You are on page 1of 215

5 6 - 6 1 BAHAR 1 9 9 3

Erol Taymaz Kriz ve teknoloji Nurhan Yentrk Post-Fordist gelimeler ve dnya iktisad iblmnn gelecei Alain Lipietz Uluslararas iblmnde yeni eilimler: Birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar David Harvey Esneklik: Tehdit mi yoksa frsat m? Deniz Yenal & Zafer Yenal 2000 ylma doru dnyada gda ve tarm Paul Hirst & Jonathan Zeitlin Esnek uzmanlama ve ngiliz imalat sektrnn rekabeti baarszl Murat Gven stanbul tekstil sanayiinde retim faktrlerinin ekonomik ve meknsal dalm rntlerinin baz zellikleri zerine Aydn Uur letiim, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin ilk randevusu: "A tarz rgt modeli" A. Din Alada "Astronomi Tarihi"nden "Milletlerin Zenginlii"ne A. Smith'de yanlma faktr
ELETR

42

58 83 93

115

130

148

167

Tlin Ongen (Hogr) Teknoloji ve emek: Bir nc alma Levent Ylmaz Fordist moderniteden esnek postmoderniteye mi?
KTAP TANITIMI DERGLERDEN

182 188 193 216

BRKM YAYINCILIK VE TC. LTD. T. ADINA SAHB

Murat Belge
YAYIN YNETMEN

Tanl Bora
REDAKSYON KOMTES

Ulus Baker Necmi Erdoan Ouz Ik Mehmet Kk Blent Peker Erol Taymaz
56. SAYI EDTR

KAPAK: Charlie Chaplin, "Modern Times"

Erol Taymaz
SORUMLU YAZILER MDR YAYIN DANIMA KURULU

Tanl Bora
KAPAK VE SAYFA DZEN TASARIM

Ali Artun mit Kvan


UYGULAMA

Filiz Burhan
DZG

Maraton Dizgievi
OFSET HAZIRLIK

letiim Yaynlar
KAMERA VE FLM IKI

PerkaA..
KAPAK VE BASKISI

Ayhan Matbaas
YAZIMA ADRES Konur Sok. 24/4 Kzlay 06640 Ankara Tel. 425 36 00 425 20 71 Fax: 425 18 15 BRKM YAYINLARI Klodfarer Cad. letiim Han Caalolu 34400 stanbul Tel. 516 22 60 Fax: 516 12 58

Aydn Uur / Deniz Kandiyoti Isenbike Togon / Jale Parla Seluk Esenbel / alar Keyder lkay Sunar / Korkut Boratav Sureia Foroqhi / Reat Kasaba Alain Duben / irin Tekeli Tosun Arcanl / Fatma Ikda nsan Tunal / Mahmut Mutman MeydaYeenolu / Kemal nan Levent Kker / mit Cizre lhan Tekeli / Aye Bura Huricihan Islmolu - nan Aykut Karsu / Ahmet nsel Zafer Toprak / mit Hassan Asu Aksoy / Nurhan Yentrk Faruk Yalva / erif Mardin Reit Canbeyli / Asaf Sava Akat Nilfer Gle / Nihal Kara lber Ortayl / Ouz Oyan Aye nc / mr Sezgin Burhan enatalar / Galip Yalman Ouz Ik / Atilla Eralp Bra Ersanl - Behar / Zafer Yenal Deniz Yenal / Korkmaz Alemdar nal Nalbantolu

Bu sayda...

Toplum ve Bilim'in bu saysnn konusu, kapitalizmin ekonomik yenidenyaplanmasnn krizi balamnda post-Fordizm ve retim rgtlenmesindeki gelimeler. 1960'larn sonlarndan itibaren kapitalist dnya ekonomisinin bir krize girdii, bu krizin sadece ekonomik dzeyde kalmad, tm toplumsal ilikilerde nemli dnmlere tank olunduu ynnde yaygn bir kan var. Tartlan, toplumsal ilikilerde kkl dnmler olup olmad deil, bu dnmlerin kapsam, nedenleri, yeni "frsatlar" ve yeni toplumsal oluumlarn bu "frsatlar" deerlendirebilme potansiyelleri, oluyor. Bu tartmalarda "evre lkeler", "nc Dnya", "azgelimi lkeler", "ge limekte olan lkeler" gibi amaca uygun deiik isimlerle adlandrlan Trkiye tr lkelerin dnya ekonomisindeki konumlarnda nemli deiiklikler olabilecei, bu lkelerin snai geliimlerinin yn ve temposunun etkilenebilecei, toplumsal ilikilerinde (uluslararas iblmnde alabilecekleri konumlarna da bal olarak) kkl deiimler olabilecei/olduu syleniyor. Kriz, ayn zamanda "karar an" demek. Yeni oluumlar, gelecekte ne olaca, toplumsal ilikilere konu olan aktrlerin imdiki (bilinli) mdahalelerine bal. Bu nedenle krizin ve yeni-yaplanmalarn aklanmas ve anlalmas zellikle daha zgr ve eitliki bir gelecek zleyenler iin nemli olmal. Erol Taymaz'n "Kriz ve Teknoloji" balkl yazs, ekonomik kriz ve teknolojik gelime ile ilgili bellibal yaklamlarn eletirel zetini sunarak Fordizm ve post-Fordizm kavramlarn inceliyor. Bu yazda zmni olarak sadece gelimi lkeler gznne alnyor. Nurhan Yentrk'n "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iblm zerindeki Etkileri" balkl yazsnda ise, zel olarak post-Fordist gelimelerin dnya iblmn nasl ekillendirecei ve gelimekte olan lkelerin sanayileme politikalarn nasl etkileyecei tartlyor. Aydn Uur'un "letiim, letmecilik ve rgt Sosyolojisinin lk Randevusu: A Tarz rgt Modeli" balkl yazs, iletmeler-aras "a tipi rgtlenme" modelini konu ederken, emek srelerindeki deiimlerin kltrel vehelerini de ele alan, bu srelerde "enformasyon"un konumunu ve anlamn aklayan bir makale. Deniz ve Zafer Yenal ise, kapitalizmin

4 yeni uluslararas yaplanmasnn ve teknolojik gelimelerin gda ve tarm eko nomisindeki grnmn ele alrken; "gda dzenleri" ve "yeni biyo-teknolojiler" literatrn tartyorlar. Murat Gven, "Metropol-i Sanayi Komplekslerinin Yapsal zmlemesi"ni konu alan makalesinde, stanbul tekstil sanayiinde farkl leklerdeki kurulularn ekonomik ve coraf rgtlenme biimleri zerine ampirik zmlemeler sunuyor. Bu rnekte kk lekli kurulular iin meknsal r gtlenmenin nemi gsteriliyor. Bu saymzda eviri yazya yerverildi. D zenleme Okulu'nun nde gelen kuramclarndan A.Lipietz uluslararas iblmnde ortaya kabilecek yeni eilimleri ele ald makalesinde, dnya kapitalist ekonomisi, modernizasyon ve bamllk teorisyenlerinin uluslararas iblmndeki ya planma ve eilimleri kavramsallatrma biimlerine kar metodolojik uyarlar getiriyor. Hirst ve Zeitlin'in yazs ise, ngiliz imalat sanayiinin kn inceleyerek "esnek uzmanlama" yaklam dorultusunda politika nerileri gelitiriyor. Harvey, igc piyasalar ile retim srelerindeki esneklik eilimi ve kltrel-politik alanda postmodernizm tartmalarnn konusunu tekil eden dnmleri sosyalist bir bak asndan ele alyor. Toplum ve Bilim'in elinizdeki says, kapitalizmin yeniden-yaplanma srecinin dar anlamda sistemsel etkisi belirgin olan, iktisad vehesi ile ilgili. zleyen saylarda, bu srecin baka vehelerini ele almay planlyoruz. nmzdeki saynn, "Ulus-Devlet; Ulus ve Devlet"e ilikin olmas ngrlyor. Daha sonra, "politikann alanndaki, kamusal olann konumundaki deiim; ve yurttalk konumunun muhtemel yeni anlamlar" ile ilgili; corafya ve mekn kuramndaki deiimlerle ilgili saylar tasarlanyor. EROL TAYMAZ

KRZ VE TEKNOLOJ

Kriz ve Teknoloji
Erol Taymaz*

1. Giri
1973-74 "Petrol oku"ndan sonra nce gelimi lkelerin, daha sonra da dnyadaki hemen her lkenin ekonomilerini nemli lde etkisi altna alan ekonomik kriz gnmzde hl alamad. nceleri "Petrol oku"na bal geici bir olgu olarak kabul edilen krizin sreklilii ve iddeti artk tartma konusu deil. Fakat krizin nedenleri, balangc ve geliimi, krizden etkilenen lkelerin ekonomilerindeki yeniden-yaplanma sreleri, krizin gelimi ve gelimekte olan lkelerin ekonomik ve toplumsal geliim srelerine etkisi, krizin politik ve kltrel/ideolojik boyutlar zerine youn tartmalar devam ediyor. Bu yazda mevcut ekonomik krizi aklamaya alan farkl yaklamlar zet lendikten sonra, kriz ve teknoloji arasndaki iliki incelenecek. Yazy kriz ve teknoloji arasndaki iliki ile snrlamamzn nedeni, bu yaklamlarn hepsinde hem krizin oluumunda, hem de kriz dnemindeki yeniden-yaplanma srelerinde (yeni) teknolojilere zel bir arlk verilmesi. Teknolojinin, kriz srecinde belir ginlemeye balad sylenen yeni ekonomik, politik ve ideolojik oluumlar nemli lde etkiledii/ekillendirdii yolunda neriler, almamz kriz ve teknoloji arasndaki ilikiye younlatrmamzda nemli bir etken. almamz kriz ve teknoloji ilikiler etrafnda younlam olmasna ramen, bu tartmalarn ok geni bir alan kapsadn zellikle vurgulamamz gerekiyor. Kriz ve teknoloji arasndaki ilikiler, aslnda kriz konusundaki tartmalarn sadece bir kesimini oluturuyor. zellikle (postmodernizm tartmalar balamnda) kltrel alandaki deimeler, politika ve devlet yapsndaki deimeler, krizin ve kriz srecinde olumaya balayan yeni ilikilerin/oluumlarn sendikalar ve
(*) ODT Ekonomi Blm retim yesidir. (Bu makaleyi titizlikle okuyup hatalarn azaltlmasna yardm eden Oktar Trel hocamza teekkr ediyorum. Erol Taymaz)

EROL TAYMAZ

ii hareketleri zerindeki etkileri konularnda son derece nemli ve ilgin tar tmalar yaplyor. Bu tartmalarda krizin doas ve bu kapsamda yeni tekno lojilerin etkisi srekli gndeme gelen bir konu. Bu nedenle, krizi btn boyutlaryla incelemeden nce, krizin nedenlerini ve (bu nedenler arasnda en nemlisi gibi gsterilen) teknoloji konusunu incelemek sadece bir balang olarak ele alnmal. (Kriz zerine genel bir alma iin bkz. Keyder, 1981.) Bu almada esnek uzmanlama, tekno-ekonomik paradigma ve dzenleme okulu olarak bilinen yaklamlar inceledik. Teknolojik deiimin uzun dalgalar zerindeki etkisi zerine zgn katklar olan Mandel'in almalarna ayrca deindik. Bu yaklamlarn bir arada incelenmelerini ve karlatrlabilmelerini mmkn klan ortak zellikleri var. lk olarak bu yaklamlarn hepsi, kinci Dnya Sava'ndan 1970'lere kadar sren dnemde gelimi lkelerdeki ekonomik yapy Fordizm veya bu kavramla adet zde tutulan kitlesel retim kavram temelinde tanmlyorlar. kinci olarak ekonomik krizin 1960'larn sonu veya 1970'lerin banda ortaya kt ve "Petrol oku"nun krizin iddetini (belki) arttrd fakat nedeni olmad konusunda gr birlii mevcut. Son olarak mikroelektronie dayanan "esnek" teknolojilerin krizden kta ve (post-Fordist) gelecekte nemli bir rol oynayaca genel kan. Bu ortak noktalara ramen s na/kapitalist geliimin dinamikleri ve bu balamda krizin nedenleri, etkileri ve (post-Fordist) gelecein tanmlanmasnda nemli ayrlklar mevcut. Makale genel olarak iki kesimden oluuyor. lk be blmde bu yaklalarn genel kuramsal yaps, Fordizm ve kriz konusunda syledikleri ve post-Fordist yap lanmalar konusundaki grleri zetleniyor. Sonraki blmde ise kriz ve teknoloji arasndaki ilikiler, bu yaklamlar erevesinde, inceleniyor. 2. Kriz Ekonomik kriz ilk nce kendisini gelimi kapitalist ekonomilerdeki retim ve retkenlik art oranlarndaki dlerde gsterdi. 1970'lerde gelimi lke devletlerinin ald eitli tedbirler, sorunu zmek bir yana, baz iktisatlara gre krizi daha da younlatrd. Bu dnemde yaygnlaan ve derinleen krizin, daha nceki kapitalist krizlere kyasla nemli bir fark vard: retim art oranndaki hatt retimdeki dmelere ramen fiatlarda bir dme grlmyordu. Durgunluk (stagnasyon), genel ve srekli hat artlaryla (enflasyon) beraber devam edince yeni bir kavram daha gelitirildi: stagflasyon. Krizin zamanlamas ve iddeti lkeler arasnda nemsiz farkllklar gstermesine ramen, en byk kapitalist ekonomi ile ilgili veriler kriz konusunda bir fikir verebilir. Tablo l'de, 1970'lere kadar kapitalist lkeler arasndaki kudreti ve s tnl tartmasz olan ABD ekonomisiyle ilgili baz veriler zetlenmitir. Krizin balang tarihi konusunda gr birlii olmad iin 1965-1973 dnemiyle ilgili veriler ayrca gsterilmitir.

KRZ VE TEKNOLOJ TABLO 1 ABD ekonomisinde ortalama yllk byme ve isizlik oranlar (yzde)
Snai retim art oran Emek retkenlii art oran Gerek cretler

Dnem 1950-65 1965-73 1973-81 1981-90

isizlik oran

Enflasyon oran

art oran

5.4 5.1 2.8 2.5

3.4 2.4 0.8 1.0

4.8 4.5 6.7 7.0

2.3 4.7 8.1 4.4

1.9 0.7 0.5


-0.2

Notlar: Emek retkenlii tarm-d kesim ortalamasdr. Enflasyon, GSMH zmni deflatrnden hesaplanmtr. Reel cretlerin hesaplanmasnda saatlik cretler ve enflasyon oran kullanlmtr. Kayn.: Snai retim, enflasyon ve gerek cretler, IMF, International Financial Statistics; isizlik, OECD, Labour Force Statistics; emek retkenlii, Bureau of Labor Statistics, Employment and Earnings.

TABLO 2 ABD'de retkenlik art oranlar (yllk ortalama, yzde)

Emek retkenlii Btn tarm-d kesimler malat sanayi Toplam faktr retkenlii Btn tarm-d kesimler malat sanayi

1950-65 2.48 2.75

1965-73 2.14 2.77

1973-81 0.5 1.52

1.77 2.10

1.17 1.96

O.1 0.76

Not: retkenlik art oranlar evrimsel etkilerden arndrlmtr. Kaynak: Baily, 1984: 232.

Tablo l'de grld gibi, 1970'lerden itibaren btn ekonomik deikenler ABD ekonomisinin nemli bir krize girdiini gstermektedir. Snai retim ve emek retkenlii art oranlarnda nemli dmeler olurken, isizlik ve enflasyon oranlan da hzla artmtr. (Enflasyon oran 1980'lerde, eski dzeyine kadar olmasa da ksmen drlebilmitir.) Bu arada reel cretlerin art oranlarnda da nemli dler olmutur. Hatta Reagan dneminde reel cretler mutlak olarak da d(rl)mtr. (1979-1990 dneminde ABD'de reel cretler % 9 dm tr.) Kriz tartmalarnda nemli bir yer tutan retkenlik art oranlarndaki dmeler zerinde biraz daha durmak gerekiyor. Tablo l'deki retkenlik verileri emek retkenlii ile ilgili. Fakat emek retkenlii krll belirleyen tek etken deil. Emek retkenlii art oran derken, sermaye/hasla oranndaki azalma sonucu krll arttrmak olas. Bu nedenle toplam faktr retkenlii daha aklayc bir deiken olabilir. Tablo 2'de emek retkenlii ve toplam faktr retkenlii art oranlar

EROL TAYMAZ

ayn dnemler iin gsterilmitir. Bu tablodaki veriler de, her iki retkenlik de ikeninde 1970'lerde nemli dmeler olduunu gsteriyor. Bilindii gibi, zellikle uzun dnemler iin kullanlan retkenlik verilerinin gvenirlilii, kamu kesimi faaliyetlerin ounda retkenliin hesaplanamamas, kalite deiimlerinin ve yeni rnlerin etkilerinin (yeterince) yanstlamamas gibi sorunlar iermektedir. Fakat bu sorunlara ramen retkenlik verilerinde 1970'lerdeki dler ekonomik krizin iddetini yanstabiliyor. Krizle ilgili verilere tekrar dnmek zere bundan sonraki blmlerde krizi aklamaya ynelik deiik yaklamla inceleyeceiz. 3. Yeni-Smithi kuram: Esnek Uzmanlama "Esnek uzmanlama", Amerikal aratrmaclar M.Piore ve C.F.Sabel'in 1984'de yaynladklar The Second Industry Divide kitabnda gelitirdikleri ve zellikle akademik dnyada hayli etkili olan bir gr. Bu gr, tarihsel deiimin merkezine piyasalardaki deiimi yerletirmesi nedeniyle Elam (1990:10) tara fndan hakl olarak yeni-Smithi yaklam olarak tanmlanmtr. Esnek uzmanlama kuramnn temeli, snai rgtlenme biimlerinin kitlesel retim ile zenaat retimi, yani esnek uzmanlama olarak ikiye ayrlmasna dayanr. Kitlesel retim, standart rnlerin niteliksiz igc ve zel-amal makineler kullanlarak byk lekli retimi olarak tanmlanr. Esnek uzmanlama ise, kitlesel retimin tersi: kalifiye iiler ve esnek, genel-amal makineler kullanlarak deien, eitli rnlerin kk lekli imalt olarak tanmlanmaktadr. (Piore ve Sabel, 1984: 4, 17). Yeni-Smithi kuram bu kavram iftine dayanmasna ve bu rgtlenme biimlerinin birbirine stn ol madn sylemesine ramen, bu kuram "esnek uzmanlama" olarak tanmlan yor. Kitlesel retim ve esnek uzmanlama iki ayr snai rgtlenme biimi veya teknolojik paradigma olarak aklanyor. Piore ve Sabel'in (1984) almasnda bu iki kavram daha ok tarihsel genelleme biiminde kullanlrken, Hirst ve Zeitlin (1991: 2) bu kavramlarn ideal-tipik modeller olduunu belirtiyor. Bu anlamda ne kitlesel retim, ne de esnek uzmanlama zsel olarak dierine stndr. Bu teknolojik paradigmalarn uzun dnemde varolabilmesi iin belirli mikro ve makro dzenleme sorunlarnn zlmesi gerekir. Burada kullanld anlamda "dzenleme" kavram, daha sonraki blmde inceleyeceimiz "dzenleme kuram"ndan esinlenmi bir kavram olmasna ramen farkl bir balamda kul lanlyor (Piore ve Sabel, 1984: 4-5). Dzenleme sorunlar farkl biimlerde zlebilir; bu nedenle kitlesel retim ve esnek uzmanlama farkl kurumsal yaplarla birlikte var olabilir. Kitlesel retimin en nemli mikro-dzenleme sorunu, her piyasada arz ve talebin dengelenmesi (Hirst ve Zeitlin 1991: 3-6). Kitlesel retimde, baka rnler iin

KRZ VE TEKNOLOJ

kullanlamayan pahal zel-amal makineler kullanld iin piyasalarda istikrar salanmas nemli bir sorun. Bu sorun ksmen de olsa ancak byk firmalarn piyasalar etkileyebildii koullarda zlebilir. Esnek uzmanlama iin en nemli mikro-dzenleme sorunu, retim birimleri (firmalar/iletmeler) arasndaki ibirlii ve rekabetin dengelenmesi iin kaynaklarn yeniliklere ak bir ekilde kullanlmas sorunu. Bu sorun iki ayr kurumsal erevede alabilir: kk ve orta lekli firmalarn oluturaca "snai blgeler" veya byk, ademi-merkeziyeti firma ve/veya firma gruplar. 1930'lardaki Byk Bunalm'n gsterdii gibi, byk firmalarn piyasalarda istikrar salama abalar kitlesel retimin merkezi dzenleme sorununu ze memitir. Bunun iin toplam talebin dzenli bir ekilde bymesini salayacak, piyasalardaki belirsizlii ve dalgalanmalar azaltacak makro dzeyde kurumlar gerekir. kinci Dnya Sava sonras dnemde gelien Keynesi "refah devleti", makro-dzenlemeyi salayan en nemli kurumlardan biridir. Esnek uzmanlama, piyasadaki deiikliklere, kalifiye iileri ve genel-amal makineleri sayesinde daha rahat uyum salayan esnek teknolojik yapsyla mak ro-dzenlemeye daha az ihtiya duyuyor. 19. yy'daki serbest rekabeti dnemde olduu gibi fiat mekanizmas arz ve talebi dengelemekte nemli bir rol oynar. Fakat esnek uzmanlamann ayrdedici zelliklerinden biri olan piyasann kk bir kesimine ynelik uzmanlam retim, byk lde fiat-d rekabete da yanacana gre fiat mekanizmasnn rolyle ilgili bu vurgu ar grlebilir. Kitlesel retim ve esnek uzmanlama, ideal-tipik modeller olarak ele alndnda, somut koullarda birlikte var olabilir. rnein kitlesel retim modelinin yaygn olduu durumda bile, bu sistemlerde kullanlacak zel-amal makinelerin tasarm, montaj ve bakm ileri esnek uzmanlama modeline uygun olarak yaplabilir. Fakat farkl sistemler ayn anda kullanlsa bile belirli bir dnemde bu modellerden biri egemen teknolojik paradigma olarak ekonomik geliime damgasn vurur. Belirli dnemlerde hangi teknolojik paradigmann egemen olaca, teknolojik-ekonomik zellikleri temelinde nceden belirlenemezse de, piyasann b ykl ve yaps en nemli belirleyici/seici unsur olarak grlmektedir. Bu konuyu amadan nce Piore'nin piyasalar, iblm ve retkenlik arasndaki ilikiler zerine daha nceki almalarna deinmekte fayda var. Bilindii gibi A.Smith'e gre bir toplumdaki retkenlik iblmne baldr. blm gelitike 1. daha az faaliyete younlaan iilerin becerileri geliecek, 2. bir faaliyetten dierine geiteki gereksiz zaman azaltlacak, ve 3. bir faaliyete younlaan iiler, o faaliyeti gelitirebilecek yenilikleri bulacaklar, bylece retkenlik artacaktr. Smith'e gre, iblmn belirleyen temel etken, piyasalarn bykldr. Ancak piyasalar geniledike her iinin sadece bir faaliyette almasn salayabilecek retim leine ulaabilmek mmkn olacaktr.

10

EROL TAYMAZ

Piore (1980: 61-62) iblmn belirleyen piyasann byklne etken daha ekler: rnlerin standartlamas, piyasadaki talebin istikran ve piyasadaki talebin belirsizlii. rnein bir firma standart paralar ve modller kullanarak ok sayda farkl rnler retebilir. Bu durumda paralarn standartlatrlmas iblmn gelitirebilir. blmnn uygulanmas zel-amal makina ve ekipmann kullanlmasna bal olduu lde talepteki istikrarszlk iblmn azaltan bir etken olacaktr, nk zel-amal makineler o rne olan talep azald zaman baka faaliyetlerde kullanlamayacak, sermaye, istikrarszlk orannda dnemsel olarak eksik kul lanlacaktr. Bu durumda genel-amal makinelerin daha dk iblm d zeyinde kullanlmas uygun olabilecektir. Talepteki belirsizlik de benzer bir etkide bulunacaktr. Piore'ye gre iblm ve piyasann zellikleri arasndaki bu ilikiler ada snai ekonomilerdeki byk, tekelci sektr ile kk, rekabeti sektr eklinde ikili yaplarn olumasna neden olur. Bu snai yapnn igc piyasalarndaki karl ise, (ABD'de genellikle beyaz ve erkeklerden) oluan yksek cretli, istikrarl bir ekirdek igc kesimi ve (zenci ve kadnlardan oluan) dk cretli, istikrarsz igc kesimi arasndaki ikiliktir. (Piore, 1980: 55. Piyasalardaki belirsizlik ve istikrarszln ikili yaplarn olumasna yol aabilecei baka iktisatlar tarafndan da belirtilmitir. rnek olarak bkz. Carlton, 1979.) Tahmin edilebilecei gibi byk, tekelci sektr talebin daha dzenli, istikrarl ve belirli olduu rnlerin imaltnda kitlesel retim yntemleri kullanarak uzmanlarken, esnek uzmanlama ise, talebin istikrarsz ve belirsiz olduu, rn tasarmnda hzl deiiklikler olan sektrlerde yaygnlaabilir. kili yaplarla ilgili bu aklamalara yaplan vurgu Piore ve Sabel'in daha sonra ortak yazdklar The Second Industrial Divide kitabnda nemini kaybetmitir. Bu kitapla birlikte, iki yapnn ayn anda deiik/tamamlayc alanlarda bir arada bulunmas zerinde fazlaca durulmamaktadr; artk sorun, iki paradigmadan birinin seilmesi sorunudur. Piore ve Sabel'e gre 19. yy'da, Sanayi Devrimi'ni yaayan lkeler zenaat retimi (esnek uzamanlama) ile kitlesel retim arasnda bir seim yapmak durumundayd (Birinci Snai Ayrm). Bu iki paradigma teknolojik-ekonomik adan bir dierine stn olmad halde, belirli toplumsal ve politik ilikiler sonucu kitlesel retim yntemleri tercih edildi ve bu paradigma egemen hale geldi. Kitlesel retim yntemlerinin egemen hale gelmesi, doal olarak esnek uzmanlamann baz sektrlerde kullanlmasna bir engel deildi. Fakat asl belirleyici olan, otomobil imalt gibi nemli, nc sektrlerde kitlesel retim yntemlerinin yaygnlamas ve belirleyici olmasyd, ilk defa Ford'un T-modeli otomobil imaltnda kulland bant zerindeki seri-retim sistemi, kitlesel retiminin Fordizm, simgesi oldu, hatt kitlesel retim ile ayn anlamda kullanlmaya baland. Kitlesel retimin egemenlii kinci Dnya Sava sonras pekierek 1970'lere kadar srd. Bu dnemde byk tekelci firmalar ve Keynesi refah devleti, fiyat rekabetini, yeni

KRZ VE TEKNOLOJ

11

rnlerin gelitirilme srecini, toplam talebin geliimini dzenleyerek kitlesel retimin devam edebilecei mikro ve makro kurumlar oluturdu. Fakat bu geliim sreci, kitlesel retimin snrlarna dayanmaya balad. Bu nedenle 1970'lerde yaanmaya balanan kriz, gerekte kitlesel retime dayal snai gelime tarznn kriziydi. Bu krizin temel nedenleri, 1. otomobil, beyaz eya gibi kitlesel retimin egemen olduu ve gelimenin motoru olan dayankl tketim mallan sektrlerinde piyasalarn doymaya balamas (talebin art hznn dmesi) ve 2. geliri artan tketicilerin artk daha eitli mallar talep etmesiydi (piyasalarn paralanmas). 3. Ayrca ekonomilerin uluslararaslamas, artan uluslararas rekabet ve Petrol okunun etkisiyle piyasalarda yaygnlaan belirsizlik ortam, retim art oran larndaki istikrarszlk kitlesel retim iin nemli engeller haline gelmiti. Gittike uluslararaslaan ekonomik ilikiler, Keynesi ulusal devletlerin kitlesel retimin ihtiya duyduu dzenleyici ilevlerini yerine getirmelerine de engel oluyordu. Gelimi snai toplumlarda krize ilk tepki, mevcut kitlesel retim ve makroekonomik kontrol sisteminin glendirilmeye allmas olduu (Sabel, 1989: 20). Devlet, iveren ve ii kurulular ulusal cret ve fat dzeylerini dzenlemek iin l korporatist kurumlar oluturdu. Firmalar, kitlesel retimin mantyla (lek ekonomilerinden faydalanmak iin) retim leini arttrarak birim maliyetlerini drmeye alt. Yerel piyasalar iin tasarlanm rnler daha da standartlatrlarak dnya piyasalarna sunuldu (Ford ve General Motors'un "dnya arabas"). retim yeniden-rgtlendi ve emek-youn sreler dk-cretli blgelere aktarld. Fakat bymeyi yeniden canlandraca umulan bu politikalar tam bir baarszlkla sonuland. Kitlesel retimin krizi derinleirken, yeni gelien mikroelektronik teknolojilerin de katksyla yeniden canlanan zenaat retimine (esnek uzmanlamaya) doru bir eilim balad. Bir yanda, kk ve orta lekli firmalarn younlat snai blgeler geliirken, dier yanda byk firmalarn kk, grece zerk birimlere blnmesi eklinde ademi-merkeziyeti eilim yaygnlat. ki farkl utan ortak bir yapya doru bu eilimi, Sabel "ikili yaknlama" olarak tanmlamaktadr (Sabel, 1989). Esnek uzmanlamaya dayal yeni snai blgelere rnek olarak Kuzey talya'da "nc talya" olarak bilinen blge ve Almanya'da Baden-Wrttemberg gs terilmektedir. Piore ve Sabel'e gre bu blgeler esnek uzmanlamann srd rlebilir bir gelime modeli olduunu gstermektedir. Bu blgelerde younlaan kk ve orta lekli iletmeler bir iliki a oluturmakta, iletmeler birbirlerine taeronluk yaparken retim bilgisini paylamakta, bir firmann salayamayaca eitim, aratrma, kredi temini gibi faaliyetler ortaklaa yrtlmektedir. Firmalar arasndaki ibirlii ve rekabet ile sermaye-emek ilikileri yerel politik yaplanmalar vastasyla dzenlenmektedir. Baarl blgelerde, firmalar arasndaki rekabetin

12

EROL TAYMAZ

cretlerin drlmesi, yoluyla deil, rn ve retim srelerindeki yenilikler ile yrtlmesini tevik eden kurumsal yaplar oluturulmutur. Snai blgeyi oluturan firmalar birbirlerine piyasa mekanizmasnn dnda "gven" ilikileriyle de baldr ve firmalar yksek yenilik temposunu srdrmek iin gerekli olan firmalar-aras bilgi ak ve paylamn piyasa-d mekanizmalarla gerekle tirmektedir. Kk ve orta lekli iletmelerin oluturduu bu yapya esnek uzmanlama denilmektedir: bu yapdaki iletmelerin her biri, gittike artan oranda eitlilik isteyen piyasann sadece bir kesiminde uzmanlamtr; fakat iletmelerin bir btn olarak retimi esnektir, deien piyasa koullarna kolaylkla adapte olabilmektedir. Esnek uzmanlama temelinde rgtlenmi iletmelerin rn esnekliinin iki nedeni vardr. lk olarak, retim sistemine katlan iletmelerin bileimi deitirilerek hzla dei (tiril) en piyasann talep ettii rnler retilebilmektedir. Ska vur gulanmasna ramen bu yntem, firmalar arasnda gven ilikisinin salanmas iin gerekli uzun-dnemli ilikileri koparaca iin daha nceki varsaymla e limektedir. kinci olarak, iletmeler kalifiye iilerin kulland genel amal makinalarla kendi retimlerinin esnek olmasn salamakta, yani deien rn taleplerine kolaylkla uyum salayabilmektedir. Saysal kontroll (NC) takm tezghlar, robotlar, esnek imalt sistemleri (FMS) gibi mikroelektronie dayal yeni esnek teknolojiler bu balamda nem kazanmaktadr. Kk ve orta lekli firmalar arasndaki ilikilerde bu ynde deiiklikler olurken, byk firmalar da grece zerk birimlere ayrlp kendi iinde benzer ilikiler gelitirmeye almaktadr. Ksaca zetlersek, kitlesel tketim piyasalarnn doymas ve tketicilerin artan lde rn eitlilii talep etmesi sonucu 1970'lerde gelimi lkelerde kitlesel retime dayal geliimin snrlarna dayanlmtr. Bu lkeler kinci Snai Ayrm'n eiindedir: ya mevcut dzenleyici kurumlarn genilemesi, uluslararas Keynesilik ve devasa firmalar ile standart rnlerin kitlesel retim ve tketimi egemen olmaya devam edecek, ya da rn eitlilii ve hzl teknolojik yeniliklere dayanan esnek uzmanlama egemen olacaktr. Bu iki paradigmann uluslararas ekonomide beraber olmas da mmkndr. Bu durumda eski kitlesel retim sanayileri az gelimi dnyada kurulurken, yksek-teknoloji sanayileri ve geleneksel beceri ve yeni teknolojilerin birlemesi ile yeniden canlanan, takm tezghlar, giyim, tekstil gibi rn eitliliinin nemli olduu sektrler sanayilemi lkelerde kalabilecektir (Piore ve Sabel, 1984: 279). Esnek uzmanlama ile kitlesel retim arasndaki tercihin karmak g ilikilerine bal olduu ve nceden kestirilemeyecei sylenmesine ramen, esnek uzmanlama hem teknolojik-ekonomik olarak daha geerli, hem de (iilerin geleneksel becerilerini yeniden-kazandklar) daha insan bir alternatif olarak sunulmaktadr. Bu balamda esnek uzmanlama, gelimekte olan lkelere bir sanayileme stratejisi olarak sunulurken (Schmitz 1989), ngiliz imalt sanayisi iin de kurtulu yolu olarak nerilmektedir (Hirst

KRZ VE TEKNOLOJ

13

ve Zeitlin'in bu sayda yaynlanan makalesi). Dier kuramlara gemeden nce esnek uzmanlama kuramnn drt temel sorununu vurgulamamz gerekiyor. lk olarak, btn yntem (Hirst ve Zeitlin'e gre) ideal-tipik model olarak sunulan kitlesel retim-esnek uzmanlama ikilisine dayanmaktadr. Niin sadece bu iki modelin seildii ak deil. Ayrca, bu modellerde ak ekilde retim lei - rn teknolojisi - retim teknolojisi - i rgtlenmesi - igcnn nitelii gibi farkl alanlar arasnda birebir karlk olduu varsaylyor. rnein standart rnlerden byk lde retmek iin zel amal makinalar ve retim bantlarnda alan niteliksiz iiler gerekiyor (kitlesel retim). Fakat bu durumda aslnda karmak bir rn reten sadece bir sektrn (otomobil sanayi) bir blm (mekanik imalt atlyesi) iin geerli olan model genelletirilmi oluyo. Bir retim hatt gerektirmeyecek kadar basit tkenmez kalem, vida, somun, rulman gibi paralarn retimi bu kitlesel retim tanmna smyor. (Bu konuyu "Fordizm ve Teknoloji" blmnde ayrntl olarak inceleyeceiz.) kinci olarak bu kuram gelitiren aratrmaclarn da belirttii gibi belirli bir tarihsel dnemde kitlesel retimin her alana yaygnlamas sz konusu deil. nk, en azndan, kitlesel retim zel amal makinalar gerektirdii iin, bu (standart olmayan) makinalarn retiminde esnek uzmanlamann kullanlmas gerekir. Ayrca, kitlesel retim yntemlerinin uygulanamayaca kadar talebi dk saysz rnn (uak, gemi vb. ulam aralarnn imalt) retiminde de esnek uzmanlama zorunlu. ki paradigma ayn anda kullanlacana gre, Birinci ve kinci Snai Ayrmlarn anlam egemen teknolojik paradigmann seilmesi ol maktadr. Fakat bu aratrmaclarn yazlarnda "egemen" paradigma tanm lanmad gibi, kitlesel retim ve esnek uzmanlama ile ilgili temel istatistiki verileri de bulmak mmkn deil (Williams vd., 1.987). nc olarak, "esnek uzmanlama" aslnda iki ayr biimde tanmlanyor: kitlesel retimin tersi anlamnda (zel rnlerin genel amal makinalarla re tilmesi, zenaat retimi) ve belirli bir blgedeki firmalar arasnda kurulan zgl iliki a (network) anlamnda. kinci tanm, ancak geerlilii pheli yeni bir varsaym ile, iliki ana katlan btn firmalarn zel rnleri genel amal makinalarla rettii varsayld zaman birinci tanm da ierebiliyor. Fakat, sk sk kullanlan Japonya rneinde olduu gibi, bu tip iliki alarnda kitlesel retim yapan firmalar da nemli olabiliyor. Son olarak, esnek uzmanlama kuram krizin zamanlamas ve iddetini tam olarak aklayamyor. Btn sanayilemi lkelerin btn kitlesel retim sanayileri niin ayn dnemde krize girdi? Bu durum hem farkl kitlesel retim sanayileri farkl talep yaplarna sahip olduu iin, hem de ayn sanayiler farkl lkelerde farkl dzeyde gelitii iin aklanmas olduka zor. rnein esnek uzmanlama yaklam erevesinde Amerikan film sanayini inceleyen Christopherson ve Storper'e (1989) gre, bu sanayide kitlesel retim modeli 1970'lerdeki genel krizden ok nceleri, 1940'larn sonlarndaki tkanma sonucu byk lde esnek uz-

14

EROL TAYMAZ

manlama modelinde rgtlenmeye balad. Amerikan otomobil sanayinde 1970'lerde kitlesel retimin tkanmasn, Japon otomobil sanayinde (farkl biimde rgtlenmi) kitlesel retimin baarsna balamak da mmkndr. Bu nedenlerle, her kitlesel retim sanayisi iin farkl tkanma dnemleri varsa, genel olarak Snai Ayrmlardan bahsetmek pek mmkn deildir. 4. Yeni-Schumpeterci yaklam: Tekno-ekonomik paradigmalar Yeni-Schumpeterci kuram, Kondratiev'in "uzun dalgalar" kuramn Schumpeterci ekonomik gelime kuram ile birletiren ve kapitalist geliim srecinde (Schumpeter'i izleyerek) teknolojik deiim srecine ve teknolojik yeniliklere arlk veren bir kuramdr. Bu kurama gre, neoklasik ve Keynesi ekonomik gelime kuramlarnn en zayf yan, her tarihsel dnemde deien teknolojinin zgn yanlarnn gz nne alnmamas Teknolojik deiimin zgn yanlarnn anla labilmesi iin, teknolojik yeniliklerin nemlerine gre snflandrlmas gerekir. (Freeman ve Perez, 1988:45-47). 1. Kk, srekli yenilikler: Bu tr yenilikler hemen her sanayide veya hizmet sektrnde grlen, gnlk, retim srecinde (bir anlamda kendiliinden oluan) kk teknolojik yeniliklerdir. Bu yenilikler iin kurumsallam AratrmaGelitirme (AR-GE) faaliyetleri yok. Kk, srekli yeniliklerin toplam birikimli etkisi olduka nemli olsa bile, her bir yeniliin etkisi ok kk. 2. Radikal yenilikler: Bunlar rn veya retim teknolojisinde nemli deiikliklere yol aan, genellikle bu amaca ynelik kurumsallam AR-GE faaliyetlerinin rn olan yenilikler, Pamuk iplii retiminde retkenlii arttran basit yenilikler bir nceki yenilik kapsamnda ele alnrken, naylonun bulunmas radikal yeniliklere bir rnek tekil eder. Radikal yenilikler belirli bir firma veya sektr iin nemli olmakla beraber, genel ekonomi dzeyinde ele alndnda etkileri grece kk ve yereldir. 3. "Teknoloji sistemi"nde deiimler: Radikal ve srekli yenilikler ile rgtsel ve ynetimsel yeniliklerin bir arada olumasyla ekonominin birden fazla sektrn etkileyen veya yeni sanayilerin gelimesine neden olan deiikliklerin "teknoloji sistemi"ni deitirdii belirtilmektedir. 4. "Tekno-ekonomik paradigma"nn deimesi ("teknolojik devrimler"): Teknoloji sistemindeki baz deiiklikler sadece bir grup rn, hizmet veya sektr etkilemekte/oluturmakta kalmaz, btn ekonomi dzeyinde etkide bulunabilir, dolayl veya dolaysz olarak btn sektrleri etkiler. Onyllar boyunca etkisini srdrecek, kurumsal yaplarn da deimesini salayacak btn ekonomi kapsamndaki bu deimeler, "tekno-ekonomik paradigma"mn deimesi olarak tanmlanmaktadr. Yeni tekno-ekonomik paradigma, ekonomideki hemen her sektrn retkenliinde "kuantum sramas" gerekletirir ve yeni yatrm ve kr olanaklar aar.

KRZ VE TEKNOLOJ

15

Kapitalist geliim srecindeki uzun dalgalar ve tekno-ekonomik paradigmalardaki deimeler birbiriyle akmaktadr.1 nk, her tekno-ekonomik pa radigmann "btn geliim potansiyelinin aa kmas" iin ulusal ve uluslararas dzeyde toplumsal-kurumsal erevenin kkten yeniden-yaplanmas gerek mektedir (Perez, 1985:441). Yeni tekno-ekonomik paradigmaya "uyan" toplumsal ve kurumsal dnmler (ekonominin toplumsal ynetim sistemi, "dzenleme tarz", Freeman ve Perez, 1988:38) yeni uzun dalgann "geliim tarzn", ekonomik geliimin genel biimini ekillendirecektir. Yeni tekno-ekonomik paradigma, eski paradigmann egemen olduu dnyada gelimeye balar ve stnln nce sadece bir veya birka sektrde gsterir. Yeni paradigmaya zg bir (grup) girdi, 1. gittike azalan retim maliyetine, 2. uzun dnemde adeta snrsz arz olanaklarna ve 3. ekonomik sistemin tamamna yaylm eitli rn veya (retim) srelerinde kullanlma potansiyeline sahipse, kilit faktr(ler) olarak tanmlanabilir. Bu kilit faktrlerin yaygnlamasyla yeni paradigma karlatrmal stnln gste rir. Ekonomide derin yapsal deimeler gerektiren eski paradigmadan yeni pa radigmaya gei sreci uzun dalgann gerileme ve bunalm dnemine karlk gelir. Bu dnemde, toplumsal ve kurumsal erevede de kkl dnmlerin olmas zorunludur. Bunalmn srmesi, yeni tekno-ekonomik paradigma ile toplumsal-kurumsal ereve arasnda uyumun salanamadn gstermektedir. Toplumsal-kurumsal yaplar deiik biimlerde oluabilir ve tekno-ekonomik paradigma zerinde etkide bulunabilse de, yeni toplumsal-kurumsal oluumlar, tekno-ekonomik paradigmann gereksinimleri ve kstlamalar erevesinde oluacaktr (Perez, 1985:445). Yeni tekno-ekonomik paradigma, egemen olduktan sonra bir teknolojik yrnge boyunca geliecektir. Uzun dalgann geliim dneminde teknolojik eitlilik sonsuz sayda grnse bile, yeni tekno-ekonomik paradigmann gelitirdii 'saduyusal' ilkeler, yeni paradigmay oluturan yeniliklerin gelitirilmesi ve bu yenilikleri tamamlayan baka yeniliklerin gerekletirilmesi srelerini belirleyecek, sektrler tedrici olarak mevcut paradigmann salayabilecei retkenlik art olanaklarn tketecektir (Perez, 1985:443). Yeni paradigmann olanaklar tketildike, sektrler birer birer byme snrna gelecek, krlar decek ve retkenlik art hz yavalayacaktr. Bu kurama gre, kinci Dnya Sava sonras genileme dneminde baskn olan teknolojik rejim, dk maliyetli petrole ve enerji-youn malzemelere da yanyordu (petrokimya rnleri ve sentetik maddeler). Petrol ve kimya rnleri, otomobil ve dier dayankl tketim mal reten byk firmalarn nclk ettii
1 Belirli sektrlerin geliimleri iki dalgaya da taabilir. rnein otomobil sanayi hem kinci Dnya Sava ncesi, hem de sava-sonras (nc ve drdnc) uzun dalgalarda nemli bir rol oynamtr.

16

EROL TAYMAZ

bu rejimde, iletme dzeyinde "ideal" retim rgtlenme biimi, standart rnlerin byk lde retimine dayanan, seri, montaj-hatt tipi sistemlerdi. "deal" firma tipi, reklam ve pazarlama faaliyetlerinin nemli olduu oligopolistik piyasalarda faaliyet gsteren, ayr ynetim, finans, AR-GE ve retim blmleri ile byk, brokratik firmalard. Dayankl tketim mallarna talebin hzla bymesi, bu mallarn satn alnabilmesi iin kredi sistemindeki genileme ve byk altyap yatrmlar, bu dnemi temsil eden deiikliklerdi. Bu dnem, tekno-ekonomik paradigmalar yaklamna gre Fordist kitlesel retim Kondratiev dalgas olarak tanmlanmaktadr. Fakat 1970'lerde bu uzun dalga gerileme, kriz dnemine girmitir. 1980'ler ve 1990'lar, beinci uzun dalgann, Enformasyon ve letiim Kondratiev dalgasnn olumaya balad yllardr. Tekno-ekonomik paradigmalar kuramna gre, krizin, birbiriyle ilikisi ayrntl olarak incelenmemi, iki farkl nedeni vardr. Krizin birinci nedeni, Fordist kitlesel retimin snrlarna varlmas, bu tekno-ekonomik paradigmann gelime ola naklarnn tketilmesi sonucu krizin balamasdr. lek ekonomilerinin (economies of scale) sona ermesi, yni artk retim leinin arttrlmasyla retim maliyetlerinin drlememesi, montaj hattna dayal retim sistemlerinin katl, enerji-youn rn ve retim teknolojilerinin sorunlar, firmalarn hiyerarik blnmesinin getirdii sorunlarn birikerek artmas, artk Fordist kitlesel retim paradigmasnn gelime olanaklarnn bittiine iaret etmektedir. Grld gibi bu kuram, Fordist kitlesel retimin sorunlarn esnek uz manlama kuram ile benzer bir ekilde anlatmaktadr. Fakat, esnek uzmanlama kuramnda sorunun kayna piyasalarda aranrken, tekno-ekonomik paradigma kuramnda sorun teknolojinin kendisindedir. Ayrca esnek uzmanlama kuram, kitlesel retime dayal yeni bir gelime dnemini en azndan teorik olarak olanakl grd halde, yeni-Schumpeterci kurama gre kitlesel retim tm gelime potansiyelini artk tketmitir. Bu nedenle yeni genileme dnemi (Beinci Kondratiev Dalgas), mikroelektronik teknolojiler sayesinde gelien esnek retim tekniklerine dayanacaktr. Yeni paradigmann en nemli kavramlarndan biri esnekliktir (Perez, 1985: 449). Esneklik, kitlesel retimi temel alanda sktrmaktadr. Artk standart rnlerin byk lekli retimi, retkenlii arttrmann ana yolu deildir. Bir birinden farkl bir rn grubunun az sayda imaltnda da retkenlik yksek olabilmektedir. rn deiikliine adapte olamayan kat kitlesel retimin "en az deiiklik" stratejisi de artk geerli deildir. Esnek sistemler sayesinde, hzl teknik deime daha az masrafl ve daha az risklidir. Son olarak, "homojen" talep temelinde piyasann geniletilmesi de nemini kaybetmitir. Esnek sistemler sayesinde, rnleri yerel koullara ayarlamak ve/veya farkl tketici gruplarnn beenilerine gre farkllatrmak mmkn olmutur. Yeni paradigma, hzla byyen bilgisayar, elektronik sermaye mallar, yazlm, iletiim aralar imalt, optik kablo, robot, esnek imalt sistemleri, veri bankacl

KRZ VE TEKNOLOJ

17

gibi "tayc sektrler"i olutururken, en nemli kilit faktr olan yongalar (chips), "geleneksel" sektrlerde yaygnlamakta, bu sektrlerdeki rn ve retim tek nolojilerinde nemli deiikliklere yol amaktadr. Yeni paradigma retimde salad esneklik ile eski paradigmann sorunlarn zebilirken, mevcut toplumsal-kurumsal ereve ile uyum sorunlar da iddetlenmektedir. Krizin ikinci nedeni, yeni tekno-ekonomik paradigma ile mevcut ulusal ve uluslararas dzenleme rejimi arasndaki uyumsuzluktur. Esnek alma sreleri, alma sresinin azaltlmas, yeniden-eitim sistemlerinin dzenlenmesi, enformasyon teknolojisine uygun koullar hazrlayan blgesel politikalar, yeni mali sistemler, devlet ve firma y netimlerindeki merkeziyeti yanlarn azaltlmas gibi konularda artan oranda toplumsal ve politik araylar, mevcut kurumlar ve yeni tekno-ekonomik paradigma arasndaki uyumsuzluu ortadan kaldrma abalardr. imdiye kadar ksmi ve grece nemsiz-deiiklikler olmutur. Fakat nasl Drdnc Kondratiev Dalgas'nn balamas iin kinci Dnya Sava ve sonras dnemde Keynesi devrim ve toplumsal kurumlarda kkl deiiklikler gerektiyse, gnmzde de ayn lekte kkl (zellikle uluslararas dzeyde) toplumsal yeniliklere gereksinim vardr. Tekno-ekonomik paradigmalar kuram, dier yaklamlarla karlatrldnda, post-Fordist dnemin retim ve teknoloji yapsyla ilgili daha kesin tahminlerde bulunuyor. Bu kurama gre bir sonraki dnemde egemen olacak, geliimi be lirleyecek paradigma bellidir (esnek retime dayanan Enformasyon ve letiim Paradigmas). Bu yeni paradigmann zellikleri ve geliimi byk lde teknoloji tarafndan belirlenmitir. Bu nedenle, yeni-Schumpeterci kuramn teknolojikekonomist-determinist yn ok belirgindir. Daha nce belirtildii gibi tekno-ekonomik paradigma kuramnda krizin iki nedeni var: eski tekno-ekonomik paradigmann geliim olanaklarnn tketilmesi ve eski paradigma iinde gelien yeni paradigma ile mevcut (toplumsal-kurumsal) dzenleme rejimi arasnda ortaya kan uyumsuzluk. (Bu ikinci nedenin, Marks'n nl nsz'ndeki analize ok benzediini hatrlatalm.) Fakat bu iki neden arasndaki iliki, bu kuramn gelitirildii almalarda yeterince ak deil. Bu soruna ek olarak, eski paradigmann geliim olanaklarnn tkenmesinin neden krize, yni kr oranlarnn dmesine yol at da belirsiz kalyor. (Boyer, 1991: 112). nk emek retkenliinde artlar olmasa bile, sermaye/hasla oran artmazsa (yani mevcut teknolojiler kullanlmaya devam edilirse) gerek cretler sabit olduunda kr oranlarnda bir dme olmayabilir (Boyer, 1991:112). Fakat bu konuda da tekno-ekonomik paradigma kuram yeterince ak deil. 5. Yeni-Marksist yaklam: Dzenleme okulu Dzenleme Okulu, Fransa'daki iktisatlarn 1970'lerde gelitirdikleri bir yakla mdr. Bu yaklam, aslnda benzer terimleri farkl eilimlerden oluuyor. D zenleme Okulu ile ilgili genel bir deerlendirme yazs yazan Jessop'a gre (1990),

18

EROL TAYMAZ

yedi farkl eilim saptamak mmkn. eilim bu yaklamn gelitirildii Fransa'da: Paris, Grenoblois, FKP (Boccara-Tekelci Devlet Kapitalizmi) yaklamlar. Ayrca Amsterdam okulu, Bat Alman dzenlemecileri, skandinav grubu ve Amerika'daki "birikimin toplumsal yaps" yaklamlar da ayr olarak ele alnabilir. Bu almamzda sadece en yaygn ve bilinen eilimi, Paris Dzenleme Okulunu inceleyeceiz. (Bu kuram aklayan Trke kaynaklar iin bkz. Gkalp, 1984 ve Arn 1985; 1986.) Dzenleme Okulu, kapitalizmin tarihini deiik dnemlere ayryor. Her dnem, tarihsel olarak gelimi zgl toplumsal-kurumsal yaplarla tanmlanan farkl ekonomik eilim ve ilikilerden oluuyor. Dzenleme Okulu'nun dnemleri, tekno-ekonomik paradigma kuramndaki Kondratiev dalgalarna benzemesine ramen bu sadece grnte bir benzerlik. Dzenleme Okulu'nun temel amalarndan biri, tm elikilerine ramen kapitalist retimin nasl uzun dnemlerde grece istikrarl bir ekilde geliebildiim aklamaktr. Dzenleme Okulu'nun kulland kavramlar ve yntem byk lde Marksist iktisada dayanmaktadr. rnein Lipietz (1987: 29), kullandklar kavramsal aralarn Marks'n almalarndan tretildiini belirtir. Aglietta'nn, bu okulun temel kaynaklarndan saylan Kapitalist Dzenleme Teorisi isimli almas da, bata emek deer teorisi olmak zere, Marksist kavramlar zerine ina edilmitir. (Aglietta, 1987). Boyer ise (1988: 70), Marksist ortodoksinin eletirisi ve Kalecki ile Keynes'in makroekonomik dncelerinin gelitirilmesiyle yeni teorik er evenin oluturulduunu belirtir. Bu nedenle Dzenleme Okulu'nu "yeni-Marksist yaklam" olarak tanmlyoruz. Dzenleme kuramna gre, sermaye birikiminin mant kapitalist ekonomilerin merkezinde yer alr. Bu nedenle, sermaye birikim srecinin incelenmesi, kapitalist geliim dinamiklerinin incelenmesi iin balang noktasn tekil eder. 2 Birikim sreciyle ilgili temel kavram olan birikim rejimi, sermaye birikim srecinin olduka uzun bir dnem boyunca istikrarl bir ekilde srmesini salayacak ekilde toplumsal rnn tketim ve birikim arasnda paylalmas olarak tanmlan maktadr. Birikim rejiminin srmesi iin gerekli be teknolojik, toplumsal ve ekonomik koulu, 1. iilerin retim aralaryla ilikisini belirleyen retimin rgtlenme biimle ri, 2. yatrm kararlarnn planland dnemin sresi, 3. cret, kr ve vergi arasnda gelirin paylam (bu, deiik toplumsal snf veya gruplarn yeniden retimini salar), 4. retim kapasitesindeki deimelere uygun olarak efektif talebin hacmi ve bileimindeki deimeler, ve 5. kapitalist ve kapitalist-olmayan retim tarzlar arasndaki ilikiler olarak
2 Sermaye birikim srecine merkezi rol atfedilmesinin eletirisi iin bkz. Ruccio, 1989:39.

KRZ VE TEKNOLOJ

19

belirlenmiti (Boyer, 1988: 71, ayrca bkz. Aglietta, 1987: 69). Birikim rejimi, matematiksel olarak yeniden-retim emalaryla gsterilebilir. Bir baka deyile, yeniden retim emalar istikrarl olduu zaman birikim rejimleri de varln srdrebilir (Lipietz, 1987: 14,32). Fakat birikim rejimleri kendi balarna varolmaz. Yeniden-retim emasnn gereklemesi iin, kapitalist piyasa ekonomisindeki birimlerin beklenti ve stratejilerinin uyumunu salayacak glerin ve kurumsal biimlerin saptanmas da gereklidir (Lipietz, 1986:15). Ekonomik birimlerin davranlarnda, mevcut birikim rejimi ve toplumsal ilikiler ere vesinde gerekli uyumu salayacak kurumsal biimler, ilikiler ve kurallar btnne dzenleme tarz denilmektedir. Dzenleme tarz, ekonomik birimlerin ou kez elien davranlarn uyumlu hale getirir; mevcut birikim tarzn dzenler ve kontrol eder; ve tarihsel olarak belirlenmi kurumsal biimler araclyla temel toplumsal ilikileri yeniden-retir. Dzenleme tarznda incelenmesi gereken be (kurumsal) iliki vardr: . 1. Para ve kredi ilikileri (mevcut kredi datm mekanizmas, para sistemi, uluslararas finans kurumlar, vb.), 2. cret-emek ilikisi, 3. Rekabet tipi (geleneksel fat rekabeti, oligopolistik rekabet, vb.), 4. Uluslararas rejime eklemlenme tarz (d ticaret, yabanc sermaye yatrmlar ve d bor/kredi ilikilerini dzenleyen kural ve koullar, vb.), 5. Devletin mdahale biimleri (yasa ve dzenlemeler, kamu harcamalar, kamu iktisadi teekklleri vb.). cret-emek ilikisi, sermaye ile emek ve yneticiler ile iiler arasndaki ilikiyi tanmlayan en nemli kurumsal biimlerden biridir. Genel olarak, cret-emek ilikisi, i rgtlenmesi ve cretlilerin yaam standartlaryla ilgili tm sorunlar kapsar. Birikimin sreklilii iin, cret-emek ilikisini oluturan aadaki elerin uyumlu bir sistem oluturmas gerekir: 1. retim aralarnn tipi ve iilerin kontrol, 2. teknik ve toplumsal iblm, 3. istihdamn (iin) sreklilik derecesi, 4. (igc piyasalar ve devletin sosyal hizmetleri balamnda) dolaysz ve dolayl (toplumsal) cretlerin belirlenmesi, 5. tketilen rnlerin kayna ve hacmine gre cretlilerin yaam dzeyi (Boyer, 1988:72-75). Sermaye birikim srecinde kesintiler, yni ekonomik krizler oluabilir. Bireysel davran ve beklentilerin gerek duruma uymad durumlarda oluan ve bu uyumu (genellikle fiat mekanizmas ile) salayan krizler dnemsel, "kk krizler"dir. Kk krizler mevcut dzenleme tarz iinde zlrler. Kk krizlere "kriz" dememek belki daha uygundur, bunlar normal ekonomik evrimlerdir. Yeni birikim rejiminin geliimi eskimi dzenleme tarz tarafndan engelleniyorsa veya mevcut dzenleme tarz veri iken mevcut birikim rejiminin potansiyelleri

20

EROL TAYMAZ

tketilmise yapsal, "byk krizler" oluur. Bu durumda dzenleme tarz ve/veya birikim rejimi deiecektir. Yeni birikim rejiminin eski dzenleme tarz tarafndan engellenmesi sonucu oluan krize rnek olarak 1930'lardaki kriz verilebilir. 19. yy'n sonlarndaki ve gnmzdeki krizler birikim rejiminin gelime potansiyelini tketmesi sonucu oluan krize rnek olarak gsterilebilir. (Lipietz, 1987: 34. Grld gibi Lipietz'in byk krizlerle ilgili aklamas, tekno-ekonomik pa radigma kuramnn "teknolojik devrim" aklamalarna benzemektedir.) Yapsal krizlerden kta, ekonominin yeniden-yaplanmasnda politik ve toplumsal tercihler nemli bir rol oynar; bu nedenle krizden nasl klacan nceden kestirmek zordur. Dzenleme tarz ve birikim rejimi uyum iinde olduunda olduka uzun bir dnem istikrarl bir byme (birikim tarz) salanabilir. Dzenleme yaklam, tarihsel olarak olumu farkl dzenleme tarz sap tamaktadr. Eski dzenleme ("regulation a l'ancienne") tarmn baskn olduu, modern kapitalist sanayinin henz olumaya balad toplumlarda grnen, tarmda eksik-retimin yol at krizlerle tanmlanan ve stagflasyonist etkileri olan bir dzenleme tarzdr. Rekabeti dzenleme sanayinin gelitii, firmalar arasnda "serbest rekabetin" byk lde geerli olduu durumda geerli olan, krizlerin genellikler ar-retim krizi eklinde olutuu dzenleme tarzdr. Bu dzenleme tarz, 19. yy'da Avrupa lkelerinde yaygn olan tarzd. 3 Tekelci d zenleme, sermaye ve emek arasnda (enflasyon ve retkenlik artna paralel Fordist cret dzenlemesi), firmalar arasnda ("mark-up" fiatlandrma) ve devletvatandalar-sermaye arasnda (Keynesi refah devleti, kamu harcamalar ve vergi sistemi) bir dizi taviz sonucu gelir dalmnn nemli lde toplumsallat bir dzenleme tarzdr. Bu tarzda, fiat mekanizmas, toplumsal retim ve talebi ayarlamada sadece kk bir rol oynamaktadr. Karmak bir kurumlar ve kurallar sistemi, efektif talebin retim kapasitesiyle ayn oranda artmasn salamaya almaktadr (Boyer, 1988: 77-79). Bu dzenleme tarzlarna karlk iki birikim rejimi vardr. Yaygn birikimde firmalar genellikle mevcut bilgiyi kullanarak, retim kapasitesini mevcut makina ve ekipmann saysn oaltarak retimi arttrrlar. Yaygn birikimde byme, basit, niceliksel bir bymedir. Youn birikimde ise, teknolojik gelime ve retkenlikteki artlar, retim artnda nemli bir rol oynar. Bu birikim rejiminde bymenin niteliksel yan nplndadr. Dzenleme kuramna gre, 1929 Krizi 20. yy'n balarnda kitlesel retim teknolojileri temelinde gelimeye balayan youn birikim rejimi ile 19. yy'dan kalma rekabeti dzenleme tarz arasndaki uyumsuzluun sonucudur. r gtlenmesinde nceleri Taylorizm, daha sonra, Taylorizm ile iilerden alnan
3 Yaklak kinci Dnya Sava'na kadar olan dnemin rekabeti dzenleme ile tanmlanmas, bu yzyln balarnda tekeller zerine klasik saylan eserler vermi "eski" Marksistlerle bir lde eliiyor. nk o dnemdeki yazarlarn hemen hepsi 1870'lerden sonra tekellerin neminin arttn ve tekellerin 19. yy'n sonlarnda egemen konuma geldiini (emperyalizm aamas) belirtiliyordu.

KRZ VE TEKNOLOJ

21

bilginin makinalara aktarlmas ve iilerin alma temposunun makinalar ta rafndan saptanmas olan Fordizm (Lipietz, 1986:17) sayesinde kitlesel retime geilmi, retimde byk artlar olmu, fakat kitlesel tketimi salayacak d zenleyici kurumlar olmad iin 1930'larda ar-retim (veya eksik-tketim) krizi patlak vermitir. Bu nedenle kinci Dnya Sava ve sonras dnemde, youn birikim rejiminin gereksinimlerini karlayabilecek yeni tekelci dzenleme ku rumlar olumaya balamtr. kinci Dnya Sava sonras oluan Fordist geliim tarz (=tekelci dzenleme tarz+youn birikim rejimi) 1970'lere kadar olduka istikrarl ve yksek bir byme temposu yakalamtr. Dzenleme kuramclar bu gelime tarzn (Gramsci'nin ansna) "Fordizm" olarak tanmlamaktadr. Dzenleme kuramna gre, 1920'lardan gnmzdeki krize kadar birikim rejiminde bir deime olmad. Fordizm olarak tanmlanan bu (youn) birikim rejiminin "zgl emek sreci, yar-otomatik montaj-hatt retimidir" (Aglietta, 1987:117, vurgular Aglietta'nn). Bu emek sreci tipi, ABD'de 1920'lerden sonra zellikle byk miktarlarda retilen kitlesel tketim mallarnn retiminde ku rulmu ve giderek bu tketim aralarnn imaltnda kullanlan standart ara mallarn/paralarn retimine yaylmtr. Fordizm, Taylorizmin ilkelerini daha etkin olarak uygulamaya geirmi ve emein daha youn kullanlmasn salamtr. Fordizm, emek srecinin mekanizasyonunu gelitirmi ve kafa ve kol emei arasndaki ayrm pekitirmitir. Fordist retim sisteminde, iiler (artk makinalar/ynetim tarafndan belirlenen) alma temposu zerindeki kontrollerini tamamen kaybetmitir. kinci Dnya Sava ncesi ve sonras dnemde ayn birikim rejimi baskn olduu halde, neden ilk dnemde yaanan byk krizler ve durgunluk sava sonras dnemde yerini yksek ve istikrarl byme temposuna brakmtr? Dzenleme yaklamna gre, bu sorunun cevab iki dnemde farkl olan dzenleme tarzlarnda aranmaldr. Dnya savalar arasnda retim ve retkenlikte hzl artlar ger ekletiren youn birikim tarz ile bu rnlerin gereklemesini salayamayan rekabeti dzenleme tarz arasndaki uyumsuzluk, durgunluk ve krizlerin nedenidir. kinci Dnya Sava ve sonras dnemde kurumsallaan tekelci dzenleme, Fordist youn birikimin potansiyelini aa karm ve kapitalizm "Altn a"n yaa mtr. Bu dnemdeki tekelci dzenleme tarzn oluturan temel eler, toplu szlemeler, sosyal sigorta ve isizlik sigortas sistemini gelitiren Refah Devleti ve dzenli talep artlarn garantileyen Keynesi devlet, fat rekabetini snrlayan oligopolistik rekabet ve birikiminin gereksinimine gre para ve kredi arzn d zenleyen banka sistemidir. Lipietz'e gre, kinci Dnya Sava sonras 20-25 yllk Altn a'n srmesinde gerekletirilmesi gereken iki koul vardr (Lipietz, 1986:17-18; Leborgne ve Lipietz, 1988:265): 1. Sermayenin genel teknik (fiziksel) bileimindeki byme ile retim aralar reten Kesim I'deki emek retkenliinin art hz ayn olmaldr. Bu koul sa-

22

EROL TAYMAZ

land zaman sermayenin organik bileimi artmayacaktr. (Hatrlanaca gibi, sermayenin organik bileimindeki art kr oranlarnn dmesine neden olan en nemli etkendir.) 2. cretlilerin gerek tketimlerindeki (gerek cretlerdeki) art oran, tketim mallan reten Kesim II'deki emek retkenliinin art oranna eit olmaldr. Kitlesel tketimin kitlesel retim ile ayn hzda bymesini salayacak bu koul, eksiktketim krizlerinin olumasn engelleyecektir. Birinci koul "adeta mucizevi ekilde" gerekleirken (Lipietz, 198:18), ikinci koul tekelci dzenleme kurumlar sayesinde gerekletirilmitir. Bu dnemde ABD'nin hegemonyasna ramen "dnya birikim rejimi"nden bahsedemeyiz. cret ilikisini dzenleyen kurumlar btn gelimi lkelerde yaygnlamasna ramen, uluslararas dzeyde dzenleme kurumlan olumamtr. Fordist geliim tarznn "ulusal" niteliinden tr, bu dnemde "evre" lkelerin nemi azald ve Lenin Emperyalizm'i yazdktan sadece 30 yl sonra, kapitalizmin dinamiklerinde nemli bir yeri olan emperyalizm nemini kaybetti (Lipietz, 1987: 57-58). Fordizmin krizine gemeden nce, Lipietz ile Aglietta arasndaki nemli bir farklla deinmemiz gerekiyor. Lipietz'in eksik-tketim sorununun zm iin gerekli grd (gerek cretlerdeki art oran ile Kesim II'deki emek retkenliinin art orannn eit olmas eklindeki) koul saland zaman, art-deer oran (bylece smr oran) sabit kalacaktr. Yni Lipietz'e gre, kinci Dnya Sava sonras Fordist dnemde art-deer oran byk lde deimemitir. Aglietta'ya gre bu dnemin en nemli zelliklerinden biri, ABD verilerinin de gsterdii gibi, art-deer oranndaki arttr (Aglietta, 1987:90-93). Brenner ve Glick de (1991: 93), ABD'de 1948-1970 dneminde gerek cret artlarnn retkenlik artlarndan dk kaldn belirtmektedir.4 Fordizm 1960'larn sonlarnda krize girdi. Bu krizin en nemli nedeni, bir anlamda, kr oranlarnn dme eilimi yasasnn etkisini gstermesiydi. (Aglietta ve Lipietz bu yasay vurgularken, benzer nedenler belirtmesine karn emek deer teorisini kullanmayan Boyer bu yasay neden olarak gstermez.) 1960'lara kadar yksek retkenlik art oran ile kr oranlarndaki dmeyi engelleyen Fordizm, bu tarihlerde artk tm potansiyelini tketerek kr oranlarndaki dmeyi engelleyememektedir. Bu nedenle "...Fordizmin krizi hereyden nce emek r gtlenme tarznn krizidir" (Aglietta, 1987:162). Fordizmin emek retkenliinde art salayamamasnn iki nedeni vardr. Mekanizasyon ilkesinin artan younlukta uygulanmas ynnde i rgtlenmesinin geliimi, montaj hattnda makinalar arasnda dengesizlikler, ar iblmnn retkenlik artna engel olmas, retim sisteminin giderek esnekliini kaybetmesi
4 Aglietta ile Lipietz arasndaki baka bir farkllk da emek retkenliinin tanmna ilikindir. Lipietz emek retkenliini fiziksel olarak tanmlarken, Aglietta deer lleri kullanarak tanmlamaktadr (Aglietta, 1987: 55).

KRZ VE TEKNOLOJ

23

gibi nedenlerle retkenlik art temposununda dmeye yol amtr. Ayrca iilerin retim srecine yabanclamas, montaj hattnn birletirdii iilerin alma younluuna tepkisi gibi nedenlerle retimde snf mcadelesi yeniden younlamtr (bkz. Aglietta, 1987:162,119-122; Boyer, 1988: 86). Fordist retiminin potansiyelinin tketilmesi yannda, iki etken daha kr oranlarndaki de katkda bulunmutur: sermaye/hasla oranndaki art (Leborgne ve Lipietz, 1988: 267; veya sermayenin organik bileimindeki art, Lipietz, 1986:27) ve kitlesel tketime dayal tketim tarznn artan oranda kamusal mallara (collective goods) gereksinim duymas ve bu mallarn retim maliyetinde devasa artlar (Aglietta, 1987: 384).5 1960'larda patlak veren ve kendisini kr ve retkenlik oranlarndaki dte (ve birikim temposundaki yavalamada) gsteren krize sermayenin tepkisi, emek-youn sreleri cretlerin dk olduu blgelere/lkelere ihra etmek, devletin tepkisi de eitli "istikrar tedbirleri" almak oldu. Bu "tedbirler" istihdam olanaklarn azaltt ve, dolaysyla, refah devletinin bunalma girmesine neden oldu. Uluslararaslama ve talepteki durgunluk, 1970'lerde krizin talep ynnde de younlamasna neden oldu. Esneklik, krizin bu ynne adaptasyon olarak grnmektedir; fakat krllk sorunu devam etmektedir (Leborgne ve Lipietz, 1988: 267). Grld gibi bu yaklamda piyasalarn "doymas" ve "istikrarszl" esnek uzmanlama kuramnn iaret ettii gibi krizin nedeni deil, (daha da youn lamasna yol aan) sonucudur. Fordist birikim rejimindeki bir tkanmaya ek olarak krizin, zellikle Boyer'in vurgulad baka bir yn de dzenleme tarz ile ilgilidir (bkz. Boyer, 1988: 86-88; 1991:121-123). Ulusal tekeller, kurulduktan ve ulusal snrlar iinde gelitikten sonra dnya genelinde birbirleriyle rekabete girmektedir. Bu durum, fiatlarn grece kolay saptand lke iindeki oligopolistik rekabeti ve cretlerin oluumunu dzenleyen mekanizmalar bozmaktadr. Bylece retim ve tketim normlarnn ulusal snrlar iinde paralel deime olanaklar ortadan kalkmakta, hl ulusal dzeyde kalan dzenleme tarz ile dnya genelinde belirmeye balayan birikim rejimi arasnda bir atma balamaktadr. Krizin bir baka nedeni de budur (Boyer, 1991). Ayrca Avrupa ve Japon eko nomilerinin geliimi ile birlikte ABD hegemonyasnn anmas, dviz kurlarndaki dalgalanmalarn artmasyla istikrarszl arttrc/krizi younlatrc bir etkide bulunmutur. Fordizmin krizden k biimiyle ilgili olarak, Aglietta (1987:122-130,385), "yeni-Fordizm" kavramn kullanmaktadr. Yeni-Fordizm, kapitalist retim ilikilerinde cret-ilikisinin yeniden-retimini salayacak, baka bir deyile kapitalizmin devamn salayacak biimde krizden klmasna ynelik bir evrimdir. Yeni5 Aglietta Ksm I ve II arasndaki eitsiz geliimi de krizde pay olan etkenlerden biri olarak grmektedir. Fakat Brenner ve Glick'in (1991) belirttii gibi bu aklama yeni almalarda pek kullanlmamakta dr.

