim bunu basaramaz: toplumu henz geridir, ve Irak-Misir medeniyetleriyse henz gldrler. Bu yzden Ibrahim'e Irak- Misir- Finike-Arabistan ticaret yollarinda tarihsel devrime hazirlik dsncesini gelistirmek kalir. Bu ise tektanri ideolojisi biiminde yansir. Tektanri ideolojsini, barbarin medeniyetlerle gresi: tarihsel devrim gidisinden kopardiniz mi, konuyu tarihi olaylardan soyut-parali metafiziklestirilmis uzmanlik alanina sokarsiniz, ki bu l dsnce otopsisinden, canli.yeni sentez fikirler dogamaz. Barbar, yapacagi isi nce szle sazla - siirle kutsallastirir. Bu ryalarla sunaklarla - adaklarla gelisir. Sonra basardika destanlasir, yaziya geebilirse Kur'an gibi aninda yazilasir. Yaziya geemeyecek ilkellikte bulunuyorsa, agizdan agiza nakilerle korunan siirler - destanlar olarak, Ibrahim'in yks gibi 1500 yil sonra da olsa Tevrat'a geer; kutsal masallar halinde 2500 yil sonra islam mitolojisinde (kutsal tarih'te) yerini alir. Yani ne kutsal kitaplar ne mitolojiler yalan sylememislerdir. Muhammed gibi Ibrahim de bir kabile toplumu insanidir; Muhammed'in kur'an yaratisinda sasilacak bir yan bulamiyorsak, Ibrahim'in Tevrat'a gemis tektanri fikirlerini olamayacak bir yaratis kuskusuyla ele almamaliyiz. Saskinligimiz ve kuskularimiz bizim medeni, barbar gresini bilmeyisimizden, ya da barbar'a medeni nyargisiyla bakisimizdan ileri gelir. * Kutsal Kitaplar ve Kutsal tarih: mitoloji eger yalan sylyorlarsa (uydurmaysa) bunu iki ynde yapmak zorundadirlar bu durum o devir insanini, yine medeni; hem de dzenbaz bizantizim'de gelismis medeni insanla karistirmak olur: 1- Eger Ibrahim dini tektanrici, degilse 2- "ok tanrici": totemist: Ata dini: kabile dinidir. Ki o zaman bu iki ynl tahrifati ve uydurmayi (yalani) gerektirir. Bu da yetmez; ok tanricilik sadece kabile dinine ait degildir. Medeniyetle birlikte ok tanricilik gelisir; grdgmz gibi gksellesir. O agin insanlari bugnk bilinte olamayacaklari iin, Ibrahim dinini gizlemek ve tek tanrici hale sokmak iin 1-Eski oktanri izlerini silmek zere bir hayli ugrasmak zorundadirlar; nk o temel olaylar, kutsal kitapalarin ve masallarin hemen her alaninda kendisini hissetirmeden yapamayacak kadar dalli budakli ve kkl gvdelidir. 2- Ayrica o devirlerde bunlari, gelismis medenilelerde oldugu gibi bir tek "kisi"

kendi karihasindan istedigi gibi kolayca - kontrolsuzca uyduramazdi. Toplum, Tevrat yazilirken de; Kur'an yazilirken de; Kutsal Masallar yazilirken de; kontroln tamamen kalkacagi kertede parampara sosyal sinif ve zmrelere blnp zitlasmamisti. Bu alanda bir yalan bin yanki uyandirabilirdi. Ve yalana elbirlik ortak olunmak zorunda kalinirdi ki bu olanaksiz kalir ve kokusu ikardi... Dolayisiyla ilkin Tevrat'ta yapilabilecek bu tr tahrifat ve uydurmalar, Incil'de olmasa da, Kur'an'da yankisini bulur; apacik eliskilerin akla yatkin yorumlari gelistirilebilirdi. Ne Tevrat'ta ne de Kur'an'da bu tr eliskilere rastlanamiyor. Masallar'daki eliskiler, o gnk asiret yapilarinin tarih ncesi geleneklerine gre benimseyisleriyle (rezonanslariyla) aiklanabilir. Bu eliskiler, temeldeki Ibrahimin tektanriciligini sallantiya - tereddte yer birakmayacak egilime sokus biimindedir; Ibrahim dinini tarih ncesi inanislara gtren hibir eliski yer almaz.. * Tevrat biraz dikkatle izlenirse, Ibrahim tektanricilginin, Ibrahim toplumunda yeni filizlenmeye baslamis bir prose: gidis oldugu anlasilabilir. Ibrahim'in oglu Ishak da baba gelenegiyle oglu Yakub'u oktanrici Kenanlilar ile evlendirmez; baba memleketi Paddan-aram'a: Mezopotamya'ya kayinbiraderi Laban'in yanina gnderir. Yakup dayisi Laban'a 20 yil alisarak, Laban'in kizlarini: Lea ve Rahel'i kendisine es edinir. Ayrilmalari ekismelidir. Yakup habersizce oluk - ocugu - srleriyle ayrilirken, karisi Rahel babasinin putunu devenin semerine koymustur. Laban "Terafim"i her yerde arar; hatta alinan bir tek putta degildir. nk laban Yakub'a ekisirken syle der: Niin gizlice katin?.." "Niin ilahlarimi aldin?"... (Tekvin bap 31) Tevrat'i yazanlar da " Terafim" den tekil olarak sz ederlerken bile ogulmus gibi de anlatirlar: " Ve Rahel Terafim'i almis, (burada bir tek putmus gibi szedilirken hemen ardindan gelen cmle:) "Ve onlari devenin semeri iine koymustu ve zerlerine oturmustu" derken sanki "Terafim" ogul putlari anlatiyormus gibi ele alinir. Ama surasi kesindir: Ibrahim'in kardes torunu Laban, Mezapotamya'da Harran dolayinda eylesir ve tektanriya degil bir ok ilah'a inanbesler: "Ilhlarim" deyisi bunu aiklar. Ancak olaylari btnlk iinde izlemek; isimize geldigi gibi alinti kemirisine ugratmamak gerekir. O zaman o "ilahlar": tarih ncesinin veya medeniyetlerden esinlenerek karismis oktanri inanislari, ikincil kaldigi grlr: Laban Yakup ile yeminlestigi zaman, kendi "Ilahlari"ni degil, Ibrahim in ayni zamanda kendi babasi olan Nahor'un inandigi tektanri: Allah'i sahit ve gzc tutar: "Birbirimizi gzden kaybettigimiz zaman seninle benim aramizda Allah sahittir"

"Ibrahirn'in Allah'i ve Nahor'un Allah'i, babalarinin Allah'i aramizda hkmetsin" der. (Tekvin. Bap 31.) Burada ilahlar; tarih ncesi geleneksel ok tanrilar, henz terkedilmemistir. Fakat basrol oynamazlar, Ibrahim tektanriciligi, Ibrahim'in toplumunu byk bir tarihsel devrim grevi bylemedigi lde sarip sarmalayamaz. Ibrahim'in tektanri sentezi kendi iinde byr. Ibrahim tektanri sentezini dayatmak yerine kendi toplumunu kendi seviyesine ikarmak zere egitme: asagi barbar geleneklerini kesip atmak - gebelik - ticaret - sunaklar - kurban - temizlik snnet - derlenis isleriyle ugrasir. Bunlari basardika tektanri sentezini toplumunda sabirla mayalandirir. Ibrahim'in tarihi poresesi - asamalari, grevleri kavranmadika O'nun tektanrici tutumu da, toplumundaki gelisimi de anlasilamaz. Ibrahim'in kendi aginda elbette basarilari gelistike tektanriciligi da yaslilik aginda kendi toplumunda yayginlasip derinlesir. Ama lmnden sonra tarih ncesi gelenekler yeniden canlanir. Bu her tarihsel kavsakta grlebilen dogal bir akistir. Yine Yakup ile Kenanlilar'in arasi kizi Dina yznden ailinca, Beyt-El'e getmek zere yola ikarken eski ok tanri putlarini Yakup gmer: "Ve Yakup evine ve kendi ile beraber olanlarin hepsine dedi: aramizda olan yabanci ilahlari atin ve kendinizi gizleyip giysilerinizi degistirin. Ve kalkalalim beytel'e ikalim." "Ve ellerinde olan btn yabanci ilahlari ve kulaklarindaki kpeleri Yakub'a verdiler. Ve Yakub onlari Sekem'in yanindaki mese agaci altina gmd. Ve g ettiler." (Tekvin Bap 35) Eski totem- ata gelenekleri Ibrahimogularinda yeniden canlanisa gemis olsa da, toleransla karsilanir. nk henz gsz ve paralanmis durumdadirlar. Tektanri sentezi tarihi zaruretler iinde ne ikartilir. O zaman da tektanri sentezine sarilis artar. Ibrahimogullari bunu sabirla deneyerek gelistirmek zorunda kalirlar. Herkes tektanriyi da oktanrilari da olaylarin gidisi ierisinde sinavdan geirir. Giderek tektanricilik agir basacaktir. Laban bile sikinitili gnlere dstgnde kendi ilahlarini degil, Ibrahim'in tektanrisini ryalarina sokar: "Ve Allah gece ryasinda Arami laban'a gelip ona dedi: kendini sakinip, Yakub'a ne iyi ne kt bir sey sylemeyesin:" (Tekvin. Bap 31) Ama "yabanci Ilahlar" neyin nesidir? Kk kabile savaslarinda ele geirilmis veya etkisinde kalinmis oktanri putlaridir. Hal onlardan korkulmakta veya etkilerine inanilmaktadir. Gmmelerinin sebebi de hem taninmalari hem de bulunup karsi tarafa hizmet etmemeleri iindir. Henz tarih ncesi toplum asilamadigi iin ok tanricilik da Ibrahim'in egitimine karsin asilamaz. Ibrahim ile toplumu veya torunlari ve yzyil sonra gelen toplumu arasinda bile uurum kolay dolamayacaktir. Nitekim 2500 yil sonra bile ancak bir tek Muhammed ikip

tektanriciligi gelistirebilecektir. Antik tarih bylesine yavas ilerler. Yakub'un karisi Rael'in babasi Laban'in putu: Terafim'i alip saklamasi yine baba evinin inancindan korktugunu gsterir. Laban sikisinca belki Terafim'e yalvaracak ve onlara zarar verebilecektir. Hi degilse laban'in serrinden korktuklari iin Terafim'i alar ve saklar. Ama zerine oturmasi da artik putlarin etkisinin azaldigini gsterir. Zaten Rahel de Yakub'un etkisile ve Ibrahim ve Nahor gelenegi ile tektanri dinini bilmekte ve benimsemektedir. Ama gnmzde bile cinlere inanilmasi srp gider. Cinler, bu tarih ncesi putlarin etkilerinin giderek psikolojilere girisidir. * Acaba Ibrahim dini tektanri dini midir? Tevratta bu aik midir? Ibrahim zamani, tekvin blmnde bap 10'dan bap 26'ya dek anlatilir. Ibrahim, Tekvin'den anlasildigina gre daha ok babasi Terah'in lmnden sonra peygamberlesir. nk tarihsel grevi o zaman kendi omuzlarina yklenmeye baslar. Tevrat'ta Ibrahim'in peygamberligi veya tektanri fikrine girisi yoktur. Babasi'nin lmnden sonra Ibrahim'in Allah ile iletisimi baslamis gibi verilir. Aricak Ibrahim o sira 75 yasindadir. Irak (Mezopotamya) medeniyetlerinin nl kenti UR'dan ikali ve Harran'dan eyleseli en az Tevrat tarihlemelerine gre 50 yil olmustur. Bu sre iinde Ibrahim tarihsel grevlerini iyice sezmis ve dsnmstr. Zaten babasinin da ocuklarina grettikleri Ibrahim'in yapacaklaridir: "Ve Terah oglu Abram'i ve Haran'in oglu torunu Lut'u ve oglu Abram'in karisini, gelini Saray'i beraber aldi; ve kenan diyarina gitmek zere kildanilerin Ur sehrinden onlarla ikti; ve Haran'a geldiler ve orada oturdular." "Ve Terah'in gnleri 205 yil oldu ve Terah Haran'da ld. " (Tekvin Bap 11) Buradan anlasilabilir ki Ibrahim'in stratejisi babasi Terah'in grettiklerinden ve amalarindan temellenmistir. Haran duragi glenmek iindir; asil hedef "Kenan diyari" yani Misir - Fenike - Irak medeniyetleri arasinda gebelik ve ticarettir. Ama barbarin ticareti tarihsel devrimlersiz olmaz; ticaret barbari medeniyeti kesfetmeye ve uygun kosullarda fethetmeye gtren yoldur. Yeri gelince grecegiz: Tektanri ideali hep tarihsel devrim amaciyla - pratigiyle cancana yatip sarmasir. Ibrahim Harran'dan "Kenan diyarina" gmeye karar verdigi gn Tarihsel Grevinde yogunlasmistir ve Allah ile "ahit"lesmistir: "Ve Rabb Abram'a dedi: Memleketin'den ve akrabanin yanindan ve babanin evinden sana gsterecegim memlekete git; ve seni byk millet edecegim ve seni mbarek kilacagim ve senin adini byk edecegim ve bereket ol ve seni mbarek kilanlari mbarek kilacagim, ve sana lanet edene lanet edecegim; ve yer yznn btn kabileleri sende mbarek olacaktir" (Bap:12)

Burada "RABB" bin bildigimiz tektanri oldugunu Bap 14'de daha aik bir sekilde anliyoruz: Ibrahim Sodom Kraliyla grsrken "Rabb" tanimlayarak, "Gklerin ve yerin sahibi Yce Allah'a RABB'e" diye yemin eder. Bu ilkin "Ezeli Tanri: Yehova" olarak anilmasi olayi degistirmez. Bap 16'da "Allah" melekleriyle kendisini gsterir: "Ve Rabb'in melegi Sur yolunda olan pinarin basinda onu buldu. Ve dedi: Ey Saray'in cariyesi Hacar nereden geldin? nereye gidiyorsun." Ve Allah melekleriyle Ibrahim'in Ismail'i doguracak karisi Hacar'a yardimeder... Bap 17'de "snnet" tektanri: Allah'in nisanesi olur: Abram 99 yasinda kendisiyle birlikte yanindakileri snnet eder. Allah artik onlar iin ebedidir.: kesindir: " Ve ahdim ebedi bir ahit olarak sizin etinizde olacaktir. Ve gulfe etinde (penisinde) snnet olunmamis snnetsiz erkek varsa, o can kendi kavminden kesilecektir; o benim ahdimi bozmustur." Bap 18'de Allah, Ibrahim'e Kisir ve yasli Sara'nin Ishak'i dogrurabilecegi ahdini yaparken: "RABB iin imknsiz bir sey var midir?" der. Bu Kur'an'in "Allah her seye kaadirdir" taniminin karsiligidir: ilk proseleridir. Yine Bap 18'de Ibrahim, Sodom ve Gomara'nin kurtarilmasi: tarihsel devrim iin Allah ile pazarlik ederken syle der: "Btn dnyanin hakimi adalet yapmaz mi?" Bu da Allah'in sifatlari olan "Rahman ve Rahim'in karsiligi olan ilk gelisimidir. Bab 19'da Allah'in melekleri Sodam'da grnrler: "O iki melek de aksamlayin Sodam'a vardilar; ve lut Sodom'un kapisinda oturuyordu; ve lut grp onlari karsilamak iin kalkti ve yere kapandi."... Yine Bap 19 'da Allah Sodom ve Gomora'yi yerle bir eder: "RABB Sodom ve Gomarra zerine gklerden kkrt ve ates yagdirdi ve sehirleri ve btn havzayi ve sehirlerde oturanlarin hepsini ve topragin bitkisini altst etti." Lut'un karisini da tuz diregine evirir: "Fakat karisi onun arkasindan geriye bakti ve bir tuz diregi oldu." Bap 20'de Ibrahim'in karisini alan Gerar Krali Abimelek Allah tarafindan uyarilirken syle denir: "Ve simdi adamin (Ibrahim'in) karisini geriye ver, nk o peygamberdir. Ve senin iin dua eder yasarsin fakat eger geri vermezsen bilki sen ve sana ait olanlarin hepsi mutlaka leceksiniz" Bap 22'de Kurban olayinda Ibrahim Allah'a namaz benzeri ibadet'ten de sz eder; tipki bap 19'da lut'un Bap 17'de Ibrahim'in secdeye gelisi gibidir, ama burada

daha aik dile gelir. Sanki ibadet gelismistir: "Ve Ibrahim usaklarina dedi: Siz burada esekle beraber kalin ve ben ocukla beraber oraya gidecegim ve secde edip yaniniza dneriz" Yine ayni Bap 22'de kurban olayinda Allah'in melegi Ibrahim'e gklerden seslenir: "Ve RABB'in melegi ikinci defa gklerden lbrahim'e agirdi ve dedi.." Bap 24'te Ibrahim'in yardimcisi khyasini da secde ederken buluyoruz: " Eve egilip RABB'e secde eder: "Istegi olunca tekrar secde eder: "Yere kapanip RABB'e secde kildi" Btn bunlar kuskuya yer birakmamacasina Ibrahim dininin tektanri dini oldugunu ve bilhassa Ibrahim'in zamaninda giderek tutkun bir benimseyisle derinlestigini - yayginlastigini aydinlatabilmektedir. Hi degilse kimse kalkip buna oktanri dini diyemez. * Diyemez saniriz ama uzmanlik bambaska bir keramet vehmetme isidir. Syle kuskular uydurulur. ibrahim'in tanrisi aslinda kabile tanrisidir: Totem: ata dinidir Ibrahim bu ata tanrisini kendi adina bagli toplumuna ve evre kentlere Tektanri biimine dnstrerek asker - para - mal gcyle dayatmis veya yutturmustur. Bu olduka mekanik ve uydurma bir grstr. Ilkin hibir barbar ata dininden tektanri dinine parendeyle geemeyecek kadar inanlarina bagli - ayaklari yerdedir. ldrseniz o dnekligi bir irpida basaramaz. Bu yzden ne Ibrahim ne de toplumu, inanmadigi bir dini kabul edecek kadar medeni dnekliginde degildir. Tersine Ibrahim, dini dayatmaz, akilla basarilarla ikna yoluyla benimsetir. nk barbarlar ancak ikna yolundan: grerek - deneyerek - inanarak din degistirebilirler. Ve bu bir mrlk zamani alir. Tektanri sentezi, yle kolayca ata dini toteminden devsirmeyle ulasilacak bir yakistirma - yapistirma olsaydi, Tarih'in binlerce yillik kutsallastirma prosesine ihtiya kalmazdi; insanlik Tarihsel ve Sosyal Devrimlerle degil, uzman tapinci: dsncelerle ilerlerdi. Uzmanlik tapinaginin olaylara degil dsnce kurbanlarina ihtiya duymasi ile Tarih'in gidis kanunlari bambaska seylerdir. Bu yzden o tr dsnce eksersizlerinin tek celladi yine tarihin olaylaridir. Tevratta tektanri: Allah, Kur'an'daki gibi herkesin Allah'i olarak degil, sik sik "Ibrahim'in Allah'i" olarak anilir. Bunu "Kabile Tanrisi" gibi ele almak asiri bir yakistirma ve Tevrat'i tahrif etmek olur! Kimi uzmanliklar bu tr kusaklari, daha bir ok tahrifatlarla derinlestirerek islemeye alisirlar. Oysa Tevrat'in bu anisi Tektanri sentezinin Ibrahim'e ait olusunu veya Tektanri sentezini o dnemde Ibrahim'in sanvundugunu ve Toplumca henz benimsenmeye baslandigini gsterir. Dikkatle izlenirse, Tevrat yazicilari ellerindeki szl siirsel - destansi nakillere

kalem uydurmuslardir. Kendileri degil, Tevratin iindeki olaylar konusur. Bu yzden daha ok Ibrahim'in sahneden ekilisinden sonra, tektanriyi benimseyenlerin anisi "Ibrahim'in" "Babamin tanrisi biiminde olur: 1- Ilk olarak Ibrahimlin bas yardimcisi: Elizer'de grlr bu tr bir anis; Ki, o siralar Ibrahim kocamis ve yasi ilerlemisti; ve Rabb Ibrahim'i herseyde mbarek kilmisti, (Bap 24). Yani Ibrahim toplumu ve evre kentlerde taninmis - kabul edilmisti. Tektanri fikirleri de bu ycelis lsnde saygi - kabul buluyordu. Elizer adli basyardimcisi veya kahyasi yanasmasi, Ibrahim'in yeminli grevlisi olarak Mezopotomya'ya gittginde Ishak'a akraba kizi Rebeka'yi alirken ve alip getirirken sik sik bu anisi yapar: "Ya Rabb, efendim. Ibrahim`in Allah'i niyaz ederim, bugn isi rast getir ve efendim Ibrahim'e ltfeyle" (Bap 24) Bu Elizer'in de tektanriyi benimseyisini ancak bu inanisini Ibrahimden aldigini gsterir. Ibrahim'in putu: totemi oldugunu gstermez. 2- Ibrahim'in oglu Ishak da, tipki babasi ve yanasmasi Elizer gibi tarihsel bir grevle ne ikmak zorunda kaldigi zaman Allah ile iletisime girer. Ve benzer biimde anislari olur (Bab 26): "Ve oradan Beer - Seba'ya ikti. Ve o gecede Rabb ona grnp dedi: ben baban Ibrahim'in Allahiyim; korkma nk ben seninle beraberim ve seni Mbarek kilacagim ve kulum Ibrahim'in yznden senin zrriyetini ogaltacagim. Ve orada bir sunak yapti" Burada tektanri inanisinin Ibrahim'den geldigi daha aika belirtilmistir. Ibrahim, ailesine srekli ocuklarinin da Allah tarafindan "mbarek" kilinacagini bildirerek onlari allah'a baglamistir. Ishak 40 yasini asinca grevlerini sezmeye baslar ve grevlerinde yrr. O zaman Allah'a yakinlasir ve ondan ahit alir. Bu ahitlenis'i kendisiyle baslatmaz, nk bu atasinin yadigari - gelenegidir: Bu gelenek hatiriyla ilerleyecegini bilir; baska trlsn dsnemez bile: Allah'in "Kulum Ibrahim yznden senin zrriyetini ogaltacagim" ahdi bu yzdendir. 3- Ishak'in oglu Yakup iin de ayni olay geerlidir: Tarihsel grevler Yakub'u sikistirdika ayni gelenek tekrarlanir: Ve rya grd ve iste yerzerine bir merdiven dikilmis ve basi gklere ermisti; ve onda Allah'in melekleri ikmakta ve inmekte idiler. Ve iste RAB onun zerinde durup dedi: Baban Ibrahim'in Allah'i ve Ishak'in Allah'i benim; zerinde yatmakta oldugun diyari sana ve zrriyetine verecegim. Ve senin zrriyetin, yerin tozu gibi olacak ve garba, ve sarka ve simale ve cenuba yayilacaksin; ve yerin btn kabileleri sende ve zrriyetinde Mbarek kilinacaktir" (Bap 28) Burada aika Allah ve Meleklerini gkle merdivenle baglantisi olusu, Smer kutsallasma presesinde grdgmz gksellesme asamasidir ki, ibrahim ve ogullari totemizm gelenegini oktan asmislar; medeniyetin tanrisallastirmalarini tektanri sentezine ulastirmislardir.

Fakat bunun btn topluma yayilip derinlesmesi zaman alacaktir; geri dnslerin olmasi kainilmazdir. O geri dnsler ile ilk tekvin blmmzde anilan Ibrahim ve ogullari zamanina denk dsen ilk temiz tektanri sentezleri gidisini karistirmamak gerekir. Bundan sonrasini hepimiz kolayca ayirdederek izleyebilir: Ibrahim dini kolayca totemizmden devsirilivermis bir tektanricilik olamazdi; tarih bu asama iin binlerce yil birikmek zorunda kalmisti. Notlar:
(6) la Sainte Bible: Kitab-i Mukaddes, I. ncesi 4. yzyilda yazilimi bitmis, I. Sonrasi I. yzyilda tek metin haline getirilmistir. Fakat Ancien Testament (Eski Ahit) teki ilk metinler, veya Allah'i "Yehova: Ezeli Tanri,"diye andigi iin, Yahvist Metin olarak bilinen "Pentateuch: ilk bes blm," I..10 uncu veya 9 uncu yzyilda yazili hale getirilmistir. Sonradan Allah'a Elohim, dendigi iin "Elohist Metin,"olarak adlaridirilan blm de buna eklendi. Tesniye: I. . 9 uncu veya 8 nci yzyilda; Din adamlari Metni: I. . 6 inci yzyil arasinda: Babil srgn gnlerinde ve sonrasinda yazilmistir. I. . 283- 246 yillarinda, Ptolemee ikirici Philadophe, eski Ahit: 72 Ibrani bilgininin eliyle Grekeye evirtti: Din adamlarinin Metni: Versions des Septante ilk tercmesi budur. Avrupaya buradan yayilmistir. En aslina uygun metin olarak grlr. Bundan sonra o eski gelenek saygisi derebeylesme Avrupa'da azittika I. S. 383 yillarinda bile Hristiyan kilisesinde eski titizligini yitirir: I.S. 383'te Sait Jerom, dzeltmeden geirir, Tevrat: Vulgate biimine sokulur. Ama bu aslina uygun bulunmaz bir eviridir. " Apokrif": rtl, damgasi yer. (7)" Kitab'i Mukaddes" 1958, Yunan-Ibrani-Keldani dillerinden tercme. - Louis Segond: La Sainte Bible,1962, Paris

Drdnc Blm

TARIHSEL DEVRIM ZLEMI TEMELINDE ALLAH - IBRAHIM - ve KUTSALLASTIRMA


1- TARIHSEL DEVRIM ZLEMI TEMELINDE TEKTANRICILIGIN (IBRAHIM DINI'NIN) TEORILESMESI : KUTSALLASMA Kur'an, Hicaz Kent Barbarliginin Medeniyet kabuk degisitirisinin teoriye gemis aiklanisidir. Baska deyisle, Komn'n yukari kent asamasindayken tarihsel devrim sezileriyle kent kozasini delip medeniyet kelebegi haline gelisinin kutsallasarak taslara kazinmis: yaziya gemis anayasa: seriat kurallaridir. Tektanri dinini bu asamada Hicaz Araplari iinde bir tek Muhammed yakalamisti ama Hicaz Araplari o ruhu anlamakta ve Muhammed'in pesinde ordulasmakta geikmemislerdi. Neden? Putataparliktan sikilmis olduklarindan degildi. Tektanri dinini temiz Ibrahim dini (ilk ata dini) olarak Mustulayan Muhammed'in sezdigini kentdaslari sezmis ve o amalarda derlenivermislerdi. O sezi ama suydu: Irak-Misir-Grek-Roma medeniyetleri oktan imparatorlasarak "EVRENSELLIK" lksn tm dnya barbarlarina bilmeden asilamislar. Bagimsiz medeniyetleri bir tek medeniyet dnyasinda derlemek lks, Iskender'e - Atilla'ya

dek uzanir. Onlarin basaramadigini Bizans ve Acemler basaramayip tersine btn ticaret yollarini kknleserek tikamislardir. Tarihin kontenjani, Hicaz Arapligini bu evrensellik lksne Hz. Ibrahim'den beri hazirlamakla geti denebilir. Ancak gn, btn denemelerin basarisizlikla sonulanip, ticaret yollarinin kkn derebeylesmis medeniyetlerle tikanisindan sonra gelip atti. Hicaz Arapligi, Gney Tecaret Yolu: Kizildeniz Umman - Hindistan seferleri zerinde kentlesmisti. Ve medeniyetler dnyasinda olup bitenleri Hz. Ibrahim atalarindan beri izleyip altsuurlarinda - belleklerinde isliyorlardi. nk Filistin drt yolagizinda Ibrahim'den beri yerlesen kardesleri bilmeden 2500 yildir o evrensellesme (Yakindogu medeniyetleri arasinda tarihsel devrimle kpr olma) lksn kendi asamalari kadariyla besliyorlardi. O alt bilinle boyuna peygamber ikarip tektanri dinini yceltip teorilestirmeleri bu yzdendi. Bin yildan beri de bu ykler, medeniyet ok tanrilarin batis - ikislariyla karisarak Tevrat ile yaziya gemis her yana yayiliyordu. Iskender'ler - Atila'lar - Persler - Romalilar - Bizanslar - Farslar gelip gemisti Yakindogu medeniyetleri zerinden; ama bir trl evrencil bezirganlik agi ol grp ailamamisti. Btn bu tarihi gidis iinde Hicaz Arapligi barbar ocuk zekasiyla bunlari, masallar iinde, rya alemindeymisesine kavradi ve tarihsel grevini Muhammed nclgnde sezdi. Muhammed'in tektanriciligi temelde bu maddi tarihsel grevini sezisiyle ycelme buldu. Tektanricilik yeni bir sey degildi. Ibrahim'den beri kupkuru tektanrilicik, hi bir zaman varolmamisti. ylesi kimsenin karnini doyuramayacagi (Insan toplumunun en temel retim ve reyimine yaramayacagi) iin btn dinler iin geerli olan bazi maddi temel kural tektanricilik iin de geerliydi. Eger tek tanri fikri, sadece kuru fikir olarak tutup ycelseydi, 2500 yil nce Filistin gebe semitleri iinde tutup evrene yayilirdi. Ibrahim'in mucizevi tarihsel grevlerini basarmasina ragmen tektanricilik, Tarihsel Devrim ile sarmasmadika Filistin yreciginde yozlasip kaldi. Muhammed'in temellendirdigi Islm tarihsel Devrimiyle birlikte Ibrahim Tektanriciligi en yksek mertebesine ulasabildi. Kur'an dolayisizca Hicaz kentlerinin orjinal tarihsel devrimini isliyorsa; Tevrat da nce Ibrahim Gebelerinin, sonra kentlerinin tarihsel devrim potansiyelleri veya zlemlerini isler. Her iki isleyisi, tektanri ruhuyla kutsallastirilip fazlasiyla sarmasmasi tarihin bu som gidisini ister istemez saklar. nk henz teori, sirf din ruhu iinde yapilmaktadir. Yeri geldiginde Kur'an'in bu tarihsel devrim isleyisini grecegiz. Imdi Tevrat'a Ibrahim'in ve gcebelerinin Tarihsel Devrim zlemlerinin (potansiyelinin) nasil tektanriciligi yceltigini izleyelim. Tarihsel Devrim Ibrahim gebelerinde hayal ideal olarak kaldika tektanri teorisi daha fazla derinlesip - kusaktan kusaga aktarilan miras olur. Tarihsel Devrim imknsizlastika tektanricilik biricik orjinalte olarak ne ikar. Zaman zaman geri dnsler olsa da, tarihsel grevler sikistirdika tektanri teorisi, Musevilik ve Isevilikte oldugu gibi oktanri geri dnslerini siler sprr. Oysa yasanan tarihsel devrim bile degildir; o zlem ile derlenip yanip tutusulur. * Tevrat'ta ilkin tarihsel devrim zlemini Semit gebelerinde, ibrahim ile birlikte

buluruz: Ibrahim 75 yasindadir, Ur'dan sonra Harran'dan ikip Kenan (Filistin) diyarina gelmistir. Allah ilk kez o zaman Ibrahim'e grnr ve tarihsel devrim zlemini ideallerini beyninde alevlendirir: "Ve RAB, Abram'a grnp dedi: bu memleketi senin zrriyetine verecegim; Ve kendisine grnms olan Rabb'e orada bir sunak yapti" (Tekvin Bap 12) Ibrahim, henz o gnlerde Abram'dir, kabileler atasi: Cumhurun Babasi anlaminda Ibrahim adini almamistir. Kenan diyarini grnce burada kendisine (toplumuna) yer aabilecegini sezer. Allah'in ahdi aslinda Ibrahim'in dilegidir. Gerek anlami: "Bu memleketi avucuma dsrebilirim"dir. Ve Ibrahim bu dileginin pesini birakmaz: boyuna sunak yapisi Allah'in ahitini canli tutmak isteyisi gibi sunulsa da gerekte Ibrahim kendi idealini canli tutar. Ve tektanri teorisi bu tema zerine adim adim gelisip ycelir: "Ve oradan Beyt- elinim sarkinda olan daga harekef etti. Garbinda Beyt- el ve Sarkinda Ay (Mevkii) olarak adirini kurdu; ve orada rabb'e bir sunak yapti ve Rabb'in adini agirdi. Ve Abram git gide Negeb'e Cenuba dogru g ediyordu" (Bap 12) Sunaklar, genellikle, Ibrahim'in ve toplumumun benimseyip karargah kurabilecegi tarihsel devrim sirayislarina uygun yerlerdir. Bu dogadaki hayvanlarin idrarlariyla getigi yollara isaret birakisindan bambaska bir seydir. Sunak en basta bir ideali kutsallastirirken, o ideale ulasmak iin bir karargah yeri de olur. Bu yzden bir tarihsel grev sikistirdika Allah ile iletisime girildigi zaman ve yerde yapilir ve hatirlanir: Ibrahim ile kardesinin oglu Lut arasinda blgede yerlesme konusunda stratejik bir tartisma olur. Lut, Sodom ve Gomara'nin bulundugu Filistin'in dogusuna yerlesir. Ibrahim batida ve gneyde eylesir; Misir'a gidip gelir. Bu da Ibrahim toplumunda nemli bir gelismedir. Ibrahim bu asamada yine Allah ile grsr ve idealini hatirlayarak glendirir; Allah'in ahidiyle pekistirir ve sunaklastirir: "Ve Lut kendi yanindan ayrildiktan sonra Rab Abram'a dedi: Simdi gzlerini kaldir ve bulundugun yerden Simale - Cenuba - Sarka Garbe bak; nk grmekte oldugun btn memleketi sana ve senin zrriyetine ebediyen verecegim. Ve senin zrriyetini yerin tozu gibi edecegim; syle ki bir adam yerin tozunu sayabilirse senin zrriyetin de sayilabilir." Burada bir adim daha ileriye gidilmistir; deniz kiyisindan Suriye'ye ve Misir'a ve Harran'a kadar olan blge kabaca da olsa alinacak memleket olarak sinirlari izilir. Ve geici olarak degil "EBEDIYEN" kalici olarak istenir. Bunun iin derlenmek ve ogalmak gerekir: "Yerin tozu kadar: sayilamayacak oklukta" olmak gerekir. Bunun iin daha da alismak gerekir: "Kalk, memleketi enine boyuna gez; nk onu sana verecegim. Ve

Abram adirin kaldirdi ve gelip Hebran'da olan Mamre meseliginde oturdu. Ve orada Rabb'e bir sunak yapti" (Bap: 13) "Sunak" larin gelisimine bakildigi zaman; eski ahit zamani Filistin haritasinda sunak: karargah yerlerinin, Filistin (kenan) kentlerini kusatma egilimi gttgn grrz; Ibrahim'den sonra da bu gelenek srer: Samogullari bu stratiejik egilimle ogalip yayginlasirlar. Ibrahim nce bunu yoklayarak sezerek yapar elbete. Ama Filistin diyarini Mezopotamya'dan Misir'a dek eliyle tuttuka bu gidis idealesir; ideal adim adim pratik ilerlemelerle yer kazandika kutsallasip tektanri ahitleriyle perinlenir. . Ama tarihsel devrim ol grp gereklesmedike tektanri teorisi elde kalan ve sarilinip yceltilip miras birakilacak biricik manevi: ruhsal miras olur. Tarihsel devrim kime karsi yapilacaktir? Filistin diyarinda Finike kentleri disinda kalmis kent medeniyetleri de bagimsiz degildirler; Irak ve Misir'in etkisindedirler; Irak medeniyetleriyle yardimlasirlar - vergi verirler. Onlara saldirmak Irak Misir ile yapilan ticareti tehlikeye atmaktan te Filistin'de yasamayi olanaksiz hale getirebilir. Bu yzden dengeler iyi hesaplanip derlenis sabirla sebatla - akilla rlmelidir. Ibrahim hepsiyle antlasmalarla - grsmelerle toplumunu ayakta tutar. Ama saldirildigi zaman da toplumunu savunmaktan ekinmez, nk anlasmanin ve yasamanin birinci kosulu akilcil savas: gtr. Yine de hep etecil: vur - ka muharebesidir yaptigi: "Ve Abram Kedorlaomer ve beraberinde olan krallari vurup dner" (Bap 14) Ama satilmaz da: Sodom Krali'na syle ikisir: "Gklerin ve yerin sahibi Yce Allah'a Rabb'e, ne bir iplik ne bir arik bagi ne de sana ait olan bir seyi almamaya elimi kaldirdim, taki Abram'i zengin ettim demeyesin... (Bap 14). Ve Ibrahim yine bu tr basarilardan sonra hep oldugu gibi, Allah ile grsr: "Bu seylerden sonra, ryada Abram'a Rabb'in su sz geldi: Ey "Abram korkma; ben sana kalkanim, senin ok byk dlnm" (Bap 15) Ibrahim'in benimseyip ulastigi tektanri sentezinin, pek ise yaramayan kuru bir inan oldugunu sanmayalim. O sadece tarihsel devrim zlem veya ideallerinin kutsallasmasi degil, ayni zamanda bir dsnce devrimidir de. Tektanriciligin 4000 yil nce dsnce ve ruhlarda ne yaman, ne verimli yaratislar yaptigini biraz olsun anlayabilmek iin, arastirmamizin zellikle basina aldigimiz Muhammed'in gelistirilmis bulundugu Allah'in Sifatlarini: Esmail Husnayi tekrar tekrar hatirlamak gerekir; tektanri sentezi: dogayi ve toplumu yorumlamakta determinizime koskocaman bir adimla yaklasmak; ruhlari ve dsnceleri oktanrici ilkel karmasasindan prangalarindan kurtarmak; zgrlesitirip yaraticiliga amaktir. Bu yzden paralel anlamda Ibrahim; oktanrici kastlasmis Misir - Irak - Finike medeniyetleri ortasinda toplumundan ve tektanrici dsnce devriminden baska hi kimseye ve hibir seye inanmayan; moral degeri gkleri sarmis Ibrahim; 1848-1870 Idealist - poplist - topist - liberal, burjuva ve kk

burjuva Avrupasindaki bir avu mcahidiyle birlikte yalniz kalmis dsnce devi Marks-Engels'e benzer. 2500 yil sonra Ibrahim'in,100 yil sonra Marks-Engels'in adi evrensel yankilarini bulacaktir: Btn tek tanri dinleri, ilk yaraticisi Ibrahim'i anmakla ise baslar; btn tarihsel maddeciler ilk yaraticisi ve kurucu MarksEngels'i anmadan ondan yaralanmadan yapamazlar. Her ikisinin de takipileri, Ibrahim'in sade ama o kadar da derin syleyisiyle "yerin tozu kadar, ggn yildizlari kadar" sayisidir; ve insanlik determinizmi kavradika insanlik kadar da ok ve "sonsuz" olacaktir. Bu yzden Ibrahim, tektanri sentezinin kendinde yarattigi dsnce kanatlanisini, moral degerini sezer ve o senteze sik sik skreder; kendisine Filistin yalnizliginda kalp kuvveti verir: "Ey Abram! ben senin ok byk dlnm!" "Ey Abram! Korkma! Ben sana kalkanim!" Muhammed'inde sikistika ayni dsnce sentezine teorsine: Tektanriya yaslanisi, derinlesmesi bundandir: "Allah bana yeter!" Marks- Engels de yasamlari boyunca byle davranmislardir: determinizmin teorik - pratik dgsnde, rahat nefes alip mutlu olabilmislerdir; gerisi onlar iin bogucu - tiksindiricidir; yollari sikintili - azapli - iskenceli olsa da onlar iin yasatici yaratici moral fiskirticidir... Ibrahim'in Tektanri sentezi, sphesiz ki Muhammed kadar derin determinizme yaklasmis degildir. Grnste sadece "Yerin - Ggn sahibi Yce Allah" olarak anilir. Melekleriyle islerini grr. Her yerde hazir ve nazirdir. Ryalara girer. Sesini duyurur. Insan kiligina girer.Temizligi - dogrulugu - adeleti sever. Mal mlk - fuhus yozlasmasini lanetler. vnme ve insanlar zerinde kibirlenmeyi hos grmez. Paylasmayi bagislanmayi - akrabalari - toplumcullugu - yaratani hatirlatmayi sever. Btn bunlar Ibrahim'in beyninde kesin sentezlerdir, ama Muhammed'e temel olabilecek btn zellikler olmasina karsin; Kur'andaki gibi hemen her ayete serpistirilecek ayetin sonlarinda veya baslarinda; yerli yerinde nktelenebilecek dzeyde yaziya veya sze dklememistir. Ama Ibrahim o tektanri senteziyle, oktanri karmasasindan - zincirlerinden kurtulmus; yasadigi olaylari daha gereki - determinist yorumlayarak yaraticiligini pekistirmistir: Kurban olayi'na kadar Kenan diyarinda tutunusu medeniyet ve onlarin usagi kentler arasinda yasayabilmesi byk bir basaridir. Tarihsel devrim iin toplumunun hazir olmadigini sezmesi, toplumunu korumasi o filistin hengamesinde byk bir strateji ustaligi gerektirir ve gebelik - ticaret ekonomisinde ustalastirisi ve uzun vadeli stratejiye oturtusu gelistirmesi... Bu yzden Ibrahim'in sunaklari sadece gerliginden gelmez; toplumunu egitirken tektanri sentezine siginir; sentezine siginirken kendisinden daha ilkel kalmis toplumunu egitir... Tektanri sentezi, 2500 yil ncesinin tanrilar - mahserinde byk bir sadelestirme insan beynini zgrlestirmedir. Tarihin gidis kanunlarini elinde pusula gibi tutup kullanmayan birinin, elini kolunu sallayarak tarihe girmesi, kafasini yitirmesiyle ayni anlama geliyorsa; tipki bunun gibi, Ibrahim eger tektanri sentezine ulasmis

bulunmasaydi, adi sani isitilmedik diger sami kabile liderlerinden biri olarak kalir, toplumunu da tektanrisini da tarihe miras olarak birakamazdi. Bunun degeri anlasilamadika, Ibrahim de, kutsallastirma prosesindeki tektaricilik ve tevrat - Kur'an da pek anlasilmis sayilamaz... Ibrahim; bugnk Lbnan - Filistin - Israil - rdn ve Suriye'nin bir kismini iine alan, o gn iin, "Kenan Diyari" olarak bilinen topraklarda Irak Misir arasinda mekik dokur gibi gettike, ticaret sinaviyla bu topraklarin insanlarini grendike, tarihsel devrim grevinin uzun vade gerektigini bunun iin uzun hazirlik - egitim - derlenmis - glenme ve medeniyet "fesadinin" zayiflamasi gerektigini daha iyi anlamaya baslar. eliskilerini "Allah" ile paylasir. Derdi hep aynidir: Tarihsel Devrim hlyasi. Ama mirasisi olabilecek bir ocugu bile yoktur ve yasi ilerlemistir: Abram dedi: Iste, bana zrriyet vermedin" "ben ocuksuz gidiyorum" "Ve iste evimde dogan " "bu Samli Elizer" "benim mirasim olacaktir. " "Ve iste, kendisine Rabbin su sz geldi: Bu senin mirasin olacaktir. Ve onu disariya ikarip dedi: Simdi gklere bak, ve eger yildizlari sayabilirsen onlari say; ve ona dedi. zrriyetin byle olacaktir" Ibrahim kendini ikna eder; yeniden byk sentezine sarilir; skreder: "Ve rab'be iman etti ve onu kendine Salh (biricik dogru - temiz aydinlik yol) saydi." (Bap 15) Ama hlyasi yolunda azimlidir; tektanri sentezinin glenisi daima bu pratik basarilarina baglidir. Basarilari sentezini, sentezi basarilarini getirir; tektanri kutsallasmasi, eski kutsallasma prosesinin devami olarak byle gelisir. Bu yzden tektanri sentezi pratigine isik tutugu lde ufuk aisi yeni tertemiz daha objektif bir yoldur. Objektif yol olusu pratikte ispat bulduka tektanricilik Ibrahim'in beyninde kutsallasir. Dolayisiyla Ibrahim kendi yaraticiliklarini - sentezlerini fikir retislerini dogal kutsallasma yolundan allah'a baglar: "Ve ona dedi: Bu diyari miras almak zere, O'nu sana vermek iin seni kildaniler'in Ur Sehrinden ikaran Rab benim." Ibrahimin moral degeri bu kadar byktr: Osmanli gibi 300 - 400 yigitle savunulan gebe toplumudur. Ama Osmanli'nin bizans'i gzne kestirdigi gibi, Ibrahim de ticaret yollarinin kesistigi koca Kenan Diyarini gzne kestirmistir. Ama bu hayalini zlemini hi bir zaman gereklerden kopuk dslemez: "Ya Rab Yehova! Onu miras alacagini ne ile bilecegim?" Ve Ibrahim, Smer'den beri bilinen byckehanet (Orakl) gelenegiyle Ilham'a : tefekkre: dsnce eksersizlerine yatar: "Ve ona dedi: bana yillik bir inek ve yillik bir kei, ve yillik bir ko ve kumru ve bir gvercin yavrusu al. Ve btn bunlari ona aldi ve onlari ortalarindan yardi ve her yarimini tekinin karsisina koydu,

Fakat kuslari, yarmadi. Ve yirtici kuslar cesetlerin zerine indiler ve Abram onlari kovdu" (Bap 15) Nihayet Ibrahim, bundan sonra bir dsnce sentezine ulasir. "Ve vaki oldu ki, gnes batarken Abramin zerine agir bir uyku dst; ve iste onun zerine bir dehset, koyu karanlik, dst. Ve Abram'a dedi: Iyi bilki, senin zrriyetin kendilerinin olmayan bir memlekette garip olacak, ve onlara kulluk edecekler ve kendilerine 400 yil cefa edecekler. Ve kulluk edecekleri millete ben hkmedecegim; ve ondan sonra byk malla ikacaklardir. Fakat sen atalarina selametle gideceksin; ve gzel ihtiyarlikta gmleceksin. Ve drdnce nesilde buraya dneceklerdir; nk Amorilerin Fesadi tamam olmamistir" (Bap 15) Buradaki "Amoriler" tarihteki Amoritlerdir. Amoriler, gebe semitlerin en akinci asagi barbar gelenekli gl oymaklar toplulugudurlar. Ve Ibrahim gebelerinden ok daha gldrler. Byk Irak Medeniyetleri zerine akinlari Ibrahim'den nce ve Ibrahim zamaninda batidan doguya ve Misir'a dogru olur. Ibrahim bu akinlarin lmn grmse korkar; kendisi de bir semit gebe koludur, kendisinden bilir.... lmn ve ideolojik - pratik mirasini birakacagi bir ocugu bile olmadigini dsnr... Stratejik hata: lmcldr. Stratejik grsler: lm - kalim kertesinde diyalektik ngr: plan - program ister. Strateji genellikle, hele yavas gelisen antik Tarih seyri iinde bir mr kapsayan uzun vadeli bir yasama plani - programidir; btn dengeler hassasa lp biilmeli; hata ve eksiklikler derhal dzeltilip o programin iine yerlestirilmelidir. Ibrahim, yaman bir cografyada yaman bir ticaret drt yol agzinda, yaman bir kavimler med - cezirleri; medeniyetler - barbarlar gresi: alalip - ykselmeleri ortasinda sadece akilcil sentezleriyle toplumunu yasatabilmek, gelecege miras edebilmekle karsi karsiyadir. Bu noktada stratejisini bu tefekkre dalislarla uzun vadeye kaydirmak zorunda kalir; giderek olgunlasip - ustalasmaktadir. Toplumu'nun Misir'da tutsak kalabilecegini bile ngrmesi - buna benzer dsnceleri aklindan geirmesi ne denli uzak grslerle uzun vadeli hesaplar yaptigini gsterir. Bu hesaplardan sonra Ibrahim umudumu yitirmez; tersine, uzun vadeli bir tarihsel devrim idealiylle yeniden inan tazeler: "O gnde Rab, Abram ile ahdedip dedi: Misir Irmagrndan byk irmaga, Firat irmagina kadar bu diyari, Kemleri ve Keminizleri ve Kadmumleri ve Hititleri ve Perizzileri ve Refalari ve Amorileri ve Kenanlilari ve Giryasileri ve Yebusileri senin zrriyetine verdim." (Bap 15) Ibrahim toplumu Amorilerden bile gsz iken, nasil olur da Amoriler ve Nil'den Firat'a kadar olan btn medeniyet ve Kabile toplumlarinin kendi zrriyetine girebilecegini dsnr?

Bu tamamen Tektanri sentezinin Ibrahimin beyninde yarattigi zgr dsncelerin verdigi bir degerlendirmedir; ngrdr. Ibrahim tektanri grsne bu derece gvenmekte ve btn bu toplumlari nnde sonunda etkileyecegini dsnmektedir; tipki kendisine yarattigi etkiyi bu toplumlarda yaratabilecegini hisseder. Ve bu gl sezis ile tektanri fikri pratikte pratigi de tek tanri ideolojisinde kutsallalasarak ykselir. Ibrahim'in pratik yaratislari mucizeleri, teorisini: kutsallik sezilerini, teorisi pratigini yaraticilastirir. Ve ibrahim tarihsel grevlerinde adim adim ilerler... Misir'dan aldigi cariyesi Hacar'dan Ismail adini koydugu ilk oglu olur. "Ismail: Allah Isitir" (Bap 16). anlamindadir. Burada hem ibrahim'in adim adim sabirla ilerleyisini hem de teorisinin pratigine, pratiginin teorisine yansidigini: kutsallasma prosesini en basit - yalin anlamiyla buluruz: Tektanri grs gelismekte ve gelistirmektedir. Allah ogul isteyisini, yakarisini isitmis ve dilek ahdi gereklestirmistir. Her pratik ilerleyis Tektanri kutsallasmasinda bir adim sirayis: beden ve ruhlari kendi hkmne alis olur.. Prose ister istemez Hacar'i da iine alir: Ibrahim'in zorba anahan gelenekli ilk karisi Sara taratindan dislaninca Hacar Ibrahim'in telkinleriyle Allah'in merhametine mashar olur: "Ve Rab'bin melegi ona dedi: ogaltacagim..." "Rab sana olan cefayi isitti. (Bap 16) senin zrriyetini ogaltika

Ve "Ismail" olayi kutsallasma prosesinin Arabistan toplumundaki baslangici olur. Hacar ve Ismail, Sara'nin zilgidiyla yeni bir tarihsel greve atilmis oldugu iin bu koldaki kutsallasmalar da baslamis olur: Hacar, Allah'in melekeleriyle konustugu pinarin adini kutsallasitirir: "Ve Hacar kendisine syleyen Rab'bin ismini, sen ya Allah, beni gryorsun diye agirdi; nk dedi: burada da mi beni greni grdm? Bunun iin kuyuya beer- lahay roi denilali; iste kades ile bered arasinda (Kuzeyde) dir." (Bap 16) "Beer-lahay-roi: beni gren hay(canli ) olanin kuyusu" adiyla Allah'in zelliklerinin isimlesip somutlasmasi bir adim daha ilerlemis olur: Allah isitir ve grr.. Ancak bu ok tanrilarin isitis ve grsnden ok farkli insan stlesme mistisizim yolundan da olsa determinizme yaklasan her seyi isitme ve herseyi grmedir; muhammed bunu derinlestirir. * Ibrahim giderek toplumuyla arasindaki farkin ne uurumcul oldugunu anlar: Alllah fikri sadece onun derinlemesine sezdigi ve ulastigi.bir sentezdir; toplumu Ibrahim'e baglidir, Allah'a bagli degil. Ve Ibrahim buna gre ilerleyisini daha da olgunlastirir ve toplumuna indirger: 1- "Ve Abram 99 yasinda iken Rab Abram'a grnd; ve ona dedi: ben Kadir Allahim:"

Burada Allah'in bir sifatinin daha gelismis gelistirilmis oldugunu buluruz: "Ben Kadir Allah'im : Herseye gm yeter anlamindadir. bu ok tanrilarin blk prck glerinden farkli bir tek determinizm gibi "Herseye kadir" 2- "Benim nmde yr, ve kmil ol" Ibrahim artik olgunlasmistir. Bunu toplumuna da bildirip uygular: "olgun ol ve Allah in buyruklariyla yr". Ama yine burada Ibrahim'in toplumunu egitmeye onlara kendinden ayri bir varlik olarak davranmayi gelistirmek zorunda kalisini buluruz. nk kendisi de aralarindaki farki iyice yakalamistir. bunu Allah'in buyruklarina da geirir: 3- "Ve ahdimi seninle benim aramda edecegim ve seni ziyadesiyle ogaltacagim." 99 yasindaki ibrahim, olgunlugunun zirvesinde olarak kendini ve toplumunu ayri ayri dengeler halinde kavramistir: bu yeni bir asamadir. 4- "Ve Abram yzst dst" Bu Allah'a secde anlamindadir. Ibadet'in de gelistigi, zellestigi anlamindadir. 5- "Ve Allah onunla sylesip dedi: Ahdim seninledir ve bir ok milletlerin babasi olacaksin. Ve adin artik Abram olarak agrilmayacak, fakat adin Ibarhim olacak; nk seni bir ok milletlerin babasi ettim" (Bap 17). "Senden kraIlar ikacaklar." Senden Krallar ikacak, ne demek? Ibrahim sadece kendisi zamaninda degil, kendisinden sonra da tektanri fikrinin egemen olacagini sezmistir. nk Kenan Diyarinda, Misir'da, Irak'ta grdg duydugu ok tanrilar dnemini kapanacagini kuvvetle sezmistir. Bu yeni bir evrencilik aginin ilk fikir tohumlarinin ailisidir; medeniyetler kitalararasi Irmaksal asamasini kapatip Grekler ile hayvansal daha oynak medeniyetlerin evrensellik: Imparatlorluk pratiklerini gerek evrensellik boyutlarina ikarma girisimlerinin de ilk mjdesi, haberi sayilabilir. Grekler Romalilar - Hunlar bin yil boyunca hep buna hazirlanip bunu denerler. Ama nasip Ibrahim zrriyetine girmis Arabistan Araplarini pesine takmis Muhammed'in olur. Ibrahim bunu sezer ve toplumuna aika bildirir; nk Greklerin Misir ve Fenike'den kendisinin de Smer'den kaynaklandigi gibi kaynaklandigini grp yasar ve isitir. Kendisinin de (tektanri sentezinin de) benzer biimde yayilip savunulabilecegini. sezer ve ister : "Ebedi ahit" ten kasti budur: 6-"Ve sana, ve senden sonra zrrietine Allah olmak iin, seninle ve senden sonra zrriyetinle benim aramda ahdimi nesilerince ebedi ahit olarak sabit kilacagim, "Ebedi ahit olarak sabit kilmak" sz, ibrahimin tektanri sentezine olan inancinin kesinligini ve derinligini kanitlar. Tarih ncesi bilimi ve gidis kanunlari elde pusula gibi kullandika Tevrat ve

benzerlerini yorumlamak bylesine sasmaz kesinlikler ve zengin yorumlar verir. Tevrat uzmanlarinin eldeki onca arkeoljoji - antropoloji belgelerine ragmen dz yolda sasirip kendilerini tevrat ve kuran srelerinden - ayetlerinden disariya atmalari: bindikleri dali kesmeleri bundandir. Ibrahim'in bundan sonra toplumunu tek tanri sentezine pratik ibadet uygulanmalariyla sokusunun izleri: snnet - kurban bunun lmez kanitlaridir. Ibrahim toplumunu egitip mirasisi yapmaya daha ok nem verir. Kilila gelenin kilila gittigini gren - teorisini yapan Ibni Haldun'un, Timur'lara bile metelik vermeyisine benzer bir moral degerle "Tektanri" fikrini "ebedi"lestirip "Sabit" (Kalici) yapmaya deger verir. Sodom ve Gomara'da nnde, onlari belki Amorit akinlarina karsi savunmak ve o kent medeniyetlerine sahip olmak tartismalari iine girse bile; buna degmez buldugunu izleriz. 7- Ibrahim artik bilgelesmistir. ilk kez Bap 20'de Ondan "Peygamber" olarak szedildigini grrz: "Ve simdi adamin karisini geri ver; nk o peygamberdir ve senin iin dua eder ve yasarsin; fakat eger geri vermezsen bilki sen ve sana ait olanlarin hepsi mutlaka leceksiniz" Bu Allah'in szleridir. Ibrahim kendisini, sentezinin ve Stratejisinin ne olup olmadigini zme ve bunda derinlesmenin ustaligina rahatligina ulasmistir artik. Tarihsel Devrim hlyalari - zlemleri bu gidis iinde giderek gelecek kusaklara miras haline gelir. Ama artik bu, daha ok, Tektanri sentezi ve egitiminin toplumunda derinlestirilerek basarilmasina baglanmistir; tarihin ve toplumlarinin Kenan diyarindaki akisina ayak uydurulmus tarihsel devrim teorisi biiminde yeni bir senteze ulasilmistir. Bu teorinin pratikten kopuk bir kutsallasma (gksellesme) olmadigini olaylar iinde grdk. Ama bu pratik artik Tarihsel Devrim'e uzun bir hazirliga dnsmstr. Ibrahim bir yandan Kenan diyarinda Kuzey'den Gney'e ve Batiya, Dogu'ya kadar karargahlasirken Mezopotamya'daki akrabalarina da Ishak'i evlendirmek vesileleriyle el atar. Diger yandan Hacar ve Ismail vesilesiyle Hicaz kuzeylerinden gneylerine uzanir. Sabirla - sebatla - akilla - hosgryle tektanri sentezini toplumunda isler; miraslastirir. Ondan sonra gelen oglu Ishak ve torunlari Yakup ve ogullari Ibrahim'i buraya kadar andigimiz kritik grev ve zlemlerini tekerrr ettirerek ilerlemislerdir. Kimi zaman tarihsel devrimlere katilmislar, zaferlesip iktidar olmuslar, kimi zaman yenilip ok tanriciliga geri dnmsler; dse kalka tek tanri sentezinde Museviligi ve iseviligi yceltmisler ama Hz. Muhammed'e kadar kalici yaygin bir tarihsel devrim basaramayarak, Ibrahim dinini ayakta tututup kesinlestirmeye ve yayginlastirmaya sarilmak zorunda kalmislardir.. Bundan sonrasi satir satir izlenerek yorumlanabilecek Tevrat metinleri apayri bir inceleme ve konular silsilesi ierir.

Besinci Blm

HZ. IBRAHIM YARATICILIGI'NIN SEMIT KKLERI VE EVRENSELLIK ESIGI

1- IKI BYK SANSR - YARATICI BEYIN VE IBRAHIM YARATICILIGININ ATA (SEMIT) TEMELLERI Marks-Engels gibi modern yaraticilar olsaniz, ancak olaylar iinde sabirli - sebatli kahirli - akilli dsnce - davranis emekiligini mr boyu (sonuna dek) srdrebilirseniz aglari asan ve baskalastiran sentezlere ulasabilirisiniz. Marks-Engels bile, bu yzden; Alman felsefesinin - Ingiliz - Fransiz topiklerini ve ekonomicilerinin elestirisinden ve bir lye dek irakligindan yola ikarak, Tarihsel Maddeci sentezlere ve kuruculuguna ulastilar. Morgan 30 yil komndasliktan sonra Komn anlatabildi. Hz. Ibrahim iin durum bundan farkli olmazdi. Her yeni igir aici dsnce ve davranis, gkten zenbille veya meleklerle inmemistir. En semedani dinlerin bile, tersine en yercil gereklerden kaynaklanmis oldugunu hatirlatmistik. Her sahici-yaratici-igir aici dsnce, kendisinden nceki fikirleri, yle gelisigzel bos zaman doldurmak kabilinden degil; tersine bir tarihsel grev determinizmiyle bir mr boyu iraklik ve kahirli emek ile elestirel bir eleborasyondan geirebilirse; her yanindan n sonu tutar denklemleri olaylar iinde somuta isleyebilirse; yeni bir sentez olarak eski toplumun dsnce - pratik rahminden veya z ve biimlerinden ika gelir. Baska trls yapma ve yalanci peygamberlik olur. Ve yildiz kaymasi ubuklugunda ve eglenceliginde snp gider. Grdk: Hz. Ibrahim ylelerinden degildir. Btn eksigi gibi duran yani: Tarihsel Devrim basaramamis olusu; aslinda, O'nun Marks-Engels gibi dsncede igirlar ama grevini kavramis olusu; erdemliligi yaraticigilidir. Ibrahim'in bu gelisimini tevrat'in satirlarinda izleyerek zetledik. Bu yeterli degildir elbette. Ama bu gelisimi bile hi saptirmadan tereddtsz bir gereklik olarak tespit edemezsek Tektanri sentezinin dogumunu ve gelisimini agnostisizme (bilmemcilige) ve dsnce hava oyunlarina (speklasyonal) veya kuskucul laf ebeligine kurban edebilirdik. Nitekim bu konu havada kalmistir. Havada kalmaya da mahkum gibi grnmektedir. nk sadece irak-Misir medeniyet tabletlerine kakili kalmak; daglar kadar yazili-izili belgelere gmlmek uzman paralanislarindan ve frizminden baska sonu veremiyor; o belgeler, ancak tarihin gidis kanunlari aisindan ayiklanip tasnif edilebilirse her trl ekonomik - politik kltrel aydinlatmalar yaninda, dinsel proselere de isik tutabilirler. Bu ise tarih ncesi kmn bilimi (Morgan) ve Tarihsel Maddecilik olmadan basarilamaz. Oysa bunlar, ilk orjinal abalari ve kesifleri, vgler ve yergiler iinde srekli Fosil tabakalar haline getirilmekte ve seilmezlestirilmektedirler. Onlarin btn insanlik tarihi lsnde btn sorunlara uygulanarak ve uyarlanarak yeni bastan canlandirilisina ve

tartisilmasina ihtiya var elbette; ancak bu, her zaman onlarin zerinde durmaktan kendilerini alamadiklari ve gtledikleri tarihin gidis kanunlari ynnde ve kapsaminda olabilirse tasnif edici verimlilikte olur. Ve daglar kadar yigilmis belgeler, emekler sadece bir ikim olmaktan ikarlar; sentetik denklemlere: gidis kanunlarina varilarak, o mahseri belge cngllerinin aydin kafa koparisi son bulur; insanlik hizmetine ailir. Yazili tarihin her konuyu yazili belgelerle aydinlatabilmesi halinde bile tarihin gidis kaninlarina ulasilabilmesi iin on yillari alacak byk tasnif abalari gerekirdi. Ancak yazili Tarih'in hemen her konuyu biraktik, en yaman ses getirici konularda bile suskun kalisi, ibretlerle dolu bir Tarih ncesi: Yazisiz Tarih ile Yazili Tarih Toplumlarinin (Barbarlarla Medeniyetlerin) altslkleri: Tarihsel Devrim problemidir. Medeniyet gibi Yazili Tarihinde gklere ikarilan kutsal - dokunulmaz vgleri; Tarih ncesi Komn Bilimi'nin (Morgan-Engels) ortaya ikisiyla alasagi edilmeye baslandi. * nk yazili tarih de, onu yaratmis grnen medeniyetler gibi, her trl yaraticiligin veya belgelerin kaynagi saniliyordu. Oysa medeniyetin ve yazili tarihin en ok vndg yazinin ilk temelleri bile tarih ncesi komn toplumumun isiydi. Ve Medeniyeti yine medeniyet degil, n tarihsel devrimlerle adim adim retici gleri gelistirerek gelen komn toplumlari yaratmisti. Yazili tarih de baska trl gelismedi. Komn ile Medeniyetin gresleriyle: Tarihsel Devrimlerle yrd. Bu yryslerde her tarihsel devrim cycle'in da yazili tarihi belgeler kesintiye ugradi: nk tarihncesi komn toplumlarinin yaziyla basi hos degildi. Bu yzden yazili tarih, masabasi uzman arastirmacilari iin her seyi syleyemedi. Bunun iin komn bilimi gerekti. Ve komnn paralanisi devirdaimlerini srkleyen antik tarihe uygulanisi gerekti. Bu ise Morgan - Marks - Engels gibi mrn tarihsel maddecilige vakfedenlerin isi oldu. Tarihncesi ilkel Komnist toplumlari modern komnist: tarihsel maddeciler ele alabilidiler. Bu ikar isi degildi, ikarcilarin isi olamadi; kollektivizmin en ilkel en zgr insan toplum biimleri en modern zgr komn idealleriyle elele tutustu. Bunda sasilacak bir yan yoktu. Ama satilik - klecil ruhlarca taslanip lanetlendiler. Bu da dogaldi. Ama yazili tarih, bu kez de yeni bir medeni - modern sansrle, kendi elleriyle kendi basini kesmekle kalmiyor, insanligin yaratici dsnce rahimlerini kesip atiyor veya zincire vuruyordu. Nasil Antik Medeniyetler, tarihncesi insani ve yaptiklarini sansr ederek, insanlik gidisini medeniyete baglarken ikmazlastirmislarsa, tipki yle; Modern Medeniyetler de gerek bilimi sansr ederek, insanlik gidisinde basrol oynayacak olan insan beynini, modern uzmanin kitap fareligi olan Birikim Bilimi'ne baglayarak ikmazlastirdilar. Insanlik birinci byk sansrden ok ekti, hal ekiyor; birinci sansr ikinci byk sansde karsi cephede kendiliginden elele tutustu; tipki sansr edilen ilkel ve modern komnistlerin kendiliginden elele tutuslari gibi; insanlik, bu katmerlenmis ikinci byk sansrden, birincisinden daha fazla ekecege benziyor. nk son durusmada son sz daima insan beyni syler. Eger

syleyebilecek bir mekanizma - dinamizm birakilmissa... Beyni olan herkesin bilhassa bu sansrc medenilerin ok sey syleyebilecegi sanilir; gszlerce byle umulur - byle gretilmistir - gretilir. Ama her seyin yazi olmadigi gibi her sey grnrdeki bir insan beyni degildir. Insan beyni, toplum aynasindan yansimalardan sentezlenip kanatlanir veya dumurlasir. Beyinlerin yaratici kanatlanislari iin, her trl satilikli - ikara ve klelestirmeye karsi durabilecek mekanizmalarinin saglam olmalari gerekir. Insan beynini syleten seyin sadece bilgi oldugunu sanmak yine medeninin nyargisidir. Bilgiyi edindiren ve hangi ynde kullanilmasi gerektigini syleten gcn ne oldugu, zerinde durulmasi bir konudur dogrusu.... O g: tutkun bir toplumculukla rlms; her trl hayvancilliga - bencillige karsi yaman bir antitezle kurulmus patlangili "Insancil" bir dinamizimdir. Eskimis, kertilmis kusaklarda kreltirilmis, koflastirilmis olsa da, yeni kusaklarda boyuna kurulup gelisen bir gtr bu. Bilgi o g ile birlikte yeni sentezlere sirayabilmistir. Belki bilgiden kirilip geebilriz ama o insancil dinamizmimiz tutsak ise, yeni sentezler gelmez... Insanlik hep bu dinamizmi ldrmekten ekti ve daha da ekecege benzer. Ruhsuz bedenlerin (akil hastalarinin) pek yasamadigi gibi, ruhsuz bilgiler de llesirler. Birikim bilimleri de, bu tasnif edici: gidis kanunlarini arayip bulan ve uyum yapanlar olmaksizin uyumsuz dev dinazorlar gibi fosillesip kalirlar. Ancak 7000 yil sonra ve 100 yilda bir ikabilmis bir avu yaratici insan beyninin, neden bu denli azlik olusu ve bellki bir daha da gelmeyecek derecede zel oluslarindan alinacak biricik ders budur: En kk satilikliga - nankrlge - klelige dsmeyecek derecede toplum mirasindan geldiklerini, ve yine geldikleri kaynaga vakfedilmekten gayrisinin yalan oldugunu sezen - bilen, dahasi ellerinden baskasi gelemeyen beyin gc tasimalaridir. O gc biraz olsun kendi iimizde bulup koruyabilirsek ve gelistirebilirsek belki son durusmada son sz syleyecek "insan" kafilelerine katilabiliriz. Iste yazisiz dogmus tektanri sentezini ve yazisiz Ibrahimleri bu ruh: bu g varsa, yazili medeniyet bilgileri ve insalariyla sentezleyerek anlayabilir ve zmleyebiliriz. zmleyebildike beyinlerimizdeki o insancil gc biraz daha gelenek zincirlerinden kurtarip zgrlestirebilir, yaraticilastirabiliriz... * Nasil oldu da onca medeni - yazili - kltrl insan dururken yazisiz - kltrsz bir tarih ncesi gebe toplum insani tektanri sentezine ulasti? Medeni nyargili beyinlerimizin alacagi gibi degil. ncelikle sadece kuru bilginin kltr olmadigini hatirlayalim. Kltr: bilerek veya bilmeyerek gelenekle veya bilinle ulasilmis doga ve toplum kanunlarinin su veya bu kadarini sezmek - bilmek ve onlara uyma disipininin btndr. Btn bilgiler unutsa da geriye kalan budur: doga ve insan toplumuna uyum sentezleri: dsnce ve davranislari gerek kltr budur ve gelecekte de gerek bilim ile ulasilmis gidis kanunlari ve bunlarin pratigi uyum mekanizmalari olacaktir. Modern sira saraylarda doga ve insan madden - manen katleden burjuvalar ve irili ufakli usaklari olmak; demek ki aldatici bir kltr anlayisi olarak mahkum olacaktir. Heryanimizdan "kltr" sakiyip "kltr" dktrsek, bu gerek nnde ayaklari kilden devler gibi bozulup yok olacagiz.

