Professional Documents
Culture Documents
DİSK Tarİhİ
Kuruluş, Direniş, Varoluş
Cilt 1 • 1967-1975
Süreyya Algül, Zafer Aydın, Aziz Çelik, M. Hakan Koçak, Can Şafak
Melih Biçer, Kıvanç Eliaçık, Ece Göktürk, Tevfik Güneş, Ergün İşeri
Necdet Okcan
Tasarım
Can Kaya
Teşekkür
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
İÇİNDEKİLER | 9
İçİndekİler
Kisaltmalar 23
Sunuş 27
Kİtabimiz Hakkinda 29
Birinci Bölüm
İkinci Bölüm
Üçüncü Bölüm
Dördüncü Bölüm
DİSKografİ 561
Ekler 639
EK 1: Türk-İş Üyeliğinden Ayrılma Hakkında Rapor 639
EK 2: DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Kuruluşu Hakkında Rapor 642
EK 3: Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kuruluş Bildirisi 643
EK 4: DİSK’in Kuruluş Genel Kurulu’nda Kabul Edilen İlk Anatüzüğü 646
EK 5: Türk-İş Çıkmazı 655
EK 6: Anayasa Mahkemesi’nin 1317 Sayılı Yasa İle İlgili İptal Kararı 664
Kaynakça 681
DİZİN 695
KISALTMALAR | 23
Kisaltmalar
AB Avrupa Birliği
ABD Amerika Birleşik Devletleri
AET Avrupa Ekonomik Topluluğu
AFL Amerikan Emek Federasyonu
AFL-CIO Amerikan Emek Federasyonu-Sanayi Örgütleri Kongresi
AID Uluslararası Kalkınma Ajansı (ABD)
AP Adalet Partisi
ASİS Ağaç Eşya İşçileri Sendikası
AS-İş Kocaeli Askeri İşyerleri İşkolu İşçileri Sendikası
ASK Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC)
AST Ankara Sanat Tiyatrosu
ATC Amele Teali Cemiyeti
AUE Birleşik Mekanik İşçileri Sendikası (Britanya)
Av. Avukat
AYM Anayasa Mahkemesi
Bİİ Beynelmilel İşçiler ittihadı
C.M.U.K Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu
CGIL İtalya Genel Emek Konfederasyonu
CGP Cumhuriyetçi Güven Partisi
CGT Genel Emek Konfederasyonu (Fransa)
CHF Cumhuriyet Halk Fırkası
CHP Cumhuriyet Halk Partisi
CIA Merkezî İstihbarat Ajansı (ABD)
CIO Sanayi Örgütleri Kongresi (ABD)
CKMP Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi
CUT Şili İşçi Sendikaları Merkezi
Dev-Güç Türkiye Devrimci Güç Birliği
Dev-İş Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Kıbrıs)
DGB Alman Sendikalar Birliği
24 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Sunuş
Yarım yüzyılını geride bırakan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, DİSK
kökleri Türkiye işçi sınıfının 150 yıllık mücadelesine dayalı bir emek örgütüdür. Gerek
örgütsel tarihimiz gerekse Türkiye işçi sınıfının mücadele deneyimi ve birikimi DİSK’in
bugününe ışık tutuyor. DİSK’in tarihi yüz binlerce işçinin, binlerce sendikal kadronun,
gözünü budaktan sakınmayanların öyküsüdür. Bu tarih cesaret ve aklın gücüyle ilmek
ilmek örüldü.
Türkiye işçi sınıfının 1960’lardan 2020’lere uzanan mücadelesinin her adımında DİSK
var. DİSK sarı ve güdümlü sendikacılığa karşı işçi sınıfının umudu olarak gerçek sendi-
kacılığın, mücadeleci sendikacılığın, sınıf sendikacılığının bayrağını yükseltti. İşçi sınıfı-
nın umudu oldu. Farklı bir sendikacılığın adresi oldu.
DİSK, 50 yılı aşkın mücadelesinde nice badirenin üstesinden geldi. DİSK’e ömür biçenler,
DİSK’i yok etmek isteyenler, DİSK’i kapatmak isteyenler oldu. Hakları için direnen DİSK’li
işçiler kurşunlandı. DİSK’in kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler pusu kurularak öldü-
rüldü. DİSK’in 2. Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve DİSK yöneticileri yıllarca hapiste tu-
tuldu, işkence gördü ve idamla yargılandı. DİSK’in çalışması 11 yıl boyunca hukuksuz bir
biçimde, zorla engellendi. Darbeciler DİSK’in üyelerine ve mal varlığına el koymak istedi.
DİSK, onca badireyi atlattı ve yoluna devam etti, ediyor. Türkiye işçi sınıfının 1960’lardan
2020’lere yolculuğu DİSK olmadan yazılamaz, DİSK olmadan anlaşılamaz. DİSK mücade-
lenin adıdır, DİSK farklı olmanın adıdır, DİSK başka türlü bir sendikacılığın adıdır.
DİSK Yönetim Kurulu olarak DİSK’in 50 yılı aşkın mücadele deneyiminin yeni kuşaklara
aktarılmasının ve DİSK tarihinin bilinmesinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Örgüt-
lerin tarihsel hafızaları yok olursa kimlikleri de yok olur. DİSK’in mücadele ve deneyim
hafızasının devamlılığını çok önemsiyoruz.
Bu nedenle DİSK’in birincil kaynaklara dayalı olarak tarihinin yazılması önerisini mem-
nuniyetle karşıladık ve 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında DİSK Tarihi kita-
bının hazırlanmasını kararlaştırdık.
28 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK Yönetim Kurulu olarak DİSK tarihinin birincil kaynaklara ve belgelere dayalı olarak
nesnel biçimde yazılmasına büyük önem verdik. Elinizdeki çalışma DİSK Tarihi dizisinin
ilk cildi olup nesnel bir editoryal çalışma ile hazırlanmıştır.
DİSK’i var edenleri saygıyla anıyor ve Türkiye işçi sınıfının ve DİSK’in mücadele tarihini
yansıtan bu çalışmanın yararlı olmasını diliyoruz. Çalışmanın diğer ciltlerinin de kısa sü-
rede yayımlanmasını umuyor ve kitabın hazırlığında emeği geçenlere içtenlikle teşek-
kür ediyoruz.
Kİtabimiz Hakkinda
Azİz Çelİk
Nâzım Hikmet
Ülkemizde emek tarihine olan ilgi son yıllarda artsa da sendika monografilerinin sınır-
lılığı biliniyor. Kuşkusuz bir sendikanın tarihinin yazılabilmesinin ön koşullarından biri
arşiv ve kayıtlarının düzenli tutulmuş olmasıdır. Bir diğeri ise bu konuda bir iradenin var-
lığıdır. Hem arşiv hem de irade konusunda tablonun iç açıcı olmadığı biliniyor. Örgütlerin
30 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
tarihlerinin yazımında bir diğer sorun ise “resmi” tarih yazımı olarak adlandırılabilecek
olan yaklaşımdır. Sadece başarıların, kazanımların ve zaferlerin yazıldığı; hataların, ek-
siklerin ve yanlışların saklandığı veya üstünün örtüldüğü bir tarih yazımı tarihe haksız-
lık olacak ve dahası bugüne yararı olmayacaktır.
Elinizde ilk cildini tuttuğunuz DİSK Tarihi bir sendikal/örgütsel tarih çalışmasıdır ancak
“resmi tarih” değildir. DİSK’in tarihi yazılırken sadece başarılar, kazanımlar, zaferler de-
ğil eksikler, hatalar ve yanlışlar da ortaya konmaya çalışıldı. Bu çalışmada geçmişteki
başarı hikayeleri kadar tartışmalı eylem ve kararlara da yer veriliyor. Tartışmaları nes-
nel olarak aktarmaya, tartışmaların üzerinden geçen zamanı dikkate alarak soğukkanlı
bir değerlendirme yapmaya, tarihi olguların seçiminde keyfiliğe düşmemeye ve olguları
ayıklamadan DİSK tarihini yazmaya çalıştık. Amacımız pek çoğu daha önce gün yüzüne
çıkmayan belgeleri ve örgütsel kayıtları esas alarak diğer çalışmalara kaynaklık edecek
bir çalışma hazırlamak oldu.
Tarih yazımında uzak geçmişi yazmanın daha kolay olduğu biliniyor. Soğumuş, tarih ol-
muş olguları daha detaylı yazmak mümkün. Yakın geçmişi, hala canlı ve tarafları olan
bir dönemi yazmak ise oldukça zor.
Tarihi yazanların, tarihi yapanlara göre avantajı aradan geçen zamanın bilgisine, biriki-
mine ve deneyimine sahip olmalarıdır. Bu nedenle tarihi yazanlar, tarihi sadece geçmiş-
teki o anın bilgisi ile sınırlı değil aradan geçen zamanın bilgisine de sahip olarak bugü-
nün gözüyle değerlendirirler. DİSK tarihini bu yaklaşımla yazmaya çalıştık.
DİSK tarihi ile ilgili çalışmaların sınırlılığı sır değil. Dahası, Türkiye’de sendikal hareket ve
emek tarihi açısından ciddi bir monografi sorunu var. Sendikal örgütlerin, direniş ve ey-
lemlerin, fabrikaların ve sendikacıların monografisi ve biyografisi son derece az. Sendi-
kal örgütlerin kendi tarihlerine ilişkin çalışmaları oldukça sınırlı. Bunlar içinde eleştirel
ve nesnel çalışmalar ise çok daha az.
Kİtabimizin Hİkâyesİ
Bu kitaba olan ihtiyaç DİSK’in 50. yıl etkinliklerinde gündeme geldi. Bugüne değin
DİSK’in tarihine ilişkin kapsamlı kendi çalışması yoktu. Geçmiş dönemde yapılmış iki
çalışma, DİSK’in kuruluşunun 4. yılı ve 30. yılı nedeniyle hazırlanan kitapçıklar DİSK’in
tarihini tam anlamıyla anlatmak bakımından eksik kalmaktaydı. Kapsamlı bir DİSK ta-
rihi çalışmasının eksikliğini gidermek amacıyla DİSK’in 50. kuruluş yıldönümü çalışma-
ları çerçevesinde DİSK tarihi üzerine bir kitap hazırlanması gündeme geldi. DİSK tarihini
birincil kaynaklara ve belgelere dayalı olarak yansıtması hedeflenen kitabın hazırlık ça-
lışmalarına Eylül 2016’da başlandı.
DİSK Tarihi kitabı hazırlık çalışmaları için bir danışma toplantısı yapılması kararlaştırıl-
dı ve bu çerçevede 19 Eylül 2016 tarihinde DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu imza-
sıyla katkıda bulunacağı düşünülen uzman ve akademisyenlere bir davet yazısı yazıldı.
Konuya ilişkin ilk toplantı 26 Eylül 2016 tarihinde DİSK genel merkezinde yapıldı. DİSK
Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Ahmet
Asena, Alpay Biber, Aziz Çelik, Can Şafak, Ercüment Tahiroğlu, Erden Akbulut, Ergün İşe-
ri, Fahrettin Erdoğan, Fahri Aral, M. Hakan Koçak, Mete Sönmez, Süreyya Algül, Tevfik
Güneş, Tonguç Çoban, Üzeyir Ataman ve Zafer Aydın ile 50. yıl çalışmalarının sekretar-
yasında çalışan Deniz Beyazbulut ve Meliha Kaplan katıldı. Faruk Pekin toplantıya yazılı
önerilerini gönderdi. Toplantıya davetli olan Faruk Türkoğlu ve Yücel Top ise katılamadı.
Toplantıda DİSK 50. yıl kitabıyla ilgili taslak plan ve öneriler ele alındı.
Toplantıda, DİSK tarihinin anlaşılabilir olması açısından kitabın dönemlere ayrılması ge-
rektiği vurgulandı. Kitapta DİSK’in tarihinin kronolojik anlatımı yanında tematik bölüm-
ler, imzalı yazılar, dosyalar ve belgesel ekler olması gerektiği belirtildi. Kitapta görsel
unsurların önemli bir yer tutması gerektiğinin altı çizildi. DİSK’in kazanımlarının, DİSK’i
DİSK yapan unsurların da kitapta yer alması gerektiği belirtildi.
Toplantıya katılanların hangi konu ve başlıklarda destek verebilecekleri ele alındı. Tüm
katılımcılar ilke olarak her türlü desteği verebileceklerini belirttiler. Katılımcılardan bir
plan çerçevesinde katkı istenmesi kararlaştırıldı. Bu katkıların yazma, belge bulma,
okuma-değerlendirme, tasarım ve teknik destek gibi geniş bir alanda olabileceği görül-
dü. Zaman kısıtının geniş katılımlı kolektif bir çalışmayla aşılabileceği konuşuldu.
32 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Biçim olarak kitabın bir dizi unsurdan oluşabileceği belirtildi: DİSK’in tarihini günlük ge-
lişmelerle anlatan bir günce, dönemin önemli gelişmelerinin ele alındığı çerçeve-ku-
tu yazılar (örneğin üstünü aratma eylemi, direnişler), dönemsel değerlendirme yazıları
(örneğin DİSK’in kuruluşuna giden yol), dosyalar (15-16 Haziran, DGM direnişi, 1 Mayıs 77
gibi), belgesel ekler, biyografiler… Ayrıca kitapta DİSK politikaları üzerine yazılar olması
gerektiği vurgulandı.
Toplantıda kitapta DİSK’in mücadelesi sırasında yaşamını yitirenler için bir saygı bölümü
olması gerektiği belirtildi. Katılımcılar yazım, belge-bilgi bulunması, görsel ve tasarım
ve redaksiyon konularında destek vereceklerini beyan ettiler.
Bu toplantıyı takiben 26 Ekim 2016 tarihinde DİSK eski yöneticilerinin katıldığı bir top-
lantı yapıldı.1 DİSK eski yöneticilerinin davet edildiği toplantıya Vahdettin Karabay, Rıd-
van Budak, Süleyman Çelebi, Mehmet Karaca, Mehmet Atay, Musa Çam, Doğan Halis ve
Celal Ovat katıldı. Bu toplantıda DİSK eski yöneticilerine kitap hazırlıkları ile ilgili bilgi
verildi, öneri ve görüşleri alındı.
Tarih Vakfı arşivleri de DİSK Tarihi kitabı çalışmalarında kullanılan önemli kaynaklar-
dan biri oldu. Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı tarafından 1990’lı yıllarda hazırlanan Türki-
ye Sendikacılık Ansiklopedisi’nin derlediği belge ve bilgilerden yararlanıldı. Bu kapsam-
da Çalışma Bakanlığı’nın depolarında çürümeye yüz tutmuş ve Tarih Vakfı tarafından
alınarak kullanılan sendikalara ilişkin klasörlerden yararlanıldı. Tarih Vakfı yönetimi
ve vakıf gönüllüsü Bülent Erdem’in katkılarıyla bu dosyalar Tarih Vakfı’na ait olan bu-
lundukları depodan alınarak vakıf binasına getirildi ve DİSK ile ilgili belgeler taranarak
elektronik ortama aktarıldı. 1960’ların sonundan başlayarak sendika ve emek muhabir-
liği yapan gazeteci Şükran Soner tarafından Tarih Vakfı’na bağışlanan kişisel arşivden
DİSK ve üye sendikaların çalışmaları ile ilgili olan belgeler bir diğer önemli kaynak oldu.
Arşiv derleme çalışmaları sırasında kişisel arşivlerde yer alan çok sayıda belgenin aslı
veya elektronik kopyası edinildi. Bu çerçevede Aziz Çelik tarafından daha önceki yıllar-
da Washington’da kurulu George Meany Memorial Archive’den (GMMA) alınan ve Türk-
İş ile ABD sendikaları arasında yapılan DİSK’e ilişkin yazışmalardan da yararlanıldı. Can
Şafak, Erden Akbulut, Faruk Pekin, Yıldırım Koç ve Zafer Aydın ellerinde bulunan DİSK
tarihi ile ilgili çeşitli belgeleri ve Maden-İş Tarihi Çalışma Grubu Derinden Gelen Kökler
adıyla hazırladıkları Maden-İş tarihi kitabıyla ilgili belge ve görsellerin elektronik kop-
yalarını bizimle paylaştılar.
DİSK Tarihi çalışmaları sırasında yoğun bir gazete ve dergi taraması yapıldı. Elektronik or-
tamda erişimi olan Cumhuriyet ve Milliyet’in yanı sıra Akşam, Hürriyet, Son Havadis, Tercü-
man ve Dünya gazetelerinin DİSK tarihi ile ilgili çeşitli sayıları tarandı. Cumhuriyet ve Mil-
liyet arşivlerinden çok sayıda kupür indirilip tasnif edildi ve kullanıma hazır hale getirildi.
Eksikleri olan DİSK dergilerinin 1973 yılı ile 1980 arasındaki tam koleksiyonu toplandı.
DİSK Ajansları bazı eksikler dışında basılı veya elektronik ortamda toplandı. Böylece
DİSK’in 1980’e kadar olan en önemli basılı malzemelerinin birinden yararlanmak müm-
kün oldu.
34 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK’in mevcut taranmış fotoğraf arşivi yanında kişisel arşivlerde yer alan fotoğraflar ile
TÜSTAV, USTE ve Cumhuriyet gazetesi arşivlerinden DİSK tarihine ilişkin yeni fotoğraf-
lara erişildi. Ayrıca başta Genel-İş, Birleşik Metal-İş ve Lastik-İş olmak üzere üye sen-
dikaların elinde bulunan fotoğraf ve yayınlardan da yararlanıldı. TÜSTAV, USTE ve Cum-
huriyet gazetesi fotoğraf konusunda çok önemli katkılar sundu.
DİSK Tarihi kitabının 1. cildinin kapsadığı dönem DİSK’in kuruluş, direniş ve varoluş yıl-
larıdır. Kitabın 1. cildi kendi içinde dört bölümden oluşuyor. 1. bölüm “DİSK’e Giden Yol”
başlığını taşıyor ve Osmanlı’nın son dönemlerinden 1960’lara değin Türkiye işçi sınıfı-
nın mücadelesinden kesitlere yer veriyor. 2. bölüm “Kuruluş” başlığını taşıyor ve DİSK’in
kuruluş sürecini (1966-1967) ele alıyor. "Varoluş ve Direniş (1967-1970)" başlığını taşıyan
3. bölüm ise DİSK’in kuruluşundan 15-16 Haziran direnişine kadar olan dönemi kapsıyor.
1. cildin 4. bölümü “12 Mart Döneminde ve Sonrasında DİSK (1971-1975)” başlığını taşıyor
ve 12 Mart ve 12 Mart’tan çıkış dönemini ele alıyor. 1. ciltte ayrıca dönemin sendikal kad-
rolarının (genel başkan, genel başkan vekilleri, genel sekreter, yürütme kurulu üyeleri
ve genel sekreter yardımcıları) biyografileri de yer almaktadır. Yönetici biyografileri bu
çerçeveyle sınırlı tutuldu. Ayrıca dönem boyunca DİSK’e katkıları olanların kısa biyog-
rafilerine de yer verildi.
KİTABIMIZ HAKKINDA | 35
Kitabın her cildinde DİSK tarihi tematik başlıklar halinde ele alınıyor. Örgütsel gelişme-
ler, DİSK politikaları, DİSK’in eylemleri ve DİSK’in faaliyetleri her bölümde yer alan te-
matik başlıklar olarak planlandı. Ayrıca her bölümde DİSK genel merkez faaliyetlerinin
ele alındığı “DİSKografi” adlı bir bölüm ile kapsamlı ekler ve DİSK güncesi de yer alıyor.
Kitap DİSK üyesi sendikaların değil DİSK’in tarihini anlatmayı hedeflediği için DİSK üye-
si sendikaların pek çok faaliyeti ve eylemi bu kitabın kapsamı dışında kaldı. Üye sendi-
kalar örgütsel çalışmalar kapsamında ele alındı. Üye sendikaların eylemlerinden sadece
DİSK’in müdahil olduğu ve yönlendirdiği eylemler ile, DİSK’i etkileyen ve döneme damga
vuran eylemlere yer verildi.
Kitap editoryal ve kolektif bir çalışmanın ürünüdür. Yüz binlerce üyenin, binlerce yöne-
tici ve temsilcinin yarattığı DİSK tarihi, devasa bir olaylar ve gelişmeler yığını demek-
tir. Bu tarihin yazımı ancak kolektif ve gönüllü bir çaba ile mümkün olurdu. DİSK Tari-
hi kitabının yazımında ve hazırlanmasında çok sayıda akademisyenin, araştırmacının,
uzmanın ve sendikacının büyük katkıları oldu. Kitaba çeşitli bölümlerini yazarak katkı
verenler ile titiz bir redaksiyon, okuma ve öneri ile katkıda bulananlara, sıkıştığımızda
imdadımıza yetişenlere, belge ve bilgi bulanlara, hatalı bilgileri düzeltenlere, eksik bilgi-
lerimizi tamamlayanlara teşekkür borçluyuz.
DİSK Tarihi kitabının 1. cildi için Süreyya Algül, Can Şafak, Zafer Aydın, M. Hakan Koçak,
Aziz Çelik, Ergün İşeri, Melih Biçer ve Ece Göktürk çeşitli bölümleri ve konuları kaleme
36 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
aldılar. Can Şafak ve Ergün İşeri titiz ve ince işçilikle, birinci cildin danışmanlığını üstle-
nerek büyük bir editoryal katkı yaptı. Selim Mahmutoğlu o günlerin tanığı olarak çalış-
mayı farklı bir gözle okudu, bitmez tükenmez sorularımızı yanıtladı. Faruk Pekin, Erden
Akbulut, Mehmet Atay, Nejat Firuz ve Mete Sönmez önerileriyle kitabın oluşmasına des-
tek verdiler. Kitabın araştırma ve redaksiyon çalışmalarını yoğun ve titiz bir çalışmay-
la, büyük bir özveriyle DİSK-AR uzmanları Deniz Beyazbulut, Zeynep Kandaz ve Meli-
ha Kaplan yürüttü. Tasarımını büyük bir özenle DİSK Basın-Yayın Dairesi uzmanı Can
Kaya gerçekleştirdi. Kitaba DİSK uzmanları Kıvanç Eliaçık, Tevfik Güneş, Necdet Okcan
ve Umar Karatepe DİSK’in merkezi çalışmaları ile ilgili bölümleri yazarak destek oldular.
Diğer ciltlerde yazar sayısı ve desteği daha da artacak.
Son olarak DİSK Yönetim Kurulu’na başlangıçtan bu yana verdikleri destek ve güven için
içten teşekkür ediyoruz. Bu çalışmaya inandılar, destek oldular ve çalışmanın editoryal
bağımsızlığına büyük titizlik gösterdiler.
Kolektif bir çabanın ürünü olan bu çalışmanın kaçınılmaz eksikleri ve hatalarının ola-
cağının farkındayız. Bunca kapsamlı bir mücadele tarihini eksiksiz ve hatasız anlatmak
pek mümkün değil. Eksikleri en aza indirmeye çalıştığımızı söylemek isteriz. Kitapta
eksik ve hata olmaması için azami titizliği gösterdik. Bazen küçük bir ayrıntının, bir fo-
toğraf altının peşinde günlerce uğraştık. Çelişkili ve karmaşık bilgileri ayıklamaya ça-
lıştık. Çift kontroller yaptık. Kitabın bu ilk cildinde yer alabilecek muhtemel eksikleri ve
hataları diğer ciltlerde gidermeyi umuyoruz. Kuşkusuz kitaptaki muhtemel editoryal ek-
siklerden ve hatalardan yazarlar, katkı sunanlar ve DİSK değil editör sorumludur.
Bu tarihi yapanların anısı önünde saygıyla, sevgiyle eğiliyoruz. Umarız yaptıklarını bir
nebze yazabilmiş ve aktarabilmişizdir.
Aziz Çelik
Editör
DİSK, toplumsal muhalefetin 1960’larda başlayan hızlı ve dinamik yük- Tan Oral,
Resimli Türkiye
selişine paralel olarak doğdu ve büyüdü. Ancak kökleri daha derindedir. İşçi Sınıfı Tarihi,
1975.
DİSK Kuruluş Bildirisi’nde yer alan aşağıdaki değerlendirme DİSK’in ken-
disini Türkiye işçi sınıfının tarihsel birikiminin taşıyıcısı olarak gördüğü-
nün delilidir:
“1872’den bu yana grev hakkını kullanarak, direnme gücünün başarıları-
nı toplayan,
Dernek kurma hakkını en güç koşullar altında kullanan,
1909’dan beri Uluslararası işçi dayanışması çabalarına katılan,
Demokrasiye aykırı yasalar değiştirilince 1946’da yeniden sendikalar
kuran,
42 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ya çalışan işçiler, güvenlik güçlerinin bas- yüş kervanına katıldı. 1876 yılında Tersa-
kısına rağmen çalışmama yönünde karar- ne işçilerinin üç grevi kayıtlara geçti. Bir
lı davranmış ve grev olumlu sonuç vererek kış günü Tersane’nin 1000 işçisi köprüde-
işçiler haklarını almıştı. Yazılı kaynaklar- ki trafiği durdurarak Babıali’ye kadar yü-
da 1875’te gerçekleşen büyük tersane gre- rüdü. Aynı işyerinin mayıs ayındaki eyle-
vinden söz edilmektedir. 1200 yerli işçi 6 mine işçilerin eşleri ve çocukları da katıldı.
2 Güzel (2008), s. 68-72. İşçilerin başlıca talebi 11 aydır ödenmeyen
3 Yıldırım (2013), s. 209
ücretlerinin verilmesiydi.10
4 Sencer (1969), s. 132.
5 Sencer (1969), s. 133. 8 Sencer (1969), 138.
6 Sencer (1969), s. 133. 9 Yıldırım (2013), s. 210.
7 Sencer (1969), s. 133. 10 Güzel (2008), s.73-74
44 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Tan Oral,
Resimli Türkiye
İşçi Sınıfı Tarihi,
1975.
yapılacağını öğrenen rejim, örgütü bir kez Beyrut, Samsun ve Üsküp’ün de arala-
daha çökertti. Kurucu üyelerden Osman rında olduğu başka kentlere hızla yayıldı.
Abdullah ve Ethem Nejat Avrupa’ya döne- 1908 grevleri Profesör Mesut Gülmez ta-
rek sol hareketlerde yer aldılar.” 18
rafından “İlan-ı Hürriyet Grevleri” olarak
tanımlanmaktadır. 1908 grevleri demir-
yolu taşımacılığı, şehir içi taşımacılık, do-
1908’den 1946’ya
kuma, deri, ardiye ve antrepoculuk, tica-
Türkİye’de ret, büro, konaklama ve eğlence yerlerinde
Sendİkacilik yoğunlaşmıştı. Otuz yıllık istibdat döne-
minde seslerini duyuramamış olan işçiler,
Meşrutiyet’i “devr-i mes’ud-u hürriyet ve
1908 Grevlerİ adalet” olarak selamlamıştı. 1908 grevle-
23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meş- ri, ağır çalışma koşullarına, yasal bir sını-
rutiyet’in ilanıyla birlikte işçi hareketin- rı bulunmayan uzun çalışma sürelerine ve
de önemli bir sıçrama yaşandı ve yaygın çoğu kez gecikmeli olarak ödenen düşük
grevler ortaya çıktı. “Hürriyetin ilanı” işçi ücretlere karşı gerçekleştirilen ekonomik
hareketleri ve grevler açısından da o güne nitelikli, kendiliğindenci ve örgütsüz işçi
değin görülmemiş bir canlılık yarattı. Baş- eylemleriydi. 1908 Ağustos ve Ekim ayla-
langıçta İstanbul ve Selanik gibi İmpara- rı arasında yoğunlaşan bu grevlerin sayı-
torluk’un önemli sanayi merkezlerinde sının 100’den fazla olduğu bilinmektedir.19
başlayan grevler, daha sonra İzmir, Aydın, 19 Mesut Gülmez (1996), “1908 Grevleri”, Türkiye Sendikacılık
2. Meşrutİyet’ten
Cumhurİyet’e İşçİ
Hareketlerİ
1908 ile 1918 arasındaki 10 yıllık İttihat ve
Terakki döneminde sendikal örgütlenme-
ler sınırlıydı. 1910-1918 arasının sıkıyöne-
Fırkası’ydı (OSF). OSF, ilk döneminde işçi
tim, 1914-1918 arasının ise 1. Dünya Savaşı
hareketi içinde pek etkili olamadı ve bir
ile geçtiği göz önüne alınırsa özgürlüklerin
yıl kadar faaliyetine devam ettikten son-
sınırlarının oldukça daraldığı görülecektir.
ra kapandı.25
İmparatorluk’un dağılma dönemine denk
gelen bir kaos ve karışıklık dönemi söz 1912’lerde zayıflayan işçi hareketi Mütare-
konusuydu. ke’nin ardından tekrar canlanmaya baş-
lamıştı. 1919-1923 dönemi, Osmanlı İmpa-
1908’den sonra Rumeli’deki sosyalist
ratorluğu’nun savaştan yenilgiyle çıktığı,
akımlar, sosyalist yayınlar, sol ve diğer si-
Mütareke ile İmparatorluk’un parçalandı-
yasal partiler işçi sınıfı üzerinde etkili ol-
ğı, Anadolu’da ulusal kurtuluş mücadelesi-
maya çalıştılar.24 1908-1918 döneminde
nin yürütüldüğü, Ankara Hükümeti’nin ku-
çok sayıda sendika ve sosyalist fırka ku-
rulduğu, Meclis'in açıldığı ve Cumhuriyet’in
rulduğunu görmekteyiz. Tatil-i Eşgal’in
ilan edildiği Türkiye’nin yakın tarihinin en
sendikalara ilişkin getirdiği yasaklar ne-
kritik dönemlerinden biriydi. Öte yandan
deniyle işçi örgütleri cemiyet adı altın-
1917’de Rusya’da gerçekleşen Ekim Devri-
da kuruldu. Bu dönemde kurulan siyasal
mi de Türkiye’deki işçi ve sosyalist hareket
partiler açısından en kayda değer olanı
üzerinde önemli etkilerde bulundu.
ilk Türk sosyalist partisi olarak kabul edi-
len Hüseyin Hilmi (İştirakçı Hilmi) tara- OSF lideri Hüseyin Hilmi Mütareke’den
fından 1910’da kurulan Osmanlı Sosyalist hemen sonra 1919’da İstanbul’a gelerek
24 Sencer (1969), s. 230. 25 Sencer (1969), s. 170 ve 205-241.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 49
Türkiye Sosyalist Fırkası’nı (TSF) kurdu. 1920'de kurulan Şark Şimendiferleri Tea-
Türkiye Sosyalist Fırkası, 1920’de Tersane, vün Cemiyeti 1923 yılındaki Şark şimendi-
Debbağhane ve Tramvay grevlerinin yü- fer işçileri grevini örgütledi. Üzeyir Kuran,
rütülmesinde rol oynadı ve başarı kazandı. grev sırasında grevciler adına “işçi murah-
Bu başarının etkisiyle yüzlerce kişi TSF’ye has” olarak işçi isteklerini savundu. Grev
yazıldı. Ancak TSF’nin bir yıl kadar devam başarıya ulaştı.30
eden yükselişi 1921-1922’de durdu ve TSF
etkinliğini kaybetti.26 TSF daha çok sendi-
ka özellikleri taşıyan bir örgütlenme ola- Erken Cumhurİyet ve
rak gözükmektedir. Tek Partİ Dönemİnde
1918 sonlarında eski bir ittihatçı olan Dr.
İşçİ Hareketlerİ
Hasan Rıza tarafından kurulan Sosyal De-
mokrat Fırkası’nın amacı bütün işçilerin
çalışma hayatlarının düzenlenmesini ve
İzmİr İktİsat Kongresİ'nde İşçİ
sendikalar içinde örgütlenmelerini sağ- Taleplerİ
lamak, geçinme şartlarını yükseltmek ile
1923’te toplanan İzmir İktisat Kongresi, iz-
kaza ve hastalık durumunda yardım gör-
lenecek iktisat politikasının saptanma-
melerini sağlamaktı. Ancak bu parti kayda
sında 1930’lara kadar etkili olması yanı
değer bir etki yaratamadı.27
sıra farklı toplumsal kesimlerin ve devle-
İşçi hareketinin 1919 başlarında yeniden tin temsil edildiği bir forum olmuş ve daha
canlandığı görülmektedir. Şubat ayında sonraki yıllarda çalışma hayatını da etki-
reji işçileri zam isteğiyle grev yaparken, leyen sonuçlar doğurmuştur. Kongre’de
Mayıs 1919’da İzmir’in işgali üzerine İs- sermaye kesiminin ağırlığını koymasıy-
tanbul’da düzenlenen mitinge binlerce işçi la Cumhuriyet’in ilk yıllarında liberal bir
katıldı. 1920 yılında da gazetecilerin, Tünel iktisat politikası izlenmeye başlandığı
işçilerinin, tramvay işçilerinin, Kazlıçeşme biliniyor.
deri işçilerinin grevlerine rastlanmaktadır.
Ayrıca 1 Mayıs bayramı törenlerle kutlan- Kongre’ye katılan işçi grubu (İstanbul
mıştır. 1921 ve 1922’de grevler görülmek-
28 Umum Amele Birliği) bağımsız ve ken-
tedir. 1923 yılında önemli grevlere rastlan- di gücüne dayalı bir birlik olmaktan çok
maktadır. Zonguldak maden işçileri, Aydın Millî Türk Ticaret Birliği tarafından örgüt-
şimendifer işçileri, İstanbul matbaa işçile- lenen ve desteklenen bir gruptu. Millî Türk
ri, Şark şimendifer işçileri, İstanbul tram- Ticaret Birliği, işçi hareketi içinde sınıf-
vay işçileri, Terkos işçileri ve Dolmabah- çı akımlarının etkilerini kırmak amacıy-
çe gazhanesi işçilerinin grevleri bu yılın la Amele Birliği’ni kurmuştu. Amele Birli-
önemli grevleridir. 29
ği de Millî Türk Ticaret Birliği ile aynı gaye
26Mete Tunçay (1978), Türkiye’de Sol Akımlar, 1908-1925, 3. ve hedef etrafında çalışacağını ilan etmiş-
Basım, Ankara: Bilgi s. 70-82; Baydar (1969), s. 269-278.
27 Tunçay (1978), s. 84-89.
ti. Bu durum Amele Birliği’nin bir paravan
28 Sencer (1969), s. 247-254. 30 Kemal Sülker (1980), “Üzeyir Kuran” maddesi, Sosyalist
İzmir İktisat
Kongresi’ne
katılan grupların
kullandığı amblemler.
Şirket-i Hayriye'nin
Hasköy Tersanesi
işçileri de Amele Teali
Cemiyeti üyesiydi.
Türkiye Sendikacılık
Ansiklopedisi
ulusal ölçekli merkezi sendikal örgütlen- Mayıs nedir?” başlıklı bir broşür dağıttı. Bu
me denemesi uzun süreli olmadı ve Birlik, broşür nedeniyle Aydınlık çevresinden ve
1924 yılında hükümetin çıkardığı zorlukla- ATC yöneticilerinden 38 kişi İstiklâl Mah-
rı gerekçe göstererek kendini feshetti. Bu kemesi’ne sevk edildi ve 7 ile 15 yıl arasın-
tarihte Birlik’e 32 amele derneği ve 7000 da cezaya çarptırıldı.50 Cemiyet, 1927’de
işçi üyeydi.46 tekrar sol çevrelerin denetimine geçti. An-
cak Ekim 1927 Türkiye Komünist Parti-
Amele Tealİ Cemİyetİ
si (TKP) Tevkifatı sırasında kapatıldı, 1928
1924 ortalarında dağılmak zorunda ka- Şubat ayında yeniden açılmasına izin ve-
lan Türkiye Umum Amele Birliği’nin yerine rilse de aynı yıl hükümet tarafından tekrar
çeşitli işçi derneklerinin bir araya gelme- kapatıldı.51
siyle Amele Teali Cemiyeti (ATC) kuruldu.
Aydınlık çevresi ile ATC birbirine yakındı.47 ATC’nin kapatılmasıyla hükümetin dene-
ATC, Mesai (İş) Kanunu hakkında görüş timi dışında hiçbir örgütlenme 1927’den
oluşturmak üzere 1925 yılında İstanbul’da 1946’ya kadar nefes alamadı. Nitekim, İşçi
bir toplantı yaptı.48 Hazırlanan gerekçeli Sendikaları Birliği tarafından 1946’da ya-
bir karşı tasarı Meclis’e sunuldu.49 yımlanan Bize göre görüşler broşüründe
“18 seneden beri her türlü teşkilat ve neşir
1 Mayıs Amele Bayramı, 1925’te Amele Te-
vasıtalarından mahrum olarak yaşadık”
ali Cemiyeti tarafından İstanbul’da kutlan-
denmekteydi.52
dı. Cemiyet, Aydınlık çevresiyle birlikte “1
50 Tunçay (1978), s. 370.
46 Tunçay (1989), s. 69-71. 51Fatih Güngör (1996), “Amele Teali Cemiyeti”, Türkiye Sendi-
47 Tunçay (1978) s. 364. kacılık Ansiklopedisi, Cilt 1. İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Ta-
48Lütfi Erişçi (2003), Sosyal Tarih Araştırmaları, İstanbul: rih Vakfı ortak yayını s. 40.
Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı, s. 101. 52 İstanbul Sendikalar Birliği (1946), Bize göre görüşler,
49 Tunçay (1978), s. 364. İstanbul.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 53
İkinci Madde- İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren iki sene müddetle mer’iyulicradır.
Takrİr-İ Sükûn (Sus Kanunu) ATC, Şeyh Sait İsyanı konusunda hükü-
ve İşçİ Hareketlerİ metçe alınan önlemleri ve Takrir-i Sükûn
Kanunu’nu destekledi.55 Ancak kendi-
1925 yılında hükümete her türlü yayın ve si de 1925’te başlayan baskı döneminin
örgütlenmeyi yasaklama yetkisi veren kurbanı olmaktan kurtulamadı. Böylece
olağanüstü bir döneme yol açan 4 Mart 1946’ya kadar hükümet denetimi dışın-
1925 tarih ve 578 Sayılı Takrir-i Sükûn da bir işçi örgütü söz konusu olmayacak-
Kanunu kabul edildi. Tevfik Çavdar’ın tam tı. Takrir-i Sükûn doğal olarak işçi eylem-
anlamıyla bir olağanüstü “sus yasası” ola- lerinin de azalmasına yol açtı. Bu yılların
önemli grevlerinden biri 1927 Adana De-
rak nitelediği53 Takrir-i Sükûn Kanunu ile
miryolları Yenice-Nusaybin hattındaki
Cumhuriyet’in ilk sıkıyönetimi ilan edildi.
grevdir.56 Bu dönemdeki bir diğer önem-
Dört yıl boyunca yürürlükte kalan Tak-
li grev ise Üzeyir Kuran’ın başkanlığında-
rir-i Sükûn Kanununun hükümete vermiş
ki Tramvay İşçileri Cemiyeti’nin Tramvay
olduğu olağanüstü yetkiler çalışma ilişki-
idaresinde çıkarttığı iş ihtilafında şirketin
lerinde de olumsuz sonuçlar doğurdu. taleplerini kabul etmemesi üzerine gidi-
len grevdir. Grev dokuz gün sürdü (1928).
Muhalefette yer alan gazeteler, sendi-
Ancak hükümet ne pahasına olsun gre-
kalar, dernekler ve Terakkiperver Cum-
ve son vermek istedi. Bunun üzerine grev
huriyet Fırkası kapatıldı. Yasa, 1920–25
sona erdirildi. Grevci işçilerden 70-80 kişi
arasında canlanan işçi hareketinin bastı-
işe alınmadı.57
rılması sonucunu doğurdu. Yasanın ver-
diği yetkilere dayanılarak mevcut işçi
örgütleri kapatılırken Cumhuriyet Halk
1930’larda İşçİler
Fırkası (CHF), bundan sonraki 20 yıl bo- 1930’daki güdümlü Serbest Cumhuriyet
yunca işçileri ya kendi denetimi altında Fırkası (SCF) deneyimi sayılmazsa, CHF,
örgütlemeye çalıştı ya da tümüyle örgüt- tek partili bir sistem içinde muhalefet-
süz bıraktı. 54 siz iktidardaydı. Bu sistemde anlamlı olan
53Tevfik Çavdar (2003), Türkiye Ekonomisinin Tarihi, Anka-
55 Tunçay (1978), s. 367.
ra: İmge Kitabevi, 2003. Şeyda Oğuz (2005), 1927 Adana Demiryolu Grevi, İstanbul:
56
54Yıldırım Koç (2003), Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Ha- TÜSTAV Yayınları.
reketi Tarihi, Ankara: Yol-İş Yayını, s. 64. 57 Gece Postası, 6 Eylül 1951; 7 Eylül 1951
54 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Amele Yemekhanesi,
Ereğli Kömür Havzası,
1930’lar.
Nazım Baysal Arşivi
sadece tek partinin varlığı değildi. Daha partiye girmek için parti yöneticileri ile
da önemlisi, parti ile hükümet arasında bir görüştü.61
ayrımın olmamasıydı: Gerçekte parti hü-
kümetti.58 Bu dönemde yaşanan SCF de- İşçiler SCF vesilesiyle eylemler yaptı. SCF
neyimi, işçilerin yöneldikleri ve soluklan- yöneticilerinin İzmir’e gelişinde ön saf-
dıkları bir adres oldu. Liberal SCF’nin kısa ta olan liman işçileri, 6 Eylül 1930 günü İz-
programında işçileri ilgilendiren bir husus mir’de SCF’ye destek için grev ilan etti.62
yoktu. Ancak yine de işçilerden ve yok- Liman işçilerinden sonra sayıları 5 bine
sullardan SCF’ye yönelik bir destek oldu- ulaşan incir işçileri de ücretlerinin artı-
ğu görüldü.59 Bazı şehirlerde işçilerin SCF rılması için greve gitti. Güvenlik güçleri-
lehinde tezahüratta bulunması, CHF’de nin grevcilere ateş açması sonucu 8 işçi
“amelenin Liberal Fırkaya teveccüh et-
yaralandı. Ancak alınan sert müdahaleler
mesine akıl sır ermez” sitemlerine yol açtı.
yüzünden grevler uzun sürmedi.63 7 Eylül
Gerçekte SCF’nin tabanı gayrimemnun-
1930’da yapılan SCF Alsancak Mitingi için
lardan oluşuyordu.60 CHF Balıkesir me-
Cumhuriyet, “bütün amele ve işçi Alsan-
busu Hayrettin Bey, 1930 yerel seçimle-
rinde SCF’ye oy verenleri şöyle tanımladı: cak’a taşınmaktaydı” ifadesini kullanmış-
“İşçi kadınlar, muritler, mürideler, esnaf tı.64 Ancak artan ilgiye rağmen, Atatürk’ün
çırakları, amele.” 27 Ağustos 1930 tarihli emriyle Ağustos 1930’da kurulan SCF, Ka-
bir gazete haberine göre, bir grup hammal sım 1930’da parti yöneticileri tarafından
58 Feroz Ahmad, (2007), Demokrasi Sürecinde Türkiye, İstan- kapatıldı.
bul: Hil Yayınları, s. 15.
59 “Serbest Cumhuriyet Fırkasının programı”, Vakit, 13 Ağus-
61 Yetkin (2004), s. 177.
tos 1930.
62Cem Emrence (2006), 90 Günlük Muhalefet Serbest Cum-
huriyet Fırkası, İstanbul: İletişim Yayınları, s. 99.
60 Çetin Yetkin (2004), Atatürk’ün “Vatana İhanetle Suçlan-
dığı” S.C.F Olayı, Gözden Geçirilmiş 3. Basım, İstanbul: Otop-
63 Yetkin, (2004), s. 244-245.
si Yayınları, s. 163-164. 64 Emrence (2006), s. 100.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 55
lık 1 (Kısa Özet)”, Praksis, Sayı 5, s. 131-176. lığı Emniyet Genel Müdürlüğü Neşriyatından, s. 91.
56 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ma İlişkileri: 1920-1946, Ankara: İmge Kitabevi. s.87. 72Sedat Toydemir (1951), “Türkiye’de İş İhtilaflarının Tarihçe-
Mesut Gülmez (1995), Meclislerde İşçi Sorunu ve Sendikal
71 si ve Bugünkü Durumu”, İçtimai Siyaset Konferansları, Dör-
Haklar (1909-1961), Ankara: Öteki Yayınevi. düncü Kitap. İstanbul: İÜ İktisat Fakültesi Yayını s. 56.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 57
Bu derece kapsamlı görevleri olan işçi 1936 yılında, TCK’da yapılan değişiklik de
141 ve 142.
mümessillerinin iş güvencesi son derece sendikal örgütlenmeyle doğrudan ilgilidir. maddeler 1991
önemli olsa gerekti. Başlangıçta 3008 sa- yılına kadar
Bu değişiklik ile faşist İtalyan Ceza Yasa-
gerek sol partiler
yılı Kanun’da mümessiller için bir güvence sı’nda (1930) yer alan hükümler 75
141 ve ve gerekse
yoktu. Ancak İş Kanunu’nda 1950 yılında sınıf esasına
142. maddeler olarak Türk Ceza Kanunu’na dayalı sendikal
yapılan değişiklik sonucunda işçi mümes- aktarıldı. 76 141 ve 142. maddeler ağır yap- mücadelenin
önünde büyük bir
sillerini koruyucu düzenlemeler getirildi. tırımlar içeriyordu. “Bir sosyal sınıfın diğer engel oluşturdu.
İşçi Mümessilliği kurumu 1963 yılına kadar bir sosyal sınıf üzerinde hâkimiyetini tesis
devam etti ve 274 sayılı Sendikalar Kanu- etmek”, “cemiyetin hukuki ve siyasi niza-
nu’nun yürürlüğe girmesiyle sona erdi. 274
mını bozmak” ağır yaptırımlara bağlan-
sayılı Kanun ile İşçi Mümessilliği kurumu-
mıştı. 142. madde ve 141. maddede zikre-
nun yerini İşyeri Sendika Temsilciliği aldı.
dilen amaçlar doğrultusunda propaganda
yapanların beş yıla kadar ağır hapisle ce-
Türk Ceza Kanunu ve 1938 zalandırılması öngörülüyordu. 77 141 ve 142.
Cemİyetler Kanunu maddeler 1991 yılına kadar gerek sol par-
tiler ve gerekse sınıf esasına dayalı sendi-
1930’lu yıllarda Ceza Kanunu’nda sendikal
kal mücadelenin önünde büyük bir engel
örgütlenmeyi ve işçi hareketlerini engel-
oluşturdu.
leyici değişiklikler yapıldı. Sınıf esaslı faa-
liyetlerin cezası artırıldı. 1926 tarih ve 765 1938 yılında Celal Bayar’ın Başvekilliği dö-
sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) grev- neminde çıkarılan 3512 sayılı Cemiyet-
le ilgili dolaylı bir düzenleme söz konusuy-
ler Kanunu ile 1909 tarihli eski Cemiyetler
du: “İş ve çalışma hürriyeti aleyhindeki cü-
Kanunu yürürlükten kaldırıldı ve cemiyet
rümler” başlıklı 201. madde “Her kim ihafe
kurma hakkına ağır sınırlamalar getiril-
veya tehdit veya cebir ve şiddet veya başka
di.78 Böylece İş Kanunu’nun toplu iş ilişki-
suretlerle sanaat veya ticaret serbestisini
leri alanında getirdiği otoriter düzenleme-
menederse bir aydan iki seneye kadar ha-
ler, 1938 Cemiyetler Kanunu ile getirilen ve
pis ve otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır
“sınıf esasına veya adına dayanan” cemi-
cezayi naktiye mahkum olur” hükmünü
yetlerin (sendikalar ve siyasi partiler dâ-
taşıyordu. Tatil-i Eşgal Kanunu yürürlükte
hil) kurulmasını yasaklayan değişiklik ile
olmasına rağmen Tek Parti yönetimi grev-
lere hoşgörülü davranmamış hatta 1933 yı- pekiştirildi.
lında TCK’da yapılan değişiklikle grev ve 1938 Cemiyetler Kanunu otoriter hatta to-
lokavtın cezası artırılmıştı.73 TCK’nin 201. taliter karakterde bir kanundu ve bu de-
maddesinde yapılan değişiklik ile madde-
ğişiklikte dönemin Almanya ve İtalya gibi
nin kapsamı genişletildi, grev daha açık
75 Makal (1999), s. 180-181.
ifadelerle tanımlanarak maddeye eklendi 76TCK’nin 141 ve 142. maddeleri 12 Nisan 1991’de 3713 sayılı
ve daha ağır hapis cezası getirildi.74 Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır.
77 Türk Ceza Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilme-
73Nusret Ekin (1987), Endüstri İlişkileri, İstanbul: İstanbul si Hakkında Kanun (Kanun No: 3038, Resmî Gazete, 23 Hazi-
Üniversitesi Yayını, s.231. ran 1936.
Türk Ceza Kanunu’nun bazı maddelerini değiştiren kanun,
74 7828 Haziran 1938 tarih ve 3512 sayılı Cemiyetler Kanunu'nun
no 2275, 8.6.1933. 9 (h) maddesi. Resmî Gazete, 14 Temmuz 1938.
58 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türkiye Sosyalist
Emekçi ve Köylü
Partisi (TSEKP)
tarafından çıkarılan
Sendika dergisinin ilk
sayısı.
Dergi 16 Aralık
1946’da Sıkıyönetim
tarafından kapatıldı.
ğının ardından Türk Ceza Kanunu’nun 141 sınıf esasına dayalı sol siyasi partilerin
ve 142. maddelerindeki şiddet kullanma hem de sendikaların kurulmasına ola-
koşulu kaldırıldı.81 Şiddet kullanmaksızın nak sağlandı.
79 Orhan Tuna (1969). “Türkiye’de Sendikacılık ve Sendikala- 1946 sendikacılığı terimi Cemiyetler Ka-
rımız”. Sosyal Siyaset Konferansları. Yirminci Kitap. İstanbul:
İ.Ü. İktisat Fakültesi Yayını, s. 256. nunu’nda Haziran 1946’da yapılan de-
80 Makal (1999), s. 387.
ğişikliğin ardından kurulan ve önem-
81Türk Ceza Kanunu’nun Bazı Maddelerini Değiştiren Kanun
(Kanun No: 3531), Resmî Gazete, 16 Temmuz 1938. li bir bölümü 16 Aralık 1946’da İstanbul
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 59
Cumhuriyet gazetesi,
21 Şubat 1947.
hükümet olarak menfaat sağlarım işçiye” 1946 ve 1950 seçim kampanyaları grev
diyordu.85 hakkı tartışmalarına sahne olmuş; CHP
84 Ulus, 18 Kasım 1946. grev hakkına açıkça karşı çıkarken, DP
85Yıldırım Koç (1998). “İsmail İnan”, Türk-İş Tarihinden Port-
reler, Eski Sendikacılardan Anılar, Gözlemler (1) Ankara:
86 İşçi Sesi, (Adana), 29 Ocak 1950.
Türk-İş. 87 İşçi Sendikası, (Zonguldak), 1 Şubat 1950.
66 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
“işçilerin haklarını korumaktan çok uzak örgütten söz edilmektedir.95 İstanbul Millî
olduğunu” belirtmiştir. 1950’lerde DP’nin İşçi Sendikaları Birliği (İMİSB) de “Türki-
gerçek yüzünü görünce DP’den ayrılmıştır. ye çapında bir konfederasyon” oluştu-
rulmasını hedefleri arasına koymuştur.96
Yusuf Sıdal da 1947’deki sendikal hareke-
Dolayısıyla ulusal ölçekli çatı örgütü fik-
tin içindedir. İİSB’nin ilk “umumi katibi”-
ri bir dış telkinden daha çok sendikalaş-
dir. O günlerde CHP’ye yakındır ama CHP ma çabalarının doğal sonucu olarak orta-
üyesi değildir. 1957 seçimlerinde CHP’den ya çıkmıştır.
milletvekili adayıdır. Maden-İş’in kuru-
cuları arasında yer alacaktır. Yusuf Sıdal 1952 Nisan ayında Bursa’da yapılan bir
geçmiş dönemlerin sendikal deneyimleri- toplantıda bir konfederasyon kurulma-
ni, işçi eylemlerinin birikimini 1940’lara ve sı kararlaştırıldı. Konfederasyonun adını
1950’lere ve sonrasına taşıyan sendikacı- daha sonra uzun yıllar DİSK Genel Sekre-
lardan biridir. terliği yapacak olan Kemal Sülker önerdi.97
Türk-İş 31 Temmuz 1952’de Ankara’da res-
Onca baskıya ve zulme rağmen sosyalist men kuruldu. Türk-İş’in ilk anatüzüğünde
ve mücadeleci bir sendikal deneyim ku- “işçi sınıfı” kavramı yer alıyordu. Türk-İş’in
şaktan kuşağa aktarılabilmiştir. DİSK’in ilk anatüzüğü taslağını sosyalist bir sendi-
öncüleri sadece DİSK’i kuranlar değil, sınıf kacı olan TİP ve daha sonra TİP kurucula-
hareketinin uzun soluklu mücadeleci kah- rı arasında yer alan ve DİSK’in çalışmala-
raman isimleridir. rında yer alan Şaban Yıldız hazırlamıştı.98
Şaban Yıldız aynı zamanda Türk-İş’in ilk
idare heyetinde genel sekreter olarak gö-
Türk-İş’İn Kuruluşu
rev aldı. Türk-İş’in kuruluşundan 6 Eylül
1952 yılında kurulan Türk-İş’in kuruluşu- 1952’de İzmir’de toplanan 1. Genel Kuru-
na giden yolun uzun bir birikimin sonucu lu’na kadar geçen dönemde Konfederas-
olduğu görülmektedir. Aralık 1946’da İs- yon yönetiminde sosyalistlerin ve sınıf
tanbul’da kurulan Türkiye İşçi Sendikaları sendikacılığı ilkelerinin küçümsenemeye-
Türk-İş’in kuruluş Federasyonu ulusal ölçekli bir çatı örgütü cek derecede etkili olduğu bilinmektedir.
yıllarındaki amblemi. girişimiydi.93 Öte yandan 1946’da kuru- Ancak ilk genel kurulda bu etki üst yöne-
lan Türkiye İşçiler Derneği (TİD) de bir tür timden tamamen silindi.99
ulusal çatı örgütü girişimi olarak ele alı-
ABD’li sendikacılar Türk-İş’in kuruluşu
nabilir.94 Aynı şekilde 1947 sendikacılı-
ile ilgilenmişler ve etki etmeye çalışmış-
ğı da bir işçi sendikaları konfederasyonu
95 İstanbul İşçi Sendikaları Birliği Yönetim Kurulu'nun Çalış-
kurulmasının zorunlu olduğu fikrine sa- ma Raporu, 1948, s. 21.
hipti. 5018 sayılı Yasa sonrası ilk sendi- 96 İstanbul Millî İşçi Sendikaları Birliği (1951), 10-9-950 den
ve kurulması zorunlu olan bir konfederal cılık (1946-1967), İstanbul: İletişim Yayınları.
99“Türk-İş’in Kuruluşu ve Gelişimi”, Sosyalizm ve Toplumsal
93 Gün, Sayı 30, 14 Aralık 1946. Mücadeleler Ansiklopedisi, Cilt 6, İstanbul: İletişim Yayınları,
94Türkiye İşçiler Derneği Nizamnamesi, İstanbul: Sinan Mat- 1988, s. 1964-1967. Yıldırım Koç (1986), Türk-İş Neden Böyle,
baası ve Neşriyat Evi, 1946. Nasıl Değişecek, Alan Yayıncılık, İstanbul: s. 43.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 71
“Yine Mayıs 1952’de iktidarda bulunan DP Milletvekili, A. Menderes’in yakın dostu, DP İstanbul İl Başkanı Dr. Mü-
kerrem Sarol bir gün bir arkadaşı ile Cağaloğlu’ndaki sendika merkezine beni ziyarete geldi. O da kurulacak Kon-
federasyon’un çalışmalarına yardım olsun diye 5000 (Beş bin) TL bağışta bulunmak istediğini söyledi. Hiç tered-
düt etmeden reddettim.”2
1 Şaban Yıldız (1988), “Türk-İş’in Kuruluşu ve Bazı Gerçekler”, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, Cilt 6, İstanbul: İletişim Yayınları, s.1966
2 Yıldız (1988), s. 1966
Dönem boyunca, özellikle bireysel çalışma ilişkileri alanında bir dizi yeni
düzenleme yapılmış olmakla birlikte bu dönem emek rejiminin çerçeve-
sini oluşturan hukuksal birikim büyük ölçüde Tek Parti Dönemi kaynak-
lıdır. 1936 tarihli İş Kanunu ve 1947 tarihli Sendikalar Kanunu geçirdikleri
kimi değişikliklere karşın 1950’lerin bireysel ve toplu çalışma ilişkilerini
düzenleyen temel metinler olarak kalmışlardır. Bu bağlamda Demokrat
Parti’nin kendisine karşı iddialı bir muhalefet yürüttüğü CHP‘nin oluştur-
duğu emek rejiminden radikal bir kopuş içinde olmadığı söylenebilir.
1947’de Sendikalar Kanunu ile açılan yeni dönemde giderek artan sayı-
da sendika kuruldu. Dönemin özgün yanlarından birisi de sendikal örgüt-
lenme modellerine yasal sınırlamanın bulunmamasıydı. Sendikalar işyeri,
işletme, işkolu düzeyinde örgütlü olabildiği gibi federasyonlar ve birlikler
biçiminde dikey ve yatay üst örgütlenmeler de oluşturdular. Bu bağlam-
da sendikal örgütlenme merkezkaç, parçalı ve karmaşık bir görünüm arz
ediyordu. Yerel sendikaların otonomisine karşın üst örgütler zayıf ve ye-
tersiz kalmaktaydı. Ancak bir yandan dağınıklık, rekabet, zayıflık yara-
tabilen bu model zenginliği diğer taraftan işyerleri, işkolları ve yerel di-
namiklerin özgünlüklerini ve sendikaların özgürlüklerini de esas alması
anlamında önemliydi. Ne olursa olsun 1948’de 50 binler civarında hesap-
lanan sendikalı işçi sayısı 1960’ların başlarında 300 bine dayanmıştı ve bu
İş Kanununa tâbi işçilerin yaklaşık üçte birine, tüm ücretlilerinse yüzde
10’u aşan bir oranına denk düşmekteydi.
işçi hareketi için başlıca dinamizm kayna- getirdi. İş ihtilaflarının hayata geçtiği iş-
*
Söz konusu kanun
İş Kanunu’nun
ğı oldular. yerleri açısından işçilerin iktisadi durum-
bazı maddelerini larına hatırı sayılır düzeyde bir katkı yap-
tadil eden 25 Ocak İşçi sınıfının geneli adına kamuoyu, devlet
1950 tarih ve 5518
tığı söylenebilir.
ve işverenler karşısında ulusal düzeyde bir
sayılı Kanun'dur.
Bir işyerinde işçi temsiliyetin gerekliliği 1950’lerin dünyasın-
mümessilleri ya da daha güçlü bir ihtiyaç haline geldiğinden Mİtİng Gİrİşİmlerİ
da sendikalarca
temsil edilen
1952 yılında ilk kez ulusal düzeyde bir birlik
İİSB’nin ya da bağlı sendikaların 50’ler bo-
işçilerle, işveren sağlanarak Türkiye İşçi Sendikaları Konfe-
arasında toplu bir yunca düzenlemek istedikleri ve her se-
derasyonu (Türk-İş) oluşturuldu. Merkezi
iş uyuşmazlığı ferinde hükümet ve valilik tarafından en-
oluştuğunda bunun bir çatı örgütü oluşturma fikri işçi hareke-
belli bir prosedür gellenen miting girişimleri işçi hareketi
timizin her döneminde var olmuştu. 1920’li
çerçevesinde tarihimizin nihai başarıya ulaşamamış
önce İl Hakem yıllardan başlayarak çeşitli biçimlerde böyle
ama üzerinde durulmayı hak eden eylem-
Kurulu’nda, bir çatı örgütün yaratılması çabası içine gi-
buradan çıkan leridir. 1951 yılında, Tekstil ve Örme Sana-
rilmişti. 46 Sendikacılık deneyimi sona erdi-
karara tarafların yi İşçileri Sendikası tarafından Taksim’de
itirazı durumunda rilmeseydi belki de onun hayata geçirmeye
ise Yüksek Hakem düzenlenmek istenen ve İİSB içinde de tar-
çalıştığı ulusal düzeydeki işçi örgütlenmesi
Kurulu’nda, tışmalar neden olan mitingin yapılamama-
devletin çok daha önce gerçekleşmiş olabilirdi. So-
sı üzerine sendika sert bir protesto bildiri-
hakemliğinde nuçta Türk-İş’in oluşumu Türkiye işçi ha-
çözüm bulunmasını si yayınladı. Aynı sendikanın ertesi yıl, 1952
öngören zorunlu
reketinin tarihsel birikiminin bir sonucudur.
Nisan’ında yapmak istediği mitinge valilik-
tahkim sistemi ilgili
yazında iş ihtilafları 1950’lerin sonlarına doğru yerel sendika- çe izin verilmemesi ise mecliste sert tartış-
başlığında ele ların birlikteliği ile oluşmuş federasyon malara oldu, anti-komünist ajitasyonun en
alınır.
türü sendikal örgütlenme modeli sorgu- sıradan örnekleri meclis kürsüsünden Ça-
lanmaya ve milli tip olarak anılan ulusal lışma Bakanı tarafından dillendirildi.
düzeydeki işkolu sendikaları öne çıkmaya
1953 yılında Zeytinburnu Çimento işve-
başladı. Maden-İş, Petrol-İş gibi etkin sen-
reninin sendikalı işçilere yönelik baskı-
dikalar sonraki yıllarda milli tip sendika
larını protesto etmek için İİSB tarafından
olarak anılan, federatif yapıyı aşan merke-
yine Taksim meydanında düzenlenmek
zileşmiş ve güçlü yapılara 50’li yılların son-
istenen miting de valilikçe türlü çabalar-
larından itibaren kavuşmaya başladılar.
la son dakika da yasaklanmışsa da o gün
1947 yılında yeni bir anlayış zemininde Taksim civarına yığılan işçilerin kitleselli-
kurulan sendikaların üyeleri açısından ği işçi hareketinin kapasitesini gösterme-
gerçek bir etki gücü elde etmeleri 1950 si açısından önemlidir. 1955 yılında bu kez
yılında çıkarılan kanunla toplulukla iş ih- bazı işverenlerin sendika başkan ve baş-
tilafı çıkarabilme yetkisi elde etmelerin- kan vekillerini sendikal faaliyetlerinden
den sonra olabildi.* Toplulukla iş ihtilafla- dolayı işten çıkartmaları ve işçiler üzerin-
rı; işçilerin ücret, sosyal haklar ve çalışma den baskı oluşturmalarını protesto etmek
koşulları gibi işyerindeki en temel me- için miting yapılması gündeme geldi. İhti-
seleleri hakkında işverenle sınırlı da olsa laf yaşanan otuz kadar işverenle diyalog
müzakere edebildikleri, tutum geliştire- mekanizmasının kurulması için Valiliğin
bildikleri bir süreç olması bağlamında ön- davetiyle bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda
ceki dönemin, işverenin mutlak hâkim ol- olumlu ve umut verici sonuçların çıkma-
duğu fabrika rejiminde ciddi bir değişimi sı, bazı işverenlerin ihtilafların çözümünde
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 77
İzmir Limanı'nda
15 Temmuz 1954'te
başlayan grev.
Liman'da tahmil
ve tahliye işlerinde
çalışan İzmir Deniz
İşçileri Sendikası'na
üye 700 kadar
işçi, ücretlerinin
artırılması ve
çalışma koşullarının
iyileştirilmesi
amacıyla greve
gitti. Grev nedeniyle
sendika yöneticileri
tutuklandı. Grev 20
Temmuz'da sona
erdi. Grev nedeniyle
557 işçi hakkında
dava açıldı. İzmir
Limanı'nda çalışan
işçiler 1 yıl sonra 15
Temmuz 1955'te bir
kez daha greve gitti.
Grevin yasak olduğu
ve cezai yaptırımların
işbirliği sözü vermesi üzerine miting kara- dönüşmüş partizanca tutumlar alarak za- söz konusu koşullarda
yapılan bu grevler
rından vazgeçildi. man zaman kamuoyuna grev istemedik- uluslararası alanda da
lerini beyan eden sendikalar/sendikacılar yankı yarattı.
Dönemin bitişini simgeleyen 1961 Saraç- USTE Arşivi
gibi tuhaflıklara rastlansa da, grev hakkı
hane Mitingi bu alandaki birikimin en gör-
dönemin ortalarına gelindiğinde işçi ha-
kemli sunumuydu. Yüz bin civarında işçinin
reketinin içindeki farklı partilere mensup
katıldığı tahmin edilen ve bir türlü çıkarıl-
aktörlerce benimsenmiş ve ısrarla savu-
mayan grev ve toplu sözleşme yasalarının
çıkmasını hızlandırmak için İİSB tarafın- nulur duruma gelmişti.
dan düzenlenen miting güncel amacının da Grev hakkının verilmesiyle ilgili çabala-
ötesinde anlamlar içermekte, işçi sınıfının rın yanı sıra yasağa rağmen dönem için-
hegemonik kapasitesinin genişlemesinde
de birçok fiili grev de gerçekleşti. Daha çok
önemli bir dönemece işaret etmekteydi. işletme düzeyinde ve son çare olarak baş-
vurulan kısa süreli iş bırakma eylemleri
Grev Hakki Mücadelesİ biçiminde gerçekleşen dönem grevlerinin
bazıları sonuç alıcı oldu, bazıları ise başarı-
1950’de seçimler öncesinde grev hakkını sızlıkla sonuçlandı. Ancak hemen her greve
savunan, hatta programında yer veren DP
güvenlik birimlerince müdahale edildi, çok
iktidarda olduğu yıllar boyunca birkaç kez
sayıda işçi mahkemelere sevk edildi. Söz
hazırladığı grev kanunu taslaklarını hiçbir
konusu fiili grevler nedeni ile sendika yö-
zaman meclis gündemine taşımadı ve grev
neticileri tutuklandı, sendikalar kapatıldı.
yasağını devam ettirdi. Buna karşılık grev
hakkı dönem içinde giderek işçi hareketi-
nin hemen tamamı tarafından sahipleni- İşçİ Hareketİnİn Entelektüel
len ve savunulan bir temel hakka dönüş- Gelİşİmİ
tü. Hem Mayıs 1950 seçimleri öncesi hem
de sonrası, o dönem destekledikleri par- 1950’li yıllarda işçi sınıfı hareketinin geli-
tinin politikalarına gözü kapalı bağlılığa şimine paralel olarak gazete ve dergilerin
78 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Geçmİşİn Mİrasi
Dönemi açıp kapayan iki görkemli eylem 1960’ların ruhunu da yansıtıyor-
du. Bu iki görkemli eylemin ilki olan Saraçhane Mitingi’nin hedefi sendikal
hakların yasalaşması iken, 15-16 Haziran Direnişi sendikal hakların sa-
vunulması eylemiydi. 1960’lar, 1950’lerin birikiminin de etkisiyle Türkiye
işçi sınıfının oluşumunda kritik bir dönem; kesif bir sınıf mücadelesi dö-
nemiydi. Dönem başında grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakların ku-
rumsallaşması -Türkiye tarihinde ilk kez Anayasal güvenceye kavuşma-
sı- sendikal hareketin ivmesini artırdı ve sınıf ilişkilerinde emek lehine
yeni bir dengenin kurulmasına yol açtı. 1947 sendikacılığından kopulma-
sı, DİSK’in kuruluşu ile birlikte sınıf eksenli ve bağımsız bir sendikacılığın
güç kazanması ve sınıf hareketinin siyasallaşması, işçi sınıfı oluşumunun
1960’lardaki önemli uğrakları olarak okunabilir. 1960’lı yıllar emek hare-
ketinde kesintisiz ve ivmesi giderek artan bir yükseliş dönemiydi.
1961 Anayasası ile grev ve toplu pazarlık hakkının anayasal güvence altına
alınmasıyla birlikte sendikalar “muavenete muhtaç teşekküller” olmak-
tan çıkıp, devlet ve sermaye ile müzakere edebilecek örgütler haline gel-
diler. Bu yönüyle 1960’lı yılları erken Cumhuriyet döneminin paternalist
1Bu bölüm şu yazının kısaltılmış ve gözden geçirilmiş halidir: Aziz Çelik (2017), “Saraçhane’den 15-16 Ha-
zirana, Türkiye İşçi Sınıfının Müstesna Yılları 1960’lar”, Türkiye’nin 1960’lı Yılları içinde (Ed. Mete Kaan
Kaynar), İstanbul: İletişim. Bu yazıda yer almayan ayrıntılı referanslar özgün yazıda yer almaktadır.
80 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
emek rejiminden sınırlı bir neokorpora- ve sosyal güç olarak işçi sınıfının yükseli-
tizme geçiş olarak değerlendirmek müm- şidir. 1960’lar işçi sınıfının sadece kanun-
kündür. Nitekim İkinci İnönü Koalisyon ların sağladığı olanakları kullandığı yıllar
Hükümeti Programı’nda yer alan “Sos- değil, fiili-meşru bir sınıf mücadelesi hattı
yal ve ekonomik meselelerin çözümünde, izlediği yıllardır. DİSK bu yükselişin bir so-
sendikalar devlete yardımcı müesseseler nucu olarak ele alınmalıdır.
olarak itibar göreceklerdir” ifadesi de bu
geçişi sembolize etmektedir.
27 Mayis’in Gölgesİ
Sendikalarla müzakere edilmesini ve
emek hareketinin hesaba katılmasını, sa- Döneme damgasını vuran en önemli siya-
dece 1961 Anayasası’nın sağladığı ola- sal gelişme olan 27 Mayıs Darbesi, emek
nakların ve 1960 sonrasının iç pazarı güç- hareketi açısından da dolaysız sonuç-
lendirmeye yönelik ithal ikameci iktisat lar üretti. 27 Mayıs, gönüllü veya zoraki,
politikalarının sonucu olarak görmek ve ama yine de sendikal hareketin tamamı-
emek hareketini edilgen bir kuvvet ola- nın desteğini aldı. Darbecilerin de sendi-
rak değerlendirmek yanıltıcı olur. İşçi sı- kaların desteğini almaya özel önem ver-
nıfı 1950’lerin birikimi ve 1960’lar boyunca diği görülüyor. Bunun en önemli kanıtı 27
yürüttüğü zorlu sınıf mücadelesiyle sınıf Mayıs’tan sadece dört gün sonra Bakan-
mücadelesindeki yerini aldı ve konumu- lar Kurulunun Türk-İş’in Uluslararası Hür
nu pekiştirdi. 1960’ı izleyen dönemin en İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Interna-
önemli özelliklerinden biri yeni bir siyasal tional Confederation of Free Trade Unions,
Saraçhane Mitingi,
31 Aralık 1961.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 81
sonrasında daima bir güce yaslanma ih- kitleyi kapsadığı anlaşılıyor. Ancak bu iş-
tiyacı hisseden 1947 sendikacıları, 27 Ma- çilerin tamamına yakını koalisyon hükü-
yıs’ın silahlı gücü ve siyasal etkisi karşı- metleri döneminde işlerine döndü.3
sında da benzer bir davranış gösterdiler.
Bağımsız bir sınıf geleneğinin gelişmemiş
olması ve kamu kesimi sendikacılığı de-
Antİkomünİzmİn
neyimi, 27 Mayıs karşısında sendikacıların ve Mİllİyetçİlİğİn
geliştirdikleri tutumda da belirleyici oldu. Kiskacinda
Muhalif sendikacılar 27 Mayıs’tan yarar- Sendİkacilik
lanarak karşıtlarını tasfiye etmeye çalışır-
larken, DP’li sendikacılar da kısa bir süre Dönemin ideolojik ikliminin en belirgin
önceki davranışlarının aksine DP iktidarını öğesi hâlâ milliyetçilikle atbaşı giden anti-
eleştiren ve 27 Mayıs’ı öven bir tutum içi- komünizmdir. Antikomünizm, Türkiye için
ne girdiler. 27 Mayıs’ın ardından DP’ye ya- Cumhuriyet’in kuruluşundan başlayarak
kın İstanbul İşçi Sendikaları Birliği (İİSB) adeta hikmet-i devlet olarak var olmakla
ve Türk-İş yönetimleri değiştirildi; muha- birlikte, Soğuk Savaş döneminde pekişti.
lif veya CHP eğilimli sendikacılar yönetim- “Komünist” suçlaması tıpkı 1946-1960 dö-
lere seçilirken, DP’li Türk-İş Başkanı Nuri neminde olduğu gibi, 1960 sonrasında da
Beşer ihraç edildi. Türk-İş başkanlığı ve muhaliflerin meşruiyet alanını daraltan,
genel sekreterliğine uzun yıllar bu görev- sendikal harekette sınıf eksenli yaklaşım-
lerde kalacak olan “mutedil” sendikacı- ları töhmet altında bırakmaya ve ötekileş-
lar, Seyfi Demirsoy ve Halil Tunç seçildiler. tirmeye yarayan bir hegemonya aracı ola-
Demirsoy aynı zamanda bir CHP üyesiydi. rak kullanıldı. DP’li bir sendikacı olan Ziya
1950’lerde DP’li olan Tunç ise 1960 ve 70’li Hepbir DP döneminde kendisi dahil sendi-
yıllarda CHP’ye, özellikle de Ecevit’e yakın kacıların büyük bölümünün komünist ola-
duracaktı. rak görüldüğünü belirtiyor.4 İkinci Dünya
Savaşı sonrasında Türkiye’deki ideolojik
27 Mayıs sonrasında DP’li sendikacılar
hegemonyanın çimentosu olan antiko-
suçlandı, tutuklandı, sürüldü ve işten atıl-
münizm ve milliyetçilik, Türk-İş ve Türk-
dı. İİSB Yönetim Kurulu’ndan üç sendika-
İş’li sendikacıların söylem ve eyleminde de
cı tutuklanırken çeşitli işkollarından çok
önemli bir yer tutmaya devam etti. Bu ide-
sayıda sendikacı gözaltına alındı. Türki-
olojik hegemonyanın çekim gücünün sen-
ye Taşıt İşçileri Sendikaları Federasyonu
dikal hareketi sınıf yörüngesinden olduk-
Başkanı Mehmet İnhanlı 27 Mayıs Darbe-
ça uzaklaştırdığını görmekteyiz.
si’nden sonra Yenikapı’dan Yassıada’ya
tünel açarak tutuklu DP milletvekilleri- 1960’ların başlarında yaşanan U2 ca-
ni kaçıracağı iddiasıyla 11 ay tutuklu kaldı. sus uçağı ve Küba füze krizlerinin Türki-
DP’li sendikacı milletvekilleri de tutuklan- ye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkile-
dı ve bir bölümü uzun süre tutuklu kaldı. ri tekrar gerginleştirmesine paralel olarak
27 Mayıs sonrası dönemde siyasî neden- 3 Çelik (2010).
le işten atılan işçilerin oldukça büyük bir 4 Çelik (2010).
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 83
Türk-İş Başkanı
Demirsoy, 22 Aralık
1962 tarihinde
Ankara’da düzenlenen
Komünizmi
Tel’in Mitingi'nde
konuşuyor. Saraçhane
Mitingi’nden bir yıl
sonra gerçekleştirilen
bu miting, işçi
sorunlarıyla ilgili
olmayan güdümlü
siyasi bir eylemdi.
Bu miting, Türk-İş’in
en tartışmalı siyasal
eylemlerinden biri
olarak tarihe geçti.
antikomünizm her alanda kullanılan bir anlaşılır bir durum olarak tanımlıyordu.5
araç haline geldi. Parlamento’da Komü- Antikomünizm ve milliyetçilik, 1960’lı yıl-
nizmle Mücadele Komisyonu kuruldu, Ko- larda sınıf eksenli ideoloji ve sendikal an-
münizmle Mücadele Dernekleri yaygın- layışların ve sol siyasetin yükselişine kar-
laştı; “komünizmi tel’in mitingleri” devam şı bir ideolojik karşı saldırı ve hegemonya
etti. Bu antikomünist ideolojik iklim için- aracı olarak kullanıldı. TİP ile Türk-İş ara-
de Türk-İş’in en tartışmalı siyasal eylem- sında yükselen duvarlarda ve Türk-İş için-
lerinden biri 22 Aralık 1962 tarihli Komü- de muhalif sendikaların dışlanmasın-
nizmi Tel’in Mitingi oldu. Yaklaşık 20 bin da antikomünist ve milliyetçi iklimin rolü
işçinin katıldığı miting, Türk-İş yöneti- büyüktür.
mi aksini söylese de TİP’e karşı yapılmış
bir eylem olarak algılandı ve Türk-İş için-
İthal İkamecİ
de de tartışma yarattı. İşçi hakları için ya-
pılan görkemli Saraçhane Mitingi’nden bir
Sanayİleşme ve
yıl sonra gerçekleştirilen bu miting, doğ- Sendİkacilik
rudan işçi sorunlarıyla ilgili olmayan pür
ideolojik bir eylemdi. The Times gazetesi Döneme damgasını vuran ve çalışma iliş-
de mitingi düzenleyenlerin dünyaya Tür- kileri açısından yaşamsal rolü olan iktisat
kiye’nin iç durumu konusunda güven- politikası ithal ikameciliktir. İthal ikame-
ce vermeyi amaçladıklarını, ancak şimdi- ci sanayileşme içinde ücretler siyasî yön-
ye kadar kimsenin bir komünist tehdidin temlerle baskı altında tutulmamış, tersi-
varlığından endişe duymadığı bir ülkede ne grevli-toplu pazarlıklı sendikalaşma
böyle bir mitinge ihtiyaç duyulmasını zor 5 Çelik (2010).
84 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
hakkıyla işçi sınıfının reel gelirlerinde- dönemin iki ana sendikacılık eğilimidir.
ki artışın zemini yaratılmıştı. Boratav, bu DİSK’in kuruluşuna giden süreçte diğer
modelde, özellikle kamu kesiminde emek- etkenler yanında kamu ve özel sektörde-
le devlet arasında örtük bir uzlaşmanın ki bu ciddi farklılaşmasının da önemli rolü
yaşandığını ve ücret artışları konusun- olmuştur.
da esnek davranıldığı vurgulamaktadır.
İthal ikameci iktisat siyaseti sendikaların
Bu politikaların bir diğer yansıması ise ol-
elini güçlendirmekteydi. İşçi sınıfının ni-
dukça ileri bir sosyal güvenlik sistemiy-
cel olarak büyümesine paralel olarak ar-
di. Böylece işçi sınıfı, ücret dışında önemli
tan örgütlenme ve hak arama olanakla-
güvencelere ve parasal olmayan gelir tür-
rı, sınıfı nitel olarak da güçlendiriyordu. Bu
lerine kavuşabildi. İthal ikameci politika-
dönemde devlet sendikaları dışlamaktan
lar sanayileşme, ekonomik büyüme, yeni
çok gözetmeye ve sistemle bütünleştir-
istihdam olanakları ve refahın yükselme-
meye çalışıyordu. Geçmişte CHP, sendika-
si gibi sonuçlar verdi. Sendikal hareketin
ları sınıf örgütleri olarak değil, “yardımlaş-
artan gücünün de etkisiyle, 1960’lı yıllar-
ma ve mesleklerin gelişmesini sağlayacak
da gerek kamuda gerek özel sektörde reel
teşekküller” olarak görüyordu. DP ise asıl
ücretlerin anlamlı şekilde büyüdüğü gö-
olarak sendikaları görmezden gelen ve
rülür. Örneğin 1965 yılında 100 olan genel
dışlayan bir popülizmi tercih etmişti. Bu
gerçek ücret endeksi, 1970 yılına gelindi-
çerçevede 1960’lı yılları sendikaların mu-
ğinde 118, kamu kesimin gerçek ücret en-
hatap kabul edildiği bir dönem olarak
deksi 127, özel sektör endeksi 112 olmuş-
düşünebiliriz.
tur. Veriler kamuda daha cömert bir ücret
politikasının izlendiğini gösteriyor ve dö-
nemin popülist iktisat politikalarını teyit İşçİ Sinifinin Nİcel
ediyor. 6
Varliği-Sanayİ
1962 sonunda hükümet ile Türk-İş arasın- İşçİsİnİn Yükselİşİ
da başlayan bakanlar-sendikacılar top-
lantıları ve 1963 yılında kabul edilen 274 1960’larda sosyal-sınıfsal yapıda ve istih-
ve 275 sayılı sendikal kanunlar ile işçi so- damın sektörel dağılımında yavaş ancak
runlarını çözmenin, ücretlerini yükselt- istikrarlı biçimde devam eden bir dönü-
menin ve işçi haklarını genişletmenin ola- şüm, kayda değer bir sanayileşme, işçileş-
nakları arttı. Dönemin iktisat siyaseti ve me ve kentleşme yaşandı. İstihdamda ta-
siyasal koşulları sendikalara kamu kesi- rımın payı azalırken sanayi ve hizmetler
minde ılıman bir ortam sağladı. 1960’ların sektörünün payında belirgin bir artış ger-
ortalarında Türk-İş’te başlayan yarılmayı çekleşti. Özel olarak imalât sanayinin payı
bu açıdan da okumak mümkündür. Göre- ise daha hızlı arttı. Sanayi ve hizmetler
ce piyasa dışına çekilmiş bir kamu kesimi sektörünün payının giderek artması istih-
sendikacılığı ile piyasanın göbeğinde mü- damın sınıfsal dağılımını da değiştirdi; üc-
cadele yürüten özel sektör sendikacılığı retlilerin ve işçilerin sayısı belirgin biçim-
6 Çelik (2010). de yükseldi.
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 85
Tarımda çalışanların sayısı 8,3 milyon ile sanayi işçileri, emek hareketinin yükse-
nicel olarak aynı kalırken, tarım dışı istih- len dinamizminin en önemli göstergesidir.
dam yüzde 53 artarak 3,6 milyondan 5,5 1960 yılında 296 bin olan imalât sanayin-
milyona çıktı. Sanayideki istihdam artışı de ücretle çalışan sayısı, 1970 yılına gelin-
ise yüzde 61 oldu. 1960’ta tarımda çalışan- diğinde 506 bine ulaştı. Özel sektör imalât
lar toplam çalışanların yüzde 70’i iken, bu sanayinde ücretli artış hızı daha yüksek-
oran 1970’te yüzde 60’a geriledi. Tarım dışı ti. Kamuda imalât sanayinde ücretli çalı-
istihdam ise yüzde 40’a yükseldi. Sanayi- şanlar yüzde 45 artış göstererek, 128 bin-
nin payı 10 yılda yüzde 11’den yüzde 16’ya den 185 bine, özel sektörde ise yaklaşık
çıktı. 1960’larda işçiler gerek nicel gerekse yüzde 91 artarak 168 binden 321 bine ulaş-
nitel açıdan yeni bir sosyal sınıf olarak öne tı. Sigortalı çalışanların ve imalât sanayin-
çıktı. 1950’lerin ortasında 1,6 milyon olan de ücretli çalışanların sayısındaki artış ile
toplam ücretli sayısı 1960’ta 2,4 milyona, imalât sanayiinde özel sektörün payının
1970’de ise 4,2 milyona çıktı ve ücretlile- büyümesi emek hareketinin dinamizmini
rin istihdam içindeki payı yüzde 18’lerden artırdı. Öte yandan ücretli çalışanlar için-
yüzde 28’lere yükseldi (Tablo). 1960-70 dö- de kamu görevlileri de önemli bir yer tut-
neminde tarım dışı istihdamda bir büyü- maktadır. 1960’larda kamu personeli-me-
me olmakla birlikte, aynı dönemde tarım- mur sayısında ciddi bir artış yaşandı. 1960
sal istihdamın hâlâ çok yüksek olduğunu yılında toplam 359 bin olan kamu görevli-
unutmamak gerekir. Bu durumu daha iyi si sayısı dönem sonunda yaklaşık 3,5 kat
anlamak için bir karşılaştırma yerinde ola- artarak 1 milyon 250 bine ulaştı. 1960’la-
caktır: 1850’lerde İngiltere’de faal nüfusun rın ortalarından sonra kamu görevlilerinin
yüzde 42’si sanayide istihdam ediliyordu. toplumsal etkisi arttı.
tik ve sosyal hakları güvenceye alan ka- çeşitli düzey ve ölçekte sendikalar kurul-
rakteri nedeniyledir. masına olanak tanıyordu. İşyeri ve işkolu
sendikası, bölgesel sendika birlikleri, fe-
derasyon ve konfederasyon şeklinde işçi
274 ve 275 Sayili Sendİkal kuruluşları kurmak mümkündü. 274 sayılı
Yasalar Kanun’un sağlamış olduğu bu çeşitlilik 12
1961 Anayasası tarafından güvenceye alı- Eylül sonrasında ortadan kaldırılacak ve
nan sendikal haklar iki yıllık bir gecik- sadece işkolu sendikaları ve konfederas-
yonların kurulmasına olanak tanınacaktı.
meyle Temmuz 1963’te kanunî düzenle-
Sendika üyeliği ve üyelikten ayrılma ko-
meye dönüştü. Birinci İnönü Koalisyon
nusunda serbestlik ilkesini benimseyen
Hükümeti döneminde, hükümetin ken-
274 sayılı Kanun’a göre birden çok sendi-
di içindeki çelişki ve dirençleri nedeniy-
kaya üye olmak yasak değildi. Sendika-
le sendikal kanunlar çıkarılamadı. İkin-
lar arasında yaşanan yetki rekabeti, yetki
ci İnönü Koalisyonu döneminde 274 sayılı
uyuşmazlıkları ve toplu iş sözleşmelerin-
Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş
den yararlanma kaygısı nedeniyle işçiler
Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kabul
birden çok sendikaya üye oluyordu. Bu du-
edildi. 624 sayılı Devlet Personeli Sendika-
rum, dönem boyunca sendikalı işçi sayısı-
ları Kanunu ise 1965 yılına kadar bekledi.
nın fiili durumdan çok yüksek görünmesi-
nin önemli nedenlerinden biridir.
Bütün İşçİler İçİn Özgür
Kanun, sendikaların faaliyetlerini oldukça
Sendİkalaşma Hakki
geniş bir çerçevede düzenliyordu. Toplu iş
İşçilerin sendikal örgütlenmesini düzen- uyuşmazlığı çıkarmak, toplu iş sözleşme-
leyen 274 sayılı Kanun, 1947 tarih ve 5018 leri yapmak, greve karar vermek ve yö-
sayılı Sendikalar Kanunu’na göre oldukça netmek, uluslararası kuruluşlara temsilci
88 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ve 3008 sayılı İş Kanunu’nda yer alan grev türüne de olanak sağlıyordu. Grev, sade-
yasağı kaldırıldı ve Anayasa’da güvenceye ce toplu iş sözleşmeleri sonucunda ortaya
alınan grev hakkının uygulanmasına iliş- çıkan çıkar uyuşmazlıkları ile sınırlı olma-
kin ayrıntılara yer verildi. Toplu pazarlık ve yıp, toplu iş sözleşmesinin ve mevzuatın
toplu iş sözleşmesinin kurumsallaşması uygulanması nedeniyle ortaya çıkan hak
sağlandı. 1926 tarihli Borçlar Kanunu’nda uyuşmazlıkları için de söz konusuydu.
Umumî Mukavele (Genel Sözleşme) yapıl-
275 sayılı Kanun, bu olumlu özellikleri ya-
masına olanak tanındı ve 1947 Sendikalar
nında bazı kısıtlarla da maluldür. Kanun’un
Kanunu ile sendikaların üyeleri adına ge-
nel sözleşmeler yapabilmeleri hüküm altı- en önemli zaafı grev ve lokavtı, birlikte ve
na alındı. Ancak gerek grev hakkının yok- eşit haklar olarak ele almasıdır. Oysa Ana-
luğu gerekse sendikaların deneyimsizliği yasa’da grev bir hak olarak tanınırken lo-
ve zayıflığı gibi nedenlerle 1961 öncesinde kavta yer verilmeyip sadece “işverenlerin
toplu pazarlık ve toplu iş sözleşmeleri yok hakları” ifadesi ile yetinilmişti. Anaya-
denecek kadar sınırlı kaldı. sa grev ve lokavtı eş değer tutmamış ve
önemli bir hukuksal fark yaratmıştı. An-
Kanun, işkolu ve işyeri olmak üzere iki dü- cak Kanun ile bu fark ortadan kaldırıldı
zeyli bir toplu iş sözleşmesi sistemi öngö- ve grev ile lokavt eşitlendi. 275 sayılı Ka-
rüyordu. Bir işkolunda çalışan işçilerin ço- nun’un bir başka sınırlandırması, grev ve
ğunluğunu temsil eden işçi federasyonu lokavtın Bakanlar Kurulu kararıyla geçici
veya işçi sendikası, o işkolundaki işyerle- olarak durdurulabilmesiydi. Kanun’a göre,
rini kapsayan toplu iş sözleşmesi yapmaya memleket sağlığı ve millî güvenlik gerek-
yetkili olacaktı. Bir veya birden fazla işye- çeleriyle grev ertelenebilecekti. Erteleme
rinde çalışan işçilerin çoğunluğunu temsil iki aşamalıydı. İlk erteleme en çok 30 gün,
eden sendika ise o işyeri veya işyerleri için
ikinci erteleme 60 gün süreli olabilecekti.
toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkiliydi. Bu
Danıştay bir hafta içinde yürütmeyi dur-
ikili sistem yüzünden sendikalar arasın-
durma talebi konusunda karar verecek-
da ciddi yetki ihtilafları ve sendikal reka-
ti. Bu süre içinde devreye giren uzlaştırma
bet yaşandı. Sistemin boşlukları nedeniyle
mekanizması, tarafların kabulüne bağlı
sarı ve işveren güdümlü sendikalar türedi.
olacaktı ve geciktirme süresinin sonunda
Sendikaların üye sayılarına ilişkin veriler,
grev ve lokavt devam edebilecekti.
yetki rekabeti nedeniyle iyice sağlıksız bir
görünüm kazandı.
Sendİkal Haklarin
Kanun, toplu iş sözleşmesi görüşmelerin-
de anlaşma sağlanamaması durumunda
Üvey Evladi: Kamu
önce bir uzlaştırma aşaması, ardından da Görevlİlerİ
grev ve lokavtı düzenledi. 275 sayılı Ka-
nun’un en özgün yanı toplu iş uyuşmaz- 274 ve 275 sayılı kanunlar sadece işçile-
lıklarının ve hak uyuşmazlıklarının çö- re yönelikti. 274 sayılı Kanun görüşülür-
zümünde grev hakkına yer vermesidir. ken, Komisyon Başkanı Coşkun Kırca ve
Kanun hak grevi olarak bilinen bir grev Çalışma Bakanı Bülent Ecevit tarafından
90 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türk-İş ve Partİler
Üstü Polİtİka
27 Mayıs sonrasından DİSK’in kuruluşu-
na kadar geçen dönemde sendikacılık, si-
yaset ve devlet ilişkilerini iki ana eği-
lim ve dönemde ele almak mümkündür.
1960-1962 yıllarını kapsayan ilk dönem-
de sendikacılarda siyasallaşma eğiliminin
yüksek olduğunu, bir işçi partisi yoluy-
la siyasete katılma tartışmalarının ve gi-
rişimlerinin yoğunlaştığını görmekteyiz.
Kurucu Meclis çalışmalarının verdiği mo-
ral, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) kurulması,
Saraçhane Mitingi ve diğer işçi eylemleri
ile Türkiye Çalışanlar Partisi (TÇP) girişimi
bu dönemin öne çıkan olgularıdır. Ancak
sendikacılığın bu dönemde siyasallaşma
Türk-İş’in 1964’te toplanan 5. Genel Kuru-
konusunda önemli tereddütler yaşadığı ve Mim Uykusuz
lunda resmiyete kavuştu ve partiler üstü DİSK dergisi,
ana akım partilerin de kendi etkileri altın- Sayı 6,
politika olarak tüzük hükmü haline geldi. Kasım 1973.
daki sendikacılar aracılığıyla merkez-kaç
Bu dönem, aynı zamanda, TİP’li sendikacı-
ve bağımsız girişimleri engellemeye çalış-
lar tarafından tutulan yol ile Türk-İş’in ana
tıkları gözlenmektedir.
gövdesi arasında ayırımların derinleştiği
İkinci dönem, 1962 sonunda TÇP girişimi- yıllardır. Sendikalar tıpkı 1947-1960 döne-
nin sönümlenmesiyle başladı. Bu eğilim minde DP-CHP arasında ayrıştığı gibi, 1960
ve dönem doğrudan siyasallaşma yerine, sonrasında da iki ana akım parti (AP-CHP)
baskı grubu ve partiler üstü politika yak- arasında bölünmüştü. DP’nin işçi ve sen-
laşımının benimsenmediği ve partikülarist dikacılardan aldığı desteğin bir benzeri-
(sorunlara bir bütünlük içinde değil parça ni 1960’lı yıllarda AP aldı. AP’nin aldığı bu
parça çözüm arama yaklaşımı) sendikacı- destekte DP’nin mirasçısı olmasının; işçile-
lık anlayışının güçlendiği yıllardı. 1962 son- rin ve sendikacıların 1946 sonrasında “halk
larında güç kazanmaya başlayan bu eğilim partili” ve “demokrat” olarak bölünmüş
92 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
olmalarının önemli payı olsa gerektir. Öte milletvekillerini izleme ve seçtirmeme gi-
yandan henüz egemenliğini koruyan ta- rişimi ve 1965 seçimlerinde sendikacıların
rımsal yapılar, geleneksel-muhafazakâr iki ana akım partiden milletvekili seçtiril-
değerlerin etkisi, sosyal mücadele gelene- mesine dönük çabalar bu yaklaşımın ör-
ğinin zayıflığı, işçilerin sağ, muhafazakâr nekleri olarak gösterilebilir. Bu yaklaşım,
partileri desteklemesine yol açıyordu. işçilerin sorunlarının bir sınıf olarak değil,
Partiler üstü politika, Türk-İş’in 1964’te ancak tekil sorunlar olarak ele alınması
yapılan 5. Genel Kurulunda tüzük hükmü anlamına gelmekteydi. Öte yandan, kamu
ve resmi politika haline geldi. Genel Ku- kesiminin sendikal ağırlığı nedeniyle bu
rulda değiştirilen Türk-İş Anatüzüğü’nde sektörde yürütülen toplu pazarlıklarda da
partiler üstü politika şu şekilde düzenlen- önemli sonuçlar alınıyordu.
di: “Türk-İş, Türk sendika hareketinin or-
1965 seçimlerinde AP’nin yüzde 53 oy ora-
tak bir kararı olmadıkça, siyasî partilere
nı ve 240 milletvekili ile tek başına iktida-
ve onlara bağlı teşekküllere karşı mutlak
bağımsızlığını korumayı ve partiler üstü ra gelmesi Türk-İş açısından da önemli so-
bir politika izlemeyi amaç bilir.” Bu politi- nuçlar doğurdu. 1965 seçimleri o döneme
kanın resmen kabulü ile Türk-İş, ana akım değin en çok sendikacının Meclis’e girdiği
siyasî partiler karşısında dengeci/taraf- seçim olma özelliğini taşıyordu. 1965 se-
sız bir yaklaşım benimsemiş oldu. İşçiler çimlerinde toplam yedi sendikacı millet-
ve sendikacılar arasında, kökleri 1940’lara vekili seçildi. Bunlardan dördü AP’li, üçü
uzanan DP-CHP yarılması 27 Mayıs son- ise TİP’liydi. 1965 seçimlerinde CHP’den
rası AP-CHP yarılması halini aldı. Bu yüz- ise işçi-sendika kökenli milletvekili seçi-
den Türk-İş’in ana akım partilerden birini lemedi. AP’den seçilen sendikacı millet-
desteklemesi neredeyse imkânsızdı. Par- vekilleri Kayseri Teksif Başkanı Mustafa
tiler üstü sendikacılık ilkesi benimsenir- Ertuğrul, Metal-İş Federasyonu Başkanı
ken CHP’liler bir partinin desteklenmesini Kaya Özdemir, Tes-İş Federasyonu Genel
istedi. Demirsoy ve Tunç mihveri ise par-
Sekreteri Enver Turgut ve Türk-İş Baş-
tiler üstü politikayı savundu. Genel Ku-
kanvekili ve Çimse-İş Sendikası Başkanı
rulda ayrıca milletvekilleri kanalıyla her
Hasan Türkay’dı.
partide etkili olma yaklaşımı benimsendi.
1960’ların ilk yarısında Türk-İş’in çok sa- CHP, 1960 sonrasında devlet kurucu bir
yıda Yönetim Kurulu üyesi ve üye sendi- partiden ılımlı sol bir partiye yönelme ve
kaların yöneticileri, kurucu, üye ve millet- emekle daha yakın bağlar kurma arayışı-
vekili olarak AP, CHP ve TİP’te yer aldı. na bu dönemde girdi. 1965 seçimleri önce-
Baskı grubu, lobicilik ve partiler üstü sen- sinde ortanın solunda olduğunu açıklayan
dikacılık birbirini tamamlayan politika- CHP, seçimlerde Adalet Partisi (AP) karşı-
lar oldu. 1962 Ağustos ayında başlayan sında büyük bir yenilgi aldı. CHP’nin seçim
bakanlarla toplantılar, 274 ve 275 sayı- yenilgisi ve AP’nin seçim zaferi, çalışma
lı kanunların hazırlanması sırasında mil- ilişkileri alanında 1961 Anayasası’nın sağ-
letvekilleri bazında yürütülen girişimler, ladığı zeminin korunmasını zorlaştırdı.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ:
“UMUTTAN YALNIZLIĞA” İŞÇİLERİN PARTİLEŞMESİ
Aziz Çelik
1960 sonrasında işçi sınıfının si- Türkiye işçi sınıfının tarih sahnesi- Kimya İşçileri Sendikası Başkanı),
yasallaşmasının ilk somut sonu- ne çıkış hamlelerinin en önemlile- Salih Özkarabay (İstanbul Basın
cu Türkiye İşçi Partisi’dir (TİP). TİP rinden biridir. Teknisyenleri Sendikası Başkanı),
gerek emek hareketi gerekse sol İbrahim Denizcier (Müskirat Fe-
13 Şubat 1961 tarihinde kuru-
açısından uzun dönemli etkile- derasyonu Başkanı) ve Adnan Ar-
lan TİP’in tümü sendikacı olan 12
ri olan son derece özgün bir de- kın (İİSB İcra Kurulu Muhasip Üye-
kurucusu şunlardı: Kemal Türk-
neyimdir. Özellikle kuruluş sü- si). Türk-İş’in desteğini alamadan
ler (Türkiye Maden-İş Sendika-
reci TİP’in ayırt edici yanıdır. TİP’i kurulan TİP, adeta bir İİSB partisi
bir anda ortaya çıkmış bir siyasal sı Genel Başkanı), Avni Erakalın
olarak ortaya çıkmıştı. TİP kuru-
parti olarak değerlendirmek yan- (İİSB Genel Başkanı), Şaban Yıl- cularından 8’i (Denizcier, Erakalın,
lış olur. Tersine, TİP uzun bir enerji dız (İİSB Genel Sekreteri), İbrahim Yıldız, Kuas, Göksüzoğlu, Uslubaş,
birikiminin sonucudur. TİP’i kuran Güzelce (İstanbul Basın Teknis- Arkın ve Özkarabay) İİSB’nin Eylül
sendikacıların bu konu üzerinde yenleri Sendikası Genel Sekrete- 1960 kongresinde DP’lileri devirip
önceki yıllarda düşünmüş olduk- ri), Ahmet Muşlu (Türkiye Çikola- yönetime seçilmişlerdi.
ları ve sınırlı da olsa kimi siyasî de- ta Sanayi İşçileri Sendikası Genel
TİP’in tüm kurucularının sendikacı
neyimlere sahip oldukları bilini- Başkanı), Rıza Kuas (Lastik-İş
olması onun en özgün yanı olarak
yor. TİP, bütün bu birikim, arayış Sendikası Genel Başkanı), Kemal
ön plana çıktı. Kurucular -Güzel-
ve tartışmaların ürünü olarak do- Nebioğlu (Türkiye Otel ve Gıda İş-
ce’nin Demokrat İşçi Partisi (DİP)
ğan bir parti olarak ele alınmalıdır. çileri Sendikası- Genel Sekreteri),
deneyimi, Yıldız’ın DP üyeliği ve
TİP, işçi sınıfının nicel ve nitel geli- Hüseyin Uslubaş (İstanbul Yap-
Erakalın’ın Hürriyet Partisi’nden
şiminin ulaştığı aşamada kendini rak Tütün İşçileri Sendikası Baş-
milletvekili adaylığı dışında- yo-
hissettiren bir ihtiyacın ürünü ve kanı), Saffet Göksüzoğlu (İlaç ve
ğun politik deneyimleri olma-
yan ve Türkiye solunun gelenek-
sel kadroları içinde yer almayan
isimlerdi.
Türkiye’de sol/sosyalist partile-
ri, Türkiye Komünist Partisi (TKP)
geleneği etrafında kurulan par-
tiler ve diğerleri olarak ayırmak
mümkün. 1946’daki iki sosyalist
parti (Türkiye Sosyalist Emekçi ve
Köylü Partisi ve Türkiye Sosyalist
Partisi), 1954’deki Vatan Partisi
TKP geleneği etrafında kurulmuş
partilerdi. DİP ve TİP ise TKP’li
TİP Merkez Yürütme Kurulu (4 Kasım 1966) kadrolar tarafından değil, bağım-
Sağ alttan: Sina Pamukçu (önde ilk sırada), Ali Karcı, Behice Boran, Nihat Sargın, Rıza Kuas,
Mehmet Ali Aybar, Cemal Hakkı Selek, Kemal Nebioğlu, Kemal Sülker, Salih Özkarabay ve Adnan
sız dinamikler tarafından kuruldu.
Cemgil. Ciddi bir etkinlik göstermese de
1950’li yıllarda kurulan Demok- Partisi’nden esinlendiğini söyle- ve Yön grubu tarafından gerek-
rat İşçi Partisi’nde Orhan Arsal yebiliriz. Nihat Sargın, TİP’i ku- siz görülmüş, hatta görmezden
hariç diğer kurucular ve Vatan ranların, doğrudan doğruya işçi- gelinmişti. 1962’nin ilk aylarında
Partisi’nde Hikmet Kıvılcımlı ha- leri parlamentoda temsil etmek gündeme gelen Türkiye Çalışan-
riç diğer kurucular işçi idi. Ancak gibi daha basit hedeflerden hare- lar Partisi (TÇP) girişimi de TİP’i
tümüyle işçi ve sendikacılar ta- ket ettiklerini ve diğer partilerden görmezden gelme ve etkisizleş-
rafından kurulmuş bir parti olma- yüz bulamadıklarını; bunun TİP’in tirme anlayışının bir sonucuydu.
sı TİP’i bu örnekler karşısında öz- kuruluşunda çok etkili olduğu- Çalışanlar Partisi girişimi TİP’e
gün kılıyor. nu vurgular.2 Behice Boran, parti karşı bir girişim olarak görünse
kurma girişiminin sadece sendi- de sonuçta, bu girişimin TİP’in sil-
Parti kurucuları TİP’in “...ezilen
kacılardan gelmekle kalmadığını, kinmesine yol açtığını söylemek
işçi sınıfının haklarını korumak
bunların aralarına hiçbir aydın al- mümkün. TİP’in gerekli örgütlen-
için” ortaya çıktığını ifade ediyor-
mamış olduğunu vurgulayarak, meyi tamamlayıp 1961 seçimleri-
du. Aybar, TİP kurucularının sı-
bu tutumun okumuş yazmışlara, ne girememesi ve Genel Başkan
nıf vurgusunu çok önemsiyordu:
kravatlılara bir güvensizlik belirti- Erakalın’ın başkanlıktan ayrılıp
“Sınıf’ sözcüğünün bozguncu-
si olduğunu yazmaktadır.3 Yeni Türkiye Partisi’nden bağım-
luk sayıldığı, yasak olduğu Türki-
sız aday olması ve seçilememesi,
ye’de, 12 emekçi çıkıyor ve biz işçi İİSB’li sendikacılar tarafından ku-
TİP’in ilk yılında karşılaştığı güç-
sınıfının partisini kurduk diyor- rulan TİP zayıf, etkisiz ve zor bir
lüklerdi. TİP, kuruluşunun ilk yılın-
du.” Aybar’ın değerlendirmesin- başlangıç yapmıştı. Artun Ünsal
da, liderlerinin deneyimsizlikleri
de dikkat çeken bir başka husus TİP’in kuruluşundan sonraki bir
ve açık politik görüşlerinin olma-
ise TİP’i daha kuruluşunda kendi- yıllık dönemi yalnız sendikacılar
yışı yüzünden kayda değer bir
sini işçi sınıfının partisi olarak ta- dönemi olarak adlandırmaktadır.4
etkinlik gösteremedi. Bu açıdan,
nımlamasıdır.1 Türkiye’deki parti Öte yandan TİP, Türk-İş’ten de is-
1961 sonu itibariyle TİP’in faaliye-
deneyimleri açısından özgün bir tediği desteği alamamış, CHP’liler
tinin durmuş olduğunu söylemek
yere sahip olsa da TİP’in, kuru- 2Nihat Sargın ile görüşme (Aziz Çelik), İstanbul: mümkün. 1962’de Aybar’ın genel
luşu aşamasında Batılı işçi par- 25 Ocak 2008.
başkan olarak partiye davet edil-
tilerinden, özellikle de İngiliz İşçi 3Behice Boran (1970), Türkiye ve Sosyalizm So-
runları, İstanbul: Tekin Yayınevi, s. 59-61. mesi ve diğer sosyalist aydınların
1 Uğur Mumcu (1996), Aybar ile Söyleşi-Sos- 4 Artun Ünsal (2002), Umuttan Yalnızlığa Türki-
yalizm ve Bağımsızlık, 16. Basım, İstanbul: Tekin ye İşçi Partisi (1961-1971), İstanbul: Tarih Vak-
partiye katılması TİP’i canlandır-
Yayınevi, s. 25. fı Yurt Yayınları. dı. Bu canlanmayla TİP, 1965 se-
Türkiye tipi sendikanın ve federasyonun sağ kanadına yakınlığı ile bilinen ve 1965
tek çatı altında birleşmesini, federasyon- yılında AP milletvekili olan Kaya Özdemi-
ların bir an önce Türkiye tipi sendika haline roğlu getirildi. Başında CHP’li Osman So-
gelmelerini karara bağladı. Ancak bu kara- ğukpınar’ın olduğu Türkiye Devlet Su İşleri
ra rağmen, 1963 yılında halen var olan Tür- Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası’nın (Ges-
kiye tipi sendikaların karşısında yeni fe- İş) karşısında Türk-İş’in destek ve teşvi-
derasyonlar kuruldu. Bu federasyonlar AP kiyle Aralık 1963’te Türkiye Enerji Su ve
eğilimli sendikacılarca kuruldu ve Türk-İş Gaz İşçileri (Tes-İş) Federasyonu oluştu-
yönetiminden destek buldu. AP’li sendika- ruldu. 1965 yılında AP milletvekili seçilen
cılar, özellikle 1966’da toplanan 6. Genel Ku- Enver Turgut Tes-İş’in Genel Sekreterliğini
rulda açık bir üstünlük sağladılar ve Türk- ve Genel Başkanlığı’nı yaptı. Türk-İş içinde
İş üyesi sendikalarda etkilerini artırdılar. TİP’li Tahir Öztürk’ün başkanı olduğu Tür-
kiye Yapı İşçileri Sendikaları Federasyonu
Bu süreçte bazı işkollarında TİP veya CHP
(Yapı-İş) varken Kasım 1963 tarihinde Tür-
eğilimli sendikacıların yönetimindeki sen-
kiye Çimento, Seramik Toprak ve Cam Sa-
dikalar karşısında yeni sendikalar kurul-
nayii İşçileri Sendikası (Türkiye Çimse-İş)
du. Türk-İş’in en büyük sendikalarından
kuruldu. Çimse-İş’in Genel Başkanı 1965 ve
biri olan Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sa-
1969 seçimlerinde AP milletvekili seçilen
nayii İşçileri Sendikaları Federasyonu'nun
Hasan Türkay idi. Bu sendikalarla TİP’lile-
(TEKSİF) yönetimi, 1965 Ağustos ayında,
rin etkin olduğu ve daha sonra DİSK’i kura-
eski AP Milletvekili Nuri Beşer ile eski DP
cak sendikalar arasında sendikacılık anla-
Milletvekili Recep Kırım tarafından yön-
yışı açısından büyük farklar vardı.9
lendirilen Şevket Yılmaz başkanlığında bir
ekip tarafından CHP’li Bahir Ersoy’un elin- Merkezîleşme eğilimine karşın sendika
den alındı. Yön, AP’nin bu dönemde gere- enflasyonu olarak da nitelenen sendika
kirse parçalayarak sendikalara el koyma sayısının çokluğu 1960’lı yılların bir baş-
politikası güttüğünü yazmaktadır.8 Türk-İş ka özelliğiydi. 274 sayılı Kanun’un işyeri
içinde TİP’li Kemal Türkler’in başkanı oldu- sendikalarına olanak tanıması nedeniy-
ğu 1947 yılında kurulmuş ve millî tip sendi- le çok sayıda işyeri sendikası kurulmuş
ka olarak faaliyet gösteren Türkiye Maden, ve bu durum sendika sayısını artırmış-
Madeni Eşya ve Makina Sanayii İşçile- tı. 1963 yılında 565 olan sendika sayısı
ri Sendikası (Maden-İş) varken, Türk-İş’in 1970’de 737’ye ulaştı. Ancak sendikalı işçi-
teşvik ve desteğiyle 1963 yılında Türkiye lerin ezici çoğunluğunu Türk-İş ve DİSK’in
Metal Çelik Mühimmat Makina Metalden temsil ettiğini ve bu enflasyonun sendi-
Mamul Eşya ve Oto Sanayii İşçi Sendikaları kal hareketteki merkezîleşme eğilimi dur-
Federasyonu (Metal-İş) (bugünkü Türkiye durmadığının altını çizmek lazım. Bu işye-
Metal, Çelik, Mühimmat, Makina, Metalden ri sendikalarının önemli bir bölümü sarı ve
Mamül Eşya ve Oto, Montaj ve Yardımcı İş- güdümlü sendikalardı. 1960’lı yılların bir
çiler Sendikası-Türk-Metal) kuruldu. Me- başka özelliği sarı sendikalarla sınıf ek-
tal-İş Federasyonu’nun başına AP’nin aşırı senli sendikalar arasındaki mücadeleydi.
8 Çelik (2010). 9 Çelik (2010).
KÖKLER ve ÖNCÜLER: DİSK’E GİDEN YOL | 97
Charles Levinson
İşte böylesi bir ortamda, Uluslararası Me- sayısındaki gelişmeyi sağlıklı olarak de-
tal İşçileri Federasyonu IMF’nin genel sek- ğerlendirmek istatistikî sorunlar nede-
reter yardımcısı ve Türkiye sorumlusu niyle güçtür. Sendikalı işçi sayıları sen-
olan (1956-64) ve Amerikan sendikacılığı- dikaların beyanlarına dayalı olduğu için
na karşı savaş açan Charles Levinson Tür- tartışmalıdır. Sendikalar temsil ettikleri
kiye ile ilgilenmeye başladı ve TİP ve DİSK üyelerin listesini her yılın başında Çalışma
kurucusu olacak T. Maden-İş başkanı Ke- Bakanlığı’na bildirmek zorundaydılar.
mal Türkler’le ilişki kurdu. Kemal Türk-
ler 1960 başında Cenevre’ye gitti. IMF’nin Tablo 3: Sendikalaşma Oranı (Yüzde)
(1960-1970)
resmen üye olamayan Maden-İş’e maddi
Tahmini Sendikalı
yardımları başladı. Levinson 1964’te Ulus-
Sendikalı/
Sendikalı/
Sigortalı
genel sekreteri olunca bu kez TİP ve DİSK
Ücretli
Yıllar
(Bin)
kurucusu olacak Lastik-İş’e yardım et-
meye başladı. TİP kurulduktan sonra Le- 1960 2437 621 283 12 45
Grevde Geçen
ka rejimlerinin inşa edilmesine karşı di-
Grev Sayısı
İşgünü
renç gösterdiler. 1960’ların başında Kavel
Sayısı
Yıl
Direnişi ile başlayan fiili-meşru mücadele
1963 8 1.514 19.739 63
çizgisi, dönemin ortasında Kozlu ile döne-
min sonunda Derby, Singer ve Sungurlar 1964 83 6.640 238.261 736
gibi direnişlerle devam etti. Kanunî grevler 1965 46 6.593 336.836 866
fabrika işgalleri de bu dönemin yaygın ey- 1967 101 9.499 350.037 801
lem biçimlerindendi. 1968 54 5.289 174.905 342
Dönemin işçi eylemlerinin bir önemli özel- 1969 77 12.601 235.134 452
liği de sadece sermayeye karşı değil, sarı 1970 72 21.156 220.189 419
Dİrenİşler ve
sonucu sendika birlikle- İşgaller
rinin kapatıldığını söylü-
yor. Türkiye işçi sınıfının 1960’larda mevzuatın kanunî
tarih sahnesine çıkışı ve grev olarak tanımladığı grev-
işçi hareketi açısından bir ler dışında kalan yaygın işçi
dönüm noktası olan bu eylemleri söz konusudur. İş
eylem sonrasında işçi ha- yavaşlatma, iş bırakma, dire-
reketinin yükselişi başladı.
niş, işyeri işgali, oturma gre-
Doğrudan siyasal iktidara
vi, yürüyüş ve miting, işe geç
yönelik ve siyasal talep-
lerin dile getirildiği miting, gitme, boykot, yemek boy-
Türkiye işçi sınıfının oluşu- kotu gibi işçi eylemleri de ça-
mu açısından da kritik bir lışma ilişkilerinin önemli bir
eşik özelliği taşıyor. Miting parçasıdır. Kanunî grevin gö-
işçi sınıfının iktisadî bir ka- rece dar bir kapsama sahip Cumhuriyet gazetesi, 1 Ocak 1962.
tegori olmanın ötesinde olmasından dolayı, işçi hare-
sosyal ve siyasal olarak ketlerinin gerçek boyutunun anlaşılabilmesi için kanunî grevler dışında-
sınıf haline gelmekte oldu-
ki eylemlerin de dikkate alınması ve incelenmesi önem arz eder. Ancak
ğunun en önemli işaretiydi.
bu eylemlerin istatistikî olarak saptanması daha zordur.
Mitingin açığa çıkardığı biri-
kim dönemin sosyalistleri- 27 Mayıs’tan kısa bir süre sonra işçi eylemlerinde ciddi bir sıçrama ya-
ni bile şaşırtan niteliktedir. şandı. Kelimenin tam anlamıyla Türkiye işçi sınıfı tarih sahnesine çıkı-
Mehmet Ali Aybar önce- yordu. Bu eylemler düşük ücretlerden, kötü çalışma koşullarına, grev
sinde yoğunlaşan işçi ey- yasasının çıkarılmasına, kamu işletmelerinin yöneticilerinin despot ta-
lemleriyle birlikte mitinge vırlarına gösterilen tepkiye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. 27 Ma-
ilişkin izlenimini, “emekçiler yıs’ı takiben ortaya çıkan yoğun işçi eylemleri 1950’li yılların birikiminin
sanki birden yüzyıllık uyku- ve basıncının sonucu olarak okunabilir.
larından uyanmışlardı” söz-
leriyle anlatır. Aybar, miting 5 bin Sümerbank işçisinin yalınayak yürüyüşü (25 Kasım 1961), Saraç-
alanındaki dev pankarttaki, hane Mitingi (31 Aralık 1961), 5 bine yakın işsizin Ulus Meydanı’ndan
“bizim de sözümüz var!” TBMM’ye yürüyüşü ve polisle çatışmaları (3 Mayıs 1962), Yapı-İş Sendi-
sloganından çok etkilendi- kası’nın Zonguldak Ereğlisi’ndeki mitingi ve işten atmalara karşı protes-
ğini ve bunu güzel günlerin
tolar (12-13 Ağustos 1962) ve Kavel Grevi (Ocak 1963) 274 ve 275 sayılı
müjdecisi olarak gördüğünü
kanunlar çıkmadan önce 1961-1963 döneminde yaşanan belli başlı işçi
yazar. Mitingi düzenleyen
ekibin aynı zamanda TİP’in hareketleriydi. 12 1961-63 döneminde 10 grev, 6 oturma grevi, 7 sakal gre-
kurucuları olması da tesa- vi, 12 sessiz yürüyüş, 5 miting ve gösteri gerçekleştirildi. 13 Bunların için-
düfi değildir. Yine bu mi- de Kavel Grevi özel bir yer tutar. Zafer Aydın’ın “Kanunsuz” Bir Grevin
ting Nazım Hikmet’e ünlü Öyküsü adıyla kitaplaştırdığı direniş, Anayasa’nın grev hakkını tanıdığı
Türkiye İşçi Sınıfına Selam ama sendikal yasaların çıkarılması konusunda koalisyon hükümetinin
başlıklı şiirini kaleme aldıra- ağırdan aldığı koşullarda gerçekleşen bir direniştir. 1960’ların fiili-meşru
caktır. işçi mücadele çizgisinin en önemli halkasıdır.14
Kaynak: M. Hakan Koçak ve Aziz Çe- 12 Kurthan Fişek (1969), Türkiye’de Devlet-İşçi İlişkileri Açısından Devlete Karşı Grevlerin Kritik Tahlili,
lik, “Türkiye İşçi Sınıfının Ayağa Kalktı-
Ankara: A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, No: 274, s. 57.
ğı Gün: Saraçhane Mitingi”, Çalışma ve
Toplum, Sayı: 49, 2016/2.
13 Fişek (1969), s.57.
Zafer Aydın (2010), “Kanunsuz” Bir Grevin Öyküsü Kavel 1963, Gözden Geçirilmiş 2. Basım. İstanbul:
14
Kemal Türkler DİSK Kuruluş Genel Kurulu’nda, 12 Şubat 1967, Şafak Sineması - Çemberlitaş, İstanbul
Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü (USTE) Arşivi, Kemal Sülker Koleksiyonu
KURULUŞ (1966-1967) | 111
Kuruluşun Arİfesİ
Türkiye Demokratik, Toplumcu ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu 12 Mayıs 1964 yılında kuruldu. Kurul-
masında belirleyici neden, Türk-İş üyesi Türk Ulaş-İş Sendikası ile Türk-İş yönetimi arasındaki anlaşmazlıktı. Türk
Hür-İş’in genel başkanlığını bir süre Feridun Şakir Ögünç yürüttü. Türk Hür-İş Ocak 1966’da 448 bağımsız sendi-
kaya bir toplantı çağrısı yaptı. Toplantı 118 bağımsız sendikanın katılımı ile gerçekleşti. Bu arada Türk Hür-İş’in baş-
kanlığını Mehmet Alpdündar üstlendi. Türk Hür-İş’in kurucusu Türk Ulaş-İş ile Türk-İş arasında yaşanan sorunun
çözümünden sonra Türk Ulaş-İş, Kasım 1965’te tekrar Türk-İş bünyesine döndü. Böylece Türk Hür-İş’in etkinliği
iyice azaldı. Türk Hür-İş daha sonra 1967 başlarında DİSK’in kuruluş çalışmalarına katıldı.1
Türk Hür-İş etkili ve uzun süreli bir varlık gösteremese de Türk-İş içindeki ilk konfederal ayrılık olması nedeniyle
önemliydi. Türk Hür-İş’in bir diğer ilginç yanı ise “Türk sendikacılığında demokratik, toplumcu ve devrimci” ilkele-
rin savunulacağını vurgulamasıydı.2 Böylece daha sonra DİSK’in kullanacağı “sendikacılıkta devrim” ve “devrimci”
ifadeleri daha önce Türk Hür-İş tarafından kullanılmıştı.
Dayanışma Konseyi
Mart 1965 ayı içinde Türk-İş’e karşı bir kuruluş olarak Türkiye İşçi Sendikaları Dayanışma Konseyi, yedi sendika ta-
rafından oluşturuldu. Dayanışma Konseyi’nin Başkanı Petrol İşçileri Federasyonu Başkanı Mehmet Kılınç idi. Kon-
seye üye sendikalar Koop-İş, Sağlık-İş, Motor-İş, Tesisat-İş, Petrol-İş, Pancar-İş ve Petrol İşçileri Federasyonu idi.
Konsey, Hür-İş ile işbirliği halindeydi. Ancak beklenen ilgiyi toplayamadı ve başarılı olamadı.3
1 Yıldırım Koç (1996), “Unutulmuş Bir Konfederasyon Türk Hür-İş”, Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Tarihi Ankara: Türkiye Yol-İş Sendikası Yayınları
2 Koç (1996).
3 Sedat Ağralı (1967), Günümüze Kadar Belgelerle Türk Sendikacılığı, İstanbul: Son Telgraf Matbaası. s.208-209
Kozlu direnişinde
askerlerin ateş açması
sonucu öldürülen
maden işçisi Mehmet
Çavdar’ın cenazesi
arkadaşlarının
omuzlarında saatler
süren bir yürüyüşle
köyüne götürülerek
toprağa verildi.
Fotoğraf: Özdemir
Gürsoy, Milliyet
gazetesi.
rulu Çalışma Raporu 1966-1967, Birinci Kitap, 22-23-24 ve 25 tarafından görüşme, İstanbul: 10 Mart 2007.
Mayıs 1967, İstanbul: Maden-İş Yayınları 9, s. 21-22. 12 Çelik (2010).
KURULUŞ (1966-1967) | 119
belirleyici bir etkisi olmadığı, sadece et- vi sırasında gerek grevi sürdürerek ve ge-
Türk-İş içerisinde çeşitli nedenlere daya- nedeniyle Ana Tüzüğü çiğnedikleri gerek-
lı olarak zaten var olan, fiilen yaşanan ay- çesiyle Kristal-İş, Petrol-İş, Lastik-İş, Ma-
“Biz de kendi aramızda durumu değerlendirdik. Ama Türk-İş’ten ayrılmayı doğru bulmadık. Bugün baktığımda da
en isabetli kararı vermiş olduğumuzu görüyorum. Tabanımız Adalet Partiliydi. Onların çoğu ‘biz particilikte Ada-
let Partiliyiz ama sendikacılıkta Şişmanoğlu’yla beraberiz’ diyorlardı. Biz politik görüşlerimize göre hareket et-
seydik, Hasan Acar gibi yılların Demokrat Partilisini, Adalet Partilisini burada yıkıp atamazdık. DİSK’in kuruluşu İşçi
Partisi siyasetinin bir gereğiydi. DİSK’e gitmek İşçi Partisine gitmek olarak anlaşılıyordu. DİSK’e giderek edindiği-
miz olumlu izlenimi yok edemezdik. Paşabahçe grevi olmasaydı da DİSK yine kurulurdu. DİSK’in kuruluşunu sade-
ce Paşabahçe grevine bağlamak doğru olmaz. Bir ayrılık zaten vardı, Paşabahçe grevi bardağı taşıran son dam-
la oldu.”
“1966’da Türk-İş Genel Kurulu’nda bir liste çıkarmıştık. Kemal Türkler, Kemal Ayav falan. Fakat kaybettik. Bundan
sonra Türk-İş yönetiminin Halil Tunç’un Kemal Türkler’e yapmadığı fenalık kalmamıştır. Kaybedince gelip dediler
ki “biz ayrı konfederasyon kuralım”. “Hayır” dedim yapılacak iş içeride kalıp mücadele etmektir. Sonra İşçi Parti-
sine girmemi teklif ettiler. Kabul etmedim. Onlar İşçi Partisindeydi ben değildim ama Türk-İş içinde ve Paşabahçe
grevi sırasında birlikte tutum aldık. Anlayışımız uyuşmasına rağmen benim felsefem içeride oturup kavgayı içeri-
de vermek üzerine kuruluydu. Türk-İş’ten ayrılıp DİSK’i kuran sendikalardan bana geldiler. Rıza Kuas geldi. Çok iyi
bir insan ve sendikacıydı. Dediler ki “bizi attılar, sen de gel”. Ama dışarı çıkmayı doğru bulmadığım için olumlu ya-
nıt vermedim.”
Kaynak: Aziz Çelik ve Zafer Aydın (2008), Paşabahçe 1966 Gelenek Yaratan Grev, Gözden Geçirilmiş 2. Basım, İstanbul: Kristal-İş Sendikası, s. 161-172.
Sendİkalar Arasi
Dayanişma Anlaşmasi
(SADA)
Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşma-
sı (SADA), 15 Temmuz 1966’da İstanbul’da
Basın-İş Genel Merkezi’nde Maden-İş Ge-
nel Başkanı Kemal Türkler, Basın-İş Ge-
nel Başkanı İbrahim Güzelce, Lastik-İş
birkaç ay sonra Türk-İş ile yollarını ayır- Genel Sekreteri Kemal Ayav ve Gıda-İş
dı. DİSK’in kuruluş süreci, 1966 Paşabah- Genel Başkanı Kemal Nebioğlu tarafından
çe grevi sırasında Türk-İş içinde birlikte imzalandı.
KURULUŞ (1966-1967) | 121
Türkiye Maden-İş Sendikası Basın-İş Genel Başkanı Lastik-İş Genel Sekreteri Gıda-İş Genel Başkanı
Genel Başkanı
Kuruluşun Öyküsü
Kuruluş Hazirliklari
Süreyya Algül1
as ve Kemal Nebioğlu imzasıyla İstanbul Belediyesi’ne yazılan şıyan, Rıza Kuas, Şinasi Kaya, Rıza Güven ve Ehliiman Tuncer
talep yazısı (tek sayfa), 30 Aralık 1966, TÜSTAV DİSK Arşivi. imzalı metin (tek sayfa), TÜSTAV DİSK Arşivi.
KURULUŞ (1966-1967) | 127
Not: Her iki belgede de yıl yanlışlıkla 1966 olarak yer almaktadır. federasyon kurma çalışması yapılmasına ve genel başkana, yoksa, genel sekre-
Doğrusu 1967’dir. tere yetki veren karar, TÜSTAV DİSK Arşivi.
KURULUŞ (1966-1967) | 129
Kararın altında toplantıya katılan ve yuka- Kuruluş beyannamesi ile Ana Tüzüğü bu
kurulun (aşağıda imzaları bulunanların)
rıda isimleri yer alan 17 sendikayı temsilen
görüşmeleri ışığında hazırlattırmak,
sendika yöneticilerinin isimleri yer almak-
DİSK’in yayın organı hususunda gerekli
tadır. Metinde sehven 1966 ibaresi yer al- araştırmayı yaptırmak,
maktadır. DİSK’in kuruluş kararının alındığı Ve DİSK’in kuruluşu ile ilgili her hususta
14 Ocak 1967’de “Hukuken Kuruluş Tarihine görevli ve yetkili olmak konusunda, Ke-
kadar geçecek süre içinde” çalışacak bir de mal Türkler, İbrahim Güzelce ve Necat
Akbay’dan kurulu bir komite kurulma-
komite kurulmasına karar verilmiştir. Söz sına ve bu kurulumuz adına yukarıda-
konusu karar ve komitenin oluşturulma ge- ki gerekli çalışmaları yapacak bu komi-
tenin getirdiği neticeleri görüşüp kesin
rekçesi şöyle ifade edilmektedir:9
karara bağlamak üzere aşağıda imzala-
8DİSK’in kurulma kararının alındığı toplantıda imzaya açılan rı bulunan bizlerden müteşekkil kuru-
“KARAR” başlıklı metin (el yazılı-tek sayfa), 14 Ocak 1967, lumuzun 30 Ocak 1967 Pazartesi günü
TÜSTAV DİSK Arşivi.
saat 10:00’da Lastik-İş İstanbul Şube-
9DİSK’in Hukuken Kuruluş Tarihine kadar geçecek süre için-
de yapılacaklar için komite kurulmasına ilişkin “KARAR”
si salonunda (aynı yerde) tekrar toplan-
başlıklı metin, (el yazılı, iki sayfa), 14 Ocak 1967, TÜSTAV DİSK masına biz aşağıda imzaları bulunanlar-
Arşivi. ca karar verildi.”
130 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
yetkili imzalar yer almaktadır. Ortak bildi- karar, SADA üyelerinin Kimya-İş haricin-
ride sendikaların genel merkezlerinin ne- de diğer imzacılar olmaksızın yola artık
rede olduğu da belirtilmiştir. yalnız devam etmekte olduklarını göster-
mektedir. Söz konusu kararın tam metni
Ortak bildiri metni Türk-İş’e yönelik sert
şöyledir:11
eleştiriler içermektedir. Türk-İş’e, bir işçi
örgütü olmaktan çıktığı, işçi sınıfının et- “KARAR
kin olmaya çalışmasını engellediği, işçi 1) Maden-İş, Lastik-İş, Gıda-İş ve Ba-
sın-İş ile Kimya-İş sendikaları pren-
haklarını ayaklar altına aldığı ve iç ve dış
sip itibariyle maddi ve manevi güçleri-
sömürücülerin tavsiyelerine göre hare- ni DİSK’in içinde ve aşağıdaki şartlarda
ket ettiği gibi ağır suçlamalar yöneltil- birleştirmeye karar vermişlerdir.
mektedir. Ayrıca Türk-İş’in Amerikan a) Yukarıda sözü edilen sendikalar mev-
hükümetinin yardımları ile ayakta durdu- cut nakitleri ile demirbaşlarını müşte-
rek kullanacaklardır.
ğu da vurgulanmakta ve eleştiri konusu
b) Aynı sendikaların icra organları ile
yapılmaktadır.
çeşitli lüzumlu personel kadroları aynı
bina içinde toplanacaklardır.
1967’de yapılacak toplantıdan önce ya- İşbu karar oy birliği ile alınmış olup, bu
karar uyarınca hazırlayacakları bir yö-
şanan gelişme ilginçtir. 28 Ocak 1967 ta-
netmelikle bu uygulamanın çeşitli yan-
rihinde SADA üyelerinin imzalarını ta- ları tesbit edilecektir.
Ant dergisi, Sayı 3,
17 Ocak 1967. şımakla birlikte Kimya-İş’i de içeren bir 2- DİSK içindeki teşkilatlanma siste-
minde bütün üye sendikalar için ulaşıl-
mak istenen hedef 1. maddedeki amaç-
tır. 1. maddedeki sendikalara uygulanan
bu sistem, bilahare muvafakati olan di-
ğer sendikalar için de DİSK’in uygulama
imkanları göz önünde bulundurularak
diğer sendikalara da uygulanır. 28 Ocak
1967 (Saat 21.25).”
Kuruluş Genel
Kuruluna Doğru
görüşülecek olması sebebiyle Türk- DİSK kuruluşu
Kuruluş kongresine protokol üyeleri ve İş 1. Bölge Temsilcisi İsmail Topkar Ge- hazırlık çalışmaları.
Alpdündar
basın kuruluşlarından kimlerin çağrıla- nel Kurul’a katılarak konuşmak iste- başkanlığındaki
komisyon,
cağına ilişkin olarak da bir liste hazırlandı. miştir. Ayrıca Petrol-İş Başkanı Ziya DİSK Arşivi.
Çağrılacak protokol ve basın mensupları- Hepbir de kongreye katıldığını belirt-
nın isim ve açık adreslerinin bulunduğu bu mekte, kongre hazırlıklarında yer alan
listedeki bir not dikkat çekicidir. Kim tara- isimlerden Osman Saffet Arolat da bunu
fından yazıldığı belirtilmeyen notta şu ifa-
doğrulamaktadır.13
deler göze çarpmaktadır:12
13Osman Saffet Arolat ile 26 Mayıs 2010’da gerçekleştirilen
“Kongrenin vaktinde sonuçlanabilmesi, görüşme.
1 30 Ocak 1967 toplantısı tutanağı, (el yazısı 13 sayfa) TÜSTAV DİSK Arşivi.
2 30 Ocak 1967 toplantısı tutanağı, (el yazısı 13 sayfa) TÜSTAV DİSK Arşivi.
DİSK kurucuları,
DİSK’in resmi kuruluş
başvurusunu
yaptıkları İstanbul
Valiliği önünde.
13 Şubat 1967
Soldan sağa: Kemal
Nebioğlu, Mehmet
Alpdündar, Rıza Kuas,
Kemal Türkler ve
İbrahim Güzelce.
USTE Arşivi Kemal
Sülker Koleksiyonu.
isteyen Türk-İş Birinci Bölge Temsilcisi İs- 1967 tarihinde alınmış oldu. SADA üye-
mail Topkar delegeler ve salonu dolduran si olan sendikalar genel kurullarını ya-
iki bin işçi tarafından konuşturulmadı. Ge- parak DİSK’in kurulmasını kararlaştır-
nel kurul delegeleri Topkar’ın kendi adına dılar. Türk Maden-İş ise genel kurulunu
konuşmak istiyorsa konuşmasını, Türk-İş daha önce yapmıştı. Zonguldak’tan gelen
adına konuşmak istiyorsa Türk-İş’ten yetki Türk Maden-İş sendikasının Genel Baş-
belgesi göstermesini istediler. Topkar, kendi kanı Mehmet Alpdündar da cebinde ku- DİSK Kuruluş
adına konuşmak istemediğini ve toplantıda ruculuk belgeleriyle hazır bulunuyordu. Genel Kurulu,
12 Şubat 1967.
Türk-İş’i temsil ettiğini ileri sürünce kendi- Aslında DİSK’in kuruluşuna resmen ilk DİSK Arşivi
nen kabul etme kararını oybirliği ile almış DİSK tüzüğünün 67. maddesinde kurucu
bulunuyordu”.18 sendikalar sırasıyla şöyledir:
17Ergün İşeri (2007), “40 yıl öncesinden bir yaprak; DİSK’in
Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine
kurucuları konuşuyor”, sendika.org, 13 Şubat 2007. htt-
ps://sendika63.org/2007/02/40-yil-oncesinden-bir-yap- Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Ma-
rak-diskin-kuruculari-konusuyor-ergun-iseri-11637/ Eri- den-İş Sendikası),
şim: 30 Ekim 2019.
18DİSK (1971), DİSK’in Dört Mücadele Yılı, İstanbul: DİSK Ya-
Türkiye Lastik, Kauçuk ve Plastik Sana-
yınları, s. 1. yi İşçileri Sendikası (Lastik-İş)
Ferruh Doğan, Ant dergisi, Sayı 7, 14 Şubat 1967. 19 Cumhuriyet gazetesi, 14 Şubat 1967.
KURULUŞ (1966-1967) | 137
Türkiye Basın Sanayi İşçileri Sendikası Kurulu, adı geçen sendikaları savunma- DİSK’in Kuruluşu,
(Basın-İş)
larını yapmak üzere 11 Şubat 1967 günü 12 Şubat 1967,
Şafak Sineması,
Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
Türk-İş Genel Merkezi’ne davet etti. Fakat Çemberlitaş-İstanbul,
(Türkiye Gıda-İş)
DİSK Arşivi.
bu çağrıya icap eden çıkmadı. Tersine Ma-
Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk
Maden-İş)
den-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, Türk-
İş Başkanlığı’na bir telgraf çekerek, Türk-İş
DİSK Ana Tüzüğü’nün geçici maddesi, DİSK
yönetimini 12 Şubat 1967 tarihinde İstan-
Genel Kurulu’nun, kuruluş tarihinden iti-
bul Çemberlitaş’taki Şafak Sineması’nda
baren başlamak üzere bir yıllık geçici süre
DİSK kurucuları
içinde, kurucu sendikaların genel yürüt- tarafından İstanbul
me kurulu üyelerinden teşekkül edeceğini Valiliği’ne yapılan
başvuru ve alındı
hükme bağlamıştı. belgesi, 13 Şubat 1967,
TÜSTAV DİSK Arşivi.
TİP’in Türk-İş’i ele geçirmeye çalıştığını an- bulunmuştur. Savcı iddianamede TİP’in
cak bunda başarılı olamayınca başka yollar işçileri kendi saflarına çekmek için DİSK’i
aradığını iddia etmektedir: “TİP yöneticile- kurdurttuğu görüşünü işlemektedir: “TİP
ri, bu yolu kendilerine bağlı sendika yöneti- kendi doktriner görüşüne paralel bir işçi
cilerine Malatya kongresinde talimat vere- konfederasyonunun kurulmasını sağla-
rek (...) pratikte İşçi Partisinin organı olarak yarak henüz politize olmamış işçi kitle-
çalışacak bir işçi konfederasyonu kurdur- sini kendi saflarına çekme ameliyesini
makta bulmuşlardır.” Tunç aynı yazısında uygulama alanına koymuştur. DİSK, ku-
DİSK için, “Kıta Çinindeki Kızıl Muhafızla- ruluşunu takibeden yıllarda, işçi-işve-
rın yaptıklarını, işçiye yaptırtmak amacıyla ren uyuşmazlıklarında benimsediği katı
TİP tarafından kurdurulan DİSK” suçlama- ve uzlaşmaz tutumla, Türk-İş’e naza-
sında bulunmaktadır.22 ran mensuplarına daha fazla maddi im-
kân sağlayarak gelişme yoluna gitmiş-
DİSK’in, TİP’in yan örgütü olarak kurul-
duğu iddiası 12 Eylül 1980 sonrasında açı- tir.”23 Bilim dünyasında da bu yönde hatalı
lan DİSK davasının iddianamesinde de değerlendirmelere rastlanmaktadır: “TİP,
ileri sürülmüştür. DİSK’i kuran beş sen- Türk-İş’i kontrol altına almak çabala-
dikacıdan dördünün TİP’in kurucusu ve rı başarısızlıkla sonuçlanınca partinin
faal üyeleri olduğunu belirten askeri sav- Malatya Kongresinde, kendilerine bağ-
cı “Bu da açıkça ortaya koymaktadır ki, lı ya da yakın yöneticilerine talimat vere-
DİSK, TİP’in yan örgütü olarak faaliyette rek (...) uygulamada çok muhtemelen İşçi
bulunmak üzere kurulmuştur” iddiasında 23 İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, DİSK ve
DİSK kurucusu ve
Lastik-İş Genel
Başkanı Rıza
Kuas kuruluş
toplantısı sırasında
delegelerle, 12 Şubat
1967, DİSK Arşivi
Partisinin organı olarak çalışacak yeni bir DİSK’in, TİP’in kongre kararıyla kurulma-
konfederasyonu kurmalarını istemiştir.” 24 dığı açık olmakla birlikte, DİSK’in kuruluş
süreci TİP’in dışında gerçekleşmemiştir.
Ancak TİP Malatya Kongresi’nde DİSK’in
DİSK’i kuran beş sendikacının dördü-
kuruluşuna ilişkin bir karar alınmamış ve
nün TİP’te kuruculuk, yöneticilik ve mil-
TİP’li sendikacılara iddia edildiği gibi, bir letvekilliği gibi görevler aldığı düşünüle-
“talimat” da verilmemiştir. Kongre karar- cek olursa DİSK’in kuruluşunda TİP’in rolü
ları arasında sendikalara ilişkin bir atıf da daha iyi anlaşılmış olur. Ancak bu rol TİP’in
yoktur.25 TİP yöneticilerinden Nihat Sargın sendikacılara “talimat” vermesi olarak
da ayrı bir konfederasyon konusunun Ma- açıklanamaz. Çünkü DİSK’i kuranlar zaten
latya Kongresi’nde gündeme gelmediğini TİP’in kurucuları ve önde gelen yönetici-
ve bu konuda kongrede bir karar da alın- leridir. TİP’teki en önemli grup “işçi kesi-
madığını belirterek, “Hatta konuşan dele- mi”dir (fiilen sendikacılar) ve TİP Tüzüğü-
gelerden de bu konuya ilişkin söz açan ol- nün 51. maddesi gereği, parti organlarında
madı. Partinin gündemi bu değildi. Parti içi yüzde 50 temsile sahiptirler. DİSK’in ku-
muhalefet, Mihriciler [Mihri Belli taraftar- ruluşu konusunun TİP MYK’sinde günde-
ları] Malatya kongresinin asıl gündemini me geldiğini ve sendikacıların zaman za-
oluşturdu” demektedir.26 man bilgi verdiğini belirten Sargın süreci
Kurucu Sendİkalar
DİSK’in kuruluş sürecine çok sayıda sendika katılsa da tüzel kişilik beş sendikanın baş-
vurusu ile kazanılmıştır. Kurucu beş sendikanın dördü DİSK içindeki varlığını devam et-
tirmesine karşın, Türk Maden-İş sendikası 1968 yılında DİSK’ten ayrılmıştır. DİSK kuru-
cusu olan beş sendikanın dördü ve onların lider kadrosu 1950 ve 1960’lı yıllarda çeşitli
zeminlerde bir araya gelmiş ve ortak hareket etmiş sendikacılardır. DİSK’i kuran sendi-
kalardan dördünün başkanı (Türkler, Kuas, Güzelce ve Nebioğlu) 1961 yılında TİP kurucu-
ları ve TİP’in aktif simaları arasında yer aldılar. Türkler, Kuas ve Güzelce Türk-İş içinde
de birlikte hareket eden sendikacılar idiler. Kurucu sendikaların bir diğer ortak özelliği
Türk Maden-İş hariç, üyelerinin ezici çoğunluğunun özel sektörde yer alması, mücade-
lelerini esas olarak özel sektörde yürütmeleriydi. DİSK’in kurucu sendikaları Türk-İş’in
kamu işletmelerine dayalı sendikalarından farklı olarak özel sektör deneyimi olan sen- Türkiye
Maden-İş’e ait
dikalardı. DİSK’in kurucu sendikalarından Türkiye Maden-İş, 1950’lerin sonunda işkolu bilgi fişi,
düzeyinde ve milli tip sendika olarak çalışma ilkesini benimsemiş, Lastik-İş de 1960’ların 14 Ocak 1967.
TÜSTAV DİSK
başında ulusal ölçekli işkolu sendikaları olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. DİSK’in Arşivi
beş kurucu sendikasına ilişkin kısa değerlendirmeler aşağıda
yer almaktadır.
Türkİye Maden-İş
DİSK’in bir numaralı kurucu sendikası olan Türkiye Maden-İş,
kuruluş sonrası on yıl boyunca DİSK’in lokomotifi ve amiral
gemisi olarak da kabul edilebilir. T. Maden-İş mücadele dene-
yimi, üye sayısı, kurumsallaşması ve mali gücü nedeniyle uzun
yıllar DİSK’in belirleyici sendikalarının başında geldi. (Sendi-
kanın kısa adı bazen Maden-İş bazen T. Maden-İş olarak kul-
lanıldı. Kitap boyunca çeşitli kaynak ve belgelerde bu iki farklı
kullanım da yer almaktadır.)
Hayrettin Güneş, Mahmut Özer, Rıfat Ya- işyerinde grevler, işgaller oldu. 1966 Paşa-
kar, Ali Dönertaş, İlyas Çelik, Emin Bertan, bahçe Cam Fabrikası grevinde Türk-İş’in
Cafer Değirmenci ve Ömer Ürenay’dı. Sen- tutumunu eleştirdi ve etkin dayanışma
dikanın 28 Eylül 1947’de yapılan ilk Genel sergiledi. Bu nedenle geçici olarak Türk-
Kurul toplantısında Genel Başkanlığa Yu- İş’ten ihraç edildi. 15 Temmuz 1966’da SA-
suf Sıdal seçildi. DA’yı imzalayan sendikalar arasında yer
Maden-İş amblemi. aldı. 12 Şubat 1967’de yapılan 16. Genel Ku-
1948 ve 1949 yıllarında yapılan genel ku-
rul’da oybirliği ile Türk-İş’ten ayrılma ve
rullarda Genel Başkanlığa Nizamettin Ba-
DİSK’e katılma kararı alındı.
baoğlu, 1950 ve 1951 yıllarında ise Üzeyir
Kuran seçildi. Sendikanın 28 Mart 1954‘te
toplanan Genel Kurulu’nda Yusuf Sıdal Lastİk-İş
Başkanlığa, Kemal Türkler Genel Sekre-
Tam adı Türkiye Petrol Kimya ve Lastik Sa-
terliğe seçildi. Sıdal’ın sağlığının bozulma-
nayii İşçileri Sendikası olan Lastik-İş, 4 Ni-
sı üzerine 1954’ten başlayarak genel baş-
san 1949’da lastik ve kauçuk işyerlerinde
kanlık görevini Türkler üstlendi. 1956’daki
faaliyet göstermek üzere İstanbul Lastik ve
10. Genel Kurul’da sendikanın adı Türkiye
Kauçuk İşçileri Sendikası adıyla İstanbul’da
Maden İş Sendikası olarak değiştirildi ve
kuruldu. İstanbul İşçi Sendikaları Birliği’ne
Genel Başkanlığa Kemal Türkler seçildi.
üye oldu. 1961’de Türk-İş üyesi oldu.
9 Ekim 1960’ta yapılan 12. Genel Kurul’da
Sendikanın kurucuları Kazlıçeşme, Eyüp
ICFTU’ya bağlı Uluslararası Metal İşçileri
Lastik-İş’e ait bilgi ve Balat’taki lastik atölyelerinde ve fabri-
fişi, 14 Ocak 1967. Federasyonu’na (IMF) üye olmasına karar
kalarında çalışan hamurcu Ahmet Saygı,
TÜSTAV DİSK verildi. 1961 Saraçhane Mitingi’ni düzen-
Arşivi hamurcu Mehmet Ali Sarsılmaz, hamurcu
leyenler arasın-
Hakkı Cesur ve Nevzat Akdeniz, kesici Ab-
da T. Maden-İş’in
durrahman Yavuz, tesviyeci Hamdi Erkan,
yöneticileri de
presçi Osman Milaç, presçi Hasan Uluç,
yer aldı. 1963 Ka-
ambalajcı Mehmet Tunalı, kalıpçı Hayri
vel Grevi de Ma-
Kantoğlu ve kesici Hüseyin Mağara’ydı.
den-İş tarafın-
dan yürütüldü. Sendikanın 1954 Şubat ayında yapılan Ge-
nel Kurulu’nda eski yöneticilerin yerine iş-
1963-1967 yılla-
yeri faaliyetlerinde öne çıkmış Kazlıçeşme
rında başta Ana-
şubesi yöneticileri seçildi. Bu Genel Ku-
yasa’daki grev
rul’da Başkanlığa seçilen Rıza Kuas Kazlı-
hakkının savu-
çeşme şubesi yöneticilerindendi.
nulması amacıy-
la başlatılan Ka- Sendikanın Türkiye çapında birçok işye-
vel grevi olmak rinde örgütlenmesinin ardından 7 Kasım
üzere sendikanın 1959 tarihinde yapılan Genel Kurul’da adı-
örgütlü bulun- nın Lastik-İş olarak değiştirilmesine karar
duğu çok sayıda verildi. 16 Aralık 1961 tarihinde toplanan
KURULUŞ (1966-1967) | 151
Sendikanın 12-14 Şubat 1966 günleri top- 2 Kasım 1963’te toplanan Genel Kurul’da
lanan daha çok Türk-İş’in izlediği politi- sendikanın adı Türkiye Basın Sanayii İşçi-
kaların değerlendirilmesiyle geçen ve yö- leri Sendikası (Basın-İş) olarak değiştiril-
netim kurulunun değişmediği bu Genel di. 17-18 Ocak 1966 tarihlerinde 72 üyenin
Kurul’un ardından 12 Şubat 1967’de Ola- katılımıyla yapılan Genel Kurul’da Baş- Basın-İş’in
ğanüstü Genel Kurul’da Lastik-İş’in Türk- kanlığa İbrahim Güzelce, Genel Sekreter- yayın organı,
İşçi Sesi
İş’ten ayrılması ve DİSK’in kurucusu ol- liğe Ehliiman Tuncer seçildi. Basın-İş, SA- gazetesi.
ması oybirliği ile kabul edildi. DA’nın kurucuları arasında yer aldı. 12
Şubat 1967’de toplanan Olağanüstü Genel
Kurul’da Basın-İş’in Türk-İş'ten ayrılması
Basin-İş
ve DİSK’in kurucu üyesi olması oybirliği ile
Tam adı Türkiye Basın Sanayii İşçileri Sen- kabul edildi.
dikası olan Basın-İş, 7 Ağustos 1947’de
Türk Matbuat Teknisyenleri Birliği’nden İs-
Türkİye Gida-İş
tanbul Basım Makinistleri Sendikası adıy-
la sendikaya dönüşerek kuruldu. Sendi- 21 Ekim 1947’de gıda işkolunda faaliyet
kanın 25 Mayıs 1957’de toplanan Genel göstermek üzere İstanbul’da İstanbul Gıda
Kurulu’nda yapılan tüzük değişikliğiy- İşçileri Sendikası adıyla kurulan sendika,
le Türk İş’e üye olma kararı alındı. Seçim- bir dönem Türkiye Tütün, Müskirat, Gıda
lerde Başkanlığa Salih Özkarabay, Başkan ve Yardımcı İşçi Sendikaları Federasyonu
üyesi oldu. Görsel: Basın-İş’e ait
bilgi fişi, 14 Ocak 1967,
TÜSTAV DİSK Arşivi.
Sendikanın kurucuları Şaban Akdoğan,
Zühtü Tetey, İbrahim Atlas, İhsan Uyum,
Hüseyin Arslan, Ahmet Perçin, Cemal Bar-
las, İbrahim Güler, Sabri Kumkala, Hasan
Başaka, Hüseyin Altay ve Galip Erkal’dı. 22
Ağustos 1951 tarihinde yapılan Genel Ku-
rul’da Zühtü Tetey Başkanlığa, Seyfettin
Altıncıoğlu Başkan Vekilliğine, Hüseyin Al-
tınbüker, Basri Güngör, Cevat Akdoğan,
İbrahim Atlas Yönetim Kurulu üyeliğine
seçildi.
Kurucularin Öyküsü
Kemal Türkler, 1954-1980 arasında aralıksız 26 yıl Türkiye Maden-İş’in, DİSK’in kurulu-
şundan Aralık 1977’ye kadar 11 yıl DİSK’in genel başkanlığını yaptı. TİP’in ve DİSK’in bir
numaralı kurucusu olan Türkler, 1960-1980 döneminde Türkiye sendikal hareketini en
çok etkileyen sendikal liderlerden biridir. Türkler, 1961 Saraçhanebaşı mitingi, 1963 Ka-
vel grevi, 15-16 Haziran 1970 direnişi, 1976 DGM direnişi, 1 Mayıs 1976 ve 1977 kutlamala-
rının da aralarında olduğu sayısız işçi eyleminin, grevinin mimarı, katılımcısı veya des-
tekçisi olarak mücadeleci ve kararlı sendikacı niteliğiyle öne çıktı.
Kemal Türkler, 1926 yılında Denizli’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini oldukça zorlu Çizim:
Fahrettin Engin
koşullar altında Denizli’de tamamladı. Bir kır emekçisinin oğlu olan Türkler, yaz tatil- Erdoğan
1 Zafer Aydın tarafından İlhan Lök ile yapılan görüşme, İstanbul: 1 Şubat 2009.
154 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kemal Türkler,
Maden-İş sendikası
yöneticileriyle,
DİSK Arşivi.
13 Eylül 1953’te yapılan ilk Genel Kurul’da Üzeyir Kuran’ın rahatsızlıklarını ve yor-
Şube Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. İşçi gunluklarını gerekçe göstererek görevi
mümessilliğine seçilen Türkler, işyerin- kabul etmemeleri üzerine sendikanın ge-
de toplulukla iş uyuşmazlığı çıkarınca iş- nel başkanlığına seçildi.4 Türkler İstanbul
ten atıldı. Ancak İl Hakem Kurulu Türkler’i İşçi Sendikaları Birliği’nde üç dönem Yö-
işe iade etti. Türkler, sendikanın Bakırköy netim Kurulu üyeliği yaptı. Türkler, Türk-
Şubesi’nde altı ay Şube Sekreterliği, iki İş tarafından düzenlenen seminerlerin
yıl Şube Başkanlığı, daha sonra bir buçuk yanı sıra 1954 yılında Amerikalıların İstan-
yıl sendikanın genel sekreterliğini yap- bul’da düzenlediği üç aylık seminere katıl-
tı.2 Türkler’in 1950’li yıllarda amatör ola- dığını belirtmektedir. 5
rak çizdiği karikatürler Demir-İş sendika- Türkler, sendikanın genel başkanlığına
sı haber bülteninde yayımlandı.3 seçilmesinden sonra, Ekim 1956’da top-
lanan 10. Büyük Kongre, sendikanın Tür-
Sendikanın 1954’te toplanan Genel Kuru-
kiye çapında örgütlenmesine karar verdi
lu’nda kurucu Yusuf Sıdal ve Genel Başkan
ve sendikanın adı Türkiye Maden, Made-
2Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu II. Olağan
Genel Kurul Delegelerine Ait Durum Belgesi-Kemal Türk- ni Eşya ve Makine Sanayii İşçileri Sen-
ler, TÜSTAV DİSK Koleksiyonu; Kemal Sülker (1980), “Kemal dikası (Türkiye Maden-İş) olarak değiş-
Türkler”, Sosyalist Kültür Ansiklopedisi, Cilt 8, İstanbul: May
Yayınları, s.1232-1233. ti. Maden-İş bu değişikliğin ardından hızla
3 Sinan Yıldırmaz (2017), İstanbul Demir ve Madeni Eşya İşçi-
leri Sendikası Haber Bülteni ve Karikatürist (*) Kemal Türk-
4 Sülker (1980), “Kemal Türkler”.
ler, Toplumsal Tarih, Ekim 2017, Sayı 286; Rasim Öz (Hazırla- 5Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu II. Olağan
yan) (2022), Kemal Türkler Kürsüde 1, KETEV Yayınları. Genel Kurul Delegelerine Ait Durum Belgesi-Kemal Türkler.
