You are on page 1of 118

Bilge Karasu _ Lamlaranas Ya Da Beyolu

GUN BATTI, YAZIK, ARKALARINDA 14 Temmuz 1995te ldnde otuz yldr tanyorduk. Yirmi bir yldr ise, birbirimizin entelektel ve yaznsal her etkinliinden -satrna, satr aralarna varasya-, rencilerimizle alverilerimize; sefalarmzdan cefalanmzdan, uyuan ve atan beenilerimize; gndelik skntlarmzdan, varolusal kayglarmza kadar her eyi paylaarak yayorduk. lk on yl ayn ehirde, komu evlerde, ayn iyerinde; sonrasn mektuplamalar ve iki ayda bir kh onun, kh benim evimde bulumalarla, ayr ehirlerde. Bilge, lmn tl bir mendil gibi hep cebinde tayan bir insand. Balad her yazy, her kitab, bitiremeden lmesi olaslna kar; sanki benim ondan ok yaayacamn garantisi varm gibi, bana emanet ede ede yaad. Bytemeden terk etmek zorunda kalaca evladn, kurda kua yem olmasn diye, dostuna emanet eden sorumlu bir baba tedbirliliiyle. Zaten hep, her konuda, krk olasl bir arada hesaba katan bir tedbir kumku-masyd o. Buna, ortalkta lmesi iin hibir sebep yokken, yllar nce balamt. akaya vurmaktan, ama bir yandan da teminat vermekten baka are yoktu. Vasiyetler, vasiyetler... Ben de karlk olarak u sz aldm ondan: Cenazeme mutlaka gelecekti (cenazelere katlmazd nk genellikle) ve gnderilecek elenk-lerin sahici ieklerden olmasn salayacakt. Zeynepe sahip kmasn vasiyet etmeme gerek yoktu, o i zaten yle olacakt. 7 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bu maccabre akalarmzn gn gelip bir biimde geree dneceini o mutlaka hesap ediyordu. Ben aklma bile getirmezdim. Sonra, 1994teki Amerika-Avrupa gezisinden dnmesini izleyen gnlerde konan tehisle, i birden -ciddi kelimesinin bile hafif kalaca bir vahametle- ciddiye bindi. Tam bir yl bekledik, beklenen lmn beraber. Geride brakaca; bitirebilecei ve bitiremeyecei, balanm ve balanmam her yazy -her defteri, her dosyay, her bir kt parasn- ne yapacam konutuk. Konumak denemez ya buna; o anlatt, yol gsterdi, zaman zaman bana dant... ben de inandrclktan uzak bir sahtekrlkla hep, Aman Bilge! Sras m imdi bunlarn? deyip durarak, ama cankulayla onu dinleyerek, tarifsiz aclar iinde, bugn elinizde tuttuunuz kitab, o gnlerden balayarak tasarlama yoluna girdim. 14 Temmuz 1995ten, 1999 yazna tam drt yl geti. Ben Bil-genin yaznsal kalt zerinde fiilen son iki buuk yldr alabildim. in znel, duygusal arl yannda yaznsal sorumluluunun yk bile tanr kalyordu. Bir bavul ve bir irice seyahat antas dolusu yazl kfn okunmas, taranmas, ayklanmas, seilmesi ve kimi durumda yeniden inas kolay deildi elbet; ama o emekten hi yksnmedim. Salm, enerjim yerindeydi; zamanma gelince, Bilge Karasunun gnyzne, okur karsna kmasn istedii rnlerle harneir olarak geirilecek saatleri, aylan, yllan daha deerli, daha anlaml, daha verimli hangi iimden alyor olabilirdim ki! Tek kaygm; o titizlikte, o kl krk yanclkta, o rafinelikte bir yazar (ve bir insan), kendisinin iine sinecek bir klkta okur karsna karabilmek oldu btn o uzun geceler boyu o binlerce ktla bouurken. Lamlaranasve teki Metinler iki kitap oldu sonunda. lkinde anlat ya da kurmaca genel kategorisi ierisinde yer almas uygun olacak metinleri topladm. Sonuna da bir radyo oyunu ile iki opera librettosunu ekledim. Denemeler, metinler, notlar, gnlkler... Bunlar kurmaca deil, kurmacaya az ya da ok ilikin; dnya, dil, yazn, yaam hakknda diyebileceimiz yazlaryd Karasunun. Bir ortak paydalar

8 GN BATTI, YAZIK, ARKALARINDA varsa, teki kavram zerine temelleniyorlard. Onlann da ikinci bir kitapta, bamsz bir biraradala kavuturulmalar iyi olacak diye dndm. lk kitap Lamlaranas ya da Beyolu. Kitaptaki ana metnin adn kullandk. Bu, Bilge Karasunun, iinden bir yola kt ve araya baka ykler, baka metinler, romanlar girdiinde ara verip sonra ayn yola yeniden ta demeye balad bir eit byk proje. zleri baka kitaplarnda da yer yer bulunabilecek bu projeden, aramzda aka ile opus magnum diye sz ederdik. Oradan baka metinlerine, baka metinlerinden oraya su tad durdu. Ben Karasunun Lamlaranas ya da Beyolu zerine Metin bal altnda yazd onlarca versiyonu, birbirine farkl blmlerden eklemlenen deiik tasanlann, araya beer-onar yllk sreler girdikten sonra yeniden biimlendirdii Ekleri, vazgetii yahut da yeniden onaylad btn Blmckleri batan sona elden geirdim. Gerek karlkl konumalarmzda, gerek mektuplamalarmzda bu metinle ilgili olarak belirttii kayglan dikkate aldm. Bilge Karasunun yazar kimliine ve yazcna olan ainalmn ve ballmn yan sra; onun tamamlayp son biimini verecek vakti kalmadn gayet iyi bilerek, btn yaz, not, msvedde hatta karalamalarn bana emanet etmesinden g aldm. Bylece, bellein insana oynayabilecei oyunlara kar mmkn mertebe uyank olmaya azami zen gstererek, onun iine sineceine inandm bir post mortem versiyon hazrladm. Hi Yoktan Bir lm Daha adl anlat, Lam-laranasna. organik olarak da balanyor. Onun iin onu da Birinci Blme kattm. kinci Blmdeki lmn Avlusu ve sabeyden Fragman da, deyim yerindeyse, sralarn bekleyen paralardr. Onlarn iine gmlecekleri gvde metin hi (az kalsn henz diyecektim) yazlmad. Onlara ekleyebileceimiz kimi paralara Bilge onay vermedi. Hele sabey, bahbana byk bir kanal olacakt opus magnumun. ok muhataral bir metindi. Yazlm btn paralar gz gre gre yrttrd bana. Bir bu fragman insan iine kabilir, eh, peki idi. Kumsalda Bir Kpek ve 9 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Yataklar (ikincisi ok eski) kendi ilerinde bamszdlar. 01-duklan gibi aldm kitaba. Mesih ise, neredeyse unutmu olduum bir metindi. Lacivert bavulda bulunca nce ardm, sonra ok heyecanlandm. ok yllar nce, belki 1975-76 yllarnda okumu, konumutuk. Hzl hzl gidiyordu, bir noktada kesintiye urad, arkas hi gelmedi. Son konumalarmzda ondan sz etmemitik hi. ki versiyonu kalmt elimde, onlar zerinde bir alma yaptm, tek metinde btnledim; olduu gibi aldm kitaba. Bu kitabn ilk blm ve ikinci blmdeki lmn Avlusu ile sabeyden Fragman; Karasunun yaarken bizzat Metise teslim etmi olduu ve ilki ona yetien, ikincisi istei zerine lmnden sonraya kalan son iki kitab: Narla ncire Gazel ve Alt Ay Bir Gz ile akrabadr. ok kanall bir yap iinde btnletiril-meleri, tek bir kitabn bileenleri olmalan gerekiyordu. Ancak, Karasunun bunun gerekletirilmesi iin tasarlad ara ve balayc blmler yazlamad iin, kendi i btnlkleri olan paralan bamsz kitaplar olarak yaymlamak tek are idi. Lamlara-nas btnlendiinde btn izlekeleri kucaklayacak bir ana yatak olacakt. Tabii son nokta konmadan kesinlikle karara vanla-mazd -ve hele Bilge hi varmazd byle bir karara- ama; muhtemelen opus magnumun ad da Lamlaranasi olacakt. imdi bu kitapla, hi olmazsa o ad ve Bilge Karasunun yllarca gz ve gnl nuru dkt o metnin nemlice bir paras edebiyatmz iinde yaarlk kazanacak. nc Blm, Bilge Karasunun radyoda temsil edilmi ve Trk Dili dergisinde yaymlanm, ama kitaplarnda yer almam Sevilmek adl radyo oyunuyla, Ak ve Gidememek adl opera librettolar oluturuyor. Onun kaleminden km her eye, bu post mortem iki ciltte mmkn mertebe yer verelim istedik. Bilge Karasuyu tanmak ve

incelemek isteyecek kiiler iin anlaml olabilecek, onlara k tutabilecek her belgeyi gn yzne kartmay nce Bilge Karasuya, sonra da, edebiyatmzn bu ok zgn ve sekin yazannn dikkatli ve merakl okurlanna kar bir bor bildim. Metis Yaynevinin kadirbilir tutumu ve zverili ibirlii ile ortaya kartabildiim bu iki kitab, bana yazarlk yaa10 GN BATTI, YAZIK, ARKALARINDA mimin en byk onurunu balayan bir alma srecinin rnleri olarak Trk okuruna sunmaktan kvanlym. Belki sylemek bile gereksiz ama, yine de deinmeden gemek istemediim bir nokta u: Karasunun kaleminden kmam tek bir szck eklemedim metinlere; cmle yaplanna hi dokunmadm. Yalnzca birletirme, blmleme, montaj ilemleri bana aittir. Yazann imlasna tamamiyle sadk kaldm. Noktalama iaretleri, parantez, italik... hepsini korudum. Sen ne yaptn yleyse bu kitapta? diyecek olursanz; ok sayda deiik versiyonlar karlatrma, versiyonlar arasndaki farkllklan ve ortaklklan saptama, seme, ayklama, montaj ve son biime karar verme. te btn yaptklarm bundan ibaret. Gzden kam olabilecek hatalar dzeltmeme, aykn gelen yerlerde mdahalelerde bulunmama ve gerekli grebileceim tasarruflar iin kendime tam serbestlik tanmama izin vermiti. nanlmas g ama, bu kitab hazrlarken, yzde doksan el yazs/msvedde halinde olan metinlerle altm halde, hibir hata ve ayknlk ile karlamadm. Okurlar herhangi bir hata ile karlarlarsa, bilsinler ki ya benim bir yanl okumam ya da bir dizgi yanl sz konusudur. teki Metinlerde yaymland zaman, dilimizin bu sekin ustas ve tm yaamn yazya, yazma, dile, dne adam bu ok zel insan, 65 yllk mrnn bitiverdii yerde brakabildii 11 kitap ile okuruyla kar karya kalacak. Zaten onun istedii de bundan baka bir ey olmazd. Notlan alnm, tamamlanmadan kalm, ok dnlm, tasarlanm, az yazlm btn yazlan iin: Gn batt, yazk, arkalannda! diyen benim. O, bunu bile demezdi. Fsun Akatl 11 I LAGIMLARANASI YADA BEYOLU BEYOLU ZERNE METN Snrlan ynetim sorumlularnn haritalarnda, dosyalarnda, ktklerinde kalsn. Bize gerekli olan, lleri deil, kendi. Milyonlarca insan lsnde gr akan, amurlu, prltl seli. Rastgele bir ukurundan, bir yanndan, kaldrm ya da kapsndan girebiliriz sze. Bu akntnn ortasnda, bu sellenite, hangi tek noktann nemi olabilir? Ad olabilir? Karlar eriyordu. Yamur yamt, bir saate yakn sre. Gkyz, az da olsa, alyordu imdi. Yamur dinmiti. Pencereyi atm. Souk, yzm dal ad. Kardaki atda pek az kar kalmt. ki yanndaki evler dimdik ykseliyordu. Karmdaki inko yzey parlyordu donuk, yaygn kta. ki yandaki evler, sard, karanlkt. Bam dar kardm, havay kokladm. Yarm saati bulmadan gene koklanamaz olurdu hava. im kprand. stanbul kokuuydu bu, stanbul da deil, Beyolu kokusu. in iin kflenen, gizli gizli ryen eski yaplarn kokusu. Ukalaca genellemeler dmesine bastm. Eski ehirler byle kokar

diye bir amurlu sakz kt makineden. Sakz kar atya attm, amuru kald. Ukalaca genellemelerde de bir doruluk pay vardr. Bu cmleden belli. { 15 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Ondan sonra, aylarca, stanbul zlemi ekmedim. Paristeki penceremi Beyoluna atm durdum. Sonradan baka eski ehirlerde bu kokuyu bulmadma gre genellememden vazgemem gerekti. Ama kf kokan talara, merdiven aralklarna istediim sayda kediyi ancak Beyolunda yerletirebilirim. Tanr bu talarn, avlularn, merdiven boluklarnn, bodrum-su dkknlarn nce kokusunu yaratm olsa gerek. Kullar, ondan sonra talan stste koydular, boluklar ellerinden geldiince azalttlar, daralttlar, sonra da kedileri saldlar ortala, diye-sim geliyor. Kocamaktan yaamaa vakit bulamayann karsnda genliini, bir kiinin demek istiyorum, genliini, genlii olmu olabileceini dnmek, hangi babayiidin harc? Bu talar gen, bu kediler deli olmu olamaz bir vakitler. Rastgele bir ukurunu alyorum. ukurlar, dirimin de, lmn de akp biriktii yerlerdir diye dnlyorsa, yanl. Bu garip yerde, dirimin sulan tersine akar; ukurlardan doruk izgisine, ana damara doru trmanr. lm de yle... ukurlara akp biriken, yorgun uykulardr yalnz. lm de yle. Buralar, diyelim bir Ankarann gen, yeni so-kaklan gibi hibir kapsndan l, cenaze kmam, sokaklarnda yalnz genlerin yrd, kap nlerinde, aa diplerinde yalnz ocuklarn rt, bir ucundan bir ucuna yallarn, lmden korku duyuyor bile olsalar, onu akllarna getirmemee alarak, arabalara ok dikkat ederek, lmn bu sokaklara daha uramamas gibi lgnca bir umuda kaplarak yrdkleri sokaklar deil. lm, bozulmu bir kzlktr bu sokaklarda. Bozulduktan sonra arkas gelir. Beyolu sokaklarnn hangisinin hangi kapsndan bir tabut girmemi, hangi tanda bir cenaze sarslmamtr? Rastgele bir ukurundan balamak dncesi, tortulardan yola kmak deil. Bu ukurlardaki tortu deil demitim zaten. Dur16 BEYOLU ZERNE METN madan kpraan, oynayan, inip kan yorgunluklar, bir uykuluk devimsizlikler var ana damardan, omurgadan inip alalarak, dara-larak, dikleerek, talan dalarak koyaklara, eski dere yataklarna kansan bu ukur sokaklarda. ndike, radyolarn, pikaplardaki plaklann daha bargan, arklarn daha yank, oyun havalannn daha deli deli olup dan urad pencereler, kf kokulann bastrmaa urarcasna gnde bir iki n kzartma kokulan, zgara kokulan kusar yaz gnlerinde. Ac eken banr, sevinen barr, ekienler banr. Herkes herkesin penceresinden ieri bakar oturduu yerde. Bu yzden de kimse kimseyi gerekten knayamaz, knar grnse de. Arnavut kaldnmlanndan parke talanna, parkelerden asfaltlara ykselen devimi tersine doru inen gecelerle susulmaz, durulmaz, uyunmaz. Sokak adlarna balanmadan kimi bir iei, bir yemii Karanfil, Ahududu, Ayva bir ehri Bursa bir kiiyi - tarih midir, deil midir kestirilemez artk

Tomtom Kaptan, Halepli Bekir, Hasnun Galip bir aac Abanoz bir ii, bir dkkn Karanlk Bakkal gsterir, kimi armlaryla anlamn yitirir Pelesenk, Kalyoncukulluu kimi bir savutu lmezletirir Altpatlar kimi ise, eskimiliinde gldrcdr Tarlaba kimi daha kutsal bir zellik tad gibi 17 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ukurcuma camii ne var ki, hepsi, kendine gre bir zellik yontmutur adszlk tandan evler semeli derim, iindekilerle birlikte evleri semeli derim, birtakm eyleri anlatabilmek iin. Sakzaacndaki ev Plevne savunmasndan nceki yllardan kalma olsa gerek, bana anlatldna gre. Ka kez gzmde canlandrmak istedimse, nce karanl geldi kaplad ortal. Yz olduka dard. Birinci kat pencerelerinin ince uzun demirli dz parmakl altnda bir bodrumsu onarmevinin gene parmaklkla bezeli demir kaps. Sokak kaps pencerelerin solundaki say van-s yerin karanlnda, dimdik ykselen yedi sekiz basaman stnde duruyordu. Pencerelerin sanda, biraz altlarnda, bir posta kutusu. Posta tutkum o zaman balam olamazd. Okumam yazmam yoktu daha. D dnya ile en salam balantmn bu kutularda simgeleeceini bilemezdim. Gene de severdim o kutuyu, ellerdim, atlacak mektup geldii zaman dili dudaklarn kd nasl emip yuttuunu seyrederdim pencereden. Kapdan ieri girilince karanlk balard. Evi gezdiimi anmsamyorum. indeki eyay, kata blnm eyay, ok sonralar, tek bir apartman dairesinin yayvanl zerine sraland zaman bir arada grebildim. O karanln iinden sivrilen bir tek dikdrtgen vard, alt kat pencerelerinin aydnl dnda. Garip klklar iinde, taban damarl geni bir odada, biribirilerine bir eyler anlattklar kollarndan, ellerinden belli kiiyi gsteren bir resim. Bakmtm uzun uzun bir kez. Biri, kimdi bilmiyorum, Faust, Doktor Faustun resmi bu demiti. Bir eyler daha anlatmt, aklmn pek ermediini kestirebildiim eyler... eytan vard o resimde, sevmemitim bu ii nedense. Ama o resim, aydnlk tek kata gitmedi. Sakzaacndaki evin kat da karanlk myd, bilemeyeceim. Aydnlk eve geilmesini daha iyi anlayabilmek iin sznn edilmesi gerekeceini dndm, o kadar. O 18 BEYOLU ZERNE METtN karanlk evde insanlar bym, alam glm, ark sylemi, piyano alm. Lambalarn yumuack, glgeli ndan, elektriin lgz na, hem de ar, koyu krmz kumalarla bsbtn ldrlen na geilmi. Okul devleri nasl yaplrm o karanlklarda, kitap gazete nasl okunurmu, hl akl erdiremii yorum. Avusturyal subaylar, Alman subaylar nasl arlp elendirilmi, gzmn nne gelmiyor. Karanlk, kadnlarn st ; aklnda kalmasn m salyordu, yoksa yle grnmesini mi? Bu evde insan nemliydi, yaad lde, yaad biimde. Kentsoylu Avrapann yaratt bu, gece gndz bomakla grevli eyalar arasnda, st aklndaki kadnlarn yazgs evde kalmakt galiba. nce babalarna bakmak zorunda kalmt kzlar. Kzlarn en by. Daha kkleri okula gider, eyiz dzer, evlendirilmek zere allrken ablalar prostat olmu babalarnn banda beklemiti. Gnn birinde, gerektii iin, sonda salp babasn rahatlatmasn da

renmek zorunda kalmt. Evdeki tek erkekle, evin tannsyla uramak, ona kulluk etmek, yalnz onun hakk olmutu. Babasnn lmnden sonra da, anasnn lmne dek, anasnn bekiliini ederken, dalmaa, satlmaa balanan ev eyasna, kiraya verilen en st kata bal olarak darda almaa balayan teki kzlardan ok sonra, o da balamt almaa. Bir-j ka kez en kklerini evermek umuduna dmler, vazgemek zorunda kalmlard. Kimi zengin kz istiyordu, kimi evin btn haklarn, kimi unu, kimi bunu. Oysa o, abla, byk abla, en gizli yerini bildii, can verdiinde gzlerini kapatt babasndan kalan evin paralanmasn istemiyordu, bu son dayanandan olmak istemiyordu, yalanp ondan sonrasn dnmee hi yanamyordu ya, belli belirsiz bir korku gitgide kk salyordu iinde, yalanp, diyerek duruyor, dnmeyi brakyor, srtndaki rpertiyi getirip koyuyordu, o yalanp diye balad, arkasn getirmedii dncenin yerine 19 LA1MLARANASI YA DA BEYOLU yalanp yalanp... atlmak, atln kalmak, genliini bildii, her gn Be-yolundan geerken grd bunca yal kadn gibi olmak istemiyordu. O daha sonralaryd geri. Ama korku iine kk salmt bir kez. de evde kald sonra. yky baka bir sokaa tayalm. Sakzaacndaki evden yllarca yllarca sonra yaplm evlerin dizi dizi durup, biribirine benzerlii ili dl srdrd bir sokaa. Beyolunun saysz sokaklarnn herbirinde grld, grlebilecei gibi, burada da kediler a, tok, yan-a, yan-tok, her zaman uykuda, her zaman tetikte, her zaman horalap uyuyarak, dourup ldrerek aalarda incirlerde, akasyalarda damlarn kiremitlerinde kmrlk damlan, bir aaki evin dam, sonsuz unutulmu, eski dere yataklarna doru inen dam denizinin dalga doruklar halinde yaayp dolatklar halde, balknn, ciercinin sesine iki sokak teden geldiinde kulak diken, yaklatnda da sokaa inen sokaa inerler, balknn ardndan yryen kediler ordusuna katlrlar sessizce. Hibiri saldrgan deildir. Balk bir kapnn nnde durdu mu hepsi durur, kn yere kor, sraland em-bersel izgiden balknn ellerine diker gzlerini. Balklar temizlenir, balk fiyatna gre ok ya da az kedi doyurur o noktada karnn. Doy anlar geri kalr, mahallesine, sokana dner. Doymayan, balknn ardndan admn uydurur ona, 20 BEYOLU ZERNE METN baka kaplara, baka sokaklara doru. Cierci ardna taklan kediler ise cierciden ok hanmlarna ylmak zorunda kalacaklar iin cierci ardndan giden kedi ok daha azdr ya da gn boyu gvercinleri esneyen azlar, ksk gzleri titreyip titreyip duran kulaklaryla izleyen kediler evlerin, kaplarn, pencerelerin nnde, ardnda, p tenekelerinin iinde, merdiven boluklarnda, kf kokulu karanlklarda, i aralklarla bahelerde, kmrlk

damlarnda, aalarda dolar, i uyur, avlanr; sk sk bir san ls, bir fare ls ya kaldrmn iorta yerinde, ya bir p tenekesinin en stnde grlr; kedilere , sorulsa pek ilgilenmediklerini, aralarndan birinin biraz beden ^eitmek istemi olabileceini syleyeceklerdir bana kalrsa. ar-; klar gene gelir pencerelerden, radyolar sonuna dek alr. Ama i birtakm pencerelerin ardnda oturan yal kadnlarn dndkleri ya da bekledikleri kzlar evde kalm kzlardr. Kendileri ev-flenip kz dourmulardr ama bu kzlar evlendirmesini bilememiler, bu kzlara evlenmeleri olanan verememi, kazandra-,; mamlardr. Daha kts de vardr geri: Kimi kz zar zor evlendirilebilmitir de evlendiinin daha farkna varmadan dul kalver-;: mistir gnn birinde. Dul kalmak bu sokaklarda boanm olmaktan, daha daha, evde kalm olmaktan daha az kt deildir. Dul Jkalan kzlarn yeniden koca bulduu sk grlmez. alr, gidip | gelir, yalanr, kocarlar. Bir noktadan sonras, dnlemez bir yola girdiklerini ak ak anladklar gnden sonras bitmez tkenmez jibir ikence halini alr ou iin. Btn umutlar kuruyup gittii fzaman giysileri, balk ya da rtleri, renklenecek, arpc oluverecek, her trl dirim belirtisinin sndrlmee, krlmaa alld yllarn acs karlacaktr. Modalar deiecektir, renkler, ^kumalar deiecektir, ama her yeni dizge iinde, bunca yln; saygnln hie sayacak bir giyim bulunacaktr. Pencerenin nnde koca bir duvar vard. Ev duvar, bahe duvar deil, toprak kaymasn diye koca koca talardan rl ka- basaba bir destek duvar. stnde, st katn pencerelerine uzanan 21 b LAIMLARANASI YA DA BEYOLU bir yn osurukotu, akasya bozuntusu allklar karayeil aydnlkta konsolun zerindeki resim, ayn ereve ierisinde, yllardr ayn knk camn altnda, ayn temizlik parlts iinde, onu ilk grmn zerinden geen 23 yln ldrc aydnlyla biraz daha siliklemi, biraz daha sararm, 1928lerin rastkl, srmeli, skmabal, bacak bacak stne atm gen kadnn gsteriyordu. Resmin yksn yllardr bilirdim. Sizin evleriniz hep klyd, biliyor musun? Her zaman bir rzgr eserdi evlerinizin iinden. ocukluunda karanlktan rkerdin. Karanlka geeneklere seni altrmak iin az m uratm. Halann, teyzenin evlerinde nasl sklrdn. Kedi buldun muydu yakalar pencerelerden birinin nnde severdin saatlerce, arkan karanla, szlere, yzlere dnp, kedi bulmadn zamanlar dergilere, modellere saldrrdn. Tek seni pencere nnde, yzn sokaa dnk tutacak bir ey olsun da... Resmine baklrsa Nevzat Hanm pek gzelmi o zamanlar. Leman Hanmdan az dinlememitim o yky. Bykadaya gitmitik, amlarn altnda yemek yemitik... (Tahta masalarda, hasr iskemlelerde o zamanlar yenen yzlerce yemekten biriydi bu...) Birden Mnir Bey yepyeni bir oyun kardyd ortaya: Almanyadan gelmi kck bir fotoraf makinesi... (Mnir Beyin Nevzat Hanma iyi koca olamayaca oktan anlalmt. Gz paradayd, evdeydi; o karanlk Sakzaac evinde...) Bu yeni evimiz de inadna karanlk ya... Baksan a, gpegndz oda lo, mutfaktaysa sabahtan akama dek k yakyoruz... (Resmini ekerken, Nevzat Hanmn filmlere en uygun bir oturuunu yakalamt Mnir Bey. Sonradan renmitim zaten, o gnlerde kadnlar en ok Greta Garboyla Pola Negriye y-knrlermi... Nevzat Hanmn baparma enesinde, ikinci par2.2 BEYOLU ZERNE METlN

ma akanda, geri kalan parma ise bir gln zerine kapanm gibi incecikten kvrlm; apak yznn zerinde iki koca kara oyuk gibi duran gzleri szgn; ak renk, yapma ipek oraplarnn parlts, enli, kaba... Kaladan sklm ksa etein bir ucu yerde srnyordu, dizleri aktayd; pabular sivri ulu, atklyd. Masaya dayal dirsekte filmlerden renilmi bir meydan okuma havas; gbein jbiraz altnda, ge bakan avucuyla teki elde ise, bir dalgnlk...) Birka yl sonra, umutlar Nevzat Hanm iin de solmu, kurumu ieklerden ayrm tamaz hale geldii gnlerde evi satp bir daireye gemee karar vermilerdi. Bu kararla birlikteydi san-: ki; yle anlatyordu Leman Hanm, evin tavanarasnda, mutfak kelerinde, kilerlerde, yklklerde, merdiven aralklarnda ufak ufak sanfar grlmee balam. Balarn uzatp bakyor, bon- [euk gzleri, bir an, ldayp yitiyormu, uzun kuyruklarn artlarnda srkleyerek. Sanlar artm, boylan uzam, irilemi; ha-1vagaz borularndan, elektrik saatlerinin zerinden sarkan kuy-;ruklar korkusuzlam; ekmek, sebzeler, yumurtalar eksilmee balam. Evi gezmek isteyen mteriler rkp vazgemesin diye kedilerin says bee karlm; birka san yakalanmadka kendilere yemek verilmemesi denenecek olmu. Kediler azm, ko-valamacalar her gn daha yrtc olmu. Gzelim emiblbller, yralar, lamba karpuzlar teker teker krlm, resim ereveleri tanlar zedelenmi, atlam, un eker keseleri yrtlm, kmrler ortala salr olmu. Leman Hanmla Nevzat Hanm ellerinde sprge fara, knlan dkleni toplamaa, evi gezmee gelenlere bir ey belli etmemee alyor, mteri bulunmaz korkusu iinde uykular kayormu. Bir yandan da salam kalan eyay sandklara kasalara dolduruyor, hazrlanyorlarm. Ev satldktan iki gn sonra, 700 m. tedeki kira evi ile baba evi arasnda bir araba drt kez gidip gelmi; lam onarm yeni biten sokakta sar-sla sarsla giden kasalarn iinde krlan dklenin hesab ancak birka gn sonra meydana km, arabann son gidiinde bir se-i. pete tklabilen iki kedi yol boyunca miy avlayp durmu; yeni eve 23 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU bir trl snamayan hayvanlar ertesi gn kap eski eve gitmi. Evin yeni sakinleri, temizlik yaparken bulduklar san pisliklerine amlar ama arka avluda dolaan kedilere gvenmiler. Yeni gelen hanmn eski ev sahiplerinin pisliinden pasakllndan yakndn Leman Hanm haftalarca sonra renmi ama sanlardan yakmldn duymam, epey am... yk, yllarca nce orada kesilmiti Gne tepede de dursa... ev karanlkt. Evlerin karanl zerinde duruyorduk hl. Oysa eyann yksn br evde, tek katta, apartman dairesinde, gzlerimle, ellerimle, gerekte, imdiki anlarmla kurdum. Bu eve girerken ardm; bu eve, en yeni evlerine yani, tek kattan sonra, yllar boyu alp urap biriktirdikleri parayla bir katn satn aldklar iki katl, yklan bir yoku zerindeki evlerine girerken nasl armayabilirdim? Kapnn nndeydim daha, bir san frlad att kendini ayaklarmn altndan. San deil, keme. Lamdan kam, yolunu arm dedim kendi kendime, yoksa sokaktan benimle birlikte mi girmiti? Bakkal bodrumlarnn semirttii o kemelerden biriydi belki de. Leman Hanm ar ar iniyordu merdivenden, grmemi olacakt. Merdivenin dibinde koca bir tekir, gzlerini ksm bana bakyordu. Bu kanc kedi, diyordu Leman Hanm. Elimize douyor, bytyoruz. Yenileri douyor, yalanan lyor. znt. Ama nasl baa karz bu canavarlarla, bunlar olmasa... (Canavarlara alma benziyor, diye geiriyorum aklmdan) ... ki karde birlikteyiz ya hep, sen ona bak. Evlenmedik de daha m kt olduk yani? Kazandmz gene kendimiz yedik. Bu evi de alabildik ite... Gemi, bitmi her ey, tasa etmee demez artk. Bura-

24 BEYOLU ZERNE METN yi ucuz diye aldk ya, ne bilelim bu koca koca canavarlarn burada yerlemi olduunu? Daha kklerine almtk artk, sesimizi karmyorduk, btn skntmz mutfa, yatak odalarn korumakt. Geri1 bunlar ne mutfaa giriyor, ne odalara, bodrumda, merdivende boy gsteriyor, gerisini bize brakyorlar. Ne yapalm. yle yazlm... nsann kendi ocuu olmaynca, btn mrn bakalarnn ocuuna bakp onlar benimseyerek geirirse... Sesindeki, szlerindeki burukluk birazdan geerdi. Yatak odasndaydk. Yalandka yatak odasndan baka yerde oturmaktan holanmaz olmutu, yle diyordu. Nevzat Hanm yoktu evde. O yar yatak yan oturma odasnda bo pudra allk kutularnn, (lerinde, biliyorum, akla gelmeyecek vr zvr vard...) sararm ilemeli rtlerin, ayna kenarlanna sktrlm saranp duran resimlerin, incik boncuk kutusunun, sa maalarnn, zva-. nalannn, solmu yapma ieklerin, her gn silinen ama sinek !/ pislikleriyle esmerlemi, kapa kelerinden di di yrtlm, kopmu kitaplarn saatleri hep ayn anda durmutu. Dolaplar, yatak, konsol bambaka bir an sarlnda, yabanclklann hay-knyorlard. Temizlik bile eskimiti o odada. Hl boyanyorlard herhalde, ikisi de. Konsolun zerinde yeni allk, pudra kutulan da vard. Yatak eski yatakt, iki kiiye gre dnlp yaptnlm. Divan eski geni divand. Korkmuyor deilim elbet. Ama merdivenlerden inince, koca bir sopa dayadm duvara, onu alp yere vura vura gidiyorum sokak kapsna. Yanatrmama-a alyorum senin anlayacan. Sopay kapya brakyorum, dnte ayn i... Ne yapalm. Yani evimizi mi brakacaz imdi bunlarn yznden. Bana sorarsan hep bodrumda oturan, srnen desem yeri, kocakannn yznden... Kocakar dedim diye glme. Su iinde doksan, doksan be yanda... LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ki evin arasna girmi o apak apartman katnn oturma odasn anmsyorum. Duvarlarn i akl, pencerelerden dolan bol aydnlk, Sakzaacndaki evin karanlna gre dnlm eyay inanlmayacak lde plak brakyordu. Mtareke yllarndan kalma gramofonun (Yenilii, ses borusunun dolaba sokulmu olmasyd galiba) kaplarn ap ka kez sokmutum bam borusuna. almazd o zamanlar bile. Yllardr bozukmu, yle derlerdi. Tozlu bir kokusu vard, severdim. Piyanonun nndeki iskemlenin de vidas dnmezdi. Arap ii oyma, kakma sedirle yaldzl aynas tavana dayanan konsol baka baka beenilerin rastgeleliiyle yanyana gelmiti. Bir zamanlarn kocaman bir ayakl lambay rten krmz ipekli abajuru br odada tavandan sarktlmt. Bunlar sormayacama karar verdim. ocukluumda pek garip bulduum ampul ile yatan banda hl duran gece lambasna daldm. Zavall ihtiyarck... Torununun eline bakyor. Ne torun ya o da... Bir baka sokakta, pencerenin nnde dalp gitmi bir yal kadnn, eve dnn bekledii kz gene yorgun gene bkkn gelecek, gene en ufak terslik karsnda parlayacak. Ev ilerinden kendine ayrdklarn yapacak. Yatma saati ikisini de bir gazetenin, derginin zerinde iki bklm uyuklar bulacak. Gecenin iinde yapayalnz iki kadnn boazlarndan, genizlerinden kan ince sesler, horultular, kurumu azlarndan gelen aprtlar duyulabilecek. Duyacak biri olsa tabii... Ama olmayacak. Gecenin iinde dvlen kadnlar, baklanan kadnlar lk la baracak. Bu sokakta deil. Ana caddeye daha yakn yerlerde. Koynunu gece gndz satanlarn artk biraz dinlenmei dnecekleri saatte onlardan daha alml ama daha yorgun, onlardan daha az dayanabileceklerini bilen kadnlar tek balarna olsun, yol gstericileriyle olsun sokaa dklecek. ekimeler sert olacak. Her ardna taklana yz vermeyecek, gerekirse kendini savunmasn bilecek. Bunlar uzun sre baarabilirse, bakalar-

26 BEYOLU ZERNE METN nn yol gstericisi olabilecek denli yaayabilecek. Ana sorun satn nerede yaplaca olacak. Yerler saysz, alclar sayszdr. Bir ulamdan tekine gei gtr, bunu baarabilmek iin pek ok koulun bir araya gelmesi gerekecektir. Bunlar bir araya getirmei pek az kadn baanr. Yaaylarnn temeli katmerli bir oyunculuk gcdr. Oynadklar role kendileri de inanr hale geldiklerinde bir kerte tede rol oynamaa balarlar. Bunun da sonu gelmez. Bu katmerli kiilikler iinde boulup giden, ne olduunu, kim olduunu unutanlar az deil. Ancak, bu kadar yaygn, bu ana caddeyle yan sokaklarn bylesine gle yneten bir tecim biimi zerine daha baka bir ey sylemek, bir yerde, gereksiz. Alacak bir lke yok, etimizin iinde kapatlmas gereken bir clk ukur var. Ama yalnz ana caddede deil, yan sokaklarda, yan sokaklarn ald ikincil caddelerde, bunlarn yan sokaklarnda, geni bir a rgs halinde ienler var. ieler kadnlardan daha kolay yaylr. Ana caddenin iki yannda, gecenin bir saatinden sonra kusmuk iekleri alr. Unutulmak istenen deniz enginliindeki aclarla anlardan artakalan bir amurdur bu, asfalt kancklnn, parke, arnavut kaldrm sertliinin yzne tkrlen. Beyolu, o ,zaman, btn gszlerin, enezlerin anas olur, vck vck koy nunda artmaa alr onlar. Yklanlar, szanlar, talara, kap eiklerine, yerlere kapanrlar, enezliklerini, gszlklerini, gururlarnn, z sevgilerinin ok tesinde unuturlar. O noktaya varmam olanlarn gururu biraz daha direnir yaralan kanayarak, bakalarnda yara amaa kalkarlar, aarlar da. Kendilerini hi balayamadklan, baglayabileceklerini dnemedikleri iin .:; olsa gerek, kimseyi balamazlar. lmlerine dek. IEvlerde iilip evlerde kalan iki ok ok glnleebilir. Oysa evlerde ekilip evlerde kalan uyuturucular adam ksa zamanda sokaa atar. Sokaa dmenin de sonu yok. Hastanelerle morglar ne lde son olabilirse... Bu kurumu, gerilmi, arkla-m yzlerin, kollarn, ellerin, kendilerini yakan tutku dnda her eyden tiksindiklerini sanrsnz. Iktan, gzlerden bile. Kendi 27 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU scaklklarnn, kendi kokularnn bir damlasn karmak, yitirmek istemezler sanrsnz odalarnda, inlerinde. Ama o odalann, o inlerin, o kuru kucaklarn iinde sk sk yan a yan tok, gz akntl, ty dkk bir hayvan yavrusu titrer durur, bir umutsuz arkadaln karlkl karlkszlnda... Kimin daha nce lecei bilinemediinden. lmeden nce, unutmann da unutulduu yere gelindiinden. Sanlar, fareler, kemeler hi bo brakmaz ortal. Geen yzyln ar demir kaplan; mermer deli girilere, merdivenlere alr. Otuz yldan bu yana kaplann demiri azalp cam oalyor. Mermere alan az. Beton mozayk grlyor daha ok. Eski evlerin yllanm kf kokusu, barnan slalelerce kedinin siyik, sidik kokusuna kanr. Tahta merdivenler azaldka kemirgenler p tenekeleriyle, aydnlk aralklaryla bodrumlar arasnda gidip gelir. Bunlann da says, kedilerinki gibi, artsa gerek. Gne Beyolunun hemen hemen her sokana sokulmann yolunu bulur ama girmedii, szlmedii, uramad evler belki de ounluktadr. Bunlarda insanla hayvann ilkel birlii btn gcyle egemen olur. Ama insanlarn hayvan kardelerini en ok dnmeleri, bu bakm mahalle apnda, caddeler apnda bytp yaygnlatrmalar burada gndelik olay saylr.

Yatak odasnda n iyice azald bu saatlerde Leman Hanm, benimle konumakta olduunu, neredeyse unutacak gibi. Dalgnlk iinde syleniyor sanki. Eskiden kapcln yaparm bu evin. Kocaynca bodrumundan kmaz olmu. Atlacak deil ya kadncaz. nanmazsn, torunuyla arada bir kapnn nnde karlarz da ondan bilirim bunlan. Yoksa kadn daha grmedim desem yeri. Grecee de benzemem bu gidile. Ayp bir bakma. Aylardr oturu28 BEYOLU ZERNE METN yoruz burada. Bir gnck olsun inip hatrn sormadm. Ama sorup da... Bu yata Leman Hanm kendi lmn dnse gerek artk. ok yal, lm kendilerine ok yaklatrm insanlara yaklamann artk korku verdii yaa gelmi. nsan her zaman yardmna komal insann diye diye bu yaa gelen Leman Hanm, bundan byle bodrumdaki kadnn inim inim inlediini iittike yerinden kimildamayacaktir herhalde. Ne var ki, kadnn inlemeden lmesi de olas. Yukar katta olu ile birlikte oturan bir kadn var. Olu pek uramaz... gibi. Anlayacan onu pek grmem. Kadnsa biraz hasta... galiba... alkolik... gali-^ ba... Birtakm eyler hl g kyor azndan. Bu kadnn alkolik olmas, hl, sylenecek ey deil. 29 BR SYLENCEDR BEYOLU . Bir sylencedir Beyolu. Her sylence gibi de apayr iki eden olumutur: Bir yanda sz esi; szn ilettii karmak bir duygu, dnce, arm, ipe sapa gelmez sylentiler, st-sylence makinesi... Bir yanda da olgular; gereklik adn veriverdiimiz, gene de, tek tek her birimizin kendi gznden, kendi kulandan szlerek kafalarda biriken bir olmu bitmiler, olagelenler, olacaklar rma. Eski her byk ehrin, neredeyse temeli atlrken alm lamnn, ana lamnn yan sra, bymenin, her zaman daha ok istemenin yava yava oyup at bir d dknts, istek anklan yata vardr. Beyolu byle akaklardan biridir. Bir dknlk sylencesidir. 2. Kimi sylencenin ayrcal vardr. Sz esi ile gerekliin arasnda ikisini de etkileyen, ikisini de yaatan bir inanlar demeti olumutur. Trenleri, ayinleri gerektiren bir inanlar demeti... yle ki, szn ilevi bu inanlan dile getirmektir; gereklik ise ancak bu inan demeti araclyla yorumlanabilir. Akp gidenin iinde bir eyler yinelenip tapnlatnlr. Bir eyler kurban edi30 BR SYLENCEDR BEYOLU lir; bir eyler el deitirir, sunulur, alnr. Srngen omurgas esnekliindeki Doruyolun binlerce kaburgas, binler binlerle kas lifi ierisinde, yoksullukla yaama alnn, sevinle karamsarln, umutla umarszln st ste bindii bir kargaa ierisinde, gvdeler sunulur, alnr, paralar kurban edilir, mallar el deitirir. Dnya dediimiz, yaam dediimiz, bundan baka bir ey deildir, der burada yaayanlar. Kurur giderler, rr giderler; stte tann, altta kara toprak vardr. Her yerdeki gibi. Yalnz, bu kara topran da altnda, usul usul denize akan, akmas beklenen, umulan, sintine sulan birikir koca ehrin. Zaman zaman tkanr akak. Kokudan durulmaz. Yzyllarn rettii, sularn er ge, gene de denize akacadr.

3. v Dek, minder, sedir, sandalye. Oturulacak, yatlacak, seviile-, eek, dinlenilecek, uyunacak. Bunlarn ala deien biimleri. Boylar, renkler; demelik kumalarn nitelii. Masalar, tablalar, sehpalar. Kaplar. Dolaplar, ekmeceler. Ardmz sra srklediimiz nesneler selinin urak yerleri, ; tozlanma yerleri, tortulama yerleri. Aletlerimiz, gerelerimiz. Sonra da aynalar. Yaadmzn, bakalannn araclndan gemeyen, bakalarn gereksemeyen kantlayclar.! nimizi donatrken, daha sonra da, sslerken zen gsterdiiv miz, setiimiz, sevdiimiz, bir gn usanverdiimiz, vnp i gsterdiimiz, kaldrp attmz bu nesnelerin topu, nce yeni almmtr, sonra yenidir, sonra allmtr, daha sonra eskimee balar; eskimenin eitli biimleri vardr bir yaam boyu grlen... Geerlii gemilikten, gnn izgilerine uymaz ol-muluktan ilevsiz kalmaya, delinip, kopup, paralanmaya giden... Daha sonra da, bir yaam boyunu ap zamann dna kar grnnce, iindeki tahta kurtlan kemirmelerini srdredursun, kaamalar ara ara kendini duyuradursun, deimezliin, sarsl-mazln, zamann dnda kalmln, etkilenmezliin, lmezli31 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU in simgesi haline gelir kimi nesne. Tarih bu yklmazlarla yazlr. Salt mrleri biraz daha uzun olabildii iin. O nesneleri yapan eller oktan dalm olsa da arada bir anlrlar. nsandan ok daha uzun sre yaayabilen nesnelerdir dnyay srdren. nsansa, bunlar yapm olmakla vnr ancak. 4. Bir ev dalmakta u srada. len teyzemin evi. lm iime yava yava yerleir. Sanrm, balangta, bir inana-mama duygusunun bugne eriebilmi kalntsyla, yaknlarmn lm haberini baya baya soukkanllkla karlarm. Onunla son grmemizden birka fotoraf kalm gibi gzmn nnde: Dnde ldm grp alayarak uyanm o sabah, birka saat sonra da ben Ankaradan kagelmiim: Fotorafta teyzem sevinten alyor; gzleri grmez olduu iin yllardr i yapmaya yapmaya derisi incelmi, yalzlam, tazelenmi elleri, ince, benim bileklerimden bile ince bilekli ninemden bu yana teyzemde, annemde, kendimde grdm ayn ince, sska, kuru bilekler elleri ellerimi tutan, geriye doru kayp duran bartsyle, otura otura kendiyle zdeletirdii koltuundan frlayp komak istermi gibi ne doru uzanan teyzem; sofra bana getirip altna sandalyeyi srdm, oturttuum, tabandakini grmek istercesine eilen ama ince parmaklaryla sonu gelmeyecek sanlan yllar boyunca, en incesinden en sradanna kumalar elleyip youran, ine batnp eken, kumalar biip yok ettikten sonra giysiler yaratan usta bir terzinin ince parmaklaryla atal bulduktan sonra taba beceriksizce yoklayan teyzem; krlnn ilk sralarnda gnn, haftann, ayn yamurlarn sayan, grmedii insanlar seslerinden, kokularndan belki de gz g32 BR SYLENCEDR BEYOLU renlerden ok daha iyi- tanyan ama artk, konumalara pek kulak vermeden, grmez gzleri dalgn, kestirilemeyecek bir noktaya bakn dikmi duran teyzem; kka elmack

kemikleriyle, iyice krm gz evresiyle (artk bsbtn klm) yzn, evliliinin ilk gnlerinde ektirdikleri fotorafta enitemin yannda dimdik duran eski, ok eski bir an gen, diri, gzel, dnyaya ekinmeden bakan kadnnn yznde glkle bulabildiim, ama gene de bulabildiim teyzem... ocukluumda bam karsan be kuru veririm oyunuyla beni oyalamann en iyi yolunu bularak dikiini srdrr, aksat-mazd teyzem. San zmem, yalancktan ayrp belik belik rmem, gene zp ban kamam, topuzunu yapp tutturama-mam epey srerdi ya, houna da giderdi herhalde. Bebekliimde Kadkyden Modaya talika ile gtrdnde durmadan sorduum o ne, u ne, bu ne?lere verdii yantlar yakn zamanlara dek, hl glerek anlatrd. Yaammda belki de ilk kezdir bir fotorafn saklamak istiyorum bir lnn. Hem de o genlik fotorafn, enitemle birlikte dnyaya ekinmesiz bakann. Eniteme o yllarn yakkl erkeine yaktrlan pozu verdirmiler. Teyzem kutuya dik dik bakm. O fotoraf kzlarna kalacak. Belki de ilk kezdir, odasnda durmu, kullandn grdm, ta aynasnda san, apkasn, rtsn dzelttiini seyrettiim bir konsol, evimde dursun istiyorum. Dalan evin bir paras bende kalsn diyorum. yi, diyor teyzemin kz, evimizin bir paras olsun kalr. Size geldiimde grr, evimi ansrm. 5. ok sonra anlyoruz geiciliin anlamn. nceleri gnler vardr yalnz. u gn amar ykanr, u gn sinemaya gidilir. O gnlerin beklenii, ylgs ya da dllk nitelii yaanarak, geirilir br gnler. Yazn denize gidileceini, kn 33 LAIMLARANAS1 YA DA BEYOLU kar bekleneceini reniriz. Gnn birinde de renilecek her eyi rendiimize karar veririz. Bundan byle her ey belli bir dzen ierisinde akp gidecekmi gibi yaamaa balarz. Ama sk sk sarslp bozulur bu dzen; yeni dzenler kurarz hemen. Belli gnlerin, srelerin, sremlerin ileri srp gider gene de. Toprak insan sremlerin biribirine benzemezliklerini ok iyi bilir. ehirli ocuk ise adam olur, hl hafta sonu diye bir deimezin, belli ilere smsk bal sremlerin ardndadr. Pazar gn gezmemenin, hafta sonu imemenin, denize gitmemenin de bir yaam rnts olabileceini anlamak vakit ister nceleri, yrek ister. Neden sonra, bir zamanlar byle miydik ya? boyutlarna girerek gereklii arptan anlar salkm salkm her yanmz brynce, geiciliin farkna varmaa balarz. Yol orada atallanr. Anlarla ayakta durulur, ya da, ayakta durabilmenin yolu anlardan gemez. Karar sizindir. 6Belki ancak haftalar, aylar sonra teyzem ld diyebileceim diyorum kendi kendime, ancak o zaman yokluunu anlayacam. stanbula bir i grmee gidecektim. Teyzemin kzndan gelen bir mektupta annesinin anszn hastalanp arlat, ama iki gndr biraz daha iyice olduu yazlyd. Ertesi sabah yola ktm. Hava adamakll kararmt oturduklar sokaa yaklarken. Anszn, teyzemin lmekte olabilecei, belki de ld geldi aklma. Yoktur byle bir ey, demek istedim iimden, baaramadm. Mektubun yazld gnden bu yana geen gnler vard, hastaln nitelii vard, lm haberinin ulatrlmas iin geecek sre vard; hepsi, nedense, bir araya geliyor, bir tek anlam iletiyordu.