24

EROL TAYMAZ

Fordizm, Fordizm gibi, retici glerin emek srecinde kapitalist ynetimin gereksinimleri dorultusunda rgtlenmesine dayaldr. Yeni retici gler kompleksi, otomatik retim kontrol veya otomasyon; yeni i rgtlenme ilkesi ise ilerin yeniden-birleimidir. Bu esnek rgtlenme modeli ve retim ile tketimin daha da toplumsallatrlmas ile Fordizmin krizi zlebilecektir. Aglietta'nn, Palloix'i izleyerek Fordizm-sonras dnem iin yeni-Fordizm kavramn kullanmasna karn dzenleme kuramn izleyen yeni almalarda bu kavram ok az kullanlmaktadr. Post-Fordizm kavram da kullanlmakla birlikte, genellikle "Fordizmin krizinden k" ifadesi kullanlmaktadr (Nielsen, 1991: 38). Bu durum ksmen dzenleme kuramnn, esnek uzmanlama ve yeniSchumpeterci kuramlarn tersine, krizden k biiminin eitli toplumsal/politik etkilere bal olduu ve bu nedenle kestirilemeyecei nermesine uygundur. Fordizm-sonras dnemi kavramak asndan Boyer'in sektrel farkllklar da vurgulayan yaklam kanmzca ok nemlidir. Boyer'e gre, kriz sonras dnemde gelimi lkelerde, 1) esnek kitlesel retim modern yksek-teknoloji ve olgun orta-teknoloji sektrlerinde, 2) esnek uzmanlama tekstil gibi sk model deiiklii yaanan ve gerileme dneminde olan sektrlerde, 3) eski Fordist yntemler daha az sanayilemi lkelere ihra edilebilecek ar kimya ve elik gibi sektrlerde, ve 4) mikroelektroniin yaygnlamas sonucu (Taylorist) Bilimsel Ynetim'in geleneksel hizmet sektrnde yaygnlamas mmkndr (Boyer, 1991:128-129). Bu durumda birikim rejiminin hangi sre ile tanmlanaca ak deildir. Dzenleme kuramnn en nemli katklarndan biri, birikim srecinin s rekliliinin salanmasnda dzenleyici kurumlarn nemini ve bu balamda krizde makro-ekonomik koullarn etkisini vurgulamas olmutur. Bir baka nemli katks ise, kinci Dnya Sava sonras dnemde salanan hzl ve istikrarl byme dneminde kitlesel tketimin ve bu tketimi srdrebilecek dzenleyici kurumlarn nemini vurgulamasdr. Fakat, "kitlesel tketim"in ii snf tketimi ile eanlaml kullanlmas nemli bir sorun tekil etmektedir. rnein, Lipietz (1986:15), kr oranlarnn dme eilimi yasasn incelerken btn tketim mallarnn cretliler tarafndan tketildii varsaylan iki sektrl modeli kullanr. Fakat, art-deeri elde eden kesimlerin tketecei mallar reten Kesim III de modele katlrsa, bu iliki ortadan kalkabilir. Ayrca, Fordist genileme dneminde, ii snf-tketimi kadar silahlanma harcamalarnn, Kore ve Vietnam savalarnn, Marshall Pln'nn, orta snflarn tketimlerinin de nemli olduu sylenebilir (Clarke, 1988: 7576). Kitlesel retim -kitlesel tketim arasndaki bu soruna ek olarak Fordist birikim rejimi ile "uyum" iinde olan tekelci dzenleme tarznn kuruluu ve krizin balangc konusunda baka bir (ampirik) sorun daha var. Brenner ve Glick'e (1991: 91) gre, youn birikim tarz ve rekabeti dzenleme arasndaki uyumsuzluun sonucu olduu sylenen 1930'lardaki kriz, tekelci dzenleme tarz kurulmadan

KRZ VE TEKNOLOJ

25

ok nce sona erdi. Benzer ekilde, Clark da (1988: 75) Fordizmin 1960'larda kurumsallatn sylemektedir: Marshall Pln ve Amerikan d yatrmlar 1950'lerde, Avrupa'da konvertibiliteye gei 1958'de, OECD lkelerinin ounda gelir politikalarnn uygulanmaya balanmas 1961'de, sosyal-demokrat politi kalarn uygulanmas 1960'larda gereklemitir. rnein bu yaklam kullanan bir aratrmacya gre, Kanada'da "Fordist dzenleme tarz, btn bilmen zelliklerini 1960'larn ortalarndan itibaren kazand" (Jenson, 1989:79). Bu durumda, hem kriz daha nce zmlenmi olmakta, hem de Fordizmin krizi 1960'lann sonlarndan itibaren baladna gre, tekelci dzenleme, Fordist birikim rejiminin krizini nlemekten ok uzak kalmaktadr. Son olarak, dzenleme tarz ile birikim rejimi arasndaki teorik ilikiye de deinmek gerekiyor. Bu iliki, retici gler/retim ilikileri arasndaki ilikiye benzer sorunlar iermektedir. (Ruccio, 1989:37). Her ne kadar dzenleme tarznn birikim sreci iin nemi vurgulanyor ve belirli bir birikim rejimi iin farkl dzenleme tarzlarnn olabilecei belirtiliyorsa da, dzenleme kuramna gre belirli bir dzenleme tarz kurulduktan sonra birikim rejimiyle uyumlu olup/ olmad ortaya kyor. Eer dzenleme tarz uyumlu deilse yapsal krizler kanlmazdr. Yeni, uyumlu bir dzenleme tarz kurulana kadar krizler devam eder. Bu nedenle, dzenleme kuramnm "a posteriori ilevselci" bir kuram olarak nitelemek pek yanl olmayacaktr (Hirst ve Zeitin, 1991:20). 6. "Bir Marksist yorum": Mandel Marksist iktisat Mandel'in uzun dalgalar kuram, teknolojik deiimin etkilerini vurgulayan zgn bir kuram olmas nedeniyle ayrca incelenmeyi gerektiriyor. Mandel'in uzun dalgalar ve kriz ile ilgili almalarnn ou Trkeye evrildii iin, bu blmde Mandel'in kuram daha ksa zetlenecektir (bkz. Mandel, 1974, 1988,1990, 1991). Mandel, Dzenleme Okulu kuramclar gibi, "kapitalist sistemin temel hareket yasalarnn sermaye birikiminin yasalar olduu ve sermaye birikiminin meta, deer ve art-deer retimi ve bunlarn sonraki gerekletiriliinden kaynakland" varsaymyla analizine balar (Mandel, 1991: 15). Bu nedenle Mandel'in uzun dalgalar kuram, bir sermaye birikimi kuram, yani kr oranlar kuramdr. Kr oranlarnn dme eilimi yasas uzun dalgalar kuramnn merkezinde yer alr. Kr oranlarnn dme eilimi kendisini uzun dnemde gstermektedir. Fakat ksa dnemde art-deer oranndaki nemli bir ykseli, sermayenin organik bileiminin byme hznda keskin bir yavalama, sermaye devrinde ani bir hzlanma, art-deer ktlesindeki bir art ve sermayenin ortalama organik bi leiminin daha dk olduu lkelere sermaye ak kr oranlarnn artmas ynnde bir etkide bulunabilir. Bu be faktrn tmnn veya birkann eanl ileyi gsterdii dnemlerde kr oranlarnda, dolaysyla sermayenin birikim

26

EROL TAYMAZ

hznda bir art olabilir. Bu dnemler uzun dalgann balang ve ykseli d nemlerine karlk gelir. Fakat birikim srecinde bu faktrlerin etkileri giderek zayflayacak, ortalama kr orannn dme eilimi tm gcyle ortaya kacak, uzun bir dnem dk ortalama byme hz, hatt duraklamaya doru bir eilim kaydedilecektir (uzun dalgann gerileme ve kriz dnemi). Mandel'e gre uzun dalgalarn (ani ykselilerinin) balamasnda ekonomid faktrler kilit role sahiptir. Krizden sonra yeni genileme dneminin balamas bizzat ekonomi iinde kendiliinden ileyen bir mekanizma sonucu deildir. rnein, kinci Dnya Sava sonras dnemde ortalama kr oranlarnn yk selmesini balatan balca ekonomi d faktr, art-deer orannn hzla artna olanak veren uluslararas ii snfnn 1930'lar ve 1940'larda urad bir dizi yenilgiydi (faizm, Souk Sava ve ABD'de McCarthy dnemi). Ayrca hammadde fiatlarndaki d sonucu sermayenin organik bileiminin art hznda yavalama ve yeni teknolojiler sonucu sermaye devir hzndaki artlar da kr oranlarnn ykselmesine-katkda bulundu. Bu dnemde (en azndan ilk on yl) Kesim II'deki emek retkenlii art hz, gerek cretlerdeki arttan daha yksektir. Bylece art-deer oran, gerek cretlerdeki arta ramen ykselmeye devam eder (Mandel, 1991:27). Mandel'in aklamas ile Lipietz'in (bu dnemde Kesim II'deki retkenlik art hznn gerek cretlerdeki arta eit olduu eklindeki) aklamas arasndaki fark aktr. Kriz, ekonomi-d faktrlerin etkisiyle aldktan, genileyici bir uzun dalga baladktan sonra kapitalist hareket yasalarnn i mantyla aklanabilen dinamik sreler balar. Genileyici uzun dalga olutuktan sonra itici gc, bu dalgann uzun sre devam edebilmesinin nedeni "teknolojik devrimler"dir. "Teknolojik bir devrime ngelen bir grece duraklama uzun dalgas esnasnda, kr beklentileri vasat olduundan, byk apta yenilikler grlmez. te tam da bu nedenden tr, kr orannda keskin ykseli balar balamaz sermaye, nnde hi uy gulanmam ya da sadece marjinal olarak uygulanm bir icatlar yn grverir ve dolaysyla teknolojik yenilik orann ykseltmek iin gerekli maddi ara gerece sahiptir. Temel bir teknolojik devrim meydana geldiinde, bu zaten kendi iinde uzun srelidir. Szkonusu maddi ara gerece mali ara gere de elik eder; nk bir nceki dnemde, retken biimde yatrlm olan ve yeni biriktirilen sermayede (yani para sermaye rezervlerinde) belirgin artlar olmutur (Mandel, 1991: 26)". Teknolojik devrimin etkisiyle uzun bir dnem devam edebilen genileyici dalga kapitalist i dinamikler sonucu duraklamaya ve gerilemeye balar. Duraklama ve gerilemenin nedenleri, sermayenin organik bileimindeki artlar, istihdamdaki artla emein glenmesi, hammaddelere olan gl talebin hammadde fiatlarn daha fazla arttrmas, artan elikilere ramen byme temposunu srdrmek iin gerekli kredi patlamasnn parann istikrarn sarsmas, snf mcadelesi ve uluslararas rekabetin iddetlenmesi sonucu kr oranlarnn trplenmeye

KRZ VE TEKNOLOJ

27

balanmasdr. Mandel'in teknolojik devrimlerle ilgili analizi, Marks'n gelimi makina ta nmndan yola kar. Bilindii gibi Marks'a gre gelimi bir makinann (veya makina sisteminin) farkl paras vardr: g kayna, iletiim aksam ve (ii yapan) takm. Mandel, bu paradan, en dinamik belirleyici parann g kayna ve g teknolojisindeki deimeler olduunu, Marks'tan yapt alntlarla, belirtir. Bir btn olarak teknoloji devrimlerindeki belirleyici moment, g teknolojisindeki (makinalar tarafndan g makinalarnn retim teknolojisindeki) kkl dev rimlerdir. 1848'den sonra buhar makinalarnn makinalarla retimi (Birinci Teknolojik Devrim); 19. yy'n sonlan ve 20. yy'n balarnda elektrik ve iten yanmal motorlarn makinalarla retimi (kinci Teknolojik Devrim); 1940'lardan sonra elektronik ve nkleer aralarn makinalarla retimi (nc Teknolojik Devrim) (Mandel, 1978:118). Bu balamda her uzun dalga belirli makina sistemleri ile temsil edilebilir. 18. yy'n sonundan 1847'ye kadar olan uzun dalga el-yapm buhar makinalarnn en nemli sektrlerde yaygnlamas, 1847 krizinden 1890'lara kadar olan uzun dalga makina-imalt buhar makinalarnn yaygnlamas, 1890'lardan kinci Dnya Sava'na kadar olan uzun dalga elektrik ve iten-yanmal motorlarn btn sanayi sektrlerinde yaygnlamas ve kinci Dnya Sava'ndan sonraki uzun dalga elektronik aralar (ve nkleer enerjinin tedrici yaygnlamas) araclyla kontrol makinalarnn genellemesi ile temsil edilebilir. Mandel'in uzun dalgalar kuram ve yeni-Schumpeterci tekno-ekonomik pa radigmalar kuramnda, genileyici uzun dalgann balamasnda teknolojik devrimler benzer bir neme sahip olmasna karn, Mandel'de n plna kan g makinalar teknolojisi, yeni-Schumpeterci kuramda ise pamuk, kmr, de mir-elik, enerji ve yonga gibi ara mallarn retimidir. Fakat her iki kuram da zellikle mikroelektronie dayal yeni teknolojileri kendi emalarna uygulamakta zorlanmaktadr. rnein Mandel, kinci Dnya Sava sonras ve 1970'lerdeki kriz dneminde gelien/yaygnlaan Detroit-tipi yar-otomatik transfer sis temlerinden, saysal kontroll takm tezghlarndan, imalt sistemlerinde bil gi s ayarlarn yaygnlamasndan (ki gerekten de bu dnemde en nemli teknolojik deiimler bunlardr) bahsederken bu deiikliklerin g teknolojisinde deil, takm (ve kontrol) teknolojisinde olduunu dikkate almamaktadr. lgintir ki, Marks'n gelimi makina ile ilgili snflandrmasn ayn ekilde kullanan bir baka aratrmac, MacKenzie (1984: 486-487), 18. yy'daki Sanayi Devrimi'nin takm teknolojisindeki yeniliklerle baladn, g teknolojisindeki deiikliklerin tarihsel olarak hep ikincil olduunu belirtmektedir! Kanmzca 200 yllk bir tarihi tek nolojinin sadece belirli bir alanyla snrlamak gereki deildir. Mandel'in yaklamnn, teknolojik geliim srecini bir lde gzard eden esnek uzmanlama/kitlesel retim ikilemine dayanan esnek uzmanlama yak lamndan stnl mekanizasyon/otomasyon srecinin yaygnlamasndaki

28

EROL TAYMAZ

zgn yanlar incelemesidir. "Fordizm ve Teknoloji" blmnde bu sreci daha ayrntl olarak inceleyeceiz. 7. Fordizm ve teknoloji Yukarda zetlediimiz kuramlarn tamam, kinci Dnya Sava'ndan 1960'Iarn sonlarna kadar olan genileme dnemini Fordizm veya kitlesel retim ile ta nmlyor. Fakat Fordizm, kitlesel retim ve teknoloji kavramlarnn kullanmnda bir belirsizlik var. Hereyden nce Fordizm kavram deiik dzlemlerde kulla nlabiliyor. En temel dzlemde Fordizm emek srecinin zgn bir rgtlenme biimi anlamnda kullanlyor. Bu dzlemde Fordizm, (Taylorist normlarn ak tarld) montaj-hattna dayal emek rgtlenme biimini tanmlyor. Bu tanm rtk olarak kitlesel retim = zel amal makinalar= niteliksiz igc = iin en kk paralarna kadar ayrlmas = karar ve icrann ayrlmas eitliklerini var saymaktadr. kinci dzlemde Fordizm, Fordist retimin egemen olduu sektrleri tanmlamaktadr. Otomobil sektr Fordist olarak nitelendiinde bu tanm kullanlmaktadr. nc dzlemde Fordizm kitlesel retim ve tketime dayanan bir birikim rejimi anlamna gelmektedir. Son olarak Fordizm, Fordist (birikim rejimi ile tekelci dzenleme tarznn bileiminden oluan) gelime tarzn ta nmlamaktadr. Fordizm, emek srecinin (zel amal, montaj-hattndaki makinalarla yaplan kitlesel retim eklinde) zgn bir rgtlenme biimi olarak tanmlandnda retim lei ve iletme/firma bykl arasnda da bir eitlik kurulmaktadr. rnein kitlesel retimin byk firmalar, esnek uzmanlamann da kk firmalar tarafndan gerekletirilecei varsaylmaktadr (rnek iin bkz. Schmitz, 1989: 11). Bu tanmlar yaplrken aslnda rtk olarak (otomobil gibi) byk, karmak rnler reten mhendislik sanayileri gz nnde tutulmaktadr. Fakat aslnda ne yksek lekli retim kitlesel retim anlamna gelir, ne de kitlesel retim Fordist retim anlamna (Sayer, 1989: 668). Byk lekli retim, belirli bir maln veya mal grubunun ok sayda retilmesi anlamnda kullanlabilir. Burada nemli olan sadece retim leidir. Kitlesel retim ise standart mallarn byk lekli retimini ifade eder. Son olarak Fordist retim, seri-retim hattnda yaplan kitlesel retim iin kullanlabilir. rnein bir inaat firmasnn, her biri tketicilerin talebine gre farkllklar ieren ok sayda konut yapmas byk lekli retimdir. Konutlar standart olmad iin buna kitlesel retim demek mmkn deildir. Tkenmez kalem, vida, somun, rulman gibi rnlerin milyonlarcasnn imalt kitesel retimdir, fakat bu mallarn retim srecinde ne montaj-hatt, ne de seri retim hatt kullanlmaktadr; dolaysyla bu sektrlerin emek sreleri Fordist olarak tanmlanamaz. Benzer nedenlerle, Schmitz'in ve dier pek ok aratrmacnn yapt ekilde retim lei ve firma bykl arasnda bir iliki kurmak mmkn deildir. rnein vida ve somunlarn

KRZ VE TEKNOLOJ

29

kitlesel retimiyle uraan firmalar genellikle (ii says, sermaye stou gibi alardan) kk firmalardr. te yandan, en byk iletmeler genellikle uak imalt gibi kitlesel/Fordist retimin belirleyici olmad sektrlerde grlmekte dir. Yukarda sadece byk lekli retim iin farkl emek rgtlenme biimi tanmladk. Fordist retim kavram bunlardan sadece biri iin uygun olarak kullanlabilir. Kk lekli retim iin daha farkl pek ok rgtlenme biimlerinin olabilecei ak. Fakat Fordist rgtlenme biimlerini tanmlayan zellikler sadece Fordist biimlerde grlecek diye bir kural da yok. rnein seri-retim hatlar ok sayda farkl rnn imaltnda da kullanlabilir (Pollert, 1991:18). Bu konuda son olarak belirtmemiz gereken nokta ise, emek srecinin btnnn gzden karlmasyla ilgili. Emek sreci sadece imalt atlyesindeki srelere indirgenemez. Emek sreci, rnn tasarmndan imaltna kadar tm sreleri, Aratrma ve Gelitirme, tasarm, pln ve proje gibi faaliyetleri de ierir. (Marks'n "kollektif ii"si bu srelerde alan btn iileri kapsar.) Bu nedenle, rnein "otomobil retiminin Fordist temelde gerekletirildii" sylendiinde ne (ge leneksel anlamda) montaj-hattnn, ne kitlesel retimin, ne de niteliksiz igcnn geerli olduu bu sreler bir lde ihmal edilmektedir. Bu konu, emek s relerinde igcnn niteliksizlemesi ile ilgili tartmalarda nem kazanmaktadr. Bu balamda, Lash'n (1991: 100) post-Fordizmde tasarmn giderek nem ka zanmasndan dolay "emek srecinin marjinallemesi" nermesi de pek fazla anlaml deildir. Belirli bir sektr Fordist olarak tanmlandnda, bu sektrdeki retim r gtlenmesinde genel olarak (yukarda tanmladmz ekilde) Fordist biimlerin yaygn olduu anlalmaktadr. Fakat bu noktada, otomobil gibi en karakteristik Fordist sektrlerde bile tasarm gibi ok nemli faaliyetlerin Fordist biimde rgtlenmediini hatrlatalm. Kitlesel retim ve tketime dayal birikim rejimi anlamnda Fordizm tanm, Fordist rgtlenme biimlerinin ekonomide egemen olduu anlamnda kulla nlmaktadr. Bir ekonomide sadece Fordist rgtlenme biimleri varolamayacana gre, "egemenlik" ilikisinin tanmlanmas gerekmektedir. "Egemenlik" yaygnlk anlamnda niceliksel olarak tanmlandnda, kinci Dnya Sava sonrasnda Fordizmin en yaygn olduu lke kabul edilen ABD'de bile Fordist retimin egemen olamayaca aktr. rnein Aglietta'ya (1987: 159) gre, bu dnemde ABD'de tketimi belirleyen iki nemli rn vardr: standart konut ve otomomil. Konut yapmnda Fordist rgtlenme biimlerinin ne kadar etkin olabilecei bellidir. Fakat Fordist biimlerin en yaygn olduu mhendislik (makina ve ulam aralar imalt) sanayilerinde bile uzmanlara gre kitlesel retimin pay ABD'de 1970'lerin sonlarnda sadece % 20-30 arasndadr (Ashburn, 1980:106). Bu yllarda kitlesel retim sistemlerinde kullanlan transfer-tipi makinalarn toplam takm tezgh yatrmlarna oran da bu tahmini doruluyor. Bu nedenle niceliksel olarak (deil

30

EROL TAYMAZ

Fordist) kitlesel retimin bile kinci Dnya Sava sonras dnemde ABD'de egemen olacan syleyebilmek zordur. Bu nedenle olsa gerek, Boyer (1991: 108) "ilevsel tamamlayclk" tanmn kullanyor. Boyer'e gre montaj-hatt, btn bir ekonomideki deiik emek s relerinin sadece kk bir ksmn olutursa bile, bir birikim rejimi olarak Fordizm kendi mantn dier sektrlere zorlayabilir. Birikimin temposunu ve ynn belirleyen "ekirdek Fordist sanayiler" karsnda dier sektrlerin rol "ilevsel tamamlayc" oluyor. Fakat bu ilikinin nasl kurulduu Boyer'de pek ak deildir. Dier kuramlar da bu konuda sessiz kalmaktadr. Son olarak, gelime tarz anlamnda kullanlan Fordizm kavram, emek s recinden makroekonomik ve toplumsal ilikilere kadar genilemektedir. Burada kavramsal olarak bir sorun (belki) yok; fakat belirli bir birikim rejimi ile deiik dzenleme tarzlar bir arada olabileceine gre, neden Fordist birikim rejimi ile (herhangi bir) dzenleme tarznn birliine Fordist denilmektedir? "Fordizm" teriminin bu ekilde emek srecinden balayarak toplumsal ilikileri de kapsayacak ekilde (ayn yaz iinde bile) farkl anlamlarda kullanlmas, aslnda belirleyici roln emek srecine verilmesiyle ilgilidir. Bu almada zetlediimiz kuramlarda genel olarak Fordist genileme ve bu genilemenin tkanmas sonucu balayan kriz incelenirken emek srecine asl nem tannmaktadr. Lipietz'in (1986: 26) belirttii ekilde "uzun dalgalar kuramnn temeli emek srecindeki deimelere" dayanmaktadr. Aglietta da (1987:162), "...Fordizmin krizi hereyden nce emek rgtlenme tarznn krizidir", demektedir. Bu yaklam, btn "fakat'lara ve "ama"lara karn teknolojik indirgemecilik saylabilir. zetlersek, Fordist rgtlenme biimleri, sadece (az sayda) belirli rnlerin imal edildii emek srelerinin bir ksmnda (mekanik imalt atlyelerinde) geerli ve yaygn olabilir. Fakat sadece imalt srelerinde bile ok deiik retim r gtlenme biimleri vardr. Byk lekli retim iin sadece Fordizmin veya kitlesel retimin, kk lekli retim iin de sadece esnek uzmanlamann (veya benzeri bir modelin) ideal-tipik modeller olarak kabul edilmesi imalt srelerinin e itliliini, emek srecinin btnselliini, firma ve sanayiler aras ilikileri ve mikro ve makro dzenleme biimlerinin eitliliini ve nemini byk lde gz ard edebilmektedir. 8. Fordizm ve kriz Esnek uzmanlama kuram dndaki dier kurumlara gre, krize yol aan etkenler sermayenin organik bileimindeki art veya eski tekno-ekonomik paradigmann gelime potansiyelinin tkenii gibi baz eilimlerin srekli evrimidir. kinci Dnya Sava sonras dnemde krize yol aan deikenlerdeki deiim nasl bir sreklilik gsterdi? ki nemli deikendeki, ABD'de emek retkenlii ve gerek cretlerdeki 6 yllk deimeler ekil 1 ve 2'de grlmektedir. Bu ekillerde grld (ve Tablo

KRZ VE TEKNOLOJ

31

l'deki ortalama byme oranlarnda grlmedii)6 gibi, 1960'larn balar hari, emek retkenlii art hznda ve 1950'den 1990'a btn bir dnem iin gerek cretlerin art orannda srekli bir dme vardr. Yani bu dnemde retkenlik ve gerek cretler artmaya devam ediyor, fakat art hznda bir yavalama var. Benzer bir durum, en nemli deikenlerden biri olarak kabul edilen, kr oranlan iin de geerlidir. ABD'de zel firmalarn kr oranlar, 1960'larn ilk yans hari, kinci Dnya Sava sonras dnemde srekli dmektedir (Bkz. Mandel, 1978:213; Harvey, 1989: 143, Shaikh, 1985:93). isizlik ve enflasyon gibi krizin sonularn yanstan dei kenlerde bylesi sreklilikler gzlemlenmiyor. Kriz, sermaye birikim temposunda bir kopuu simgeliyor. Fakat, krize yol aan etkenlerin deiiminde bir sreklilik var. Bu durumda tedrici olarak artan/azalan deikenler nasl aniden gerekleen bir krize neden olabiliyor? Kaos teorilerine gre ani kopular olabilirse de, bu kopulara neden olan ekonomik mekanizmalarn daha iyi aklanmas gerekir. Aksi takdirde, Brenner ve Glick'in (1991:102) dzenleme kuram zelinde belirttii gibi, emek srecindeki tedrici deiimlerle yaadmz krizin genel ve ezamanl olmasn, aniliini ve iddetini aklamak zordur. Srekli deiimlerin ani kopulara (krizlere) yol at kabul edilse bile, retkenlik art hzndaki dmenin Fordizmin/kitlesel retimin gelime potansiyelinin tketilmesi sonucu olduu nermesine kar kmak iki nedenle mmkndr. Birincisi, belirli bir tekniin gelime potansiyelinin tketilmesi belki olasdr, fakat genel olarak mekanizasyonun gelime potansiyelinden bahsetmek zor gibidir. Her zaman yeni tekniklerin, yeni rnlerin bulunmasyla yeni gelime potansiyelleri yaratlabilir. kincisi, daha nce belirttiimiz gibi, Fordist emek srelerinin en yaygn olduu lke kabul edilen ABD'de bile bu srelerin toplam retim iindeki pay olduka dk. Bu nedenle tek bana Fordist rgtlenmenin tkanmas bylesine geni apl bir krize nasl yol aabiliyor? Burada vurgulamak istediimiz nokta u: imalt sreleri montaj-hattna dayal kitlesel retime, yani Fordist sisteme dayal (otomobil, dayankl tketim mallar, vb.) sektrler kinci Dnya Sava sonras gelimede ok nemli bir rol oynam olabilirler. Fakat bu sektrlere girdi salayan para reticilerinin ou kitlesel retim sistemleri kullandklar halde, rnlerin niteliinden dolay Fordist seri-retim ve/veya montaj-hatt sistemi kullanmamlardr. Daha da nemlisi, azmsanmamas gereken uak ve gemi yapm, ar enerji makinalar, takm tezghlar, konut yapm gibi dier sektrler, bu dnemde ounlukla kk lekli retim sistemleri kullanarak bymlerdir. 1960'larn sonlarnda balayan kriz, ne sadece Fordist sektrlerdeki tkanma sonucu balamtr, ne de sadece kitlesel retim sistemlerine dayal sektrleri etkilemitir. Bu dnemde, rnein gemi yapm sektrnn k nedenlerini belki baka yerlerde aramak gerekir. Krizden etkilenen firmalar deiik stratejilerle kr oranlarndaki d en6 Yllk dalgalanmalarn etkisini azaltmak iin yllk ortalama byme oranlar kullanlmtr. Kaynaklar iin bkz. Tablo 1.

32

EROL TAYMAZ

gellemeye altlar. Firmalarn izledikleri stratejileri drt gruba ayrabiliriz. 1. rn farkllatrmas, bu dnemde en ok belirtilen stratejilerden biri oldu. Esnek uzmanlama kuramna gre, rn farkllatrmas gelir dzeyi artan t keticilerin rn eitliliine daha nem vermesinin sonucuydu. Baka aratr-

KRZ VE TEKNOLOJ

33

maclara gre ise, rn farkllatrmas, a) artan rekabet koullarnda firmalarn pazarlama stratejilerinin bir paras (Pollert, 1988: 60), b) kriz sonucu gelir da lmndaki artan eitsizliin yansmas (Gough, 986: 63), ve c) krizdeki dalga lanmalarn etkisi (petrol fiatlarndaki dalgalanmalarn farkl otomobil tiplerine talebi etkilemesinde olduu gibi, Murray 1983: 75) sonucudur. Bu etkenlerin hepsinin bir lde nemli olduu aktr. 2. rn farkllatrmasnn art ve talepteki dalgalanmalar rn gelitirme srecinin ksaltlmasn gerektiriyor. Bu da, nihai rnde kullanlan paralarn ve hatta tasarm srecinin standartlatrmasna, modllerlemesine yol ayor (Schoenberger, 1988:254). Bir anlamda, Taylorist i rgtlenme biimleri, imalt srecinden tasarm gibi daha bilgi-youn srelere doru yaygnlarken, kitlesel retim sistemleriyle retim yapan reticilerin/taeronlarn kullanm artyor. 3. retim maliyetlerinin drlmesi iin sendikalarn g ve zerkliklerinin imhas, daha dk cretle (sendikasz) ii altran taeron firmalara i verilmesi, dk cretli blgelere/lkelere sermaye ak gibi "tedbirler" alnyor. 4. retimin esneklii, yani dk maliyetlerle rn yeniliklerine gidebilme ve retim leini deitirebilme yetenei arttrlmak isteniyor. yleki esneklik bu dnemin temel kavram haline geliyor. Fordizm gibi esneklik kavram da olduka esnek bir kavram; deiik kullan labiliyor. lk anlam emek srecine ilikin. Emek srecinin esneklii, yani rn tasarm ve retim leinin dk maliyetlerle deitirilebilmesinin ilk koulu iilerin esnek kullanm: iilerin farkl ilerde herhangi bir kstlama olmadan almas (ilevsel esneklik), retim koullarna gre alma srelerinin istenilen ekilde ayarlanabilmesi ve iilerin kolaylkla iten kartabilmeleri (saysal es neklik) ve cretlerin krlla bal olarak kolaylkla ayarlanabilmesi/drlebilmesi (cret esneklii). Baz aratrmaclara gre bu esneklik tanmlar igc piyasalarndaki katlklar kaldrmak isteyen neoklasik politika nerileriyle akyor (Pollert, 1988: 70). Emek srecinin esnekliinin ikinci koulu ise, kullanlan makina ve transfer sistemlerinin farkl ilere kolaylkla ayarlanabilmeleridir. Mikroelektronie dayal saysal kontrollu takm tezghlar, esnek imalt sistemleri gibi yeni teknolojiler sayesinde emek srelerinin esnekliini arttrmak mmkndr. Bu esneklik kavramlar firma-ii srelere ilikin. Ayrca, esnek uzmanlama modelinde belirtildii gibi, uzmanlam retici alarndan oluan esnek rgtlenme biimleri de retimdeki istenilen esneklii salyabiliyor. retim esnekliini arttrabilecek bu teknolojik, rgtsel ve kurumsal yenilikler, zellikle esnek uzmanlama kuramna gre, Fordist sektrlerin krizden k yoluna iaret ediyor: koullara uymayan kat kitlesel retim sistemlerini terk etmek, esnek teknolojiler ve firmalar-aras iliki biimleri kullanarak rn farkllatrmas yoluna gitmek ve daha sk yenilik yapmak. 1970'lerden itibaren esnek retim teknolojilerin gelimi lkelerde yaygnlatn gsteren veriler bu nermeyi desteklemek iin

34

EROL TAYMAZ

kullanlyor. (ABD'de esnek imalt sistemlerinin yaygnlamasyla ilgili ekonometrik bir alma iin bkz. Taymaz, 1991). Esnek retim teknolojilerinin (ki bu teknolojilere genel olarak esnek otomasyon demek kanmzca uygundur) yaygnlamas, kitlesel retimin sonu olarak d nlmemeli. lk olarak bu yeni sistemler ok nceleri otomasyonu byk lde tamamlanm, kitlesel retime dayal sektrlerde deil, retim lei grece dk, otomasyonu gerekletirilememi sektrlerin otomasyonunda kullanlyor. Yani ekonomik kriz olmasayd bile esnek otomasyon teknolojileri retim lei kitlesel retim teknikleri kullanamayacak kadar kk, manuel tezghlarn kullanla mayaca kadar byk, karmak rnlerin imaltnda yaygnlaacakt. kinci olarak, bu teknolojiler kk partilerde retim yaplmasna ve retimin farkl ilere kolaylkla uyarlanabilmesine olanak tanyorlar; fakat Aratrma ve Gelitirme, tasarm gibi her rn iin yaplan sabit masraflarda nemli dmeler olmadan byk lekli ve kitlesel retimden vazgeilmesi kolay deildir. Fordizm ve kriz zerine belirtmemiz gereken nemli bir nokta u: giyim, mobilya, otomobil gibi nihai tketim mallarnda rn farkllamas, yani esnek imalta ynelik bir eilim olsa bile, bu rnlerde kullanlan pamuk iplii, sentetik boya, karburatr gibi aramallarn ve paralarn rn eitliliini arttrmak iin bir zorlama pek yok.7 Belirli sektrlerde kitlesel retimin artk yokolduu sylenebilse bile bu, bir btn olarak kitlesel retimin yok olduu, veya geriledii anlamna gel meyebilir. nk uluslararaslama, standartlama ve modllerleme sreleri zellikle para imaltnda kitlesel retimi canlandryor. Ayrca mikroelektronik teknolojileri kitlesel ve seri-retim sistemlerinin esneklemesini salayarak "esnek kitlesel retim"in olumasn salyor. Fakat bu srelerden daha da nemlisi kitlesel tketim olanaklar olan video, televizyon, bilgisayar gibi yeni teknolojilerin rnleri en ucuz kitlesel, hatt Fordist sistemler kullanlarak retilebiliyor. Yani yeni teknolojiler kitlesel retime dayal yeni sektrlerin olumasna neden oluyor. Bu nedenle, eer Fordizmin veya kitlesel retimin krizinden bahsedeceksek bile, bunun sadece geleneksel Fordist sanayilerin krizi olduu vurgulanmaldr. nk yeni teknolojiler yeni "Fordist" sanayiler yaratyor. 9. Post-Fordizm? Kriz-sonras dnemde ekonomik geliim hangi temeller zerinde salanacak? Yeni, esnek teknolojilerin kriz-sonras geliim tarzna etkileri nelerdir? Bu konularda youn tartmalar devam ediyor. 1970'lerde ve 1980'lerin balarnda bu sorulara
7 Gerekte otomobil gibi rnlerde rn eitlilii tam tersine 1970'lerde azalyor. ABD reticilerinin imal ettii model says 1970'de 375 iken, bu say 1979'da 247'ye dyor. Ayn dnemde tketicilere sunulan otomobil eitlerinde ithalatn etkisiyle bir art olabilir. 1986'da ksmi bir art var (313 model) (bkz. Carlsson, 1989: 34). ukulata, biskvi, peynir, kek, reel gibi pek aratrma konusu yaplmayan rnlerin de eitlerinde bir azalma grlyor (Smith, 1991:15).

KRZ VE TEKNOLOJ

35

"neo-Fordizm" kavramyla cevap veriliyordu. Neo-Fordizm, otomasyonun ve emek srecinin Fordist yapda gelimesini, yani daha nceki yaplanmalarda kkten deiimler olmayacan ifade ediyordu. (Neo-Fordizm kavram iin bkz. Aglietta, 1987; bu tartmalar iin bkz. Smith, 1991). Fakat 1980'lerin ortalarndan itibaren emek srecinde esneklik ve iletmeler-arasnda kurulmaya balanan yeni, zgl 8 a ilikileriyle ilgili tartmalar , gerek iletme-ii (emek sreci), gerekse iletmeler arasndaki ilikilerde kkl dnmlerin olduunu vurgulad. Ayrca, rn ve tketim eitliliinde artlarn yeni tketim normlar oluturduu nermeleri postmodernizm tartmalaryla aknca "post-Fordizm" kavramnn nlenemez ykselii balad (post-Fordizm konusunda iki eletirel yaklam iin bkz. Clarke, 1992; Gough, 1992). Post-Fordizm, retimin rgtlenmesinden tketim kalplarna, iletmeler-aras ilikilerden retiminin meknsal dalmna, bilginin kullanmndan snfsal yaplanmalara kadar hemen her alanda Fordist ilikilerden bir kopmay ifade ediyor. Bylesi geni ve farkl alanlardaki deimelerin mekanik imalt sreleriyle ilgili bir terimle kavramsallatrlmas bizce bir talihsizliktir. Fakat daha da nemli bir sorun, btn bu deiik alanlardaki dnmlerin hemen hepsinin ayn d nemlerde balandnn belirtilmesi ve bu deiimler btnnn kkeninde emek srelerindeki deiim olduunun im edilmesidir. Fakat bu blmde bu sorunlarla deil, sadece yeni teknolojilerin kriz-sonras dnemde emek srelerindeki olas etkileriyle ilgileneceiz. Yeni teknolojilerin iin nitelii, karar ve icra srelerinin ayrmas, iilerin niteliksizletirilmesi ve emek sreci zerindeki kontrolleri konularnda farkl grler mevcuttur. Baz aratrmaclar, yeni teknolojilerin iilerin beceri d zeylerini arttrc, ii zenginletirici etkileri olduunu, adeta 19. yy'daki zenaat retimini yeniden-canlandrdn sylerken (Piore ve Sabel, 1984), baka aratrmaclar da bu teknolojilerin tam tersine iin younluunu arttrmakta, iin kontroln ynetimin daha ok gven duyduu mhendis, programc gibi ke simlere aktarmakta ve iilerin (bilgisayar yardmyla) daha sk denetimini salamakta kullanldn belirtmektedir (Shaiken, Herzenberg ve Kuhn, 1986). Yeni teknolojilerin etkileri zerine "iyimser" ve "ktmser" yaklamlar arasndaki fark normal saylmaldr, nk yeni teknolojiler sermayeye ve emee yeni olanaklar sunar; bu olanaklarn nasl kullanlaca "dsal", politik-ekonomik koullara baldr. zellikle sve'te yeni teknolojilerin farkl uygulama biimlerini inceleyen aratrmaclar, rn piyasalar, ii-ynetim ilikileri, igc piyasalar, (isizlik oran, yeniden-eitim olanaklar, vb.), sendikalarn etkinlii gibi faktrlerin ayn retim teknolojilerinin ok farkl biimlerde kullanlmasna neden olabileceini gstermilerdir (rnek iin bkz. Auer ve Riegler, 1990; Pontusson, 1990; Kelley, 1990).
8 A tarz rgt modelleri konusunda Aydn Uur'un bu saydaki makalesine baklabilir.

36

EROL TAYMAZ

Bilgisayarlar gibi yeni rnlerin gc ve karmakl, bu rnlerin retimiyle kartrlmamaldr. ABD'deki "yksek-teknoloji" sanayilerini inceleyen Colclough ve Tolbert'in (1992:131) belirttiine gre, hayal gcmz zorlayan rnler reten yksek teknoloji sanayilerinde retim genellikle basit, skc el-iine dayanyor. Teknik yeniliklerin ncs olan bu sanayiler, i rgtlenmesi ve ynetim stratejileri asndan "Karanlk ada" yayor. malt sreci dnda tasarm, proje ve pln gibi srelerde alan kesimlerin retim maliyetleri iindeki pay artt ve bu srelerin standartlatrlmas gerektii lde "rasyonelletirme" bu alanlarda da uygulanmaya balyor. Bir anlamda mr dolduu sylenen "Taylorizm", emek srecinin "bilgi youn" olduu, karar ilevini yklendii kabul edilen kesimlerine de yaygnlayor (Schoenberger, 1988: 259). zetlersek, emek srecindeki deimeler tek bir dorultuda gelimiyor. (Ta sarmdan pazarlamaya kadar tm sreleri ieren) belirli bir emek srecinin farkl aamalarnda bile farkl ynlerde deimeler olabiliyor. Yeni teknoloji reten sanayiler eski i rgtlenme biimlerini rahatlkla kullanabiliyor. Bu nedenle post-Fordizmden bahsedilirken, kavramn erevesini iyi tanmlamak gerekli. 10. Sonular Bu yazda zetlediimiz kuramlar, ekonomik krizin anlalmasnda zgn katklarda bulunmulardr. zellikle esnek uzmanlama kuramnn, iletmeler-aras ilikiler, retimin meknsal yaplanmas ve tketimde eitliliin artyla ilgili almalarda; dzenleme kuramnn mikro ve makro dzenlemenin nemi ve dzenleme tarz ile birikim rejimi arasndaki ilikilerin incelenmesinde; tekno-ekonomik para digmalar kuramnn da teknolojilerin tamamlayc zellikleri ve teknolojik y rngeler konularnda nemli etki ve katklar olmutur. Bu kuramlar birbirlerini etkilerken Roobeek (1987) gibi aratrmaclarn farkl kuramlar birletirme abalan da vardr. Kapitalizmin geliim sreci bir btn olarak aklanmaya alldnda genellikle ikilikler veya ikilemler temelinde basitletirmelere gidilmektedir. Snai geliimin Fordizmden post-Fordizme veya kitlesel retimden esnek uzmanlamaya gei eklinde ematik aamalara ayrlmas, mevcut dnmlerin anlalmasna yetmemektedir. Yeni teknolojilerin sunduu frsatlar grmek iin iinde yaa dmz dnyadaki eitlilii kavramamza salayacak kuramsal ve kavramsal aralara ihtiyacmz vardr. Bu aralarn gelitirilebilmesi iin gerekli teorik birikim mevcuttur; yeter ki "ayrntlar" ihmal edilmesin. Dnya ekonomisinin "aynnt"sn oluturan bizler iin byle bir teorik abann nemi ak olmal.

KRZ VE TEKNOLOJ

37

Ek: Kr oranlarnn dme eilimi Aglietta ve Lipietz gibi Dzenleme Okulu kuramclar ve Mandel kr oranlarnn dme eilimi yasasn analizlerinin merkezine koyduklar iin bu yasay ksaca aklamamz gerekebilir. Marks'n (deer) kr oran aadaki ekilde tanmlanmtr. r=S/(C+V)=(S/V)/(l+C/V) Burada Q kr oran, C, V ve S, srasyla, yllk sabit ve deiken sermaye akmn ve art-deeri gstermektedir. Aklamaya gre kapitalistler aras rekabet sermaye-youn tekniklerin kullanlmasna, yani sermayenin teknik bileiminin (K/L) ykselmesine yol aacak, bu durumda sermayenin organik bileimi (C/V) de ykselecek ve sermayenin organik bileimindeki ykseli kr orann drecektir (Lipietz, 1986:14). Kr oran denklemini aadaki ekilde yeniden yazabiliriz. r=e/[q+(l-e)] e art-deer orann (S/S+V) ve q bir anlamda sermayenin organik bileimini (C/S+V) gstermektedir. Bu anlamda sermayenin organik bileimi teknik bileime, yani sermaye/emek oranna (K/L) ve yatrm mallar reten Kesim I'deki emek retkenliine (TC) baldr. q=(K/L)/ Benzer ekilde art-deer oran cretli iinin gerek tketimi (d) ve tketim mallar reten Kesim II'deki emek retkenliine ( ) baldr.

e=l-(d/ )
Bylece kr orann cretlilerin gerek tketimi, Kesim I ve II'nin emek ret kenlii ve sermaye/emek oranna bal olarak yazabiliriz. r=[1-(d/ )]/[K/L)(l/ )+(d/ )] Lipietz'in birinci kouluna gre sermayenin teknik bileiminin byme hz Kesim I'deki retkenlik art hzna eit olacaktr. Bu durumda q deimeyecektir. kinci koula gre cretli iilerin gerek tketim art oran Kesim II'deki retkenlik

38

EROL TAYMAZ

art hzna eit olacak. Bu durumda e, yani art-deer oran sabit kalacaktr. Bu iki koul saland takdirde kr oranndaki dme engellenmi olacaktr.

V
KAYNAKLAR

Aglietta, M. (1987), A Theory of Capitalist Regulation: The US Experience, Londra: NLB (ilk Franszca bask 1976). Arn, T. (1985), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (I): Gelimi Kapitalizm", 11. Tez Kitap Dizisi No. l, s. 104-138. Arn, T. (1986), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (00): Azgelimi Kapitalizm ve Trkiye", 11. Tez Kitap Dizisi No. 3, s.86-125. Ashburn, A. (1980), "Machine Tool Technology", American Machinist, Cilt 124, No. 10, s.105-128. Auer, P. ve Riegler, C.H. (1990), "The Swedish Version of Group Work - The Future Model of Work Organisation in the Engineering Sector?," Economic and Industrial Democracy (11): 291-299. Baily, M.N. (1984), "Will Productivity Growth Recover? Has it Done So Already?" American Economic Review, Papers and Proceedings (44): 231-235. Boyer, R. (1988), "Technical Change and the Theory of Rgulation'", G.Dosi vd. (der.), Technical Change and Economic Theory, Londra: Pinter Publishers, s.67-94. Boyer, R. (1991), "The Eighties: The Search for Alternatives to Fordism", B. Jessop vd. (der), The Politics of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar Publishing Company, s.106-133. Brenner, R. ve Glick, M. (1991), "The Regulation Approach: Theory and History", New Left Review, No.188, 45-119. Carlsson, B. (1989), "The Evolution of Manufacturing Technology and Its Impact on Industrial Structure: An International Study", Small Business Economics (1): 21-37. Carlton, D.W. (1979), "Vertical Integration in Competitive Markets under Uncertainty", Journal of Industrial Economics (27): 189-209. Christopherson, S. ve Storper, M. (1989), "The Effects of Flexible Specialization on Industrial Politics and the Labor Market: The Motion Picture Industry", Industrial and Labor Relations Review (42): 331-347. Clarke, S. (1988), "Overaccumulation, Class Struggle and the Regulation Approach", Capital and Class, No.36, 59-93. Clarke, S. (1992), "What in the F's Name is Fordism", N.Gilbert, R.Burrovvs ve A.Pollert (der.), Fordism and Flexilibity: Divisions and Change, London: Macmillan, s. 13-30. Colclough, G. ve Tolbert, CM. (1992), Work in the Fast Lane: Flexibility, Division of Labor and Inequality in High-Tech Industries, NewYork: State University of NewYork Press. Elam, M.J. (1990), "Puzzling Out the Post-Fordist Debate: Technology, Markets and Institutions", Economic and Industrial Democracy (11): 9-37. Freeman, C. ve Perez, C. (1988), "Structural Crises of Adjustment, Business Cycles and Investment Behaviour," G.Dosi vd. (der.), Technical Change and Economic Theory, London: Pinter Publishers, s.38-66. Gkalp, 1. (1984), "Ekonomide Dzenleme Kavram", Yapt, No: 49/4, s.5-19.

KRZ VE TEKNOLOJ

39

Gough, J. (1986), "Industrial Policy and Socialist Strategy: Restructuring and the Unity of the Wbrking Class," Capital and Class (n.29): 58-81. Gough, J. (1992), "Where's the Value in Post-Fordism", N.Gilbert, R.Burrows ve A.Pollert (der.), Fordism and Flexibility: Divisions and Change, Londra: Macmillan, s. 31-48. Harvey, D, (1989), The Condition of Postmodernity:An Enquiry into the Origins of Cultural Change, Oxford: Basil Blackwell. Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1989), "Flexible Specialisation and the Competitive Failure of UK Manufacturing", Political Quarterly (60): 164-178. Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1991), "Flexible Specialisation versus Post-Fordism: Theory, Evidence and Policy Implications", Economy and Society (20): 1-57. Jenson, J. (1989), "Different' but not 'Exceptional': Canada's Permeable Fordism", Canadian Review of Sociology and Anthropology (26): 69-94. Jessop, B. (1988), "Regulation Theory, Post-Fordism and the State: More Than a Reply to Werner Bonefield", Capital and Class, No. 34,147-168. Jessop, B. (1990), "Regulation Theories in Retrospect and Prospect", Economy and Society (19)0 153-216. Kelley, M.R. (1990), "New Process Technology, Job Design, and Work Organization: A Contingency Model", American Sociological Review (55): 191-208. Keyder, . (1981), "Kriz zerine Notlar", Toplum ve Bilim, No. 14, 3-43. Lash, S. (1991), "Disintegrating Firms", Socialist Review (21): 99-110. Leborgne, D. ve Lipietz, A. (1988), "New Technologies, New Modes of Regulation: Some Spatial Implications", Environment and Planning D: Society and Space (6): 263-280. Lipietz, A. (1986), "Behind the Crisis: The Exhaustion of a Regime of Accumulation. A 'Regulation School' Perspective on Some French Empirical Works", Review of Radical Political Economics (18): 1332. Lipietz, A. (1987), Mirages and Miracles, Londra: Verso. Bu kitapdaki yazlar daha nce New Left Review (No. 132 Mart-Nisan 1982 ve No. 145 Mays-Haziran 1984) ve Capital and Class (No. 22, Bahar 1984) dergilerinde yaynland. MacKenzie, D. (1984), "Marx and the Machine", History of Technology (22): 473-502. Mandel, E. (1974), Marksist Ekonomi El Kitab, (eviren O.Suda) 2. Cilt, stanbul: Suda Yaynlar. Mandel, E. (1978), Late Capitalism, Londra: Verso. Mandel, E. (1988), "Kapitalizmin Tarihinde 'Uzun Dalgalar'", N.Satlgan ve S.Savran (der.), Dnya Kapitalizminin Bunalm, stanbul: Alan Yaynclk (Bu yaz Late Capitalism'in 4. Blmnn evirisidir). Mandel, E. [1990], Uluslararas Ekonomide kinci Kriz, (eviren Yavuz Alogan), stanbul: Koral Yaynlar (ngilizce bask 1980). Mandel, E. (1991), Kapitalist Gelimenin Uzun Dalgalar, (eviren D.Ik) 2. Bask, stanbul: Yazn Yaynclk (ngilizce bask 1980). Murray, E (1983), "The Decentralisation of Production - The Decline of the Mass-collec'tiveWorker?," Capital and Class (n.19), 74-99. Nielsen, K. (1991), "Towards a Flexible Future - Theories and Politics", B.Jessop vd. (der), The Politics of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar Publishing Company, s. 3-31. Perez, C. (1985), "Microelectronics, LongWaves and World Structural Change: New Perspectives for Developing Countries", World Development (13): 441-463. Piore, M. (1980), "The Technological Foundations of Dualism and Discontinuity", S.Berger ve M.Piore, Dualism and Discontinuity in Industrial Societies, Cambridge: Cambridge University Press, s.

40

EROL TAYMAZ

55-81. Piore, M. ve Sabel, C. (1984), The Second Industrial Divide: Possibilities for Prosperity, New York: Basic . Books. Pollert, A. (1988), "Dismantling Flexibility," Capital and Class (n.34): 42-75. Pollert, A. (1991), "The Orthodoxy of Fleribility", A.Pollert (der.), Farewell to Flexibility?, Oxford: Blackwell, s. 3-31. Pontusson, J. (1990), "The Politics of New Technology and Job Redesign: A Comparison of Volvo and British Leyland", Economic and Industrial Democracy {11): 311-336. Roobeek, A.J.M. (1987), "The Crisis in Fordism and the Rise of a New Technological Paradigm", Futures (19): 129-154. Ruccio, D.F. (1989), "Fordism on a World Scale: International Dimensions of Regulation", Review of Radical Political Economics (21): 33-53. Sabel, C.F. (1989), "Flexible Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies", P.Hirst ve J.Zeitlin (der.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure and Policy in Britain and Her Competitors, Oxford: Berg Publishers, s. 17-70. Sayer, A. (1989), "Postfordism in Question", International Journal of Urban and Regional Research (13): 666-695. Schmitz, R. (1989), Flexible Specialisation? A New Paradigm of Small-Scale Industrialisation?, Institute of Development Studies Working Paper No. 261. Schoenberger, E. (1988), "From Fordism to Flexible Accumulation: Technology, Competitive Strategies, and International Location", Environment and Planning D: Society and Space (6): 245-262. Shaiken, H., Herzenberg, S. ve Kuhn, (1986), "The Work Process Under More Flexible Production", Industrial Relations (25): 167-183. Shaikh, A. (1985), "Gnmz Dnya Bunalm: Nedenleri ve Anlam", 11. Tez Kitap Dizisi, No. 1, s. 82-103. Smith, C. (1991), "From 1960s' Automation to Flexible Specialization", A.Pollert (der.), Farewell to Flexibility? Oxford: Blackwell, s. 138-157. Taymaz, E. (1991), "Flexible Automation in the U.S. Engineering Industries", International Journal of Industrial Research (9): 557-572. Williams, K., Cutler, T., Williams, J. ve Haslam, C. (1987), "The End of Mass Production?" Economy and Society (16): 405-439.

KRZ VE TEKNOLOJ

41

Technology and the economic Crisis

Although many prople now believe that Capitalist industry (and Society) is undergoing major qualitative/structural change since the beginning of the economic Crisis in the late 1960's, the factors behind the Crisis have been a subject of growing debate during the last decade. This paper presents a detailed summary of there different sides of the debate, labelled here, following Elam, as neo-Smithian (the flexible Specialization theory), neo-Schumpeterian (techno-economic paradigms), and neo-Marxian (the Parisian regulation School). Following this summary., the paper discusses three general problems posed by those theories: the concepts of Fordism and post-Fordism, and the relationships between Fordism and the crisis.

42

NURHAN YENTRK

Post-Fordist gelimeler ve dnya iktisad iblmnn gelecei


Nurhan Yentrk*

Giri
Bu makalede, Fordizmin krizi ve yaanan dnmn nasl bir retim sistemine ynelebilecei ele alnacak ve zellikle kriz ve dnmn uluslararas iktisad iblmne ve sanayilemekte olan lkelere olan etkilerinde younlalacaktr. Ancak, bu incelemeye gemeden nce iki temel noktaya deinmek yararl olacaktr. Bunlardan birincisi, Fordizmin krizinin genel krizin bir boyutu olduu, dnmn sadece retim sisteminde deil, politik ve ideolojik dzeyde de srdnn gzard edilmemesi gerektiidir. Birok dzeyde yaanan bu genel dnm, Fordizmin krizinin ve dnerek evrilecei yeni retim sisteminin anlalmasnda, bavurulacak ereveyi bize sunmaktadr. Fordizm bu anlamda ideolojik ve politik dzeylerde sren modernleme srecinin retim sistemini, emek/sermaye ilikisinin niteliini temsil eden bir aya olarak kabul edilecektir. Bu makale, tm dzeylerde ortaya kan genel kriz, dnm ve bunlarn sonularn inceleme amacnda deildir. Ancak, retim sistemindeki gelimelerle ilgili boyut incelenirken, bu boyutun iinde yaad btnlkten kopmadan, balantlarn ve etkilerini dikkate alarak Fordist sistemin geliimini ve sanayi lemekte olan lkelere etkilerini incelemeyi amalamaktadr. Deinilmesi gereken ikinci temel nokta ise post-Fordizmin ifade ettii d nmn niteliiyle ilgilidir. Post-Fordizm, Fordizme bir alternatif oluturan farkl emek/sermaye ilikisine dayal, kapitalizmin tesinde, "sanayi toplumu sonras", modernlemeyi yadsyan bir modeli mi temsil etmektedir? Yani Fordizmden ve onun iinde yaad genel konteksten bir kopu anlamna m gelmektedir? Yoksa post-Fordizm, daha nceki dnemlerde de olduu gibi kapitalizmin, krizin dayatt yeni koullara bir uyumunu mu temsil etmektedir? Kapitalizm, son yzyl boyunca
(*) Dr. Nurhan Yentrk T letme Fakltesi'nde retim yesidir.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

43

birok kez olduu gibi, bu kriz koullarn iinde eritip gelitirerek yeni ama daha akn bir dnm yakalayabildii lde, post-Fordizm de Fordizmin iinde yaad modernleme ann iinde kalarak retim sistemindeki yeni bir sentezi temsil etmektedir. Ben ikinci gre katlyor ve esas olarak krize uyum salayacak ekilde ortaya kan eitli post-Fordist yaplanmalarn, iinde yaanlan kriz koullarnn almasnda Fordizmin geirmesi gereken deiimlerin ynn gsterdiine inanyorum. Bu makalede, Fordizmin krizi, iinde yaad koullardaki bozulma (deregulation) ve verimliliini azaltan (countre productive) etkiler erevesinde in celenecektir. Post-Fordist sistem bir yandan kriz dneminin zelliklerine uyum salayabilen, dier yandan Fordist retim sisteminde sermayenin deerlenmesini kstlayan koullan aabilen bir retim sistemi olarak ele alnacaktr. Eer ok sayda faktrn ortak etkisiyle, bir yeniden genileme dnemi, yeni bir birikim rejimi ortaya karsa, bu yukarda saylan iki koulu yerine getiren ilkelerden yararlanan, bunlar iselletirerek gelien bir dnme tekabl edecektir. Dolaysyla, hem krize uyumlu mekanizmalar, hem de olas yeni verimlilik artrc mekanizmalarn nemli bir boyutunu anlamann ipular, burada aranmaya allacaktr. Bu noktada, post-Fordist yeniden yaplanmann sanayilemekte olan lkeler zerindeki etkilerinin neler olaca konusunda bir saptama daha yapmakta yarar vardr. Eer yeni bir genileme dnemi, bir birikim rejimi ortaya karsa, bunun ABD, Japonya ya da Almanya (ve bunlarn evresinde kmeleen lkeler) kl bir model olaca ve bu lkelerde ya da birinde oluacak ekonomik-politik-ideolojik dengenin, II. Dnya Sava sonras dnemde olduu kadar kapsayc olmayaca, yani ok sayda ve eitlilikte lkeyi iine almasnn beklenmemesi gerektiidir. Dolaysyla, zellikle iinde Trkiye'nin de bulunduu birok sanayilemekte olan lke iin, bu dnmn sonularnn hayati nemi vardr. Bu makale dnmn sonularn sanayilemekte olan lkeler asndan inceleyerek bir tartma ortam oluturmay amalamaktadr. Bundan sonraki blmde, Fordizmin krizinin nedenleri ve bu nedenlerin Fordist retim sisteminde deitirecei noktalar, sistemin evrilip geliecei ynn zellikleri ele alnacaktr. Bu gelimelerin neler olabilecei, anlam ve yorumlar hakknda pek ok deiik yaklam vardr 1 . Bu makalede, bu gelimeler en genel hatlar ve en ortak zellikleri ile incelenecektir. Fordist sistemin sonu mu? Fordist sistem, "Taylorist bilimsel ynetim" olarak adlandrlan ayrntl iblm esasna gre rgtlenmi, her iinin dar anlamda tanmlanm, rutin bir ii srekli olarak yapt bir ileyi ile verimlilik art salamaya ynelmitir. Son derece zel, tek amal makinalar ve eitimsiz, niteliksiz igc kullanarak retimin srekli
1 Bu deiik yaklamlarn eletirel bir incelemesi iin bkz. Erol Taymaz'n bu saydaki yazs.

44

NURHAN YENTRK

kayan bir retim hatt zerinde yaplmas sz konusudur. Makina ile ii arasnda sabit bir ilikinin kurulduu bu hat, farkl ritm ve farkl ilemleri koordine ederek ktnn standartlamasna elvermekte, bu da kitle retiminin teknik koullarn salamaktadr. Bu nedenle de byk lekte retim yapan atlyeler temel birimler olmaktadr. i bana retimin, ayrntl iblm ve standart mal retimi ile artrlmas amalanm, rekabetin esas ayn maldan ok sayda ucuza retmek zerine kurulmutur. Ancak, verimlilik art, sadece ayrntl iblm deil, organizasyon yaps ile de pekitirilmeye allmtr. Bu organizasyon yaps, retim ile retim ncesi ve sonras birimlerin birbirlerinde koparld, dikey haberleme, merkezi denetim ve kontrol esasna oturtulmutur. Bylece karar alma tamamen atlyenin dna tanm, iinin retim zerindeki kontrolu tamamen yokedilmeye a llmtr. Bu tr koullarla verimlilik art salanmas karlnda cretler yksek tutularak iilerin tatmin edilmesi amalanmtr. Fordist sistemin verimli ileyiini salayan bu fiziksel ve teknolojik zellikleri ile egemen bir retim mekanizmas haline gelmesi bir yandan standart tketim kalplarnn olmasna, dier yandan geni ve istikrarl pazarlarn varlna baldr. nk pazarlar, hem byk miktarlarda retilmi standart mallarn yutulmasna elverecek kadar geni olmal, hem de byk lekli yatrmn amorti olabilmesine yetecek sre iin istikrarl olmaldr. Gerek ulusal, gerekse uluslararas boyutta geni ve istikrarl pazarlarn olabilmesi II. Dnya Sava'ndan sonra ortaya kan konjonktrde salanm ve nveleri 1930'lardan beri grlen Fordist sistemin gelime ve yaylmas iin talep koullar salanmtr. nk II. Dnya Sava'ndan sonra daha nce benzeri grlmemi bir byme ve yatrm art yaanan ve zellikle bir siyasi ve ekonomik kamplama dnemi olan bu altn a iktisad ynden ABD'nin sanayi ve teknolojik gcnn rakipsizlii ile belirlenmitir. Bat Avrupa ve Japonya'ya ynelik yeniden ina kredileri ve sanayilemeleri iin az gelimi lkelere yaplan yardm ve verilen krediler dnya pazarnn olumas ve genilemesinde katalizr rol oynamtr. Yardm ve kredi faaliyetlerini yneten uluslararas kredi kurumlarnn olumas ve uluslararas para sisteminin 1930'lardan beri yaanan kaostan, dolarn dnya paras haline gelmesinin yardmyla da karak istikrara kavumasn salayan uluslararas kurumlarn ve yaplarn olumas bu dnemin rnleridir. 1930'larda ABD'de Bakan Roosvelt'in uygulamaya koyduu New Deal poli tikalar, ngiltere, Kta Avrupas ve Japonya'da da benzerlerinin uyguland bu Keynesgil politikalar, II. Dnya Sava'ndan sonraki yllarda birok az gelimi lkeyi de iine alarak ve onlarn sanayilemelerine fon aktararak geliti. Refah devleti anlay yaygnlat; sosyal gvenlik kurumlar, asgari cret, isizlik sigortas tahsis ile bireysel riskleri sosyalletirildi ve buna bal olarak tasarruflar azaltlarak tketimin artrlmas saland. Bte aklan, yksek devlet harcamalar ve devletin yeniden datm mekanizmalarna mdahale ederek cretleri ve satn alma gcn

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

45

ykselttii, tketimin tevik edildii ve tketici kredilerinin yaygnlat genilemeci politikalar ile geni istikrarl pazarlar oluturulmaya alld. Bylece Fordist retim sisteminin salad retim art ile istikrarl, byk pazarlar ve yksek talep arasndaki karlkl uyumu salayan ulusal ve uluslararas iktisad ve siyasi dzenleme mekanizmalar ve kurumsal yaplar sayesinde Fordist sistem, gelime ve egemen retim sistemi olabilme koullarna tam olarak kavu tu. 70'lerin sonlarnda krizin ortaya kmasnda ve bunalmn gnmze dein srmesinde birok faktrn iie gemi etkisinden sz etmek gerekir 2. Bunun banda, uluslararas ilikileri dzenleyen hiyerarinin deimeye balamas, ABD hegemonyasnn bozulup rekabet ortamna girilmesi nemli bir etken olarak karmza kmaktadr. Bu, dolarn dnyadaki talebinin dmesinde ve dnya piyasalarnda talebe gre dolar fazlal olumasnda da bir etken olmu, bunu uluslararas para sisteminde bir kme izlemitir. Fordist sistemin etkin olarak ilemesinde talep ynn oluturan geni ve istikrarl pazarlarn ve yksek talebin olumasna katkda bulunan refah devleti politikalar, ak bte, yksek devlet harcamalar ve geni sosyal sigorta sistemi kr orannda bir dmeye yolamtr. Keynesgil geniletici politikalar, gerek ABD hegemonyasnn sona ermesi, gerekse kr orannda dme nedeniyle tkanmaya balamtr. Deien bu koullara tketici tercihlerinin standart ucuz mala doymu olmas ve talebin mal eitlemesine kaymas da eklenince, dngnn talep ynn oluturan ve Fordist sistemi ayakta tutan byk istikrarl kitlesel pazarlarn kt kk ve deiken bir talep yapsnn ortaya ktn grmek mmkndr. Ancak, Fordist sistemin krizini sadece talepteki azalmalara balamak, krizi pazar-ynl alglayan bir yaklam olur. Krizi deerlendirebilmek iin ayrca Fordist retim sisteminin kendi isel tkanklklar ve bunlarn kr oran krizine katt bakaca faktrlerden de sz etmek gerekmektedir. Bunun iin nce Fordist sistemin atlye ii ileyiinin teknik ve fiziki niteliklerinde verimlilik artn, sermayenin deerlendirmesini engelleyen eitli teknik tkanklklarn da ortaya kmasna, yani sistemin kendi isel sorunlarna ve darboazlarna da deinmek gerekmekte dir. rnein kayan retim hatt zerinde alma ilkesi, zellikle i younluu farkl olan retim noktalarnn koordinasyonu zorluunu dourmu; bu eit olmayan ilerin varl kanlmaz olarak baz noktalarda ylmalar bazlarnda ise bo bekleme srelerine neden olmutur. Hat zerindeki makinalarn zamanlarnn byk bir ksmn i yaparak deil, yan-maml mal bekleyerek geirmeleri ciddi bir verimlilik kayb yaratmtr. Aynca yan-maml maln bir i noktasndan dierine ulamas iin hattn zerinde katetmek zorunda kald yol ar zaman har canmasna neden olmutur.
2 Bu dnemle ilgili tartmalar iin bkz. Keyder, 1984; Harvey, 1989; Lipietz, 1985; Tekeli, 1984; Beaud, 1986; Rosier, 1991; Satlgan ve Savran, 1988; Frbel ve dierleri, 1983; Harman, 1984.

46

NURHAN YENTRK

Gerek makinalarn yan-maml mal beklerken gerekse yan-maml maln makinalarn arasnda gidip gelirken geirdikleri bu "bo zaman" sistemin en nemli verimsizlik nedeni olarak grlmektedir. rnein ABD otomobil sanayinde, alma sresinin % 25'inin retim noktalar arasndaki dengesizlikten kaynaklanan beklemelerle getii hesaplanmtr. Yan-maml maln fabrikaya girii ile k arasndaki srenin ise reel olarak sadece % 5'ini makinalarda ilem grerek geirdii hesaplanmtr (Coriat, 1984-1990). Bunun yannda, retim hattnn yksek tampon stoklarla almas gerek l sermaye, gerekse depolama giderlerini artrmakta, sistemin eldeki stoklara bal olarak arz ynl ilemesine ve talep deiikliklerinden iyice kopmasna neden olmaktadr. Fordist sistemde retim ile kalite ve standart kontrolnn ayr ayr ilevler olmas ve ayr ayr kiiler tarafndan yaplmas hatal rn orann fazlasyla artrmaktadr. Nihai rnn kayda deer bir blm hatal olduklar iin pe atlmakta ya da tamir veya yeniden retime gnderilmektedir. yle ki hatal rnlerin tamir birimleri neredeyse atlyenin % 25'i kadar yer tutmakta ve sistemde verimlilik artn engelleyen nemli bir neden olmaktadr (Womack ve dierleri, 1990). Aynntl iblmnn dayand, ii tarafndan yaplan iin ok basit tekrarlara indirilmesiyle hz ve verimlilik art salamak ve iinin retim srecindeki kontroln azaltmak amac iin niteliksizlemesini de beraberinde getirmitir. Her ne kadar iinin iten, emek srecinden ve karar alma srecinden koparlmas yksek cretle telafi edilmeye alldysa da, ncelikle sanayilemi lkelerde yksek oranlarda iten ayrlma, ie gelmeme ve grevlere neden olmutur. Byk lekli iyerlerinde, ok sayda iiyi kapsayan kitle sendikaclnn glenmesi sistemin etkinliini engelleyen bir gelime olarak ortaya kmtr. in gittike ayrntlandrlmas ve emek yerine makina ikamesinin vard nokta, retim hattnn giderek byyen ve daha fazla makinalaarak verimlilii artrmaya elvermeyen bir yapya dnmesidir. Bu durumda, sermayenin teknik bileiminin makina lehine artrlmas artk mmkn olmamaya balamtr. 1970'lere ge lindiinde Fordist sistemdeki kayan retim hatt, ayrntl iblm ve makinalama zetlenmeye allan teknik nedenler yznden, yatrlan sermayenin yeterince deerlenmesini salayacak verimlilik art oranlarn gerekletiremez hale geldi. Dolaysyla kr orannda bir dme nedeni daha ortaya kt: Ar sermaye birikimi, yani elde edilen verimlilik ve kr oran artna gre an bir sermaye younlamas. Bylece sermayenin getirisi/rantabilitesi dmeye balad ki bu, kr oran krizinin patlamasnn asli nedeni oldu. Sermayenin getirisinin, kr orannn azalmaya balamas yatrmlarn, sanayi retiminin azalmasna ve speklatif yatrmlarn retken yatrmlardan daha krl hale gelmesine yolat. Gelien evreci ve anti-nkleer akmlarn basks ile beraber retken yatrm maliyetlerinin daha da artmas speklatif aktivitelerinin n plana kmasna iyice katkda bulunmaya balad.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

47

zetle, Fordizmin yaam koullarn daraltan etkenlerden biri, geni ve istikrarl pazarlar ve yksek satn alma gc oluturmakta etkili olan iktisad ve siyasi ileyiin krizle birlikte, bu ilevini yerine getirememesidir. Kriz sonras koullar (ABD hegemonyasna kar, Keynesilie kar monetarizm vs...) kk deiken pazarlar ve talepte bir azalmay beraberinde getirmi ve bu tketici tercihlerindeki standartlama kart gelimeler, deikenlik ve farkllama ile pekimitir. Dieri ise, sermayenin teknik bileiminde daha fazla makinalama ve iin daha fazla ayrntlandrlmas ile artk verimlilii artrmann mmkn olmamas, sermayenin getirisinin dmeye balamasdr. Yani Fordist retim sisteminin kendi isel ileyi koullarnn da bir tkankla uramas szkonusudur 3. Bu bakmdan, retim sisteminde ortaya kan post-Fordist gelimeler, bir yandan kk ve istikrarsz pazarlara ve deiken tketici tercihlerine uyum salayabilecek, dier yandan sermayenin verimliliini dren kstlar, tkanklklar aabilecek bir "verimlilik ve krllk artrma" araynn ifadesidir. Bu aray, cretli emek ilikisini deitirmeksizin, retim sisteminin tketici tercihlerindeki deiikliklere ve pazardaki istikrarszlklara cevap verebilecek bir esneklie kavuabilmesinin ve teknik iblm, retim sreci ve retim organizasyonunun sermayenin verimliliinin artmasna elverecek bir biimde dntrlebilmesinin araydr. Bir baka deyile, yeni koullara uyum ve yeni verimlilik/krllk art aray, yani "deimemek iin deiim" araydr. Ancak bu, ortaya kan deiimlerin cid diyetinin ve neminin ihmal edilebilecek bir dzeyde olduu anlamna gel mez. Fordist sistemin geirmesi gereken/geirmekte olduu iki temel deiim beinden sz edilebilir: Bunlardan birincisi, dk ve istikrarsz talebe cevap verebilecek ve atlye ii teknik iblmn deitirerek verimlilik art sala yabilecek bir retim yapsna ynelinmesidir; ikincisi ise ilk kez atlyenin dna taan, baka birimleri de kapsayan bir otomasyon abasnn ortaya kmas ve karar ile icrann sistemik bir btnlemesi ile hem deiik talebe cevap vermeyi hem de Fordist organizasyonun neden olduu verimsizlikleri amay amalayan yeni bir retim organizasyonunun ortaya kdr.
****

Deiken ve istikrarsz talebe cevap verebilme abalar ye yeni verimlilik/krllk araylar, kanlmaz olarak sistemin daha nce de sz edilen kstlarnn/ katlklarnn almasn, ksaca Fordist ilkelerde kkl bir deiimi gerekli kl maktadr. Bu gerek retim srecinde ve kullanlan teknolojilerde, gerekse emein niteliinde ve iin younlamasnda bir deiim demektir. Emekten tasarruf eden tek amal makinalar yerine genel amal, program3 Sanayilemekte olan lkelerin ucuz standart malda sanayilemi lkelerle kolay rekabet edebilir hale gelmi olmalar Fordist sistemin ileyiini sarsmakta etkili olan bir dier noktadr. Bu konu bundan sonraki blmde ele alnacaktr.

48

NURHAN YENTRK

lanabilir, emek ve sermayeden tasarruf eden, otomasyon teknolojileriyle donanm; tek/standart rne gre dzenlenmi bir retim hatt yerine birok mal ayn anda retebilen deiik rnleri tanma, deiik operasyonlar ardarda yapma yeteneine sahip teknolojilerin kullanld, dolaysyla makinalarn bo durma zamann azaltan bir retim sreci n plana kmaktadr. Bu bakmdan, bir maldan bir baka maln retimine geite ok az ayarlama sresi ve bekleme zaman gerektiren, retim sresini hzla artrabilen programlanabilir mikroelektronik akaml makinalar ve otomasyon teknolojilerinin salad esneklik ve verimlilik art, yeniden yaplanma srecinin en temel zelliklerinden biridir. Mikroelektronik akaml teknolojilerin sanayide kullanlabilir hale gelmesi rnn esnekliinde anahtar rol oynamaktadrlar. Ama ayn zamanda da iin btnletirilerek retim hattnn zamansal dengelenmesinde, sermayeden tasarruf edilerek ar makinalamay ortadan kaldrmasnda, makinalarn bo durma srelerinin azalmasnda nemli bir rol oynayarak Fordizmde verimsizliin nedeni olan birok kstn almasna da yaramaktadr. Ayrntl iblm ilkesi ve niteliksiz emek kullanm yoluyla iinin retim sreci zerindeki kontroln ortadan kaldrmay amalayan ve bu ekilde verimlilik art salayan Fordist sistemden en temel kopu, emek sreci ve iinin nitelii konusunda ortaya kmaktadr. retim srecinin btnne ilikin bilgi sahibi olan, rn yenileme, kalite art ve bulu srecinde aktif katkda bulunabilecek kapasitedeki igc, yeni bir verimlilik ve kr oran art iin temel ihtiya olarak ortaya kmaktadr. Ayrca sz edilen yeni teknolojilerin etkin olarak kullan labilmesi ve kullanm amalarna ulalabilmesi iin emein deiken-nitelikli (multi-skilled) olmas gerekmektedir. Tek amal mekanik makinalar kullanarak srekli ayn ii yapan dk nitelikli igcnden, tasarm, bilgisayar programlama, makina ayarlama, bakm operatrl gibi niteliklere sahip bir igcne gei szkonusudur. Bu gelime iinin zerindeki kontroln azad anlamna gelmedii gibi iin younlamasna da neden olmaktadr. Mikroelektronik aksaml teknolojiler emekten tasarruf eder nitelikte tekno lojilerdir ve nemli bir istihdam azalmasnn nedeni olacaklardr. Ancak, ihtiya duyulan emein ok sayda niteliksiz iiden az sayda nitelikli iiye doru kaymas blnm ve farkllam bir igc yapsn ortaya karacaktr. Az ok srekli bir istihdam ansna kavuan, nitelikli, ekirdek igc ve arada srada i bulan "Macdonalds" iilii diye adlandrlan niteliksiz igc: Birincisi yksek cret ve i tatminine kavuan ama daha yksek oranda bir i younlamas ile verimlilik art salayan bir igc; ikincisi ise birincisini ikame etme ve dolaysyla i bulma umudu olmayan, yani dk creti kabul etse dahi ekirdek ii olma ve "yedek ii ordusu" oluturma zellii tamayan ve gittike niteliksizleen bir igc. Az sayda nitelikli, ekirdek igcnn srekli igc haline gelmesi kitle sen dikacl ve ikolu sendikacln ortadan kaldrabilecek, firma ile btnlemi iyeri sendikacln n plana karacak bir gelimedir.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

49

Kk istikrarsz pazarlarn hakim olduu, talep ykseltici politikalarn uy gulanamad yeni koullara uyumlu bir retim sisteminin firma leklerinde klmeyi ve optimum lein birok sektrde deimesini beraberinde getirecei beklenmektedir. Sadece esnek uzmanlam kk lekli firmalarn kriz ko ullarna uyum salayabileceini ne sren yaklamlar literatrde nemli bir yer tutmaktadr (Piore ve Sable, 1984). Ancak, hem lek ekonomilerinden ya rarlanp hem de mikroelektronik teknolojileri adapte ederek istikrarsz ve kk taleplerin ayr ayr tatmin edilebilecei bir retim sisteminin de yeni koullara uygun bir sistem olarak yeerebileceini ne sren yaklamlar da vardr (Coriat, 1990). Birinci yaklam iin zellikle nc talya rnei ska verilmekte, ikincisine ise Japon firmalarnn birok sektrde kazandklar baar rnek gs terilmektedir. Ancak, le ekonomisinden yararlanmaktan sz edilse dahi, bunun II. Dnya Sava'ndan sonra ortaya kan genileme dneminin elverdii kadar byk bir lek ekonomisi olamayaca kabul grmektedir. Ama bunun sadece ok kk firmalarn yaayabilecekleri anlamna da gelmedii ifade edilmekte dir. retim sistemlerinin geliimi tarihsel olarak incelendiinde, gerek retimin topluca ayn iyerinde yaplaya baland dnemde, gerek iblm ilkesine gre ilerin ayr ayr iiler tarafndan yapld manfaktr dneminde, gerekse kayan hatlarda seri retimin yapld Fordist dnemde alet/makine/konveyor sadece atlyede (shopfloor) kullanlmtr. Bir baka deyile, retimi "otomatikletirme" abas, sadece girdilerin dntrld, retimin icra edildii atlye meknnda gereklemitir. retim tarihinde ilk kez post-Fordist yaplanma srecinde rn tasarm, stok kontrol, pazarlama, finans, yan sanayi ilikileri gibi ynetim ve kontrol fonksiyonlar "otomasyon" uygulamalarnn kapsamna girmitir. Szkonusu gelimeler sadece tasarm, ynetim/koordinasyon ve icraat/retim birimlerinin ayr ayr otomasyonu deildir. Bunun yansra birbirinden ayr olarak kabul edilen bu birimlerin, iie gemi karlkl etkileimlerini ve annda bilgi akn ngren, sistemik integrasyonu amalayan bir organizasyon yaps yeniden yaplanma srecinin dier bir kritik deiimidir. Karar ile retim arasnda en formasyon teknolojileri (IT) ile kurulan bu iliki deien talep yaps ile balant kurulmasna olanak salamaktadr. Bu, birimler arasnda srekli bir geri besle me/dzenleme mekanizmasnn kurulmasn ile mmkn olabilmektedir. Bu ynelim ayn zamanda beyaz yakal iiden ve zamandan tasarruf ederek, b rokrasinin neden olduu maliyet artn engelleyerek verimlilii artrmakta dr. retim organizasyonundaki bu radikal deiim ve ynetimde enformasyon teknolojilerinin kullanm, ynetici, mhendis ve igc arasndaki ilikinin yeniden tanmlanmasn gerektirmektedir. Tekil, yukardan aa emir komuta, dikey haberleme ve bilgi ak, denetimin formel kurallar araclyla brokratik ve merkezi olarak yapld bir organizasyon yapsnn yerini, ok ynl haberleme

50

N U R H A N YENTRK

a, dikey ve yatay bilgi ak, blgesel otonomi, otokontrol ve katlmc karar alma yntemleri almaktadr. retimin organizasyonundaki bir dier gelime, Fordist sistemde nemli bir verim kaybna yol aan kalitesiz rn orann drmeye ynelik tekniklerin gelitirilmesi konusunda ortaya kmaktadr. Hatal, kalitesiz rn retim ya pldktan sonra ayklamaya ve ayr bir tamir onarm blmnde dzeltmeye ynelik sistemin yerini "Toplam Kalite Kontrol (TQC)", "Kalite Kontrol emberleri (QC)" gibi hatal rn ortaya kmadan nlemeye ynelik ve iinin, zellikle ekip halinde alan iilerin hem hatasz retim, hem de daha iyi retim yntemleri gelitirme konularnda sorumluluk almay yklendii teknikler almaktadr. Ayrca, "Toplam Bakm" (TM) teknii ile iinin bilgilendirilerek retimin yansra ta mir/bakm fonksiyonlarn yapar hale getirilmesi makinalarda arza ortaya k madan nleme ve bylece verimlilikte art salama yeniden yaplanma srecinin bir ynelimidir. Gelitirilen bu yeni organizasyon teknikleri ve yeni teknolojiler, yar mamul girdi salayan firmalar ile yeni ilikiler anda da deiiklik yaratmaktadr. Ta ponlarn gelitirdikleri sadece talep olan maldan, olduu zaman ve talep miktar kadar retim yapma felsefesine dayanan "Tam Zamannda retim (JIT)" sistemi, yksek tampon stok ile alan Fordist sistemin deiik rnlerin retilmesinde karlat sorunlarn zm iin bir admdr. zellikle yar mamul girdi salayan firmalar ile ana firmalar arasnda olmas gereken, tam zamannda ve sfr hatal retim ve rnde esneklie dayanan yeni ilikiler a, farkl bir or ganizasyon zellii olarak ortaya kmaktadr. Bu iliki, ana firma ile fason firma arasnda iki ynl dizayn ve bilgi ak, rn esneklii iin ibirlii ve integrasyonu iermektedir. zetle, Post-Fordist sistem, Fordizmin iine dt krizi amak,iin, yeni sosyo ekonomik koullara uyum ve yeni verimlilik araylar iin gsterecei geliimi, iselletirecei zellikleri ve veraca sentezi ifade etmektedir. Bir baka deyile, "deimemek iin deiim" araydr. Ancak, deiim hafife alnamayacak kadar gl ve boyutludur. Bu g ve boyut, yukarda zetlendii gibi deiimin retim 4 sisteminin her ilkesini kapsamasndan kaynaklanmaktadr . Bu deiimin dnya iktisad iblmne ve sanayilemekte olan lkelerin bu iblmndeki yerlerine ne gibi etkisi olaca nemli bir tartma konusu olarak karmzda durmaktadr.

4 ncelenmeye allan deiim ile ilgili en genel hatlar, eitli blgelerde baz ayrlklar, farkl ncelikler ve farkl birleimlerde ortaya kmaktadr. Bu farkllk Fordist retim sistemi olarak ifade edilen genellik iin de sz konusu idi bundan sonra da olacaktr, ancak bu makalede farkllklar inceleme konusu yaplmamtr.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

51

Dnya iktisad iblmnn deien boyutu Dnya iktisad iblmn deiiklie uratan gelime sadece Fordist sistemin krizi ile balantl deildir. Genel olarak tm dzeylerde yaanan kriz ve dnmn dnya iktisad iblmne etkisi vardr. Daha geriye gidip deerlendirecek olursak, II. Dnya Sava'ndan sonraki konjonktrde yaanan byk genileme dneminin, birok azgelimi lkeyi kapsayp bu lkelerde belirli bir korumaclk hamlesi ile ithal ikamesine dayal bir sanayileme yaratabildii bilinmektedir. ABD ekono misinin hegemonik gcnn (sanayi retimi / teknoloji / para) belirleyici olduu bu dnem boyunca, eitli lke devletleri, ulusal ekonomilerine retim, gelir dalm, kaynak tahsisi yoluyla mdahale ederek bu sanayilemenin yrtcs durumunda idiler. Ayrca, sadece sanayilemenin deil ama onun ideolojik ve politik meruiyetinin yaycs da oldular. 1970'lerin krizi, daha nce deinilen zellikleri dikkate alndnda, Keynesiliin sona ermesi, ulusal devletlerin yeniden datm/planlama fonksiyonunu yerine getirememesine yol at. Bu durum, sanayilemekte olan lkelerin sermayesi, igc ve pazar ile kendi devleti dnda baka bir ebekeye balanmasn dayatt. Bylece hem ulus devletin ideolojik ve politik rol sarsld, hem de yeni bir dnya iktisad iblm iin bir adm atld. Bu ulus devletler baznda rgtlenmemi bir dnya iktisad iblmne ynelmek demekti. Ayrca, artan uluslararas rekabet, retim ve ticaret hacmi, ABD, Avrupa ve Japonya arasnda sren pazar bytme abalar, azalan talep ve klen pazarlar olgusu karsnda zorlanmaya balaynca, ve bu rekabet teknoloji retimi, dnya paras yaratma vs. konusundaki rekabetlerle beraber saldrganlanca, bloklama, kendi pazar iin kendi pazar iinde retim yapma, kendi hiyerarisini kendi blou iinde yaratma abalar n plana kt. Bylece global dnya pazarnn kp yerine dolar blgesi, mark blgesi, yen blgesi gibi blgesel ticaret bloklarnn ve buna bal olarak yeni korumacln ortaya kmas beklenir oldu. Bu bloklarn birinde ya da birkanda yeni bir genileme dnemi ortaya ksa da, bu, II. Dnya Sava sonras ortaya kan konjonktrdeki kadar kapsayc ve ulus devletler araclyla birok azgelimi sanayileme yoluna sokan bir yap olmaktan uzak olacaktr. Bu gelimenin ipularn imdiden gzlemlenebilmektedir. rnein, Avrupa Topluluu (bu topluluk ileride Almanya etrafnda kmelemi ve Eski Dou Bloku lkelerini de kapsayan bir bloa dnme potansiyeli tamaktadr), ABD, Kanada ve Meksika'nn arasnda kurulan Kuzey Amerika Blou ve Japonya ile Gney Dou Asya lkelerini kapsayan (in, Kazakistan ve Pasifik'in Amerika yakas bu bloa dahil olabilecek gibi grlmektedir) bloklama dikkate deerdir. Sanayilemekte olan lkelerin ise, dnya pazar iin ihracata ynelik politikalarla deil, yeni bloklarn iinde yer almalarna ya da hangisinde yer aldklarna bal olarak varlklarn srdrmeleri mmkn olacaktr.

52

NURHAN YENTRK

Birok dzeyde ortaya kan genel krizin dnya iktisad iblmne, yukarda deinildii gibi, baz etkileri vardr. retim sisteminde ortaya kan deiimin dnya iktisad iblmn ve sanayilemekte olan lkelerin konumunu nasl etkileyecekleri ise aada incelenecektir. ncelikle, iin tmn, batan sona btnlkl bir yaklamla birarada yapmaya ynelen yeni emek sreci, baz basit, ayrntl tanmlanm ilerin gelimekte olan lkelerin sanayilerine yaptrlmas olanan ortadan kaldrmakta ve retimin gelimi lkelerde younlamasna neden olmaktadr. Rekabet gcnn fiyat zerine kurulu olduu ve verimlilik artnn maliyet drmeye dayal olduu Fordist sistemde, ucuz emee sahip olmak sanayi lemekte olan lkeler iin ok nemli bir karlatrmal stnlk oluturmaktayd. Niteliksiz ama ucuz emekten yararlanmak iin geen onyllar boyunca bu lkelere ynelmi yatrmlar ve bu lkelerin gerekletirdikleri retim ve ihracat -rnde kalite ve yeniliin n plana kmasyla- azalma eilimine girmitir. Emekten tasarruf eden mikroelektronik donanml teknolojilerin kullanlmaya balanmas, ncelikle, dk cretli blgelerin iblmndeki paylarn azaltacak niteliktedir. Ayrca, yeniden yaplanma srecinin en nemli zellii, bu tekno lojilerinin deiik-nitelikli igcne olan ihtiyac artrmasdr. Dolaysyla, nitelikli igc asndan fakir olan sanayilemekte olan lkeler, iblmnde nemli bir avantajlarn kaybetme durumundadrlar. Sanayilemekte olan lkeler, 1960'lardan 1980'lere kadar, ucuz igc s tnlne dayanarak birok standart mal ihra etme anslarn artrmlard. Ancak, yukarda deinilen gelimeler, artk sanayilemekte olan lkelerin ihracata ynelik kalknma politikalarn eskisi kadar etkin olarak srdrebilmelerini engelleriteliktedir. zellikle okuluslu irketler araclyla corafi olarak uzak birok sanayilemi lkeye kitlesel yan sanayi ihracat yapan sanayilemekte olan lkelerin eitli sektrleri bu anslarn kaybetmekle yzyzedirler. Ayrca, rn esneklii iin ana-yan sanayi ilikisinin daha sk ve srekli etkileim iinde olmas zorunludur. Ve yine stoksuz alma ilkesi, girdilerin az miktarda teslimat gerektirmesi yan sanayinin nihai mal reticisinin evresinde kmelemesi gerekliliini ortaya karmaktadr. te yandan, sanayilerin pazar koullarndaki deiiklie hzla cevap verebilecek esneklie sahip olabilmeleri iin pazara yakn yerlere kurulmas gerekmektedir. Btn bu olgular yeni bir lokasyon (mekn) anlayn beraberinde getirmektedir. zetle, retim sisteminde ortaya kan deiiklikler sanayilemekte olan lkelerin dnya iktisad iblmndeki konumlarn deitirebilecektir. Gerek retim srecinde, igcnn niteliinde ve kullanlan teknolojilerdeki deiim, gerekse ana sanayi-yan sanayi ilikileri arasndaki deiimler, sanayilemekte olan lkelerin dnya ticaretindeki paylarn, retim ve yatrm oranlarn ve istihdamlarn drr niteliktedir. retimin ve yatrmlarn sanayilemi lkelerde younlamas, retimin daha nceki lokasyonunda deiimi gerekli klmaktadr. Pazar neredeyse

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

53

retimin orada yaplmas bloklamay getirmi ve buna bal olarak, dier bloklara ve bloklar dnda kalan lkelere kar yeni bir korumaclk ufukta kendini gs termeye balamtr. Bu gelime nedeniyle, sanayilemekte olan lkelerin eski izgilerini srdrmeleri, dnya pazarna ynelik ihracat artrma politikalar mmkn deildir. Bu lkelerden bazlarna sunulan bloklardan birinin iinde yer almaktr. Sanayilemeleri hangi blokta yer aldklarna bal olarak belirle necektir. Bloklarn dnda kalan sanayilemekte olan lkeler ise ok zor bir kaderi paylamak zorunda kalabileceklerdir. Sanayilemekte olan lkelerin yeni ticaret blgelerine dahil olabilmeleri iin, retim sisteminin zelliklerini ve uluslararas rekabet koullarn batan aa deitiren yeniden yaplanma srecine ayak uydurmalar nem kazanmaktadr. Bu ayak uydurma srecinde ortaya kabilecek olan yap, byk olaslkla sa nayilemi lkelerde ortaya kan yapdan olduka deiik olacaktr. lke ve sektr baznda yaplm olan almalar incelendiinde 5 sanayilemekte olan lkelerde sadece ok nemli olan i noktalarnda emek/konvansiyonel teknolojiler yerine mikroelektronik teknolojilerin ikame edilmesi ile yetinildii grlmektedir. Yani "selektif otomasyon" izlenmektedir. Bu da tm retim s recinde ve organizasyon yapsnda bir post-Fordist yaplanma yerine, en fazla "otomatikletirilmi adacklarn bulunduu bir Fordist retim srecine" ulalm olmas anlamna gelmektedir. Teknik iblm ve emein niteliinde ok nemli bir deiim yaplmadan, karar ile retimin ayr tutulduu organizasyonda eski hiyerari ve merkeziyeti yap korunmaktadr. Byle bir deime, retkenlik ve kalite art, emek ve enerjiden tasarruf gibi baz yararlar salamakta ise de, rn esneklii, yeni rn gelitirme, deien talebe hzla cevap verme gibi temel ge reklilikleri yerine getirmekten uzak kalmakta ve sanayilemi lkelerdeki verimlilik artna ulalamamaktadr. Sanayilemekte olan bu lkelerin gsterdii deiim, emein pahal olduu, emek ya da konvansiyonel teknolojilerle istenilen kalitenin salanamad i noktalarna mikroelektronik donanml teknolojilerin ikamesinden ibaret ol maktadr. Bu haliyle, sanayilemekte olan lkeler rn kalitelerini biraz artrp biraz da maliyetlerini, drebilirler. Ancak, talepteki hzl deimelere, rn farkllamasna ve istikrarszlklara cevap veremezler, ve verimliliklerinde yeterli bir art gerekletiremezler. Bu nedenlerle de uluslararas rekabet glerinde nemli bir gelime salayamazlar ve ucuz standart rne dayal Fordist dneme oranla, dnya iktisad iblmndeki konumlar daha dk ve daha kolay kontrol edilebilir hale gelebilir. Sanayilemekte olan lkelerin yeniden yaplanma srecinin sanayilemi l kelerdekine gre farkllk gstermesine neden olan faktrlerin banda, sanayi lemekte olan lkelerin yatrm finansman eksiklii, makroekonomik dengesizlikler
5 Carvalho, 1990; Carvolho ve Schmitz, 1989; Duruiz ve Yentrk, 1992; Mohanan ve 1989. ,

54

NURHAN YENTRK

ve emein grece ucuzluu gelmektedir. Nitelikli ynetici ve mhendis ihtiyac sanayilemekte olan lkelerin en kritik darboazdr. Ayrca, AR-GE, niversite-sanayi ibirlii gibi kurumsal desteklerin eksiklii ve lkenin snrlar iinde yeni teknolojileri reten ya da danmanlk hizmeti veren sektrlerin zayf olmas da nemli faktrlerdir. Burada ayrca, bu ayak uydurma srecini u ya da bu ekilde balatan ve bloklar iinde kalmay baaran sanayilemekte olan lkelerde ortaya kabilecek olan iki nemli sorundan sz etmek gerekmektedir. Bu sorunlardan biri istihdam azalmas olacaktr. Bu azalma, sadece emekten tasarruf eden teknolojik gelimeler ve niteliksiz emee olan ihtiyataki azalma nedeniyle deildir. Sanayilemekte olan lkeler, yeni mikroelektronik donanml teknolojilere olan taleplerini, bu rnleri kendileri retmedikleri srece ithalat yoluyla karlamaktadrlar. Bu, yeni teknolojilerin kullanlmas ile ortaya kacak olan istihdam azalmasnn teknolojilerin retilmesi yoluyla bir lde karlanmas olasln da ortadan kaldrmaktadr. Tam aksine, sanayilemekte olan lkelerin bu teknolojilere olan talep art sanayilemi lkeler iin bir istihdam yaratacaktr. Kendi rettikleri konvansiyonel teknolojilere olan talebin azalmas da gz nne alndnda, yeniden yaplanma sreci, sanayilemekte olan lkeler iin sana yilemi lkelere oranla daha hzl ve nemli bir istihdam azalmasna neden olabilecek niteliktedir. Sanayilemekte olan lkelerin nndeki dier bir nemli sorun lekteki klmenin getirecei sonularla ilgilidir. Grece daha kk leklere sahip olan sanayilemekte olan lkeler iin baz avantajlardan szediliyorsa da, sen dikacln ikolundan iyeri sendikaclna kaymas, kk aile iletmeciliinin n plana kmas toplu szleme geleneinden ve sosyal yardm, ihtiyarlk sigortas, kre gibi kazanlm birok haktan geri dn beraberinde getirebilecektir. Bu geri dn, ABD, ngiltere, Almanya gibi lkelerde, lek ne kadar klrse klsn mmkn olmayabilir; ama zaten modernleme srecinde belirli aa malara eriememi olan lkelerde daha yeni yeni kazanlmaya balayan birtakm haklardan geri dn anlamna gelebilir. Emek-sermaye ilikisine girmemi nfusun youn olduu sanayilemekte olan lkelerde ise, bu risk daha da byk olabilecektir. Yeni dnya iktisad iblmnde sanayilemekte olan lkelerin konumlarnn daha kolay kontrol edilebilmesinin dnda, sosyal alkant ve modernleme srecinden sapmalara yol aabilecek baz sorunlarn da varl nedeniyle, yeni genileme dnemi -eer ortaya karsa- bu lkeler iin pek parlak bir dnem olmayacaktr.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM YARARLANILAN KAYNAKLAR

Aglietta, M. (1982) World Capitalism in Eighties, NLR, no 136. Amsden, A. (1990) Third World Industrialization: Global Fordism or a New Model, NLR, no 182, Trkesi: Birikim, no 28. Arn,T. (1985) Dzenleme, Birikim, Bunalm, 11. Tez, no 1, stanbul. Beaud, M. (1986) Sur la Specifite de la Crise Actuelle, Cahier de Gemdev, no 6, Paris. Boyer, R. (1986) La Grande Depression de la Fin du XXeme Siecle et la Crise Actuelle, Cahier de Gemdev, no 6, Paris. Carvalho, R.J. (1990) Why the Market Reserve is not Enough, The Workshop on Hi-tech for Industrial Development, June 1990, IDS, Sussex University, Sussex. Carvalho, R.J. ve Schmitz, H. (1989) Fordism is Alive in Brazil, in Kaplinsky, 1989. Commissariat General du Plan (1990) Du Fordisme au Toyotisme? Les Voies de la Modernisation du Systeme Automobile en France et au Japon, La Documentation Franaise. Coriat, B. (1984) La Robotique, La Decouverte, Paris. Coriat, B. ve Saboia, J. (1989) Regime d'Accumulation et Rapport Salarial au Bresil, Cahier de Gemdev, no 12. Paris. Coriat, B. (1990) L'Atelier et Robot, Christian Bourgois editeur, Paris. Dubofsky, M. (1989) A New Look at the Original Case: To What Extent was the USA Fordist? Cahier de Gemdev, no 12, Paris. Duruiz, L. ve Yentrk, N. (1992) Facing the Challenge: Turkish Automobile, Steel and Clothing Industries' Responses to Post-Fordist Restructuring, Ford Foundation, stanbul. Eatwell, J. (1985) Recognising Economic Reality, The Listener, 5 January 1985. Frbel, F. ve dierleri (1983) Dnya Ekonomisi, Bunalm ve Siyasal Yaplar, Belge Yaynlar, stan bul. Harman, C. (1984) Explaining the Crisis: A Marxsist Re-Appraisal, Bookmarks, Londra. Harvey, D. (1989) The Condition of Post-Modernity: An Enquiry into the Origins of Cultural Change, Basil Blackwell, Oxford. Hirst, P. ve Zeidin, J. (1991) Flexible Specialization Versus Post-Fordism: Theory Evidence and Policy Implictions, Economy and Society, vol 20, no 1. Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1988) Reversing Industrual Decline, BERG, Oxford. Hoffman, K. (1985) Microelectronics International Competition, Development Strategies: the Unavoidable Issues, World Development, vol 13, no. 3. Hoffman, K. (1989) Technological Advance and Organizational Innovation in the Engineering Industry, Susex Research Ass. Brigton. Hoffman, K. ve Kaplinsky, R. (1989) Driving Force: The Global Restructuring of Technology, Labour and Investment in the Automobile and Components Industries, Westview Press, Londra. Kaplinsky, R. (1989) Restructuring Industrialisation, Special Issue, IDS Bulletin, vol 20, no 4, Oct 1989. Kaplinsky, R. (1989) Technological Revolution and International Division of Labour in Manufacturing: A Place for the Third World, The European Journal of Development Research, vol, 1 no 1. Keyder, . (1984) Kriz zerine Notlar, Tekeli (1984) iinde. Keyder, . (1989) Modernizm ve Kriz, Sylei, Defter, no 8, stanbul.