Bu durumda Ibrahim, medeni degildi ama asla kltrsz sayilmazdi. Tersine gerek kltr, insancil berracik beyninde buldu ve ykseltti. Neden ve nasil? Bir kez medeniyet dogar dogmaz, ne barbar medenisiz oldu ne de medeniyet barbarsiz kaldi. Antik Tarih unatmayalim barbarlarin medeniyetlerle gresiyle: tarihsel devrimlerle yrd. Nasil medeniyet ve insanligin ilerleyisi bu diyalektigin dinamizminden kaynaklandiysa kisi beyinlerinin gc de bu diyalektige uymak zorunda kaldi ve ona gre gelisti. Her kisi o diyalektikten aldigi nasibe gre bir beyin gcne ulasiyordu. Ibrahim zaten bir gebe barbardi. Medeniyet ile iliskileri olmus ama tarihsel devrim gresi olamamisti. Tutkulu toplumcul beyin dinamizmini komncl toplum yapisindan aliyordu. Fakat bu g, bilgi - kltr birikimleri (medeniyetlerle barbarlarin greslerinin birikimi) olmaksizin potansiyel bir g olmaktan, hatta baskalari gibi hi'e inmekten teye geemezdi. Ibrahim, binlerce yillik Semit barbar - medeni dvslerinin geleneginden geliyordu. Kendisi bir Semit gebe kolu olsa da binlerce yillk eski kltr geleneklerinin mirasini tertemiz - ikarsiz komncl beyninde en duru sentezlere ulastirabilir veya miras kalmis sentezleri pratiginde deneyerek lmne benimseyip savunabilirdi. Bu yzden Ibrahim'de sentez (yaraticilik gc) yine ayni diyalektigin kiside tecelli edisiyle hayat buldu. Kenanlilar da - Amoritler de - Sorgonlar da ve Hammurabiler de Semit kkenliydiler, ama henz vakit dolmadigi iin onlarin tarihsel devrim grevleri veya sosyallikleri bambaska ok tanrici medeniyet iliskilerinde isledi. Ibrahim Antik Tarihin evrensellik dnsmnn ilk fikir iegi sayilabilirdi. Ve Antik Tarih'in yrys kanununa uyarak filizlenip ati. * Burada "Semit olmak"; "peygamberler slalesinden gelmek" ulusculuguna veya gelenekiligine takilip kalmamak gerekir. O tek yanli metafizik illzyonlariyla tarihin ve akillarin islemedigini hep hatirlatiyoruz. Semit geleneginden olus Ibrahimde bazi zihinsel isleyis temellerini hazirlayip gelistirdi. Bu temeller de yine retici glerin barbar - medeni ekismesinde aldigi gidislere uyuyordu. Bundan sonrasi o temellerin Ibrahim'in yasadigi agin zellikleriyle atisarak gelisti; ve Abram'i Ibrahim yapti. Semit geleneklerini de yabana atmamak gerekir. Burada ulusculuktan degil, bir toplum biiminin retici gler gelisimi iinde yapmis oldugu baskalasimlarin, o toplumun kisi kisi her kk parasina olan yaman etkilerinin (isleyis diyalektiginin) kabaca da olsa genel panaromasina isaret edecegiz. Ki Marks gibi bir dehanin en uzak ikis kklerini de aiklayan bu gidisin; Adem, Sit, Ehos, Kenan, Yre, Hanok, Metuslahe, lamek, Nuh, Sam, Yafed ve Samogullari, Hamogullari, Yafedogullari gibi sayisiz masallar karanliginda kalmis liderleri ikardiktan sonra; Ibrahim ile birlikte tarihin daha aik aydinlatmaya basladigi Yakup - Yusuf - Musa - Isa - Muhammed gibi liderleri ikarisi ve Marks'in atalarina ve Marks'a dek uzanisi tesadf degildir. Kisiyi yaratan objektif kosullar dendiginde, sadece kisinin zamani akla gelmemelidir; kisiyi saran gemis olaylar da o denli nemlidir; tipki Modern Trkiye'nin ne olup olmadigi sadece Cumhuriyet olaylariyla degil, Osmanli ve daha uzak kkleriyle anlasilmak istendigi gibi.

Bu yzden Semitlere Ibrahim'in zihin temelleri olarak kusbakisi yapilmadan Ibrahim'in tektanri sentezi ve "mucizevi" veya "efsanevi" kisiligi anlasilamaz. * 1- Muhammed'e dek en aktif - oynak hareketli - tarih yapan - tarihsel devrimci barbar toplumlar denebilir ki Semmitler idi. Hareketli ve srekliydiler. Miraslari kalici oldu. Sebep? a- Bir kez medeniyet Irak baliklarinda dogar dogmaz Semitler medeniyetin igfal edici ekiminden tipki yerkre sistemi gibi kurtulamayacak derecede ona yakin dsms bulundular. Bu onlari srekli barbarliktan medeniyete geise ve medeniyet ii altstlklere srkledi. Barbarlik medeniyete girince ne denli pisman olsa da, yeni kusaklar daima o medeniyet igfaline kostular. nk tarihin (retici glerin) dinamizmi komnn paralanmasindan yana isliyordu. Ve medeniyet, semit barbarlarini byleyecek kadar Kutsallasma prosesinin iine siddetle ekecek kadar 2000 yildir gelismis bulunuyordu: Firat ve Dicle'nin asagi parantezini (Sinear'i) doldurmus, Semitleri agirir hale gelmisti: Sarap - Kadin - Saray - ihtisam tapinak ve tanrisallasma ile bu agrida elbirlik rol oynuyorlardi. Ve dalinda olgunlasmis; rmeye yz tutmus bu meyveye kapanmak kolaydi... Kutsallasma ve Ganimet iin seller gibi araliksiz kentlesip Smer zerine atildilar.. b- Ilk ana Irak medeniyeti Smer, demirsiz dogmustu. Kollektif emek ile 2000 yilda hazirlandiktan sonra yzlerce yilda gelisebilmisti. Demir, Smer medeniyeti yikildiktan sonra Akad Devri'nde belirir. Yani demir, Orta Firat boylarinda kentelesen Yukari Barbar Semitlerinin kesfidir. Demir bir kez kesfedilince ister istemez teknik retci gcn yarattigi dinamizmden tr toplumsal baskalasim antik ag iinde de olsa hatiri sayilir bir hiz kazanir. Demir'in ilk grldg tarih: Naram Sin zamani: I. ncesi : 2768 - 2712'dir. Bundan 300 yil sonra demir artik Akad'larin ykselisinde, retimde ve savasta ne ikmistir. Ki bu gelisim Semit toplumlarini barbar olsun medeni olsun, eski Smer zamanina gre ok daha aktif hale getirir. Kollektif emege bagimlilik azalir. c- Medeniyet gelisimi en az 2000 yil oldugu iin Firat - Dicle deltasinda ilk baliktan yaratilma medeniyetin gelisiminde ihtiya duyulan kollektif emek zorunlulugu azalir. Sadece gelenegi srer. Bu gelisim de Semit toplumlarini hem medeniyet hem tarihsel devrimci barbarlik ynnde aktiflestirir. Medenilesme ve Tarihsel devrimler devir daimi hizlanir. 9 Bu ynden srekli medeniyete paralanan semit komn biimleri, bu paralanislarin hemen hep ayni tekerrrler - benzerlikler iinde baslayip gelismesi ve sonulanmasiyla ortak mitolojik masalsi yorumlara ulastilar. Ve bunlari kusaktan kusaga lmez gelenekler olarak aktardilar. Bu devirdaim Ibrahim'e dek en az 1000 yil srdgne gre, bu geleneklerin en az 40 kusak boyunca belleklere kazinisi, yeni kusaklarda yeni olaylarda yeni olaylarla arpismasi karsisinda yeni dsnce filizlerini yaratma yetenegini yaratmasina sasirmamak gerekir. nk medeniyet - barbarlik eliskisi antik agin biricik gelistirim mekanizmasidir. Bu mekanizma dsnce gelisiminde de geerli olmustur. Semit hareketlligi dsnceye yansir. Ve parlak - yaratici zekalarin besigi olur. Ibrahim o geleneklerin ocugudur. Daha Ur'dayken Filistin'e gidis hesabi yapilirken

tarihsel devrim gelenegiyle davranilir. Ve Ibrahim lnceye dek bu idealini birakmaz; yeni kusaklara miras olarak birakir. O miras kendisinin yaratisindan ok atalarindan devir aldigi bir mirastir: Semit tarihsel devrim gelenegi. Ancak Ibrahim, tarihsel devrimi basaramadika yarattigi veya ykselttigi tektanri ideolojsini kendi orjinal yaratisi olarak miras birakabilir. Tektanri teorisi Tarihsel Devrim idealiyle btnlesip ykselmistir. Ibrahim'in katkisi bu olur. Ve Muhammed ile amacina ulasir. * 2- British Museum'da saklanan nl "IGFAL SILINDIRI" Adem ile Havva'nin Yilan - Seytan tarafindan kandirilisini isler - mhrlestirir. "Imren" veya "Igfal" silindiri, Isadan nce 3000 yilina denk dser. Irak medeniyeti belgesidir, ama Smerler'e (Irak'liya) ait degildir. nk Irak cennet baheligi degil, tmden cehennemi l ortamidir. Irak'ta ne dag ne maden ne aga ne kereste bulunur. Ve Smerler oktan totemli barbar toplumlari bilerek yok ederek medeniyetlerini yukari Firat'a dogru yaymislardi. Yani Irak'ta: Smerler'de totem de yoktur. Igfal Silindiri bu yzden Smer yaratisi anlatisi olamaz. Imren Silindiri'nin anlatis tarzi mitolojiktir; barbarin yasamindan ve dsncesinden 3000 yillarina tarihlenisi tesadf degildir. Bu semitlerin medeniyete geisinin silinmez semboldr. Smer Medeniyetin'in Cennet'in drt irmagi (Firat - Dicle - Aras - Phisan) gibi kusatan toplumlar, besbeli Asya'dan gelip Hazar kuzeyinden Kafkaslardan inmeye baslamis Semit asagi ve orta barbarlaridir. Ve medeniyeti'in dogusundan beri, Irak'ta olan biteni, onlara kereste maden - tas - asker - ucuz emek sagladiklari, iin, iplacik izlemekte ve temiz zekalariyla apaik yorumlamaktadirlar; yzlerce belki de binlerce yildir.. Semitlerin lkesi besbellidir ki, bu drt irmagin kusattigi ve cennetlestirdigi Kafkaslarin gneyi; Van yaylalaridir. Semitler, medeniyet olgunlastika; bir meyve gibi ellerine dscek gibi olduka; cennet yaylalarindan Firat - Dicle boylarina inmisler - gerlesip kentlesmisler ve medeniyeti kusatmislar sonra da o'nu defalarca fethedip medeniyeti fetholmuslardir. Semitler'in ilk mitlolojik atalari: Adem ile Havva, besbelli ki babahan - anahan liderleridir. Medeniyetin, Irak lnde tek dayanagi: sulama kanallari ve humuslu toprakla bire 300 veren tarim bereketine kanmislardir. Tarim bereketinin senbol barbarlarda "Yilan"dir. Semit'leri (Adem ile Havva'ya) kandiran yilan - seytan aslinda medeniyetin tarim bereketidir. Tarim ekonomisine dogru gelisen gebe Semitler iin, tarim bereketli - tapinakli smer Medeniyeti, ilkin cazip gelmistir. Ve cennet yaylarini birakip Irak lne inmislerdir bir kez. Ne iin? Tanri'nin "Hayir ve ser bilgisi agacindan yemeyeceksin" buyruguna ragmen o agacin temsil ettigi olgunlamis medeniyet meyvesini yemek iin... Sonradan trajik - delirtici - hatta ldrc sila hasretine dsmslerdir: Van Yaylalari (Ilk yurtlari) gnllerinde ttmstr. Bu eliski Semitler'e "Igfal": kandirilip paralanis: bozulus veya "Imren": zenme silindirini kazitip lmszlestirmistir... Ibrahim'in zihin temelleri, bu yaratislarla yeteneklesmistir. Tevrat'in (sonradan Kur'an'in) anlattigi gelenekler uydurma degildir. Semitler'in masal karanliginda

kalmis yazisiz tarihleri (ntarihleri)dir. Ve onlar Ibrahim'in yaratici zekasinin temelleri - mirasi olmuslardir. 3- Nuh Tufani da Semit gelenegidir. Tufan: evre barbarlarin sular - baliklar ziftler iinde dogmus ve gelismis bulunan medeniyeti yine kendi sularina - baliklarina - zifterinde bogarak ele geirisi veya medeniyete geisinin semboldr: Tarihsel Devrim'dir. Ve semitlerin de Nuh adina baglanmis bir ulu tufani olmustur: Sargon ncesi yillar asagi yukari I.. 3000'lere denk gelir. Ki imren silindiri tarihleridir. Sonraki Sargon adina bagli tarihsel devrimde Semitlerle elbirlik yapilmistir: "Akkad Smer imparatorlugu" Sargon ve sonrasi zaten yazili tarihe girmistir. Ve Semit tarihsel devri,pileri son bulmaz Hammurabiler - Amoritler - Mariler hep Semit kusaklaridirlar. Bunlarin tm ibrahim'in zihin temellerinde az ama z dersler - sentezler (geleneksel anlatilarla bezenmis ve yasadiklariyla pekismis) olarak yeralamadan edemez. * 4- Ve Ibrahim zamaninda medeniyet gelisimi giderek evrensel yasamaya geis esigine dayanmisti: Irak medeniyeti Firat - Dicle irmaklarinin gney parantezinde dogup kuzeye dogru kolay - dogal hammadde, ticaret yollariyla gelislirken; kuzeydeki parantezin alt ucunda da Akad kentleri ve medeniyeti: Semitler'in medenilesmesi gelisti. Ve Sargon bu iki medeniyeti bir fetihle birlestirip Akdeniz'e - Umman'a kadar yaydi. Zaten Finike Misir - In - Hind medeniyetleri Irak ana medeniyetinden tohumlanip gelismislerdi. Ve her medeniyete - her tarihsel devrime girismis barbar toplum, altsuurlariyla daima ticaret yollarini ve medeniyetleri bir tek kendi dnya kahramanliklarinda tapinaklarinda derleyip Cihangir olmayi amalayip ideal etmeyi iyice su yzne: seziyle karisik bilince ikarmaya baslamislardi. Birinci Asama: Medeniyetler ve Tarihsel Devrimler LOKAL kalir. Seyrek - gelge kk ve sakar gidisli hammadde - kolonilesme arastirmasi veya yoklamasi biiminde bir gelisimdir. Subtopikal irmak boylarini (Firat - Dicle; Nil; Siind Ganj; Sari - Mavi irmaklari) asamaz. Semitler'in ve Smerler'in masallari - gelenekleri bu asamayi belgeler. Ikinci Asama: Birinci Asama olgunlasirken ama Irak medeniyeti Misir, Finike yollarindan tohumlarini Girit - Miken Grek kentlerine samistir. Medeniyetler bu tohumlarla bitkisel veya Irmaksal lokal asamadan ikinci asamaya geisi hazirlamis olurlar. Ikinci Asama daha hareketli hayvansal medeniyetler asamasidir ki bu asama Kitalararasi Evrensel Medeniyet Arayislari asamasi olur. Ibrahim Aleyhisselam bu asamanin Filistin ve Gney yolu baslangincini olusturur. Ayni tarihlerde ve birka yzyil sonrasinda Grek Medeniyeti ilk hayvansal: korsancil: hareketli medeniyet ve tarihsel devrimleri sahneye girer. Ardindan I.. 300 yillarinda Makedon Byk Iskender Orta yolu deneyerek medeniyetleri ve ticaret yollarini batidan doguya birlestirmeye girisir. Fakat vakti henz dolmamistir. Grek medeniyetini orta ticaret yolu zerinden sprmekle yetinir. Bundan 600 yil sonra I.S. 300 yillarinda Atila ayni seyi Kuzey Ticaret Yolu

zerinden Orta Barbarlarla dener: Roma Medeniyeti'nin orta agini amakla yetinir. Evrensel agi aamaz. nc Asama: Muhammed'in Islm Medeniyetiyle baslar ve Bezirganligin Evrensel agi ailir: Ticaret yollarinin istikrarli rejimi evren lsnde kurulur. Ardindan kapitalizm bu temellerden filizlenecektir. Ibrahim ile baslayan tektanricilik, bu yzden tesadf degil, tefeci bezirgan medeniyetlerin evensellik yoklayislarinin ilk bilinalti ifadesidir. Ibrahim ile baslayan bu sezi ve istekler Musevilik ve Isevilik ile Yakin doguda iyice yankilandiktan sonra Muhammed ile hedefine ulasir. 5- Btn bu sosyal gelismeler paralelinde, kutsallasma prosesi de baskalasip gelismek zorundaydi. Kutsallasma prosesi daha Smer medeniyeti gelisimi sirasinda gksellesmisti. Artik krallik gklerden iniyordu. ok tanrilar yzlerle sayiliyorlardi. Sonunda Sargon Akad ve Smer Imparatorlugunu kurunca bu ok tanrilarin ne ise yarayip yaramadiklari daha iyi anlasildi. Akad Medeniyeti var olan kutsallasma prosesini: Gksellesmeyi iyice hazmettirmeye yaradi. Ama tek tanriya geemedi. Ibrahim Akat medeniyeti yikilisindan sonra ortaya ikti. Fikir zemini gelisiyordu. Akadlardan sonra gelen Babil Medeniyeti bu srsne bereket ok tanrilari ise yaramaz bulup kendi "Marduk" adli tanrisinda birlestirmisti bile. Yani ok tanricilik, gelisen komplike problemlere: evrensellik asamasinin kapidan bacadan girisine are olamiyordu. Evrensellik asamasinin baslangici da olsa, kutsallasma dsncesinde de bir tarihcil devrim kendisini dayatmisti. Bunu medeniyetleri Fetheden ama medeniyetlere Feth olan imparatorluklar kurmus tarihsel devrimler basaramadilar. nk ilk ana Irak medeniyetinin etkilerine arabuk giriyor; teoriden ok pratigin adami oluyorlardi. Zaten antik agda din teoriden ok dar pratik amaliydi. Pratige yol gsteriyorsa, tarihsel devrim veya medeniyet ilerleyisine yariyorsa din vardi. Yoksa arabuk baska tanrilara bel baglaniveriyordu. Ama din de de veya bu denli pratik birikimlerden sonra kutsallasma prosesinde de bir sirayis gerekiyordu. Bunun iin Filistin kavsaginda gebelik yapan Semit torunlari en uygun pota oldu.. Ne tarihsel devrim yapip medeniyete geebildiler, ne de yabanci medeni - barbar ok tanrilarina boyun egecek kadar ne kle ne de cahil idiler. Gelenekleri zengindi. Tek areleri kaliyordu. Kutsallasma prosesini yepyeni bir asamaya siratmak. Tek tanricilik bu yzden; asamalarin birikisi ve bulunduklari samaliga varmis ok tanrici medeniyet - barbar iliskiler ortami yznden Ibrahim'e ve gebelerine nasip oldu. Isa'dan nce 1300'lerde Misir'da da Tektanri Fikirleri gelisti. Bu belki Yakup - Yusuf zamani Hiksos akinlariyla Misir'a inmis hatta hkmette grev almis Yusuf'un etkileriyle filizlenmis olabilecek bir Tektanriciliktir: Hermes'in Idris oldugu da sylenir. Ancak Misir'in oijinal gelisimiyle sentez oldugu aiktir: Hermes 42 Kitap yazmis; Misir'in ana medeniyet Irak'ta gelmis medenilestirici tanrisi Oziris ile harmanlayip Tektanri sentezine ulasmis: Madde - Kuvvet-Zek z: baba - Ogul Kutsal Ruh Isevilik ile ikmazdan 1300 yil nce Arz - Talep - Fiyat'in Misir dsncesinde yansimasi olsa gerekti. Ama medeniyet sartlanmalarinda hem Ibrahim Tektanricilgi kadar temiz degildi hem de o i tezatlar cehenneminde

tutunamayacakti... Hermes'ten 600-700 yil sonra Iran'da Zerdst, Hint'te Buda Tektanrici senteze ulastilar. Yani artik vakit dolmaya baslamisti. Ama Hz. Muhammed kadar gl bir tarihsel devrim greviyle karsi karsiya bulunmuyorlardi.. Ibrahim kadar da Irak - Misir - Finike medeniyetleriyle yakin ilski iinde ve islek orta ticaret yol kavsaginda bulunmuyorlardi. Bulunduklari pota kadariyla yaratip gelisebildiler. Ibrahim'iri stnlg bu prosenin baslangicinda yer alabilmesindeydi. 2- IBRAHIM : YENI AGIN ALAMETI ve DSNCEDEKI YENI SOYUTLAMA SIRAMASI Dikkat edilirse, Tevrat'ta ve Kutsal Tarih'te anlatilanlar, Ibrahim ile birlikte masal mitoloji - efsane karanliklarindan siyrilir; Tarihi kisiliklere ve olaylara brnr. Bunun tarihi - zihinsel anlamlari zerinde durmaliyiz: 1- Ibrahim toplumu da yazisiz tarih ncesi toplumudur. Yasadiklarini yaziya geiremez agizdan agiza nakil ile yeni kusaklara aktarir. Ama kisilikler ve olaylar artik masalsi sembollerden siyrilmistir. Tevrat Ibrahim'den en az 1000 yil sonra kaleme alinmistir. Ancak agizdan agiza gelen destanlarin tahrif edilemeyecegini biliyoruz. Demek Ibrahim ile birlikte yeni bir agin iine girilmis bulunuluyor. Bu sadece Ibrahim toplumunu - Semitler'i iine alan bir baskalasim degil btn medeniyet ve barbarlar dnyasini etkileyen bir gidisin baslangiidir. Ve ilk Fikir belirtileri alemetleridir. 2- Artik irmaksal medeniyetlerinin lkeleri ve o medeniyetlerin arasinda alis-veris ganimet hammadde - parali asker - ucuz iseli olarak gidip gelen barbarlar dnyasi, birbirileri iin masal lke - masal insan durumundan ikmistir. Birbirlerini grp duyar - yoklar savasir - is grr duruma gelmislerdir. nk "lokal" asamadan ikilmistir; medeniyet ve barbarlar ve ticaret yollari kitalararasi baglantilara ve evrensel arayislara girmislerdir. Medeniyetler arasi bosluklar doldurulmaktadir. Ticaret yollari artik btn barbarlarca, yeni fetihler ve tarihsel devrimlere yol aabilecek grevler iin doldurulmakta itis kakislar - ekimler artmaktadir. Semitler'in yakin dogu Medeniyetleri: Irak - Finike Misir arasinda yaptiklarini Asyada in - Hint ve Irak arasinda Mogol ve Trkler yapmaktadirlar. Bunlar yeni agin tarihsel devrimleri iin bilmeden hazirliktir. 3- Ibrahim'den birka yz yil nce, ilk hareketli hayvansal medeniyetin tohumlari, atilmis bululunuyordu. Irmaksal veya bitkicil (hareketi ok kisitli): ilk ana medeniyetler en az 3000 yil biriktikten sonra yeni bir asama iin ele vermisler ve Finike ile Misir'dan Girit'e - Miken'e ve Greklere uzanmislar; kent tohumlarini yerlestirmislerdi: Plasgsler'den Egiale I.. 2164 yil Sicyone kentini kurdu. Misir'dan kovulan Inachus I..1986 'da Misir'a yakin Argos kentini kurdu. Ve bundan sonra Yunanistan'da kentlesmeler hizlandi. 36 yil sonra Inachus'un kiz kardesi, Korint'i kurdu.: I..1950. Her ikisi de okiyi savunmali korsancil bezirgan siginaklariydi. Ama Korint tam bir deniz ticareti kentiydi. Zenginlesip glenecekti. Korint'ten 440 yil sonra barbar Doryenler'in saldirisina karsi Proronees oglu Spardan Isparta'yi kurdu: I..1910. Ondan sonra I.. 796'da, Oggyes Attik'te Eleusis'i kurdu. Atina, Grek Medeniyeti'nin en azgin en ideal korsan ticaret kentiydi. Ama en ge kurulan da Atina kenti oldu.

nk kent tohumlari disaridan yoklayislarla geliyordu: Yine bir Misirli olan Cekrops tarafindan 418 yil sonra I..1578'de kuruldu. Atina'nin kurulusundan 228 yil sonra I. 1550 bir Finikeli olan Cadmee Thbes kentini kurdu. Ve bundan 28 yil sonra Grekler'in nl Dkolyon adina bagli tufani patlak verdi Plasgsler g bu kentlere tarihsel devrim yaratiyorlardi. Bundan sonra Grek Medeniyeti nlerindeki Troya'yi kaldirip daha hareketli bir medeniyet gelistirdiler. Ve Antik Tarih'te yeni bir igir atilar. Artik medeniyetler, Kitalararasi evrensel birlik arayislarina daha aik - srekli - belirgin hedef girisilere kalkisirlarken tarihsel Devrimler de ayni yolu izleyeceklerdi. Ibrahim, bu gidisin, dsnceye yansiyan (Filistin: drt yolagzi rasathanesinde hazirlanip gelisen) baslangici oldu. Ibrahim zamani, kesin bir tarih bildirmese de ayni zamana rastlayan olaylarla akla en yakin bir tarih: I..1900-1800'ler verilebiliyor. Bu hesapla Ibrahim, tarih olarak da, medeniyet barbar greslerin kitalararasi asamaya girisinin baslangici oluyor. Bu evrensellik - fikirlerinin ve girisimlerinin de basidir. Bunu fikirsel almet olarak grmek daha dogru olur. O fikirleri batida Roma'nin dogu'da Arap ve Trkler'in benimseyip yayginlastirmasi byk evrencil tarihcil devrimlerle ok sonra olur. Ama yine de o evrencil atilis yayginlasmalarin ilk belirtileri Ibrahim ile olmustur. 4- Bu yzden Ibrahim toplumu yazisiz toplum olsa da dsnce ve davranislari yorumlayislari, kendilerinden ncekiler gibi masalsi - sembolik biimden kurtulmaya baslamistir. Hatta byk ogunlukla kurtulmustur. Bu dsnce sisteminde ilerlemeye de isaret eder: Daha gereki - determiniz yaklasan grsler hi olmazsa ok tanriciliktan tek tanriciliga dogru gelisirken evreni: dogayi ve toplumu yorumlayis g determinizm gibi bir teklige monizme ulasir veya yaklasir. a-) Beyin, somut - ayrintili bilgileri ogalttika veya ayrintilarla beslenmis tarihin ana olaylari iinde gelistike, daha gereki somut olaylarla baglantili dsnce sentezlerine; kanunlara; soyut formllere ulasmasi daha ok olasilasir. Fakat bu yetmez. b-) Ayrintilar iinde bozulmamak iin temiz sentezlerle gelismis veya antrenmanlasmis olmasi gerekir. c-) Btn bunlar iin tutkun - yilmayan sasirtici hatta rktc bir azim gerekir. nk en hazir soyut bir formle ulasip gelistirmek iin modern agda bile bir mr yetememektedir. Antik agda tektanri sentezi iin de bu realite fazlasiyla geerli olur. Bu yzden denebilir ki "azim"li kisilik motroru olmadika dsnce helikopteri deneycil konus ve havalanislarini sentezlestirip ykseklere ikaramaz. d-) Hemen bunun yanibasinda satilik olmayan bir kisiligin tutkun - srekli biraz isleyebilecegi anlasilabilir bir zelliktir. Ulasilmis bulunan sentez srekli iselenebildike, kesfedilmis bulunan sentez gmbrtye gidebilir. Satilik kisilik kolayca kaderine ve kesiflerine ihanet edebilir... e-) Ve btn bunlari, yeni bir agin siddetli yeni - alisilmadik ve srekli hem de artan dozlardaki yeni uyarilari kusatmis bulunmalidir. Ki eski fikirlerden yeni fikirlere dogru ana formller kendilerini ortaya koyabilsinler. Ibrahim'in kendisi ve zamani btn bu verilere sahip bulunuyordu: a-) Ibrahim iin artik oktanrilar devri giderek geride kalan eski fikirler haline geiyordu. nk Akad medeniyeti bu devri fazlasiyla islemisti. Ve Finike - Misir -

Irak medeniyetleri ve evre barbarlar bu alisilmis - hatta kaniksanmis srsne bereket ok tanri samaliklariyla dolup tasiyordu ama hibir probleme de zm getiremiyorlardi. Ibrahim'in bu ayrintilardan yeni bir formle ailmasi veya gemiste uyulmus bir tektanri fikrine sarilmasi kainilmaz oldu. b-) Ibrahim, bu oktanrici ayrintilara kusbakisi bakabilecek ve tekrar tekrar gzden geirip onlari eski fikirler olarak geride birakabilecek temiz bir barbar toplumunda ve medeniyete kiyasla temiz Filistin drt yolagizi rasathanesinde kendi elleriyle kurdugu sunaklar ortaminda yasiyordu. Zekasi da alak gnll tketim aliskaliklari iinde sade ve tertemiz isliyordu. Medeni beyni gibi igdis edilip kastlastirilmamisti. Ve beyni de medeniyet grmemis - isitmemis yasamamis bir barbar kadar cahil durumda degildi. Tersine binlerce yillik mitolojik Semit sentezleriyle - Smer gelenekleriyle dogru derslerle doluydu. Yani antik tarihin isleyis kanunu Ibrahim'in beyin hcrelerinde gelistirici dinamizmini kurmus bulunuyordu. c-) Barbar demek klliyen azim demektir de. nk tarih onun iin yeni baslar; her seye merakli ve sonsuz denecek kertede alik iindedir. Hele bu barbar, Ibrahim gibi sonuna dek barbar kalmak zorundaysa meraklari - hirsi son nefesine dek srecek demektir. Bu yzden Ibrahim'in azmi sonsuz denebilecek sreklilikte ve gtedir. Sarildigi inandigi fikri sonuna dek gtrebilir. Medeniyet iinde ikmis veya ikabilecek yeni fikirler bu yzden de uzun mrl olamamislardir. d-) Bir barbar satilacagina ve hele zenginlerin parayla satin alinmis, istedigi zaman istedigi yana dndrebilecegi kuklasi olmaktansa lmeyi tercih eder. Ibrahim'in Sodom Krali'na verdigi yanit hatirlansin: "Ibrahim'i Sodom Krali zengin etmis dedirtmemek" iin ondan bir "aruk bagi bile" almaz. Ama inanci iin lr de kle de olur. Bu yzden Ibrahim inancinin pesinde sonuna dek kosar... O'nu besler bytr. e-) Ve ibrahim'i kusatan ok tanrici medeniyet samaliklari ve rmslkleri O'nu srekli olarak yeni fikirlere itip gelistirecek biimde kusatip iteliyordu. Hatta kaacak hibir delik birakmamiscasina O'nu Tektanri dsncesine dogru sikistiracak biimde bosluklari dolduruyordu. Ne medeniyetlere kapilabiliyor ne de onlara karsi tarihsel devrim yapabilecek gce ulasabiliyordu. Ancak kendi tektanri dinini ve toplumunu bu yolda egitime gelistirebilirdi. Bu yzden Ibrahim ile birlikte Semit ve Smer gereklerinin masal - mitloloji karanligindan kurtulup tarihi kisilik - olay haline gelisi anlamlidir. Ve bu anlam yeni bir agin ilk fikirsel isaretlerini - alemetlerini - mjdesini verir. Tektanri fikri, Insanligi Ibrahimden 2000 yil sonra olsun arkasi kesilmeksizin saran ve sarsan bezirganligin evren aginin baslangici: ilk fikir alametleri oldugunu, kendisiriden binlerce yil sonrasini da sezerek bildirmesiyle ve bu sezilerin gerek olusuyla da ispat etmis oldu: "O gnde Rabbi Abram ile ahdedip dedi: Misir Irmagindan (Nil'den) Ulu lrmagi (Firat'a) kadar bu diyari, kenileri ve Kenizzleri ve kadmomlerive Hititleri ve Perizzileri ve Refalari ve Amorleri ve Kenalilari ve Girgasileri ve Yebusileri senin zrriyetine verdim" (Bap 15. Tekvin.) Ibrahim iin evrensellik bundan daha aik dile getirilmezdi. Kendisi 300 aslanlik bir orduya sahipti ama btn yakindogu medeniyetlerini ve ticaret yollarini

gzne kestirmisti. Moral degeri bylesine stnd. Misir - Finike - Irak Anadolu medeniyetlerini ve buralardaki en byk toplumlari kendi tektanri bayragi altinda toplamayi ideallestirebiliyordu. Bunu basarmasi Ibrahim iin evrensellik anlamina geliyordu. nk medeniyetler - Barbarlik Insanlik ana damarlari buralarda atiyordu. Uzakdogu medeniyetlerinin isine de sonra bakilabilirdi. Bu ailardan da "Ibrahim Dini" Totem din veya "Kan" dini uydurmalarina sokulamazdi. O asamada hibir yakindogu komn, saf totemizmi tasiyacak kertede Smer - Misir - Finike medeniyetlerinden ve dinlerinden etkilenmemis olarak bulunamazdi. Smerden ve dinlerinden etkilenmis "Kan" teskilatlari da kendi totem dinlerini Smer dinine: oktanrilarina bagladiklari iin bagimsiz bir ata dinine sahip degillerdi. Bu da Tevrat'a yansimamazlik edemezdi. Ibrahim'in evrenselligi bunlari oktan astigini gsteriyordu. Sonra gelen evrensel tarihsel devrimler, tarihsel devrimler liderlerinin de sratle tektanri dinlerine sokulabilmeleri veya girebilmeleri de oktanri dinlerinin artik islerinin bittigini gsteriyordu. Romalilar ve Trkler; sonra Mogollar - Cermenler ve benzerleri hep bunu rnekleyip islerler... Fakat o zaman bile o komn veya gelenekli toplumlar tektanricilik iin kendi komunal ata dinlerinin totemci - anaci - babaci geleneklerini tasimadan edememislerdir. Ibrahim dini Saf: tertemiz tektanricidir. Demek devsirme veya sokusturma bir ekletizmden ok szlp gelen bir yaratistir sz konusu olan... Notlar:
(9) C.W Ceram: L'Avanture del' Archelogie.1957. Londra.

Altinci Blm

ISLAMIYET'IN IBRAHIM'DEN GELISI IBRAHIM'IN (TEK ALLAH'IN) SEMIT'TEN GELISI ve EVRIMClL DEGERI

1-ISLAMIYET'IN IBRAHIM'DEN GELISI Temiz Tektanricilik aslinda, ibrahim'in medeniyet n yargilariyla igdis edilmemis temiz - berrak komnal beyninden szlp geliyordu. oktanrici ise yaramaz karmasikligi kesip ativerecek derecede dogayi ve toplumlari gzlemleyebilmisti. Irak'tan Misir'a dek tm medeniyet ve barbarlar karmasasini mekik dokurca dolasip; sunaklarinda dag iinde baka dsp yeri-gg-toplumlari birbirine katip her seyi bir tektanrida yorumlamak ve benimsemek sonra tekrar tekrar bu yorumlayisini denemek ve ayni sonulara varip gelistirmek. Ibrahim iin zor olmadi; beyninde sentezlere ulastirici mekanizma kurulmus, isler durumdaydi... Ibrahim'in tektanriciligi sadece ana fikir olarak ortaya atip birakmadigi zenginlestirip

gelistirdigi de, isledigimiz gibi Tevrat'tan ve Kur'an'dan anlasilabiliyor: Kur'an btn ana prensiplerini dogrudan dogruya Ibrahim Dini'ninden aldigini saklamiyor; tersine bilhassa aikliyor. nk Ibrahim dini eskiden beri biliniyor. Genel Tarih aikliyor: Cilt 5 S.: 149: "Bir ok rivayete gre Mekke ve Medine ahalisinden biroklari Hz. Ibrahim dinini yenilemeye kavusturacak bir yenilikinin (Mceddit) ortaya ikmasina yaklasildigini syleyerek Hz. Ibrahim dinini ariyorlardi." 10 Yahudilik ve Hiristiyanlik, oka alisiveris yaptigi kkn medeniyetlerin (Misir Irak - Grek - Roma) yozlasmalarina bulasmisti. Arap l bedevisi bu yozlasmalar iinden tek tanriyi kendine yakisirca arayip bulamazdi. Muhammed'in ikmak zere oldugu yillarda Musa ve Isa dinlerinin oktan iine dstkleri yozlasmaya da karsi ikan yeniliki bir grs araniyordu. nk asil temelde isleyen maddi sebep her akli basinda Arab'i drtyordu: en islek dnya ticaret yolu, orta yol tikanmisti. Ve Hicaz'dan geen Gney Ticaret Yolu nem kazanmisti. Mekke ve Medine Kentleri zamanin en byk kervan konaklari durumuna ykseliyordu. "Li iylafi Kureys'in iylafihim rihlte'se sitai ves suyf" yani "Kureys binleri, yaz - kis kervan gren binler" olarak aniliyordu. Bu yzden Araplarin iinde Hicaz'da Muhammed'den nce Ibrahim dini arayan ve yenilemek isteyen akli basinda, puta taparliktan - egrilmekten dnms "Hanef" adini alan kisiler ikmis; adim basina Ibrahim'in Tektanrici yolunu amaya alisiyordu. Ibrahim'in ngrs nihayet gereklesiyordu: Tarihsel Devrim artik evrensellk asamasina girildigi iin yeni fikirler evresinde ekirdeklesip etlenmeliydi ki cihani tutabilsin; istikrarli evren bezirganliginin rejimini saglayabilsindi. Tektanricilik, yeni tarihsel devrimlere yeni kutsallasma amaciyla yani tutkun ve srekli bir ruh verebilirdi. Barbarlar veya komn gelenekli insanlar artik daha gl bir kutsallasma prosesi iine girdiklerinden ruhsuz bir tarihsel devrime kalkisamiyorlardi. Ve Ibrahim dini, gebe ve kentlesmis barbarlara en yakin duruca kavrayabilecekleri kendi ilerinden dogmusa tertemiz geliyordu. nk Ibrahim de onlar gibi komn insaniydi. Onlardan binlerce yil nce ayni duygu ve dsnceleri Filistin kervan yollarinda yasanmisti. Kur'an Allah kelami olarak btn tarihi anlatamazdi ama o gerekler iinde yrdgn dosdogruca bildirmekte yarar grd: "Onlar: "Yahudi ve Nasrani: Musa ve Isa diniriden olun hidayet bulursun" dediler. Sen onlara deki "Hayir biz temiz tektanrici olan Ibrahim dinine uymusuzdur. Ibrahim ok tanriciliktan degildir" (bakara Suresi Ayet 136) Tartismalara son verici kesin buyruk verdi: "Ey kitablilar! Ibrahim hakkinda niye ene alip duruyorsunuz? Tevrat da Incil de ancak Ibrahim'den sonra inmistir. Akil erdiremiyorsunuz." (Al- i Imran. Ayet 65) Kur'an Ibrahim'den sonraki katmalari, yazma ve bozmalari hep paylayarak karsilar: "Kitabi elleriyle yazip da, karsliginda onu az kazanla satmak iin: bu Allah tarafindandir diyenlerin vay haline" (Bakara. Ayet 78) Kur'an Ibrahim'e baglilikta sakinca grmez; tersine O ilk kurucuya uymakta seref taririya yakinlik bulur; buna basta Peygamber dahildir: "Dogrusu, insanlarin Ibrahim'e en yakin olani, ona uyanlar, bu peygamber ve mu'minlerdir Allah da mminlerin dostudur." (Al-i

Imran. 68. Ayet) "De ki: "Rab'bim, beni dogru yola iletti. Dos dogru dine, Allah'ini birleyen Ibrahim dinine eristirdi. O msriklerden degildi." (En'am 1161) "De ki: "Allah dogru syledi, yleysi dos dogru, Allah'i birlesin: tektanrici Ibrahim dine uyun. O puta tapanlardan degildi" (Al-i Imran 95) "Sonra sana: "Allah'i birleyerek Ibrahim'in yoluna uy; o ortak kosanlardan degildir diye vahyetti." (Nahl Suresi 1123. Ayet ) (10) "Ibrahim Allah'i birleyerek O'na itaat eden bir mmet (her iyiligi kendisinde toplayan bir nder) idi. Ortak kosanlardan degildi. " (Nahl Suresi Ayet 120) Islm szcg bile, bilhassa ilk Mekke - Medine devrinde Ibrahim'e ve dinine tabi olmak; baglanmak anlamina geldi: Kur'an'in: "Ibrahim' kane haniyfe, mslman Ibrahim idi." deyisi ve benzeri ayetleri mslmanligin Ibrahim'den geldigini sadik bir mmin gibi belirtisi hep bunu isler. Namaz, Oru, Zekat, Hac gibi Islamin ana prensipleri de Ibrahim dininden alinmisti. Kur'an bunlari da aika belirtti: "Allah ugrunda, O'na yarasir sekilde cihad edin. O, sizi seti ve dinde size bir glk yklemedi. Ibrahim dini gibi genis kapsamli yapti. Allah, Kur'an'dan nceki kitablarda da Kur'an'da da size "Mslmanlar" adini verdi ki, peygamber size rnek olsun siz de insanlara rnek olun. yleyse haydi namazi kilin, zekati verin ve Allah'a sarilin; sahibiniz O'dur. Ne gzel sahip ne gzel yardimci" (Hac: 78 Ayet) "Bir zamanlar Ibrahim' Beytulah'in (Kabe'nin) yerini hazirlamis ve O'na syle demistik. "Bana hibir seyi ortak kosma: ve tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rk ve secde edenlerin evimi temiz tut." (Hac: 26. Ayet ve Bakara 127) "Onlari buyrugumuzla yola getirici kildik; onlara iyilik islerinde bulunmayi, Namazi dosdogru kilmayi zekat vermeyi vahyettik" Demek Ibrahim dini Muhammed'in bu denli yakininda ve hep hazir bulunuyordu. nk tektanriciligin Ibrahim ile aydinlamaya baslayan 2500 yillik bir gemisi bir tarihi vardi. Ve 1000 yila yakin bir zamandir da kitaplasmis, yaziya gemis bulunuyordu. Musa dini de Isa dini de Ibrahim dininden ika geliyorlardi. Ve onlar daha gnceldi. Ama gebeler ve kent barbarlari kendileri gibi gebe ve kervan kaldirci Ibrahim'in dinini kendilerine daha yakin ve sade bulup O'na sarilip O'nu yeniden canladiriyorlardi... 2- TEVRAT TARIHLEMELERIYLE TEKTANRICILIGIN IBRAHIM'E INTIKALI

Muhammed gibi Ibrahim de, acaba tektanri dini hazirca bulmus olmasin? Tektanricilgin aydinlanmaya baslayan tarihi Ibrahim ile basladigina; Ibrahim'den ncelere uzanan bir tektanri tarihi (mitolojik - masali karanliklar disinda) bulunmadigina gre bu olanaksiz grnyor. Bir kez Tektanri kesfedilmis bulununca, ister istemez tektanrinin ezelden beri var oldugu fikri gelisecekti. Bu yzden kutsal kitaplari: Tevrat ve Kur'an'in anlattigi tektanri tarihim itoljk karanliklardan kurtulamaz. Yine de o belgeler iinde yorum gelistirmekten yilmamaliyiz. Elimizdeki bu konudaki tek belge Tevrat'tir. Ve bununla ilgili smer belgeleri antik Tarih belgeleriyle karsilastirilmasidir. Mitolojler de bunlari destekler. Tevrat, Semit geleneklerini Smer veya ana Irak-Medeniyeti gelenekleriyle harmanlayarak kendi geleneklerine geirerek isler. Ama tanriyi yeryzn ve insani yaratan ezelden beri varolan tek tanri olarak kabul ettigi iin tek taniya inancin ne zaman basladigi karanliktan kurtulamaz. Adem ile Havva, Smer'deki yaratilis efsanesinden veya masalindan (mitolojik) alinarak Semit gelenegine gemis oldugu iin onlara ilk Semit Asagi ve Orta Barbar atalari olarak bakabiliriz ki igfal silindirinden de anlasildigi kadariyla bu ilk Semit atalari henz tektanirici degil tersine totemci geleneklere sahiptirler. Igfal silindirindeki Adem boga baslidir ve arkasinda bereket sembol veya totem yilan onlari kandirmak zere dikilmistir. Biliniyor, Semitlerin bir kolu sayilan Kenanlilarda da tanrilar binlerce yil sonra bile, boga ile ili dislidirlar; tanrialarinin boyunlarinda da tarim bereketini sembollestiren totem yilan vardir. Erkek ve kadin Totemizmi asarak tanriliga ulasmis olsalar da yine totemizmden ata geleneklerinden kopusamayarak eski totemlerini boga veya yilan ile sentezlesirler. Bu yzden Adem ile Havva ilk Semit atalar olarak tektanrici olamazlardi. Ama Tevrat ve gelenekler Adem ile Havva'yi tektanriyla konusur hatta tanrinin peygamberi olarak gsterirler. Bu bir kez tektanriya inandiktan sonra geleneklerin tektanriya gre anlatilisindan ileri gelir. Ama yine de gelenekler ve Tevrat yalan sylemez, dikkatle veya konunun ynyle uyarilmis olarak bakilir ve yorumlar, tarihin gidis konumuna gre ayiklanabilirse tektanri uyanisi zerine bir fikir edinilebilir. nk Tektanri ana fikri ne geleneklerde ne kutsal kitaplarda ve de tarihi gidis iinde birdenbire olmus gsterilemiyor. Sadece Ibrahim ile birlikte tarihsel aydinlik kazaniyor; veya mitolojik sembollerden, masal karanligindan kurtuluyor. Ki Ibrahim'i bile kismen Kurban - Hacer - Ismail - Kabe olaylarinda Mitolojik kaliyor. * Adem ile Havva: Semit atalarinin tarihe girisleri ne zamana rastlayabilir? Igfal Silindiri I.. 3000 yilina tarihlendigine gre, demek bundan en fazla birka yzyil nceleri Semitler Irak Medeniyet (bereket sembol Yilan) kandirmasiyla medenilestiklerini silindire kaziyip lmszlestirebilsinler. O tarihlerde kuzeyde Akadar: Semitler, gneydeki Smer medeniyetinden tohum olarak kentlesmeye baslamislardir. Henz asagi barbar gelenekli gebelerdir. ok az da kentlesmistir...

Zaten bunu hemen Tevratta Adem - Havva ocuklarinda da grrz: 11 Tekvin Bap 4: "Ve Habil koyun obani oldu, fakat Kain ifi oldu." iftilik: ziraat Kent'in yukari barbarin, obanlik Orta barbarin isidir. Semitler Habil gibi gebedirler ogunlukla; kentler (kaingiller) azliktir henz. Bu yzden tanri gerlerin takdimesini kabul eder, Kabil'in takdimesine bakmaz bile: "Ve Rabbi Habil'e ve onun takdimesine bakti, fakat kabini'e ve O'nun takdimesine bakmadi." Ve Kain (Kentler) medeniyete geer, gebeligi kullanir ama onlar sirtini dner: Kain Habil'i ldrr. Gebe barbar semitlerin yazisi yoktur, tarihi de olmaz. Kain'in tarihi olur. nk o medeniyete gemistir. Ve Semitler kain'den ogalmis bilinir. Yeniden gebe ve kent asamalari canlanir... Burada yine tarihi belgelerle akisan ilgin bir asamaya daha geliriz. Hanok, Kain'in birinci ogludur hem Kent'tir hem de o kentin kiral tanrisidir. Hanok'un oglu Irad ve Mehuyael olur... Ve bylece gelisen kusaklardan sonra Semitlerin demiri isledigini hatta demir ustasi olduklarini buluruz. Tekvin blm Bap 4'te. Demir Ustasi olmak iin demiri kesfetmek temeline sahip bulunmak akla yakindir. Ve tarihi belgeler demirin Semitlerce kesfedildigini gsterir. Demek Tevrat yalan sylemez: Ve Tesilla, kendisi de Tubal - Kuin'i dogurdu.; tun ve demir, btn keskin aletleri dven bu idi..." Demir'in kesfi I. ncesi: 2800-2700 lerdir. "Akad Smer imparatorlugu" kurulacaktir. Tevrat bunu da kendi mitolojik diliyle bildirir: "Ve Lamek (demircinin babasi) karilarina dedi: Ey Ada ve Tsila, sesimi dinleyin: nk beni yaraladigi iin bir adami, Ve beni bereledigi iin bir genci ldrdm; Eger Kain'in yedi kere c alinacaksa, Lamek'in de yetmis yedi kere c alinacaktir" Lamek'i ve karilarini Semit kabilelerinin ata tanrilari olarak, Konfederasyon baskani olarak dsnnz; ve demirden savas silahlarinda stn komn gcn, Smer medeniyetince Kain'den beri mezar kazici olarak yetistirildigini ve en ufak bir kopusmada Smerler'e ullanmak zere ata gelenegi olan Kain atalarinin 7 kez c alinmasi gdnn nasil 77 kez artisini anlayabilirsiniz? Semitler Adem'den beri Smer ile ili dislidirlar; parali askerlik - ticaret - maden - kereste alis verisi ve tarihsel devrimler.. Demek Akad - Smer Imparatorlugu'na kadar Semitler'de tektanriciligi aramak ve bulmak olasi degildir. Ki bu I. 2400'lere kadar gtrlebilir. Zaten bu tarihlere kadar medeniyet lokal asamadadir. Evrenselligin kitalararasi baslangici 5000 yil sonralara denk dser. Ve Smer'de ok tanrilar henz gksellesmislerdir. Yani ok tanricilik henz tazedir ve yeni bir gksellesme asamasiyla zirvelesmistir. Ancak Akad devriyle bu asama kaniksanacaktir.

Grlyor Tevrat 'in tarihlemeleri bile bu hesapla o kadar abartili degildir; sadece gereklere indirmesini bilelim. Devam edelim: "Adem'in yasadigi btn gnler 930 yil oldu; ve ld" Adem 'den Lammak'e kadar geen sre ise sadece 130 yildir: "Ve Adem 130 yasinda, "Sit'in babasi oldu." Demek Adem'i Semitler'in smerler ile iliski baslangici sayarsak; Semit kentlesmeleri ve demirin girisimleri bu sre iinde olusmustur. Ki igfal silindiri tarihlemesine Demir'in Kesfi tarihsel parellesir: Klasik tarihleme I. 3000 ile I. 2768'dir. Ama demir'in Tarihe geisi ile kesfedilisi arasinda da en az 200 yillik zaman farki olabilir. nk demir, Smer yikilinca tarih'e geer. Ama ondan nce demirin yazisiz tarihi vardir. Yani Lamek'in 77 kez c alma igliklari zamani I. nce 3200'lere denk dser. Ki bu da Tevrat tarihiyle parelellik gsterir. Adem, Havva'nin medeniyet'e karisisi da bu tarihlerde olmustur. Sonra Smer igfal silindiri kazinmis olabilir. Bunun anlasilabilmesi iin l000 yil boyunca Slav Bulgar barbarlasmalarini kullanarak yasamayi basarmis bulunan Bizans: Dogu Roma Imparatorlugu akla getirilsin yeter. Smer medeniyeti de en az 2000 yil ayni adla nasil yasayabilir? Ki Tufan adini almis tarihsel devrimlerin ok ncelerden basladigi unutulmasin. zetle bu tarihe kadar, ne mitoljik ne de gereklerin az ok ispat bularak aydinliga iktigi klasik tarihlere gre tektanri inanisina rastlamiyoruz. Zaten kutsallasma prosesi aisindan da byle bir asamanin evrensellik asmasindan nce de grlmesi olanaksizdir. Ama bundan sonresi yine ilgintir: Tevrat'in dogrulugu bir kez daha kendisini gsterir; Tevrat tektanricilik isaretlerini daha erken baslatir.. * "Ve Adem karisini tekrar bildi; ve bir ogul dogurdu; ve Onun imini Sit koydu: nk Allah Habil yerine bana baska bir zrriyet verdi; zira Onu Kain ldrd, dedi." Burada Adem'in Semitler'in medeniyetle alisverise girmis Semit kabile konfederasyonlarinin tanrisal sefi oldugu akla getirilsin. Konfederasyon, Semitler kadar hareketli ve ogalmak zorunda kalmis bir toplumu barindirmak zere boyuna 2 ye 4 e paralanan kan teskilatlarini buldugu - fal ile by ile ngrdg - her yana gnderir. Ve bunlar kendi retici glerine gre tarihsel grevlere girisirler. Sit de baska bir Firatri veya Kan teskilatinin sefidir. Adem'in yasinin bu kadar 1000 yila yakin olusu, Semitler'in sreklliginden ve ilk ata tanrisi Adem'i unutmayip geleneklere geirislerindendir. Ilginlik burada degildir. Tevrat tarihleriyle tektanriciligin dogusunun olasi tarihinin genel tarihin gidisine (gereklere) bir kez daha uymasinda ve bize gvenilir bir belge olusunu gstermesindedir. Grelim: "Ve Sit'in, bir oglu dogdu; ve onun adini Enos koydu. Rab'bin ismini o zaman agirmaya basladilar." (Tekvin Bap 4) Bu "Rabb" bildigimiz tektanri Allah'tan baskasi olmaz. nk Smerler I.nce 3000 lerde oktan totem tanrilari kazinmislar, medenilestirmisler ve tanrisalligi gklere ikarip ok tanrilastirmislar ve Semitler gibi evre kabilelere bunlari

asilamislardir. Semitler bu tarihlerde Smer ile iktidara dek iliskiler iinde bulunuyorlardi. ok tanriciligi elleriyle tutup tanimis ama gkselesen ok tanrilari daha temiz barbar kalan semitler kendi sreklilesmis konfederasyonlariyla ve konfederasyon liderleriyle pararlellistirip gksel bir tektanriya indirgemis olmaliydilar. Bu yine yapabilecekleri bir tarihsel devrim pratigine uygun dserdi. Ama o tarihlerde tektanri fikri Semitlerde Ibrahim gibi (ki onda bile yavasa temizlenmistir) duru temiz: eski geleneklerden arinmis olarak bulunamazdi; yine ok tanriciligin - asagi barbarliktan kalma insan kurbanlari devam ediyordu. Bu yzden fazla tutunmadan ve iz yapmadan, henz vakit de dolmadigi iin yayginlasmadan Semitler iinde kalmis, belki de snp gitmis olmalidir. nk Tevrat'in Nuh'un babasi Lamek'e ilistirdigi bu kadarciktir: "Rabb'in ismini o zaman agirmaya basladilar." Tevrat'in "o zaman" dedigi zerinde birazcik duralim: "Sit 105 yasinda Enos'un babasi oldu" "Ve Enos 90 yasinda, Kenan'in babasi oldu" Bu hesapla Enos en gen zamani I.ncesi yine 3000 yillari dolaylarina dser. Ama Enos'un gerek yasi: yani kabile gelenegi yasi ok daha fazladir: "Kenanin babasi olduktan sonra, Enos 815 yil yasadi ve ogullar ve kizlar babasi oldu; ve Enos'un btn gnleri 905 yil oldu ve ld." Acaba Semitler "Rabb'in ismini" Enos'un hangi aginda "agirmaya basladilar"? Gen zamaninda mi? Olgunluk veya Yaslilik aginda mi? Bunu kabaca syle kestirebiliriz. Tevrat, Enos zamani iine giren Hanok iin de syle der: "Hanok 300 yil Allah ile yrd" ve gzden koyboldu; nk O'nu Allah aldi." Hanok'a kadar geen 512 yil Tevrat'ta birka satirla geiyor ve tektanriciliktan sz edilmiyor; Hanok ile birlikte tektanricilik nem kazaniyor. Demek "Enos zamani"nin olgunluk devrini ve Hanok'u l almak en dogrusu olur. Buna gre tektanri fikrinin belirisi az ok gl bir tarihsel devrimle olabilecegine gre tarihleme I. ncesi 2700 lere dek geriletilebilir. Bu Semitlerin Smerleri yiktigi tarihlerdir. Hanok'u bir kan - teskilatini veya kabileyi lideriyle birlikte "Allah'in almasi" da savaslarda O'nun tmden yitirilmesidir. Ve bu da o dnemde ve Hanok zamani Semitler'in Smerler'e karsi tarihsel devrimci akinlari bogazlasmalarini siklastirdiklarini gsterir. Hanok da "300 yil Allah ile birlikte yrd" gne gre tarihleme tamitamina Sargon'un Akad imparatorlugunu kurulusuna denk dser. Sargon Semit sefidir. Tevrat, tektanri fikrindeki ilerlemelerin Nuh Tufani ve Nuh zamani oldugunu yine mitolojik sembolleriyle dile getirir: Allah Nuh ile konusup ahitlesir. Medeniyet artik Firat - Dicle'nin gney parantezini doldurmakla kalmamis Kuzey'de Semit kentlerini ve medeniyete geislerini hizlandrip arttirmistir. Bu byk bir tarihsel devrimin habercisidir. Tevrat yani Semit gelenekleri bunu yazisiz zamandan kalma mitlolojik anlatisiyla syle belirtir: "Ve Allah yeryzn grd ve iste bozulmustu; nk yeryznde btn insanlik bozulmustu." "Iste ben onlari yeryz ile beraber onlari yok edecegim" Nuh tufani veya Evresel Tufan, Isa'dan nce 2328 adina baglanmis akini I.