Kapnn nnde duraksadm. Oturma odalarnn penceresi, o saatte yle aydnlk olmazd, ieride bir kalabalk vard sanki. Kapy aldm. Sokak kapsnn cam ardnda, dairelerinin kaps ald, o saatte orada grmei hi beklemediim bir tandk belir34 bir sylencedir beyolu di ierinin aydnlnda. Dmeye bastlar, merdivenler aydnland, caml kapnn ardnda yzm tandlar, ieriden teyzemin kz kp kotu, merdivenden inip kapy at, boynuma sarld, Marru ld, dedi alayarak. Bunu beklemiyor muydum? Teyzeme benim taktm adla haber veriliyordu lm bana. Cenazeyi o sabah kaldrmlard. evremi alan, basal dileyen o ahbaplar, dostlar kmesi iinden kii, bunu yazdm srada, teyzemin gt yere gm durumda.i I imdilik, diyorum, yapacam tek ey, o konsolun sa ardnca duran ilk pencereyi anmsamak olacak; aynaya bakan teyem fotorafn yerletirdiim ilk odann penceresinden darya bakacam; kapal, kt bir dnyann loluunda renmee aladm duvarlara, araavut kaldrml sokaklara, yamurun biktii ukurcuklara, o zamanlardan bugne daha da kararp islenerek, kflenerek, anarak, tozlanp kirlenerek gelen alnalara, pencerelere, buruan yzlere evireceim gzlerimi. Yzler ta-ar gibi deil stelik. Burumalar, krmalar, geip giden yllaran olduu kadar, yaamlar karsndaki honutsuzluktan da... ; 7. onsol, u srada, o aydnlk odada duruyor hl. Teyzemin ld yatan karsnda. Bir sre sonra Ankaraya gelecek. Yaklak olarak doksan yln Beyolunun deiik kuytularnda geirdik-en sonra bambaka bir iklimde, tozun, isin, dumann her eyi r-p svad bir yerde, kupkuru, elektrikle ykl bir havada, yeni ir evin, yeni bir dzenin paras olacak. Ev yeni deil, ancak konsol asndan yeni saylabilir. Ama kurulmu bir dzene katlrken o dzeni sarsacak, admlara, ilere yn veren elerden biri olacak evin iinde. Btn an yk, ekmecelerine sinmi btn koku yumaklan ile. Aydnlk odann son yllar, teyzemin loluktan, karanlktan baka bir ey grmedii yllara rastlyor. Oysa geriye doru gi35 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU dersek karanlk bir odada, gnn en aydnlk saatlerinde bile ancak lo denebilecek bir odada buluruz kendimizi. Konsol bu odann en kuytu kesinde; ama nnde durup aynasna bakanlar, yksek pencereden gelen eneze aydnlk yardmyla kendilerini grebilirler. o odada, o aynann karsnda sakalm ok tra ettim Pencerenin iki yannda dz demir kanatlar katl durur. Eni iki kulac bile bulmayan, yan yksek yaplarla snrl bu kmaz sokan, bu pencerenin karsna getirdii, bir baka pencere: Demir kanatlan iki yana ekilip katlanm, perdesiz bir pencere. Ardnda kmldayan bir ey grmedim hi bu camn. Bu iki pencerenin altndaysa, gecenin gee bir saatinden sonra canlanp grlts, giderek, sarho naralarna, kadn lklarna, kavgalara, svglere dnen algl elence yerleri. Bu odadan ncesi ise, konsolun, ninemin ld yatan karsnda durduu oda. Konsol ile sobann arasnda, konsolun sana den geni, yksek bir pencere. Soba o evin

yreidir; erkenden yanar, gece, yatldktan sonra sour. lk oda dediim, bu. Ondan ncesini bilmiyorum ama en az iki oda daha vardr bu konsolu grm. Ninemin ld gn, aynasnn stne bir rt atlmt. Ninemin, genliinde, hafife yana dnerek giysisinin yakasn, frfrlarn, gerdanlnn ensesine doru ykselen ucunu dzelttii, baparma ile iaret parman kemerine yle bir g-trvererek dokunduu gnlerden birinde de duruyorum artk. Konsol belki de yeni alnm; bilemediim bir odann kestireme-diim aydnlnda bilemediim bir pencerenin u ya da bu yannda duruyor. 8. Beyolu, ocuklar iin, bir dizi dkkn, camlk, kap, renk, harf, basamak, yoku olurdu nceleri. Her eyi bir araya getiren uzun, tkenmez bir geenek. Taksimden Mevlevi tekkesine, Galataya inen atal yollarn ortalarna, sonlarna varasya ezberlenebilecek kaplar, ssler, 36 BR SYLENCEDR BEYOLU harfler, biimler... Sonralar balar yukar kalkmaa balard uzayan boylarla. Geitlerin, aralklarn, merdivenli, bodrumlu i avlularn st katlan ansanmaa balaynca dnya, katlan art arda alan bir kocaman resim gibi byr, eitlenirdi. Nedense gene teyzemin ansna baladm byk, yzyl balarnda yaplnn btn bezeksel izlerini, biim dalgalanm tayan bir yap var; arkasndaki avluda (bahede diyebilmek g) yelle rganan iki olgun kavan karsnda duyduum aknl gene burada dile getirmem gerek. Kavaklan ancak yinni yamdan sonra, Ankarada grdm, tandm. Oysa stanbulda da grebilirmiim. Yoksa o zamana dein aalara hi mi bakmamtm? Ssl alnal Beyolu evlerini nce ierilerinden tandm. i Dn grdm, algladm evler pek azdr ilk ocukluk ylla-nmda. Ensiz, ya da ensizce grnen, arkaya doru uzayan, n yere r yakn olduu zaman bile arkas bir kuleden aaya bak anmsatan ykseklikte ev ileriydi bunlar. Neden sonra, zerinde kurulduklar topran dalgallnn farkna varabildim. nleri cad de artlar yama, nleri ehir artlar masal evler... Oysa bizim evden -Beyolunun st snrnda, dzlkte duran, gene ensizce grnen, ss daha az tutulmu, hi gzel bullmadiim, yalnz, yeni olduunu iitip durduum bizim evden-arkaya gidip bakldnda gerekten krlar, yeillik kmeleri, sonra da Boaziinin gney kesimi, karlar grlrd. Bizim bahe; nin armutlan, glleri, adsz, gsterisiz, iekli ieksiz allkla-n -bir gn o allklardan birinin dibine len saka kuumuz g. mlecekti; elle eiliveren bir ukurcua...- hi yadrgamadm, belki de baktm ama hi grmediim eylerdi; ister yukardan, ister aadan bakmakla yetindiim eyler. Oysa Beyolunun arka pencerelerinden, evler, atlar, yollar, insanlar, hayvanlar, deiik dzeylerde asl amarlar grrdm hep. 37 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU 9. Anlarn yaatt insanlar olmak.

Bir bakma, yaammz, anlarn oluturduu bir zincir, bir salkm, bir yuvar... Nasl isterseniz yle dnn: izgi ya da deirmi. ok yalanldnda, bir koca yaamn -gene de ksack gr-nebilen bir yaamndaha dn gibi, hi unutmam, hani sen kckken, o esvab daha geenlerde verdim ufak tefek bir iki deiiklik yeter diyerek... ele gelir, tutunulacak tek kantlan. Kendi anlanmz, bakalarnn bizimle ilikili anlar... Anlardan baka bir ey deiliz. Meer ki bir baka an yuma, yani bir ocuk, bir oul ya da bir kz dourmu, dourtmu, bytm olalm, ya da, bir yapt brakm olalm ardmzda. Eylemlerimiz, zaten, an olacaktr. Yeni bir ey, yeni bir i yapamayacamz gn gelince de -bu ie daha nceleri, srasnda ok daha nceleri balamamsak-yaammz anlann geviini getirmek, an tp durmak demek olmaa balar. Bir dostum, mektubunda, anamla ilikili olarak (kendi anasn da anarak) onunla durmadan anlann konumak gerekliinden sz ediyordu. ok nemli bir ey gibi geldi bana. Birini ayakta tutmak iin (ayakta tutmak bile an iddial bir syleyi biimi olur bu durumda), yklp ufalanp toz olmasn bir para geciktirmek iin diyelim hi deilse, belki daha da dorusu, yklrken bsbtn mutsuz olmamasn salayabilmek iin, anlann durmakszn deelemek, uyank tutmak, hiliin batana saplanmasn diye uramak, onu kendi varlna inandrmak... Yani, anlarla yaatmak. Buna karlk, deiik bir yaam tr dnebiliyorum. Srasnda, anlann -yaam iinde bir ikinci yaam arand zaman yapld gibi- bir kitap, bir metinmiesine ele alnabilecei, ama bir kitap, bir metin nasl bir sre sonra braklp yaam srdrl-yorsa, anlarn da bir yana -bir daha ele alnmamak ya da hi alnmamak zere- braklabilecei bir yaam. imdiki zamanda yaanmaa allan bir yaam. Bilmem ama, bir sredir yle al38 BR SYLENCEDR BEYOLU yorum yaamaa. Ya da bana yle gibi geliyor. Gemii nem-sizletirmek istiyorum belki gerekte. Kitab, metni elimizden brakrken, gndelik yaama dnerken nasl kitab da artk iimizde tayorsak, durmadan artan gemiimin batm ya da yzer btn anlanyla birlikte, tmmle, ancak bir an bir ana ulayarak im-diyi srekli biimde yaamaa m alyorum? Byle bir yaam gerekletirilebilir mi? 10. Kimi zaman da, pencerelerin nnde yksek bahe duvarlar olurdu; kedilerle kulardan baka hibir ey grlmezdi bu ukurda kalan pencerelerden. p, satc arabalarnn atlar, satclann atlan, eekleri, birka sokak iti, saysz da kedi, gvercin, kumru. Kimi evcil, kimi kul, kimi insanlarla r ama zgr. Kendimden geerek baktm bunlara yllarca. Bir iki kpekten rktm, bir iki atn eein arkasndan geerken aramzn genie olmasna dikkat ettim; gerisini yakalayabildiimde, tutup sevdim. 11. JBodrumlar, sokaa alabilen pencereleriyle, (akta -duvar diplerini neredeyse kerterekyrrken ok deiik bir ses kt iin zerinden zellikle getiim) zgaralann altnda ancak seilen - alp almadn bir trl kestiremediim pencereleriyle, rpertici kuyulard hep... Kmrlklerin, amarlklarn kendile-i rine zg kokulan hl burnumda. Kfle eski ta kokusunun karm. Sabunlu sularla yanm odun kokularnn karmlar. Uzak-j; tan uzaa k anmsatan bir koku, bir de, taze yangn yerlerini... | Mermerli merdiven boluklarnn artk pek seyrek silinen trab-[ zanlanyla basamaklarnn aaya doru gzden yittii yerde ba-: layan, iinde koca koca kemelerin dolatn syledikleri srekli ; karanlklar. Urknlklerini evlerin geeneklerine -arka odalarla n odalarn arasnda vazgeilmez saylm, zel yaamn ba sa39

LAIMLARANASI YA DA BEYOLU vutlarndan bilinmi bu zahmetli geitlere- sandk odalarna, kullanlmaz olmu gerelerle dolu, oyuu, girintisi, karanl bol mutfaklara bulatran bodrumlar. Buna karlk dmdzlkleriyle, stanbulun tmn -neredeyse- grebilen genilikleri, her yana aklklaryla, ba dndrc ykseklikteki taraalar; evlerin tepesinde, tek engebesi bacalar olan, ancak amar asmak zere amardan amara klan taraalar. Ama karda bir taraa vard, her akam kzlar kard oraya, ekirdek iterlerdi. Arada bir, iki olan, olan, ellerinde cigara, tespih, ekirdek ya da zincir, trl oyunlarla alml alml konuur, akalarlard kzlarn karsnda. Kzlar yz vermese, cigarayd, tespih, ekirdek ya da zincirdi, szd, akayd, ie mi yarard? 12. Geiciliin, geip gidiciliin farkna varmak yani yzlerin krmasn, kitaplann saranp kararmasn, birka yl ierisinde bir sokan, bir semtin altnn stne gelmesini yaar gibi, farkna varmak ayn zamanda, gelecein de farkna varmak deil midir? Yeni gnn, bakaln, bizsizliin, belki de umudun farkna varmak deil midir? 13. Kedisi olmayan tek ev bizimkiydi galiba. Yllar sonra bir kedi aldmzda ev kediyi kabul etmeyecek, benim elimle buna zen gstererek btn kychyla benim elimle, onu sonu belirsiz bir yola karacakt. Oysa hangi eve gitsem kedisiyle konumasn, sevimesini renirdim. Kucama kar, yambamda kvrlp uyurlar, burunlarn, gdlarn saatlerce katrlard bu el kedileri. Karanlk mutfaklar, sandk odalar, onlarla birlikte girilince, evimdeki herhangi bir odann allagelmiliini duyururdu. Ne ki kediler ora40 f bir sylencedir beyolu ya benimle girdikten sonra bildikleri birtakm kelere, delik nlerine gider, dnyay unuturlard. Beni de, elbet... 14. Sakzaac /Ak, kara benekli Kz / Yaz-K /Kesinlikle lo / Fesleen, kolonya /Boluk, sessizlik/Arka: Yok// //Teyzemle ilikisi: ok dolayl. Bir gn, o evden ktktan sonra, stiklal caddesine sapnca ona (teyzeme) rastlam olsak gerek. Uzun boyluydu teyzem. Ninem gibi. Daha dorusu, dimdik yrrd.// nce kokuya alrd burnum. Ta, talk, eskilik, nem art fesleen kokusu. Kapnn yanbandaki pencerenin nnde dururdu fesleen. Hemen elimi uzatr, okardm; burnuma gtrrdm sonra avucu-mu. Kz, hanmna koard. Hanm ise, benim pabularmla, stlklerimle, emsiyesiyle urard bir sre kapnn nnde. Sonra eve girecek duruma gelirdik. Kz nden yrrd. Kap nndeki talk kkt. Birka basamak ktktan sonra eve girerdik, ardmzdan caml kapy iterek. yice kapanmaz myd ne, o kap. Ama sokaa kmadan nce orada braklm stlkler ieriye alnp biraz stlr, yle giyilirdi. nce kokuya alrd burnum. Kapdan ieri girer girmez (o zamanlar denize kendiliimden, elimden tutulup ekilmeksizin, girmezdim daha. Kokunun burnuma arpmasn, beni sarp yutmasn denize girmee benze-temezdim daha) her yanma yapan, her yanm balayan bir kokuydu bu.

Ta, talk, nem, eskilik, fesleen temelli bir koku. Bunlara koltuk demesinin tozlumsu kadife kokusu (merdivenin ortasnda duymaa balardm onu), Adile ile baclannn yatak odasndaki konsolun stn dolduran, biribirinden ilgin, anlalLAIMLARANASI YA DA BEYOLU maz, bilinmez koku, kolonya, lavanta, pudra ieleriyle kutularndan -hemen hemen hepsi renkli, koyu renkli camlardan yaplm bu ielerle kutularn ou ben bildim bileli bo olduu halde gene de- szan kokular katlrd, daha merdivenin st ucuna ulamadan. Ama temeldeki ta, talk, nem, eskilik, toz, kf kokulan, daha dorusu, bunlarn bileimi, tek bir koku, teyzemlerin de evine girerken duyulurdu, Beyolunun bildiim baka evlerine girerken de. Yalnz, bu kokuya ska katlan kedi sidii (ancak daha sonralar kedi sidiiyle kedi atm kokusunu ayrma renecektim) ayrc bir zellikti kimi ev iin. ok kedili evler vard, sidik kokusu baka her kokuyu bastrrd; kaps btn gn ak duran, en kl yaz gnnde bile aydnlk boluundan gelen n bunca yl sonra hl apak kalabilmi mermer basamaklarda lgn lgn yansd lo merdivenlerinde ev kedileriyle sokak kedilerinin karmak -ama kendilerince ak seik- hesaplara dayal, sava ya da sevimeyle sonulanabilen devimlerle inip ktklar apartmanlar vard. Evin ya da kapcnn temizlii, kokunun keskinliiyle ters orantl saylrd. (Yllar sonra, bir arkadan Tnele yakn evine ilk giriimde o evlerde olmayan bir baka koku, yumruk gibi dayanacakt genzime: ilmi trl ttnlerin yllarla birikmi zifiri... O evi ne denli havalandrsalar o koku silinmezdi artk. O zaman anladm bizim evlerin havalandrlp durmasn. O zifir kokusu, baka, yeni bir yaam dorultusunun da ilk imlerinden olacakt...) Burnum nce kokuya alrd... Yazn da gelmiimdir bu eve. Pencereleri ak, ortalk pfr pfr esintiler iinde olurdu. Bu koku, yaz gnlerinin dardan gelen kokularna karrd, hafiflerdi de belki; ama yok olmas nasl dnlebilirdi? Sk sk tuttuum ellerin yardmyla, ayaklarm gcmn yettiince kaldra kaldra kardm o merdivenden. Orta kattaki sayrl k karanl azaltmaa yetmezdi. Adile st kattaki yatak odasna kp hemen dneceini sylemi, beni orada brakmt o gn; saakl ar bir rtyle rtl, yuvarlak, ortasnda o kocaman -sonradan in ii olduunu reneceim- krmzl yaldzl 42 BR SYLENCEDR BEYOLU vazonun durduu masann yannda. Biliyordum, arka oda yemek odasyd. Orada da deirmi bir i masa, sandalyeler, iki sedir, saaklar uzun uzun sarkan, krmz, st karpuz yuvarlaklnda, masann az stne dek inen -indirilen de denebilir; teyzemin evindeki gibi bu da palangal idi kuma abajurlu bir lamba vard. n oda ise oturma odasyd; sokaa bakan, uzun, ar perdeleri az aralk braklm, loluu ya-salatran bir oda. Yemek odasnn penceresi, evin arkaya bakan gz, kr gi-: biydi. Bir baka evin yemek odasnn penceresi grnrd, o kadar. O pencerenin ardndaki tller hi kprdamaz, burada k yakld zaman oras gene karanlk kalrd. Doktor bey, kars leli, bu oday hi kullanmyor galiba, diye bir eyler anlattn anmsar gibiyim Adilenin; annemle konuuyorlard. Alt katta yatp kalkyor, yemeini yiyor, hasta kabul ediyormu. Hemire hanm anlatt... O Doktor beyin, anamn doktoru olduunu, eline doduumu o srada bilir miydim? Oturma odasnn karanlna gzm abuk alrd; girer girmez nk, pencerenin pintice aydnlatt kar duvarda kadnlar -kprdamakszn- gle elene vakit geirmee balarlard karmda.

Sa elindeki gl iki parma arasnda tutard biri. Ben ieri girmeden nce oyunlarn bitirince birinden biri elinin tersiyle iti-vermi, yere drmt iskambil ktlarn. Eli gllnn ayaklar dibinde salm duruyordu bir deste kt. Onlar birazdan uaa top (atacaklard. u anda uak, en utakinin fincanna taze pimi kahve dolduruyordu elindeki ssl cezveden. Sedirin nne atlm minderde, gl tutan kadnn karsnda, baka bir kadn otururdu. Sol elinin iaret parmayla orta parma arasnda ince, uzun bir cigara, ince ince tten bir cigara tutuyor, sa elindeki bo kahve fincannn telvesine bakyor, hafiften kalarn atyor... O bahenin, o saray avlusunun en az drt yerinde konuuluyordu; iki yerinde alg alnyor, bir yerinde kadnlarn imenliin zerinde oynad seziliyordu. Bir haremaas yanndaki ya43 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU mana -kimin nemli kimin nemsiz olduu yle belli ediliyordu ki!- tuhaf tuhaf bakyordu. Avrupann kim bilir neresinde, bir masal dousu imgelenerek dokunmu bu halnn harem sahnelerinin ne ii vard bu odada? Haldaki her kiinin konutuklarn, yapt ileri, imgelemekte, kurup srdrmekte hibir zaman sonuna dek gidemedim. Kald gitti. 15. Teyzemin ldn anama nasl anlatacaktm? Dolayl szler, armlara yol aacak szler, hastalkla, lmle ilikili -yersiz- szler arayp buldum. Sonunda anlamak, kabul etmek zorunda kald. Yoksa ablam...? Sonra, inceden bir alama. Uzun, ok uzun bir alama. Ertesi sabah bir eski zaman fotoraf duruyordu masann zerinde. Gece karm, yatmadan nce uzun uzun bakm olacakt. Yol yorgunuydum, erken yatmtm o gece. Beni uyandrmamak iin ses karmamaa alarak aram olacakt resmi. Ondan sonra da resim bir daha yerine dnmedi. Anamn lmne dek ortalkta, el altnda durdu. Bu resim, tamamyla yabanc gelmiyordu bana. Yllar nce bir daha grm olacaktm ya, unutmuum arada. Teyzemlerde mi grmtm ki? Anam ne zaman alm olabilirdi onu? Oturan kadn vard resimde; artlarnda, ayakta, erkek. nde de bada kurup oturmu bir kk kz. Erkekler ayakta; uzunu var, ksas var. Koca deiller, durularndan belli. ekingen deiller ama elkoyucu da deiller. ok yakn hsmlar, teyze, hala ocuklar herhalde. Anama sormalydm. En sadaki gzel, alml, kutunun iine iine bakar gibi duran, kendinden emin, gen, yuvarlaka yzl kadnn anam olmas gerek. Ama srtndaki giysiyi anam giymi olamaz; giysilerin 44 BR SYLENCEDR BEYOLU hepsi, rahat rahat yetmi be yl ncesinin. Bu eski, mukavva srtl, sararm resimde, benim bildiim anam var ama o kadn anam olamaz. Soruyorum. Anneannemmi. Benzerlie aakalyorum. Uzun boylu, daha dorusu, dimdik yryen, dimdik duran, pek gzel bulduum, seksenini akn anneannem ben on iki yandayken ldnde kr sal, ensiz-uzunca yzlyd. Anamsa, hl, yuvarlaka yzl. Ben, diyor, nde bada kurmu u salak kzm ite... Glyoruz. enesi sarkm, dilinin ucu gzkt gzkecek, akn gzl bir kz ocuu. Teyzen de en bataki. Olgun bir gen kzla zenmi ya teyzem, yznde hl bir ocuk-suluk var. Aralan oniki yat; hep

sylenmitir, iitmiimdir. Anam yedi-sekiz yalarnda gzkyor. Teyzem bu resimde on dokuz-yirmi yalarnda demek. 16. Gerekte, Beyolu zerine yazma tasarladm bu metni yllar yldr kafamn, gnlmn bir yerlerinde tayorum. 1960tan hemen nce, biraz sonra, para para yazdklarm olmutu. 1968de bunlar yeniden ele aldm; deitirdiim, eklediim paralar oldu. Hepsini ylece braktm. Ama 1977 yl Eyll aynda, teyzemin lm zerine bir ey, bir saat, bir ark ilemee balad kafamda. Her ey yerli yerine oturmaa balyordu sanki. Teyzem Beyolunun bir dnemi, bir yz ile sk skya ilikili grnd bana. Ondan uzaklaarak, ona yaklaarak, bu ileler yn iinde bir iplikten bir iplie, bir renkten bir renge gemei denemek istiyorum dedim. Yllar getike de Beyolu, bir ara teyzemi, birok yaknm, arkada, tand da sanp iine alm, telere iletmi bir su, ar bir su, kokulu, kirli, ieklerle sevinleri, yoksulluklarla gzyalarn birbirine katarak srkleyen bulank bir su, binlerce yaam yllar boyu tayp gtren, gtren gl bir su haline geliyor. 45 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU 17. Sakzaacndaki evin Taksime tanmasndan sonra k deiti. Btn eski, tozlumsu krmz kadifeler, apak patiskalarla amerikanlarla rtld. Geni, yksek pencerelerin kla doldurduu odada piyano, kapaklar ssl m ssl, adam boyundaki ayakl gramofon, tepesi iplerle duvara tutturulmu kocaman, ar aynal, yaldzl, mermerli konsol; karpuzlu lambalar, krmz abajurlu lambann altnda yuvarlak masa, pirin bezekli demir karyola ubuklar apak yalboyal, pirin topuzlu, iekli, eritli karyola- bu a dayanamayacak sandm nceleri... Yllar sonra yle geldi ki bana, Beyolunda her tanma her ev deitirme, gerekte artrma, loluu yenme, aydnlkta yaama abasndan baka bir ey deildi, hi deilse benim grdm tanmalar dnlnce Ama mutfak gene kapkaranlkt, penceresi dz bir bahe duvarna bakyordu: Bitiik apartmann ok daha yksekte kalan bahesinin duvarna. En arkadaki yatak odas da lotu. Ayn bahe duvarnn stnden taan birka dal, birka allk da yle bir grlebiliyor, sezilebiliyordu burada. Bu evde, Sakzaacndaki ev ya da ona yakn, belki de bitiik bir baka ev zerine, belirsiz, kopuk yk paralan alnd kulama; byklere anlatlan, kedi -Kz yayordu hl, ama epey yalandn sylyorlard- ile oynarken ya da kitap okurken benim de kulama ulaabilen ykler: Birinci Dnya Sava -ho, bunun Birinciliini ben belirtmi oluyorum; kincisi ya yoldayd henz, ya da Dnya Sava olaca daha belli deildisralarnda stanbula gelen nl Avusturyal operet yldz La Milovicin onuruna dzenlenen toplantlarn tantanas, dedikodusu; bu kadnn yabanc olsun, Trk olsun, batan kard -ya da karm olmas istenen- erkekler, fettanl, ivelilii... gal srasndaki sarholuk, serkelik olaylar. Adilenin babasnn hastal... Tarihi, alar, yllar karman orman eden anlardan bana ulaan k-nntlar. 46 bir sylencedir beyolu Bir dnyann sona erdiini sanki hep babalann hastal, lm haber vermiti. Dedem de savan sona ermesinden bir yl kadar nce sirozdan, daym sava sona erdiinde spanyol nezlesinden lmlerdi. Ninem iin de, anam iin de bir dnyann sonu gelmiti bu lmlerle. 18.

Sakzaacndaki eve uradk. Anam Adileyle konuurken ben Kz sevdim durdum. Bildiim kediler iinde en ok Kz seviyorum. O da beni sever. Sonra caddeye kyoruz. Saray sinemasnn kaplan nnde duruyoruz; elim anamn elinde, sokakta rastladmz teyzemle konuuyoruz. Birden yanmzdan inanlmaz bir ey geiyor: Ufack tefecik, her yan aarm, eli torbal bir kadn; hi grmediim birtakm giysiler iinde. Ardnda bir, iki, kedi. Yllar sonra bu kadna kedili Meryem adn vereceim; klnn, belirsiz bir gemi zamandan arta kalm elerden olutuunu anlayacam. Teyzemle anam brakp ardndan gidiyorum kadnn, elim hl anamn elinde olsa da. Kadnn ardndan bir kedi daha gidiyor. Benim, o kedi. Hayr, o kedi nmden yryen bir tekir. Deil, nk o tekir kedi de benim. Kadnn ardndan gidiyorum nk bu kadn kediler seviyor yani kediler bu kadn sever besbelli nk Annemin uslu dur! dediini ansr gibiyim. Gerekten kadnn ardndan gitmee kalkm olacam. 19. Anamn, Adilenin, arada bir teyzemin kzlarnn, teyzemin, pek lirada bir de babamn yan sra, sk sk, bir ucundan bir ucuna y-rdm, tramvayla getiim stiklal caddesinin bile adn, ok sonralan, aarak, byle bir ad olabileceine glkle inanarak, ^rendim. Beyoluydu nk oras, evre, her yer. Beyoluna inmekten, kmaktan, gitmekten sz edilirdi hep. 47 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Nedense, semt adlarn renmekte -nerede olursa olsun, ama zellikle uzun sre yaadm ehirlerde- o gnden bugne biraz tembel davranrm...) Belirsiz snrlaryla nce Galatasaray, Parmakkap, Tnel adalar yava yava su yzne kt. Sokak adlarn renmem ok daha sonralara rastlar. Uzunca bir sre yaamann bir gl de sokaklarn arada bir deitirilen adlarn renmek, eski adla yenisi arasnda bir sre bocalamak, yeni ad benimsedikten sonra arada bir eski ad kullamverdiinin farkna varmak. rnein Ahududu soka deyince yznze bir tuhaf bakan eski bir stanbulluya canm, eski Bursa soka, demek durumunda kalmak. Kimi zaman, bir ad bilmeyene ya da unutana bu ad anstmak, bir ad unutmak kadar g gelir, abartyorum belki de, onur krc gelir. Byklerden az m iitmiimdir yllar boyu canm, eski Posta soka... Bilmemne soka... szlerini? (Birka yl nce yeni sokak tabelalarnda ukur sokakn ukur soka oluvermesi hem gldrm hem kzdrmt beni; Ayva sokann Babacan soka olmasnaysa pek ermedi aklm.) Sokak adlarn renmekle teker teker alan kalelerle bir lke oluturulmas; karalar, denizler zerinde varolan yerler arasndan yalnz haritalarda grlen snr izgileri geirilerek corafyalar, tarihler yaratlmas gibi yaadm bir eyin soyut bir dzene sokulduunu ilk kez duyuyordum. Elbette byle bir eyin farknda olamazdm o srada, ama sonras gelecekti: Srekli bir adlandrmayla, daha kk birimlere blnmeyle, gereklik dediimizin renimi; daha sonra da gerekliin, eitli dzeyleri, eitli -apayr, biribirine hi benzemez- dzenleri olabilecei... Nesneleme, nesnelleme; savalarn trls; bir aynann nnden kuaklann art arda geebilecei, eninde sonunda o aynada yansyann, biribirine balanan lmlerle dirimlerden baka bir ey olmayaca...

48 BR SYLENCEDR BEYOLU 20. Ispartallar, gdk ocuklarn dadan atarlar, salam yapl olduu iin sa kalan ocuklarn da yedi yanda eitmee balarlard.O sralar, Beyolunun geni lde biimlendirdii bir dnyay anlatmak, yazmak istiyordum. Ispartallar adn vermek istiyordum bu yazacaklarma: Bir kentsoylular dnyasn dile getirmekte kullanlabilecek en iyi deyimlerden biri gibi geliyordu bu bana: Ispartal, btn yaay boyunca, bir yarna hazrlanr. Bu yarn, n, g, iktidar deildir gerekte, siz grne bakmayn, lmdr. Dpedz lm. Ispartalnn abalarnn tek utkusu lmdr. ........... Ispartalnn bitirdii, sona erdirdii tek i, lmdr, br duraklarn hepsi geicidir Ispartal iin............ lm, Ispartalnn yaratt tek gzelliktir. Girite byle demiim ya... Bugn ne Ispartallar yazma dnrm, ne de o dnyay Ispartal diye adlandrma. Eninde sonunda, kck, tresi kat birtakm kentsoylulardan baka birilerini anlatmayacaktm. Ispartallann yaam anlay ile, bunlarn yaamlaryla vermek, sunmak istedikleri bir imge andr-yor diye Ispartallar demek yersizdi dorusu... O zaman onlara kzyordum. Bugn, onlardan geriye kalan pek az ey var. Olsa olsa acrm imdi. nk birtakm baka abalar ne olursa olsun, yaamlar, gerekten, bir lm hazrlamaktr kendilerine, saygdeer bir lm hazrlamak... Ele muhta olmakszn, kendisine yarar bir lm treni... Bir yaamn gelip buna dayanmas, ackl grnyor. lm her zaman byk bir tren nitelii tar iinde; hem yalnz cenazenin kaldrlmasndan sz etmiyorum. Ama, geride kalanlara gsterecei son varlk belirtisinin grkemli bir lm olmasn isteyen insanlarn silinivermesi, yerini, hi de Ispartahya zenmeyen bambaka insanlara brakmas olsa olsa ackl olur, baka bir ey deil. Ispartallann kendileri dimdik olur. Beyolunun ortasnda ocukluumdan bu yana grdm kedi analar, kpek babalar, bu Ispartallann gdk ocuklardr. Hl sasa, Deli Meryem, 49 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yz kadar kr kr, bez astar yer yer ortaya km muamba torbas iinde kendi yiyecekleriyle cierleri ikembeleri kedi paylarn bir arada tamakta, nnde arkasnda be kediyle birlikte nerede olduunu bilmediim evine dnmektedir. O zaman bile sa deildi belki, imdi kemikleri oktan aarmtr. Beyolu ikindilerinin bir paras olan Deli Meryem, hl sasa, onbe yirmi kediyi de hl beslemektedir. Adna Deli Meryem dendiini reneli yirmibe yirmialt yl oluyor. Beyolunun ikindi kalabal iinde, genlerin alayl baklarna alayl seslerine aldr etmeden dimdik ama kck, ak sal, apak yz kurumu, inanlmayacak lde yal bu kadnn Saray sinemas ile ark sinemas arasnda bir yerden ufack admlar atarak Galatasaraya doru indiini ilk olarak ne zaman grdm, hatrlayamyorum.Buras, bu kitapta aklanyor. Yazlmlarn biribirine tpatp uymamas nemli deil hem. Annemin elini skmam, yani elimin anamn elinde olmas, tekir kedi, nemli eleri gstermi oluyor zaten. Bamsz bir metin olarak yazlm olan Kedili Meryemi buraya alrken byle ufak tefek aykrlklarn ya. da deiik verilerin yararl bile olabileceini dnyorum. Ama annemin elini skp gzlerimi yzne doru kaldrdm, Taksime doru yrdmz iin de arkama dnp kadna baktm hatrlyorum.. Kim bu? diye sormutum. Bilmem, Deli Meryem diyorlar galiba. Torbasn gryor musun ? inde cier varm, ikembe varm... Her gn Balkpazarna gider, cier, ikembe alr, sokak kedilerine yedirirni, evindeki kedilere yedirirmi...

O zaman, torbann yan sra Deli Meryemin ufack admlarna ayak uydurup giden sska bir tekir grmtm. Ben bile, hemen farketmemitim kediyi. Kadn, bir kediden bile daha ilgin grnmt gzme. Ondan sonra Deli Meryemi ok grdm. Ben bydm, ilk genlikten ilk yalla getim. Meryemi Sakzaac sokann az, Galatasaray, Balkpazar, Tarlaba drtgeni iinde, yzlerce ikindi, elinde torbas, ayana dolaan iki kediyle birlikte, biraz daha kuru, biraz daha eksilmi, biraz daha gdk, biraz 50 BR SYLENCEDR BEYOLU daha dalgn, biraz daha aldrsz grdm. Ama hl dik duruyordu. Ispartallndan bir bu kalmt kendisin(d)e. Daha dorusu, Ispartallndan deil, Ispartal olduklarndan phe etmediim anasndan babasndan bir bu kalmt. Kendi Ispartal ocuuydu: gdklnden belliydi yle olduu. Nedense buradan nemli bir aklamay karmm zamannda; yle bir ey olacakt: Ispartallar son yllarda garip bir olguyla burun buruna gelmilerdi: Saygnlk, basan (yani, kazan), gsteri kalelerinin surlan pekitike, lmlerine daha bir grkemle girdike, ocuklar arasnda gdk doanlarn says da artyordu. Eskian ortadan kaldrma yntemini nceleri gizle-.:. me biiminde srdrmek istediler. Oysa kendileri ortadan kalkmaa yarglyd ama bunun farknda deillerdi daha. Gizlemek zorunda kaldklannn says arttka, yntemin bounal da ortaya kt. Yaplacak tek ey, bunlar -korkmadn, utan duy-.... madiim en yksek perdeden duyururken- bir zavalllk, bir ac-: nrlk yla -aylasyla demee dilim varmyor deil de, ie alay kantrma gereksiz buluyorum- evreleyerek sokaa sal-v makt. Sava, erkekleri azaltp evlendirilecek kzlan artrm, pa-; ra kazanma biimlerinde bunlarn bilegeldii yntemleri geriler-., de brakan deiikliklere yol amt. Bellerini bir daha dorultamadlar. Gdkler, hatr saylr bir dzeye erimiti bu arada... Ispartallar kendilerine gleni ya ldrrler ya da ona glerler-\ di. Susmak, Ispartallarn gdk ocuklarna rettikleriydi. Sustular, ama ou zaman, kendilerine glenlere aldr etmediler. Kendilerine glndn m grmediler, kendilerinde glnecek bir ey mi grmediler, yoksa kendilerine glnmesi iin daha krk frn ekmek yenmesi gerektiine mi inanp durdular? O kadna gl(e)medim. Kedileri sevdii iin sevdim onu. Kedileri seven bir insan kt olamaz, kedilere ktlk etmeyen insanlara da ktlk edemez dedim her zaman, hl da diyorum.Bugn elbet byle bir ey syleyemem. Kedili kltrlerle kpekli kltrleri biribirinden ayrarak, kpekli kltrlerde kedileri seven, kedileri kucandan indirmeyen canavarlar imgesinin yay-1gnln dnmek yeter. Yoluna kan kediyi tekmelemeyen in51 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU san, bizimki gibi kedili kltrlerde bile, neredeyse olaanst yufka yreklilikte grlecek. Peki bunca insan ldren insan dolarken aramzda bunlarn kedilere nasl davrandklarn m soracaz? Hey, yaznsal yarglarn boluu, hey! Ben kpek seven insandan korkarm. Ya zayf olduu iin ktlk edebilir, ya da kt olduu iin kpeklerin dostluunu arar. Edepsizlik etmiim! Kpein dostluunu aramakta bir arpklk yok. Kendisine balanan hem de nasl balanan!- bir hayvana, bakalarna edemeyecei ktl eden insanlar var; dolaysyla yleleri, kendilerine en g ksecek yarat aryor diye almaz. Gl bir kpei saldrgan olmaa altrmak da, her zaman, zayflnn ezikliin-deki bir insann yeleyecei ey olmayabilir. Elbette, o zaman yazdklarmn da, imdi yazdklarmn da altnda, gl bir kedicilik yatyor. Okuyanlar bunu gzden rak tutmasn. Buna karlk, kedinin tanmasndaki gln de, kpein hemen her zaman insann yan sra bir yerlere gt-rlmesindeki kolayln da elbette farkndaym.

mrn bir kpee balayan insan, bir kpei yan banda tutarak yalanan insankuku uyandrr bende...i bir kedi-kpek kartlna, kediseven kii ile kpekseven kiinin ruhsal zmlemesine gtrmee kalkacak deilim. Kedinin bysne kaplanlar, genellikle, kpeklerin bysne kaplanlardan farkldr, deyip geeceim. Sevdii bir hayvanla birlikte yalanan kii zerine, o zamanlar hi bilmediim eyler de rendim bu arada. Kedileri, sokak kedilerini, uyuz kedileri besleyen bir Deli Meryem, herhangi bir kpekseverden daha ilgintir gene de benim iin. Meryemin yanndaki kediler yllarla deiti. Ama Meryem, farkna varlamayacak lde az deimitir. Yazn kanarya sars ile ak aras, yakas dantelal, eteklii krmal keten giysisini, bir mi iki mi dizisi olduunu hatrlayamadm boncuk gerdanln, p gibi bacaklarnda bir trl gergin durmayan pamuk oraplarn, st ak keten, alt sarms ayakkablarn, biimi geen yllarla bozulmu, sararm, bir zamanlar ak olduu anlalan ama kurdelesi her zaman apak duran an biimi apkasn, bozu-lamayacak, bir paras bile deitirilemeyecek bir btn haline 52 bir sylencedir beyolu getirir, yle geerdi Beyolundan. Kn ise, yakas gve yenii bir krkle bezeli soluk kara mantosunun altndan yalnz bilekleri, bir de st lacivert keten alt sar lastik, yahut kapkara, backl, topuksuz, yahut da kapkara, atkl, dmeli ayakkablar grnrd. Yalnz bir kez, ok, ok eskiden yan bir dizi dmeli bir ift kara fotinle gezdiini hatrlar gibiyim. Ama bandaki apka ayn apka olurdu. Lacivertle kara aras, gvelerin deldii, kurdelesi apkadan ayrymasna taze, kenarlar dalga dalga olmu an biimi bir kee apka... Geri an biimi apkalar, onu ilk tandm sralardan olsa olsa alt yedi yl ncesine dein modann art kld apkalard. Ancak ok sonralar anladm ki bu an biimi apkalarla modann gerektirdii an biimi apkalar arasnda hibir iliki yoktu. Bu apkalar, 1917den sonra klp an biimine yaklamaa balam apkalardan artakalmt. Meryem saatini o gnlerde, o yllarda durdurmu olsa gerekti. Giysileri bunu gsteriyordu. Saatini durdurduu iin zaman yok etmiti, var-olmayan bir zamanda varolmayan genlerin varolmayan glleriyle alaylar da var-olamazd. Var olan kedilerdi, yerleri deimeyen ciercilerdi, birtakm zaman kakn hortlaklarn gitgide oalarak doldurduklar, yz biraz deien ama o yzn altndaki kemikleri, duvarlar ayn kalan Beyoluydu; kendisini esenleyen, says her geen ylla azalan kara giysili yal kadnlard. Srtna yeni bir ey yaptrmad belliydi. Srtnda-kiler de kendi gibi zamann dnda yasaya yasaya bir eit lmszle ermiti: Neylerin, kamlarn lmszlne... Ama taptaze duran apka kurdelesi, Meryemin hi deilse arada bir, durmu zamanna hile kartrdn gsteriyordu; dndryordu en azndan... Bir de yazdan yaza, kollar bacaklar biraz daha kuruyup, buruup, incelip solgunlayordu; yz kemik atsna, asal yokluun, yok olmakln deimeyecek biimine biraz daha uyuyor, biraz daha kryor, biraz daha solgunlayordu. Ne ile geinir, ne yer ierdi, bilinmez. Yalnz torbasndaki ikinliin ou, ikembelerin yalz, l rengindeki etlerinin kat kat sarl-mlndan, cierlerin kanl kpkl urlu kokumu iirilmili-inden ileri gelirdi herhalde. 53 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Ankaraya gtkten sonra stanbula ok gittim. Beyolu ikindi saatlerinde gzme, her ketinde, daha kalabalk grnd. Meryem daha da klm olaca iin, bu gitgide daralan, derinleen, ukurlaan, bataklk haline gelen caddeyi kaplayan saz gibi sk insanlar arasnda bir su faresi gibi, bir su memelisi gibi, grnmez olmutur, diye dnyorum. Yoksa o lmsz kadn, nnde ardnda birka kedi ile birlikte, banda ayn apkalar, srtnda ayn giysiler, elinde ayn muamba torbayla, Sakzaac ile Galatasaray arasnda bir yerlerde yryor olsa gerek...