KURULUŞ (1966-1967) | 155
Kemal Türkler
1 Mayıs 1976’da
Taksim’de,
Mehmet Karaca
(solda) ve Kemal
Nebioğlu (sağda)
birlikte.
TÜSTAV DİSK
Arşivi.
önüne set çekme girişimi oldu. Kemal seçimlerinde CHP’yi destekledi.9 DİSK ve
Türkler liderliğindeki DİSK bu girişime Türkler 1974 ve sonrasında kurulmaya
sert tepki gösterdi. DİSK’in karşı çıkması- başlanan yeni sosyalist partilere (TSİP ve
na rağmen yasa parlamentonun gündemi- TİP) mesafeli durdu.10
ne gelince 15-16 Haziran 1970 tarihinde İs-
Kemal Türkler başkanlığındaki DİSK yö-
tanbul ve Kocaeli illerinde on binlerce işçi netimi 1976’da yaklaşık yarım yüzyıl son-
iş bırakarak yürüyüşe geçti. 15-16 Hazi- ra 1 Mayıs’ın Türkiye’de ilk kez yasal bir
ran işçi eylemleri üzerine sıkıyönetim ilân mitingle kutlanmasını sağladı. DİSK, Eylül
edildi. Kemal Türkler ile çok sayıda sendi- 1976’da Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin
kacı ve işçi tutuklandı. Türkler üç aya ya- yeniden yasalaşmasına karşı tutum aldı
kın Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutuklu ve direnişe geçti bunun üzerine Türkler,
kaldı. Türkler 12 Mart 1971 yarı-askeri mü- bir grup DİSK yöneticisi ile birlikte yeniden
dahalesinin ardından Mayıs 1971’de gözal- tutuklandı. Genel Yas eylemi DGM ile ilgi-
tına alındı ve 26 gün gözaltında kaldı. li tasarının yasalaşmasını önlemede başa-
rılı oldu.
Genel Başkanlıklarını yürüttüğü Maden-İş
ve DİSK 1969 seçimlerinde TİP’i destekle- 1977–78 yıllarında Turgut Özal’ın Başkanı
me kararı aldı. 1971 yılında TİP kapatılınca- olduğu işveren sendikası MESS ile Türk-
ya kadar TİP’te Genel Yönetim Kurulu üyesi ler’in Başkanı olduğu T. Maden-İş ara-
uyuşmazlıkla sonuçlanınca, MESS grevleri Maden-İş adına resmi bir yazıyla Başba-
olarak bilinen yaygın grevler yaşandı.11 kan Menderes’e başvurarak okuttukla-
rı mevlidin radyodan yayını isteyen Kemal
Türkler, İkinci Milliyetçi Cephe hüküme-
Türkler, 20 yıl sonra Enternasyonal marşı
tinin kurulması sırasında Ulusal Demok-
söylediği için tutuklanıyordu. Bu 20 yıl as-
ratik Cephe (UDC) çağrısı yaptı. Bu çağrı
lında mevlitten enternasyonale bir sendi-
sonrasında DİSK’te ciddi bir kriz yaşandı
kacının öyküsüydü.13 Türkler, hem mevlit
ve krizi çözmek için DİSK erken Olağan
okutmuş hem Enternasyonal okumuş bir
Genel Kurulu toplandı. 1977 Aralık ayı so-
sendikacıydı.
nunda toplanan DİSK 6. Genel Kurulu’nda
Kemal Türkler ve Abdullah Baştürk ge-
nel başkanlığa aday oldu. İlk tur oylamada
Baştürk 204, Türkler 116 oy alınca Türkler
adaylıktan çekildi. Böylece Kemal Türk-
ler’in kuruluşundan itibaren 11 yıl aralıksız
sürdüğü genel başkanlık görevi sona erdi
ve Genel-İş Genel Başkanı Abdullah Baş-
türk DİSK Genel Başkanı seçildi.
Türkler başta olmak üzere, divan başkanı ve TKP dışındaki sola karşı takındığı tu-
ve bazı yöneticiler sıkıyönetim mahkeme- tum eleştirilmiştir. Ancak Türkler’in mili-
si tarafından tutuklandılar.12 1959 yılında tan ve mücadeleci çizgisi, ters düştüğü ve
yollarını ayırdığı sendikacılar tarafından
11MESS grevleri için bakınız: Can Şafak (2007), “MESS Grev-
leri (1977-1980)”, Çalışma ve Toplum, Sayı 13, 2007/2, s. 11-64. 13Maden-İş Sendikası Başkanı Kemal Türkler’den Başba-
Aziz Çelik (2010), “Mevlitten Enternasyonale Bir Sendikacı”,
12 kan Menderes’e 13 Mart 1959 tarih ve 230/59 sayılı yazı, BCA
Toplumsal Tarih, Sayı 199, Temmuz 2010. 030.01.123.730.4.
158 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kemal Türkler,
1 Mayıs 1976’da
Taksim’de DİSK
tarafından
düzenlenen
1 Mayıs
mitinginde
konuşurken.
DİSK Arşivi
da takdir edilmektedir. Hepbir: “Kemal bir gösteriye ve anti faşist protestoya dö-
Türkler ters adamdı ama eylemciydi” nüştü. Türkler, bir genel grev havasında
demektedir. 14
yüz binlerce emekçinin katıldığı bir tören-
le Aksaray Muratpaşa Camii’nde yapılan
Politika gazetesi, MİTES dinlenme tesis-
leri, Maden-İş Tüketim Kooperatifi, Mer- dini törenin ardından Topkapı mezarlığına
ter’deki Maden-İş Kooperatifi, DİSK-KENT defnedildi.
gibi çalışmaları zaman zaman tartışmala-
Türkler’in öldürülmesi Türkiye sendikal
ra yol açsa da Türkler’in sendikacılığı iş-
hareketinde bir dönemin sonuna işaret
çilerin yaşamının her alanını kapsayacak
ediyordu. Ölümünden bir buçuk ay son-
biçimde görmesine işaret eder.
ra 12 Eylül darbesi ile DİSK’in faaliyetle-
Türkler, 1958 yılında Sabahat Hanımla ev- ri durdurulacaktı. Türkler’den sonra bu
lendi. Kemal ve Sabahat Türkler’in bu evli- kez de kurduğu örgüt DİSK yok edilmek
likten Yasemin ve Nilgün adlarını verdik- isteniyordu…
leri iki kızları oldu.
Kaynak: Aziz Çelik, “Mevlitten Enternasyonale Bir Sendi-
kacı”, Toplumsal Tarih, Sayı 199, Temmuz 2010. Yazı yeniden
Kemal Türkler 22 Temmuz 1980 günü İs- düzenlenmiştir.
tanbul Merter’de, sabah evinden çıkıp sen- Not: Kemal Türkler’in öldürülmesi ile ilgili ayrıntı değerlen-
dikaya gitmek üzere arabasına binerken dirme 2. ciltte yapılmaktadır.
sında işçilere hiçbir ödeme yapılmaması ne İşçi Lideri Rıza Kuas Sınıfı ile Sınıfı İçin, https://birartibir.
KURULUŞ (1966-1967) | 161
Rıza Kuas, 13 Şubat 1961 yılında, Kemal lokavtı yasallaştırdığı için “Matem Günü”
Benzersiz bir karar:
Türkler ve 12 arkadaşı ile birlikte Türki- olmasını önerdi ve DİSK bu günü bayram Yakalandığı böbrek
ye İşçi Partisi’ni kurdu. 1965 yılında İz- olarak kutlamayı reddetti. yetmezliği hastalığı
nedeniyle ABD’de
mir’de toplanan Genel Kurul’da TİP Genel tedavi olmak için
DİSK’in beş kurucusundan biri oldu. DİSK’ten izin iste-
Sekreterliği görevini üstlendi. 1965 yılın-
yen Kuas’ın baş-
da TİP’ten Ankara, 1969 seçimlerinde ise DİSK’in güçlenmesiyle 1968 yılında Rıza vurusuna ilişkin
İstanbul Milletvekili olarak TBMM’ye gir- DİSK Yürütme Ku-
Kuas önderliğinde Lastik-İş Derby Lastik rulu’nun aldığı ka-
di. Sendikal mücadelenin yanı sıra siyasi Fabrikası’nda Türkiye’de ilk kez işyeri iş- rar: "Genel başkan
mücadeleyi TBMM’de sürdüren Kuas, 1970 Vekili ve Lastik-İş
gali gerçekleştirdi. Yine ilk kez Türkiye’de Genel Başkanı Rı-
AP iktidarının sendikal yasalarda yapmak za Kuas’ın tedavisi
yetkili sendikanın belirlenmesi için, 1968
istediği değişikliklere karşı Meclis’te ka- için gerekirse Bir-
yılında Derby Lastik Fabrikası’nda refe- leşik Amerikaya
rarlı bir muhalefet yürüttü. Kuas, millet- gitmesine müsaade
randum yapılmasını sağlayan Lastik-İş
vekili olarak Meclis’te etkin bir çalışma edilmesine. DİSK’in
Genel Başkanı Kuas, işverenin kurduğu Amerika Birleşik
yaptı, işçiler yararına pek çok yasa tasarı- Devletlerinin em-
sarı sendikayı teşhir etti. Bu fabrikada ya- peryalist politika-
sı önerdi. Çalışma Bakanlığı bütçeleri gö-
pılan referandum sonucunda Lastik-İş’e sına karşı olma-
rüşürken eleştirilerinde işçi sınıfının çı- sının, Amerikan
930 oy, sarı sendikaya ise sadece 6 oy çıktı. ulusuna ve o ulu-
karlarını dile getirdi.
sun vardığı bilimsel
İşçiyi “hırsız” gibi gören zihniyetle müca- ve teknik gelişme
DİSK kurulmadan önce Türk-İş Yönetim ve ilerlemeden ya-
dele amacıyla başlattığı “Üstünü Aratma” rarlanmama anla-
Kurulu üyesi olan Kuas, TİP’in baltalan-
kampanyası tüm ülkede geniş yankı bul- mına gelmeyeceği-
ması için ısrarlı uğraş veren Türk-İş Genel ne, bu nedenle Rıza
du. İşçiler onurlarına sahip çıkan bu kam- Kuas’ın böbrekleri
Sekreteri Halil Tunç’a karşı ciddi bir mü-
panyaya aktif bir biçimde katıldı. Royal için Amerika’daki
cadele vererek TİP’i savundu ve TİP’e kar- tıbbi olanaklardan
Fabrikası’nda işçiler bu haklarını savun- yararlanmasın-
şı yapılan saldırılara karşı koydu. Gittikçe
mak için toplu direniş yaptı. Kuas, 15 Tem- da herhangi bir sa-
bilinç düzeyini de arttıran Kuas “bilimi en kınca bulunma-
güçlü mücadele aracı” saydığını açıklayan muz 1968’de kaleme aldığı “Üstünü Arat- dığının kendisine
bildirimesine.”
konuşmaları ve sosyalizmi savunan gö- ma” bildirisiyle bir anda bütün ülkenin
rüşleriyle halk yığınlarınca da tanındı. İş-
kolunda ilk grevi başlatınca (Kasım 1963)
işveren kesimince düzenlenen bir tertiple
13 Kasım 1963’te tutuklandı ve 9 gün son-
ra serbest bırakıldı. Sendikacılık alanında
uluslararası işçi dayanışmasına önem ve-
ren Kuas, Lastik-İş’in 1961’de Uluslararası
Kimya İşçileri Federasyonu’na (IFC) üye ol-
masını sağladı.
Kuas, yıllar süren hastalığı nedeniyle ak- 29 Ekim 1981 günü dostlarının, işçi ar-
kadaşlarının, ailesinin ve tutuklu olduğu
tif sendikacılıktan ayrılmak zorunda kaldı,
Davutpaşa Cezaevi’nden elleri kelepçe-
fakat Lastik-İş sendikası, Kuas’ı hep Ge- li olarak getirilen kardeşi, mücadele ar-
nel Başkan seçme kadirbilirliğini göster- kadaşı Niyazi Kuas’ın gözyaşları arasın-
da uğurlandı.”
di. Kuas sendika başkanlığını, 28-30 Mayıs
1980’de yapılan Lastik-İş 20. Genel Kuru- Kuas, bitmeyen bir kavgaya inanmıştı.
lu’nda bıraktı. Kuas hiç evlenmedi. 1972’de grevdeki Good-Year işçilerine şöy-
le sesleniyordu:
Sağlığı hızla bozulan Kuas 29 Ekim 1981’de
55 yaşında yaşamını yitirdi. Cenaze- “Yeryüzü meleği postuna bürünecek
bazı adamların doğru yol önerilerini
si 12 Eylül darbesinin karanlık günleri- duymayacak, onlara kapınızı kapayacak
nin ağırlığı altında kaldırıldı. 1993’te Las- ‘greve devam’ diye haykıracaksınız.
tik-İş’in yayınladığı, Fahri Aral’ın kaleme İşsizlik ve aç bırakma tehditlerine pa-
aldığı Rıza Kuas-Bir İşçi Liderinin Hikâye- buç bırakmayacak ‘greve devam’ diye
kükreyecekseniz.
si isimli kitapta Kuas’ın son yolculuğu şöy-
Herkes şunu iyi bilmelidir ki, bu mü-
le anlatılıyor:
cadelenin adı bitmeyen kavgadır ve
“Ve ölüm… Sonunda Rıza Kuas’ı da geldi, işçi hakları verilinceye kadar devem
buldu. İşçi sınıfının ve tüm lastik emek- edecektir.”
çilerinin dostu olan bu yiğit insanın Rıza Kuas biyografisi şu kaynaklardan derlenmiştir: Ke-
emanet olan tek böbreği, 12 Eylül faşiz- mal Sülker (1980l), “Rıza Kuas”, Sosyalist Kültür Ansiklo-
pedisi, İstanbul: May Yayınları; Fahri Aral (tarihsiz), Rıza Ku- Rıza Kuas’ı tedavi
minin karanlığına dayanamadı, işlevini için gittiği ABD’den
as-Bir İşçi Liderinin Hikayesi, İstanbul: Lastik-İş Yayını; Feza
yitirdi. Başka koşullar altında yüz bin- Kürkçüoğlu (2019), Vefatının 38. Yıldönümünde Efsane İşçi dönüşünde
lerce işçinin ve emekçinin uğurlayaca- Lideri Rıza Kuas Sınıfı ile Sınıfı İçin, https://birartibir.org/ karşılayan işçiler,
ğı bu cesur, davasına inanmış işçi lideri emek/489-sinifi-ile-sinifi-icin Erişim: 28.10.2019. Lastik-İş Arşivi.
164 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türkiye’de yıllardır yığınsal olarak kutlanmayan 1 Mayıs, 1976 yılında bir anda yüz binlerin, milyonların elinde yü-
reğinde ve kafasında bayraklaşıyor. Alanları dolduran kitleler kendi sınıflarının gücünü, sermayenin güçsüzlüğünü
daha iyi kavrıyorlar. 1976’ın 1 Mayıs’ında Türkiye işçi sınıfı, aynı anda tüm dünya emekçileriyle birlikte haykırıyor.
Bu haykırış, emeğin sermayeden kurtuluş mücadelesini dile getiriyor. Türkiye işçi sınıfı hareketinin uzun geçmişi-
ne ve dünya işçi sınıfının kazanımlarına sahip çıkan DİSK, 1 Mayıs 1976’da yeni bir güç ve soluk kazanıyor. Bu soluk,
Türkiye işçi sınıfının sendikal birliğini DİSK’te gerçekleştirme soluğudur.
Her geçen yılla birlikte 1 Mayıs yeni bir anlam ve daha zengin bir içerik kazanıyor. Uluslararası işçi bayramı, ilk ola-
rak 1890’larda kutlanmıştı. O yıldan bugüne dünyamızın çehresi değişti. Daha insancıl oldu. Yeryüzünün üçte bi-
ri kapitalizmin sömürüsünden, yoksulluk, baskı ve zulümden kurtularak, özgürlük kazandı. Bu ülkelerde sermaye-
nin diktatörlüğüne sünger çekildi. 1919’da dünya yüz ölçümünün yüzde 72’sini ve dünya nüfusunun yüzde 69’dan
fazlasını sömürge ve bağımlı ülkeler oluşturuyordu. Bugün ise son sömürgelerin yüzölçümü yüzde 4’ten, sömür-
ge nüfusu ise yüzde 1,1’den daha azdır. Son olarak Vietnam, Kamboçya, Laos, Mozambik, Gine, Angola halkları em-
peryalist sömürgeciliğe ülkelerinde son vermişlerdir. Ulusal kurtuluştan sonra halklar ekonomik bağımsızlıkları
için mücadele vermektedirler. Toplumsal ilerlemeye set çeken engeller birer birer sökülüp atılmakta ve emekçiler
ulusal zenginliklerini ellerine geçirmektedirler. İleri derecede gelişmiş kapitalist- emperyalist ülkelerde de örgüt-
lü işçi ve emekçi kitleler sömürü düzeninin buhranına karşı savaşmaktadır, savaşmakla tekelci sermayenin ege-
menliğini sarsıyorlar.
1976’nın 1 Mayıs’ı sosyalizmden yana değişen böyle bir dünyada kutlanacak. Türkiye işçi sınıfını 1 Mayıstan kopar-
mak emek dünyasından koparmak demektir. Kimsenin gücü yetmez buna.
Kaynak: Yeni Toplum, Mayıs 1976. Sosyalist Kültür Ansiklopedisi, Cilt 7, s. 511.
Tevfik Nejat Karacagil: “İbrahim Güzelce, mahalle arkadaşım, asker arkadaşım. Muazzam edebiyatçı. Sapına kadar
solcuydu. Özü sözü sağlam bir arkadaştı. Ethem Ezgü’nün seçildiği 1966 kongresinde Genel Sekreter yardımcılığı-
na adaydı. İbrahim Güzelce’nin Merdivenler diye bir şiir kitabı vardı. Huysuz adamdı.”1
Sedat Ağralı: “Güzelce aramızda en kültürlü, örnek bir adamdı, kendi kendine Almanca öğrendi, kendi kendini
yetiştirdi.”2
1 Tevfik Nejat Karacagil ile Aziz Çelik tarafından yapılan görüşme, İstanbul: 3 Ocak 2008.
2 Sedat Ağralı ile Aziz Çelik tarafından yapılan görüşme, İstanbul: 13 Şubat 2008.
3 Hilmi Güner ile Aziz Çelik tarafından yapılan görüşme, İstanbul: 20 Mart 2009.
Mehmet Alpdündar
Zonguldak Maden İşçileri Sendikası
Başkanı, Türk Maden-İş (Türkiye Maden
İşçileri Sendikası) Kurucusu, Genel Baş-
kanı, DİSK’in kurucusu ve DİSK Başkan
Vekili.
dı. 13 Şubat 1967’de bu sendikanın baş- Partisi saflarında yer aldı. Genel Başkan
kanı olarak DİSK’in kurucuları arasında Mehmet Ali Aybar’ın 1975 yılında kurduğu
yer aldı. Konfederasyonunun 15 Haziran Sosyalist Devrim Partisi’nin kısa bir süre
1968’de toplanan 1. Genel Kurulu’nda Yö- İstanbul İl Başkanlığı’nı (1979) yaptı. 12 Ey-
netim Kurulu üyeliğine seçildi. Alpdün-
lül sonrasında cezaevindeki kızı Latife’ye
dar DİSK kurucusu olduktan sonra TİP’e
yazdığı bir mektup nedeniyle yargılandı
de üye oldu.23
ve beraat etti.
Alpdündar’ın kurduğu Türk Maden-İş
Emek mücadelesinden hiçbir zaman kop-
Sendikası’nın 6 Nisan 1968’de toplanan
Olağanüstü Genel Kurulu’nda Başkan- mayan Mehmet Alpdündar, yaşamının son
lığa Muzaffer Yılmaz seçildi ve sendika, yıllarında yeniden çalışmalarına başlayan
DİSK’ten ayrılma kararı aldı. Alpdündar ve kurucusu olduğu DİSK’in Emek Danış-
1969’da sendikacılığı bıraktı. 1975’te Türki- ma Konseyi’nin çalışmalarına katıldı. Alp-
ye Kömür İşletmeleri’nden emekli oldu ve dündar 19 Ocak 1999’da yaşama veda etti.
İstanbul’a dönerek aktif sendikal yaşam-
dan çekildi. Fatma hanımla evli olan Alpdündar’ın dört
çocuğu oldu.
Alpdündar işçi haklarının alınmasında si-
Kaynak: Mehmet Alpdündar” (1998), Türkiye Sendikacılık
yasetin önemini kavramış bir işçi lideriydi. Ansiklopedisi, İstanbul: Kültür Bakanlığı Tarih Vakfı ortak
1946’da programına sendika, grev, toplu yayını; Kemal Sülker (1980), “Mehmet Alpdündar”, Sosya-
list Kültür Ansiklopedisi, İstanbul: May Yayınevi; Sina Çıladır
sözleşme hakkı yazan Demokrat Parti’nin
(1993), Zonguldak Havzasındaki İşçi Hareketleri ve İşçi Ör-
23 Süreyya Algül’ün Yavuz Ünal ile 28 Ocak 2011 tarihinde ger- gütlenmeleri 1908-1993, İstanbul: İlke Yayınları; Kim Dergisi,
çekleştirdiği görüşme. 27 Şubat 1959, 12 Eylül 1959 ve 27 Temmuz 1960 sayıları.
172 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
satın alma hakkı kesilince yayınını dur- sendikal gündemi değerlendiren yazılar DİSK’e emek
durmak zorunda kaldı. kaleme aldı. Cam-İş ve Petrol-İş gibi sen- verenlerin bir bölümü
DİSK’in 1992’de
dikaların tarihlerini konu alan kitaplar ha- faaliyetlerine yeniden
Sülker 1956-1957 yıllarında Tan gazetesin- başlamasından sonra
zırladı. 1960’ların ortalarında Maden-İş oluşturulan Emek
de Yazı İşleri Müdürlüğü görevinde bulun-
Sendikası’nın basın müşavirliği görevini Danışma Konseyi
du. 1961’de Kemal Ilıcak’la beraber Türkiye toplantısı sırasında.
yürüttü. Soldan sağa Kimya-İş
Birlik adında bir gazete kurdular. Burada Genel Başkanı Dinçer
da işçi-sendika haberleri ve röportajla- Sülker, Türk-İş’in kuruluş sürecinde yer Doğu, Kemal Sülker,
Şaban Yıldız, Kemal
rı yapan Sülker, Kavel grevi üzerine gaze- aldı. Konfederasyonun adının ve kısalt- Nebioğlu, Süleyman
Çelebi, Avni Erakalın,
te el değiştirince serbest yazarlığa döndü. masının isim babası oldu. İlk Genel Kurul Mehmet Alpdündar
Raporu’nun hazırlanmasına katkı sun- ve Rıza Güven.
kin bir üye olarak çalışma yürüttü. Yazar- sendikal birliklerin ve konfederasyonun
lar Sendikası kurucuları arasında yer aldı. gündemlerini yakından izledi ve tartış-
maların içinde yer aldı. 50’ler sendikacı
Birçok sendikanın yayın faaliyetlerine
kuşağının oluşumunda çok yönlü katkı-
destek oldu ve yayın faaliyetlerinde görev
sı oldu.
aldı. 1952’de İstanbul Cam İşçileri Sendika-
sı’nın Cam-İş adlı dergisini yayın hayatına DİSK’in kuruluş çalışmalarına katıldı ve
ilk kazandıran Sülker oldu. 1958-1962 yıl- 1968’de Genel Sekreter seçildi. Bu görev-
ları arasında Petrol-İş sendikası dergisi- deyken DİSK’in basınla ilişkilerinin ge-
nin hem editörlüğü yaptı hem de burada lişmesine önemli katkı sağladı. 1973’te
174 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kurucu Ol(a)mayan
Sendİkalar
Süreyya Algül1
DİSK’in kuruluş hazırlık belgelerine bakıldığında ilk göze çarpan hususlardan biri, yal-
nızca kurucu olan beş sendikanın değil, başka sendikaların da çalışmalarda yer almış
olmalarıdır. Söz konusu sendikalar sadece kuruluş toplantılarına katılmakla kalmadılar,
en azından bazıları kurulan komisyon ve komitelerde de görev aldılar. Bu çerçevede ku-
ruluş öncesi çalışmalara katılan sendika sayısı 19’a kadar çıkmıştır.
Kuruluş çalışmalarına katılan bazı sendikalar hazırlık süreci içinde çalışmalardan çe-
kilirken bazıları ise kuruculuk için yapılan oylamada ilk beş sendika içinde yer alma-
dıkları için kurucu olmadılar.2 Kuruluş sürecine katılan Kimya-İş, Bank-İş ve Turizm-İş
gibi bazı sendikalar kısa bir süre sonra DİSK üyesi olurken, Tekstil ve Petkim-İş gibi bazı
sendikalar uzunca bir süre sonra DİSK üyesi olmuş, Türkiye-İş ve Yapı İşçileri Sendikası
(YİS) gibi bazı sendikalar ise hiç DİSK üyesi olmamıştır.
14 Ocak 1967 tarihli ortak bildirinin yayımlanmasından sonraki süreç içinde, bildiriye
imza atan sendikalardan, SADA üyeleri ve Alpdündar’ın başkanı olduğu Türk Maden-İş
sendikası dışındaki sendikalar DİSK’in dışında kalmışlardır.
Bazı sendikaların neden kuruluş sürecinden çekildikleri ve daha sonra neden üye olma-
dıklarının beş kurucunun oylamayla saptanması dışındaki nedenlerden biri, DİSK ku-
rucusu olmak isteyen sendikalara yönelik Türk-İş baskısıdır. Türk-İş’in DİSK kuruluş
toplantılarının haber alınmasından sonraki hareket tarzı, kuruluşun 27 Aralık 1966’da
yayımladığı genelgeden anlaşılabilmektedir. Genelgede özetle, son zamanlarda bazı sen-
dikaların yeni konfederasyon kurmak üzere çalışma yürüttükleri belirtilmekte, bunlar
arasında, “(…) Türk-İş içindeki durum ve tutumları öteden beri bilinen ve yakından izle-
nen, bölücü, ideolojik ve Türk-İş bütünlüğünü sarsıcı, (…) davranışları devamlı şikâyet ko-
nusu olan İstanbul’da kurulu Basın-İş, Lastik-İş ve Kimya-İş’in” kesin ihraç talebiyle Onur
1Kurucu Ol(a)mayan Sendikalar” bölümü Süreyya Algün tarafından yazarın yukarıda zikredilen (2015) eserinden yararlana-
rak ve yazar tarafından genişletilerek ve gözden geçirilerek yeniden yazılmıştır.
2 Çelik (2018).
178 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kimya-İş amblem
ve logosu
Ant, Sayı 1, s. 6.
KURULUŞ (1966-1967) | 179
Ancak dönem içinde Kimya-İş’in Genel “DİSK kurucusu olmak için sendikamız
Temsilciler Meclisi’nden oybirliği ile ka-
Sekreteri olan ve aynı zamanda TİP üye-
rar çıktı. Karar toplantısı Ocak 1967’de
si olan Necat Ökten’e göre, Kimya-İş’in oldu. Sendikanın o zamanki başkanı ta-
DİSK dışında kalmasının nedeni, sendi- raftar değildi, o yüzden de Türkler’ler
bizi kurucu listesinin dışında bıraktı-
kanın başkanı Necat Akbay’ın olumsuz
lar. Bizi tüzük çalışmasına çağırmadı-
tutumudur. Ancak Akbay’ın olumsuz tu- lar. Aslında bu tür toplantılara genellik-
tumu Türk-İş’ten çok CHP’den kaynak- le genel başkanlar katılır. Çağırdılarsa
da haberimiz olmadı. Biz nasılsa DİSK’e
lanmaktadır ve yönetimde DİSK dışın- katılacağız diye kendi içimizde bir tar-
Erol Toy
Cemal Akın’ın da olduğu, bir grup kapı- 3-Sosyalizm eğitimine önem verip, sos-
yalizmin emekçi kitlelere yayılmasını
cı-kalorifer işçisi ile aydın, yazar ve şairdir. sağlayarak, Türk işçisinin kendi kaderi-
Nisan 1966’da toplanan kongrede “dev- ni kendisinin tayin edeceği,
rimci ve toplumcu” yeni bir konfederas- 4-Tabandan gelen sendikacılığı sağla-
yon kurulmasına öncülük edilmesinden yan niteliği taşımalıdır.”
Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul: Kültür (özetle)” başlıklı yazısı (tek sayfa, antetli kâğıda-el yazılı), 14
Bakanlığı ve Tarih Vakfı ortak yayını, s. 143. Ocak 1967.
KURULUŞ (1966-1967) | 181
bu tekliften sonra diğer yöneticilerle iliş- ni, DİSK’in de aynı işkolunda örgütlenme-
ye çalıştığını bilmelerine rağmen, sendi-
kisinin bozulduğunu iddia eden Güven, dö-
ka yönetimindeki bir kişinin önerisiyle bu
nem içinde neden DİSK dışında kaldığı so-
çalışmalarını gizleyerek bu kişinin “pro-
rusunu, “O zaman bizim sendikamız yeni
vokasyonuna geldiklerini” söyleyen Kun-
kurulmuştu. Teksif gibi güçlü bir sendika-
dakçı, DİSK’e katılmanın kararlaştırıldı-
dan koptuk, hemen DİSK’e girsek boğa-
ğı Mayıs 1967’deki kongrelerine gelerek
caklar bizi. Toparlanalım biraz, alıştıralım
konuşma da yapan DİSK yöneticilerinin,
milleti, tabandan gelsin diye düşündük” 12Rıza Güven ile Ağustos 2009’da gerçekleştirilen görüşme
11“Tekstil (Tekstil İşçileri Sendikası)” (1998), Türkiye Sendi- (Süreyya Algül).
kacılık Ansiklopedisi, Cilt 3, İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Ta- 13Hilmi Güner ile 07 Mart 2010’da gerçekleştirilen görüşme
rih Vakfı ortak yayını, s. 192. (Süreyya Algül).
182 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Mayıs 1967, İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi. 17DİSK Haberleri Günlük Bülten, 24 Ağustos 1970. Necmet-
16DİSK’ten YİS’e gönderilen ve DİSK’e katılma isteğinin red- tin Giritlioğlu’nun yaşamı ve mücadelesi için, Bkz. Can Şa-
dedildiğini bildiren Genel Sekreter İbrahim Güzelce imzalı fak (2019), Necmettin Bir Devrimcinin Hatırası, İstanbul: Ay-
üst yazı ve ilgili Yönetim Kurulu Kararı (iki sayfa), 27 Haziran rıntı Yayınları.
1967, İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi. 18 Erol Toy ile 12 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirilen görüşme
KURULUŞ (1966-1967) | 183
Basin-İş (Ankara)
Yukarıda sözü edilen Türk-İş genelgesin-
de, DİSK’in kuruluş çalışmalarına katıl-
dığı için Onur Kurulu’na verilmeyen, an-
cak bu çalışmalara katılan temsilcilerinin
(Süreyya Algül).
19 Aktaran: Çelik (2010), “Güneri, Rüştü” (1996), Türkiye Sen-
nü Yapılan Toplantıya Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Taşıt-İş, İstanbul: Petkim-İş bilgi fişi, 14 Ocak 1967. TÜSTAV DİSK Arşivi.
TÜSTAV DİSK Arşivi.
KURULUŞ (1966-1967) | 187
Daha sonra dört sendika (Maden-İş, Lâstik-İş, Basın-İş ve Gıda-İş) DİSK (Türkiye Dev- DİSK’in 1 no.lu
yayını Türk-İş
rimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Kuruluşu Hakkında Rapor’u ve Türkiye Devrimci Çıkmazı adını
taşımaktadır.
İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kuruluş Bildirisi ile DİSK Ana Tüzüğü’nü kabul ederek
1“DİSK’in Kuruluş Nedenleri ve İlkeleri” başlığı Algül (2015), Çelik (2010) ve Çelik (2018) adlı çalışmalardan yararlanarak yazar-
lar tarafından yeniden yazılmıştır.
188 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK’i kurma kararı almıştır. Daha önce olan Türk-İş Çıkmazı adlı kitapçıkta Türk-
toplanan ve merkezi Zonguldak’ta bulu- İş’ten ayrılma gerekçeleri daha da ayrıntılı
nan bağımsız Türkiye Maden İşçileri Sen- olarak anlatılmıştır. Bu gerekçeleri birkaç
dikası Genel Yönetim Kurulu da Kurucu grupta ele almak mümkündür.
Heyet olarak DİSK’i kurma ve DİSK Kuru-
luş Bildirisi ve Ana Tüzüğü’nü aynen kabul
Örgütsel ve Tüzüksel
etmeye ittifakla karar vermiştir.
Gerekçeler
Böylece beş sendika, önce yapılan toplan-
Türk-İş’ten ayrılma gerekçelerinin bir bö-
tılara katılan birçok sendikanın aldıkla-
lümü Türk-İş’in kendi Anatüzüğü’nün ge-
rı ilke kararına uygun olarak DİSK’in ku-
reklerini yerine getirmemesi, aykırı uygu-
rucuları olmuş ve 13 Şubat 1967 Pazartesi
lamalar yapması, örgütsel uygulamalarda
günü DİSK Tüzüğü ve Kuruluş Bildirisi İs-
üye sendikalara eşit davranmaması olarak
tanbul Valiliği’ne verilerek Türkiye Dev-
belirtilmiştir.
rimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(DİSK) tüzel kişilik kazanarak çalışmalara Tüzükte yer alan adil ücret hükmü için
başlamıştır. grev yapanlara ve destekleyenlere ge-
çici ihraç cezası verilmesi (gerekçe 1), 6
ay içinde birleşmeleri gereken federas-
Türk-İş’ten Ayrilma yon ve sendikaların birleştirilememesi ve
Gerekçelerİ buna rağmen bu sendikalara yaptırım uy-
gulanmaması (gerekçe 1), işkolları yönet-
DİSK’i kuran sendikalar, 12 Şubat 1967 ta- meliğinin uluslararası normlara göre değil,
rihinde aynı gün topladıkları genel ku- sendikacıların politik görüşlerine göre ha-
rullarında Türk-İş Üyeliğinden Ayrılma zırlanması ve böylece sendikaların parça-
Hakkında Rapor başlıklı bir belgeyi kabul lanması (gerekçe 2), Türk-İş’in bütün haklı
etmişlerdir.2 Yol ayırımının ve yarılmanın grevlere karşı çıkması (gerekçe 12), Türk-
gerekçelerinin yer aldığı bu belge DİSK’in İş’in Maden-İş’e karşı sarı sendikalar kur-
kuruluşuna ilişkin tartışmaları anla- ması (gerekçe 15), üç ay boyunca aidatla-
mak açısından büyük önem taşımakta- rını ödemeyen sendikaların üyeliklerinin
dır. Türk-İş Üyeliğinden Ayrılma Hakkında düşeceği açık hükmüne rağmen, belirtilen
Rapor’da3 Türk-İş’ten ayrılma gerekçele- sürede aidat ödemeyen sendikaların üye-
ri, bazıları benzer 15 başlık altında ve ör- liklerinin sürmesine izin verilmesi eleşti-
nekler verilerek sıralanmıştır. Bu gerek- rilmektedir (gerekçe 3).
çelerin irdelenmesi DİSK’in kuruluşunun
Bu konuda Türk-İş Çıkmazı kitapçığın-
anlaşılması açısından son derece anlam-
da ayrıntılı örnekler yer almaktadır. Türk-
lıdır. Ayrıca kuruluşun hemen ardından
İş’in tüzüğünü uygulayamayacak kadar
yayımlanan ve DİSK’in 1 numaralı yayını
acze düştüğü görüşüne yer verilen kitap-
2 Belgenin tam metni eklerde yer almaktadır.
3 Bkz. Türkiye Maden-İş Sendikası Olağanüstü 16. Merkez çıkta Türk-İş yöneticilerinin bir yanda Tür-
Genel Kurulu’na sunulan, Türk-İş (Türkiye İşçi Sendikala- kiye tipi sendikaları korur görünerek, bir
rı Konfederasyonu) Üyeliğinden Ayrılma Hakkında Rapor (9
sayfa), İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi. yandan federasyonları ayakta tutabilmek
KURULUŞ (1966-1967) | 189
yöneticileri işçilerin insanca yaşama mü- eğitim uzmanı olan Engin Ünsal, bir ya-
cadelesinde topluca işten çıkarılmalarını zısında Türk-İş’le AID arasındaki ilişki-
ve sefaletin kucağına itilmelerini savuna- ye değinmiş, Amerikan Dışişleri Bakanlı-
bilmekle suçlanmaktadır. Türk-İş yöneti- ğı’nın resmî organı olan AID’nin Türk-İş’e
cilerinin, kendi çıkarlarına uygun kişisel yaptığı para yardımının sendikacılığımızın
bir yaşantı içinde olması bir diğer kişi- bağımsızlığı kavramı ile bağdaşamayaca-
sel eleştiridir. Türk-İş Çıkmazı kitabında ğını söylemişti. ABD’li uzmanlar Genel-İş
Türk-İş yöneticilerinin rahat rahat koltuk- Sendikası başkanına telefon etmiş, bu ya-
larında kalarak yüksek maaş, bol yolluk zıdan haberi olup olmadığını sormuş yazı-
ve sık sık dış gezilerle günlerini gün etmek nın Amerikan Elçiliği tarafından beğenil-
amacıyla hareket ettikleri için her hükü- mediğini bildirmişti.7
metle iyi geçinmenin yollarını buldukları
belirtilmektedir.
Temel Ayrilik
Türk-İş’e yöneltilen bir diğer eleştiri ise
Gerekçesİ Neydİ?
yöneticilerin mutlaka kendi dümen sula-
rında gidecek elemanları işe almaya önem
Raporun bazı gerekçeleri veya gerekçele-
verdikleri ve Türk-İş Genel Sekreteri’nin
rin dayandığı örnekler, ayrılma kararına
çalışanlara diktatörce davrandığıdır. Türk-
mümkün olduğunca meşruiyet kazandır-
İş Çıkmazı kitabında, Amerikalılara hoş
ma çabasının bir ürünü olarak değerlen-
görünmeyen Kenan Somer ve Arif Gelen’in
dirilebilir.8 Ayrılma raporunda yer alan
işlerine ise son verildiği, bunun üzerine de
gerekçelerin kısa bir sürede ortaya çıkma-
Türk-İş’te araştırma danışmanlığı yapan
dığı ve uzun yıllar boyunca varlığını sür-
Necat Erder, Attila Sönmez ve Basın Da-
dürdüğü bilinmektedir. Örneğin ABD yar-
nışmanı İlhami Soysal’ın Türk-İş’ten ayrıl-
dımı ile yapılan eğitimler 1962’de başlamış
dıkları belirtilmektedir.
ve 1962’den itibaren AID’den doğrudan
Amerikalılar sendikaların işlerine karı- 7 DİSK (1967), Türk-İş Çıkmazı, İstanbul: DİSK Yayınları No: 1.
şacak kadar ileri gidiyordu. Genel-İş’in 8 Çelik (2010) ve Algül (2015).
192 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türk-İş’e kaynak aktarılmaya başlanmış- kalarak yönetimi işçiden yana olanlara dev-
tır. Partilerüstü politika uygulaması ise retmek yollarının artık tamamen tıkan-
1964 yılının başlarında tüzük hükmü hali- mış(lığından)” söz edilmektedir (madde 15).
ne gelmiş ancak 1962 yılı sonlarından iti-
Ayrılma gerekçelerine ilişkin raporda yer
baren fiilen uygulanmıştır.
almayan ancak ayrılığın çok önemli ne-
AID yardımlarının veya Paşabahçe grevi- denlerinden biri olduğu anlaşılan, çok daha
nin ayrılma nedeni olarak sunulması abar- temel bir gerekçe DİSK’in bir numaralı ya-
tılıdır. Benzer biçimde Rapor’da konu edi- yını olan Türk-İş Çıkmazı adlı kitapçıkta
len, aidat ödemeyen sendikaların, tüzüğe ele alınmıştır. 1965 seçimlerinden AP tek
rağmen Türk-İş’ten çıkarılmaması, çok da başına iktidar, TİP ise önemli bir başarıy-
anlamlı bir örnek değildir. Çünkü bilindiği la çıkmıştır. Bu sonucun Türk-İş üzerinde
üzere, sendikaların üst konfederasyonlara politik gerilimi artırması doğaldır. “Türk-İş
aidatlarını ödememeleri nadir karşılaşılan Sağa Kaymıştır” başlıklı eleştiriler TİP ile
bir durum değildir. DİSK’in kurucusu sen- AP arasındaki gerilimi yansıtmaktadır:10
dikalarının ve özellikle de son dönemde “Türk-İş’in 7-14 Mart 1966 Kongresi hü-
Maden-İş’in Türk-İş yönetimi ile çatışma- kümetin rahatlıkla Türk-İş’i kendi dü-
sı, Türk-İş’in AP’li olmayan sendikacıların men suyuna almasına elverişli bir ortam
yaratılarak yürütülmüştür. Konuşma-
yönetimlerde olduğu sendikalara yönelik larda en basit tenkitler susturulmuş
ayrımcı tutumu ile politik gerekçelerin ay- ve yapmacık olaylar icad edilerek bel-
li kişilere ve fikirlere karşı hücuma ge-
rılığın asıl nedeni olduğu söylenebilir.
çilmiştir. Muhalefete tahammülsüzlük
son haddine çıkmıştır. Seçimler de bu
Bu konudaki en net ifadeler sonraki yıl- hava içinde tarafsız ya da muhalif sen-
larda, DİSK’in 1970’te yapılan Üçüncü Ge- dikacıların tasfiyesi ile sonuçlanmış-
nel Kurul Çalışma Raporu’nda yer almak- tır. Nitekim 5. Genel Kurulda seçilenler-
den 17 yönetici Kongrede seçilememiş,
tadır. Söz konusu Çalışma Raporu’nun, buna karşılık yalnız AP milletvekili se-
“DİSK Kurulmadan Önce Sendikalarımızın çilen işçilerden üçü Yönetim Kuruluna
Durumu” başlıklı bölümündeki şu sözler, alınmış, öteki partilerdeki işçi milletve-
killeri seçtirilmemiştir. 21 kişilik Yöne-
konunun anlaşılması için oldukça önem- tim Kurulunda AP’ye son derece yakın 4
lidir:9 “Türkiye Maden-İş sendikası, Türk- sendikacı yeniden seçilmiş, AP listesin-
den milletvekili olan 3 sendikacının ila-
İş ve iktidar ve işveren üçlüsünün oynadı-
vesiyle yeni yöneticiler birkaç istisna ile
ğı birtakım oyunlar sonunda 10, 12 bin üye hep AP’lilerden seçilmiştir.”
ile yok olma durumuna gelmiş iken DİSK’i
Genel Kurul AP’nin politik olarak egemen
kurduktan ve kardeş sendikalarla ahenk
olduğu bir kent olan Bursa’da yapıldı. Dö-
içinde ve DİSK ilkelerine uygun biçimde
nemin gazeteleri sert tartışmaların, kav-
çalışmalar yaptıktan sonra 30 bini aşkın
gaların olduğunu yazmaktadır. Temel tar-
işçinin haklarını koruyacak güce ulaştı.”
tışma “ikincil kuruluşlar” yani mevcut
Türk-İş’ten Ayrılma Hakkında Rapor’da da sendikaların karşısına Türk-İş tarafından
son maddede, Maden-İş’e karşı sarı sen- kurdurulmuş sendikaların çıkarılmasıdır.
dikalar kurulmasından ve “Türk-İş içinde Bunun görünen yüzü, AP’liler ile CHP ve
9 DİSK (1970), DİSK Çalışma Raporu 3. Genel Kurulu 1968- 10 DİSK (1967), Türk-İş Çıkmazı, İstanbul: DİSK Yayınları No:1,
Türk-İş’in bütün kadrolarında vazifeli 65 personelin ücretleri karşılığı yapılan ödemeler tutarı son çalışma döne-
minde 2.328.718 lira 19 kuruşu bulmuştur. Bu meblâğın 1.479.945 lira 18 kuruşu AID fonundan 33 kişiye öden-
miştir. 32 kişiye de Türk-İş hesabından sadece 848.773 lira 01 kuruş verilmiştir.
Böylece Türk-İş’in birinci sınıf memurları ayda 1868 lira 61 kuruş (ortalama olarak)
almış ve bu meblâğ AID’ce ödenmiştir. Türk-İş’in ikinci sınıf memurları da ortalama
olarak Türk-İş hesabından ayda 1071 lira 68 kuruş almıştır. Yukarı kademe daima
AID’nin etkisi altında çalışmıştır. Böylece Türk-İş, gerçekten millî, hiç değilse ma-
halli bir kuruluş niteliğini kaybetmiştir.
Türk-İş, bina inşası için de AID’den 2 milyon bağış almıştır. Türk-İş, Genel Merke-
ze, Bölgelere ve Seminerlere harcamak üzere AID’den ayrıca 2.369.294 lira 83 ku-
ruş almıştır.
ICFTU’dan alınan 36.000 lira ile OECD’den alınan 193.392 lira da hatırlanacak olur-
sa Türk-İş’in aidat geliri 9 milyonu aşkın bütçesi içinde 1 milyon 948.02,9 lira 80 ku-
ruştan ibarettir. Bu durum, Türk-İş’in gerçekten bir milli kuruluş olmaktan çıktığını
rakamlarla ispatlamış durumdadır.
Kaynak: DİSK, Türk-İş Çıkmazı, İstanbul: 1967. Akşam, 13 Şubat 1967
TİP’liler arasında yönetim kavgası olma- etkisini artırmış, bazı iş kollarında ise TİP
sı veya siyasi nedenlerle bazı sendikaların veya CHP eğilimli sendikacıların yöneti-
tasfiye edilmek istenmesidir. mindeki sendikalar karşısında yeni sen-
dikalar kurmuşlardır. Türk-İş’in en büyük
TİP’li sendikacıların milletvekili olsa- sendikalarından biri olan 80 bin üyeli TEK-
lar dahi Türk-İş yönetimine seçileme- SİF’in yönetimi, 1965 Ağustos ayında eski
miş olmalarının Türk-İş’te muhalefetin AP Milletvekili Nuri Beşer ile eski DP Mil-
barınamayacağı fikrine yol açtığı ve se- letvekili Recep Kırım tarafından yönlen-
çimlerdeki başarının ardından TİP’li sendi- dirilen Şevket Yılmaz başkanlığında bir
kacılarda ayrı konfederasyon fikrinin güç- ekip tarafından CHP’li Bahir Ersoy’un elin-
lendiği anlaşılmaktadır. den alınmıştır. Bu Genel Kurul’a Federas-
yon’un İstanbul delegeleri alınmamış ve
1965 seçimlerinde Türk-İş’in çok sayıda divan başkanı Seyfi Demirsoy hiçbir itira-
Yönetim Kurulu üyesi ve üye sendikala- zı kabul etmemiştir. Şevket Yılmaz, 1965-
rın yöneticileri, kurucu, üye ve milletvekili 1995 yılları arasında 30 yıl boyunca Teksif
olarak AP’de yer almıştır. AP’li sendikacılar Genel Başkanlığı’nı sürdürdü. 1969 seçim-
özellikle 1966’da toplanan 6. Genel Kurul’da lerinde AP’den milletvekili seçilen Yılmaz,
açık bir üstünlük sağlamışlardır. AP’li 1982-1992 yılları arasında, 10 yıl boyunca
sendikacılar Türk-İş üyesi sendikalarda Türk-İş Genel Başkanlığı yaptı.
194 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türk-İş içinde 1947 yılında kurulmuş ve şimdi arkadaşım hep işçi haklarından
milli tip sendika olarak faaliyet gösteren ve bahseder. Kabul edelim ki işçi temsilcisidir
TİP’li Kemal Türkler’in başkanı olduğu Ma- ve işçinin hakkını koruyor. Şimdi işveren
den-İş varken, Türk-İş’in teşvik ve des- olmazsa işçi olabilir mi?” 12
teğiyle 1963 yılında Metal-İş Federasyonu Adalet Partisi bu dönemde gerekirse par-
kurulmuştur. Metal-İş Federasyonu’nun çalayarak sendikalara el koyma politikası
başına AP’nin aşırı sağ kanadına yakınlı- gütmüştür.13 Bir Britanya diplomatik mis-
ğı ile bilinen ve 1965 yılında AP milletveki- yon raporunda AP’nin sendika şubeleri-
li olan Kaya Özdemiroğlu getirilmiştir. Ba- ni ele geçirmeye çalışarak Türk-İş’i sağa
şında CHP’li Osman Soğukpınar’ın olduğu doğru zorladığını yazmaktadır.14
Ges-İş’in karşısında Türk-İş’in destek ve
teşvikiyle Aralık 1963’te Tes-İş Federasyo-
nu oluşturulmuştur. 1965 yılında AP millet- Kuruluş İlkelerİ
vekili seçilen Enver Turgut Tes-İş’in Genel
Sekreterliği’ni ve Genel Başkanlığı’nı yap- “Gerçek Bİr İşçİ
mıştır. Türk-İş içinde TİP’li Tahir Öztürk’ün Konfederasyonu”
başkanı olduğu Yapı-İş sendikası varken
DİSK’in kuruluş Genel Kurulu’na Türk-
Kasım 1963 tarihinde Çimse-İş sendikası
İş’ten Ayrılma Hakkında Rapor’dan son-
kurulmuştur. Çimse-İş’in Genel Başkanlı-
ra, DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları
ğı’nı 1965 ve 1969 seçimlerinde AP millet-
Konfederasyonu) Kuruluşu Hakkında Ra-
vekili seçilen Hasan Türkay yapmıştır.11
por sunulmuştur. Bu rapor, delegelere hi-
AP’nin 1965 genel seçimlerinde tek başı- taben şu sözlerle başlamaktadır:15
na iktidara gelmesi sendikacılık açısından
“Ulusal gelirin hakçasına bölüşülmesi
önemli sonuçlar doğurmuştur. Öte yandan ve işçilerin Anayasa’da yer alan hakla-
AP’nin 1965 Ekim ayında genel seçimler- rına ulaşması, ancak özgürlük içinde ör-
gütlenmekle olabilir. Bu bakımdan aynı
de sağladığı üstünlük, 1966 Mart ayındaki
işkolunda çalışan işçilerin kendi sendi-
Türk-İş Genel Kurulu’nda AP’li sendikacı- kalarında birleşmesi yetmez, bütün iş-
ların elini güçlendirmiş ve Yönetim Kuru- çilerin bir örgüt içinde, tek kalbe sahip
vücut gibi çalışması ve bu çalışmanın
lu’nda AP net bir üstünlüğe kavuşmuştur.
demokratik bir denetleme ile yürütül-
Öte yandan AP’nin tek başına iktidara gel- mesi gerekir. Bu bakımdan yeni bir işçi
mesinden sonra Türk-İş’in TİP’e mesafe- konfederasyonunun kurulması zorun-
luluğuyla karşı karşıyayız.”
si daha da artmıştır. Parlamento’da TİP’li
sendikacı milletvekillerinin eleştirile- Raporda “gerçek bir işçi konfederasyonu”
ri AP’li sendikacı milletvekillerince yanıt- vurgusu özellikle yapılmaktadır: Raporun
lanmaya başlanmıştır. AP’nin sendikacı girişinde “Böylece bütün Türk işçilerinin
kökenli milletvekili Enver Turgut’un TİP’li ortak çıkarlarını savunacak gerçek bir işçi
sendikacı milletvekillerine verdiği şu dü- 12 Alpaslan Işıklı (1972), Sendikacılık ve Siyaset, Ankara: An-
şündürücü yanıt AP’li sendikacılar ile TİP’li kara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, s. 317 ve
319.
sendikacılar arasındaki köklü zihniyet 13 Yön, Sayı 126, 27 Ağustos 1965, s. 6.
farkını ortaya koymaktadır: “Binaenaleyh, 14 Çelik (2010).
15DİSK (1968), DİSK Anatüzüğü ve Kuruluş Bildirisi, İstanbul:
11 Canan Koç ve Yıldırım Koç (2008), s. 70. DİSK Yayınları No 2.
AID YARDIMLARI ve
DİSK’İN ELEŞTİRİLERİ
Aziz Çelik
Türk-İş’ten ayrılma gerekçele- Kemal Türkler AID programı kap- de yükselen ABD aleyhtarı poli-
rinin bir bölümünün iplerin kop- samında ABD’ye gitmedi. Türk- tik iklimin sonucu olduğunu söy-
masında çok ciddi etkisi olduğu- ler programının yoğunluğundan lemek mümkündür. Sol/sos-
nu söylemek zordur. Çünkü bu dolayı katılamayacağını bildirdi. yalist aydınlar da Türk-İş AB-
konuda ayrılan sendikaların ön- Türkler, ABD’ye gitmese de Ma- D/AID ilişkileri konusunda uyarı-
ceki yıllarda eleştirel yaklaşımına den-İş Başkanvekili Kazım Nar- cı olmuşlardır.
pek rastlanmamıştır. Bunlardan manlı, bir Türk-İş heyeti içinde
ABD özellikle Vietnam Sava-
en önemlisi ABD/AID yardım- AID programına katılmak üzere
şı nedeniyle dünyada ve Johnson
larıdır. Ayrılık gerekçeleri ara- Kasım 1962’de ABD’ye gitti.2
mektubunun ardından ülkemizde
sında da çok önemli bir yer tu-
Öte yandan Maden-İş Genel Baş- açıkça eleştirilmeye başlanmıştı.
tan AID ilişkilerine DİSK’in Türk-
kanı Kemal Türkler 7 Ekim 1964 DİSK kurucuları, geçmişte yarar-
İş Çıkmazı kitapçığında çok da-
tarihinde Türk-İş’e göndermiş ol- landıkları bu faaliyetleri, TİP için-
ha fazla yer ayrılmış ve ayrılığın
duğu bir yazı ile AID’nin işçi ko- deki varlıklarının ve siyasallaş-
adeta en önemli gerekçesi haline
nutları için ayırdığı fondan ya- malarının bir sonucu olarak artık
getirilmiştir.
rarlanmak için Türk-İş ve Ma- yanlış bulmuş ve ayrılma gerek-
Ancak önceki yıllarda bu konu- den-İş’in birlikte proje yapması- çesi olarak belirtmişlerdir.
da DİSK’in kurucu sendikaların- nı önerdi.3 Kaynak: Aziz Çelik (2010), Vesayetten Siya-
dan açık bir eleştiri gelmemiştir. sete Sendikacılık 1946-1967, İstanbul: İletişim
Ancak AID’nin ABD programı-
Tersine AID kanalıyla yapılan ABD Yayınları.
na katılan Rıza Kuas daha son-
gezilerine TİP ve/veya DİSK ku-
ra Türk-İş Yönetim Kurulu top-
rucusu olan sendikacılar da katıl-
lantısında ısrarla AID yardımları-
mış ve AID ile bazı ABD sendika-
na karşı çıkmıştır.4 ABD’deki AID
larından yardım talebinde de bu-
eğitim programlarına katılma-
lunmuşlardır. DİSK’in beş kurucu-
sundan Kuas, Alpdündar ve Gü- yı reddeden tek sendikacı Şaban
zelce ile TİP kurucusu ve ilk Ge- Yıldız olmuştur.5
nel Başkanı Erakalın AID prog- DİSK’in kuruluş gerekçeleri ara-
ramı kapsamında ABD’deki eği- sında AID ve ABD yardımı konu-
tim programlarına katıldılar. Alp- sunun çok öne çıkmış olması da-
dündar Temmuz-Ekim 1962; Ku- ha çok TİP’in anti-Amerikancı ve
as, Ekim 1962-Ocak 1963, Güzel- anti-emperyalist siyasetinin ve
ce ise Ekim-Kasım 1966 döne- o dönemde dünyada ve ülkemiz-
minde AID’nin ABD programları- 2 Maden-İş gazetesi, 27 Kasım 1962.
na katıldılar. Ayrıca TİP kurucu- 3 Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’in
su ve ilk Genel Başkanı Avni Era- Türk-İş Genel Başkanlığı’na gönderdiği 7 Ekim
1964 tarih ve 964/2498 sayılı yazısı. Türk-İş,
kalın ve TİP kurucularından İbra- Sayı 50, Nisan 1967, s. 15.
him Denizcier de AID programla- 4 Türk-İş Yönetim Kurulu toplantı tutanağı, ço-
içinde hızla kalkınmayı, işçi sınıfının, dev- işçinin sosyal adalet ve asgari geçim için
yapmakta olduğu mücadele, işsizlerin
let yönetiminin her kesiminde söz ve ka-
baskısıyla kırılmasın, kırdırılmasın.”
rar sahibi olması ve böylece demokrasinin
gerçekten uygulanması ile mümkün görü-
rüz” vurgusu tarihsel birikime, işçi sınıfı-
1961 Anayasasi’na Bağlilik
nın gücüne ve dünya deneyimine verilen Bildiride güçlü bir 1961 Anayasası savu-
önemin ifadesidir. nusu yer almakta ve DİSK, devrimciliği
Anayasa çerçevesinde anlamakta ve ele
Bildiride yoğun bir işçi sınıfını vurgusu yer
almaktadır. Bildirinin sonunda yer alan
almaktadır. Dönemin ana akım sendika-
devrimcilik tanımı şöyledir: “İşte biz, dev-
cılığında sınıf vurgusunun neredeyse hiç
rimciliği; bugünkü tutucu, gerici ekono-
olmadığı düşünüldüğünde bunun önemi
mik, sosyal ve politik ilişkilerin Anayasa
çok daha iyi anlaşılacaktır. Bildirinin ilk
uyarınca değiştirilmesi ve yukarıdan beri
saptaması “işçi sınıfının devrimci gücü-
özetlediğimiz ilkelerin hayata uygulanma-
ne” ilişkindir. Rapor işçi sınıfının devrim-
sı anlamına alıyoruz. Devrimcilik, hepimi-
ci bir öze kavuşturulmasını şu ifadelerle
zin mülk sahibi olmasını ve uygarlık ni-
anlatmaktadır:
metlerinden eşitçe yararlanma olanağını
“Her yıl artan Türkiye nüfusu içinde en sağlayacağı için bizim sendikacılık çalış-
kalabalık kesim emeğiyle yaşayan in-
sanların teşkil ettiği işçi sınıfıdır. Ne var malarımızın özünü kapsayacaktır.”
ki işçi sınıfı, çeşitli yasalar yüzünden
parçalanmış, ayrı ayrı statülere bağlan- İşçi sınıfının devrimci gücüne yapılan vur-
mıştır. Biz tüm işçilerin meslek örgütle- gudan sonra bildiri çeşitli alanlarda dev-
ri içinde ana işkolları sendikası safların-
rim ilke ve hedeflerine yer vermektedir.
da toplanmasını ve etkin bir güç haline
gelmesini başarmaya çalışacağız. Köy- Bunlar on başlık altında, beslenmede dev-
den şehre gittikçe daha çok sayıda akın rim, barınmada devrim, sağlıkta devrim,
eden nüfusun iç göç nedenlerini biliyo-
ruz. Onun için işçilerin devrimci bir öz
eğitimde devrim, çalışmada devrim, mil-
kazanması gereklidir. Böylece toprak- li gelirde devrim, vergide devrim, işçi üc-
sızlıktan, ya da yeteri kadar toprak sa- retlerinde devrim, borçtan kurtulmak için
hibi olamamadan, çağdaş tarım araç
ve gereçlerinden yoksul kalmadan ge- devrim ve teşkilatlanmada devrim ola-
len köyden kaçış durabilsin, şehirdeki rak sıralanmaktadır. Bildiride yer alan
KURULUŞ (1966-1967) | 199
“devrim” talepleri işçilerin ve toplumun te- körü körüne taklitçisi durumuna düşür-
mel ihtiyaçlarına karşılık gelen köklü deği- meyeceğiz. Kendi gerçeklerimizden ya-
şim önerileridir. rarlanarak, kendimize özgü bir sendika-
cılığı uygulayacağız.” Kuşkusuz buradaki
taklitçilik vurgusu Türk-İş’in ABD sendi-
Emperyalİzm ve Kapİtalİzm
kacılığına meyletmiş olmasındadır.
Karşitliği
DİSK kuruluş belgelerinde yer alan em-
Devrİmcİ Örgütlenme
peryalizm ve kapitalizm karşıtlığı ile ba-
Anlayişi: 16 İşkolu ve
ğımsızlık vurgusu son derece belirgin-
Merkezİyetçİlİk
dir. DİSK Kuruluş Bildirisi’nin girişinde yer
alan emperyalizm ve kapitalizm eleştiri- Bildirinin son bölümünde ise DİSK’in “dev-
sinden sonra devamında yer alan şu ifa- rimci bir teşkilatlanma” anlayışı ile hare-
de anti-emperyalist ve anti-kapitalist ba- ket edeceği vurgulanmaktadır. Bildiride
ğımsızlıkçı tutumun özeti gibidir: yer alan daha sonra Anatüzük ile de bağ-
“Bütün gücünü işçi sınıfının bilincinden layıcı hale gelecek önemli örgütlenme il-
alan bizler, yurt ve dünya olayları kar- keleri söz konusudur. Bunlar 16 işkolun-
şısında ulusumuzun ve emekçi halkı-
da örgütlenme ve merkeziyetçi sendikal
mızın menfaatlerini ve memleketimizin
bağımsızlığını her şeyin üstünde tuta- yapıdır:
cak en küçük özgürlüğümüz ve hakkı-
“Devrimci teşkilatlanmada bütün sen-
mız için bilinçli bir dayanışma içinde bü-
dikaları 16 işkolunda toplayacağız. İşkolu
tün gücümüzü harekete getireceğiz.
yönetmeliğine göre parçalanmış dalla-
Kapitalist yoldan kalkınmak isteyenle-
rı bir ortak örgüt içinde temsil ettirecek
rin uyguladıkları sistemden gelen sos-
fikir birliği düzenini kuracağız. Böyle bir
yal dengesizlik, düzensizlik ve çalkan-
örgütlenme, demokratik bir denetim al-
tılara boyun eğmeyecek, kapitalist ol-
tında merkeziyetçi bir işleyişin bütün
mayan yoldan, yani emekten yana bir
başarılı meyvalarını verecektir.”
kalkınma planının uygulanması ile kal-
kınmak için uyarıcı çalışmalarımızı ara-
“16 işkolunda örgütlenme” ve “merkezi-
lıksız sürdüreceğiz.”
yetçi işleyiş” ilkesi DİSK’in hem az sayıda
Bildiride sendikacılık anlayışı konusunda işkolu sendikası kurulması hem de sen-
da önemli değerlendirmeler yer almakta- dikaların kendi içinde disiplinli bir yapıya
dır. Çalışmada devrim başlığı altında sen- dayanması anlamına geliyordu. Bu tutu-
dikaları güçlendirmek için “işçiler ara- mun dönemin sendikal dağınıklığına (çok
sı yabancılaşmayı önlemeğe büyük çaba sayıda işkolu ve işyeri sendikaları ile fede-
harcanacağı” vurgulandıktan sonra, izle- rasyon) ve 1964 yılında yürürlüğe giren ve
necek sendikal yolun özgünlüğünün altı çi- 36 işkolu saptayan yönetmeliğe bir tepki
zilmektedir: “Türk sendikacılığını herhan- olduğunu düşünmek mümkün.
gi bir yabancı memleketin sendikacılığının
KURULUŞ (1966-1967) | 201
DİSK’in kuruluş aşamasında hangi örgütsel ilkeleri benimsediğini ve nasıl bir örgütsel
yapıya sahip olduğunu DİSK’in ilk tüzüğünü inceleyerek anlayabiliriz.
DİSK’in kurucu sendikalarının kuruluşa ilişkin genel kurulları üç kurucu belge ile birlik-
te DİSK Anatüzüğü’nü de kabul etmiştir. Bilindiği gibi tüzük, tüzel kişiliğin oluşması için
olmazsa olmaz belgedir. DİSK Anatüzüğü DİSK’in hangi anlayışla kurulduğu, hangi gö-
revleri yapacağı ve nasıl çalışacağını düzenleyen hükümlerden oluşmaktadır.
Kiracı DİSK!
Kuruluşundan bu yana DİSK’in kendine ait binası olmadı. Beyazıt ve Beşiktaş’taki DİSK Genel Merkezi binaları aynı
zamanda Maden-İş Sendikası’nın olduğu binalardı. Rıza Kuas’ın girişimi ile yaptırılan Merter’deki Sendikalar Binası
da DİSK’e ait değildir. Şişli’de uzun süre kullanılan binanın mülkiyeti Bank-Sen’e aittir. DİSK, 2016’dan sonra faali-
yetlerini sürdürdüğü Beşiktaş’taki binada da kiracıdır.
7. Genel Kurulda DİSK’in Ankara’ya taşınması yönünde bir öneri kabul edildi. DİSK’in Genel-İş Genel Merkezi olarak
inşa edilen binaya taşınması hedefleniyordu. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra DİSK ve üye sendikaların
faaliyetleri durduruldu ve bu bina DPT’nin isteğiyle kamulaştırıldı. Binaya daha sonra Anayasa Mahkemesi taşındı.
insanın insanı sömürmesi esasına karşıt öngörmektedir (Madde 66). Tüzük, 16 iş-
bir amaç” güdeceği de vurgulanmaktadır. kolunu sıralamakta ve bu işkollarına han-
gi işlerin gireceğini belirtmektedir. Ku-
Nitekim DİSK’in Türk-İş Çıkmazı adlı ki- mücadele halinde olup olmadıkları, arala-
tapçığında, 15-21 Ocak 1962’de toplanan rında mücadele varsa dahi DİSK tarafından
Türk-İş Temsilciler Meclisi’nde sendika- işçinin yararına olarak bu mücadelenin gi-
ların Almanya’daki gibi 16 ana işkolu sen- derilip giderilemeyeceği, yöneticilerin ara-
dikasında toplanmasının kararlaştırıldığı sında vazgeçilmez anlayış farklarının veya
vurgulanıyor ve Almanya’da ki IG Metall küskünlüklerinin olup olmadığı ve belir-
sendikasının Maden-İş’in kardeş sendika- li bir süre içinde DİSK’in temel ilkeleri ve
sı olduğu belirtiliyordu. prensipleri açısından birleştirilmelerinin
mümkün olup olmadığı göz önünde tutu-
DİSK Tüzüğü’nde yer alan örgütsel işleyi-
lacaktır. Tüzüğün 14. maddesi bu durum-
şin kuruluş bildirgesinde ifade edilen “de-
daki sendikalar için bir Birleştirme Komis-
mokratik bir denetim altında merkeziyetçi
yonu kurulmasını öngörmektedir. DİSK
bir işleyiş” yaklaşımına uygun olduğu gö-
Yürütme Kurulu tarafından oluşturulacak
rülmektedir. DİSK Anatüzüğü, DİSK işleyi-
Birleştirme Komisyonu durumu inceleye-
şini oldukça merkeziyetçi esaslar üzerinde
rek ve tarafların görüşlerini alarak bir bir-
şekillendirmektedir.
leştirme formülü oluşturacaktır. Oluştu-
rulan bu formüle “hayır” diyen sendikanın
DİSK Üyelİğİ DİSK üyeliği kendiliğinden sona erecek-
tir. Tüzük bu konuda DİSK içi bir itiraz me-
Tüzüğe göre “yasalara göre kurulmuş işçi kanizması öngörmemekte ve ilgili üyenin
sendikaları DİSK’e üye olabilir.” Ancak bu DİSK dışında hukuksal yolları kullanabile-
madde 66. maddedeki işkolu esası ile bir- ceği belirtilmektedir. Maddenin metninden
sayılı Yasa’nın kuruluşuna olanak tanıdı- işkolunda birden çok sendikanın üyeliğine
olanak tanımakla birlikte bu olanak ileride
ğı birlik ve federasyonların DİSK’e üyeli-
birleşmeleri öngörüsüne dayanmaktadır.
ği mümkün değildir. DİSK’e üyelik kararı
DİSK Anatüzüğü’nde kuruluştan itibaren
Yönetim Kurulu tarafından verilmektedir.
yer alan “Aynı işkolunda birden fazla sendi-
Ancak Yönetim Kurulu kararına karşı Genel
kanın DİSK üyeliğine kabulü mümkündür”
Kurulu’na itiraz etmek mümkündür. Ana-
ifadesi 5. Genel Kurul’da da korunacaktır.
tüzüğün 59. maddesine göre üye sendika-
Ancak Aralık 1977’de toplanan 6. Genel Ku-
lar, DİSK kararlarını uygulamak zorundadır.
rul’da yapılan Anatüzük değişiklikleri ile bu
Ancak, DİSK yöneticileri tarafından verilen
hüküm daha sıkı hale getirildi. Değişikliğe
direktif ve kararlar DİSK Anatüzüğü’ndeki
göre işkolunda DİSK üyesi sendika varken
amaç ve ilkelere aykırı olamaz.
ikinci ve daha fazla sayıda sendikanın baş-
DİSK ilk Anatüzüğü başından itibaren aynı vurması durumunda, başvuran sendika-
işkolunda birden çok sendikanın DİSK’e larla üye sendika arasında, a) Çekişme olup
üye olmasına olanak tanıyordu. Tüzüğün ortadan kaldırılıp kaldırılmayacağı, b) Yö-
11. maddesine göre aynı işkolundaki fark- neticileri arasında bağdaşmaz görüş ayrı-
lı sendikaların DİSK’e üye olmaları kara- lıklarının bulunup bulunmadığı ve c) Belir-
rı verilirken bu sendikaların, birbirleri ile li bir süre içinde birleştirilmesi olasılığının
KURULUŞ (1966-1967) | 205
DİSK’in ilk
Anatüzüğü’ne
göre örgütlenme
şeması. Kesintisiz
oklar ilgili
organın doğrudan
belirlendiğini
göstermektedir.
Kesintili oklar
ilgili organın
etkili olduğu
göstermektedir.
Yönetİm Kurulu
İkİ Parçali Yürütme Kurulu
Yönetim Kurulu, iki Genel Kurul arasında
DİSK’in en yüksek organıdır ve Yürütme Yürütme Kurulu DİSK Genel Kurulu’nda
Kurulu’nun üzerindedir. Yönetim Kurulu, doğrudan seçilen Genel Başkan ve Genel
DİSK Anatüzüğü’nde belirlenen 16 işkolu- Sekreter ile ilk Yönetim Kurulu toplantı-
nun birer temsilcisi ile beş DİSK Yürütme sında seçilen üç üye olmak üzere beş ki-
Kurulu üyesi olmak üzere toplam 21 kişi- şiden oluşur. Yürütme Kurulu iki parçalı
den oluşur. İşkollarından gelecek temsilci- bir yapıya sahiptir. Bir yanı ile Genel Ku-
lerin en az Merkez Yürütme Kurulu üyesi rul iradesine diğer yanı ile Yönetim Kurulu
KURULUŞ (1966-1967) | 207
Yönetim Kurulu ile Yürütme Kurulu karar- olarak yapamayacağı zaman yetkisini Ge-
larında, DİSK’in bütününü ilgilendiren veya nel Başkan Vekillerinden birisine bırakır.
DİSK’in haysiyet ve şerefi ile ilgili ve DİSK’i Böyle bir durum söz konusu değilse Genel
sorumlu durumda bırakması mümkün ko- Başkan Vekillerinden en kıdemlisinin Baş-
nularda, konunun yeniden görüşülmesi için kan’a vekalet etmesi öngörülmüştü.
kararları ilgili kurula iade etmek ve yeni-
den görüşülüp karara bağlanmasını iste- Genel Sekreter: "DİSK’İn
Celal Beyaz mek hakkına sahiptir. Eğer bu durumda il- Kalbİ"
gili kurul kararında ısrar ederse kararların
(İstanbul 1920- İs- yürütülmesi sonuçlarından Genel Başkan Genel Sekreter, DİSK Genel Kurulu’nda, Ge-
tanbul 1974) nel Başkan’ın göstereceği en az iki aday
sorumlu değil, kararı veren kurulun karara
Dokuma işçi- katılan ve oy veren üyeleri sorumludur. Bu arasından, Genel Başkan’ın seçildiği usul
si. 1947’de Eyüp Ha-
hüküm Genel Başkan’a oldukça geniş bir ile (ilk üç turda üçte iki oy, sonrasında ço-
liç Bölgesi Mensucat
İşçileri Sendikasına yönetim alanı sağlamakta ve Yönetim ve ğunluk oyu) seçilir. Bu yöntem turlarda
girdi ve yönetim ku- adayların oy durumuna göre çekilmesi-
rulu üyeliğine seçil-
Yürütme Kurulu iradelerini sınırlamaktadır.
di. 1951’de Teksif ku-
ne, bir başka adayı desteklemesine ve Ge-
rucuları arasında yer DİSK’in ilk Anatüzüğü Genel Başkana ge- nel Başkan’ın bir başka aday göstermesine
aldı ve 1952’de ya- niş yetkiler tanımaktadır. Bu zaman za- olanak tanımaktadır. Genel Sekreter’in se-
pılan genel kurul-
da genel başkanlı-
man seçme ve seçilme hakkını da sınırla- çim yöntemi çift taraflı işleyen bıçak gibidir.
ğa seçildi. Bu görevi yıcı boyutlara ulaşmaktadır. Genel Kurul Genel Sekreterliğe aday gösterme Genel
Ağustos 1953’e kadar
tarafından seçilecek Genel Sekreter’in Ge- Başkan’a tanınan bir yetki olmakta, ancak
sürdürdü. Federas-
yonun milli tip sen- nel Başkan tarafından önerilecek en az iki Genel Kurul da Genel Başkan’ın seçilmesi-
dikacılığa dönüşme- aday arasından seçilmesi Genel Başkan’a ni istediği adayı seçmeyerek başka adaylar
siyle 1962’de kurulan
Teksif sendikasının tanınmış bu geniş yetkilerin en önemlisi- göstermeye zorlamaktadır. Bu yöntem Ge-
kurucu başkanlığını dir. Böylece Genel Başkan birlikte çalışa- nel Kurul iradesini, seçme ve seçilme hak-
yürüttü.
cağı Genel Sekreter konusunda adeta tek kını sınırladığı gerekçesiyle genel kurullar-
1957-1960 arasın- söz sahibi olmakta ve Genel Kurul’un bu da sık sık eleştiri konusu olmuştur.
da Türk-İş Yönetim
Kurulu üyeliği yap- konudaki iradesini sınırlamış olmaktadır.
tı. 1963’te TİP’e gir-
Tüzüğe göre Genel Sekreter, DİSK ücret-
Diğer bir ifade ile delegelerin kendiliğinden
di, 1965 seçimlerinde li kadrosunda olmak üzere bütün mesai-
TİP listesinden İs-
Genel Sekreterliğe aday olmaları ve aday
sini DİSK’e verir. Bu durum Genel Sekreter
tanbul İl Genel Mec- gösterilmeleri mümkün değildir. Bu hü-
lisi üyeliğine seçildi. için tanınmış bir istisna olup, Anatüzüğün
küm 1980 yılına kadar yürürlükte kalmış
SADA Genel Sekre- 64. maddesine göre, DİSK Yürütme Kuru-
terliği yaptı. DİSK’in ve genel kurullarda ciddi tartışmalara yol
lu üyelerinin tamamı tam zamanlı olarak
kuruluş çalışmala- açmış ancak değiştirilmesi için üçte iki ço-
rına katıldı. Bir sü- DİSK’te çalışır ancak ücretleri kendi sen-
re DİSK Genel Sekre- ğunluğa ulaşılamamıştır.
dikalarınca ödenirdi.
ter yardımcılığı yaptı.
1967’de İzmir’de ku-
Anatüzüğe göre DİSK’in her türlü iç ça-
rulan ve DİSK’e ka- Genel Başkan Vekİllİğİ
tılan EMSİS’in genel lışmalarını organize eden, örgütün ras-
başkanlığını üstlen- DİSK Yönetim Kurulu’nun kendi üyele- yonel çalışmasını sağlayan Genel Sekre-
di. DİSK Yönetim Ku-
rulu üyeliği yaptı.
ri arasından iki Başkan Vekili seçmesi ön- ter “DİSK’in kalbi”dir. Bir tüzük hükmü
görülmüştü. Genel Başkan görevini geçici için oldukça edebi olan bu ifade Genel
KURULUŞ (1966-1967) | 209
kararını verir. Onur Kurulu, Genel Kurul ta- DİSK’in aidat gelirlerinin yüzde beşi, üye
rafından gizli oyla ve en çok oy alan esa- sendikaların eğitim için ayıracakları yüzde
sına göre seçilen beş asıl üç yedek üyeden 5 gelirlerinin beşte üçü ve üye sendikalar-
kurulur. la birlikte düzenlenecek eşya piyangosu,
müsamere, balo, sergi ve benzeri faali-
Onur Kurulu’nun vereceği cezalar sırasıy-
yetlerden elde edilecek brüt gelirin yüzde
la şunlardır: Uyarı kınama, geçici ihraç ve
25’inin eğitime harcanması öngörülmüştü.
kesin ihraç. Onur kurulu kararlarına karşı
274 sayılı Sendikalar Kanunu ise sendika-
yapılacak başvurmalar Genel Kurul’da gö-
lara gelirlerinin sadece yüzde 5’ini eğitim
rüşüp karara bağlanır. Genel Kurul ayrıca
çalışmaları için kullanma zorunluluğu ge-
ihraç kararlarını onaylar veya reddeder.
tiriyordu. Böylece DİSK, Yasa’nın öngördü-
ğü oranın oldukça üzerinde bir eğitim har-
Akçali Konular caması öngörmüştü.
Anatüzük’te DİSK’in gelirleri sırasıyla, üye Anatüzüğün 45. maddesine göre, DİSK, tü-
sendikalardan alınacak aidat gelirleri, eği- zel kişi olarak siyasi partilerde veya onla-
tim gelirleri, grev fonu gelirleri, yasalara ra bağlı teşekküllerden herhangi bir şe-
göre sağlanacak gelirler, bağışlar, mame-
kilde maddi yardım kabul edemez, maddi
lek (mal varlığı) gelirleri, üye olduğu ör-
yardımda bulunamaz, onların örgütü için-
gütlerle, uluslararası diğer kuruluşlardan
de yer alamaz. Böylece DİSK Anatüzüğü
alacağı yardımlar olarak sıralanmaktadır.
DİSK’in örgütsel bağımsızlığını net bir bi-
Ancak bu dış yardımların DİSK’in kuruluş
çimde tarif etmişti.
ilkelerinde belirtilen ilkelere uygun olması
gerektiği açıktır.
Bİrleşİk Grev Fonu
DİSK’e üye sendikaların ödeyeceği aidat
her 100 üye için yılda 300 kuruş olarak be- Anatüzüğün 46. maddesi ile zorunlu Birle-
lirlenmişti. Bu miktar 1968’de 600 kuru- şik Grev Fonu oluşturulmuştu. Buna göre
şa çıkarıldı. Böylece yıllık DİSK aidatı üye sendikaların üyeleri, Grev Fonu’na ayda
başına 3 liraya, aylık DİSK aidatı 25 kuru- bir lira ödemeye mecburdurlar. Bu paralar
şa karşılık gelmekteydi. Ayrıca üye sayısı üye sendikalar tarafından, işyerlerinden
ne olursa olsun her sendika senede 1.000 her ay sendika aidatı ile birlikte kestirilir.
TL aidat ödemekle yükümlüydü. Tüzük- Üye sendikalar, kendi anatüzüklerine ve
te DİSK aidatını ödememek ağır yaptırıma işyerleri ile yapacakları toplu sözleşmele-
bağlanmıştır. Üye sendikanın mali duru- re bu konuda gerekli hükümleri koymak-
munun aidat ödemeye elvermemesi halin- la yükümlüdürler. Grev Fonu’ndaki parala-
de, Yürütme Kurulu üye sendikanın borcu- rın nasıl kullanılacağının bir yönetmelikle
nu taksitlendirebilir. Ancak buna rağmen düzenlenmesi öngörülmüştü. DİSK aida-
yazılı olarak ihtar edilmesine rağmen ai- tı ayda 25 kuruş iken Grev Fonu aidatının
datını ödemeyen sendikanın DİSK üyeliği ayda bir lira olması konuya verilen önemi
kendiliğinden düşer. göstermektedir.
KURULUŞ (1966-1967) | 213
Kuruluşun Yankilari
Azİz Çelİk1
DİSK’in kuruluşu sendikal ve siyasal çevreler ile kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
DİSK’in kuruluşu daha önce sendikal harekette yaşanan aykırılıklardan daha geniş ilgi
buldu. DİSK’in kuruluşu hükümette, görev alanına girmediği halde Genelkurmay Başkan-
lığı’nda, Türk-İş’te, uluslararası sendikal harekette ve basında değişik tepki ve değerlen-
dirmelere konu oldu.
DİSK’in kuruluşunun ardından yaşanan olumlu ve olumsuz tepkiler daha sonraki bir
DİSK raporunda şöyle değerlendirilmektedir: “Türkiye Sendikacılığında Amerikan em-
peryalizminin ve onunla işbirliği yapan komprador burjuvazinin etkilerinin arttığı bir
dönemde DİSK doğdu. Bu gelişme bütün devrimci çevrelerde büyük bir coşkuyla karşı-
landı. İşçi sınıfını bilime dayanan kendi bilincine karşı, tarihsel gelişmesine aykırı, kişi-
lik kazanmasını önleyici ve bağımlı bir halde sürünmesine yarayan tutucu çabaların ve
çengel atmaların yaygınlaştığı bir dönemde böyle bir gelişmenin oluşu, Türkiye üzerinde
sömürücü hesapların yapıldığı katlarda büyük tepkiler uyandırdı.”2
DİSK’in kurulması Türk-İş tarihindeki en DİSK’i çökertmek için maddi yardım tale-
önemli sarsıntılardan biridir. 1952’de ku- binde bulundu.
ruluşundan 1967’ye değin 15 yılda Türk-
DİSK’in kuruluşuna yönelik verilen ilk
İş'te ciddi gerilimler, tartışmalar ve çatış-
tepkilerden biri, Türk-İş Başkanı Seyfi
malar yaşanmış ancak 1964'te kurulan ve
Demirsoy’a aittir. Demirsoy, DİSK’in ku-
etkisi oldukça sınırlı olan Türk Hür-İş dı-
ruluş Genel Kurulunu yaptığı gün, TOLE-
şında önemli bir ayrılma yaşanmamıştı.
YİS’in Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma-
DİSK, Türk-İş bünyesinden ilk önemli ko- da DİSK kurucularını, uzun uğraşlardan
puşu ifade ediyordu. Bu, sendikal hareke- sonra sendikalardan uzaklaştırdıkları
tin tarihindeki en büyük kopuştu. DİSK’in partizanlığı yeniden geri getirmeye ça-
kuruluşu Türk-İş’te büyük bir panik ve lışmakla suçlamış, bir kısım “kalemşor-
DİSK’in telaşla karşılandı. DİSK’in kurulmasının
kuruluşunun
lardan” destek gören “DİSK’çilerin” bir
ardından ardından Türk-İş yönetimi özel toplantı- akrebin kendi kendini sokması gibi ken-
yayımlanan
Türk-İş lar yaptı, gizli komiteler kurdu, gizli ge- dilerini sokarak yok olup gideceklerini
dergisinin arka
kapağı.
nelgeler, yazılar ve broşürler yayımla- ileri sürmüştür.7
Nisan 1967 dı. Dahası ABD’li sendikalara başvurarak
Demirsoy’un ağzından DİSK’e yönelik
eleştirilerinden sonra, Türk-İş üyesi olan
DİSK kurucu sendikaları ile sonradan
DİSK’e katılacak olan Kimya-İş ve Bank-
İş’i Onur Kurulu kararı ile ihraç etmiştir.8
DİSK Fobisi
Bir yerde grev mi var?
Türkiye Sendikacılığında Amerikan emperyalizmin ve onunla işbirliği yapan komprador burjuvazinin etkilerinin
arttığı bir dönemde DİSK doğdu. Bu gelişme bütün devrimci çevrelerde büyük bir coşkuyla karşılandı. İşçi sınıfı-
nı bilime dayanan kendi bilincine karşı, tarihsel gelişmesine aykırı, kişilik kazanmasını önleyici ve bağımlı bir halde
sürünmesine yarayan tutucu çabaların ve çengel atmaların yaygınlaştığı bir dönemde böyle bir gelişmenin oluşu,
Türkiye üzerinde sömürücü hesapların yapıldığı katlarda büyük tepkiler uyandırdı.
"Sendikacılığın tutucu örgütü bu mutlu doğuşu hemen o anda boğmak için özel ekipler kurdu, özel bütçe hazırladı,
özel haber alma servisleriyle yurt yüzeyinde harekete geçti. Ne var ki DİSK yalnız tüzel kişiliği olan basit bir örgüt
olmaktan öte bir umuttu, bir meşaleydi ve bir inancın bayraktarlığını yapmaktaydı. O da Türk işçi sınıfını uyandır-
mak, uyarmak, kendi haklarına cesaretle sahip çıkarmak ve sendikacılığımızdaki yabancı nüfuzu kaldırmak, kendi
geleneksel gelişmemiz doğrultusunda devrimci Anayasamızın öngördüğü köklü değişimlerin yapılmasını sağlayıcı
bir güç kazanmak. Bu amaçlar ve devrimci ilkeler, toplumumuzun mustarip sınıf ve tabakaların silkinip kalkınma-
sını sağlayacak özde olduğu için DİSK, hemen toplum katında yerini buldu, etkisini yaygınlaştırdı. Çeşitli konularda
ve çeşitli sorunlarda bütün alternatiflerin çözüm getirmez sanıldığı sıralarda DİSK, tek kurtuluş nedeni olarak de-
ğerlendirildi ve sendikacılığımızın yüzünü ağartan bilinçli dayanışma içinde olan sendikacılarımız ve işçi kardeşleri-
miz, tutucu güçlerin koalisyonuna karşı çıkacak devrimci atılımlarda büyük ağırlık kazandı.
için de her sendika, üye başına, şimdilik yandan da DİSK’le mücadeleyi koordi-
kaydıyla 50 kuruş verecektir. Raporda ne etmek üzere, Türk-İş merkezinde İcra
ayrıca, mücadelenin basın yayın imkan- Kurulu’yla birlikte çalışacak üç kişilik bir
ları kullanılarak da sürdürülmesi isten-
merkez komitesi oluşturulacak, bölge-
mektedir ve “mücadelenin felsefesini
lerde de bu komiteye bağlı ve bölge tem-
teşkil eden sosyalizm ve komünizm (in)
eleştirilmesi çeşitli araçlarla ve büyük silcisiyle müşterek olarak çalışarak beş
bir açıklık ve kesinlikle devamlı olarak kişilik komite kurulacaktır.11
işçiye indirilmelidir” denmektedir. Öte 11 Koç ve Koç (2008), s. 95-96 .
KURULUŞ (1966-1967) | 219
7- Bu konuda yapılacak
yazışmalar çift zarfa ko-
nulacaktır. Dıştaki zarf
normal adres/Türk-İş
başkanlığı ibaresini taşı-
yacak, içteki zarfın üstüne
ise “teşkilatlanma” ibaresi
konacaktır.
8- Mahalli komitelerin
masrafları, mahalli sendi-
kalar ve şubelerce karşıla-
nacaktır.
9- Bu genelgenin bölge
temsilcileri tarafından özel
olarak saklanması husu-
suna titizlikle dikkat edil-
mesini rica ederiz.
Saygılarımızla
ABD Sendİkalarinin Tutumu DİSK’in kuruluşundan bir süre önce AFL- Türk-İş Genel
DİSK’in kuruluşu, Türkiye sendikalarıyla CIO yetkilileri yeni bir konfederasyon ku- Başkanı Seyfi
Demirsoy
yoğun ilişkileri olan ABD sendikaları ara- rulacağını öğrenmişlerdir. AFL-CIO Ulus- tarafından ABD işçi
konfederasyonu
sında da önemli yankı ve tartışmalar ya- lararası İlişkiler Bölümü temsilcisi Henry AFL-CIO
ratmıştır. Türk-İş Başkanı Demirsoy, ABD Kirsch, Demirsoy’a yazdığı 29 Aralık 1966 Uluslararası İlişkiler
Bölümü Temsilcisi
gezisi dönüşünün ardından Aralık 1966’da tarihli mektupta yeni bir federasyonun ör- Henry Kirsh’e
yazılan ve DİSK’i
ABD’nin Ankara Büyükelçisi’ne Türk-İş’in gütlendiğini duyduğunu yazmakta ve ne çökertmek için
olduğunu anlamak için bilgi istemektedir. yardım istenen
diğer yeni ve gelişen bir sendikal hareket
mektup.
gibi rakiplerden, Türkiye İşçi Partisi’nin Kirsch eğer edindikleri bilgi doğru ise yeni 28 Eylül 1967
yönlendirdiği solcu unsurlardan kaynak- federasyonun hangi sendikalardan oluş- George Meany
Memorial
lanan muhalefetle çevrili olduğunu ancak tuğunu, Türk-İş’ten ayrılıp ayrılmadık- Archive (GMMA),
Washington DC.
bu durumun ciddi bir sorun olmadığını, baş larını ve yöneticilerin kim olduğunu sor-
ağrısı yarattığını anlatmaktadır. 20
maktadır. Kirsch o kadar merak içindedir
19 Çelik (2010). ki, “Diğer bir ifadeyle, Seyfi Bey, bu konu
20ABD Ankara Büyükelçisi Parker T. Hart’tan George Mean- üzerine olabildiğince çok detay ve bilgi ve-
y’ye 14 Aralık 1966 tarihli mektup, GMMA RG18-001 Box 6
Folder 16. rebilir misiniz?” diye yazmaktadır. Kirsch,
230 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
mektup, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 16. mektup”, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 15.
Henry Kirsch’ten Seyfi Demirsoy’a 23 Ocak 1967 tarihli mek- 24 Lovestone’dan Demirsoy’a 26 Eylül 1967 tarihli mektup,
tup, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 15. GMMA, RG18-001 Box 6 Folder 15.
22 Çelik (2010). 25 Çelik (2010).
KURULUŞ (1966-1967) | 231
İşverenler Nasil
Karşiladi?
DİSK’in kuruluşu konusunda işveren çev-
relerinde yapılan değerlendirmeler Türk-
İş ile karşılaştırıldığında daha diplomatik
ve soğukkanlıdır. DİSK kuruluş sürecinde
MESS İşveren dergisinde çıkan bir yazının
başlığı Türk-İş’e rakip işçi konfederasyo-
nu şeklindedir. Yazıda DİSK’in kuruluş ça-
lışmaları ile ilgili bilgi verilmekte ve SA-
DA’nın yeni konfederasyon düşüncesinin
nüvesini oluşturduğu belirtilmektedir.
Yazıda Türk-İş Genel Sekreteri Tunç’un,
DİSK’in TİP’in Malatya kongresinde alı-
nan kararların bir uygulaması olduğu id-
diasına da yer verilmiştir.29 MESS İşveren
dergisinin 16 Şubat 1967 tarihli sayısın-
da DİSK ve Grev başlıklı değerlendirme-
de DİSK’e dönük dolaylı eleştiriler yer al-
sendikacılığın büyük bir ihtimalle devam maktadır: 30
MESS İşveren
dergisi, Sayı 49, edeceğini yazmaktadır. “Hayatları boyunca grev kelimesini yal-
Mart 1967.
nız lügatlarda, kitaplarda ve gazete sü-
Millen, DİSK’in kuruluşunun resmî ma- tunlarında görmüş olan bu yazarlara
kamları zor durumda bıraktığını ve bu göre, Türkiye’de sendikalar çok, grev-
ler azdır.
yeni gelişmenin icabına bakma yollarını
DİSK kurulacak ve daha çok grev yapa-
bulamadıklarını da belirtmektedir. DİSK-
caktır. Nitekim, DİSK kurulmadan, DİSK
TİP ittifakının siyasi müttefikleri ve etkili müteşebbislerin müştereken yürüttük-
sözcüleri olduğunu belirten Millen hükü- leri özenti Derince grevi uygulanmaya
başlanmıştır.
metin şaşkınlık içinde olduğunu vurgu-
Halbuki, hesapsız girişilen grevle-
lamaktadır. DİSK’in gelişme ihtimalini rin işçileri nasıl perişan ettiği ve onları
zayıf gören ve Türk-İş’in akıllıca davra- 28Millen, Bruce H. “Factions of the Turkish Labor Movement
nırsa bu gelişmeden etkilenmeyeceğini differ over political role”. Monthly Labor Review. June 1969,
Vol. 92, Issue 6, s. 35.
yazan Millen, Türk-İş içinde AP’nin etki- 29 MESS İşveren dergisi, Ocak 1967, Sayı 45.
sinin daha da artması tehlikesi olduğunu 30 MESS İşveren dergisi, 16 Şubat 1967, Sayı 48, sayfa 1.
KURULUŞ (1966-1967) | 233
31 MESS İşveren Bülteni, Mart 1967, Sayı 49, s. 4. MESS Yayınları, s. 169.
KURULUŞ (1966-1967) | 235
“Bu DİSK, öyle bir silah ki, nükleer başlıklı füzeler halt etmiş
yanında. Çünkü gücünü uranyumdan değil, insan zekasından,
insan haysiyetinden ve insan azminden alıyor.”
DİSK’in kuruluşu basında ve bilim dünyasında da geniş yankı bulmuştur. Basında DİSK’in
kuruluşuna ilişkin çok sayıda köşe yazısı yer almıştır. Sol ve demokrat eğilimli yayın or-
ganlarında kaleme alınan yazılarda DİSK’e dönük olumlu değerlendirmeler yer alırken,
sağcı basında çok sayıda uydurma ve çarpıtma yazıya yer verilmiştir. Bilim dünyasında
da DİSK’in kuruluşuna ilişkin olumlu değerlendirmeler yapılmıştır. DİSK’in 1967 yılında
yayımlanan gazetesinin ilk sayılarında sendika hukukçusu Engin Ünsal ile bilim dünya-
sından Beşir Hamitoğulları ve Osman N. Koçtürk’ün yazıları yer almıştır.
DİSK’in kuruluşu Türk-İş ve devletin yanı sıra basında da yankı bulmuştur. Basında
DİSK’i daha kuruluş toplantılarından itibaren haberleştiren yayın organı, sol eğilimli bir
dergi olan ve Doğan Özgüden yönetiminde çıkan Ant dergisidir. Ant’ın 3 Ocak 1967’de çı-
kan ilk sayısında “Devrimci Sendikalar yeni bir konfederasyon kuruyorlar” başlığıyla,
Türk-İş’in işçi çıkarlarına karşı tutum takınması üzerine devrimci sendikaların yeni bir
konfederasyon kurmak üzere harekete geçtikleri belirtilmekte ve kurulacak sendika-
nın adının DİSK olacağı vurgulanmaktadır.1
İbrahim Güzelce’nin Nisan 1967’de Milli- karşılamak üzere Devrimci İşçi Sendikala-
yet’teki bir makalesi, DİSK’in kuruluşunda rı Konfederasyonu adlı yeni bir kuruluşun
kurucuların payına vurgu yapmaktadır. ortaya çıkmasıdır” demekte ve DİSK’i öv-
Güzelce makalesinin başında Türk-İş’in mektedir6. Erduran’ın 12 Şubat tarihli ya-
partilerüstü politikasını “(…) partiler üstü zısıysa “Kutlu Olsun” başlığını taşımak-
politika, emekçi halk yığınlarının ilerici tadır ve Erduran, Türk-İş’i AID yardımları,
hareketlerini kösteklemek, sahte umacı- inceleme gezileri, gibi konular üzerinden
lar yaratarak emekçi sınıfın uyanışını polis eleştirdikten sonra DİSK’in kuruluşunu
tedbirleri ile durdurmak planının maske- kutlamaktadır.7
lenmiş bir biçimidir” diyerek eleştirdikten
sonra DİSK’in kuruluş sürecinde 28 Ocak 27 Mayıs sonrasında, 1961’de Çalışma Ba-
1966 tarihli Maden-İş Yönetim Kurulu ka- kanlığı yapmış olan Cahit Talas da Milli-
rarına atıfta bulunmakta ve ardından şun- yet’teki yazısında özetle, sendikacılığın bö-
ları yazmaktadır: “(…) O tarihten beri bu lünmesinin iyi sonuçlar doğurmayacağını,
konu işlenmiş, kıvamına getirilmiş ve 13 fakat yine de bu sonuçları abartmamak ge-
Şubat 1967 günü DİSK, devrimci bir özle rektiğini belirtmekte ve Türk sendikacı-
işçi sınıfına hizmet nöbetini almıştır.” 4 lık hareketinin eski pragmatik çizgisinde
kalamayacağını yazmaktadır. Talas’a göre
DİSK’in kuruluşu dönem içinde sol eğilim-
li bazı yazarlarca da konu edilmiştir. Ant’ta, 1960‘tan önce pragmatizme zorunlu olarak
aynı zamanda TİP’in de üyesi olan Fethi Naci, kayılmıştır ancak artık Anayasa’nın getir-
“DİSK’in Kuruluşu’nu Selamlarken” başlı- diği haklar ve hürriyetlerden yararlanılarak
ğıyla kaleme aldığı makalesinde Türk-İş’i, sol doktrinin benimsendiği görülmekte-
ABD’den yardım alarak, gelişen işçi hareke- dir. Talas’ın yazısının en dikkat çekici yönü,
tinin gerisine düşen ve yalnızca ücret sen- bölünmenin TİP’in kuruluşuyla başladığı
dikacılığı yapan geri kalmış bir sendikacılık ve AP’lilerin Türk-İş yönetiminde ağırlığı-
yapmakla eleştirmiş ve DİSK’i övmüştür. 5
nın artmasıyla AP-TİP çatışmasının sen-
dikacılığa sıçradığına yönelik değerlendir-
Refik Erduran ise Milliyet’teki köşesin-
meleridir. Talas’a göre geri kalmış ülkelerde
de, biri DİSK’in henüz kuruluş çalışma-
sendikal hareketin bölünmesi sonuç olarak
larının sürdüğü 21 Ocak 1967’de diğeri de
sınıf bilincinin gelişmesini istemeyen sağ
kuruluşun gerçekleştiği 12 Şubat 1967’de
partilerin hedefidir ve bu açıdan “DİSK’in
olmak üzere iki yazı yazmıştır. Erduran,
kurulabilmiş olması (…) TİP’ten çok AP’nin
21 Ocak’taki yazısında, ülke siyasetin-
den ve işçilerin ülke siyasetinde söz sahi- başarısı olarak kabul olunabilir.”8 Gerek Ta-
bi olmak için bu amaçla kurulmuş örgüt- las’ın ve gerekse Güzelce’nin Milliyet’te bu
lerde yer almaları gereğinden söz ettikten konuya ilişkin değerlendirmelerinin yuka-
sonra, “son haftaların en sevindirici ola- rıda özetlenen DİSK’in kuruluş sürecindeki
yı toplum hayatımızın bu büyük ihtiyacını farklı yönleri yansıttığı söylenebilir.
4İbrahim Güzelce, “Demokrasi için: DİSK”, Milliyet gazetesi,
6 Refik Erduran, “Girdi”, Milliyet gazetesi, 21 Ocak 1967.
04 Nisan 1967. 7 Refik Erduran, “Kutlu Olsun”, Milliyet gazetesi, 12 Şubat 1967.
5 Fethi Naci, “DİSK’in Kuruluşunu Selamlarken”, ANT, 14 Şu- 8 Cahit Talas, “Türk-İş ve DİSK Kavgası”, Milliyet gazetesi, 05
Türkiyede 368 işçi sendikası var. Yalnız An- Doğrusu böylesine yumuşak başlı işçile-
karada 131, ve İstanbulda 62 adet. İşçi sa- re sahip olmaktan memleketçe gurur duy-
yısının azlığında ve sendika sayısının çok- malıyız. Çünkü İtalya, Fransa, Amerika, İsra-
luğunda rekor kıran bir ülkeyiz biz. Ayrıca el, Almanya, Belçika, Kanada gibi ülkelerde
grev adedinin pek önemsiz oluşu da Türki- işçiler refah içinde yaşamaktadırlar, ve bu
yenin özelliklerinden biri. 1965 yılında dev- ülkelerde gelir dağılımı Türkiyedeki ka-
İlhan Selçuk
let babanın kurumlarında çalışan işçiler 5 ve dar adaletsiz değildir; buna rağmen grevler
özel işyerlerinde çalışanlar 28 grev yapmış- Türkiyeye oranla çok daha yoğundur. Tür-
lar ki, dünya yüzünde rekor sayılacak bir ra- kiyede milli gelirin aslan payını alan komp-
kamdır bu. radorlardır. Maaş ve ücretliler ise hem milli
KURULUŞ (1966-1967) | 241
gelirden en az payı alırlar, hem de gelir ver- “-Türk-İş’in gücünü kendi çıkarları için en bü-
gisinin yüzde 60’ını öderler. Buna rağmen yük engel sayanlar, işçi hareketini politik ga-
grevlerin pek az oluşu Türk emekçisinin yelerine hizmet olarak kullanmıyacaklardır.”
sabrını ve dâvalarını ne kadar yumuşak bir
Bir yanda işverenler, öte yanda Türk-İş, bu
politika içinde yürüttüğünü gösterir.
konuda tam bir anlaşma içindedirler. Oysa
Bu bakımdan işçilerimizi tebrik ederiz. bugün Türk sendikacılığı gırtlağına kadar
Ne var ki, bu arada tebrik edilecek olanlar yal- birtakım çıkarcıların politik gayeleri için-
nız işçilerimiz değildir. İşverenlerimiz de çok de batmıştır. Türk-İş’in Amerikalılardan her
ustaca bir siyasetle sendikaları parçalamış- yıl 3,5 milyon lira yardım gördüğünü söy-
lar, sayısı belirsiz sarı sendika kurdurmuşlar lersek, işverenlerin Türk-İş’e neden tekrar
ve Amerikan dolârlarının desteğiyle Türkiye- tekrar teşekkür ettikleri de sanırız ortaya
de işçi hareketini yozlaştırmışlardır. çıkar.
Sömürme düzeninin devamı bakımından bu Durum böyle iken ve Türk-İş 1967 yılına bu
da bir başarıdır. manzarada girerken Türk-İş’ten hayır um-
mayan bazı sendikacılar birleşerek yeni adım
Türkiye’de en büyük işçi örgütü olan Türk-
atmak istemişlerdir.
İş’in de başarıda payı olduğunu söylemeden
geçemiyeceğiz. Nitekim İşverenler bu hiz- Yüz bin kadar işçiyi çatısı altında toplayacak
meti dolayısıyle Türk-İş’e teşekkür etmeden olan DİSK hareketi böyle başlamıştır. DİSK,
duramamışlardır. Türkiye İşveren Sendikala- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
rı Konfederasyonu Genel Kurulunda işveren demektir. DİSK yöneticileri, Amerikan etki-
temsilcisi demiştir ki: sinden bağımsız bir sendikacılığa yönelmek
istediklerini söylemektedirler.
‘‘- Türk-İş ile sosyal barışın koruyucusu ola-
rak müşterek bir sorumluluk içerisindeyiz ve Türkiyede sendikacılık hareketinin Batı may-
bu müşterek sorumluluğu beraberce yürüt- munluğundan kurtulması gerekir. Zengin
mek için her bakımdan işbirliğini açık olarak Batıda, kapitalist ve işçi, az gelişmiş ülkeler-
beklemekteyiz. (…) den sömürülen zenginlikleri paylaşmak çı-
Bazı sendikal hareketlere politikanın da âlet karında birleşebilirler.
edilmesi teşebbüsleri, bu son yıl zarfın- Türkiyedeki işçilerin sendikacılığı bu noktada
da görülmüş bazı olaylar olarak yine üzün- Batıyla uzlaşamaz. Antiemperyalist bir ta-
tü verici noktalar teşkil etmiştir. Ancak halk vır alamıyan Türk sendikacılığı kendi vatanı-
oyu ve aklıselim bu hususta gerekli kara- nı sömüren komprador-yabancı kapitalist it-
rı vermiş ve bilhassa bu hususta Türk-İş’in tifakının yanında ve kendi işçisine karşı yer
kesin tutumunu da takdire şayan bir hareket almış olur. Ve “Amerikan kapitalisti-komp-
olarak tebarüz etmiştir.’’ rador’’ ittifakının yanında yer alan sendikacı-
Böylece Türk-İş’in “takdire şayan” olarak lık hareketi temelde Türk işçisinin çıkarlarına
“tebarüz” eden yanı işveren eliyle ve mühür- aykırı bir tutuma girmiş bulunur.
lü mumla tasdik edilmekte, bu tasdik mührü Sendikacılığımız bu gerçeği görmeden mem-
işçilerin kurşunlandığı ve coplandığı bir ülke- leket yararına bir eyleme yönelemez. DİSK
de sendikacılığa vurulmaktadır. yöneticilerinin gerçek milliyetçi ve antiem-
Ve tıpkı işverenler gibi Türk-İş de sendika- peryalist bir tutuma girmelerini ve kapitaliz-
cılığa siyaset sokulmasında korkmaktadır. min şakşakçılığında hayli ilerlemiş Türk sen-
Türk-İş yöneticileri bu konuda 6. Genel Ku- dikacılığında olumlu etkiler yaratmalarını
rulda şöyle konuşmuşlardır: bekliyoruz.
242 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Bay Halil Tunç, Türk-İş Genel Sekreteridir. olabilselerdi, Türk yurdunda el atmış emper-
Dün bir basın toplantısı düzenlenmiş ve affe- yalizmin karşısında milli güç olarak kendile-
dilmez bir konuşma yapmıştır. rinden söz açabilseydi…
Tunç’a göre yeni kurulan DİSK, Türkiye İşçi Soruyoruz Bay Halil Tunç’a:
Partisinin aletidir; TİP, Çin’de Mao’nun Kı-
Gayrimilli olduğu ispat edilmiş çevrelere kar-
zıl Muhafızlar eliyle yaptırdıklarını Türkiye’de
şı işçilerimizin tutumu ne olacaktır?
DİSK ile yürürlüğe koyacaktır; İşçi Partisi za-
ten memlekette demokratik müessese- Cevabını biz verelim: İşte milliyetçilik şuuru
leri tahrip etmek yolundadır: Doğu mode- burada sözünü söyleyecektir.
li sendikacılık istemektedir: DİSK de bu planın Esefle açıklayalım ki, Türk-İş yöneticile-
içindedir. ri bu yolda iyi sınavlar vermemişler, milli-
Bütün bu söylenenler politikacıların nutuk- yetçi çevreleri hayal kırıklığına uğratmışlar-
larında bol bol tekrar edilen gayriciddi birta- dır. Eğer bugün Türk-İş’in karşısında bir yeni
kım laflardır. Bir komprador politikacısı bun- konfederasyon örgütleniyorsa bunun so-
ları söylediği zaman insan güler geçer, ama rumu tamamen Türk-İş yöneticilerinin artık
bir sendikacı bunları söylediği zaman insan kokusu ayyuka çıkmış davranışlarındandır.
hüzün dayar; ne olursa olsun Bay Halil Tunç’u
DİSK, Türk-İş’in karşısında başarı kazanacak
bu seviyede görmek istemezdik.
mıdır? Bu apayrı bir sorudur.
Ama doğrusu açıklayalım. Bizi en çok düşün-
Bugün esas mesele Türk-İş’in başında bu-
düren Halil Tunç’un bir başka sözüdür. De-
lunan kişilerin kimliklerinden doğuyor. El-
miştir ki Türk-İş Genel Sekreteri:
lerindeki büyük mali imkanları komprador
İşçilerde sınıf şuuru değil milli şuur iş çevrelerinin dileklerine göre kullanmak-
yaratılmalıdır. ta sakınca görmiyen, en haklı grevleri balta-
lıyan, işverenler sendikasından resmen te-
Biz bu sözleri iktidar partisi organı bir gaze-
şekkür alan, komprador iktidarının koltuğu
tenin başlığında okuduk. Ve sonra üstünde
altında bulunan yöneticilerinden bu vatanın
düşünceye daldık: Bay Halil Tunç işçilerde sı-
ne işçisine hayır gelir ne de köylüsüne…
nıf şuuru yaratılmasını istemeyen bir sendi-
kacıdır demek… ‘sınıf şuuru yerine milli şuuru Bir memleketin işçi konfederasyonunda ge-
ikame’ etmek gerektiğini iddia ediyor Türk- nel sekreterlik yapan kişi o memleketin sos-
İş Genel Sekreteri. yalist partisine olmadık iftiraları yağdırır ve
Peki bu konuda ne yapıyor Bay Halil Tunç ve de sonra komprador işverenlerinin paralelin-
ne yapıyor Türk-İş? de görünürse çok ‘vahim’ bir durumla karşı
karşıya bulunuyoruz demektir.
Biz Türk-İş yöneticilerinin canı gönülden al-
kışlayabilirdik… gerçekten milli şuurun uyan- Bunun içindir ki Halil Tunç ve arkadaşlarının
ması için gayret gösterselerdi, yaban- son zamanlardaki tutumlarını dikkatle izle-
cı kampanyaların yurdu sömürmesine karşı mek zorundayız.
çıksalardı, Türkiye’yi ipotek altına almış ya- Mesele açık dava kesindir:
bancı devlete karşı Türk milliyetçiliğinin
Halil Tunç ve arkadaşları milliyetçi oldukları
icaplarını yerine getirselerdi, Amerikan gü-
ispat etmek istiyorlarsa işte meydan…
dümünden kurtulmak yolunda canlı bir akı-
mı ve ruhun Türk işçisi arasında temsilcisi İşye Türkiyenin Millî Kurtuluş Savaşı…
KURULUŞ (1966-1967) | 243
Çok önemli sorudur bu: Uyanık öğretmenler hallaç pamuğu gibi ora-
dan oraya atılır. Üniversite profesörlerinin çe-
— Girsin mi, girmesin mi? Ne dolaplar döner bu
şitli çıkarlarla tavlanmasına çalışılır, gençlik
sorunun üstünde, ne dolaplar! Oysa dünyada
kuruluşlarının bölünüp teker fethedilmesi için
öyle şeyler vardır ki, girip girmemesi izne ve
inanılmaz manevralara girişilir, öğrenciler hafi-
isteğe bağlı değildir.
yeliğe ve iğrenç ahlaksızlıklara itilir...
— Sabah olsa da benim bahçeme aydınlık gir-
(‘‘Bize komünizm propagandası yapıldı’’ diye
mesin, fırtına çıksa da bizim semtte yaprak kı-
ihbarda, bulunup bir müdürün ve üç öğret-
mıldamasın, diyebilir misiniz? Politika da öy-
menin işlerinden alınmasına yol açtıktan
ledir. Girsin, girmesin olmaz. Girmiştir zaten.
sonra bunun yalan olduğunu ve kendileri-
Çünkü politika, toplum hayatında bir tavır ta-
nin böyle bir tertibe teşvikle sokulduklarını
kınmak demektir. Ve tavır takınmaktan kaçı-
açıklayan Iise öğrencilerinin noterden tas-
nılamaz; zira tavır takınmaktan kaçınmak da
dikli itirafnamelerini gördünüz mü dünkü
bir tavırdır. Hem de bazen en anlamlı, en etki-
Milliyet’te? Bundan daha alçakça bir dala-
li olacak bir tavır...
vere düşünebilir misiniz?) Aynı yutturma-
Geçenlerde bir rektör fetva verdi: calar Türk toplumunun güveni bakımından
garanti kozları durumunda olan bütün baş-
— Üniversiteye politika girmemeli.
ka güçler üstünde de denenmektedir. Hem
Bu zat söylediği sözün Türkiye’nin günümüz- ordunun politikadan uzak durması gerekti-
deki şartları içinde en sivrisinden politika ol- ği konusunda herkes birleşmiş görünür, hem
duğunu bilmez mi dersiniz? Üniversite gençliği de orduya grev hakkını bile yeren tamimler
milletimizin uyanış çabasının öncülerinden ve dağıtılır. Grev hakkına karşı çıkmak düpe-
en büyük kozlarındandır. Onu politik sorunla- düz politika değil de nedir? Bu yönde en ge-
ra sırt çevirmeğe zorlayarak saf dışı bırakmak niş çaplı uyutma numarası Türk işçi sınıfı üs-
(başka bir deyimle nötranalize etmek) yurdu- tünde çevrilmiştir.
muzdaki politik dengeyi büyük ölçüde etkiler.
“Sizi teşkilâtlandırıyoruz” diye işçilerimiz bir
Bu dolma yutuldu mu, ‘‘gençliği ve maarif ca- tek örgütün çatısı altında toplanmış, bu ör-
miasını siyasete karıştırmamak’’ sloganının güt «Partilerin üstünde kalalım» parolasıy-
örtüsü altında en kabası yapılır. la politikanın sözüm ona dışında tutulmuş,
244 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
böylece işçilerimizin bütün vatandaşlar gibi gün sonra iktidarın bir dönüş yapıp evi geri
kendi kaderlerinde söz sahibi kişiler olması almayacağını, sizi o evde rahatça yaşayama-
önlenmiştir. Oysa gelişmeye başlayan her ül- yacak kadar yoksul düşürmeyeceğini, ters
kede işçilerin olaylar üstündeki bilinçli etkisi yönetim yüzünden işsiz bırakmayacağını,
yalnız kendi güvenliklerinin değil; bütün top- hatta olmadık bir savaşa sokup canınızdan
lumun geleceğinin başlıca garantilerindendir. etmeyeceğini ne biliyorsunuz? Hepimiz gibi
Bizim işçilerimize ise şu ninni söylenmiştir: işçilerin de geleceğe güvenle bakabilmeleri-
nin tek şartı ülkenin yönetiminde bilinçli va-
— Siz etliye sütlüye karışmayın, partilerden tandaşlar sıfatıyla söz sahibi olmayı başar-
kızdırmayın, böylece sırf kendi ücretlerini- malarıdır. Bunun da yolu, o amaçla kurulmuş
zi arttırmaya bakın. Bu ninniyle uyumak hem örgütlerde toplanmaktır. Son haftaların en
küçüklük hem de aptallıktır. Küçüklüktür, sevindirici olayı, toplum hayatımızın bu bü-
çünkü üç beş kuruş fazla almak ümidiyle va- yük ihtiyacını karşılamak üzere Devrimci İşçi
tandaşın sorumluluktan kaçması ve beynini Sendikaları Konfederasyonu adlı yeni bir ku-
herhangi bir kuruluşun vestiyerine bırakma- ruluşun ortaya çıkan. Bu adın ilk harfleri olan
sı insanlık haysiyetine yakışmaz. DİSK kelimesine iyi bakın. İyice ezberleyin.
Aptallıktır, çünkü o yoldan refah sağlansa Ve sevinin. Çünkü işçi olsanız da olmasa-
bile (ki sağlanamaz), öyle refahın hiçbir ga- nız da DISK sayesinde geleceğinizin aydınlığı
rantisi yoktur. Düşünsenize: ülkenin yöneti- şimdiden daha sağlama bağlanmış bulunu-
minde söz sahibi olmaktan vazgeçerek ken- yor. Sebebini sırası geldikçe anlatmağa de-
dinize bir küçük ev yaptırabildiniz diyelim. Üç vam edeceğiz.
Oysa işçi aldatıcılarının işçilerden topladıkları “Sendika ağalığı” sözüyle çok iyi belirti-
oylar kendiliğinden olmuş ve izahı güç bir ta- len süfli saltanatın kaynağı yoksul işçilerden
biat acayipliği değildir. O aldatıcılar tarafın- üçer beşer kuruşla toplanan milyonlar. Ama
dan yıllar yılı başarıyla yürütülmüş sistema- onun yanısıra çok daha çirkin ve vahim bir
tik bir çalışmanın mantıkî sonucudur. “gelir kaynağı” var.
Zonguldak’daki maden işçilerinin atmış bine Yabancı parası.
yakın üyeli ve Türk-İş denilen örgüte bağ-
Türk-İş, ilk kurulduğu yıllarda “tesir altında
lı bir sendikaları vardır. Bu sendika yönetici-
kalmamak için” Türk Hükûmetinden birkaç
leri maden işçileri kurşunlandığı zaman bile
bin liralık yardım görmeyi bile reddetmişti.
hükûmet safında yer alıp hiçbir delile dayan-
Sonradan Türk işçi sınıfının ve hattâ ülkesi-
madan, “Olaylar komünist tahrikinden çıktı”
nin bütünü üstüne oynanan büyük oyunların
yutturmacasıyla vahşeti haklı göstermeye
kalkacak tıynette kişilerdir. etkisiyle o hale geldi ki, Amerikan Devletine
resmen bağlı AID örgütünden milyonlarca li-
Bu kişiler, işçilerin vatandaşlık duygusunu, rayı açıkça almaya başladı.
insanlık haysiyetini ve sınıf bilincini durup din-
lenmeden şu teraneyle morfinlemektedirler: Bu paralar sözde işçiyi “eğitmek” için ve-
rilmektedir. Aslında o göstermelik “eğitim”
- Siz sakın siyasete miyasete karışmayın. den bile geçirilebilen işçilerin sayısı- 400 bin
Karışırsanız iktidarı kızdırır, hiçbir hak elde kadar üyesi olan Türk-İş içinde- her yıl üç
edemezsiniz. Partilerin üstünde kalın ki, bü- bine ulaşamamaktadır.
tün partiler sizi tutsun, oylarınızı almak için
hepsi size hizmet yarışına kalksın. Bu akıllıca Paraların en etkili kullanılış tarzı, Türk-İş’e
taktiği yürütmek işini bize bırakın, sizin için bağlı sendika yöneticilerine, “Amerika’da in-
koparacağımız ücret zamlarının tadını çıkar- celeme seyahati” kisvesi altında avanta da-
maya bakın. ğıtılmasıdır. Bu yöneticiler o geziler sıra-
sında kendilerine verilen cep harçlıklarını
AP’nin aldığı işçi oyları bu ninnilerin sonucu-
artırarak ve permi satışları yaparak dünyalık
dur işte.
doğrultmaktadırlar.
Peki, işçileri uyutanlar bu önemli vatan hiz-
Yalnız Zonguldak’daki Maden-İŞ Sendikası
metine karşılık ne elde ediyorlar acaba?
yöneticilerinden bu yıl Amerika’ya gidecek-
İşçiler hesabına hemen hiç birşey. Gerçek- lerin sayısı 10’dur.
ten, danışıklı dövüş yoluna sapmadan, mert-
İşte böyle alıyor AP işçilerden oyları.
çe yürütülecek bir mücadeleyle kazanılabi-
lecek avantajların çok küçük bir kısmını… Bu açık dalavereyi sona erdirecek Devrim-
ci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun do-
Ama kendileri hesabına- işçilere ihanetleri-
ğumu bütün Türk Milleti için çok mutlu bir
nin büyüklüğüyle ölçüldüğü zaman çok kü-
olaydır.
çük sayılsa bile, onlara pek cazip görünen-
ne avantalar elde ediyorlar ne avantalar! Hepimize kutlu olsun!”
Bütün bunlar karşısında DİSK’in en büyük da- bir programı ve ileri bir ideolojiyi benimsemiş
yanağı uyandırılmış, bilinçlendirilmiş işçi kit- üyelerden kuruldur. Böyle bir partinin üyele-
leleridir. Çünkü DİSK’in güveneceği ne Ame- ri, çeşitli sosyal sınıflardan ve tabakalardan
rikan doları vardır ne de işveren teşekkürü! gelmelerine rağmen, mümkün olduğu kadar
Büyük bir eğitim faaliyetine girişmesi zorun- mütecanis bir topluluk meydana getirirler ve
lu olan DISK yöneticilerinin dikkat edecekleri kitleleri parti programı etrafında toplamağa,
en önemli husus, sendika ile parti arasındaki harekete geçirmeğe çalışırlar.
mahiyet farkıdır. Bir sendikanın kendini politika -günlük poli-
Sendikalar, işçilerin hemen çözüm bekle- tika- meselelerine fazla kaptırması, bunu da
yen günlük meselelerinden hareket ederek belirli bir açıdan yapması, parçalanma ve tec-
kitleleri aşağıdan yukarıya öğütlerler. Başlı- rit edilme tehlikesini getirebilir. Bunun sonu-
ca görevleri, işçilerin haklı isteklerini savun- cu olarak, işçi kitlelerinin bilinçten yoksun
maktadır. İşçiler bunun için girerler sendi- geri tabakalarına ulaşmak, bunları uyandır-
kalara, sendikalardan bekledikleri budur; bu mak ve sınıf bilinci kazandırmak görevini, bu
ekonomik mücadele içinde yavaş yavaş bir çok önemli görevi, yerine getirememek olur.
sınıf bilinci kazanırlar. Sendikaların görevi, iş- DİSK yöneticilerinin bu meselelerin bilincine
çilerin politik görüşlerine bakmadan, bütün
varmış tecrübeli, bilgili ve yürekli kişiler ol-
bir sınıfını örgütlemektir.
duklarını biliyoruz. Kendilerine güç yollarında
Oysa devrimci bir parti, tam tersine, belirli başarılar dileriz.
DİSK, Türkiye İşçi Partisi ile aynı dünya görü- temsil eden kongrelerden çıkan kararlara
şüne, aynı politik zihniyete sahip olabilir. An- eleştirmek ise, her şeyden evvel demokra-
cak, bu demek değildir ki, DİSK, Türkiye İşçi siyi ve onun mekanizmasını hazmedeme-
Partisi tarafından kurulmuştur. Nitekim, bu- mek demektir. Türkiye sömürülüyor mu,
gün Türkiye İşçi Partisine üye olmayıp da sömürülmüyor mu? Konusunda sizinle po-
onun politik ve ekonomik görüşünü benim- lemiğe girecek değiliz. Zaten, bu konu, gün
semiş, ilerici geniş bir kadro Türkiye’mizin ışığına çıkmış ve kamu vicdanında gerek-
bağımsızlık savaşını vermektedir. li cevabı vermiştir. Bizim Moskova ağzı ile
DİSK de bu ilerici güçlerden biri olup, görevi- konuştuğumuzu iddia ediyorsunuz. Hemen
ni yapmaya devam edecektir. DİSK’i kuranla- kaydedelim: işçileri bilinçlendirmek, emper-
rın, Türkiye İşçi Partisini kuranlar olduğundan yalizme ve onların temsilcilerine karşı uyanık
bahsediyorsunuz. Bu konunun çok dışında bulunmalarını sağlamak, ulusal zenginlikle-
bulunduğunuz, hiçbir malûmat sahibi olma- rimizin yabancılara peşkeş çekilmemesi için
dığınız, peşin hüküm ve ön yargılarla hareket uyanık bulunmalarını istemek, kısaca, işçile-
ettiğiniz, bu beyanınızdan da bellli. Şöyle ki: rin bilinçli olarak, demokratik nizamda hükü-
DİSK, bir Konfederasyondur. 274 sayılı kanu- met idaresine ağırlıklarını koymalarını arzu
nun 9 maddesi 2. bendinin (C) fıkrasına göre, etmek Moskova ağzı ile konuşmak değildir.
konfederasyonlar şahıslar tarafından kurul- Tam tersine, bunları saklamak, halk bir oyu-
maz. Onun kurucuları, federasyonlar, birlik- na aksettirmemek; memleketimizi sömür-
ler ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak ge haline getirmek isteyen yabancı emper-
üzere kurulmuş sendikalardır. Bundan son- yalist güçlerle, onların yerli vur ortaklarının
raki yazılarınızda yanılgıya düşmemeniz için taktiğidir.
fıkrayı aynen naklediyoruz: Gerçek milliyetçilik toplum olarak, memleket
“C-Konfederasyonlar, mevcut birlik, fede- olarak hastalıklarımızı tesbit edip, kurtul-
rasyon ve —Türkiye çapında faaliyette bu- ma çareleri aramaktır. » Bizim gerçekleştir-
lunmayı hedef tutmak şartı ile iş kolu esa- mek için yemin ettiğimiz husus ve milliyetçi-
sına göre kurulmuş sendikalarda en az lik anlayışımız budur. Sahte milliyetçiler gibi,
ikisinin üye sıfatı ile bir araya gelmeleri şar- memleketin gerçeklerini, hastalıklarını ka-
tıyla kurulurlar.” muoyundan saklayarak, perde arkasında kirli
işler çevirmek değil. Saygılarımızla.
Fıkradan da açıkça anlaşıldığı gibi; konfe-
derasyonun kurulmasına karar verebilecek DİSK
olanlar, gerçek kişiler olmayıp, tüzel kişiler
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları
ve onların genel kurullarıdır.
Konfederasyonu
DİSK’in kurucusu Sendika üyelerinin eği-
Genel Başkanı
limi bu yolda olmasa idi, kongrelerden ku-
ruluş kararı çıkmazdı. Geniş bir işçi kitlesini Kemal TÜRKLER
Varoluş ve
Dİrenİş
1967-1970
Kuruluşun Ardindan
27 Mart 1967 tarihli Akşam gazetesinde çı- sonra, Eylül 1968’de tekrar Bakanlar Kuru-
kan “Türk-İş DİSK’i suçladı” başlıklı açık- lu gündemine gelmiştir. 7
lamasında Türk-İş Başkanvekili Hasan
Türkay DİSK’i, işçileri ayrı kampa ayırmak DİSK’in bu dönem içinde işçilere yönelik
ve yabancı ideolojilere yardım etmekle, bildiriler yayımladığı görülmektedir. Bun-
DİSK yöneticilerini “Moskof uşaklığı” ile lardan biri de üye olunan sendikadan ay-
itham ediyor ve DİSK’in Varto deprem fe- rılarak başka bir sendikaya üye olunma-
laketzedeleri için topladığı binlerce liranın sının, önceki sendika ile kazanılmış toplu
Kemal Ayav
Türkiye İşçi Partisi hizmetine harcandığı- sözleşme haklarını ortadan kaldırma-
nı iddia ediyordu. DİSK bu açıklamasından yacağına ilişkin bir bildiridir. Söz konu-
DİSK Yönetim ve
Yürütme Kurulu dolayı Türk-İş Başkan vekili Hasan Türkay su bildiride Yargıtay Ceza Genel Kurulu’n-
üyesi ve Başkan
hakkında da neşren hakaret davası açtı. da onanarak kesinleşmiş örnek dava konu
Vekili, Lastik-İş
Genel Sekreteri. edilerek işçiler DİSK’e çağrılmaktadır.8
1927’de İstanbul’da Mart ayında Kemal Türkler, o günlerde gün-
doğdu. İstanbul deme gelen Temel Haklar ve Özgürlük- DİSK’in ilk Yönetim Kurulu toplantısı ku-
Sanat Okulu’nu
bitirdi. 1949’da ler Kanun Tasarısı’na karşı açıklama yaptı. ruluştan yaklaşık iki ay sonra, 19 Nisan
işçiliğe başladı. Türkler, 11 Mart 1967 tarihli açıklamasın- 1967’de gerçekleştirildi. Yönetim Kuru-
Derby Lastik
Fabrikası’nda işyeri da “tatlı kârlar sağlamaya devam etmek is- lu’nun en önemli kararı, üyelik için başvu-
baştemsilciliği ve teyenleri korumak için getirilen” tasarıya ran sendikalardan kuruluş toplantılarına
Lastik-İş İstanbul
Şube sekreterliği
emekçiler olarak karşı olduklarını vurgula- katılan ancak kurucu olmayan sendikalar
yaptı. İİSB Yönetim dı. Türkler açıklamasında tasarıya sert eleş- olan Kimya-İş ve Bank-İş ile kuruluş top-
Kurulu’na seçildi.
tiriler yöneltti: “Komünizm tehlikesi icad lantılarında bulunan Celal Beyaz’ın kur-
SADA’yı Lastik-
İş adına imzaladı. ederek sosyalist akımları cezalandırma- duğu Ege Bölgesi Mensucat İşçileri Sen-
Durum bildiriminde
ya giden yolun ilk durağı faşizmdir. Faşizm dikası (EMSİS) ve Turizm-İş’in DİSK’e üye
kendisini TİP
taraftarı olarak hâkim sermaye sınıflarının zorla iktidar- olma isteklerinin kabulüdür.9 İlk Yönetim
belirtmiş. da kalmaları düzenidir. İşçi sınıfının bilinç-
Kaynak: DİSK 2.
Kurulu toplantısında ayrıca Genel Başkan
Genel Kurulu'na lenmesine karşı, haklarına sahip çıkması- Vekillikleri için seçim yapıldı ve Mehmet
sunulan durum na karşı, yokluklar ve yoksunluklar içinde Alpdündar ile Kemal Ayav (Lastik-İş) bu
bildirimi. TÜSTAV
DİSK Arşivi
bırakılmasını sağlayan bir terör rejimidir.” 6 görevlere seçildi.10
AP Hükümeti’nin gündeme getirdiği tasa- 7 Milliyet gazetesi, 17 Nisan 1967 ve 16 Eylül 1968.
8Aktaran Algül (2015), DİSK, Teşkilatlanma Dairesi imzalı bil-
rı, özellikle sol/sosyalist muhalefetle kar- diri, 6 Nisan 1967, Mehmet Karaca özel arşivi.
şılaşmış, 1967’de gündemden düştükten 9 Aktaran Algül (2015), DİSK, Bazı yeni sendikaların katılma
isteklerinin DİSK Yönetim Kurulu’nca kabul edildiğini bildi-
6Aktaran: Algül (2015), DİSK, Kemal Türkler imzalı basın bül- ren Basın Bülteni, 20 Nisan 1967, Mehmet Karaca özel arşivi.
teni (3 sayfa), 11 Mart 1967, Mehmet Karaca özel arşivi. 10 DİSK gazetesi, Sayı 2, 22 Mayıs 1967.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 257
Örgütsel Durum
DİSK’in kuruluş kongresinde kabul edilen Kuruluş Bildirisi’nde ve Anatüzük’te yer alan
örgütsel yapının merkeziyetçi ve 16 işkoluna göre örgütlenmeyi esas alan bir anlayışa
dayandığını önceki bölümde vurgulamıştık. 24-25 Şubat 1968 günleri toplanan DİSK 2.
Olağan Genel Kurulu’nda Anatüzük’te bazı değişiklikler yapılmış olsa da örgüt anlayışı-
nın temel özelliklerinin korunduğunu vurgulamak gerekir. DİSK’in 2. Genel Kurulu’nda
yapılan değişiklikleri aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.
aittir” ifadesi eklendi. Böylece diğer Yürüt- DİSK’in ücretli kadrosuna alınmasına ka-
me Kurulu üyeleri Onur Kurulu tarafından rar verdi. Necati Ertürk’ün de Genel Sek-
yargılanırken Genel Başkan’ın Genel Kurul reter Yardımcılığı görevine devam etme-
tarafından yargılanması öngörüldü. sine karar verildi.1 Ancak aynı zamanda
Basın-İş hukuk müşaviri olan Necati Er-
1968 değişiklikleri ile “Genel Sekreter DİSK
türk’ün ilişiği kendi isteği üzerine kesildi
ücretli kadrosunda olmak üzere bütün
ve Basın-İş sendikası kadrosuna döndü.2
mesaisini DİSK’e verir” hükmü eklendi.
Böylece Genel Sekreter, DİSK merkezinde Danışma organı niteliğindeki Temsilciler
daimî faaliyet göstermekle yükümlü kılın- Kurulu’nun her üye sendikanın üçer Yü-
dı. Kuruluşta kabul edilen Anatüzük’te yer rütme Kurulu üyesinden oluşması hükmü
alan “Genel Sekreter, DİSK’in kalbidir” ifa- korundu.
desi tüzükten çıkarıldı.
1DİSK Yürütme Kurulu kararları 28 Şubat 1968, USTE Kemal
Sülker Arşivi.
DİSK Yürütme Kurulu, 28 Şubat 1968 tarih- 2 DİSK Yürütme Kurulu kararları 22 Mart 1968, USTE Kemal
Genel Kurullar
Güzelce ve Yaşar Önsen’i Genel Kurul’a Kurulu’nun Genel Başkan ve Genel Sekre-
teklif etti. Yapılan gizli oylama sonucun- ter dışındaki üyeliklerine Ehliiman Tuncer,
da 19 oydan ikisinin Yaşar Önsen, 16 oyun Kemal Ayav ve Necat Akbay seçildi. İbra-
ise İbrahim Güzelce lehine kullanıldığı 1 him Güzelce’nin 1967 sonlarında görevden
oyun ise boş kullanıldığı anlaşıldı ve böy- ayrılarak Federal Almanya’ya gitmesi üze-
lece İbrahim Güzelce Genel Sekreter seçil- rine Genel Sekreterliğe Ehliiman Tuncer
miş oldu. getirildi, boşalan Yürütme Kurulu üyeliği- Necat Akbay
ne de Nurettin Tezel seçildi.
Yönetim Kurulu üyeleri için Anatüzüğün
Kimya-İş Genel
ilgili maddesince ayrı ayrı yapılan gizli se- Tablo 5: 1. Genel Kurul’da Yönetime Başkanı. 1934
çim sonunda, Mehmet Alpdündar (Türk Seçilenler yılında İstanbul’da
doğdu. 1. Genel
Maden-İş) 16, Rıza Kuas (Lastik-İş) 15, Ke- Adı Soyadı Görevi Sendikası Kurul sonrasında
mal Nebioğlu (Gıda-İş) 13, Avni Erakalın DİSK Yönetim
Kemal Türkler Genel Başkan Maden-İş Kurulu tarafından
(EMSİS) 17, Binali Ökçe (TADSİS) 18, Eh- Yürütme Kurulu
İbrahim Güzelce Genel Sekreter Basın-İş üyeliğine seçildi.
liiman Tuncer (Basın-İş) 18, Şinasi Kaya
Mehmet Türk Mahmutpaşa'da
(Maden-İş) 17, Nusret Önsüer (Bank-İş) Alpdündar
Yönetim Kurulu Üyesi
Maden-İş tezgahtarlık yaptı
15, ve Nurettin Tezel (Turizm-İş) 17 oy ala- ve ilaç fabrikasında
Rıza Kuas Yönetim Kurulu Üyesi Lastik-İş çalıştı. İşyeri
rak asil üyeliklere seçildiler. Görüldüğü baştemsilciliği
Kemal Nebioğlu Yönetim Kurulu Üyesi Gıda-İş ve sendika
gibi TİP’in ilk Genel Başkanı Avni Eraka-
teşkilatlanma
lın da Celal Beyaz’ın başında olduğu EM- Avni Erakalın Yönetim Kurulu Üyesi EMSİS dairesi başkanlığı
SİS’in üyesi olarak Yönetim Kurulu’na gir- yaptı.
Binali Ökçe Yönetim Kurulu Üyesi TADSİS
miş oldu.
Ehliiman Tuncer Yönetim Kurulu Üyesi Basın-İş
Yönetim Kurulu yedek üyeliklerine ise Şi- Şinasi Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
nasi Şengün 15, Necat Akbay 14, İbrahim
Nusret Önsüer Yönetim Kurulu Üyesi Bank-İş
Balcı 8, Kemal Keskin 11, Halil Ağırdemir
15, İbrahim Atılal 16, Hilmi Güner 14, Salih Nurettin Tezel Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
Karar metninde yer alan “yasalar gereğin- da desteklendiği anlamına geliyordu. Ni-
ce direnme hareketlerine katılma” vurgusu tekim Genel Kurul’dan yaklaşık iki ay ka-
dikkat çekicidir. Daha sonra da sık sık göre- dar önce TİP Genel Başkanı Mehmet Ali
ceğimiz bu tutum, olası bir adli soruşturma- Aybar, partililere hitaben yayımladığı yeni
ya karşı DİSK’in eylemlerini hukuk ve yasa- yıl mesajında “NATO’dan çıkmamız ve iki-
lar zemininde yürüttüğünü belirtiyordu.4 li anlaşmaların feshi için yürüttüğümüz
kampanya etkili olmaktadır” demiştir.5
NATO’dan çıkılması için yapılacak eylem-
2 numaralı karar, ülke yönetimine ağırlık
lere katılma kararı ve 6. Filo’ya karşı ya-
konabilmesi için, partilerin tüzük ve prog-
pılacak eylemleri, TİP’in dönem içinde bu
ramlarını, Meclis faaliyetlerini izleyecek bir
konudaki politikasının DİSK tarafından
5 Aktaran: Algül (2015), Nihat Sargın (2001), TİP’li Yıllar (1961-
komisyon kurulmasını ve komisyonun ula- Genel Kurul’da alınan 3 numaralı irtica ha-
şacağı sonuçlara göre uygun görülecek par- reketlerine karşı halkı aydınlatma çalış-
tinin desteklenmesi için Yönetim Kurulu’na ması yapılmasına ilişkin karar dikkat çe-
yetki verilmesini öngörmektedir. Görüldü- kicidir ve DİSK’in irtica hareketlerine karşı
ğü üzere kararda açık biçimde TİP deste- kuruluşundan itibaren net duruşunu or-
ği söz konusu edilmemiş, başlangıçta par- taya koymaktadır. Kararda “Halkın uyan-
tilerle eşit mesafede durularak bir çalışma masından çok susmasından yana olan
yapılması ve kararın bu çalışmaya göre ve- çevreler uzun bir süredir büyük yığınları
rilmesi tercih edilmiştir. DİSK daha sonra bu uyutucu yolları denemektedir. Bunların en
çalışmalar sonucunda Eylül 1969 Genel Se- önemlilerinden biri dinin aracı olarak kul-
çimlerinde TİP’e desteğini açıklamıştır.6 lanılmasıyla halkı gerçeklerden uzak tut-
6 Algül (2015). maktır. Köy enstitülerinin kapatılması ve
272 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
imam hatip okullarının sayılarının arttırıl- karşısında Türk işçi ve emekçilerinin gerçek
ması, halkın uyanışının engellenmesinin en temsilcisi olan” DİSK’in demokratik diren-
belirgin örnekleridir” değerlendirmesine yer
me için güçbirliği kurması ve bu güçbirliğine
vermektedir. Bu karar DİSK’in kuruluşun-
“ilerici gençlik örgütleriyle aydınları katma-
dan başlayarak aydınlanmacı ve laik bir tu-
tum benimsediği göstermektedir. 4 numara- sı” kararıdır.7
lı kararsa, “Hükümetlerin partizan tutumları 7 Algül (2015).
2. GENEL KURUL KARARLARI
1. No.lu Karar Bir komisyon kurularak bütün par- gerçek temsilcisi olan Konfederas-
NATO’dan çıkılması için direnme tilerin tüzük ve programlarının in- yonumuzun demokratik direnme
hareketlerine katılma konusunda celenmesi, buna ek olarak meclis için güçbirliği kurması ve bu güç-
karar çalışmalarının gözden geçirilmesi, birliğine bütün ilerici gençlik örgüt-
elde edilen sonuçlara göre uygun leriyle, aydınları katmasına oy birliği
Emperyalist uluslar, ilk sömürge- görülen partinin desteklenme ka- ile karar verildi.
cilik döneminde sömürecekleri ül- rarının yönetim kuruluna verilmesi
kelere kırbaçlı-zincirli düzenlerle oy birliği ile kabul edildi. 5. No.lu Karar
girerlerdi. Modern çağ, bu isteğe
3. No.lu Karar Öğretmenlerle dayanışma kararı
karşı direnme hareketlerinin ör-
nekleriyle, sömürge uluslarının İrtica hareketlerine karşı halkı ay- Türkiye’mizde halkçı uyanış hare-
uyanışlarıyla yeni bir dönem getirdi. dınlatma çalışması yapılması kararı ketlerinden en önemlisi olan köy
Bu arada adına “yeni sömürgecilik enstitüleri, halkın çıkarlarına karşı
Halkın uyanmasından çok susma-
sistemi” denilen; millî nitelikleri yok olan yöneticiler tarafından yıkılmış
sından yana olan çevreler uzun bir
eden, ekonomik, sosyal, kültürel ve ve bununla da yetinilmiyerek aydın
süredir büyük yığınları uyutucu
askerî alanda ülkeyi bağımlı kılan bir öğretmenlere baskılar arttırılmış-
yollar denemektedirler. Bunların
sistem uygulanmaya başlandı. Tür- tır. Türk halkının ve emekçilerinin
en önemlilerinden biri dinin aracı
kiyemizi de içine alan bu sömürü yaşamlarını karanlığa sürükliyen bu
olarak kullanılmasiyle halkı gerçek-
ağının askerî alandaki oyunu NATO tutuma, bütün ilerici güçler tarafın-
lerden uzak tutmaktır. Köy ensti-
sistemidir. Millî niteliğiyle güçlü olan dan karşı çıkılması gerekmektedir.
tülerinin kapatılması ve imam hatip
ordular bu sistem içerisinde ba- Bunun yanında;
okullarının sayılarının arttırılması,
ğımlılıkla bu güçlüklerini yitirmek-
halkın uyanışının engellenmesinin Geri bırakılmış bütün ülkelerin en
tedirler. Bu nedenden:
en belirgin örnekleridir. baş sorunlarından biri de eğitim
NATO’dan çıkma yılı olan 1968 içe-
Son günlerde artan irtica hareket- ve öğreticilerinin yetiştirilmesi ve
risinde yapılacak demokratik di-
leri uzun süreden beri işçi ve emek- halktan yana görev yapabilmesidir.
renme hareketlerinde işçi sınıfının
çilerimizin uyanmasını istemiyen Bu nedenden öğretmenlerin te-
gerçek temsilcileri olarak yer alma-
çevrelerin çalışmalarının ürünleri minatının ele alınmasında öncülük
mız gerekmektedir. Bunun için NA-
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu eden Konfederasyonumuzun bu
TO’dan çıkılması kararı alınması ve
nedenden aydın çevrelerle işbirliği konudaki çalışmalarını sürdürmesi
kararların kamu oyuna açıklanma-
yapılarak broşürler hazırlanması ve ve haklı davalarında öğretmenleri
sı, gerektiğinde devrimci örgütlerle
bunun işçi ve emekçilerimize dağı- savunmalarında desteklemeye oy
ilişkiler kurarak yasalar gereğince
tılmasına oy birliği ile karar verildi.
direnme hareketlerine katılmasına birliği ile karar verildi.
oy birliği ile karar verildi. 4. No.lu Karar
6 No.lu Karar
2. No.lu Karar Güç birliği kararı
Önceki genel kurul kararları hak-
Desteklenen siyasi parti ile ilgili in- Türkiye’de işçi ve emekçilerin kendi kında karar
celeme komisyonu kurulması ka- haklarından söz etmeye başladığı
15.Haziran.1967 günü toplanan 1.
rarı günden bu yana, bu hakları ken-
di isteklerine göre kanalize etmek Genel kurulda kabul edilen 1, 2, 3,
Yönetime ağırlığını koyması gerekli 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. No.lu kararla-
isteyen hükümetler, partizan bir
olan işçi temsilcilerinin ülke içeri- rın aynen yürürlükte kalmasına oy
noktaya gitmekte ve Konfederas-
sindeki siyasal örgütlerin yapısını
yonumuza bağlı sendikalara yapı- birliği ile karar verildi.
bilmesi ve bunlardan uygun görüle-
lan baskıları daha da arttırmakta- Kaynak: DİSK II. Genel Kurulu (Karar Defteri), 24-
ni desteklemesi en önde gelen gö- 25 Şubat 1968, DİSK Arşivi
dır. Bu nedenden,
revlerindendir. İşçi sınıfının yarınının
Not: Karar adları karar içeriklerinden yararlanarak
karanlıktan kurtarılması için bu ka- Hükümetlerin partizan tutumları tarafımızdan verilmiştir. Özgün metinde karar ad-
rarın verilmesi gerekmektedir. karşısında Türk işçi ve emekçilerin ları yoktur.
274 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Raporda TİP’in 1969 seçimlerindeki başa- yoktur. Rapordaki şu cümleler DİSK’in Ge-
rısızlığı da ele alınmaktadır. Seçim yenil- nel Merkez düzeyindeki durumunu göster-
gisinin gerekçeleri arasında millî bakiye mektedir: “DİSK’in bir tek profesyonel yöne-
sisteminin kaldırılması, iktidardan gelen ticisinin bulunduğunu ve öteki yöneticilerin
baskılar ve sol içinde parçalanmalar yer al- kendi sendikalarının başında görev yaparak
maktaydı. Raporda AP Hükümeti’ne dönük gerektiği vakit DİSK’e zaman ayırdıklarını
sert eleştiriler şu şekilde ifade ediliyordu: unutmadan bazı isteklerinizi sınırlamak is-
“Laik devlet düzenine ve sosyal adalete da- teriz.” Raporda uzmanlık gerektiren dairele-
yanan bir ileri demokrasiye set çekme ni- rin ancak mali gerekler yerine getirilebilirse
hai amacıyla fanatik grupların önderliğine DİSK’te kurulabileceği vurgulanmaktadır.
terk edilen bu güçler, AP iktidarının vere- Rapor, DİSK’in bilime sırt çeviremeyeceğini
meyeceği hesapları sokağa dökmüştür.”9 ve DİSK’te çeşitli büroların kurulması gerek-
tiğini vurgulamaktadır. Bunlar arasında Po-
13-15 Şubat 1970 tarihlerinde toplanan 3. Ge- litik Büro, Eğitim Bürosu, Teşkilatlandırma
nel Kurula sunulan 105 sayfalık rapor bü- Bürosu, Basın ve Haber Alma Bürosu, Hukuk
yük ölçüde ülkedeki durum ve sendikal mü- bürosu gibi bürolar bulunmaktadır. 10
cadeleye ve sendikal politikalara ilişkindir.
Genel Kurul’a katılan konuklardan Türki-
DİSK henüz kurumsallaşamadığı için dai-
ye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Genel Baş-
re faaliyetlerine ilişkin çalışmalar raporda
kanı Fakir Baykurt, İstanbul Üniversitesi
9DİSK (1970), DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul:
DİSK Yayınları s. 53. 10 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, 1970, s. 103.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 277
Öğretim Üyesi Metin Kutal, Türkiye İşçi Par- Genel Kurul ayrıca DİSK üyesi sendikalara
tisi (TİP) Genel Başkanı Şaban Yıldız (Ay- yapılacak yardımların DİSK Yürütme Ku-
bar’ın ayrılmasından sonra Genel Başkanlı- rulu kararlarından geçtikten sonra öden-
ğa seçilmişti), İstanbul Üniversitesi Öğretim mesine dair öneri oy birliği ile kabul edildi
Üyesi Ekmel Zadil ve Tekstil sendikası Hu- (Karar 18).
kuk Müşaviri Av. Abdullah Sert’e söz verildi.
3. Genel Kurul’da 34 kararın alındığı görül-
Genel Kurul’a İstanbul Üniversitesi İktisat
mektedir. Ancak bunların önemli bir bö- Necat Ökten
Fakültesi Sosyal Siyaset Kürsüsü öğretim
lümü usule ilişkindir. 18 numaralı karar ile
üyeleri Metin Kutal ile Ekmel Zadil’in katılı-
bundan böyle DİSK’e bağlı sendikalara ya- DİSK Yönetim ve Yü-
mı dikkat çekicidir. Genel Kurul’da Mehmet rütme Kurulu üyele-
pılacak yardımların DİSK Yürütme Kuru- rinden, Kimya-İş Ge-
Ali Aybar’a geçmiş olsun telgrafı çekilmesi- nel Sekreterlerinden.
lu’nun onayından geçerek verilmesi hük-
ne karar verildi. Ayrıca İzmir’de Lastik-İş ve 1934’te Rize Pazar’da
me bağlandı. 20 numaralı karar ile, DİSK’in doğdu. 1949’da İbra-
Maden-İş’e bağlı işyerlerinde yapılmakta him Ethem İlaç Fab-
bir gazete veya dergi niteliğinde bir yayın rikası’nda işçi olarak
olan grevler sebebiyle grevci işçilere kong- çalışmaya başladı.
çıkarması konusundaki önerilerin görü-
re divanınca birer başarı telgrafı çekilmesi- 1956’da kurulan İs-
şülmesinden sonra, bir gazete çıkarılma- tanbul İlaç Sanayi
ne oy birliği ile karar verildi. İşçileri Sendikasının
sına karar verildi. Buna göre, çıkarılacak (sonradan Kimya-İş)
Sendikası'nın Yöne-
Divan Başkanlığı’na Kemal Nebioğlu, Di- gazeteden sendikalara her 100 üye için 50
tim Kurulu'nda görev
van İkinci Başkanlığı’na Celal Beyaz, yaz- adet ücretsiz dağıtılması öngörüldü. Daha aldı. İşçi mümessili
seçildi. 1963’te sen-
manlıklara Ertuğrul Altay, Bahtiyar Erkul, fazla isteyen sendika olduğu takdirde, faz- dikanın genel sek-
reterliğine seçildi. 12
Şakir Ayhan ve Zeki Ulucan oy birliği ile la miktarı ücreti mukabilinde üye sen- Mart’a kadar bu gö-
seçildiler. Komisyon üyelikleri için yapı- dikalara verilmesi önerisi çoğunlukla (4 revini sürdürdü.
lan öneriler üzerine açık oylama ile yapı- karşı oy) kabul edildi. Kimya-İş’in bir gre-
vi ve örgütlenme
lan seçim sonucunda Hesap Tetkik ve Büt- çalışmaları sırasın-
27 numaralı karardaysa “anayasamızın
çe Kararları Komisyonu üyeliklerine Ergün da tutuklandı. Ök-
işçi sınıfı yararına tastamam ve eksik- ten, DİSK’in 2. Genel
Erdem, Niyazi Kuas, Erdoğan Özen, Bekir Kurulu'nda Yürütme
siz uygulanması için en doğal hakkımız Kurulu üyesi seçildi.
Çiftçi ve Uğur Cankoçak, Kararlar Komis-
olan siyasi grev hakkının (…) ve genel des-
yonu üyeliklerine Şahin Ayhan, Kemal Yıl- TİP’in çeşitli kade-
tekleme grevi hakkının elde edilmesi için melerinde yöneti-
maz, Salih Özbek, Ahmet Salih Küley ve cilik yaptı. 12 Mart
Konfederasyon ve üye sendikaların pro- sonrasında tutuk-
Hüseyin Ekinci seçildi. testo eylemlerinde bulunması” değerlen- landı. TİP davasın-
dan yargılandı. 15
Genel Kurul’da Hür Mensucat-İş Sendika- dirmesi yer almaktadır. 31 numaralı ka- yıla mahkûm oldu.
1974’te Af Yasası ile
sı ile Mensucat-İş Sendikasının birleştiril- rarsa "DİSK’in ortak pazara girmemesi ve cezaevinden çıktı.
Amerikan Emperyalizmi ve yabancı ser-
mesi konusu ele alındı. Hür Mensucat-İş Cezaevinden çık-
mayenin Türkiye’ye girmemesi için” mü- tıktan sonra Kim-
başkanı Salih Çetin ve iki sendikanın bir- ya-İş’te çalıştı.
cadele edilmesi üzerinedir.
leştirilmesi konusunda daha önce kuru- DİSK’in Kimya-İş ile
Petkim-İş’i birleş-
lu bulunan Komisyon’un Başkanı Kemal 22 ve 23 numaralı kararlar İsrail’in pro- tirmesinden son-
ra 1977 yılında sen-
Nebioğlu söz aldı. İki sendikanın birleşti- testo edilmesine ilişkindir. Bekir Çift- dikacılığı bırakarak
rilmesi konusunda genel müzakere açıldı. çi tarafından ve emperyalizmin Orta tekrar işçiliğe döndü.
12 Eylül 1980 sonra-
Mensucat-İş Başkanı Celal Beyaz söz aldı. Doğu’daki maşası İsrail’in tutumunu pro- sında Kimya-İş ve
Petkim-İş davasında
Konuşmaların ardından yeni bir komisyon testo etmek amacı ile Birleşmiş Milletler’e yargılandı.
kurulması önerisi kabul edildi. telgraf çekilmesi, İsrail İşçi Sendikaları
278 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
3. Genel Kurul’da Kemal Türkler, Kemal DİSK’te Yönetim Kurulu üyelikleri seçimi
Nebioğlu, Rıza Kuas ve Kemal Sülker Ge- nispeten kolay ve sorunsuz seçimlerdendi.
nel Başkanlığa aday gösterildi. Birden çok Çünkü Anatüzük gereği her işkolundan bir
aday gösterilmesi büyük ölçüde sembolik asil bir yedek Yönetim Kurulu üyesi için ve
bir durum olarak gözükmektedir. Çünkü her işkolunu temsilen farklı adaylar göste-
rilmek suretiyle ayrı ayrı oylama ile Yöne-
11Birleşik Arap Cumhuriyeti: Mısır ve Suriye arasında 1 Şu-
bat 1958’de ilan edilen ve her iki ülkedeki plebisitlerle (refe- tim Kurulu seçimleri yapılıyordu.
randum) onaylanan siyasi birleşme sonucu kurulan devlet.