56
Keyder, C. (1991) Ulus Devletin Krizi, Sylei, Defter, no 16, stanbul.

NURHAN YENTRK

Lipietz, A. (1985) Mirages et Miracles, Problemes de 1 'Industrialisation dans le Tiers Monde, La Decouverte, Paris. Lipietz, A. (1986) La Mondialisation de la Crise Generale du Fordisme 1967-1984, Cahier de Gemdev, no 6, Paris. Lipietz, A. (1982) Derriere la Crise la Tendance a la Baisse du Taux de Profit, Revue Economique, vol 33, no. 2. Lipietz, A. (1982) Towards Global Fordism? New Left Review, no 132, eviri: Savran ve Satlgan, 1988 iinde. Murray, R. (1988) Life after Henry (Ford), Marxism Today, Oct 1988. Murray, F. (1987), Flexible Specialisation in the "Third Italy", Capital and Class, no 33. Mohanan, P. ve Subrahmanian, K.K. (1989) Diffusion of Microelectronics Technology, Rapor, Centre for Development Studies, Trivandrum. Piore, J.M. ve Sabel, F.C. (1984) The Second Industrial Divide: Possibility for Prosperity, Basic Book Pub, New York. Pollert, A. (1991) Farewell to Flexibility?, Basil Blackwell, Londra. Roobeek, A. (1984) The Crises of Fordism and the Rise of New Technological Paradigm, Futures, April. Rosier, B. (1991) ktisad Kriz Kuramlar, Cep niversitesi, letiim Yaynlar, stanbul. Sayer, A. (1986) New Developments in Manufacturing; just-in-time System, Capital and Class, no 30. Sayer, A. (1989) Post-Fordism in Question, International Journal of Urban and Regional Research, vol 13, no 4. Savran, S. ve Satlgan, N. (1988) Dnya Kapitalizminin Bunalm, Alan yay, stanbul. Schmitz, H. (1989) Flexible Specialisation A- New Paradigm of Small Scale Industrialisation? IDS, mimeo, University of Sussex, Sussex. Tekeli, 1. ve dierleri (1984) Trkiye'de ve Dnyada Yaanan Ekonomik Bunalm, Yurt Yaynlar, Anka ra. Womack, J. Jones, D. ve Ross, D. (1990) The Machine that Changed the World, Macmillan, New York. Williams, K. Cutter, T. Williams, J. ve Haslam, C. (1987) The End of Mass Production, Economy and Society, no 16.

POST-FORDiZM VE DNYA KTSAD BLM

57

Post-Fordist Changes and the future of international division of labour

This paper aims at analysing the crisis of post-Fordist production system which should be considered within the context of overall crisis. The increasing inability of the Fordist production system to respond to the changes in the new socioe conomic conditions which began in the early 70s have effectively ended its era of dominance. In adtition to the changes in the socioeconomic conditions, the technical rigidity of the Fordist system which were the basic causes of the fall in productivity and in the profit rate undermined its feasibility. Post-Fordist system represents the evolution of the old production system in order to overcome the crisis by adapting itself to the new socioeconomic conditions and by changing the production process trough an increase in the productivity/profit rate, rather than being a radical alternative to the existing labour-capital relation. Thus, it represents "invariability for change". The main concern of this paper is with changing aspects of the international division of labour and its impact on the industrialisation of developing countries. The determinants of the international division of labour will be changed and rules governing the hierarchy of economies will be rewritten. The changing economics of location towards developed countries and the direction of production towards the domestic or regional market will create the growing incidence of trading blocs and protectionism. Which developing countries become incorporated in which bloc will have considerable importance in the future international division of labour. Post-Fordist production process will have a strong bearing on the in tegration of developing countries into the new international division of labour. A fundamental restructuring process in their industries is necessary in order to be accepted by one of the blocs, but this process may increase the control over their industrialisation, create a high level of unemployment and will rise the possibility of the reemergence of pre-modern relation.

58

ALAIN LIPIETZ

Uluslararas iblmnde yeni eilimler: birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar*


Alain Lipietz

Yirmi yl kadar nce, tm yarglar ayn karara varm olmasalar da, dava halledilmi grnyordu. Sanayilemi uluslar, dierleriyle tezat halinde bir uluslararas iblmnde yeralmaktaydlar. Sanayilemi uluslar mamul mallar ihra ederken, dierleri madensel ve tarmsal hammaddeleri ya da igc ihra etmekteydiler. Liberal iktisatlar arasnda yeralan baskn bir gruba gre (iktisadi bymenin aamalar modeliyle 1963'n Rostow'u gibi), sanayilemi uluslar, ocuklarn yetikinlerden geride kalmas gibi, sanayilememi uluslarn geride kalmlard. Sanayilememi lkeler, yakn bir dnemde sanayilemi olanlar taklit edebilecekti ve iktisadi deiim de buna katkda bulunacakt. te yandan, eitli heteredoks, Marksist, 'bamllk', nc Dnyac dnce izgileri ise, merkez ve evre (yani Kuzey ve Gney) arasndaki ilikilerin, gerekte, Gney'de herhangi bir 'normal' gelime ihtimalini nlemekte olduunu ileri srmekteydiler. Bamllklarn argman, yaklak olarak yleydi: Kuzey, artklarn ihra edebilecei bir d pazar olarak Gney'e ihtiya duymaktayd. Ayrca, Gney'in birincil sektrnde retilen zenginlik, eitsiz mbadele yoluyla Kuzey'e akta rlmaktayd. Gney'in iktisadi kurtuluu, Kuzey'e bir saldr nitelii tamak durumundayd; Kuzey ise bylesi bir neticeyi nleyecek asker vastalara sahip ti. Bu nerme, liberal argmana kyasla engin bir avantaj kesbetmekteydi. Aratrmalarn, dnya sistemindeki iktisadi alanlar arasndaki balantlar zerinde younlamasn salamaktayd. te yandan, merkezde olsun, evrede olsun, kapitalist birikimin somut koullaryla ilgilenmemek gibi bir zayfl da vard. Sonuta, ne merkezdeki birikimin mantnda olagelen dnmleri, ne de evre lkelerdeki paralel dnmleri gryordu.
(*) Bu makale, 1981 ylnda Sfax'da, 1982'da, 1983'te Ottowa ve Paris'te gerekletirilen bir dizi kon feransta sunulan bildirilerin bir zetidir. Production, Work, Territory'den (Ailen J.Scott-Michael Storper), Unwin Hyman, Boston 1986, s. 16-39) eviren: Blent Peker.

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

59

Azgelimiliin kanlmaz gelimesi dogmas, 1970'lerde baz evre lkelerinde gerek bir kapitalist sanayileme olgusunun ortaya kmasyla ciddi bir darbe ald. Baz Marksistler, bu gelime karsnda, Rostowcu tezin peine taklarak emperyalizme kapitalizmin nc kuvveti, retici glerin gelimesini ve insanln birlemesini salayan bir g olarak kasideler bile dzdler (Warren, 1980). Dierleri ise, olayn yeniliini reddetmekle yetindiler (Frank 1982). Emperyalizm/bamllk yaklam, inkr edilemez avantajlarna ramen, (gelimenin aamalar yaklamnda da olduu gibi) ahistorik (tarihsel olmayan) bir dogmatizmle mall grnmektedir. ki durmu saat, tarihin devinimini dalgn dalgn seyreylemektedir. Gney bir durgunluk dneminde midir? Bamllk saat tam zaman syler. Yeni bir sanayileme mi gereklemektedir? Taklit etme zamandr. Bu tkankl amak iin, merkezde olsun, evrede olsun, her lkedeki kapitalist birikimin biimlerinin tarih ve 'ulusal' farkllklarn gznnde bulundurmak gerektii aktr. Ancak, emperyalist dnemde evrildii biimiyle uluslararas iblmnn doru teorisini sunmak gibi bir iddiam yok. Tam tersine, yapmak istediim, ihtiyatl baz metodolojik aklamalar gelitirmek, terim ve kavramlarn belli baz yanl kullanmlarna kar uyarlarda bulunmaktr. Bu yanl kullanmlar, yukarda belirttiimiz tkanmalar da ksmen aklar. Daha sonraki bir blmde, merkez kapitalizmin gidiatndaki deiikliklerin, 'eski' iblm zerinde gl etkileri olduunu greceiz. Buna gre, yine daha sonraki bir blmde kaynaklarn ve mantn inceleyeceimiz, 'evresel bir Fordizm' husule gelmitir. Yntem meseleleri ki yanlgya kar uyarmakla balamak istiyorum: Birincisi, somut gerekliin, kendileri de 'emperyalizm' ya da 'bamllk' gibi evrensel kavramlardan tretilen ikin yasalardan tmdengelimle karsanmas; ve ikincisi, zde ayn ey olan, her ulusal sosyal formasyonun isel evriminin, global bir efin ynetiminde icra edilen bir partisyonmuasna zmlenmesi. Emperyalizm ya da maherin canavar (Apokalips) Umberto Eco, Gln Ad'nda, (1980) bir ortaa manastrnda gizemli bir cinayetler dizisinin dmn zen Fransisken bir Serlok Holmes'u, Baskerville'li William' anlatr. Cinayetler, Maherin lanetleri gibi, bir bireyle balantl grnmektedir. William, bu yolu izleyerek, gizli katili ve amacn kefeder; her cinayetin kendine zg nedenleri ve bahaneleri olduunu, ve, doal olarak, Deccal'le bir ilgisi ol madn farkeder. Ancak (ki, bu romann stn zeksn gsterir), (a) sulu, maherin plann izlediine kendini inandrmtr; (b) sularndan hi deilse

60

A L A I N LIPIETZ

biri belli bir akbetle sahnelenmitir; ve (c) sulu, sonu itibariyle, gerekte Deccal rol oynamaktadr. Bylelikle, William (Ortaalarn byk ngiliz Fransisken filozofu Occam'l William'n ve ayn zamanda gstergebilimin kurucusu Amerikal C.S. Peirce'nin szcsdr), genel yasalarn bo olduunu ve tekil olaylarn zenginliini karsar. Bu roman, bize harika bir yk ve ders verir. Biz de, dncemizi ar emalatrarak, genelletirerek, dogmalatrarak Canavarlar yaratmadk m? Bu canavarlardan ve zelliklerinden, somut tarihin gelecekteki amlanmalarn karsamadk m? 1960'larda, emperyalizmin sabit yasalarnn, bir tarafta refah ve bir tarafta yoksulluu kutuplatrarak uluslar arasndaki uurumu byteceini kabul etmedik mi? Boyunduruk altndaki lkelerde sna gelimenin imknszlna dair tahminlerde bulunmadk m? 1970'lere gelindiinde, ngiltere'nin k hzlanr, ABD nisb bir d sergiler ve Yeni Sanayileen lkeler (YS) emper yalizmin arka bahesinde ayn gelime yolunu izlemeye giriirken, ne demek durumundaydk? Bazlar daha fazla teori retmeyi denedi ve (Maherin yeni dizelerine snarak) kanlmaz bir gelecei tahmin etmeye devam etti. Bylelikle Warren (1980), Marks'n retici glerin gelimesinin, retim ilikilerinin sona ermesine neden olaca varsaym kadar kesin bir ekilde Hindistan demiryollarnn kapitalist ilikileri gelitireceini varsayd eski metnini kefediverdi. Temel mesele udur: Lenin'in de belirttii gibi, "Tarih, bizim sahip olduu muzdan ok daha snrsz bir tahayyle sahiptir". Yani, insan trnn tarihi, ngryle donatlm bir zne deil, fakat zaferleri ve bozgunlaryla birbirine kar mcadele eden milyonlarca zneden oluan geni bir btn olarak, kendi tarihini yaratan o 'nesnel zne'nin (Kosik 1970) tarihidir. Marks'n kendisi de hayli soyut bir ekilde, Evrensel'i kavram olmann Tikel'i, bilmek iin yeterli olduu dncesine kar uyarr bizi. Bu Evrensel, her halkrda, gerek pratik deneyimi zihnimizde sistematize etmemizden ibarettir. Kutsal Aile'de vurguland gibi; "Gerek meyvalardan yola karak meyvann soyut temsilini yaratmak ne denli kolaysa, meyvann soyut tasarmndan gerek meyvalar yaratmak da o denli zordur." Tarihin alkanlklar yleyse, tarihin zgrl nda, rasyonel bir bilginin mmkn olamayaca m sylenmeli? Evrensel yasa, gereklilik yok; dolaysyla, bilim yok, genelleme, kavram yok mu demeli? William gibi konumak gerekirse; herhangi bir yasa Tanr'nn zgrln kstlayacandan, olusal alana dokunmu bir gereklilii kavramak mmkn mdr? William (gerei, Occam), olumlu bir yant verir. Zira, bir taraftan, Tanr kendi zgrl iinde hl elikisizlik ilkesine tab olduundan, hereyin olabilecei sylenemez. te taraftan, Tanr'nn kudreti yaradlta

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

61

maddelemi, yani 'koullanm bir kudret' olarak, tabiatn yaratlm bir alkanl olarak eylemitir. Tedirgin olmayn; bir ilahiyat dersi verecek deilim. Demek istediim, kendimizi bu diyalektik materyalizmle snrlayacaksak, bilim tarihi iin bilimsel bir proje mevcuttur: (a) insanlar arasnda ve gemi mcadelelerde ortaya kan dzen liliklerin incelenmesi, (b) geici olarak zmlenmi elikiler sebebiyle ortaya kan, bu dzenliliklerdeki bunalmlarn incelenmesi; (c) insanlarn zgrlkleri iin ya da karsnda srdrdkleri bugnk mcadelenin tezahr olarak, bu dzenliliklerdeki deiikliklerin incelenmesi. Bu, kullandmz kavramlarn basit bir ekilde bolukta olumamas gerektii anlamna gelir. Tam tersine, kavramlar, yalnzca ksmen bir sistem oluturan bir gerekliin ksmen sistemletirilmelerinin rndrler. yleyse, dier somut durumlarda karlatmz genel zellikleri ayrdetmek iin kullanlmaktadrlar. Bu durumda, ya muvafktrlar (pertinent) ve 'tarihin alkanlklarnn basks' altndaki insanlarn zgrlemesine yardm edeceklerdir, ya da yetersizdirler ve dolaysyla gzden geirilmeli, gerekirse reddedilmelidirler. Kapitalist retim tarzn ele alalm. Kapitalist retim tarz, insanlar arasnda belli blgelerde belli zamanlarda insan ilikilerinin belli bir sistemini belirleyen zengin bir kavramdr. Eilimlerini ve kar-eilimlerini, bazlarn gzlemlerimiz, bazlarn mantk tmdengelim yoluyla biliriz. Bu retim tarznn en byk elikilerinden biri, pazar vehesinden kaynaklanmaktadr. Yani, kapitalistlerin, firmalarnda retimi nasl rgtleyeceklerini ve (alkanlk ve hesap sayesinde) nasl kuracaklarn biliyor olmalarna ramen (Marks 1867, Blm XIV), toplumun geri kalan kesimlerine kar hl ahs kumarbazlar gibi davranmaktadrlar. rettikleri mallar, retimi krl klan bir fiyatla satlacak veya satlamayacaktr (mehur 'gerekletirme' sorunu). Sistem, -bunalm halleri dnda- yine de alr. Nasl altn incelemek, yeni kavramlarn retilmesini gerekli klar. ok sayda Fransz meslektala birlikte, 'birikim rejimi' ve 'dzenleme tarz' kavramlarn nermi bulunuyoruz. Bunlar aada tanmlayacam. Fakat burada, metodolojik konumlarn akla kavuturmak iin birka noktaya deinmek isterim. Birikim rejimi, net rnn tketim ve birikim arasnda tahsis edilmesi srecinin uzun vadede istikrara kavuturulmasn tanmlar; retim koullar ve cretli emein yeniden retiminin koullar arasnda bir banty m eder. Yansra, kapitalizm ve dier retim tarzlar arasndaki baz balant biimlerini de m eder. Mate matiksel olarak, bir birikim rejimi bir yeniden retim emasyla tanmlanabilir. Bir birikim sistemi mevcuttur, zira yeniden-retim emas uyumludur: Btn birikim sistemleri mmkn deildir. Ayn zamanda, bir rejimin yalnzca mmknl, mevcudiyetini belirlemek iin yeterli deildir; zira, btn bir bireysel kapitaller ve birimler kmesinin, onun yapsna gre davranmas gereklilii yoktur. liki alarn dzenleyen ve bylece srecin btnln, yani bireysel davra nlarn yeniden retim emasyla yaklak bir tutarllk iinde olmasn salayan

52

ALAIN LIPIETZ

normlar, alkanlklar ve kanunlar biiminde bir birikim rejiminin gereklemesi de mevcut olmaldr. Bu iselletirilmi kurallar ve toplumsal sreler btn, dzenleme tarz olarak adlandrlr. u da belirtilmeli: Hibir dzenleme tarz bir birikim rejimini idare edemez; hereyden nce, tekil bir tarz, kendini ksm dzenleme biimlerinin farkl kombinasyonlar olarak gsterebilir. rnein, dolayl cret, ABD'de, Kuzey Av rupa'da tad ehemmiyeti kesbetmez. Hepsinin stnde, -ve bu esasa dair bir noktadr- yeni bir birikim rejiminin ortaya k, gzlemlenebilecek baz eilimlere denk dse de, kapitalizmin alnnda yazl deildir. Birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar, beer mcadeleler tarihinin neticeleridir- toplumsal yeniden retimde biraz kuralllk ve sreklilik saladklar iin kabilen neticelerdir. Demek oluyor ki, herhangi bir somut sosyal formasyonu, standartlam, kanlmaz bir oluum olarak kavramaya almak hi de anlaml deildir. Daha beter ilevselcilik ada kapitalizmin hassas vaziyetine, yeniden-retimin srmesi iin zm lenmesi gereken elikilerin okluuna ve bir birikim rejimi ve dzenleme tarz iinde islh edilmesi gerekliliine henz deinmi bulunuyoruz. Ancak, dzenleme rejiminin, basit bir ekilde birikim rejimini iletmek gibi bir 'ilevi' olduu var saymn yapamayz (rnein, sosyal gvenlik, kitlesel retimin daha mlayim bir ekilde alkalanmas iin icdedilmitir). in aslna baklacak olursa, bir birikim rejimi ve dzenleme tarzlar birlikte istikrar kazanrlar. Zira, belirli bir sre iin toplumsal ilikilerin bunalm tehlikesi olmakszn yeniden retilmesini garantiye alrlar. "Herey unlarn -veya bunlarn- olmas iin alr..." metaforik deyiinde de olduu gibi, a posteriori bir ilevselcilii uygulamak mmkndr ok ok (rnein, evrenin azgelitirilmesinin amac, kapitalizmin merkezdeki ilevsel liidir). Hi kukusuz, ilevselcilik (hatt niyetselcilik) eilimleri, hibir yerde uluslararas ilikiler teorisinde olduu kadar belirgin deildir. Burada szettiimiz, Ricardo ya da Hecksher-Ohlin-Samuelson teoremi denen teoremin savunucular deil; bunlara gre, uluslararas iblm, greli retkenlikleri hesapladktan, kollektif tercihleri deerlendirdikten ve faktrlerin balang niteliklerini dikkate aldktan sonra, retimin optimal dalmn hesaplayan bir dnya kongresinin rndr. Kongreye katlanlar, eve dnerken yalnzca serbest deiimin faziletlerine deil, her lkenin karlatrmal maliyetler yasasnn neticesi olan kaderinin meruiyetine de ikna olmulardr. Emperyalizm ya da bamllk kuramclarnn byk baars, bu hikyeyi eitli mazeretlerle savunanlar sprp temizlemi bulunuyor. unu belirttiler: iktisad yreler arasndaki ampirik olarak tartlmaz farkllklar, zenginlik ve kudret

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

63

farklarndan olumaktadr; ve bu durumdan yararlananlar, piyasann grnmez elinden ziyade, mevcut durumu srdrmeye veya zorla dayatmaya mn et milerdir. Grlerinde Ricardo'dan ok Adam Smith'i temel alan Marksistler ve bamllk teorisyenleri, doru bir ekilde gstermilerdir ki, mbadele yaplarnn istikrar kazanmasyla sonulanan kapitalizmin uluslararas eitsiz geliiminin mevcudiyeti, ileri lkelerdeki hzl birikimi gzeten bir durumdur. Ksacas, merkez-evre kutuplamasnn dzenleyici bir rol oynad kresel apta bir birikim rejimi mevcut gibi grnmektedir. Bu, u iddiadan bir adm ncesidir: Bu rejim, tahakkm altndaki lkelere dayatlmtr, nk kapitalizmin problemlerinin zme kavuturulmas ilevinin baz blgelerin omuzlarna yklenmesi gereklidir; ya da daha da kts, bu hkimiyet ilikileri, Szkonusu problemlerin zlmesi niyetiyle dayatlmtr. Merkezin taleplerini dayatan bilinli bir znenin mevcudiyetinden mi, yoksa kendi ilerliinin gereklerince merkezi evreden ayran ikin bir global (kresel) ger ekliin mevcudiyetinden mi szettiimiz, yalnzca bir slup meselesidir. Ancak neticeleri sebeplerle ve ksmen sistematik dzenliliklerin biraraya gelmi olmasn da bir sistemin tamamen konulandrlmasyla kartrmamalyz. Uluslararas iblmn bu ekilde dnme gereinin nedenleri arasnda, tarihin sonsuzluu, snf mcadelesi ve kapitalist rekabet saylabilir. Ulusal toplumsal formasyonlarn zerklii gerei ve devletlerin egemenlii de aka n planda tutulmaldr. Devlet, gerekte her dzenlemenin asli modeli olarak alnan bir oluumdur: te bu dzeyde snf mcadelesi dzenlenmektedir; devlet, yokluunda 'ulusal' topluluu oluturan gruplarn sonsuz bir mcadelede tkenebilecei uzlamann kurumsal biimidir. Dnya kapitalizminin balangtan beri, dnya apnda dzenleme biimleriyle, tek bir birikim rejimi olarak kurumsallatrlm olduunu varsaymak, iktisad dnm ile sosyal normlarn, tek bir egemenlik tarafndan garantiye alnm ve ardndan yerel devletlere aktarlm olan sistemli prosedrlerin de ayn zamanda dnya apnda kurumsallatrldn farzetmek anlamna ge lebilir. Bu, yeryznde belli bir yerdeki her uzlama ya da iktidar ilikilerindeki herhangi bir kaymann, mkemmel bir homeostaz** kesbeden sibernetik bir sistemdeki gerekli ayarlamalara tekabl ettiini farzetmek anlamna gelebilir. Bu portre, gereki olmad kadar souktur da. Kapitalizmin her lkede ge- . limesi, birincil olarak dahil snf mcadelelerinin neticesinde husule gelir. Bu srete, yerel devlet tarafndan ayakta tutulacak dzenleme biimleriyle pekitirilen birikim rejimlerinin taslaklar ortaya kar. Bu ulusal sosyal formasyonlar ierisinde, d ilikiler birikim rejimi asndan yararl olabilir ve belirleyici bir nem kaza nabilir; hemen ardndan, ulusal toplumsal formasyon bu ilikiler olmakszn
(**) Bir (biyolojik) sistemin, yaamas asndan en uygun koullara uyum salarken dengesini korumasn salayan, kendi kendini dzenleme sreci - n.

64

ALAIN LIPIETZ

ileyemez hale gelebilir; zira, bu ilikiler retim tarznn baz elikilerini z mektedir. Bu ilikiler, o andan sonra aka bu ama iin mevcutmu gibi tezahr eder. Gerekte, belirli uygun ilikiler bir dieriyle kombine"hale gelir; hepsi bu. Bu kombinasyon, baka iliki biimleriyle gereklemi olsayd, hikye baka bir ekilde olacakt. Demek ki ama, her ulusal toplumsal formasyonu kendi iinde incelemek, birikim rejimleri ve dzenleme tarzlarnn arka arkaya oluumunu gzlemlemek; yaylmnn, bunalmlarnn ve oradaki d ilikilerinin tahlilini yapmaktr. Bu, merkez lkeleri iin dzenli olarak yaplmaktadr. Ancak, evrenin ileyiindeki zellikler, genel olarak, merkezin taleplerinin sonular olarak ele alnmakta dr. evre lkelerinin azgelimiliinde kt niyetli bir mdahale yoktur ve birikim rejimleri, bir sistem oluturmakszn meknsal olarak yan yana dizilmilerdir denilebilir mi? Gizemli Deccal'in kabahatleri karsnda William'n meselelerine dnyoruz. Sonunda, entrika dmlerini zer; nk sebepler arasndaki balantlar, iaretler arasndaki ilikileri aramtr: Ve her durum nevi ahsna mnhasr bir durumdur. Kapitalizmde genel elikiler mevcuttur; ve emperyalizm bunlar geici olarak da olsa zebilecek durumdaysa bu genel elikileri zgn ulusal kapitalizmlerin yararna olacak bir ekilde zerek gelimitir demek merudur. Emperyalizm, zel olarak bu elikileri zmek iin yaratlmad, fakat varln srdrd; geliti, nk gerekte bu elikileri zd. Baz lkelerde belli snf ittifaklar zorla zaptedildi ya da lkelerini uluslararas ilikilerde evresel bir ileve indirgemenin kendi avantajlarna olacana inandlar. Ve gerekten de, merkez/evre ilikilerinin istikrar kazand andan itibaren, zgn dzenleme rejimlerini (seferler, savalar, uluslararas antlamalar, taeronluk mukaveleleri ve uluslararas mali sistem vs.) haiz bir global birikim rejimi (ya da uluslararas bir iblm) mevcuttur demek mmkndr. Ulusal birikim rejimlerini ve global birikim rejimlerini nasl uzlatracaz? Bunlar, dalga/parack ikiliinde de olduu gibi, aldmz perspektife dayal olarak ayn eyin iki vehesini olutururlar. Bylece, spanyol birikim rejimiyle birlikte merkantilist dnemdeki dnya iktisadnn belli baz zelliklerini de Ticaret geni karakterize etmekteydi. Benim 'evresel Fordizm' olarak niteleyeceim ey de, 1970'li yllar dnya iktisadnn belli zellikleriyle birlikte YS'i de karakterize eder. Ancak, gereklikte, mcadeleler ve kurumsal uzlamalar asli olarak ulusal erevede gerekleir; dolaysyla, d balantlaryla birlikte her toplumsal formasyonun incelenmesi, metodolojik bir ncelik kesbetmektedirler. Baz birimlerin, devlet ya da irketlerin, emperyalizmin belli sorunlar ze bildiim bilerek, zellikle emperyalist ilikiler yarattklar ya da srdrdkleri ihtimalini dlayabilir miyiz? Pazarlar ak tutmak, hammadde elde etmek, ucuz igc kaynaklarnn denetimini kaybetmemek iin tahrik edilmi savalar ve

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

65

darbeler olmutur ve olacaktr. Fakat kendimizi, tahakkm altndaki uluslarn kaderini aklamak iin merkez lkelerdeki hkim gruplarn ak mdahaleleriyle snrlamak, zel bir biimde genel bir durumu birbirine kartrmak demektir. Tam tersine, bu mdahaleler, sklkla iktisad olmayan amalar tayan ve sklkla elikiler barndran eylemlerdi; mevcut bir birikim rejimi lehine az ya da ok dayatlm bir uzlamayla sonulandlar. Merkez kapitalizmin maceralarndan yola kan bir yaklam, Kuzey Amerika, Japonya veya Prusya'nn baanlarna dir ya da Latin Amerika'nn baarszlklarna dir bir aklama getiremez. Avustralya, Kanada veya Arjantin'in greli kaderlerine dair hibir ey sylenemez; kukusuz, Arjantin kadar Kanada'ya dair olarak da yanltc bir durumdur bu. Kolayca grlebilecei gibi, smrgeler ve metropoliten gcn politikalarna tab araziler konusunda olaylar olduka farkldr. Smrgelerin hkim metropoliten grupla ilintili ilevleri bellidir (spanya, smrgelerinin neye malolacan asla farkedemediyse de). Blgeler iin de ayn ey geerli. Yerel durumun zellikleri konusunda dikkatli olmamz gereken alan, resmen bamsz olan ve grece zerk snf mcadelelerine sahne olan lkelerdir. Byle bir durum, 19. yzyl bandan itibaren Latin Amerika'daki eski smrgeler, ve yzyln sonunda baz ngiliz dominyonlar, zellikle Kanada ve Avustralya iin szkonusudur. Ancak, Frank'n (1979) meseleyi koyarken, derhal maherin diline bavurmu olmas anlamldr: "1820'lerden balayarak, Canning ve Bolivar tarih sreci ifde etmekteydiler: Bu Tanr'nn takdiri deilse, Latin Amerika'nn kaderi dnya kapitalist geliiminin elindeydi". thalat-ihracat sektrne dayal liberal burjuvazinin, (imalat geli tirmeye ynelmi) ulusal burjuvazinin yenilgisinde oynad anahtar rol ay rntlaryla aklayan Frank, daha somut terimlerle iddiasn srdrr. Mcadele, ulusal burjuvazinin lehine dnm olsayd ne olurdu? Latin Amerika'da bir Prusya veya Japonya var olacakt belki de. Ancak, bu hikyede dnya kapitalist geliiminin yeri ne? Bu, somut srelerin neticelerini kuramsal olarak zetleyen mstesna bir kavramdr yalnzca; hi bir ekilde kaderin sebebi deildir. Sonu olarak: uluslararas iblmne ve etiketlere dikkat kin bir kader, belli bir ulusa uluslararas iblmnde kesin bir konum takdir etmese de, kapitalizmin ikin elikileri, farkl ulusal toplumsal formasyonlarn birikim rejimlerindeki baz farkllklarda geici bir zm bulur; 'bulmak' kav ramnda srarlym). Konumlar mukadder deilse bile, yine de bir igal edilebilecek konumlar sahas (yani, tekabliyet ilikisi iinde birlikte uygulanabilir ulusal birikim rejimleri silsilesi) mevcuttur. Farkl lkelerin egemen snflar eitli 'model' grlerine sahiptirler. Bazlar (hakim olanlar), dierlerini (tahakkm altndakileri, hatt zerk olanlar) evresel bir statye mahkm etmeyi hayal ederken, tahakkm altnda ya da zerk olanlar, kendilerini zerklie ya da bamszla gtrecek

66

A L A I N LIPIETZ

stratejiler gelitirirler. Ama herkes ayn zamanda hkim olamaz. Burada, kapitalizm hayaletini kapdan kovmaya alrken pencereden girmesine gz yumuyor deiliz. Bir kez daha belirtelim: gerekte bir sistem kurma sreci olan, ya da zekmzn geici istikran nedeniyle bir sistem olarak tanmlayabilecei bir sre, nihayete ermi bir yap, ahengi nedeniyle yerlemi bir dzen olarak alglanmamaldr. Bu ahenk, pekok greli zerk srecin karlkl etkileiminin bir sonucu, eitli ulusal birikim rejimleri arasndaki tamamlayclk ve geici olarak istikrara kavumu kartlklarn bir neticesidir. Merkez/evre ilikisi, dorudan doruya, zgn bir sre iindeki devlet ya da lkelerin ilikileri deildir. Aslnda bu, sreler arasnda az ya da ok bir zerklii haiz veya da dnklemi birikim rejimleri arasnda bir ilikidir. Bu sreler aras iliki, yeniden retim emasnda sermayenin valorizasyonu srecini yneten uyumluluk tahditlerine (constraints of compatibility) benzer tahditlere boyun emek durumundadr: dnya sermaye mallar retimi, mal talebine eit olmaldr. Bildiimiz gibi, kapitalizmin elikilerini zmeye yararl olan emalar, her lkenin ayn eyi rettii ve mbadele ettii emalar deildir. Ancak, halihazrda mevcut uluslararas iblm bir kez daha bir 'bulma'nn sonucudur. * Nitekim, greceimiz gibi, baz iktisad-mal tekelci gruplar, kendilerini eitsiz gelimi uluslarn (ya da blgelerin) dama tahtasnda konulandrmaya al maktadrlar. Kendi sektrlerindeki emek srecini bler ve bylece paralan farkl istihdam ilikileri barndran eitli emek havuzlarna datrlar. Bilinli bir ekilde coraf bir iblm rgtlemektedirler. Bu pratiklerin genelletirilmesi ise, yeni bir uluslararas iblmn pekitirmektedir. Ancak, buradan bu yeni uluslararas iblmnn okuluslu irketlerin rgtleme faaliyetlerinin rn olduu sonucu kartlamaz. Gerekte, bu okuluslu irketlerin gayeleri, 'ihra-ikmesi stratejisi' olarak niteleyebileceimiz bir kozu kullanmak isteyen baz ulusal ekonomilerin egemen snflarnn hrslarn da eklemlemektedir. Bunun eitli isel birikim rejimlerine ('kanl Taylorizasyon', 'evresel Fordizm') tekabl ettiini greceiz. Michalet'in (1980) derledii almalar, genel olarak, okuluslu irketler tarafndan retim sreleri ksmlarnn farkl yrelere kaymasnn (delocalization) asl amacnn yeni bir uluslararas iblm yaratmak olmadn gstermektedir. Daha sk olarak, merkezdeki kapitalistler basit bir ekilde, evredeki bir lkenin diktii gmrk duvarlarndan kurtulmay, bylelikle mamul maddeleri eski i blmnn mant uyarnca satmay denemektedirler. Ulusal toplumsal formasyonlarn eitsiz gelime 'saha'sndaki konumlarnn nesnel tabiat hakknda son bir sz: 'Dnya-iktisadnn merkezi', 'gelimi lke', 'azgelimi lke', 'hammadde ihra eden lke' ya da 'ie dnk-da dnk lkeler', 'YS'ler', vb. gibi kavramlarla stilistik bir tanm vermek olduka kolaydr. Ancak bu etiketleri belli bir lkeye atfetmek, ya da daha kts bir lkeyi atfedilen etiketlerle tanmlamaya kalkmak, olduka zor ve sklkla zararl olmaktadr. Farkl lkelerin birikim rejimleri (ve bylelikle hakim uluslararas rejim) deiiklik

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

67

gsterdike, sahann kendisi de deiiklik gstermektedir. Bu, birinin dierinin yerine getirdii, Wallerstein (1974) ve Braudel (1980) gibi konumak gerekirse, 'dnya-iktisad'nn merkezinin bir lkeden dierine tand anlamna gelmez. Deiiklik gsteren, sahann bnyesidir: 'Merkez', nceleri bir kentti (Venedik, Amsterdam), sonra bir lke (ngiltere, ABD). Fakat neden birden ok merkezler olmasn, neden sistem bir merkez etrafnda deil de bir iliki a temelinde r gtlenmi olmasn? Niin ngiltere'ye bir halef ya da ABD'ye bir selef aramak zorundayz? Fakat daha da nemlisi, sz konusu saha gerekte kendisini durumlarn, yani global ekonomi ierisindeki yerel rejimlerin ve dahil olma tarzlarnn bir yarsreklilik hali olarak sunar. Baz lkeler dahil birikim rejimlerini ve dahil olma tarzlarn temsil eder gibi grnr; bu temsil edici durumlarla tek tek lkeleri karlatrrsak, ihtiyar olarak uluslararas snflandrma eilimi ortaya kar. Bu snflandrma bir kere yapldnda (deiik kategoriler arasnda uluslarn kesin dalmna dair bir uzlamann olanakszlna ramen), mutlak kategoriyi her lkenin zel hususiyetlerinde belirleyici olarak dnmeye ynelik bir eilim de olacaktr. Esas olarak hammadde ihra ettiinden, Arjantin Karayipler'deki bir 'muz cumhuriyeti'yle ayn kategoriye konulur; Kanada konusunda iyice zorlanlacaktr. Ancak, ulusal durumlar snflandrc snrlarla, uluslararas sahadaki konumlarnn zn aa karacak karakteristiklere gre tanmlanamazlar. Tekrar belirtmek gerekirse, bata 'merkezler' ve 'evreler' olmak zere, temsil durumlar ile kuramsal ve olgusal almalarla aa kan, ya da OPEC ve YS'de olduu gibi kendi kendini tarif etme haliyle karmza kan benzerlikler de mevcuttur. Ancak, snflandrma gelenek haline geldiinde, dolaysyla somut analizden kanmaya tevik ettiinde ve yle koullar altnda yle bir lkenin durumu hakknda, hali hazrda 'yeterince dsallatrld, 'yeterince hammadde ihra ettii' ya da 'ok az sermaye mal ihra ettii' bahaneleriyle, metafizik bir tartma baladnda felket de balar: Bir lkenin asl zelliklerini ya da bir politikay temsil durumdan karsadmzda, felket niha hale gelmi demektir. Bu etiketlere, 'uluslararas iblm'ne kar dikkatli olmak gerekir. Ya da brakn her lkenin nasl ilediini, ne rettiini, kimin iin ve nasl rettiini, cret iliki biimlerini, hangi ardl birikim rejimlerinin niin gelitiini tek tek grelim. Son olarak, eitli ulusal toplumsal formasyonlar arasndaki kurulu ilikileri yaka layabilmek iin dnyann zerine bir a atmaya kalktmzda hayli dikkatli olmalyz. Eski uluslararas iblmnden yeni uluslararas iblmne Kafamzdaki btn bu uyarlarla birlikte, imdi uluslararas iblmndeki yeni eilimleri aa karmaya alacaz. Hereyden nce, Birinci Blmde belirttiimiz metodolojik uyarlarn tesine

68

ALAIN LIPIETZ

gitmeliyiz. Dnya zerinde hkim olan bir retim tarznn geliimindeki yeni eilimleri anlamak, bu tarzn ilk gelitii toplumsal formasyonlarda geirdii temel mutasyonlar anlamay da ierir. Burada, soyutlamalardan ve 'merkez'den balamaktan vazgemek durumundayz. 'Merkez'de birikim ve dzenleme Fransa'da son birka yl sresince, uzun dnemlere ilikin iktisad almalar birikim rejimlerinin byk eitlilii konusuna k tutmutur (Aglietta 1976; Berger Mistral 1978; Lipietz 1979). Bir birikim rejimi ya yaygn (extensive) (yani, benzer normlar temelinde retim leinin gelimesini hedefleyen), ya da youn (intensive) (yani, almann srekli yeniden rgtlenmesini ve emein sermaye tarafndan tamamen boyunduruk altna alnmasn hedefleyen) olabilir. Dahas, Palloix'in (1973) yazd gibi, kapitalist retim faaliyeti baarl bir ekilde lks tketim, sermaye mallar ve cret mallan zerinde younlaagelmitir. Bunlarn yannda, en erken kapitalist lkelerde bile, kapitalist retim tarz dier retim tarzlaryla eklemlenmi ve bu eklemlenme bu lkelerin dahil blgeleraras ku tuplamasnn matrislerini oluturmutur (Lipietz 1977). Ksacas, I. Dnya Sava'na kadar, yaygn birikim rejiminin merkezi faaliyeti, byk kapitalist lkelerin hkimiyeti altndaki sermaye mallarnn geniletilmi yeniden retimi olmutu. II. Dnya Sava'ndan itibaren bu, faaliyet merkezi kitle tketimi olan, esas olarak youn bir rejime dnt. Birikim rejimleri sadece herhangi bir dzenleme tarzyla tatmin olmazlar. Bylelikle, 1930'larn krizini youn birikimin ilk krizi veya 'rekabeti dzenlemenin' son krizi olarak incele yebiliriz. Bu dzenleme tarz, miktarlarn a posteriori olarak fiyatlara ayarlanmasyla, fiyat hareketlerinin talebe kar gl bir duyarllyla ve cretlerin fiyat hareketlerine ayarlanmasyla etkin olarak karakterize edilmi, bunlar da dorudan gerek cretlerde sabitlemeye (veya yava bymeye) neden olmutur. Bylesi bir dzenleme tarz yaygn birikim iin greli olarak yeterliydi. Bylesi bir dzenleme tarznda, kollektif bymelerini doru olarak sezinleyemeyen farkl sermayeler iin deneme-yanlma kabilinden d pazar araylar devaml bir sorundu ve sektrel veya genelletirilmi ar-retim nemli bir riskti. I. Dnya Savann sonunda, emek ilikisinin yeni biimlerinin ilerici bir ekilde genelletirilmesi emsali grlmemi retkenlik kazanmlar yaratacakt. Rekabeti dzenleme, bu retkenlik kazanmlarna uygun niha talep artn tevik etmeyi baaramad. Greli art-deerin ykselmesiyle ortaya kan bolluk, belirgin bir ar retim bunalmyla sonuland (Boyer 1982). II. Dnya Savandan sonra, merkez maliyeti kitlesel retim olan youn birikim rejimi genelletirilebilirdi. Zira, yeni bir tekelci dzenleme tarz, retkenlik kaza nmlarna uygun bir kitlesel tketim artn tevik etmekteydi. Bugn (Gramsci'nin sezgisini izleyerek) Fordizm dediimiz byme rejimidir bu. Bylelikle, tarihsel

BLMNDE YEN ELMLER

69

ve kuramsal olarak balantl, fakat greli olarak birbirinden ayr iki olguyu belirtmi oluyoruz. Birinci olgu, iinin bilgisinin otomatik makina sistemlerine dahil edilmesi sonucu emek srecinde srekli bir teyakkuz haline dayal bir sermaye birikimi tarz olarak Fordizmdir. Bu youn birikim rejimi, emein retkenliinin ve kii bana sabit sermaye hacminin birleik bymesiyle karakterize edilir. Bu birikim trnn nkoulu, ustalarn edimlerinin 'Emein Bilimsel rgtlenmesi' yn temleriyle sistematize edilmesidir. Taylorizm diye anlan bu aama dnce ile edim arasndaki ayrl ve teknisyenlerle kalifiye olmayan iiler arasndaki kutuplamay younlatrr. Yine de, ekonominin Taylorculatrlm' ve sonra da 'Fordculatrlm' ksmlarnda kalifiye iilerin her dzeyde, ve hepsinden nce akntnn kaynana ynelen emek srelerinde (yani sermaye mallan, makina paralar retimi gibi retimin ekirdeini oluturan srelerde) mevcudiyeti, asl bir nem tar ('CEPREMAP 1980). kinci olgu, bir dzenleme tarz olarak, kitlesel tketimin youn birikiminden kaynaklanan retkenlik kazanmlarna srekli olarak uyum salamas olarak Fordizmdir. Bu uyum, iilerin hayat tarzlarnda muhteem bir mutasyona, normalletirilmelerine ve kapitalist birikime entegre olmalarna sebep olmutur. Bu, iilerin nominal gelirlerinin bymesine istikrar kazandrmaya ve nde gelen sektrlerdeki byk firmalarn talep dalgalanmalarndan bamsz olarak fiyatlarn idare etmelerine msait bir retim yapsnda tekellerin olumasn salayan kurumlar a eklini almtr. Tm bunlar, kredi parann altna dayal parann yerine gemesi de dahil olmak zere, para idare ekillerinde ve devletin rolnde baz deiimleri varsaymaktadr (Lipietz 1983). , 1960'larn sonlarna ve 1970'lerin balarna doru, emek srecinde teyakkuza dayal bir sermaye birikimi tarz olarak Fordizm, teknik ve toplumsal snrlarna dayanm grnyordu (Coriat 1979). Makinalamaya paralel retkenlik kazanmlar da bir yavalama grnm arzetmekteydi. Bu, bir krllk bunalmnn koullarn hazrlam oldu. cretli emek ilikisinde tekelci dzenleme bir ikilemle sonuland: Halkn satmalna gcnde herhangi bir azalma dorudan bir dur gunlua sebep olmaktayd; herhangi bir ykselme ise kr oranlarn drmekteydi. 1970'ler sresince byk kapitalist lkelerde durgunluktan kanma kayglar hl nplanda bulunmaktayd. Monetarizmin nce ngiltere'de sonra ABD'de iktidara kavumas, bu dzenleme tarznn ak bir bunalmn iln etmi oldu. Bu, kapitalizme 25 yllk altn an salam olan bir tarzd. Grdmz gibi, kapitalizmin olabildiince sreklilik arzeden mehur e likileri, mevcut birikim rejimine ve dzenleme tarzna bal olarak deien e killerde karmza kabilmektedir (Boyer 1979). Uluslararas ilikiler de ayn elikilerden trediine gre, merkez-evre ilikilerini ve uluslararas iblmnn biimlerini de ayn ekilde incelemeliyiz.

70

A L A I N LIPIETZ

Eski uluslararas iblm Gstermeye altmz gibi, kapitalizmin birbirini izleyen birikim rejimlerine ve dzenleme tarzlarna tank olduu doruysa, retim tarznn temel eliki lerinden karsanan genel bir merkez-evre ilikileri teorisi tretmenin de bir anlam yok demektir. Byle bir teori, bu rejimlerin ve dzenleme tarzlarnn zgnl karsnda kmaza girecektir. 19. yzylda imalt ibirliinin grece karmak biimlerinin ortaya k, kapitalist cret sistemi sayesinde ona -retkenlik asndan- dier retim tarzlar karsnda mutlak bir avantaj salad. Ancak, bu byme tarzn idrak etmekte olan lkelerde sermayenin yaygn birikimi, cretin tekelci bir dzenleme biiminin yokluu nedeniyle, toplumsal talepte paralel bir gelimeyle payandalanamad. Bu talebin eksiklii nedeniyle, talep darda aranmalyd; ve mutlak stnlk sayendedir ki aa karlabildi. O dnemde -ve Lenin'den Rosa Luxemburg'a dek o dnemin kuramsal ana lizlerinde- 'dars', zellikle merkezin pazarlarnda satlamayan rnler iin bir d pazard. Pazara dnk retim ve cret sistemleri orada da yeterince ge litirilir gelitirilmez, 'dars' sermaye mallar iin bir d pazar haline geldi. Bu konuda Marksistler arasnda tek farkllk, kapitalizmin d blgesinin lkenin darsn oluturmasnn art olmad gerei karsnda, bu tr da alm blgeleri bulmann aciliyeti meselesine ilikindir. unu da ekleyelim: Dars ayn zamanda, kapitalizmin yaratamad fakat ancak dntrebildii (hammaddeler) ve yeniden retebildii (emek gc) faktrleri toplad bir havuzdur. Bu konu, yzyln bandaki teorisyenler tara fndan vurgulanmad; zira mesele bir aciliyet kesbetmemekteydi. Kylln oluturduu sna yedek igc halihazrda uluslararas snrlar am bulunmakta idiyse de, sna kapitalizmin hl asl kaynaklar ieriden salayabilecek du rumdayd. Bu dnemden balayarak, deerin Gney'den Kuzey'e aktarlmasn mmkn klan (Gney dk fiyatl hammaddeler, Kuzey mamul rnler retmek zere) bir uluslararas iblmnden szetmek mmknd. Merkez ve evre arasndaki bu ilikiler btn altnda, evrenin rol fiilen bir termostatnkine benzer. Yaylan yeniden retimin kapitalist aralar merkezde da kapal tutulamaz. Dars ona 'scak' bir kaynak (emek ve hammadde) ve 'souk' bir kaynak (d pazar) salar. Buna binaen, emperyalizm teorisyenlerinin evre ierisindeki toplumsal ilikilerin somut analizine gsterdikleri kuramsal ilginin dk seviyesini anlayabiliriz. ok sklkla, bu ilikiler 'ilkel' ve 'kapitalizm ncesine ait'tir (zorla altrma, szde-klelik (pseudo-slavery), yar feodal tarm vb.) ve zlmeye yz tutmulardr. Onlardan, merkezin faaliyetleri iin gerekli olandan baka hibir ey beklenemez. Koulara bal olarak, yerel igc kapitalist ekillere veya kapitalizm ncesine ait yklmaya yz tutmu ekillere gre smrlecektir. Sermayenin kendisi merkez veya yerel olacaktr, fakat bu, evrenin

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

71

niteliinde hibir deiikliklie yol amayacaktr. Hesabn sonu ksmna bakarak, evreden merkeze bir deer ak olduunu ve bunun merkezdeki krllk orannn artmasn salayacan kolayca tahmin edebiliriz. uras vurgulanmaldr ki, merkez-evre ilikileri bir eitsiz ilikiler yapsnda birletirilmeden nce ilk olarak bir sre (kapitalist retim merkezleri iin d pazarlarn dalmna, igc havuzunun geniletilmesine, merkez kapitalizme bal olan fabrikalarn serpitirilmesine ilikin bir sre) olarak ortaya kmtr. Ya da, daha kesin olarak, yapsal bir iliki varsa, bu iki eit sre arasndaki ilikidir. Merkezde, kapitalizm derinlerde gelimitir; evrede ise, Lenin'in tam mnsn belirtmeden fakat anlaml bir ekilde yazd gibi yzeyde gelimitir. Bu demektir ki, merkezi belirleyen ey aka tanmlanm birikim rejimlerinde retim s relerinin artan bir ekilde birbirine balanmasdr; halbuki evrede kapitalist retim biimleri tamamen dsal bir ekilde geliir. evredeki snf atmalarnn analizinin nemi zerinde durduk; bunlar evreleme yolunun 'geri dn olmamasn' (irreversibility) nitelerler. Bununla beraber, Maher Canavar halihazrda oradadr: malt mallar reten merkez ile hammadde ve emek ihra eden evre arasndaki 'ilk' uluslararas iblm. Bu srecin belli bir basamanda ulus-devletin dadnkl (extraversion) tabi ki artk geri dndrlemez ve bu onun toplumsal ilikilerini derinden etkiler. Buradan, onun sosyo-ekonomik yapsnn sadece merkezin ihtiyalarnn bir ilevi olduu (bir ekilde, bu kolonizasyondaki durumdur) ve arazlarnn, bamllndan dolay ortaya ktn iddia etmek bamllk teorisyenleri iin ok kolaydr. Uzun-dnemli tarih ve ithal ikmesiyle bamllktan kurtulmaya ynelik ilk abalarn baarszl daha ayrntl bir muhakemeyi gerekli klar. Kendi-merkezli (otosentrik) kapitalist gelimenin baar ve baarszlklar Doal olarak, youn birikim dnemi srasnda neden ok az sayda otosentrik meknsal (Spatial) yapnn kurulmu olduunu merak edebiliriz. lk olarak an lamalyz ki, bu eidin birok alan Avrupa kapitalizminin yaylmasyla (Amerika'ya ve ok sonra Avustralya'ya) veya Japonya rneindeki gibi, bu modelin korumac blgeler ierisinde uyarlanmasyla olumutur. 1930'larn depresyonuyla birlikte Latin Amerika'nn poplist rejimleri ve 1950'lerde, Gney Kore gibi lkeler ithal ikmesi stratejilerini uygulamaya koydular. Ama, merkezden sermaye mallan alarak ve bu yeni gelien endstrileri gmrk duvarlaryla koruyarak tketim mallar endstrisinde iptida ihracat gelirlerini salamakt. Umut edilen ey, bu yolla sermaye mallar retimi iin kaynak aknn salanabileceiydi. lk aamada salanan baarlardan sonra, 1960'larda baarszlk belirgin bir hal ald. evrenin retimde ve tketimde merkez modeli uyarlayan, fakat tekabl

72

A L A I N LIPIETZ

eden toplumsal ilikileri uyarlamayan bu modelle endstrilemesi, onu merkez Fordizmin doru dzgn dngs ierisine dahil etmede baarsz oldu. Bunun ana nedeni vardr: lk olarak, emek sreleri dnldnde, teknoloji Kuzey'in ormanlarnda yetien transfer edilebilir bir kaynak deildir. Makinalarn ithali yeterli deildir. Emee tekabl eden toplumsal ilikiler ina edilmelidir. Bu lkelerin Fordist alma tarzlarnn ilemesi iin gerekli deneyimli ii snf ve iletme personeli yoktu (sermayeyi younlatrma yoluyla iileri ibilgisinden (know-how) yoksun b rakarak yola kldnda bile, bu ibilgisi olmakszn hibir ey yaplamaz). Bylece, ithal edilen retim tarzlarnn kuramsal verimliliine hibir zaman ulalamad. Aksine, bir kere kolay ikame safhas aldnda -kk miktarda sabit sermaye gerektiren bir safha- yatrmlarn (sermaye mallarnn ithalinin) maliyeti mekanizasyonla birlikte hzla artar. O zaman sermayenin krllnda, yerli tekelci firmalarn enflasyonist fiyat politikalar uygulamalaryla ancak bir sre maskelenebilen bir d meydana gelir. kinci olarak, d pazarlar dnldnde, tekelci dzenlemenin nitelikleri kr hadlerinin ve kredilerin ynetiminin ifsna indirgenmitir. ilerin ve kyllerin satn alma glerinde sadece Peronizm zamannda ve daha sonra Hristiyan Demokratlarn ve ili Halk Birlii zamannda nemli bir art vard. D pazarlar, ihra ekonomisi ve dars, yni merkez sayesinde ortaya km egemen ve orta snflarla snrl kalmaya devam etti. Bunlar, snrl, sosyolojik olarak olduka tabakalam ve standartlam mallarn kitlesel tketimine eilimi ol mayan pazarlardr. Bununla beraber, verimlilikten yoksunluk nedeniyle ve c retlerdeki farkllklara ramen, evresel retim rekabeti deildi. Son olarak, d ticaret dnldnde, ithal ikmesi sreci yatrm hacminde ve bylece ithaltta ok hzl bir bymeyi gerektirdi. Bu ithalt hammadde ih racndaki artlarla karlanamyordu. Bylece, ithal ikmesi politikas, eer model l domamsa (Filipinler'de olduu gibi), d ticaretin ve borlanmann nndeki engellerle ve i enflasyonla arpr (ili rneinde olduu gibi). Bununla beraber, bu deneyimler modern ii snfnn, orta tabakann ve sna sermayenin gelimesiyle gerek toplumsal dnmleri tevik etti. Fordist teknoloji ve tketim modelleriyle yryen, toplumsal koullar olmadan, yani ne emek srecinin formlar, ne de kitlesel tketimin normlar yerine getirilerek endst rilemeye ynelen bir aba olarak bunu, Fordizmin bir karikatr, 'alt-Fordizm' olarak adlandrabiliriz. Bu baarszlkta bamlln sorumluluu olduu gerektir, fakat inanmamz istenilen kin dolu sloganlarda sylenenden daha azdr. Eksik olan balant i toplumsal yapda aranmaldr. Bu yap hammadde ihra sektrnn korunmasyla ve tarmsal reformlarn blmsel baarszlyla olduu kadar, birikim rejimi ierisinde retim sektrn geniletmede ve kitlesel tketimi birletirmedeki baarszlkla btnlemitir. Merkezin varl, kendini-merkezletirici eilimlerin

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

73

baars, yni youn birikim rejiminin yaylmas ve merkez ile evre arasnda, ikincisinin imalat rnlerinde uluslararas ticaretten dlanmas ynndeki re kabetin artmas sayesinde kendini gl bir ekilde hissettirmektedir. Bununla beraber, Fordist devrimin bizatih bu baars yoluyladr ki, merkez kendi retim modelini ve tketim normlarn yayabilmi, bylece ilk ithal ikamesi politikalar tuzana nderlik etmitir. Bu yaylma hi bir yerde bir gnde baarlmad. Youn birikimin eitsiz yaylm (Mistral 1982) parlak bir ekilde Kta Kuzey Avrupa's, Japonya, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda'y sildi sprd. Fakat ngiltere, ii snfnn kar koyma gc ve bu i devrim iin vazgeilemeyecek kadar uluslararaslam finans kapitalinin arl nedeniyle Fordizm gemisini ksmen karm, bu yzden merkezden kendini dlama srecini balatmtr. 1945'de en zengin ve gelimi lkelerden biri olan Arjantin de iilerin direnii ve egemen snfn tarmsal ihracata dnmeye meyletmesi nedeniyle gemiyi karmtr. 1950'lerde ve 1960'larda ithal ikameci lkelerde Fordizmin yaylmasndaki baarszlk eski uluslararas iblmnn lmszl inanna yardmc olmutur. Bununla beraber, Latin Amerika dessarrollismo'sunda baarsz olan ey, az ya da ok talya'da baarya ulat (Gneyin dnda). Dahas, Fransa'da ve talya'da Fordist model ve normlar 1945'ten sonra ABD'nin yardmyla yok oldu, fakat Latin Amerika'da ABD'nin yardmna ramen devam etti. Dnya apnda Fordizme doru YS'lerin ortaya k, youn birikimin avantajl dngsnden bu ekilde d lanmann hibir ekilde niha sonu olmadn gsterdi. yle olsa bile, 1960'larn ortasnda, merkezi Fordizmin doruunda, mamul rnler global ticaretinde evrenin neminin neredeyse sfra dt vurgulanmaldr. Gelimi lkelerin GSMH'larnda ihracatn orannn asgariye ulamas da bu dnemdedir. Bu ihracat da byk oranda teki merkez lkelere yaplmtr. evreye ihra edilen imalat rnlerinin oran AT lkeleri iin GSMH'nn % 2'sine, ABD iin de % 0.8'ine kadar dmtr. Eer pazar aray emperyalizmin ve evreye dayatlm tkankln sebebi idiyse, o halde imdi merkez evreye daha fazla ihtiya duymaktayd. Ayn zamanda btn gelimi lkeler iin, gelimemi lkelerden gelen mamul rnlerin ithalat nemsenmeyecek derecede dktr (% 0.2'den az). Fordizmin snrl uluslararas yaylmas Kapitalist ilikilerde tarih kopma-btnleme sreci, 1960'larda iki unsurun birleimiyle yeniden alevlendi. lk unsur, Fordizmin mant ve onun gizli krizi ile ilgilidir. Bu, retim srecinin safhaya blnmesini salamtr:

74

A L A I N LIPIETZ

1) Tasarlama, yntemlerin organizasyonu ve mhendislik, 2) Kalifiye ii gerektiren kalifiye retim, 3) Ustalk gerektirmeyen iler ve montaj. Bu safhay coraf olarak ayrma olasl, Fordist sektrlerin retken dngsn, zellikle becerileri ve sosyal durumlar itibariyle farkllam 3 eit ii havuzu ile birletirme frsat yaratmtr. lki merkezin i blgelerinde geliti; ie ilikin grevlerin yer-deitirmesi (delocalisation) 1960'larda alma saati cretlerinin olduka dk olduu ve ii snfnn daha az rgtlendii yakn d evrelere yayld (spanya, Kore, Meksika, Dou Avrupa). Bu sebeple, eski yatay iblmnn stnde, sektrler arasnda (birincil tarm ve maden/ikincil sanayi) endstriyel sektrler iinde nitelik dzeyleri arasnda ikinci bir dey iblm ortaya kondu. Endstriyel grevlerin yeniden dalm rejim ve onun dars arasnda yeni bir iblm deil, birikim rejiminin yeniden rgtlenmesinin bir ekli idi. Bu ekilde yeniden rgtlenmenin iki sebebi vard. Ama merkez Fordizmin retim leini ve sonuta onun besledii pazarlar geniletmekti; fakat amac ithal ikamesini tevik olan gmrk duvarlar, sklkla niha montaj kurumlarnn baka lkelerde kurulmasn gerektirdi. Ayrca, Fordizm kr oranlar zerinde artan baskdan zarar grd kadar d pazar yokluundan zarar grmedi; ucuz, bol igc olan lkeler Fordist fabrikalarn dk maliyette retim yapmasna izin verdiler, buna merkezdeki pazarlar iin retim dahildi. Dahas, bu lkeler ieriyi de tatmin etmek zorundaydlar; bu da ikinci etkendir; ekonomik stratejiyi belirleyen otoriter siyas rejimlerin varl. Bu sonu devletin sadece ar smrlm snflar asndan deil, ayrca geleneksel ihracata veya i pazara bal nc snflar karsnda da ok gl zerklii olduunu varsayar. Bu otoriter rejimlerin baskc devletin geleneksel imajyla her zaman zdeletirilemeyeceini grmeliyiz (Meksika veya Hong Kong gibi). zel ulusal formasyonlarn ayrntsna girmeden iki tipik ema ayrdedilebilir: 'KanlTaylorizasyon' ve 'evresel Fordizm'. Kanl Taylorizasyon Bu, ok gl oranlarda smr (cretlerde, alma saatinde ve emek youn luunda vb.) ieren toplumsal formasyonlarda sektrlerin belirli ve snrl ke simlerinin yerlerinin deitirilmesi olaydr. rnler genellikle merkeze yeniden ihra edilir. 1960'larda, Asya'nn serbest ticaret blgeleri ve atlye (workshop) lkeleri (Singapur, Hong Kong), bugn yaygn olan bu stratejinin en iyi rnekleriydi. Bunu ihra ikamesi olarak dnebiliriz. Bu yer-deitirme zellikle tekstil ve elektronik alanlarnda grlr. Bu stratejinin iki nemli zellii vurgulanabilir. Birincisi, eylemler Taylorize olmutur ancak greli olarak mekanize deildir. Bu firmalarda sermayenin teknik nitelii nemli

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

75

lde dktr; hatt i pazar iin retim yapan firmalardan ok daha dktr. Sonu olarak, bu ekilde endstrileme ihra ikamesinin bir dezavantajndan kurtulur: sermaye mallarn ithal etmenin maliyeti. te yandan, kadn igc byk oranda kullanldndan, bu ekilde endstrileme i patriyarkal smr yoluyla elde edilmi btn teknik bilgiyi (know-how) kendi iine katar. kinci olarak bu olgu, Marks'n merkez kapitalizmin afandaki 'kanl yasama'dan szettii biimde, kanldr. Kadnlarn atadan kalma eziliine bir de ii kart basknn btn silhlan eklenmitir (kontroll sendikalama, sosyal haklarn yokluu, hapis, ikence). Birikim ve dzenleme teorisinin k noktas asndan, sz konusu retim srelerine merkez birikim rejiminin yer-deitirilmi retken paralar olarak baklmaldr; onlarn global toplumsal talebin bymesindeki etkileri gzard edilebilecek kadar kktr. Dzenleme, dorudan tekelci okuluslu irketler tarafndan, dorudan yatrmlar yoluyla, zellikle yerel ve genellikle kk taeron firmalar kullanarak yaplr. Btn bunlar enazndan sz konusu diktatr devletlerin onayn gerektirir. Byle bir model olduka kaygandr. Sosyal gerilim hzla patlama noktasna gelir. cret tavizi vermeye itilen yerel egemen snflarn hzla sosyo-ekonomik d zenlemenin daha sofistike biimlerine dnmeleri gerekir. Bu genel olarak, terkedilen kesimlerin daha yoksul ve daha diktatryen lkelerdeki yeni kuan taeronluuna verilmesiyle uluslararas iblm hiyerarisinde bir ykselii vurgular. Dahas, merkez birikim rejiminde bu dk cretli kesimlerin yerlemesi merkezde nceden varolan edeerdeki kesimlerle atarak eski sanayilemi lkelerde sektrel ve blgesel krizlere yol aar. Bu lkeler korumaclkla tepki gsterirler: Bu, nc versiyonu imdi Hong Kong tekstil sanayiini krize sokan Multifiber Anlamasndaki durumdur. Aada aklanan rnekler ok daha karmaktr. evresel Fordizm 1970'lerde baz lkelerde yerel zerk sermaye., geni ehirli orta snf ve tecrbeli ii snfnn nemli unsurlarnn kesiimi ortaya kt. Bu kesiim belli lkelerde 'evresel Fordizm' adn vereceimiz yeni bir strateji olana yaratt. Biz yine bu seimin siyas yn zerinde duracaz. Neden evresel Fordizm? Bu, youn birikimle iliki ve pazarlarn bymesi zerine kurulmu hakiki bir Fordizmdir. Fakat retken sektrlerin global dn gsnde kalifiye istihdam konumlar (zellikle mhendislik) bu lkelere yabanc olduu iin, bu rnek de evreseldir. Ayrca pazarlar, yerel orta snf tketimiyle birlikte iilerin yerel dayankl tketim mallarna ynelik artan taleplerinin ve merkeze ucuz ihracatn zel bir kesiimine tekabl eder.

76

ALAIN LIPIETZ

Bu yzden bir birikim rejimi olarak evresel Fordizm iki adan incelenebilir: Her YS iin i birikim rejimi; ve merkezle YS'leri retim ve pazarlama srecinin btn iinde birletiren bir birikim rejimi. Otomobil olay tipik bir rnektir. evre lkelerde fabrikalarn kurulmas ithal ikameciliin ilk dneminde korunan pazarlara szmak iin balatld ve ksa sre iinde ifte bir ama kazand: Yerel pazara szmak ve tat paralarnn merkeze yeniden ihrac (berya Yarmadas'ndan, Dou Avrupa'dan Kuzeybat Avrupa'ya, veya Meksika'dan ABD'ye). evresel Fordizm terimi altnda toplanan birikim rejimlerinin en u deikenlii zerinde durulmaldr. Bylece, imalt ihracatnn i talebe oran Meksika'da % 4.1'den Kore'de % 25.4'e kadar deiir ve her somut birikim rejiminde niha i talep/ithal ikamesi/sna yeniden ihracat artnn karm ayn deildir. Bu da dzenleme tarznda, zellikle istihdam ilikisinde, egemen snflarn hegemonya tarznda byk farkllklar yanstr. nemli bir nokta: Meksika greli olarak daha demokratiktir -en azndan ehirlerde- ve Kore diktatrlktr. Bununla beraber, ancak i piyasann (imalt mallar iin) gelimesinin ulusal birikim rejiminde gerek bir rol oynad zaman, evresel Fordizmden bahse debiliriz. Bu adan, atlye lke olmaya (yeri deitirilmi baz emek-youn sanayilerdeki kanl Taylorizasyon nedeniyle) devam eden Kore'nin 1962-72 d nemindeki bymeyi karakterize eden bu durumu ok nce at belirtilmelidir. 1973'den sonra sna byme tekrar i piyasa zerinde younlat: hracat paylar dt, sonra istikrara kavutu ve aktif bir ithal ikameci politika ithalatn i pazarn % 27'sinden % 20'sine kadar dmesini salad. Verimlilikten daha yava byyen reel cretler 1976'dan sonra artt (ve bu hi phesiz Kore ve Tayvan arasndaki rekabet edebilirlii ayn seviyeye getirdi (Benabou 1982). Gney-Gney ilikileri Parasal deerlerin baz OPEC lkelerinde birikmesi gibi, bu evresel Fordizm lkelerinin ortaya kmas evrenin patlamasna ve hiyerarinin tmyle yeniden kurulmasna yol at. evrenin kendisi hibir zaman homojen olmamtr, yeni bir unsur YS'lerle hl hammadde ihra eden teki lkeler arasnda mdahelenin (eski iblmne benzer ekilde) bymesidir. YS'ler imdi sradan Fordist rnler iin bu lkelerde merkezle rekabet etmektedir. Gney'de gensel bir mbadele sistemi gelimektedir (hammadde-g-maml rnler). ok nemli olarak, YS'lerin Gney'e ihracatn karakterize eden ey, bu ih racatn YS'lerin merkeze ihra ettiklerinden daha sofistike ve sermaye-youn olduu gereidir. Bu sebeple, eski uluslararas ihtisaslama yldan yla tekrar, fakat bu kez evre ierisinde yaratlmaktadr. rnein Brezilya'nn Gney'e sna ticaretinde ihracat/ithalat oran 1973'de % 153'den 1980'de % 555'e km ve 3,2 milyar dolar fazla vermitir (Kore iin buna tekabl eden miktar 4,5 milyar dolardr).

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

77

Bu ticaretin yaps YS'lerin merkeze ihracatlarndan farkldr. Sermaye mallar % 41'ken (merkeze ihracattaki % 31'e karlk) tekstil ise % 5'tir (% 21'e karlk). Sermaye younluu iki kat yksektir. Son olarak, bu piyasalarda YS'ler teknolojik olarak hkim olmaya balamlardr, nk onlarn ithal ikameci faaliyetleri ucuz sermaye mallar ihra etmelerini salar. Bu kez Gney'in kendi iinde olmak zere, yeni uluslararas iblmnde bir eit kopyalamadan szedebiliriz. Birinci dalga YS'lerde, cret artlar, saf kanl Taylorizasyona dayal yeniden ihra/transfer etme stratejisi erevesi ierisinde daha az rekabeti olmaktadr. Ayn zamanda, merkezdeki gl ithalt kotalaryla, bu lkeler kanl Taylorizasyonun ikinci basaman tekil etmekteler (uluslararas firmalarla rekabette). Bu, 1982 Kasm'nda OECD Observer'n mamul mallar ihra eden, ikinci dalga gelimekte olan lkeler' eklinde adlandrd lkelerdir; Malezya, Filipinler, Tayland, in gibi). iblmnn kopya edilmesi, hegemonik merkezin etrafnda rgtlenmi global bir ekonomi yaratmaz. Bugn 3. Dnya, birikim mantnn paralarnn dnda olumu belirsiz dzenlerle (yerel koullara bal olarak iyi ya da kt olarak adlandrlabilen) ve herhangi bir sabit dzenleme tarz oluturmadan birka yl boyunca ykselen ve den eilimlerle zel durumlarn yer ald bir grup olarak grnr. Finans ve dzenleme 1970'lerde evresel Fordizmin gelimesi d banka sermayesine borlanarak finanse edildi. Bu finans geleneksel ihra rnlerinden (petrol dahil) elde edilecek gelire kar korundu, i vaadi (Palloix 1979), YS'lerde yeni retim srelerinin kurulmasna bal olduu kadar bu rnler iin varolan mstakbel d pazara da balyd; ve dn alnan para merkezden sermaye mallar almakta kulla nldndan sermayenin geri dn de salanacakt. Bu rejim uluslararas bor verenler topluluu tarafndan gerekletirilebilir sayld; yle ki (ilk petrol krizinden sonra) bor verilebilir para miktarnda byk bir patlamayla karlatlar, zel banka1 ara yatrlm OPEC fazlalar bor isteyenlere herhangi bir fiyattan verildi. Deerin evreden merkeze transferi konusunda yeni sistemin eskisi kadar etkili olduunu belirtmeliyiz. Sadece YS'lerin ihracat ithaltlarn karlamada yetersiz kalmad, ayrca gelirlerinin gittike artan bir oran bor faizi demeye ayrld. Bylece, krlarn okuluslular tarafndan kendi lkelerine geri gnderilmesine, ar bir bor yk de eklendi. zel banka sisteminin global dzenlemesinin bu nitelii erevesinde, eitli YS'ler en deiken i dzenleme tarzn uygulamaya koydular; bazlar liberalizmle devam etti, tekiler korumaclk ve tam planlamayla. Dahas, eitli modeller ayn lkede ayn zamanda mevcut olabiliyordu. Nitekim Meksika petrol ve igc ihra

78

A L A I N LIPIETZ

eder; alnr blgesinde ABD iin kanl Taylorizasyonun serbeste srd, az cretle ii altrlan iyerleri salar; blgesel Fordizmi gelitirir, vb. Fakat Fordist sa nayilemeyi finanse etmek iin sermayenin global mevcudiyeti hl uluslararas finans pazarlarnn yapsna ve bunlarn krllna baldr ve bunlar ulusal egemenlikten tamamen bamsz faktrlerdir. evresel Fordizmin baars ve bunalm Brezilya, Kore ve Meksika'nn 1970'lerdeki hayret verici baars, azgelimiliin gelimesi (development of underdevelopment) tezine tezat oluturur. Hakikatte, evre sanayileebilir, byyebilir ve mamul mal pazarlar iin merkezle giritii rekabette kazanabilir. YS'lerin mamul mallarnda 1970-78 arasndaki ortalama byme, Portekiz iin % 4.6 (ilk rneklerden) ve Meksika (ithal ikamesine daha yakn) iin % 6.5'dan, Kore iin % 18.3'e kadar deiir. Bu lkenin 1960-1979 dneminde kii bana den GSMH's 70 dolardan 2281 dolara kmtr. Baarnn bunalm Gerekte, evresel Fordizm ok zel bir erevede geliebilirdi. Merkezde, For dizmin altn a sona eriyordu. Verimlilikten salanan kazanlar kitlesel tketim normlarnda sregelen artlar karlamada artk yetersizdi ve bylece merkez ekonomileri bir ikileme dtler: Ya her birim rn iin cret maliyetinde bir art ya da i talepte bir durgunluk. Merkezde durgunluk yaylrken, YS'ler (% 7 ile, % 10'a varan byme oranlaryla imdi kitlesel tketime ulamlard) 1970'lerde dnya Fordizminin bir mddet iin ertelenmesine neden oldular. Nijerya, ran ve Trkiye'nin alt-emperyalist rol oynamas beklendi, fakat hepsi ya hayret verici bir ekilde baarsz oldu, ya da isel patlamalar yaad. 1980 ylnda Kore, Brezilya ve Polonya'da artan oranda ii mcadelesine ve bymenin durmasna tank olundu. Ve 1982'de, Meksika'da mal ifls ilan edildi: demelerin durdurulmas gibi byyordu. Bunun nedeni, evrenin i bunalm faktrlerine Fordizmin global ve yerel kriz faktrnn eklenmesiydi. Emek sreci dnldnde, ithal ikameciliin ilk dnemindekine benzer sorunlar buluruz; mesel merkezin verimlilik normlarna ulamadaki zorluklar ve hepsinden nemlisi, yatrm mallarnn artan maliyeti gibi. Emek-youn sanayiler dnldnde, transfer etme ileminin tersine evrildiini grrz. evrede yer alan dk sermaye younluklu teknikler merkezdeki byk oranda otomatize teknikler tarafndan tehdit edilirler. Bu, (kitlesel retimin baz hallerde merkezde daha krl olduu) tekstil endstrisinde ok aikrdr, elektronikte ise durum belli deildir. Merkezde talep art (otomobil endstrisinde tipik olarak) sfra yakndr ve yeni kitlesel retim talepleri sadece evredeki cret artlarndan kaynaklanr.

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

79

igcnn artt kesindir, fakat cret, rekabet edebilir olma ihtiyacyla kst lanmtr. Btn sistemin sosyo-politik dzenlemesine gelince, bu, toplumsal ilikilerde hzla artan kaosla tanmlanr. hracat sektrlerindeki yksek oranda smrnn srdrlebilmesi iin gerekli olan otoriter yaplar, demokratiklemeyi tevik edecek ekilde ehirli orta snfn ykselii ve fabrikalarda serbest sendi kalamayla bir arada varolurlar. Bu cesaretlendirme ya bastrlr ve bu bastrma rejimin istikrarn bozar (Kore, Polonya), veya kontrolsz bir ekilde patlamayla sonulanr (ran); ya da ihra ikmesinin rekabet edebilirliini kracak bir ekilde iilerin taleplerinin gznne alnd az ya da ok istikrarsz bir demokratik lemeyle sonulanr (spanya, Portekiz, Brezilya). Tamamen ekonomik bir bak asndan, ithal ikamesiyle istenilen sermaye younluu art, kolay uluslararas krediler ve mkemmel yeniden ihra ola naklaryla yaplabilir klnan, artan oranda sermaye mallan ithaline dntrld srece evresel sanayileme mmkn olabilmitir. YS'lerin byk bir ksmnn ihra ettikleri hammaddelere baml olduu gereini gznne alrsak, on sene sonra modelin hl istikrarn korumas bir mucize gibi grnmektedir. teki uluslararas durumlarn yannda, gerekli koullardan biri Fordizmin merkezde yavalamasyd (bylece evredeki verimlilik merkezin verimliliine eriecekti), fakat merkez hkmetleri global talebin bymesini salayabilmek iin lml Keynesyen uygulamalarna devam ettiler. Dier koul, uluslararas kredi yoluyla evrede yatrmn salanmasyd. Bu iki koul monetarizmin merkezde stn olmaya balamasyla ortadan kalkmaktadr. Merkez Monetarizm kapannda evresel Fordizm 1970'lerde Fordizm 1960'larn sonuna kadar gizli olan fakat ilk petrol okuyla tamamen aklk kazanan bunalmn en st seviyede yaad. Buna tekelci d zenleme ekillerinin kullanlmas yol at. Bir taraftan, cretliler kitlesinin satn alma gcnn varl ve bunun sklkla artmas, sanayisizletirmeye (deindustrialization) ramen talebin toptan kmesini engelledi. Dier taraftan, borcun parasallatrlmas (temelde OPEC lkelerinin ellerinde tuttuklar bor), krediyi petro-dolar baznda arttrd ve krizden etkilenen sermayenin deer kaybetmesini engelledi; ayn zamanda global youn birikimi oaltan, sadece speklasyona dayanan yeni yatrmlarn finansmannn devam etmesini salad. Global Fordizmin bu speklasyon zerine kurulduunu ve herhangi bir birikim rejiminde kural olduu zere, speklasyonun kendisini fiilen gerekletirmeye katkda bulun duunu grmtk. Monetarizm, esas olarak bu speklasyona kar k, krizin ak tutulmasna ynelik abalar, bylece kapitalistler ve iiler arasnda art deerin bllmesini sorgulamay, krl olmayan giriimlerin finansmanna kar koymay kapsar. Fordist

80

A L A I N LIPIETZ

byme rejiminin kn engelleyen emniyet alar yrtlrsa, pazarn g rnmeyen eli tarafndan mucizevi bir ekilde yeni bir byme rejimi ortaya karlacandan, btn bunlar esrarl 'temizlik' ad altnda yapld. ngiltere'de ve daha sonra ABD'de iilerin gelirlerine yaplan saldrlar ve kredi yaratlmasn yavalatmak amacyla faiz oranlarnda yaplan artlar bu politikann iki vastasyd. Tezat olarak, uluslararas para yaratmnn dzenlenmesi nemli lde 'base'e (yabanclarn ellerindeki ABD paras, veya xeno-dolar) ve Amerikan pazarndaki fazi oranna dayanr (Lipietz 1983). Thatcherizm, Challaghan i Partisi hkmetinin salad sna bymeyi 18 ay ierisinde sildi sprd (-15 %); ve Reaganizm, Carter'n Bakanl altndaki bymeyi eyrek mali dnemde sildi sprd (% -10). Merkezde, en sosyaldemokrat lkelerde, hatt en rekabeti ihra lkesi olan Japonya'da bile, byme kt. O zamandan beri, YS'lerin bunalm kanlmazd. Bir taraftan d pazarlar daralrken, ayn zamanda yatrmlarnn finansmann saladklar borlar geri demeleri gerekiyordu. 1980'den beri, btn YS'ler uzun vadeli geri demeleri salayabilmek iin ksa vadeli krediler alyorlar. Dier taraftan, tamamen ayn zamanda, OPEC fazlalarnn kurumas ve faiz oranlarndaki ykselmeler nedeniyle 1970'lerin global likidite fazlas sermaye ana dnt: Yabanc (xeno) dolarlar ktlat ve pahaland. Monetarizmin hamleleriyle tekelci dzenleme glenecei yerde, kriz 1930'larn durgunlua yol aan olaylar zincirini hatrlatan dramatik bir seviyeye ulat. yl boyunca Kuzey'de ve 1970'lerin bandan beri ilk defa, YS'leri de kapsayarak Gney'de byme durdu. 1982 yaznda bu lgnlk Meksika'nn iflasyla en yksek noktaya ulat. Daha sonra ABD hkmeti monetarizmi uygulamaktan vazgeti ve dnyaya kredi yaratma yolunu yeniden at. Bununla beraber, bu manevralarn maliyeti uzun bir zaman sresince Gney'in insanlar tarafndan denecek. Sonu Kabataslak baz siyasi sonulara deinmek istiyorum: Azgelimi lkelerde kanl Taylorizm veya evresel Fordizmle mcadele stratejilerine deinmeyeceim (bu, o lkelerdeki militan iilerin, kyllerin ve entellektellerin sorumluluudur). Fakat YS'lerin mamul mallar pazarlarna ynelik yakn zamandaki rekabeti dnldnde, eskiden emperyalist metropoliten g olan lkelerdeki militan sendikaclarn ve entellektellerin tutumlar ne olmaldr? Bu makalenin nda aadaki iddialar ortaya koymak benim iin (Avrupal bak asndan) mm kndr. Eski uluslararas iblmnn ilk balarda dnldnden daha az kat olduu grlmtr. Sanayilemi lkelerdeki kapitalizmin her zaman daha geri lkelerden gelen igcne ve hammaddeye ihtiyac olmasna ramen, artk rnlerini oraya satabilmek iin bu d blgeyi sna bir gelimemilik ierisinde

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

81

tutmaya ihtiyac yoktu. II. Dnya Savandan beri, Fordizm kapitalizme kendi d pazarlarn yaratmay retti. lk ithal ikamesi politikasnn greceli baarszl yeni reticilerin rekabetini krmaya ynelik emperyalist niyete deil, fakat onlarn kendilerini youn birikimin avantajl dngsne sokmadaki geici baarszlklarna affedilmelidir. Bu rejim zayflamaya balad zaman kapitalizmin d pazarlar bulmak amacyla deil, dk maliyetle retim yapabilmek iin evrede yardm aramasyla ayndr. Ve orada, bu yeni sanayileme eklini lkelerine empoze edebilecek egemen katmann hrsyla da birleti. Yeni bir iblm onu tamamen ortadan kaldrmadan, eskisinin zerine konuldu. Bu, her lkenin deiik beceri ve cret seviyelerine bal verimli retim dnglerinin ve sektrlerinin gelimesi zerinde bir yk t. Sadece tamamen emek-youn sanayi paralarnn transfer edilmesini kapsad srece, kanl Taylorizasyon, evredeki kurbanlarnn yaam standartlarn ok az arttrdndan, pazarlar gelimi lkelerle snrl kald. Fakat evresel Fordizmin gelimesiyle, global birikim rejimi, tam da merkezde ortadan kalkmaya balad srada, bir genileme frsat buldu. Gney'deki baz lkelerdeki gerek sna byme, gelimi teknolojisi, sermaye mallar iin tketim mallar veya dk fiyatl imalt paralar ile Kuzey iin bir d pazar oluturdu. Bymenin bu (merkezde lml, birka lkede hzl ve krsal kitleler iin negatif olan), son basama hi bir ekilde artan petrol fiyatlaryla denetlenemezdi. Bu son olgu, global art-deerin basite yeniden dalmdan baka birey deildi. Bu sre, ne de evre iilerinin smrlmesine dayal ucuz rnlerin oluturaca rekabetle durdurulabildi. Son tahlilde bu rekabet, Gney'e sermaye mallar salamak amacyla Kuzey'de yeni i alanlarnn yaratlmasyla fazlasyla telfi edilmitir. Byme, kriz maliyetini iilere deterek ve ayn zamanda uluslararas kredi ekonomisini bozarak kendi hareketini durduran belli merkez lkelerinin (zellikle de ABD) egemen snflar ve muhafazakr ounluunun tercihleri sayesinde durdu. Eski sanayilemi lkelerdeki ve zellikle Avrupa'daki ekonomik toparlanma olasl bu yzden isel olarak, fakat herhangi bir ekilde evre ile yeni bir rekabete girimeden gelimeliydi. Bu hususa daha sonra deineceiz. Hi kimsenin (retime ynelik aralarnn emek-youn paralarndan ounu yer-deiikliine uratm firmalar dnda) son yzyln smr koullarn kanl Taylorizasyonun olduu lkelerde salamakta bir kan yoktu. Acnacak haldeki cret seviyelerinin merkez Fordist lkelerdeki normal cretler zerinde durgunlua yol aan etkileri oldu. Bu koullarda serbest ticaretin kabul edilmesi, ii snfnn en kt cretlendirilen kesimi taban alnarak igcnn smr normlarnn yeniden ortaya kmasna yol aabilir. Fakat, sosyal gvenlik ve sendika haklar konularnda asgar kurallara sayg gstermeyen lkelerin ihra mallarnn kabul edilmemesi gibi bir karar (mmknse Avrupa seviyesinde), sdece merkezdeki baz eski sanayilerin kne

82

engel olmayacak, diktatrlk rejimleri zerinde bir bask da yaratacaktr. Bu rejimler, alan kitlelerin yaam koullarnda bir iyiletirme ve nemli merkez pazarlardan dlanma arasnda bir seim yapmak zorunda kalacaklardr. Bunun aksine, bu kurallara uyan baz III. Dnya lkeleriyle yaplacak birlikte gelime (co-development) anlamalar, evredeki sanayilemenin avantajlarndan karlkl fayda elde etmeyi salayacaktr. Bu, en azndan III. Dnya'nn borcunun silinmesini ngrr. Bununla beraber, mucizeler beklememeliyiz. Massiah'n (1982) belirttii gibi, global Keynesilik ve 'III. Dnya Marshall Plan' projeleri Fordizmin bunalmnn genel snrlamalarna baldr. zelde, finans sorunu kendi ierisinde zlemez bir sorundur. Btn OPEC fazlas, tam istihdamn salt Avrupa Topluluu ierisinde yeniden salanmasna yeterli olmayacaktr. Gerekte, birbirine bal olmak zere hem Kuzey'de, hem de Gney'de yeni bir sanayileme modeli, yeni retim tarzlar ve yeni toplumsal ilikiler icat etmeliyiz. Bu toplumsal deiimlerin boyutu ne olursa olsun, 1960'larn devrimci abalarnn baarszl (Kba'dan in'e) 1980'lerde kapitalist retim tarzndan benzer bir radikal kopu olmayacan ngrr. En fazla (nkleer imhann nlenmesi dnda), yeni sosyal demokratik 'new deal'n (yeni anlama) baz unsurlarnda bir gelimeyi umabiliriz. Bu new deal ierisinde her bir lkenin konumu ne olacaktr? Hibir dsal kaderin, kapitalizmin hibir genel yasasnn mutlak bir uluslararas iblmnde lkelerin kesin konumunu belirleyici olmadn gsterebilmi olduumu umarm. Elbette 'dsal kader', toplumsal yapya kaznm gemiin arl demek deilse; veya baz (baka her yerde nemli derecede baarl olmu) gelime modeli normlarnn iselletirilmesini simgelememekteyse; ve hareketin belirleyici yasalar tasarmn kastl olarak serbest mbadelenin, yani piyasa kuvvetlerinin serbest hareketinin kabul olarak yorumlamyorsak. Zira, gemiten tevars edilen verili koullar temelinde de olsa, kendi tarihimizi kendimiz yapmaktayz.