2750'ye kimileri 2400'e tarihliyor. Tufan olup bittikten sonra Nuh (utnapistim) tufani Gilgamis'a anlatir. Bu en eski Babil yazmasi Hammurabi zamaninda I. 1800 lerde Gilgamis Destani'nda belirtilir. Geri tufan, Smerler'in ilk zamanlarinda belki Smerler'in gelisinde ilk byk tarihsel devrim ile efsanelleserek Smer geleneklerine gemis bir olayidir: Nuh, tufaninin Semitesidir. Veya ayni gelenegi Semitler Nuh adina benimsemislerdir. Ama bu kuru anlamsiz bir tufan masali veya dogal afeti degildir. Sargon nderligindeki byk tarihsel devrimdir. Buna gre Nuh zamani I. 2500 ile 1800 lere denk dser. Ki bu Akad devri zamanidir. Akadlar'in Hammurabi ile kertilisinden sonra Ibrahim zamanina geilir. Bu evrensellik aginin baslangici ve tektanri fikirlerinin, Semitlerin Ibrahim gebelerinde tutunmaya baslamasi yillaridir. Grlyor ki Tevrat anlatisi ile Tarihi olaylar ve Tektanri'nin ortaya ikisi bastan sona birbiriyleriyle uyum iindedirler. Tevrat byk tarihi olaylari kendi mitolojik sembolleriyle anlatmistir o kadar. Ilgintir: Nuh, tufandan sonra tektanri iin Ibrahim'in boyuna yaptigi Sunak yerlerini ilk kez kendisi yapar ve o sunak yerinde Allah'a insan degil yakilarak sunulan hayvanlari takdim eder: "Ve Nuh Rab'be bir Mezbah (sunak yeri) yapti ve her temiz hayvandan ve her temiz kustan aldi, ve mezbah zerinde yakilan takdimeler arzetti. " (Tekvin Bap 8) Demek tektanri gibi kurban gelenegi de Semit geleneginde bulunmaktadir. Ilginlik sryor: Allah artik bir daha tufan yapmayacagina sz verir: "Ve Rab (takdimelerden gelen) hos kokuyu kokladi" "Adamin (insanin) yznden artik topragi tekrar lanetlemeyecegim ..." (Bap 8. Tekvin) "Ve ahdimi sizinle sabit kilacagim; ve btn beser (insanlik) artik tufanin sulari ile kesilmeyecektir ve yeryzn helak etmek iin artik tufan olmayacaktir." (Bap 9. Tekvin) nk artik Semitler'in byk ogunlugu medenilesmisler ve medeniyetler agi barbarlari - Semitleri kusatacak kertede evrensel asamaya geise dogru tasmistir. Geri kalan Semit gebeleriyse artik tarihsel devrim basaracak gte degillerdir. Semitler gerekligi sezmisler ve geleneklerine bu anlatiyla geirmislerdir. Bu olaylara gre Ibrahim Hammurabi zamanina denk dser ki bu da Klasik Tarihin tarihlemelerine uygundur. Islamiyet'in Kutsal Tarihi de bu gidise uyar; tektanricilik gkten birden bire dsme bir yarati degildir. Ve olamazdi da. Tevrat ve Smer uzmanlari Tarih ncesi (Komn) Bilimini ve Tarihin gidis kanunlarini olmamis saydika iine dstkleri bu kkszlkten ve saskinliktan kurtulamayacaklardir. Tarihe (medeniyete) degmeye baslayan her Semit barbar teskilati, Ibrahim gibi, nce kendi komn geleneksel tanrilariyla yola iktigi, onlari kesip atamadigi iin medeniyetin ok tanrilariyla da karsilasinca bocalar. ogu medenilestike ok

tanricilik iinde eriyip gider. Arada bir tarihsel grevle tektanricilik canlansa da Hanok ve Nuh ve Ibrahim gibi tarihsel grevlerle ne ikis dayatmadika tektanri fikirleri kuru fikir olarak is gremez, geleneklere yenilir. Ibrahim'in bunlardan farki: iine girdigi evrensel agin baslangicinda olmasina karsin bunu byk bir tarihsel devrim gelenegi sezisiyle hissetmis ve inanilmaz bir azim kararlilik ve sabirla bunu sonuna dek savunup gelistirmis bulunmasidir. Muhammed gibi tektanri fikrini hazirca evresinde gelismis olarak bulmaz. Ama bu fikir ki geleneklerinde bir yildiz gibi parlayip snmektedir. Yapmasi gereken O'nu yeni bir tarihsel grev dayatmasi ve ihtiyaciyla alip agina gre yeniden parlatmasi ve toplumuna uygulamasidir. Bu azimsanacak bir sey degildir. Ibrahim'in byklgnden bir sey almaz. Burada biz herhangi bir fikirde oldugundan daha fazla bir sekilde Tektanri fikrinin birdenbire olusamayacagi ve olusmadigi; bir proseye tarihin temel olaylariyla paralellik iinde bulundugunu belirtmek istedik. Yoksa idealizme: fikir iin fikir batagina batmis uzman statiliklardan bir farkimiz kalmazdi. Sunu da belirtmeden geemeyecegiz: Tarihsel Maddecilik kuruculari MarksEngels ortaya ikarken benzer sekilde ayni tarihlerde tarihsel maddeciligi birbirinden habersiz kesfetmis bulunan baska insanlarin da bulunabilecegine hatta bulunduguna deginirler. K. Marks sonradan farketmistir. Kendileriyle hemen hemen ayni gnlerde Ingiliz iktisatisi Jonees 1790 -1855 Marks gibi konusuyor ve yaziyordu: 1852'de yayinlanan tex Book ta syle diyordu: "Bir topluluk kendi retici glerini degistirdigi lde, rf ve adetlerini de ister istemez degistirir. Bir toplulugun esitli siniflari; gelisimleri sirasinda, teki siniflarla yeni bir takim mnasebetlere girismis olduklarini, yeni durumlara girdiklerini, yeni sosyal ve moral riskleri de yeni sosyal ve moral refah sartlariyla evrelerindekilerini farkederler" Bu 100 yil nce sylenebilmis gerekten dahiyane bir grstr. Ama MarksEngels'in byklklerinden hibir sey kaybettirmez. nk bir seyi hangi tarihsel grevle kesfetmis ve ona gre islemis bulunmak nemlidir. Marks-Engels'in tarihsel grevleri ve isleyisleri, sinifsiz toplumu ngren yzyillari kapsayacak aptadir. Yine ayni tarihlerde Marks-Engels ve Jones'ten de habersiz Morgan Tarihsel Maddecilik prensiplerini Komn toplumlarinda kesfetmisti. Marks-Engels hemen ona kendi ailarindan sahip iktilar. Morgan Tarihsel Maddeciligin vazgeilmez ve iinde eritilmis Tarihi ncesi Bilimi haline geldi... Ibrahim iinde ayni sey geerlidir. Tektanri fikri O'nun zamaninda kalici bir ideoloji haline gelmek iin Semitler gelenegi iinde dogmus ama henz yanip snen bir yildizcik durumundadir. Belki O'nu, Semit kollarindan olan Kenanlilar iindeki Krallar bile kendilerince ok tanri gelenekleriyle harmanlayip yasatmaya veya gelistirmeye alisiyorlardi. Tevrat'ta bunu agristiran satirlara rastlanmasi bu yzden sasirtici gelmemelidir: Ibrahim Irak Medeniyeti ordularina karsi Kenan blgesindeki kent krallari yararina vuruslar yapip geri dnnce bu krallar Ibrahim' i karsilarlar. Ibrahim Sodom Krali'nin parasini almazken Salem Kralininkini alir. nk o

tektanriciliktan yana gibidir. "Ve Salem krali Melkisede ekmek ve sarap ikardi. Ve Yce Allah'in kahini idi. Ve O 'nu mbarek kilip dedi: Gklerin ve yerin sahibi Yce Allah tarafindan Abram Mbarek olsun; ve senin dsmanlarini eline teslim eden Yce Allah mbarek olsun. Ve herseyden kendine (Ibrahim'e) ondalik verdi." (Bap 14. Tekvin) Yine Gney Filistin'de deniz kiyisinda bir kent (Gerar) Krali olan Abi melek de tektanricilga yatkindir veya bu fikre yabanci degildir: "Fakat Allah Abi melek'e gece ryasinda gelip ona dedi: Aldigin kadin (Ibrahim'in karisi saray) yznden iste sen bir lsn..." "Ve simdi adamin karisini geri ver; nk o bir peygamberdir" (Bap 20. Tekvin) Semitler ve drt yol agzi tekin bir toplum ve ortam degildir. Yeni evrensellik agi, kendisini bu bezirganlikta uzmanlasmis ve binlerce yillik gelenekleri feylozofa elden geirip tefekkrle yogurup yeni sentezlere ugratmaya vakti ve nakti olan Semit torunlarinda ve buna en ok elverisli olan Filistin rasathanesinde alemet olarak gsterir; isaretlerini verir. Ancak Ibrahim hepsinden daha fazla ve byk bir seziyle tarihsel grevlerinde tek tanricilik hisseder ve isler. nk o daha komncldr; tarihe yeni yeni girerken daha berrak ve daha hayalci byk dsnr. Bu yzden tektanriciligi kesfi veya benimseyisi daha istikrarli ve uzun vadeli, savunusu daha nemli ve toplumuna uygulayisi daha kalici kesinlikle ve anlayista olur. Ama bunu basarmasi, hayalden.gereklikler iine oturtmasi, mrnn sonuna dogru; Abram iken Ibrahim olusundan sonra olabilir. 3- "ALLAH" KESFININ EVRIMCIL DEGERI Doga ve Toplum evrimsel bir btnlk ierisindedir. Kutsallastirma prosesi de toplumsal evrimin btnlg ierisinde, insan beyninin, toplumdan yansiyarak yarattigi ve kendisinin yarattigi bir sey oldugu halde onun esaretine girdigi, bilinlere ikarilmasi ve yeni uyumlarla baskalasmasi yoluyla giderilebilecek bir gidistir. Ama giderilmesi kolay olmayacaktir. Kkleri ok derinlerde bir gidistir. Bu yzden toplumsal evrimin toplum biimlerinin gelisimi iine sinmis, beynimizin dsnce mekanizmasina, adeta o'nu ele geirirse nfuz etmis kltrel bir gelisim kanunudur. Demek kltr olaylarini da hafife alamayiz. Temelde retici gler gelisimine bagli oldugu halde retici gler kolayca baskalasmadika kltrel baskalasimlar da olusamayacagi iin o kltrler iligimize kemigimize yapisir: Kastlasir kalirlar adeta yerine baska retici g gelisimleri, retim biimleri gelse de biim degistirerek srer giderler. Bilinlere ikarilip kkl yeni baskalasimlar, eskilerin yerlerini almadika kltrel temellerden de kurtulamayiz. Bu sosyal devrimlerle birlikte kendiliginden gelisen kltrel - egitimsel devrimlerle de olur. Ama bizim burjuva devrimimiz ve benzerleri gznne

getirilsin. Tefeci - bezirgan temellerin kapitalizm biiminde modernlesmeleri hangi kltr atimizi kolay degistirebilmistir?.. Kutsallastirma prosesi basit - yzeysel bir kltr olayi degildir. Dogrudan insan toplumunun kkl maddi temellerinden fiskirir ve toplumun herseyine girer. 1- Komncl yasam ve dsnce biimidir. Ve her kisinin beyninde, hayatinda yer alir: Totemizm. 2- Dolayisiyla komn ierisinde derlenmis isleyen retici glerin gelisimiyle: insan - tarih - teknik - cografya ile dogrudan baglantili gelisir. Ve Toplumsal gelisime girer etki eder. Insan Toplumumuz temelinde ve atisinda her elemanina, hcresine sinmis olarak yasar. Bu yzden on binlerce yillik Tarih ncesinde altibinbesyzyillik Antik Medeniyetler tarihinde toplum biimlerinin adimbasi her gelisiminde beyinlerde dsnce sistemi olarak yer almakla kalmaz; Modern tarihte de yasam biimi ve dsnce sistemi olarak (biim degistirmis haliyle) yasamaya devam eder. Yani insan toplumunun dogumundan hemen sonra baslayarak gnmze dek gelir. Yani toplumsal evrimin tmnde dolaysiz olarak yer alir; elbette giderek biim degistirdike ve iktidarini yitidike bir kltr elemanina dnsr ve yok olmaya dogru zayiflar. Ama hemen btn toplumsal evrim boyunca, onbinlerce ve binlerce - yzlerce yil kesintisiz - srekli olarak yer alir. nk temelde komnlerin yasaminda ve beyinlerinde yer almis bulunan cinsel yasaklardan dinamizm bulan toplumsal yaratislara ve ycelimlere tutunarak gelismistir.. Btn bu bakimlardan, kutsallasma prosesini.bilinlere ikarilmasi toplumsal evrimin gelisiminde, insan beynini: dsnce sistemlerini zgrlestirici kolayliklar getirecektir. "Allah" in kesfi de, kutsallastirma prosesinin zirveye ikisi ve sonu olur. Ister istemez, tektanrida yogunlasilmasi (kutsallastirmada tekellesme) kutsallastirmayi bilince ikarmaya dnsn beslemistir besleyecektir de. Ancak unutulmamalidir ki, antik tarih ok yavas gelisir: Allah'in kesfi, kesin hatlariyla savunulusu Ibrahim ile birlikte olur. Bu kesfin yeryzne yayilip tutunmasi iin uzun bir hazirlik devrinin (2500 yil) gemesi gerekmistir. Islamiyet ile birlikte kesif evrensel yayilisina ulasmistir. Dnsm ise islam Medeniyetinin ksyle; Osmanli'da ve Avrupa'da kyl isyanlarinin patlak vermesiyle; Seyh Bedrettin ile baslar diyebiliriz. Demek yayilmasi - zirvelesmesi iin gereken sre 2500 yil ise, dnsmn baslayip gelismesi iin gereken sre:1400-1500 yillarindan: kapitalizmin baslangicindan, gnmze dek 500 yil kadar srmstr. Oysa kutsallastirma prosesi 150- 200 bin yil nceden ilk totemizm kklerinden beri gelisip gelir. Demek tanrilarin "Allah" ile teklesmesinden sonra, eski kklere gre ok kisa bir zamanda, kutsallasma prosesi idealizme dns. Biraz daha aarak konumuz aisindan isleyelim. Ibrahim'in dsnce sistemini, yani kendi barbar (komncl) beynindeki yakici yceltip kutsallastirici gc ve geldigi toplumun geleneklerinin o beyne verdigi zengin - siramali agdas bir kutsallastirma yetenegi: kutsallastirmada en stn ve en gereki olani yakalama sentez yapma, soyutlama gcn ve yasadigi toplumun - zerine ikarak onlari kavramakla - degerlendirmekle kalmayip onlara yn verip degistirme azmini kavradik az ok.

Burada Ibrahim'in beyniyle gemis ile toplum biimlerinin geleneksel olarak onun beyin aynasinda yansiyanlari: yetenekleri; son olarak da kendi aginin komncl toplumundan ve kendi toplumu disindaki medeniyet: sinifli toplum eliskilerinden yansiyanlari kutsallastirma sistemi ve yakici gc ile senteze ugratmasini btnlestirebilirsek Ibrahim'i anlamis oluruz. 1- Temelde: Ibrahim'in beynindeki kutsallastirma sistemi ve gc: komncl yakici bir kutsallastirma azmi. 2- Komn ve Medeniyet greslerinden gelen Semit'lerin: Ibrahim atalarinin geleneksel kutsallastirmada stn sentezlere varma yeteginin Ibrahim'e intikali. 3- Yasadigi toplumun komncl bir toplumsal gte ve azimde olusuyla; 4- Yasadigi agin kendi toplumunun tersine evrenselesme esigine gelmis bir medeniyetler: sinifli toplumlar agi iinde olusunun stn sentezlere yol aabilecek yaman bir eliski yaratici bir gres olusu. Iste bu 4 gcn Ibrahim'in beyninde btnleserek rahatlatici - huzur verici bir senteze veya dengeye ulasmak zorunlulugunda olusu: determinizimin bu drt koldan isleyerek kendisini ifade edecek bir eli semesinin vaktini doldurmasi; "Allah" szcgnn altindaki gereklerin isleyini anlatan temellerdir "Syletene bak" denildiginde, "Allah" bilincinin veya bilin kabugunun altinda yatan ve derinlerden alt suurdan isleyen determinizm temelleri bunlardir. Burada belki tekrar sayilabilse de, insan beyninin kutsallastirma gidisinin zel bir nem kazandigini hatirlamaliyiz. Insan psikolojisi elbette, toplum biimleri gelisimlerinin kisi beyninin aynasinda yansimalarindan gelisim bulur. Ama her beyin dogaldir ki bir makastan ikmis gibi ayni olamaz. Her kisinin beyin aynasi ayri baglantlilarda ve ayri olaylarin etkilesimleriyle gelistigi lde ayni genel determinizmden ayri ayri etkilenir ve ayri sonular ikarir. Toplumlar da yledir. Toplum biimleri gelisimleri, ayni temel kanunlara uysa da; ayni zamanda ayni yani bir makastan ikma retici glerden yola imadiklari; tersine ayri ayri cografyalardan - teknik ve insan - tarih retici glerinden yola ikmak zorunda olduklari iin ayri toplum biimleri gelisimlerine ulasirlar. Toplum iindeki kisiler veya psikolojiler de yledir: gelisme zamanlari - cografyalari veya psikolojiler de yledir: gelisme zamanlari - cografyalari teknikleri aileleri farkli oldugu lde psikolojileri - algilayis ve sentez gleri; uygulamadaki azimleri ayri ayri olur. Dolayisiyla kutsallastirma prosesi, btn toplum biimlerinde ve kisi psikolojilerinde isleyen bir kanun veya ana kanunlara bagli gelismis bulunan yan rn gibi ikincil ncl bir kanun olsa da; bu kutsallastirma kanunun herkisi psikolojisine yansiyisi farkli olacaktir. Bu yzden toplumlarda, siradan insanlardan ayrilan stn yetenekte kisilerin kendiliginden peydahlaniverdigini veya zuhur ettigini grrz. Bu komncl toplumlarda olanaksiz kalir. Temelde kisinin psikolojisi komn topmumunda da ayri ayri gelisse de, komnn kankardes - esitcil sistemi kisinin sivrilmesine izin vermez. Kisinin ayricalikli adlari bile bu tr ilkel toplumlarda zamanla gelismistir. Kisi komncl toplumlarda adeta silinmistir veya var olmamis gibidir. Oysa iki ayri anne babadan olmasi bile kisinin ayricaligini maddi temelere baglamis olur. Sinifli toplum: medeniyet gelistike o temeller alevlenir veya yagmur yemis orak toprak gibi kabarip hi grlmedik - sasirtici filizlerini veriverir. Tefeci bezirganlik ylesine derin temellere tutunarak ve bin yillar boyunca ilere islemis

kollektif emek geleneklerini adim basina imha ederek filizlenip kklesmek zorunda kalmistir. Tabii sinifli toplum gelistike bu zel mlk gidisinin antitezi de sosyal siniflar iinde gelismeden edemez.Ve toplumcul gelisimi, kisi mlk gidisine karsi savunacak yetenekler veya dehalar da gelismek zorunda kalir. Ve ayni gizli kalmis temellerden beklenmedik biimde tek tk de olsa fiskirirlar. Iste antik peygamberler bunlardir. Marks-Engelslerin gibileri de bu gidisin yani toplumcul savanusun modern yansimalaridir. Antik tarihte ikmis olsalardi sphesiz ki kutsallasma prosesine girdikleri ki modern aga ragmen onlara karsi da gizli-aik tapinlastirmalardan geri durulamamistir. Onlarin kitaplarindan bir adim geri yeni bir sey syeyene karsi, kutsal kitaplarin dayatilmasi gibi "Kapital"in dayatilmasi; veya itihat: yorum ve yeni gidise yeni uyum yollari kapatmis, ama iten ie boyuna eski seriat kurallarini arkadan hanerleyen bir gidisi tutturmus din bezirganlari gibi Her sey kitapta yazili; yeni yorum arayan kafirdir" tabusunun bogucu bir saldiri haline getirilmesi ve onun alkislanmasi kutsallastirmanin ne denli iliklere islemis derin kkleri oldugunu anlatir. Sadece bunu anlatmakla kalmaz. Gerek peygamberlerin Ibrahim ve Muhammed'lerin ne kadar uzun zaman sonra ve ne kadar az ikabildigini ve ikabilecegini de anlatir. Ve giderek bu tr nderlerin ogalmasi beklenirken, azalan; hatta yok olan bir diyalektik izgi izlemesi de ayrica zerinde durulmasi gereken bir uyaridir. Bu yzden determinizm, ikardigi bu ender beyinleri, ellerinden geleni gelmeyeni yaptiracak bir g ve azimle, donatir. Ki yerleri doldurulabilmesi iin gerekli olacak bilin sentezleri ve biimleri bir an nce kendi zamanlarinda bu nderler tarafindan hazirlanabilsin. * Dogada ve toplumda evrimin kendi determinisit akisinda yeni bir asamaya geis iin gerekli kesifler iin geen zaman ve emekler, insan hafsalasinin: zeka ve aklinin hayal edebilecegi ve alabilecegi bir sirak ama degildir. Bunun kanunlarini kavrasak bile anlatilmasi gerekligin yaninda ok yavan kalir. Evrim, insan toplumunda bu tr nderler ikarmaya basladigindan beri artik kendi gelisimini ve kesiflerini bu tr elilerine yaptirmaya kendisini ifade etmeye baslamistir. Bu yzden bu tr nderlerin yaptigi "kesifler" iin gereken zaman hazirlilik emeklerin biraz olsun anlasilmasiyla evrimin kendi i siramalari iin yaptigi dogal "kesiflerin" kiymeti biraz olsun anlasilmaya: bilince ikmaya baslandi. "Kesif" evrim iinde dogal yoldan olsun, evrimin dillendigi temsilcileri olan nderlerin "kesif"leri olsun bir kez ortaya ikti mi, gerisi kolay gelir. Elbette o denli kolay degil, ancak kesif bir sirama tahtasindan te, yeni bir agi anlayip gelisimine ayak uydurabilecek hemen btn temel ara - gereleri yaratan bir retetir. Veya determinizmin kanunlarindan birisidir ki onu ele geirdigimizde, evrimin belirli halkalari: aglari bilince ikmis, uyum yapma kolayliklari, kazanilmis olur. "Dogum sancilarinin ilimlandirilisi" dedigimiz sey ancak bu temeller ele getike mmkn olabilir. Iste "Allah"in kesfinin, evrimin gelisimi icabi ve determinizmin sezi - altsuur

derinlikliklerinden birikerek gelen siddetli ve ok ynl drtleri sonucu olarak gelistigini her ynyle kavradigimiz lde, Allah'i - Peygamberleri ve Kitaplarini kavrayabilir; evrimin btnlgn bir adim daha bilince ikararak kurmus oluruz. Mesele Allah - Peygamber - Kitap zerine" Ateizme" veya " laisizme" hizmet eden rasyonalizmden ikamamis bir seyler iziktirmek degildir elbette. Bunu ogu uzman sezer ve konunun illizyonundan yakasini kurtaramaz ama menfatleri yznden rasyonalizmi de asamaz. Meselenin asil stratejsi; veya her kesfin kendiliginden gelen asil stratejisi: evrimin btnlgn kuran basamaklarin hangilerine karsilik geldigini (tekabl ettigini) buldurup koydurmaktir. yleyse bu tr emekler, doganin ve toplumun gidis kanunlari, nnde ierisinde kavranip yerli yerine yerlestirilemedike zayi olmaktan kurtulamazlar. zetle koyduk: kutsallastirma prosesi hemen btnyle toplumsal evrimi kapsayarak gelisir. "Allah" kesfi ise, bu gidisin sadece zirveleseceginin ve daha hizli bir gidis ile sinmlenip yokolacaginin habercisi olur. nk tanrilar agi, tek Allah ile kapanmistir. Bundan sonrasi, evrensel llerde tek Allah'in insanlik her Allah'in gnnde denenerek - sinanarak hazmedilip yeni bir kutsallastirma halkasini geilmesidir. Ama artik kutsallastirilacak son sey Allah ise, prosenin sonuna gelindigi iin o da asilacak ve prose baska toplumsal bir ihtiyaca kayacak fakat son durusmada bilince ikirilmaktan baska kaderi kalmayacaktir. Bu satirlar, ve benzerleri prosenin sonuna geldigimizin bir isareti veya ifadesi sayilabilir. 4-TANRISALLIGIN TRAJEDISI ve IBRAHIM Tanrisallik hibir zaman sonuna dek evrimin karsitligini tutamazdi. Tersine her tanrisallik, evrimin belirli asamalarinda evrimin sembol - temsilcisi - bir esit tercmesi veya yansimasi olarak ortaya ikmis, grevi bitince de, yeni bir tanrisal halka tarafindan olmamissa dndrlmstr. Baki olan elbette evrimin kanunlaridir. Kutsallastirmalar ve tanrilar geicidirler. Bu yzden de tanrisalliklarin trajedik resmi geidi yasanir gibi durur. Oysa trajedi, insan toplumunun evrimine aittir. Tanrisalliklari yaratan da yok eden de determinizimin ta kendisidir. Evrimin akisindaki trajik dnsmler; zittina atlayarak gelisen kavsaklar toplum biimleri gibi tanrisalliklari da yerle bir eder. Evrimin kontenjanindaki trajediler, bir bir toplumlara ve tanrilara yansirlar. Bugn tapilan bir tanriaga veya hayvan yarin yeni bir agi (gebelik) ile birlikte kesilip giden kurban yemegi veya ss esyasi olur: seleksiyon... Tanri krallar ve tanri evleri yeni bir tarihsel devrim ile gelen yeni bir tanrisallik halkasiyla yok edilip yerine yenisleri alkislanir ve tapin grrler: " Kral ld!! yasasin kral!"... Aslinda bu insanligin kendini srekli inkar eden bilinlenme basamaklaridir. Kendini inkar etmis gibi dururken kendisini bulmak iin yeni basamaklara tirmanisi ve eskisini inkar edisidir. Son durusmada karsisinda kendisinden ve kendisinin ikageldigi dogadan: evrimin btnlgnden baska bir sey bulamadigi zaman, tanrisallliginin trajedisinin kendi tarjedisinden baska bir sey olmadigini anlayacaktir. Ki bu evrimin gidisinden veya insan halkasina yansiyisindan, seleksiyon: elesimden ibarettir.

Insan toplumu elene elene biimlerini degistirmis veya baskalasarak kendisini ve dogasini bilince ikarmis; kendisini gden kanunlari ele alarak "uyum"unu bilinlendirmis olacaktir. Ibrahim, bunun en tipik rnegidir: kendisi gebe barbar oldugu halde; yani hemen insan toplumun ilk halkalarinda bulundugu halde, kutsallastirma prosesinin son halkasina geis yapar. nk bilinlenme, soyutlama yetenegi, aglarla gelismis; duru beyinlere bu olanagi vermistir. Kutsallastirma'nin sonu da yeni ag ve kusaklarla byle gelecektir. Toplum biimleri baskalastika bilin yeni asamalara kavusacak evrimin kanunlarina ulasilacaktir... Konumuzu kutsallastirma prosesi iinde, onunla nasil - neden baglantiliysa ylece ele almaya alistik. Kutsallastirma prosesinin ortaya ikisi, zerinde ayrica durulmasi ve prosenin ilk gelisimleri ayrica islenmesi gereken derinlikler ve boyutlar tasir. O kklere girmemeye Veya konumuzla ilgisi kadar, baglantilarini yeri geldike tekrarlayarak ortaya koymaya alisirken konumuzdan uzaklasmadan o kklerin nemini isaret etmeye zen gsterdik.. Yine de burada kisaca, ilkel komn insaninin kutsallastirma gidisiyle, Ibrahim'in kutsallastirma gidisi arasindaki baglara zel rneklerle deginerek, "Allah" kesfinin dogal bir prose sonucu oldugunu gzlere bir daha batirirken; o kklere ne denli yakin bulundugumuzu ve ayrica bilinlere ikarilmasinin nemini de vurgulamis olacagiz. Tarih ncesi (Morgan'in Komn) bilimi olmaksizin, yani Vahet ve Barbarlik aglarinin tasnifi yapilmadan "Dinin ve Folklor'un Kkleri" aydinlanamaz. James. G Frazer, yle bir tasnife girmeksizin, veya o tasnifin degerini anlamaksizin "Dinin ve Folklorun Kkleri"ni aydinlatmaya girisir. Derledigi gelenekler, kayda deger bir birikim hizmeti olur. Yorumlarindaki konfzyonizm kafakarisikligi bir kenara birakilirsa, derledigi belgelerle; Morgan (Komn) Bilimiyle tasnif edilerek kutsallastirma prosesine ve kanunlarina isik tutulabilir. Basindan beri ele aldigimiz ve gstermeye alistgimiz gibi, dinin ve folklorun kkleri, yzeysel bir kltr olayi olmadigi arastimalara eker. Ancak olayi sadece din - folklor gibi kltrel apta tepe taklak ele almaktan kurtulamadiklari; temeldeki retici gler gelisimi srecinden kopardiklari toplum biimleri gelisimlerini kaba ve nemsemeden seziyle teget getikleri iin, sosyal - kisisel sebeb kklerine ve kanunlarina ulasamazlar. Zaten yle bilincli abalarindan da sz edilemez. Ancak temelli kanunlarin din - folklor gidisini gttgn sezmeden yapamazlar; konunun bysnden kurtulamayislari bu yzdendir. Oysa din, folklor denilen olusumlar, modern agin son asamalarindaki aldatici zayiflamis grntlerinden yola ikilarak "Kltrel" uuculuk iinde yorumlamaya gelemeyecek kadar, insan toplumunun en eski en uzak maddi temellerinden kaynak almis ve nfuz etmis gelisimlerdir. Komn'deki btn kan'larin totemleri vardir. Totem: Ata tanridir. Ve btn kanlar kardestirler. Totemler: Ata tanrilar da kardestiler. Komn kankardes toplumdur. Atatanricilik: komnn kankardesligi temellerinden: cinsel yasaklardan ikagelirler: Totem: cinsel yasaklarin yaratigi bir sentez oldugu halde sanki totem: ata tanri komn yaratmis gibi algilanir. nk komn kanlari, her kisisinin ve

topyekn komn'n zerine totem inancini geirmis; ruhunu - beynini totem inancina baglamistir. Totem: ogunlukla hayvan, bazan kayin - mese gibi agalar - bitkilerdir... Totem kutsallastika, her kan bir toteme bagli oldugu iin, totemi temsil eden bitkiler - hayvanlar, giderek topyekn doga, renkleriyle, sesleriyle her seyiyle kutsallasir. Bu kutsallasma komnden ayri bir sey olarak algilanmaz; totemin ocuklari kan teskilatlari oldugu iin, kan'lar topyekn komn ve komcl yasam: dil - dsnce - retici glerin tamami, kutsallik yansimasindan payini alirlar. Bir komn iindeki yavru kan'in (toteminin) ocuklari, baska bir kan'in ve totemin kankardesi, ayni zamanda agabeyi - kizkardesi - amcasi - dayisi - halasi - teyzesi annesi - babasi ve benzeridir. Bu yzden, totem her kanda kutsal bir para olur. Ve bu inan yasanir. Bylece tanrilar ile ocuklari birlikte kankardesi olarak yasar giderler. Fakat komn dogal canli bir organizmadir. Btn retici gler dinamizmi, komncl ekirdek ierisinde derlenmis de olsa, komn; atom'un belirli kosullar altinda paralanisi gibi, paralamak zere kurulmus islemektedir. retici gler gelistike, komn, vahset aginin ilkel avciligindan asagi barbarliga; sonra orta barbarligin sr ekonomisine ve yukari barbarligin kentil tarimina ve nihayet medeniyet denen sinifli topluma sirayacaktir. Bu gidis ierisinde, kutsallastirma da; ata tanrilardan, yavasa liderlesen kadin: ana tanriya, sonra baba tanrilara geis olur. Ama totemden kolayca kopulamadigi iin ana tanrilar, totem: ata tanri olan bitki ve hayvan tanrilarin ruhlarini: glerini almak zere onlarin postlarini - tylerini - yapraklarini takinirlar; kanlarini ierler; renklerini srnrler. Baba tanrilar da ayni yoldan geerler. Hem totemin hem ana tanrilarin glerini: ruhlarini kazanmak iin hayvan - bitki - kadin kiliklarina girerler... retici gler gelistike kutsallastirma, toplumsal gelisime paralel olarak gkleri fethetmek zere gksellesir... ok tanrilar, ile totemizmin asilmasinda oldugu gibi, yeni kosullarda aresizlestike - hibir derde deva olamadiklari anlasildika Tektanricilik, evrensellesmeye paralel olarak gelisir... Kutsallastirma gidisi son halkasi olan Tektanri: Allah sistemiyle, ilk halkasi olan Totemizm: Ata Tanricilik arasinda elbette byk anlayis farklari bulunur. Insan beyni dsncede soyutlama: Sentetik bellek edinerek yaratici dsncelere ulasmayi gelistirmistir. Oradan idealizme ve tarihsel maddecilige geis zor olmayacaktir.. Ancak, insan toplumunun kendi yasadigi momenti, her seyiyle yceltip - abarttigi bir gerekliktir. ikar ve amalarini yakici cazibesi ve ruhun btn hcreleriyle bunlara kayisi baska bir sonu veremiyor ilkin. Yasanip, hazmedike, olaylar yasanan moment: an ve ag gereklik boyutlariyla kavranabiliyor. Bu yzden Tektanri asamasi ihtiyalar: tarihsel devrimler ve tefeci - bezirganligin evrensel gelisimi iin veya bilmeden altsuur ile sezilerek iine girilen agin cazibesi o denli gl olmustur. Ki o asamanin ideoljisi olan "Allah" sistemi de buna paralel olarak, eski tanrilara kiyasla, onlari glgede birakmak ne kelime, onlari yok etmek, olmamis saymak zere her seyin: toplumun ve doganin (gereklerin) ok zerinde "Yce"lestirilmistir. Bu Ibrahim ve Muhammed zamanindakinden ok

farkli bir "Yce"liktir. Ki O yceltim kainilmaz olarak doga ve toplum gereklerinden koptuka kendi sonunu da hazirlamistir. Tefeci - Bezirgan madeniyetlerin evresel aginin Allah'i bu yzden Ibrahim Musa - Isa ve Muhammed aginin Allah'indan ok ayrilir. Kapitalizm laisizim ile evrensel bezirganligin Allah'ini dnyevi iktidarindan alasagi etse de, gksel iktidarina pek dokunmadigi iin, O gereklerden koparak sonuna dek doga ve insanstlesmis bezirganligin Allah yceltimi, byk sansr katmerlendirip kutsallastirma prosesini kavranisini byk llerde engellemistir. Modern agin en verimi 19'uncu yzyil sonlarinda ve 20'nci yzyil tmlgnde bile, o skolastik ve metafizik "Yce"lestirmenin sinsi isleyisi, dsnen beyinleri zincirlemis, kutsallastirma gidisinin aydinlatilmasi ertelenmistir. Ama gereken birikim veya sentez iin yeterli hazirlik en az bir asir boyunca bilerek - bilmeyerek tamamlanmis bulunmaktadir. Sira tasnif: sentez iin gereken sabir ve kahri gze alacak baslarin ikip pratik yolu rgtlemesine gelmistir. Bu tasnifte gze arpan ilk olgu: sansrn derinligi ve apiysa hemen onun iinde ona nfuz eden ikinci olgu: byk sansrn yarattigi, kutsallasma prosesinin ilk halkasi: "Totemizim" ile son halkasi olan "Allah" gelisimininin arasinin doldurulamaz veya baglantilarinin kuralamayacak derecede birbirilerinden koparilip farklilastirilmis olusudur. Oysa ilk halka, son halkanin temelidir. Veya ayni temellerden yola ikarlar. Bu ailardan birbirilerinden binlerce, hatta onbinlerce yil uzak ve kalitece farkli olsalar da, o denli birbirlerine yakin ve ayni konulara baglidirlar. Bu ayrica, baslibasina ele alinmasi gerekli temelli konulardan birisidir. Burada konumuzla ilgisi kadariyla kutsallastirma poresesinin halkalarinin nasil birbirlerine yakin ve bagli oldugu gzlere batirilacaktir. Ki Ibrahim'in "Allah" kesfininin veya benimseyisinin dogalligi bu ailardan kavranabilsin. Tanrisalligin oktan gksellesmis bulundugu Misir medeniyetinden Firavun'a su sifatlarla dua edilirdi. nk o tanrisalligin bedenlesmis sembolyd: "Gklerin Sahibi, yeryznn, gnesin ve tm evrendeki yasamin sahibi, zamanin sahibi, gnesin hareketinden karar sahibi; "Hasatin yaraticisi, refahin tanrisi lmllerin yaraticisi ve yapicisi, insanlara ruh veren, tanrilara yasam veren; "Gklerin tutucusu, yeryznn esigi" "Her iki dnyanin (yerin ve ggn) dengecisi" "Zengin armaganlarin sahibi, rnleri byten..".. Bu sifatlar, ilkel komn insaninda ve totemizmde bulunmazdi, nk ilkel insan henz bu kadar soyut bir fikir gelistirme yetenegine ulasamamisti. Ve bulundugu toplum biimi henz somut - grdg - isledigi deyim yerindeyse gndelik bellek ile dsnp o derecede soyutlamaya elveriyordu. Ibrahim ve toplumu da, Muhammed ve toplumu da ilkel komn toplum biimlerinden henz ikmamislardi. Ama Misir'da grlen bu soyutlamanin da zerinde bir senteze ulasmislardi. Neden? nk yasanan ag evrenciligin kapisini almis; medeniyetler artik, somut iliskilerle birbirlerini masal alemlerinde ve karanliklarinda degil, ticaret ilisikileriyle taniyorlardi. Bu en cra ksedeki barbari bile akillandiriyordu. Oysa

Ibrahim medeniyetler kavsagi Filistin'de Muhammed giderek yildizi parlayan gney ticaret yolu: Sam - Yemen - Umman izisi zerindeydi... Demek dsncede yre kadar evren iletisimleri de nemliydi. Buna kisaca : "ag" demek yerinde olur. agi neyse insan dsncesi de o icaplarinda olurdu. Ama btn ag'lar bir tek toplumsal evrimin kanunlarina uyarlardi. ag'lari ne denli birbirilerinden ayirsak veya yle gibi dursalar da hepsi birbirlerinden ikmadirlar. Imdi yukaridaki Misir Saltanatinin anilisi siftatlarinin tektanrinin Ibrahimce Muhammede gelistirilmis sifatlarina sasirtici bir benzerlikle uydugu zerinde kutsallastirma mekanizmasi bakimindan duralim biraz. 1- "Her ki dnyanin (yerin ve ggn) dengecisi " Kur'andaki konuyla ilgili ayetler hatirlansin; konu sadece gelisen bilgiler ve akil (evrencilik esigindeki agin) isigi altinda biraz daha, pratik ikarlarina ykselmesine paralel olarak felsefilesmistir. 2- "Zengin armaganlarinin sahibi, rnleri byten, hasatin yaraticisi, refahin tanrisi, insanlara ruh veren, tanrilara yasam veren, zamanin sahibi, gnesin sahibi, tm evrendeki yasamin sahibi..." Buradaki asamada, henz pratik ikarlar, lokal - yresel medeniyetler asamasindan ikmadigi lde; kutsallastirma, islam agindaki kadar sinirsizliga, gksellige veya enginlige ulasamamastir; Misir medeniyetinin yasantisini hatirlatir: "refahin tanrisi" "hasatin yaraticisi rnleri byten", "zengin armaganlarin sahibi"; daha dar pratiklidir. Ama yine de soyutlamada enginlesme basamak konulmustur: tm evrendeki yasamin sahibi ... Kutsallastima prosesine boylu boyunca girmeden, pratik amaca ve ama ve dsnce yakinligina deginmek iin bir de ilkel toplum: komn insaninin tanrisal dsncesini kisaca hatirlatalim: Dogu Afrika'da Wanikalar'da agalar, zellikle de her hindistan cevizi agaci kutsallastirildigi lde, korumaya - saygi grmeye hatta belli llerde tapinmaya hak kazanmisti. Bir hindistan cevizi agacinin yok edilmesine "Ana Katilligi" gzyle bakilirdi. nk kadin ana olarak kutsallastirilmis veya analik gelenekleri asilmamis oldugundan, aga verimlilgi ana'nin verimliligi ile zdeslestiriliyordu. Burada aga tanri, veya kendi komn gelenegi llerinde kutsallastirilmis aga, her trl korumaya alinacak; O'nun meyvelerinden, dogadaki dengesinden yarattigi evrimsel verimliliklerden; toprak - ot - bcek - kus v.b glgesine dek her trl verimliliginden yararlanir hale getirilmistir. Nitekim "Altun Sahili zencileri" bazi yksek agalari kutsallastirmisti. Bu agalardan herhangi biri kesilirse yeryzndeki btn rnlerin yok olacagina inanirlardi" Avrupa'da barbarlik aglarinda agaca tapin alabildigince yaygin idi. nk Avrupa son buzul agindan sonra tmden her esitten ormanlarla kaplanmaya baslamisti. Ve hala Avrupa kylleri iinde, bizim Trk kylerinde de grlen trden, aga dali'nin rn verimini arttiracagina inanilmasi bu Aga - Tanri geleneginden gelir. Romalilarda imparatorluk gnlerine dek Incir Agaci'na taparlardi. "O'nun

gvdesinin kurumasi btn kente dehset salmaya yeterdi" Demek ilkel insan da medeni insan da, pratik yasam olanaklari - ikarlari iin; Tarihsel grevleri veya aglarinin dayattigi gelisimler icabi kutsalastirmalarini gelistirip zenginlestiriyorlardi. Bu aidan bir kez insan beyni, kutsallastirma prosesine girince, toplum biimleri gelistike, ister istemez tarihsel grevlerinin gelisimine gre, aginin icaplarinca, kutsallastirisini, o grevlerden aldigi determinist uyarilarla yeni bir halkaya ulastiriyordu; daha dogrusu, aginin gidisini, grevlerini kutsallik iinde yorumlamak gelenegiyle dopdolu oldugu iin, yeni grev yeni bir kutsallastirma halkasini gelistiriyordu. Frazer'in de dikkatini ektigi gibi, ki dikkat ekmemesi olanaksizdir, din "pratik ihtiya"larla simsikica baglidir. Sadece kutsallastirmanin ilk halkalariyla bu gereklik ne kadar gze batiyorsa; son halkada, incelip gksellestigi iin o denli seilemez olmustur. Oysa dvsler hep "cennet ugruna" verilir. En akillica, hi bir ikar gzetmeden insanlik - doga hayrina manasinda "Allah Rizasi iin" yapilan dgslerde ve yasamda bile pratik ikarlar gze batmadan edilemez. Fakat doga ve toplumun gidis kanunlarina;onlari bilince ikarip uyum yaparak yasamak dengesine veya determinizme dogru yaklasildigi; bilimsel bir proseye dogru dnsme evrilmenin esigine gelindigi besbellidir. Bu yzden pratik ikarlar, ilk halkalardaki kadar gze batmaz. Oysa evrimin kanunlarina uyuldugu zaman bile bu, insanligin en genis, en dogru pratik ikarlari iin yapilir ve yapilacaktir. Bundan daha dogal bir sey olamaz. nk ister din olsun, ister gerek bilim olsun her gerek teori pratik iindir. Ve pratikten ikagelir, pratige dnmek mecburiyetindedir. Baska trl yasayamaz... O halde, toplum biimleri gelisiminden kopuk, soyutlastirilmis bir din ve folklor kkleri aramak beyhude ve kafa karistiricidir. Aslolan toplum biimleri gelisim kanunlaridir. O kanunlarin gidisiyle baskalasan din ve folklorlar, yine o kanunlarin isiginda aydinlanabilirler... Pratik ikarlar ile Tanri elistigi zaman inansizlik veya baska tanri aramak; eski tanriyi kesip atmak yenisine gemek olagan bir gidistir. Ve ilk halkalardan sonuna dek byle: pratik ikarlarin, baskalasimiyla geilir. Kutsallastirilmis Krallar veya Tanri Krallar'in isi bu yzden kolay degildir: en kk hareketlerini doga ve toplum dengesini bozacagi inanciyla zaptu rapt altina alinir. Halkinin pratik ikarlarina ters dstgnde yandigi gn olur: Misir - Japon krallari rnektir. Tirnaklari - salari kesilmez, yikanmasi, uyumasi - yemesi imesi bile kontrol altindadir.... Tabii bu genellikle komn geleneklerinin stn oldugu medeniyetin ilk asamalarinda geerlidir. Kral topluma uymak zorundadir; toplumun ikarlari iin vardir. Bu yzden bu tr nderler tanri - peygamber olsalar da sadece toplum tmlgnn semboldrler. Bu temelli gerek her zaman pratikle ikarlarla gdlmek zorunda kalir. Kutsal Kral, medeniyetlerin rys, ks asamalarinda halkinin stnde bir despot kesilir. O zaman egemen sinifa: tefeci - bezirgan ve derebey sultasinin ikarlarina uyan kutsal kral toplumuna despot kesilmistir. Fakat saltanati bu kez i savas ve tarihsel devrimlerle tarihin mezarligina kaldirilir. Genellikle

kutsallastirma halkalarinin gelisimi veya baskalasimi; yeni bir halkaya geis bu altstlkler iinde olur. nk tarihsel devrimin sefi yeni bir pratik ihtiyatan: retici gler gelisiminin dayatisindan dogan bir teorik yaratis iinde olur. O teorik yaratis, antik tarihte daima ya kutsallastirma halkalarindan birisine karsilik dser ya da benimsenen bir kutsalligin yeniden canlandirilip pekistirilmesinin sembol olur. Bu yzden antik tarihin her yanina mistisizm sinmistir. Demek kisaca kutsallastirma halkalarinin birbirlerinden ikagelisi de pratik ihtiyalarin baskalasmasiyla ve bu da genellikle tarihsel devrimle olur. oktanriciliktan tektanriya geis de bu yzden, pratik ihtiyalara karsilik veremeyen oktanrilarin: aslinda tefeci bezirgan medeniyet rmslklerinin; agin pratik ihtiyalarini karsilayan tektanrici: evrenselci bir tarihsel devrim teorisi (Ibrahim) ve islam Tarihsel Devrimi pratigiyle ortadan kaldirilisiyla olur. Ancak bu gidis iinde, dsnen baslari sarsan bir trajedi gze arpar. Bu Tanrilarin trajedisi veya Peygamberlerin giderek nderlerin trajedisi gibi durur. Ama hepsi determinizm icabi ve hatta determinizmin kendisidir. Determinizmin veya evrimin trajedisi olur mu? Evrim son durusmada "mutlu son" ile mi bitecektir? Bunu hi kimse ve hibir gerek garanti edemez. Gnes sistemimizle birlikte gezegenimizin bir gn kararip yokolacagini biliyoruz... Hos, "mutlu son" ile bitse bile, evrimin akis diyalektigi hep alabildigine zittina atlamalarla gelistigi iin, insanoglu evrimin diyalektigini tercme ettike bir trajediyle karsilasmisasina sasirmadan, sevinmeden ve zlmeden, gzyasi dkmeden edemez... Sphesiz ki evrim iinde, sinifli toplum berzahi nemli bir bilince ikarma musibeti olarak ok kisa bir sre olarak yer alacaktir. Ancak evrimin bu kisa berzahi, her zaman insanlik tarihinde bir trajedi olarak anilmaktan geri duramaz. Bu aidan tanrilar - peygamberler - nderler trajedisini, determinizmin trajedilerinden bir yansima olarak ele almak, skolastik ve metafizik beyinleri biraz olsun ayiltici - uyarici terapi yerine geebilir. Hibir tanri sonuna dek evrimin kanunlarinin yerini tutamaz; tutamadigi iin de silinip gitmislerdir ve evrimin yce kanunlari ve isleyisi karsisinda tutunamayip silinip gideceklerdir. Tanrilar, peygamberler ve nice nderler, ancak evrimin determinizmine uyduklari, onun temsilcisi, sembol olabildikleri lde toplumlarda tutunabilmislerdir. Yasanan ag, yeni bir ag ile kapandika, yeni bir kutsallastirma halkasi eski tanrisalligi silip gtrms; olmamisa evirmistir. Yani Evrim, Tanrisal prose ile elisir durur. Veya tanrisallik, evrim ile eliskisini derinlestirdigi zaman, Tanrilarin boyunlarinin vurulus anlari almaga baslar; artik tanrilar - peygamberler - kitaplar veya nderler evrimin gidisine ayak uydurmuyorsa, determinizmce elenecek demektir. Misir - Japon - Afrika ve benzeri tanrisalliklarda bu trajedi, ok hassaslastirilmis, adeta kastlastirilmis oldugu iin evrim ile olan eliskiyi rahata aik eder: "(Kralin) kisiligi, deyim yerindeyse, doganin hareket merkezi olarak dsnlr, g izileri bu merkezden gklerin drtbir yanina yayilir; yleki, onun su veya bu hareketli, basini evirmesi, elini kaldirmasi, doganin herhangi bir parasini aninda etkiler ve ciddi biimde huzursuz eder. O dnyanin dengesinin bagli oldugu

destek noktasidir; onun tarafindaki en kk dzensizlik hassas dengeyi bozar. Bu yzden, hem kendisinin ok dikkatli olmasi, hem de ona ok dikkat edilmesi gerekir." Japonlarin kutsal Mikado'su veya Dairi'si buna tipik rnektir: "..Bedeninin her parasi yle kutsal sayilir ki, saini sakalini ya da tirnaklarini kesemez." "Uyurken temizleyebilirler."... Misir krallari iinde ayni sey geerliydi: "(Sadece kamu hizmeti saatleri degil) yryecegi, yikanacagi, karisiyla yatacagi, kisaca hayatinda yapacagi her hareketin saatleri nceden saptanmisti." "Yiyebilecegi tek et dana ve kaz etiydi, iecegi sarabin ls bile dzenlenmisti." (The Golden Bough... J.G.Fraze ) Bu hassas duruma sokulmus tanrinin vay haline; ister istemez gnah teknesinden beter duruma dsecektir. Tarihi olusun determinizmin seyri degisir degismez Tanri kral sulanacak, elestirilecek ve degistirilecektir. Komn geleneklerinin stn oldugu durumlarda bu Tanri Krallar, tmden toplumun ikarlarina tabi olduklari iin "eger kuraklik, kitlik, salgin hastalik ya da firtina gibi afetler ortaya ikarsa, halk bu felaketi krallarinin savsaklamasina ya da gnahina baglar, onu kirbala ya da hapisle cezalandirir; hala yola gelmezse tahtan indirir ya da ldrr."(Frazer) Medeniyet gelenekleri stnse tefeci bezirganligin insafina: ikarlarina gre oynatilir veya alasagi edilir... Tanrisallik halkalari birbirlerinden ne kadar uzak olurlarsa olsunlar, determinizmin elesimi icabi gelisen insan toplumunda dolayisiyla insan beyninde: bilin ve alt bilincinde olup bittigi iin o denli de yakindirlar. Ibrahim ve toplumu gebe orta barbar asamada oldugu halde, aglari ve tm kutsallastirma halkalarini asarak son halkaya: tektanri sistemine asilabilme yetenegini gsterir. Eski kutsallik asamalari bylece beyinde de geriler ve silinir. nk aslolan determinizmin eleyerek gidisidir. Toplumsal evrim tanrisal halkalari elekten geirerek kendi yeni kosullarini: agini dayattiginda eski tanrisalliklar, Ibrahim - Muhammed gibi beyinlerde, kendileri ilkel toplum asamasinda olsalar bile, hkmlerini yitirmis bulunurlar; determinizm yeni bir aga paralel yeni bir kutsallastirma halkasini dayatmistrr. Ve determinizmin dedigi olur. Yukarida andigimiz rnekte de aika yakalayabiliriz: Tanrisallik halkasi yasanirken; toplum o tanrisallik bilin kabuguyla davranirken, determenizmin yarattigi kosullara ayak uyduramayan tanrisallik iktidarinin sallantiya girmesi; btnyle determinizmin insan toplumunu etkileyip kutsallastirmayla isleyen bilinaltindan etkileyip kutsallastirmayla isleyen bilin kabugunu yeni bir kutsallastirmaya iteleyerek gelisir. Her sey insan toplumunda dolayisiyla insan beyninde olup bittigi iin, kutsalligin evrimi toplumsalligin evrimiyle paralel olarak gelisir; yeni halkalar eski halkalari bastirarak silerek kendisine dnstrr. Ama bunu yaparken ok asiri farkliliklari degil, hep arkasini yaslayabilecegi, pratik ikarlarina uygun bir tanriyi baskalastirir. Aslinda tanri adi altinda topladigi ve baskalastirdigi sey: doga ve toplum gidisinin yorumlanisidir. Insan toplumu yasadigi evreyi kendince yorumluyabildike ilerleyebilmistir. Tanrisalliklar aginda hayatin yorumu ister istemez tanri semsiyesi altinda yapilabiliyor.

nk totemden beri herseyde kutsallastirma gelenegi tutunmus ve gelismeye baslamistir. Sadece totem degil komn' saran doga ve komn ve kmn' olusturan her insan her seyiyle kutsallasiyordu. Totem: Bitki veya hayvan ataydi. Kutsal atanin yasadiklari: dogal ortam ve ocuklari: komn de o kutsalligin yansimalari olarak kutsaldilar... Peru inkalari, Mogollar gibi gnes'i tanrilastirmislardi. "Ve gnesin ocuklari olarak tanrisal sayginlik grrlerdi" (Frazer) Hastalandiklarinda bunu lm habercisi sayarlardi. Ama bunu, ata gnesin oguna gnderdigi bir haber olarak yorumlarlardi: "Babam beni dinlenmem iin, agirdi" derdi ve sikistigi zaman kendisinde tanrisal gler vemdederdi; "Tiele'nin gzlemine gre, "her iyi insan lnce Osiris (ilk medenilestirici tanri) oldugu, tehlikede ya da gereksinim halinde herkes byl tmceler kulanarak, bir tanri biimine "girerdi. (Frazer) Her yanindan kutsallik akan komn temellerinden ana tanrilarin baba tanrilarin kral tanrilarin yer gk meslek tanrilarinin fiskirmasina sasmamak gerekir. Frazer, kendince nne ikan tanrisalliklari olduklari gibi, derin sebeblere inmeksizin derleyip, toplar ve geer. Kutsalliklarin gze arpan kendi yorumu zaten birbirlerinden ikageldikleridir. Bunlarin hangilerinin daha ilkel asamayi serpiledikleri de yine toplumlarin ve kutsalliklarin kendi kendileri syler. Frazer belgelerin sylediginden daha ileri kkl sebebleri eselemis sayilmaz. Bu yzden en temelli bir gidisi bile dogallilikla geistirir: "Herkes, tehlikede ya da ihtiya halinde (sikisinca) byl siirler misralar syleyerek bir tanri biimine girdigi iin, kralin nasil olup da yalnizca lmden sonra degil de daha yasarken tanrilarla ayni dzeye konuldugu olduka anlasilir birseydir". Bu belge ve yorum Frazer'in degildir, C.P. Tiele'nin "Misir Din Tarihi": "History the Egypaan Religion" derlemesinden alinmistir. Frazer bunu oldugu gibi benimsemekle kalir. Oysa su bir ka satirlik gerekler, btn bir tanrisallasma veya kutsallastirma prosesini iinde saklar: 1- Insan Toplumu ilkin, doganin dogal bir eki olarak: komn biiminde gelisirken; ika geldigi dogasini kutsallastirdi. 2- Hemen bununla birlikte toplumunu her seyiyle kutsalastirdi. 3- Dolayisiyla insan beyni, daha hayvanlar aleminden (doga'dan degil) ayrilirken iinden gelisegeldigi alemi, dogasiyla birlikte para para totemlestirip: kutsallastirarak isaret etmis: yorumlamis oldu. Ancak bu yorumlayis o kadar uzun onbin yillar boyunca srmek zorunda kaldi ki, kusaklar boyu insan beyni o kutsallastirmalari geleneklerde bellegine kazidi; kutsallastirma, insanin dsnce sistemi ve gelenegi haline geldi. 4- retici gclerin kolay gelisecek ortamlari bulamayisi, insan toplumunu dolayisiyla beynini ayni toplum biimlerinde barbarlik asamasinda alikoydu. Kutsallastirma bylece adeta insan toplumunda ve beyninde adeta kastlasti. 5- Bilhassa teknik retici g medeniyet ile birlikte, tarihsel devrimlerle gelisim bulduka; insan toplumu ve beyni on misli denebilecek llerde gelisime ugradi. Dolayisiyla kutsallastirma prosesi de hiz kazandi; daglara glklere vurdu: son

halkasina ulasti... 6- Teknik basini alip gittike, toplum biimleri baskalasinca hizlarini artirdilar. Bu kez kutsallastirmalarin sonununda gelindigi grld. Insan toplumu ve beyni kendisini yaratan kanunlara dnmek ve onlari bilince ikarmak durumunda kaldi. Ama kutsallastirma gelenegi o kadar kkl ve srekliydi ki bilim insanlarinin bile dsnce sistemlerine nfuz etme yollarini bulmustu. Metafizik sosyolojinin dsnme sistemleri, ayrintili rneklerle islendiginde o nfuz edis ibretlerini grp algilayabiliriz... Peki insan toplumunu totem tapincina, kutsallastirma prosesine iten sebepler nelerdir? Kutsallastirmaya girmek zorunda miydi? Insan, bunu bilerek degil bilmeyerek yaptigina gre, bilinalti szkonusudur. O halde konu bsbtn degismektedir. Bilin ve Altbilin nasil olusmustur? Hayvanlar aleminden gelen insan, nasil oldu da bilin ve altbilin mekanizmasina sahip oldu? Kutsallastirma gelisimiyle, insan ruh'unun ve dsnce mekanizmalarinin baglantilari nelerdir? Hayvanlar aleminde kutsallastirma: totem grlmedigine gre, insanoglu totemi nasil yaratti? Kutsallastirmanin: totemin altindaki dsnce egilimi neydi ve nasil olustu? Totemizm ile ilk dsnce zemininin benzerlikleri veya egilimleri: dalga boylarinin uyusumu nelerdir? Bunlarin hepsini birden, bir tek yuvarlak "insan, ocukluk asamasinda tanriya; byk bir gce yaslanma ihtiyaciyla kutsallastirmayi yaratmistir" yanitiyla geistirebilir miyiz? Belki arastirmalarimiz bu sonucu ispatlayabilir. Bundan ok, sebepler: gidis kanunlari nem tasirlar. Bu yzden sezi sonular yerine elden geldigince derinlerdeki ana sebeplere belgeler isiginda girilmelidir ki o zaman hi beklemedik, yararlar, verimlilikler elde edilebilir. Veya evrimi bilince ikarip uyum yapmak ancak bu emeklerle olasilasabilir. Yoksa yzeysel bir yuvarlak sezi atmasyonla, syleyen bile syledigini unutup geleneklerin penesinde zincire vurulup tarih olabilir. Konumuzun bsbtn degisen bu kkleri, baska kitaplarimizin konusudur... Notlar:
(10) Genesse A.R. Genel Tarih. La Sainte Bibl L.S.1962. Paris. (11) la Saint Bible L. S.1962 Paris (12) H. Limet. le travail du metal au Pays de Smer au Temps de la traiseme Dynastle d'ur. Paris 1960. - Iran Mogollari - Izmirli Ismail Hakki: Kur'an'i Kerim Tercmesi.1932 Ist. - Gilgamis Destani

Yedinci Blm

KUTSALLASTIRMANIN SON HALKASI: KUR'AN ve HZ. MUHAMMED

1- "BISMILLAHIRRAHMNIRRAHIM" (Rahmn ve Rahm Allah'in adiyla.) Rahmn: Ancak, doganin ve insan toplumunun en temelli diyalektik gidis kanunlarinin yaratabilecegi ycelikte bir iyilik - yaraticilik - sevgi - merhamet (acima) olumlulugudur. Bu topyekn madde ve mananin akisindan ikmis zenginliklerdir. Tek basina insanlar - sosyal siniflar - zmreler - uluslar; hatta insanlik bu olumlulugu - zengin yaraticiligi kapsayamazlar. Bu yzden "Rahmn " sifati sadece Allah' a yakistirilabilir. Topyekn doganin ve insan toplumunun temellerinde bulunan kanunlarinin akisindaki, binlerce yil gemesine karsin kavranamaz - ele geirilip yn verilemez zenginlik ve yceliklik; sadece Allah'a yani bu tarihsel akisa denk dser. Ve o'nu kavrayamayan - hele ynlendirilemeyen insanliga da, bu yce merhametliligi (herseyi kusatan iyiligi) sadece Allah'a yakistirmak dser. Peygamberler, Antik Tarih'te kent kurucu; cahiliyetteki barbarligi medeniyete geirmeye alisan nderlerdir. Ve dolayisiyla bu yce tarihsel determinizmin, az rastlanir (yzlerce yilda bir ikabilen) birer yansimasidirlar. Baska bir anlatimla her peygamber, kendi aginin ve toplumunun lideri olsa bile bu yce tarihsel akisin zelliklerinin kendisinde yansimis buldugu iin, bu yce diyalektigin szcs yansiticisidirlar. Bu yzden Allah'in Resul' mertebesini hakkederler. Ama buna ragmen peygamberler bile "Rahmn" sifatini kendilerine yakistiramazlar; "Rahmn"lik ancak doga ve toplumu (tm alemleri) kapsayan bu diyalektik olusundur; yani Allah'a aittir. Ancak "Rahim" sifati peygamberlerin olabilir: "ok merhametli" anlaminda kullanilsa da bu baska insanlardan ayricalikli nderlere yakistirilir. Ki Allah'in Rahmn'liginan yansimadir. Yani tarihsel determinizmin nderlerde yansiyip kendi tercmesi oldugu lde o nderler veya peygamberler "Rahim" (ok merhametli: Fedakar) olabilirler. Ve diyalektik gidisin daha az yansidigi (diyalektigin szclgn daha az yansidigi insanlara nclk ederler. "Modern Peygamberler" diyebilecegimiz burjuva ve proletarya devrimlerinin teorisyen burjuva ve proletarya devrimcileri de, bu ller iinde "Rahim"dirler. Yani "sonsuz hosgr" sahibi olmaya egilimlidirler, yatkindirlar. Geri Marks - Engels - Lenin gibileri disindakiler daha ok "Rahmn"liga, hatta Alah'liga zenirler: toplumun ve siniflarin zerinde "Allah"liga zenip kendilerini tapin konusu yaptirmak istemislerdir. Stalin bunun en dramatik rnegi olmaktan kurtulamayanlarin basinda gelir. Ama hepsinin kendi zayif paranoyakliklarini gizlemek iin bunu suuraltilariyla yaptiklari artik herkese sezilmekte ve bilinmektedir. Veya anlasilmaktadir; anlasilacaktir...