Yrmyorsa, ya Beyolunda gezen insanlar bu kadndan usandklar iin onu gnn birinde kaptklar gibi, geceleri pler alsn diye dkknlarn, maazalarn, meyhanelerin kap nlerine akamdan karlan p tenekelerinden birine atmlardr diye dnyorum, ya da Meryem, gnn birinde saatini, bile bile, yeniden kurmu, kurar kurmaz da dalp, ufalanp gitmitir... ldn, komular, -herhalde komular vard; gn boyu kendisine sven, kendisiyle kavga edilmeyeceini yllarca, yllarca nce anladklar iin besledii kedileri tekmeleyen, kapsnn nnden getike kedi sidiinin, kedi tynn kokusunu duymamak, biraz da Meryemi kzdrmak umuduyla elini burnuna gtren, gtrmekle kalmayp gerekten burnunu tkayan komular, vard herhalde; vard herhalde kendisine ara sra acyan, piirdikleri yemekten arada bir gtren, yastnn pamuklar arasna gizlediini, iek sakslarnn toprana gmdn, ykln kesindeki delikten kumbaraya atar gibi badadilerin arasna attn dndkleri altnlar merak eden, bunlar karp bozdurduunu grmedikleri, gremedikleri iin meraktan, fkeden kuduran komular... - kokusundan anlamamlardr da kedilerin ackp kapsnn nnde ardnda yrek paralayc mrnavlar karmalarndan, azp biribirilerini yemelerinden, eikleri keleri uzun uzun koklayp burunlarn havaya dikmelerinden, sonra da ac yarm sesler, eyrek sesler kararak brtlemelerinden, nce kestirmi, daha sonra da bilmilerdir, eminim. Kalbm basarm, Meryemin kokusu, yalnz kedi burunlarnn alabilecei bir kokuyduldkten gnlerce sonra bile... 54 BR SYLENCEDR BEYOLU Meryemin ilgin bir kii olarak sunulduu bir yazyd bu. Oysa bu kitapta Meryem, Beyolundan akan rman bir damla-sdr, o kadar. 21. En karanlk yzl k gnlerinde bile oday yeterince aydnlatan pencerenin solunda dururdu konsol. Ninemin yata, karsndaki kedeydi. Yatan sanda duvara dayal sedir, nnde de yemek yenen, kuma biilen masa vard. Konsolun solunda odann kaps, pencerenin sa kesinde soba. Sobann, masann sanda da, olaanst durumlar dnda hi kapanmayan, kanatl kap btn gn diki dikilen aydnlk odaya geit verirdi. Birtakm inceltmeler gerekiyor: Yeterince aydnlatan...: Masann banda kitap okur, dev hazrlardm; enitem gazetesini okurdu -isizdi o zamanlar; sonralar, lmne dek alaca ie girdiinde gazetesini hep elektrik nda okurdu-, teyzem kumalarn bierdi; gndz saatlerinde k yaklmazd hi. Ninemin yata...: Hastalandktan sonra hep yatt, o yatakta ld. Ondan nce, bir iki ufak tefek rahatszlk dnda, yattn grmedim. Her zaman dzgn, pikesi biraz sararm gibiyse de her zaman tertemiz, gergin yzl bir yatakt. Kedilere yasakt oras. Kimi zaman kesine ilimeme ses karmazd ama ben kalkar kalkmaz da gider dzeltirdi o keyi... Gece yatsna kaldm gnler, ninemin yatana girip ba ucuna doru diktii iki kabark yasta yaslanarak oturuu, bann rtsn nne a, nereden ktn hibir zaman kestiremediim ufack bir kndan kvnl bkl ktlar karmas, zp tarad salarn tutam tutam bu ktlara sanp balamas, sonra da rtsn toplayp bana sk sk balayarak yastklarn yerlerine kaydrp yatmas, ses karmadan, tansyarak izlediim bir oyundu. Sabahlan erken kalkabildiimde ayn oyunun tersine oynandn bir iki 55 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU

kez izleyebildiimi ansrm. Nineme o konuda soru sormamak gerektiini renmitim. Sustuum srece kalarn atmaz, dudaklarnda belirsiz bir glmseme, arada bir bana gz atarak yapard iini. San sarmaktan vazgetiinde lmne ok ksa bir sre kaldn bilemezdim elbet. Bir de takma topuzu vard, bu ilemler anlatlrken unutulmamas gereken. Kendi sandan (aar-dktan sonra) yaptrd tkz, gene de biraz esnek, sbemsi bir topuz-ii... Ninemin yata bir baka yky de artryor. Yatak ayn olsa gerek, ama o srada o eve tanmlar myd, bilemiyorum. Teyzemin byk kz ninemle birlikte, kk kz da anamla birlikte yatarm. Biri be, biri drt yanda, ya da daha kkler. Bir sabah ninem byk torununa fkelenerek kalkm yataktan, onu paylam, belki de bir aplak atm kna -ya da bacaklarna; ylesini mi yelermi, ne?-, kar kede anamn yannda yatan kk torunu, uyku sersemi, ablasnn kendisini gstererek grdn m bana yaptn, o yapt ite, o iedi, ben niye slataym yatam, dediini anmsar hayal meyal. Hl gler bu szlere. Vallahi ben yapmadm, o yapm, grdn m bana ettiini? di-yedursun, byk torun azarlanp dururmu; birilerini azarlarken hi glmeyen ninemin karsnda kk torun, anam uyandrmamak iin, yorgann altnda kikir kikir glermi. Anam uyandrmamak iin... Besbelli, onu uyandrmak da kar yatakta olanlara benzer birtakm ilere yol aarm: aplak, azar gibi ilere. Anam o sralar almyor olsa gerek daha. ... masa vard.: O masann eini yaptrmak istedim, olmad. Kanatlan alnca deirmileen bir masa. Kanatlar katlandnda oda genilerdi ama oturabilmek iin, ortada kalan dikdrtgenin iki ucundan birine ilimek gerekirdi. Eski, kaln tahtas trl izler tard; zellikle terzi makas, dili tekerlek izleri. odann kaps...: Karanlk, buzlu geenee alan kap; aydnl, sca koruyan kap. Sokak kapsndan girdiim bir gn, o kapnn aydnlnda dimdik duran ninemi grm, onbe gnlk bir ayrln gresim gelmiliiyle deliler gibi koup kucana atlmak isterken ayana basmtm. Ksaca bir sre sonra dama56 BR SYLENCEDR BEYOLU rina pht tkanp kararan parma, bastm ayann parmayd. aydnlk odaya geit...: Her sabah kirlenmee, dalmaa balayp her akam toplanan, sprlen oda... ki yaaml, iki lml oda. Akama doru kedi bile dalm paavralarn, krpntlarn, kesiklerin bolluu karsnda oynamaktan usan getirirdi; kvram ipliklerin, hav yumaklarnn, toplu inelerin datmad ke kalmazd. Sprlp toplandktan sonra dirim ekilirdi bir ara odadan. i kzlar gitmi olurdu. Teyzem mutfaa geer, byk kz alverie kard; terzilik ilerle ilgili alverilerdi bunlar, dkknlar kapanmadan Beyolunun nl geitlerin-deki dmecilere, eritilere, iplik, boncuk, pul satanlara, astarc-lara, telaclara, sabun, tt, toka satanlara, cadde zerindeki kumalara girip kacakt. ten gelen kk kz ise elindeki yiyecek knlarn belki mutfaa brakmadan nce, kolaylk olsun diye, ieri getirip masann zerine yar, soyunurdu. Aydnlk oda ancak yemek yendikten sonra, ertesi gne yetitirilmesi gereken nemli bir i yoksa -yani, ou zaman- yeniden canlanrd. Kedi yatan ayak ucuna kp yatma saatinin gelmesini beklerdi. Erkence de yatlrd. O saatte, irili ufakl aynalarn okluu dnda -belki her evde o kadar ayna olurdu o zamanlar; yllarn, evliliklerin biriktire-geldii aynalar... Belki ben, sonralar hemen hemen aynasz bir evde yaamaa balayarak bilinli hale getirdiim bir ayna me-rakszhyla, bu aynalarn saysn kafamda abartrdm, bilemiyorum. Bugn bizim evimizdeki be aynann benim odamda iin tuhaf. Dolap kapann iindeki, ancak ylda bir aklma gelir, gelirse... teki el kadar bir tra aynas. ncs ise konsolun byk, eski, ta aynas...bir terzi evinde olduumuzu gsterecek bir ey bulunmazd ortalkta; yer muambasnn ek yerinde sprlememi, mhladzla alnamam bir toplu ine, yatan stne yapm

bir iplik, kapnn katl kanad arkasndan sarkan teyellenmi bir yaka, aransa ancak grnrd belki. Sabah, terzi kzlar geldiinde ben daha aym bitirmemi olurdum. 57 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU 22. Saray sinemasnn n, nedense, bir yola k noktas oldu; teyzeme bal bir anm iin de, Meryem iin de. Yllar sonra galiba gene o sinemada, filmden nce, o gnler iin olduka yeni, arpc bir tantma filmi grecektik; bisikletlerini, radyolarn, pikaplarn nereden aldklarn gstermek iin kzlar srtlarn seyirciye evirecek, herbirinin srtndaki tek harften, bir ad, bir soyad ortaya kacakt. Nedense o ilanla Kedili Meryem arasnda bir ba kuruyorum hl; biri tekini getiriyor usuma. Biri bir eyin, bir an sonu, teki baka bir an balangc m oluyordu Beyolunda? 23. Hayvanlardan kedi ile, ehirlerden stanbulda, onun da Beyolu kesiminde, tantk. Bu tanklk ilerledike kedilerin insan taslaklar, ya da, insanca duygu, dnce krntlar yaktrlvere-cek yaratklar olmadklarn anladm. evremde ise -zellikle kadnlarnhayvanlklann durmadan vurgulayarak konutuklar halde gerekte, o yllarca bakp sevip besledikleri hayvanlara -kedilere, kpeklere, kulara- yalanp dnyaya biraz baka trl bakar duruma geldiklerinde -ya da gelmeleri gerekirken- bile gdk, taslak halinde kalm, kurnaz, hin, eytanlk dolu bir insan, haydi bilemediniz, ocukla maymun (insana benzerlii, insan tas-lakl ar basan maymun) aras bir yaratk diye grdklerini anlar oldum. Bunun bir sonucu, eitsizliin u ya da bu yoldan dengelendii bir dostluk, bir can yoldal kurulmas ise biri dii, crna, pisliiyle saldrrken teki besini, suyu, temizlii elinde tutar, can acsn aralar, araclar yoluyla- daha ustaca yneltir; korku dengesi kuruludur aralarnda, sevgi dengesi gibi... bir baka sonucu da -hayvanlarn buna ne gzle baktklarn elbette bilemeyeceim ama- insann, sevgisini stnlk, egemenlik, gaddarlk, znellik ivalannn eline brakvermek yolunda 58 BR SYLENCEDR BEYOLU duyduu sonrasz drtnn en katksz biimiyle ortaya kmasdr. Yal bir insann, hele olduka yalnz kalyorsa, bir hayvanla bir eit ilikisi, hi deilse toplumsal adan deli saylmasn, bir akl hastanesine tklverilmesini nlemee yarayabilir. Delilik ancak toplumsal olabilir; yal, kimsesiz, ya da kimseli ama unutuluvermi, hayvann bile besleyemez olmu ya da hayvan beslemesini hi renmemi insanlarda oktur Beyolunda. 24. Hayvanlar Kitap m yazdktan sonra ok dndrc bir noktaya geldim dayandm. Hayvanlar sevmek, onlar bu yeryznde bir yaam ortamz olarak grmek, yok olmalar karsnda isyan etmek, acmak szcn kullanmaktan zenle saknarak yaamalanna yardm etmek, evrelerini bozduumuz lde dengelerini yeniden kurmalann salamaa almak, daha tesi, hayvan beslemenin -elbette belirli ller ierisinde kalmas koulu ile derim hemen, ancak, anmsatrm da...- insanlann hakkn yedirmek olduu yaveleriyle sonuna dek uramak, hayvann insana u ya da bu biimde bir can yolda olabileceini savunmak yerindeydi, hesabn verebileceim, vermee hazr olduum eylerdi.

Ama hayvan sevgisi diyegeldiimiz, hayvan besleme merak, tutkusu diyegeldiimiz nedir ki? En sert, en kaba biimde yle ortaya konabilecek bir ey var. Bu hayvan sevgisi, ikili grnyle, dpedz, insanlarla kurulamam, kurulmas baanlamam bir ilikinin, bir iliki trnn yerini tutuyor. Ksacas, bir sakatlk. yle mi? mrn ocuk bytmekle geirenler bilirim; kendi ocuklar, ya da -diyelimkardelerinin, yakmlanmn ocuklar; bunlar bydkten sonra torunlarn, baka yeenlerini bytrler... Byk ya da kalabalk ailelerde evlenmemi, evde kalm, gen yata dul kalm, nedense ocuu olmam bir kii kacaktr ou zaman, byle bir ii zerine alacaktr. Srekli olarak bir sayg, 59 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU sevgi, aranma, snlma dnyasnda yaayan byle bir insan hayvanla uramaa vakit bulmaz, hayvanla uramay -usunun kenarndan kysndan geirmeyecei- bir anlamszlk diye grr. Bir hayvan olsa (kulan dnmeyelim imdilik), baksn diye ocuklarm yanna vermezler de belki. Hayvanla ocuun bir arada bulunmas, bizde pek az grlen, pek az da baarlabilen bir ey. Hayvan, belki de, dzgl durumlarda bile, insanlarla kurulabilecek bir ilikinin yerini tutuyordur. Kurulabilecek, kurulmam, ya da kurulmak istenmemi. yle olmas ille de gerekmez ama. Unutmamal. Bu noktaya, daha ook dnerim. 25. Bu metni dnmee, tasarlamaa balayal yllar oldu dedim. Metnin dokusunu ise dnem dnem deiik biimlerde tanmladm. Bugn, bu son tasarladm biimde onu yaarken istediim, belki de yaplmas, gerekletirilmesi en g olan ey... Birok sokak adyla, anlaryla, birinden tekine gtren armlaryla gevek bir d rg olutururken bu anlar, ykkler iinde bellibal birka kii sivrilerek yle bir ilikiler ats ierisinde yerini alsn ki, birinden tekine geerken hem zaman hem toplumsal yap iinde gidilip gelinebilsin; ancak bu atnn da altnda yazg niteliini kazanm saylacak, lmle noktalanm, benim iin nemli birka yaam - balta girmemi bir ormann orta yerinde yetien bir l bitkisi aykrl, elginlii, ayrksl iinde inanlmas g genellii ile belirsin. 26. Beyoluna bakmak, bir yzyl akn bir sreden beri iki anlam tayagelmi. Biri tekini hep bastrm, unutturagelmi iki anlam. Beyolu, ou zaman, hemen hemen her zaman, bir gezmen 60 bir sylencedir beyolu gzyle grlp anlatlm, yazlm. Birtakm ilgin yaratklarn yzd bir yabanc suya dalp kan, kmadan nce belki bir para yzen, o ilgin yaratklara ancak belli ller iinde yanaan -ya da, yanalabileceini dnen- gezmenler gzyle. Bunlardan kimi de ancak o suyun kysna yaklamakla yetinmi. Oysa hepsi oradaki ilgin yaratklar grm, tanm gibi davranm sonradan. Gezmen ite... Bir yabanc lkeyi, bir byk ehri gnde, drt saatte gezip tanyanlar trnden.

O ilgin yaratklarsa, kendi sularnn iinde, bakalarnn l grmee geldii ilgin eyleri srasnda grmeksizin, onlar biraz da aasayarak- umursamadan yaamlarn srdrrler. Gezmenlere bakar, ara ara glerler, genellikle susarlar. yaamlar ne denli grltl olursa olsun gezmenlere sessizliklerini iittirirler. Bu sessizlik, gezmenlerin kendilerinden bekledii rol gerei, patrtclk biimine girse bile. Beyolu gezmen iin bir servendir; onun kendi elcazyla ektii bir fotoraftr, donmu bir andr. Beyolunu yaam birinin de cam, gnn birinde bir midye tavas isteyebilir, Beyolundan uzakta. zler, ansr, gittiimde yerim der, kalr. Gezmense o midye tavasn, yerine konmazl-, Beyolundaki tad, grn, kolayl, bolluuyla bo yere arayacaktr baka yerlerde; onun arad bir yerin, bir ann, bir dnemin hi geri gelmeyecek bir midye tavasdr. Bir insan, bir odasdr. 27. tAnamn ocukluk anlan arasnda bende -kendi duyduu rpertisnin ancak glgecii olabilecek- bir gcklanma uyandran bir geit var. ocukluk yllarmdan beri teyzemlere gider ya da oradan dnerken yolu saptrr, o geitten geerdim; ilk yllar, anamn yan ., sra gider gelirken de geerdik (yle demeli) oradan. Sanrm annem de, yolunu biraz uzatma pahasna (kimbilir, her kezinde uy;; gun bahaneler bulma abasna da girerdik; dorusu pek ammsa61 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU myorum) oradan gemek isterdi. rnein, karl havalarda, dike, ayaa gven verecek engebesi bulunmayan yokuun pek buzlu, pek kaygan olduu srada eimi daha az bir yoldan bu blk basamakl geide dalmak daha tehlikesiz grnrd. Oysa kuru havalarda bile o mermer basamaklar bana ensiz, an anm grnmtr. Hele iselediinde, mermer ne kadar kayganlard!... Beyolunda, hl, byle birka i dnya bulunabiliyor. evrenin grltsnden, kalabalndan, hayhuyundan bir anda bir sessizlik, eskilik alanna geersiniz. Zamann durmu olduu, belirsiz bir gemi a yaar gibi kalakalm bu avlumsu boluklar, sokaktan, patrtdan ayran bir parmaklk, kapandn hi grmediiniz bir demir kapdr. Kimi zaman ise, parmaklkl bir kap hep kapal gibi durur; oysa bir dokunuta -hem de gcrtszca-alacan renmisinizdir. 28. Beyolunu Beyolu yapan ana caddedeki, birka sokaktaki hzl deime kadar, birka baka yerindeki grnr donmuluktur. Ama bu donmuluun da ardnda (bir sreklilik oluturabilecek lde gemie dayanabilen yaplarn, sokaklarn, grnmlerin de ardnda) daha ar, gemile daha ok ekierek oluan bir deime var. Ev ilerinde yeni modalann, yeni grlerle anlaylarn, yeni aletlerin zorlad gemi, genellikle, aydnlanma ile snma konularnda yenilie kar koyabiliyor. O yaplar, damgasn tadklar an n, ssn -on yllar, yirmi, otuz yllar geri birtakm ayrmlar yaratm ya- kabul ettiriyor bugnk insanlara. Kulolunda, Turnacbanda, Okumusada, Gllabi-cide 1880den, 1890dan kalma evlerin pencereleri ile 1910dan, 1.920den kalma evlerin pencereleri bir deil. Alt katlar ile st katlar arasnda da beklenebilecek olann tersi bir ayrm gze arpar sk sk. Ia yaklatka pencereler geniler, byr. Diyelim ki bu, st katlarda oturanlarla, oturanlarn niteliiyle ilikili bir ey. Halice bakan, denize (Boaza ya da Marmaraya) bakan arka cephelerin aydnlktan yana grkemi ne olursa olsun, n cephelerde62

bir sylencedir beyolu ki odalar tkenmez bir i karartclk iinde geirmilerdir yllar. Bu evler nasl snabilir? Bugn gaz sobalar artmtr; eskiden kalma kaloriferli birka evin yanna kaloriferlerin yeni dendii birka yap gelip katlmtr. Ama biribirinden uzak arka odalarla n odalar, bitmek tkenmek bilmez geeneklerle bunlara alan mutfaklar, ayakyollar, daha kk odalar, scakla souk arasnda blnm bir yaamn souk yzdr. 29. Dnya ile insanlar arasndaki ballak deiiklikler, hzl deimeyi yaammzn ana deerlerinden biri sanmz, eskinin kok-muluuna inanmamz kolaylatran bir Beyolunda bizleri baka eylere bakmaa, baka eylere nem vermee zorlar gibidir. Oysa Beyoluna bakm pek ok insan niye eski alarn, anlarn, lmekte olann ya da yenilerde lmn zerinde durmutur? Avc Mehmetden bu yana bu tepelerin, koyaklarn karacalar ekildike yerleme alanlarn genileten insanlar evlerinin kalc olmasna, mahallelerinin her yangndan sonra yangna daha dayankl olmasna uramakla bizi de zorlam oldular byle bakmaa: Evler yapp bir soka kmazlatrr gibi davranmak, ya da, bir soka bir baka sokaa ulamaktan alkor gibi davranmak, ardndan, bir geitle bu kavumay tarihselletirmek... Sokak boyunca arsann pahallndan tr evi darack tutmak, buna karlk arka ya da i avlularda yeri alabildiine harcayabilmek... Oysa o yer harcanm deildir. Dkknlar yerletirilir buraya, ilikler, kiraya verilebilecek ufak yaplar yerletirilir. Uzam paraya evrilir. Pek arada bir, bir bahemsi set de grrsnz. alacak bir ey ama baheleri de btn btn unutmamtr bu Beyolulular. Elbette Galip Dede Tekkesinin bahesi, eski eliliklerin baheleri bu szmzn dnda kalr. Ama bahesinin (bitkili ya da bitki-siz) bir i avluya dnt yerler ounlukta. 63 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU 30. Anamn ocukluk anlan arasnda yer tutan geide yukardan girdiimizde bir koku, incecikten, burnumuza dolard. araptan kfe, kedi siyiinden rk elmaya, dnlebilecek, usa getirilebilecek birok eyin kokusunu bir araya getiren, baarl bir karmn tekliiyle yaatan bir koku. Dik merdivenlerden indike artard koku, bir suya dalar gibi olurduk. Sada, solda koca koca apartmanlann irili ufakl girileri beni hibir zaman pek ilgilendirmedi. Bir kez olsun o kaplardan birinden girip, merdivenleri grmek, merdiven boluunu koklamak usumdan gemedi. Geidin son blmnde ise rtl, evin altndan geen bir yol vard. Oradaki apartman girii de ilgin gelmedi hi bana. Ama orta sette, kmrlklere inen bir merdiven vard yanda. Nedense oraya hep merakla baktm. ocuklarn oralarda oyna-dklanm her grdmde onlara katlabilmek istedim. (Ne ki, tanmadm ocuklarn oyunlanna katlmam nleyecek, beni yle heveslere kaplmaktan alkoyacak pek sk, pek l bir eitimden gemitim. Bu eitimin lln sylemek, bugn bile etkisinden gereince, yeterince kurtulmu olabilmek anlamna gelmiyor.) Saklamba, tekinsiz konak oynamak geerdi iimden. Saklanmal, aramal, ama saklamba olmayan oyunlar da... Filmlerden, okuduum kitaplardan olduu kadar, sonralar (ne olduunu anlamadm, merak da etmediim, ama evremdekilerce tuhaf gller, gene anlayamadm szlerle karlanan tuhaf davranlarmn belirledii) birtakm duygular, dler, dlemelerden de esinlenen birtakm oyunlar... Birka kii oynuyor bile olsak, saklandm yerde beni arayp bulan, ya da, hangi karanlk kede arayacam bildiim, elimle koymu gibi bulacam arkadan belli, tek bir kii olaca oyunlar...

Bilmem, anamn anlatt ocukluk oyunlarnn da bunda bir pay var myd? Grnte, saklamba, saklanma, hep onun anlattklarnda vard. Vard da, balant o kadar sade suya m? Kendisi pek kkken 64 BR SYLENCEDR BEYOLU ablas oniki ya bykt ondan, dolaysyla onunla oynamas sz konusu deildi; daymsa -hesap kitap, oras pek aydnlanamyor kafamda- anamdan en az be ya bykm. Laf olsun diye kardeiyle oynar gibi yapm olabilir. Anladm kadanyla da onu korkutmaktan -ok deilse bile biraz korkutmaktan-holanr mym ne? Ona hep bzdk dermi. Yan bymsedii, kardeini pek bebek grd anlalabilir bundan. Anamn korku filmlerine, romanlarna dknlnde sevdii aabeyinin bu korkut-malannn pay genie olsa gerek. Belli belirsiz bir dayn bir kede gizlenir, ben korka korka o kmrlklere doru inip arkadalanm ararken karma kverirdi yks var belleimin bir yerlerinde korkuya dayal bu heyecanl oyunlar oynarm. Hangi evde oturmu olduklann bir trl anlayamammdr. Kaps geide alan evlerin says az. Oradan geerken birkezin-de biz urada otururduk demi olsa bile, o zamanlar bunu bir yerlerime yerletirememiim, belli. Sonralan sorduumda, kendi iin apak betimlemesi bana hep belirsiz geldi. O ev onun iin de pek geride kalm bir anyd herhalde. Annesi, babas o sralarda ;nun iin de masals kiiler. Kendisini ok korkutan, aylar sren bir konuma bozukluuna yol aan d o evde mi grmt? mrnn sonu da bir korku hastalyla geldi. Kendisine, bana ktlk etmek isteyenler gizlenmiti evrede. Bu korkudan bir para olsun kurtulduktan sonra lm olmasna sevinebilir mi-| yim? Daym, ilk genliinin sarsntlarn hangi evde yaamt ki? O ev, ensiz bir sokaa bakyor olmalyd. Gariptir, el arabalannda boazlanm insanlarn tand gece (sabah?) (1905, 1906 ya da 1909), anamn grd bir ey mi? dinledii bir ey mi? O sralarda artk ocuk bile saylmazd belki. Bilemiyorum. Ama daym, anamn ocukluuna ilikin bir iki ans dnda sanki o evlerde, 65 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU onlarla birlikte yaamam yllarca. yle deil, biliyorum. Nedense, daym anamn anlattklarnda bir daha ortaya ktnda, okulu bitirmi, bir bankada alan, giyimine kuamna pek titiz, pek ahlakl -bunun anlam beni yllardr dndrr durur-, pek elebi bir delikanl. Arkadalaryla gezdii, pek mazbut ocuklar olduklar, sylendiini iittiim eyler. Anas babasyla tartt ya da tartmad konusunda teyzemin bile herhangi bir ey anlatmam olmas artc. Anam da teyzem de, babalarnn pek sert, kendilerini ok sevdii halde en ufak bir hatay, kusuru ho grmeyen bir adam olduunu sylerlerdi. Daym, anas iin de, baclar iin de bankada grevli, rnek olacak (rnek edineceim demekti bu herhalde) bir kiiyken sava yllarnda geirdii bunalmdan sonra 1918de -bu arada dedemin hastal, lm var... rnein, daym babasnn cenazesini kaldranlarn arasnda mym? Bilmiyorum.- paavra hastaln, spanyol nezlesini, gezmee gittii niye, nasl?- bir gemide -hangi gemi bu?- kapp yataa den, bir daha da kalkamayan bir gen adam. (Bu gemi yks bana biraz dzmece gibi geliyor. Gezilen bir gemiden hastalk kapmak, enine boyuna anlatlmak istenmemi bir gezintide, bir bulumada hastalk kapmak diye mi anlalmal? Geirdii bunalm onu pek zayf drmt herhalde; hastal bir sokakta, bir yatakta kapm olmas ne kadar daha olas!..) Btn kaynaklarm kuruduuna gre artk renemeyeceim eyler bunlar. Kala kala kalan, anamn bir zamanlar bir madalyonun iinde saklad, deirmi, kck bir fotoraf. Teyzemlerin evinde yllar yl oturma odasnn duvarnda yan yana asldktan yerden bizlere

bakan, benim arada bir dalgn gzlerle baktm iki resim vard: Dedemle daymn resimleri. Byltlm, arkasna karakalem etkisi verecek glgeler drlm... Dedemi irkin bulmazdm ama ninemin gzellii yannda -iimden anam nineme benzetirdim, teyzemi de dedeme- onu pek baklr bulmazdm. Daymsa gerekten yakklyd. Ama karakalem etkisi veren glge, o resimde (dedemin resminde deil!) bana hep unu dndrrd: Daym sanki bir suyun iinden giyimli kuaml haliyle kyor. Su, midesi hizalarnda... 66 bir sylencedir beyolu Oysa o kck fotoraf, el dememi, gerek bir fotoraf. Zemin kapkara (kadife kaplanm bir duvar diye dndm olmutur o zemini). Daym midesine dek bir suyun iinde durmuyor. Koyu giysisi deirminin alt yaynda kesik. ok gzel bir adam. Anamn hi bilmedii ya da hi anmak istemedii, aklm kurcalayan bir yaam olmu, gzel bir adam. Resim ektirmek iin kendine eki dzen vermi deseler inanmayacam. Her gn, her zaman yle gezermi gibi geliyor. Evde, odasnda da m byle otururmu, kitaplarnn, muhasebe defterlerinin banda? Geceliini giydiinde nasl grnrm, terliinin iinde ayaklan, bilekleri nasl grnrm geceliin etei altnda? Boyu ne kadarm? Bir bildiim de u: Anam taparm aabeyine. 31. Nesnelerin yaayan ne kadar ilginse, yaayanlann nesnelemesi o kadar korkun, o kadar tiksin. (Anam ldnde lmn nesnelemesi nasl balarm, yaadm; yldnc, yrtc bir eydi...) Yaayan nesneler arasndan bir resim seiyorum; anamn kimbilir nerelerden bulup kanp masann zerine brakt resim... Bir adan gsz: Saranyor, soluyor; bir sre sonra iyice silinecek, bugn uuk kahverengi ile uuk mor aras bir renkte seilen biimler. [Bunlar yazdktan aylarca sonra, Barthesn anasnn lm ardndan fotoraf zerine yazd denemeyi okuyacak, bir tuhaf olacaktm. Oysa Barthes, bunun son kitab olacan bilmiyordu. Ben, hi deilse salnda yaymlanan son kitab olduunu biliyordum. Hepimizi bekleyen bir durum deil mi bu sanki?] Erkekler ak renk giysiler iinde; salan sakallan dnda kalan yerleri resmin boluklanyla birleiyor yava yava, o bo-luklann sanmslnda eriyor. Kadn koyu renkler iinde, onlann silinmesi ok daha g olacak. Anamgillerde, zaten, hangi erkek 67 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yalanabilmi ki gerekten? Bir dullar topluluu, bir dullar slalesi onlar. Ama anam, ocuk olduu iin, ak renk giysili; aka saylabilecek bir rengi var salarnn; yz imdiden okunmaz olmaa hazrlanyor. Bir baka adansa yaayan nesnelerin en glleri arasnda saylmas gerekir bu fotorafn. Deil mi ki biri dnda (buray yazarken anam sad daha) hepsi lm insanlarn genliinde, ocukluunda bir an, akp gitmi bir an dondurup yaatma baaryor? Bu dnvermi anlardr dokunduumuz. 32. Bundan byle ka yl yaarsak yaayalm, birlikte yaayacaz. imdiye dek olduu gibi. Ama hayatm yediin kadar yedin. Bundan byle hayatmn bir dirhemini bile yedirmeyeceim sana. Ks deiliz, elbet konuacaz; ama sana herhangi bir ey anlatmaa almayacam, nasl olsa anlamak istemeyeceksin. Ben de anlatmak istediini, anlattn deil, dediini dinleyeceim...

Sesi hemen o byk bunalmlarn tizliini bir srayta bularak, bildiim, yllar boyu iitegeldiim tespihi ekti: Gtr beni o halde bir hastaneye, darlacezeye; bir manastra gideyim kapanaym; orada leyim... Anas retmi olsa gerek, kendimi bildim bileli kendisine setii lm sahnesi byle bir yerde oynanr. Buraya yaammn en nemli dipnotlarndan birini dmek zorundaym. Hemen. u anda. Hastalnn ilk belirtisini en yakn olarak benim seebilmem gerekirdi. yle dnlebilir. Elbette, u da bilinen bir ey: nemli bir hastal en son gren, en son far-keden, kabul eden ouldur, kzdr. Ama aylardan beri birlikte yaadmzn bir cehennem tad tamas karsnda bile aymadm. Kendi huysuzluuma yordum birok eyi. Onun yalanmasna, huysuz68 br sylencedir beyolu luklannn (eski huysuzluklarn tpks ama on kat, yirmi kat byltlm olduu iin, olmasna karn) artm (bu szc en alk halimle kullanyordum) olmasna veriyordum pek ok baka eyi. Etimin kemirildiini duyuyor, artan sinirliliinin kendisini yktn da grebiliyordum. Her sevgimi, yaknlm kirletmek iin urayordu sanki. Bunu daha nce de yaamtm; dolaysyla imdikini anladm sanyordum. atmasz bir gnn getii olmuyordu. Kendisini sevdiine inand birtakm dostlarnn, onalt yl nce hastanede kendisine iyi bakm bir hemirenin yanna gitmek istiyordu. Eve giren herkese kusur buluyordu. Sabrm tayor, hn duyuyordum kendisine. En yakn arkadalarma benden nasl yanktn, kimi durumda, rendim. Ne yapabileceimi bilmiyordum. Ama yanmdan ayrlmasn hibir zaman kabul etmeyecektim. stanbula dnmek isteyii, bir yere deil, bir gemie dnmek isteiydi. Belki hastalnn en banda balca dman diye beni grmt. Dnyorum da insan birlikte yaamak zorunda olduu ama dmanln da bildii bir kiiye nasl davranabilirse, nasl davranmak gerekebileceini sanrsa, yle davranyordu. Oysa biribirimizi her zaman ok sevmitik, sevdiimiz, hl sevdiimiz de birok eyden belli olabiliyordu. Ayrlmasn istemiyordum. Arkadalarmdan, teyzemin kzndan bu konuda yardm istemesinden ok nce, bir gn, dnmesinde bir bozukluk var diye belli belirsiz bir ey getiydi usumdan. Arkadalarm onun stanbula gitme isteini ilettiklerinde kendilerine bunu syleyiverdim: Artk eskisi gibi dnemiyor, dedim. Ne dediimin hl farknda deildim. Birok yaknmsa, galiba, bir eyler sezer olmulard. Yanmdan ayrmadm, yanndan ayrlmadm. Ama lm sahnesini tasarladna bir bakma yakn bir biimde yaad. Evinde lmedi. Yatanda lmedi. Kmrn tkendii, radyatrlerin donup patlad evimizden bir dost evine gidip s69 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU nmtk. Bir baka yerde ld. Krk saat boyunca ark syledikten sonra. Bir ara arklar ok iyi seebildim, tanyabildim. Hepsi ocukluunun, Beyolu dneminin arklaryd. Son soluunu verirken yannda mydm, onu da bilemiyorum. Birtakm bountular geiriyordu. Yannda duruyor, bir eyler sylemee alyordum. Uzunca sren bir bountudan sonra hemen soluk alamad. Geti anneciim, dedim, geti. Gene soluk alr gibi oldu. rileen, kayan gzleri eski haline geldi. Odadan ktm, iki dakika sonra yanma dndm. Braktm gibi duruyordu. Soluk almyordu. Kulam gsne dayadmda bir solucuk hava kt azndan. Ne zaman lmt? Krk yldan ok oldu, bu szleri ara ara iitirim. Umutsuzlanmas, kendini istenmeyen, ancak katlanlan bir varlk olarak grmesi de hi gerekmez bunlar sylemesi iin. yice gnlerinde bile, gn-lmce alamamaktan, yaamm, bir trl dileimce ayarlaya-mamaktan yankacak

olmayagreyim, bana yk olmak istemediini syleyerek balar, ne de olsa yk saylmas gerektiini ekler, ardndan, bildiim szler gelir. Gerekte, yk deil, engel olduunu unutur; yalnz gemite deil, bugn bile. Hem bilerek, isteyerek. Eimin dostumun arasnda kendince seimlere giritiini, bu seime uyarak benim ilikilerimi dzene sokmaa altn, oka balandklarm uzaklatrmak iin en ak, en sesli yntemlere bavurduunu ok grdm. lmnden on gn kadar nceydi. Evdeydik daha. Yatmt. Ben kitap okumaa alyordum, aklm kitaptan baka her yerde geziniyordu. Yanna ard. Syle anne, dedim. Buraya gel, yanma, dedi. Gittim. Arkadalarnn iinde hangisini en ok sevdim, biliyor musun, dedi, hani... Adn karamyor ama en ince ayrntsna varasya, kendisine yle yle saygl, yle yle gleryzl davranm bir arkadam anlatt. im burkuldu. tensizliine en ac biimde aldandm dndm, st 70 BR SYLENCEDR BEYOLU ste krd potlarn bir tekini bile unutup balayamad-m, gerekten byk bir sevgisizlikle andm tek arkadamd bu. Bunlar grp syleyebilmek sevgiyi yok saymak demek deildir; erikinler arasnda zaten byledir ya, ana-oul ilikisinde iki yann da erikin kii olarak davrand pek az grlebiliyor. Ninemin yatana konsolun aynasnda bakyordum. l yzn merak ediyordum ama bakmaktan da ekiniyordum; l y- ?,,.z korkun olur diye. Belki de, onu hep diri yzleriyle anmsa- j\mak istediim iin. Oysa yz, kaamak baklarmla sezdiim ; kadaryla, korkun deildi, uyuyor gibiydi; gene de bir deiiklik V vard sanki oniki yamdaki gzlerimin seer gibi olduu. lmnden saatler sonrayd bu dediim. Oysa anamn yzne birka saat ara ara gidip baktm, ptm durdum. ok rahat uyuyor gibiydi. Nesneleme ikinci saatten sonra balad. Trelerin ie karmaa balad anda. Mum nda. Gelip almalarna dein daha seyrek gittim baktm, daha seyrek ptm. rAnnem, ninemle ilikilerinde daha baarl olmutu sanyorum, l iittiklerime, grdklerime dayanarak. i33 Anamn l yz konsolun aynasnda yansmad, i imdi, ardmda braktklarma baktmda son yllarn gitgide ar-| tan geimsizlii, yklan salyla, o saln yerini alacak hastaki: ln belirtileriyle, sarslan salmla, olduka kolay aklanabiliyor. lm, bakmz elbet kkten deitirir. Ama bir ilikiyi yaarken duyduumuzu, bir lmden sonra unutursak, srekli yalan syleriz. Anam, lleri konusunda bana unu bunu anlatrken yalan m sylyordu, sylemi oluyordu? Anlat, anlat biimi, byle bir ey dndrebilir mi? Bu durumda ben de elden geldiince dikkatli davranmalym, kendi llerimden sz ederken... 71 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU 34. Bir akamst, sokaktan geen bir adamn srtnda bir yelek gryorum, pencereden bakarken. Bu havada giyilebilir ite, diyorum; yelek sevmemiimdir pek, giymemiimdir de. Bu havada hem srt mez insann; hem yeleken bir giysi... Duruyorum. Yeleken ile yelek biribirine bu kadar yaknken frenklerin jilesi, son zamanlar bizde de kullanlr olan jile nerelerde durur ola ki? Szlk, nce XVI. yzylda, sonra da XVIII. yzylda spanyolca jileconun araclyla bir daha, getiini sylyor Trk-eden Franszcaya. Houma gidiyor. spanyolcann jsi, bizim ymiz, spanyol ysi arasnda yle bir gidip geliyorum. Birden, ac verircesine, bir ey doluyor usuma; ac deil, heyecan; szl bir an, unutulmu bir kutunun alp iinde ok aranm bir eski boncuk, bir lle sa, bir ocukluk

dii bulunuvermesi sevinci gibi. Gz ap kapayana dek salkmlaan bir an. nce teyzemden dinlediim bir ark; ocukluumun her eyi bir veri diye kabul ettiimiz bir anda, her eyin ancak teden beri varolduunu, belli bir yerde durduunu dnebildiimiz, durduu yerde bizim kendisini renmemizi beklediini dnebildiimiz bir ada, nce teyzemin syledii bir ark. Bir yelek arks. Annemden de dinlediimi ansyorum ardndan. Ama ardndan, yani arknn varolduunu biliyorum artk, arky biliyorum artk. Onun da ardndan, sanki epey sonra, bir notann kapanda sa erkek gibi kesilmi bir kadn, bykl -ayakta duran- bir erkek, ubuk arkalkl bir sandalye, bir yelek... Kadn belki bir yatan kysna ilimi; yelek belki adamn srtnda, belki sandalyenin arkalnda. Harfleri skyor olsam gerek, elimdekinin bir nota olduunu, piyanoda alnacak bir ey olduunu biliyorum; bildiim yelek trksnn ilk dizesini okuyorum kapakta; nota okuyamyorum daha: Bunlarn anlam, be yanda falan olduum... im szlayarak sylemee balyorum 45 yl ncesinden bile gerilere dayanan trky: lk dize kendiliinden geliyor dudaklarma. Kim bilebilir gerisini, kim ansyabilir? Soracam kimseleri saptyorum o anda. O trky ilk syleyen, tantan ya da herkese tannr klan 72 BR SYLENCEDR BEYOLU Zozo Dalmas olsa gerek. Bir parack amyor deilim bu orap sk gibi akp geen anlara. nc drtlkte bir kala alkalanyor. Zozoyu bu arky sylerken grm, izlemi olabilir miyim? Aklm almyor. Gene de, nc drtl sylerken kala alkalayacak baka hi kimse dnemiyorum evremde. Sorup soruturdum, rendiim kadaryla varsaymlarmda pek yanlmadm dnlebilir. Yelek trks birka gn dilimden dmeyecek. Her syleyite iim hafife burkulacak. Bunun nedenini aramayacam. Zozo bir sylencedir Beyolunda. Krkbe yl nceleri esmi (birka kez esmi) bir deiik, dedikodu dolu yel; Beyolundan Dolmabahe Sarayna uzanm. Tokatlyanla bir ilikisi de var m? 35. Hepimiz belli bir yaa geldikten sonra tarYlerimizi yazmaa merak m salyoruz ne? Elbet, herkesin tarihi baka olacaktr; seecei dil, anlatm, alan baka olaca iin. Ama Tarih adn, hatta niteliini, tasa da tamasa da bu TarYleri yazmaa iten, hepimizde, aa be yukar, ayn drt deil midir? Konu edinilen, ister bize gre gemi, ister imdiki zamanmz olsun, okuyacak olanlarn hep gemi diye grecekleri bir a kendi kurgumuz, kendi dilimizle ortaya koymak, batmaktan, unutulmaktan, daha dorusu, bilinmemekten kurtarmak deil midir? 36. Yelek trksn sorutururken o sralar Beyolunda yaayan, her eyi bilebilecek, ayrca onlar bugn anmsamas beklenebilecek yata bulunan kimseler gfteyi biraz biraz kard, Zozo ile iliki kurdu. O srada Beyolundan pek uzakta olan bir baka hanm, gfteyi elbette hatrladn, oraca kan verdiini, trky galiba Zozonun sylediini, ama bunun nemli olmadn yazd ok eski arkadam olan kzna. Trky Zozonun syle73 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yip sylemediinin nemli olmay yle anlalabilir: Zozo o sralarda stanbuldan baka yere gitmemitir ama syledii ark ok yaylm, tannr, bilinir, sylenir olmu, kurgulu gramofonlarda plaklardan habire dinlenir olmutur.