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

83

Esneklik: Tehdit mi yoksa frsat m?*


David Harvey*

Kapitalizmin dinamiklerini aklamaya almak hibir zaman kolay olmamtr. Kapitalizm daima devingen, devrimci ve dnya meselelerinde belirleyici bir g olmutur. Kapitalizmde hl, sosyalistlerin geleneksel olarak mcadele ettikleri tm kaba hakszlklar, gvensizlikler, delilikler ve eitsizlikler bulunabilse de, bugn tm bunlarn niceliksel, hatta niteliksel olarak 1930'lar veya 1960'larda olduklar gibi bulunduklarn ileri srmek, en azndan ileri kapitalist lkeler iin, gtr. Bu nedenle, kar karya olduumuz zorluk, her esen kapitalist rzgrda kolayca srklenmeksizin sosyalist projenin gnn koullarna yeniden uyumlulatrlmasdr. Sosyalistler iin, ksm olarak deien koullara uyarlanmak zordur nk sosyalist hareketler, ounlukla, halihazrda kazanlm olan ii snf karlarnn ne bahasna olursa olsun korunmas anlamna gelen ii snf geleneinin koruyucu gcne dayanmaktadrlar ama ayn zamanda radikal bir deiiklik yapmay da taahht etmektedirler. alan snfn, rnein kapitalist smrnn korkun ilikileriyle mimlenmi kmr madeni topluluunun btnselliini koruma istei, enerjinin retiminin ve datmnn tamamen yeni yollarn dnmek yerine, tm maliyetlerine ramen kapitalist kmr madenini ak tutmay gerektiren bir politik mcadeleye gtrr. Bu nedenle, kapitalist teknoloji ve organizasyondaki deien dinamiklerin ve devrimlerin dikkatle incelenmesi, sosyalizmin yeni baklar oluturmas do rultusunda nemli bir admdr. Eer Marks, eski dzenin atlaklarnda yeni dzenin nkoullar tamamen gelimeden yeni dzen ortaya kmaz derken hakl idiyse,-' sosyalistler kapitalizm iindeki tm yeni gelimelere ok dikkatli bakmak zo rundadrlar. Bu, sadece yeni gelimelerin snf ilikileri, smr, kriz oluumu ve var olmann toplumsal koullar zerindeki almlarn deerlendirmek demek deil, ayn zamanda toplumsal ilikilerin farkl kmeleri altnda, bu deiikliklerin
(*) Socialist Review, Cilt 21, No. 1 (1991), s.65-77'den eviren: Aya Kurdolu.

84

DAVID HARVEY

nasl oluabildiini dnmek ve sosyalizmin en iyi nasl ileyebileceini nceden tasarlamak demektir. rnein, otomasyon, bilgisayarlama ve retim sistemlerine ve igc piyasalarna daha fazla esneklik getiren yenilikler, iinin daha fazla becerisizletirilmesi ve disipline edilmesi iin sermayenin elindeki yeni bir alet olabilir; fakat bu, sz konusu pratiklerin gelecee dnk sosyalist stratejilerde hi yeri olmad anlamna gelmez. Bylesi bir yer alta, grnmeyen olaslklar kadar gizli tuzaklar da vardr. Bana gre bu aka sylenebilir: Sosyalist topluluktaki "post-Fordizm", "esnek birikim", "esnek uzmanlama", "post-modernizm" ve benzeri nosyonlar ieren son tar tmalarn ou, gnmzdeki deiimlerin ne kadar sosyalist potansiyel tad veya bunlar tamamen kapitalizme hizmet ediyorlarsa kesinlikle direnmek gerekip gerekmedii konular etrafnda dnmektedir. Kapitalizmin yeni esneklii 1973-75 bunalm kapitalizmin geliiminde byk bir deiiklik iareti vermiti. Sava sonras yirmi yllk patlama, ileri kapitalist dnyann ounluunda gl byme oran (ylda yzde 4.4'den yksek), grece dk isizlik, grece kontrol edilmi enflasyon, istikrarl dviz kurlar ve temel mal fiyatlar retti. Bu dnemde teknolojik ve rgtsel deime, oklukla kademeli bir genilemenin ve kinci Dnya Sava srasnda ve ncesinde gelitirilmi eski teknolojik sistemlerin yaygn lamasn izledi. ABD'nin hegemonyas ve Souk Savan keskin jeopolitikalar, sava sonras kapitalist dnyay asker, ekonomik ve politik olarak balad. 1973-75 bunalmndan sonra, kapitalist ekonomiler, dk byme oranlar (1973'den 1988'e kadar yaklak olarak ylda yzde 2.2), yksek isizlik ve enflasyon ve ABD'nin egemenliinin krlmasyla belirlenmi zor bir yeniden ayarlanmalar ve yeniden yaplanmalar dnemine girdi. Krlar zerindeki bu basklara tepki olarak, irketler youn bir teknolojik deime (bilgisayarlama ve telekomni kasyon), retim tekniklerinin yeniden organize edilmesi ("just-in-time" (stoksuz retim) sistemlerinin gelitirilmesi gibi), finansal yeniden yaplanma, rn buluu, ve kltr ve imge retimine kitlesel yaylmay ieren bir uyum srecine girdi. Bu irketler, kapitalist giriimin yeni hedefi olan retim sistemlerinde esneklii ve gdmlenmi pazarlamay nemsediler. Kapitalist yeniden yaplanma srecinin bir dier boyutu da konteynerizasyon (kamyon yklerinin gemilere konteyner adl iri sandklarla yklenmesi), jet-kargo tamacl ve telekomnikasyon sonucu coraf iblmndeki deimedir, 1970'ler ve 1980'lerde, retimin btnnn, hatta blm ve paralarnn, ok geni bir coraf alanda paralanmasna; mal mbadelesinin uluslararaslamasnda hzl bir deiime (bira gibi dk deerli mallar bile uluslararas ticaretin konusu haline geldi); ve (1945-1970 yllar arasnda Amerika'nn ekonomik hakimiyetini gsteren, dnya paralarnn Amerikan dolarna kar sabitletirilmi olan deiim hadlerine gre

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

85

ayarland) Bretton Woods anlamasnn yklnn ertesinde olduka istikrarsz global finansal piyasalarn gelimesine tank olundu. Hem bir lke iindeki (rnein, retimin ABD'de Kuzeydou'dan Gneybat'ya kaymas), hem de uluslararas (bir yanda ABD, Bat Almanya, talya ve Almanya, dier yanda yeni sanayileen Gney Kore, Singapur, Tayvan, Meksika ve Macaristan gibi lkeler arasnda) rekabet, retimin teknolojik ve coraf rasyonalizasyonuna yol at. okuluslu irketler yeni kr frsatlar iin dnyay aratrdlar ve avantajl olabilmek iin sermayeyi ve i olanaklarn kendileri iin en uygun grdkleri yerlere tayarak, ilk kurulduklar yerleri brakmaya hazr hale geldiler. Tm bu deiikliklerin igc piyasalarnn ilerlii, alma biimi ve i becerisi, yaamn nitelii ve tketim kalplar zerinde kkl etkileri oldu. Fakat yeniden yaplanma srecinden doan yeni teknolojiler, kendi bana ii snf karlarna eliik deilken, "yeni esneklik" diye adlandrlan olgu iiler iin net kazan salamamas (veya pek ok durumda ak kayp getirmesi) ve kapitalist snf iin anlaml krlar salamasyla neredeyse tamamen kapitalist terimlerle anlr ol du. rnein, retimin az gelimi blgelere veya gelimekte olan dnyaya hzla dalmas, politik grleri ulus-devletle kuatlm olan sendikalara kar pazarlk dnemlerinde irketlerin coraf hareketliliklerini bir tehdit (daha az para ve kt alma koullarn kabul edin yoksa Gney Kore'ye gideriz) arac olarak kulla nabilmelerini salad. Dahas, ulusal hkmetler uluslararas sermaye akn gittike kontrol edememeye baladlar ve siyasi yaklamlar ne olursa olsun okuluslu yatrmlar ekebilmek iin emei gitgide daha ok disipline olmaya zorladlar. Ayrca ulus-devlet iindeki snf savam keskinleti ve hem hk metlerin, hem de ii snf hareketlerinin manevra alan darald. 1973'den sonraki dnemde pek ok ileri kapitalist lkedeki snf yaplarnn yeniden biimlenmesine de tank olundu. Hizmet tipi iler (finans, sigortaclk, emlkilik vb.) greli olarak byd, ve kltrel retim yapan sanayiler (TV ve film sanayileri, sanat galerilerinin ok genileyen iliki alar, folk festivalleri ve dierleri) serpildi. Daniel Bell'in "kltrel kitle" dedii olgu- milyonlarca insann haber medyas, filmler, tiyatrolar, niversiteler, yaynevleri ve (hem ciddi kltrel rnlerin kabuln etkileyen ve gelitiren, hem de geni kitle kltr izleyicileri iin popler materyal reten) reklam ve iletiim sektrlerinde almas- politik, toplumsal ve ekonomik tartmalar belirlemede hem niteliksel, hem de niceliksel olarak daha etkili olmaya balad. Tm bu deiikliklerin sosyalist dnce ve eylemde kkl dnmleri ge rektirmesine karn ii snfnn geleneksel kurum ve aralar bu deiikliklere yant vermekte ok snrl veya kat kald. 1970'lerin ortalarndan itibaren sendikalar, radikal siyasi partiler (Avrupa komnist partileri gibi) ve sol hareketler, genel olarak etki ve meruiyetlerini, baz durumlarda da amalarnn ak anlamlarn kay bettiler. Bu dnemde (evreci, feminist, pasifist, anti-rk ve "nc Dnyac"

36

DAVID HARVEY

hareketler dahil) "yeni toplumsal hareketler" insann zgrlemesinin aktrleri olarak ii snfna alternatif gibi gzkerek siyasi bilin zerinde nemli etkide bulundular. Fakat bu hareketler genellikle kapitalist zmsemeye kurban oldular ve kapitalizm tarafndan etkilenmekten kurtulduklar durumda bile birletirici g olmaktan ok ayrc g oldular. Daha da kts kltrel kitle (akademi, medya, basn ve kltrel retim) iindeki sol kesim, zayflayan ii snf hareketiyle her zaman zayf kalm ilikisini byk lde kaybetmekle kalmad, sadece kendi ilgilerine/karlarna kapanmaya balad. Bu alandaki solcular, bireysel kurtuluu (burjuva zgrlkleriyle aibeli ilikisi olan bir nosyon), (hangi biimde olursa olsun) otoriteye kar kmay, "sylemlerin yap ayrtrmas" ve her eit dil oyunlaryla uramay vurgulamaya balad. Kltrel kitle iindeki radikaller, evsizler hakknda gerekten ilgin olan ey sanki evsizlerin afilerindeki protesto mesajlarndaki kodlama eitliliiymiesine, semiyotik gibi alanlara ilgi duydu. majlar dnyasna kendi adna o kadar ok saplanld ki, imajlarn kuruluunun gerek amacnn ne olabilecei incelenmedi. Bu gelimeler, kltrel kitle iinde Yeni Sa'n daha militan canlanna kar bir savunma hatt olarak faydal olabilirdi. Bu gelimeler, ticari kltrn alaya alnma ve yapayrtrma aralar olarak hem elenceli, hem de etkin olabilirdi. Fakat bu gelimeler, yaratc dnce ve eyleme yol gsterici olarak, son derece tahripkr oldu. Btnleik ve medyaya dayal olduu iin gl olan solun bu kesiminin "yuppie"lemesi, gerek ve nemli bir sorun olduunu gsterdi. Bu durum karanlk grnmesine karn umut verici iaretler de vardr. Belki de sol, politikada herhangi bir g olarak tamamen yok olabileceini aka grm ve projesinin ne olmas gerektii konusunda daha basit ve salkl bir gre ulamtr. ki alanda tartmalar devam etmektedir ve eer bu tartmalar kapsaml olarak dnlr ve salkl ekilde zlrse, agzl, doymak bilmeyen kapitalist snf sisteminin yoksunluklarna kar (savunmadan te) yaratc bir hcum hatt oluturulabilecektir. Bu tartmalardan birincisi, genellikle "Fordist" ve "esnek" birikim arasndaki ilikilerin analizi temelinde yrtlen, kapitalizmdeki dei iklikler sorunu tartmasdr. kincisi, kltrel yaamam ve politik rgtlenmenin koullar konusuna younlaan modernist ve post modernist dnce ve kltrel retim yollar arasndaki ilikiler zerine yrtlen tartmadr. Bu iki tartmann birarada yrtlmesi, gnmzdeki politik deime potansiyelini grmeyi salayacak faydal bir bak as salayabilecektir. Post-Fordizm Kapitalist dnyay 1970'lerden beri yakndan inceleyen aratrmaclarn ou kapitalist retim rgtlenmesi, tketim ve birikimde nemli baz eylerin olu tuunu belirtmektedir. Genellikle "post-fordizm", "esnek uzmanlama" ve "esnek birikim" terimleriyle ifade edilen bu deiikliklerin doas ile ilgili tartmalar

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

87

"esneklik" dncesine yaknlama eilimindedir. "Esneklik" drt farkl tipe ya da seviyeye ayrabilir. Bu farkllklar aklda tutmak nemlidir nk esneklik tipleri arasndaki farkllk gz ard edildiinde farkl dzeylerdeki esneklik hakknda bunlara apraz den amalarla ama genelde esneklik zerine tartmak ok kolaydr. Dzey 1: Birinci tip esneklik, yorumcularn emek sreciyle ilgili olarak tarttklar esnekliktir. Burada tartma sorun zerinde odaklanr. Birinci sorun, emek srecinde igcnn esnek kullanmnn (rnein, bir iinin ok sayda grevinin olmas) yaygnlama derecesi ile ilgilidir. Baz analizciler bu yeni esneklii merkez nemde grrken, dierleri bunun hl marjinal olduunu savunmaktadrlar. kinci sorun, esnekliini kavramlatrlmas ile ilgilidir: rnein kontroln daha sk olduu Japon siteminin esneklii ile iilerce kontrol edilen kooperatiflerdeki gnll esneklik modeli birbirlerine benzer midir? Bu dzeyin nc paras, bu yeni rgtsel biimler ve teknolojilerin sosyalist amalar iin yaygnlatrlabilir olma derecesi ile ilgilidir. Bu sorunlar hakknda benim grm udur: Esneklik marjinal neme sahip deildir, eitli biimler alabilir ve sosyalist potansiyel tar. Fakat bu yeni sistemler neredeyse tamamen sermaye birikim amacyla yaygnlatrlmaktadrlar (bu nedenle sz konusu son deiiklikleri daha tarafsz grnen "esnek uzmanlama" terimi yerine dolayl anlatm olmayan "esnek birikim" terimiyle nitelemeyi tercih ediyorum). Yeni teknikler zellikle emek srecinin younlatrlmasnda -hznn arttrlmasnda- nemli olmaktadr. Benim grme gre, sendikalar ve dier ii snf rgtlerini direnmeden ok toplumsal ilikilerin hali hazrdaki kalplarn deitirmeksizin yeni sistemlere btnlemeye ikna etmeye alanlar, nc ii snfnn zgrlemesinden ok iilerin kapitalist tabiyet ilikisi iinde tanm lanmasna yardm etmektedirler. Dzey 2: Esnekliin ikinci dzeyi igc piyasalarndaki esnekliktir. Bu, taeron ve part-time almann ve talepteki mevsimlik veya dier dalgalanmalarla karlaan igcnn bir sektrden dierine hzla yeniden yerleebilmesini salayan ok eitli aralarn da oalmas demektir. Bylesi esnekliin alan iin (rnein yalnz ebeveynler iin) gerekten yararl olduu durumlar olmasna karn, igc piyasalarnn esneklii, alanlarn pek ou iin, emeklilik, salk, isizlik ve dier cret d yardmlarn kesilmesi demektir. Byk Japon irketlerinde veya sve'te olduu gibi, emein disipline edildii fakat retim srecinde de esnekliin kul lanld sistemlerde, igc piyasalarna esnekliin getirilmesine pek az ihtiya vardr. Buna karn, ngiltere ve ABD'de igc piyasalarnn esneklii ok nemli bir maliyet drc tedbirdir. Bugn olduunun tersine, esneklik gvence kayb ile rtmedii srece, alan katlmnn daha esnek formlarnn igc piya salarnda uygulanmas sosyalistler iin uygun bir hedeftir. Bununla birlikte, bu strateji imdiye kadar geleneksel sosyalist dnceye skca eklemlenmekten uzak olmutur.

88

DAVID HARVEY

Dzey 3: nc dzey esnekliin merkezinde devlet politikalar sorunu vardr. Bu dzey esneklii savunanlara gre, devletin deiimlere engel olabilecek ku rumlara (sendikalar gibi) yapt destein azalmas, zelletirme ve/veya d zenlemenin azaltlmas (deregulation) sermayenin bir sektrden dierine daha rahat akmasna yardm edebilir ve sermayenin giriimci ve yeniliki enerjilerinin szde zincirlerinden kopmasna yardmc olabilir. Bu esneklii savunanlar, be lirtilen devlet eylemlerinin rekabeti gcn artmasna veya korunmasna katkda bulunabildiini ileri srmektedirler. Bu tr deiikliklerden, alanlarn bir takm olumlu kazanmlar da olmaktadr, ancak devletin bu tip eylemiyle kazanlan esneklik firmalarn birlemesini, deer aktarmn (irketleri deerlerinin altnda almak ve varlklarn para para satmak). ve firmalarn farkl alanlara genilemesini (rnein, elik reticisinin petrol ya da sigorta alanna kaymasn salamak iin yaplan mal hareketler) kolaylat rr- bunlarn tm retken etkinlii olan yatrmlar azaltr ve kitlesel zorunlu isizlie ve alanlarn haklarnn azaltlmasna neden olur. Bu hareketler ayn zamanda sermayenin yalnzca iyerindeki sorumluluklarndan deil, iinde yaad toplulua kar olan sorumluluklarndan da uzaklamasna izin verir. Hkmetler, halkn arkasnda olmaktan ok ortaklklarn ve giriimcilerin arkasndadr. Sosyalistler de sermaye sahiplerine ve irketlere hkmet ve dzenleme korkusu olmadan istediklerini yapabilme zgrln vermeksizin ar derecede kat, brokratik devlet ynetimine esneklik getirmenin ilerlemeci yollarn bulma ihtiyacndalar. Dzey 4: Yeni esnekliin drdnc boyutu, bir taraftan haberleme, evde alma ve farkl bro ilevlerinin ayrlmas gibi blgesel olandan, dier taraftan para retimin ve hatta son montaj srelerinin dnyann drt bir tarafna dalmasna kadar eitlilik gsteren coraf hareketliliktir. Sermayenin hiperhareketlilii imaj abartl olabilir, ancak tama maliyetlerindeki dme sonucu yer seimlerinde (daha nce mmkn olmayan) olanaklarn aldna phe yoktur. Dzenlemeye tabi olmayan kresel finans sistemlerinin oluumu ve serbest sermaye ak kanlna izin veren Avrupa Topluluu gibi yeni coraf birlemelerin ortaya kmas ve buna bal olarak da sermaye hareketlilii nndeki kurumsal engellerin azalmas yoluyla coraf hareketliliin gc artrld. Bir taraftan bu deiimler, baz durumlarda gelimekte olan lkelere ok istenilen i ve sermaye olanaklarn getirirken, dier taraftan dnyann pek ok blmnde, daha nce olmayan "azgelimilik"i kendiliinden reterek ve birok gelimi kapitalist blgenin (ABD'nin Pas Kua gibi) sanayilemesini durdurarak coraf gelimedeki eitsizlii artrmaktadr. Esnekliin bu farkl biimleri ok farkl kombinasyonlar ve balamlarda ie yarar. rnein coraf hareketlilik, kapitalistlere retim srelerinde daha esnek ol malarna izin veren, daha esnek igc piyasalar olan, dzenlemeye tabi olmayan yerler aramalarna izin verir. Dier baka durumlarda, rnein Japonya'da, sermaye

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

89

sahipleri, geici ve part-time emek kullanm veya kk lekli retime kaymak araclyla retimin paralanmas olarak bilinen llere zorunlu olarak ba vurmakszn retime esneklii getirebilmektedirler. Esnekliin yeni bir kavram olmadn bilmek nemlidir: Sermaye sahipleri esneklii daima aram ve nemsemilerdir. Bununla birlikte, 1970'lerin bala rndan beri btn bu olan bitenler kapitalist snf stratejilerinde genel ve kapsaml deiikliklerdir. Kapitalist snf stratejilerinde tm dzeylerde artrlan esnekliin amac, sermaye birikiminin nn ac unsur olarak grlmeye balamasndandr. Ben de esnekliin, hem politik, hem de ekonomik gcn ademi-merkezlemesinde ynnde bir etkisinin az olduunda ya da hi olmadnda, ama ademi-merkez taktikler araclyla son derece merkezlemi kontrol devam ettirmekte etkisi olduu zerinde srarlym. Son onyllarda okuluslu sermayenin younluundaki arta tank olundu; fark, iktidarn artan lde zerk gzken irketler ve etkinlikler a aracl ile rgtlenmesidir. Postmodernizm Uygun bir ekilde yaklald takdirde sosyalist politikann baz nemli konularn aklatrmada nemli katks olabilecek ikinci tartma, postmodernizm tartmasdr. Bu tartma neredeyse tamamen kltrel kitle olarak adlandrdm dnyann iine hapsedilmitir. Oysa ki sendikaclar, yalnz ebeveynler ve popler kurumlarn geni bir kesimi, esneklik konusu ile ilgilenmelerine karn, bunlar postmodernizm bal altndaki tartmalarn konular hakknda ya ok az ey bilmekte ya da hibir ey bilmemekte ve ilgilenmemektedirler. Eer postmodernizmin bu insanlarn yaamlar zerinde bir etkisi oluyorsa, bu etki, bu insanlarn kltrel kitlenin davranlarna (beeninin eklektiklii, ehir iinde komuluun azalmas ve yuppi yaam tarznn genilemesi) kart olarak bilgilerini yenilemeleri ve mzik, mimari, film, reklamlar vs. araclyla kltrel kitlenin rnlerine maruz kalmalar sonucu ortaya kan teet bir etkidir. Bu durumlarda bile kltrel kitlenin bir paras olmayan halkn ounluu, postmodernizmi yenilik arayan tketiciliin farkllamam dnyas iinde zel ve bamsz bir tarz olarak ayramyabilecektir. Bu koullar altnda, bazlar, kltrel kitle iinde dncedeki postmodern dnmn hi bir genel paydas olmadn ileri srebilir. Aadaki dzeyde bunun nemli olduuna inanyorum. Dzey 1: Postmodern dncenin ilgimizi ekmesini salad "sylem" ve imge retimi, tm toplumsal dzenin dnm ve yeniden retiminin nemli bir boyutudur. Geici imgelere, "icat edilmi" her trl miras ve geleneklere, ve kltrel retimin daima yenilenmesine postmodern sarln anlalmas gerekir. zel olarak belirtmek gerekirse, sosyalistlerin, sermayenin kltr ve imge retimine hzla nfuz etmesine ve abuk deien imgelerin metalamasna (siyasi kiiliklerin,

90

DAVID HARVEY

partilerin ve konumlarn pazarlanmas dahil olmak zere) tepki gstermeleri gerekmektedir. Estetik ve kltrel pratikler nemlidir ve bunlarn retim ve tketim koullarna yakn ilgi gstermek gerekir. rnein, 1930'larda komnist sol ok iyi bir tiyatro gelitirdi, fakat Naziler ok daha etkin bir siyasi grn rettiler. Bir zamanlar Lenin'in dikkat ektii gibi devrim halkn festivalidir ve sol, Los Angeles Olimpiyat Oyunlar veya saysz dier "kalite damgal" olaylar gibi ihtiaml gsterilerin sac ideolojileri oluturmak ve onaylamak iin bir ara haline gel mesine izin veremez. Sosyalistler kaba ticarleme koullar altnda retilmi yanl ve aldatc imgelerin ne olduu hakknda hakl olarak kuku duymulardr. Fakat kitle iletiim aralarn burjuvazinin elinde brakmak sosyalist eitim ve ajitasyonun iini iki kere gletirmektedir. Dzey 2: Son yllarda, kltrel kitle, genel nemi olan, rklk kartl, feminizm, etnik kimlik mcadeleleri, dinsel hogr, smrgecilie kar savamlar gibi politik ve ideolojik mcadelelerin btn ile urat. Kltrel kitle ierisinde, postmodernizm demokratiklemeyle zdeletii iin, otorite ve iktidarn (beyaz, erkek, elitist ve protestan) merkez kaynana kar olan mcadelelerin ou, postmodern bal altnda toplanmaktadr. Etnik, rksal baskya ve cinsiyetin bastrlmasnn deiik formlarna ynelik bu abalarn, toplumun deiik b lmlerinden ok kltrel kitle ierisinde daha baarl olduu aka sylenebilir. Sorun ise bu atmalarn, grece homojen snf balamnda devam ettirilmi olmasdr. Bu balamda, politik nedenlerle her zaman gndemde olmasna ramen, snfsal bask bu insanlar tarafndan gl ve kiisel olarak (rnein Meksika veya Filipinler'deki kadn fabrika iileri gibi) hissedilmez. Bunun da tesinde, "kendi iiyle uraan" u ya da bu grubun zgrlnn tesinde bu mcadelelerin hangi uzun dnemli amalara sahip olduu ak deildir. Kltrel kitle iindeki postmodern dn farkllk ve "bakalk"m deerlen dirilmesini snf ve retici gler gibi daha temel Marksist kategorilere eklemek iin deil, ama her trl aban balangcndan toplumsal deimenin diyalektiini kavramaya kadar genel geer olabilen bir ey olarak siyasi gndeme yerletirdi. Toplumsal rgtlenmenin rk, cinsiyet, cinsel ynelim, din ve etnik gruplamalar gibi ynlerinin, sermaye dolam ve parasal erki vurgulayan tarihsel materyalist analizin, ve zgrletirici mcadelenin btnselliini vurgulayan snf siyasetinin kapsayc erevesi ierisinde birletirilmesi ii bugn sosyalist dncenin zerinde durmas gereken en nemli ve zorlayc konu balklardan biridir. Dzey 3: Postmodernizm tartmas ierisinde zaman ve mekn boyutlarnn nasl ve niin nemli olduu hakknda bir tartma srmektedir. Postmodernizm tartmalar toplumsal yaplar olan zaman ve meknn yaylma alann ortaya kard- rnein saat 13. yzyln bir buluudur ve dakika ile saniye 17. yzylda saate eklenmitir - ve zaman ile meknn farkl toplumsal yaplanmalarnn toplumsal eylem hakkndaki dnmz nasl deitirdiini gsterdi. Piyasa, iskonto oran tarafndan belirlenen zamanda ve verili meknda kr maksimi-

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

91

zasyonunu salar; fakat bu, gelecek birka yzyldaki global snmann gz nne alnmasn savunan ekolojik bak asndan ok az anlam ifade eder. Ayrca, kapitalizm iinde ileyen toplumsal sreler zaman ve mekn alglarmz sistematik olarak yeniden dzenler. rnein telekomnikasyon ve kitle turizmi dnyann nasl iledii hakkndaki dncelerimizi ve buna bal olarak da toplumsal eylemin ortaya kt koullar alglamamz deitirir. Zaman ve mekn zerine sosyalist dnce, bilindii gibi zayf olmutur; postmodernizmin ortaya kartt bu tartma alannn dikkatlice dnlmesi gerekmektedir. Bununla tarihsel ma teryalizmin, zellikle uygulamada daha fazla coraf olmas nerilmektedir. Postmodernizm, ona en hayranlkla katlanlar bile, ieriinin karmaklyla yanltmaktadr. Postmodernizmin konularnn ou dnce iermeyen, tepkisel ve utan verici bir ekilde ticari ve yzeyselken, her sosyalistin ciddiye almas gereken, burada belirtilen nemli konulan da vardr. Postmodernlik durumu O zaman bu iki tartma birbirlerine gre nasl konumlandrlabilir? Bu benim The Condition of Postmodernity'de (Postmodernlik Durumu) uzun uzadya ele aldm bir konudur. Bu kitapta hem maddi ynetimi, hem de zaman ve meknn kltrel deneyimini deitiren kapitalist gdml yenilikler arasnda nasl bir iliki kurulabileceini gstermeye altm. Kapitalist kr maksimizasyonunda daima nemli bir yer tutan, retimdeki dnm zamann ksaltmay aratrmak, es neklikle birlikte giden bir unsurdur. Fakat retimdeki hzn artmas, bankaclk ve pazarlama anlamnda deiim ve tketim hzlarnn da bu hza paralel olarak artmasn gerektirir. Postmodernizmin baz birincil ticari uygulamalar modann ve alkanlklarn dnm zamann ksaltmaya ve imge retimine (bu atal, bak ve araba ile karlatrldnda anlk tketim zamannn avantajdr) daha fazla kaynak ayrmaya ynelik olmutur. Marks'n bilinen bir szne uygun olarak, zaman araclyla mekn yok etmeyi aratrmak, ok uzun zamandan beri, retim, deiim ve tketime meknsal yeni bilekeler sunmann yansra yeni pazarlar, yeni emek arz ve yeni hammadde kaynaklar aan kapitalist stratejinin bir parasdr. Meknsal engellerin yklmas ve yeniden dzenlenmesi, yirminci yzylda kapitalizmin kendisini srdrebilmesinin temel aralarndan birisi olmutur. Fakat dinmeyen kr arttrma abalarnn bir sonucu olarak zaman ve meknn toplumsal yaplanmasnn deimesi bir ok kimlik problemi yaratmaktadr: Bir birey olarak hangi mekna aitim? Vatandalm, iinde yaadm komuluk ilikileri, kent, blge, ulus veya dnyada ifadesini bulabilir mi? Bunlar, cevaplar (paralanmann pasif kabul gibi) kesinlikle yanl olsa da postmodern retorikte en azndan ksmen ele alnan soru eitleridir. Dahas, kltrel retim ile kltrel kitle iinde deien zaman ve mekn deneyimleri arasnda gl balantlar vardr.

92

Postmodernizm esnek birikimin desteklenmesinde baz roller oynarken, kltrel kitle, kltr retiminde tamamen yeni balamlar yaratmak yoluyla yaam ko ullarn, zellikle zamann ve meknn anlamn radikal olarak deitirdi. Bunun byle konulmas, hi bir ekilde kltr reticilerinin etkinliklerinin neminin azmsanlmas deil, hepimizin olduu gibi kltr reticilerinin de politik ve toplumsal olarak havasz bir ortamda bulunmadklarn fakat daha geni toplumsal koul ve anlam ilikileri ierisinde var olduklarn belirtmektedir. rnein bugn niversitelerdeki entellekteller kendilerini 1960'larda niversitede olanlara gre hem dnce dnyasnn dnm zamannn ksaltlmasyla, hem de rettiklerini artrma ynnde daha fazla bask ile yzyze bulmaktadr. Sonu olarak, akademik yaam mal gibi satlan "moda" fikirlerle ok daha krlgan hale gelmitir. Sosyalist hareket, bu deien koullarla, bu deiikliklerin, zsel nitelikleri deimeyen kapitalist sistemin daha inceliklilemesi ve gelimesi olduunu aklda tutarak mcadele etmelidir. Yzeysel grnteki deimeler politik stratejiler iin nemlidir. Fakat bunlar bir toplumsal sistem olarak kapitalizmin temel zelliklerini asla gizlememelidir: rgtl bask ve smr; anlamszca, birikim iin birikim ve retim iin retim; evrenin acmaszca yamalanmas.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

93

2000 Ylna Doru Dnyada Gda ve Tarm*


1** Deniz Yenal & Zafer Yenal**

I. Giri Yirminci yzyln sonuna yaklarken, kapitalist dnya ekonomisinin merkezi, evre zerindeki hakimiyetini srdrmek iin yeni yntemler kullanyor. Bu yeni hakimiyet biiminin temel zelliklerinden birisi olarak, Bat'nn, yani merkezin, sermaye birikimini ilgilendiren konularda, bir btn olarak hareket edebilme kabiliyetini arttrmas gsteriliyor. Merkez, evre zerindeki ekonomik hakimiyetini perinlemek iin, G-7 (Yediler Grubu), IMF, Dnya Bankas ve GATT (Gmrk Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlamas) gibi uluslararas rgtlenmeleri, eskisinden ok daha geni boyutta kullanyor.1 Bu eit bir iktisadi basknlk, ekonomik hayatn btn sektrlerinde kendini gsteriyor. Biz, bu yazda, tarm, gda retimi ve ticareti alanlarnda merkezin evre zerindeki hakimiyetinin kinci Dnya Sava sonrasnda nasl biimlendiini ve son yllarda nasl bir deiiklik geirdiini tartacaz.
(*) Bu yaznn hazrlanmas srasnda ok faydal yorumlarn ve yardmlarn bizden esirgemeyen alar Keyder, Philip Mc Michael ve Sami Ouz'a teekkr ediyoruz. (**) Deniz ve Zafer Yenal, State University of New York at Binghamton'da doktora rencisidirler. 1 Bat'nn bu rgtler araclyla kulland gcn bir deerlendirmesi iin bkz. Race and Class, v.34, n.l iindeki makalelere.

94

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

Bu amala, 1980'lerde ortaya kan "gda dzenleri" (food regimes)2 ve "yeni biyo-teknolojiler" literatrnn bir deerlendirmesini yapmaya alacaz. Krsal sosyoloji alannda yaplan almalarn 1970 sonrasndaki gelimeleri aklamakta zayf kalmasna bir tepki olarak doan bu yaklamlar, tarm, devlet, sanayi ve kapitalist dnya ekonomisi arasndaki ilikileri vurgulayan bir nitelik tayor.3 Aada nce, 1870'ler ve 1970'ler arasnda oluan, dnya apndaki iki gda dzeniyle ilgili argmanlar zetleyeceiz. kinci Dnya Sava sonrasnda ortaya kan ikinci dnya gda dzeninin global dzeydeki, Bat'daki ve nc Dnya'daki zelliklerini inceleyeceiz. Daha sonra, 1970'lerden beri dnya apnda gda retimi, teknolojisi, tketimi ve ticareti asndan nasl deiiklikler meydana geldiini deerlendireceiz. Sonu blmnde, gda dzenleri yaklamnn zayf ynlerini irdelemeye alacaz. II. 1970'lere kadar dnya gda dzenleri Uluslararas gda dzeni kavramn ortaya atan Friedmann, bu kavramn tanmn, uluslararas rejimler4 ve regulasyon okulunun 5 almalarndan kartyor. Buna gre, gda dzeni u unsurlardan olumakta: devletlerin istikrarl ve birbirini tamamlayan bir dizi politikas, bu politikalarn koordinasyonu sonucu ortaya kan
2 Bu yazda, 'gda dzenleri' ve 'gda rejimleri' szleri ayn kavram ifade etmek iin kullanlmaktadr. 3 McMichael ve Buttel'a gre, 1980'lere kadar tarmn siyasi iktisadi, yirminci yzyln balarnda ekillenmi olan, tarmsal yaplarla ilgili iki farkl sav zerine kurulu iki ayr yaklamdan oluuyordu. Bunlardan ilki, Lenin'in savlarndan {Rusya'da Kapitalizmin Geliimi (1899) yola karak, sanayi gibi tarmn da, snf kutuplamas, artan proleterleme, sermaye younlamas, vb. gibi kapitalist devinim yasalarna tabi olduunu iddia eden 'kapitalist mantk' yaklamyd. Dier yaklam, Cayanov'un almalarndan esinlenerek, sermayenin tarma neden nfuz edemediini aklamay ama ediniyordu (McMichael ve Buttel, 1990:93-94). Bu yazarlara gre, bu iki yaklamn ortak zayf noktalar, "tarm meselesi" (die Agrarrfrage) sorunsal erevesinde biimlenmi olmalaryd. Tarm meselesi, "ondokuzuncu yzyln sonlarnda ve yirminci yzyln balarnda devlet kurmakla ilgili birtakm problemlerle snrlar belirlenmi, gnmzde Bat'da temel bir nemi kalmayan bir sorundu" (a.g.e.:96). Yazarlar, tarm, 'sermayenin mantnn' hakimiyeti altna girmi veya bu manta direnen bir sektr olarak deil, doal retim srelerinin sektrler aras rgtlendii bir faaliyet olarak tanmlamay yeliyorlar (a.g.e.:98,99). Gda dzenleri ve yeni biyo-teknolojilerle ilgili almalar, tarma bu tr bir kavramsal yaklam kabul ediyor. 4 Bu yaklama gre, bir 'uluslararas rejim' genelde, "katlmclarn beklentilerinin uluslararas ilikilerin belirli bir alannda birbirine yaklat bir dizi zmni veya ak ilkeler, normlar, kurallar ve karar alma yntemlerinden" oluur. Rejimlerin ilevi, devletlerin kendi karlar dorultusunda tek balarna hareket ettikleri zaman ulaamayacaklar sonular elde etmek amacyla, devletlerin davranlarnn koordine edilmesi olarak grlr (Krasner, 1983:2,7). 5 Regulasyon okulunun kurucusu Aglietta'ya gre, Birinci Dnya Sava balayana dek dnyada ekstensif bir sermaye birikimi rejimi hakimdi. Bu rejimde, sanayide alan igc, mamul mallar iin bir piyasa olmaktan ok, sermaye iin bir masraf nitelii tayordu (Goodman ve Redclift, 1991:93). kinci Dnya Sava sonrasndaki dnemde ise intensif bir sermaye birikimi rejimi olmutu. Bu rejimde, tketim ilikileri sermaye birikimi srecinin bir paras haline geldi (Friedmann ve McMichael, 1989:95).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

95

belirli fiyatlar, retimde belirli bir uluslararas uzmanlama biimi ve bunlarn sonucu ortaya kan belirli tketim ve ticaret kalplar (Friedman, 1982:248). Uluslararas bir gda dzeni ayrca, uluslararas tarm ve gda ilemlerinin tabi . olduu normlar ve kurallar da ierir (McMichael, 1992:344).6 Friedman, birincisi 1870-1914 arasnda, ikincisi de 1947-1973 arasnda olmak zere iki uluslararas gda rejimi tanmlyor (Friedmann, 1982). Yazar, gda retimi ve tketimi alanndaki uluslararas ilikileri, gda rejimi kavram araclyla, 1870'ten bu yana kapitalist dnm dnemlerini belirleyen iki sermaye birikim biimine balyor (Friedmann ve McMichael, 1989:95). Bu kavramsallatrmaya gre, birinci gda rejimi, Avrupal iilere Yeni Dnya'dan ucuz tahl ve et salanmas araclyla cretleri dk tutarak, ekstensif sermaye birikimine katkda bulundu. kinci uluslararas gda rejimi ise intensif sermaye birikimiyle ayn dneme rastlad. kinci gda dzeni srasnda, ABD'de ve daha sonra da Avrupa'da 'kitlevi' ve 'dayankl' gda mad delerinin tketimi artt;7 te yandan da, nc Dnya lkelerinde gdann metalamas hz kazand.8 Bu iki gdadzeni, belirli sermaye birikimi biimleriyle ayn dnemlere denk gelmelerinin yansra, devletler aras sistemdeki belirli deiikliklerle de ayn zamana rastlad. Birinci gda rejimi, ulus-devlet sisteminin domakta olduu bir dnemde yerald. kinci rejimin balangc, ulus-devlet sisteminin glenmesi ve dekolonizasyon ile ezamanlyd. kinci uluslararas gda dzeninin sonu ise, ulus-devlet sisteminin zayflamaya balad bir dneme denk geldi. (Friedmann ve McMichael, 1989). Ondokuzuncu yzyln sonunda ABD, tarmla sanayi sektrleri arasndaki ilikinin ulusal ekonomiye isel grnd tek lkeydi. Buna karlk, kolonilerdeki tarm, Avrupa'daki smrgeci lkelerin ihtiyalarna gre ekillenmiti ve do laysyla Avrupa'yla koloniler arasndaki iliki dikey bir nitelikteydi (Friedmann ve McMichael, 1989:98). Bu nedenle, ondokuzuncu yzyln sonunda Amerika'da tarmn nemli bir zellii, ihracata baml olmakla beraber, 'ulusal olarak r gtlenmi' bir ekonomi iinde yeralmasyd (Friedmann ve McMichael, 1989:102). Amerika'da tarm 1870'den itibaren ihracata dnk bir sektr olmasna ramen,
6 Uluslararas rejimler yaklam ile Friedmann'n gda rejimleri yaklam arasndaki en nemli farkll, gda dzenleri hakkndaki almalarn, tarm-gda sermayesinin rgtlenmesi ve devlet sistemi gibi yapsal unsurlara daha fazla nem vermesi oluturuyor (McMichael, 1992:344). Uluslararas rejimler perspektifiyle yazlm bir "global gda rejimleri" yaklam iin bkz. Hopkins ve Puchala, 1978. Bu yazarlar, kinci Dnya Sava sonrasnda gda retimi, tketimi ve ticaretini kapitalist dnya ekonomisinin gelimesi erevesinde ele almak yerine, uluslararas kurumlarn ve piyasalarn uradklar deiimlere daha fazla nem veriyorlar. 7 rnein ABD'de, 1950'lerde ortalama bir spermarkette yaklak 500 deiik gda maddesi kalemi yeralrken, 1970'lere gelindiinde bu say 10 bini at. Kitlevi gda maddeleri arasnda ilenmi veya dondurulmu yiyeceklerin pay ok artt. 8 Ekstensif ve intensif sermaye birikimi rejimleri arasndaki farkllklara ramen, Goodman ve Redclift'e gre, tarmn bu iki birikim rejimi srasnda da oynad rol, sanayi sektrne dk gerek fiyatlarda temel gda rnleri salayarak krlarn dmesi ynndeki basky hafifletmek oldu (Goodman ve Redclift, 1991:87).

96

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

tarmda mekanizasyonla birlikte, yerli endstriyel sermaye iin bir piyasa yaratt. Friedmann ve McMichael'e gre, bu yzden ABD ekonomisi, "ulusal ekonomi modeli" olarak grlmeye baland (Friedmann ve McMichael, 1989:102). lk uluslararas gda dzeni, Birinci Dnya Sava srasnda sona erdi. Bu dzenin miras, Amerikan hkmetinin 1930'larda uygulad politikalar sonucu, ABD'de yapsallaan bir fazla retim ve ihracata baml bir tarm oldu. kinci uluslararas gda dzeninin nasl olutuunu anlayabilmek iin, ar retimin nasl Amerikan tarmnn bir zellii haline geldiini incelememiz gerekiyor. A. Tarm - sanayi kompleksi ABD'de tarm, ondokuzuncu yzyln sonunda kapitalist bir nitelik kazanmt. Tarmn kapitalist bir sektr olarak gelimesi, Goodman v.d. tarafndan, endstriyel sermayenin, 'sanayi ncesi' tarmsal retim srelerini yeniden yaplandrarak birikim yapabilecei gibi sektrler yaratmas olarak tanmlanyor9 (Goodman v.d., 1987:8). Bu sreci aklarken, yazarlar 'dntrmecilik' (appropriationism) ve 'ikamecilik' (substitutionism) kavramlarn kullanyorlar.10 Ondokuzuncu yzylda dntrmeciliin ilk ve en nemli rneklerinden birisi, igc ktl ekilen ABD'de tarmn mekanizasyonuydu. te yandan, igc sknts ekmeyen fakat ekilebilir arazi darl iinde bulunan Avrupa'da ise, dntrmeciliin ilk r neklerinden birisi, kimya sanayii tarafndan imal edilen kimyasal gbreler oldu (Goodman vd., 1987:6-7). Dntrmecilik, bir sermaye birikim modeli olarak ABD'de 1930'larda, Avrupa'da ise 1945'ten sonra uygulanmaya baland. 11 Amerika'da uygulanan ilk dntrmecilik rnekleri, biyolojik retim srecinin dnda kalyordu. Doal retim sreci zerindeki ilk dntrme, bitki genetii alannda gerekletirildi ve tohum melezletirme teknikleri daha sonralar tarm-sanayi alannda yaanan gelimelerin temeli oldu (Goodman vd., 1987:1112). kameciliin ilk nemli rnei olarak ise, ABD'de 1940'larda ortaya kan 'tahl-canl hayvan kompleksi' gsterilebilir. Soya fasulyesi ununun hayvan yemi olarak kullanlmaya balanmas, tarmn mekanizasyonu karsnda, o zamana kadarki yemlik tahl retiminin yerine gemesi asndan bir ikamecilik nitelii
9 Goodman v.d., tarmn sermaye tarafndan nfuz edilmemi bir sektr olduu eklindeki kavramlatrmalan amak amacyla unu belirtiyorlar: Tarmn zgnl, retim biriminin genelde aile veya en nemli retim faktrnn toprak olmasndan deil, tarmn doal bir retim sreci olmasndan kaynaklanr. Tarm, gne enerjisinin gdaya dntrlmesidir. Bu yzden, tarmn 'sanayilemesi', endstrinin kendi geliiminden farkl bir yol izlemitir (Goodman v.d., 1987:1). 10 Dntrmecilik, tarmsal retim srecinin eitli unsurlarnn snai retim faaliyetlerine d ntrlmesi ve bu yeni rnlerin tarm girdileri haline getirilmesi olgusuna verilen ad. kamecilik ise gda maddelerinin endstriyel olarak retilmesi sonucu tarmsal girdiler yerine yapay girdilerin kullanlmaya balanmas eilimine verilen ad (Goodman v.d., 1987:2; Goodman, 1991:38), 11 nc Dnya lkelerinde ise daha sonra, bir tr dntrmecilik olan 'Yeil Devrim', tarmn belirli dallarn sanayiletirdi (Goodman v.d., 1987:40).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

97

tayordu. Ksacas, dntrmecilik (rnein mekanizasyon) ve ikamecilik, temel ta tahl-canl hayvan kompleksi olan sava sonras Amerikan tarm-sanayi kompleksinin ortaya kmasnda nemli rol oynad. Bu yzyln banda ABD'de tarm makinalar yaygnlatka, atlarn yerini traktrler ald ve daha nce otlak olarak kullanlan ok byk miktar arazide tahl ekilmeye baland. Bunun zerine, 1920'lerin sonlarnda bir ar retim krizi meydana geldi. 1930'larda bu ar retime bulunan are, "tahln ete dnt rlmesine dayanan, tamamiyle yeni bir gda sisteminin bulunmas ve kullanlmas oldu" (Berlan, 1991:116). are, kendisinden hem ya, hem de protein asndan zengin bir un elde edilebilen soya fasulyesi ekimine balanmas ve bunun yaygmlatrlmasyd. Endstriyel bir sre sonucu elde edilen soya unu, yemlik tahllarn yerini alarak yem olarak kullanlmaya baland. Et, Amerikallarn beslenmesine temel bir besin maddesi haline geldi (Goodman ve Redclift, 1991:107, 110). Bylece oluan tarm-sanayi kompleksi, kinci Dnya Sava sonrasndaki intensif sermaye birikimi rejiminin bir zellii olan Fordist tketim kalplarna katkda bulundu. Dier bir deyile, ucuz ve bol retilmeye balanan et ve dier ilenmi gda maddeleri geni kitlelere ulat. te yandan, genetik alanndaki bulular (rnein melezletirme), tahl retim kapasitesinde yle byk bir genilemeye yol at ki, bunun sonucu olarak ar retim Amerikan tarmnn deimez bir zellii haline geldi (Goodman ve Redclift, 1991:105). Tahl fazlalar, kinci Dnya Sava sonrasnda devlet politikalar araclyla eritilmeye alld. Bu politikalarn temel zellii, Amerikan tahl iin d pazar arayyd. Bylelikle, Amerikan tarmnn gelecei, yurtdndaki pa zarlarn genilemesine balanm oldu (Berlan, 1991:117-118). B. kinci gda dzeninde ABD'nin ve Avrupa'nn yeri Sava sonrasndaki uluslararas gda dzeni, ABD'nin azgelimi lkelere yapt gda yardm evresinde rgtlendi. Yardmn ana amac, Amerikan tahl stoklarn 12 eritmek ve ABD'nin ar retimi iin istikrarl bir pazar oluturmakt. Yeni rejim balangta Avrupa lkelerine yeniden yaplanma iin verilen Marshall yardmyla snrlyd. Zamanla Avrupa lkeleri gda retimi konusunda kendi kendilerine yeterli hale gelince, Amerikan gda yardm, 1954'te onaylanan PL480 (Public Law 480) Yasas erevesinde azgelimi lkelere kanalize edildi. Ar olmayan deme koullaryla Amerikan buday satn ngren bu yardm, Marshall yardmndan farkl olarak, bir tarmsal kalknma plan iermiyordu. Bu zellik, ileride azgelimi lkelerin tahl ithalatna baml hale gelmelerine katkda bulunacakt (Friedmann,
12 Friedmann'a gre, Amerikan tahl fazlasnn yansra, sava sonras dnya gda dzeninin dier unsuru unlard: (i) ABD'nin dnyadaki siyasi lider rol ve ABD dolarnn uluslararas para birimi haline gelmesi, (ii) Asya ve Afrika'nn dekolonizasyonu ve (iii) Dou Avrupa ile SSCB'yi uluslararas piyasalardan dlayan Souk Sava (Friedmann, 1990:16).

98

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

1982:2261). kinci gda rejimi, Avrupa'nn tahl ihracat alannda ABD'ye rakip haline geldii 1960'larda sarslmaya balad ve 1973'te de sona erdi. O ylda, Sovyet pazarnn Amerikan tahlna almasyla, nc Dnya lkelerine ynelik gda yardm ABD asndan nemini yitirdi ve dnya piyasasnda buday fiyatlarnn ykselmesiyle birlikte azgelimi lkeler tahl dalmlarnn bedelini demekte zorlanmaya baladlar (Friedmann, 1990:21-22). kinci uluslararas gda dzeni, Souk Sava'la e zamanlyd ve Bat'yla Dou Avrupa arasndaki 'Yumuama' srasnda sona erdi. Bu gda dzeni, ABD'ye sadece tahl stoklarndan kurtulmak iin yaramad, ayn zamanda bu lkenin d politika hedeflerine ulamasnda da rol oynad (Crow, 1990:32). PL480 yasas erevesinde Amerikan gda yardm alan lkeler, bunun karln kendi para birimleri cinsinden dyorlard. ABD de, yardm alan lke iinde harcamas zorunluluu olan bu paray, askeri sler kurmak gibi amalarla kullanyordu (Friedmann, 1990:19). ABD hkmetlerinin Amerikan tarmn dzenlemesindeki rol, tahl stoklarnn eritilmesinden ibaret kalmad. Devlet, tahl ihracatn subvanse etmesinin yansra, iftilere byk apta kredi ve mali destek de verdi. Devlet ayrca, ar retimi kurumsal hale getiren tarm teknolojilerinin gelitirilmesine de arka kt. H kmetler hem bu tr teknolojiler alannda yaplan kamu aratrmalarn finanse ettiler, hem de tarm makinalar, tarm ilalar, kimyasal gbre, tohum ve hayvan yemi retimi gibi alanlarda 'dntrmeci' sermayenin iine yarayacak piyasalar yaratlmasna katkda bulundular (Goodman v.d., 1987:166). Devlet politikalar lke iinde, ii snf ve 'beyaz yakal' igc iin ucuz ve protein ynnden zengin besin maddeleri salanmasna yarad. Bunun ana mekanizmas, soya fasulyesi-msr-canl hayvan kompleksiydi. Kitlevi retim ve kitlevi tketim, grntde ulusal ekonomiye isel olarak rgtlenmi olmasna ramen, girdiler ve piyasalar uluslararas alanda rgtlenmi durumdayd. Tarm, 1950'lerde ve 1960'larda gelimi kapitalist lkeler arasnda snrlar tesinde ve sektrler arasnda entegre oldu. "Bu entegrasyon, Amerika'daki soya ve bir dier endstriyel yem tahl olan msr reticilerini, Avrupa ve Japonya'daki hayvan reticilerine balayan yem sanayiine dayand (Friemann, 1991:80-81). GATT mzakerelerinin ABD ve AT arasndaki Kennedy turunun (1964-1967) sonunda, taraflar yle bir iblmn kabul etti: Avrupa, kendi tahl retimini korumas karlnda, canl hayvan sanayii iin Amerika'dan daha fazla soya ya ve soya unu ithal etmeyi benimsedi. Avrupa ktasnda ise, AT'nin balangtaki alt yesi, 1957 ylnda kabul ettikleri Ortak Tarm Politikas'yla (OTP) tarm rnleri fiyatlarn ve iftilerin gelirlerini koruma altna ald (Haney ve Almas, 1991:102). O dnemde Avrupa'da tarm politikalar, stratejik kayglar, gda ktl ve dviz yokluu yznden gda retiminin arttrlmas amacna ynelik olarak ekillendi (Goodman ve Redclift, 1991:120).13
13 Avrupa'da da ABD'de de, gda retiminde kendi kendine yeterlilik, denizar gda sevkiyatnn sekteye, urad kinci Dnya Sava sonrasnda bir hedef haline gelmiti (Hathaway, 1987:7).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

99

ABD ve Avrupa'da tarm destekleme politikalarnn etkileri yle sralanabilir: (i) fazla retim ve Amerikan ve Avrupa tahllarnn dk fiyatlarla dnya pa zarlarna'boaltlmas', (ii) nc Dnya'da ABD ve Avrupa'dan tahl ithalatna giderek artan bamllk, (iii) ABD ve Avrupa arasnda, uluslararas piyasalardaki paylarn bytmek iin 1960'lardan itibaren artan bir rekabet, (iv) tarm sektrnde toprak younlamas ve (v) eitli tarm-sanayi sektrleri arasnda ve ulusal snrlar tesinde entegrasyon ve younlama. lk noktay, aada ayrntl bir biimde tartacaz. Son iki nokta hakknda ise unlar belirtmemiz yerinde olur. Goodman v.d. ABD ve Avrupa'da devletin tarm destekleme politikalarnn sonucu olarak toprakta younlama yaandn belirtiyorlar (Goodman v.d., 1987:170). Bunun nedeni, destek almlarnn ve subvansiyonlarn byk bir blmnn, daha fazla retim yaplan ve daha ok gelir elde edilen tarm iletmelerine verilmesi. Bu yzden, daha youn sermaye ve teknoloji kullanan ve daha geni arazili iletmeler, subvansiyonlardan daha fazla yararlanyorlar (Haney ve Almas, 1991:102). rnein ABD'deki en byk iletmelerde (ki bunlar lkedeki tarm iletmeleri saysnn yaklak yzde beini oluturuyorlar), 1981 ylndaki tarm retiminin yzde 49'u gerekletirildi. Ayrca bu lkede, tarmla uraan nfusun says 1950 ile 1972 yllar arasnda yardan fazla azalm bulunuyor (Friedmann, 1990:24). Avrupa'da da tarm iletmesi says 1957'den bu yana yzde 50'den fazla dt. Kk iletmelerin hl ayakta kalmasna ramen, ortalama iletme bykl yzde 50'den fazla artm durumda (Haney ve Almas, 1991:102). Younlama sadece iletme byklklerinde deil, ayn zamanda eitli tarm-sanayi sektrleri arasnda dikey olarak da meydana geldi. rnein Clairmonte, et sanayiinde, yem reticileri, paketleme irketleri, hayvan reticileri ve hatta hayvan retiminde kullanlan makinalar imal eden irketler arasnda byk oranda bir entegrasyon olduunu belirtiyor (Clairmonte, 1980:1817). Toprak tarmnda ise, petrol, petro-kimya, gda retimi ve farmakoloji dallarnda alan ok-uluslu irketler (CUS) ve tohum firmalar arasnda, lke snrlarn aan bir entegrasyon yaanyor (Clairmonte, 1980:1819). Yazar ayrca, ilenmi gda maddeleri retimi ve gda maddeleri datmnda ok yksek bir entegrasyonun yaandn belirterek, perakende gda maddeleri sat ann, ABD'nin 1970 sonrasndaki en byk sanayi dal olduunu savunuyor (Clairmonte, 1980:1924). Younlama ve yksek dzeyde entegrasyonun bir sonucu, tarmn gda retimindeki paynn dmesi oldu. rnein ABD'de 1979 ylnda, tarm iletmeleri haricindeki gda ilenmesi, datm ve pazarlanmas faaliyetlerinin yaratt deer, tarm sektrnde yaratlan deerin yaklak alt katyd (Goodman v.d., 1987:163).

100

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

C. Ulusararas gda dzeninde nc Dnya'nn yeri imdiye kadar Amerikan gda yardmlarnn ve devlet tarm politikalarnn lke tarm asndan ne anlama geldii zerinde durduk. kinci uluslararas gda dzenini global dzeyde kavrayabilmek iin, gda yardmlarnn ve ucuz Amerikan ve Avrupa budaynn azgelimi lkeler iin ne anlama geldiine de bakmalyz. Friedmann'a gre, Amerikan gda yardm, "nc Dnya devletlerinin iinde yerald bir ilikiydi. Bu devletler, ucuz gday (ve dk cretleri) yeleyen belirli kapitalist gelime projelerini, ulusal gda retimi ngren kapitalist veya sosyalist siyasi projelere tercih ettiler" (Friedmann, 1990:14). Bylelikle, Bat'dan ithal edilen ucuz tahllar, bu lkelerdeki sanayileme ve proleterleme projelerine destek vermek iin kullanld ve kentte yaayan ii snflar, yerel tahl retiminin ve reticilerinin zayflamas pahasna ucuz ithal undan yaplan ekmekle beslendi. 14 Ucuz Amerikan buday, azgelimi lkelerin beslenmesinde kkl bir deiiklie yol at, bu lkelerde kii bana buday retimi, 1970'lere gelindiinde yaklak yzde 70 artmt (a.g.e.: 21). Dier bir deyile, dnya ekonomisinin merkezinde tarmn ihracata baml olmas, evrede ithalata bamllk anlamna geldi. Gda yardmlarna ve ucuz ithal tahllara olan bamllk, birok nc Dnya lkesinde krsal kesimin azgelimesine yol at ve tarmla sanayinin ulusal ekonomi iinde birbirini tamamlar nitelik kazanmasn engelledi.15 Bu, daha nce szn ettiimiz, yzyln banda Amerika'nn ekonomik deneyinden kaynaklanan "ideal ulusal ekonomi modeliyle" eliiyordu. Bu durum, sermaye birikiminin uluslararas bir nitelik tadn vurgulayarak, tarmla sanayi arasndaki ilikilerin ulusal ekonomiye isel olarak kabul edildii Amerikan ekonomisi modelinin yzeyselliini ortaya kard (Friedmann ve McMichael, 1989:94-95). Fakat paradoksal olarak, tarm sektrnn yerel sanayi rnleri iin bir talep yaratmas ve kentlere ucuz gda salamas unsurlaryla tanmlanan Amerikan ulusal ekonomi 'modeli', nc Dnya lkelerinin 1950'lerde ve 1960'lardaki devlet kurma projelerine damgasn vurdu. 1950'lerde birok lkenin giritii toprak reformlar ve "Yeil Devrim" buna rnek gsterilebilir (Friedmann ve McMichael, 1989:111). ok rn veren melez tohumlarn, kimyasal gbrelerin ve tarm makinalarnn kullanlmaya balan masndan oluan "Yeil Devrim", yerel tahl retimini arttrmakla birlikte, baz lkelerde ithal melez tohumlar ve makina almnda bir dereceye kadar da ba mllk yaratt.
14 nc Dnya devletlerinin tarm zayflatc ve sanayilemeyi destekleyici ekilde ekonomiye nasl mdahale ettiklerinin iyi bir deerlendirmesi ve Afrika rnei iin bkz. Bates, 1983. 15 Birok lkede, zaten ucuz olan ithal Amerikan tahlnn fiyat, kentlerdeki iileri beslemek iin hkmetler tarafndan sbvanse edildi ve sonuta, kyllerin ithal tahllarla piyasada rekabet etmesi imkansz hale geldi (Friedmann, 1990:21). Bu durumun bir rnei, gnmzde Somali'de yaanyor. savatan etkilenmeyen blgelerde msr reten kyller, mahsullerini ne kadar ucuza satmak isterlerse istesinler, bedava olarak datlan Amerikan gda yardmyla rekabet edemiyorlar.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

101

Kapitalist dnya ekonomisinin merkezi ve evresi arasnda 1945 sonrasnda oluan ticaret kalplar, Batl lkelerin birok tarm rnn smrgelerinden ithal ettikleri kolonyal dnemdeki uluslararas iblmn tamamiyle deitirdi (Tubiana, 1989:23). ABD ve Avrupa lkeleri, eker ve eitli yalar gibi eskiden kolonilerden aldklar rnlerin ithalatn deiik ve daha ok sayda lkeye yaymaya ve eker yerine baka tatlandrclar, ithal yalk tohumlar yerine de soya ya kullanmaya baladlar16. ABD'de soya fasulyesi retimi, bu tr ithal ikamecilie rnek gsterilebilir. Soya fasulyesinden karlan ya ve soya unu, ithal yalar ve ithal yem tahllarnn yerini ald (Friedmann ve McMichael, 1989:106,109). te yandan, birok nc Dnya lkesinde nceleri gda retimi iin ekilen topraklarn giderek artan bir blm, ihracata ynelik yeni mahsuller ve yemlik tahllarn retimine ayrlmaya baland. Barkin v.d., 1961-1986 yllar aras iin 25 azgelimi lke zerinde yaptklar incelemede, 13 lkede ekili topraklarn yardan fazlasnda gda retiminden ihra mahsuleri ve yemlik tahl retimine geildiini belirtiyorlar (Barkin v.d., 1990:18).17 ncelemeye gre, birok Latin Amerika ve Afrika lkesi, bu dnem iinde net gda ihracatlar olmaktan karak, net gda ithalatlar haline geldi (a.g.e.:5).18 Ancak bu deiimi sadece, uluslararas iblmnde Batl lkelerin ihtiyalarn gidermeye ynelik bir deiiklik olarak deerlendirmek yanl olabilir. Ekili alanlarda gda retimine ynelik tahllardan yemlik tahllara kay, kentsel nfusun artmasyla birlikte ete olan talebin de ykselmesi ve dnya piyasasnda besin tahllarnn ucuz olduu bir ortamda yerel reticilerin yemlik tahl ekimini daha krl bulmalaryla da aklanabilir. III. 1973'ten sonraki durum Daha nce deindiimiz gibi, 1945'ten sonra oluan uluslararas gda dzeninin, SSCB'nin ok byk miktarda Amerikan buday satn ald 1973 ylnda sona erdii belirtilmekte. 1973'te Sovyetler Birlii'nin yapt bu ithalatla, ABD'nin tahl stoklan geici bir sre iin erimiti. Bu dzenin knn ilk belirtisi, ABD ile
16 ekerin Avrupa sofralarna girmesinden gnmzde baka tatlandrclarla deitirilmesine kadar olan hikayesini kapitalist dnya ekonomisinin geliimi erevesinde anlatan bir alma iin bkz. Mintz, 1985. 17 Amerikan gda yardmlarnn en byk alcsndan biri olan Trkiye (Friedmann, 1982:63), 1961-1986 yllar arasnda net tahl ithalats bir durumdan net tahl ihracats haline gelmi tek lke. Trkiye ayrca, ayn dnemde tahl ithalatn azaltabilen alt lke ile tahllar arasnda ikamenin yemlik tahllar deil de besin tahllar lehinde olduu alt lke arasnda yeralyor (Barkin v.d., 1990:18,21). Barkin v.d.'nin sz ettii eilimin arpc bir rnei, 1960'larda gda retiminde kendi kendine yeterli duruma gelmi olduu halde 1970'lerin ortalarna gelindiinde net bir besin tahllar (msr ve buday) ithalats durumuna den Meksika. 1961-1986 dneminde, Meksika'da gelien et sanayiine ynelik olarak yemlik dar retimi, besin tahllar retimini aar hale geldi (a.g.e.:35-26). 18 nc Dnya lkeleri tarafndan tahl ithalatnn dorua ulat 1978 ylnda, azgelimi lkeler Amerikan buday ihracatnn yzde 71'ini satn aldlar (Friedmann, 1990:20).

102

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

dnyann ikinci byk tahl reticisi olan Avrupa arasndaki byyen rekabetti. Ksmen ABD'nin demeler dengesi sorunlar, ksmen de gda yardmnn azalan stratejik nemi yznden 1973'ten sonra ikili antlamalara dayal Amerikan gda yardm derken, ok tarafl yardmlar artt (Friedmann, 1982:273; Friedmann, 1990:23). 1973'te uluslararas piyasada tahl fiyatlar frlad ve bu durum, Amerikal iftilerin tahl retimini kamlad: 1938 ile 1973 yllar arasnda ylda ortalama yzde 1.8 artan ABD tahl retiminin 1973-1982 yllar arasndaki ortalama senelik byme hz yzde 2.6 oldu (Berlan, 1991:117). retimlerini arttran tarm i letmelerinin byyen borlar, tahl ihracat fiyatlarndaki d, artan faiz hadleri ve toprak fiyatlarnn dmesi, 1980'lerin banda Amerika'da ve Avrupa'da tarm sektrlerinde bir krize yol at (Buttel, 1989:46). Bu krizin klasik aklamalar, 1970'lerin retim ve fiyat artlarn, krizin nedeni olarak gstermektedir. Berlan ise, iflaslar, dk fiyatlar ve toprak younlamas gibi piyasa ayarlamalaryla krizin alabilecei yolundaki tahminlere kar kyor. Bat tarmndaki arz ile talep arasndaki artan dengesizliin, kapitalist dnya piyasasnn konjonktrel deil, yapsal zelliklerinin bir sonucu olduunu savunan Berlan, Bat tarmnn yabanc piyasalara olan bamllnn devam etmek zorunda olduunu vurguluyor (Berlan, 1991:132). Goodmann da, fazla retimin teknolojik zelliklerinin altn izerken, krizin, tarmdaki teknoloji youn birikim modelinin elikilerini ortaya kardn belirtiyor (Goodmann, 1991:60). Friedmann, bunlara ek olarak, ABD'nin dnya tarm ticaretindeki hegemonyasnn sona ermesini krizin bir nedeni olarak gsteriyor. kinci gda rejimi, Amerika'nn teknoloji ve ar retim kapasitesi asndan sahip olduu tekelin Avrupa tarafndan ykld bir dnemde sona erdi (Friedmann, 1982:4-5). Yazara gre bu durumda, sava sonrasndaki gda dzenine geri dnlmesi Szkonusu deildir. A. Yeni bir gda dzeni mi? Sz konusu literatrde, 1980'lerden itibaren tarmda yeni bir birikim rejiminin zelliklerinin grlmeye baland savlanmakta. Uluslararas gda dzenindeki deiiklikler, zellikle son on yl iindeki devletleraras sistemdeki deiikliklerle balantlandrlyor. Friedmann ve McMichael'a gre, dnya tarm artk okuluslu gda reticisi irketlerin taleplerine gre rgtlenmektedir ki bu da dnya eko nomisinin reglasyonunda devletlerin nemini marjinalletirmitir (Friedmann ve McMichael, 1989:112). Benzer ekilde nc Dnya'da da hkmetler, uluslararas piyasalarn dayatt talepler karsnda ulusal gda sektrleri yaratmada baarl olamadlar. 1970'lerden itibaren birok gerikalm lke hkmeti, byk bir bor krizi ierisine girdi ve gda ve gda ithalat faturalarn deyemez hale geldi. Sonu olarak, bu lkelerin ekonomilerinin ihracata ynelik olarak yeniden yaplandrlmasn talep eden uluslararas finans rgtleri, bu devletlerin tarm rgtlemedeki rollerini epeyce andrd (Friedmann ve McMichael, 1989).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

103

McMichael ve Myhre, uluslararas alandaki bu gelimeler karsnda, 1980'lerden itibaren, o zamana kadar ulusal ekonomiye isel olan reglasyon mekanizmasnn globalletiini savlyorlar (McMichael ve Myhre, 1991:85-86). 1970'lerden itibaren, intensif birikim rejimi ve onun tketim dzeyindeki yansmas, 'ok uluslu finans sermayesi' tarafndan zayflatld; yle ki ulus devlet, ulusal sermaye ve emei korumaktan vazgemek zorunda kald (McMichael ve Myhre, 1991:99). Ulus-devlet, global sermaye ile ulusal burjuvazi ve ii snf arasnda bir arac olmaktan ziyade, metropolitan devlet kontrolnden gittike bamszlaan global sermayenin ihtiyalarn karlar bir tutum taknmaya balad (McMichael ve Myhre, 1991). Yazarlara gre, ulus-devlet, "okuluslu bir devlete" dnme sreci ierisine girmi bulunuyor (McMichael ve Myhre, 1991:83). Bu yazarlar tarafndan tanmland kadaryla, global reglasyon ya da global birikim dzeni iki dinamik tarafndan niteleniyor. Birincisi, retim ve tketim artk ulusal ekonomilere isel deil: retim global, fakat tketim byk lde merkezde kalyor. kincisi, ihracata ynelik tarm sektrlerinde retilen gday tketecek dnya apnda bir zengin tketici snf yaratlyor ve idame ettiriliyor. 2-C blmnde tartld gibi, bu birikim rejimi, nc Dnya'nn tarmn gda retimine ynelik tahllardan yemlik tahllara, yalk tohumlara ve Batl tketiciler ile varsl yerli tketicilerin ihtiyalarna cevap veren baka rnlere evrilmesine neden oldu. Uluslararas para kurumlarnn verdii yapsal uyum kredileri (structural adjustment loans) yoluyla, okuluslu finans sermayesi ihracata ynelik tarm destekliyor ve bylece "devletin, tarmsal retimi i gda taleplerinin tatmini iin ynlendirebilecei politikalar ve kurumlan ina edebilme yetisini" kstlyor (McMichael ve Myhre, 1991:99). McMichael'a gre, olumakta olan nc uluslararas gda dzeninin iki temel unsuru, gda retiminin uluslararaslamas ile ulusal reglasyonun yerini global reglasyonun almasdr (McMichael, 1992:345). retim yakasnda sermaye-ve enerji-youn tarma dayal Amerikan modeli uluslararaslamakta, tketim ya kasnda ise dnya apnda, zengin snflara ait bir beslenme diyeti yaratlmaktadr (McMichael, 1992:349). Btn bunlara ek olarak da retim sahasnda, ban 'ikameciliin' ektii bir devrim yaanmaktadr (McMichael, 1992:359). imdi bu yaanan devrimin ne olduuna yakndan bakacaz. B. Yeni biyoteknolojiler Daha nce sylenildii gibi, ikinci gda dzeninin sermaye youn tarm, kimyasal ve genetik bulular zerine dayanmaktayd. Bu bulular sayesinde gda retiminde ikameler ile dntrmeler.(geleneksel yalar ve ekerin yerini yeni maddelerin almas gibi) oald ve tarm sanayiiyle ilgili girdi sektrleri geniledi (bkz. Blm 2-A). Tarihsel olarak, dntrmeler ve ikameler, tarm dorudan dnme tabi klamamtr. Fakat son birka on yl ierisinde yaplan aratr-

104

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

malarn sonucundaki yeni bulular, sanayi sermayelerinin doay istedikleri gibi kullanma kapasitesinde byk bir ilerleme nitelii tayor (Goodman, 1991:41). Bu bulular genelde "rekombinant genetik mhendislik" ve "hcre fizyonu" (gen paralanmas) alanlarnda gerekletiriliyor. Tohum, yeni bitki biyotekno lojilerinin "doum sistemini" oluturuyor; yani yeni bitki trleri yetitirilmesine ynelik almalar, tohum zerinde younlayor. Bu zellikleriyle tohum, tarmsal retim srecinin denetiminin ele geirilmesi asndan byk umut vadediyor.19 rnein genetik mhendislik sayesinde, yeni bitki trleri elde etmek iin tek yol, doal seksel dllenme olmaktan kacak. Genetik mhendisliin yaratt ola naklar, ilenmi gda maddeleri reticileri, tohum ve genetik aratrma firmalar ve kimya dalndaki ok uluslu irketler arasnda dikey bir entegrasyona yol am bulunuyor (Goodman, 1991:42-5).20 Goodmann'n "biyo-sanayileme" olarak tanmlad, tarm-gda sisteminde yaanmakta olan yeniden yaplanma, muhtemelen gda sanayiinin tarmsal girdilere olan bamlln azaltacaktr. Bu, iki koldan gerekleebilir: Gda imalatnda girdi olarak kullanlan mikro organizmalar ile gda mamullerine dntrlebilecek hammaddelerin eitlendirilmesi (Goodman, 1991:46). Bu ikincisine verilebilecek bir rnek, ucuz karbonhidratlarn yksek kaliteli proteinlere dntrlmesi olabilir ki, bu dntrmenin ticari uygulamas, gelecekte yem ve canl hayvan sanayiini zayflatabilir (Goodman, 1991:47). Yani protein ynnden zengin yapay besin maddeleri etle rekabete girebilir. Bu, tarmn sanayilemesindeki yeni bir ikameci eilim olacaktr. te yandan bir de dntrmeci eitim mevcut. Yani, yeni biyoteknolojiler tarmsal rnlerin nemini korumas sonucunu da dou rabilir. rnein, fabrikada ilenmeye uygunluu ve besin deeri asndan zel olarak tretilmi yeni bitki eitleri yaratlabilir (Goodman v.d., 1987:143-144).21 Tarmn sanayilemesi srecinde, dntrmeci ve ikameci sermayelerin imdiye kadar birbirlerine baml olmalarna ramen (Goodman, 1991:56), yeni biyosanayileme erevesinde dntrmeci ve ikameci eilimler birbirlerine rakip duruma gelebilirler. Dier bir deyile, dntrmeci eilim, topraa dayal yeni
19 Gda retiminin en temel unsuru olan tohum retiminin bir sanayi haline gelmesi ve biyoteknolojilerin bilimsel ve ticari adan bir tarihi iin bkz. Kloppenburg, 1988. 20 Yeni biyoteknolojilerin gelimesiyle ilgili olarak kurumsal deiiklikler de meydana geliyor. Bunlar, biyo-genetik mlkiyetin zellemesi (patent koruma yasalar, vs.) ile aratrmalarn zelletirilmesi olarak sralanabilir. (ABD'de artk aratrmalar, eskisi gibi niversitelerce deil, ok uluslu irketler tarafndan yrtlyor.) (Meager, 1990:70-2). 21 Bu tr bir ikameciliin mevcut bir rnei olarak, ete edeer protein ieren ve soyadan yaplan "tofu" yiyeceinin Bat'da zellikle vejetaryen diyetlerinde kazand yer gsterilebilir. te yandan, 1992 ylnda, Amerikan hazr orba imalats Campbell irketi ile sala imalats Hinz firmas tarafndan finanse edilen bir genetik mhendislik aratrmas sonucu, rengi, kokusu ve ekli istee uygun olacak domatesler gelitirilmesi, sz edilen dntrmeci eilime bir rnek tekil edebilir. Campbell ve Heinz frmalar, yeni domatesleri bir mddet iin ticari olarak kullanmayacaklarn aklamlard.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

105

tarm rnleri bulunmas ynnde alrken, ikameci eilim, gda maddelerinin tamamiyle endstriyel bir srele ve tarmsal olmayan girdilerle retilmesi ynnde bir bask oluturabilir (Goodman v.d., 1987:144). Goodman v.d.'ne gre, biyo teknolojilerin gelecekte tarmn rgtlenmesini nasl deitirebileceine ilikin iki olaslk var: Birincisi, srekli (kesintisiz) retim sistemleri oluturulmas. Bunun sonucu olarak, sermaye younluunun ve retim leinin artmasyla birlikte reticilerin says da azalacaktr (Goodman v.d., 1987:178-9).22 Dier olaslk ise tarmn, belirli mahsuller yerine endstriyel olarak ilenecek "biyo-ktle" (biomass) retimine ynelmesi. Birinci olasln halihazrdaki rnei olarak, yl boyunca devam eden kesintisiz bir retim biimi haline gelmi olan tavukuluk (tavuk ve yumurta retimi) gsterilebilir. kinci olasla gre, gelecekte tarmsal rnler, karbonhidrat, protein ve ya ierikleri baznda alternatif biyo ktle olarak bir birleriyle rekabet eder duruma gelebilirler. rnein, Goodman v.d., tahllarn gelecekte fraksiyonlarna blnebilecei ve bu deiik ksmlarn gda retiminden tekstile, kt yapmndan sentetik polimerler ve selloz imalatna ve yakt sanayiine kadar birok farkl yerde kullanlabilecei ngrnde bulunuyorlar (Goodman v.d., 1987:180-2). C. nc Dnya'da durum Bu yeni biyoteknolojilerin nc Dnya lkelerine uygulanmas durumunda, iftiliin marjinalleeceini syleyebiliriz. Biyo-sanayilemenin retimi arttrmaya ncelik tanmas gerekmez; daha ok rn eitlenmesini ierir (Sorj ve Wilkinson, 1990:130). Ayrca biyo-sanayilemenin younlamas kuvvetlendirmesi ve gerekli girdi masraflarn karlayabilen byk reticileri kayrmas ("Yeil Devrim" rneinde olduu gibi) da muhtemeldir. Biyo-sanayilemenin nc Dnya lkeleri arasndaki farkllamay arttrmas da beklenebilir, nk sadece grece daha zengin azgelimi lkelerin biyoteknoloji sahasndaki aratrmalara ve uygulamalara mali gc yetecektir. Bu teknolojilerin azgelimi lkelerde uy gulanabilirlii de snrl kalacaktr. nk, bu teknolojiler, nc Dnya'nn tropikal ya da yar-tropikal tarmsal blgelerinin aksine liman blgelerdeki Bat tarmnn ihtiyalarna ynelik olarak gelitirilmi bulunuyor (Buttel, 1990:168-9). Bat'da biyoteknolojilerinin uygulanmasnn nc Dnya zerindeki ilk etkilerinin olumsuz olmas ok muhtemeldir. kamecilik, nc Dnya'nn ihra ettii birok rne olan talebi azaltacaktr. Daha nce de sylendii gibi, ekerin
22 Goodman v.d., tarmda retim leinin artaca yolundaki tahminleriyle balantl olarak, Lenin'in kyller arasnda farkllamaya ilikin tezi hakknda bir saptama yapmaktalar. Yazarlar, ancak tarmsal retim srecinin biyolojik unsurlarnn dntrlmeye balamasndan sonra, aile i letmeleri tarafndan ulalmas olanaksz lek ekonomilerinin ortaya ktn savlyorlar (Goodman v.d., 1987:176).