Marks'in Mezarinda syle yazar: "Insancil olan hibir sey bana yabanci kalamaz" Ve Marks da rnek yarisi Engels de, yasamlari boyunca bu szn en derin anlamlarini ilerinde duyarak yasayip ieklendirmekten geri duramayacak teorik - pratik mcadeleler sunmuslardir. Bu rnek yasamlarinin en derin anlami: "Rahim" olmaklarinda toplanir. nk onlar gerekten doganin ve toplumun en temel kanunlarinin en yetkin modern "Resul"eri (ellileri) olmak durumundadirlar. Yce tarihsel determinizmin yasayan modern yansimasi, temsilcisi - szcsdrler. Onlarla birlikte bu "Rahim"lik (hosgrnn sonsuzluga uzanisi) "Rahmn"liga dek uzanir - yaklasir gibi olursa da; tersine diyalektik yceligin zenginligi daha ok kavranir ve "Rahman"ligin yani yce yaraticiligin sadece evrimin kanunlarina (Allaha) ait olabilecegi anlasilir. Evrimin (Tarihsel determinizmin) yani doga ve insan tarihinin temel kanunlarindan kalkarak topyekn akisi karsisinda; Marks - Engels gibi evrimin en yksek yansimalari bile sadece basit bir "Kul" olmaktan teye gidemezler. Bunu onlar kadar iyi sezen kimse ikmamistir. Unutulmamalidir ve daima hatirlanmalidir ki Tarihsel Maddeciligin kuruculari bu iki insandir. Bu su anlama gelir: "Allah"i en iyi onlar anlamislar ve onun kurallarina uyarak tarihsel akisi kendi dengesine oturtmak iin en yetkin mcadeleyi vermisler ama bunun, ancak "dogum sancilarini ilimlandirmak"tan te bir sey olamayacagini ok derin anlamlariyla alakgnllce anlatmislardir. Yani Allah'a (Tarihsel Determinizm'e) en yakin olduklari halde, O'nun sadece basit birer uygulayici - szc eli durumundaki "kul"lari olduklarini bilmislerdir. Bu gelisim tarihsel akis, yeni mecralara girdike ailip daha derin resul rneklerini vermekten geri duramaz. Yani Marks - Engels' den de daha geliskin kavrayislar - Allah'a yakinlasmalar ve o lde de diyalektik akis karsisinda en bilinli resuller olunsa bile; o derece basit sade bir "kul" olunmaktan da kurtulus olamayacagini anlayanlar ikacaktir. nk "Kisi" ne derecede Tarihsel Determinizmi: Doga ve insanin Topyekn akisini kavrasa da, tek basina o akis karsisinda 'bir "hi"tir. Ancak koydugu teori toplumda kavranip maddelesirse "hep" olabilir. O halde ancak Allah'in en byk yansimasi, evrimin en son halkasi insan toplumudur ve ancak O, evrimi (Allah'i) anlayip kendi kanunlarinin emrettigi temel dengesine oturtabilir. Fakat toplum da "Kisi"lerden derlenmistir. Ve her kisinin bu kavrayisi gelistigi lde toplum bu grevini basarabilir. O halde tarih her kisi'yi kendisini anlayip kendi yoluna sokacak ailimlara girmek zorunda kalacaktir. Ve her kisi deyim yerindeyse peygamberleri anlayabilecek "Rahim"lige ulasmak egilimine girmek zorunda kalacaktir. Ve Peygamberlikler hatta nderlikler btnyle bitmek zorunda kalacaktir. Hz. Muhammed ile antik peygamberlikler bitmistir. Ama Modern Sosyal Devrimlerle birlikte peygamber adlarini almasalar da bir esit modern peygamberlikler dnemi ailmistir. Nasil kentil tarihsel devrimler'in bitisiyle antik peygamberlikler de sona ermisse

modern sosyal devrimlerin maksadina erisiyle modern peygamberlikler de son bulacaktir. Ve kisilerin "kendi bacagi"ndan asilacagi, kendisinin ve toplumunun bilmecesini zecegi veya zemediginin anlasilacagi; toplumca elbirlik yeni bastan zmler arayacagi ailimlar gelisecektir. O zaman her kisinin mezari basinda degil ama beyninde ve kalbinde (her hcresinde) iligine kemigine islenmis olarak su cmle yazacaktir: "Insancil olan hibir sey bana YABANCI KALAMADI" nk her kisi, hayvanliktan ikali beri bastirdigi hayvanliklarini sonuna dek yasarken kanayacak; kendinden nefret ederce kanayacak - acilarla - yaralarla yklenecek ve yenibastan insanlasacak; sosyal hayvanliktan bylece ikarak her trl yabancilasmasini asacaktir; "bilinli" birer "insan" olacaktir. Ne yazik ki bu, tipki vahset agina paralel biimde degil ama kltrel atilimlarla kusaktan kusaga adim adim gelisebilecek acilarla dolu bir gelisim olacaktir. Ta ki btn antik ve modern peygamberleri derinden kavrayan "insancil olan hi bir sey bana yabanci kalamadi" szcgn hakkedene dek... O zaman peygamberleri de asacak bir olgunluga erisecektir. nk peygamberlerin en modernlerinin bile ektikleri acilar, sinifli toplumun son demlerindeki insanligin (her kisisinin) ektigi acilar yaninda ok az kalacaktir. nk bu acilar, maddiyatin, maneviyati her saniye yaptigi iskencelerle yiyip bitiren gidisinin ve maneviyat tkenince yeniden kazanilmasinin onlarca yil alacagi uzun yalnizliklarla dolu yillar olacaktir... Ve bu acilar genellikle erkekli kadinli manevi yaralanmalari kapsasa da, kadinlarin anlasilmasini ve erkeklerin insanlasmasini saglayacak kadinlarin zaferiyle sonulanacak daha ok erkeklerin simdiye dek tatmadiklari acilarla ykl olacaktir. nk egemen babahanlik, egemen erkek rejimleri, baska trl asla yola gelemeyecek derecede (binlerce yildir) kadinlara karsi efendilikte taslasmislardir. Yeni kusaklar, ne yazik ki baslarina gelen bu dramlari anlayamayacak siglik iinde gelisiyorlar. Bu yzden her erkek, kadin zerindeki ve toplum iindeki erkeksi yceligini (dolayisiyla maddi - manevi smrsn) ancak kadinlarin kapitalist veya sosyalist yoldan olsun, erkeklere karsi yaptiklari kurtulus savaslariyla alasagi edip bilinlere ikarabilecekler ve kadinlara hak ettikleri saygiyi - sevgiyi - degeri yeni bastan gstereceklerdir. Belki o zaman gerek "asklar" bu kez bilinli olarak yeni kusaklarda yeniden filizlenebilecektir. O gn geldiginde, herkes "Rahim" (sonsuz toleransli) olma zelligini kazanmis olacak ve Allah'in "Rahmn"ligini (diyalektigin yce yaraticiligini) o gne dek grlmemis llerde anlamis ve o'nun dogacil ve insancil dengelerine "uyum" yapmayi kanina karistirmis olacaktir. Iste "Bismillhirahmnirrahim"in agimizdaki derin anlamlari, bu temeller iinde kavranabilirse, o szcgn syleyene ve topluma bir yarari olabilir... 2- YENI KUTSALLASTIRMA HALKASI ve ILK SURELER: Kutsallastirma prosesi o denli yaman ve kkl bir gelisimdir ki, insan beyni o'nu, tm kkleri ve gelisimiyle bilinclere ikaramadika en modern aglara; gnmze dek dsnce sistemi olmaktan ikaramaz; degme anli sanli Stalin olsaniz Lenin'i

hayalinde gklere ikaran bir tapinlastirmaya ugratir, sonra onun ufak tefek yecc meclerden bir mogol olduguna sasarsiniz; bununla da kalmayarak iktidara o'nun yerine kendinizi layik buluverirsiniz; ve yle kolay Lenin olunamayacagini, btn arkadaslarinizi, ilk bolsevik ekirdegini bire dek kellelerini kopartarak kazidiktan sonra lnceye dek paranoyak krizlerinin esiri olduktan sonra bile anlayamazsiniz... Kutsallastirma prosesi, kesin izgileriyle diyebiliriz ki, Sapiens insanin Fransa Ispanya ve Afrika - Avustralya'da bulunmus en az 40-50 bin yil ncelere dek ikarilabilecek magara resimlerinden beri, belki daha da gerilere giderek 100 bin yildan beri beynimizin dsnce sistemi haline gelmis ibretli bir gelisimdir. Bu gidis, derin - psikoljik - sosyolojik kkleriyle kavranmadika "Allah - Peygamber ve Kitap" gelisimleri de yeterince kavranamaz... Hl "cennet" ideali, "Allah" lksyle; inanilmaz bir imanla hayata muhalefete sarilan kyl uluslar - halklar ve yiginlar tarafindan savunulusu resmi sosyalizmlerce, degme marksislerce ve laiklerce anlasilmaz kalir... Tevrat - Kur'an uzmanlari boyuna uvallar durur; ya tapinin ya da iletisimsizliklerinin engelinde samalamaktan kurtulamazlar... Kutsallastirma prosesiyle yaratilmis bulunan din sistemleri, aslinda insan kisinin ve insan toplumunun dsnce sistemlerine dogrudan baglidir. Sphesiz ki bunlarin hepsinin temelinde doganin ve insanin gidis kanunlari bulunur. Btn bu temellikler bilinemedikce kutsallastirma prosesi anlasilamaz; kutsallastirma anlasilamadika peygamberlerin de iinde yer aldiklari insan beyninin dsnce sistemleri anlasilamaz. Ve Muhammed'in grnmeyen bir Allah ve Melekleriyle konusmasi -vahiy almasigge ikip btn Allah sistemini grmesi - peygamberleri tanimasi biraz laiklesmis veya maddecilige ulasmis beyinlere "samalik" olarak grnr. Inanci kavi derin olanlaraysa sebebinin dsnlmesi - tartisilmasi bile "kafir isi" gibi gelir. Oysa kutsallastirma gidisi akildan ikarilmaz ve peygamberlerin ve Hz. muhammed "Hatemel Enbiya"nin beynine uygulanirsa durumun dogalligi: oldugu gibi: neyse nasilsa ylece: hibir nyargisizca gerekligi ortaya ikar. Kutsallastirma gidisi, insan beyninin yattigi ve tutsak olarak iinde yetistigi bir potadir. Kensintisiz denebilecek llerde, beyin, kutsallastirma ortaminda yeni kusaklarla tazelenerek sreklilik (gelenekler) ierisinde gelisir. Ve her yeni kutsallasma halkasinda veya binlerce yillik devir daiminde, -anlatilamaz bir heyecanla- g ile yeni kutsallastirma halkasina sarilir; eski kutsallastirilmis halkayi o lde terkeder. Daha nce tekrar tekrar grdgmz gibi, hemen her kutsallastirma halkasi, irili - ufakli bir tarihsel devrim greviyle iie gelisir. Devrimin, ya evrim ya devrim ya da her ikisini birden gelistigi dnemlerinde filizlenip agalasir. Bu Ibrahim'de ve arkadan gelen kusaklarinda oldugu gibi bir "hazirlik" asamasinin ifadesi de olabilir... Muhammed, o bin yillar boyu sren hazirliktan sonra, evrencil boyutlara uzanabilecek bir tarihsel devrimi temellendirmek zere geldigi iin, Muhammed'in beyninde gelisen yeni kutsallasan gerekliklerle btnlestike, determinizmin bilin altindan drtsleri de daha derin - siddetli ve genis persfektifli: uzak ngrl olur. ngr sezileri derin - uzak grsl ve gerege yakin gelistike kutsallastirma: tek tanrici teorik gelistirimleri o denli g ve derinlik kazanir. "Allah sistemi" veya kitabi olur. Btn bu bakimlardan Muhammed'in Allah kavrayisi en stndr. Samimiyeti de

gereklige en ok yaklasan incelikte ve drstlkte olur. "Allah" Hicaz toplumunda, Ibrahim - Hacer - Ismail'den beri; en son "Hanif" lerden beri bilinen bir gelisimdir. Ancak toplum tarihncesini yasadigi iin kadin erkek tanri ve totemizm gelenekler sde gelmis; Ibrahim'in Allah anlayisi glgelenmistir. Aslinda bu din grntleri altindaki gerek: tarihsel gidisi, agi yorumlama farklaridir. Mesele din sembolleri altinda anlatilmaktadir. "Allah" ile konusan Muhammed, doga ve toplumun gidisini daha gereki; yeni bir kutsallastima prosesine girerek anlattigi iin kesin bir islam cephesi izmistir. Bu tarihsel devrimci cephedir. Digerlerini esnekligini de koruyarak karsisina almistir. Bu yzden yeni kutsallastirma halkasi, Muhammed'i iliklerine dek sarmadan gelisemez. Kur'an'in ilere isliyen siirli ve mzikli dili, bu kutsallastirma gidisinde zirveye ikilisindan: kutsallar kutsali olusundan ileri gelir. Bu yzden kilina dokunulamaz. Bu prose, Sapiens insanin Ispanya, Fransa (Portel - lascaux - Altemira) magaralarina totemlerini kutsallastirarak parmak isirtacak bir realizm: gerekilik iinde izdigi yillardan baslayarak yeniden retilerek gelisen gidisin zirvelesen en son halkasidir. Bundan sonra kutsallastirmanin bu zirvelerinden hizla asagilara kayilacak veya laik idealizme dnsecektir. Skolastisizm ve metefizik burjuva dsncesi iinde yansirken kutsallastirma ideolojileri hedef seecektir. Kutsallastirilan tanrilar degil, ideolojiler olmaya baslayacaktir. Dsnce gelisimi disindaysa sphesiz ki herkes kendi pratik isi, idealleri lsnde hem bu ideolojilerin hem de kapitalizmin gelisiminin etkisinde kalarak beynindeki kutsallastirma gelecegini sistemini bu islerine yansitacaktir... Muhammed ve Kur'an'i bu yakici kutsallastirma gidisi ierisinde geregi gibi kavrayabiliriz. Kur'an Sureleri ve ayetleri, mcadelenin kizistigi, Muhammed'in inancinin ve fikir sentezlerinin, demirci alevleri ve kivilcimlari arsinda demirin dvlp sekil alisi gibi parildayip olustugu anlarda tarifi zor bir ie isleyis ile siirlesip mziklesir: "Kul iuzu birabb'in - ns: Meliki'n - nasi Ilhi'n nsi Men serri'u - vesvasi'i- hannas elleri yuvesvisi fi sudn'n-ns" Mine'l -cinneti ve'n ns" "Nas" suresi, "felk" suresinden sonra ama ayni zamanda Medine'ye g sirasinda veya o demlerde nazil oldugu iin, misra ve kelimeler (ayetler) siirsellesip mziksellesmekte daha yksek bir uyum bulur. Fisiltiyi; Insanin altsuurrundan gzel - ssl - yavas kiskirtmalarla ikan davranislari dzenleyen olaylarin sembol olarak fisiltiyi anlatan "Nas"suresi olusurken adeta fisilti sesi ikar. Ayet o denli mzikli siirdir. Muhammed bu sureyle, altsuurdan gelen ikirciliklere karsi durmayi gelistirir. Trkesi: "O sinsi vesvesecinin serrinden, O ki insanlarin kalplerine fisildar, Gerek cinlerden, gerek insanlardan, Insanlarin padisahina,

Insanlarin Rabbine siginirim." "Mesed" sresi de, Muhammed'in i alemindeki nemli bir dnsm halinde nazil oldugu iin bir baska edebi nakisla islenmistir. Muhammed kureys Ulularini Safa dagina agirip onlari Tevhid'e: Allahin birligine davet ettigi zaman Amcasi: Ebu Leheb: Alev Babasi'nin hismina ugrar. Bunun zerine inen Mesed suresi, sanki odunlarin toplanip demetlenisini ve yanisini mziklestirerek anlatir: Ebu Leheb'in karisi mmi Cemil, Muhammed'in geecegi yolara, iplacik ayaklarina batsin diye dikenli alilar toplar atardi. Bu yzden bu kadina surede "odun hamali" denir, ve her ikisi de cehennemlik olarak ibretlestirilir: Alevli bir atese girecektir Karisi da odun hamali olarak Boynunda hurma lifinden bir ip" Peygamber yine ilk surelerde ve ayetlerinde sik sik yemin ien Allah kelamiyla karsi karsiyadir. Bu uzmanlarca anlasilamaz, kimi laikler, bunu ok aleyhte veya gercege uymayan biimlerde yorumlarlar; kimi peygamber - Allah ycelticileri de lehte ve gerege aykiri yorumlarlar. Gerek: iine girilmis bulunulan kutsallastirma gidisiyle ilgisindendir: "Asr'a: ag'a andolsun ki Insan ziyan iindedir. Ancak inananlar - iyiler - sabredenler... baska" (asr suresi) * Allah ve peygamberi neden "ag'a" yemin etsin? Bu ag yle bir ag'dir ki tefeci bezerganligin evrensel agi btn emarelerini mjdelerini vermektedir. Simdiye dek gelmis gemis rejimlerin, fikirlerin, liderliklerin zerinde bir gelisimi mjdelemektedir. agin yorumlanisi, sezisi peygambere byk bir ilham, g, inan ve dolayisiyla kutsallastirmada zirvelesme azmi vermektedir. Allah, peygamberine bunu kuvvetle sezdirdigini yeminle dile getirir. Ve bu agda insanin eger bunu bilemez ve peygamber yaninda saf tutamazsa ziyan olacagini bildirip o'nu grevine sarilmasini pekistirir... Yine "Asr" suresinden sonra inen "Adiyat" suresinde: "Andolsun nefesleriyle ses ikararak kosan atlar, ates ikaranlara, Sabahleyin akin edenler, toz koparanlar, bir toplulugun ortasina dolanlar; Ki insan. Rabb'ine karsi ok nankrdr. Ve kendisi (Rabb) de buna sahiddir. Dogrusu insan mali ok sever..." Hemen her dikkat ekici, insanin nefesini kesecek biimde akan; doga ve insan

toplumunun kanunlarini sezdiren olay ve canlilar kutsallastirilir... Dogaldir ki bu, peygambere, determenizmin (Allah'in) uyarilariyla: ayetlerle bildirilir. Allah, kendisinin yarattigi bu bilim - edebiyat - sanat dolu hikmetlere yemin ederek onlarin ne derece ibret verici (Allah'i yansitan: temsil eden) varliklar ve olaylar oldugunu; dolayisiyla onlari yaratana inan ve skr beslenmesi gerektigini - vurgular. Bir esit Allahin kendisini insan peygamber gzyle grns ve kendisinin gcn dile getirisidir. Yine ilk Mekki surelerden "A'la"dan sonra inen "Leyli" suresi'nde: geceye gndze - erkek ve disiyi yani remeyi yaratana yemin iilir. Gecenin - gndzn ve cinselligin: remenin kiymetini bilmek ve yaratanin degerini bilmek anlaminda hemen her sey kutsallastirilir... Bu sphesiz ki komn insanindan beri gelen bir kutsallastirma yaklasimidir. Muhammed de komn gelenekli oldugu lde herseyi kutsallastirma gcn ve egilimini tasir. Ama bes - alti bin yillik medenilesme sreciyle bu kutsalasma kalitesi ve seviyesi ykselmis tek tanricilik'ta en stn asamaya ykselmistir. Allah (determinizm) bu asamadaki temsilcisinin kalitesini ve kutsallastirma seviyesini derinlestirip - inceltmis kendisine daha ok yaklastirmistir. "Duha" suresine de, benzer kutsallastirmayla baslanir: "Kusluk vaktine andolsun, durgunlasan geceye andolsun ki, Rabb'in seni birakmadi ve sana darilmadi... " Ve buna benzer "nimetlerin" kiymetinin bilinerek gretilmesinin gtlenisi ile biter: "Rabbi'nin nimetini anlat" Ki, bu ve benzer sureler ayni zamanlarda inmistir... Peygamber ile Allah arasinda gelisen kutsallastirma prosesinin peygambere gretilisi ve insanliga da bunun gtlenisi, "ilk sureler" asamasidir. Duha'dan bir nceki sure "Fecr" suresidir ki ve bu suredede "yeminler" srmekle kalmaz; yeminlerin bilerek; sevgiden - saygidan; doga ve insanin gidis kanunlarini sezmekten ve onlara karsi derin bir sevk ve saygidan dogan kutsallastirmalar oldugu gze batirarak yemin edildigini aiklama vardir. Allah, bin yillar boyunca rgtledigi kosullar iinden ikardigi kendi temsilcisini, yine kendi kutsallastirma gidisi ve mantigi ierisinde, kendisini ve yarattiklarini kutsallastirarak, eski kutsallastirma halkasinin zerine ykseltir: "Andolsun Fecre: tanyeri; agarisina, on geceye: remezanin son on gecesine, ift'e ve tek'e, gitmekle olan geceye andolsun" 5- "Bunda akil sahibi iin bir yemin var degil mi?" Besinci ayet aikca yeminlerin, Allah'in her mimetinin byk degerleri oldugunu; doga ve insan isleyisinin ok ince elekten geirilerek olusturulmus ve gelistirilmis temeller ve paralelliklere benzerliklere sahip oldugunu dsnmemizi ister. Tabii ki o asamada bunu kutsallastirma mantigina, gelenegine gidisine uygunca yapar. Determinizm iinde bulundugu asamaya uygunca akillari gelistirip resullerini yetistirir ve isler. Arkadan gelen asamalarda kutsallastirma," Ibni Haldun" ile

gcn yitirip laik bir bilimselige dnsecektir. Veya beyin, ibni Haldun ile gereklige, doga ve insanin gidis kanunlarina ok yaklasir; gelecek yzyillarin Avrupa rnesansini hatta Hegel - Marks - Engels - Darvin'leri mjdeler. Beynin (ve toplumun) kutsallastirma gidisi, hi olmazsa bu tr nclerde bilince ikarilamasa da toplumun ve doganin gidis kanunlarini arayip bulmaya dnsr... Bu yeminler, elbette Allah'in kutsallastirmanin yeni halkasina giris ile eski ok tanrilarin zerine ikarken herseyi yaratanin Allah olusu nem kazanir ve yarattigi her seyde Allah ve gc yansir. Bu yzden yarattiklari da kutsallasir. nceden, totemizmle birlikte zaten doga ve komn toplum para para ve btn olarak kutsallastirilmisti. Sonra toplum biimleri gelistike kutsallastirma prosesi de kalitece siramalar yapti. Tanrilar gksellestike doga ve toplum yerine onlarin temsilcileri para para kutsallastilar. Ve giderek bu tek Allah'ta temerkz etti...Kutsallasan krallar, tanrilarin temsilcisi durumuna girerlerken, dogada da doga tanrilarilarinin temsilcisi oluyorlardi. Tek tanri sistemi, btn bu gksellesmis ok tanrilarin doga ve toplum olaylarinin gidisinde pek ise yaramadigi sezildigi zaman ve yerde: medeniyetlerin kitalararasi; evrensellesmelerinin de baslangi girisimlerinin grldg Irak'in Anadolu ve Fenike ve Misir'a ve Hint'e ve in'e uzanip tastigi - birbirlerini daha yakindan taniyip Grek'e - Romaya tohum attiklari bir agda tek tanri sentezleri belirdi. Ve doga ve toplumun kutsallasmasinin temsil edilmesi tek Allah ile gelistirilmeye baslandi. Bu determinizmin parali - dar kavranip yorumlanisindan daha btnlkl - genis yorumlanisina (kutsallastirma iinde) geisti. Nasil gnmzde hemen her insan, doga ve insan gidisleri - baskalasimlari karsisinda hayret - ibret - hayranlik veya ilgilerini saklayamazsa tipki yle, ama daha yksek bir filozofca tefekkr iinde, peygamberin Allah'i ve yarattiklarini kavrayisi ve kutsallastirmasi gidisidir bu. Allah'in kendi yarattiklarina yemin edisi ise, resulne, daha nce para para kutsallastirilmis olan her seyin aslinda sadece bir tek Allah'in eseri oldugunu gretmesi ve gtlemesidir. Yemin iilmesine de gerek yoktur. Yemin edilmeden de Allah'in ve nimetlerinin degeri - kutsallasmasi olabilir. Bu da giderek arkadan gelen srelerde gelisecektir. "A'l" Suresi, bunun ilk isaretlerini verir, "Rabb'in yce adini tesbih et, o ki yaratti, dzene koydu, her seyi belirleyip hedefini gsterdi. Otlagi ikardi, sonra da onu kupkuru kara bir pe evirdi." Ama nemli olaylarda kutsallastirma yeminlerle srer. Olaylar varliklar zmlendike veya tarihsel devrim ile olgunlasildika bu yeminlerden veya nimetlerin ayetlerde kutsallastirilmasina dikkat ekilmesinden vazgeilir; pratik devrim gidisi problemi ne ikar. Devrim gnleri kutsallastirilir.Kadinlar - miras ganimet - Fey - zekat - hac - oru - faizin haram kilinmasi gibi... Son olarak yanlis yorumlanabilen "Tarik" Suresi zerinde: Allah'in gge ve yildiz'a yemin etmesi zerinde duralim biraz: "Gge ve Tarik'a andolsun" "Tarik'in ne oldugunu sen nereden bileceksin?"

O karanliklari delen yildizdir." "Hibir can yoktur ki basinda bir koruyucu olmasin" Kutsallastirma gidisi kavranmadika, ve Kur'an bir btn olarak tarihin gidis kanunlari isiginda zmlenmedike; sadece bu tarik suresi ele alinarak gerege uymayan yorumlar yapilabilir: Allah'in gge ve kutup yildizlarina yemin etmesi, peygamberin hl ok tanricilik etkisini gstermez. Bu sure bir tek degildir. Grdgmz gibi bir oklari vardir. Ve zel bir yeri de yoktur. Yine ayni surenin 11 inci ayetinde diger surelerde oldugu gibi, Allah'in gdmndeki gk, henz bilinemez - sirlarina erilemez oldugu lde Allah'i ycelten bir mistisizm iinde kutsallastirilir: yemin ile dikkat ekilir: Allah'in gcn yansitan bir yaratik olarak: 11- "Dnsl gge andolsun" Allah'in varligi Mekke ve Medine'de bilinmeyen ve kabul edilmeyen bir olay degildir. Sadece ok tanrilarla birlikte anilmaktadir. Ticari ve siyasi iktidarlarin isine yle gelmektedir. Kureys ulularinin tek yanip yakildiklari olay sudur: bu tek tanri isini neden biz kesfedemedik; veya su Kur'an denen zikir kitabi, Mekke'nin ulu zengin nderleri dururken bir ksze ve okuma yazma bilmeyen bir pleb'e mi inermis... Zuhruf suresi: 31 nci Ayet: Ve dediler ki: "Bu kur'an iki kentten byk bir adama indirilmeli degil miydi?" Velid ibn Mugre: Mekke ulularindan ve zenginlerinden idi. Yakinisi ve yaydigi hep suydu: "Kureys'in byg ve efendisi olan ben, yahut Sakil'in ulu kisisi Ebu Amr Ibni meyr es- sekafi dururken Kur'an Muhammed'e mi inecek?" Peygamber'in yaniti kesin ve can alici yere olur: "...Rabb'in rahmeti, onlarin toplayip yigdiklarindan (maddi zenginliklerden ve shretten) daha hayirlidir. Determinizm, kendisini en iyi temsil edecek insanlari, zenginlerden - soylulardan - ulu kisilerden degil; bilhassa en "asagidan gelme" ve ok ynl donatilarak determinizmce yetistirilmis insanlar iinden seer, ki "asaginin" susadigi adalet gereklessin... Bu yzden Allah'in "Tarik" yildizi veya gk zerine, ay ve gnes zerine yemin etmesini, Peygamber'in eski tanri etkilerinden kurtulamayisi veya bu tr etkilere karsi taktik yapisi gibi yorumlamak gereki olmaz; ok tanrici tefeci bezirganlar bile, Tektanriya dnmeye hazirdirlar; yeter ki ikarlarina dokunulmasin; iktidar onlarda kalsin. Mekke ve Medine'nin bilgi - kltr birikimi yeni - oijinal bir medeniyet yaratmaya yeterlidir. ok tanrici etkiler glerini yitirmek zeredirler. Ve Muhammed kesin biimde oktan tek tanri cephesine gemis durumdadir. Aslinda biliyoruz ki bu tarihsel devrim akisinin sembol oldugu iin, kopusma ve cephelesme, dini fikirlerden nce, derinden etkilerle; retici glerin gelisimiyle belirmeye baslamis bulunan sosyal sinif ve zmrelerin ikar atismalariyla toplum temelinde oktan olusmustur. Bu temeldeki eliski

sonradan yavas yavas fikirlere isler ve dini sembollerini bulur... Yine "Tarik suresi" nin 12'nci ayetinde benzer yeminler: akillilarin Allah'in hikmetini anlamalari iin doga ve insan olaylarinin hareket srelerindeki incelige dikkat ekerek srer: 12- "yarilan (rn veren ) topraga andolsun 13- ki, Kur'an elbette ayirdedici bir kelmdir" Yine ilk Mekke surelerinden "Insikak" l6 nci -17 ve 48 inci ayetlerde: "Yoo, ant ierim aksamin alaca karanligina" "Geceye ve topladigi seylere" "Degirmilesen Ay'a" "Burc Suresi" : "Burlara sahip gge andolsun" "Vaadedilen yne andolsun" "Sahid'e ve sahitlik edilene andolsun" Naziat Suresi" "Andolsun skp ikaranlara, hemen ekip alanlara, Yzp gidenlere, yarisip geenlere, derken isi dzenleyenlere." "Mrseltisuresi" "Andolsun birbiri ardinca gnderilenlere, rzgar gibi esip savuranlara, yaydika yayanlara, ayirdika ayiranlara, gt birakanlara" "Kiyamat suresi" "Yoo, kiyamet gnne and ierim, yoo daima kendini kinayan nefse and ierim" Nefis savasini en ulu savas kabul eden Peygamber'e, Allah'in gd: Nefsini daima elestiri hatta "kinama" yani olumsuz ynlerini dzeltim altinda tutmak gerektigidir. Bunu yapabilenler, doganin ve toplumun zerinde bir ari kadar yksz faydali isler yaparlar: tketimi yok denecek kadar alak gnll, retimiyse tketimini kat kat asacak derecede katmerlidir, Yapamayanlar ekecekler ve ektireceklerdir. Bu yzden bunu basarabilenlerin kiymeti bilinmesi iin nefsini kinayabilen kisilik gelisimlerine ant iilir. Peygamber bu savasi her an verir. Aika da bu ayetlerde dile gelir. Bu surede nefis kinamasindan sz edilmesi tesadf degildir. Hemen arkadan gelen ayetlerde peygamberin ayetleri derleyisi elestirilir: 14- "Dogrusu insan kendi nefsini grr." Kendini dinleyebilen ve biraz toplumcu - fedakar g tasiyan herkisi kendisini bilir. Ama isine geldigi gibi davranmak: bencilik eger toplumda geer akeyse o zaman bencillik aliskanlik olur ve toplum - doga zararina kisi ikarina alisilir. Dogaldir ki burada nefis elestirisi ortadan kalkar. Bunu kendinden bile gizlemek iin boyuna mazeretler: gerekeler ne srer, ama gerekte nefsimizi grmek elestirmek mmkndr. zerine gitmek gerekir: 15- "Bir takim zrler ortaya atsa da" ayeti bunu anlatir. 16'inci ayet hemen peygamberin elestirisine girer. Muhammed henz ayetleri yeni

yeni aldigi iin ilham geldiginde ayetleri aninda tekrarlayip unutmamayi denerdi. Fakat bu telas yzeysel ve gereksizdi. Sentez ayetler, konu itibariyle tamamlanmadika bu arkadan gelecek sentezleri de glgeliyor olmaliydi: 16- "Vahiyedileni tekrarlamak iin hemen dilini depretme" 17- "O'nu toplamak ve okutmak bize dser" 18- "O halde sana Kur'an'i okudugumuz zaman onun okunusunu takip et" 19- "Sonra onu aiklamak bize dser." Medine'ye g ile birlikte ayetlerdeki yeminler sona erer. Allah'in sifatlari gelistirilir: Tekgabn Suresi"; 1- "Gklerde ve yerde bulunanlarin hepsi Allah'in saninin yceligini anlamaktadir. Mlk onundur. Hamd o'nundur. O her seye kadirdir." 4- "Gklerde ve yerde olanlari bilir, gizlediginiz ve aiga vurdugumuz seyleri de bilir. Allah kalplerin zn bilendir" Mnafikun Suresi: 11- "... Allah, yaptiklarinizi haber alandir." "Cum'a suresi" : 1- "Gklerde ve yerde olanlarin hepsi padisah, kutsal, aziz, hakim olan Allah'i tesbih etmektedir." 4- ..."Allah byk ltuf sahibidir." "Siy suresi" 1- "... O stndr, hkm ve hikmet sahibidir." "Mmdehine Suresi" 3- "...Allah yaptiklarinizi grmektedir." 5- "... Rabb'imiz, biricik gaalip ve hikmet sahibi.." "Hasir Suresi" : 22- "...O ok esirgeyen ok aciyandir" Hemen her surede yerli yerinde gelistirilen ve gtlenen Allah'in Sifatlari Medine devrinde nazil olmustur. Peygamber ve Allah bu sreci saklamaz, tersine bizzat aydinlatir; kutsallastirma yavasa kalite atlar... 3-"A'L SURESI": Kutsallastirma prosesi, beynimizin o kadar derin; totemizmden beri gelen, o kadar eski - kkl ve dalli budakli bir isleyis biimidir ki; beynimizde kendisinden nceki kutsallastirma cycle'larina girer hem de eski cycle'i unutmak zorunda; yenisini eskiler olmamisca yerlestirmek zorunda oldugu iin yeniye olanca gcyle sarilarak eskiyi silmeye alisir. Ama bu ok zor olur. nk eski cycle'i da ayni zenle - gle - hevesle - inanla - saygiyla - korkuyla - sevgiyle zmsemis bellegine kazimistir. O halde tek yol kalir! Beyin kutsallastirmalari yikmak iin btn gcn kullanmak zorundadir. Bu gelenekleri -topluma - kendine karsi ikma gc ister. Iste bu g, temel dinamizmini, komn'n toplumcul ve zgr iradesinden alir. Muhammed'lerin

ikisi bu yzden kusaklar boyu sren uzun zamanlari almistir. Bu yetmez; peygamberler, srekli olarak eski dsns biimlerini (kutsallastirma gelisimini) elestirmek ve yenisini yerlestirip saglamlastirma gidisini ykseltmek durumundadirlar... Modern tarihsel maddecilik de gelisirken; yeni kesiflerde kklenip gvdelesirken - meyvelerini verirken baska trl bir yol izlemez. Sinifli toplumun Skolastik ve metafizik metodlarina karsi her an eski dsns ve yasayis sistemleri elestirel kilicindan geirmek zorundadir... Bu beynin isleyis sisteminden ileri gelir. Beynin cinsel yasaklardan hiz alan toplumcullastirma gidisi bir kez kutsallastirma gidisi ierisinde kendi rolnn zerine ikardigi iin, beynimizin olabildigince hafiza derinliklerine kazidigi iin, beynimizin alabildigince hafiza derini kuvvetle isler. Temelde bu ynde uyarilarak yeteneklestirilmis beyin hcreleri, kutsallastirma cycle'larina girdike, byk bir motivasyon (ilgi - merak - uyarilma) ile yeni kutsallastirilmis gidise sarilir ve onu hafizasina hemen her ynde isler... Kutsallastirma gidisi, modern retici gler gelisiminin teknige dogru kayisiyla giderek zayiflar; o zaman kutsallastirma ortada grlmese bile, baska seyleri, olduklarindan fazlaca abartma biimlerinde kutsallastirilan eski seylerin yerine koyma sistem halinde srer... Hz. Muhammed de bu prose iine girer girmez ayni sisteme uyar. Ve gerekten dogru iten : "Emin" gvenilir kisiligiyle her seyi oldugu gibi, Vahiylerle herkese anlatir: 1- "Rabb'inin yce adini tesbih et..." 6- "Sana okutacagiz ve sen unutmayacaksin" 7- "Yalniz Allah'in diledigi (unutturdugu) baska O aigi da bilir, gizliyi de." 8- "Seni en kolay yolu tutmakta basarili kilacagiz." 9- "O halde eger hatirlatmak yarar saglarsa hatirlat" 10- "Saygili olan (kutsallastirma prosesine giren) hatirlar." 11- "Bahtsiz olan da (eskide anbale olup bocalayan da) ondan kainir." Yeni proseyi her an "tesbih et"mek, "hatirla"mak, "okumak", ezberde tutmak anlaminda "unutmamak", eskiye karsi savas vermek olur. Kur'an srekli bu metodu kullanir. Bu Muhammed'in vahiy ile hkme baglanmis ve herkese uyarlanmis sistemidir: ezberleri, tasa, kemiklere, hurma kabuklarina, derilere kazinarak yazilir ve saklanir. Yukari vahset agindan (sapiensten) kalma magara resimlerinde grlen ilk asamalardan kutsallar kutsali asamasina ulasmistir. nk grevler, kutsallastirmayi evrencil boyutlara siratmak asamasina ykselmistir... Muhammed drst oldugu kadar akillidir da; zaten akilli olan genellikle drst ve aik; drst ve aik olan akilli olur; peygamber geldigi temellere baglanmayi toplumu ve dini iin dogru ve yararli yol: metod olarak kullanir: 18- "Bu, elbette ilk sahifelerinde" 19- "Ibrahim'in ve Musa'nin sahifelerinde" yazilidir. Bu metod ile uydurma olmayan, kkl geleneklerin sentezi olma yolu tutuldugu

belirtilir hem de basarinin, eger kendisi basaramazsa bile sadece bu yolla gelecegi duyurulur. 4- "KALEM", MESED", MAN", "KAFIRUN", "FIL", "KUREYS", "TIN", "BELED" SURELERI VE TARIHSEL DEVRIM Ibrahim zamaninda, kiyasiya bir din savasi grlmez: Ibrahim tek tanrici oldugu halde ok tanrici Misir - Irak - Finike medeniyetleri ve Sodom - Gomorra - Salem - Gerar gibi kent medeniyetleriyle din savaslarindan ok ekonomik ve sosyal savaslar -atismalar sahnededir. nk Ibrahim Toplumu henz tarihsel devrim yapabilecek g ve stratejisi iinde degildir. Tarihsel devrim zlemi, hayali iinde tektanrici teorisini ykselterek toplumunu medeniyet devrimi ynnde egiterek miraslandirir. Muhammed ve Hicaz toplumunun durumu bunun tam tersi veya teorinin pratige uygulanisidir. Hem de 2500 yillik bir birikim ile olgunlasmis olarak, bu yzden din savasi kizisir. Tarihsel devrim sanki ortalarda grnmez, din savasi gkleri tutar. Bu kutsallastirma prosesinin getirdigi bir tersliktir. Antik Tarihte nerede alevlenmis gkleri tutan bir din savasi varsa orada en yercil tarihcil devrim elemanlari da din sembolleriyle kutsallastirilir - eritilir. Modern mantikla bakilinca veya modernlestirilmis (kutsallastirilma prosesinin devami olan) idealizmle bakilinca ortada dinden baska bir sey gremeyiz. Bu noktada tarihsel maddeciligin: tarihin gidis kanunlarinin anlami ve degeri baslar... Kureys Ululariyla - Muhammed'in alip veremedigi bir tek "Allah" meselesi midir? yle grnr. Gerekte Kureys - Mekke Ululari; tefeci-bezirganlikta azginlasmis, daha ok zenginlik isteyen gzleri dnms babahanlarin bozulduklari sey "Allah" meselesi degil, Muhammed'in fakir fukarayi tutusu ve kollektivizm isteyisidir. nk "Allah" Mekke - Medine'de - Hicaz Toplumunda ilk kez duyulmus bir sey degildir. Ibrahim'den beri ulasan geleneklerle, "Hanif"ler tek tanriciligi yaymislardir. Yahudilerden de Allah fikri ulasmistir. Mekke ve Kureysliler de "Allah"in adini agirmaktadirlar. Ama Muhammed'in "Kesin"; devrimci koyusu, toplumu kiyasiya bir savasa - altstlge srklemeyi veya o srklenisi ngrmektedir. Temeldeki bu savas din ikarlarina yansir ve din buyruklari, temeldeki bu uzlasmaz - siddetli devrimsel gidisle, ordulasip cephelesirler. Bu siddetli ayrilis - ordulasma - cephelesme ve atismalarin baslangilari ilk Mekki surelerde grebiliriz: Kalem s: 9- "Onlar istediler ki sen yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar." 10- "Sunlarin hibirine itaat etme! Yemin edip duran asagilik!" 11- "Kinayan-dedikoduyla fitne yapan" 12- "Iyilige engel olan, saldirgan, gnahkr" 13- "Kaba, sonra da ktlkle damgali" Kureys ululari, Ebu Sufyan ve Muhammed'in Amcasi: Ebu Leheb gibileri byledirler. Muhammed'i grnce ve duyunca ildiriyorlardi: 51- "O inkr edenler zikri: Kur'an'in ilk gtlerini isittikleri zaman, neredeyse seni gzleriyle devireceklerdi. "O delidir" diyorlardi. "

Tek yaptiklari asagilamak - alaya almak - kmsemekti nce: 15"Kendisine ayetlerinin okundugu zaman : "Eskilerin masallari" dedi. " "Cinlenmis" dediler. "alaya aldilar"... Peygamber ise nce akrabalarini uyarmakla basladi. Kureys ulularindan gizlice hibir sey uzun mrl olamazdi. Peygamber onlarin da yzlerini gzlerini yakindan grp, gzlerine baka baka onlari da Allahin birligine davet etti. Belki biraz umudu da vardi. Safa daginda Kureys Ululariyla grsmeye bile zaman bulamadigini ibretle yasadi. Basta amcasi Ebu Leheb kudurmustu: lanetler - beddualar - kfrler savurarak toplantiyi dagitti. Peygamber bundan sonra daha kesin Cihad ayetleri aldi: Gze gz dise dis; kiran kirana bir devrim iine giriliyordu: Mesed Suresi: 1- "Ebu Leheb'in iki eli kurusun; zaten yok oldu ya. 3- "Alevli bir atese girecektir" 4- "Karisi da odun hamali olarak" 5- "Boynunda hurma lifinden bir ip. " Devrim ne amca ne yenge ne de yegen taniyordu; hepsi birbirleri iin lmden baska bir sey dileyemezdi. Var olma savasiydi:Yoksul tefeci - bezirganlar (plepler), zengin tefeci - bezirgan asiller: (patrici) Kureysliler'e karsi yoksul kyl ve esnafi peslerine takip uzun mrl bir medeniyete geecekler ya da dogmadan leceklerdi; Kureys asilleriyse yle uzun boylu "Tevhid" mcadelesine gelemiyorlardi, zaten zengin olmuslar, ezici zenginlikleriyle iktidari elde tutup kisa mrl de olsa byle medeniyete geisi ngryorlardi. Oysa bu tip kent medeniyetleri arabuk yildiz gibi kayip gidiyor, tarihten siliniyordu. Muhammed nderligindeki plepler bunu sezmisler ve tarihin sundugu bu firsati lmne degerlendirmek iin kendiligindenmise ordulasiyorlardi: Pleplere dsen fakir fukara halki yanina ekmekti: Ma'n Suresi:1- "Dini yalanlayani grdn m?" 2- "Iste o ksz iter, kakar" 3- "Yoksulu doyurmaya nayak olmaz" Bunun en iyi yolu yeni bir din bayragi amakti. nk kutsallastirma gidisi, o agda biricik geer ilgi alaniydi. Fakir - fukara edebiyati ancak din bayraginin iinde deger kazanabilirdi: Kafirn Sresi:1- "De ki: Ey nankrler!" 2- "Ben sizin yaptiginiz ibadeti yapmam" 6- "Sizin dinininiz size, benim dinim banadir" Iine girilen tarihsel devrimin yresel ayrimlari - sinifi boyutlari bu yzeysellikteydi. Ancak utki - perspektifi boyutlari, yreden - blgesele ve evrensele iktika derin menfaatlerle rglenip kusatilmisti. Hicaz bezirganligi Yazin Sam'a - Kisin Yemen'e ticaret iin kervan kaldirip indirirlerdi: Gney Ticaret Yolu'nu gelistiriyorlardi. Orta Yol tikandika, Gney

Yolu nem kazaniyordu. Ve Bizans ile Fars Medeniyetleri Hicaz'a dokunmadika, Habes ve Yemen'i kendilerine evirmek taktigine sariliyorlardi. Bizans Habesistan'i oktan kendisine evirmis Hiristiyanlastirmisti. Sana'da, bir kilise yapip hiristiyan Hicazlari kullanarak glenmek istiyordu. Araplar, daha o zamandan, gney yolunun nemini sezmislerdi. Kilise'yi sabote ettiler. Habes ile aralarinda "Fil" savasi patlak verdi. Habes ordusu, Kabe'yi yikmak zere, filleri de kullanarak kabe yakinlarina kadar sokuldular. Muhammed'in dogumundan yaklasik 150 - yil kadar nceye rastlayan olay Araplar arasinda efsanelestirilmisti: "Ebabil Kuslari" belki totemcil barbar atalardi, belki develere binmis kus gibi uarak "siccil" taslarini roket gibi kullaniyorlardi... Kutsallastirilmis kabe byle kurtarilmisti. "Fil Suresi bu efsanevi savasi anlatiyordu: 1- "Grmedin mi Rabb'in fil sahiplerine ne yapti?" 2- "zerlerine sr sr Ebabil kuslarini gnderdi" 3- "Onlara atarlardi kizgin taslar." 4- "Onlari basaklari yenmis sapa dndrd" Bu savas, gney ticaret yolunun ve Hicaz'in nemini (evrenselligini) anlatan sembol olmustu. Bu yzden tarihsel devrimin boyutlari ve derinligi de yreselden evrensele dogru uzaniyordu. Hicaz toplumu bunun bilincinde olmasalar da tarihe en ge giren (kent'ten medeniyete geen) toplum olarak bunu kuvvetle seziyorlar ve tarihteki kontenjanlarini doldurmak istiyorlardi. Fil Suresinin Allah tarafindan vahyi bosuna degildi... Yine Gney Ticaret Yolu geleneginin vahiyle anilmasi ve ilk Mekki sureler iinde fil suresi ve benzerleriyle birlikte yer almasi tesadf degildi: Kureys Suresi: 1- "Kureys (kabilesini) alistirdigi iin" 2- "Onlari kis(Yemen) yaz(Sam) (ticaret yolculuguna) alistirdigi iin" 3- "Kabe'nin Rabb'ine kulluk etsinler" 4- "O, (Allah)ki onlari, korkudan, aliktan kurtardi, gvene kavusturdu." Yine Mekke sehri zerine Allah ve Peygamber'in yemin edisi; mslmanlarin bu olaylari yeni kutsallastirma prosesi iine alislari hep tarihsel devrimin mslmanca sembollerle belirtilisiydi: Beled Suresi: 1- "Yoo and ierim bu sehre(Mekke'ye)" 2- "Ki sen bu sehre girmektesin" Tin Suresi: 3-"Ve bu gvenli sehre: el Beledu'l Emin'e(Mekke'ye) andolsun" Mekke - Kbe - (Sam - Hicaz - Yemen - Umman - Basra - Hint arasinda uzanan) Gney Ticaret Yolu - Zekat - Fakir - Fukara - Akraba - Yoksul - Yolcu; kisaca Hicaz Halki, hepsi Kur'an: Allah kelamiyla kutsallasip tarihsel devrimin degistirilemez temel elemanlari ve cephesi iine giriyorlardi. Antik Tarih'te

tarihsel devrim byle gereklesiyordu. Kur'an, Antik Tarih'te kutsal: kilina bile dokunamadan gnmze dek gelmis (yaziya gemis) bir tarihsel devriminin teorisi ve pratigidir. O'nu yerli yerinde yorumlamak, Antik Tarih'in gidis kanunlarina yeterince aydinlik kazandiran bir rnegi: islemek anlamina da gelir... 5- "ALK"- "DUH" ve "INSIRH" SURELERI

(Mekke'deki ilk sureler) Peygamberlik, basindan beri izledigimiz gibi, sanat - edebiyat veya siir yaratislarindan ok farkli btnlkl - topyekn - ok ynl determinizmin temsilciligi isidir. Bu yzden, sosyopatik - psikopatik - kompleksif "kisi" atilimlarindan ayrilir; gereklige - bilimsele - sezilere yaklasir; bilimden ayrilan yani erken: kutsallastirma prosesi iinde gelmis olusudur. Meseleleri tepetaklak skolastik bir idealizm iinde koyusu ondandir: kutsallastirma - mistisizm nde, gereklik sezileri alttadir. Sanat atilimlari veya nevrotik patlamalar kolay ve sorumsuz; hastalikli gelisirler. Allah, Muhammed'e bunu, "Duh" suresinde birka cmlelik ayet ile zetletmistir. "Seni sasirmis bulup yola iletmedi mi?" (7nci Ayet) Hicaz toplumu, Ibrahim'den nakille gelen geleneklerle, "Hanif" denen nclerin aktarimlariyla, barbarligin ok tanrici asamalariyla alkalanmaktadir. Muhammed bu durum karsisinda "sasirmis", dogru yolu bulmakta zorluk ekmektedir. Tarihsel devrim grevinin, ok derinden drtsleriyle ileriye atilmak vakti dolduka, Muhammed olgunlasir. 35 yaslarinda artik Mekke'nin "Nur" dagindaki "Hira" magarasini, dsnce kanatlanisinin vazgeilmez ilk sessizlik ve yaratis ortami yapar. Gndelik Mekke - Hicaz - Sam ve Yemen ticaret - sosyal ortamini yeri - gg birbirine katarak yorumlayan, kusbakisi peygambercil ve tanricil "dag" ortamina geer. Kutsallastirma - kutsallasma prosesi iinde, elemanlariyla birlikte ykselmeye baslar, Beyin, gndelik karmasa ve hafizasindan, dsnce yaratisi iin btnlestirme ve sonulari kanunlastirarak arpistirma hafizasina geer; artik dnyevi mal - para - n - poz - smr sisteminin zerine ikmistir; kutsallik gidisinde derinlesir... Ryalari, giderek berraklasir:"bilinalti"nin gerek yansimasi halini alir. Unutulan - sisli ryalar, bilinaltinin yzeysel sikistirilmamis hafizalarindan; aydinlik - yasam gibi etkili - berrak, hatirlanan ryalar, derin - sikistirilmis kalici hafizalardan kaynak alir. Ve bunlar giderek; sentezlestirme yetenegi arttika sentetik hafizayi; zeka ve akli ste getirir. Bilin bilinalti burada karissa da kutsallastirma gidisi, o gn iin "yzeysel bilin yerine geer, bilinalti derinliklerinden gelen tarihsel grevin genis - engin determinizm o yzeysel bilin ile temsil edilir. Bu yzden dahiyane sezis ve sunuslar, ancak tarihin gidis kanunlari aydinlandika aiklanabilir. Burada sz konusu olan; karsilastigimiz problem: sosyal derinlikli psikanalizdir. Kisilerin

zel psikolojileri veya zihinsel dinamizmleri - gidisleri de, bu sosyal derinlikler ele geirilebildike aydinlanabilir. Bunu peygamberlere uyguladigimizda dinin suuralti ortaya ikarilmis olur. nk kutsallastirma prosesi, sadece sosyal gidisle degil, onun ierisinde peygambercil kisi etkilenisleri ve etkileyisleri ile gelisir. Bu yaman bir diyalektik arpismadir. Tanrilarin - peygamberlerin ve kitaplarin veya mitolojilerin(geleneklerin) yaratilis dinamizmi bu diyalektigin, tarihin gidisi iindeki isleyisleriyle olur: tarihin gidisiyle kisinin gidisi birbirlerinde yansiyarak, tarihi hizlandirirlar: Duh Suresi: 6- "O seni yetim bulup barindirmadi mi?" 8- "Seni fakir bulup zengin etmedi mi?" 7- "Seni sasirmis bulup yola iletmedi mi? Insirah Suresi: 1- "Biz senin (sasirmis - bunalmis olan) ggsn amadik mi?" 2- "Ve atmadik mi senin zerinden yk" 3- "Ve o (yk) sirtini atirdatmisti." 4- "Senin sanini ykseltmedik mi?" 5-"Muhakkak her glkle birlikte bir kolaylik vardir" 6- "Evet her glkle beraber bir kolaylik bulunur" Duh Suresi: 9- "yleyse sakin ksz zme. 10- "Dilenciyi azarlama" 11- "Ve Rabb'inin nimetini anlat." Insirah Suresi: 7- "O halde bosaldigin zaman dur" 8- "Ve Rabb'ine. "(:ibadet et-kiymet bil...) Duh Suresi: 3- "Rabb'in seni birakmadi ve darilmadi." 4- "Elbette senin sonun ilkinden (peyamberlikten nceki zengin hayatindan) iyidir." 5- "Peygamberliginde de gemisini Rabb'in sana verecek ve sen razi olacaksin." Alk Suresi: 1- "Yaratan Rabb'inin adiyla oku" 2- "O insani Alk'tan(kan pihtisindan) yaratti." 3- "Oku, Rabb'in byk kalem sahibidir." 4- "O, kalemle gretti. " 5- "Insana bilmedigini gretti. "... 19- "Hayir ona (tefeci-bezirgan sistemine) boyun egme, secde et ve yaklas!" 6- "FTIHA SRESI" "KITABIN ANASI" (Kur'anin baslangicidir ve Mekke'de ilk inen surelerdendir. 7 ayettir. "Fatiha'yi okumayanin namazi olmaz" sz, Hz. Muhammed'in buyrugudur.) Kur'an btnyle ve yogunlukla Allah'a (Doga'nin ve Toplum'un gidis

kanunlarina) methiyeerle ve uyum yapma prensipleriyle dopdoludur. "Fatiha"da zetinin zeti biiminde bu dolulugu yansitir: 1-"lemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun." Hz. Muhammed'e kadar hibir peygamberde ve hibir kutsal kitapta Allah'in derin kavranisi, methiyesi ve ona uyum prensipleri bu denli grlmez. Bu doganin ve toplumun gidis kanunlarini daha etraflica - derin biimde ve topyekn olarak sezmekten - sezerek kavramaktan ileri gelir. Ancak o agda bu seziler "Allah" adina baglanabiliyordu. Allah'in 99 sifatini irdelerken grdk; o sifatlar hep doga ve insan toplumunun gidis kanunlarina daha dogrusu o seziyle kavranan Tarihsel Determinizme atiftir. Burada, Fatiha Suresinde ilk ayetinde de Tarihsel Determinizm doga ve toplum gidisi olarak tmlk iinde sezilir: "Alemlerin Rabbi" btn insanlarin ve doganin, hatta evrenin yaraticisi kanunlarini koyup yneticisi: terbiye edip yetistiricisi olarak anilir. Ve O'na skredilir: "Allah'a hamdolsun."! Marks ve Engels bile, Allah'i ve tek tanrili dinleri, dogal olarak o gnk bilgileri isiginda "Arz - Talep - Fiyat" kanunlarinin yansimasi olarak yorumlamislardir. nk henz Toplumsal gidisin en ok grnen retici gler kanununu kesfedebilmisler, O'nu da ancak kapitalizme uygulayabilmislerdir. Allah'in anlami, btnyle irdeledigimizde daha iyi anlasilacaktir ki, tamamiyla, Tarihsel Determinizmin veya doga ve insanin temel kanunlarinin tmlkl akisinda kendini gsterir ve bulur. Evrimin btnlg ortaya iktika Allah daha iyi anlasilir. Dolayisiyla Kur'an'in ve Hz. Muhammed'in Allah'i kavrayisi kendi agi itibariyle bilimcil degil sezi dzeyinde, doga ve insani tmlkle kapladigi iin, altsuurca Marks - Engels'inkinden daha derinliklidir, diyebiliriz. 2-"(O),Rahmn'dir, Rahmdir": Yaraticilarin yaraticisi sonsuz hosgrldr. Alemlerin yaraticisi ve ynlendiricisi olarak, iyilik ve ktlkleri sunan ve insan toplumunun bu yzden dstg dsecegi iyilik ve ktlklerle yine, iyilik ve ktlklerle yanit verip onlari kendi dengelerine oturtan - oturtacak olan yine Allah'in (Tarihsel Determinizmin) kendisidir. Bu yzden sonsuz hosgrldr. 3-"Din gnnn (dl ve ceza gnnn) sahibidir": Antik Tarihte Barbarlar (Araplar onlara yani komn insanlarina "cahiliyeti yasayanlar" derlerdi. Iste o kollektif komn insanlari) Medeniyetiere Tarihsel Devrim yaparak medeniyete (sinifli topluma) geerler sonra da her antik medeniyet gibi i savaslarla kknlesirler ve baska barbar tarihsel devrimleri beklerlerdi. Antik Tarih'te bu "dl ve ceza gn" olurdu. Bu dinlerin bilinaltiyla sezerek ngrdg bir "Din gn" haline gelmistir. Kur'an yeri gelince grecegiz, hep bu tarihsel devrimleri rnek gsterir ve eski medeniyetler gibi kp yikilmayacak bir medeniyete geisi prensiplestirir. Yani komn gelenek greneklerini medeniyet iinde sentezlestirmeyi gelistirir. Ama yine de o "Korku"yu iinden atamayarak insanlari "Din gn" ile uyarir: Iste bu binlerce yillik gelenek - grenekten sezilerle ders alarak "Din gn"n

kendi toplumu iin olabilecek bir "Mkafat ve Ceza"dan ikaracak; insanligin en son yasayacagi evrensel sosyal devrimi ve ondan sonra gelecek olan dengenin egemen olacagi gerek insancil toplumu sezerce, insanligin sinifli toplumunun sinifsiz topluma dnsecegi o yillari ngrrce; "Din gn"n bu gelecek gnlere yakistirir; Allah sistemi'ni bu ynde gelistirir. "Allah" (Tarihsel Determinizm) sphesiz ki bu "Din gnnn" de biricik "sahibidir" 4- "Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardim isteriz." Bu yzden sadece Allah'tan (Tarihsel Determinizm'den) korkulmali O'na kul olmali ve ondan yardim istenmelidir. Bu ayni zamanda, "insan" karakterinin sezisi - istegi - uygulamasi ve besleyicisidir de. Kle ruhlu insanlar ne bu seziyi ne istegi ne uygulamayi ne de ondan beslenmeyi basaramazlar. Bilinaltalari kreltilmistir nk. Peygamberler bu yzden zlerinde hep komn gelenek grenekli olmuslardir. Ve bunu gelistirmek istemislerdir. Toplumun temeli de, Doga'nin temeli gibi dogalliktan kalkan ve daima kendi kanunlarini yeniden gelismis biimde retmek zere yol alir... 5- "Bizi dogru yola ilet" Insanlari daima, peygamberlerinin sezdigi - kavradigi llerde, Tarihsel Determinizmi anlama ve ona uyma yoluna girmesini ister. Bu yzden Kur'an hep eski skolastik dsnce ve davranislara karsi savas verir. Kendi kavrayisi da skolastiktir sphesiz ama, antika insanligin iine girdigi Tarihsel Devrimleri sezer grr ve o gidise ayak uydurur. Bu yzden Tarihsel Devrim'e karsi duran TefeciBezirgan ve Derebeylere karsi daha "determinist" bir skolastik olur. 6- "Nimet verdigin kimselerin yoluna" 7- "Kendilerine gazap edilmis olanlarin ve sapmislarin yoluna degil" ok tanriciligi ve herseyi tefecilige ve bezirganliga evirmis olan Mekkelilerin ve benzerlerinin yoluna degil; peygamberlerin, zgr insanlarin, Tektanri (Allah) biiminde ortaya ikan daha gereki deterministlerin - dolayisiyla hak - adalet sahibi olanlarin yoluna ilet. nk bu gidisi kavramak byk bir "Nimet"tir. Bizi dogru yola; bu nimeti verdigin kimselerin yoluna ilet! 7- "SUAR SURESI" Peygamberlik herseyden nce, bir "sair"lik, edebiyatilik, uzmanlik, filozofluk isi degil, doga ve toplumun gidis kanunlarini aramak - bulmak ve onlara uyum yapmak iin ters giden btn uyumsuzluklari degistirmek: devrimcilik isidir. Ve saticiliga - memurluga - lafebeligine - parlak szlere hi gelemez. Muhammed bunu kendince ok iyi kavrar ve anlatir: 227- "...Zulmedenler, yakinda nasil bir devrime ugrayacaklarini ve devrileceklerini bileceklerdir." Daha Mekke devrinde, peygamberligin ilk yillarinda Muhammed nasil bir devrimci grevle karsi karsiya bulundugunu kavrar ve devrimi dosta dsmana

haber verir: 208-"Bizim helk ettigimiz her lkenin mutlaka uyaricilari vardi." 209-"Onlara ihtar ederler sonlarini bildirirlerdi. Biz zulmetmis degiliz." Determinizm her agda mutlaka kendi szclerini - elilerini bulmus insanligi uyarmistir. Ama zamanimizda bile gnn kurtarilmasi insanlari daha fazla cezbettike uzun vadeli programlar daima ertelenmis - hasiralti edilmis ve sorunlar birikmistir. Bu daha siddetli ve yaygin: her kisi lsnde ve evrensel uyarilar gerektiginin isaretleridir. Muhammed kendi agi iinde bunu etinde kemiginde duyar ve bildirir: 210- "Kur'an'i seytanlar indirmedi" 211- "Bu onlara yarasmaz zaten yapamazlar da" 212- "Snk onlar, (Allah'in uyarilirini) isitmekten uzaklastirilmislardir" Saytan tefeci - bezirganlik veya insana dogayi ve toplumu apul etme gretisini kiskirtip yerlestiren sermayedarliktir. Onlar determinizme uyum yapilmasi ugruna dogru seyleri hissetmekten uzaktirlar. Sagduyulari bile krelmistir. Bu yzden Kur'an onlarin isi degildir, Onlarin isi kendilerine benzeyenleri ayartmaktir; onlarla dsp kalkarlar: 221-"Seytanlarin kime inecegini size haber vereyim mi?" 222-"Onlar her gnahkar yalanciya inerler." Peygamberleri satilik filozoflarla oportunistlerle karistirmamak gerektigi gibi "sair" divanelerle de karrstirmamak gerekir: 224-"Sairlere gelince onlara da azginlar uyar." 225-"Grmyormusun, onlari, her vadide saskin saskin dolasirlar. " 226-"Ve onlar yapamayacaklari seyleri sylerler" Demek Peygamberlik herseyden nce gerekilik ister. Bu ise bilim ile olur. Bilim o agda, din geleneklerinin takibi ve yeni kosullara gre yeniden retilmesiyle elde edilebilir. Muhammed bunu kendince her surede tekrarlar: 227-"Ancak inananlar, iyi isler yapanlar, Allah'i ok ananlar ve kendilerine zulmettikten sonra bile (zulmedenlere) stn gelmege alisanlar byle degildir. Zulmedenler, yakinda nasil bir devrime ugrayarak devrileceklerini bileceklerdir" "Allah'i ok anmak" demek, determinizm: gerekler zerine yani doga ve toplumun gidisi zerine kafa patlatmak ve o ugurda savasmak demektir. Bu sekilde "geici dnya menfaatlerinin bysnden" kurtulunabilir." Ama bunun iin de daha isin basindan buna yatkin olmak ve yle bir evrede yetismis olmak gerekir. Ki zulumlere ve zalimlere ragmen sonuna dek davasini gdebilsin;

yilmadan azimle savasabilsin... O zaman Allah'i ve meleklerini (Cibril'i) yani gereklerin; doganin ve toplumun temel kanunlarinin uyaricilarini - sesini iinde hissedebilir: 192- "Muhakkak ki Kur'an alemlerin Rabbinin indirmesidir." 193- "Onu, er-Ruhu'l Emin (gvenilir ruh olan Cibril) indirdi." 194- "Senin kalbine; uyaricilardan olman iin" 195- "Apaik Arapa bir dille." 196- "O'nun syledikleri ve evvelkilerin kitaplarinda da vardir. " 197- "Israilogullari bilginlerinin onu bilmesi de onlar iin bir delil belge degil mi?" 8- "FURKAN SURESI" "Furkan": "Hakki batildan ayirma yetenegi"dir. Mekke devrinin ortalarinda indirilmistir. Muhammed'in Allah kavrayisi, Ibrahim'den 2500 yil sonra gelistigi iin, "furkan'i" da o derece yksek yetenekli bulunur. Peygamber bu determinizme skretmekten kendini alamaz: 1- "Alemlere uyarici olmasi iin kuluna furkani: dogruyu - yanlistan ayirma yetisini indiren Allah pek kutludur." Ve Ibrahim'i ve Ibrahim'den nce tektanri fikrine dogru gelismis olan Hanok-Nuh gibi semit seflerini de benimser... 3- "O'ndan (Allah'tan) ayri olarak, hibir sey yaratmayan, kendileri yaratilan ve kendilerine dahi ne zarar ne de yarar veremeyen; ldremeyen, yasatamayan, diriltemeyen bir takim tanrilar edindiler." Oysa Muhammed'in tektanri anlayisi determinizme uymustur: 2- "...Her seyi yaratmis, ona l, biim ve dzen vermistir. " Herseyi yaratan her geen gn daha iyi anlasiliyor ki doganin ve toplumun gidis kanunlaridir. Bu bulusla Muhammed'in Allah'i kavrayisi determinizme uyar. Yeri - gg - dogayi - toplumla harmanlayarak, dsndgnde ve her adimda bunlarla ilgili bilgilerini - sentezlerini gelistirdiginde tekrar tekrar Allah kavrayisini, determinizme daha gereki uyumluluk iine sokmus olur. Veya O'nun determinizm gerekilik anlayisi Allah kavrayisi veya isimleri iinde erir: Grmedin mi Allah bulutlari srer, sonra onlari birbirine geirir, birbirleri zerine yigar - sikistirir. Aralarindan yagmurun iktigini grrsn. Gkteki bulut daglarindan bir dolu indirir ki onunla diledigini vurur, diledigini de ondan teye evirir. Simseginin pariltisi gzlerini alir." "Grmedin mi gklerle ve yerde olan kimseler, kanatlarini irparak uan kuslar Allah'i tespih ederler. Her biri kendi duasini ve tesbihini bilmistir. Allah da onlarin ne yaptiklarini bilmektedir." "Gklerin ve yerin mlk Allah'indir. Dns de Allah'indir."