Srtndaki yelei ben diktim sana; aclar, skntlarla geirdim astarn, diyen, szlanan bir kadnn azndan sylenmi bir trk. Yakkl erkee gzel bir yelek dikiliyor, emek verilerek, gz nurlar dklp skntlara katlanlarak... Erkek (kadndan ok gen olsa gerek) arada bir azarlanmaa, paylanmaa anak tutuyor; kadnn sabr tkendike kyor ya, ardndan piman oluyor hemen; yavrusunu sevmeyecek de ne yapacak fukara? Elbette, Zozo Dalmas gibi, ya ne olursa olsun gen, gsterili, gzel (?), fettan bir kadnn aznda byle bir ark, moda olabilir ancak. Hibir arkc -o srada belki Piaf bile bu hibir arkcnn kapsamna girerdi- bu arkda syleneni oynamaa kalkmazd kolay kolay. Ancak dinleyenler, gnllerinde bir burukluk duyabilirlerdi. Ak aclarn, ackl ak yklerini dile getiren arklarn oluturduu mitologyada bu arknn da pay var; byke bir pay... Zozo belki gerekten de nemli deildi. nemli olan, aklarn mutsuzluunun dile getirilmesi, o ereve ierisinde yaanmas, yaama o erevenin izilmesi idi. Buna inanarak yaamak, yaamn bozgunlarna kar bir hazrlk yapm olmak... Sevmenin mutsuzluk olmayabileceine inanm gibi yaayan ka kadn olmutur Beyolunda? Ya da, yle kadnlara ounluk nasl bakmtr? Bunu anlamak ok g. Eldeki ipular doyurucu grnmyor gzme. 37. O yllarn Park Oteline, Eduardo Bianco adnda bir Arjantinli gelir, tango orkestralarnn padiah saylan orkestrasyla stanbullularn bir blnde Arjantin tangolar hastaln bir iyice pekitirir. Anamlar onu dinlemee gitmi olabilirler; bir, bilemedin iki 74 bir sylencedir beyolu kez. ay saatinde. Ben de gitmi olabilir miyim? Bu belli belirsiz anlar sakn benim (iittiklerime dayanarak) uydurduum eyler olmasn? Gzmn nne gelen u: Gzlerim, masann kenarnn hemen stnde: Grdm her ey sanki masann kenarndan balyor. Bildiim bir musiki tr bu tangolar, hele, o gnn deyimiyle arjanten tango ya da tango arjanten. Dans edenler var. Erkekleri hi gremiyorum. Buna karlk kadnlar, dklveren, dalgalamveren, bklp alve-ren incecik, ak renkli kuma dolantlan iinde... inden balar, kollar, bacaklar syrlan bir kuma buusu. I aaya deil yukarya veren geni, tepsi byklnde lambalar, aydnlk. Burnumun dibinde bir ay fincan, iinde bir ey var m bilemiyorum. Biraz tede bir tabak. Belki bir dilim pastann izlerini tar. Zozo Dalmas dinlemee giden on kiiden belki ancak , ikisi, biri Eduardo Biancoyu dinlemitir. 38. Biancoyu, Dalmas seyretmek, dinlemek nemli miydi? Paralar verdik, falan ya da filan seyrettik, izledik, dinledik, diyerek ya da demee getirerek alm satmak isteyenler iin elbette nemli. En kk boyutlarda olsun, tarihi yapan, oluturan olay-c yaadn bilen, anmsayan iin de nemli. Zozo, Hamiyet, Zehra, Mzeyyen (daha az teklifsiz davranarak Dalmas, Yceses, Bilir, Senar) dizisi, Beyolu, Taksim-Ayaspaa, Nianta, ili dizisi gibi bir anlam tar hale gelebilir. Bu dizileri oaltabiliriz de. Kendi iinde bir Beyolu, bir ili de ok ilgin dzenlemelere gtrebilir. Muradmz Beyolunu deiik dorultular, boyutlar iinde grmee almak olduuna gre de... 75

LAGIMLARANASI YA DA BEYOLU 39. Camc soka. Yllar sonra anam garip, kuleli, tedirgin bir yap gsterecek bana. Daha sonralar seni burada dourdum biimine girecek eyi syleyecek: Sen burada, u yukardaki odalardan birinde dodun. Oysa nerede doduum, dahas, domu olmam nemsiz bir ey o sralarda. Hi ilgimi ekmiyor o szler. Anamn sanclar ektii, bayltld, kendine gelir gelmez ku cvltlarn bir kenara brakp olunuzu grmek istemez misiniz? diyerek dikkatini daha gncel bir konuya yneltmesini isteyen doktora alk alk bakt, neden sonra ku cvltlarn gerekten bir kenara brakp sahi, salam m? diye soruu, nedense ok daha ilgin. Kar kaldrmda biraz daha aadaki bir hastanede, ocukken muayene ediliinin yks gibi. Ama btn bunlar bir yana braklabilir; nk Camc sokann stnde teyzemler oturur, ninem oturur. Teyzemin kzlar bana hep tuhaf eyler anlatmaa hazr, beklerler. Orada geirdiim saatlerin, gnlerin sonunda, eve gtrleceimi haber veren ey, anamn, teyzemin ya da kzlarn, konsolun aynasnda kendilerine eki dzen vermeleridir. enliin sonu, scak ya da soua, yamura kn n ucudur o ayna. Sonralar, sokaa kmadan nce ben belki yle bir gz atacam ayn yerde duran aynaya. Bam artk alt yarsnn bir kesini doldurabiliyordur. 40. Teyzem pek ara ara ark sylerdi. Anamsa ok daha sk. O sralar moda arklard bunlar. Teyzemin arklarysa, nedense, hep biraz daha eski grnmtr. Ninemin eski zaman arklarndan ok ninnileri kalmtr kulamda. Sonralar anlatlacak, ben de baya baya inanlr bulacam Venedik asll oluun da biraz etkiledii bir tat bulacam, Venedik aynal, Venedik tenteneli, ya da ineli bir ninnisinde. Bu Venedik yksnn hesapa 18. yzyla dayanmas gerekir. yiden iyiye bir masal uydurmak ka76 bir sylencedir beyolu ntlan iindeyim yllardan beri. Venedikten Osmanlya snan adam nasl bir adamd ki? Teyzemin kzlanysa o sralarda en yeni sarklan sylyor olsalar gerekti. lm nce bizim eve urad, daha sonra onlara. arklar snd yava yava. ocuun, yllan sonsuz, bitimsiz grmesi olmasa, lmler arasndaki aralklar rktc ksalkta grnebilirdi. 1932, 38,42, 43, 48, 55... Ondan sonra 77 ile 80. Sonrasn u anda bilmediim iin -belki ancak bakalan bilecei iin- zerinde durulmayacak bir ey diye bakmal o sonraya. lk dizide en ksa ara dokuz aylk, en uzunu yedi buuk yllk. Oysa sonuncusu bile bana ok byk bir aralk gibi gelebilirdi o yalarmda; ikinci dizi ise bir gz ap kapama aral. imdi, arada bir, kullanlmaya kullanlmaya atlam bir ark sesiyle ark sylemee kalktm zaman ben de ayorum, Bibik de. Yalnz kalm bir adam artk ark syler, syleyebilir. Bibik yadrgayadursun... (EK) ISPARTALI NEMENEM BR K U T U R Kpek babalann anlatmayacam. Onlann kambur srtlanndan, sakal uzamad gibi ksalmayan yzlerinden, ilerindeki ayan nasrna dein kalbn alm kunduralarndan, yanlarnda kuyruunu bacaklarnn arasna sktrm, burnu yerde, uyuz, keneli, gve yemi postlara dnm ksk sesli itlerinden baka bir eyleri yoktur. Kpek babalan da Ispartallann gdk ocuklardr. Ama Meryem gibilerinin yaptn olsun yapamam, saatlerini durdurmak yiitliini gsterememi, eskimesini de, yenilenmesini de,

77 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yenilemesini de bilememi, srtlarn bu yzden dik tutamam, tra olamam, kseleememi, susmu ama susmasn becereme-mi, kpeklerinin az ile havlayan, saa sola atp duran ama kendini dinletemeyen, aldrszln yanndan bile gememi kiilerdir. Bunlar Ispartallarm ocuklardr ama, Ispartallarn gslerini gere gere yaptklar ocuklardan deildirler. Bunlar Ispanaklarn pileridirler. Gene de sylemeli: Damarlannda Ispartal kannn dkntleri hl dolar. mrmzn en gzel yllan diye bir ey yoktur gerekte. Bir yn kk byk sevinle bir yn byk kk acnn bir araya gelerek yapt bir bileime yllar geip bedenimizin gc azaldka, zihin gcmz genilemi gibi grndke, byk iler yaptmz, byk mutluluklar yaadmz yanlsamasna kaplrz, o kadar... Usta, bugn, bu szleri syleyerek oturdu pencerenin nndeki koltua. Kedilerin uyuup duvar diplerine yld saatte, anlar saat ban aldnda... Yayma hazrlayann notu: Ispartal nemenem bir k u t u r eki, 20. Blmn italik dizili paralaryla ilikilendirilerek okunmaldr. Metnin versiyonlarndan birinde bu ek, ayr bir numara verilerek 20. Blmn italik paralaryla btnletirilmi; fakat sonraki versiyonlarda ana metinden ayrlm, iinden kimi paralar 20. Blme eklenmi, dier ksm Ek olarak braklmtr. Bir tercih yapmam gerektiinde, en uygun okumann, dzenlediim biimde olanakl olacana karar verdim. 78 LAIMLARANASI Geride braktm ilk blme yle bir bakyorum. Geni tutulmas tasarlanan bir almann eitli boyutlarda, eitli dzeylerde, geliigzel iziktirilmi bir tasla. Birtakm ip ular var (ipular deil): Anamgillerin znel, duygusal bir tarihi; yaantlarm ierisinden seilip Beyolu ile ilikili grdm lde biribirine balanabilecek anlar; sokaklarn, evlerin, kiilerin rd znel bir istanbul paras; daha az belirgin, daha ok sezilir nitelikte, Beyolunun -benim grdm yllarda- geirdii deiiklikler trnden bir yk... Bu iplerin her biri, yalnz birka, biri, ekilir, eitli gelitirmelere gidilebilir; aynalar, k, koku gibi eler daha ok ya da daha az kullanlabilir. Her durumda bir Beyolu metnine varlacaktr ya, ana baln, Lamlaranas szcnn sezdirdii temel dncenin gereini yerine getirmek zere bir ana dokunun, nceki blm de iine alabilecek bir ana dokunun gerekletirilmesi gerektiine gre, bunun yolu nedir? Bundan sonra bunu yapp yapamayacamz anlamak gerek. * 1. Bir sylencedir Beyolu. Nasl ki Venedik (de) bir attr. Beyolunu bir at gibi dnmemeli ama. Hi dnmemeli. 79 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Beyolu, onu yaam olanlar iin (de) bir sylencedir. Bir gemilii, bir dknl, bir yalnzl rlayan bir sylence. Venedik

binlerce kez yazlm, vlm gzellikleri, kycl tantanas, pasa, ycelii, kurnazl yaldz, mavisi, yeili, krmzs kf, bozluu, kurun rengi, rm sulardaki ryen temelleriyle altn parlts, havalandrlmam sokaklarnn dk kokusunu bile aratan gnleriyle batarken en gr sesiyle bir attr, kalkmaz, tkenmez bir lnn banda; lmn kendi azndan ykselen. Beyolunda Venedikli mezarlar (da) vardr, Venedik az konuanlar da. Hl. Kar karya gelmeyecek eyleri mi karlatrmaa kalkyorum? Emekli iki devlet/bakent sz etmek, olsa olsa bir nkte olur. Beyolu emekli devlet/bakentlerden birinin bir yesi ancak (kollarn, bacaklarn ye adn tamas trnden...) Gemilik niteliklerinde bir ortaklk m var? Belki. Trkler Rhtm - Balyoz Kona... (Balyoz konann yeri birka kez deimi olsa da) Beyolunu Venedike yaklatran bir ey olsa gerek kafamda. Beyolunun gemiliinden sz ederken dikkatli olmal. Geip giden yaamlar var. Doanlar, evlenenler, lenler; lm sralan daha sonra, daha daha sonra gelenler. Beyolu durmadan yenilenir, yeni yeni yaamlara aar kendini. Beyolunun belli bir dnemini yaayp sevmi olanlar vardr. Beyolunun ye-nilenii bu yaamlardan ksa, ok daha ksa dnemler ierisinde gerekletii iin, her kuak Beyolunun ldn, getiini, 80 LAIMLARANASI gemie kartn, hakl olarak, syleyebilmitir. Biraz -ann ok az- abartlacak olsa yle denebilir sanrm: Herkes ocukluunda bir Beyolu tanm, ortayana doru o Beyolunun yklp gtn grm, ortayayla biraz tesinde yeni bir Beyolu tanmak zorunda kalmtr. Deien ne? Sokak adlar dedim ama o, pek arada bir depreen bir stma. Yaplar? Bir bakma yle. Ne yazk ki Beyolunun tarihini okumamza olanak verecek bir kitap hanidir paralanyor; orasndan burasndan sayfalar er beer koparlp (yerleri bo kalamayacana gre... Tanr korusun! O santimi para eden topraklar bo braklr mym?) baanl (yerini bulmu, yerine oturmu, yakm ya da bulmam, oturmam, yakmam -kimin umurunda? yeter ki para getirsin- yktrlp yeniden yaptrlacak) baarsz yeni yapraklar yerletiriliyor. Ama yeni yap, eskisinin uzamna yerletii, olsa olsa boyutlar -o para getiren boyutlar- deitirmekle kald iin, ayrca, ka kez yazlageldi-i zere gzler, genellikle, ilk on-onbe metrelik ykseklikten tesine pek bakmamaa alk olduu iin, bir sre sonra bu eit deimeler de unutulur. Dkknlann tr deiir: rnein byk pastaneler dnemi, byk kk muhallebiciler dnemi, ssl, kokusundan durulmaz lahmacuncu-pideciler dnemi diye aynm-lar yaplabilir bu alanda; tuhafiyeciler, kumalar, antac, ayakkabc, zccaciye, gm, mcevherat satclar, kuyumcular, antikaclar biraz ke kapmaca oynam, hazrclar smarlanmalar yeyivermitir. Sinemalar sayca pek deimemise de ad deitirmekte, kimi zaman da anlalmaz bir bekinile- yer deitirmektedir. Gsterdikleri filim trleri de biraz o yana biraz bu yana oynamtr elbet. Sinemalann en ok deien yan, seyircileri olsa gerek.

Galiba en ok deien (yangnlarda kl olanlar, kp ykl-verenleri, yzn genceltir ya da orasn burasn gerdirir gibi eski yaplara yaplan yeni yzleri, yeni alnalar hi de unutmadan sylyorum bunu) Beyolunun, en byk caddesinden en kk sokana dek her boyuttaki boluunu dolduran insanlar. nsanlar, bir ncekilerin yerini aldka, kltrleri de bir nce81 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU kilerin zerine gelip binmi; tezghtarlarn tutucu, gelenei sr-drc grlebilecei bir dnyada, mteriler deimi, evlerin yapsn deitiremeyen kirac ev ii grnm kadar sokaklar da deitirmitir. rnein Beyolunda yrmenin biimi deimitir. Beyolunda yryenlerin grnm inanlmaz lde eitlenmitir. nsanlar katnda tek deimeyen, belki de deiik, ok deiik yntemlerle, zaaflardan yararlanp yolunu bulanlar makulesi olsa gerek. * Venedik, belki de grkemi yzyllardr yerinde durduu iin, bir attr. Grkemin geiciliini, bykln byk de bir aka bulunmas gerektiini unutmam (renmi) kck Beyolu, stanbulun (iki yakasnn da denebilir ya) en azndan bir yakasnn ana lam niteliiyle durmaz, akar, yabanl, bezeli, yoksul, (parasn harcayp yaadna inanan, gerekte belki de yaamn haydan gelip huya giden bir para gibi har vurup harman savuran insanlarla dolu) bir dnya. Dipdiri. 2. Bir de emeler yok oldu. nayet Hanmn zamannda ka eme saylrd Taksimden Tnele? Kurumam, aynas hi pas tutmam, oymalar henz diri? Suyun akna (susayanlarn sap mermere sapl bir halkaya -ya da muslua- zincirle bal bir tasla su itii emelerin, musluklar alnmaa balamam, adlan hayr sahiplerini diri tutan emelerin akp giden suyuna baldr nayet Hanmn ksack, deli dl yaam. Kimbilir neden kurmuumdur bu ba kafamda? Byklerden kklere -zellikle kadn azlar araclyla- aktarda aktarda 75-80 yl sonra bana, bu sayfann yazsna ulam bir ykdr bu. 82 LAIMLARANASI ok ksa. O dnemin bir iki yazarnn herhalde iittii, ama -gene, herhalde- yazmaa yanamad bir yk. nayet Hanm Bebekde bir yalda oturur. Ailesi, yal, yaldaki yaam belki daha sonra ilgilendirecektir bizi. imdilik, basmakalp bir Bebek yals dnyasnn imgesiyle yerinebiliriz. Gnlerden bir gn Beyolundaki diiye gitmek zere kalfa kadnla birlikte araf giyilir, arabaya binilir. Kalfa kadnla (kupa m, fayton mu, baka tr bir araba m olduu bilinmeyecek olan) araba, bu ykde nayet Hanmn ailesinin, yaldaki yaamn ya da herhangi bir paa baba ya da amcann (toplumsal kat ya da yer belirten) imleri deildir. nayet Hanm gze girmesini, kendini saydrmasn bilmi bir karde yadigar yetim, evin z,

martlm kz, babasndan kalma servetle birlikte yal sahibi amcasnn koruyucu kanad altna girmi -gene yetim, elbette!- bir yeen de olabilir. nemli olan, nayet Hanmn verebildii karar. Araba Bebekden Taksime km, oradan da [buralarda arabann biraz daha yava gittii dnlmeli. yle ya, hayvanlar yorulmutur; kalabalk, gidip gelen insanlar, arabalar, grltler, sesler akna evirmitir zavalllar. Belki de inayet Hanm, gnn orta yerinde, her eyden nce de kalfa kadna hibir ey sezdirmemek, her zamanki meraklarnda, heveslerinde herhangi bir deiiklik olduu izlenimini vermemek zere, kalabal, br arabalardakeri, dkkn camlklarn daha rahat seyredebilmek iin arabacya biraz ar gitmesini sylemitir.] ar ar -salna salna dememek iin g tutuyorum kendimiGalatasaraya inmitir. nayet Hanm her zamanki gibi midir? Kalfa kadn, sonralar, dvne dvne hesaplar verir, yeminler kasemler ederken kafasn yumruklayacak, bir eyler sezer gibi olduunu ama herhangi bir ktle ihtimal veremediini gzyalar iinde anlatacaktr. Hayr, nayet Hanm her zamanki gibi deildi elbet. Kalfa kadn da tarihin olmu bitmilii iinde konuanlardan farksz, bilmenin kolay83 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU l iinde, bilemeyiini haksz yere sulayacaktr. Ania araba henz Galatasaraydadr, dolaysyla nayet Hanm -olanca zeyrekliiyle yklendii anda- kalfa kadnn gznde her zamanki gibidir. Yani afacan, buyurucu, sokulgan, akac, alayc, saksaanlar, kedileri, mahalle karlarn glgede brakacak lde merakl, cva gibidir. Yerinde duramay belki tek gerek halidir o gn, nayet Hanmn: Yaamnn en byk kumarn biraz sonra oynayacaktr. Kazanacandan da phesi yoktur.Diinin muayenehanesi, bir Alman ad tayan (kk saylabilecek) pirin levhann san bir prltyla aydnlatt kararm talarn evreledii ar demir kap Tnele yakn saylr. Oraya gitmeden nce nayet Hanmn birden aklna gelir: Yeni elbisesinin yakasndaki dantelalar pek irkindir; musibet terzi doru drst semesini bilememitir onlar; hazr buralara gelmiken Karlmandan birka metre dantela alabilir, diiye gitmeden nce... Geen gelilerinde zaten ok beendii bir ey grmt. Kalfa kadn arabada bekleyecektir. nayet Hanm kadnn itirazn beklemeden, az nce durdurduu arabadan atlayacak, en arbal, en hanm haliyle byk kapdan ieri girip ilerleyecek, birka basamak kp (ikircim iinde, gene de yerinden kprdamak-tan korkan -nayet Hanmn kzmas, dargnl korkulacak bir eydir nk- Kalfann kartal olsa gremeyecei, seemeyecei bir noktaya ulanca) hzlanacak, sana soluna bakmadan uzun geidin sonundaki merdivenlere varacak, kendini artk tutamayacak, atacak aa o merdivenlerden, arka kapda bekleyeceinden bir an bile pheye dmedii arabaya ulanca birden duracak, kapnn almasn bekleyecek, gene en hanm, en arbal haliyle binecek arabaya, kamy srtlarna yiyen atlarn hamlesine uyarak, kendini Hsn Beyin kollarna brakacaktr. * 84 LAIMLARANASI 3. Taksim emesini hep kuru grdm sanmyorum. Pek uzak bir gemite, zincirle bal tas doldurup su ien birini grdm m? Elim anamn elinde Fransz konsolosluunun nnden yrr, Yldz sinemasnn karsna geldiimizde karya geerdik genellikle.

Parmakkap adnn eitli yolaklara aldn ok sonralar dnecektim. Ama daha o zamanlar, Byk ile Kk Parmak-kaplar ayrmna srt evirerek, karda kalan br kaldrm unutarak, azma bir eker, o zamanlar pek sevdiim (Ak- Mem-nuda Lebondan alnp yalya getirilen, Bihterin zellikle sevdii) menekeli bir fondan atar gibi, Parmakkapnn heyecann uzun uzun gezdirirdim iimde. Yldz sinemasnn resimleri, renkli afileri olurdu; muhallebicinin tarn, fstk, hindistancevizi alnm, titrekliini, tadn bildiim ama pek sevmediim aklklar, tavuklar, pilavlar, havagaz irketinin lo boluklar, o kck kitap dkknnn, yerden tavana, akl almaz sayda kapakla denmi caml olurdu. br dkknlar, Aacamiine yaklarken, artk beni deil, arada bir, anam ilgilendirirdi. Yldz sinemas ile kitap dkkn daha pek uzun bir zaman, Parmakkapnn balca ekimini besleyecekti benim iin. Yldz sinemas kocaman iki duvar resmiydi her eyden nce. Sonralar artk usanp grmeyeceim, daha sonra da bakmayacam o resimleri ocukluk yllarmda tketmee doyamazdm. Duvar resimleri bizim eve girite de vard. stanbula kam Rus ressamlannn hemen hemen tmyle uydurma bir Douyu canlandran sahneleri ar basard belki de bu duvar resimleri arasnda. Ancak, o yllar, bu duvar resimlerine herkes merakl olduu iin bu Dounun yan sra kr elenceleri, Boazii grntleri, krlk, bahelik yerlerde oturan, ayakta duran, konuan, kouan, ince, renklice giyimli bykler, ocuklar, stanbul camilerine hi benzemeyen camilerin egemen olduu Hali grntleri de az deildi. Balonlar, kular, tazlar, zellikle kadn giysileri, akide ekeri renkleri, uucu hafif, pfrtl bir dnya izerdi bu 85 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU duvarlara. Ama karartlm, kara, kahverengi, kirli sar, mor renklerin bunaltc, masals dnyas da vard birok yerde. Yldz sinemas; patlcan renkli kadifeleri, san klan, salona oranla bsbtn lo grnen -hi ama hi klmayan- balkonu, kopkoyu, ahap kaplan, bksl koltuk tahtalan, kararm yaldzlaryla kurduu bir eskimilik iinde o esmer grnl resimlerini anmsayacak ocuklara gsterim aralannda da masal emzirirdi. Bizim salonu da boyamt bu Ruslar. Gl kurusuna alar bir pembe bozmas zerine rkn kara yaprakl, kara iekli kara sarmaklar kaplamt duvarlan. Kendimi bildim bileli grdm iin altm, dnyann verilerinden biri diye bellediim bu naklar, sonralan, sevmemei baarabildim. Babaannemin masmavi odasnn st yanndaki mavili akl suyu cetveller, ince fralarla izdiklerini anmsyorum; bugn bile gzmn nne gelebiliyor. Naksz duvar azd bizim evde. Teyzemlerde ise naklar, duvarlarda deil, perdelerde, demeliklerde, rtlerdeydi; bizdekinin tersine. Konsolun zerinde o zamanlar bile eski diye nitelenen, nasl kullanldna hi akl erdiremediim porselen leenle ibriin -boyumun o ibrie tepeden bakacak kadar uzamas iin yllar yllar gerekecekti- kenarlan da mavi naklyd. Pamuk Prenses ile Yedi Cceyi Yavrutrk dergisinde okurken, ya da okuduktan az sonra, Yldz sinemasnda filmine gtrldm. Yavrutrkdeki resimler de Walt Disneyindi. Ama filmin renkleri vard. Ecenin aynas, hele Ecenin Cadlamas beni byk korkulara sald. Hemen ardndan uzunca bir hastalk geirdim. Ateten yandm geceler, Cad geldi geldi gitti gzlerimin nnde. Peder sinemay bir daha yasaklad. Oysa bu yasaklar, anamla ben bir araya gelince, etkili olamazd ki... Ondan nce King Kong olay da yasaklamaya yol amt. k sinemasnn, Aynal sinemann kapsndan ieri girmenizle balayan King 86 LAIMLARANASI

Kong geliyor! lklan, zorlanan, krlaca belli bir kap, neye oranla, orasn karamyorum ama, ufack kalan bir kz, k tutan adamn bizi yerimize gtrmesine dek grp iitebildiklerim oldu. Daha oturmadan alayp barmaa, anamn eteini ekitirmee baladm, aynalarla kuatlm girie ktk. Bari yann yalnz gelin de, hanmefendi, dedi biri, anamn elinden bileti alp imzalayarak. Pola Negrili Mazurkay da orada (m) grdm (m)? Yasaklamann biri ancak, daha uzun mrlce oldu; onu da peder deil, ben koymutum. Nedenini anmsayamyorum imdi. Aynal duvarlar, ar, koyu renkli kadifeler, nakn kendisi olmu tahta ubuklar, nc snf resimler, leen-ibrik, perde, koltuk... Gelip geen, gene gelip gene geecek modalarn gelgitinde insan-lan oyalayan, avutan, stan neydi? Nedir? * 4. Sraselvilerde, yenice bir apartmann olduka yorucu dik merdivenlerle klan drdnc katnda, Hsn Bey nayet Hanm el bebek gl bebek oturtacaktr. Denizi bu kadar uzaktan grmee hi almam nayet Hanm, gene de (yalya oranla tantanann tsini bulamayaca) bu evin en oturulur yeri diye arka odann balkonunda vakit geirecektir o yaz sona erene dein. Gerekte, ksack bir sre. Ama nayet Hanm can sknts duyacak kadnlardan deildir. Kitap okur, nak iler, o byk evin her iine bakar. Hizmetisi, as bu gencecik kadnn ev ynetmekteki ustaln nce yadrgam, sonra kabul etmek zorunda kalmlardr: Hanmn sznden kmann kazandrabilecei bir ey yoktur. Bunu anladktan sonra da, Hsn Beyin deil nayet Hanmn adamlan olacaklardr. Caddeye bakan byk odada Hsn Bey zel hastalarm ka87 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU bul eder. Bitiik kk oda ise babaa kalabilecekleri, kolay snabildii iin rahat rahat kitap okuyabilecekleri bir yer. nayet Hanm, geldiinin ilk aylarn, pencereden grnen karanlk duvarlar, pencereleri, yamuru, kan, katlanlabilir bir uzaklkta tutabildii bu odann rahat koltuunda kitap okuyarak geirecektir. Odann denizi artk pek uzaktadr. Arkada yemek yenir, yatlr. Komulardaki elenceler, balolar, lmler, doumlar, hizmetinin azndan renilen eylerdir. nayet Hanm bir sre kimseyi kabul etmeyecek, kimselere gitmeyecektir; yle karar vermitir. Hizmetinin anlattklarna, ayna karsnda giyinir, taranr, sslenirken kulak verir grnmekle yetinir. Ne kadarn, ne lde ilgi duyarak dinlediini kimse bilemeyecektir: Ne hizmeti, ne de Hsn Bey. Kandan tr nayet de cezalandrlmayacaktr, Hsn Bey de. Bebekliinden bu yana nayete z evlad gibi bakm, saraynn iinde kendisini zehirleyecekleri korkusunu tayarak -nedense, korunmak zere- ellerinden eldivenlerini karmayan, belki de umudunu nayete balayan Hidivin anas nk Bebekdeki yal, Hdiv Yalsndan bakas deildir, yalda amca, baba, day yoktur; nayet, bebekliinden beri Hidiv Yalsnda, Hidivin anasnn evlatl durumundadr; onu Hidivin anas gm leenlerde, gm ibriklerden aktt sularla, kendi eliyle ykam, bytp yetitirmitir; okutmu, okuma merakn vmtr; bu arada, onu evlendirebilecei kimseler zerine de kafa yormu olsa gerek; oysa...olana bitene bir tek tepki gsterecek, nesi var nesi yoksa evine yollayn, yalnz kitaplarn yakn, diyecektir. Tek cezann kitaplarn yaklmas olmas ilgin: Hem nayetin yrei cz edecektir, hem de btn sorun kitaplara yklenecektir. nayet ise Sraselvi-lerde kitap okumaktan yana istifini hi mi hi bozmayacaktr.

Ama nesi var nesi yoksalann arasnda Abdlhamidin kendi eliyle yapt, Hidivin anasna armaan ettii, yatak odas takm vardr. Hidivin anas, evlendiinde nayetindir dedii bu paha biilmez takm da yollayacaktr nayete. 88 LAIMLARANASI nayetin iki yl sonra doacak kz, bir gn, sokaktan geen bir eskiciyi ararak yatak odas takmn birka kurua satacaktr da, dedikodusu bana dek ulaacaktr. Byle bir takmn deerini bilecek kii olan kocas bu sata ne demitir, bilmiyorum. Ama nayet Hanm Hsn Beyle mutlu yaayn ok srdremeyecek, ona katktan alt yl kadar sonra stanbulu saran bir salgnda, ardnda iki ocuk brakarak lecektir. Kz, gene Hidivin yalsna gidecek, orada, Hidivin eldivenlerini hi karmayan anasnn daha da yal elleri arasnda, gzleri altnda byyecek, zenginlie nem vermemei, mal deeri bilmemei, buna karlk har vurup harman savurarak yaama renecektir. * 5. Teyzemin gzleri, anamn gzleri. Bir de mandolin havalan; sabahlan radyodan yaynlanan eski ezgiler trnden... Anlatmak istediimi bir trl gerekletiremedim. Oyalanmak, kamak olduu kadar aramak da, yaptm, yapmaa altm. Pencerenin nndeki vine aacna nce kular kondu. Talim-siz seslerinin crlakln snadlar kuru dallar zerinde. Bu yl her ylkinden erken donand aa; her ylkinden byk bir heyecanla zledim tomurcuklarn oalp kabarn, kularn hemen ardndan; sonra bir akam eve dndmde aan ilk iekleri grdm. Her ylki gibi bir gzelliin inanlmazl ile soluum kesildi. Ertesi gn aacn tm iek amt. Ankaraya nicedir yaz byle erken gelmiyordu artk. Geen yl, vineyi ilk kez yazdm. (Uyarlarn Gm Kediler Bahesini yollayp iine gzel bir ey yaz, geri gnder, demeleri zerine, isteklerini yerine getirerek. Gzel olup olmadn bilmiyorum ama o yazdklarmda vine ilk olarak yazya geiyordu.) Bu yl, sabahlann yansmasz, gizli nda, ama zellikle akamlar, gne kar yapnn ardna iner inmez dal89 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU veren, iekleri, yapraklan teker teker bir kabark nak haline sokan gl ama yumuak kta, her bakm bir tansma duygusuna eviren bir hal var aata; her bakmda, ilk kez gryormuum gibi seyrek yapraklarn yeili ile o akl her eyden gzel olabilen ieklerin g, ulu kavaklar, tula krmzsn, asfalt gmln bastrp susturmasn bir yrek kaslmas olarak duyuyorum. Bu yl, iekler aal bir kez yamur yad. ieklerin akl ancak altnc gnde biraz biraz yorulmaa balad. Bu yl artk aac yazmam gerektiini dndm, iekler dklmee, dalmaa balarken yazmaa oturdum; bu yl aacn tkenmemesi gerekiyordu. Bu yl, aa, ikinci kezdir, anam grmeden... Dorusu, aacn -anamn grmedii- ikinci ieklenii. O da ok sever, saatlerce bakard iek atnda; beklerdi, heyecanla, her yl bu ieklenii. Bu gzellik bir yerimi actyor sanki, dedi mi hi? Ben diyorum, onun da demi olmas (iinden de olsa, demi olmas) gerektiini dnerek.

Oysa, ocukluumdan son yllarna dek, doay grp grmediini, aalara gerekten bakp bakmadn anlayamamm-dr desem, yeri... Yzlerce kez denize, aalara, krlara, dalara bakp ne gzel dediini iitmiimdir. iekleri ocuk sevinciyle karlar, vazolarda yaatmak iin rpnr, zlerek atard iyice kuruyup dkldklerinde. Ama adn bildii iekler bei bulmaz, tand aalar ondan bile azdr. Saks bitkilerine yaknlk duyard. Bir atlasieini retip be saksya dattnda vn duymu, iyi bak; bu kurursa ben lrm, demiti hastaneye gitmek zere evden karken. yi bakmtm; bir yl sonra hastaneden dndnde sevinmiti. Ondan sonra onsekiz yl daha yaad. imdi o atlasiei sakslara smyor. Hl bakyorum. Ama yarm gnlle. Vineyi pencerenin nnde rendi. Kava, benim gibi, Ankarada. Aalarn aal ile yetindi. Gzel bulmas yetiyordu galiba ona. Genliini de (otuzbeine yakn dourduu bir oul iin o genlik ne belirsiz, ne tasarmlanamaz bir dnemdi, yarabbi!) 90 LAIMLARANASI gzel bir dnemiymi gibi anlattn ok bilirim. Oysa genliine ilikin tek tek anlar ou zaman, hemen her zaman, hastalklar, lmler, aclarla doluydu. Her genlik gibi, tmyle dnldnde gzeldi genlii onun da. Yani genliim dedii, gzel, tatl birtakm duygularn, anlarn baka her eyi bastran, rten, silik izleriydi, leke leke, solmu renkleri, sesleriydi. Radyolarda sabahlar alnan mandolinli, baygn kemanl birtakm eski havalar onun iin, onun gibiler iin alnr sanki. 6. Yzleme... Her kitap, bir ekirdee ulama abasyla balar sanyorum. Henz, etinin dokusu bilinmeyen, tadna baklmam bir d yemiinin, henz olmayan, olumam yzeyinden rengi bile grlmeyen yzeyinden- ieri bir toplu ineyle girer gibisinizdir. Sert kabuunu delip, delinmeyeceini umduunuz, size kar koyacak gte olmasn beklediiniz bir ekirdee ulaasya. ekirdein ii, topraa dtnde hi bilmediiniz bir bitkiyi, bir aac dourup bytecek o ekirdek ii, sizin kayglarnzn dnda kalr. Siz ancak bir sapn ucunda o ekirdein ilk dm evresinde oluacak etin yapcs olacaksnz. ekirdei bulduktan sonra, sabrla, kat kat et, tat, renk giydireceksiniz o ekirdee. yle ki kitabnz bittiinde artk -hi deilse sizin anzdan- tad, dokusu, rengi bilinen bir yemi tutarsnz elinizde. Sonra da o yemii atarsnz ortaya, sracak, gagalayacak, kemirecek birileri kar diye umarak. Her kitap, sanrm, kr, ksa bir inile uzun, zahmetli, ekirdein evresinde dnenip harfe harf, szce szck, katmana katman katan, ekirdekten uzaklatka anlam yklenen bir kn yksdr. Bir yokluk iindeki yolun bittii yerden geriye dnerek o yolu uydurmaktr. Yzleme, yz yze gelme... Neyle? Kiminle? 91 m H YOKTAN BR LM DAHA

Aa bir salland nce. nanmam, gcnn ok farknda olanlarn inanmazl iinde biraz arm, aknln belli etmemek iin kkser bir durula yere, kklerine bakmam gibi... Ama acs bykt herhalde. Demir vura vura, zne doru yryordu. Altndaki topran sarsldn ben duyuyordum. Ama aa beni gremezdi. sokak teden bir tramvay gcrts geldi, ak pencerelerden bir rzgrla birlikte doldu karanlk ierilere. Ceviz dayanyordu hl. Direniyordu ancak. Umudu kalmamt. imdi bir tek ey iin rpnr gibiydi: Renk vermemek... Sonra atrdad. Renk vermemek kaygs da unutulmutu artk. Eiliyordu. Aklna gelmemi bir gcn nnde boyun eiyordu. Yapraklan hldamaa balad. Dallarnn altnda kimse yoktu. Atalarnn ald c alacak gibi deildi. Yalnz, tesinde, eriemeyecei yerlerde birtakm insanlar vard. Yalanc, glmeyen, konumayan, iaretlemekten baka bir dil bilmeyen, cigara ien, arada bir, bir ey sylemeden haykran insanlar. Kendisini yakan demirin ardnda duran insanlar. Bu grltl demirle bu insanlar arasnda bir iliki bile yoktu sanki. Bu adamlarn ok gerisinde ocuklar vard. Her yl sokaktan ekilen ocuklarn yerini alan, yabanc, yllar getike daha da yabanclaan ocuklar. Azlan aralk, gzleri iri iri alm grltc ocuklar; eneleri sarkm, gzleri kslm sessiz ocuklar. Sonra kmrcnn kapnn ei92 H YOKTAN BR LM DAHA ine km kara ra. Ama aaca, yklan aaca, yklan bir aaca deil, ykc demire bakyorlar; demirin gcn duyuyorlar. Ac atrdya deil, tozlu dumanl gce kaplmlar... Grlt artt, artt, sokaa birden bir k akt. nce bir yelle silkindim. Aacn durduu durmad- yerden bir aydnlk geliyordu artk sokaa. Dar sokan le vaktinden baka bir aydnlk bilmeyen yakn duvarlar, kaplan, pencereleri yllardan beri ilk olarak bir nn bu adan sokulduunu gryordu. Ak pencerelerin iki adm tesi gene karanlkt. Sokan bir yan yklmadka aydnlanacak gibi deildi de bu odalar. Cevizin hakkndan gelen demirler bu evleri ne yapsa ykamazd. Aa bir amar olanyd, o kadar. Yazk oldu koca aaca, ulu cevize. Yatyordu. nanlmaz bir toz, kir, pas iinde yatyordu. Makine susmutu. ocuklardan hl t kmyordu. Gvdenin paralanm dili birden titredi, sonra durdu. Ceviz, byklerin lmn sarmas gereken sessizlii, yalan yahut gerek sessizlik saygsn evresinde duyarak lmt. Sonra grltler yeniden balad. Pencereden uzaklatm. Sonra gene gittim, aallmadk a, benim bile unuttuum ama imdi, yava yava, yeniden gzmn nne getirebildiim a-baktm; geniletilecek sokan kesinde duran, geniletilmeyecek sokaa bakan cevize baktm. Geniletilmeyecek sokaktaki byk evin, evresi avlulu eski evin -eski evimizin- avlu du-vanna yaslanyordu dallan... ocuklar dinliyorum imdi. Sancsz, yorgunluksuz. Bir arlktan, bir ykten, bir yklenmeden nceki insanlar gibiyim. Srtm anmyor. Bam armyor. Yatmadan nce ila aldm. Ar kesildi epey oldu. Bir tek yk var zerimde, gzkapaklarma ylm dmdz tahtalarn -yumurta tabutu, portakal sand tahtas gibi tahtalar geliyor yumulu gzlerimin nne- arl. Sanki bu tahtalar stste ylyor. Canm skmyor bu arlk. Bu tahtalar gzlerimden ieriye doru uzuyor imdi. Aklm da bu ykn al93 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU

tnda kalyor. Gene de canm sklmyor. Tahtalarn kat kat sts-te yl olmas yznden bu arlk beni tedirgin etmiyor, anlyorum. Sanki, istesem, bu arl azaltabileceim; tahtalarn en stnden birka katn alp atabileceim. Ama istemiyorum. Uykudan baka bir ey deil bu tahtalar, kat kat, stste ylan uyku... Aklm uykunun altnda skyor. Tahtalarn rengi deiiyor yava yava. Portakal sandnn, yumurta tabutunun tahtas, gevrek, san, tatsz tahtas deilmi bu uyku, yanlmm. Koyu renkli, sobe, dalgal, gzel damarl tahtalar. Ceviz tahtas gibi. Bizim eski evimizdeki, elbise dolabnn, yeni evimizdeki eski radyo dolabnn tahtalar gibi. Cevizli bir uyku... Sokak yoktu gerekte. Evler de pek yoktu. Yalnz keler meydana getirir gibi duran uzun, upuzun yaplar vard. Bir dizi stunun arasn birletiren bir sra kemerin zerinde duran bir sra pencereden meydana gelmi bir ikinci kat olan yaplar. Bombotu bunlar. Ortalkta kimsecikler grnmyordu. Yaplar belki bombo deildi ama bir vzlt bile duyulmuyordu. Hayvan da yoktu, ku da, bcek de yoktu ortalkta. Hem yryordum, hem yerimde sayyordum sanki. lerlediimi sanyordum ama yaplar da benimle birlikte ilerliyordu. Ayn kebanda duruyor gibiydim. Sonra bir ey daha anladm. Bitki de yoktu burada. Aa yok, yeillik, fundalk yok, al, rp, diken, sap, tohum yoktu. Akdeniz gneleri yanyordu tepemde. Yerler gzel yontulmu, ayrtlar biribirine iyice bititirilmi talarla deliydi. Toz yoktu havada, yerde toprak yoktu. Temiz deildi yerler. Kirli olma bilemeyecei iin temiz deildi. Sonra birden yaplar durdu, ben ilerledim. Bitkileri hibir zaman sevmedim; daha dorusu, bitkilere balanmadm hi. Yryen, ses karan, isteyen, veren, vermeyen varlklarla yaadm: Kedilerle. Yalnz hayvanlar aradm. Ama imdi bitkileri de aryordum sanki. Yeillii deil, yaprakl- bile deil; sapn erili yahut keli artl zgrln... Birden bir aa heykeli grrm diye umutlandm. Yol olmad iin, yol kysnda deil ama ortalk bir yerde bir heykel aradm: Bir fanusun altna kapatlm bir balmumu aak... Talar vard yalnz. Solda, o zamana dein bakmadm bir yerde de bir stun 94 H YOKTAN BR LM DAHA duruyordu; krlm, krk yeri dmdz, cilal gibi duran bir eski a stunu. zerinde bir ey aradm. Ne aradm bilmiyordum ama bir ey bulacam sanyordum. Hibir ey yoktu, yerde kmldayan bir glge yoktu. Ne ku glgesi, ne dal ve bulut glgesi. Yaplarn bile glgesi yoktu. Sonrasz bir le vakti iinde glgeler-kendi glgemden anlyordumdibe dyordu. Sessizlik yrtld: Grdn, grdn, mzklk ediyorsun, oynamam ben... Perdelerin rengi snk snk. Ik ekilmee balam olacak. Saat bee geliyordur. ocuklar dinliyorum gene. Grdklerimi hatrlamaa alyorum. Stunun zerinde bir eyler aradm geliyor aklma. imdi biliyorum ne aradm: Efeste byle bir stun zerinde grdm ylan kurusunu. Dzgn, hemen hemen knksz talarla deli cadde o gnein altnda bile incecik bir yeille glgeleniyordu. Talarn arasndan clz da olsa yeil -tozlu yeil- saplar fknyordu. Caddenin iki yanndaki stun k-nklan, stun balktan, mezar kapaklan arkasnda fundalklar, aaklar vard. Kurumann, bu gne altnda su imekten ye olduunu dnerek ilerlerken o krk stunun yanna gelmitim. Donmutum birden. Bir ylan vard stunun zerinde. Oynam-yordu, kmldamyordum. Btn dikkatimle baktm sonra. Denizanalar gibi bulank bir rengi vard. Sonra anladm. Ylan kesinliin tesine oktan kp gitmiti. Kurumutu orada. Eildim. Binlerle yln yamurundan, gneinden cilal bir dalgalla indirgenmi mermerin yznde zk, gevek bir S harfi gibi duruyordu. Derinin ii boalmt; yrtk bir yerinden hl karncalar girip kyordu. Denein yahut tan indirildii yer olmalyd oras. Kuruluunu, kurumuluunu elimle dokunmadan da anl-yabiliyor, bilebiliyordum. Ba, kck sert ba, daha dokunulmam gibiydi. Ama azn iinden de bir karnca kt. Yrmtm sonra. Ama unutamadm o ylan kurusunu. Kitapln nne dndm zaman ulu incirin altna ekilip bir bardak su imitim. Hava scakt ama ball, yeilli bir kokusu vard.

ocuklar hl ekiiyorlar. Akam oyunlan oynuyorlar imdi... 95 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Saklamba... kindi ykmnn en vazgeilmez oyunlarndan biri... Kararan saatlerin ocuklarla ortaklaa oynad oyun... Byklerin kklerle oynama kabul ettikleri birka oyundan biri. nsafsz davranm grnmeden kklere rahata kazk atabilecekleri, daha dorusu kklerin kendiliklerinden kazk yedikleri oyun olmas bir yana, kklere braktklar aa ardlan, kolay kap, duvar arkalan tesinde yiitliklerini snayabilecekleri, bakalarna tantlayabilecekleri, bilinmezin i kazyclnda ne de olsa gene de bir para gerilip rperdikleri, daha bilmeden, clz sezgilerine dayanarak el yordamyla aradklan servene doru ilerlemek -kimbilir, belki de varmak- yolunu bulduklan bodrumlara, kp bir trl dnmek bilmedikleri tavan aralanna, belki on-lann deil ama benim muhakkak bir eski sabun kokusu duyduumu dneceim eski mermerli amarhanelere girmek, saklanmak, oralarda yitmek frsatn da salayabilen bir oyun... Ama kkler iin bir saklanma yeri eksildi. Krk yldr gelien, genileyen gvdenin arkasnda meydana gelen gizlilik evi, oray artk daha byklerin bile beenebilecekleri bir yer haline sokuyordu. imdi o daha bykler de, daha kkler de baka bir yer arayacak, aacn boluundan gelen ktan kamak iin sokan daha ilerine ekilecekler. Ben bu aacn dibinde hi oynamamtm. Sokakta oynamadm hi. Avluya inip oynayabilecek yaa geldiimde zaten buradan km, geitteki eve tanmtk. Evin kaps zaten ierlekti; kap ile geide inen yedi basamak arasnda bylece genie bir avlu meydana geliyordu. Olanlar sabahtan akama dein -o zaman daha atlamam olanmermerlerin zerinde zpzp yuvarlayp dururlard. Aralarndan geerken hibirinin yzne bakmaz, hepsini kmsediimi anlatmak iin gzlerimi karki evin -geidin epey ykseinde kalan- arka bahesinin duvarna dikerdim. Ama nasl iim hoplard zpzplanndan birine basacam, ezeceim, belki de yuvarlanp deceim diye... Dtm de. Ba96 H YOKTAN BR LM DAHA na yol vermek zere oyunu brakp dorulan olanlann iinden kurumla geip giderken belli etmemee alarak gz ucu ile zpzplardan uzak durmaa dikkat ederken- yer altmdan ekilir gibi olmutu, neye uradm armtm, mermerler gelip srtmn orta yerine kt diye bir ses kararak vurmutu, gn mavilii yerine ivit mavisi bezekli tavan gelmiti gzmn nne. Soluum tkanmt, sessizlik iinde bir zpzpn geidin merdivenleri zerinde zplaya zplaya uzaklat duyuluyordu. Dorulmaa altm, acm belli etmeden, yatamdan kalkyormu gibi dorulmaa altm hatrlyorum. Yzm yanyordu. Kzardmn farkndaydm. Oyunlarn bozmutum, zpzplardan biri yuvarlanp yitmiti, rezil de olmutum. Dorulurken bir olanla gzgze gelmitim. Onun da yz kpkrmzyd. Zpzp onundu herhalde diye dnmtm. Birden, kendimi unutturmak, utancm unutturmak iin, kendisinden zr dilemek ge-tiydi iimden. Ama kendime ekidzen vermei bitirmeden caymtm. Hibir ey olmam gibi zerimi hafife fiskelemi, kurula kurula geide inmi, sonra sadaki arala sapmtm. Alamaa balamadan, soluumu tuttuum son anda, gerideki olanlann birden boandn, mermer avlucukta yanklanan kahkahalann tkenecee benzemeyen bir gle koyverdiklerini duymutum. Gzlerim yaarmaa balarken, yz fkeden kzaran ocuk merdivenlerden hzla inmi, yanmdan gemi, birka adm tede oluk sularnn at ukurlukta duran zpzpn alm, gene yukarya komutu. Aptal! diye bararak anlatyordu arkadalanna, aptal! Burada bozuntuya vermedi ama aada alyor imdi. Oysa hkrmaa balamamtm daha. Ama beni alatmak, aladm arkadalarna da duyurmak iin byle bara bara konutuunu anlayamyordum daha. Arkadalan o zaman susmu, kahkahalarn tutmulard. Duvara dnp talan yumruklaya yumruklaya

alamaa, brmee balamtm. Annem duyamazd, biliyordum. Ama aabeyimin duymasn istiyordum. Gelip o olanlar dvmesini dilemekteydim iimden. Ama aabeyim de ders alyordu, biliyordum. ocuklar kahkahalanna yeniden balamlard. 97 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ok deil, on yl sonra aabeyim spanyol nezlesinden yatakta erirken o ocuklarn hepsi lmt baka baka cephelerde. Zpzplar mermi olmutu bu yeni oyunda. Hava iyice karard. nceli kalnl sesler ocuklar ieri aryor. Bunlar da bir gn lecek mi mermilerle? Ho, zpzplarla birlikte mermiler de eskimi oyunlar arasna karmad m? Her zaman da bunu yaparm, kayp kayp giderim lmlere doru byle daldm sralarda... Ablam aryor ieriden. Gitmeli... cden, hayaletten korktuumu bilirlerdi. Ben masal anlatmasn bilmezdim. Bildiim masallar anlatmasn beceremez, kendim de bir eyler uydurup masal diye dinletemezdim. Onlar hep anlatrlard: Tekinsiz ev odalarn, cinli kmrlkleri, perili merdiven altlarn, hayaletlerin herkes ekildikten, uykuya daldktan sonra kp dolatklar, ellerindeki fenerleri sallaya sallaya lmlerinden nceki evlerini, kaplarm arayp durduktan sokaklar... nanrdm her sylediklerine; beni korkutmak iin bunlar anlattklar, gelmezdi aklma. Ama onlar da, bir yandan korktuum halde btn bu anlattklarn nasl can kulayla dinlediimi, szlerinin bir tanesini bile karmamak iin nasl btn dikkatimi bu anlattklarna verdiimi akllarndan geirmezlerdi. Onlar kahkaha atarken, gz ucu ile bakp ne yaptm gzlerken ben de bu anlattklarnn, benim, yatamda, odamda yalnz kaldm zaman kurup kurup rperticiliini yeterli bulmadka daha da korkunla-trdm birtakm masal imgelerine ne kadar yakn olduuna aardm. Bunlar dinledikten sonra, akam beni yatrdklar zaman daha da korkun eyler tasarmlamam gerekeceini dnr (dm), bu abay dnmek yldrrd beni. Ama her akam, ablam benden saat sonra yatt zaman bile stamam olduum o yaz k buz gibi duran, gne grmeyen evimizin en scak odasnda bile duvarlarn talarna sinmi yllk souu emip durur gibi olan yatamda, yorgann altnda Bazar du Levantn -o za98 H YOKTAN BR LM DAHA manlar ark Pazar ad kullanlmazd- maymunlar gibi bzld m zaman kslm idare lambasnn glgeli nda beynimi altrmaa balar, ok gemeden bam da yorgann altna sokar, rpermee balardm. Yorgann zerinde dolaan eller duyar, deme tahtalarnn trdsna gre kimin geldiini, kapdan pencereye mi, pencereden kapya m yrdn, hangi ekmeceleri, hangi sand kartrp durduunu, beni gelip -bu gecenasl ldreceini kestirmee alrdm. Sonra yorulur, uyu-yakalrdm herhalde. Onlar, anlatr anlatr, sonra da haydi oynayalm, derlerdi. Saklamba oynardk her eyden nce. Btn br oyunlar saklambatan usanlnca, mzklk, mlek patlamas kavgalar, ekimeleri yznden omuz silkip oynamyorum ite, demee balaynca oynanrd. Helvacnn kzmn son hecesi nedense hep beni gsterirdi ebe olarak. Ho, her gn yle olmazd ya, ebeliimden usandklar zaman bakasn da ebe yapmasn becerirlerdi. Ama ebelik bana kald zaman bir iki tanesi muhakkak kmrlklere inen merdivenlerin altnda saklanr, brlerinin hepsi , ortaya kt zaman bana -sanki acdklar iin- kaslaryla, gzleriyle oray gsterirlerdi. Ben onlarn bu iaretlerini grmemi gibi davranr, biraz baka yerlerde arandktan sonra, kendi dn-cemmiesine merdivenin bana doru yrrdm. Beni korkutmak iin orada bekleyeceklerini bilir, rpere rpere, ama gzm krpmadan inmee balardm. Yirmidrt basamak ini lirdi... Bir sahanlk vard orada. ir- }kin, huysuz, bargan, yal bir kadnn oturduu bir oda-evin kaps alrd bu sahanla. ocuklarn krd camn, krann babas yaptrncaya dein bir minderle kapatrd. Kran her zaman gremezdi ama