106

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

baka tatlandrclarla ikame edilmeye balanm olmas, bu durumun en gzel rneklerinden birisidir. Fakat daha da nemlisi, azgelimi lke hkmetleri, patent korumas altnda Bat'da genetik mhendislik yntemleri kullanlarak retilen bitki trlerinden yararlanmak iin para demek zorunda kalacak ve bu teknolojinin ithali iin Bat'ya baml olabileceklerdir. Gelecekte azgelimi devletler, Batl aratrma firmalarna lkelerindeki bitki genetik kaynaklarn toplama ve kullanma izni vermek zorunda kalabilirler. Bu bitki kaynaklar, biyogenetik teknolojilerin vazgeilmez hammaddeleridir ve bunlarn yzde 70'i nc Dnya'da bu lunmaktadr (Meagher, 1990:71,74).23 Yeni gelimekte olan biyoteknolojilerin nc Dnya zerindeki tam ve somut etkilerini grmek iin daha beklemek gerekiyor. Bununla birlikte, 1980'ler ve 1990'larda azgelimi lkelerin dnya tarmndaki konumlar hakknda belirtilmesi gereken baka noktalar da var. Yukarda Blm 4-A'da da deinildii gibi, nc Dnya lkeleri, oluma aamasnda bulunan, tarmda yeni bir uluslararas i blmnn paras haline gelmeye baladlar. Bu yeni iblmne gre, azgelimi lkeler, yksek gelirli tabakalara hitap eden rnlerin (turfanda meyve ve sebze, balk, vs.) retiminde ve ihracatnda uzmanlarken, Bat, grece daha serma ye-youn ve "dk deerli" tahllarn nc Dnya'ya boaltyor (McMichael ve Myhre, 1991:93). Yukarda belirtildii gibi, ihracata ynelik tarm, birok lkede i pazar iin temel gda (hububat) retiminin ok nemli lde azalmasna yol at. Bu durum, yeni iblmnn hem nedeni, hem de bir sonucudur. Bat'dan gelen ucuz tahllar, yerli retimin rekabet gcn tamamiyle krd 24 .1980'lerin bandaki bor krizinin ardndan bu lkelerin byyen ithalat bamll, h kmetlerin gda ithalat faturalarn ve borlarn deyebilmek iin ihracata ynelik rn retimini arttrmalarn zorunlu kld (Sorj ve Wilkinson, 1990:125). Azgelimi lkelerde tarmn ihracata ynelik Bat'ya sadece ticaret asndan bal deiller. retimin rgtlenme biimi de, tarm Bat'nn retici sermayesiyle balantlandryor. Bir yanda, Latin Amerika rneinde olduu gibi, tarmsal retim ve Bat'daki tarmsal gda sanayileri arasnda dikey entegrasyon ve koordinasyon, taahht iftilii (contract farming)) yaanyor. Latin Amerika'da bu eit en tegrasyon, reticilerin kaynak ve retim kararlan zerindeki denetimlerini kaybetmelerine yol at (Sanderson, 1985:48-53). Taahht iftilii (ki bu Amerikan tarmnda da yaygnlamaktadr) erevesinde, szlemeci, mteahhit kk reticiye hem girdi ve retime ilikin kararlar dayatmakta, hem de daha sonra
23 Halen srmekte olan GATT Uruguay grmelerinde, "dnsel mlkiyet haklan"nn korunmas hakknda bir anlama tasarsnn kabul edilmesi durumunda, bu olaslk gerekleecektir. Buna gre, dnyada sadece bir lkede yetien bir bitkiden aratrma amacyla yararlanma ve bu bitki rnek alnarak gelitirilecek yeni trler iin patent alma hakk, o devlete deil de, aratrmay yapan kii veya firmaya ait olacak. 24 nc Dnya tahl retiminin dnya piyasalarndaki rekabet gcnn byk oranda azalmasnn ilgin bir rneini, 1980'lerde Zimbabwe'de bulmak mmkn. 2mbabwe'de hkmetin de tevikiyle

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

107

rne sahip kmaktadr25. Taahht iftilii, retici emeinin "zgr olmad" bir emek denetim biimidir. nk retici, karar alma mekanizmasna katlamaz. Dahas retim fazlas ve byk fiyat dleri risklerini stlenen de reticinin kendisidir26 (Watts, 1990:155-6). te yandan, dikey entegrasyon ve koordinasyonun olmad durumlarda bile, nc Dnya'nn ihracata ynelik tarm, olduka sermaye-youndur ve bu suretle de yerli sermayeyle olduu kadar yabanc ser mayeyle de balant iindedir. Tarm-sanayilerinin basks altnda, devletler, yeni yabanc biyoteknolojiler iin pazar haline gelen byk lekli ve sermaye-youn tarm tevik etmekteler (Meagher, 1990:77). Bu gelimeler sonucunda nc Dnya tarmnda ortaya kan eilim, lek bymesi ve sermaye younlamasdr ki bu da krdaki yoksul reticilerin daha da marjinallemesine yol ayor (Sorj ve Wilkinson, 1990:126). Tarm "da ama" ynndeki bask, sadece uluslararas gda irketlerinden gelmiyor. Ne de bu durum, devletlerin bu yndeki bamsz kararlarnn bir sonucudur. Bor krizi sonrasnda "tarmsal gda sistemlerinin uluslararaslamas, yeni uluslararas finans ilikileri tarafndan dorudan dayatlmadysa da, ok byk lde tevik edilmitir" (McMichael ve Myhre, 1991:92). Uluslararas bankalarn etkisi altnda, IMF ve Dnya Bankas gibi uluslararas kurumlar, nc Dnya hkmetlerini, "yapsal uyum kredisi" (SAL) anlamalarnn koullan araclyla tarmlarn ihracata yneltmek dorultusunda zorlamaktalar (McMichael ve Myhre, 1991:98). D. GATT Uruguay grmeleri Daha nce sylediimiz gibi, ABD, AT ve dier byk tarm ihracatlar arasnda bir pazar mcadelesi sryor. ABD ve AT'nin tarm destekleme harcamalarnn bte iindeki pay, 1980'lerin ortalarnda ok byk boyutlara ulat (Runge, 1988:133). Tarm rnleri pazarlarn kapmak iin bu sregiden rekabet, GATT grmeleri erevesindeki Uruguay turu srasnda daha bir resmiyet kazand. Bugne kadar ticaret liberalizasyonu grmelerine dahil edilmemi olan tarm
1987'de msr retimi, i talebi at. Fakat Zimbabwe'nin alkla mcadele eden komular, msr Avrupa'dan ve ABD'den daha ucuza almay tercih ettiler (Danaher, 1989:36). 25 Szlemeciler, sadece kk reticiyi kullanmakla kalmyor, baz durumlarda byk lekli kapitalist iftliklerle de i yapyorlar. Taahht iftiliinin en basit rnei olarak, McDonalds gibi hazr-hzl yemek reten firmalarn yeni yatrm yaptklar lkelerde (rnein Rusya ve Trkiye) patates ve elma gibi girdilerinin standardizasyonunu salamak iin yerel reticilerle szleme yapmalar gsterilebilir. Taahht iftilii yalnzca ok uluslu gda irketlerinin tekelinde bulunmamaktadr. Devletlerin de yerli ve uluslararas sermayeyle ittifak ierisinde bu eit retim rgtlenmesini kullanmalar istisnai deildir (Watts, 1990:152). 26 Taahht iftilii, sanayideki 'post-fordist esnek birikim modeline' benzetiliyor. Hatrlanaca gibi, bu sanayi rgtlenmesinin nemli bir zellii, eitli girdilerin elde edilmesi iin taeronluk sisteminin kullanlmasdr (Watts, 1990:159).

108

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

sektr, 1987'de balayan Uruguay turunda ilk defa bir mesele olarak ele alnd (Hathaway, 1987:1). Cairns grubu (Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nn ban ektii, gl tarm ihracat sektrlerine sahip 14 lke) ve ABD, AT'nin Avrupa tarmna olan mda halesini kstlamas ve i pazarlarna giri engellerini azaltmas iin bask yapyor (Haney ve Almas, 1991:100). ABD, dnya apnda tarm ticaretinin serbestle tirilmesi ve bu sektre uygulanan sbvansiyonlarnn kaldrlmas iin bastrrken, AT Japonya'yla birlikte, bu taleplere ilikin olarak "aamal" bir plan izlemekten yana grnyor (Goodman ve Redclift, 1991:130). Avrupa, AT bte gelirlerinin te ikisinden daha fazlasnn geen on yl ierisinde Ortak Tarm Politikas (OTP) iin harcanm olmasna ramen, tarm gelirlerini destekleme politikalarn ve ihracat sbvansiyonlarn byk oranda azaltmaya ayak diriyor (Haney ve Almas, 1991:103). Topluluun OTP'ta byk kesinti yaplmas ynnde dardan gelen basklara kar ne srd argumanlardan birisi, son yllarda Avrupa ehirlerinde yaptklar byk eylemlerle seslerini duyuran aile iletmeleri reticilerini koruma zorunluluu zerinde younlayor. Sbvansiyon ve fiyat desteklerinin kk bir miktar azaltlmas ve kk reticilere ve AT iinde geri kalm blgelere (Yunanistan, spanya, Portekiz ve rlanda) pozitif ayrmclk uygulanmas yolundaki teklifler, intensif ve byk lekli tarmsal dzenlere sahip AT yeleri (ngiltere, Danimarka, Hollanda, Fransa) tarafndan reddedildi (Symes, 1992:195). Bu nerilere muhalefet edenler, fiyat desteklerinin ve ihracat sbvansiyonlarnn azaltlmas durumunda, tarm faaliyetlerinin Avrupa'dan dnyann dk cretli blgelerine kayacan iddia ettiler (Haney ve Almas, 1991:111). te yandan, Avrupa'da tarmn liberallemesini savunanlarn bir blm, fiyat desteklerinin gda maddeleri zerinde gelir artyla ters orantl bir vergi nitelii tadna iaret ederek, desteklerin ok byk bir blmnn byk reticilere ve tarma sermaye girdileri salayan firmalara gittiini savunuyor (Tarditi v.d., 1989:3). Subvansi yonlarn "olumsuz" etkilerine dair benzer endieler, ABD'de de dile getiriliyor (Runge, 1988:138). Ticaretin serbestletirilmesi ve teviklerin kaldrlmas, ilk bata Batl olmayan lkeler lehine bir gelime olacakm gibi grnse de, aslnda bunlarn gereklemesi, byk bir olaslkla Batl tarm ihracatlarnn yararna olacak ve uluslararas piyasadaki mevcut eilimleri daha da derinletirebilecek. ABD'nin 1987'de GATT'a sunduu neri, on yllk bir sre iinde btn hkmetinin, iftilere verilen arz-talep dengesini bozucu her trl destei kaldrmalarn ngrmekle birlikte, fiyat destekleri yerine reticilere dorudan demeler yaplmasna olanak tanyordu (Runge, 1988:135). 1985'teki ABD Tarm Yasas da, fiyat destekleri yerine iftiye dorudan demeler yaplmasn ngrd. AT de dorudan demelerden yan gibi grnmekte. Bu yzden, liberalizasyon nerilerinin benimsenmesi durumunda bile ABD ve Avrupa'nn kendi tarmlarn desteklemeye ve sbvanse etmeye devam edecekleri sylenebilir (McMichael, 1992:358).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

109

Dahas, tarmda ticari serbestlemenin ve her eit sbvansiyonun kaldrl masnn, Bat tarm karsnda kendisini koruma ihtimali ok dk olan nc Dnya tarmn dnya rekabetine aaca da vurgulanyor (Danaher, 1989:43). Azgelimi lkelerin korumac programlar uygulamasna izin verilmezse, bu devletlerin gda alannda kendi kendine yeterliliklerini arttrmalar da ok zor 27 grnyor. Sonu olarak, tarm ticaretinin liberalletirilmesi, ulusal dereglasyon, global reglasyon ve retimin uluslararaslatrlmas ynndeki mevcut eilimleri derinletirebilecektir (McMichael, 1992:356). Tarm ticaretinin ne dereceye kadar serbestletirilebilecei, nc Dnya hkmetlerinin ulusal gda retiminin korunmas ynndeki taleplerinden ziyade, ABD'nin ve AT'nin i politika hesaplarna baldr. Avrupa'da, kimyasal maddelere dayal ve sermaye-youn tarm ve ar retimin olumsuz etkileri hakknda gittike byyen bir kayg ve doal evrenin korunmas ynnde bir talep mevcut. Tarmda korumacln azaltlmasn savunanlar, retim dzeyi daha dk fakat daha az kimyasal kullanlrma dayal "evreci" bir tarmdan yana tavr koyuyorlar (Haney ve Almas, 1991:112-113). Gerek ABD'de, gerekse de Avrupa'da, yksek oranda tarm ilac ve hormon kullanlarak yaplan intensif tarma ynelik eletiriler ar tarken, 'organik' gdalara talep de giderek byyor (Goodman ve Redclift, 1991:130). rnein Avrupa'da birok kii, doal evreye daha az zarar verecek ekilde daha dk tarmsal retim dzeylerinin hedeflenmesini isteyerek, bunun, tarm ve evre politikalarnn uyumlu hale getirilmesi iin bir frsat douracan dnyor (Symes, 1992:201). te yandan, fazla retimin devam ettirilmesi, ABD ve Avru pa'daki byk gda reticisi irketlerin iine geliyor. Bu yzden, Bat'da tarmn izleyecei yolu muhtemelen, "evreye zararsz" bir tarm yaratlmas yolundaki talepler ile tarmn uluslararaslamas ynndeki eilim arasndaki gerilimin sonucu belirleyecek. IV. Sonu Yukardaki blmlerde, kinci Dnya Sava'ndan itibaren ve 2000 ylna doru dnya gda retiminin belli bal zelliklerini anlatmaya ve "gda dzenleri" yaklamnn bu konudaki argmanlarn zetlemeye altk. Daha nce de belirtildii gibi gda dzenlerine ilikin almalar, tarm sektryle ilgili tahlilleri "tarm meselesi" etrafnda younlaan dar kavramsallatrmalardan kurtarmay amalyor ve tarmla sanayi arasndaki ilikilere k tutuyor. Gelelim bu yaklamn zayflklarna. Bizce gda dzenleri literatr zellikle iki adan eletirebilir: ncelikle, bu yaklam, 1915-1973 arasndaki tarmla bugnk tarm arasndaki baz devamllklar gzden karmakta ve deiiklikler zerinde fazla durmakta. .
27 Uruguay grmeleri srasnda ABD, en yoksul lkelere, tarmda korumacln aamal olarak kaldrlmas iin daha uzun bir uyum sresi verilmesini nerdi. Fakat bu neri, daha "gelimi" nc Dnya lkeleri ve Cairns grubunu kapsamyordu (Watkins, 1991:47).

110

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

kinci olarak da, gda dzenlerinin kimi kavramsallatrmalar baz ynlerden "merkez odakl" olarak nitelenebilir. Friedmann, 1943-1973 arasndaki gda dzenine dn olamayacan savunuyor (Friedmann, 1991:87). Bilindii gibi, bu dzenin tanmlayc zellikleri, Amerikan gda yardm ile tarmda fordist birikim ve tketim rejimiydi. 1973'te, Amerikan gda yardmn gerektiren koullar ortadan kalkt. Bununla birlikte, bu koullarn 1990'larda tekrar ortaya kt iddia edilebilir. Eski Sovyetler Birlii'ni oluturan cumhuriyetler ok ciddi bir temel gda maddeleri sknts yayor ve bunlardan hibirisi, gda ithalat faturalarn hemen deyebilecek durumda deil. Afrika'daki borlu lkelerin de gda yardmna ihtiyac olduu ok aikr. Son yllarda, Dou Avrupa ve eitli Afrika lkelerine uluslararas gda yardm yaplmas yolundaki arlar artm bulunuyor. Bu iin talep yakas. Arz yakasnda ise durum yle: Avrupa'da ve ABD'de an tahl retimi aaya ekilebilmi deil. Yakn gelecekte de bu durum srecee benziyor, nk ar retim esas olarak sermaye biriktirme drtsnden kaynaklanyor. Dolaysyla, bu lkelerin d pazar aray da devam edecek. Mali glk iindeki birok nc Dnya ve Dou Avrupa lkesi gda ithalatn hemen arttramayaca iin, geni apta gda yardmlarnn tekrar yaygn hale gelmesi hi de uzak bir ihtimal olarak grnmyor (Berlan, 1991:132-133). Tarmda fordist birikim dzeninin bitmesi ve bunun yerini yeni bir rejimin almas hakknda: Bu argman, sanayide 'post-fordist' bir birikim rejiminin meydana kmasyla ilgili literatrden esinlenilerek ortaya atlmtr. Bu literatre gre, sanayideki yeni birikim rejimi, kitlevi tketime deil de, daha ok Yeni Sa dneminde saflarn geniletmi olan st snflarn tketimine ynelik eit lendirilmi lks mamul mal pazarlarna dayanmaktadr. Tarmda intensif birikim modelinin sona erdiinden pheliyiz. Marsden'in de syledii gibi, 1970'lerde ve 1980'erde yeni iktisadi biimler ortaya km olsa da, gda imalatnn birok sektrnde fordist retim yntemleri hl sryor (Marsden, 1992:211). retim biimlerinin eitlenmesi ve varsl kesime hitap eden tketim pazarlarnn ortaya kmas gibi gelimeler, henz yeni bir birikim dzeni yaratmaya yeterli deildir (Marsden, 1992:213,217). Dahas global bir 'zengin gda tketicisi snfn' ortaya kmasyla ilgili argman da sorunludur. Bat'da sz edilen bu snfn ne kadar byk olduu hi ak deildir. Bu 'doal' gdalar almaya gc yetebilen insanlarn aznlkta kald sylenebilir. Gda dzenleri yaklamnn eitli alardan 'merkez odakl' olduu da sy lenebilir. Birincisi, nc Dnya'daki gda retiminin yaplanmas ve dnm, sadece Bat tarmnda yaanan deiikliklere gnderme yaplarak aklanmaktadr. Birok azgelimi lkenin ithal ikameci politikalar benimsemesinin ve 1950'lerde tarm ii snfna gda ucuza gda salayan bir sektr olarak rgtlemesinin bir lde Bat'nn etkisiyle olduu doruysa da, Amerikan gda yardmna ve ucuz tahl ithalatna bamllk, birdenbire ortaya kmad. Daha ziyade, gda ithal etme ihtiyac, hkmetlerin uygulad politikalarn isel elikilerinin ve darboazlarnn

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

111

bir rnyd - bu politikalar, Batl kurumlar tarafndan tavsiye edilmi olsa bile. nc Dnya hkmetlerinin bir yanda reticileri korumak, te yanda tketicilere ucuz gda salamak ynndeki abalar, tarmda verimliliin yeterince artmad bir ortamda (Bat'da olduunun aksine) ucuz tahl ithalatna bamlla yol at (Hopkins, 1986:34). Buradan hareketle, ithalat bamll aklanrken, srf 'dsal' unsurlara yer vermek yerine 'isel' dinamiklerin de altnn izilmesi gerektiini syleyebiliriz. Bu nokta, gda dzenleri analizinin 'merkez odakllnn' bir baka ynn gndeme getiriyor: Bu yaklamda, nc Dnya lkeleri arasndaki farkllklar dikkate alnmamaktadr. Bat'yla yaplan ticaretin yansra, blgesel ticaretin hacmi ile d ticarette imalat ve tarm sektrlerinin pay, azgelimi lkeler arasnda farkllk gsteren unsurlardan bazlardr ve muhtemelen lkelerin tahl ithalatna ve gda ihracatna bamllk derecelerini belirlemede nemli rol oy namaktadr.28 Dahas baz lkeler, (Hindistan, Pakistan, Trkiye gibi) sava sonras dnemde tahl ithalatna olan bamllklarn azaltmlardr. Hatta Trkiye, 1954-1975 arasnda, Amerikan PL 480 Yasas erevesindeki yardmn te ikisinin gnderildii lkeden birisi olmasna ramen, byle bir gelime gsterebilmitir.29 Byle durumlar istisnai olarak deerlendirilebilse de, nc Dnya'daki gda ynnden kendi kendine yeterlilik rneklerinin, bu lkelerdeki tarmsal geli melerin sadece Bat tarmnn etkisiyle meydana gelmediini gsterdiini d nyoruz. Bu 'istisnai' rnekler, bu lkelerdeki en azndan 1980'lere kadar izlenen devlet politikalarnn bir sonucu olarak da deerlendirilmelidir. Gda dzenleri literatr, 1980'lere kadar devlet reglasyonu ve sonrasnda global reglasyon arasnda ayrm yaparken, argmanlarn, nc Dnya'daki ithalat bamllnn Bat'daki ihracat bamllna kar geldii sav zerine kurmaktadr ki, bu da gzken farkllklar aklayamamaktadr. Gda dzenleri yaklamnn nemi, merkezin evre zerindeki iktisadi bas knlnn deien zelliklerini ve bu deiimin nasl bir eilim gsterdiini tarm ve gda retimi sahalarnda aklamaya almasndan kaynaklanmaktadr. Sanayide fordizm/post-fordizm tartmalarnn altnda oluan bu yaklam, Szkonusu tartmalarn sermaye birikiminin daha ok ekonomik boyutlarn vurgulayan niteliini bir lde aabilmitir. Dier bir deyile, gda dzenleri yaklam, fordizm ve post-fordizmin retimin rgtlenmesine ilikin zelliklerinin yansra, bu iki birikim rejiminin dayand siyasi kurumlarn neminin de altn izmektedir. Bu adan, McMichael ve Myhre'nin 1980'lerden itibaren ulusal reglasyonun zayflad ve onun yerini global reglasyonun ald ynndeki argmanlar nemlidir. Ancak
28 Tarmn ihracata bamll ve blgesel ticaret rntleri asndan Latin Amerika lkeleri arasndaki farkllklar iin bkz. Sanderson, 1985:45. 29 Trkiye'nin 'istisnai' durumunun aklamas, su noktalan gznne almaldr: (i) Trkiye, balangta Marshall yardmndan 'faydalanan' lkelerden birisiydi, (ii) devlet, nc Dnya lkelerinin deil de, Avrupa'nn kendi tarmn korumac politikalarn artran bir tarzda, fiyat destekleriyle tarm korumaya alt, (iii) Trkiye'nin blgesel tarm ticaret hacmi, Bat'yla olan tarm ticaret hacmine kyasla olduka nemli boyuttadr.

112

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

bu argmann 'yumuatlmas' gerekiyor. 1980'lerden sonra ulusal reglasyonun zayflamas, genelde nc Dnya lkeleri iin geerli oldu. Batl devletlerin (Japonya dahil), tarm sektrlerini korumak konusunda karar verebiliyor olmalar, bu lkelerin tarmlarn hl 'ulusal' dzeyde regule edebildiklerini gstermektedir. Sonu olarak, baz eksikliklerine ramen, gda dzenleri yaklam, dnya tarmn incelemek iin yararl bir analiz yntemidir; dnya tarm ve gda retimini bir btn olarak ele almaya almaktadr.

KAYNAKA
Barkin, D., Batt, R. ve DeWalt B. (1990). Food Crops vs. Feed Crops: Global Substitution of Grains in Production. Boulder, Co.:Lynne Rienner. Bates R. (1983). "Governments and Agricultural Markets in Africa," G.Johnson ve E.Schuh (der). The Role of Markets in the World Food Economy. Boulder, Co.:Westview Press, iinde. Berlan, J. (1991). "The Historical Roots of the Present Agricultural Crisis," W.Friedlve vd. (der.) Towards a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde. Buttel, F. (1989). "The US Farm Crisis and the Restructuring of American Agriculture: domestic and International Dimensions," D.Goodman ve Redclift (der.) The International Farm Crisis. London: MacMillan, iinde. . (1990). "Biotechnology and Agricultural Development in the Third World," H.Bernstein vd. (der.) The Food Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde. Clairmonte, F. (1980). "US Food Complexes and Multinational Corporations, Reflections on Economic Predation," Economic and Political Weekly, October. Crow, B. (1990). "Moving the Lever: A New Food Aid Imperialism?" H.Bernstein vd. (der.) The Food Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde. Danaher, K. (1989). "US Food Power in the 1990s," Race and Class, 30 (3), 31-46. Friedmann, H. (1982). "The Political Economy of Food: The Rise and Fall of the Postwar International Food Order," American Journal of Sociology, 88, supplement, 248-286. (1987). "The Family Farm and International Food Regimes," Teodor Shanin (der.) Peasants and Peasant Societies (2nd edition). Oxford: Basil Blackwell, iinde. (1990). "The Origins of Third World Food Dependence," H.Bernstein vd. (der.) The Food Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde. (1991). "Changes in the International Division of Labor," W.Friedland vd. (der.) Towards a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde. Friedman H. ve McMichael P. (1989). 'Agriculture and the State System, The Rise and Decline of National Agricultures, 1870 to the Present," Sociologia Ruralis, 29 (2), 93-117. Goodman, D. (1991). "Some Recent Tendencies in the Industrial Reorganization of the Agri-Food System," W.Friedlve vd. (der.) Towords a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde. Goodman, D. ve Redclift, M. (1989). "Introduction: The International Farm Crisis," D.Goodman ve M. Redclift (der.) International Farm Crisis. London: MacMillan, iinde. (1991). Refashioning Nature, Food, Ecology and Culture. London ve New

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM York:Routledge.

113

Goodman D., Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1987). From Farming to Biotechnology, A Theory of Agro-industrial Development, Oxford: Basil Blackwell. Haney, E. ve Almas, R. (1991). "Lessons on European Integration: Watching Agricultural Policies from the Fringe," Sociologia Ruralis, 31 (2-3), 9-119. Hathaway, D. (1987). "Agriculture ve the GATT: Rewriting the Rules," Policy Analyses in International Economics, Institute for International Economics, 20, September. Hopkins, R. (19_/), "Food Security, Policy Options and the Evolution of State Responsibility," in L.M. Tullis ve L. Hollist (der.) Food, The State and International Political Economy. Lincoln; London: University of Nebraska Press. Hopkins, R. ve Puchala, D. (1978). "Perspectives on the International Relations of Food," R. Hopkins ve D. Puchala (der.) The Global Political Economy of Food. Madison, Wisconsin: The University of Wisconsin Press, iinde. Kloppenburg Jr, J.R. (1988). First the Seed, The Political Economy of Plant Biotechnology. Cambridge: Cambridge U. Press. Krasner, S. (1983). "Structural Causes and Regime Consequences: Regimes as Intervening Variables," S.Krasner (der.) International Regimes. Ithaca ve London: Cornell University Press, iinde. Lipietz, A. (1982). "Towards Global Fordism?" New Left Review, 132, March-April, 33-47. Marsden, T. (1992). "Exploring a Rural Sociology for the Fordist Transition, Incorporating Social Relations into Economic Restructuring," Sociologia Ruralis, 32 (2-3), 209-30. McMichael, P. (1992). "Tensions between National and International Control of the World Food Order: Contours of a New Food Regime," Sociological Perspectives, 35(2), 343-365. McMichael, P. ve Buttel, F. (1990). "New Directions in the Political Economy of Agriculture," Sociological Perspectives, 33(1), 89-1-9. McMichael P. ve Myhre, D. (1991). "Global Regulation vs. the Nation-State: Agro-Food Systems and the New Politics of Capital," Capital and Class, 43,83-105. Meagher, K. (1990), "Institutionalizing the Bio-Revolution: Implications for Nigerian Smallholders," Journal of Preasant Studies, 18(1), October, 68-89. Mintz, S.W. (1985). Sweetness and Power, The Place of Sugar in Modern History. London: Penguin Books. Race and Class, v.34, no. 1 (bu saydaki btn makaleler) Runge, C. E (1988). "The Assault on Agricultural Protectionism," Foreign Affairs, 67,133-150. Sanderson, S. (1985). "The "New" Internationalization of Agricultura in the Americas," S. Sanderson (der.) The Americas in the New International Division of Labor. New York ve London: Holmes and Meier, iinde. Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1990). "From Peasant to Citizen: Technological Change and Social Tranformationin Developing Countries," International Sociological Science Journal, 124,125-133. Symes, D. (1992). "Agriculture, the State and Rural Society in Europe: Trends and Issues," Sociologia Ruralis, 32 (2-3), 193-208. Tarditi, S., Thomson, K. J., Pierani, P. ve Croci-Angelini, E., der., (1989). "Introduction," Agricultural Trade Liberalization and the European Community. Oxford: Clarendon Press. Tubiana, L. (1989). "World Trade in Agricultural Products: From Global Regulation to Market Frag mentation," D. Goodman ve M. Redclift (der.) The International Farm Crisis. London: MacMillan, iinde. Watkins, K. (1991). "Agriculture and Food Security in the GATT Uruguay Round," Review of African Political Economy, 50, 38-50. Watts, M. (1990). "Peasants under Contracts: Agro-Food complexes in the Third World," H. Bernstein vd. (der.) The Food Question: Profits Versus People? New York: Monthly Review Press, iinde.

114

World food and agricultural production towards the 21th century

The paper critically examines the recent literature on "food regimes" and "new bio-technologies." Different forms of food regimes, relationships between food regimes and accumulation regimes/regulation modes, the characteristics of the food regime evolved after the Second World War (the "Fordist" regime) and recent shifts in the "Fordist" food regime are reviewed in detail. The theory of "food regimes" is criticized for its Eurocentric aspects and it is shown that recent trends observed in food technologies, and food production and consumption patterns do not support the argument about the restructuring of the current regime towards an international "Post-Fordist" food regime.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

115

Esnek uzmanlama ve ngiliz imalat sektrnn rekabeti baarszl*


Paul Hirst & Jonathan Zeitlin

ngiliz imalat sektr 1970'lerde karlat sorunlarn stesinden acaba gelebildi mi? Be yllk verimlilik, istihdam ve hasla artna ramen baz belli bal makro-ekonomik gstergeler tersini sylyor. Bunlardan en nemlisi, 1993'den beri sregelen imalat sanayi mallar ticaretinde verilen aklar ve bunun demeler dengesi zerindeki yansmalar. Ana eilim imalat sanayi mallarnn ticaretinde oluan ve giderek byyen ak ve bu an finans ya da dier sektrler tarafndan kapatlamamas ynnde. ana neden bu eilimi aklyor. lk olarak, yerli firmalar tketici mallar sektrnde 1970'lerin youn ithalat patlamas sonucunda kaybetmi olduklar pazar paylarn geri kazanamadlar. 1980'lerin ortalarnda az ok iyileme gsteren tekstil, giyim gibi sektrlerde bile ithalat yeniden artmakta. kincisi, ithal girdiler ngiliz nihai rnlerinin nemli bir ksmn oluturarak toplam rn ierisinde daha az katma deer oluturulmasna yolayor. Son olarak, ngiliz sermaye mallar sektrnde 1980'lerde meydana gelmi olan nemli gerileme sebebiyle, yakn zamandaki imalat yatrmlarndaki gelimenin gerektirdii tehizat yerli kaynaklardan karlanamyor.1 Bu makro gstergeler, ne sryoruz ki, bir ok ngiliz firmasnn Bat Almanya, ltalya,ve Japonya gibi rakiplerimizin baar larnn anahtar olan yeni imalat organizasyon ve retim modellerini benimseme ve uygulamadaki mikro iktisad beceri yoksunluunun kantdr. malat sektrnn mikro dzeydeki baarszl bir tarafa, u anda makro sorunlarn boyutu bile nadiren Szkonusu edilmektedir. ngiltere'nin refah zerine varlm olan gr birlii en zengininden en fakir satcsna kadar herkesi kap samaktadr. Muhafazakrlar, ngiliz ekonomisinin dzle kt ve 1980'lerden
(*) Political Quarterly, cilt 60 (1989), s.l64-178'den eviren: Yldrm Krgz. 1 ngiltere'nin yakn dnemdeki ithalat zerine bkz. A. Kilpatrick ve C. Moir, "Development in the UK's International Performance", T. Barker ve P. Dunne (der.), The British Economy After Oil: Manufacturing or Services? iinde. Croom Helm, Londra, 1988.

116

P A U L HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

beri kyas kabul etmez byme hzlarna toplumun geni bir kesiminin refah dzeyini imdiye dein eriilmemi boyutlara getirerek ulatmz konusunda srar etmektedirler. yleyse aadaki olgular nasl aklayabiliriz? 1987'de gerekleen toplam endstriyel retim 1979 yl rakamlarn ancak gemektedir ve hl 1973 ra kamlarnn altndadr - ngiltere bir zamanlar bulunduu yere gelmek iin biraz daha fazla bymek zorunda. Kuzey denizi petrol retiminin dorua ulamasna ramen demeler dengesi ana yolaacak kadar ktleen imalat sektr ticaret a var (1987'de 10 milyar, 1988 iin ngrlen 15 milyar sterlin olmak zere). Altyap yatrmlar rakiplerimizin standartlarna gre inanlmaz derecede dk ve yansra imalat sanayisi yatrmlarnn dzeyi, ierii ve kullanm ekilleri ngiltere'nin gelecekteki rekabeti konumunu salamlatrmaktan olduka uzak. sizlerin okluuna ramen, iilerin becerilerini arttrmaya ynelik yatrmlar yetersiz ve iilerimiz nde gelen sanayilemi lkeler arasnda en az beceri sahibi ve eitimli olanlar. Muhafazakrlar bize kendilerinden nceki "konsensus" hkmetlerinin baedemedii uzun dnemli iktisad gerilemeyi durdurduklarn sylyorlar. Srekli endstri ve firmalardan bahsediyorlar, fakat, imalat kelimesini nadiren kulla nyorlar. Oysa ngiltere'nin iktisad krizinin merkezinde imalat sektrnn gszl yatyor. ngiltere'nin endstriyel gerileyii hem yeni hem de gerek. Yeni nk 1960'larn sonlarna kadar "gerileme" dnya ticareti ierisinde greceli gerileme olarak ele alnyordu. Bu lte gre ngiltere 1950'lerle kyaslandmzda, gerilemek bir yana, nemini yitirmitir. Bu manda, daha baarl iktisad politikalar zaten en iyi ihtimalle gerileyiin hzn yavalatabilirlerdi. Asl endstriyel gerileme, ngiliz reticilerin 1960'larda yerli pazar paylarn kaybetmeleriyle balad. Bu trend 1970'lerde gelimi devletler arasndaki mamul mallar ticaretinin bymesiyle artt. Bu "sanayisizleme"nin, yani toplam retimin ve kapasitenin ok geni saydaki endstri alanlarnda gerilemesinin, evvelce rnei yok. nemli olan da bu gerileme. 1880'lerden beri ngiliz ekonomisi bu manda bir gerileme yaa mamt. rnein iki dnya sava aras sektrel baarszlk ve d rekabete verilen cevap gmrk tarifelerinin artmasyla beraber yeni rn ve retim yntemlerinin benimsenmesi ve yeni bir yaplanmaya gidilmesini de ieriyordu. Ksacas, bir asrlk ngiliz gerilemesi, imalat sektrmzn gayet yakn zamanl ve yaygn baarszln gizlemek iin uygun bir mit.2 Bayan Thatcher'n yksek faizin ve ar deerlenmi sterlinin ticaret buhrann
2 ngiltere'deki sanayisizleme ve harp sonras gerileme jin bkz. K. Williams et al., "Pacing up to Manufacturing Pailure", P. Hirst ve J.Zeitlin (eds.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure and Policy in Britain and Her Competitors iinde, Berg, Oxford, 1988 ve K. Williams et al., Why are the British Bad at Manufacturing?, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1983. ngiltere'nin uzun dnemli iktisad performansnn genel deerlendirilmesi iin ise Oxford Review of Economic Policy dergisinin "British Economic Growth over the Long-Run", cilt 4, no. 1 (1988).

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

117

daha da artrd 1979-82 dneminde uygulad iktisad politikalar, kinci Dnya Sava ncesinden beri imalat sanayisindeki en youn kapasite ve istihdam kaybna yolat. Muhafazakr politikalar gerilemeyi hzlandrd. Mteakip politikalar yeni yatrmlar ve yeni rnlere dayanacak bir iyilemeyi salamak zere hibir ey yapmad. Tam tersine, yeni "refah", milli gelir dengesinin yatrmdan tketime kaydrlmasna dayal. 1982'den sonraki iyileme be ana olguya dayanyordu. lk olarak, Amerikan para politikasnn gayr ihtiyar bir sonucu olarak, ngiliz sterlini dolar karsnda 1985'e dek deer kaybetti ki bu durum gnmzde, pek de ngiliz hkmetinin dviz politikalarna bal olmakszn, tersine dnmtr. kincisi, zelletirme program sonucunda satlan kamu varlklar ve tketim patlamas sonucunda beklenenden yksek gerekleen dolayl vergi gelirlerinin katks sa yesinde, ngiliz kamu harcamalarnn bymesi yksek isizlik oranna ramen kstland ve tketiciler daha dk vastasz vergi oranlarndan yararland. ncs, 1983'ten itibaren hkmet tketici kredilerinin kontrolsz olarak bymesine izin verdi. Bayan Thatcher'n 1979'daki ilk nemli iktisadi "reform"u dviz kontroln kaldrmakt; bu olgu, geni anlamda bir mal dereglasyonla birlikte, kredi kont rollerinin artk gemite kald mansna geliyordu. Mal kurumlar ve kamu ku rulularnn verdii borlar zerindeki nceden varolan kontrollerin kalkmasyla beraber, da ak bir ekonominin hkmeti iin elde kalan tek dzenleyici ara faiz hadlerinin ykseltilmesidir. 1988 yl boyunca Bay Lawson, faiz hadlerini 1989'un banda % 14'e ulaacak ve sanayi yatrmm tehdit edecek kadar, fakat tketicilerin borlanmasn kstlamayacak dzeyde artrd. Drdncs, 1970'lerdeki iktisad yavalama ve 1979-81 arasndaki youn irket tasfiyeleri ve sermaye erimesini takiben retimin eski yksek dzeylere erimesi sonucunda, imalat sektrnde verimlilik hzla arta.3 Son olarak, enflasyon veyahut verimlilikten daha hzl byyen zel sektr cretlerini kontrol etmek amacyla hkmet hibir ey yapmad. Sonu tketicilerin vergi indirimine ve kolay kredi ve hayat pahallndan daha hzl artan maalarna dayal bir tketim patlamas. 1979-82 krizini atlatan imalat firmalar mteakip dnemde iki olgudan ya rarlandlar: dolara duyarl ihracatlarn dk deerli sterlinden yararlanmalarnn yannda imalatlarn ve perakendecilerin daha ksa sreli mal ve hizmet tedarik etme yollarna ynelme eilimleri vard. nde gelen maaza ve byk reticilerin "just in time" (stoksuz retim) politikalar lke kaynaklarn, en azndan bir sre, himaye etti. Bu gidiat, faydalar yabanc rakiplerin ngiliz pazarna mal sunmak iin hzl cevap teknikleri gelitirmeleriyle yok olmaktaysa da, ngiliz ilenmi gda 4 ve giyim benzeri mallarn retici ve yklenicilerine yardmc oldu.
3 ktisatlar arasnda ngiltere'nin u andaki verimlilik art oranndaki iyileme zerine nemli bir tartma var: bu konunun deerlendirilmesi zerine Oxford Review of Economic Policy dergisinin "Productivity and Competitiveness in British Manufacturing" zel saysna baknz. Cilt 2, no. 3 (1986). 4 Giyim ve tekstilde yerli kaynaklara ynelme konusunda bkz. T. Zeitlin ve P. Totterdil, "Markets, Technology and Local Intervention: The Case of Clothing", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial

118

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

u anda "refah" iinde bir ekonomimiz var; ancak yakn gelecekte ne olacak? Biliyoruz ki gelecein nemli bir belirleyicisi yatrm. Yatrm, bugnk karar larmzla geleceimizi ina ediyor. Altyap yatrmlarnn korkun k ileri endstriyel ekonomi yapsn tehdit etmekte. Japonya ve Almanya gibi rakiplere kyasla mill gelir kalemlerinden sanayi yatrmnn dk dzeyinin imalata giderek artan etkisi olacaktr. Buna ilaveten, ngiliz petrol ihtiyacnn Kuzey Denizi'nden karlanabilirle orannda 1990'dan sonra meydana gelecek d ve buna bal olarak enerji ihtiyacn karlayabilmek zere ihracatn artrlma gerei de vardr. Eer imdiden demeler dengesi ayla kar karyaysak, 1990'larn sonunda konumumuz ne olacak? Eer ki hkmet a ar deerlenmi sterlinle kar lamaya alrsa, hem bu sebepten hem de bunu salamak iin gerekli olan faiz hadlerinden dolay, imalat sanayisini iki kat fazla tehdit edecek. Muhafazakr politikalar, imalat yatrmlarn zel olarak dzenlenmi politi kalarla tevik etmek yerine, tketim harcamalarn artrarak ve piyasay serbestletirerek sanayi yatrmlarn gelitirme zerine dayal. Bu, onlarn iktisad liberalizme olan ballklarnn doal sonucu. Fakat piyasa ekonomisinin genel liberalizasyonu illaki yatrm dzeyinin ya da teknik deiim orannn olumlu ynde etkilenmesini beraberinde getirmiyor. Tam tersine, liberalizasyon, iktisad aktivite ve sermayenin ksa vadeli getirilerin zaten mevcut olduu ve halihazrdaki piyasa verilerinin karar almaya uygun olduu pazarlara kaymasna zemin hazrlyor. Bu tip piyasalar -para, tahvil ve senet, mal ve gayri menkul- Thatcher yllarnda patlama gsterdi. Ancak, endstriyel yatrm uzun dnemlidir ve sadece hali hazrdaki piyasa sinyallerine verilen tepkiden ziyade daha fazla risk ve bilgi ister. Muhafazakrlarn ileri endstriyel ekonominin z olarak imalat sanayine kar kaytszlklar ve ksa dnemli tketime dayal siyasi baar tercihleri ulusal bir skandal olmaldr. Ne yazk ki bu politika oy toplamaya yaryor ve rakip siyasi partiler de bunu grmemezlikten gelemez; ama gelecei gznne almadan da yapamazlar. Endstriyel yatrm ve endstriyel politikalar bilinli siyas sylemin ortasnda yeralmak durumunda. malat sanayisinin gerileme nedenleri imdiye dein ngiliz imalat sektrnn sorunlarn makro-iktisad kstlar ve genel yatrm dzeyi asndan ele aldk. Ancak, eer ngiliz imalat sanayisi 1880'lerden beri srekli gerileme iinde deilse de, 1960'larn bandan beri skntya girmi durumda, ngiliz firmalar 1930'lardan itibaren giderek, deiik baar dereceleriyle, seri retime getiler. 1960'larda hkmet politikalar endstriyel younlamay tevik ederek irket birlemelerinden doan mill ampiyonlar yaratt. Fakat, bu
Decline? iinde. Bu sektrlerdeki ithalat art ve zellikle Uzak Dou kl ithalatn yeniden canlanmas zerine bkz. Hollings Apparel Industry Review (gz 1988), 37 ve 39. tablolar.

ESNEK

UZMANLAMA

VE

NGLZ

MALAT

SEKTR

119

firmalarn byk bir ksm 1970'lerdeki ithalat art karsnda kepenkleri indirdi. British Leyland buna klasik rnektir.5 ngiltere, imalat organizasyonundaki seri retimden esnek uzmanlamaya gei devrimine katlmay ve onu ngrmeyi tam olarak baaramad.6 Bu yzyln byk blmnn etkin retim modeli olan seri retim, sabit makine ve arlkl olarak vasfsz igcne dayanan, uzun dnemli standart mamullerin retimini ieriyor. Seri retim lek ekonomisinin mantn tayor, ancak sadece standart rnler iin toplu pazar varsa devam edebiliyor. Firmalarn rakiplerinin rn yeniliklerine hemen tepki vermesi gerektii ve dnya apnda deien talepleri karlayabilmek iin retim yaptklar, ayrca pazarlarn blnd ve farkllat bir zamanda seri retim ounlukla etkinliini yitiriyor. Japonya ve Almanya gibi lkelerin rekabetteki baarlarnn deerlendirilmesinde genellikle sadece bu retim bi imlerini daha etkin olarak kullanabildikleri varsaylyor. Fakat, bu lkelerin imalat uygulamalarna daha yakndan baktmzda, deien uluslararas ortama verdikleri tepkinin seri retim prensiplerini tersine eviren alternatif bir strateji olduunu grrz: esnek uzmanlama. Esnek uzmanlama, geni amal sermaye mallaryla, vasfl ve deien artlara uyum salayabilen igcnn geni ve deiken mal eitlerini retmek zere bir araya getirilmesini kapsyor. malatta esneklik ve pazara duyarllk elele gidiyor ve firmalara retimlerini sat dalgalanmalarna gre ayarlayabilmelerini ve rnlerini mteri ihtiyalarna uyarlayarak yeni pazarlar kazanabilmelerini salyor. Baz durumlarda, bu strateji birbirlerine baml, biri dierine yan mukaveleler (taeronluk) yapan ve ortak hizmetleri ayn endstriyel blgede paylaan kk ve orta lekli firmalar a tarafndan izleniyor. talya'da Emilia-Romagna, Bat Almanya'da Baden-Wuerttemberg ve Japonya'da Sakaki bu tip modern endstriyel blgelerin en iyi belgelendirilmi rnekleri arasnda.7 Yeni endstriyel blgeler hem organizasyon hem de rn gruplar asndan eitli. Sakaki, uluslararas pazar iin nmerik kontroll makinelerle eitli uzman donatm reten 300 kk lekli retim birimini kapsayan ar bym bir da kasabas. Mahalli fir malardan biri dnya tansiyon lme aleti pazarnn yzde altmn, bir dieri
5 British Leyland firmasnn k ve halefi Austin-Rover'n baarszl zerine bkz. K. Williams et al., The Breakdown of Austin-Rover, Berg, Leamington Spa, 1987; ve Williams, Why are the British Bad at Manufacturing?, 3. blm. 6 Esnek uzmanlama kavram iin bkz. M. Piore ve C. Sabel, The Second Industrial Divide, Basic Bokks, New York, 1984; C. Sabel ve J. Zeitlin, "Historical Alternatives to Mass Production: Politics, Market and Technology in Nineteenth-Century Industrialization", Past and Present, no. 108 (1985) ve C. Sabel, "Flexible Specialisation and the Reemergence of Regional Economies", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline? iinde. Bylelikle esnek uzmanlama kavramn eletirmek iin ncelikle n giltere'deki bulgular kullanmak anlamsz kalyor: rnein bkz. A. Pollert, "Dismantling Fleribility", Capital and Class 34 (1988). 7 Gnmzdeki endstriyel blge eitlerinin kapsaml bir deerlendirilmesi iin bkz. Sabel, "Flexible Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies".

120

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

dnya daktilo klavyesi pazarnn yzde yirmisi ve ABD elektronik klavye pazarnn yzde otuzbeini kontrol ediyor.8 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg, her biri tekstil, giyecek, seramik tula ve motor malzemeleri, araba paralar, makine donanm ve otomatik paketleme tehizat gibi ok geni bir yelpazede uzmanlam birka belirgin alt blgeden meydana gelen daha geni alanlar.9 Blgelerin kurumsal yaplan da ayn ekilde muhtelif. Ancak bu blgelerin her biri firmalar aras rekabeti ibirliiyle dengeleyecek yntemler gelitirmi. Firmalar sk bir ekilde rekabet ediyorlar, fakat, ayn zamanda blgesel ve belediye bazndaki forumlar ve kamu hizmetleri yoluyla i ve bilgiyi de paylayorlar. Baka durumlarda ise, esnek uzmanlama stratejisi, daha uzmanlam rnler ve daha esnek retim yapabilmek iin ynetimin merkezden alt iletme birimlerine doru yaylmas yoluna giden ve ortak olduklar yklenici firmalara blnen Fiat, Xerox veya Bosch gibi geni okuluslu anonim irketler tarafndan izleniyor. Charles Sabel'in "Reversing Industrial Decline!" kitabmza yapt katkda da belirttii gibi, esnek uzmanlama her iki durumda da firmalarn srekli yeni rn ve retim yntemleri kefederek deien pazar taleplerini karlamak zere igleri ve mal tedarik ettikleri firmalarla ibirlii yapmalarn gerektiriyor. Neden ngiliz endstrisi deien pazar artlarna ve dolaysyla da deien retim tekniklerine uyum salama baarsn gsteremedi? Muhtemel cevaplardan bazlarn yle sralayabiliriz: lk olarak, toplu pazar iin retim yapan ngiliz firmalarn ounluu 1960'larda ngiliz pazar tarafndan emiliyordu. Btn rettiklerini satabiliyorlard ve Bat Alman ve Japon'larn tersine olas ihracat pazarlarn bu sebepten tr ihmal ettiler. Yaplan incelemeler gsteriyor ki ngiliz firmalar ne teslim tarihi performanslarn iyiletirdiler (ngiliz firmalarn temsil eden rneklemin % 23' halen siparilerin % 50'siniri zamannda teslim edilmesi koulunu dahi yerine getirememektedir), ne de bu durumun stesinden gelmek iin kapasite arttrmna gittiler. New ve Myers'in imalat ynetimi hakkndaki aratrmalar, firmalarn halen kapasitelerinin stnde sipari almaya devam ettiklerine iaret ediyor.10 kincisi, ngiliz idarecilii ve hkmetinde geni apl firmalarn rekabet gc ve lek ekonomisine olan inan hakimdi. Firmalarn en etkin lekten ok daha
8 Sakaki'nin ayrntl deerlendirmesi ve yukardaki rakamlar iin bkz. David Friedmann, The Misunderstood Miracle: Industrial Development and Political Change in Japan, Cornell University Press, 1988, 5. blm. 9 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg blgelerinin genel deerlendirmesi iin bkz. Sabel, "Flexible Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies" ve daha detayl aklamalar iin bkz. C. Sabel, Work and Politics, Cambridge University Press, Cambridge, 1982; S. Brusco, "The Emilian Model: Productive Decentralisation and Social Integration", Cambridge Journal of Economics cilt 6, no. 2 (1982) ve C. Sabel et al., "How to Keep Mature Industries Innovative", Technology Review 90, no. 3 (1987). 10 C. New ve A. Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK-1975-1985, Institute of Manpower Studies, Brighton, 1986, tablo 3, 6, s.22.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

121

byk olduklarnn ve ounlukla da etkin lekten kk birka firmann bir araya gelmesiyle olutuklarnn farkna varamadlar.11 Endstriyel younlama sklkla seri retimin mantn yok sayyordu. Bu tip firmalarn st ynetimi belirli bir endstride rn gelitirme ve retim organizasyonuna ynelmekten ok mal ilerle megul olan kiilerin kontrol altndayd. st ynetimlere gre endstriyel younlamann kendisi balbana bir stratejiydi. Baarl firmalar pazar koullarna cevap verdiler ve baka firmalar kendilerine balayarak bydler (bu yntem o dnemde yeni kapasite elde etmek zere, isel yatrmdan daha az riskli olan ikinci elden yatrm ekliydi). Firmalar yerli rekabeti engellemek ve pazar paylarn korumak iin younlayor ve rasyonelleiyorlard. New ve Myers'in aratrmasnda, yneticilerin varolan pazarlarda rekabet etmek ya da yeni pazarlara girmek zere yeni rnler sunmaya verdikleri ikincil nemde, bu tip tutumlarn izleri bulu nabilir.12 Bu, Avrupa, Amerikan ya da Japon idareciliinin ncelikleriyle taban tabana ztlk tekil etmekte. Endstriyel younlama imalat sektrndeki ba arszl kurumsallatrd; st ynetimi varolan teebbsleri yeni yatrmlarla baarl klma ihtiyacndan alkoydu. retimle ilgili yneticiler vasfl ii saysn azaltarak bamsz karar alma yeteneklerini kstlyor ve kendilerine henz "sahip" olmu firmann yneticilerinin ellerine brakyorlard. ncs, retimle dorudan ilikili yneticiler ekseriyetle kt eitilmi ve zel grevleri kapsayan dar sorumluluk alanlarna hapsedilmiler. ilerden de kesin izgilerle ayrlm durumdalar. Belirli ve dar alanl ilevler yklenmi iilerin ise esnek alabilmek iin ne vasflar var ne de tevik edilmeleri Szkonusu. Bu kat ve hiyerarik yap ynetim ve sendikalarn tutum ve uygulamalarnn ortak rn. Sonucunda, ynetim ve igcnn esnek uzmanlamann koulu olan her dzeye yaylm otorite, otonomi ve sorumluluk modeline uyum salamasn olanak d klacak ekilde rgtlenmesine yolayor. st dzey yneticiler borsa fiyatlar ve bilanoya ynelmi durumdalar. Endstriyel idareciler kt eitilmi, dar kafal ve kltrel adan dar grl ikincil bir snf. Onlar, deiken olmayan ortamlarda seri retim yapmaya uygun, ancak deiken pazar ve rnler zerine kurulu uluslararas sistemlerle uyum salayamayacak bir eitim ve otorite sis teminin kurbanlar. Drdncs, ngiliz firma ve hkmetleri makul bir endstriyel eitim sistemi gelitiremediler. Firmalarn mevcut talebi karlamada ve bymede en nemli kst olarak grdkleri vasfl ii saysndaki yetersizlikte bu faktr kendini his settiriyor. Yaplan aksi yndeki propagandaya ramen, ngiliz eitim yntemleri hl Bat Almanya ve Reversing Industrial Decline? da Adrian Campbell, Wendy Currie ve Malcom Warner'n gsterdikleri gibi sve'le karlatrldnda, iyi
11 ngiltere'de endstriyel younlamann fabrika dzeyinde lek ekonomisini geme eilimi ko nusunda bkz. S,. J. Prais, The Evolution of Giant Firms in Britain, Cambridge University Press, Cambridge, 1976, 12 New Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK, tablo 4.1, s.28.

122

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

eitilmi yeterli igcn retememektedir. 13 Eer ki ngiliz firmalar vasfl ii ve daha yaygn otoriteye prim veren esnek uzmanlamaya gemi olsalard, ok daha kat bir ekilde ii ktl ile kstlanm olacaklard. Beincisi, ngiliz firmalar en uygun retim tekniklerini benimseyemediler, yeni ve genelde yabanc kkenli sermaye mallar satn aldklarnda verimli ve esnek ekilde kullanmay baaramadlar. Bryn Jones'un Reversing Industrial Decline?'a yapm olduu katkda belirginletii zere, iilerin becerilerini ve rn eitliliini glendirebilecek "esnek retim sistemleri (ES)" ve otomatik tehizatlanmaya yatrm yapan ngiliz firmalar, yeni rn gelitirme potansiyelini kullanamadlar. Bunlar seri retim makineleriymiesine kullandlar.14 ngiliz firmalar bu tip yatrmlar iilerin hiyerarik kontroln otomasyon sayesinde artrma ve ksa dnemli masraflar azaltma balamnda ele aldlar. Gelimelere cevap veren firmalarn byk bir ounluunun Bilgisayar Destekli Tasarm / Bilgisayar Destekli malat (CAD/CAM), ES ve robotik gibi yeni teknolojilerden elde ettikleri negatif getiriye iaret eden New ve Myers'in aratrmalar bu bulgular glendiriyor.15 Eer, Jones'un belirttii gibi, firmalar uzun dnemli verimlilik artndan ziyade ksa dnemli maliyet drmeye arlk verirlerse, bu artc bulgu anlalabilir hale geliyor. Yabanc imalatlar, uzun dnemli beklentileri olduu ve imalat rgtlenmeleri ve pazar ynelimlerini deitirmeye istekli olduklar iin, bu tip teknolojiden istifade edebiliyorlar. Eer ngiliz firmalar bu konulara eilmezlerse, imalat sektrndeki rekabet edebilirliimizin gelecei hi de parlak olmaya cak. Altncs, ngiliz idarecileri ve hkmeti dier eyleri bir yana iterek rekabetin faziletlerine inandlar ve firmalar kendi kendilerine yeten birimler olarak grdler. Muhafazakrlarn iktisad canlanma iin stratejileri pazarlarn serbestlemesi ve firmalar aras kstsz rekabetin getirecei etkinlik artna inanmak stne kurulu. Ancak, uluslararas rekabette en etkin kim? ll da serbest piyasada rekabeti tevik edenler deil. Muhafazakr politikalar yalnz iki btn ngryor: aklc firmalar ve serbest olduu iin etkin pazarlar. Fakat, firmalarn tamamen rekabeti iliki
13 A. Campbell, W. Currie ve M. Warner, "Innovation, Skills and Training: Micro-electronics and Manpower in the United Kingdom and West Germany", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline? iinde. ngiliz eitim uygulamalarnn ve kstlarnn daha geni bir incelemesi iin bkz. D. Finegold ve D. Soskice, "The Failure of Training in Britain: Analysis and Prescription" Oxford Review of Economic Policy, cilt 4, no. 3 (1988). 14 B. Jones, "Flexible Automation and Factory Politics: The United Kingdom in Comparative Perspective", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline? iinde ve B. Haywood ve J. Bessant, The Swedish Approach to the Use of Flexible Manufacturing Systems, Innovation Research Group Occasional Paper no. 3, Brightom Polytechnic, 1987. Potansiyel esnek teknoloji ve alma rgtlenmesi biimleri konularnda, ingiltere ve Almanya arasndaki farkllklar zerine bkz. C. Lane, "Industrial Change in Europe: The Pursuit of Flexible Specialisation in Britain and West Germany", Work, Employment and Society, cilt 2, no; 2 (1988). 15 New ve Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK- tablo 4.3, s. 30.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

123

ierisinde izole edilmelerinin gerek anlamda etkinlii tevik etmesi hi de ge rekmiyor. ngiltere rekabetin olumsuz yan etkilerinin firmalara yanstlmasna gerekten iyi bir rnek. Birok firmann aratrma-gelitirme, ticari bilgi ve piyasa hizmetleri ve eitimin gerektirdii btn maliyeti karlayabileceine inanmak yersiz. ngiltere'nin kesin olarak yetersiz olduu bir konu, eitli endstri ve endstri blgelerindeki firmalarn rekabet edebilecekleri gibi karlkl karlarn da gelitirebilecekleri kurumlar btn; dier adyla bir "kamusal alan". Endstriyel bir kamusal alan oluturacak ortak hizmet kullanm, ayn blge ya da endstrideki firmalarn genel karlar dorultusunda gerekli yntemlerin gelitirilmesi, firmalararas karlkl yardmlama, igcnn vasflarn topluca gelitirmek iin ibirlii gibi faktrler ngiltere'de mevcut deil. Tm bu faktrler, en baarl rakiplerimizde u ya da bu kurumsal yap altnda, gl bir ekilde mevcut. Re versing Industrial Decline!' da vurguladmz gibi, bunlar ayn zamanda esnek uzmanlamaya dayal imalat sistemi iin de vazgeilmez unsurlar. rnein, byle bir sistem can alc yan sanayilere kar ngiliz firmalarnda oka rastlanan "eer birim bana fiyat u kadar drmezlerse ne halleri varsa grsnler" tutumunu deil, onlarla karlkl gvene dayal sreen bir iliki an kurmay gerektiriyor. Edward Lorenz, Lyons ve Bat Midland blgelerindeki firmalararas yklenicilik ilikileri hakknda yapt karlatrmal aratrmasnda rakiplerimiz ye ngiliz davranlar arasnda bulunan dramatik fark gsteriyor.16 ndegelen firmalarn ilikilerinde kendilerine mal ve hizmet tedarik eden firmalarn kapasitelerini artrmalarna yardm etmeleri ve onlarla sreen ilikiler kurmalar ve bilgi paylamnn birincil nemine iaret ediyor. Son olarak, "ibirlii ekonomisi" uygulayan endstriyel kamusal alan iin nemli dier bir ge de endstriyel blge. Esnek uzmanlama, firmalararas karlkl yardmlama ve ortak hizmetler sayesinde oluan firma ii esnekliin gerek letirebildii baarl sanayi blgelerinde byyen ve gelien bir strateji olarak gzkyor. Gnmz talya, Bat Almanya ve Japonya'snda grlen bylesine blgeler bir zamanlar ngiltere'de de vard. Zaten bu terim, Sheffield ve Gneydou 17 Lancashire' tanmlamak iin Alfred Marshall tarafndan ortaya atlmt. Fakat devlet tevikli younlama ve firmalarn birbirlerini yutmasyla yava yava kayboldular. Bamsz yerel firmalar ulusal firmalara baml hale geldiler. Otonomi eksiklii ve firmalarn faaliyet ve ilevlerinin ulusal merkezlemeye doru itilmesi, firmalar peyderpey kendi blgelerindeki benzerlerinden uzaklatryor. Yine
16 E. Lorenz, "The Search for Fleribility: Subcontracting Networks in French and British Engineering", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline"? iinde. 17 A. Marshall, Industry and Trade, Macmillan, Londra, 1919, ss. 283-8. ngiltere'de endstriyel blgelerin gerilemesi hakknda bkz. Sabel ve Zeitlin, "Historical Alternatives to Mass Production" ve bu srecin tekstil sektrndeki rnei iin bkz. J. A. Blackburn, "The Vanishing UK Cotton industry", National Westminster Bank Review (Kasm 1982) ve S. Chapman, "Mergers and Takeovers in the Post-war Textile Industry: The experience of Hosiery and Knitwear" Business History cilt 30, no. 2 (1988).

124

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

younlama -bu sefer yeni bir blgesel sanayi ekolojisi modeli oluumu, blgesel kamu politikalar ve firma alarnn olumasn engelleyerek- ngiltere'de esnek uzmanlama stratejileri olasln baltalad. ngiltere, bylelikle, belirli pazarlar iin seri retimde ar younlaan, so nucunda da uluslararas rekabette bunun acsn deiik boyutlarda eken bir ekonomi. Endstriyel gerilemenin sebepleri yeni, ancak, iktisad gerilemeyi tersine evirmek zere kullanlan geleneksel yntemlerin etkisiz ve eskimi olduunun da bir gstergesi. Geleneksel Keynesi talep canlandrc politikalar, ayn "sa nayisizleme" ve ithal istilasna kar uygulanan spesifik stratejiler gibi, etkisiz. Da ak ve uluslararaslam bir ekonomide yerel talebin canlandrlmasnn yabanc imalatlara fazladan pazar yaratmas gayet mmkn. Sorun, yetersiz tketimden ziyade, yetersiz ve uygunsuz yatrm. Geleneksel sosyalist planlama uygulamasnn da soruna bir zm getirmesi ok zor. Geni apl planlama makul dzeyde dahi etkin olabilmek iin, planlanacak parametrelerde kesinlik ve stabilite istiyor; hzla deien pazarlar ve farkllaan rnler ve dnya ticaret dzeyi ko nularndaki belirsizliklerden dolay kk apl planlamaclk bile imknsz hale geliyor. Geni apl planlama ancak ve ancak planlanm seri retim tarafndan beslenen ve korunan bir yerli pazar oluturulursa ileyebilir. Korunan bu pazar, ayn zamanda ithalata ve dolaysyla ihracata ok daha az baml olunmasn gerektirecek. Bylesine bir "yar zerk planlama" stratejisi sadece iktisad ve teknolojik gerilik pahasna ileyebilir. ngiltere, Hindistan'a benzer bir yol izlemek zorunda kalacaktr. Ayn mantk geni apl planlama yapmadan, gmrk duvarlar arkasnda ithal ikameci bymenin tevik edilmesi iin de geerli. Her iki yol, ayn zamanda, Avrupa Topluluu ve GATT'la siyasi olarak olanak d bir kopuu gerektiriyor. ngiltere, hem ithalata hem de bunu karlamak iin yaplan ihracata son derece baml; dolaysyla nde gelen ticaret bloklar arasndaki olas bir atmadan pek bir ey kazanamaz/Halihazrdaki ticaret sistemi kse bile, ngiltere AT ierisinden nemli derecede ithalat girii ve ticaret ayla yzyze gelecek tir. Peki bir ngiliz D Ticaret ve Sanayi Bakanl'na ne demeli? Baz aktif sanayi siyaseti taraftarlar Japon MITI'si (D Ticaret ve Sanayi Bakanl) benzeri planl 18 yatrmn taraftarln yapyorlar. Japon yatrmnn stratejik ynlendirilmesinden ve gelecekteki rn ve endstrilerden baarlarnn seilmesinden MITI'yi sorumlu tutuyorlar. David Friedman'n The Misunderstood Miracle kitabnda belirttii gibi, Japonya'nn endstriyel baars devlet ynetimi ve MITI himayesine dayanan serbest piyasa ya da planl byme modelleriyle aklanamaz. Friedman, kk ve orta lekli firmalarn esnek uzmanlama stratejileri ile endstri blgelerinin ve yresel dzenlemelerin nemini vurguluyor. Japonya'nn baars sadece devlet ynetimi ve nde gelen sanayi gruplarnn abalaryla ilintili deil. stne stlk
18 Bu grn bir rnei olarak bkz. K. Smith, The British Economic Crisis, Penguin, Harmondsworth, 1984.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

125

MITI, kt planlanm irket birlemeleri, Amerikan sivil havaclyla rekabet, otomobil ve makine aletleri sektrlerinin rasyonalizasyonu gibi yanl seimler de yapt.19 MITI'nin mdahaleciliinin stndeki yaygn olumlu grn yanlsama olas bir tarafa, bir de ngiliz kamu alanlarnn bu modeli taklit etmeye altn dnn! ngiltere ortamnda "baarllar seme", sadece devletin Japon sistemi iin yaamsal nem tayan gayr-resm bilgi a ve uzman personelden mahrum olmas ynnden deil, ayn zamanda yatrmn bellibal az sayda rn zerinde younlamas sebebiyle de tehlike arz ediyor. Bu, zel teebbsn yeni rn gelitirmede baarsz ve devlet tevikli nemli yatrmlar tarihinin feci baar szlklarla dolu olduu bir lkeye uygun olmayan ok riskli bir strateji. Hem de byk lekli planlamann saysz kusurunu aynen devam ettiriyor. Esnek uz manlama, yatrmn yukardan aaya ynlendirilmesiyle en iyi ekilde geliebilen bir yntem deil. Esnek uzmanlama merkez karar yapsn deil, sorumluluun datlmasn ve zerkliin tevikini gerektiriyor. Esnek Uzmanlama ve Sanayi Blgeleri Peki endstriyel gerilemeyi tersine evirmek iin ne yapmal? Uygun bir politika iin gerekli anahtarlar birka ilke etrafnda toplanabilir. Yatrm kaleminin mill gelir iindeki payn artrmak, tpk sanayi yatrmlar iin kredileri ucuzlatmak gibi, bir nkoul. Sadece merkez hkmetin makro ekonomik politikalar mill geliri yatrma doru ynlendirebilir. Bu manadaki bir Keynesilik geersiz deil. Fakat, bu demek deildir ki merkez hkmet yatrmlar etkin olarak ynetsin. Bunun yansra, yatrmn baarl olaca rn ve endstriler konusunda da ak grl olmalyz; giyim, ayakkab ve mefruat benzeri geleneksel sektrler, ayn yeni yksek teknoloji gerektirenler gibi geerli olabilir. Best ve Zeitlin ve Totterdil'in "Reversing Industrial Decline?"a bulunduklar katkda gsterdikleri zere talya, grnte zaman gemi bu endstrileri saladklar byk ticar fazlalaryla baarsnn ana paralarndan biri haline getirdi.20 Nereye ve neye yatrm ya placan bulmak, firma, yntem ve blgelerin kendilerine zg bilgilerinden haberdar olmay zorunlu klyor; bunu salayacak bilgi ann kurulmas gerek. Dier taraftan, bylesine bir bilgi a ancak endstriyel, blgesel ve mill dzeyde sanayi, igc ve devlet arasnda ibirlii, bilgi blm ve karlkl alveri dzeniyle kurulabilir. Artan yatrm, buna ek olarak, yle grnyor ki en iyi ekilde bylesine bir bilgi ann dm noktalarnda ileyen kamu/zel sektr melezi neleri kurumlar tarafndan idare ediliyor. Bu ekil altndaki yatrm, endstriyel iyilemeyi salayan kalemlerden yalnzca bir tanesi; bylesine bir iyileme, bir
19 Friedman, The Misunderstood Miracle, Blmler 1-4. 20 M. Best, "Sector Strategies and Industrial Policy: The Furniture Industry and the Greater London Enterprise Board", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline?, iinde ve Zeitlin ve Totterdill, "Markets, Technology and Local Invervention".

126

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

endstri veya blge iin kamusal alan kurmak yolunda i lemi ve hkmetin aktif ibirliini de gerektiriyor. Eitim, bilgi paylam, kredi birlikleri ve ortak hizmetlerin tm, bir endstri veya blgedeki firmalarn glenmesi ve kaynak, teknoloji ve hatta pazarlarn paylama gerekliliini grmeleri iin aralar. Son olarak, endstriyel iyileme ialemine kar dmanca kamu politikalarn temel alarak salanamaz. Fazla ska, Sol ve ii Partileri mdahaleci politikalar bylesine bir nyargdan yola kyor. Endstriyel alanlar yeniden oluturmaya almak, hem bilgi akn salamak hem de bilgi alveriini desteklemek iin ibirlii alar yaratmak ve blgeler ve endstriler iin kamusal alan yaratmak, endstriyel yenilenme iin gelitirilecek yeni politikalarn amac olmaldr. Endstriyel iyileme devlet otoritesi yoluyla ynlendirilemez; devletin toplumsal nder olarak diyalog, ibirlii ve karlkl alverii ynlendirdii sivil toplumdan meydana getirilmesi gerekir. Bu son nokta, d rekabet ve deien uluslararas konjonktre uyum salamak amacyla srekli yeni ulusal politikalar benimseyen da ak imalat ekonomi lerinden alnacak ana derstir. Avusturya ve sve, geerli makro ekonomik poli tikalarn devlet nderliindeki ana sosyal kar gruplar arasnda sregelen toplu pazarlk ile saland klasik rneklerdir.21 ngiltere iin bu tip rneklerden yola klmasna kar ne srlen standart itirazlar, korporatizmin zaten lkemizde baarsz olduudur; gelir politikalar ngiliz sendikalarnn zelliklerinden dolay boa kmtr ve dahas ngiltere byle korporatist dzenlemelerin ileyebilmesi iin zaten ok byk bir lkedir. Fakat bu itirazlar hatal. Halihazrdaki ngiltere kamu sektrnde grlen enflasyon yaratc cret art krizi, vergi vastasyla yaplan gelir dzenlemeleri ya da gelir politikalarnn reddinin makro ekonomik idareyi arasz braktn ortaya karyor. Faiz artlar eer etkin olacaksa, sanayiye darbe vuran ve yerel talebi iddetle azaltan ve bu yolla durgunlua sebebiyet verebilecek kr bir ara. Gelir politikalar, sadece siyas karar mercileri byle istedii iin etkisiz. ngiltere, isve'i kr krne taklit etmek zorunda deil ve sivil topluma ynetmenin birden fazla yolu var. Esnek uzmanlama stratejileri iin gerekli olan kurum ve yaplar ortaya karmak istiyorsak, baka dersler daha uygun olabi lir. rnein talya'y ele alalm, talya'nn korporatist makro ekonomik politikalar iin hi de uygun olduu sylenemez. talya 1950'lerden beri zayf ve siyasi olarak blnm merkezi hkmetlerin ynetimi altndayd ve ulusal kar topluluklar arasnda temel makro ekonomik anlamalar oluturmak zere toplu pazarlkta pek az baarl oldu. Endstriyel dzenlemeler ulusal ve i gruplar baznda deil blgesel dzeyde gerekleti. Yresel ekonomilerin dzenlemesinde etkin kurum ve balantlar, komnist belediyelerin (ideolojilere aldrmakszn) kapitalist fir21 Sregelen bir tartma iin bkz. P. Katzenstein, Small States in World Markets: Industrial Policy in Europe, Cornell University Press, Ithaca, 1985; idem. Corporatism and Change: Austria, Switzerland and the Politics of Industry, Cornell University Press, Ithaca, 1984.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

127

malar desteklemesi ve onlara yardm etmesini ve formal korporatizmin sk sk dna kan kar birlikteliini ieriyor.22 inde bulunduumuz duruma uygun eitli dersler benimsememiz gerekiyor. Endstriyel dzenlemeye giden birden fazla yol var. ngiltere, hem sve hem de talya'nn takip ettii yollarn gelerine ihtiya duyuyor. Ulusal toplu pazarlk kurumlan ngiltere'de zayf ve blgesel ekonomiler az gelimi. stelik gl bir blgesel ynetim geleneimiz de yok. Endstriyel iyileme iin hem ulusal hem de blgesel dzeyde yeni kurumlar meydana getirmemiz gerekmekte. Bu, merkez ve blgesel ynetimlerimizin siyas strateji ve uygulamalarnda deiimi ifade ediyor. Endstriyel iyileme sorunsal btn muhalefet partileri tarafndan ciddi olarak ele alnmak durumunda. Eer bunun versiyonlarn benimserlerse, merkez nem addeden ekonomik politika alannda ok ihtiyacmz olan ortak zemini paylaabilirler. i Partisi politikas balangtaki politika inceleme belgesi "Bir Verimli ve Rekabeti Ekonomi"de bu fikirlerin bazlarna yaklat. Yine de dier ynlerden bylesine zel/kamu balantlarnn zne uzak kalyor. i Partisi, zellikle halihazrdaki serbest toplu pazarlk ve kendilerine bulamayan ekonomik ynetim rejimi dahilinde baarl firmalarda alan yeleri iin kazanabilecekleri ok eyler olduuna inanan sendikalarn kazanlm haklar karsnda, olduka ekingen kalyor. Ancak i Partisi bu tr sendikalar hem zaptedebilecek hem de bunlarn gvenlerini kazanabilecek yegne siyas parti. i Partisi, bu yeni endstriyel iyileme stratejisi iin ulusal ve blgesel dzeyde grbirlii kura bilecek yeni toplumsal liderlik politikalar gelitirmek mecburiyetinde. Byle bir politika, eer imalat sektrnn baanszlnn ciddiyet ve aciliyeti hem i Partisi liderleri hem de zel sektrdeki bellibal sendikalar tarafndan tam olarak al glanrsa mmkn olabilir. ngiltere, sanayisizlemenin boyutu ve yetersiz yatrmn lei sebebiyle endstriyel yatrm iin makro dzenlemeler salayacak ulusal politikalara ihtiya duyuyor. Byle bir politika, ulusal geliri hane halknn tketiminden endstri yatrmlarna ynlendirirken, geni apl destee gereksinim duyacak. Bu politika uzun dnemli olmak zorunda ve varolan "her ey serbest" dzeninden faydalanm olanlar tarafndan byk bir olaslkla destek grmeyebilir. Muhafazakr politikalar dar grl ve ksa dnemli olmakla beraber, ulusal geliri arlkla tketime ynlendirdiklerinden zengin kesim tarafndan destekleniyor. Bunun sonucunda, desteklenmek iin ok daha az organize toplumsal konsensusa ihtiya duyuyorlar. i Partisi zellikle bu politikalarn uzun dnemde ulusal ekonomi iin lmcl olduu konusunda zel sektr sendikalarn ikna etmek durumunda. Yatrm
22 Sabel ve Brusco'nun yukarda ad geen eserlerine ek olarak bkz. S. Brusco ve A. Righi, "Local Government, Industrial Policy and Social Concensus", OECD/talya "Opportunities for Urban Economic Development" seminerinde sunulan makale, Venedik, Palazzo Tron, 25-27 Haziran 1985 ve C. Trigilia, "Small Firm Development and Political Subcultures in Italy", European Sociological Review cilt 2, no. 3 (1986).

128

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

destekleyen ulusal bir makro ekonomik gr birliine ihtiyacmz var. Bu gr birliine ulamak, eer bylesine politikalarn zel sanayinin devlet tarafndan ynetimini gerektirmedii kabul edilirse daha kolay olabilir. Endstriyel iyileme illaki siyas olarak g bir mesaj olan merkez devlet kontrolnn art masnn kanlmazln gerektirmiyor. Yine de, ilemi ve igc arasnda yerel teebbs ve blgesel ortakl tevik eden bir strateji ancak nasl yaplabileceine dair rnekler varsa kabul edilebilir hale gelir. Acaba i Partisi'nin yerel otoriteleri yerel diyalog ve yerel teebbs harekete geirebilir mi? Muhafazakr devletilik ve serbest piyasa sabit fikri, kati surette yerel ve blgesel endstriyel dzenleme kurumlarnn aleyhine alyor. Yerel ynetimlere kar saldr mal kesintilerle stratejik blgesel otoriteleri feshetti ve yerel ynetimlere engel oldu. Ancak yerel ynetimlerin, geni apl yatrm fonlarndan mahrum olsalar bile, hl yerel sanayiye yardm iin ibirlii ve bilgi paylam alan kurmaya frsatlar ve zel mal sektrle ortaklk imknlar var. Birok kii yerel ekonomik teebbslerin baarsz olduundan dem vuracak. Londra Bykehir Belediyesi Danma Kurulu'nun feshi Londra Bykehir Belediyesi Teebbs dare Heyeti'ni (GLEB) daha renme srecine bile giremeden baltalad. GLEB, birok yanl yapmasna ramen, kendisini ktleyenlerin iddia ettiinden daha az kuramcyd.23 Bu kuruluun yeleri strateji ve grevlerini yeni batan dnmeye balyorlar. Bu dersler ideolojik olmayan pragmatik yollarla hazmedilmeli. Baka yerel teebbsler balangtan itibaren daha fazla pragmatiklerdi -rnein Bat Midlands ve Nottingham. 24 En ok zarar grm bl gelerdeki birok yerel teebbs, yerel endstriyel politikalarn ulusal refah dev letinin kendilerine terk ettii sorunlarla baetmenin yegne yolu olduunun bilincine varyorlar. Yalnzca endstriyel iyileme yerel gelir bazn yeni batan kurarak yerel refah teebbslerini olas klmak iin gerekli zenginlik akn salayabilir. i Partisi, u anda (ksa sre nce olumu bulunan Tekstil ve Giyim in Yerel Eylem, Motor Sanayi Yerel Otorite A ve Gneydou ktisad Gelime Stratejisi rneklerinde olduu gibi) blgelerinde ortak sanayi hizmetleri ve yar dmlama alar salamak zere biraraya gelmi yerel ynetimlerin iktisad pragmatizmi ve yerel ynetim-igc-iveren geninin ortak politikalaryla gerekletirilebilecek olan desteklemeli. Bir ulusal parti olarak i Partisi, en dstriyel iyileme iin partizan olmayan ve etkin yerel ynetim politikalar oluturulmasn gndemin bana almaldr. Ancak byle yaparsa -geni lekte yatrm fonlar elde edildii zaman meyve vermek zere- gelecekteki endstriyel iyileme ve yerel otonomi iin tohumlar ekilmi olacak. Yerel ynetime muhafazakrlarn saldrs sadece otoriter olarak deil, ayn
23 Best, "Sector Strategies and Industrial Policy". 24 Bkz. D. Elliott ve M. Marshall, "Sector Strategy in West Midlands", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline? iinde ve Zeitlin ve Totterdill, "Markets, Technology and Local Intervention".

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

129

zamanda iktisad adan cahilce diye tanmlanabilir. Fakat, muhalefet partileri bunu yalnzca ilemi ve iilerle diyalog ve ibirliine dayal duyarl toplumsal nderlik umudunu sunabilirlerse baarrlar. zellikle i Partisi yeni yntemler benimseyerek imekleri hkmetin stne ekebilir ve kendi yerel otoritelerini ayakbandan ziyade elindeki koza dntrebilir. Bunu yapabilmesi iin yerel ynetim stratejilerini temel ncelik haline getirmesi ve yerel otoriteler tarafndan yksek vasfl teebbslerin oluumunu temin etmesi gerekecek.

130

MURAT GVEN

stanbul tekstil sanayiinde retim faktrlerinin ekonomik ve meknsal dalm rntlerinin baz zellikleri zerine
Murat Gven*

Giri
Teknolojik yeniliklerin yaylmas, deien i ve d rekabet koullar, emek sreleri, pazar ve talep yaps, metropoliten alanlarda odaklaan retim komplekslerinin yaplarnda nemli deimeler yaratmaktadr. Giderek kreselleen bir ekonomide yerel (ulusal) endstriler uyum yapma veya ortadan kaybolma seenekleriyle kar karyadr. Szgelimi Birleik Krallk'ta film, uak ve otomotiv endstrileri zerkliklerini tmyle yitirip kreselleen retim zincirinin baml ular haline dntler. Hayatta kalmay baaran ikollarnda, krlln ancak gz ard edi lemeyecek dzeyde nemli yapsal deimelerle restore edilebildiini gryoruz. Grgl aratrmalar, sanayi kurulularnn i ve d pazarlarda yarabilme ye teneini yeniden kazanabilmek iin geirebilecekleri dnmlerin, izleyebile 1 cekleri dnm yrngelerinin nemli lde farkllaabildiine iaret ediyor. Uyum mekanizmalarnn bu denli eitli oluu karsnda yeniden yaplanma srecinin yerel tezahrlerini yeni teknolojilerin retim srecine katlmasndan ibaret basit bir dnm eklinde ele almamak yerinde olacaktr. Bu anlamda yeniden-yaplanma sreci retim faktrlerinin kurulu dzeyinde konulanma biiminde niteliksel deimeler yaratan ok boyutlu bir dnm eklinde ele alnabilir. Bu ok boyutlu dnmn yerel lekte hangi ynde, ne kapsamda ve hangi retim faktrleriyle ilgili olarak gerekletii konusunda bilgi edinmek
(*) Dr. Murat Gven ODT ehir ve Blge Planlamas Blm'nde retim yesidir. 1 Massey, D. ve Meegan, R.A. "Industrial Restructuring Versus the Cities", Urban Studies, 1978 Vol. 15 ss. 273-288 Massey, D. ve Meegan, R.A. The Anatomy of Job Loss, Methuen and Co. Ltd. London and NewYork. Massey, D. "The Electrical Engineering and Electronics Industries: Implications of the Crisis for the Restructuring of Capital and Locational Change" Urbanization and Urban Planning Capitalist Society, (iinde) M. Dear ve A.j. Scott (der), NewYork Methuen, 1981, ss. 199-230

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

131

isteniyorsa farkl tarihlerde gerekletirilmi en azndan iki ok boyutlu yap betimlemesine gereksinim duyulacaktr. Ne yazk ki toplumbilimcilerinin sk bavurduklar fonksiyonel, veya partisyonel nitelikli saysal zmleme aralar zellikle ok boyutlu niteliksel dnmlerin incelenmesi konusunda ok gelimi deil. Bu durum karsnda Scott toplumbilimcilerin yararlandklar inceleme aralarnn duyarlk dzeyini ykseltmeleri, bir baka deyile bu aralar bilemeleri gerektiini vurguluyor.2 Ancak zmleme aralarnn yeterince gelimi olmamas bu konuyu inceleyenlerin karsna kan tek sorun deil. Nitekim, retim yaplarnn ikolu ii ve ikollar aras farkllamas ve bu farkllam retim yaplarnn ayn mekn paylamalar (superposition), metropol ii retim meknnn yapsna ilikin grgl zmlemeleri gletirecektir. Bu glklerden belki de en nde geleni farkl retim yaplarnn meknsal olarak st ste bulunmasnn yaratt parazit (noise) etkisinin giderilmesidir. Bu ksa ve hi bir anlamda nihai olarak ele alnmamas gereken n almayla, yerel sanayi retim yaplarnn ok boyutlu betimlemesine ynelik (kefetmeye dnk) (exploratory) incelemelerimizi bir adm teye gtrmeye al tk.3 Aadaki yaznn Birinci Blmnde, nerilen zmleme yntemi tantlmakta, incelenen ikolunun ekonomik ve corafi mekanlardaki temsili resimleri (representation) zerine yklenen bilginin geerlilii tartlmaktadr. nerilen yntem stanbul tekstil sanayinin byk ve kk lekli kurulularn kapsayan I. ve II. kmelerinde retim faktrlerinin ekonomik ve corafi meknda dalm ve birbirlerine oranla konulanma (deployment) biimlerinin zmlenmesinde kullanlmtr. Elde edilen bulgular 1988 ylnda stanbul sanayi retimini tayan retim yaplarnn iktisadi ve corafi mekanlardaki rgtlenme biimlerine ilikin ipular salamaktadr. Tekstil sektrn oluturan kurulularn tm deerlendirmeye alnm olduundan elde edilen bulgular bu sektrdeki dnmleri izlemeyi amalayan aratrmaclarn ilerde yararlanabilecekleri faydal bir temel oluturabilir. Ayn ikolunun ekonomik hem de corafi mekanlardaki temsili resimlerindeki rntlerin (izlerin) zmlenmesine dayanan bu n aratrmadan elde edilen bulgular sonu blmnde tartlmaktadr. Bunlardan yola karak sanayi retim komplekslerinin i yaplarnn lek bamlln ve farkllamasn rneklemeye altk. Varlan sonulardan belki de en nemlisi, belli bir ikolunda 0-1 deikenleri eklinde betimlenen retim faktrlerinin (kurulu zelliklerinin) ekonomik mekndaki rnts ile bu rntnn corafi mekndaki izdm arasndaki
2 Scott, A.J., Metropolis; from the Division of Labor to Urban Form, University of California Press, 1988, ss. 231-4. 3 stanbul'da metropol ii sanayi corafyasna ilikin saysal bilgiler iin aadaki yazlar yararl olabilir; Gven M., "Industrial Geography of Greater stanbul Metropolitan Area; An Exploratory Enquiry", Trk Sosyal Bilimler Dernei, Ankara 1989,250 sayfa (Yaymlanmam Aratrma Raporu) "General Industrial Geography of Greater Istanbul Metropolitan Area; an ExpIoratory Study" Development of Istanbul Metropolitan Area and Low Cost Housing, (iinde) Turkish Social Science Association, Municipality of Greater Istanbul, IULA-EMME, Istanbul 1992, ss. 112-159.