(Nur Suresi: 43-41-42 nci Ayetler) Kur'an'in bir baska adi da "Furkan"dir. Smer ve Semit geleneklerine ve Tevrat ile Incil'e oldugu gibi ezberci bir sekilde dayanmaz; onlari kendi aginin tarihsel devrim grevlerinin szgecinden geirerek yeniden retirken yepyeni Allah ve toplum sentezlerine ulasir: dogruyu yanlistan ayirdeden yeni daha yksek akil yrtme ve bilgiler manzumesi sentezlerine ulasilmistir. Bu yzden Kur'an'a modern uzman yaklastirmalarina benzer yzeysel yakistirmalar, uydurma - sosyopatik ve psikopatik: objektif ve subjektif hastalikli kalir: 5- "Dediler: "Eskilerin masallaridir, onlari yazdirmis, sabah aksam onlar kendisine okunuyor." Eger sadece eski geleneklerin tekrari olsaydi, dz mantikla Kur'an para para degil birden topyekn inerdi. Dz mantikla inkar edenler de byle dsnrler ve bu yolla inkrlarini dayatirlar: 32- "Inkr edenler: Kur'an ona bir defada indirmeli degil miydi?"dediler..." Oysa gerek bir teori daima, iinde bulunulan veya iine girilen retici gler gelisiminin uyarilari - dayatmalari altinda ve gerekli bir sre iinde gelisir; insanin dsnce gelisimi de bu gidise uyar. Yeni kusaklarin eskilerden ayrilisi ve atismasi da bu gidise karsi uyum gelistirme sorunu olur. Btn gerek peygamberler ve vahiyleri determinizmin bu esasina uyarlar. Hz.Muhammed ve Kur'an bu gidisin en son en belirgin lmsz rnegidir. Bu yzden ayetler ve peygamberler bu konuda kendinden emin ve kesindir: 32- "..Biz onunla (para para inen Kur'an ile) senin (insanlarin) kalbini saglamlastirmak (kolayca ezberlenmesini saglamak ve yeni esitli olaylara karsi yeni ayetlerle ufkunu aip takviye etmek) iin onu byle para para ve agir agir okuduk." Muhammed dz mantikla elestirip sirti yere getirilecek gibi degildir; O'ndan rtbe - san - shret - makam - zenginlik beklerler; glerine g katacak hazir bir g varsa tapmaya hazirdilar: 7- "Dediler: "Bu peygamberlere ne oluyor ki yemek yiyor, arsilarda geziyor? O'na uyarici olacak bir melek indirmeli degil mi?" 8- "Yahut kendisine gkten bir hazine atilmali, yahut kendisinin rnnden yiyecegi bir bahesi olmali degil mi? Ve zalimler, "siz sadece bylenmis bir adama uyuyorsunuz" dediler." 41- "Seni grdkleri zaman mutlaka eglence konusu yapiyorlar: "Allah bunu mu peygamber olarak gndermis." Demek bugn modern agda karsilastiklariniz, en eski tefeci - bezirgan ve kk burjuvanin gce tapan marazi - hastalikli ruhunun yeniden retilmis biimidir: g varsa pesinden gelirler, yoksa kmseyip alay konusu yapmaya kalkarlar;

ama akilla - bilimle insan gibi savasmazlar; daha da zora gelirlerse, szle - alayla ldremediklerini kallese susarak olmazsa arkadan hanerleyerek ldrrler... Sadece bilim olarak, dogru oldugu iin veya dogru yolu bulma ugruna, peygamberlerce herseyini vererek ve herseyi gze alarak ka kisi savasabilir? Dogrusu modern agda da btn sosyal devrim gelisimlerine karsin durum pek fazla degismis degildir. Hep bir vaad'in pesine maddi - manevi bir gcn pesine: pratik ikara, takilip gelinir. Zafere ulasirsa ne ola; zafer yagmalanmadika herkes payina dseni almadika yine peygamberlik para etmez. O Allah'in da peygamberinin de kitabinin da iine ederler. Kimse kalkip bilim - dogru - hak ugruna; sadece bunlar iin, hi bir sey beklemeksizin; tersine bir canlinin dogaya ve topluma yk olmadan; bir ari karinca misali kondugu iegi incitmeden dengeyi koruyup gelistirmeye vakfedisi gibi, kendisini vakfederek zerine dseni yapmaz; ill apulunu, hem de paranoyaka aza kanaat edemeyen apulunu srdrecek; heybesini doldurmadan rahat edemeyecek ve rahat vermeyecek... Bu aidan sosyal devrimler bile sadece kendi agini kurtarabiliyorlar; belki kurtaramiyorlar. nk kendi mantiklarinin ngrdklerine bile, ne kapitalizmin ne de sosyalizmin adina gelismis bulunan sosyal devrimler, ulasabilmis degildirler. Bu yzden son durusmada olaylarin inatiligi srmeden yapamayacak ve bilimin veya gereklerin: doga ve toplumun gidis kanunlarina uyumun herkese kavranisi - uygulanisinin zorunlulugu aci - keskin olaylarla karsimiza dikilecek. Belki tarih, bu yoldan bize, yeterince anlayamadigimiz ve ayak uydurmaktan geri durdugumuz antik ve modern peygamberlerin yolunu aarak; onlarin yolunu yrmek zorunda birakarak, onlari anlamamizi ve determinizme uymamizi saglayacak. nk antik tarihten beri sregelen devrimler kendi programlarinin hedeflerine, sirf insanin apul etme dsnce ve davranisini determinizmin emrettigi gibi yokedemedikleri iin ulasamamislar ve bu; binlerce yildir, yeniden retilerek dev problemler halinde insanligin nnde katlanarak yigilmaktadir.. Ister istemez artik determinizme (kanunlara) uyum gelismek zorunda kalacaktir. Bu ise bilinle gelismekten - her kisinin grevini kavramasindan: "insan"lasmaktan baska bir yol tanimayacak bir gidisi ngrr... 9-"KASAS SURESI" Kapitalizmin geer ake sz sudur: "Parasi olan ayakta kalir; parasi olmayan yerin dibini boylar." Herseyin "kr" ile lldg kapitalizmin azginlasarak irad yiyici yaslilik agina girdigi ve tketim kanserini demir perde gerilerine bile siratip boyuna rettigi zamanimizda bu sz basbayagi tutuyor dogrusu. Ama kr illzyonuna tutulmayanlar biliyorlar ve seziyorlar ki, son durusmada daima dibi boylayanlar, Kur'an'in gzel deyisiyle "islerini ssleyip - dnya malini taparak simaranlar" olmuslardir. Bu gerek en temelli gerektir, degismesi syle dursun, gereklesmesi evrensel boyutlara ulasmadan rahat durmayacak derin kanunlarin isleyisidir: "Parasi olan ayakta kalir; olmayan yok olur" sz ne kadar yayginlasirsa bilelim

ki Hz. Muhammed'in Allah buyrugu olan su deyisleri o kadar ok sylenecek ve o kadar ok evrensellesecektir: 60- "Size verilen her sey dnya hayatinin geimi ve ssdr. " "Allah'in (doga ve toplumun gidis kanunlarina uyum gsterme abalarinin) yaninda olan ise daha hayirli ve daha kalicidir." "Aklinizi kullanmiyor musunuz?" Ve o zaman iin btn Antik Medeniyetler gidisi buna rnek oldular: Zenginlikte ve dnya hayatinin ssnde ileri gidip simardika, rdler ve barbar alakgnll kollektifde ayni mekanizma zerine gelisip onu yeniden retmekten baska bir sey yapmamislardir. Bu yzden gidicilikleri kesindir. nk doga ve insanin gidis kanunlarina ezeli - elledi uyumsuzluk iindedirler: dogustan gnahlari budur ve kurtuluslari "uyum"dadir. Yoksa cezalari kendi elleriyle hazirlanan ve insanligi da dogayi da ziyana sokan lmden baska bir sey degildir. Ancak bu kez yokoluslari barbarlarla degil; bilimle, uyarilarla olmadi; proletaryayla - issizlik - pahalilik - durgunluk krizlerinin evrencil yayginlasmasi ve kendilerinin bile kendilerinden yz evirip rejimlerini gdememeleriyle tersine muhaliflerine teslim oluslariyla gelisecektir. nk eger bu uyumsuzluk faciasi "szle simarma","dnya malina tapma" herkese denenip sinandika panzehiri de herkese kolay anlasilir ve uygunlanir hale gelecektir. 80- "..Buna ancak sabredenler kavusturulur" Karun, Musa toplumundan idi ve pek depdebeli zenginlerden idi: 79- "Kaarun ss iinde kavminin karsisina ikti. Dnya hayatini isteyenler: "Keske Kaarun'a verilenlerin bir benzeri de bize verilseydi, dediler, gerekten onun byk sansi var" Modern agda da kapitalizm ve emperyalizm, dnya insanliginin karsisina bilhassa ABD ss ve depdebesi iinde ikiyor ve her trden insani sosyalist olsun derebey olsun imrendiriyor. Nice toplumcul gelenekli - sosyalizme girmis toplumu bile seytan igfali gibi kandirabiliyor. 80- "Kendilerine bilgi verilmis olanlar ise: "Yazik size, dediler, inanan ve iyi is yapan kimse iin Allah'in (doga ve insanin gidis kanunlaAma ne are ki "dnya ss" gndelik yasamin vazgeilmez cazibesidir. Gnlk yasamaya dsnmeye ve davranmaya alismis insan beyni, uzun vadeli gidis kanunlarini bilmeye ve uymaya sabri yoktur. Insan cehenneme byle kisa vadeli hesaplarla arabuk gider ve evresini gtrr. Cennet uzun vadelidir. O ise sabir isidir; cennet: doga ve toplumun gnmze kiyasla ok byk alakgnll tketim kosullarini gerektiren isleyis kanunlarina uyumdur. Ama bilim ister: 80-"Buna ancak sabredenler kavusturulur. nk btn insanlarin yeryz lsndeki deney - bilim - bilin abalariyla olusturulmus genis - esnek - hosgrl - btn zincirlerden kurtulmus; zgr ve

gnll kollektivizmi gerekir! "... Dnsnz banadir. O zaman size yaptiklarinizi haber veririm. " (Ankebut Suresi 8 nci Ayet) 10-"RUM SURESI" Gney Ticaret Yolu'nda Yemen'i Acem: Fars Medeniyeti; Habes'i Bizans; Dogu Roma Medeniyeti kendisine evirmis ekisiyorlardi. Iran Medeniyeti, Sam, Kuds ve Misir'i almis; Anadolu'da Istanbul'a dek yayilmisti. Ama Fars; Iran Medeniyeti'nin vakti oktan dolmus rmekteydi. Peygamber bunu seziyor ve biliyordu. Bizans tektanriciydi. Ve Bizans - Habes kanaliyla Peygamber'in muhalefetini destekliyordu. Mslmanlar da bir avu olsalar bile tarafsiz kalmamislar Bizans'i tutmuslardi. Rum suresi bu olaylarin zerine yorumlar ile basladigi iin bu adi almisti. Allah ve Peygamber'i Fars'in yenilmesini Rumlar'in kazanmasini istiyordu: 2- "Rum yenildi." 3- "En yakin yerde onlar bu yenilgilerinden sonra yeneceklerdir." 4- "Birka yil iinde, bu yenilgilerinden nce de, sonra da emir Allah'indir. O gn mminler sevinirler." 5- "Allah'in yardimiyla diledigine yardim eder. O galiptir, esirgeyendir." 624 yili Bizans, Iran'a karsi askeri basarilar kazandi. Muhammed de Bedir'de kk ama nemli bir zafer kazandi. Bundan sonra Bizans da islm'in hedefleri arasina girdigini buluruz. nk hedef evrenselliktir. Ibrahim ile baslayan ve altsuurda parlayan bu hedef, artik gereklik iine girecekti. Ama cihadin temeli; sosyal adalet ve esitlige dayaniyordu: 28- ".. Sizin ellerinizin altinda bulunan (kleler hizmetiler) sizinle esit degiller mi?" 38- "Akrabaya, yoksula, yolcuya zekt ve sadakadan hakkini ver..." 39- "Insanlarin mallari iinde, verdigimiz faiz Allah katinda artirmaz. Ama zekatlar sevaplar artirir." 41- "Insanlarin elleriyle kazandiklari yznden karada ve denizde fesat ikti. Belki dnerler diye, Allah onlara yaptiklarinin bir kismini taddiriyor." 11-"LOKMAN SURESI" 12-"LOKMAN SECDESI SURESI" Daha Mekke devrinde ilk filozoful dsnce ideoloji isinmalari ve bildirimleri kaniksanir kaniksanmaz pratik tarihsel devrim hedefi her iki taraftan da Kureys zenginlerince de mslman ekirdegi tarafindan da anilmaya baslanir. nk kuru lafa herkesin hele barbarin karni herkesten ok toktur; yapilacak is varsa yapilir. Kureys zalimleri de O'nu sorup kiskirtir:

28- "Dogru iseniz bu fetih ne zaman?" diyorlar" Henz ekirdek zayiftir, vakit gerekir. Peygamber bunu elleriyle tutar. nk "yetismek" "yetistirmek" veya "yaratmak" denen olayin zahmetini ve kosullarin biraraya gelisinin zorunlulugunu sezer: 24- "Sabrettikleri ve ayetlerimize kesinlikle inandiklari zaman,onlarin iinden buyrugumuzla dogru yola ileten nderler yetistirmistik." Israilogullari iin geerli olan bu gerek Hicaz toplumu iin de geerliydi. Vakit dolmaliydi: Devrim bir siramadir. Insan beyni o siramaya hazirlanmamis ne oldugunu bu sirama iinde birdenbire anlayamaz. Ve her kisi bulundugu cephenin iinde neyse odur: Fetih gn, devrimden yana geisler olsa da isin asli nceden inanmaya ve hazirlanmaya bagli kalir. Hazirlik hep o kisa sren devrim zamani iindir: daha fazla "mhlet verilmez". Hicret'ten 6 yil sonra Muhammed aik aik fetih'ten szedecektir: Fetih suresi su ilk ayetle baslar: "Biz sana apaik bir fetih verdik" nk devrim iine girilmistir. Muhammed insan iin en zaruri ihtiyalar disinda hibir mala mlke - sse geime gerek olmadigini anlamis bilge ve alakgnlllerdendi. Ama esleri, kadinlar, daha o zamandan iine dsrldkleri erkek mali olma yolunda ss - ev ve depdebe dsknlgn gelistirmekten baskaca bir yol gdemiyorlardi. Zafer ve ganimet paylasiminda peygamber esleri de bu dsknlklerini apaik belli edince su ayetler Kur'an'in en temel geregini bir kez daha hatirlatmaktan geri durmadi. Kur'an basta Peygamber'i ve yakinlarini uyardi. 29- "De ki : "Fetih gn, geldiginde, inkr edenlere inanmalari iin mhlet de verilmez." 28- "Ey Peygamber! Eslerine syle: "Eger siz dnya hayatini ve onun ssn istiyorsaniz gelin size mt'a (bosanma bedeli) vereyim ve sizi gzellikle salayim!" 30- "Ey Peygamber'in kadinlari! Sizden kim aik bir edepsizlik yaparsa onun iin azab iki kat yapilir. Bu Allah'a gre kolaydir." 33- "..Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." Demek toplum yolunda, doga ve toplum kanunlarina uyma abasi; devrimci yol, insani btn ktlklerden altbilin (Nefis) ktlklerinden arindiran bir yoldur. Nefsi terbiye eden bir yoldur. Ki bu yolu peygamber kendisinden bilir, ve kendisine en yakin olmus insanlari da bu yolda temizlenmis grmek ister. Ne var ki herkes peygamber olamaz... Kendisini peygamber slalesine veya Ehli Beyt'e: O'nun ev halkina ve soylarina sokmak isteyenler de sirf soy itibariyle tertemiz peygambercil olmak isterler; bu modern aga dek srp gelmistir. Oysa Muhammed gibileri ve O'nun tarihsel grevleri binlerce yilda bir gelmektedir. Soy-sop ile veya yakinlik ile olabilecek bir sey degildir. O temel bir olanak

saglayabilir. Ama o temeli kullanmak kisinin kosullarina - grevlerine kavrayislarina bagli olarak gelisir...Peygamber'e dsen elbette bu olanagi belirtmek ve uyarmaktir... Ve dogaldir ki her nne gelen Hz. Muhammed olamaz ve Kur'an'i Vahiy alamaz. "-Elileri (peygamberleri) onlara dediler ki: "Biz de sizin gibi insandan baska bir sey degiliz. Fakat Allah, kullarindan diledigine nimetini (ayetlerini) ltfeder. Allah'in izni olmadan biz size delil getiremeyiz. Inananlar Allah'a dayansinlar." Ama pekala peygamberi ve Kur'an'i anlayip ona uyabilecek insanlar ogalabilir. nk tarihsel deteminizm bir kez yeni agini amis ona gre nderlerini ve kitlesini ikarip yola koyacaktir; akillilar gt alip teskilatlanirlar: Hatta tarihsel devrim keskin savaslarla ilerledike, tefeci-bezirgan seytani Ebu sfyan dlleri bile yola gelirler: 52- "Kur'an insanlara bir tebligdir. Insanlar bununla uyarilsinlar. akilli olanlar gt alsinlar." 22- "Is olup bitecek, seytan dahi diyecek: "Allah size hak olarak dogru vaddetti, ben size vadettim, ama bu yalandi. (...)" Kitapli olsun kitapsiz olsun her peygamber irili ufakli tarihsel devrim dalgalarinin yarattigi gerek bir liderdir. Bu yzden szleri - davranislari, varsa kitaplari, bu saglam tarihsel devrim olayindan; kendi yasadigi agin belirleyici komplike olaylar btnlgnn bilin ve bilin altinda yarattigi etkilerden kaynaklanir. O llerde de saglam temellere oturmus gerekligin yansimasidirlar: 24- "Grmedin mi? Allah nasi! bir benzetme yapti; gzel sz - dogru sz kk yerde saglam dallari gkte olan gzel bir aga gibidir ki o aga yine Allahin izniyle daima yemisini verir." 26- "Kt szn durumu da gvdesi yerin stnde, kolay koparilan, kk olmayan kt bir agaca benzer." 27- "Allah inananlari, dnya hayatinda da ahirette de saglam szle saglamlastirir (kararli - istikrarli kilar)." Allah zalimleri sapitir ve diledigini isleyip yapar. "Kt sz" denen sey, doga ve insan toplumunun gidis kanunlarina, temelden karsi ikan - uyum yapamayan kisi - zmre veya siniflarin szleridir. Son durusmada bu yzden uyum yapanlarca yok edilirler veya eritirler. "Iyi sz" doga ve toplumun gidis kanunlarina sezerek veya bilimsel olarak uyum yapmaya alisanlarin yorumlaridir. Son durusmada (nice eziyetlerden sonra da olsa) zafer "iyi sz"n doga ve insan toplumunun gidis kanunlarini ortaya koyan gerek teorinin ve pratigin olacaktir. Insanlik bu yolu tutmak mecburiyetindedir. Ancak "Her Nefis" : yani her kisi: bilinci ve altbilinciyle, gc oraninda bu yolda yryebilir. "Kisi" veya "nefis"; bu yolda yrrken kendisi iin "kazandigi" her zerre doga ve toplum dengesine o derecede uyumsuzluk olarak topluma ve kendisine geri tepecek ve

onunla cezalandirilmis olacaktir. Doga ve Toplum dengeleri bu derece hasastir. Bu hassas ritmi sezen her sag duyulu insan - "Allah'tan: gidis kanunlarindan" korkar ve korkmalidir veya o derece hassas, dikkatli olmalidir." 14- "HICR SURESI" 27- "Cin'e gelince onu da insandan daha nce, nfuz eden kavurucu atesden yarattik." Seytan da insandan nce ve atesten yaratilmisti. Gelenekler kendince, yazisiz tarihte (tarih ncesinde) geen komnal tarihi, kutsallastirma prosesi uyarinca sembollerle yorumlamislardir. Prose (gidis) degistike, kutsallastirma asamasina gre yorumlar (temel ayni kalmak zere) anlayisa gre degisir, baskalasir. Sphesiz ki Seytan da Cin de medenilesmenin getirdigi bakis ailariyla yorumlanmistir. Ancak beyinler, kutsallasma prosesi ile kuruldugu iin, Toteminanislari gerilerde kaldigi lde onlara seytan-cin yakistirmalari yapilmistir. nk medeninin, gksellesmeye baslayan insan ve tabiat tanimlarinin temsil ettigi toplumun ikarlarina ters dsen barbar toplumlarin Totem sembolleri onlara seytan-cin gibi gzkmstr. Ilk Irak Medeniyetine gemis Semit gebe ve kent barbarlarinin, tarim verimliliginin sembol yilan'i seytan: kandirici gibi algilayislari; kendi 4 byk irmagin suladigi Kafkasya eteklerinin - Van yaylalarinin; O'nu yitirdikten sonra ldrc bir sila hasretiyle cennet lks haline getirmisler; insan'in (medeniyetin) baliktan tekniksiz dogal olanaklarla yaratilisinin Adem - Havva yaratilisi halinde algilanisi; gebe ve kent kabilelerinin semitlerde Nabil - Kain veya Kabil, ykleriyle yorumlanisi; Sleyman'in cinlerle - kuslarla konusup anlasmasi ve benzeri hep kutsallasma prosesine gre dsnmeye ve davranmaya alismis beyinlerin Totemden kopusamayan sembollestirici dsnce sisteminden kaynaklanmis en bilinen rnekleridirler. Gerekte hepsi en temelde retici gler gelisimine dayanirlar; o gidis, derin kkl ayrintili kavranip toplum gidisi iinde titizce izlenmedike, olmadik sama - havada kalmis kafa karisikliklarina ve speklasyonlara dsmekten kurtulamayiz. Geleneklerin seytan'in ve cinlerin atesten yaratilmis olmalari zerinde duruslarina ve insandan daha nce yaratildiklarina dair bir prose izdiklerine bakilirsa, bu uydurma - gelisigzel bir yorum katkisi sayilmamalidir. Ates, orta vahset aginin yaratigidir. Ama en ok ve medeniyete en yakin gemiste o'nu asagi barbarlikta, mlekilik ve ev islerinde, totem semboll kadin tanrili kabileler kullandilar. Kadin tanrilarin sembol atestir. Tapinaklarda ates hi sndrlmeden yakilirdi. Demek seytan ve cin algilarini en azindan Asagi Barbarliga dek indirebiliriz. Aslinda prose, Vahset aginda ilk cinsel yasaklar ve Ates'e dek gider; bilin bilin alti "RUH" gelisimi iinde TOTEMIZM ile birlikte olusur. zm de yle olacaktir... Burada konumuzla ilgili oldugu kadarina deginirsek, Ates semboll kadin tanrilarin veya nderlerin, kabilelerini ynetme ve dsnce gelistirme isinde kullandiklari by - fal seromonilerinde ates de kadin da ve o'nun gelecekten

haber verme: toplumu ynetme (by - fal) isleri de bilerek dokunulmazlasan saygi ve korku uyandirici elemanlar haline gelmisler ve yabanci kabilelerce de, kendi gidisleri de buna uydugu iin, buna uyulmus ve yayginlasmistir. Medeniyet'e geilince sadece kutsallasma gidisi yeni bir asamaya girmistir. Kutsallastirma srdg iin kadin tanrili - ates - by semboll totemcil kabileler, medeniyet insanlarina seytan-cin gibi grnms ve algilanmistir. Hicaz kent toplumu bu gidisten en az bes-alti bin yil sonra gelmesine karsin kendisi de yazisiz tarih ncesi toplumudur. Bu, iki zit gidisi kendisinde sentezlemek zorunlulugunu getirmistir: 1- Kutsallastirma gidisinin dinamik bir elemanidir. Kutsalligi gklere siratmaga hatta kutsallar kutsali olmaya hazir bir toplumdur: tarihe yeni yeni girmektedir. 2- Fakat kent'ten medeniyete geecek en son toplumdur, yani kutsallar kutsali olmak iin tm eski geleneklere (birikimlerine) sahiptir. Bu hem barbar olup hem de medeniyeti anlamak gibi bir stnlg: ge gelis meziyetini kazanmak firsatini vermistir onlara. Muhammed'in savasiyla bu meziyet kazanilacaktir. Temel Ibrahim'den intikal ile gelir... Sairler, cinleri olan, cinlerin yol gsterdigi, cinlerden haber alan-veren insanlardir. Bir esit eski by-fal islerinin babahanlikla birlikte yayginlasmasi ve tanrisalliklarin gelisimiyle halk arasinda deyim yerindeyse "ayaga dsmesi"dir. Bu isi de sazla-szle sairler yapmaktadirlar. 1500-2000 yil ncelerindeyse bunu Israilogullarinda peygamberler yapmaktaydi. Peygamberlik gelenegi Israilogullarindan Asurlular'a getikten sonra bu gelenek her yana yayilmis olmalidir. Ve biraz gelenek destan ezberleyip dsnce kirintisi yumutlayanlar sair olup gelecekten haber veren falci-byc islerine de girerek diyar diyar dolasirlar; Ilhamlarini Allah'tan degil de cinlerden aldiklarina inanirlar. Cinlerinin sahis adi gibi adlari olur; onlari agirip grsrler... Hicaz toplumunda sairlerin durumu budur, halk arasinda tutulup beslenirler. Gelecekten haber almak bilinmeyene cinlere karsi olan korku-heyecan etkileriyle sairler, bir renktirler ama kabile-kandas aile kkllg yaninda asagidirlar. Kureys Ululari bu yzden, Muhammed'i, deli bir sair yerine koyup asagilamak etkisini gidermek isterler. Mekke devrinde yaptiklari hep budur: 6- "Dediler ki " Ey kendisine zikir gt indirilmis olan, sen mutlaka cinlenmissin" Muhammed, gocunmaz, daha nceki surelerde belirttigimiz gibi silahi tersine evirmesini bilir; ulularin psikolojisini derinden yakalamistir; Lut kavmini ve Sodom'u rnek verirken ve her zaman su geregi alinlarina yafta olarak iviler: 84- "Kazandiklari (bencil zenginlikleri) kendilerinden hibirseyi (ktlklerin azablari) savamadi". *** Hicaz toplumu, Ibrahim'den beri intikal ile gelen 5-6 bin yillik geleneklerle, barbarliktan henz ikmakta olsalar bile akillarini gelistirmis bir toplumdur. Seytan konusu da artik giderek cinler gibi ruhsal olaylar iinde incelmis biimlerde yorumlanmaya baslamistir:

"Senden nce hibir resul ve nebi gndermemistik ki, o'nun istekleri iine kesinlikle seytan karismis olmasin. Fakat Allah seytan'in (ayetlere dek) karismasini derhal (baska bir ayetle) iptal eder. Sonra kendi ayetlerini saglamlastirir. Allah bilendir, hkm ve hikmet sahibidir" (Hac Suresi. 52 nci Ayet). retici glerle birlikte toplum biimleri ve onunla birlikte doganin baskalasimi srekli degisir ve gelisir. Insanlar da srekli deneme- yanilmalar iinde, peygamber de olsa hatalarin basamaklarina basarak ilerler; ldrc Stratejik hatalar bir yana, beyin: zeka ve akil srekli kk kk hata basamaklarina basarak onlari asarak gelisir ve girdigi yeni toplum ve doga baskalasimlarina byle ayak uydurabilir; ldrc hatalar: uyumsuzluk olur ve kisiyi toplumu kendiligindenmise elekten geirerek tarih yapar. Peygamber gibi nderler, Stratejik (ldrc) hata yapmayacak kadar "ezeli: tanrisal gzellik gemis" (Enbiya sresi.101 nci ayet.) yani insan toplumunun ve doganin keskin znden olduklari iin peygamberlik mertebesine dogru "yetistirilmislerdir." Ve insan toplumunu daima stratejik hatalardan lmlerden dndrmek iin grevlidirler... Ama onlarin en sonuncusu Muhammed dahi olsa insan akli irili ufakli hata basamaklarini ikararak yrmek zorundadir. nk hayat tez - antitez - sentez ile zikzakli yrr. Muhammed bunu sezmistir. Ama o daha ok toplumunun seytani olan Kureys Ululari'nin kendi zerindeki etkilerini bilir ve kendi iinde o seytana karsi savas verir. Bu benzeri ayetler: Fakirlerle birlikte olmamak; veya Kureys Tanrilariyla birlikte, tek tanri Allah'in adinin anilmasi gibi uzlasmalarin hata seytan etkilemesi oldugunu aiklayan ayetler bu peygamber beynindeki i savasi aik eder. O bu denli dogrucu basi ve inanlidir. Peygamberiyle toplumu arasinda, Ibrahiminki kadar olmasa da, belirli uurumlar olsa da, Hicaz toplumu bylesine geliskindir. Seytan-cin olgularini hurafe geriliginden; olur olmaz her olayda uygulayan akil trpsnden ikarmak zeredir... Ve komncl zekasini bilinle bilgiyle kaynastirmaya ailmistir: "Andolsun Tevrat'tan sonra Zebur'da da "yeryzne kesinlikle iyi kullarim varis olacak" diye yazmistik" Iyi insanlara; kollektivizme; kendilerine inanirlar... 15- "YUSUF SURESI" Tevrattan farklica derslestirilerek ele alinir. "Nefis ile savas savaslarin en ulusu (ycesi)dir" bu sz ancak , Freud den beri modern Finans Kapitalizm agiyla birlikte yeterince anlayip degerini yerli yerinde yorumlayabiliyoruz. Nefis'in bu derin sezilerle kavranisinin tefeci bezirgan evrenselliginin esiginde olusmasi "tesadf" degildir: Bu kisinin tarih sahnesinde olgunlastiginin gstergesidir ayni zamanda... Hz. Muhammed ve Kur'an bunu, kendi aginin zorunluluklari llerinde de olsa, yzlerce yil nceden grms ve bildirmistir. "Yusuf suresi" bunu derslestirir. Bu sosyal sinif yorumlarini da asan, beyin - kisi psikoloji inceliklerine de girebilen bir btnlg ve agina gre stnlgn gsterir ki bu medeniyetlerin

iine girdigi evrensellik asamasinin geregidir, sosyal sinif paralanislari yayginlasmistir. "Yusuf Suresi" nefsin temelleriyle ilgili esitli gidislerini rnekleyerek, bunlarin toplum zararina olanlarini yasak - haram - zararli is olarak ayiklar - rnekler; islam aleminin beyinlerine (yreklerine) girerek nfuz etmeyi dolayisiyla kutsallasmayi bilir. Islam'da "seytan" meselesi bile, nefisle zdeslestirilerek kisi ve beyin zerine gidilmek inceligi hassasiyeti ve ustaligi gsterilmistir. Dahasi dslerin yorumuna bile girilmistir. Yani bilim ve bilgi Allahin baskisi altinda olsa bile sonsuz gelisim yapabilme zgrlgne sahiptir. Ne kadar bilgi ve bilim olursa o denli Allah'in ispatina kullanilmak istenir. nk Allah "en bilgin" olandir. Bilgi ve bilim Allah'in bir yansimasidir. Bu yzden bilimden korkulmaz, tersine bilime zgrlk verilerek savasilir. Ancak diyalektigin bu cilvesi, son durusmada, bilimin sonsuz gelisimi iinde, Allah gelenek - grenegini (bilinaltimizi) bilince ikararak egemenligine alacak bir gidisi kurguluyordu. nce din, bilimi egemenligine alip gelismesine (kendi ikarlari dogrultusunda) zgrlk tanidi; belirli birikimlerden sonra asil gereklik her tapilani oldugu gibi tek tanrici Allah'i da bilin altindan skp atmaya ynelmek zoruntla kaldi ve bilim stnlgn kurdu... Yusuf Suresi'nde diger surelere gre daha gze batan bir derli topluluk vardir. Araya baska konulara iliskin ayetler pek girmez. Yalin basit - tanidik ve ok islenen yklerden biridir. Ama Hz. Muhammed iin kendi aginda nemlidir bu. Ilkel sosyalist toplumu sinifli topluma zlrken, "nefis" bireycilesir. Hatta hayvanlasir. Bundan en ok tiksinen ve znt duyan Peygamber'in kendisi olur. Yusuf Peygamber rnegiyle, nefis'in beyindeki cinsel ve sosyal yasaklarla dinamizm bulmus zaaflarina ve elikten iradeye isaret eder. Yusuf suresini adeta nefis ile zdeslestirerek anlatir. Hem kendisini hem evresini bu konuda uyarir. Oysa Tevrat'ta Yusuf yks, Misir'a yapilan Hiksos tarihsel Devrimiyle karismis bir ykdr.Kur'an bunu "Nefis" dersiyle ele almayi kendi toplumu iin daha uygun bulur. Peygamberimizin bu sureyi sevdigi hemen baslangi ayetlerinden bellidir. 3- " Biz, sana vahiy etmekle is bu Kur'an'i kissalarin (rneklerin) en gzelini sana anlatiyoruz, sen Kur'an'dan ykye baslarken bu hatirlatmalari genellikle yapar: 2- "Biz o'nu Arapa bir Kur'an olarak indirdik ki anlayasiniz." Ama burada bu hatirlatmalarda bir btnlk ve surenin btnne bir ynelis vardir. Yusuf suresi, bastan basa tek konuyu anlatan tek suredir. "Kissalarin en gzelini sana anlatiyoruz" hatirlatmasi burada zellikle Yusuf peygamber'in yksnden kaynaklan mis gibidir. nk: Yusuf Peygamber'in bizzat kendisi nefs'in en belirgin yansimasi - yorumu ve tedavisi gibidir. Yusuf Peygamber dnya gzeli bir erkektir. Kadinlarin nefsini ayartir. Ama o elikten iradesiyle cinsel ve sosyal yasaklara uyar. nk O psikolojk bir ruh hekimi gibidir. Dsnceleri okur, insanlara anlayis gsterir. Ve szlerin dslerin yorumunu yapar: Nefis yoluyla, medeniyete geis yapan insana,

peygamber'e bile nfuz eder. Besbellidir ki Hz. Muhammed bu yky defalarca, ok iyi dinlemis ve bellemistir. Sphesiz ki nefis zerine sevdigi begendigi iine isledigi dersleri de almis, evresinin de bunlardan yararlanmasini sonuna dek arzu etmistir. Hz. Muhammed de, bilime, hmanizme ve nderlige yatkin her insan gibi, karanligi aydinliga ikarmak, somutlastirmak merakina sahiptir. Insan nefsi en grnmez en bilinmez tuzaklarla ve itilimlerle isleyen beyin mekanizmasina (bilin - bilinalti arpismalarina) dayanir. Bu mekanizma da, cinsel ve sosyal yasaklilarla dinamizm kazanarak cesnilesip - asirilasir. Peygamber kendi hayatindan da bunu, bu derin itilimleri sezer. Ama bunu yorumlayamaz. Yorumlayamadika bu konuya bylenir; ayetler konuyu kutsallastirarak derslestirir. Yusuf Peygamber'in yks, Hz. Muhammed'in bu konudaki hassas merakina dokundugu lde sureler ve ayetler iinde zellesir. En ele geirilinmez ve ynetilemez (bilinip grlemedike tam tersine insani bilinalti etkileriyle yneten hatta alaltip yerlere seren yanimiz) nefsimizdir. Gerekten de insanoglu o'nu bilince ikarip ynetemedike sosyal hayvanligindan kurtulamayip doga ve insan toplumunu dzene sokamayacagi anlasilmistir. Doga ve Insan bilimlerinin bilerek bilmeyerek geldikleri son cephe bu "Nefis" konusu olmustur. Nefis insan Beyninde yogunlasip zetlenmektedir. Insan Beyni veya "Zihin sreleri derinlikler bilimi" denen konu ise, btn bilimlerin ama bilhassa nce insan bilimlerinin ve giderek btn bilimlerin sentezi olarak gelisen tarihsel maddecilik olmaksizin zmlenemez. Bu yzden btn bilimler, bu son cephe hesaplasmasiyla sentez olma savasi verirlerken Islam'in "Nefis ile mcadele savaslarin en ycesidir" szne uyarlar ve dogrularlar. Hz. Muhammed (ve Kur'an'in) kendi agindaki bu potansiyel sezisi, basli basina, ne denli insanlik kollektivist - bilimsel hassasiyette oldugunu anlatmaya yetecek gtedir. Sphesiz ki Muhammed'in iinde yasadigi agin determinizmidir asil gl olan. Medeniyetlerin (dnyanin) tikandigi bir ortamda tarihsel determinizm iste byle hi umulmadik Arabistanda adamini bulup teskilatlayiverir... Bu yzden Muhammed - Kur'an ve Islam deyip geilmemeli bilinlere ikarilmalidir. Yzlerce yildir Hz. Muhammedin ve Kur'anin insanlarda yasamasi hafife alinamaz. Tarihsel Maddecilige Tarih bilimine karsi belki de en son savasi bu cephede kalacaktir: "Bilimin her trl bulusuna ve ilerleyisine evet ama Allah'in bilince ikarilisina (evrimin kanunlarina) hayir" diyeceklerdir. O zaman sosyal hayvanligimizin (kisi - sinif - zmre didismelerimizin) bir trl sonu gelmeyecek, verim mzmlesecektir. nk kabataslak evrimcilik veya tarihsel maddecilik kendini bile ikna etmekten uzak dserek, hastaligin - sansrclgn ve en kts incelmis manevi siddetin pencesine en az karsi taraf kadar dsms olacaktir. Simdiden bilince ikarip arpismak gerekir. Yakup ve Yusuf zamani: I.. 1750 dolaylarinda Misir Medeniyeti Hiksoslar adina bagli bir tarihsel devrimle sarsilmaktadir. Israilogularinin bu tarihsel devrimden uzak dsmedikleri anlasiliyor. .

Bu tarihsel devrimde Israilogullari denen Yakupogullari'nin, kabileler birligi veya konfederasyonunda, Yusuf'a bagli kan teskilatlarinin liderligi, Yakup'un da destegiyle ne ikmaktayken; diger kardes kan teskilatlarinin muhalefetiyle kiskanligiyla karsilanmistir. Yusuf'un yks, bu olayi masallastirmis olmalidir. Asli Tevrat'ta Tekvin 37 ile 50'inci Bap'lar arasinda uzun uzun anlatilmistir. Kur'an kendi toplumunun tarihsel grevlerine gre olayi, "Nefis" terbiyesi aisindan derslestirir. nk tarihsel devrim ile, barbarliktan medeniyete: sinifli topluma geilmektedir. Bu, bireyselligin - kisi mlkiyetinin, eski sinifsiz toplumu ahlakiyla birlikte paralamasi ve bozmasindan te, kontroluna alip dejenere etmesininde devrime karsi geliserek aktigi bir gidistir. Allah ve peygamber'i bu gidisi, devrim ekirdegi ve cephesi iinde kontrola almak ve yeni dogmakta olan medeniyeti ncekilerden daha uzun mrl kilmak zorundadir. Bu yzden Yusuf'un yks; nefislerin terbiyesi aisindan, komn: ilkel sinifsiz toplum ahlakinin, medeniyet: sinifli toplum ierisinde de korunmasini amalar. Bu ynyle ne ikarilir. Tevrat'ta yer alan Yusuf'un yks de, ayni kaygilari gder sphesiz. Ancak Kur'an gibi dogrudan "Nefis"lerin terbiyesinde yogunlasan bir tarzi gelistirmemistir. Daginik ve karisiktir. Ancak daha o zamandan, ilkel toplumlarin medeniyete zlslerinde nefis'lerin medeniyet karsisinda nasil kabarip patladigi ve bunun dikkat ektigi ibretli bir gelisimdir. Barbar, medeniyetle iliskilerinde cinsellik kadar megalomanik sivrilislerin ve kiskanliklarin kabarislarini yok saymayacak kadar dikkatli ve sentezcidir. Yeni bir olayi grmezden gelmez, nemser ve gelenegine geirir. 2000 yildan asiri bir zaman sonra gelen Muhammed de, ayni olayi nemsemeden yapamaz. Modern insan iin ise Yusuf'un yks pek bildiktir ve tersine kaniksanmistir. Bayagi gelebilir. Hayir, Muhammed zamaninin etkilenislerinin en derin kkleri yakalanirsa bize de dersler ikabilir. 4- "Hani Yusuf babasina demisti ki: Baba dsmde on bir yildizla, gnesi ve ayi grdm ki bana secde ederlerdi." Yusuf o kadar gzeldir - yakilisiklidir ki tm evren ona secde eder. Bunun anlami: insan, evrimin en stn asamasi en degerli varligidir. Evrimin gc, insan toplumunda ve o toplumun ierisindeki yetenekli - teskilati - bilimsel nder insanlarda yansir. Bu sphesiz ki dogadan ve toplumdan gelir, kiside esnileserekkisileserek yansir. Bu yzden kisi dogadan ve toplumdan aldiklarini sonuna dek bilinlice olsun bilinaltiyla olsun geriye vermesini bilmelidir. Tersine kisi, herseyini kendi bedeni ve akliyla yaptigina hkmeder ve mal - mlk ederse (herseyi kisi mlkne dndrrse) kendini yaratan doga ve insana: evrime ters dserek nnde sonunda kendini ve toplumunu zarara sokar. Gerek peygamberler ve nderler, evrimin (doga ve toplumun) bu yaratici zelliklerini en yogun biimlerde tasidiklari lde, kendi aglarinda evrimin en stn yansiticisi - elisi olurlar. Her insan evrimin bir yansimasi ve elisidir sphesiz. Ancak evrim birikerek ve atlayarak ilerledigi iin peygamber veya nderlerin iktigi aglarda evrim o gidisi, ok yogun mesajlarla bu tr kisiliklerde sentez ederek (yetenekli kilarak) duyurur - belirtir. Peygamberlerin veya nderlerin siradan diger insanlardan farki budur. Zaten giderek hemen her insanin

da ayni grslerde birlesip bu grsleri toplumlastirmasi da bu gidisi (evrimin biricikligini) anlatir. Ayni toplumda zit cephelerin olusmasi da evrimin o biricikligi iindeki diyalektik sahlanisin yansimasindan baska bir sey degildir. Yusuf'un ryasi tam anlamiyla megalomanik bir yansimadir sphesiz. Btn bir evrenin Yusuf'a secde edisinin yorumunu bugnk ruh hekimlerine bile sorsaniz bu yaniti alirsiniz. Bu yzden Yusuf'un babasi (ki bunu, Yakup'u; Konfederesyon, Yusuf'u kan teskilati baskani alarak ele almaliyiz) Yusuf'a bunu ulu-orta kan kardeslerine: diger kan teskilatlarina amamasini gtledi, nk komn gelenegini yasiyorlardi, her konu hemen btn Kabileye yayilirdi. 5- "Babasi Yusuf'a oglum, bu ryani kardeslerine ama, dedi. Iftira ederler, tuzak kurarlar sana; seytan aik bir nderlik yarisinda kan teskilatlarinin rekabeti lm olur. Yusuf henz bunu bilemez. Ama babasiyla paylasir. Liderlik konusunda rzenansa gelirler... Burada Yusuf ve babasinin ryayi, liderligi diger kardeslerden (kan teskilatlarindan) farkli yorumladiklari anlasiliyor. Aika bu ryanin hegemonya; mevki hirsi (kendine asik benciligi) biiminde yorumlanmasindan korkmaktadirlar. Yasanan toplum biimi, komnn paralanisi olsa da henz komncl gelenekler agir basmakta ve bireycilik hele bencillik yasak kertesinde ayip karsilanmaktadir. Bu yzden byle bir rya iftira ve tuzaklara - ktlemelere yol aici; paralayiciliktadir. Yusuf ve babasi bunu bilirler veya sezerler. Onlar ryayi, Allah'in (evrimin) bir isareti, Yusuf'a peygamberlik rtbesinin verilmesi olarak yorumlarlar. Ama bunu kendi aralarinda gizli tutarlar: 6- "Iste byle seni, Rabb'in seti. Sana ryalardaki olaylarin yorumunu (veya Allah'in kitabinin ve peygamberlerin snnetlerinin inceliklerini) gretecek. Atalarin Ibrahim ile Ishak'a nimetini nasil tamamlamissa, Yakup soyuna ve sana da nimetini tamamlayacaktir. Senin Rabb'in bilici ve hikmet Bu gelisim iinde btn peygamberler psikolojik travmalar zorlanmalar dramatik eliskiler yasarlar. Dolayisiyla yazip sylediklerinden ok daha fazlasini beyinlerinde tasirlar ve suur altlarina bastirirlar. Ilerinde en rahat syleyeni ve yazdirani Hz. Muhammed'dir. Deve zerinde ve her yerde para para ayet yazdiracak psikolojik gce ve dahiyane sezilere ve kendine gven duygusuna gerek ycelimlere erismistir. Ama yine de burada yapmaya alistigimiz gibi Kur'an'in ve kendisinin suuralti arastirilmaya muhta kalmistir. Modern nderlerin de kendilerinde peygamberce bir g hissetmeleri ve bunu yazilarinda davranislarinda szlerinde dikkatle yansitmalari, sanildigindan ok daha stn bir olgunluk - gerek ycelimler - tecrbeler ve bilim otoritesi gerektirir. Ama en ok (veya bunlardan daha ok) bir yerde hepsinin temeli olan hak yemez - satilik olmayan - temiz cesur kollektif aksiyon zellikleri gerektirir. Yine de bu gelisim kildan ince kilitan keskin bir gidis izler. Bu yzden benim diyen liderler traji komik megalomaniler ve paranoyalar iinde kanayarak dklp giderler. Ayakta kalanlarin i psikolojilerini ise ancak kendileri bilirler.

Adam gibi tartisilamamak trajedilerini asabilmek iin yaptiklari tm girisimler hurular; yalnizliklarini da asmak bilinaltlariyla btnleserek psikolojik i kanamalari ve yaralari deprestirir durur. Kendi yaralarini yine kendileri'nin sararak ilerlemeleri bile para etmedigi yer ve zamanlar oktur. Toplumsal krizler yardim etmedike bu tr direnisler kendi iine kapali magara ermisliklerine yahut kesesini dsnen sahtekarliklara da varabilir. Varmasa bile btn kosullar hatta en yakin evresi, Onlari da Turhalli bir halli amurlara bulamak - dsrmek iin elbirligi ederler. zetle, peygamberlikler veya nderlikler, kendi ilerinde nemli trajedileri saklarlarken, bilin ve bilinalti gel gitleri, onlari eger zerine giderlerse daha ince grs ve sezilere ulastirabilecek zenginlikler tasirlar. Iste Yusuf ve Babasi Yakub bu tr zengin psikolojik med - cezirler iinde bulunuyorlardi. Onlardan yzlerce yil sonra gelen Hz. Muhammed, benzer - paralel kosullar iinde bulundugu lde onlari en az onlar kadar anlayarak - aldigi dersleri yansitmaya alisiyordu. "Yusuf'un ryasi" olayinda nefis ile seytan'i zdesletirmesi, Muhammed'in Yusuf ile Babasi'nin iinde bulunduklari sosyolojik ve psikolojik kaosu ok derinden anladigini gsterir: "Aik bir dsmandir seytan insana" "Eger vnmek, kardeslerine stn gelmek iin bu ryani kardeslerine aarsan seytan'a uymus, nefsine yani iindeki iktidar aligina yenilmis olursun" denmek istenir. Geri bu sz Yusuf'a Yakub (Babasi) syler ama ayet Hz. Muhammed'e nazil olmustur. Btn bu hassasiyete ve dikkate ve nefse egemen olmaya - Seytana uymamaya ragmen zitlikli gelisim srer: kardesleri giderek aika, Yusuf'a ve babasi Yakub'a karsi cephelesirler, nk zitlik: itilaf da Allah'in hikmetidir; gelisim bu zitliklardan ikacaktir: 8- "Kardesleri, demislerdi ki: "Yusuf ve zkardesi Bnyamin babamiza bizden daha sevgilidir. Oysa biz cemaatiz Babamiz aik bir yanlis iindedir." 9- "Yusuf'u ldrn ya da onu bir yere birakin da babanizin yz yalniz size kalsin. Bundan byle babaniz yalniz sizi grsn ve sevsin. Ondan sonra da Allah'a tvbe Burada "Cemaat" veya "Topluluk" sz paralanma asamasina girmis kabileler anlaminda yorumlanirsa masal veya yk daha gereklik zeminine oturur. Hemen bilebildigimiz btn peygamberler Semit atalarindan ve torunlarindan ama daha ok paralanmaya henz geen komn gelenekli kk topluluklardan veya slalerden ika gelmistir. Yusuf ile kardesleri arasindaki eliskiler bu paralanmanin sosyolojik oldugu kadar kisisel; psikolojik boyutlarini da kavramamiza yardim eder... Kardesler; Yusuf'u bir kuyuya birakirlar; babalarina "kurt yedi Yusuf'u" diye

bildirirler. Ismailliler kervani gelir. Yusuf'u kuyuda bulur. "Parayla satmak zere Misir'a gtrr." Misir'da hazine bakani olan Kitfir, Yusuf'u satin alip karisi Zeliha ile birlikte Yusuf'u bytr ve egitir. Yusuf, bu barbar ve medeniyet eliskileri iinde kisiligini gelistirir. Ryalarin yorumculugunda, yani hem kisisel hem de sosyal olaylarin gidisini kavramada ustalasir; ne ikar: 21- "Bir Misirli satin aldi. Yusuf'u karisina dediki: Bunu iyi bakasin belki bizlere faydasi ola, ya da evlat ediniriz. Bylelikle Yusuf'u Misirda iyi bir imkanla yerlestirdik. O'na ryadaki olaylarin yorumunu grettik. Allah emirlerini - buyruklarini yerine getirir, ama insanlarin pek ogu bunu bilmezler." Yusuf ok yakisikli bir gen adamdir artik. Yusuf kisilikleri - ryalari yorumlama ustasidir. Ama kendini yorumlayip nefsine egemen olabilecek midir? Simdi sira, kendi nefsinin sinavdan gemesine gelmistir. Diyalektik gidis namluyu bu kez yusuf'a evirip Yusuf'u fuhus iin tahrik eder, Yusuf nefsine zor egemen olur; kadini arzu etse de cinsel ve sosyal yasaklara uyar: 24- "Andolsun kadin O'nu arzu etmisti. Eger Rabb'inin belgesini grmemis olsaydi, O'da kadini arzu etmisti. Bylece fuhsu ve ktlg ondan dndrmek istedik. nk o tertemiz sekin kullarimizdandir." Yusuf bu nefis savasini pek kolay kazanamayacaktir. Sinav srer: Zeliha ve kocasi Kitfir bu olayin kapanmasi - duyulmamasi iin ne kadar Yusuf ile birlikte sz birligi yapsalar da, Kent'teki kadinlar arasinda olay yayilir. Dedikodu bymemesi iin Zeliha kadinlari evine davet eder ve Yusuf'u bir firsatini bulup onlarin karsisina ikarir. Dedikodu yapan kadinlar Yusuf'un yakisikliligi karsisinda sasirirlar, hatta meyve kestikleri biaklarla ellerini yanlislikla keserler ve Zeliha'ya hak vermis olurlar. Zeliha'nin arzularina diger kadinlar da katilmis olur. 33- "(Yusuf) Rabb'im dedi, bana gre zindan, bunlarin beni davet ettigi seyden iyidir. Eger onlarin tuzaklarini benden uzaklastirmazsan onlara meylederim ve cahillerden olurum." Yusuf bu fuhus talepleri karsisinda zindanlara dsmeyi yegler: Hz. Muhammed hadislerinde, nefsine hakim olmayi ve ahireti dsnmeyi yani sorumluluklarini (tarihsel grevini) yerine getirip vicdani huzura kavusmanin nemini kavramayi akilla zdestirir; ahmakligi ise srekli ayni nefis ve sorumsuzluk hatalari yaptiklari halde Allah'a yalvarip yakaranlara yakistirir. Gnmzde bu cinsel sakinma pek nemsenmeyebilir. Oysa nefsin en batak iki ucu vardir. Cinsel yasaklari ignemek ve Komnc yasaklardan olan bencilige esir olmak. Her iki u da, gidise gre insarii ruhsal-toplumsal hastaliklara srkler. Ama cinsel yasaklari ignemek veya cinselligi meslek veya egilim haline getirmek insani ve toplumu yozlastirir; retim ve yaraticiliktan alikoyar. Muhammed (ve atalari Ibrahim - Ismail - Ishak - Yakup - Yusuf) zamanlari, cinsel

yasaklar henz ok tazedir. Ne kadar medeniyete geis ve rys zamanlarinda, Sodom - Gomorra rnegindeki gibi cinsellige egilim yani bastirilmis yasaklanmis olan seyin patlamasi yasansa da; komn gelenekleri - kollektivizim - toplumculuk baskin bir gidis aldigi iin; yozlasma, modern agin rysn yasadigimiz gnmzde kiyaslanamayacak llerde yzeyseldir; toplumda yayginlasmamis ve ruhlarda derinlesmemistir; bazi zengin kisi ve zmreler iin de deneme dzeyindedir. Sodom ve Gomora asamasi, tarihsel devrimlere uzak kalmis kent medeniyetlerinin ryp kokusma asamasidir. Ve bu yok olan kentler nadirdir; sik sik rastlanmaz. Ama yine de antik agdaki medeniyetlerin rys asamalarini sergileyen byk ibretlerdir... Bu yzden Yusuf'un .fuhus sinavi kmsenmemeli; elikten iradeyle fuhusa ynelik bir egilimden sakinmasi, toplumculuk - temizlik, vefakarlik - nankr olmama ve grevine ihanet etmeme adina bir zaferdir. Insanoglu farkina varamaz, suuralti kendi istedigini yapmak iin binbir mazeret uydurur kendine; ama son durusmada bir bakar ki retim - toplum - yaraticilik - yeteneklerin gelistirilmesi yolundan sapivermis - hastaliklar - yozlasmalar yoluna girmis; geri dns iin is isten geivermistir... Hz. Muhammed zamani, Fuhus davranislari, henz komnn zlsyle birlikte patlamistir. 40 yasina kadar dzenli bir insan yasami olan veya hi olmazsa bir ailesi olan ve daha ok lkc bir toplumsallik yasayan Muhammed iin, Fuhus egilimlerini yakalamak hatta toleranssizca elestirmek; Yusuf suresine bu yzden ayricalik veya zen gstermek dogaldir. Hele drt kiz babasi olarak... Sonradan Muhammed'in sayisiz eslerinin olmasi da, cinselligin patlamasi olmamistir; hastalikli yansilmalari olmaz. 23 yili genellikle teskilatlanma - islami yayma savasi iinde, toplumsal siki baglar ve ycelme iinde geer. Son yillari da; O'nun bu egilimi ok iyi anlayarak rgledigi yreginin yufkalastigi olgunluk hmanizm yillari olarak degerlendirilmelidir. Misir'dan hediye verilen cariyesinden olan son erkek ocuguna (ilk islam - Allah geleneginin kurucusu ve Kbe'yi insa eden Hz. Ibrahim'den esinlenerek) "Ibrahim" adini koymasi ve 18 aylikken diger erkek ocuklari gibi lmesi karsisinda cosarak aglamayi yasakladigi halde, kendisini tutamayisi, bir baska aidan o'nun bu durumunu aiklar. Cinsellige fuhusa kaan egilimler, insan yaraticiligina engel olur. Insan iin retimden baskasi yalandir. Cinselligini sevdigi insanla normal yollardan yasayarak retim - yaraticilik verimliligini arttirmasi gerekir. Bu verimliligi artirmak yaraticiligini kalite siramalarina ugratmak da cinselligimizi insanlastirmamiza - hayvancil seviyelerden kurtarmamiza baglidir. Muhammed'in ayet ve hadisleri lnceye kadar srmekle kalmamis, kalite atlamistir... Bu aidan peygamber ayetlerdeki gtleri, bilhassa nefis konusunda ne ikan ayetlerdeki dersleri kendi yasaminda da sinayarak ikardigi gibi ayni zamanda kendisine de sik sik hatirlatarak gtlemis ve bu gtlerin disina ikmamayi sonuna dek nefsinde zorlamistir diyebiliriz. Muhammed zamaninda Arap toplumu, henz tek esli aile biimine gememis bulunuyordu. Medeniyet ile birlikte tek esli aile sistemi oturusmaya baslar; miras meselesi gncellestike... Peygamber, bu aile biimi gelisimi iinde ok esli bir yasami, yasadigi toplum kurallarina uygun olarak ve islamin teskilatlanmasina yarari olacak biimde yasamistir... Yusuf Peygamber'in "Nefis": Cinsellik ve iktidar sinavi ise bambaskadir. Isin

iinde basli basina tahrik: suuraltini tuzaklarla fiseklemek vardir. Yusuf adeta cinsel egilimlerle kusatilmistir. Ama o bu ynyle ykselmek ve mesleklesmek (jigololasmak) yerine hapse girmeyi tercih eder: Ibretin keskinlestigi yer burasidir: Kur'an, toplumunu bu ynde egitmeyi uygun bulmustur. 33- "Gnlm akar onlara, toyluk dahi ederim. " "bence" zindan bunlarin istedigi (fuhus) seyden daha iyi. Bunlarin isteklerinden tuzaklarindan kurtar beni." 34- "Hemen Rabbi Yusuf'u yanitladi ve onlarin tuzaklarini geri evirdi. O isitir o bilir." 35- "Sonra bazi belgeleri - delilleri grdkleri - bildikleri halde (Kitfir ve adamlarina) Yusuf'u zindanlara atmak daha uygun geldi"... Yusuf ile birlikte iki yigit delikanli da zindana konmustu. Yusuf onlara islam dsncelerini asiladi. Ryalarini yorumladi. Birisi asildi. Digeri Hakan'in yaninda hizmetkar oldu. Hakan yillar iinde ilgin bir dsn bu hizmetkara ati ve yorumunu sordu. Hizmetkar Yusuf'a geldi. Yusuf ds yorumladi. Kral Yusuf'u yanina getirtti. Ds ve yorumu suydu: 43- "Kral dedi ki: "Ben dsmde yedi semiz inek gryorum, bunlari yedi zayif inek yiyiyor. Ve yedi yesil yedi de kuru basak gryorum. Ey efendiler dsm yorumlayabilirseniz yorun bana." nl rya yorumculari toplasir ama bir trl dsn gerek anlamini bulamazlar. Hizmetkar bu arada Yusuf 'u hatirlar ve zindan'a gelip ryanin yorumunu sorar. 47- "Yusuf dedi ki: "Siz adetiniz zere yedi yil rn ekersiniz bitiginizi basaginda birakirsiniz, ancak yiyeceginiz az bir miktari alip gerisini depo edersiniz." 48- "Sonra onun ardindan yedi kurak yil gelecek ki tohumluk olarak sakladiginiz az miktar disinda o yillar iin nceden biriktirdiklerinizi yeyip bitirecek." 49- " Sonra onun ardindan bir yil gelecek ki, o yilda insanlara bol yagmur verilecek ve insanlar o yil bol meyva sikacaklar. Hayvan sagacaklar." Bu yorum hem sosyolojik hem de psikolojik olarak Kral'in durumuna uyar. Yusuf'u yanina getirtmek iin agirir. Ama Yusuf eski bir hesabi kapatmadika tam zafer elde edemeyecegini bilecek kadar cesur ve uzak grsldr: 50- "(Eli bu rya yorumunu Kral'a getirince) Kral "O'nu bana getirin" dedi. Eli yanina gelince, Yusuf ona "Efendine dn ve ona sor: ellerini kesen o kadinlarin amaci neydi? (Bunu arastirip geregi ortaya ikarsin) sphesiz benim Rabb'im onlarin tuzaklarini bilir" dedi. Kral kadinlari buldurup sorar ve gerek ortaya ikar. Zeliha da suunu itiraf eder. Kral Yusuf'u zel dost edinir, O'nu bakan yapmak ister. Yusuf ekonomi bakani olmak ister; o gerekten toplumsal sorunlari psikolojisine dek kavrayan uzman

grsldr: 55- "Beni lkenin (Misir'in) hazineleri zerine bakan yap nk ben onlari iyi korur ve ynetmesini iyi bilirim" dedi. Yusuf vezir (bakan) olur. Kitfir eski vezir lmstr. Karisi Zeliha ile Yusuf evlenir. Yusuf, tarimsal retimi arttirir ve kitlik yillari iin tasarruf ederek rn depolar. Kitlik yillari gelince btn evre kentler bugday almak iin Misir'a gelmek zorunda kalirlar. Kenan kentinde oturan Yusuf'un babasi Yakup ve kardesleri de Misir'in yoluna dserler. Yakup, Bnyamin hari diger ogullarini Misir'a gnderir. Kardesler Yusuf'u tanimazlar, Yusuf onlari tanir. Fakat bildirmez. Ihtiyalarini karsilar ama aralarindaki eski hesabi da kapatmak ister. Birok dolayli olaylardan sonra Yusuf kendini tanitir. Kardesler hatalarini kabul ederler. Aile Yakup ve ogulari ve Yusuf birlesir ve her yanda biraz daha yayilir Islam dsnceleri... ykleri Hz. Muhammed'e kadar ulasmistir.. Burada ok byk bir ders daha vardir: "nefis" gereklere ulasmadika abuk umutlanir ve arabuk umut keser. Oysa tarihsel determinizm gidisinde umutsuzluk grecedir; daima bir zm vardir. Ona ulasmak iin bilgi, bilim ve mcadele gerekir: 87- "(...) Allah'in rahmetinden umut kesmeyin yalniz kafir kavimler Allahin rahmetinden umut keserler." 16- NEML SURESI" Kutsallasma prosesinde, gemisteki tanrilar isleri bitince hemen bir kenara atilip unutulmazlar; ss esyasi veya sanat aletlerinde kullanilir. By - tilsim tasi kemigi olarak kullanilirlar. Tapinakta kutsallastirilmis toplum mallari olarak korunduklari kplerin kulp ve agizlarinin eski totrem hayvanlarinin; arslan - kartal baslariyla sekillendirilmis olusu sadece ss olsun diye degil, yabanci barbarlardan korunmasi iindir. Zamanla bu anlayis cin - peri - seytan anlayisina dogru evrim geirmistir. Zamanimizdaysa bu cinlerin insan psikolojisindeki suuralti kt fikirler olarak yorumlandigina veya bu grse dogru evrildigine bakilirsa; nasil herseyin aslina dndg; yani tapilan herseyi insanin kendisinden, komn toplumundan ve kisi beyninden baska hibirseyin yaratmadigi geregine ulasiriz. Bu asama, kutsallik prosesinin basi ve sonunu aiklar. Tevrat ve Kur'an cinleri, eski gelenekle, kutsallik prosesinde, totemlerin asildigi ilk medeniyet zamanindaki gibi yorumladi. Smerlerde kutsallasma gksellestigi zaman totemler ok gerilerde kaliyordu ve yabanci totem gelenekli barbarlardan sakinildigi gibi yabanci totem sembolerinden de yle sakinilip, korkuluyordu. Bu zamanla cin veya cin taifesi gibi ktlk getiren bir varlik olarak yorumlandi. Kur'an'da yeri geldike grdgmz ve grecegimiz gibi cinlere, seytan kadar olmasa da ona yakin anlamlar yklenir. Hem ruhi hem de maddi varliklar olarak grlr. 17- "Sleyman'a cinlerden, insanlardan, ve kuslardan ordulari toplandi. Hepsi birarada dzenli olarak sevkediliyordu."