Başkanı Cemal Abdül Nasır’dı. Bir askerî darbenin ardın-
dan Suriye’nin Mısır’dan bağımsızlığını ilan etmesiyle, 28 Ey- Yönetim Kurulu asil üyeliklerine Necat Ök-
lül 1961’de son buldu. Birliğin dağılmasına karşın Mısır, Bir- ten (26 oy), Erdoğan Özen (42 oy), Celal Be-
leşik Arap Cumhuriyeti adını 2 Eylül 1971’e değin korudu. O
tarihte Mısır Arap Cumhuriyeti adını aldı. yaz (38 oy), Mustafa Baştan (50 oy), Şinasi
3. GENEL KURUL’UN ÖNEMLİ KARARLARI
Karar 22 ve 23: İsrail’in protesto Beyaz’ın bu konuda DİSK Yürütme olarak programlı bir çalışma yapıl-
edilmesi kararı Kuruluna verilmesine dair ek öneri masının kabulüne oy birliği ile karar
Karar 22: ile birlikte oylandı. verildi.
Kararlar Komisyonunun getirdiği 274 ve 275 sayılı Yasaların değişti- Karar 31: Türkiye’nin ortak paza-
kararların görüşülmesinde, aleyhte rilmesi için hazırlanan kanun tasa- ra iştirak etmemesi için mücadele
söz alan olmadığı takdirde lehte de rıları ile ilgili konudaki karar örneği edilmesine, Amerikan Emperyaliz-
söz verilmemesi konusunda veri- ile bu konuda DİSK Yürütme Ku-
mine ve Yabancı Sermayenin Tür-
len öneri oybirliği ile kabul edildi. ruluna yetki verilmesine dair öne-
kiye’ye girmemesi için DİSK olarak
risinin kabulüne oy birliği ile karar
Bekir Çiftçi tarafından; Emperya- gerekli kampanyanın açılmasına
verildi.
lizmin Ortadoğudaki maşası İsrail’in dair karar önerisinin kabulüne oy
Kararlar Komisyonunun ilk rapo- Karar 25: Tarım işçilerin örgütlen- birliği ile karar verildi.
runda tutumunu protesto etmek mesine dair DİSK olarak çalışmalar
yapılmasına dair öneri oylandı. Ka- Karar 32: DİSK Ana Tüzüğünün
amacı ile:
bulüne oy birliği ile karar verildi. 3. maddesinin eylem biçimlerini
a) Birleşmiş Milletlere telgraf çekil- saptamak için 10 kişilik bir komis-
mesi, Karar 26: Haftada 48 saatli çalışma
yonun genel kurulda seçilmesine,
süresinin indirilmesi için DİSK bün-
b) İsrail İşçi Sendikaları Konfede- yesinde çalışmalar yapılamasına bu 10 kişinin kendi aralarında 5 asil
rasyonuna bir telgrafla görüşümü- dair karar teklifi oylandı ve oy birliği 5 yedek üyeyi seçmelerine ve bu
zün bildirilmesi, ile kabulüne karar verildi. komisyon çalışmalarının en geç bir
c) Birleşik Arap Cumhuriyetine, Irak ay içinde bitirilmesine dair önerinin
Karar 27: Anayasamızın işçi sınıfı
Hükümetine ve El Fetih Teşkilâtına kabulüne oy birliği ile karar verildi.
yararına tastamam ve eksiksiz uy-
dayanışma telgrafları çekilmesine gulanması için en doğal hakkımız Karar 33: DİSK Ana Tüzüğünün 3.
dair önerisi oylandı: olan siyasi grev hakkının, kısmi ve maddesinin eylem biçimlerini sap-
Karar: 23 genel destekleme grevi hakkının tamak için kurulan komisyonun
elde edilmesi için Konfederasyon hazırlıyacağı raporu DİSK Yürüt-
Bekir Çiftçi’nin önerisi içerisindeki
ve üye Sendikaların protesto ey- me Kurulunun, Türkiye’nin somut
“El Fetih Teşkilâtına” ifadesi kaldırı-
lemlerinde bulunması konusundaki şartlarını değerlendirerek uygu-
larak, diğer yerlere telgraflar çekil-
karar örneğinin kabulüne oy birliği lanmasının Genel Kurul kararı ola-
mesinin kabulüne oy birliği ile karar
ile karar verildi.
verildi. El Fetih Teşkilâtına telgraf rak tesciline dair öneri oylandı ve oy
çekilmesi teklifi oybirliği ile redde- Karar 28: İşyerlerinde iş emniye- çokluğu ile kabul edildi. (1 çekimser,
dildi. ti ve iş güvenliğini temin için DİSK 3 aleyhte oy)
olarak sıkı bir çalışmaya girişilme-
Karar 24: 274 ve 275 sayılı yasala- Karar 34: Divana şehit Şerif Aygün
sinin kabulüne oy birliği ile karar
rın değiştirilmek istenmesinde dair için verilen öneri, okundu. Müza-
verildi.
karar kere açıldı. Kemal Türkler ve Rıza
Karar 29: Anayasanın 15 inci mad-
274, 275 Sayılı Yasaların değiştiril- Kuas’a söz verildi. Başka söz alan
desine sahip çıkarak, Türkiye’deki
mesi için hazırlanan kanun tasarı- olmadığından öneri oylandı.
bütün işçilerin üstlerinin aranma-
ları ile Devrimci Sendikacılığa yapıl-
sının önlenmesi için gerekli çalış- Şehit Şerif Aygün için işçi şehitliği
mak istenen suikast hazırlıklarının
manın yapılmasına, yapılacak bu ve bir abide yapılması, geride yetim
protesto ve işçileri uyarma, geti-
çalışmaların bir programla düzen- ve dul kalan ailesine maddi yardım
rilmek istenen tasarıların nitelikle-
lenmesinin kabulüne oy birliği ile yapılmasına dair açılacak Kampan-
rini tanıtmak için DİSK tarafından
karar verildi. ya’da DİSK’e üye, Sendika üyeleri-
miting, yürüyüş ve açık hava top-
lantıları yapılmasına dair getirilen Karar 30: Türkiye’deki işsizlik si- nin de katılması kararı oylama so-
karar örneği, divan başkanı Celâl gortasının hazırlanması için DİSK nucu oy birliği ile kabul edildi.
280 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kaya (43 oy), Remzi Çakar (42 oy), Salih DİSK’in 3. Olağan Genel Kurulu 15 Şubat
İrge (9 oy) ve Turgut Gökdere (29 oy) se- 1970 Pazar günü Genel Başkan Türkler’in
çildi. Yedek üyeliğine Yaşar Önsen (24 oy), yaptığı kapanış konuşması ve hep beraber
Ahmet Ertan (5 oy), Salih Çetin (12 oy), Mu- söylenen “Dağ Başını Duman Almış” mar-
ammer Büyükfiliz (2 oy), Kazım Uygun (6 şından sonra saat 16.30’da kapatıldı.
oy), Hilmi Güner (7 oy), Nusret Önsüer (9
oy) ve Rıza Erdoğan (15 oy) seçildiler. Tablo 8: 3. Genel Kurul’da Seçilen
Yürütme ve Yönetim Kurulu
Denetim Kurulu asil üyeliklerine Ertuğrul Görev Adı Soyadı Sendikası
Altay (26 oy), Yaşar Önsen (24 oy) ve Hü- Kemal Türkler Genel Başkan Maden-İş
seyin Ekinci (23 oy); Denetim Kurulu ye- Kemal Sülker Genel Sekreter Basın-İş
dek üyeliklerine sırasıyla, Cavit Şarman Rıza Kuas Yürütme Kurulu Üyesi Lastik-İş
(20 oy), Bekir Çiftçi (15 oy) ve Dinçer Doğu Ehliiman Tuncer Yürütme Kurulu Üyesi Basın-İş
ve Hüsamettin Bakan (21 oy); Onursal Ku- Salih İrge Yönetim Kurulu Üyesi Bank-İş
rul’un yedek üyeliklerine ise İsmail Sığın Şinasi Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
(19 oy), Kemal Atabilen (18 oy) ve Celal Kü- Remzi Çakar Yönetim Kurulu Üyesi Serçip-İş
çük (17 oy) seçildiler. Turgut Gökdere Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 281
Örgütlenme Çalişmalari
DİSK, “işçilerin tek merkezden yönetilmesinin zorluğunu göz önünde tutarak teşkilat-
lanmayı da kolaylaştırmak bakımından bölge temsilcilikleri kurmuştur.” Şubat 1968
itibariyle DİSK’in Ankara, İzmir, Kocaeli ve Sakarya’da dört bölge temsilciliği kuruldu.1
Daha kuruluşta vurgulanan “tek merkezden yönetme zorluğu” yaklaşımı sonraki dö-
nemlerde de devam etmiş ve bölge temsilcilikleri, DİSK’in yerel örgütlenmesinin önemli
bir ayağı olmuştur.
1 DİSK (1968), DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul: DİSK Yayınları s. 58.
282 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK tarafından 11 Temmuz 1967 tarihli ya- Haziran 1967’de toplanan DİSK 1. Genel Ku-
zıyla Çalışma Bakanlığı’na bildirilen üye rulu’nun Yönetim Kurulu’nda 9 sendika
sayıları yazısına göre DİSK’e üye sendika- yer almıştır. Bu sendikalar Maden-İş, Las-
ların sayısı 11’dir. 11
tik-İş, Türk Maden-İş, Basın-İş, Gıda-İş,
EMSİS, TADSİS, Bank-İş ve Turizm-İş’tir.
Kurucu beş sendikaya ek olarak kuru-
luş çalışmalarına katılan Bank-İş, Kim- DİSK 2. Genel Kurulu’nda seçilen Yöne-
ya-İş ve Turizm-İş kuruluşun hemen tim Kurulu’nda 11 sendika işkolu esası-
ardından DİSK’e üye olurken, diğer üç na göre yer almıştır. Bu sendikalar Ma-
üye EMSİS, TADSİS ve Gaziantep Tekstil den-İş, Lastik-İş, Türk Maden-İş, Gıda-İş,
Sendikası’dır. Basın-İş, Kimya-İş, Turizm-İş, Serçip-İş,
11 Tarih Vakfı, Sendikalar Arşivi (tasnif edilmemiş). EMSİS, TADSİS ve Bank-İş’tir. Bir diğer
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 287
İstanbul Merter'de
Lastik-İş binasının
alt katındaki Kimya-
İş genel merkezi ve
Mensucat-İş İstanbul
merkez şubesinde
işçiler.
DİSK Arşivi
ifadeyle 1968 yılı başlarında DİSK’e üye sa- ayrıldı. Bu dönemde DİSK’in çekirdeğini
yısı 11’dir. Temmuz 1967 tarihli listede yer kurucu dört sendika olan Maden-İş, Las-
alan sendikalardan Gaziantep Tekstil lis- tik-İş, Gıda-İş ve Basın-İş ile Kimya-İş, Tu-
tede yer almazken, 1968 başında DİSK’in rizm-İş, Bank-İş ve EMSİS oluşturmakta-
üyeleri arasında Serçip-İş sendikası yer dır. Bu dönemde DİSK’e üye olan üye olma
almaktadır. kararı alan ve DİSK’e üye olmak için ku-
rulan çeşitli sendikalar ya başarılı olama-
Şubat 1970’te toplanan 3. Genel Ku- dı veya üyelik koşullarını yerine getirme-
rul’da ise Yönetim Kurulu’nda 9 sendika- diği için DİSK’e üye kabul edilmedi. Dönem
nın temsil edildiği görülmektedir. Bun- boyunca bazı sendikalar DİSK üyeliğinden
lar Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş, Gıda-İş, ayrıldı, bazıları ise üyelikten çıkarıldı.
Kimya-İş, EMSİS, Bank-İş, Serçip-İş ve
Turizm-İş sendikalarıdır. Bank-İş Sendikası, 12 Şubat 1967 tarihin-
de yaptığı Olağanüstü Genel Kurulu’nda
Arka sayfadaki tablodan da görüleceği DİSK’e katılma kararı aldı ve üyeliği kabul
üzere kuruluşundan 3. Genel Kurul’a ka- edildi. Ancak DİSK Yürütme Kurulu 20 Ka-
dar olan dönemde DİSK’e üye olan sendika sım 1970 tarihinde “Bank-İş Sendikası’nın
sayısı 15’e ulaşmıştır. Ancak bu sendikala- Anatüzüğün 40. maddesi uyarınca aida-
rın bir bölümü ya üyelikten çıkarılmış veya tını ödememiş bulunması, ayrıca Anatü-
üyelikten ayrılmıştır. Kuruluşundan 3. Ge- züğün 41. maddesi uyarınca mali durumu
nel Kurul’a kadar olan dönemde DİSK’in elvermiyorsa aidat borcunu taksite bağlat-
beş kurucu sendikasından Türk Maden-İş ma isteminde de bulunmamış olması göz
6 Nisan 1968’de toplanan Olağanüstü Ge- önünde tutularak DİSK üyeliğinden otoma-
nel Kurul kararıyla DİSK üyeliğinden tikman düştüğü görülmüştür. Bu sonucun
288 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
(1) 11 Temmuz 1967 tarihli yazıyla Çalışma Bakanlığı’na bildirilen üye sayıları yazısına göre DİSK’e üye sendikaları.
Tabloda yer alan sendikalara ilişkin bilgi aşağıda yer almaktadır.
(2) 6 Aralık 1969 tarihli DİSK Ajansı.
(3) 14 Ekim 1968 tarihli Yönetim Kurulu kararı.
Sülker Arşivi.
karya Kiremit Tuzla, Eternit Boru fabrikala-
22 “Ardiye ve Antrepoculuk İşkolu” (1996), Türkiye Sendikacı- rında işçilerin büyük güvenini kazanmasını
lık Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul: Tarih Vakfı ve Kültür Bakan-
lığı ortak yayını, sayfa 80. 23 DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 57.
290 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
bilmiştir. Serçip-İş tanıyanlar Türk-İş bün- DİSK’in aidat ödeyen sendikaları arasın-
yesindeki Çimse-İş’ten yaka silkmeye baş- da yer almaktadır. Ancak Karayol-İş’in
lamışlardır.”24 Ancak daha sonra Serçip-İş DİSK’e ne zaman üye olduğuna dair bilgiye
sendikası DİSK’e aidat ödeyemez duruma rastlanmamıştır. Karayol-İş adına Nevzat
geldi. Yürütme Kurulu 20 Ocak 1970 tarihli Köksal 14 Aralık 1968 tarihinde kurulan
toplantısında Serçip-İş sendikasının DİSK’e Özgür-İş’in (Türkiye Özgür İşçi Sendikaları
olan borçları nedeniyle bu sendikanın men- Konfederasyonu) kurucuları arasında yer
kul ve gayri menkulüne ve tahsil edeceği almaktadır.27 Bu durumda DİSK üyeliğinin
aidatlara haciz konulması için DİSK hukuk- ne zaman gerçekleştiği belirsiz hale gel-
çularının bazılarının görevlendirilmesine, mekle birlikte sendikanın Şubat 1968 ile
aidat ödemesi gerektiğinin tüzük hüküm- Ocak 1970 arasında bir dönem DİSK üyesi
lerine göre Serçip-İş sendikasına yazılma- olduğu anlaşılmaktadır.
sına ve sonucuna göre hareket edilmesine
TAM-İŞ-Türkiye Ağaç ve Mantar Mamul-
karar verdi.25
leri İşçi Sendikası: 1 Ekim 1963’te İstan-
Gaziantep Tekstil Sendikası: 28 Eylül bul’da ağaç işkolunda faaliyet göstermek
1966’da Gaziantep’te kuruldu. Kuruluşunda üzere kuruldu. 1967’de DİSK’e üye olma
25 üyesi vardı. 30 Nisan 1967 tarihinde ya- kararı aldı. 18 Ocak 1970 tarihinde top-
pılan ilk Genel Kurul’da oybirliği ile DİSK’e lanan Genel Kurul’da “konfederasyonun
üye olma kararı alındı. Ancak 29 Mart 1970 bize faydası yok, sadece aidat almakla ye-
tarihinde yapılan Genel Kurul’da merkezi tiniyor” gerekçesiyle DİSK’ten ayrılma ka-
İstanbul’da bulunan Tekstil İşçileri Sendi- rarı aldı.
kası’na iltihaka karar verildi.26 Tekstil sen- Hür Mensucat-İş: Türkiye Hür Mensucat
dikası 1975’te DİSK’e üye oldu. Gaziantep Sanayi İşçileri Sendikası adıyla 3 Ağustos
Tekstil’in Tekstil’e katılmasıyla 1970 itiba- 1964’te tekstil işkolunda kurulan sendika,
riyle DİSK üyeliği sona ermiş oldu. 5 Mayıs 1969 tarihinde yapılan Olağanüs-
Karayol-İş Sendikası: DİSK gazetesinin 12 tü Genel Kurulu’nda DİSK’e katılma kara-
Aralık 1967 tarihli 4. sayısında yer alan bir rı aldı. DİSK Yönetim Kurulu Aralık 1969’da
habere göre Basın-İş sendikasının Ankara Hür Mensucat-İş’i üyeliğe kabul etti. DİSK
Şube Genel Kurulu’nda konuk olarak ko- dergisinde Ekim 1970’te yer alan bir de-
nuşan Karayolları İşçileri Sendikası Genel ğerlendirmede “DİSK üyesi Hür Mensu-
cat-İş Sendikasının olumlu, işçiden yana
Başkanı Nevzat Köksal DİSK’e katılmak
çabaların sonunda, Türkiye’nin her yerin-
dileğinde olduklarını açıklamıştır. Kök-
de, dokuma sanayii işçileri, Türk-İş’e bağ-
sal bu katılmanın yakın bir gelecekte ola-
lı en kalabalık sendikalardan biri olan Tek-
cağını belirtmiştir. DİSK’in 3. Genel Kuru-
sif’ten ayrılmakta, akın akın devrimci HÜR
lu’na sunulan mali rapora göre Karayol-İş
MENSUCAT İŞ çatısı altından toplanmak-
24 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 14.
25DİSK Yürütme Kurulu Karar Defteri, 20 Ocak 1970, DİSK
tadırlar” dense de Hür Mensucat-İş sen-
Arşivi. dikası kalıcı olmamış ve büyüyememiştir.
“Tekstil (Gaziantep Tekstil İşçileri Sendikası)” (1998), Türki-
26
ye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 3, İstanbul: Tarih Vakfı ve 27 “Özgür-İş” (1998), Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt
Kültür Bakanlığı ortak yayını, s. 191. 2, İstanbul: Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı ortak yayını .
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 291
ÖZGÜR-İŞ
Olağanüstü genel kurul toplamak iste- İstanbul’a taşınmasına karar verildi. Celal
yen sendika, bunu DİSK’e bildirmediği için Beyaz Genel Başkanlığa, Avni Erakalın Ge-
DİSK tarafından mahkemeye verildi. Genel nel Sekreterliğe ve Şaban Yıldız Genel Mali
Kurul’a tedbir konuldu. Sekreterliğe seçildi. Tüm organları istifalar
ve devamsızlıklar nedeniyle boşalan sendi-
13 Ekim 1971 tarihinde DİSK üyeliğinden
ka, 1969’dan itibaren faaliyetlerini durdur-
ayrılma kararı aldı. 1971 yılı başında 4 bin
du.29 8 Ekim 1971’de Tekstil İşçileri Sendika-
civarında üyesi vardı.28
sı’na iltihak ettiği belirtilmektedir.30
EMSİS (Mensucat-İş): 14 Mart 1967’de İz-
Keramik-İş: Türkiye Keramik Çimen-
mir’de Ege Bölgesi Mensucat Sanayii İşçile-
to Porselen Tuğla ve Toprak Sanayi İşçile-
ri Sendikası adıyla kuruldu. Kurucuları ara-
ri Sendikası, 21 Mayıs 1968 tarihinde ku-
sında Avni Erakalın (Başkan) ve Celal Beyaz
ruldu. Aralık 1969’da DİSK’e katılma kararı
da vardı. 27 Eylül 1968’de toplanan Genel
29 “Dokuma İşkolu” (1996), “Mensucat-İş” (1998), “Türkiye
Kurul’da sendikanın adı Mensucat-İş ola- Mensucat Sanayi İşçileri Sendikası” (1998), Sendikacılık An-
rak değiştirildi ve sendikanın merkezinin siklopedisi, İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı ortak
yayını s. 374.
28 “Hür Mensucat-İş” (1998), Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 30 “Dokuma İşkolu” (1996), Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1,
aldı. DİSK Yönetim Kurulu 6 Aralık 1969 ta- Kuruluş sürecine katılan sendikaların üye
DİSK gazetesi, Sayı 2,
sayısı yeni konfederasyon iradesinin baş-
22 Mayıs 1967. rihinde Keramik-İş’in üyeliğini kabul et-
langıçtaki gücünü göstermesi açısından
miştir. DİSK Yürütme Kurulu 13 Ekim 1970
önemlidir. DİSK'in kuruluş sırasındaki üye
tarihli kararında Serçip-İş ve Keramik-İş
sayısını hesaplarken, kuruluşun hemen
birleştirme konusunda komisyon kurul-
ardından üye olan sendikaları da hesaba
masına karar verdi.
katmak doğru olacaktır.
Yapım-İş: “Çimento, Seramik, Mermer,
DİSK kurucularının üye sayılarına ilişkin
Mozaik işkolunda faaliyette bulunmak
bilgi veren kaynaklardan biri kuruluş top-
üzere İzmir’de kurulan Yapım-İş sendi-
lantıları sırasında girişimcilerin doldurdu-
kası da kongresinde almış olduğu karar- ğu sendika bilgi fişleridir. Kemal Türkler’in
la, DİSK’e katılma yetkisini Yönetim Ku- doldurduğu Maden-İş’e ait üye fişine göre,
rulu’na vermiş olduğu prensip kararına 31 DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 57.
uygun düşmediğinden kendilerine yazı 32 DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 57.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 293
Maden-İş’in üye sayısı 36 bindir. Bu üyele- haberinde DİSK’in üye sayısı 84 bin olarak
rin 26 bini aidat vermekte 10 bini verme- belirtilmektedir. Ayrıca Genel Sekreter Ke-
mektedir.33 Rıza Kuas imzasıyla Lastik-İş mal Sülker tarafından 11 Temmuz 1967 ta-
adına doldurulan üye fişindeyse, toplam rihinde Çalışma Bakanlığı’na yazılan 256
üye sayısı 9 bin olarak görünmektedir ve sayılı yazıda DİSK’in toplam üye sayısı-
üyelerin bininin aidat ödemediği beyan nın 65 bin 730 olduğu görülmektedir.39 Öte
yandan Türk-İş’in iddiasına göre ise DİSK’i
edilmektedir.34 İbrahim Güzelce’nin dol-
kuran ve katılan dört sendikanın (Türkiye
durduğu bilgi fişinde ise Basın-İş’in üye sa-
Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş ve Kimya-İş)
yısı 3 bin 550, aidat ödemeyen üyelerin sa-
üye sayısı 13 bin 650’dir.
yısıysa bin 350 olarak görünmektedir.35
Kemal Nebioğlu’nun beyanına göreyse, Gı- Ancak belirtilmelidir ki, bu sayıların ger-
da-İş 2 bin 600 üyeye sahiptir ancak üyele- çeği yansıttığı tartışmalıdır. DİSK’in üye
rin 200’ü aidatlarını ödememektedir.36 Türk sayısı ne üye sendikaların beyanları ka-
Maden-İş’in de Mehmet Alpdündar’a göre dar yüksek ne de Türk-İş’in iddia ettiği
15 bin 900 üyesi vardır. Ancak üye öde- kadar azdır. Dönem boyunca sendikalara
meyen başlığı altına da 15 bin 900 yazıldığı üyeliğin doğrudan sendikalara başvura-
rak gerçekleştiği ve sendikaların Bakan-
ama sonra bu sayının üstünün karalandığı
lığa bildirdikleri üyelerin kendi beyanları-
görülmektedir.37 Sendika liderlerinin ver-
na dayalı olduğu dikkate alınacak olursa
dikleri bu sayılara göre, DİSK kurulduğun-
sendika üye sayısının sağlıklı olarak tespit
da 54 bin 500 aidat ödeyen üyeyle yola çık-
edilmesine olanak yoktur. 274 sayılı Ya-
mıştır ve bilgi fişi bulunamayan Bank-İş ile
sa’ya göre aynı anda iki sendikaya birden
5 bin 500 üyesi olduğunu beyan eden Kim- üye olunabilmesi nedeniyle üye sayısı şişi-
ya-İş’in38 kısa süre sonra katılımıyla ortaya yordu. Öte yandan giderek artan sendikal
çıkan DİSK’in üye sayısının 60 bini bulduğu rekabetin, işkolu ve işyeri düzeyinde toplu
söylenebilir. Ant dergisinin Nisan 1967’deki iş sözleşmesi bağıtlama olanağının olma-
33 Aktaran: Algül (2015), “Yeni Bir Konfederasyon Kurulma- sı nedeniyle bütün sendikaların üye sayı-
sı Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantı-
ya Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Türkiye Maden-İş Sendi-
larının gerçek durumu yansıtmaktan uzak
kası”, İstanbul: TÜSTAV-DİSK Arşivi. olduğu bilinmektedir. Nitekim 274 ve 275
34 Aktaran: Algül (2015), “Yeni Bir Konfederasyon Kurulma-
sı Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantıya sayılı yasaların yürürlükte olduğu dönem
Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Lastik-İş”, İstanbul-TÜS- boyunca sendika üye sayılarının seyrine
TAV-DİSK Arşivi.
35 Aktaran: Algül (2015), “Yeni Bir Konfederasyon Kurulma- bakıldığında durumun vahameti anlaşıla-
sı Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantı- caktır. Dönem boyunca sendikalaşmada
ya Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Basın-İş”, İstanbul-TÜS-
TAV-DİSK Arşivi. ciddi bir artış yaşandığı doğrudur. Ancak
36 Aktaran: Algül (2015), Yeni Bir Konfederasyon Kurulma- resmi sendika üye sayılarında yaşanan
sı Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantı-
ya Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Gıda-İş”, İstanbul-TÜS- artış gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Döne-
TAV-DİSK Arşivi.
min resmî sendikalaşma istatistikleri ciddi
37 Aktaran: Algül (2015), Yeni Bir Konfederasyon Kurulma-
sı Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantı- hatalar içermektedir.40
ya Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi- Türk Maden-İş”, İstan-
bul-TÜSTAV-DİSK Arşivi. 39DİSK Genel Sekreteri İbrahim Güzelce imzalı 11 Temmuz
38Aktaran: Algül (2015), Yeni Bir Konfederasyon Kurulması 1967 tarih ve 256 sayılı yazı, Tarih Vakfı Arşivi.
Hakkında 14 Ocak 1967 Cumartesi Günü Yapılan Toplantıya 40Aziz Çelik ve Kuvvet Lordoğlu (2006), “Türkiye’de Resmi
Katılan Sendikalar İçin Bilgi Fişi-Kimya-İş”, İstanbul-TÜS- Sendikalaşma İstatistiklerinin Sorunları”, Çalışma ve Top-
TAV-DİSK Arşivi. lum, Sayı: 9.
294 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK tarafından
274 sayılı Yasa’ya göre sendikalar temsil işçiye karşılık 5,7 milyon sendikalı işçi gö-
Çalışma ettikleri üyelerin listesini her yılın başında zükmektedir. Bu verilerden dönem içi sen-
Bakanlığı'na
gönderilen üye Çalışma Bakanlığı’na bildirmek zorunday-
dikalaşma oranlarının gelişimini sağlıklı
sayısıyla ilgili 11
Temmuz 1967
dı. Bu dönemde işverenlerin ayrıca Bakan-
olarak izlemek olanaklı değildir.41
tarihli yazı. lığa çalıştırdıkları işçiler için bilgi verme
Tarih Vakfı Arşivi yükümlülüğü yoktu. İşçilerin aynı anda
Tablo 10: 1960-1980 Döneminde Hatalı
birden çok sendikaya üye olabilmesi ve
Resmi Sendikalaşma Verileri (Bin)
işsiz kalma durumunda üyeliğin sürmesi
Sigortalı Sendikalı Sendikalaşma
nedeniyle üyelikler kabarıyordu. Yıl
İşçi Sayısı İşçi Sayısı Oranı (%)
işçi sayısı, 1970’lerden itibaren inanılmaz bir 1970 1.314 2.088 159
hâl almakta ve sendikalı işçi sayısı, sigorta- 1975 1.823 3.329 183
lı işçi sayısının iki katını aşmaktadır. 1970
1980 2.205 5.721 259
yılında 1,3 milyon sigortalı işçiye karşılık 2
Kaynak: Petrol-İş (1987), ’86 Petrol-İş Yıllık.
milyondan fazla sendikalı işçi vardır. 1980’e
gelindiğinde ise durum iyice çığırından çık- 41Aziz Çelik (2017), “Çalışma İlişkilerinde Kurumsallaşma
1960-1980”, Çalışma İlişkileri Tarihi (Ed. Ahmet Makal), Eski-
mıştır. 1980 yılında ise 2,2 milyon sigortalı şehir: Anadolu Üniversitesi Yayını.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 295
Bu verilerin hatalı olduğu tartışma götür- DİSK’in üye sayısına ilişkin tartışmalar bu
mez, dönemin fiili sendikalaşma oranla- tablo ışığında değerlendirilmelidir. Ken-
rının toplu iş sözleşmesi kapsamı dikka- di beyanlarına göre DİSK kuruluş çalış-
te alınarak hesaplanması mümkündür. malarına katılan sendikaların aidat öde-
İki veya üç yıllık toplu iş sözleşmesi kap- yen üye sayısı 100 bini aşmaktadır. Aidat
samındaki işçilerin ortalamasından hare- ödemeyen üyeler de katıldığında bu sayı-
ketle hesaplanan, toplu iş sözleşmesi kap- nın 165 bine ulaştığı görülmektedir. Ancak
samındaki sendikalı işçi sayısı 1960’ların bu sendikaların bir bölümü kurucu olma-
ikinci yarısında 400-800 bin, 1970-1980 mış veya daha sonra DİSK’e üye olmamış-
döneminde ise 800 bin ile 1 milyon aralı- tır. Kurucu sendikaların üye sayısı ise yine
ğında ortaya çıkmaktadır.42 kendi beyanlarına göre 54 binden fazladır.
Tablo 11: Kendi Beyanlarına Göre DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu’n-
DİSK’in Kuruluş Çalışmalarına Katılan da, Maden-İş’in Türk-İş, iktidar ve işve-
Sendikaların Üye Sayıları (Ocak 1967)
ren üçlüsünün oynadığı birtakım oyunlar
Aidat Öde- Ödeme- Toplam
Sendika Adı
yen Üye yen Üye Üye sonunda 10-12 bin üye ile yok olma du-
Türkiye Maden-İş 26.000 10.000 36.000 rumunda gelmiş iken, DİSK kurulduktan
Pancar-İş 3.000 600 3.600 Maden-İş Genel Başkan Vekili Şinasi Kaya,
Tablo 12: Kendi Beyanlarına Göre Tablo 13: Çalışma Bakanlığı’na Bildirilen
DİSK’in Kurucu Sendikalarının Üye Üye Sayısı (Temmuz 1967)
Sayıları (Şubat 1967)
Sendika Adı Üye Sayısı
Aidat Aidat
Toplam Türkiye Maden-İş 33.000
Sendika Adı Ödeyen Ödemeyen
Üye
Üye Üye
Basın-İş 2.155
gücü açısından en büyük sendikası olduğu Kaynak: DİSK tarafından Çalışma Bakanlığı’na bildirilen
düşünülürse, DİSK’in toplam üye sayısı- üye sayısı (Temmuz 1967), Tarih Vakfı, Sendikalar Arşivi
(tasnif edilmemiş)
na ilişkin olarak verilen bilgilere şüpheyle
yaklaşılması gerektiği daha iyi anlaşılabi- Üye sayısı açısından bakılacak bir diğer
lir. Elbette, yeni bir konfederasyon kurmak kaynak aidatlardır. Bu bilgi bize kesin üye
isteyen sendikacıların yönetim için dele- sayısını vermese de üye sendikaların kaç
ge sayılarını da hesaba katarak, sendika- üye üzerinden DİSK’e aidat ödediklerini
larının gücünü kendi arkadaşlarına kar- gösterir. 1968-1969 dönemine ilişkin mali
şı abartılı göstermiş olmaları kadar, DİSK rapordan hareketle yapılan bir üye hesabı
Çalışma Raporu’nda verilen rakamların da aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Dönem
DİSK’in kurulmasının yararlarını öne çı- aidatlarından hareketle yapılan hesapla-
karmak için abartılması mümkündür.46 ma DİSK’in dönem boyunca aidat ödeyen
Bununla birlikte Hilmi Güner de bilgi fişin- üye sayısının alt sınırının 26 bin civarında
de yazılan üye sayısının değil, Çalışma Ra- olduğunu göstermektedir. Aidat ödeme-
poru’ndaki sayının gerçek sayıyı yansıttı- yen, ödeyemeyen veya aidatını geciktiren
ğını söylemektedir.47 Dönemin Maden-İş sendikaların varlığı da dikkate alındığın-
yöneticilerinden Şinasi Kaya da kuruldu- dan DİSK’in üye sayısının 26 binin daha da
ğu dönemde DİSK’in aidat ödeyen üyeleri- üzerinde olduğunu söylemek mümkün-
nin sayısının 17 bin 500 civarında olduğunu dür. Lastik-İş ve Gıda-İş’in beyan ettikle-
vurgulamıştır.48 ri üye sayısı ile DİSK’e ödedikleri aidat pa-
46 Algül (2015). ralellik gösterirken Maden-İş’in bildirilen
47Algül (2015), Hilmi Güner ile 07.03.2010 tarihinde gerçekleş-
tirilen görüşme (Süreyya Algül).
üye sayısı ile aidat ödeyen üye sayısı ara-
48 Barış Öz (2005), s.102 Aktaran: Koç ve Koç (2008):89. sında önemli fark vardır.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 297
Tablo 14: Üye Aidatlarına Göre Tahmini doğal delegenin (bir önceki Genel Kurul’da
Dönem Ortalama Üye Sayısı (1968- seçilen 23 kişi) katıldığı düşünülecek olur-
1969)
sa doğal delegeler dışındaki sayının 40 ol-
Ödediği aylık Tahmini Aidat
Sendika Adı Ortalama Ödeyen Üye duğu düşünülebilir. Böylece DİSK’in Şubat
aidat (TL) sayısı
1970 tarihinde üye sayısının üst sınırının
Türkiye Maden-İş 6.378 12.756
40 bin olduğu söylenebilir. Bu arada Türk
Basın-İş 385 770 Maden-İş’in 1968’de DİSK üyeliğinden ay-
Kimya-İş 495 990 rılmış olmasının üye kaybında önemli bir
etken olduğu söylenebilir.
Lastik-İş 4.535 9.070
sendikaların üyeleri, Birleşik Grev Fonu’na 9 üye sendika Maden-İş, Basın-İş, Kimya-İş,
ayda bir lira ödemeye mecburdu. Lastik-İş, Gıda-İş, Karayol-İş Sendikası,
Tam-İş ve Serçip-İş ile sadece eğitim aidatı
Şubat 1968’de yapılan 2. Genel Kurul’da tü-
ödeyen Bank-İş’tir. Sendikaların aidat payı-
zük değişikliği ile üye sendikaların DİSK’e
na bakıldığında Maden-İş ve Lastik-İş sen-
ödeyeceği her 100 üye için yılda 300 TL olan
dikalarının DİSK’in toplam aidat gelirinin
aidat miktarı 600 TL’ye çıkartıldı. Diğer bir
yüzde 85’ini ödediği, tek başına Maden-İş’in
ifadeyle aylık üyelik aidatı 50 kuruş oldu.
ise toplam aidat gelirinin yarısını ödediği
Anatüzük’te yapılan bir başka değişiklik-
görülmektedir. 4. Genel Kurul Denetim Ra-
le üye başına ayda bir lira olan Birleşik Grev
poru’na göre, DİSK’in geliri 1 milyon 288 bin
Fonu aidatı ayda 2,5 liraya çıkarıldı.
TL, giderleri 692 bin TL. Gelirler içinde aidat
DİSK’in mali durumuna ilişkin düzenli ka- geliri 1 milyon 90 bin 20 liradır. Aynı döne-
yıt bulmak mümkün olmamıştır. Ulaşa- min Hesap Raporu’na göre Maden-İş bu ge-
bildiğimiz ilk mali kayıt DİSK 3. Genel Ku- lir içinde 797 bin 582 lirayı tek başına karşı-
rulu’na sunulan hesap raporudur. Rapor lamıştır. Karşıladığı gelirin 763 bin 557 lirası
2. Genel Kurul ile 3. Genel Kurul arası dö- aidatlardandır. Aidat sıralamasında Gıda-İş
nemi (21.3.1968 ile 31.12.1969) kapsamak- üçüncü, Kimya-İş dördüncü ve Basın-İş be-
tadır.50 Toplam 21 aylık dönemi kapsa- şinci sırada gelmektedir.
yan mali rapor DİSK’in ilk yıllarına ilişkin
Karayol-İş, Tam-İş, Serçip-İş ve Bank-İş
mali durumunu ortaya koyması açısından
sendikalarının ödediği aidatlar sembo-
önemlidir. DİSK’in bu dönemdeki toplam
lik düzeydedir. Türk Maden-İş Sendika-
aidat geliri 270 bin 508 TL’dir. Aidat gelir-
sı Nisan 1968 tarihinde DİSK üyeliğinden
leri toplam gelirlerin neredeyse tamamını
ayrıldığı için bu dönemde üyelik aida-
oluşturmaktadır. Aidat gelirleri dışındaki
tı ödememiştir. 1968-1970 Mali Raporu’na
gelirler 520 TL eğitim geliri ve 502 TL sair
göre Bank-İş, Karayol-İş, Tam-İş ve Ser-
gelirler olmak üzere sadece bin 22 TL’dir.
çip-İş’in ödediği aidat sembolik düzey-
DİSK’in bu dönemdeki aylık ortalama geliri
de kalırken Turizm-İş, EMSİS, TADSİS ve
12 bin 881 TL’dir. Anatüzük’te DİSK gelirle-
Hür Mensucat-İş’in hiç aidat ödemediği
ri arasında çok sayıda kalem yer almasına
görülmektedir.
rağmen gelirlerin neredeyse tamamının
aidatlardan oluştuğu anlaşılmaktadır. Dö- DİSK’in bu dönemdeki gideri 204 bin 377
nem boyunca aylık aidatın 50 kuruş oldu- TL’dir. Giderlerin yüzde 78’i (160 bin 104
ğu dikkate alınırsa aylık ortalama aidat TL) personel ve kira giderlerinden oluş-
ödeyen üye sayısı bu dönem için 25 bin ci- maktadır. Anatüzük’teki katı düzenleme-
varındadır. Gelirler içinde eğitim gelirleri lere rağmen özellikle küçük sendikaların
sadece 520 TL ile sınırlı kalmıştır. aidat ödemekte zorlandıkları görülmekte-
dir. Aidat ödeyemeyen sendikaların büyük
DİSK’in bu dönemde aidat ödeyen sadece 9
ölçüde üye sayıları sınırlı ve örgütlenme-
üye sendikası gözükmektedir. Aidat ödeyen
de başarılı olamayan sendikalar olduğunu
50 DİSK Mali İşler Dairesi Raporu (21 Mart 1968-31 Aralık 1969 söylemek mümkündür.
Tarihleri İtibariyle). Tarih Vakfı Arşivi, toplam 14 sayfa, ço-
ğaltma rapor.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 299
DİSK, kuruluşunu takip eden yıllarda çalışma hayatının ve işçilerin başta gelen sorun-
ları konusunda politikalar geliştirdi ve bunları kamuoyuna mal etmeye çalıştı. DİSK’in
Cumhuriyet
asgari ücretten işsizliğe, çalışma yasalarından sosyal güvenliğe kadar dönemin çalış- gazetesi,
ma hayatının belli başlı sorunlarına ilişkin görüş ve önerilerinin bir bölümünü aşağıda 23 Mayıs 1969.
ele alıyoruz.
1936 tarihli ve 3008 sayılı İş Kanunu ile kabul edilen ve 14 yıl sonra 1951
yılında uygulanmaya başlayan asgari ücret mahalli tespit komisyonla-
rınca işkollarına göre ayrı ayrı belirleniyordu. 1967’de kabul edilen 931 sa-
yılı İş Kanunu ile mahalli komisyonlardan vazgeçildi ve merkezi bir ko-
misyon oluşturuldu ve bu komisyona asgari ücreti altı bölge esasına göre
belirleme yetkisi verildi. Böylece asgari ücretin ulusal ölçekli bir komis-
yonca saptanması ilkesi benimsendi.
tespit edilmesi gerektiği dile getiriyordu. DİSK asgari ücret tespitinin üzerinden
DİSK Yönetim Kurulu’nun 14 Ekim 1968 ta- uzun bir zaman geçmesi nedeniyle fiyat
rihli kararında Anayasa’ya aykırı olarak artışlarının asgari ücreti sembolik düze-
çıkarılan İş Kanunu uyarınca Asgari Ücret ye indirdiğini, İstanbul’da 16 yaşından bü-
Tespit Komisyonu’na DİSK’in davet edil- yükler için asgari ücretin 160 kuruş, İzmir
meyişini protesto etmek için eyleme geçil- için 130 kuruş olduğunu örnek gösteriyor-
mesine karar verdi. Aynı toplantıda DİSK’in du. DİSK raporunda özellikle küçük işyer-
asgari ücret görüşünün tabana indirilmesi leri için hayati bir önem arz ettiği vurgu-
için çalışma yapılmasına karar verildi.2 lanıyordu. DİSK, raporda asgari ücrette 16
yaşından büyük ve küçük işçi ayırımı ya-
DİSK, asgari ücretin işkollarına göre ayrı pılmasını eleştiriyor ve bunun değişmesi
ayrı saptanmasına karşı çıkıyor, bütün iş- gerektiğini savunuyordu.
kolları için asgari ücretin aynı olması ge-
rektiğini savunuyor ve işkollarına göre DİSK asgari ücret uygulamasının yanlış ve
farklıkların toplu iş sözleşmesi ile sağlan- zararlı bir yöne sürüklendiğini belirterek
masını savunuyordu. bunun sebeplerini açıklıyordu. Asgari ücret
uygulamasındaki en önemli sorunlardan
2DİSK Yönetim Kurulu Kararları, 14 Ekim 1968, çoğaltma, US-
TE Kemal Sülker Arşivi. birinin bölgesel asgari ücret komisyonları
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 301
karşılığını alamayan işinden memnun ol- en azından 750 bin işçinin Almanya’ya gi-
mayan kardeşlerimizin yurt dışına işçi debilmek için İş ve İşçi Bulma Kurumu’nda
olarak gitmeleridir” tespiti yapılmaktadır.4 sıra beklediğinin altını çizmektedir: “Al-
manya, Hollanda, Belçika, İsviçre, İngilte-
DİSK 50 bine yakın Türk işçisinin Alman-
re ve Avusturya’da çalışan işçilere sadece
ya’ya turist pasaportu ile gitme yolunu se-
sömürücü grupların işine yarayan döviz-
çecek kadar Türkiye’de kalmaktan yani
leri sağlayan sağmal inek gözüyle bakıl-
yarı aç yarı tok bir yaşam içinde kıvran-
maktan bıkmasını iktidarın beceriksiz ve ması gerçekten egemen sınıfların iktidar
Çalışma Bakanlığı’nın işçilere zararlı poli- olma yeteneklerinin son damlasına gel-
tika izlemesinin bir göstergesi olarak de- diklerinin belirtisidir.”5
ğerlendirmektedir: “Varını yoğunu sa-
tarak Almanya’ya can atmak için hileli 931 Sayili İş Kanunu
yolları deneyen işçilerin çokluğu, bir rejim
için yüz karası olmalıdır.”
1960’lı yıllarda İş Kanunu ile ilgili değişik-
Almanya’dan sonra Belçika’da iş bulmaya likler gündeme geldi. Bu çerçevede 1964
turist pasaportu ile giden işçilerin de sınır yılında bir iş kanunu tasarısı hazırlanıp
dışı edildiğini belirten DİSK, Türkiye’de ise TBMM’ye sunuldu. Tasarı, işçi ve işveren
4 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 77. 5 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu.
304 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
kesimleri arasında önemli tartışmalara yol tarihli ve 1970/26 sayılı Kararı ile usul yö-
açtı. İşverenler tasarıya şiddetle karşı çık- nünden iptal edildi. 25.8.1971 tarihinde
tılar ve tasarının “dünyada eşine rastlan- ise 931 sayılı Kanun, 1475 sayılı İş Kanu-
mayan ve iş hayatını tahrip edici” nitelikte nu olarak yeniden kabul edildi. 931 sayı-
bir tasarı olduğunu ileri sürdüler. Türk-İş lı Kanun’un Meclis müzakereleri sırasında
"Hazırlanmakta
Olan İş Kanunu ise tasarının önemli bir yenilik getirmedi- Türk-İş’ten AP milletvekili olan sendika-
İşçi Sınıfının
Çıkarlarına ğini ancak karşı çıkmayı gerektirecek de- cılar Yasa’yı desteklerken, DİSK’li TİP mil-
Aykırıdır” İstanbul: recede işçi aleyhine hükümler de içerme- letvekilleri karşı çıktı.
DİSK Yayınları
(1967). diğini belirtti. 6
Sosyal Güvenlİkte
Özerk Yapi Talebİ
DİSK’in sosyal güvenlik konusundaki gö-
rüşleri oldukça eleştireldir. 50 yıl önce dile
olduğunu, aksine tam bir geriye dönüş an- getirilen bu görüşlerin zaman içinde doğ-
DİSK gazetesi, Sayı 4,
12 Aralık 1967. lamına geldiği vurguladı. DİSK Yasa’nın rulandığını belirtmek gerekir. DİSK, dev-
3008 sayılı Kanun’dan daha geriye git- letin Sosyal Sigortalar Kurumu’na beş
tiğini ve iş güvencesini zayıflattığını sa- kuruşluk katkısı olmadığını, tersine SSK
vundu. 931 sayılı Yasa’nın işçilerin kolay- kaynaklarından devlet hazinesine kat-
DİSK’in Ekim 1969’da kabul edilen bir ya- DİSK, Kanun’un çıkarılmasının iyi olduğu-
sayla emeklilik yaşının düşürülmesi ve nu belirtmiştir. Ancak aylık bağlama ora-
bunun etkileri konusundaki görüşleri nının yüzde 70 olması ve bunun da belir-
dikkat çekicidir. Ekim 1969’da kabul edi- li şartlara bağlı olması ile günlük kazanç
len Yasa’yla kadın işçilerin 50 ve erkek tabanının 12 lira olarak kabul edilmesinin
işçilerin 55 yaşında emekli olması kabul emekli aylıklarının düşmesine yol açaca-
edilmiştir. İşçilerin ağır ve yıpratıcı çalış- ğına dikkat çekmiştir.13
ma koşulları nedeniyle çabuk yaşlandı-
ğını, çöktüğünü ve hastalandığını belir-
Referandum
ten DİSK, işverenlerin yıpranmış işçilerle
iş görmekten pek memnun olmadığının
1963 sendikal yasalarıyla başlayan ve
altını çizmiştir. Bu nedenle işverenler kı-
1970’lerde devam eden en önemli sorun,
dem tazminatlarından mümkün olduğun-
toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sen-
ca kurtulmanın, ücreti yükselen ve fakat
dikanın saptanmasından kaynaklı sendi-
verimi azalan yaşlı işçiler yerine genç işçi-
kal rekabet ve adeta bu rekabetin doğal
leri daha az ücretle çalıştırabilmenin yol-
bir parçası olarak ortaya çıkan sahteci-
larını aramış ve emeklilik yaşının düşü-
lik ve sarı sendikacılıktır. Nitekim bu ne-
rülmesi görüşünü benimsemiştir. DİSK’e
denle 1970’li yıllarda sendikalı işçi sayı-
göre nasılsa emekliye ayrılacak işçiye SSK
sı sigortalı işçi sayısının üstüne çıkmıştır.
maaş bağlayacak ve devlet hazinesinden Yetkili sendikanın belirlenmesine ilişkin
beş kuruş çıkmayacaktır. Devlet hazine- olarak yaşanan yoğun ihtilaflar, üye sa-
sinin gelirleri yine özel sektöre kredi ola- yılarına ilişkin usulsüzlükler ve sahteci-
rak bol bol verilebilecektir. Bu tablo içinde lik nedeniyle yetkili sendikanın saptan-
işçilere dört yıl önce emekli olma hevesi masında referandum ve irade beyanı gibi
aşılanmış ve çalışmaktan bıkan işçiler bir yöntemler gündeme geldi. 1960’larda çok
an önce emekli olmanın yollarını aramaya sayıda işyeri direnişine yol açan ve işçi-
başlamıştır.12 lerin tepkisini çeken sahtecilik olaylarına
karşı en büyük tepki Derby Lastik Fabri-
DİSK’in emeklilik yaşının düşürülmesi ko-
kası’nda ortaya çıkmış ve işçiler direnerek
nusundaki öngörüsü gerçekten kayda de-
referandum yoluyla Lastik-İş sendikasını
ğerdir. DİSK, Kanun’un devlete hiçbir so-
seçmişlerdi.
rumluluk yüklemediğini ve sadece işçi ve
işveren primlerinden oluşan SSK hesap- Yetkili sendikanın işçilerin oyuyla sap-
larını etkileyeceği için Kanun’un çıkarıldı- tanması ve böylece işveren baskısının
ğını belirtmiştir. Dolayısıyla ortada bir hü- ve sahteciliğin önüne geçilmesi DİSK’in
kümet lütfu yoktur. DİSK’e göre uzun süre kuruluşundan itibaren savunduğu te-
hükümetin bir lütfu olarak gösterilen ve mel sendikal ilkelerden biri olmuştur. Re-
ilk bakışta işçilere yararlı olarak görünen ferandum politikası DİSK’in kendine gü-
Kanun, aslında yakın yıllarda değiştiril- veninin de bir göstergesi niteliğindedir.
mesi gerekecek işe yaramaz bir kanundur. DİSK, Türk-İş’e ve diğer sendikalara her
12 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 85. 13 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 85.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 309
DİSK ve Sİyaset
DİSK, Türk-İş’in partiler üstü politika anlayışını eleştirerek kuruldu. DİSK kurucuları-
nın ve yöneticilerinin önemli bir bölümü aynı zamanda TİP kurucusu, TİP üyesi veya
yöneticiydi. TİP ile ideolojik birlik ancak örgütsel anlamda özerklik söz konusu idi. Ku-
ruluş bölümünde de vurguladığımız gibi DİSK güçlü bir anti-emperyalist ve anti-kapita-
list vurguyla kuruldu. 1961 Anayasası’na bağlılık ve Anayasa’nın öngördüğü reformların
gerçekleştirilmesi DİSK’in temel amaçları arasında yer aldı.
DİSK kuruluşundan itibaren ülke sorunla- gündeme getirdiği tasarı, özellikle DİSK ve
rı konusunda aktif tutum aldı. Sadece üc- sol/sosyalist kesimin muhalefetiyle kar-
ret ve işyeri sorunları ile sınırlı bir sendi- şılaşmış, 1967’de gündemden düştükten
kacılığı reddetti. Ülkenin temel toplumsal, sonra, Eylül 1968’de tekrar Bakanlar Kuru-
ekonomik ve siyasal sorunları konusun- lu gündemine gelmiştir. 2
da görüş açıkladı, eylem yaptı ve tutum 2 Milliyet gazetesi, 17 Nisan 1967 ve 16 Eylül 1968.
“FAŞİZME ‘GEÇ’ DEMEYECEĞİZ”
Kemal Türkler’in Demeci hakları ve özgürlükleri kısıtlaya- Egemen çevrelerin besledikleri
İşçi Sınıfının Bilinçlenmesine Kar- cak, Anayasaya aykırı tasarı üze- kişiler, insanlık onuruna yakışır
şı, Çıkarcılar, Yeni Tasarı ile Ağır rine görüşlerini açıklamıştır. bir ücret düzeni savunanları sol-
Baskılara Hazırlanıyor Kemal Türklerin önemle belirttiği culukla suçlayacaktır.
DİSK Genelbaşkanı Kemal Türk- hususlar şunlardır: Sömürülerini alabildiğine hızlan-
ler, Basın toplantısı yaparak Te- Tasarı, İşçi sınıfının Anayasada dıracak, işçiye toplu sözleşme ile
mel Hak ve Özgürlükleri kısıtla- yer alan bütün hak ve hürriyet- istediği hakları vermeyecek olan-
mak için hazırlanan yeni tasarının lerine sünger çekmek amacı güt- lar, grev hakkını kullanınca bunlar
amacını anlattı, ancak işçi sınıfının mektedir. “sosyal huzuru bozan solcular”
faşizme “geç!” demeyeceğini ve Tasarı, 27 Mayıs Devriminden olarak suçlanacaktır.
gerekirse direneceğini açıkladı sonra uyanan ve bilinçlenen işçi Grevlerde, gösteri yürüyüşlerin-
hükûmeti suçladı. sınıfını kendi haklarına sahip çık- de işverenin refahını işçinin sıkın-
Anayasada yer alan temel hak ve ma çalışmalarını önlemek, hâkim tısını belirtecek ifadeler kullanan-
özgürlüklerin kullanılmasından ra- sermaye çevrelerinin aşırı sömü- lar solculukla itham edeceklerdir.
hatsız olan bir avuç sömürücü ve rü düzeninin sosyal adalet düze-
çıkarcı, özgürlükler elden gidiyor nine kaydırmak isteklerini frenle- Pahalılığın nedenini açıklamalar,
yaygarası kopararak sosyal uyanı- mek amacını gütmektedir. bir zümreye karşı kin tohumları-
şın önüne geçmeye çalışmaktadır. nın ekilmesi sayılacak bunu ya-
Tasarının kaynağı korkudur: çün-
Bu çevrelerin etkisinde kalanların panlar solculukla suçlanacaktır.
kü kapkaççı sermaye çevreleri,
temel hak ve özgürlükleri kısıtla- toprak ağaları, yabancılarla işbir- Sonra da;
yacağı anlaşılan bir tasarı hazırla- liği yapıp memleketin bütün ser-
dıkları anlaşılmıştır. İşçilerin örgüt- Solculuğun, sosyalistlik maskesi
vetlerini aşırı şekilde sömürme
lenme, bilinçlenme, grev ve grev takınmış komünistlik olduğu yay-
hırsıyla dolu ithalat ve ihracat te-
nedenlerinin işçiye anlatma ça- garaları koparılacak en masum
kelleri, emekçi halkın bilinçlenme-
balarını tüm kısıtlayıcak nitelikteki istekler, en gerçekçi istatistikleri
sinden endişeye düşmüşlerdir.
tasarı taslağı Devrimci İşçi Sendi- açıklamalar, çiğnenen hakların
kalarınca tepkiyle karşılanmıştır. Endişelerinin kaynağı, millî gelir- demokratik yoldan ele geçirilme-
den haksızca aldıkları aslan payı-
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler si için çaba harcayanlar için Türki-
nın azalmasıdır.
bir basın toplantısı yaparak, temel ye, bir ceza evleri sitesi derekesi-
Korkularının kaynağı, tatlı kâr- ne düşürülecektir.
larının ve apaçık olan sömürü
Kemal Türkler, demecini şöyle
düzenlerinin yerine, Anayasanın
tastamam eksiksiz uygulanması sona erdirilmiştir:
isteklerinin yaygınlaşmasıdır. Komünizm tehlikesi icad ederek
Egemen sermaye çevreleri sos- sosyalist akımları cezalandırma-
yal adalet içinde kalkınma istek- ya giden yolun ilk durağı faşizm-
lerinin bütün vatan sathında yük- dir. Faşizm, hâkim sermaye sınıf-
selmesinden korkmaktadırlar. larının zorla iktidarda kalmaları
düzenidir; işçi sınıfının bilinçlen-
İnsanın, insanı sömürmesine de-
mokratik yollardan son verecek mesine karşı, haklarına sahip çık-
politik çabalara işçi sınıfının kat- masına karşı yokluklar ve yoksul-
kıda bulunmasından korkmakta- luklar içinde bırakılıp aldatılmasını
dırlar. sağlayan bir terör rejimidir.
Bu tasarıya bir iftira tasarısı da Faşizme ‘geç’ demeyeceğiz.”
DİSK gazetesi, Sayı 1, 19 Nisan 1967. diyebiliriz: DİSK gazetesi, Sayı 1, 19 Nisan 1967, sayfa 3.
314 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK, tasarı gündeme ilk geldiğinde sert tutmaya yöneldiğini ve adına özetle “Ni-
tepki göstermiş ve “işçi sınıfının bilinç- zam Tasarısı” denen bir baskı tasarısını
lenmesine karşı çıkarcılar yeni tasarı ile ortaya çıkardığını tespit etti.3
ağır baskılara hazırlanıyor” tespitini yap-
mıştır. Türkler, “Komünizm tehlikesi icad “Nizam Tasarısı” ile birlikte ve ona para-
ederek sosyalist akımları cezalandırma- lel görüşlerden hareket eden ve Sendika-
ya giden yolun ilk durağı faşizmdir. Fa- lar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve
şizm, hâkim sermaye sınıflarının zorla Lokavt Kanunu’nu değiştirmek için iki ta-
iktidarda kalmaları düzenidir: işçi sınıfı- sarı daha Meclis’e verilmişti.
nın bilinçlenmesine karşı, haklarına sahip
Ankara Hukuk Fakültesi Komisyonu tasa-
çıkmasına karşı yokluklar ve yoksulluk-
rı için “yeni bir rejim buhranı yaratabilir”
lar içinde bırakılıp aldatılmasını sağlayan
derken, tasarının totaliter rejimlerde be-
bir terör rejimidir” diyerek işçi sınıfının fa-
nimsenen metoda başvurduğunu belirt-
şizme “geç” demeyeceğini ve gerekirse
direneceğini açıkladı ve AP Hükümeti’ni miştir. İstanbul Barosu, “bu tasarı vahim
suçladı. olaylara yol açacaktır” görüşünü kamu-
oyuna duyurmuştur. Baroya göre tasarı
toplumun gelişmesiyle ilgili eylem ve dü-
“Çalişma Hayatina da
şüncelere karşı yeni yasaklar getirmiş,
Memlekete de Faşİzmİ
yeni yeni suçlar icat etmiştir. Tahrik ve
Getİremeyecekler”
teşvik gibi, bölücü faaliyet gibi, telkin ve
“Temel Haklar ve Özgürlükler Kanun Ta- propaganda gibi, kötülemek, övmek gibi
sarısı” adı verilen ve aslında hak ve özgür- yuvarlak laflarla icad edilen yeni suçlar
lükleri sınırlamayı amaçlayan tasarı, 1969 hakkında İstanbul Barosu şu değerlendir-
yılının ilk aylarında AP Hükümeti tarafın- meyi yapmıştır:4
dan tekrar gündeme getirildi. DİSK tasarı-
“Tasarıda yazılı suçların maddi unsurla-
nın yeniden gündeme getirilmesinin ge- rını belirten ifadeler, somut, açık, belirli
rekçesini şöyle anlatmaktadır: fiilleri ortaya koymaktan uzaktır. Muh-
telif anlayış, düşünüş ve yorum tarzına
“Anayasa ile tanınan özgürlüklerin gü- müsait tehlikeli boşluk, suçun manevi
vencesi altında sömürü düzenine karşı
unsurunda olduğu gibi burada da gerek
çıkan sınıf ve tabakalar ve sosyal grup-
hakimin gerekse onun karşısına çıka-
lar emekçi halkın bilinçlenmesine önem
cak kişinin elindedir. Tasarının kanun-
verince tutucular ittifakının iktidarı te-
laşması, ceza hukukunun temel pren-
dirgin olmaya başlamıştır. Hele işçilerin
daha çok sayıda sendikalara üye olması, siplerine aykırı ve Anayasa nizamının
sendikalar arasında ‘bunlar sarı sendi- dayandığı temel ilkeleri ortadan kaldı-
kalar’, bunlar ise ‘devrimci ve anayasa- rıcı bir yasama tasarrufu olacaktır… Bu
dan yana gerçek işçi sendikalarıdır’ diye sonucun toplumda yaratacağı tepki-
ayrımlar yapacak kadar bilinçlenmesi ler bu tasarının getirilmesi sebebi ola-
iktidarın başını ağrıtmıştır.” rak gösterilenlerden çok daha vahim
huzursuzluklara ve kaynaşmalara yol
DİSK, iktidarın kendi bozuk uygulamaları- açacaktır.”
nı ve koruduğu bozuk düzeni ayakta tuta- 3 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, 74-76.
bilmek için işçi sınıfını ağır baskılar altında 4 DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu,74-76.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 315
Tasarı “toplumun muhtelif sınıf veya Ama nafile… Çalışma hayatına da mem-
lekete de faşizmi getiremeyecekler-
zümrelerinden birini tezyifkâr [küçüm-
dir. 30. madde ile hükme bağlamak iste-
seyici] sıfatlarla alenen ve topyekûn kö- dikleri Türk İş’e baş eğmeyen örgütlerin
tüleyenler” için beş yıla kadar ağır hapis yöneticilerini Türk İş’in işten el çektir-
mesi böylece çalışma hayatında Türki-
cezasını öngörmüştür. DİSK bu değişik- ye gerçeklerine aykırı bir sendikacılık
liği şöyle yorumlamaktadır: “Yani greve oyununun sahnelenmesi asla mümkün
gidilen bir işyerinde haklarının verilme- değildir.
30Ant Sosyalist Teori ve Eylem Dergisi, Sayı 8, Aralık 1970, s. Versus Kitap, s. 207-208.
35. 32 Ünsal (2002), s.267.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 321
şekilde dile getiren ve uygulayacağını söy- son derece güçlü bir destek vermiştir. Ma-
leyen tek parti, Türkiye İşçi Partisi olmuş- den-İş’in açık desteği olmaksızın DİSK’in
tur. Çünkü Türkiye İşçi Partisi, emekçi hal- TİP’i desteklemesi eşyanın tabiatına aykırı
kı iktidara getirecek biricik partidir.” olurdu. Maden-İş’in 7-10 Eylül 1969’da ya-
pılan 19. Genel Kurul’unda 12 Ekim seçim-
Kararda patron partisi olarak nitelenen AP
lerine ilişkin olarak 8’e karşı 61 oyla alınan
ve diğer “küçük patron partileri” eleştirili-
8 numaralı kararın gerekçesinde TİP dı-
yordu: “AP bu seçimlerde yine iktidara ge-
şındaki partilerin hâkim sınıflardan yana
lirse köylü, işçi, işsiz ve tüm emekçiler Ana-
olduğu, bu partilerin aracıya, tefeciye ve
yasa’da yer alan her türlü ekonomik ve
toprak ağalığı müessesesine uygun poli-
sosyal haklarına kavuşma umutlarını da
tikalar izledikleri, Atatürk’ün öngördüğü
yitireceklerdir.” Merkezden merkez sola
emperyalizme karşı savaşı uygun görme-
kayma çabası içinde olan CHP’ye yöne-
yip, buna da karşı oldukları belirtiliyordu.
len eleştiriler de oldukça sertti: “CHP uzun
1969 Genel Kurulu’nun 8 numaralı kararı-
yıllar işçileri, köylüleri zorla jandarma dip-
nın ilk iki bendinde şöyle deniyordu:34
çiğiyle çalıştırmıştır. Bütün CHP iktidarı
boyunca sendika kurma hakkı tanınma- “a) 12 Ekim 1969 seçimlerinde tüzük ve
program ve her türlü eylemi ile sınıfsal
mış, grev isteyenler hapse atılmış, hakkını ideolojimizi savunan TİP’in işçiler tara-
arayanlar haksızlığa baş kaldıranlar inim fından desteklenmesi için sendikamız-
ca duyuruda bulunulmasına,
inim inletilmiştir. Ne vakit ki işçiler bilinç-
lenip grev hakkına sahip çıkınca CHP o va- b) TİP içerisinde kol emekçilerinin, köy-
lülerin, emekten yana namuslu aydın-
kit istemeyerek de olsa bu hakkı vereceğini ların ve tüm ezilen halk tabakalarının
programına almak zorunda kalmıştır.” gönül birliği ile çalışma yapmalarının,
yurt çıkarları açısından uygun olduğu-
Bildiri ve TİP’e oy çağrısı şu cümlelerle nun açıklanmasına oybirliği ile karar
verilmiştir.”
sona eriyordu: “DİSK, işçi sınıfının ekono-
mik sosyal kalkınması ve yücelmesi için Bu kararın (c) bendi o döneme göre alışıl-
öncelikle Türkiye’nin her bakımdan ba- madık ölçüde sert ve radikal bir ifade içeri-
ğımsız olmasını ve hızlı bir kalkınma yo- yordu: “Sendikamızın bütün kademelerin-
luna girmesini zorunlu gördüğü için bunu de sosyalist eyleme sahip çıkacak militan
gerçekleştirecek partinin Türkiye İşçi Par- yetiştirilmesi için sınıfsal açıdan devrimci
tisi olduğunu tespit etmiş ve bu nedenle eğitim yapılmasına ve Türkiye’nin kurtu-
TİP’i destekleme kararı almıştır. luşu için yapılacak tüm eylemlerin destek-
lenmesine oybirliği ile karar verilmiştir.”
“DİSK, işçi sınıfının bir işçi konfederasyo-
nu olarak tüm emekçileri, bu seçimlerde
Türkiye İşçi Partisi adaylarına oy vermeye TİP’e Verİlen Desteğİn
çağırır. Zafer tam bağımsız, sosyalist Tür- Gerekçesİ
kiye için çalışanların olacaktır.”
TİP’e verilen bu açık desteği sadece
TİP’e verilen destek sadece DİSK düze- DİSK’li sendikacıların büyük bölümünün
yinde olmamış DİSK’in lokomotifi niteli- TİP’li olması ile açıklamak eksik olur. AP
ğinde olan Maden-İş sendikası da TİP’e 34 Derinden Gelen Kökler (2017), Cilt 1, s. 305.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 323
onun bilime dayanan tarihsel öncülüğü Şaban Yıldız TİP Genel Başkanı oldu. İşçi
etrafındaki sınıf ve tabakaların iktidarı-
kesiminden Hüsamettin Güven, işçi olma-
nı gerçekleştirmeye çalışacağız.”
yan kesimden Behice Boran genel sekre-
terliklere getirildi. 1970 Şubat’ı itibariy-
1969 Seçİmlerİnİn Ardindan le, DİSK yöneticilerinin TİP’ten uzaklaşma
TİP’in Meclis’teki gücünün zayıflama- süreci hızlandı. 1970 yılının ortalarında
sından cesaret alan Türk-İş yönetimi DİSK varlık yokluk mücadelesi verirken
genel seçimden sonra DİSK’i zor duru- TİP’te kriz en derin hale gelmişti.
ma düşürecek yasa tekliflerinin tekrar
TBMM’ye getirmesini sağladı. İktidarda- Soldakİ Bölünmeler
ki Adalet Partisi’nin, yaklaşık 8 puanlık
bir düşüş yaşasa da, yüzde 46 oranında
Karşisinda DİSK
oy alması ve Meclis’te rahat bir çoğun-
DİSK kuruluşundan başlayarak soldaki di-
luk elde etmesi nedeniyle Türk-İş Demi-
ğer güçlerle, muhalif gençlik örgütleriy-
rel Hükümeti’ni destekleyen politikasını
le, diğer ilerici örgütlerle birlikte davran-
sürdürdü.37
maya çalışmış ve demokratik, ilerici ve sol
Seçimlerin ardından yapılan ilk TİP Ge- güçlerin ortak hareketinden yana tutum
nel Yönetim Kurulu toplantısında Aybar ve almıştır. 1960’ların ortalarında TİP içinde
Merkez Yürütme Kurulu üyeleri istifa et- başlayan ve 1968 ve sonrasında yoğunla-
tiler. Aybar ve MYK üyelerinin istifası ile şan bölünmeler ve tartışmalar karşısında
boşalan üyelikler yedekleriyle dolduruldu. DİSK güçbirliği ve ortak cephe yaklaşımı-
Yahya Kanbolat’ın başkanlığı, Şinasi Kaya nı savundu.
ve Osman Sakalsız’ın sekreterliklerinde
“Geçici Divan” oluşturuldu. Kemal Türk-
Güçbİrlİğİ ve Demokratİk
ler’in, sendikacılar olarak bir aday göster-
Dİrenme Kararlari
meyeceklerini ancak Aybar ve Aren grup-
larının etrafında çok sivrilmemiş isimlere Haziran 1967’de toplanan 1. Genel Ku-
oy verebileceklerini belirttiği toplantıda, rul’da alınan 10 no.lu karar ile DİSK’in ile-
sendikacıların ve “Doğulular”ın desteği- rici gençlik ve toplumcu güçlerle işbirliği
ni alan Mehmet Ali Aslan Genel Başkanlı- yapması oybirliği ile kabul edildi. Karar-
ğa getirildi. Aslan seçildikten 35 gün sonra, da şöyle deniyordu: “Toplum sorunları-
genel başkanlık yetkisini kullanarak Ge- mızın çözümlenmesi, demokratik sosya-
nel Yönetim Kurulu’nu olağanüstü toplan- list hukuk devletinin kurulması yolunda,
tıya çağırdı, kendisine verilen destek söz- işçi sınıfımız ile emekçi halkımız yanında
lerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek yer aldıklarını sevinçle izlediğimiz ileri-
Genel Başkanlık’tan istifa etti. 38 ci gençlik ve toplumcu güçlerle, konfede-
rasyonumuzun fikir ve eylem sahasında
Bu kez, Parti kurucusu, uzun süre MYK
iş birliği yapması”
üyeliği ve İstanbul İl Başkanlığı yapan
37 Derinden Gelen Kökler (2017), Cilt 1.
Bu çerçevede DİSK, toplumcu aydın ve
38 Derinden Gelen Kökler (2017), Cilt 1. ilerici gençlik kuruluşları ile de ilişkiler
328 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
kurmuş, ülkenin hayati sorunlarında gençlik kuruluşları ile birlikte hareket etmiştir.39
1967 Temmuz’da düzenlenen Uyanış Mitingi ve 6. Filo’ya karşı eylemlerde DİSK gençlik
örgütleri ile birlikte davranmıştır.
Şubat 1968’de toplanan 2. Genel Kurul’da alınan bir kararda ise daha güçlü bir direnme
ve güçbirliği vurgusu yer alıyordu. “Hükümetlerin partizan tutumları karşısında Türk
işçi ve emekçilerinin gerçek temsilcisi olan” DİSK’in demokratik direnme için güçbirliği
kurması ve bu güçbirliğine “ilerici gençlik örgütleriyle aydınları katması” kararı alındı.
39 DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 58.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 329
Tuğgeneral Nabi Alpartun kurtardı.44 DİSK ri’de başkaldıran irtica ile ilgili şu deme-
Yürütme Kurulu 5 Mayıs 1969’da bir bildi- ci vermiştir” anonsuyla “Kardeşi Karde-
ri yayımlayarak olayları protesto etti. Bil- şe Öldürtme Provası Yaptırılıyor” başlıklı
diride “Meczupların ve din bezirgânlarının açıklamayı duyurdu. DİSK bildirisinde sal-
örgütlenerek Türkiye’yi yerli ve yabancı dırıların “din ile devlet işlerinin ayırt edil-
sömürücülerin otlağı haline getirme ça- mesinden rahatsız olanlar” tarafından ya-
balarının yeni ve hazin bir örneğiyle karşı pıldığı vurgulanarak, “Türk Ordusu, Türk
karşıyayız” denildi.45 devrimcileri Atatürk’ün izinde ve devrim-
lerin bekçisi olarak ayakta durduğu sürece
Kayserİ Provokasyonu ve gafiller, kana susamışlar, din devleti kur- İmran Öktem'in
cenaze töreninde
DİSK’İn Tepkİsİ ma özlemiyle Cumhuriyetimizin temelle- İnönü'ye yapılan
saldırı.
rine saldıramayacaklardır” ifadesine yer
Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) Cumhuriyet gazetesi,
verildi. 4 Mayıs 1969
7 Temmuz 1969 günü Kayseri’de toplanan
2. Genel Kurulu’nun ilk gününün gecesin-
de Örnekevler ve Mimar Sinan camileri ile
Türk Kültür Derneği ve imam hatip okulları
kimliği belirsiz kişiler tarafından bomba-
landı. Ertesi gün, TÖS’ün kuruluş yıldönü-
mü olan 8 Temmuz’da, galeyana gelen ge-
rici saldırganlar, Genel Kurul’un toplandığı
sinemayı ateşe verdi. Güvenlik önlemleri-
nin yetersiz kalması ve askeri birliklerin
müdahalesinin gecikmesi nedeniyle ge-
riciler, Kayseri’deki tüm ilerici kişi ve ku-
ruluşlara da saldırdı. TİP ve TÖS binaları ile
sol yayınlar satan kitapçılar tahrip edildi.
Saldırganlar daha sonra pavyonlara sal-
dırarak burada çalışan kadınları çırılçıplak
soyarak ve taciz ederek sokaklarda dolaş-
tırdı. Saatler süren saldırı ancak askerin
müdahalesiyle engellenebildi. Delegeler ve
konuklar, askerî birlikler tarafından Kay-
seri dışına çıkarıldı. TÖS Genel Kurulu, An-
kara’da tamamlanabildi.46
insan haysiyetine şeref katan mücade- kuruluş Uluslararası Metal İşçileri Fede-
lelerinin zaferle sonuçlanması temenni-
rasyonu (UMİF) tarafından kınandığı ve
siyle bu kurtuluş savaşını sürdürenleri
ayakta, saygıyla selamlıyoruz.” sosyalist ülke sendikaları ile ilişkilerin bir
soğuma dönemine girdiği belirtildi. Rapor-
DİSK Çekoslovakya’nin da sosyalist ülke sendikalarının üye oldu-
İşgalİne Karşi Çikti ğu Dünya Sendikalar Federasyonu’nun da
(DSF) müdahaleyi eleştirdiği vurgulandı.
Çekoslovakya’da 5 Ocak 1968 günü Ko-
münist Partisi Genel Sekreterliği’ne geti-
rilen Aleksander Dubçek, bahar aylarında DİSK’İn TRT İle
bir dizi reformu uygulamaya soktu. Ancak Tarafsizlik
“Prag Baharı” olarak bilinen bu süreç çok Mücadelesİ
uzun sürmedi. Sovyetler Birliği ve Varşova
Paktı’nın dört üye ülkesine ait askeri birlik-
DİSK, çalışmalarının TRT’de eşit ve tarafsız
lerin 20 Ağustos 1968’de Çekoslovakya’yı DİSK'in TRT'ye yazısı,
olarak yer verilmesi için uzun bir mücade- 6 Temmuz 1967.
işgal etmesi tüm dünyada ve Türkiye’de
le yürüttü. DİSK’in kuruluşundan kısa bir TÜSTAV DİSK Arşivi
önemli tepkiler doğuran bir olay oldu.
24 Ağustos 1968
Ant dergisi, Sayı 87, 27 Ağustos 1968; Milliyet gazetesi, 24
49
Ağustos 1968.
340 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
M. J. P. Sartre
Kopenhag
süre sonra 17 Mayıs 1967 tarihinde TRT’ye Bu yazıdan sonuç alınamamış olacak ki,
yazılan Türkler ve Güzelce imzalı yazı- DİSK 6 Temmuz 1967 tarihinde TRT Yöne-
da TRT’nin tutumu eleştiriliyordu. TRT’ye tim Kurulu Başkanlığı’na bu kez daha ay-
özerk bir kuruluş olduğu ve yayınlarını rıntılı bir yazı yazıyordu. Yazıda TRT’nin
tarafsızlık ilkesine göre yapması gerek- tarafsız yayın yapmasına ilişkin mevzu-
tiği hatırlatılıyordu. Yazıda bazı çevrelere attan örnekler verildikten sonra DİSK’in
ilişkin haberlerin verilmesi, bazı çevrele- ülke sorunlarıyla ilgili yaptığı açıklamala-
re ilişkin haberlerin duymazlıktan gelin- ra haber bültenlerinde yer verilmediği be-
mesinin tarafsızlık ilkesi ile bağdaşma- lirtiliyordu. TRT’nin ayrımcılık yaptığı ve
yacağı vurgulanıyordu. Mektupta “gerçek bunun, özerk niteliğine ve kuruluş kanu-
bir işçi kuruluşu olan yurdumuzun bağım- nuna aykırı olduğu vurgulanıyordu. Ya-
sızlığı yolunda açılan mücadeleyi yürüten zıda DİSK’in Anayasa’nın temel ilkelerini
güçler arasında yer alan konfederasyonu- benimsetici, Atatürk devrimlerini yerleş-
muza ait haberlerin, yayınlarınız arasın- tirici ve geliştirici tutum ve davranışlarına
da yer almaması, bu mektubu yazmamı- TRT yayınları arasında yer verilmezken,
zın nedenidir” deniyordu. Yazıda Türk-İş’e Türk-İş’in en önemsiz beyanatlarının dahi
ait haberlere TRT’de geniş biçimde yer ve- haber bültenlerinde yer almasının özerk
rilirken DİSK’e ait hiçbir haberin verilme- bir anayasa kuruluşunun tarafsızlığı ile
diği eleştirisi yer alıyor ve durumun düzel- bağdaşmadığı eleştirisine yer veriliyordu.
davranışların önlenmesi için gerekli işle- “Biliyoruz, TRT’de çalışanlardan bir kıs-
mı, Türk-İş aracılığı ile Amerika gezile-
min yapılmasını rica ederiz” talebiyle sona
rine adaydır ve o yol kendileri için açık-
eriyordu.51 tır. Ama yine biliyoruz ki, TRT’deki pek
çok emekçinim gerçek görüşleri TRT’ye
DİSK tarafından TRT’ye, Genel Müdü- egemen olamamaktadır. DİSK bu ne-
rü Adnan Öztrak’a, yazılan bir diğer yazı denle TRT’nin adına boykot ettiği bir
işçi konfederasyonu haline getirilmiş-
5 Mayıs 1969 tarihlidir. Yazıda DİSK’in il- tir. Ama, Anayasadan yana olan DİSK’in
kelerinden söz edildikten sonra, TRT’nin bir gün TRT’de hakkı olduğu kadar yer
uzun zamandan beri tarafsızlığını yitirdi- alacaktır. Hakkı olduğu kadar TRT ara-
cılığıyla kamuoyunu etkileyecektir. İs-
ği vurgulanıyordu. DİSK’in TRT’ye dönük terdik ki, bu sizin yönetiminizde de ol-
eleştirilerinde şunlar yer alıyordu: “DİSK sun ve biz, sizin AP’ye karşı direnmenizi
övünçle belirten arkadaşlarımıza katı-
de dış görünüşü ile Türk-İş gibi bir işçi
labilelim. Ne var ki AP’ye karşı direnen
konfederasyonudur (..) Böyle olduğu halde TRT yönetimi, işçi sınıfının gerçek tem-
TRT, DİSK’i var kabul etmemekte, DİSK’in silcisi olan DİSK’e karşı sömürücü yerli
ve yabancı güçlerle ortaklıklar kuranla-
hiçbir yetkilisinin demecine, konuşma- rın etkisinden kendilerini kurtarama-
sına, toplantısına, kongresine, organları- mışlardır kanısındayız”
nın çalışmasına yer vermemekte, DİSK’le
Bu çabalar uzun bir süre sonra sonuç
ilgilenmemektedir.”
vermiş olmalı ki Şubat 1970’de toplanan
TRT’nin DİSK’in görüşlerine yer verme- Üçüncü Genel Kurula sunulan raporda şu
mesinin temel nedeni olarak TRT’de çalı- ifadeler yer almaktadır: “Sesimizin geniş
şan basın işçilerinin sendikasının Türk-İş kitleler tarafından duyulması için TRT ile
üyesi olması ve TRT’de çalışanların bazı- yaptığımız mücadele bir noktadan sonra
larının Türk-İş ile içli dışlı olması göste- kazanılmıştır.”52 Ancak DİSK’in TRT ile ta-
riliyordu. Yazı şu ağır eleştiriler ile sona rafsızlık mücadelesi 1970’li yıllarda da de-
eriyordu: vam edecektir.
51 DİSK’ten TRT’ye 6 Temmuz 1967 tarihli yazı. TÜSTAV DİSK
1970’li yıllara doğru hem sendikalı işçi sayısında hem de grev ve grev dışı hak arama
yollarına başvuran işçi sayısında önemli bir artış görülmeye başlandı. Bu tabloda elbet-
te 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanu-
nu'nun çıkmış olmasının payı vardı. Ancak 67-70 yılları arasında esas etken, toplumsal
ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerdi. Üstelik bu sadece Türkiye’de değil, ileri kapita-
list ülkelerden başlayarak geniş bir coğrafyada yaşanmaktaydı. Dünyanın pek çok ye-
rinde sosyal hareketlenmelerin zirve yaptığı, işyeri, okul, toprak işgallerinin yaygınlaş-
tığı, toplumsal değişim talebinin etkili biçimde karşılık bulduğu bu dönemde sendikal
alanda yaşananlar da bu gelişmelerin bir izdüşümüydü. Emperyalizme ve
Sömürüye Karşı
İşçi Yürüyüşü'nün
Bir yandan kanunî güvenceye kavuşan grev hakkı yaygın biçimde kullanılırken, öte başlangıcı
yandan kanunsuz mücadele biçimleri de yaygınlaştı; hak arama eylemlerinde işçiler za- Hürriyet Meydanı,
Beyazıt, İstanbul,
man zaman kolluk kuvvetleriyle çatıştı, bu çatışmalarda işçiler öldü. Dönemin mevzuatı 16 Şubat 1969.
işçi eylemlerinin yaygınlaşmasına zemin hazırlasa da 1960’ların işçi hareketleri kanun- DİSK Arşivi.
olarak kutlanan 1 Mayıs ile ilgili mesajın ve diğer emekçi kesimlere öncülük etme-
sendikalar tarafından kendi olanakları ile si vurgularını içeriyordu. Bildiri her ba-
üyelerine iletilmesi isteniyordu. Genelge- kımdan bağımsız Türkiye ülküsü ve işçi
deki “bu yıl da” vurgusundan daha önce sınıfının devrimci eylemi sloganları ile bi-
de 1 Mayıs mesajı yayımlandığı anlaşılı- tiyordu: 18
yor. Ancak bu mesajlara ilişkin herhangi
bir belgeye ulaşılamadı. DİSK Yürütme Ku- DİSK Yürütme Kurulu 30 Nisan 1970 tari-
rulu’nun 1 Mayıs 1969 mesajı işçilerin Ana- hinde 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle bir
yasa ile sağlanan haklara sahip çıkması 18 DİSK Ajansı, 25 Nisan 1969.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 353
bildiri yayımladı. 1 Mayıs 1970 bildirisi 1969 bir mücadele anlayışıyla hareket etti ve
bildirisinden daha radikal bir üslupla yazıl- Kanun’un pek çok hükmünü kadük hale
mıştı. Önceki bildiride olduğu gibi Anaya- getirdi.
sa’nın uygulanması ve Anayasa’nın sağla-
DİSK, “büyük öğretmen kıyımı” olarak bi-
dığı haklara vurgu yapılan bildiride, “tüm
linen AP Hükümeti’nin öğretmenlere dö-
zinde güçlerle birlik halinde Türkiye’yi bu-
nük tutumunu kınayarak, öğretmenlerin
günkü bozuk düzenden kurtarmak için
yanında yer aldı: “Emekçi halk çocuklarını
Anayasa yolundan sosyalist iktidarı tek
karanlıkta bırakmayı ve dolayısıyla soy-
amaç bilmekteyiz” ifadesine yer verili-
gun düzenini devam ettirmeyi hedef tutan
yordu. “Zinde güçler” ifadesi o dönemlerde
öğretmen kıyımı da Konfederasyonumuz
daha çok ordu, gençlik ve aydınlar ittifakı-
tarafından ele alınmış, kapitalist iktida-
na işaret ettiği için dikkat çekicidir. Bildiri-
rın öğretmenlere karşı girişmiş olduğu
de “sosyalist bir Türkiye kurma yolundaki
bu hareketi yeren bir bildiri hazırlanarak,
engelleri demokratik yollardan bir bir aşa-
TRT’ye, basına ve bütün yazarlara gönde-
rak. İşçi-köylü ittifakının en verimli sonu-
rilmiştir. Aynı konuda TÖS salonunda dü-
cunu elde etme sürecinde emekçi halkı-
zenlenen ÖĞRETMEN TEMİNATI hakkın-
mız” ifadesine yer veriliyor, emekten yana daki Konferansı, kalabalık bir işçi ve aydın
aydınların ve Anayasa’nın bekçilerinin gü- gurubu izlemiştir.”21
ven ve desteğiyle memleketi yönetmeye
hazırlanmak en önemli görev olarak sap- Türkiye sendikacılık tarihinin en önem-
tanıyordu. DİSK’in 1 Mayıs 1970 bildirisin-
19 li örgütlerinden biri olan TÖS, 15 Şubat
de TİP içinde devam eden tartışmaların et- 1969’da Türkiye’de ilk defa yurdun dört
kisini görmek mümkündür. bir yanından gelecek öğretmenlerle ge-
niş çaplı yürüyüş düzenleyeceğini du-
yurdu. Ankara İl Hukuk İşleri Müdürlüğü,
Büyük Öğretmen Yürüyüşü ve
TÖS’ün 15 Şubat’ta yapacağı “Büyük Eği-
Boykotu tim Yürüyüşünü” Devlet Personel Sendi-
1960’lı yılların sonlarında kamu görevli- kaları Kanunu’nun 14. maddesinin 1. ben-
lerinin de yaygın eylemleri söz konusu- dine aykırı bulunduğunu ilan etti. Savcılık
dur. 1965-1971 döneminde memur sendi- da aynı karara katılarak yürüyüş yasak-
kaları 37 protesto gösterisi düzenledi.20 15 ladı. Ankara’da yapacakları Büyük Eği-
Şubat 1969’da Türkiye Öğretmenler Sen- tim Yürüyüşü için dönemin Milli Eğitim
dikası (TÖS) tarafından Ankara’da Büyük Bakanı “kanunsuz” derken, TÖS yetkili-
Eğitim Yürüyüşü düzenlendi. TÖS, 15-18 leri tarafından Ankara Valiliği’nden yü-
Aralık 1969’da ise Büyük Öğretmen Boy- rüyüş için gerekli belge alındı. İçişleri Ba-
kotu’nu gerçekleştirdi. Bu boykot, aslın- kanlığı ise illere telgraf çekerek, yürüyüş
da bir genel grevdi. 624 sayılı Devlet Per- konusunda valilerin dikkatini çekti. Va-
soneli Sendikaları Kanunu’nun garabetine lilik, öğretmenlerin yürüyüşü Şubat tati-
rağmen kamu görevlileri de fiili-meşru line rastladığından illerinden ayrılan öğ-
retmenlerin valilerden izin almak zorunda
19 DİSK Ajansı, 30 Nisan 1970.
20 Yıldırım Koç (2003). 21 DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 58.
354 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
bulunmadıklarını bildirdi. Öte yandan İlko- halinde yürüyen öğretmenler, önce Anıt-
kul Öğretmenleri Sendikası (İlk-Sen) ile kabir’e oradan devrim şehitlerinin kabir-
yurdun dört bir yanındaki öğretmen ku- lerine çelenk koyduktan sonra Tandoğan
ruluşları TÖS’e telgraf çekerek Büyük Eği- alanında toplandı ve “Büyük Eğitim Yürü-
tim Yürüyüşü’ne katılacaklarını bildirdi.22 yüşü” sonunda Tandoğan Meydanı’ndaki
Ellerindeki dövizlerle kalabalık gruplar toplantıda öğretmenler “halkımızı sömü-
22 Milliyet gazetesi, 07 Aralık 1969. rüden kurtaracağız” diyerek ant içti.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 355
Büyük Öğretmen
Boykotu ile ilgili bir
karikatür: İlk Ders.
Ant dergisi, Sayı 156,
23 Aralık 1969.
Yoğun sınıf mücadelelerine sahne olan DİSK, Türk-İş’ten çok daha az üyeye sa-
1960’larda, sınıf mücadelesi araçlarının hip olmasına rağmen 1967-1970 dönemin-
oldukça geniş bir yelpazeye yayılmış şe- de yapılan grevler içinde önemli bir ağırlı-
kilde ve sıkça kullanıldığını görüyoruz. ğa sahiptir. 1967’de greve katılan işçilerin
275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lo- yüzde 50’si DİSK üyesi iken, 1968’de gre-
kavt Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1963- ve katılan işçilerin içinde DİSK üyelerinin
1970 döneminde giderek artan bir grev payı yüzde 78’i aşmıştır. DİSK üyesi grevci
eğilimine tanık olmaktayız. 1964 yılın- işçilerin toplam grevci işçiler içindeki ora-
da greve katılan işçi sayısı 6 bin 640 iken nı 1969’da ve 1970’te yüzde 11 civarındadır.
1970 yılında 21 bini aştı. 1963-1970 ara- Dört yıl boyunca kanuni grevlere katılan
sında toplam 483 greve 75 bine yakın işçi toplam 57 bin işçinin 13 bine yakını DİSK
katıldı ve 2 milyondan fazla işgünü grev- üyesidir.26 Öte yandan bu sayılara kanu-
de geçti. 1964-1970 dönemi boyunca yıl- ni olmayan grev ve direnişler dahil değil-
lık ortalama grevde geçen gün sayısı 250 dir. DİSK üyesi işçilerin 1968, 1969 ve 1970
bindir. yıllarında çok sayıda kanuni grev niteliği
taşımayan direniş ve iş bırakma gerçek-
Dönem boyunca çok sayıda grevin Ba-
leştirdikleri düşünülecek olursa DİSK’in
kanlar Kurulu’nca ertelendiği düşünüle-
başlangıçtaki sınırlı sayıdaki üyesiyle en-
cek olursa, grev potansiyelinin çok daha
düstriyel uyuşmazlıklarda başı çektiği
geniş olduğu görülür. Dönem boyunca
görülecektir.
grev yoğunluğunun oldukça yüksek sey-
rettiğini görüyoruz. Grevde geçen işgünü
Tablo 16: 1967-1970 Döneminde Kon-
sayısının toplam işçi sayısına oranını be-
federasyonlara Göre Greve Çıkan İşçi
lirten bir gösterge olan “grev yoğunluğu”
Sayıları
1964-1970 dönemi boyunca 419 ile bin 43
DİSK Oran
arasında değişmiştir. Yıl Türk-İş DİSK Toplam
(Yüzde)
Grev eğiliminin boyutunu daha iyi anla- 1967 2.253 2.249 4.502 50
Dİrenİşler ve İşgaller
Derby İşgalİ (1968)
Zafer Aydin
yordu: “Derby milleti çarıktan, sendika da Derby Lastik Fabrikası’nın muhasebe ser-
işçiyi boyunduruktan kurtardı.” visinde çalışanlardan oluşan bir heyete
Kauçuk-İş sendikasını kurdurdu. 24 Şubat
Lastik-İş’in işçi haklarını geliştiren çizgisi
1967’de kurulan Kauçuk-İş, çok kısa süre-
işçiler arasında güveni ve yeni haklar elde
de Eyüp, Bakırköy, Ankara, Kocaeli, Gazi-
etme yönünde beklentileri artırırken, iş-
antep, Afyon ve Sakarya’da şubeler açtı.
verenin Lastik-İş’ten duyduğu rahatsızlı-
Daha önce kurulmuş Plastik-İş sendikası
ğı da büyümekteydi. Bu arada Lastik-İş’in
da Kauçuk-İş’e katıldı. Kauçuk-İş’in kuru-
DİSK’in kuruluşuna katılması, geleneksel
luşu Türk-İş tarafından da desteklendi.
sendikacılığın dışında mücadeleci bir sen-
dikal anlayışı temsil eden bir aktör olarak Kauçuk-İş, sendikal örgütlenme yap-
sivrilmesi, faaliyet sürdürdüğü işkolun- mak yerine “üye yazma” yani işveren-
da etkinliğini arttırması, Lastik-İş’ten du- den edindiği kimlik bilgileri üzerinden iş-
yulan rahatsızlığı iyice körüklemekteydi. çileri üye kaydederek çoğunluğu sağlama
358 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
yoluna gitti. İşveren güdümlü bu “naylon Kemal Türkler, DİSK Genel Sekreteri Ke-
üye” operasyona kamu yönetimi ve yar- mal Sülker ve DİSK Yönetim Kurulu üye-
gı da destek verince Kauçuk-İş, kâğıt üze- si Rıza Kuas, Samatya'da Kuas'ın bulunan
rinde üyelerle işkolunda yetkili sendika evinde toplanıp, durum değerlendirmesi
haline geldi. Lastik-İş’in “naylon üyelerle” yaptılar. Ortaya çıkan fikir işyerinin işgal
sağlanan çoğunluğa belgeler ve tanıklarla edilerek işçinin iradesinin tescil edilmesi-
yaptığı itirazlara rağmen Yargıtay, 4 Nisan ni sağlamak yönündeydi. Bu eğilim, Las-
1968 tarihli kararıyla Kauçuk-İş’i işkolun- tik-İş sendikasının DİSK Genel Başkanı
da yetkili sendika ilan etti. Kauçuk-İş, yar- Kemal Türkler’in de katıldığı toplantısında
gı kararıyla işkolu düzeyinde yetkili sendi- karar haline getirildi. 25 civarında işçiden
ka haline gelirken paralel bir gelişme de ve sendika yöneticilerinden oluşan komite
işyeri yetkisi konusunda yaşanıyordu. ev ev, kahve kahve dolaşarak işçileri eyle-
me hazırladı, ikna etti.
İşverenin, sarı sendikanın, Çalışma Ba-
Kauçuk-İş sendikasının Derby işvereni ile
kanlığı’nın ve yargının, işçinin iradesine
toplu iş sözleşmesi imzalayacağı 4 Tem-
kurduğu kumpas, sendika seçme özgür-
muz 1968 günü düğmeye basıldı, işyeri iş-
Tercüman gazetesi,
lüğüne vurduğu darbe ancak fiil bir mü-
gal edildi. Sabah 06.15’te gece vardiyasında
5 Temmuz 1968. cadeleyle kırılabilirdi. DİSK Genel Başkanı
çalışan işçiler fabrikaya el koydular, işgal
başladı. Kapı ve telefon santralini kontrol
altına alan, bekçileri temsilcilik odasına
kilitleyen işçiler, Kauçuk-İş sendikasının
fabrikada bulunan temsilcilerini işyerinin
dışına çıkardılar. Nizamiyeye ve duvarla-
rın üstüne nöbetçiler yerleştirildi. İşçilere
devriye nöbeti yazıldı. Belli noktalara po-
lis saldırısına karşı lastik tozu ve işyerin-
de bulunan alet, edevattan savunma mal-
zemeleri yığıldı.
üzere fabrikanın dışına çıkan 4 işçi gözal- lil tespiti” adı altında referandum yapıldı.
tına alınarak tutuklandı. Eylem bittikten 1.400 çalışanın bulunduğu işyerinde 250
sonra tutuklananlarla birlikte tutuklu sa- işçinin hasta ve raporlu olduğu, 200 civa-
yısı 9 oldu. rında işçinin de kendi isteğiyle katılmadı-
ğı, gizli oy, açık sayım esasına dayalı ola-
5 Temmuz günü Vali Vefa Poyraz’ın arabu-
rak yapılan referandumda sonuç şöyle
lucu olmasıyla Lastik-İş ve işveren tem-
oluştu:
silcileri vilayette buluştu. Lastik-İş, top-
lantıda işçinin iradesinin ortaya çıkmasını Oylamaya katılan işçi sayısı 950
sağlayacak yöntem olarak referandum ya- Lastik-İş sendikasını tercih edenler 930
pılmasını önerdi. İşgal altındaki bir fabri-
Kauçuk-İş sendikasını tercih edenler 6
kanın sahibi olarak işveren de bu öneriye
cepheden karşı çıkmadı. Çekimser kalanlar 9
Boş oy atanlar 1
Bunun üzerine Vali Vefa Poyraz, Kau-
çuk-İş’in de kabul etmesi durumunda re- Eski sendika üyesi olduğunu yazanlar 2
Derby işgali, sendika seçme özgürlüğünü eşiğin geçilmesi anlamına geldiği daha iyi
savunma eylemi olarak ortaya çıktı ancak anlaşılmaktadır.
sendika seçme özgürlüğünün sınırlarını
Eylemin sonunda Lastik-İş, istediklerini
genişleten bir özellik kazandı. Eylem son-
elde etmiş bir örgüt olarak önemli bir ba-
rasında “referandum” ya da “irade beyanı”
şarı kazandı. Bu başarı, hem Lastik-İş’te,
işçilerin tercihlerinin ortaya çıkmasında
hem de DİSK’te özgüveni arttırdı ve önemli
kullanılır bir yöntem haline geldi.
bir sıçrama zemini oldu. “İşçi haklarını iyi
Derby’de işveren, işverenin güdümünde- savunan bir konfederasyon olarak” üze-
ki sendika ve devlet eliyle işçinin iradesine rinde ilginin yoğunlaşmasını getirdi.
rağmen başka bir sendikayı var etme or- Kaynak: Zafer Aydın (2012), Geleceğe Yazılmış Mektup 1968
ganizasyonu işçilerin itiraz etme cesareti Derby İşgali, İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları
biçimde rencide ediyordu. Fabri- uluslararası hukuk uygulamala- muz 1968 Pazartesi gününden iti-
kalarda kapsam dışı personel ola- rı çerçevesinde işçilerin paketi ve baren lastik işkolunda işçilerin üs-
rak çalışan beyaz yakalıların üstü çantası aranabilir, ama üstü mah- tünü arama uygulaması kaldırıldı.
aranmazken, işçilerin üstünün keme kararı olmadan asla arana- Royal Lastik’te işçilerden kesilen
aranması, işçiye “şüpheli”, “po- maz” hükmünü verdi. İşverenin bu üçer yevmiye ise Cenani Güngör-
tansiyel hırsız” muamelesi yapan kararı yargıya taşıması da sonucu dü’nün deyimiyle “eşekten pa-
bir davranış biçimiydi. Üstelik bu değiştirmedi, yargı da Hakem He- lan söker gibi” faiziyle birlikte geri
uygulama bazı işyerlerinde işçinin yeti’nin kararını onayladı. alındı.
çırılçıplak soyularak aranması bi- Yargı kararını da cebine koyan, eli Kaynak: Zafer Aydın (2012), Geleceğe Yazılmış
Mektup 1968 Derby İşgali, İstanbul: Sosyal Ta-
çiminde yapılıyordu. Bazı işyerle- güçlenen Lastik-İş “işçi arka- rih Yayınları
rinde ise işverenler bu uygulama- daş üstünü arat-
yı, istemediği işçiden kurtulmanın, ma” başlıklı bir bil-
işçiye tuzak kurmanın (İşçinin ce- diri dağıtarak bir
bine gizlice bir şeyler koyup, son- kampanya başlattı.
ra onu aramada bularak işçiyi taz- Rıza Kuas imzasıy-
minatsız işten çıkarmak gibi) aracı la dağıtılan bildiri-
haline getirmişti. de işçilere, mahke-
me kararı olmadan
Üst arama uygulamasının yo-
kimsenin üstünün
ğun olarak ve en rahatsız edici bi-
aranamayacağı-
çimde yaşandığı yer Royal Lastik
nı öngören Anaya-
Fabrikası’ydı. İşyeri temsilcilerinin
sa’nın 15. madde-
ilettiği şikâyet üzerine Lastik-İş
sini hatırlatıldı.
bir duyuru yayımlayarak “işçilerin
üstlerini aratmamalarını” istedi. Kampanya çer-
Sendikanın bu açıklamasına işve- çevesinde Rıza
ren “üstünü aratmayan işçiden ilk Kuas ve diğer Las-
seferinde üç yevmiye kesileceğini, tik-İş yöneticileri
tekrarında ise işçinin tazminatsız ile temsilcileri fab-
362 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
sendikası bir örgütlenme atağına başladı. bu çağrıları yanıtsız bıraktığı gibi, işçiler
Kavel grevinden başarıyla çıkmış, bu ba- üzerinde kurduğu baskının dozunu da iyi-
şarının verdiği güven ve moralle dolu olan ce arttırdı. Buna karşılık Maden-İş de grev
Maden-İş’in, işçileri üye yapmak üzere kararı aldı. Grev işçilerin ya da sendikanın
gittiği işyerlerinden biri de Singer’di. Ma- tercihi olmaktan çok, işverenin Maden-İş
den-İş’in üye kaydetmeye başlamasın- sendikasını tanımamakta direnmesi ve
dan kısa bir süre sonra devreye Çelik-İş işçilerin sendika seçme hakkına müdaha-
sendikası da girdi. İşveren, işçinin terci- lesinin sonucu olarak gündeme geldi. Ma-
hinin Maden-İş sendikası olmasına rağ- den-İş’in grev kararı alması üzerine, işye-
men, Çelik-İş’i yetkili sendika haline ge- rinde grev oylaması talep edildi. 16 Mart
tirmek için işçi çıkarmak da dahil olmak 1964 günü yapılan grev oylamasına katı-
üzere, çeşitli baskı ve sindirme yöntemle- lan 280 işçiden 146’sı greve “evet”, 130’u
rini kullandı. Ancak başarılı olamadı; Böl- greve “hayır” dedi.
ge Çalışma Müdürlüğü, 13 Aralık 1963’te
Grev, 27 Mart 1964 tarihinde başladı. İş-
Maden-İş’in toplu sözleşme imzalama-
veren, işçilerin bir bölümünün katılmadı-
ya yetkili sendika olduğunu ilan etti. Ma- ğı grevi paranın ve devletin gücünü kul-
den-İş bu yetkiye dayanarak MESS ile lanarak kırmak için yoğun bir çaba içine
toplu iş sözleşme görüşmelerine başladı, girdi. İşçilere uygulanan baskının dışında,
ancak Singer işvereninin MESS üyeliğin- Türk-İş Genel Başkanı Seyfi Demirsoy ve
den ayrılmasıyla bu görüşmeler kesildi. Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’in
Çelik-İş ise 15 Aralık 1963’te gazetele- aralarında bulunduğu sendikacıların gö-
re ilan vererek Singer işverenini toplu iş zaltına alınması gibi gözdağı yöntemleri
Hürriyet gazetesi
sözleşmesi için görüşmeye çağırdı. Taraf- de grev süresince devredeydi. Bunca bas-
12 Ocak 1969.
lar, 22 Şubat 1964 ta- kıya, oyuna rağmen Maden-İş sendika-
rihinde toplu iş söz- sının direnişi sonuç vermedi, grev çözül-
leşmesi imzaladılar. dü. Grevin çözülmesi üzerine, Maden-İş
Ancak, İstanbul 21. üyelerinin büyük kısmı istifa ederek Çe-
Asliye Hukuk Mah- lik-İş’e katıldı, Çelik-İş yetkili sendika
kemesi, 7 Mart 1964 olarak toplu iş sözleşmesi imzaladı.
tarihinde bu sözleş-
Maden-İş sendikasından kurtulan ve
menin iptal edilme-
kendi tercih ettiği sendikayı işyerinde
sine ve yetkili sen-
var eden işveren baskıyı daha da arttır-
dikanın Maden-İş
dı. Genel Müdür Roxburg’un baskıcı, oto-
olduğuna karar verdi.
riter, çalışanlara karşı en küçük bir şef-
Mahkeme kararını kat gösterilmeyen despotik yönetim tarzı
takiben Maden-İş bir şaha kalktı. Herkesin işten atılma korku-
kez daha Singer işve- su yaşadığı, tuvalete bile marka ile gittiği,
renini toplu sözleşme işverenin hoşuna gitmeyen her davranı-
görüşmelerine ça- şın yevmiye kesintisi ve benzeri yöntem-
ğırdı. Ancak, işveren lerle cezalandırıldığı ortama, işçiler ancak
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 363
beş yıl kadar tahammül edebildi. Yaklaşık Fabrikanın etrafı polis tarafından kuşatıl-
beş yıl sonra işçiler yüzlerini yeniden Ma- dı. Bu arada polislerin etrafı da bölge hal-
den-İş’e çevirdiler. kı, işçi aileleri ve devrimci gençler tarafın-
dan sarıldı.
İşçiler, yaşadıkları baskıdan kurulmanın,
yaşadıkları koşulları değiştirmenin ilk O gün, işçilerle devlet yetkilileri arasın-
adımının sendika değiştirmek olduğunu da birkaç kez yapılan müzakereden so-
biliyorlardı. Gizli gizli, Maden-İş’i örgüt- nuç çıkmadı. İşçiler geceyi fabrikada ge- Milliyet gazetesi
lemek üzere işe koyuldular. 3 Ocak 1969 çirdiler. Polis sabah saatlerinde fabrikanın 18 Ocak 1969.
günü üye kaydına başlandı ve bir hafta boşaltılması için 10.30’a kadar süre ver-
gibi kısa bir sürede 800 çalışandan 242’si di, daha sonra buna 10 dakika daha ekledi
Maden-İş’e üye yapıldı. İşveren bu “gizli” ama işçiler fabrikayı boşaltmamakta ka-
faaliyetten haberdar olunca, eylemin ön- rarlıydılar. Bunun üzerine polis hareke-
cüsü olarak gördüğü işçilerden Adem Ka- te geçti, gaz bombaları ile fabrikaya sal-
rabaş, Resul Kibar ve Tevfik Deniz’i işten dırdı. İşçiler bir yandan atılan bombaları
attı. düştükleri yerden alıp polise atarken, bir
yandan da daha önceden dökümhaneden
Sendika değiştirmek üzere sürdürülen fa-
taşıdıkları demir parçalarıyla polisin yak-
aliyetin açığa çıkması ve işçi atılmalarının
başlaması üzerine işçiler aralarında top- laşmasını durdurmaya çalışıyorlardı. Bu
lanıp, hızlı ve çabuk sonuç alıcı bir eylem arada etrafta toplananlar da “Kahrolsun
olarak işyerinin işgal edilmesine karar Amerika, yaşasın işçiler” sloganıyla poli-
verdiler. 25 Singer işçisi 9 Ocak 1969 günü, se taş atıyorlardı.
önce Maden-İş 4. Bölge binasında toplan- Polis bu saldırıdan sonuç alamayacağı-
dı, ardından Pendik’te bulunan Kızılay Or- nı görünce geri çekildi. Aralıklarla üç kez
manı’na geçtiler. Sabaha kadar eylemin
daha harekete geçti, toplamda 5 saati bu-
detaylarını konuşup, görevlendirmeler
lan çatışmaların hiçbirinde polis fabrika-
yaptılar.
ya girmeyi başaramadı. Çatışmalarda iş-
10 Ocak 1969 günü, fabrikanın üretime çilerden ve polisten yaralananlar oldu.
başla komutu olan 08.00 zili çaldığında, Devlet yetkilileri, işçilerin direnişini kı-
işçiler şalteri indirip, “Kahrolsun Çelik-İş, ramayacaklarını anladıklarından Kartal
Yaşasın Maden-İş” sloganıyla harekete Hükümet Tabibi olan ve sol kimliği ile ta-
geçtiler. Kapılar kapatıldı, fabrikanın dı- nınan Doktor Yavuz Aktoğu’yu aracı koy-
şına kaçamayan müdürler, mühendisler, dular, işçilere dokunulmayacağı güven-
şefler ve ustabaşıları “tutuklanarak” ida- cesi verdiler.
ri bölümlere kitlendi. Başlarına nöbetçiler
İşçiler biraz açlıktan, uykusuzluktan ve
konuldu. Dışarıdan gelebilecek saldırılara
gazdan yorgun düşmüş olmalarından, bi-
karşı hazırlıklar yapıldı.
raz da sorunu tüm Türkiye’ye duyurarak
İşgal başladıktan iki saat sonra devlet bü- amacının sağlandığını düşündüklerin-
tün gücüyle fabrikanın önüne gelerek, iş- den dolayı çıkmayı, fabrikayı terk etmeyi
çilerden fabrikayı boşaltmasını istedi. kararlaştırdılar.
364 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
lik-İş olmasına rağmen işveren Maden-İş gal eylemleri toplu iş sözleşmesinin yet-
sendikasını tanıdı, Maden-İş de temsilci- ki aşamasında gündeme gelmişti. Sin-
lerini seçerek işyerinde sendikal faaliye- ger’de ise yetki süreçlerinin başlamasına
te başladı. Protokolle ek zam alındı. Daha bir yıl gibi bir süre varken gerçekleşti. Do-
sonra imzalanan toplu iş sözleşmeleri ile layısıyla Singer işçileri, sendika seçme
işçilerin ekonomik ve demokratik hakla- özgürlüğü için sadece toplu iş sözleşme-
rında önemli ilerlemeler sağlandı. si dönemlerinde harekete geçmek gerek-
mediğini de göstermiş oldular.
Singer işgali, patronun tercih ettiği sen-
dika karşısında işçinin tercih ettiği sen- Singer’de, çalışanların insan yerine ko-
dikayı var etme, sendika seçme hakkını nulmadığı, her türlü baskı altında işçi-
kullanma eylemidir. 1964’te işçinin sen- yi ezerek yönetim gücünün sergilendiği
dika seçme özgürlüğüne müdahale edile- despotik emek rejimi uygulanmaktay-
rek, sarı/güdümlü sendikanın yetkili sen- dı. İşgal eylemi aynı zamanda, işçinin ki-
dika haline getirilmesine beş yıl sonra fiili
şiliğini ezen, onurunu çiğneyen yönetim
ve meşru bir eylemle verilen yanıttır. İşçi-
tarzına sınıfsal öfkeyi ve itirazı da içer-
nin iradesinin işverene, sarı sendikaya ve
mekteydi. İşverenin davranışlarına du-
devlete kabul ettirilmesidir. Bu sonuç bir
yulan öfke ve hınç, eylemlerde işçiler için
yanıyla da 1964’te kaybedilen kavganın
önemli bir motivasyon kaynağıydı. İşçi-
rövanşının alınmasıydı.
nin onuruna sahip çıktığı, 1969 Singer iş-
İşçilerin özgür iradeleriyle sendikala- gali “haysiyet eylemi” olarak da kabul
rını seçme hakkının yasal güvenceler- edilmelidir.
den yoksun olması, işverenlerin para-
Kaynak: Zafer Aydın (2015), Grevden İşgale Singer Eylemleri,
nın ve devletin gücünü kullanarak sarı İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 365
DİSK’İn 1969-1970
Dİrenİş ve İşgallerİ
Can Şafak
kı ve dayatmalara karşı, özellikle 1969 ve sini işten attı. Atılan işçiler sendika yar- Tercüman gazetesi,
12 Eylül 1968.
1970 yılları, işçilerin DİSK’e geçmek için dımıyla yeni işlere yerleştirilirken kimile-
başlattıkları ve her biri emek tarihi içinde ri de de organizatör kadrosunda sendika
birer mit haline gelecek olan işyeri işgalle- içinde istihdam edildi.
rinin ve direnişlerin birbirini izlediği yıllar
DİSK çatısı altındaki ilk eylemlerden biri
olmuştur.
Kimya-İş’in örgütlü olduğu Birleşik Alman
1969 yılı metal işkolundaki işçi direnişle- İlaç Fabrikası’nda gerçekleştirildi. 1 Şubat
riyle başladı. 1969 yılının başlarında Singer 1968 günü Birleşik Alman İlaç fabrikası iş-
işçileri fabrikayı işgal ettiler. Mart ayında çileri, işverenin işçi temsilcilerinin işyer-
Elektro Metal işçileri Çelik-İş’ten ayrılıp lerini değiştirmek istemesi üzerine iş ya-
Maden-İş’e geçtiler. Mayıs ayında Altılar vaşlatma eylemi başlattılar. İşverenin iş
Sanayi işçileri Maden-İş’e geçtiler, Hazi- akitlerini feshedeceği uyarısına rağmen
ran’da Teksan işçileri “Maden-İş’i istiyo- işçiler eylemlerini iki saat boyunca sür-
ruz” sloganlarıyla iş bıraktılar. dürdüler. İşten çıkarmalar oldu.
1964 MESS grevinden sonra kaybedilen
fabrikalardan biri olan Emayetaş’ta da iş- Türk Demİr Döküm Önünde
veren tarafından kurdurulan Metal-İş sen- Mahşerİ Bİr Kalabalik Vardi
dikasının, Maden-İş’in çoğunluk olmasına
rağmen sözleşmeye oturması üzerine 11 1969 direnişlerinin çok ağırlıklı bir bölümü
Eylül 1968 tarihinde 600 işçi fabrikayı işgal metal işkolunda gerçekleştirilmişti. Ma-
etti. Vardiyaların birleşme saatinde des- den-İş, 1969 yılının en önemli iki olayının
tek için işyerine gelen diğer işçileri dağı- Singer ve Türk Demir Döküm işgalleri ol-
tan ve işgale müdahale eden polis, 11 işçiyi duğu tespitini yapmaktaydı:
366 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Horoz Çİvİ Dİrenİşİ Çalışma Müdürlüğü, toplu sözleşme yetki- Maden-İş gazetesi
sini Maden-İş’e vermeye yanaşmadı. İşçi- 7 Haziran 1969.
İstanbul Rami’de kurulu Mehmet Üret-
ler Maden-İş’ten istifa etmeye zorlandılar.
men’e ait Horoz Çivi Fabrikası’nda çalışan
İstifa etmemekte direnen işçilerden 30’u
yaklaşık 800 işçi 20 Mayıs 1969’da iş bı-
işten çıkartıldı. İşyerindeki huzursuzlu-
raktı. Fabrikada işverenin 60 silahlı ada-
ğun gün geçtikçe artması üzerine patro-
mının nezaretinde çalıştırıldıkları, sabah-
nun çağrısı ile çivi fabrikasına polis tara-
ları işveren Hacı Mehmet’in düdük çalarak,
fından sarıldı. Bu baskılar karşısında 1969
“Aldığınız para haram olsun” sözüyle işe
Haziran ayı başında Maden-İş taraftarı iş-
başlatıldıkları kaydedilen ve Öz Maden-İş
çiler toplu halde işi bırakarak “fiili durum”
Sendikası’na üye olmaya zorlanan işçile-
yarattılar. Hareket, civardaki fabrikalarda
rin çoğunluğu Maden-İş’e üye olmuşlar-
çalışan işçilerden ve devrimci gençlerden
dı. Buna rağmen patronun etkisiyle Bölge
de büyük destek gördü.30
28 Maden-İş gazetesi, Sayı 20, 8 Aralık 1969. 30 Maden-İş gazetesi, 7 Haziran 1969. Ayrıca, Maden-İş gaze-
29 Maden-İş gazetesi, Sayı 15, 10 Eylül 1969. tesi, Sayı 23, 15 Şubat 1970.
368 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Şerif Aygün'ün
öldürülmesi,
temsili resim.
Maden-İş
gazetesi, Sayı 21,
1 Ocak 1970.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 369
katledildi, 2’si ağır olmak üzere 4 işçi polis karşıladı. İşverenin “olay çıkabilir”
yaralandı. başvurusu üzerine, fabrika polis muha-
fazasına alınmıştı. Polisler fabrikayı ko-
İstanbul Topkapı Maltepe’de kurulu Ga- ruma altına almakla kalmamış, işverenin
mak Motor Fabrikası’nda 1969 yılının son işçilere yaptığı duyuruyu iletmeyi de üst-
ayında Maden-İş sendikası örgütlenme lenmişti. İşçiler, polis tarafından dağıtılan
çalışmalarına başlamıştı. İşçiler, işyerin- bildirilerle 124 kişinin işten çıkarıldığını
de var olan Çelik-İş sendikasından isti- ve fabrikanın 5 Ocak 1970 tarihine kadar
fa ederek, Maden- İş’e üye oldular. Patron kapatıldığını öğrendiler. Maden-İş sen-
Maden-İş’i fabrikaya sokmamakta ka- dikasının yöneticileri o gün isçilerin da-
rarlıydı. Bu kararlılığını da “Maden-İş’i bu ğılmasını sağlayarak, çeşitli girişimlere
fabrikaya sokarsam, bütün dünya benim başladılar.34
yüzüme tükürsün” diyerek ortaya koy-
29 Aralık 1969 günü işten çıkarılan işçi-
muştu.32 İş uygulamaya gelince patron,
ler, diğer isçilerle birlikte ödenmeyen 25
sendikalaşmanın öncülerinden Mehmet
günlük ücretlerini almak üzere fabrikanın
Sevim’i işten attı. İşçileri yemekhanede önüne geldiler. İçeri girmek isteyenlere
toplayıp, Maden-İş’ten istifa etmeleri için engel olmak isteyen polis, isçilerden birini
üzerlerinde baskı kurmaya çalıştı.33 gözaltına almaya kalkınca hava bir anda
gerildi.35 Polis cop ve silah kullanarak sal-
Fabrikada çalışan 514 isçiden, 504’ü sen-
dırıya geçince işçiler de taş ve sopalarla
dikal tercihini Maden-İş Sendikasından
kendilerini savunmaya başladılar.36 12.00-
yana kullanmıştı. Bu arada hammadde
12.30 sıralarında yaklaşık yarım saat sü-
olmadığı gerekçesiyle işyerinde tam ka-
ren saldırı sonunda iki çocuk babası Şerif
pasite bir çalışma olmuyor, 350’ye yakın
Aygün polis kurşunuyla hayatını kaybet-
isçiye yarım yevmiye verilerek, izin kul- ti. “Coplar inmeye silâhlar sıkılmaya baş-
landırtılıyordu. 22 Aralık 1969 günü izin- lamıştır. Fabrikanın içine giren polisler
den dönen işçileri fabrikanın kapısında 34 Cumhuriyet gazetesi, 30 Ocak 1969.
32 Maden-İş gazetesi özel sayısı tarihsiz. 35 Akşam gazetesi, 30 Ocak 1969.
33 Maden-İş Tarihi Çalışma Grubu, Derinden Gelen Kökler. 36 Maden-İş gazetesi, “Gamak özel sayısı”.
370 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Şerif Aygün'ün
cenaze töreni,
önde Kemal
Türkler.
31 Aralık 1969,
DİSK Arşivi
MESS Takipte!
MESS Yönetim Kurulu Karar Defteri’nden
30 Mayıs 1969
Son zamanlarda sayısı artan, işçilerin kanunsuz toplu hareketleri tezekkür edildi:
a) meselenin bir defa da bugün toplanacak olan sendika meclisinde görüşülmesini temin etmek üzere, Meclis Baş-
kanlığına takrir verilmesine,
b) Sendika Meclisinde belirlenecek görüşlerin müteakip ilk yönetim kurulu toplantısında tezekkür edilmesine it-
tifakla karar verildi.
1 Temmuz 1969
30 Mayıs 1969 tarihli Sendika Meclisi toplantısında, kanunsuz toplu fiillerin sebeplerinin, safahatının ve neticeleri-
nin MESS Gazetesinde neşredilmesi hususunda ileri sürülen dilek müzakere edildi.
a) Kanunsuz toplu fiillerin ifa edildiği işyeri işverenlerinin muvafakat etmesi
b) Kanunsuz hareketin, kötü emsal teşkil etmeyecek ve işveren camiası yönünden başarılı bir neticeye bağlanmış
olduğunun genel sekreterlikçe takdir edildiği
c) Hadisenin işveren camiası ve sendikamız yönünden bir sakınca arz etmediğinin keza genel sekreterlikçe tak-
dir edildiği
Hallerde kanunsuz fiillerin sebeplerinin safahatının ve neticelerinin MESS gazetesinde yayımlanmasına ekseri-
yetle karar verildi (Şekip Menço karara müstenkif kalmıştır).
Kaynak: MESS (1999), Gelenek ve Gelecek, 1. Cilt, İstanbul: MESS Yayınları s. 178.
Başını Duman Almış marşını söyleyerek, Aynı günlerde ECA Pres-Döküm Fabri-
Cumhuriyet
gazetesi fabrikadan çıktılar. kası’nda, işçilerin Metal-İş’ten istifa edip
27 Mayıs 1970.
“Devrimci bilinç ve disiplinle yürüttük-
Maden-İş’e geçmeye başlamaları üzerine
leri savaşa bir süre ara verip, fabrika yö- patronun öncü işçileri işten atması ve Me-
netimini geçici olarak Silahlı Kuvvetlere tal-İş’e de aidat kesmeye devam etmesi
bırakan Sungurlar işçileri, tüm istekle-
rinin kabul edilmesi üzerine 25 Mayıs üzerine direniş başladı. 6 Mayıs Perşembe
1970 Pazartesi günü işbaşı yaptılar. sabahı işbaşı düdüğüyle birlikte makineler
Vilâyet konağında yapılan toplantıda iş- durdu, kapılar tutuldu, işçiler dama çıktı-
verenin kabul etmek sorunda kalıp im- lar.56 Bu dönemde İzmir Clemenson, İzmit
zaladığı protokolde şu hususlar vardır:
Anadolu Döküm, Garanti Alüminyum iş-
1- Olaydan önce çıkarılan altı kişi tekrar
çileri fabrikayı işgal ettiler.57 1969 ve 1970
işe alınacak,
yılları madeni eşya işkolunda Maden-İş’in
2- Çalışılmayan günlerin ücretleri çalış-
mış gibi ödenecek, örgütlediği etkili grevlere sahne oldu.
ve bölgelerde, pek çok fabrikada düzenle- güçlü olacak ve kendisine kolay kolay
haksızlık yapılamayacaktır.”59
nen üye toplantılarında gösterileriyle et-
kili rol almıştır.58 Maden-İş sendikası Genel Başkan Vekili
Şinasi Kaya da 1969 Eylül ayında, “özellik-
1970 yılının önemli gelişmelerinden biri
le devrimci sendikalarla ilişkili olan” işçi-
de bir yıl önce Türk Demir Döküm’de ger-
lerin fiilî durum ve direnme diye adlandı-
çekleştirilen direnişin meyvesini vermesi;
rılan Anayasal eylemleriyle “Anayasadaki
Maden-İş sendikası ile Demir Döküm iş-
örgütlenme özgürlüğüne ve giderek Ana-
vereni arasındaki toplu sözleşmenin im-
yasaya” sahip çıkmakta olduklarını açık-
zalanmasıydı. Sözleşme 2 yıl için bağıtlan-
ladı. Kaya’nın 1960’ların sonlarında kaleme
mış ve 1.3.1970 tarihi ile 30.4.1972 tarihleri
aldığı bu yazısı sınıfsal/siyasal önermeleri
arasında yürürlükte kalmıştır.
bakımından da dikkat çekici ve önemlidir.
Kaya, hâkim sınıflar iktidarda bulundukla-
DİSK’İn “Dİrenme Hakki” rı sürece işçilerin ne kadar örgütlenirlerse
Vurgusu örgütlensinler, mücadelelerini tam ve ke-
sin olarak başarıya ulaştıramayacakları-
DİSK, direnişlerin ve işyeri işgallerinin bir
nı vurgulamaktadır. Sömürünün ortadan
hak olduğunu önemle vurguladı. Maden-İş
kaldırılması ancak işçi sınıfının iktidarı ile
gazetesi, 7 Haziran 1969 tarihinde, Ma-
mümkün olabilecektir:
den-İş sendikası Avukatı Alp Selek’in “İş-
çiler Nasıl Direnmelidir?” başlıklı bir ya- “Bu tarihi gerçek bizi bilimsel olarak;
politik örgütlenme zorunluğuna gö-
zısını yayımladı. Selek, yazısında işçilerin türmektedir. Bu nedenle, mesleki bi-
Anayasa, 274 ve 275 sayılı kanunlarla dü- rer örgüt olan sendikalar temsil ettikle-
zenlenen işverenlerle toplu iş sözleşme- ri kitleye sınıf bilinci verici ve işçi sınıfını
iktidara getirici bir yol izlemek zorun-
si yapma haklarının, “Mahkemelerin ters dadırlar. Aksine hareket etmek, geçici
tutumları, işveren-iktidar anlaşması neti- bazı menfaatlerle işçileri aldatmak olur
ki, bu da ancak, geçici bir zaman için
cesinde” ellerinden alınmakta olduğu tes-
mümkündür. Sendikamız devrimci bir
pitini yaptı: sendikadır. İşçilerin mesleki örgütlen-
me yoluyla, politik örgütlenmeye ula-
“Resmi makamlar bu açık kanunsuzluk şacağı gerçeğine tam olarak inanmış-
karşısında faaliyete geçmezlerse o va- tır. Ve üyelerimize sınıfsal bilinç verme
kit işçinin Anayasa ve Kanunlara göre yönünden Anayasa doğrultusunda çaba
direnme hakkı başlar. Bu durum ihka- sarf etmektedir.”60
kı hak değildir. Yapılan Kanunsuzluk-
lara alet olmama durumudur. Meşru 1968 yılında başlayan, 1969 ve 1970 yılla-
müdafaa durumudur. Bu durumda işçi-
nin karşısına çıkartılan toplum polisi- rında yaygınlaşarak süren işçi eylemleri
nin dayak atmadan hakarete ve yarala- ve direnişlerin en büyük halkası 1970 yı-
maya kadar varan hareketleri suçtur. Ve lında örgütlenen 15-16 Haziran büyük di-
cezasız kalmaktadır. İşçi gerek sendi-
kal gerekse siyasi bakımdan güçlendiği renişi oldu.
ve birleştiği nispette direnmeleri daha
59 Maden-İş gazetesi, 7 Haziran 1969.
58 Maden-İş gazetesi, Sayı 19, 1 Aralık 1969. 60 Maden-İş gazetesi, Sayı 15, 10 Eylül 1969.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 377
Saraçhane Mitingi (1961) ile başlayan ve 15-16 Haziran Direnişi (1970) ile sona eren dö-
nem, işçi sınıfı hareketinin yükselme dönemdir. Bu dönemde işçiler önemli örgütlenme
ve mücadele pratikleri ortaya koydular. Bu dönemin kapısını aralayan Saraçhane Mi-
tingi’nin hedefi sendikal hakların yasalaşmasıydı. Dönemin zirve eylemi 15-16 Haziran
Direnişi ise sendikal hakların savulması amacıyla gerçekleşti. Bir başka ifadeyle söy-
leyecek olursak, işçiler 1960’ların başında kazanılması için mücadele ettikleri sendikal
hakları bu kez fiili mücadele yoluyla korumaya çalıştılar. “Türkiye’yi Sarsan İki Gün” ola-
rak kabul edilen sendikal hareketi, siyaseti ve işçileri derinden etkileyen eylem olarak
15-16 Haziran, emek tarihinde özel bir yere sahiptir.
DİSK, farklı bir sendikal anlayış ile “gerçek sendikacılık” iddiası ile ortaya çıktı. Verilen-
le yetinmek, var olanla idare etmek yerine yeni haklar kazanmayı, Anayasa’nın işçilere 15-16 Haziran
direnişinde
tanıdığı özgürlükleri sonuna kadar kullanmayı, Anayasa’da yer alan özgürlüklerin sı- işçilere polis
nırlarını genişletmeyi temel alan bir perspektifle sendikal mücadele veriyordu. DİSK’in barikatı.
Cumhuriyet
sendikal başarıları işyerlerinde ikinci sınıf insan muamelesi gören, ilkel şartlar altında gazetesi arşivi.
ve Türk-İş’te DİSK fobisini de büyütmek- DİSK’i tasfiye etmek üzere atılan ilk adım-
teydi. Türk-İş’te DİSK’ten duyulan rahat- lardan biri, 1969 yılının ilk aylarında Adalet
sızlığı Çimse-İş Genel Başkanı ve Adalet Partisi Milletvekili, aynı zamanda Türki-
Partisi Ankara Milletvekili Hasan Türkay ye Metal-İş Federasyonu’nun Genel Baş-
“Çok kötü ve müşkül durumdayız. Dev- kanı olan Kaya Özdemiroğlu’nun, 274 sayılı
rimci sendikalar bize nazaran daha mü- Sendikalar Kanunu’nda değişiklikler öne-
kemmel sözleşme imzalamaktadırlar. Biz ren bir yasa teklifi ile atıldı. Ancak hazırla-
patronlara baskı yapamıyor, binaenaleyh nan yasa teklifi, Türk-İş’in gündeme alın-
Milliyet gazetesi, de ucuz sözleşmeler imzalamak zorunda ması konusunda sergilediği ısrara rağmen
15 Mayıs 1970.
kalıyoruz” diye itiraf niteliğindeki cümle- Komisyon’dan öteye gidemedi. Yasama
lerle dile getirmişti.1 döneminin sona ermesiyle de kadük hale
geldi.
benzerlikler taşımaktaydı. Ayrıca TİP İs- çici Komisyon Raporu, 3 Şubat 1970.
6 TBMM 23 Nolu Geçici Komisyon Raporu.
tanbul Milletvekili Rıza Kuas da bir teklif 7 DİSK 4. Genel Kurul Çalışma Raporu.
DİSK: 274 ve 275’İN AKSAYAN YÖNLERİ DEĞİŞTİRİLMELİYDİ
Demokratik Anlayışla Çelişen Bir kaya üye olmuş, ne de aidat ver- miş ve bunları bilim süzgecinden
Tasarı miştir. Fakat üyesi olmayan sen- geçirmiş, demokratik ilkelerin ve
dika, o işyerinde toplu sözleşme özellikle Anayasamızın 46. mad-
1961 Anayasası yıllardır özlemi
imzalayınca işçiler bu sahteciliğin desinde yer alan sendikacılık an-
çekilen hak ve özgürlükleri ilkeler
sonuçlarına katlanmak isteme- layışının mihengine vurmuştur.
halinde getirdiği için işçiler büyük
mişlerdir. Çeşitli tepkiler, itirazlar, Görmüştür ki, getirilmek istenen
mutluluk duymuşlardır. Özellikle
iddialar günlerce Bölge Çalışma yeni tadil tasarısı 274 sayılı Sendi-
çalışma hayatı ile ilgili maddeler ve
Müdürlüklerini, İş Mahkemelerini kalar Kanunu’nun geçmiş yıllarda-
sosyal adaleti gerçekleştirmede
meşgul etmiş ve adalete intikal ki aksaklıklarını giderecek nitelik-
devlete önemli görevler yükleyen
eden hadiselere yol açmıştır. DİSK, ten pek çok uzaktır. Buna karşılık
hükümler işçileri Anayasayı savu-
bu yanlış tutuma son verilmesi ve sendikacılığı bir kısım örgütler le-
nanların en ön sırasına geçirmiştir.
çalışma hayatına kararlılık getiril- hine tekelci bir anlayışla uygula-
Özellikle sendika seçme özgürlü- mesi için 274 ve 275 sayılı yasaları maya yönelmiş ve faşist karakter-
ğü büyük anlam taşımıştır. Ancak eleştirmiş, ilgililere yapılması ge- de hükümlere yer vermiştir. Ne iş-
1963 te yürürlüğe giren 274 ve rekli olanları anlatmaya çalışmış- çinin bir sendikaya serbestçe üye
275 sayılı yasalar ne sendikaların tır. Bu arada özellikle referandum olabilmesi mümkün olacak, ne de
kuruluş, işleyiş ve gelişimini, ne de üzerinde durmuştur. Fakat birkaç işçiler serbestçe sendika kurabile-
toplu sözleşme ve grev hakları- kez uygulanıp başarı sağlıyan ve cek ve ne de örgütlenme yolunda
nın bütün gerekleriyle uygulana- böylece bazı sarı sendikaların oyu- demokratik bir ortam kalacaktır.
bilmesini sağlamıştır. Bu nedenle nunu ortaya çıkaran referandum, Mevcut bazı örgütler korunacak,
çeşitli sahtecilik, işverenlerle işbir- kısa bir süre sonra Bölge Çalışma o örgütler bütün işçiler üzerinde
likçilik, işten çıkarma tehditlerine Müdürlüklerinin iltifat etmemeye hakları olmadığı halde denetim
açık sendika temsilciliğini işlemez başladıkları bir ilke olmuştur. yapacak, bazı örgütler hiç te yet-
hale getirici boşluklar bu yasaların İşte iktidar, 274 sayılı Sendikalar kileri bulunmadan kendilerine üye
yol açtığı ıstıraplı, acı ve üzücü so- Kanunu’nu değiştirmeye baş- olmayan işçiler adına toplu söz-
nuçları olmuştur. Yalnız işverenin layınca, uygulamada görülen leşme yapabileceklerdir. Sendi-
çıkarını gözeten sözde işçi sendi- aksaklıkları düzeltecek yerde, kacılık hayatına kararlılık ve güçlü
kalarının doğabildiği geçmiş yıllar- DİSK’in savunduğu demokratik sendikalar getirme amacı altında
da bu yasadışı oluşumlar pek çok anlayışa taban tabana zıt bir tu- kargaşalıklara yol açacak bir sen-
sendikacının, kanun koyucusunun, tumla işlerini yoluna koyucu değil, dikacılık uygulaması ile karşılaşıla-
hatta bir kısım işverenlerin ve ku- sendikacılığa tekelciliği getirici, pek cak ve her işyerinde küçük küçük
ruluşlarının da dikkatlerini çekmiş, çok hakkın kaybolmasına yol açıcı sendikaların kurulması ve bunla-
bunların önlenmesi için görüşler hükümlere itibar etmiştir. Oysa rın da işverenler karşısında zayıf
ortaya atmışlardır. Anayasaya içtenlikle bağlı, sendika duruma düşmesi gibi olumsuz bir
DİSK ve üye örgütler, şikâyetlere özgürlüğü ilkesine inanmış, hakla- sonuç doğuracaktır.
yol açan oluşumların başında toplu rını koruma bilincine ulaşmış işçi-
DİSK, bu tasarılara karşı bir kamu-
sözleşme yetkisinin saptanma- ler iktidarın bu tutumunun doğru
oyu yaratmak için fikir plânında
sında izlenen yolun olduğunu gör- olmadığını bildirmiştir.
görüşlerini yaygın hale getirmiş,
müş ve bu yolun hatalarını ve sa- DİSK, yukarıda belirttiğimiz de- işçilere durumu anlatmış ve Ana-
kıncalarını ilgililere anlatmaya ça- mokrasi anlayışına sımsıkı bağlı yasaya gönülden bağlı olan işçile-
lışmışlardır. Çünkü izlenen yolla iş- olduğu için, sendikacılık hayatı- rimiz, Anayasaya aykırılığı ortada
çiler, hiçbir ilişkileri olmadığı halde mıza getirilmek istenen antide- bulunan hükümlerin ne gibi sıkın-
bazı kişilerin kendileri adına toplu mokratik ilkelere cephe almıştır. tılar doğuracağını rahatlıkla gör-
sözleşme imzalamaya kalkıştık- AP iktidarının hazırladığı tasarı ile meye başlamışlardır.
larını anlamışlardır. Oysa işçiler, ne bazı milletvekillerinin aynı amaçla Kaynak: DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul Çalışma
toplu sözleşme yetkisi alan sendi- hazırladıkları tasarıları elde et- Raporu, İstanbul: DİSK Yayınları
TASARIYA TEPKİLER
Bazı Sendikaların Kuşkuları olanların gözlerini dört açacak zedelenmektedir.” (Türk İş Gücü,
çelişkiler ve demokrasiye aykı- 20 Haziran 1970).
Bazı sendikalar ve meslek ku-
rı hükümlerle donatılmış bulun-
ruluşları yayınladıkları bir bildiri- Bu arada Sendikalar Kanunu’n-
maktaydı. Bu arada bilim adam-
de (10 Mayıs 1970) demokratik da yapılmak istenen değişiklikler
ları da tasarıyı öğrenmiş ve
sendika hareketinin kundaklan- konusunda Ankaralı bilim adam-
tasarının demokratik sendikacılı-
mak ve grev hakkının kısıtlan- ları gibi İstanbul Üniversitesinin
ğa son vereceği görüşünü -pay-
mak istendiğini belirtmişlerdir. bazı profesörleri, yabancı sendi-
laşmaya başlamışlardır.
Anadolu Ajansının verdiği bu ha- kacıların belirttikleri eleştirilere
bere göre (Türk İş Gücü, 11 Mayıs Bilim Adamlarının Görüşleri benzer, şekilde görüşleri ihtiva
1970) Sosyal-İş, Birlik-İş, Top-İş- eden makaleler yayınlamışlardır.
Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakülte-
Sen, Teknik-İş ve İnşaat Mühen- Örneğin, Prof. Metin Kutal (Cum-
lerinde görevli 12 profesör, 12 do-
disleri Odası’nın ortak bildirisinde huriyet, 27 Haziran 1970) sonuç
şu görüşler yer almıştır: çent ve 38 asistan ortak bir bildiri olarak demiştir ki:
yayınlamış (19 Haziran 1970) 274
“Bu durumda iktidarın samimi- sayılı yasada yapılmak istenen “Yeni tasarı sadece sendika öz-
yetsiz olduğunu söylemek ken- değişikliklere karşı çıkmışlardır. gürlüğünü kısıtlamakla kalma-
di kendisi ile çelişkiye düştüğü- Bildiride özetle şöyle denilmiştir: makta, sendika içi demokrasi-
nü belirtmek, bunun işçi sınıfını yi tehlikeye düşürmekte, mevcut
daraltarak demokratik işçi hare- “Getirilmek istenen değişiklikler, idarecilere yeni imkânlar tanı-
ketlerini kundaklamak olduğu- sendika kurma hakkını önemli öl- makta, merkezî teşekkülleri işve-
nu açıklamak haksızlık olmaya- çüde kısıtlamakta, işçilerin iste- renler ve üye kuruluşlar karşısın-
caktır. Fakat bilinmelidir ki, buna dikleri sendikaya üye olma hak da başka ülkelerde rastlanmayan
karşı tüm demokratik sendika- ve özgürlüğünü ortadan kaldır- haklarla donatmaktadır. Kuvve-
lar, aydın ve devrimci güçler so- makta, siyasal iktidarın çıkar ve tini ancak üyelerinin birlik ve be-
nuna dek mücadele edecektir. görüşlerine ters düşen sendika- raberlik şuurundan alması gere-
Zira bu bizlerin yok veya var olma ların güdümlü sendikal örgütler ken sendikaların kanun gücünü
kavgasıdır.” aracılığı ile baskı altında tutulma- devamlı olarak arkalarında gör-
larına imkân hazırlamakta, grev mek istemeleri asla hoşgörü ile
“Ayrıca işkolu, işyeri sendika ayı- ve toplu sözleşme haklarını işle- karşılanamaz. Tasarının gerekçe-
rımı ve yetki konusu birtakım mez duruma getirmektedir. Böy- sinde bahis konusu edilen “güçlü
oyunlara bırakılmakta, böylece le bir gelişme 1961 Anayasasının sendikalar içinde işçileri teşkilât-
kendi sloganlarını çağırmayanla-
46 ve 47. maddelerinde öngö- landırmak”, kanunun değil, bizati-
rın sindirilmesi yoluna gidilmeye
rülen serbestçe sendika kurma, hi sendikaların kendi görevleridir.”
çalışılmaktadır. Bütün bunlar ge-
grev ve toplu sözleşme yapma
nel anlamda, işçi sınıfının özgür Hür sendikacıların görüşleri
haklarına açıkça aykırıdır. Tür-
ve demokratik sendikal çabasını
kiye Cumhuriyeti Hükümetinin Sendikalar Kanunu’nda yapılan
yok etmek istemekten öteye bir
onayladığı İnsan Hakları Evrensel tadillerin geniş kitleleri ilgilendir-
anlam taşımamaktadır.”
Beyannamesi, Milletlerarası Ça- mesi, Avrupa’daki hür sendika-
Bu görüşler gittikçe bağımsız lışma Teşkilâtının Anayasası 98 ların da Türkiye’deki gelişmeleri
sendikalar çevresinde daha et- numaralı Milletlerarası Çalışma yerinde izlemesi sonucunu ver-
kin şekilde savunulur duruma Teşkilâtı Sözleşmesi ve Avrupa miştir. Uluslararası Maden İşçile-
gelmiştir. Zira tasarının getirdik- Sosyal Yasası’nın temel ilkeleri bu ri ve Kimya İşçileri Federasyonları
leri, sendikacılıkla en ufak ilgisi değişikliklerle derin bir biçim de temsilcileri A. Dannenberg ile W.
Cumhuriyet gazetesi, 27 Haziran 1970.
Vitt ve dünya çapında ünlü sendi- itibarından çok şey kaybedece- kavuşturulduğu konuşmalar ya-
kacı Dr. Fritz Opel iki gün süreyle ğini öne süren yabancı sendika- pılmıştır. Forumda sendikacılar
Ankara’da çeşitli temaslarda bu- cılar yaptıkları görüşme sonuçla- ve bilim adamları 274 sayılı yasa-
lunmuşlar (20 Haziran 1970) CHP rını İstanbul’da düzenleyecekleri yı değiştirmek isteyen tasarının
Genel Sekreteri Ecevit, AP Se- basın toplantısında kamuoyuna Anayasaya aykırı olduğunu ayrı
nato Grup Başkanı Şeref Kayalar, açıklayacaklarını bildirmişlerdir. ayrı maddeler üzerinde durarak
Millî Birlik Grubu Yöneticileriyle açıklamışlardır. Bu arada Bağımsız
Bağımsız Sendikacılar Forumu
bazı bilim adamlarının görüşleri- Sendikacılar Komitesi Cumhur-
ni öğrenmişlerdir. AA’ya bildiril- Türk-İş ve DİSK dışındaki 6 sen- başkanı’ndan randevu istemiş-
diğine göre yabancı sendikacılar dika, bağımsız sendikacıları bir fo- ler ve kendilerine konuyu ayrın-
ilgililere, yeni Sendikalar Kanu- rumda toplanmaya davet etmiş tılarıyla anlatmaya çalışacaklarını
nu Tasarısının Batılı özgür sen- ve 131 sendika bir araya gelerek kamuoyuna duyurmuşlardır. Ko-
dikacılık anlayışına aykırı oldu- Ankara’da bir Forum düzenlemiş- mitenin düzenlediği Forum, konu-
ğunu bildirmişlerdir. Sendikacılar lerdir. 24.6,1970 günü yapılan fo- yu daha geniş kitlelere duyurmuş
ayrıca kanunların, altında Türki- rumda Tekstil İşçileri Sendikası ve DİSK’in öne sürdüğü eleştirile-
ye’nin de imzası bulunan Ulusla- Genel Başkanı sayın Rıza Güven’in rin haklılığı daha ayrıntılı olarak su
rarası çalışma anlaşmalarına ters öncülüğünde çeşitli bağımsız yüzüne çıkmıştır.
düşeceğimi belirtmişlerdir. Ta sendikacıların destekleriyle olu- Kaynak: DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul Çalış-
sarılar kanunlaşırsa Türkiye’nin şan ve bilimsel gerçeklerin açıklığa ma Raporu, İstanbul: DİSK Yayınları
384 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
9 Aktaran: Algül (2015), Genel Kurul’da- ziran 1970-24.6.1970, Birleşim 93-110, Ankara: TBMM Matba-
ki görüşmelerin tümü için bkz. TBMM ası, s. 287.
Tutanak Dergisi, Cilt 6, 1 Haziran 1970- 11Aktaran: Algül (2015), TBMM Tutanak Dergisi, Cilt 6, 1 Ha-
24 Haziran 1970, Birleşim 93-110, Anka- ziran 1970-24 Haziran 1970, Birleşim 93-110, Ankara: TBMM
ra: TBMM Matbaası, s. 260-309, 318, 390. Matbaası, s. 267.
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 385
varsa oradan döner” dediler.16 CHP Parti örgütleri Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a
Meclisi konuyu incelemek üzere Şeref Ba- başvurarak Yasa’yı veto etmesini istedi-
kışık başkanlığında bir Komisyon kurdu. 17 ler.19 Ancak Sunay bu talepleri dikkate al-
CHP Komisyonu tasarıdaki, kritik düzen- madı ve 6 Ağustos 1970 tarihinde Yasa’yı
leme olan 9 maddenin Anayasa’ya aykı- onayladı. DİSK, Yasa’nın onaylandığı günü
rı olduğu sonucuna vardı. Bu tutum CHP’li “kara gün” olarak ilan etti.
sendikacıların bazılarının hoşuna gitmedi
Kabul edilen tasarı “274 sayılı Sendika-
hatta CHP’den ayrılma tehditleri savurdu-
lar Kanununun bazı maddelerinin değişti-
lar.18 CHP Parti Meclisi yaptığı müzakereler
rilmesi ve 31. maddesine 1 bend ile bu ka-
sonucu tasarıya verdiği desteği çekti. Se-
nuna 3 geçici madde eklenmesi hakkında
nato da tasarıya karşı çıkma kararı verdi.
Kanun” adıyla ve 1317 sayılı Kanun olarak
CHP Parti Meclisi tarafından yapılan açık-
lamada “tasarıdaki bazı hükümlerin sen- 12 Ağustos 1970 tarihli Resmî Gazete’de
Grup Yönetim Kurulu konuyu tekrar ele al- Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliği'ne
mış ve sonunda Cumhuriyet Senatosu’nda çekilen Anayasal
Direniş Komitesi
tasarıya karşı oy verilmesi kararına varıl- telgraflarından bir
mıştı. Millî Birlik Grubu üyeleri de DİSK’in örnek.
TÜSTAV DİSK Arşivi
uyarı heyetini uzun bir zaman ayırarak
dinledi ve çeşitli sorular sordu. Cumhur-
başkanı Cevdet Sunay da DİSK heyetini
kabul etti ve heyetin kendilerine sunduğu
Muhtıra ile ilgileneceğini bildirdi. 27
Sevgili kardeşlerim,
15 Hazİran 1970:
Bİrİncİ Uzun Gün
15 Haziran 1970 Pazartesi işgünüydü. Her
zaman olduğu gibi işbaşı düdükleri çaldı-
ğında işçilerin üretime geçmesi, bacala-
rın tütmesi gerekirdi. Ama öyle olmadı. O
sabah, Maden-İş, Lastik-İş, Kimya-İş, Gı-
da-İş ve Basın-İş ağırlıklı olmak üzere
DİSK’in örgütlü olduğu işyerlerinin büyük
kısmında üretim durdu. Ardından direniş,
grev ve eylem tecrübesi olan, organizas-
yon becerisine sahip işyerlerinden başla-
Cumhuriyet
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in yap-
yarak, işçiler yavaş yavaş fabrikaları terk
gazetesi, tığı konuşma harekete geçme kararlılı-
15 Haziran 1970. ettiler. 15 Haziran günü, DİSK üyesi sen-
ğı ve iradesine sahip işçiler için doğrultu dikaların örgütlü olduğu işyerlerinin ne-
sunmaktaydı. Nitekim ertesi gün işçiler bu redeyse tamamında üretim durdu, ancak
yönde harekete geçtiler. 15 Haziran 1970 üretimin durduğu işyerlerinin hepsi soka-
Pazartesi günü işyerlerine gelen işçiler ğa çıkmadı. 14 Haziran toplantısında, ye-
önce üretim yapmadan makine başlarında rel yöneticilere tanınan inisiyatifin sonucu
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 393
olarak, bazı fabrikalar protestolarını fab- ve sloganlar eşliğinde Yasa’yı protesto edi-
rikanın içinde, bahçesinde ya da önünde yorlardı. Anadolu Yakası’nda işçi yürüyüş-
yapmayı seçtiler. lerinin adresi bugün D-100 olarak bilinen
E-5 Ankara Asfaltı’ydı. Acıbadem’de bulu-
AEG-Eti, Aksan, Antaş, Arçelik, Auer, Ay- nan Otosan, Maltepe’de bulunan ECA, Tugay
vansaray Cıvata, Bahariye Sıcak Çekme, Yolu’nda bulunan Singer, Cevizli’de bulunan
BİMAK, Borusan, BÖHLER, Cihan Rad- TEKEL işçilerinin yürüyüş hedefi Ankara
yo-TV/Grundig, Çelik Halat, Chrysler, De- Asfaltı ve Kartal’dı. Çayırova ve Tuzla’dan
mir Döküm, Demirel, Denet Cıvata, Döku- yola çıkan işçilerin bir kısmının hedefi, yine
may, Dümeks, EAC Pres, ECA, Elba, Elektro Ankara Asfaltı, bir kısmının ise Gebze’ydi.
Metal, Erka Balata, Enfa Elektrik Malze- Eyüp/Silahtar bölgesindeki işçiler Gazios-
meleri, Esaş, Estaş, Eternit Boru, Gamak, manpaşa ilçesi sınırları içinde bulunan Yıl-
Gazal, Gülok, Haymak, Hisar, İzmit Tel, İz- dız Tabya bölgesine doğru hareketlendiler.
mit Ampul, Job Tıraş Bıçakları, Magirus-O- Eyüp’te gözaltına alınan iki kişi için Eyüp
tosan, MİNO, Nursan, Oto Makas, Philips, Emniyet binasını kuşatıp, iki işçinin ser-
Philips Profilo, Rabak, Silvan Çelik Döküm, best bırakılmasını sağladılar. İstinye’den
Simko, Singer, Sungurlar, Şakir Züm- bulunan Kavel, Türkkay, Beldesan gibi fab-
re, TEZSAN, Türkeli, Türk Kablo, Uzel, Va- rikalar üretimi durdurup fabrikaların önün-
ril Sanayii, VİTA Teneke ve diğer fabrikalar de eylem yaptılar. Levent bölgesindeki,
Tekfen, Türk Philips ve Profilo’nun da ara-
direnişin başını çekiyordu.
larında bulunduğu fabrikaların işçileri böl-
Fabrikaları boşaltan işçiler, bölgedeki işçi- gesel yürüyüşler gerçekleştirdiler. Topkapı
leri de eyleme, yürüyüşe davet ediyor, on- bölgesindeki işyerlerinin bir kısmı 15 Hazi-
ların katılımıyla büyüyen kortejler, alkışlar ran’da üretimi durdu ama sokağa çıkılmadı.
394 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
15-16 Haziran'da
işçileri durdurmaya
çalışan polisler.
Cumhuriyet gazetesi
arşivi
Çıkanların bir kısmı Londra Asfaltı’na, bir kolu arasında yaşanan gerilim, işyerinin
kısmı Edirnekapı’ya doğru yürüyüş yap- idari bölümlerinin işçiler tarafından tahrip
tılar. Bakırköy civarındakiler ise Bakırköy edilmesi sonucunu doğurdu.
içinde yürüyüşe geçtiler. İşçiler taşıdıkla-
Eylemin birinci günü fabrika önlerinde,
rı pankartlarda “Anayasaya aykırı kanun
semt meydanlarında sendika yöneticile-
çıkaranlar işçi düşmanıdır”, “Anayasa ve
rinin ve işçi temsilcilerinin yaptığı konuş-
sendika özgürlüğünü alanlara derslerini
malarla sona erdi. Bazı yerlerde ufak çaplı
vereceğiz” gibi ibareler yer alıyordu.30 Ko-
engelleme girişimlerine rağmen işçiler so-
caeli’nde ise kentin iki ayrı tarafında bulu-
kaklarda seslerini yükseltmeyi başarmış-
nan fabrikaların işçileri oluşturdukları işçi
lardı. Eyleme ilk gün 117 işyerinden 70 bin
korteji ile kent merkezine geldiler ve bura-
işçinin katıldığı tahmin edilmektedir.32
da bir miting düzenlediler.31
15-16 Haziran'da
işçiler E-5 Karayolu
üzerinde.
DİSK Arşivi
16 Haziran’da işçiler bu kez sabahın erken kez asker barikatı ile kesildi. Her defasın-
saatlerinden itibaren sokakları doldur- da, özellikle kadın işçilerin dirayetli tutu-
maya başladılar. Sabah işyerlerinde kart muyla tankların üstünden atlayan işçiler
basan işçiler fabrikaların giriş çıkışlarını Valiliğin önünden Eminönü’ne ulaştılar.
kontrol etmek üzere bir kısım arkadaşla- Amaçları köprüyü aşıp, Beyoğlu’na ulaş-
rını bıraktıktan sonra fabrikaların dışına maktı. Ancak Galata ve Unkapanı köprü-
çıkıp, yürüyüş kolları oluşturarak hare- leri açılarak işçilerin buluşması engellen-
kete geçtiler. Bir önceki gün, üretimi dur- di. Bu yürüyüş kolu buradan fabrikalarına
durmuş ama sokağa çıkmamış fabrika- döndü.34
ların işçileri de bu kez sokaklardaydı. 15 34 Milliyet gazetesi ve Cumhuriyet gazetesi, 17 Haziran 1970
396 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
kısmı hakkında açılan davalar 1974 yılında içine katmışlardır”42 ve” Vurmalı bunları!
çıkarılan af ile düşerken, Kemal Türkler, Yok etmeli bu uşakları! Fikircileri ile ede-
Kemal Sülker, Şinasi Kaya ve Hilmi Güner biyatçıları ile, profesörleri ve doçentleri ile,
gibi sendikacıların yargılandığı dava (Ke- sürü sebep, kahretmeli… “43 şeklinde ya-
mal Türkler’in ölümü nedeniyle hakkında- zılar yazmıştır. Son Havadis gazetesinde-
ki suçlama düştü) 14 yıl sonra 1984’te be- ki köşesinden koroya katılan Orhan Seyfi
raatla sonuçlandı.39 Orhon da sıkıyönetimi selamlıyordu: 44
Sıkıyönetim ilanı bilim dünyasında tepkiy- “Hoş geldin! diyorum. Sıkıyönetim Ko-
le karşılanıp, öğretim üyeleri eleştiren bir mutanı Orgeneral Kemal Atalay’ı
selamlıyorum.
bildiri yayımlarken, sağcı basında büyük
bir tahrifat ve hedef gösterme yaşandı.40 “Paşam inşallah (...) komünist ajanları
toprak altı çalışmalarında bulup çıkarır- Cumhuriyet gazetesi,
Dünya gazetesindeki köşesinde Falih Rıf- 17 Haziran 1970.
sınız. Gizli talimatları, planları, paraları,
kı Atay: “Bunun bir komünist ayaklanma silahları, sabotajları meydana koyarsı-
denemesi olduğu su götürmez.”41, “DİSK nız. (...) İnşallah Yakup Baştımar’ın o giz-
komünistlerin elindedir. Buna hiç şüphe li komünist partisi teşkilatını yok eder,
ajanlarını birer birer yakalayıp deliğe tı-
yok. DİSK komünistleri işçileri aldatmış-
kar, bu rejimi tehlikeden kurtarırsınız.
lar, aldatamadıklarını zorla kalabalığın
“Allah yardımcınız olsun paşam.”