sahanla kp bizlere yle bir bakt, ya- hut kaanlarn ardndan koar gibi yapp birimizi grd zaman kendine gre bir sulu bulurdu. Daha olmazsa, kendi kendine falanca krd diye karar verir, akamst babalar eve dnnce kaplarna dayanr, haberi verirdi. Herkes, sra ile, cadnn -aramzda ad buydu- camn hi deilse bir kez yenilemiti bizim apartmanda. Ama art arda iki kez, cam ayn aileye dettii du99 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yulmamt hi. Hepimiz sra ile dayak yerdik, babalarmz sra ile camc artrd. Oysa ben, bir kez bile, krmadm camm. Cadnm penceresinde camn salam durduunu bile pek hatrlayamyorum. Yirmidrt basamak inilince karmza kan pencerede, hemen her zaman, bir minder drl dururdu. Kaps her zaman kapalyd. Merdiven boluuna bakan bu kapnn hemen nnden gemek zorundaydk. Kap ile parmaklk arasnda kalan dar geidi ayaklarmzn ucuna basa basa geer ikinci merdivenin bana gelirdik. Ben orada titremee balardm. Bu merdivenin bandaki gn aydnl sekiz on basamak sonra kararrd. Merdiven aralnn korkusu o z~aman balard. Bir on basamak daha iner, kendimi karanlkta bulurdum. Dar merdivenin yree su serpen trabzan biter bitmez cinler dnyasna girerdim. Korka korka karanlkta ilerler, yerin yedi kat dibi dedikleri bu olsa gerek diye dnerek kmrlk kaplarna srne srne, saklanan bulacam bildiim keye, bolua doru yrrdm. O zaman sesler duyulmaa balard. nce hafif bir ciyaklama. Ciyaklamay duyduum zaman bunu kimin kardn kestiremediim iin gerekten korkar, heyecanlanrdm. Ciyaklama bir sann, kimbilir, belki de bir kemenin bile sesi olabilirdi. Donardm, donakalrdm. Sonra bu ciyaklama daha pes, daha insans bir hal alrd. O zaman bilirdim kimden ktn; insan grtlann biimine, kalbna giren bu ses artk bilinmeyen bir tehlikenin, yvk, tyl, yumuak, yldraya-cak bir tehlikenin sesi olmaktan kar, beni korkutmak isteyen, korkacam bilerek korkun olmak isteyen oyun arkadalarmn sesi olurdu. O zaman titremee balardm; korkulacak bir ey olmamasnn, korkunun kaynan bilmenin rahatl iinde duyduum heyecandan titremee, titredike istediim biimde korkmaa balardm. Korkuyu da, fkeyi de, acy da, kendi yarattm yolda, lde, genilikte oynama, yaama o zamanlar renmee balamtm. Ciyaklamalar artar, titreye rpere, kmrlk kaplarna srne srne ilerler, kmrlklerin ucundaki ke boluuna doru yrrdm. O zaman trdamalar, odunlarn, kmrlerin iindeki i oo H YOKTAN BR LM DAHA binlerle bcein yer deitirmesiyle birlikte ayrln belli ede ede artard. Keye yaklatka bana doru uzanacak elin yumuak, scak deiniini bekler, bugn beni neremden yakalayacaklar diye dnerek bunca bilinen iinde tek bilinmeyenin korkusunu artrrdm iimde. Bu gerginlie artk dayanamaz, oynadm oyunun erei kmrle inmek olduuna gre yukarda kalanlarn kimler olduklarna dikkat bile etmediim gibi aklmdan onlarn bir hesabn bile yapmadm iin karma kacak olann da kim olduunu bilmeden birden o karanlklarn karanl keye atlrdm. Atverirdim kendimi daha dorusu... Barp armalar, alamakla glmekler arasnda alnmda, eteimde, karnmda yahut srtmda dolaan eli yakalar, yznn bulunduunu dndm yne dnerek Sen kimsin? diye sorardm. By o anda bozulurdu. Ben bu soruyu sorduktan sonra karmdaki istedii kadar korkun sesler karsn, hrltlar iinde parmaklarn gzlerime, boazma doru uzatsn klm bile kprdamazd artk. O zaman glmee balar, haydi san, sana biraz yemi vereyim, der, cebimden bir avu kuru zm, badem, fndk, ceviz karp uzatrdm. Bu yem her trl canavarn hzn soluunu kesebilirdi, bilirdim. nce

yemiimizi bitirir sonra yukarya kardk. Ama bu arada, arkadalarmzn yukarda sabrszlandklarn bildiimiz iin bir yandan yer bir yandan da -nbetlee nbetleeciyaklamalar, gurultular karr, ufaktan lklar atardk. Yiyeceimizi yeyip bitirmeden, birka kez stste yutkunmadan kmazdk meydana. Bakalarnn bu yemilerin farkna varmas iimize gelmezdi. Bu fndklar, zmler, bademlerle cevizler ancak kmrle inip saklanacak, saklanan arayacak lde gzpek olanlarn kazand bir dld. Ebe hemen her zaman ben olduuma gre, saklanmaa inenler biraz deiirdi. Biraz deiildi, nk orda saklanacak lde gzpek arkadalarm drd bei gemezdi zaten. Onlar da yemileri kendi haklan diye grdklerinden, gizli bir anlama ile, yemilerin sz bakalarna edilmezdi. Ama onlarn da bilmedii bir ey vard. Ben cevizleri ayrr, nlmn baka bir cebine doldururdum oynamaa inmeden nce. Onlarn azlarna attklar yemilerin be tanesinden biri o LAIMLARANASI YA DA BEYOLU cevizse, benim yediklerimin biri badem, zm yahut fndk, biri de ceviz olurdu. Hl nasl da severim cevizi... Hem kurusunu da deil, tazesini; buruk, sapsar, saman sars zarnn iinde duran ktr ktr cevizi; durmadan slatlan, incir yapraklarnn iinde yl duran, kapkara kesilmi ellerin -artk yalnz bunlarn- ufak kese ktlarna doldurup tartt, uzatt cevizi... Ama Derecikte, ellerini bileklerine dein boyayarak karartarak ceviz soyan Hesna Hanm Teyzenin ceviz ynna imrenme, acndrma dolu gzlerle bakar, bana bir tek cevizcik uzatmasn ondan beklerdim. Yayma hazrlayann notu: Hi Yoktan Bir lm Daha, Lamlarana-smn eitli versiyonlarndan hibirine dahil edilmemi, fakat Beyolu ve bireysel tarih balam ierisinde yer alan bamsz bir yk olarak yazlmt. Tek bana kalmayacak, Lanlaranasnm bir yerine yerleecekti. Karasu bu yk iin Akbetini bekleyecek, demiti. Akbeti, ait olduu btn iinde, ama tek bana kalmak oldu. Okur, bu kitabn birtakm izlekleri ile bu yk arasndaki ilmekleri birbirine balamakta glk ekmeyecektir sanrm. 102 II ANLATILAR MESH Bunlar da krk yl sonra nereden aklnza geldi kuzum? Daha do-i rusu, beni arayp bulmak, gelip bana bunlar sormak nereden aklnza geldi? Anlayamyorum, hem bu yldnm meraknz nere-i den ileri gelir? Sanki her olayn yldnm kutlanmasa olmayacak m? leri yrmeyecek mi bu lkenin? Sama, sama diyorum size, eski zamanda bile bugnk kadar bir eyleri kutlama merak yoktu, bugn bir eyler kutlamak iin, bir eyler kutlama frsatn yaratmak iin neredeyse gemite birtakm olaylar uydurmaa kalkacaklar. Canm, bu uydurma deil, kabul ediyorum, nasl byle bir ey sylemee kalkarm, yaadm, iinde bulunduum, katldm, ba rollerden birini, tabii, kabul ediyorum ne de olsa ben de vardm onlarn arasnda, o gece ben, hem kuzum, bunlar yeniden piyasaya srmekten ne kazanacaksnz? Satnz m dyor? Gemi eyler, unutulmu eyler, eski dmanlarmzla bugn I:. dostuz, bunlarn hepsi tarihe gmld, benim bu konuda herhangi, gi bir ey sylemem bile gereksiz, deil, gereksiz demek doru deil, zararl bile olabilir, bu yaa gelmi, unumu eleyip eleimi asm, evet geri unumu eledim ama eleimi astm pek sylenemez, eleimi astm yle kolay kolay kabul edemem, ben ne

de olsa, evet bu toplumda yerim var, bir yerim var, bugn varm olduum bir nokta var, stelik yabanc bir devletin snrlan iinde105 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yim u anda, bu devletin gsterdii dostluk var, tutup bu eski hikyeleri yeniden piyasaya srmenin, bilmem ki Aman efendim, sizi atlatmaa neden kalkaym? Neden sizi atlatyor olaym? Sa olun, hatrlamsnz, dnmsnz, kalkp gelmisiniz ama Durun bakn, niye, diyelim, bugnk hkmet zerine bir ey sormuyorsunuz, bugnk gidi zerine, bugnk sorunlar zerine? Hani byle bir ey sorarsanz memnunlukla cevap veririm, dncelerimi sylerim, bugnk durumun yerilecek yan da var, vlecek yan da var, rnek vereyim, bugnk eitimimiz, okul siyasetimiz Hayr hayr, atlattm falan yok, dedim ya, ama, hani, byle bir ey sorsanz demek istedim, cevap vermek o kadar daha kolay olurdu ki Evet delikanl, daha kolay, artk bu yaa geldim, birtakm ileri daha kolay olduklar iin yapma yelediimi sylemekten artk ekinmem, utanmam, g ileri sevmek, sever grnmek, kolay olandan kanmak, kanr grnmek, daha gen olanlarn merak, dncesi, korkusu, oysa ben artk bu yata daha kolay imdi ben yle syledim diye sylyorsunuz, yoksa, kusura bakmayn, eminim, bunu bakasna sylemezsiniz, kendi kendinize bile itiraf etmezsiniz, bu dediiniz doruysa tabii, ya da, doru deilse, kendi kendinize bile byle bir ey Sizi niye pohpohlamaa alacakmm kuzum? Sizden ne elde etmek, ne koparmak isteyebilirim? Siz bana ne verebilirsiniz de sizi pohpohlamaa kalkm olaym? Ya da bana ne zararnz dokunabilir de bundan sizi vazgeirmee alaym? Baknz, ac eyler konumaa baladk imdi, ac eyler sy106 MESH lyorum, ac eyler syletiyorsunuz bana, oysa konumaa baladmzda hi yle bir ey gelmemiti aklma, aklmn kenarndan bile gememiti byle bir ey, bakn, sizi, size Sizi hi duraksamadan kabul ettim, geldiinizi iitir iitmez, niin geldiinizi, niye geldiinizi sormadan, renmee kalkmadan sizi hemen kabul ettim, bakn, bu sabah hava ne gzel, emin olun yllardr, ama gerekten yllardr, kasmn yirmibirinci gn bu kadar gneli, scak bir hava grmemitim, geri Roma, tabii, baka oluyor Delikanl, yal bir insann gneli hava karsnda duyduu sevin, mutluluk, hibir zaman yalan deildir, hibir zaman bir oyalama siyaseti deildir, bakn, pencere ardna dek ak, saat drt buua dek bile ak kalabilecek ylece, bu grlt olmasa ya, bir de bu benzin kokusu, akam yaklatka, saatler getike, sokaklar dolduran benzin kokusu, ekzos gazlan kokusu, yava yava birinci katlara, sonra ikinci katlara ular, Romada insan yedinci katta oturmal, sekizinci katta, taraalar katnda, Ro-mann taraalar ne gzeldir, Tanrm, gece gndz oradan damlara, an kulelerine, uzaktaki amlara, fstklara bakmak, biliyorum, yeni bir ey sylemiyorum, Romaya gelen binlerce, yz binlerce insann her birinin bildii bir ey Saldrgan olmayn, rica ederim, bu armuttan buyurmaz msnz? Bu sabah aldrdm, olgun, mis gibi de kokuyor, talyada armut pek gzel oluyor dorusu, ha ne diyordum, evet, insan Romada o en st katlarda oturmal, o fstklara, alanlara, emelere Canm efendim, anladm ite, btn bunlar sizin cannz skyor, zr dilerim, balayn, armuttan buyurun, rica ederim, ama emin olun, emin olun ki ben, emin olun

Rica ederim, bugn konuumuzsunuz, ne demek? Birlikte yemek yeriz, isterseniz drt sularnda, hayr sularnda olsa da107 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ha iyi olur herhalde, yle biraz gezebiliriz, geri artk bu mevsimde pek uzaklara gidemeyiz bu saatte, Tivoliyi bilir misiniz? lk geliiniz mi? Ne diyorsunuz? e de benden balam oluyorsunuz bylece? Akolsun! O zaman sizinle bir gn Tivoliye muhakkak gideriz! Sabahtan tabii, ama bugn de muhakkak gezeriz, bilmediiniz, grmee daha vakit bulamadnz yerlere, bakn, gideriz, karanlk basarken dneriz, akam yemeini de darda yeriz ama yemekten nce iki buuk saat kadar bir vaktimiz kalr Ne zaman m? Vallahi yedi ay oluyor, evet, iki buuk saatlik bir vaktimiz kalr, uzun uzun konuuruz, hani, rahat rahat, demek istiyorum, imdi, yemekten sonra, hani pek rahat konuacak durumda, bilmem ki, ben biraz tuhafmdr, gndz saatlerinde birok i yaparm ama en nemli ileri hep karanlk bastktan sonraya brakrm, o saatlerde grlt, sokaktan gelen kokular azalmaz, artar ama ben o zaman rahat almaa balarm, yemekten sonra da Kabul ettiinize pek seviniyorum dorusu, hem bylelikle biribirimizi daha iyi tanr, daha iyi anlarz, deil mi? Anlarz, o zaman konuacaklarmz da daha Bakn, bu sorunuza cevap vermek isterim hemen, yedi ay iinde olaanst bir hzla altm sylenemez ama vaktimi olduka iyi kullandm diyebilirim, nce, anlarm yazmak iin kendime bir alma program hazrladm, buraya gelirken yanmda yle ynla Hayr hayr, anlaalm, bakn, ben anlarm yazyorum ama bunlar yazp hemen yaymlatacam da demedim, ikincisi, bu anlarm genel olarak btn hayatm anlatmak iin bulduum bir yol olmayacak, yalnz ana izgileri belirttikten sonra szn ettiiniz birka gn btn ayrntlaryla, btn incelikleriyle anlata108 MESH cam, ldkten diyelim on yl sonra bu anlarm yaymlanrsa, o gnlerden bu yana sa kalm insanlarn pek... kalmayacan sanyorum, olaya karanlarn en genci bendim, ben imdi altm yam gemiim, bugn bile lsem, anlyorsunuz ya, hem bunlar sizden nce ben yazacam diye yolunuza engeller koyuyor deilim, emin olun ama herhalde anlarsnz, bugn ben yaadma gre yetmiinde sekseninde birtakm insanlarn hl, ya, bunlar yle eyler ki Evet, bir yn kt, belge, bilmem daha neler getirmedim, yalnz yetmi-seksen mektup, gazetelerden kestiim birtakm paralarla doluca bir zarf, bir de kendi andalarmla, elimde bulunan anda daha getirdim Elbet, bu kadarn syledikten sonra sorunuza karlk vermem gerekir, bir tanesi Yahya Beyin andac, bakyorum sizi biraz olsun artabildim, sevindim buna, tabii bilmezsiniz, tabii haberiniz olmaz, bilemezsiniz ki, Yahya Beyin andac olduunu kimse bilmiyor ki, ben de bilmiyordum andac olduunu ama katibi, nedense bizlere bal kalmt, Yahya Beyin ey ettii gece, polis gelmeden nce andac Yahya Beyin nnden alp cebine atm, ertesi sabah bana getirdi, bu andatan onun da haberi yokmu ama tabanca sesini duyup Yahya Beyin yanna kounca defteri Yalya Beyin bann altnda grm, Yahya Beyin akana kurunu skmadan nce bir eyler yazdm sezdii iin, yle anlatt, bilmem doru bilmem yalan, kusmamak iin dilerini ska ska yaklap ekmi defteri, o zaman anda olduunu anlam, demin sz gelii cebine atm demitim ya, yanl tabii, cebine atamam, nce silkelemesi gerekmi, beyin paracklarn zerinden drmek iin, sonra da ak tutup

parl parl parlayan bir kan lekesinin kurumasn beklemesi gerekmi, phtlamasn beklemi kann, defteri ak tutmak zorunda kalm, yarm saat kadar de-diydi, aklmda yanl kalmadysa, o arada, polise haber vermi, gelmiler, falan filan, bildiiniz, hi deilse bileceinizi sandm birtakm hikyeler ite 109 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Biz daha o akamdan biliyorduk tabii Yahya Beyin beynini dattn, haber komu telefonlaryla, st kapal, durun bakaym, yle bir ey sylemilerdi, Yahya Bey rahatsz, bam kurun gibi ar, beynim dalyor gibi diyesiymi, tabii, o zamanlarn polis romanlanyla casusluk hikyelerinin damgasn tayan, szmona kurnazca bulunmu ifreler, eh, aradan on yl bile geince birtakm kalplar, birtakm nkteler nasl eskir, nasl mide bulandrc hale gelir, bilirsiniz, biz daha o gece iitmitik ama bizde, Yusuf Beyin evinde demek istiyorum, onu dnecek hal olamazd, anlarsnz tabii, ertesi sabah, ben hl Yusuf Beyin annesinin yanndaydm, onu avutmaa alyordum, kap alnd, ardlar, Yahyann, Yahya Beyin katibi geldi, sizi istiyor dediler, ad Germi miydi, Nermi miydi? tuhaf, adamn adn unutmuum, hatrlayamyorum imdi, neyse, geldi, sizi burada bulacam biliyordum dedi, unu getirdim, sizden bakasna gtrmezdim, sizden bakasna gtrmek bile istemezdim ama siz, laf uzattn, skldm, biraz sert bir sesle, ne istiyorsanz syleyin dediimi hatrlyorum ama, unu getirdim diyor, ucundan tutup uzatyordu o kk defteri, eli elden ok maaya benziyordu o defteri tutarken, bakn burasn hi unutmamm, defteri bana uzatt, okumadm dedi, okumadna inanmak gt dorusu, nedir diye sormutum, anlatmt, Yahya Bey bir eyler yazd bu deftere, ondan sonra ey, anladm anladm demitim, elimi uzatp almtm, yle iki yerini atm okudum, anda olduunu anladm, katip o ara demin anlattklarm anlatyordu, kan lekesini grdm son satrn stnde altnda yaylan, defteri kapam, gzlerinin iine bakmtm, ite o zaman okumadm demiti, inanma-dmd dorusu, insan merak eder ne de olsa, merak eder, insan bu, deil mi efendim, hem defteri bir gece boyunca yannda tutmu, ama o beyin paralan, kanlar derken yz yle bir hal alyordu ki okumadna inanverecek oldum, hem daha o defterde neler yazl olduunu bilmiyordum, aklma gelebilecek eylerin hibirinin bulunmadn, Yahyann, Yahya Beyin o deftere hibirimizin aklna gelmeyecek eyler yazm olduunu ancak defteri oku o MESH yunca anladm, sonralar daha da inandm o katibin defteri okumadna, insan o defterdekileri bildikten sonra yllarca susamaz-d, hi deilse istediinden para szdrabilir, bildiklerini basna binlerce liraya satabilir, ne bileyim, gerekten bu defterden yararlanabilirdi, ama yapmad, ya akln alamayaca kadar namuslu, Yahyaya, Yahya Beye bal bir insand, bu kadar da byk bir insana benzemiyordu dorusu, ya da gerekten okumamt defteri, neyse, ne diyordum, ha, nce niye bana getirdiniz bunu, diye sormutum, polise ben haber verdim dedi, Yahya Beyin kendini niye ldrd gn gibi belliydi, herkes iin de, polis iin de, igal kuvvetleri iin de gn gibi belliydi zaten, polis ne soruturma yapacak ne bir ey, grrsnz, cesedi nasl kaldrdklarn ben grdm, bakas grmedi, ben biliyorum, nasl temizlediler ortal inanmazsnz Yunus Bey, sanki bir ey olmam, sanki Yahya Bey kapy ekip gitmi, yle, zaten igal kuvvetlerinden baka herkes, her yerde Yahya Beyden tiksinir hale gelmiti, kuvvetler, hi deilse, sorumluluklarn kabul etmi grndler, grseniz nasl abuk, temiz i yapld, bana det yerini bulsun diye bile bir eycikler sormadlar, yanlarnda sivil biri vard, bir defa eve geldiinde yle kap aralndan grm olduumu sanyorum, hani, gizli yaplan bir toplantda, neyse, bilemeyeceim dorusu, yle deyip duruyordu Germi mi, Nermi mi neydi, bunu herkes biliyordu, bunu hepimiz biliyorduk, ama okumadan, ne olduunu bilmeden nasl bana getirilecek bir ey olduunu dndnz dedim, sizin iin nemli bir ey olabilirdi diye dndm dedi, okumadm dedi sonra, okumadm korkun bir tiksinti

duyuyordum da ondan, yoksa merak etmediimden deil, dedi, ama kan kuruduktan sonra defteri kapadm, bir daha amak bile istemedim, hem bildiklerim bana yeter, bam yeterince belada deil mi Yunus Bey? dedi, sonra, beni takip etmi olacaklarn sanmyorum, takip edip ne yapacaklar, ama buradan gideyim, belki bir daha da gremeyiz, sonra bir daha grrsek bile artk bu ilerden syrlmak istediim iin, ok rica ederim, kusuruma bakmayn, zr dilerim ama size selam bile vermemek zorunda kalabilirim, ne olur anlayn beni, dedi, kalkt gitti 111 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU O gnden sonra gerekten hi grmedik, yalnz, iki yl oluyor galiba, o zamanki arkadalarmzdan Vedii Beyle bir gn sokakta karlatk, sz arasnda, Germi miydi, Nermi miydi, ne, adamn ldn iittiini syledi, o kadar, rica ederim, bir kadeh daha imez misiniz? yidir, itah aar, birazdan yemee oturacaz... Geri ikimiz de iyi oynuyoruz, biliyorum, o da biliyor, biribi-rimizi aldattmza inanyormu gibi hareket ediyoruz ama ikimiz de farkndayz hibirimizin bunlar yutmadnn, oyunun ylesi daha zevkli oluyor ya, nedir sanki krk yl sonra bunlar yeniden ortaya atma merak, istediini reniyor, meraklandracak kadar syledim, daha ok alacam umduracak lde de aldm ama bunu bunaklmdan deil kurnazlmdan yaptm anlyor Buyurun, buyurun, geri bizim yemekler gibi deil ama bu kadn, Tanr iin sylemeli, pek lezzetli yemekler piiriyor, by-lesini bulmak o kadar g olur ki, oysa geldiimin haftasnda, bir dostum, eksik olmasn, bana bu kadn bulabildi Ye de sus, azn akama dek ama, akam saati gelip sz verdiim iin sabrla beklediin saat, bilgileri alma, daha dorusu, sence, szdrma, sras gelince Evet, stelik Floransa usul piiriyor yemekleri Bir resim mi? ne resmi? Bende resim yok, olanlar Yusuf Beyin annesi saklamt, sonra datt, datt hepsini, bir tane bile kalmad, hem o resimler, bildiiniz eitten resimler, hani boy boy resimler, Yusuf Beyin at srtnda, Yusuf Beyin masa banda durduu anlarda ekilmi resimler, Yusuf Bey toplantya bakanlk ederken, Yusuf Bey yle durmu, Yusuf Bey byle durmu, o eit poz resimleri, ama 1 12 MESH Nasl dediniz? Son toplantnn resmi ekilmedi ki! Hi kimse resim ekmedi o gece, ok iyi biliyorum, ekse benim haberim olmaz olur mu? Nasl? Kim ekmi? inanmam, uydurma bir ey olmal, ne zaman grdnz? Grsem gzlerime inanmam, imkn yok bir kere! Ama nasl grdnz? Nerede? Tuzaa dtm, beni meraklandrd, hemen unutturmaa bakmalym, yemek ye de sus demitim, niye susmadn? Efendim ben ok seviyorum, inanr msnz? Mrekkep bal olmaynca kendimi yemek yemi saymyorum, buyurun, eminim siz de ok seveceksiniz, zaten yle sekiz kap yemek de yok, rica ederim Mimiyi arp ahtapot salatas olup olmadn soraym, on onbe dakika kazandrabilir bana inden, iin iin olgunlam bir armut dnyorum, parmaklarn, yoklaynca, yeterince olgun bulduu ama daha tesini sezmedii, buna karlk dilerin, baklarn olgun grnen katman kolaylkla kerterek o dalgan peltelemi yree hzla sapland birtakm armutlar... O peltenin iinde saplarn odunlamas balamtr. Kum taneleri, mumsu bir grn iinde kaplar o odunsu sap. rmesinden de, kurtlanmasndan da beter bir

durum bu armut iin, kendi kendini yadsmas oluyor bir bakma. Niye bunu byle yazmaa kalkyorum? Niye kendi kendimi yadsmaa kalkyorum? Anlatacam bir ey varsa niye kestirmeden gidip anlatmaa alacam yerde tutuyorum, roman yazmaa yelteniyorum? Gerekte roman yazmaa kalkm deildim, bugnk gnde roman yazmaa kalkmak, romann kendisinden daha ilgin bir davran halini alyor. Ro113 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU manclar roman yazmadan, roman yazmaa kalkarak, bu giriimlerinin srecini gznne koyarak yaratyorlar yaptlarn. Herkes yle yapmyor, onu hepimiz biliyoruz ama bunu yazmaktansa bunu nasl yazma tasarladm anlatmak Sanki btn bu szler niye? Tutup bamdan krk yl nce gemi bir olay anlatmak, bu olayn gerek benim iin gerek baka birtakm kimseler iin tad birtakm deerleri ortaya koymak istiyorum, niye bir gazeteci uydurmaa kalkyorum? Niye birtakm sorular sorduruyor, ii adama yemek yedirmee vardryorum? Bunca samalama yetmiyormu gibi ona yemek yedirmek, mrekkep balndan, ahtapot salatasndan sz amak Gene de u nokta var: Gazeteciyi uydurduum gibi onu ortadan kaldrabilirim de. Kaldrdm nitekim, geriye, sorulmam birtakm sorulara verilmemi birtakm karlklar dnda sylenmi, daha dorusu yazlm birtakm cmleler kalyor Yoksa yle de balanabilirdi: Soyundu, boynuna bir zincir geirdi, onu beklemee balad. Boynuna geirdii ilk zincirin gsterdii zere, kle olmaa hazrd, her eyi kabul etmee, ondan, bekledii, umduu, gelecei vaadedilen insandan fkracak her eyi kabul etmee, her eye sayg gstermee hazrd. Ama Beklenen, beklendii gnden birka gn sonra gelebildi. Bu gecikme, ncnn araya girmesine yol at. Beklenen, boynu zincirlinin karsna gz kamatrc bir gzellik iinde kt. Sivil giyinmiti ama asker niformasnn iindeki gsterililii, onu ilk grenin gzne bile grnebiliyor-du. Kendinden emin, artk herhangi bir dzene bal olmamann, karsnda rahatlkla kmseyebilecei bir igal ordusu bulunmasnn verdii gvenle yryordu. Yusuf Beyle ilk karlatm gnn ertesi andacma yazmtm bunlar. Bir yn lgn imge iinde sylediklerimin biri bile yalan deildi. 114 MESH Yirmiiki yandaydm, Hollandada okuduktan sonra yurda dnmtm, hemen hemen kimseyi tanmyor gibiydim. Bir gn bir Hollandal tarihi Bunlar da gereksiz ya. Hollandal tarihinin yapt konumay dinlerken yanmdakinin haline dikkat etmitim, esmerdi, gagams bir burnu vard, benden baka herkes yabanc diye dnmtm konumann balarnda, bu dnceyi dzeltmek gerekeceini anladm. O da ayn eyi dnm olacakt, dnd, siz de tarihe meraklsnz galiba diye sordu. Yahyay byle tanmtm. Aradan aylar geti, arada bir gryor, durumu konuuyor, dncelerimizi biribirimize biraz tlattktan sonra ayrlyorduk. Asl konumalarmz, igal balad zaman balad. Nedense, dertlemek bahanesiyle daha uzun konumaa baladk, ortaklaa ilgilendiimiz konular arttka artt, gnn birinde Yusuf Bey adn ilk syleyen ben oldum. Yahya ile aramzda herhangi bir duygu ba yoktu, olacan, olabileceini hi dnmemitim, o da dnme benzemiyordu. Grlerimiz yannda duygularmz, birtakm sorunlar grmz bakmndan da birlik vard. Gnn birinde o zamanlarn o

kadar tannm, bugn deil ad, yeri bile kalmam olan o Viyana pastanesinin penceresi nnde otururken tyi okur olmak, ok okumu olmak, bakalarnn nasl yazdklarn bilmek yetmiyor, hi yetmiyor. Her zaman bir eit imrenme duymuumdur birtakm yazarlara: Hani ne okuduklar sorulduunda, bilmem ki, unutuyorum, ok okuyorum ama ok da abuk unutuyorum, ne bileyim ben, airleri okurum, Amerikan (ya da Fransz) romanclarn okurum, hi okumam, gezer, tozar, elenirim, alrm, sonra bir ey yazmak isterim, oturup yazarm, okumasna okurum ama elime ne geerse okurum diyen birtakm yazarlara... Kendini arlara benzetmek isteyen yazarlara. 115 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bense elma kurdu, erik kurdu gibi mi semiriyorum? O da deil. Bir tek yemie balanmak, hangi iee konduunu bilmeden, bir pembesine, bir sarsna konmaktan daha iyi deil. Okuyan insan olmak daha namusluca bir i. stelik okuduunu akaya, alaya, yalanc alakgnllle vurmadan sylemek daha da iyi. Sapttm. Saptmadm, saptm. Yazar olsaydm, gerekten yazar olsaydm, bu noktada bu kadar durmazdm, daha dorusu duraksa-mazdm, bu yatan sonra yazar olmaa kalkmak penceresi nnde otururken, nnde otururken sokaktan geen bir gencin arkasndan ikimiz de bakmtk, sonra dnp ba-kmtk, onda da anlatmz anlamtk, anlamtk ama... Elimi uzatmtm, iki parmamla bileine dokunmutum, sonra hafif hafif vurmaa balamtm, aralklar gitgide ksaltarak, glmtk sonra, aramzda bir ey olmamasnn daha iyi olacana karar vermitik, ondan sonra biribirimizin evine sk sk gider gelir olmutuk, anlalan o gne dek biribirimize kar gsterdiimiz ekingenlik aydnla kamayan bir sezgiden ileri geliyordu, sezgi aydnla karlp tehlikesiz klnnca imdi de ruhbilim. Bakalm daha ne yollardan gemek zorunda kalacam bu yknn ilk taslan bitirinceye dein... Bir gn Kanc bir gn, gnn birinde bu? Bir gn Amsterdamdan bir mektup geldi, niversiteli arkadalarmdan birinin mektubu, uzun bir yolculua ktn, yol zerinde birka yerde durmak istediini, kendisini bir zamanlar srarla bize ardmdan cesaret alarak Uzatyorum. Adriaan geldi, kendisini karladm, bize gtrdm, kendisini srarla ardm gnlerden bu yana birok eylerin deitiini anlattm; igal kuvvetlerini sokakta grmek zaten yeterdi. ktisadi durumumuz epeyi sarslmt ama ona gerektii 116 t MESH lde ev sahiplii gsterebilmitim. Arkadalar, ehirleri, sokaklar, kanallar soruyordum, iekleri, yaamaktan zevk duymasn bilen insanlar soruyordum kendisine, bir ara Yusuf Beyi tanr msn? diye sormutu Bu noktada durmak ucuz etin yahnisi olur. Devam etmeli. Tanmadm syledim Kendisiyle Rotterdamda tanmlar, sonra Amsterdamda bir daha grmler, zamanla, elbet zamanla olacak, baka nasl olurdu, ahbapl ilerletmiler. Adriaan kendisiyle arkadalk etmekten duyduu zevki anlatyordu. Anlayorlard. Tarih, felsefe, ahlak, siyaset zerine konuuyorlard. Birok nokta zerinde dncelerinin biribirine uygun olmasndan zevk duyuyorlard. Yusuf Bey, savan bitmesi zerine ordudan ayrlm olduunu sylemiti Adriaana. Bu szler Adriaana yetmiti, daha tesini merak etmemi, sormamt. Oysa Yusuf Beyin, kimse, nasl bir insansa bu Yusuf Bey, askerlikten

aynlmas, ayrlr aynlmaz da Hollandaya gitmesi bizim kafamz kurcalayacak bir i olurdu. Kald ki Yusuf Beyin Hollandada ne yapt, neyle urat Geri Adriaan iin konunun gizli kapakl, kukulandrc bir yn yoktu. Yusuf Bey Hollandada felsefe okuyordu. Ben neler kurmaa balamtm Adriaan bunlar anlatrken yle sylemek daha doru olacak Adriaan bunlar anlatrken yava yava heyecana benzeyen bir duygu ile Hayr Heyecana benzeyen bir duyguya Hayr Adriaan, bunlar anlatrken beni de srklemee Gene olmad Kolay kolay heyecana kaplmayan Pis koktu artk 1 17 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Adriaan, Yusuf Beyi anlatrken hafif bir heyecana kaplyordu sanki Sesi, demeli, heyecanlanan, hafif bir heyecana kaplr gibi olan sesiydi sanki. Oysa Adriaan, yakn tarih ekimelerinde, tartmalarnda bile heyecana kaplan arkadalaryla ince ince alay ederdi. Yusuf Bey konusundaki bu ses deiikliini Yusuf Beye zel olarak duyduu yaknln belirtisi diye yorumladm ama Adriaann kendisini deilse bile sesini heyecanlandrabilen bu Yusuf Beyi merak ettim. Szn kesmeden dinledim onu nemli olan Adriaann sesindeki heyecan glgesiydi. Yusuf Bey felsefe okuyordu. Baka bir meslei, hele askerlik gibi ekirdekten yetiilen bir meslei brakp krkndan sonra geri anladma gre Yusuf Bey otuz yandayd- felsefe okumaa kalkan birok kimseler gibi, birtakm konulardaki saplantlarn felsefe terimleri iinde ortaya koymaa hazrlanan, felsefenin yolunu renmek iin deil, felsefeyi bir rktme, bir sindirme arac olarak kullanmann yolunu renmek isteyen bir insan olacakt herhalde bu Yusuf Bey. Ama Adriaan bunu kolay kolay yutacak insan da deildi. Meer ki Yusuf Beye duyduu sevgiden tr onun her dediini dnmeden kabul edecek bir duruma gelmi ola... Bu da samayd Yusuf Beyin ahlak konusundaki tutumu Adriaann anlattklarndan unu anlamtm Yusuf Bey, savan kt zerinde bittii, bitirildii, ama Avrupann ortasnda, kuzeyinde, gneyinde, Avrupann dnda birok yerde iin iin srp gittii, gelitii, gelitirildii bir srada ordudan ekilmiti nk silahn kaldrp bir tek insan bile ldrmei, bir emirle bir tek insan bile lme gndermei yahut ldrtmei artk dnmek bile istemeyecek bir hale gelmiti. Savatan tiksinmiti 1 18 MESH Oysa o anda yle yorumladm bu davran Adriaan daha sonra baka trl aklamt. Uzatmamak iin, o andaki dncelerimi, yorumlarm imdi yeniden yaamaa, bulmaa, daha daha, uydurmaa alp bu szlere kantrmadan Adriaann tantt Yusuf Beyi anlatmaa almalym. Oysa her cmlenin at yeni yol br yollarn, hayr, br yollara katlyor, yollarn saysn artryor, yollarn says byle artp durduka anlatacaklarm bsbtn iinden klmaz bir dolamba halini alyor, oysa insan bir ey anlatmaa kalkt zaman bunu dpedz anlatmakla iin biteceini sanyor, ite, dpedz anlatmaa alyorum ama olmuyor bir trl, dolamba dedim, ocukluumda gazetelerde kan dolambal bilmecelere nasl bayldm, kediyi sanlara, adam trene, polisi hrsza ulatran yolu buluncaya dein nasl dikkatle, heyecanla, yanl yola sapma nlemek iin gzlerimi aarak, kulaklarm tkayarak uratm hatrladm, oysa btn bunlarn burada yeri yok ki imdi

Yusuf Bey savatan tiksinmi deildi, savan deersizliini, boluunu anlamt. lmlerin tiksinti vermesi, lm olduklar iin deil, bo birtakm kalplar uruna glen alayan, sanclanan, baran, sven, ieyen, yiyen, uyuyan, ien, korkan, tehlikeye omuz vererek atee atlan scak bedenler iindeki ak kaynaklarnn, kanlar, amurlar, elik paralan, pislik, bok, ta krntlar arasnda gz ap kapayncaya dein ak kayna olabilmekten kmasndand. Sevebilecek, sevilebilecek, seviebilecek, sevii-lebilecek varlklarn bir an iinde, baka insanlarn eliyle, bile isteye, bile bile, urala urala, dokunulamayacak, baklmas bile insann iindeki o onmaz, her zaman kanamaa hazr duran yaray deici, o almaz duvarla kar karya koyucu bir nesne, bir artk, bir tiksindirici pelte haline getirilmesiydi. Sava Adriaan, gerekte btn bunlar anlatm myd? Bilemiyorum, kartryorum galiba. Adriaan Yusuf Beyin szn, bilemedin, yarm saat kadar etmi olmalyd. Oysa Adriaan sustuu zaman ben Yusuf Beyi tanyor gibiydim, tandm bu adam daha 119 LAIMLAJRANAS1 YA DA BEYOLU ok tanmak istiyordum, kendisiyle tanp onun syleyeceklerini dinlemek istiyordum. Vermeeri bir de onun azndan dinlemek istiyordum. Savan Vermeeri uydurmu olamazdm, Adriaan anlatm olsa gerekti Yusuf Beyin onu ne kadar sevdiini. Yusuf Beyi Mauritshu-isde gryor gibiydim. Arkasn ince tun ubua dayam, dnyasn unutmu, o avu ii kadar Vermeere bakan Yusuf Beyi... Bir Anlatamyorum. Baka bir yerden almal. Yusuf Bey felsefe ile oynamak iin deil, sava unutmak iin felsefe okuyordu. Adriaann anlatmad, benim ok sonra anladm bir eydi bu. Yusuf Beyi ileden karan, sava konusunun evresinde yaplan ikinci derece edebiyatt. Savan gerekliini deil, savaacak, lecek olanlar ycelten, onlar lme daha rahat gitmeleri iin ven, kandran, satlk edebiyat. Savan boluu, ktl, hibir sonuca erdiremeyecek ama milyonlarca insan lme gtrecek, zamanlar iinde uzayp gidecek, dev lsnde bir kurban treni olmas, sava olduu gibi gremeyen, ii hl bir ortaa destan havas iinde ele alarak onu bir eref ii diye gsteren, sonra da ereflerini gstermeleri gerektii zaman gelince iin iinden syrlverenlerin yaptklar, yaptrdklar o edebiyatn yannda hiti, deerliydi hatta. Bo, yalan szlerin tesinde anlamsz, korkun, masal canavarlarna layk bir iti. Ama iti, etkinlikti, edimdi. lmle oyuna baland anda szn, oyalamann, yalann yeri yoktu. Oyun sonuna dek oynanr, lme yenilinir ya da lm yenilirdi. lm Yusuf Bey onun iin Vermeeri sevmi olacakt. lme kar, lmn sn bile azna almadan, renklerine glgesini bile drmeden, lme kar karlacak tek savutla savamt: Dirimle 120 MESH Nereden nereye Batan almal Adriaan, Yusuf Beyi tanyp tanmadm sormu, tanmyorum diye karlk alnca kendisiyle nasl tantn anlatm, kendisini anlatm, sonra da Yusuf Beyin yaknda yurda dneceini sylemiti. Felsefe renimini bitirdiinden, bitirmi olduuna inandndan deil, felsefe okumaa giderken felsefeye duyduu gveni yitirdiinden Btn bunlar ben sylyorum, ben uyduruyorum, ben yaktryorum Adriaann azna, Yusuf Beyin dncelerine. Btn bunlar, benim zamanla rendiklerim, dndklerim, uydurduklarm. Krk yl sonra Adriaann o gn, o yarm saat iinde, yarm saat diye belirlediim sre iinde anlattklarn bugn yeniden anlatmaa yeltenmek, onu imdi dinliyormuum gibi, imdi kendisinden dinlediklerimi anlatyormuum gibi yk yazmaa kalkmak yalanclk oluyor. Bir yk anlatmak, bir yky birtakm belirli cmlelerle apak

bir kdn zerinde art arda dizerek, bu kdn zerinde o cmlelere, o dncelere, duygulara bir biim vererek anlatmak Geri, niye yalanclk olsun? Yalan, bir eit yalan, bir lye dek yalan, katmadan, yazmak yle dursun, anlatmak yle dursun, grmek, grmek, kimin baarabilmi olduu bir i ki? Adriaan, Yusuf Beye benden sz etmi, adresimi bile vermiti. Hareket etmesinden iki gn nce Yusuf Beyle grmlerdi. Yusuf Bey iki hafta sonra hareket edeceini sylemiti kendisine. Adriaan Yusuf Beyin dnne kadar kalamayacakt. Yusuf Beyin annesinin evinde kalacan biliyordu, annesinin evinin bizim evden pek uzak olmadn biliyordu. Yusuf Bey kendisinden annesini gidip grmesini istemediine gre adresini de almaa kalkmamt. Yusuf Bey dndkten sonra herhalde kendine yeni bir ev tutacakt, yeni adresini de benim araclmla bildirecejr 121 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bali adresine Btn bunlar niye sanki? Bunlarn bir tanesi bile gerekli deil. Adriaann kabartt deniz ekildikten sonra geriye kalan uydu: Yusuf Beyin dncelerini biraz renmitim, yznn gzelliini biliyordum Adriaann onun szn ederken Klrengi gzl adam biliyorsun, dediini hl iitir gibiyim, sann rengini biraz daha ak, enesini biraz daha sivri dn, diye eklemiti. Btn gcmle urayordum o fotoraf renklendirmee, sann rengini amaa, enesini sivriltmee. Yllarca sonra, o mze salonunun sessizlii iinde resmin karsna geebildiim zaman, drt yz yla yakn zaman nce Tizianonun Yusuf Beyin resmini nasl yapabilmi olduuna amtm. Bunlar da iyi hatrlyorum... Adriaann yanldn dnmtm resmin karsnda dururken, enesi daha sivri deildi Yusuf Beyin, gerekte, enesi biraz daha sivri olan Yusuf Beyin annesiydi. O zamanlar fotoraftan kestiremediim sa rengi ise belki biraz daha koyuydu resimde, ama boya belki de zamanla Btn bunlar sylerken, Yusuf Beyin yzn unutmama imkn olmadn, olmayacan kendi kendime de, bakalarna da, btn dnyaya da ispat etmee, kabul ettirmee alm olmuyor muyum? Onun yzn unutmaktan ne kadar korktuumu, gerekte unutmaktan deil unutmu olmaktan ne kadar korktuumu kendi kendime de, bakalarna da, btn dnyaya da gstermi, hi deilse, dndrm olmuyor muyum? Her eyi unutabile-ceimizi, gerekte unuttuumuzu, bellek alannda anlar boazlayp hendee attmz kabul ediyoruz ama sevdiimiz insann sesini, kokusunu, scakln bir bakma hatrlamamzn imknsz bir ey olduunu bildiimiz halde hatrlamaktan dem vururuz, yzn grmekten sz ederiz, gzlerimizin nne geldiini syleriz o yzn, oysa en byk korkumuz, iimizi kavuran, param122 MESH para eden en byk korkulardan biri o deil mi? Sevdiimizi sylediimiz, sevdiimize inandmz, sevdiimize kendisini de inandrdmz bir insann yzn kalabalk iinde seememek, tanyamamak, hatrlayamamak korkusu deil mi? Usa vurduumuz birtakm zellikleri yeniden bulmak iin o insan denizine dalmz, insan olarak davranlarmzn hem en glnc hem de en ackls deil mi? Sevdiklerimizin resmini ister, yanmzda tarken, ondan bir para, onun kda dm glgesini tamak gibi bir ilkel by yoluna m sapyoruz yoksa dorudan doruya yzn, sevdiimizi bildiimiz, sylediimiz bu insann yzn unutmaktan kendimizi kurtarmak gibi ok daha gereki bir davran m gsteriyoruz? Ben, ben bile, Yusuf un yzn unutmaa baladm. ki yl boyunca her gn grdm, her gn saatlerce grdm, sofrada, masa banda, toplantda, odada, sokakta, gemiye binerken, yastkta yatarken grdm Yusufun yzn unutmaa