Israilogullarindan Davud Peygamber'in oglu Sultan Sleyman da Kur'anda peygamber olarak anilir ve cinlerin - kuslarin dilinden anlar gsterilir: Cinler, Kuslar ve insanlar hepsi dzenli ordular halinde... besbelli ki bunlar totemli barbarlarla karismis Israilogullarinin ordusudur. nk Sleyman zamani Israilogullari kentlesmis ve medeniyete geip saraylasmislardir. Bu evre barbarlar iinde de fetih ve g kazandiklarini gsterir... Ve Sleyman, gney ticaret yolu zerinde; Umman'da eski Irak medeniyetinden beri koloni tohumu olan "Seba" Kentigi ve "Seba Melikesi Belkis" ile iliskiye geerken, gney Arabistan'in "Ebabil Kuslari" biiminde efsaneleserek ayetlere gemis kus totemli barbarlariyla, Filistin'den deneylenerek yaptigi gibi, anlasir. 20- "(Sleyman) Kuslari Teftis etti. Dedi ki: "Neden Hdhd gremiyorum, yoksa kayiplardan mi oldu?" 22- "ok gemeden Hdhd geldi: "Ben, dedi, senin grmedigin bir sey grdm ve Seba'dan sana gerek bir haber getirdim' 23- " Ben onlara hkmdarlik eden bir kadin buldum, kendisine hersey verilmis ve byk bir tahti var." 24-" O'nun ve kavminin, Allah'i birakip gnese secde ettiklerini grdm. Seytan, onlara islerini sslemis de onlari dogru yoldan evirmis bu yzden yola gelmiyorlar." Ve Sleyman Hdhd ile Seba Melikesi Belkis'a bir mektup - haber gnderir. Seba Melikesi, hediye ile yanit verir. Karsilikli g gsterileri yapilirken, Sleyman hep iyi-kt cinleri: totem bayrakli barbar kabileleri kullanir... Ve Seba Melikesi Israilogulari tarafina dndrlr. Bu Filistin tefeci bezirganliginin daha Isa'dan 900 yil ncelerinde gney ticaret yolunu kontrol altina alma girisimlerinin efsaneler karanliginda kendini gsteren lmsz belgesidir. Tevrat, Hacer ve Ismail'i Kades ve Beerseba'dan asagilara indirmedigi gibi Seba Melikesi yksn de Islam mitolojisi gibi byle apaik ayrintiyla anlatmaz. Sebep? Islam, gney yolunun nemini sezer ve Ibrahim - Ismail ve Hacer'i bu yol zerine indirir, Kabe'yi kurdurur ve Hicaz Arablarinin atalari yapar. Sleyman'i da Umman ile alis-veriste gsterir. Tevrat bunlari kuskulu birakir. Gney yolu, Hacer - Ismail - Kabe sansrldr. nk o yol boyuna gelismektedir: Tevrat, Yakup (Israil) ve ogullari zamaninda I..1700 lerde bile Ismaililerin; Ismailden geldiklerini syleyenlerin kervanlarindan sz eder. "Ve iste Gilead'dan Ismaililerin bir kervani geliyordu. Onlarin develeri baharat - pelesenk ve mr ykl idi ve Misir'a indirmek iin gidiyorlardi." "Ve Yusuf'u lsmaililere yirmi gmse sattilar. Ve onlar Yusuf'u Misir'a gtrdler. " (Tekvin 37 nci Bap) Hicaz halki en eski aglardan beri byk kervanci Ismailogullarindan olmakla taninir. Baharat - Sakiz - Tas isleri Umman veya kizildeniz yolundan Basra Kizildenizi ve Hindistan'dan saglanabilir. Gilead ise Filistin sahillerinden uzakta

doguda Suriye - Sam kervanyolu zerindedir. Hicaz bezirganlarinin en kolay alisagelinmis yoludur. Ama Tevrat bunu belirtmez. Gney yolu sansr kendiliginden isler. Belki orta yol yararina Gney yolu'nu tikamak egilimindeki byk Irak - Misir medeniyetleri yznden bu sansr glenmis aralarindaki rekabet artmis olabilir... *** 75- "Gkte ve yerde gizli hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta olmasin." 74- "Ve Rabbin elbette onlarin ilerinin gizledigini de aiga vurduklari seyleri de bilir" Kutsallasma prosesi gkleri tutar tutmaz, kralliklarin ve yapacagi islerin gklerden indirilmesi bildirilmesi, daha ilk Smerlerde bile olagan islerdendi. Su yolcunun oglu Sargon'un imparatorlugu zamaninda bu gksellik iyice benimsenip hazmedilmisti ve yayginlasmisti. Ondan 200 yil sonra lagas Krali, tipki peygamberler gibi rya ile tanri bildirisini alir: Yaptiracagi tapinagin planlariyla birlikte nasil yapilacagini bildiren yazilar, gkte tanrilarin ellerinde yazilar ve semalarla tas tabletler halinde belirir. Demek en az 3000 yil nceden gksellesme prosesi her seyin gklerde, ancak ok tanrilar (her isin bir tanrisi olacak kadar ok tanrilar) elinde yazili bulunduguna kanaat getirebilmistir. (13) 3000 yil sonraki peygamberlerin bunu tek tanriya indirgeyip defterminizme yaklastirmasi prosesi birkez basladiktan sonra zor bir dsnce sentezi degildir. Asil mesele bunu tarihsel devrim greviyle meczetmelerdir ki yaraticiliklari oradadir. Ve her tarihsel grev ister istemez kutsallastirma prosesini veya gksellesmis tanrilari etkiledigi (ogalttigi azalttigi) gibi kalitelerini de etkiler. Tanrilar tektanri'ya dogru azaldika ok tanrilarin grevleri tektanriya yklenmis olur. Ama kuskular gelistike tarihsel grevleriyle tektanri grevlerini algilayislari da degisir. Onlar da grevleri iinde yeniden ve yeniden dogayi ve toplumu birbirlerine katarak herseyi her adimlarinda dsnp gelistirirler. Ve o ok tanri grevlerinin tektanrida tekellesmesi gerekte determinizme yaklasma oldugunu bilmeden bulurlar ve gereklere biraz daha yaklasmis olurlar. Hz. Muhammed'in 3000 yil sonraki "Levhi Muhfuz" gklerde gizli aik herseyin yazili bulundugu kitap; Allah'in gizli bilimi: Gayip'lari bilme kitabi; elbette bu gidis iinde, ana Irak medeniyetindeki oktanrici Levhi Mahfuz anlayisindan kalitece farklilasmistir. Ayni temel gelenek, medeniyet - barbar devirdaimleri (helezonik) gelisimleri iinde adim adim ilerleyerek Muhammed'in tarihsel grevi iinde, boyuna ayetlerle izledigimiz llerde determinizme yaklasmis olur. ok bilmis uzmanlar, "Insan" gelisimi gibi tarihin gidisini (kanunlara uyusunu) kavrayamadiklari iin, herseyi bir "Smer" bylenisine baglarlar. Smer kim? O'nu grdk onun temelindede "barbar"larin tarihsel devrimleri yani yine insan ve insan'in rmemis z yatar. Smer de nce bir barbar: Ilkel bir komndr. Ve diger insanlarla protosmerlerle harman olmustur. nemli olan demek ki gidis kanunlaridir; Irk medeniyet - barbar tek baslarina hitirler gidis kanunlari iinde heplesirler veya Smer gibi ad alirlar. Isimizi abartirken Smer veya su bu

isimleri olduklarindan farklilastirarak gz boyamasina gerek yoktur. Gerekler daima en kutlu olandir.. Begenmedigimiz peygamberler veya her namuslu dsnr bilerek bilmeyerek daima o'nu aramistir ve arar arayacaktir... 78- "Allah'a tevekl et, nk sen apaik gerek zerindesin." Elbette o "gerekilik" gnmz bilimlerinin ulastigi gereklerle kiyaslanamaz; ama "sagduyu" diye nlenmis gerekleri arastirma ve sezme yetisi: binbir olayi dise vurustan ve determinist seziyle ulasma abasindan gelir. Ve bu ikarsiz satiliksiz "sagduyu" denen determinizme: gereklerin gidis kanunlarina ulasma abalari modern uzman bilimlerinden, ok daha fazla btnlkl bir deneme dsnme abasi oldugu iin gidis kanunlarina onlardan daha fazla yaklasir. Bu ibret alinasi zerinde ayrica durulmasi bir metafizik dsnce gelisimidir. 88- "Daglari grrsn de onlari donmus sanirsin oysa onlar bulutun yrmesi gibi yrr. Bu herseyi iyi yapan Allah'in yapisidir. Bu gibi ayetleri sadece kiyamet tasvirlerine baglarsak yaniliriz. Bu anlatislarda peygamber'in doga ve toplum olaylarini birbirine katarak gereklere: yzeysel metafizik anlamlarda degil, skolastik de olsa bir tek yorum btnlgne; gidis kanunlarina ulasma abasi vardir. Daglarin yrys apaik, dnyanin dnsyle baglantili bir yanilsamadir: Bulutlar rzgarlarla hareket eder, ama dnyamiz da dndg iin dikkatle bakilirsa durgun - rzgarsiz havalarda bile bu hareket belli olur. Peygamber merakli gerek ve yenilik dskn gzleriyle bunu defalarca izleyince anlamis olmalidir. Ayrica taskre de ates kre magma zerinde hareket halinde oldugu biliniyor. Belki bu bilgilere benzer bilgiler de peygamberce akla yakin gelmis ve benimsenmis olabilir... Ama ne olursa olsun gereklere ulasmak, hatta gidis kanunlari ynnde dsnce gelistirme egilimi, bu tr ayetlerde ve hemen hemen her ayette kendisini gsterir, bu tr abalar, determinizmin Antik ag'da Allah: kutsallasma prosesi iinde gelisiminden baska bir sey degildir. nk bastan beri aikladigimiz gibi insanin hemen hemen ilk dsnme mekanizmalarindan birisi kutsallastirma prosesiyle birlikte olusmustur. Komn olusurken cinsel yasaklarla birlikte kutsallasma prosesi ortaya ikmis sayilabilir. Sphesiz ki ondan ok nce beyin vardir. Beyindeki bilin - alt bilin: yasak ve toplumsallik zitligi totemizm ile kutsallasmaya kaymis ve beyine adeta yapisip kalmistir. Gerekleri bulma gelistirme: bilim veya determinizme ulasma abalari da ister istemez bu kutsallasmanin iinde ona bagli olarak gelismek zorunda kalmistir. Peygamberlerin ve Muhammed'in dsnce sistemi bu gidis iinde kavranabilirse, o yerli yerinde oldugu gibi degerlendirilebilir. 90- "... yaptiklarimizdan baska bir seyle mi cezalandiriliyor sunuz? (veya dlleniyorsunuz)" Her toplum ve kisi iinde bulundugu retici gler gidisine uyar; o kosulara gre iyilik veya ktlk iinde olur; dl de cezasi da bu gidisle olur. Bunu determinizm: her kanaldan gidis kanunlariyla ayarlamistir. Bu yzden toplum ve kisi iinde determizim diyalektik isler: Kosullar determine eder; toplum ve kisi

kosullarla bogusur, ama son durusmada temelde gidis kanunlari herseyin stnde oldugu iin insan onlari kavramak ve ona uymak zorunda kalir. Uyuncaya dek onunla arpisir: dllenir ve cezalanir. Peygamberlerle: determinizmi szcleriyle uyarilirlar... Ayetler, dikkat edilsin hep bu merkezde dner durur; demek peygamberlerin gerek aski - dogrucu basiligi yalan bilmezligi - dogru iffetleri kusku gtrmez. Onlar gerekten aglarinin elileridirler. 17- "YNUS SRESI" Kur'an, Allah'a vgyle - selmla - alkisla saygiyla - korkuyla, kutsallastirmayla ykldr. Hz. Muhammed, son peygamber olabilecek kertede mistik de olsa yine ayni llerde determinizme daha da yaklasir.. Bilin, bilimsel bilince ykseldike, mistisizmin byk bulutlari tamamen dagildiktan sonra bile; doga ve toplumun, tarihsel determinizmin, belirlendirici binbir koldan akisi karsisinda bilimsel bilinli insan bile, tarihsel determininizme karsi, tipki Hz. Muhammed'in ve Kur'anin Allah'a karsi besledigi saygiyi sevgiyi vgy alkisi hatta korkuyu iinde duyup beslemeden geri duramiyor. Antik insanlarin bilhassa onlarin en bilinli gerek nderleri olan peygamberlerin Allah'a karsi olan bu duygulari, bugnk tarihsel determinizmi bilince ikarmis insanlarin veya nderlerin, tarihsel determimizme karsi olan duygularina paraleldir ve benzerdir. Bundan yeterince ders alinmis, hatta bunun zerine gidilmis degildir. Kur'anin ayet ayet satir satir irdelenisinden ortaya ikan en byk derslerden birisi de bu olmustur: Allah'in ve tarihsel deteriminizmin paralelligi ve peygamberlerin suuraltlarindaki gerek - dogru - insan ve doga (Tarihsel Determinizm) sevgisi ve saygisi... Peygamberler, dogayi ve insani geleneksel "Allah" sistemiyle yorumluyorlardi: Szlerinde ve davranislarinda her an Allah sistemi din vardi; ancak yasanan dogacil ve insancil akisin zenginligiydi gerek olan. Allah sistemi de geregin bu zengin - sasirtici byl akisinin kavranamayisindan (bilgilerin - bilimsel bilincin) henz yeterince gelismemis, tersine din sisteminin bilin yerine geisinden ve gelenekcil bugn de srdrlebilmesinden g aliyordu. Bu durumda bilinen gelisimi, dogacil ve insancil gelisimin bilimsel yorumlari bilin altina bastirilmis ve Allah sistemine uydurulmus oluyordu. Dinsel bilin kabugu ile bilimsel gerekler ayni seyler degillerdi. Determinizm altbilinten her yandan bilinlenmeyi gelistirirken din kabugunda ifadesini buluyordu. . Aslinda Allah sistemine karsi beslenen saygi ve sevgiler, gereklere - dogacil ve insancil akisa besleniyordu. Ama yorum iktidari dinin (Allah sisteminin) idi. Determinizm ve bilimsellik o din iktidarinin altinda ona uymak zorundaydi ve bilinaltinda bastirilmis olarak gelismek zorunda kaldi. Iste hi olmazsa bugn; bilimsel bilincin en ok gelistigi doganin ve toplumun temel kanunlarinin kesfedildigi agimizda olsun, artik peygamberlerin, zellikle Hz. Muhammed ve Kur'an'in geliskin yorumlarindan ders alarak onlarin bilin altlarini aydinlatma denemesini yapabilmeliyiz. Hz. Muhammed (ve Kur'an), tipki bir tarihsel maddecinin her an skolastik ve metafizik mantiga karsi savas vererek diyelektik yorumu gelistirmesi ve tarihsel maddeciligi vmesi onu ykseltmesi gibi, her an Allah'i yceltip kutsallastirirken

de, aklindan onu bir saniye olsun ikarmayarak yeni yorum sistemini (Allah'i) gelistiriyor, yayginlastiriyordu. Burada "Allah" veya "Din" szcklerine fazla nyargiyla takilmadan Kur'an'in veya Hz. Muhammed'in aslinda neyi anlattigina (gerege) nem verirsek Allah ve Din kutsalliginin nasil - hangi gereklerle dogmus ve gelismis oldugunu daha toleransli kavrayabiliriz. Kur'an en zetle sunu kaleme alir: Arabistan Barbarliginin Mekke ve Medine kentlerinden medeniyete (sinifli topluma) orijinal geisini anlatir. Ancak bu anlatis, Allah - Peygamber iyilik - dogruluk - yalan bilmezlik ve hemen her konuya yayilmis yklerle oka karistigi ve dallanip budaklandigi iin asil z anafikir Allah'in glgesinde kalmis olur. Deyim yerindeyse kk tohum, kendi iek ve yapraklarinin gzelliginden seilmez olur.. Daha dogrusu, asil zn kkn vahsi meneksenin gl yumru kk gibi, topragin derindeliklerinde saklar. Bu Allah saygisi ve sevgisiyle glgelenip bastirilmis bilin altinda isleyip duran determinizimdir. O ise, Arabistan Barbarliginin (ilkel sinifsiz toplumunun) medeniyete (sinifli topluma) orijinal geis diyalektigidir. O temel kanun, bu birikimlerden sonra Ibni Haldun ile ilk bilimsel bilin ifadelerine dnsebilecektir. Hz. Muhammed bu tarihsel grevle davranir. Her an bunu iliklerine dek hisseder. Tarihsel grevi o'nu her an iliklerine dek her titretiste o Allah'i hatirlar ve gelistirir. Olayin kendisi daginik ve glgede bilin altinda (Allah baskisi altinda) kalir. Biz sure ve ayetleri yorumlarken hep bu ayirdi yapmaya asil geregi su yzne ikarmaya alistik. Ve baska bir gerekle karsilasmadik. Yunus suresi de, baska sureler gibi Allah'a yapilmis vg saygi ve sevgilerle ykldr. Ama bu kuru bir vg degildir. Arap bezirganliginin ve barbarliginin komn geleneklerini hie saymadan onun kollektivizminden ders alarak medeniyete (sinifli topluma) gemesini gtlestirir ok tanrici - ikarici gndelik egilimlerini de tek tanrici Allah'in kollektivizmiyle korkutarak trplemek ister: 7- "Bize kavusmayi umut etmeyenler dnya maliyla hosnut olanlar, onunla rahat ederler, bizim ayetlerimizden gaflet edenler.. " 8- "Iste kazandiklari islerden tr varacaklari yer atestir!" Her an kisi mlk - kisi ikari dsnen ve yapanlar, Allah'in kollektivizminden paylasmaciligindan yani toplumculuktan uzak dserler ve bu onlari son durusmada vicdani ve maddi azaba srkler. Her an Allah'i yani dogayi ve toplumu onlarin gidis kanunlarina uyumu dsnenler belki, kisi mlknn revata oldugu aglarda zaman zaman kt durumlara dserler ama son durusmada bunlar vicdanen huzurlu - bedenen saglikli ve sevilen insan olarak toplumcu kalacaklari iin kazanli onlar olacaklardir. Kur'an daima bu geregi yilmadan usanmadan vurgular. Hz. Muhammed, bunu basta kendisine ve toplumuna neredeyse her ayetle hatirlatmadan yapamaz.Iste Hz. Muhammed'in ve Kur'an'in korkusu ve abasi budur:

13- "Sizden nce nice nice uluslari yok ettik... " 14- "Sonra onlarin ardindan yeryznde sizi onlarin yerine hakim kildik ki nasil davranacaginizi grelim." O aga dek batip - ikan medeniyetler (sinifli toplumlar) gibi olmamak onlardan ders alip kurmaya alistiklari medeniyeti daha uzun mrl kilmak. Nasil? Tabii ki Allah'in dogacil ve insancil kollektivizmine (tarihsel akis'a) uyum yapmak kosuluyla. Hz. Muhammed ve Kur'an daima bu iki seyi bir arada koyarak ilerlemistir: Allah'in yceligini her an hatirlama ve hatirlatma - benimseme ve benimsetme (ne iin?) O'na uyum yapmak yetenegini gelistirip eskilerden daha uzun mrl bir medeniyet kurmak ve gelistirmek iin. Iste Hz. Muhammed'in ve Kur'anin korkusu ve abasi (anafikri) zetle budur. Ve bu yzden elinden gelse her ayete bile bu z sigdirmaya alisir. Tabii ki bunu bilinaltiyla sezer, ve o agin gelenek grenegi olan, bilin yerine gemis Allah sistemi iinde yapar. Ancak ileride grecegimiz gibi bu bilimsel bilince yakin keskin sezilerle dolu bir bilinaltidir. Bu yzden Hz. Muhammed'in Allah kavrayisi ok zengin bilgilerle donatilmis ve saygi sevgisi inanci da bu lde artmistir. Tipki bugnk btn "evrim" kurallarini kabul edip de son durusmada her seyi Allah'a baglayan klasik bilim adamlari gibi... O her zaman, skolastik - mistik Allah sistemini (geleneksel skolastik ideolojiyi) gereklerle bezeyerek daha ok dogacil ve insancil determinizme sokmaya alisti. nk iinde bulundugu ag bunu o'na sunmaktan geri durmuyordu. 49- "Onlar derler ki "gerekseniz ne zaman bu vait?" diyesin ki: "kendim iin, ben Allahin diledigi bir seyden baska ne bir zarara ne de bir kra sahip olurum. Her mmetin belli bir zamani var. Ecelleri geldiginde, ne bir saat gecikir ne de ne geerler." Hz. Muhammed, peygamber oldugu iin kendini kayirmayi dsnmedi. zellikle kendini kayirmamayi, doganin ve toplumun kanunlarina (Allah'a) uymayi kendisine baslica prensip edindi. Hep bunu basarmaya, iyi bir "kul" olmaya alisti. Her ayette bunu basta kendisine hatirlatmaktan yilmadi. Ama o da son durusmada sadece herkes gibi "Turhalli bir halli" insandi. Ve herkes gibi sade bir insan olmayi sevdi. Dsndg gibi yasadi... Tereddde dstgnde kendisine ve mmetine daima hatirlatmaktan usanmadi. 94- "Sana indirdigimiz seyden sphe edersen, sor senden nce gelmis olan, kitabi okuyanlara, sana hak gelmistir. Allah katindan; sakin sphe edenlerden olmayasin." 95- "Sakin, Allahin ayetlerini yalanlayan kimselerden de olma; imdi ziyan grenlerden olursun." 97 " Onlara btn ayetler gelmis olsa bile, aci azabi grnceye kadar inanmazlar." Peygamberligini bilse yasasa herkesi kendisi gibi bilmekten geri duramadi. Turhalki bir halli herkes gibi bir insan oldugunu sezdi ve buna deger vererek

ilerledi. Bunun iindir ki ayetlerini hadislerini (gelmis gemis peygamberler gibi aginin verilerini derleyerek) grlmemis llerde zenginlestirdi. "Turhalli bir halli" herkesi kendisi gibi bilmek sphesiz ki kendi iinde azimsanmayacak eksiklikleri ve yanlislari tasir. Sosyal sinif ayirdlarini - zmre ve kisi farkliliklarini semek yetmez. Bilim llerinde bu giderek kaba kalir.... Ancak diyalektigin sasirtici eliskisi, biraktik ham kafalari, "benim" diyen beyinleri bile aldatan eliskisi buradadir: Sphesiz ki herkes "Turhalli bir hallidir." Ama yine biliyoruz ki hi de "bir halli" degildir. Herkisi ayri birer nansla ykldr. Yasadiklari sosyaliteyle ayri ayri zellikte kendi baslarina sosyal kisilerdir. Ama yine de ayni sosyal yapinin ayri ayri kisilikleridirler. Bu ne demektir? Burada her trl "sosyal" yuvarlak laf konuyu aiklamaktan ok karistirir. nk sosyal yapi giderek her blgede ve her agda degisir durur. O halde halkin binlerce yildir deneyerek syledigi "Turhalli bir halli" ve benzeri szlerin hi bir kiymeti yok mudur? Tersine bugn bilim ile bakildiginda bu szn degeri daha iyi anlasilmaktadir. Burada sadece ana fikre isaret edip geecegiz. Insan toplumu, komn temellerinden kalkarak o temellerde ailip kapanarak - kendini yeniden reterek gelisir; o temellerin disina ikamaz. Bu yzden her kisi ayni temellerin genelligi iinde ayni beyin - ayni beden anatomisiyle dnyaya gelir ve benzer egitimlere ihtiya duyar. Sosyal siniflar ve zmmeler ne denli ayriliklar gsterseler de ayni temellerin farkli yansimalarindan baska birsey olamazlar; tipki ilerinde tasidiklari kisiliklerin ayni temellerin farkli insanlardaki yansimalarindan ibaret oldugu gibi. Bu genellemeyi somut olarak doga ve toplum kanunlari olgunlugunda kavradika peygamber alak gnllgn kavrayabilir ve uygulayabiliriz. Bilinle uygulama deyince akla bu gelir. Ama bilin denen sey de gkten inmedi. O temellerin toplumu islerken yarattigi en yogun kendi yansimalariyla, kendisini ifade edebilecek keskin sezili beyinleri isleyerek kendini anlatabilecek eliler (bilinler) haline getirdi. Iste bu gidisi sezenler - olabildigince aginin asamasini rebilenler - bilim kanunlariyla ortaya koyabilenler ve buna uyum yapabilenler antik ve modern peygamberler veya ncler - liderler oldular. Burada sadece - yalin anlaminda basit "Turhalli bir halli" insan olmakla peygamber veya lider olmak denli yceltici kutsal olmak yaman eliskisi, diyaletigin her agda insanligin gzne bakarak islettigi trajik bir oyundur. Bilince ikarilmasi drter bekler durur. Ne yazik ki diyalektigin her zaman bu oyuncul gidisleri yerinde ve zamaninda hemen hemen hibir zaman yeterince kavranamamis ve tarihi gidisin dogum sancilari yeterince ilimlandirilamamistir. Kendilerine peygambercil nclkleri yakistiran nice birlikler halklarindan (o basit turhali bir halli insanliktan) koparak yari tanri despotlar haline gelmislerdir. Gerek peygamberler ise Allah'in gerek elileri olduklari halde veya yle olduklari iin basit turhalli bir halli insan olduklarini hibir zaman unutmayarak (halktan - halk gibi hem de en yoksul ve en yozlasmamislari kadar ileli yasamaktan seref duyarak) sonsuz hosgrl demokratlar olmuslardir.

Hz. Muhammed'in bir lokma bir hirka hasir zerinde - kerpi mescidde ve bir ka hurmayla yetinmesinden kendisini malini mlkn davasina adamasindan daha fazlasi sudur: en olmayacak insani bile yola getirme abalarindan yilmayisidir. (tkenmez hmanizmidir). Kur'andaki (ayetlerdeki) sik sik su yakinma bize o'nun ne denli insancil duygular iinde bulundugunu fazlasiyla anlatir: 97- "Onlara btn ayetler gelmis olsa bile, aci azabi grnceye kadar inanmazlar" Demekki nice kt huylulardan, nice yola gelmez dnya malli pesinde kosanlardan bile nice umutlar beslemis, insanlardan yz evirmemis, onlari sonuna dek ikna etmekten yilmamis ki en sonunda o deneylerden sonra aciyla anlamis ve onlari diyalektigin aci azaplariyla yola gelmelerine (Allah'a) havale etmistir. Neden kendisinden bu denli uzak gibi duran kisicil ikarlara gmlms insanlardan bile umudunu kesmez? Umut kesmedigi insanlar, elbette Ebu Sufyan bezirganligi degildir. Tersine l bedevileridir, Bedeviler bedevi (komn insani) bile olsalar, onlar medeniyete tefeci bezirgan - kisi mlk iliskilerine zlmektedirler. Bunu kendi tecrbelerinden ok iyi bilir. Kendisi de bedeviler iinde yetismis zenginligi yoksullugu da bir arada iliklerine dek yasamis ve daha uzun mrl daha toplumcul medeniyete geisi nce kendi iinde - sonra toplumu iinde kurmaya girismistir. Kendisi bunu basarabilme yoluna girmisse neden baskalari hele l araplari basarmasin? diye dsnr. nk kendisinin bile yer yer zaman zaman tereddde dstgn elleriyle tutup yakalar: 94- "Sana indirdigimiz seyden sphe edersen, sana senden nce gelmis olan kitablari okuyanlara sor, sana hak gelmistir. Allah katindan; sakin sphe edenlerden olmayasin" Ve kendisine de aika Allah'in azabini hatirlatmaktan sakinmaz: 95- "Sakin Allahin ayetlerini yalanlayan kimselerden de olma; imdi ziyan grenlerden olursun" Peygamberlerin kendisi bile dara - zora dstke kendi ayetlerinden tereddde dsebilirse; baskalari haydi haydi sirt evirebilir, zor ikna edilebilir... nk "nefis" diyerek sezdigi insan beynindeki her trl alik, bilgisiz ve doymamis bilince ikarilmamis olarak kaldika belalarin - irkinliklerin en beteriyle uslanmak zorunda kalir. Peygamber bunu sezdike srekli kendini doyurmaya - islah etmeye bilgilendirmeye alisir - bu alandaki savasini her seyden stn tutar. Bunu da Turhalli bir halli insanlarla dsp kalkarak - sadeleserek basarmaya alisir: "Nefisle mcadele btn savaslardan stndr". Her savasi kazanabilirsin ama nefisine yenilebilirsin. Iste o zaman btn yarattiklarina o derecede glge dsms olur. Peygamber bunu ibretle sezmis ve bu savasi da kazanmak istemistir...

Nefis: Cinsel ve toplumsal aliklarimizdir. Onlari dizginleyemeyen son durusmada baskalarini madeden ve manen ezer - smrr. Ve sonunda bunun cezasini da eker... Peygamberin ince ince sezdigi ve kendisine ve herkese hatirlatmaktan yilmadigi sey en derinde budur aslinda. Ama bunu somuta bilemez. O sadece grnen smr ve eziye karsi ikar. Fakat o kaba sosyal sinif smr ve ezinin altinda en derindeki bu hayvanliga en yakin yanimizi da gzardi etmez. Yeri geldiginde grecegiz, nefis ile ilgili kusku ve gtleri o hep ilgin biimde gnmz agristiracak ipularini tasir. nk o'nun iine girdigi ag tipki gnmze paralel, tefeci bezirganligin Evren agidir. Gney Ticaret Yolu aildika, Evrensel Tefeci Bezirganlik agi da ailmaya baslar... Hz. Muhammed'in zamani da kisilerin biraz daha toplumdan kopusup kisi mlkne battigi, bir evren aginin grlmemis ailimlarina kapi aildigi bir zamandir... Antik tarihin orta ve kuzey ticaret yollari tefeci-bezirgan medeniyetlerin lesleriyle tikanmisken Islamiyet Gney (Umman - Hindistan) Ticaret Yolu'nda yogunlasarak tikanan pazarlari aar ve kisi mlknn bezirgan asamasini evrensellestirir. Islam Medeniyeti Antik agin sonunu mjdeler: Sonun baslangici olurken tefeci bezirganlik evren lsnde yayginlasir ve tarihsel devrimlerin sonu gelir. Kisi mlk grlmemis llerde azginlasir. Gnmz finans kapitalizmi de benzer bir agi isler. Bu iki ag birbirine paralel ve benzer olmakla birlikte Antik ag Modern agin temelidir. Modern ag o Antik ag temellerinden ikip gelir. yani gemis gelecegi iinde saklayarak dogumunu yapmistir. Dahasi hepsi toplumun temel kanunlarinin ailimlarindan gelisim bulur, paralellik ve benzerlik o bir tek temelin kendini yeniden ve yeniden retisinin kainilmaz sonucu olur.. Bu yzden Hz. Muhammed'in (ve Kur'anin) kisi ve nefislerden sik sik sz aip yakinmasi tesadf degildir. 108- "Diyesin ki: "Ey insanlar, Allah katindan size hak geldi, dogru yolu tutan kendisi iin tutar, sapitan kimse de kendi zararina sapar; ben de size vekil degilim." 109- "Sana vahiy olana uy, Allahin hkm gereklesene dek sabreyle, odur hayirlisi yargilayanlarin." 18- "HD SRESI" Hz. Musa ve Hz. Isa Peygamberler de "Kisi"lerin "Kisi mlk" egilimli sizildanmalariyla belki daha fazla karsilasmislardir. nk onlarin iinde yasadiklari toplumlari (genel aglari bakimindan olmasa da) zel ve yerel olarak sinifli toplumun kisi mlk batakligina fazlasiyla batmis - bulasmis bulunuyorlardi. Hz. Musa, Hz. Muhammed'den ikibin yil nce, henz tefeci - bezirgan medeniyetlerin lokal asamada bulundugu bir agda yasar. Fakat lokal olarak Misir medeniyeti ve Musa'nin toplulugu yakindilar, kisi mlk'ne Arabistan'dan ok daha fazla bulasmislardir: Misir'da klelesmis yahudiler, Yakup (Israil)

ogullarinin: Hiksos medeniyeti artiklari olmalidirlar... Hz.Isa zamani da, Hz. Muhammed'den 6-700 yil nce, yine antika medeniyetlerin henz kitalar arasi agi ailmamis olmasina karsin; lokal olarak Hz. Isa toplumunun veya Filistin yahudilerinin binlerce yildir kisi mlkne bulasmis kisisel ikar ve psikolojilerde gelismis oldugunu biliyoruz. Filistin, ticaret yollarinin drt yolagzidir. Oysa Arabistan Araplari, tefeci - bezirganlikla binlerce yildir tanismalarina karsin, islek ticaret yollari zerinde bulunmadiklari tersine sapa gney ticaret yolu zerinde bulunduklari iin, henz medeniyete kent'ten gemek asamasina girmis Bedevi ogunlugudur. Ama Arabistan disindaki btn dnya hemen hemen bezirgan medeniyetlerle dolmustur. Veya hi olmazsa Arabistan tefeci - bezirgan medeniyetlerle kusatilmis durumundadir. Ve islam medeniyeti btn ticaret yollarini ve medeniyetleri birbirlerine aarak evrensellestirecektir: Yani Hz. Musa ve Hz. Isa toplumlari, daha ok yerel olarak, Hicaz toplumu ise daha ok evre bezirganligindan etkilenerek gelismislerdir. Bu yzden yer yer ayetler kendini gsterdike bu gerekligin de zerinde durmaya alisacagiz.: 9- "Biz, insana katimizdan rahmet - iyilik tattirir da, sonra onu alirsak ondan, hemen umudunu kaybeder ve iyilikleri unutup nankr olur." 10- "Biz insana sikintidan sonra nimetler verirsek: "artik benden sikinti kalkti" der; o simariktir, gncdr." "Hd" sresinin bu ayetlerine benzer ayetler kur'anda sayisizdir. Bunlar bildik tanidik, alisilmis szler olarak hemen atlanmaya aiktir. Ancak bu dogal - normal karsilaniveren kisi zelliklerinin, gnmzden 1400 yil kadar nce nemle heyecanla, zerinde durulmasi dahasi bu zelliklerin toplumculastirilmaya alisilip tedaviye kalkisilmasi normal olagan - siradan sayilmamalidir. Bunun zerine yeterince gidilememistir. Oysa her sosyal allerjinin kkeninde bir sosyal yasak bulunabilir ve bilince ikarilmadika ve sosyal ortami ortadan kaldirilmadika insani da toplumu da hasta edebilir. Burada sadece konumuz aisindan isaret ediyoruz: Kur'an'in dikkat ektigi bu "nankr" ve srekli isteyen "simarik" ve "gnc" zelligi; insan toplumunun temellerinde yeralan retici gler kanunundan kaynaklaniyordu. Bu cinsel ve sosyal yasaklarla dinamitlesmis bulunan reyimsel ve retimsel aliklarimizdi. Teknik retici gc bunlari sreklilesen dinamizmiyle atesliyordu. O bilinlere ikmadika ve toplumca dzene sokulmadika nne geilemez bir g halinde akar giderdi. Arabistan toplumu komna medeniyete (kisi mlkne) zlrken gzler bu ynde kamasmis, aliklar hirslara brnms akil bu ynde metafiziklesmisti. Sadece kazandigi - kanacacagi ile ilgileniyordu; kaybedeceklerini gremiyordu. Daha toplumcul egilimli olan peygamberin bunu yakalamamasi ve kaygilanarak zlmemesi elde degildi. Ne are ki peygambercil hi bir gt ve ayet bunu nleyemezdi. Nitekim o agda engelleyemedigi gibi modern agda da hi bir bilim hatta devrim bunu nleyemedi.

Akacak kan damarda durmadi. O ancak kendi kanunlari iin kendi dengesini ve zmlerini bulmak kendisini yeniden retmek zere akmak zorundaydi. Bilim bunu bilinlere ikarabilirse bu kanunlara uyum yaparak insan toplumunu zararlardan kurtarabilecek zmleri retebilir ve dogum sancilarini ilimlandirabilirdi. Ve bu da yine o akisa bagli bir verimlilik olabilirdi. Hz. Muhammed kendince bunu sezmis ve hem kisinin hem toplumunun mutlulugunu genel olarak daha toplumcul bir medeniyet sentezinde bulmustur. Bu yzden de Islm medeniyeti bir ok medeniyet batis ikislariyla da olsa en uzun mrl medeniyetlerden olabilmistir: ki hala kalintilari reformcu ve devrimci krizlerle yasamaya alismaktadir. 11- "Sabrederek, yararli is grenler, byle (simarik - gnc) degillerdir, onlar iin bagis var, hem de byk sevap var." Kur'anin hemen neredeyse her ayetinde bu sitemler ve toplumculuk gtleri ve emirleri vardir. Basta peygamber olmak zere btn ekirdek teskilati bu emirlere uygun davranacak komn geleneklerini tasidiklari iindir ki kurduklari medeniyet kisi mlkiyetinin yozlastirici ve ldrc etkilerinden uzunca mddet uzak tutulmustur. Arabistan islam medeniyeti yozlasip kse de; islmiyetin bu toplumcu zelliklerini tasiyan evre barbarlarini (Trk - Krt - Pers - Arap Berberi - Mogol - Kafkas kyllerini oban veya askerlerini) bulduka islam medeniyeti bu yeni barbarlarca yeniden dirilislere (rnesanslara) ugratildi ve mrn 625'ten 1920'lere Osmanli Imparatorlugu'nun ksne dek 1500 yil uzatabildi. Dahasi hala insanligin gnlnde (bezirganca kullanislar disinda) hmanist hatta devrimci dalgalanislarla yasamaya devam ediyor... 15- "Dnya malini, dnya ssn kim isterse, veririz onlara biz islerini, hi de eksik verilmez." Doya doya veririz, belalarini tam bulsunlar ki alinacak ders tam olsun manasindadir bu ayet. Ve baska trl de olmadi zaten; insanlik iki dnya savasindan ve yeryzn yzyil boyunca kaplayan sosyal devrimlerden bile yeterince ders alamadi. Bu insan toplumunu kisi mlkne girtlagina dek batarak lm - dirim kumariyla dersini almasi; doga ve insanin kanunlarina uyum yapmak zorunda kalmasi anlamina geliyordu. Peygamber bunu kendi aginda kendi kisiliginde ve toplumunda yasayarak sezmis ve bildirmisti. 16- "Iste byle kimselere, ahirette yalniz ates bulunur, bosunadir yaptiklari, batildir her isleri." Elbette bu sezisler kendi agi iin, yani Antik Tarih iin idi. Ve Muhammed de (tipki modern Marks - Engels - Lenin'ler gibi) "Din gn" dedigi sinifsiz toplum cennetini yakin gryordu. Yeri geldiginde grecegiz. Ayetlerde sik sik olmasa da arada bir "hesap gn o kadar uzak degil" manasinda konuya dikkat ekmek zorunda kaliyordu. evresinin yzeylesel de olsa bunu merak etmesi bir yana, kendisi de bunun yorumuna kafa isletmisti. nk her ayet'e bu ceza ve dl

metodu sinmis bulunuyordu. Bu binlerce yildir, hi olmazsa Hz. Ibrahim'den beri "Islam" biimine girmis bir egitim sistemiydi; dahasi yasam ve dsns biimiydi: Ilkel komn gelenekli halk denen ocuk, medeniyete geiste bu tr din egitimi ve dsns biimiyle karsilasiyor ve giderek bu tek tanrilasiyordu. Aslinda barbarliktan beri bu sistem, Totem - Anahan - Babahan sistemleri iinde yaratilmis ve gelistirilmis bulunuyordu. Hz. Muhammed bunu, "Ikna metodu"na dogru bilgilerle gelistirmis, en son ve en yetenekli peygamberdi. Kur'an dikkatle incelenirse; bugn bile hala herseyi kur'an'da arayip bulmaya alisan islm asigi inanmislardan da ders alinirsa; Kur'an'da ceza ve dl, geri aile ve toplumlarin ve kaba din bezirganlarinin yaptiklari cahilane iplak bir hayvan terbiyeciligi biiminde yer almaz; tersine olabildigince agina gre dahiyane denebilecek llerde insancillastirilmistir. Allah ve peygamberi insancil bir tepki karsisinda daima kolaylatici ve ikna edici bagislayicidir... Metodu, sosyal - kisisel ve dogal, bilimsel sebeblere dayandigi lde ceza ve dl sistemini ortadan kaldiracak olgunluga erisir. Kur'an'da sphesiz ki byle bilimsel sebep aramak samalik olur. Ancak suuralti olarak bilime yakin seziler yakalamamak - aramamak veya bir kenara birakmak da; Islam gibi bir dini, bilimselligimizin baskisi altinda suuraltimiza bastirmak geriligi olur. nk zamanla bu bastirma, bilimsel bilinci, hi ummadigimiz zaman ve yerde engelleyerek ilerlememizi sapa yollara sokacaktir. Hz. Muhammed'in bilimsel bilince yakin sezileri Antik Tarih iin geerli olsa da, Modern tarih, Antik tarihten kopuk bir gelisim degildir. Modern Tarih sanayilestirilmesi 500 yil olup 6500 yillik Antik Tarih temellerinden ikagelir; antik tarihin modern apayri - benzesmez varliklar haline getiremez ve getirememistir. Bu yzden modern tarih olaylari da antik tarihin modernize olmus biimleri olarak birbirlerine paralellesirler. Kur'an'a hala haklilik kazandirilisi bu temellere dayanir. Hz. Muhammed'in antik tarih iin yaptigi seziler - ngrler - modern tarih iin de geerlilik kazanarak, insanlari etkilemeye ve islam yorumcuarina demogoji yapma veya iyi dilekli yorumlarin o cepheden ikamayisina azimsanmaz tutanaklar verip; hakliliklar kazandirir. Bunlari (suuralti hecmecerini) bilinlere ikarmak bizim iin bu yzden de bir grev sayilmalidir. Hz. Muhammed, kendisini "en yksek" ve "son" peygamber olarak gryordu. Bu yzden kiyameti de "yakin" ngrms olmaliydi. Biliyordu: her peygamber geldiginde toplumlar bir grevde, hayirli bir is ve serlerle sarsiliyordu. Ve peygamber gelen her toplum, Allah'in yoluna girmedikleri iin Allah'in gazabina ugramislardi. Ancak peygamber ve yakinlari kurtuluyorlardi. Tarihsel devrimler bu rms kknlesmis kentleri - medeniyetleri yok ediyor, yerlerine yenilerini kuruyorlar, sonra onlar da ayni akibete son'a ulasiyorlardi. Iste Kur'an ve peygamberi, kendi toplumlarinin bu son'a degil de Allah yoluna girmis daha adaletli daha mutlu bir medeniyete ulasmasi iin didiniyordu. Ne areki mcadele uzadika, Kur'an ve Peygamberine, Allahin gnahini cezasini - cehenemini hatirlatmaktan baska are kalmiyordu. ama bu kez bu kiyamet olmaliydi, nk Hz. Muhammed, son peygamber - Kur'an da son kitap

idi. Bu yzden Kiyamet, Cennet ve Cehhenem yakin olmaliydi. Ve peygamber (Kur'an) yilmadan - bikmadan eski kk - lokal kiyametleri (Tarihsel Devrimleri) hatirlatarak kendi evrensel ngrlerine yolalmak gayretini srdryordu: 57- "Eger siz yz dnerseniz, gnderildigi seyi ben size duyurdum. Rabbim sizin yerinize baska bir kavim de getirebilir. O'na hibir zarar veremezsiniz. Rabbim her bir seyi koruyup gzetendir." Ad kavmine gnderilen peygamber Hud, byle sesleniyordu toplumuna. Onlari tarihsel devrimle korkutuyordu aik aik: "Yerinize baska bir kavim getirebilirler." Bu ayni zamanda Hz. Muhammed'in de kendi toplumuna seslenisiydi: bu tr rnekleri sik sik hatirlatmaktan geri durmazdi: 59- "Iste byle, Ad kavmi Rablerimin ayetlerini yalanladilar, peygamberlerine karsi azdilar. Her inati zorbanin emrine girdiler." 60- "Hem dnyada, hem ahiret gnnde lanete ugradilar, iyi bilin Ad kavmi kfretmistir Rablerine, Hud kavmi olan Ad'in isi bataktir." Salih'in kavmi Semud de bir rnektir: 68- "Sanki, orda degillermis gibi oldular. Iyi bilin, semud kfretmistir Rablerine iyi bilin Semud'un isi bataktir." Ibrahim - lut Nuh Musa ve benzeri rnekler de sik sik hatirlatilir. Ama hep Kur'anin gnderildigi toplumu yozlasmaktan - zalimlikten ve yokolmaktan kurtarmak, uzun mrl kilmaktadir. 83- "Rabbim katinda isaretlenmis taslar bu zalimlerden uzak degildir." 95- "Sanki orada yoklarmis, Semud'un isi gibi medyeninki suayb'in kavminleri de berbat." 100- "iste sana anlatmis oldugumuz bir takim kentlerin haberleri, bu kentlerin kimi ayaktadir hala, kimi yikilmis." 101- "Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmediyorlardi (...)" 102- "Iste Rabb'in zulmeden kentleri yakaladigi zaman byle yakalar. Dogrusu O'nun yakalamasi ok aci ve ok etindir. " Kur'an ve peygamberi gemisten ve yasadiklari agdan en keskin dersi alacak kadar cesur ve devrimcidir: Oportunizme yer vermez: 113- "Sakin zulmedenlere en ufak bir meyil duymayin (yilismayin) sonra size ates dokunur.Sizin Allah'tan baska dostunuz yoktur. Yardim da olunmazsiniz. " Sadece tek istedigi, "dogru yol" "Allahin yolu" dedigi kollektivizm (toplumculuk) yolundan sapilmamasi; kisi mlknn azginlasmamasidir.

116- "Sizden nceki nesillerden akilli kimselerin insanlari bozgunculuk yapmaktan alikoymalari gerekmez miydi. Fakat onlar pek azinliktaydilar ve bunun iin onlari kurtardik. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahin pesine dsp simardilar ve su isleyen insanlar olup iktilar." 117- "Sahipleri yararli is grdke, senin Rabb'in, bu kentleri yoketmez." 122- "Inanmayan kimselere diyesin ki: "elinizden geleni yapmis, biz de yapariz. " 123- "Siz bekleyin biz de bekleriz." Kisi mlknn yozlastirici ve ldrc azginligini ok iyi kesin kararlica yakalamistir. Kiran Kirana bir savas gze alinmadika toplumculuk kollektivizt insancilik ste gelemez ve toplumunu kurtaramaz. Din'de ve Kur'anda belki de gnmz iin alinacak en byk derslerden birisi budur. Yedibin yildir azginlasarak, kah batarak - ikararak ama birikip btn insanliga tasarak ykselen kisi mlknn ruhlari kaplayan istilasi, doga ve insanligi evrensel sosyal devrim kavgasiyla karsi karsiya birakmistir... Gelin grn ki, bir de dnya malina tutsak olmus din bezirganlarina bakin: en mal mlkten uzak durmayi ermise belleyenleri bile, bunu evresine yalin - basit devrimci tavirla ortaya koymak cesaretinden ve zekasindan bile yoksundurlar. Hepsi yalanci pehlivan gibi dolanip yalanci peygamber olmaktan teye geemezler. Kur'andan bu dersi alamayan din alimlerinin din adamlarinin ve dindaslarinin vay haline; onlar kendilerini ve evrelerini ne zamana dek kandirabilirler? 19- "RAF SURESI" (Mekke Devri'nin son yilinda inmistir) "Araf" cenetliklerle cehenemlikler arasrnda yksek bir blgedir. Oradaki erkeklerden sz edilir. 46. Ayet'ten ad alir.) 46- "Iki taraf arasinda bir perde vardir. Araf zerinde de bir takim erkekler vardir ki, cennetlik ve cehennemlik olanlari onlarin hepsini yzlerindeki isaretlerden tanirlar. Bunlar (Araf'takiler) cennetliklere "sizlere selam ola" diye seslenirler. Bunlar cennete henz girmemislerdir, ama cenete girmeyi ok isterler." 47- "Gzleri ateslik olanlara evrildiginde de "Rabbimiz sen bizi su zalim toplulukla beraber bulundurma" dediler." Sosyal Devrimlerde oldugu gibi Tarihsel Devrimlerde de "iki arada bir derede" kalan kararsizlar bulunur. Sosyal Devrimlerde bunlar genellikle orta tabakalar olur. Tarihsel Devrimlerde de bundan pek farkli degildir. Ancak sosyal siniflar, kapitalizmde oldugu gibi netlesmemis (elastiki - oynak: sre halinde) bulundugu iin biraz daha karmasik ve st tabakalara kadar yaygin (her tabaka ve zmreden) olusur: Komnal gelenek grenekli gebeler (bedeviler) kent komnasi iinde yoksul kyl esnaflar - zgrt bezirganlar, Tarihsel Devrimin nc ve yedek gleridirler. Hepsi zgr bezirganlari ve daha kollektif egilimli bezirganligi nc

edinmislerdir. Bu arada dsman gler (kafirler) azginlasmis tefeci bezirganlardir. Barbarlarin ok tanriciligini ticaret matahina evirmisler ve bir takim komn glerini de evrelerine almislardir. Klelestirmek zere yanasmalari ve genis akrabalari bulunur, nk onlar da henz kent'in birer parasidirlar. Arada kalan daha ok bu iki taraf arasinda ikarlarini belirleyememis olanlar ve yahudi bezirgan evreleridir. Ilk medeniyet Firat - Diclenin Basra krfezine dkldg baliklar blgesinde (sinear'da) olusur. Tarim iin teknige gerek yoktur. Sopayla-sert taslar ile retim saglanir. Sonra baliklar stne kentler su yollari yapilir; tarim ve kent hayati (medeniyet) artik sratle gelisir: sosyal sinif zitlasmalari azitir. Bu yzden Kur'andaki Adem'in (insan toplumunun) baliktan yaratilma, seytanin ise atesten yaratilip, medeniyet meyvesi (bugday) veya baska bir rn yedirten yilan ve benzeri kiliklara brnmesi bu gerekler ierisinde de degerlendirilmelidir. Cennet - Cehennem, Araf, iyilikler - ktlkler (Hayir-Ser) gibi simgeler de bu gerekler iinde yorumlanabilir ki gnmzde artik ilk medeniyet smer kazilari ve yorumlari buna son derece aiklik getiren belgelerle doludur. Burada bu belgeleri siralamak bu yazinin kapsamina girmez. Biz sadece Kur'ani satir satir (ayet ayet) insan ve peygamber suuraltina inerek gerek temellerine indirmeyi deniyoruz. Bu genel ereve iinde, belgeli yorumlar zenginlestirilebilir... *** Unutulmamali - daima hatirlanmalidir ki Hz Muhammed "son peygamber"dir ve bunu dahiyane bir seziyle grmstr. Artik yeryznde kent kuracak barbar kalmamis Orijinal tarihsel devrimlerin (kentten sinifli topluma, medeniyete geislerin) sonu gelmistir. Bu yzden Hz. Muhammed son peygamberdir. Bu ayni zamanda peygamberler peygamberi hepsinin sentezi de demektir. Ve o derecede insancildir: insani ve kendisini derinden anlamaya - hosgrl olmaya alisir. Allah'tan (doga ve insanin gidis kanunlarindan) saygi ve sevgiyle korkar ekinir, yalan sylemez - bunlara uymak iin irpinir. Ve btn insanlik iin zlr. Grevinin kutsalligini ve zorlugunu bilir... Araf sresi 2. Ayet: "Bu bir kitaptir ki bununla inanli olanlara gt vermen iin sana indirilmistir. Bundan gnln daralmasin. " 3- "Rabbinizden size gelmis olana (Kur'ana) uyunuz. Ondan baska dostlara uymayiniz Ne denli az gt tutmaktasiniz." Insan'in ne kadar zor degisebildigini, zaman ve kosullarin degisimi (Allah'in) zorlamasi gerektigini bilir. Allah: "Ne denli az gt tutmaktasiniz!" der. Bu sadece bir yakinma degil bir anlayis ve hosgrdr de, daima hatirlatir. "Biz nice kentleri yok eylemisiz, azabimiz gece uyurlarken, ya da gndzleyin dinlenirlerken gelip atmisti. " Bu tarihsel devrimlerdir. Yani evre komnalarin medeniyet kentlerinin zerine

akinlari; kentleri yerle bir edip yerlerine yeni taze medeniyet kentleri kuruslari: barbarlarin sinifli topluma geis dalgalaridir: Babar (komn) insani koollektiftir, kankardestir. Medeniyet ise siniflar savasiyla kms, yozlasmis - paralanmis bezirganlasmis - derebeylesmis durumundadir, ve tarihsel devrimler, onlari kur'anin belirttigi gibi habersiz, sefahat iinde yakalayip yok eder. Kur'an ve peygamber'i kendi kuracaklari medeniyetin ayni sonla bitmemesini uyarirlarken ayni zamanda bu gereklikle de korkutup teselli bulurlar; nk bu kosullar yaklastika kur'an ve peygamberi kitlelerde tutunur. Zira kendileri de bir tarihsel devrim nderi ve teorisidirler. 5- "Azabimiz onlara gelip attiginda ancak yakarip - yalvarmalari su olacaktir. "Biz gerekten zalimlermisiz. " Hz. Muhammed, bu gidis karsisinda kendisini bile siradan insanlardan ayri tutmaz. O herseyden nce tarihsel akis ve seleksiyonun iinde sadece insan oldugunu kuvvetle sezer; kendisinin de hatalar - unutkanliklarla bezenmis insan oldugunu unutmaz. Bunu hatirlamaktan ve hatirlatmaktan ekinmez: 6- "Herhalde kendilerine peygamberler gnderilen kimselerden biz soracagiz. Peygamberleri dahi sorguya ekecegiz. 8- "O gn tarti haktir, tartilari agir gelmis olanlar kurtulmuslardir. " 9- "Tartilari hafif gelmis olanlar, ayetlerimize uymadiklari iin, kendi zlerine ziyan ettiler." Doganin ve insanin temel kanunlarina ("ayetlere") uymadiklari iin yine baska kimselerle birlikte "kendi zlerine" yani ikageldikleri doga ve insan toplumuyla birlikte kendilerine ziyan etmislerdir. "Tarti" neye gredir? Medeniyet matahlarina tapinmaya gredir, sinifi toplumun dini imani ikardir kardir. Daima daha ok, daha daha... Bu ise doga ve insanin ekebilecegi bir yk degildir. Doga ve insan bir btndr. O btnlk plnli programli tasarruflu; daha dogrusu kendi gidis kanunlarina kesin bir uyum ister. Kuran ve peygamberi bunu kendi agina gre medeniyetlere bakarak sezer ve ly "skretmek"te aza kanaat etmekte bulur: 10- "yeryznde yerlestirdik sizleri, orda size geim yollarini yarattik. Ama siz ne kadar az skredersiniz." Evrim'e bilinle uyumdan bugn bile sz edilemiyorken, Kur'an ve Peygamberi zamaninda bundan ancak, Hz. Muhammed'in skolastik bilgileri, ve daha ok evrimin zn yansittigi iin, keskin sezileri aisindan sz edebiliriz. O sadece "medeniyet matahlarina satilmayiniz; aza kanaat edip skrediniz" biimindeki gt ve rnek davranislariyla bunu uygulayabiliyordu. Bu da onun iinden ikageldigi komn kollektif aksiyonundan kaynaklaniyordu. nk beyin ve bedeni kollektivist ynde glce kurulmustu. Kur'an'in buyruklari, hep o lkc kollektivist temellerin medeniyete geis sentezleriyle karisarak dile gelisi olmustur. En skolastik - ezberci - Hz. Ibrahim gelenegiyle simgelestirdigi Allah cennet - cehennem - melekler - seytan - ahiret - kiyamet - yaratilisi - ayetlerinde

bile bilinaltiyla en derin sezileriyle o simgeleri birlestirir; Soyut olarak ruhunda derinlemesine bunlari hisseder. Bu determinizmin peygamber'de kuvvetle yansimasindan baska bir sey degildir.. O simgelerle, evrimin peygambercil insan znde yansimasinin rezonans bulusuysa, evrimin o gnk kendini ifade tarzidir. Evrim, dil - bilgi - teori olarak ancak bu kadarina izin verebilmistir; Evrimin teorisi - dili antik tarihte dinler ve peygamberleridir. 11- "Sizleri yaratip, biim verdik, sonra meleklere "Adem'e secde ediniz" dedi. Iblisten baskalari hemen secdeye vardi. Seytan secdeye varanlar arasinda degildi." 12- "Allah buyurdu ki: "Sana buyurmusken secde etmedin" seni alikoyan ne?" seytan dedi. "Bense ondan daha degerliyim, beni atesten yaratin, onu baliktan." Melekler: retici glerdi: Cografya - insan - tarih (gelenek - grenek) ve teknik idi. Bunlar nce komna iinde dengede Allahin gdmndeydi. Ancak teknik doga ve insan yaratigi oldugu halde basini alip gitmeye yaratanlarini geip, onlari ayaklari altina almaya daha ok elverisliydi. Ates medeniyet ile birlikte teknigi gelistiren ve medeniyeti azginlastiran bugnn atomu gibi senlikli bir olanakti. Bu yzden retici gler iinde medeniyeti siniflari - bezirganligi - rn fazlasini - parayi devleti yaziyi yaratan byk lde temelde ates oldu denebilir. Balik atesle pisirilip kentler kuruldu. Demir atesle dglp retim aralari gelistirildi, v.b. Ates bu haliyle daha bagimsiz ve genlikliydi. Insan ve gelenek grenekleri ve toplumculastirilmis doga yani cografya retici gleri hepsi teknigin de temeli olacak denli kkl determinizmlere sahiptiler. Ve sphesiz ki kaliciydilar. Bu yzden Allahin kalici yansimalariydilar: Allah ve Melekleri bunlar iinde formllesmisti temel olarak. Teknik ise bunlarin hepsini havaya uurabilecek zelliklere sahipti. Ama ne var ki son durusmada doga ve insana o kadar derin kklerle bagliydi ki, Teknigin dengesizce azginlasmasi kendisini yok etmeye varirdi. nk doga ve insan yok olmaktansa teknigi kendi dengelerine sokmak egilimine girebilirlerdi. nk insan her seyden stn dsnen bir beyne sahipti. Son durusmada teknigi insan realize eder, gereklestirir, idi. Iste ilk medeniyetin dogus prosesinde, komn toplumu (esitil kankardes yasama) insana cennet gibi geldi. Ne zaman? sinifli toplumun cehenemcil kavgalari iine dstg zaman. Ama ilkin medeniyetin ilk gelisimcil asamalarinda bu anlasilamazdi. Medeniyet kmeye - herkes yozlasmaya basladigi, hi bir insancil degerin kalmadigi lmcl asamasinda. Bu yzden bu hesaplasmanin ilk medeniyet kentlerinin batip iktigi ilk bin yil iinde, smer medeniyet gelisimleri sirasinda baslayarak gelisebilecegi akla yatkindir. Ve bu degerlendirmeyi de daha ok disaridan gelen ve boyuna medeniyete geislerle kirilarak geregi gren, komn gelenekli semid (Arap Atalari) barbarlari mitolojilestirmis olmalidir. nk gerekler yasandika uzun zaman iinde ve daha ok saf temiz komn ruhuyla grlebiliyordu o zamanlar.. Mitolojiler de zaten yazisiz komn insaninin isidir.

Mitolojiler yalan sylemezler. nk komn insani yalan bilmez. Bu yzden her mitoloji kendi kosullarinda yorumlanabilirse derin anlamlar tasirlar... Btn bu sebeblerle ilkin ates komn gelenekli insanlara seytancil gelmistir. Medeniyetin cehenemcil kavgalarinin atesten ika gedigi sanilmistir. Demiri ateste ilk dvenler de semitlerdir. Tipki sinifsiz ilkel komn toplumlarinda atesin, totem gelenegiyle kutsallastirildigi gibi, medeniyet zamani da seytanlastirilmistir ve cinlestirilmistir. Tarihsel devrimin ilk yillarindaysa seytan artik tefeci bezirgan sinifi olmustur. Kur'anda oldugu gibi... nk komn paralayan artik, seytancil tefeci bezirgan ikarlaridir. Medeniyetin ks asamalarindaysa isler tam tersi olur: Cennet tefeci, bezirgan sistemi, melekler onlarin hkmeti, cehennem ise halk tabakalarinin yasami; seytan ise tefeci bezirganliga karsi ikan devrimcilerdir... Medeniyet Irak'ta baliktan ika geldigi ve doga ile insan tam bir kollektivizm (dogulu despotik komn) gelenekler iinde btnlesmis oldugu iin, insan baliktan yaratilmis gibi algilandi. Melekler de o asama iin olsa olsa cografya gelenek grenek tarih ve insan retici gleri iinde degerlendirilebilirdi. Melekler sonradan medeniyet gelistike bilinen adlarini almis olmaliydi... "Ates" byk bir teknik retici gt ve sinifli toplumun (medeniyetin) ailmasinda ve gelismesinde ve tefeci - bezirganligi ayni zamanda her kisinin iindeki kisi mlkiyetini azdirmakta temel bir rol oynuyordu. Bu yzden teknik kisi mlk - tefeci bezirganlik ve onun modern gelisimi finans - kapitalizm hepsi "seytan" simgesinin kur'andaki algilanisinin (suuraltinin) somut maddi temelleri oldu. Tarihte seytan baska hi bir soyutlukta aranmamalidir, bulunamaz. Komn'den sinifli toplum paralanisi volkanlastika, seytan: kisi mlk ve zengin siniflar dinamizmi azginlasti. Bunun da en temel dinanizmi teknik retici gcn gelisiminden ikti. Bakin Kur'andaki seytan ile ilgili ayetler (mitolojik nakiller) zete ortaya koydugumuz gelisime nasil uyuyor: 14- "Seytan dedi ki: "Kiyamete degin, sen beni birak!" 15- "Allah buyurdu ki: "Sen birakilmislardansin!" 16- "Seytan dedi: "Beni azginliga dsrdgn iin, senin dogru yolundan insanlari saptirmak iin yolunun zerinde duracagim; and ierimki..." 17- "Ondan sonra nlerinden, artlarindan saglarindan sollarindan onlara sokulacagim ve onlarin ogunu skredenlerden bulamayacaksin." Bu haliyle seytan gibi teknik ve kisi mlk gelisimi, gerekten de "Kiyamet"e (sinifli toplumun sonuna) dek zgr birakilmisti. Ta ki bu gelisim zittina atlayarak kendi basini yiyene dek. Iste cennetlik olanlar da bu diyalektik akis iinde kendiliginden ortaya ikiyordu. Medeniyete; kisi mlkne, kurtulmayacak derecede batmayanlar, hem sinifli toplum iinde daha mutlu (cennetcil) yasamlar bulabilirler, hem de sinifli toplum sonunda (kiyamet gnnde) dengeli modern gerek cennete geis olanaklari bulabilirler...

Arada (Araf'ta) kalanlar ise tereddtl - srnerek geis iindedirler; bunlar iin yasam belki de cehennemliklerden daha ktdr. Her gn lmektedirler. Basta andigimiz Araf suresinin 46'nci ayeti bunun zerinedir... Allah sistemi Hz. Ibrahim'den beri Arap topluluklarinda anlatilir - naklidir. Hz. Ibrahim UR'dan cehennemcil sinif savaslarindan Urfa'ya Misir'a - Arabistan'a kadar kaar. Kaarken kardesi oglu lut (peygamber) ile birlikte, rms medenilerin azginliklariyla her an Allah sistemini yzlerce - binlerce kez ilerine kazirlar. Sinifli - sinifsiz toplum eliskisi, Smer'den beri gelen Allah sistemini kendi ilerinde dayanilmaz acilarla hakli kilar. Ve mitolojik sistem Arabistan'a Muhammed atalarina dek yayilir... 20- "EN-AM SRESI" (Mekke devrinin sonlarinda inmistir) Hz. Muhammed'in ilk Mekke devri, daha ok ilk Allah ve Peygamberi yani grendigi sezdigi, iinde duydugu tarihsel determinizmini veya daha dogrusu, doganin ve toplumun gidis kanunlarini tek - tanricilik ve elisi yorumuyla, yakin evresine soyut idealler - sylevler biiminde anlatmasiyla geer. Medine devriyle asil siniflar savasi - tarihsel devrim egilimi gelisir. Bu aidan "Mekke Devri" ayetleri daha soyut teorik - felsefidir. Medine ayetleri daha somut pratik devrim prensipleridir. Iki devrin de ayri degerli yorumlari - i sezileri bulunur: 1- "Gkterle yeri, karanliklari - aydinliklari yaratan odur. Hamdolsun Allah'a. Byleyken kafirler onunla putlari denk tutuyorlar." "Put"lar eski kent liderleridir. Barbarlik aginda, komn'n kollektivizmi komnn ikari olan ata hayvanlarindan (Totem'lerden) Ana Tanrialara, Baba Tanrilara ve daha sonra kent liderlerine kaydika bir ok put olusur. Kentler arasi ticaret ve fetihlerle de bu putlar fatih ve tccar kentlerin elinde toplanir. Aslinda o putlar ok tanricilik denen putperestcil barbar komn uluslarin tarihlerinin nemli bir parasidir. Geleneklerine dek yerlesmistir. Kolayca silinemez. Mekke bezirganligi ikarlari iin bu putperestlige sikica sarilarak halki bler ve gder. Kur'an (ve muhammed) ncelikle buna karsi siddetle savasirken elbette bu durumu kkten bilince ikarmasi beklenemez. Fakat sonraki ayetlerde pratik ikarlara yneldike, putperestlige siddetle karsi ikmaktan ziyade hep Allah'in zelliklerine ve yarattigi - yaratacagi devrim ikarlarini - prensiplerini sunmaya ynelik ve daha basarili olur. 2- "Sizleri baliktan yaratan odur, sonrada eceli lcmleyen, O'nun katinda kafirler iin de adanmis bir devre var byle iken ondan sphelenirsiniz" 3- "Gklerde de yerde de Allah O'dur. gizlinizi aiginizi, yaptiginiz seyi de Allah biliyor." Ilk ayetler hep Allah'in yceligiyle ilgilidir. Ama daha ok kendi toplumunun iinde buldugu tarihsel devrim kosullarini gz nnde tutarak onlari bu diyaletik akisa ve yce determinist sezilerine (skolastisizmi) ekmeye abalar:

6- "Onlar grmediler mi, kendilerinden nce, nice nice nesilleri yok etmistik, sizi yerlestirmemis oldugumuz bir yerde, onlari yerlestirmistik art ardina yagmur verip, ayaklari altindan akitti irmaklari, ama gnahlarindan tr yok ettik onlari. Sonra onlarin ardindan baska nesil, yarattik." Peygamber, bunlari evresindeki Iran kkn Bizans, Misir medeniyetlerinden grms duymus; tevrat'tan grenmistir. Aldigi dersi hep tarihsel devrimlerle yikilmis medeniyetler zerinedir. Firat - Dicle boylarinda eski Arap atalari Semitler'in cennet topraklarinda kurulmus kentler yerle bir olmus ve yerlerine yeni orijinal kent ve medeniyetler (kent federasyonlari) kurulmustur. Kur'an ve peygamberi'nin derdi, kuracaklari orijinal medeniyetin, eski medeniyetler gibi yok olmamasi iin uyulmasi gereken doga ve insan prensipleridir. Ilk ayetler yilmaksizin bunu uyarir... Bunlari aik aik gezip grdgn ve grlebilecegini bildirir: 11- Diyesinki "yeryznde gezerek grn, yalanlayanlarin sonu ne olmus." Ve tabii ilk ayetler zamani, daha ok hep Allah ile (yani sezerek pratiklestirdigi veya skolastik bir teoriyle bilmeden inanarak ycelttigi doga ve insan gidis zn Allah simgesiyle) kentdaslarini dogru yola getirmeye alisir. Bu kitlelerin pratik ikarlarindan yoksun, ayaklari henz tarihsel devrim strateji - taktiklerine sikica basmamis bir asamadir. O dnemde hep Antik feylesoflar havasindaki ayetlerile sylevler verir: 12- "Diyesin ki: "gklerde yerde bulunan seyler kimindir?" Diyesin ki: "Allahindir. Allah sadece kendisine rahmet yazdi. Kiyamet gn sizi toplayacak. Kendisine ziyan edenler inanmazlar." 13- "Gece ile gndzde bulunan her sey O'nun, O isitir, O bilir." 15- "Diyesin ki: "Ben tanrima karsi azarsam, byk gnn azabindan korkarim." 18- "O egemendir kullarinin stne, o bilgedir, o haberlidir. " Peygamber doga ve insan toplumu znn en yogun bir yansimasi: elisi szcs oldugu iin, o gn iin bu duygularini - sezilerini, ok derinden bilin altiyla gelenek grenekleriyle hisettigi iin; kendisine en yakin gelen Hz. Ibrahim geleneginde iten bir inanla birlestirir bunlari. O dnem iin bu byk bir tarihsel devrimin nderligidir. Dolayisiyla o gidise kendisi de sonuna dek uymaya zen gsterir. Her trl cefayi azabi ve lm gze alir ve kendini ve evresini sik sik teselli ve tesvik eder: 32- "Evet biz biliyoruz, onlarin szleri seni zyor, simdi onlar seni yalanliyorlar." 33- "Zalim olanlar, Allahin ayetlerini yalanliyorlar" 34- "Senden nce nice nice peygamberler yalanlandi. Sabirli oldular. Yardimlarimiz gelene kadar yalancidir denilmesine katlandilar, sikintilar ekmeye katlandilar. Allahin szlerini kimse degistiremez,

peygamberlerin haberleri sana bildirilmisti." Hz. Muhammed, Peygamberliginden nce de "Emin: ok gvenilir" bir insandir. Yani komnal temellerin btn insani kollektif zelliklerini tasiyordu. Bezirganligini, kendinden nceki peygamber ve kitaplari dikkatle hazmetmekte, doga ve insanin gidisini kavramakta kullandi. Sonuna dek malini canini toplumu ugruna vakifetti. Medeniyetin mal - mlkne ayetlerde belirtildigi biimde hi bir zaman deger vermedi. Dogaya - eslerine kollektivizime ve baslica isine deger verdi. Sevdigi isi sevdigi esleri - sevdigi toplumu ve sevdigi doga ile sade bir insan gibi yasamayi prensip edindi ve bunu zorlanmadan isteyerek severek (bunlarda yarar grerek) yapti. Kendini hi bir zaman grevleri disinda bytmedi. En ok sevdigi kendisinin de herkes gibi bir insan oldugunu belirtmesiydi: 50- "Deki: "Ben size demem ki Allahin hazineleri benim yanimdadir. Ben gayibi da bilemem, ben melegim dahi diyemem, ancak bana vahiy olanlara uyarim" de ki: "dsnmez misiniz krle, gren bir midir?" Sadece stnde durdugu tek sey iste budur. nder bilgelik. "Krle gren bir midir?" Onlarin z de ayetlerinde derlenmistir. Sonuna dek o ayetlerine (dsndg gibi davranmaya ayetlerine uymaya) zen gstermistir. Herkeslerden farki sadece budur: kendini dsncesine severek - isteyerek vakfetmesi... "hi bir sey istemez" tersine verir. 90- "Iste bunlar Allahin dogru yola gtrdg kimseler, onlarin yoluna sen de uyasin, diyesin ki: "Ben sizden bu yolda bir sey (cret) istemem; bu ancak btn insanlara - alemlere gttr." Ve Allah'i sadece sosyal-ekonomik hayatta degil, doganin gidis kanunlarinda da buldugunu, her dikkat ekici olayda dile getirmeyi gelistirir. 95- "Bitki bitirmek iin, Allah yarar ekirdegi, taneyi; lden diriyi, diriden de ly ikarmaktadir, iste Allah budur, niin yz dnersiniz?" 96- "O'dur tan aici, geceyi dindirmek iin, gnes ile ayi da hesap zere yaratan o, emre olan, bilge olan Allahin lm bu." 97- "Kanallarin, denizlerin karanliklarinda, dogru yolu bulmamiz iin, yildizlari yaratan o, bilen bir ulus iin belgeleri belirttik." 99- "O'dur gk yznden yagmur indiren, biz her tl bitkiyi onunla bitiririz, onunla her bitkiden yesillikler ikaririz, birlesmis tanelerle, hurma agacinin tomurcugundan, sik salkimlari, zm baglari, zeytin agalari, nar agalari dahi yarattik, bunlarin benzerleri, benzesmeyenleri var, yemis verdiklerinde bakasin yemisine, olgunlasmasina inanan bir ulus iin bunda belgeler vardir." Bunun yanisira yavas yavas Mekke geleneklerine de atmaya akil yolunu gstermeye alisir: 140- "Bilgisizlik ve beyinsizlik yznden ocuklarini ldrenler,

Allaha iftira ile, Allah'in verdigi aziklarini haram kilanlar, ziyan ettiler, sphesiz sapittilar; dogru yolu tutmadilar." 151- "Diyesin ki: "Geliniz, tanrinizin size haram ettiklerini okuyayim: hibirseyi Allah'a es kosmayiniz anaya, babaya iyilik ediniz, yoksulluk korkusuyla ocuklari ldrmeyin, onlarin da sizin de aziginizi veririz, aik gizli fuhsa yaklasmayin, Allahin ldrmeyin dediklerini ldrmeyin. Allahin buyrugu budur." 145- "Diyesin ki "Bana vahyolunan seyden yemek isteyenlere l hayvanla, akan kandan murdar oldugu, buyrugunun disi oldugu iin, domuz etinden, Allah'tan zge iin kesilmis olan seyden baska haram nesne grmyorum, sikintida kalip da azginlik, asirlik yapmamis bulunmani, Tanrim bagislar, hem de esirger." Mekkeliler ve Arap barbarlari totem geleneklerinden kalma yeme ime yasaklarina uyarlardi ki bunlar binlerce yildir babahanligin gdmnde yozlasmis durumundaydi. Oglakliyacak veya kuzulayacak hayvanlari dahi bogazlayip yerlerdi. Tirnakli hayvanlari da yerlerdi. Kur'an ve peygamberi Ibrahim ve Musa gelenekleriyle onlara aklin yolunu gstermeye alisti bu ilk ayetlerle: 146- "Yahudi toplumuna her tirnakli hayvani biz haram kilmis idik, barsakla sirt yagini ya da kemik yagini helal ederek sigirla koyunun i yagini haram ettik, bylelikle onlari azmalari yznden cezalandirmistik, evet biz gerek syleriz." 21- "TVBE SRESI" Devrim dise dis - gze gz savasil bir direnis - saldiri ruhu ister. Hele Antik agda nk bu ag tarihsel devrimler agidir: Bilinten ok bilin altiyla komnlerin savasil akinlariyla olur. Bu medeniyetlerin yerle bir edilmesiyle ve yerine ya orjinal ya da rnesans (yeniden diriltilmis) medeniyetlerin dogusuyla sonulanir. Tarihsel devrimler, yumurtalamayla ogalisa benzer. Sosyal devrimler ise medeniyeti yikmadan sosyal siniflarla daha bilinle gelistirmeyi getirirler. Memeli hayvanlarin dogurarak ogalmalarina benzerler. Islam Devrimi de bir tarihsel devrimdir. Kendinden ncekiler gibi uykuda gezer bilinalti atilim ve akinlarindan kurtulamamistir. Ama yine de kitaplar kitabi Kur'ana sahipti ve peygamberler peygamberi Hz. Muhammed gibi bir lidere... nk orijinal madeniyetlerin en sonuncusuydu; bilin gelismeye baslamisti. Tvbe sresi, gze gz cana can bir savastaki keskinligi ve buna karsin bagislama ve esirgemenin; hosgrnn insancil - birlestirici (kollektif) zelligini anlatirken, bu bilincin gelistigini de gsterir. 5- "Savasin haram oldugu aylar ikinca, es kosanlari nerede bulursaniz ldresiniz, yakalayip kusatin, her pusuya oturun. Eger onlar tvbe ederek namaz kilarlarsa, zekat verirlerse yollarini ainiz, Allah bagislayan ve esirgeyendir."