132

MURAT GVEN

farkllamaya ilikin olanlardr. ok boyutlu ekonomik zellikler mekanndaki rntleri bunlarn corafi mekndaki karlklar arasnda kurulu leine baml bir farkllama saptanmtr. Farkllam, uzmanlam retim yaplar nedeniyle, retim faktrleri arasnda gl birliktelik ilikileri kuramayan kk lekli kurulular kmesinde bu ilikilerin corafi meknda younlama yoluyla kurulduu grlmektedir. Bu adan kk ve byk lekli kurulular arasnda belirgin bir farkllama vardr. Byk lekli kurulular kmesinde retim fak trlerinin ekonomik mekndaki rntleri ile bunlarn corafi karlklar ince lendiinde, bu dntrmenin konulanma biiminde dzey farkllklarna, buna karlk kk lekli kurulular kmesinde ayn dntrmenin niteliksel farklara yol atn gryoruz. Kullanlan verilerin yetersizlii ve zaman serilerinin bulunmay bu yaklamn verimliliini kukusuz olumsuz ynde etkiliyor. Bu nedenle nihai hedefimizi oluturmasna karn bu almada ele alnan rntlerin deime biimleri zerinde hi duramadk. Ancak ayn kavramsallatrma dzeyinde ve ayn corafi bireylerle ilerki tarihlerde gerekletirilecek aratrmalarn, ev mamul corafi verilerle almaktan kaynaklanan bu eksiklikleri nemli lde giderilebileceini dnyoruz. Bu tr almalar -uzun erimde- kapitalist retimin yerel koullarda meknsal rgtlenme biimlerinin zmlenmesinde ou kez toplulatrlm istatistik veriler ierisinde kaybolan belki de ok nemli niteliksel boyutlarn, kaydedilmesi ve kavramsallatrlmas konusunda yararl olabilir. retimin iktisadi ve meknsal rgtlenmesindeki ok boyutlu iliki ve deimelerin ynne ve dzeyine ilikin yapsal bilgiler, yeniden yaplanma srecinin yerel koullarda alma biimiyle ilgilenen aratrmaclara ve bu sreleri toplum yararna ynlendirmek durumunda olan sorumlulara yararl ip ular salayabilir. Paragraf bitirirken lkemizde sanayi verilerinin toplanmas, toplanan verilerin korunmas, corafi temelli veri tabanlarnn oluturulmas vb. konularda hatr saylr bir 4 kurumsal reform gerektiini vurgulamak isterim. I. Yaklama ilikin baz aklayc notlar Toplumsal yaplar, yapsal zelliklerini koruyarak grgl olarak incelemeyi amalayan aratrmaclarn amak zorunda olduklar pek ok sorun ve yapmak zorunda olduklar baz yntembilimsel seimler vardr.5 Bu almada konvan4 Szgelimi, bu almada kullanlan Kapasite Raporlar ktklerindeki her kayt 3 ylda bir 'gn celletirilmektedir'. Ne var ki bu gncelletirme ilemi eski kaytlarn zerine yazma eklinde gereklemektedir. Bu arada eski kaytlarn kopyalar alnmamakta olduundan eski gemi yllara ilikin sanayi bilgileri bir daha elde edilemeyecek biimde tahrip edilmi olmaktadr. 5 Faktr analizi, oklu regresion, saysal teksonomi gibi konvansiyonel zmleme tekniklerinin grgl yap zmlemelerindeki etkinlii aadaki yazlarda kapsaml biimde deerlendirilmekte ve eletirilmektedir. Gould, P., "Q-Analysis, or a Language of Structure; An Introduction for Social Scientists, Geographers and Planners", International Journal of Man-Machine Studies, Vol 13 (1980)

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

133

siyonel zmleme dillerinin dna klarak, endstriyel retimi ekonomik ve corafi meknlarda tayan iliki yaplarnn zellikleri, (Kapasite Raporlarndaki deikenlerin izin verdii lde) 0-1 matrisleri zerindeki rntlerin zmlenmesi yoluyla belirlenmeye allmtr. Bu nedenle yararlanlan yap kavramsallatrmasnn baz zellikleri zerinde durmak yararl olabilir. Bu yazda yap kavramyla, birey ve zellik (attribute) kmeleri arasnda kurulan iliki yaplar kastedilmektedir. Bu yaklam ilevselletiren zmleme dillerinde iliki yaplar, hipergeometrik kompleksler eklinde temsil edilmektedir. Birey ve zellik (attribute) kmeleri arasndaki ilikileri betimleyen 0-1 matrisleri, (incidence matrices) grgl yap zmlemelerinin balang noktasn oluturur.6 Bu dillerin temel amac 0-1 matrislerinin bilgi ieriini aa karmaktr. Johnson, 0-1 matrisleri zerindeki birliktelik ilikilerinin (associative relations) istatistiksel yntemlerle aa karlmasnn zellie-zel (vertex-specific) yap zmle melerinin verimliliini arttrabilecek ip ular salayabileceini vurguluyor.7 Dolaysyla bu almann daha kapsaml incelemeler iin bir balang durumunda olduunu sylemeliyiz. Aratrmada bireylerin zellik paylarn gsteren nicel veri tablolarndan yola klyorsa, bunlarn birey ve zellik kmeleri arasnda arlklandrlm iliki betimlemeleri eklinde ele alnmas ve ayrc parametreler yardmyla (slicing parameters) 0-1 matrislerine dntrlmesi gereklidir. Bu dntrme ilemi saysal veri tablosundaki her kolonun ilgili zellik iin belirlenen ayrc parametre deeri dzeyinde kesilmesiyle (slicing) gerekletirilir. 0-1 matrisinin herhangi bir kutusunda 1 gstergesi bulunuyorsa, bu, birey ile ilgili zellik arasnda aratrmacnn setii zmleme leinde- kayda deer bir ilikinin bulunduunu gsterecektir. Tersi geerli ise, yani (herhangi bir kutuda 0 gstergesi bulunuyorsa) bu, birey ile ilgili zellik arasnda -aratrmacnn setii zmleme lein de- kayda deer bir ilikinin bulunmay eklinde yorumlanmaktadr. Nicel (quantitative) veri tablolarn 0-1 matrislerine dntrme ileminde aadaki noktalar nem kazanmaktadr: Bu tr zmlemelerde elde edilen sonular, kanlmaz olarak, aratrmacnn ayrc parametrelere ykledii deerlere bamldr. Dolaysyla ayn veri taban
ss. 169-99. Gould, R, Reflective Distanciation through a Metamethodological Perspective, Environment and Planning B; Planning and Design, Vol. 10 ss. 381-92. Letting the Data Speak for Themselves, Annals of the Association of American Geographers, Vol. 71 (1981) No. 2 ss. 166-76. 6 Atkin, R., Mathematical Structure in Human Affairs, (NewYork, N.Y.: Crane Russak and Co., Inc.b, 1974). Multidimensional Man Penguin Books, Harmondsworth, Middx 1981. "A Hard Language for Soft Sciences," Futures Vol. 10 (1978) pp. 492-99. Beaumont J.R. ve Gatrell C. An Introduction to Q-Analysis, Concepts and Techniques in Modern Geography Series CATMOG 34 Geo Abstracts Ltd. Regency House, 34 Duke Street Norwich NR 3AP. 7 Johnson, I., "Q-Analysis; a Theory of Stars", Environment and Planning B, Planning and Design, Vol. 10 (1983) ss. 457-69. "Expert Q-Analysis", Environment and Planning B, Planning and Design Vol. 17 (1990) ss. 221-244.

134

MURAT GVEN

zerine farkl ayrc parametreler uygulandnda farkl iliki rntleri (0-1 matrisleri) elde edilebilir. Sonularn lek bamll asndan uygulanan yntemle konvansiyonel zmleme yaklamlar arasnda nemli bir fark yok tur.8 Ele alnan zelliklerin ayrdedici olabilmesi iin ayrc parametrelere keyf olarak yksek (dk) tutulmu deerler yklemekten kanmak gerekir. Yksek tutulmu parametre deerleri ilikili olduklar zellik asndan tm evreni sfrlayacak, dk tutulmu ayrc parametreler ise tm evren zerinde yaygn (ubiquitous) iliki yaratacaklardr. Her iki durumda da, saptanan zellik, tanmlama ilevini yerine getiremeyecektir. Dolaysyla bu tr zellikler ilevsizdir.9 Bu iki noktaya zen gsterilerek stanbul metropoliten alannda tekstil sek trnde retim faktrlerinin kurulular arasndaki paylalma kalbn yanstan nicel veriler 0-1 matrislerine dntrlm, daha sonra bu matrisler zerindeki iliki rntleri Belirsizlik Katsaylar (Coeffcients of Uncertainty) yardmyla zmlenmitir.10 Aratrma, stanbul metropoliten alannda, 1988 ylnda Trkiye Odalar ve Borsalar Birlii'nden elde edilen Kapasite Raporlarnda kaytl, tekstil sektrnde alan 619 kuruluu kapsamaktadr. Kapasite Raporu kaytlarnda kurulularn adreslerine, alan saylarna, mekn kullanmna, ve sermaye bileimine ilikin saysal bilgiler vardr. Bu zellikler, istihdam yaps, alan kullanm, sermaye bileimi balklar altnda toplanabilir. stihdam yaps, kurululardaki Mhendis 11 , Tek nisyen, Usta, i, dari Personel saylar ile, Mekn Kullanm, kurulularn Ak ve Kapal Alan byklklerini (m2), sermaye bileimi de Tanmaz, Makina, Dner ve Dier Sabit Sermaye gibi zelliklerle tanmlanmaktadr. Bu zellikler sektr iinde eit dalm olsayd her kurulua decek payn 1/619 dzeyinde olaca aktr. Bu deer, ayrc parametre vektrn oluturan elemanlara yklenerek kurulu temelli saysal Kapasite Raporlar 0-1 matrisine dntrlmtr. Bu dntrme ileminde herhangi bir kuruluun zellik pay 1/619 deerinin zerinde ise ilgili kutuya 1, aksi durumlarda 0 gstergesi ilenmi tir.
8 Harvey, D., Explanation in Geography, E. Arnold, Londra 1969, ss. 481-486. 9 Bu konuda aadaki kaynakta ayrntl biimde tartlmaktadr. Gaspar, J., ve Gould, P., "The Cova da Beira: An Applied Structural Analysis of Agriculture and Communication", Space and Time in Geography: Essays Dedicated to Thorsten Hgerstrand, iinde, A. Pred (der) (CWK Gleerup Lund: Studies in Geography Ser, B. Human Geography No. 48, (1981) ss. 183-214. 10 Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, bilgi kuramna dayal olarak gelitirilmi yntembilimsel gs tergelerdir. Bu katsaylarn hesaplanmasnda kullanlan formller ve aydnlatc rnekler iin SPSS paket programnn el kitabndan yararlanlabilir. 11 Aratrmada kullanlan zellik isimlerini, isimlerden ayrabilmek amacyla zellik isimlerine gnderme yapmak gerektiinde bunlarn ilk harflerini byk harflerle gsterdik. (Mhendis veya Makina Sermayesi gibi). Bu notasyonla, metnin 'mhendis adl deiken' gibi okumay zorlatran cm leciklerle uzamasn engellemeye altk.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

135

stanbul metropoliten alannda tekstil ikolu GATT snflandrma ltleri uyarnca, plik Hazrlama, Eirme, Dokuma ve plik, ve Dokunmu rne uy gulanan eitli Bitim lemlerinden en az birini gerekletiren kurulularn t mn kapsayacak ekilde tanmlanmtr. Daha sonra, yukarda sralanan 11 zelliin herbiri iin sektr ortalamalar hesaplanm ve bu deerlere 11 elemanl bir ayrc parametre vektr oluturulmutur. Bilgisayar yardmyla bu vektr llx619'lik nicel veri tablosuna uygulanarak ayn boyutlarda bir 0-1 mat risi (incidence matrix) elde edilmitir. II. stanbul Tekstil Sanayinin retim faktrlerinin ekonomik meknda oluturduu rntlere ilikin baz deerlendirmeler Bu matris, ele alnan zelliklerin (retim faktrlerinin) stanbul tekstil sektrn oluturan kurulular arasnda dalm kalbn ok boyutlu ve soyut biimde be timlemektedir. Szgelimi bu dntrme ileminden sonra, sektr ortalamasnn zerinde mhendis, usta, ii, altrp, kapal-ak alan kullanan, tanmaz ser maye sahibi olan, buna karlk makine, dner ve dier sabit sermaye bykl, teknisyen, idari personel saylarnda sektr ortalamasnn altnda kalan bir kurulu, aadaki 0-1 vektryle betimlenecektir.
stihdamn Yaps Mhendis 1 Mekn Kullanm Ak Alan Bykl (m2) 1 Sermaye Byklkleri Tanmaz Sermaye 1 Makine Sermayesi 0 Dner Sermaye 0 Dier Sabit Sermaye 0 Kapal Alan Bykl (m2) 1 Teknisyen Usta i 0 1 1 dareci 0

Elde edilen 0-1 vektrnn baz ilgin zellikleri var. yle ki bu vektr ince lediimizde zellik iftlerinin bazlarn birliktelik ilikisi ierisinde, bazlarnn da birarada bulunmama ilikisi iinde gryoruz. Mhendis zellii ieren bir vek trde (M2-M/2) anlaml zellik ifti oluturulabilecine gznne alrsak, rneimizdeki basit vektrn bile nemli sayda iliki iareti ierdiini syleyebiliriz. ki zelliin yukardaki rnekteki gstergeleri ayn ise bu iftin bir (olumlu) birlik telik ilikisi, (associative relation) ayr ise olumsuz birliktelik ilikisi yanstt d nlebilir. Olumlu birliktelik ilikileri (+), olumsuz birliktelik ilikiler de (-) eklinde

136
Mhendis Mhendis Teknisyen Usta i idareci Ak Alan Bykl Kapal Alan Bykl Tanmaz Sermaye Makine Sermayesi Dner Sermaye Dier Sabit Sermaye * Tekn. (-) * Usta + (-) * i + (-) + ' dareci + + (-) (-) Ak Al. + (-) + + '

MURAT GVEN
Kap. Al. Tanmaz S. Makin. Ser. Dner Ser. D. Sabit Ser; + (-) + + + (-) + + (-) (-) + (-) (-) (-) (-) + (-) (-) (-) + (-) (-) (-) + + +

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

'

(-)

(-)

(-)

+ *

+ +

(-): olumsuz birliktelik ilikileri (dissociative relations), +: olumlu birliktelik ilikileri (associative relations) *: bilgi ierii olmayan (trival) ilikilere iaret etmektedir.

iaretlenirse, rnek 0-1 vektrnn bilgi ierii, aadaki yarm matristeki kalp uyarnca zetlenebilir. Bu matristeki bilgi sinyalleri ok saydadr ve farkllamtr. Bu ise ayrc parametre uygulamasnn yol at bilgi (nans) kaybna ramen, kuruluu betimleyen 0-1 vektrnn toplumbilimcilerin ilgilenebilecekleri trden pek ok bilgi ierdiini gsteriyor. Ayrc parametre uygulamasyla elde edilen 0-1 matrisinin aadaki zellikleri zerinde durmak yararl olacaktr. ncelenen 619 kuruluun yardan fazlasnn (% 61) ele alnan 11 zelliin hi birinde kayda deer bir pay sahibi olmadn gryoruz. Yani, ikolu ortalamalar dzeyinde ayrtrldnda, retim yapan kurulularn % 61'inin, oluumuna hi bir biimde katkda bulunmadklar bir 0-1 matrisi elde edilmektedir. Ayn eleme ilemi, ilk aamada kapsam d kalan 378 kurulu iin belirlenen kme ortalamalaryla tekrar edildiinde 122 kuruluun (% 32) nc kmeye dt grlmektedir. Ayn ayrtrma nc, drdnc... kme zerinde gerekletirilerek, stanbul tekstil ikolunun nc, drdnc belki de beinci kmelerinin hangi kurululardan olutuu belirlenebilir. Bu altrmada ilk iki kmeyi oluturan 497 kuruluun zellik toplamlarnn (grand totals) ok nemli blmne sahip olmalar ve kmeler aras arpc kontrast gznne alnarak ikinci kmenin altndaki kmeler inceleme kapsam dnda braklmtr. Tablo l'deki dalmdan da izlenebilecei gibi, I. kme, ele alnan zelliklerin tmnde en byk paya sahiptir. Dier taraftan, I. ve II. kmenin faktr paylan

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

137

arasndaki kontrast, kurulu bana alan says, alan bana toplam sermaye miktar ve kurulu bana sermaye gibi allm saysal gstergelerle betimlenebilir. Nitekim bu gstergelerin ikinci kmede aldklar deerler, birinci kmedeki karlklardan srasyla 8.5, 3.7, ve 31.5 kat daha dktr. Dier taraftan, I. kmede kurulu bana den ak ve kapal alan byklkleriyle bunlarn ikinci kmedeki karlklar arasndaki farkllk srasyla l'e 40 ve l'e 9.5 dzeyindedir. zellikleri teker teker karlatrdmzda, iki kmedeki faktr younluklar arasndaki farkllamay ok daha arpc biimde izleyebi liyoruz.
TABLO 1 retim Faktrlerinin (zelliklerin) kmeleraras dalm

ALIANLAR
Kme. I Kur.Say. 241 (48,4) II 256 (51,6) Toplam 497 Mhen. 436 (100) 0 (0,0) 436 Tekn. 679 (94,2) 42 (5,8) 721 Usta 2377 (94,2) 290 (10,9) 2677 i 31773 (88,6) 4078 (11,4) 35852 dari 3086 (88,6) 407 (11,4) 3493

MEKN
Ak A. Kap. A. 248,9 123,7

SERMAYE
Tanm.S. 19,1 (98,0) 0,4 (02,0) 19,5 Mak. S. 86,7 (96,0) 3,7 (4,0) 90,4 Dner S. 115 (97,3) 3,2 (3,0) 118,2 Di. 7,6 (95,5) ,4 (4,5) 8,0

(97,5) (90,0) 6,5 (2,5) 255,4 13,7 (10,0) 137,4

Dier: Kuruluun sahip olduu ve Makina ve Tanmaz Sermaye kategorisi ierisinde ele alnamayacak dier Sabit Sermaye deerini gstermektedir.

Bunlar arasnda endstri sosyologlarnn ilgisini ekebilecek farkllklar da var. Szgelimi stanbul tekstil sektrnde alan toplam 436 mhendisin t mnn I. kmede altn gryoruz. Bu bulgu istihdam yaplarnn farkl lamasna iaret eden bu bulgunun ak yntembilimsel avantajlar var. Szgelimi stanbul tekstil sanayinde bir kuruluta Mhendis istihdam edilip edilmediine bakarak kk ve byk kurulularn oluturduu kmeleri kolayca belirleyebiliriz. Mhendisler kategorisi dnda, ayrc yetenei en yksek zellik Tanmaz Sermaye bykldr. I. kmede Tanmaz Sermaye ortalamas, II. kme ortalamasndan 50 kat daha yksektir. Bu byk kontrastn ikinci kmedeki kurulularn byk ounluunun kirac konumunda oluundan kaynakland saptanmtr, (tanmaz sermaye=0). Bu da, stanbul genel sanayi corafyasna ilikin incelememizde kk ve byk lekli kurulular kmelerini ayrdetme yeteneinin yksek olduunu saptadmz kiraclk deikeninin tekstil sektrnde de geerli olduunu

138

MURAT GVEN

gsteriyor.12 Kmeler aras kontrastn dzeyini gz nne alarak I. kmenin tekstil ikolunun greli olarak byk lekli kurululardan, II. kmenin ise kk lekli kuru lulardan olutuunu syleyebiliriz. Ancak kmeler aras farkllk yukarda tartlan nicel farkllklardan ibaret deil. Yer darl nedeniyle burada veremediimiz 0-1 matrisleri iki renkli izelgelere dntrlp incelendiinde, saysal gstergelere yansmayan, nemli niteliksel farklar grlyor. yle ki, I. kme iin elde edilen 0-1 matrisi incelendiinde, 43 kuruluun -eitli kombinasyonlarda- 5 ve daha fazla zellikte genel ikolu ortalamasnn zerinde bir pay sahibi olduu; buna karlk, II. kategoride yalnzca bir kuruluun bulunduu, onun da sadece 8 zellikle tanmland grlyor. Dier bir deyile zelliklerin kmeler aras dalm kalplar farkl niteliktedir. I. kme rnts greli olarak kuvvetli bir merkez ve greli olarak az sayda evresel bireyden (simpleks) oluurken, II. kme rnts zayf bir merkez, ve ok sayda farkllam evresel simpleks (peripheral -low dimensional- simplices)) ier mektedir. Ancak kurulular betimleyen 0-1 vektrlerinin yan yana gelerek oluturduu rntlerin ve bu rntler arasndaki benzerlik ve farkllklarn plak gzle saptanmas zor hatta olanakszdr. Bu nedenle bu rntlerin okunmasnda baz basit istatistiksel aralardan yararlanlmtr. Daha nce yaplan bir altrmada bu amala Gamma (Yule's Q ve Asimetrik Belirsizlik Katsaylar ABK (Uncertainty Coeffcients) gstergelerinden yararla nlmt.13 Bu yazda Asimetrik Belirsizlik Katsaylarna dayanan bir deerlendirme sunulmaktadr. Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, apraz tabloya alnm 0-1 deiken (zellik) iftlerinde deikenlerin birbirleri zerindeki yordama glerini lmekte kullanlmaktadr. Hesaplamalarda deikenler srayla yordayc (bamsz) dieri yordanan deiken olarak ele alnr. AB Katsays yordayc deikenin yordanan (deiken) zerindeki belirsizlii yzde ka orannda azalttn gsterir. Dolaysyla Asimetrik Belirsizlik Katsaylar (ABK) 0.0 ile 1.00 kapal aralnda deerler alrlar. ABK deeri 0 ise, yordayc deikenin yordanan zerindeki belirsizlik dzeyini hi azaltmad, ABK deeri 1.00 ise yordayc deikenin yordanan deiken zerindeki belirsizlii tam olarak ortadan kaldrd sonucuna varlmaktadr. Dier bir deyile, yordayc zelliin dalm hakknda bilgi sahibi olmak, yordanan deikenin dalmn tam olarak kestirme olanan salamaktadr. 0-1 deikenleri kullanldnda yksek ABK deerlerinin elde edilebilmesi, deikenler arasnda
12 stanbul metropoliten alannda kirac ve mal sahibi (kirac durumunda olmayan) sanayi kuru lularnn retim faktrleri arasndaki farklara ilikin saysal veriler iin aadaki yazya bavu rulabilir. Gven, M., "General Industrial Geography of Greater Istanbul Metropolitan Area; an Exploratory Study" Development of Istanbul Metropolitan Area and Low Cost Housing, (iinde) Turkish Social Science Association, Municipality of Greater Istanbul, IVLA-EMME, Istanbul 1992, ss. 112-159. 13 Gven, M., Introduction to Structural Landscape Analysis; Overviews on the Industrial Landscapes of Greater Istanbul, (Yaymlanmam Doktora Tezi) ODT Mimarlk Fakltesi Ankara, 1991.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

139

kuvvetli bir birliktelik ilikisinin (associative relation) varlna baldr. zellik iftleri 0-1 matrisi zerinde ayn birey zerinde birlikte bulunma (co-presence) ve/veya birlikte bulunmama (co-absence) eilimi gsteriyorlarsa yksek, belirgin bir birliktelik ilikisi ierisinde bulunmuyorlarsa dk ABK deerleri elde edi lecektir. Bu yntembilimsel zellikleri nedeniyle ABK'lar 0-1 matrislerindeki rntlerin zmlenmesinde kullanabiliriz. I. ve II. kmeler arasnda iki retim faktr (rnein i ve Makina Sermayesi) benzer bir kalp uyarnca dalmlarsa, benzer ABK deerleri elde etmemiz gerekir. Tersine, I. ve II. kmelerde zellik iftlerinin birliktelik ilikilerini farkllamsa, bu durum kendini ABK deerlerinin farkllamas yoluyla belli edecektir. Dolaysyla tekstil endstrisinin I. ve II. kmelerinde eitli zellik iftleri iin hesaplanacak ABK'larn farkllama dzeyi, retim faktrlerinin birarada bulunma eilimlerinin farkllamasn yanstacak tr. retim faktrlerinin I. ve II. kmelerdeki dalm rntsnn farkllama dzeyini saptamak amacyla, I. ve II. kmeler iin oluturulan 0-1 matrisleri bilgisayara yklenmi ve oluturulmas olanakl tm zellik iftleri iin Asimetrik Belirsizlik Katsaylar hesaplatlmtr. Bu altrmadan elde edilen sonular Tablo 3 ve Tablo 4'de sunulmaktadr. Bu tablolarn okunmasn kolaylatrmak amacyla zerlerinde belli blgeler tanmlanmtr. zellikler Tablo 2'de gsterildii biimde sralanmsa, elemanlar ABK'lardan oluan bir kare matris zerinde 9 blge tanmlanabilir. TABLO 2 Elemanlar asimetrik belirsizlik katsaylarndan oluan matris rnei
Yordayc zellikler Yordanan zellikler

Mhendis.

Tekn.

Usta

dareci

Ak Alan

Kap. Alan

Tanmaz S. Mak. S. Dn. S. Di. Sab. Ser.

Mhendis Teknisyen Usta i dareci

Birinci Blge

kinci Blge

nc Blge

Ak Alan By. Kap. Alan By.

Tanmaz S Makine Ser. Dner Ser. Di. Sabit S.

Drdnc Blge

Beinci Blge

Altnc Blge

140

MURAT GVEN

Tablo 2'nin birinci blgesindeki ABK deerleri, istihdam kategorilerinin birbirleri zerindeki yordama glerini, ikinci blgede yer alan ABK deerleri ayn kate gorilerin Ak ve Kapal alan zerindeki yordama glerini, nc blgedeki ABK deerleri, istihdam kategorilerinin eitli sermaye kategorileri zerindeki yordama glerini gsterecektir. Drdnc blgede, Ak ve Kapal alanlarn istihdam kategorileri zerindeki, yedinci blgedeki ABK deerleri de sermaye kategorilerinin istihdam kategorileri zerindeki aklayc glerini gsterecektir. Bu ksa aklamadan yola karak Tablo 3 ve Tablo 4 arasndaki farkllklar yo rumlamak olduka zordur. Gerekten de Tablo 3 ve Tablo 4'de verilen ABK matrislerinin yaplar arasndaki temel farkll saptayabilmek iin konunun uzman olmak gerekli deildir. Nitekim, stanbul tekstil sanayinin II. kmesini oluturan kurulularn ekonomik meknda braktklar izler incelendiinde, hi bir zelliin bir dieri zerindeki belirsizlii kayda deer biimde azaltamad grlyor. Bu bulgu, kukusuz, II. kmenin az sayda ok boyutlu kuruluun oluturduu 'zayf bir merkeze, buna karlk ok sayda ve farkllam zelliklerle tanmlanm zengin bir 'evre'ye sahip oluundan kaynaklanyor. Bu durumda hi bir zellik bir dieri ile olumlu birliktelik ilikisi (associative relation) kuramamakta, dolaysyla, zelliklerin yordama (belirsizlik dzeyini azaltma yetenekleri) ihmal edilecek dzeyde dk k maktadr. Dier bir deyile, II. kmede retim faktrlerinin kurululararas dalm rnts ylesine farkllamtr ki, herhangi bir zellie ilikin bilgiden yola karak dier hi bir zellik kestirilememektedir. Bu saptama, kk lekli kurulular kmesinin ekonomik mekndaki yaplanma biiminin nemli bir zelliine k tutmaktadr. Buna karlk, Tablo 3'de verilen ABK deerlerinin dalm ince lendiinde ncelikle iki nokta dikkat ekmektedir. lk olarak byk lekli kurulular kapsayan I. kmede, zelliklerin yordama yetenekleri, II. kmede hesaplanan karlklarndan ok daha yksektir. Bu, I. kmenin ok sayda kuruluun oluturduu kuvvetli bir 'merkez' ve -II. kmedeki dalma oranla- az sayda evresel kurulu iermesinin bir sonucudur. lek bydke kuruluun birden fazla zellikle ne kma (tebarz etme) eilimi artmakta, bu da zelliklerin kendi aralarnda greli olarak yksek birliktelik ilikileri . kurabilmelerine, dolaysyla da yordama yeteneklerinin ykselmesine yol a maktadr. zelliklerin yordama yeteneklerinin belirgin biimde farkllam oluu Tablo 3'deki ABK'lar matrisinin ikinci nemli zelliidir. Bu zellik, Tablo 3'deki gsterge dalmnn belki de en nemli zelliidir. Tablo 3'de verilen deerler yukardan aa dokunduunda, zelliklerin hibirinin Mhendis ve Teknisyen kategorileri zerindeki belirsizlii azaltmakta baarl olmadklarn gryoruz. Buna karlk, iler tek balarna ustalar kategorisi zerindeki belirsizlii % 18 azalmakta dr.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

141

TABLO 3 stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan kurulular iin hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan Yordayc zellikler Mhendis Teknisyen Usta i dareci Ak Alan B Kapal A. B. Tanm.S. Makine S. Dner S. Di. Sabit S Mh. Tekn. Usta i dareci A. Alan zellikler Kap. Alan Tanmaz S. Makin Ser. Dner Ser. D. Sabit S.

*
,03 ,04 ,07 ,07 ,03 ,07 ,04 ,05 ,04 ,04

,03

,04 ,05

,08 ,05 ,18

,07 ,05 ,10 ,22

,04 ,01 ,02 ,10 ,04

,07 ,03 ,06 ,20 ,10 ,19

,04 ,05 ,07 ,09 ,04 ,17 ,19

,06 ,08 ,19 ,21 ,07 ,27 ,30 ,31

,04 ,07 ,18 ,20 ,16 ,11 ,17 ,22 ,23

,04 ,03 ,09 ,15 ,04 ,15 ,14 ,28 ,30 ,32

*
,05 ,05 ,05 ,01 ,03 ,05 ,06 ,06 ,03

*
,18 ,10 ,02 ,06 ,08 ,16 ,15 ,09

*
,22 ,10 ,21 ,09 ,18 ,17 ,14

*
,03 ,09 ,04 ,06 ,13 ,04

*
,20 ,16 ,24 ,10 ,14

*
,17.

*
,30 ,21 ,28

,26 ,14 ,13

*
,22 ,32

*
,35

TABLO 4 stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan kurulular iin hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan Yordayc zellikler Mhendis Teknisyen Usta i dareci Ak Alan B. Kap. Alan B. Tanm.S. Makine Ser. Dner Se. Di. Sabit S. Mh. Tekn. Usta i dareci A. Alan zellikler Kap. Alan Tanmaz S. Makin Ser. Dner Ser. D. Sabit S.

* *
,03 ,01 ,01 ,01 ,01 ,00 ,00 ,00 ,00

,03

,01 ,07

,01 ,07 ,05

,01 ,00 ,00 ,00

,01 ,00 ,03 ,02 ,05

,00 ,01 ,00 ,00 ,00 ,00

,00 ,00 ,01 ,00 ,00 ,01 ,00

,00 ,00 ,01 ,02 ,00 ,01 ,00 ,02

,00 ,00 ,01 ,00 ,01 ,00 ,00 ,04 ,02

*
,08 ,08 ,00 ,00 ,01 ,00 ,00 .00

*
,05 ,00 ,03 ,00 ,00 ,01 ,01

*
,00 ,02 ,00 ,00 ,02 ,00

*
,05 ,00 ,01 ,00 ,00

*
,00 ,00 ,01 ,00

*
,00 ,00 ,00

*
,02 ,00

*
,00

Tablo 3 ve 4 iin Kaynak: TOBB'nin Kapasite Raporu 1988 verileri kullanlarak hesaplanmtr.

142

MURAT GVEN

dari Personel ve Ak Alan, i dalmna ilikin belirsizlii srasyla % 22 ve % 21 azaltmaktadrlar. dari Personelin en nde gelen yordaycs idir. Dier taraftan Ak ve Kapal Alann en baarl yordayc deikeninin Makina Sermayesi olduunu gryoruz. Sanayi corafyaclarna hi de artc gelmeyecek bu ilgin sonu, byk lekli kurulular kapsayan I. kmede, Makina Sermayesinin Ak ve Kapal Alanla olumlu birliktelik ilikisi iinde bulunduuna iaret ediyor. Son olarak, sermayenin her alt balnn dierlerinin en baarl yordaycs konumunda bulunduunu g ryoruz. Bu arada Ak ve Kapal Alan kategorilerinin kuvvetli birliktelik ilikisi ierisinde bulunduklar Makine Sermayesinin en baarl yordayclar arasnda bulun duklarn not etmeliyiz. Bu altrmada yararlandmz Kapasite Raporu kaytlarndaki bilgilerin kapsaml bir deerlendirme iin yetersiz kald aktr. Ne var ki bu bulgulardan yola karak retiminin temel faktrnn ekonomik meknda birbirlerine oranla konulanma (deployment) biiminde kurulu leine bal nemli niteliksel farklardan sz edebiliriz. Bu bulgular, tekstil sektrnn byk ve kk lekli kurulularnda retim srecinin farkl yaplar zerinde tandn (cereyan ettiini) gsteriyor. Bu noktada hakl olarak hi bir zelliin dier zellikler zerinde belirgin bir yordama ye teneinin bulunmad II. kmedeki retim rgtlenmesinin nasl bir rgtlenme olduu sorulabilir. Tekstil sektrnn II. kmesinde, retim faktrlerinin meknsal dalm kalplar zerindeki zmlemelerin bu sorunun yantlanmasn kolaylatran ipular saladn dnyoruz. kinci Blmde bu konu zerinde daha ayrntl biimde duracaz. II. stanbul Tekstil Sanayinin I. ve II. kmelerinde retim faktrlerinin meknsal konulanma biimlerin farkllamas zerine notlar Sanayi kurulularnn meknsal adan belirgin (distinct) bireyler oluunu g znne alan bir aratrmac, ekonomik mekndaki rntlere ilikin bulgularn meknsal zmlemelerde aynen geerli olabileceini dnebilir. Ancak bu, -zellikle metropol ii dalmlar sz konusu olduunda- retim faktrlerinin corafi konulanma biimine k tutmayan, ve meknsal dalmlarla ilgilenen aratrmaclarn byk bir olaslkla ar basitletirme eklinde niteleyecekleri bir yaklam olacaktr. Bu yaklam benimsendiinde sanayi kurulularn bir birinden ayran uzakln (komuluk ilikilerinin) az veya ok oluunun hi bir nemi kalmaz. Oysa gzard edilen yaknlk / uzaklk (komuluk) boyutu, metropol ii sanayi rgtlenmesinin temel deikenlerinden birisidir. 80'li yllarda gelitirilmi

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

143

metropol ii sanayi yer seim kuramnda 14 retim yaplar itibaryla birbirini tamamlayan kurulularn birbirlerine yakn yer seme gereksinimi zerinde nemle durulmaktadr. Bu kurama gre, retim srecinin tm aamalarn kurulu iinde gerekletiren, d balantlar kestirilebilir ve dzenli olan entegre kurulularn, birbirlerine, pazara veya hammadde kaynaklarna yakn yer seme eilimleri zayf; retim srecinin belli aamalarnda uzmanlam sk ve dzensiz d balantlarla alan kk lekli kurulularn birbirlerine yakn yer seme eilimleri gldr. Dolaysyla, kurulularn birbirlerine uzaklklar, retim zinciri kavramyla ilikilendirilerek sanayilerin metropol ii dalm rntleri arasndaki farkllk ve benzerliklerin aklanmasnda kullanlmaktadr. Bu kuramsal erevenin iaret ettii ilikiler grgl almalarda deiik biimde incelenebilir. Birincisinde sanayi kurulular iki boyutlu meknda birer nokta eklinde tanmlanarak, younlama, retim yaps ve dar i verme arasndaki balantlar regresyon denklemleriyle betimlenmektedir.15 Bu yaklamda gereksinim duyulan veriler u anda Trkiye'de bulunmamaktadr. Ne var ki bir miktar corafi ayrnt kayb aratrmac iin hayati nemde deilse, -veya aratrmann lei buna izin veriyorsa-, corafi birey yer eklinde tanmlanarak, retim faktrlerinin corafi meknda kurduklar birliktelik ilikilerine ilikin ip ular elde edilebilir. Bu almada ikinci bir yol izlenmitir. Aratrma birimi olarak stanbul metropoliten alannn mahalleleri alnmtr. ncelenen deikenler ayn kalmakta ancak bunlar, nceki altrmada olduu gibi, sanayi kurulularn deil yerleri (mahalleleri) tanmlamakta kullanlmaktadr. Ancak bu dntrmede 1. Blmde sralananlara ek olarak, her mahalledeki kurulu saysn gsteren yeni bir deiken elde edildiini vurgulamalyz. Kurulu temelli sanayi verilerini alansal toplamlara (areal aggregates) d ntrmek iin her kurulua bir yer kodu vermek ve ayn yer koduna sahip ku rulularn paylarn yer kodlar itibaryla toplamak yeterlidir. Bu amala kullanlan yazlmlarn yap ve zellikleri nceki almalarmzda aklanmt. Bu yntemle elde edilen saysal corafi tablolar, tpk corafi temeli olmayan benzerleri gibi 0-1 matrislerine dntrlebilir. Bu ilemde ayrc parametreler, "retim faktrleri mahalleler arasnda eit dalm olsayd mahalle bana decek pay" eklinde tanmlanmtr. Szgelimi sanayi kurulularnn 20 mahalleye
14 Metropol ii sanayi yerseim kuramna ilikin daha ayrntl bilgi iin aadaki kaynaklara ba vurulabilir. Scort, A.J., Metropolis; from the Division of Labor to Urban Form, University of California Press, 1988. "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location I; theoretical considerations". Economic Geography 1983 Vol 59, 233-250. "Production System Dynamics and Metropolitan Development", Annals of the Association of American Geographers, Vol 72 (1982) ss. 185-200. 15 Bu konudaki grgl almalarda uygulanan yntem ve yaklamlar iin aadaki kaynaklara baklabilir: Scott, A.J., "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location II; a case Study of the printed circuits industry in the Los Angeles Region", Economic Geography 1983 Vol. 59, ss. 343-367. "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location III; a case study of the omen's dress industry in the Los Angeles Region". Economic Geography, 1984 Vol. 60, ss. 3-27.

144

MURAT GVEN

daldklar saptanmsa ayrc parametrelere 1/20=.05 deeri yklenecektir. Elde edilen corafi 0-1 matrisleri bilgisayara yklenerek -1. Blmde zetlenen altirmada olduu gibi- oluturulmas olanakl tm corafi zellik iftleri iin Asimetrik Belirsizlik Katsaylar hesaplatlmtr. Elde edilen corafi Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, ekonomik zmlemelerde kullanlan Tablo 3 ve Tablo 4 ile ayn yapda hazrlanm olan Tablo 5 ve Tablo 6'da sunulmaktadr. Tablo 3-4 ile Tablo 5-6 arasndaki en nemli fark, sonuncu tablolarda Kurulu Says ile dier zellik arasndaki Asimetrik Belirsizlik Katsaylarna yer verilmesidir. Tablo 5 ve Tablo 6'y Kurulu Says ile dier zellikler arasndaki ABK deerleri asndan kar latrdmzda, sz konusu zelliin I. ve II. kmelerde birbirine taban tabana zt yordama yetenekleriyle donanm olduunu gryoruz. Nitekim II. kmede Kurulu Says be farkl zelliin (i-dari Personel, Kapal Alan Bykl, Tanmaz Sermaye, Dier Sabit Sermaye) en baarl, iki zelliin de (Usta, Makina, Sermayesi, Dner Sermaye) ikinci en baarl yordaycsdr. Oysa ayn deikenin (Kurulu Says) I. kmedeki yordama yetenei (II. kmede gzlenen durumun tam tersine) ok zayftr. (Tablo 5 ve Tablo 6'da ilgili sra ve kolonlar karlatr nz.)
TABLO 5 stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan meknsal dalm rnts zerinden hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan zellikler Yordayc zellikler Kurulu Say. Mhendis Teknisyen Usta i dareci Ak A. By. Kapal A. By. Tanm.S. Makine S. Dner S. Di. Sabit S. Kurulu S. Mh. ,00 Tekn. ,01 ,18 Usta ,09 ,33 ,12 i ,14 ,19 ,18 ,53 dareci ,11 ,31 ,14 ,38 ,48 Ak. A. ,02 ,16 ,15 ,22 ,14 ,19 * ,22 ,26 ,14 ,21 ,11 Kap. A. ,14 ,19 ,18 ,39 ,27 ,23 ,22 * ,33 ,19 ,19 ,09 Tanm. S. ,03 ,19 ,16 ,21 ,15 ,22 ,27 ,34 Ma. S. ,01 ,09 ,07 ,17 ,12 ,11 ,14 ,19 ,61 Dn. S. ,20 ,29 ,18 ,29 ,23 ,32 ,26 ,23 ,52 ,57 Di.S. ,01 ,07 ,05 ,09 ,09 ,09 ,11 ,09 ,38 ,61 ,35

*
,00 ,01 ,09 ,14 ,11 ,02 ,14 ,03 ,01 ,17 ,01

*
,18 ,33 ,20 ,32 ,16 ,20 ,19 ,09 ,24 ,06

*
,12 ,18 ,14 ,15 ,18 ,16 ,07 ,15 ,05

*
,54 ,38 ,22 ,39 ,21 ,17 ,24 ,13

*
,47 ,14 ,27 ,14 ,11 ,19 ,09

*
,20 ,23 ,22 ,11 ,26 ,09

*
,60 ,44 ,37

*
49 ,60

*
,40

Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan 0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

145

TABLO 6 stanbul Tekstil Sanayinin II. Kmesini oluturan meknsal dalm rnts zerinden hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan zellikler
Yordayc zellikler Kurulu Say. Mhendis Teknisyen Usta i dareci Ak A. By. Kapal A. By. Tanm.Ser. Makine Ser. Dner Ser. Di. Sabit S. Kurulu S. Mh. Tekn. Usta i dareci Ak A. Kapal A. Tanm. S. Makine. S. Dner. S. Dier.S.

* ,05 ,11 ,45

,05

,11

,46

,37

,14

,28

,21

,18

,19

,28

*
,02 ,02 ,05

,00

,02 ,29

,03 ,13 ,30

,01 ,02 ,11 ,04

,07 ,06 ,24 ,10 ,17

,00 ,07 ,06 ,04 ,05 ,11

,05 ,19
,11 .

,01 ,18 ,21 ,16 ,08 ,14 .02 ,11

,00 ,09 ,19 ,04 ,04 ,17 ,10 ,13 ,15

*
,27 ,10 ,02 ,05 ,01 ,01 ,03 ,03

*
,22 ,11 ,25 ,05 ,11 ,22 ,19

*
,17 ,13 ,03 ,09 ,16 ,22

,07 ,01 ,22 ,02

,14 ,28 ,20 ,18 ,19 ,28

,01 ,07 ,00 ,05 ,01 ,00

*
,17 ,04 ,01 ,08 ,04

*
,10 ,22 ,15 ,17

*
,03 ,02 ,11

*
,11 ,13

*
,14

Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan 0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.

Kurulu Says, I. kmede, 11 zelliin 7'sinin en baarsz, kalan 4 zelliin de ikinci en baarsz yordayc deikenidir. Kurulu zelliklerine ilikin saysal verilerin alansal toplamlara dntrlmesiyle elde edilen tek nemli sonu, younlamay yanstan Kurulu Says zelliinin yordama yeteneklerinin fark llamasna ilikin deil. Kk sanayi kurulularn kapsayan II. kmede bu dntrmenin, hi bir deikenin dier hi bir deikeni yordayamad bir rntden, ok daha belirgin birliktelik ilikilerine sahip yeni bir dalm rntsne geilmesini saladn gryoruz. stanbul tekstil sanayinin II. kmesini oluturan kurulularn ekonomik mekndaki rntlerini betimleyen matrisle (Tablo 4) ayn kmenin corafi meknda yaratt rnty betimleyen matris arasnda ok nemli farklar var. Bu arada sanayi kurulularnn meknsal yo unlamasn betimleyen Kurulu says zellii, bu corafi rntnn anahtar deikeni olarak ortaya kyor. Buna karlk Scott'un metropol ii sanayi yerseim kuramnn iaret ettii gibi, ayn anahtar deikenin (Kurulu Says) I. kmedeki kurululara ait zelliklerin yaratt ok boyutlu corafi rntnn zmlen mesinde hi de etkin bir ilevi bulunmuyor. Dier bir deyile, ekonomik mekndaki rnty zmlediimizde grdmz gibi, retim faktrleri gl birliktelik

146

MURAT GVEN

ilikisi iinde bulunmayan uzmanlam kk reticiler, meknda younlama yoluyla -Scott'un ufuk ac deyimiyle- "yatay olarak btnlemi" retim kompleksleri oluturuyorlar. Bu noktada, bu kk retim komplekslerinin retim zinciri ierisinde tamamlayclk ilevlerinin yansra, retim faktrleri arasnda da gl birliktelik (associative) ilikiler kurulmasna olanak saladn gryo ruz.

Sonu
Ekonomik, ve corafi deikenlerin oluturduu ok boyutlu rntleri zmleyerek elde edilen bulgularn kuramsal beklentilerimizle uyumlu olduunu dnyorum. Dikkatli okuyucular bu kk aratrmada uygulanan yntemin baz ilgin almlara olanak saladn sezinlemi olmallar. ncelikle karsama (inference) problemlerinin bulunmayn vurgulamalyz. Ayrca, altrmann tekrar edilebilir nitelikte oluu, sonularn snanabilirliini salamaktadr. Bu yaklamn, sanayi yaplar veya corafyas alannda alan aratrmaclara zerinde konuabilecekleri yap betimlemeleri salad sylenebilir. Bu yap betimlemeleri srekli olarak deien kapitalist retim srecini tayan ok boyutlu iliki yaplarnn belli bir yer ve tarihteki durumunu resimleyen soyut radyografiler (spektral kaytlar) eklinde ele alnmaldr. retim faktrlerinin corafi-ekonomik meknlarda dalm kalbndaki homojen olmayan deimeler, -ki gelime yaratan yaylma srelerinin eitsiz almas daha byk olaslktr- ABK'lar deiti recektir. 0-1 matrisleri zerine haritalanm rntlerdeki birliktelik ilikilerinin dzeyine duyarl bu gstergeler yardmyla, aratrmaclar kresel yeniden ya planma srecinin yerel koullarda ald biimlere k tutan ipular salayabilirler. Bu ipular yardmyla, sanayi corafyas alannda konvansiyonel zmleme dillerinin zmlenmesine pek de yardmc olmad, . yapsal sreklilik / yapsal deime, . dzey farkllamas / niteliksel (yapsal) deime gibi ikilemlerin hangi dzeyde geerli olduunu saptayabiliriz. Bu bilgiler, yerel dnm srelerinin niteliine ilikin iaretlerin 'ok ge kalmadan -herey bitmeden-' saptanmasn kolaylatrabilir. Bu saptamalar belki de sz konusu dnm srelerinin toplum yararna ynlendirilmesini ko laylatracaktr. Kapasite Raporlarndaki snrl verilere dayanan bu kk al trmadan elde edilen bulgular gznne alarak, yaklamn ok cesaret krc olmad sonucuna varabiliriz.

S T A N B U L T E K S T I L S A N A Y I I N D E R E T I M FAKTRLER

147

Structural properties of the organization of production factors in Istanbul's Textiles Industry

This study attempts to shed light on certain structural properties of the organization of production factors in Istanbul's textiles indust8ry. Predictive capabilities of different factors of production in small and large plants categories are measured through Asymmetric Coefficients of Uncertainty and summarized in matrix format. A comparative analysis of these matrices suggests that mode of deployment of attributes in small and large scale plants depicts non-negligeable differences. Thus, quantitative differences in factor endowments are associated with differences in the geographic and economic deployment patterns of the same factors. So as to assess the difference 'spatial deployment makes', the analysis is carried with the same set of attributes transformed into areal aggregates. The effect of this transformation is shown to be scale dependent, hence while the economic and geographic factor deployment patterns in large plants category suggest differences of degree, those derived for small plants depict inherently different patterns. We start to see that in small plants category associative relations amongst production factors depend mostly on physical proximity to other producers. Hence as far as small scale plants are concerned links that are missing in the economic space are established through concentration in the geographic space (i.e. via the constitutiton of horizontally integrated small scale production complexes). It is claimed that this approach would be useful in the identification of different layers of the intra-metropolitan production space and would facilitate empirical studies on the multidimensional effects of processes of industrial restructuring.

148

AYDIN UUR

letiim, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin ilk randevusu: "A tarz rgt modeli"
Aydn Uur*

Giri
1980'li yllarn ikinci yarsndan itibaren iletmecilik literatrnde daha nceleri kenarda duran bir olgu -iletiim- gndemin st sralarna ykselmeye balad. Ekonominin geneli iinde reni (enformasyon) ve iletiimin giderek en nemli etkinlik haline gelmeye aday olduklar March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan The Information Economy adl aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye ve iletiime ynelik etkinliklerin gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam katma deer retiminde en geni paya sahip, en yksek krllkla alan ve en fazla istihdam salayan sektr oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler katnda geni yank bulmaktayd. Gelgelelim, iletmecilik literatrnn iletiim olgu ve becerisini, ynetim urann en nemli konularndan biri olarak alglamaya balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyordu. Dnya ekonomik sistemini oluturan paralarn ok byk lde iie gemesi anlamndaki "kreselleme" srecinin mutlaklamas ile birlikte hem rekabetin sath son derece geniledi; hem de rekabet edebilmek iin gerekli atlmlarn gerekletirilme sreleri ok ksald. letiim altyapsnn rgnlemesi piyasa iinde bilgilerin olaanst hzla seyretmesine yolat. Bu noktada, ana ilkeleri yzyln ta ilk eyreinde oturtulmu olan "ideal" rgtlenme tarz ve ynetim anlaynn artk gnn gereksinimlerini yeterince karlayamad yolundaki ilk grler dile getirilmeye baland. 1980'lere kadar egemen olagelmi ynetim tarz Taylorist rgtlenme anlayna uygun olarak iletmeleri salt teknik zorunluluklara itibar eden bir makina olarak kabul ediyordu. Bu makinann bnyesinde, ordu modelinden esinlenen, kiileraras
(*) Dr. Aydn Uur, Marmara niversitesi Franszca Kamu Ynetimi Blm retim yesidir.

"A TARZI RGT MODEL"

149

ilikilere son derece snrl yer brakan piramitsel bir komuta sistemi ngryordu. Astlarn kendi grev alanlarnda herhangi bir inisyatif kullanmalarna olanak tanmayan bu ark iinde st bir komut veriyor; ast bu komutu yerine getiriyor ve stne komutun yerine getirildiine ilikin "tekmil" veriyordu. Sonra da, st gelip yaplan denetliyordu. Bu hiyerarik sistemin "formel" yaplar bir kez ku rulursa hibir sorunun kalmayacana; iletmenin hedeflerine doru teklemeden ilerleyeceine inanlyordu. Gelgelelim, yaklak yirmi yldr rgt sosyolojisi bu inancn maddi temelinin o kadar gl olmadn; iletmeler de dahil olmak zere her trl rgtn bnyesinde o rgtn kaderini en az "formel" yaplar kadar belirleyen ve "informel yap"lardan oluan bir ikinci sistem bulunduunu beyhude yere vurguluyor du. Ne zaman ki, 1980'li yllarla birlikte dnyann iine girdii dnm karsnda geleneksel hiyerarik iletme modelinin bekleneni vermedii grlr oldu, ite o aamada iletme literatr rgt sosyolojisinin bulgularna kulak kabartmaya balad. Bu bulgulardan yararlanan iletmecilik uzmanlar yeni bir model arayna girdiler. 1990'larla gndeme gelen bu yeni rgtlenme ve ynetim modeli, byk lde, iletiim alanna zg olgular ve dnsel aralar kendisine k noktas olarak almakta; bilgisayarlarn a kurma becerileri ile bu alarn bnyesindeki ileyi mantna gnderme yaparak kendini tarif etmektedir. ncelememiz, "a tarz rgt modeli" olarak adlandrlabilecek bu yeni modele ilikin sylemi ve bu sylemi douran gelimeleri deerlendirmeyi amalamakta dr. 1. Kreselleme e, baz kavramlarla nelerin kastedildiini anlamaya alarak balayalm. lk nce, "kreselleme"yi ele alalm. Kreselleme ya da ngilizcesiyle "globalization": Bu kavramn iktisat literatrndeki gemii on yl amyor. Ayn zamanda "btnn kucaklanmas, ku atlmas" anlamn da ieren globalization, ilk nceleri yalnzca ekonomik sreten sz edilirken kullanlyordu. Ekonomik etkinliklerin, birok lkeyi ayn anda kapsayacak biimde ulusar hale gelmesi, ekonomik sistemde yataylamasna bir btnlemenin gzlemlenmesinden sz etmek istenilince devreye sokuluyordu. 90'l yllardaki kullanm ise, kltrel sreler ile siyasal talepleri de kapsayan ve neredeyse evrensel bir entegrasyona gnderme yapan bir ierik kazanma yolun da. Kreselleme terimini ilk, Amerikal yazarlar ortaya attlar (Hout, Porter, Rudden, 1982; Porter, 1986). Bu terimin iaret ettii olguyu, evre lkeler epeyce sredir yakndan tanmaktaydlar; ABD kkenli irketlerin bir rnn belli paralarn

150

AYDIN UUR

ABD dnda retmeleri ok yeni bir uygulama deildi. Gelgelelim, akm, bir lde ters ynde de ilemeye balaynca, Japon ve Avrupa irketleri de ABD'de benzer operasyonlara giriince, imdiye dek yalnzca neo-marxist iktisatlarn hassas olduu bu etkileime -bambaka yanlar vurgulayarak da olsa- dier iktisatlar da kafa yormaya baladlar. Sorunu, kreselleme kategorisi araclyla ele alan baka gre, olgunun ilk admlar neredeyse II. Dnya Sava'nn hemen ertesine kadar uzanyor, ama son zamanlarda kazand iki ynllk kadar nemli baka yeni boyutlar da var. Bunlarn ilki, Amerika kkenli uluslararas irketlerin teki lkelerde istihdam ettikleri igcnn saysnn, ABD'deki istihdamlarn amas. Bir dieri, bu ulusar firmalarn karmak teknolojik ilem gerektiren faaliyetlerinin nemli bir blmn ABD dndaki lkelerin olanaklaryla gerekletirmeleri. Globalization srecine dikkatlerin ynelmesinin belki esas nedeni olan bir nc boyut daha mevcut. O da, ABD kkenli uluslarar firmann teki lkede gerekletirdii rnnn geri dnp ABD'ye ithalat olarak geri girmesi. IBM rneine, bu konuda, sk sk deiniliyor. Hepimizin kafasnda IBM tam bir Amerikan irketi. Ancak, IBM igcnn % 40'n ABD dnda istihdam ediyor. Japon IBM'i 18.000 kii altryor ve ylda 6 milyar dolarlk sat hacmine sahip; bu satlarn ou ise Japonya dna ynelik, ABD dahil. te yandan ayn IBM, yksek teknoloji alanndaki aratrma ve gelitirme faaliyetlerinin bir ksmn da ABD dnda srdryor. Sper iletkenler projesinin karargah Zrih'te. Yine, IBM'in Japonya'da, Yamoto'daki laboratuvarnda 1500 aratrmac yazlm ve donanm sorunlar zerinde alyorlar. Bir baka rnek, Kuzey rlanda rnei. Bu lkede sanayi sektrnde alanlarn % 11'i ABD kkenli firmalarca istihdam ediliyor; sigaradan tutun da, yazlma kadar, birok alanda rettiklerinin nemli bir ksm ABD'ye ihra ediliyor. Singapur: 100.000 Singapurlu ii, yaklak 200 Amerikan irketi iin alyor. Bu nfusun byk ksm ABD pazarna ynelik elektronik paralarn imalinde kullanlyor. Taiwan: Bu lkenin ABD ile ticaret dengesinde, fazlas var. Bu farkn te biri Taiwan'da faaliyet gsteren ABD firmalarndan kaynaklanyor. ABD kkenli firmalar Taiwan'da rettiklerini ABD'ye satyorlar. Buraya kadarki rnekler (Reich, 1990), hepimizin, iyi kt alk olduu bir yndeki akn gstergeleri. Asl arpc olan ve "kreselleme"den sz ettiren sre ise ters ynl ak: ABD'de faaliyet gsteren yabanc firmalar, 1977'de ABD'deki katma deerin yalnzca % 3.5'ini gerekletirmekteydi. 1989'da bu oran % 11'e kt. Bu geliime paralel olarak, ABD'de i yapan ama sermayesi Amerikan olmayan firmalar 1990'a gelindiinde, artk, ABD'deki imalat sanayinde istihdamn % 10'unu stlenmi durumdalar. stelik, bu firmalar, ABD'de rettiklerini ihra ediyorlar. Sony, Avrupa'ya satt teyplerinin ve videokasetlerinin bir ksmn Alabama'daki tesislerinde retiyor.

'A TARZI RGT MODEL'

151

Baka bir artc gelime ise otomotiv sektrnde yaanyor. Honda, 90'l yllarn balarnda Ohio'daki fabrikasnda her yl retecei 50.000 arabay Japonya'ya ihra etmeye hazrlanyordu. Bylece, ABD'de retecei araba says Japonya'da re teceklerini am olacak. bu noktaya gelip dayandnda, doal olarak, ortaya bir soru kyor: bu "kreselleme" ortamnda "ulusal" bir irketten sz etmek ne lde mmkn? Yok, mmkn deilse, ekonomik alanda "ulusal" denebilecek ne kald? 1 Bu soruya yant ararken Robert B. Reich (1990) iki irket tipini karmza getiri yor. A irketi: Ynetim merkezi New York'ta, st yneticilerinin neredeyse hepsi ABD vatanda. Hisselerinin ou Amerikallarn elinde. Ancak, altrdklarnn byk ounluu ABD d lkelerin vatandalar. A irketi, aratrma ve gelitirme faaliyetlerini, karmak teknolojik imalatn, arlk olarak Gney Asya'da ve Avrupa'da gerekletiriyor. Ayn irketin, ABD pazarna srd rnlerin giderek artan bir ksm ABD dndaki tesislerinde retiliyor. B irketi: Ynetim merkezi ABD dndaki bir sanayilemi lkede. st yne ticilerinin neredeyse hepsi o lkenin vatanda. Hisselerinin byk ounluu O lkenin yatrmclarnn elinde. Gelgelelim, irketin iilerinin ou Amerikal. B irketi aratrma ve gelitirme faaliyetlerini ABD'de srdryor. malatnn byk blm de Amerika'da gerekleiyor. Bu irket Amerika'dan kaynaklanan rnlerini ihra ediyor, stelik ihracat ynetim merkezinin bulunduu lkeyi de kaps yor. imdi diyor Reich, bunlardan hangisi daha Amerikal? Reich'e gre, mlkiyetin kimin elinde olduundan, denetimi kimin yaptndan daha nemli husus igcnn kimlerden olutuu. nk, Reich'a baklrsa, mlkiyeti elinde tutanlar geri krlar transfer ederler; denetimi elinde tutanlar -kriz, sava anlarnda altyaplarn brakp gitme pahasna da olsa- retimin ka derinde etkilidirler; ama esas nemli olan igcdr. Gnmzde, her trl ekonomik faktr bir lkeden tekine kolayca kaydrlabilir bir mahiyet kazanmtr. Bu ortamda, igc ulusall en ok olan faktr zelliini tamaktadr. Ekonominin kreselletii aamada, bir lkenin, belki de en nemli rekabet gcn oradaki igcnn becerisi, sahip olduu bilgi birikimi salamaktadr. Bu kresellemeyle elele giden bir dier sre daha var: O da "biliim toplumu" olarak adlandrlan yeni bir yaplanmann su yzne kyor olmas.

1 Bu karmak ilikiler zemini bazen "milliyetilere" hi de ho olmayan oyunlar oynayabiliyor. 1992'nin banda New,York eyaletine bal Greece beldesinin milliyeti belediyesinin bana gelen bunun arpc bir rnei. Greece Belediyesi son zamanlarda hzla glenen "yerli mal kullanmal" (Buy American!) kampanyasndan ok etkilenmi. Ekskavatr satn alacak. ki firma arasndan birisini tercih edecek Japon Komatsu ile John Deree. John Deree Japonya'da imal edilmi olduklar ortaya km. Buna karlk Komatsu makinalar % 100 made in USA ("l faut rosser les Japonais", Le Nouvel Observateur, 12-18 Mart 1992).

152

AYDIN UUR

Bu yeni yaplanma, Bat'da sanayinin dnme uramasnn zerine bina ediliyor. 2. Sanayinin zl zl sreci Trkiye'nin ok yabancs olmad bir durumdur. Nitekim, Trkiye'nin 1960'larn ortasndan balayarak yaadklarnn genelde "kylln zl" ile yakndan ilintili olduu sylenebilir. Bat'nn gelimi toplumlar da son 20 yldr bir zln sanclarn yayorlar: Bu, sanayinin zldr. Yanl anlalma tehlikesi hep var; biraz daha aklk gerek: Kylln zlmesi tarmsal faaliyetlerin btn btne ortadan kalkmas anlamna gelmez. Yalnzca, toplumsal ilikilere damgasn vurann kyllk olmaktan ktna iaret eder. rnekse, ABD. Bu lke, dnyann en byk tarm lkesi. Buna karlk, faal n fusunun, yalnzca % 3 kadar tarmda alyor. Tarm sryor; ama kyl top lumuna zg ilikiler Szkonusu deil. Sanayinin zl denildiinde benzer bir sre anlalmal. Snai retim, elbette, srecek; ama toplumsal ilikilerin tarzn, ynn, ksacas mahiyetini belirleyen etken sanayi olmaktan kt, kacak. Bu yneliin elle tutulur belirtileri var. rnekse Fransa: 70'li yllarda sanayi sektrnde istihdam edilen nfus 6.5 milyon dolaylarndayd. 1990'a gelindiinde, bu nfus 5 milyon kadar. 1975'den bu yana, Fransa'da sanayi her yl yaklak 120.000 kiiyi bnyesinden tasfiye ede ede, ilerliyor (Dumartin ve Marchand, 1991). Bir dier deyile, sanayide alanlarn says her yl % 1.5 orannda azalyor. Dikkat: Sanayi sektrnde alanlar denildiinde, bunun iinde yneticiler, destek fa aliyetlerini srdren memurlar gibi fiilen imalatta yeralmayanlar da var. Yalnzca imalatta alanlar, yani iileri gznnde bulundurduumuzda, yllk tasfiye oran % 2.5'lara yaklayor. Kylln bitiinden sonra, iiliin bitii de srada. Bu eilimi ileriye doru uzattmzda Fransa'da 2003 ylnda 3 milyon sanayi iisi kalm olmasn beklemek gerek. Bu ise, 1973'teki saynn tam yars. Yeni tek nolojiden kaynaklanabilecek, otomasyona ynelik beklenmedik atlmlarn tad olaslklar da ie katarsanz 2003'teki saynn daha kk olaca sylenebilir. Bat'nn yaad bu sreci ekonomik krizin bir tezahr, krizin etkilerinin dizginlenememesinin bir sonucu olarak yorumlayanlar; daha iyi bir kriz yne timinin ortadan kaldrabilecei bir konjonktrel isizlik olarak grenlerin says az deil. Gelgelelim, Avrupa'daki btn gelimi ekonomilerin benzer bir izgi izlemeleri, sorunun yapsal bir nedenler btnnden kaynaklandn ne srenlere hak verdiriyor. 1975'ten bu yana, ngiliz ekonomisi sanayide alanlarn neredeyse drtte birlik ksmn tasfiye etti. ABD biraz farkl. Orada, ok daha nce balayan sanayi iisinin saysnn mutlak azal bir duraklama iinde; ama, uzun dnemli deerlendirmeler azaln srecei

'A TARZI RGT MODEL"

153

yolunda. Michel Crozier de, sanayi toplumunun geride kaldn dnenlerden. Crozier (1990) Bat'da sanayi toplumu mantnn hzla geerliliini yitirdii kansnda. Ona baklrsa, daha imdiden su yzne km olan ve nmzdeki yllarn toplumsal sahnesini biimlendirecek gelimeler kabaca unlar: 1. tipleri deiecek: Sanayi, daha imdiden, her biri dieriyle ayn nitelikleri tayan dolaysyla birbirinin yerine geirilebilen iilerden oluan kitlesel i gcnn kullanmndan uzaklayor. Hem daha az insan kullanyor, hem de sunduu i tipleri deiiyor. Dorudan hammaddenin ileniine ynelik ilerin yerini, bir zamanlar, makinalarn iletilmesi ve denetlenmesine ynelik iler kapmt. imdilerde hizmet ileri makinalarn iletilmesi ve denetlenmesinin nne geiyor. Hizmet ileri gelimenin en hassas ular niteliini kazand, ka zanyor. 2. Ekonomik bymede ba, giderek, yksek teknoloji ile birlikte hizmete ynelik iler ekiyor. Geri yksek teknoloji kendi bana ok sayda istihdam noktas yaratmyor, ama ekonomide ve toplumdaki en nemli yenileme kaynan su nuyor. 3. Katma deer yaratmnda, maddi maliyete kyasla "soft" diye adlandrlabilecek ilemlerin, ilerin katks durmakszn artyor. 4. Ekonominin devresini dnya leinde tamamlamasndan, "kreselleme"den tr beeri faaliyetlerin yerlemleri kaydrlabiliyor (delocalization). Bir iletmenin merkezi rnein Almanya'dayken retiminin bir blm spanya'da, bir dier blm Endonezya'da, A ve G faaliyetleri svire'de gerekletirilebiliyor. Hammadde kaynaklarna sahip olmann, pazarlara corafi yaknln getirdii mutlak klasik stnlk anyor. Buna karlk alanlarn inisiyatif alma yetenekleri kymete biniyor. Bilgi birikimi ve beceri, yeniyi yaratma gc ve birarada i g trebilme zellii karlatrmal stnlkler terazisinin kefesini kendilerine doru eiyorlar. 5. Rekabet oyununa hem katlanlarn saysnn srekli artt, hem de oyunun kurallarnn durmadan karmaklat bu yeni balamda dev iletmelerin istikrarl konumlar da sarsntya giriyor. Pazarda edinilmi iri paylarn hkm ksa sreli. Mcadele devaml. Bir kez kazanp, bu zaferin zerine oturmak artk mmkn deil. Ayakta kalmak ise, yenilik sunabilme ve kendini yeniletirme yeteneine bal. rgt, iletmeyi klasik anlamda aklclatrmaktan da nemlisi, rgte srekli dnme becerisi kazandrmak. Nitekim, bu nedenle, sk sk kk i letmelerin ne frlamasna, buna karlk geleneksel pazarlarna tutsak dm byk firmalarn, bir dnemin neredeyse mutlak tekellerinin aresizliine tank oluyoruz. Sanayi toplumunun allm ilikileri, yaplar geride kalrken, biliim toplumu diye adlandrlan yeni bir ilikiler btn su yzne kyor. Biliim toplumunun en temel zellii reni (enformasyon) ile bilginin odaa gelmesi: reni ve bilgi'nin bir destek faaliyeti olmaktan kp, en temel faaliyet

154

AYDIN UUR

haline gelmesi. Bu son sylediimizi biraz aalm. reni ve Bilgi sanayi toplu munda da, elbette, ok nemli bir yer tutuyordu; ama esas ilevleri dier faali yetlerin yani sanayi ile tarmn verimli biimde ileyiine destek vermekti. Oysa, biliim toplumunda, reni ve Bilgi, ekonominin hem en fazla istihdam yaratan, hem en fazla deer verilen, hem de krll en yksek olan sektr niteliini kazanma yolunda. Varlan noktaya ilikin olduka ilgin iki olgu gzden kamamal (Wrislon, 1990, 80). 1. Yeryznde, ta en batan bu yana yaam olan btn bilimadamlarnn yaklak % 85'i halen hayatta; 2. Yeryzndeki bilginin hacmi her 10 ila 12 ylda iki katna kyor, artk. Bu ortamda ar basan faaliyetler rne-ynelik (produet-orienled) deil, ileme-ynelik (process-orienled). Bu srecin hzlandrcs ise yeni iletiim ve reni teknolojileri (Castells, 1984). Bu yeni oluumlarn en ok zorlad yerlerin banda iletmelerdeki ynetim ilikilerinin gelmesine amamal. reni ve Bilgi'nin hacminin yansra, ekonomik operasyonlarn hznn olaanst olmas her eyden nce iletmelerin ve genelde btn rgtlerin zaman kavramn deitiriyor. ABD'de bir fikrin akla dmesi ile bu fikrin piyasa srlen bu rne dnmesi arasndaki sre artk yllarla deil, aylarla llyor. Neredeyse, alt ayda bir yepyeni btnsel bir yatrm karar ve retim rgtlenmesi gerekiyor. Bu ise, yzyl banda gelitirilmi ynetim ve retim ilikilerinin kolay kolay ayak uydurabilecei bir i deil. Tam da bu nedenle, kat retim yapsnda srar edenlere kyasla kk ve orta boyda olup "esnek retim"e gemeyi beceren iletmeler kendilerinden bek lenmeyen bir performans dzeyine ulayorlar (Piore ve Sabep, 1984; Williams, Cutler ve Williams, 1987; Riteine, 1989). Bu esnek iletmelerin en nemli zellii iki faktr, yani zaman ile bilgi ve reniyi etkin biimde kullanmalar. Ksa srede bir rnden bir dierine sramak son derece g bir i. Bunu becermenin yolu bilgi reniyi youn biimde devreye sokmaktan geiyor. Bilgi ve reni iki dzlemde -emek dzleminde ve pazarn geliimini izleme dzleminde- devreye sokuluyor (Uur, 1993). Bir yandan, "tek amal mekanik makinalar kullanarak srekli ayn ii yapan dk nitelikli iiden dizayn, bilgisayar programlama, makina ayarlama, bakm operatrl gibi nitelikleri bir arada gerektiren bir igcne" doru yneliniyor (Yentrk, 1993). Beri yandan piyasann dalgalanmalar son derece yakndan izleniyor; yeni talepler henz filiz vermeden ekirdek halindeyken saptanyor. Sonra, bunlarn zerine byk hzla gidiliyor (Joffee, 989). znde el emeinden ziyade beyin emeine ve esnekliine dayal bir tarz Szkonusu olan. Zamann en byk rakip olduu bir zeminde allyor.

'A TARZI RGT MODEL"

155

3. Biliim toplumunda insan kaynaklar Gnmz dnyasnn en belirgin zelliklerinden biri, hi kukusuz, srekli deime iinde olmas. Bu, hem kendi lkemiz iin, hem de Bat lkeleri iin geerli bir gzlem. On yllk aralarla ekonomik, toplumsal manzaralar tepeden trnaa deiiyor. imdi tandk Bat'nn yerinde bakas var. Tandk Bat'da sanayi toplumu ilikileri egemendi. Sanayi toplumunun ek seninde bir ikili yeralyordu: Kitlesel retim ile kitlesel tketim ikilisi. Kitlesel retim maliyetlerin drlmesini ve Bat uygarlnn tanmlad gereksinimlerin giderek daha byk lde karlanmasn salyordu. Beri yandan, maliyetlerdeki dn fiyatlara yansmasnn yansra, Heny Ford'dan bu yana srdrlen cretlerin ykseltilmesi eilimi kitlesel tketimin arzulanan dzeyde seyretmesini olanakl klyordu. Bat, denklemin iki ucunu ayn anda kolluyordu: retim faaliyetlerinde aklc yntem ve teknikleri devreye sokuyor, bylece arz rasyonalize ediyordu. Tketim yakasnda ise, Keynes'in ana ilkelerini oturttuu uygulamalara giderek, kitlesel tketimi destekliyordu. Ancak denklemin her iki ucunda yaplan btn hesaplar niceliksel (kantitatif) faktrlere dayanyordu. imdilerde Bat'da, yeni bir mantk su yzne kyor. Bu mantn ekseninde yksek teknoloji ile hizmetler ikilisi yeralyor. Kitlesel retim ile kitlesel tketim, artk, ekonominin dinamik gc olmaktan kt. Yeni bir mantktan sz ettiren gelimeleri yle sralamak mmkn: 1- Durmakszn evrilen bir retim ortamnda, yenilik gelitirme yetenei canalc hale geliyor. Eskiden canalc olan retimi rasyonalize edebilmeydi. Oysa, artk rasyonalizasyon yntemleri iyi kt herkese zmlenmi durumda. Aray amak isteyen, mutlaka yeniletirme yeteneini yksek tutmal. Yeniletirme, yalnzca rn alanyla snrl kalamyor. Mteri ilikilerinde de yenilikleri srekli klmak gerekiyor. Bu yenileme yeteneini ayakta tutabilmek, zellikle, insan kaynaklarn gndeme getiriyor. nsan kaynaklarnn ynetimini yeni bir anlayla dzenlemek art oluyor: alanlarn insiyatif almalarna, deimelere annda yant verebil melerine yer brakmayan rasyonalizasyon uygulamalar verimin dmesine yolayor. Kitlesel gereksinimleri ncelemekten ok, mterinin yakndan iz lenmesi, onunla bir "sembiyoz" ilikisine girilmesi gerekiyor. Hizmet-Teknoloji balants, bu noktada, vazgeilmez nitelik kazanyor. 2- Yeni bir mantktan sz ettiren ikinci gelime, nicelik (kantite) /nitelik (kalite) balantsnda yerlerin deimesi. Sanayi toplumu, her ne kadar, nitelii de gzden rak tutmamaya aba gsterse de, esas olarak nicelie bal olarak alrd. Uzun dnemde, niceliin naslsa nitelii peinden getirecei dnlrd. imdilerde, hizmetin arlk kazanmasna kout olarak nitelik aray ne geiyor. Nitelik, hem genelletirilebilir bir teknie yasland, hem de mterinin sabit bir gereksinimini karlamakla yetinmeyip, onun oynayan taleplerine ayak uydurduu srece yeni

156

AYDIN U U R

mantn odanda duruyor (Coriat, 1990, 21-25). 3- nc gelime, stnlk kurmakta esas destein insan kaynaklarnca salanmas. Hizmetin, mterinin, kalitenin ncelik kazanmasnn doal sonucu, bu. Nicelie arlk veren bir kitlesel retim-kitlesel tketim sisteminde, insan kayna yalnzca say itibaryla ve prodktivist anlaya ayak uydurma becerisi bakmndan hesaba alnrd. Hem alanlar birbirlerinin yerine konabilirdi, hem de mteriler. Oysa, yeni ortamda, hizmetin baarsnn, bir bakma, mterinin renme yeteneinin devreye sokulmasyla yakndan ilikili olduu anlald. Bu nedenle, yeni mantkta, mteri de insan kaynaklan arasnda saylyor. Btn bunlara bal olarak, sanayi toplumunun tek boyutlu insan yerine karar verebilen, eyleme geebilen ve en nemlisi hem tek bana, hem de dierleriyle birarada renebilen ve bylece kendini deitirebilen bir insan tipine olan gereksinim hzla artmakta. Bu insan tipine gereksinim duyan gelimi ekonomilerde, sadece 15 yl ncesinde "yksek teknoloji" (high-tech) ad verilen ve o lkelerde bile heyecan uyandrc yenilikler tayan oluumlar, artk, ekonominin u deil de, esas uralar haline gelmek zere. imdi daha iyi anlalyor: "High-Tech" terimi, formle ediliindeki vurgulama itibariyle, dnemindeki akn hayranln da vurmaktaym. Bu high techler, imdi yaygn techler. Ve ortak zellikleri, rn imal etmek yerine ilem (processing) gerekletirmek, yani reni yaratmak. Bir kez daha yineleyelim: Bat'y kafamzda canlandrrken, artk, 1960'larn terimleriyle btnl kuramayz. 30 yl nce, Bat'da, ana gerilim retim ve birikim iken, imdilerde ana gerilim iletiim ve tketim. atmalar, bu yeni gerilim corafyas iinde su yzne kyor. Geri, Bat hl kapitalist: kr hl balca motor. Ama, kr kendini gerekletirirken iletiim ve tketim zemininde gidip gelmek zorunda. Pay kapma sava bu zeminde sryor. reni ve iletiim, her trl organizmay kanrtyor; kendine ayak uydurmaya itiyor. Bu sylenenleri amlamak zere Drucker'e bavurmak yerinde olacak. Drucker (1988), nmzdeki yllarn baarl rgtnn ya da ticari kuruluunun teknolojinin de zorlamasyla reni-temelli (information-based) olacan vur guluyor. Halen, birok kuruluun hatta imdilik baarl gibi gzken byk kurulularn 100 yl nceki asker rgtlenmeden tretilmi olan modeli taklit etmeyi srdrdklerini; bu modele uygun olarak "komuta ve denetim" mant erevesinde altklarn belirtiyor. 20. yzyl banda, rgtlerde ok nemli bir yenilik devreye sokulmu; sermaye sahibi ile ynetici birbirinden ayrlm; profesyonel ynetici (manager) diye bir konum icat edilmiti. Bu icat, byk bir atlm salamt. kinci byk atlm 1920'lerle geldi: Gnmzde bile geerli saylan, "komuta ve denetim" ilkesini benimsemi dev rgtler ina edildi. Bu rgtlerin bnyesinde, rgtn politikasn oluturan takm ile oluturulmu politikay uygulayanlar arasnda bir ayrm gerekletirildi. Drucker, imdilerde,

'A TARZI RGT MODEL"

157

bu rgt modeli miyadn doldurdu, diyor. Ona gre 20 yl sonrasnn tipik bir byk rgt, imdi varolan ynetici saysnn te biri kadar yneticiyle ve imdiki ynetim kademelerinin yarsndan da az saydaki kademeyle ilerini srdre cek... Srdrecek, nk ileri teknoloji yaygnlk kazandka, her yandan akan veri bolluu iinde boulmamak isteniyorsa, daha ok analiz yapma ve tan koyma faaliyetinde bulunmak gerekecek. Bu ise, zaten reni faaliyeti demek. reni, bir ama dorultusunda anlamla zenginletirilmi veriden ibaret. Veriyi reniye dntrmek ise bilgi gerektiriyor. Bilgi de, tanm gerei, uzmanlam bir dzlemin rn, donanm (Uur, 1989b). te, hemen yarnn reni-temelli rgt, bu nedenle, bnyesinde imdi allm olandan ok daha fazla sayda uzman barndracak. Buna karlk, imdiki ok saydaki ynetim kademesine gerek kalmayacak. nk, gnmzdeki bir sr ynetim kademesinde gerekte ne karar alnyor, ne de bir yn verme ii yaplyor; bu kademelerin esas ileri gnlszleri drtklemekle snrl kalyor. Drucker, yarnn organizmasn daha iyi anlatabilmek iin hastane ve orkestra rneklerini veriyor. Bu rgtlerde herkes (dahiliye uzman, anastezist, cerrah, vb./flt, tubac, viyolanselci, vb.) kendi alannn uzman. Ve her ameliyat es nasnda ya da her konser esnasnda her biri kendine den ii, drtkleyici ara kademeler olmakszn, aralarnda tam bir egdm kurarak, yukarda belki tek bir efin yardmyla, yerine getiriyorlar. Hzla deien dnyada, rgtlerin s tesinden gelmek zorunda kalacaklar sorunlar tpk her biri tekinden deiik olan hastalar ya da mzik paralar rnei, deiken olacak. Her "vaka" hzl, yeni analiz ve tan gerektirecek. Uzmanlardan oluan zel grev takmlarn (task force) mutlaka kiisel sorumluluk duygusu, kiileraras iliki yetenei ve iletiim becerisi yksek olmal. te, bu nedenle, imdiki ok saydaki ynetim kademesine, ilevi gnlszleri drtklemek olan bir dizi ara yneticiye yer olmayacak. Uzmanlarn ar bast reni-temelli rgt ynetici saysn ok aza indirecek, Drucker'e gre. Gerekten de, bir yandan dnya ekonomik sisteminin tam anlamyla tmleik (entegre) hale gelmesinden, beri yandan sistemin dalgalanmalarnn periyodunun ok ykselmesinden tr, yarnn kuruluu ayakta kalmak istiyorsa, esnek ve hzla ayak uydurabilen bir yap gelitirmekten baka kar yol bulamayacak. Bu yeni yap iinde alacaklarda aranan kimliin zelliin bilekesinden olutuu grlyor: 1. Bir uzmanlk donanmna sahip olmak. 2. Dnce cretine ve insiyatif alma alkanlna sahip olmak. 3. Birlikte allan takm yeleriyle kolay iletiime girebilme becerisini, yani tekilerin fikirlerine aklk niteliini tamak. Ancak, i bununla bitmiyor. letmelerdeki yneticinin konumu da deiiyor. Sanayi toplumunun hiyerarik, kat kurallar ve ok katmanl iletmesinde ara-

158

AYDIN UUR

yneticilerin ilevi bir balant kay olmakt. Astlardan aldklar reniyi stlerine aktarrlar, stlerinden gelen komutlar astlarna iletirlerdi. Bir deer yaratmazlar, sadece rgt-ii reni kay grevini stlenirlerdi. Oysa, imdilerde, reni rgtn her dzeyine ayn anda ve neredeyse ayn oranda akmak zorunda. Bil gisayar alar, bunu ok kolaylatrabiliyor. Dolaysyla, yukarda da belirttiimiz gibi, reniyi denetleyen ve aktaran ara kademelere olan gereksinim kalmamak zere. te yandan, esnek retim zorunluu, iletmelerdeki "bilgi emekileri"nin payn giderek ykseltiyor. Dnsel (intellectual) sermaye fiziki sermayeyi geride brakma yolunda. Daha zor bulunan, dolaysyla daha deerli olmaya balayan, artk, dnsel sermaye. Bu yeni dengeler ortasnda st yneticinin alkanlklarn terketmesi zorunluu var. Artk, kendisinden beklenen, enerjisini, daha ziyade, ynetimi altnda alan "bilgi emekileri"ne ayrmas. Eski baarl ynetici, ilgisini, arlkl olarak, fi nansmana, denetime younlatrabilirdi. Sanayi-sonras toplumunun yneticisinin baars ise mmkn olduunca ok yetenekli "bilgi emekisi" istihdam etmeye, bunlar motive edebilmeye ve bu bilgi emekisinin yeteneklerini en fazla ortaya koyabilecekleri kendi tarzlar iinde almalarna izin vermeye bal. reniye, zaten, en yakn olanlar da, bu emekiler; rgtte ilerinin gereklerini herkesten fazla kendileri biliyorlar. O bakmdan, sorun onlar denetlemek deil, motive edebilmek. Kredi sarrafl kadar, belki de, daha fazla insan sarrafl ne kyor. Ksacas, reni ve bilgi dnp dolap insana zg olan etkenleri deere bindiriyor. 4. A tarz rgtlenme Son yllarda, iletmecilik literatr iletiimin canalc bir etkinlik olduuna ilikin grlerin ok yaygn biimde dile geldii alanlar arasna girdi. Ekonominin geneli iinde reni ve iletiimin giderek en nemli etkinlik haline geldii March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan The Information Economy adl aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye ve iletiime ynelik etkinliklerin gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam katma deer retiminde en geni paya sahip, en yksek krllkla alan ve en fazla istihdam salayan sektr oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler katnda geni yank bulmaktayd. Ne var ki, iletmecilik literatrnn iletiimi ynetim urann en temel konusu olarak alglamaya balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyor du. 1980'lere kadar egemen olan Taylorist ynetim tarznda iletmeler, esasen, kapal ve btnsel bir yap olarak varsaylmaktayd. Geri her ynetici iletmenin gnlk ileyii iinde karlat sorunlar zmek zere resmen tanmlanm rgt emasnn gerektirdiinin ok dndaki baz balantlar kullanmak ge-

'A TARZI RGT MODEL

159

rektiini kendi deneyimlerinden biliyordu. Ve yine biliyordu ki, her rgt iinde bir "resm rgt emas", bir de "gayr resm (enformel) rgt emas" almakta dr. Resm rgt yukardan baklnca grlene karlk gelmekteydi. Bu resm ema yneticilerin -hibir ngrlmezlie yer brakmayacak biimde- emirleri altn dakilerin alma dzenini rgtleme niyetlerinin izdm niteliindeydi. Bu rgtlenme manzaras biimciydi; ilerin gtrlmesini genelgelere, mevzuata balyordu. Grevlerin yerine getiriliinde uyulacak yollar nceden sk skya tanmlyordu. Bu i anlaynda iletiim etkinlii komutlarn iletilmesi ve uygu lanmalarnn denetlenmesinden ibaret kalyordu. Oysa, yukarnn gzyle bakldnda grnenin tesinde ok geni bir yre daha bulunmaktayd ve iletme denilen yap byk lde bu yre iinde de viniyordu. Bu yrenin ya da "gayr resm" rgtn farkna varlmas iin "aann gz" gerekmekteydi. Bir rgt iinde alm herkesin bildii gibi, sorumlu olunan grevi tam olarak yerine getirmek iin ou zaman yukarnn dayatt kurallar grmemezlikten gelmek, resm hiyerariye gre hibir iliki gzetilmemi mercilerle gr alveriinde bulunmak zorunludur. Her zaman geerli olmu olan bu zorunluluk, zellikle 1980'li yllarla birlikte dnyann iine girdii dnm karsnda geleneksel hiyerarik iletme modelinin teklemeye balayp etkisizlemesiyle daha bir gze arpar hale gelmitir. te yandan, rgt sosyolojisi alannda srdrlen aratrmalar da iletmelerde "gayr resm" boyutun neredeyse "resm" olan kadar nemli olduunu vurgulamaktayd (Gozier, 1963; Gozier et Friedberg, 1977; Bernoup, 1985). rgt sosyolojisinin bu bulgular dnya sistemindeki dnmn dayattklaryla rtnce iletmecilik uzmanlar yeni bir model aray iine girdiler. Bu modele "a tarz model" ad verilebilir. A tarz modelin iletmeciler ta rafndan benimsenmesini olanakl klann iletiim alannn geirdii teknolojik evrimle yakndan ilintili olduunu gzden uzak tutmamak gerekir. Bu noktada, teknolojik evrimin zellikle bilgisayarlarn a kurma becerileriyle ilgili ynn ksaca gzden geirmekte yarar var. 5. A kurma becerisinin gelimesi Dz biliimden yeni reni teknolojilerine (biliim+telekomnikasyon+iletiim aralar) gei epeyi zaman ald. 50'li yllarda, biliimin ileyii tpk bir geleneksel sanayininki gibiydi: Biliimden yararlanmak isteyen iletme hammaddeyi yani manyetik bantlar ya da delikli kartlar kendisi satn alr; geleneksel tama aralarna, yani otomobil, vb"ye atlar; bu hammaddeyi "fason" alan ve biliim hizmeti veren kurulua gtrr, teslim eder. Fason biliimci kurulu, ilemleri yapar, bitmi rn iade ederdi. Mekanizma, rnein bir konfeksiyon sanayiinden farkl deildi.