baladm. Sakladm bir tek resim, onu, bence, en iyi, en gzel gsteren resmine her bakmda sanki bir bulutun daldn, sanki birtakm dumanl izgilerin kesinletiini, sanki birtakm glgelerin yer deitirdiini duymuyor muyum? Her kezin-de yzn yeniden hatrlamyor muyum? Yzn unutmaa baladmn bundan daha iyi belirtisi olur mu? Onu ben unuttuktan, ben unutmaa baladktan sonra Ben unutmaa baladktan sonra gibi lakrdlar etmee hakkm var m benim? Onu mrnn son iki yl iinde en ok gren, en sevgi dolu gzlerle kendisine bakan bendim. En ok gren bendim, doru, ama en sevgi dolu gzler yalanna hl kendimi inandrmaa m alyorum? Yahyann kendisine nasl baktn yllardan sonra, bunca yldan sonra, ikisi de ldkten sonra, hl m kabul etmek istemiyor, grmekten kanyorum? Ona benim bakmadm, bakmaktan vazgetiim o gece, o ona bakyordu. Fotoraf ekildi ona bakarken. Kimse inanmamazlk edemez, kimse bu bak bilmemezlikten gelemez. Oysa yukardaki cmlede kimse dediim yerlerde ben demeliydim. Bakalar iin deil, benim iin nemli bu fotoraf. Yrttm, sonra tutup yap123 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU tirdim, gizledim, kimseye gstermedim. Kimse bilmiyor, kimse hatrlamyor o fotoraf. lmeden nce onu yakmaa vakit bulacam, bulabileceimi umuyorum. Kimin ektiini unuttum artk, Kurtuluulardan biriydi galiba, ya da yazmanlardan biri Adriaan be yl sonra Baliden dnerken gene grtk. Bu kez Paristeydim, Yusuf Beyin annesiyle birlikte. O yan srgn yaadmz yllarda... Olup bitenlerin hemen hemen hepsini biliyordu, bilmediklerini de ben anlattm. Rotterdama dndkten sonra, az sonrayd hem, bana Yusuf Beyden alm olduu btn mektuplan, kartlar yollad. ou ...den selam, hava gzel, yamur usan veriyor gibi eyler syleyen kartlard. Yurda dndkten sonra ona dorudan doruya yazmamt, benim araclmla selam yazyor, arada bir ksa haberler veriyordu. Sz edilmee deer mektup vard Adriaann gnderdiklerinin arasnda. Biri Rotterdamdan Amsterdama, ikisi de Amsterdamdan Rotterdama yazlmt. Yusuf Beyi bilenleri, tanyanlar artacak lde ksa mektuplard bunlar Oldu olacak, o mektuplan burada art arda dizsem. Oysa Hepsi, bir eit ben iyiyim, sen naslsn? mektubuydu. Biri franszca, br ikisi felemenke yazl. Yusuf Beyin felemenke snava girmediini, yalnz ders dinlediini biliyordum. Yazd felemenke yanhszd ama kesik kesik, beceriksizce bir hali vard. Kendisiyle ancak iki kez felemenke konumutuk, yan-mzdakilerin sylediklerimizi anlamamalarn istediimiz zamanlar pek az olmutu. Konumas yazndan ok daha rahatt. Oysa O mektuplardan birinin bir yeri hep aklmda. Amsterdamdan yazd mektuplardan birinde yle bir eyler sylyordu: Gidip yatacaktm; hava iki gnden beri kupkuru, scak; iek pazarnn kesinde durdum, kprnn parmaklna dayandm, gn arttka kanaln stndeki sis bir renk halini alyordu, ieklerin 124 MESH rengini daha belirgin klmak iin ressam eliyle alnm bir renk gibi. ieklerin ardnda, sokan ortasnda, seni grr gibi oldum. Eve kotum, bu mektubu yazdm, yatacam imdi. le postasna yetitiririm... Bugn syleyebiliyorum ya, o mektubu okuduum zaman garip bir fke duymutum. Utanmtm kendimden sonra, Yahyay dnmtm Adriaan bizde bir hafta kadar kalm gitmiti. Yusuf Beyi daha bir hafta beklemek zorundaydm. Hem gelir gelmez beni arayacan nasl dnmtm, bilmiyorum. Oysa o,

ancak hafta sonra geldi. Onu greceimden, onunla tanacamdan, beni arayacandan umudu kesmitim artk. Yahyaya Yusuf Beyi o ara anlattm Yusuf Beyin gzelliini yava yava rendim. Zamanla. Her bakmda, her konumada baka bir paras zerinde duruyor, o paray inceliyor, o paray renmeye alyordum. Gzlerimi yumduum zaman, tavana, duvara, yere dikip evreyi kararttm zaman, yatamda, karanlk odann iinde perdelerin ardndaki bulutsu maya baktm zaman, iyi bildiim birka eyden biri olarak Yusuf Beyin yzn, ellerini, konumasn, sesini, hareketlerini gzmn, aklmn, kulamn nne getirebilmek istiyordum. Ama gzlerini, tantktan gnlerce, haftalarca bile diyebilirim, sonra, bir ikindi saati bam gsnn zerinden kaldrp gzlerinin iine baktm bir srada kefettim. Gzln kannca gzleri her zaman biraz yorgun, her zamankinden biraz iri ama biraz, biraz da aptal aptal dururdu. Yalnz o gn, ilk olarak, onlan aptallklar iinde deil, derinlikleri iinde, sl yrtan renkleri iinde grmtm. Adriaan, ppolito Riminal-dinin resmine ne kadar bakmt, ne kadar yakndan bakabilirdi? O zaman daha kestiremiyordum bunu. Ama Pitti konann en iyi k alan kelerinden birinde yzyllarn biriktirdii karanlktan kurtulamayan klrengi gzl adamn ne kadar g seildiini, 125 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU gzlerine ne kadar yaklalrsa yaklalsn gene uzak kalndn gzlerimle, boyumla, karanlkla arpmaa alrken grdm, anladm zaman, ama Yusuf Beyi artk duyularmn an karmaas iinden istediim kesinlikle karamadm bir zamanda, ya Adriaann Yusuf Beyi inanlmayacak lde iyi tanm olduuna, ya da Riminaldinin resmini zel bir kta, zel bir durumda grebilmi olduuna karar verdim. O gn, Yusuf Beyin mavimsi ltl klrengi gzleri daha iri duruyordu. Belki de bir eit yorgunlukla daha bile kk gibilerdi. Uykusu var gibiydi. Oysa dnceye dald, uyumad belliydi. Gz kapaklan arlat iin gzler klyor, kenarlarna doru ise ekik gz gibi uzad iin irilemi grnyordu. Ona baktm zaman glmsedi, Uyuyor muydun? diye sordu. Bilmiyordum uyuyup uyumadm, ama uyumu olmaktan utanyordum, Niye soruyorsun? diye sormutum. Sesin kmyordu, soluun uyku dzgnlndeydi, cigara itim, istemedin ci-gara vermemi. Yarg kesindi. Uyumutum. Utantan baka bir yol yoktu benim iin. Gzlerin ne gzel, demitim. Glmee balamt. Azn amadan glerdi, kendisini gldren eyden tiksinti duymuyor, onu kksemiyorsa. Glyordu. Sa ol, demiti sonra. Artk balk gz gibi budala budala baktn dnmyorsun gzlerimin, sa ol, ne de olsa hoa gider byle szler. Doyuncaya, katlncaya kadar sevilmek, okanmak isteyen kediler gibi Yusuf Bey de vlmek istiyor diye dnmtm. Balk, budalalk laf etmedim hi. Gzlerinin... Szm mnlt-syla kesmiti. Etmedin mi? Ettin sanmtm da... Ben szme devam ediyordum. ... Gzlerinin gzel olduunu aklma hi getirmemitim, imdi gryorum gzelliklerini. Gzeller ite. yi mi? Devam m edeyim yoksa? ok gzel gzlerin var, deniz gibi gzlerin var, gkler gibi gzlerin var, var gzlerin gzel, gzel var gzlerin, daha baka trl de sylenmez ya. Gzel. Yamur yam gibi. Yusuf Bey glmee devam ediyordu ama az almaa balamt, dudaklannn iki yannda knklar beliriyor, yanaklanna doru yaylmaa balyordu. Sustum. Bam gene g126 MESH sne dayadm. Aptal, diye baladm. Aptal, sevilmei, gzel bulunma bile irkinletiriyorsun. Kpekler, kediler gibi yaltaklanyorsun sevilmek iin, vlmek iin. irkinliinden niye bu kadar rkyorsun? Adriaan seni hi gzel bulmam olacak. Bulsayd nk, ayn ii ona da yapardn, o zaman senden sz atnda sylediklerini sylemezdi bana. nsan tiksindirdiini sylerdi. Diyelim gzlerin irkin, onlan ben gzel... Bir eliyle sala-nmdan yakalayp bam kaldrm, br eliyle azma vurmutu. Eli

dudaklarmn zerinde kalmt srdm. Bir daha vurdu. Sonra bam, sam brakmadan, gsne bastrd, Sus, dedi, samalyorsun, sevmei bilmiyorsun daha, retirim belki bir gn, ama, dorusu ya, pek umutlu deilim. Ne olur imdi sus da biraz sonra konualm. fkeyle bakyordum pencereye, gnden beri yaa yaa duvarlara salyams bir parlaklk veren yamurun karanl artsn da onu skacak hale gelsin istiyordum. Yusuf Bey ya tam aydnl, ya tam karanl seviyordu. Geceyle gndzn kart saatler onu sinirlendiriyordu. Hava zaten kararmaktayd. Burnumun kanatlan titriyordu sevinten. Kararsn istiyordum ortalk, o k yakilsa da aydinlanamayan karanla bulansn istiyordum. Sonra sevincim snd. Tln ardnda koca yaplann arasn dolduran bozluk bir yerinden yrtlmt. Mavi bir delik almt kara kzl talarn arasnda. Neden sonra sevinsiz bir sesle Bak, hava ald, demitim. Alm, ben bakmayal, alyor. Sevin. Bari buna sevin. Parmaklarn azma doru itti, gene susturdu beni. O zaman bitiik odada yere den bir kitabn kard sesle irkildim. Yahyay unutmutum. Doruldum, kalktm, pencereye gidip perdeyi ektim, cam atm, ge bakmaa baladm. Yusuf Bey yerinden kprdamamt. Esnediini iittim. Dnp baktmda kapdan kyordu. Bitiik odaya girdi. Yahya ile usul usul konumaa baladlar. Ne dedikleri anlalmyordu. Gitmek istemedim. Gkte alan deliin nce karardn grdm, sonra bulutlanl gene her yeri kapladn karanla karan sts bozukluktan anladm. Yamuru bekledim. Boand. Azgncasna. Se127 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU vin duyuyordum. Pencereyi rttm. Beni en ok kzdran insan dayaktan bayltm gibi sevin duyuyordum. Perdeyi ektim. Gittim yataa uzandm. Yamur btn azgnlyla dklyordu gkten, oluklardan, saaklardan, emelerden... Romanda, ykde beni kzdran bir yntem vardr: Oturup, geni zamanda, daha dorusu, yknn zaman dnda herhangi bir zamanda uzunlu ksal bir para yazp birtakm genelliklerden, genellemelerden, her zaman grlegelen ya da okurun asl yk denen nesneye girmesi, girebilmesi iin bilmesi gerektii dnlen birtakm eyler syledikten sonra, o gn diye -o gn diyerek ya da demeyerek- belirli bir yknn, bir iin, bir olayn anlatlmasna giriilmesi... Demin, roman yazar gibi blm deitirirken O gn demeden nce tutup otuzalt satr genel sz etmiim, imdi bir daha o ktlara gz atnca farkna vardm. Bu szlerin gerekli olduunu, batan kabul etmek istemiyorum. Gereksizliini kabul etmek daha doru olur. Yeniden okumalym bunlar. Yeniden okumak deil, hatta ayn olay, ayn sahneyi yeniden yazmak deil, asl yapmam gereken ey. Yeniden okuyunca, beni kzdran yolu, o beenmediim yntemi kullanrken, hayr, kullanmadm, neler de anlatyorum byle, beni kzdran o yanl ii ben yapmamm, onu anlyorum, diyeceim, yle demek istiyorum. O kadar. Yusuf Beyin gzelliini yava yava rendim cmlesi, imdiki zamana bal bir nermenin yava yavala kazand ertelenme gcnden yararlanarak, ayrca, renme fiilinin desteiyle, o noktadan zaman iinde ileriye ya da geriye doru hareket edebilme yeteneini tayor. Bundan sonra zamanla diyorum. Bu sz, geen zaman sezdiriyor, hareket duyusunu pekitiriyor, arkadan gelen cmlenin -yordum kipine balanyor. Bir cmle daha bu kipte yazlm. Sonra, bylelikle o gne vardktan sonra, gene -dl gemi. Bu hazrlk satrlar beni kzdran genellemelerle dolu satrlar olmaktan bylece kurtuluyor. Kurtuluyor ya... 128 MESH Byle dnmek sama bir bakma. Btn bunlar bilerek, dnerek, unutarak, sezgi, igd haline getirerek art arda koymak, yaz yazmann art. Beenmediim eylerden kanmak benim bileceim, bilmem gerekli olan bir i. Yazarla yeni yeni baladm, daha dorusu zendiim, yeni yeni zendiim halde, bunun farkndaym. Bunu biliyorum.

Ama bu deil bana gereken, gerekli olan tek ey. Ben imdi, istesem de istemesem de, bir yk anlatmak zorundaym. Bir adamn yksn, daha dorusu hayatn. Hayatn yk haline sokup anlatmak iin urayorum gnlerden, aylardan beri. ok dndm, ok tarttm ama yazmaa yeni baladm. Oysa, yaz dnda deil de iinde dnebileceimi anlamaa, bu yolu kendi yolum diye kabul etmee baladm. Bu yolu ye tutan bir kii olduuma gre de bu yky nasl anlatmaa altm, bu yky anlatmak iin hangi yollardan gittiimi yazyorum. Ancak, nemli olann, bu anlatmak istediim, anlatmak zere yola ktm yk olduunu da unutmamalym. Ne var ki yazmaa balayal, bir ey rendimse, o da yk denen eyin kaypakl, daha dorusu yokluu deil mi? yk diye bir ey yok. Yanyana dizilmi, art arda getirilmi birtakm . szler, kipler, cmle biimleri var. Bunlar uygun bir sra iinde dizilirse ortaya bir eyler kar gibi oluyor, yanl bir sraya uydu;. rulursa abuk sabuk bir, bir, bir, bir ey oluyor. ey dediim ne ki? / Bunu bile anlatamadktan sonra kalkp ykler anlatmak... Ne olursa olsun, devam etmeli. Bu yknn, kafamda, belleimde, duyularmda birtakm izleri kalm olan bu hayatn baka s bir yerini almalym. Baka bir ann. Onu nce ben anlatmaa a- lmalym. Sonra, -yle bir ann semeliyim ki bu yaayn, ( Yahyann gncesinden de yararlanabileyim- Yahyann gnce-|: sinden o yeri olduu gibi aktarmalym. Oturup ikisini art arda okumalym. O zaman bu iki anlat teke mi indirgerim? O za- man kendi grdklerimle Yahyann grdkleri arasndaki ayr-? lklan, aykrlklar ortadan kaldrp, ona gre de bana gre de tamam, tam, doru olmayan bir uyduruya m varmalym? Yoksa 129 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Yahyann o gn yazdn, olaya daha yakn diye daha doru mu kabul etmeli, kendi anlattmdan m vazgemeliyim? Kendi anlattmdan vazgemek istemezsem, dnp dolap kendi beceriksiz ama bence daha doru biimime mi gelmeliyim? Oysa o son gece, yemee oturuumuzla Yusuf Beyin tevkif edilmesi, Yahyann kendini vurmas, Yusuf Beyin anasn avutmaa alrken pencereden karanla doru bakarken, karanla gzm dikmiken duyduum o utandrc sevin an arasnda geen drt buuk saat, yalnz benimle Yahyann yazd bir olay, birka saat deil. O drt buuk saat ierisinde, kendisini tevkif etmee gelmelerinden yanm saat nce Yusuf Bey bana bir mektup yazdrmt. O mektubu O mektubu da burada kullanabilirim. Ayn olay bylelikle kii anlatm olacak. kii anlatm olacak ama O olay yaayan bir drdnc kii daha vard. Gene ben. Bugn, bu yamda, bunlar yazmaa kalktm bir zamanda, kendi kendime artk yalan sylemekten vazgemeliyim. Yazdklarm gnn birinde bir biime sokar, okur nne karabilecek duruma getirirsem, bakalarna da yalan deil, doruyu sylemek zorundaym. Ama ben iki kii olduum gibi brleri de iki kii olamaz m? Herkes Byle giderse hibir yere varamam. Gene, ister istemez, kendi yalanm yazabilecek, kendi dorularm anlatabileceim. stediim, ilediimi kabul ettiim birtakm sular itiraf etmek iin dolambal bir yol bulmak deil. stediim bir Tanrm, ormanlarn en korkuncu, dolambalarn en korkuncu, llerin, bataklann, sevgilerin en korkuncu, sz deil mi? Bunu benden nce syleyenlerin adn saymaa kalksam... 130 MESH

Bu, yeni bir blm olmayacak. Ortada daha hibir ey yokken blm blm ayrmalar gln olmaktan baka bir ie yaramyor. O gece yemee oturduumuzda, aylardr sregelen bir oyunun bitmek zere olduunu anlam gibi, bir halimiz vard (Yada) Aylardr sregelen bir oyun oynar gibiydik. O gece yemee oturduumuzda bu oyunun sona ermek zere bulunduunu biliyorduk hepimiz. Belki daha iyi yle demek. Ama durmamalym. 131 KUMSALDA BR KPEK Ik Okyayuz iin Anlar, belli bir dzenin salad anlamlar tayabilir ancak. Notalar gibi: Anahtar yazlmadka birtakm benekler olarak kalan... imdiden baya serpilmi bir kpek. Ama bu drt be aylk hali, bir yana erdiinde evrede grlen azman ama yumuak huylu, nerede ses karacan bilen grgllere katlacan umduruyor. Kumsala yukardan bakan dzln bir noktasnda durup bekliyor; aa inecek birini kolluyor. O gn, kumsala ilk inen bizlerdik. Bize katld, det yerini bulsun diye oramz buramz koklad, burnu ile, sa n aya ile bizleri drtt, kendini aa atp geri dnd, durdu, bekledi. Kumsaln bir ucuna dek gidip dnerek oyununu srdrd. Arada bir kendini sevdiriyor, kimi zaman da sokulacak gibi davranp kayordu. Kuru kumlar bulut bulut kalkyor, ya kumlar oramza buramza yapyordu. Oturduk. Dnendi. Bizi pek mymnt bulmu olacak ki, bir kou yukar dzle kt. Gelenler artyor, sklayordu. Kovulunca yerine dnp bakasn bekliyordu. Yz bulduunda ise herkese, oturaca, yataca noktaya dek elik ediyordu. Kovanlar az deildi ama oyununa katlanlar daha oktu. Alabildiine uzayp giden kumsaln deiik yerlerine serilip 132 KUMSALDA BR KPEK yatan on onbe kii olmutuk. Kpein gnlne gresi o zaman geldi. Herkesten biraz hzl adm atyordu belki. Yatmaa deil, dnyann br ucuna yrmee geliyordu bu kumsala. Elinde torbas vard, denei vard. Ensesinde, drl bir hasr yayg vard. Yalnayakt, gk rengi donundan yukar aa iyice esmer-lemi bir gvde uzuyordu. nsanlar, bylesine, yakkl, gzel u bu derlerdi. Kpek, sormadmz iin, bir ey sylemedi. Onu drtmedi; nnden gerisinden komad, yanbanda yrd. Tanyor, dedim iimden. ok uzakta adam yaygsn ensesinden indirip serince kpek duraksad. Adam yatnca evresinde bir iki dnd. Herhangi bir yaknlk belirtisi beklemeden gitmiti ardndan ama oyunbozanlk gibi bir eydi bu herhalde. Gene de adamn yannda kumlara kt. Konuup konumadklarn iite-mezdim elbet. Bakaca bir alveri ise grlmyordu. kisi de kprtszd; yatan adamla, bandan bir adam boyu uzakta uzanm, ba dimdik kpek. Sonra kalkt. Gene adamn evresinde doland. Kumlan koklar gibi yaparak. Uzaklat, dnp bakt. Adam kumdan da kprtsz. Biraz daha uzaklanca iyice silkindi. Bize doru komaa balad. Bir selamla yetindi. Dzle kt, gzden yitti. Akama dek gremedik onu bir daha.

ok sonra ben kalktm. Kpein dnd yoldan gidip adama yaklarken terlemee baladm. Donum kupkuruydu az nce denizden ktm halde. Ayamdaki tokyo ile bile dikkatli yrmek zorundaydm, kum iyice kzmt. Yanna varrken adam yerinden kalkt. Donunu syrd, sra-ya sraya denize kotu. O yl, Avrupada, donlu gnelenip denize rlplak girmenin moda olduunu akama doru renecektim arkadamdan. Adamn yatt yere geldiimde adam denizden kyordu. Birka adm uzaklatm, dndm. Adam donunu giyip yatmt gene. Getim. ok uzaklarda bir inek brd. Yattmz yere dndmde, birka saniyelik bir esinti kurun-laan havay kprdatt. Esintide, incirin tatl kokusunu setim bir an. 133 LAGIMLARANASI YA DA BEYOLU Arlar, dleri, anlar, bir lde de olsa iletilebilir klmak abas, bir noktadan sonra gln olabiliyor. Avutmak, ya da katlmak isteyenlerin anlama abas, ne kadar byk olursa olsun, iletilemeyen, belki de batan -iletilemeyeceine erdiimiz iin-iletilmek istenmeyen bir anlamn suruna arpar. Arlar tek kalpl, dler akkandr. Olsa olsa anlarn, paylalabilir noktalarna dayanarak, anlalmaz olmaktan syrldn grebilmiizdir. in pf noktas, paylalabilir grneni ne karmak, sezilebilir grnene -belli etmeden- btn gcyle dayanmak, gerisini de kendimize gre getirmek; yani, bildiimiz, istediimiz dzeni kurarak. Her eyin, gen, tor, sevgiyle bytldn dndren bir kpekle balamas gerek. Gene de, bilemiyorum; kpek, nceki bir enin rn de olabilir... *

O sabah, daha yola karken, havann ok scak olacan anlamtk. Sur kapsndan girdiimizde, antsal emenin nnden, allarn, aalarn iine saptk. Czrtl, durgun havada bu yol, hi deilse, scakl yanstmayacakt yzmze doru. Tozlu brtlenler, zeytinler, defneler, incirler, adn bilmediimiz irili ufakl saysz bitkiler arasndan, arada bir ylanlar da usumuzdan geirerek yryorduk. allk bitti, bir zeytinlie getik. Her yer ayklanm, yolunmutu. Sararm sap kalntlar rtyordu yerleri. Bir aacn altnda bir inek bal duruyordu. Aalar ulu, zeytinleri ufackt daha. nek durup durup bir ses karyordu arada. Can sklyor olmalyd. Grnrde kimsecikler yoktu; geride braktmz inek dnda tek bir hayvan olsun grmemitik. Sonra kumullara getik. Btn al, rp, ot kmelerinin dibi dirildi. Kertenkelelerin, ekirgelerin lkesine girmitik. Kumullardan aarak, byk yap kalntlarn epey geride braktktan sonra eski kentin bu son ucundaki yaplara, duvar artklarna ulatk. plak134 KUMSALDA BR KPEK a bir kumul zerinde baas mavilemi bir kaplumbaa ls kacakt karma yllar sonra buralarda bir yerde. Bir tehlikeyle karlatn anlamam, ayaklan, ba alabildiine darda, gerili, kupkuru bir kaplumbaa. lm gelip kendisini bulduunda btn gcyle denize doru mu ilerliyordu? Baasndan taan bann, boynunun, n ile art ayaklannn herhangi bir yerinde herhangi bir bere grnmyordu. Bir tek bcek dolanmyordu evresinde, altnda. Beresiz deriyle kemikler arasnda bir ey kalmamt. lm kuruyup gitmekti sanki. O gn, kaplumbaa yoktu daha. Kurumu, insan ya da hayvan dklar, boalnca talara vurula vurula kmlm ielerin paralan, yenisi alnnca eskisi atlvermi gmlek ya da deniz donlan, kurumu gazete ktlar vard. Dzle vardmzda, bekleyen kpei

grdk. Uzakta, denize uzanan sur kntsnn orada, inciri grdm. Kpekle birlikte kumsala indik. Bir eylerden biraz fazlasn iletme olasl, her zaman, vardr. An ustalar, deneye deneye, en ok ileten dzeni bulmu olanlardr galiba. O gne dek dzeni durmadan deitirip sonul saylabilecek bir dzene ulamlardr... Sonra bir ey kesiliverdi. Saatler durdu, kumsal unutuldu, denizin nabzndan baka tek bir ses iitilmez oldu. Gne yay zerinde hzland, her ey kesin, keskin izgiler edindi. Delikanl surun dibine ektii motosikleti glkurusu bir bezle rtt, incirin altna yrd kt, koyu glgelikte meldi, gzlerini aada, dalgalarn ya tuttuu kumlarn hemen gerisinde yatan adama dikti. Adam nce ban evirdi bu gzlere doru, sonra doruldu, incirin altna doru ar ar yrd, trmand, glgesine girdi, delikanldan iki adm tede meldi. Baygn kokunun iinde yzdler bir sre; sessiz, kprtsz, gz gze. Sorgulu, ufack, sskack bir ku, kumlan keke keke geti aralanndan; sraya sraya ilerledi, ok gibi havalanp yitti sonra. 135 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Delikanl kalkt. Bu kynn dousunda doanlardan olsa gerekti, salam basan ksaca bacaklar, ukur beliyle. Aylardr gne altnda gezerek koyu esmerliine bindirdii renk, karsndaki adam aartyordu. Adam da kalkt. Delikanl arkasn dnp yrd. Bundan sonra artk yalnz arada bir ardna bakacak, adamn gelip gelmediini anlamak ister gibi davranacakt. Kumullar, d lkeler gibi yaylp genleti gnein altnda. Attklar her adm bir gn doldurur gibiydi. Arlar vzltsz uuyor, kertenkeleler izlerini brakmakla yetiniyor, ekirgeler sessizlik iinde srayp konuyordu. Delikanl nde, adam arkada, aralarn bir ayor, bir kapatyorlard. Sa sol, n arka kalmam gibiydi yeryznde; denizle dalar evrelerinde ar ar dnerek yer deitiriyordu. Denize, dzle doyduklar zaman bur kalntlarnn deyliine yneliyor, belirsiz, rktc, engelleyici bir ey zlediklerinde uzakl, bitimi, teyi izen dalara dnyorlard. Kumullara trmandlar saatler saati. Delikanl arada bir dnp bakyordu. Sonra iniyorlard kumullardan. Kumlarn altndan, sk sk, bir duvarn izgisi yze kyor, ykseliyor, gene dalyordu alta. ehrin sokaklarnda geziyorlard belki de; ama tabandan ka kula yukarda olduklarn merak etmeden. Evlere, byk yaplara, ylg salm batakhanelere uru-yorlard belki de. Kumlarn stnde, gmlmeden kalan, gmlmee kar koymu kemerlerin altndan balarn emeden geerken bu kemerlere balarn iyice arkaya atp bakm olanlar uslarndan geirmiyorlard. Kimi yerde bir yars devrilmi bir kemerin stnden getiler. Yorulunca bir duvarn dibinde, bir kumulun glgelik yerinde, bir aan arkasnda mola verir oldu delikanl. Dirseine dayanyor, adamn yaklamasn bekliyordu. Adam drt adm tesine vard zaman gene kalkyor, yryordu. Scak kumlardan souk kumlara, kzgn kumlara, buz gibi kumlara getiler. Sonunda ehrin dou kapsna vardlar. Adam, yolculuun dnm noktasna varldn sezer gibi oldu. Souk kumlar evreleyen deiik allar, bitkiler, iek iindeydi, meyva yklyd. Sessizlik delici bir eydi artk kulaklarnda. Delikanl, ilk 136 KUMSALDA BR KPEK

olarak, glmsedi adam bekledii yerde. Kimi heykellerde grlen glmsemeydi bu; kendisine bakan delip geen, arkada duran birine, heykele bakan kii zerine birtakm dnceler ileten bir glmseme. Adam glmsemeden yaklat, durdu. Delikanl kalkt, ardna bakmadan ehir kapsndan kt. Sahnedeki ii bitmi bir oyuncuydu artk. Biraz tede gene surdan ieri girdi. Hzl admlarla yrr gibi grnyordu. Oysa ok eimli bir kumul yamacnda bata ka, glkle ilerliyor olmas gerekirdi. Ardna hi dnmedi. Sahnedeki iini belki de kavramad iin sahnede kalakalan adam, hl nceki saatlerdeki gibi, yryordu ardndan. Delikanl incirin dibine vardnda durdu. Gerindi. Aa s-zlverdi. Adam incire vardnda, aada, delikanlnn motosikletin rts altndan kard iftesini ap yokladktan sonra kapatarak omuzuna astn, rty katlayp av torbasna attn, torbay da omuzuna geirdikten sonra aracna binip kumlarn zerinde douya doru uzaklatn seyretti. Motorun sesi, ancak ok uzakta, birden patlad. * Yattmz yerden kalkp srtmza bir gmlek geirdik. Gne iyice alalmt. Tokyolanmz elimizde kumsaln deniz snnnda yrrken surun ancak iki sra ta halinde kald bir yerinden bir inek atlad kumsala. pini srklyordu. Msr koanlanna ilgi gsterdi, boalm naylon torbalar koklad. Durdu, maysn sald. Sorgulu, kck, sskack bir ku yldrm gibi yetiti, taze gbreyi kekmee balad. nek, ku, biz ayn dorultuda yryorduk. Birden korkun havlamalarla bir kpek att kendini kumsala. Ku rkt, bizden yana srdrd konup sramalann kumlam zerinde. Ne zaman havlayacan bilen kpekler, kimi zaman da yalnz kendilerinin bilip grd canavarlara havlad iin bu fkenin nedenini grmeyen insanlar kaygya kaplyor. nek aldr bile etmeden, ipini srkleye srldeye, torbadan 1 37 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU torbaya, koandan koana ilerliyordu. Kpek, sabahki dostluu yenilemek istemedi. Kimsenin kalmad kumsalda deiik dorultularda koular koparp durdu, kotu, durdu, dzle trmanp yitti gzden. Biz dzle trmanrken denizin yrek atlarna inein brts katld uzun uzun. Snd. Kararan dnyada, deniz soluyordu yalnz, tkenmezlii iinde. Hiliimizde, boluumuzda. 138 OLUMUN AVLUSU Bir eyi uzun uzun beklemek beni ok skar. lm beklemek, baka bir eyi beklemekten ayr deil. Ben, babam lmnden buuk saat nce ldrdm iimde. imden Her canlnn lm karsnda, l karsnda duyduu tiksinti Byle bir tiksintinin varln kabul etmek istemeyenler varsa hemen bir ku, bir san, bir kedi ls arasnlar, bulsunlar, bulunca da o ly, o lei, kucaklarna alma denesinler, yzlerine gzlerine srsnler, bir insan lsn srtlayp on adm tasnlar, artk oynamayan bir gzkapana gzkapa diye bakma, soumu bir eli ellerinin arasna alp tutma denesinler derim duyduu tiksinti yznden de gzlerimi biraz kararak uzaklatm. lmne inanmamak, ldn kabul etmemek, bir eit yaland. Bakalarna, kendime.

Yalandan bugn kurtuluyorum artk. Kapnn sa yanna dayadm akamn altndaki serinlik, snp akamn yapsna uyar gibi gelen yalboyann przszl o ann tek gereklii galiba. nk len, lm, daha canekien bir insann bir anlamda gereklii kalmyor. 139 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bir anlamda ise gereklikten baka yan kalmyor. Her iki anlamda da boalan, uup giden, ken bir ey var: lye, lecek olana bakan kiinin ba dndrc stnln, diri olmann stnln duymas. Bu stnlk, kiiliin tesindeki bir stnlk, leceini bilen, lmek istemeyen, bir eylere tutunmak umuda, yaknlarnn eline, gzne, szne, yatak arafna, parmaklarn kanatan talara, trnaklarn kran asfalta tutunmak tutunmak dileyen insan bir nesne, bir bcek bile deil, bir nesne haline getiri verir. lenin sevdiiniz bir kii olup olmamas nemli deil. Toplum yaaynn gerektirdii yalanlar kerte kerte, az ya da ok, srdrr gidersiniz. lnn karsnda duyulan tek ey ac deil, acma deil, diri olmann sevincidir. lnn lmesi sizi g bir duruma sokacaksa bile, kendinize acmaa daha sonra balarsnz. Beklemek herkesi skar belki. Ben ok sklanlardanm bekleyiler karsnda. Babam bu yzden ldrdm. Bana tutunmaa alyordu. Uzaklatm. lenlerin yalnz olduu, yalnz kald, sra sra lnse bile her lenin kendi yalnzl iinde olduu su gtrmez. ok sylendi bu. Diriler de diriliklerinde, diriliklerinin sevinci iinde oynarken yalnzdrlar. Bu sevinci, herkesin sakladn bilerek herkes gibi zgn grnmee alrken, lden bile yalnz. O gn dnmedim bunu. Yllar sonra geldi aklma. Bizim yrymz daha bahede balard. 140 LMN AVLUSU Kuyruunun altndaki bandan len kuumu bir pasta kutusuna koyup, kutuyu sanp, yaldzl krmz sicimle balayp bir kesinde Mustafann kazd ukurcua gmdm bahede. Mustafa drdnc kattakilerin bir hafta nceki dnnden kalma solmu ieklerinin bir tanesi bile eksik olmayan o solmu sepeti kuun gmld, mz, kuu gmdmz yerin stne oturtmu, bak, iek de bulduk demiti. Solmu pembe kttan yaplm gibi duran karanfil artklarna bakp alamtm galiba. O baheden derdiim minicik mavi, beyaz iekleri anneme gtrr, iek getirdim, derdim. O bahenin o bahenin bam kadar armut veren aacndan koparlm armutlara bakmasn severdim ama bir tanesini sonuna dek yiyebildiimi hatrlamyorum. Yrymz daha bahede balard. Beinci kattaki pencereden bakar, gllerin atn grrdm. Sonra aa iner, o kocaman kocaman, biribirinden gzel renkli, bayltc kokulu gllerden drt be tane seer, ona kopartrdm.

Asansrn evresinde dne dne be kat merdiven indikten sonra, yer katnda kalan asansrn alt kablolarnn sarkt kafes boluu evresinde de bir kat merdiven daha iner, Gnaydn Mustafa diyen sesimin yanks yitmeden kmrlk kaplarnn dizildii geenein sonuna varmaa bakardm. Yanmda o olduu halde... Bahe kapsn ap topra ineyince dururdum. Belki kendi de seerdi de bana gsterir, buna ne dersin, derdi. Kesinlikle bilemiyorum. ok iri, ok ak gllerin daha okula varmadan, yaprak yaprak dkleceini de o sylemiti ilk. arkl bahelerin sabah sessizlii iindeki yrylerimiz daha bu ilk yaz glleriyle balard, bahemizde. Sonra, bir elimde anta, bir elimde gller, kapdan kp kar kaldrma geer, at sidii ile araba yalarnn kokularndan yeni kurtulmu, insan sidii kokusunun hl btn keskinliiyle, insa14.1 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU nn handiyse aznda kekre bir tad brakarak, dalgalandran eski garajlar sokann arkasndan Yrylerimizde ayn sokaklardan, ayn aalarn dibinden, ayn duvarlar boyunca gitmenin tadn da o retmiti. Sokann arkasndan imdi oras iyice karyor kafamda. Koca bir yapnn ortasndaki koca avluda yle bakmaa almtm oraya, kla myd ne, eskiden, eskilerden kalma. Cuma gnleri, sonralar, cumartesi, pazar gnleri birtakm renkli renkli insancklar, gremediim, sezebildiim bir topu biribirine atar, koard. Arada bir bir uultu ykselir, epeevre oturan insanlar olduunu syledikleri bir duvar, renk renk noktalardan yapl bir duvar dalgalanr, dalgalanr, sezebildiim, gremediim topun gidiine geliine uyarak renk deitirirdi. Sonra o yangn var. Ya gnmn gecesi, o alann, o boluun karanln drt yandan alev, duman duvarlanyla saran, g kpkzl aydnlatan yangn. Sonras bir trl dzene girmiyor. Yangn gecesi patlayan varillerin arkasndan onarm evlerinin karanlk boluklarn rktc hale getiren kaplan yok olmutu. eki sesleri gelmiyordu. Adamlar ellerinde garip birtakm aletlerle garip birtakm iler yapmyorlard artk. Sonra da duvarlar almaa, yarlmaa balamt. O koca yapnn ne zaman ortadan kalktn kesinlikle hatrlayamyorum. Krlk yllarmdayd daha. Dnyay insanlaryla birlikte grmee, kavramaa daha sonra baladmd. Yahut artk olmayan sokandan geip Aalarn arasna dalardk. narlarn atkestanelerinin iine. Aalar tanma da ok, ok sonra rendim ya. Hem bir ara bir mezarlk da vard. Koca koca, zeri bilmediim yazlarla dolu, ancak tarihlerini okuyabildiim mezarlk. nce kaps ak dururdu. Sonra duvarlar yklmaa ba142 LMN AVLUSU lad. Sonra iinden geer olduk. Talar her geiimizde yoldan biraz daha uzaklam, dik duranlar azalm, yerde yatanlar oalm olurdu. Mezarlk kaldrlyordu. Yol geecekti, evler yaplacakt. Talarn hepsini grdm, gnlerce, haftalarca. Ama tek bir kemik grdm hatrlamyorum. Bu ller kemiksizdi galiba. Sonra yaz geldi. Gzn okul yeniden alnca, bir ta bile kalmamt sanki. ller sessizce yerlerinden kalkm, baka bir yere gitmilerdi. Canllar, diriler geiyordu yerlerine. Bizim evin de temelleri kazlrken kan kafataslarnn, kala kemiklerinin, kollarn, bacaklarn, parmaklarn yksn sonralar ok dinleyecektim. Kimi zaman o glleri o bir eline alr, ben br elini tutardm. Pek konumazdk yrrken.

Yollarda bir iki gl yapra brakarak, aalardan caddelere, caddelerden apartman sralarna, apartman sralarndan, klalardan, gene bahelerden, gene apartman sralanndan okulun bahe kapsna, retmene, plen ellerin glleri almasna, hemen arkasndan alnan zile, retmenlerin ddk ttrlerine, gz sa-bahlanna pek benzer bir k iinde, telal ayaklann srnyle sra olmaa, Trkm, doruyum, alkanma, snflara kmaa uzanan, sren bu yry asl bitiren, sona erdiren, bir tebeirin tahta zerinde bir yandan izgi brakrken bir yandan da dalp gitmesinin sesiydi. Gz sabahlaryla ilkyaz sabahlarnn kart bir kta, amura yapm, zerinde yrrken gmlmesine katldmz nar, atkestaneleri yapraklaryla dalan gller, ister ilkyaz gl, ister gz gl, hep bu tebeir sesine gtryor beni. Bu mevsimlerden sonra hi mi yrmedik? ok yrdk. Resimler var, ipaklarn zorla kurtardklan saniye ondalklar, elimize sktrdklar ktlarla belgeletirdikleri anlar var. Sokaklarda, elimizde gazeteler, kitaplar, knlar, ekilmi birka resmimiz var. Benim bydm, irkinlik143 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ten ekilirlie, ekilirlikten ekilmezlie dntm, yzmdeki salakln artt, eksildii, onunsa gitgide daha seyrek, daha az glmsedii resimler. Artk yalnz yaz aylarnda, bir yerlerden bir yerlere giderken yrrdk. Tartrdk. Yeni renilmi bilgilerin ukala atelilii iinde, ne olursa olsun, bir eyler savunur, bir eyler yerer, batrrdm. Katlrd, kar kard, tartrd, tartard. Eriyen tebeirlerin gcrts uzakla-yordu gitgide. lkokul kokulan, yemekhanelerin, ayak-yollannn, bahenin, yamurlu havalarda uuldatp durduumuz taln, birinci kattaki snflarn, tavan arasndaki jimnastik salonunun kokulan, snf kaplarnn boyas dkk yerleri, deme tahtalannn budaklan, srala-nn krklan, pencerelerin onanlm keleri, kn terleten sobalarla, donduran kelerin says yitiyordu kafamdan. Kt, krtasiyeci, yontulan kurunkalem, kola, zamk, lastik silgi, anta derisi kokularnn zerine yumuak, susturucu bir unutulu ylyordu. Kesintinin balad andan ok sonra kesintinin farkna varmaa baladm. Ama onu dorudan doruya bana ynelmi bir uzaklama, yabanclama olarak grmekten imdi bile tamamiyle kurtulduumu syleyemem. Ama onun nasl ancak dlerle dolu, tkabasa dolu bulunduu zamanla- devrilmeden durabilen bir torba olduunu anlamam iin birok yln gemesi gerekti. 144 YATAKLAR lenSELUKn Dipdiri iin Kar duvarda, ama geride, arkama dnmeden, hi deilse bam evirmeden, gremediim bir yerde duran aynaya, odann benden en uzak kesindeki glgelenmi ktan vuran yandan vuran eri nda yandan vuran eri nn stnde altnda duvarn Dozluundan baka bir ey grnmyor. Aynada. Aynann suyu bo, devimsiz. Bo, nk insan grnmyor bu aynada; grnmeyecek de, birimiz yerinden kalkp nnde durmadka. Oysa odada benden baka^ kimse yok. Olmas gerekirken yok. oulluk retmenlik yllarmda ka ocua anlatmaa almtm bunu, oulluk bir kiplik deildir diye, aknlk etmeyin diye, oysa oulluk

oulluk bir kiplik olmalyd oulluk kiplii ierisinde dnyor, yayor da olsam, benden baka kimsb yok odada. Yalnzm. Dolaysyla, oda, gerekte bo. In altnda duran, u yatmadm, yatamadm yatak gibi. Aynann suyu bo. Devimsiz iki boz dzlk arasnda san bir k yatyor, kprtsz, dzensiz bir genimsi biimsizlik iinde. nmde yamur yayor. Arkamdaki aynaya hi yansmayacak bu yamurun suyu. 145 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bir yamurun hi k yanstmayacak suyu yava yava dolduru-yordu soka nmde. Kaldrmlarn yaya kaldrmlarnn kararm iki boz bo dzl arasnda su yava yava ykseliyordu; er p, selinti, yava yava hzlanyordu suyun yznde. Yamur balayal onbe dakika olmutu ancak. Yukarda, yokuun tepesinde duraksamadan akan su bayr aa inip bizim sokan banda birikerek hzlandka, eski dere yata silkinip uyanyordu asfaltn altndan. Bizim sokak eski dere yatana alan kollardan biriydi yalnz. Ama gerek dere yata ylesine geni bir cadde oldu ki asl dere olma iini bizim sokak stlenmi. Akan sularn altnda byk birtakm damarlar belirmee balad; dar, tal yataklarn akarsularn altnda oluturduu damarlar gibi. Kaldrmlara yanam arabalar, tekerlekleri yava yava yittiinden, suda dikilen renkli kayalara benzemee balyordu. Kardaki evin, st katlarn epey gerisinde duran alt kat duvarna yapm gibi duruyordu iki olan, j imdiki genlerin ince uzunluu tuhaf. Yavru gzyle bakarken bakarken bym, azvermi kediler gibi. Bulutlu bir gk yengini tayor biri bacaklarnda, kalalarnda. brnn pantolonu kara. kisinin de ayanda lstik tabanl ayakkab. Bizim de genliimizde ne modayd bir ara... Ama o ayakkablar yalnz tebeir aklnda olurdu. imdikilerin eitli renkleri var. Karalsnn pabular yol yol renkli, kirli gibi duruyor uzaktan baknca; gk renklisininki ise apak. In bunca azald bir anda bile kuru kire kayalar aklnda. Gk rengi pantolonun stnde az koyuca mavi bir gmlek. Gs, kollar, boynu yanm gnete, daha imdiden, yazn daha balamad bugnlerde bile. Su lgn bir hzla akyordu, artyordu, kaldrmlarn st kysna eriiyordu. ocuklar, pabularn, oraplarn kardklar halde gemekten vaz geiyorlard. Kendine gvenen bir iki kii onlar srtlarna alp geirdi karya. Kaldrmn kysnda durup 146 YATAKLAR yamuru glerek yiyenler eleniyordu. Karki evin duvarna yapanlar sklyordu besbelli. Su ykseldike, yamur damlalarnn hz binlerle kk yelken yrtp dikiyordu suyun yznde, yrtp dikiyor hl, binlerle arpk gen. Drt be arpk gen yanss dyor duvara. Aynal bir tavan asks uyduruyorum tavan asks adn, bir aln bile bu nesneye tavan asks adn vermee kalkmayacan bile bile, tavandan sarkan uzun bir iplie atlm plerle bunlara asl genimsi ayna paralarna doru grnecek bir ad bulma abasnn boluunu bile bile dnyorum bunlar. Oysa yanmda Tavan asksn dnmeli. Yere konmu, keye sktrlm gl k kaynan dnmeli. Bilmem ka mumluk, tepesinde beyaz mantar yazl ampullerden taklm lambann koltukla duvar arasna skm gcnn tmn, ancak az berisindeki ayna

paralarnn kapp, aparp, emip yansttn dnmeli. Duvarlarn orasnda burasnda gezinen arpk genimsilerin dne-nip gezinmesini, uzaklap yaklamasn, gene kamasn dnmeli. Oysa yanmda gneten emecei rengi daha yeni yeni yoklayan o da ne demekse imemi bir adamn dncesi nasl sdrer, oysa sdryor ite, gnein yeni yeni yakmaa balad derisinin, kolunun derisinin scakln duyuyorum kolumun yannda, onu demek istedim. Kprnn ortasnda durup hzla akan deli suya -burnumda, azmda slakln duyasya- baktm zamanlardaki gibi... Ne demek istediimi bilmediimi biliyorum. Oysa, ona dokunmak istediimi bildiimi biliyorum. Yanmda; geni koltuun ortasnda; baka yer kalmam, yokmu gibi, ortasnda oturduumuz u koltukta, yanbamda 147 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Koltuumun gerisinde, n dibinde duran yatan boluuna daha ka yl almaa alacam, bir bilsem... Yamur yayor nmde. Yirmibe yan atktan sonra evlenen, yl gemeden dul kalan kadnlarn ilki de deilim, sonuncusu da. Ama aradan geen otuz yln arl yldan sonra geen otuz eki yln arl kertiyor artk beni. Oysa, aldrdm ocuu dursaydm Ferhunde de gideli sekiz yl olacak yaknda bu bo dncelerden kurtulmak iin daireden eve gelince yaptm ileri, alp kolaycack, abucack bitirmeyeyim diye nasl uratm. Ka kez deitirdim ilerin srasn, ka kez ar pazar yerine e dost yoklama, ka kez bulak yerine amar, ka kez oysa yapacam, yapabileceim her eyin deil, deil, yapabileceklerimin hepsi dediim, gerekte pek az ey. Bile bile, belki de bile bile deil ya, ya da pek iimden, pek iimin iinden bile bile, her eyi darack bir snrn iine kapattm kaldm. Uzayp giden darack bir yolda yrtmm gibi, yolun iki yan bombo, dmdz, ml bir alacakaranlkm gibi. Niye sanki bir daha evlenmei dnmyor gibi davrandm? Bilemiyorum galiba, ya da bilemiyormu gibi stanbulun mzmz yamurlanndan birinin daha ka bininci yamur bu? Yamurlar gerekten saysam m bundan byle? mzmz ilkyaz yamurlanndan birinin daha yadn gryorum nmdeki camda. Arkamda, bakmadan da biliyorum, ayna bo duruyor hl. Lamba glgeliinin arpk san geniyle iki yanndaki boz dz boluun yerine kimse gelip grnmeyecek. alna sk sk sarndktan sonra camn kesindeki koltua oturup yamurun yana, srasnda saatlerce bakan nineme mi benzeyeceim sonunda? 148 YATAKLAR Yamur yadka, yamur uzadka, karal olann konumunu deitirmemesine karlk gk rengilisi sabrszlanyordu. Yapt duvardan bir adm ne geldi bir ara, bir o yana gitti, bir bu yana geldi. Her duruunu bir de ardndaki dkknn boy aynal yapan camnda gzden geiriyordu yan yan bakarak o yana. Her duruunda kendince belli birtakm kurallara uyuyor gibiydi. Ne gldm iimden! Bir zamanlar

bizim genliimizde erkekler giyimlerine, kuamlanna pek dknd gene. Dkn olmadklan zamanlar olmu mudur ki? Onu da bilemiyorum. nsan aldamyor grne bakp. Sonra bir gn geliyor, anlyor grp bellediklerinin her zaman derinlere inen bilgiler olmadn. Belki her zaman giyime dkn olmutur erkekler, olmutur da kimi zaman belli etmemilerdir bu dknlklerini, kimi zaman etmemilerdir. Genliimizde yleydi galiba. Beyolunda yrrken, o gnlerin gzde sinema oyuncu-lannn benzerleri sr sr gezerdi ortalkta, grrdm. Ama o benzerlik, o yakkllk, o zen, geliigzel grnmeliydi sanki, bu giyim sanki kendiliinden insan bildii, duyduu eyi bile, yani ok duyduu, yaad, iyi bildii eyi bile anlatmaa, bakasna bile deil, kendi kendine de olsa anlatmaa, dile getirmee alnca nasl bocalyor, ne g ey bir eyi anlatmaa almak Doan ok glerdi benim anlattklanma. Onalt, onyedi yalarndayken bile yataklarn zerinde yuvarlanrd ben bir ey anlatrken. Ne anlatrdm ama? Falanca hanmn, filanca beyin sokakta yryn, benimle konutuklann, anlatt sama eyleri. Alay edecek bir eyler bulurdum hep yaptklarnda, sylediklerinde. Ama Doan, anlattklarmdan ok anlatrken kullandm birtakm szlere gldn daha sonralar sylediydi. Ayn sz kullanyorsun bir sre, dediydi. Sanki haftalarla, alay edilecek her eyi o sze uygun dt iin gln grrsn. Sonra o sz deitirir baka bir sz dolarsn diline. Bir sre, alay edilecek her ey yle olur. Ama o szleri nereden bulup kanrsn, ne 149 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU olmayacak szlerdir, ite ona glerim, dediydi. Ben de ona, sen okumaktan konumaa vakit bulmaz oldun, sen byle szler bulamazsn ama ben syleyiveririm ite, diye bir eyler demitim. imdi anlyorum ya, konuurken duraklamasn. Her zaman anlataca eyin doru olmasn isterdi. Kkken de. Yanl bir ey sylediinde dzeltirdik. Bir daha yanlmazd. imdi ben de Do-ana dndm galiba. Sz arayp duruyorum. Yanbamda. Btn gcmle uzaklamaa altm halde kolu koluma deecek birazdan. Bo yatam anlatyorum ona. Anlatmaa alyorum. Kendi yatann bo olmamasnn deerini bilmesi gerektii yolunda yersiz szler ediyorum. Yersiz, nk genliinin umdurmayaca bir grgs var. Yatamn boluunu doldurmann birtakm koullarn o bana anlatyor. Hak veriyorum. Syledikleri doru. Yaadn dnm de. Biliyorum. Ya da biliyorum dememeli. Dolayl bir bilgi bu. Bir karsama, bir varg. Baka? imdi usuma gelmeyen daha ka sz bulunabilir bunu anlatmak iin? Ayna genlerini braktm, szlerle bozdum imdi. Kolum koluna demesin diye uramak. Hepsi bu. Oysa kolum demesin diye urarken istediim tek ey onunla yatmak. Onunla uyumak, ondan nce uyanp uyann grmek. Gzn amadan nce derin bir soluk alrken yanbanda durmak, alan gzlerini bana evirmeden daha, pmek. Sevdiinden sz ediyor. Arkadamdan. Sorduuna karlk bulamam imdi. Uzaklardaydm. Gznn iine bakarak, bilmiyor, karar veremiyor gibi bir ses karyorum, gzlerimi yava yava kaydryorum. Oysa syledikleri nemli, onun iin de, benim iin de. O sevdiinden sz ediyor. Bense konumasn, davrann, olgunluunu beeniyorum bugne dek. imdi derisinin scakln da beeniyorum. Bir yerinde szne yetimem, girmem, katlmam gerek. 150 YATAKLAR Arkadamn evinde kaldm bir gece, arkadamn zmirde olduu bir gece, sevdiiyle sevimei dnmemem gerek. genlere snyorum gene. Btn bunlar yazan yazarn da ben diyerek kiilerine katlmas, kendini gerek kii olarak dnp, anlatp, kiilerinin arasna girmesi, neyi ne lde etkiler? Yazar da, her yazsnda, bir yk, deiik bir yk deil midir? Yamur yamyor u anda Ankarada.