Bu ayet hem en keskin - sert - lmcl savasil islam devrimini, hem de o denli de hosgrl - merhametli - barisil insancil islm hmanizmini zetler. Tek sartla: Tvbe: bir esit zelestiri - dogru yola egilim gsterme ile... Bunu destekleyen ayetler, nceden de grdgmz gibi az degil: 6- "Allah'a es kosanlardan biri, senden aman dilerse, Allahin szn dinlesin diye, ona hemen aman ver, sonra gnder yerine bu onlarin, bilgisiz bir topluluktan olduklarindan trdr." Bu ayetle peygamberin ve Islam devriminin nasil bir egitim mecburiyeti ve grev yelpazesi iinde oldugu anlasilabilir. "Bilgisiz olanlara hosgr ve egitim ve sabir gerekir" anlaminda bir ok ayet ardi arkasina bikip usanmadan siralanir. Bu Islam devriminde kendinden ncekilere gre bilincin - barisin ve insanciligin gelistigini gsterir... Ama tam tersi de geerlidir, aman dilemeyenlere, taskinlara, yol - ayet tanimamakta direnenlere ve bunlarla mcadele etmekten kaan oportunistlere de acimak yoktur. Aksi halde gelisme olamaz; devrim yalanci pehlivanliga hi gelemez: 12- "Ahit yaptiktan sonra, antlarini bozarak, dininizi yererse, kafirlerin nderlerini ldrn. Onlarla ant olamaz; belki bylece kfrden vazgeerler." Devrimde dsmana zilgittan vazgeilemez. O gnn dili bsbtn byledir. Lafile gt ile uslanmayanin hakki ktektir. Ancak o gnk kosullarla bugnk insanlasmis kitlesellesmis, bilimsellesmis devrim kosullarini karistirmamak gerekir. Ayetleri skolastike anlayip her kosulda uygulamak isteyenler bas st dsmeye mahkumdurlar... Mcadeleden geri duranlara da gt ve zilgit geerlidir. 13- "Antlarini bozmus olan. toplulukla savas etmez misiniz? Peygamberi (Mekke'den) ikarmaya kalkisan, ilk nce sizlere dsmanlik eden o kimselerdi. Onlardan korkar misiniz? korkmak iin Allah daha yarasir." 24- "De ki: "Size atalarimiz, kardesleriniz esleriniz, oymaklariniz, kazanilan mallariniz, kesilmesinden korktugumuz ticaretimiz, sevdiginiz evleriniz, Allah ile peygamberinden, hak yolunda savasmaktan daha sevgili ise, bekleyin Allah'in emri gelene degin; buyruk tutmaz bir topluluga, Allah dogru yolu gstermez." O gn tarihsel akisin Gney Ticaret Yolu'nu amakla grevlendirmis oldugu Arabistan Arablarini tarihsel devrime srklemisti. Bunun iin savasmak; komn geleneklerini Mekke'nin tefeci - bezirganlikta azitarak medeniyeti daha dogmadan (tipki Sodom ve Gamorra kentlerinde oldugu gibi) ldrebilecek olan Ebu Sufyan sulalesine ve zenginlerine karsi ste getirmek gerekiyordu. Bylece yeni kurulacak orijinal medeniyet daha uzun mrl ve retken olabilecekti. Tarihte genellikle hep byle olmustu.

Elbette Kur'an ve peygamberi bunu bilinle degil, iinde bulunduklari tarihsel itilislerle sezilerle, bilin altlariyla; pratik dayatislarin getirdigi kiskirtmalarla anliyorlardi. nk denge, hem peygamberin ve evresinin ruhlarinda - bedenlerinde hem de Arabistan Araplarinin iinde komn geleneklerinden yanaydi. Bunu basta peygamber olmak zere byk ogunluk gelismelere gre sezmeden ve o dengeye uyarak davranmadan yapamiyorlardi. Ama yine de peygamberin (ve Kur'anin) srekli uyari ve zilgitlari bu yolu aydinlatmak zorunda kaldi. nk her kisinin iinde medeniyet ve komn arpisir haldeydi. Kisi mlk ruhlarda yer etmis, sessiz, derinden duraksiz ve amansiz ilerleyisini srdryordu. yle ki, bu Kur'an ve peygamberini (yeni bir medeniyet yolunu) bile zaman zaman hie sayabilecek arzulara yol aabiliyordu. Bir bezirgan olarak ama mala - mlke esir olmamis, islam devrimi iin her seyini vermis bir lider olarak bunu sezip anliyor ve 24'nc ayetle aika belirttigi gibi, sik sik benzer ayetlerle de bu psikolojik ve maddi eliskiyi devrimden yana evirme abasini arttiriyordu. Asla evre medenilerin ve medeniyetlerin durumuna dsmek istemiyordu: 34- "Ey inanmis olanlar! Hahamlarla, rahiplerin biroklari batil olarak herkesin malini yerler, hak yolundan alikorlar; altin, gms toplayip da Allah yolunda harcamayan kimseleri, pek aci bir azapla hemen mjdele." Hz. Muhammed yaptigi isine grevine son derece inanmis, koydugu kurallara basta kendisi uyan, bundan zevk alan bir insandi. Ayetlerde sik sik uyardigi hep; bu dnya mali iin insanlik yolunu karartmanin getirecegi felaketlerdi, sadece bunu bilimsel bir bilinle degil, o gnn ideolojisi - bayragi olan skolastik Allah Peygamber - Cennet - Cehenem sistemiyle, gelenek, grenegiyle gryor yorumluyor ve savunuyordu. O gnn dili - bilgisi bu kadarina elveriyordu: 38- "Ey inanmis olanlar! Ne oldu sizlere, Allahin yolunda savasa ikin! denildiginde, yerinizde agirlasip kaldiniz, bu dnya yasamini ahiret yasamindan daha hos mu buldunuz? Bu dnyanin mali - mlk ahiretininkinin yaninda pek azdir." Cennet bir zamanlar Arap atalarinin kankardes komn hayati yasadiklari firat dicle'nin bakir - ormanlik - irmaklarla bezenmis verimli topraklariydi. Semitler medenilesip sinifli toplum cehennemine ardi ardina dsp llere dagildika, cennet komn geleneklerini tasiyan peygamberlerin ve evresinin gnlnde - suur altinda zamanla gkyzne tasinarak erisilmezlesti, efsanelesti. nceleri somut vaadedilmis cennet topraklar, sonra giderek gkyznde mistik cennet vaadlerine dnst. Ancak yine de gereki - berrak kafali komn insanlari cenneti yeryzndeki gzelliklerle zlestirmeden yapamiyorlardi. Soyut cennetten ise somut yeryz gzelliklerine mal-mlk ve hos vakit geirmesine kapilmadan edemiyorlardi. Peygamber bu gibileri de daha stn lklere ekmek iin, o mistik - soyut skolastik cennet - ahiret idealini ne srmek zorunda kaliyordu. Ki bu azarlamayla karisik ayetler kur'anda ok sik tekrarlanmak zorunda kalinir...

Insani tanimak anlamak; bugnk bilincimize ragmen pek ok zorluklar tasiyan bir meseledir. Toplumu genel olarak tanimak anlamak ve ynlendirmek daha az zorluklar tasimaz. nk kisi ve toplum dipsiz kuyu gibi sonsuz grnen derinlikler tasir. 1400 yil nce Hz. Muhammed, ister istemez insan eliskileri iinde bunalmadan edemiyor, ama yilmaksizin yoluna devam ediyordu. Sure ve ayetler (Kur'an) byle yaratildi: Bir ynden islm tarihsel devriminin adim adim tanigi olurken, diger yandan Hz. Muhammed'in bilin ve bilinalti yansimasi, Allah tarafindan ayetlestirildi; 80- "Sen onlar iin bagislanmayi ister dile, ister dileme; yetmis kez onlar iin bagislanmak dilesen de, hi de bagislamaz Allah onlari. Bu onlarin hem Allah'a hem peygamberine karsi kafir olduklarindandir. Allah dogru yoldan (buyruklardan) disari ikmislari dogru yola iletmez." Peygamber de hepimiz gibi insandir. Gnmzde onca bilinimize karsin, insanlardan umut kesmek istemedigimiz, onlara ihtiyacimiz oldugu iin insanlar ve toplum hakkinda ne kadar ok yanilgi ve unutkanliklara; gerekleri anlamayan degerlendirmelere dseriz. Hz. Muhammed de kendi toplumu ve kisileri iin umutlar beslemeden - iyi dilekler tasimadan yapamamistir. "Onlar iin yetmis kez bagislanmak dilesen de hi de bagislamaz Allah onlari." Ama umutlari gereklesmeyince geregi aciyla kabuledip yolunu yrmek zorunda kalmistir. Tabi aci geek hep sudur: yaz dnya mali mlk eglencesi kisi mlk ya da kollektivizmin komnanin btn insancil degerleri... peygamber gnl hep komn geleklerinden yana medeniyete geis sentezidir. Ayetler hep bunun tekrarlar: olaylar farkli ama temel aynidir: 81- "Evlerinde kalanlar, Allahin peygamberinin ardindan sevindiler. Mallariyla - canlariyla allah yolunda savasmaktan ekindiler: "Sicaklarda savasa ikmayiz" dediler. De ki: "Bilmis olsalardi, cehennem atesi daha kati sicaktir." 86- "Allah'a inaniniz, peygamberle birlikte savasa ikin" diye bir sure inince, onlarin zenginleri senden izin istemekte, "Bizi birak oturalim" demektedirler." 87- "Geride kalanlarla - kadinlarla kalmak .istemislerdi. Gnlleri mhrlendi, onlar anlamiyorlar." 88- "Peygamberse, inanmis olanlarla birlikte, mallariyla, canlariyla savas ettiler. Btn iyilikler bunlarindir. Bunlardir kurtulanlar." Tarihsel grevlerini yapmis veya yapma abalarini sonuna dek esirgememis insanlar sphesiz ki, erisilmez bir i huzur iinde yasarlar veya bu ruhsal - vicdani dengeye ulasmis olarak huzur iinde lrler.

Bu cennetlere bedel bir mutluluk sayilabilir. Vicdani azap - grevlerinden kamak yalan - dolan iinde - korkularla yasamak cehennemde yanmak kadar azap vericidir. Bu durum insanlarin i psikolojilerinde (ruhlarinda) ve toplum iindeki elestiri baskilarinda olan bir olaydir. Ancak vahsi insandan (ilk cinsel yasak gelisimlerinden) beri, bilin - bilinalti gelisimleri filizlendike insan kisiliginden ayri bir "ruh" yakistirmalar, zamanla cennet - cehenem algilayislarina da temel oldu. Bu yzden insan psikolojisindeki bu i mutluluklar ve azaplar da, Allah: cennet cehennem - seytan - melek sistemi iinde algilanma srecine girdi. Bilhassa bu islam medeniyetinin yayginlasmasiyla en yaygin seviyesine - aliskanligina (skolastisizmine) ulasti. Bu yzden bu ayetler ve benzerlerindeki psikolojik yaklasimlar, o gn iin ancak Allah sistemi (egemen-geleneksel ideoloji) ile algilanip yorumlanabiliyordu... 128- "Andolsun iinizden size yle bir peygamber (eli) geldi ki sikintiya ugramaniz ona agir gelir, size dskn mminlere sefkatli ve merhametlidir." Tarihsel gidisi ve grevini grmek, insani bylesine merhametli - sevecen sefkatli ve fedakar yapiyor: Insancil sorumlulukta stnlk. Ve tabii ki o denli yalnizlik, nk ayni derecede sorumluluk duyanlar iksaydi, peygamberler'e gerek kalmazdi: 129- "Eger inanmaktan yz evirirlerse de ki: "Allah bana yeter! Ondan baska tanri yoktur. O'na dayandim. O byk - ulu Ars'in (btn doganin ve insanligin) sahibidir." "Allah bana yeter!" Doganin ve insan toplumunun gidis kanunlariyla mistik bir gelenek ve seziyle de olsa ilgilenmek (yce evrimi anlamaya alismak) gerekten bir mre bedeldir. Ve peygamber yalnizligina - iyi dilekligine - merhametliligine ve sorumluluguna iyi gelen biricik ilatir... Ve her trl ihanetlerin sosyal hayvanliklarin saldirgan kusatimlarina iyi gelen yegane ilatir... nk dogacil ve insancil btn sebeblerin orkestrasi ve senfonisi o temel kanunlarin akisi ierisindedir; sonsuz hosgr veya hmanizm oradan gelip oraya gider... O'nu bilince ikarsak bile o'na uymaya alismak yasam kadar sonsuzdur. Bu yzden "Allah herkese yetip artar!.." 22- "MMINUN SURESI" 11- "Onlar Firdevs'e: en yksek cennete varis olacaklar, orada ebedi kalacaklardir." Ibrahim zamani 2500 yil nce medeniyetlerin evrensel asamasina henz dsnce alaninda girilmisti. Ve Ibrahim toplumu medeniyetlerle siki alis-veris iliskilerinde bulunsalar da tmden kendi komncl dzenlerini: gebe ekonomisini ve sosyalligini yasiyorlardi. Cennet onlar iin pratik bir ideal olmasi gerekmedi. Bu

yzden cennet Kur'an'daki kadar degil hemen geleneksel anlami disinda hi kullanilmadi. Hele cehenemden sz bile edilmedi. Muhammed zamani, medeniyetlerin evrensel aginin, kitalararasi gidis gelisleri tarihsel devrim birlestirilme denemeleri asamasi bile geilmis; dogrudan islamiyet ile birlikte evrensel bezirganlik asamasina geiliyordu. Yanibaslarinda Bizans: Hristiyan tektanrici ve Fars: oktanrici medeniyet ekisiyorlardi. Burunlari dibinde: Habes'i Bizans, Yemen'i Fars Medeniyeti kendisine evirmis Gney Ticaret Yolunu kontrol ediyorlardi. Muhammed nce Fars Medeniyetini tepelemeyi gzne kestirecek kadar, ve Bizans'i dis yedek g gibi kullanacak kadar askercil ve sosyal stratejisini gelistirmis bulunuyordu. ve kendi toplumu da medeniyet'e zlmeye sosyal siniflara ayrilmaya baslamisti. Bu yzden Cennet vaadi hemen her surede tekrarlanmasi bile yetmedi. Cennet asagi - yukari gibi mevkilere: sosyal sinif ve zmrelere ve inan hiyerarsilerine ayrilmasi icabetti. Bu dsnce gelisiminin de sirama yaptigini gsterir: kisi psikolojisine bile girilmistir. Her kisinin ayri bir varlik olusu sezilmekte ve bu yzden inanci ve uygulamasi yksek olanlara, peygamber ve partisinin ekirdegi olan sahabeleri Ensar: yardimcilari gibi olanlara daha yksek cennetler vaadi mjdelenmesi icabediyordu. M'minun suresi Mekke devrinde yani islamiyet'in baslangicinda indigi iin de cennet hem de "Firdevs" mevkii ne ikarilmasi, cennet ugruna cihat edilmesinin yararlari zerinde durulusu Allah'a da peygamberine de uygun dsyordu. Cennet ve Cehennem mevkileri, bu sosyal yurdlarin ag itibariyle gelismesi sratlenmesi ve incelenmesi; hatta kisi beyinlerindeki psikolojilerde yansiyisinin hissedilmesi hatiri sayilir bir gidis kazanmasi yznden Kur'an'da sik sik dl ve ceza biiminde yinelenecektir. 12- "Andolsun biz insani amurdan bir szmeden yarattik. " 13- "Sonra onu bir nufte (sperm) olarak saglam bir karar yerine koyduk." 14- " Sonra nufteyi alaka (embiriyo)ya, alaka'yi bir ignemlik ete (cenine) evirdik, bir ignemlik eti kemiklere evirdik, kemiklere et giydirdik, sonra onu bambaska bir yaratik yaptik. Yaratanlarin en gzeli Allah ne ycedir." Artik insan bilgileri de gelismektedir. Allah ve peygamber'i de buna uyar, Adem ile Havva; yaratilis ve cenetten kogulus; Tufan gibi efsaneler sadece agin ve mekke - medine toplumlarinin pratik amalari iin hatirlanilip kullanilir. Hatta yukaridaki ayetlerde oldugu gibi, o eski mitolojik sembollerle anlatmadan kurtulmaya bilimsel gereklere indirgenmeye alisilir... Nuh Tufani ve benzerleri de hep bu pratik amalar iinde kullanilir. nk ama kendi toplumunun yeni bir tarihsel devrimde Allah'in ve peygamber'inin etrafinda verim ve yeniliki bir ideolojiyle derlenmesidir. Muhammed Nuh'u kendi kosullari yznden ok iyi anlar; sadece Nuh'u degil btn peygamberleri kendisiyle zdeslestirir ve pratik hedef iin onlarin yklerini anmak uygun dser. Diger peygamberlerde oldugu gibi Muhammedi yalanlayanlar ve ona karsi ikanlar az degildir. Bu durumda Nuh'un ve diger peygamberlerin yklerinden

ibret almak en dogrusu olur: 25- "O (Nuh), kendisinde delilik bulunan bir adamdir, baska bir sey degildir. Hele bir sre onu gzetleyin." Her peygamberin veya modern gerek liderin basina gelen buna benzer bogucu kusatimlardir. Onlardan ders almak ve aginin sorunlarini asmak insanlik tarihi lsnde gidisi bilmek ile olur. Muhammed bunu tam bilince ikaramasa da kuvvetle seziyordu. Tevrat ve incili srekli okuyamadigi belliydi. nk okuma yazma bilenler parmakla gsterilebilecek kadar azdi. Hicaz medeniyete henz zlyordu. Muhammed kesis "Rahip Buheyra"lardan, daha ocuk yasta en eski en byk medeniyetlerin; Babilin, Misir'in, Acem'in, Bizans'in, Yemen ve Habes'in btn sirlarini ykselis ve kslerle dolu i yzlerini grenmeye baslamis; belki de onlarin destanlarini ezberlemis, henz hafizasina kazimisti; kanina karistirmisti. nk tarihe henz yeni giris yapiyordu, gemis tarihten ibret alarak uzun mrl olmanin yollarini btn hcreleriyle aramak zorundaydi. Kur'an'da Semit gelereklerinden, Smer'den intikal etmis btn gelenekler hep nlerinde beliren byk tarihsel devrim teori-pratigi iin ibretle beyinlere kazinip hazmedilmistir: 30- "Geri biz (onlari) imtihan etmis olduk ama bu olayda (Nuh Tufani ve benzerlerinde) nice ibretler vardir." Islamiyet, bu yzden, o ibretlere: en eski medeniyet ve tarihsel devrim derslerine; tanrisallasmis - peygamberlesmis nderlerin ibretlerine dayandigi, onlari kendi kisiliginde sentezledigi iin kutsallar Kutsali oldu. Ayni sey modern tarih ve nderlikler iin de geerlidir; insanlik tarihi en kk bosluga meydan vermeksizin bilince ikarabilen nderlikler ve toplumlar daha az sancili ve geri dns olmayan kalici rejimler kurabilecek ve gelistirebileceklerdir. Bu yzden Allah ve Peygamberi o gne dek grlmemis hassasiyet ve dikkatle hemen her surede ve hatta ayette o dersleri anar ve hatirlatir. Mmin suresi de Nuh'u ve digerlerini bikmayacak sikilmayacak taze hassasiyetiyle anar ve dersini alir: efsanelere de uydurma, gzyle degil gereklik olarak bakar: 44- "Sonra biz, elilerimizi ardi ardina gnderdik. Hangi mmette elisi geldiyse onlar onu yalandilar, biz de onlari birbiri ardinca devirdik ve hepsini birer efsane yaptik inanmayan kavim uzak dursun." Muhammed daha Mekke devrindeyken; peygamberliginin ilk zamanlarinda bile cennet cehenem sistemini kuracagi medeniyetin uzun mrl olmasi pratik amacina oturtmustur. Komn geleneklerini, toplumcu - paylasimci - esitliki, hosgrl - bilimci - retici, yeniliki... olanlar gleri siniflari lsnde cennetliktiler. Bunlara karsi ikanlar ve medeniyetlerini bunlar zerine bina edecek olanlar tipki paraya - pula tapan ve yozlasan eski medeniyetler gibi Allah'in gazabina: tarihsel devrim tufanlarina ugrayacak ve yok olacaklardir. Bununla da kalmayip cehenem'in asamalarinda ktlk hiyerarsi ve siniflarina zmrelerine gre yanacaklardir. Ve bu tarihsel grevini: medeniyete geisin uzun mrl olmasi iin gereken

yeniliki toplumculugu o kadar derinden - srekli olabilecek hassasiyette kavramistir ki bir an bile olsun bunu unutmaz; unutmamak ve yayginlastirmak kklestirmek iin basta kendisine ve evresine bunu esitli vesilelerle ve baska baska olaylar iinde anlatir. Allah byle istemektedir: ayetler bylelikle determinizme yaklasir. yle ki sinifli toplumun; medeniyet sasaasinin insanlik tarihi iinde ok kisa mrl oldugunu sezmis ve o sasaaya kapilmaya degemeyecegini bilmistir. Allah bu yzden daima yeniliki toplumculugu ayetlestirir: 112- "Ve buyurdu: "Yeryznde yillar sayisinca ne kadar kaldiniz?" 113- "Bir gn, yahut gnn bir kismi kadar kaldik; sayabilenlere sor" dediler." 114- "Buyurdu ki: sadece az bir zaman kaldiniz, keske bilseydiniz. " 115- " Bizim sizi bosyere, bir oyun ve eglence olarak yarattigimizi ve sizin bize dndrlp getirilmeyeceginizi sandiniz?" Insanlik, "bosyere" degil, doga ve toplumun gidis kanunlarini bilince ikarip onlara uyum yaparak doga ve insan toplumunun mrn "uzatmak", daha dogrusu olabilecegi kadarina tipatip uyarak, olmasi gerekenden daha az bir zamana dogru kisaltmamak iin yaratilmistir. Muhammed bunu mistik karanliklar iinden ikarmaya alisan bir seziyle kavramis ve bunun iin ugrasmistir. 23- "ANKEBUT SURESI" Mekke'de inen son suredir: rmcek anlamindadir ve tefeci - bezirgan azginliginin tutumu rmcek agina benzeterek anlatilir. Ve ince psikolojik diyalektikler de seilip hiyerarsilendirilir: Besbellidir ki tarihsel devrimin stratejisi hi olmazsa seziler - bilin denli keskindir; aninda hissedilip dsnce - davranis gelistirilmektedir: 41- "Allah'tan baska velilere baglananlar rmcege benzerler. Evlerin en rg rmcek evidir; keske bilselerdi." Bunlar dnya mali ve ss pesinde kosan Kureys tefeci bezirganlari ve zalimleridirler. Bunlar esitli ayetlerde belirtilir; Ifsa ve teshir edilirler. Kur'an bunlarin kisiliklerine, kisi mlk azginliklarina hitap etmez; biraz toplumculuk gelenegi tasiyan halk kur'an'a sarilmakta gecikemez. nk Hicaz toplumu yzlerce yildir gney ticaret yolu'nun nemini ve gelecegini kavramistir; hep birlikte o'nu evrensel bezirganlik iin amali ve kullanmaliydilar. Yoksa hemen hemen retimde hi bir rol olmayan, Arabistan llerinin cehenemcil yasami niye ekilsin ki? Peygamber ve ayetleri bu psikolojiye altusur sezilerine gre gelisiyordu: 49- "Hayir, Kur'an kendilerine bilgi verilenlerin ggslerinde (ilerinde) bulunan aik aik ayetlerdir." Yani tami tamina Hicaz insaninin altsuur psikolojisini kollayan rezonans'a gelen Peygamber ve Kur'an onlarin toplumcu ruhlarina hitap eder. Ama meseleyi maddi ticaret yollari ve evrensel boyutlariyla seip koymak bilinci henz gelismemistir.

O maddi kosullar onlari derinden etkiler, ve altsuurlarindan ynlendirir. nk beyin onbinlerce - binlerce - yzlerce yildir kutsallasma projesi iinde tepetaklak, din ile tanrisallik - kutsallik ile dsnmekte aliskanlik skolastisizim kosullanisi yaratmistir. Eger meseleyi gidis kanunlari iinde kavrayamazsak, o agin skolastisizmini modern bilimler iinde tersten srdrms ve gerekleri arpitan sempati veya anti patiye girmis oluruz. Demek tarihin gidis kanunlarini kabaca ezberlemek ve bir iki tarihi olaya uygulamis olmak bile yetmez; dsncenin gelisimine de uygulamis olmak gerekir. Ancak o zaman din gibi en spekle esnek konular daha gerekilikle aydinliga ikarilabilir. Allah ve peygamberi bu yzden yrdkleri yolda olanca gcyle, ki bu g bilinten ok daha stn bir gtr o agda, kendilerinden emindirler: 49- "Bizim ayetlerimizi, zalimlerden baskasi inkar etmez." Yani akli basinda btn Hicaz toplumu biraz ikarlarini kollektivize edip gney yolunu, orta yolu amak ugruna ortaklasa glce kullansalar, yollarinin zerindeki Acem'i Bizans'i kaldirip cihangir olabileceklerdir. Bir tek karsi duran Kureys zenginleri ve zalimleridir; Menfaatlerini terkedemezler. Ama bu maddi temel ok tanri - tektanri ideolojisi iinde erimis olarak konusulur - siniflar savasinin din savasi gibi durusu bu yzdendir. Bu aldaticidir. Burjuva sosyal devrimleriyle ve ideolojisiyle din dsncesinin yerini daha laiklestirilmis akilcilik ve idealizm alsa da yine maddi temellerle konusulamaz. nk beyin bir kere tepetaklak dsnrler alismistir. Marks - Engels ile birlikte toplumsal gidis kanunlari ve paralelinde Darvin ile birlikte doganin gidis kanunlari bulunmaya baslar ve dsnce sistemi determinizmde oldugu gibi ayaklari zerine oturur. Bu ailardan 1400 yil ncelerinin, Antik ag dsnce sisteminin en geliskin son orijinal madeniyet rneginin dsnce temelleri olsa bile, tepetaklak maddi temeller altsurda kalmis veya din bayraginda gizlenmis olarak dsnr. Bu olagandan tarihsel maddecilik disindaki maddeci dsnrler bile hala maddecilik iine Skolastizimi ve Metafizigi karistirislar, veya tarihsel maddeciligin bile ezber: Kara kitap zerine gelisip durusu bu temellerle baglantilidir. O temeller gidis kanunlariyla enine boyuna bilinlere ikamadika dsncenin gelisimi de kolay olmayacaktir... Bu yzden peygamber ve Kur'an konusmalari da yerli yerinde anlasilmis sayilamaz. Islam sempatizanlari onlari tektanrici ibadet grevleri iinde kavrayip sikilastika uygularlarken, kapitalizme veya emperyalizme bilmeden bilerek hizmet etmis olabilirler; genellikle de kullanilmaya bu yzden aik olurlar ve benzeri. Peygamber ve Kur'an tarihsel grevleri iin tam inantan kenetlenmekten yanadir. Bu yzden saflari siklastirmak iin ayrintili psikolojiye de temas eder: Iyign dostlarini ayirdeder: 10- "Inananlardan kimisi var ki "Allah"a inandik der fakat kendisine Allah ugrunda eziyet edilince insanlarin iskencesini, "Allah"in azabi gibi sayar. Ama bir yardim gelse bizde sizinle beraberdik derler..." Sadece iyi gn dostu tarihsel grev iin yetmez tarihsel grev iin lmleri gze almak cihad gerekir. peygamber kendisinden bilir ve ikiyzllkleri

(oportunizmi) sik sik paylar ve aik eder: 11- "Allah, elbette yrekten inananlari bilir ve elbette ikiyzlleri de bilir." Kimileri de ya henz eski geleneklerini terkedememis, yeni Allah kavrayisina ulasamamistir ve bu yzden eskisiyle yeni Allah'i veya Allahlari birlikte anmaktan vazgeemez; geriye dnsler yapar; Peygamber ve Kur'an bu ikircilliklerden de kurtulunmasini daha isin basindan sart kosar: "Allah ile beraber baska bir tanri agirma sonra azabedilenlerden olursun" (Suara213 nc Ayet) 61- "Andolsun ,onlara "gkleri ve yeri kim yaratti, Gnesi ve Ay'i kim boyun egdirdi?" dersen "Allah" derler. O halde nasil Allah'in birliginden dndrlyorsunuz." Ve 63 nc ayet "... "....Hamd sadece Allah'a layiktir. Fakat onlarin ogu dsnmezler.." (Ankebut suresi. 61-63. Ayetler) Bu ayetler ayni zamanda Arabistan toplumunun daha nceden beri tektanriciligi duydugunu ve dsncesinin bu ynde evrime girdigini veya en kk uyarilarda bile sratle evrim geirebilme asamasina geldigini, tarihsel grevlerini sezebilecegini gsterir... Muhammed ve Kur'an bu yzden yeterli olgunluktadir ve arabuk Hicaz toplumundan evreye yayilir... 24- "MIDE SRESI" Kur'an ve peygamberi barbar gelenek greneklerin daima akilla medenilestirilmesinden yanadir ve bunlari prensiplestirir: kanbaglarini zerken korumaya alisir: 3- "lms (les) hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan baskasinin adina bogazlanan, bogulan sopa ile vurulan, yksekten dsen boynuzla len, yirtici hayvanin paraladigi hayvanlarin eti size haramdir. Kestiginiz hayvan baska, dikili taslarda bogazlanan fal aklariyla lesilen dahi haramdir(...)" 4- "Onlar ne helldir? diye sorarlar, diyesin ki: size ari (tertemiz) seyler helldir yirtici olan Allahrn grettigi yolla yetistirilip gretilen hayvanlarin avladigi seyler dahi helaldir, yeyiniz bunlarin tutuklarini, o seyde allahin adini anin, Allah'tan sakininiz, Allah abuk hesaplidir." Barbar insan dogal insandir, akli da berraktir. Ancak gidis sinifli topluma paralanma (medeniyete geis) ynndedir. Yerlesik dzen ve ticaret agir bastika barbar (dogal) yasam geride birakilirken adetleri de yasaklanir, barbar ehlilestirilir Kur'an olabildigince bu gidisin verdigi akilla ve Ibrahim gelenegiyle, diger isevi ve musevilerden (kitaplilarda) grendikleriyle; ama keskin sezilerle bu ynelisi gder. Elbette bugn, getirdigi prensipler, o gnk kosullara gre degerlendirilmezse, skolastike o gne saplanip kalinilir. Gnmzde artik her

konu bilim isiginda aydinlanmistir veya bu olanaklara sahibiz. Artik her kk konuyu bile bilimin mercegi altina koyarak zmleyebiliriz. Namaz: Abdest - Hac - zekat bildiren ayetler ayni medenilesme prosesini akilla teskilatlayip prensiplestirir. 27- "Onlara Adem'in iki oglunun haberini hakkiyla anlatasin, ne zamanki onlar birer kurban. kesmistiler, birinin kurbani onaylanarak, tekinin kurbani onaylanmayinca, dedi ki: "Ben seni ldrecegim" br de dediki : "Allah ancak sakinilan seyleri onaylar." 28- " Sen beni ldrmek iin elini uzatsan da ben seni ldrmek iin elimi uzatamam, alemlerin tanrisi Allah'tan korkarim." Kur'an bu yky burada sunun iin anar: Kur'an ve peygamberi getirdigi buyruklara uymayanlara karsi son derece hosgrl oldugu kadar, son derece de savasildir. Onlari kardes kavgasina karsi siddetle uyarir. Ama bu en ok Mekke bezirganlarina - zenginlerine karsi "Dise dis gz gz" keskinligine dnsr: 45- "Biz onlara orda (Tevrat'ta) yazdik ki Cana candir, gze gz; buruna burundur; kulaga kulak; dise distir; yarayan kisas. Kim kisastan vazgeerse gnahi bagislanir, Allahin indirdigi seyle hkmetmeyen kimseler, iste bunlar zalimdirler." Hz. Musa yahudi toplulugunu, Misir'dan Kizildeniz med - cezirlerinden ve Sina llerinden vaaddedilmis toprak filistin'e zor bela asirip geirirken; hem firavun derebey despotizmine karsi hem de kendi iindeki yozlasmislara karsi "gze gz dise dis" savasmak zorunda kalmisti. Isa (Incil) ise, artik Roma imparatorulugu'nun medeniyetler zilgitlarinin altinda iyice klelesmis yahudi topluluklarina "bir yanagina vurulursa teki yanagini evir" katlanisini gtlemekten baska yol bulamiyordu. Hz. Muhammed'in kosullari ok daha elverisliydi. Gney Ticaret yolu: Kizildeniz - Mekke Yemen ve Umman zerinde bulunuyordu. Ve orta-Kuzey ticaret yollari medeniyet kntleriyle tikanmis bulunuyordu. Gney Ticaret Yolu ailip gelistirilidike, islam medeniyeti'nin akinlariyla btn ticaret yollari yeniden ailip btnlestirilecek ve tefeci-bezirganligin evrensel agi ailacakti. Hz. Muhammed bunu keskin sezileriyle yakaladi ve Arabistan'daki kentleri islam medeniyetinde btnlestirmeyi basardi. Bunun iin "gze gz dise dis" prensibini sonuna dek benimsemek ve uygulamak gerekiyordu. Bu yzden Musa'nin (Tevrat'ta belirtilmis olan) gretisini benimsedi: hem kendi (mminler) iinde hem bedeviler iinde hem de azgin Mekke bezirganlarina karsi. Ancak uygulamada daima azgin bezirganliga ve tefecilere karsi siki durulmustur. Buna ragmen gidis, bezirgan medeniyetleri gelisiminden yana oldugu iin, Islamiyetin bu prensibi sonradan tersine evrildi: Zenginlerin fakirlere karsi zilgidi biiminde uygulandi... Iste o zaman "din bir afyondur" kalitesine brnd: Allah padisah ve Firavun veya Nemrut veya Tiran oldu. Cehennemi hapishaneleri, Melekler hkmet erkani oldu... yoksa znde din hi bir zaman bu denli tek yanli medeniyet yansimali olmadi. olamazdi, nk dinlerin ortaya iktigi sre: daima barbarlar (komnler) ile medeniyetlerin arpismasindan daima komnn kankardeslik -

sevgi - saygi - kollektivizm prensiplerinin korunarak medeniyete asilanmasindan; dolayisiyla doganin ve toplumun kanunlarina uyum. yapma zorunluklarindan ve sezilerinden dogmustur - gelismistir... Derebeylerin firavunlarin - Fagfurlarin eline getikten sonra din, Medeniyet batakliklarinda insani ezenlerin zulm silahi olmus, evrimi basaramiyan kle ve serflerin ise aresizlik anyonu: cennete siginis olmustur. Kur'an ve Peygamberi bunu sezer ve medeniyet gerislerinde bezirgan - tutsagi olmus eski Musa ve Isa dinlilerinin ktlgnden korunur: 45- "Biz onlara orda (Tevrat'ta) yazdik ki Cana candir, gze gz; buruna burundur; kulaga kulak; dise distir; yarayan kisas. Kim kisastan vazgeerse gnahi bagislanir, Allahin indirdigi seyle hkmetmeyen kimseler, iste bunlar zalimdirler." Yanlis anlasilmasin, Kur'an ve Peygamberi Tevrat'a incil'e karsi degildir; yanlis uygulanmasini ve yozlasmayi; bezirganlasmis dini uygulamalari isaret eder. Kur'an Ibrahim gelenegini kaynak edinerek Tevrat ve Incil'in kendi aginda ve kosullarinda en yksek ve son sentezini yapar: 63- "Onlarin (Musevi ve isevilerin) bilenleri, danismanlari onlari gnah sz sylemekten, haram yemekten alikoysaydilar ya, ne ktdr yaptiklari." Ne Rubbaniler ne Hahamlar onlari yeni sentezlere ulastiramamislardir. Tipki Hz. Muhammed'den sonra ikmis bulunan mezhepler, tarikatlar gibi. Ancak tarihsel devrimler agi bitip yerine sosyal devrimler agi aildiktan sonra modern peygamberler denebilecek burjuva ve proletarya teorisyenleri ve devrimcileri yeni bir yol aabilmislerdir. yle ki Antik Tarihte medeniyette (tefeci-bezirganlikta) ilk gelip bataklasanlar erryozlasmis - Kastlasmis oldular; tipki bugnk burjuva rejimleri gibi. Bezirganliga ve buruvaliga en az batanlar, tarihte ve toplumlarda bir rol oynayacak durumda kaldilar. Bu ister kle olsun ister modern proletarya olsun hep byle oldu. nk en temelde grnmeden rol oynayan hep komnn kollektivist insancil yaniydi. Sosyal siniflar aysbergin yzeyde grnen tepeleriydi. Medeniyet pariltilarina fazlaca yakasini kaptiranlar medeniyet gerizlerinde rmeye mahkum olanlardir. Insanliga onlardan sadece zarar gelir. Parayla ayakta kalabileceklerini sanirlar. Ve kimseye yardim etmezler. Sadece kendilerini dsnrler. Bu yzden daha ok para isterler. Ta ki boguluncaya ve yozlasincaya rynceye dek. Yozlasmamis ve yoksul olanlar temelleri ilerinde daha ok tasirlar. Ve onlarin her trl alik - yasanmamisliklari dinamizm yaratir. O dinamizm ise tek basina aligini gideremeyecegini anladika kollektivizmde bulusur. Parasi olanlar bu tarafa akarlarsa mutlu ve elenmeden yasayabilirler... Kur'an ve peygamberi bunu her an sezer ve iinde yasar. Elbette bugnk gibi bilimsel anlamda bilinlere ikaramaz. Fakat o itilimlerle davranir. nk o tarihsel determinizmin o agdaki en iten en bilinli (sezili) elisidir; yansimasidir. 82- "Her halde greceksin inanmis olanlarin en koyu dsmanlari

yahudilerle Allah'a es kosanlardir. Yine de greceksin inanmis olanlara dostluka daha yakin "Isa'liyiz" diyenlerdir; nk aralarinda kesislerle, rahipler vardir, bunlar byklenmezler." 83- "Peygambere inen seyi isitiklerinde hak oldugunu bilmeleri yznden, gzlerinden yaslar aktigini grrsn. "Ey Tanrimiz biz inandik, bizi taniklarindan kil." Yahudiler 2 bin yildir bezirgan drt yol agzi Filistinde tefeci - bezirganlikta kasarlanmis yozlasmislardir. Tevrat'i da kendi ikarlarina uydurup kastlastirmislardir. Bu yzden Kur'an ve peygamberinin szlerini alayla karsilarlar; ikarlarina ters gelir. Gney Ticaret yolu'nu bir iki kabilenin elinde arur edip tikamanin dar kafaliligini asamazlar. Hristiyanlik henz yeni bir din oldugu gibi, Muhammed'e yakinlik duyanlar yine Gney Ticaret Yolu zerinde ve daha barbar kalmis Habes kralligidir. Islamiyeti, hem Mekke'nin azgin tefeci, bezirganligina ve ikarici ok tanriciligina karsi kendilerine daha yakin bulur. Kur'an ve peygamberi bunu sezer ve syler.. Ama kimse Islamiyet'in evrencil yayilisini, peygamber veKur'an kadar nceden gremez ve sezemez. Islamiyet o eliskilerden, atlaklardan yararlanarak ayaklari zerine dikilir, belini glendirir. 25- "ENFL SRESI" (Savas Gamimetleri: Islm Sosyalizmi zerine) 1- "Sana savas genimetlerinden sormaktadirlar. De ki: "Ganimetler Allahin ve Peygamberinin (elisinin) dir. Siz gerekten inanan insanlar iseniz, Allah'tan korkun, aranizi dzeltin, Allah ve elisine itaat edin." Barbar kisi mlk bilmezdi, hersey kollektifti. Bu yzden antik tarihte barbarlar (komnn kollektif aksiyonlu insanlari) Medeniyet (kisi mlkiyetli sinifli toplum) zerine akin edip kentleri yagmalayip yiktiklarinda, ganimetler komnn ortak mali olurdu. Zaman iinde komn sinifli topluma bu akinla yeni kurduklari kentlerle medeniyete zldke bile, devletilik devlet (kamu) mlkiyeti on yillar boyunca egemen biimde srp gittigi gibi toprak reformu denebilecek bir dzenlemeyle toprak isleyenin tasarrufuna birakilirdi. Bylece antik tarih bir adim da olsa ileriye giderdi. Bu bir Tarihsel Devrimdi. nk antik tarihte henz kleler sosyal devrim yapabilecek bir devrimci sosyalizasyona ulasmamislardi. Iste Arabistan'da olan da, kendine zg (orijinal) bir tarihsel devrim zelligi tasiyordu. Kur'an ve peygamberi bu tarihsel devrimin prensiplerini koyuyordu. Bu yzden ilk Bedir savasi basarildiktan (zaferle sonulandirilmasindan) hemen sonra ortaya ganimet paylasma kavgasi ikmisti. Allah ve elisi, Enfal suresinin ilk ayetiyle duruma el koymak zorunda kaldi: "Ganimet Allahin ve elisinindir" Bu sylendigi ve yazildigi kadar basit ylesine sylenmis bir kural degildir. Tersine en keskin savas komnizmi prensibidir. Allah korkusu peygamber saygisi

ile korunur: "Allahtan korkunuz" "Eger inanmissaniz, Allah'a ve elisine itaat ediniz" Kur'an ve peygamberi islamiyetin ilk savasil - devrim yillarinda byle keskin sosyalizm yanlisiydi. nk kisi mlkiyeti hirsinin medeniyetleri batirdigini gryordu, seziyordu. Ve peygamber, ilkel komnn saf - tertemiz kollektivizmini, insan - doga sevgisini - saygisini (lksn) yasiyordu. Baska trlsn yapamazdi. Ancak kisi mlkiyetini (medeniyeti) de tatmis, tarihsel gidisin medeniyete dogru gelistigini de gryordu. Bu durum, Allah'i ve Peygamberini bir sentez yapmaya gtrd. Bu elbette bugnk bilincimize benzer bir bilinle olmuyordu. Pratik dayatmalar sonucunda, yasanan barbar - medeniyet eliskilerinin dogal bir senteziyle oluyordu. Iste bu haleti ruhiye iinde, islam tarihsel devrimi ilerledike, komncl yapi ve gelenekleri medeniyete kisi mlkiyetine zlsn gelistirmek zorunda kaldi: Islami tarihsel devrimi medine fukaralarina - kyl - esnafina ve yoksul tefeci bezirganlarina; ayni zamanda komn gelenekli Hz. Ali yigitlerine dayaniyordu. Zafer bunlardan yana gelistike Mekke zenginleriyle - Ebu Sufyan slalesiyle bile uzlasilmak; bir tek islam medeniyetinde kaynasmak mecburiyeti gelip dayatti. O zaman Enfal suresinin ilk ayetindeki, keskin islam sosyalizmi, uzlasmaya dogru esnetildi. Allah ve peygamberi bu gidise 41 nci ayette syle "uyum" yapmayi gelistirdi: 41- "Eger sizler Allah'a ve (hak ile batilin) ayrilma gnnde o iki toplulugun karsilastigi (Bedir) gnnde kulumuz (Muhammed'e) indirdigimiz (ayetlere) inanmissaniz, bilinki aldiginiz ganimetlerin beste biri Allah'a, Elisine ve Elisiyle akrabaligi bulunanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmislara aittir. Allahin gc herseye yetisir." "Bedir" savasi sirasinda, Islam medeniyetine geisi yapacak tarihsel devrimci ekirdek, savas komnizmiyle gcn pekistirmesi - zlestirmesi - mayasini saglamlastirmasi gerekiyordu. Buna uyum, "ganimet Allah'in ve Elisinindir" ayetiyle gereklestirilmisti. ve Islam ordusu arasindaki mal - mlk ekismesi bu sekilde kesin kollektivizm ile zmlenmisti. Simdi, Islm medeniyeti'nin iine zengin tefeci,bezirgan slaleri de katildika, onlarin da gnllerini "hos"nut ederek islmiyeti genis kitlelere yaymak geregi veya kainilmazligi ortaya ikmisti. Bu realiteye de 41. ayetle uyum yapildi. Islam sosyalizmi (kamu mali ve kolektivizm) bu ayetle beste bire indirilmisti. Ancak yine de tarihsel devrimler o kadar kolayca kollektif ruhunu ve maddesini yitirmiyordu. Islam medeniyetinde de ilk 4 halife (Hulafayun Rasidiyn) devrinde Enfal suresinin ilk ayetine sadik kalinma egilimi gdld. nk Kur'anin hemen btn ayetleri kollektivizmi her trl insan degerlerini korumak gtleriyle - buyruklariyla rlmstr. Ve Islam tarihsel devriminin ekirdegi henz iktidardadir:

53- "Bu byledir, nk bir millet kendilerinde bulunan iyi meziyeti, kendi zn, degistirmedike - bozmadika, Allah da onlara verdigi nimeti bozmaz - degistirmez. Allah isitendir - bilendir." Komn'n zn degistiren dinamizm, komn' komn yapan retici gler gelisimidir. Doganin ve toplumun btnlkl isleyisi iinde akip gelisir. Teknik, retici glerin tmn srkleyen motor gelistiricidir. Ve komn, retici gler gelisimi hizlandika ister istemez sinifli topluma (medeniyete) zlp eritilir. Ama insan bilinci gelistike kollektivizmin yeniden retimi de gelistirilecektir. Bu antik tarihte adim adim, halka halka gelisir. Islam tarihsel devrimi de, Arabistan'daki Arap asiretlerinin sinifli topluma zlsnn sirayisidir. Kainilmaz gidis kisi mlkiyetinin azginlasmasi ve yeni medeniyetin sosyal devrimci siniflari yaratamayip rmesi ve yikilmasidir. Kur'anin ve peygamberin biricik korkusu ve buyruklari, bunun sezgilerinden ikmistir. 53 nc ayet de bu sezgiyi bir baska aidan yineler. Ama 41. ayet ile bizzat toplumun fiili degisimini temelden etkileyen ekonomi kuralini Allah ve Peygamberi bizzat onaylar ve destekler. nk fiili gidisi Kur'an ve peygamberi gderken, gerekte bu tarihsel akisin kendisi Kur'ani ve peygamberi belirlemektedir. Zaten Peygamber'in kendisine ayet indirilisini algilayisi evrimin kisi zerindeki belirleyici gcyle olusur. Evrimin Hz. Muhammed'de kuvvetle yansiyisi; yani barbarlik ile medeniyet zitliklarindan en devrimci sonulari ikarisi mmkn oldugu iin, kendisini dogal olarak peygamber hisseder ve ilan eder... Iste Enfl sresindeki birinci ve 41 nci ayetlerdeki eliskinin kkeni budur. O kkler: insancil z daima, her olayda peygamber'e Allah'a hatirlatilir. Yorum, komncl z ile sinifli toplumun ve kisi mlknn greslerinden gelisir. Bu yzden Kur'an'i ren sey, Peygamber'in lmnden sonraki halifeler aginda da srer. Tefeci - bezirgan Emeviye Saltanati tm kancikligi ve zulmyle ste gelir gelmez o z zorla - hileyle eritisilir. kkn Acem medeniyeti yikilarak orta ticaret yolu ailir. Islm kutsal Mekke - Medine: Islamligin besigi yakilip - yikilir; bunaltilir. nk gney ticaret yolu nemini kaybetmistir: tefeci bezirganlik evrencil ticaret yollarinin kprlerini ana yoldan kurmus - medeniyete gememis barbar kalmayacak derecede her yana paralayici kisi mlkiyeti tohumlarini saip filizlendirmistir... Insancil z, giderek evren apinda medeniyet: sinifli toplum mekanizmalariyla paralanip yeniden retilmek zere hazirliga sokulur. Arkadan gelen gebe rnesansiliklari bu hazirlik asamasini yeniden gtp herkese hazmedilisini saglar; sosyal devrimler: kapitalizm aginin gebeligini gelistirir... 67- "Yeryznde agir basincaya kadar hibir peygambere esirler sahibi olmak yakismaz. Siz geici dnya malini istiyorsunuz. Allah ise ahireti istiyor." Hz.mer esirlerin ldrlmesini, Hz. Ebubekir fidye alinip birakilmasini teklif etmisti. Peygamber Ebubekir'inkini dogru buldu. Ama Allah buyrugu daima btn insanligin kurtulusu (evrensellik) iin ayetlerini ryordu, peygamber de insancil yregile hep islam savasinin gelismesini kollayarak buna uyuyor, dnyevi

hevesleri trplemeye alisiyordu. Esirlerin bile gnllerini alan ayetler nazil olusu ayni insancil ve islami kaygilardandi: 70- "Ey peygamber! ellerinde bulunan esirlere syle: Eger Allah sizin kalplerinizde bir hayir oldugunu bilirse, size sizden alinan fidyeden daha hayirlisini verir ve sizi bagislar. Allah esirgeyen ve bagislayandir." Canlarina - mallarina kiyamayip davaya sonra katilanlar da ayni kaygilarla hos karsilanir; akrabalik - kan baglarinin bazen davadan da ileri kkl duygular tasidigini bilir ve hos grlr. Kan davalari haram kilinsa da, Islam davasi iin muhafaza edilir: 75- "Onlar ki sonradan inanip hicret ettiler. Sizinle beraber savastilar. Iste onlar da sizdendir. Rahim sahipleri birbirlerine daha yakindirlar... " 26- "AHZAP SURESI" Devrim hazirlik ister; fikri - ruhi - teskilatcil hazirlik her eri sardigi lde basari gelir. Yoksa panik ve korku ve ihanet anlatilabilecek gibi degildir. "Evrim" gnlerindekiyle kiyas bile gtrmez. Ancak unutulmaz izleri derslerle doludur. Bu "Hizip" anlamina gelen sure Hendek savasi gnlerini anlatir. Medine'ye Hicretin 5 inci yilinda Kureys ve Gatafan kabileleri btn kollariyla Medine zerine yrdler. Medine'de Mslmanlarla uzlasan Ben Kurayza adina bagli yahudi kabilesi de bunlarla birlesti. hepsi 12.000 kisilik bir ordu olmuslardi. Muhammed'e iyi bir savunma talktigi yapmaktan baska bir sey kalmiyordu. Medine kenti'nin evresine bir hendek kazdirip, ikan topragin arkasina okularini yerlestirdi. Kureys ve Gatafan ve Kurayza saldirida cesur ve inanli olamadiklari lde kusatmayi bir ay kadar srdrdler. Hendegi asamadilar. Ve giderek savas sicakligini yitirdi. Dsmanin inanci - cesareti iyice sarsilmisti. l firtinasi Hendek savasini mslmanlar yararina evirdi. Firtina'nin gemesini bile beklemeden dsman Mekke'ye geri dnd. Sonradan bu olay ayetlerle derslestirildi. 10- "Hani onlar stnzden ve alt tarafinizdan (vadinin st ve alt yanlarindan) gelmislerdi. Gzler kaymis yrekler hanerlere dayanmisti. Allah hakkinda esitli tereddtlere dsmstnz." 11- "Iste orada mminler denenmis siddetli bir sarsinti ile sarsilmislardi." 12- "Mnafiklar ve kalplerinde hastalik bulunanlar "Allah ve Resul bize sadece bos vaidlerde bulundu" diyorlardi. 13- "Bir grup da" esitli mazeretlerle "Sadece kamak istiyorlardi." 15- "Oysa kamayacaklarina dair Allah'a sz vermislerdi" Devrim bu tereddtlerle yrmezdi tabi. ekirdek saglamdi ve Muhammed hep o ekirdegi ogaltip glendirdi. Yahudi Kurayz'in isini bitirmenin tam zamaniydi. Yahudi

kalesini kusatarak 20-25 gnde kaleyi dsrd. Mslman ekirdegini ve cephesini glendirdi... 17- "NAHZ SURESI" 18- "ISRA SURESI" 19- "KEHF SURESI" 20- "MERYEM SURESI" 21- "TAHA SURESI" 22- "ENBIYA SURESI" 23- "HAC SURESI" 35- "SEBE SURESI" 36- "MELAIKE SURESI" 37- "YASIN SURESI" 38- "SAFFAAT SURESI" 39- "SAAD SURESI" 40- "ZUMER SURESI" 41- "MMIN SURESI" 42- "FUSSILET SURESI" 43- "SURA SURESI" 44- " ZUHRUF SURESI" 45- "DUHAN SURESI" 46- "CASIYE SURESI" 47- "AHKAF SURESI" Bu Mekki sureleri, ilk blmlerde yeri geldike isledigimiz iin yeniden ele almiyoruz. Kur'an ve peygamberinin metodu kavrandika okuyucu tekrar tekrar kendi basina konuyu gelistirebilir ve gelistirmelidir. Kimi Mslman genlerimizin modern sinifli toplumun geberen emperyalizm aginda "kiyamet alametleri" grmesi ve kiyameti gerekten beklemesi, yani Kur'an'i gnmze ayarlamaya alismasi tasadf degildir: Kiyamet sinifli toplum haksizliklarinin sonu alacaktir. Muhammed Antik sinifli toplumlarinin 5-6 bin yillik tepesinden asagilara - gerilere yikilmis kentlere - toplumlara; geleneklere bakinca, toplumun maddi temellerden kalkan i dinamizmiyle degil yine Allah sistemiyle bakmak zorunda oldugu iin kiyameti Allah'in nihai adaleti biiminde gryordu. (Su "gerekten ok nankr olan insanlik" dogadan ve toplumdan geldigi halde; dogaya ve topluma, kendi bencillikleri ugruna, kendini de dogayi da yok ederek uyumsuz hale gelmesi baska nasil zmlenebilirdi? Elbette bu nankrlk yine kendi kendini vurarak doga ve insan toplumunun gidis kanunlarinin bilince ikarilip onlara uyulma savasi verilmesiyle zmlenebilecektir. Bu ne yaman diyalektik kuraldir ki bilinten ok dl ve ceza sistemiyle isler ve sinifli toplumun topyekn dln topyekn bir ceza ile insan bilincine dnstrr. Insan beyninin bile dogadan ve toplumdan geldigini lmsz biimde hatirlatarak insan bilincinden stn hi bir seyin olamayacagini "nankr" gzlere batirir: "Hakikaten insan ok nankrdr" "Allah kiyamet gn, ayriliga dstgnz hususlarda aranizda hkmederek hakliyi - haksizi ayiracak") (Hac suresi: 66 nci ve 69 uncu Ayetler) 27 "NUR SURESI":