39 Cumhuriyet gazetesi, 13 Aralık 1984. 42 Dünya, 27 Haziran 1970.
40 Barış Öz, s. 71. 43 Dünya, 9 Temmuz 1970.
41 Dünya, 20 Haziran 1970. 44 Son Havadis, 19 Haziran 1970.
400 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Görsel: Cumhuriyet
gazetesi, 9 Haziran
İşten Çikarilanlar ve
1971. Tutuklamalar
DİSK tarafından yapılan ve sonraki sayfa-
larda yer alan bir derlemeye göre eylem-
ler nedeniyle sıkıyönetim döneminde 999
işçi ve 44 temsilci ihbarsız ve tazminatsız
olarak işten çıkarılırken 131 işçi ve temsilci
tutuklandı. Tutuklananların ezici çoğun-
luğu Lastik-İş ve Maden-İş üyelerinden
oluşmaktaydı. Derby, Vinylex, Sungur-
lar, Otosan, Singer, Haymak ve Otomarsan
fabrikalarında yoğun bir işçi kıyımı ya-
şandı. Ayrıca Derby, Sungurlar, Otosan ve
Haymak fabrikalarında çok sayıda işçi tu-
tuklandı. Bu fabrikaların direnişte kilit rol
oynadığını söylemek mümkün.
Lastik-İş Gislaved 1
Lastik-İş Beybi 1
Maden-İş Otosan 88 6 45
Maden-İş Singer 30 6 4
Maden-İş Özkardeşler 18
Maden-İş Arçelik 2 3
Maden-İş Haymak 67 4 19
Maden-İş Silvan 7 4 4
Maden-İş Otomarsan 67 4
Maden-İş Gökçay 1
Maden-İş Elektrometal 1
Maden-İş ECA 1
Maden-İş Profilo 1 1
Maden-İş AEG 2
Maden-İş Auer 1
Maden-İş Otopar 1 1
Kimya-İş Piro-Tek 4 1
Kimya-İş Farmitalia 3 2
Kimya-İş Farglast 1
Kimya-İş Abott 1
Anayasa Mahkemesi kararına göre 1317 sa- Anayasa Mahkemesi, 1317 sayılı Kanun’un
yılı Yasa ile (Md.5/1) konulan, bir kimsenin sendika, federasyon ve konfederasyonla
sendikaya üye olmasının sendikanın yetki- rın kuruluş şartlarına ilişkin maddelerin-
li organının kabulü koşuluna bağlanmasını de (Md. 9/2, a, b, c) yer alan kuralın “yazı-
öngören kural ve yönetim kurullarına ta- lışı bakımından yorumu yapılacak olursa,
nınan sınırsız yetki, Anayasa’nın 46. mad- sendika
ların kuruluşunu değil, yalnızca
desinin işçilere tanıdığı, dilediği sendika- çalışma alanlarını sınırlandırmak
ta ol-
ya üye olma özgürlüğünü özü bakımından duğu görülmektedir” değerlendirmesini
zedelemektedir. Mahkeme’ye göre Yasa’da yapmakta ancak bu değerlendirmenin ek-
sendikaya girme isteminin reddedilmesi sik ve yetersiz olacağını vurgulayarak şu
nedenlerine ilişkin herhangi bir kural bu- önemli saptamayı yapmaktadır:
lunmadığı gibi haklı nedene dayanmayan “Ancak her kuruluşun gereği, o kuru-
reddetmelere karşı üye adayının dava aça- luşun gelişmesi ve çalışması olduğun-
dan işçi sendikasının çalışma alanı için
bileceğini öngören bir kural dahi yoktur. Bu
konulan bu sınırlandırma, ister istemez,
nedenlerle iptal istemi yerindedir. Böylece onun kuruluşunu da etkilemektedir;
“Anayasanın değişik 46. maddesine aykırı gerçekten çalışma alanı kuruluşundan
önce sınırlandırılmış bulunan bir işkolu
bulunan (ve meslekî teşekkülün yetkili or- işçi sendikası, daha kurulurken gelişe
ganının kabulü)” ifadesi iptal edilmiştir. mez durumda ortaya çıkmış bir sendika
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 403
Türk-İş’in Tutumu
15-16 Haziran Olaylarıyla İlgili Türk-İş Bildirisi
“274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunlarında yapılacak değişiklikle-
rin büyük milletimize ve işçilerimize yanlış aksettirildiği, gerçeklerin söylenmediği büyük üzüntü ile tespit edilmiş-
tir. Gerçekler anlatılmadığı için toplu iş sözleşmesi ve grev haklarının ellerinden alındığını zanneden bir kısım masum
işçi arkadaşımız aşırı sol militanların tahrikleri ile sokaklara dökülmekte, anarşiye varan davranışlarda bulunmakta,
işyerlerini tahrip ederek can ve mal güvenliğini tehdit etmektedirler.
275 sayılı Kanun’da yapılacak değişikliklerle de grev hakkı ve toplu sözleşme yapma yetkisi ortan kaldırılmakta de-
ğil, tam aksine işçilerin hak ve menfaatlerine uygun yeni hükümler getirilerek işkolunda dolaylı yoldan çoğunluğu’
temsil etmedikleri halde yetki alarak bu yetkilerini kullanmayan ve işçilerin hak ve menfaatlerini haleldar eden sarı
sendikaların değil güçlü ve her türlü imkâna sahip büyük sendikaların yetkili kılınması için hükümler getirmektedir.
Aziz işçiler. Sendikacı, işçileri teşvik edip sokağa döken, sonra da biz bu hareketin içinde yokuz diyerek meydanı
terk eden sahtekâr insan değildir. Türkiye’yi kargaşaya sürüklemek isteyenlere inanma, onların teşvik ve tahrikle-
rine kanma. Bu hareketleri düzenleyenler azınlıktadırlar. Türk işçilerimizin büyük çoğunluğunu temsil eden Türk-İş
her zaman olduğu gibi ağırbaşlılığını muhafaza etmeyi işçilerimizin ve demokratik düzenin yararı bakımından uy-
gun mütalaa etmektedir. Gerekli tedbirlerin alınacağı inancı içindedir. Bu tedbirler zamanında alınmazsa işçilerimizi
ve sendikalarımızı savunma mecburiyetinde kalacağımızı emrinde ve hizmetinde olduğumuz büyük milletimize ve
aziz işçilerimize saygı ile duyururuz.”
Kaynak: Türk-İş (1973), Türk-İş 9. Genel Kurul Çalışma Raporu, Ankara: Türk-İş Yay., s. 197-l99
bilim adamlarının, yazarların ve özellikle 15-16 Haziran işçi sınıfı tarihindeki en kit-
Anayasayı savunan, onun bir tek ilkesin- lesel direniştir. İşçilerin sendika özgürlü-
den bile vazgeçmek istemeyen bilinçli iş- ğünü, toplu iş sözleşmesi hakkını savun-
çilerin uyarılarda ne kadar haklı oldukları ma eylemi DİSK’i fiilen kapatma planını
hükme bağlanmıştır.”46 bozmuştur. 15-16 Haziran sendika özgür-
lüğünü savunma eylemi olarak, ekonomik
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında
taleplerin ötesinde politik muhtevası olan
yapılan düzenlemenin Anayasa’ya, hu-
bir harekettir.
kuka aykırı olmasının belirleyici oldu-
ğu kuşkusuzdur. Ancak işçilerin taleple-
rinin haklılığı ve eylemin meşruiyetinin 15-16 Hazİran’in Etkİlerİ
de yargı kararını etkilediğini söylemek
15-16 Haziran, 1960’lı yılların sonlarına
mümkündür. Yasa’ya karşı siyasal, top-
doğru gelişen, radikal işçi eylemlerinin et-
lumsal, hukuksal ve bilimsel tepkilerin
kisiyle biçimlenen ve o direnişleri daha da
yaygınlığı Anayasa Mahkemesi’nin ka-
üst bir noktaya taşıyan eylemdir. Kendi-
rarında belirleyici değilse bile etkileyici
liğinden bazı yönleri bulunsa bile, kendi-
olmuştur.
liğinden bir eylem olarak tanımlanamaz.
46 DİSK 4. Genel Kurul Çalışma Raporu
406 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
15-16 Haziran, hazırlıkları yapılan ve arka- 15-16 Haziran, yasaların sınırlarını aşan,
sında DİSK’in kararı ve iradesi olan bir ey- fiili mücadelenin önemini ve gerekliliği-
lem olarak gerçekleşmiştir. DİSK, hazırlık ni ortaya koyan bir eylem oldu. 15-16 Ha-
süreci ve kararıyla işçilerin direnme gü- ziran işçi sınıfının bir sınıf olarak gücünü
cünü açığa çıkarmıştır. Ancak eylem DİSK fark etti ve fark ettirdi. İşçi sınıfının top-
yöneticilerinin öngörülerinin ötesinde ge- lumsal rolüne ilişkin tartışmalara de bir
çen bir yaygınlık ve kitlesellik kazanmış- anlamda nokta koydu. 15-16 Haziran iş-
tır. 15-16 Haziran sadece DİSK’in değil, bu çilerin, DİSK’in kendisine duyduğu güveni
karardan doğrudan ya da dolaylı olarak arttıran bir özellik taşıyarak daha sonraki
etkilenecek Türk-İş üyesi işçilerin ve sen- örgütlenme ve mücadele süreçlerinde esin
dikasız işçilerin de katıldığı bir eylem ol- kaynağı işlevi gördü.
muştur. Ayrıca bu eylemlerde işçi sınıfı
üniversite gençliği ile de buluşmuştur.
12 Mart ve
Sonrasinda
DİSK
1971-1975
Kemal Türkler, DİSK yöneticileri ve işçiler 15-16 Haziran direnişi nedeniyle yargılanıyor.
DİSK Arşivi
15-16 Hazİran İle 12 Mart
Arasinda DİSK
Bakırköy ve İstanbul’un bütün karakolla- Müşaviri Alp Selek ve Lastik-İş Hukuk Mü-
rında, emniyet amirlikleri ve Emniyet İkin- şaviri Nermin Aksın vardır.7 Dönem içinde
ci Şube Müdürlüğünde” işçilerin ve sendika yalnızca DİSK’ten değil bağlı sendikalardan
temsilcilerinin dövüldüklerini, işkenceye da Sıkıyönetim Komutanlığı’na işverenleri
uğradıklarını belirtmektedir. Kuas’ın kul- şikâyet eden yazılar yazılmıştır. 8
landığı dil, polisi şikâyet ederken, askere
26 Haziran tarihinde DİSK, üye sendikala-
karşı ölçülüdür. Kuas, polisin yaptıklarının
ra bir yazı göndererek, DİSK ile koordinas-
Alp Selek insan haklarına ve Anayasa’ya aykırı oldu-
yon içinde davranmalarını, atılacak adım-
ğunu, sıkıyönetimin anayasal bir kuruluş
lardan DİSK’i haberdar etmelerini, resmi
Avukat (İstanbul olduğunu belirttikten sonra, “sıkıyöneti-
Barosu), Maden-İş makamlarla sendika olarak ilişkiye gir-
min bütün sorumluluğu şerefli Türk Ordu-
avukatlarındandır. mek yerine, bu ilişkilerin DİSK üzerinden
Diğer hukukçularla sunun omuzlarındadır” demekte ve polisin
birlikte 15-16 sürdürülmesini istedi. Ayrıca yazıda, zor
muamelesinin “Türk Ordusunun şerefine
Haziran nedeniyle durumda kalan işçilere mali yardımların
gözaltına alınan ve gölge düşürebileceği kesin kanısında” ol- merkezi olarak yapılmasının daha uygun
tutuklananların
savunuculuğunu duğunu ifade etmektedir. DİSK Yönetimi bu olacağı vurgulandı.9 DİSK bu yazıda sen-
yaptı. Alp Selek süreçte Sıkıyönetim Komutanlığı’na yal- dikalardan, yaralanan, tutuklanan ve işten
1970'li yıllar
boyunca DİSK'in ve nızca yazılı başvurularda bulunmamış, ba- atılan üyelerinin listesini de istedi.10
üye sendikaların şında Rıza Kuas’ın bulunduğu bir heyet için
pek çok davasında 7Aktaran: Algül (2015), Rıza Kuas’ın 22 Haziran 1970 tarih ve
avukatlık yaptı de görüşme talebinde bulunmuştur. Söz 970/151 sayılı yazısı (iki sayfa-antetsiz) ile Bkz. Rıza Kuas
imzasıyla sıkıyönetim 22.06.1970 tarih ve 970/152 sayılı ya-
ve işçi haklarını konusu heyetin içinde Rıza Kuas’ın yanı zısı (iki sayfa), İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi.
savundu.
sıra, DİSK Genel Sekreter Yardımcısı İbra- 8 Algül (2015).
9DİSK tarafından Kimya-İş Genel Merkezi’ne gönderilen 26
him Çetkin, Lastik-İş Kocaeli Şubesi Baş- Haziran 1970 tarih ve 970/155 sayılı yazı.
kanvekili Fikri Tanta ile Maden-İş Hukuk 10 Üye sendikalardan Lastik-İş’in, Hür Mensucat İşçileri
Kemal Türkler ve diğer sanıklar 15-16 Haziran direnişi davasının duruşmasında, DİSK Arşivi.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 415
Kuas ve Nebioğlu bir yandan da DİSK adı- dayanışma çağrısında bulundu. Akşam,
na gelişmelerle ilgili açıklamalar yapmaya Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde ya-
başladı. 29 Haziran 1970’te yapılan açıkla- yımlanan çağrıda, DİSK, “Anayasa’daki te-
ma “Türkiye Faşizme Asla Gidemez” baş- mel hakları yok edici tasarılara karşı dire-
lığını taşıyordu. Açıklamada 15-16 Haziran nen devrimci işçilerden tutuklanan ile bu
direnişi sahipleniliyor ve şöyle deniyor- olağanüstü durumdan yararlanılarak iş-
du: “Bir ülkede, işçi sınıfı demokratik hak ten çıkarılanlara ve ailelerine DİSK gerek-
ve özgürlüklerini korumak için bilinçli bir
li yardımı yapmaktadır. Ancak bu olumsuz
DİSK genel başkan
şekilde Anayasal direnişe geçmiş ise ve
koşulların süresi ve etkileri gözetilerek bir vekillerinin
yapılan ihtara rağmen Anayasasının ih- "Türkiye'deki
bağış kampanyası öngörülmüş ve bir hesap faşizm" konulu
lalinde ısrar ediliyorsa, o ülkede faşiz- açıklaması, DİSK
açılmıştır. Anayasadan yana tüm devrimci Ajansı
me gidilmek istendiğinin belirgin örnek-
kuruluşların, toplulukların ve kişilerin bu 29 Haziran 1970
leri var demektir.” 11 DİSK Başkan Vekili
30 Temmuz 1970’te Sendikalar Kanunu’n-
da yapılan değişikliklerin direnişe rağmen
kesinleşmesi üzerine yaptığı açıklamada
ise “Anayasa Mahkemesi bu kanunu mu-
hakkak iptal edecek, bu iptal kararı Türk-
İş ile A.P. iktidarının suratına şamar gibi
inecektir. 27 Mayıs Anayasasından geri
dönüş yoktur” dedi.12
Dayanişma Kampanyasi
Cezaevlerinde bulunan, işten atılan işçiler
ile dayanışma gerekiyordu. Ancak DİSK’in
maddi olanakları yok denecek kadar azdı.
Bu nedenle maddi dayanışma kampanya-
sı düzenlemek öncelikli işlerden biri oldu.
DİSK Yürütme Kurulu, kampanyanın tek
merkezden yürütülmesini, toplanacak
paraların tek elde toplanıp, işçilere ve ai-
lelerine ödemelerin tek elden yapılması-
nı öngördü. Bu maksatla sendikalara yazı
gönderdi ve sendikaların ekonomik güçle-
rine bağlı olarak dayanışmaya katılmaları-
nı istedi. Ancak sendikalardan gelenler ye-
terli olmadı. DİSK, gazetelere ilan vererek
Sendikası’nın DİSK’e yazdığı cevabi yazılar, DİSK’in Sıkıyö-
netim Komutanlığı’na 30 Haziran 1970 tarihinde yazdığı yazı.
11 DİSK Ajansı, 29 Haziran 1970.
12 DİSK Ajansı, 30 Temmuz 1970.
416 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1Bkz. DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu karar defterlerinin Sıkıyönetim Askeri Savcılığı’na teslim edildiğini belgeleyen Zabıt Varakası, 20 Temmuz 1970, İstanbul:
TÜSTAV DİSK Arşivi; 1. Ordu Komutanlığı’ndan DİSK Başkanlığı’na, geri istenen karar defterlerinin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmiş olabileceğine ilişkin
cevap yazısı, 25 Eylül 1970, İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi
lantının İstanbul yerine Çorlu’da yapılma- aradığı üye şartlarını sağlayabilmeleri için
sının nedeninin İstanbul’da sıkıyönetim üye sendikaların örgütlenme işine hız ver-
ilan edilmiş olması ve toplantıların Sıkıyö- meleri kararlaştırıldı. 15-16 Haziran direni-
netim Komutanının iznine tabi olması ol- şine yol açan değişiklik sendikalara Tür-
duğu anlaşılmaktadır. DİSK Yönetim Ku- kiye çapında faaliyet gösterebilmek için
rulu sıkıyönetim süresince bir kez daha işçilerin üçte ikisini üye yapmış olma koşu-
Çorlu’da toplanacaktı. lu getirmişti.
DİSK Yönetim Kurulu toplantısı 4 Ağustos DİSK Yönetimi örgütlenmelerinin başarıya
1970 tarihinde Çorlu’daki DİSK Trakya Böl- ulaşılabilmesi için üye sendikalara her tür-
ge Temsilciliği’nde Kemal Nebioğlu başkan- lü maddi yardım ve kolaylığın sağlanma-
lığında yapıldı. Toplantının ağırlıklı gün-
sı ve bu çerçevede 1 Ağustos’a kadar sen-
demini 15-16 Haziran sonrası gelişmeler
dikaların konfederasyona tahakkuk eden
1724-25 Kasım 1970 tarihli DİSK Yönetim Kurulu Karar Def- borçlarının sendikalara bağışlanmasına
teri, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK
Arşivi. karar verdi.
418 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK Gazetesİnİn
Ankara’da
Yayimlanmasi
Cumhuriyet
gazetesi, 3 Ağustos tarihli Yürütme Kurulu ayrıca
27 Eylül 1970
DİSK adına “DİSK” adıyla bir gazete çıkar-
tılmasına, gazetenin idare yerinin Ankara,
sahibinin Rıza Kuas ve sorumlu yazı işleri
müdürünün Uğur Cankoçak olmasına ka-
rar verdi. Gazetenin yayın yeri olarak An-
kara’nın seçilmesinin nedeni İstanbul’da
ilan edilmiş olan sıkıyönetimdi. Böylece
DİSK yönetimi bir yandan toplantı engeli-
ne bir yandan da yayın organı çıkarmaya
çözüm bulmuştu. Ancak gazetenin Anka-
ra’da çıkarılması, DİSK yönetiminin İstan-
bul’da olması gazetenin yayın politikası
DİSK gazetesi, Sayı 2, 10 Eylül 1970.
ile ilgili sorunlar çıkaracak ve sıkıyönetim
UĞUR CANKOÇAK’A HAPİS CEZASI
Yürütme Kurulu’nun 16 Ocak 1971 Söz konusu yazıyı tarihi bir bel-
tarihli toplantısında Ankara Bölge ge olarak aynen yayımlıyoruz:
Temsilciliği ve DİSK dergisi so-
“Halkların beraberliğini bozamı-
rumlu yazı işleri müdürlüğü ya-
yacaklar”
pan Uğur Cankoçak’ın DİSK adına
demeç vermemesi için kendisine Kürt halkına karşı yeni bir terör
Genel Sekreterlikçe tebligat ya- uygulanıyor
pılmasına karar verirken bir haf- Geçtiğimiz günler içinde Do-
ta sonra da 20 Ocak 1971 tarih- ğu’da yaşayan ve yoklukla mü- DİSK gazetesi, Sayı 4,
li yürütme kurulu toplantısında 13 Kasım 1970, sayfa 2.
cadele ederek, egemen güçlerin
Ankara Bölge Temsilciliği görevi- devamlı baskıları altında yaşayan Türkiye sosyalizminin özünde
ni yapan Uğur Cankoçak’ın bu sı- kürt halkına karşı yeni bir terör olan Halkların kardeşliği esası-
fatının kaldırılmasına karar ver- uygulamasına geçildi. Türkiye- nı bozmak, bütün bir Türkiye’nin
di. Yürütme Kurulu 11 Şubat 1971 nin temel sorunlarından biri olan devrimci gücünü ezmek için kul-
tarihli toplantısında ise DİSK ga- halklar meselesi, ancak sosya- lanılmaktadır.
zetesinin İstanbul’da çıkarılma- lizmin dünya görüşü içinde en iyi
sına, yazı işleri müdürlüğüne Ke- biçimde çözümlenebilir. Bugüne Dilinden, ırkından, dininden do-
mal Sülker Okur’un atanmasına, kadar küçük burjuva şovenizmi layı bugüne kadar horlanan in-
en geç 1 Mart’ta çıkarılmak üzere içindeki bürokrat kadrolar tara- sanların direnişi ancak sosya-
hazırlıklar yapılmasına, her ayın fından girişilen kıyım daha son- lizm esasları içinde başarıya ula-
1’inde ve 15’inde olmak üzere, 4 ra ve son zamanlarda koman- şılabilir. Amerikan emperyalist-
sayfa olarak yayımlanmasına ka- do zulmü olarak hain bir biçimde leri ile onların işbirlikçisi egemen
rar verdi. sürdürülmüştür. Komandoların güçler, şöven bürokratlar, Türki-
Bu kararların alınmasında 13 Ka- silâh zoruyla doğu köylerini ba- yede sosyalizmin en büyük gü-
sım 1970 tarihinde yayımlanan sarak eşkıya arama, silâh arama cünü teşkil eden halkların birli-
DİSK gazetesinin 4. sayısındaki” bahanesiyle yaptıkları hunhar- ği, beraberliği esasını bozmak,
Kürt halkına karşı yeni bir terör ca davranışlara, geçenlerde bir yıpratmak zaten senelerdir ezi-
uygulanıyor” başlıklı imzasız ya- yenisi eklendi ve doğu liderler, len doğu halkını daha çok ez-
zının etkili olduğunu söylemek gençler faşist 141. maddeye da-
mek için yeni tertipler peşinde-
mümkündür. Nitekim Cankoçak yanarak delilsiz, mesnetsiz tu-
dirler. Emperyalizm, komando
hakkında “milli duyguları zayıf- tukladılar. Polisin iddiasına göre
hareketleri ile ve de son tevkif-
lattığı” gerekçesiyle dava açıl- doğulu kardeşlerimiz, uzun sü-
re TİP Genel Sekreterliğini ya- lerle halkın üzerindeki baskısını
dı ve TCK’nin 142/3 maddesi uy- arttırmak istemektedir. Ancak
gulanarak 8 Aralık 1971’de 1,5 yıl pan Tarık Ziya Ekinci başlarında
olmak üzere gizli çalışmalar ya- halkların zuluma karşı, yoksullu-
hapse mahkûm oldu.
pıyorlardı. ğa karşı verecekleri sınıfsal sa-
Cankoçak’ın ceza alması üzerine vaşın özde bir özelliği emperya-
Yürütme Kurulu’nun 18 Temmuz Bu delilsiz ve esasa dayanmayan
lizmin bu oyununu mutlaka bo-
suçlama elbette sökmeyecek-
1972 tarihli toplantısında “Uğur zacaktır.
ti. Nitekim Tarık Ziya Ekinci, Ca-
Cankoçak’ın DİSK dergisini An-
nip Yıldırım, Musa Anter, Mehmet Yaşasın halkların beraberliği, kar-
kara’da çıkarırken DİSK yöneti-
Emin Bozarslan, ve diğer sosya- deşliği.
cilerinin bilgisi dışında bazı ya-
list doğulu arkadaşlarımız ser-
zılar yayınlaması ve bunlarla il- Yaşasın Türkiye sosyalizmi…”
best bırakılmışlardır.
gili açılan davalarda verilen para Kaynak: DİSK gazetesi, Sayı 4, 13 Kasım 1970,
cezalarının ödenmesi” kararlaş- İktidar, şövenist tutumlarını, do- sayfa 2.
tırıldı. ğulu halkın devrimci gücünü, [Özgün metindeki yazım aynen korunmuştur]
420 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Cumhuriyet gazetesi,
15-16 Hazİran İle 12 14 Ekim 1970.
Ansiklopedisi, Cilt 1.
27Eyüp Cumhuriyet Savcılığı, 1970/472 sayılı takipsizlik ka-
rarı, 15 Aralık 1970.
DİSK gazetesi, Sayı 4, 13 Kasım 1970; Türkiye Sendikacılık
28
Ansiklopedisi, Cilt 1.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 425
Hüseyin Çapkan, 15 Ekim 1970’te Gislaved’e yapılan saldırıda polis tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybet-
mişti, Gislaved işçisi Hasan Kırık da aynı gün yaşanan polis şiddetinin mağduru olarak 19 Mart 1971’de beyin kana-
ması sonucu hayatını kaybetti. Lastik-İş sendikası, “Katilleri biliyoruz” diye bir açıklama yaptı. Lastik-İş, Hasan Kı-
rık’ın ölümüne insafsızca coplanmasının yol açtığını söyledi ve polisi suçladı.1
Polis Gislaved işçilerine çok kötü davranmıştı bayıltıncaya kadar, kimilerini komaya sokuncaya kadar dövmüştü.
Ancak, Hasan Kırık herkesten fazla şiddete maruz kaldı. İsa Çevik’e göre bunun nedeni polise sıkılan sıcak suydu:
“Koreli Hasan, benim köylümdü. Buhar kazanlarının tamirini yapardı. Polisler içeri girince onların oradan, buhar ka-
zanlarından polise sıcak su sıkmışlar. Polisler Beşiktaş’a götürdüklerine önce ‘Bize su sıktınız alın bakalım’ diye
gözaltındakilerin üstüne su sıkmışlar. İşçilerin kimisi yalın ayak, kimisinin üstünde elbise yok, o vaziyette su sıkı-
yorlar. Sonra ‘Bize su sıkılan yerin sorumlusu kim?’ diye soruyorlar. Koreli Hasan denince de onu çok fena dövü-
yorlar. Zaten bu dayaktan sonra çok yaşamadı rahmetli.”2
Rasim Camgöz de Hasan Kırık’ın ölümüne, emniyette polisten yediği dayağın yol açtığını düşünenlerdendi:
“Hasan arkadaşımdı. Beraber çalışıyorduk. ‘Koreli Hasan’ diyordu herkes. Rahmetli emniyette çok dayak yemiş.
Ben çıktıktan sonra sordum ‘nasıl?’ diye. ‘Allah düşürmesin’ dedi. Coplarla, kafasına, beline, nereye denk gelirse
vurmuşlar. ‘Mideme kan oturdu’ demişti. Ondan sonra çok yaşamadı. Beyin kanaması geçirdi gitti. Dayaktan öl-
dü aslan gibi adam niye ölsün ki?”3
1 Lastik-İş gazetesi, Sayı 45.
2 Zafer Aydın tarafından İsa Çevik ile gerçekleştirilen görüşme, 2019.
3 Zafer Aydın tarafından Rasim Camgöz ile gerçekleştirilen görüşme, 2019.
için polise yazılı talimat vermiştir.”32 larını da çekti. Polislerin, Çapkan’ın yakın-
larına “Hüseyin Çapkan’ı biz öldürmedik;
Gislaved Fabrikası’nda yaşanan olaylar
onu fabrikaya giren öğrenciler öldürdü”
kamuoyunda sert tepkilere yol açtı. TİP
dedikleri de öne sürüldü.33 DİSK gazetesin-
Genel Başkanı Şaban Yıldız, olaylara ilişkin
de yer alan bir değerlendirmeye göre, Hü-
olarak verdiği demeçte, sıkıyönetimden
seyin Çapkan’ın ölümünden sonra yalan
sonra işçilerin zor yoluyla dize getirilmek
furyası başlamıştı: “Önce Hüseyin Çapkan
istendiğini ve özel komando birliklerinin
damdan düşerek öldü dediler. Bu yalana
bu amaçla İstanbul’a getirildiğini söyledi.
inanılmayınca kamyondan düşerek öldü
Yıldız’ın açıklamasında, işverenlerin “sert
dediler. Bu açıklamaya da kimse inanma-
ve anlaşmaya yanaşmayan bir tutum iz-
yınca Hüseyin Çapkan’ın üzerinden bir
ledikleri” öne sürülerek iktidarın becerik-
kurşun çıkarıldığını söylediler.”34
siz politikası sonucu sıkıntıya düşen bazı
sanayi kollarında işverenlerin, sıkıntının 16 Ekim gecesi Lastik-İş’in Merter’deki bi-
yükünü işçi sınıfına aktarma ve işçilerin nasında hazırlanan yere konan cenazenin
mücadele azmini kırma çabası içinde ol- başında çok sayıda işçi sabaha kadar nöbet
dukları da öne sürüldü. tuttu. 17 Ekim sabahı saat 10’da Beyazıt Ca-
mii’ne getirilen Hüseyin Çapkan’ın cenaze-
Olaylar sırasında, ölen işçi Hüseyin Çap-
si çok sayıda işçi ve öğrencinin katıldığı bir
kan’ın cenazesinin 17 Ekim’de Lastik-İş törenle Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa
sendikasınca düzenlenen bir törenle kal- verildi. Cenazede Rıza Kuas en öndeydi.
dırılması kararlaştırıldı. 16 Ekim sabahı ce-
nazeyi almak için Adli Tıp Kurumuna gelen Hüseyin Çapkan’ın ölümü ile ilgili Eyüp
Çapkan’ın ailesi ve arkadaşlarına cenaze- Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütü-
yi vermek istemeyen polis, cenazenin der- len hazırlık soruşturması sonucunda Çap-
hal camiye götürülerek gömülmesini iste- kan’ın polis kurşunu ile öldüğü saptan-
di. Çeşitli formalitelerden sonra cenazeyi masına rağmen takipsizlik kararı verildi.
DİSK gazetesi, Sayı 4, 13 Kasım 1970; Türkiye Sendikacılık
32 33 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1.
Ansiklopedisi, Cilt 1. 34 DİSK gazetesi, Sayı 4, 13 Kasım 1970.
SAVCILIK: POLİS ÖLDÜRDÜ AMA SUÇ UNSURU YOK
Polis kurşunu ile öldürülen Hüseyin Gıslavet fabrikasına geldikleri fab- rak öldüğüne dair 19/10/1970 ta-
Çapkan’ın ölümü ile ilgili yürütülen rikayı işgal eden işçilere fabrikayı rih ve 972/8951 sayılı adlı tıp rapo-
hazırlık soruşturması sonucunda terk etmeleri ve içinde bulundukla- ru gibi delillerle anlaşılmıştır.
Eyüp Cumhuriyet Savcılığı tarafın- rı hali suç bulunduğu zabıta amirle- Silah kullanarak fabrikayı işgal-
dan verilen bir ibret belgesi niteli- rince birkaç defa höpörlerle işçile- den kurtarmak ve kendisine yapı-
ğindeki takipsizlik kararı şöyledir: re anonsta bulunduğu ve kendilik- lan tecavüzü bertaraf eden vazife-
T.C. Eyüp C. Savcılığı lerinden fabrikayı terk edip gitme- li zabıta memurları hüviyetleri tes-
Hazırlık No: 1970/3417 leri halinde kimsenin burnunu ka- pit edilememiştir.
namayacağı hususunun hatırlatıl-
Karar No: 1970/1472 Silah kullananların silah kullanma
masına rağmen işçilerin buna da
TAKİPSİZLİK KARARI talimatına uydukları ve silah kul-
uymadıkları ve fabrikayı işgale de-
Davacı: K.H. lanmayı zaruret icabı ve son çare
vam ettikleri bu kerre yine zabıta
olarak kullandıkları, olaya müşa-
Mağdur: Hüseyin Çapkan. 2052 si- amirlerinden Emniyet Müdür Mu-
hede eden Vilayet ja. Kumandanı
cil numaralı Gislavet fabrikası işçi- avini Orhan Erdemir işçilere höpör-
lerle amme intizamının mutlak su- Albay Zühtü, Vilayet jandarma ku-
si. 1341 doğumlu. G. Paşa Ordu Cad.
rette korunacağı cebir ve şiddet is- mandanlığında görevli Yarbay Se-
No: 15’te ikamet eder. 21/7/1952
timaline yer vermeden işçilere iş- dat Özenger, emniyet müdür mu-
tarihinden itibaren Gislavet fabri-
gal ettikleri fabrikayı terk etmeleri avini Salih Doranın şahadetinden
kası işçisi.
hususu hatırlatılmış olmasına rağ- anlaşılmıştır.
Suç: Adam öldürmek
men işçiler buna da uymayınca İs- Binnetice Hüseyin Çapkan’ın, vazi-
Suç Tarihi: 14/10/1970 saat 04.30
tanbul Belediyesinden temin edilen fe icabı silah kullanmış ve hüviyeti
Suç Yeri: Eyüp Gislavet fabrikası dozerle işgal altında bulunan fab- tespit edilmemiş zabıta grubunun
Eyüp Bahariye caddesinde kuru- rikanın duvar ve kapısı zorlanarak yaptığı atıştan isabet ederek öldü-
lu Gıslavet Lastik Fabrikası’nın işçi- menfezler açıldığı bu kerre işgali ğü ve bu itibarla olayda suç unsu-
leri kanuni grev şartlarını tahakkuk yapan sanık işçilerin sıcak ve soğuk ru bulunmadığı tespit edildiğinden
ettirmeden suç tarihinden 2-3 gün suları hortumlarla vazifeliler üzeri- C.M.U.K.nun 163. maddesine tevfi-
önce suç yeri olan Gıslavet lastik ne kışkırttıkları fabrikada ayakkabı kan takibata yer olmadığına karar
fabrikasında işbaşı yaptıkları halde imali için kullanılan demir kalıpları ve verildi. 15/12.1970.
çalıştıkları makinanın önüne gelip taşları vazifelere atarak yaraladık- Eyüp C. Savcısı Yardımcısı Faruk
çalışmadıkları ve mesai bittiği hal- ları demir çubuk ve sopalarla va- Ertem-13841
de iş yerini de ödenmeyen yövmi- zifelilere hücum ettikleri buna mu-
yelerinin ödenmesi ücrete zam ya- kabil fabrikanın duvar ve kapısından
pılması ve bazı sosyal garantilerin açılan menfezlerden içeriye sız-
tanınmasını talep ve bahane ede- mış ve sayıları bir hayli kabarık va-
rek çalışmayışlarının sebebi ola- zifeli polisin düştükleri durum ica-
rak göstermişler ve fabrikayı işgal bı ve zaruret sonunda taşıdıkları si-
ederek terk etmemişlerdir. Bu ha- lahı kullandıkları silahı kullanan va-
lin 2-3 gün devam etmesi karşı- zifeli polislerin hüviyetlerinin tespit
sında amme intizamının korunma- edilemediği ve bu esnada yapılan
sı fabrikanın işgalden kurtarılması atıştan maktul Hüseyin Çapkana
ve işlenmekte olan suçun temadi- ölü muayene raporunda gösterildi-
sini kesme ve işlenmekte olan suçu ği gibi isabet ederek ölümünü intaç
tahkik etmek için İst. Emniyet Mü- ettirdiği sanıkların birbirini tamam-
dürlüğü 1200 kişilik polis amir ve layan beyanları, olay mağdurlarının
memurlarından mürekkep bir kuv- beyanı, şahitlerin birbirini tamam-
vetin 15/10/1970 günü saat 4.30 layan beyanı mağdur Hüseyin Çap-
da suçun işlenmekte bulunduğu kanın uzak mesafeden isabet ala- TÜSTAV DİSK Arşivi
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 429
raktılar. İşçiler bir süre önce Türk-İş’e bağlı kaya karşı direndiklerini açıkladı. Türkiye
Teksif sendikasından ayrılarak DİSK’e bağ- İşçi Partisi, yaptığı açıklamayla patronların
lı Tüm-İş sendikasına geçmişlerdi. Eylem çıkarlarını kollayan iktidar ile işbirlikçi sen-
22 Ekim günü sona erdi. Ancak işverenin dikaların işçilerin sendika seçme özgürlü-
eylem nedeniyle on işçiyi işten çıkarma- ğünü kısıtlamak istediklerini belirtti. İşçiler
sı üzerine 10 Kasım günü işçiler yeniden iş 16 Kasım günü işbaşı yaptılar. İşveren yet-
bıraktılar. DİSK üyesi işçiler fabrikanın ka- kilileri, vardiya girişlerinde fabrika kapısın-
pısını tutarak çalışmak isteyen Teksif üye- da DİSK üyesi 140 işçinin kartlarını ellerin-
lerini içeri sokmadılar ve eylem bir işyeri den aldı ve işlerine son verildi.
işgaline dönüştü. Polis, fabrikanın duvarını
buldozerle yıkarak içeri girdi. Polisle işçiler 15-16 Haziran sonrasında sendikalaşma
hakkı için bir başka büyük mücadele Çu-
35Eyüp Cumhuriyet Savcılığı, 1970/472 sayılı takipsizlik ka-
rarı, 15 Aralık 1970. kurova bölgesinde yaşandı. DİSK’e bağlı
DİSK’E AKAN İŞÇİYE KARŞI ŞİDDET
İşçilerin çoğunluğunun Tüm-İş’e etti ama işçiler Teksif’in sözleş- ya valinin emriyle polis ve jandar-
geçmesi üzerine işveren, Adana me yapmasına da karşı çıktıkları ma müdahale etti. Güvenlik güç-
Valisi ve polis yeni önlemler alma için işgal devam etti. Bunun üze- leri işgali sona erdirmek amacıy-
yoluna gitti. Ekim ayında olaylar rine işveren DİSK’in Güney Böl- la buldozerlerle duvarları yıkarak
sırasında işçilerle işveren arasın- ge Temsilciliği ile görüşmeyi kabul fabrikaya girdi. Bu olaylar sırasın-
da bir anlaşmazlık olmadığını, iş- etti. 10 Kasım günü işçilerin iste- da 60 işçiyle 27 polis yaralanırken
çilerin sendika yöneticilerini pro- dikleri sendika ile sözleşme yap- gözaltına alınan işçilerden seki-
testo ettiklerini söyleyen işve- mayı kabul eden işveren bir gün zi daha sonra mahkemece tu-
ren Şevket Sabancı Kasım ayı- sonra fikir değiştirdi. tuklandı.”1 Tutuklananlar arasın-
nın başlarında fikir değiştirdi ve da Maden-İş Örgütlenme Daire-
DİSK’e karşı önlem aldı. Adana “Tüm-İş üyesi işçiler ile Teksif
si uzmanı Mehmet Cengiz Turhan
Valisi’nin ve Türk-İş’in desteğiy- üyesi işçiler eylemin sürdürül-
da vardı.
le hareket geçen işveren, direnişin mesi konusunda anlaşamadılar.
Tüm-İş üyelerinin kapıları tutarak, Bossa’da işçilere uygulanan şid-
önderlerinden Mahmut Duluk-
gece vardiyasında çalışmak iste- deti kelimelerle anlatmak çok
lu ve diğer iki işçiyi 10 Kasım gü-
nü işten çıkardı. İşten çıkarılan iş- yen Teksif üyelerini engellemele- zordu. Ancak Hürriyet’in 13 Ka-
çi sayısı daha sonra 10’a yüksel- ri, eylemin işgale dönüşmesine ve sım 1970 tarihli nüshasında ya-
di. Bu operasyondan sonra işçiler işçiler arasında çatışmaya yol aç- yınlanan ve foto muhabiri Hamit
işi bırakıp fabrika bahçesinde top- tı. Olayda 24 işçi yaralandı. İşgal Deste’nin çektiği bir fotoğraf te-
landı ve çıkarılan işçilerin işe iade- eylemine ve iki sendikanın üye- rör ortamını tam anlamı ile yan-
sini istedi. İşveren bu isteği kabul leri arasında başlayan çatışma- 1 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1, s. 188.
Çukurova'da DİSK'e üye olmak isteyen işçiye şiddet. Fotoğraf: Hamit Deste, Hürriyet, 13 Kasım 1970
VAROLUŞ ve DİRENİŞ (1967-1970) | 431
sıtmış ve uzun yıllar bellek- var. Öldüğünü sandığımız bir Özbucak fabrikalarında çalışan işçiler
lerden silinmemişti. Yazar İs- kadın işçinin akıbeti gizleni- büyük gruplar halinde her gün DİSK’in
mail Cem Milliyet gazetesin- yor. Adana’da bütün şidde- Güney Bölge Temsilciliği’ne gelerek ka-
deki köşesinde bu fotoğraf tiyle bir terör havası hüküm
yıtlarını yaptırmaya başladılar.
ile ilgili şu cümleleri yazmıştı: sürüyor.”
“Bazı olaylarda bir fotoğraf, TİP genel sekreteri Şaban 21 Ekim 1970 tarihinde 4 bin civarında
durumu sayfalarca yazıdan Bossa işçisi, akort esasına dayanan ücret
Erik ile CHP İzmir Milletveki-
daha etkin biçimde özetle-
yebilir. Adana’daki Bossa iş- li Şeref Bakışık da Adana’ya sisteminin düzeltilmesi isteklerinin yeri-
çileri olayı da bunlardan biri- gelip işçilerin durumu ile ilgi- ne getirilmemesi üzerine direnişe geçip
dir. Beş polisle bir bekçi yer- li bilgi aldı.
de kıvranan bir işçiyi taban- fabrikayı işgal etti. İşverenin işçilerin is-
ca tehdidiyle ve sopayla ve Türk-İş Genel sekreteri Tunç teklerini kabul etmesi üzerine işçiler bir
copla ve inanılmaz bir vah- ancak olaylar sona erdikten
günlük direnişten sonra işbaşı yaptı. Bu
şetle döverken çekilmiş fo- sonra, 16 Kasım’da Adana’ya
toğraf, bir bakıma ‘dün’ ve gelebildi ve işçilerle görüştü. direniş Teksif’e rağmen ve Teksif’e karşı
‘yarın’ın Türkiye’deki müca-
gerçekleştirildi. 37
delesini yansıtmaktadır. Bu Bossa ve Paktaş işverenle-
mücadelenin dün tarafın- ri gazetelere ilân vererek ça-
dan kazanılmasına çok en- Türkiye’nin ve Adana’nın sayılı büyük
tışmanın bittiğini ve işbaşı
der birkaç örneğin dışında fabrikalarından olan Bossa’nın işçileri
yapılacağını bildirdi. İşveren,
tarih şahit değildir. Gelece-
işbaşı yapılacağı gün direni- şalterlere basıp bahçede toplandılar. Pat-
ğin mutlu toplumları harcın-
da her zaman hunharca dö- şe katılan işçileri tasfiye et- ron Sakıp Sabancı işçilere isteklerini sor-
vülmüş işçilerin kanı vardır.”2 meye başladı. duğunda, hep bir ağızdan “Teksif’i istemi-
DİSK’in desteği “Giriş kapısında işçileri tek yoruz” diye bağırdılar. 38
Bölgede görevli Ahmet Ak- tek kontrol eden idare amir- 37 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi (1998), Cilt 1, İstanbul:
bıyık ve Mehmet Cengiz Tur- leri sabah ve öğleden sonra- Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı ortak yayını, s. 188.
han, sonbahar ayları boyunca ki vardiyalarda DİSK’e bağlı 38 DİSK gazetesi, Sayı 4, 13 Kasım 1970, sayfa 1 ve 3.
1970’li yıllarda Kimya-İş ve Sos- Tüm-İş, Tüm Mensucat İşçileri Sen- raber gittim hatta. Nebioğlu dön-
yal-İş sendikalarında yöneticilik dikası. Bölge sendikası, Tarsus’ta dü ben kaldım. Benim oraya gittiğim
yapan, DİSK’in örgütlenme, eğitim kurulmuş bir sendika. Çukurova gün fabrikalarda işgal başladı. Top-
ve yayın faaliyetlerinde çalışan ve Basma Fabrikası’nda greve gitmiş. lu sözleşme sürecindeki üç fabrika-
1990’larda DİSK Genel Sekreterliği O süreçte de DİSK’le ilişkisi oluyor. da birden.
yapan Mehmet Atay Çukurova di- Ve DİSK o grevi destekledi o dö-
- Yetkili olan Türk-İş. Teksif. Ama iş-
renişini DİSK görevlisi olarak 55 gün nemde. Hatta Turgut Gökdere, Tu-
çinin içinde olan DİSK.
boyunca yaşadı. Atay direnişi Can rizm-İş Başkanı o sıra, toplu söz-
Şafak’a şöyle anlattı: leşme görüşmelerini de Turgut - Evet. Bütün tarihleri boyunca üç
götürdü orada, sonra grev oldu. dönem almadıkları zammı DİSK’in
- Adana’da tekstil işgalleri olmuştu
bu dönemde, DİSK’in, DİSK’in sen- O grev Adana’yı daha çok etkile- korkusuna bir seferde verdi adamlar.
dikalarının da büyük destek verdiği di. Zaten ’70 16 Haziranının da etki- - DİSK gelir diye.
direnişler... si çok fazlaydı. O sırada bu üç fab-
- DİSK gelir diye.
rikada –Bossa, Güney Sanayii ve
- 16 Haziran’dan üç ay sonra. Ada-
Paktaş’ta, üçü de ayrı patronlardır- Burada unutulmaması gereken şey-
na’da Bossa Güney Sanayii, Pak-
Türk-İş’e bağlı Teksif Sendikası o sı- lerden birisi de TÖS’ün, Türkiye Öğ-
taş işgalleri oldu. Onların tamamını
rada toplu sözleşme müzakereleri- retmenler Sendikası’nın büyük etki-
yaşadım ben. 10 Kasım günü Ada-
ni götürüyor. sidir. Gittiğimiz her yerde, bir lokalin
na’ya gittim, 55 gün Adana’da kal-
dım o süreçte. İşgallerin başladı- - Büyük de huzursuzluk var işçi yoktur, bir şuben yoktur ama bir Tür-
ğı gün Adana’ya gitmiştim. Cengiz arasında... kiye Öğretmenler Sendikası loka-
[Turhan] benden sonra oraya geldi li vardır. Ve o lokalleri irtibat bürosu
- Ve iyice gerilip iş kopma nokta-
Bölge temsilcisi olarak. olarak kullanırdık.
sına gelince, “Asker Mehmet” de-
Kaynak: Can Şafak tarafından 1994-1996 döne-
Orada, Çukurova Basma Fabrika- di Türkler, “haydi Adana’ya.” Haydii mi DİSK Genel Sekreteri Mehmet Atay’la 25 Kasım
sı’nda bağımsız bir sendika vardı. biz apar topar... Nebioğlu’yla be- 2014 günü İstanbul’da yapılan görüşme.
Tüm-İş sendikasına üye 616 işçi Tarsus’ta tekstil işçileri için Adana’da Tüm-İş sen-
Basma Fabrikası’nda 16 Ekim 1970’te gre- dikasının bürosunu kurdu. Bu arada Bos-
ve başladı. DİSK bu greve çok önem verdi; sa işçileri Tarsus Basma grevini ziyaret
merkezi olarak yürütülmesine ve mad- ederek dayanışmada bulundu. 36
di olarak desteklenmesine karar verdi.
Bossa Fabrikası’nda Türk-İş’e bağlı Tek-
DİSK, Yönetim Kurulu üyesi Turgut Gök-
sif örgütlüydü. DİSK’in Türkiye çapın-
dere başkanlığında bir heyeti grev bölge-
da yarattığı etki Çukurova bölgesine
sinde görevlendirdi.
de yansıdı. DİSK Genel Merkezi ekiple-
Tarsus Basma Fabrikası grevi sürerken ri Adana’da çalışmaya başladı. Çukuro-
bu kez Adana’nın en büyük fabrikası olan va’da dokuma işçileri DİSK’i seçtiler.
Bossa’da çalışan 4 bini aşkın işçi DİSK’e Teksif üyesi işçiler çığ gibi artan bir hız-
üye olmak için eyleme geçti. la DİSK’e üye olmaya başladılar. Ada-
DİSK Bossa işçilerinin DİSK’te örgüt- na’nın en büyük fabrikalarından Bossa,
lenmesi için çok sayıda DİSK temsilcisi- Güney Sanayii, Paktaş, Milli Mensucat ve
ni, hukukçuyu bölgede görevlendirdi ve 36 DİSK Ajansı, 24 Ekim 1970.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 433
Vardiya vardiya tüm işçilerin katılımıy- lışma Müdürlüğü tarafından DİSK T in yet-
Bossa'da direnen
işçiler gözaltında, la yapılan toplantılar sonucu oybirliğiyle, kili sendika olduğunun kabulünü amaçla-
DİSK Arşivi seslerini duyurmak ve mahkeme yoluyla dıkları şeklindeydi. Yetki DİSK’e verilirse
referandum kararı alabilmek için fabrika- işgalin kalkıp, üretime geçilip geçileme-
nın işgal edilmesine karar verildi. yeceğini soran işverene DİSK, derhal üre-
timin başlayacağını, esasen işgal sürer-
DİSK’in temel ilkelerinden olan tabanın
ken makinaların bakımının da yapıldığı-
söz ve karar sahipliği bir kez daha işledi ve
nı bildirdi. İşverenler, durumu değerIen-
BOSSA I fabrikası 15 vardiyasında iki var-
dirip tekrar DİSK’i arayacaklarını bildir-
diya işçiler tarafından işgal edilip işveren
diler. Ertesi günü de Adana İş Mahkemesi
yöneticileri dışarı çıkartıldı, üretim durdu
DİSK’in referandum isteği konusunda ka-
ve kapılar kapatıldı.
rar verecekti.
BOSSA I işgali Adana’da duyulur duyulmaz
Ancak o gece yarısı saat 02.00’de, Kayse-
BOSSA II, PAKTAŞ, GÜNEY SANAYİİ aynı
ri’deki Hava Komando Tugayı Adana’ya ge-
yöntemle işgal edildi.
lerek buldozerlerle fabrikaların kapılarını
İşgalin üçüncü günü BOSSA işvere- kırdı, işçilere dipçiklerle saldırılarak işga-
ni Sabancıların baş hukuk müşaviri, ge- le son verdi. 3 işçi yaralandı, 14 işçi tutuk-
ce DİSK’e telefon edip amaçlarının ne ol- landı. Ama işçiler işbaşı yapmadı. Bu kez
duğunu sordu. Aldığı cevap, işveren ve Ça- Adana’nın tüm işçi mahal1elerine komando
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 435
“Necmettin’i Vurdular”
Can Şafak
birlikleri çadır kurdular ve hem işçilere hem DİSK’in yaptığı görüşme sonucunda, hiç
de ailelerine baskı yapmaya başladılar. bir işçinin iş akdi feshedilmemek koşuluy-
la, işgalin başlamasından bir hafta sonra 15
DİSK’in yaptığı tüm yasal başvurular red-
bin işçi işbaşı yaptı.
dedildi. Adana Valiliği işbaşı yapmayan iş-
çilerin işlerine son verileceğini bir bildi- Aradan 6 yıl geçtikten sonra, DİSK’in refe-
ri yayınlayarak duyurdu. Bildiri, Komando randum talebini reddeden Adana İş Mah-
Tugayının araçları tarafından hoparlörlerle kemesi Hâkimi, Valinin baskısıyla karar
mahalle aralarında sürekli okundu. Yaratı- verdiğini, kendi vicdanına ve hukuk an-
lan terör ve baskı çok dayanılamaz boyut- layışına göre referandum kararını vermek
lara ulaştı. istediğini açıkladı.
EMPERYALİZMİN VE KAPİTALİZMİN UŞAKLARI
NECMETTİN’İ VURDULAR
Devrimci sendikacı Necmettin Ama, Ömer Çavuşoğlu isimli işve- Ne gariptir ki, olay yerinde gün-
Giritlioğlunu, işverenin maşalığı- renin üzerine aldığı benzin tank- lerden beri bekliyen jandarma o
nı yapan bir şöför, göğsünden tek ları yapım bölümünde ise, işçilere gün, ortalıkta yoktu. Necmettin
kurşunla öldürdü. Necmettin 26 hiçbir hak verilmiyordu. öldürülüp, işçiler galeyana gelin-
yaşındaydı. Aliağa Rafinerisinin ce jandarma da geldi.
İşveren, bir sarı sendika ile güya
yanında çalışan işçilerin haklarını toplu sözleşme imzalamış, işçile- Ne gariptir ki işveren olayı önce-
almak için başlattıkları grevi yö- re hiçbir hak vermeden, onları bi- den biliyormuş gibi, Necmettin’e
netiyordu. Vurdular…. Öldürdüler rer esir gibi çalıştırtmak yolunun “Yakında senin öldürülğünü göre-
Necmettinimizi…. tutmuştu. ceğim.” demişti.
Aliağa Rafinerisinin yapımında Gerçeği gören işçiler, devrim-
çalışan, yapı işçileri göz yaşı dök- DEVRİMCİLER ÖLÜR…
ci niteliği ile tanınan Yapı İşçileri
tüler. Necmettinimizin arkasın- DEVRİMLER SÜRER GİDER
Sendikasına, (YİS’e) üye oldular.
dan, Erkekçe and içtiler, bu kav- Necmettinimiz öldürüldü.
YİS’in genel başkanı, 26 yaşında,
gayı sürdürmek için…
yiğit bir devrimci olan Necmettin Amerikan emperyalizmin ve yerli
Ve de şöyle dediler Necmettini- Giritlioğlu idi. ortaklarının azgınlığı arttıkça sa-
miz için: yıları çoğalan devrim şehitlerine
Giritlioğlu işçileri uyardı. İşçiler
“Kavgada vuruldun dağ gibi düş- greve başladılar. bir yenisi eklendi. 16 Haziran günü
tün İstanbul’da öldürülen şehit kar-
GİRİTLİOĞLU’NU deşlerimiz gibi.
Duyuldu zelzelen dört bir tarafta”
KURŞUNLUYORLAR Ölüsünü Ankara’ya göndermeden
Necmettin Giritlioğlu’nu, İz-
22 Ağustos 1970 Cumartesi sa- önce, Aliağa Rafinerisinin yiğit iş-
mir’den uğrunda öldüğü yapı işçi-
bahı, işyerinde çalışan Rus tek- çileri, 48 yıl önce Ege kıyılarından
leri yolcu ettiler. İşçi sınıfı için can
nisyenlerini taşıyan bir otobüs denize dökülüp, sonra dost mas-
veren Necmettin’i… O’nu Anka-
geldi, işyerinin kapısına… Grevci- kesi altında gene yurdumuza gi-
ra’da işçiler, devrimci gençler ve
ler durumu anlattılar, teknisyen- ren emperyalistlerin ve işbirlikçi-
işçiden yana aydınlar karşıladılar.
ler çekip gittiler. Az sonra bir ikin- lerinin yüreklerini ağzına getiren
Sol yumrukları kaldırıp, O’nun ve ci otobüs geldi. Şöförü, işverenin şu andı içiyorlardı:
tüm devrimcilerin intikamını al- yakını olduğu bilinen Kazım So- “Bizi mahvetmek isteyen emper-
maya and içerek, kara toprağa yuncu isimli bir satılmıştı. yalizme, bizi sömüren patronlara,
verdiler.
“Ben grev filân anlamam. Gire- toprak ağalarına, tefecilere kar-
Necmettinimiz öldü. Ne gam… rim işyerine…” dedi. İşçiler, diren- şı sayımızın azlığına düşmanla-
Devrimciler ölür. Devrimler sü- diler. Necmettin Giritlioğlu, orta- rın çokluğuna bakmadan ve hiç-
rer gider. İşçi sınıfının kesin zafe- lığı yatıştırmak için ortaya çıktı. bir şeyden korkmadan kanımızın
rine kadar… Şöför, Necmettin’i görünce oto- son damlasına kadar savaşacağı-
büünse bindi. Torpido gözünden mıza and içeriz.”
ALİAĞA RAFİNERİSİNDE OLUP bir tabanca çıkarıp, Necmettin’i-
BİTENLER… nin tam yüreğinin ortası ateş et- NECMETTİN’İMİZ BOŞUNA
İzmir’deki Aliağa Rafinerisinin bir ti. Necmettininimiz tek kurşun- ÖLMEDİ
kısmında, iyi bir toplu sözleşme la ölüp gitti. İşçilerin bir anlık şaş- Gazeteciler koşuşmuşlardı olay
yapılmış ve burada çalışan işçiler kınlığından yararlanan katil, oto- yerine. İçlerinden devrimci bir ya-
için, iyi sayılacak haklar alınmıştı. büsünü sürüp kaçtı. zar konuştu, şöyle anlattı:
“18 Yaşında sırım gibi bir delikan- ruz. Ama işçiden yana devrimciler. ve sosyalizm için can veren yüz-
lı, biraz heyecanlı… Gözleri civa gi- İşçiye inanıp, devrime, işçinin gü- binlerce devrimci gibi…
bi, dudakları kuru ve çatlak… cüne ve aklına inanan dostlar.
Necmettinimiz boşuna ölmedi.
“Necmettin ağabey öldürüldü… Siz bunları okuyor ve duyuyorsu-
Ama, yine sürdüreceğiz grevi… nuz… Yaşasın emekçiler…
O’nun ruhu için sürdüreceğiz…”
Necmettinimiz boşuna ölmedi… Yaşasın işçi sınıfı…
“Nerelisin sen?”
Dünyanın dört bir yanında, ger- Kaynak: DİSK gazetesi, Sayı 2, 10 Eylül 1970.
“Maraşlıyım… 7 aydır çalışıyorum
çek demokrasi, tam bağımsızlık Sayfa 1 ve 3.
burada…”
“Senin yevmiyen ne kadar?”
“20 lira geçiyor elime… Batger’de
bir hemşerim var, montajda çalı-
şan, iki mislini alıyor.”
Sonra bir başkası…
“Sana bir şey diyecem yazar mı-
sın?” diyor.
-“Yazarım” diyorum.
“Bizi hiçbir şey yıldıramayacak.
Belki daha çok kişi kurşunlana-
cak burada. Ama, biz 500 kişi ye-
min ettik bir kez. Eğer dönersek
yeminimizden, eğer vazgeçersek
Necmettin’in çizdiği yoldan, sen
ne dersen de bana. Adım Mehmet,
Yozgatlı Mehmet derler burada
bana. 7 çocuk babasıyım. 668 lira
geçerdi elime. İyi para derdim. İlk
önceleri karşıydım greve. Ne bile-
yim. Ben, ne bileyim bunun böy-
le olacağını. Ne bileyim, Necmet-
tin’in Yozgat’lı Mehmet uğruna
öleceğini. Hem pis bir elle, bana
kalırsa kiralık bir elle kurşunlana-
cağını.. ne bileyim ben.”
DUYUN BU SÖZLERİ
NECMETTİN’LER…
Necmettin öldü
Necmettin okuyamaz artık bun-
ları. Artık Necmettin duyamaz
bunları…
Ama Necmettinler… Ama bizler…
Biz işçi sınıfı okuyor ve duyuyo- DİSK gazetesi, Sayı 2, 10 Eylül 1970.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 439
1970’lerin başlarında Türkiye gerilimli ve sıkıntılı bir dönemden geçiyordu. 1960’ların de-
mokratik koşullarında başta işçiler ve öğrenciler olmak üzere pek çok toplumsal ke-
sim kendini güçlü biçimde ifade etmeye ve hak aramaya başlamıştı. 1965’te başlayan
AP’nin tek başına iktidarı 1969 seçimleri ile sürse de AP’den yaşanan kopmalar 1970’le-
rin başında AP Hükümeti’nin Meclis’teki gücünü zayıflatmıştı. 1960’lar ile birlikte ivmesi
yükselen işçi hareketleri 60’ların sonunda ve 70’lerin başında oldukça güçlendi ve yay-
gınlaştı, 15-16 Haziran direnişi ciddi bir öfkenin belirtisi idi. Öte yandan 60’ların ikinci ya-
rısında başlayan gençlik hareketleri giderek yoğunlaştı ve 1970’lerin başlarında yer yer
silahlı nitelik kazanmaya başladı. Yaşanan bu gelişmeler ordu içine de yansıdı. Ordu için-
Hürriyet gazetesi,
de çeşitli cunta oluşumları ortaya çıktı. 12 Mart 1971
12 Mart Muhtırası
Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komuta-
nı Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Deniz
Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu’nun imzalarını taşıyan 12 Mart
1971 tarihli muhtıra:
1. Parlamento ve hükümet süregelen tutum, görüş ve icraatıyla yur-
dumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluk-
lar içine sokmuş, Atatürk’ün bize hedef verdiği uygarlık seviyesi-
ne ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş ve anayasanın öngördüğü
reformları tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin ge-
leceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür.
2. Türk milletinin ve sinesinden çıkan silahlı kuvvetlerinin bu vahim
ortam hakkında duyduğu üzüntü ve ümitsizliğini giderecek çarele- 12 Mart muhtırasını veren generaller
rin, partilerüstü bir anlayışla meclislerimizce değerlendirilerek mev- (Soldan sağa) Tağmaç, Gürler, Eyiceoğlu ve Batur
ordu içindeki sol eğilimli subayları tasfiye Birinci Erim Hükümeti 26 Mart’ta kurul-
etmek ve solu ezmeye dönük ağır baskı du. Teknokrat ağırlıklı Hükümet’te beşi
uygulamaları oldu. Sıkıyönetim ilan edildi AP’li’, üçü CHP’li, biri CGP’li ve 14’ü TBMM
12 Mart baskı
döneminin ilk ve 1961 Anayasası’nın güvence altına aldı- dışından seçilmiş bakan yer alıyordu. Erim
Başbakanı Nihat Erim,
ABD ziyareti sırasında ğı temel hak ve özgürlüklere ciddi kısıtla- hükumeti, 26 Nisan 1971’de aralarında İs-
ABD Başkanı Richard
Nixon ile. malar getirildi. tanbul, Ankara ve İzmir’in de bulundu-
ğu 11 ilde sıkıyönetim ilan etti ve hemen
ardından sol muhalefeti iyice sindirmek
amacıyla “balyoz harekâtı” olarak bilinen
geniş çaplı operasyonlar ve tutuklama
dalgası başlattı. Aralarında ülke çapın-
da ünlenmiş gazeteci, sendikacı ve öğ-
retim üyesinin de bulunduğu sol görüşlü
birçok aydın hukuksal bir gerekçe olmak-
sızın gözaltına alındı. Tutuklananlar ara-
sında DİSK yöneticileri de vardı. 15 Mayıs
1971’de kabul edilen Sıkıyönetim Kanunu
ile sıkıyönetim komutanlarına geniş yet-
kiler tanındı.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 441
Baskilar, Tutuklamalar ve
İdamlar
17 Mayıs 1971’de İsrail’in İstanbul Başkon-
solosu Efraim Elrom’un kaçırılması Erim
Hükümeti’nin tutumunun iyice sertleş-
mesine yol açtı. Başbakan Yardımcısı Sadi
Koçaş’ın radyoda okuduğu hükümet bildi-
risinde, Elrom’un derhal serbest bırakılma-
ması halinde bu eylemi düzenleyen örgütle
uzaktan ve yakından ilişkisi bulunan her-
kesin tutuklanarak sıkıyönetim komutan-
lıklarına teslim edileceğini ve Başkonsolos
öldürüldüğü takdirde de idam cezası öngö- Çetin Altan ve Yaşar Kemal’in de bulundu- Günaydın gazetesi,
rülen geriye yürütmeli yasalar çıkartılaca- ğu çok sayıda aydın gazeteci ve yazarlar 1 Aralık 1971
ğı açıklandı. Ardından 18 Mayıs’ta yaygın hapis cezasına çarptırıldı. Sıkıyönetim dö-
bir tutuklama dalgası yaşandı. Aralarında neminde çok sayıda gazete ve dergi kapa-
tanınmış yazar, edebiyatçı, hukukçu, siya- tılırken yüzlerce kitap toplatıldı.
setçi ve sendikacıların da olduğu 427 kişi
23 Mayıs 1971’de İstanbul’da 15 saat sürey-
gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasın-
le sokağa çıkma yasağı kondu ve bütün
da DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, DİSK
evler tek tek arandı. Aynı gün Elrom öldü-
Genel Sekreteri Kemal Sülker, DİSK yöne-
rülmüş olarak bulundu. 9 Ekim 1971’de De-
ticilerinden Kemal Nebioğlu, Şinasi Kaya ve
niz Gezmiş ve arkadaşları idama mahkûm
Hilmi Güner, ile Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya,
edildi. Bu arada 30 Kasım 1971’de Mahir Ça-
Prof. Dr. Bahri Savcı, Prof. Dr. Mümtaz Soy-
yan ve 4 arkadaşı tutuklu oldukları Malte-
sal, Fakir Baykurt, Çetin Özek, Fazıl Hüsnü
pe Askeri Cezaevi’nden firar etti. 2 Erim’in
Dağlarca, Prof. Dr. İdris Küçükömer, Prof.
izlediği politikalar hükümet içindeki tek-
Dr. Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Prof.
nokrat ağırlıklı isimleri rahatsız etti ve
Dr. İsmet Sungurbey, Yaşar Kemal, Vedat
aralarında Sadi Koçaş ve Attila Karaosma-
Günyol, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Prof. Dr.
noğlu’nun da bulunduğu 11 bakan 3 Aralık
Uğur Alacakaptan, Sevgi Soysal, Emin Galip
1971’de reformların Atatürkçü bir görüş-
Sandalcı, Altan Öymen, Erdal Öz, İlhan Sel-
le gerçekleştirilmediği gerekçesiyle Hü-
çuk, İlhamı Sosyal, Doğan Avcıoğlu, Uğur
kümet’ten istifa etti. Böylece 1. Erim Hü-
Mumcu, Çetin Altan, Can Yücel, Doğan Ko-
kümeti sona ermiş oldu. 11 Aralık 1971’de
loğlu, Muzaffer Erdost, Turhan Dilligil, Bü-
2. Erim Hükümeti kuruldu. Ancak 2. Erim
lent Habora, Vasıf Öngören ve öğretim üye-
Hükümeti uzun ömürlü olmadı ve Erim
si Bülent Tanör de yer alıyordu.1 Gözaltılar
17 Nisan 1972’de istifa etti. 12 Mart rejimi
adeta dönemin sol aydınlarına ve liderle-
Erim’in ardından Ferit Melen Hükümeti’y-
rine yönelik bir sindirme hareketiydi. Gö-
le devam etti.
zaltılardan sonra aralarında İlhan Selçuk,
2 Cumhuriyet Ansiklopedisi (2005), Cilt 3 1961-1980, İstanbul:
12 Mart Anayasa
Değİşİklİklerİ
12 Mart yarı-askeri darbesinin ardından
1961 Anayasası’nda önemli değişiklik-
ler yapıldı. Anayasa değişiklikleri 20 Eylül
1971’de Senato’da kabul edilerek yasalaş-
tı. Böylece 1961 Anayasası’nın başta temel
hak ve hürriyetleri düzenleyen 11. madde-
si olmak üzere, birçok maddesi değişmiş
oldu. 12 Mart Muhtırası’ndan hemen son-
ra gündeme getirilen anayasa değişikli-
ği daha çok, “Türk toplumuna bol geldiği”
iddia edilen 61 Anayasası’nın özgürlükler-
le ilgili maddelerini yeniden düzenleme-
yi amaçladı. Bunun yanında üniversiteler,
hâkim ve savcılar, Anayasa Mahkemesi,
sıkıyönetim ve savaş hali, Yargıtay ve Da-
nıştay ile ilgili maddeler de değiştirildi. Bu
arada hükümetlere kanun gücünde karar-
name çıkarabilme yolu da açıldı. Haziranda
partiler arasında başlatılan değişiklik ça-
Cumhuriyet gazetesi,
Ordu’nun Ünye ilçesindeki NATO Hava Üs-
lışmaları, 20 Ağustos’ta AP, CHP, DP ve CGP
6 Mayıs 1971. sünde görevli üç İngiliz teknisyeni kaçıran
milletvekillerinin toplu imzalarını taşıyan
Mahir Çayan ve 9 arkadaşı 30 Mart 1972’de
teklifin TBMM’ye sunulması ile hız kazan-
Kızıldere’de öldürüldü. 6 Mayıs 1972’de ise
dı. Söz konusu parti liderlerinin de imza-
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin ladığı 422 imzalı değişiklik teklifinin Mec-
İnan idam edildi. lis’te ve Senato’da görüşülmesi sırasında
özellikle 11. madde üzerinde yoğun tartış-
Yeni Cumhurbaşkanı seçim süre-
malar yaşandı. Partiler arası mutabakatta
ci 12 Martçılar için ilk yenilgi oldu. Döne-
sık sık askıya alınan 11. madde görüşme-
min Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler,
leri sonuçta hak ve özgürlüklerin kısıtlan-
Cumhurbaşkanı olmak için Mart 1973’te
masına yönelik “muğlak ve ağır” hüküm-
görevinden istifa etti. Ancak Cumhurbaş-
ler içererek kesinleşti ve 22 Eylül 1971’de
kanı seçilemedi. Cumhurbaşkanlığı’na
3 Cumhuriyet Ansiklopedisi (2005), Cilt 3 1961-1980, İstanbul:
dur’da, 22 Mayıs 1971 günü Bingöl’de ve 11 toplantıları veya gösteri yürüyüşlerini ya- 22 Eylül 1971
Temmuz 1971 günü Maraş’ta meydana ge- saklamak, her türlü dernek ve teşekkülle-
len deprem felâketi nedeniyle bu duru- rin çalışmalarını durdurmak veya bunları
mun sonuçlarının tamamen ortadan kal- izne bağlamak; yeni dernek kuruluşları-
dırılmasını sağlamak için Bakanlar Kurulu nı izne bağlamak gibi olağanüstü yetkiler
15 Temmuz 1971 tarihinde Denizli, Burdur, tanındı. Bu yetki çerçevesinde 1. Ordu ve
Afyon, Kütahya, Bingöl, Elâzığ, Maraş, Ga- Sıkıyönetim Komutanlığı, SEKA işyerle-
ziantep ve Van illeri içindeki bütün işyer- rinde 26 Ekim 1971’de başlayacağı açık-
lerinde grevleri ve lokavtları yasaklandı. lanan grevi durdurdu.6 1971 sonbaharında
Deprem nedeniyle konan grev ve lokavt grevler sıkıyönetim komutanlığının iznine
yasağı kararı 12 Eylül 1972’de kaldırıldı.5 bağlandı.7 Ankara Sıkıyönetim Komutanlı-
ğı’nın grev yasağı Ankara sınırları içindeki
15 Mayıs 1971’de Resmî Gazete’de yayım-
lanan 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile grev yasağı Eylül-Ekim 1973’te kaldırıldı.8
sıkıyönetim bölgelerinde sıkıyönetim ko- 12 Mart döneminde grevlere ilişkin bir di-
mutanına grev, lokavt yetkilerinin kulla- ğer müdahale aracı Bakanlar Kurulu kara-
nılmasını süreli olarak durdurmak veya rıyla grevlerin ertelenmesi oldu. Ancak bu
izne bağlamak; işgal, fiilî durum, boykot ve uygulama sadece 12 Mart’a özgü değildi.
4Cumhuriyet Ansiklopedisi (2005), Cilt 3 1961-1980, İstanbul:
6 Cumhuriyet gazetesi, 26 Ekim 1971.
Yapı Kredi Yayınları. 7 Derinden Gelen Kökler (2017), s. 455-456.
5 Cumhuriyet gazetesi, 13 Eylül 1972. 8 DİSK dergisi, Sayı 4-5, s. 6.
444 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
içeriğine rağmen son derece canlı ve kit- düşünülecek olursa 12 Mart’ta memur
lesel bir memur sendikacılığı hareketi sendikacılığına karşı nasıl büyük bir engel
yarattı. konulduğu anlaşılmış olur. Kamu görevli-
lerinin sendikalaşmasının yasaklanması-
Ancak 46. madde, 12 Mart 1971 askerî mü-
nın ardından memurlar 1970’li yıllarda der-
dahalesi sonrası yapılan Anayasa deği-
nek adı altında örgütlenme yoluna gittiler.
şiklikleri ile memurlar aleyhine değiştiril-
di ve çalışanlar ifadesi madde metninden
çıkarılarak işçiler ifadesi konuldu. Böylece, DİSK’İn 12 Mart
kamu görevlileri sendikalarının anayasal Dönemİndekİ Tutumu
dayanağı kaldırıldı ve memurların sendika
kurma ve sendikalara üye olmaları engel- DİSK Yürütme Kurulu 12 Mart Muhtıra-
lendi. Dahası Anayasa’nın 119. maddesine sı’nın yayımlandığı gün yaptığı toplantı
eklenen bir hüküm ile memurların sen- sonucunda tutumunu “DİSK, Atatürk dev-
dika üyesi olması Anayasa ile açıkça ya- rimlerinin ve Anayasa ilkelerinin korun-
saklandı ve Anayasa değişikliklerinin yü- masında, uygulanmasında ve geliştirilme-
rürlüğe girmesi ile birlikte kamu personeli sinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında
sendikalarının varlıklarının sona ereceği olduğunu belirtmekten kıvanç duyduğunu
hükme bağlandı. 119. maddeye ayrıca “işçi kamuoyuna açıklar” şeklinde duyurdu.
niteliği taşımayan kamu hizmetlilerinin
mesleki menfaatlerini korumak ve geliş- DİSK Yürütme Kurulu bu toplantıda ayrı-
tirmek amacını güden kuruluşların bağlı ca 10 Mart 1971 günü verilen 1 sayılı kararın
olacakları hükümler kanunla düzenlenir” şimdilik uygulanmamasına ittifakla karar
hükmü eklendi. Böylece memurların sen- verdi. Bu karar “Faşizme karşı örgütlerle
dika niteliği taşımayan kendine özgü ku- ortak bir toplantı yapılması yolunda çeşitli
ruluşlar bünyesinde örgütlenmesi ve bu örgütlerden gelen yazı üzerine 19-20 Mart
konuyla ilgili Yasa’nın 6 ay içinde çıkarıl- tarihlerinde toplantı düzenlenmesine top-
lantıya Milli Birlik Grubu’ndan iki yetkili-
ması öngörüldü. Ancak siyasal iktidarlar
nin, yazarlardan İlhan Selçuk, Nadir Nadi,
12 Eylül 1980’e kadar memurların “kuru-
Doğan Özgüden, Çetin Altan, Doğan Av-
luş” adıyla dahi örgütlenmesine yanaşma-
cıoğlu ve Çetin Özek’in davet edilmesine”
dı ve bu konuda yasal düzenleme yapmadı.
şeklindeydi. 12 Mart Muhtırası’nın yarat-
Ayrıca 23 Aralık 1972 tarihli ve 2 sayılı Ka- tığı yeni durum karşısında ihtiyatlı davra-
nun Hükmünde Kararname ile memurla- nan DİSK Yürütme Kurulu bu toplantıdan
ra sendikalaşma olanağı tanıyan 657 sayılı vazgeçmişti. DİSK Yürütme Kurulu 15 Mart
Devlet Memurları Kanunu’nun 22. madde- 1971’de 12 Mart üstüne görüşmelerine de-
si de yürüklükten kaldırıldı. Böylece me- vam etti ancak bu toplantıda herhangi bir
murların sendikalaşmasına imkân tanıya- karara varılamadı. 17 Mart’ta toplanan DİSK
cak en ufak bir yasal boşluk bırakılmamış Yönetim Kurulu ise 12 Mart Muhtırası’na
oldu. Memurlara sendika yasağı getiren ilişkin bir karar almadı. Toplantıda aidatla-
bir hükmün 12 Eylül sonrası kabul edi- rın ve Birleşik Grev Fonu aidatlarının işyer-
len 1982 Anayasası’nda dahi yer almadığı lerinden kesilmesine yönelik karar alındı.
446 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
12 Mart’ın sert yüzü henüz ortaya çıkma- Türk Sağ Kur ile Nadir Nadi, İlhan Selçuk,
DİSK'in kuruluşundan
Şubat 1971'e mıştı ve DİSK bir yandan olağan faaliyet- Doğan Avcıoğlu, Çetin Özek, Çetin Altan
kadar geçen dört ve Doğan Özgüden.
yıllık dönemin lerine devam ediyordu. Yürütme Kurulu 19
değerlendirildiği DİSK
Mart 1971’deki toplantısında “DİSK’in Dört
broşürü. DİSK ve diğer devrimci örgütler Erim Hü-
Mücadele Yılı” adlı broşürün işçilere dağı-
kümeti’ne bir muhtıra vermeye hazırlanı-
tılmak üzere bastırılan 20 bin nüshasının
yordu. 30 Mart 1971 tarihli Yönetim Kuru-
sendikalara üye miktarları gözetilerek da-
lu toplantısında alınan kararda “Hükümete
ğıtılmasına karar verdi.
verilmesi önerilen muhtıranın esasları an-
Aynı toplantıda alınan bir diğer karar laşılmış ve hazırlanan tasarıya bazı konu-
muhtıra sonrası kurulacak yeni hükü- ların geçirilmesi için Genel Başkan’a yet-
mete umut beslendiğini gösteriyordu. ki verilmiş ve genel olarak muhtıra taslağı
DİSK Yürütme
Kurulu Kararı,
12 Mart 1971
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 447
Not: Defterde Genel Başkan Kemal Türkler, Genel Başkan Vekili Kemal Nebioğlu, Genel Sekreter Kemal Sülker ve Üye Ehliiman Tuncer’im isimleri açılmış olup. Sa-
dece Sülker’in imzası bulunmaktadır.
özü, amacı ve içeriğiyle onaylanmıştır” de- böyle bir durumun DİSK’e etki yapacağı
niyordu. Ayrıca bu toplantıda Hükümet’e ihtimallerini düşünerek önleyici tedbirle-
verilecek muhtırayla ilgili 31 Mart günü rin neler olacağını görüşmek üzere 17 Ni-
akşamı Ankara’da bir kısım devrimci ör- san günü üye sendikalarla toplantı yapıl- 30 Mart 1971 tarihli
DİSK Yürütme
gütlerle yapılacak toplantıya DİSK Yürüt- masını kararlaştırdı. Kurulu Kararı.
me Kurulu’nun katılması kararlaştırıldı.
madığı, DİSK’in kuruluşundan bu yana iz- “son günlerde bazı kişilerin normal hayata 19 Mayıs 1971.
olmak üzere, 11 ilde ilan edilen sıkıyöneti- yanında “kitlelere anti-emperyalist, anti
me13 kadar, muhtemelen henüz 12 Mart’ın faşist bilinç götürmek” konusunda da ka-
yaratacağı koşulların niteliğinin tam ola- rarlı olunduğu vurgulanmaktadır.14
rak anlaşılamamasının da etkisiyle DİSK
DİSK’in 17 Nisan 1971’de Genel Sekreter Ke-
bazı kitle örgütleriyle birlikte Başbakan-
mal Sülker’in ağzından, Hükümeti’n yaptı-
lığa bir mektup göndermiştir. 1 Nisan 1971
ğı anlaşılan açıklamalar konusunda ortaya
tarihli söz konusu mektupta DİSK’in yanı
koyduğu görüşler de yukarıda özetlenen
sıra, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS),
mektuba benzer biçimde AP Hükümeti’ne
Teknik Personel Sendikası (TEKSEN), Tür-
eleştirilerle yüklüdür ve yeni Hükümet’ten
kiye Sağlık Kurumları Personeli Sendika-
umutlu gözükürken, “sosyalizmi(n) Türki-
sı (Türk Sağ-Kur), Elektrik Mühendisle-
ye için tek çıkar yol olarak” görülmesin-
ri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri
Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimar- den söz etmektedir.15
lar Odası, Orman Mühendisleri Odası ile Ancak yukarıda da belirtildiği gibi bu açık-
Üniversite Asistanları Sendikası’nın im- lamalar sıkıyönetimin ilanından önce-
zası bulunmaktadır. Mektupta muhtırada ki bir döneme aittir. Oysa 23 Nisan 1971’de
yer alan “anayasada öngörülen reform- Nihat Erim’in “Tedbirler Balyoz Gibi Ka-
ların yapılması” için kurulacak hükü- falarına İnecektir” sözleriyle işareti ve-
metin yapması gerekenlere ilişkin öne- rilen16 Hükümet uygulamaları, sıkıyöneti-
riler sıralanmıştır. Mektupta yer verilen min ilanıyla birlikte hız kazanmış, dernek
görüşe göre, “Anarşi emperyalizmin ve ve gazetelerin kapatılması, sokağa çıkma
onun faşizminin eseridir” ve faşizmle sa-
yasaklarının uygulanması ve gözaltı ve
vaş için de kısa vadede, bağımsız bir dış
tutuklamalarla başlayan17 yeni bir baskı
politika izlenmeli, ABD başta olmak üze-
dönemine girilmiştir.
re bütün emperyalist ülkelerle imzalanan
gizli antlaşmalar açıklanıp, feshedilmeli, 12 Mart sürecinin gerçek niteliğini göster-
ortak pazara girilmemeli, bölge, ırk, mez- mesinin ardından DİSK’in açıklamalarında
hep ayrımına dayanan her türlü faşist te- belirgin bir farklılaşma gözlenmektedir.
röre son verilerek, özellikle Doğu Anado- DİSK ajanslarına da yansıyan bu farklılaş-
lu’daki baskı ve zulüm durdurulmalı, Türk manın temel boyutu, önceki açıklamalara
Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddele- damga vuran sol/sosyalist söylemin bü-
ri kaldırılmalıdır. Mektubun sonraki bö- yük ölçüde terk edilmesi, dahası müm-
lümündeyse, lokavtın yasaklanması, ge- kün olduğunca yorumdan kaçınılmasıdır.
nel grev hakkı tanınması, 15-16 Haziran’a DİSK ajanslarının bu dönemde yorumdan
neden olan Yasa’nın iptali, bütün sağlık daha çok Konfederasyon içindeki ve ülke-
hizmetlerinin devletleştirilmesi ile vergi deki gelişmeleri haberleştiren günlük bir
reformunu da içeren bir dizi sosyal ve eko- 14DİSK’ten Başbakanlık’a gönderilen, “Devrimci İşçi ve Mes-
nomik reform isteği dile getirilmekte ve lek Kuruluşlarının Türkiye’nin Bugünkü Sorunlarına İliş-
kin Görüş ve Önerileri” başlıklı mektup (7 sayfa), 01.04.1971,
bütün bunların yapılması için yeni hükü- Mehmet Karaca Özel Arşivi.
15 DİSK Ajansı, 17 Nisan 1971.
mete her türlü desteğin verileceği, bunun 16 Milliyet, 23 Nisan 1971.
13 Milliyet, 27 Nisan 1971. 17 Milliyet, 29 Nisan 1971.
452 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK’in kuruluşunun ardından Türk-İş’te sular durulmadı. Türk-İş’ten ayrılıp DİSK’i ku-
ran sendikalar ağırlıkla TİP’e yakın sendikalardı. TİP’e yakın sendikacıların ayrılması-
nın ardından bu kez Türk-İş içinde sosyal demokrat eğilimli sendikaların muhalefeti öne
çıkmaya başladı.
Dörtler Raporu
Türk-İş’in içindeki sosyal demokratlardan ilk çıkış 14 Ocak
1971’de Türk-İş Yönetim Kurulu’na sunulan ve ‘‘Dörtler Rapo-
ru’’ veya “Dörtlü Rapor” olarak da bilinen ‘‘1971 Türkiye’sinde
İşçi Hareketi ve Sendikalarımız: Ortak Reform Yolları Üzerinde
Eleştiriler ve Araştırmalar’’ isimli rapordur. Bu rapor Genel-İş
Genel Başkanı Abdullah Baştürk, Deniz Ulaş-İş Genel Başkanı F.
Şakir Ögünç, Yol-İş Genel Başkanı Halit Mısırlıoğlu ve Petrol-İş
Genel Başkanı İsmail Topkar tarafından hazırlanmıştır.
1Bu bölüm yazarın Mülkiye dergisi Mart 2020 sayısında yayımlanmak üzere kaleme aldığı
daha kapsamlı bir çalışmasından kendisi tarafından kısaltılarak hazırlanmıştır.
454 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ması gereken TÜRK-İŞ ise, verilmiştir. Ancak Dörtler Raporu Sendikacılar Konseyi adı ile bir ör-
her gün koyulaşan bir ata- gibi geniş hacimli olduğu gerekçe- gütlenmeye gidilmiş, Konsey Ab-
letle, sırça köşkten olayla- siyle raporun tartışılması 11 Kasım dullah Baştürk’ün açıkladığı Ku-
rın sadece seyirciliğini yap- 1971 günü yapılacak olan toplantıya ruluş Bildirgesi ile ilan edilmiştir.
maktadır. Büyük taş bina- ertelenmiştir. Bildirgede Konsey’in amacı ‘‘Türk
nın kapalı kapıları ardında
halkının tümünün mutluluğunu,
herkes (bu gidiş)ten yakın- 11 Kasım 1971 tarihinde Ankara’da
maktadır. Ne var ki kimse ülkenin ekonomik ve sosyal kal-
yapılan toplantıda rapor üzerin-
asil görevi olan, işçiyi uyar- kınmasını ve demokratik düzenin
de geniş ve etkili tartışmalar ya-
ma, bilinçlendirme yoluna gerçek rayına oturmasını, ancak
pılmıştır. Rapordan yola çıkarak
yanaşmamaktadır. işçi sınıfının öncülüğünde tüm ça-
“Bir siyasî parti kurulması ama-
lışan insanların siyasal bir güç ha-
7 nci Genel Kurulu tam bir cı ile siyasî bir eğitim yapılmasına
line gelmesinde gördüğünü bir kez
şuurla benimsediği, sosyal, ve öncelikle Türk-İş organların-
ekonomik ve siyasal so- daha tespit etmiştir ‘’ şeklinde ifa-
da görev alanların partilerden is-
runları ışık tutarak çözüm de edilmiştir.6
tifa etmelerini” kapsayan bir öner-
yollarını öneren (23 Temel
ge hazırlanmıştır. Ancak önerge bir Sosyal Demokrat Sendikacılar Kon-
İlke)mize sırt çevirilmesi,
esasen bu kavgada TÜRK- sonuca bağlanamamıştır. seyi’nin çalışmalarının ilk bölü-
İŞ’in saf dışı olmasına yol münde Türkiye işçi hareketinin uy-
açmıştır. Sosyal Demokrat gulaması gereken 24 ilkenin işçi
tabanına indirilmesi amacına yö-
1967-1970 yıllarına tered- Sendİkacilar Konseyİ
nelik olarak eğitim düzeni üzerinde
dütsüz (Dâvaya ihanet)
dönemi adını verebiliriz. Bu On İkiler Raporu’nu benimseyen durulmuştur ve bölgesel seminer-
ihanetin fatura bedeli ise, sendika ve federasyonların yö- ler düzenlenmesi kararı alınmıştır.
artık Türk-İş’i de aşmış ve neticileri ve temsilcileri bir ara- İkinci bölümde ise Türkiye işçi hare-
sorumsuzluğumuzun bel- ya gelerek durumu tartışmak ve ketinin benimsemesi gereken yeni
gesi olarak işçi kesiminde- kendilerine bir yol çizmek için yönetimin temel ilkeleri tartışılmış-
ki bunalımların nedeni ol- 4-5 Eylül 1971 tarihinde Sapan- tır. Ancak Konsey yeni bir konfede-
muştur.
ca’da bir toplantı yaptılar. Toplan- rasyona dönüşmemiştir.
TÜRK-İş’i (Babil Kûlesi) ol- tıya Türk-İş üyesi olan Genel-İş,
maktan çıkarıp, tarihi mis- Petrol-İş, Yol-İş, Türk Deniz Ulaş-
yonuna oturtmak temel
Türk-İş 9. Genel
İş, Harb-İş, Ges-İş, OLEYİS, Be-
amacıyla sunduğumuz bu sin-İş, Haber-İş, Sağlık-İş, Tez Bü-
Kurulu ve Sosyal
raporla vardığımız sonuca ro-İş, Kristal-İş, Kauçuk-İş, TGS,
Demokratlarin Tasfİyesİ
ulaşılması, Konfederasyon
Deri-İş ile Türk-İş üyesi olmayan Türk-İş’in 28 Mayıs-5 Haziran 1973
üzerinde yoğunlaşan spe-
Tekstil İşçileri Sendikası, bağım- arasında toplanan 9. Genel Kuru-
külâtif davranışları sona
erdirecek, Türk-İş bıraktığı sız Metal İşçileri İstanbul Sendi- lu’nda sosyal demokrat sendika-
yerden tarihi görevine de- kası, Sosyal-İş ve Türk-İş İstanbul cılar şanslarını bir kez daha de-
vam imkânı bulacaktır. Bölge Temsilciliği’nin yönetimi al- nedi. Türk-İş Yönetimi’ni sert bir
Not: Özgün yazım korunmuştur. tında bulunan Cevher-İş sendika- biçimde eleştiren sosyal demokrat
ları da temsilci göndermiştir. Top-
Kaynak: DİSK Sunar: Türk-İş' verilen 4'lü 6Yıldırım Koç (1986), Türk-İş Neden Böyle? Nasıl
Rapor, 1971, DİSK yayınları No. 4. lantı sonucunda Sosyal Demokrat Değişecek?, İstanbul: Alan Yayıncılık, s.193.
DİSK’İN TÜRK-İŞ’LE BİRLEŞMESİ ASLA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Geçtiğimiz ayın son günlerin- satılmaktan kurtarmak yolunu sendikalara dağılmaya itelemiştir.
de Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Ziya seçmiş bir işçi konfederasyonu-
3-Türk-iş Anatüzüğündeki hü-
Hepbir tarafından basına yapılan dur. Geçen altı yıllık süre DİSK’in
kümleri savsaklamış, kabul ettiği
bir açıklamada “Türk-İş ve DİSK’in ne kadar gerçekçi ve işçi çıkarı-
24 ilkesinin hayata geçirilmesine
birleşmesi gerektiği” görüşü sa- na uygun bir ilkeler topluluğunun
asla çalışmamıştır.
vunuluyordu. Demeçte DİSK’in temsilcisi olduğunu ve işçi sınıfı-
Türk-İş’le birleşmesi için daha nın haklarını koruduğunu örnek- 4- Türk-İş iktidara hangi parti
önce yapıldığı iddia edilen görüş- lerle ortaya koymuştur. Türk-İş gelmişse onun paralelinde bir yol
melerin sonuç vermemesi üzerine ise hatalı tutumunda ısrar et- izlemiş, eyyamcı bir politikanın
yeni girişimlerin beklendiği belir- miş ve bu nedenle de kendi yapısı zebunu olmuştur.
tilmişti. Basında çıkan bu haber- içinde DİSK ilkelerinden ve eleşti- 5 -Türk-İş toplum gerçeklerine
ler üzerine Yeni Ortam gazetesinin rilerinden esinlenen yeni ve güçlü aykırı düşen Partilerüstü dedi-
sorularına cevap veren DİSK Genel bir muhalefetin doğup gelişmesi- ği politika izlemiştir. Böylece de
Başkan Vekili Hilmi Güner konuyla ne yol açmıştır. Bu da göstermiş- işçi haklarının sağlanması ve iş-
ilgili görüşlerini şöyle bildiriyordu: tir ki bugünkü Türk-İş yönetici- çilerin devlet yönetiminde söz ve
leri, DİSK’in kurulmasına sebep karar sahibi olma yolunu tıkama-
“DİSK ‘bugüne kadar birleşme ile
olan hatalarına sımsıkı sarılmış, ya yaramıştır.
ilgili hiçbir resmi veya gayrı resmî
ancak DİSK’in savunduğu bazı il-
temasta bulunmamıştır. İddia- 6- Türk-İş birbirleriyle çelişen ve
keleri de benimsemezlik edeme-
lar tamamen hayal mahsulüdür. birbirleriyle sahte dostluklar ku-
mişlerdir. Son lokavtlar üzerine
DİSK’in ilkeleri vardır. Bu ilkeler ran bir çıkarcı yönetici kadrosu-
lokavtı suçlayan demeçler ver-
tüzüğümüzde yer almıştır, bu- nun elinde samimiyetsiz bir tu-
meleri bunun en yakın örneğidir.
güne kadarki faaliyetlerimizde de tum içindedir.
defalarca açıklanmıştır. Biz bu il- Tekrar edelim: DİSK, hiçbir vakit
keleri benimseyerek DİSK ile bir- Türk-İş’le birleşmeyi düşünme- 7-Türk-Iş yabancı bir devletin
leşmek isteyen, DİSK’e katılmak miştir. Bu konuda ‘hiçbir girişimi yardımlarıyla ayakta durabilen bir
isteyen her kuruluşa kucağımızı olmamıştır ve olamaz. Ancak işçi kuruluş durumuna düşmüştür.
açarız. Tekrar belirtelim, DİSK’in sınıfının çıkarları gerektirirse belli 8-Türk-İş, uzun bir süre kendi
ilkeleri içinde olmak kesin şar- ve somut konularda işçi haklarına bütçesiyle ve kendi aidat geliri ile
tıyla DİSK her zaman ve her yer- tecavüz edenlere veya işçi hak- memurlarının aylıklarını veremez
de işçilerin birliğini, güçlü örgüt- larını kısıtlamaya çalışanlara kar- bir lüks ve sefahat hayatının dal-
lerin daha da güçlü hale gelmesini şı bir mücadelede yer alır. Bunu gaları arasına düşmüştür.
savunmuştur. Savunacaktır da. yapması işçi davalarına olan yü-
Konu bizim açımızdan bu kadar rekten inancı ve işçi sınıfına olan 9- Türk-iş yurt gerçekleriyle ve
net ve kesindir.” derin saygısı gereğidir. Türkiye koşullarına aykırı bir işçi
eğitim politikası izlemiş, böyle-
DİSK çevrelerinde bir “aldatma- Bugünkü görünümüyle Türk-İş, ce gayrı millî bir yolun yolcusu
ca” olarak nitelenen söz konusu DİSK’in kurulduğu tarihteki aynı olmuştur.
demeç üzerine DİSK Genel Sek- hatalı tutum içindedir:
reteri Kemal Sülker aşağıdaki de- 10-Türk-iş tam bağımsız, kişiliği
1-Türk-İş, Anatüzüğünde ya- olan onurlu bir politika izlemesini
meci vererek DİSK’in Türk-İş ile
zılı ilkeleri ve kongrelerinde alı- isteyenlere daima karşı çıkmıştır.
birleşmesinin söz konusu olma-
nan kararları uygulama gücünü
dığını kamuoyuna bildirdi: 11-Türk-iş işçileri uyutucu ve işçi
yitirmiştir.
“DİSK, Türk-işin son derece ha- haklarının alınmasını güçleştirici
2-Türk-İş işçilerin güçlü işkol- bir oyalama politikasının temsil-
talı ve işçi zararına olan yöneti-
ları sendikalarında toplanması- cisi olmuştur.
mi nedeniyle kurulmuş, işçile-
na karşı çıkmış işçileri güçsüz
ri aldatılmaktan ve işçi haklarını 12- Türk-iş bütün haklı grevlere
karşı çıkmış, haksız lokavtları işçi
ve işçi sendikasının çıkarına aykı-
rı anlaşmalarla sona erdirmiştir.
13- Türk-iş kanunları işçiler aley-
hine yorumlamış, kanunsuz işler
peşine düşmüştür.
Ve böylece Türk-iş işçilerden çok
sermaye sahiplerinin ve çıkar-
cı çevrelerin işine gelen, onlarla
bütünleşen ‘bir kliğin elinde her
geçen gün bu çarpıklığı daha iyi
görülen bir örgüt olarak kalmış-
tır. Bu nedenlerle DİSK’in Türk-
İş’le birleşmesi düşünülemez.
DİSK işçilerin ortak çıkarlarını
savunan ve haklarını genişlet-
meyi amaçlayan bir örgüt ola- DİSK Genel Başkan Vekili Hilmi Güner (solda) Kemal Türkler ile
rak bağımsızlığını ve onurlu ki-
etmek, bu beceriksiz ve başa- gösterdikleri içtenlikle dolu bağ-
şiliğini’ korumayı ve sürdürmeyi
rısız tutumun anlaşılmasını ön- lılığı sarsmaya yönelmiş bir gi-
amaç edinmiştir.
lemek ve dikkatleri o nokta- rişimdir. DİSK, hak bildiği doğru
DİSK’in Türk-İş’le birleşeceği dan çevirmek için ortaya atılmış
yolda var gücüyle devam ede-
yolundaki haberler ve söylen- sahte bir konudur. Ciddiyet-
cektir. Türk-İş, DİSK bütünlüğü-
tiler, Bursa’daki lokavt ve gre- ten uzaktır. İyi niyetli kişileri al-
vin çözümlenmesinde Türk-İş’in datmaya ve geniş işçi kitlele- nü asla sarsamaz!”
işlediği sayısız hataları ört bas rinin DİSK’e ve üye sendikalara Kaynak: DİSK dergisi, Sayı 4-5, Ekim 1973.
sendikacılar seçimlere ayrı bir liste ile ka- İcra Kurulu üyeliklerine ise Ömer Ergün,
tıldılar. Genel Başkanlık’ta Seyfi Demir- Kaya Özdemir ve Ethem Ezgü seçildiler.
soy’un karşısına Yol-İş Federasyonu Ge- Sosyal demokratlar Yönetim Kurulu üye-
nel Başkanı Halit Mısırlıoğlu çıktı. Sosyal liklerine de seçilemediler. 14 Ocak 1974’te
demokratların genel sekreter adayı Pet- Demirsoy’un ölümü üzerine Yönetim Ku-
rol-İş sendikasından Özkal Yici idi. Sosyal rulu Tunç’u Genel Başkanlığa ve Sadık Şi-
demokratların diğer adayları Teksif’ten de’yi Genel Sekreterliğe getirdi.
Halit Mısırlıoğlu
Bilal Şişman, Kristal-İş’ten Mehmet Şiş-
manoğlu ve Harb-İş’ten Kenan Durukan 1966 Genel Kurulu’nda yaşanan ve DİSK’in
Yol-İş Federasyonu
idi. Sosyal demokratlar çok az oy alarak kuruluşunu etkileyen tasfiyenin bir ben- Genel Başkanı.
seçilemediler. Demirsoy 186, Mısırlıoğlu zeri 1973’te 9. Genel Kurul’da yaşandı ve 1970'li yıllarda
Türk-İş içinde
70 oy aldı. 7
bir süre sonra Türk-İş’ten yeni bir kopuş sosyal demokrat
muhalefetin önde
dalgası yaşandı. Bu kopuş dalgası DİSK’in gelen isimlerinden.
Genel Kurul’da Genel Başkanlığa Seyfi
güçlenmesinde önemli bir etki yarattı. Bu
Demirsoy, Genel Sekreterliğe Halil Tunç,
gelişmeler örgütlenme ve DİSK üyesi sen-
7 Yıldırım Koç (1986), Türk-İş Neden Böyle Nasıl Değişecek?
İstanbul: Alan Yayıncılık, s. 194. dikalara ilişkin bölümde ele alınmaktadır.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 461
Örgütsel Gelİşmeler
Başkanı Ali Şahin’in DİSK Yürütme Kurulu 3-Araştırma dairesi, Başkan Dinçer
Doğu
üyeliğine getirilmesine karar verildi.9
4-Hukuk işleri dairesi, Başkan Turgut
1973 Genel Kurulu sonrasında DİSK’in mer- Gökdere
sına, dokuz daire ve bir sekreterlik bürosu 7-Mali işler dairesi, Başkan Dinçer Doğu
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 463
Özcan Kesgeç
1945 yılında Dinar’da doğdu. Sosyal-İş sendikası Genel Başkanı, DİSK Genel Başkan Ve-
kili ve TİP (1975) kurucularından. İlk ve orta öğrenimini Konya’ya bağlı Sarayönü’nde
yaptı. Kuleli Askerî Lisesine girdi. Yüksek öğrenimini Harp Okulu’nda yaparken 21 Mayıs
1963’de Okul Komutanı Talat Aydemir’in giriştiği darbe eylemi üzerine Harp Okulundan
çıkarıldı. Edebiyat Fakültesi’nin Türkoloji bölümünü bitirdi. Fakültedeyken çalışmaya baş-
ladı. Öğrenimini tamamlayınca (1969) Sosyal Sigortalar Kurumu’na (SSK) girdi. SSK’de
çalışanları örgütleyen ve kamu görevlilerinin kurduğu ilk sendika olan ve Sosyal-İş’e dö-
nüşen sendikaya girdi. İlk genel kurul sendika Genel Sekreterliği’ne getirildi. 1972 Genel
Kurulu’nda da Genel Başkan oldu. Çalıştığı SSK temsilcilerinin SSK Genel Müdürlüğü Mü-
dürler Kurulu’nda temsil edilmesi ilkesi için mücadele verdi ve yasal zorunluluk böylece ilk
Özcan Kesgeç 1974'te bir
kez uygulandı, Özcan Kesgeç Kurum’un Müdürler Kurulu’na seçildi. 1973’te CHP İşçi Bü- toplantıda
roları Genel Sekreterliği yaptı. Nisan 1974’te seçildiği DİSK Genel Başkan Vekilliği Mayıs
1975’e kadar sürdü. 12 Eylül 1980 sonrasında DİSK ve TİP davalarında yargılandı, 5 yıl hapis yattı. 1 Mayıs 1975’te
yeniden kurulan TİP’e kurucu olarak girdi. Merkez Yönetim Kurulu’na seçildi. Özcan Kesgeç, 19 Temmuz 2007’de
hayatını kaybetti.
İlişkiler Merkezi kurulmasına ve gerekli bi- Divan Başkanlığı’na Hilmi Güner, Divan
nanın kiralanması veya satın alınmasına, Başkan Vekilliklerine Bahtiyar Erkul ile
tefriş ve büro malzemesi için Yürütme Ku- Cevat İyigün, yazmanlıklara ise Ahmet Er-
rulu’na yetki verilmesine ve bu merkezin tan, Nurettin Çavdargil, Mehmet Ertürk ile
DİSK Genel Başkan Vekilliği’ne seçilen Sos- Halil Birlikseven oy birliği ile seçildiler.
yal-İş Genel Başkanı Özcan Kesgeç’in so-
Genel Kurul’un başlangıcında Anatüzük,
rumluluğu altında bulundurulmasına karar
Kararlar ve Hesaplar Tetkik ve Bütçe ko-
verdi. Ancak bu merkez faaliyete geçemedi.
misyonları olmak üzere üç komisyon ku-
DİSK 1971-1974 döneminde merkezi faali- ruldu. Ana Tüzük Komisyonu üyeliklerine
yetlerini güçlendirme ve kurumsallaşma Selim Mahmutoğlu, Özer Er, Niyazi Kuas,
için çeşitli girişimlerde bulundu ve adım- Hakkı Öztürk ve Cengiz Turhan; Karar-
lar attı. Ancak DİSK’in merkezi faaliyet- lar Komisyonu üyeliklerine Rıza Erdoğan,
lerinin güçlenmesi ve kurumsallaşma- Ertuğrul Altay, Hanefi Öztürk, Ali Şahin
sı 1975’te toplanan 5. Genel Kurul sonrası ve Mustafa Atik; Hesaplar Tetkik ve Büt-
gerçekleşebildi. çe Komisyonu üyeliklerine ise Hüsamettin
Bakan, Turhan Ataklı, İlyas Demircan, Er-
doğan Tut ve Rafet Bayraktar seçildi. Gün-
4. Genel Kurul (1973) dem gereği çalışma raporu okunup bitiril-
di. Raporlar üzerinde Nurettin Çavdargil,
DİSK Dördüncü Olağan Genel Kurulu 12-13
Bahtiyar Erkul, İbrahim Çetkin söz aldılar.
Şubat 1973 tarihlerinde İstanbul Şişli Ha-
Kemal Sülker eleştirileri cevapladı.
laskargazi Caddesi’ndeki Nis Düğün Sa-
lonu’nda toplandı. 69 delegeden, 67’sinin Bu arada verilen bir önerinin kabulü üze-
hazır bulunduğu Genel Kurul, Genel Baş- rine Genel Kurul’da bulunan konuklardan
kan Kemal Türkler’in konuşması ile açıldı. Prof. Orhan Tuna, Prof. Dr. Ekmel Zadil ile
464 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kemal Türkler’in TİSK 9. Genel Kurulu’nda Yaptığı Konuşma (27 Nisan 1972)
“Bugün halka sunulan maliyet daha ziyade makineleşme şeklinde oluyor. Halka geç intikal edişi mücadele saf-
hasını hazırlıyor. Ülkemizde 1 yıldan bu yana tedbirler alınması için, reformlar yapılması için düşünceler, çalışmalar
vardır. Hastalık genel ortamdadır. Bunu düzeltmek lâzımdır. Siyasi partiler ve sendikalar hep kendi menfaatleri-
ni birinci plânda alıyorlar. Ülkemiz sanayi ile kalkınacaktır. Sanayinin devlet eliyle işletilmesine evet demiş değiliz.
Elbette özel sektör olacaktır. Bir insana bir piyangodan para çıktığında yapacağı herhangi bir yatırım için ona yol
gösterici yoktur. Devlet Özel Sektörün yapabileceği şeyleri yapmamalıdır. Doğrudan doğruya halka intikal ede-
cek malları özel teşebbüs imal etmelidir. Sanayi Bakanı, “işçinin hakkını aldığına inanacağı bir sistem getireceğiz,”
dedi. İşte bu sağlanınca ortam düzelir. 274 ve 275 sayılı Kanunlar yeniden değişikliğe doğru götürülürken demok-
ratik rejimim temel prensibini bu sahada uygulamak gerekir. İşçi, temsilcisini kendi seçtiğine inanmalıdır. Kayıt-
sal sonuçlarla toplu sözleşme yetkisi verilmemelidir. Kanunda işçiye sendika seçme hakkı serbestçe tanınmalıdır.
Sözleşmelerle sağlanan ücret fazlalığını kısa bir süre sonunda işçinin elinden piyasadaki oynaklık alıp götürmek-
tedir. Buna mani olmak için kooperatifler, bu gibi mağazalar açılmalıdır. Bir önemli husus da işçinin mesken konu-
sudur. İnsanlar kaybedecekleri birşeyi olmayınca son noktaya kadar girmektedir. İşçiler küçük ölçüde mesken
sahibi olurlarsa, başka türlü düşünürler. Bu bakımdan işverenler işçinin hiç olmazsa arsa sahibi olmasında yardım-
cı olsunlar.”
Kaynak: MESS (1999), Gelenek ve Gelecek, 1. Cilt, İstanbul: BZD Yayıncılık, s. 401.
CHP İstanbul İl Başkanı Ali Topuz’a söz ve- Genel Kurul Tartişmalari
rildi. Daha sonra halen hasta olup hastane-
de yatmakta olan Lastik-İş Genel Başkanı, Genel Kurul’da Kemal Türkler ile Basın-İş
Genel Kurul delegesi ve aynı zamanda İs- Genel Başkanı Burhan Şahin arasında sert
tanbul Milletvekili olan Rıza Kuas’ı ziyaret tartışmalar yaşandı. Şahin, Türkler’in TİSK
için Divan tarafından 5 kişilik bir komis- Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı Yeni
yon kurulup görevlendirilmesi önerisi ka- Ortam gazetesinde yazdığı bir yazı ile ağır
bul edildi. biçimde eleştirmişti. Türkler, Genel Ku-
1973 yılında toplanan
rul’da Şahin’in eleştirilerine sert yanıtlar
DİSK 4. Genel verdi.11
Kurulu'na sunulan
Çalışma Raporu'nun
kapağı.
4. Genel Kurul Kararlari
Kararlar Komisyonu tarafından hazırlanan
karar örnekleri konusunda ilginç bir geliş-
me yaşandı. Genel Kurul tutanağına göre,
Kararlar Komisyonu’nun Genel Kurul’a
sunduğu raporun bir bildiri niteliğinde ol-
duğu, halbuki görevinin önemli konular-
da karar örneklerini hazırlayıp getirmek
olduğu görüşüldü ve Kararlar Komisyo-
nu’nun bildiri niteliği taşıyan raporunun
müzakere edilmemesine ve tamamen
11 Derinden Gelen Kökler (2017), Cilt 1, s. 448.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 465
DİSK 4. Genel
Kurulu'nda
delegeler oy
kullanırken (12-
13 Şubat 1973).
Ön sıradakiler
(soldan sağa):
Bahtiyar
Erkul, Halil
Birliksever, Selim
Mahmutoğlu,
Arkada ortada
Mehmet Karaca,
sağ yanında
Cengiz Turhan ve
Memet Ertürk.
DİSK Arşivi.
iptaline oy birliği ile karar verildi. Bundan önceki son altı ay içinde, üye sendikala-
rın işçi üyelerinden alınan DİSK aidatına
sonra Genel Yürütme Kurulu’nca daha ön-
göre üye sayısının ortalaması bulunarak
ceden hazırlanmış bazı karar örnekleri ile tesbit edilir.”
önerilen konular hakkındaki karar örnek-
Anatüzüğün 25. maddesinde yapılan deği-
leri tek tek görüşülerek karara bağlandı.
şiklikle DİSK Yönetim Kurulu’nun yapısı ve
seçimi şu şekilde düzenledi:
Anatüzük Değİşİklİklerİ:
“DİSK Yönetim Kurulu, 5 Yürütme Kuru-
Yönetİmİn Yetkİlerİ Artti lu üyesi ile Genel Kurul’da ayrı ayrı Yö-
netim Kurulu üyesi olarak gizli oyla-
Genel Kurul’da Anatüzük’te değişiklik- ma ve oy çokluğu usulü ile seçilen üye
ler yapıldı. Değişiklikler 64 delegenin 46 sendikaların birer temsilcisi ve Denetim
olumlu, 7 karşıt ve 11 çekimser oy olmak Kurulu başkanından kurulur.”
üzere oy çokluğu ile kabul edildi. Ana- Böylece Denetim Kurulu Başkanı Yönetim
tüzük’te yapılan önemli değişiklikler Kurulu üyeliğine alınmış oldu. Daha önce-
şunlardır: ki Tüzük’te var olan sayı kaldırılarak üye
sendikalardan birer temsilcinin Yönetim
Tüzüğün 17. maddesinde yapılan değişik-
Kurulu’nda yer almasına olanak tanındı.
likle DİSK Genel Kurulu delege sayısı ile il-
gili şu ilke kabul edildi: Tüzük değişikliği ile sendika temsilci-
“Üye sendikaların seçecekleri delege si olarak DİSK Yönetim Kurulu üyeliğine
sayısına esas teşkil edecek olan sendi- aday olabilmek için daha önceki Tüzük’te
kaların işçi üyelerinin sayısı, DİSK Genel
Kurulu’na sunulacak raporlar için dev- yer almayan yeni şartlar belirlendi. Buna
re sonu olarak tesbit edilecek tarihten göre,
4. GENEL KURUL KARARLARI
Karar: 1 Basın Özgürlüğü Karar: 5 Hayat Pahalılığı yaşayan işçinin yükünü hafiflet-
Basın özgürlüğü, Basının Ekono- Özel teşebbüsün dizginlenme- mek amacıyla, vergi politikasında
mik ve Siyasi baskı etkinliğinden yen aşırı kâr sağlama tutkusu yü- esaslı değişiklikler yapılaması ge-
zünden her şeyin fiatının günden reklidir. Bu arada asgari geçim in-
kurtarılması, Basın suçlarının ve
güne yükselmesi, hayat pahalılı- dirimi kapsamının asgari ücretle
fikir suçu müessesinin kaldırılma-
ğının durmadan artması, yoksul birleştirilmesini, yani asgari ücret-
sı ile ilgili olarak, DİSK’in mümkün
halk çoğunluğunun kesesinden bir ten vergi kesilmemesini de adalet
olan gerekli ve olumlu bir biçimde
avuç zenginin daha da zengin ol- gereği olarak görür.
faaliyet yapmasına oy birliği ile ka-
ması demektir. Görünüşte çoğalan Bu nedenle bu konuda DİSK olarak
rar verildi.
işçi ücretleri hayat pahalılığı yü- gerekli faaliyetin yapılmasına oy-
Karar: 2 Teşvik Tedbirleri Tasarısı zünden gerçekte azalmıştır. Düne birliği ile karar verildi.
Teşvik tedbirleri tasarısının ka- kadar 25 liraya alınan birşey bu- Karar: 7 Konut Politikası
nunlaşması halinde, gerekçesinde gün artık 35 liraya alınamıyor. Si- DİSK Türkiye’de uygulanmak-
olduğu gibi Sanayiin gelişmesine, yasal iktidarın, kamusal ve özel gi- ta olan konut politikasının baştan
gerekli imkânın verilmiş olmıyaca- rişimlerde fiatların dondurulmasını sona bozuk olduğu inancındadır:
ğı ve sadece bir kısım sermayeda- sağlaması, tüketici kooperatifle- bir yanda müteahhitlerin çok kâr-
ra imkânlar tanıyacağı ve böyle- ri yoluyla her türlü ihtiyaç madde- lı buldukları için, sıra sıra yükselen
ce geçim sıkıntısında bulunanlara lerini halka ucuz satmak gibi yollar lüks daireli apartmanlar, öte yan-
daha ağır yükler getireceği nede- araması zorunludur. DİSK fiat ar- dan en ilkel sağlık kurallarına aykı-
niyle bu tasarının mevcut durumu tışlarının önlenmesi ve ana ihtiyaç rı gecekondular… Anayasanın an-
maddelerinin ucuzlatılmasını eko- lamını apaçık belirttiği sosyal dev-
ile çıkmasına DİSK’in karşı olmasını
nomik demokrasinin en âcil gereği let ilkesi bunun devamına izin ve-
ve bu tasarının bu biçimde kanun-
görür. Bu nedenle bu konuda, DİSK remez. Şehir arsalarını hesapsız
laşmaması için yasal yoldan mev-
olarak gerekli faaliyetin yapılması- bir spekülâsyon mekânı halinden
cut imkânlar dâhilinde gerekli faa-
na oybirliği ile karar verildi. çıkarıp, bütün belediye hizmetle-
liyetin yapılmasına oybirliği ile ka-
Karar: 6 Vergi Adaleti rinin sağlandığı yerlerde, insanlık
rar verildi.
DİSK vergi adaletinden yanadır onuruna yakışacak işçi konutları-
Karar: 3 Ortak Pazar Konusunun nın yapılması, köyden şehire dal-
ancak bu ilkenin sözde kalmama-
Araştırılması ga dalga göçen iş gücünün perişan
sını, gerçekten çok kazanandan
DİSK’in Ortak Pazar konusunu ve çok vergi alınmasını ister. Bugün bırakılmaması, bütün yoksul yurt-
özellikle işçileri etkiliyeceği konu- halâ dolaylı vergiler yolu ile, dev- taşlarımızın kira belâsından kurta-
ları en titiz şekilde araştırarak bu let giderlerinin ağırlığı yoksul ço- rılması gereklidir. Deneyler, sosyal
konuda Ortak Pazar ülkelerinde- ğunluğun omuzlarına yüklenmiş sigortalar kurumunca verilen ko-
ki sendikaların bu yönde sarfetmiş durumdadır. Dolaysız vergilerde nut kredisinin de hem yetersiz ol-
oldukları çabaları yasalar ve DİSK bile, işçilere ve dar gelirli yurttaş- duğunu hem de kooperatifleri sö-
ilkeleri doğrultusunda destekle- lara ödetilen vergiler, zenginler- mürmeyi kendisine iş edinmiş bir
mesine oybirliği ile karar verildi. den alınan vergilerden daha çok- avuç kapkaççının eline düştüğü-
tur. Bazı kesimler büsbütün ver- nün göstermiştir. Onun için DİSK
Karar: 4 Tarım İşçilerinin Durumu doğrudan doğruya devletten ve
gi alanı dışında bırakılırken, bazıları
DİSK’in gelecek dönemde tarım da “Teşvik” adı altında hiç yoktan S.S.K.’ndan ucuz maliyetli konutlar
işçilerinin sorularının en etkin bi- vergi bağışıklık ya da indirimle- yaptırmasını, ve bunları düşük fa-
çimde ele alarak tarım işçileri- rinden yararlandırılmaktadır. Hem izli ve uygun vâdeli taksitlerle çalı-
nin bugünkü çağ dışı çalışma ko- devlet gelirini çoğaltarak, anaya- şan halka dağıtılmasını bekler.
şullarından kurtarılması için çaba sanın devlete verdiği görevlerin Bu nedenle bu konuda DİSK ola-
sarfedilmesine oybirliği ile karar yerine getirilmesini olanak sağla- rak gerekli faaliyetlerin yapılması-
verilmiştir. mak, hem de geçim sıkıntısı içinde na oybirliği karar verildi.
Karar: 8 Sendikalar Kanunu sosyal hak olarak tanınmamıştır. alanlardaki toplu işçi görüşünün
Hakkında Kurucu Meclis’te de Lokavt’ın hak açıklanması bakımından batı uy-
Sendikalar kanunu ile toplu söz- olup olmadığı üstüne tartışma- garlığı uygun zamandan beri ge-
leşme, grev ve lokavt kanunu ile il- lar yapılmış ve anayasada “Lokavt nel grev hakkını da kullanmakta-
gili geçmiş uygulamalar bu konu- Hakkı” diye bir hakka yer veril- dır. DİSK Anayasaya uygun olarak
da önemli eksiklikler olduğunu ve memesi kararlaştırılmıştır. Sosyal hiç bir kısıtlama yapılmadan silah-
bu eksikliklerin ciddi aksaklıkla- adalete uygun bir hayat için mü- sız ve saldırısız grev hakkının uy-
ra yol açtığını göstermiştir. Bun- cadele ettiklerinde işçilere açlığa gulanmasını istemektedir. Anaya-
ların yanı sıra, geçmişteki iktidar- mahkûm edecek Lokavt’ı bir hak samızda olan bu hakkın tam ola-
ların Anayasa ile tanınan Sendikal olarak savunmak olanağı yok- rak elde edilebilmesi için DİSK et-
hak ve özgürlükleri çeşitli yollar- tur. İşverenlerin işçilere karşı daha kin bir yol izlemelidir.
dan ve son kez de 274 sayılı kanu- koordine ve sıkı bir işbirliğine gi- Bu nedenle bu konuda, DİSK ola-
nu değiştiren ve 1317 sayılı kanun- riştikleri son zamanlarda gittikçe rak gerekli faaliyetin yapılmasına
la yasal yoldan kısıtlamak isteme- daha çok başvurdukları Lokavt’ın oybirliği ile karar verildi.
leri çok üzüntü verici olmuştur. greve ait bir hak olarak kabul edi-
Karar: 11 İşsizlik Sigortası
Anayasa Mahkemesinin 1317 sa- lemiyeceğine, Lokavt’ın yasaklan-
ması için sürdürülecek mücadele- DİSK, sosyal adalete ulaşma yo-
yılı kanunun en önemli hûkümle-
nin aynı zamanda Anayasanın il- lunda işsizlik sigortasının büyük
rini Anayasaya aykırı bularak iptal
kelerinin hayata geçirilmesi için bir adım olduğuna inanır. Başka ül-
etmiş olması çok önem taşır.
mücadele etmek demek olduğu- kelerde, yürürlükte olan işsizlik si-
Bu iki kanun yeniden düzenlenir- gortasının daha etkin hale getiril-
na inanan DİSK, bu yolda çaba har-
ken şu hususlar üzerinde önemle me yollarının arandığı çağımızda,
camasını ister.
durulmalıdır: gelmiş geçmiş iktidarların sürekli
Bu nedenle bu konuda, DİSK ola- vaadlerine rağmen halâ bu sigor-
Toplu sözleşme yapma yetkisinin
rak gerekli faaliyetin yapılmasına tanın uygulanmaya konulmaması
tesbitinde referandum yani ilgili iş-
oybirliği ile karar verildi. çok üzüntü vericidir.
çilerin, gizli oy- açık sayım yolu ile
oylarına baş vurma sistemi mu- Karar: 10 Grev Hakkının Çalışma arzusu ve yeteneğinde
hakkak uygulanmalı, geçmişte ya- Genişletilmesi olup kendi kabahatleri olmadan
pılan hatalarda ısrar edilmemelidir. DİSK, Ülkemizde grev hakkının kı- işsiz kalan yurttaşlarımıza kesilen
Gerek çeşitli ülkelerdeki uygula- sıtlanmış olmasını üzüntüyle kar- gelirlerinin yerine geçmek üzere
maların gittikçe işyeri çapındaki şılar. Grev hakkının bütün yasal bir gelir sağlanamaması ve bunla-
sözleşmeleri ön plana çıkarması, unsurları ile birlikte uygulanma- rın kendi imkânsızlıkları içinde pe-
gerekse Türkiye’ye özgü şartların sının henüz gerçekleştirileme- rişanlığa terk edilmesi çağdaş top-
bunu getirmesi karşısında, işkolu miş olduğuna göre ülkemizde uy- lum anlayışı ile bağdaştırılamaz.
çapında sözleşme yapılması sis- gar batı ülkelerinde görülen grev DİSK, çalışmayı herkes için bir hak
teminden vazgeçilmelidir. türlerinin pekçoğu yasaklanmış- ve ödev olarak kabul eder Ana-
DİSK, gerçek işçi sendikacılığın- tır. O kadar ki, bugünkü toplu söz- yasamızın gereklerine de uygun
dan yana olan bütün sendikaları leşme, grev ve lokavt kanunu- olarak biran önce işsizlik sigorta-
bu yolda çalışmağa çağırır. na göre grev hakkı belli bir top- sı kurulması için ilgilileri harekete
lu sözleşme dönemi için ancak çağırır.
Bu nedenle bu konuda, DİSK ola-
bir kez kullanılabilir. Ve Ülkemiz-
rak gerekli faaliyetin yapılmasına Bu nedenle bu konuda, DİSK ola-
de grev hakkının kullanılması bu-
oybirliği ile karar verildi. rak gerekli faaliyetin yapılmasına
nunla sınırlandırılmıştır. Oysa ba-
Karar: 9 Lokavtın Yasaklanması oybirliği ile karar verildi.
tıda sendikalar ekonomik istekle-
DİSK, sosyal bir hak olmıyan Lo- rinin gerçekleşmesi için, örneğin; Karar: 12 Dernekler Kanunu
kavt’ın yasaklanmasını ister. Ger- Ani, aralıklı grevlere başvurduk- 1961 Anayasası tarafından te-
çekten Anayasada lokavt bir ları gibi, bazı ekonomik ve sosyal minat altına alınan temel hak ve
özgürlüklere aykırı hükümler taşı- DİSK, işçi kardeşlerimize genel se- bir gerçektir. Bu nedenle DİSK, bu
yan Dernekler Kanunu’nun çıkmış çimlerde oy kullanma, hakları- işçilere gitmeden önce gidece-
olmasını DİSK üzüntü ile karşılar. nın tanınması isteğini bir kez daha ği ülkenin dilini hiç değilse en ba-
Dernekler Kanunu ile getirilen ka- tekrarlar, işçilerimizin hakları- sit meramını anlatacak oranda da
yıtlarla, genellikle derneklerle ilgi- nı koruyabilmek için sendikaları- olsa dil öğrenimine tâbi tutulması-
li ve özellikle sendikal hak ve öz- mız ve ülkelerdeki dürüst işçi ku- nı gerekli ve zorunlu görür.
gürlüklerin amacına uygun şekilde ruluşları ile işbirliği yapmalı, yurda
d) Yabancı ülkelere giden işçilerin
kullanılmasını son derecede zor- döndüklerinde de bu işçilerin bi-
karşılaştığı en önemli problemler-
laştıran ve giderek bunları kulla- zim örgütlerimize üye olmalarına
den birisi de o ülkenin yaşama ko-
nılmaz duruma düşüren bir sonuç çalışmalıdır.
şulları ile adet ve an’aneleri konu-
ortaya çıkmıştır. Bunlardan başka özellikle DİSK, sunda ki yabancılaşmadır. Bu ko-
DİSK, demokratik çoğulculuk (plu- a) Yabancı ülkelere gidiş muame- nuda da bu işçilerin daha önceden
ralizm) ilkelerine karşıt ve Türki- lesi için çağrılan işçilerin, muame- bir eğitime tâbi tutulmalarını ve gi-
ye’nin koşullarının gelişmesine le için günlerce İstanbul’da kalmak decekleri ülkenin yaşama koşulları
ters düşen ve Anayasaya aykırı zorunluluğunda bırakıldıklarını ve ile örf adet ve an’aneleri konusun-
olduğuna inandığı bu kanunun ip- çoğunlukla bir perişanlık içinde da bilgi sahibi edilmeleri gereklidir.
tâli için ilgilileri harekete çağırırken, bulunduklarını, bunun nedeninin
e) Yabancı ülkelerde çalışan işçile-
bu yolda kamu oyunu oluşturmayı ise, gidiş muamelesinin yapılma-
rin, ülkemizdeki akraba veya ya-
da bir görev sayar. sı konusunda iyi bir organizasyon
kınlarıyla ilişkileri veya ülkemizde-
Bu nedenle bu konuda, DİSK ola- olmadığını, halbuki örneğin bu ko-
ki sorunlarının çözülmesi, çalıştı-
rak gerekli faaliyetin yapılmasına nunun diğer ülkelerde çok rasyo-
ğı ülkede yaşama ve çalışma ko-
oybirliği ile karar verildi. nel bir biçimde halledilmiş oldu-
ğunu, bu nedenle bir an önce gidiş şullarının kolaylaştırılması önemli
Karar: 13 Yabancı Ülkelerdeki sorunlardan birisidir. Bu konuda
muamelesi ile ilgili konuda daha
İşçiler devletçe gerekli organizasyonun
hızlı ve rasyonel işliyen bir orga-
DİSK, Büyük bir işçi kitlesinin ço- nizasyonun kurulması gerekliliği- yapılması ve diğer yönden o ülke
luk çocuğundan, kendi dilini konu- ne inanır. sendikaları ile ülkemizdeki sen-
şan- göreneklerini paylaşan in- dikalar arasında bu yönde gerek-
b) Yabancı ülkelere giden işçile-
sanlardan uzaklarda geçimlerini li ilişkiler kurularak geliştirilmesi
rin çoğunlukla köylülerden olması
sağlamaya uğraşmalarına, ailele- şarttır.
nedeni ile mesleksiz oldukları için
rine gönderecekleri üç beş kuru-
gittikleri ülkelerde sıva işçisi olmak f) Yabancı ülkelerde çalışan işçile-
şu biriktirmek için yiyeceğinden,
zorunluluğunda oldukları, onun rin önemli sorunlarından birisi de
giyeceğinden keserek kendilerini
için az ücretle çalıştırıldıkları ve bu uygulanan günlük tarife ve usulle-
tüketmelerine yol açan politikaya
nedenle de kötü yaşama ve çalış- ri ile, döviz kurudur. Bu konularda
son verilmesini ister. Ancak Yur-
ma şartları içinde kaldıkları, hoş- da gümrük kapılarında beklettir-
dumuzda, egemen güçlerin ya-
görüden çok uzak bir gerçektir. meden geçiş muamelesini kolay-
şattığı koşullar öylesine bozuktur
Bu nedenle DİSK, yabancı ülkelere laştırıcı organizasyon yapılması,
ki, öz vatanında iş bulamıyan ye-
teri kadar ücret alamıyan yüzbin- gitme isteğinde bulunanların, işçi- imkanlarının arttırılması ve döviz
lerce vatandaşımız kuyruk olup lik anlayış ve bilgileriyle teknik bil- kurları açısından işçilerin yararı-
yurt dışına gitmek için sıra bekle- giler açısından ve daha önceden na gerekli gelişmelerin yapılma-
yecek kadar sıkıntılar yaratmış- belirli bir süre eğitime tâbi tutul- sı şarttır.
tır. Bu koşullar değiştirilmedikçe, malarını zorunlu görür. Bu nedenle DİSK’in yabancı ülke-
yurt dışındaki işçilerimizle yanla- c) Yabancı ülkelere giden işçilerin, lerde çalışan yararına gerekli faali-
rına alabildikleri eş ve çocuklarının o ülkenin dilini bilmemesi nedeni yetleri yapılmasına oybirliği ile ka-
toplumsal ve ekonomik güvenlik- ile, bir takım zorluklarla karşılaştı- rar verildi.
lerinin sağlanması gerekmektedir. ğı ve bir takım haklarını kaybettiği Kaynak: DİSK Genel Kurul Tutanak Defteri.
“1- DİSK’e üye sendikanın Yürütme Ku- diğer organlar tarafından yayınlanan
rulu üyesi bulunması, bildiri, beyanname ve benzeri yayınlar
DİSK’i bağlamaz ve bu nedenle sorum-
2- Üyesi bulunduğu sendikanın en az bir
lu tutulamaz.”
sene önce kurulmuş ve kuruluş kongre-
sinin yapılmış olması, Genel başkanın yetkilerine ilişkin 34.
3- Üyesi bulunduğu sendikanın yü- maddede yapılan değişiklikle bir Başkan-
rütme kurulu üyeliğine seçimle gelmiş
lık Bürosu kuruldu ve büronun genel baş-
olması,
kan, genel başkan vekilleri ve genel sekre-
4- Üyesi bulunduğu sendika, İşbu Ana
Tüzüğün 66. maddesinin a) fıkrasın- terden kurulması hükme bağlandı.
da gösterilen 16 işkolundan birisinde
DİSK içinde tek sendika ise, bu takdir- Ayrıca yapılan bir başka değişiklikle genel
de sendikanın oranda normal olarak ai- başkan vekillerinin seçiminde genel baş-
dat ödemekte olan en az 500 üyesinin
kana yetki verildi. Buna göre genel başka-
bulunması,
nın göstereceği adaylar arasından en çok
5- Üyesi bulunduğu sendika işbu Ana
Tüzüğün 66. maddesinin a) fıkrasında üç olmak üzere yeteri kadar başkan ve-
gösterilen 16 işkolundan birisinde DİSK kilinin genel başkan seçimindeki usul ile
içinde tek sendika olmayıp, aynı işko- yönetim kurulu kararı ile seçilmesi kura-
lunda başka sendika da var ise ve di-
ğerleri ile birleşmeleri yasa açısından lı getirildi. Ayrıca “genel başkan seçim sı-
mümkün değilse o takdirde sendika- rasında seçilecek başkanvekili sayısından
nın o anda normal olarak aidat ödemek- en az bir fazla olmak üzere aday gösterir”
te olan en az 1000 üyesinin bulunması,
(Hukuken birleşmeleri mümkün olanlar hükmü de benimsendi. Böylece genel baş-
tek sendika imiş gibi addedilir ve işbu kana çok sayıda aday gösterme imkânı ta-
Ana Tüzüğün 66. maddesinin b) fıkrası
nınmış oldu. Ancak genel başkan isterse bir
hükmü uygulanır.) şarttır.”
fazla aday göstermekle de yetinebilecekti.
Tüzüğün 26. maddesinde yapılan değişik- 1973'te yapılan
likle eski Tüzük’te yer alan “kendi üyele- değişiklikler ile
DİSK Anatüzüğü,
ri arasından 2 başkan vekili seçer” hükmü 1974.
“genel başkan vekillerini seçer” şeklinde
değiştirildi. Böylece genel başkan vekil-
lerinin Yönetim Kurulu üyesi olması ko-
şulu kaldırıldı. Genel başkan vekillerinin
sayısı “en çok üç olmak üzere” şeklinde
değiştirildi.
ve Burhan Şahin (Basın-İş) Genel Yürütme Tablo 18: 4. Genel Kurul'da Seçilen
Kurulu üyeliklerine seçildiler. Öte yandan Yürütme ve Yönetim Kurulları
Kemal Türkler, aralarındaki tartışma ne- Adı Soyadı Görevi Sendikası
Hilmi Güner (ayakta mikrofonda) Dinçer Doğu (solda), Kemal Sülker ve Şa-
ban Yıldız ile
DİSK Yürütme Kurulu üyesi ve DİSK Baş-
kan Vekili. Çiftçilikle uğraşan bir ailenin 1939 Samsun doğumlu. Kimya-İş genel
çocuğu olarak 1933 yılında Kastamonu'da başkanlarından, DİSK Yürütme Kurulu
doğdu. Karabük Demir Çelik Fabrikaları üyelerinden ve TİP (1975) kurucu ve yöne-
Çırak Okulu’nda yatılı olarak okudu. 15 ya- ticilerinden. Hoechst İlaç Fabrikası’nda ça-
şında Karabük’te kok fabrikalarında çalış- lışırken Kimya-İş sendikasının işyerindeki
maya başladı. 1950’de işyerinde Demir-Çe- örgütlenme çalışmalarına katıldı. 1968’de
lik Ağır Sanayii İşçileri Sendikası’na üye Kimya-İş Yönetim Kurulu üyeliğine seçil-
oldu. 1960’da yapılan Genel Kurulda Onur di. Aynı yıl TİP’e üye oldu. 1970’de Hoechst
Kuruluna, sendikanın Maden-İş’e katıl- grevinden sonra istifaya zorlanan Genel
dığı Mayıs 1963’teki Genel Kurulda Ma- Başkan Necat Akbay’ın yerine genel baş-
den-İş yönetim kurulu üyeliğine ve Genel kanlığa seçildi. 1970’de toplanan TİP’in 4.
Başkan Vekilliğine seçildi. Ekim 1963’teki Büyük Kongresi’nde Merkez Yönetim Ku-
Maden-İş kongresine Genel Başkan Ve- rulu üyeliğine seçildi. 12 Mart döneminde
killiğine getirildi. 1974’e kadar profesyo- tutuklanarak Davutpaşa kışlasında gözal-
nel olarak sendikanın basın ve eğitim da- tında tutuldu.
iresini yönetti. Kasım 1963’te TİP’e üye
1976 yılında Kimya-İş sendikasının DİSK
oldu. 15-16 Haziran direnişine katıldığı için
yönetiminin kararıyla Petkim-İş’e katıl-
3,5 ay tutuklu kaldı. 1972’de DİSK’in 4. Ge-
masının ardından sendika yönetiminden
nel Kurulunda DİSK Yürütme Kurulu üye-
ve genel başkanlıktan ayrılıp işçiliğe dön-
liğine ve Genel Başkan Vekilliğine seçildi.
dü. Dinçer Doğu, 1975’te yeniden kurulan
1974’teki Maden-İş Genel Kurulunda aday
TİP’in Merkez Yönetim Kuruluna seçildi.
olmadı. 1977-80 arasında İstanbul Beledi-
1977’de yapılan yerel seçimlerde TİP’in İs-
yesi’nde istihdam danışmanlığı yaptı. 12
tanbul Belediye Başkanı adayı oldu. 12 Ey-
Eylül 1980 sonrasında yargılandı ve beraat
lül 1980 sonrasında iki yıl kadar tutuklu
etti. 2019’da yaşamını yitirdi.
kaldı. DİSK davasında yargılandı.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 473
Turgut Gökdere (sağda) Kemal Sülker ile Kenan Akman, DİSK davasında
laşa sürdürülmesine yönelik kararlar alın- mokrat muhalefetin tasfiye edilmesi ne-
deniyle Türk-İş’te yaşanan ayrılmalardır.
dı. Yürütme Kurulu 23 Ekim 1970’te DİSK
bölge temsilciliklerinin çalışmasına ilişkin 15-16 Haziran direnişine yol açan 1317 sa-
çeşitli önemli kararlar aldı. DİSK’e üye sen- yılı Yasa’nın getirmiş olduğu, Türkiye ça-
dikaların bütün olanaklarının DİSK ile or- pında faaliyet göstermek için sigortalı iş-
tak kullanılması karara bağlandı. Yönetim çilerin üçte birini temsil etme koşulunu
Kurulu, 24-25 Kasım 1970 tarihli toplantı- bağımsız sendikaların karşılaması ola-
sında Teşkilatlanma Komitesi kurulması- naklı değildi. Bu durum bağımsız sendi-
na, bu komiteye Hilmi Güner’in başkanlı- kalar arasında bir hareketlenme yarattı.
ğında Dinçer Doğu, Uğur Cankoçak, Turgut DİSK de bağımsız sendikalara çağrı yaptı.
Gökdere ve Remzi Çakar’ın atanmasına Bilindiği gibi Sendikalar Kanunu değişik-
karar verdi. likleri gündeme geldiğinde 131 bağımsız
sendika Türkiye Bağımsız İşçi Sendikala-
Örgütlenme çalışmalarında zaman za- rı Genel Direniş Komitesi adıyla bir örgüt-
man sendikalar arası işbirlikleri yapıl- lenmeye gitmişti. Komite’nin Genel Baş-
masına karar verildi. Yürütme Kurulu, kanlığı’nı Tekstil Sendikası Genel Başkanı
30 Mart 1973’te Keramik-İş sendikası- Rıza Güven, Genel Sekreterliği’ni ise Sos-
nın çalışmaları için Maden-İş’ten, 6 Nisan yal-İş Genel Başkanı Özcan Kesgeç yü-
1973’te Keramik-İş’in örgütlenme ça- rütüyordu. Komite Yasa’nın çıkmaması
lışmaları için Kimya-İş’ten bir araç is- için çeşitli girişimlerde bulundu. Komi-
tenmesine ve 13 Nisan 1973’te Turizm-İş te’nin üyesi olan sendikalardan Tekstil,
sendikasının Bursa’da örgütlenmesi için Sosyal-İş, Petkim-İş, Teknik-İş ve Ka-
Maden-İş sendikasından yardım isten- rayol-İş gibi sendikalar daha sonra DİSK
mesine karar verdi. üyesi oldu.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 475
12 Mart koşulları ile çakışan bir dizi neden sız sendikaların sayısal eşikleri yerine
1971-1975 döneminde DİSK’e yönelimi ar- getirememe kaygıları DİSK’e dönük ilgi-
tırmıştır. Şimdiye kadar Türk-İş bünye- yi artıran bir diğer faktördür. Öte yandan
sinde oluşan ve kopan girişimlerin hiçbiri 12 Mart döneminde DİSK’in dikkatli tutu-
kalıcı olamazken DİSK’in kalıcı olduğunun mu ve DİSK’e kapatma davası açılmama-
14 Koç ve Koç (2008), s. 199-200. sı DİSK’i güvenli bir liman haline getiren
Türk-İş içinde 1971’de Dörtler ve
On İkiler Raporu ile su yüzüne çı-
kan mücadele, bazı bağımsız sen-
dikaların desteğiyle sürdü ve 5
Haziran 1973’te yapılan Türk-İş 9.
Genel Kurulu’yla noktalandı. Sos-
yal demokrat sendikacılar, se-
çimlerde yenilgiye uğradılar. İcra
ve yönetim kurullarından uzak-
laştırıldılar. Genel kurul sonra-
sı Türk-İş’ten kopmalar başladı.
Ayrılanların bir kısmı yeni bir kon-
federasyon oluşturmaya çalıştı.
Ancak ayrılanların hepsi sonunda
DİSK’e katıldı. Örneğin Metal-İş
Federasyonu’nun delegelerinden
Fehmi Işıklar ve Ali İhyan’ın ön-
derliğinde, 27 Aralık 1973’te ba-
ğımsız Çağdaş Metal-İş kurul-
du. Metal-İş Federasyonu’ndan
9 sendika da 1974 yılı içinde yap- Tekstil Genel Başkanı Rıza Güven (sağda) bir toplantıda Türkler ile birlikte, 1974.
tıkları kongrelerle kendilerini fes-
Aralık 1975’te DİSK’e katıldı. Ge- lık 1975’te, Oleyis Eylül 1977’de
hederek Çağdaş Metal-İş’e ka-
nel-İş sosyal demokrat sendika- DİSK’e katıldı. Bunların dışında
tıldılar. Çağdaş Metal-İş, yeni bir
cılık hareketinin başını çekiyordu, DİSK’in 5. Genel Kurulu sonrası
sosyal demokrat konfederasyon
Başkanı Abdullah Baştürk Sosyal Aster-İş, Barder-İş, İlerici Deri-İş,
örgütleme çabası olarak değer-
lendirildi. Ancak Çağdaş Metal-İş Demokrat Sendikacılar Konse- Hürcam-İş, Banksen, Nakliyat-İş,
1976 yılında DİSK’e bağlı Ma- yi’nin sözcüsüydü. Genel-İş de 11 Tümka-İş gibi bağımsız sendika-
den-İş’e katıldı. Haziran 1976’da DİSK’e üye oldu. lar da DİSK’e katıldı.
Kaynak: “Bağımsız Sendikalar” (1996), Türkiye
Haziran 1975’te kurulan bağım- Benzer bir şekilde sosyal demok- Sendikacılık Ansiklopedisi, İstanbul: Kültür Ba-
sız Çağdaş Gıda-İş Sendikası rat sendikalardan Ges-İş Ara- kanlığı ve Tarih Vakfı ortak yayını.
kararları aldı. Bu kararlar dört ana unsuru amacıyla bir protokol imzaladılar. Bu pro-
içeriyordu: örgütlenme, referandum, toplu tokole göre Gönen toplantısına katılan ba-
iş sözleşmesi ilkelerinin yaygınlaştırılma- ğımsız devrimci sendikalar 1974 yılı içinde
sı ve siyasi sınıf bilinci için eğitim. Bu ka- kongrelerini yaparak DİSK’e katılma kararı
rarlardan ilk ikisi: 1) Devrimci özdeki ba- alacaklar ve DİSK yöneticileri de DİSK Ge-
ğımsız işçi sendikalarını DİSK bünyesinde nel Merkezinin Ankara’ya alınmasına ça-
örgütlemek, 2) Toplu sözleşme yetkisinin lışacaktır. Gönen toplantısına katılan sen-
saptanmasında görülen çeşitli sahtecilik- dikalar, çalışmalarını yoğunlaştırmışlar ve
leri ve olumsuz kararları önlemek için 1965 kongrelerinde DİSK’e katılma kararları-
yılından bu yana bazı sendikalarımızca nı alacakları en uygun zamanı saptayacak
yürütülen referandum isteklerini yoğun- ve Gönen protokolündeki kararları ger-
laştırmak ve ilkeleştirerek geçerliğe ka-
çekleştirmeyi başaracak bir çalışma dö-
vuşturmak için mücadele vermekti. 15
nemine girmişlerdir. Bu olumlu örgütsel
4. Genel Kurul’da seçilen Yürütme Kurulu, girişimler, Gönen’e katılmayan bazı işçi
bağımsız ve devrimci özdeki sendikaların sendikalarını da etkilemiş ve o sendikala-
yöneticileri ile ilişki kurarak ya da kurul- rın da DİSK’e katılmalarını sağlayıcı bir iti-
muş ilişkilerini geliştirerek bunları DİSK ci güç olmuştur.16 Bu gelişmelerin ardın-
içinde örgütlemek için ortak bir toplan- dan 14 bağımsız sendika (Sosyal-İş, Asis,
tı düzenlemeyi sağlamaya çalıştı. Bu yön- Baysen-İş, Has-İş, Özgür Haber-İş, Tek-İş
deki çabaların sonuç alıcı bir noktaya gel- Devrimci Toprak-İş, Petkim-İş, Tekstil, Ça-
mesi üzerine Maden-İş’in Gönen Eğitim pa-İş, Ziraat-İş, Yeni Haber-iş, Tek Bank-İş
Merkezi’nde bir sohbet toplantısı yapıldı. ve Kapfer Genel-İş) DİSK’e üye oldu.17
5 Şubat 1974 tarihli Yönetim Kurulu top-
lantısında “bazı bağımsız sendikalarla Gö-
Üye Sendİkalar
nen’de toplantı yapılmasına” karar verildi.
Toplantı muhtemelen Şubat 1974’te yapıldı. 3. ve 5. Genel Kurul arasındaki dönemde
Bu toplantıda gerek uluslararası gerekse (1971-1975) çok sayıda sendika DİSK’e üye
ulusal planda işçi örgütlerinin birleşme ve olurken DİSK üyesi bazı sendikaların ayrıl-
ortak çalışma yöntemleri hakkında Prof. dığı, bazı sendikaların ise üyelikten düşü-
Dr. Cahit Talas bir konferans verdi. Top- rüldüğü gözlendi. Şubat 1970’te toplanan 3.
lantıya Sosyal-İş, Tekstil ve Petkim-İş gibi Genel Kurul sırasında DİSK üyesi sendika-
bağımsız sendikalar katıldı. ların sayısı 14’tü. Ancak bunların bir bölü-
Gönen toplantısında Talas’ın konferan- mü etkisiz ve zayıf sendikalardı. 1975 yılın-
sından sonra bağımsız sendikaların yö- daki Genel Kurul’a gidilirken ise DİSK’e üye
neticileriyle DİSK yöneticileri birkaç gün- sendikaların sayısı 26 idi. Aşağıda 3. ve 5.
lük değerlendirmenin ardından, sendikal Genel Kurul dönemleri arasında DİSK’e üye
sorunlar konusunda fikir birliği içinde ol- olan, üyelikten ayrılan veya üyeliği düşen
duklarını görüp, sonuç alıcı bir çalışma sendikalara ilişkin bilgiler yer almaktadır.
15DİSK (1975), DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-
16 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s.130.
1975), İstanbul: DİSK Yayınları s.129. 17 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi (1998), Cilt 1, s. 102.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 479
1970-1971 Yillari
Hür Mensucat-İş: DİSK Yürütme Kurulu 20
Kasım 1970 tarihli toplantısında 5 Mayıs
1969 tarihinde DİSK’e katılma kararı alan
Hür Mensucat-İş’in üyeliğinin düşürülme-
sine karar verdi: “6. Mensucat-İş Sendika-
sının, Hür Mensucat-İş Sendikası ile bir-
leştirilmesi için Anatüzüğün 14. maddesi
gereğince kurulan Birleştirme Komisyo-
nu çalışmalarını yaptığı, DİSK Genel Ku-
rulunda varılan birleştirme formülü taraf-
lara tebliğ edildiği ve Hür Mensucat-İş’in
teklif edilen protokolü imzaladığı, ancak
12.10.1970 gününde Mensucat-İş Sendika-
sına yazılan ve protokolü kabul edip etme-
diklerini bildirmelerini isteyen yazıya bu-
güne kadar yazılı hiçbir cevap vermemiş
bulunmaları göz önünde tutularak Anatü-
züğün 14. maddesi uyarınca DİSK üyeliğin-
den otomatikman düştüğü anlaşılmıştır.
Bu sonucun üye örgütlere ve Mensucat-İş Kurulu da Hür Mensucat sendikası Başka- DİSK Ajansı,
Sendikasına bildirilmesine ittifakla karar nı’nın Onur Kurulu’na sevkinin onaylan- 9 Haziran 1970
Yürütme Kurulu’nun bu kararı 24-25 Ka- Hür Mensucat-İş 13 Kasım 1971 tarihin-
sım 1970 tarihinde toplanan Yönetim Ku- de yaptığı Genel Kurul’da DİSK’ten ayrılma
rulu tarafından da onaylanmıştır. 19 kararı aldı. DİSK Yürütme Kurulu 16 Kasım
1971 tarihli kararında DİSK’ten ayrılma ka-
Yürütme Kurulu 23 Ekim 1971 tarihli kara-
rarının alındığı Hür Mensucat-İş sendi-
rında Hür Mensucat sendikasının olağa-
kasının olağanüstü kongresinin usulsüz
nüstü kongre toplaması ve DİSK’ten ay-
yapıldığı ve iptali için yasal başvuru yapıl-
rılmayı gündeme getirmesi üzerine Hür
masına karar verdi.22 4. Genel Kurul’a su-
Mensucat sendikası Genel Başkanı Salih
nulan Teşkilatlanma Raporu’nda DİSK’in
Çetin’in kesin ihraç istemi ile Onur Kuru-
yaptığı başvuruyla kongrenin iptal edildiği
lu’na verilmesine ve üyelik haklarının as-
ve bu konudaki davanın da sürdüğü belir-
kıya alınmasına karar verdi.20 Yönetim
tilmektedir. 23
20 Kasım 1970 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
18
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. 21 27 Ekim 1971 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK
19 24-25 Kasım 1970 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantı- Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK 2216 Kasım 1971 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Arşivi. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
20 23 Ekim 1971 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK 23 DİSK 4. Olağan Genel Kurul Teşkilatlanma Raporu (3 Sayfa),
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. 12-13 Şubat 1973, İstanbul: TÜSTAV DİSK Arşivi.
480 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kurulu’nun bu kararı 24-25 Kasım 1970 ta- Devrimci Yapı İşçileri Sendikası: 17 Ocak
rihinde toplanan Yönetim Kurulu tarafın- 1970 tarihinde kuruldu. 8 Ağustos 1971’de
dan da onaylanmıştır.30 Bank-İş ise 2 Ekim toplanan olağan Genel Kurulu’nda DİSK’e
1971 günü yapılan 7. Genel Kurulu’nda DİSK üyelik kararı alındı. DİSK Yönetim Kurulu
üyeliğinden ayrıldı. Bank-İş’in üyelikten 27 Ekim 1971 Türkiye Devrimci Yapı İşçile-
ayrılmasından önce Genel Sekreteri olan ri Sendikası’nın kongresinde aldığı DİSK’e
Erol Toy, Bank-İş’in aslında üyelikten 12 katılma kararının onaylanmasına ve 1 Ka-
Mart süreci sırasında yöneticilerinin DİSK sım 1971 tarihinden itibaren üyeliğinin
içinde kalmaktan tedirgin olmaları nede- başlatılmasına karar verdi.35
niyle ayrıldığını söylemektedir. Bank-İş 31
Kurulu’nda Türkiye Bağırsak İşçileri Sendi- faaliyet göstermek üzere İstanbul’da ku-
kası (Bağırsak-İş) oldu. 13 Ocak 1973 tarih- ruldu. 24 Aralık 1972’de yapılan ilk Ge-
li Genel Kurul’da da DİSK’e üye olma kararı nel Kurul’da DİSK’e üye olma kararı alındı.
alındı. Sendika, 25 Nisan 1974 tarihli Kong- DİSK Yönetim Kurulu 6 Şubat 1973 tarihli
resi’nde adını Bağırsak İşleme Yerleri, Kun- toplantısında Tümka-İş’in üyeliğe kabulü-
dura Sanayii, Deri ve Deriden Yapılan Her ne ve DİSK Genel Kurulu’na delege gönder-
Türlü Eşya, Saraciye Yapımı ve Debagat İş- mesine karar verdi.39
leri, Kürkçülük, Tutkal Sanayii ve Bağırsak
İşleri İşçileri Sendikası (Bar-Der-İş) olarak 1974’te Üye Olan Sendİkalar
değiştirdi. 1975 yılında Türk-İş’e bağlı De- DİSK’e 1974 ve 1975 yıllarında çok sayıda
ri-İş Sendikası’ndan ayrılan Kenan Budak katılım oldu. DİSK’in Anatüzüğü’nün aynı
ve arkadaşları Bar-Der-İş’e katıldılar.38 işkolunda birden fazla sendikaya DİSK
üyeliği imkânı tanıması, DİSK’e katılmala-
TÜMKA-İŞ: Marmara Bölgesi Tüm Kâğıt
rı artıran bir faktördü. Bu kural DİSK Yöne-
ve Selüloz Sanayii İşçileri Sendikası (Tüm-
timi’nin üyelikler konusunda esnek dav-
18 Haziran 1974 ka-İş) 21 Aralık 1971’de kâğıt işkolunda
tarihli Yönetim ranmasına olanak sağlıyordu.