Temmuzun son gnleri. Ik yuvarlak, yatama biraz sonra gidip yatacam. gene benzer bir ey yok evremde. Yatamn boluu dndrmyor beni bu gece. Varl, byyen bir mutluluk olabilecek birine mektup yazdm az nce. Masann dzln kitaplar, ktlar paralyor. Masa rtsnn yeili, ok durgun, ok s bir suyun yeili. Ama gene de su. Bir ba m kurmaa balyorum? Yamurlar saymak bir eit lgnlk, yani bir eit rahatlama olurdu dorusu... Bo aynalara uzaktan bakmaktan daha rahatlatc bir i. Yaptm her iin, yaplan, herkese yaplan her iin, bir eylere yaramas gerektii, yaramyorsa yaplmamas, yararsz diye bir yana braklp unutulmas gerektii dncesine bakalarnn dncesi deil bu, benim dncem, daha dorusu, bakalar da byle dnm mdr, ok dnmtr herhalde, ama dnm mdr, dnmemi midir, bilmem; bilmeden, ben yle dnrm yararsz ilerin bir yana braklmas gerektii yolundaki dnceme aykr olduu iin de rahatlatc olurdu. Kimi zaman yle iyi anlyorum ki Doann samalarn. ayda, alt ayda, ylda bir gelir, oturur bizimle yemek yer, 151 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU mektup yazar, kitap okur, sokaa kmak zere tra olur, giyinir, sabaha kar gelir, hl uyur ben ie gittiim saatte. Ama arada bir durur, bakar bana, o yan deli yan doru lkrdlanndan birini eder. Bu da onun sylediklerinden biri. Senin tatil gnn de, ayarl saat gibi, der bana. altn iin deil; ben de tatil gn, bayram gn bilmemiimdir yirmi yldan beri. almak zorundasn elbet, hafta boyu birikmi ev ileri var, akamlar, sabahlan yetiemediin. Eskiden sinemaya giderdin pazarlan, senin sylediine gre imdi ona da tek tk gidiyormusun. Ona da szm yok. Ama niye ille de pazar sabah, daha taze olacana inandrmsn kendini bir kez, btn ilerini brakp saat tam onbirde tatlcya, pastaneye, tatl, pasta almaa gidiyorsun, dnp yemek yedikten, bula ykadktan sonra tam drtte ya teyzemle birlikte Mesrurelere gidiyorsun, ya da bete, onlar gelecek diye aydanl atee srp tabaklan hazrlyorsun? Bir gn bu saatleri deitirseniz ne olur sanki? Taklmak iin syler bunlar, bilirim. Sama nk. O saatler en uygun saatlerdir de ondan yle yapyorum. Yllardan beri yaparm. Yapyoruz demeli. Mesrureler iin de yledir, en uygun saatlerdir onlar. Bu gibi alklann rahatln gene kendi sylemez mi arada bir? Ama bir gn Mesrureler sabah ayna gelse diyelim... Yamurlan saymak gibi bir ey deil bu, tabi. Ama onu da Doan sylemiti geen k geldiinde. Yamur durmuyordu bir trl. Sular yava yava yaya kaldrmna kyordu. kp ekiliyordu gene. Ya gerekten taarsa diye dndm, gk renkli pantolonlu olan o apak, lstik tabanl ayakkablarn nasl koruyacakt? Anszn bir ey grdm, anladm, kavradm. Bel ukurluu denen eyi. 152 tSABEYDEN (FRAGMAN) ndeki koltukta oturarilann baba ile amca olduklann dnmek istedim. Biribirilerine sokuluyor, biribirilerinin kulana eilip bir eyler sylyor, uzun bir aynlktan sonra bir araya gelmenin, u anda, hep birlikte oturup yemek yiyecekleri, kim bilir kata yorgunluklanna artk dayanamayarak- gidip yatacaklan eve gidiyor bulunmann cokusu

iinde gibi grnyorlard. Biribirilerinin ellerini skyor, anlattklarna glyorlard. Baba bir ara, arkalarndaki koltukta oturan kk olunun -aabeyine sokulmu, ona bir eyler anlatmakta olmasn frsat bilerek- ensesine bir fiske vurdu, elini ekip konumasn srdrr grnd. Eski bir oyun olmalyd bu; babann delikanllk, oulun bebeklik dneminden kalma. imdi onbe yalannda grnen bu ocua ancak kavumann sevinciyle byle taklnrd. ocuk bunu umursamayacak olgunlukta olduunu gsterdi nitekim: Babasnn elini sevgiyle skt, bununla yetindi. Babasnn kulana bir ey syledi, uzanarak; gltler. Onun asl ilgi gsterdii Arka koltukta, pencerenin dibinde oturan delikanl, arball bir bayramlk giysi gibi tayordu srtnda. Yznde kl kprdamyordu. zenle seildiini belli eden montu, oturan deil de ayakta duran birinin srtnda durur gibiydi. ndekilere eildii, bir eyler dinledii ya da yantlad oluyordu arada bir. Ama yznn kprtszl iinde, arbal olmann gerei belledii ask yzllnn donuk gzellii iinde bir tek devime gnl indirir 153 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU gibiydi gerekten: Kk kardeinin boynunu gere gere kulana yaklap anlattklarm, sk sk, ban ondan yana eerek dinliyordu. Gzlerini kardeine evirmiyordu bile ama ona karlk verdii zaman sesinin snscak olduuna bahse girebilirdim. Kardeinin elleri omuzlarnda, gsnde, kollarnda geziniyordu aralk vermeksizin, ellerini, uyluklarn okuyordu. ocuk bir sarmak gibi trmanyor denebilirdi, neredeyse, aabeyinin zerine. Elleri, yz yetmiyordu ona; aabeyine sarlmak, onu kavramak iin gzlerini, burnunu, dudaklarn, parmaklarn, gvdesini oaltmak gereksinimi iindeydi. Bir ara elini aabeyinin bana gtrd. Aabey bu sevgi gsterilerine katlanmakla kalyor olsayd tam bu noktada patlard. Oysa gene ta gibi duruyordu. ocuk, salarn okad, parmaklaryla tarad; zenli, titiz, arbal salar tutam tutam, karmakark, fkrd parmaklarnn arasndan. Sonra gene o parmaklar dzene soktu her eyi, aabeyinin ba, dokunulmam gibi oldu. Aabeyden bir kedi mrlts ykselmesini bekleyebilirdim. Katlanmak deildi bu. Sevinten donmakt. Uzun kirpiklerinden tr, gzlerinin szlp szlmediini seemedim. ocuk gene bir eyler syledi. Aabeyinin ba gene ondan yana eildi. Shhiye duranda indim otobsten. Dil-Tarihin hlamurlar, hl souk saylabilecek bu haziran sonu gecesinde kokularn btn grkemiyle salyorlard. Bu kokuyu uzun uzun ektim iime; bir yl dahann btn eitlemelerini iimden geirerek. Bir aa, bir iek karsnda saatlerin, takvimlerin ne kadar hafif kaldn bir daha duyarak. Bu saatte, nereden olursa olsun kalkp buraya gelmek, her trl zahmete deerdi. Birka haziran ncesine kaydm; en dertli yllarmdan birinin yaammn en gzel haziran dediim haziran, yle akp geti iimden. Gerekte, en gzel haziran deildi o yaammn; bilincine vara vara, gllerini, hatmilerini, hlamurlarn tek tek grerek, bilerek, duyarak yaadm ilk hazirand. lmlerden, bozgunlardan geerek ulatm 154 ISABEYDEN bir haziran... Bu haziran beni bir baka hazirana gtrd sonra. Birka baka hazirana m demeli? nce, otobsteki ocukla aabeyini gtrdm bu eski haziranlardan birine. Hava scaktan titremitT gn boyu kk bahenin zerinde. Ortalk kararmadan nce, sar sinek bulutlan inmi inmi kalkmtr yeni sulanm sebzelerle ieklerin zerine; zellikle kuyunun evresinde dolanmlar, dnenmilerdir. Uzaktan, yakndan, kurbaa sesleri gelmee balamtr. Karanlk, bir bezin ald toz gibi silip gtrmtr imdi

sinekleri. Gece bceklerinin sesi yava yava ykselmektedir. Serinlik hl scak bir soluk gibi esmektedir pencereden ieri. Soldaki komunun bahesinde gller, aydnlk gecenin iinde kocaman kocaman seilmekte, koyu koyu kokmaktadr. Sadaki komunun bahesinde yalnz sebze yetiir; ufak ufak tarhlarda er beer fidan, iki kar maydanoz, bir kar nane. iekler evde, sakslar iindedir, yan sokaa bakan odalarda. ki bahenin arasndaki bu bahede ise hevesler biraz gelge, biraz kark olmutur. Gllerle fasulye srklan, domateslerle karanfiller, her biri ikier er kan yer kaplayarak, yan yana, yer yer de i ie, bymekte, uzamakta, yaylmaktadr. ocuk, deiik bitkilerin topran biraz ya da ok zerinde, dalgalar gibi kabarp alalarak yetimesinden honuttur; bir beliren bir yiten kedilere bakm, onlarla birlikte gezinmitir bu ormanlarda yllar yl. Buras artk oktan orman olmaktan km, ufack bir arka bahe olmutur pencereden bakan onbeindeki ocuun gznde. Ama bir kedi parmakln zerinden kuyunun kapana, gllerin arkasna, kn eve giren tr sakslar adasnn yanna atlamayagrsn, nasl anmsamazd sekiz-dokuz yl nceki orman gezintilerini? yle akp geen bir ocukluk diye de olsa... Aabeyi ise bu bahenin haline hep glerdi, babasna taklrd. Orman gezintilerine hi kmam olmalyd o. imdi, bu ok uzun aynlktan sonra baheye bir daha baktnda gene alay edecek miydi? Yokluunda gller serpilmi, kck san iekler kuyunun evresini sarm, hanmeli bu st kata ulamt. 155 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Bekliyordu. Aabeyine el koymutu herkes. Komular bile. Benim uykum geldi, diyerek kmt yukar, soyunmu, pencerenin nne ekilmi yatann ayak ucunda oturup beklemee balamt. Heyecan herkesi yormutu. Komular birka dakika nce gitmilerdi. Aabeyini yalnz kendine istiyordu artk. Birazdan gelecekti. Bekliyordum. Yatan sabahtan hazrlamt, kendi eliyle. Anas kusur bulamam, bir ey yapmadan edemeyecei iin de ba ucunu biraz ne ekmi, ayak ucunu biraz itmiti. Bozduunu dzeltmi, kmt sonra. En sevdii yemekleri piirecekti ona, oyalanamazd. ocuk ks ks glmt anasnn arkasndan. Bekliyordum. Birazdan gelecekti; anam babam odalanna girmilerdi. Darda gece bir koyuluyor, bir aydnlanyor. ki, belki de ayr any, ayr geceyi st ste bindiriyorum u anda. nbe yandaki ocuun pencere nnde bekledii gece karanlkt. Komular evlerine dndklerinde bile sada solda klar ksack srelerle yanm, snmt ardndan. Sinek boldu o yl. Hava scakt. Pencereler alacaksa k elden geldiince az yaklyordu yatak odalarnda. Be yl sonraki bir gece ise dolunay, bir baka oday, alabildiine aydnlatyor, ninemin yllar nce vallahi ben bile bu kta diki dikebilirdim, dedii bir geceyi anmsatyordu. Kayaln oradan, arada bir, byk grltlerle paralanan dalgalarn sesi gelip saryordu yataklarmz. sabey, o gece geliyor, gelmi, gelecek deildi; gidecekti ertesi sabah. Yllarca gremeyeceimi-zi hibirimiz bilmiyorduk daha. Bekliyordu. Pencerenin nnden kprdamayacak, kapdan girip kendisine doru gelmesini bekleyecekti. I yakma, diyecekti bir de, bir solukta, sinek girmesin! Girdi sonra. Kapy yavaa kapad. Eli k dmesine gitmedi bile, kendisine doru yrd. Dardan gelen yein aydnlkta gzleri parlyordu. fke doluydu sanki bu gzler, fke kusuyordu. Yanna geldiinde eli hzla kalkt. ocuk donup kalarak, 156 SABEYDEN

ama anlamad bu fkeye katlanmaa karar vererek bekledi. El kalkt yerden inmedi. nsan yerinden koparp uuran yumuaklkta bir ses, insan buru buru eden tatllkta bir ses, Salak, diyordu, sevdiini insan bu kadar belli eder mi hi? Yatan zerinde dikilmek, uzun boylu aabeyinden biraz daha uzun boylu olmak, ona hibir zaman satlamayaca gibi sarlmak demekti. Kimi zaman olan biteni deil, o olan bitendeki yeinlii, sar-sch dile getirmek ok daha nemli gibi gelir. Dile gelmesi neredeyse olanaksz eyleri dile getirmi grnmenin bir yolu, olsa olsa, ben diyerek kendi azndan anlatmaa almak anlatlacak olan, nceyi sonray biribirine kartrmaktan, okuyann ne oluyor, ne bitiyor, yahu? demesinden, kendini kolay bir okumann belirsiz akna brakvermesinden ekinmektir, belki de. ocuk yirmi yana geldiinde sabeyden iki parmak uzundur boyu. Kayaln tepesindeki dzle alan pencerenin nnde beklemektedir onu. Uzun bir ayrln eiinde ona sanlmak isterken, bir daha hi artlamayacaklarn, sabeyin banda lmn beklerken elini tutup pmekten baka bir ey yapamayacan, ldn anlad zaman -kendi lmne dek gnlnde bir ta gibi tayp gtrebilecei any yaratmak, yaratabilmek iin edecei lgnl, bilemez, dnemezdi. O anda, bilinen bir ayrl, arada bir, daha kolay ekilir klacak bir mutluluk ans yaratmak zere beklemektedir onu. Denizden gelen serinlie srtn vermi, dimdik durmaktadr. Emdii sca hl salan duvarlar odann havasn, daha iki saat, uyunmaz durumda tutacaktr; ama bu gece ne zaman uyuyabilecekleri nemli deil. Yarn, ge de kalksalar, evi derleyip toplayp kapamak, otobse yetimek iin bol bol vakitleri kalacak. Biribirilerine pek bakmadan yapacaklardr her ii. Ayrlklarn eitimini epey grm durumdalar. Ayrlmadan nceki birka saatin nasl geirilmesi gerektiini kararlatrmlardr artk... sabeyin otobs kendininkinden yarm saat nce kalkacak. Bundan byk memnunluk duyuyor. Arkada 157 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU kalan kendi olunca yaam biraz daha az g. Ayr yerlere gidecekler. En az drt yl, mektuplamann dzensizliiyle yetinmek zorunda kalacaklar. Dalmamak, diye dnecek, yekinip do-rulacaktr kapnn almasndan bir saniye nce. sabey alt katn pancurlarn kendi eliyle kapamak istemitir bu akam. Eviyle vedalamasnda onu yalnz brakmak iin odaya ktm, soyundum, bekliyorum onu. Kprdamyorum pencerenin nnden. Bana geliyor. Biribirimizi yok etmek ister gibi bir gle sarlyoruz biribi-rimize. sabeyin az bir ara kulamn nnde duraklyor. Dur, diyor, ben de soyunaym. Deniz donu ile terliinden baka bir ey yok zaten ayanda. Yataa oturtuyorum onu, seni ben soyacam, diyorum. Terliini atyorum bir yana, ayaklarn gsmn zerinde skyorum. Hibir eski davranmz, devimimizi anmsamamak gerek, biliyorum. Bu gece her ey sanki ilk kez yayor, buluyor, reniyor, yapyor gibi olmalyz. O da biliyor bunu. Parmaklarm, ellerim gene de zmlenmi bir bilgiyle iliyor. kimiz de plaz imdi. Artk hi konumayacamz biliyoruz. Azlarmz, tepelerimizden trnaklarmza batan renecektir gvdelerimizi. Ellerimiz demedik bir yerimizi brakmamal, derimiz bizi snrlayan rt olmaktan kp biribirimize almann arac olmal. Havann scakln ateimizle soutmalyz. Uzun sreceini bildiimiz, uzun srmesini dilediimiz bir yolculua kmtk. Birlikteydik. Biribirinin evresinde dne-nen, biribirinin zerinde dnenen iki lgn yldz gibi. Tek bir yrngemiz vard. Yola ktmz noktaya dndmz zaman bamz alp gitmekti yazgmz. Atmz mevsimleri alabildiine oaltarak, her bir noktamz zerinde ayr ayr durarak ilerlerken azlarmz buluuyor, gene ayrlyordu. Yldzlmzn, her noktas biribirine eit kreliimizin, bozulduu tek and bu: Azlarmz ayrcalk tayan bir noktamz oluyordu ama hemen bozuyorduk bu stnl. le noktasnn scaklnda ergiyip, biribirimize karp birlemei umabilirdik. Ondan sonra ayrlma hi olmazd. Oysa bunun olmazlm hangi ift yaamamtr? Gene

158 SABEYDEN de hangi ift, doruun yakclna ularken dalp yok olma umudunu beslememitir? Gne karmzdayd, biraz temizdey-di. ki srtmz, iki sarmz dnda bir yzeyimiz yoktu ya, bu yzey nereye dese atee demi gibi oluyor, yuvarlanyorduk. Bizi saran atein dayanlmazlnda hayknyorduk belki de. Scak artyordu ama ortalk birden karard. sabeyin gecesine ermitim, yolculuu onun iinde, onunla bir, srdryordum artk. Karanlnda eriyor, gnei ona brakyordum. Bltmz evren patladnda dalmadk. Her yeriyle saryordu beni. Kendini de beni de koruyor, tutuyordu. Sonra yava yava souduk, ayrldk. Yok olmay bu kez de baaramamtk. Bir ara suyun yznde buldum kendimi. Elleri . salarmn iindeydi. Bam uyluklarnn arasnda. Bkk tuttuu dizinin karaltsn setim yukanlarda, tek bir gzmle. Ellerim nereden geiyorsa geiyor, gsne ulayordu. Ellerimi hafife bastrdm, salarmn iinden karl geldi. O da suyun yzn-deymi. Azmdan kmakta olmas gereken bir ses, uzaklarda, bir k lkesinde, gzel sabeyim benim, diye fsldyordu. 159 Ill SESE YAZILANLAR GDEMEMEK

Deniz ile Rolf a

I. BLM 1

Sokak-ehir

KORO I-II (Tekdze sesler patlar)

tme kakma. porta En iyisi bu! Niye almyorsunuz?

Dkkn

Bu daha da iyi!

Tam size gre!

Sokak

ekilin, ben geeceim!

Geit

Oradan deil, buradan!

Gmlek

Tam size gre: 37 numara!

Tam size gre: 45 numara!

Mavisi yok krmzs var.

Tam size gre!

Kontralto Bariton/bas Resim-imler / k oyunu Hibir ey bana gre deil... II Hibir ey sana gre deil. Hibir ey... Hibir ey... KI-II Resimler yaznn yerini alyor Herkes her eyi anlyor 163 UIMLARANASl YA DA BEYOLU Radyo TV Walkman-dalgm yry Biri kardan bir ey anlatrken Anlalmayan zaten yaramaz Kimse kimseye bir ey sormak zorunda kalmyor, kavga etmeyecekse. Konumak zorunda deiliz Birileri bizim yerimize konuuyor nasl olsa Biz istediimizde stediimiz kadar konuuruz. Niye yorulalm? Sesler gelsin bize, iimize dolsun! Dinleyip dinlememek Bizim bileceimiz ey! Dnya bize gre Dnya size gre Otobs garaj Hibir ey bana gre deil... Hibir ey, hibir ey sana gre deil... Bu soru en az drt be kez yinelenecek; her kezinde bambaka bir dorultu (elle, kolla, eneyle) gsterilecek bilgi verenlerce.

ISazandere arabas? Sazandere? Sazande? Sazan? Saz? 164 GDEMEMEK lk sorduum yerden kalkm az nce Ne biim i bu? Yanndaki adam Sazanderede eviniz mi var? Hayr. Ama bu yl oraya gideyim dedim. Yaz gelince denize gitmek isterim hep. ok vdler oray. lk kez... Bu yl karar verdim. Bildiim yere giderim ben. Ya memnun kalmazsam? Iok vdler. Gidemedim bir trl. Merak ettim. Yarn... Yarn karmam herhalde arabay... Otelde. Yatanda. Mrlt Bir dizi kavak. Yelde salnyor. Toz bulutlan Denizi dlerim hep. Dlerime girer... Bu kavaklar ehrinde. 165 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU iinde yryen gen adam. Bitmez bir yry. D derinleir. Kyda, giysisini toplayp bir elinde tutmu, yrr. Maarann n. I, yatakta yatmakta. II, d oynamak zere, yataktan kalkar. Maarann azndan ieri girer. Eskiden her gn yzerdim Doup bydm kyda Bir gn.. ISaatim hep iliyordu. Onikiyi gsteriyordu hep. Ka gn,ka gece? Zamann dnda, zaman iinde. Uykum geldike yatyor uyuyordum. Gcm tkenesiye yryordum dehlizde. Acktka yemek makineleri kyordu karma. Su makineleri, ay makineleri, susadmda Yryordum durmadan ilerliyordum. Geri dnmek gemedi usumdan leriye doru yrdm hep 166 GIDEMEMEK

I grecektim dehlizin ucunda yle diyordum yle olduuna inanmak istiyordum Sonra oysa saatim onikiyi gsteriyordu hep iliyordu, hi durmad oysa sonra bir k bir k grr gibi oldum... Bir dt bu elbet... Elbet bir dt bu! Bir d myd gerekten? Sonu ktyd ama Kt, ok kt... I Sazandere arabas? *1Orada, u mavi arabann arkasnda kalan ke I Sazandere arabas? 167 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU *2 u srann arkasndan Sazandereye bu mu gider? *3Sazandere mi? Bilmem ki? u araba Soukgle Sazan.. GlDEMEMEK 6 i Bugn nc gn... Kavaklar ehrinden kalkp geleli... Bu ky kentine gelmiim zaten Burada kalp denize girsem, buraya gelmi gibi davransam... Kendi kendimi mi aldatacam imdi? Her gece karacak deilim ya bu arabay! Yarn, olmazsa br gn kstracam sonunda bu varlmaz yerin bilinmez, ele avuca smaz arabasn... Yataym bari

Kazlara, Kazlara... Sazandereye gidecektim *6Araba oktan kalkt. Yarn akam gel, bu saate de kalma! I Ben deli miyim? 168 DenizUyu, uyu sen, uyu Denizim ben, sonsuz... Uyu... Uyurken renir kii dillerin sylemediini. Uyu uyu, bak, ne anlatacam sana Benim sevdiim adamn yksn dinledin mi hi? Beni seven ok kmtr 169 Jfc LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Benden korkan, daha da ok... Ama benim birine vurulmam Pantomim balar Yalnzl, kimsesizliiydi houma giden bu balknn... yi yapard iini. Ama dlere dalp sandaln bana sallatmak ok houna giderdi. 8 Balk ile Koro(lar)Gnn birinde bir balk, hi grmediim, grdklerime hi benzemeyen... Deniz Bal ben salmtm sandalnn nne... Aramzda kurulacak tek kpryd o... IO balk ben olabilirdim... DenizBenden doanlarla ilikin yok senin 170 GDEMEMEK Denizle syleimini srdrr. Ile syleimini srdrr. KorolarBeni ok uratrd, hayr, uratracak gibi davrand, kolayca yakalatt kendini sonra. IBen seni ne kadar severim oysa... DenizAma karada leceksin sen beni unutup. Seni iime ekmeyeceim hi! KorolarDamana saplanm zokay kolay grlmez.

almak istedim, incitmeden onu. Az kapamverdi. Elimi yuttu nce. Dirseime, omuzuma eriti sonra dudaklar. Koluma asl kald. Deniz Oysa o, kendiliinden gelecekti bana. Sen topran adamsn. Korolarnsanlar onu grmyordu, ya da bana yle geliyordu. 171 LAGIMLARANASI YA DA BEYOLU Herkes grsn istiyordum oysa. DenizOysa o, kendisini tutsak edeni bilemiyor, sevinin esrikliine kaplm gidiyordu. KorolarDenizin dibine inmek istedim onunla... Karanln aydnla dneceini umduum yere... Ama korkuyordum, hazr deildim daha... DenizKorkusunu unutmas gerekiyordu bana ulamas iin, dne bile smayacak bir bozgundan geip gelmesi gerekiyordu. KorolarHazr olduumu sandm bir an geldi sonra. Bala, sevisinin tutsa olduum bala BalkArtk seninle her yere giderim; lm sultannn eiine bile yz 172 GDEMEMEK srebiliriz BalkArtk sensiz dnemem kendimi Koro IBalk rd, dald... Koro IIBalk dnya karsnda glyd ama... Koro IDkld, param para, balknn koluyla birlikte Koro IIAma kendi karsnda gszd... Koro IBalkya denizin kuca LAIMLARANASI YA DA BEYOLU akt artk DenizBana snmak istiyordu. GDEMEMEK II. BOLM Sabah - odada

Koro IIBalk, denizin ula, denizin kuluydu, ama dayanamazd buna. Deniz dleri grmekle yetineceim galiba burada kalp. KorolarDibe inerken kendimi gene balkla bir arada grdm sanki. Biri aldatyordu beni. BalkKaya yarlyordu, denizin en dibinde; ulamtm, iine alacakt beni, biliyordum. DenizBiliyordu. O gn bu gndr, iimde. Artk bir ben vanm onun iin, bir ben! Ne kadar, ne kadar... Acmaszmsn! Alt gecedir kovaladn otobs kayor hl senden. Geri dn saymamal, nceki gn de... Topu topu adam seilecekti kimse baka ey dnmez oldu. Neydi o szler! Hi kimseye kar deiliz, bize inanmayanlardan baka tekiler de altta kalmad: Biz en iyisi deiliz, iyi olan yalnz biziz II Dn gece otobs kalkmad dense yeridir. Bu gece ana baba gn olur. Sokaa kmak iyi gelirdi ya cann istemiyor... 174 175 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU IHaber dinlesem... Radyo - adam I Umut artyor mu demek bu durumda? Radyo<... yolcularn da denetlenmesi...> IINasl acaba?.. Radyo<... anta saysnn snrlanmas...> IBir eyler yapm grnmek her zaman denetlemeyle balamaz m? Radyo<... hayrl hizmetler...> IIBu akam belli olur. Radyo <... ilk kararlardan biri otobs seferlerinin bir dzene sokulmas.. .>

176 GDEMEMEK I Yamur yamaya balam olacak ey deil! IIKsacas, klmaz. IBiraz daha pineklerim. Radyo<... adasnn kt bildiriliyor. Anlalmayan bir nedenle, bir gece iinde paralanp dalan ada denize gmld...> IIByle bir ada dlemitinbirara... I Evet, ama benimkinde baka eyler de oluyordu... *1Sen Sazandereye gitmek istiyordun deil mi? 177 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU I Evet? *2 Az nce kalkt araba! *1Sen ne karyorsun? Bak kardeim, o yana git. *3 Ne Sazanderesi? Oraya hanidir araba kalkmyor ki... I Mavi arabann oradaki adam dedi de... *3O mu bilecek, ben mi bileceim? *4 Az nce bir deil iki araba yola kt. *5Bak karde, acdm sana gnlerdir dolanyorsun buralarda... in dorusu u, gel kulana fslayaym 178 GIDEMEMEK Adam kulak verir IYaaaa... Sa ol! Dediin gibi yaparm. *5 Yarn deil ama, br gn... Oda - gece II, (Birinci Blmn drdnc sahnesinin sonunu oynamaktadr), k yaklatka saa sola arpmaa balar. Ia ulatnda gzlerinin artk grmedii anlalacaktr. Maara servenim... I grdydm, ona

doru yryordum... te ondan sonras... Ondan sonras bir d olmal, dehlizden ktktan sonra grdm bir d... Ak havaya kmtm artk, hava scakt, iekler kokuyordu... Ama... Krdm... Krmm., II Elbet bir d olmal... Yoksa... Yoksa... I Kr mym gerekten? Gzlerim grlecek olan 179 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Sokak - gne batmak zere. Akam piyasas. (Bale) I, kenara ekilmi, kalabala bakarken danslar yava yava Ada dleminin hazrln yapar. Ky evleri, tepe evleri, kydaki iyerleri belirir. allr. Limanda ykleme-boaltma etkinlii. Dzen. Dzene sayg duygusu. grmyor da, asl imdi bir d dnyasnda m geziyorum? IIBuras... Sazandere... Hepsi uydurduun eyler mi yoksa? I Kim... Kim syleyecek bunu bana? Gzlerimi kim aacak? ITuhaf eyler yapar, dnr, grr oldum burada dura dura. Herkes yayor, yiyor, iiyor, yatyor kalkyor. Ben, yaamm askya alm, bir yere gideceim diye bekliyorum, gidemeden. Yaamadm bunca gn... IIAma imdi rahatsn, gevedin, biliyorsun yapman gerekeni... 180 GIDEMEMEK Kk bir ocuk anasna koar, heyecanla, telala bir eyler anlatr. Syledikleri kulaktan kulaa iletilir. Heyecan artar. Adann kylan genilemekte, deniz gitgide uzakta kalmaktadr. Tekneler karada kalakalmtr. Adann denizle ilikili dzeni bozulur. aknlk - aresizlik Toplant - tartma

Postalar halinde kazya girime Makineler. Kazmaktan baka bir zm dnememe lgnl. Toprak ynlar artyor, insanlar biribirini grmez oluyor iken, kulaklarn da sarlat anlalr. Ada 5 I Benim dlediim ada... Acmak nedir unutmu bir dnyadan gelen bir yabancnn da snd bir yerdi. II Ama bu yabanc, olsa da olmasa da... I Doru... Adallar tarihlerinden bildikleri tehlikeden korkuyorlard. Oysa... Hi beklemedikleri geldi balarna... Ada depremle sarslmad, yklmad, ufalanmad. Bymee balad. II Bu bymeden korktular, bir urdan korkar gibi... Kesip atmak istediler, oalan... Adann her yerini kazdlar. I Biribirilerini grmez, 181 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yava yava paralanp ker, denizde yok olur. iitmez oldular. Ada zerlerine kt. Denize batt, ar ar, yok oldu. INTERMEZZO. Ortalk ar ar dinginlesin Akam saati. Karanlk basmtr. Otel odas. Adam eyasn toplam, kk antas, omuz tor-basyla gitmee hazr. II Ne yapacan biliyorsun. Sana acyan adamn szleri herhalde doruydu. O drt otobsten herhangi birinin srcsn bulup... Otobs garaj Sazandereye

uruyor musunuz? Bu araba Karklara gider. Tamam da, gidite ya da dnte, Sazandereye uramaz m? 182 GDEMEMEK Kimden aldn sen bu akl? I Birinden akl almak m gerek? Bilmem ki, aabi, yolcu karsa... Sen buralarda oyalan hele. IYola kyor musun kmyor musun? Tamam aabi, dediin gibi olsun, ge otur. Birazdan kalkarz... Biletini keseyim. I Ka kii bekleyeceksin daha? ki kii daha karsa yeter. Sen ge otur hele... antalarn rafa sar. 183 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ITamam... Yolcularn hepsi Sazandere yolcusu mu? I, yepyeni arabaya binerken iki yolcu daha gelir. Motor iler. Kararma. Karklara gidiyorlar, dedim ya. Seni de atveririz ite.

Yolda hzla ilerlemekte-ler. Otobsn iinde k yanmyordur. 8 IIKaan av kstrdn, sevin bari... I Hileyi rettiler, basan saylmaz. Olsa olsa Sazandereye gidiyorum diye sevinebilirim. Uyumaktadr. Uzun sessizlik. Araba yolunu srdrmektedir. Dururlar sonra. Bir tek gece lambasnn lgn mavi 184 GDEMEMEK

Src yardmcs. Kendi de uykulu, yorgun. *2 Aabi, ineceiniz yere geldik, uyann... Geldiniz, aabi! antalarnz unutmayn. II Ama denizin sesi iitilmiyor... *2 Buras aabi. Baka yolcu kalmad zaten. Bir toz bulutu iinde araba uzaklar. Karanlk. Sessizlik. Peki... Peki... Sa olun. Eilip avucuna kum alr, aktr. Omuz torbasn dzeltir. IIDenizin sesi de gelmiyor, havada tuz kokusu da yok. I Denizin yeli de esmiyor... Kumun iinde yryorum. Ama deniz kumu deil bu.. Un gibi. Souk bile deil. 185 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Adam yalan m syledi? Bir yere geldik ite, Sazandereymi, deilmi ne kar? Yolcu niye bekler sanki her eyin yolunda gitmesini? Tedirgin bir glle. Torbasn atar. Glkle yrr. Biraz daha yrr. Bir kumula trmanr gibidir. antasn da brakr. IIDeniz falan yok burada, l kumullar bunlar herhalde... I Belki de... Bir ey dnmek istemiyorum zaten. II Samalyoruz, bana sorarsan... Bundan sonra yalnz II grnecektir. Iin nce sesi uzakta kalacak, sonra kendi de gzden yitecektir. I Yryoruz. O kadar. Aa! Aada bir dizi aydnlk pencere bir ev, birileri... II eve doru iner, ieriden gelen kla beliren kapy II Balayn...186 GIDEMEMEK tkrdatr. Kap hemen alr. ok yal bir adam.

II, nce bu karlan yadrgar. Sonra, dn farkeder, sevinle ocan karsndaki bo yere oturur. Ellerini ayaklarn ocaa uzatr. Sonra ar ar sana soluna bakar. ki yannda oturanlar, rktc olmamakla birlikte, yalln son kertesine ulam yzlerini Hye evirmi, ukura kam dalgn gzleriyle Hnin gzlerine bakmaktadrlar. *, Hnin karsna gemi, srtn ocaa evirmitir. Koro I - II Bale + pantomim Kontralto (I) Bariton/bas (II) Deniz (mezzo soprano ?) Balk (tenor ??) Yal adam, radyo adam (bariton ??) (1 kii) Rica ederim, buyurun, buyurun... Gein yle ocan nne. Biz de merak etmee balamtk... Yeriniz ne zamandr sizi bekliyor. Bu yl gelecek, diyoruz, aramza, nmzdeki yl gelecek, diyoruz, ne zamandr... Hep bekliyorduk sizi... Hogeldiniz... Hogeldiniz... 187 IAIMLARANASI YA DA BEYOLU Yanndaki adam, garajdaki adam (1 kii) Garajdaki adamlar (6 kii) Src yardmcs, bunlardan biri olabilir. 1993-1994 RolfBaumgart iin opera metni AK ilhan K. Mimarolu iin Libretto Perde ald zaman kadn, arkas dnk, sofray kurmaktadr. Koca sol kedeki koltukta gergin, dalgn bir yzle sahnenin sama bakmakta, sigarasn tablada ezip durmaktadr. Bir sessizlikten sonra kadn elindeki peeteyi hzla bir taban zerine frlatr. RYAN: Niin... Sinan a doru serte dnerek Niin hl burada, gitmiyor... Anlamyorum artk bunu...

Sabahberi yzme bile bakmadn. Konutunuz, konutunuz... ki gndr gitmek bilmiyor... ki gn... iki gn... Sofraya dnerek iine bakar. Sinan, gzn saa dikmi, dalgn, SNAN: Nasl anlataym... O benim... O... Anlamalsn bunu, aylardr grmedik... 189 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Sessizlik. Kadn durmutur. Gene iine balar. Souk, dingin, RYAN: Bana ne... Sa arkadaki kapdan kar. Mutfakta sert kapkacak sesleri. Sa n kapdan elinde havlu, Rasin girer. Ellerini titiz bir dalgnlkla kurulamaktadr. Sinana bakarak glmser. Sinann gergin yz yumuar, znle gler. SINAN: RASN: yi ettin geldiine. Biliyorum.

Biliyordum. Onun iin geldim. SNAN: Hayr. imdi geldiine demek istedim. Yalnz kalverdim birden. Rasin gene kapdan kar. eride bir kapnn kapand duyulur. Gene girer. Havluyu brakmtr. Radyoya gider, dmeleri kurcalamaa balar. SNAN: Deimek g geliyor insana. Bir karar verip onun yznden deimee mecbur olmak... Bilmez misin dle uyanklk arasndaki bocalamay?... Hibirini kabul etmek istemez insan... Bilmez miydin eskiden dleri gereklie evirmeyi? Sessizlik. Radyo grltleri artar. Sinan daha ar, SNAN: RASN: 190 AK Bakalar yerine karar vermesini, istemeyi, yaratmay m? SNAN: Deimedin sanyordum... Bilirdin o zaman, Neyi? unuttun mu imdi?

RASN:

Sen deimedin mi?

Deimek, eskiden bildiimi artk bilmiyorum demek deildir ama... Radyoyu serte kapar. RASN: korkuyor musun? Birden Riyan ieriye girer. Sessizlikte bir Sinana, bir Rasine bakar. RYAN: Neden sustunuz? Rahatsz m ettim? Gerginlik iinde glerken, erkeklerin durgunluunu bozacak bir sz bekler. Rasin glmsemektedir. Sinan nne bakar. RYAN: ki ier miydiniz diye soracaktm, Evet... yemekten nce... Sinan? Siz? SNAN: RASN: RYAN: erim... Buyurun, konuun Deimekten

ben gelinceye dein... Keyfiniz iin gecikirdim ama yemek birazdan hazr olacak... Rasine bakarak odadan kar. SNAN: Ama... Deimeden korkuyorum desem doru olur, senin deimenden... Ne denli deisem de 191 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU sevdiklerimi hep seveceim sanyorum... RASN: SNAN: Bir gn gelir, sevdiklerini Bu akn lml olduuna sevmeyebilirsin de artk. Kendini yalana mahkm etmek neye? beni de inandrmak istedin her zaman. Boluklar, yolun engebelerini aan bir ak olamaz m bu? RASN: SNAN: lleri diriltmek neye? Neye geldin yleyse? Korkmuyorum. Deimekten pek korkmuyorum ama...

RASN: SNAN:

Seni hl sevdiim iin... Sevmeyebilirdin de...

yleyse... Ben de seni hl seviyorum... RASN: SNAN: Var belki de... Bilmem. Neden rkecekmiim... Bilmiyorum. Bilmiyorum... Rasin radyoyu gene aar, bir blues duyulmaa balar. Rasin glmseyerek Sinann yanna gider, yere ker. Biribirilerinin gzleri iine bakmaktalarken Riyan, elinde iki bardak, ieri girer. nce kocasna sonra da Rasine ikilerini uzatr. RASN SNAN RYAN RASN: Saolun... Teekkr ederim... Hem siz neden yerde oturuyorsunuz? imdilik koltuumuz iskemlemiz az ama oturacak yer de bulunuyor ok kr... Yer bulamadmdan deil... Yere oturmay 192 AK sevdiim iin yere oturdum. RYAN: RASN: Ya ben, ben raz olmazsam... Hl!.. rkmek neden o halde? rkmek mi? yle bir ey yok...

aresiz, boyun eerim buyruklarnza...

Kalkyorum ite. Oldu mu istediiniz? SNAN: Braksaydn adam, istedii gibi, diledii gibi otursundu... Rasin kalkm, ikisini yudumlayarak ortada dolamaktadr. Kar-koca gerginlik iinde bakrlar. Riyan, Sinann ayakucuna diz ker. RASN: Eviniz gzel dorusu... Az zamanda btn bunlar bir araya getirmek kolay olmamtr... Kutlularm bir daha... zellikle sizi...

Sinann ii olmaz, olamaz bunlar... O evini deil, iini demeyi dnr... Dnp onlara bakar. Sinan dalgn, glmsemektedir. Riyan ise daha ak bir yzle Rasine bakar. RYAN: Kardeim ok gentir ama bana onu hatrlatyorsunuz... ki gndr onu size benzetip duruyorum... Sinan ok sever onu, deil mi Sinan? Hatta bizim tanmamza, seviip evlenmemize kardeim sebep oldu diyebilirim... Deil mi Sinan? Sinan bzlerek cevap vermemekte, Rasin glerek ona bakmaktadr. RASN: 193 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Memnun olabilir miyim? Bu benzerlikten tr? RYAN: O da sizin gibi...

RASN: ...yzsz...

RYAN: ...rica ederim; esmer...

patavatsz - yani szn saknmaz... Ac sylerken bile, kendini sevdirmesini bilir...

RASN: Ta m bu?

RYAN: Hayr... Hibir ekilde... Hibir ekilde... Balayn... Dorusu, merak ettim, Sinan en ok hangi huyunuzu sevmezdi?

RASN: Ona sorun...

Sinan, konuma konusunun deimesinden korkarmasna heyecanla. SNAN: Cannn sklmasn bir eye... O zaman tiksintiyle syrlmaa bakar skntl durumdan...

Durur. SlNAN: RYAN: imdi ona da altm... Sevmediin bir yan yok mu imdi?

Onu mu demek istiyorsun? Sinan durgun, uzak, SNAN: Evet, yok belki de...