160

AYDIN UUR

60'l yllarda "teleilem" devreye girdi. Artk, bir telekomnikasyon ebekesi, mterinin bilgisayar donanmn fason alan bilgisayar iletmesindeki byk hesaplama merkezine balamaktayd. Veri ilem nceleri "paylalan zaman"da, sonra "gerek zaman"da gerekletirilmeye balamt; ama yine de blmler halinde sryordu. Derken, uygulamalar karmaklat; odaktaki alveriin debisi ile hz fazlalat. 70'li yllarda, mini-bilgisayarn ortaya kyla biliim "zerkleti", iletmeler kendi verilerini kendileri iler hale geldiler; veriler ayn birim iinde ya da farkl yerlerde konumlanm olan eitli birimler arasnda, ama artk fason alan, dtaki bir biliim-uzman firmaya gnderilmeksizin, iletmenin kendi bnyesinde biliim uygulamasndan geer oldu. Bu sre, kiisel bilgisayarlarn devreye girmesiyle daha da hzland. Kendine yetebilir gibi gzken ilem kapasitesi yznden, kiisel bilgisayarlarla birlikte bir "zel evren"den sz etmek mmkn oldu; o kadar ki "mahrem biliim" an lamna gelen "privatique" terimi Franszca'da yaygnlk kazand. Ama, ksa srede, kiisel bilgisayarlarn aralarnda balant kurmasnn getirdii kapasite byk lnn farkna varld. Kiisel bilgisayarlar da, alar kurmaya baladlar. 1990'larn ba yeni bir oluuma tank oldu. Bu yenilii balatanlar ise, yazlm firmalar. Bilgisayar alar, biliim kullanclarnn reniden (enformasyon) yararlanma tarzlarn kknden etkiledii iin yazlmclar bu yeni yola gidiyorlar. Eski yararlanma tarznda, bir "main-frame" yzlerce ubirimin iini denetlerdi; geri, ubirimlerin karsndaki sradan iilere kullandklar kiisel bilgisayarlar olduka byk bir ilem kapasitesi salyordu; ama yine de alanlarn ibirlii ya da reni paylamalar kolay olmuyordu. Gerekli olan, a kurmakt. Kiisel bilgisayar a kurulduunda, alanlar hem kiisel bilgisayarlarn zerkliinin getirdii avantajdan yararlanabiliyor; hem de reni paylayorlard; a, masa-st bilgisayarlar ile dier boydaki bilgisayarlar arasnda, hatta main-frame'i de devreye sokarak, kurulabiliyordu. Gelgelelim, btn bu makineler arasnda temel balantlar kurmu olmann da yetmedii grld. , donanm uyumluluu dzeyinde bitmiyordu. Donanm balantsndan teye, yazlm balantsnn mevcudiyeti de aranr oldu. te, yazlm firmalarnn biliimde nde giden lkelerde balatt atlm bu ynde geliiyor. Makinelerin birbirlerine mesaj iletmelerinin bir adm tesine geilmeye gayret gsteriliyor. rgt bnyesinde kurulmu bilgisayar a, verimlilii artracak ynde, alanlar arasndaki ibirliini gelitirecek biimde dzenleniyor. Bu pekitirme iini "a oluturucu yazlm"lar (networking software) stleni yor. Prefabrike, hazr yazlmlar, artk yetmiyor. nk, bir bilgisayar ann bnyesinde yeralan farkl farkl donanm ile yazlm arasndaki btn bileimlerin stesinden hazr bir yazlmn gelmesi kolay i deil. irketler, IBM veya dier markalarn rettii main-frame'lerinin komutu altnda alan programlara ve

'A TARZI RGT MODEL"

161

veri tabanlarna servetler yatrm durumdalar. Yeni alarn, irketin elindeki btn sistemler arasnda reninin hareket edebilmesini salamalar lazm. Daha da nemlisi; mteriler yeni biliim olanaklar satn alrken, bu yeni olanaklarn ellerindeki mevcut an yeteneklerini mmkn olduunca artrmasn arzuluyor lar. Bu talep, yazlm irketlerinin ABD'deki pazarlama stratejilerini kknden deitirmelerine yolayor. Sektrde en gzde i "hizmet" ve "danmanlk" olmu durumda. Hazr yazlm paketlerini raflara sralayp beklemek yerine, btn yazlmclar, mteriyi yerinde yokluyorlar; mteriyle bir eit "ortak"lk ilikisi kuruyorlar. Mterinin iletmesine programc ekipleri yolluyorlar; mterinin ihtiyalar dorultusunda yazlm zerinde ayarlamalar yapyorlar; farkl prog ramlar birbirlerine balyorlar. irketler ise bilgisayar evrenindeki bu beceri artna paralel olarak kendi bnyelerini yeniden tasarlyorlar. Bu bnye yeniletirmelerine ilikin ilgin bir dizi rnei Franois Bar ile Michel Borrus'un ortak almalarnda (Bar ve Borrus, 1990'dan aktaran Castel, 1990) bulmak mmkn. Bar dnya leinde faaliyet gsteren baz ABD kaynakl firmalar ele alyor. Bu firmalarn iletiim alarn nasl kullandklarn inceliyor. Verdii rneklerin bir tanesi herkese bilinen bir firmaya ilikin: Levi's cinleri (jeans). Levi's firmas nce kendi iinde bir a gerekletirmi, sonra bu a jean retimiyle ilgili btn faaliyet kollarn ierecek biimde yaygnlatrm. Ama, Uzakdou'daki dk cretlerden kaynaklanan rekabetle baa kmak. Aa dahil olanlarn yelpazesi modelistlerden, reticilere, sat maazalarndan depolara uzanyor. Ada dolam halindeki reni sayesinde talebin evrimiyle yeniliklerin devreye sokulmasnn elele gitmesi salanabiliyor; stoklarn azaltlmas ile rnlerin dolamnn uyum iinde seyretmesi dzenlenebiliyor. Bu durumda Levi's'in kurduu iletiim a geleneksel olarak "piyasa koullar"nn yapt ii gryor; faaliyet dalnda s regiden rekabette ok nemli bir silaha dnyor. Gerek Amerikan yakasnda, gerekse Japon yakasnda iletiim alarnn bu tr ticar kullanmlarna artk ska rastlanyor. Ama sorun bunlarla bitmiyor. letiim alarndan ok daha girift biimde yararlananlarn says giderek artyor. Bar, bunlara rnek olarak Hewlett-Packard firmasn gsteriyor. Elektronik malzeme reten bu firma ABD'deki eitli birimlerinde istihdam ettii kiilerin yzde 94'n (82.000 noktay) bir bilgi ana balam. Btn alanlarn nnde bir bilgisayar var; tm firmay biraraya getiren bu a bnyesinde gnde kii bana ortalama 90 mesaj dyor. stelik, buna telefon grmeleri, video araclyla yaplan tele-konferanslar, dosyalarn iletimi de dahil deil. Bu boyutlaryla bilgisayar ann firmann ikincil bir unsuru olmaktan km olduu grlyor. Hewlett-Packard'n Genel Mdr ABD, Japonya ve Avrupa'da oturan 140 uzman ieren bir aratrma olduunda sorumlularn a araclyla

162

AYDIN UUR

annda uyarldn, bylece gerekli insan ve malzeme gcnn derhal devreye sokulmasnn mmkn olabildiini belirtiyor. Bilgisayar a artk sadece bir retkenlik faktr olmaktan teye projenin canalc unsuru olmutur, diye ekli yor. Hewlett-Packard tipi firmalarda gzlenen bir gerek var. Bunlar krll katma-deerlerinin ve becerilerinin en yksek olduu dallarda aryorlar: Yani gelikin yazlmlarda; teknolojilerde; malzemeyi biraraya getirme srelerinde kalite kontrolunda. Geriye kalan, ama retimin esas geni ksmn oluturan en geni insan gc ve malzemeye gerek gsteren faaliyetleri firmann ana bnyesi dna kaydryorlar. Bir dizi taaron kurulua brakyorlar. Geri bu taaron kurulularn ileyilerinin kendi koyduklar kurallara uymalarn art kouyor, onlar kendi usulleri konusunda eitiyorlar ama yine de ana gvdenin dnda kalmalarn tercih ediyorlar. Bu yeni rgtlenme modelinde bilgisayar a balca egdm arac oluyor. A tarz rgtlenme konusunda son derece dikkate deer bir baka rnek ise dorudan firma baznda deil de, ayn corafi blge iinde yeralan bir dizi kurulu bazndaki gelimelere iaret ediyor. Szkonusu blge talya'daki Toscana blgesi dir. talya'nn Toscana blgesinde bulunan Prato kentindeki rgtlenme ska bavurulan rneklerdendir. Prato yzyllardr ynl kuma konusunda uz manlam bir kenttir. 200.000 sakini olan Prato'da yaayan 60.000 faal nfus byk ounluu ynl kuma zerine alan 16.000 iletmeye dalm durumdadr. Ama bu dankla karn, Prato talya'nn toplam tekstil ihracatnn % 25'ini tek bana stlenmektedir. Sanayide istihdamn % 80'nini kk, hiyerarik katlktan uzak, alanlar arasnda "gayr resm" ilikilerin ar bast iletmeler sala maktadr. Prato'lu ihracatlar pazarlayacaklar ynlleri, dokumac iletmelere sipari etmekte; dokumaclar ynl iplik tarama konusunda uzmanlam i letmelere bu sipariler dorultusunda kendi taleplerini aktarmaktadrlar. Bu ileyite zgn olan yn, btn bu ilikilerin Prato Endstri Birlii tarafndan egdmlendirilmesidir. Btn bu kk atlyeler Birliin ynettii gelikin bir bilgisayar ayla birbirlerine balanm durumdadrlar. Her an kentteki retim kapasitesinin ne kadarnn yeni talepleri karlamak zere seferber edilmeye msait olduunu bu la izlemek mmkn olmaktadr. Bir yandan rekabet srdrlrken bir yandan da ibirlii iinde allmaktadr. "A tarz iletme modeli"nin ne kmasnda esin kayna olmu bir dier rnek ise Japon firmalarnn benimsedii ve piramitsel bir rgtlenmeden ok, karmak bir rgy andran yapdr (Ferguson, 1990; Banoille ve Chanaron, 1990). A tarz iletmeciliin temel zelliklerinin bir dkm yaplabilir mi? Merkeziyeti ve hiyerariye ncelik veren ynetimin kart kutbunda duran a tarz ynetimin be temel zellii var (Landier, 1951,107-156). 1. Bir a, iletme yeleri arasndaki gl ilikiler zerine kuruludur. Bu ilikiler

"A TARZI RGT MODEL"

163

dz i ilikilerinin tesinde bir nitelie sahiptir; kiileraras, bazen ortak hedeflerin paylalmasndan, bazen gemite birlikte zor anlarn atlatlm olmasndan ileri gelen bir gven boyutunu iermektedir. Kiileraras bu ilikiler kurumsal mantn erevesinin dna tamaktadr. Zaten, a ortamnda, btnn retkenlii, aa dahil olan kiilerin becerilerinin toplamndan ziyade kiileraras ilikilerin kalitesine ve zenginliine baldr. letiim yetenei, a ortamnda, teknik bilgiden daha deerlidir. 2. A tarz bir i gtrme anlaynn egemen olduu ortamlarda kiileraras ilikiler "gayr resm" niteliktedir. Mevzuatlarn izdii, kurallarn belirledii, komutlarn harekete getirdii iliki trnde deildirler; karlkl gven zerine bina edilmi ve tercih edilmi ibirlii biimindedirler. Bu, elbette, kuralszlk anlamna gelmez. Tersine, kurallara byk gereksinme vardr; ne var ki kurallar yukardan dayatlmaz; an yeleri tarafndan iliki iinde retilir ve gelitirilirler. Bu kurallar "hukuk" deil, daha ok ahlakdirler. 3. A tarznda rgtlenmi bir iletme bnyesindeki ilikiler hiyerarik deildir. A zerk ve bamsz birimleri biraraya getirmektedir. Bu nedenle, a iinde krar tek bir merkez almaz; ne kadar birim varsa o kadar karar mercii var demektir. A oluturan birimler birbirinin tpatp ayn zelliklere sahip olmaktan ok, farkl ilev ve becerilere sahiptirler. Zaten bir hiyerari varsa, bu yapnn btnnn ierdii ilevler arasndadr, yeler arasnda deil. 4. An bnyesinde hiyerari bulunmamas sonuta tam bir karmaaya yolamaz; nk "bir kendi kendini dzenleme" sreci szkonusudur. A yelerinden birinde bir dier yenin zerinde anlalm usullere uymadna ilikin izlenim doarsa bu izlenimini an br yelerine de aktaracandan usulleri ineyen kimse dlanma riskiyle kar karyadr. 5. Bir a evrilmeye yatkn zelliktedir ve ak yapdadr. An i etkileimi s rasnda edindii deneyimin nda iliki kurallar da deimektedir. evresine ak olduundan kendisini gelitirme ansn elinde tutmaktadr, ama beri yandan da kemikleip etkisizleme tehlikesiyle yz yzedir. A, ye kompozisyonu ba kmndan da aktr. Bir taraftan yeni yeler bnyeye dahil olurken, kimi eski yelerin varl yava yava hissedilmez hale gelebilir. Bylesi bir rgtlenme tarznn gereksinim duyaca en nemli becerinin iletiim becerisi olduu aktr. Sonu Dnya ekonomik sistemindeki gelimeler yeni iletiim teknolojileri ile birleince yzyln ilk eyreinden bu yana uygulanagelen Taylorist emek sreci, artan rekabet ortamnda, yetersiz kalmaya balad. letmelerin btn etkinliklerinde -bu arada retim srecinde de- reni ile bilgiyi neme bindiren ve esneklie arlk veren yeni bir rgtlenme anlayna ynelik araylar su yzne kt. Bu oluumlara

164

AYDIN UUR

bal olarak genelgeer ynetim tarznn da gzden geirilmesi aamasna gelin di. letmecilik literatr, byk oranda Japon iletmelerindeki uygulamalardan esinlenerek yeni bir modeli tarif etmeye alyor. Bu model, geri, henz yaygnlk kazanm deil. Ama gstergeler bu modelin maya tutmakta olduuna ilikin ciddi ipular veriyor. Olmas gerekenden sz eden bu "a tarz rgt modeli" kendi dilini ina ederken, daarcn kurarken, birtakm metaforlara bavururken, byk lde, iletiim alanndaki gelimelere gnderme yapyor; iletiim dnyasndan treyen "ethos" ile yaknlk kuruyor. "A tarz rgt modeli" iletiim aratrmalar, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin ilk ciddi randevusunun bir dier adn oluturuyor.

KAYNAKA
Banville, Etienne de Chanaron, Jean-Jacques (1990) "Les relations d'apprivisionnement" J. M. Jacot, der. Du Fordisme au Toyotisme. Les voies de la modernisation du systeme automobile en France et au Japon, Paris: Commissariat Gnral du Plan, La Documentation Franaise. Bar, Franois ve Borrus, Michel (1990), "De l'accs public aux connection privs", Rseaux41 (Ma ys). Bemoux, Philippe (1985), Sociologie des organisations. Paris: Le Seuil. Castel, Franois du (1990), "Technique et thique: autopsie d'un rseau de communication", Rseaux 43 (Eyll-Ekim): 127-134. Castells, Manuel (1984), Towards the Informational City? Berkeley: University of California, teksir. Coriat, Benjamin (1990), L'atehr et le robot. Paris: Christian Bourgois. Crozier, Michel (1963), Le phnomne bureaucratique. Paris: Le Seuil. Crozier, Michel (1990), L'entreprise a l'cout. Apprendre le management post-industriel. Paris: Inter Editions. Crozier, Michel ve Friedberg, Erhard (1977), L'acteur et le systme. Paris: Le Seuil. Drucker, Peter (1988), "The Corning of the New Organization", Dialogue 82:2-7. Dumartin, Sylvie ve Marchand, Olivier (1991), "1988-1990: 700.000 erations d'emplois, 300.000 chomeurs en moins", Economie et statistique 249: 25-37. Ferguson, Charles H. (1990), "Computers-Keiretsu and the Corning of the U.S.", Harvard Business Review (Haziran-Austos)O 55-70. Hout, Thomas: Porter, Michael; Rudden, Eileen (1982), "How Global Companies Win Out", Harvard Business Review (Eyll-Ekim): 98-108. Joffre, Patrick (1989), "Sogo-shosha", Patrick Joffre, der. Encylopdie de gestion. Paris: Economica. Landier, Hubert (1991), Vers l'entreprise intelligente. Paris: Calmann-Lvy. Piore, Michel ve Sabel, Charles (1984), The Second Industrial Debate? New York: Basic Books. Porat, Mare Uri (1977), The Information Economy. Washington: U.S. Department of Commerce, Office of Telecommunications Special Publication 77-12 (1).

'A TARZI RGT MODEL" Porter, Michael (1986), Competition in Global Industries. Boston: Harvard Business Press. Reich, Robert B. (1990), "Who is US?" Harvard Business Review (Ocak-ubat): 53-64.

165

Ritaine, Evelyne (1989), "La modernit localise?", Revue franaise de science politigue (Nisan): 154-177. Uur, Aydn (1989a), "Bir Byk Srama: letiim Teknolojileri ve ki Byk ddia: 'letiim Devrimi' ile 'Bilgi Toplumu', 1989 Sanayi Kongresi Bildirileri. Ankara: TMMOB Yay. Uur Aydn (1989b), "Veri < reni < Bilgi < Bilgelik", Computer world Monitr 4 (27 Kasm). Uur, Aydn (1993), "Japon lisi=reni+neri", Computer world Monitr 162 (11 Ocak). Williams, Karel; Cutler, Tony; Williams, John (1987), "The End of Mass Production", Economy and Society 16 (3): 405-439. Wriston, Walter B. (1990), "The State of American Management", Harvard Business Review (Ocakubat). Yentrk, Nurhan (1993), "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iktisad blmnn Gelecei", Toplum ve Bilim'in bu saysndaki makale.

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

167

"Astronomi Tarihi'nden "Milletlerin Zenginlii"ne A. Smith'de yanlma faktr


A. Din Alada*

I ada iktisadi dnce tarihilerinden T.W.Hutchison, "ayet, Boisguilbert, Cantillon ve zellikle Condillac'n fikirleri ngiliz klasik dnce sistemi tarafndan tamamen gzard edilmeseydi; mkemmel bilgi ve (gelecee ait tm) bekleyilerin doru olarak gerekletii varsaymlar zerinde bu derece younlalmasayd; Cliffe Leslie, Keynes, Shackle ve dierlerinin protestolar gereksiz olur, yirminci yzyln dengesizlikleri ve dalgalanmalar karsnda iktisat teorisi daha elverili bir ekilde donatlrd" (Hutchison, 1988:380-1) demektedir. Hutchison'n bu tesbitine hi dokunmadan A.Smith'in Astronomi Tarihi1 adl eserinin de gnmze ulaan iktisat teorilerinin ekillenmesinde ihmal edilmi olduunu syleyebiliriz2. Bugn bu esere geri dnlmesini 3 iktisadi dnce tarihinin gizli kalm derinliklerini aydnlatmaya alan bilimsel bir meraktan
(*) Dr. A.Din Alada, .. Siyasal Bilgiler Fakltesi'nde retim yesidir. 1 The Principles which Lead and Direct Philosophical Enquiries: Illustrated by the History of Astronomy Smith'in lmnden sonra 1795 tarihinde yaymlanmasna ramen, 1750'li yllarda kaleme alnd tm yazarlarca kabul grmektedir. Bkz. Thomson (1984:324); Heilbroner (1986:15); Campbell (1971: 32n). Smith'in bu almas zerinde hassasiyetle durduu bilinmektedir. Nitekim, Smith, yaknda lecei dncesiyle D.Hume'a yazd 16 Nisan 1773 tarihli, kk bir vasiyetnameye benzeyen mektubunda bu genlik almasnn aa kmasn ve deerlendirilmesini istemektedir (Mossner -Ross, 1987:168). 2 Astronomi Tarihinde nerilen erevenin modern iktisatta sadece Schumpeter tarafndan gelime teorisinin inaasnda kullanld ileri srlebilir. Bkz. (Schumpeter, 1961: 64-102). 3 Gnmzde Astronomi Tarihim yeniden deerlendiren almalardan bazlar unlardr: Skinner (1985); Skinner-Raphael (1982); Campbell (1971). Veblen'in "Place of Science in Modern Civilization" ile "Idle Curiosity" adl eserleri ile Astronomi Tarihi arasnda benzerlikler bulan bir alma iin bkz. Sobel (1984).

168

A. DN ALADA

ziyade iktisadn soyutlama krizinin (Hutchison, 1977:62-97) almasnda bir yol aray olarak dnmek gerekir. Nitekim eser incelendiinde teorileri gelitiren bilimadamnn zihninde ve insan davrannn sosyal hayat iinde ekilleniinde yanlma ya da belirsizlik faktrnn arlkl bir neme sahip olduu grl mektedir4. Smith, yanlma unsurunun bireyin zihnine, nceden hi beklenmeyen bir ok ya da srpriz duygusu ile girdiini, bu arma ann, bireyin zihinsel dengesini yeniden kurmaya abalad, yapt hatann sebebini aratran sor gulama srecinin izlediini saptamakta ve zihin huzurunun yeniden tesis edilmesi ve kinata beslenen hayranlk duygusu ile tamamlanan davransal emay ir delemektedir. Bylesi bir davransal ema szgelimi risk unsurunun giriimcinin zihninde yer eden a priori zellii yerine, nceden ngrlemeyen ve bireyin zihninde daha evvel hi bulunmayan ya da hi dnmedii bir ekilde oluan olaylar dizisi, ki Smith buna "olaan d olaylar" (1982a: 49) demektir, a posteriori bir srpriz ve beraberinde bilgisizlii bireyin zihnine yerletirmektedir. nsann zihninde kurduu dnsel erevenin yanlgya urayabilirlii Smith'i bilginin geliim srecinde insan iradesinin asgar bir dzeyde rol oynad dncesine gtr mektedir (Thomson, 1984: 327). Aada, Smith'in Astronomi Tarihi eserinin balangcnda gelitirdii bu zgn ereveyi srasyla, bilim felsefesine, iktisadi hayata ve iktisadi kurumlarn olu umuna bilinli olarak nasl uyarlad ele alnacaktr. lk blmde, Smith'e gre felsefenin bir ihtiyatan ziyade insann kinat alglay ve buna gre kendi hayatn tanzim ederken urad hayal krkl neticesinde doduu ele alnrken tasla izilen bu bakn Popper'in bilimsel keiflerin mant ile bir dizi benzerliklerini tesbit etmek mmkn olacaktr. kinci blmde, Smith'in btn bilimler iin dnd taslan zel olarak iktisat bilimine uyarlan zerinde durulacaktr. Hareket noktas olarak Smith'in ele ald 'grnmez el'in insann iktisat ve ahlk dnyasndaki davran ve ey lemlerinin neticelerini aa karan doal bir uyar sistemi olduu, ayn zamanda, tek tek bireylerin davran ve tutumlarn toplumsal menfaate tad fikri zerinde durulacaktr. nc blmde ise, Smith'in ticaretin gelimesi, rekabet, para ve piyasa gibi iktisad kurumlarn oluumunda, insann davran dzeyinde urad bu hayal krklklarnn bu sreci oluturmada oynad rol ve kurumlarn ortaya kyla belirsizlie cevap kanallarnn teekkl etmesi ile yeniden balangta ele alnan srpriz, arma, yenilenme ve hayranlk duygularnn birleimiyle oluan dav ransal ereveye ulald grlecektir.

4 Cf., Skinner - Raphael (1982:15).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

169

II Smith, Felsefi Aratrmalara Yol Gsteren ve Yn Veren tikelerin Astronomi Tarihi ile zah adl eserinin balang blmnde, Locke, Hume ve Berkeley'in at izgide insan zihninin hadiseler karsnda hi ekilleniine dair sistematik bir ereve izmitir. Bu ereve nedir? Bilim felsefesine katk boyutu nerededir? Smith'in bilime bak irdelendiinde iki farkl yntem dikkati ekmektedir. lki, Newton'un fizik kuramn moral felsefeye tatbik etmek isteyen model-ina yntemini (Hollander, 1984:691) benimseyen yaklamdr. Nitekim Smith, "kantlanm veya kantlanmam ilkelerden yola karak, eitli olgular ayn zincirin halkalar olarak biraraya getirip aklama" (Blaug, 1980: 56-7)5 yntemini izlemektedir. Ancak Astronomi Tarihi dikkatle tetkik edildiinde Smith'in sonraki almalarnn teorik erevesinin izilmesini salayan bu yntem yannda, sosyal bilimcinin konusunu tekil eden insan davrann harekete geiren zihinsel muhakemenin mant ya da metodolojisi zerinde tesbitlerde bulunmutur6. Bu anlamyla Smith'in, teorinin kullanlmas veya yourulmasnda Newton'un metodundan ok uzak bir noktada bulunduu anlalmaktadr (Hollander, 1984:691). Smith'in 1750'li yllarda yazd eserinde izdii davransal erevenin ilk aamas insan zihninin belirli bir andaki denge durumudur. Smith bu zihinsel dengeyi insann peinde olduu "huzur, skn ortam" (1982a: 197) olarak ifade etmektedir. Bilimin gelimesinden ticaretin bymesine 'skn' ortamnn gerekli koul olduunu dnmektedir. Hukuk, dzen ve gvenlikle ifade edilebilen denge ya da istikrar halinde Smith bireysel firmalarn gelieceine, sadece merak iin bile olsa yeniliklerin gn na kacana inanmaktadr (Spengler, 1975:392), (Campbell, 1971:33). kinci aama, insann zihinsel dengesinin daha nceden hi tasavvur edilemedii bir ekilde srpriz ya da ok etkisi ile "yklmas, dalmasdr" (Smith, 1982a: 35). Zihin dengesi bir kere daldna artk balangtaki "skna geri dnmek imknszdr" (1982a: 34). Bylece, insann zihinsel dengesinde hi yeri olmayan srpriz faktr ile bugne ve gelecee dnk "akl yrtme mant geici olarak ortadan kalkar" (1982a: 35). nsan zihninde beklenmedik bir hadise ile ortaya kan fasla, Smith'in zaman boyutuna, dnden bugne, bugnden yarna srp giden srekli ve sonsuz sayda blnebilir bir deiken olarak bakmadn, bu konuda Berkeley'in zamann izaflii fikrini izlediini gstermektedir. Zira Berkeley'e gre "zaman deil sre sonsuz sayda dilime ayrlabilir", "zaman bir duygu olduu iin sadece (insan) zihni iinde yer alr", "birbirini izleyen fikirler silsilesidir zaman"
5 Zikreden Bura (1989: 47). Bir yazara gre, "Smith ve takipileri, Newton'un sisteminde, aslnda, Kartezyen bak alarnn teyit edildiini, yani evrenin temelinde mukayese edilmez bir dzen, uyum ve gzellik bulunduunu, grmektedirler" (Mini, 1974:88). Tersi bir gr iin bkz. D.Pokorny (1978: 39n.) 6 Cf., Hollander (1984: 681).

170

A. DN ALADA

(Berkeley, 1948: 1.9). Acaba 'birbirini izleyen fikirler silsilesi', Smith'in izdii zihinsel denge ile balayan srpriz duygusuyla beraber gelecek grnts tamamen ortadan kalkan ve bir adm tede yeniden dengeye giden zihinsel halin kefi ile devam eden tabloyu hatrlatmyor mu? Zaman boyutunun insan zihninde da ralmas, durmas, genlemesini gsteren bylesi bir tablodan hareket eden Smith'in bilimlerin izah etmeye alt hayat ierisindeki denge ile birlikte tahmin edi lemeyen nesne ve hadiselerin insan mikrokozmozuna tesir ettii ve yn verdii fikrini ele almas, onu "bilimsel izahn hakikatin dosdoru bir ifadesi olmad" (Campbell, 1971: 35) dncesine gtrmektedir. Smith, insan zihninde hi beklenmedik bir unsur olarak srpriz etkisi yapan hadise veya grntlerin niin ortaya ktn Astronomi Tarihi'nde ele almam olmakla birlikte Ahlaki Duygular Teorisinde bu sorunun cevabn bulmak mmkndr. Zira srpriz etkisi ile ortaya kan belirsizliin neden ortaya kt sorusu ancak Smith'in metafizik dnce ile rl ahlk teorisine bavurmakla cevaplanabilir: "...yanlma (duygusu) insanolunun alma gayretini srekli olarak hareket halinde tutar, gelitirir" (Smith, 1982b: 183). Smith'in taslan izdii, bilimler iin anahtar olan davransal erevenin nc aamasnda, zihinsel dengenin yeniden kurulmas iin, ortaya kan srpriz ile gelecee dnk davran normunu kaybeden insann en azndan balangtaki dengeye yeniden dnme abas ele alnmaktadr. Burada dikkat edilecei gibi balangtaki denge noktas Tl ile beklenmeyen hadisenin vuku bulmasyla iine girilen belirsizlik an T2 arasnda doldurulmas, tamamlanmas icap eden bir 'boluk' ortaya kmtr7. Daha nceden hi tahmin etmedii hadisenin belir mesiyle o andan itibaren gelecee ynelik tahayyl etme gc ortadan kalkan (Smith, 1982a: 44) insann bu "boluu doldurmak" (Smith, 1982a: 42), yeniden zihinsel dengesini tesis etmek iin kopan halkay tamamen olmasa bile ksmen kefetmesi gerekmektedir. Zira Smith'e gre sebep-sonu zincirinde srpriz duygusu ile 'kopan halkann' kefedilmesi ok nadirdir (Smith, 1982a: 42). Bu noktada Smith, Hume'un ortaya koyduu 'tmevarm problemini' iliyor g rnmektedir. David Hume, gemi ile gelecek arasndaki nedensel uyumluluu salayaca umulan ihtimali hesaplamann snrlarna dikkati ektikten sonra, gzlemlenemeyecek nesne ve hadiseleri gzlemlenebilir olanlardan karsamay neren tmevarm metodunun sorununa iaret etmiti. Gemi ile gelecek zaman tekil eden farkl iki zaman dilimin arasndaki mutlak uyumun hibir zaman kantlanamayacan ileri sren 8 Hume'a gre, deney ve gzlemlerin sklna ve okluuna bakarak gelecein tpk gemi gibi olacan varsaymak mantksal
7 Cf., Smith (1985:100). 8 D.Hume, An Abstract of a Book Lately Published Entitled a Treatise of Human Nature(1740), Keynes, J.M. ve P. Sraffa (der.), 1938,15'den aktaran Popper (1980:369).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

171

deil psikolojik bir boyut ierir. nk, "gelecek olaylar gzlemleyenleyiz" (Magee, 1982: 18-9). Ancak David Hume'da gemi ile gelecek arasndaki boluun gelecee ait bir bilgi noksanlndan kaynaklanyor olmasna ramen, Smith bu noktada belagat hocas Lord Kames'den de farkl olarak boluun, insann zihninde tad bugne ve gelecee dair beklenti ve tahminlerinden oluan bilgi seti iinde hi yeri olmayan bir hadise ile ortaya ktn vurgulamas, onun, bu sebep-sonu halkasndaki tkankla a posteriori bir yaklamla eildiini gstermektedir. Lord Kames (Home) ise "gemi ile gelecek olaylar arasnda srekliliin akl veya deney ile salana mayaca kabul edilirse geriye sadece sezgilerimiz kalr" (1758: 239) diyerek bu soruna a priori yntem ile zm aramaktadr. Ancak a piori yntemin sz edilen 'eksik halkay' tamamlayacan syleyebilmek mmkn deildir. nsann tahayyl gcn ortadan kaldran ve bugn ile gelecek iin aklc karar alma eylemini durduran 'ok hadise' o an iin a priori bir sezgisel srecin de hareket alann daraltr. Tamamen bireysel olan ve insann zihinsel srecinde yer alan bu hadise ayet sezilebilseydi, zaten sezen birey iin mevcut olmazd; dolaysyla, sezgisel yetenein 'eksik halka'y a priori ortadan kaldrmas mmkn olmamaktadr. Bu anlamyla Smith'in a posteriori yaklam hocas (Stewart, 1982: 272) Lord Kames'den daha gerekidir. Smith 'ok hadise' ile insann zihninde bir boluk olutuunu ileri srdkten sonra bu negatif uyarcnn ayn zamanda insann zihninde yeniden dengeyi kurmak iin gayretini kamlayacan ve bu faktrn bir yenilik ve keif etkisini de pekl gsterebileceini ifade etmektedir (Smith, 1982a: 45-6). te, felsefe bu 'kaybolan halka'nn kefi iin srpriz hadisenin uyarc etkisi ile insan hayatnda ve akl yrten bilimadamnn teori dnyasnda yer almaktadr. Bu yaklam d'Alembert'in bilimsel keif ve mantn ihtiya ve kullanm zorunluluuna balayan dncesinden tamamen farkldr (Wightman, 1982:10-11). Beklenmeyen bir unsur olarak ortaya kan srpriz ya da hayal krkl duygusu Smith'e gre bilimsel keif merakn da beraberinde getirmektedir. Zira bilimadam Popperyen anlamda kendi iinde dorularla kapal bir dnya oluturmazsa, kurduu veya kurmaya alt teori benzeri speklatif yaklamlarn gerek olaylarla atmas zihninde ilk etapta karmaa meydana getirecek; bu karmaa bilimsel merak yannda zihnini hayat karsnda ayakta tutabilme, zihnini teskin etme abas onu ister istemez keif yapmaya, yeni nermeler sunmaya itecektir. Dikkat edilecei gibi bu srecin Kuhncu bilim sosyolojisi ile de bir paralellii bulunmaktadr9. Bilim adamnn srekli deimeye ak tuttuu teorik erevesinin "yanllanabilirlii" (Popper, 1980:42), mutlak bilgiye ulamasnn imknszln da gstermektedir1 . Smith'in nerdii davransal erevede bilgi deil a posteriori
9 Cf., Skinner-Raphael (1982:15) ve O'Brien (1979:142). 10 "Smith, niha, yerinden oynatlmaz hakikate ulamay amalamyor, bilgi sistemlerinin evrimine inanyordu" (O'Brien, 1976:135).

172

A. DN ALADA

bilgisizlik bilimsel keif merakn harekete geirmektedir. ok ya da srpriz hadisesi ile bilimadamnn veya insann gelecee baknda kopan halkann yeniden kefi ya da zihnin yeniden dengeye dn srecinde 'toplanma an', insann grnmeyene ait metafizik bilgiye ihtiya duyduu andr (Smith, 1982a: 42). Bu noktada Smith'e gre insan efsanelerden inanlara uzanan her trl speklatif ve bilim-tesi dnceyi devreye sokarak hayatn denge iaretini arar. Yine Smith'e gre "adet ve gelenekler ac ve zevkin taknln hafiflet mektedir" (1982a: 37). Bu noktada Smith'in, Popperyen anlamda speklatif dncenin, soyutun inasnda nemli yeri olduu fikrini ngrdn ifade edebiliriz11. "btn bilgi zihnimizin iindeki macerann bilgisi haline geliyor. Bu subjektif temel zerinde herhangi bir objektif teori ina etmek mmkn olamaz: kinat benim dncelerim, ryalarm" (Popper, 1983: 82) diyen Popper'in, Smith'in iki yzyl ncesinden sesleniine kulak verdiini syleyebilir miyiz? Newton'un bilim yntemini kullanan Smith'in, kurduu ereve ile ayn zamanda Einstein'la alan yeni an ilk habercilerinden biri 1 2 olduu ileri srlebilir. nsann karlat beklenmeyen hadiselerle, zaman ufkunun zihin iinde de itiini dnen bir ereve izerek Newton'un zaman bamsz ve mutlak bir deiken olarak ele alan yaklamndan uzaklamtr13. Dieri ise bilimin konusu olan hadiseyi insan zihninde incelemesi, onu, Newton'un yerekimini objektif bir hakikat olarak gren dncesinden ok uzak bir noktaya gtrmtr 14 . Smith'in dnce erevesinin son halkas onun ahlk felsefesi ile yakndan ilgilidir: arma ve hayret duygusu ile zihin huzuru bozulan insann bu yanlma faktr ile birlikte, i sknetini yeniden ararken keif ve yeniliin kapsn ara lamas veya en azndan bu sknete yeniden kavumas onun kinata besledii hayranlk duygusunu arttrmaktadr. Bu duygu insann kinata aidiyetini pe kitirmektedir. III Smith'in Astronomi Tarihi'nin balangcnda izdii ve bilimler iin anahtar ereve olabileceini dnd yaklam izlendiinde, iktisad hayatta gelime veya yeniliklerin iki ayr temel koula bal olarak ortaya kt ileri srlebilir. lki, insan hayatnn her safhasnda gelime ya da yeniliklerin adalet, istikrar ve gven or11 Cf., Skinner (1984:745). 12 Bir dieri Popper'e gre Berkeley'dir. Bkz. Popper (1972). 13 Zamann bu tr yorumlan iin bkz. Goldstein (1981: 91-2). zlme devri insannn zamana bakn yorumlarken, "uzun vadeli hesaplar daima boa karan emniyetsizlik faktr, btn bu amillerin daralttklar zaman erevesi(nden)" sz aan S.F.lgener ayn bak asna deiik bir noktadan ulayordu (1981: 68). 14 Cf., Skinner-Raphael (1982:19,21); Blaug (1980:57).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

173

tamnda, yani insanlarn zihinsel dengelerini bulduklar ortamda yeerdii nerisidir 15 . Bu koul Smith'den ok sonralar Max Weber tarafndan da ne srlmtr. Weber, iktisadi gelimenin kalc olabilmesinin koullarndan biri olarak ngrlebilirliin salanmasn dnmektedir16. Weber'e gre, "bu nkoul kapitalist akliliin ancak asgari bir iktisadi gr ufku iinde serpilip gelieceine iaret eder... Giriimcilerin deerlendirme ufkunu mmkn olduu kadar uzun tutmalar iin retim, tketim gibi iktisat-ii verilerden nce, iktisadi faaliyeti belirleyen kurumsal ereveyi oluturan verilerde istikrar gerekir" (nsel, 1991: 19). kincisi ise, bilimsel keif veya iktisadi hayattaki yeniliklerin insann zihninde kurduu ile hakikatin uyumsuzluundan ortaya kan yanlg neticesinde olutuu dncesidir. nsann iktisat-ii olsun iktisat-d olsun, nceden hi tahayyl etmedii bir faktrn etkisiyle urad aknlk ve hayret duygusu ile bozulan zihinsel dengesini yeniden kurmaya, iinde bulunduu artlar dzeltme istei ile gsterdii gayret, Smith'e gre, iblm yoluyla servet birikiminin, yeniliklerin habercisidir (Kregel, 1990:89-90). Her iki yaklamda da grlen zihinsel denge ya da dengeye ynelme eiliminin varl ya da sreklilii iktisad yeniliklerin ve gelimenin bir nkouludur. Bu iki nkoul bize gstermektedir ki, Smith'in analizlerinde bir atf noktas olarak ele almak istedii ideal tipolojisi, neoklasik iktisadn gelecei ve bugn mkemmel olarak ngrerek tercihlerini rasyonel olarak gerekletiren iktisad insanndan ok farkldr. Bu fark Smith'in ele ald bireyin yanlma ya da hata yapma eilimini her an iinde tamasndan kaynaklanmaktadr. Smith iktisadi hayatta iki temel motifin insan davrannda nemli rol oynadn gstermektedir. lki, Milletlerin Zenginlii' nde ele ald, bireyin servetini arttrmak ve daha iyi artlarda hayatn srdrmek iin kendi menfaati peinde komas; dieri ise Ahlaki Duygular Teorisi'nde belirlenen, bireyin eylemlerinin nc ahslar zerindeki tesirlerini dikkate alan kendi vicdannn sesini dinleyerek davranlarnn snrn izerek, davranlarnda tarafsz bir yarg gibi hareket etmesi ve zihin huzuru ile gven duygusunu arttrmak istemesidir. Bu ilk bakta elikili gibi duran iki temel davran motifi Smith'in her iki eserinde de ele almak istedii ideal tipin birbirlerini tamamlayan cepheleridir17. "fazilet ve servete giden yol... birok durumda hemen hemen ayndr" (Smith, 1982b: 63). Smith'in ele ald ideal tipin ayrc zellii, belirsizlik ve yanlg karsnda taknd tutumun aktif olmasnda aranabilir. Bu ideal tipolojisinin belirsizlie cevap kanallarn arayp bulmas, tutumluluu ve uzak grll, kazancnn
15 Bireyler iin istikrar ve hukuksal gven ortamnn iktisadi gelimenin bir n koulu olduu dncesi, Astronomi Tarihi'nden (Smith, 1982: 50-51) Milletlerin Zenginlii'ne (Smith, 1981: 540) tam bir paralellik gstermektedir. 16 (Weber, 1974:76). 17 Cf., Spengler (1975: 395) ve Young (1986: 366-7).

174

A. DN ALADA

srekli olmas iin abalamas, onu maceraperest, vurguncu, defineci, speklatr tipolojilerinden ayrmaktadr18. Smith, bu ideal tipten sapan tipolojilerin belirsizlik ve risk karsndaki tutumlarnn pasif olduunu dnmektedir. Bunlar, nihilistik veya tesadfi bir dnya gr ile bir veya iki defaya mahsus byk hazineler elde etme abasnda olanlardr. Ancak Smith, bunlarn kanlmaz olarak ifls ede ceklerini ve kazanlarn ellerinde tutamayacaklarn ifade etmektedir (Smith, 1981:127,128,130-1). Ayn balamda Smith, fiyatlarn ar derecede ykselterek kk sermayeleri ile byk krlar elde etmeyi uman ve bu eylemleri ile amalarna ulaanlarn, artan lks harcamalar ile kapital birikiminin temeli olan tutumlu luklarn ypratacaklarn anlatmaktadr (Smith, 1981:110, 612). Adam Smith, iinde bulunduu maddi durumu daha da iyiletirmek iin aba sarfeden giriimcinin krnn ne olacan nceden tahmin etmenin ne denli g olduunu u szlerle aktarmaktadr: "Kr dalgalanmaya son derece aktr. Herhangi bir ticar faaliyette bulunan bir kimse yllk krnn ortalamasnn ne olacan her zaman syleyemez... (ortalama kr) sadece yldan yla deil, fakat gnden gne, hatta saatten saate deiir... gelecek dnemlerde ne dzeyde olabileceini kesin bir dille muhakeme etmek tamamen imknszdr" (Smith 1981:105). Dikkatle incelendiinde Smith'in bu noktada ortalama kr seviyesinin nceden bilinemeyecei gzlemi ile sadece Cantillon'u tekrarlamaktadr19. Hatta bir yazara gre, Turgot'nun riske atlan giriimci modeli, Smith'inkinden daha stndr (Hoselitz, 1962:257n.47). Smith'in belirsizlik ya da iktisad hayattaki yanlma unsurunu ele alndaki orijinallik, onun giriimci tipini ele al eklinden veya risk tahlilinden ziyade izmeye alt modelde bireyin zihinsel muhakeme srecinin deimez bir yapda olmadn ve bireyin deneme-yanlma yolu ile zihinsel dengesini salayarak iinde bulunduu koullar iyiletirmeye almasn dikkate alm olmasndadr 20 . Smith'e gre iktisad hayatta bireylerin yanlma ve yeniden dengeye gelme srecinin izahnda 'grnmez el' ok nemli bir yere sahiptir. "kamu menfaatine ne kadar katkda bulunduunu hi bilmeyen ve dnmeyen bireyler sadece kendi gvenliklerini... kendi kazanlarn dikkate alr(ken)... akllarnn kesinden higemeyen bir amaca doru grnmeyen bir el tarafndan yneltilirler" (Smith. 1981: 456)21. Dikkat edilecei gibi burada Smith, takipileri Ricardo, J.Mill ve dierlerinden farkl olarak davranlarnn tm boyutlarn nceden gren aklc birey yerine,
18 Cf., Pesciarelli (1989: 522-4). 19 Bkz. Cantillon (1952: 29). 20 Smith'de bireyin yanlma ve yeniden toparlanma srecini ele alan canl bir rnek iin bkz. Smith (1981:454). 21 Vurgu ilave edilmitir. /

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

175

kendi menfaatinin peinde koan, rakiplerinin davranlarn hesaba katan, davranlarnn neticesini a priori ngremeyen bir bireyi yerletirmitir22. Bi reylerin iktisad hayattaki eylemlerinin, tercihlerinin sonucunu a posteriori olarak sonradan mkfat ya da ceza(zarar) eklinde grmektedir: 'Grnmeyen el' bir yanda bireysel eylemleri rekabet srecinde somutlaarak toplumsal menfaatlere balyor, te yandan bireylere tek tek davranlarnn sistemin dengesi ile ne lde uyum saladklarna bal olarak faydalarn (kazanlarn) arttryor veya azaltyor. 'Grnmez el'in bu yorumu Ahlk Duygular Teorisinden Milletlerin Zenginlii'ne hemen hemen hi deimeden tanmtr (Macfie, 1967: 61-2). Bireylerin belirsizlikle karlamalar veya yanlma hadisesinin neden ortaya ktna dair zerinde dnlebilecek yorumlar Smith'in Ahlk Duygular Teorisi'nde bulabiliriz. Bilindii gibi belirsizliin neden ortaya kt sorusu pozitif iktisadn dnce alanna girmez. Ancak bu soruya verilebilecek eitli cevaplar, Smith'in iktisadnn anlalmasna yardmc olabilir. Zira Smith'in yaklamnda pozitif ve normatif boyut iiedir23. Smith, Ahlaki Duygular Teorisi'nde iktisad kazantan duyulan reel tatmin veya faydann, insanlarn zihinsel huzura sahip olmalar, gvenlik iinde olmalar duygularna ahlk olarak herhangi bir ncelii olmadn dnmektedir. Bu balamda Smith her insann yanlma ya da belirsizlik olgusuyla karlamasnn eitsiz, adaletsiz veya tesadfi olmadn dnmektedir. Her insan, hangi aileye ya da hangi snfa mensup olursa olsun servetini oaltma ve/veya huzurunu arttrma abasnda eittir. Her insan mensup olduu aile, firma ya da snfn nesillerle intikal eden zelliklerini tadndan kendi yaam sresince nesillerin ikmal edemedii serveti bir rpda hem de zihin sakinliini kaybetmeden elde etmesi Smith'e gre imknszdr. Bu adan 'fakir adamn ocuunun hikyesi' dikkatle okunmaya deerdir (1982b: 181-184); Otobiyografik olduu tahmin edilen (Davis, 1990: 346) bu hikyede fakir adamn olu babas ile saraylar gezerken birden bu hayata kar nnde durulmaz bir imrenme ve bu madd zenginlii elde etme istei iinde kabaryor. Ancak, bu maddi zenginlii elde etmek iin ne zor yollardan geeceini, birok arkadalarn kaybedeceini, uyumadan geirecei saatleri ve i huzursuzluunu dnerek, zihninde hayal ettii bu ryay bir an iin fiile geirdiinde sonunda nasl yanlgya urayacan dnerek, ailesi ile birlikte bugn sahip olduklar sknetin aslnda krallarn urunda savatklar ey olduunu anlayarak, hayatn bu i dengesine kar hayranlk duyuyor. Smith'in bu hikyesinden onun hayatta her insann 'arl' olduu bir ii (Weber, 1974: 79), bir doal iblmnn olduu ve insann bu doal iblmne ters dt ya da uyum gstermedii noktada belirsizlikle karlatn dnmektedir. Fakir adamn olu hayalinde belirsizlii yaam ancak fiilde doal iblmne uyum
22 "(G)rnmez el doktrini, Smith'in, ktisadi nsan varsaymndan kanmasna yardmc olmutur" (Macfie, 1967:112). 23 Hutchisun (1964: 24-25).

176

A. DN ALADA

gstermitir. Smith'in bir dier rnei de toprak sahiplii ile ilgilidir. Toprak sahiplii miras yolu ile elde edilmi ve retken olmayan bir meslektir. Gsteri ve lks tketim arlkl, ihtiaml yaayna ramen topraksahibi unu kendi kendine sormaktan bir trl kendini alamaz: Elde ettiim gelirin nasl oluyor da hepsini tketemiyor, bakalar ile paylamak zorunda kalyorum? Madd tketimin insann midesinin kapasitesi kadar olabileceine dair basit ama byk hakikati farkettii anda duyduu aknlk ve aldanma, Smith'e gre 'grnmez el'in ta kendisidir. 'Grnmez el' bir yanda btl (gurur ve kibir) ile itigal eden bireye belirsizlik ve yanlma duygusu tarken (Davis, 1990: 347), dier yanda, bireylerin gerek meslek seimleri, gerekse de fiili uralar neticesinde hi farkedemeyecekleri ve bilmedikleri bir ekilde toplumsal menfaati ve refahn artmasna el vermi olmaktadr. Toprak sahibinin debdebeli ama madd tketimi 'midesi ile snrl' olan yaay ayn zamanda bu hayatn inaa ve idamesinde birok meslee kap aarak, bir dizi insana geim frsatn farknda olmadan salamaktadr (Smith, 1982b: 184-185). Yanlma ya da belirsizlik duygusu bireyi srekli olarak ald kararlarda, yapt tercihlerde bir anlamda doal bir uyar sistemi olarak alarak bireyin davranlarna yn vermektedir. te bu nedenle Smith'e gre "insa nolunun alma gayretini srekli hareket halinde tutan ve gelitiren, bu ya nlmadr" (1982b: 183). IV Ahlk Duygular Teorisi'nde teolojik i rgs ile izah edilen yanlma duygusu ve bu duyguyu bireylerin zihinlerine tayan 'grnmez el' Milletlerin Zengin liinde dnyevileerek, "kamu mallarn salkl bir rekabet ortam yoluyla himaye edecek ve bireyin rekabet savan ve rekabetten tama eilimlerini kontrol edecektir" (Macfie, 1967: 62). Smith'e gre piyasada ileyen rekabet, bireyleri kendi menfaatleri peinde servetlerini arttrma abas iinde iken srekli olarak uyaran ve onlar disipline eden bir kurumdur. Giriimcilerin piyasada "kazanma anslarna dair farkl ve belirsiz beklentilere" (Richardson, 1975: 359) sahip olmalar, piyasada tam bir serbesti iinde kazan peinde komalar ancak ve ancak rekabet kurumunun salkl ileyii ile mmkndr. Bireylerin gznde sabit dayanak noktalarn tekil etmesi (Lachmann, 1971: 50), bu anlamyla davranlara verdikleri gven duygusu ile bilgisizliklerini azaltmas, bireylerin karlatklar belirsizliklere kar cevap kanallarn bul malarna yardmc olmas, onlara, oyunun kurallarna gre oynand hissini vermektedir. Bireylerin zihninde rakiplerinin ve kendilerinin ayn snrllklara tabi olduklar inanc (Lachmann, 1971: 61) onlar davranlarna olan gven duygusunu arttrmaktadr. te rekabet srecinin hem "arzu edilen hem de doal"

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

177

(Richardson, 1975: 350) bir sre olmasnn temelinde bu nokta yatmaktadr. Smith'e gre "insanlarn huzurlarn bozan ve kendiliinden dzelmeleri imknsz olan tccar ve manfaktr sahiplerinin monopolleme zihniyeti hibir zaman ve hibir ekilde beeriyetin kurallar haline gelmemelidir" (1981: 493). Dikkat edilecei gibi Smith rekabetin bozulmasn insanlarn zihinsel huzurlarnn bozulmas ile e anlaml kullanarak, rekabet srecinin en nemli kurumsal zelliinin bireylerin zihninde rakipleri ile ayn snrllklara tabi olduklar duy gusunun olduunu zmnen kabul etmektedir. Bu noktada zerinde durulmas gerekli bir dier husus da rekabetin bilinli olarak nnn kesilmesi24, ayn za manda bireylerin piyasada aldklar karar, yaptklar tercihlerde uradklar yanlma ve bunu takiben yeniden dorulma, ksaca 'doal' belirsizlik kanallarnn bilinli olarak tkatlmas, iktisadi hayata istikrarszl ve dengesizlii getiren 'olaanst' veya yapay belirsizliin ortaya kmasdr25. Smith'in etkilendii dnrlerden Montesquieu Kanunlarn Ruhu'nda "ticaret kendi tabiat icab son derece belirsiz bir yapya sahiptir. Eyann tabiatnda olan bu zellie yeni belirsizlik ilve etmek en byk ktlktr" 26 demektedir. te Smith bu sebeble bu ok kolay krlr ereve zerinde hassasiyetle durarak normatif k yollar aramtr. Laissez-faire dncesini normatif dzlemde ele almas, merkantilist bir iktisad yapda gl monopol eilimleri karsnda "iktisad arenada gcn kt kullanmn en aza indirgemek" (Rosenberg, 1990:26) iindir. Bu anlamyla 'laissez-faire' Smith'de dogmatik bir karakter gstermez.27
24 Smith, "piyasay geniletme ve rekabeti daraltmak her zaman tccarlarn gayesi olmutur" (1981: 267) diyor. F.Engels ise, Marx'n Felsefenin Sefaleti adl kitabna yazd nsznde "mallarn ar veya az deerlenmesi bireysel reticilerin hangi mal ne miktarda reteceklerini belirleyebilir... Bu durumda bireysel reticileri kesin bilgi sahibi yapmak iin rekabeti ortadan kaldrmak, piyasann, fiyatlarn ini ve klar ile reticiyi hebarder etme zelliini yok edeceinden reticiler tamamen kr olmu olacaklardr" demektedir. Zikreden, T.W.Hutchison (1983:15). 25 Bu konuda Milletlerin Zenginlii'nde u sayfalara baklabilir: (Smith, 1981:432, 454n, 113). 26 De L'Esprit des Lois, XXII. iii"den zikreden W.B.Todd in (Smith, 1981: 44n. 29). bni Haldun ise Mukaddime'de "maln kt oluu, maln deerini belirler. Tacir bu ktl ve yksek fiyata gre, yksek kr iin uzak mesafeli ve g ticareti seer" (bni Haldun, 1986:359) diyerek kendiliinden, "doal" olarak ortaya km olan ktlk ya da dengesizlik ortamndan yararlanmak isteyen tccarn eylemini verken "speklasyon kazanc uursuz bir kazantr. Fiyatlarn ykselmesini ve ktlk zamann bekleyerek yiyecek maddelerini elde saklamann uursuz olduu... vurguncunun bundan kazand mal ve kr telef olmaya mahkumdur ve sonucu zarar ve ziyandr" (bni Haldun, 1986:360) diyerek mevcut doal ktla suni belirsizlik ilave etmenin bireye uzun sreli bir kazan salamayacan ve bu kazancn telef olmaya mahkm olduunu ileri sererek kurumlamann, speklatif kazanlar ortadan kaldracak ve piyasaya kendi kanuniyetini getirecek ynde olmas gerektiini ima ediyordu. Ayn bak asn amzda takip eden iktisatlarn banda EA.Hayek geliyor: "(rekabet srecinin) ileyiini salayacak olan temel art sahtekarln ve aldatmann (bilgisizliin smrlmesi de buna dahil) hukuksal faaliyetle engellenmesidir" (Hayek, 1986:29). 27 Ancak bu nokta "laissez-faire" dncesinin hakl klnmasn dndrmemelidir. nemli olan, burada Smith'in devletin piyasaya mdahalesine kart bir tavr almasnn sebebi, merkantil imtiyazlarla glenen glenen monopol eiliminin krlmasdr. Kurumsal yapnn tetkiki normatif tavr aln nnde olmaldr.

178

A. DN ALADA

Serbest rekabet bir kez norm olarak kabul edilir, ekonominin kendiliinden ileyii bir politika olur ve merkantilist- dzenlemelere kar savunulursa, ku rumlarn oluumunun da kendiliinden yasalar olduu ileri srlecekti. Gerekten de Smith kurumlar yaayan canl varlklar olarak dnmektedir. nsanlarn ihtiyalarna karlk vermeyen, insanlara hitap etmekten uzak den kurumlar insanlarn talepleri ile attnda bireylerin zihinlerine belirsizlik ilve eder. insanlarn kurumlar kendi ihtiyalarndan uzak bulduklar anda gvensizlikleri artar. te bu gvensizlik ortam, belirsizliin ilemeyen kurumlar yoluyla ortaya kt andr. Smith'e gre ayet mdahaleci bir sistem bulunmuyorsa, bireylerin talepleri ile uyumlu, onlarn zihinlerini teskin edici yeni kurumsal dzenleme kendiliinden oluacaktr. Bireylerin zihinlerinin teskin edilmesi veya bireylerin uram olduklar belirsizliklere cevap kanallarnn yeni oluan ihtiyalara gre kefedilmesi yeni kurumlarn da habercisidir. Smith'e gre bireylerin gelecei ngrebilmeleri veya gelecek ufuklarnn nnn almas bireylerin zihinlerinde yeniden bir dayanak noktas eklini alan ve sreklilik arzeden yeni kurumlama ile mmkn olacaktr (Samuels, 1984:705). Bylece Smith'e gre, kurumlar "insann evresi ile olan ilikisinin doal neticeleridir" (Campbell, 1971: 82). Ahlk Duygular Teorisi'nde kendi kendisinin yargc olan insann doal ku rumlarn mimar olduu dncesi (Macfie, 1967:68n) Milletlerin Zenginlii'nde, "hipotetik ancak ampirik olmayan bir boyut tamayan doal hrriyet sistemi"nin (Campbell, 1971: 57) bulunduu durumda banka, kt para gibi kurumlarn oluumunun izahyla somutlamaktadr (Smith, 1981:480-81). V Grld gibi Smith'in Astronomi Tarihi'nde bilimsel keif mantnn izahnda kullanlan analitik ereve aynen muhafaza edilerek Ahlk Duygular Teorisi ve Milletlerin Zenginlii'nde nemli yeri olan yanlma veya belirsizlik unsurunun izahnda bir dnme aleti olarak kullanlmaktadr. Son olarak, bireylerin ihti yalarna cevap vermeyen kurumlarn varlnn yaratt belirsizliin ayn zamanda bireylerin zihinlerini teskin edecek olan yeni kurumlarn oluumunu hazrlamas srecinin tahlili, Astronomi Tarihi'nde kurulan erevenin kurumlarn kendili inden oluumunun izahnda kullanldn gstermektedir. Aynen rekabet s recinin aklanmasnda olduu gibi, Smith'e gre kendi kendilerinin yargc olan insanlarn davran ve talepleri ile kurumlar arasndaki doru ilikinin sreklilii ancak ve ancak, "halkn intikr ve stokuluk korkularna son veren... (iktisadi) hrriyet sistemini tesis edecek hukuksal dzenleme ile mmkndr" (Smith, 1981: 534).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR BBLYOGRAFYA

179

BERKELEY, G. (1948) Philosophical Commentaries A, A. Luce and T. E. Jessop (der.), The Works of George Berkeley Bishop of Cloyne, iinde, cilt. 1, T. Nelson and Sons. Londra BLAUG, M. (1980) The Methodology of Economics, Cambridge University Press. Cambridge BURA, A. (1989) ktisatlar ve nsanlar, stanbul: Remzi Kit. CAMPBELL, T. D. (1971) Adam Smith's Science of Morals, G. Alen and Unwin. Londra CANTILLON- R. (1952) Essai sur la Nature du Commerce en Gnral, Paris. DAVIS, J. R. (1990) "Adam Smith on the Providential Reconciliation of Individual and Social Interests: Is Man Led by an Invisible Hand or Misled by a Sleight of Hand?", History of Political Economy, 22 (2), Yaz, s. 341-352. GOLDSTEIN, H. (1981) Social Learning and Change, Tavistock Publ. NewYork HAYEK, E A. (1986) The Road to Serfdom, ARK. Londra. HILBRONER, R. L. (1986) The Essential Adam Smith, Oxford. HOLLANDER, S. (1984) "Adam Smith and the Self-Interest Axion", iinde J. C. Wood (der.), Adam Smith: Critical Assessments, iinde Londra ve Journal of Law and Economics, cilt. 20 (1), Nisan, 1977, s. 133-52. HOSELITZ, B. E (1962) "The Early History of Entrepreneurial Theory" iinde J. J. Spengler - W. R. Ailen (der.), Essays in Economic Thought: Aristotle to Marshall, iinde Chicago: Rand Mc Nally, s. 23457. HUTCHISON, T. W. (1964) Positive Economics and Policy Objectives, Londra. HUTCHISON, T. W. (1977) Knowledge and Ignorance in Economics, Basil Blackwell. Oxford. HUTCHISON, T. W. (1988) Before Adam Smith: The Emergence of Political Economy, 1662-1776- Basil Blackwell. Oxford-NewYork. BN HALDUN (1986) Mukaddime, C. II., ev. Z. K. Ugan, MEGSB. Yay. stanbul NSEL, A. (1991) "Siyasal Sre Olarak ktisadi Kalknma II", Birikim, 21, Ocak, sf. 12-13. KAMES Lord (1758) Essays on the Principles of Morality and Natural Religion, Londra. KREGEL, J. A. (1990) 'Imagination, Exchange and Business Entreprise iinde Smith and Shackle" in S. E Frowen (der.), Unknowledge and Choice in Economics, London: Macmillan, s. 81-95. LACHMANN, L. M. (1971) The Legacy ofMax Weber, The Glendessary Press. California. MACFIE, A. L. (1967) The Individual in Society: Papers on Adam Smith, Allen-Unvin. Londra. MAGEE, B. (1982) Karl Popper'in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, Remzi Kit. stanbul. MINI, P. V. (1974) Philosophy and Economics: The Origins and Development of Economic Theory, University Press of Florida. Florida. MOSSNER, E. C. ve ROSS, I. S. (der.) (1987), The Correspondence of Adam Smith, Clarendon Press. Oxford. O'BRIEN, D.P. (1976) "The Longevity of Adam Smith's Vision", Scottish Journal of Political Economy, 23 (2), pp. 133-151. PESCIARELLI, E. (1989) "Smith, Bentham and the Development of Contrasting Ideas on Entrepneurship", History of Political Economy, 21 (3) Fall. POKORNY, D. (1978) "Smith and Walvas two theones of science", Caradion Journal of Economics , XI, no. 3, Austos. POPPER, K. (1972) "A Note on Berkeley as a Precursor of Mach and Einstein" Popper, K.R. Conjectures and Refutations, iinde, Routledge and Kegan Paul. Londra.

180 POPPER, K. (1980) The Logic of Scientific Discovery, London: Hutchinson. POPPER, K. (1983) Realism and the Aim of Science, London: Hutchinson.

A. DN ALADA

RICHARDSON, G.B. (1975) "Adam Smith on Competition and Increasing Returns", in A.Skinner ve T.Wilson (der.), Essays on Adam Smith, iinde, Clarendon Press. Oxford. RIMA, I.H. (1972), Development of Economic Analysis, Richard D.Irwin Inc. Illinois. ROSENBERG, N. (1990) "Adam Smith as a Social as a Social Critic", TheRoyal Bank of Scotland Review, 166, Haziran. SAMUELS, W.J. (1984) "The Political Economy of Adam Smith", J.C.Wood (der.), Adam Smith: Critical Assessments, iinde, Londra. SAYAR, A.G. (1980) (1980) "ktisadi Dncede Moral-Immoral atmas zerine notlar: Mandeville zerine bir kitap", ktisat Fakltesi Mecmuas, 37, s. 247-255. SCHUMPETER, J.A. (1961) The Theory of Economic Development, Oxford University Press. New York. SKINNER, A.S. (1984) "Adam Smith: An Aspect of Modern Economics?", J.C.Wood (der.), Adam Smith: Critical Assessments, ve Scottish Journal of Political Economy, 26 (2), Haziran, 1979. Londra. SKINNER, A.S. (1985) "Smith and Shackle: History and Epistemics", Joural of Economic Studies, 12 (1/2), 13-20. SKINNER, A.S. ve RAPHAEL, D.D. (1982) "General Introduction" A.Smith, Essays on Philosophical Subjects. iinde. SMTH, A. (1981) An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations, R.H. Campbell ve A.S.Skinner (der.), Vol.I Indianapolis: Liberty Press. SMITH, A. (1982a) Essays on Philosophical Subjects,W.P.D. Wightman ve J.C.Bryce (der.), Liberty Classics. Indianapolis. SMITH, A. (1982b) The Theory of Moral Sentiments, D.D.Raphael and A.L.Macfe (eds.), Indianapolis: Liberty Classics. SMITH, A. (1985) Lectures on Rhetoric and Belles Lettres,] .C.Bryce (der.), Liberty Classics. Indianapo lis. SOBEL, I. (1984) "Adam Smith: What Kind of Institutionalist Was He?" J.C. Wood (der.), Adam Smith: Critical Assessments, iinde, Londra. SPENGLER, J.J. (1975) "Adam Smith and Society's Decision-makers", A.S.Skinner ve T.Wilson (der.), Essays on Adam Smith, Clarendon Press, s. 390-414. Oxford. STEWART, D. (1982) Account of the Life and Writings of Adam Smith, A.Smith, Essays on Philosophical Subjects. iinde. THOMSON, H.F. (1984) "Adam Smith's Philosophy of Science", J.C.Wood (der.), Adam Smith: Critical Assessments, cilt. 1, Londra. LGENER, S.E (1981) ktisadi zlmenin Ahlk ve Zihniyet Dnyas, Der yay. stanbul. WEBER, M. (1974) The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism, Unwin Univers. Press. Londra. WIGHTMAN,W.P.D. (1982) "Introduction" A.Smith, Essays on Philosophical Subjects. YOUNG, J.T. (1986) "The Impartial Spectator and Natural Jurisprudence: an interpretation of Adam Smith's Theory of Natural Price", History of Political Economy, 18 (3), Gz, s. 365-382.

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

181

Adam Smith on "decepton": From "The History of Astronomy" to "The Wealth of Nations"

Adam Smith uses not only Newtonian model-building methodology but also a behaviorial-psychological methodology: 'surprise', 'wonder' and 'admiration' are the three sequential sentiments on which mental stimulus depends, thus helping to explain the emergence of theory as an output of the mind. According to Smith, such methodology firstly, explains why philosophy or philosophy of science is an indisponsable part of the life. At this point critical comparison can be made with Popper's Logic of Scientific Discovery. As a distinguishing character of Smith's analysis, uncertaninty or 'deception' play a central role in defining the ideal typology because active, sober, creative entrepreneur's behaviour include error-making tendency. Smith applies his methodology also to explain the formation of institutions such as competition, money, banking and market.

>> eletiri
Teknoloji ve emek: Bir nc alma
Tlin ngen Hogr*

H. BRAVERMANN LABOR AND MONOPOLY CAPITAL: THE DEGRADATION OF WORK


MONTHLY REVIEW PRESS NEW YORK ve LONDRA 1974 4. BASKI, 456 SAYFA

Tekelci kapitalizmin retim srecinde yolat kkl gelimeler, Marksist bi limcilerin (bata Sweezy, Baran, Magdoff, Mandel olmak zere) almalarnda nemli bir yer tutar.1 Ancak bu almalarda sermaye birikimine bal olarak gerekleen deiiklikler, retimin sonular ve rnn hareketi gibi daha ok sermayeye ilikin sreler asndan incelenip, Marx iin kritik nemi olan emek srelerinin zmlenmesine pek yer verilmez. te bu alandaki boluu ilk kez, Labor and Monopoly Capital2 doldurur. Alannda bir klasik olan yapt, gerekte yeni bir kuram ya da yeni bir yntem sunmaz. Bununla birlikte, kapitalist retimin znn anlalmasna ve belli bir tarihsel dnemin aydnlatlmasna yol gsteren son derece deerli ampirik bilgiyle Marx'n zmlemelerinin evrensel geerliliini kantlad gibi, almann devrimci dnmnn ipularn sunarak, sosyalist politikalarn oluturulmasna k tutacak nemli bir katky da gerekletirmi olur. Labor and Monopoly Capital'de bizzat kendi deneyimlerinden yararlanan Braverman, proleter gemii ve militan sosyalist kiiliiyle, ok ynl entellektel ilgisi ve retkenliiyle, amzn zgn dnce insanlarndan birisidir. Braverman, beyaz yakallarn ve baz cretli alanlarn varln orta snflarn ykseliine, dolaysyla proletaryann snfsal ve ideolojik dzeyde yok olmasna kant olarak gsteren tezleri baaryla rten, bylece Marksist kuramn kalbi olarak grld halde 20. yzyln ikinci yarsnda snmeye yz tutan proleterleme tezinin
(*) Dr. Tlin Ongen (Hogr), A..S.B.F. alma Ekonomisi Blm'nde retim yesidir. 1 P. M. Sweezy ve P. Baran, Tekelci Kapitalizm, 1966; E. Mandel, Ge Kapitalizm. 2 H. Braverman, Labor and Monopoly Capital, The Degradation of Work in the Twentieth Century, Monthly Review Press, NewYork and London, 1974, 4. bask, 465 sayfa.

183

mealesini yeniden tututuran bir bilim adamdr. Magdoff un, dostu ve mcadele akadann mezar bandaki son szleri, hem Braverman'n kiiliinin ve yaamnn hem de Labor and Monopoly Capital'in anlam ve neminin en zl an latmdr. "Harry, yaptn hibir biimde akademik doyum amacyla yazmad. O, sosyalist dncenin yaylmasnda yararl ve anlaml olabilecek bir eyler syleyebilme amacyla abalayan... tm gnn ve enerjisini alan Montly Review'den kendisine kalan o ksack zamanlarda bile disiplinli ve tutkulu bir almayla, sosyalist mcadelenin ve bunun ii snf iindeki hareketinin olanaklarn sorgulayan bir insand..."3 Labor and Monopoly Capital'in katks, yalnzca sermaye birikiminin emek srecinde yolat deiikliklere Marx'm kuramn uygulamakla snrl kalmaz. Yapt, Taylorizmin sermaye asndan ele alnmasnn yolat tek yanl ve eksik bak asn baaryla sergileyen ve emek adna bunu sorgulayan ilk alma olma zelliine de sahiptir. Tekelci kapitalist aamann rn olan ve emek sreci olarak ok az gelimesinden tr balangta fazla nemsenmeyen broyu ve bro iilerini daha nce W. Mills (Beyaz Yakallar, 1951) ve D. Lockword {The Blackcoated Worker: a Study in class consciousness, 1958) incelemilerdi. Braverman nceki yaklamlardan farkl olarak, bro iini ve emekilerini gnmz ii snf iindeki yeri bakmndan deerlendirir. Bu konuda ortaya koyduu tezler tartmal da olsa, sosyalist politikalarn retilmesinde glk karan bir noktaya (ii snfnn tanm ve kapsam konusuna) belli bir aklk getirmesinden tr olduka nemlidir. Braverman'n temel sorunu ve almasnn gerek amac, ii snfnn doru bir portresinin ortaya konmasdr. O'na gre sosyal snflarn, zellikle ii snfnn net ve gncel bir profilinin bulunmamas son derece sakncal olup, Marx'm kuramnn en gl olduu yerde zayf gzkmesine veya gsterilmesine neden olmaktadr (s.13). te bu sorunu zmek amacyla Labor and Monopoly Capital'de, endstriyel ve teknolojik gelimelerin, retim srecinde ve meslek yapsnda yolat deiiklikleri ve bu dnmn snfsal konumlar ile ii snfnn kendi iindeki farkllamas zerindeki etkilerini aratrr. zmlemeye, gnmzde daha bir nem kazanan emein ikili karakterini (retken olan ve olmayan) sor gulayarak balar ve Marx'n sonulandrmadan brakt, ada burjuva eko nomisinin ise tmyle geitirdii bu konunun anlalmasn salayacak ve bylece ada ii snfnn tanmlanmasn kolaylatracak ok sayda veri ortaya koyar (s.412, 414, 423). Bravermann ilk i olarak, Marx'n toplum ve teknoloji zerine yazdklarnn doru bir yorumunu ortaya koymaya alr. Kendisi, Marx'n kuramnn teknolojik bir determinizme indirgenmesine iddetle kar kmakta; Marx'n kapitalizmin teknolojisini dikkatli bir rezervle, emein kapitalist rgtlenmesini ise tutkulu bir dmanlkla ele aldna inanmaktadr. Bu balamda, dorudan Marx'm a lmalarna dayanan Labor and Monopoly Capital'i, Marx'n tarih, toplum ve
3 H. Magdoff, Monthly Review, 1976-77, Cilt 28 (4), s.l ve 64.

184

teknoloji tezlerinin ada bir yorumu olarak deerlendirmek de olanakldr. Braverman'a gre tekelci kapitalizmin anlalmas, emek srecinin kapitalist karakterinin ortaya konmasyla; kapitalizmin dntrlmesi ise, "emek srelerinin kapitalist karakterinin tasfiyesi" (s. 12) ile olanakldr. Kendisi tekelci kapitalizmin retim ve emek yapsn, ynetimde kontroln art, evrensel pazarn ortaya k, devletin genileyen ve karmaklaan rol, artan ve eitlenen ii snf meslekleri, bronun mekanizasyonu, hizmet mesleklerinin artmas ve sat ilerinin e itlenmesi gibi ada olgular balamnda ele alr. Be blmden oluan yaptnda zmlemelerini bu olgular temelinde yapar ve her biri iin birbirini destekleyen tezler ortaya koyar. Braverman'a gre, emek srecinin kapitalist niteliinin en iyi gzlemlenebilecei yer ynetim ilikileri alandr. Kendisi, sermayenin emek zerindeki ekonomik ve toplumsal denetiminin aralarn barndran ynetim srelerini sorgularken yerinde bir sezgiyle, emein dnm dinamiklerinin ii snfnn tanmlanmasndaki roln de ortaya koyar. Nitekim daha sonra E.O.Wright, Bra verman'n ortaya kard, ancak sonulandrmad bu konuyu ele alacak ve emek denetim aralarndan soyutlanma olgusunu gerek ii snfnn tanmlanmasnn, gerekse snflar arasndaki snrlarn izilmesinin anlaml bir lt olarak formle edecektir. Braverman'n en nemli tezi, ada brodaki tm gelimelerin, Mant'n deiim deeri yaratan emei temel alarak yapt retken emek ve ii snf tanmn dorulad yolundadr. nk, emein iki tr arasndaki ayrm ortadan kaldran, emei retken olmayandan retken olana doru gelitiren birikim sreleri sonucu, modern irkette emein ikili karakterine bal olan kafa ve kol emei fark nemini yitirmekte ve proletarya ile orta snf katmanlar arasndaki snrlar eriyerek nemsizlemektedir. almada bata bro iileri olmak zere, hizmet sektrnde, ticar ilerde ve alt dzey ynetsel kademelerde alan iileri de iine alan bir proleterleme srecinin ve buna bal olarak gelien yedek emek ordusunun varl ayrntl bir biimde tartlr (s.377-401). te Labor and Monopoly Capital'in roln, Marx'n snf kuramnn en tartmal ngrlerine salad bu somut katkda grmekteyiz. Daha ak bir deyile, ii snfnn giderek trdeleeceini ve gelien proleterlemenin kutuplam kapitalist toplum karakterini iyice belirginletireceini, bylece devrimci atma olaslklarn artracan ngren geleneksel grlere yeni bir manevra alan kazandrmaktadr. Yapt, yaymlandktan sonra pek ok eletiriye yolamtr. Tezlerinin kritik neminden tr Braverman'n grleri gncelliini hep koruyacaktr. Eletirilerin bir blm ynteme ilikindir. rnein, aratrma alannn bro ile snrl olmasna karn elde edilen bulgularn genelletirilmesi, almann deerini azaltan bir eksiklik olarak grlr. Gerekten de emek srecine ynelik zmlemenin yalnzca bir sektr, cretli emein belli bir kesimini ve iin retimle dorudan ilgili baz srelerini iermesi kukusuz pek ok snrll getirir. Ayrca bro emekilerinin, tm ii snf iindeki niceliksel ve niteliksel arlndan tr, genelletirmeler

185

yapmaya elverili bir kitle olmad ortadadr. Ancak burada Braverman' kendi amalar ve varsaymlar asndan deerlendirdiimizde, broyu ele almasnn yerinde bir seim olduunu grrz. in deersizlemesinin, igcnn niteliksizlemesinin ve retken olmayan emekten retken olana doru dnmnn ve maddi yabanclama koullar asndan proleterlemenin en iyi zmlenebilecei yer, bir kafa ii ve beyaz yakal alanlar alan olarak bilinen brodur. Ayrca, snrl bir alannn incelenmesinin zmlemeye kazandrd stnl de yazar ok iyi kullanr. Beyaz yakal bir fabrikaya, hatta bizzat bir makineye dnen bronun ve bro retim hattnn derinlemesine zmlenmesi (s.315, 343-49) Braverman'a, kapitalist gelimenin nemli elikilerini saptama olana salar. Bir yanda, bilimsel ve teknik devrim ile gelien otomasyon sonucunda almann giderek daha yksek bir eitim, beceri ve zihinsel kapasite gerektirmesi, te yanda ise, iin niteliksizlemesi ve geni emeki kitlelerinin proleterlemesi birarada gerekleir. Sonu, hem fabrikada hem de broda artan bir doyumsuzluk ve yabanclamadr. Therborn, ada almann elikilerini ve bunlar gizleyen yanlsamalar ok iyi gren Braverman'n, zellikle alanlarn niteliksizlemesi ile itaatin srdrlmesi arasndaki ilikiyi son derece arpc bir biimde ortaya koyduunu belirtir.4 Braverman, iin ve iinin niteliksizlemesi olgusuna dayanarak tanm gerei olduka geni bir ii snf profili sunar. Bu profil ok tartmaldr. Kendisi, geni ve kapsaml bir ii snf tanmyla ada pek ok Marksistten de ayrlr. rnein, ii snfnn tanmlanmasnda ekonomik ltler (retken olan ve olmayan emek ayrmna dayanan) yansra, siyasal (kafa ve kol emei ayrmna dayanan) ve ideolojik (egemenlik ilikilerinin yeniden retilmesindeki rolne dayanan) unsurlarn varln ngrerek olduka dar bir ii snf tanmna ulaan Poutantzas ile kartlk iin dedir. Gerekte Braverman kendi terminolojisiyle, rnein niteliksizleme ve ya banclama kavramlarn kullanyla tutarl bir ii snf tanm yapar. Bu noktada, belki yazarn baz kavramlar kullan biimini tartmak daha yerinde olacaktr. rnein Braverman iin niteliksizlemesini, rutinlemesini ve yabanclamay, maddi koullar asndan tanmlar. Kendisi ii snfnn yabanclamasn, "retim aralar, rn ve rnn sonular zerindeki sahipliin bakasna devredilmesi 5 ve retim zerinde yabanc denetimin kabul" olarak grr. Benzer biimde, Braverman'n ii snf tanm da tmyle nesnel, "kendiliinden snf olma" unsurlar asndan yaplm bir tanmdr. Yazar yaptnda, Marx'n retim biimi dzeyinde yapt snf zmlemelerinden yararlanmakta; somut toplum zmlemelerindeki (rnein 18 Brumaire) kavramsal ereveye itibar etmemektedir. Dorusu Braverman'n, Frankfurt toplumsal dncesi ile balayan ve giderek ada Marksist bak asna egemen hale gelen snf bilinci, snfsal btnlk ve dayanma
4 G. Therborn, ktidarn deolojisi ve deolojinin ktidar, letiim Yay., 1989, s.48. 5 Braverman, "Work and Unemployment", Monthyl Review, 1975-76, Vol: 27 (2), s.18-31.

186

ile hegemonya gibi byk lde keyf unsurlara ve "kendisi iin snf" olma ni telikleri asndan ortaya konan znel tanmlara duyduu tepkiyle, ubuu tersine bkt grlr. Kendisi yerinde bir kaygyla, bir snfn ncelikle somut bir resminde srar etmekte ve bu resmin ise ancak olgular temelinde elde edilebileceine inanmaktadr.6 Braverman, snflar yalnzca mlkiyet temelinde zmlemez. O'na gre retim aralar zerindeki sahiplik olgusuna dayanan snf konumlar, ada mlkiyet ilikilerini temsil edici olmaktan uzaktr ve snflarn daha ok statik karakterini yanstr (s. 25 ve 378). Braverman, dinamik bir tanm gelitirmenin nemini vurgular ve bu tr bir tanmlamann gnmzde snfn btn olarak hareketinden ve bu hareketin yasalarndan elde edilebileceini dnr. Mekanizasyon ve otomasyonun gelimesi sonucu ortaya kan yeni mesleklerin ve ii snf kitlelerinin, snf oluumlarn ve zellikle ii snf konumlarn nasl elikili duruma getirdiini gren Braverman, srecin diyalektik hareketini yanstacak bir tanmlamann nemini aklkla ortaya koyar. Braverman'n hakl olarak gndeme getirdii, ancak ayrca kavramlatrmad dinamik snf tanmn, "elikili snfsal konumlar" kavram ile daha sonra E.O. Wright gerekletirecektir. Poulantzas'n emasndaki kadar dar bir snf tanmndan yana olmayan, ancak geni bir ii snf yelpazesini de anlaml bulmayan Wright, Braverman'n proleterya iine yerletirme eiliminde olduu baz cretli katmanlarn ii snfna yakn "elikili snfsal konumlar" iinde ele almay nerir. Braverman, Labor and Monopoly Capital'de ayrntl bir biimde inceledii niteliksizleme ve proleterleme olgusundan hareketle ii snf adna sonular karmad, Marx'n vizyonu hakknda aka bir eyler sylemedii iin, zaman zaman ar eletirilere uramtr.7 Gerekten yazar, salt bir aratrmac nesnelliiyle konuyu ele alr, herhangi bir politika nerisi ortaya koymaz. Kendisi, toplumsal koullardaki hzl deiimin, ii snfnn ve snf mcadelesinin gelecei iin anlaml ngrlerde bulunmay salayacak toplumsal deneyimlere olanak vermedii grndedir. Yine de Braverman, ii snfnn gelecei konusunda karamsarla dmez ve gelimi kapitalist lkelerdeki ii snfnn devrimci potansiyeli zerine 8 her trl gvene sahip olduunu sylemekten kanmaz. Ayrca, deitirmek istediimiz dnyay tanmann, neleri deitireceimizi ve deime nereden balayacamz bilmenin, devrimci dnmn somut politikalarn ortaya koymak kadar, hatta ondan daha nemli olduu da yadsnamaz. Sweezy nszde, yaptn Kapital (zellikle birinci cilt, drdnc blm) ile birlikte okunmasn salk verir. Burada daha teye giderek, gnmz kapitalizminin i leyiine ve elikilerine ilikin doru bir gr elde etmek isteyenlere Labor and Monopoly Capital'in, Marx (Kapital) yansra, Sweezy, Baran (Tekelci Kapitalizm)
6 Braverman, "Two Comments", Monthly Review, cilt: 28 (3), s. 119-124. 7 Jand B. Ehrenreich, "Work and Consciousness", Monthly Review, Vol: 28 (3), s. 10-18. 8 Braverman, "Two Comments", Monthly Review,Vol: 28 (3), s.119-24.

187

ve Mandel (Ge Kapitalizm) ile birlikte okunmasn; ada snf sorunsal zerine daha ayrntl bir bak as elde etmek isteyen titiz okuyuculara ise, Braverman'dan sonra E. O. Wright ve Poulantzas gibi ada Marksistlerin yaptlarn nerebilirim.9 Burada kritik bir deerlendirmesini yaptm Labor and Monopoly Capital'in, yalnzca akademik evreler iin deil, ii snfndan okuyucular iin de son derece yararl bir bayapt olacana inanyor ve ge de olsa Trkeye kazandrlmasn diliyorum.

9 N. Poulantzas, Classes in Contemporary Capitalism, Lowe and Brydone Printers Lmt., 1976; E. O. Wright, Reconstructing Marxizm, Essays on Explanation and the Theory of History,Verso, 1991.

>> eletiri
Fordist moderniteden esnek postmoderniteye mi?
Levent Ylmaz*
DAVID HARVEY

THE CONDITION OF POSTMODERNITY


BASIL BLACKWELL OXFORD 1990

David Harvey 1990 ylnda yaymlad The Condition of Postmodernity adl ki tabnda, bir iki istisna dnda nispeten doru bir noktada duruyor. ou aratrmac ve dnrn yapt gibi postmodern diye adlandrlan dnemin rnlerinin analizine dalmyor. Hatta, ounlukla bir akm olarak grlen postmodernizmi estetik bir akmdan ziyade belirli bir dnemin ekonomi politiindeki dnm sonucu ortaya kan maddi ve zihinsel koullar olarak ele alyor. Bu ise Harvey'nin almasn ou zaman dier aratrmaclardan farkllatnyor. Ancak bu farkllama Harvey'e argmantatif dzlemde her zaman meruluk tannmasn gerektirmiyor. O da ou yerde, dierlerinin hafifliini tekrarlayabiliyor. Bu da belki onlar zetlemeye kalkmasndan douyor. Harvey kitabnda esas olarak iki ana akstan hareket ediyor: bir yandan modernite projesinin barndan kan kltrel modernizm ile bunun gnlk hayata yansmalarn ele alrken dier yandan bunun berisindeki ekonomi politii amlamaya abalyor. Esasnda bu trden bir b tnletirici bak sanrm bir rahatszlk sonucu ortaya kyor. rnein Aydn Uur'da da bu trden bir rahatszlk hissediliyor: "Postmodernite tartmalar genellikle bir sanatsal etkinlik alanyla balantl olarak srdrlyor, rnein mimaride, resimde, edebiyatta, vb'de 'postmodern akm'n davurumlar inceleniyor; bu akmn getirdikleri ile gtrdkleri zenaat-ii kayglarn terazisine vuruluyor. Ben bu yazda bu yola gitmeyeceim. Gitmeyeceim, nk postmodernizm diye adlandrlan oluumun -kendinden sz ettirmeye balamasndan bu yana neredeyse onbe yl gemi olmasna karn hl- bir akmn gerektirdii i-btnl edinmemi olduunu dnyorum; ancak bunu sylemekle postmodernizm bir akm bile
(*) Levent Ylmaz, A. . letiim Fakltesi'nde lisans rencisidir.