Kurulu kararı 38 Koç ve Koç (2008).
olma kararı verdi ve DİSK Yönetim Kuru- katılma kararı aldı. DİSK Yönetim Kuru-
lu 13 Aralık 1974 tarihli toplantısında üye- lu da 13 Aralık 1974 toplantısında bunu ka-
liği kabul etti.49 bul etti. 54
Bu arada tarım, orman, avcılık
ve balıkçılık sektörlerinde faaliyet göste-
Özgür Haber-İş: Türkiye, posta, telgraf, te-
ren Çapa-İş ve Ziraat-İş sendikaları DİSK’e
lefon, radyo ve televizyon işkolunda kuru-
üye olmak için başvurdu ve DİSK Yönetim
lan ve 29 Ekim 1974’te DİSK’e katılma ka-
Kurulu 4 Mart 1975 tarihli toplantısında iki
rarı veren Özgür Haber-İş sendikasının üye
sendikayı da üyeliğe kabul etti. Ardından
olma isteği, öteki sendikalar gibi DİSK Yü-
DİSK Anatüzüğü gereği, birleştirme ko-
rütme Kurulu’nca incelenmiş ve üyeliğe ka- misyonu kuruldu ve üç sendikanın birleş-
bulü Yönetim Kurulu’na tavsiye edildi. Sen- tirilmesi için çalışmalara başlandı. Sonuç-
dikanın üyelik başvurusu DİSK Yönetim ta Ziraat-İş ve Çapa-İş sendikaları genel
Kurulu’nun 13 Aralık 1974 tarihli toplantısın- kurullarını yaparak Devrimci Toprak-İş
da kabul edildi.50 Özgür Haber-İş sendikası, adında yeni bir sendika kurdu ve bu sen-
DİSK Birleşme Komisyonu’nun DİSK Yürüt- dika Manisa’daki sendikanın adını alarak
me Kurulu’nca onaylanan raporuna olum- Ankara’da çalışmalarına başladı.55
suz yanıt vermesi üzerine DİSK Anatüzüğü
uyarınca, üyeliği 29 Eylül 1975’te düştü.51
1975 (5. Genel Kurul Öncesİ)
Has-İş: 4 Temmuz 1973 tarihinde kurulan Üyelİklerİ
Sosyal Sigortalar Kurumu Hastane İşçile- Petkim-İş: Eylül 1965 tarihinde kurulan ve
ri Sendikası’nın (Has-İş) 30 Haziran 1974 DİSK’in kuruluş hazırlık çalışmalarına ka-
günü yapılan ilk Genel Kurulu’nda sen- tılmış olan Türkiye Petrol ve Lastik Sana-
dikanın uzun adı Türkiye Hastane İşçile- yii İşçileri Sendikası (Petkim-İş), 10 Ocak
ri Sendikası olarak değiştirildi.52 Sendika, 1975 tarihli Genel Kurulu’nda DİSK’e ka-
8 Aralık 1974 tarihinde yapılan Olağanüs- tılma kararı aldı. DİSK Yönetim Kurulu 4
tü Genel Kurulu’nda DİSK’e katılma kara- Mart 1975 tarihli toplantısında Petkim-İş’i
rı aldı. DİSK Yönetim Kurulu 13 Aralık 1974 10 Ocak 1975’ten itibaren üyeliğe kabul et-
günü yaptığı toplantısında bu başvuruyu ti.56 Gönen toplantısına (1973) katılan sen-
kabul etti. 53
dikalardan biri olan Petkim-İş’in DİSK
üyeliği ile ilgili 5. Genel Kurul raporunda şu
Devrimci Toprak-İş: DİSK’in İzmir Bölge
değerlendirme yer aldı: “Petrol ve kimya
Temsilciliği’nin yardımlarıyla 1 Mart 1974’te
sanayiinde özellikle petrol rafinerilerin-
Manisa’da kurulan Türkiye Devrimci Top-
de büyük mücadeleler veren, kimya işko-
rak ve Tarım Sanayii İşçileri Sendikası 25
lunda da söz sahibi olan etkin örgütlerden
Mayıs 1974 tarihli Genel Kurulu’nda DİSK’e
Petkim-İş Sendikası yöneticileriyle ya-
4913 Aralık 1974 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
pılan görüşmeler ve yöneticilerinin DİSK
5013 Aralık 1974 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK 54 13 Aralık 1974 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
51 DİSK dergisi, Sayı 16, Ekim 1975 s. 47. DİSK 5.Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s. 131.
52 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi. 55 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s. 132.
5313 Aralık 1974 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK 4 Mart 1975 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK Yö-
56
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. netim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 485
Cumhuriyet gazetesi,
20 Ocak 1975.
Anatüzüğünde de ifadesini bulan devrim- yöneticileriyle çok eski yıllara kadar va-
ci ilkeleri tabana indirmede gösterdikleri ran kardeşçe ilişkiler ve işbirliği, Gönen
çabanın ve yönetici-üye ilişkilerinde sağ- toplantısından sonra olgunlaşmış ve 30
lanan uyumlu çalışmanın ürünü, 10 Ocak Ocak-1 Şubat 1975 tarihleri arasında yap-
1975 Petkim-İş Genel Kurulunda da DİSK’e tığı 4. Olağan Genel Kurulu’nda Tekstil sen-
katılma kararı alkışlar arasında ve ayak- dikası, yıllarca süren çabanın en önemli
ta sevinç gösterileriyle alınmıştır. DİSK verimini elde etmiş ve bu sendika da bü-
kurucu üyelerinden Kimya-İş Sendikası yük gösterilerle DİSK’e katılma kararı al-
ile bu sendikanın DİSK Anatüzüğüne göre mıştır.58 DİSK Yönetim Kurulu 4 Mart 1975
birleştirilmeleri için Petkim-İş daha DİSK’e toplantısında Tekstil’in 1 Şubat 1975’ten
katılmadan önce başlayan çalışmalar, bu başlayarak DİSK üyeliğini kabul etmiştir.59
kongreden sonra birleşmenin en olum-
Çapa-İş ve Ziraat-İş: DİSK Yönetim Kuru-
lu şekilde sonuçlanma noktasına vardığı
lu 4 Mart 1975 tarihli toplantısında Gazi-
zaman Anatüzük hükümlerine göre bir-
antep’te kurulu Tarım ve Hayvan Yetiştir-
leştirme işleminin gerçekleşmesine dönü-
me Ormancılık ve Tomrukçuluk ile Avcılık
şecektir.”57 DİSK Yürütme Kurulu 4 Ekim
ve Av Hayvanlarının Üretilmesi Balıkçılık
1974’te Kimya-İş ve Petkim-İş sendikala-
Süngercilik ve Deniz Ürünlerinin Çıkarıl-
rının DİSK içinde birleşmeleri konusunu
ması İşçileri Sendikası’nın (Çapa-İş) 2 Şu-
görüşerek Kimya-İş Yönetim Kurulu’nun
bat 1975’ten başlayarak üyelik başvurusu-
olağanüstü olarak yapacağı toplantıda
nun kabul edilmesine karar verdi.60 DİSK
DİSK Genel Başkanı ve Genel Sekreteri’nin
Yönetim Kurulu 4 Mart 1975 tarihli toplan-
açıklamalar yapmasını kararlaştırdı.
tısında Ziraat-İş’in 24 Şubat 1975’ten baş-
Tekstil: 21 Ekim 1965 tarihinde İstan- layarak üyeliğinin kabulüne karar verdi.61
bul Tekstil, Örme ve Giyim Sanayii İşçileri Türk Tarım-İş Federasyonu 1974 yılında
Sendikası adıyla kurulan sendika, 31 Mart DİSK ile ilişki kurdu. Federasyon, 24 Şubat
1968 tarihinde yaptığı Genel Kurulu’n- 58 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s. 134-135.
da adını Tekstil İşçileri Sendikası (Teks- 4 Mart 1975 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK Yö-
59
luş çalışmalarına katılmıştı. Bu sendikanın netim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
61 4 Mart 1975 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK Yö-
57 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s. 134. netim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
486 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ğanüstü Genel Kurulu’nda DİSK’e katılma Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
66 17 Mayıs 1975 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK
62 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-1975), s. 132. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 487
Tablo 19: Şubat 1970-Mayıs 1975 Döneminde DİSK Üyesi DİSK’e Üye Olma Gİrİşİmlerİ
Sendikalar
Topçim-İş: Türkiye Toprak Porselen ve
4. Genel Kurul 5. Genel Kurul
Çimento Sanayii İşçileri Sendikası 6 Ekim
(Şubat 1970 -1973 Üyelik Tarihi (Şubat 1973 - Mayıs Üyelik Başlangıç Tarihi
Dönemi) 1975 Dönemi) 1967 tarihinde İstanbul’da kuruldu. DİSK’e
üyelik başvurusunda bulundu. DİSK Yü-
Türkiye Maden-İş Kurucu T. Maden-İş Önceki dönemden devam
rütme Kurulu 19 Ekim 1973’te Topçim-İş’in
Basın-İş Kurucu Basın-İş Önceki dönemden devam
üye olma müracaatını yerinde incelemek,
Lastik-İş Kurucu Lastik-İş Önceki dönemden devam
Gıda-İş Kurucu Gıda-İş Önceki dönemden devam
o bölgedeki işyerlerinin durumunu gör-
Turizm-İş Nisan 1967 Turizm-İş Önceki dönemden devam mek ve sonucunu DİSK’e bir rapor halin-
Kimya-İş Nisan 1967 Kimya-İş Önceki dönemden devam de bildirmek üzere bir heyet gönderme-
Keramik-İş 6 Aralık 1969 Keramik-İş Önceki dönemden devam ye karar verdi.67 Topçim-İş, 16 Temmuz
Devrimci Yapı-İş 27 Ekim 1971 Devrimci Yapı-İş Önceki dönemden devam 1974’teki Genel Kurulu’nda kendisini fes-
Hürcam-İş 25 Kasım 1970 Hürcam-İş Önceki dönemden devam
hederek Keramik-İş’e katılma kararı aldı.
Tümka-İş 6 Şubat 1973 Tümka-İş Önceki dönemden devam
Ancak bu katılım gerçekleşmedi ve Top-
Bağırsak-İş 6 Şubat 1973 Barder-İş (1) Önceki dönemden devam
Sosyal-İş 18 Haziran 1974
çim-İş 5 Kasım 1978 tarihinde münfesih
Baysen-İş 27 Ağustos 1974 durumuna düştü.
ASİS 30 Eylül 1974
İleri Yapı-İş: 21 Şubat 1974 tarihinde Tür-
Devrimci Toprak-İş 13 Aralık 1974
Tek-İş 13 Aralık 1974
kiye İlerici Yapı ve Onarım İşçileri Sendi-
Özgür Haber-İş (2) 13 Aralık 1974 kası (İleri Yapı-İş) adıyla İstanbul ’da ku-
Has-İş (3) 13 Aralık 1974 ruldu ve hemen DİSK’e katılma kararı aldı.
Petkim-İş (4) 10 Ocak 1975 DİSK Yürütme Kurulu, bu örgütün Bay-
Tekstil (4) 1 Şubat 1975 sen-İş’e katılması önerisinde bulundu.
Çapa-İş (4) 2 Şubat 1975
Örgütün adı, 28 Mayıs 1978 tarihli Olağa-
Ziraat-İş (4) 24 Şubat 1975
nüstü Genel Kurul’da İlerici Yapı-İş olarak
Yeni Haber-İş (5) 8 Mart 1975
değiştirildi.68
Kapfer Genel-İş (5) 16 Mart 1975
Tek Bank-İş (5) 6 Nisan 1975
İdeal Yapı-İş: Türkiye Yapıcılık Genel Hiz-
Petrokimya-İş (6) 17 Mayıs 1975
metleri Sanayii İşçileri Sendikası 20 Ağus-
EMGİS 5 Ağustos 1971 Bilgi edinilemedi
EMSİS (İzmir) (7) 1967 Ayrılma
tos 1969 tarihinde Samsun’da kuruldu. 22
Tüm-İş (Tarsus) (8) 1970 Ayrılma Ağustos 1970 günlü Olağanüstü Genel Ku-
Hür Mensucat-İş (9) Aralık 1969 Ayrılma rulu’nda Yapı-İş Federasyonu’na katılma
Kaynak: Genel Kurullara sunulan hesap raporlarında yer alan ve dönem içinde aidat ödeyen kararı aldı. Sendikanın adı Karadeniz Böl-
sendikalar ile dönem içinde üyeliğe kabul edilen sendikalar esas alınmıştır.
gesi Yapı İşçileri Sendikası olarak değişti-
(1) İsim değişikliği.
(2) DİSK Birleşme Komisyonu kararına olumsuz yanıt vermesi üzerine Özgür Haber-İş’in
rildi. 31 Ağustos 1972’de ise bölgesel sen-
üyeliği 29 Eylül 1975’te düştü. dikacılık yapma kararı alındı ve uzun adı
(3) DİSK Yönetim Kurulu 13 Aralık 1974.
Karadeniz Bölge Sendikası oldu. Bu sen-
(4) DİSK Yönetim Kurulu 4 Mart 1975 tarihli kararı.
(5) DİSK Yönetim Kurulu 22 Nisan 1975.
dika, 11 Ağustos 1974 tarihli Genel Kuru-
(6) DİSK Yönetim Kurulu 17 Mayıs 1975. lu’nda DİSK’e üye olma kararı aldı. DİSK’in
(7) 8 Ekim 1971’de Tekstil Sendikasına iltihak kararı aldı. 67 19 Ekim 1973 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
(8) 6 Haziran 1971’de DİSK’ten ayrıldı. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
(9) 10 Haziran 1973’te DİSK’ten ayrıldı. 68 Koç ve Koç (2008)
488 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
önerisi üzerine, 27 Nisan 1975 Genel Ku- DİSK’in üye sayısı bu hesaplama zorluk-
rulu’nda kendini feshederek DİSK’e bağlı ları dikkate alınarak ele alınmalıdır. 1971-
Baysen-İş’e katıldı.69 1974 döneminde DİSK’in üye sayısına iliş-
kin gerçekçi bir hesaplama DİSK Genel
söylemek mümkündür. Sonuç olarak 1974 DİSK’in aidat ödeyen üye sayısı, 1972 so- Kemal Sülker'in
Çalışma Bakanlığı'na
sonunda veya 1975 başlarında DİSK’in 120 nunda 50 bin ve 1974 sonu veya 1975 baş- 6 Ağustos 1971 tarihli
yazısı.
bin civarında aidat ödeyen üyesinin bulun- larında 120 bin civarına yükselmiştir.
Tarih Vakfı Arşivi.
duğunu söylemek mümkündür. Özetle DİSK’in 12 Mart döneminde gücünü
koruduğunu ve 12 Mart’tan çıkışla birlikte
DİSK 5. Genel Kurulu’na sunulan Çalışma
ivmesi artan bir büyüme elde ettiğini söy-
Raporu’nda DİSK’in üye sayısına yönelik
lemek mümkündür.
şöyle bir ifade yer almaktadır: “DİSK’i ku-
ran ve sonradan bize katılan sendikaların
üyeleri ile yeni örgütlerin üyeleri böylece DİSK’İn Malİ Durumu
devrimci saflarda 270.000 işçinin ilkeler-
de birliği içinde toplanmışlardır.”71 Ancak Anatüzüğe göre DİSK’in gelir kaynakları
bu sayının gerçekçi olduğunu söylemek üye sendikalar tarafından ödenen aidatlar
zordur. ve sendika üyelerinden alınan DİSK aida-
71 DİSK 5. Genel Kurul Çalışma Raporu, s. 135. tı ile eğitim gelirleri, bağışlar, mülklerden
490 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Turizm-İş gibi daha sonra üye olan sendi- bunun tespiti ve farkın sendikalara uygun
kaların payı dikkate değerdir. Kimya-İş ve bir süre tanınarak DİSK’e ödenmesine ka-
Lastik-İş de aidat paylarını artırmıştır. Bu rar verdi.73
dönemde DİSK’e aidat ödeyen 19 sendika
söz konusudur. DİSK ve üye sendikaların bu dönemde cid-
di maddi sıkıntılar çektiği anlaşılmaktadır.
Aidat ödeyen üye sayısı ile gerçek üye sa-
Mali tablolardan DİSK üyesi sendikaların
yısı arasında zaman zaman farkın ortaya
bir bölümünün 1.200 TL olan yıllık sendi-
çıktığı ve sendikaların bazen gerçek üye
ka aidatını ya hiç ödemediği veya kısmen
sayısının altında aidat ödedikleri görül-
ödediği görülmektedir. Benzer biçimde
mektedir. Nitekim Yürütme Kurulu 24-25
eğitim fonuna da düzenli ödeme yapılma-
Aralık 1970’te üye sendikaların aidatlarının
ödenmesine dönük kesin nitelikli bir karar dığı anlaşılmaktadır.
alarak gerçek üye sayısı ile aidat ödenen 73 24-25 Aralık 1970 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantı-
sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK
üye sayısının farklı olması durumunda Arşivi.
492 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Tablo 20: DİSK’in Gelirlerinin Dağılımı (1973-1975) (TL) ile tahakkuk eden üye aidatının, verilen ve
Üye Sendika Eğitim DİSK Aidatı Geliri borca kalan kısımların ayrıntılı olarak tes-
Sendika Toplam
Aidatı Yıllık Aidat Fonu İçindeki Payı (%) pitine karar verildi.74 Bu kararın ardından
T. Maden-İş 744.751 3.600 30.000 778.351 51,4 Yürütme Kurulu, DİSK muhasebesinin dü-
Kimya-İş 119.583 3.600 30.381 153.564 10,1 zenli yürütülmesi için Şaban Yıldız’a masa
Lastik-İş 145.000 2.400 750 148.150 9,8 alınması ve küçük bir oda tahsis edilmesi-
Gıda-İş 84.700 2.400 750 87.850 5,8 ne karar verdi.75
Sosyal-İş 73.415 2.400 4.861 80.676 5,3
DİSK’in mali sıkıntıları nedeniyle sık sık
Tekstil 72.000 - - 72.000 4,8
Maden-İş sendikasından borç istendi-
Hürcam-İş 58.091 1.200 - 59.291 3,9
ği görülmektedir. Yönetim Kurulu 24-25
Turizm-İş 39.770 2.700 900 43.370 2,9
Kasım 1970’te yardım kampanyasından
Keramik-İş 27.765 2.400 3.360 33.525 2,2
elde edilecek gelire mahsuben Maden-İş
Basın-İş 14.895 1.200 - 16.095 1,1
sendikasından 75 bin lira borç istenme-
Petkim-İş 15.000 - - 15.000 1,0
sine karar verdi.76 Yürütme Kurulu da 1970
Barder-İş 3.491 1.700 500 5.691 0,4
ve 1971’de birkaç kez Maden-İş’ten borç
D. Yapı-İş 5.561 - - 5.561 0,4
istenmesine karar verdi. Bu çerçevede 14
Tek-İş 4.800 - - 4.800 0,3
Aralık 1970’te Tarsus’ta Tüm-İş tarafın-
Baysen-İş 2.870 - - 2.870 0,2
dan yürütülen greve katılan işçilere yar-
Tümka-İş 414 2.400 - 2.814 0,2 dım için Tüm-İş sendikasına yeniden 75
ASİS 1.930 - - 1.930 0,1 bin lira borç verilmesine ve bu paranın Ma-
Has-İş 1.300 - - 1.300 0,1 den-İş’ten istenmesine,77 yine 24-25 Aralık
D. Toprak-İş 1.297 - - 1.297 0,1 1970 tarihli toplantıda acil ihtiyaçlar için
TOPLAM 1.416.631 26.000 71.502 1.514.133 100,0 Maden-İş’ten 25 bin TL borç istenmesine,78
Bağışlar 10.176 11 Şubat 1971’de acil ihtiyaçları karşılamak
Sair Gelirler 100.766 üzere Maden-İş’ten senet mukabilinde 30
1973 Genel Kurulundan devir 40.521 bin TL borç istenmesine karar verdi.79
GENEL TOPLAM 1.665.596
Sendikaların DİSK’e olan borçları için ha-
Kaynak: 5. Genel Kurul’a Sunulan Hesap Raporu, TÜSTAV DİSK Arşivi.
ciz yoluna gidilmesi de gündeme geldi. 20
Öte yandan DİSK’in bu dönemde yaşa- Ocak 1971’de Serçip-İş sendikasının DİSK’e
dığı mali sıkıntıların Yönetim ve Yürüt- olan borçları nedeniyle bu sendikanın
me Kurulu kararlarına da yansıdığı görül- 74 24-25 Kasım 1970 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantı-
sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK
mektedir. Üye sendikaların DİSK’e olan Arşivi.
aidat borçlarını zamanında ödememesi 75 30 Aralık 1970 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Maden-İş'ten borç
istenmesine ilişkin
DİSK Yürütme Kurulu
Kararı, 11 Şubat 1971
1970 tarihli toplantısında 15-16 Haziran di- mayacağına karar verildi.85 Yürütme Ku-
renişi nedeniyle işten çıkarılan ve henüz rulu 20 Ocak 1971’de Kimya-İş sendikası-
hiçbir işe yerleştirilmeyen ve mağdur du- nın AKYAK şirketindeki durumu nedeniyle
rumda olan işçilere yapılmakta olan DİSK Maden-İş sendikası işyerlerinde dayanış-
sosyal yardımının Kasım 1970 sonunda ma hareketinin yapılmasının imkânsız ol-
sona erdirilmesine, isteyen sendikaların duğunun sendikaya bildirilmesine86 karar
kendi üyelerine yardım yapmasının kendi verildi. 16 Kasım 1971’de Kimya-İş sendi-
kararına bırakılmasına karar verdi.83 Böy- kasının İbrahim Ethem Ulugay’daki grev
lece işten çıkarılan üyelere DİSK’ten mer- için istediği 110 bin liranın karşılanması-
kezî dayanışma yapılması uygulaması nın mümkün olmadığı ancak grev bittik-
sona ermiş oldu. ten sonra iade edilmek kaydıyla 50 bin lira
Üye sendikaların DİSK’ten ve mali olarak borç verilmesi kararlaştırıldı.87 Yürütme
zayıf olan sendikaların güçlü sendikalar- Kurulu, grevleri nedeniyle Ağustos 1973’te
dan borç istemesi de zaman zaman gün- maddi yardım isteyen Basın-İş sendikası-
deme geldi. Örneğin DİSK Yürütme Kuru- na, Kimya-İş sendikasının 50 bin lira borç
lu Türkiye Devrimci Yapı-İş sendikasının vermesine karar verdi.88 28 Kasım 1974’te
teşkilatlanmak için yaptığı müracaatta Keramik-İş sendikası tarafından iste-
yer alan yardım isteklerinin karşılanma- nen 50 bin lira borç görüşüldü ve Haziran
yacağının bildirilmesine84 karar verdi. Üye 1975’te ödenmek üzere 30 bin lira borç ve-
sendikalar dışında maddi dayanışma ta- rilmesine karar verildi.89
leplerinin de gündeme geldiği anlaşılmak- 85 14 Ocak 1971 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
tadır. Çapa Yüksek Öğretmenliler Dev- Yönetim Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
86 Yürütme Kurulu 20 Ocak 1971 tarihli kararı, DİSK Yürütme
rimci Gençlik Örgütü adına istenen maddi Kurulu Karar Defteri, DİSK Arşivi.
yardımın DİSK’in statüsü gereği yapıla- 8716 Kasım 1971 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
83 24-25 Kasım 1970 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantı- 88 31 Ağustos 1973 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantı-
sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK
Arşivi. Arşivi.
847 Ocak 1971 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK 89 28 Kasım 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 495
yol yol açmıştır” değerlendirilmesi yapıl- olduğunun tespitine bağlı olmaktadır ki,
maktadır. Raporda referandumun giderek bu tespit de sistemin doğası gereği mutla-
meşru bir hal aldığı şöyle ifade edilmek- ka kayıtlar üzerinden yapılacaktır. Çünkü
tedir: “İşyerlerinde, mahkeme önlerinde, tespit edilecek olan işçilerin hangi sendi-
basında ve örgüt toplantılarında işlene iş- kayı tercih ettikleri değil –ki bu sistemde
lene somut bir özlem durumuna gelen re- işçilerin hangi sendikayı tercih ettiklerinin
ferandum konusu, giderek resmi makam- hiç önemi yoktur- hangi sendikaya üye ol-
ların da en gerçekçi ve en geçerli çözüm duklarıdır. İşte bu noktada sahtecilik ka-
olduğu noktasında birleşmeleri sonucunu çınılmazdır. Sahtecilik, günü değil geçmi-
vermiştir.” Raporda DİSK’in karşısında yer şi; geçmişteki belli bir tarihteki durumun
alan örgütlerin bir kısmının, referandumu kayıtlar üzerinden tespitini esas alan sis-
temel ilkelerinden uzaklaştırmak için giz- temin doğasında vardır. Nitekim her dö-
li oy açık sayım yerine açık beyan yolunu nemde bu sisteme bağlı kalan Türkiye’de
seçtirdikleri vurgulanmaktadır. Raporda de sahteciliğin her türlüsü yaşanmıştır.
“DİSK olarak referandumun ileri sürüle-
cek bütün mahzurlarına ve yapılacak hu- 70’lerİn Başlarinda İlk
kuksal mantık oyunlarına rağmen işçi sı- Referandum Uygulamalari
nıfının büyük mücadeleler pahasına elde
Tespit edilen ilk büyük sahtecilik olayla-
ettiği bu hakkın özüne asla dokunulması-
rı 1965 yılında Karabük Demir Çelik Fab-
na müsaade etmeyeceğiz” denmektedir.2
rikası’nda ve 1966 yılında da Ereğli Demir
Çelik Fabrikası’nda yaşanmıştır. Daha son-
Referandum Nedİr? ra Derby Lastik Fabrikası’nda 1968 yılında,
Gislavet Kauçuk Fabrikası’nda 1971 yılın-
Referandum, Latince “referendum” sözcü-
da önemli sahtecilik olayları ortaya çıkarıl-
ğünden geliyor ve sendika jargonunda iş-
mıştır.3 70’lerin başlarından itibaren önüne
çilerin sendika tercihinin belirlenebilmesi
geçilemez boyutlara varan sahtecilik, ne-
için yapılan oylamayı ifade ediyor. Bu çer-
redeyse rutin hale gelmiştir. İdareye yet-
çevede referandum, sendika rekabetiyle
kili sendikanın tespiti sürecinde verilen rol,
doğrudan ilgili ve sendika özgürlüğünün
idarenin tarafsızlığı konusunda ciddi ve çok
bir parçası. Türkiye’de sendika hareketi
haklı kuşkular yaratmış, birbiriyle çelişen
içinde referandum sözcüğü sendika reka-
dağ gibi sahte üye fişleri ve istifa belgeleri
betini olduğu kadar bir meydan okumayı,
yargı sürecinin uzamasına, işçiler ve sen-
bir başkaldırıyı da çağrıştırıyor.
dika hareketi için telafi edilemez zararlara
Türkiye’deki hukuk sistemi içinde işçi neden olmuştur. Hemen her zaman yıllar-
sendikalarının toplu pazarlık hakkını kul- ca süren yargı sürecinin sonunda belirle-
lanılabilmeleri, “üye çoğunluğu” koşuluna nen yetki, uzun yargılama süresinde ger-
bağlanmıştır. Yani, işçi sendikasının toplu çekleştirilen sendikasızlaştırma nedeniyle
pazarlık hakkını kazanabilmesi, işyerin- fiilen kullanılamaz duruma gelmiştir.
deki işçilerin salt çoğunluğunu üye yazmış 3 DİSK (1973), Toplu Sözleşmeye Yetkili Sendikanın Tespitinde
274–275 sayılı sendikal yasaların daha ilk referandum uygulamasının güçlü hukuk-
yıllarından başlayarak sistemin tıkanma- sal temellere oturtulabilmesine imkân
sı üzerine bir dönem, önce “referandum” vermedi.
daha sonra “durum tespiti” adı altında ger-
Nihayet 1975 yılının sonlarında Yargıtay
çekleştirilen doğrudan “işçiye başvurma”
Hukuk Genel Kurulu 274 ve 275 sayılı ya-
yöntemi uygulanmıştır. Yapılan referan-
saların yetki tespitine ilişkin hükümleri-
dum uygulamalarının ve sonuçlarının ek-
nin “kamu düzenini ilgilendirmeleri ne-
siksiz bir dökümü elimizde bulunmuyor.
deniyle” buyurucu nitelikte oldukları-
Ama çok önemli kimi uygulamalar yanın-
na hükmetmiş ve “tarafların iradeleriyle
da zaman zaman yayımlanmış listeler/
bu kurallar bir tarafa itilerek referandum
tablolar günümüze ulaşmıştır. Bu konuda-
yoluna başvurulamaz” hükmünü vere-
ki bir önemli kaynak da sendikalar tara-
rek referandum yolunu kapatmıştır. Yargı-
fından yapılan kimi tespitlerdir.
tay’ın gerekçesi, referandum yani “gizli oy
Kuruluşundan 1975 yılında toplanan 5. Ge- açık sayım” esasının yeni ve serbest irade
nel Kurulu’na kadar olan dönemi kendi ge- açıklamasına olanak vereceğidir. Yargıtay
lişimi açısından kitleselleşmenin ilk adımı şu saptamayı yapmaktadır:
olarak tespit eden DİSK, bunun bir yandan “İşçi oy kullanırken 274 sayılı Yasa uya-
DİSK’e katılan sendikalarla bir yandan da rınca üyesi bulunduğu sendikadan baş-
ka bir sendikanın kendisini temsil ede-
“referandumlarla ve çetin örgütlenme sa- bilmesi doğrultusunda irade açıklama-
vaşımları ile” gerçekleştiğine işaret etmek- sında bulunabilecektir.”5
tedir. 5. Genel Kurul arifesinde 14 sendika Yargıtay’a göre referandum Yasa’ya aykırı-
DİSK’e katılmış, 1973–1975 dönemindeki 47 dır çünkü bu yöntem işçilerin hangi sendi-
referandumun 27’sini DİSK’e, 6’sını Türk- kaya üye olduklarının değil, “hangi sendi-
İş’e bağlı sendikalar kazanmıştır.4 kayı tercih ettiklerinin” tespiti yöntemidir.
Ayrıca CHP döneminde 1979 yılında ha- 7 Eylül 1979 tarihine kadar yürürlükte ka-
zırlanan ve “275 sayılı Toplu İş Sözleşme- lan Toplumsal Anlaşma’da referanduma
si, Grev ve Lokavt Kanunu’nun Bazı Mad- ilişkin olarak tarafların “düşün birliğine”
delerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı vardıkları husus, “Toplu Pazarlık ve söz-
Maddelerin Eklenmesine İlişkin Yasa Tas- leşme yapacak sendikanın belirlenme-
lağı” başlığını taşıyan metinde hangi hal- sinde (ihtilaflı durumlarda) referandum il-
lerde referanduma gidilmesi gerektiği kesini, sendikal yarışmada sorumsuzluğa
belirtilmektedir.10 yol açmıyacak ve işçilere zarar vermeye-
cek yönde yasalaştırmak üzere” gereken
Türk-İş’İn tezİ çalışmaların yapılmasıdır.11
Türk-İş’in bu “hassasiyeti” 1976 yılında bahisle; toplu pazarlık düzenini daha etkin
referanduma yaklaşımını kapsamlı biçim- hale getirebilmek için “ekonomik, sosyal
de ortaya koyduğu 10. Genel Kurulu’na su- ve siyasal politikada çok sesli hale düşme-
nulan çalışma raporunda gözlenmektedir. mek” gereğini vurgulamaktadır. Üstelik
“1963’lerin cılız işveren kuruluşları, saldı-
Türk-İş referandumun kendisi kadar –
rı lokavtları düzenleyebilecek bir duruma
hatta kendisinden çok- bunu savunanlar-
gelmişlerdir.” Bu çerçevede Türk-İş refe-
la ilgilidir. Türk-İş “özgürlükçü demokrasi
randuma bir sistem olarak, örgütlenmede
kuralları içinde” toplu sözleşme yapacak
güçlükler yaratacağı ve işyeri sendikacılı-
sendikanın işyerlerinde çalışan işçiler-
ğına yol açacağı iddiasıyla karşı çıkmakta-
ce oylama yapılarak belirlenmesinin “de-
dır. Türk-İş’e göre “gizli oylama sırasında,
mokrasinin doğal bir sonucu olarak göste-
hukuki üyelik hangi sendikaya ait bulu-
rilebilir ve savunulabilir” olduğuna işaret nursa bulunsun, fiilen oy verenler arasın-
ediyor. Ancak bu girizgâhtan sonra “bu gö- da ‘üyedir ya da değildir’ şeklinde bir ayrım
rünüm kadar önemli olan başkaca faktör- yapmak” olanaksızdır. Bunun sonucu ola-
ler” dikkate alınmazsa referandumun “işçi rak Türk-İş, “üye olmayan işçilerin yapılan
hareketinin geleceği açısından tehlike- toplu iş sözleşmesinden ancak sözleşme-
li sonuçlar” yaratabileceğini öne sürüyor. ye taraf sendikanın muvafakati ile yarar-
Türk-İş’e göre referandumun gerisinde lanabilecekleri yönündeki emniyet unsu-
yatan, “basit bir toplu sözleşme yetkisinin runun” yitirileceğini ve teşkilatlanabilme
tespiti işlemi” değildir: olanağının, zaman içinde, ortadan kalka-
“Referandum ile ilgili tartışmada, Türk cağını öne sürmektedir.13
sendikacılık hareketinin ‘teşkilatlanma
yapısı’, ‘devletin ekonomik yapısı’, top- Oysa hayat göstermiştir ki örgütlenme-
lu sözleşme düzeninde ‘merkeziyetçi nin önündeki en büyük güçlüklerden biri
bir anlayışın mı, yoksa merkeziyetçilik-
ten uzaklaştırılan bir sözleşme yapısı- yetkili sendikanın belirlenmesi sürecinin
nın’ mı etkin olması gereği, ‘Türk işvere- uzaması ve yıllarca süren yetki uyuşmaz-
ninin teşkilatlanma yapısı’, ‘uluslararası lığı sürecinde yaşanan sendikasızlaştırma
sermayenin sözleşme düzeni üzerinde-
ki etkinlikleri’ teker teker ele alınmalı- uygulamalarıdır. Öte yandan toplu sözleş-
dır. Bütün bunlar yapılmadan ve üç-beş me yetkisinin tespiti ile işçilerin sözleş-
işkolunda görülen yetersizlikleri genel-
meden yararlanmaları tamamen fark-
leyerek ‘yöntem değişikliğini’, yegâne
sıhhatli yoldur gibi göstermek ne doğ- lı meselelerdir ve Türk-İş’in bu noktadaki
rudur ne de uzun vadede, sendikacı- savı da anlaşılabilir değildir. Türk-İş şu tezi
lık hareketinin etkinliği açısından yarar
ileri sürmektedir:
sağlayabilecektir.”12
“Amaç, işyerinde, toplu sözleşme önce-
Türk-İş, toplu pazarlık düzeninde merke- sinde yapılacak propagandalarla, toplu
zileşmeden, işçi sendikalarının işkolu ör- sözleşmeyi ‘mahallen yürütülür’ hale ge-
tirmek, diğer bir deyişle ‘işyeri sendika-
gütlenmesine yönelmiş ve sermayenin
larının doğumuna olanak hazırlamak-
de sadece ulusal değil uluslararası düzey- tır. Bu yoldan 3–5 ay içinde binlerce işyeri
de de tekelleşme eğiliminde olduğundan sendikasının kurulmasına imkân verile-
cektir. İşyerlerinde bağımsız sendikalar
12 Türk-İş (1976), 10. Genel Kurula Sunulan Çalışma Raporu,
kurulacak; bütünleşme gerek ve bilin- Türk-İş üye kayıt fişleri üzerindeki sahte-
ci zaman içinde unutturulacak, huzur- ciliğe ilişkin olarak yapılan “genellemeyi”
suzluklar yoğunlaştırılacak ve her işyeri,
güçlü örgütler haline gelme yolunda iş-
de doğru bulmamaktadır. Türk-İş’e göre
veren kuruluşlarına yem edilecektir. Bu- bu “kesinlikle doğruların tahrif edilmesin-
nun uzun vadede yaratacağı huzursuz- den başka bir şey değildir, hatalıdır.”15
luktan medet umanlar vardır.”14
Nihayet Türk-İş bir noktayı daha açıklığa
“Huzursuzluktan medet umanlar” di-
kavuşturma gereği duymaktadır ki bu da
yen Türk-İş’in asıl çekincesi bu nokta-
işverenlerle aynı safa düşmüş olmasıdır:
dadır. Türk-İş’in tezi bir sistem olarak
“… İşverenlerin ‘referandum sistemi’ nin
referandumdan çok, bir talep olarak re-
karşısında olmaları ile Türk-İş toplulu-
ferandumu ortaya atanlarla, savunanlar- ğunun referandum konusundaki tered-
la ilgilidir. Türk-İş referandum talebinde dütleri arasında yakınlık görerek bundan
sonuçlar çıkarmak da sadece gerçekle-
bir “kasıt” aramaktır ki işaret ettiği ka- rin tahrifi anlamını taşır; zira işveren için,
sıt şudur: “Türk sendikacılığının on dört birinci derece önemli olan, rekabet ko-
şullarında ‘farklılık yaratmamak’tır. On-
yıldır etkinleştirmeye çalıştığı ‘merkezi- lar açısından merkeziyetçilikten uzakla-
yetçi yaklaşımı’, ‘işkolunda bütünleşmiş şan; ücret politikasında olsun, sair hak ve
çıkarlarda olsun, farklı uygulama ve giri-
sendikacılığı’ ortadan kaldırmak…” Türk-
şimlere olanak veren bir sistem, bölün-
İş, referandumu ilk kez ortaya atanların müş sendikacılığın getirebileceğinden
sendikacılar olmadığını, bu görüşün “top- çok şey götürebilir, işte, bu nedenledir ki,
bölünmüş sendikacılık yarar da sağlasa,
lu pazarlık düzenini kapitalist sistemin farklı rekabet koşullarının ortaya çıkma-
bir yutturmacasından ibaret kabul eden sına olanak verecek bir sisteme karşı ol-
makta birleşmiş görünmektedirler. Bu
çevrelerce” körüklendiğini ve daha son- görüş ile Türk-İş’in sendikacılık hareke-
ra da “sendikacılık değil kapkaççılık yap- tinin geleceği açısından ortaya koyduğu
tereddütler arasında hiçbir şekilde ben-
mak isteyen bölücülerce” savunulduğunu zerlik yoktur, olamaz da.”16
söylemektedir. 15 Türk-İş (1976), s. 580.
14 Türk-İş (1976), s. 581. 16 Türk-İş (1976), s. 582.
DİSK’İN REFERANDUM GÖRÜŞÜ
Niçin Referandum? iddialarla gerçekleri karşılaştır- c) İşçiler, üye olmadıkları sendi-
ması, sahte imza atmaları nede- kaların kendi adlarına toplu söz-
DİSK’in savunduğu işçinin söz ve niyle sanıklar hakkında ceza da- leşme yaptıklarını görerek infial
karar sahibi olması ilkesinin uy- vası açma gibi işi uzatıcı ve sonu- duyacaklar ve bu tepki, iyi niyet-
gulanmasında önemli bir payı cu güçleştirici pek çok işlemin or- li işçiler aleyhine bir kısım işve-
olan referandum, çalışma mev- tadan kaldırılması ve yetki kararı- renlerin yarattıkları koşullar için-
zuatında mutlaka yer almalıdır. nın süratle ve sağlıklı şekilde ve- de istenmeyen bazı sonuçlar do-
rilmesi mümkün olacaktır.
Referandum, toplu sözleşme yet- ğuracaktır.
kisinin alınmasında en geçerli ve Bir işyerindeki işçiler adına top-
d) Yaygınlaşan sahtecilik bazı
en kısa yoldan sonuca vardırıcı bir lu sözleşme yetkisi isteyen sen-
çevrelerce hemen sendika seçme
ilkeyi dile getirmektedir. İşçilerin dikanın bu isteğine itiraz edilince
özgürlüğünün kötüye kullanılma-
çoğunluğunun hangi sendikada işyerinde çalışan işçilerin oyuna
başvurmak ve onların hangi sen- sı biçiminde nitelendirilerek Ana-
üye olduğunun, hangi sendikayı
dikaya üye olduklarını güveni- yasada yer alan bir temel ilke-
toplu sözleşme yapmak için yet-
lir bir kurul önünde hiçbir baskı- nin uygulanmasına karşıt akımlar
kili kıldığının anlaşılması için biz-
ya ve etkiye maruz bırakılmadan kuvvetlenecektir.
zat işçilerin oylarına baş vurmak
ve onların kararını öğrenmek pek oylarıyla dile getirmelerini sağ-
Bu sakıncaların sona erdirilmesi,
çok formaliteyi önleyecek, bo- lamak, referandum diye niteledi-
başta referandum olmak üzere
şa harcanan zamanın değerlen- ğimiz kuralın kendisidir. Referan-
yeni ilkeleri düzenlemek için ya-
dirilmesini sağlayacaktır. Böyle- dum bazı yetki anlaşmazlıkların-
da muhtelif işkollarında uygulan- sal değişikliklere gidilmesi kaçı-
ce Bölge Çalışma Müdürlüğünün nılmaz bir zorunluluktur.
mış fakat politik nedenlerle de-
dosya incelemeleri, İş Mahkeme-
vam ettirilmemiştir. Oysa Refe-
sinin uğraşıları, çeşitli Bilirkişilerin Aslında çalışma hayatını ilgilen-
randum sistemi işletil-
diren çok önemli yasaların tümü-
medikçe,
nü aynı açıdan yeni baştan ele al-
a) İşçilerin sendika seç- mak, gereken değişiklikleri yap-
me özgürlüğü kâğıt üs- mak, yasalar arası çelişkileri or-
tünde kalacaktır, tadan kaldırmak gereklidir. Belki
bu çok zaman isteyecektir. Fakat
b) Birtakım kimsele-
herhalde birbirleriyle çok bağ-
rin işçiler adına sahte
lantıları olan Sendikalar Kanu-
üye giriş fişleri düzen-
nu ile Toplu Sözleşme, Grev Ka-
lemesinin önüne geçi-
lemeyecektir; sahteci- nunu’nu süratle ve birlikte ele al-
lik bir takım kimselere mak zorunludur. Böylece yasa-
işçilerin sırtından gelir lar, imza sahtekârlıklarına, hak-
sağlayan kârlı bir iş ha- sız sözleşme yetkisi alınmasına,
line dönüşecektir. Oy- grev hakkını işlemez hale getiren
sa suç ortadadır ve bu ve uygulamanın ortaya çıkardığı
suçu işleyenler, karar- pürüzleri kaldıracak, grev hakkını
ların uzun yıllar süren tam olarak sağlıyacak yasalar çı-
duruşma safhalarından karılmalıdır.
sonra verildiğini gö-
Kaynak: DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul Çalış-
rerek aynı suçu tekrar ma Raporu, İstanbul: DİSK Yayınları, s. 18-19-
DİSK'in Referandum Kitapçığı, 1973. tekrar işleyeceklerdir. 20.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 503
Türk-İş’in referanduma bir yöntem ola- açık sayım ilkesine uyularak, demokratik
rak yönelttiği eleştiriler zorlama gerek- bir şekilde belirmiş olacaktır.”17
çelere/iddialara dayanmaktadır. Top-
Referandum talebi, DİSK 5. Genel Kuru-
lu sözleşme yetkisinin tespitine ilişkin
lu kararları arasında 8. sırada ve “Sendika
herhangi bir yöntemin toplu pazarlık sü-
Seçme Özgürlüğünün Yasal Bir Zorunluk
recinin âdemi merkezileşmesine neden
Haline Getirilmesi (Referandum)” başlığı
olacağı görüşü, dayanaktan yoksundur.
altında yer aldı:
Türk-İş, sahtecilik gerçeğine karşı da me-
seleyi küçümsemekten başka bir çözüm “Toplu sözleşmeleri düzenleyen Yasa-
nın, bugün, sarı sendika şebekelerinin,
sunamamaktadır. işçilerin imzalarını taklit etmeleri ve
benzeri kanunsuz yollara başvurmala-
rı ve böylece işçileri aldatmada zaman
DİSK’İn Referandum Tezİ zaman başarıya ulaşmada etkin bir araç
haline geldikleri saptandığından, top-
Referandumun yasalaşması, kuruluşun- lu sözleşme yapmaya yetkili sendika-
nın kararlaştırılmasında, sendika seçme
dan bu yana DİSK’in önemli hedeflerinden
özgürlüğünün, ilgili işyerindeki işçilerin
biri olmuştur. Referandum, her dönemde istedikleri sendikayı ‘gizli oy - açık sa-
DİSK tarafından desteklenmiş, savunul- yım’ (Referandum) yoluyla belirtmeleri
biçiminde, bir Yasanın kabul ettirilmesi
muştur. amacıyla gerekli çalışmalarda bulunul-
masına oybirliği ile karar verildi.”18
DİSK, 1973 yılında şu saptamayı yapmak-
tadır: “Uygulamada toplu sözleşme yetki- Referandum talebini 1980 Eylül’üne kadar
sinin saptanmasına ilişkin uyuşmazlıklar gündemde tutan DİSK, hakkında açılan
çoğu zaman, üyelik kayıtlarındaki yolsuz- davanın beraatla sonuçlanmasının ardın-
luklar nedeniyle gerçeğe uymayan hak- dan sendikal faaliyetlerine hukuken yeni-
sız sonuçlar doğurmaktadır. Bir işyerinde den başladığı 1991 yılı 20 Temmuz günün-
den sonra da referandumun yasalaşmasını
üyelik belgelerine göre en fazla üyeyi tem-
önemli hedeflerinden biri olarak savundu.
sil ettiği görünen bir sendikaya yetki veril-
mesinden sonra işçilerinin tümünün ya da DİSK’in referandum modeli, “Toplu İş Söz-
büyük çoğunluğunun bu durumu protes- leşmesi ve Grev Kanunu Tasarı Taslağı”
to için direnmeye geçtikleri, işyerini işgale başlığıyla kamuoyuna açıkladığı ve Çalış-
varan türlü olaylar yarattıkları görülmüş- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na “DİSK
tür.” DİSK, yetki uyuşmazlıklarının çözü- önerisi” olarak ilettiği 28 Mart 2006 tarihli
münde 70’lerde oylamaların “kanunun im- Yasa önerisinde ortaya kondu.
kân vermemesine rağmen” uygulandığını,
DİSK’in Tasarı Taslağı, gerek 275 ve ge-
asıl olarak kanun değişikliğine dayanan bir
rekse 2822 sayılı yasalar gibi üye çoğun-
yolun bulunmasının zorunlu olduğunu or-
luğu sistemini esas almaktaydı. “Alterna-
taya koymaktadır. DİSK “işçilerin eğilimi-
tif Toplu İş Sözleşmesi ve Grev Kanunu”
ni” esas almaktadır: “Oylama sisteminin
tasarısının da ekinde olduğu (e-posta ile
kabulü halinde işyerindeki kesin durum ve
17 DİSK (1973), s. 62-64.
işçilerin eğilimi, tıpkı grev oylamasındaki 18DİSK (1975), 5. Genel Kurul Belgeleri, İstanbul: DİSK Yayın-
gibi, Seçim Kanunu’ndaki gizli oy verme ve ları No: 17, s. 43.
504 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
sendikanın belirlenmesinde sendika üye- DİSK’in çok haklı olarak ve çok anlaşılır
liğini değil işçilerin gizli oyla güvence altı- bir dille ifade ettiği gibi yasaların amacı bir
na alınmış gerçek iradelerini esas aldığın- gelenek yaratmak olamaz.20
dan işverenlerin, işçilerin sendika seçme
özgürlüklerine müdahale imkânını büyük
ölçüde daraltacaktır. Referandum sendi-
Toplu İş Sözleşmelerİ,
kaların (dolayısıyla işçilerin) kendi arala-
Ücret ve Asgarİ Ücret
rındaki rekabetini ortadan kaldıracaktır.
Sendikaların örgütlenme ve yetki sürecini DİSK bir konfederasyon olmasına rağmen
kısaltacak, işverenlerin sürece müdahale üye sendikaların merkeziyetçi bir şekil-
şansını zayıflatacak, böylece sendikaların de ve eşgüdümle çalışmalarına önem ver-
örgütlenmeleri önündeki engelleri de his- miş ve politikaları merkezileştirmeye ça-
sedilebilir ölçüde azaltacaktır. lışmıştır. Sendikaların en önemli faaliyet
alanlarından biri olan toplu iş sözleşmesi
Referandum, büyük ölçüde sadeleştiril- bağıtlanması konusunda DİSK üye sendi-
miş, yalın bir toplu pazarlık prosedürünün kalar için ortak ilkeler oluşturmaya çalış-
parçası olarak düşünülmelidir. Genel ola- mıştır. DİSK toplu iş uyuşmazlıklarında da
rak da sendika yasalarının demokratik, üye sendikaların tıkandığı noktaları çöz-
ayrıntıdan uzak ve sendika hareketinin, meye çalışmıştır. Örneğin Yürütme Kuru-
toplu pazarlık sürecinin ve endüstri ilişki- lu 6 Temmuz 1973 tarihinde Maden-İş’ten
lerinin geleneklerinin hayatın doğal akışı grev ve lokavtlarla ilgili rapor istenmesine,
içinde gene kendisinin ortaya çıkıp geliş- Maden-İş’in grev ve lokavt olaylarına DİSK
mesine olanak sağlayacak bir yaklaşımla Komisyonu’nun çözüm getirmesine karar
düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. vermiştir.21
Asgari Ücret
Raporu, 1972, 3. ve 5. genel kurullar arası öne çıkan top-
çoğaltma
lu iş sözleşmesi politikaları aşağıda yer
almaktadır.22
Şu ya da bu şekliyle bu sistem
Kanada, ABD, Belçika, Hollanda,
İtalya, İsveç, Norveç, Danimarka
gibi ülkelerde sözleşmelerle kabul
edilmiştir. Fransa, İngiltere, Avus-
turya ve Almanya’da da bu yola
girilmiş bulunmaktadır. Ücret ve
maaşları toplu sözleşmelerle tes-
pit edilemeyen devlet memurları
için de aynı yol tutulmalıdır ve bu-
nu devlet üstlenmelidir. İngilte-
re ve Fransa’da bu yola girilmiştir.
DİSK ve Sİyaset
Seçİmlerde DİSK’İn
Tutumu
1973 Seçİmlerİ
DİSK, 1973 seçimlerinde CHP’yi destekle-
me kararı aldı ve bu tutumunu 1970’li yıl-
lar boyunca sürdürdü. Yönetim Kurulu 8
Eylül 1973 tarihli kararında CHP’ye des-
tek kararını şöyle gerekçelendirecekti: “14
Ekim 1973 seçimlerinde işçilerin bir partisi
seçimlere katılmadığı için yalnız genel se-
çimlerde CHP’ye oy verilmesi konusunda
birleşilmiştir.”4
içi ve dışı eylemleri, programları ve seçim 2. Bu çağrı kararının kamu oyuna duyurul-
ması için Yönetim Kurulu’muzca hazırlan-
bildirgeleri açısından eleştirilmiş ve aşağı-
mış ve aşağıya alınmış çağrı bildirisinin
daki karara varılmıştır:5 Genel Başkan Kemal Türkler, Genel Başkan
Vekili Hilmi Güner ve Genel Sekreter Kemal
1. Bu seçimlerde işçilerin, köylülerin, esnafın, Sülker imzası ile çıkarılması için Yönetim
memurların ve tüm dar gelirli vatandaşla- Kurulu adına kendilerine yetki verilmesi-
rın CHP’ye oy vermeye DİSK olarak çağrıda ne oybirliğiyle karar verildi.
bulunulmasına,
Kararda DİSK Yönetim Kurulu üyeleri Ke-
512 Eylül 1973 tarihli DİSK Yönetim Kurulu toplantısı, DİSK Yö-
netim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. mal Türkler, Hilmi Güner, Kemal Sülker,
DİSK’İN DEMOKRASİ ANLAYIŞI
Türkiye Devrimci İşçi Sendikala- Demokrasi halkın aldatılması- deden Anayasamız sosyal sınıflar
rı Konfederasyonu, III. Genel Ku- nı önler. Demokrasi, bir zümre- arasında yasa açısından eşitliği
rulu’nu yaptıktan az sonra sabık nin, bir ailenin, bir sınıfın diktası- öngörüyor ve DİSK de iktisaden
Adalet Partisi İktidarının ve ona na izin vermez. Demokrasi, top- başkalarına bağlı, iktisaden zayıf
yandaş olanların hazırladıkları lum hayatının tüm katlarında ge- zümre ve kişileri, müstahdemleri,
sendikal demokrasiye son verme çerlik kazanmak isteyen yalanı, dar gelirlileri, yoksulları koruma-
girişimiyle karşılaşmıştır. DİSK, hileyi, aldatmacayı, yutturmacayı yı amaçlıyan sosyal devlet ilkesini
bunu başarıya ulaştırmamak için ömürsüz yapar, kapkaçcı ekono- getiren Anayasamızın günlük ya-
fikirsel planda geniş bir mücade- mik işleyişi, bilimi, felsefeyi, vic- şantımızın her dalında geçerli ol-
le vermiştir. Bilindiği gibi; dan özgürlüğünü, sanatçının hür masına yönelmiş çalışmalar yap-
bir düşünce ile yapıt vermesini mayı görev sayıyor.
DİSK, kurulduğu günden başlıya- kabakuvvet ve dehşet tedbirle-
rak hayatın her alanında demok- riyle önleme girişimlerinin başa- Sömürücü bir azınlığın tahakkü-
rasinin egemen olması için çalış- rısını önler; demokrasi, para ka- münü sürdürmeye çalışanlar, do-
tığından, AP iktidarının sendikal zanmak için her şeyi mübah sa- laylı söz, yorum ve şatafatlı bildi-
alanda kurmak istediği tekelcili- yan sömürücü tutuma ahlâklı ol- rilerle bu gerçeği gözlerden kaçır-
ğe karşı demokratik sendikacılığı manın bereketli projektörünü çe- mak için demokrasiyi savunanla-
savunmayı başlıca görev bilmiş- virir ve hiçbir karanlık işin tezgâh- ra, gerçekten demokrasiye inan-
tir. Zira DİSK, demokrasiye yürek- lanmasına olanak sağlamaz. De- mış, Anayasanın öngördüğü kök-
ten bağlıdır; DİSK, demokratik yö- mokrasi sadece seçimden seçi- lü reformların bir an önce gerçek-
netimi bütün yönetim tarzlarından me oy vermekten ibaret olmadığı leşmesini istemiş, sosyal adalet
daha etkin ve insan tabiatına daha için emekçi halk kitlelerinin dev- içinde kalkınmanın yollarını öner-
yatkın olduğu inancındadır. Çün- let yönetimine ağırlıklarını koy- miş kişi ve örgütleri gözden dü-
kü demokrasi her alanda açıklı- malarına yarayacak eğitimde fır- şürmeye önem verirler. Onun için
ğı, aydınlığı gerektirir. Gizli pazar- sat eşitliğini amaçlar, yönetimde de bu kişiler ve çevreler DİSK’i de
lıklar, kapalı kapılar ardında yapılan halkın söz ve karar sahibi olmasını karalamak sevdasına kapılmış ve
çıkarcı hesaplar, aldatıcı girişim- en başta gelen ilke sayar ve onun hazırladıkları bir kargaşalı dönem
ler, sömürüyü maskeleyen para- içindir ki, DİSK çalışan halk sınıf ve içinde DİSK’i suçlamayı baş gö-
vanalar demokrasinin gücü ile or- tabakalarının ortak çıkarlarının, rev saymışlardır. Oysa DİSK, Ana-
taya çıkarılır ve halk, hile ile doğru- Türkiye’nin gerçek çıkarlarıyla yasamızın öngördüğü demokra-
yu, zararlı ile yararlıyı, aldatıcı söz- özdeş olduğuna inanır ve emek- tik düzenin bütün icaplarıyla uy-
lerle gerçeği rahatlıkla görebilir ve çi halkın gittikçe artan ölçülerde gulanabilmesinin özlemi içindedir
kapkaççı politikacıların kirli işle- millet ve memleket işlerinde söz ve bu amacının dışında hiçbir ard
ri rahatlıkla açıklanabileceği için, ve karar sahibi olmasının gerekli- niyet beslemediği için de demok-
bu tıynette olanların plânlamala- liğini savunur. Halkın özlemlerine ratik işleyişin sendikal alanda so-
rını önler. Demokrasi erdemli in- karşıt bir yönetim, Anayasamızın na erdirilmesi çabalarının gerçek
sanların itibarda olmasını sağlıyan öngördüğü ilkelere aykırı oldu- yüzünü ortaya çıkarmış, sonunda
bir yönetimdir ve halkın halk tara- ğu için de DİSK içtenlikle Anaya- da Anayasaya aykırı yasaların iş-
fından halk için yönetimini gerek- sanın en önde gelen savunucu- lerlikten kalkması alanında üstün
tirir. Bunun içindir ki DİSK, demok- sudur. Çünkü Anayasa’mızın 4. ve başarılı görevlerini sürdüren yüce
ratik düzenin ekonomik, sosyal ve 12. maddeleri ile toplumumuzun Anayasa Mahkemesi, tarihi ka-
siyasal özüyle bir bütün halinde sosyal sınıflardan meydana gel- rarını vererek demokrasiye sen-
yaşantımızın her alanında varlığı- diğini ve de millî egemenlik hakla- dikal alanda tuzak kuranların ça-
nı sürdürmesini ister, bu ilkeyi sa- rının hiçbir kişiye ve zümreye ve- balarını boşa çıkartmıştır. Ne var
vunur, bu düzenin gerçekten ku- ya sınıfa devredilemeyeceğini ka- ki, DİSK sendikal alanda elde edi-
rulması için çaba harcar. bul etmiştir. Böylece diktayı red- len olumlu sonucun demokrasi-
nin tam bir işlerlik kazanmasıy- çekten bilinçli savunucuları oldu- ve her katında iktisaden başkala-
la her alanda ve günlük yaşantı- ğumuz için demokrasinin bütün rına tâbi, ekonomik bakımdan za-
mızın her safhasında elle tutulur, gerekleriyle işlemesini isteriz ve yıf durumdakiler ve dar gelirliler-
gözle görülür hale gelmesini, hal- demokrasi bizim benliğimizi saran le hizmet erbabının da söz ve ka-
kın söz ve karar sahibi olmadığı bir bir tabiat haline gelmiştir. rar sahibi olmaları gerçekleşince
yerin kalmamasını yürekten iste- demokrasi en geniş anlamda güç-
Bu nedenledir ki, sabık Adalet
mektedir. Demokrasi ekonomik lenecektir. Ulusça kalkınmamız
Partisi iktidarı sendikacılık ha-
sömürüyü, sosyal yabancılaşma- böyle bir güç kazanacak olan de-
yatında demokratik işleyişe son
yı, kültürel yozlaşmayı önler ve mokratik yönetimin mümkün kı-
vermeye yöneldiği vakit DİSK, bu
halka rağmen kendilerini halk adı- lınmasıyla sağlanacaktır. Herke-
gidişin ne gibi sakıncalar ve zarar-
na yönetici, buyurucu sananların, sin gönlünce hür yaşadığı ve her-
lar doğuracağını açık-seçik orta-
bu bir avuç kötü politikacının gü- kesin birbirlerinin eşit hakları-
ya koymaya önem vermiştir. Çün-
dümlü yöntem sürdürme eğilim- na saygılı, uygarlık âleminin içinde
kü AP’nin getirmek istedikleriy-
lerine uygulama olanağı bırakmaz. şerefli yerini alan bir mutlu Türki-
le bazı politikacıların varmak iste-
Demokrasi halkın kendisinin su- ye’nin mimarları demokrasiye bi-
dikleri amaç demokratik sendika-
yun başına geçip kendi eliyle Ana-
cılığa keskin bir darbe indirecek ve zim gibi içtenlikle inanan insanla-
yasayı eksiksiz uygulamayı sağlı-
sendikal hayatta faşizan bir tutum rın topluca oluşturdukları çabaları
yacak kararlar vermesini gerçek-
egemen olacaktı. Demokrasiye sürdürenler olacaktır.
leştirir. Onun için DİSK, demokra-
olan inancımız ve tutkumuz, bizi
siye bilinçle bağlıdır, içtenlikle onu Kaynak: DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul Çalışma
bu tür antidemokratik girişimlerin Raporu, İstanbul: DİSK Yayınları, s. 5-6-7.
savunur ve cesaretle bu inanç ve
karşısında yer
bağlılığın gereklerini yerine getirir.
almaya sev-
Politika, sermayeci sınıflarla ketti. Biz, ken-
emekçi sınıflar arasında iktidara di örgütlerimiz-
seçimle gelip memleketi yönetme de uyguladığı-
işlemidir. Böyle olduğu için her mız demokra-
sosyal sınıf, kendine çıkar açısın- tik kuralların en
dan bağlı olanlarla birlikte suyun doğru kararla-
başına geçip devlet çarkının o sı- rın alınmasında
nıflar çıkarına dönmesini gerçek- etken olduğunu
leştirmeye bakar. Demokrasinin görmenin mut-
gerçek anlamı da budur. Kalkınma luluğu içindeyiz.
plânları ve bütçeler, bu plânla- Kitlelerin söz
rın yönünü saptayanlarla devlet ve karar sahi-
gelirlerinin dağıtımını kendi eko- bi olması, temsil
nomik-sosyal durumlarına göre ettiğimiz sen-
ayarlıyanlar yararına hazırlanır. Bu dikacılık anlayı-
bakımdan demokrasi, sermayeci şını zafere gö-
sınıflarla emekçi sınıf ve tabakalar türmüştür. De-
arasındaki iktidar mücadelesinde mokrasi, mut-
insan haklarına dayalı, lâik, sosyal laka her alanda
ve demokratik Anayasamızın hü- başarıya ulaştı-
kümlerini ve öteki yasaları eşit- rılacaktır. Dev-
likle uygulamayı zorunlu bulur. Biz let yönetiminin
yasalar karşısında eşitliğin ger- her organında Tan Oral, DİSK dergisi, Sayı 8, Ocak 1974.
520 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Sav getirildi. Koalisyon protokolünde dü- ve CHP’yi destekleme kararının sonuçla- 21 Kasım 1973
şünce ve inanç suçları için genel af ve si- rından hoşnut kalmıştı. DİSK AP’nin ikti-
yasi hakları iadesi yanında, halk sektörü dardan uzaklaştırılmasında kendi rolünün
hedefi, kıdem tazminatının her yıl için bir önemine dikkat çekiyordu. DİSK’in 7. ku-
aylık ücret tutarına yükseltilmesi, yetki- ruluş yıldönümü için Yürütme Kurulu ta-
li sendikanın belirlenmesinde anlaşmazlık rafından yayımlanan bildiride seçimler ve
halinde işçilerin gizli oyuna başvurulma- CHP’ye verilen destek konusunda şu de-
sı (referandum) gibi DİSK’in talepleri ara- ğerlendirme yapılıyordu:11
sında yer alan konular da yer alıyordu. Bu “(…) DİSK eğitimde uyguladığı sınıf-
nedenle DİSK, Hükümet tarafından vaad sal bilinç verme çalışmalarının bir so-
edilen bütün hakları ve menfaatleri hayata nucu olarak, 1973 Parlamento, Bele-
diye ve İl Genel Meclisi seçimlerinde
geçirmek için Hükümet’i var gücüyle des-
aktif görev yapmış ve tamamen ser-
tekleyeceğini açıkladı.9 DİSK Yürütme Ku- maye kesimlerinin çıkarlarını koruyan
rulu 5 Şubat 1974 tarihli toplantısında yeni partiler yerine işçi, köylü, küçük es-
naf ve dar gelirli yurttaşların özlemle-
Hükümet’le temaslar için Ankara’ya gidil-
rine cevap veren CHP’ne oy vermiştir.
mesine karar verdi.10
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
9 DİSK dergisi, Sayı 9-10, Şubat-Mart 1974, s. 3. 11 Şubat 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
11
10 5 Şubat 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, İSK Arşivi.
DİSK'İN 1973 SEÇİMLERİNDE CHP’YE DESTEK BİLDİRİSİ
İstanbul: 13 Eylül 1973 li halkımızın devlet yönetiminde larının demokrasi ve özgürlük-
İşçilerin, genellikle tüm çalışanla- de söz ve karar sahibi olmasını is- ler içinde gelişmesini ve mutlulu-
rın tek umudu olan Türkiye Dev- ter. DİSK, bu ilkelerin gereği ola- ğa ulaşmasını sağlayıcı derinliğine
rimci İşçi Sendikaları Konfederas- rak her seçim öncesi, seçimlere tedbirler getirmekte ve genellikle,
yonu-DİSK, bağımsız bir örgüt- katılan siyasi partileri, parlamen-
1- Toplu sözleşme yetkisi tespi-
tür. Bugüne dek olduğu gibi bun- to içi ve dışı eylemlerini, program-
tinde işçinin oy kullanarak sendi-
dan böyle de bağımsızlığını bilinç- larını, o seçim bildirgelerini yetkili
ka seçme hakkını (Referandum),
le ve titizlikle korur ve korumak- yöneticileri ile birlikte eleştirir; iş-
çi sınıfı ve dar gelirli halkımızın çı- 2- İşsizlik Sigortası kurulmasını,
ta azimlidir.
karları açısından en yararlı olanına 3- İşçilerin haksız yere işten atıl-
DİSK, demokrasiye ve özgürlük- oy verilmesine çağrıda bulunur. masını önleyici yasal tedbirler a-
lere yürekten bağlıdır. Onun için
Bu amaçla DİSK Yönetim Kurulu lınmasını (iş garantisi),
Anayasa ve onun temel ilkeleri-
ni içtenlikle savunur ve bunu as- 8.Eylül.1973 ve 12.Eylül.1973 gün- 4- Lokavtın kısıtlanmasını (anla-
li görevinin gereği sayar. leri toplanmış, DİSK’in bu temel il- dığımız anlamda kaldırılmasını),
keleri açısından yaptığı eleşti-
DİSK her türlü diktaya ve dik- ri sonucunda bu seçimlerde CHP 5- Kıdem tazminatının 30 güne
ta eğilimlerine karşıdır. İnsanla- ye oy verme çağrısında bulunma- çıkarılmasını,
rın, tüm kural ve kurumları ile iş- yı kararlaştırmıştır. 6- Memur Sendikalarının kurul-
leyen bir demokraside, özgürlük- masını,
lerine ve insanca yaşama hakları- NEDEN CHP
na kavuşabildiği zaman mutlu o- - Çünkü özellikle 12 Mart sonra- 7- İşçi memur ayırımının kaldı-
labileceklerine inanır. sı dönemde, parlamento içinde rılmasını ve çağımızın teknolojik
ve dışında demokrasinin, tüm öz- gelişmelerinin getirdiği aşamala-
Onun için Anayasanın bütün ilke- ra göre yeniden düzenlenmesini,
leri ile uygulanmasını ve hayata gürlüklerin ve işçi haklarının sa-
geçirilmesini ister. vunmasını yapmış, bunlara kar- 8- İşçi haklarını ve demokrasiyi
şı tüm girişimlere karşı çıkmış ve sınırlayan yasaların demokratik
Onun için Anayasaya aykırı, öz- mücadele etmiştir. kurallara uygun olarak değiştiri-
gürlükleri kısıtlayan veya yok e-
- Anayasaya ve demokratik ha- leceğini, özellikle bunların başın-
den anlayışa karşıdır ve bu tür
yata aykırı düşen yasaların ipta- da Sıkıyönetim, Devlet Güvenlik
anlayışın ürünü Yasaların kaldırıl-
li için Anayasa Mahkemesine baş- Mahkemeleri, Dernekler, Toplan-
masını ister.
vurma kararı almıştır. tı ve Gösteri Yürüyüşleri yasaları
Onun için DİSK, sendika içi de- bulunduğunu,
mokraside sendika seçme hak- - Çalışanları ezerek, sömürerek,
yoksullaştırarak kalkınma ve sa- 9- Tüm çalışanların İş ve Sosyal
kını sendika özgürlüğü olarak
nayi anlayışını çağın gerisinde Sigortalar Yasaları kapsamına a-
görür, bu hakkın işçiler tarafın-
bulmuş, insanca ve demokratik lınacağını,
dan oy kullanmak suretiyle yeri-
ne getirilmesi demek olan Refe- bir çalışma hayatını gerçekleşti- 10- Adaletli ve dengeli gelişme i-
randumu ister. Ve sendika içi de- recek bir düzen değişikliği anlayı- çin gerekli ücret politikası hakkın-
mokrasinin gereği olarak da işçi- şına yönelmiştir. da Danışma Kurulu kurulacağını,
nin yaşama ve çalışma koşulla- - Grevleri yasaklayan, Lokavtları 11- Eğitimin daha geçerli temel e-
rı ile ilgili her konuda söz ve karar serbest bırakan devlet politikası- saslara bağlanmasını, yüksek eği-
sahibi olması ilkesini uygular. na karşı çıkmıştır. timin parasız olmasını, halk eğiti-
Onun için, bu ilkeden hareketle CHP 1973 seçim bildirgesinde ö- mine yeni uygulamalar getirilme-
DİSK, işçilerin, köylülerin, esna- zellikle, halkımızın bütün fertle- sini, öğretmen özgürlüğü ve temi-
fın, memurların ve tüm dar gelir- rinin yaşama ve çalışma koşul- natını, eğitimde eşitlik ilkesini,
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 523
12 Mart’tan Çıkarken
Sosyalİst Sol, CHP ve
DİSK
12 Mart döneminde ağır bir baskıyla karşı-
laşan sol, 12 Mart sonrasında, özellikle 1973
seçimleri sonrasında yeniden toparlan-
maya başladı ve 1970’lerin ikinci yarısın-
da yeniden yükseldi. 12 Mart döneminde
TİP’in kapatılması sonrasında TİP içinde-
ki ayrışmalar 1974 sonrasında ayrı partiler
ve örgütler şeklinde ortaya çıkmaya baş-
ladı. Çok sayıda sosyalist partinin yanı sıra
parti biçimi dışında örgütlenen sosyalist
ve devrimci yapılar sahneye çıktı.
14 Ekim 1973 seçimleri ve 1974 affıyla bir- yöneticisi Mehmet Karaca, bu gelişmeyle
likte 12 Mart’tan çıkarken sosyalist solda ilgili şunları anlatıyor: “Bunun duyulması
yeni parti girişimleri gündeme geldi. DİSK’li üzerine Aybarcılar başta olmak üzere bü-
sendikacıların bir bölümü de bu parti ça- yük bir tantana koptu. Bu gerilimin yıkıcı
lışmalarının içindeydi. Kemal Nebioğlu (Gı- havası karşısında Kemal Türkler de tansi-
da-İş) ve Cenan Bıçakçı (ASİS) Aybar’ın yonun yükselmesine sebep olduğunu dü-
kurmaya hazırlandığı (Sosyalist Devrim şündüğü Behice Boran ekibine karşı tu-
Partisi; Burhan Şahın (Basın-İş) Türkiye tum almaya başladı. Türkler’in, 1. TİP’ten
Sosyalist İşçi Partisi (TSİP); Özcan Kesgeç itibaren Aybar/Aren-Boran saflaşmasın-
(Sosyal-İş), Dinçer Doğu (Kimya-İş), Tur- da taraf olmaktan kaçındığı ancak Ay-
gut Gökdere (Turizm-İş), Mustafa Aktulga- bar’a karşı daha ılımlı olduğu biliniyordu.
lı (Keramik-İş) ve Selim Mahmutoğlu (Ma- Gönen Toplantısı’ndan dileyen herkes par-
den-İş) 2. TİP’in kuruluş hazırlıkları içinde ti kurabilir; ancak bugün için CHP’ye des-
yer alıyordu. Kuşkusuz bu partiler ve bun- tek sürdürülmelidir kararı çıktı.”15 Böylece
ların yanında CHP ile diğer sol çevreler de DİSK net bir biçimde TİP’in devam niteli-
DİSK’te etkilerini artırmaya ve DİSK’in ğinde kurulan sosyalist partiler ile TİP dö-
desteğini almaya çalışıyordu. neminde olduğu gibi bir ilişki içinde olma-
yacağını ilan etmiş oluyordu.
Aynı günlerde Behice Boran, tüm Maden-İş
15 Barış Öz tarafından 26 Mayıs 2005 tarihinde Mehmet Kara-
Genel Yürütme Kurulu üyeleri için ayrı ca ile yapılan görüşme Barış Öz (2005), “Kalkınma Sürecinde
ayrı olmak üzere 2. TİP kuruculuğu çağ- Sektörel/Sendikal Dinamikler Örnek Olay: Türkiye Maden-İş
Sendikası”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul:
rı mektubu gönderdi. Dönemin Maden-İş Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü .
CHP’DE DEĞİŞİM VE DİSK’İN CHP’Yİ
DESTEKLEMESİNİN NEDENLERİ
Süreyya Algül
12 Mart’ın çıkışında CHP, sosya- politika yüzünden siyasal denge- geri çevrildikleri eleştirisinin ya-
list solun yeniden ülke siyasetin- nin büyük sermaye çevreleri le- nı sıra, görüşlerine katılmasalar da
de güç kazanmaya başladığı ko- hine gitgide bozulması, rejimi hız- DİSK’in politikalarının “topluluk-
şullarda, Ecevit’in liderliğe geli- la sağa doğru kaydırarak Türk de- lar” üzerinde derin etkiler yarattığı
şi ile birlikte görüş ve eylemle- mokrasisini ciddi ölçüde tehlikeye gözlemi dile getirilmektedir (sayfa
ri ile dönem içinde kamuoyun- sokmaktadır”. Aslında Türk-İş’e 38, 152). Söz konusu Rapor ile bir-
da yankı yaratmaya başlamıştır. yönelik eleştiriler, Türk-İş içinde likte, Abdullah Baştürk’ün de için-
Parti’nin “Akgünlere” başlıklı 1973 daha önceki yıllarda başlayan ve de bulunduğu sendikacılar, Türk-
seçim bildirgesi de temelde eşit- CHP’nin de AP’ye karşı Konfede- İş içinde bir muhalefet hareke-
lik ve özgürlük söylemini şu ifade- rasyon içinde güç kazanmaya ça- ti başlatmışlar, bunun için de ön-
lerle öne çıkararak ses getirmiş- lıştığı bir mücadeleyle de ilişkilidir. celikle Mayıs 1973’te yapılacak 9.
tir:1 “(…) hakça bir düzen olacak- Nitekim Türk-İş’e yönelik ilk eleş- Türk-İş Kongresi’nde yönetime
tır bu.. Kimse kimseden insanca tiriler de önceki yıllarda CHP’ye karşı mücadele ederek seçimlerde
yaşama hakkını esirgemeyecek- yakın Türk-İş içindeki sendikacı- başarılı olmayı hedeflemişlerdir.
tir, bu düzende; insan insanı, ya- lardan gelmiştir. Ocak 1971’de, ay-
bancılar vatanı sömüremeyecek- Ancak Türk-İş içinde mücade-
nı zamanda CHP’li milletvekili olan
tir. Herkes özgür olacaktır bu dü- le veren ve başını Abdullah Baş-
Genel-İş Sendikası Başkanı Ab-
zende. Özgürlük, eğitimdeki, ge- türk’ün çektiği CHP yanlısı sen-
dullah Baştürk’ün de içinde olduğu
lirdeki dengesizliklerin sınırlama- dikacılar Türk-İş Kongresi’ni kay-
ve Yol-İş Başkanı Halit Mısırlıoğ-
sından kurtulacaktır. Halkın üs- betmişlerdir. Baştürk’ün Kong-
lu, Petrol-İş Başkanı İsmail Topkar
tünde egemenlik olmayacaktır bu re sonrası yaptığı açıklama çarpı-
ile Ulaş-İş Başkanı Feridun Şakir
düzende. Devlete de servete de cıdır:4 “Türk-İş, sağ siyasal güçle-
Öğünç’ten oluşan bir grup, Türk-İş
kul olmayacaktır hiç kimse”. re teslim edildi. Tıpkı Odalar Birli-
Yönetimi’ne sunduğu ve sonradan
ği, işveren sendikaları gibi Türk-İş
Ecevit’in liderliğinde kamuoyunda 4’ler raporu olarak anılan bir rapor
de sermayenin yönettiği bir kuru-
etkinliğini arttıran CHP’nin, sendi- ile Türk-İş’in partilerüstü sendika-
luş görüntüsüne itilmiştir”.
kalara yönelik ilgisini de aynı dö- cılık anlayışını ağır biçimde eleştir-
nemde arttırdığı söylenebilir. Ece- miş, örneğin Türk-İş’in 1967-1970 Yukarıda özetlendiği üzere
vit’in bu dönemde Türk-İş’i eleş- dönemindeki faaliyetini “tered- CHP’nin Türk-İş içinde nüfuz ka-
tirmeye başladığı görülmekte- dütsüz davaya ihanet” olarak ni- zanma girişimlerinin başarısızlığa
dir. Ecevit Türk-İş’in 9. Kongre- teleyerek Türk-İş’in “Babil Kulesi” uğradığı ve Ecevit ve Baştürk’ün
si’nin yapıldığı günlerde, Konfede- olduğunu öne sürmüştür.3 Türk-İş’i eleştirdiği bir dönem-
rasyon’un partiler üstü politikası- de, DİSK’e yönelik olarak temkin-
nı şöyle eleştirmektedir:2 “Türk- DİSK’in eğitim notları haline ge-
li olmakla birlikte olumlu bir ba-
İş’in partilerüstü politikası, ba- tirerek örgüt içinde dağıttığı Ra-
kışın sergilendiği görülmektedir.
zı Türk-İş yöneticilerinin iddiaları- por’da sonraki yıllarda DİSK’e ka-
Nitekim CHP’ye yakınlığı ile bili-
nın tersine Türk demokrasisine de tılacak olan Tekstil sendikası gibi
nen Özgür İnsan dergisinin Mart
hizmet etmemektedir. Çünkü bu bazı sendikaların defalarca Türk- sayısında DİSK’in önemine vurgu
1 Suna Kili (1976), 1960-1975 Döneminde Cum-
İş’e üye olmaya çalıştıkları halde yapılmakta ve DİSK’in 4. Kongre-
huriyet Halk Partisinde Gelişmeler, İstanbul: Bo- 3DİSK, DİSK Sunar: Türk-İş’e Verilen 4’lü Rapor si dolayısıyla DİSK hakkında de-
ğaziçi Yayınları, s. 351. (DİSK eğitim notları-tarihsiz), İstanbul: TÜS-
2 Cumhuriyet gazetesi, 30 Mayıs 1973. TAV-DİSK Arşivi. 4 Cumhuriyet gazetesi, 08 Haziran 1973.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 527
ğerlendirmelerde bulunulmakta- S.D. (sosyal demokrat) sendikala- hayli olumsuz koşullarda var olu-
dır. Önemi dolayısıyla söz konusu rın Mayıs içinde alacağı sonuçlara nan bir döneme tekabül etmek-
değerlendirmelerin geniş bir öze- bağlı olduğu gibi DİSK’in tutumuna tedir. Zira hatırlanacağı üzere, 12
ti aşağıda sunulmaktadır:5 “(…) bağlı kalmaktadır. Demokratik Sol Mart rejiminin yalnızca TİP’i kapat-
1967’de kurulan DİSK, Türk işçi ha- Cephe, DİSK’in bundan sonraki tu- makla yetinmeyip neredeyse bü-
reketine büyük katkılarda bulun- tarlı davranışlarını dikkatle bekle- tün sol muhalefeti ezdiği şartlar-
muştur. Ancak zaman zaman, De- yecek ve izleyecektir”. dan henüz yeni yeni çıkılmaktadır.
mokratik Sol çizginin dışına çık- Üstelik devlet iktidarı ve Türk-İş
ması ve TİP paralelinde bir sendi- CHP’nin DİSK’e oldukça olum- tarafından 12 Mart öncesi ve son-
kal kuruluş haline gelmesi sonu- lu yaklaştığı, ancak işbirliği için rasında yan örgüt suçlamalarıyla
cu, kısmen TİP’in takındığı tavır ve DİSK’ten beklentileri olduğuna karşılaşan DİSK, 12 Mart sürecin-
kısmen de işçilerle bütünleşme- ilişkin olarak yukarıda örneği ve- de, önemli bir gelişme göstereme-
ye çalışılırken benimsenen yanlış rilen işaretlerin görülmeye baş- diği gibi, bazı sendikaların üyelik-
taktikler ve büyük baskılar nede- landığı dönem, DİSK açısından ise ten ayrılmaları durumuyla da kar-
niyle DİSK, üye sayısı yüz bini aş-
mayan ve dolayısıyla Türkiye iş-
çi sınıfının çoğunun sesini duyu-
ran bir örgüt değil, işçi çoğunluğu-
nun büyük çoğunluğundan tecrit
olmuş bir kuruluş haline gelmiş-
ti. Günümüzde herkes tarafından
bilinen bir gerçek varsa o da artık
işçi hareketinin ağırlık merkezinin
demokratik sol olduğudur. Bilin-
mesi gereken diğer bir gerçek ise,
sendika-parti-kooperatif örgütler
kenetlenmesi olmadan Demokra-
tik solun başarıya ulaşamayacağı-
dır. (…) Demokratik Sol partiler de
güçlü bir sol hareket olabilmek için
sendikalara gereken önemi ver-
mek zorundadırlar. Tabanı büyük
ölçüde Demokratik Sol fikre açık
işçilerden oluşan DİSK’in bundan
sonraki örgütlenme çabalarında
alacağı sonuçlar, DİSK yöneticile-
rinin saptayacakları stratejinin tu-
tarlılığı, Türkiye koşullarına uyarlı-
ğı (halkçı-devrimci-demokratik)
sol ile özdeşleşmesi ile yakından
ilgili olacaktır. DİSK son zamanlar-
da olumlu çizgisini sağlamlaştıra-
rak geliştirme yolundadır. (…) Tür-
kiye işçi hareketinin yakın geleceği
5 “DİSK Genel Kurulu”, Özgür İnsan, Sayı 10, Mart
7 Hilmi Güner ile 06 Kasım 2009’da gerçekleşti- desteğini açıkladığı Bildiri (iki sayfa), 24 Kasım
6 Koç ve Koç (2008), s. 188. rilen görüşme. 1973, Mehmet Karaca Özel Arşivi.
Öte yandan DİSK Yönetim Kurulu’nun 13 yüzeydi. Bir bölümü DİSK’li sendikacıla-
Aralık 1974 tarihli toplantısında aldığı DİSK rı da ilgilendiren davalar devam diyordu.
dışındaki kuruluşların toplantıları, bunlara Bir yandan 12 Mart’ın yarattığı tahribat öte
katılım, ortaya çıkabilecek sorunlar konu- yandan Cumhuriyet’in 50. yıl dönümü ne-
sunda uyarıcı karar dikkat çekicidir. deniyle genel af tartışları 1973 yılının ikin-
ci yarısında yoğunlaştı. DİSK de bu süreçte
genel af tartışmalarına aktif olarak katıldı.
DİSK’İn Genel Af
Çalişmalari DİSK dergisinin Haziran 1973’te yayımlanan
ilk sayısında yer alan “genel af çıkarılma-
12 Mart döneminde sola yönelik tutuk- lı” başlıklı yazıda afla ilgili yürüyen tartış-
lamalar ve cezalandırmalar sonucunda malara ilişkin DİSK’in yaklaşımları özetlen-
binlerce siyasi tutuklu ve hükümlü orta- di.16 Yazıda affa ilişkin yaklaşım şu şekilde
ya çıkmıştı. Çok sayıda aydın ve yazar ya ifade ediliyordu: “Türkiye Cumhuriyeti’nin
ceza almış ya da ceza alma tehdidi ile yüz 16 DİSK dergisi, Sayı 1, Haziran 1973, s.22-23.
MÜŞÜR KAYA CANPOLAT: BİR ALAPLI ANISI
1960 ve 70’lerde Maden-İş ve tiğini [herkes] biliyor ama bunun mış, dolayısıyla en uygun örgüt-
DİSK’te uzun süre hukukçu ola- açıklaması yapılmamış. Ve bunun lenme bicimi ne? Ve özellikle DİSK
rak çalışan deneyimli ve usta hu- CHP ile geçiştirilmesi lazım gel- ve DİSK’e bağlı sendikalar bu ko-
kukçu Müşür Kaya Canpolat Türk- diğini düşündüğünü herkes aşa- nuda, daha önce Türkiye İşçi Par-
ler’in yeni kurulacak partilerle ilgi- ğı yukarı tahmin ediyor ama kim- tisi’ni kurmuş olan sendikacılar bu
li tutumunu bir anısına dayanarak se ağzından duymuş değil. İlk defa parti kapatıldıktan sonra ne düşü-
şöyle anlatıyor: orada, Alaplı yokuşunu çıkarken... nüyor, bu tecrübeden ne çıkart-
“Ben” dedim, “geçen hafta Be- tılar ne sonuca vardılar? Aslın-
Kemal Sülker DİSK Genel Sek-
hice Hanım’ı ziyaret ettim, ceza- da daha bu enine boyuna tartışıl-
reteri, ben, Kemal Bey, Kimya-İş
evinde” dedim... Suratı asıldı Ke- madı. İlk defa Kemal Bey [...] Alaplı
Sendikası [Başkanı] Dinçer Doğu,
mal Bey’in. Behice Hanım’ın söy- yokuşunda bunu söyledi.
Nurettin [Çavdargil]... Beş, altı kişi
lediği şu, “Biz cezaevinde yatıyo-
zannediyorum. Arabayı kullanan Herkes gene suskun, o sırada. Ke-
ruz, bizim bir şey yapmamıza ola-
Şükrü [Özbayrak]... Şükrü götür- mal Sülker [Türkiye] İşçi Parti-
nak yok ama dışarıdaki arkadaş-
dü bizi. İzmit’e doğru gidiyoruz. li, DİSK’in Genel Sekreteri, Dinçer
larımız ne düşünüyor? Oya bana
Doğu [Türkiye] İşçi Partili hem de
Ben o sırada, bir hafta evvel Behi- geldi Parti kuracağız diyor, bizim
militan... Orada kimse şu veya bu
ce [Boran] Hanımı ziyaret etmiş- arkadaşlarımız ne yapacak, onlar
biçimde tartışmaya girmedi. Öyle
tim, Adapazarı Ceza Evi’nde. Be- neye karar veriyor?” dedim.
gittik. Tartışılmadı ama bu laf Tür-
hice Hanım da demişti ki, yanım-
Kemal Bey dedi ki, “Bakın arka- kiye İşçi Partili tüm sendika üye-
da da Şinasi Yeldan vardı. O gö-
daşlar” dedi, ilk defa orada, “Ben, lerine, başkanlarına, DİSK’e bağ-
rüşmede, o günlerde Oya Baydar
daha üç veya dört dönem, seçim lı işçilere, hepsine ulaştı. Bu laf
gelmiş, ‘Biz yeni bir parti kuraca-
dönemi, bir siyasal parti kurmak, ulaştı. Dolayısıyla Kemal Bey’in bu
ğız, desteğinizi istiyoruz, ne di-
onu geliştirmek... Bunun müm- tespiti, teşhisi aslında TSİP’in ku-
yorsunuz?’ diye, Behice Hanım’a.
kün olmadığını görüyorum. Bunun rulmasında da sonradan 2. TİP’in
TSİP’in kurulmasıyla ilgili. Behice
yerine, hazır bir Cumhuriyet Halk kurulmasında da etkili oldu. Bu-
hanım demiş ki, “Hayır, bu doğru
Partisi var ve ortanın solunu kabul nun karşısına daha güçlü daya-
olmaz!” demiş. “Türkiye İşçi Par-
etmiş bir Cumhuriyet Halk Parti- naklarla çıkılamadı.
tili arkadaşlarımız, Parti’nin gele-
si var, dolayısıyla politik faaliyeti Kaynak: Can Şafak (2015), Ereğli 1965-1980 Çe-
ceğine onlar karar verecekler, ben
onu desteklemek suretiyle yeri- lik İşçileri, İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları, s. 159-
burada cezaevinde yatıyorum. 160 (Özetlenmiştir).
ne getirebiliriz
Tek başına ben karar veremem,
diye düşünü-
o yüzden arkadaşlarımız ne dü-
yorum” de-
şünüyor, onlara ulaşmamız lazım
di. “Bana gö-
gelir” demiş. Bunu bana nakletti
re” dedi, “Üç
Behice Hanım, “Onların niyeti an-
ya da dört se-
laşılıyor ki [bir parti] kurmak” de-
çim dönemi
di. “Biz burada cezaevinde yatıyo-
için başka bir
ruz ama dışarıdaki arkadaşlarımız
yol göremi-
örgütlenme konusunda ne düşü-
yorum” de-
nüyor? Önemli olan o...” dedi.
di. Türkiye İş-
Ben de bu yol uzar konuşalım, bi- çi Partisi ka-
çimindeki öneri üzerine konuyu patılmış, ye-
açtım. Kemal Bey’in politikasının ni yeni herke-
yeni bir parti kurulmasından yana sin gözü açıl- Av. Müşür Kaya Canpolat (solda), Kemal Türkler ve
olmadığını, [buna] muhalefet et- maya başla- Av. Enis Coşkun, DİSK Arşivi.
530 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
50. Yıldönümü dolayısıyla bir af kanunu rüşvet ve irtikâp suçluları, kredi yolsuz-
DİSK'in "Genel Af"
luklarından hüküm giymiş olanlar af-
konulu toplantısı, tasarısı hazırlanırken, amacın ne olduğu-
20-21 Şubat 1974, fedilecek, fakat siyasal suçlular affe-
İstanbul. nu gözden kaçırmamak gerekir. 50. Yıl af dilmeyecek-böylece toplumsal barışın
için güzel bir vesiledir. Fakat asıl önemli- gerçekleştirilebileceğini düşünmek bile
abes olur.”
si, suçun toplumsal kökenli bir gerçek ol-
duğunu kavrayarak, bir takım yurttaşları- Yazıda “önyargısız ve geniş kapsamlı bir af
mıza hayatlarını için bir şans tanımaktır.” çıkarılırsa, o zaman Türkiye’nin demokra-
tik düzene dönüş umutları hak kazanabi-
Yazıda daha sonra affın kapsamına ilişkin
lecektir” görüşü dile getiriliyordu. Yazı afla
değerlendirmelere yer veriliyordu. Siyasal
ilgili sağduyulu davranılmasının önemine
suçların af kapsamı dışında bırakılmak is-
dikkat çekiliyor ve genel affa karşı çıkan
tenmesinin eleştirildiği yazıda siyasal suç-
kindarlığın olabilecek en zararlı tutum ol-
luların Cumhuriyet’in 50. yılı gibi bir vesi-
duğu vurgulanıyordu.
lede öncelikle affa katılmaları gerektiği
vurgulanmakta ve “toplumca geçirdiğimiz DİSK, genel af çıkarılması için çalışma-
sarsıntılardan sonra, açılan yaraları sar- larını sürdürdü. Aralık 1973’te DİSK Ge-
manın artık zamanı gelmişti” görüşü dile nel Sekreteri Sülker, TBMM Başkanlığı’na
getirilmekteydi. Yazıda siyasal suçların af bir telgraf yollayarak geniş kapsam-
dışı bırakılmak istenmesi şu çarpıcı de- lı bir genel affın çıkarılması görüşünü
ğerlendirme ile eleştiriliyordu: tekrarladı.17
“Çeşitli adi suçlar bir yana, işçi sını- DİSK, 20-21 Şubat 1974 günlerinde İs-
fına karşı suç işleyen işverenlerden
tanbul’da Maçka otelinde “Genel af ve
mahkûm edilebilmiş olanlar affedile-
cek, büyük vergi ve gümrük kaçakçıları, 17 DİSK dergisi, Sayı 7, Aralık 1973, s.12.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 531
19 DİSK (1974), Genel Af, İstanbul: DİSK Yayınları No: 12 Türkiye’de Sendikacılık, İstanbul: İletişim Yayınları.
DİSK’İN KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI ÜZERİNE KARARI (1974)
Yönetim Kurulu 20 Temmuz ve 21 fonuna işçilerin katkıda bulunma- açısından görevli olduklarının bil-
Temmuz 1974 ları için, kampanya açılmasına; dirilmesine,
DİSK Yönetim Kurulu Genel Bşk. (a) Bu kampanya içinde DİSK üye- (f) İşyerlerinden ücret ödeme ta-
Kemal Türkler’in başkanlığında si sendikalara bağlı bütün işyerle- rihleri süresi uzunsa konunun
20.7.1974 günü saat 14.00 den rinde çalışan üyelerimizden brüt aciliyet kespetmesi nedeniyle iş-
18.00’e kadar ve 21.7.1974 gü- birer yevmiyeleri tutarında pa- çilerden kesilecek toplam mik-
nü saat 9.00 dan 16.00’ya kadar ra kestirilmesi için işyeri müdür- tarın daha önceden avans olarak
toplanmış, bu toplantılara DİSK lüklerine DİSK olarak yazı yazıl- işveren tarafından ödenmesinin
üyesi sendika başkanları da mü- masına, fabrika müdürlüklerinden isten-
şahit olarak katılmıştır. mesine;
(b) İşyerlerindeki fabrika baş tem-
KARARLAR silciliklerine yazı yazılarak konu- Madde 4: Barış, bağımsızlık ve
nun anlatılmasına, ve konunun iş- Kıbrıs’ın Anayasal düzeninin ye-
Madde 1: Yunan cuntası tarafın- çilere de anlatılarak veya DİSK ya- nide tesisi açısından Türkiye’nin
dan Kıbrıs’ta yapılan darbe so- zısının ilân tahtalarına astırılarak içinde bulunduğu savaş duru-
nucunda ortadan kaldırılan Kıbrıs işçilere duyurulması konusunda munun çok önemli olması nede-
anayasal düzeninin ve bağımsızlı- sendika temsilcilerine görev ve- niyle devletin savaş fonuna ken-
ğının yeniden kurulması amacıy- rilmesine, bu parayı kesmeyen iş- di ekonomik gücü oranında katkı-
la garantör devlet olarak Kıbrıs’a yerlerindeki üye işçilerimizin imza da bulunması için DİSK olarak bü-
çıkarma ve indirme yapan Hükü- toplamak suretiyle işyeri müdür- tün vatandaşlara çağrıda bulu-
metimizin bu konudaki politikası- lüğüne başvurarak paranın kesti- nulması;
nın desteklenmesini, rilmesi ile ilgili olmak üzere sendi-
Madde 5: Savaş hali uzadığı ve
Madde 2: Barış, demokrasi, ba- ka temsilcilerine görev verilme-
hükümetimizce de gerekli ve zo-
ğımsızlık ve Kıbrıs anayasal dü- sine; ve ayrıca bu tip işverenlerin
runlu görüldüğü takdirde kanun
zeninin kurulmasını amaçlayan derhal DİSK’e bildirilmesi için sen-
veya kararname çıkarılarak yasal
Türk çıkarma ve indirme hare- dika temsilcilerine talimat yazıl-
yoldan bütün çalışanların gün-
ketine karşı Kıbrıs’ta Türk Silah- masına,
de 1 fazla saat çalışmak suretiy-
lı Kuvvetlerinin kontrolü dışında (c) Bu kampanya ile kesilecek pa- le bu fazla çalışma karşılıkları sa-
kurulan bölgelerde dağınık du- raların DİSK’te açılacak bir fonda vaş fonuna intikal ettirilerek kat-
rumda olan Kıbrıs Türklerinin Yu- toplanmasına ve devletin savaş kıda bulunmaları konusunun Hü-
nan ve Rumlar tarafından hun- fonuna peyderpey DİSK tarafın- kümetçe uygulanma konusun-
harca öldürülmeleri olayının dün- dan yatırılmasına, da Hükümete öneride bulunul-
ya kamu oyunda protesto edil- masına,
mesine, (d) Bu paraların yatırılması gerekli
devlet savaş fonunu temsil eden Madde 6: Hernehal olursa olsun
Madde 3: Barış amacıyla Kıbrıs’a ve devlet adına yetkili para alan işçinin ekonomik çıkarlarıyla ilgi-
çıkarma yapan Türk Silahlı Kuv- makam veya devlet hesabının li grev hakkının durdurulmasının
vetlerine karşı darbeciler tarafın- neresi ve hangisi olduğunun Mali- DİSK anlayış ve ilkelerine uygun
dan ateş açılması ve Yunan alayı ye Bakanlığına resmen yazı yazı- olmadığı nedeniyle, devletin sa-
tarafından saldırıda bulunulması larak sorulmasına, vaş gücüyle yakından ilgili olma-
sonucunda Türkiyenin savaş ha- yan işyerlerindeki grevlerin psi-
line girmiş olduğu ve fiili olarak da (e) DİSK üyesi sendikalara tali- kolojik açıdan etkenliği göz önün-
savaş durumunda bulunulduğu mat yazılarak bu kampanyanın en de tutulduğundan bütün grevle-
nedeniyle devletin savaş duru- olumlu bir biçimde yürütülebil- rin veya grev durumuna gelen iş-
munun desteklenmesi ve savaş mesi için DİSK’e yardımcı olmaları yerlerindeki anlaşmazlıkların en
kısa sürede halledilmesini DİSK’in Kemal Türkler Genel Başkan Müşahit olarak bulunan sendika
yararlı görmesi açısından, bu ko- başkan veya yetkilileri:
nuda fedakârlık yapılmasını ge- Hilmi Güner Genel Başkan V.
rekli gören DİSK Yönetim Kuru- Turgut Gökdere
lu, fedakârlığın günlük geçimine Rıza Erdoğan, üye
etki yapan işçilerden değil, özel-
Cevat İyigün, üye Kemal Yılmaz
likle işverenlerin fedakârlık yap-
ması inancında olduğundan işve-
Dinçer Doğu, üye Remzi Çakar
renlere fedakârlık çağrısında bu-
lunulmasında ve gerektiğinde bu
Hüsamettin Balkan, üye
konuda, gerek DİSK bünyesinde- İbrahim Çetkin
ki ve gerekse bağımsız sendikalar
Osman Özkan, üye Kaynak: 20-21 Temmuz 1974 tarihli DİSK Yöne-
bünyesindeki grevlerde res’en ve-
tim Kurulu toplantısı, DİSK Yönetim ve Yürütme
ya çağrılması halinde arabuluculuk Macit Karabulut, üye Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
yapma görevini üstlenmesini,
oybirliği ile karar verildi. DİSK Yönetim Kurulu'nun 20-21 Temmuz 1974 tarihli toplantısında alınan karar
534 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK sadece 20 Temmuz 1974 tarihin- gütmediği, Kıbrıs’ı bölmek için yapılmadı-
de yapılan ilk harekâtı değil, 14 Ağustos ğı ve Rumları günlük yaşantılarından alı-
1974’te yapılan ikinci harekâtı da destekle- koymayı amaçlamadığının altı çizildi. 25
miştir. Aynı gün toplanan Yürütme Kuru-
lu “DİSK Silâhlı Kuvvetlerimizin Barış Ha- Bunun dışında DİSK ve Maden-İş sendikası
rekâtını Destekliyor” başlıklı bir açıklama Genel Başkanı Kemal Türkler, Türkiye’nin
yayımlamıştır. Kıbrıs tezini Avrupa’daki sendikalara an-
DİSK, Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müda- latmak üzere Maden-İş Genel Başkan Ve-
halesini uluslararası sendikal kamuoyu kili Şinasi Kaya ve uzmanlarla birlikte bir
nezdinde de savundu ve çeşitli girişimler- Avrupa gezisine çıktı. Avrupa’nın en bü-
de bulundu. DİSK, 27 Ağustos 1974’te bü- yük sendikası olan 7 milyon üyeli Alman
tün uluslararası işçi federasyonlarına ve Metal Sanayii İşçileri Sendikası’nın (IG Me-
konfederasyonlarına Genel Sekreter Ke-
tall) Hannover’de yapılan kongresine katı-
mal Sülker imzasıyla Kıbrıs Barış Harekâtı
lan Türkler Kıbrıs konusunda bir konuşma
ile ilgili bir yazı gönderdi. DİSK dergisinde
yapmış ve Hükümet’in politikasını des-
“Kıbrıs Harekâtı İçin Muhtıra Yayınladık”
başlığı ile yer alan ve muhtıra olarak ni- teklediklerini açıklamıştır. Türkler’in bu
telenen ön yazının ekinde “Kıbrıs’ta ce- çalışmaları DİSK dergisinde “Kemal Türk-
reyan eden hunharca cinayetler ve Türk- ler Kıbrıs Tezini Avrupa’da Anlattı” başlığı
leri yok etme girişimleri” ile ilgili belgeler ile yer almıştır.26
yer aldı. “Muhtıra” adlı yazıda Türkiye’nin 25 DİSK dergisi, Sayı 12-13, Ağustos-Eylül 1974.
Kıbrıs müdahalesinin Kıbrıs’ı işgal amacı 26 DİSK dergisi, Sayı 14-15, Ekim-Kasım 1974, s. 16.
ULUSLARARASI SENDİKALARA GÖNDERİLEN
KIBRIS MUHTIRASI
“Aziz Meslekdaşımız, masına asla sessiz ve hareketsiz kiye’nin Kıbrıs’ta başlattığı barış
kalamazdık. Bütün Türklerin tek harekâtı:
Kıbrıs’ta yıllardır Türklere karşı
bir kalp gibi çarparak adada Türk-
süregelen zorbalığa dayalı işken- Kıbrıs’ı işgal amacı gütmemekte-
lere karşı girişilecek cinayetle-
celere, öldürmelere, iktisaden çö- dir.
ri önleme özlemini Hükümetimiz
kertmelere yönelmiş Rum ve Yu-
de çok yerinde değerlendirmiş- Kıbrıs’ı taksim için yapılmamıştır.
nan çabaları son bir kaç ay içinde tir. Ve böylece Türkiye Büyük Mil-
en yoğun dönemine girmiştir. let Meclisinden aldığı karar doğ- Rumları günlük yaşantılarından
Bağımsız Kıbrıs’ın Akdeniz’de rultusunda Türk Silâhlı Kuvvetle- alakoymayı amaçlamamaktadır.
devletler arası bir güvensizlik ve rine Kıbrıs’ta toplumlararası barı-
Aksine; Türk askerî harekâtı
mücadele sorunu haline getiril- şı getirecek ve Rumların barbarca
mesine neden olacak ENOSİS gi- cinayetlerine set çekici harekâta 1. Adada yaşayan Türkleri öldür-
rişimini gerçekleştirme yolundaki geçme emrini vermiştir. me girişimlerini önlemeyi,
son adım Makarios’a karşı girişi- Aziz Meslekdaşımız, 2. Yıllardan beri sürüncemede bı-
len ve Sampson’un işbaşına geç- rakılan toplumlararası barış gö-
Bir çoğunluğun bir azınlığın mah-
mesiyle tamamlanan barbarlık rüşmeleri yerine tarafların ulus-
vetmesini insanlık dışı bir hareket
hareketi olmuştur. Bu ise Türkle- sayanlar; lararası anlaşmalara dayanarak
ri imha politikasına çekinmeden
Bir adada, bir şehirde, bir ülkede adada geçerli ve gerçekçi bir dü-
başlama demekti. Biz, DİSK ola-
hangi dinden, hangi renkten olur- zenin kurulmasını,
rak bütün Türkler gibi ve Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti gibi Kıb- sa olsun hangi dili konuşursa ko- 3. Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin can
nuşsun orasını vatan bilenlerin
rıs adasında bir jenosid uygula- ve mal güvenliğinin kesin bir Ana-
kardeşçe, özgürce, barış
yasal ve uluslararası güvence al-
içinde ve bir arada eşitçe
yaşamasını isteyenler; tına alınması isteklerinin gerçek-
leşmesine yardım amacı güt-
Yasal düzen yerine zorba-
mektedir.
lığa yönelenlerle bir safta
olamıyacaklarını söyleye- Bu nedenlerle Türkiye’nin hak-
cek anlayışta olanlar; lı girişiminden yana olmanızı, Kıb-
Uluslararası anlaşmala- rıs’ta Türkleri yok etme duygu-
ra uymamayı dünya barışı larıyla barbarlaşan Rumları suç-
için tehlike sayanlar; lamanızı ve onların yüreklerinde
hak ve hürriyetlere saygılı beşerî
Sorunları dikta rejimle-
riyle çözmek isteyenlere duygulara yer vermelerini iste-
müzakere ve barış yolunu menizi rica ederiz.
gösterenler Kardeşçe selâmlarımızla.
Evet sizler; DİSK’in görüş-
DİSK GENEL SEKRETERİ
lerini eklice sunduğumuz
muhtırada etraflıca öğ- KEMAL SÜLKER”
renmiş olacaksınız. Kısaca Kaynak: DİSK Dergisi Sayı 12-13, Ağustos-Ey-
DİSK dergisi, Sayı 12-13, Ağustos-Eylül 1974. belirtmek isterim ki, Tür- lül 1974.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 539
dönemine, hem de 12 yıllık süreden önce Pazar’a üye öbür ülkelerin rekabet im-
girmeyi kararlaştırması, hâkim çevrele- kânlarından farklı olduğundan, Ortak
rin ülkemizi süratle bir çıkmaza götür- Pazar ile Türkiye arasındaki ilişkiler,
mekte nasıl ısrarlı olduklarının yeni bir tam bir ‘hâkim ülke-tâbi ülke’ ilişkile-
delilidir. ri haline gelecektir. Bu durumun doğal
sonucu olarak, emek ihraç eden Türki-
“Türkiye Ortak Pazar’a girmeyi ka-
ye, Ortak Pazar ülkelerinin en düşük ni-
bul etmekle, Anayasamızın öngördüğü
telikteki hizmetlerinde çalışan emek-
ekonomik ve sosyal reformların yapıl-
çi sınıfın sahibi; Ortak Pazar ülkeleri de
ması yolunu hukuken ve fiilen kapamış
bunları kullanan patron haline gelir.
bulunmaktadır. Artık Türkiye’nin kısa
zamanda ağır sanayini kurarak çağdaş “DİSK başından beri Türkiye’nin Ortak Pa-
uygarlık düzenine ulaşması imkânla- zar’a katılmasına karşı çıkmıştır ve bun-
rı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Artık dan sonra da çıkmaya devam edecektir.
Türkiye’nin dışa bağlı kapitalizmi daha
“DİSK, Türkiye’nin Ortak Pazar’ın üye-
da bağlı hale gelecek, Türkiyenin geri
lerinin at oynatacağı bir sömürge haline
kalmışlığı daha da artacaktır.
getirilmemesi için sonuna kadar müca-
“Türkiye’nin rekabet imkânları Ortak dele edecektir.”
sını sonuna kadar desteklemiş- miz yapıtta yazar, yönelttiği bir lere DİSK işçi sınıfının düşünce-
ler ve bu amaçla milyonlarca lira- suçlamayı kendi sözleriyle bo- si açısından karşıdır. Bu mesnet-
yı gözden çıkartarak işçileri sa- şa çıkarmakta, kendi suçlamala- siz suçlamalar, ancak suçlamayı
tın almaya kalkışmışlardır. (sayfa rına kendisi de katılmamaktadır. yapanları teşhir ekmekten, onla-
128)”. Nitekim, yine aynı parag- Bütün bu tutarsızlıklar, doğru bir rı açığa vurmaktan başka bir şe-
raftan şu cümleyi okuyalım: “İş- çizgiyi yanlış gösterme çabala- ye yaramaz.
verenler DİSK’e bağlı sendikala- rından ileri gelmektedir.
Kaynak: DİSK dergisi, Ağustos 1973, Sayı 3, s.
ra karşı açıkça savaşa girişmişler
Unutmamak gerekir ki, ülkemiz- 30 ve 31.
(dir) (sayfa 129)” DİSK’in gelişimi-
de sosyal demokrat akımın doğ-
ni hangi güçlerin (ki bunlar büyük
masına kaynaklık eden etken-
sermaye sınıfı ve büyük serma-
ler arasında DİSK’in doğuşu, ge-
yenin güdümünde bir sendikacılık
lişimi ve “partilerüstü politika”-
uygulamasını yürüten Türk-İş’in
ya karşı olan tutarlı mücadele-
yönetici kliği) işbirliği ederek dur-
sinin önemli ve belli bir yeri var-
durmak istediğini kendisi de ka-
dır. Bugün, işçi sınıfının devrim-
bul etmek zorunda kalan yazarın,
ci potansiyelini bağrında taşı-
DİSK’in tutumunun işçi sınıfı ha-
yan DİSK, kendi konumunu şaşı-
reketinin gelişimi için bir alterna-
ran SOSYAL DEMOKRAT yaza-
tif olamayacağı görüşünün tutar-
rın suçlamaları karşısında sahip-
sız, tutarsız olduğu kadar da saç-
siz değildir. Bütün karşı- güçlerin
ma olduğu ortadadır. Bütün güç-
engellemelerine rağmen, DİSK’i
lüklere rağmen DİSK, Türkiye iş-
daha ileri noktalara ulaştıracak
çi sınıfının hareketinin gelişimin-
olan, O’nun ilkelerini özümseyen
de şimdiye kadar önemli bir rol al-
doğrudan doğruya işçi sınıfıdır.
mış ve bundan sonra da alacaktır.
Üstelik işçi sınıfının mücadele-
Bütünüyle tutarsız ve yanlışlık- sine geniş ölçüde zarar verecek Anıl Çeçen (1973), Türkiye'de Sendikacılık,
larla dolu olduğunu ifade ettiği- olan anarşist karakterli eylem- Ankara: Özgür İnsan Yayınları.
1973 yılında yapılan Genel Kurul’da Ortak Türkiye adlı kitapçık hazırlandı.28 Yürütme
Pazar konusunda bir karar alındı ancak bu Kurulu 25 Mayıs 1973’te bu broşüre DİSK il-
kararda bir tutum yoktu. Karar daha çok keleri doğrultusunda önsöz yazılarak ba-
Ortak Pazar konusunun araştırılmasına sılmasına karar verdi ancak broşür olduk-
dönüktü: “DİSK’in Ortak Pazar konusu- ça gecikmeli olarak Temmuz 1974’te 3 bin
nu ve özellikle işçileri etkileyeceği konu- adet basıldı.29
ları en titiz şekilde araştırarak bu konuda
Kitapçığın sunuş yazısında Kemal Türk-
Ortak Pazar ülkelerindeki sendikaların bu
ler’in 24 Kasım 1970 tarihli açıklaması ak-
yönde sarf etmiş oldukları çabaları yasa-
lar ve DİSK ilkeleri doğrultusunda destek- tarıldıktan sonra, “BİZE GÖRE, Türkiye
lemesine oy birliği ile karar verildi.” 28Hasan Ceylan (1974), Ortak Pazar ve Türkiye, İstanbul: DİSK
Yayınları No: 14.
Bu çerçevede Türkiye Maden-İş uzmanı 29 11 Temmuz 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantı-
sı, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK
Hasan Ceylan tarafından Ortak Pazar ve Arşivi.
542 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Ortak Pazar’a girmekle çok yanlış adım ulusunun, ulusal güçlerin ve ulusal sa-
atmıştır. Türkiye’nin kalkınması Anaya- nayicilerin Katma Protokolün yükümlü-
samızın öngördüğü planlı kalkınma içinde lüklerine evet demelerine olanak yoktur.
devlet sektörüne ağırlık ve özel sektörün Çünkü kapitalist ülkelerin monopolü olan
girişimlerine yön veren bir anlayışta olma- ORTAK PAZAR, onunla gümrük birliğine
lı” denmektedir.
gitmeyi yeğliyen az gelişmiş ülkelerin sa-
Kitapçıkta Ortak Pazar “Ortak Me- nayileri için olsa olsa ORTAK MEZARDIR.”30
zar” olarak değerlendirilmektedir: “Türk 30 Ceylan (1974), s. 118.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 543
DİSK 15-16 Haziran sonrasında da önemli grev ve direnişlere imza attı. 1970 sonbahar
aylarında DİSK’in Güney bölgesindeki örgütlenme girişimi ve karşılaşılan baskılar ile
Gislaved direnişi 12 Mart öncesinin en önemli eylemleri olarak öne çıkmaktadır. DİSK
ve üye sendikaların eylemlerinde 12 Mart döneminde bir soğuma yaşandığı görülmek-
tedir. DİSK, 12 Mart döneminin koşullarını da dikkate alarak büyük çaplı ve ses getirici DİSK dergisi, Sayı 3,
Ağustos 1973.
eylemler yapmamış veya yapamamıştır. Ancak
12 Mart dönemi ve 12 Mart’tan çıkış sürecinde
de DİSK üyesi sendikaların etkili eylemlere baş-
vurdukları görülmektedir. 12 Mart döneminden
çıkış sürecinde en önemli eylemler 1973 yılında-
ki Ereğli grevi ile 1974 yılındaki Ülker direnişidir.
Bu yıllarda gerçekleştirilen DİSK üyesi sendika-
ların çok sayıda eylem ve grevi bu kitabın konu-
su dışındadır. Ancak DİSK’e mal olmuş, kamuo-
yunda yankı taratmış ve DİSK’in merkezi olarak
müdahil olduğu eylem ve grevlerden bazılarını
burada ele alınacaktır.
yapılacak mitingden diğer ilerici ve dev- sayısında düzenli bir artış görülmektedir.
rimci kuruluşlara bilgi verilmesine karar 1970’te 220 bin işgünü grevde geçerken,
verdi. Yürütme Kurulu da sendika yöne- bu sayı 1971’de 476 bin, 1972’de 659 bin
ticilerinin 9 Aralık günü toplantıya davet oldu ve 1973’te 671 bine yükseldi. Grevde
edilmesine ve yapılacak bir miting için ke- geçen işgünü sayısının 12 Mart’ta düzen-
sin görüşlerin alınmasına, toplantı yeri için li artması grevlerin daha uzun sürdüğünü
bir salon tutulmasına karar verdi. Ancak 1
göstermektedir.
bu miting gerçekleştirilemedi. DİSK’in mi-
ting düzenlemesi için aradan beş yıl geç- Tablo 21: Grev, Greve Katılan İşçi ve
Grevde Geçen İşgünü Sayıları (1967-
mesi gerekecekti. DİSK ancak 1975 Ey- 1975)
lül ayında İzmir ve İstanbul’da mitingler
Grev Greve Katılan Grevde Geçen
düzenleyebildi. Yıl
Sayısı İşçi Sayısı İşgünü
grevlerin sayısında ve oranında bir gerile- Tablo 23: Grevlere Katılan İşçilerin Türk-
İş ve DİSK Arasında Dağılımı (1967-1975)
me olduğu gözlenmektedir. Ancak 12 Mart
Türk-İş DİSK Toplam DİSK’in Grev-
sonrası DİSK’in grevler içindeki payı tekrar Yıl İşçi Grevci Grevci İşçi Grevci İşçi ci İşçi Oranı
İşçi Sayısı Sayısı Sayısı (Yüzde)
yükseldi ve 1975’te yüzde 35 civarına ulaş-
1967 2.253 2.249 4.502 50
tı. Sonraki bölümlerde de görüleceği gibi bu 1968 1.592 5.734 7.326 78
oran 1970’li yılların ikinci yarısında daha da 1969 16.350 2.072 18.422 11
artacaktır. 1970 23.829 2.930 26.759 11
1970 23 23 46 50
1971 38 11 49 22
1972 41 1 42 2
1973 36 8 44 18
1974 59 15 74 20
1975 69 37 106 35
Hürcam-İş üyeleri
12 Mart döneminde DİSK üyesi sendikalar bitirdiler.2 Grevler sürerken işverenin evi-
grevde. azımsanmayacak ölçüde grev yolunu kul- ne kimliği belirsiz kişilerce dinamit atıldı.3
DİSK Arşivi
landılar. Tek tek sendika grevleri bu ça-
12 Mart rejimi içinde 5 Ekim 1972’de baş-
lışmanın konusu olmamakla birlikte, dö-
layan 2 bin 500 işçiyi kapsayan ve 99 gün
nem içinde birkaç grevin öneminin altı
süren Demirdöküm gibi büyük grevler de
çizilmelidir.
gerçekleşti. Grev 11 Ocak 1973’e kadar sür-
Aynı işveren grubuna ait olan Grundig dü. 5 Nisan 1974’te başlayan ve 504 gün sü-
Radyo TV Fabrikası ile Pertrix Pil Fabrika- ren Elektrometal grevi Türkiye işçi hare-
sı’nda DİSK üyesi sendikaların ortak ha- ketinin en uzun grevlerinden biri oldu.
reketinin bir örneği olan grevler 31 Aralık
1970 ve 6 Ocak 1971’de başladı. Ancak bu dönemin karakteristiği küçük
işletmelerde, kısa süreli ve başarılı grev-
Grevlere Maden-İş’in örgütlü olduğu Grun- lerdi. Başlangıcı, gelişimi ve sonucuyla is-
dig ve Kimya-İş’in örgütlü olduğu Pert- tisnai olan, daha sonraları da “farkını ko-
rix fabrikalarında çalışan 450 işçi katıldı.
ruyacak” Erdemir’de gerçekleşen grevdir.
İki sendikanın birlikte yürüttüğü grev so-
2 Barış Öz (2005), “Kalkınma Sürecinde Sektörel/Sendikal
nucunda işveren geri adım atmak zorun- Dinamikler Örnek Olay: Türkiye Maden-İş Sendikası”, Ya-
yımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üni-
da kaldı. 30 Nisan 1971’de Maden-İş ve on versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
gün sonra da Kimya-İş imza atarak grevi 3 Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi (1998), Cilt 1, s. 512.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 547
kapılarına kadar asker ve polis kontrolü 1971 cam grevlerinin ve genel olarak da
altına alındı. Cadde boyunca, sahilden fab- toplu pazarlık sürecinin yürütülmesi sıra-
rika tarafına olan geçişler askeri araçlar- sında “grup sözleşmesi” ve hatta “eylem
la kapatıldı. Peker’in toprağa verilmesinin birliği” sendika hareketinin gündeminde
ardından fabrikada gerilim daha da yük- değildi. Cam işkolunda 1971 toplu pazar-
seldi. Grevci işçilerle grev kırıcıları ara- lık sürecinde sendikalar, toplu pazarlığın
sında kimileri basına da yansıyan olaylar kendi dinamiği ve doğallığı içinde kendi-
meydana geldi. Kaynaklarda, İstanbul Sı- lerine karşı bir bütün olarak hareket eden
kıyönetim Komutanlığı’nın olayların tır- Türkiye Cam Sanayii İşverenleri Sendika-
manmasının yarattığı tedirginlikle grevin sı ve Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ
bitirilmesi için sık sık sendikalara baskı karşısında, işçileri aynı mücadele içinde
yaptığı, telkinlerde bulunduğu kaydedil- birleştirmişlerdi. Cam işkolunda 1963 yı-
mektedir.7 Ve bu baskı ve “telkinlerin” de lından başlayarak yürütülen “çok işve-
etkisiyle grevler, Peker’in ölümünden 10 renli toplu pazarlık” ya da “grup pazarlığı”
gün sonra, 21 Aralık günü cam işverenle- hukuken “işyeri” ya da “işkolu” düzeyin-
ri ile her iki sendika arasında tutulan pro- de alınan yetkilere dayanılarak kendili-
tokollerin ardından kaldırıldı. Paşabahçe ğinden ortaya çıkmıştı. 1971 toplu pazarlık
Cam Fabrikası’nda 58 gün, Çayırova Cam sürecinde ama özellikle grevlerin yürü-
Fabrikası’nda 42 gün devam eden grevler- tülmesi aşamasında ortaya çıkan “müca-
den sonra işçiler, 22 Aralık 1971 günü işba- dele birliği” ya da “güç birliği” de sürecin
Türkiye Sendikacılık
Ansiklopedisi
Çözüm arayişi
Grevin 64. günü taraflar İstanbul’da bir
araya geldiler. DİSK ve Maden-İş Genel
Başkanı Kemal Türkler, Maden-İş Genel
Başkan Vekili Şinasi Kaya, 9. Bölge Temsil-
cisi Özer Er ile Erdemir’in yeni Genel Mü-
dürü Ali Çimen ve yardımcısı Asım Bay-
rak’ın katıldıkları toplantıda sendika eski
isteklerinde direndi.
Erdemir işçileri,
1 Mayıs 1976'da
İstanbul'da
düzenlenen yürüyüş
ve mitingde.
DİSK Arşivi
günü saat 08.00’den itibaren işbaşı yaptı- tarihi 19 Nisan 1973-19 Nisan 1975 olarak
lar. Fabrika kapısındaki grev gözcüleri çe- saptandı ve toplu iş sözleşmesinin imza
kildi, pankartlar kaldırıldı. Maden-İş, erte- töreni 1 Mart 1974’te yapıldı.
leme kararına karşı Danıştay’a başvurdu.
rı, 16 Aralık 1973 günlü Resmî Gazete’de sözleşmesinin “ikramiye” başlıklı 41. mad-
desinde öngörülen ve Devlet ve Ona Bağlı
yayımlanacaktı.
Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye
Grevin ikinci kez ertelenmesinin ardın- Yapılmasını Düzenleyen 6772 Sayılı Kanun
dan yapılan görüşmeler 9 Şubat 1974 günü gereğince ve bu Kanun’da belirtilen esasla-
anlaşmayla sonuçlandı ve ön protokol tu- ra göre ödenen yılda iki ilave tediyeden ayrı
tuldu. “Söz ve karar sahibi tabandır” ilke- bir düzenleme olarak sözleşmeye girmişti.
si gereği, Erdemir işçisinin onayı alınarak İşyerinde A personeli olarak adlandırılanla-
bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin yürürlük ra ödenen bu ikramiyenin B personeline de
554 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
la arttı. Yine aynı şekilde bu direnişlere 25 kuruş, kimisi 50 kuruş, kimisi 1000 ku-
ruş zam almış oluyor; aynı işi yapanlar
katılan işçi sayısı da 1970’lerin ikinci ya-
arasında bile alınan zamlarda farklılıklar
rısında hızla tırmandı. Bu direnişlerin çok
bulunuyordu.
önemli bir bölümü DİSK üyesi sendikaların
üyeleri tarafından gerçekleştirildi. Bir saatlik öğle yemeği izninde işçilerin
fabrika bahçesine çıkmaları, camdan dışa-
Tablo 24: 1971-1975 Arasında Direnişler rı bakmaları yasaktı. Hatta camdan dışarı
ve Katılan İşçi Sayısı bakmak İş Kanunu’nun 17. maddesine göre
Yıl Sayı İşçi işten çıkarılma nedeni sayılıyordu. Kadın
1971 1 7.749 ve erkek işçiler yemekhanede ayrı yerler-
1972 1 1.325 de yemek yiyor, fakat servis denilen kam-
1973 3 7.415
yondan bozma arkası kapalı araçlarda ba-
1974 12 18.862
lık istifi kadın ve erkek aynı yerde işyerine
gelip gidiyorlardı. Olmadık sebeplerden
1975 28 31.657
dolayı işçiler işten çıkarılabiliyor, tazmi-
Toplam 45 67.008
natları da verilmeyebiliyordu. Bu sıkıntı-
Kaynak: MESS (1999), Gelenek ve Gelecek, 1. Cilt, İstan-
bul: s. 388. lar, baskılar işçilerde huzursuzluk yarat-
maya başlamıştı. Bu durumda işçiler yeni
bir arayış içine girdiler. Fakat huzursuz-
Ülker Dİrenİşİ (1974) luk ve yeni arayış süreci işverenin yakı-
Melİh Bİçer nında olan insanların örgütlediği Türk-İş’e
bağlı Tek Gıda-İş sendikasında örgütlen-
İstanbul’da kurulu ve Sabri Ülker’e ait Ül- meyle sonuçlandı. Ancak Tek Gıda-İş’te de
ker Bisküvi Fabrikası’nda 18 Eylül 1974’te 17 DİSK dergisi, Sayı 14-15, Ekim-Kasım 1974, Cumhuriyet ga-
başlayan ve Türk-İş üyesi Tek Gıda-İş ile zetesi 18 ve 19 Eylül 1974 ve Türkiye Sendikacılık Ansiklope-
disi “Ülker Bisküvi Fabrikası İşgali, 18.9.1974” maddesinden
DİSK üyesi Gıda-İş sendikaları arasındaki yararlanılarak yazılmıştır.
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 555
umduklarını bulamayan işçiler DİSK Gı- kapıların kapalı olduğunu gördüler. İşve-
da-İş’te örgütlenmeye başladılar. ren görüşmeyi Unkapanı’ndaki yazıhane-
sinde yapacağını, sendika yetkililerinin de
İşçiler sessiz ve gizli bir biçimde DİSK’e
oraya gelmeleri gerektiğini söyleyip git-
bağlı Gıda-İş’te örgütlenme çalışmalarına
mişti. İşverenin bu tutumuna karşılık Ke-
başladılar. 1974 Mayıs ayına gelindiğinde
mal Nebioğlu “biz fabrikada randevu ver-
fabrikadaki 850 işçiden yaklaşık 785’i Tek
dik başka bir yerde görüşmeyiz” diyerek
Gıda-İş’ten istifa ederek DİSK Gıda-İş’e üye
bu talebi reddetti ve Gıda-İş heyeti sendi-
olmuştu. İstifalar karşısında kaybetme
kaya geri döndü. Bu esnada işverenin bu
korkusuna kapılan Tek Gıda-İş sendikası
tavrını öğrenen işçiler hemen işi durdur-
25 Mayıs 1974’te 8 ay 25 gün kullanmadı-
dular. Bu gelişmeler karşısında işveren
ğı işyeri seviyesindeki toplu iş sözleşmesi
çaresiz, görüşmek için Gıda-İş sendikası-
yetkisini işçiler aleyhine kullanarak toplu
na geldi.
iş sözleşmesi görüşmelerine başladı.
Ülker işçileri 2 Ağustos 1974 tarihinde ken- Gıda-İş ile 16 Eylül 1974 sabahı yapılan gö-
di iradeleri dışında, kendi isteklerine aykı- rüşmelerin sonuna gelinmiş ve karşılık-
rı toplu iş sözleşmesi imzalayacağını gö- lı mutabık kalınan sözleşme imzaya kal-
rünce, Bölge Çalışma Müdürlüğüne, Tek mıştı. Fakat o sabah işveren imza törenine
Gıda-İş’ten Mayıs 1974 tarihinde istifa et- gelmedi ve müşavirini gönderdi. Müşavir, Cumhuriyet gazetesi,
18 Eylül 1974.
tiklerini ve DİSK Gıda-İş’e geçtiklerini içe- “Gıda-İş’in çoğunluğu olmadığı ve muha-
ren 675 imzalı dilekçelerini verdiler. Ayrıca tap olmadığı”nı söyledi. İşverenin bu tutu-
“hangi sendikayı istediğimizi gösterecek mu yapılan görüşmeleri sabote etmek ola-
en iyi yolu deneyin” diyerek referandum rak değerlendirildi. Gıda-İş Başkanı Kemal
önerdiler.18 Nebioğlu bu işe çok sert tepki göstererek
ve müşaviri sendikadan kovdu.
Çoğunluğu kaybeden Tek Gıda-İş 5 Ağus-
tos’ta işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi Anayasal hakları olan sendika seçme öz-
imzaladı. 5 Eylül 1974’te ise işveren ile Tek gürlüğü ve toplu sözleşme haklarının el-
Gıda-İş bu kez işkolu düzeyinde bir top- lerinden alınması üzerine 16 Eylül 1974
lu iş sözleşmesi imzaladı. İşveren “iyi bir akşamı yaklaşık 20 işçi temsilcisi bir top-
toplu sözleşme yaptık diğer sendikaya ge- lantı yaptı. Toplantı sonucunda, haklarının
rek yok, Gıda İş’ten ayrılın” diyerek baskı- gasp edilmesine izin vermemek için fab-
ya başladı. rikayı işgal edip üretimi durdurma kara-
rı aldılar: “Şalteri indireceğiz, işi durdura-
Ancak işçiler yapılan toplu iş sözleşme-
cağız, bütün kapıları kapatacağız, barikat
lerine rağmen DİSK Gıda-İş’ten ayrılmadı.
kuracağız.”
İşveren çaresiz Gıda-İş’i muhatap almak
zorunda kaldı ve protokol görüşmele- 17 Eylül sabahı 24:00-08:00 vardiyası çık-
ri başladı. DİSK Gıda-İş Genel Başkanı Ke- madan 08:00-16:00 vardiyası fabrikaya
mal Nebioğlu ve diğer sendika yetkilile- girdi ve hep birlikte üretimi durdurdular.
ri Ülker Bisküvi Fabrikası’na geldiklerinde Fabrikada makinelerin başında oturdular,
18 DİSK dergisi, Sayı 14-15, Ekim-Kasım 1974. herkes çalıştığı makineden sorumlu oldu
556 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Ülker direnişinde
polis tarafından
dövülen bir işçi.
DİSK Arşivi
ve bir zarar gelmemesi için dikkat etti. İçe- üretim yerlerinde oturmaktalar, sadece,
ride yaklaşık 450-500 işçi fabrikayı işgal üretimi durdurduk” diye yanıt verdiler.
etti. Kakao, un ve şeker çuvallarını kapı-
İşveren uzlaşmadan yana değildi, sert bir
ların arkalarına barikat yaptılar. Yan ka-
müdahaleyle direnişin kırılmasını iste-
pılardan girmeye çalışan polislere işçiler
mekteydi. Akşam, özel bir operasyon dü-
yukardan teneke bisküvi kutuları atarak
zenleyen polis, panzerler ve elektrikli cop-
karşılık verdiler. Dışardaki işçiler de arka-
larla saldırdı. Kapıyı kırarak içeri giren
daşlarını desteklemek için fabrika önünde
kolluk kuvvetleri kadın-erkek demeden
toplandı. İşçilerin tek bir talebi vardı: 850
işçileri elektrikli coplarla kıyasıya dövdü,
işçiden 810 işçinin üye olduğu DİSK Gıda-İş ikisi ağır yaralı olmak üzere onlarca işçi
ile toplu sözleşme görüşmelerini devam yaralandı. Saldırı sonrası direnişçi 16 işçi
etmesi. gözaltına alındı. Akşam karakolda tutulan
işçiler ertesi gün savcılığa çıkarıldı. Arka-
Dayanışma devam etti, işçiler direnişte-
daşlarının Zeytinburnu Adliyesi’ne götü-
ki arkadaşlarını aç bırakmadılar, içeriye
rüleceğini öğrenen işçiler Adliye’nin etra-
gizlice kumanya gönderdiler. İstanbul’da
fını ablukaya almışlardı. İşçiler Savcılık’tan
sürmekte olan sıkıyönetim devreye girdi,
serbest bırakıldılar.
askerler geldi. Komutan işçilerin içerde ma-
kineleri kırdıklarını, buna izin vermeyecek- 18 Eylül 1974 sabahı fabrika müdürü Faruk
lerini söyledi. İşçilerin “Biz üretim araçları- Ülker ve Tek Gıda-İş işyeri baştemsilcisi
nı tahrip etmeyiz, silahınızı çıkarın sizi içeri kapı önünde durarak işbaşı yapmak iste-
alalım, fabrikayı gezdirelim arkadaşlarımız yen işçilerden DİSK Gıda-İş’e üye olan ve
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 557
Tek Gıda-İş’e geçmek istemeyen öncü ve girdiler ellerinde sopalarla bütün kesimlere
sözü geçen işçileri fabrikaya almadılar. dağıldılar. Pabucun pahalı olduğunu gören
“komandolar” kurtuluşu kaçmakta buldu-
Saldırıya uğrayan işçiler çalışmaya devam
lar. Çalışmakta olan işçilerden büyük bir al-
etmekteydiler. İşveren değişik saldırı tak-
kış tufanı koptu, hak yerini bulmuştu.
tikleri ile işçileri yıldırmaya çalışıyordu. Sivil
giyimli yandaş “komando” denilen adamlar İşverenin şikâyeti üzerine fabrikaya gelen
getirdi, bu kişiler fabrikaya gelir, işçilerin polis 5 işçiyi gözaltına alırken diğer işçiler
başında dururlar ve nefes aldırmazlar, silah kaçmayı başardı. Daha sonra fabrikada-
göstererek vb. işçileri taciz ederlerdi. 15- ki durumu protesto ederek oturma eylemi
20 gün sonra, 24 Eylül’de daha önce işten yapan 20 işçi daha işten çıkarıldı. Fabrika
çıkartılan ve dışarıda bekleyen işçilerden içinde meydana gelen çeşitli olaylarda iş-
15-20 kişi fabrikanın arka tarafından içeri ten çıkarılanların sayısı 96’yı buldu.
558 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
işten atıldı. Atılan işçiler her gün işe gelir rilmesinin Anayasal bir zorunluluk oldu-
ğunu hatırlatan bir bildiri yayımladı:
gibi fabrikanın önüne geldiler ve bekleme-
ye başladılar. Görüşmeler devam etti, ara- “17 Eylül 1974 günü sendikalarını öz-
gürce seçmek isteyen Ülker işçileri-
dan birkaç ay geçtikten sonra işten atılan nin üzerine polis, panzerler ve elekt-
işçiler peyderpey işe geri alındı. İşveren rikli coplarla saldırmış ve birçok işçi
12 MART ve SONRASINDA DİSK (1971-1975) | 559
bayramı, 24 Temmuz yas günü, 15-16 Ha- konusunda bölge temsilciliklerinin tören
ziran direniş yıldönümü gibi günlerde ne- veya toplantı, bildiri yayımında serbest bı-
ler yapılacağına dair Yürütme Kurulu’nca rakılmasına, mahalli şartlar dikkate alına-
bir program hazırlanmasına karar verdi. rak kendi imkanları ile 1 Mayıs İşçi Bayra-
Ancak 12 Mart’ın bu girişimleri engellediği mı’nın kutlanmasına karar verdi. Ancak
anlaşılmaktadır. sıkıyönetim ilanı nedeniyle 1 Mayıs kutla-
malarından vazgeçildiği anlaşılmaktadır.
DİSK Yürütme Kurulu 14 Nisan 1971 ta-
rihli toplantısında 1 Mayıs 1971 tarihinde Yürütme Kurulu 27 Nisan 1971’de, sıkıyö-
bir tören yapılıp yapılmaması konusun- netim ilan edilen gün, 1 Mayıs 1971 tarihiy-
da sendika genel başkanlarıyla görüşülüp le çıkarılmak üzere hazırlanan ve May Ya-
bir karara varılması tutumunu benimser- yınevi’nde basılmakta olan 15 günlük DİSK
ken, Adapazarı Bölge Temsilciliği’nin 1 Ma- dergisinin yayınına aynı gün yürürlüğe
yıs için düzenleyeceği gece için bir har- girmiş olan sıkıyönetim nedeniyle ara ver-
cama yapmanın mümkün olmadığına ve meye, bir tarafı basılan 50 bin nüsha DİSK
temsilciliğin kutlamayı kendi olanakla- gazetesinin de herhangi bir yanlış anla-
rı ile yapmasına karar verdi. Yürütme Ku- maya imkân vermemesi için imhasına ka-
rulu 19 Nisan 1971’de ise 1 Mayıs kutlaması rar verdi.
DİSKografi | 561
DİSKografİ
Bu bölümde DİSK’in kuruluşundan Mayıs 1975’te toplanan 5. Genel
Kurul’a kadar olan dönemde DİSK’in genel merkez çalışmalarının
bir dökümü ile DİSK yönetim organlarına seçilenler, DİSK üyesi
sendikalar, DİSK’e emek verenler ile DİSK’in daire ve büro çalışmaları
yer alacak. Bu nedenle bu bölüme DİSKografi adını verdik.
DİSK Yürütme Kurulu 14 Şubat 1973’te, Ye- Toplantı Yeri: Çınar Oteli Yeşilyurt,
niçeriler Caddesi’ndeki binada kiracı olarak İSTANBUL
bulunan DİSK genel merkezinin, bu bina
DİSK 4. Genel Kurulu
yeni çalışmalara elverişli olmadığından
yeni bir binaya taşınmasına karar verdi. Toplantı Tarihi: 12-13 ŞUBAT 1973
Alınan kararla yeni genel merkez, Beşik-
taş’taki Barbaros Bulvarı’nda 64 sayılı iş- Toplantı Yeri: NİS Düğün Salonu Şişli,
yerinde 4 sayılı daire olarak belirlendi. Mal İSTANBUL
sahibi Ergun Uluğ’dan yıllığı 50 bin liraya
DİSK 5.Genel Kurulu
kiralanan yeni genel merkez için gerek-
li olan yıllık kiranın peşin parası Maden-İş Toplantı Tarihi: 21-24 Mayıs 1975
sendikasından borç olarak talep edildi.
Toplantı Yeri: Tepebaşı Kazablanka Salonu
128 Şubat 1968 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantı kararla-
rı, USTE Kemal Sülker Arşivi. Beyoğlu, İSTANBUL
564 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
almaktadır. Bu liste genel başkanlar, ge- Rıza Kuas Yönetim Kurulu Üyesi Lastik-İş
nel başkan vekilleri, genel sekreterler, yö- Kemal Nebioğlu Yönetim Kurulu Üyesi Gıda-İş
netim ve yürütme kurulu ile denetim ve
Avni Erakalın Yönetim Kurulu Üyesi EMSİS
onur kuruluna seçilen asıl ve yedek üye-
Binali Ökçe Yönetim Kurulu Üyesi TADSİS
leri kapsamaktadır. Liste DİSK Genel Ku-
Ehliiman Tuncer Yönetim Kurulu Üyesi Basın-İş
rul tutanak defteri ile Yönetim ve Yürütme
Kurulu karar defterlerinden yararlanıla- Şinasi Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
rak oluşturuldu. Kurucular ile genel baş- Nusret Önsüer Yönetim Kurulu Üyesi Bank-İş
kan, genel başkan vekilleri ve yürütme Nurettin Tezel Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
Kemal Ayav Yürütme Kurulu Üyesi Lastik-İş Ehliiman Tuncer (**) Yürütme Kurulu Üyesi Basın-İş
Macit Karabulut Yürütme Kurulu Üyesi Gıda-İş Kemal Ayav Yürütme Kurulu Üyesi Lastik-İş
Şinasi Şengün Yürütme Kurulu Üyesi Türk Maden-İş Necat Akbay Yürütme Kurulu Üyesi Kimya-İş
Rıza Kuas Yönetim Kurulu Üyesi Lastik-İş
Nurettin Tezel (***) Yürütme Kurulu Üyesi Turizm-İş
Kemal Nebioğlu Yönetim Kurulu Üyesi Gıda-İş
Mehmet (*) Güzelce 1967 sonlarında istifa etti.
Yönetim Kurulu Üyesi Türk Maden-İş
Alpdündar
(**) Tuncer Genel Sekreter seçildi.
Şinasi Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
(***) Tezel boşalan Yürütme Kurulu üyeliğine getirildi.
Ehliiman Tuncer Yönetim Kurulu Üyesi Basın-İş
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Şinasi Şen-
1. Genel Kurul’da Zorunlu gün, Necat Akbay, İbrahim Balcı, Kemal
Organlara Seçİlenler Keskin, Halil Ağırdemir, İbrahim Atılal, Hil-
mi Güner, Salih İrge ve Faik Akmaz.
15 Haziran 1967’de toplanan 1. Genel Ku-
rul ve sonrasında DİSK Yönetim Kurulu’na Denetim Kurulu Asıl Üyeleri: Nurettin
seçilenler: Çavdargil, Erdoğan Özen ve Cavit Şarman.
DİSKografi | 565
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Kemal Hü- Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Hilmi Gü-
nülülü, İbrahim Atılal ve Osman Çavuşoğlu. ner, Necat Akbay, Bekir Çiftçi, Avni Era-
kalın, Özcan Özkan, Faik Aksamaz, Cavit
Onur Kurulu Asıl Üyeleri: Yaşar Önsen,
Zengin ve Nuri Türkoğlu.
Ruhi Yümlü, Yusuf Sıdal, Kemal Atabilen
ve Yılmaz Sıvacı. Onur Kurulu Asıl Üyeleri: Ruhi Yümlü, Hü-
samettin Bakan, Sadık Çalışkan, Fikri Yıl-
Onur Kurulu Yedek Üyeleri: Samet Ercan,
dız ve Ersan Süer.
Gül Esmer ve Necat Ökten.
Onur Kurulu Yedek Üyeleri: Kemal Yılmaz,
2. Genel Kurul’da Zorunlu Adil Öztümer ve Hüseyin Ekinci.
Organlara Seçİlenler Denetim Kurulu Asıl Üyeleri: Şinasi Kaya,
24-25 Şubat 1968’de toplanan 2. Genel Ku- Nurettin Çavdargil ve Yaşar Önsen.
rul’da seçilenler aşağıdaki gibidir:
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Erdoğan
Adı Soyadı Görevi Sendikası Özen ve Yalçın Kaya.
Kemal Türkler Genel Başkan Maden-İş
Rıza Kuas Yönetim Kurulu Üyesi Lastik-İş Kemal Sülker Genel Sekreter Basın-İş
Kemal Nebioğlu Yönetim Kurulu Üyesi Gıda-İş Rıza Kuas Yürütme Kurulu Üyesi Lastik-İş
Nurettin Tezel Ehliiman Tuncer Yürütme Kurulu Üyesi Basın-İş
Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
(**)
Kemal Nebioğlu Yürütme Kurulu Üyesi Gıda-İş
Remzi Çakar Yönetim Kurulu Üyesi Serçip-İş
Necat Ökten Yönetim Kurulu Üyesi Kimya-İş
İbrahim Atılal Yönetim Kurulu Üyesi Basın-İş
Erdoğan Özen Yönetim Kurulu Üyesi Gıda-İş
Celal Beyaz Yönetim Kurulu Üyesi EMSİS
Celal Beyaz Yönetim Kurulu Üyesi EMSİS
İmam Ateş (***) Yönetim Kurulu Üyesi TADSİS
Mustafa Baştan Yönetim Kurulu Üyesi Basın-İş
Cavit Şarman Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
Salih İrge Yönetim Kurulu Üyesi Bank-İş
Salih İrge Yönetim Kurulu Üyesi Bank-İş
Şinasi Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
(*) Yürütme Kurulu üyesi Kemal Ayav’ın istifası nedeniyle 14
Remzi Çakar Yönetim Kurulu Üyesi Serçip-İş
Ekim 1968 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında Avni Erakalın
Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Turgut Gökdere Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
(**) Nurettin Tezel yerine daha sonra yedek üye Faik Aksa-
maz getirildi. Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Yaşar Ön-
(***) İmam Ateş TADSİS kapandığı için Ekim 1968’den sonra sen, Ahmet Ertan, Salih Çetin, Muammer
toplantılara çağrılmadı.
Büyükfiliz, Kazım Uygun, Hilmi Güner,
Nusret Önsüer ve Rıza Erdoğan.
566 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Denetim Kurulu Asıl Üyeleri: Ertuğrul Al- Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Osman Öz-
Kadın Temsili Yok
tay, Yaşar Önsen ve Hüseyin Ekinci. kan, Cevat İyigün, Ruhi Yümlü, Remzi Ça-
1967-1975
döneminde kar, Erdoğan Özen, Kazım Şimşek, Memiş
DİSK zorunlu
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Cavit Şar-
Yıldırımcan.
organlarında man, Bekir Çiftçi ve Dinçer Doğu.
neredeyse hiç
kadın üye olmadığı
Denetim Kurulu Asıl Üyeleri: Kemal Yıl-
Onur Kurulu Asıl Üyeleri: Kemal Yılmaz,
görülmektedir. maz, Hüsamettin Bakan, İlyas Demircan.
Yönetim, Yürütme, Salih Özbek, Ruhi Yümlü, İsmet Demir Uluç
Denetim ve Onur
ve Hüsamettin Bakan. Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Ertuğrul
Kurulları asıl
üyeleri arasında Altay ve Şükrü Özbayrak.
hiç kadın üye Onur Kurulu Yedek Üyeleri: İsmail Sığın,
yoktur. Sadece Kemal Atabilen ve Celâl Küçük. Onur Kurulu Asıl Üyeleri: İsmet Demir
1967’de toplanan 1.
Genel Kurul’da Gül Uluç, Ahmet Ertan, Zafer Demirbilek, Cen-
Esmer, Onur Kurulu giz Turhan ve Mehmet Bekiroğlu.
yedek üyeliğine 4. Genel Kurul’da Zorunlu
seçilmiştir. Gül
Esmer’in işyeri
Organlara Seçİlenler Onur Kurulu Yedek Üyeleri: Taylan Suna
ve sendikasına ve Hüseyin Yazıcı.
ilişkin bilgi 12-13 Şubat 1973’te toplanan 4. Genel Ku-
edinilememiştir. rul’da seçilenler aşağıdaki gibidir:
1967-1975 dönemi
DİSK’te kadınların 1967-1975 Yillari Arasinda
Adı Soyadı Görevi Sendikası
yönetimlerde Görev Yapan DİSK Genel
temsil edilmediği Kemal Türkler Genel Başkan Maden-İş
bir dönemdir. Başkan Vekİllerİ
Kemal Sülker Genel Sekreter Basın-İş
Adı Soyadı Sendikası
Hilmi Güner Yürütme Kurulu Üyesi Maden-İş
Ehliiman Tuncer Basın-İş
Dinçer Doğu Yürütme Kurulu Üyesi Kimya-İş
Hilmi Güner Maden-İş
Turgut Gökdere Yürütme Kurulu Üyesi Turizm-İş
Kemal Ayav Lastik-İş
Rıza Kuas Yönetim Kurulu Üyesi Lastik-İş
Kemal Nebioğlu Gıda-İş
Cevat İyigün Yönetim Kurulu Üyesi Hürcam-İş
Kenan Akman Lastik-İş
Cavit Şarman Yönetim Kurulu Üyesi Maden-İş
Mehmet Alpdündar Türk Maden-İş
Remzi Ersoylu Yönetim Kurulu Üyesi Keramik-İş
Özcan Kesgeç Sosyal-İş
Macit Karabulut Yönetim Kurulu Üyesi Kimya-İş
Rıza Kuas Lastik-İş
Rıza Erdoğan Yönetim Kurulu Üyesi Turizm-İş
Beş sendika ile kurulan DİSK yeni üyelikler, ayrılmalar, birleşmeler, katılmalar ve ka-
panmalar sonunda 5. Genel Kurul öncesinde 26 üyeye ulaştı. DİSK’in üyeliğe kabul ta-
rihleri ile sendikaların üyelik tarihlerinin başlangıcı arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Bunun temel nedeni Yönetim Kurulu kararlarında, üyelik başlangıcının sendikanın ken-
di genel kurulunda DİSK’e katılma kararı aldığı veya bu karara doğrultusunda yaptığı
başvuru tarihine göre yer almasıdır.
570 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Basin-Yayin Çalişmalari
haline getirildi.2 DİSK yayınlarının üçün- Ancak DİSK’in kuruluşundan itibaren ba-
cüsü olan ve 1967’de yayımlanan kitapta sında çeşitli engellerle karşılaştığı görül-
Milliyet’teki yazı dizisinden Güzelce ve Ta- mektedir. DİSK 2. Genel Kurulu’na sunulan
las’ın makalelerine de yer verildi. Arka ka- Çalışma Raporu’nda bu konuda ciddi ya-
kınmalar yer almaktadır.
pağından kitabın yayımlanış amacı şöyle
açıklanmaktaydı:
DİSK Yönetim Kurulu 24-25 Kasım 1970 “herhangi bir yanlış anlamaya imkân ver-
tarihli toplantısında ise DİSK gazetesi- memesi için imhasına” karar verildi.4
nin 15 günde bir düzenli çıkarılmasına, her
sendikaya isabet eden payın sendikalar- DİSK Dergİsİ (1973-1975 Dönemİ)
dan tahsil edilmesine, sendikaların alacağı
1967 yılında kurulan Türkiye Devrimci İşçi
gazete miktarı olan sayıyı liste halinde ka-
Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), ya-
rara bağladı.
yınlar konusunda oldukça duyarlı bir kon-
Tablo 26: DİSK Gazetesinden federasyon oldu. Önceleri çeşitli konularda
Sendikaların Alacağı Miktar hazırlanan kitapçıklar, basın bültenleri ve
Alacağı Gazete Ödeyeceği Miktar
Sendikanın Adı bildiriler biçimde başlayan yayın çalışma-
Miktarı (TL)
Hür Mensucat 1.500 525 ları, kuruluştan 6 yıl sonra süreli bir yayın-
Gıda-İş 3.000 1.050 la sürdürüldü.
Mayıs 1973’te DİSK’ten ayrıldığı için DİSK yayına başlamaktaki gecikme şu şekilde
1973 yılında
yayımlanmaya dergisi çalışmaları içinde yer almadı. 5
anlatılmaktadır:
başlanan DİSK
dergisinin 1 (Haziran Derginin yayına hazırlanmasında bir süre
1973) ve 9-10. sayıları “Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Kon-
(Şubat-Mart 1974). Abdullah Özkan çalıştı, Özkan’ın istifa- federasyonu (DİSK), son yılların ola-
sı üzerine Maden-İş sendikası çalışanla- ğanüstü koşulları nedeniyle, yayın
rından Hasan Basri Gürses yarım gün sü- faaliyetlerine de bir süre ara vermek zo-
reyle DİSK dergisi yayın hazırlıklarında runda kalmıştır. Bu şubat ayında Kong-
remiz yapıldı. Yeni bir çalışma dönemi-
görevlendirildi.6
ne girdik. Elinizdeki aylık dergi, yeniden
DİSK dergisi bazıları birleşik sayılar ol- başlattığımız yayınların ilki oluyor.”
mak üzere 15 sayı (11 basılı dergi) yayım- Sahipliğini Konfederasyon Genel Başkanı
landı. İlk dönem DİSK dergisi birinci sayı-
Kemal Türkler’in yaptığı ve DİSK Aylık Si-
sının yayımladığı Haziran 1973’te başlayıp
yaset ve Kültür Dergisi adıyla basılan Der-
Ekim-Kasım 1974 tarihini taşıyan 14-15.
gi’nin kimliğini büyük ölçüde yazı işleri
sayılarla son buldu. Derginin ilk sayısın-
müdürlüğünü üstlenen Kemal Sülker be-
da yer alan “Sunuş” yazısında süreli bir
lirledi. Yıllarca gazetecilik ve yazarlık ya-
525 Mayıs 1973 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. pan Sülker, Dergi’nin saygın bir yer edin-
631 Ocak 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi. mesi için yoğun emek sarf etti.
Selçuk Demirel, DİSK dergisi, Sayı 12-13, Ağustos-Eylül 1974..
578 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Dergi o dönemin birçok yayınında imza- Dergide “Okur Mektupları”, “Ayın Getirdik-
sı olan Sait Maden’in yaptığı kapak dü- leri”, “Gözlemler” “DİSK’ten Haberler” gibi
zeniyle yayımlandı. Kapakta o ayın veya sürekli bölümlerde güncel gelişmeler ele
ayların sorunlarıyla ilgili çeşitli manşet- alınırken zaman zaman yayımlanan imzalı
ler yer aldı. Kendinden kapaklı olarak ha- yazılarda başta yasalar olmak üzere, çeşitli
zırlanan, içeriğine bağlı olarak kapakta konularda yorumlar derginin içeriğini oluş-
çeşitli renklerin kullanıldığı dergi, genel- turdu. Dergi’de Kemal Sülker, Sina Pamuk-
likle iki forma ve siyah-beyaz olarak ba- çu ve Aydın Meriç başta olmak üzere Cahit
sıldı. Bazı sayılar birleştirilerek üç forma Talas, Alpaslan Işıklı, Arslan Başer Kafaoğlu,
olarak basıldı. İlk sayıdan itibaren arka İbrahim Güzelce, Beşir Hamitoğulları, Vehbi
kapakta bazı istisnaların dışında hep ge- Ersü, Doğan Işık, Faruk Türkoğlu, Muzaffer
lişmelere uygun bir karikatür yer aldı. Bi- Sencer ve Osman Nuri Koçtürk’un yazıları
yer aldı. Dergi’de göçmen işçilerin sorunla-
rinci sayının arka kapağında Tonguç’un,
rı, çok uluslu şirketler, sanayileşme, işsiz-
daha sonraki sayılarda ise Ferruh Doğan,
lik, ücretler, enflasyon, sendikalaşma, pa-
Tan Oral ve Selçuk Demirel’in çizgileri yer
halılık, çocuk işçiliği, sosyal güvenlik, halka
aldı. Dergi’nin içinde fotoğraf ve karika-
açık şirketler ve kalkınma konuları dergide
tür kullanıldı. İç sayfalarda Ferruh Doğan,
işlenen belli başlı konular oldu.
Polat Nahabaş, Suha Bulut, Veysel Don-
baz, Tonguç, Demircan Türkdoğan, Alper, Dergide sık sık abone olma ve bağış çağrı-
Can Ol [Canol Kocagöz], Mim Uykusuz, larına yer verildi. Bu durumun DİSK’in malî
Ahmet Aykanat ve Selçuk Demirel’in ka- sorunlarından kaynaklandığını söylemek
rikatürlerine yer verildi. mümkündür.
DİSK BİBLİYOGRAFYASI
DİSK’in kuruluşundan hemen sonra çeşitli kitapçıklar yayımlanmıştır. Bu kitapçıklardan biri olan Türk-İş Çık-
mazı, DİSK’in kurulmasından önceki günlerde böyle bir Konfederasyon’un kurulacağı bilindiğinden Türkiye Ma-
den-İş sendikasının Basın Dairesi’nce hazırlanmıştı. Nitekim DİSK’in ön toplantılarında Maden-İş Basın Dairesi
çalışanları da bulunmuş, kuruluş çalışmaları basına yansıtılmış ve kamuoyu DİSK’in çalışmalarını öğrenebilmiş-
tir. DİSK 1967-1975 döneminde 15 adet kitap ve kitapçık ile çeşitli broşürler yayımladı.*
DİSK (1967), Türk-İş Çıkmazı, İs- DİSK (1970), DİSK 3. Genel Kurul Matbaacılık, DİSK Yayınları No. 10.
tanbul: DİSK Yayınları No. 1. Çalışma Raporu 1968-1970, İstan-
DİSK (1974), Erdemir Grevinin İç
bul: DİSK Yayınları No. 5.
DİSK (1967), DİSK Kuruluş Bildiri- Yüzü, İstanbul: Murat Matbaacılık,
si, Ana Tüzüğü, İstanbul: İstanbul DİSK (1971), DİSK’in Dört Mücade- DİSK Yayınları No. 11.
Matbaası, DİSK Yayınları No. 2. le Yılı, İstanbul: DİSK Yayınları No.5.
DİSK (1974), Genel Af, İstanbul:
DİSK (1967), İşçilerin Uyanışı, İs- DİSK (1971), DİSK Sunar: Türk- Murat Matbaacılık, DİSK Yayınla-
tanbul: İstanbul Matbaası, DİSK İş’e Verilen Dörtlü Rapor, İstanbul: rı No: 12.