Muhammed'in ve Hicaz toplumu'nun nnde ykselen tarihsel devrim grevi ylesine evrencil boyutlarda oldugunu sezdiriyordu ki; o grevi kavradika Muhammed, evresinde olup biten, insan nefsinden kaynaklanmis olaylara daha objektif ve dzeltilebilir oldugu lde hosgryle bakiyordu. Bylece Allah'in (determinizmin) yceligini - yaraticiligini ve hosgrrlgn de daha derinden kavramaya yaklasiyor ve Allah kavrayisini o gne dek grlmemis zenginliklere ulastirarak bilmeden determinizme yaklastiriyordu. Kisisel dipsiz kuyu didismelerinin zerindeydi: Fuhus: cinsel yasaklari hie sayan, toplumun geleneklerini havaya uurup retimi ve insan reyimini verimsizlestirip felce ugratan; giderek insancil olan en yce duygulari: onur - sevgi - saygi - yaraticilik yetenek dolayisiyla retime reyim mekanizmalarini sekteye ugratan hatta yozlastirip rten bir eylem oldugu lde toplumun varolma kosullarini da dinamitler. nk toplum denen insanlik, cinsel yasaklar ile baslamis ve gelismistir. Insanligin ilk basladigi yere: Cinsel yasaksiz en ilkel topluma dns olanaksizdir ama fuhusun yayginlasmasi, hangi toplum biiminde olursak olalim cinsel yasaksiz ilk topluma: hayvanliga yaklasmaktir ki bu retimi ve insan reyimini o lde felce ugratir. Ve ne denli modern toplum asamasinda bulunursak bulunalim, bu felce ugratis lsnde toplumumuz krizlere - ryslere ve kslere girmeden yapamaz. Medeniyete henz gemeye alisan komnal toplum insani, fuhus'a dserse ne olur? Cinsel yasaklari da hie sayarak, Sadom ve Gomorra kent medeniyeti rneklerinde oldugu gibi, medeniyete, kentler federasyonuna geemeden: dogmadan lr. Yani daha toplumcu: retken ve reyimli olan komnlerin tarihsel devrimleriyle yok edilir. Fuhusun esaretine dsen kisiler iinde ayni sey geerlidir: toplumca aforoz edilmesi bir yana, retkenligi ve reyimi felce ugradigi lde "insan" olmaktan ikmaya baslar... Muhammed bunu yakalamadan yapamaz: Muhacirler iinde ve yakin evresinde beliren Fuhus girisimlerini aninda "Haram" kilan ayetler pesisira gelir. 3- "Zina eden erkek, zina eden veya ortak kosan kadindan baskasiyla evlenemez; zina eden kadin da zina eden veya ortak kosan erkekten baskasiyla evlenemez. Mminlere haram kilinmistir." Burada "Zina" fuhus anlamina dogru gelismis bir durumdur. "Haram" ise basit bir "yasak" kelimesiyle aiklanamayacak kadar "insani" zellikler ierir. "yasak" insan toplumunun; insanin insana koydugu kanuni bir uygulamadir. Allah'in koydugu yasak haram ile ayni uygulamalari ve sunuslari karsilamaz. Haram'i ignemek insanliktan uzaklasmak anlamlarina yaklasir. Bu doga ve toplumun temel kanunlarina uyum ile karsilanabilecek degerde veya anlamdadir... Modern toplumlar bunca bilimlere sahipken bu "uyum" edebine sahip olacaklarina sanki inadina doganin ve toplumun gidis kanunlarina uyumsuzluk edepsizligini gelistirmislerdir. Neden? Dinleri imanlari "Kar" "irad" - "Faiz": para olmustur da ondan. Komn gelenekli toplumlar bunlardan uzak oldugu lde doga ve insanin gidisini kutsallastirarak "uyum" terbiyesini edinmislerdir. Bu yzden "Haram" modern toplumun yasak kltrnden degerlidir. Ama yetmez. Sosyal adalet ve esitlikle, ve kltr gelisimiyle desteklenmesi ve

hosgryle sarmalanarak bytlmesi - yerlestirilip kklestirilmesi gerekir. Peygamber btn bunlari determinizm ile iinde etinde - kemiginde duyar. Duydugu iin peygamber olmustur. Kur'an bu yzden hosgr - adalet - esitlik toplumculuk - paylasmacilik - sevgi, saygi, zetle: insani duygularla ykldr. "Zina" fuhusa ailan ilk kapidir. Ama fuhus degildir henz. Ve olmayabilir de "Zina" bir ihanet ve fuhusa dogru gelisebilecek bir prosenin baslangici da olabilir. Bunu daha ok toplumun gidisi belirler. Bu yzden "insancil" ihtiyalar ile altsuurdan patlak verir. O lde de hosgrye mazhar olur Maddi - manevi cinsel uyumsuzluklar esleri "Zina"ya srkleyebilir. Yine de bu insan olma yolunda "sosyal hayvanilik" depresmelerinden baka bir sey degildir. Bu yzden pismanlik duygularini ierir ve "Tvbe" ile yani zelestiriyle veya bir daha ayni hataya dsmemekle n kesilebilir. Erkek dzeninde erkekler, bol bol zinayla aileyi gtrmeye alistiklari lde, toplumu fuhus pazarina srklemislerdir. Kadinlar genellikle pazar ve erkek sisteminin kurbanlari olurlar. Hicaz toplumu bu gidisin basindadir. Muhammed bunu sezer ve Fuhus'un basi olan Zina'ya insancil ihtiyalarla gelistigi lde hosgrl davranir. Ancak zellestiriyi ve o gnk geerli eylemi ve adiyla: "Tvbe"yi sart kosar: 5- "Ancak bundan sonra tevbe edip uslananlar hari. nk Allah ok bagislayan ok esirgeyendir." Burada "ok" sifati, "Zina"nin da ok nemli ve byk bir hata oldugunu anlatir. Zina, sezilmistir ki toplumun varolus kosullarini kemirebilecek bir gidisin basidir. O lde de bagislanmasi - hosgrlmesi peygamberi de asan Allah'cil sonsuzlukta bir hosgr gerektirir. Zina'yi Fuhusa varmamasi iin hosgryle ve sosyal esitlik - adalet v.s. ile sarmalayan toplum gidisi iinde bulunulabilirse, zina'nin azitmasi nlenebilir. Bu kisyiyi - peygamber de olsa asar; toplumsal gidisin isi olur. Bu yzden determinizmin veya Allah'in bagislamasi ve esirgemesi peygamberlerinkinden "ok" daha ycedir... Medeniyet'e geis, byk bir tarihsel devrim greviyle karsi karsiya bulunmuyorsa; Sodom ve Gomorra'da oldugu gibi tefeci bezirgan azginlasmasiyla dolu dizgin zevki sefa ve fuhus alemlerine sratle batar ve yok olur. Hicaz toplumu da ayni gidis iinde olabilirdi Sodom - Gomorra veya Musa toplumunda grldg gibi para - zevk - sefa - Fuhus dsknlg iinde toplum srnp kanayabilirdi. Hicaz toplumunu tarihsel grevi kurtarmistir. "Zina" Hz. Muhammed'in ailesine dek bulasmistir. Gidis o denli diyalektik dnsmler iindedir. Eger tarihsel devrim grevi hicaz toplumunu saramazsa, tefeci, bezirganlik azmasi ve kltr fuhus, toplumu kertecek filizlenme iindedir. Hz. Muhammed'in eslerinden hem de en sevdigi eslerinden olan Ayse, O'nu temizleyen ayetlere ragmen "Zina" dedikodularina bulasmistir. Muhammed bile dedikodulara inanacak duruma gelmistir. Ama Ayse'nin pismanligini grnce olaya hosgryle yaklasmaktan baska are bulamamistir: "Imdi eger sen susuzsan, Allah muhakkak susuzlugunu ortaya ikarir. Ama bir gnaha dstnse Allah'a istigfar ile tevbe et" der. Ve Ayse'nin gerekten bu olay yznden kahir ve pismanlik iinde oldugunu anlar. ve aninda Ayse'yi temize

ikaran ayetler vahyolunur. Ayse'nin "zina" yaptigi dedikodusunu yayanlarin iinde Ebubekir'in akrabasi ve yaninda fakir oldugu iin besledigi yanasmasi: Mistah da bulunuyordu. Ebubekir, Ayse'yi temize ikaran bu ayetlerden sonra, Mistah'i kovacagina ve bir daha bakmayacagina yemin etti. Ama Muhammed farkliydi; tarihsel devrim grevi o'nu ok daha ltufkr - kucaklayici yapmisti. Asagidaki ayet bunu islam ekirdegine de gtledi: 22- "Sizden fazilet ve servet sahibi kimseler yakinligi bulunanlara, yoksullara, Allah yolunda g edenlere, yardim yapmamaga yemin etmesinler, affetsinler gesinler. Allah'in sizi bagislamasini sevmez misiniz? Allah bagislayan esirgeyendir." Demek insani insan yapan egitimden nce, tarihsel grevleridir veya toplumun gidis biimleridir. Ama egitim de o gidise uygun dserse o derece nem tasir. Muhammed ve Kur'an'in grevi bu yzden az yce olmamistir. Ama o'nu kendi kosullari ve grevleri iinde anlayamazsak, sadece kuru bir siir gibi dinler ve okur isek, gnmzde pek yavan gelebilir. Hatta bu satirlarin O'nu abarttigi kanaatine bile varilabilir. Gerek bunun tersidir: bu satirlar o gnleri gerek degerinde aiklamaya yetemez; Muhammed'i ve Kur'ani ve kkleri olan Ibrahim'i ve gemis gelenekleri anlamak iin benzer grevler iinde bulunmus olmak gerekir...ki o zaman bile hissedilebilir ama yeterince anlatilamayabilinir. Fuhus - Zina ve Ayse olaylarindan sonra islam'da "rtnme" ile ilgili ayetler gelir. Bu sadece kadinlari babahanca bir mahremiyete brndrme degildir. Erkeklere de ayni paylama azar - dikkat buyruk olur. Yani bir nefis terbiyesidir. Hatta nce erkekler buyruk altina alinir: 26- "Kt kadinlar, kt erkeklere; kt erkekler kt kadinlara; iyi kadinlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadinlara mahsusdur..." Yani kfr ve zina nce iktigi yeri kirletir ve bu durum onlarin zaaflari ve iradesizlikleriyle (kisi'lerle) ilgilidir. O halde Zina dedikodusuna karisan Ayse, Safvan ve Peygamber de Kt" mydler? Peygamber bu olayi ibret alinacak bir olay olarak grr ve ayri tutar. 26- "... "Bunlar (Peygamber - Ayse ve Safvan) onlarin dedikodularindan uzaktirlar. Kendilerine Allah'tan bir magfiret ve merte bir rizik vardir." Demek insanlarin altusur ile dstkleri bir ktlkten eger ders alabilirlerse, gelecekteki hayatlarinda tahmin edilmeyecek kadar byk dller alabilirler. Ki bu zina bile olsa. Eger bilinli bir ktlk iinde degiller ise ve yeterince kklesmis derslerini alabilmislerse... Peygamberce ele alis bu olunca, kadinlara getirilen rtnmeyi, gnmz yobazlarinin kadini klelelestirici - dumura ugratan tutumlariyla karistirmamak gerekir. Btnyle cinsel metaya dnsms defile giysilerini de hakli ikaramaz; insan iin retkenlikten baskasi yalandir. Kapitalizmin kadini asagilayan erkek dzeninin kurbani yapan en kk fuhus pazarlari kklerinden yolunmasi ancak yetenek ve retkenlik olanaklarinin sonsuz

gelistirilmesiyle mmkn olabilir. Cins olarak su paylastirilirsa, bunun sebebi cins olarak basta erkeklerindir. nk sistem onlara alisir. Muhammed azginlasmaya baslayan babahan toplumunda yasadigini sezer Zina kiskirtmasi konusunda ilk paylama bu yzden erkekleredir. Allah kelami kesin ve akil vericidir: 30- "Inanan erkeklere syle: "Bakislarindan bazilarini yumsunlar, irzlarini korusunlar. Bu onlar iin daha temiz ve yararlidir. Sphesiz Allah onlarin her yaptiklarini haber almaktadir." Bunun ardindan gelen ayet kadinlara uzun uzun rtnme geregini anlatir. Yani ikna etmeye alisir. Ve hatirlanmalidir ki bu ayetler "inananlara"dir. Inanmayanlari ikna etmek iin daha da sabirla mcadele gerektigini peygamberin bizzat kendi mcadelesi anlatir. Ve arkadan gelen ayetler evlenmeyi buyruklastirir. Evlenmemek iin ne srlecek mazeretleri giderme yolunu tutar; evlenmeyi toplumu iin nemli bir eylem olarak ne geirir. Zina fuhus prosesinin nne gemekte evliligin de rol oynayalabilecegini grr; kurallastirir. Bununla da kalmaz: "Evlenme olanagina sahip oluncaya kadar namuslarini korusunlar" (33. Ayet) buyruguyla cinsel yasaklarin nemini sezerek toplumunu retime ynlendirir. Fuhus'ta suun aika erkeklerde oldugunu bildirir ve kadinlari tenzih eder: 33- "..... Dnya hayatinin geici menfaatini elde etmek iin, namuslu kalmakta israrli cariyelerimizi fuhusa zorlamayin. Kim onlari Fuhusa zorlarsa, sphesiz Allah o kadinlara karsi bagislayici, esirgeyicidir." Peygamber ve Kur'an bu derece gereki ve akilcidir. Meselenin "Nefsi kiskirtmakta" ve "iradeyi asan" altsuur patlamasi: bastirilmis ihtiyalarda oldugunu; ama bunda da erkek dzeninin sorumlu oldugunu sezer fakat ne yazik ki elinden gelen budur. nk tarihi akis erkeklerden ve tefeci - bezirgan sermayeden yanadir. Muhammed'den sonraki yzlerce yil bile bu konuya are bulamamis ve sorunu biriktirdike biriktirmistir. "Nefis" bu yzden insanligin en nemli meselesi olmak zere gelismek zorunda kalacaga benzer. "Nefis" baslibasina insanlik ve zellikle "Kisi" meselesi olarak dikkatleri eken bir asamaya ulastiginda toplum yepyeni stratejik asamaya gemis bulunur... Muhammed zamani ylesine bir agin belki ilk baslangicini evrensel llerden Hicaz toplumunu drterek verir. Bu yzden Kur'an ve Islam hukukunun "Nefis" terbiyesine girisi tesadf sayilmamalidir. Nefis kapitalizm ve emperyalizm ile bati toplumlarinda aralikli patlamalara girer. Dogu toplumlarini Sovyetlerden baslayarak sardigi "tketim"lerin marazi patlamalarindan ve bu ugurda "Duvar"larin asilmasindan bellidir. Muhammed ve Kur'an'i uyaran olaylarin derinligi ve evrensel boyutlari bu derecededir; byklkleri buradan gelir. 28- "MUHAMMED SURESI" Medine'ye hicretten sonra mslman ekirdegi gelistike i esikiler de gelisti. peygamber bunlari yakalayip teshir etmekte yarar grd:

"Cihad" konusunda iki yzl korkaklara: 20- "Inananlar, Cihad hakkinda bir sure indirilmeli degil miydi? derler. Fakat hkm aik bir sure indiiilip de onda savastan sz edilince kalplerinde hastalik bulunanlarin sana lmden bayilip dsen kimsenin bakisi gibi baktiklarini grrsn. Onlara uygun olan: 21- "Itaat etmek ve gzel sz sylemektir. Is ciddiye bindigi zaman, cihad isteklerinde Allah'a sadik kalsalardi, elbette kendileri iin daha iyi olurdu." Kankardeslik ile Mslman: Dava kardesligini btnlestiremeyip Kisi mlkn ve benciligi ne ikaranlara: 22- "Demek isbasina gelecek olsaniz, yeryznde bozgunculuk yapacak, akrabalik baglarini koparacaksiniz Kent, artik komn akarabalik baglarini geride barikarak medeniyete paralanarak gemektedir zaten. Mslmanlik bunu kitaba baglar. Bu geisin teori ve pratigini yapar. Fakat medeniyetinin uzun mrl olabilmesini eski toplumcul gelenekleri, akrabalik gibi, imece gibi - zekat - oru - Fizin haramligi - hac - namaz gibi toplumcu) geleneklerin fakir fukara ve halk yararina kamu mali yararina gelistirmek zorunda kalir. nk henz komn'n toplumcul zn yitirmemistir. Daha nemlisi bunu iine girdikleri medeniyetin mayasi yapabilirlerse daha uzun mrl medeniyet kurabileceklerini bilince yakin sezilerle yakalarlar. Bir yandan akrabalik baglarini bizzat bu ugurda kendileri zerken diger yandan yine ayni ama iin korunmalari bu sezilerini aiklar.. Inanci zayif cani ve mali kiymetlilere: 35- "Siz galip durumda iken gevseyip baris istemeyin Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi zayi etmiyecektir." 38- "Iste sizler Allah yolunda harcamaga agriliyorsunuz ama iinizden kimisi cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse, kendisine cimrilik eder. Allah zengindir sizler fakirsiniz. Eger yz evirecek olursaniz yerinize baska bir toplum getirir de onlar sizin gibi olmazlar." Sanirsiniz ki dava iin her an can ve mal istenir. Hayir, Allah ve peygamber insanlarin tasiyamayacaklari yk omuzlara yklemez: tersine verdigi pek ok, istedigi sadece toplum yararina vicdan - inan - insaf, biraz da bagistir: 36- "Dnya hayati, bir oyun ve eglenceden ibarettir. Eger inanir, gnah islemekten korunursaniz, size mkafatlarinizi verir ve sizden btn mallarinizi istemez. 37- "Eger mallarinizi isteseydide sikistirsaydi cimrilik ederdiniz ve bu kinlerinizi ortaya rkarirdi." Antik sinifli toplumun (medeniyetin) 5-6 bin yillik gelisimi, kitalarararasi yayilimi ve bunlarin geleneklerle gney ticaret yolu zerindeki Hicaz toplumu'na aktarilmasi barbar toplum da olsa beyinleri byle ince psikolojileri zmlemeye dek itiyor ve gelistiriyordu. "Allah" binlerce yildir diyalektik aglarini kimselerin

ummadigi ve beklemedigi yerde ve zamanda yavas ama sikica rms; nce bir tek Muhammed elisiyle sonra btn Hicaz toplumuyla, garb'ta Berberiler ile, sark'ta Trk ve Mogollarla hiyerarsik olarak yzlerce yil islam medeniyeti biiminde temsil ederek kendisini evrensel llerde gstermek zere hazirlanisini byle yapiyordu. Modern agda da farkli olmadi, olmayacaktir. Ayni temellerden gelen kapitalizm kendisini ne kadar kayserili'nin esegine benzetip ssleyip, alayip pullasa, insanliga kheylan gibi satmaya kalksa da, esegin eseklikten ikamayisi gibi kapitalizm de tefeci - bezirgan temelli olmaktan ikamaz; medeniyeti de antik medeniyetler gidisine uymaktan kurtulamaz. Sadece ller modernlesmis; baskalasim hizlari, lm ve dogum biimleri gelismistir. Temel ayni retici gler dinamizmidir.... 29- "RAD SURESI" Ra'd: gk grlts demektir. Gk grlts (bu srenin 13 nc ayetinde) Allah'i tesbih ettigi iin bu adi almistir: 13-"Gk grlts, vgsyle, melekler de korkusuyla O'nu tesbih ederler yildirimlar gnderirde diledigini arpar. Allahin cezasi pek zorlu oldugu halde, onlar hala o'nun hakkinda tartismaktadirlar." Kur'an'a gre ayetler szl ve szsz (Allah'in) gl isaretleridir. Szl olanlar peygamberlere gelen vahiylerdir. Szsz olanlar doga olaylariyla Allah'in kendisini hissettirmesi yorumlayisidir: Allah: determinizm bilim ykldr. Yusuf suresinin 105'inci ayetinde bu aika belirtilir: 105- "Gklerde ve yerde nice ayetler var ki onlarin yanindan yzlerini evirerek geerler." Peygambere vahyedilen ayetlere inanmiyorsaniz dogadaki olaylara - isaretlere bakin da Allah'in birligini - yceligini anlayin demek istemektedir, dogal olaylar da birer szsz ayettirler. Bu anlayis bile, Kur'anin (ve Muhammed'in) bilgiye - bilime ne kadar aik oldugunu; dolayisiyla evrimci - tarihsel determinizmi kavramaya ne kadar yatkin oldugunu gsterir. Kur'an, evrimciler gibi herseyi diyalektige baglamak yerine Allah'a baglar. Bu da o asamanin kainilmaz ifadesidir. Rad Suresi de Muhammed'in ve Kur'anin bilimi ve bilgiyi Allah'a yakistirmasina belirgin rneklerdendir: 2- "Allah o'dur ki gkleri grebileceginiz bir direk olmadan ykseltti. Ars'a egemen oldu. Gnesi ve ay'i kendi iradesine aldi. Bunlarin hepsi de belli bir sre iin akip giderler. Yaratma isini dzenler, ayetleri ailiklar ki, Rabbimize kavusacaginiza kesin olarak inanasiniz." 3- "Odur ki arzi uzatti, orada sabit daglar ve irmaklar var etti. btn meyvelerden iki ift yaratti. Geceyi gndzn zerine rtyor. Sphesiz bunda dsnen bir toplum iin ayetler vardir." Bu ve benzer ayetlerin, sinirlarini asan (suuralti - sezi tesinde bilimin ta

kendisiymisesine) yorumlar Muhammed - Kur'an ve Islam dinini kurtarmak yerine daha da batiriyor. Allah'i (dini) asamanin varacagi trajik sonulari (verimsizlestiren sosyolojik ve psikolojik hastaliklari ve didismeleri) simdiden bize uyariyor. Bu ve benzer ayetlerde, bilinli bir fizik kanunu arayip bulmak, elbette her trl bilimsel kesfi kur'ana yakistirarak bilimi kur'an ve Allah'in (ve islam'in) gdmne almak, dini bilimin altina ve egemenligine dsrmemek egilimindendir. Bu davranis ve dsnceler gerege aykiridir; tarihsel determinizmin kainilmaz akisi ve evrimin kendi amaci evrimin kanunlarinin bilince ikarilarak insan toplumunun bu kanunlara uyarak, mutluca yasamasidir. Bu ayetlerde "cisimler arasindaki itme ve ekme kanununa isaretler vardir desek", o zaman ayni ayetlerdeki bilime aykiri grslerin sebebini akilamakta glk eker samalariz. Veya dut yemis blbl gibi susmakta isin iinden siyrilabilecegimizi saniriz. Ama ne zamana kadar? 3- "O'dur ki arzi uzatti, orada sabit daglar ve irmaklar var etti, orada btn meyvalardan iki ift yaratti. (...)" Yeryz Muhammed zamaninda dz bir tepsi gibi biliniyordu. O bilgiler isiginda ayet bu sekli aldi: "arzi uzatti" demek, kervanlarla her yana giden Arap bezirganlari ve ykleri iinde "yeryz gitgit bitmiyor"' anlamina gelir. Bundan baska bu hangi bilimsel kanuna uydurulabilir. Ayrica daglar - irmaklar yzeysel bakilinca yani yer ekimi kanunu bilinmedike "sabit" sanilir. Oysa yer ekimine karsin magma tabakasi zerinde kendince yzer durur. Varliklar meyveler de iki ift degildir; her varligin ayri zelliklerde entite oldugu ortaya ikmistir. Kur'an bilim karsisinda ok gerilerde kalmistir. Ama kendi aginda bunlari syleyebilmek, suuraltina bastirilmis bulunan bilimsel sezilerden kaynaklanir ve isler. Determimizm doga ve insan olaylarini bir tek kanuna (evrime) baglayarak izah etme egilimi gsterir; ki bu da tarihsel determinizm icabidir... Demek sbjektif kuruntular ile kalinirsa, iyi bir din savunucusu bile olunamaz... Eger Muhammed, gnmz din bilginleri veya dindar bilginler - mcahidler gibi kuruntucu olsaydi hi bir zaman incil'i de Tevrat'i da asip Kur'an'i yazdiramaz; ayetleri "igr" ile hissedemezdi. O ayetlerin kendisine Allah'in melekleri tarafindan iletildigini sylese; meleklerin adim basinda insanlari koruduguna dair ayetlere gemis yorumlar yapsa da; daima gereklere ulasmayi seviyor ve o ynde akil yrtyordu. Ayetlerin pekala "igr"den kaynaklandigini sezip syleyebilecek kadar drst cesur ve akilliydi; melek mistizimine sarilip sarlatanligi semedi: "De ki "Benim yolum budur, ben buna uymus bulunanlara, i gr zerine agiririm Allah'a, Allah kutsaldir, ben es kosan kimselerden degilim." (Yusuf suresi 108 nci Ayet) O daima bilinmez - mistik - hurafe yandan siyrilip, bilinir - somut - akil ve bilim yoluna ilerliyordu. Kur'an ve hadisleri buna en gzel rnektir: Allah'i bu derili bilime - diyalektige - evrime yaklastiran baska hi bir peygamber ikamamistir:

39- "Allah diledigini siler diledigini birakip btn kitaplarin anasi: Ana kitap yanindadir." (Rad Suresi) Burada "Ana kitap o'nun yanindadir" sz; Allah'in bilim - bilgi sahibi olusunu, belirten diger birok ayetten daha ileri daha anlamli ve tarihsel determinizmi evrimi daha iyi anlatmaya - aiklamaya alisan bir gayreti - peygamberin ulastigi bir sentezi belirtir. Doganin ve toplumun temelinde yeralan atomcul - hcrecil ve toplumcul kanunlar yle zengin - retken bir mekanizmadir ki, daima kendi dengelerini kurmak zere lmcl ve dirimcil eliskilere girerek evrimin en son en verimli halkasi olan insan'i evrimin ustasi yapmak zere ilerler. Her ilerleyiste antik ve modern peygamber veya nderlerde kitaplasir. Yani biraz daha kendini insana teslim eder. Insan'i kendisine yaklastirir; ne zaman ki insan evrimin btn kanunlarini kavrayip onlara uymayi toplumca btn insanlika basarir; evrim de o zaman "ana kitapinin" hemen hemen tmn demesek de ana kitabinin temel mekanizmalarini insana teslim etmis olacaktir. "Ana kitap" burada anlasilacagi gibi doganin ve toplumun temel kanunlaridir. Hz. Muhammed'e yakinlari (Abdlazized Debbag) sormuslar: "Ana Kitap kendisinin yanindadir" demek ne anlama gelir, diye Peygamber bizzat su tefsiri yapmistir: "O'nun kadim: eskiden beri gelen ilmi asla sasmaz." Toplumun ve doganin temelinde "eskiden beri" bulunan ana kanunlardir ve "Asla sasmaz" onlar.... "Ana Kitap" birden insanlara kavratilamaz; ag ag - zaman zaman - nemli ag dnsmlerinde ana kitapin o temel kanunlari insanlara yansitilir, bilinlere ikartilir:" 38-"(...) her zamanin bir kitabi vardir." Muhammed "Son Peygamber" Kur'an "Son kitap" olduguna gre, "Ana Kitap" tamamlanmis midir? Kur'an kutsal kitaplarin; Muhammed kutsal peygamberlerin sonuncusudur. Ama ne hadislerde ne de kur'an'da Allah'in Ana Kitab'inin sona erdigine dair en ufak bir isaret yoktur. Olamazdi da, nk Kur'an'a gre ayetler ikidir. Peygamberler vahyedilen szl ayetler, ve doga olaylarindan alinacak szsz ibretler toplumsal ve dogal olaylar? Peygamberler olmasa da kutsal kitaplarin en sonuncusundan ve son peygamberin hadislerinden - snnetlerinden alinacak derslerle yeni olaylara yeni yorumlar (itihadlar) yapilabilecek ve artik kutsal kitaplari, bilim kitaplari ilerletecek; Allah'in ana kitabina yani yeni olaylarin yorumuna yaklasilacaktir. Bu noktada "itihad: yorum kapisini" kapamak Kur'an'a ve Muhammed'e daha dogurusu Allah'a (tarihsel akisa) ters dsmek olurdu. Yorum kapisini aik tutmak, aika bizi Allah'in Ana Kitabi'na yani doganin ve toplumun temel kanunlarina ulastirabilecekti.. Nitekim, itihad yorum kapisini kapatan islm ynetimleri Muhammed'den sonra derebeylesip knlesmisler; yorum kapisini aik birakan daha demokratik islam ynetimleri ve mezhepleri altinda doga ve insan bilimleri gelisebilmistir.

Ibni Haldun, bunun en byk en sekin rnegidir: Allah'i bilimin nne mistik bir engel olarak koymadan toplumun gidis kanunlarina egilerek yorum kapisini kapayan islam tarihlerini siddetle elestirmis ve nemli kanunlara ulasmistir. 500 yil nceden Marksizm'i ve Darvinizm'i mjdeleyen grsler ne srdg halde Allah (Din) bayragi altinda dgsmeyi becermistir... ok byk ibrettir... Bir de ateizmi tariri tanimazligi maddeci poz diye kullananlara bakila!.. 30- "BAKARA SRESI" (286 Ayettir. Burada diger surelerde yaptigimiz gibi anlasilmasi aik seik olanlari altlayarak, anlasilmasinda zorluk olanlarini aip yorumlamaya alisacagiz.) 2- "Iste o kitp, kendisinde hi sphe yoktur; mttakiler iin yol gstericidir." Kur'an, O'nu anlamaya yatkin, kendisini ve evresini Allahin (tarihsel akisin, doga ve toplum kanunlarinin akisinin) O'na uyamamak korkusuyla o'nun gazabindan korkanlarin - akilla sphe edenlerin ve koruyanlarin - korunanlarin yolunu aydinlatir. Bu tr insanlar, toplumcu karakterli insanlardir ve ezilen - smrlen insanlardir. 3-4-5 nci ayetler de bu kimseleri ve onlarin bu zelliklerini anlatir. 6- "Inkr edenlere gelince, onlari uyarsan da uyarmasan da, onlar iin birdir; onlar inanmazlar." Ve bu insanlar, "Mttakiler"dir. Yani "korunan"lardir. Takv sahibidirler. Yani Allah'tan, o'nun gazabindan korkmaya ve korunmaya yatkin inanli olanlardir. Ki onlar zamanla tarihsel Determinizm yoluna safane bir sekilde girebilirler. Allah yolunda savasirlar. Tarihsel Determinizm'in, doga ve insanin btnlkl gidisinde bir elenen taraf bir de dirilen - gelisen tarafi bulunur. Bu onun en yalin diyalektigidir. Bu diyalektik arpisimadan daima yeni sentezler; yeni aglar fiskirir. Iste elenen tarafta bulunan insanlar, bulunduklari medeniyet gerizlerine - paraya pula shrete - eglenceye - yozlasmaya yle saplanmislardir ki, dirilerin - geliseni asla dinlemezler - grmezler - anlamazlar. Dirilenin gelisenin iinde daha ok bulunanlar, buna ihtiyalari oldugu iin tarihsel determizmi (Allah'i) en derin ve ngrl anlamlariyla grenmeye ve ona uymaya aba gsterirler. Ama bu kolay olmaz, insanlik genel olarak "yumurta kapiya gelince" kayiplara ugrayarak davranir. nk elenen ile dogan arpisarak gelisirken.gndelik ikarlar siradan insanlari daha ok etkileyip kendi cenderesine alir. Bu yzden iki yzl sahtekarlik (oportunizm) sirat koprsnn altinda boylu boyunca uzanir. Apaik karsi ikamayanlar, inanmis ve dogru yola girmis grnmeyi akililik sayarlar. Iste Bakara suresinin 6-7-8-9-10-11-12-13-14-16-17-18-19-20- 21-22-23-24-2526-27-28 inci, ayetleri elenenlere kapilip inkar edenleri dirilenler iinde bulunup uyum yapmaya abalayanlari... ve iki yzl oportunistleri. ve durumlarini zetler. rnek:

17- "Onlarin durumu tipki suna benzer ki (aydinlanmak iin) bir ates yakmak istedi. (Ates) evresini aydinlatir aydinlatmaz, Allah onlarin nurunu giderdi ve onlari karanliklar iinde birakti, artik grmezler." Burada ates, Insanligin her medeniyet iinde yasanan ve ona batarak yasanan yanidir. Yani gndelik ikarlardir. Gndelik ikarlara batarak yasayanlarin ne gemisi ne de gelecegi grmesi olanaksiz kalir. "Allah onlarin nrunu giderdi ve onlari karanliklar iinde birakti, artik grmezler." Burada "Nr": her insanda bulunan zgr - paylasimci - kollektif - insani karakter anlamina gelir. Insanin nr'u, o'nun bu insani manevi zellikleridir. Elenen yana batan insanlara bu yzden; yzlerinde hi nr kalmamis, deriz. Kollektif insancil sevecen insanlara da: "yznden nr sailiyor" deriz. "Peygamber yzl" demek "Nr saan" da demektir. "Nrsuzdur" demek: gemisinden de geleceginden de isik alamayan demektir. Ki tam da gnmzdeki elenen yanlarimiza denk dser.. Kur'nin diyalektigi buradadir: herseyi zittiyla koyma egilimindedir: "Mesniy"dir. 27- "Onlar ki sz verip aglandiktan sonra Allah'a birlestirilmesini emrettigi seyi (iman ve akrabalik baglarini) keserler ve yeryznde bozgunculuk yaparlar; iste ziyana ugrayanlar onlardir." Komn: kandas akrabalik dzeni paralanarak mederiiyete (sinifli topluma) zldke, tefeci bezirganlar bu paralanisi derinlestirip keskinlestirirler ve bundan kazanlarini azginlastirirlar ki o zaman dinleri imanlari "kr" olur. Insanliga maneviyata ve Allaha uymamak biricik zellikleri olur. En byk zarar ve gnah budur. Onlar "bozguncular"dirlar ve gerekte hem insanligin hem de kendilerinin zararina sebeb olurlar. nk artik komn'n "akrabalik baglari kankardeslik - kollektivizm" yitirilip - paralanir. 28- "Allah'i nasil inkr edersiniz ki, siz ller idiniz, O sizi diriltti; yine ldrecek, yine diriltecek; sonra o'na dndrleceksiniz." Antik tarihte her medeniyet, sosyal devrim yaratamadigi iin ryp lyordu. Disaridan gelen taze barbar akinlari bu len medeniyetleri ya kesip atiyor yerine yeni medeniyeti kuruyordu ya da len medeniyeti yeniden dirilise rnesansa ugratiyordu. Her iki durumda da lmek ve yeniden dirilmek vardi. Peygamberler binlerce yildir tekerrr eden bu gidisi akli ve nakli bilgilerden - gelenek greneklerden grenip kavramislardi. Hz. Muhammed'e kadar birikerek ulasan bu bilgiler Kur'an'da en yksek Allah (ve cennet - cehennem) sentezine ulasti. "Siz ller idiniz, o sizi diriltti, yine ldrecek, yine diriltecek" Bu buyruk, antik tarihteki medeniyetlerin lp, dirilisilerinden, dolayisiyla komnalarin paralanarak medeniyete geislerinden alinan derslerle

sentezlenmistir. Kur'anin yazildigi siralarda da bu medeniyet batis - ikislari oldugu gibi, bizzat Arap toplumu da bu ls ve dirilis iindedir. "Sonra O'na dndrleceksiniz." buyrugu ise, tarihsel devrimlerin veya bu ls dirilislerin de bir sonu oldugunu sezer sezdirir. Her sey aslina varir: Komna'dan kalkan toplumsal gelisim, sinifli toplum atesinden geerek bu kez herseyi bilince ikarmis olarak kendisini yeniden retecektir. O zaman evrimin en yksek sentezi olan bu asamada insanlik, hem dogayi hem kendisini o temellere uygunca yeniden reterek onaracak ve gelistirecektir. "Sonra O'na dndrleceksiniz": Tarihsel Determizmin bu akisini, Antik Tarihin binlerce yillik birikimle en yksek tepesinden bakarak sezmekten kaynaklanan bir buyruktur... nk Muhammed, en son peygamberdir. Bunun anlami sudur: artik yeryznde kent kuracak (kent'ten) medeniyete geecek barbar insani kalmayacak kertede barbarlar (komn'n kent'ten geis asamasi) tketilmis, medeniyete zlmstr. Bu 5000 yildan fazla bir birikimden sonra olusmustur. Ve Antik Tarihin bu aidan zirvesi sayilir. Hz. Muhammed bunu sezerek "Ben son Peygamberim" ngrsnde bulunmustur. Tabi Antik tarih bitmez; bundan sonra gebe barbarlarin medeniyetlere akinlari ve medeniyet dirilisleri skn eder: Seluklular, Osmanlilar, Ruslar; Avrupa'da Normanlar... Asya'da Mogollar - Babrler... Antik Tarih'in bu dnemi, hep eski Kent'ten geis yapan medeniyetlerin yeniden dirilisi (rnesansi) anlaminda bir ilerleme oldugu iin; Kent'ten son geis yapan (Mekke - Medine'den ikan) Arap - Islam medeniyetinin yarattigi Kur'an prensipleri ve Hz. Muhammed de ancak en ok bilinen Siilik - Alevilik gibi tarikatlarla 12 imam - Haci Bektas - Seyh Bedrettin gibi liderlerle rnesansa ugratilabilmistir. Kur'an ve son peygamber baki kalmistir. Bu aidan Hz. Muammed'in ve Kur'an'in geldigi ag: Antik Tarihin TefeciBezirgan medeniyetlerinin evrensel asamasina geis agidir ve orijinal medeniyetlerin en yksek zirvesidir. O zirvede (Gney Ticaret Yollarinda) ykselen Hz. Muhammed ve Kur'an bu aidan daha derinlikli yorumlanmayi hakeder.... 25-"Mjdele inanarak yararli is grenleri, altindan irmaklar akan Cennetler onlarindir, ordaki yemislerden yediklerinde, diyeler ki "bu nceden yedigimiz gibidir" benzerleri verilir, temiz isler alirlar, orada sonsuz kalirlar." Cennet ve cehennem; kutsal kitaplarda ve peygamberlerde ve gelenek greneklerde anlatilan; ibret alinan cennet ve cehennem sudur: Komnal yasam zamani herkes kankardestir. Kollektif paylasim, sevgi herseyi cennet haline getirir. Kankardesligin - paylasmanin - sevginin yitirilmesi, yalan dolan - hile dsmanliklari yaratan kisi mlkyetinin araya girmesi ve kankardesligi tuz - buz etmesi komn insanina cehennem gibi gelir. Yasadiklari doga, gzelliklerle dolu bakir olsa bile, sevgiyi paylasmayi, kankardesligi yitiren insana cennet gibi doga bile dar gelir; cehennem olur. Ama bir de Arap atalarinin ilk cennetleri olan Firat Dicle'nin bol sulu - verimli - yemyesil alanlarindan, medeniyetin hayati ceheneme eviren i ve dis sinif savaslari yznden gneyin

llerine kaip gmeleri buna eklenince cennet ve cehennem fikri Arap toplumunda giderek mitolojileserek yerlesir. Bu yzden cennet gerekte komnal yasam; cehennem medeniyetin sinifli toplumu olarak dsnlmelidir. Kur'an'da tmlk iinde bakilinca bu yorum yerli yerine oturur... 35- "Biz de dedik: "Ey Adem, cennet iine oturasin esinle, bol bol yeyin istediginiz seylerden, yalniz su agaca yaklasmayiniz gnaha girersiniz." 36- "Hemen seytan onlarin, kaydirdi ayaklarini, olduklari halden (cennetten) uzaklastirdi, .biz de dedik onlara "Asagiya ininiz, dsmansiniz artik birbirinize, bir zamana degin yeryznde sizin iin, durakla, metah bulunur." Kur'an, gelenek grenekle bilinen Adem ile Havva yksn kisaca geer. Dersleri zerinde durur. Adem ile Havva (Arap atalari) medeniyet (sinifli toplum) meyvesini seytana (tefeci - bezirgana) uyup yer yemez kendilerini cennetten (komnal toplumun mutlu yasamindan) sinifli toplumun cehennemcil yasamina kovulmus bulunurlar. Ve bundan sonra, yani Semitlerin medeniyete (sinifli topluma) geislerinden sonra; her barbar kavminin medeniyete geisinde; her irili - ufakli tarihsel devrim sirasinda, bir peygamber (kent kurucu medeniyete geisi saglayan nc - lider) ikar. Allah (Tarihsel Determinizm ) tarafindan fikirleriyle yaratilir; 38- "Dedik ki: "Sizin hepiniz, buradan inin, benden size, bir kilavuz gelince, dogru yola kim uyarsa, onlara ne korku var ne de kaygilanirlar." 81- "Ktlk yapip ktlge brnenler cehenemliktirler. Orada sonsuz kalirlar." 82- "Inanmis bulunarak, yararli is grenler, onlar cennetliktirler, orada sonsuz kalirlar." Kur'an, kendinden nceki kitaplardan (ve peygamberlerden) farkli olarak; daha derinlikli - kapsamli - keskin, ayni zamanda hosgrl olarak; hep komn gelenek - grenekleri ile medeniyeti (sinifli, toplumu) sentezlestirmek zerinde durur. nk gidis: komn'n medeniyete (sinifli topluma) zls tarihinin kentlerden geis asamasinin en sonuncusudur. Medeniyete iyice batmis olanlar, insanin o ilk ekirdeginden; kollektif mutluluktan - kardeslikten - drstlkten - asktan iyice uzaklasmalar ve komn ile zldg sinifli toplumun sentezini bile yapmaktan uzak dserler. Giderek sinifli toplumun batagina iyice batarlar. Bii komn'n mutlu kankardes insanina cehennem azabidir. Bu yzden Kur'an hep sunu siddetle uyarir: bunlar "orada (cehennemde) sonsuz kalirlar." Tam tersini (diyalektigi) de yakalar; Insanligi iinde duyan komn gelenek grenekli olanlar, ve medeniyetle sentez yapma akilligini gsterenler "cennetliktirler, orada sonsuz kalirlar" Antik tarihte ve modern tarihte (kapitalizmde) yani topyekn sinifli toplumda; sphesiz ki ne komnal gelenek greneklerin cennetcil mutlulugu ne de sinifli toplumun cehenemcil mutsuzlugu "sonsuz" degildir. Medeniyetler komnal

akinlarla kerken medeniyete giren - zlen komnalar da ayni mutlulugu ve mutsuzlugu yasarlar. Fakat bugn bir gerek ortaya ikmistir. Mutlu insan: doganin ve toplumun gidis kanunlarini bilince ikarip, o kanunlarin dengesini iinde kurabilen insandir. Ve bu ancak tm insanligin topyekn, o dengeyi her kiside ve toplumda bilinle kurabilmesine siki sikiya baglidir. Ancak yine de bu gidis hiyerarsik olarak kisi kisi - para para olur ve byle olacaktir. nk yeryz ve insanlik bir makastan ikmis gibi esit gelisime sahip degildir. Bu yzden doga ve insanin dengesini su veya bu lde kendi iinde kurabilen kisi ve toplumlar mutlulugu da o lde kendi ilerinde kurabilirler. Kur'an (ve peygamberi) bunu yasiyarak grms ve sezmistir. Bilinli ve gl olanlar; medeniyetin sundugu, doga ve insan dengesini lm - dirim kertesinde bozan bireysellestirilmis tketim toplumundan byk bir azimle kaabilirler ve kendi i dengelerini kurarak, bu dengelerini doga ve topluma yansitarak, partilesip - cephelesebilirler. Bu noktada arada kalinamaz. Cennet ile cehennem veya yasam ile lm gibi bir seenektir bu. Hz. Muhammed zamaninda kent kuracak barbar (komn) insani kalmadigi iin kentten ikma tarihsel devrimlerini ve medeniyetlerin sonu gelmis, tefeci, bezirgan medeniyetlerin evrensel agina sirama esigine gelinmistir. Bu yzden, Kur'an'in ve Hz. Muhammed'in buyruklari ve sezileri gnmze uygun dser. Toplumun gidisindeki siramalar ailip - kapanarak gelisen (kendini yeniden reten) bir yay gibidir. Baskalasan hep ayni temellerin yeniden retimi oldugu iin, tarihsel paralellikler ve kisilikler, benzer olaylar iinde benzer sentezleri ilkelden bilimsele dogru gelistirmek durumuna girerler. Gnmzde herseyin Kur'anda ve Hz. muhammed'de bulundugunu israrla syleyen skolastiklerin bu aidan hakli ve hosgrlebilecek yanlari budur. Aricak artik Kur'ani biraktik, Marks - Engels'lerin yorumlari bile gnmz aiklamaya yetemiyor. Mesele doga ve insanin tarihsel btnlgn kurabilmekte, somuta aydinlatabilmektedir... 111- "Dediler ki: "Ya Hiristiyan, ya da Yahudi olmadan, cennete girilemez!" Bu onlarin kuruntusu, "Gerekseniz getirin belgenizi" diyesin sen onlara." Gerek Tarihsel Maddecilik daima, skolastik ve metafizik dsnce - davranislara karsi her an savas vermek suretiyle gelisebilmistir. Baska trls olamadi olamiyor. Bu lmlerden beter maddi ve manevi acilari gze almakla yryebildi. Sinifli toplum gerizleri her yani bogduka baska trl yol da gzkmyor. Kur'an ve Hz. Muhammed'de kendince kendinden nceki skolastiklere karsi savas vererek gelismek zorunda kalir. Ne yahudilik ne de Hiristiyanlik, gelisen yeni Gney Ticaret Yolu zerindeki bedevilerin orijinal medeniyet kurarak evrensel bezirganligin temellerini atabilecegini kavrayamaz. nk kendileri oktan beridir, Filistin'de medeniyet gerizleri iinde kknlesmislerdir; yeni kosullar nnde daha dogrusu safagi sken yeni bir agin kosullari nnde skolastik kalirlar.

Bu yzden Kur'an ve Muhammed onlara karsi dolayli bir savas verirken dogrudan dogruya Hz. Ibrahim gelenegine sarilir. Ortada bir yol tutarak Musa ve Isa gretilerini saf disi birakir: 136- "Onlar derler ki: Ya Yahudi olunuz, ya da Hristiyan, dogru yolu bulursunuz" sen de diyesin ki: "Dogru yol Islm olan Ibrahim'in yoludur Ibrahim (Allah'a) es kosanlardan degildir." Hz. Ibrahim Peygamber, Arap atasidir, en eskidir. Medeniyet cehenneminden kaip kurtularak Filistin'e ve Misir'a Mekke'ye kadar iner. Gebe geleneklidir. Medeniyet'e karsi saf komn insan zelliklerini sonuna dek korur: Sinifli toplumun cehenemcil atesini glbahesine eviren olumlulugu: mitolojideki cenneti budur. O cehennem'in tek ikisidir... Ayini gebe ve kent komnasinin zgr toplumcu insan zelliklerini tasiyan Muhammed'e, yozlastirilmis Musa - Isa gretileri yerine saf - temiz Ibrahim gelenegi daha yakin gelir. 137- "Bizler Allah'a, Allah'in bizlere gnderdigine: Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakup'a, Yakupogullari'na, Musa'ya, Isa'ya gelmis olana Tanrilari katindan peygamberlere gelenlere inanmisiz, biz bunlarin iinden hibirini ayirt etmeyiz, bunlara inanan islamiz" deyin." "Islmiz" derken kesince herseye karsin Ibrahim gelenegine bagliligini bildirir... Ve yozlastiranlari asillarindan ayirir: 46- "Kitapli olanlara (Yahudi ve Hiristayanlara) asan btn belgeleri, yine senin kiblene uymazlar onlar, sen de onlarinkine uyucu degilsindir, onlar da birbirinin uymazlar kiblesine, sana bilgi geldikten sonra onlarin havasina uyacak olsan, zalimlerden olursun." Araplarin yeni orijinal bir medeniyet kurmaya aday oldugunu ve yozlasmis kms Yahudi ve Hristiyan medeniyetlerini - artiklarini ezip geecegini kuvvetle sezer. Onlara "seilmis" olduklarini bildirir ve Ibrahim'in kurdugu kabeyi yn olarak gsterir, kendisini de bu ykselisin nderi oldugunu yilmadan tekrarlar. 144- "Insanlara tanik olmak zere biz sizleri seme mmet yarattik, peygamber de size tanik olur, sana uyanlarla, geri dnenleri bilmemiz iin, yneldigin kibleyi, sana kible kilmisiz, bu ancak Allahin dogru yolunda olmayanlar iin agir bir istir. Allah acir insanlara, Allah esirger." O gnk Arap Toplumu, Mekke'nin zengin tefeci bezirganlari sayilmazsa, Medine'nin daha fakir bezirganlari topraklarini - mallarini tefeci - bezirganlara kaptirmis komn gelenekli yoksul kyl ve esnaflar ve bedeviler: gebe barbarlar toplumudur. Yani Mekke zenginleri kankardes Arap toplumuyla kusatilmislardir. Kur'an ve Muhammed bu eliskiyi ok iyi kavrar ve degerlendirir. Gidisin medeniyete geis oldugunu sezer ve daima kuracagi islam medeniyetinin kendisinden nce

kurulmus ve yozlasmayla kms medeniyet rnekleri gibi kmemesi iin toplumcul geleneklere sikica sarilir ve daima bunu gtler: 175- "Allahin indirdigi kitaptan gizleyenler, en kt bir ikara onu degisenler ancak karinlarina ates dolduruyorlar, kiyamette onlarla Allah konusmayacak, gnahlari arinmaz, onlar iin aci azap var." Komn'n dogrulugunu kankardesligini - iyilikseverligini - doga ve toplum severligini - kollektivizmini - ocuk ve gelecek severligini "en kt ikara" yani medeniyetin kisi mlkne degisenler"le "Allah konusmayacak" onlarin "gnahlari arinmaz".. Gerekten de medeniyete asirica batanlarin sonu "lm"dr. Kronik veya Akut lm! nk artik bati medeniyeti zehirli tketim hevesleriyle insanini ldryor. Hastaliklarin toplumlarin paralanip ruhsal hastaliklarin herkese yayginlasmasi; mutluluklarin o kisilerde geri dnmemecesine umutlari bile alip gtrmesi bunun en aik (herkese grlmeye baslanan) belgesidir... 179- "Sizin iin ey akili olanlar! Kisasta dirlik var, umulur ki sakinasiniz" Insanligin ilkel komn kollektivizmi - sevgisi - saygisi - kankardesligiyle; medeniyetin her trl yozlastirici ve ldrc gidisini daima - her saniye karsilastirip ders almakta (kisasta) yasamcil "dirlik var"... 264- "Ey inanmis harcamayiniz..." olanlarl Mallarinizi gsteris yolunda

Doga ve toplum kendi kanunlarina uygunca: Planla hesapla retilip tketilmezse lmcl yokoluslarla dirimcil uyanislar kainilmaz olur. 275-"Faiz yiyen kimseler, ancak seytan eliyle arpilmisa dnerler, bu onlarin: "Faiz alisveris gibidir" demis olmalarindan, Allah alisverisi helal kilmistir, Faizi haram, bir kimse tanrisi katindan gt gelince, faizi birakirsa, gemis olan gemistir, isini Allah yapar, kimki yine dnerse iste bunlar cehenemlik, orda sonsuz kalirlar." Antik tarih toplum biimlerinin ekonomi temeli topraga (ziraat ve esnafliga) dayanir. Ama Ticaret; antik medeniyetler, Firat - Dicle boylarindan tm yeryzne yayildika en gzde ekonomi biimi olarak ne ikmistir. Islam medeniyeti zamani, bu gelisimin 5000 yildan asiri birikmis oldugu ve yeryzndeki Orta - Kuzey ve Gney Ticeret yollarinin btnlestirilmesi (evrensel) aginin ailma asamasinin kapiyi almis bulundugu iin, ticaret ve faiz daha katmerlesip ne ikmis; temeldeki toprak ekonomisini unutturmustur; hele Arabistan llerinde bu tmden geerlidir. Bu yzden Kur'an ve Hz. Muhammed daima alis - verisi: ticareti insanliga yararli - hak ve adaletli yapilmak sartiyla "Hell" kilar. Ama "Faiz" kesinlikle "Haram"dir. Son veda nutkunda bile zellikle zerine basarak "Faiz ayaklarimin altindadir" buyurur... nk faiz ve gnmzdeki biimleriyle kumar oyunlari hazir yeyiyicilikle toplumlari rtr, dogaya insanin gidis kanunlarina sratle

yabancilastirip yozlastirir: retim ve reyimi sekteye ugratir... "AL-I IMRAN SURESI" Kimi ayetler, determinizmi somuta kavrayamadigi lde soyut kalirlar. Ama genellikle bu ayetler, Allah'in herseyde sakli olan bilimi, insanliga; btn soyutluklarina, olgunlastirilamamis halleriyle olsun uyarmak iin bildirirler. Kimileriyse kesin: "Muhkem"dir. Kur'an Tefsir'leri buradan ikar ve farklilasir. Antik ve Modern mnafiklar bu bosluklardan girip parazit yaratirlar; oysa aklin yolu birdir. Medine ayetleri bunlari syle azarlar: 7- ".... O'nun bazi ayetleri muhkemdir bunlar kitabin anasidir. Digerleri de birbirlerine benzer, (anlamlari muglak fakat zengindir). Kalplerinde egrilik olanlar, Fitne ikarmak, kendilerine gre yorumlamak iin onun benzer ayetlerinin ardina dserler. Oysa onun anlamini Allah'tan baska kimse bilmez. Ilimde ileri gidenler: "O'na inandik, hepsi Rabbimiz katindandir" derler. Sagduyu sahiplerinden baskasi dsnp gt almaz." Kur'an ve Peygamberi, elinden gelmedigini bile yapmak isterce determinizmi yansitmaya alisir. Doganin ve toplumun btnlgn kendince kurarak, Allah'in, veya gidisin monizmini biricikligini ve muhtesemligini, yceligini aiklama ispat etme yetenegi gsterir. 5- "Yerde ve gkte hibirsey Allah'a gizli degil." 6- "Ana rahminde size istedigi biimde, surat veren iste odur, ondan zge Tanri yok, o azizdir o bilgedir." Bu dogadan ve insandan, onlarin gidisinden ayri soyutlanmis, gnmz bezirganlarinin Allah'i gibi bir Allah degil, tersine alabildigine gerekler iinde doga ve insan iin irpinan bir Allah'tir. Din bezirganlari ceplerini doldurup sira ksklerinde karunlasirlar Allah'i da olabildigince taninmaz hale getirip "Komoniz" dsmani yaparlar. Biricik savaslari: kr ve devrimci dsmanligidir. O sarlatanliklar evrimci hi bir bilim sahibini dost tutamayacak kertede korkak ikiyzl ve emperyalist usakligina gnl vermis dar grsllerdir. Fakir - Fukara islam ocuklari, imam - hatip mekteplerinde Marksizmi de Darvinizmi de tartisiyorlar, gereklerin inatiligi bir gn o gen masalari tutan elleri yakmaz mi saniliyor? 13- "Karsilasan iki blk isinde sizin iin alinacak ibret var, bir blg allah iin savasir, bir blg kafirdir, kafirler onlari gzleriyle iki katli grrler, Allah yardim eder diledigine, bunda nice ibret var i grs olanlara." Peygamberce Allaha inanmak, tarihsel determinizmin yceligini sezmekle birdir. Ve o'nu sezenler aslinda evrimin o yce eliskiler btnlgn bedeninde ve ruhunda daha ok tasidiklari iin sezerler. Bunlar btn tarih boyunca hep komn gelenekleri canli insanlar olmuslardir. Bu ayni zamanda, komnal g ile

medeniyetler gresi eliskilerini ilerinde senteze varmak zere en ok tasiyan kollektif insan gc demektir. Bu yzden, yalan - dolan - kisi mlkiyeti ikarciligina; yani tek yanli medeniyet batagina batmis insanlar kalabaligina kiyasla, sayilari az olsa da kaliteleri stn oldugu iin, karsi tarafin gznde daha gl grnrler. Bu yzden her sosyal - kisisel mcadelede sayi kalitenin yaninda nemsiz kalmistir. Veya her zaman ikincil ncl nem tasir. Yeter ki determimizme inanca su katilmamis olsun; inan kisi ve toplumdan maddi manevi ikarlari sonuna dek kovar, veya daima kollektiflestirir. 145- "Kadinlar, ogullar, ekilerle toplanmis altin, gms, belgeli atlar, davarlar, ekin gibi seylerin hos geliyor insanlara sevgisi, dnya dirliginin malidir bunlar. En gzel barinak Allah katidir." 15- "Sen onlara deyesinki "bunlardan daha hayirlisini size salik vereyim mi? Tanrilari katinda altindan irmaklar akan cennetler sakinanlara hazirlanmistir, orda sonsuz kalirlar, temiz esler de vardir, Allah'tan hos mutluluk da var, Allah grr kullarini!" Kur'an ve Hz. Muhammed daima, barbarlarla - medeniyetler gresinde komnal gelenekleri koruyarak medeniyete geisin yollarini prensiplestirmeye alisirken temel olarak (en iten duygu dsnce - inanis ve davranislarini) hep komnal dzenden (manevi - kollektif degerlerden) yana gelistirmistir. Kur'an ve Peygamberi bunu siradan her insan iin yaparken aslinda gnl daha fazla maneviyattan ve kollektivizmden yanadir. Bu yzden medeniyete (kisi mlkne) geisi kurallastirirken bile, kisi mlkn hep "dnya metai" "geici geim" olarak ktler. Ve kollektivizm ile doganin en gzel en eski bakir halini (yani Arap toplumunun suuraltindaki firat - dicle cennet boylarini) cennet vaadi ile hatirlatir. Medeniyetin (sinifli toplumun) da geici oldugunu en iten ve en yogun bir sekilde sezer. nk muhammed, kentten gelme medeniyetlerin en sonuncusu olarak, evrensel bezirganligin ailisini ve ksn - rysn evredeki Iran - Bizans medeniyetlerinden sezer. Bu durumda iinde yasattigi temiz komna ruhunun ve sevdigi temiz - bakir doga paralarinin biricik sahibi barinak oldugunu itenlikle yakalar ve onlara sarilir. nk o, tarihsel determinizmin o gn iin en yksek yansimasi (elisi)dir... 103- "Hepiniz de Allah'in yoluna (ipine) sarilasiniz, blk blk olmayin, Allahin size olan nimetini aniniz, sizler birbirinize dsmandiniz, Allahin nimetiyle gnller birleserek kardes oldugunuz, atesli bir uurumun kiyisindaydiniz... Umut olunur ki dogru yolu bulursunuz." Baska kent medeniyetlerinde grldg gibi, kent iinde zengin - fakir - yanasma - kyl - esnaf - barbar (bedevi) ayirdlari baslamistir. Hatta tefeci bezirganlikta blnme hat safhaya ikmistir. Ayrica evre kentler ve barbarlar arasinda da iinde de eliskiler lokal llerde de olsa firtinalasmaktadir. Kur'an ve peygamberi bu zlse bir medeniyet (konfederasyon) sentezi getirir. Btn ikarlar uzlastirilir. Ancak yeni dogacak olan orijinal kentler birliginin yine bir tek ortak dsmani vardir: Kisi mlkiyeti ikarlari; medeniyeti iinden rtp mahserlestirip okknlestirecek olan bu gidistir. Kur'an ve Peygamberi ve tek

panzehir olarak yine komnadan rnek aldigi, kollektivizmi - insani (manevi) degerleri prensip edinir. Hele faiz bir numarali dsmanidir. 129- "Ey inanmis olanlarl Kat kat arttirarak faiz yemeyin, Allah'tan sakininiz, ola ki kurtulasiniz." Toplumdaki iyilerle, ktler gibi ilkel bir dgs gibi duran olayi, kisi mlkiyeti ve kollektivizm arasinda olan byk dgs olarak sezer: inanmislara seleksiyonda g verir: 130- "Gevsemeyin, kaygilanmayin, eger siz inanmissaniz onlardan ok stnsnz." 140- "Eger siz yaralandiysaniz, onlar da yaralandilar, Allah kimin inandigini bilmek iin sizlerden taniklar edinmek iin, biz bu gnleri insanlar arasinda nbetle dndrrz Allah zalimleri sevmez." 141- "Ve inananlari iyice zlestirmek, kafirleri de 7000 yillik sinifli toplum tarihi insanlik tarihinde (en az 700 bin yillik komn tarihin yaninda) yzde bir bile degildir. Teknik kalitesi olaganst ykselmis oldugu iin komnal toplumlari hizla sosyal siniflara ve zmrelere dek paralayabilmistir. Ama son durusmada ortaya ikan iplak gerek sudur ki: Insanlik tarihi hep komn'n paralanma tarihi olurken sadece ve sadece komnn temelinde yeralan kanunlarinin icabi olarak komn daha modern biimde yeniden ve yeniden retmek zere sinifli toplum ibretine ve berzahina girmistir. Yani komn paralanirken, yok olmak syle dursun, kendisini bilince ikararak kendi kanunlarini gdmnde evrensel biimde yeniden modernlestirerek retir. nk insanlik retici gler temelinden kalkarak O'nun mekanizmasiyla ilerler... Kur'an ve peygamberi bu geregi elbette bugnk bilimlerin, isiginda yakalayamaz. Ancak kur'an ve Peygamberi toplumsal ve dogal gidisin yansidigi en kritik momentte ikmis yorumlar ve elilerdir, bundan tr bunlari ilerinde duyar ve yansitirlar... Ve bu yzden sonsuz anlayisli ve merhametlidirler: 159- "Senin onlara karsi yumusak bulunmakligin, allah katindan bir rahmettir, kaba huylu, gnl kati olaydin, evrenden dagilmis bulunurlardi, bagisla sen onlari, her iste onlara danismalisin, bir ise azmedersen Allaha dayan, Allah sever kendisine dayananlari." Ama kisilere de toplumlara da gidise uymak zorunda olduklarini sik sik uyarirlar: Tarihsel determinizme uyabilenler Allah'a yakin olabilirler; O'na uyum yapabilirler. Bu durumda kisi ve toplumlarin daima O'na karsi bilinlenme gidisi ve zarureti iinde bulunduklarini kuvvetle sezer ve bunu gtler. 182- "Iste bunlar (basa gelen belalar) elinle yaptiginiz seydendir. Allah kullarina karsi zalim degildir" 178- "Kafirler sanmaya ki, onlara iyilik iin zaman veririz, ancak zaman veririz ki, gnahlari ogala onlar iin horlayici azap var." Kur'an ve Peygamberi, komn toplumlarinin srekli ardi arkasina - tkenmezce

medeniyete geislerine tanik olmuslar ve bu tarihin nakli bilgileriyle donanmislardir. Bu gidis iinde grdkleri en aci gerek medeniyete fazlaca batip komn temeline ihanet edenlerin sonu yozlasma - rme ve bedbahtliktir; baska bir barbar komn akiniyla tarihten silinmektedir. Bu yzden komn cevherinin kankardes - kollektivist zelliklerini lnceye dek savunulmasini buyururlar. gtlerler. dl ancak kiyametle birliktedir. Bu ok uzak - zorlayici bir sezi de olsa, gelecekte bir gn mutlaka, Kur'anin ve peygamberinin iinde yasattigi komn cevherinin yeniden retilebilecegi ngrsdr. nk onlar dogal ve toplumsal seleksiyonun ok gl birer yansimasidirlar. O yansima, o gnk Arabistan (gney ticaret yolu: Kizildeniz Mekke - Umman) rasathanesinde bunu kuvvetle iinde duyar. Szler elbette eski kitap ve Ibrahim gelenekleriyle karismis skolastisizm ierirler. Ancak Kur'an ve Peygamberi'nin her satirinda ve davranisinda o gne dek grlmemis arpici tekrarlamalar bunu bize kolayca kavratir. 185- "lm herkes tadar, sevabiniz kiyamette denir, atesten kurtulup da cennete giren kurtulusa ermistir, bu dnyanin dirligi, ancak aldanmamaktadir." 200- "Ey inanmis olanlar! Sabrediniz, sabretmekte yarisiniz, dsmana karsi koyun, Allahtan sakininiz, ola ki kurtulursunuz." Kur'an ve Peygamberi her an her ayette bu inancini; insanligin sevgi - paylasim dolu komn znn lmszlgnn ve gelecekteki galibiyetinin mutlakligini yinelemekten bikmaz - usanmaz. Tek kurtulus o'nun yasatilmasindadir. Bunu kuvvetle sezer... Bugn iin de, bundan nce de btn sosyal sinif rtleri altindaki mcadelelerin ve devrimlerin asil z: bu insanlik zn yeniden reterek yasatmak olmustur. 32-" NIS SRESI" (Kadin Haklariyla Ilgili) 1- "Ey insanlar! Hepinizi bir kisiden yaratan, ondan esini de ikaran, bunlardan da bir hayli erkek, disi reten, birbirinizle anlastiginizda, onun adiyle anlastiginiz Allahtan sakininiz, hisimlari sayin, Allah sizin stnzde gzeticidir." Bugn ancak komnn paralanis kanunlari ve ilk medeniyete geis zmlendikten sonra Adem ile Havva mitolojisi anlam kazanabilmistir: Adem Semit atasidir ve Firat - Dicle boylarinda cennet gibi kankardes komn toplumunda ve bakir cennet gibi dogada yasarlar. Medeniyet baliklar iinden (Firat - Dicle taskinlarindan) ikageldigi gibi Adem'de baliktan yaratilmistir. Ilk insan erkek kadin da o'nun kk bir parasindan yaratilmis sanildigina gre, mitoloji Arap atalarinin erkek dzeni (babahanlik) zamaninda yaratilmistir. Ve byk ihtimal yukari Barbarlik (ilk kentler) zamanidir. nk seytan yilan ziraat tanrisi (totem)dir. Arap atalari ilk yasak meyveyi (bugdayi (rn fazlasini)) yeyince medeniyete (sinifli topluma) gemislerdir. Bu onlara cehennem azabi gibi gelmistir. Kankardeslik kalmamis, bakir cennet dogalarindan kopup llere

dagilmislardir. Kur'an bu yky, ilk medeniyet baliklarindan ykselmis kentlerinden (cehhennemcil sinif kavgalarindan) kaan ve llerde gebelik yaparak Mekke'de kabe'yi kuran Hz. Ibrahim geleneginden grenir ve anlatir.. Btn insanlari adem ile Havva'dan retmesi de Arap toplumunun kankardes komnal toplum biiminden ikageldigini anlatir ki mitolojilerde de benzer yklere rastlanir.. Ve yine "Hisimlari (akrabalari - kankardesleri) sayin "derken daima o manevi kollektivizmi koruyup savunmayi prensip edinir. Bu savunusta kadinlar nemli bir basamagi olusturur. Nisa suresi ogunlukla buna ayrilmistir. 2- "kszlere yetisirce mallarini veriniz ktle iyiyi degistirmeyin, onlarin mallarini, maliniza karistirip yemeyin bu byk bir yaziktir." 3- "ksz kizlara karsi adaletten korkarsaniz, hosa gidenlerden iki, , drt kadin alabilirsiniz, haksizliktan korkarsaniz, ancak bir tektir, ya da elinizde olan odalik yeter, iste bu adalete en yakin olanidir." ocuklarina - kadinlarina - kszlerine sahip ikmayan bir toplumun gelecegi karanliklarla doludur. Kur'an ve peygamberi antik medeniyet rneklerinde bunu grms duymus ve kendi kent medeniyetlerinde de ipularini yasayarak sezmistir. Ve ilerinde kankardes gelenek grenegi iliklerine dek duyup yasayan yapidadir. Bu yzden ayet ve hadisler bu "adaletle" dopdoludur. Bu noktada, gnmz medeniyet kafasiyla veya daha ok bezirgan ve finans kapital kafasiyla 4 kadin alma tutumuna gnl egenlere sunu hatirlatmak yerinde olur: dagilma ve yozlasmanin nne gemekte de bir nlem olarak gelisen aile biimleri, peygamber zamaninda, Arap toplumunda henz sendiyazmik aile biimi asamasini yasiyordu ve bu evlenme biimi, ailenin dagilmamasi iin yengelerle evlenme biimiydi. Ayette geen yne kaymis bulunuyordu. Ayetin de belirttigi gibi medeniyetin kent iinde (Mekke'de) belirmesiyle birlikte tek karili aile biimi de sivrilmeye baslamisti. Babahan'in hem gelenekle, adaletle hem de cinsel Fuhus ile karistirip gelistirdigi 4 kadin ile evlenme miras geregi ile gerilemek zorunda kalir. Miras asil gzde tek esliligi ne geirir. Asagida anilan miras gelisimine hangi babahan toplumu dayanabilir: 8- "Uzak hisimlar, kszler, yoksul olanlar, lesme aninda bulunurlarsa, ondan veriniz, tatli dille konusunuz." 10- "Haklari olmaksizin kszlerin mallarini yiyenler ancak karinlarina ates doldururlar. Alevli ateste yanacaklardir." Yani miras dsmeyenler bile gzetilmektedir. Bu konuda haksizlik yapanlar da siddetle uyarilir; gidisin dayattigi her kural tek karili aile biimin dogusunu zorlar. Demek 4 kadin almak kolay ama sonrasi rezilliktir. Aldiklarini hakkiyla geindirip barindiramazsan burnundan fitil fitil gelir... Babahanlik yeryznde ok daha nce, Semit ve Arab toplumundaysa egemen erkek dzeni olali en ok bes bin yil olmustur. Bu yzden Kur'an ve peygamberi erkekten yanadir. Ama kadinlari - ocuklari - kszleri sonuna dek gzetir, bu da tek esliligi ne ikarirken ok esli evliligi elekten dsrr. Babahanlik, ocuklarin

mirasi ile terbiye edilir: 11- "Allah ocuklarimiz hakkinda buyurur ki, bir erkege iki kadin payidir eger kadini ikiden artik olursa, te ikisini alirlar malin; kadin bir tek olursa yarisini alir; lenin bir ocugu bulunursa, altida biri baba ile ana, lenin ocugu olmazsa, anasi babasi varis olursa te biri ananin, eger kardesleri kalirsa altida bir ananin, bu isler vasiyet yerine getirilip, bor dendikten sonra yapilmalidir. Bilmezsiniz ki babalarinizdan, ogullarinizdan hangisi sizlere daha hayirli, bu Allahin hkmdr, Allah bilicidir, bilgedir." Miras sosyal adaleti byle kutsallastirmayla garantiye alinir: "Bilemezsiniz ki hangisi sizlere daha hayirli, bu Alah'in hkmdr." Arap Toplumunda aile biimlerinin tek karili aileye dogru gelistigi miraslar kadar cinsel yasaklardan da bellidir: toplum biimi gelistike barbarin dogal ortakli reme biimleri "Fuhus" gibi grnr; bugn Muhammed'in ok esliliginin anlasilamadigi gibi: 22- "Geen geti, atalarimizin almis bulunduklari kadinlari siz de almayin, bu bir fuhustur, alakliktir, kt bir yoldur." Oysa Arab atalarinin yasadigi aile biimleri komnn dogal ortakli aile biimidir. Hicaz kentleri bunu asacak ilerlemeyi gsterir. Allah ve peygamberi bunu grr ve kararlastirir. 23- "Analariniz, kizlariniz, bacilariniz, halalariniz, teyzeleriniz, kardes kizlari, st analari, st kardesleri, karinizin anasi, karinizdan olan vey kiziniz, sizlere haram oldu. Kariniz bulunmayan bir kadinin kizi helaldir size kendi z oglunuzun karilari haramdir. Iki kiz kardesi bir arada almayin, geen baskadir. Allah bagislayici, Allah yargilayici." Kankardes toplumda bylece ortakli ve sendiyazmik aile biimleri de asilmaya ve tek karili aile biimine geilmeye baslanir. Yasak cinsel ve toplumsal miras ynyle de keskindir...

You might also like