189

olamad demek istemiyorum. Tam tersine, postmodernizm diye adlandrlann, barnda daha byk bir ihtiras beslediini dnyorum. Sanat dallarna ire tanmlarn koyduu koridorsu kablara smayacak kadar geni ve derin iddialar tadn dnyorum. Doru adlandrmann da postmodernizm deil de Postmodernite olduunu sanyorum. Modernite'nin karsnda bir yerde duran, modernite'nin kuatt kadar kapsaml bir dnsel corafyaya gz diken bir duyarlk anlamnda." 1 Yine bu trden bir rahatszlk, Anthony Giddens'ta da hissediliyor. O da The Consequences of Modernity2 adl kitabnda, postmodern dnemden ziyade modernitenin dourduu iliki biimlerinin, zihniyetlerin hibir zaman olmad kadar evrenselletii ve radikalletii bir yksek modernite dneminde olduumuzu ne sryor ki bu bana olduka ciddi bir argman gibi geliyor. Bu trden bir rahatszl oluturan ise herhalde Jameson'vari bir elmalarla armutlar toplamaclk3 olduu kadar, millnariste4 fikirlerin sklkla telaffuz edilmesi. Harvey'nin kitabndaki yirmiyedi alt balk, drt ana blmde toplanm. Birinci blm "ada kltrde moderniteden postmoderniteye gei" baln tayor. Harvey bu blmde modern hayatn kltrel deerlerinde radikal deime var mdr yok mudur sorusuna yant ararken Eagleton'n tanmlarndan yola karak, st-anlatlar olarak anlan modern dncenin btnlkl yaplarnda bir zl olduunu ne sren dnceye katlr gibi grnyor. Ve postmodernizmin kendisini yle tarif ettiini sylyor: "Kltrel sylemin yeniden tanmlanmasnda farkllk ve heterojenliin belirleyiciliini ne karmak (s. 9)". Bunun da doal olarak evrensel ve btnlkl sylemlerin paralanmasn ve bu sylemlere gvensizlii do urduunu iaret ediyor. Bu trden bir oluumun ise Kuhn, Feyerabend gibi bilim felsefecilerinin, Foucault gibi 'basit ya da karmak nedensellik yerine okbiimli korelasyon'lar ne karp, sreksizlii ve farkll vurgulayan dnrlerin, 'teki'
1 Aydn Uur, "Postmodernin Siyasetle likisi zerine", Defter, Ocak-Haziran 1992, No: 18, s. 32. 2 Anthony Giddens, The Consequences of Modernity, Stanford University Press, 1990. 3 Bu konuda bkz. Frederic Jameson, Postmodernism, Duke University Press, 1992, s. 26, zellikle u ifade: "Ben kesinlikle -Cage, Ashbery, Sollers, Robert Wilson, Ishmael Reed, Michael Snow, Warhol, hatta Beckert'in ta kendisi- gibi nemli postmodernist sanatlarn klinik anlamda izofrenik olduklarn dnmyorum." (talikle dizerek vurguladm ifadeye zellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Kim, ne zaman, hangi kstaslarla ve ne hakla, rnein bu dnemin deerlerinden zellikle nefret eden Sollers'i postmodernist olarak snflandrabilir? Bunun byle olmadn anlamak iin, iinde binlerce kar klabilinecek fikirler de olsa, rnein Sollers'in La Fte Venise (Gallimard, 1991) romanna, ya da Magazine Littraire'nin "Bireyselcilik" zel saysna (No: 264,1989) yazd mektuba gz atmak yeterli olabilir. Ad zikredilen dier sanatlar iin de bu geerlidir. 4 Daniel Bell'in, "deolojinin Sonu", Lyotard'n "st-anlatlarn lm", Fukuyama'nn "Tarihin Sonu ve Son nsan', Denis Rocheu'nun "iir Kabul Edilemez, Zaten Yoktur"u vb. gibi iaret ettii eylerin anlaml olduu fakat iaretlerin kendilerinin anlamsz ve skc olduu formlasyonlar hatrlayalm. Harvey de kitabnn drdnc blmnn bana Neil Smith'ten yapt bu trden bir alnty yerletirmi: "Aydnlanma ld, Marksizm ld, ii snf hareketi ld... ve bu satrlarn yazar da kendini pek iyi hissetmiyor."

190

kavramn ne karan antropologlarn almalar sonucunda ortaya ktn ya da en azndan tartma zemini bulduunu sylyor (s. 9). Ve btn bu tartmalarn 'duyarlk yaplar'nda deiiklie yol atn vurguluyor. Modernite ile modernizm arasndaki farkll vurgulad ikinci alt blmde ise zellikle Baudelaire'den yola karak modern dnemde geici, uucu unsurlarla kar karya kalndndan ve bunun yaratt gerginlikten sz ediyor. Bu gerginliin ise eyler arasndaki geirgenliin oluturduu tarihsel srekliliin silinii olduunu sylyor (s. 11). Bu kaotik deime iinde, Marshall Berman' zikrederek, modern dnemin ya zarlarnn (Goethe, Marx, Dostoyevski vb.) paralanma ve geicilik ile uramak zorunda olduunu belirtiyor (s. 11). Daha sonraki satrlarda Habermas'n (Modernite projesinin Aydnlanma'nn bir rn olduu yolundaki) grlerinin kk bir zetini verdikten sonra, Adorno ve Horkheimer'i zikrederek zgrletirici ve iyi letirici nitelii haiz olduu varsaylan Aydnlanma'nn aklnn zgrletirici so nularndan ziyade totaliter sonulan olduunu, aslnda bask ve ynetim mantn gizlediini ne sren savlar vurguluyor (s. 13). 19. yzyln kltrel modernizminin sonucu oluan sanat yaptlarn ise yine Baudelaire'den hareket ederek zmlemeye niyetlenerek, bu dnem sanat yaptlarnn, hzla akan zamann, gitgide klen meknn, deien tekabliyet noktalarnn, modann ve geiciliin iinde varolabilme koulunu, yine klasik bir biimde, bu uuculuk iinde sonsuz, evrensel olan yakalama isteklerine balyor. Bu noktada, bu dnemden itibaren, sanat yaptlarnn ok unsurunu, tuhafln, srekli yeniliini, ya da en azndan bu unsurlar aramaya balar olmasn, zellikle de bu sanat yaptlarnn daha insanletiriliini, kitlelere malolmaya doru yolaln, gndelik olan yakalamaya aln bu topik sylemin bir uzants olarak gryor. Belki de bu yzden rnein Apollinaire Blge 'de5 modernliin gnlk hayatta yaratt izdmleri zellikle iirine katmtr. Belki de bu yzden ou srrealist, reel politika ile dorudan iliki kurmutur. Harvey de kitabnda bu durumu rnekleri ile aklamaya koyuluyor, Le Corbusier'yi, Mies van der Rohe'yi, btn Bauhaus'u, onlardan nce olumu reel koullarn bir sonucu olarak gryor. Bunu da rneklendirirken daha 1910'larda Good Housekeeping gibi Amerikan gazetelerinin ev'i mutluluk reten bir fabrika olarak grdklerini ve bunun da Le Corbusier'nin ev'i tarif ederken syledii 'modern yaam iin bir makine'den ok da uzak olmadn belirtiyor; bunun zellikle Birinci Dnya sava ncesi modernizminin yeni retim biimlerine (makine, fabrika, kentleme), ulatrma (yeni ulam sistemleri, iletiim) ve tketim (kitle pazarlarnn douu, reklam, moda) kalplarna bir tepki hareketi olduunu sylyor (s. 23). Belki de daha yumuak bir szck kullanp, ayak uydurmak da denilebilir buna. Harvey, bu noktada modernite'nin pratiklerinden birini oluturan sanayilemeyi
5 kez fabrika dd alnyor sabahlar Kzgn bir an havlar gibi alyor leye doru Tabelalardaki ve duvarlardaki yazlar lanlar ve levhalar papaan gibi baryorlar Bu sanayi sokann ekiciliini severim (...)

191

ne karp, 1848 sonrasnn bir kentleme lgnl olduunu sylyor. Bu konuda da pek de haksz saylmaz, zellikle uzaktaki kentin ne denli ekici olduunu, rnein Rimbaud'da farkettiimizde...6 ve, ekicilik, cazibe: btn bunlarn berisinde ise onlar yaratan kymet: para. Harvey daha sonraki sayfalarda, moderniteden postmoderniteye geii in celemeye koyuluyor: Ancak bu geiin nedenlerini birinci ana blmde ortaya koymuyor. Derrida'dan, Heidegger'den, 'teki' fikrinin iyice yerletiinden, Daniel Bell ve Alain Touraine'in 'Sanayi-sonras toplumlar'dan bahsettiinden, tketim toplumu'ndan, gstergeler dzeninden, metaforlardan, Borges'den, labirentten, reklamn eski metaforlarn iini boalttndan, rnein Rauschenberg'in nasl klasik modernizmin tekniklerinden montaj/kolaj' kullandndan, bu tekniin de Salle'nin resimlerinde ve Citizen saatleri reklamnda nasl yer aldndan, San Fransisco'da yaayanlarn ounluunu aznlklarn oluturduundan, ecinsel, kadn ve yeilci hareketlerden, yerel cemaatlerin nasl zerk yaam alanlar talep ettiinden, yeni ehir planlamasnn deil ama design'nn bu taleplere nasl cevap verdiinden, postmodern mimarln, rnein Charles Moore'da nasl tarihsel sluplar yamaya dnebildiinden vb. szederek, yani bildik servenleri ve ilenmi temalar zetleyerek, yeni bir argman ne srmeden, bu arada rnein Ihab Hassan'dan dn ald gayet saftirik dikotomik tablo gibi ematizasyonlar da zikrederek, birinci ana blmn sona erdiriyor. Zaten bu kitabn esas dikkate alnacak ksm da bu birinci ana blmden ziyade ikinci ana blm. Harvey moderniteden postmoderniteye geii, bu kltrel dnm, birinci blmde vurgulad btn st-anlatlarn paralann, ve bunun gerisindeki zihinsel iklimin atrdayn, kendi deyimiyle 'duyarlk yaplar'nn bakalan, belirli bir dnemin ekonomi politiindeki dnmle aklamaya alyor. Bu bak her ne kadar kendisi dorudan sylemese de gayet radikal Marksist bir bak. Harvey, bu dnemi 1914'den balatyor, 1973'de bir krlma olduunu sylyor ve krlmadan gnmze kadar olan ksmndan sz ediyor. Esas terimleriyle 1914'den 45'e kadar Bat ekonomilerine Fordist, 45'lerden 70'lerdeki krize kadar FordistKeynesi bir yaklamn egemen olduunu, sanayinin ulusal ekonomi iindeki yerinin baat olduunu, sanayi ii rgtleniin rasyonel ve ar bymeye ynelik olduunu, sanayi ve tarmdaki istihdamn igcnn ounluunu oluturduunu, 60'lar sonrasnda ise -ki bu kriz sonra artarak srecektir- bu i kollarndaki is tihdamn azalma eilimi gsterdiini sylyor. OECD istatistiklerine gnderme yaparak bu lkelerde tarmdaki istihdamda yzde elliye yaklaan bir azalma, sanayide ise yzde onluk bir d grldn, hizmet sektrnde ise aa yukar yzde otuzluk bir art olduunu bunun ise 73 sonrasnda yeni bir ekonomi po litikasnn izlenmesinin sonucu olduunu belirtiyor. Bu rejimin ad da esnek birikim modeli. Bu model yeni teknolojiler kullanlmasn zorunlu klan, retkenlii artran,
6 Roman'dan: Grlt ykl rzgr, -ehir de pek uzak deil.-

192

emein daha deerlenmesini zaruri klan bir modeldir. Oysa bunun yansra, dnya rekabeti artm, rekabete direnme koular olduka zayflam, irketler maliyetleri ksma ve rekabete dayanabilme yollarn aratrma noktasna gelmilerdir. Sanayide verimlilii artrma ve maliyetleri ksma ise yine bu dnemde youn iten karmalara ve isizlie yol amtr. Ancak bu dnem, Fordist sanayinin dnya rekabetine dayanamayan, maliyetleri esas olarak cretleri azaltarak dren yntemlerinin uyguland dnemden farkllamtr. Firmalarn izledii yol ise az igc, yksek verimlilik, bunun karlnda da mr boyu i garantisidir. Bu durum, ou Bat lkesinde sendikal hareketlerin 1945 ncesine nazaran daha durulmasna neden olmutur. Tm bu koullar sonucu, ayrca, dnya rekabeti karsnda firmalar, igc koullarnn daha gevek olduu corafyalara doru kaymaya balamlardr. Yine ayn dnemde devlet korumacl yava yava gcn ve etkinliini yitirmeye balam, gmrk pazarlar artk ulusal ekonomileri destekleyemez hale gelmitir. Nihayetinde ise globallemeye doru hzla yolalan, yerelliklerin ancak bu dnya ekseninde nem kazand ve nispeten zerkletii, rnlerin de sonu olarak i ve d pazar koullar dolaysyla farkllat esnek retim biimi ortaya kmtr.7 ok kaba hatlaryla... Sonu olarak Harvey, Postmodernite olarak adlandrdmzn koullarn bu dnemin ekonomi politiindeki dnmlerin mmkn kldn sylyor. Bunu formle ediinin en aka belirdii yer ise kitabnn 340-341. sayfalarnda olu turduu tablo. Bu tabloda Harvey, Fordist modernite ile esnek Postmodernite arasndaki geii belirgin klmaya alyor. Bu yaz Harvey'nin btn kitabn zetlemeyi hedeflemiyor: rnein Harvey'nin bir baka nemli aks olan Zaman-Mekn Daralmas'nn zerinde durduu nc ana blme ve Postmodernite olarak adlandrlan karsndaki tercihlerini beyan ettii drdnc ana blme deinilmiyor. Ayrca birinci ve ikinci ana blmlerinin de yeterince tartld ve akland iddia edilemez. Bunlar bu yaznn eksikliidir... Ancak eksiklikler sz konusu olduunda, yine bu yaznn, Harvey'nin kitabnn eksikliklerinden de sz etmedii grlecektir. Bu trden argmanlar herhalde bir tantma yazsnn dnda gelitirmek gerekir.

7 Bu konunun Trkede bu terimlerle tartlmas olduka yeni bir dneme tekabl ediyor. Bu konuda zellikle bkz: alar Keyder'le Sylei, "Ulusal Devletin Krizi", Defter, Nisan-Temmuz 91, No: 16, s. 7-37. Ayrca yine bu konuda Aydn Ugur'un Monitr dergisinde yaymlad bir dizi yaz: "irketler ve Kltrel klim, 3 Haziran 91, "irketler ve Programlarn en Kkls: Zihinsel Program", 10 Haziran 1991, "Bir Uluslararas Firma, Drt Ulusal Eda", 17 Haziran 91, "Firmalar Biricik Klan", 1 Temmuz 1991, "Japon isi=reni art neri", 11 Ocak 1993.

tantm
Post-Fordizm ve mekn
AYDA ERAYDIN

POST-FORDZM VE DEEN MEKNSAL NCELKLER


ODT, MMARLIK FAKLTES YAYINLARI KASIM 1992 213 SAYFA

Eraydn'n kitab, nce adyla sonra da hemen ilk satrlaryla, Trkiye'den pek az kifin gittii, haritas karlmam bir alana gtryor okuyucuyu. Bu, bil diimizden ok farkl bir corafya: Biraz engebeli, arpc, biraz da kavranmas zor bir corafya. Bu yeni corafyann iki temel elemanndan biri, az ok okur yazar herkesin bildii, bilmese bile "post" n eki sayesinde bir yerlerden duymu olmas ok muhtemel bir kavram: "Post-Fordizm". Bu corafyann ikinci eleman ise, hemen herkesin gndelik yaamnda bile ska kullanld, bunun iin bildii, bildiini sand, ama kimsenin zerinde pek de durmad, bir kitap balnda grmeye almad, daha dorusu hakknda kitap yazlacak lde nem atfetmedii bir kavram: "Mekn". Eraydn'n kitab, ncelikle "mekn" konusunu alkn ol madmz bir biimde ele al, bunu gnmzde yaadmz ve ksaca da "Post-Fordizm" olarak adlandrdmz deiimlerle ilikilendirme abalarndan tr en azndan Trkiye iin ilk adm olma niteliini tayor ve her ilk adm gibi de vgy hakediyor. Eraydn, "dnyann yaamakta olduu Fordist retim sisteminden Post-Fordist retim sistemine gei srecini, byle bir srecin meknsal boyutlarn tartmak ve gelimekte olan lkeler iin bu srecin anlamn tartarak, konuyu Trkiye gndemine sanayileme ve meknsal gelime politikalar balamnda tamak" (s.l) amacyla kyor yola. Son on ylda retim sistemleri zerine yaplan kuramsal almalar ile ounlukla gelimi lkelerin deneyimlerine dayal bu almalarn "gelimekte olan lkeler" asndan irdelenmesi, Eraydn'n kitabnn balca dayanak noktalarndan biri. nce esnek retim srelerinin, Fordist retim tekniklerinin yerini almasyla gelimi lkelerde yaanan uyum sreleri, ardndan da tm bu srelerin azgelimi lkeler asndan anlam ve olas sonular tartlyor kitapta. Eraydn zellikle de "gelimi kapitalist lkelerde ortaya kan yeni retim yaplarnn, gelimekte olan lkelerde deiik yansmalar olaca ve bu lkelerin Fordist retim dneminden farkl olarak, kendilerine zg yapsal zelliklerini ve birikimlerini kullanabileceklerini" (s.2) ve bunun da sanayileme ve meknsal ynlendirme politikalar balamnda nemli frsatlar yarattn vurguluyor. Eraydn, kitabnn nemli bir blmn Trkiye'nin 1980 sonrasnda yaad

194

deien koullara uyum srecine ayryor. Trk ekonomisinin dnya ekonomisi ile deien btnleme biiminin yansra, mekndaki uyum sreleri de Eraydn'n ayrntsyla deindii konular arasnda. Fordizm/post-Fordizm tartmalarna ilikin olarak yaplan nermeler daha sonra titiz ve ayrntl bir alma ile Bursa giyim sanayindeki deimeler balamnda somutlanyor. Eraydn'n almasnn Trkiye asndan zgn yan, retim yapsnda gzlenen deiimleri mekn organizasyonundaki deimelerle ilikilendirme abasna girimesi. Bunu yaparken de Eraydn modernizmin mekn "l, sabit, diyalektik olmayan, tanmaz, pasif" gren yaklamna kar karak mekn, en genelde toplumsal rgtlenmenin aktif bir eleman, hem belirleyeni hem de belirleneni olarak ele alyor. Eraydn, son yllarda sosyal bilimlerin belki de en hareketli alan durumuna gelen corafya disiplinindeki tartmalar zetlerken Lefebvre, Harvey, Massey, Dunford, Urry, Scott, Soja, Sayer, Lipietz gibi bu alann "devler"ini belki de ilk kez Trk okuruna tantyor. Trkiyeli okurlar iin ok yeni olmakla birlikte corafya disiplinindeki tartmalar son on ylda son derece hareketlenmi ve dar anlamda corafyann snrlarn aarak sosyal bilimlerin temeline katkda bulunur bir dzeye ulam durumda. Eraydn'n en nemli katks da bu tartmalar zellikle sosyal bilimlerde byk bir durgunluun yaand bu orak lkeye aktarmas. Ancak kuramsal dzeyde gzlenen temel nemde bir dizi eksiklik kitabn olumlu katklarna ister istemez glge dryor. Daha ak bir anlatanla, zellikle felsefi/epistemolojik tartmalara girmekteki ekingenlii, Eraydn'n kitabnn bir anlamda "Akhilleus topuu"nu oluturuyor. Tartmalarn kuramsal temellerinin yeterince ele alnmamas en belirgin biimiyle postmodernizm konusunda kendini gsteriyor. Post-Fordizm ile postmodernizm balants gibi zerinde ok nemli tartmalarn srd bir konu neredeyse -biraz da arptma pahasna- "post-Fordizm ge kapitalizmin altyapsdr", "postmodernizm ise styapsdr" eklinde zetlenebilecek son derece "modern" bir tavrla sonuca balanyor. Sadece postmodernizm konusunda deil, hem post-Fordizm hem de mekn konularndaki ciltler dolduracak aptaki, geni odakl almalar ar basite indirgenerek, birka cmle ile zetleniveriyor. Kitabn btnne hakim grnen kuramsal ekingenlik, neredeyse zetlenen tartmalar arasnda taraf tutmama dzeyine eriiyor ve okur, daha nceden hi tanmad, yazarn ise kendini darda tuttuu bir alanda, elinde yolunu bulmasn salayacak bir harita olmakszn, yapayalnz braklyor. Postmodernizm tar tmalarnn felsefi/epistemolojik temellerine girilmedii iin, bu tartmalarn corafya/mekn konularyla olan balantlar da havada kalyor. Dolaysyla da "modern" dnemde ihmal edilen mekn konusunun, "postmodern" almalarda niye bu denli nemli bir yer tuttuu gibi temel bir soru da okurun kafasnda bir dizi soru iareti yaratarak cevaplanmadan kalyor. Oysa bu konuda balatlacak bir tartma bir yandan, temelde tarihle hesaplama olan modernizmin daha nce zerinde durulmam bir ynn aklarken, postmodernizmin de meknla niye bylesine sk bir hesaplamaya girdii sorusuna k tutacak, te yandan da tarih/

195

corafya balantlarna ilikin olarak hele hele Trkiye'de hi kefedilmemi yeni yollar aabilecekti. Eraydn'n kitabna ilikin olarak vurgulanmas gereken bir dier nokta da kitaba neredeyse katksz diyebileceimiz lde "ekonomist" bir bak asnn hakim olmas. Bu zellikle de "Trkiye'nin deien koullara uyum sreci" balkl blmde be lirginleiyor. 1980 sonrasnda Trkiye'nin yaad yeniden yaplanma salt ekonomik ynleriyle ele alnrken, bu dnmn politik/ideolojik/kltrel/toplumsal boyutlar birka cmle dnda hemen hi ele alnmyor; 12 Eyll'n Trkiye'ye giydirdii deli gmleinden hi sz edilmiyor. Bu da kitabn bence temel katks olan mekna bakn ciddi lde zedeliyor. Sonuta da mekn, salt ekonomik belirleyenleri olan bir deiken olarak ele alnyor. Bylelikle de corafya disiplinindeki zengin tartmalarn zn oluturan, meknn oluumu srecine ok ynl bakabilme abalarnn okura ulatrmak istedii mesaj yerine ulamam oluyor. Kuramsal dzeydeki eksikliklerine ve tartmalarn felsef/epistemolojik n cllerine girmekteki ekingenliine -dolaysyla da kafalarda yaratt ka rkla- karn Eraydn'n kitab post-Fordizm ve zellikle de corafya/mekn konularndaki tartmalar bu orak topraklar okuruna aktaryor olmasyla ya amakta olduumuz dnm kavramak isteyen herkesin zerinde durmas gereken, dikkatle okunmay hakeden bir alma.

OUZ IIK

tantm

Ge kapitalizm
ERNEST MANDEL

LATE CAPITALISM VERSO EDITION LONDRA 1978

Ernest Mandel'in kitabnn giri sayfalarnda da belirttii gibi Late Capitalism'in (Ge Kapitalizm) ana gayelerinden biri uluslararas kapitalist ekonominin sava sonras sreen hzl byme dalgasnn sebeplerine ve bu 'parlak' dnemin ok daha yava byme hznn varolduu sosyal ve iktisadi kriz dalgasyla yer de itirmesini zorunlu klan kstlara Marksist aklamalar getirmek; ve genel an-

196

lamdaki sermayenin geliim yasalarn varolan eitli somut sermaye biimleriyle uyumlu hale getirebilen bir "yirminci yzyl kapitalist retim tarz tarihi"nin aklanmasdr. Mandel karma ekonomi dahilinde hzl byme ve tam istihdamn kapitalizmin kendi gelime mantndan dolay zorunlu olarak sreen olamayacan ne srmekte ve bu olgunun klasik Marksist kategoriler dahilinde aklanabileceini sylemektedir. Dier bir deyile, Ernest Mandel'e gre Marx'n Kapital kitabnda ortaya koyduu kapitalizmin devinim yasalar geerliliini halen korumaktadr. Bu gr, sermayenin uzun dnemli devinim yasalarnn deiik politikalarla etkisiz hale getirilebilecei ya da geersiz klnabileceini savunan her trl gr reddetmektedir. Bunun yansra bu grn karsnda yeralan iktisadi devinim yasalarnn 'gerek tarihte ifade bulamayacak kadar soyut olduklarn savunan tezi de kabul etmemektedir. Ayn zamanda, kapitalist retim tarznn tek deikene baml aklamalar da, herhangi belirgin bir sonucun anlalabilmesi iin btn temel geliim ya salarnn karlkl etkileimlerinin esas alnmas gerektiinden, yetersiz kalmaktadr. Bu sebepten tr Mandel Late Capitalism kitabnda tm temel deikenleri ve bir btn olarak kapitalist retim tarznn geliim yasalarnn karlkl etkileimini gznne alan bir yntem kullanarak varsaymlarn snamakta ve kapitalizm uzun dnemli dalgalanmalarn analiz etmektedir. Bu dorultuda Ernest Mandel kapitalizmin dalgasal hareketlerinin ardnda tek bir aklama aramakta. Sermayenin organik bileiminden (organic composition of capital) yola kan Mandel, kapitalist sistem ierisindeki krizleri kr oranndaki dleri gznne alarak aklamaktadr. Sermayenin organik bileimi yk seldiinde her iinin retim yapmak zere daha fazla aleti olur ve bir iiden elde edilen art deer (surplus value) ykselir. Ancak eer hzl makineleme sonucunda igc talebi yedek igc ordusunu (labour reserve army) eritecek dzeyde artarsa, cretlerin artmas ve dolaysyla kr haddinin dmesi kanlmaz olacak ve kriz dnemine girilecektir. Bu durumda sermayedarlar ii kartmaya balayacak ve cretler derek giderleri azaltacak, bunun sonucunda da yatrmlar artacaktr. Elbette yukardaki paragraf olduka basitletirilmi bir ekilde Mandel'in ka pitalist sistem ierisindeki dalgalanmalar nasl akladnn bir zeti. Late Capitalismkitab kapitalizmin uzun dnemli dalgalanmalar erevesinde yirminci yzylda devlet, ideoloji, endstriyel dalgalanmalar, silahlanma ve teknolojik devrimler de dahil olmak zere, bu zetin snrlarn aan ve birok farkl adan daha deerlendirilmesi gereken bir alma. Late Capitalism'in metodoloji sorunu, kapitalizmin isel elikileri ve kapitalist retim tarznn gelimesi, kapitalist teknolojinin geliimi ve sermayenin deerlenmesiyle (valorization of capital) ile ilgili ilk drt blm kitabn genel teorik erevesini izmeye ynelik. Mteakip dokuz blm yirminci yzyl kapitalizminin ana zelliklerini tarihsel ve mantksal srayla ele alyor: yirminci yzyl ka-

197

pitalizminin k noktas; nc teknolojik devrimle beraber gelimesi; sermaye fazlasnn srekli silahlanmayla emilmesi; dnya pazaryla olan ilikisi ve ger ekleme (realization) sorununa dair yeni gelimeler ve zmler. Son be blm ise nceki blmlerin sonularnn sentezine ynelik olarak yazlm. Bu kitabn gc, yazldktan yaklak yirmi yl sonra hl devam eden nemi ve geerlilii hem yukarda zetlemeye altmz yntemi en iyi ekilde kul lanmasndan, hem de geni bir yelpaze ierisinde yeralan birok teoriye detayl ve can alc eletiriler getirebilmesinden kaynaklanyor. Fakat kanmca Late Capitalism'in asl nemi okuyucunun kafasnda yeni sorular retebilmesinden kaynaklanmaktadr. Mandel'in bu kitapta yirminci yzyl kapitalizmini aklamak ve anlamak zere kullanm olduu yntem ve bu yolla yapt analiz, kitab sosyal bilimlere ilgi duyan herkes ve tm sosyal bilimciler iin gerekli klyor. Late Capitalism kitabnn halen Trkeye kazandrlmam olmas ise Trkiye sosyal bilim evresinin byk bir eksiklii. YILDIRIM KIRG

tantm

Srat ve siyaset
PAUL VIRILIO

VITESSE ET POLITIQUE: ESSAI DE DROMOLOGIE


GALILEE PARS 1977 151SAYFA

Clausewitz'in eserinden bu yana "sava" stne yazlan btn nemli kitaplarn, btn aratrmalarn ana temasn (dar anlamda askeri ve jeostratejik zmlemeler dnda) strateji ve taktik verilerin deerlendirilmesi erevesini pek aamayan, bunu ok ok uluslararas diplomasinin ve siyasetin, biraz da "ulusal" ekonomilerin tartlabildii bildik bir sosla zenginletirerek sunan bir "siyaset-sava" alternatifi oluturuyordu. Bu alternatif Napolon savalarnn gbeinde ekillenen Clausewitz tartmasndan bu yana defalarca yeniden formle edilen, zamanla Devlet Akl'nn tartmasz kmazlarndan biri haline gelen 'sava'n siyasetin bir deneyimini oluturduu dncesinde ifade buluyordu. Modern savan anlalmas ko nusundaysa, bu tr bir dngsel formln yetersizlii (zellikle nkleer, biyolojik

198

ve kimyasal silahlarn 'toptan sava' haline getirdii muazzam yokedici g y znden) gittike daha belirginlik kazand. Ite Virilio'nun eseri (Vitesse et politique), savaa ilikin 'politik sava' anlaynn almas ynnde gsterilen en esasl abalardan birini oluturuyor. Sava modelleri, gerilla savalarnn sahneye kt 20. yzyl ortalarna kadar, lkeler-aras uzamda geerliydiler. "Srat ve Siyasetle Virilio sava bir "i politika" temasna oturtarak, "skynetim" modeli erevesinde ele almay nerir. Kitabna "Srat Devrimi"yle, 19. yzyl sonlarnda kent mimarisinden (nl Hausmann deneyi) toplu tam aralanndaki kapitalizmin modern yaplarna isel yetkinleme ve younlamaya kadar varan sarsc bir dnm anyla balatr. Nazizmin sokakla kurduu ayrcalkl iliki, Virilio'ya gre "sokak hakkndan Devlet hakkna" bir geii en iyi ifade eden tarihsel an oluturur: Sokaktaki kitle, Sanayi Devrimi'ye fabrikalara kapatlm proleter ordusunun aksine, ideal biimini "makinalarn teknik bir aksam" haline gelmek tarznda deil, bizzat "motor" bir g oluturmakta bulur; o bir "hcum makinas", yani "srat reticisi"dir (s.13). Bylece Engels'in 1848 Devrimi'ne ilikin bir hatrlatmasna geliriz: "lk toplamalar byk bulvarlar zerinde, Paris yaamnn en byk younlukla akp getii yerde ortaya ktlar". Weber de Rosa Luxemburg'la Karl Liebknecht'in katledilmeleri zerine "Sokaa yaptlar arlarn, sokak da ldrd onlar" diye yazyordu. Gnmzde 19. yzyldan miras kalan bir adlandrmann, siyaseti esas olarak 'akm' ya da 'hareket' terimleriyle kurmasna amamak gerek. Ancak "asfalt siyasetin mekn" haline getiren esas dnm Nazizmin ykseliiyle yaand. Goebbels: "...bylece fanatik varlklar yollara drdk... Drt milyon canyla metropoln ritmi pro pagandaclarn bildirileriyle nefes alp veriyordu..." (s. 25) Nazi retisi 'soka ele geirenin Devlet'i ele geireceine' sk bir inan klna brnmt. 19. yzyldan bu yana "ilerici" olsun, "tutucu" olsun, btn devrimci hareketler kent yaamnn 'srat'iyle vazgeilmez bir iliki iindeydiler. Virilio'nun formlne gre: "Tarih boyunca ad konmam bir devrimci dolap durma vardr; Devrim'in kendisi bizzat ite bu ilk toplu tam aracdr." (s.15) Kentle kalabalklarn ilikisi, Nazizm rneinde, "sokak hakkndan Devlet hakkna" geiin yalnz bir rneini buluyordu demek ki. Ama kentlerin ke narlarnda proletaryay 'evcilletirmeye' dayanan burjuva kent rgtlenmesi, yine 19. yzylda zt ynde bir eilime de sahipti: Kitleleri ehirlerin merkezlerinden uzakta, evrede yerletirmek, bir anlamda 'durdurmak', sratlerini denetleme gcn bizzat devlet gcnn z haline getirmek. Hitler rejimi, "Berlin zerindeki Sava", Blitzkrieg'e, Avrupa ve Dnya sathna yaylan "toptan sava"a tercme ederken, ite bu ikinci yolu seiyordu: Nazi dneminin kent mimarisi projeleri nce sokaklardaki halk evlere kapatarak "ailenin ve ulus'un dzenine 'ka vuturuyor', ardndan da onlara yeni "haklarn", "yol hakkn" gsteriyordu: VW (fabrikadan daha tek bir araba kmadan Hitler 170.000 vatandana neredeyse referandum nitelii tayan youn bir kampanya sonucu bu 'siyasal' otomobili satmay baarmt). Nasyonal Sosyalist Otomobil Birimleri (NSKK=National

199

Sozialistisches Kraftfahrt Korps) ad verilen 'yerel' zel otomobil birimlerinin oluturulmas, Alman ii snfna verilen 'tatil' ve 'yolculuk' haklar Hitler'in bekledii bir plebisit gcnde olan bu 'trafik' saldrsnn paralarydlar. Artk yollara dmenin zamanyd. Hitler'in "American way of life" (Amerikan hayat tarz) hayranlnn nedenlerinden birine deinerek, 'kentler-aras'nn artk bir 'kr' olmaktan ktn, modern kapitalizmin kent-kr kartlnn yerine durgunluk-dolam kartln getirdiini hatrlatmalyz burada: Ford'un ilk serirn otomobillerinin piyasa kt yllar iinde, nce toplam 400 kilometreyi bile bulmayan ehirleraras yollarn binlerce kilometreye ulamas, Virilio'nun szettii "srat devrimi"nin modern ve ge kapitalizmin altyapsyla ne kadar yakndan ilikili olduunun kantyd. ULUS BAKER

tantm

Post-Fordizm ve Trk Sanayii


LALE DURUZ, NURHAN YENTRK

FACING THE CHALLENGE: TURKISH AUTOMOBILE, STEEL AND CLOTHING INDUSTRIES; RESPONSES TO THE POSTFORDIST RESTRUCTURING
AYHAN MATBAASI STANBUL 1992 192 SAYFA

Trkiye ekonomisinin 1980'li yllar deerlendirilirken, ilgiler ounlukla istikrar amal iktisat politikalar uygulamalarnda odaklat ve sz konusu politikalarn istikrar getirmediine, tersine enflasyonu mzminletirdii ve kurumsallatrdna iaret edildi. ktisat politikalarnn bir baka temel boyutu olan yeniden yaplanma, 1980'lerin ikinci yarsnda daha ok ilgi ekmeye balad denilebilir. Gelimi lkeler'deki yeniden yaplanmann Trkiye'de de izlediimiz ortak rahatszlklarn (dk byme hz, yatrm al, sanayisizleme, emeki snf hareketlerinin gszlemesi ve yoksullama, vb.) vurgulayan siyasal iktisat yazlar dnda, bu alandaki almalar ounlukla retim ve d ticaret yapsndaki kaymalarn saptanmasna yneldi; bu kaymalarn uygulanan politikalarla balants sorguland. Sektr ayrntsna ne denli girilmi olursa olsun, bylesi almalar esas itibariyle makroekonomik dzlemde kald ve sermayenin sektrler aras hareketliliine k tutmaya alt. Sermayenin belirli bir sektr (ya da sektrler) iinde nasl yeniden

200

yaplandn inceleyen, mikroekonomik dzlemdeki aratrmalar ise, nitelik asndan olmasa bile, sayca epey eksik kald. Duruiz ve Yentrk, Facing the Challenge... ile bu eksiklii gideren nemli bir yapt okurlara sunmu bu lunuyorlar. Facing the Challenge... yedi blmden oluuyor. Kitabn ilk blmnde 1970'li bunalm yllarnda biimlenmeye balayan yeni ("Post-Fordist") retim pa radigmasnn zellikleri ile bu paradigmann yeni uluslararas iblm ve az gelimi lkelerin (AG) sanayilemesi zerindeki olas etkileri genel izgileriyle ele almyor. kinci blm, 1980'lerde Trkiye imalat sanayiinin ithalat bamllmdaki deimeyi genelde ve kitaba konu olan sektr zelinde belirtiyor. nc, drdnc ve beinci blmlerde ise otomobil, demir-elik ve giyim sanayilerindeki yeniden yaplanma, belirli bir yazm plan erevesinde ele alnyor: lkin incelenen sektr retim ve d ticaretinde dnyada ve Trkiye'de izlenen gelimeler zetleniyor, sonra sektrdeki teknolojik gelime ve firma r gtlenmesindeki deime dorultular tartlyor; son olarak da birer rnek (ve nc) firmann 1980'lerdeki yaplanma abalan gzleniyor ve yorumlanyor. Altnc blm, rnek firma deneyimlerinin karlatrmal bir deerlendirmesine, yedinci ve son blm ise aratrma sonularnn zl bir biimde sunulmasna ayrlm bulunuyor. Dnya ekonomisindeki yeni ynelimleri esnek uzmanlama ve ynsal retimin yanyana yaad ve ynsal retimin nc Dnya'ya g ettii bir model mi (Piore ve Sabel), "Post-Fordist" rgtlenmenin evrensel olarak uyguland bir model mi (Hoffman ve Kaplinski) daha iyi temsil edecek? nc Dnya'daki baarl sanayileme rnekleri, Post-Fordizmin evresel yansmalar olarak deil, ge sanayileen lkelere zg ve farkl bir toplumsal birikim olarak m alglanmal (Amsden)? Son on yln iktisat yazm, bu alanda genellikle soyut ve speklatif rnler vermitir; kullanlan terminolojinin bile tam yerletii sylenemez. Post-Fordizm evrensel bir model olarak yaygnlasa bile, teknik gelimenin yaylmas srecinde esnek uzmanlama opsiyonunun AG'in tm retken sektrleri iin anlam tayp tamad da tartlmaya deer. Gelecein sanayi ekonomileri byk bir olaslkla rn ve sre teknolojilerinin, yenilik yapma ve yaylma srelerinin, talep ni teliinin ve piyasa biimlerinin belirledii eitli "dnyalar" bir arada barndracaa benzemektedir (Storper ve Salais). Doaldr ki, bu tezlerin berraklamas ve somut veriler nnde sulanabilmesi ancak sektr ve firma dzeyinde, derinlemesine almalarla mmkn olabilecektir. Duruiz ve Yentrk'n kitabn birinci blmnde baar ile yaptklar ey yeni paradigmann oluumu konusunda ileri srlen eitli grleri ve yeni paradigmann eskisinden ayrld noktalan zetlemek, yeni paradigmann AG sanayilemesi nne kard sorunlar ve frsatlar ortaya koymaktr. Kitabn ikinci blmnn aratrmann ana temas ile yakndan ilgili olmad kansndaym. Yazarlarn girdi/kt tekniklerine dayal yap deiiklii analizleri Trkiye ekonomisinde ithalat bamllnn arttn gsteriyor. Ancak bu sap-

201

tamalar yazarlarn sorduu sorulara (rnein sanayi ve ticaret politikalarnn yatrm ve retim kararlar zerindeki etkisi, ihracat hamlesinin yeni yatrmlar gerektirip gerektirmedii, v.b.) verilecek cevaplara katk salyor mu? Bu konuda kukularm var. retimin girdi bileiminde yatrm mallar payndaki deimelerle, sektre yaplacak yatrm karan arasnda dorudan bir nedensellik ba kurulamayacan dnyorum. Facing the Challenge...'in nc, drdnc ve beinci blmleri, 1980 sonras teknolojik gelime yaznmza ok nemli katklar getiriyor kansndaym. Duruiz ve Yentrk, firma dzeyindeki gzlem ve saptamalarn vgye deer bir titizlik ve tutarllkla genel ve sektrel teknolojik gelime balamna yerletiriyorlar. Kitabn altnc blmnde rnek olaylarn karlatrmal deerlendirmesi de baar ile yaplm bulunuyor. 1980'lerde oluan d rekabet ortamna firmalarn hangi biimlerde tepki gsterdii, mikroelektronik kkenli yeniliklerin nasl ve hangi amalan gerekletirmek zere yaygnlatrld, mikroelektronik kkenli yenilikleri uygulamak zere giriilen yatrmlarn firmann ileyi ve rgtlenme tarz ile teknolojik beceri dzeyinde ve firmalar aras ilikilerde ne tr deiikliklere yol at tartlyor. Teknolojik gelimenin devlete salanacak altyaps konusundaki firma grleri de sistematik bir erevede sunuluyor. Yedinci ve son blmde zetlenen genel sonular, Trkiye imalat sanayiindeki nc giriimlerin 1980'deki yeniden yaplanmas konusunda nemli ipular veriyor. Duruiz ve Yentrk, (i) nc giriimlerin teknolojik gelime ve otomasyonda selektif davrandklarn, (ii) mikroelektronik kkenli teknolojik yeniliklerin de yine selektif bir tarzda ve esas itibariyle kalite iyiletirmesi ve retim sresi, malzeme ve enerjiden tasarruf salanmas amalar ile uygulamaya aktarldn, esnek imalat tekniklerine geiin firmalarn esas kaygs olmadn, (iii) mikroelektronik kkenli yeniliklerin i letmede salayaca sistemik entegrasyondan kaynaklanacak yararlarn u anda firma yneticilerince fazlasyla nemli bulunmadn, (iv) sz konusu yeniliklerin firma i organizasyonu ve dier firmalarla ilikiler konusunda kkl deiiklikler getirmesi gerektii bilincinin henz tam yerlemediini saptam bulunuyorlar. Bu "muhafazakr" tutumun "mnferit" otomasyon uygulamalarn zendirerek gelecekteki yeniden yaplanmalara engel oluturabileceini de kaydediyorlar. Mhendislik ve iletme becerisini artrma amacna dnk eitim programlarnn, mikroelektronik kkenli yeniliklerin yaygnlamasn ve verimli kullanmn salayacak retici-kullanc ilikilerinin ve devlete uygulanacak aktif sanayi ve teknoloji politikalarnn nemi de bu blmde vurgulanyor. Cesur bir genelleme ile belki unlar sylenebilir: 1980'ler Trkiye'sinde snai yeniden yaplanma, Duruiz ve Yentrk'n iaret ettikleri gibi, esas itibariyle d ve i piyasalarda uluslararas rekabetin zorlamas ile gndeme geldi. Uyuma zorlanan firmalarn ufku, doal olarak, rekabete kar kendini savunma me kanizmalar ile biimlendi ve nc firmalar bile gemiin ayakbalarndan kurtularak retim teknolojisinde byk atlmlar tasarlayamadlar. Trkiye'nin grece yeni ve zayf snai birikimi nnde bu tutumu artc bulmuyorum. Ancak

202

uluslararas ekonomiye daha ileri bir teknolojik dzeyde katlabilmek iin zaman daha aklc kullanma gerei ile kar karyayz. nc frmalardaki akm gl bir sele dntrmek, herhalde 1990'l yllar iktisat politikasnn temel u ralarndan biri olabilir. Olmaldr da. Yazarlar tekrar kutluyor, baarlarnn srmesini diliyorum. OKTAR TREL

tantm

Aglietta ve dzenleme kuram


M. AGLIETTA

A THEORY OF CAPITALIST REGULATION: THE US EXPERIENCE


NEWLEFT BOOKS LONDRA 1979 390 SAYFA

Dnr G. Canguilhem dzenleme kavramnn tanmn Encyclopedia Universalis'te yle yapar: "nceleri birbirlerine yabanc olan birok hareket ve eylemin ve bunlarn sonu ve etkilerinin, baz esas ve kurallara gre ayarlanmasna (ad justment) dzenleme denir." Ekonomideki dzenleme yaklamn anlayabilmek iin nce, J. Piaget'nin bu yaklama epistemik adan katksna bakalm. Piaget. Dzenleme kavramn alt dzeyde inceliyor. 1. Basit fizik sistemlerindeki dzenleme: Sifon mekanizmasndaki suyun boalp tekrar ayn dzeyde dolmas gibi. 2. Termodinamik dzenleme: Prigogine'nin "dissipatif" (dalan) yaplarnda olduu gibidir. Belirli bir noktann evresinde dengeler oluur. 3. Uyarclara (stimulus) uyum gsteren dzenleme: Vcut ss, vcut sistemini deiik artlar altnda korumaya alr. 4. Sistemin korunmas yeniliklere uyum salamay gerekli klar: Biyolojik yap deien koullara kendisini uyarlar. 5. Biyolojik yaplar dnerek yeni biimler alr; bunlar dnce ve toplumsal davranlar ve/veya ilevlerle ilgilidir. 6. Edinilen bilgilerle insan veya toplum yeni biimler oluturacaktr. Dzeylerin ilk tutucu, drdnc ve beinci evrimci ve sonuncu devrimci dzenlemeleri iermektedir. Birinci ve ikinci dzeyler sistemin korunmasna ynelik

203

ilevler grrken, nc dzey sistemin d koullara uyumunu salar. Drdnc dzey, sistemin gelimesini salarken beinci dzey biimlerin iyiletirilmesine yneliktir. Ancak, biimlerin iyiletirilmesi sistemi amaya ynelik olmayp sistem ierisinde btnlk ve dengenin oluturulmasna hizmet etmektedir. Bat dillerinde dzenleme kavramndan nce, dzenleyici (regulator) kavram ortaya kmtr. Dzenleyici, sistemin duyarl (sensible) organdr. Bu organ sistemdeki deiimleri alglar ve alnan bilgiyi inceledikten sonra sistemin dengesini salayacak emirleri ilgili birimlere iletir. Dzenleyicinin alglam olduu bunalmlar sistemin iinden veya evresinden kaynaklanabilir. Dzenleme yaklamnda bunalmlarn isel veya dsal olmalarna gre farkl unsurlar sistemin dzenlenmesinde rol alrlar. Ancak bunun iin ak bir sistemin kurgulanmas gerekmektedir. Herhalde, sistemin krize girmesi durumunda zm retilmesi yaamsal bir zorunluluktur. retilen bu zmler zorunlu (krizce belirlenen) ve olas (birok zmn bileimi ile ortaya kan) olmak zere iki trdr. nsann iinde yer ald sistemlerde, dzenleme mekanizmalarn bilmek krize hakim olunmasn salayarak gelecein bilinli bir ekilde oluturulmasna imkn hazrlar. Dzenleme kuramlarnn ekonomik sistemlerde uygulanmasnn tartlmasndaki temel varsaymlar zincirini zetlersek: Ekonomik sistem doay insanlarn gereksinimlerine gre dntrr. Ekonomik sistem bir taraftan insanlar zerinde etkide bulunurken, dier taraftan doay etkilemektedir. Bu etkileim erevesinde sistem, retici gler ve sistem nedeniyle insanlar arasnda oluan toplumsal ilikilerin tm araclyla uyum salar. retici gler ierisinde insanlar, fiziksel donanmlar (dntrlm doa) ve doa yeralmaktadr. Sistem nedeniyle insanlar arasnda oluan toplumsal ilikiler retim, dolam ve tketim balan tarafndan belirlenmektedir. Ekonomik sistemde bunalma yolaan unsurlar isel ve dsaldr. sel erevede baz unsurlar dierlerinden daha hzl gelierek dengesizlie yolaar. Nfus art, olumsuz doal koullar ve doal kaynaklarn tkenmesi dsal unsurlar olu turmaktadr. Deiik iddette oluan bunalmlar farkl deiim dzeyleri yaratrken d zenleyiciler sistemin karmaklk derecesine gre belirlenirler. sel dzenleyici olarak kr oran, dsal dzenleyici olarak da toplumsal mcadeleler rnek olarak belirtilebilir. Ekonomik sistemde farkl dzenleme szkonusudur. Bir: Tutucu nitelikteki dzenleme. Pazar mekanizmas erevesinde kk bunalmlar zmler. ki: Konjonktrel dzenleme. Sistem daha st dzeyde bir dzeltmeye giderek uyum salar. Szgelimi kr oranlarnn ykseklii yatrmlar zerine etki ederek yetersiz tketime karn bir ar retim krizi ortaya kartmaktadr. Bunun iin kr oranlar drlerek sistem kendisini dzenlemek durumunda kalr.

204

: Btnsel dzenleme. Bu dzeyde insanlarn gereksinimlerine yant veren sistemin isel ve dsal etkenler nedeni ile bunalma girmesi durumunda var olan biimler yerine yenileri oluturularak dzenleme sz konusudur. Bu dzeyde konjonktrel dzenleme iin etkin bir ara olabilen kr oranlar herhangi bir ilev gremez. Artk bu dzeyde yapsal ar birikimler Szkonusu olduundan yapsal dzenlemelere gerek vardr. Bulu ve yenilikler (innovation) bu dzeydeki d zenleme abalarna hizmet edebilirler. Btnsel dzenleme dzeyinde oluturulan zm biimleri speklatif zellik tamaktadr. Bu noktaya kadar dzenleme kuram ierisinde Paul Boccara'nn "sermayenin am birikimi ve deersizletirilmesi" yaklam erevesinde aklamalar yaplmaya allmtr. Dzenleme kuram ierisinde en nemli yeri olan Fransz Okulu tek bir yaklam olarak alnmaktadr. Fransa dnda yalnzca R.Boyer ynetimindeki "Paris Okulu" Fransz Okulu olarak tannr. Ancak bu Okulun yansra P.Boccara'nn ncs olduu "sermayenin ar birikimi ve deersizletirilmesi" okulu ve G.D.de Bernis n clndeki "Grenoble Okulu" da Fransz Okulunu oluturmaktadr. Dzenleme kuramlarnn amac kapitalizmi ve kapitalizmin tarihini anlalr klabilmektir. P. Boccara kapitalist sistemi uzun dnemli dalgalanmalar ile aklamaya almtr. Bu konuyla ilgili ilk almalar, P.Boccara'nn yazlarnn yer ald 1960'larda yaynlanan Devlet Tekelciliinde Kapitalizm kitabna kadar uzanmaktadr. Bunun dnda dzenleme kuramlarna temel alnabilecek alma M.Aglietta'nn doktora tezi ("Uzun dnemde kapitalizmin birikim ve dzenlenmesi: ABD rnei (1870-1970)") ve daha sonra kitap olarak yaynlayarak Bir Kapitalist Dzenleme Teorisi kitabdr. M.Aglietta'nn almas sistemik, sibernetik veya termodinamik yaklamlardan farkllamaktadr. Ona gre gereklerden uzak yaplar zerine bir nesnel sylem olanakszdr. M Aglietta dzenlemeyi devletin deiik ekillerde ekonomiye mdahalesi olarak alglanmaktan kartr. Soyut ekonomik kanunlar reddeden M.Aglietta'nn ana amac Genel Denge teorisine bir alternatif ya ratmaktr. Genel yaklamn tersine, toplumbilimlerinin konusunun toplumsal ilikiler olduu hipotezini gelitirerek, yapsal biimler kavramn temel toplumsal ilikilerin kodifkasyonu olarak tanmlar. Bu durumda aratrmann amac ok iddial hale gelir: Ekonomik ve ekonomik olmayan yeni biimlerin toplumsal ilikilerin deiimi ile yaratlmasn kapsar. Bu biimler ayn zamanda yaplar eklinde rgtlenmitir. Oluturulan yaplarn en stn yeniden-retim biimidir. Balang noktas temel Marksist kategoriler zerine teorik dncelerdir (i gcnn deerinin, varolan tketim biimi ve birikim srecinden kan smr orannn kesitii noktada incelenmesi gibi). Ayn ekilde, parann stats, kredilerin rol ve enflasyonun birikim zerindeki sonular da dikkatle incelenir. Kitabn zgnl, dzenleme kuram ile ABD'nin ekonomik ve toplumsal tarihini ilikilendirmesindedir. Bylece, kollektif konvansiyonlarn ortaya k

205

ve bunlarn anlamnn incelenmesi, tketim ekilleri kavramnn biimlenmesini salar ve sistemin dinamiini bu biimlerin retim ekilleri ile etkileimi olarak dnmemizi getirir. Ayn ekilde, byk irketlerdeki deiim birikim rejiminin zelliklerine ve krn dinamiklerine baldr. Bylece, bugnk kriz, tketim ve retim ekilleri arasndaki ayrlk olarak yorumlanr. Enflasyon krizin zel (particular) bir eklidir, den gesizliklerin zaman iinde ileriye atlmas olarak yorumlanabilir. M.Aglietta'nn bu ilk almasnda i gcnn yeniden retiminde etki eden kamusal hizmetlerin ticariletirilmesi yeni bir birikim rejiminin olas dinamii olarak gsterilmitir. M.Aglietta, dzenleme yaklamna kuramsal dzeyde de katkda bulunur. almann sorunsal sermayenin birikimi yasalar ile rekabet yasalar arasndaki eklemleme zerine kuruludur. Metafizik bir sorunsal (nceden verili kaynaklarla donatlm bireylerin rasyonel davranarak uyum iinde yaad bir dnya) yerine, Aglietta, tarihsel zmlemeye yer veren deneysel bir yntemin sorunsaln ortaya koyar. Kitabn birinci blm cret/kr ilikisindeki deiimleri inceleyerek sermayenin birikimi yasalarn ortaya koymaktadr. kinci blmde ise sermayenin iindeki ilikilerin dnm incelenerek rekabet yasalar ortaya konur. rnein 20. yzyldaki dnmlerle genileyen cretlilik ilikisi kapitalist snfn blnmesine yol amaktadr. Bu blnme sermayenin eitsiz gelimesi ve tekellemesi ile artmaktadr. Sermayenin genilemi yeniden retiminin zorunlu klmasndan dolay deien toplumsal ilikiler tarihsel olarak rekabet biimlerini de itirmektedir. Rekabet deitii lde sermaye snf blnmektedir; sermaye snf btnln devlet dzeyinde arar hale gelmektedir. Kapitalist snf ayn zamanda btn toplumu devletle ilikilendirerektir ki egemenliini sa lamlatrr. Aglietta'ya gre krizler toplumsal ilikilerin yeniden retim srecindeki ke sikliklerdir (rupture). Kriz dnemleri en youn toplumsal yaratma (creation) dnemleridir ve retim biiminin dntrlemez biimde deitii aralklardr. Bylelikle, Dzenleme toplumsal yaratma olarak da yorumlanabilir. Kesiklik kavram ancak niteliksel deiiklikleri gznnde bulunduran kuramlarda anlam tar. M.Aglietta ABD kapitalizminin tarihini inceleyerek dnya kapitalizminin eilimlerini grmeye almtr. Ayn ekilde uzun dnem incelemesi yaparak tarihsel zamann dorusal gelimediini vurgulamtr. Bu almada tarihsel zaman kuramsal olarak retilir; zamann ierii toplumsal ilikilerin deiimidir. Aglietta bu kitapta, varolan yaplar incelemekten ok yeni oluanlar deerlendirebilmek iin gerekli olan kavramsal aralar gelitirmeye almtr. M.Aglietta'nn kitab ok byk eletirilerle kar karya kalmtr. Bu hem sevindirici, hem de dndrcdr, nk bu kitap yalnzca temel (founder) bir almadr ve Popperci anlamda yanllanamaz bir kuram deildir. 1990'lara geldiimizde dzenleme kuramlarnn ok yol ald grlr. Can-

206

guilhem'in izdii biyolojik dzenleme tanm bile almaya balanmtr ve deiik okullar arasndaki fark daha keskinlemitir. Bu durumda en zgn yaklam P.Boccara'nn temelini att "Ar birikim ve deersizletirme okulu"dur. Ksaca, btnsel dzenleme ekonominin gelimesine tevik olarak alglanmaldr. Bu gelime tarihsel tketim ihtiyacna yant olarak emein retkenliinin ar trlmasna, toplumsal retim kapasitesinin bymesine karlk gelir. Ayrca, dzenleme bu gelimelerin yaratt bozukluklarn dzeltilmesine yneliktir. Bu dzeltmeler retim, tketim, dolam ve blm biimleri arasnda karlkl ilikiler erevesinde yaplr. Bu iki tanmda kapitalizmin genel hareketinin ilevsel, yapsal geliim ve olgusal etkileri arasndaki balanty gryoruz. retkenliin artrlmas koullar er evesinde tarihsel ve zgndr. Bu nedenle bir sre sonra oluan dengesizlikleri amak iin olumlu feed-back'ler (sermayenin yapsal ar birikimi gibi) ve bunlar da amak iin olumsuz feed-back'ler oluur (sermayenin yapsal deersizletirilmesi gibi). P.Boccara'daki retkenliin geliiminin zgnl ve tarihsel zellii unsurlar, dier dzenleme okullarnda yoktur.
VOLKAN AKIR

tantm

kinci sna eik


PIORE, M ve SABEL, C

THE SECOND INDUSTRIAL DIVIDE: POSSIBILITIES FOR PROSPERITY


BASIC BOOKS NEW YORK 1984

Piore ve Sabel'in kinci Sna Eik adl kitab yayn tarihi olan 1984'den itibaren yaplan tm post-Fordizm ve esneklik tartmalarnda srekli olarak referans gsterilen bir kitap haline gelmitir. zellikle post-Fordist retim biimi olarak ortaya kt ileri srlen esnek uzmanlama ve Japon modelinde ilki, yani esnek uzmanlama, tanm olarak ilk kez Piore ve Sabel'in bu kitabnda kullanlmtr. Bu anlamda kinci Snai Eik esneklik tartmalarnda ilk elde deerlendirilmesi gereken nemli bir yapt olarak nmzde durmaktadr. Dolaysyla, bu kitab okumadan bu kitabn ileri srd ya da bu kitapla balayan birok tartmay anlamak mmkn deildir.

207

Kitabn adn oluturan "snai eik", zgl bir retim organizasyonu biiminden bir dierine gei anlamna gelmektedir. Bu geilerin ilki kitle retim teknolojisi, ikincisi ise esnek retim teknolojisidir. Birinci eik retimde Fordist tekniklerin yaygnlamasdr. kinci eik ise esas olarak kitle retiminin iflas etmesi ve ok amal makinalarn kullanlmasdr. Dolaysyla Piore ve Sabel btn bir endstri tarihini bu geilerle aklamaya almaktadr. Yazarlara gre 19. yy'n banda kitle retimi ve esnek uzmanlama olmak zere iki tr teknolojik gelime seenei mevcuttu. Kitle retiminin tm dnyada uygulanan bir model haline gelmesi Amerika'nn Birinci Dnya Sava srasnda kitle retiminde gsterdii baarya ve politik glerin etkisine dayanmaktadr. ddiaya gre kitle retimi teknik bir stnlk salad iin deil politik olarak tercih edildii iin gndeme gelmitir. Kitabn ana rgsn oluturan kitle retimi, vasfsz igc ve zel amal makinalar kullanarak, byk leklerde yaplan standart mal retimini ifade etmektedir. Bu retim sisteminin dier zellikleri de kitap boyunca yle zet lenmektedir: Yksek kr marj, yksek cret, dk tketici fiyatlar, yksek yatrm, anonim irket yaps (iletme organizasyonu olarak) ve Keynesi politikalar (mak-, ro-dzenleyici olarak pazarlarn dzenlenmesini salar). Kitle retiminin toplumsal gelimenin sadece bir yann gsterdiini syleyen yazarlar, ulus, devlet oluumunun bu gelimenin dier yann oluturduunu sylemektedirler. Ayrca kitle retiminin beraberinde bir kitle tketimi toplumu yarattndan bahsedilir. Bunun sonucunda ise yatrmlar talebe ok duyarl hale gelmekte, retim ve dayankl tketim mallarnda planlama nem kazanmakta ve endstriyel ilikiler ekil deitirmektedir. Piore ve Sabel'e gre iktisadi krizler retim ile tketim arasnda oluturulmu olan dengenin bozulmasdr. 1960'larn sonunda dnyann krize girdiini dnen yazarlar krizi be ayr dneme ayrmlardr. Bunlar srasyla unlardr: 1. Dnem 1960'larn sonu ve 1970'lerin bandaki sosyal huzursuzluklar, 2. dnem dviz kurlarnn dalgalanmas, 3. dnem 1973-79 yllarndaki petrol fiyat artlar ve tarmsal rn talebinin artmas, 4. dnem 1979-1983 aras Iran Devrimi, 5. dnem 1980'lerdeki ABD'deki yksek faiz oranlarnn yaratt ekonomik durgunluk. 1980'lerdeki krizin bir arz sorunu olarak balayp daha sonra talep krizi haline dnt iddia edilir. Krizi oluturan esas sebep piyasalarn standart mallara olan doygunluudur ve artk kriz kitle retiminin krizi haline gelmitir. Piore ve Sabel ABD'nin 1960'lardaki krizden rn eitlemesi yoluyla, 1970'lerdekinden ise uluslararas retim yaparak kurtulduunu iddia etmektedirler. 1980'lerdeki krizi ise byk irketlerin snai retim organizasyon biimini de itirerek amaya altklarn, dolaysyla artk esnek uzmanlama dneminin baladn ileri srmektedirler. nk birok irket yaam standardn arttrp ileri daha insan yapmaya, monotonluu azaltmaya, ileri dnml hale getirmeye, esnek ynetimi desteklemeye ve retimin esnekliini arttrmaya ynelmitir.

208

Piore ve Sabel esnek uzmanlamann krize zm olabileceini ileri srerler. zellikle esnek uzmanlamann olduka baarl olduu "nc talya" diye anlan Emiliano blgesini rnek olarak gstermektedirler. Zanaatkar retime dn diye grdkleri bu kk lekli retim biimi ok amal makinalara, vasfl iilere, rn eitlemesine, srekli yeniliklerin yapld teknolojik gelimelere, retimi destekleyen blgesel politik glere ve iletme ile iiler arasnda ibirliine dayanan bir sistemdir. Piore ve Sabel'a gre gre nmzdeki dnemde kitle retimi sistemi ile esnek uzmanlamaya dayal retim sistemi arasnda bir rekabete tank olunacaktr. Krizden k olarak grlen birinci seenek kitle retiminin uluslararas Keynesi politikalarla gndeme gelmesidir. Uluslararas Keynesilik uluslararas alanda talebi retim kapasitesine eitliyecek, i ortamn istikrara kavuturacak, sa nayilemi ve yeni sanayileen lkelerin retken kapasiteleri arasnda bir dengeyi salayacaktr. kinci seenek ise krizden k esnek uzmanlamann uygulanmasnda grr. Bu yeni retim sistemi piyasann mdahalesiz almasn salayacak, deien piyasalara gre kendisini farkl rnlere uyarlayabilecektir. Ayrca esnek uz manlama kk retici alar ile toplumsal bir ibirlii ve dayanmay da salayacaktr. Piore ve Sabel gelimi lkelerin bu iki retim sisteminden birini kendi istekleri dorultusunda seeceklerinden bahsetmelerine ramen aslnda tek zm yolu olarak esnek uzmanlamay grmektedirler. imdi de ksaca kitabn yaratt tartmalardan ve yneltilen balca ele tirilerden bahsetmek istiyorum. Kitap zel olarak esnek uzmanlama ile kk lekli retim arasnda bir iliki kurduu iin olduka ilgi ekti ve lek ile esnek retim ilikisini tartmaya am oldu. Bir ok yazar byk lekle esnekliin Japon modelinde olduu gibi birarada olabileceini, dolaysyla esnekliin sadece kk lekte olmadn belirttiler. Ayrca bu kk lekli firmalarn okuluslu byk firmalarla ilikisinin gzard edildiini ne srdler. Baz yazarlar ise lekten ziyade esnek uzmanlama uygulayan firmalarn kendi aralarndaki ibirliinin nemli olduunu vur guladlar. Esnek uzmanlama ile kitle retiminin Piore ve Sabel tarafndan iki alternatif model olarak sunulmas eletirilmitir. Esnek otomasyonun ortaya kmasyla esnek uzmanlama ile kitle retimi arasndaki farkn azald belirtilmektedir. Hatta baz yazarlar bu ayrm batan reddederler. Bu gre gre birok retim sistemi birarada varolur, dolaysyla ortada bir kutuplama yoktur. Piore ve Sabel'in esnek uzmanlama sayesinde iilerin esneklik kazanarak 19. yzylda olduu gibi zanaatkar bazl retimdeki demokratik alma koullarna kavutuu iddias iddetle reddedilmekte ve esnek uzmanlamann aslnda ta mamen iilerin aleyhine olduu sylenmektedir. Piore ve Sabel esnek uzmanlama modellerini ileri srerken iilerin vasf kazanacaklarn ve karar srelerine

209

katlacaklarn dnmlerdir. Dolaysyla onlar iin sendika, devlet ve iveren lsnn bir uzlama iinde almas arzulanmtr. Oysa birok yazarn da ileri srd gibi esnek uzmanlamann uyguland tm yerlerde durum hi de Piore ve Sabel'in bekledii gibi olmamtr. i snf bir yandan rka ve cinsiyete dayanan ayrmcla maruz kalrken, dier yandan da vasfl-vasfsz olmak zere b lnmektedir. Ayrca sendikasz, geici ve mevsimlik altrma politikalar altnda ezilmektedir. Bunlara ek olarak esnek uzlamann gelimi lkelerin koullarna gre azgelimi lke koullarnda ok daha kt sonular yaratt ve yarataca ileri s rlmektedir. Piore ve Sabel'in gelimi lkelerdeki endstriyel retimin tarihsel geliimini incelemesi bu konunun tekrar gndeme gelmesine katkda bulunduu iin olumlu karlanmakla birlikte, Piore ve Sabel'in endstriyel gelimeyi maddi toplum koullarndan soyutlayarak sadece esnek uzmanlama ve kitle retimi seenei erevesinde sunmalar eletirilmektedir. nk kitle retimi ile esnek uzmanlama arasnda yaplacak bir seimin neye dayanaca ve hangisinin hangi koullarda egemen olacann saptanmas konusu kitap boyunca hi ele alnmamaktadr. Piore ve Sabel'in kapitalizmin krizini sadece kitle retiminin girdii bunalm ve talep eksiklii erevesinde grmeleri ve bundan yola karak esnek uz manlamann krize zm olduunu sylemeleri de eletirilmektedir. Bu yzden esnek uzmanlama yaklamnn sadece kitle retimi balamnda aklayc olabilecei ama endstri tarihini aklayan bir byk proje olamayaca ne srlmektedir. Piore ve Sabel'in eletiri ald bir dier nokta da ok snrl bir somut gereklikten kardklar sonular byk bir teori gibi sunup hereyi aklamaya aklamaya kalkmalardr. Piore ve Sabel tarafndan baarl bir rnek olarak sunulan nc talya, birok aratrmac tarafndan daha sonra incelenmi ve Piore ve Sabel'in iddia ettii sonularn olduka abartmal olduu, o yreye zg koullarn genelletirilerek sunulduu ve yresel gelimenin dinamiklerinin yanl anlald ileri srlmtr. DLEK ETINDAMAR

210

tantm

Toplumsaln skm
ANN GAME

UNDOING THE SOCIAL: TOWARDS A DECONSTRUCTIVE SOCIOLOGY


OPEN UNIVERSITY PRESS, MILTON KEYNES BUCKINGHAM 1991 210+24 SAYFA

(Soru: Ve iinizi anlatr msnz?) Ne desem ki, pek uzmanca bir ey olduunu sanmyorum sadece ne denirse onu yapyorum pek ok kk br kk grevler var ayklayp snflandrarak ilgilendiim eitli kaytlar ve bunun gibi eyler ite, sorumlu olduum ama bundan baka balca sekreteryal iler (Soru: Sekreteryal ile neyi kastediyorsunuz?) syleneni yapmak (gller) ne istenmise onu yapmak (122)
***

M'nin denetledii byk bir dosyalama sistemim var belli bir dosyay istediimde o dosyay benim iin bulmas konusunda M'ye gveniyorum u notu anmsa dediimde o notu benim iin anmsamak zorunda ben anmsayamam dosya tutmaya almam (116)
***

Bir sekreter ve o sekreterin patronuyla yaplan bir grmenin nshalarndan yaptm bu alntlar, Ann Game'in kitaptaki analizi srasnda zaman zaman beliren yazmlardan iki kk rnek. Yukardaki ifadeler iin 'yazm' terimini kullandm,

211

analize tabi tutulan ampirik malzeme deil. nk bu kitap hakknda dikkat edilmesi gereken iki kk nokta var. Birincisi, bu bir aratrma deil, yazm, yazma pratii. kincisi, yazm bir deil, birden fazla. Yani, alldk standartlara gre kitab hayalinizde canlandrmaya kalkarsanz sonu yanltc olacaktr. Yukardaki alntlardan ve benzerlerinden sonra analiz sonularnn rapor edildii bir sonu blm gelmiyor. Tipik bir sosyolojik tezin yaps bellidir. O nedenle, yapsal olarak neyle kar laacamz iyi-kt biliriz. nce eitli teorik yaklamlarn kavramsal dzeyde rtlerek eletirildikleri ve daha iyi bir yaklamn nerildii bir ksm vardr. Ardndan, bu yaklamn nerilmesi esnasnda ortaya konulmu bulunan hipotezlerin test edilmelerinde uygulanacak olan aratrma metodolojisinin bir serimlenii yaplr. Bundan sonra da aratrmann bulgularnn sunulmasna ve bu bulgularn nda, daha nce benimsenmi olan teoride deiiklik yaplmasna ya da onaylanmasna sra gelir. Oysa Game, Roland Barthes'a gnderme yaparak, aratrmann bir yazm pratii olmayp bir rapor etme faaliyeti olduu dncesinin bir kurgudan ibaret olduunu ne sryor (27-28). Bu ilgin iddiann ve yazarn bu iddiaya kout bir ekilde ortaya koyduu almann acaiplii (!) yeterince belli sanrm. Ama bu acaipliklik mesnetsiz olmad gibi, yle sanyorum ki, yazar da almasnn alldk standartlar iinde bir acaiplik olarak nitelenmesine pek serzenite bulunmayacaktr. Niye mi? Ann Game'in kitabnda ilgilendii temel nokta, ncelikle Fransa kaynakl ve post-yapsalclk olarak bilinen teorinin eletirel pratiinin verimlerinin toplum bilimleri iin tayabilecei ilemlemeleri aratrmaktr. Bu, masum bir yoklama ya da gzden geirme ileminden ibaret deil, elbette. Son yirmi yl iinde 'kim kimin adna, hangi yetkeyle konuup karar verecektir?' sorusunun toplum bilimlerini de iine alan (186) bir sorgulama faaliyeti gndemdedir. Bu sorgulama sosyoloji zelinde, sosyolojinin yapbozumunu gerektiren yapbozumcu bir sosyolojinin olanaklarn aratrma biimine brnyor. Bu aratrmada dikkat edilmesi gereken nemli noktalardan biri, Fransa kaynakl teorinin eletirel pratiine yaplan bavurularn disiplinleraras bir al-veri faaliyeti olarak grlmemesidir. Game'e gre, daha iyi ya da daha btnlkl ve tam bir sosyoloji retmek iin baka alanlardan birtakm igrleri devirme ilemi zaten genelde sosyologlarn pek eilimli olduklar koloniletirici ve zmseyici bir faaliyettir. Oysa bu kitapta Szkonusu olan, toplum bilimlerinin ayrcalkl bir bilgi barndrma statsnde durma yolundaki iddialara temel oluturan kurallarn ve kapanmalarn sorgulanmasyla bizzat disipliner blmlenmeleri iaretleyen snr izgilerinin karmakark edilerek disiplinlerin dalmalarn salamaktr. Bu kitapta yaplmaya allan da, sosyolojinin gndemine yeni sorular konulmas ve bir 'al' yaplmas yolunda gerekletirilen bir denemedir. Bu deneme, birka bilimi bir izlek evresinde dzenlemekten deil, bu bilimlerin 'hibirine ait olmayan' yeni bir nesne yaratmaktan geiyor: 'Metin' (4). Bu yeni nesnenin anlalabilmesi, ancak toplum bilimlerindeki olgu-teori, ger ek-temsil kartlklarnn bertaraf edilmesiyle mmkn olabilir. Ann Game'e gre,

212

sylem, maddi olan bireylerle bir dsallk ilikisi iinde olmayp, pratiktir. Szgelimi, felsefe ya da daha genel olarak toplumsal dnce, kyasland 'gerek'ten daha az ya da daha ok gerek deildir. Felsefi sylem gerek dnya zerine yaplm bir yorum ya da bu gerek dnyay baka bir sylemsel dzeyde yanstan bir ayna deildir. Bizzat felsefi sylem gerek dnyann oluturulmasna katlr. O bakmdan bilgi de sylemsel bir pratik olup, tm pratikler gibi ik tidar/bilgi ebekelerinde retilir ve eanl olarak da bu ebekelerin reticisidir (9). Durum sosyoloji iin de pek farkl deildir. Sosyolojik nesneler de (modern toplum, endstriyel ya da kapitalist toplum) ayrcalkl bilgi stats salama bakmndan benzer bir tarzda ilev grr. Sosyolojide nesnenin metinsellik-st (extra-textual) gnderge olarak anlalmas, sosyolojik bilgiye bir ayna stats kazandrr. Ama zellikle sosyoloji balamnda, bu statyle elikili bir durum szkonusudur, aslna baklrsa. Sosyoloji, teoriletirdii eyin, modern toplumun bir rn olduunu belirtir. Buna gre, sosyoloji, modernitenin bir rn olmas nedeniyle, modernitenin kendi kendisini sorgulama ve anlama giriimidir. Bu, sosyolojinin toplumsal olarak retildiini kabul etmek demektir. Sosyoloji, yeni doan tarihsel oluuma elik eden bir teori olarak aklar kendisini. Ve ayn za manda, sosyoloji toplumun btnyle ilgilenen bir disiplindir. yleyse, sosyolojinin nesnesiyle euzanml olduu sylenebilir. Sosyoloji toplumun dinamiiyle, tarihin hareketiyle euzanmldr. te bu dinamii sorgularken de, kendi kendisini sorgulam olur. Toplumsal kendisine nesne olarak alrken, kendini de bir nesne olarak ele alabilir. te yine aynayla kar karyayz. Gelgelelim, sosyolojinin dnmsel bir toplum bilimi olduu eklindeki bu iddia, bir meta dzeye doru yaplan bir sramayla, metinsellik-st bir gereklik zeminine gndermede bulunmakla elikili bir konumda bulur kendisini. Bir btnsellik olarak kavranan toplumsaln yansmas olma sfatyla sosyoloji de bir btndr, hakikattir. Ama burada gzden karlan nokta; sosyolojiyi aklamada zorunlu olarak yine sosyolojik kavramlarn devreye sokulmasdr. 'Modern top lumun geliimi', 'snf mcadelesi', 'rasyonelleme' gibi kavramlar sosyoloji ta rafndan sylemsel olarak retilmitir. Sosyolojiye ilikin anlatnn topluma ilikin anlatyla rtmesini salayan budur aslnda. stelik, sosyolojinin kendisini tarih disiplininden ayrtrabilmesinin en salam gerekesi de yine bu noktadan bulunup karlr. Bu dnmsel yanstma kapasitesi sosyolojiyi tarihten ayran temel gedir. Genel olarak savunulan gr, her iki disiplinin de gerei nesne edin melerine karn, tarih kendi teoriletiriminin farknda deildir; kendisini tarih iine teorik olarak dahil etmekten acizdir ve dolaysyla geree gml ve ondan farkllamam bir durumda srdrr mevcudiyetini. Oysa sosyoloji, tam da dnmsellii sayesinde edindii zbilinliliin salad destekle tarihin zerine kabilir. ster snf mcadelesi olsun, isterse rasyonelleme, toplumsal dinamikler toplumu tarihsel aamalar boyunca tar ve sosyoloji imdi ulatmz yerin, en son noktann bilincini ifade eder. Bu son ise kkenlerde yatar: Modern toplumun

213

ve toplumsal teorinin kkenlerinde ya da kaynamda(22-24). te bu elikiyle baedebilmek iin ncelikle teori ve olgu arasndaki m tekabiliyet olarak bilgi anlayndan kopmak ve 'metnin' bir temsil olduu d ncesini bir kenara koymak gerekir. Game'e gre, toplum bilimleri ve beeri bilimler arasndaki disipliner ayrmn altnda yatan ey byle bir toplumsal ger ek-temsil ayrmdr. Bu ayrma dayanarak, Derrida'nn nclk ettii yapbozumcu stratejilerin zgl olarak edebi ve felsef metinlere uygulanabilir olduu, ama sosyoloji Szkonusu olduunda iin renginin deitii savunulmutur. Bu dnce, Game'e gre, gerek-temsil ayrmn, bu kez balam-metin aynn eklinde yeniden icat etmekten baka bir ey yapmamaktadr. Bu dnceye baklrsa, toplumsal gereklik sylemsellik-st bir statye sahip olup, dil ve metnin balam olarak ilev grmektedir. Bu bakmdan, metinsel analiz ve toplumsal gerekliin analizinde farkl analitik yaklamlarn benimsenmesi gerekir. Oysa Game, toplumsal skmeyi amalayan bu almasnda sz edilen kmazn tesine geebilmek iin temel bir semiyotik varsayma dayanyor: Kltr ya da toplumsal yazlmtr; kltrel sistemlerin dnda sylemsellik-st gerek yoktur. Toplumsal dnya, daha sonradan temsil edilecek maml nesnelerden ibaret deildir. Dolaysyla, bu kitapta metinsel analiz, bir temsil olarak kavranmyor. Metinsel analiz kendisi bir yazm pratii ya da sylemsel bir pratik olarak anlalyor(4-5). Bylece, olgu-teori ayrmn yeniden icat etmeyen bir yazm pratiiyle, bizzat aratrmay yazm olarak koyan bir sylemsel pratikle kar karyayz. Yukarda yaznn giriinde alntlam olduum nshalar da, sahici bir tecrbenin ortaya konularak, bu tecrbeden hareketle teorik erevenin aratrma bulgularna gre dorulanmas ya da deiiklik yaplmas yolundaki denek talar ilevi grmyor. nk Game, bizzat aratrmay yazm pratii olarak alp, metinsel retimin kendisini bir aratrma olarak gryor. Aratrma, kitabn bir blmnde sergilenen olgularn rapor edilmesi deildir; bandan sonuna, olmayan sonuna, bir balang olan sonuna kadar kitabn tamam zaten aratrmadr, yazm pratiidir, metinsel retimdir. Metod da, temel oluturucu bir ayrcalkl organon deil, metin zerine oturtulmu bir gsteriden bakaca bir ey deildir(28). Bu ise, olduka farkl bir analitik yaklam gerektirir. Hegel, Cixous, Bondi'yi tantan turistik brorler (Avustralya'nn en nl plajdr Bondi), Derrida, patronlarn sekreterlerine ilikin betimlemeleri, Barthes, rigaray, sekreterlerin patronlarna ilikin betimlemeleri; bunlarn hepsi, aralarnda hiyerarik bir ilikinin konulmad birer metin statsndedirler -tekrar yazldklar bir metni retmede bavurulan metinler: "Benim analitik stratejim teorik ya da felsefi metinleri toplumsal metinlerle birarada okumaktan geiyor. Bunu, metinleri birbirleriyle diyaloa geirmekten oluan bir bilgi pratii olarak anlyorum. Hem 'teori'yi, hem de 'toplumsal' metin olarak oluturmak, teoriletirmeyi tercme olarak gren anlaytan kkten farkl bir teoriletir dntrme pratiini ilemler. Ne tercme etmeyi, ne de temsil etmeyi arzulayan metinsel bir retimde, hem felsefi, hem de toplumsal metinler yeniden yazlr. zgl toplumsal metinlerin analizleri en iyi, ya da doru okuma olmaya

214

dair iddialarda bulunmaz; tam tersine, buradaki merkezi ilgilerimden biri, daha sonraki yeniden yazmlara davetiye karan bir analiz biimi gelitirmektir" (8). Metinleri birbirlerine gre, birbirleriyle tokuturarak yeniden yazma esnasnda patronun kendisiyle sekreterini bir birim, bir beden olarak betimlediini, sekreterini bir mttefik, evlilie dayal gnll bir birliin paras olarak betimlediini buluruz(120). Bir ykden brne geerken, Hegel'in kle-efendi diyalektii y ksnn, ya da felsefi jargonla sylendikte, zbilinleraras tannma sorunlar ve mcadele yksnn Hegel'in anlattndan daha karmak olduu iddiasyla karlarz. Patron, sekreterinin kendisini tanmasn arzulamakta, ama bu tanma teki bir zbilincin tanmas olamamaktadr nk patron sekreterini kendisine gre olumsuz bir iliki iinde konumlandrmaktadr, sekreterini bamsz bir zbilin olarak alglamamaktadr(125). Avustralya'nn en nl plaj olan Bondi'yi tantan turistik brorler bir baka alemdir. Gemi, imdiyle ilikili olarak ve imdi baznda temsil edilirken, haritalar kartlm bir krsal blgenin kefinden duyulacak hazlara davetiye kartlrken ne gibi elikilerin boyverdiklerini grrz. Bu grme/gsterme ilemi esnasnda zaman zaman Barthes'in, zaman zaman da Benjamin'in anlattklar ykler devreye girer. Turistik brorlerde gemi bir dizi ikili kartlklar araclyla retilir, nostaljik sosyoloji paradigmasnn hi de yabancs olmad ikili kartlklarla: Zenaat-kitlesel retim, nitelik-nicelik, kr-kent, aylaklk-i. Bu esnada garip paradokslar boygsterir. "Zenaat ve nitelik tarihin metalatrlmas iinde metalar. Tarih, turistik gezide, tketilmeye elverili birtakm rnlerin ambar haline gelir". Gemi, yalnzca metalamakla kalmayp, rahatsz edici olmayan, huzur iindeki bir dnem olarak betimlenir. Gemite bask, fark, ya da sreksizlik yoktur. O gnler bugnlere varmak iindir (164). Ve bu analizler okuyucu sonul bir 'anlam'a yneltmez; analizin sonucunda tehis ve yarg yoktur. Yaplan, metinlerin birbirleriyle beraber okunup tokuturulduklar bir yazm pratiidir. Bu pratiin bilekeleri de birbirlerine indirgenemeyecek olan yklerdir. ykler, olgu ve kurgu, teori ve kurgu, sosyolojik sylemdeki teorik ve ampirik arasndaki kartlklar yerlerinden etmenin birer aracdrlar. Bylece, Ann Game, teoriletirmeyi geni anlamda bir yazma pratii olarak, daha dar anlamda ise bir yk anlatma olarak dnmenin bize hangi imkanlar amakta olduunu aratrmaktadr. Teorileri ve analizleri, onlar hakknda yeniden yazma giriimlerini davet eden birer yk biimine brnr. Bu biim iinde, yazan znenin konumu sorgulanmaya sonuna kadar aktr. Yeni yazmlarla bu konum da eletirilip sorgulanabilir. Canalc olan nokta, bu sorgulama ihtiyacn bizzat analizin her admda duyuruyor olmasdr. Yazan zne, epistemolojik zne, tarihin, dilin, toplumsaln, kltrn bulamad, bunlarn zerinde ve tesinde yer letirilmi bir konuma trmanmaya almaz. Ortaya koyduu sylemse, hakikat ve bilgiye dair iddialarn sklmesine yaplm bir katkdr(190-191.). Ann Game'in davetiyesi toplum bilimleriyle uraan toplulua postalanmtr. Ann Game, Avustralya'daki bir niversitede, University of New South Wales'de

215

bir hoca. Sosyoloji blmnde. Ann'in bu almasn, postyapsalc sylemin zellikle (ve ama yalnzca deil) akademik topluluk iinde karlat muhafazakar tavrn krlmas yolunda bir ileve sahip olsun diye tantmay istedim. nk, Foucault ve Derrida gibilerine yaplan artist muamelesini Game'e de yapmann imkan yok. O, sradan bir akademisyen. nl deil. Ve ortaya koyduu alma, yapbozumcu stratejilerin sosyolojiye de pekala uygulanabileceini aka ortaya koyuyor. Postyapsalc sylemden tedirgin olan konumlan daha da telalandrabilecek bir alma olarak, lkemizdeki akademik topluluun mu hafazakar ataletini biraz olsun sarsabilmesini umuyor ve diliyorum. MEHMET KK

You might also like