DİSK Yayınları.
Yayınları No. 3.
DİSK (1974), DİSK Ana Tüzüğü, İs-
DİSK (1972), Anayasa Mahkeme-
DİSK (1968), DİSK 2. Genel Kurulu tanbul: Murat Matbaacılık, DİSK
sinin İptal Kararı, İstanbul: DİSK Ya-
Çalışma Raporu, İstanbul: DİSK Ya- Yayınları No.13.
yınları No. 8.
yınları No. 4.
DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul DİSK (1974), Ortak Pazar ve Tür-
DİSK (1968), DİSK Kuruluş Bildirisi, Çalışma Raporu, İstanbul: DİSK Ya- kiye, Haz. Hasan Ceyhan, İstanbul:
Ana Tüzüğü, 2. Baskı, İstanbul: Ak- yınları No. 9. Gıda-İş Ofset Tesisleri, DİSK Ya-
süt Matbaası, DİSK Yayınları No. 2. yınları No. 14.
DİSK (1973), Toplu Sözleşmeye
DİSK (1970), Sıkıyönetim Anaya- Yetkili Sendikanın Tespitinde En DİSK (1975), DİSK V. Genel Kurul
sa’ya aykırıdır (1970), DİSK Yayın- Geçerli Gerçekçi Yol: Referandum Çalışma Raporu (1973-1975), İs-
ları No. 4. (Temmuz 1973), İstanbul: Murat tanbul: DİSK Yayınları No. 15.
DİSK’in kuruluş sürecinde ve kuruluş ilkeleri arasında sendikal eğitime oldukça geniş
yer ayrılmıştı. DİSK’in kurucu sendikalarından Maden-İş ve Lastik-İş’in DİSK kurul-
madan önce de eğitim çalışmalarına büyük önem verdikleri ve büyük ölçüde ABD Hü-
kümeti’nden sağlanan finansmanla Türk-İş tarafından yürütülen eğitimlerin dışında
kendi güçlerine dayanan, ülkenin o dönemki önemli aydınlarının katıldığı eğitimler ver-
dikleri bilinmekteydi.
DİSK kurulmadan önce 15 Temmuz 1966’da İstanbul’da Basın-İş genel merkezinde Ma-
den-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, Basın-İş Genel Başkanı İbrahim Güzelce, Lastik-İş
Genel Sekreteri Kemal Ayav ve Gıda-İş Genel Başkanı Kemal Nebioğlu tarafından imza-
lan Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşması (SADA) eğitim konularını da kapsamaktaydı.
SADA, işverenlerin çalışmalar karşısında işçi sendikalarının da güçlerini birleştirmeleri
fikrinden hareket etmekteydi. SADA sendikaların önündeki güç sorunlarla mücadelede
örgütlenme, eğitim, toplu sözleşme, grev, hukuk, araştırma ve basın-yayın gibi meslekî
ve sendikal konularda maddi ve manevi bir güçbirliği girişimiydi. SADA, diğer konular
yanında sendikal eğitim ve yayın faaliyetlerinde işbirliği ve eşgüdümü hedefleyen bir
anlaşmaydı.
1967-1973 Dönemİ
“Konfederasyonumuz, Türkiye’nin geri
DİSK Ankara Bölge
Temsilciliği'nin kalmışlıktan kurtarılması için bilimi en Ancak gerek DİSK kuruluş belgelerinde ve
Devrimci İşçi Okulu geçerli önder sayacaktır. Konfederas-
öğretim programı, 16 yonumuz, işçi sınıfının kendi sınıf bilin- gerekse Anatüzük’te verilen öneme rağ-
Mart 1968. men DİSK uzunca bir süre merkezî eğitim
cine daha sür’atle erişmesi için önüne
USTE Arşivi Kemal dikilen tüm engelleri aşarak, emeği en
Sülker Koleksiyonu. çalışmaları yapamamıştır. Malî imkânların
yüce değer sayan bir açıdan eğitime bü-
yük önem verecektir.”
kısıtlılığı, uzman yokluğu ve kurumsalla-
şamama nedeniyle 1975’te toplanan 5. Ge-
DİSK Kuruluş Bildirisi’nde DİSK’in sendikal nel Kurul öncesi DİSK’in merkezî eğitim
eğitim politikası “Eğitimde Devrim” başlı- faaliyetleri yok denecek kadar azdır.
ğıyla tanımlanmaktaydı:3
1968’de toplanan 2. Genel Kurul’a su-
“Eğitim hizmeti, varlıklı sınıfa mensup
çocukların tekeline girmiş gibidir. Ana- nulan Çalışma Raporu’nda şu özeleştiri
yasada öngörülen ilke uygulanmadığı yapılmaktaydı:4
3 DİSK (1967), DİSK Kuruluş Bildirisi, Ana Tüzüğü, İstanbul: İs- 4DİSK (1968), DİSK 2. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul:
tanbul Matbaası, DİSK Yayınları No. 2. DİSK Yayınları No. 4.
DİSKografi | 583
“Üzülerek belirtelim ki, işçi sınıfının “Bu yüzdendir ki, kapitalist iktidar ile
kurtuluşu ve sömürünün ortadan kal- sermaye çevrelerinin öğretmenlere
dırılması ile çok yakından ilgili bu ha- karşı giriştiği bu hareket, bir basın bildi-
yati konuda [eğitim] DİSK kendine dü- risi ile kamu oyunda protesto edilmiş ve
şen görevi yapamamıştır. Yeni seçilecek yine bu harekete karşın TÖS salonunda
İNSAN ONURUNA
yönetim kurulunun en başta ele alması ‘‘ÖĞRETMEN TEMİNATI’’ konulu bir kon- YARAŞIR İŞ: DİSK
gereken konulardan birisinin eğitim ol- ferans düzenlenmiştir. ILO’DAN 30 YIL ÖNCE
duğunu belirtmeyi borç biliriz.” KULLANMIŞ
“Konfederasyonumuzun açtığı bu mü-
Raporda “Eğitim İşleri” başlığı altında şu cadele, eğitim sorunu ülkemizin koşul-
larına uygun hale gelinceye kadar de- 1999 yılında ILO
değerlendirmeler yer almaktaydı: vam edecektir. Genel Direktörü
Juan Somavia
“İşçi sınıfının ve onun demokratik ön- 13-15 Şubat 1970 tarihlerinde toplanan 3. İnsan Onuruna
cülüğün etrafında bütün çalışanların Yaraşır İş (Decent
devlet yönetimine ağırlığını koyması- Genel Kurul’a sunulan 105 sayfalık rapor, Work) kavramını
nı amaçlayan Konfederasyonumuz, bu büyük ölçüde ülkedeki duruma, sendikal ortaya attı ve
işin her şeyden evvel bir bilinçlenme, ILO bu kavramı
mücadeleye ve sendikal politikalara iliş- benimsedi.
sorunlara akıl erdirebilme yolu ile ger-
çekleştirebileceğine inanmış bulun- kindi. DİSK henüz kurumsallaşamadığı Ardından kavram
bütün dünyada
maktadır. Bilinçlenme ve ülke sorunla- için ayrı bir Eğitim Dairesi çalışmaları ra- geçerli hale geldi.
rına akıl erdirebilme ise ancak eğitimle Ancak DİSK’in
poru yoktu.
sağlanabilir. bu kavramı 30 yıl
önce 1968 yılında
“İşçinin mesleki görgü ve bilgisi ya- Genel Kurul’a sunulan rapordaki şu cüm- 2. Genel Kurul’a
nından umumi bilgisinin de geliştiril- leler DİSK’in genel merkez düzeyindeki sunulan Çalışma
mesi ülkemizin geleceği bakımında ön Raporu’nda
koşuldur. durumunu göstermektedir: 5 aynı ifadelerle
kullanmış
“Emekçi halkımız bilinçlendirilerek “DİSK’in bir tek profesyonel yönetici-
olduğunu
devlet yönetimine söz sahibi kılınmaz- sinin bulunduğunu ve öteki yöneticile- görüyoruz.
sa, sömürü düzenin önüne geçilemez. rin kendi sendikalarının başında görev
yaparak gerektiği vakit DİSK’e zaman “…çalışanların
“Bunun içindir ki, kapitalist iktidar ve insan haysiyetine
ayırdıklarını unutmadan bazı istekleri-
çevresi halk çocuklarını karanlıkta bı- yaraşır bir ortama
nizi sınırlamak isteriz.”
rakmak için öğretmen zümresi üzerin- kavuşmasını…”
de alabildiğine bir baskı ve terör havası Bu ifade DİSK genel merkezinde o tarihler
estirmektedir.
ciddi bir şekilde yönetici ve uzman eksik-
“Ülke sorunlarını halk çocuklarına an-
liği olduğu ortaya koymaktaydı.
latan, müsbet bilimin ışığı ile karanlık-
ta bırakılmış zihinleri aydınlığa çıkar-
maya çalışan, gerçekçi ve yurtsever Raporda DİSK üyesi örgütlerin eğitim fon-
öğretmenlerin bucak bucak sürülme- larının yüzde 3’ünü de DİSK’e yatırmala-
si, tedirgin edilmesi, istifaya zorlanması, rı istenmekteydi. Raporda uzmanlık ge-
sömürüyü devam ettirmek isteyen bu
çevrelerin oynadığı oyunlardan biridir. rektiren dairelerin ancak malî gerekler
yerine getirilebilirse kurulabileceği vur-
“Konfederasyonumuz kula kulluğu or-
tadan kaldırmayı, ülkemizi emperya- gulanmaktaydı. Rapor, DİSK’in bilime sırt
list dış sömürücüler ile onların yer- çeviremeyeceğini ve DİSK’te çeşitli bü-
li ortaklarının kıskacından kurtarmayı,
çalışanların insan haysiyetine yaraşır
roların kurulması gerektiğini belirtmek-
bir ortama kavuşmasını şiddetle arzu teydi. Bunlar arasında Politik, Eğitim, Teş-
ettiğinden, sermaye çevrelerinin ve on- kilatlandırma, Basın ve Haber Alma ve
ların sözcüsü kapitalist iktidarın, bu gi-
dişi önleyici her türlü davranışına kar- Hukuk gibi bürolar bulunmaktaydı.
şı, demokratik bir baskı gurubu olarak, 5 DİSK (1970), DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul:
Yönetim Kurulu 24-25 Kasım 1970’te nulu bir toplantının yapılması kararını
vermişlerdir. Bu karara uygun olarak 28
DİSK’in eğitim çalışmalarının yeni ihtiyaç-
Şubat-1 Mart 1975 tarihleri arasında İs-
lara ve durumlara göre programlaştırılma- viçre Cenevre’de yapılan toplantıya DİSK
sı için yapılacakların Yürütme Kurulu’n- Genel Sekreteri Kemal Sülker katılmış-
tır. Bu toplantıda DİSK konuya ilişkin gö-
ca tasarlanması kararını alsa da 12 Mart’ın
rüşlerini 4 başlık etrafında sunmuştur.
baskıcı ortamında bu mümkün olmadı.
“a-İşçinin işyerindeki tehlikelerden,
sağlığa aykırı koşullardan ve öbür fiziki
Bu nedenle 12-13 Şubat 1973 tarihlerinde
tehlikelerden korunması
toplanan 4. Genel Kurul’a sunulan 54 say-
“b-Çalışma koşullarının düzeltilmesi
falık Çalışma Raporu’nda eğitim çalışma-
“c-Çalışma yoluyla işçinin kişiliğini tam
larından söz edilmemekteydi. Rapor ağır- olarak geliştirmesi
lıkla sendikal haklar, siyasal gelişmeler ve
“d-İşçinin sendikaları yoluyla söz ve ka-
çalışma hayatının çeşitli sorunlarına iliş- rar sahibi olması”
kin değerlendirmelere yer vermekteydi.
Çalışma Raporu’nun Örgütlenme ve İç Ça-
Bu raporda DİSK eğitim faaliyetlerine dö-
lışmalar bölümünde eğitim faaliyetlerine
nük bir değerlendirme yoktu.
yer verilmişti.7 Raporda yer alan düzen-
lenmiş eğitim çalışmaları şunlardı:
1973-1975 Dönemİ “16-18 Mayıs 1973 tarihinde bir seminer
Eğİtİm Çalişmalari düzenlenmiştir. Sendikalar ve toplu iş
sözleşmesi konularında sorunlar ve çö-
züm önerileri üzerine DİSK ilkeleri çer-
DİSK 4. Genel Kurul sonrasında, 12 Mart’tan çevesinde sunumlar yapılmıştır.
çıkış süreci olan 1973-1975 döneminde “21-22 Şubat 1974 tarihinde Genel Af
eğitim çalışmaları konusunda adımlar at- üzerine panel düzenlenmiştir.8
maya başladı. 5. Genel Kurul’a sunulan Ça- “22 Ocak 1974 tarihinde göçmen işçili-
ği konusunda dört gün süren bir semi-
lışma Raporu’na göre DİSK’in bu dönemki
ner yapılmıştır.
eğitim çalışmaları şunlardı:6
“18 Mart 1974 yılında üç gün süren iş-
“1974 yılı ocak ayında ILO nun 2. Avrupa çilerin konut sorunu üzerine seminer
Bölge toplantısı çerçevesinde bir araya gerçekleştirilmiştir.”
gelen Avrupa sendika önderleri ’Çalış-
ma Çevresinin İnsancıllaştırılması’ ko- 7DİSK (1975), DİSK V. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul:
DİSK Yayınları No. 15, s. 29.
6DİSK (1975), DİSK V. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul: 8Seminer daha sonra aynı başlıkla DİSK Yayınları No. 12 ola-
DİSK Yayınları No. 15. rak yayımlandı.
DİSKografi | 585
Araştirma Çalişmalari
DİSK’in kuruluşundan 1975’teki 5. Genel Kurul’a kadar olan dönemde araştırma çalış-
malarının sınırlı kaldığı görülmektedir. DİSK bu dönemde asgari ücretin yanı sıra Ortak
Pazar hakkında bir çalışma da hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmalar daha çok Maden-İş
uzmanlarının katkıları ile hazırlanmıştır.
2. Genel Kurul’a sunulan çalışma raporunda araştırma çalışmalarının önemine şu ifade- Mete Tunçay'ın
Kemal Sülker'e
lerle dikkat çekilmişti: yazdığı dört
sayfalık
“Hastalığın tedavisi, ancak isabetli bir teşhis koymaya bağlıdır. Sosyal hastalıkların tedavi- araştırma
sinde de aynı yolu izlemek zorundayız. Toplumdaki rahatsızlığın neden ileri geldiği, bozuk- çalışmalarına
ilşkin yazısının
luğun hangi noktada hangi noktada olduğu anlaşılmadan uygulanacak tedaviler, fayda-
ilk sayfası, 20
dan çok zarar getirir. Toplum olaylarına sıhhatli, doğru bir teşhis koymak, uzun ve yorucu Şubat 1973.
bir araştırma ve gözlemi gerektirir. Araçlar ve gereçler ile donatılmış geniş ve yetişmiş bir USTE Arşivi
kadrodan yoksun bulunan Konfederasyonumuz bu konuda da gerekli çalışma ve faaliyeti Kemal Sülker
gösterememiştir.” Koleksiyonu.
29 Haziran 1972’de Yürütme Kurulu Ma- kiralanmasına veya satın alınmasına, tef-
den-İş uzmanları tarafından hazırlanan riş ve büro malzemesi için yürütme ku-
asgari ücret raporunun onanmasına ve ruluna yetki verildi.2 Bu merkez bir araş-
Çalışma Bakanlığı’na gönderilmesine ka- tırma merkezi olarak planlanmasa da
rar verdi. DİSK’in kamuoyu çalışmaları için düşü-
Mete Tunçay
nüldüğü anlaşılmaktadır.
1974 yılında Ankara’da bir Sosyal ve Po-
İstanbul 1936, tarih litik İlişkiler Merkezi kurulması için ça- Yönetim Kurulu ayrıca merkezin sorumlu-
profesörü.
lışmalar başlatıldı. Yönetim Kurulu 18 luğunu DİSK Genel Başkan Vekilliği’ne ge-
Türkiye solu
Haziran 1974’te DİSK’in Ankara’da bir Sos- tirilen Sosyal-İş Genel Başkanı Özcan Kes-
ve siyasi tarihi
üzerine kapsamlı yal ve Politik İlişkiler Merkezi kurması- geç’e verdi.3 Ancak bu merkez kurulamadı.
çalışmaları
na karar verdi. Bu kararla gerekli binanın
bulunmaktadır. 2 17 Haziran 1974 tarihli DİSK Yürütme Kurulu toplantısı, DİSK
Eserlerinden DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Yönetim ve Yürütme Kurulu Karar Defterleri, DİSK Arşivi.
bazıları şunlardır: Arşivi. 3 DİSK dergisi, Sayı 11, Temmuz 1974
Türkiye'de Sol
Akımlar I (1908-
1925) (1966);
Türkiye'de Sol
Akımlar II (1925-
1936) (1992);
Türkiye
Cumhuriyeti'nde
Tek Parti
Yönetiminin
Kurulması (1923-
1931) (1981); Eski
Sol Üzerine Yeni
Bilgiler (1982);
1923 Amele
Birliği (1989).
DİSKografi | 589
Beynelmİlelden Enternasyonale
DİSK (1967-1975)
Kivanç Elİaçik
DİSK’ten Önce
DİSK’in kuruluş ve varoluş yıllarında, Türk-İş’e karşı yeni bir sendikal kimlik inşa edilir-
ken, uluslararası faaliyetlerin ve dünyada yaşanan gelişmelere yaklaşımın özel bir yeri
oldu. Bu dönemde anti-emperyalist politikalar, Türk-İş’in uluslararası ilişkilerine yöne-
lik eleştiriler ve yabancı ortaklı şirketlerdeki mücadeleler DİSK’in enternasyonalist ba-
kış açısını biçimlendirdi.
Aynı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) kuruluşunu ilgiyle takip eden Avrupa sendi-
kal hareket, T. Maden-İş’i Sosyalist Enternasyonal’in 1961 yılında Roma’da düzenlenen
kongresine davet etti.
Walter Reuthers
1960’lı yıllar boyunca Maden-İş, ABD’nin ilerici sendikalarından Otomobil İşçileri Sendi-
kası (UAW) ve İngiltere Birleşik Mekanik İşçileri Sendikası (AUE) ile ilişki içindeydi. UAW (1907-1970).
ABD'nin ilerici
Genel Başkanı Walter Reuthers Türkiye’ye ziyaretlerde bulunmuştu. sendikalarından
Otomobil İşçileri
1963 Ağustos ayında yayımlanan IMF bülteninde “Genç Sendikanın Grevde Önemli Ba- Sendikası'nın
(UAW) Genel
şarısı” başlıklı yazısında Kavel grevi, Türkiye işçi hareketinin başarıyla sonuçlanmış en
Başkanı.
anlamlı deneyimlerinden biri olarak tarif edilmişti.
590 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Lastik-İş Genel Başkan Rıza Kuas 1964 yı- DİSK Kuruluş Bildirisi’nde yer alan “ken-
lında 93 gün süren ve Türk-İş tarafından di tarihimizin derinliklerinden ve dünya
durdurulan Good Year grevinin ardından işçilerinin mücadele deneylerinden ya-
şu soruyu soruyordu: “İşçi sınıfının yüksek rarlanarak, sosyal adalet içinde hızla kal-
menfaatleri yerine işçi sınıfını sömüren ta- kınmayı, işçi sınıfının, devlet yönetiminin
bakaların ve egemen güçlerin çıkarını kolla- her kesiminde söz ve karar sahibi olması
yan sözde işçi sendikası konfederasyonunda ve böylece demokrasinin gerçekten uygu-
bizim Lastik-İş olarak kalmamız ne derece lanması ile mümkün görürüz. Bütün gü-
doğru olur?” Uluslararası bir lastik firmasın- cünü işçi sınıfının bilincinden alan bizler,
da yaşanan bu mücadele DİSK’in kuruluş sü- yurt ve dünya olayları karşısında ulusu-
recindeki önemli aşamalardan biri sayılabilir.
muzun ve emekçi halkımızın menfaatle-
Kuruluş döneminde, DİSK uluslararası işçi rini ve memleketimizin bağımsızlığını her
dayanışmasının önemine sürekli olarak şeyin üstünde tutacak en küçük özgürlü-
vurgu yaptı. Konfederasyon’un uluslara- ğümüz ve hakkımız için bilinçli bir daya-
rası bağlantılarının güçlenmesinde grev nışma içinde bütün gücümüzü harekete
yerlerinde ve eylemlerde “Yaşasın İşçi Sı- getireceğiz” ifadeleri DİSK’in uluslararası
nıfının Uluslararası Birliği” pankartını ta- gelişmelere bakış açısını tarif etmektedir.
şıyan binlerce işçinin yanı sıra; yabancı dil
Kuruluş Bildirisi ayrıca Türk-İş’in yabancı
bilen az sayıda sendika lideri arasında yer
sendikalarla kurduğu ilişkiler eleştirilmiş
alan Genel Sekreter İbrahim Güzelce, Ge-
ve “DİSK işçi örgütleri dışında yerli ya da
nel Sekreter Kemal Sülker ve Genel Sek-
reter Yardımcısı Sina Pamukçu’nun katkısı yabancı hiçbir kuruluştan bir kuruş alma-
1967’de yayımlanan üçüncü sayısı IMF’nin eden, ekonomik, sosyal, kültürel ve as-
keri alanda ülkeyi bağımlı kılan bir sis-
“Kadın İşçilerin Sorunları” raporunu
tem uygulanmaya başlandı. Türkiye’mi-
aktardı. zi de içine alan bu sömürü ağının askeri
alandaki oyunu NATO sistemidir. Mil-
Kimya-İş sendikasının Şubat 1968’de dü- li niteliğiyle güçlü olan ordular bu sistem
zenlediği Alman İlaç Fabrikası işvereni- içerisinde bağımlılıkla bu güçlerini yi-
tirmektedirler. Bu nedenden: NATO’dan
ne karşı düzenlediği “Yabancı Sermayeyi
çıkma yılı olan 1968 içerisinde yapılacak
Protesto” mitingi de DİSK’in uluslararası demokratik direnme hareketlerinde işçi
konulara bakış açısını göstermekteydi. sınıfının gerçek temsilcileri olarak yer
almamız gerekmektedir. Bunun için NA-
TO’dan çıkılması kararı alınması ve ka-
2. Genel Kurul’da rarların kamuoyuna açıklanması, ge-
rektiğinde devrimci örgütlerle ilişkiler
Uluslararasi İlİşkİler kurarak yasalar gereğince direnme ha-
reketlerine katılmasına oy birliği ile ka-
rar verilmiştir.”
25-26 Şubat 1968 tarihinde İstanbul’da
Bu karar çerçevesinde DİSK, daha sonra
düzenlenen 2. Genel Kurul için hazırlanan
NATO ve emperyalizm karşıtı çok sayıda
Çalışma Raporu’nda “Dünya sendikal ha-
etkinlik ve eylemde yer aldı. 9 Şubat 1969
reketi” üzerine detaylı değerlendirmele-
tarihli DİSK Yürütme Kurulu Bildirisi’yle
re yer verildi. Raporda ABD sendikacılığı-
ABD donanmasına bağlı 6. Filo’nun İstan-
nın CIA bağlantısı ve uluslararası hareket
bul’a gelişini protesto edilirken, 6. Filo pro-
üzerindeki olumsuz etkisi irdelendi. Türk-
İş’in ABD sendikalarının çatı örgütü olan testo eylemlerine katılım sağlandı.
AFL-CIO’yla ilişkileri ve ondan aldığı mad- Bu dönemde dikkat çeken başka bir açık-
di destek sert bir şekilde eleştirildi. İngil- lama ise 24 Ağustos 1968 tarihinde yayım-
tere, ABD, SSCB ve Çin’in ekonomik, siyasi lanan ve Sovyetler Birliği’nin Çekoslovak-
ve askeri güçlerini detaylarıyla inceleyen ya işgalinin kınandığı bildiridir.4
raporda Avrupa sendikaları kapitalist top-
lumda köklü reformlar arzulamamakla ve Lastik-İş Genel Başkanı Rıza Kuas, 16 Ni-
geri bırakılmış toplumları kendilerine re- san 1969 tarihinde, TİP adına Akdeniz Ül-
fah sağlayacak geniş pazarlar olarak gör- keleri İlerici ve Anti-Emperyalist Partiler
mekle suçlandı. Konferansı’na katıldı. Daha sonra Kuas’a
bu konferans nedeniyle soruşturma açıldı.
2. Genel Kurul’da oybirliği ile “NATO’dan çı-
kılması için diğer devrimci örgütlerle bir-
likte mücadele” edilmesi yönünde bir ka- 3. Genel Kurul’da
rar alındı: Uluslararasi İlİşkİler
“Emperyalist uluslar, ilk sömürgeci-
lik döneminde sömürecekleri ülkele- 13-15 Şubat 1970 tarihlerinde İstanbul’da
re kırbaçlı-zincirli düzenlerle girerler-
di. Modern çağ, bu isteğe karşı direnme toplanan 3. Genel Kurul’a sunulan Ça-
hareketlerinin örnekleriyle, sömürge lışma Raporu Amerikan emperyalizmi-
uluslarının uyanışlarıyla yeni bir dönem
nin Türkiye üzerinde ekonomik ve askeri
getirdi. Bu arada adına “yeni sömürgeci-
lik sistemi” denilen; milli nitelikleri yok 4 Ant, Sayı 87, 27 Ağustos 1968; Milliyet, 24 Ağustos 1968.
594 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
etkilerinin yanı sıra Türkiye sendikal ha- mesajları gönderdi. Bu mesajlardan biri
reketi üzerindeki artan etkilerini de de- Uluslararası Gıda, Tarım ve Turizm İşçile-
ğerlendirmekteydi. Raporun çeşitli bö- ri Federasyonu (IUF) Genel Sekreteri Dan
lümlerinde NATO’dan çıkılması, askeri üs Galin’e aittir. Galin 19 Haziran 1970 tarih-
ve tesislerin kapatılması taleplerine yer li mektubunda Türk-İş’i anti-demokratik
verilirken, Türk-İş’in Amerikan sendika- yasalara destek veren tutumundan dolayı
larıyla olan ilişkilerine yönelik görüşler kınamaktadır.
hatırlatılmaktaydı.
20 Haziran 1970 tarihinde IMF Genel Sek-
DİSK üyesi sendikaların uluslararası sen- reter Yardımcısı Alfred Dannenberg’in
dikal örgütlerle ilişkilerine ve yaban- başkanlığındaki heyet Ankara’da CHP Ge-
cı sermayeli şirketlerdeki faaliyetlerine nel Sekreteri Bülent Ecevit ve Adalet Par-
yer verilen raporda ayrıca ayrıntılı olarak tisi Grup Başkanı Şeref Kayalar ile görüşe-
yurtdışına çalışmaya giden Türkiyeli işçi- rek “Yeni sendikalar kanunu tasarısının
lerin sorunları işlendi. Göçmen işçi soru- batılı özgür sendikacılık anlayışına aykı-
nu, DİSK’in üzerinde oldukça yoğun ola- rı olduğunu ve Türkiye’nin imzaladığı ILO
rak durduğu, çözümü için çeşitli girişimler anlaşmalarına ters düşeceğini” belirtti.
yaptığı bir konu oldu. Bu heyete Uluslararası Metal İşçileri Fede-
ğu’daki maşası olan İsrail’in protesto edil- ri Federasyonu (ICF) ve Uluslararası Mat-
mesi”, “Türkiye’nin ortak pazara iştirak baa İşçileri Federasyonu (IGF) temsilcileri
etmemesi için mücadele edilmesi”, “Ame- katılmıştı.
rikan Emperyalizmine ve yabancı ser- 29 Haziran 1970 tarihli DİSK Ajansı Türk-
mayenin Türkiye’ye girmemesi için kam- İş’in işçi haklarını ortadan kaldıran yasa-
panyanın açılmasına” oy birliği ile karar ya verdiği destek nedeniyle ICFTU tarafın-
verildi.
dan da protesto edildiğini, hatta ICFTU’nun
Türk-İş’i üyelikten ihraç etmeye hazırlan-
15-16 Hazİran Dİrenİşİ ve dığını belirtmişti.
Uluslararasi Dayanişma
2 Şubat 1971’de ILO temsilcileri DİSK’i zi-
1970 yılının belki de Türkiye işçi sınıfı tari- yaret etti. Bu görüşmede hem DİSK’in hem
hinin en önemli olaylarından biri olan 15- de çeşitli uluslararası sendikal örgütlerin,
16 Haziran büyük işçi direnişi dünyada da yeni sendikalar yasasının ILO’nun 87 ve 98
geniş yankı uyandırdı. Uluslararası sendi- sayılı Sözleşmelerine aykırı olduğu gerek-
kal örgütler 15-16 Haziran eylemlerine yö- çesiyle yaptığı başvurular değerlendirildi.
nelik baskıları kınamış ve katledilen işçi-
ler için taziye mesajları yayımlamıştı. Yurt
Ortak Pazar ve DİSK
dışında yaşayan Türkiyeli işçiler de bu-
lundukları ülkelerde gösteriler düzenle- 23 Kasım 1970 tarihinde Avrupa Ekono-
di. Haziran ayı içerisinde çok sayıda sen- mik Topluluğu ile Türkiye arasında resmî
dika DİSK’e destek, Hükümet’e protesto ismi “Ortaklık İlişkisi Kurulmasına Dair
DİSKografi | 595
Anlaşmaya Katma Protokolü” olan ama Dairesi’ne sahip değildi. Genel Sekreter
daha çok “Ortak Pazar” olarak anılan ant- Yardımcısı Sina Pamukçu, DİSK’in ulusla-
laşma imzalandı. 24 Kasım 1970 tarihinde rarası ilişkilerini yürütüyordu. Genel Sek-
DİSK’ten yapılan açıklamada şu görüşlere reter Sülker de bu ilişkilerde rol oynamıştı.
savundu: “DİSK başından beri Türkiye’nin
5
Uluslararası
ülkelerde çalışan işçiler için gerekli faali- Çok yönlü olarak konunun işlendiği kitap-
Sendikal Örgütler yetlerin yapılması karar altına alındı. ta, Ortak Pazar konusunda oldukça sert de-
Üzerine, Dr. Alpaslan
Işıklı, DİSK gazetesi, ğerlendirmeler yer aldı: “Kapitalist ülkele-
Sayı 4, 13 Kasım 1970. Genel Kurul’un ardından DİSK Yönetim Ku-
rin bir monopolü olan Ortak Pazar, onunla
rulu 23 Şubat 1973 tarihli toplantısında uz-
gümrük birliğine gitmeyi yeğleyen az ge-
manlık dairelerinin kurulmasına karar ver-
lişmiş ülkelerin sanayileri için olsa olsa bir
di. Bu dairelerden biri de Dış İlişkiler Dairesi
oldu ve başkanlığına Kemal Türkler getiril- Ortak Mezardır.”
di. Her ne kadar bu karar alınmış olsa da uy- Ortak Pazar’a yönelik endişe ve eleştirilere
gulamada aktif hale getirilemedi. Bu alana
rağmen DİSK’in yeni oluşan Avrupa Sendi-
ilişkin ilk somut adım 5. Genel Kurul’dan
kalar Konfederasyonu’na sıcak bakması ve
sonra gerçekleştirilebildi.
üyelik için hazırlıklara girişmesi ilk bakışta
DİSK’in Ortak Pazar konusuna yönelik il- çelişki gibi görülebilir. Oysa DİSK, Ortak Pa-
gisi ve değerlendirmeleri 4. Genel Kurul zar (Avrupa Birliği) sürecinin yaratabilece-
sonrasındaki dönemde de sürdü. 11 Tem- ği sorunlara karşı mücadelenin ancak yine
muz 1974’te yayımlanan Hasan Ceylan im- DİSK’in ilkeleri çerçevesinde Avrupa işçi sı-
zalı Ortak Pazar ve Türkiye7 başlıklı kitap- nıfı örgütleriyle yapılacak işbirliği ile aşıla-
ta DİSK’in Avrupa Ekonomik Topluluğu’na bileceği yaklaşımını benimsemekteydi.
yönelik kapsamlı eleştirilerine yer verildi.
22 Ekim 1974 tarihinde toplanan Yü-
7DİSK (1974), Ortak Pazar ve Türkiye, Haz. Hasan Ceyhan, İs-
tanbul: Gıda-İş Ofset Tesisleri, DİSK Yayınları No. 14. rütme Kurulu, “Avrupa İşçi Sendikaları
DİSKografi | 597
Konfederasyonu Birliği’ne katılma konu- WFTU, ICFTU ve WCL gibi sendikal örgüt-
sunun Yönetim Kuruluna götürülmesine” lerden haberler, “Barış ve Silahsızlanma”
ve “Türk işçilerinin çalıştığı yerlerde tem- konulu yazılar sıklıkla yayımlandı.
silcilik kurulmasına” karar verdi.
DİSK Hukuk
Dairesi raporu,
DİSK ilk dönem hukuk çalışmalarının önemli bir bölümünün DİSK aleyhine basında çı- 1967.
kan asılsız haber ve yorumlara ilişkin tekzip (yalanlama/düzeltme) bildirimleri ve dava- USTE Arşivi
Kemal Sülker
lardan oluştuğu görülmektedir. Koleksiyonu.
iyi niyetli girişimlerin bir sonuç vermedi- bağlı sendikaların DİSK’in kurucu ve
ği 2. Genel Kurul Çalışma Raporu’na ka- yöneticilerini hedef alan ve suç teşkil
dar yansıdı. Bu gelişme üzerine DİSK ve eden bildirilerinden dolayı açılan dava.
hukukçular konuları yargıya taşıma yo-
Bu ceza davaları yanında DİSK’e yönelik if-
luna başvurdu. Ceza ve hukuk davalarının
tira ve hakaretlerinden dolayı bazı kişiler
açılmasından sonra tezvir ve iftira kam-
hakkında tazminat davaları da açıldı. Çim-
panyası önemli oranda durduruldu. Kuru-
se-İş Genel Başkanı, Türk-İş Genel Başkan
luştan sonraki bir yıl içinde yedi ceza ve
Vekili ve AP Milletvekili olan Hasan Tür-
iki hukuk davası olmak üzere dokuz dava
açıldı. Bu davalardan bazıları şunlardır: kay’a DİSK hakkında konuşması nedeniyle
50 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldı.
• İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mah-
kemesi’nde Politika dergisinde çıkan Son Havadis gazetesinde çıkan bir yazıdan
ve DİSK’i hedef alan hakaret niteli- dolayı yazıyı kaleme alan Tekin Erer ve Son
ği taşıyan yazıdan dolayı Semih Onat Havadis gazetesi aleyhinde 50 bin TL’lik
hakkında açılan dava. tazminat davası açıldı.
• İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mah- İlgili mevzuata göre Karabük Demir-Çe-
kemesi’nde Hergün gazetesinde mah- lik İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu’na bir
keme kararına rağmen tekzibi neş- işçi üyenin seçilmesi gerekmekteydi. DİSK
retmeyen Abbas Parmaksızoğlu ile yetkili kuruluş olarak Maden-İş’in Kara-
Cengiz Gökalp hakkında açılan dava. bük Demir ve Çelik İşletmeleri’nde çalı-
şan bir üyesini bu görev için seçti ve seçi-
• İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mah- mi ilgililere duyurdu. Buna karşın işletme
kemesi’nde Son Havadis gazetesin- yönetimi, DİSK’in seçtiği üyeyi Yönetim
de çıkan “Türk-İş ve DİSK” başlıklı Kurulu toplantılarına kabul etmedi. DİSK,
yazı ile DİSK’e hakarette bulunan Te-
işletmenin bu kanunsuz tutumunu pro-
kin Erer, M. Lütfü Ballısoy ve Halil Tunç
testo etti ve Noter aracılığıyla Demir-Çelik
hakkındaki açılan dava.
İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ve Yöne-
• İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mah- tim Kurulu Başkanlığı’na birer ihtarname
kemesi’nde Tercüman gazetesinde çı- gönderdi. Bunun dışında işletmenin bu ka-
kan “DİSK nedir?“ başlıklı yazıdan do- nunsuz tutumunu Çalışma Bakanlığı ile
layı Kadircan Kaflı, Ertuğrul Yeşiltepe Sanayi Bakanlığı’na bildirdi.
ve Halil Tunç açılan dava.
DİSK tarafından mevzuata uygun ola-
• İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mah- rak seçilen üye kabul edilmezken, bu defa
kemesi’nde Adalet gazetesinde çıkan Türk-İş Karabük Demir Çelik İşletmele-
“DİSK’çiler Varto Yardımını Kendileri ri’nde hiçbir üyesi olmadığı halde, bir Yö-
Yemiş” başlıklı yazıdan dolayı Semih netim Kurulu üyesini seçti ve bu üye işlet-
Benli hakkında açılan dava. mece Yönetim Kurulu’na kabul edildi.
• Sakarya Toplu Basın Asliye Ceza Mah- DİSK tarafından Sanayi Bakanlığı’na ak-
kemesi’nde Sakarya’daki Türk-İş’e settirilen bu durumu inceleyen Bakanlık,
DİSKografi | 601
DİSK Yürütme Kurulu 14 Aralık 1972’de Yürütme Kurulu 8 Haziran 1973’te Seyfi
Avukat Nermin Aksın’a Aralık 1971’den Öztürk, Ali Naili Erdem ve Tekin Erer’in de-
başlayarak ayda 750 TL danışma ücreti
meç ve yazılarının, dönemin Türk-İş Çalış-
ödenmesine karar verdi. Böylece Nermin
ma Raporu’nda yer alan DİSK ile ilgili iftira
aksın DİSK’e danışmanlık yapan ilk kadın
ve yalanların yasal yönden incelenmeleri-
avukat oldu.
ne ve gerekli tekzip yazılarının gönderil-
Yönetim Kurulu 9 Mart 1973’te yarım gü- melerine, tazminat davası açılmasına, ka-
nünü DİSK’e ayıracak bir hukukçunun rar verdi.
602 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Kültür ve Sanat
Çalişmalari (1967-1975)
Genç Sinemacılar adlı bir grup DİSK’e bir yazı ile başvuru yaptı ve DİSK’in,
işçi sınıfının eylemleriyle ilgili belgesel filmler çekmek ve gösterilir hale
getirmek istediler. Yürütme Kurulu 5 Ocak 1971’de grup üyeleri Ahmet
Soner, Osman Ertuğ ve Üstün Barışta’ya üç aylık tecrübe süresi içinde
gerekli zorunlu harcamalar için ödeme yapılmasına karar verdi. Genç Si-
nemacılar ekibi, 1971 ve 1972’de DİSK ve üye sendikaların eylemleri ile il-
gili belgeseller çekti. Bunların bir bölümü günümüze kadar ulaşabildi.
1980 öncesine ait DİSK genel merkez ve üye sendikaların arşivleri Türkiye Sosyal Tarih
Araştırma Vakfı (TÜSTAV) tarafından tasnif edilmekte, saklanmakta ve kullanıma su-
nulmaktadır. 1992’de kurulan TÜSTAV Türkiye sol ve emek hareketinin arşiv belgelerini
ve yayınlarını derlemekte ve kullanıma sunmaktadır.
Üstte: Türkiye Sosyal
TÜSTAV/İşçi Hareketleri arşiv fonu, Birleşik Metal-İş sendikasının devraldığı, 42 kutu, 368 Tarih Araştırma Vak-
fı (TÜSTAV) amblemi
zarf, 4,62 raf metrelik Türkiye Maden-İş sendikasının arşiv belgelerinin tasnif edilerek
TÜSTAV’da kullanıma açılmasıyla başladı. Eylül 2005’te imzalanan bir protokolle, DİSK’in Altta: TÜSTAV DİSK
Arşivi (2007), DİSK
ve üye sendikalarının arşiv varlığının kullanım hakları TÜSTAV’a bağışlandı. TÜSTAV tara- arşivinin ayrıntılı dö-
kümünü içeren kitap.
fından dosya esaslı olarak tasnif edilen 768 kutu, 4443 zarf, 84,48 raf metrelik DİSK Merkez
arşiv fonu tasnif edilerek DİSK’in kuruluşunun 40. yılında, 13 Şubat 2007’de araş-
tırmacıların kullanımına açıldı. Bu fonda, kataloglama çalışmaları devam eden 292
kutu, 3422 zarf, 32,12 raf metrelik Lastik-İş arşiv fonunun yanı sıra Gıda-İş, Deri-İş,
Genel-İş, Bank-Sen, Bank-İş, Oleyis, Yapı-İş, Dev. Sağlık-İş, Turizm-İş, Toprak-İş,
Keramik-İş, Hürcam-İş, Ges-İş, Yeraltı Maden-İş, Dev Maden-Sen sendikalarının
arşiv fonları da bulunmaktadır.
TÜSTAV/İşçi Hareketleri arşiv fonu, Kemal Sülker, Nebil Varuy, Alev Ateş ve Dava
tustav_dosyaları arşiv fonları ile birlikte değerlendirilmelidir.
T E M M U Z 1 9 6 6 - M AY I S 1 9 7 5
DİSK Güncesİ
Derleyenler: Ergün İşeri, Meliha Kaplan, Deniz Beyazbulut, Zeynep
Kandaz
1966
OCAK KASIM
26 Ocak 1966 24 Kasım 1966
Türkiye Maden-İş sendikası Genel Yönetim Kuru- Paşabahçe grevini yürüten ve destekleyen Kris-
lu 26 Ocak 1966 tarihinde yaptığı toplantıda Türk- tal-İş, Petrol-İş, Lastik-İş, Maden-İş ve Basın-İş
İş Genel Kurulu’nda yaşanacak gelişmelere bağlı (İstanbul) 24 Kasım 1966 tarihli Türk-İş Onur Ku-
olarak yeni bir konfederasyon kurulması konu- rulu kararıyla Türk-İş’ten geçici olarak ihraç edildi.
sunda ilke kararı aldı ve bunun gizli tutulmasını
benimsedi.
ARALIK
31 Ocak 1966
30 Aralık 1966
Kristal-İş sendikasına üye 2 binden fazla işçi Pa-
şabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nda greve başla- İstanbul Belediye Başkanlığı’na Kemal Türkler,
dı. Grev 26 Nisan 1966’ya kadar 85 gün sürdü ve Rıza Kuas ve Kemal Nebioğlu imzasıyla 30 Aralık
Türk-İş içinde önemli tartışmalara yol açtı. Daha 1966’da gönderilen bir yazıyla kuruluş toplantısı
sonra DİSK’in kurucusu olan Lastik-İş, Maden-İş için dönem içinde birçok benzer toplantıya ev sa-
ve Basın-İş sendikalarının da aralarında bulundu- hipliği yapan Spor Sergi Sarayı istendi.
ğu sendikalar Türk-İş’in olumsuz tutumuna rağ-
men grevi destekledi. 31 Aralık 1966
TEMMUZ
15 Temmuz 1966
Maden-İş, Basın-İş, Lastik-İş ve Gıda-İş sendika-
ları 15 Temmuz 1966’da Sendikalar Arası Dayanış-
ma Anlaşması’nı (SADA) imzaladı.
DİSK GÜNCESİ | 607
1967
13 Şubat 1967
OCAK
Gıda-İş üyesi 159 işçi Trakya Yağ Fabrikası’nda
2 Ocak 1967 greve başladı.
Lastik-İş, Basın-İş, Gıda-İş, T. Maden-İş ve Kim-
13 Şubat 1967
ya-İş sendikaları yeni bir konfederasyon kurul-
ması için çalışmalara başladı. Kurucu sendikala- Türk-İş Onur Kurulu Türkiye Maden-İş, Türkiye
rın şubat ayında kendi genel kurullarını yaparak Lastik-İş, Türkiye Kimya-İş, Türkiye Bank-İş ve
yeni konfederasyon için üyelerinin onayını alma- İstanbul Basın-İş sendikalarının, Türkiye İşçi Sen-
ları kararlaştırdı. dikaları Konfederasyonu üyeliğinden kesin olarak
ihraçlarına ittifakla karar verdi ve gereği için 13
6 Ocak 1967 Şubat 1967 tarih ve 967/28 sayılı yazıyla Türk-İş
Manisa’da lastik işkolunda kurulu Timsah Fabri- Başkanlığı’na tebliğ etti.
kası’nda Lastik-İş üyesi 43 işçi greve başladı. 13 ay
süren grev Lastik-İş’in o güne kadar uyguladığı en 14 Şubat 1967
uzun grev oldu. Grev, işverenin sendikanın talep- DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler DİSK’e dönük
lerini kabul etmesi üzerine 21 Şubat 1968’de yeni suçlamalar karşısında “DİSK hiçbir siyasi parti-
toplu iş sözleşmesinin imzalanmasıyla sona erdi. nin emir ve talimatı ile hareket eden uydu olma-
yacaktır. AID, Amerikan sermayesinin parasını
14 Ocak 1967 kullanır ve AID işçi çıkarları karşısında bir tutumu
17 sendika ve temsilcileri yeni bir konfederasyo- olanlara yardım eder. AID’nin Türk-İş’ten başka-
nun kurulması amacıyla bir araya geldi. Toplan- sına yardım etmeyeceğini biliyoruz. Biz tüm ola-
tıda kurulacak konfederasyonun adının DİSK ol- rak yardımlaşmaya karşı değiliz. Ancak işçilerin
ması kararlaştırıldı. kendi aralarında yardımlaşmasını istiyoruz” açık-
lamasını yaptı.
30-31 Ocak 1967
19 Şubat 1967
DİSK’in kuruluş hazırlıklarını yürüten sendikala-
rın 30-31 Ocak 1967 tarihlerindeki toplantısında Maden-İş tarafından Adapazarı’nda düzenlenen
kurucu 5 sendika saptandı. sohbet toplantısı Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi İsmail
Topkar ve bir grup tarafından engellenmeye çalı-
şıldı. Gazeteler saldırganların işçilere sandalye fır-
ŞUBAT lattığını DİSK üyelerinin kendilerine koruduklarını
ve üç işçinin yaralandığını yazdı.
12 Şubat 1967
DİSK kuruluş genel kurulları İstanbul, Çemberli- 27 Şubat 1967
taş’taki Şafak Sineması’nda yapıldı. 27 Şubat 1967’de Genel Sekreter İbrahim Güzelce
imzasıyla yayımlanan basın bülteninde, Türk-İş’i
13 Şubat 1967 eleştirdi, anayasa dışı davranışlara girerek DİSK’e
DİSK’in resmi kuruluş başvurusu İstanbul Valili- saldıran Türk-İş’e karşı DİSK’in eylemleriyle ce-
ği'ne yapıldı ve kuruluşu ilan edildi. vap vereceği belirtildi.
608 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1967
4 Nisan 1967
MART
Lastik-İş Genel Sekreteri Kemal Ayav DİSK’in ku-
1 Mart 1967 ruluşunun ardından Lastik-İş’ten istifalar oldu-
ğuna dair iddialara cevap verdi ve DİSK’in ku-
Türk-İş Yönetim Kurulu yaptığı üç günlük toplantı
ruluşundan sonra Lastik-İş’in tek üye dahi
sonunda 1 Mart 1967 günü DİSK’e karşı mücadele-
kaybetmediğini açıkladı.
de eşgüdüm sağlanması için bir komite kurulma-
sını kararlaştırdı.
19 Nisan 1967
10 Mart 1967 DİSK Yönetim Kurulu’nun 19 Nisan 1967 günü baş-
DİSK Zonguldak Kozlu kömür madenlerinde Mart layan toplantısında Genel Başkan Kemal Türkler,
1965’te yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybe- “Demokratik işçi hareketinin yanında olduklarını
den Satılmış Tepe ve Mehmet Çavdar için 10 Mart’ı ve her ülkenin kendi yapısına göre mücadele veri-
“Büyük Yas Günü” ilan etti. Olaylarının yıl dönü- lebileceğini” söyledi.
münde DİSK yönetimi ve bağlı sendikalar İstanbul,
DİSK Yönetim Kurulu’nun 19 Nisan 1967 tarihin-
Taksim’deki Cumhuriyet Anıtına çelenk bıraktı.
de yapılan toplantısında üye olmak için başvu-
ran sendikalardan şimdilik dördünün (Kimya-İş,
11 Mart 1967
Turizm-İş, EMSİS ve Bank-İş) üyelik başvurusu-
Kemal Türkler, Temel Haklar ve Özgürlükler Ka- nun kabul edilmesine karar verildi. Böylece kuru-
nun Tasarısı’na karşı açıklama yaptı. Türkler, 11 luş sonrası ilk üye artışı ile DİSK’in üye sayısı 9’a
Mart 1967 tarihli açıklamasında “tatlı kârlar sağ- yükseldi.
lamaya devam etmek isteyenleri korumak için
getirilen” tasarıya emekçiler olarak karşı olduk- 21 Nisan 1967
larını vurguladı.
DİSK’in iki gün süren Yönetim Kurulu toplantısın-
dan sonra yayımlanan bildiride, “Dış ticaret, ban-
NİSAN kacılık, sigortacılık ve özel sektör madenciliğinin
devletleştirilmesi” istendi. Bildiride bazı millet-
4 Nisan 1967 vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmak is-
tenmesi protesto edildi.
DİSK Genel Sekreteri İbrahim Güzelce “Demok-
rasi için DİSK” sloganıyla açıklamalarda bulundu.
30 Nisan 1967
Açıklamada şunlar yer aldı: “İşçiler olarak, Ana-
yasa’nın çizdiği demokratik düzenin kurulmasını, DİSK’in İzmir’de bilgilendirme yapacağı salon,
yalnız işçilerin çıkarı değil toplumun ilerlemesi için Türk-İş üyeleri tarafından işgal edildi. DİSK yöne-
de gerekli sayarız. Türk işçi hareketini toplumcu timi, işçiler arasındaki bir çatışmayı önlemek için
öze kavuşturmak için kurulan DİSK, onun içindir toplantıyı erteledi.
ki, emekçi sınıfların politik bir güç olarak bir par-
ti içinde örgütlenmelerini de destekler. Türkiye’de
işçi hareketleri, henüz aydınlığa kavuşmamış bir-
çok sorunların ağırlığı altındadır. Ancak, birbirine
karşı görüşler ileri sürenler arasında uzun süreden
beri kendini gösteren anlaşmazlık, DİSK’in kurul-
masıyla elle tutulur biçime gelmiştir” dedi.
DİSK GÜNCESİ | 609
1967
24 Haziran 1967
MAYIS
Yeni hazırlanan İş Kanunu'nu protesto etmek için
21 Mayıs 1967 Ankara'da bir miting düzenlendi. Tandoğan Mey-
danı'nda yapılan mitingde TİP Milletvekili Çetin
Türk-İş’in İzmir’de düzenlediği bir toplantıda Türk-
Altan, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, DİSK
İş 3. Bölge Başkanı Burhanettin Asutay DİSK’i “Doğu
Genel Sekreteri İbrahim Güzelce, TİP Milletvekili
Bloku devletlerinin uyguladığı sistemi benimse-
ve DİSK Yönetim Kurulu üyesi Rıza Kuas ve Anka-
mekle” suçladı ve “DİSK işçi haklarını koruma amacı
ra Üniversitesi öğretim üyesi Alpaslan Işıklı birer
ile kurulmuş bir teşekkül değildir. İşçileri bir parti-
konuşma yaptı. Bu miting DİSK’in kuruluşundan
nin uydusu yapmak gayesi ile kurulmuştur” iddia- sonra gerçekleşen ilk kitlesel eylem olması bakı-
sında bulundu. mından tarihi bir önem kazandı.
28 Mayıs 1967
Türkiye Milli Gençlik Teşki- TEMMUZ
latı (TMGT) tarafından baş-
latılan “Açlıkla Savaş Kam- 8 Temmuz 1967
panyası” DİSK tarafından da
desteklendi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederas-
yonu (DİSK), Türkiye Milli Talebe Federasyonu
Kampanya çerçevesinde İs- (TMTF), İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği (İÜTB),
tanbul, Beyazıt’taki Hürri- İstanbul Teknik Üniversitesi Teknik Okulu Talebe
yet Meydanı’ndan Taksim’e Birliği (İTÜTOTB), İstanbul Yüksek Teknik Okulu
bir yürüyüş yapıldı. Yürü- Talebe Birliği (İYTOTB) ve Fikir Kulüpleri Federas-
yüş ve mitinge DİSK üyeleri yonu (FKF) tarafından İstanbul, Beyazıt’taki Hür-
de katıldı. Bin beş yüzü aşan riyet Meydanı’nda başlayan ve Taksim’de sona
kitlenin büyük çoğunluğu- eren bir yürüyüşle Uyanış Mitingi gerçekleştirildi.
nu işçiler oluşturdu.
Hürriyet Meydanı’ndaki mitingde TİP Milletvekili
Yürüyüş ve miting süre- ve DİSK Yürütme Kurulu üyesi Rıza Kuas bir ko-
since en fazla “gıda em- nuşma yaptı. Kuas konuşmasında “işçinin uyanı-
peryalizmine paydos” slo- şı elbette daha gelişecek ve işçi oyları emeğiyle
ganı atıldı. geçinenlerin, emekçileri gerçekten savunanların
Mecliste daha çok sayıda temsil edilmesini sağla-
yacaktır” dedi.
HAZİRAN
15 Haziran 1967
DİSK 1. Genel Kurulu İstanbul Cağaloğlu’nda
Bank-İş sendikasının salonunda toplandı. Kemal
Türkler genel başkan seçildi.
610 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1967
AĞUSTOS KASIM
21 Ağustos 1967 7 Kasım 1967
Kimya-İş sendikasının Atom Boya ve Kimya Fab-
Türk-İş ve DİSK yaptıkları açıklamalarla Çalışma
rikası’nda yürüttüğü grevin 19. gününde jandar-
Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni Toplu Söz-
ma fabrika önünde bekleyen grevcilere müdahale
leşme, Grev ve Lokavt Kanunu tasarısına karşı
ederek işverenin yeni işe aldığı işçilerin fabrikaya
olduklarını bildirdi. DİSK Ankara Bölge Temsilcisi
girmesini sağladı.
Bekir Çiftçi Türk işçilerinin AP’yi kara listeye al-
dığını ve genel seçimlerde AP’nin işçi sınıfından
muhteşem bir şamar yiyeceğini söyledi.
EYLÜL
25 Eylül 1967
28 Eylül 1967
EKİM
19 Ekim 1967
Ankara’da Atom Boya ve Kimya Fabrikası’nda
Kimya-İş üyesi işçiler greve çıktı. Grev işçilerin
ücret artışı isteğinin karşılanmasını ve işverenin
sendikanın sağladığı hakları sendikasız işçilere de
uygulamak istemesini engellemeyi amaçlıyordu.
DİSK GÜNCESİ | 611
1968
7 Şubat’ta Kozlu’dan yürüyüşe başlayan işçiler İzmir’de Amerikan filosu protesto edildi. DİSK İz-
çevredeki diğer maden işçileriyle birleşerek Zon- mir Temsilciliği ve bazı öğrenci kuruluşlarının
guldak’a ulaştı. Sayıları 25 bini bulan işçiler Zon- şehirde dağıttığı bildirilerde NATO’dan çıkılması
guldak Maden İşçileri Sendikası yöneticilerinin istendi.
612 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1968
16 Şubat 1968
NİSAN
Kimya-İş sendikası, Birleşik Alman İlaç işyerin-
de üçü temsilci 10 üyelerinin işten çıkarılması- Türk Maden-İş sendikasının Nisan 1968’de yapı-
nı protesto eylemi düzenledi. “Yabancı Sermaye- lan ve hukuken tartışmalı genel kurulunda Meh-
yi Protesto ve Birleşik Alman İlaçlarını Boykot” met Alpdündar genel başkanlığa seçilemedi. Aynı
eylemine DİSK üyesi diğer sendikalar da destek genel kurulda sendikanın DİSK üyeliğinden ayrıl-
verdi. İstanbul, Sultanahmet meydanında topla- masına oybirliği ile karar verildi.
nan işçiler önce Valiliğe, ardından Taksim meyda-
nına kadar yürüyüş yaptı. Taksim’deki mitingde 1 Nisan 1968
bir konuşma yapan Kimya-İş Genel Başkanı Necat
Aralarında DİSK’in de yer aldığı 26 kitle örgütü
Akbay yabancı sermayenin sendikaların çalışma- tarafından Devrimci Güç Birliği kuruldu. Prof. Dr.
larına engel olmaya çalıştıklarını belirtti. Bahri Savcı’nın başkanlığında yapılan toplantıda
Kimya-İş, Birleşik Alman İlaç fabrikası yöneticile- DİSK’i Ankara Temsilcisi Uğur Cankoçak temsil
rinin yapılan yürüyüşe işçilerin katılımını önlemek etti. Toplantı DİSK, TMTF, FKF ve TÖDMF’den olu-
amacıyla bir gün önce karma aşı uygulaması yap- şan bir yürütme kurulu belirlendi. Toplantı sonun-
tığını ve işçilerin büyük bölümünün yüksek ateşle da yayınlanan programda amaç şu şekilde açık-
evlerinde yatmak zorunda kaldıklarını söyledi. landı: “emperyalizm ile, iktisadi sömürü düzeni ve
toprak ağalığı ile, din sömürücülüğü ile, cehalet-
20 Şubat 1968 le ve mevcut eğitim düzeni ile, keyfi idare ile şid-
detle mücadele etmek ve bu mücadeleyi hem kişi-
TİP milletvekilleri Çetin Altan ve Yunus Koçak sel olarak hem de topluca sürdürmek herkesin bir
Mecliste AP’lilerin saldırısına uğrayarak ağır bi- Anayasa hakkı ve görevidir.”
çimde dövüldü.
25 Nisan 1968
24 Şubat 1968
Good Year Lastik Fabrikası’nda Lastik-İş üye-
DİSK’in de içerisinde yer aldığı ilerici kurumlar
si 600 işçi zam isteği ve patronun toplu sözleşme
Ankara’da bir “Anayasa mitingi” gerçekleştirdi.
hükümlerine uymaması nedenleriyle 18 Nisan’da
Mitinge katılanlara 200 kişilik bir grup, sopa ve
alınan karar doğrulusunda greve başladı. 31 Mayıs
demir kancalarla saldırdı. 8’i ağır, 50 kişi yaralandı.
1968’de işçilerin saat ücretlerine 75 kuruş zam, iki
maaş ikramiye ve bazı sosyal haklar alınması so-
25 Şubat 1968
nucu greve son verildi.
DİSK, İTÜTB, İTÜTOTB, FKF ve TÖS tarafından dü-
zenlenen “İkinci Uyanış Mitingi” 25 Şubat 1968
tarihinde İstanbul Taksim Meydanı’nda yapıldı. MAYIS
Mitingde Mehmet Ali Aybar, Çetin Altan, Yunus
Koçak, Cavit Savcı ve öğrenci kuruluşları temsil- 2 Mayıs 1968
cileri yer aldı. Good Year lâstik Fabrikası’nda, üyeleri bir hafta-
dan beri grevde bulunan Lastik-İş sendikası ile
26 Şubat 1968
Türk Milli Talebe Federasyonu (TMTF) İzmit’te bir
DİSK 2.Genel Kurulu 24-25 Şubat tarihlerinde Tür- sessiz yürüyüş düzenledi. “Amerikalı işvereni
kiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) salonunda top- protesto” adı altında yapılan yürüyüşe 600 işçi ile
landı. Genel Başkanlığa Kemal Türkler seçildi. DİSK’e bağlı bazı sendikalar katıldı.
DİSK GÜNCESİ | 613
1968
9 Temmuz 1968
HAZİRAN
Derby Lastik Fabrikası’n-
14 Haziran 1968 da 8 Temmuz günü yar-
gıç önünde yapılan refe-
Ankara ve İstanbul üniversitelerinin bütün fakül-
randum sonucu açıklandı;
telerine yayılan boykot ve işgal ile ilgili olarak DİSK
Kauçuk-İş’in aldığı 6 oya
üniversite gençliğini desteklediğini açıkladı.
karşılık Lastik-İş 930 oy
alarak yetkili sendika ol-
duğunu kanıtladı.
TEMMUZ
15 Temmuz 1968
4 Temmuz 1968
İstanbul, Kazlıçeşme’de bulunan ve Lastik-İş’in ör- Lastik-İş Genel Başkanı Rıza Kuas, işçiyi hırsız gibi
gütlü olduğu Derby Lastik Fabrikası’nda işveren iş- gören zihniyetle mücadele amacıyla 15 Temmuz'da
kolu düzeyinde yetkili sendika olduğu gerekçesiyle "Üstünü Aratma" kampanyasını başlattı.
Kauçuk-İş sendikası ile toplu iş sözleşmesi imza-
lamak istedi. Aynı gün DİSK’e bağlı Lastik-İş’e üye
olduklarını belirten 1000’den fazla işçi bu durumu AĞUSTOS
protesto etmek amacıyla işyerini işgal etti. Türk-İş
23 Ağustos 1968
ve Kauçuk-İş işyerine müdahale etmesi için Valiyi
zorlamalarına rağmen sonuç alamadı. DİSK Yürütme Kurulu,
23 Ağustos 1968 günü
6 Temmuz 1968 yayımladığı bir bildi-
Derby Lastik Fabrikası’nda işgal ile ilgili olarak Ba- ri ile SSCB’nin Çekos-
kırköy Savcılığı harekete geçti. İşgalciler hakkında lovakya’ya yaptığı mü-
Türk Ceza Kanunu'nun 201/2. Maddesine göre so- dahaleyi protesto etti
ruşturma açıldı. ve yapılan saldırının
karşısında olduğunu
8 Temmuz 1968 açıkladı.
1968
23 Eylül 1968
EYLÜL
Kimya-İş sendikası ile İstanbul’da kurulu Mutfak-
7 Eylül 1968 gaz fabrikası arasında iki yıl süreli yapılan toplu
sözleşme ile işçiler Türkiye’de ilk defa “fabrika yö-
ABD 6. Filosu’nu ve yürüyüşe yapılan saldırıla- netimine yarı yarıya” katıldılar. Yeni sözleşmeye
rı protesto etmek amacıyla DİSK ve FKF tarafın- göre yapılan beş kişilik Yönetim Kurulunda iki işçi,
dan İzmir’de bir miting düzenlendi. “Tam Bağımsız iki işveren temsilcisi ve bir tarafsız başkan yer aldı.
Türkiye” başlığı altında Cumhuriyet Meydanı’nda
yapılan mitingi provoke etmeye yönelik girişimler
ise alınan önlemlerle engellendi. KASIM
5 Kasım 1968
9 Eylül 1968
İstanbul Magirus Karoseri Fabrikası’nda Maden-İş’e
İstanbul, İstinye’de kurulu Kavel Kablo Fabrika-
üye 450 işçi ücretlerine zam isteğiyle greve başladı.
sı’nda çalışan 245 işçiden 190’ı işyerinde çoğun-
İşverenin bazı bölümlerde üretimi sürdürmeye ça-
luğun örgütlü olduğu Maden-İş yerine Çelik-İş ile
lışması gerilimi artırdı. 6 Aralık’ta bir ustanın grev
toplu iş sözleşmesi yapılmasını protesto etmek
gözcüsü Hamdi Durmaz’ı tabanca kurşunuyla ağır
için referandum talebiyle fabrikayı işgal etti. Kısa yaralaması üzerine olaylar çıktı. Ücretlerine zam ve
süre önce 26 Maden-İş üyesinin örgütlenme ça- bazı sosyal haklar elde eden işçiler 25 Aralık 1968’de
lışması yürütmeleri nedeniyle işten çıkarıldığı iş- greve son verdiler.
yerindeki işgale işçi aileleri de destek verdi. 11 Ey-
lül’de Maden-İş’in isteklerinin kabul edilmesiyle
ve anlaşma sağlanmasıyla işgale son verildi.
11 Eylül 1968
İstanbul’da Emayetaş Fabrikası’nda Türk-İş’e
bağlı Metal-İş sendikasıyla DİSK’e bağlı T. Ma-
den-İş sendikası arasında çıkan yetki anlaşmaz-
lığının sürdüğü esnada 600 Maden-İş üyesi iş-
verenin toplu sözleşme görüşmelerini Metal-İş
sendikası ile sürdürmesini protesto etmek ama-
cıyla fabrikayı işgal etti. Polisle çıkan çatışmada
10 işçi gözaltına alındı. Direniş 12 saat sürdü.
DİSK GÜNCESİ | 615
1969
OCAK ŞUBAT
11-13 Ocak 1969 1 Şubat 1969
10 Ocak’ta İstanbul, Kartal’da kurulu Singer Fab- İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken, Bakan Fa-
rikası’nda Çelik-İş’ten ayrılarak T. Maden-İş sen- ruk Sükan, TİP’li senatör Fatma Hikmet İşmen’e
dikasına üye olan işçilerden dördü işten çıkarıldı. verdiği cevapta “Türkiye’de bugüne kadar cere-
Bunun üzerine işyerinde çalışan 520 işçinin nere- yan eden kanun dışı grev, boykot, işgal ve benze-
deyse tamamı, işçi arkadaşlarının işe geri alınma- ri harekelere katılanların yüzde 90’ı TİP’lidir” dedi.
sı, haftalık çalışma süresinin 45 saate indirilmesi,
ücretlerine artış yapılması ve Amerikalı müdürün 15 Şubat 1969
görevden alınması talebiyle fabrikayı işgal etti.
Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), Türkiye Öğ-
12 Ocak’ta Singer Fabrikası’nda başlayan işga- retmen Dernekleri Milli Federasyonu ve İlk-Sen
le polis saldırdı. İşçiler kendilerini demir parça- tarafından Ankara’da Büyük Eğitim Yürüyüşü dü-
larını kullanarak ve polisin üzerine tiner sıkarak zenlendi. Yürüyüşü engelleme çabaları boşa çıka-
savundu. Fabrika dışında toplanan aileler ve öğ- rıldı ve Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce
renciler, işçilerin direnişine destek verdi. İşçilerle öğretmen Ankara’da toplandı. Yürüyüşü DİSK’in
polis arasında çıkan ve 5 saatten fazla süren çatış- de aralarından bulunduğu çok sayıda kurum ve
mada 8 polis ve 14 işçi yaralandı. 120 işçi gözaltına kuruluş destekledi.
alındı. Gözaltına alınan işçilerden altısı tutuklandı.
İşveren fabrikanın boşaltılmasının ardından ma- 16 Şubat 1969
kinelerinin tahrip edildiği iddiasıyla hemen tespit
yaptırdı ancak hiçbir hasarın olmadığı anlaşıldı. İstanbul’a gelen ABD 6. Filosu’nu protesto için
DİSK ve üniversite öğrencileri tarafından düzenle-
13 Ocak’ta Singer işgali sonucu adliyeye sevk edi- nen “emperyalizme ve sömürüye karşı işçi yürü-
len 40 işçinin 20’si tahrip, yangın çıkarmak, işgal, yüşü”ne Taksim’de gericiler ve polis saldırdı. Du-
hürriyeti tehdit, polisi darp, fiili mukavemet ve sa- ran Aydoğan ve Ali Turgut Aytaç adlı iki kişi öldü,
botaj iddiasıyla tutuklandı. ilk belirlemelere göre 114 kişi yaralandı. Olay tari-
he “Kanlı Pazar” olarak geçti.
14 Ocak 1969
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler Singer Fabrika- Sağcı basın tahriklere çok önceden başladı ve
sı’ndaki olaylar nedeniyle yaptığı basın toplantı- gösteriden iki gün önce yapılan Beyazıt mitingin-
sında iktidar, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürünü de ‘komünistlerin kanını dökmeye” karar verildi.
“kanunsuz hareketlerde bulunmakla” suçladı. Ayrıca saldırı öncesi camilerde cihat namazı kılın-
dı. Yapılan tüm uyarılara karşın yürüyüş ve mitin-
gin güvenliğinden sorumlu kamu görevlileri gö-
revlerini yapmadığı gibi polislerin saldırganlara
destek verdiği açık biçimde tespit edildi. Olay sı-
rasında çekilen bir film ve fotoğraflardan 250 do-
layında polisin kimliği tespit edilip savcılığa verildi
ancak mahkeme sırasında dosyanın kayıp olduğu
ortaya çıktı.
616 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1969
NİSAN HAZİRAN
23 Nisan 1969 21 Haziran 1969
Samsun’da Tor Lastik Ayakkabı Fabrikası’nda ça- DİSK, yeniden tespit edilen asgarî ücretler temmuz
lışan Lastik-İş üyesi 33 işçi greve başladı. Grev 1 ayından itibaren uygulanmazsa “bütün işçileri iş-
Eylül’de sona erdi. yerlerinde fiilî direnmeğe” çağıracağını açıkladı.
25 Nisan 1969
DİSK Yürütme Kurulu 25 Nisan 1969 tarihinde ya- AĞUSTOS
yımladığı bir genelgeyle “1 Mayıs 1969 İşçi Bayra-
1 Ağustos 1969
mı nedeniyle bu yıl da işçilere bir mesaj yayınlan-
masına” karar verdi. İşverenin Maden-İş’le ücret zammını içeren bir
protokol imzalamasını isteyen Maden-İş üye-
si 2300 işçi bu talebin reddedilmesi üzerine Türk
Demir Döküm fabrikasını işgal etti. İşçilerin ço-
MAYIS ğunluğun Bağımsız Çelik-İş’ten istifa ederek Ma-
15 Mayıs 1969 den-İş’e üye oldu. Polisin işgale müdahale etme-
si nedeniyle 18 işçi ve 61 polis yaralandı. İşçiler
Türk Demir Döküm Fabrikası’nda çalışan 2.300 askeri birliklerin gelmesi üzerine gece fabrikayı
işçi Çelik-İş sendikasından ayrılıp Maden-İş sen- terk etti. Ertesi gün 33 işçi hakkında soruşturma
dikasına üye oldu. Bunun üzerine işçiler işveren- açıldı. 13 Ağustos’ta Demir Döküm işçileri direniş-
den yeni sendikalarıyla ücret artışlarını düzenle- lerine devam etti. 19 Ağustos’ta Maden-İş ile Koç
yen bir protokol imzalamasını talep etti. İşveren Holding arasında imzalanan protokolle işçiler iş-
Çelik-İş ile yapılmış toplu sözleşmeyi gerekçe başı yaptı.
göstererek talebi geri çevirdi ve işçiyi işten çıkar-
dı. 1.800 işçi 31 Temmuz akşamı fabrikayı işgal etti. 6 Ağustos 1969
5 Ağustos’ta polis işgali kırmak girişimi başlattı, Toplu iş sözleşmesi konusunda çıkan ihtilaf üzeri-
çevredeki halkın da desteğiyle bu saldırı girişimi ne beş gün süresince işgal altında bulunan Silah-
engellendi. Çatışma sırasında 18 işçi ve 61 toplum tarağa’daki Demir-Döküm fabrikasını işgal eden
polisi yaralandı. 200 işçi, polisin müdahalesine rağmen fabrikayı
terk etmedi.
Polisin başarısız kalması üzerine 10 tank ve 15
zırhlı personel taşıyıcı eşliğinde 4.000 asker fabri- 7 Ağustos 1969
kayı kuşattı. İşçiler askerle çatışmamak için fabri-
Silahtarağa’daki Türk Demir Döküm Fabrikası’nda
kayı boşalttı. 13 Ağustos’ta işverenin işbaşı çağrı-
önceki gün sabaha karşı meydana gelen olaylarla
sına hiçbir işçi uymadı. 15 Ağustos’ta Koç Holding
ilgili olarak Eyüp savcılığı işgalde elebaşılık yap-
ile Maden-İş arasında işçilerin taleplerinin kabul
tıkları iddia olunan 33 işçi ile olay sırasında polise
edildiği bir protokol imzalandı.
karşı gelenler hakkında soruşturma açıldı.
20 Mayıs 1969
İstanbul Rami’de kurulu Mehmet Üretmen’e ait Ho-
roz Çivi Fabrikası’nda çalışan yaklaşık 800 işçi 20
Mayıs 1969’da iş bıraktı.
DİSK GÜNCESİ | 617
1969
EYLÜL ARALIK
10-29 Eylül 1969 20 Aralık 1969
10 Eylül’de İzmit Köseköy’de kurulu Rabak Alümin-
İzmir’de Kent Lastik Fabrikası’nda çalışan Las-
yum Kablo Fabrikası’nda Maden-İş üyesi işçiler üç
tik-İş üyesi 50 işçi greve başladı. Grev 4 Mayıs
işçinin işten atılmasına karşı direnişe geçtiler.
1970 tarihine kadar sürdü.
29 Eylül’de Direnişteki Rabak işçilerinin istekleri-
nin tamamı Maden-İş’in işverenle imzaladığı pro- 15-18 Aralık 1969
tokolle kabul edildi.
TÖS ve İlk-Sen’in ortak çağrısıyla Büyük Öğret-
19 Eylül 1969 men Boykotu gerçekleştirildi. Boykota Türki-
ye’deki 156 bin öğretmenin 109 bini katıldı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyo-
nu (DİSK) Yönetim Kurulu yaptığı toplantıda Ekim
Her ne kadar adına boykot denilse de bu uygulama
ayında yapılacak milletvekili genel seçimlerinde
biçimi bakımından öğretmenlerin genel grevi ola-
Türkiye İşçi Partisi’ni desteklemeye karar verdi.
rak anılmaya değer bir eylem oldu. Yapılan çağrı-
da şu talepler öne çıktı: “Yetkili hükümet temsilci-
EKİM si, yetkili temsilcimizle görüşmeyi ve sonunda bir
ortak protokol imzalamayı kabul ve beyan etme-
4 Ekim 1969 lidir. Bu protokolde ilk iş olarak, yabancı uzman-
ların ve barış gönüllülerinin bütün eğitim kurum-
12 Ekim'de yapılacak genel seçimler nedeniyle si-
yasi partilere tanınan radyo konuşmaları hakkı larından atılacağı ve zehirli niteliğini saptadığımız
çerçevesinde DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler yabancı malzemeli beslenme eğitimin durdurula-
TİP adına bir konuşma yaptı. cağı belirtilmelidir.”
27 Aralık 1969
6 Ekim 1969
Basın Savcılığından bir yetkili, cumartesi ve pa- Bursa’da DİSK Bölge Temsilcisi Hayrettin Sadak ile
zar günü TİP adına radyo konuşması yapan Kemal sekreteri Mustafa Ertunguş tutuklandı. Lastik-İş
Türkler ile Attila Aşut'un “Sınıflar arasında kin ve sendikası Bursa şubesine polis tarafından yapılan
düşmanlık yaratacak” şekilde konuştukları gerek- baskınla el konan ve TİP, TÖS ve Rıza Kuas imza-
çesiyle haklarında soruşturma açıldığını bildirdi. sını taşıyan 4 bine yakın bildirinin “hükümet aley-
hinde” ve “halkı tahrik edici nitelikte” olduğu iddia
edildi.
KASIM
20 Aralık 1969
14 Kasım 1969
İzmir’de Torna Tesviye Klima Fabrikası’nda çalışan İzmir’de Kent Lastik Fabrikası’nda çalışan Las-
Maden-İş üyesi 17 işçi greve başladı. Grev 19 Ocak tik-İş üyesi 50 işçi greve başladı. Grev 4 Mayıs
1970’de sona erdi. 1970 tarihine kadar sürdü.
618 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1969
29 Aralık 1969 31 Aralık 1969
İstanbul Topkapı’daki İbrahim Gamgam’a ait Ga- Gamak Fabrikası’nda Şerif Aygün’ün ölümüyle so-
mak Elektrik Motorları Fabrikası’nda çalışan Ma- nuçlanan olaylarla ilgili olarak polisler hakkında
den-İş üyesi işçiler 22 Aralık sabahında fabrikaya da soruşturma açıldı. Ölen işçi Şerif Aygün için bü-
geldiklerinde karşılarında polisleri buldular. İşve- yük bir cenaze töreni düzenlendi.
ren hammadde yokluğu nedeniyle fabrikayı 4 Ocak
1970 tarihine kadar kapattığını ve 125 işçiyi çıkar-
dığını açıkladı. Maden-İş işverenin yasadışı lokavt
uyguladığını savundu ve direneceklerini ilan etti.
29 Aralık’ta ücret alacakları için işyerine gelen iş-
çileri polis engelledi ve fabrikaya girmek isteyen
işçilere ateş açtı. Polisin açtığı ateş sonucunda, işçi
Şerif Aygün yaşamını yitirdi, 2’si ağır olmak üzere
4 işçi yaralandı. Büyük tepkiye neden olay sonra-
sında İstanbul’un her yerine Aygün’ün resmini içe-
ren afişler asıldı ve saldırı protesto edildi.
1970
OCAK ŞUBAT
19 Ocak 1970 13 Şubat 1970
İzmir’de Feko Sanayi ve Ticaret Komandit şirke- DİSK’in 3. Olağan Genel Kurulu İstanbul Yeşil-
tinde çalışan Maden-İş üyesi 15 işçi, 140 gün sü- yurt’taki Çınar Oteli Toplantı Salonu’nda toplandı.
ren bir grev yaptı. İşveren de lokavt ilan etti. Grev 15 Şubat’ta sona eren Genel Kurul’da Kemal Türk-
8 Haziran’da sona erdi. ler yeniden DİSK Genel Başkanı seçildi.
31 Ocak 1970
DİSK ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler MART
öncelikle ulusal kaynakların tam kullanılmasını
istedi ve “Türkiye ortak pazar ülkeleriyle boy öl- 25 Mart 1970
çüşemez.” dedi. İstanbul, Alibeyköy’deki Sungurlar Isı Kazan ve
Teshin Cihazları Fabrikası’nda çalışan işçiler Çe-
lik-İş’ten ayrılarak T. Maden-İş’e üye oldular. İş-
veren işçilerin T. Maden-İş’ten ayrılması için baskı
yapmaya başladı. Bunun üzerine 600 işçi işyerin-
de oturma eylemi başlattı. İşverenin T. Maden-İş
üyelerine baskı yapılmayacağını açıklaması üze-
rine aynı gün akşam eylem sonlandırıldı.
DİSK GÜNCESİ | 619
1970
NİSAN MAYIS
7 Nisan 1970 4 Mayıs 1970
İstanbul’da İzsal Döküm Fabrikası’nda Maden-İş’e İşverenin daha önceki işgal sonucu protokolle ka-
bağlı 700 işçi toplu sözleşme görüşmelerinin çık- bul ettiği hakların uygulanmaması ve hiçbir gerek-
maza girmesi üzerine greve başladı. Anlaşmaya çe gösterilmeksizin aralarında işyeri temsilcisinin
varılması üzerine grev 10 Nisan 1970’de sona erdi. de bulunduğu altı işçinin işten atılması üzerine 4
Mayıs 1970 sabahı Sungurlar’da üretim durdu ve
8 Nisan 1970 fabrika aynı yıl içinde üçüncü kez işgal edildi. İş-
çiler işten çıkarılan işçilerin geri alınmasını ve Çe-
İstanbul’daki Sungurlar Kazan Fabrikası’nda T. Ma-
lik-İş adına kesilen aidatların T. Maden-İş’e öden-
den-İş üyelerine üyelikten ayrılmaları için bas-
mesini talep etti.
kıların yoğunlaşması ve haklarının ödenmemesi
nedeniyle işçiler fabrikayı işgal etti. İki gün süren
8 Mayıs 1970
işgalin ardından işveren T. Maden-İş ile bir proto-
kol imzaladı ve işbaşı yapıldı. Pazartesi gününden beri işgal altında tutulan
Sungurlar fabrikası 7 Mayıs gecesi jandarmaya
29 Nisan 1970 teslim edilerek boşaltıldı.
Çatalkaya matbaasında baş temsilcinin işten çı-
13 Mayıs 1970
karılmasını protesto eden Basın-İş üyesi 200 işçi
oturma grevi yaptı. Sungurlar işçileri işbaşı yapmadı ve patronu fab-
rikaya sokmadı. Askerlerin fabrikayı kuşatma-
30 Nisan 1970 sı üzerine yapılan görüşmeler sonucunda işçiler
fabrikayı boşaltma kararı verdi. Fabrika boşaltı-
DİSK Yürüt-
lırken yönetimin geçici olarak askerlere bırakıldı-
me Kuru-
ğı hakları verilmezse yeniden harekete geçileceği
lu 30 Nisan
açıklaması yapıldı. İşçiler bir yürüyüş daha yapa-
1970 tarihin-
rak fabrikanın karşısında beklemeye başladı.
de 1 Mayıs
İşçi Bayra-
23 Mayıs 1970
mı nedeniy-
le bir bildiri Sungurlar’daki direniş nedeniyle İstanbul Vali-
yayımladı. si Vefa Poyraz’ın başkanlığında bir toplantı ya-
pıldı. İşveren toplantıda işten çıkarılan işçilerin
geri alınması, çalışılmayan günlerin ücretlerinin
ödenmesi, T. Maden-İş’in yetkili sendika olduğu-
nu kabul etti. İşçilerin taleplerinin kabul edilmesi
üzerine 25 Mayıs’ta üretim yeniden başlatıldı.
620 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1970
polis tarafından yakalanmasını istedi. Aralarında
HAZİRAN DİSK genel başkanı Türkler’in de olduğu çok sayı-
13 Haziran 1970 da DİSK yöneticisi gözaltına alındı.
Sendikaların örgütlenme ve toplu sözleşme hakla- ODTÜ öğrencilerinin 17 Haziran günü yaptıkları fo-
rında değişiklik içeren tasarının 12 Haziran gecesi rumda DİSK’e bağlı işçilerin giriştikleri fabrika ha-
Millet Meclisi’nde kabul edilmesi üzerine DİSK, ta- reketlerini desteklediklerini belirtmek ve işçilerin
sarının sendika seçme özgürlüğünü ve faşist sen- yanında olduklarını bildirmek için aldığı iki günlük
dikacılığın temellerini atacağını söyleyerek genel boykot uygulanmaya başladı.
direniş kararı aldı.
18 Haziran günü Ankara Rüzgârlı Sokak’ta bulu-
14 Haziran 1970 nan aynı zamanda Maden-İş sendikasının şubesi
de olan DİSK Bölge Temsilciliği 50 kişilik bir grup
DİSK’e bağlı sendikaların İstanbul, Ankara, İzmir,
tarafından basılarak tahrip edildi.
Kocaeli ve Sakarya işyeri temsilcileri 14 Haziran
günü DİSK Genel Merkezinde yaptıkları ortak top- 19 Haziran 1970
lantı sonunda Meclisteki tasarılar geri alınıncaya
kadar bugünden itibaren başlamak üzere “çalış- 15-16 Haziran direnişi nedeniyle İstanbul’da 44 kişi
mamak” suretiyle ve diğer çeşitli eylemlerle dire- tutuklandı. İzmir’de DİSK’e bağlı 13 işyerinde işçiler
niş kararı aldı. pasif direnmeye geçti.
274 sayılı Sendikalar ve 275 sayılı Toplu Sözleşme, Adalet, Anayasa ve Sosyal İşler Komisyonu üyele-
Grev ve Lokavt kanunlarında yapılması planlanan rinden kurulu Cumhuriyet Senatosu Geçici Komis-
ve işçilerin sendika seçme özgürlüklerine geniş öl- yonu 274 sayılı Sendikalar Kanunu’nda bazı değişik-
çüde kısıtlamalar getirecek değişiklikleri protesto likler içeren kanun tasarısının tümünü kabul etti.
etmek için DİSK İstanbul ve İzmit’te direnişe geçti.
21 Haziran 1970
17 Haziran 1970 Türk-İş Yönetim Kurulu 274 ve 275 sayılı yasalarda
DİSK’e bağlı işçiler ile Dev-Gençli öğrenciler 16 Ha- değişiklik yapılmasını öngören tasarının Anayasaya
ziran günü Ankara sanayi çarşısında yürüyüş yap- aykırı olduğunu öne süren bilim insanlarına verdi-
mak istedi. Polis saldırısı sonucu 19 işçi ve 51 öğrenci ği cevapta, “Bunların arasında bu konudaki teklifi
gözaltına alındı. hazırlayan partiye mensup olanların da bulundu-
ğunu” iddia etti.
18 Haziran 1970
23 Haziran 1970
274 ve 275 sayılı yasaların değiştirilmek istenmesi-
DİSK Genel Başkan vekillerinden Rıza Kuas ile Ke-
ni protesto etmek için İzmir’de Lastik-İş, Maden-İş
mal Nebioğlu yayınladıkları basın bildirisinde “poli-
ve Gıda-İş’e bağlı işyerlerindeki işçiler bir gün sü-
sin nezarete aldığı işçileri dövdüğünü’ belirtiler. Bu
reli grev yaptı.
konuda Sıkıyönetim Komutanlığı’na başvurdukla-
15-16 Haziran direnişinden sonra Sıkıyönetim ila- rını açıkladılar. Aynı açıklamada bazı işverenlerin
nıyla birlikte komutanlık, olayların tahrik ve teş- sıkıyönetimden yararlanarak bazı işçi temsilcileri-
vikçisi oldukları iddiasıyla tespit edilen 80 kişinin nin iş akitlerini feshettiklerini bildirdiler.
DİSK GÜNCESİ | 621
1970
28 Haziran 1970 21 Temmuz 1970
İngiltere’nin en büyük iki sendikası Maden İşçile- Alman Çiftliği’nde çalışan Toprak-İş üyesi işçiler Gö-
ri Sendikası (AEU) ve Ulaştırma İşçileri Sendikası nen’deki DİSK üyesi Maden-İş dinlenme tesislerini
(TWU) 15-16 Haziran direnişiyle ilgili DİSK yöneti- işgal etti. 90 işçi yaptıkları bu hareketle sendikala-
cilerini desteklediklerini bildirdi. rının bir ilgisi olmadığını, sadece kendilerinin biraz
da dinlenmeye hakları olması gerektiğini söyledi.
29 Haziran 1970
DİSK Genel Başkan vekilleri Rıza Kuas ve Kemal Ne-
bioğlu basına verdikleri demeçte “İşçinin Anayasal AĞUSTOS
direnişine ve ihtarına rağmen Anayasa’da mevcut
2 Ağustos 1970
işçi haklarının kaldırılmasında ısrar ediliyorsa, o
ülkede faşizme gidilmek istendiğinin belirgin ör- DİSK Genel Başkan Vekili Kemal Nebioğlu, Türk-İş’e
nekleri var demektir” dedi. bağlı çevrelerden sendikaların kapatılmasına ilişkin
çıkan haberlerle ilgili olarak yaptığı açıklamada ne
30 Haziran 1970 Çalışma Bakanlığı’nın ne de Türk-İş’in sendika ka-
DİSK Genel Başkan vekilleri Rıza Kuas ve Kemal Ne- patma ya da kendiliğinden sendikaların temsil ka-
bioğlu basına verdikleri demeçte işçi yardımlaşma biliyetini tespit yetkisi olmadığını söyledi.
kurumu “İYAK” tasarısı Türk-İş ve iktidarın yeni bir
oyunun peşinde olduklarını söylediler. 4 Ağustos 1970
DİSK Yönetim Kurulu toplantısı Çorlu’daki DİSK
Trakya Bölge Temsilciliği’nde Kemal Nebioğlu baş-
TEMMUZ kanlığında yapıldı. Toplantının ağırlıklı gündemini
15-16 Haziran sonrası gelişmeler ve 274 ve 275 sa-
4 Temmuz 1970 yılı yasalarda değişiklik yapan 1317 sayılı Yasa’nın
15-16 Haziran olayları nedeniyle İstanbul’da 17 iş- Anayasa’ya aykırılıkları idi.
yerinden 422 işçi çıkarıldı. DİSK işverenlerin çe-
şitli nedenlere dayanarak kendisine bağlı sendika 6 Ağustos 1970
mensubu işçilerin işlerinden çıkarılmalarına engel
Aliağa rafinerisi inşaatında çalışan Yapı-İş üyesi iki
olması için Sıkıyönetim Komutanlığı’na başvurdu.
yüz seksen işçi 6 Ağustos'ta greve başladı. İşveren,
grevi kırmak için çeşitli baskı yöntemlerine baş-
8 Temmuz 1970
vurdu. 22 Ağustos'ta şantiyeye mühendisleri taşı-
DİSK Genel Başkan vekilleri Rıza Kuas ve Kemal yan aracın şoförü Yapı-İş Genel Başkanı Necmettin
Nebioğlu imzasıyla Akşam, Cumhuriyet ve Milliyet Giritlioğlu'nu öldürdü. İşçiler tarafından yakalanan
gazetelerinde bir çağrı yayımladı. Çağrıda, “Ana- şoförün AP'li olduğu ve işveren tarafından yönlen-
yasa’daki temel hakları yok edici tasarılara karşı dirildiği açıklandı. Giritlioğlu daha önce Karadeniz
direnen devrimci işçilerden tutuklanan ile bu ola- Ereğli’de Maden-İş sendikasında çalışmıştı.
ğanüstü durumdan yararlanılarak işten çıkarılan-
lara ve ailelerine DİSK gerekli yardımı yapmaktadır.
Ancak bu olumsuz koşulların süresi ve etkileri gö-
zetilerek bir bağış kampanyası öngörülmüş ve bir
hesap açılmıştır. Anayasadan yana tüm devrimci
kuruluşların, toplulukların ve kişilerin bu kampan-
yaya katılmaları tarihi görevleridir” denildi. .
622 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1970
EYLÜL EKİM
11 Ekim 1970
1 Eylül 1970
DİSK Ankara Bölge Temsilcilisi Uğur Cankoçak İçiş-
Otomarsan Fabrikası’nda Maden-İş ve Metal-İş’e
leri Bakanlığı'nda bir araya gelen bakanlar ve işveren
bağlı işçiler arasında çıkan olaylardan sonra Ma-
temsilcilerinin işçi sınıfının Anayasal haklarını elle-
den-İş’e bağlı 64 işçi işveren tarafından işten çıkarıldı.
rinden almak için gizli kararlar aldıklarını açıkladı.
11 Eylül 1970
13 Ekim 1970
15-16 Haziran olaylarının sonrasındaki sıkıyöneti-
Gislaved lastik Fabrikası’nda çalışan Lastik-İş üyesi
mi fırsat bilen Derby işvereni Kauçuk-İş’i yeniden
1.300 işçi 15-16 Haziran tarihlerine ait ücretlerinin
devreye soktu. İşyerinde Kauçuk-İş adına hareket
ödenmemesini protesto etmek amacıyla oturma
eden eli sopalı kişiler Lastik-İş üyelerini taciz etme-
grevine başladı.
ye, işyeri dışında darp etmeye başladı. Artan gerilim
çatışmaya dönüştü. 11 Eylül’de işyerinde yaşanan
saldırı sırasında 4 Lastik-İş üyesi yaralandı. Las- 15 Ekim 1970
tik-İş olaylar nedeniyle bir açıklama yaparak ça- Polis ve jandarma direnişteki Gislaved işçilerine
tışmanın işveren ve Kauçuk-İş tarafından düzen- saldırdı. İbrahim Çapkan adlı işçi polis kurşunuyla
lendiğini, işçilerin çalışmasının zorla engellenmeye öldürüldü. 16 işçi ve 15 polis yaralandı. Ertesi gün 11
çalışıldığını belirterek, referandum talebini yeniledi. işçi tutuklandı. 20 Ekim’de 103 işçi işten çıkarıldı.
(Ayrıntılar ana metinde).
12 Eylül 1970
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler ile 26 sendika 15 Ekim 1970
yönetici ve temsilcisinin yargılanmalarına 11 Ey- DİSK’e bağlı Tüm-İş sendikasına üye 616 işçi Tar-
lül günü 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde sus Basma Fabrikası’nda greve başladı. Grev 28
devam edildi. Aralık’ta sona erdi.
1970
KASIM ARALIK
10 Kasım 1970 30 Aralık 1970
Bossa Fabrikası’nda daha önce işgale katılan 10 DİSK Yürütme Kurulu, Türk-İş’in Ankara’daki ge-
işçinin işten çıkarılmak istenmesi üzerine fabrika nel merkez binasına patlayıcı madde atılmasını
1.000 işçi tarafından işgal edildi. 12 Kasım’da DİSK’e protesto eden ve kınayan bir açıklama yapılması
bağlı işgalci işçilerin fabrikadan Teksif’e bağlı işçi- karara aldı. Kararda DİSK’in fikir mücadelesi yap-
lerce çıkarılmak istenmesi üzerine çatışma çıktı. tığını, kaba kuvvetten yana olmadığını içeren gö-
Polis ve jandarma olaya müdahale etti. 60 işçi, 27 rüşlerin bir basın açıklamasıyla basına ve TRT’ye
polis yaralandı. 160 işçi gözaltına alındı. 12 işçi tu- verilmesine belirtildi.
tuklandı. 16 Kasım’da 140 işçinin işine tazminatsız
olarak son verildi. 31 Aralık 1970
İstanbul’da Grundig Radyo Pikap Fabrikası’nda ça-
11 Kasım 1970
lışan ve Maden-İş üyesi olan 185 işçi greve başladı.
Adana’da Teksif'ten ayrılıp DİSK’e geçen işçiler Pak- Grev 30 Nisan 1971 tarihinde sona erdi.
taş fabrikasını işgal ettiler.
16 Kasım 1970
Jandarma ve polis kordonu altında bulundurulan
Bossa ve Paktaş fabrikalarında sabahtan itibaren
işbaşı yapılması kararlaştırıldı.
17 Kasım 1970
Bir gün önce sabahtan itibaren işbaşı yapan Bossa
Fabrikası’nda iki vardiyada çalışan 140 işçinin iş-
lerine son verildi.
1971
1971
12 Şubat 1971 22 Mart 1971
Kuruluşunun dördüncü yıl dönümü nedeniyle 12 Gaziantep’te polis DİSK, Dev-Genç ve TÖS şubele-
Şubat günü bir bildiri yayınlayan DİSK, “Türkiye’nin rinde arama yaptı.
derin, ekonomik, sosyal ve siyasal bunalım içinde
bulunduğunu” belirtti ve örgütün sömürü ve ya- 29 Mart 1971
bancılaşmaya karşı en etkin mücadele örneğini
İstanbul Topkapı’da İbrahim Ethem İlaç Fabrika-
verdiğini bildirdi.
sı’nda Kimya-İş üyesi 410 işçi sendikalı büro per-
16 Şubat 1971 soneli üzerine baskı yapması ve sendika üyesi 2 iş-
çiyi işten çıkarması nedeniyle oturma grevi yaptı.
İzmit’te Eternit A.Ş. işyerinde çalışan Serçip-İş üyesi İşveren, 31 Mart’ta tamirat yapılacak gerekçesiyle
120 işçi greve başladı. 26 Nisan’da grev bitti. fabrikayı kapattı.
1971
MAYIS TEMMUZ
18 Mayıs 1971 2 Temmuz 1971
Başbakan Nihat Erim tarafından yapılan açıkla- DİSK Ankara Temsilcisi Uğur Cankoçak, yazı işle-
mayla Balyoz Harekâtı adıyla yaygın bir tutuklama ri müdürlüğünü yaptığı DİSK gazetesinde yayın-
dalgası yaşandı. Aralarında tanınmış yazar, edebi- lanan bir yazı nedeniyle yargılandığı mahkeme
tarafından 1,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Can-
yatçı, hukukçu, siyasetçi ve sendikacıların da ol-
koçak 1 yıl cezaevinde kaldı.
duğu 427 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar
arasında DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, DİSK
9 Temmuz 1971
Genel Sekreteri Kemal Sülker, DİSK yöneticile-
rinden Kemal Nebioğlu, Şinasi Kaya ve Hilmi Gü- Türk-İş üyesi on iki sendika ve federasyon Anka-
ner ile Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, Prof. Dr. Bahri ra’da yapılan Türk-İş Yönetim Kurulu’na ‘‘On İkiler
Raporu’’ olarak da bilinen ‘‘Türk İşçi Hareketi İçin
Savcı, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Fakir Baykurt, Çe-
Sosyal Demokrat Düzen İlkeler Amaçlar Yöntem’’
tin Özek, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Prof. Dr. İdris Kü-
başlıklı raporu sundu.
çükömer, Prof. Dr. Sabahattin Eyüboğlu, Azra Er-
hat, Prof. Dr. İsmet Sungurbey, Yaşar Kemal, Vedat 20 Temmuz 1971
Günyol, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Prof. Dr. Uğur
Anayasa Mahkemesi verdiği kararla TİP’i kapattı.
Alacakaptan, Sevgi Soysal, Emin Galip Sandalcı,
Altan Öymen, Erdal Öz, İlhan Selçuk, İlhamı Sos-
26 Temmuz 1971
yal, Doğan Avcıoğlu, Uğur Mumcu, Çetin Altan, Can
Yücel, Doğan Koloğlu, Muzaffer Erdost, Turhan Dil- Derby Lastik Fabrikası’nda Lastik-İş’e bağlı üye-
ligil, Bülent Habora, Vasıf Öngören ve öğretim üye- ler greve başladı. 23 Aralık’ta toplu sözleşme gö-
rüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanması üzerine
si Bülent Tanör de yer alıyordu.
grev bitti.
HAZİRAN AĞUSTOS
14 Haziran 1971
24 Ağustos 1971
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, 24 gündür gö-
DİSK Yürütme Kurulu toplantısında Başbakan
zaltında bulunduğu 10 kişiyi 13 Haziran gecesi sı-
Erim’e bir muhtıra sunularak sendikacılar ile ba-
kıyönetimce serbest bıraktı. İstanbul Sıkıyönetim
kanlar arasında yapılan toplantıya DİSK’i davet
Komutanlığı tarafından serbest bırakılanlar şun-
etmemesinin protesto edilmesine karar verildi.
lardır: Kemal Türkler (DİSK Genel Başkanı), Kemal
Sülker Okur (DİSK Genel Sekreteri), Şinasi Kaya
(DİSK yöneticisi), Hilmi Güner (DİSK yöneticisi),
Yaşar Kemal (Yazar), Prof. İsmet Sungurbey, Ne-
jat Sözge (sendikacı), Osman Sercan (işçi) ve Ra-
sih Nuri İleri.
DİSK GÜNCESİ | 627
1971
EYLÜL ARALIK
9 Eylül 1971 6 Aralık 1971
Berec Fabrikası’nda işçiler işverenin aidatlarını DİSK yöneticileri ve 25 sendika yöneticisinin davası
üye oldukları Kimya-İş yerine Türk-İş’e bağlı Pet- 2 Numaralı sıkıyönetim mahkemesinde başlandı.
rol-İş sendikasına kesmesi üzerine pasif direniş
gerçekleştirdi. Fabrikaya çok sayıda toplum polisi 24 Aralık 1971
gönderildi ve işçi temsilcileriyle polis arasında ya-
2 Numaralı sıkıyönetim mahkemesi, DİSK yönetici-
pılan görüşmelerin ardından 9 Eylül’de başlayan
leri Kemal Türkler, Kemal Sülker ve arkadaşlarının
çalışmama eylemi 10 Eylül’de sabah saat 4’te sona
hakkında açılan dava nedeniyle verilen görevsizlik
erdirildi.
talepleri hakkında bir karar vermek üzere duruş-
mayı başka bir güne erteledi.
KASIM
10 Kasım 1971
DİSK’e bağlı Hürcam-İş ile Çayırova Cam fabrikası
arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin anlaş-
mazlıkla sonuçlanması nedeniyle 1.377 işçi greve
başladı. 22 Aralık’ta varılan anlaşma üzerine grev
sona erdi.
1972
ŞUBAT MART
9 Şubat 1972 25 Mart 1972
Anayasa Mahkemesi, iki gün süren oturumun ar- 15-16 Haziran 1970 eylemleriyle ilgili olarak DİSK
dından 15-16 Haziran’a neden olan 1317 sayılı Ya- Genel Başkanı Kemal Türkler ve 26 arkadaşının
sa’nın bazı maddelerini iptal etti. Böylece DİSK’in duruşmasına 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı
ilk günden beri yapılan yasa değişikliğinin Anaya- 2 numaralı mahkemesinde devam edildi.
sa’ya aykırı olduğu tezi kanıtlanmış ve işçilerin ör-
gütlenme hakkı üzerindeki tehdit ortadan kaldırıl-
mış oldu.
628 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1972
EKİM ARALIK
5 Ekim 1972 21 Aralık 1972
Türk Demir Döküm Fabrikası’nda Maden-İş üyesi DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’e pasaport veril-
2.500 işçi, toplu sözleşme görüşmelerinde bir anlaş- memesi nedeni ile bağlı oldukları Uluslararası Me-
maya varılamaması üzerine greve başladı. 99 gün tal İşçileri Federasyonu Kongre ve Genel Yürütme
süren grev 11 Ocak’ta varılan anlaşmayla sona erdi. Kurulu toplantılarına katılamaması üzerine IMF,
İstanbul’a bir temsilci gönderdi.
24 Ekim 1972
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün mer-
kez ve taşradaki bütün işyerlerinde Besin-İş ve
Gıda-İş tarafından uygulanmasına karar verilen
grev, memleket sağlığı ve millî güvenlik bakımın-
dan sakıncalı görülerek Bakanlar Kurulu’nca 30
gün süreyle ertelendi.
1973
ŞUBAT MAYIS
12 Şubat 1973 14 Mayıs 1973
DİSK 4. Genel Kurulu 12-13 Şubat tarihlerinde Şiş- Kimya-İş üyesi 359 işçi Roche ve Abbott fabrika-
li'de, Nis Düğün Salonu'nda toplandı. DİSK Genel larında greve gitti. Mayıs ayı içinde grev sona erdi.
Başkanı Kemal Türkler Genel Başkanlığa, Kemal
Sülker Genel Sekreterliğe yeniden seçildi. 16 Mayıs 1973
DİSK tarafından Sendikalar Kanunu ile Grev ve Toplu
Sözleşme Kanunu’nda yapılması gereken değişik-
NİSAN liklere yönelik bir seminer düzenlendi. İstanbul’da-
2 Nisan 1973 ki Carlton Hotel’de yapılan seminer üç gün sürdü.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Genel
İzmit’teki Bastaş Fabrikası’nda çalışan ve Maden-İş
Başkan Kemal Türkler 274 ve 275 sayılı kanunların
üyesi olan 96 işçi greve başladı. Grev 20 Temmuz
uygulamasının, çalışma hayatında istenen düzeni
1973 tarihinde sona erdi.
bir türlü getiremediğini belirtti. Çelişen uygulama
ve kararların, işyerlerinde gerçek bir huzursuzlu-
18 Nisan 1973
ğun kaynağı olduğunu belirten Türkler, ILO’nun 87
İstanbul’da Bufer Fabrikası’nda çalışan 177 Maden-İş sayılı sözleşmesinin onaylanmamış olmasını büyük
üyesi işçi greve başladı. Grev 22 Eylül’de sona erdi. bir eksiklik olarak gördüğünü söyledi.
DİSK GÜNCESİ | 629
1973
31 Ağustos 1973
HAZİRAN
Tarafların karşılıklı olarak grev ve lokavt ilan et-
4 Haziran 1973 tikleri Ereğli Demir Çelik işletmelerinde işverenin
son görüşmelerde verebileceğini bildirdiği zam ve
Şenkaya Çelik Döküm Fabrikası’nda çalışan 65
sosyal haklar Maden-İş tarafından işçilerin oyuna
Maden-İş üyesi işçi 15 Eylül’e kadar sürecek olan
sunuldu. İşçiler yeniden grev dedi.
eyleme başladı.
DİSK yöneticilerinin yargılandığı 16 Haziran işçi
22 Haziran 1973 olayları davası dosyası davaya bakan İstanbul Sıkı-
T. Maden-İş yöneticileri yayımladıkları bildiri ile yönetim Komutanlığı 2 Numaralı askeri Mahkemesi
kanunun suç saydığı fiili överek halkı suç işleme- tarafından Uyuşmazlık Mahkemeleri kuruluncaya
ye tahrik ettikleri iddiasıyla yargılandıkları Anka- kadar işlemden kaldırıldı.
ra Toplu Basım Mahkemesinden beraat etti.
1973
13 Eylül 1973
KASIM
DİSK Yönetim Kurulu 8 ve 12 Eylül tarihlerinde ya-
pılan Yönetim Kurulu toplantısında 12 Ekimde yapı- 15 Kasım 1973
lacak milletvekili genel seçimlerine ilişkin alınacak
3 aya yakın bir süreden beri Ereğli Demir Çelik Fab-
tavrı tartıştı. Yapılan değerlendirmelerin ardından
rikası’nda devam eden grev Bakanlar Kurulu tara-
yapılan açıklama ile CHP’nin 12 Mart'tan sonra öz-
fından otuz gün süreyle ertelendi. Karar 15 Kasım
gürlüklerin ve işçi haklarının savunucusu olduğu-
1973 günlü Resmî Gazete’de yayımlandı.
nu belirtti. İşçi, köylü ve dar gelirlileri 14 Ekim se-
çimlerinde CHP’ye oy vermeye çağırdı. DİSK'in bu
20 Kasım 1973
çağrısı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca
soruşturma açıldı. DİSK Yönetim Kurulu 9 Aralık 1974 tarihinde yapı-
lacak belediye başkanları, belediye meclisleri, il ge-
nel meclisleri, mahalle muhtarları ve ihtiyar heyet-
leri seçimine ilişkin durum değerlendirmesi yaptı.
Alınan kararlar bir bildiri ile kamuoyuna açıklandı.
Yapılan açıklamada; “DİSK Yönetim Kurulu 20 Ka-
sım 1973 günü toplanarak, mahalli seçimlerde CHP
listelerine oy verme çağrısında bulunmayı oy birliği
ile kararlaştırmıştır” denildi.
1974
OCAK ŞUBAT
16 Ocak 1974 12 Şubat 1974
İstanbul’daki Emayetaş Fabrikası’nda çalışan 900 DİSK kuruluşunun 7. yılı nedeniyle bir bildiri yayım-
Maden-İş üyesi işçi, sendikanın aldığı karara uya- ladı. Genel Başkan Kemal Türkler, Genel Sekreter
rak greve başladı. Grev 23 Mayıs 1974 tarihinde Kemal Sülker ve Dinçer Doğu imzalarıyla yayım-
sona erdi. lanan bildiride, “DİSK eğitimde uyguladığı sınışla
bilinç verme çalışmalarının sonucu olarak, serma-
24 Ocak 1974 ye kesimlerinin çıkarlarını koruyan bir parti yerine
Tepe Mobilya Fabrikası’nda ASİS üyesi işçilerin CHP’ye oy vermiştir. Böylece bozuk düzenin tem-
grevi 100. gününü doldurdu. silcisi olan AP iktidardan uzaklaştırılmıştır” denildi.
1974
MART NİSAN
1 Mart 1974 5 Nisan 1974
Maden-İş ile Ereğli Demir Çelik fabrikaları arasın- İstanbul’daki Elektro Metal Fabrikası’nda çalışan
da meydana gelen toplu sözleşme uyuşmazlığı, Maden-İş üyesi 600 işçi toplu sözleşme müzakere-
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Abdülkerim Doğru’nun lerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine greve
başkanlığında tarafların yaptıkları görüşmede bir başladı. Grev 5 Nisan 1975’te 1 yılını doldurdu.
anlaşmaya bağlandı. 10 Şubat 1974 tarihinde im-
zalanan ve “toplu sözleşme redaksiyonu yapılıp 26 Nisan 1974
imzalanıncaya kadar, toplu sözleşme hükmünde
Anadolu Döküm Fabrikası’nda çalışan ve Maden-İş
geçerli” olan anlaşma tutanağı ile uyuşmazlık bir
üyesi olan 162 işçi greve başladı. Fabrikadaki işçiler
çözüme bağlanmış taraflar almış oldukları grev ve
daha önce Hür Maden-İş ismindeki sarı sendikadan
lokavt kararlarını kaldırdılar. Toplu sözleşmenin
kurtulmak için mücadele etmişlerdi.
son hali imzalandı ve yürürlüğe girdi.
İstanbul’daki Ülker Fabrikası’nda çalışan işçiler, 2.100 işçinin çalıştığı Otosan işyerinde Maden-İş’e
Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş’ten topluca istifa ede- üye 25 işçinin işten atılması üzerine işçiler 1 saatlik
rek Gıda-İş’e üye oldu. İşveren ve Tek Gıda-İş işçi- oturma grevi yaptılar.
lerin bu kararını kabul etmedi ve aylar süren san-
cılı bir dönem başladı.
MAYIS
19 Mart 1974
2 Mayıs 1974
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler: “Konut soru-
nunun en büyük sorunlardan biri olduğunu be- ICF Türkiye Koordinasyon Komitesi ile T. Ma-
lirterek, bu konuda bir standarda gidilmesinin den-İş tarafından ortak düzenlenen uluslarara-
zorunlu olduğunu, işçi konutlarının maliyetleri sı sendikacılık semineri İstanbul Belediye Sara-
düşürücü tedbirler alınması gerektiğini’’ söyledi. yı’nda gerçekleştirildi. DİSK Genel Başkanı Kemal
Türkler açılış konuşmasında 274 ve 275 sayılı sen-
26 Mart 1974 dikalar ve toplu sözleşme grev ve lokavt yasala-
rının değiştirilmesinde büyük yarar gördüklerini,
Mersin’de Anadolu Cam Sanayiinde Hürcam-İş
yasalara referandumun bir an önce getirilmesi, iş-
üyesi 150 işçi işten çıkarıldı.
çilere sendika seçme hakkı verilmesi gerektiğini
savunmuştur. Üç gün süren toplantıda ayrıca ICF
Mart 1974
Genel Sekreteri Charles Levinson ve TGWU yöne-
Maden-İş 1. Bölge Temsilciliğine bağlı işyerlerin- ticisi ve İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Bob Edwards
deki işçiler, kendi aralarında para toplayarak çe- da birer konuşma yaptı.
şitli işyerlerinin temsilci ve baş temsilcisinden
oluşan bir yardımlaşma komitesi kurdular. Komi-
tenin amacı, bölgeye bağlı işyerlerinde grev yapa-
rak direnen ve lokavta maruz kalan işçilere yar-
dım etmekti.
632 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1974
25 Mayıs 1974
TEMMUZ
İstanbul’daki Ülker Fabrikası’nda DİSK’e bağlı Gı-
da-İş sendikasına üye olan işçiler işverenin sen- 4 Temmuz 1974
dikalarını tanımaması ve Tekgıda-İş ile ilişkilerini
İçel’de kurulu Çukurova İplik Fabrikası’nda işçi-
sürdürmesi üzerine oturma eylemi yaptı. İşveren
lerin çoğunluğunun DİSK’e bağlı Tüm-İş’e geç-
fabrikaya polis çağırdı ve müdahale sırasında çok
melerine rağmen Türk-İş’e bağlı TEKSİF’in top-
sayıda işçi yaralandı.
lu sözleşme yapma girişimi tepkilere neden oldu.
İşyerindeki 450 Tüm-İş üyesi işçi direniş yaptı ve
fabrika önünden Atatürk anıtına kadar sessiz yü-
HAZİRAN rüyüş gerçekleştirildi. Sahte kayıt sorununun üst
3 Haziran 1974 noktaya taşındığı bir ortamda mahkeme sadece
kayıtlar üzerinden yaptığı değerlendirmede yet-
Sosyal-İş Zonguldak Amele Birliği işyerinde gre- kiyi TEKSİF’e verince işçiler 17 Ağustos’ta yeniden
ve gitti. üretimi durdurdu. Soruna Çalışma Bölge Müdür-
lüğü de dahil olsa da işveren verilen hiçbir sözü
8 Haziran 1974 tutmadı.
Hür Aydın gazetesi ve Aydoğdu Matbaası’nda ça-
lışan Basın-İş üyesi 42 işçi ücret anlaşmazlığı so- 10 Temmuz 1974
nucu greve başladı. Grev 18 Aralık’ta 560. günü- İzmit’te kurulu Petkim işyerindeki temsilci se-
nü doldurdu. Bu grev Türkiye’de o güne kadar en çimlerini Petkim-İş üyesi Ümit Tok kazandı. Ye-
uzun grev olma niteliğini taşıdı. nilgiyi kabullenemeyen sağcı işçilerden Reyhan
Başkoç, Tok’u tabanca ile vurarak katletti. DİSK
17 Haziran 1974 Genel Başkanı Kemal Türkler, Petkim-İş Genel
Çakır Albüm işyerinde çalışan Basın-İş üyesi iş- Başkanı Yılmaz Özdemir’e bir telgraf gönderdi.
çiler greve başladılar. Grev patronun işçilerin is- Türkler mesajında şu görüşleri dile getirdi: “İşye-
teklerini kabul etmesi üzerine 2 Temmuz’da sona ri sendika temsilcisi Ümit Tok kardeşimizin ölü-
erdi. mü bütün DİSK topluluğunu son derece müteessir
etmiştir. Sendikal mücadelenin fikir düzeyinden
kaba kuvvet ve silah kullanma şekline dönüştü-
18 Haziran 1974
rülmesi asla kabul edilmeyecek bir harekettir. Bu
DİSK Yönetim Kurulu, Sosyal-İş sendikasının üye- cinayeti işleyenlerin elbette cezasız kalmayacağı
lik başvurusunu değerlendirdi ve üyeliğe kabul inancıyla size ve bütün işçi kardeşlerimize baş-
edilmesine karar verdi. sağlığı diler, sendikacılığa kan bulaştıranları asla
affetmeyeceğimizden emin olmanızı rica ederim.”
22 Haziran 1974
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, asgari ücretler
konusunda komisyona katılmak üzere Hüküme-
te yazılı olarak başvurduklarını, ancak yürürlük-
teki yönetmelik gereğince katılamayacaklarını
söyledi.
DİSK GÜNCESİ | 633
1974
20-21 Temmuz 1974
EYLÜL
DİSK Yönetim Kurulu iki gün süren toplantısında
“Yunan cuntası tarafından Kıbrıs’ta yapılan dar- 13 Eylül 1974
be sonucunda ortadan kaldırılan Kıbrıs anayasal
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, Sosyal-İş’in Zi-
düzeninin ve bağımsızlığının yeniden kurulma-
raat Bankası Genel Müdürlüğü’nde başlatacağı
sı amacıyla garantör devlet olarak Kıbrıs’a çıkar-
grevi yasakladı.
ma ve indirme yapan Hükümetimizin bu konuda-
ki politikasının desteklenmesini” kararlaştırdı. Bu
17 Eylül 1974
karar doğrultusunda Cumhurbaşkanına, Başba-
kana ve Genel Kurmay Başkanına telgraflar gön- İstanbul’daki Ülker Fabrikası’nda işverenin işçile-
derildi. İşçiler arasında kan bağışı kampanyası ri Gıda-İş’ten istifaya zorlaması ve sendikayı tanı-
açıldı. İşçiler ve toplum devletin savaş fonuna kat- madığını açıklaması üzerine işçiler fabrikayı işgal
kı vermeye çağırıldı. etti. Kapılar kaynakla kapatıldı. Gece polis kapıla-
rı panzerle yıkarak fabrikaya girdi, çok sayıda işçi
elektrikli coplarla dövüldü. 16 işçi gözaltına alındı
AĞUSTOS ancak savcılık tarafından serbest bırakıldılar. 18
Eylül sabahı kapı girişine gelen Sabri Ülker ve Tek
2 Ağustos 1974 Gıda-İş yöneticileri Gıda-İş üyesi işçileri içeri al-
İstanbul’daki Ülker Fabrikası’nda bütün işçilerin madılar. İşveren 40 işçiyi ele başı oldukları gerek-
DİSK’e bağlı Gıda-İş sendikasına geçmesi üzerine çesiyle işten çıkardı.
işveren ve Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş gizlice toplu
sözleşme görüşmelerini başlattı. Durumu öğrenen 19 Eylül 1974
işçiler topluca Bölge Çalışma Müdürlüğüne giderek Başbakan Bülent Ecevit’in istifası hakkında ko-
şikâyette bulundu. Tek Gıda-İş 5 Ağustos 1974 tari- nuşan DİSK Genel Sekreteri Kemal Sülker “Sayın
hinde ücret zammı bile içermeyen bir toplu sözleş- Ecevit’in istifasının çok yerinde bir hareket olarak
meyi Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne gönderdi. görüyoruz hatta bu konuda geç kalmıştır diyebi-
liriz. Bu durumda en iyi yol erken seçimdir.” dedi.
20 Ağustos 1974
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, Kıbrıs Barış 30 Eylül 1974
Harekâtı nedeniyle basına ve TRT’ye bir açıklama DİSK Yönetim Kurulu, üyelik başvurusunda bu-
gönderdi. Açıklamada Fransa hükümetinin Kıbrıs lunan ASİS ve Baysen sendikalarının durumunu
konusundaki tutumu eleştirildi. görüştü. Yapılan değerlendirme sonrasında her
iki sendikanın da DİSK’e üyeliğe kabul edilmesine
27 Ağustos 1974 karar verildi.
DİSK Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili olarak uluslara-
rası işçi hareketini bilgilendirmek üzere bir uyarı
mektubu (muhtıra) yayımladı. Bütün uluslarara-
sı işçi federasyonlarına ve konfederasyonlarına
gönderilen yazıda Kıbrıs’ta cereyan eden hun-
harca cinayetler ve Türkleri yok etme girişimleri
hakkında bilgi verildi.
634 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1974
EKİM
6 Ekim 1974
İstanbul Ülker Fabrikası’nda çalışan bir grup işçi
Tek Gıda-İş yöneticisi Abdullah İren ile birlikte gelen
kişilerce saldırıya uğradı. Saldırganlar işveren ta-
rafından işten çıkarılan Gıda-İş üyesi Ahmet Özçe-
lik’i bıçakla yaraladı. Sendika Genel Başkanı Kemal
Nebioğlu aynı gün Vali Namık Kemal Şentürk’e bir
telgraf göndererek şunları belirtti: “Karşı sendika ve
İşveren işi yaralamaya vardırdı. Ve silah kullanmaya
başladı. Bu davranışı durdurmanızı ve mütecavizle-
rin Kanun çizgisi içine sokulmasını diliyorum.”
KASIM
8 Kasım 1974
7 Ekim 1974
Dökümay işyerinde Maden-İş ile yapılan toplu
Gislaved Lastik Fabrikası’nda 950 işçi greve başladı.
sözleşme görüşmelerinde anlaşmaya varılama-
Lastik-İş’in yürüttüğü grev, bir sendikanın Türki-
ması üzerine işçiler oturma grevine başladı. Üç
ye’de ilk kez işkolu düzeyinde grev uygulaması açı-
gün süren direniş sonunda işveren baş temsilci-
sından önem taşıyordu. Grev, 3 Ocak’ta toplu sözleş-
yi işe aldı.
me imzalanması üzerine sona erdi.
Basın-İş’e bağlı 150 basın işçisi İzmir Ticaret mat- Eskişehir’de maden işletmeciliği yapan bir Avus-
baasında greve başladı. Grev 1 Nisan 1975 tarihinde turya şirketi ile Maden-İş arasında devam eden
başarıyla sonuçlandı. toplu sözleşme görüşmeleri sırasında ücret ve
sosyal yardım konularında anlaşmaya varılama-
16 Ekim 1974 yınca ocaklarda greve gitme kararı alındı.
1975
24 Ocak 1975
OCAK
İzmir Urla Kimyevi Kireç Tesislerinde patron 56
3 Ocak 1975 işçinin 37’sinin işlerine sendikal faaliyette bu-
lundukları gerekçesiyle son verdi. Ölüm orucu-
İzmir’de TPAO’ya bağlı Aliağa Rafinerisinde Pet-
na başlayan 18 işçi yaptıkları açıklamada toplu-
kim-İş sendikasına üye 800 işçi işveren ile sen-
ca Keramik-İş Sendikası’na üye olmaları üzerine
dika arasındaki anlaşmazlığın çözümlenememe-
patronun önce 9 işçiyi işten çıkardığını, bu arka-
si üzerine greve başladı. Bakanlar Kurulu grevi 7
daşlarının yeniden işe alınması için direnen diğer
Ocak’ta bir ay süreyle ertelendi.
işçilerin de fabrika önünde noter kanalıyla işleri-
ne son verildiğini söylediler. İşçiler haklarını ala-
17 Ocak 1975 na dek direnişlerini sürdüreceklerini açıkladı.
İstanbul Halıcoğlu’daki Beko Teknik Sanayi A.Ş.
işyerinde işçilerin Maden-İş’e üye olmasına rağ-
men, Cevher-İş sahte üye kayıt fişleri ile Bölge ŞUBAT
Çalışma Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. Bu durum
iş mahkemesinde dava konusu oldu. Beko işçi- 3 Şubat 1975
leri mahkemeye giderek Maden-İş’e üye olduk- Tekstil İşçileri Sendikası 4. Genel Kurulu’nda alı-
larına ilişkin dilekçe verme girişimi polis enge- nan kararla DİSK’e katıldı.
liyle karşılaştı. Sultanahmet’teki Adalet Sarayı
önüne gelen işçilerin üzerine toplum polisleri 13 Şubat 1975
panzerlerle saldırdı. Bazı kadın işçiler yaralan- DİSK’in 8. Kuruluş yıldönümünde 15 işkolunda ör-
dı. 10 kadar işçi zorla karakola götürüldü. 18 işçi gütlü sendikası ve 270 bin üyesi olduğunu açık-
gözaltına alındıktan sonra mahkemede serbest layan Genel Sekreter Kemal Sülker; “DİSK’in işçi
bırakıldılar. sınıfının gerçek çıkarlarını savunmak, sarı sendi-
kacılık oyunlarını bozmak, anayasal haklarımızı
19 Ocak 1975 korumak ve geliştirmek yolunda 8 başarılı yıl ge-
ride kalmıştır” dedi.
Kimtaş Kimyevi Kireç Fabrikası’nda, sendika de-
ğiştirdikleri nedeniyle 9 işçinin işten çıkarılma- Maden-İş üyesi işçilerin İstanbul Silahtarağa’da-
sını protesto etmek amacıyla DİSK’e kayıtlı 19 ki Elektrometal Fabrikası’ndaki grevi 315. günü-
işçi Hasan Tahsin anıtı önünde “ölüm orucuna” nü doldurdu.
başladı.
24 Şubat 1975
24 Ocak 1975 Northen Electric Fabrikası’nda çalışan 1.300 işçi
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, kalorifercile- Tek Met-İş sendikasından ayrılarak, DİSK’e bağ-
rin grevini süreksiz olarak yasakladı. Kapfer Ge- lı Maden-İş’e geçmek istedi. İşverenin Maden-İş'i
nel-İş’in aldığı grev kararı özellikle siyasi parti li- tanımaması ve gözdağı vermek için 20 işçiyi iş-
derlerinin evlerinde ve TRT’de uygulandı. ten atması üzerine işyerinde direniş başladı. 13
Mart’ta direnişteki işçiler polisin saldırısına uğra-
ASİS’e bağlı 400 işçinin çalıştığı Tepe Mobilya dı. 27 işçi polis tarafından gözaltına alındı. Direniş
Fabrikası’nda patron 17 işçinin işine son verince 31 Mart’ta işçilerin bütün isteklerinin kabul edil-
işçiler iş yavaşlattı ve yemek boykotuna başladı. mesi üzerine sona erdi.
636 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
1975
26 Şubat 1975 13 Mart 1975
Tarsus’ta kurulu Çukurova Makine İmalat Sanayii Sosyal Sigortalar Kurumu’nun Diyarbakır, Gaziantep,
işyerinde Maden-İş üyesi 356 işçi greve başladı. Antalya, Kütahya, Eskişehir, İzmit, Samsun, Manisa
Daha önce toplu sözleşme görüşmelerinin anlaş- ve Zonguldak şubelerinde Sosyal-İş’e üye 5.000 işçi,
mazlıkla sonuçlanması üzerine bu işyerinde Ekim SSK’nin sözleşmede işçi oldukları belirtilen 3.500 ki-
1974’te grev kararı alındı, ancak sıkıyönetim uy- şiyi memur sayması üzerine greve başladı. Ankara
gulaması nedeniyle greve izin verilmedi. İşveren İş Mahkemesi grevi durdurma kararı aldı.
bu arada 26 işçinin işine son verdi. 26 Ağustos’ta
işçiler Tarsus’tan Mersin’e kadar yürüyüş düzen- Diyarbakır’da Amerikalılara ait Silvan 1 Eylül son-
ledi. 220 gün süren grev 4 Ekim’de tarafların an- daj kuyusunda çalışan Kimya-İş’e üye 40 işçi gre-
laşması üzerine sona erdi. ve başladı.
23 Mart 1975
28 Şubat 1975
Çalışma Bakanlığı iş müfettişlerinin direnişe geçme-
İstanbul’da kurulu Elka Fabrikası’nda Türk-İş’e
leri nedeniyle DİSK’e bağlı ASİS, Basın-İş, Lastik-İş,
bağlı Ağaç-İş ile DİSK’e bağlı ASİS arasında uyuş-
Sosyal-İş, Yeni Haber-İş, Baysen-İş, Kimya-İş, Ma-
mazlık sürerken, işverenin ASİS üyesi 4 işçiyi iş-
den-İş, Turizm-İş ve Petkim-İş sendikaları ortak bir
ten çıkarması ve ASİS yöneticilerinin işyerine
açıklama yaparak müfettişleri desteklediklerini ve
girmemesi için jandarma çağırması üzerine işçi-
eylemin yasal olduğunu söyledi.
ler direnişe geçti.
24 Mart 1975
1975
22 Nisan 1975
NİSAN
DİSK Yönetim Kurulu toplantısında Yeni Haber-İş,
5 Nisan 1975 Tek Bank-İş ve Kapfer Genel-İş sendikalarının
Kocaeli’de Bek Tuğla Fabrikası’nda Keramik-İş üyesi DİSK üyeliğine kabul edilmesini kararlaştırdı.
66 işçisi greve başladı.
Ekler
EK 1
Türk-İş Üyelİğİnden Ayrilma Hakkinda Rapor
Sayın Delegeler, değerli arkadaşlar,
Sendikalar olarak önemli bir kararın eşiğindeyiz. Sendikalarımız yetkili organları daha
önce yaptıkları toplantılarda Türk-İş Konfederasyonundan ayrılma kararı almış ve bu ka-
rarın uygulanması için Genel Yürütme Kurulları görevlendirilmişti. İşte bugün; alınan bu
prensibi görüşecek ve Kongremizin kararıyla yeni bir döneme girmiş bulunacağız.
Sendikalarımızın bu ilke kararını almasının nedenlerini özet olarak sizlere sunmak ve ona-
yınızı almak isteriz.
Niçin Türk-İş’ten ayrılmak istiyoruz?
1) Çünkü Türk-İş, Ana Tüzüğünde yazılı ilkeleri ve kongrelerinde alınan kararları artık uy-
gulama gücünü yitirmiştir.
Örnekler: Türk-İş Ana Tüzüğünün 3. mad. B ve D fıkralarında, işçilerin adil bir ücret elde et-
meleri ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi amaç edinilmiştir. Türk-İş Ana Tüzüğünün. 7.
maddesi, vazgeçilmez bir prensip olarak kendi amaç ve ilkelerine aykırı hareket edenle-
rin Türk-İş’ten çıkarılmasını öngörmüştür. Oysa Türk-İş, insanlık onuruna uygun bir ücret
elde etmek isteyen ve bu amaçlarına ulaşmak için yasaların tanıdığı grev yapma hakkı-
nı kullanan Paşabahçe işçilerinin bu grevini destekleyen emekten yana sendikaları geçici
olarak üyelikten çıkarma kararı almıştır.
Türk-İş Ana Tüzüğünün 5. maddesinin F fıkrası uyarınca, Türk-İş bünyesinde federasyon
ve sendika olarak ayrı ayrı temsil edilen kuruluşlar, 6 ay içerisinde birleştirilmelidir. Buna
uymayanlar kesinlikle ihraç edilir.
Durum böyle olduğu halde, Türk-İş bu ilkeyi de uygulayamamıştır. Böylece Türk-İş, bünye-
sinde türlü iş kollarında irili ufaklı sendikaların kurulmasına açık kapı bırakarak, işçi hak-
larının çiğnenmesine göz yummuştur.
2) Sendikalar kanununa göre çıkarılan işkolu yönetmeliğinin hazırlanışında uluslarara-
sı normlar kasten bir kenara itilmiş, işkolları, işçi örgütlerinin başında bulunanların politik
görüşlerine göre düzenlenmiştir. Bunun sonucu olarak da ana işkolları parçalanmış, işçiler
güçsüz bırakılmıştır.
3) Türk-İş, bütün bu sayılanlarla yetinmeyerek, Ana Tüzüğündeki hükümleri açıkça ve hiç-
bir sakınca duymadan savsaklamış, böylece kanun önünde gayrimeşru bir örgüt durumu-
na düşme tehlikesini bile göze almıştır. Öte yandan Türk-İş yöneticileri, kendi kişisel çı-
karlarına uygun bir yaşantının içinde, sendikalar arası dayanışma ruhuna aldırış etmez
olmuşlardır.
Örnekler: Tüzüğün 20. maddesi uyarınca, üst üste üç ay süre ile aidatını ödemeyen bir ku-
ruluş, bu sürenin sonunda Türk-İş üyeliğine kendiliğinden kaybeder. Oysa 30 Eylül 1966
640 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
tarihindeki duruma göre, birçok kuruluşların 3-4 ayı aşkın bir Temsilcisine direktif veren Genel sekreter, bu direktiflere uygun
süreden beri aidat ödemedikleri anlaşılmıştır. Böylece Türk-İş, işler yapan temsilcisini yönetim kurulunda sigaya çektirmiş ve
hem sendikalar arası dayanışma heyecanını söndürmüş, hem de sorumluluğu temsilciye yüklemeye kalkışmıştır.
kanun karşısında bir çok üyesini kaybeder duruma gelmiştir.
7) Türk-İş Millî bir kuruluş olmaktan çıkmış, Amerikan yardımla-
4) Türk-İş, hangi iktidar işbaşında ise, onun paralelinde bir yol iz- rıyla ayakta duran bir kuruluş olmuştur.
lemeyi kendisi için baş ilke saymış, bu yüzden önemli hiçbir işçi
Örnekler: Türk-İş’in 1. Ocak. 1964’ten 31. Aralık 1965’e kadarki iki
sorununu çözümleyememiştir.
yıllık süre içinde düzenlediği bütçesi toplamı 9.182.783.71 liradır.
Örnekler: Türkiye’nin tüm ezilen yoksul işçilerini kapsayan asga- Bütçenin gelir bölümünde üye aidatı sadece 1,948.029.80 liradır.
ri ücret bir türlü günün yaşama şartlarına uygun adil ve insanlık AID yardımları ve bağışları, Türk-İş bütçesinin en dolgun bölümü-
onuruna yaraşır bir seviyeye getirilememiştir. Bir çok işkollarının nü teşkil etmiştir.
asgari ücreti hâlen birkaç yıl önceki hayat şartlarına göre uygulan-
8) Türk-İş kendi bütçesiyle ve kendi aidat geliri ile memurlarının
maktadır. Türkiye’de bugün asgari ücreti henüz bu ölçülere göre
aylıklarını veremez hale düşmüştür. Örnek: Türk-İş kadrosunda
bile tespit edilmeyen işkolları vardır. Asgari geçim indirimini yük-
bulunan 65 memurdan 32 sinin ücretini Türk-İş ödemektedir. Ge-
selten kanun 1966 yılında uygulanacakken, hükümetin bütçe açı-
riye kalan 33 memurun maaşlarını Amerikan Hükümeti, yani AID
ğını kapatmak için işçi ve dar gelirlilerden daha fazla vergi almayı
ödemektedir.
amaç bilen erteleme kararı, iktidar partisi milletvekillerinin oyla-
rıyla kabul edilmiştir. Bu durum karşısında Türk-İş Yönetim Kuru- 9) Türk-İş, Yurt gerçeklerine ve Türkiye şartlarına aykırı bir eği-
lu üyesi ve hatta birisi Türk-İş’in başkan vekili olan üç milletvekili tim politikası gütmekte, Amerikan Hükümetinin Türkiye’de uy-
işçilerin geçim indirimini yükseltecek bu kanunun uygulanmasını gulatmak istediği sendikacılık politikasına göre hareket etmek-
iki yıl sonraya bırakmak için kaldırılan parmaklara kendi parmak- tedir. Örnek: Türk-İş’in eğitim işlerini Amerika’lılar yürütmekte,
larını da katmaktan hiçbir sakınca duymamışlardır. Yani görevleri eğitim masraflarını Amerika’lılar ödemektedir. Amerikan Hükü-
Türk işçisinin yanında olması gerekenler işçinin az vergi ödeme- metinin bir örgütü olan AID, Türk-İş’e seminerler için 2 milyon
sini öngören kanunun aleyhinde gönüllü olarak oy vermişlerdir. 369 bin 294 lira 83 kuruş vermiştir.
Buna rağmen Türk-İş bu üyeleri hakkında herhangi bir koğuştur-
ma açmamıştır. Böylece Türk-İş, işçiler, ücretliler, tarımla ve hay- 10) Türk-İş, tam bağımsız, kişiliği olan, onurlu bir politika izlenme-
vancılıkla geçinen dar gelirliler ile köylülerden (toplamı 23,5 milyon sini isteyenlere karşı, yalnız Amerika’lıların çıkarına göre ayarla-
tutar) fazla vergi alınması karşısında kılım bile kıpırdatmamıştır. nan bir düzeni kurma eğilimindedir.
5) Türk-İş, toplum gerçeklerine aykırı düşen bir politika izlemiştir. Örnekler: 13. Temmuz. 1948 de yürürlüğe giren ve Türkiye ile Ame-
Böylece, işçi haklarının saklanması yolunu açıklıkla tıkamıştır. rika arasında imzalanan bir andlaşmaya göre, AID’nin Türkiye’de-
ki işyerlerinde çalışan işçilere, hiçbir Türk kanunu uygulanmaya-
Örnekler: Türk-İş partiler üstü politika diye bir terane tutturarak, caktır. Türk işçilerine tanınan ve tanınacak olan toplu sözleşme
gerçekte iktidara gelen her partinin dümen suyuna girmiş, Türki- grev ve benzeri hiç bir haktan AID işyerlerinde çalışan Türk işçile-
ye’nin en önemli üretici gücü olduğunda şüphe bulunmayan işçi ri istifade edemeyecektir. Türkiye Genel İşçiler Sendikası, AID’ye
sınıfının kanun yapacak bir güç olarak parlamentoya girme bilin- bağlı işçiler adına toplu sözleşme yapmak istemiş, fakat karşısına
cini köreltmeye kalkmıştır. Bu sınıfsal ihanetini örtebilmek için de bu ikili andlaşma dikilmiştir. Bunun üzerine, Türkiye-İş Sendikası
bir takım acayip ve komik yollara başvurmuş örneğin, seçimler- bir protesto yürüyüşü düzenlemiştir. Türk-İş, derhal bu yürüyü-
den önce 9 milletvekilinin seçtirilmemesi için kampanya açmış- şe cephe almıştır.
tır. Bu davranış ile seçimlerde ancak parti listelerine oy verildiği
Türk-İş, hiç bir zaman işçi haklarının tanımadığı Amerikan işyer-
gerçeğini bir yana atmış, adeta, partilerin proğram ve amaçları-
lerine bu imtiyaz veren İkili Andlaşmalara cephe almamıştır. Üs-
nı bilmezlikten gelmiştir. Kaldı ki, 9 milletvekilini seçtirmeme gibi
telik cephe alanlara iftira çamuru yağdırmıştır.
olumsuz bir yönde kanalize edilmek istenen aldatıcı çaba bile ve-
rimli olmamıştır. Çünkü Millet Meclisine seçtirilmemek istenen 11) Türk-İş, işçileri uyutucu ve işçi haklarının alınmasını güçleşti-
milletvekilleri bugün parlamentoda bulunmaktadırlar. Halbuki rici bir oyalama politikası içindedir.
asıl mesele hangi parti proğramının Türk işçisinden yana oldu-
ğunu tespit ederek cesur bir atılışla işçilerin o parti listelerine oy Örnekler: Türk-İş sözde toprak reformunu savunur. Hükümet,
vermelerini kanalize etmektir. toprak reformuna karşıdır. Türk-İş sözde dış ticaretin devletleş-
tirilmesini ister. Hükümet bu görüşü solculukla ithama kalkar.
6) Türk-İş, birbirleriyle çelişen ve birbirleriyle sahte dostluklar Türk-İş işsizlik sigortasını savunur görünür. Hükümet işsizlik si-
kuran bir yönetici kadrosunun elindedir. Bu kadro samimiyetsiz gortası diye kıdem tazminatını ortadan kaldıran bir tasarı hazır-
kişilerden kurulu bir kadrodur. lar. Türk-İş, Millî petrol politikasından yanaymış gibi davranır.
Hükümet Petrol boru hattını yabancıların eline geçirmeye yara-
Örnekler: Türk-İş Mali sekreteri senatör Ömer Ergün 780 sayı-
yacak bir çalışma gösterir. Türk-İş kalkınma planının sözde fi-
lı af kanununun «Yüksek Adalet Divanınca mahkûm edilenlerle
nansman kaynaklarının dar gelirlilerin sırtına yükletilmemesini
ilgili» 5. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
ister. Hükümet daha çok dar gelirlilerin sırtına binecek bir ver-
Bunu kendi siyasi akidesine aykırı bulan Türk-İş başkan vekili
gi politikası yürütür. Bütün iktisadi devlet teşekküllerinin yöne-
ve Milletvekili Hasan Türkay derhal harekete geçmiştir. Türkay,
timine işçilerin katılması kanun gereğidir. Fakat hükümet yalnız
Cumhurbaşkanı Sunay’a sunduğu bir muhtırada Ömer Ergün’ü
bir kaç iktisadi devlet teşekkülünde işçilere kısıtlanmış söz hakkı
Türk-İş tüzüğüne ve Anayasaya aykırı hareket etmekle suçlamış,
tanır, Türk-İş aldırış bile etmez. Türk-İş, öteden beri tarım iş ka-
senatörlükten azlini istemiştir.
nunun çıkarılmasını müdafaa ediyormuş pozunu alır. Tarım iş ka-
Paşabahçe grevi ile ilgili çalışmalar yapması hakkında 1. Bölge nunun hükümet çıkarmakta yarar görmez. İş kanununun tek işçi
EKLER | 641
çalıştıran işyerlerine teşmilini ister görünen Türk-İş Kanunun işçi 14) Türk-İş yöneticileri, işçilerin yaşama mücadelesinde topluca
haklarını kısıtlayacak biçimde kanunlaşması çabaları karşısında işten çıkarılmalarını ve sefaletin kucağına bırakılmalarını insanı
avutucu, tutucu, uyutucu bir politika izler. hayrette bırakacak bir şekilde savunmuşlardır.
12) Türk-İş bütün haklı grevlere karşı çıkmıştır. Örnekler: Anayasada lokavt bir sosyal hak olarak tanınmamıştır.
Fakat Türk-İş, işçileri sosyal adalete uygun bir hayat için müca-
Örnekler: Türk-İş, yetkisi olmadı, hatta kanunda yeri bulunmadığı dele ettikleri zaman açlığa mahkûm edecek lokavtı savunmuştur.
halde Kıbrıs buhranını ileri sürerek, grevleri durdurma kararı al- Lokavta karşı çıkanları suçlamıştır. Böylece yüzlerce deri işçisi
mış, bundan işçiler zarar görmüştür. (10 Ağustos 1964). lokavt yüzünden perişan olmuştur. Lokavtın savunucusu Türk-
Maden-İş’in Mannesmann Boru Fabrikası’ndaki grevinin başarı- İş, grev hakkının olduğu yerde lokavt da olur görüşünü savun-
sızlıkla sonuçlanması için Türk-İş, Ankara’da çeşitli manevralar muştur. Oysa Fransa’da hem de metal sanayiini ilgilendiren bir
çevirmiştir. davada, hâkim lokavtın greve eşit bir hak olamayacağına ve lo-
kavtın Fransa Anayasasına da aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu
Petrol-Boru hattı grevi, Türk işçilerine tanınmayan, fakat yaban- karardan bir parça alalım:
cı işçilere tanınan haklar yüzünden ilân edilmiştir. Yabancı bir or-
«Anayasa işçilere grev hakkını tanırken, bunun karşısında lo-
taklığın işverenine karşı grev yapan boru hattı işçilerini Türk-İş
kavtı bir hak olarak tanımaz. Gerçekten, Anayasa işçilere grev
suçlamaktan çekinmemiştir, böylece yabancı işverenleri koru-
hakkını tanırken, onların ekonomik gücü elinde tutan işverenden
muştur. (1 Ekim 1966)
bazı tazminatlar isteme hakkını kabul etmiştir. İşverene lokavt
İstanbul’da Bozkurt Mensucat Fabrikası işçileri grevini, işveren hakkı verilmesi işçilerin grev haklarının gasp edilmesi anlamına
kanunsuz diye kötülemeğe kalkışmıştır. Türk-İş, işveren ağzı gelir.» (İMF nin Aralık 1966 haber bülteni)
kullanarak ‘‘Bu grev hareketinin karşısında olduğunu» açıkla-
15) Türk-İş Maden-İş’in gelişmesini önlemeye, Maden-İş’e karşı
mada sakınca görmemiştir.
sarı sendikalar kurulmasına ve işçi gücünü parçalamaya büyük
Mersin’de, yabancı şirketler ortaklığına karşı grev yapan Ataş ra- önem vermiştir.
finerisi işçilerinin karşısına en önce çıkanlar arasında Türk-İş de Örnekler: İzmit’te Boru-İş Sendikasının güçlenmesine elverişli
vardır. Türk-İş Başkanı, greve karşı gelmiş ve grevci işçiler için ortamı yaratmıştır.
«Mutlaka hüsrana uğrayacaklardır» diyebilmiştir (Aralık 1964).
Karabük’te ihanetle kurulan bir sarı sendikanın Türk-İş’e
Zonguldak maden işçileri 60 kuruşluk zam için grev yapmış, alınması için yöneticileri kongrelerinde teklif ve telkinlerde
Türk-İş bu grevi komünist tahriki olarak nitelendirmeden sakın- bulunmuşlardır.
mamış ama iddiasını ispat edememiştir. (Mart 1965).
Ereğli’de Maden-İş’e karşı bir sarı sendika kurulması için direk-
Paşabahçe şişe ve cam fabrikası işyerinde yapılan grevi Türk-İş tif vermiştir.
rayından çıkarmaya çalışmış ve grevcileri yalnız başına bırakmak
kararı almıştır. İşçilerin haklarını savunan sendikaları ise onur ……ve böylece Türk-İş, bir işçi örgütü olmaktan çıkmıştır.
kuruluna vererek Türk-İş’ten geçici olarak çıkarmıştır. Türk-İş, içinde kalarak yönetimi işçiden yana olanlara devretmek
13) Türk-İş, kanunları işçiler aleyhine yorumlamış, kanunsuz işler yolları artık tamamen tıkanmıştır. Türk-İş, çıkarcı sendikacılığın,
peşine düşmüştür. israfın ve yerli, yabancı sömürücülere hizmetin temsilcisi olmuş-
tur. Bu bakımdan Anayasada yer alan işçi haklarının savunucusu
Örnekler: Petrol boru hattı grevini kanunsuz bulmuş ve «Türk-İş ve işçilerin her bakımdan rahat bir hayata kavuşması mücadele-
işçileri kanunsuz yollara sevk eden Türk-İş dışındaki kuruluşlarla sinin öncülerinden olan devrimci sendikalar Türk-İş Konfederas-
mücadelesini daha da hızlandırılacaktır.» demiştir (1 Ekim 1966). yonu adındaki kuruluşun üyesi kalmaktan utanç duymaktadır.
Fakat Yargıtay, hükümetin grevi durdurma kararını kanuna aykırı Bir an önce bu duruma son verilmesi için, Türk-İş’ten ayrılma ka-
ve grevin kanuni olduğunu ilan etmiştir. rarı alınması gereklidir.
Bugün üyeliğinden çıkmayı kararlaştırdığımız Türk-İş, işçi hak ve Konfederasyonumuz, Anayasada öngörülen köklü dönüşümlerin
çıkarları ile işçi özgürlüklerini savunabilecek bir kuruluş olmadı- gerçekleştirilmesiyle Türkiye’nin ve emekçi Türk halkının yüzü-
ğından, bu amaçları başarmayı kendine öncelikle ilke edinen yeni nün güleceğine inanmaktadır.
bir konfederasyon kurmamız artık kaçınılmaz olmuştur.
Konfederasyonumuz işçilerin kendi sınıflarının bilincine daha
Kuracağınız konfederasyon, yalnız işçi aidatları ve işçilerin bağış- hızla erişmesi için önüne dikilen tüm engelleri aşarak başarıdan
larıyla çalışacaktır. İşçi örgütleri dışında, yerli ya da yabancı hiç başarıya koşacak, bütün bu amaçlara ulaşmak için mutlaka bilimi
bir kuruluştan bir kuruş almayacaktır. Bugün üyeliğinden ayrıl- en etkin mücadele aracı yapacak, Anayasa sözü ve özüyle uygu-
dığımız Türk-İş ne yazık ki, bu tür davranışlarda bulunduğundan, lanmasını ısrarla savunacaktır.
bizim yeni bir konfederasyon kurmamız gereklidir.
Bütün bunların gerçekleşebilmesi, sizin vereceğiniz karara ve
Konfederasyonumuz, işçi haklarını en önde savunacak, işçi hak- göstereceğiniz bilinçli birliğe, beraberliğe bağlıdır. Kararınız kut-
larının ayaklar altına alınmasına asla göz yummayacaktır. Bugün lu olsun.
üyeliğinden ayrılmayı şeref bildiğimiz Türk-iş, böyle bir örgüt ol-
En Derin Saygılarımızla
madığı için yeni bir konfederasyon kurmaya mecburuz.
GENEL YÜRÜTME KURULU
Konfederasyonumuz iç ve dış sömürücülerin Türkiye’de dile-
dikleri gibi at oynatmalarına karşı çıkacak, sömürü düzeni yeri- Kaynak: DİSK Kuruluş Bildirisi, Anatüzüğü, İstanbul-1967, DİSK
ne sosyal adaletin gerçekleştirilmesini sağlamaya çalışacaktır. Yayınları No.2 adlı yayından aynen alınmıştır.
EKLER | 643
İçinde şehir suyu olmayan, yıkanma, temizlenme yerleri bu- memleketin sendikacılığının körü körüne taklidcisi durumuna
lunmayan, elektrikten yoksun ve semtinde belediye hizmet- düşürmeyeceğiz. Kendi gerçeklerimizden yararlanarak, kendimi-
lerinin yapılmadığı işçi konutları devrinin kapatılmasını ısrarla ze özgü bir sendikacılığı uygulayacağız. Böylece sendikalarımızın
isteyeceğiz. demokratik hayatın vazgeçilmez, ihmal edilmez, mutlaka görüşü
alınır ve isteklerine uyulur, etkin bir güç haline getirilmesini zo-
Sağlıkta Devrim:
runlu buluyoruz, buna çalışacağız.
Memleketimizde her 4000 kişiye bir doktor, hele 51 ilde ise 9400
Toplu sözleşmelerde ücretlerin oynak merdiven sistemine bağ-
kişiye bir doktor düşmektedir. Bu, insan sağlığının bugüne kadar
lanmasına dikkat edeceğiz. Bütün işkollarını kapsayan ve ger-
nasıl hiçe sayıldığını gösterir. Yoksul halk tabakalarının aleyhin-
çekten asgari yaşama ihtiyaçlarını karşılayan adil bir asgari üc-
de gelişen ve işçilerimize yeteri kadar menfaat sağlamayan sağlık
retin ödenmesi dönemine geçilmesi için bütün partilerin çaba
politikasının işçi yararına değiştirilmesine var gücümüzle çalışa-
harcamasını isteyeceğiz. Eşit işe eşit ücret, çocuk ve kadın işçile-
cağız. Anayasamızın «herkesin beden ve ruh sağlığı içinde ya-
rin korunması ilkelerinin kâğıt üzerinde kalmalarını önleyici ça-
şayabilmesini ve tıbbi bakım görmesini» bir ödev olarak devle-
balar harcayacağız. Bütün kamu kesiminde yönetime ve deneti-
te vermesi işlerin iyiye gitmesine yetmemiştir. Halktan yana bir
me sendikacıların katılmalarını sağlamak için olumlu çalışmalar
sağlık politikası izlenmesi de ancak halkın, halk için ve halk ta-
yapacağız. Herkesin iş bulmasını, herkesin bütün sigorta kolları-
rafından yönetilmesi zorunludur. Biz koruyucu hekimliğin kurul-
na tabi tutulmasını, sigorta primlerinin işçiler yararına kullanıl-
masını, sağlık hizmetlerinden ayrı ayrı gözetilmeden herkesin,
masını istiyoruz. Sigortanın amaçlarına aykırı bir yönetime sü-
maddi güçlerine bakılmadan yararlandırılmasını istiyoruz. İn-
rüklenmesinin daima karşısında olacağız.
san sağlığı, bir zümrenin geçim ve refah konusu olmamalıdır, di-
yoruz. Onun için de hekimliğin ve eczacılığın sosyalleştirilmesini Milli Gelirde Devrim:
istiyoruz.
Milli gelirin ne kadar adaletsiz bölüşüldüğünü kendi yaşantımız-
Eğitimde Devrim: dan biliyoruz. Çalışan nüfusun yüzde 70’i, milli gelirin yüzde yir-
misini alabilmektedir. Buna karşılık çalışan nüfusun yüzde 2 si,
Eğitim hizmeti, varlıklı sınıfa mensup çocukların tekeline girmiş
milli gelirin yüzde 45 ini, yani aslan payını almaktadır. Bu aşı-
gibidir. Anayasada öngörülen ilke uygulanmadığı için halkın öğ-
rı dengesizlik, ancak milli gelirin hakça bölüşülmesi ile ortadan
renim ve eğitim ihtiyaçları sağlanamamaktadır. Okulsuz köyler,
kaldırılabilecektir. Biz bir yandan milli gelirin arttırılmasına, bir
öğretmensiz okullar, okula alınmayan çocuklar ve okuyup yazma
yandan da emeğe göre gelir ilkesinin uygulanmasına çalışacağız.
bilmeyenlerin her yüz kişide 60 kişilik bir çoğunluk teşkil etmesi,
Milli gelir, kapkaççıların, vurguncuların, yabancıya aracılık eden-
eğitime ne kadar çok önem vermemiz gerektiğini açıklamaktadır.
lerin bir avuç emek sömürücüsünün kasalarına akmamalıdır, di-
Biz, bütün işçilerin okur yazar olmalarını istiyoruz. Eğitimin mes-
yoruz. Milli gelir emeğe göre bölüşülmelidir diyoruz. Böylece köy-
leklerinde ilerlemelerini sağlayacak bir öz kazanmasına çalışaca-
de, kentte, tarımda, endüstride emekleriyle yaşıyan vatandaşların
ğız; seminerler, gece kursları, işbaşında eğitim yapmak suretiyle
kalkınması, Türkiye’nin geri kalmışlıktan kurtarılmasına giden
canlı eğitim kuralı içinde bilinçli bir sendikacılar nesli yetiştirme-
yolun açılmasının mümkün olacağı inancındayız.
ye önem vereceğiz.
Vergide Devrim:
Çalışmada Devrim:
Herkes ödeme gücüne göre vergi ödemelidir. Oysa bugünkü bo-
Memleketimizde emek en hor görülen, karşılığı en az verilen bir
zuk düzende vergi yükü, dar gelirli yurttaşların ve işçilerin omuz-
değer yaratıcısıdır. Biz, emeği en yüce değer sayar ve Atatürk’le
larına yüklenmiştir. İşçiler ve ücretliler, kendilerinden kat kat
beraber deriz ki: “sırt üstü yatmak ve hayatını çalışmadan geçir-
fazla gelir sağlayanlardan çok daha fazla vergi ödemeye mecbur
mek isteyen insanların bizim toplumumuz içerisinde yeri yoktur,
bırakılmıştır. Hele dar gelirli yurttaşlara vasıtasız vergilerle güç-
hakkı yoktur!” Oysa eğemen sınıfların güttükleri çalışma politi-
leri üstünde vergi ödetilmektedir. Ama, milli gelirden aslan payı-
kası aşırı sömürüye dayanmakta, milyonlarca işçiyi işsiz güçsüz,
nı alanlara daha az vergi düşmektedir. Üstelik vergilerle yapılan
aç ve sefil bırakmaktadır. Biz bu adaletsiz düzen yerine Anaya-
devlet hizmetleri, yersiz harcamalar, yolsuzluklara yol açan tu-
sa ilkelerinin tümünün hâkim olduğu bir sosyal adalet yönetimi-
tumlar ve ap açık israflarla azalmakta, yapılan hizmetlerin ço-
nin yerleşmesini istiyoruz. Hiç bir kısıtlama yapılmadan, silahsız
ğundan ise varlıklı sınıflar yararlanmaktadır.
ve saldırısız grev hakkının kullanılmasını istiyoruz. Lokavtın sos-
yal bir hak olamayacağından lokavtın yasaklanmasını bekliyoruz. Bu bakımdan vergilendirmede devrim yapılmasını, çok kazanan-
dan çok vergi yoluna gidilmesini, israfın ve yolsuzlukların önlen-
Herkesin çalışmasını, çalışma gücüne uygun işlerde emeğinin
mesini, belirli kişileri zengin eden işleyişin düzeltilmesini istiyo-
tam karşılığını almasını, çalışamayacak durumda ve yaşta olan-
ruz. Adil bir vergileme, vergi kaçırmalarını önleme, devlete gelir
ların insanlık onuruna yaraşır bir işsizlik ve emeklilik aylığı al-
sağlama yolunda yapılacak işler arasında dış ticaret, bankacılık,
masını istiyoruz. Bunların gerçekleşmesinin ancak emekten yana
sigortacılık düzeninin halk yararına değiştirilmesini bekliyoruz.
bir kalkınma planının uygulanmasına bağlı olduğunu biliyoruz. Bu
Bu yapılınca, işçinin sırtına bindirilen kalkınma yükü çok hafifle-
bakımdan sendikacıların, memleket yönetiminde aktif görev ala-
yecek, hem devlet milyonlarca lira gelir sağlayacak, hem de eko-
bilmeleri yollarının genişlemesine elverişli bir sosyal politika ile
nominin çeşitli dallarındaki vergi kaçırmalar denet altına alın-
donatılmasını amaç ediniyoruz. Bu da ancak bütün işçilerin kendi
mış olacaktır. Vergide devrim, işçinin tüketim gücünü arttıracak,
ana işkollarındaki devrimci sendikalarda toplanmaları ve kardeş-
onun uygarlık nimetlerinden yararlanmasını kolaylaştıracaktır.