Rasin sessizce gler. Riyan kocasna baktktan sonra, RYAN: Ben de sizi onun kadar sevmek isterdim... Tutuk sessizlik iinde radyodan konumalar duyulmaa balar. Riyan yerinden kalkp radyonun bana gider, bir dans musikisi program arar. Srtn dnm durumda, bir kap zorlarm-asna, 194 AKRYAN: Eski gnlerinizi bilmek isterdim... Paylaabilmek iin onlar... Dmeleri rastgele evirir. Cevap alamaynca yan dnerek, RYAN: Konumak istemiyor musunuz? Ne yapardnz geceleri, gndzleri, anlatsana Sinan... Radyoda delici bir ddk sesi. Riyan hzla dme evirir. Rasin ar ar, RASN: bulurduk. Szler iinden, yaamaya doru bir yol arar, bulurduk, her gn... her gece... SNAN: RYAN: l I Yemek hazr deil mi daha? kileriniz bitti mi? Biraz daha bekleyelim diyecektim, havamz bozulmasn... Hem itahmz alr... Konuurduk efendim, konuurduk... Sormayn ayrca, konuacak pek ok ey de

Riyan radyoya dner, bir eyler bulmutur. Biraz dinler. Rasin sahnenin sa kesine yapm gibi durur. Sinan yerinden kalkp masaya gider, bardan brakr. Bardan, gtrmesi iin uzatan Rasinin hareketini grmemitir. Riyan dorulur. RYAN: Ekmek doramaa, buzlu su doldurmaa gitmez misin Sinan? Sinan, Riyanin bir ey yapmasndan korkarmasna mutfaa girer. Sessizlik. RYAN: Evlendiimiz gn, mektubunuz geldi. O gne dein sznz hi etmemiti ama en gzel gnlerini benimle paylamak istemediini yle belli ediyordu ki 195 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU bekliyordum, karanlktan, birinin synlvermesini... Sizdiniz o... Yldzlar kayd o gn, elinden brakmyordu mektubunuzu. Saadet dilekleri vard belki o mektupta ama okumadm, okumad bana. Daha o gn aramza girmitiniz. Merak ediyordum sizi. Kskanlk duymamaa, sizi sevmee altm... RASN: RYAN: Neden? Niin? Belki bu dm zmek, belki, sizi paylamak,

kskanmamak iin... Belki de onu, kzdrmak iin... Paylamaa, anlatmaa yanamyordu nk... Dn sabaha, kapy aldnz ana dein Sinan kapda grnr. RYAN: RASN: RYAN: sizi sevebileceimi ummutum... Dn sabahtan sonra?... Yanldm anladm.

Sevginize ortak kabul edemeyeceinizi daha ieri girerken anladm. Sinan yzme bile bakmad sizinle konumaa balayal... Eskiyi, gemii andnz bile yok yanmda... Glyorsunuz arada bir, peten, gizlermiesine bir... Sinan girmi, elindeki ekmei, suyu sofraya brakmtr.

SNAN:

Neyi gizlermiesine?

Riyan aknlk gstermeden, RYAN: Bilmem... Bir ey... Anlamadm, bilmediim bir ey... 196 AK Ddk tmyor mu daha? SNAN: RYAN: hazrm... Ne gzel para bu... Riyan radyoya giderek sesi ykseltir. Mutfaktan tencerenin dd duyulur. Riyan yekinir, sonra gene radyonun yanna ker. Ddk sesi kesilir. RYAN: RASN: ok severdik bunu Birlikte dinlemitik ilk olarak... On ay geti Yazk, abuk bitti... nianlyken hep dansederdik bu alnd zaman... zerinden, yola kmamdan bir gece nceydi... Riyan bambaka, tannmaz bir sesle,RYAN: Sinan gene kapda grnr. SNAN: Hazr... Riyan kalkar, mutfaa gider. Rasin yalnz kalmtr. Radyoyu gene kurcalar. Grlt; konuma, musiki, parazit sesleri biri-biri ardnca duyulmaa balar. Sonra birden, baka bir istasyondan ayn para, daha ar, deiik tnda sesler karlarak alnr. Ses temiz olarak gelir, ykselir. Birden Riyanla Sinan mutfaktan karlar. RASN: RYAN: RSN: 197 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU SNAN: Yorgunum... ok istiyorsan, onunla danset... Haydi istiyorsun, besbelli, para bitecek... Sinan gene mutfaa girer. Riyan Rasine doru gitmi, ellerini uzatmtr. Dnmee balarlar. Biraz sonra kadnn ba arlar, dostun omuzuna dayanacak gibi olur. Para biter bitmez, ondan da ar, ondan da znl bir yenisi balar. Ortada dnenler, deiiklii farketmemiesine yeni paraya uyar. Ri-yann ba Rasinin omuzundadr artk. Bir iki admdan sonra kadn istekle azn uzatr. Rasinle gzgzedirler. Riyan ayaklarnn ucuna basarak azn Rasinin azna yaklatrmaa alr. Rasin ban evirir. Riyan Bakalar da seviyormu, alyorlar bakn... Dansetmek istemez misin Sinan? Baladktan sonra srdrmek gerekir Sinan... Ben bakarm yemee, merak etme... Hzla kar. Riyan da Rasin de ardndan bakarlar. Riyan ona bakmadan, Beni aranza almak istemiyorsunuz. Oysa ben, bir daha sizi sevmei denemee

glerek gene topuklarna basar, ban Rasinin gsne yaslar. Hl glmektedir. Birden Rasin mutfan kapsnda beliren Sinanla gzgze gelir. Para bitinceye dein dnerler. Rasinle Sinan hep bakmaktadr. Riyan bunun farkna varr. Dans bitince Rasin geri geri ekilir, sa kenara dayanr. Riyan srtn dnerek radyonun nnde diz ker. Dmeyi evirir, sesler yava yava uzaklar. Radyonun neden sonra sner. Sinan ortaya karak gelir, koltuuna oturur yeniden. Gzleri bolua dikili, SNAN: mz de,

kapal odadan kp kurtulmak istedik... RASN: SNAN: lme komann azgn istei iinde... Gnah ykn paylatk dnyamzn

sevginin tesinde, saygsz... RASN: Yalan! Uykunun yrtld alacakaranlkta, dle k arasnda, insann insan ldrebilecei noktada, ldrerek, sa koyarak, anlamadan... RYAN: ...Konutuk. Konutuk, biribirimizi anlamadan, tanmaa, tandmz ileri srmee altk, almadan gerekten... 198 AK Gidin... Dnenen, sessiz yreleri gibi yalnzln, yabanc, kapal, anlalmaz... Gidin... Neden, nede, anlaacaktk? Yreleri arptrabilecek ak anmadan bile yarm akta saykladk... Ayn dili konumadan... Ayn dili konutuumuza inandrmak istedik kendimizi, yalanmza aldanmadan; aramzda gelikin, grbz sazlar... Gidin... Bitti mi? Gideyim, yeniden balamadan... Brakp bizi... Kadnlar, kuvvetli, gl, yalnzln yabancs... Her ey sizin elinizde, balayn, gidiyorum... Nereye? Ne demek istediniz? Balayacak olan ne? Ben mi balatacam? Neyi? Nasl?

Bir yol vardr elbette... Siz bulabilirsiniz onu, her ey sizin elinizde... Belki bir gn, gene, karlarz, yaptklarnz, bozup yarattnz o zaman, anlatmak istersiniz belki... Allahasmarladk... Sinana dner bakar, elini uzatarak, yava, kararsz, RASN: Gemi deimez... Unutmamak... Yenmenin sevinci... Evinizde brakp sizi, gidiyorum. Allahasmarladk... Sinan glkle, elini uzatmadan, SNAN: RASN: RYAN: SNAN: RASN: RYAN: SNAN: RASN: SNAN: RASN: RYAN: RASN: 199 LAIMLARANSI YA DA BEYOLU Rasin sa ndeki kapya gider. Riyan arkasndan seirtir. Rasin kapdan karken Riyan, yerine mhl, bakakalr. Darda kapnn kapand duyulur. Riyan radyonun bana gelir. Sessizlik iinde dmeyi evirir. Bir istasyon arar. Birden odaya grltler dolar. Konumalar, parazit krpntlar art arda boanr. Sinana bakmadan, RYAN: Yemekler soudu... Radyonun sesi gene ykselir. Bir spiker, SPKER: ...orkestrasn dinlediniz. Memleket saat ayarn veriyoruz. Gonga saat tam ondokuzda vurulacaktr... Dikkat... Gong. SPKER: Sayn dinleyiciler, haber bltenimizi okuyoruz... Riyan radyo dmesini biraz evirerek sesi ksar, sonra spikerin sesini bastrarak, RYAN: 1955 200 SEVLMEK (3 Ses in Radyo Oyunu) SESLER ALTO (Esin) TENOR (Sinan) Sofraya oturalm artk... Gle gle...

BAS (Ercan) (Ksk ama yakndan gelen bir radyo sesi. Kemanlarn baskn kt, baydrc, duygulu bir salonmusikisi.) ESN (Uzaktan. Tepside tanan sofra takmnn nglts iinde): Geliyorum ite... Sofranz kurmaa... Yoo, kalkma... Sen keyfine bak... (SINAN, hemen yaknda, iini eker, grtlan temizler; yutkunma sesi. Yaklaan bardak ngltlar, tabak, atal, bak sesleri. Bunlar masann zerine serte braklmaktadr. Mikrofona yaklaan kadn admlar gene uzaklar; sinirli, tez canl bir gidi gelile birlikte, serte dzenlenen sofra takm. SINAN gene iini eker; bu kez, biraz fke de sezilir bu i ekite.) ESN (Bouk. Yava yava alacak, ykselecek) : Banyoya girdi mi kmak bilmiyor galiba. Ne kadar da uzun srermi bir el ykamas... Her zaman byle miydi? Temizlie bu kadar m merakl? 201 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Susku. Sofrann kuruluu bir trl bitmez- Demin, konumay noktalayan sesler, grltler, imdi tek bana srp gider.) SNAN (Sinirlenmei kendine yediremezmiesine): Erken kuruyorsun sofray bu akam. (atal, tabak, bardak sesleri drt saniye daha iitilir. Anszn kesilir. Susku.) ESN: Niye kurmayaym? Tiyatroya gitmee karar vermediniz mi? Beyler tiyatroya gidiyor bu akam. SNAN (Hep, patlamamak iin kendini tutarcasna) : Bizimle gelmek istemeyen sendin. Deil mi? Az m yalvardk, gelesin diye? ESN (Olduka tiz, fkeli) : Hl kmad. nat olsun... ey... Evet. Hem sizi... Hem sizi iki banza brakaym demitim; Hem de im var grlecek, da gibi. Bu eve ben bakyorum. (Susku.) Daha ok kalacak m? SNAN: Sesini, iitsin diye bu kadar ykseltiyorsan Niye sormuyorsun kendisine? En salam bilgiyi ondan alrsn. (Kadnn ayak sesleri uzaklar. Uzaktan, ban evirerek, ama ok deiik, handiyse alamakl, ksk bir sesle.) ESN: 202 SEVLMEK Merakla bekliyordum hem. Bu sabah, kapy ald geldi, Ho geldi. Bekliyorduk. Bekliyordum. Byle bir sezgi ite.

Ama yzme bakmak geldi mi hi aklna, O saatten bu yana? (Uzakta bir kap kapanr. Gene alr. Kadnn admlar hzlca yaklar. SNANn yan banda.) ESlN (Ksk, fsltya yakn, rkek): Anlayamyorum onu; onun iin... Bala beni, kusuruma bakma. Sen de yabanclatn sanki. (Daha az uzakta, deiik bir kap gcrts. Yaklaan admlar.) ESN (ineleyici. ERCANa dnerek) : Merak edecektik neredeyse. Nerelerde Kaldnz? (Gene ev kadn. Grevli sesiyle.) Yemei getireyim mi? SNAN: ESN: Hazr m? Siz hazr olun da...

Eti bekletecek deildim tabi. imdi koyacam tavaya. ERCAN (Glen bir sesle): Ben de, delie dmediimi Mutulamaa geliyordum. Oysa ok daha nemli sorunlar varm zlecek. (Btn inceliiyle. akay brakarak.) Siz ne derseniz o olur. Oturun! Oturalm. Kalkn! Kalkalm... Hay Allah! Havluyu da getirmiim... Dvmee kalkmayn beni sakn... imdi gider, yerine brakrm. ESN (Fsltyla): 203 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Yzsz! (SINANa dner. fkeyle.) Baylyorum. Ne de ince adamm! SNAN (Yeniden alp kapanan kapyla birlikte, serte) : Sus artk. ESN (Hnkrarak, dilerinin arasndan, ERCANa dnk): Konuklarm dvmem ben... Kzsam bile... (SNANa dnerek.) Yemekten nce iecek misiniz? ieyi sofraya m koyaym? ERCAN: Zahmet etmeyin siz; yerini biliyorum. Buz da getiririm, su da. e yarayaym bari. Ne dersin, Sinan? ESN (Ev kadn): Olur mu ya, Ercan Bey? ERCAN (Uzaktan): Bey yoktu hani?

ESN (Sklarak. Ama hep SINANn yannda): Rica ederim, Ercan... ERCAN (Daha uzaktan): Ben rica ederim Esin. (Kap. ok uzaktan, ie, buz kalb sesleri.) ESN (Gene sinirli): Kendi evindeymi gibi... Doru. Senin evin, onun evi demek. Deil mi? yle tabi... Sen de oturup duruyorsun. ayorum. Azn kulaklarnda yalnz... SNAN: 204 SEVLMEK ESN (Souk, ksk, dingin): Biliyorum... Bana ne... (Kap. Yaklaan admlar. nce ngrtlar.) ERCAN: zninizi istemeden Bu gzel tepsiyi aldm raftan. uraya brakabilir miyim? ESN (Gene ev kadn): Buyurun, rica ederim. Ben de eti piireyim. (Uzaklar. Kap. nde, iki hazrl.) SNAN (Hafif zgn. Sevgiyle): yi ettin geldiine. ERCAN: Biliyorum... Tamam m? Su ister misin daha? SNAN: Samalama. lm deitirmedim. Sen de unutmu olamazsn, nasl olsa... Ama imiyorum artk. Senin erefine bu akamki... yi ettin geldiine, ama geldiinden beri, Eski yalnzlm da dneniyor evremde. ERCAN (Dingin bir syleyile; alayl deil, ama duygulu da deil; belki biraz souka): u kemanlar daha ne kadar dinleyeceiz? Kartralm hele u radyoyu... (Radyonun dmesiyle oynamaa balar. Kark sesler, hzla geilen konumalar; musiki yaynlar biraz daha ar geer. Sonunda, olduka bargan, vurular sert bir dans musikisi bulur. Ksar. Bu aray 17 saniyeden ok srmeyecektir.) Hah yle! Biraz da bununla uyualm. Esin deminkinden mi holanrd yoksa? Bo ver. Nasl olsa mutfakta imdi... 205 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Susku.) Deimek g geliyor insana. Deil mi? Verilen bir karar yznden deimek Zorunda kalmak?., Anlalmayacak ey deil ki... Aylardr Grmemitik... Onu ne kadar... O, benim...

Bilirsin, dle uyanklk arasndaki Bocalamay... Hibirini kabul etmee yanamaz insan... Dleri gereklie evirmei bildiini, becerdiini Sanrdn eskiden. Deil mi? (Susku. Radyo sesinde belli belirsiz bir ykselip alalma. Serte masaya braklan bir bardak sesi. Tane tane.) Bildiini sanrdn... Eskiden. Artk sanmyor musun? SNAN (Uyanr gibi): Neyi? G kararlan bakalar yerine vermesini, Bakalar iin istemeyi, yaratmay m? Eskiden, bunlar bildiimi sanrdm belki. imdi, Bildiimi biliyorum. Sylemesi ho kamasada yle... Dpedz biliyorum. Bunu mu soruyordun? ERCAN (fkelenmi bir ocukla konuur gibi): Deimedin sanyordum... SNAN (Deminki heyecann izi bile kalmamasna... rendii, rendiini karsndakinin bilmedii bir ey var: Taknlklarn artk pek abuk bastrabiliyor) : Sen deimedin mi? Ne var ki, deimek, Eskiden bildiini, Artk bilmemek, unutmu olmak Demek deildir, ille de... Deimekten korkuyor musun? Benim deimem, Canm m skar? 206 SEVLMEK (Susku.) (Kap alr, kadnn ayak sesleri yaklar.) ESN: Neden sustunuz? Rahatsz m ettim? SNAN (Dingin): Susmutuk zaten. Et piti mi? ESN (Tedirgin bir glme sesi) : Yoooo... (Mikrofonun tam karsnda durup ban ar ar, bir saa bir sola evirerek konuacaktr.) Ben girdim diye sustunuz sanmtm. Yanlmm. (Susar. Duraksayarak.)

Et pimedi. Tavay ateten indirdim nk. iyordunuz. Keyif tamam olsun dedim. ok mu acktnz yoksa? ERCAN (Alayc gibi) : Yoooo... SNAN (Kendi szlerini hatrlatr gibi): Sen dedindi... Tiyatroya... ESN: Ge kalmazsnz. Erken daha. Tavay indirdim de... Yemek kitabn kartrdm durdum. ERCAN (Gene alayc): Bir ey buldunuz mu bari? ESN: Kuzum, taklp durmasamz a bana! ERCAN (Uzata uzata) : Estafurullah! Yeni evlenmi kadnlar Yeni yemekler ararlar genellikle Yepyeni yemek kitaplarnda... rselenmemi, gcr gcr kitaplardr Onlar... 20 7 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ESN: Anladm... Burada durmamam Daha iyi olacak. (Uzaklar. Tam kapy kaparken.) SNAN: Eti de piirmee bala artk stersen... (Susku. Bardak sesleri.) ERCAN (Sesli sesli dnyormu gibi. Biraz dalgnca, grtlan temizledikten sonra): Korkmuyorum. Deimekten Pek korkmuyorum. Ama... Deimelerden korkuyorum desem, Doru olur. Senin deimenden korkabilirim, rnein. Ben ne denli deisem de, sevdiklerimi hep Seveceim, sanyorum. SNAN: Ben de... Ne yazk ki, deienler, hep Karmzdakiler oluyor, nedense... Deil mi? Hep yle oluyor sanki... ki yl olacak neredeyse, seninle Grmeyeli. Aradaki mektuplamay sayma... ok deitim; doru. Farkndaym. stiyorum da deimi olma. Ama iki ay nce, Esin, ylece tandklanmn Arasndan syrlp karm olduysa, Deitiimden deil, daha baka trl de Deimei istediimden, deimei Denemek istediimden, oldu. ERCAN: Denedin, basardn m? Yoksa Evdeki bulgurdan da m oldun? SNAN: Demin kendin syledin.

Verdiim bir karar yznden Deimek zorunda kaldm. 208 SEVLMEK Deimei denemem baarszlkla Sonuland demektir, bu durumda. Esin bana balanverdi. Biraz anca Bile diyebilirim, galiba. Hi deilse yle grnyor. Krmak istemiyorum onu. Hi kimseyi krmak istemedim, istemem, Bilirsin; bundan yana deimedim ite. Ama o benden uzaklat zaman... ERCAN (Kitaptan okur gibi) : Bir gn gelir, sevdiklerini Sevmeyebilirsin artk. SNAN: Derdin, biliyorum. ERCAN: Derdim... Kendini Yalana kul etmek neye? derdim... SNAN: Sevginin lml olduuna beni de nandrmak isterdin her zaman. Boluklan, yolun engebelerini aabilecek Bir sevgi olamaz m? derdim ben de Sana... Demeyeceim artk. ERCAN: ller dirilmez. Anlamsn. Sevindim. SNAN: SNAN: Neye geldin yleyse? Sevmeyebilirdin de... ERCAN: Seni hl sevdiim iin! Ben de... Seni seviyorum... (Durarak... zerine basa basa.) Hl... ERCAN (ilk olarak, biraz sinirlenir gibi) : Hl, ha?.. rkmen neden o halde? SNAN (ok dingin) : rken eden yok... Olsa da Bir rkeklik... Ne kar? 209 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Gene sert bardak sesi.) ERCAN: Uzattk. Ben artk imem. Yeter. Bu radyo da ne sayklyor gene? (Dme kurcalanr. Kark, ksk sesler.) Esin iyi akl etmi u minderi Radyonun nne. Bak, biliyorum, Senin aklna gelecek ey deil bu... Rahatm da. Biraz burada oturalm bakalm.. Sen hep bu koltukta m oturursun? SINAN: Evet... ou zaman... Niye? ERCAN: Aklna turp skarm ben. Anlamayacak Ne vard bunda? Esin, dizinin dibinde oturabilmek iin Bu minderi buraya koymu. SNAN (Bilmekle bilmemek aras): Belki de... (Kap. Uzaktan, yaklarken.) ESN: Dediiniz oldu Ercan. Deiik

Bir yemek buldum. Ama tiyatroya Ge kalrsanz, su sizde olacak. Hem, neden yerde oturuyorsunuz kuzum? imdilik, koltuumuz, sandalyemiz az ama Oturacak yer bulunuyor, ok kr... ERCAN: Diyelim ki... Yerde oturma sevdiim iin Yere oturdum. Siz de seviyorsunuz galiba... Yalan m? ESN: Ya ben... Ben raz olmazsam? ERCAN (A/aya): lginize teekkr eder, aresiz, boyun eerim Kalkyorum ite. Oldu mu? 210 SEVLMEK SINAN (Kendi kendine gibi): Adama rahat vermedin bu gece, Esin... ESN (Serte): Bir ey mi dedin? SNAN (Ykseke): Brakaydn, diledii gibi otursundu, dedim... ERCAN (Ortal yattrmak isteyenlerin sinir bozucu sl ile biraz dolar): Eviniz gzel, gerek sylyorum... Az zamanda btn bunlar bir araya getirmek Kolay olmamtr... (Radyo gene kurcalanmaa balar.) ERCAN (Uzaktan, ar ar mikrofona doru dnerek) :Beenmediniz bulduumuzu galiba... SNAN (atmalarn nlemek ister gibi, hzla) : Evet, kolay olmad btn bunlar bir araya getirmek, Dzenlemek bu evi... Her ey, gene de, Esinin abasyla baarld gerekte. ERCAN (Laf deitirmemee kararl): Kolay olmamtr. Kutlularm Esin. Ama sorduuma karlk vermediniz. Gene minderinize km, radyoyu Kurcaladnza gre, beenmediniz, Deil mi, demin bulduumuz istasyonun programn!.. ESN (atmaa kararl, dingin): Beendim, beenmedim, nemli deil. Bu minderde Sinann ayann dibinde, Oturmaktan holanyorum. Oturduktan sonra da, Radyoyu kartrrm, belki daha grltsz Bir ey bulurum, diyerek... 211 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU SNAN (pin ucu elinden kamaktadr. Son bir atlla) : Gerekten, Esinin abasyla oldu btn Bu grdklerin...

ERCAN: Sylemen mi gerek? Bilmez miyim? Kutlularm Esin, bir daha... Sinann ii olamaz bunlar, nk o, Evini deil, iini, gnln Demeyi dnmtr hep... SNAN (Glerek): Pek yalan deil... ESN (Ayn yerden, SNANn yan bandan... Ama ERCANn bulunduu uzak keye doru bir devim balamtr iinde. Yava yava, sesiyle, szleriyle, gvdesiyle ona yaklaacaktr. Kesin bir devim bu; geri dnlmez bir gidi olduu belli edilmelidir. Her eyden nce, sesinde, anszn bir scaklk belirecektir): Biliyor musunuz? Kardeim ok gentir Ama, bana, onu hatrlatyorsunuz hep... Bu sabahtan beri, benzerlikler bulup duruyorum, Size baktka. Yazk, urasayd bugn, iyi olurdu. Sinan da ok sevinirdi, ben de; gzel olurdu Karlamanz... Bundan sonra gelmez ama Kzdrr beni ara sra... Size de, Ona kzdm gibi kzdm, biliyor musunuz? Sinan onu ok sever... (Mikrofona.) Deil mi Sinan? (Gene uzaktaki ERCANa.) Tanmamza, seviip evlenmemize Kardeim sebep oldu bile diyebilirim... (Gene mikrofona.) Deil mi Sinan? 212 SEVLMEK ERCAN (Glerek): Sormayn. Karlk vermeyecek. Baksanz a, gmldke gmlyor Oturduu yere... (Anszn, arbal, ama yumuak bir sesle.) Sevinebilir, vnebilir miyim Bu benzerlikten tr? ESN: ESN: Kardeim de sizin gibi... Rica ederim... esmer... ERCAN: ...yzsz... Patavatsz, yani szn saknmaz... ERCAN: Biliyor musunuz? Sinan da Szn hi saknmyor artk. Bir ey daha var. Eskiden Uzun sre bir yerde oturamaz, Balasanz, ban koparr, kalkard. imdi bakn, akamdan beri Oturuyor, ataca btn talar, Oturduu yerden frlatyor. Keskin nianc olmu in tuhaf, onu bsbtn... Yani... nsan daha ok Seviyor onu, bu haliyle... ESlN: Garip ama, bu sz kardeim iin Syleyecektim imdi. Ac sylerken bile, sevdirir kendini, Diyecektim... Sizin gibi... ERCAN: Bu ta neye?

ESN: yle ite...

Ta deil... Balayn.

Dorusu, merak ettim, Sinan, en ok, hangi huyunuzu Sevmezdi? 213 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ERCAN (ocuksu): Ona sorun. SNAN (Hi duraksamadan): Bir eye can skld zamanki halini... Tiksinti duyduunu gstere gstere, Syrlmaa bakar skntl durumdan... Tek, zerime amur sramasn da ne olursa uiun Der gibi bir hali vardr bu durumlarda... Vard, hi deilse... Bu halini sevmezdim... (Duraksar.) imdi... Bilmem ya, yle geliyor... imdi ona da altm. ESN: Sevmediin bir yan yok mu imdi? Onu mu demek istiyorsun? SNAN (Durgun, uzaklarda) : Evet... Yok belki de... Oysa (Gene canlanmtr.) yle deil pek. Deimitir Bu iki yl iinde. Ne ynde deitiim de bilmiyorum ki... Ben birok eye sinirlenmiyorum artk... Sevdiklerimin kusurlar Yara gibi szlamyor artk etimde... O huyu deimi midir, bilmem. Ama artk batmayacan biliyorum... ESN (Ses artk biraz daha uzaktan gelmektedir. ERCANa yaklamaktadr nk): Ben de, sizi, Onun kadar Sevmek isterdim... Sanrm... 214 SEVLMEK SNAN (Pekdingin): Artk onu sevip sevmediimi Bile bilemiyorum ki, Esin... (Susku. Radyoda musiki durur, anlalmayan bir konuma balar.)

ESN (Mikrofona dnk): Bir dans musikisi program bulamayacak myz Bu akam? (Kendi kendine syler gibi sylemitir bu szleri. Radyoyu biraz kartrr. Sonra gene kendi kendine sylenir gibi, ama yle olmadn, bu szleri onlara attn belli ederek.) Eski gnlerinizi bilmek isterdim. Paylaabilmek iin Onlan... (Szlerine, radyodan baka, karlk veren olmaz. Mikrofondan uzaa -ERCANa- doru.) Anlatmak da m istemiyorsunuz? Ne yapardnz, geceleri, gndzleri? (Susku- Mikrofonun iyice iine doru, scak, gcklayc bir sesle) Anlatsana, Sinan... (Radyoda, anszn, delici bir ddk sesi. Dme hzla evrilir.) ERCAN (Neden sonra, ar, dingin) : Konuurduk efendim, Konuurduk. Konuacak pek ok ey de Bulurduk. Szlerin iinden Yaamaya giden bir yol arar, Yaratrdk, her gn, her gece... SNAN (Sz kesercesine ama ok dingin, ar) : Yemei unutmadn ya? Dibi tutmamtr, umarm... 21 5 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ESN (D iinde gibi): Bir ey olmaz. Ddklde. Sesi gelir... Birazdan... Tellandndan, Tiyatroya yetimek iin acele ettiinden, (Kesin.) Deil... Biliyorum. Konumak, gerekli de. Dnemeyiz artk. (Susku. Radyonun dmesi gene kurcalanr. ESN radyoda bir eyler bulmu gibidir. Ayarlarken, mikrofonun hemen nnde yerinden kalkan SNANn admlar iitilmee balar. Admlar uzaklarken): SNAN (Kendi kendine gibi): Amma ok oturdum bu akam... ERCAN (Ona, ama ksk bir sesle) : Gerekten yle. Dalgnsn da. Bardam uzattm bile grmedin. SINAN (Ayn yumuaklkta): zr dilerim. ecek miydin yoksa daha? ERCAN (Biraz domuzuna): Yoo... Kalkmken benimkini de Masaya brak diyecektim. ki saattir Elimde evirip eviriyorum... SlNAN (Ayn yumuaklkta) : Ver... (Gelir, gider; uzaklarken.) ESN (Radyonun at sesini bastrmak iin ykseke bir sesle) : Ekmek dorar miydin Sinan? Tuzlua, biberlie de bakver, olur mu? Doldurmak ister mi acaba? SNAN (Gld belli. Uzaktan):

216 SEVLMEK Olur. (Kap. Susku. Radyo ok kslr.) ESN (Gene d iinde gibi) : Evlendiimiz gn, mektubunuz geldi. O gne dein, arkadalar arasnda Ercan diye biri de olduunu, biliyordum, o kadar... Ama, birtakm gzel eyler vard gemiinde, Anlyordum. Bu gzel gnlerinin ansn Benimle paylamak istemediini yle belli ediyordu ki... Bekliyordum hep, karanlktan Birinin synlvermesini... Sizmisinizo... Yznn aydnlndan, gm karard o gn; Mektubunuzu elinden brakmyordu. Mutluluk dilekleri vard belki de O mektupta, ama Okumadm onu, mektubunuzu okumad bana. Gerekte, o gn aramza girdiniz. Merak ediyordum sizi. Kskanlk duymamaa, sizi... (Ksack bir duraksama.) Sizi sevmee altm. ERCAN (ok yumuak bir sesle) : Neden? Niin? ESN (Bsbtn dalgn) : Belki dm zmek, belki Sizi paylamak, kskanmamak iin... Belki de... onu... Kzdrmak iin. Paylamaa, Anlatmaa yanamyordu nk... Bu sabah, kapy aldnz ana dein, Sizi sevebileceimi... ummutum... 2.1.7

LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Kap sesi.) ESN (Sesinde en ufak bir deiiklik olmadan) : Oysa, kardeime ne kadar Benzediinizi grnce, birok baka ey Anladm bu arada. Yanldm da Anladm. Kapda dikilme Sinan, senin de bildiin eyler sylyorum. Birtakm sevgilere ortak olmak Akla bile gelemez, herhalde... kiniz de, biribirinizi, eskisi gibi Bulamadnz galiba. Ama gemiinizi Yanmda anmamaa, gene de, Dikkat ediyorsunuz. Yanamyorsunuz Ona, beni de sokmaa. Glyorsunuz, arada bir, peten, Gizlermiesine... SNAN (Uzaktan, dingin, handiyse merak ederek) : Neyi gizlermiesine? ESN (Dmdz bir sesle, aknlk gstermeden) : Bilmem... Bir ey... Anlamadm, bilmediim Bir ey... Ddk niye tmedi daha? SNAN: Biraz daha ister herhalde. Hem ben yemee bakarm, Merak etme... (Kap. Susku. Gene, ksk, ne olduu pek anlalmayan musi ki...) ESN (Hep uzaa, ERCANa doru) : Beni aranza almak istemiyorsunuz. Oysa ben, bir daha, 218 SEVLMEK Sizi sevmei denemee, hazrm... (Susku. Radyonun sesini ykseltir.) Ne gzel para bu!.. Ne iyi oldu Rastlad... Tuhaf deil mi? ok severdik bunu, Sinanla... Nianlandmz Sralarda olduka sk alnyordu radyolarda, Oysa, epey eski bir ey, deil mi? Oturur dinlerdik, dans da ederdik Arada bir, bu alnd zaman... ERCAN: Birlikte dinlemitik Sinanla bunu, lk olarak... ki yl nceydi, Ertesi sabah yola kmtm... zerinden epey gemi... ESN (Sesi, birden, ok deimitir. Bu kez gerekten acl gibi) : Yazk, abuk bitti... ok abuk... (Mutfaktan gelen tencere dd sesi, btn crlakl, kulak paralaychyla herkesi yerinden sratmak, duygulu havay bir anda datmaldr. Ddk, be saniye boyunca alacaktr.) ESN (Usanla): ff! Sustu, ok kr!.. (Kap. SNAN yaklar. Hemen yaknlardan.) SNAN: Yemek hazr galiba. Bakacak msn? ESN (Gndelik yorgunca bir sesle) : Gideyim, kotaraym, sofraya getireyim, Siz de belki yetiirsiniz daha... Bakalm... (Adm sesleri. Kap. Mutfakta bir bardak dp krlr. Susku.)

ERCAN (Yerinden glkle kalkan bir adamn sesiyle) : u radyoyu kartrma sras bende imdi... (Admlar yaklar. Grlt, parazit, konuma, eitli musiki 219 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU sesleri birbiri ardnca duyulur. eride bir bardak daha krlr.) Esin biraz sinirli galiba... (Dme gene kurcalanr. Anszn, deminki para, baka bir istasyondan, daha ar, deiik tnda, ok daha temiz olarak duyulmaa balar. Ses ykselir.) Hatrlyor musun, demeyeceim... (ERCAN, demin SINANn oturduu yerde, mikrofonun tam nndedir. Uzakta duran SNANa doru dnerek konuacaktr.) Unutmadn biliyorum, Esin syledi. Ne gzeldi, deil mi, bunu ilk Dinlediimiz gece... Her ey bitiyordu, Neler balayacakt, bilmiyorduk. imdi biliyoruz galiba. Birlikte oturup Dinlememiz dnda hibir benzerlik yok O geceyle bu gece arasnda... Herkesin n yakt saatte Sen karanlkta oturmak istemedin. In lgn lgn yanyor, gene de. Ben, karanlkta oturacam. rkmyofum. SNAN (Uzaktan. Dingin): Bilmem ya, eskiden, susmaktan Bu kadar rkmezdin, galiba... (ERCAN grtlan temizlemekle yetinir. Kap. Sofraya konan tabak sesleri. ESN yaklar.) ERCAN (En rahat sesiyle. Ancak, belki, biraz gereksiz bir hzla) : Yalnz biz deilmiiz seven, baksanz a. alp duruyorlar bunu bu gece... ESN: SNAN: 220 SEVLMEK Bu gece. Hem yemek de souyacak... Tiyatro da var, biliyorsun... ERCAN: Ama Esin, dans etmek istiyor, besbelli. Yemein soumas da umurunda deil. Ho, hangimizin ki, bu akam? ESN (D sesiyle): Neredeyse bitecek... SNAN: Bitti bile. Uzun da srd hani... (Anszn her trl ses kesilir; bundan sonraki blm, tamamyle yanksz, l bir ortamda, soluma sesini de ortadan kaldracak szgelerle alnacaktr. Konumalar, ufak tefek, ara ara sezilecek heyecan belirtileri dnda, tamamyle souk, nesnel olacak, en ufak bir gerilim tamayacaktr. Ancak, konuma hzlan deiecek, hzlanan ya da arlaan konumalarn altnda, ok uzaktan gelen bir vuru sesi, rnein bir telli alg kasas zerinde parmakla karlan bir ses -kuru, kat, ksk- bu konuma hzna uyarak, yeinlii artmakszn, hzlanacak, arlaacakt.) ESN: SNAN: imdi mz de Dans ederdik kimi zaman, deil mi Sinan, imdi etmeyeceiz herhalde. Yorgunum Bunu aldklarnda?..

ERCAN: SNAN: ESN: SNAN: ERCAN:

Biribirimize bakyoruz imizden geenleri Anlamaa alyoruz Anlayacamzdan da deil Ne yapacamz kestirebilmee urayoruz.

(Susku. ki saniye.) ESN: Ben... Dorusu... Dans etmek isterdim onunla. Sarlmak isterdim ona. Bana sarlsn isterdim. Denemek isterdim bu yeni duyguyu. Snamak isterdim hepimizi. Sinan gerekten kzar myd bana? 221 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU (Aralksz geine.) ERCAN: Dans edelim deseydim ederdi. kinci dakikada da ba omuzuma dayanrd. Bana bayldndan deil. Ya Sinan kskandrabilmei umarak, ya da bende, bir yoldan yenemediini baka yoldan yenmek iin. (Drt saniye.) SNAN: Gemi zaman dlerinde herkes eini seer dman arasndan, teke tek drm. O eski d-leri andryor imdi, ikisi de. Biribirini tartp beenmi iki d... Bir ey kazanmak ya da savunmak istedikleri yok... Yiitliklerini, dteki ustalklarn gstermek, boy lmek isteyen iki d gibi duruyorlar... (ki saniye.) Beni paylaamadklarndan dmeyecekler, benim seyretmem iin decekler. Bana kendilerini seyrettirmek iin... yle kuruyorum akllarndan geeni: ESN: Bana doru geliyor... Hayr, ben ona gidiyorum, kollarm uzatyorum, sarlyorum; dnmee balyoruz... ERCAN: Gittim, kollarm uzattm, sarld. Sk sk. Ben souk duruyorum daha. Dnmee balyoruz. Ba arlayor yava yava, omuzuma dayanyor... Sinan bir yere oturtmal ama... Tamam, arkamzdan ar ar yryp eski yerine oturacak; radyonun banda. akn, kararsz, bakacak bize... SNAN: ...Oturtacak, baktracak, akn, kararsz, bakacak bize, diyecek. Ayak uydurduklar bu para bitecek, bir yenisi balayacak. Farkna bile varmam gibi; dnenilerini srdrecekler... 222 SEVLMEK

ERCAN: Esinin ba, omuzumda arlatka arlaacak. Sinan artk bakmayacak bize, kucanda kenetledii ellerine dikecek gzlerini. SNAN: te tam bu noktada, ben; aralarndan ekilmeli, uzaklara gitmeliyim. Gidiyorum ite... O zaman, ne yapacaklar? ERCAN: O zaman artk Sinandan ekinmediimi anlatmak istermi gibi bam biraz eeceim, Esinin sana srnecek enem... ESN: Bu am kokusu sizin deil, diyecek... Hayr, senin deil, diyecek diye korkulara kaplacam. Sinann kokusu bu, diyecek; o zaman da, evet, diyeceim, gzlerinin iine iine bakarak, hounuza, hayr, houna gider diye srndm o kokudan, diyeceim... ERCAN: enem salarna deecek, srnd am kolonyasnn kokusu burnuma dolacak. Ama szn bile etmeyeceim. Biliyorum, deiik bir yemek arayp bulduunu syledi, darda kald o uzun sre iinde. Oysa grr gibiyim. Yatak odasna gidip aynann nnde kendini uzun uzun seyrettiini, san -hi gerei yokken- dzelttiini, odadan kmadan nce aynaya yan gzle bir daha baktn grr gibiyim. Kolonya iesi o anda gzne ilimi, o anda, lgnca ama kurnazca bir ey yapacan dnerek dokunmutur Sinann sevdii kolonyadan. Daha sonra, Tanr bilir, bugne dek bu kolonyann pis koktuunu dnm, ka kez Sinana, nesini beeniyorsun bu kt kokunun demitir... Ama szn bile etmeyeceim kokunun, farkna bile varmam grneceim. Oysa on adm teden buram buram duyuluyor... ESN: 223 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU yaparm. Uzanrm da biraz, azna doru. O ise, o ise, ban kaldrp Sinana m bakar? Baksa, bozgunun bir eidine urayacak. Bakmasa, baka eit bir bozgun bekleyecek onu... ERCAN: Ben kokunun szn etmeyince baka bir ey yapmas gerekecek. Gemilerini yakmaa kalkabilir de, bir gzel... Bu durumda yapabilecei tek ey, hem beni hem Sinan snayacak bir davran... Bana bsbtn yaklamas, rnein... Yzn -neden olmasn sanki- azn, yzme yaklatrmas... Ama tam o srada Sinan ban kaldracak, gz gze geleceiz. SNAN: stesem de, istemesem de, dneceim yanlarna, katlacam onlara, yeniden... Ercanla gz gze geleceiz, bana bakmakta olacaktr nk. Esin... Esin, kararlysa, yapacan yapacaktr. Ercanla baktmzn farkna varnca, ban onun gsne dayaya-caktr. Yoo, orada durur artk. Gereinden bir fazla adm attn grmedim daha. Bana dnp gelecek gene, nasl olsa... Korkusuz savann, atak savann, gzn krpmadan, lme atlr gibi yapmas... Ama, yalnz, atlr gibi yapmas... Esin, byle davranmasnn kendisine kazandraca engin stnl bilerek, tadarak, glecek. Sonra... Gerekten ban yaslar Ercann gsne, rahat rahat yaslar. ESN: Bylece bakyoruz hl biribirimize. Sessizce hesaplayoruz. Bu sabah balayan serven, birazdan bitecek... Dneceiz herhalde, biraz daha ortalkta. Sonra bu para da bitecek... Uyanm gibi, ayrlacaz biribirimizden... Bana kalrsa, yemee bile oturmadan bitecektir bu i... ERCAN: Gz gze geleceiz... Sinanla... Ne sen, ne ben, diyeceiz biribirimize, bakarak; Esin kazand bu kez... imdilik, diye dnmek isteyeceiz arkasn224 Sonra... Son lgnl da ederim belki... Bam kaldrrm ona doru. Azm onunkine yaklatrr gibi

SEVLMEK dan. Ayrlacaz, Esin gene radyonun nndeki mindere, Sinann ayak ucundaki mindere kecek. Bana da yol grnecek. Sabah, gelmekle balattm yk, soluu dar, ksa kesilmi, baarsz bir yk olacak. Daha ok bakacak myz byle biribirimize, talar, putlar gibi, kar karya gemi?.. SNAN: Bu sabah kapy aldnda... Beklemiyordum. Eski huyudur, anszn kagelir, habersiz... Esin onunla tanacak vakti ancak buldu, ie gitti. Ben biraz kaldm, sonra benim de ie kmam gerekti. Evi ke bucak taram, incelemi olacak ki le yemeinde bulutuumuzda perdelerin renginden, musluklarn bozukluundan, eyann yerinden sz etti, kimini beendi, kimini beenmedi, kimini yerli, kimini yersiz buldu. Sonra ii akaya vurdu, her ey ok gzel, ok gzel, her ey o kadar, o kadar gzel ki, diye tutturdu. Esin o zaman bozulmaa balad... Bu akam da danann kuyruu koptu kopacak... ERCAN: Yemee kalmayacam, skldm buradan. Sinanla baka bir gn, baka yerde buluuruz belki. Esine gelince... ESN: Gider mi? Gitse ne iyi eder. u tiyatro ii de olmasa... Yarn sabah ie giderken dnecek, dalacak bir eyler olmamal artk kafamda. Yalnz ilerisini, yalnz gelecei dnebilmeliyim. Yalnz yarn, yarn sabah... Yeter de artar bile... (Susku. saniye. Sesler yeniden iitilmee, sezilmee balayacaktr. Solunma yeniden duyulabilecektir. Sezler dzglle-ecektir. Szgeler kalkm, l odadan klmtr. Radyo almaktadr. Konuma balamadan, birka saniye daha, yaayan kiinin varl sezilmekle yetinilecektir.) ESN: niz? 22 5 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU ERCAN: yi derim. SNAN: Yemee oturmayacak myz? Buz gibi Olmutur. (Kprdanma. ESNin admlar yaklar. Radyo nce kslr, sonra kapatlr. Erkeklerin admlar biraz uzaklar. Skntl bir sessizlik.) ERCAN (Alayc): mz de Glmesini hi bilmiyormuuz. Jdi biribirinin gzne gzne bakar da Glmeden durabilir mi? Durduk oysa. ESN: SNAN: Biribirimize glmekten mz de, smsk kapal odalardan Daha baka eyler Dnyorduk herhalde. kp kurtulmann dn grdk belki de... ERCAN: lme koar gibi, azgn... Amma ald bu radyo... Susturmal artk. Ne dersi-

ESN: SNAN:

Saygsz... Uykunun yrtld alaca karanlkta

nsann insan ldrebilecei noktada ERCAN: ldrmeden, anlamadan... ESN: Konutuk durduk, vaktimizi ldrmek ister gibi. (ok yumuak.) Gidin artk. ERCAN: Ne denli konusak, anlamamaa kararl, Bencil, kapal, kendi lcmzle ba baa, Yapayalnz, deil miyiz? SNAN: 226 SEVLMEK mrmz boyunca buna hazrlanm... ESN: Bo szler... Dnen yreler olduumuzu, Anlayalm. Buluamyoruz. Ayn dili Konutuumuza inandrmak istiyoruz Biribirimizi, yalanmza aldanmadan. (Tamamyle duygusuz, dmdz sylenmi bu szlerden sonra anszn yumuaklk, tatllkla.) Gidin artk... SNAN (Bezgin. ki yana da ekilebilecek gibi) : Yetmez mi? ERCAN (Bezgin gibi): Kadnlar, yalnzln yabancs, Kapalln dman... Buyurun Esin, balayn. Ben gidiyorum. SNAN: ESN: Nereye... demeyeceim. Bala dediniz... Neye balayaym? Balayacak... Kalmazsn, biliyorum... Galiba... Yarn grelim... stersen... Balayacak olan ne? ERCAN: Bir yol bulup yrmee balayn ite... Bir gn gene grrz. O zaman anlatrsnz, bulduunuz yolu, Yaptklarnz... Sinan, tiyatroda yerler bo kalmasn, Yemeinizi yeyin hemen... Yarn gremeyiz. Erkenden yola kmaa Dn akamdan karar vermitim. Sorma Aklna getirmedin bu sabah, ben de, Sylemedim. Biletim hazr. Allahasmarladk Esin. Tantmza ok sevindim. Sinan, hoa kal, Gemi deimez, Bir sevinler kalr elimizde... 227 LAIMLARANASI YA DA BEYOLU Kararl, bencil deil de, hazrz belki,

antam alaym... (Kark adm sesleri. Ufak tefek grltler. Kapanan bir anta kilidi, kuma hrtlar. Uzaktan.) SINAN: Paltonu tutaym. Giy, giy, hava souk. ERCAN: Sa ol. kiniz de sa olun. Sevindim. Geldiime, sizleri grdme. Salcakla kaln. (Uzakta kap sesi: Alma, kapanma. Yaklaan dzensiz admlar, ikisi de ayan srr gibi. Sonra, ESNin admlar, kararl, ok yaklar. Radyonun dmesi tlar. nce bir sessizlik, sonra grltler, konumalar, parazit krpntlar.) ESN (Yumuak ama kendine gvenen bir sesle) : Yemekler gerekten soumutur... (Radyoda bir konuma sesi. Ykseltilir.) KADIN SES: ...Reklm programlan sona erdi... (Radyodan saat ba dt-dtleri.) KADIN SES: Saat ondokuz. Sayn dinleyiciler, imdi Haberleri okuyoruz. nce Haberlerden zetler... (Radyo kslr.) ESN (Spikerin sesini bastrarak): Sinan, sofraya oturalm m Artk? (-drt saniyelik tam bir sessizlik. Sonra bir elektronik musiki paras. Yedi-sekiz saniyeden az srmeyecektir.) 228 METS EDEBYAT Btn Yaptlar Bilge KarasuKISMET BFES nceleri, bildiklerini -gnn birinde resim yapacan dnmeden grp rendikleriniizmiti. in, eksiksiz bir at, bir boa izmek olduunu dnv m, ka kez, duvardan kveren, yanna gelen hayvanlarla komutu dnde. Sonra bakmann yetmediini renmi, kovalayanlarla kovalananlann (ister insan, ister hayvan olsun) barmasna, brmesine, lmesine kulak vermek, bu seslere, bu llere eliyle, gz kulayla dokunmak, koanlarla birlikte terlemek, yara alanlarla birlikte kanamak gerektiini anlam, bu sesleri, bu terlerle kanlan eklemiti yapt resimlere. Daha sonra bunlarn da yetmediini renmiti. Bilge Karasu _ Lamlaranas Ya Da Beyolu

You might also like