çe dayanışmalarını sağlamakla mümkün olacaktır.
İşçi Ücretlerinde Devrim:
Biz sendikalarımızı işkollarımızın en güçlü sendikaları halin-
de geliştirmek için işçiler arası yabancılaşmayı önlemeğe bü- İşçileşen köylüler ve iş bulamayan işçiler çoğalmakta, toprak
yük çaba harcayacağız. Türk sendikacılığını herhangi bir yabancı ağacı, tüccar, sanayici ve mali sermaye çevrelerinin etkisindeki
EKLER | 645
hükümetler sosyal adalete uygun bir çalışma hayatını imkan- zararlarını da anlatarak işçilerin sendikalı olmasını bilinç temeline
sızlaştırmaktadır. Onun için de işçi ücretleri düşük kalmakta ve dayayacağız. Her işkolunun en güçlü sendikasını, kendi mensup-
emek, değerini alamamanın sıkıntısını, ızdırabını çekmektedir. larına en başarılı hizmeti yürütecek organlarla donatacağız. Dev-
Üstelik işçi ücretlerinin belirli bir seviyede tutulmasına çalışılma- rimci teşkilatlanmada bütün sendikaları 16 işkolunda toplayaca-
sına karşılık, işçilerin ve ailelerinin alabilecekleri tüketim mad- ğız. İşkolu yönetmeliğine göre parçalanmış dalları bir ortak örgüt
delerinin fiatları aynı seviyede kalmadığı için işçilerin alım güç- içinde temsil ettirecek fikir birliği düzenini kuracağız. Böyle bir
leri azalmakta, bu da sosyal çöküntülere yol açmaktadır. Gerçek örgütlenme, demokratik bir denetim altında merkeziyetçi bir iş-
asgari uygarlık gereklerini karşılayacak bir asgari ücret politika-
leyişin bütün başarılı meyvalarını verecektir.
sının bulunmaması, gerekse grev hakkının çok kısıtlanmasından
doğan toplu pazarlık gücünün etkisiz bırakılması, işçi ücretleri İşçilerin kendi ana işkollarında en güçlü sendikayı kurup, yaşat-
sorununa var gücümüzle eğilmek görevini omuzlarımıza yükle- ması sonucunda doğacak büyük güçbirliği insanın insan tarafın-
miştir. Biz işçi ücretlerinin bütün işkolları için asgari ücretler ka- dan sömürüsünün yerine, kardeşçe bir dayanışma içinde sosyal
bul edilerek, asgari uygarca yaşama olanağını yaratmaya çalışa- adalete uygun bir kalkınma ortamını gerçekleştirecektir. Böyle
cak ve oynak merdiven düzeninin kurulmasını isteyeceğiz. Bu bir gelişme, bizim geri kalmış bir toplum olmaktan kurtulup ileri
arada işçilerin gerçek ücretlerinin düşmesine yol açacak fiat dal- bir toplum hayatına kavuşmamızı sağlayacaktır.
galanmalarının önlenmesi yolunda mücadele edeceğiz.
Bu ardı arası kesilmeyen ilerleme ve gelişme, bilimi öncü saya-
Enflasyon olmasına yol açacak her türlü ekonomik ve mali ted-
rak, Anayasada yer alan köklü dönüşümleri yapma olanağını var
birler alınmasının karşısına çıkacağız. Piyasa oyunları, ithalat, ih-
ederek mümkün olacaktır. Üretim kuvvetlerinin çağdaş uygarlığa
racat hileleri, fatura kombinezonları, tüketim mallarının el değiş-
tirmesi gibi işçiler aleyhinde sonuçlar verdiği apaçık görülen para uygun seviyeye gelmesi ancak bizim Anayasaya sahip çıkmamız-
değerini düşürme düzenine karşı çıkacağız. İşçinin milli gelirden la sağlanacaktır.
alması gereken payın eksiksiz verilmesini istiyoruz. O Anayasa ki herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
Borçtan Kurtulmak için Devrim: vazgeçilmez temel hak ve hürriyetleri olduğunu kabul etmiştir.
Türkiye, tarihimizin en kabarık borcu altına girmiştir. Her çocuk, O Anayasa ki, kişinin temel hak ve hürriyetlerini fert huzurunu,
21. Yüzyılda bile taşımayacağı kadar borç yüküyle doğacaktır. Bu, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak surette
kalkınmak için hep kapitalist yoldan gitmede ısrar eden eğemen sınırlayan siyasi, iktisadi, sosyal, bütün engelleri kaldırmayı dev-
sınıfların işçi aleyhine ve halk zararına işlettikleri ekonomik dü- lete görev olarak vermiştir.
zen yüzündendir. Kapitalist yoldan kalkınma, geri bırakılmış ül-
keler için çıkmaz bir yol olmuştur. Geri kalmışlıktan kurtulma, O Anayasa ki, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için
ancak Anayasanın öngördüğü karma ekonomiye dayanan ve ka- gerekli şartların hazırlanmasını Devlete yüklemiştir.
pitalist olmayan bir yoldan kalkınmayı zorunlu kılar. Bu da emek- O Anayasa ki, herkese mülkiyet ve miras hakkı tanımıştır.
ten yana planlı bir devletçiliğin kurulmasını gerektirir. Böylece
Ulusal ekonomi, Devlet Planlama Teşkilatınca hazırlanan plana O Anayasa ki, İktisadi ve sosyal hayatı, adalete, tam çalışma esa-
göre geliştirilir, milli hasıla ve gelir artar, böylece işçilerin milli ge- sına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış sevi-
lirden alacağı pay oranı büyür, işçinin uygarca yaşaması koşulları yesi sağlanması amacına göre düzenlenmesini emretmektedir.
bir bir gerçekleşir.
O Anayasa ki, çalışmayı herkes için hak ve ödev saymaktadır.
Borçtan kurtulmak için sanayileşmenin gerçekleşmesini en başta
gelen şart sayacak ve bu uğurda çaba sarfedeceğiz. İlk anda he- O Anayasa ki, çalışanların insanca yaşaması ve çalışması, çalışma
nüz kurulmamış ağır endüstrinin kurulması, böylece gerek sa- hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadi ve mali
nayi için, gerekse tarım reformu için gerekli araçların yapımının tedbirler alınarak çalışanların korunmasını ve çalışmayı destek-
sağlanması Türk endüstrisinin ve tarım kesiminin yabancılara lemesini, işsizliği önleyici tedbirler alınmasını devlete görev ola-
muhtaç ve onlara borçlu olmaktan kurtarılması için zorunludur. rak vermiştir.
Bu davranış, ulusal ekonominin ağırlığının tarım kesiminden sa-
nayi kesimine devlet eliyle kaydırılması olacaktır. Böylece gizli iş- O Anayasa ki, çalışanlara yaptıkları işe uygun ve insanlık hay-
sizlik ortadan kalkacak, iş alanları açılacak, ithalat ve ihracat ara- siyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi sağlanması için devleti
sında Türkiye aleyhine gelişen açığın kapanması gerçekleşecektir. görevlendirmiştir.
Bu suretle yabancı ülkelerden işlenmiş madde alıp, işlenmemiş O Anayasa ki, çalışanların insanlık haysiyetine yaraşır bir hayat
ham maddeler ihraç eden bir Türkiye olmaktan kurtulacağız. Bu-
seviyesi sağlayacak adaletli bir ücret elde etmeleri için devlete
nun yararlarını bütün işçilere duyura duyura borçlardan kurtulma
gerekli tedbirleri alma görevi vermiştir.
ve yabancı ekonomilerine bağlı kalmanın utanç verici sonuçların-
dan uzaklaşma yolu ile işçi sınıfının ne kadar kazançlı çıkacağını İşte biz, devrimciliği; bugünkü tutucu, gerici ekonomik, sosyal ve
göstereceğiz. politik ilişkilerin Anayasa uyarınca değiştirilmesi ve yukarıdan
Teşkilatlandırmada Devrim: beri özetlediğimiz ilkelerin hayata uygulanması anlamına alıyo-
ruz. Devrimcilik, hepimizin mülk sahibi olmasını ve uygarlık ni-
İşçi sınıfının bu kadar etkin ve memleket yönetiminde ağırlığını metlerinden eşitçe yararlanma olanağını sağlayacağı için bizim
koyan bir güç haline gelmesi hiç şüphesiz devrimci bir teşkilatlan- sendikacılık çalışmalarımızın özünü kapsayacaktır.
ma ile sağlanacaktır. Bütün işçilerin sendikalı olmasına çalışaca-
ğız. Sendikaların işçilere ne kadar yararlı örgütler olduğunu ispat- Kaynak: DİSK Kuruluş Bildirisi, Anatüzüğü, İstanbul-1967, DİSK
layacak ve sendikaların başına çöreklenen çıkarcı sendikacıların Yayınları No.2 adlı yayından aynen alınmıştır.
646 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Madde: 7- Kendi Genel Kurulunda DİSK’e üye olma kararı alan tarafından ikaz edilir. İkaza rağmen (DİSK)’in çıkardığı yöneticile-
Sendikanın yetkili yöneticileri, bu kararı en geç iki hafta içinde re görev veren üye sendikalar (DİSK) Yönetim Kurulunun talebi ve
DİSK Genel Sekreterliğine göndermek suretiyle üyelik talebinde Onur Kurulunun kararı ile (DİSK) ten çıkarılırlar.
bulunur.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca (DİSK) den çıkarılan üye sendikanın,
Madde: 8- DİSK’e üye olma konusundaki Genel Kurul kararını, ilgi- (DİSK) Genel Kuruluna itiraz hakkı vardır. Genel Kurul çıkarma
li sendikanın yetkili yöneticileri DİSK genel sekreterliğine bildirme- kararını onayladığı takdirde üye sendika bildirimden başlayarak,
diği takdirde, bu husus, adı geçen sendikanın DİSK üyeliğine kabulü yasalı süre içinde bu karar aleyhine iş mahkemesinde itirazda bu-
için mâni sebep sayılmaz. Böyle bir hâl karşısında ilgili sendika üye- lunabilir. İş mahkemesinin kesinleşmiş kararına göre davranılır.
liğe kabul edildiği takdirde işbu Ana Tüzüğün 7. maddesindeki göre-
Madde:14- Ayni işkolunda birden fazla DİSK üyesi Sendikanın mu-
vi yapmayan sendika yöneticilerinin bu konuda maksatlı olup olma-
ayyen bir süre içinde birleştirilmesi için, DISK yürütme kurulunca
dıkları araştırılır. Maksatlı iseler, haklarında hukuki kovuşturmaya
özel bir BİRLEŞTIRME KOMİSYONU kurulur. Ve muayyen birleştir-
başvurulduğu gibi, ilgili sendikanın genel kuruluna şikâyet edilir ve
me süresi yürütme kurulunca tesbit edilir.
görevden düşürülmeleri istenir. İlgili sendika Genel Kurulu, DİSK’in
talebine uymadığı takdirde, o andan itibaren sendika DİSK üyeliğin- BİRLEŞTİRME KOMİSYONU, birleştirilmesi gerekli üye sendikala-
den otomatikman düşer. rın yöneticilerinden gerekli izahatı alır. Bu sendikaların durumu-
nu bizzat tetkik eder. Ve en iyi birleştirme formülünü bir raporla
Madde: 9- Bu Ana tüzüğün 7. maddesindeki gibi DİSK’e üye olma
DİSK yürütme kuruluna bildirir. Yürütme kurulu formül gereğince
kararı olan sendikaların DİSK’e üyelik konusu DİSK’in ilk Yöne-
birleşme konusunda ilgili sendikalara gerekli tebligatı yapar. İlgi-
tim Kurulu toplantısında görüşülüp karara bağlanır. Üyeliği kabul
li sendika başkanlıkları en geç iki hafta içinde DİSK’e cevap ver-
edilmeyen sendikanın DİSK’in ilk Genel Kuruluna başvurma hak-
mekle yükümlüdür. Bundan imtina eden sendikanın, birleşme
kı saklıdır. Bu takdirde DİSK genel kurul kararı kesindir.
konusundaki DİSK teklifine (Hayır) cevabı verdiği anlamında ka-
Madde: 10- DİSK üyesi bir sendikadan, ayrılarak teşekkül eden di- bul edilir.
ğer bir sendika, DİSK’e üye olamaz. Ancak hukuki zorunluk se-
Birleşme konusundaki DİSK tarafından teklif edilen formüle (Ha-
bebi ile DİSK üyesi bir sendikadan ayrılan ve kurulan sendikanın
yır) diyen sendika otomatikman DISK üyeliğini, (Hayır) cevabını
DİSK’e üye olma hakkı saklıdır.
verdiği andan veya cevapsız olarak geçirdiği iki haftalık sürenin
Madde: 11- Ayni işkolunda birden fazla sendikanın DİSK üyeliğine bitiminden itibaren kaybeder ve DİSK’ten ayrılmış olur.
kabulü mümkündür.
Birleştirme formülü hakkındaki DİSK yürütme yetkilileri ile, oto-
Ancak bu konuda bu sendikaların, matikman DİSK üyeliğinden ayrılan sendikanın DİSK dışında hu-
kuki yollardan hak arama yetkisi saklıdır. İlgili sendikaların iki
a) Birbirleri ile mücadele halinde olup olmadıkları,
haftalık cevap verme süresi, ilgili sendikaların teklifi ile sebep
b) Aralarında mücadele varsa dahi DİSK tarafından işçinin yararı- makul görüldüğü takdirde, DİSK yürütme kurulunca uzatılabilir.
na olarak bu mücadelenin kaldırılıp kaldırılamıyacağı,
Madde: 15- DİSK’ten ayrılan veya üyelikten ihraç edilen veya oto-
c) Yöneticilerin arasında vazgeçilmez anlayış farklarının veya matikman DİSK üyeliğinden düşen sendika, DİSK aidatlarının pe-
küskünlüklerinin olup olmadığı, şin ve işlemeden ödenmesi sebebi ile, DİSK üyeliğini kaybettiği
andan başlayarak üç aydan daha fazla süre için aidat ödemiş du-
d) Belirli bir süre içinde DİSK’in temel ilkeleri ve prensipleri açı- rumda olsa dahi, bu fazla ödenmiş miktar, DİSK tarafından ilgili
sından birleştirilmelerinin mümkün olup olmadığı göz önünde sendikaya hiçbir suretle iade edilemez ve ilgili sendikanın bu ko-
tutulur. nuda DİSK’ten herhangi bir talepte bulunmaya hakkı yoktur.
B- Üyelikten ayrılma
Madde: 12-a) DİSK üyeliğinden ayrılmak isteyen Sendika, kendi BÖLÜM- III
Genel Kurulundan alacağı genel kurul üyelerinin en az üçte iki ço-
ğunluk kararı ile DİSK üyeliğinden çekilebilir. TEŞKİLAT
Madde: 13- DİSK’in Ana Tüzüğüne ve yetkili organların kararları- f) Onur Kurulu.
na uymayan üye sendika yöneticileri veya DİSK’te görevli üyele-
B- Genel Kurul:
ri ferden DİSK üyeliğinden veya bu görevden DİSK Yürütme ku-
rulunun isteği ve Onur Kurulunun kararı ile ihraç edilirler. İhraç Madde:17- a) Genel Kurul DİSK’in en yüksek organdır. DİSK’e üye
edilen yöneticilerin kendi Sendikalarının Genel Kurulları (DİSK) sendikaların delegelerinden kurulur.
648 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
b) Genel kurula katılacak üye sendikaların delege sayısı aşağıdaki b) Yönetim ve Denetim Kurullarının raporlarını görüşüp karara
biçimde ve oranda hesaplanır ve tesbit edilir. bağlamak ve yöneticileri ibra etmek veya haklarında dâva açıl-
masına karar vermek,
1 -Üye sayısı 1000’e kadar olanlar 1 delege,
c) Onur Kurulu kararlarına karşı yapılacak başvurmaları görüşüp
2-Üye sayısı 1000’den yukarı olanlar her 1000 üye tam sayısı için 1
karara bağlamak, ihraç kararlarını onaylamak,
delege, (Artık üye sayısı 500’den fazla ise 1000’e iblağ edilir.)
d) Bu Ana Tüzükte yazılı amaç ve görevlerin gerçekleşmesi yolun-
3 -Yürütme Kurulu üyeleri, Yönetim Kurulu üyeleri, Denetim Ku-
da yöneticilere ve konfederasyon organlarına direktif vermek ve
rulu ve Onur Kurulu üyeleri, DİSK’e üye sendikalardan birinin
gerekli kararlara almak,
üyeliklerini muhafaza etmekte iseler, DİSK Genel Kurulunun ta-
bii üyesidirler. Ve bunların ayni anda üye Sendikalardan seçile- e) Yürütme, Denetim ve Onur kurulu üyelerinden Genel Kurulda
rek gelecek delegeler arasında olamıyacağı gibi, üye sendikaların seçilmeleri gerekenleri gizli oyla seçmek,
kontenjanlarına da tabi kılınamazlar.
f) Konfederasyon organlarında görev alan yöneticilere verilecek
Madde: 18- DİSK Genel Kuruluna üye sendikalardan gönderilecek ücretlerle her türlü ödenek ve yollukları, bütçeyi görüşüp kara-
delegeler sendika Ana Tüzüğünde buna dair hüküm yoksa üye ra bağlamak.
sendikanın son genel kurul toplantısında, genel kurul tarafından
D -Temsilciler Kurulu
seçilir. Her delege için ayrıca bir de yedek delege seçilir.
Madde: 24-Temsilciler Kurulu istişari bir organıdır. Gündemde
Madde: 19- a) Genel Kurul, yasanın saptadığı süreye uygun ola-
olan konulan görüşür. Kararları, Yürütme Kurulu ile Yönetim Ku-
rak toplanır. Toplantı yeri günü ve saati Yürüme Kurulu tarafın-
ruluna veya genel kurula teklif ve tavsiye mahiyetini taşır.
dan saptanır.
Genel Başkan, Yürütme Kurulu veya Yönetim Kurulunca toplantı-
b) Genel Kurul toplantısının gündemi, yeri, günü ve saati, en az 15
ya çağrılır ve gündemi tesbit edilir.
gün önce Ankara ve İstanbul’da çıkan iki gazete ile ilan edilir. Ay-
rıca genel kurulun toplanacağı, mahallin en yüksek mülkiye ami- Her üye sendikanın üçer yürütme kurulu üyesinden teşekkül
rine de durum yazı ile bildirilir. eder. Üye Sendikanın yürütme kurulu üçten fazla üyeli olduğu
takdirde, kendi aralarında seçim yaparlar.
c) Genel Kurula sunulacak bütün raporlar ile gelecek devreye ait
bütçe teklifi, genel kurul toplantısı tarihinden en az 2 hafta önce E-Yönetim Kurulu
üye Sendikalara yeteri kadar gönderilir.
Madde: 25-DİSK Yönetim Kurulu, bu ana tüzüğün 66 ncı madde-
d) Genel Kurul, mülkiye amirine bildirilen, gazetelerde ilen edilen sinde belirli 16 işkolunun birer temsilcisi ve 5 DİSK yürütme kuru-
gün, saat ve yerde toplanır. lu üyesi olmak üzere 21 kişiden teşekkür eder.
e) Birinci toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantının İşkolu temsilcileri, bu Ana Tüzüğün 66 ncı maddesindeki usulle
yeri, saati ve gündemi tekrar mülkiye amirine bildirilir. Ankara ve seçilir. Bunların, üye sendikalardan birisinin en az Merkez Yürüt-
İstanbul’da çıkan iki gazete ile de ilan edilir. İkinci toplantı, birinci me Kurulu üyesi olması şarttır. Kendi sendikalarındaki birisinin
toplantı gününden en çok 15 gün sonraya bırakılır ve bil toplantıda en az merkez yürütme kurulu üyesi olması gereklidir. Kendi sen-
yeter sayı aranmaz. dikalarındaki Merkez Yürütme Kurulu üyeliğini her hangi bir se-
beple kaybeden, otomatikman DİSK Yönetim Kurulu üyeliğinden
Madde: 20- a) Üye sendika sayısının 1/5 oranındaki sendikaların,
de düşer ve yerine yenisi seçilir.
yazılı başvurmaları üzerine, yürütme veya yönetim kurulu, genel
kurulu olağanüstü toplantıya çağırır. Bu anatüzüğün 66. maddesindeki 16 işkolunda bir veya birkaçın-
dan DİSK’e üye sendika olmadığı takdirde, bu işkollarından DİSK’e
b) Olağanüstü Genel Kurul toplantısını isteyen üye sendikalar,
üye sendika oluncaya kadar, bunlara ait DİSK yönetim kurulu
görüşülecek konuları gerekçeleriyle birlikte apaçık olarak yazılı
üyelikleri boş kalır. Bu duruma göre DİSK Yönetim Kurulu fiili üye
başvurmalarında belirtirler.
sayısı gözönünde tutularak, Yönetim Kurulunun toplantı ve karar
c) Olağanüstü genel kurul toplantısında yalnız gündemdeki konu- nisapları tesbit edilir. 21 tam sayı, Yönetim Kurulunda bütün işkol-
lar görüşülür. ların temsilcilerinin tamamlanması halinde nazarı dikkate alınır.
Madde: 21- Genel kurul gündemi, yürütme veya yönetim kurulla- Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri:
rından biri tarafından hazırlanır. Gündeme yeni bir madde eklen-
Madde 26 — DİSK Yönetim Kurulu: a) Kendi üyeleri arasından 2
mesi için genel kurula katılan delegelerden 1/20 sinin yazılı teklifi
başkan vekili seçer.
şarttır. Gündemdeki bir maddenin çıkarılması için mevcudun 2/3
ünün yazılı talebi şarttır. b) En az, altı ayda bir yürütme kurulunca tesbit yerde toplanır. Yü-
rütme Kurulunun hazırladığı gündemdeki konulan görüşür, kara-
Madde: 22- Genel Kurul, Genel Başkan veya onun yokluğunda Ge-
ra bağlar. Kararlar çoğunlukla alınır. Oyların eşitliği halinde top-
nel Sekreter tarafından açılır. Yoklama yapılır, delege adedinin
lantı başkanının katıldığı taraf çoğunluğu alır.
yarısından bir fazlası toplantıda mevcut ise bir başkan, iki başkan
yardımcısı, gereği kadar yazman seçilir. Bu seçimler ile komisyon c) Dilediği konuları Yürütme Kuruluna hayale eder. Yürütme Ku-
seçimleri açık oy ile yapılır. Genel Kurul Başkanlık divanı delege- ruluna havale edilen kararların tatbikatından doğacak sorumlu-
ler arasından seçilir. luklar Yönetim Kuruluna aittir. Yönetim Kurulunca verilen karar-
ları Yürütme Kurulu muayyen bir müddet için tehir etmek isterse,
C- Genel Kurul Yetkileri:
tehir gerekçesiyle birlikte Yönetim Kurulunu olağanüstü toplan-
Madde 23 — a) Ana Tüzükte değişiklik yapmak, tıya çağırır.
EKLER | 649
d) DİSK, faaliyetleri hakkında Yürütme Kurulu tarafından hazır- Madde: 31- Yürütme Kurulunun görevleri ve yetkileri şunlardır:
lanan hesap ve faaliyet raporlarını, karar ve faaliyetlerini gözden
a) DİSK’in amaç ve ilkelerinin gerçekleşmesinden birinci derece-
geçirir. Genel kurulca verilmiş kararlar üzerinde yorumlar yapar
de sorumludur. Türk İşçi hareketini ilgilendiren her çeşit konuyu
Yürütme Kuruluna direktifler veriri. Hesaplarda bir yolsuzluk tes-
bit ederse, durumu Denetim Kuruluna haber verir. izler.
e) Uluslararası teşekküller tarafından verilen bursların kullanıl- b) Amaç ve ilkeleri gerçekleştirmek, teşkilatlanmayı süratlendir-
masını düzenler. Bursiyerlerde aranacak nitelikler Yönetmelik ile mek ve üye sendikalar arası birlik ve beraberliği sağlamak için
tesbit edilir. yurdun muhtelif bölgelerinde temsilcilikler kurmak,
f) 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu uyarın- c) DİSK amaçlarını gerçekleştirmek ve üye sendikaların ihtiyaç-
ca Yüksek Hakem Kurulu ile Yüksek Uzlaştırma Kurulunda işçileri larını karşılamak için ihtisas daire ve büroları kurmak ve bu daire
temsil edecek hakemleri seçer. ve büroların çalışma proğramlarını hazırlamak,
g) Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılacak işçi üyesinin seçi- d) Üye Sendikaların yapacağı toplu iş sözleşmeleri için gerek-
mini yapar, İş ve İşçi Bulma Kurumu, İşçi Sigortaları Kurumu, Ça- li bilgiyi toplamak, değerlendirmek ve sendikaların istifadesine
lışma Meclisi, Genel Kurul toplantılarına katılacak delegelerin iş- sunmak,
kolları esasına göre seçimlerini yapar.
e) Ana Tüzük hükümlerini aynen uygulamak,
h) Denetim Kurulunun vereceği rapor üzerine gerekirse Genel Ku-
f) DİSK’in bütün organlarında çalışacak kişilerin tayinini yapmak
rulu olağanüstü toplantıya çağırır.
ve bunların ücretlerini tesbit etmek,
i) Yasalara göre işçi temsilcisi gönderilmesi gereken yerlere gide-
g) İşveren veya işveren örgütleri ile toplu iş sözleşmelerine esas
cek temsilcileri seçer.
olacak prensip anlaşmaları yapmak,
Madde 27 — Yönetim Kurulu gündemine ilave edilecek maddeler
için yazılı önerge vermek şarttır. Önergelerin gündeme alınması, h) Acil hallerde DİSK Yönetim Kurulu yetkilerini kullanmak ve ka-
çoğunluğun oyu ile olur. rar almak. (Bu takdirde konu Yönetim Kurulunun ilk toplantısına
sunulur.)
Madde 28 — Yürütme Kurulunun herhangi bir üyesi veya hep-
si herhangi bir sebeple ve daimî olarak görevlerinden ayrıldıkları Madde: 32- Yürütme Kurulu üyeleri, daire ve büroların Sekreter-
takdirde Yönetim Kurulu kendi arasından ilk Genel Kurul toplantı- liklerini ilk oturumda paylaşırlar. Her sekreter bürosunun yürü-
sına kadar Yürütme Kurulunu seçer. tümünden sorumludur.
Madde: 29- a) Yürütme Kurulu Genel Kurul tarafından gizli oyla ve Madde 33 — Genel Başkan, Genel Kurulda hazır bulunan delegele-
mevcudun 2/3 çoğunluğu ile seçilen 1 Başkan, 1 Genel Sekreter ve rin üçte iki çoğunluk oyu ile seçilir. Bu çoğunluk elde edilemedi-
ilk Yönetim Kurulu toplantısında seçilen 3 Yürütme Kurulu üye- ği takdirde oylama üçüncü tura kadar devam eder. Üçüncü turda
si olmak üzere teşekkül eder. Başkan dahil her üye 1 oya sahiptir. da üçte iki çoğunluk elde edilemezse en çok oy alan aday seçilmiş
olur. Aday tek olduğu takdirde, üçte iki çoğunluk nisabına bakıl-
Madde 30 — Yürütme Kurulunun herhangi bir üyesinin:
maksızın, ilk tur neticesinde tek aday seçilmiş olur. Bu seçimler
a) Meşru veya yazılı mazerete dayanmaksızın arka arkaya Yürüt- gizli oylama ile yapılır.
me Kurulunun üç toplantısına gelmediği,
İ-Genel Başkanın Yetki ve Görevleri
b) Ana Tüzük hükümlerine uygun hareket ve alınan kararlara ri-
Madde:34-DİSK’i Ana Tüzükte başka hüküm olmadığı hâllerde,
ayet etmediği,
her bakımdan Genel Başkan temsil eder. Görevini geçici bir za-
c) Sıfat ve yetkilerini kötüye kullandığı, man için yapamayacağı vakit, yetkisini Genel Başkan Vekillerin-
den birisine bırakır. Böyle bir durum yoksa Genel Başkan Vekille-
d) DİSK’in veya DİSK’e üye sendikaların şeref ve haysiyetini leke-
rinin, üyelik bakımından en kıdemlisi vekâlet eder.
leyen fiillerde bulunduğu,
Vesikalarla sabit olursa, suçu işleyen hakkında diğer Yürütme Madde:35- Genel Başkanın Görev ve Yetkileri Şunlardır:
Kurulu üyeleri veya haysiyeti haleldâr edilen üye sendikanın ya- DİSK adına demeç vermek, basın toplantısı yapmak, resmi temas-
zılı müracaatını alan Yürütme Kurulu azâlarından biri vaziyeti bir larda bulunmak,
raporla Yürütme Kuruluna bildirir ve yönetim kurulu toplantıya
çağrılır. Zaruret halinde Genel Yürütme Kurulunun kararını almadan 2.500
liraya kadar harcama emri vermek,
Yönetim kurulu hadiseye ait vesikalar üzerinde inceleme yaptık-
tan ve yüzleştirmeden sonra, suçu sabit görürse, şikâyet edilen DİSK’i resmi ve hususi merciler nezdinde idari, mali, adli, mesleki
üye hakkında muvakkaten vazifeden uzaklaştırma kararı verir. hususlarda her bakımdan temsil etmek,
Durumu ayrıca DISK Onur Kuruluna da bildirir. Aksi varit olduğu
Ana Tüzük ve ona bağlı olarak çıkarılan yönetmeliklerin uygu-
takdirde, şikâyet eden veya edenler aynı hükme tabi tutulur. Onur
lanmasını sağlamak, Genel Sekreterlik eliyle kanunlar, Ana Tüzük
Kurulu kararı ile görevden uzaklaştırılan Yürütme Kurulu üyeleri-
ve yönetmelikler gereğince tutulması lüzumlu defter ve dosyala-
nin Genel Kurula itiraz hakkı vardır.
rın tutulmasını ve kayıtların muntazam şekilde usulüne uygun
G- Yürütme Kurulunun Görev ve Yetkileri olarak yapılmasını sağlamak,
650 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK’in idari ve mali koordinasyonunu ve DİSK içinde ahenk ve e) DİSK’in Yürütme ve Yönetim Kurulu üyelerinin 274 sayılı Sendi-
inzibatı sağlamak, üye sendikalarla DİSK münasebetlerini yürüt- kalar Kanununun 27. maddesi gereğince verecekleri mal bildirim-
mek ve DİSK üyelerinin haklarını kollamak, DİSK’in mânevi şah- lerinin zamanında noterliğe tevdii ile noterlikten bir belge alınma-
siyetinin zedelenmesine imkân vermemek, sını temin eder ve bu belgenin hangi noterlikçe verildiği, tarih ve
numarasını Yönetim Kurulu defterinin özel bir sayfasına kaydet-
Toplu İş Sözleşmelerinin temel hükümlerinin kabulü için çalış- tikten sonra, bu belgeleri DİSK deneticilerine verir,
mak, gerekli ortamı yaratmak, temas ve teşebbüslerde bulunmak,
f) DİSK’in her türlü iç çalışmalarını organize eder, teşkilâtın rasyo-
Gereği halinde DİSK içinde olan veya olmayan kimselere muay- nel çalışmasını temin eder, Genel Sekreter, DİSK’in kalbidir.
yen hususların takibi için temsil yetkisi vermek, dâvaya vekâlet
vermek, sulh olmak, ibra etmek, dâvadan feragat etmek ve dâ- K-Denetim Kurulu
vayı kabul etmek, idari, adli, mali ve icrai takibat yapmak veya Madde: 37- Denetim Kurulu, Genel Kurul tarafından seçilen 3 asil
yaptırmak, 3 yedek üyeden teşekkül eder. Denetim Kuruluna, Genel Kurul ta-
Grev halinde, bu hakkın iyi kullanılması ve başarı sağlaması için rafından gizli oyla en çok rey verilen seçilir. Kendi arasından bir
bütün imkân ve teşkilatı harekete geçirmek, yürütme komitele- başkan, bir raportör seçer.
ri kurmak, şahıs ve gruplara özel görevler vermek, greve katılan- Görev ve yetkileri şunlardır:
ların yararına ekonomik sosyâl ve kültürel anlaşmalar yapmak,
grev fonundan veya başka meşru kaynaklardan yararlanarak a) DİSK’in Mali çalışmalarının denetimini yapmak,
ödemeler yapmak veya yaptırmak, b) Denetimleri sırasında gördükleri herhangi bir yolsuzluk veya
DİSK’te ücretle çalışanların terfihlerini, nakil ve tâyinlerini, teczi- usulsüzlüğü Yürütme ve Yönetim Kurullarını ve Genel Kurula
bildirmek,
ye ve ihraçlarını, Ana Tüzüğe bağlı olarak çıkarılacak yönetmelik
hükümlerine göre yürütmek, uygulamak, teklifler yapmak ve ka- c) DİSK’e bağlı üye sendikalar hakkında vaki olacak şikâyet ve ihbar
rarları yerine getirmek. üzerine Yürütme Kurulunun iznini veya talimatını alarak, denetle-
mede bulunmak ve raporunu DİSK Yürütme Kuruluna vermek.
Lüzum gördüğü anda DİSK Bünyesindeki her türlü muhaberat,
muamelât ve hasabatı bizzat veya görevlendireceği kimseler eliy- L- Onursal Kurulu
le tetkikat yapmak veya yaptırmak,
Madde 38 — Onursal Kurul, 5 asil 3 yedek üyeden kurulur. Onursal
Genel Sekreterlikçe yürütülmekte olan işleri yakınan izlemek, kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla, en çok rey alan esasına
gerektiğinde tetkik etmek ve izahat istemek, göre seçilir. Onursal Kurul kendi arasından bir başkan bir rapor-
tör seçer. Onursal Kurul DİSK’in tüzel kişiliğine saygı gösterme-
Kongreleri veya her türlü toplantısında bulunduğu konferans ve
yen ve Ana Tüzüğe aykırı hareket edenler hakkında Yönetim Ku-
toplantıları açmak, başkanlığını yapmak veya toplantıyı idare rulu veya Yürütme Kurulunun vereceği rapor üzerine toplanır ve
edecek kimseleri tâyin etmek, Kongre divanlarını seçtirmek, kararını verir.
m) Yönetim Kurulu ile Yürütme Kurulu kararlarında, DİSK’in bütü- Onur kurulunun vereceği cezalar şunlardır:
nünü ilgilendiren veya DİSK’in haysiyet ve şerefi ile ilgili ve DİSK’i
sorumlu durumda bırakması mümkün konularda, konunun yeni- 1- İhtar,
den görüşülmesi için ilgili kurula iade etmek ve yeniden görüşü- 2- Tevbih
lüp karara bağlanmasını istemek. (Bu gibi hâllerde bu kararların
yürütülmesi neticesinden Genel Başkan sorumlu değildir. Kara- 3- Muvakkat İhraç,
rı veren kurulun karara katılan ve oy veren üyeleri sorumludur.) 4- Kesin İhraç,
J- Genel Sekreter
Madde: 35- Genel Sekreter, DİSK Genel Kurulunda, Genel Başka- BÖLÜM-IV
nın göstereceği en az iki aday arasından, Genel Başkanın seçildiği
usul ile seçilir. MALİ HÜKÜMLER
Genel Sekreter DISK ücretli kadrosunda olmak üzere bütün me- Madde: 39- DİSK’in gelirleri:
saisini DİSK’e verir. a) Üye teşekküllerden alınan aidat gelirleri,
Madde: 36-Genel Sekreterin Görev ve Yetkileri Şunlardır: b) Eğitim gelirleri,
a) DİSK’in her türlü yazışmalarında, haber almada, DİSK’in amaç- c) Grev fonu gelirleri,
ları ile ilgili yayın ve istatistikleri derlemede, toplu sözleşmeye
d) Yasalara göre sağlanacak gelirler
esas olacak bilgileri toplamada, görevlidir.
e) Bağışlar
b) Yazışma ve muamelelerin düzgün işlemesinden sorumludur.
f) Mamelek gelirleri
c) Yürütme Kurulu toplantılarının gündemini hazırlar ve Yürütme
Kurulunu genel başkanın bilgisi altında toplantıya çağırır. g) Üyesi bulunduğu teşekküllerle, uluslararası diğer teşekküller-
den alacağı yardımlar,
d) DİSK organlarının almış olduğu kararların yürütülmesiyle
görevlidir. Madde: 40- DİSK’e üye sendikalar, her 100 üye için yılda 300.- lira
EKLER | 651
DİSK’e aidat verirler. Bu aidat yılda bir defada veya 2-4 muayyen Madde: 48- DİSK’in kasasında normâl olarak en çok 2000.-lira
süreli taksitlerle ödenir. para bulundurulur. Bu miktar şartlara göre Yürütme Kurulu kararı
ile eksiltilebilir veya çoğaltılabilir.
Her Ocak ayı içinde, üye sendikalar üye durumu ile o yıla ait DİSK’e
ödenmesi gerekli aidat tutarını DİSK’e bildirir. Yıl sonunda üye Kasadaki 2.000.-liralık normâl miktar çoğaltılmış iken, kasada-
Sendikalar, kendi aidat bilânçolarını çıkarırlar. Ve gelecek sene- ki paranın, hırsızlık veya yanma gibi olağanüstü olaylar karşısın-
nin Ocak ayı içinde bir önceki yıla aidat farkı varsa öder. Aidat far- da doğacak zararın ilk 2.000.-lira ile arttırılan miktar arasındaki
kı, üye sendikanın o yıl içinde üye sayısındaki artmadan mütevel- miktardan, çoğaltılma kararına müsbet oy kullanan Yürütme Ku-
littir. Her üye Sendika üye sayısı ne olursa olsun DİSK’e senede en rulu üyeleri müştereken sorumludur ve derhal tazmin etmekle
az 1000.-TL aidat öder. mükelleftirler.
Madde: 41-Bu Ana Tüzüğün 40. maddesi gereğince DİSK’e öden- Madde: 49- DİSK’in kasadaki miktardan fazla paraları, DİSK’e ait
mesi gerekli aidatların tamamı veya ilk taksiti geç her yıl Ocak ayı banka hesaplarına muntazaman yatırılır. Ve para mutlaka banka
sonuna kadar ödenir. hesaplarında tutulur.
Üye sendikanın, mali durumu imkân vermemesi sebebiyle sendi- Madde: 50- a) DİSK’in paraları, bankalardan veya erekli yerlerden
kanın talebi üzerine DİSK Yürütme Kurulunca aidat, muayyen sü- birinci imza yetkilisi ile ikinci imza yetkililerinden birisi olmak
relerle taksite bağlanır. Ve her taksitin kesin ödeme günü tesbit üzere iki yetkili imza ile alınır veya çekilir
edilir. Bu tespit edilen ödeme günlerini geçiren üye sendika, DISK
tarafından yazılı ihtar edilir. Buna rağmen ödeme tarihini üç ay Birinci imza yetkilileri, genel başkan ve genel sekreterdir.
geçiren sendika otomatikman DİSK üyeliğinden düşer. İkinci imza yetkilileri, diğer üç yürütme kurulu üyeleridir.
Madde: 42- Her üye sendika ödediği aidat ve teberruların kontro-
b) Bu maddenin a) fıkrasındaki hükme göre iki yetkilinin imzası
lünü kolaylaştırmak amacıyla mali raporlarını her devre sonunda
ile para alma veya çekme yetkisi bir veya birkaç kişiye verilebilir.
DİSK’e göndermekle sorumludur.
Madde: 43- DİSK’in eğitim gelirleri aşağıda göstermiştir:
BÖLÜM-V
a) DİSK’in aidat gelirlerinin % 5 i,
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
b) DİSK’e üye sendikaların eğitim için ayıracakları % 5 gelirlerinin
3/5 ü, (Her 3 ayda bir tahsil edilir.) Madde:51- Yürütme Kurulu kararı ile, lüzumuna ve ihtiyaca göre
gerekli sayıda Genel Başkan yardımcıları ile Genel Sekreter yar-
c) Üye Sendikalarla birlikte düzenlenecek eşya piyangosu, müsa-
mere, balo, sergi ve benzeri faaliyetlerden elde edilecek safi geli- dımcıları tayin edilebilir.
rin % 25 i eğitime harcanır. Bu yardımcılar, yardımcısı olduğu kimsenin talimatı ile çalışır.
Madde: 44- DİSK, Genel ve Katma bütçeli idarelerle mahalli idare- Ve görev ve yetkilerini yardımcılığını yaptığı kimselerden alırlar.
ler ve bunlara bağlı sabit ve döner sermayeli kurumla, sermayesi- Yardımcıların görev ve yetkileri lüzumunda yürütme kurulunca
nin tamamı devletçe verilmek suretiyle kurulan iktisadi teşekkül da tesbit edilebilir.
ve kurumlarla, sermayelerinde devletin katkısı bulunan banka- Madde: 52- Defterler: DİSK’in tutmaya mecbur olduğu defterler
lar, kamu kurumu niteliğindeki mesleki teşekküller dahil olmak şunlardır:
üzere, özel kanunlarla kurulan bankalar tarafından ödenmiş ser-
mayesinin en az yarısına katılmak suretiyle kurulan teşekküller- a) “Üye kayıt defteri”, bu defterde üyelerin kimlik ve adresleri,
le, bunların aynı nisbetde katılması ile kurulan müesseselerden, DİSK’e giriş tarihleri ve yükümlü oldukları aidat miktarı kaydedilir.
işveren ve işveren kuruluşlarından teberru ve mali yardım kabul
b) Yönetim Kurulu ve yürütme kurulunun tarih sırası ile ve müte-
edemez.
selsil numaralarla kayıtlanmış ve altı imza edilmiş kararların ya-
Madde: 45- DİSK, tüzel kişi olarak siyasi partilerde veya onla- zılmasına mahsus “Karar Defteri”.
ra bağlı teşekküllerden herhangi bir suretle maddi yardım kabul
c) Gelen ve giden evrakın tarih ve numara sırasıyla kaydedileceği
edemez, maddi yardımda bulunamaz, onların teşkilatı içinde yer
alamaz. “Gelen ve Giden evrak kayıt defteri”,
BİRLEŞİK GREV FONU d) Gelen evrakın aslının, giden evrakın suretinin saklanacağı “Ge-
len ve giden evrak dosyaları”,
Madde: 46- DİSK’e bağlı sendikaların üyeleri, Grev Fonu’na ayda
bir lira ödemeye mecburdurlar. Bu paralar üye Sendikalar tara- e) “Zimmet defteri”,
fından, işyerlerinden her ay sendika aidatı ile birlikte kestirilir. f) “Aidat”, “Gelir” ve “Gider” defterleri,
Üye sendikalar, kendi ana tüzüklerine ve işyerleri ile yapacak-
ları toplu sözleşmelere bu konuda gerekli hükümleri koymakla g) “Bilanço, Envanter ve Kesin Hesap Defteri”,
yükümlüdürler.
h) Genel Kurul Başkanı ve Katiplerinin Yönetim Kurulu ile beraber
DİSK Grev Fonundaki paraların nasıl kullanacağı bir yönetmelik- imza edecekleri “Genel Kurul Karar defteri”,
le düzenlenir.
i) Yürütme kurulunun bir tutanakla tesbit edeceği numaralanmış
Madde:47- DİSK’in Mali İşleri, Yürütme Kurulunda kararlaştırıl- ve Yürütme Kurulunca mühürlenmiş gelirlere ait kopyeli mak-
mak şartı ile, yürütme kurulu üyelerinden birisinin yetki sorum- buzlarla, giderlerin fatura evrak ve kaydiyesini muhafazaya mah-
luluğunda yürütülür. sus dosyalar,
652 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
(DİSK demirbaşlarının kaydedileceği “Demirbaş Defteri” ile yuka- Madde: 62- DİSK Genel Kurulunda, üye Sendikalardan 1/5 i DİSK’i
rıda (a), (b), (f) ve (h) fıkralarında isimleri yazılı defterler kullanıl- yaşatmayı taahhüt ettiği müddetçe DİSK feshedilemez. Fesih ka-
madan notere tasdik ettirilir.) rarını ancak bu maksatla çağırılmış olan Genel Kurul alabilir. Genel
Kurulun böyle bir karara varabilmesi için üyelerin en az 1/3 ünün
Madde: 53- İhtilafları Uzlaştırma ye Çözüm Komisyonu: DİSK’in
Genel Kurulda bulunması şarttır. Bu toplantıda çoğunluk elde edi-
üyesi bulunan sendikalar arasındaki her türlü uyuşmazlık DİSK’e
lemezse ikinci defa Genel Kurul toplantıya çağırılır. Bu toplantıda
bağlı bulunan üye sendikaların temsilcilerinden teşekkül eden bir
yeter sayı aranmaksızın fesih kararı alınabilir. Ancak bu suretle
komite tarafından çözümlenir. Yürütme kurulu üyeleri bu komi-
yapılan toplantıda fesih kararı mevcut üyelerin 2/3 ünün oyu ile
tenin tabii üyesidirler.
alınır. Durum, DİSK tasfiye heyeti tarafından 5 gün içinde mahallin
Bölge Temsilcileri: en büyük mülkiye âmirine bildirilir.
Madde: 54-a) DİSK Yürütme Kurulu lüzum gördüğü yerlerde böl- Madde: 63- Üye sendikaların kanuni gelirlerinin tahsil edilmesi
ge temsilcilikleri kurar veya kaldırır. Temsilciliğin kurulacağı için kullanılan (Gelir ve Gider Makbuzları) DİSK tarafından müte-
bölgelerde en az üçten az DISK üyesi sendikanın teşkilatı varsa selsil numaralı ve soğuk damgalı olarak hazırlanarak üye sendi-
veya hiç yoksa temsilci, yürütme kurulunca atanır. 3 veya daha kalara kullanılmak üzere imza mukabili dağıtılır. Üye sendikalar
fazla ise bu Sendikaların Genel Merkezlerinin o bölgeden göste- gelirlerinin toplaması için başka makbuz kullanamazlar. Mak-
recekleri 2 şer temsilcinin katılacağı toplantıda seçilir. Temsilci- buzların baskı masrafları, nispet dahilinde üye sendikalar tara-
nin görevden affı da aynı yolla olur. (DİSK Yürütme Kurulu yetki- fından ödenir. Üye Sendikaların gelir ve giderlerinin tanzimi ile
si saklıdır.) muhasebe usullerinde birlik ve beraberliğin saklanması amacıy-
la DİSK Yürütme Kurulu tarafından gerekli çalışmalar yapılır. (Üye
b) Bölge Temsilciliğinde görev alacak yardımcıları uzman ve per- Sendikalar DISK tarafından bastırılan makbuzları kullanmaya
sonelin atanması da DİSK Yürütme Kurulu tarafından yapılır. başlayınca kadar ellerindeki makbuzları DİSK’e soğuk damga ile
c) Bölge Temsilciliklerinin yetki, görev ve sorumlulukları bir yö- damgalatmak ve numaralatmak suretiyle kullanabilirler.)
netmelikle düzenlenir. Madde: 64- a) DİSK Yürütme Kurulu üyelerinin tamamı bütün me-
Madde:55- DİSK Yürütme Kurulunun kaç üye ile toplandığına ba- saisi ile DİSK’te çalışır. Ücretleri kendi sendikalarınca ödenir. Yü-
kılmaksızın yürütme kurulu kararlarının üç üyenin müsbet oyu rütme Kurulu üyeleri ile bütün mesaisini DİSK’e veren ve kendi
ile alınması şarttır. sendikasından ücret alan görevlilerin DISK ile ilgili işlerde yolluk,
otel ve yol masrafı gibi seyahat masrafları, DİSK tarafından ödenir.
Yürütme Kurulu üyelerinin, çeşitli görevler nedeniyle toplanama- Üye sendikalarda idareci veya görevli olan şahıslara DISK tarafın-
ması halinde, olağanüstü bir durum karşısında Genel Başkanın, dan özel görev verildiği takdirde bu göreve ait seyahat masrafları-
o da yoksa Genel Sekreterin re’sen karar verme yetkisi saklıdır. nın DİSK tarafından mı, yoksa kendi Sendikası tarafından mı öde-
Bu takdirde re’sen karar verme yetkisini kullanan, konuyu ilk yü- neceği, DİSK Yürütme Kurlunca kararlaştırılır.
rütme kurulu toplantısına sunar ve onay alır. Yürütme Kurulunun
onaylamaması karşısında konu, ilk Yönetim Kurulu toplantısına b) Yönetim Kurulu toplantısı, Genel Kurul toplantısı, komisyon gibi
götürülür ve gündeme alınır. DİSK faaliyetlerine katılanlar ile Onur Kurulu ve Denetim Kurulu-
na ait çalışmalar için üyelerin yaptıkları her türlü seyahat ve ka-
Madde: 56- DİSK Yürütme Kurulu ve diğer kademelerindeki se- yıp ücreti masrafları, kendi sendikalarınca ödenir.
çimli işlerde görev alabilmek için, DİSK’e üye sendikalardan biri-
sinin üyesi olmak şarttır ve kâfidir. Madde: 65- a) Yürütme Kurulu, Ana Tüzük hükümlerine uygun
yönetmelikler hazırlar, yürürlüğe koyar ve Yönetim Kurulunun ilk
Madde: 57- DİSK organlarına seçimle getirilenler ile üye sendika- toplantısına sunar. Bütün yönetmelikler bu yolla yapılır.
ların üyeleri DİSK’in doğal üyeleridir.
b) Ana Tüzüğün hükümlerinin tam uygulanabilmesi için, bu Ana
Madde: 58- DİSK, Üye Sendikaların her türlü muamele ve kayıtla- Tüzüğün muhtelif yerlerinde yönetmelik çıkarılacağına dair hü-
rını kontrol edebilir. Gerektiğinde üye sendikaların Denetim Ku- küm olmayan konularda dahi, Ana Tüzüğün lâfzına ve ruhuna ay-
ruluna ve Haysiyet Divanına durumu havale etme yetkisine sahip kırı olmamak suretiyle yönetmelikler çıkarılabilir.
olmakla beraber, üye sendikaların Genel Kurullarını toplantıya
Ana Tüzüğe bağlı olarak çıkarılan ve uygulamaya konulan yönet-
çağırma yetkisi de vardır.
melik hükümleri, aynen bu Ana Tüzük hükümleri değerindedir.
Madde: 59- Üye Sendikalar, DİSK kararlarını tatbik mevkiine koyma-
Madde: 66- a) Kanunen Sendikaların işkolu sayısı ne şekilde ve
ya mecburdur. Ancak, DİSK yöneticileri tarafından verilen direktif ve
sayıda tesbit edilmiş olursa olsun, DİSK için iç teşkilatlanma bakı-
kararlar DİSK Ana Tüzüğündeki amaç ve ilkelere aykırı olamaz.
mından, işkolu sınıflandırması aşağıdaki gibidir ve 16 dır:
Madde: 60- Sosyâl Güvenlik: DİSK yöneticileri, personelinin sos-
1- Tarım ve hayvan yetiştirme, ormancılık ve tomrukçuluk
yâl güvenlik, sigorta ve dinlenme haklarını garanti altına alır. Per-
sonel işçi statüsüne tabidir. Personel ile ilgili yönetmelik çıkarılır. - Avcılık ve av hayvanların üretilmesi, balıkçılık, süngercilik ve
sair deniz ürünlerinin çıkarılması,
Madde: 61- Kıdem ve İhbar Tazminatları: DİSK Yönetici kadrola-
rında DİSK’ten ücret almak şartıyla ücretli olarak vazife görüpte 2- Kömür madenciliği, metal cevherleri madenciliği, kil, kum
tekrar seçilemeyenler her kıdem yılı için DİSK’ten son aldığı maaş ocakları ve madenlerden gayri maddelerin toptan çıkarılması, kö-
karşılığında 30 günlük kıdem tazminatı alır. DİSK’in personel ve mür mamulleri imalatı (Maden arama dahil)
müstahdemleri İş Kanunu hükümlerine tabidir.
3- Ham petrol vesair akaryakıtlar ve tabii gaz tasfiyehaneleri ve
Ölüm halinde kıdem tazminatları, eş ve çocuklarına, eş ve çocuk- petrol mamulleri sanayii, akaryakıt depo ve istasyonları akarya-
ları yoksa anne ve babaya ödenir. kıt nakli ve satışı (Pipe-line ve petrol arama dahil).
EKLER | 653
-Suni ve tabii lastik, kauçuk, plastik, bakalit, linolyum, suni mu- hattı, tramvay hattı, spor sahaları inşaatı gibi yapıcılık işleri ve
şamba ve benzeri sanayii ve bu maddelerden inşaat, elektrik ve bunlarla ilgili ve bunları tamamlayıcı işler.
sıhhi malzeme, ev eşyası ve her çeşit eşya imalatı
-Kamu sektörünce yapılan yol yapım, onarım ve bakımı,
-Ecza ve kimya sanayii (boya sanayii ve atom sanayii dahil) pil ve
12- Enerji Sanayii: Elektro, gaz, su, istihsal, toplu taşıma ve dağı-
batarya akümülatör sanayii (azot sanayii dahil)
tım işleri ile,
4-Gıda maddeleri imalatı sanayii, insanların istihlakine mahsus
-Ayrıca işkolu gösterilmemiş olan veya yerinde sendika bulun-
gıda maddelerinin imali, her çeşit hayvan, kümes hayvanları ke-
mayan devlet, belediye, özel idare hizmetleri: Çöp, kanalizasyon
silmesi ve temizlenmesi, ambalajlanması, mezbahalar ve etten
drenaj, itfaiye vesair gibi her çeşit kamu his, metleri ve görevleri,
mamul gıda maddeleri imalatı; sütten mamul maddelerin imali,
hayvani ve nebati yağ sanayi (sabun sanayi dahil) her nevi gıda - Her çeşit sağlık hizmetleri:
maddelerinin konserve yapılması ve saklanması, değirmende
Hastahaneler, sanatoryumlar, bakım ve dinlenme evleri, doğum
öğütülmüş maddeler imali, ekmekçilik, pastacılık, börekçilik ve
ve çocuk bakım evleri, doktor muayenehaneleri, klinikler gibi
her nevi un ve unlu maddelerden yiyecek imali, kakao, kahve, tuz
sıhhi tedavi müesseseleri, diş klinikleri ve hayvan bakım evleri,
öğütülmesi ve çay yaprakları üzerinde yapılan ameliyeler ve ben-
röntgen muayenehaneleri ve benzerleri.
zeri işler, yem sanayi, maya imalatı içki ve tütün sanayi: İmbikten
geçirilmiş alkollü içkiler, şaraplar, likörler, malt likörleri, hafif içki- 13- Toptan ve perakende ticaret, her çeşit sınai, zirai ve hayvani
ler, karbon hamızı ile meydana getirilmiş içeceklerin imali, tasfi- maddelerin ve ürünlerin toptan ve perakende alım ve satım işleri,
yesi, karıştırılması, imbikten geçirilmesi, tahammür edilmesi, bira
-Banka ve diğer müesseseler:
fabrikaları, alkolsüz içkiler ( gazoz, meyva suları ve benzerleri) si-
gara, puro, pipo, enfiye, çiğnenen tütün gibi mamullerin imalatı, Bankalar, para ve ticaret borsaları, sigortalar ve her çeşit mali
tütünün ayıklanması, kurutulması gibi tütün sanayi ile ilgili ima- müesseseler, kredi kooperatifleri, kredi esham ve tahvilat
lat ve manipülasyon işleri, yaprak tütün işleme ve bakım evleri. komisyoncuları.
- Şeker sanayii 14- Kara taşıtmacılığı motorlu ve motorsuz taşıt işleri (otobüs,
kamyon, tramvay, tünel ve sürücülük işleri)
5-Her çeşit dokuma sanayi, giyecek eşya sanayi, hazır doku-
ma eşya imalatı(Trikotaj), iplik sanayi ve çırçır sanayi (İdrofil pa- -- Demiryolları taşıtmacılığı: Demiryolları ve buna bağlı işyerle-
muk imalatı dahil) çamaşırhaneler, ütü, kola boyama ve temizle- rinde görülen işler.
me işleri. -Deniz taşıtmacılığı: Gemi ve benzeri ile her çeşit insan, eşya ve
6-Kundura sanayi deri ve mamulleri ve deri giyecek eşya (sara- hayvan taşıtmacılığı ile bunlara bağlı deniz, işleri.
ciye) imalatı ve debagat işyerleri, kürkçülük, tutkal sanayi ve ba- - Hava taşıtmacılığı:
ğırsak işleme yerleri
Havacılığın yerüstü işleri dahil.
7- Ağaç ve mantar mamulleri, mobilya imalatı, doğrama ve bıçak-
çılık sanayi, kereste fabrikaları, her çeşit suni tahta ve benzeri -ardiye ve antrepoculuk:
imalatı. Antrepolar, ardiyeler, soğuk hava depoları, umumi mağazalar, si-
8- Kâğıt, kâğıt mamulleri ve selüloz sanayi lolar ve bunlarda yapılan her türlü yükleme ve boşaltma işleri, li-
man, istasyon ve iskelelerde yapılan yükleme ve boşaltma işleri,
- Matbaacılık, neşriyatçılık, klişecilik (basın teknisyenleri) ambarlama ve depolama işleri.
- Basın mensupları (Gazeteciler) ve her çeşit neşriyat işlerinde -Haberleşme:
çalışanlar.
Posta, telefon, telgraf, radyo, televizyon işleri ve hizmetleri (imalât
9- Metalden başka maden sanayii: Her çeşit toprak ve seramik hariç)
sanayii ile çömlek, çini imalatı ve çimento, alçı, taş, toprak kullan-
mak suretiyle inşaat malzemesi vesair malzemesi imalâtı, ateş 15- Otel, pansiyon, lokanta, büfe, pastane, kahvehane gibi yatma,
tuğlası, tuğla ve kiremit sanayii, seramik ve fayans sanayii cam ve dinlenme veya yemek yerleri ile sinema ve tiyatrolar hayvanat
camdan mamul eşya sanayii bahçeleri, sirkler, parklar, plajlar gibi eğlence yerleri, yüzme ha-
vuzları, stadyum, hipodrum, tenis, golf sahaları gibi açık ve kapalı
- Çimento Sanayii spor yerleri, hamamlar, kaplıcalar dahil.
10- Her türlü metal imalatı (demir, bakır, krom vesair maden cev- - Her çeşit büro ve teknik bürolar, yazıhane, avukat %e mali mü-
herlerinin ve bunların halitalarının izabesi, tasfiyesi, haddelenmesi, şavirler, emlak komisyoncuları, iş takip büroları ve benzeri mü-
dökülmesi ve şekillendirilmesi), çeşitli sanayii, madeni eşya imala- esseselerde görülen işlerle, dernekler, noterler, ticaret ve sanayi
tı, makine imalâtı, elektrik makine ve cihazları ve aletleri ve made- odaları ile benzeri işçi ve işveren teşekkülleri.
ni nakil vasıtaları imalatı ve onarımı, sair madeni eşya ve malzeme
imalatı. -Sahne, perde ve benzeri temsil sanatkarı, müzik, resim, heykeltı-
raşlık, dekorasyon, edebiyat ve benzeri güzel sanatlarla ilgili işler
-Gemi Yapımı ve onarımı
16- Milli Savunma ile ilgili askeri işyerleri (Uluslararası ve yabancı
11-Yapıcılık: askeri işyerleri dahil)
Her çeşit bina, yol, köprü, baraj, demiryolu, tünel, metro, kanali- b) DİSK’in her hangi bir kurul, komite, komisyon seçimi için işbu
zasyon, liman, dalgakıran, havuz, istihkam, hava meydanı, dekovil Ana Tüzükte (üye sendikaların temsilcisi) şeklinde sendikalar
654 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
için kullanılan tabirlerden bu maddenin a) fıkrasındaki 16 işkolu 4 — Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (Türkiye Gıda-İş),
anlaşılır. Bu duruma göre 274 sayılı kanuna istinaden yürürlükte
5 — Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk Maden-İş),
olan sendikaların işkolları yönetmeliğin imkân vermemesi veya
bu Ana Tüzük hükmü gereğince henüz birleştirilmeleri müm- 6-Yukarıda isimleri yazılı beş kurucu Sendikayı temsilen konfe-
kün olmaması sebebiyle işkolunda birden fazla üye sendika oldu- derasyonun tüzüğünü imzaları ile resmi mercilere tevdi etmeye
ğu takdirde, bu sendikaların yürütme kurullarının üçer üyesin- yetkili olan kişiler şunlardır:
den teşekkül eden toplantıda DİSK için gerekli kimseler seçilir. Oy
1 — Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine Sanayii İşçileri Sendi-
eşitliği halinde seçim mümkün olmazsa eşit oylara hedef olmuş
kası (Türkiye Maden-İş Sendikası) nı temsilen Genel Başkan Ke-
adaylar arasında ad çekme usulüne başvurulur.
mal Türkler.
c) DİSK’in teşkilatlanma Daire ve büroları konusundaki sınıflan- 2 — Türkiye Lastik-Kauçuk ve Plastik Sanayii İşçileri Sendikası
dırma ve çalışma programları bu maddenin a) fıkrasındaki esa- (Lastik-İş) temsilen Genel Başkan Rıza Kuas,
sa göre yapılır.
3 — Türkiye Basın Sanayii İşçileri Sendikası (Basın-İş)’i temsilen
d) Bu maddenin a) fıkrasında tespit edilmiş işkolu sınıflandırma- Genel Başkan İbrahim Güzelce,
sına göre, DİSK Yönetim Kuruluna her işkolundan bir olmak üze-
re seçilecek yönetim kurulu üyeleri DISK Genel Kurulunda, her iş- 4 — Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (Türkiye Gıda-İş)’i tem-
kolu için ayrı ayrı olmak üzere seçilir. Ayni anda birer de yedek silen Genel Başkan Kemal Nebioğlu
seçilir. 5 — Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk Maden-İş)’i temsilen
Madde 67 — DİSK’in kurucuları şunlardır: Genel Başkan Mehmet Alpdündar.
1 — Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine Sanayii İşçileri Sendi- Kurucu Sendikaları temsilen gerekli işlemleri yapmağa yetki-
kası (Türkiye Maden-İş Sendikası), li isimleri sayılan Sendika temsilcilerinin açık hüviyet ve ikamet-
gâh adresleri tüzüğe eklidir.
2 — Türkiye Lastik-Kauçuk ve Plastik Sanayii İşçileri Sendikası
GEÇİCİ MADDE: DİSK Genel Kurulu, kuruluş tarihinden başlamak
(Lastik-İş),
üzere bir yıllık geçici süre içinde, kurucu sendikaların Genel Yü-
3 — Türkiye Basın Sanayii İşçileri Sendikası (Basın-İş), rütme Kurulu üyelerinden teşekkül eder.
DİSK’in Kurucuları
Doğum Doğum
Adı Soyadı Babası Uyruğu İşi Ev Adresi
Yeri Tarihi
Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Edirnekapı Vatan Cad.
Makine Sanayi İşçileri Sendikası Polis Evleri A-2 Dai. 8
Kemal Türkler Himmet Denizli 1926 T.C.
(Türkiye Maden-İş Sendikasının)’nın
Genel Başkanı İstanbul
Türk-İş’in Durumu: «Yapılan tetkikatta İstanbul Bölge Temsilcisi şoförünün 700 TL.,
Adana Bölge Temsilcisi şoförünün 650 TL., Ankara Merkez Şoför-
Türkiye işçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş)’in bir işçi örgü-
lerinin ise 2000 TL. maaş aldıkları görülmüştür. Bu 2000 TL.’sı-
tü olmaktan nasıl çıktığını anlamak için geçmişini bilmekte bü-
nın AİD teşkilâtının yardımından önce 1250 TL olduğu halen ise
yük yarar vardır. Kısaca görelim:
bu maaştan hariç vazifeye çıkışlarda 50 TL. harcırah aldıkları, teş-
KURULUŞ: kilâtın arabaları mevcud ve boşta iken vazifeli memurlara vasıta
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu; İstanbul, Eskişehir, Sa- ücreti ödeyerek işler takip ettikleri müşahede edilmiştir.»
karya Bölgesi, Tarsus ve Akdeniz Bölgesi İşçi Sendikaları Birlikle- Türk-İş Başkanının devletçilik anlayışı:
riyle Karabük işçileri sendikası temsilcilerinin 7 Nisan 1952 günü
Bursa’da kabul ettikleri Ana tüzüğünün 31 Temmuz 1952 tarihinde Türk-İş, en elverişli şartlarla yeni bir dönemde çalışmaya başlar-
Ankara Valiliği’ne verilmesi ile kurulmuştur. ken, işverenler de sosyal Anayasa’ya ay-kırı davranışlarını su yü-
züne çıkarmaya koyuldular. Nitekim bu çabalarını yürütürken,
Türk-İş Genel Kurulları konfederasyonunun geleceğini niteleye- Türk-İş Başkanının bilinçsizliğinden yararlanarak ona, işverenle-
rek sonuçlanmıştır:
rin mutlak çıkarına uygun bir görüşü ihtiva eden rapora imza koy-
İZMİR KONGRESİ: (Eylül 1952) durdular. Olay, 22-29 Ocak 1962 de toplanan Çalışma Meclisinde
cereyan etti. Devletçilik tarifiyle en ufak bil ilişiği olmayan bir ko-
Türk-İş, I. Genel Kurulunu İzmir’de yaptı ve işçi birliğini korumak,
misyonda işçiler adına görev alarak Türk-İş Başkanı, işverenle-
işçi haklarını savunmak için güçlü bir örgüte olan ihtiyacın kabul
edildiğini görerek ciddiyetle işe sarıldı. rin en özel sektörcüsünün etkisiyle Sosyal Anayasamıza aykırı bir
görüşe rahatlıkla imza attı. Bu görüşü belirten rapor, işçi-işveren
İSTANBUL KONGRESİ: (Ağustos 1953) hükümet temsilcileri ve bilim adamlarından kurulu istişari bir or-
Türk-İş, II. Genel Kurulunu olağanüstü bir kongre şeklinde top- gan olan Çalışma Meclisine sunulunca ilk tepkiyi işçiler gösterdi-
lamak zorunluluğunu duydu. Çünkü seçilenler, tutumlarıyla teş- ler. Türk-İş Başkanının imzasını da taşıyan rapora gösterilen tepki,
kilâtın güvenini devam ettirememiş ve mali acze düşmüştü. Çalışma Meclisinin en bilinçli hareketi oldu ve işçilerin ağır baskı-
İktidardaki hükümet, kendisine muhalif partiden bir sendikacı- sıyla, şu görüş rapordan çıkarıldı:
nın yönetimindeki Konfederasyona daimî güçlük çıkarmaktay-
«Devletin ancak hususi sektör tarafından başarılamayacak ka-
dı. Bunu çözümlemek için İstanbul Kongresinde iktidar partisi-
dar büyük teşebbüsleri ele alması veya bunlara iştirak etmesi te-
ne sempatik geleceklerini Yürütme Kurulunda görev almasına da
menni olunur. Bunun dışında memleketimizde salim ve sıhhatli
imkân veren bir anlayışla seçilenleri sonuçlandırdı.
bir endüstri isteniyorsa bu hadisenin ancak devletin mevzuat ve
İSTANBUL KONGRESİ: (Kasım 1954) mükellefiyet bakımından asgari müdahalesi ve en geniş kolaylık-
Normal İstanbul Kongresi, Konfederasyonun kökleşmesi şartla- ların gösterilmesi ile sağlanabileceği görüşünde bulunuyoruz.»
rını hazırladı. Ancak İktidar partisinin partizanca davranışları ile Çalışma Meclisinde işçilerin tepkisiyle reddedilen bu görüş, Çalış-
Konfederasyonun buna karşı çıkan tutumu işçiler arasında da ma Meclisinde de açıklandığı gibi; 19. Yüzyıl liberalizminden daha
etkilerini gösterdi. Par-tiler, memlekette işçi birliğini bozucu bir da geridedir. Devletçiliğe tamamen karşı olan bu görüş çağımızın
şiddetle iktidar mücadelesi yaparlarken sendikalar arasında par- sosyal görüşlerine karşıdır, Anayasamıza karşıdır. Çünkü Türki-
ti-zanca bölünmeler de görüldü. ye’nin endüstrileşmesi, sosyal bir devlet anlayışıyla devletçiliği
ANKARA KONGRESİ: (Haziran 1957) bağdaştırmakla mümkün olur. Türkiye’de devletçilik, tarihi zo-
runluluklardan doğmuştur. Özel teşebbüs, halk ihtiyaçlarını asır-
4. Genel Kurulda İktidar Partisi Hükümetinin itimad ettiği sendi-
larca karşılayamadığı için devlet, kamu yararına müdahale etmiş
kacılar geniş bir propaganda ile iş başına gelmeyi başardılar. Yeni
ve sanayileşmeyi bizzat yaptırmayı kararlaştırmıştır. Sömürücü
Türk-İş yöneticileri, hükümetten güç alarak konfederasyonun
liberalizm tarihe karışmak zorundadır, artık devlet dolgun kârlar
mali durumunu iyileştirici çabalara giriştiler, Balolar hazırladılar
ve iyi gelirler sağladılar. Türk-İş hükümetin temel ekonomik ve peşinde koşan sermayenin sadece bekçisi olamaz, olmamaktadır.
sosyal görüşlerine aykırı olmayan bir yönde, yer yer işçiler yara- «Aşırı kazanç hırsının emek sömürmesini önleyen, emek gü-
rına çalışmalar yaptı ise de, Türk-İş, iktidar partisinin dümen su- cünün değerini verdiren, emeği ile geçinenleri yarın kaygısın-
yunda gitmekten kendini kurtaramadı. dan kurtaran, emeğinden başka sermayesi olmadığı ve ser-
ANKARA KONGRESİ: (Kasım 1960) mayenin yaratılmasına hizmet ettiği halde onun altında ezilen
insanların hakları için Devletçilik gereklidir». (İhsan Ada’nın
27 Mayıs devriminden sonra yapılan bu kongrede, 1957 de işba-
konuşmasından)
şına getirilen İcra Heyetinin, özellikle Başkanın durumu ön plana
geçmiş, sabık iktidardan yana olan başkanın onur kurulu kara- Böylece, Türk-İş Başkanının daha o tarihte, işveren çıkar-
rıyla başkanlıktan düşürülmesi kararı kabul edilerek yeni bir an- larına hizmet edecek raporlara nasıl kolaylıkla imza atacağı
layışla yeni bir kadro işbaşına getirilmiştir. anlaşılmıştı.
656 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türk-İş, 1963’ten beri Amerikan hükümetinden yani AİD’den yar- «Amerika Devlet Bakanlığı AİD kanalıyla az gelişmiş ülkele-
dım almıştır. Oysa 274 sayılı Sendikalar Kanunu, işçi örgütlerinin re bazı konuşmacılar göndererek böyle ülkelerin sendikal hare-
işverenlerden ve devlet teşekküllerinden yardım almasını yasak- ketlerine yanlış yön verici parlak fikirlerin sahneye konulmasına
lamıştır. Buna rağmen Türk-İş, hükümetin de onayı ile bu Ame- yardım ediyor. Bu türlü davranışın son örneğini Nisan ayı başla-
rikan yardımlarını almış, böylece Amerikan ajanlarının da rahat- rında ülkemizi ziyaret eden bir profesörün konuşmalarında gör-
ça Türk-İş’te karargâh kurmalarına yol açmıştır. Buna küçük bir dük. Misafir Profesör Wisconsin Üniversitesinde kapitalizm, sos-
örnek verelim: yalizm ve iş iktisadi dersleri okutan ünlü bir sosyal siyasetçi idi.
İstanbul İktisat Fakültesinde verdiği derste ve bizim de katıldığı-
Türk-İş’in ilk geçici İcra Kurulunda görevli olan bugünkü Türk- mız bir yuvarlak masa toplantısın-da hazır bulunanlara sosyaliz-
İş Başkanı, Amerikalı Sendikacı İrving Brown’u iyi tanır ve onun min ve millileştirme hareketinin az gelişmiş ülkeler için sadece
arkadaşlığıyla övünür. Türk-İş Başkanı aynı zamanda Ameri- bir ekonomik macera olacağını ısrarla belirtmeye çalıştı. Dev-
kan işçi teşkilâtının Dış Münasebetler Müdürü Lovestone’a da letleştirmenin milli ekonomiye daima zarar vereceğini söyledi.
dostum demekten çekinmez. Oysa Lovestone’un Amerikan Ca- Kendisine devlet teşekküllerinin Türkiye’de verdiği örneğe uy-
susluk Teşkilâtıyla beraber çalıştığı bilinmektedir. (Washing- madığını ve işçiler açısından devletin çok daha iyi bir işveren ol-
ton Post Gazetesi, 23 Mayıs 1966). YÖN Dergisi bu konuda şunu duğu, ayrıca ulaştırma sektörü dışındaki devlet teşekküllerinde
açıklamıştır: kâr kavramı önemli bir yer tuttuğunu hatırlattığımızda, profesör,
«CİA’nın (Amerikan Casusluk Teşkilâtı) başta Amerikan işçi te- bu konuda Türkiye’yi bir mucize yaratmış olarak kabul edeceği-
şekkülleri olmak üzere, çeşitli işçi teşekküllerini âlet ederek, dış ni söylemekle yetinebildi. Diyeceğimiz odur ki, Amerikalılar, Türk
ülkelerdeki sendika hareketlerini yönetme çabaları, Türk Sendi- sendikacılığa kendilerini şirin göstermek için yanlış bir aşı uygu-
lamaya çalışmaktadırlar.» (agm)
kaları için çok hayati bir konudur. Sendikalarımızın eğitim ve öğ-
retim programları, çok defa Türk Sendikacıları, ya da bilim adam- AİD’nin Asıl Amacı:
ları yerine, yabancı uzmanlar tarafından hazırlanmaktadır.»
Türk-İş’in nasıl bu kadar Türk çıkarlarına aykırı bir yola sürük-
(YÖN, I Temmuz 1966, Sayı 170)
lendiğini anlamak için AİD üzerinde biraz fazla durmamız gereki-
YÖN, ayrıca şu görüşü belirtmişti: yor. AİD’nin Türkiye’de üç yıl süreyle devlet örgütümüzün içinde
çalışmış uzmanlarından Mr. Podol, bir raporunda AİD’nin amacını
«CİA’nın Orta ve Güney Amerika devletleriyle dünyanın geri kal-
açıkça belirtmiştir
mış diğer ülkelerinde giriştiği ve bu ilkelerin ilerlemesini, geliş-
mesini engelleyici faaliyetleri arasında, Sendikalara ve Sendika- «On yıldan fazla zamandır Türkiye’de faaliyette bulunan Ame-
cılara el atması karşısında, Türkiye’nin gizli manevraların dışında rikan yardım programı, bir zamandan beri meyve alanı verme-
kaldığını düşünmek tamamen hatâlı olur.» ye başlamıştır. Önemli mevkilerinde, Amerikan eğitimi görmüş
EKLER | 657
bir Türkü’) bulunmadığı bir bakanlık, ya da bir İktisadi Devlet Te- önüne sermiştir. Bu durumda, CİA’nın Türk işçi hareketini, kendi
şebbüsü hemen hemen kalmamıştır. Bu kimselerin kısa zamanda kontrolüne almak hususunda elinden geleni yaptığını düşünmek
Genel Müdürlük veya Müsteşarlık mevkilerine geçmeleri bekle- yanlış olmasa gerektir.
nir. A I D, bütün gayretlerini bu yola tevcih etmiştir (yönetmiş-
Sendikacılığımızın, Güney Amerika ülkelerinde olduğu gibi, tam
tir).» (Haydar Tunçkanat’ın açıkladığı casusluk belgesinden)
Amerikan kontrolü altında bulunduğunu iddia edecek değiliz.
Demek ki, AİD yardımları Türk-İş’e verilirken bu amaç güdülmüş- Ama sendikacılığımızın melek sandıkları, yakın dostluklar kur-
tür. O da Türk Sendikacılığını Türk halkının çıkarlarına aykırı, ama dukları Lovestone ve İrwing Brown gibi kişilerin, CIA’nin General
Amerikan çıkarlarına elverişli bir yolda geriletmek. İşte Türk-İş, Porter’ine taş çıkartacak tehlikeli ajanlar olduklarını artık bilme-
bu amacın gerçekleşmesinde maşalık yapmaktadır. Şimdi alınan leri gerekir. Yine bilmeleri gerektir ki, Türk sendikacılığı Mean-
yardım paralarına bakalım. y-Lovestone-Brown üçlüsünün Üçüncü Dünya sendikacılığına
empoze etmek istediği yönde gelişmektedir. Kapitalizmi savunan,
AİD’nin Türk-İş’e Yardımları:
yabancı sermaye ile dost geçinen, ekonomik ve politik bağımsız-
1963 yılı sonuna kadar AİD, Türk-İş’e 1 milyon, 605 bin, 336 lira 72 lık hareketine ilgisiz, bol ücretli, bürokratik bir sendikacılık. Bu
kuruş vermiştir. 1 Ocak 1964’ten 1965 sonuna kadar da 2 milyon yönelişte, Türk sendikacılığının 1947’den beri sürekli olarak Ame-
631 bin 699 lira 26 kuruş ödemiştir. 1962 yılında Türk-İş’in orta- rikalıların etkisi altında kalmasının payı büyüktür. Türk-İş eğitim
lama aylık aidat geliri sadece 11 bin 253 lira idi. Türk-İş, hükümet- programlan, Amerikan parası ve limanları ile çizilmiş ve yürütül-
ten AİD’den, OECD’den (Uluslararası Ekonomik İşbirliği Geliştirme müştür. Bu eğitimin sonucu olarak, bir çok sendika yöneticisi, işçi
Teşkilâtı) ve İCFTU’dan (Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfe- sınıfının politika dışı tutulması görüşüne saplanmakla kalmamış,
derasyonu) yardım almasaydı geliri giderini karşılayamaz duru- fakat kapitalist düzeni de sendikaların ve dolayısıyla kendilerinin
ma gelir, iflâs ederdi. İşte, Türk-İş yöneticileri israf ve şatafat düş- çıkarlarına en uygun bir düzen olarak kabul etmiştir.» (Adil Aş-
künlükleri yüzünden kendi kaynaklarıyla geçinir bir durumdan çıoğlu, Yön, 12 Ağustos 1966, Sayı 176)
uzaklaşmış, uzaklaştıkça Amerikan yardımlarına avuç açmış ve
Ve yazar şunu istemektedir:
sonunda bütçenin büyük bir bölümünü AİD yardımları kaplamış-
tır. Para yardımı arttıkça da Türk-İş bağımsızlığını yitirmiştir. O «Türk sendikacılığı, gerçekten bağımsız ve hür bir hale getirilmek
kadar ki AİD yardımları çok kere Türk-İş muhasebesine intikal isteniyorsa, yapılacak ilk işin Amerikalılara sendikalardan ellerini
ettirilmeden eğitim uzmanın emrine verilmiştir. On binlerce lira, çektirmenin zorunluluğunu açıkça göstermektir. Türk-İş eğitim
harcandıktan sonra Türk-İş muhasebesine intikal ettirilmiştir. programları kendi imkânları ile sağlanmalı ve eğitimde de Ameri-
kalıların söz sahibi olmalarına son verilmelidir. Hele AİD yardımı,
Özet olarak şöyle denebilir:
devlet de bu yardımdan faydalanıyor gerekçesiyle devam ettiri-
Türk-İş’in 1 Ocak 1964’ten 31 Aralık 1965’e kadarki iki yıllık bütçe- lemez. Çünkü sendikaların uluslararası işçi örgütlerinden yardım
si 9 milyon 182 bin 783 lira 71 kuruştur. Bu bütçede üyelerden alı- görmeleri başka, yabancı bir devletin yardım teşkilâtından para
nan aidat toplamı sadece 1 milyon 948 bin 29 lira 80 kuruştur. AİD alması başkadır... Bu çeşit yardımlar Türk sendikacılığı bağımsız
yardımları ve o türlü bağışlar bütçenin en dolgun bölümünü işgal ve hür bir hale getirilmesine engeldir.»
etmiştir. Bu bol keseden bağış ve yardım sonunda Türk-iş, geri
DİSK’in Yardım Alma Görüşü:
bırakılmış memleketlerin şiddetle reddettikleri Lobby’ciliği politi-
ka alanımıza sokmuştur. Bunun sonucu olarak da AKİS’in yazdığı DISK, hiç bir işçi sendikasının devletten, hele yabancı bir devlet-
gibi Türk-İş hakkında «kökü dışarda teşekkül» denemeye baş- ten yardım almasını kesin olarak reddeden. İşçi sendikalarına ya-
lanmıştır (Akis, 19 Mart 1966, Sayı 613). pılacak yardım şu nitelikte olabilir:
Türk-İş, Genelsekreter Halil Tunç’un deyimiyle «dünya sendika- 1 — Yardımı bir işçi örgütü yapabilir.
cılık hareketinin sert ve sabırsız davranışlarının aksine, bugünkü
2 — Yapılan yardım eğitim ve teknik yardım şeklinde olabilir.
Türk sendikacılık hareketi ve onun başında bulunan liderleri, mü-
cadelelerini büyük bir soğukkanlılık içinde ve toplum çıkarlarını 3 — Yardımı yapanın, yardımı alana kendi şartlarını dayatmama-
bağdaştırarak yapa gelmiştir». (Akis 29 Ağustos 1965, sayı 584) sı lâzımdır.
ve böylece Türk-İş, sabır içinde, bir yandan «kökü dışarda bir te-
4 — Yapılan yardım miktarının, yardım alan teşkil km bütçesinde
şekkül» ithamına hak kazanacak yapıya bürünmüş, bir yandan
ağır basmaması, yani yardım kesilince o işçi örgütünün kendi nor-
da «hükümetin Selanik Caddesi Şubesi» (Türk-İş binası Anka-
mal çalışmalarını aksatmadan devam ettirebilmesi zorunludur.
ra’da Selanik Caddesindedir) diye adlandırılmış, bir yandan da
Avrupa ve Amerika gezilerini sendikacılara peşkeş çekerek aklı Halbuki, Türk-İş’in AİD’den aldığı yardım bütçede en büyük dilimi
sıra sendika yöneticilerini avlamaya çalışması yüzünden «seya- teşkil etmektedir. Böylece aslında AİD Türk-İş’e değil, Türk-İş bir
hat acentası» gibi terimlerle adlandırılmıştır. Bu duruma gelme- milyonu aşkın aidatı AİD’nin, amaçlarının gerçekleşmesi için ve-
nin nedenine bir kez daha ve daha yoğunca parmak basmalıyız. rilen milyonlara eklemek suretiyle Amerikan hükümetine yardım
İşte, sendikacılar içinde çalışan ve dünya işçi hareketlerini yaban- etmiş olmaktadır. Daha doğrusu Türk-İş, Amerika’nın bir milyon
cı kaynakları da tarayarak inceleyen bir yazarın görüşü... lira kadar eksik masraf yapmasını sağlamaktadır.
Nasıl Bir Sendikacılık? Türk-iş, Milli Bir Kuruluş Olmaktan Çıkmıştır:
«Amerika’da, İşçi Konfederasyonu (AFL-CİO)’nun CIA ile sıkı iş- Türk-İş, AİD’den doğrudan doğruya yardım alarak, Amerikan po-
birliği halinde çalışan, yabancı ülkelerin iç işlerine ve işçi hare- litikasına uygun bir yola girmiştir. Amerikalılarla o kadar içli dış-
ketlerine fütursuzca müdahale eden bir teşekkül olduğu artık is- lı olmuşlar ki, Türk-İş kadrolarında görülen memurların yandan
patlanmış bulunmaktadır. Türkiye’de ise General Porter olayı ve fazlasının maaşını Amerikan hükümeti ödemeye başlamıştır.
Tunçkanat’ın açıkladığı ve doğruluğu yetkililerce çok iyi bilinen Nitekim «Halen 65 personelden 32’sinin ücreti Türk-İş kadro-
«ihanet belgesi», CİA’nın Türkiye’deki korkunç plânlarını gözler larından, geri kalan 33 kişinin ücreti ise AİD yardımları için-den
658 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
ödenmektedir» (Türk-İş 6. Genel Kurul Çalışma Raporu, 1966, Türk-İş ve Rahat Sendikacılık:
Sayfa 172-173)
Türk-İş yöneticileri rahat rahat koltuklarında kalarak yüksek
Türk-İş’in bütün kadrolarında vazifeli 65 personelin ücretleri kar- maaş, bol yolluk ve sık sık dış gezilerle günlerini gün etmek ama-
şılığı yapılan ödemeler tutarı son çalışma döneminde 2.328.718 lira cıyla hareket ettikleri için her hükümetle iyi geçinmenin yolları-
19 kuruşu bulmuştur. Bu meblâğın 1.479.945 lira 18 kuruşu AİD fo- nı bulmaktadırlar. Bu bakımdan her kabine değişikliğinde Türk-
nundan 33 kişiye ödenmiştir. 32 kişiye de Türk-İş hesabından sa- İş yöneticileri o kabineyi teşkil edenlerin partisinden yana bir yol
dece 848.773 lira 01 kuruş verilmiştir. Böylece Türk-İş’in birin- tutmayı başarıyla yürütebilmektedir. Bu bakımdan Türk-İş, hiç
ci sınıf memurları ayda 1868 lira 61 kuruş (ortalama olarak) almış bir partiden yana değil, her iktidara gelen partiden yanadır. Zaten
ve bu meblâğ AİD’ce ödenmiştir. Türk-İş’in ikinci sınıf memurla- Türk-İş, prensip olarak kim gelirse gelsin «hükümetten yana»
rı da ortalama olarak Türk-İş hesabından ayda 1071 lira 68 kuruş olduğunu da kabul ve ilân etmektedir. Böylece «Partiler üstü po-
almıştır. Yukarı kademe daima AİD’nin etkisi altında çalışmıştır. litika» aslında iktidara gelen Partiden yana olma politikasıdır ve
Böylece Türk-İş, gerçekten millî, hiç değilse mahalli bir kuruluş işçi haklarına aykırıdır.
niteliğini kaybetmiştir.
Bütün İşçilerin Temsilcisi Değil:
Türk-İş, bina inşası için de AİD’den 2 milyon bağış almıştır. Türk-
Türk-İş, bütün işçilerin tek temsilcisi olmaktan da çıkmıştır. Si-
İş, Genel Merkeze, Bölgelere ve Seminerlere harcamak üzere
AİD’den ayrıca 2.369.294 lira 83 kuruş almıştır. gortalı işçi sayısı 700.000’inin üstünde ve tarım işçileri sigorta-
lı işçiler dışında kalmakta olduğu için milyonları aşkın işçilerden
ICFTU’dan alınan 36.000 lira ile OECD’den alınan 193.392 lira da yalnız 324.672 sendikalı işçinin aidat ödediği bir teşekkül olarak
hatırlanacak olursa Türk-İş’in aidat geliri 9 milyonu aşkın büt- kalmıştır. Kaldı ki savunduğu fikirler de bütün sendikalar ve fede-
çesi içinde 1 milyon 948.02,9 lira 80 kuruştan ibarettir. Bu durum, rasyonlar yöneticilerinin ortak görüşü olmaktan pek çok uzaktır.
Türk-İşin gerçekten bir milli kuruluş olmaktan çıktığını rakam- Nitekim Türk-İş, bir siyasi partinin ortaya attığı dış ticaretin dev-
larla ispatlamış durumdadır. letleştirilmesi fikrini benimsediği vakit, bugün Türk-İş’in Baş-
Türk-İş’in Eğitim Çıkmazı: kanvekilliklerinden birine getirilen bir müteahhid-sendikacı bu
görüşe karşı çıkmış, bir federasyon başkanı da bu görüşün kar-
Türk-İş’in yaptığı eğitim, geri kalmış bir toplumun işçilerine yapı- şısında yer almıştır.
lan biçimde bir eğitim değildir. Türk-İş’in eğitim politikası, belli bir
sendikacı kadrosunun sınıf bilincinden yoksun, Amerikan hay- AP listesinden milletvekili seçilen sendikacılar, Türk-İş’in savun-
ranı ve kendi memleketinin sorunlarını çözmede etkili olmak- duğu asgari geçim indiriminin 1966 yılında uygulanması tezine
tan kaçan bir biçime göre düzenlenmektedir. Hele yabancı eğitim karşı çıkmışlar ve Mecliste AP’lilerin çoğunluk oylarıyla işçilerin
uzmanlarından çoğu Türk sendikacılarının belli politik görüşlere de dahil olduğu dar gelirli vatandaşlardan daha az vergi alınma-
cephe almasını sağlama amacı gütmektedir. Türkiye’de Millî Mü- sını bugün Türk-İş’in yöneticiler kadrosunda yer alanlar ertelet-
cadelede Padişahcıların ve Büyük Devletlerin mandasını isteyen- me-de başarı sağlamışlardır. Böylece Türk-İş, işçi menfaatlerine
lerin Atatürk’e yakıştırdıkları «bolşevik» suçlamasını zamanla aykırı oy verenlerin etkisi altındadır ve Türk-İş, bu niteliğiyle de
her devrimciye her bağımsızlık isteyene hatta yasaklandığı her işçilere karşı bir sözde işçi örgütüdür.
dönemde grev isteyene bulaştırılmakta olduğu hatırdan çıkarıl- İki Yüzlü Bir Politika:
mamalıdır. Bu bakımdan önüne gelene ve özellikle milli bağım-
sızlıktan yana, petrolün ve yer altı servetlerinin yabancılara peş- Türk-İş, işçilere hitab ederken başka türlü konuşmuş, icraata ge-
keş çekilmesine karşı olanlara yapıştırılan komünist damgasının çince başka türlü hareket etmiştir. Türk-İş, hükümetlerin tutu-
bu yaygınlığından yararlananlar, komünizmi, olduğundan baş- munu değerlendirmeden ve kararlarının işçilere yararlı mı, za-
ka türlü anlatmak yolunu seçmektedirler. Böylece bir çok sen- rarlı mı olduğunu hesaba katmadan şu ön yargıyla hareket edip
dikacıların toprak reformu, dış ticaretin devletleştirilmesi, petro- durmuştur:
lün millileştirilmesi fikrilerini taşıdıkları için kolayca «komünist» «Hükümetlerle münasebetleri geliştirmek ve birçok konularda,
damgası yemeleri kolaylaşmıştır. istişari organlar yoluyla işbirliği sağlamak, sendikacılık hareke-
Türk-İş’in eğitimi sağcı bir eğitimdir ve emekten yana değil, işve- tinin gelişmesini kolaylaştıracaktır.» (Türk-İş 6. Genel Kurul ra-
renden yanadır ve Amerikan kapitalistlerinin menfaatini gözeten porları, Sayı 130)
Amerikan hükümetinin yardım şartına uygun eğitimdir. Böylece Oysa hükümet, Türk-İş’in hemen hemen bütün isteklerine kar-
temeli teşkil eden kitleleri uyutacak, avutacak, sınıfından kopmuş şı çıkmış ve işçilerin haklarını, alabildiğine kısıtlama yolunu
bir sendikacı kadrosu yetiştirme amacına uygundur. seçmiştir.
Ekonomik ve Sosyal Politikası: Türkiye’nin sosyal ve ekonomik konularının hiç birinde iktida-
Türk-İş, AİD’nin verdiği milyonlarla ayakta duran bir teşekkül ol- rın görüşüyle Türk-İş’in sözde savunduğunu iddia ettiği hiç bir
duğu için, ekonomik ve sosyal politikası geri kalmış toplumla- görüşte birlik ve beraberlik yoktur. Bunun izahını sayfalarca
rın bir an evvel toplumcu yoldan kalkınmasına aykırı biçimdedir. yapmak mümkündür. Şimdilik sadece şu kadarını belirtmek ge-
Türkiye’nin kapitalist yoldan kalkınamayacağını yerli ve yabancı rekir ki toprak reformu yabancı sermaye, petrol meselesi, ma-
bilim adamlar kesinlikle ve rakamlarla isbat etmektedirler. Fakat denler, dış ticaret rejimi, vergiler, kalkınma plânın finansmanı,
Türkiye’deki Amerikan menfaatleri, Türkiye’nin Amerika’ya bağlı İş Kanunu, Tarım İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, İşsizlik Sigortası
bir politika ve özellikle bir kalkınma (!) plânı uygulamasını sağla- Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, İktisadi Devlet Teşekkülle-
maya yönelmiştir. Bu amaç AİD teşkilâtınca dikkatle gözetilmek- ri ve iştirakleri hakkındaki kanun ile Çalışma Bakanlığı Teşkilat
tedir. Türk-İş, zaman zaman göstermelik biçimden işçilere hoş Kanunu’nun hepsinde Türk-İş’in yazılı görüşleriyle Hüküme-
gelen lâflar sarf etmekte ise de temelde AID’nin telkin ettiği eko- tin açık görüşleri birbirine taban tabana karşıdır. Fakat Türk-
nomik ve sosyal politikaya karşı çıkamamaktadır. İş, Hükümetle samimi bir işbirliğini rahatlıkla yapmaktadır. Bu
EKLER | 659
işbirliği işçilerin uyutulması, avutulması sonucunu vererek ik- Bozkurt Mensucat Grevi:
tidarı rahat bırakmaya yaramaktadır ve bundan işçiler zarar
İstanbul’da Bozkurt Mensucat Fabrikası’nda yapılan grev (14 Ka-
görmektedir.
sım 1963) işverenler tarafından «kanunsuz, olarak nitelendirilir-
Türk-İş Grevlere Karşıdır: ken Türk-İş de işçiler yanında yer alacağına işverene destek ol-
muştur. Türk-İş Birinci Bölge Temsilciliği «Türk-İş, kanunsuz
Türk-İş Konfederasyonu, işçilerin kanuni haklarını elde edebil-
yolda yürütülmek istenen her türlü grev hareketinin karşısında-
mek için bütün kanun yolları ve anlaşma ihtimalleri kalmadık-
dır» diyerek işverene destek olmuştur.
tan sonra verilen grev kararlarına da karşı çıkmıştır. Bu bakım-
dan Türk-İş, İşverenlerin işine gelen bir ortam hazırlamış, birçok Ataş Grevine Karşı:
işçilerin perişanlığına sebep olmuştur. Türk-İş, kanunda da yeri Yabancı Petrol şirketlerinin kurmuş olduğu ATAŞ RAFINERISINDE
olmadığı halde Kıbrıs konusunun Türk dış politikasında ağırlık işçi sendikasının grev kararı alması üzerine Türk-İş, bu greve der-
kazandığı bir dönemde grevle Kıbrıs konusu arasında hiç bir bağ hal cephe almış ve hükümetin bu grevi bir bir üstüne ertelemesi-
bulunmazken «Kıbrıs sorunu yüzünden grevleri durdurma ka- ne imkân kazandırmıştır. 22 Aralık 1963’te başlayan Rafineri grevi
rarı» almıştır. (10 Ağustos 1964). Böylece Maden-İş’in aldığı grev karşısında Türk-İş’in görüşü şu olmuştur:
kararları karşısına hem işverenler, hem Sıkıyönetim Komutanlı-
ğı çıkmıştır. Türk-İş, konuyu vatanseverlik açısından istismara «Türk-İş, Mersin Rafinerisindeki grevi hiç bir suretle destekle-
kalkmıştır. Böylece Ankara’da Basın-İş’in, Kayseri’de fırın işçile- meyecektir. Büyük işçi kütlesi henüz en küçük haklarına bile sa-
rinin, İzmir ve Adapazarı’ndaki diğer grevler desteksiz kalmıştır. hip olmadığı halde zenginlerin dahi erişemeyecekleri konforlar
Grevlerin durdurulması kararını İşveren Konfederasyonu hara- peşinde koşan bu işçilerin yapacakları grevin sonunda mutlaka
retle alkışlamıştır. Türk-İş’in kararına Maden-İş ve Lâstik-İş sen- hüsrana uğrayacakları tabidir. İşçileri tahrik edenler eninde so-
dikaları katılmamışlardır. Zira bu yolu seçmek, kanun içinde çalış- nunda iş başından uzaklaştırılacaklardır.» (Demirsoy’un deme-
ci, Cumhuriyet, gazetesi, Aralık) Nitekim. Hükümet 9 Ocak 1964’te
mak ve işçi haklarını savunmak için zorunlu bulunmuştur. Ancak
grevi durdurmuştur. Hükümet, anlaşmazlık giderilmediği için
Türk-İş’in grevleri durdurulması kararının ilânı işverenler yararı-
Mayıs’ta yeniden grev kararı alan işçilerinin grevini bu defa 13 Ma-
na bir ortam hazırlamıştır.
yıs 1964’te yeniden durdurma kararı almıştır. Hükümet yine Hazi-
Mannesman Grevinde Türk-İş: ran 15’te (1964) Ataş grevini 60 gün daha ertelemiştir. Türk-İş, bu
ertelemelere karşı çıkmazken, sendikalar Hükümetin bu kararla-
Mannesman Boru Fabrikası’nda Maden-İş’in başladığı grev (25
rı aleyhine demeçler vermiş ve hatta T. Petrol İşçileri Federasyonu
Kasım 1965) işverenin işyerinde kurduğu bir sarı sendikayla söz-
Hükümeti Danıştay’a şikayet etmiş, milletvekilleri Meclis’e Hü-
leşme yapmak için direnmesinden ileri gelmişti. İşçi çoğunluğu
kümet aleyhine sözlü sorular götürmüşlerdir.
Maden-İş’te olduğu için grev başladı. Türk-İş Başkanı Ankara’da
Maden-İş Başkanını iki gün oyaladıktan sonra konuyu Sanayi Ba- Kozlu (Zonguldak) işçilerinin Kurşunlanması:
kanına anlatmak mümkün olamamıştır. Türk-İş Genel Sekrete-
Zonguldak kömür ocaklarından Kozlu’da çalışan işçiler ücret
riyle Sanayi Bakanına gidilmiş, fakat Genelsekreter tek başına
zamları yüzünden Anayasa’da yer alan haklarına sığınarak grev
bakanla konuşmuş, sonunda da işverenin sarı sendika ile top- yapmıştı (Mart 1965). Grevci işçilerden ikisi atılan kurşunlardan
lu sözleşme yapamazsa, Maden-İş’le olan anlaşmazlığı ele almak şehit olmuştu. Türk-İş grev haklarını kullanan işçilerin mesele-
için bakanın vakit ayıracağım söylemiştir. Türk-İş, bu kanunsuz lerine eğilecek yerde grevde «komünist parmağı» aramıştı. Nite-
hareket ve tutum karşısında Maden-İş’in yanında yer almamış, kim Türk-İş Başkanı basına verdiği demeçte şunları iddia etmiş-
işveren dilediği gibi çalışarak işçileri grevden caydırmıştır. Böy- tir: «İşçilere tesir edebilecek olan bazı kimseler, devamlı şekilde
lece grev 15 Ocak 1966’da Türk-İş’in fırsat verdiği, işverene zaman tahrikçiler tarafından yöneltilmiş, hatta bazıları sarhoş dahi edil-
kazandırdığı hareket yüzünden ortadan kaldırılmıştır. miştir. Tahrik edenler, olaylar sırasında ortadan kayboluvermiş-
Petrol Boru Hattı Grevi: tir. Yayınlanan beyannameler de önemlidir. Bazı beyannamelerde
komünizm methedilmiştir. Bu durumlardan ilgili makamlar za-
İskenderun-Batman petrol boru hattında çalışan Türk işçilerinin, manında haberdar edilmiş, tedbir alınması istenmiştir.» (Yeni Ga-
yabancı işçilerden aşağı, onur kırıcı muameleye tâbi tutulmala- zete 14 Mart 1965). Hatta Türk-İş Başkanı, «olaylarda yüzde yüz
rı, haklarının kabul edilmemesi üzerine greve karar vermeleri (13 komünist parmağı olduğunu» ileri sürmüştür. (Dünya, 20 Mart
Eylül 1966) Türk-İş’in işçilerden yana bir kuruluş olmaktan çık- 1965). Oysa, tahkikatı sonuçlandıran savcı, olayların doğmasında
tığını bir kez daha açıklamıştır. Bakanlar Kurulu grevi ertelemiş, hiç bir siyasi teşekkülün ve yan cereyanların rolü olmadığını açık-
Türk-İş de bir bildiri yayınlayarak işçileri suçlamıştır: lamıştır (Akşam, 4 Nisan 1965). Böylece Türk-İş’in açmak istediği
«Grev yapanlar Türk-İş üyesi olan işçiler değil, diğer bölgelerden suçlama kapısı yüzüne kapatılmıştır.
buraya getirilmiş, bazıları tahrik edilerek, bazıları da tehditle gre- Paşabahçe Grevi:
ve zorlanmış işçilerdir. Türk-İş, bu kail davranışlarla işçiyi istis-
mar eden ve şahsi çıkarları için işçileri maceraya ve kanunsuz Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nda işçilerin haklı isteklerini ve
mahkeme kararı ile sözleşme yapma yetkilerini tanımayan işve-
yollara sevk eden Türk-İş dışındaki bu kuruluşlarla mücadelesini
rene karşı girişilen grev 81 Ocak 1966’da başlamıştır. Kristal-İş
daha hızlandıracak ve Türk sendikacılık hareketinin itibarını ze-
sendikasının yürüttüğü grev ilk günlerde Türk-İş tarafından des-
deleyici bu kabil davranışlara katiyyen müsamaha etmeyecek-
teklenmiştir. Ancak işveren, türlü yollarla grevi durdurmak ve iş-
tir». (1 Ekim 1966)
kolu seviyesinde yapılan bir sözleşmeye işyeri seviyesinde yeni
Türk-İş bu bildirisini basına verdiği dakikalardan az sonra bası- haklar katmak yolunu açan mahkeme kararına karşı çıkmaktan
na çok önemli bir haber verilmiş ve Danıştay’ın, Bakanlar Kuru- geri kalmamıştır. O kadar ki ilân yoluyla yargı organlarına bile etki
lu’nun grevi erteleyen kararını kaldırdığı basının birinci sayfasına yapabilme metotları icat edilmiştir (13 Şubat 1966). Grevi sona er-
geçmiştir (2 Ekim 1966 Cumhuriyet gazetesi). dirmeyi, yeni bir toplu sözleşme yapmamayı amaç edinen işveren
660 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
konfederasyonu, gayet kolaylıkla Türk-İş’i kendi emellerine alet «Yönetim Kurulu, Türk-İş’in Paşabahçe grevindeki tutumunun
edebilmiş ve iki konfederasyon arasında bir protokol imzalanarak gerçekçi, işçi ve yurt çıkarlarına uygun olduğuna karar vermiş ve
grevi durdurma kararı alınmıştır. (Nisan 1966). Böylece Türk-İş, olaydaki şartları dikkate alarak yapılması gereken her şeyin ya-
yeni bir toplu sözleşme hakkını açan yolu, işverenlerin emelleri- pıldığını tespit ve Türk-İş’in tutumunu tasvip etmiştir. Paşabahçe
ne uygun biçimde kapamada sakınca görmemiştir. Üstelik Türk- grevi ve bu grevi izleyen olayların işçi hakları için değil, tamamen
İş, işverenin grevi kırmak için ortaya attığı «üç gün içinde işbaşı başka amaçlarla rayından çıkarıldığını ve bazı çevrelerin bunu
yapanlara 600’ar lira ödemede bulunacağı» şartını da kabullen- Türk-İş’i yıpratmak için istismar ettiklerini göz önüne alan Yö-
miş ve hiç de hakkı olmadığı halde bu yolun başarıya ulaşması için netim Kurulu sendikacılık prensip ve disiplinini ısrarla çiğneyen
grev kırıcısı gibi davranmıştır. Üstelik, Türk-İş’in imzaladığı pro- Petrol-İş, Maden-İş, Lâstik-İş, İstanbul Basın-İş, Kristal-İş sen-
tokolde grevcileri başarıyla ayakta tutan sendikacıların «işe alın- dikalarını, Türk-İş Onur Kuruluna sevk etmeye karar vermiştir.»
mamaları» şartını da kabul etmiştir. Hiç bir sendikacının kabul
edemeyeceği sendika öncülerini grev sonunda işsiz bırakma şar- Yüksek Uzlaştırma Kurulu Kararı:
tını Türk-İş’in kabul etmesi haklı bir infial uyandırmıştır. Konu, Yüksek Uzlaştırma Kuruluna intikal ettirilmiş, kurulda bu
Türk-İş, işveren konfederasyonu ile grevi durdurma anlaşması defa yine işveren konfederasyonu ile işçi aleyhinde protokol imza
yaptıktan sonra «artık grevle ilgimiz kalmamıştır, grevi destek- eden Türk-İş Genelsekreteri Yüksek Uzlaştırma Kurulu üyesi ola-
lemiyoruz» kararına varmıştır. rak bulunmuştur. Varılan kararla işçilerin isteği olmuş ve Kris-
tal-İş yeni bir toplu sözleşme yapmış durumuna geçmiştir. Bu-
Türk-İş, işçi haklarına sırt çeviren bir tutumla Paşabahçe grevini nun üzerine Grev 18 Mayıs 1966 tarihli Yüksek Uzlaştırma Kurulu
işçiler, özellikle grevi yöneten sendikacılar aleyhinde sonuçlandı- kararının sendikaca kabul edilmesi suretiyle sona ermiştir. Kris-
rıcı bir anlaşmayı işveren konfederasyonu ile imzalamıştı (Nisan tal-İş Yönetim Kurulu adına yayınlanan bir İLAN da sendika ge-
1966). Türk-İş böylece grevci grevden vazgeçirmek için işverenle- nel başkanı Mehmet Şişmanoğlu «Başta, geceli gündüzlü bizler
ri her ülkede uyguladıkları «grevden vazgeçenlere para yardımı» için çalışan Petrol-İş sendikasının sayın Başkanı Ziya Hepbir ol-
ilkesine uygun bir şarta imza atabilmişti. mak üzere bu sendikanın icra heyeti ve bütün üyeleriyle en kara
Grevi yürüten sendikacıların işe alınmamalarını kabul etmesi gibi bir günlerimizde bizimle sonuna kadar işbirliği yapan Lastik-İş, Ma-
işçi kuruluşunca asla kabul edilemeyecek bir protokola imza atması den-İş, İstanbul Basın-İş, Tez Büro-İş, Sağlık-İş, Kimya-İş, Bank-
da eklenince İstanbul’da yeni bir kuruluşun doğuşuna yol açmıştır: İş, Oleyis, Harb-İş, Karayolları-İş, Ankara Basın-İş sendikala-
rı ve imkanları nisbetinde maddi yardımda bulunan diğer bütün
Grevi Destekleme Komitesi:
kardeş sendikalara 2400 Paşabahçe işçisinin en içten minnet ve
Türk-İş’in işçileri yüzüstü bırakan protokolün yarattığı haksızlığı şükranlarını sunduğunu açıklamıştır (Akşam, 26 Mayış 1966). İş-
önlemek amacıyla kurulan bu komite (6 Nisan 1966) şu sendika- çiden yana bu kardeş sendikalar grevci işçilerden teşekkür alır-
ların başkan veya genelsekreterinden kurulmuştur. ken Türk-İş, bu sendikaları Onur Kurulu yoluyla cezalandırmayı
Petrol-İş (Ziya Hepbir), Maden-İş (Kemal Türkler), Lastik-İş (Ke- tercih etmiştir. Bu olay. Türk-İş’in nasıl kendi ilkelerini çiğnediğini
mal Ayav), Basın-İş (İbrahim Güzelce), Tez Büro-İş (Muzaffer bir kez daha ortaya koymuştur.
Gökçeoğlu). Sendikaları ihraç:
Bu destekleme komitesinin doğuşu, işverenin de Türk-İş’in de Türk-İş Onur Kurulu, işçi haklarını koruyan ve işçilere bir çok
grevin sona erdirilmesi hesabına dayanan planlarını alt üst et- menfaatler sağlayan çalışmaları yüzünden Petrol-İş’i 15 ay, Ma-
miştir. Bunun içindir ki Türk-İş, derhal bu sendikaları Türk-İş den-İş’i 6 ay, Lastik-İş ve Basın-İş’i 3’er ay süre ile Türk-İş’ten ge-
Onur Kuruluna verme yoluna gitmiştir. çici olarak ihraç etmiştir.
Fakat bu komite, grevcileri sonuna kadar desteklemiş onlara İşte bu karar, bardağı taşıran damla olmuştur. Sendikacılar ve bir-
maddi, manevi destek olmuştur. Grev sona erince Kristal-İş Sen- çok sendikalar: «Artık yeter» demişlerdir.
dikası basında çıkan teşekkür ilanında yalnız bu komite mensub-
larına ve grevi destekleyen işçi sendikalarına teşekkür etmiştir. Türk-İş, ilkelerine Karşı:
Bir de üyelikten çıkarma nedenlerine bir göz atalım çalışmıştır. Türk-İş Başkanı, Ereğli’de de sarı sendika kurulması
için telefonla direktif vermiş ve Maden-İş aleyhinde gizli çalışma-
Madde 7
ları su yüzüne çıkmıştır. Türk-İş Başkanı, bu türlü çalışmalarının
b) Türk-İş’in amaç ve ilkeleriyle, Türk sendikacılık hareketinin karşılığını son olarak Karabük’te kongrede yuhalanmak suretiy-
genel ilkelerine uymayanlar, Türk-İş’ten çıkarırlar. le almış ve ihanet çizgisi üstünde boy resmi çekilmiştir. Bugün
Türk-İş bünyesi içinde birbiriyle didişen, birbiriyle kıyasıya müca-
Bütün bu amaç ve ilkeler ışığında Maden-İş’in ve öteki sendika-
dele eden sendikaların varlığı, Türk-İş’in tüzüğünü uygulamaya-
ların Türk-İş’ten geçici olarak çıkarılması olayına bakarsak şunu
cak kadar acze düşmesinin sonucudur.
görürüz:
TÜRK-İŞ TÜZÜK HÜKÜMLERİNİ SAVSAKLAMAKTADIR
Türk-İş, kendi tüzüğünü çiğneyerek işçi davasına ihanet etmiş-
tir. Türk-İş, Paşabahçe işçilerinin insanlık haysiyetine yaraşır bir Türk-İş, Ana tüzük hükümlerine uygun bir çalışmayı yürüteme-
hayat seviyesine kavuşmak için yaptığı grevde Türk-İş’i karşı- yecek kadar ciddiyetten yoksun duruma gelmiştir. Tüzüğün 20.
sında bulmuştur. Paşabahçe işçileri geleceğe güvenle bakmak ve maddesine göre «üst üste 3 ay süre ile aidatını ödemeyen teşek-
toplu sözleşme haklarını işverene kabul ettirmek için grevi sür- kül»; «sürenin sonunda üyeliğini kendiliğinden kaybeder». Oysa
dürürken Türk-İş, işverenlerle işbirliği halinde işçiler aleyhine ve bu hükmün çiğnendiğini gösteren örneklerin varlığı, Türk-İş’in
yetkisi de olmadığı halde anlaşma yapmıştır. Türk-İş, Paşabahçe tutumundaki kaypaklığı açıkça ortaya koymaktadır.
işçilerinin kendilerine ve sendikacılık topluluğuna olan güveni- 30 Eylül 1966’da 3 ay aidat ödemeyen Türkiye tipi sendika sayı-
ni sarsıcı bir karar almış ve işçileri yüz üstü, kendi başlarına za- sı 5 tir. 3 sendikanın aidat borcu 4 er aylıktır. 1 sendikanın 5 ay-
yıf durumda bırakmak istemiştir. Türk-İş, işçilerin toplu sözleşme lık, 2 sendikanın 6 aylık, 6 sendikanın 7 aylık aidat borcu birikmiş-
yapma haklarının gerçekten doğup doğmadığını araştırmadan, tir. Federasyonlardan Harp-İş üyelerinden 3 ay ve daha fazla aidat
inceleme yaptırmadan kanuni faaliyet içinde bulunan işçileri ye- ödemeyen sendikalarının sayısı 11 dir. Maden-İşçileri federasyo-
nik ve suçlu duruma sokmak için işverenle işbirliği yapmış, Hü- nuna bağlı sendikalardan 29 sendikanın aidat borcu 3 ayla 21 ay
kümetin kanunda yeri olmadan grevi erteleme kararına zemin arasında değişmektedir. Metal-İş Federasyonunun 10 sendikasın-
ve gerekçe hazırlamıştır. Nihayet Türk-İş, işçi hareketlerinin ge- dan yedisinin borçları 7 ay ile 34 ay arasında değişmektedir. Tole-
nel ilkelerine sadık kalan işçiden yana bir avuç sendikayı bünyesi yis Federasyonu içindeki 18 sendikadan 16 sının borcu 3 ayla 34 ay
içinde tutmama yollarını aramış ve bu sendikaların geçici olarak arasında değişmektedir. Tes-İş Federasyonunun 19 üye sendikası-
da olsa Türk-İş dışına çıkarılmalarını sağlamıştır. nın 19 unun da aidat borcu 4-5 aydır. Tütün, Müskirat, Gıda İşçileri
Türk-İş, Tüzüğünü Uygulayamayacak Kadar Acze Düşmüştür: Federasyonunun 31 sendikasından 18 inin aidat borcu 3-8 ay ara-
sında değişmektedir. Ulaş-İş Federasyonuna dahil 10 sendikadan
Türk-İş Ana tüzüğünün 5 inci maddesinin f) fıkrasında şöyle bir 7 sinin aidat borçları 3-7 ay arasındadır. Yol-İş Federasyonunun 18
hüküm vardır: sendikasının tümünün 30 Eylüldeki aidat borcu ikişer aylıktı. Bu
«Türk-İş’e üye olan ve aynı işkolunda Federasyon ve sendika ola- durum, Türk-İş’in tüzük bakımından pek az üyesi kalmış bir or-
rak ayrı ayrı temsil edilen teşekküller 6 ay içerisinde birleştiril- gan durumuna geldiğini de göstermektedir. Türk-İş, sendikaların
meye çalışılır. O işkolunda azınlığı teşkil ve bu teşebbüse riayet güvenini gittikçe yitirdiği için aidat ödeme isteği sendikalarda pek
etmeyen teşekkül Türk-İş bünyesinden ihraç edilir.» doğmamaktadır.
7-14 Mart’ta (1966) da toplanan 6. Genel Kurulda kesin şeklini alan TÜRK-İŞ SAĞA KAYMIŞTIR:
bu hüküm, daha önce Bursa’da yapılan 5. Genel Kurulda ilke ola- Türk-İş’in 7-14 Mart 1966 Kongresi hükümetin rahatlıkla Türk-
rak kabul edilmişti. Fakat Türk-İş, dilediği gibi hareket ve işçi bir- İş’i kendi dümen suyuna almasına elverişli bir ortam yaratıla-
liğinin sağlanmamasından kişisel yarar görmekte devam edebil- rak yürütülmüştür. Konuşmalarda en basit tenkitler susturul-
mek için kendi Ana tüzüğündeki hükmü, Ana tüzüğündeki süre muş ve yapmacık olaylar icat edilerek belli kişiler ve fikirlere
içinde yerine getirmekten ısrarla kaçınmıştır. Aslında işçilerin karşı hücuma geçilmiştir. Muhalefete tahammülsüzlük son had-
güçlü sendikalarda toplanmasını istemediği için suni işkolları ya- dine çıkmıştır. Seçimler de bu hava içinde tarafsız, ya da muha-
ratılması yolunda Çalışma Bakanlığı ile de ittifak kuran Türk-İş lif sendikacıların tasfiyesi ile sonuçlandırılmıştır. Nitekim. 5. Genel
işçi birliğini parçalamada iki yönlü bir çaba göstermiştir: Kurula seçilenlerden 17 yönetici Kongrede seçilmemiş, buna kar-
1 — işkolu yönetmeliğinin hazırlanmasında, sendikaları, başın- şılık yalnız AP milletvekili seçilen işçilerden üçü yönetim kurulu-
da bulunanların politik inançları bakımından ayırıma tâbi tut- na alınmış, öteki partilerdeki işçi milletvekilleri seçtirilmemiştir.
muş ve örnek alınması gereken Alman sendikalarının işkolu sa- 21 kişilik yönetim kurulunda AP ye son derece yakın 4 sendikacı
yısı yerine, kendilerine uygun anlayıştaki sendikacıların bir kısım yeniden seçilmiş, AP listesinden milletvekili olan 3 sendikacı ilâ-
işçiyi peşinden sürükleyebilmesi için ana işkollarını parça parça vesiyle yeni yöneticiler bir kaç istisnası ile hep AP lilerden seçil-
etmiştir. miştir. Bu durumuyla Türk-İş, yalnız AP kanadındakilerin, güve-
nini bir noktaya kadar sürdürebilecektir. Partizanlığa yeniden ve
2 — Bir yanda Türkiye tipi sendikaları korur görünerek, bir yan- olanca varlığıyla gömülen Türk-İş, muhalefetin barınamayaca-
dan federasyonları ayakta tutabilmek hesaplarıyla hareket eden ğı AİD kanalından eğitimden geçenlerin bir kısmının desteğiyle
Türk-İş yöneticileri Ana tüzüğündeki 6 aylık süre içinde birleştir- ayakta durmaktadır.
meler yapmamış, önemli işkollarında «idare-i maslahat» politi-
GEÇMİŞTEN ÖRNEKLER:
kası uygulamayı tercih etmiştir.
Türk-İş hemen hiç bir teşebbüsünde başarı sağlayamayacak bir
Bunun dışında Türk-İş, yapmacık sendikalar kurdurmak için de
yolda sürüklenmektedir. İşte bazı örnekler:
elinden geleni yapmıştır. Karabük’te ihanetle kurulan Çelik-İş
sendikasının ilk kongresine giden Türk-İş Başkanı, bu sarı sen- 1958 de yapılan Temsilciler Meclisi toplantısında aynı işkolundaki
dikanın federasyona üye olmak suretiyle Türk-İş’e alınmasına sendikaların birleştirilmesi kararı alındığı ve Bursa Kongresinde
662 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
bu iş için —Altı ay mühlet verildiği halde bu temel ilke, yukarıda da bir heyettir. Oysa Thalmayer, dünya sendikacıları arasında en di-
gördüğümüz gibi— gerçekleştirilmemiştir. namik olanıdır. Türk sendikacılığını çok kısa bir zamanda Avrupa
sendikacılığı ayarına çıkartabilecek bir insandır. Thalmayer Türk-
1959 Mayısında Temsilciler Meclisine sunulan raporda işçi ka-
İş ile metot farkı olduğunu görünce yetkisini kullanarak doğrudan
zançlarının vergi dışı bırakılacak bölümünün yükseltilmesi için
doğruya temsilcisi olduğu Yapı-İş ve Tarım-İş’le işbirliği yapmıştır.
karar alınmıştı. Oysa yukarıda da gördük ki Türk-İş Başkanveki-
Bu işbirliği sonucu hareket kazanan Yapı-İş, Ereğli mitingini ter-
li ve Türk-İş yönetim kurulu üyesi bile bunu sağlayacak kanunun
tip etmiş, bu mitinge Türk-İş Başkanı katılmamıştır. Mitinge katıl-
aleyhinde oy vermiştir. İşte samimiyet!
mayan başkan, Thalmayer yurt dışına çıkarılırken Yapı-İş’e bağlı
Türk-İş, kadın işçilerin gece çalıştırılmamasını istemiştir. Sonuç? bir sendikanın kongresine gitmiştir. Bütün bu olaylar gösteriyor ki,
Sıfıra sıfır elde var sıfır. Thalmayer olayında Türk-İş, hükümeti desteklemiştir, Hür sendi-
İşçi ikramiyelerinin ücretlere ilavesi, işçinin yararınadır. Pahalılı- kacılığı değil.» (5 Eylül 1962, Öncü)
ğı önler demişti Türk-İş yöneticileri. Bugün hâlâ ikramiye düzeni ……………………………………………………………………………………………….
yürütülmektedir. Çünkü hükümetler, Türk-İş’in sözünü dinlemek
gereğini duymamaktadırlar. Çünkü Türk-İş, gücünü işçilerden al- —Türk-İş Başkanı, kendisi gibi eyvallahçı, maşallahçı olmayan
mamaktadır. Çünkü Türk-İş sakalını başkalarına kaptırmıştır. Türkiye Maden-İş Sendikasının güçlenmesini bir türlü isteme-
miştir. Nitekim Adapazarı Vagon fabrikası işçilerinin Maden-İş’e
Türk-İş, kurulduğu günden beri (1952’den beri) tek işçi çalıştı- üye olmaları üzerine Demirsoy, bunun aleyhinde çaba harcamış
ran işyerlerinin de İş kanunu kapsamı içine alınmasını ister. Bunu ve Adapazarı vagon fabrikası işçilerinin Devlet Demiryolları İşçi-
gerçekleştirecek ciddi hiç bir mücadele vermemiştir. leri Sendikasıyla birleşmesini sağlamağa çalışmıştır. Hatta Kong-
—İşyerlerinde muvakkat kaydı ile, işçi çalıştırılmasını işçiler açı- rede Demirsoy apaçık söylemiştir: “D.D.Y. İşçileri Maden-İş’e gi-
sından ne kadar büyük bir zarar ve tehlike olduğu meydanda- remez.” Oysa 15-21 Ocak 1962’de toplanan Temsilciler Meclisinde
dır. Türk-İş lafa gelince her vakit «muvakkat kaydı ile çalıştırı- sendikaların Almanyadaki gibi 16 ana işkolu sendikasında top-
lan işçilerin bu durumlarına son verilmelidir» der, fakat bugüne lanması kararlaştırılmıştı. Vagon fabrikası işçilerinin Türkiye Ma-
kadar Türk-İş, işçilerin işyerlerine geçici olarak alınmasını önle- den-İş Sendikasının Almanyadaki kardeş sendikası İG Metall için-
yememiştir. Hele Devlet Demiryollarında muvakkat kaydı ile işçi de olduğunu Demirsoy bilmemek istiyordu.
çalıştırılmasının önlenememesi bir çok işçi kayıplarına yol aç- —Türk-İş yöneticileri, mutlaka kendi dümen sularında gidecek
mıştır. (Türk-İş Mayıs 1960 da durumu bir kez daha hükümete elemanları işe almaya önem vermiş, Amerikalılara hoş görünme-
bildirmiştir. yen Kenan Somer ve Arif Gelen’in işlerine ise son vermiştir. Bu-
—Öteden beri her işçi hareketini komünistlikle suçlamak işveren- nun üzerine de Devlet Planlama Teşkilâtından ayrıldıktan sonra
lerin âdeti olmuştur. Sendikacılık yapanların komünistlikle itham Türk-İş’te araştırma müşavirliği yapan Nejat Erder, Attila Sönmez
edildiği de bilinen bir gerçektir. İşyerinde ücret ihtilâfı çıkardığı ve Basın Müşaviri İlhami Soysal Türk-İş’ten ayrılmışlardır. Bu top-
için komünistlikle suçlandırılan ve işten atılanlar henüz aramız- lu istifa, Türk-İş Genel Sekreterinin diktatörce davranışına karşı
dadır. Türk-İş Başkanı Seyfi Demirsoy da bu gerçeği bilenlerden- yapılmıştı (Nisan 1963).
dir. Nitekim 26 Mayıs 1962’de İstanbul Tekstil ve Örme sanayii iş- ……………………………………………………………………………………………….
çileri Sendikasının genel kurulunda bir konuşma yapan Türk-İş
Başkanı Demirsoy şöyle demişti: «Bazı işyerleri müdür ve umum «Türk-İş yöneticileri, lokavta karşı olan sendikaları, işveren zih-
müdürlerinin işçilere tokat attıklarını ve komünist dediklerini öğ- niyeti ile hareket ederek yıpratma yoluna gitmişlerdir» (Gece
renmiş bulunuyorum. Onları ikaz için miting yapacağız. Islâh ol- Postası, 18 Temmuz 1963; Fevzi Rıza).
mazlarsa kafalarına çuval geçirip dayak atacağız.» ……………………………………………………………………………………………….
1962’nin mayısında bu anlayışta olan Demirsoy az sonra Ameri- —Türk-İş, hiçbir işi başından sonuna kadar ciddiyetle takip etme-
kan yardımlarını almaya başladıktan sonra değişmiş ve tenkid miştir. İşçi Sigortaları Kurumu’nun adının sosyal Sigortalar Kuru-
ettiği şeyi yapmaya başladığı görülmüştür: Her şeyde komünist mu olmasına karşı olduğunu söyleyen Türk-İş yöneticileri, bu ko-
parmağı aramaya başlamıştır. Bunu, günde 60 kuruş için grev ya-
nudaki tasarı Meclisin Çalışma Komisyonunda 1963 ağustosunda
pan Zonguldak işçilerine karşı bile söylemekten çekinmemiştir.
kabul edilir ve 22 Ağustosta da kararını çoğaltarak milletvekil-
Böylece Türk-İş Başkanı bazı işyerleri müdür ve genel müdürle-
lerine dağıtıncaya kadar olayla ilgilenmemiş ve Çalışma Komis-
rinin safına geçmiştir.
yonundaki milletvekilleri ile görüşmemişlerdi. Fakat atı alan Üs-
—Türk-İş yöneticileri, dinamik bir varlık gösterememişlerdir. Ni- küdarı geçmekte iken Türk-İş 3 Eylülde uykusundan uyanarak
tekim işçilere Ereğli’de, İzmir’de kan kusturan Morrison Firmasına konuyu sendikalara duyurdu ve harekete geçmelerini istedi.
karşı Yapı-İş Sendikasının yürüttüğü mücadele sırasında bu tu-
……………………………………………………………………………………………….
tumu daha o zaman dikkati çekmişti. Türkiye’de işçilerin hakla-
rını arayan Uluslararası Yapı-İş Federasyonundan ünlü sendikacı —Türk-İş Tasarruf Bonolarının kaldırılmasını istemiş, ama çok
Thalmayer, hükümetçe yurt dışına çıkarıldığı vakit (Ağustos 1962) güvendiği «partiler üstü sendikacılık»” yolu bu isteğin gerçek-
Türk-İş, Thalmayer’i suçlamakta bir sakınca bulmadı. Bu olayı in- leşmesine imkân vermemiştir.
celemek için Türkiye’ye gelen Hür Dünya İşçi Sendikaları Konfe-
……………………………………………………………………………………………….
derasyonu temsilcisi Van Leon şu gerçeği görmüştü: «Türk Hükü-
meti, tarım ve yapı işçilerinin teşkilâtlandırılmasından memnun —Türk-İş, işsizliğin gittikçe arttığını görmüş (22-27 Aralık 1963
değildir.» Van Loen, bu teşkilatlanmadan memnun olmayan hü- Yönetim Kurulu’nun görüşünü ve kararlarını yansıtan bildiri), fa-
kümet yanında Türk-İş’in durumunu da şöyle belirtiyordu: «Türk- kat işsizliğin ortadan kaldırılması için gereken yolun ne olduğun-
İş İcra Heyetinin çalışma metoduyla Thalmayer’in çalışma meto- da durmamıştır. Bu yolda fikir ve mücadele plânında çalışanlara
du arasında fark vardır. Türk-İş İcra Heyeti inşallahçı, maşallahçı cephe almaktan ise geri kalmamıştır.
EKLER | 663
Bursa Kongresinde izlenen yol (27 Ocak 1964) ileride bir çatlama- 5—Hükümet, Anayasaya da 275 sayılı kanuna da aykırı olarak
nın ve bölünmenin olacağını aklı selim sahibi gözlemcilere hatır- grevleri ertelemektedir. Türk-İş bu kanunsuz eylemler karşısın-
latmıştı. Nitekim Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir yazıda (3 Şu- da eli kolu bağlı kalmaktadır.
bat 1964, Muammer Erol) şöyle deniyordu:
6—Tasarruf bonolarının işçilere verilmemesi istekleri, daha doğ-
«Bir işçi lideri olmaktan ziyade bir politikacı gibi davranan belirli rusu Tasarruf Bonolarının kaldırılması isteği bu bonolarla mil-
sendika yöneticilerinin bu tutumları 12 yıl önce büyük güçlüklerle yonlar kazanan kişilerin varlığı yüzünden gerçekleştirilememiş-
kurulabilen Türkiye’nin bu en büyük işçi birliği Türk-İş Konfede- tir. Türk-İş bunu görmezden gelmektedir.
rasyonunun belki de çok yakın bir gelecekte parçalanmasına se-
bep olacaktır. 7—Vergi indiriminin uygulanması hep «başka bahara» kalmıştır.
Türk-İş yöneticileri vergi indiriminin gerçekleşmesi aleyhinde oy
Çünkü açıkça müşahede edildiğine göre, bir tarafta AP li, diğer ta- verdikleri halde hala işçiler arasında bunu taraftar görünmekte ve
rafta da CHP li sendikacılar birbirlerine düşmüş gibidirler. Şimdilik iki yüzlülükten utanmamaktadır.
ufak tefek gösterileriyle bazı sert konuşmalardan ileri geçmeyen
bu tutumun önümüzdeki günlerde ve bugünün inkişaf seyri için- 8—Asgari Ücretlerin günün koşullarına uygun hale getirilmesi is-
de nasıl bir durum arz edeceğini kestirmek pek de güç olmasa ge- tekleri yıllardan beri askıda durmaktadır. O kadar ki Çalışma Böl-
rektir. Zira kongredeki partizan sendikacılar ile evvelki gece Çe- ge Müdürlüklerine asgari ücret tesbiti için gerekli ilan parası bile
kirgede çalışmalarına başlayan tüzük tadil komisyonundaki bazı bulunmamaktadır.
işçi temsilcilerinin karşılıklı küfür ve hakaretlere kadar varan 9—Kalkınma planında işverenler söz sahibi oldukları halde işçiler
kavgaları, Konfederasyona hâkim olmak isteyen zihniyetin orta- söz sahibi olamamış, işçilerin oyları bulunması gereğini Türk-İş,
ya çıkması bakımından son derece enteresandır.» hükümete kabul ettirememiştir.
………………………………………………………………………………………………. 10—224 sayılı kanun sosyalizasyon bölgelerindeki hastanelerin
—Türk-İş, her fırsat çıktıkça samimiyetsizliğini ve görüşlerinde Sağlık Bakanlığına devrini zorunlu kılmıştır. Türk-İş bu kanun
tavizci olduğunu ortaya koymuştur. Türk-İş, iktisadi devlet te- müzakereleri sırasında olumlu hiçbir çaba harcamamış ve kanun
şekküllerinin, işveren sendikalarına üye olmalarına çalışan İş- uygulanmaya başlamıştır. Türk-İş sigorta hastanelerinin Sağ-
veren Konfederasyonu başkanı Şahap Kocatopçu’ya cephe almış lık Bakanlığına devrinin aleyhindedir. Fakat hükümet bu görüş-
ve bildiri yayınlamıştır, (3 Mart 1965). Bu bildiride şöyle denilmiş- te değildir.
ti: «Bu teklifle devlet açıkça patronlar devleti hâline getirilmek
11—Çırakların sosyal yardımlardan yoksun bırakılması hala
istenmektedir.» «Kocatopçu, yeni Anayasanın getirdiği sosyal
önlenememiştir.
düzenin gerisine gidilemeyeceğini, ancak ileriye gidilebileceği-
ni anlamalıdır. Türk işçisi, bunu anlamayanlara hak ettikleri dersi 12—Hala muvakkat kaydiyle işçiler alınmakta, fakat bunlar yıllar-
vermekte tereddüt etmeyecektir.» ca çalıştırılmaktadır. Bu işçiler bir çok hakları «muvakkat» kay-
diyle işe alındıkları için kaybetmektedir. Buna bir çare bulunması
Aynı Türk-İş yöneticileri Paşabahçe grevinde sosyal anayasa-
sağlanamamıştır.
mızın getirdiği haklarının gerisinde bir anlaşma yapmış ve işçi-
leri mağdur bırakmaktan çekinmemiştir. Üstelik, iktisadi devlet 13—Maden ocaklarında alınması gerekli can güvenliğine hiç do-
teşekküllerinin işveren sendikalarına üye olmasının vahametini kunulmamaktadır. Kazalar her yıl arttığı halde buna çare bulun-
kitleye duyuramamış, bu üyeliğin önlenmesine yarayan bir müca- ması için ciddi bir mücadele yapılmamaktadır.
dele yürütememiştir.
14—60 yaşını dolduran işçilerden çoğu tazminat hakkını alama-
BÖYLECE: maktadır. Hepsinin mahkemeye başvurması gerekmekte işçi ya-
Böyle gide gide Türk-İş, Türk işçi sınıfının çıkarlarına karşı, yerli rarına bir ilke yerleştirilmemiş bulunmaktadır.
ve yabancı sömürücülerin doğrultusunda bilinçsiz bir kukla du- Bunlar daha çok uzatılabilir. Sonuç şudur:
rumuna gelmiştir. O kadar ki, işçi emeği yerine makinelerin ko-
nulmasını ve işçilerin daha az çalışıp daha çok ücret almasını top- Türk-İş hiçbir işçi sorununu çözemeyecek bir uyduluk saplan-
lumcu bir düzende sağlayan otomasyonun aleyhinde cephe almak tısındadır. Türk-İş ayakta durması AİD yardımlarına bağlıdır. Bu
garabetine düşmüştür (Türk-İş dergisi, 22 Aralık 1964). yardımlar kesilince Türk-İş çökecektir. Aslında Türk-İş politikası
kendi kendisini iflasa mahkûm etmiştir. İşçi örgütü olmaktan zi-
Türk-İş’in uydu politikası birçok işçi sorunlarının sürüncemede yade işveren örgütlerinin teşekkür ettiği bir uyutma ve avutma
kalmasına sebep olmaktadır. İşte hâlâ çözümlenemeyen ve yıl- müessesi olan Türk-İş için bugün yapılacak tek şey onu mukad-
lardan beri özlendiği halde askıda kalan işlerden bir kısmı: der ölümü ile baş başa bırakmaktır.
1—Tarım iş kanunu çıkarılmamış, tarım işçilerinin örgütlenmesi Sosyal Anayasamıza uygun sendikacılık için, sosyal anayasadan
yerine ayrı ayrı parçalara bölünmesi sağlanmıştır. olan gerçek sendikacıların ve işçilerin aydınlık bir yürekle yola
2—440 sayılı kanun iktisadi devlet teşekküllerinin yeniden dü- çıkmaları lazımdır. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları mensupla-
zenlenmesini gerektirirken yasa, bu amaçtan yoksun çıkarılmış- rı devrimci bir konfederasyonun temel direkleri olarak bir araya
tır. Hele yönetmelik bu yasaya bile aykırı biçimde yayınlanmıştır. gelmişleridir.
Bir çok iktisadi devlet teşekküllerinin yönetimine işçinin katıl-
Zafer, devrimcilerindir.
ması önlenmiştir.
3—Yargıtay kararları bazı bakanlarca uygulanmamakta ve işçi
hakları kaybolmaktadır.
4—Emekli Sandığına bağlı işçilerin durumu hâlâ düzeltilmemiş ve
işçiler arasındaki çıkar eşitsizliği giderilememiştir.
664 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
EK-6 Değişikliğin amacı, tekelci sendikalara yasa gücü ile yol açmak-
tadır ki bu da eşit ve serbest sendikacılık ilkesine, başka deyim-
le Anayasa’nın 46 ncı maddesine aykırıdır. Bu nedenlerle Yasanın
Anayasa Mahkemesİ’nİn 1317 Sayili aşağıda anılacak kurallarının iptali gerekmektedir.
Yasa İle İlgİlİ İptal Karari 3- 274 sayılı Yasanın l inci maddesindeki, 13 üncü maddesinin 3, 4
ve 6 sayılı bentlerindeki ve 32 nci maddesindeki (birlik) sözcükle-
Resmî Gazete tarih/sayı:19.10.1972/14341
ri, 1317 sayılı Yasanın birinci maddesiyle yapılan değişiklik sonu-
E. Sayısı: 1970/48 cunda metinlerden çıkarılmıştır. Bu değişikliğin gerekçesi olarak,
(birlik) sözcüğünün federasyon ve konfederasyonları anlattığı, bu
K. Sayısı: 1972/3
iki sözcük metinde geçtiğinden, (birlik) sözcüğünün yersiz kaldı-
Karar günü: 8 ve 9 Şubat 1972 ğı ileri sürülmüştür; oysa (birlik) sözcüğü sendikalar arasındaki
her türlü birleşmeyi içerdiği gibi dar anlamıyla da aynı veya deği-
Davacı: Türkiye İşçi Partisi şik iş kollarındaki sendikaların bölgesel birleşme biçimlerini dahi
A) Davanın Konusu: anlatmaktadır. Anayasa’nın 46 ncı maddesinde geniş anlamıyla
sendikalar birliklerinden söz edilerek her biçimde birliğin kuru-
15/7/1963 günlü, 274 sayılı Sendikalar Kanununun 29/7/1970 labileceği ilkesi benimsenmiş. Kurucu Meclis Komisyon sözcüsü
günlü, 1317 sayılı “274 sayılı Sendikalar Kanununun bazı madde- dahi bunu açıkça bildirmiştir. Değişiklik sonunda federasyon ve
lerinin değiştirilmesi ve 31 inci maddesine bir bend ile bu Kanuna konfederasyondan başka birliklerin kurulmaları yasaklanmak-
3 geçici madde eklenmesi hakkında Kanun” un l inci maddesiyle tadır ki aykırıdır; buna göre anılan maddelerin değişik biçimleri-
değiştirilmiş l, 5, 6, 9, 11, 13, 14, 15, 23, 29 ve 32 nci maddelerinin di- nin iptali ve düzenleme Anayasa’nın 6 ncı maddesinin birinci fık-
lekçede gösterilen kurallarının Anayasa’ya aykırılıkları nedeniyle rasına açıkça gerekir.
iptalleri istenilmiştir.
4- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasanın l inci maddesiyle değişti-
B) İptal İsteminin gerekçeleri Özeti: rilen 5 inci maddesinin l sayılı bendinde bir işçinin sendika üyesi
olabilmesi için sendikanın yetkili organının üyelik isteğini kabul
Davacı Parti Genel Başkanınca düzenlenip mahkeme kalemince
etmesi koşulu öngörülmüştür ki bu koşul Anayasa’ya aykırıdır;
13/8/1970 te kaydedilmiş dâva dilekçesinde ileri sürülen iptal ne-
çünkü bu kuralla işçinin sendikaya serbestçe girme yetkisi elin-
denleri şöylece özetlenebilir:
den alınmıştır. Sendikada üye olmayı engellemiyecek herhangi bir
l- Dâva konusu Yasa’nın Cumhuriyet Senatosunda görüşülme- nedenle örneğin üye olmak isteğinin yetkili organdaki üyelerin
si sırasında Senato’nun Başkanlık Divanının kuruluş biçimi “Baş- hoşuna gitmemesi veya üye olmak isteğinin kendileriyle yarışma-
kanın iki yıllık sürenin sonunda yeniden seçilmemiş olması ne- ya gireceğini ummaları nedeniyle inançlı ve bilgili bir işçiyi sendi-
deniyle Anayasa’ya aykırı bulunduğundan, böyle bir Başkanlık ka üyeliğinden yoksun bırakmaları saplanmış olacaktır. Anayasa
Divanının yönetimi altında görüşülüp kabul edilen Yasanın Ana- 46 ncı maddesinde serbestçe üye olma hakkını tanımış, buna bir
yasa’ya aykırı olduğu görülmektedir ve bu aykırılık iptali gerek- sınırlandırma koymamıştır. Bu nedenlerle metindeki (ve meslekî
tirmektedir. Gerçekten Başkan Şevki Atasagun’un Anayasa’nın teşekkülün yetkili organının kabulü) deyiminin iptali gerekir.
84 üncü maddesinde öngörülen iki yıl için seçilmiş bulunması do-
5- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasanın l inci maddesiyle değiş-
layısiyle iki yılın sonunda yeniden seçilecek başkanın görevi üze-
tirilen 6 ncı maddesinin l sayılı bendinde, Üyelikten çekilmenin
rine alması zorunlu iken iki yılın sona ermiş olmasına karşın yeni
ancak noter önünde olabileceği kuralı benimsenmiştir. Anaya-
başkan seçilememiş ve eski başkan görevde kalmış, dâva konusu
sa’nın 46 ncı maddesi sendikaya serbestçe girme ve sendikadan
Yasa eski başkanın Anayasa’ya aykırı biçimde görev yaptığı sıra-
serbestçe çıkma hakkını tanımaktadır. Söz konusu kural, sendi-
da Cumhuriyet Senato’sunca kabul edilmiş ve onun imzasiyle ya-
kadan çıkma özgürlüğünü kaldırmaktadır; çünkü notere gidebil-
sama işlemi tamamlanmıştır.
mek için işçi üyeler gündeliklerinden olacaklar, notere bir hayli
2- Yasanın tümünün esas yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu para ödeyeceklerdir; bu engeller çekilme olanağını eylemli olarak
görülmektedir. Gerek yazılı gerekçede gerekse Meclislerdeki ko- kaldırmaktadır. Hiçbir meslekten veya kuruluştan çekilmek için
nuşmalarda. Yasanın ereğinin sendika bolluğunu önlemek, güçlü böyle ağır bir koşul öngörülmüş değildir. Bu nedenlerle kuralın ip-
sendikalar yaratmak, sendikaların sömürmeye elverişli kuruluş- tali gereklidir.
lar olmasını engellemek olduğu bildirilmiştir; oysa Anayasa güç-
6- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasanın l inci maddesiyle değiş-
lü veya güçsüz sendika gibi herhangi bir ayırım gözetmeden çalı-
tirilen 9 uncu maddesinin 2 sayılı bendinin (a) fıkrasında, bir işçi
şanlara sendika kurma hakkını salt biçimde öngörmüştür. Bu gibi
sendikasının Türkiye çapında çalışabilmesi için kurulu bulundu-
koşulların işçilere karşı işleyecek ve iktidarlara göre ayarlanabi-
ğu işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az 1/3 ünü temsil etme-
lecek görüşlere yol açacağı açık olduğu içindir ki Anayasa bu yol-
si; (b) fıkrasında ise işçi federasyonlarının kurulabilmesi için aynı
da bir sınırlandırmaya gitmemiştir. Nitekim bu Yasada ele alınan
işkolunda kurulmuş sendikalardan en az ikisinin bir araya gel-
ölçü, sendikanın üye sayısıdır ki hiçbir zaman geçerli ve yeterli
meleri ve o işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az 1/3 ünü tem-
değildir; çünkü üye sayısının çokluğu, sendikanın gördüğü işler,
sil etmeleri gerektiği, (c) fıkrasında da işçi konfederasyonlarının
elde ettiği yararlar bakımından işçilerce tutulmasının sonucu ise
kurulabilmesi için (a) ve (b) fıkralarına göre sendika ye federas-
güçlülüğün kanıtı olabilir, yoksa yarışmacı kuruluşlar yasa ile ka-
yonlardan en az 1/3 ünün ve Türkiye’deki sendikalı işçilerin en az
patılmış veya kurulmaları engellenmiş ise ve bunun sonucunda
1/3 ünün üye olarak bir araya gelmelerinin zorunlu olduğu kurala
bir sendikada üye sayısı çoğalmış ise bu çokluk, sendika için güç-
bağlanmıştır.
lülük kanıtı olamaz. Kaldı ki üye sayısını saptama yöntemleri dahi,
bu işe elverişli değildir; çünkü üye sayısını saptamada dolanları, Bu değişiklik 1317 sayılı Yasa ile getirilen değişikliklerin özü ge-
kötü düzenleri önleyici tedbirler öngörülmemiştir. reği işçilerin üçte birini üye yazması olanağı bulunmadığına göre
EKLER | 665
yapılan bu değişiklikle, işçi yararına çalışmaları sonucunda o iş- yeterlik kazandırılabilmek” ereği ileri sürülmektedir; oysa Ana-
kolunda zamanla işçilerin değil, üçte birini, belki üçte ikisini top- yasa’da sendika kuruculuğu için herhangi bir sınırlandırma ko-
layabilecek bir sendikanın yeniden kurulup birçok yerlerde şube- nulmuş değildir. Böyle bir sınırlandırmaya gerek yoktur ve bu
ler açması önlenmekte ve böylece sendika kurma olanağı eylemli sınırlandırma sendika kurma hakkının özüne dokunmakta böy-
olarak yok edilmektedir. Konulan bu 1/3 sınırlandırmaları ile yeni lelikle Anayasa’nın 46 ncı maddesine aykırı bulunmaktadır.
federasyon ve konfederasyonların kurulması da engellenmekte
274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değiştirilmiş 11 inci madde-
ve sendika birlikleri kurma özgürlüğü dahi kaldırılmaktadır.
sinin 3 sayılı bendinin birinci fıkrasında, Türkiye’de en çok işçiyi
Bu kurala göre bugün Türkiye çapında çalışan sendikaların işko- temsil eden işçi konfederasyonunun veya bu nitelikteki konfede-
lunda 1/3 çoğunluğu temsil etmemesi durumunda ya çalışmala- rasyona bağlı sendikaların uluslararası meslek kuruluşlarına gi-
rına son vermesi gerekecek ya da sendika parçalanacak birçok rebileceği öngörülmüştür.
yerel ve güçsüz sendikalara bölünecektir ki bu durum dahi son
Bu sınırlandırma Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunu
Yasanın konuluş ereği ile çelişkiler yaratacaktır; çünkü 1317 sa-
(Türk-İş) destekleme ve öteki sendikaları uluslararası dayanış-
yılı Yasanın çok sayıda güçsüz sendikalar kurulmasını önlemek
madan yoksun bırakma ereğine yönelmiştir. Anayasa’nın 46 ncı
ve güçlü sendikalar kurulmasını sağlamak ereği ile konulduğu
maddesinde böyle bir sınırlandırma öngörülmüş olmadığından,
savunulmaktadır.
bu kural Anayasa’ya aykırıdır ve iptali gerekir.
Tartışma konusu kurallar Devrimci İşçi Sendikaları Konfederas-
8- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa’nın l inci maddesiyle değişti-
yonunu (Disk) dağıtmak ereğini gütmektedir. Nitekim, Türkiye
rilmiş olan 14 üncü maddesinin l sayılı bendinin (h) fıkrasında lo-
İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (Türk-İş) genel kurul toplan-
kavta karar vermek ve bunu yönetmek kuralı yer almıştır Ana-
tısında Çalışma Bakanı bu Yasa ile Devrimci İşçi Sendikaları Kon-
yasa’nın 47 nci maddesinde işçiler için grev hakkı öngörülmesine
federasyonunun ortadan kalkacağını açıkça söyleyerek Yasanın
karşın işverenler için lokavt hakkı öngörülmüş değildir. Bundan
konulmasiyle güdülen gerçek ereği belirtilmiş. Başka deyimle bu
ötürü lokavta ilişkin olan bu kural Anayasa’ya aykırıdır ve ipta-
Yasa, Türkiye işçi Sendikaları Konfederasyonunu ve onun yöneti-
li gerekir.
cilerini sonsuza değin korumak üzere çıkarılmıştır.
9-274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 14 üncü maddesi-
Bu maddenin tartışma konusu kuralları gereğince bir işkolunda
nin l sayılı bendinin (j) fıkrasında işçi sendikalarına kooperatifler
her nasılsa 1/3 çoğunluğu sağlamış bir sendika, ona yakın çoğun-
kurmak ve en çok üyesi bulunan işçi konfederasyonunun onayını
luğa sahip öteki sendikaları sıra dışı edebilecektir. Öteki sendika-
alarak sınaî ve iktisadî işletmelere yatırımlar yapmak yetkisi ta-
lar 1/3 çoğunluğa sahip olanın ileri sürdüğünden başka istekleri
Türkiye çapında ileri süremiyeceklerdir. Öbür sendikalardaki işçi- nınmıştır. Bu kuralın gerekçesi olarak “alın terinin değerlendiril-
ler, 1/3 çoğunluğa sahip olanın imzaladığı toplu sözleşmeden an- mesi” gösterilmiştir.
cak dayanışma ödentisi vererek yararlanacaklardır. İşçinin alın teri ancak işçinin emeğine karşılık olan iş parasını al-
Her işkolunda tek ve zorunlu bir sendika bulunması düzeni, faşist ması ile değerlendirilebilir. Bu bakımdan gösterilen gerekçe yer-
bir görüştür; Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. sizdir. Bu kuralın gerçek ereği, sendikaların üstü kapalı biçimde
ticarî ortaklıklar durumuna girmesi ya da işverenlerin sermaye-
Bir işkolunda bir sendikanın veya federasyonun 1/3 çoğunlu- sine ortak olması, dar zamanlar için işçilerin verdikleri ödentile-
ğu sağladığının saptanması da, nesnel biçimde olamamaktadır. rin bir bölümünün sermaye piyasasına aktarılması ve sonuçta işçi
Uygulamadaki bir sürü dâvalar, aksaklıklar bunu göstermiştir. sınıfının sınıfsal dayanışmasının ortadan kaldırılarak sermaye ile
1/3 çoğunluğun varlığının saptanması ancak, grevde uygulan- bütünleştirilmesinin sağlanmasıdır. Kesin bir gerçektir ki sendi-
dığı üzere yargıç denetiminde oylamaya gidilmesiyle sağlanabi- kaların ticaretle uğraşması, onları sendikalıktan çıkarır. Nitekim,
lir. Bu görüş önerilmiş. Yasama Meclisinde iktidar çoğunluğunca 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 15 inci maddesinin
reddolunmuştur. birinci fıkrasında (Bu Kanuna göre kurulan meslekî teşekkül-
ler ticaretle uğraşamazlar) denilerek gerek sendikaların gerek-
9 uncu maddenin 3 sayılı bendinde işveren kuruluşları için benzer
se işveren kuruluşlarının ticaretle uğraşmaları yasaklanmıştır.
bir sınırlandırma öngörülmüş değildir. İşçi kuruluşları için böyle
Ancak bu (j) fıkrası kuralı ile söz konusu yasak anlamsız duruma
bir sınırlandırma öngörülmesini haklı gösterecek, akla uygun bir
sokulmuştur.
gerekçe yoktur.
Anayasa’nın 46 nci maddesinin gerekçesinde sendikaların, der-
Bu nedenlerle anılan, maddenin 2 sayılı bendinin (a), (b), (c) fıkra-
neklerin özel bir biçimi olduğu bildirilmiştir. Hukuk açısından
larının iptali gerekir.
dernek ile ticari ortaklık birbirinden büsbütün ayrı varlıklar-
7- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 11 inci maddesi- dır. Bu nedenlerle sendikaların ticaretle uğraşması ve yatırımlar
nin l sayılı bendinde işçi sendikası kurabilecek işçinin, sendika- yapması, onları sendikalıktan çıkarır ve Anayasa’ya aykırı duru-
nın kurulacağı işkolunda en az üç yıldan beri eylemli olarak ça- ma getirir. Bundan ötürü tartışma konusu fıkranın kooperatif-
lışmış bulunması koşulu öngörülmüştür. Ülkemizde köyden kente ler kurmak ve yatırımlar yapmak yetkisine ilişkin kuralının ip-
doğru yönelen insan akını işçi sayısındaki sürekli artış sonucun- tali gerekir.
da yeni işçilerin sayıca çokluğu ve bir işkolunda uzun süre çalış-
10- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasanın l inci maddesiyle deği-
ma durumunun zorluğu gözönüne alınırsa bu koşul ile işçilerin
şik 14 üncü maddesinin l sayılı bendinin (k) fıkrasında sendikalara
önemli bir çoğunluğu sendika kurmak yetkisinden yoksun kala-
meslekleri için gerekli her türlü ham veya yan işlenmiş maddeler-
cak demektir.
le araçları ve gereçleri üyelerine kiralamak, ödünç vermek veya
Bu kural için gerekçe olarak “Sendikaların Anayasa’daki nitelik ve bağışlamak yetkisi tanınmıştır. Yukarı ki bentte anılan gerçek-
görevleri gözetilerek sendika kuruculuğu kurumuna güvenlik ve lerden ötürü bu kural dahi Anayasa’ya aykırıdır ve iptali gerekir.
666 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
11- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa’nın l inci maddesiyle değişik Madde 9- 1. İşçi sendikaları aynı işyerinde veya aynı işkolundaki
15 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki 14 üncü maddesinin l sayı- işyerlerinde çalışan işçiler veyahut birbirleriyle ilgili işkollarında
lı bendinin (j) fıkrasını saklı tutan kuralı ile anılan 15 inci madde- çalışan işçileri içine alır.
nin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesindeki 14 üncü maddenin l inci İşveren sendikaları, aynı işkolunda veyahut birbirleriyle ilgili iş-
bendinin (j) fıkrası gereğince dağıtılacak risturnları saklı tutan kollarında çalışan işverenleri içine alır.
kural; az yukarda 9 uncu bentte 14 üncü maddenin l sayılı ben-
dinin (j) fıkrası için ileri sürülen gerekçelerden ötürü Anayasa’ya 2. a) Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet gösterebilme-
aykırı bulunmaktadırlar ve bundan ötürü iptalleri gerekir. si için kurulu bulunduğu işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az
1/3 ünü,
12- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa’nın l inci maddesiyle de-
b) İşçi federasyonlarının aynı işkolunda mevcut sendikalardan en
ğiştirilmiş olan 23 üncü maddesinin 2 sayılı bendi ile işçiler, üyesi
az 2 sinin bir araya gelmeleri ve o işkolunda çalışan, sigortalı işçi-
olmasa dahi, o iş kolunda yetki almış sendikalara ödenti verme-
lerin en az 1/3 ünü temsil etmeleri gerekir.
ye zorlanmakta, buna karşılık işçilerin üyesi oldukları sendikaya
ödenti vermeleri engellenmekte, işçi serbestçe girdiği sendikayı c) İşçi konfederasyonları, (a) ve (b) fıkralarına göre sendika ve
desteklemekten alıkonulmakta, istemediği bir sendikaya öden- federasyonlardan en az 1/3 ünü ve Türkiye’deki sendikalı işçi-
ti vermeye zorlanmaktadır. Böylece bu kural, Anayasa’nın 46 ncı lerin en az 1/3 ünün üye sıfatiyle bir araya gelmeleri suretiyle
maddesine aykırı bulunmaktadır. Bundan ötürü, metindeki (ku- kurulurlar.
rulu bulunduğu işkolunda yetki almış sendikanın veya yetki alın- Madde 11- 1. Bu Kanuna göre işçi sendikası kurulabilmek için sen-
mamış ise) değiminin iptali gerekir. dikanın kurulacağı işkolunda en az üç yıldan beri fiilen çalışır ol-
mak şarttır.
13- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa’nın l inci maddesi ile değişti-
rilmiş bulunan 29 uncu maddesine eklenen 9 sayılı bent gereğince 3. Türkiye’de en çok işçiyi temsil eden işçi konfederasyonu veya
konfederasyonlar, kendisine bağlı sendikalarla federasyonların konfederasyona bağlı sendikalar uluslararası meslekî teşekkül
gelirlerini, giderlerini ve çalışmalarını denetlemeye yetkili kılın- kurabilirler.
mışlardır. Bu kural Anayasa’ya aykırıdır ve iptali gerekir; çünkü Madde 13- 3. Federasyon ve konfederasyonların kurulmasında da
asıl denetleme, demokratik kurallar gereğince aşağıdan yukarıya, ikinci bent hükmü uygulanır.
üyeler ve temsilciler eliyle yapılmalıdır ve bununla ilgili bir takım
kurallar yasaIarda yer almıştır. Bunların dışındaki bir denetleme 4. Bir sendikanın üye olduğu federasyon veya konfederasyondan
biçimi, konfederasyonlarla ona bağlı federasyon ve sendikaların veya federasyonun da üyesi olduğu konfederasyondan çekilmesi
aralarındaki anlaşmalara başka deyimle federasyon ve konfede- hususunda da ikinci bent hükmü uygulanır.
rasyonların tüzüklerine bırakılmak gerekir. Bu kuralda kamu dü- 6. Sendikaların kendi aralarında, federasyonların kendi aralarında
zenini ilgilendiren bir yön yoktur. ve konfederasyonların kendi aralarında, birleşmesi hususunda da
ikinci bent hükmü uygulanır.
C) Metinler:
Madde 14- 1. Bu Kanuna göre kurulan meslekî teşekküller tüzel
l- İptali istenilen kuralları kapsayan veya bunların anlaşılmasına kişi olarak genel hükümlere göre sahip oldukları yetkilerden baş-
yarayan Yasa metinleri : ka aşağıda zikredilen faaliyetlerde bulunabilirler.
274 sayılı Sendikalar Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi h) Grev veya lokavta karar vermek ve idare etmek,
ve 31 inci maddesine bir bend ile bu Kanuna 3 geçici madde eklen-
j) Üyeleri için kooperatifler kurulmasına çalışmak veya bu gibi te-
mesi hakkında Kanun (29/7/1970 gün]ü, 1317 sayılı Düstur, Beşin-
şebbüslere yardım etmek, veyahut bizzat kooperatifler kurmak,
ci Tertip, Cilt 9. ikinci kitap, sayfa 2853-2864).
veyahut nakit mevcudunun %30 dan fazla olmamak ve ilgisine
(İptali istenilen kuralların altı çizilmiştir.) göre en çok üyesi bulunan işçi veya işveren konfederasyonunun
muvafakatini almak kaydiyle sınai ve iktisadi teşebbüslere yatı-
Madde l- 274 sayılı Sendikalar Kanununun l, 2, 5, 6, 9, 11, 12, 13, 14, rımlar yapmak,
15, 18, 20. 21, 23, 25, 27, 28, 29. ve 32 nci maddeleri aşağıdaki şekil-
de değiştirilmiştir: k) Mesleklerinin icrası için gerekli her türlü ham veya yarı ma-
mul madde, eşya, alet, edevat ve makinaları üyelerine kiralamak,
Madde l- l. Sendika, federasyon ve konfederasyonlar, bu kanuna ödünç vermek veya hibe etmek,
göre işçi sayılanların ve işverenlerin müşterek iktisadî sosyal ve
Madde 15- Bu Kanuna göre kurulan meslekî teşekküller ticaret-
kültürel yararlarını korumak ve geliştirmek için kurulan meslekî
le uğraşamazlar.
teşekküllerdir.
14 üncü maddenin (j) fıkrası hükmü saklıdır.
Madde 5- 1. Bu Kanuna göre kurulan meslekî teşekküllere üye ol-
mak ihtiyaridir. Üyelik üye kayıt fişinin veya kayıt defterinin im- 14 üncü maddenin l inci bendinin (i) ve (ı) fıkraları gereğince bu
zalanması ve meslekî teşekkülün yetkili organının kabulü ile meslekî teşekküllerin kurdukları tesislerin işletilmesinde- üye-
kazanılır. lerinin bu tesislerden istifadesi hali hariç- kâr, bu teşekküllerin
üyeleri ve mensupları arasında risturn şeklinde de olsa dağıtıla-
Madde 6- 1. Her üye, istediği zaman, üyesi bulunduğu meslekî te- maz. 14 üncü maddenin l inci bendinin (i) fıkrası gereğince dağıtı-
şekkülden çekilebilir. Çekilme noter huzurunda münferiden kim- lacak risturn bu hükme tabi değildir.
liğin tespiti ve istifa edecek kişinin imzasının tasdikiyle olur.
Madde 23- 1. Meslekî teşekküllere üyelerince ödenecek aidatların
Teşekkülden ayrılan veya çıkarılan üyenin ayrılış veya çıkarılış miktarı Cemiyetler Kanunundaki kayıtlara bağlı kalmaksızın kuru-
tarihi üye kayıt fişlerine veya defterine kaydedilir. luşun merkez genel kurulunca tespit edilir, azaltılır veya çoğaltılır.
EKLER | 667
2. Kurulu bulunduğu işkolunda yetki almış sendikanın veya yet- 1- İşin niteliğine göre sözlü açıklamaları dinlemek üzere davacıya,
ki alınmamış ise işyerinde çalışan işçilerin 1/4 ünü temsil ettiğini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonuna, Devrimci İşçi Sendi-
ispat eden sendikanın yazılı talebi ve aidatları kesilecek sendika kaları Konfederasyonuna, çalışma Bakanlığına çağrı gönderilme-
üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine işveren, sendika tüzüğü sine ve sözlü açıklamaların 8/6/1971 Salı günü saat 10.00 da din-
uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri aidatları ve lenmesine, Avni Givda, Nuri Ülgenalp, Muhittin Taylan, Şahap Arıç
Toplu iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ve Recai Seçkin’in karşıoylariyle ve oyçokluğu ile;
veya sendikanın bağlı bulunduğu federasyona ödenmesi gerek-
2- 1963’ten 1971 yılı başına değin Türkiye’de hangi işçi sendika-
li dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödenmesinden kes-
larının, birliklerinin, federasyon ve konfederasyonların var oldu-
meye ve kestiği aidatların nev’i ile tutarını ilgili sendikaya verme-
ğu, her birinin her yıl başında üye sayılan, bunlardan hangilerinin
ye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.
Türkiye çapında çalışmış bulunduğu konularının ayrı ayrı açık-
Sendikanın üyesi bulunduğu federasyon veya konfederasyon lanması ve karşılığın en geç 3 Haziran 1971 de Mahkemenin elin-
tüzüğüne göre sendikaca üst kuruluşa verilmesi gerekli aida- de bulunacak biçimde gönderilmesi için Çalışma Bakanlığına yazı
tı, üst kuruluşun talebi üzerine işveren üst kuruluş aidatlarını yazılmasına, Avni Givda, Muhittin Taylan ve Şahap Arıç’ın kar-
sendika aidatlarından keserek federasyon veya konfederasyo- şıoylariyle ve oyçokluğu ile;
na gönderir.
Karar verilmiştir.
Bu bent gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi is-
Çalışma Bakanlığına yazılan yazıya verilen 3/6/1971 günlü karşı-
tenilen aidatları kesmeyen işveren, ilgili sendika, federasyon veya
lıkta 1963 - 1969 yılları için düzenlenmiş ve yayımlanmış işçi ista-
konfederasyona karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay
tistikleri bulunmadığı, 274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı
içerisinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca sorumlu Yasa ile değişik 9 uncu maddesinin 6 sayılı bendi uyarınca Bakan-
olmaktan başka aidatları sendikaya verinceye kadar aidat topla- lığın sendikalı işçilerin istatistiklerini P /871970 gününden son-
mı üzerinden kanunî faizi ödeme zorundadır. rası için tutmaya başlamış olduğu ve bu tarihten 1970 yılı sonuna
Sendika, aidatların kesiminden doğacak masrafları işverenin ta- değin olan süreye ilişkin istatistiklerin gönderilmiş olduğu bildi-
lebi üzerine ödemek zorundadır. rilmiş ve bu yazıya dört çizelge eklenmiştir.
Madde 29- 9. Ayrıca bu teşekküllerin gelir ve giderlerini, giderle- Sözlü açıklamalar için belirlenip ilgili yerlere tebliğ edilen çağrılar
rin sarf yerlerini ve her türlü faaliyetlerini bağlı bulundukları kon- üzerine 8/6/1971 gününde davacı Türkiye İşçi Partisi adına gelen
federasyon denetleyebilir. yetkili temsilcisi Alpaslan Işıklı’nın, Türkiye İşçi Sendikaları Kon-
federasyonu adına gelen Genel Sekreter Halil Tunç’un ve Türkiye
Madde 32- İşçi ve işveren sendikaları, federasyonları ve konfede- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına gelen Bekir Çift-
rasyonları, Medenî Kanun ve Cemiyetler Kanununun işbu Kanuna çi’nin sözlü açıklamaları dinlenmiştir.
aykırı olmayan hükümlerine tabidirler.
Davacı Parti temsilcisi iptal nedenlerini açıklayarak istekleri üze-
2- Dayanılan Anayasa kuralları: rine karar verilmesini, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyo-
nu temsilcisi Yasanın gerekçeleri doğrultusunda açıklamalar-
Madde 46- (20/9/1971 günlü 1488 sayılı Anayasa Değişikliğine
da bulunarak davanın reddini istemişler. Türkiye Devrimci İşçi
göre- işçiler ve işverenler, önceden izin almaksızın, sendikalar ve
Sendikaları Konfederasyonu temsilcisi ise davacının gerekçele-
sendika birlikleri kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten
ri doğrultusunda nedenler ileri sürerek istem gibi karar verilmesi
ayrılma hakkına sahiptirler. Bu hakların kullanılışında uygulana-
yolunda görüş bildirmiştir.
cak şekil ve usuller kanunda gösterilir. Kanun, Devletin ülkesi ve
milletiyle bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin ve ge- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu temsilcisi konuşmasının
nel ahlâkın korunması maksadiyle sınırlar koyabilir. örneğini ve dayandığı belgelerin örneğini kapsayan 128 sayfalık
bir yan vermiş, bu yazı dosyaya konmuştur.
Sendikalar ve sendika birliklerinin tüzükleri, yönetim ve işleyiş-
leri demokratik esaslara aykırı olamaz. Sözlü açıklama tutanağının çoğaltılıp dağıtılmasından sonra
30/11/1971 gününde Muhittin Taylan, Avni Givda, Fazıl Uluocak,
Ç) İlk inceleme Sait Koçak, Nuri Ülgenalp, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Recai Seçkin,
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 15 inci maddesi uyarınca. Ahmet Akar, Halit Zarbun, Ziya Önel, Kani Vrana, Muhittin Gürün,
24/11/-1970 gününde Lûtfi Ömerbaş, Celâlettin Kuralmen, Hak- Şevket Müftügil ve Ahmet H. Boyacıoğlu’nun katılmaları ile yapı-
kı Ketenoğlu, Fazıl Uluocak, Sait Koçak, Avni Givda, Nuri Ülgenalp, lan toplantıda 20/9/1971 günlü Anayasa değişikliğinin ışığı altın-
Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Recai Seçkin, Ahmet Akar, Halit Zar- da konunun yeniden incelenmesi için görüşmelerin geri bırakıl-
bun, Kani Vrana, Muhittin Gürün ve Ahmet H. Boyacıoğlu’nun ka- masına Avni Givda ve Recai Seçkin’in işin hemen ele alınmasına
tılmaları ile yapılan ilk inceleme toplantısında dosyanın eksiği bu- bir engel bulunmadığı yolundaki karşı oylariyle ve oyçokluğu ile
karar verilmiştir.
lunmadığı anlaşıldığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle
karar verilmiştir. Bu karar üzerine raportörce inceleme yapılarak ek rapor düzen-
lenmiş ve bu rapor üyelere dağıtılmıştır.
D) Sözlü açıklama, bilgi sorma ve ek rapor alınması kararları:
E) Esasın İncelenmesi:
Esasa ilişkin raporun düzenlenmesi üzerine Avni Givda, Fazıl Ulu-
ocak, Sait Koçak, Nuri Ülgenalp, Muhittin Taylan, Şahap Arıç, Recai Esasa ilişkin rapor ile ek rapor ve dosyadaki öbür belgeler, iptali
Seçkin, Ahmet Akar, Halit Zarbun, Ziya Önel, Kani Vrana, Muhit- istenilen yasa kuralları ile dayanılan Anayasa kuralları ve Yasaya
tin Gürün, Lûtfi Ömerbaş, Şevket Müftügil ve Ahmet H. Boyacıoğ- ve Anayasa’ya ilişkin yasama belgeleri incelendi, gereği görüşü-
lu’nun katılmaları ile yapılan 11/5/1971 günlü toplantıda: lüp düşünüldü:
668 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
İptal nedenleri üzerinde incelemeye başlamazdan önce iki sorunu aykırı ortak gerekçelere dayanması dolayısiyle iptali istemi haklı
çözme zorunluğu vardır: a) İlk inceleme çevresinden sonra davacı değildir; kurallar ayrı ayrı incelendikten sonra belirecek duruma
partinin Anayasa Mahkemesinin 20/7/1971 günlü, (Parti kapatıl- göre her birisi için ayrı ayrı sonuca varılacaktır.
ması 1971/3-3) sayılı kararı ile (6/1/1972 günlü, 14064 sayılı Resmî
3- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik l inci maddesinde,
Gazete) temelli kapatılmasının daha önce açılmış bulunan bu dâva
13 üncü maddesinin 3, 4 ve 6 sayılı bentlerinde ve 32 nci madde-
üzerine bir etkisi olup olmayacağı sorunu, b) Dâvanın açılmasın-
sinde yalnızca federasyon ve konfederasyon sözcüklerine yer ve-
dan sonra 20/9/1971 günlü, 1488 sayılı Yasa ile Anayasa’nın bu dâ-
rilip (birlik) sözcüğüne yer verilmemiş olmasının Anayasa’ya ay-
vada dayanılan 46 ncı maddesinin değiştirilmiş olması sonucunda
kırılığı sorunu:
Anayasa’ya aykırılık savlarının çözümünde Anayasa’nın ilk met-
ninin mi, yoksa değiştirilmiş metninin mi ölçü olacağı sorunu. 274 sayılı Yasa’nın ilk metninde yukarıda alınan yerlerde federas-
yon ve konfederasyon ile birlikte (birlik) sözcüğü dahi yer almış
a) Anayasa Mahkemesine iptal dâvası açmak yetkisi, anayasal
iken 1317 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikte bu sözcük metinden
düzeni koruma gereğini güden ve Anayasa’ya dayanan (mad-
çıkarılmıştır. Yasanın çalışmaları sırasında söylenen sözlerden
de 149) bir yetkidir. Gerçekten bu yetkinin kullanılmasiyledir ki anlaşıldığı üzere bugün Türkiye’de Konfederasyon ve federasyon-
Anayasa Mahkemesi bir yasa kuralının Anayasa’ya aykırı olup ol- lardan başka hiçbir sendika birliği yoktur. Demek ki, 274 sayılı Ya-
madığını inceleyip Anayasa’ya aykırı yasa kurallarını iptal etme sa’da öngörülmüş bulunan (birlik) biçimindeki toplulaşmalar için
ve hukuk düzenini Anayasa’ya aykırı kurallardan arıtma görevini Türkiye iş hayatında bir gereksinme duyulmuş değildir. Nitekim,
yapabilir. Demek ki Anayasa Mahkemesine getirilen Anayasa’ya Meclislerde birliklere ilişkin kuralların kaldırılmasının Anaya-
aykırılık savları en başta, Anayasa’ya aykırı kuralların iptaline yol sa’ya aykırı bulunduğunu savunanlarca bugün kurulmuş ve ya-
açarak kamu düzenini korumak ereği ile öne sürülmektedir. Da- şamakta olan herhangi bir birlikten söz edilmiş değildir.
vacının varlığının sona ermesi ile bu erek değerini yitirmez. Buna
göre davacı partinin kapatılmış bulunması Anayasa Mahkemesi- Anayasa’nın değişik 46 ncı maddesindeki (birlik) sözcüğü kapsa-
nin zamanında geçerli olarak açılmış bir dâvayı inceleyip karara mı Anayasa’ca belirlenmiş olmayan bir kavramdır. Yasa Koyucu
bağlama ödevini etkileyemez. birliğin kapsam ve anlamını federasyon ve konfederasyon ola-
rak tanımlanmıştır. Fakat bu tanımlama, hiçbir zaman birliklerin
b) Anayasa değişiklikleri eski anayasal kurallar yerine yeni ku- kesin ve sınırlı bir sayımını gösterme niteliğinde değildir. Sosyal
ralların konulması ereği vs. kamu düzeni düşüncesi ile yapılmak- ve iktisadi gereksinmeler başka tür birliklerin kurulması zorunlu
tadır. Buna göre bir Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesin- kıldığında, Yasa Koyucunun bu olanağı sağlayan Yasa kurallarını
den sonra çözülecek olan öze ilişkin anayasal sorunların ve bu koymasına engel yoktur. Bu gibi meslekî kuruluşlar için Anaya-
açıdan karara bağlanacak olan dâvaların yürürlüğe giren değişik sa’nın 46 ncı maddesiyle, çalışanlar yönünden, güdülen amaç; ça-
ilkelere göre çözülmesi kuralıdır. Bu olayda kuralın, ayrık bir du- lışma biçim ve koşullarını çağdaş düzeyin gereklerine uydurmak,
rumu olup olmadığını tartışmayı gerektiren herhangi bir hukuk- hakka ve adalete uygun bir ücret sağlamak, çalışanların her tür-
sal neden yoktur. İmdi, bu dâvanın çözümünde Anayasa’nın deği- lü yarar ve çıkarlarını Yasa kuralları çerçevesinde savunmak ve
şik metinleri ölçü olarak kullanılacaktır. gerçekleştirmektir. Birliklerin, gösterilen amaca, gerçeğe en ya-
kın bir biçimde erişebilmeleri ve bunun için gerekli nicelik ve nite-
l- Cumhuriyet Senatosu Başkanlık Divanının kuruluşuna İlişkin
likte olmaları Anayasa Koyucu tarafından öngörülen bir koşuldur.
Anayasa’ya aykırılık sorunu :
Yasa Koyucuya düşen görev bu ereğin gerçekleşmesine yarar-
Dâva konusu 1317 sayılı Yasa tasarısının Cumhuriyet Senatosunda lı bir hukuk düzenini getirmektir. Federasyon ve konfederasyon
görüşülüp kabul edilmesi sırasında Cumhuriyet Senatosu Başka- olarak adlandırılan meslekî birliklerin, öngörülen amaç ve koşu-
nının süresinin dolmuş bulunduğu ve Cumhuriyet Senatosunun lu gerçekleştiremiyecekleri ileri sürülmediği gibi, gerçekleştirme-
bir kararı üzerine yeni başkan seçilinceye değin eski başkanın ye yararlı başka hangi tür birliklere ihtiyaç duyulduğu da dâvada
başkanlık görevini sürdürdüğü savı gerçeğe uygundur. Ancak açıklanmış değildir. Anayasa’nın 46 ncı maddesinde yer alan (bir-
süresi dolan başkanın bu Yasa tasarısının görüşülmesi sırasın- lik) deyiminin kapsamını, gelecekte sosyal ve ekonomik zorun-
da herhangi bir oturuma başkanlık etmemiş bulunması karşısın- lukların etkisi ile daha genişletmek olanağı hiç bir zaman önlen-
da tartışma konusu durum Yasa’nın iptalini gerektirecek nitelik- miş değildir; elverir ki bu sosyal ve iktisadî zorunlukların varlığına
te bir Anayasa’ya aykırılık sayılamaz. Yasa’nın kabulünü bildiren kanaat getirilmiş olsun, Yasa Koyucu tarafından bu gün için du-
ve Devlet Başkanlığına yazılmış olan yazıda bu başkanın imzası- yulan gereksinmeyi karşılayacak hukuk kuralları getirilmiştir; bu
nın bulunması yönü üzerinde durulmaya da yer yoktur; çünkü bu düzenleme Anayasa’ya aykırı değildir. 274 sayılı Yasa’nın çeşitli
işlemin, esası etkilemeyen biçimsel bir işlem olması, dolayısiyle, maddelerinde bunan (birlik) sözcüğünün 1317 sayılı Yasa ile yapı-
bunda dahi iptali gerekli kılacak bir nitelik bulunmamaktadır. lan değişiklikte yer almamış olmasına yönelen iptal istemi bu ne-
denlerle reddedilmelidir.
Avni Givda ileri sürülen durumun iptali gerektirdiği düşüncesi ile
bu görüşe katılmamış. Fazıl Uluocak, Nuri Ülgenalp, İhsan Ecemiş Muhittin Taylan, Avni Givda, Recai Seçkin, Ahmet Akar, Muhittin
ve Recai Seçkin ise değişik gerekçelerle Anayasa’ya aykırılık bu- Gürün, bu görüşe katılmamışlardır.
lunmadığı sonucunu benimsemişlerdir.
4- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 5 inci maddesinin l
2- Yasa’nın iptali istenilen kurallarının tümünün dayandığı gerek- sayılı bendindeki bir kimsenin sendikaya üye olmasının sendika-
çelerin Anayasa’ya aykırılığı sorunu: nın yetkili organının kabulü koşuluna bağlanmasını öngören ku-
ralın Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
Yasa’da türlü nitelikte kurallar yer almıştır. Bunlar ayrı ayrı in-
celenmeksizin Anayasa’ya aykırı olup olmadıkları, ilke olarak, Herhangi bir işçinin bir sendikaya girme yetkisi bulunduğu gibi
kestirilemez; çünkü bu kuralların hepsi için ortaklaşa gerekçe- sendikanın da kendi varlığını ve gelişmesini korumak için sen-
ler bulunmakla birlikle her biri için ayrı gerekçeler dahi söz konu- dika çalışmalarına zararlı olacağına inandığı kimseyi kendi içi-
su olabilmektedir. Bundan dolayı kuralların tümünün Anayasa’ya ne almaktan kaçınma hakkı vardır. Bu bakımdan üyeliğe engel
EKLER | 669
durumu bulunanların üye olma istemlerinin reddi olağandır. An- sendikalarının aynı işyerinde ya da aynı işkolundaki işyerlerin-
cak kuralın yazılışına göre kuruluşun yetkili organının kabu- de çalışan işçiler arasında veya birbirleri ile ilgili işkollarında ça-
lü veya reddi; yalnızca onun dileğine ve değerlendirmesine bıra- lışan işçiler arasında kurulacağı bildirilmektedir. 2 sayılı bendinin
kılmıştır. Bu kural uyarınca yöneticilerin bir isteklinin sendikada (a) fıkrasında bir işçi sendikasının Türkiye çapında çalışabilmesi
üye olmasını gerçekten nesnel ölçülere göre engelleyemeyecek için kurulu bulunduğu işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az
herhangi bir nedenle, (Örneğin yetkili organın üyelerinin hoşu- 1/3 ünü üye yazmış olması öngörülmektedir. Anılan 2 sayılı ben-
na gitmemesi veya sendikaya girmek isteyenin ileride kendilerini din (b) fıkrasında işçi federasyonlarının aynı işkolunda kurulmuş
sendika içindeki yöneticiliklerinden yoksun bırakabileceğini san- sendikalardan en az ikisinin bir araya gelmeleri ve o işkolunda ça-
maları yüzünden sendikaya girme istemini reddetmeleri yetkile- lışan sigortalı işçilerin en az 1/3 ünü bir araya getirmesi koşulla-
ri içindedir; böyle sınırsız bir yetki ise Anayasa’nın değişik 46 ncı rı ile, (c) fıkrasında ise işçi konfederasyonlarının a ve b fıkralarına
maddesinin işçilere tanıdığı dilediği sendikaya üye olma özgürlü- göre sendika ve federasyonlardan en az 1/3 ünü ve Türkiye’deki
ğünü özü bakımından zedelenmektedir. Yasada sendikaya girme sendikalı işçilerin de yine en az 1/3 ünü üye olarak bir araya getir-
isteminin reddedilmesi nedenlerine ilişkin herhangi bir kural bu- mesi koşulları altında kurulabileceği kurala bağlanmıştır.
lunmadığı gibi haklı nedene dayanmayan reddetmelere karşı üye
Davada anılan kurallarda öngörülen 1/3 sınırlandırmaların sendi-
adayının dava açabileceğini öngören bir kural dahi yoktur. Bu ne-
ka ve sendika birlikleri kurma özgürlüğünün özüne dokunduğu,
denlerle iptal istemi yerindedir. Anayasa’nın değişik 46 ncı mad-
onun için de Anayasa’ya aykırı bulundukları ve bu bakımdan ip-
desine aykırı bulunan (ve meslekî teşekkülün yetkili organının
talleri gerektiği ileri sürülmektedir.
kabulü) deyiminin iptali gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere 9 uncu maddenin
5- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 6 ncı maddesinin
2 sayılı bendinin (a) fıkrası kuralı ilk bakışta sendikanın kurul-
birinci fıkrasında yer alan sendika üyeliğinden çekilmenin noter
masına ilişkin bir kural olmayıp işçi sendikasının Türkiye çapında
önünde olabileceği kuralının Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
görev yapabilmesi için konulmuş bir kuraldır. Bu kurala göre belli
Sendikadan çekilmenin sağlam bir düzene bağlanmamış olması, işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az 1/3 ünü üye olarak ken-
uygulamada büyük karışıklıklara neden olmakta birçok dolan- disinde toplamış bulunmayan bir işkolu işçi sendikasının Türki-
lı işlere yol açmakta, sendikaların düzenli olarak çalışma olanak- ye çapında çalışmalar yapabilmesi yasaklanmaktadır. Demek ki,
larını kaldırmakta ve dolayısiyle sendikadan çekilmemiş bulunan yazılışı bakımından yorumu yapılacak olursa, kuralın sendikala-
işçiler için sendika çalışmaları yoluyla elde edecekleri haklardan rın kuruluşunu değil, yalnızca çalışma alanlarını sınırlandırmak-
zamanında veya hiç yararlanamama sonucunu doğurmaktadır. ta olduğu görülmektedir. Ancak her kuruluşun ereği, o kurulu-
Nitekim bu yoldaki sakıncaları görmüş bulunan birçok sendika- şun gelişmesi ve çalışması olduğundan, işçi sendikasının çalışma
lılar kendi tüzüklerinde inceleme konusu yasa kurallarına yakla- alanı için konulan bu sınırlandırma, ister istemez, onun kurulu-
şık biçimlerde bazı düzenlemelere yer vermişlerdir. Görülüyor ki, şunu da etkilemektedir; gerçekten çalışma alanı kuruluşundan
Yasa ile sendikalardan çekilme konusunun gerek sendika çalış- önce sınırlandırılmış bulunan bir işkolu işçi sendikası, daha ku-
maları ve gerekse sendikada kalan ve çekilen işçiler yönlerinden rulurken gelişemez durumda ortaya çıkmış bir sendika niteliğin-
birtakım biçim koşullarına bağlanmasında kamu yararı ve düzeni dedir ve çalışması belli alanla sınırlı bulunan bir işkolu sendikası-
bakımlarından gerek vardır. Yasa ile bu konuda öngörülen biçim, nın genişlemesi olanağı yoktur; çünkü onun çalışmaları belli alan
koşulları, işçiler ve sendikalar yönünden haklarının zamanında içinde sıkışıp kalacaktır ve daha başka alanlarda sendika çalış-
kullanılmasını sağlayıcı bir güvenceyi de oluşturması nedeniyle maları yaparak yeni yeni üyeler kazanması ve gitgide büyüyerek
çekilme hakkının kullanılmasının engelleyeceği ve dolayısiyle bu Türkiye çapında çalışan ve etkili bulunan bir sendika durumuna
hakkın özüne eylemli olarak etki yapacağı düşünülemez. gelmesi düşünülemez. Demek ki işkolu işçi sendikalarının çalış-
ma alanı için konulan bu sınırlandırma sonuçta onların kuruluşu-
Çekilme konusunu düzenleyen bu biçim koşulları ile işçilere, işten nu iyice etkilemekte ve onları ölü doğmuş duruma sokmaktadır.
ve gündelikten yoksun kalmalarını ve ayrıca masraf yapmalarını Başka deyimle bir sendika kurulduğu anda o işkolundaki sigor-
gerektiren birtakım yükümler yönetilmekte olması, bu koşulla- talı işçilerin 1/3 ünü üye yazamıyacağından, ancak kurulduktan
rı getiren yasa kuralının Anayasa’ya aykırılığını ortaya koyamaz. sonraki çalışmaları ile kendisini beğendirip üye sayısını artırabi-
Çünkü bu yükümlerin başka yasalarda yapıldığı gibi yasalarla iş- leceğinden, Türkiye çapında çalışma olanağı sağlanmayan sendi-
çiler yararına hafifletilme olanağı her zaman için vardır. ka, Yasanın aradığı 1/3 sigortalı işçi sayısını üye yazma koşulunu
Bu nedenlerle dava konusu kural, Anayasa’nın değişik 46 ncı gerçekleştiremiyecektir ve böylece tartışma konusu koşul yü-
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde anılan (Şekil ve zünden, Türkiye çapında çalışan sendikalar kurulması önlenmiş
usuller) kapsamına girmektedir ve bu kurala yönelen istemin olacaktır.
reddi gerekir. Bir temel hakkın kullanılması olanağını kaldıran veya bu hakkın
Avni Givda, Recai Seçkin, Ahmet Akar ve Muhittin Gürün, bu gö- kullanılmasını olağanüstü güçleştiren sınırlandırmalar, Anaya-
rüşe katılmamışlardır. sa’nın değişik 11 inci maddesi uyarınca o hakkın özüne dokunu-
yor demektir; bundan ötürü buradaki kural, sendikaların serbest-
6- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 9 uncu maddesinin çe kurulması özgürlüğünü tanıyan Anayasa’nın 46 ncı maddesine
2 sayılı bendinin a, b, c fıkralarında öngörülen en az 1/3 çoğunluk aykırıdır ve bu bakımdan iptali gerekir.
koşullarının Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
Türkiye çapında sendika kurma olanaksızlığı, bugün kurulmuş
Burada sorunun anlaşılabilmesi için önce dâva konusu kuralların olan Türkiye çapındaki sendikalar yararına bir tekel yaratma so-
kısaca açıklanması zorunludur. 274 sayılı Yasanın 9 uncu mad- nucunu doğurur ki bu da Anayasa’mızın temel kurallarından bu-
desi (Sendika, federasyon ve konfederasyonların kuruluş şart- lunan batı uygarlığına dayanan demokrasiye bağlı devlet ilkesi-
ları) başlığını taşımaktadır. Bu maddenin l sayılı bendinde işçi ne, başka deyimle Anayasa’nın başlangıç kuralları ile 2 nci ve 153
670 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
üncü maddeleri kurallarına aykırıdır. Çünkü sendika kurma öz- artırmalarını engelleyici nitelikte olan bir düzenleme, Anayasa’ya
gürlüğü bir yandan demokrasiye dayalı düzeni oluşturan kişili- uygun görülemez.
ğe bağlı hak ve ödevlerdendir. Öte yandan da toplumsal yaşan-
Özetlemek gerekirse; 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişti-
tıyı çağdaş uygarlık düzeyine eriştirme amacını güden sosyal ve
rilen 9 uncu maddesinin 2 sayılı bendi yukarıda açıklanan neden-
iktisadi hak ve ödevlerdendir. Bunların yerine getirilmesinde gö-
lerle Anayasa’ya aykırıdır ve iptal edilmelidir.
zönünde tutulacak başlıca temel ilkeler Anayasa’nın 10, 11 ve 12.
maddelerinde gösterilmiştir. Eşit kullanılmayan, kişilere ve ka- Fazıl Uluocak ve Şahap Arıç 9 uncu maddenin dâva konusu 2 sayılı
muya huzur ve adaletli bir düzen sağlamayan sendika özgürlü- bendinin, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Lütfi Ömerbaş ve Ahmet H.
ğünün çağdaş uygarlık düzeyi ile ve hele batı uygarlığınca benim- Boyacıoğlu 2 sayılı bendin (a) fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu
senen demokrasi anlayışı ile bağdaşması olanak dışıdır. Toplum görüşüne katılmamışlardır.
yararına olan özgür girişimlerde, bu arada sendika alanındaki ku-
ruluşlarda, daha iyisini bulmak, kişi haklarını savunmada ve ger- 7- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 11 inci maddesinin
çekleştirmede en uygun çalışma örgütlerini kurmak, yarışma l sayılı bendindeki işçi sendikası kurabilecek işçinin sendikanın
duygusunun oluşmasına bağlıdır. Yarışma duygusunun gelişmesi kurulacağı işkolunda en az üç yıldan beri eylemli olarak çalışmış
ve amaca ulaşabilmesi için girişimlerin tekel biçiminde değil, çok- bulunması koşulunun Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
luk halinde oluşması en önde gelen koşuldur. Bu bakımdan işçi Herhangi bir işkolunda eylemli olarak çalışmayan bir işçinin o iş-
haklarının korunması için kurulan sendikalar, daha baştan yarış- kolunda sendika kurması, yarar yerine zarar doğurabilir. Bunun
ma duygusunu baltalayıcı ve engelleyici bir hukuk düzeni içinde için sendika kuracak işçinin o işkolunda eylemli olarak çalışan bir
olmamalıdırlar. Oysa tartışma konusu olan Yasanın 9/2 nci mad- kimse olmasının aranması, sendikacılığın ereğine uygun bir sınır-
desi yukarıda anılan ilkelere aykırı bir düzen getirmektedir ve bu landırmadır; çünkü sendikanın uğraşacağı konularda en önemli-
nedenlerle Anayasa’ya uygunluğu savunulamaz. si belli durumda olan işçilerin iktisadî ve toplumsal durumlarının
düzeltilmesi olduğuna göre bu konularda yararlı olabilecek bir ör-
Türkiye çapında çalışacak sendikaların kurulmasının engellen-
gütün kurulmasında o işkolunda çalışanların durumlarını ve so-
mesi, işyeri sendikalarının ya da belli kentlerde veya bölgelerde
runlarını yakından bilmenin, aranması gerekli bir nitelik sayılaca-
işkolu sendikalarının kurulmasını ve böylelikle bu sınırlandırma
ğı düşünülebilir. Ancak üç yıllık sınırlandırma serbestçe sendika
ile önlenmek istenen sendika sayısındaki şişkinliğin ve birçok
kurma hakkının özüne dokunmaktadır; çünkü, olağan anlayışta
güçsüz sendikaların ortaya çıkmasının gerçekleşmesi sonucunu
bir kimsenin belli bir işkolunda çalışan işçilerin sorunlarını kavra-
doğuracaktır. Demek ki yasa kuralı ile varılmak istenilen erek de-
yabilmesi için az bir zaman yeterlidir ve bu kimse sendika kuru-
ğil, onun tam tersi gerçekleşecektir; bu da kuralın konuluşunda
cusu olarak başka kimseleri bir araya toplayabilecek ve sendika-
kamu yararını korumaya elverişlilik olmadığını göstermektedir.
ya üye devşirebilecek bir durumda ise, o işkolunda eylemli olarak
Tartışma konusu bendin (b) ve (c) fıkralarında öngörülen 1/3 sı- çalışan bir kimse olması karşısında, onun sendika kurucusu ola-
nırlandırmaları dahi Anayasa’nın değişik 46 ncı maddesindeki rak görev yapmasını engellemek, sendika kurma özgürlüğünü
birlik kurmak hakkının özüne dokunmaktadır; çünkü Anayasa, yersiz biçimde ve kamu yararına dayanmaksızın sınırlandırmak
sendikalar gibi birliklerin de serbestçe kurulmasını güvence al- niteliğine bürünür.
tına almıştır. Bir birliğin ilk kuruluşunda belli sayıda üyeyi veya Yukarıdaki gerekçelere göre tartışma konusu kuraldaki eylemli
işçiyi birleştirmesi olanağı saptanamaz. Sendikalar gibi birlikler olarak çalışma koşuluna yönelmiş bulunan istemin reddi ve ku-
dahi ancak kurulduktan sonra çalışmaları ile kendilerini beğendi- raldaki (en az üç yıldan beri) deyiminin Anayasa’nın değişik 46 ncı
rip yeni yeni üyelerin birliğe katılmasını gerçekleştirebilirler. maddesine aykırılığı nedeni ile iptali gereklidir.
Tartışma konusu sınırlandırmalarla işkolları işçi sendikaları ara- Fazıl Uluocak, Nuri Ülgenalp, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zar-
sındaki çekişmeye son verilmesi ereğinin güdüldüğü, uygulama- bun ve Lûtfi Ömerbaş, kuralın Anayasa’ya aykırılığı görüşüne
da bir bölge sendikasının adının başına (Türkiye) sözcüğünü ek- katılmamışlardır.
liyerek Türkiye çapında çalışan bir sendika niteliğinde olduğunu
ortaya attığı, bu durumun Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleş- 8- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 11 inci maddesinin
mesi, Grev ve lokavt Kanunun un uygulanması bakımından bir 3 sayılı bendinin birinci fıkrasındaki uluslararası meslek kuruluş-
çok sorunlar doğurmakta olduğu, çok olduğu, çok sayıda işçile- larının kurulabilmesi için Türkiye’de en çok işçiyi temsil eden işçi
rin bir araya gelmesi yolu ile güçlü sendikalar kurulması zorun- konfederasyonu olma veya bu konfederasyona bağlı bulunma ko-
lu bulunduğu görüşleri yasama belgelerinde ileri sürülmüş ve bu şulunun Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
görüşlere dayanılarak bu sınırlandırmalar savunulmuştur. İşçi- “Tartışma konusu kural, sendikaların ve sendika toplulukları-
lerin ancak güçlü sendikalar aracılığı ile yararlarını koruyabile- nın uluslararası meslek kuruluşlarının kurucusu olmasını sınır-
cekleri, güçsüz sendikaların artışının işçilere hiçbir yararı dokun- landırmaktadır; gerçekten Türkiye’de en çok işçiyi kendisinde
mayacağı düşünceleri doğrudur ve bu sakıncaların önlenmesi toplamış olmayan işçi konfederasyonunun veya bu nitelikte bir
yolunda birtakım yasal tedbirler alınması Anayasa’nın 5 inci ve konfederasyona bağlı olmayan sendikaların uluslararası mes-
64 üncü maddeleri gereğince Yasa Koyucuya tanınmış yetkiler- lek kuruluşlarının kurucuları olmaları yasaklanmaktadır. Ulus-
dendir. Kaldı ki son Anayasa değişikliği ile 46 ncı maddenin birinci lararası kuruluşlara üye olmada ve böyle bir kuruluşu kurmada
fıkrasına (Bu hakların kullanılışında uygulanacak şekil ve usul- sendikanın belli sayıda işçiden oluşan bir sendika niteliğini taşı-
ler kanunla gösterilir.) kuralının eklenmesi ile Yasa Koyucunun masının önemi yoktur. Bu kuruluş yaşama ve işleme yeteneği-
daha önce de sahip bulunduğu düzenleme yetkisi ayrıca belirtil- ni bulabilirse kurulur, yasa; o yeteneği bulamaz ise dağılıp gider.
miş bulunmaktadır. Yalnız ereğe uygun olmayan, sendikalarla fe- Uluslararası kuruluşlara katılmanın meslek açısından birtakım
derasyon ve konfederasyon ve konfederasyonların kuruluşlarını yararları vardır. Kamu düzeni veya yararları söz konusu olma-
daha başlangıçta olağanüstü zorlaştıran ve onların geniş ölçü- dıkça bir örgütü uluslararası işbirliğinin yararlarından yoksun
de çalışmaları sonucunda kendilerini beğendirerek üye sayılarını bırakmak doğru değildir. Tartışma konusu sınırlandırma kamu
EKLER | 671
düzenini ilgilendiren birtakım çalışmaların önlenmesi ereği ile inci maddesinin ilk fıkrasında (Bu Kanuna göre kurulan meslekî
de savunulamaz. Çünkü, 274 sayılı Yasanın 10 uncu maddesinde teşekküller ticaretle uğraşamazlar.) kuralı konulmuştur. Ancak
işçi ve işveren kuruluşlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın birtakım sınırlamalar altında sendika varlığının bir bölümünün
l inci ve 2 nci maddeleri, 3 üncü maddesinin birinci fıkrası, 4 üncü sınaî ve ticari işletmelere yatırılması, bu varlığın artırılması, baş-
maddesi ve 19 uncu maddesinin son fıkrasıyla 57 nci maddesinin ka deyimle, kazanç sağlanarak çoğaltılması yönünden yararlı ola-
birinci fıkrasındaki ilkelere aykırı biçimde çalışan uluslararası işçi bilir. Böyle durumlarda sendikaları kendileri için yararlı olacak iş-
ve işveren kuruluşlarına üye olmaları yasaklanmıştır ve bu tür letmelere paralarının bir bölümünü yatırmak olanağından yoksun
bir kuruluşa katılma kararlarının Bakanlar Kurulu karariyle ip- bırakmak, sendikacılık ereği ile çatışabilir. Sendikaların etkili ola-
tal edileceği kuralı konulmuştur. Demek ki sendikaların ulusla- bilmeleri için güçlü bir mal varlığını elde bulundurmaları zorunlu-
rarası kuruluşa katılmaları konusunda ülkedeki kamu düzeninin dur. Yeterince varlıklı olmayan bir sendikanın üyelerinin geçimini,
korunması ereğiyle Bakanlar Kuruluna geniş bir yetki tanınmış- yerine göre aylarca, sağlayarak bir grevi sürdürmesi beklene-
tır. Bütün bu gerekçelere göre tartışma konusu kural kamu düze- mez ve böyle bir sendika toplu sözleşmeler masasında üyeleri için
ni düşüncesine dayanan bir sınırlandırma olarak kabul edilemez olumlu sonuçlar elde edemeyeceği gibi düzenleyeceği grevler ye-
ve bu açıdan Anayasa’nın değişik 46 ncı maddesine aykırı bulun- terince uzun olamayacaklarından grev yoliyle de üyelerinin ya-
maktadır iptali gerekir. rarlarını gereği gibi koruyamaz. Kaldı ki kooperatifler, hukukça
Fazıl Uluocak, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun ve Lütfî Ömerbaş, bu gö- ticaret ortaklıklarına benzemekle birlikte, toplumsal açıdan yar-
rüşe katılmamışlardır. dımlaşma ortaklıklarıdır. Sendikaların temel ereği yardımlaşma
olduğuna göre kooperatif kuruculuğu, ereklerine de uygun dü-
9- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 14 üncü maddesi- şebilir. Bu nedenlerle kooperatifler kurmak veya para varlığının
nin l sayılı bendinin (h) fıkrasındaki lokavta karar vermek ve idare yüzde otuzundan çok olmamak üzere sınaî ve iktisadî işletmele-
etmek kuralının Anayasa’ya aykırılığı sorunu: re yatırımlar yapmak yetkilerinin sendikalara tanınması, Anaya-
sa’ya aykırı sayılamaz.
Anayasa Mahkemesinin 63/336- 67/29 sayılı 26. 27/9/1967 gün-
lü kararı ile 63/337- 67/31 sayılı ve 19, 20/10/1967 günlü kararında Sendika parasının güçsüz işletmelere yatırılması nedeniyle sen-
(Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 6, Sahife 26 ve sonra- dikanın zarara uğramasını önlemek için yatırım yapılmasından
sı, Sahife 59 ve sonrası; 10/10/1968 günlü, 13031 sayılı ve 2/5/1969 önce yatırım kararının bir denetimden geçirilmesi yararlı olabilir
günlü 13188 sayılı Resmî Gazete’ler) belirtildiği gibi, işverenlere ta- ve bu yolla sendika varlığının güven vermiyen işletmelere yatı-
nınan lokavt hakkı, Anayasa’ya aykırı değildir. Yine o kararlarda rılması önlenmiş bulunur. Ancak bu denetim yetkisinin sendika-
dayanılan gerekçelerde açıklandığı üzere, lokavt anayasal bir hak nın bağlı bulunmadığı bir konfederasyona verilmesi, sendikaların
olarak öngörülmemiş ise de işverenlere bu hakkın tanınması ya- serbestçe çalışmalarını öngören Anayasa’nın değişik 46 ncı mad-
sak edilmiş olmayıp Yasa Koyucunun isteğine bırakılmıştır. Ana- desine aykırı bulunmaktadır. Yabancı bir konfederasyonun yasa
yasa’nın 47 nci maddesinin ikinci fıkrasında (Grev hakkının kulla- gereği bir sendika üzerinde denetim yetkisi olması, sendika öz-
nılması ve istisnaları ve işverenlerin hakları kanunla düzenlenir.) gürlüğü ile bağdaştırılamaz. Açıklanan nedenlerden ötürü tartış-
kuralı bulunmaktadır. Bu kural ile işçiler için anayasal bir hak olan ma konusu fıkradaki (ve ilgisine göre en çok üyesi bulunan işçi ve
grevin karşısında işverenlere de haklar tanınacağı ve böylece iş- işveren konfederasyonunun muvafakatini almak) deyiminin ipta-
çiler ve işverenler arasındaki toplumsal dengenin sağlanacağı il- line, kooperatifler kurma veya parasının %30 unu aşmamak üzere
kesi benimsenmiş bulunmaktadır. Gerçekten Anayasa, toplumsal sınaî ve iktisadî işletmelere yatırımlar yapmak yetkisine yönelen
güçler arasında dengeli bir düzeni erek edinmiştir. Bu yön Ana- istemin ise reddine karar verilmelidir.
yasa’nın başlangıç kurallariyle 2 nci maddesinde belirtilmektedir.
Recai Seçkin bu gerekçeyi eksik bulmuştur.
İşçilerin grev hakkı gibi yerine göre ağır sonuçlar doğurabilen bir
hak karşısında işverenleri savunmasız bırakmak, toplumsal den- 11- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 14 üncü maddesi-
geyi bozacak nitelikte sayılabilir ve bu dengenin sağlanması için nin l sayılı bendinin (k) fıkrasındaki işlerinin görülmesi için gereği
yasa koyucular işverenlere lokavt hakkını veya bundan daha ha- her türlü ham veya yarı işlenmiş nesnelerle gereçleri sendikaların
fif sonuçlar doğurabilecek birtakım başka hakları tanımayı uygun üyelerine kiralama, ödünç verme veya bağışlama yetkisinin Ana-
görebilirler. İşçilerin grev hakkına karşılık işverenleri savunmasız yasa’ya aykırılığı sorunu:
bırakmak, onların işçilerce ileri sürülen her isteğe boyun eğmele-
rine yol açabilecek nitelikte görülebilir ki bu da emeğin sermayeyi Sendikanın ereği, yararlarını sağlamakta üyelerine olabildiğince
sömürmesi demek olur; oysa Anayasa Koyucu, emeğin sermayeyi yardımcı olmaktır. Bir sendikanın kendi üyelerinin işlerini görme-
veya sermayenin emeği sömürmesine yol açan dengesiz bir dü- leri için gerekli her türlü araç veya gereci sağlaması onlara yardım
zenin kurulmasını istemiş değildir. etmesi niteliğinde bir davranıştır; böylelikle üyelerinin ekonomik
ve toplumsal yararlan korunmuş bulunur. Bunda Anayasa’ya ay-
Açıklanan nedenlerle lokavt yetkisini kapsayan kuralın iptali is- kırılık düşünülemez. Bu nedenle tartışma konusu kurala yönelen
temi reddolunmalıdır. istemin reddi gerekir.
10- 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 14 üncü madde- 12- 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 15 inci maddesi-
sinin l sayılı bendinin (i) fıkrasındaki kooperatifler kurmak ve en nin ikinci fıkrasındaki 14 üncü maddesinin birinci bendinin (j) fık-
çok üyesi bulunan işçi konfederasyonunun onayını alarak sınaî ve rasını saklı tutan kural ile yine sözü edilen 15 inci maddenin üçün-
iktisadî işletmelere yatırımlar yapmak kuralının Anayasa’ya ay- cü fıkrasının ikinci cümlesindeki 14 üncü maddenin l inci bendinin
kırılığı sorunu: (j) fıkrası gereğince dağıtılacak risturnları saklı tutan kuralın
Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
Sendikalar kuruluş amaçlarına göre iktisadî işletmelere yaptı-
rımlar yaparak ticarî ve iktisadî çalışmalarda bulunamazlar. İlke 15 inci maddenin ilk fıkrasında meslek kuruluşlarının tica-
budur; gerçekten 274 sayılı Yasanın 1317 sayılı Yasa ile değişik 15 retle uğraşmaları yasaklanmakta; yukarıdaki 10 uncu bentte
672 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
açıklandığı üzere ve orada gösterilen koşullar altında sendikala- üyesi bulunmadığı bir sendikanın yapmış olduğu toplu sözleşme-
rın sınaî ve iktisadî işletmelere yatırım yapmalarına ilişkin kural, den yararlanması durumunda söz konusu olabilir ki işçinin üye-
burada saklı tutulmaktadır. Yukarıdaki 10 uncu bentte açıklanan si olmadığı sendikanın sağladığı kazançlı durumdan o sendikaya
nedenlerden ötürü sendikaların varlıklarının bir bölümünü sınaî hiç bir şey ödemeden yararlanması, hakkaniyete uygun olama-
ve ticarî işletmelere yatırma yetkisi, Anayasa’ya uygun görüldü- yacağından dayanışma ödentisine ilişkin kural Anayasa’ya ay-
ğünden burada Anayasa’ya uygun görülen kuralın saklı tutulma- kırı sayılamaz; kaldı ki işçinin üyesi olmadığı sendikanın yaptığı
sı, bir Anayasa aykırılığını oluşturamaz; oysa davacı, sözü edilen toplu sözleşmeden yararlanması ve dolayısiyle dayanışma öden-
(j) fıkrasına ilişkin nedenlerden ötürü, buradaki saklı tutma kura- tisini yükümlenmesi de kendi isteğine bağlıdır. (15/7/1963 gün-
lının da Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. lü, 275 sayılı Toplu iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, Madde
15 inci maddenin üçüncü fıkrasında 14 üncü maddenin l inci bendi- l, bent 3; 274 sayılı Sendikalar Kanununu, 1317 sayılı Yasa ile de-
nin i ve ı fıkraları gereğince kurulacak kurumların işletilmesinden ğişik Madde 21). Davacının ileri sürdüğü iptal gerekçeleri, bu ne-
risturn biçiminde de olsa kazanç dağıtılamayacağı kurala bağlan- denlerden ötürü, yerinde değildir. Ancak Anayasa Mahkeme-
dıktan sonra 14 üncü maddenin 1 inci bendinin (j) fıkrası gereğince si kuruluşuna ilişkin 44 sayılı Yasa’nın 28 inci maddesi gereğince
dağıtılacak risturnların yasak olmadığı bildirilmektedir. Anayasa Mahkemesi davacının isteminin dayanağı olarak bildiri-
len gerekçelerle bağlı bulunmadığından, yapılan inceleme sonun-
14 üncü maddenin l inci bendinin (j) fıkrası uyarınca risturn da-
da bulunacak başka gerekçelerle de iptal kararı verebilir. Yapılan
ğıtılabilmesi, ancak kooperatifler konusunda düşünülebilir, yok-
inceleme sonunda şu gerekçe ile kuralda Anayasa’ya aykırılık bu-
sa bir sendikanın yatırımlarda bulunduğu bir sınaî ve iktisadî iş-
lunmuştur; Sendikacılığın gelişmesi için büyük kolaylık sağlayan
letmenin sendikaya sağlayacağı kazanç paylarının o sendikanın
bu kuraldan yalnızca belli nitelikleri taşıyan sendikaların yarar-
üyelerine herhangi bir biçimde dağıtılması söz konusu olamaz; ni-
landırılmasını haklı gösteren bir neden yoktur. İstemde bulunan
tekim 274 sayılı Yasa’nın ilk metninde 14 üncü maddenin l sayılı
bendinin j fıkrasında yalnızca kooperatif kurmaya üyelerini özen- ve işyerinde üyeleri çalışan sendikaların tümünün bu kolaylıktan
dirmek ve bu türlü kooperatiflere yardımda bulunmak veya koo- yararlandırılmaları gerekir; Anayasa’nın 12 nci maddesinde öngö-
peratifler kurmaktan söz edilmekte idi ve yine ilk metnin 15 inci rülen Yasa önünde eşitlik ilkesinin gereği budur. Böyle bir çözüm
maddesinin ikinci fıkrasının risturn biçiminde de olsa kazanç da- yolunun işveren için altından kalkamıyacağı yükler yükleyece-
ğıtılmasını yasak eden kuralından sonra bu günkü metinde dahi ği ve bundan dolayı yalnızca üyeleri işyerinde belli bir çoğunluk
bulunan (14 üncü maddenin 1 inci bendinin j fıkrası gereğince da- sağlayan sendikalara bu hakkın tanınması gerekeceği düşünce-
ğıtılacak risturn bu hükme tabi değildir.) kuraliyle kooperatifle- si yerinde görülemez; çünkü tartışma konusu 2 sayılı bendin son
rin risturn dağıtmalarının yasak olmadığı bildirilmekte idi Bugün fıkrasında (sendika, aidatlarının kesiminden doğacak masrafları
yürürlükte bulunan kural dahi ancak risturn dağıtımına izin ver- işverenin talebi üzerine ödemek zorundadır) kuralı konulmuştur
mektedir; bu ise sendikanın ticaretle uğraşması anlamına gelmez. ve böylece işveren ödentilerin kesilmesini isteyen sendikalar ge-
Bir sendikanın kurucularından bulunduğu kooperatifin üyelerine rekli bütün giderleri isteyip alabilecektir.
risturn dağıtılmasında sakınca değil, ortakların kooperatife ilgi
Anayasa Mahkemesi az yukarıda anılan kuruluş yasası kuralı ge-
göstermelerine yol açtığı için yarar vardır. Başka deyimle koo-
peratifin risturn dağıtması, yardımlaşma çalışmalarına özendiri- reğince gerekçelerle bağlı değilse de iptal istemine konu olarak
ci bir etkendir; bu nedenle kural, kamu yararına dayanmaktadır. davacının gösterdiği kuralla bağlı bulunduğundan, davacı yalnızca
Kaldı ki yukarıdaki 10 uncu bentte görüldüğü üzere, sendikaların (yetki almış sendikanın veya yetki alınmamış ise) kuralının ipta-
kooperatif kurmaları ve belli koşullar altında sınaî ve iktisadî iş- lini istemiş bulunduğundan az yukarıda alınan eşitlik ilkesine ay-
letmelere yatırımlar yapmaları Anayasa’ya aykırı bulunmadığın- kırılık nedeni ile 2 sayılı bendin birinci fıkrasındaki deyimlerden
dan, bu kooperatiflerin risturn dağıtmaları dahi Anayasa’ya aykırı yalnızca istem konusu deyiminin iptaline karar verilmelidir.
olamaz. Oysa davacı kooperatif kurmanın ve işletmelere yatırım
Fazıl Uluocak, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Lûtfi Ömerbaş ve Ahmet
yapmanın Anayasaya aykırılığı için ileri sürdüğü nedenlere da-
H. Boyacıoğlu, Anayasa’ya aykırılık görüşüne katılmamışlardır.
yanarak buradaki kuralın da Anayasa’ya aykırı olduğu görüşünü
savunmuştur. 14- 274 sayılı Sendikalar Yasa’sının 29 uncu maddesine 1317 sayılı
Yasa ile eklenen 9 sayılı bentteki bir konfederasyonun kendisine
Açıklanan nedenlerden ötürü davanın bu kurala yönelen bölümü-
bağlı sendikalar ile federasyonların gelirlerini, giderlerini ve çalış-
nün dahi reddi gerektir.
malarını denetleme yetkisinin Anayasaya aykırılığı sorunu:
13-274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 23 üncü madde-
sinin 2 sayılı bendindeki işçilerin işkolunda yetki almış sendikaya Davacının ileri sürdüğü sendikalarda ve sendika birliklerinde de-
verecekleri ödentilerin işverenden olan alacaklarından kesilerek mokratik kurala uygun denetimin aşağıdan yukarıya başka de-
sendikaya ödenmesi kuralının Anayasa’ya aykırılığı sorunu: yimle üyelerin sendikayı, sendikanın federasyonu ve federasyo-
nun da konfederasyonu denetlemesi biçiminde olması gerektiği
İşçilerin üyesi bulundukları sendikaya karşı borçları olan ödenti- görüşü doğrudur; ancak burada tanınan yukarıdan aşağıya dene-
lerin işverence işçilerin alacaklarından kesilerek sendikaya gön- tim yetkisinin de demokrasiye uygun olan ve aşağıdan yukarıya
derilmesi sendikaların alacaklarını kolayca almalarını sağlaması doğru yapılan denetime gölge düşüren bir yanı yoktur; karşılık-
bakımından sendikacılık ereklerine ve ilkelerine uygun düşmek- lı denetim, gerek hesaplardaki gerekse yönetimdeki aksaklık-
tedir. Davacının ileri sürdüğünün tersine, bu kuralda işçilerin üye- ların giderilmesine ve sendika ereklerinin tehlikeye düşmekten
si bulunmadıkları sendikaya para ödemeye zorlanmaları söz ko- korunarak gerçekleşmesine daha elverişlidir. Bu nedenlerle ku-
nusu değildir; çünkü metinde anlaşıldığı gibi, bu kuralın işlemesi ralda Anayasa’ya aykırılık yoktur; bu kurala yönelen istemin red-
için sendikanın yazılı isteminden başka, ödenti kesilecek sendi-
di gerekir.
ka üyesi işçilerin çizelgesinin işverene verilmesi zorunludur. 275
sayılı Yasa gereğince dayanışma ödentisi ödenmesi, bir işçinin F) İptal kararının yürürlük tarihi:
EKLER | 673
Yukarıdan beri iptalleri öngörülen kuralların çoğunun nitelikle- e) 14 üncü maddesinin l sayılı bendinin;
rine göre iptal kararının hemen yürürlüğe girmesi, halinde kamu
aa) h fıkrasındaki lokavta ilişkin kuralın Anayasa’ya aykı-
düzenini sıkı sıkıya ilgilendiren ve ancak yasama yoliyle gidere-
rı olmadığına ve dâvanın bu kurala yönelen bölümünün reddine
bilecek olan bir boşluk oluşacaktır. Onun için Anayasa’nın deği-
oybirliğiyle;
şik 152 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 44 sayılı Yasa’nın 50 inci
maddesi olanaklarından yararlanılarak iptal kararının yürürlüğe bb) j fıkrasında (veyahut bizzat kooperatifler kurmak veyahut na-
gireceği tarih ayrıca kararlaştırılmalıdır. İptal hükmünün kara- kit mevcudunun % 30 undan fazla olmamak ve ilgilisine göre en
rın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten başlayarak bir yıl sonra çok üyesi bulanan işçi veya işveren konfederasyonunun muva-
yürürlüğe girmesi uygun olacaktır. fakatini almak kaydiyle sınaî ve iktisadi teşebbüslere yatırım-
lar yapmak) biçiminde yer alan kuraldaki (ve ilgisine göre en çok
Avni Givda, Recai Seçkin, Ahmet Akar ve Şevket Müftigil, üç ve üyesi bulunan işçi veya işveren konfederasyonunun muvafakatini
Ahmet H. Boyacıoğlu sekiz ay süre verilmesinin yeteceği görüşü- almak) deyiminin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline ve ku-
nü ileri sürmüşlerdir. ralın öteki bölümüne yönelen dâvanın reddine oybirliğiyle;
G) Sonuç: cc) k fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve dâvanın bu kura-
la yönelen bölümünün reddine oybirliğiyle;
1- 12/8/1970 günlü, 13577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “274
sayılı Sendikalar Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve f) 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan (14 üncü madde-
31 inci maddesine bir bent ile bu kanuna 3 geçici madde eklenme- sinin j fıkrası hükmü saklıdır.) ve üçüncü fıkrasında yer alan (14
si” hakkındaki 29/7/1970 günlü, 1317 sayılı Kanuna ilişkin tasarı- üncü maddenin l inci bendinin j fıkrası gereğince dağıtılacak ris-
nın Cumhuriyet Senatosunda görüşülmesi ve kabul edilmesi sıra- turn bu hükme tabi değildir.) kurallarının Anayasa’ya aykırı ol-
sında Cumhuriyet Senatosu Başkanının başkanlık süresi dolduğu madığına ve dâvanın bu kurallara yönelen bölümünün reddine
halde görevinin Senato kararı ile sürdürülmesinin kanunun biçim oybirliği ile;
yönünden iptalini gerektirmediğine Avni Givda’nın karşıoyu, Fazıl
e) 23 üncü maddenin 2 sayılı bendinde yer alan (kurulu bulunduğu
Uluocak, Nuri Ülgenalp, İhsan Ecemiş ve Recai Seçkin’in değişik
işkolunda yetki almış sendikanın veya yetki alınmamış ise) deyi-
gerekçeleri ile ve oyçokluğu ile;
minin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline Fazıl Uluocak, İhsan
II- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik; Ecemiş, Halit Zarbun, Lütfi Ömerbaş ve Ahmet H. Boyacıoğlu’nun
karşıoyları ile ve oyçokluğu ile;
a) 1 inci maddesinin 13 üncü maddesinin 3, 4 ve 6 sayılı bentleri-
nin ve 32 nci maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına, dâvanın h) 29 uncu maddesinin 9 sayılı bendinin Anayasa’ya aykırı olmadı-
bu kurallara yönelen bölümünün reddine, Muhittin Taylan, Avni ğına ve dâvanın bu kurala yönelen bölümünün reddine oybirliği ile;
Givda, Recai Seçkin, Ahmet Akar ve Muhittin Gürün’ün karşıoy- III- Karardaki iptal hükümlerinin Anayasa’nın değişik 152 nci
ları ve oyçokluğu ile : maddesi uyarınca kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı günden
b) 5 inci maddesinin l sayılı bendindeki (ve meslekî teşekkülün başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine, Avni Givda, Recai
Seçkin, Ahmet Akar ve Şevket Müftügil’in üç ve Ahmet H. Boya-
yetkili organının kabulü) deyiminin Anayasa’ya aykırı olduğuna
cıoğlu’nun sekiz ay süre verilmesinin yeteceği yolundaki karşıoy-
ve iptaline oybirliğiyle;
ları ile ve oyçokluğu ile;
c) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında bulunan (çekilme noter hu-
8 ve 9 Şubat 1972 günlerinde karar verildi.
zurunda münferiden kimliğin tespiti ve istifa edecek kişinin im-
zasının tasdiki ile olur) kuralının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve Başkan - Muhittin Taylan
dâvanın bu kurala yönelen bölümünün reddine, Avni Givda, Recai
Başkanvekili - Avni Givda
Seçkin, Ahmet Akar ve Muhittin Gürün’ün karşıoyları ile ve oy-
çokluğu ile; Üye - Fazıl Uluocak
ç) 9 uncu maddesinin 2 sayılı bendinin; Üye - Nuri Ülgenalp
aa) a fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, Fazıl Uluo- Üye - Şahap Arıç
cak, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Lûtfi Ömerbaş ve Ah-
Üye - İhsan Ecemiş
met H. Boyacıoğlu’nun karşıoyları ile ve oyçokluğu ile;
Üye - Recai Seçkin
bb) b ve c fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, Fazıl
Uluocak ve Şahap Arıç’ın karşıoyları ile ve oyçokluğu ile; Üye - Ahmet Akar
d) 11 inci maddesinin; Üye- Halit Zarbun
aa) l sayılı bendinde yer alan (en az üç yıldan beri) deyiminin Ana- Üye- Ziya Önel
yasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline ve bendin öteki bölümüne yö-
Üye- Kâni Vrana
nelen dâvanın reddine, Fazıl Uluocak, Nuri Ülgenalp, Şahap Arıç,
İhsan Ecemiş, Halit Zarbun ve Lütfi Ömerbaş’ın karşıoyları ile ve Üye- Muhittin Gürün
oyçokluğu ile;
Üye- Lütfi Ömerbaş
bb) 3 sayılı bendinin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu-
Üye- Şevket Müftügil
na ve iptaline, Fazıl Uluocak, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun ve Lûtfi
Ömerbaş’ın karşıoylariyle ve oyçokluğu ile; Üye- Ahmet H. Boyacıoğlu
674 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Başkanlık Divanı bir bütündür. Başkandan, başkanvekillerinden, giderlere katlanmak zorunda bırakılması, ülkenin bugün içinde
Divan kâtiplerinden ve idare amirlerinden oluşur (Cumhuriyet bulunduğu yaşam koşulları altında, değişik 46 ncı maddede sözü
Senatosu içtüzüğü: Madde 3). Divan içinde en önemli görev yeri- edilen, üyelikten ayrılma hakkının kullanılışında uygulanacak bi-
ni işgal eden Başkanın durumundaki Anayasa’ya aykırılık elbette çim ve yöntemlerin kanunda gösterilmesinin çok ötesinde ereği
ki Divanın tüm kuruluşunu etkiler ve Anayasa’ya aykırı duruma kat kat aşan, birçok kimselerin istemedikleri sendikalarda zorla
sokar. Başkanın 1317 sayılı Kanuna ilişkin tasarının görüşüldüğü kalmalarına yol açacak bir düzenlemedir ve bu niteliğiyle “üye-
birleşimleri bizzat yönetmemiş olmasının sonucu değiştirmesi likten serbestçe ayrılma” hakkının özüne dokunmaktadır. Ço-
düşünülemez. Kaldı ki başkanvekilleri de birleşimlerde görüşme- ğunluk görüşünde belirlendiği gibi bu koşulların bir yasa ile işçi-
leri başkana vekâleten başka bir deyimle onun hukukî yetkilerini ler yararına hafifletilmesi olanağının bulunuşu hükmün bu günkü
kullanarak yönetirler. Cumhuriyet Senatosu İçtüzüğünün 9 uncu
durumiyle Anayasa’ya aykırılığını ortadan kaldırmaz. Çünkü ka-
maddesinden çıkan anlam da budur.
nun kurallarındaki Anayasaya vs. aykırılıkların giderilmesinde de
1317 sayılı Kanuna ilişkin tasarı üzerindeki görüşmeleri kuruluşu yollardan biri tabiatiyle yasama yoludur; ancak böyle bir kuralın
Anayasa’ya aykırı olan bir Başkanlık Divanı’nın yönetmiş bulun- yürürlükte kaldıkça, Anayasa’ya aykırılığını koruyup sürdürece-
ması bu kanun iptal nedeni olacak bir şekil eksikliği ile malûl sa- ği de ortadadır.
yılmasını gerektirir. Şu duruma göre dava konusu kanun hüküm-
leri şekil yönünden Anayasa’ya aykırıdır; iptal edilmelidir. 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının, Anayasa’nın değişik 46 ncı ve değişik 11 inci
1970/48 sayılı davada verilen 8 ve 9 Şubat 1972 günlü, 1972/3 sa- maddelerine aykırılığı dolayisiyle, iptali gerekir. 1970/48 -1972/3
yılı kararın “tartışma konusu durumun biçim yönünden iptali ge- sayılı kararın bu hükmün Anayasa’ya aykırı olmadığına ilişkin
rektirmediği” ne ilişkin bölümüne bu gerekçe ile karşıyım. bölümüne yukarıda yazılı gerekçe ile karşıyım.
III- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik l inci maddesi- IV- İptal kararının yürürlük tarihi:
nin, 13 üncü maddesinin 3, 4 ve 6 sayılı bentlerinin, 32 nci madde-
sinin ve 6 nci maddesinin birinci fıkrasının esas yönünden Anaya- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik maddeleri arasın-
sa’ya aykırılıkları sorunu : da iptalleri öngörülen kuralların çoğunun niteliklerine göre ip-
tal kararının Resmî Gazete’de yayımlanır yayımlanmaz yürürlü-
1- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik l, 13, 32 nci mad-
ğe girmesi halinde kamu düzenini sıkı sıkıya ilgilendiren ve ancak
deleri :
yasama yoliyle giderilebilecek bir boşluk oluşacağı için Anaya-
15/7/1963 günlü, 274 sayılı Sendikalar Kanununun l inci madde- sa’nın değişik 152 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 44 sayılı Yasa-
sinde. 13 üncü maddesinin 3, 4 ve 6 sayılı bentlerinde ve 32 nci nın 50 nci maddesi olanaklarından yararlanılarak iptal kararının
maddesinin federasyon ve konfederasyondan başka “birlik”ler- yürürlüğe gireceği tarihin ayrıca kararlaştırılmasına gidilmiştir..
den de söz edilmekte iken bu hükümlere 1317 sayılı Kanunla ge- Çoğunluk iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlan-
tirilen değişiklikte “birlik” deyimine yer verilmemiş; böylece fe- dığı tarihten başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesini uygun
derasyon ve konfederasyonlar dışında herhangi bir sendika birliği bulmuştur.
kurulabilmesi olanağı ortadan kaldırılmıştır. Anayasa’nın sendi-
ka kurma hakkına ilişkin değişik 46 nci maddesinde ilke işçile- Anayasanın değişik 152 nci maddesinin ikinci fıkrasında yazı-
rin ve işverenlerin önceden izin almaksızın sendikalar ve sendika lı yetki kullanılırken Anayasa Mahkemesine düşen en önemli ve
birlikleri, kurabilmeleridir. “Sendika birlikleri” deyiminin kapsa- ağır iş iptal hükmünün kapsamını gözönünde bulundurarak boş-
mına federasyon ve konfederasyonlar ve bunlardan ayrı biçim ve luğun yasama yoliyle doldurulmasına elverecek fakat Anayasaya
nitelikte başka her türlü sendika birlikleri de girer. Dava ve incele- aykırılığı saptanmış ve Resmî Gazete ile de ilân edilmiş kanun ku-
me konusu hükümlerde ise sendika birlikleri federasyon ve kon- rallarının gereksizce yürürlükte kalmasına yol açmayacak den-
federasyonlara inhisar ettirilerek Anayasa ilkesi büyük bir daralt- geli bir süreyi isabetle ortaya koyabilmektir. Böyle yapılamadı mı
ma ve sınırlamaya uğratılmıştır. Bu durum 274 sayılı Kanunun 1317 ya yasama işlemi aksar ve süresi içinde bitirilemez; yahut Ana-
sayılı Kanunla değişik l inci maddesini, 13 üncü maddesinin 3, 4 ve yasaca aykırılığı saptanmış ve ilân edilmiş kanun kurallarının bir
6 sayılı bentlerini ve 32 nci maddesini Anayasa ilkesi ile çelişkiye yandan daha uzun bir süre özel haklar üzerindeki olumsuz etkile-
düşürür ve iptallerini gerektirir. rini sürdürmesine, bir yandan da manevî nüfuz ve itibarlarını ye-
1970/48 -1972/3 sayılı kararın söz konusu hükümlerin Anaya- tirmelerine yol açılmış olur.
sa’ya aykırı olmadığına ve davanın bunlara yönelen bölümün red-
1970/48-1972/3 sayılı kararda iptali öngörülen kuralların sayısı
dine ilişkin kesimine yukarıda açıklanan gerekçe ile karşıyım.
çok sınırlıdır ve yerlerine getirilecek hükümler uzun inceleme ve
2- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesi- hazırlıkları gerektirmeyecek bir niteliktedir. İptal gerekçeleri de
nin birinci fıkrası: kararın Resmî Gazete’de yayımı ile birlikte öğrenilmiş olacağın-
dan yürürlük için tanınan bir yıllık sürenin gerçekten uzun ve ge-
Bu fıkra bir kimsenin üyesi bulunduğu meslekî teşekkülden çe-
reksiz olduğu ve ereği aşmakta bulunduğu, boşluğun yasama yo-
kilebilmesini, çekilmenin noter huzurunda münferiden kimliğin
saptanması ve çekilecek kişinin imzasının onanması ile olma- liyle doldurulabilmesi için üç ayın yeteceği ortadadır.
sı koşuluna başlamaktadır. Anayasa’nın değişik 46 ncı madde- 1970/48-1972/3 sayılı karardaki iptal hükümlerinin kararın
sindeki ilkeye göre işçiler sendikalar ve sendika birlikleri üye- Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak üç ay değil de
liklerinden serbestçe ayrılma hakkına sahiptirler. Dava konusu bir yıl sonra yürürlüğe girmesinin kararlaştırılmasına yukarıda
kuralda öngörüldüğü gibi bir işçinin, üyesi olduğu sendikadan çe- belirlenen gerekçe ile karşıyım.
kilebilmek için notere kadar gitmek, orada kimliğini kanıtlayıp
imzasını onaylatmak ve bu yüzden işinden uzak kalarak birtakım Üye - Avni Givda
676 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
KARŞIOY YAZISI
KARŞIOY YAZISI
1- Müddeti dolmuş olan Senato Başkanının, yenisi seçilinceye ka-
dar yetkisinin devam etmesi, Senato çalışmasının sekteye uğ- I- İlk incelemeye ait karşıoy:
ramaması bakımından zorunlu olduğu gibi uygulamada bu yolda
Dosya tekemmül etmiş ve gerekli bütün bilgiler toplanmış oldu-
olduğundan Başkanlık Divanının kuruluşuna ilişkin itirazın bu se-
ğunda, dava konusunda sözlü açıklama işi geciktireceğinden din-
beple reddi gerekir.
lenmesine lüzum olmadığı gibi Çalışma Bakanlığından istenilen
2- 1317 sayılı Kanunla değiştirilen 274 sayılı Kanunun 9 uncu mad- bilgilere de dosyaya göre ihtiyaç olmadığı reyindeyim.
desinin ikinci bendinin a fıkrasında sendikaların Türkiye çapında II- Esasa ilişkin karşıoyum:
faaliyette bulunmaları için kurulu bulunduğu işkolundaki sigor-
talı işçilerin en az üçte birini temsil etmeleri şartı kuruluşa iliş- 1) 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 9 uncu maddesinin
ikinci bendinin a, b, c, fıkralarında öngörülen, en az 1/3 çoğunluk,
kin bir şart olmayıp memleket sathında faaliyette bulunabilmesi
koşullarının Anayasa’ya aykırılığı sorunu:
içindir. Bir sendikanın memleket çapında iş görebilmesi için el-
bette ki üyelerinin bu faaliyette uygun seviyede bulunmaları lâ- Çoğunluk, iptal kararındaki Anayasa’nın 11 inci maddesine ilişkin
zımdır. Kaldı ki Anayasa’nın 46 ncı maddesinde sendika ve sendi- kısmına ait, gerekçede özetle: Sözü geçen fıkralarda öngörülen
ka birlikleri kurma haklarının kullanışında uygulanacak şekil ve 1/3 çoğunluk koşulu şeklindeki sınırlamaların Türkiye çapında
usullerin kanunda gösterileceği ve kanunun milli güvenlik ve ka- çalışan sendikalar ve birlikler kurmak hakkının özüne dokun-
nun düzeninin korunması maksadiyle sınırlar koyabileceği gös- makta olduğunu zira, bir sendika veya birliğin ilk kuruluşunda
belli sayıda üyeyi veya işçiyi birleştirmesi olanağı sağlanamıya-
terilmiş ve kanun koyucu takdirini kullanarak sözü gecen 9 uncu
cağı bunların ancak kurulduktan sonra çalışmaları ile kendilerini
maddedeki esasları kabul etmiştir.
beğendirip yeni yeni üyelerin birliğe katılmasını gerçekleştirebi-
İşçi federasyonu ve konfederasyonlarının kuruluşları için de aynı leceği bu sebeple, sendikaların federasyon ve konfederasyonların
esasların kabulünde Anayasa’ya aykırı bir yön yoktur. kuruluşlarım daha başlangıçta olağanüstü zorlaştıran ve onların
geniş ölçüde çalışmaları sonucu kendilerini beğendirerek üye sa-
3- 274 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci bendindeki (En az yılarını artırmalarını engelleyici nitelikte olan bu düzenlemenin
üç yıldan beri) fiilen çalışır olmak şartı çoğunluk tarafından uzun Anayasa’ya aykırı bulunduğu görüşüne dayanmakta ise de;
bir süre olarak kabul olunmuş ve bu sebeple iptal edilmiştir. İş-
Türkiye çapında çalışan sendikalar veya birliklerin kurulmasına
çilerin sendika kurabilmeleri için çalıştıkları işkolunun ihtiyaç ve
ihtiyaç duyulduğu zaman iptal konusu fıkralarda gösterilen 1/3
icaplarını, ilerlemelerini ve haklarının korunmasını temin için ge- çoğunluğun sağlanmakta olduğu kurulmuş olanlardan anlaşıl-
rekli bilgileri hiç olmazsa ana hatlarıyla bilmeleri lâzımdır. Bunun maktadır. Çoğunluk görüşünde kabul edildiği üzere ilk kuruluş-
içinde bir çalışma süresinin geçmesi gerekir. Bu süreyi tayin ve ta bunun sağlanamıyacağı veya sağlanamadığı hakkında bir da-
takdir ise Kanun Koyucunun yetkisine girer. yanak mevcut değildir. Cumhuriyet Senatosu geçici komisyon
gerekçesinde açıklandığı üzere, bu nispetin batı demokrasilerin-
4- Uluslararası meslekî bir teşekkül kurabilmek, millî itibar ve
de genellikle %51 olarak tesbit edilmekte bulunduğu da anlaşıl-
işin ciddiyeti ve memleketin iktisadî, sosyal ve politik yönleriyle
maktadır. Esasen böyle toplulukların, işçilerin işverenlerle olan
ilgili önemli ve şümullü bir iştir. Bu itibarla bu hakkın Türkiye’de münasebetlerinde İktisadî ve Sosyal durumlarını korumak veya
en çok işçiyi temsil eden işçi konfederasyonu veya konfederas- düzeltmek gibi önem taşıyan hususlara ait faaliyetlerinin, bu mü-
yonuna bağlı sendikalara tanınmış olmasında Anayasa’ya aykırı esseselerin amaçlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi
bir cihet yoktur. için, o işin önemi ile mütenasip, emniyet verici bir çoğunluk tara-
fından kurulmasını gerekli kılar. Anayasa ile tanınmış olan bu gibi
5- Kurulu bulunduğu işkolunda yetki almış sendika ile işyerinde
müesseseleri kurma hakkı tanınırken, o kuruluşun şekil ve usu-
çalışan işçilerin dörtte birini temsil eden sendikanın yazılı tale- lünün de bu kuruluşun amacını gerçekleştirmeye elverişli olma-
bi üzerine; sendika üyelerinin ödemeyi kabul ettikleri aidatların sı ilk planda düşünülmesi gereken bir husustur. Hatta bu nispetin
ve dayanışma aidatının işveren tarafından işçilerin ücretlerinden kaldırılması, o müessesenin amacını gerçekleştirebileceği hak-
kesilmesi belli nitelikteki sendikaların gelirinin gecikmesiz ve kında tereddütler yaratarak üyelerinin daha başlangıçta çoğal-
muntazam tahsilini sağlayan bir kolaylıktan ibarettir. masına engel olacak sonuçlar doğurması da mümkün olabilece-
ğinden bu sınırlamanın hakkın özüne dokunan ve Anayasa’nın 11
Bu düşüncelerle çoğunluk kararının Senato Başkanlık Divanına
İnci maddesine aykırı düşen bir tarafı görünmemektedir.
ilişkin kısmının gerekçesine ve 1317 sayılı Kanunla değiştirilen 274
sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci bendi ile 11 inci madde- Öte yandan Türkiye çapında çalışan sendikalar veya birliklerin,
nin birinci ve üçüncü bentleri ve 23 üncü maddesinin ikinci bendi her aklına gelen kimse tarafından kurulması bunların sayılarını
hükümlerine ilişkin bölümlerine katılmıyorum. ihtiyaçtan fazla artıracak ve bunlar bir takım rekabet hisleriyle iş
hayatını huzursuz bir hale sokacaktır. Bu haller kamu düzenin-
Üye - Fazıl Uluocak de etkiler yapacaktır. Anayasa’nın 46 ncı maddesinde sendikalar
EKLER | 677
ve birlikleri kurma hakkının kullanılışında uygulanacak şekil ve 2- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesi-
usullerin Kanunda gösterileceği belirtilmiş ve kanunun, devle- nin ikinci bendinin (Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet
tin ülkesi ve bütünlüğünün, Millî Güvenliğin, kamu düzeninin ve gösterebilmesi için kurulu bulunduğu iş kolunda çalışan sigortalı
genel ahlâkın korunması maksadıyla sınırlar koyabileceği ayrıca işçilerin en az 1/3 ünü) şeklindeki a fıkrası bundan sonra gelen b
açıklanmıştır. Kanun Koyucu, bu sebeplerle sınırlamalar yapmak ve c fıkraları gibi bir kuruluş hükmü getirmekte olmayıp, kurul-
yetkisine sahip kılınmıştır. muş bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet göstermesinin
şartını koymaktadır. Bu bakımdan, önemli olan bu şartın konul-
Yukarıda açıklanan nedenlerle Kanun Koyucu, iptal konusu fıkra- masında bir kamu yararı bulunup bulunmadığı ve bir sendikanın
larda işçilerin 1/3 çoğunlukla bir araya gelerek kuvvetli sendika- faaliyetini, sendika kurma hakkının özüne dokunacak ölçüde sı-
lar veya birlikler halinde haklarını koruması gereğini duymuş ve nırlayıp sınırlanmadığıdır. Hükmü bu açıdan bakılınca bir kısım
böyle bir düzenlemenin memleketin bünyesine, iş hayatına uygun sendikaların kendilerini Türkiye çapında faaliyette bulunabilecek
olduğunu takdir ederek bu sınırlamaları getirmiştir. Bu sınırlayıcı güçte göstermek suretiyle işçileri yanıltmalarını örmemek ve bu
düzenleme Anayasa’nın 46 ncı maddesine aykırı olmadığı gibi sair ölçüde faaliyette bulunabilme iddiasında olanların gereken güce
maddelerine de aykırı değildir, iptal isteminin reddi gerektiğinden sahip olmalarını ve güçlü sendikacılığı sağlamak gibi bir amaç
bu hususa ait iptal kararına karşıyım. güttüğü ve bunu yaparken de sendika kurma hakkının özüne
2) 274 sayılı Yasa’nın 1317 sayılı Yasa ile değişik 11 inci maddesi- dokunmadığı, bir sendikanın sendikacılıktan beklenen yararla-
nin birinci bendinde İşçi Sendikası kurabilecek işçinin sendikanın rın sağlanması için gereken faaliyette bulunmasını engellemedi-
kurulacağı iş kolunda en az üç yıldan beri eylemli olarak çalışmış ği görülür. Bu hüküm, sendikaların gereğinden fazla çoğalmasını
bulunması koşulunun Anayasa’ya aykırılığı sorunu: önlemesi ve sendikaların sorumluluklarını yerine getirecek güçte
bulunmalarım sağlaması bakımından da yararlıdır.
Bir iş kolunda en az üç yıldan beri eylemli olarak çalışmayan bir
Bu hüküm bir sendikanın ilk kuruluşundaki üye sayısının ileride
işçinin, işçilerin işverenlerle olan münasebetlerinde iktisadî ve
arttırmasına engel teşkil etmez. Sendikanın güçlenmesi her halde
sosyal durumlarını korumak veya düzeltmek gibi önem taşıyan
yurt çapında faaliyet gösterdiğinden önceden kabulüne bağlı de-
sendika konularını kavrayıp bu müessesenin amacına uygun bir
ğildir. Kurulu bulunduğu işkolunda yurdun çeşitli bölgelerindeki
şekilde faydalı olabileceğini kabul etmek zordur. Çoğunluk gerek-
çalışmaları ve başarısı ile üyelerini aranılan 1/3 oranına ulaştır-
çesinde kabul edilen “orta anlayışta bir kimsenin belli bir iş kolun-
ması mümkündür.
da çalışan işçilerin sorunlarını kavrayabilmesi için az bir zamanın
yeterli olduğu” görüşü tecrübelere dayanması lâzım gelir. Kanım- 3- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 11 inci madde-
ca bu görüşü benimsemek sendikanın kurulacağı iş kolundaki bir sinin birinci bendindeki (en az 3 yıldan beri) sözü sendika kurma
işçide bilgi aramadan sendika kurma hakkının ona tanınması so- hakkını sınırladığı ve bir kamu yararına dayanmadığı gerekçesiy-
nucunu doğuracaktır ki bu da evvela o müessesenin kuruluşun- le iptal edilmiştir.
daki amacı gerçekleştireceği hususunda tereddüt doğuracaktır.
İptal konusu, üç yıllık çalışmış olmak, koşulu bu konuda aranması Çoğunluk gerekçesinde herhangi bir işkolunda bir süre çalışma-
gereken ehliyetin asgarî bir şartı olarak görünmektedir. mış işçinin o işkolunda sendika kurabilmesinin sakıncalı olaca-
ğı kabul edilmekle beraber 3 yılın uzun olduğu, bir işçinin kısa bir
Bu gibi işlerde çalışacak kimselerin yeteri kadar bilgiye sahip ol- sürede sendika kurmanın gerektirdiği sorumluluğun kavrayabi-
mamaları kuracakları sendikalardan fayda değil, zarar meydana leceği öne sürülmüştür. Böylelikle bir bakıma Anayasa’nın Yasa-
getirecekleri, işçiyi istismar, sendika enflasyonu doğuracağı ve ma Meclisine tanıdığı takdir sahasına girilmiştir. Bu şart sendika
bunların da iş hayatında, memleketin iktisadî durumunda huzur- kurma hakkını ortadan kaldırmadığı gibi getirdiği kaydın kamu
suzluk yaratacağı ve kamu düzenini etkileyeceği meydanda oldu- yararına dayandığı da ortadadır. Bu hükmün konulmasında gü-
ğundan bu sınırlamanın, kamu yararına dayanarak yapılmış oldu- dülen amaç sendika kurucularının yalnız o işkolunun sorunlarını
ğunun kabulü gerekir.
kısa zamanda elde edebilecek kadar bilmeleri değil bunun yanın-
Bu sebeplerle bu konuda çalışacak işçilerde gerekli niteliğin aran- da sendika kuruculuğunda bir güven ve istikrar sağlamak böyle-
ması zorunlu olup memleketin bünyesi ve iş hayatının ihtiyaçları- ce sendika enflâsyonunu, gelgeç ve sarı sendikacılığı önlemektir
na göre bunun da takdiri Kanun Koyucuya aittir. Kanun Koyucu bu ki bu da kurucuların o işte sağlam bir işçi kişiliğine sahip olmala-
takdir hakkını kuşanarak bu sınırlamayı Anayasa’nın 46. madde- rı ile mümkündür ve bunun anlaşılması ise yeteri kadar ki kanun
sinin kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak yapmıştır. İptal konu- koyucu bunu 3 yıl olarak takdir etmiştir. Bir zamana bağlıdır. Bu
su bu bend hakkındaki iptal isteğinin reddine karar verilmesi ge- bakımdan hükümde Anayasa’ya bir aykırılık görülmemektedir.
rektiğinden iptal kararına karşıyım.
4- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 11 inci maddesi-
Üye - Şahap Arıç nin üçüncü bendinin birinci fıkrasındaki Türkiye’de en çok işçiyi
temsil eden işçi konfederasyonu ve konfederasyona bağlı sendi-
kalar uluslararası meslekî teşekkül kurabilirler hükmü sendi-
KARŞIOY YAZISI kaları uluslararası dayanışma ve işbirliği imkânından tamamen
1- Senato Başkanının dava konusu Kanunun görüşülmesi sıra- mahrum eden bir hüküm değildir. Burada söz konusu olan ulus-
sında herhangi bir oturuma başkanlık etmemiş olması karşısın- lararası bir meslekî teşekkül kurabilme yani kuruculuk durumu-
da ortada Yasa’nın iptalini gerektirecek bir durum bulunmamakta dur. Uluslararası bir teşekkül kurmanın önemi ve memleketin
beraber, Cumhuriyet Senatosu Çalışmalarının sürekliliği ve süre- sosyal, ekonomik ve politik bünyesi bakımından bu alandaki ça-
si dolmuş olan başkanın yerine yeni başkan seçimi sonuçlanın- lışmaları bir düzen altına almak, olumlu sonuçlar elde edilmesi-
caya kadar eski başkanın görevinin devam ettiği ilkesinin kabulü ni sağlamak, ileride sakınca doğurabilecek gelişigüzel davranış-
zorunlu olduğundan, Başkanlık Divanının kuruluşunda esasen bir ları önlemek düşüncesine dayanmaktadır. Anayasa’ya aykırı bir
sakatlık yoktur. yönü yoktur.
678 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
5- 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 23 üncü mad- sağlama gerekçesiyle işçi sendikalarından çekilmek için öngörül-
desinin ikinci bendinde yazılı (yetki almış sendikanın veya yet- mesi, Anayasa’nın değişik 46 ncı maddesindeki sendikadan ser-
ki almamış ise) sözünün Anayasa’ya aykırılığı hususunda dava- bestçe çekilme hakkının özüne dokunmaktadır. İşçilerin günde-
cının ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığı çoğunlukça kabul liklerinden olmaları, noter gideri ödemeleri ve noterin bulunduğu
edilmiş ve sebebi de gereği gibi açıklanmış bulunmaktadır. Ancak yere değin yolculuk etme yüküne katlanmaları, ülkenin bu günkü
dava konusu hüküm, sendikalar arasında haklı bir sebebe dayan- yaşama ölçüleri içinde, henüz onlardan beklenebilecek birer özve-
mayan bir ayrım yaptığı ileri sürülerek, Anayasa’nın 12 nci mad- ri sayılamaz.
desine aykırı bulunmuş ve iptal edilmiştir.
Bu kural, bir çok işçiyi çıkmak istediği bir sendikada kalmaya zor-
Halbuki hükmün sendikalar arasında yaptığı ayırım hem işveren lama sonucunu doğuracaktır. Çekilmenin yazı ile bölge çalışma
hem de sendikacılık bakımından sakıncasından çok yarar sağla- müdürlüğüne bildirilmesi yükümü gibi bir kural ile çekilmeler dü-
yan bir niteliktedir. Sendikaların gereksiz yere çoğalmasının ve zene sokulabilirdi. Anayasa’nın 46 nci maddesine aykırı olan ku-
özellikle kanunun işverene, onun hiç bir çıkarı olmayan, bir alanda ralın iptali isteminin reddi Anayasa’ya aykırıdır.
yüklediği bir yükümün daha da ağırlaşmasını önleyeceği açıktır.
4- Kararın gerekçesinin 10 uncu bendinin (...Anayasa’nın değişik
Ortada kanunda belirtilen nitelikte olmayan sendikaların hakları-
46 ncı maddesine aykırı bulunmaktadır.) sözü ile biten sondan 3
na zarar veren bir durum da yoktur. Belli niteliği kazanan sendi-
üncü tümcesinden sonra, aşağıdaki tümcenin yazılarak konuya
kalara tanınmış bir kolaylıktan ibarettir ve bu niteliği kazanan her
yeterince açıklık verilmesi gerekli iken çoğunlukça bunun kabul
sendika bundan yararlanabilir. Bu bakımdan Anayasaya bir aykı-
edilmeyerek gerekçenin eksik bırakılmasına karşıyım:
rılık görülmemektedir.
Denetim yetkisinin resmî bir yere veya sendikanın bağlı olduğu
Yukarıda yazılı nedenlerle kararın bu yönlere ilişkin bölümlerine
bir konfederasyon varsa ona bırakılması, ereğe uygun ve özgür-
karşıyım.
lüğün özüne dokunmayan bir önlem (tedbir) olabilir.”
Üye - İhsan Ecemiş
Sonuç: Kararın yukarıda yazılı bölümlerine, yine yukarıda yazılı
nedenlerden ötürü katılmıyorum.
Karşıoy yazısının l sayılı bendi dışındakilere katılıyorum. 1- 274 sayılı Sendikalar Kanununun l inci maddesinde, 13 üncü
maddesinin 3, 4 ve 6 sayılı bentlerinde ve 32 nci maddesinde işçi
Üye - Lütfi Ömerbaş ve işverenlerce kurulabilecek meslekî teşekküller arasında, ön-
ceki kanunda mevcut olduğu halde, (Sendika Birlikleri) ne yer
verilmemiş olması Anayasa’nın 46 ncı maddesinin pek açık olan
KARŞIOY YAZISI metnine aykırıdır.
1- Cumhuriyet Senatosu çalışmaları, Anayasa’ya göre, sürekli ça- Bu konudaki gerekçem, Sayın Recai Seçkin’in karşıoy yazısının 2
lışmalardır. Bu çalışmalar ancak tatile girme veya ara verme ka- nci bendinde yer alan gerekçenin tıpkısıdır.
rarları ile kesilebilir. Başkanın süresinin dolmuş olması nedeniyle
yeni başkan seçilinceye değin bu çalışmalar durdurulamaz. Buna 2- 274 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında alan ve
göre süresi dolmuş Başkanın yerine seçim yapılmakta birlikte, işçinin, sendikasından çekilebilmesi için noter huzuruna giderek
Başkanlık seçimi sonuçlanıncaya değin, eski başkanın yetkisinin tek başına kimliğinin tespitini ve imzasının tasdikini zorunlu kı-
sürüp gittiği ilkesinin benimsenmesi zorunludur. Bu nedenle Baş- lan hüküm, ekonomik gücü ve işveren karşısındaki durumu açı-
kanlık Divanının kuruluşunda Anayasa’ya aykırılık yoktur. Buna sından, işçinin yerine getirebilmesi çok zor bir koşul koymakta ve
yönelen istemin bu nedenle reddi gerektir. işçiden katlanması hemen hemen imkânsız sayılabilecek bir fe-
dakârlık istemektedir.
2- (Birlik) sözcüğünün maddelerden çıkarılmasıyla federasyon ve
konfederasyondan başka birliklerin kurulması bu gün için olanak Bu nitelikte bir yükümü işçiye yükleyen söz konusu hükmün,
dışı bulunmaktadır. Çünkü maddelerin kesin yazılışı, başka bir Anayasa’nın 46 ncı maddesinde yer alan ve çalışanlara Üyesi bu-
yoruma elverişli değildir. Anayasa’nın değişik 46 nci maddesinde lundukları meslekî teşekküllerden (serbestçe ayrılma) hakkı ta-
sendika birliklerinden de söz edildiğine, federasyon ve konfede- nıyan kural ile bağıştırılması mümkün değildir. Zira bu kuralın
rasyonlar dışında sendika birliklerinin kurulması da düşünülebi- amacı olan (serbestlik), işçinin sendikasından ayrılmasını kolay-
leceğine göre sendika birliklerinin federasyon ve konfederasyon- laştırıcı bir ortamın hazırlanması ile sağlanabilir. Yoksa söz konu-
larla sınırlandırılması yoluyla başka biçimde birlik kurulmasının su madde ile yapıldığı gibi konulacak bir takım koşullarla ayrıl-
yasaklanması, Anayasa’nın açıkça tanıdığı bir hakkın yasa ile manın zorlaştırılması halinde kuraldaki (serbestlik) amacına ters
kaldırılması niteliğindedir. Bu nedenlerle 274 sayılı Yasanın 1317 düşülmüş olacağı meydandadır.
sayılı Yasa ile değişik l inci maddesinin, 13 üncü maddesinin 3, 4 ve Konunun ayrıntılarına ilişkin düşüncelerim Sayın Recai Seçkin’in
6 nci bentlerinin ve 32 nci maddesinin iptali gerekli iken bunlara karşıoy yazısının 3 üncü bendinde belirtkenlerin tıpkısıdır.
yönelen istemin reddi Anayasa’ya aykırıdır.
Sonuç: Kararın yukarıda gösterilen bölümlerine açıklanan neden-
3- Hiçbir kuruluştan (Anayasa’nın Devletin varlığında zorunlu öğe-
lerle karşıyım.
ler olarak saydığı partilerden bile) çekilmek için aranmayan bir ko-
şulun sendika üyelerinin sayısının düzenli biçimde saptanmasını Üye - Muhittin Gürün
EKLER | 679
KARŞIOY YAZISI olaydır. Yani güçlü sendikalar, kanun gücüyle değil, başarılı çalış-
ması neticesinde kazandığı ve bünyesinde topladığı işçilerin ade-
İptal kararının yürürlük tarihi yönünden, Sayın Avni Givda’nın
dinin artmasiyle oluşur. O halde kanunun 9 uncu maddesinin 2 nci
karşıoy yazısının IV sayılı bendinde açıklanan düşüncelere katı-
fıkrasının (a) bendindeki hüküm, sendika faaliyetinin Türkiye ça-
lıyorum. Meydana gelen yasa boşluğunun yasama organınca dol-
pında yanılmasını teşvik edici bir amaç taşıyor ve kuvvetli örgüt-
durulması için 3 aylık bir sürenin yeterli ve ereğe uygun olduğu lerin bu yolla oluşmasını istiyor, demektir. Diğer taraftan ne sözü
kanısındayım. edilen maddede ve ne de kanunun diğer maddelerinde, kurulu bu-
Üye - Şevket Müftigil lunduğu işkolunda çalışan sigortalı isçilerin en az 1/3 ünü temsil
etmeyen yani Türkiye çapında faaliyette bulunmayan bir işçi sen-
dikasının, o işkolunda kurulmuş işçi federasyonuna katılmasını
KARŞIOY YAZISI engelleyen bir hüküm de yer almış değildir.
1- 29/7/1970 günlü, 1317 sayılı Kanunla değiştirilen 274 sayılı Sen- Bu nedenledir ki 9 uncu maddenin 2 nci fıkrasının (a) bendi ile ge-
dikalar Kanununun 9 uncu maddesinin 2 numaralı fıkrası şöyledir: tirilen hükümün Anayasaya aykırı bir yönü yoktur.
“2. a) Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet gösterebilme- II- 274 sayılı Sendikalar Kanununun 23 üncü maddesinin 2 nci
si için kurulu bulunduğu işkolunda çalışan sigortalı işçilerin en az bendindeki işçilerin işkolunda yetki almış sendikaya verecekle-
1/3 ünü, ri ödentilerin işverenden olan alacaklarından kesilerek sendika-
ya ödenmesini öngören kuralının Anayasaya aykırı olup olmadığı
b) İşçi federasyonlarının aynı işkolunda mevcut sendikalardan en hususuna gelince bir hükmün yetersiz noksan ve hatta iyi olma-
az 2 sinin bir araya gelmeleri ve o işkolunda çalışan sigortalı işçi- yan bir biçimde düzenlenmiş olması başkadır; o hükmün Anaya-
lerin en az 1/3 ünü temsil etmeleri gerekir. saya aykırı bulunması konusu ise başka bir şeydir.
c) İşçi konfederasyonları, (a) ve (b) fıkralarına göre sendika ve fe- “İşçilerin üyesi bulundukları sendikaya karşı borçları olan ödenti-
derasyonlardan en az 1/3 ünü ve Türkiye’deki sendikalı işçilerin lerin işverence işçilerin alacaklarından kesilerek sendikaya gön-
en az 1/3 ünün üye sıfatiyle bir araya gelmeleri suretiyle kurulur.” derilmesi sendikaların alacaklarını kolayca almalarını sağlaması
bakımından sendikacılık ereklerine ve ilkelerine uygun düşmek-
9 uncu maddesinin yukarıya aynen alınan 2 nci fıkrası hükmü in-
tedir.” temel görüşü çoğunlukça belirtilmiş ve davacının bu mad-
celendiğinde, (b) ve (c) bentlerinin federasyon ve konfederasyon-
deye yönelen gerekçesinin yerinde olmadığı açıklanmıştır.
ların kurulabilmeleri için öngörülen koşulları düzenlediği, buna
karşı (a) bendinin işçi sendikasının kuruluşu ile ilgilenmeyip bir Maddî bakımdan güçlü olan sendikacılığın, işçilerin haklarını daha
işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyet gösterebilmesi için ger- iyi savunabilmek yeteneğine de sahip olduğunda kuşku yoktur.
çekleştirilmesi gereken koşulları saptadığı açıkça görülür.
Bu bakımdan amacı işçi sendikalarını güçlendirmek ve işçi hak-
Şunu hemen belirtmek lâzımdır ki, bir işçi örgütünün kurulabil- larını güvence altına almak olan ve Anayasa doğrultusunda bu-
mesini yani var olabilmesini öngören koşullarla, o işçi sendika- lunulan bu hükmün iyi düzenlenmemiş olması onu Anayasaya
sının belli edilen faaliyetlerde bulunabilmesi ve belli yetkiyi ta- aykırı hale getirmez. Çünkü bu düzenleme, imtiyaz biçiminde bir
şıyabilmesi için kendisinde bazı vasıfların aranması birbirinden durum yaratmayıp belli bir orana ulaşan sendikalara bu kolaylığı
tamamen farklı olan hususlardır. Gerçekten Anayasa, sendika ve ön görmekte sendikaların gelişmesini de bir bakıma teşvik etme
sendika birliklerinin kuruluş özgürlüğünü güvence altına almış- niteliği taşımaktadır.
tır. O halde sözü edilen (a) bendindeki hükümle bir işçi sendikası-
Bu nedenledir ki bu hükmünde de Anayasaya aykırı bir yön
nın çalışma alanı sınırlanırken çoğunlukça belirtildiği gibi sendika
yoktur.
kurma temel hakkının ortadan kaldırılmış olup olmadığı veya bu
hakkın kullanılması olağanüstü güçleştirilmek suretiyle hakkın Yukarıdan beri açıklanan sebeplerle 1317 sayılı Kanunla değiştiri-
özünün zedelenip zedelenmediği yani bunları ölü doğmuş bir du- len 274 sayılı Sendikalar Kanununun 9 uncu maddesinin 2 nci fık-
ruma mı getirdiği hususu ciddi olarak araştırılmalıdır. rasının (a) bendi hükmü ile aynı Kanunun 23 üncü maddesinin 2
sayılı bendinde yer alan (kurulu bulunduğu işkolunda yetki almış
Bir işçi sendikasının kurulu bulunduğu işkolunda çalışan sigor-
sendikanın veya yetki alınmamış ise) yolundaki hükmünü Ana-
talı işçilerin 1/3 ünü bünyesinde taşımadığı halde o sendikanın
yasaya aykırı bularak iptal eden çoğunluk kararına karşıyım.
işçilerin sevgisini ve güvencesini kazanarak genişlemesi ve ka-
nunda belirtilen seviyeye ulaşmak için çaba göstermesi doğal bir Üye - Ahmet H. Boyacıoğlu
KAYNAKÇA | 681
Kaynakça
Kİtaplar
Ağralı, Sedat (1967), Günümüze Kadar Belgelerle Türk Sendikacılığı, İstanbul: Son
Telgraf Matbaası.
Ahmad, Feroz (2007), Demokrasi Sürecinde Türkiye, İstanbul: Hil Yayınları.
Akbulut, Erden ve Mete Tunçay (2007), Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası (1920-
1923), İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları.
Akkaya, Yüksel (2010), Cumhuriyetin Hamalları, İstanbul: Yordam Kitap.
Algül, Süreyya (2015), Türkiye’de Sendika-Siyaset İlişkisi DİSK (1967-1975), İstan-
bul: İletişim Yayınları.
Aral, Fahri (tarihsiz), Rıza Kuas-Bir İşçi Liderinin Hikayesi, İstanbul: Lastik-İş
Yayını.
Arınır, Turgan ve Sırrı Öztürk (1976), İşçi Sınıfı Sendikalar ve 15-16 Haziran, İstan-
bul: Sorun Yayınları.
Arolat, Osman Saffet (2018), Bir Gençlik Liderinin Anıları 1959-1974, İstanbul: İş
Bankası Kültür Yayınları.
Avcıoğlu, Doğan (2001), Türkiye’nin Düzeni Dün-Bugün-Yarın, 1. Kitap, İstanbul:
Tekin Yayınevi.
Aybar, Mehmet Ali (1988), TİP Tarihi II, İstanbul: BDS Yayınları.
Aydın, Zafer (2010), “Kanunsuz” Bir Grevin Öyküsü Kavel 1963, Gözden Geçirilmiş
2. Basım, İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları.
Aydın, Zafer (2012), Geleceğe Yazılmış Mektup 1968 Derby İşgali, İstanbul: Sosyal
Tarih Yayınları.
Aydın, Zafer (2015), Grevden İşgale Singer Eylemleri, İstanbul: Sosyal Tarih
Yayınları.
Aydınoğlu, Ergun (2007), Türkiye Solu (1960-1980), İstanbul: Versus Kitap.
Boran, Behice (1970), Türkiye ve Sosyalizm Sorunları, İstanbul: Tekin Yayınevi.
Ceylan, Hasan (1974), Ortak Pazar ve Türkiye, İstanbul: DİSK Yayınları, 14.
Cumhuriyet Ansiklopedisi 1961-1980, Cilt 3, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2005.
Çavdar, Tevfik (2003), Türkiye Ekonomisinin Tarihi, Ankara: İmge Kitabevi.
682 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Çelik, Aziz (2010), Sina Pamukçu ile Sendikalı Yıllar, İstan- DİSK (1974), DİSK Ana Tüzüğü, İstanbul: Murat Matbaacılık,
bul: Sosyal Tarih Yayınları. DİSK Yayınları No. 13.
Çelik, Aziz (2010), Vesayetten Siyasete Türkiye’de Sendi- DİSK (1974), Ortak Pazar ve Türkiye, Haz: Hasan Ceyhan,
kacılık (1946-1967), İstanbul: İletişim Yayınları. İstanbul: Gıda-İş Ofset Tesisleri, DİSK Yayınları No. 14.
Çelik, Aziz ve Zafer Aydın (2008), Paşabahçe 1966 Gelenek DİSK (1975), DİSK V. Genel Kurul Çalışma Raporu (1973-
Yaratan Grev, Gözden Geçirilmiş 2. Basım, İstanbul: Kris- 1975), İstanbul: DİSK Yayınları, No. 15.
tal-İş Sendikası Yayınları.
Donald Quataert (1987), Osmanlı Devleti’nde Avrupa İkti-
Çıladır, Sina (1993), Zonguldak Havzasındaki İşçi Hare- sadi Yayılımı ve Direniş, İstanbul: Yurt Yayınları.
ketleri ve İşçi Örgütlenmeleri 1908-1993, İstanbul: İlke
Ekin, Nusret (1987), Endüstri İlişkileri, İstanbul: İstanbul
Yayınları.
Üniversitesi Yayını.
Çolak, Muhittin (2018), Her Şey Milliyetçi Türkiye İçin, An-
kara: Kripto Yayınları. Emrence, Cem (2006), 90 Günlük Muhalefet Serbest Cum-
huriyet Fırkası, İstanbul: İletişim Yayınları.
Dereli, Toker (1975), Aydınlar, Sendika Hareketi ve Endüst-
riyel İlişkiler Sistemi (Genel Olarak ve Türkiye’de), İstan- Erişçi, Lütfi (2003), Sosyal Tarih Araştırmaları, İstanbul:
bul: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayını, Fakülte- TÜSTAV Yayınları.
ler Matbaası. Esin, Numan (2005), Devrim ve Demokrasi-Bir 27 Mayısçı-
DİSK (1967), Türk-İş Çıkmazı, İstanbul: DİSK Yayınları, No. nın Anıları, 2. Baskı, İstanbul Doğan Kitap.
1. Fişek, Kurthan (1969), Türkiye’de Devlet-İşçi İlişkileri Açı-
DİSK (1967), DİSK Kuruluş Bildirisi, Ana Tüzüğü, İstanbul: sından Devlete Karşı Grevlerin Kritik Tahlili, Ankara: An-
İstanbul Matbaası, DİSK Yayınları No. 2. kara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları.
DİSK (1967), İşçilerin Uyanışı, İstanbul: İstanbul Matbaası, Gülmez, Mesut (1991), Türkiye’de Çalışma İlişkileri (1936
DİSK Yayınları No. 3. Öncesi), 2. Baskı, Ankara: TODAİE.
DİSK (1968), DİSK 2. Genel Kurulu Çalışma Raporu, İstan- Gülmez, Mesut (1995), Meclislerde İşçi Sorunu ve Sendikal
bul: DİSK Yayınlar, No. 4. Haklar (1909-1961), Ankara: Öteki Yayınevi.
DİSK (1968), DİSK Kuruluş Bildirisi, Ana Tüzüğü, 2. Baskı, Güzel, Şehmus (1996), Türkiye’de İşçi Hareketi, 1908-1984,
İstanbul: Aksüt Matbaası, DİSK Yayınları No. 2. İstanbul: Kaynak Yayınları.
DİSK (1970), Sıkıyönetim Anayasaya aykırıdır (1970), DİSK Güzel, Şehmus (2008), İşçi Tarihine Bakmak, İstanbul: Sos-
Yayınları No. 4. yal Tarih Yayınları.
DİSK (1970), DİSK 3. Genel Kurul Çalışma Raporu 1968- Güzel, Şehmus (2016), İşçiler Örgütleniyor, İstanbul: Sosyal
1970, İstanbul: DİSK Yayınları, No. 5. tarih Yayınları.
DİSK (1971), DİSK’in Dört Mücadele Yılı, İstanbul: DİSK Ya- Işıklı, Alpaslan (1972), Sendikacılık ve Siyaset, Ankara: An-
yınları No 5. kara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları.
DİSK (1971), DİSK Sunar: Türk-İş’e Sunulan Dörtlü Rapor, Işıklı, Alpaslan (1990), Sendikacılık ve Siyaset, Ankara:
İstanbul: DİSK Yayınları. İmge Kitabevi Yayınları.
DİSK (1972), Anayasa Mahkemesinin İptal Kararı, İstanbul: İnan, Afet (1982), İzmir İktisat Kongresi, 1923, Ankara: Türk
DİSK Yayınları, No. 8. Tarih Kurumu.
DİSK (1973), DİSK 4. Genel Kurul Çalışma Raporu, İstanbul: İstanbul İşçi Sendikaları Birliği Yönetim Kurulunun Çalış-
DİSK Yayınları No. 9. ma Raporu, 1948.
DİSK (1973), Toplu Sözleşmeye Yetkili Sendikanın Tespitin- Karahasan, Ömer (1978), Türkiye Sendikacılık Hareketi
de En Geçerli Gerçekçi Yol: Referandum (Temmuz 1973), İs- İçinde Zonguldak Maden İşçileri ve Sendikası, Zonguldak:
tanbul: Murat Matbaacılık, DİSK Yayınları No. 10. Zonguldak Maden İşçileri Sendikası Matbaası.
DİSK (1974), Erdemir Grevinin İç Yüzü, İstanbul Murat Mat- Kili, Suna (1976), 1960-1975 Döneminde Cumhuriyet Halk
baacılık, DİSK Yayınları No. 11. Partisinde Gelişmeler, İstanbul: Boğaziçi Yayınları.
DİSK (1974), Genel Af, İstanbul: Murat Matbaacılık, DİSK Ya- Koç, Yıldırım (1986), Türk-İş Neden Böyle, Nasıl Değişecek,
yınları No: 12. İstanbul: Alan Yayıncılık.
KAYNAKÇA | 683
Koç, Yıldırım (1992), Türkiye İşçi Sınıfı Tarihinden Yaprak- Öz, Rasim (Hazırlayan) (2002), Kemal Türkler Kürsüde 1,
lar, İstanbul: Ataol Yayıncılık. İstanbul: KETEV Yayınları.
Koç, Yıldırım (1999), Türk-İş Tarihinden Portreler, Eski Petrol-İş (1987), ’86 Petrol-İş Yıllıkları, İstanbul: Petrol-İş
Sendikacılardan Anılar-Gözlemler II, Ankara: Türk-İş Yayını.
Yayını.
Quataert, Donald ve Erik Jan Zürcher (der.) (2017), Osman-
Koç, Yıldırım (2003), Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Ha- lı’dan Cumhuriyet Türkiye’sine İşçiler, Çev: Cahide Ekiz, 4.
reketi Tarihi, Ankara: Yol-İş Yayını. Baskı, İstanbul: İletişim Yayınları.
Koç, Yıldırım (2003), Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Ha- Salman, Turhan (2005), TİP Parlamentoda 1969-1073, İs-
reketi Tarihi, İstanbul: Kaynak Yayınları. tanbul: TÜSTAV Yayınları.
Koç, Yıldırım (2010), Türkiye İşçi Sınıfı Tarihi Osmanlı’dan Sargın, Nihat (2001), TİP’li Yıllar (1961-1971), Cilt 2, İstanbul:
2010’a, Ankara: Epos Yayınları. Felis Yayınları.
Koç, Yıldırım (2019), Türkiye İşçi Sınıfı Tarihi, İstanbul: Tek Sencer, Oya (1969), Türkiye’de İşçi Sınıfı-Doğuşu ve Yapısı,
Gıda-İş Yayını. İstanbul: Habora Kitabevi.
Koç, Yıldırım ve Canan Koç (2008), DİSK Tarihi-Efsane mi Sosyal Demokrat Düzen (1971), Türk İşçi Hareketi İçin Sos-
Gerçek mi? 1967-1980, Ankara: Epos Yayınları. yal Demokrat Düzen, İlkeler Amaçlar Yöntem, Ankara: Ay-
Kornyenko, Radmir Platonovich (1965), The Labor Move- yıldız Matbaası.
ment in Turkey (1918-1920), Moscow: Instıtute of the Peop- Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, Cilt 6,
les of Asia, Academy of Science USSR (Kitabın Rusça oriji- İstanbul: İletişim Yayınları, 1988.
nalinden US Department of Commerce, Clearing House for
Federal Scientific and Technical Information-Joint Publi- Sülker, Kemal (1955), Türkiye Sendikacılık, İstanbul: Sen-
cations Research Service tarafından yapılan çeviri, çoğalt- dika Kültürü Serisi No. 1.
ma, Washington: 1967)
Sülker, Kemal (2005), 15-16 Haziran, Türkiye’yi Sarsan İki
Kutal, Gülten (1977), Türkiye’de İşçi Sendikacılığı, İstanbul: Uzun Gün, İstanbul: İleri Yayınları
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayını.
Şafak, Can (2008), 1971 Cam Grevleri, İstanbul: Kristal-İş
Kuyucuklu, Nazif (1980), İktisadi Olaylar Tarihi, İstanbul: Yayınları.
Filiz Kitabevi.
Şafak, Can (2015), Ereğli 1965-1980 Çelik İşçileri, İstanbul:
Maden-İş Çalışma Grubu (2017), Derinden Gelen Kökler, Sosyal Tarih Yayınları.
Cilt 1, İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları ve Birleşik Metal-İş
ortak yayını. Şafak, Can (2017), Ereğli 1960-1954 Morrison’un Yapı İşçi-
leri, İstanbul: Sosyal Tarih Yayınları.
Makal, Ahmet (1999), Türkiye’de Tek Partili Dönemde Ça-
lışma İlişkileri: 1920-1946, Ankara: İmge Kitabevi. Şafak, Can (2019), Necmettin Bir Devrimcinin Hatırası, İs-
tanbul: Ayrıntı Yayınları.
Makal, Ahmet (2002), Türkiye’de Çok Partili Dönemde Ça-
lışma İlişkileri: 1946-1963, Ankara: İmge Kitabevi. Tayanç, Tunç ve diğerleri (1987), Türkiye’de Yapılan Grev-
lerin Nicel ve Nitel Değerlendirmesi (1963-1980), İstanbul:
Makal, Ahmet (2007), Ameleden İşçiye, Erken Cumhu- Türkiye Denizciler Sendikası Yayını.
riyet Dönemi Emek Tarihi Çalışmaları, İstanbul: İletişim
Yayınları. TİP (1962), Türkiye İşçi Partisi Tüzüğü, İstanbul: Yayın evi.
Makal, Ahmet (2017), Çalışma İlişkileri Tarihi, Eskişehir: Toprak, Zafer (2016), Türkiye’de İşçi Sınıfı 1908-1946, İs-
Anadolu Üniversitesi Yayını. tanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
MESS (1999), Gelenek ve Gelecek, 1. Cilt, İstanbul: MESS Tunaya, Tarık Zafer (1952), Türkiye’de Siyasi Partiler (1859-
Yayınları. 1952), İstanbul: Doğan Kardeş Yayınları AŞ Basımevi.
Mumcu, Uğur (1996), Aybar ile Söyleşi-Sosyalizm ve Ba- Tunçay, Mete (1978), Türkiye’de Sol Akımlar, 1908-1925, 3.
ğımsızlık, 16. Basım, İstanbul: Tekin Yayınevi. Basım, Ankara: Bilgi.
Oğuz, Şeyda (2005), 1927 Adana Demiryolu Grevi, İstanbul: Tunçay, Mete (1989), 1923 Amele Birliği, İstanbul: BDS
TÜSTAV Yayınları. Yayınları.
Ökçün, A. Gündüz (1982), Ta’til-i Eşgal Kanunu 1909, Anka- Tüm İktisatçılar Birliği (1976), Türkiye İşçi Sınıfı Mücadele-
ra: Ankara Üniversitesi SBF Yayınları. leri ve Tarihi, Ankara: Tüm İktisatçılar Birliği Yayınları.
684 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Türkiye’de Siyasi Dernekler (1950), Ankara: İçişleri Bakan- Gülmez, Mesut (1996), “1908 Grevleri”, Türkiye Sendikacı-
lık Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Tarih
lığı Emniyet Genel Müdürlüğü Neşriyatından.
Vakfı ortak yayını.
USAID, Directory of Participants, Turkey-United States
Güngör, Fatih (1996), “Amele Teali Cemiyeti”, Türkiye Sen-
1949-1971, 1971. dikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1. İstanbul: Kültür Bakanlığı ve
Ünsal, Artun (2002), Umuttan Yalnızlığa Türkiye İşçi Partisi Tarih Vakfı ortak yayını.
(1961-1971), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Güngör, Fatih (1998), “İstanbul İşçi Sendikaları Birliği”, Tür-
kiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 2, İstanbul: Kültür Ba-
Üstün, Süleyman-Yücel Yaman-Tan Oral (1975), Resimli
kanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını.
Türkiye İşçi Sınıfı Tarihi (4 Cilt), İstanbul: Vardiya Yayınları.
Güzelce, İbrahim (1967), “Demokrasi için: DİSK”, Milliyet, 04
Yetkin, Çetin (2004), Atatürk’ün “Vatana İhanetle Suç- Nisan 1967.
landığı” S.C.F Olayı, Gözden Geçirilmiş 3. Basım, İstanbul:
Otopsi Yayınları. İlkin, Selim (1978), “Devletçilik Döneminin İlk Yılarında İşçi
Sorununa Yaklaşım ve 1932 İş Kanunu Tasarısı”, Türkiye
Yıldırım, Kadir (2013), Osmanlıda İşçiler (1870-1922) Çalış- İktisat Tarihi Üzerine Araştırmalar, ODTÜ Gelişme Dergi-
ma Hayatı, Örgütler, Grevler, İstanbul: İletişim Yayınları. si, 1978 Özel Sayısı.
KAYNAKÇA | 685
İşeri, Ergün (2007), “40 yıl öncesinden bir yaprak; Sabri Ülker’in Hayat Hikayesi, http://sabriulkerinhayathi-
DİSK’in kurucuları konuşuyor”, sendika.org, 13 Şubat kayesi.com/hikaye/istanbuldaki-fabrikanin-makinele-
2007. https://sendika63.org/2007/02/40-yil-oncesin-
ri-bir-gece-ansizin-tirlarla-ankaraya-tasiniyor (Erişim:
den-bir-yaprak-diskin-kuruculari-konusuyor-ergun-i-
seri-11637/ (Erişim: 30 Ekim 2019) 1 Aralık 2019).
İşeri, Ergün (2015), “Yetki uyuşmazlıklarında pratik ve de- Selçuk, İlhan (1967), “Milli Şuur ve Türk-İş”, Cumhuriyet
mokratik çözüm: Referandum”, sendika.org, 7 Aralık 2015. gazetesi, 28 Şubat 1967.
https://sendika63.org/2015/12/yetki-uyusmazliklarin-
da-pratik-ve-demokratik-cozu-referandum-ergun-ise- Silier (Yılmaz), Orhan (1986), “1946 Sendikacılığı”, Düşün,
ri-314042/#_ftnref3 (Erişim: 12 Kasım 2019) Haziran 1986.
Karakışla, Yavuz Selim (2017), “Osmanlı Sanayi İşçisi-
Sülker, Kemal (1980), “Kemal Türkler”, Sosyalist Kültür
nin Doğuşu”, Osmanlı’dan Cumhuriyet Türkiye’sine İşçi-
ler (der. Donald Quataert ve Erik Jan Zürcher) Çev: Cahide Ansiklopedisi, Cilt 8, İstanbul: MAY Yayınları.
Ekiz, 4. Baskı, İstanbul: İletişim Yayınları.
Sülker, Kemal (1980), “Mehmet Alpdündar”, Sosyalist Kül-
Koç, Yıldırım (1996), “Unutulmuş Bir Konfederasyon Türk tür Ansiklopedisi, Cilt 2, İstanbul: MAY Yayınları.
Hür-İş”, Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Tarihi, Ankara:
Türkiye Yol-İş Yayını. Sülker, Kemal (1980), “Rıza Kuas”, Sosyalist Kültür Ansik-
Koç, Yıldırım (1998), “İsmail İnan”, Türk-İş Tarihinden lopedisi, Cilt 3, İstanbul: MAY Yayınları.
Portreler, Eski Sendikacılardan Anılar, Gözlemler (1), An-
Sülker, Kemal (1980), “Şaban Yıldız”, Sosyalist Kültür An-
kara: Türk-İş Yayını.
siklopedisi, Cilt 3, İstanbul: May Yayınları.
Koçak, M. Hakan (2008), “50’leri İşçi Sınıfı Oluşumunun
Kritik Bir Uğrağı Olarak Yeniden Okumak”, Çalışma ve Sülker, Kemal (1980), “Üzeyir Kuran”, Sosyalist Kültür An-
Toplum, Sayı:18, 2008/3. siklopedisi, İstanbul: MAY Yayınları.
Koçak, M. Hakan (2009), “İşçi Sınıfının Uzun Taksim Yürü-
Sülker, Kemal (1980), “Yusuf Sıdal”, Sosyalist Kültür An-
yüşü”, Toplumsal Tarih, Sayı 186, Mayıs 2009
siklopedisi, Cilt 3, İstanbul: MAY Yayınları.
Koçak, M. Hakan ve Aziz Çelik, “Türkiye İşçi Sınıfının Ayağa
Kalktığı Gün: Saraçhane Mitingi”, Çalışma ve Toplum, Sayı Şafak, Can (2007), “MESS Grevleri (1977-1980)”, Çalışma ve
49, 2016/2. Toplum, Sayı 13, 2007/2.
Kutal, Metin (1979), “1979 Yılı Sona Ererken Sosyal Hukuk
Talas, Cahit (1967), “Türk-İş ve DİSK Kavgası”, Milliyet, 05
Alanındaki Gelişmeler I”, İktisat ve Maliye Dergisi, C. 26,
Aralık 1979. Nisan 1967.
Kürkçüoğlu, Feza (2019), “Vefatının 38. Yıldönümünde Ef- Toydemir, Sedat (1951), “Türkiye’de İş İhtilaflarının Tarih-
sane İşçi Lideri Rıza Kuas Sınıfı ile Sınıfı İçin”, https:// çesi ve Bugünkü Durumu”, İçtimai Siyaset Konferansla-
birartibir.org/emek/489-sinifi-ile-sinifi-icin (Erişim:
rı, 4. Kitap, İstanbul: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakülte-
28.10.2019).
si Yayını.
Makal, Ahmet (2019), “Türkiye’de Çok Partili Dönemde Ça-
lışma İlişkileri: 1946-1960”, Çalışma İlişkileri Tarihi (Ed. Tuna, Orhan (1969), “Türkiye’de Sendikacılık ve Sendika-
Ahmet Makal) Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayını. larımız”, Sosyal Siyaset Konferansları, 20. Kitap, İstanbul:
Millen, Bruce H (1969), “Factions of the Turkish Labor Mo- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayını.
vement differ over political role”, Monthly Labor Review,
June 1969, Vol. 92, Issue 6. Tunç, Halil (1967), “Türk İşçi Hareketi ve Siyasi Partiler”,
Türk-İş, Sayı 49, Mart 1967.
Naci, Fethi (1967), “DİSK’in Kuruluşunu Selamlarken”, ANT,
Sayı 7, 14 Şubat 1967. Yıldırmaz, Sinan (2017), “İstanbul Demir ve Madeni Eşya İş-
Öz, Barış (2005), “Kalkınma Sürecinde Sektörel/Sendikal çileri Sendikası Haber Bülteni ve Karikatürist Kemal Türk-
Dinamikler Örnek Olay: Türkiye Maden-İş Sendikası”, Ya- ler”, Toplumsal Tarih, Sayı 286, Ekim 2017.
yımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yıldız, Şaban (1988), “Türk-İş’in Kuruluşu ve Bazı Gerçek-
Pamukçu, Sina (1973), “Oynak merdiven sistemi”, DİSK ler”, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi,
dergisi, Sayı 4-5, Eylül-Ekim 1973. Cilt 6, İstanbul: İletişim Yayınları.
686 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
verdiklerini kayda geçirdikleri “KARAR” başlıklı metin (el TÜSTAV-Nebİl Varuy Arşİvİ
yazılı-iki sayfa), 28 Ocak 1967.
DİSK Ana Tüzüğü metni, DİSK Kuruluş Bildirisi, Anatüzü-
Mehmet Alpdündar, Kemal Nebioğlu, Mehmet Kılınç ve ğü, çoğaltma.
Rüştü Güneri’den oluşan komisyon tarafından kaleme alı-
nan üç maddelik karar metni (el yazılı-iki sayfa), 14 Ocak Uyanış Mitingi bildirisi.
1967.
Nurettin Çavdargil, TADSİS Hakkında DİSK Genel Sekre-
TÜSTAV-Kemal Sülker Koleksİyonu
terliği’ne sunulan rapor, 6 Mart 1968. Telgraf örnekleri.
Rıza Kuas’ın 22 Haziran 1970 tarih ve 970/151 sayılı yazı-
sı (iki sayfa-antetsiz) ile Bkz. Rıza Kuas imzasıyla sıkıyö-
netim 22.06.1970 tarih ve 970/152 sayılı yazısı (iki sayfa).
Tarİh Vakfi
Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşması.
Tarİh Vakfi-TİP Arşİvİ
Şaban Yıldız, Celal Beyaz, Avni Erakalın ve Macit Karabu-
lut imzalı, Kongre Hazırlıkları Komisyon Raporu (tek say- Türkiye İşçi Partisi Genel Merkezi Basın Bürosu tarafından
fa), 31 Aralık 1966. yapılan ve 274-275 sayılı yasalarda değişiklik yapan Ka-
nun’un iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulduğunu
TADSİS Bilgi Fişi.
belirten Basın Bülteni, 13 Ağustos 1970.
Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarına ait DİSK
ödeme makbuzları.
Tarİh Vakfi-Sendİkalar Arşİvİ
Turizm-İş Yönetim Kurulu’nun aldığı, 11 Ocak 1967 Tarih
ve 28 No.lu, yeni bir konfederasyon kurma çalışması ya- 13/02/1967 tarihli hükümet komiserleri (Necdet Ataman
pılmasına ve genel başkana, yoksa, genel sekretere yetki ve Osman Başyurt) raporundan.
veren karar Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun
Türk-İş Üyeliğinden Ayrılma Hakkında Rapor. İlk Genel Kurula Kadar İşlerini Yürütmekle Görevlendiri-
len Yürütme Kurulu Künye Listesi ile Türkiye Devrimci İşçi
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu II. Ola- Sendikaları Konfederasyonu’nun İlk Genel Kurula Kadar
ğan Genel Kurul Delegelerine Ait Durum Belgesi-Kemal İşlerini Yürütmekle Görevli Yönetim Kurulu’nun Yürütme
Türkler. Kurulu Üyeleri Dışındaki Üyelerinin Künye Listesi, Tarih
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kuru- Vakfı Sendikalar Arşivi (Tasnif Edilmemiş).
luş Bildirisi. DİSK tarafından Çalışma Bakanlığı’na bildirilen üye sa-
Türkiye Maden-İş Sendikası Olağanüstü 16. Merkez Ge- yısı (Temmuz 1967), Tarih Vakfı, Sendikalar Arşivi (tasnif
nel Kurulu’na sunulan, Türk-İş (Türkiye İşçi Sendikaları edilmemiş).
Konfederasyonu) Üyeliğinden Ayrılma Hakkında Rapor (9 DİSK Mali İşler Dairesi Raporu (21 Mart 1968-31 Aralık 1969
sayfa). Tarihleri İtibariyle), Tarih Vakfı Arşivi, toplam 14 sayfa, ço-
Üye sendikalardan Lastik-İş’in, Hür Mensucat İşçileri Sen- ğaltma rapor.
dikası’nın DİSK’e yazdığı cevabi yazılar, DİSK’in Sıkıyöne-
tim Komutanlığı’na 30 Haziran 1970 tarihinde yazdığı yazı.
DİSK Genel Merkez Arşİvİ
Yeni Bir Konfederasyon Kurulması Hakkında 14 Ocak 1967
Cumartesi Günü Yapılan Toplantıya Katılan Sendikalar İçin
Bilgi Fişi-Türkiye-İş. DİSK Genel Kurul Karar Defterİ
Yeni Bir Konfederasyon Kurulması Hakkında 14 Ocak 1967 1. Genel Kurul Tutanağı, 15 Haziran 1967.
Cumartesi Günü Yapılan Toplantıya Katılan Sendikalar İçin
2. Genel Kurul Tutanağı, 24-25 Şubat 1968.
Bilgi Fişi-Taşıt-İş.
3. Genel Kurul Tutanağı, 13-15 Şubat 1970.
YİS Yapı İşçileri Sendikası Kongre Tutanağı (2 Sayfa), 20
Mayıs 1967. 4. Genel Kurul Tutanağı, 21-24 Mayıs 1975.
688 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
DİSK Yürütme ve Yönetİm Kurulu Karar DİSK Genel Yönetİm Kurulu Kararlari
Defterlerİ (1970-1975) 24-25 Kasım 1970
30 Mart 1971
DİSK Genel Yürütme Kurulu Kararlari
5 Ağustos 1971
20 Ocak 1970
27 Ekim 1971
15 Ekim 1970
12 Eylül 1972
16 Kasım 1970
6 Şubat 1973
20 Kasım 1970
23 Şubat 1973
4 Aralık 1970
8 Eylül 1973
14 Aralık 1970
12 Eylül 1973
24-25 Aralık 1970
20 Kasım 1973
28 Aralık 1970
18 Haziran 1974
30 Aralık 1970
20-21 Temmuz 1974
7 Ocak 1971
30 Eylül 1974
11 Ocak 1971
13 Aralık 1974
16 Ocak 1971
4 Mart 1975
20 Ocak 1971
22 Nisan 1975
11 Şubat 1971
17 Mayıs 1975
12 Mart 1971
21 Temmuz 1971
23 Ekim 1971
Krİstal-İş Arşİvİ
16 Kasım 1971 Kristal-İş, 25 Ekim 1971 gün ve 664/71 sayılı Bildiri.
14 Ağustos 1974 İstanbul Milli İşçi Sendikaları Birliği (1951), 10-9-950 den
25-3-951 Tarihine Kadar Altı Aylık Faaliyet Raporu, M. Sır
28 Kasım 1974
alar Matbaası, GMMA RG18-004 Box 34 Folder 15.
29 Kasım 1974
Henry Kirsch’ten Seyfi Demirsoy’a 29 Aralık 1966 tarihli
23 Ocak 1975 mektup, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 16.
KAYNAKÇA | 689
Henry Kirsch’ten Seyfi Demirsoy’a 23 Ocak 1967 tarihli Kemal Türkler imzalı basın bülteni (3 sayfa), 11 Mart 1967.
mektup, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 15.
DİSK’ten Başbakanlık’a gönderilen, “Devrimci İşçi ve Mes-
Einar Edwards’tan Irving Brown’a 14 Şubat 1967 tarihli lek Kuruluşlarının Türkiye’nin Bugünkü Sorunlarına İliş-
mektup, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 15. kin Görüş ve Önerileri” başlıklı mektup (7 sayfa), 1 Nisan
1971.
“Kirsch’ten Lovestone’a İzmir’den 29 Ağustos 1967 tarihli
mektup”, GMMA RG18-001 Box 6 Folder 15. Kirsch. DİSK Genel Sekreteri İbrahim Güzelce’den medya mensup-
larına gönderilen ve toplanacak Yönetim Kurulu, 1. Kongre
Lovestone’dan Demirsoy’a 26 Eylül 1967 tarihli mektup, ve Temsilciler Meclisi’ne bültenlerinde yer verilmesini ve
GMMA, RG18-001 Box 6 Folder 15. muhabir gönderilmesini isteyen mektup, 13 Haziran 1967
20 Haziran 1970
Maden-İş gazetesİ
29 Haziran 1970
27 Kasım 1967
30 Temmuz 1970
24 Ağustos 1970 7 Haziran 1969
12 Eylül 1959
Son Havadİs gazetesİ
27 Temmuz 1960
19 Haziran 1970
20 Nisan 1967
Tercüman gazetesİ
21 Temmuz 1967 31 Aralık 1969
26 Şubat 1968
TİP Haberlerİ Bültenİ
24 Ağustos 1968
Sayı 39-40, 1-16 Ağustos 1969
16 Eylül 1968
15 Haziran 1970
Vakİt gazetesİ
17 Haziran 1970
13 Ağustos 1930
22 Haziran 1970
27 Nisan 1971
Yenİ Toplum dergİsİ
29 Nisan 1971
Sayı 6, Mayıs 1976
19 Mayıs 1971
Dİzİn
Kİşİler ve Örgütler
#
27 Mayıs Devrim Derneği 330
A
Abdullah, Osman 45
Acar, İlyas 291
Acar, Kuzgun 567
Açıkalın, Selahattin 152
Adalet Partisi 23, 92, 115, 155, 194, 231, 239, 246, 321, 326, 327, 351, 378, 380, 404, 421, 518, 519, 594, 611
AFL, The American Federation of Labor 23, 98, 228, 229, 230, 231, 341, 591, 593, 595, 597, 657
AFL-CIO, The American Federation of Labor and Congress of Industrial Organizations 23, 228, 229, 230, 231,
341, 591, 593, 595, 597
Ağırdemir, Halil 263, 288, 564
Ağralı, Sedat 113, 167, 295, 681, 693
AID, Uluslararası Kalkınma Ajansı 12, 23, 97, 98, 117, 147, 190, 191, 192, 193, 195, 230, 236, 245, 581, 597, 607,
640, 658
Akbay, Necat 128, 129, 130, 179, 263, 275, 472, 564, 565, 612
Akbıyık, Ahmet 431, 567
Akçakanat, Ömer 72
Akdeniz, Nevzat 150, 537, 538, 593, 655
Akdoğan, Cevat 151
Akdoğan, Emrullah 128, 185
Akdoğan, Şaban 151
Akın, Cemal 129, 179, 180, 686
Akıncı, Mehmet 291
Akif, Ahmet 50
Akman, Kenan 19, 462, 471, 473, 566
Akmaz, Faik 263, 564
Akova, Şerafettin 217, 219, 222, 385
Akpınar, Remzi 474, 567
Aksamaz, Faik 274, 275, 565
Aksat, İbrahim 141
Aksın, Nermin 414, 567, 601
Aksoy, Muammer 168, 441, 476, 626
696 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Aktulgalı, Mustafa 525 Aybar, Mehmet Ali 73, 93, 94, 104, 135, 144, 166, 167, 169, 171, 211,
270, 277, 311, 315, 316, 317, 318, 320, 323, 327, 330, 331, 335, 338,
Aküzüm, Hüseyin 291
346, 347, 384, 420, 515, 525, 567, 612, 681, 683
Alacakaptan, Uğur 441, 626
Aydemir, Ömer Faruk 140, 463
Albayrak, Ali 567
Aydın, Kemal 140
Alpartun, Nabi 337
Aydınlık (grubu) 50, 51, 52,
Alpdündar, Mehmet 12, 113, 114, 115, 128, 129, 130, 133, 134, 135,
Aygün, Şerif 279, 368, 369, 370, 371, 562, 618
140, 141, 152, 155, 169, 170, 171, 173, 177, 195, 220, 253, 256, 263,
274, 293, 564, 565, 566, 611, 612, 654, 685, 687 Ayhan, Şahin 128, 130, 183, 277
Alpdündar, Mustafa 291 Aykanat, Ahmet 32, 567, 578
Alper 567, 578 Aykut, Metin 291
Altan, Çetin 95, 144, 333, 344, 345, 346, 347, 422, 441, 445, 446,
571, 572, 609, 612, 626 B
Altay, Ertuğrul 277, 280, 463, 566 Babaoğlu, Nizamettin 63, 149, 150
Altay, Hüseyin 151 Bakan, Hüsamettin 169, 268, 275, 280, 463, 471, 520, 565, 566,
Altınay, Yaşar 476 615
Altınbüker, Hüseyin 151 Balcı, İbrahim 141, 263, 278, 564
Altıncıoğlu, Seyfettin 151 Bank-İş 12, 129, 139, 177, 178, 179, 216, 256, 261, 263, 269, 272,
274, 275, 280, 285, 286, 287, 288, 293, 295, 296, 297, 298, 420,
Altuğ, Müfit 291
476, 478, 480, 481, 486, 487, 564, 565, 570, 603, 607, 608, 609,
Amele Birliği 9, 24, 26, 49, 51, 52, 588, 632, 683 623, 637, 660
Amele Dernekleri Birliği 51 Bankoğlu, İlyas 152
Amele Teali Cemiyeti 9, 23, 52, 684 Barder-İş (Bağırsak-İş) 477, 487, 492, 570
Amelperver Cemiyeti (Ameleperver Cemiyeti) 44, 684 Barışta, Üstün 567, 602
Anadolu Kızıl Sendikaları 51 Barlas, Cemal 151
Ankara Sendikalar Birliği 65 Basın-İş 11, 14, 119, 120, 121, 122, 124, 125, 126, 127, 132, 134, 137,
139, 151, 155, 164, 166, 177, 178, 187, 214, 215, 226, 253, 259, 263,
Anter, Musa 419
267, 274, 275, 280, 282, 284, 286, 287, 288, 290, 293, 296, 297,
Aras, İsmail 217, 219, 222 298, 328, 329, 413, 452, 464, 471, 481, 487, 492, 494, 525, 564,
Aren, Sadun 320, 327, 330, 331, 525 565, 566, 570, 575, 581, 591, 597, 606, 607, 619, 629, 632, 634,
636, 654, 659, 660, 686
Arıman, Sevinç 567
Basın-İş (Ankara) 12, 128, 134, 183, 185, 295, 686
Arkın, Adnan 93
Baş, Ahmet 114
Arman, Necmettin Rıfat 567
Başaka, Hasan 151
Arolat, Osman Saffet 11, 133, 138, 567, 681, 693
Baştan, Mustafa 278, 280, 420, 461, 565
Arsal, Orhan 94
Baştürk, Abdullah 27, 157, 168, 169, 217, 219, 222, 231, 378, 380,
Arsan, Fikret 103 385, 453, 457, 477, 526
Arslan, Hüseyin 151, 567, 578 Batur, Muhsin 440
ASİS 23, 482, 483, 487, 492, 525, 570, 630, 633, 635, 636 Bayar, Celal 56, 57
Aslan, Yusuf 442 Baykurt, Fakir 276, 441, 626
Asutay, Burhanettin 98, 378, 384, 385, 609 Bayrak, Asım 552
Atabilen, Kemal 263, 280, 565, 566 Bayraktar, Rafet 463
Ataklı, Turhan 463 Bayram, Mustafa 269, 369, 397, 562
Atay, Falih Rıfkı 399 Baysen-İş 476, 478, 483, 487, 488, 492, 570, 636
Atay, Mehmet 432, 433, 567, 693 Bekiroğlu, Mehmet 471, 566
Ateş, Alev 567, 603 Bertan, Emin 150
Ateş, İmam 274, 275, 288, 565 Besin-İş 455, 457, 628
Atılal, İbrahim 263, 269, 274, 275, 564, 565 Beşer, Nuri 82, 96, 193
Atik, Mustafa 463, 474, 567 Beyaz, Celal 121, 127, 208, 209, 253, 256, 263, 268, 274, 275, 277,
278, 279, 280, 285, 291, 387, 388, 558, 565, 567, 687
Atlas, İbrahim 151
Beynelmilel İşçiler İttihadı 51
Avcıoğlu, Doğan 50, 422, 441, 445, 446, 626, 681
Bıçakçı, Cenan 169, 323, 483, 525
Ayav, Kemal 120, 122, 166, 253, 256, 262, 263, 274, 564, 565, 566,
581, 608, 660 Birleşik Gıda-İş 554
DİZİN | 697
Bizim-İş 372 Çimse-İş 92, 96, 194, 290, 378, 379, 591, 600
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) 23, 81, 115, 326, 400, 498, 529 Devrimci Yapı-İş 209, 420, 481, 487, 494, 570
Cumhuriyet Halk Fırkası 23, 53 DGB (Alman Sendikalar Birliği) 23, 166, 341
Çetin, Salih 277, 280, 388, 418, 420, 479, 565 Durukan, Kenan 459
Çetkin, İbrahim 209, 319, 387, 414, 416, 431, 461, 463, 533, 567 DYF-İŞ (Türkiye Demiryolları İşçileri Sendikası) 217
698 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
E F
Ecevit, Bülent 19, 82, 89, 103, 106, 226, 323, 383, 388, 450, 477, Feyzioğlu, Turhan 106, 321, 384, 385, 559
499, 507, 516, 520, 521, 523, 526, 528, 535, 594, 633
FKF (Fikir Kulüpleri Federasyonu) 24, 330, 344, 345, 346, 609,
Ege, İbrahim 24, 256, 285, 291, 436, 481, 567, 636 612, 614
Ekinci, Hüseyin 269, 275, 277, 280, 367, 565, 566
Ekinci, Tarık Ziya 419 G
Elektrik Mühendisleri Odası 451 Gemi Adamları Sendikası 12, 73, 182, 183, 210
Elrom, Efraim 441 Genç Sinemacılar 567, 602
EMGİS 24, 481, 487, 570 Genel-İş 34, 157, 191, 203, 217, 378, 450, 453, 455, 457, 476, 477,
478, 486, 487, 526, 570, 603, 635, 637, 656, 690
EMSİS, Mensucat-İş 24, 208, 256, 263, 274, 280, 285, 286, 287,
288, 291, 296, 298, 481, 487, 564, 565, 570, 608 Ges-İş 24, 96, 194, 378, 455, 457, 477, 603
EN-İŞ 291 Gezmiş, Deniz 441, 442
EOKA 24, 534 Gıda-İş 14, 30, 60, 95, 120, 122, 124, 125, 127, 128, 132, 134, 137,
152, 155, 167, 169, 175, 187, 227, 253, 263, 274, 275, 280, 282, 283,
Eracun, Sema 567
286, 287, 288, 293, 295, 296, 297, 298, 392, 422, 475, 477, 481,
Erakalın, Avni 69, 72, 93, 94, 103, 118, 121, 127, 164, 173, 195, 263, 487, 490, 492, 525, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 564, 565, 566,
274, 275, 291, 315, 387, 564, 565, 687, 693 570, 575, 579, 581, 591, 592, 596, 597, 603, 606, 607, 620, 628,
629, 631, 632, 633, 634, 636, 637, 654, 682, 683, 686
Ercan, Samet 565
Gıdak, Mehmet 397, 562
Erciyes, Fuat 65
Giritlioğlu, Necmettin 182, 435, 436, 621
Erçelik, Orhan 217
Gökçe, Celal 152
Erdem, Ali Naili 601, 611
Gökçeoğlu, Muzaffer 166, 660
Erdem, Ergün 277, 278, 351
Gökdağ, Selahattin 323
Erder, Necat 191, 662
Gökdere, Turgut 19, 280, 398, 418, 420, 422, 432, 462, 470, 471,
Erdoğan, Duran 348
473, 474, 525, 533, 565, 566, 689
Erdoğan, Rıza 280, 462, 463, 471, 520, 533, 565, 566
Göksüzoğlu, Saffet 93
Erdost, Muzaffer 441, 626
Güçlü, Recep 268
Ergin, Recai 213
Güler, İbrahim 5, 33, 151
Ergün, Ömer 81, 328, 459, 640
Gültekin, Emrullah 149, 167
Erhat, Azra 441, 626
Gümrükçü, Cevat 129, 184, 291
Erik, Şaban 42, 95, 431, 683, 685
Güner, Hilmi 19, 144, 167, 181, 189, 263, 269, 275, 280, 296, 316,
Erim, Nihat 439, 440, 441, 446, 448, 449, 451, 452, 461, 516, 520, 351, 388, 399, 412, 420, 441, 448, 458, 459, 462, 463, 470, 471,
626 472, 474, 517, 523, 528, 533, 564, 565, 566, 575, 626, 693
Erkal, Galip 151 Güneri, Rüştü 128, 130, 182, 183, 211, 687
Erkan, Hamdi 150 Güneş, Hayrettin 3, 5, 31, 36, 103, 150, 401, 581
Erkan, Selim 371 Güneşsoy, Sencer 330
Erksan, Metin 138 Güngör, Basri 52, 151, 684
Erkul, Bahtiyar 268, 277, 463, 465 Günyol, Vedat 441, 626
Ersoy, Bahir 96, 103, 160, 181, 193, 378 Gür, Metin 567
Ersoylu, Remzi 471, 520, 566 Gürelli, Nevzat 531
Ersü, Vehbi 567, 578 Gürler, Faruk 440, 442, 516
Ertan, Ahmet 280, 463, 471, 551, 565, 566 Gürler, Şahap 291
Ertuğ, Osman 567, 602 Gürsel, Cemal 81
Ertuğrul, Mustafa 92, 254, 277, 280, 380, 463, 566, 600 Gürses, Hasan Basri 567, 576
Ertürk, Necati 17, 209, 259, 319, 392, 463, 465, 528, 567, 693 Gürsoy, Orhan 115, 291
Esmer, Gül 565, 566 Güven, Hüsamettin 23, 126, 128, 130, 173, 180, 181, 211, 305, 321,
323, 326, 327, 383, 384, 385, 474, 475, 476, 477, 559, 606, 629,
ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) 23, 24, 33, 595, 597
686, 693
Eyiceoğlu, Celal 440
Güvenç, Vahap 328
Eyüboğlu, Sabahattin 441, 626
Güven Partisi 23, 321, 323, 326, 384, 385, 559
Eyüp Mensucat İşçileri Sendikası 72
Güzelce, İbrahim 12, 14, 73, 93, 118, 120, 122, 126, 127, 128, 129,
Ezgü, Ethem 167, 217, 459 130, 135, 141, 145, 147, 149, 151, 155, 160, 164, 165, 166, 167, 178,
DİZİN | 699
182, 195, 211, 236, 253, 262, 263, 267, 274, 285, 293, 315, 316, 319, İrge, Salih 263, 274, 275, 280, 564, 565
340, 345, 564, 571, 572, 573, 578, 581, 590, 592, 607, 608, 609,
İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası 93, 329
637, 654, 660, 684, 686, 689
İstanbul Gıda İşçileri Sendikası 68, 151
İstanbul Hür İşçi Sendikaları Birliği 24, 112
H
İstanbul Milli İşçi Sendikaları Birliği 688
Habora, Bülent 42, 441, 626, 683
İstanbul Teknik Üniversitesi Teknik Okulu Talebe Birliği 24,
Hamitoğulları, Beşir 235, 567, 578
345, 609
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 451
İstanbul Umum Amele Birliği 24, 49, 51
Hasan Ceylan, Basri 541, 596
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği 24, 345, 609
Has-İş 476, 478, 484, 487, 492, 570, 634
İstanbul Yaprak Tütün İşçileri Sendikası 93
Hayrettin Bey 54
İstanbul Yüksek Teknik Okulu Talebe Birliği 24, 345, 609
Hepbir, Ziya 82, 103, 120, 133, 155, 158, 166, 458, 660, 693
İşçi Sendikaları Birliği 10, 24, 52, 60, 62, 66, 69, 70, 82, 102, 112,
Hilmi, Hüseyin 48 150, 154, 164, 167, 209, 231, 274, 315, 682, 684, 686, 688
Hünülülü, Kemal 565 İyigün, Cevat 462, 463, 470, 471, 520, 533, 566
Hürcam-İş 20, 420, 462, 471, 475, 477, 481, 487, 490, 492, 546,
547, 549, 566, 570, 597, 603, 623, 625, 627, 631, 634, 688
K
Hür-İş Konfederasyonu 11, 112, 113, 170
Kafaoğlu, Arslan Başer 567, 578
Hür Maden-İş 631
Kaya, Şinasi 121, 126, 140, 168, 253, 261, 263, 268, 275, 278, 280,
Hür Mensucat-İş 274, 277, 288, 290, 291, 298, 479, 480, 487,
295, 296, 323, 327, 367, 375, 388, 399, 412, 441, 448, 537, 552,
565, 570
564, 565, 603, 606, 626, 686
Hürriyet Partisi 72, 93, 164
Kaya, Yalçın 275, 565
Kalıpçıoğlu, Erdoğan 261, 269, 274
I
Kantoğlu, Hayri 150
ICF (Uluslararası Kimya İşçileri Federasyonu) 24, 98, 99, 230,
Kapfer Genel-İş 476, 478, 486, 487, 570, 635, 637
589, 591, 592, 594, 597, 631
Kaplan, Kadri 3, 5, 31, 32, 36, 330, 605
IGF (Uluslararası Matbaa İşçileri Federasyonu) 24, 591, 594, 597
Karabaş, Adem 363, 364
IG Metall (Alman Metal Sanayii İşçileri Sendikası) 20, 24, 204,
537 Karabulut, Macit 127, 253, 471, 533, 564, 566, 687
ILO 17, 24, 25, 405, 583, 584, 594, 597, 598, 628 Karaca, Mehmet 17, 32, 156, 166, 253, 256, 267, 285, 318, 398,
IMF (Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu) 24, 26, 98, 99, 451, 465, 525, 528, 689, 693
150, 155, 228, 230, 589, 591, 592, 593, 594, 597, 628 Karalı, A. Osman 152
Irmak, Sadi 65, 524 Karaosmanoğlu, Atilla 441, 461, 585
Işık, Doğan 567, 578 Karayol-İş 288, 290, 297, 298, 474, 476, 570
Işıklar, Fehmi 32, 475, 477 Karikatürcüler Derneği 602
Işıklı, Alpaslan 194, 345, 380, 476, 567, 578, 596, 598, 609, 667, Kauçuk-İş 228, 229, 230, 357, 358, 359, 423, 457, 613, 622
682
Kaya, Ali 475
İçten, Enver 149
Kayalar, Şeref 383, 594
İdeal Yapı-İş 487
Kazan, Turgut 431, 618, 619
İhyan, Ali 477
Keldik, M. Vedat 291
İİSB (İstanbul İşçi Sendikaları Birliği) 24, 60, 61, 62, 66, 68, 69,
70, 72, 73, 76, 77, 82, 93, 94, 95, 102, 103, 112, 155, 159, 160, 231, Kemal, Yaşar 168, 441, 626
256, 315 Keramik-İş 288, 291, 292, 452, 471, 474, 481, 487, 492, 494, 495,
İlaç ve Kimya İşçileri Sendikası 93 525, 566, 570, 575, 597, 603, 635, 637
İleri Yapı-İş 487 Kesgeç, Özcan 18, 462, 463, 474, 476, 525, 566, 588
İnan, Hüseyin 50, 401, 442, 682, 684 Kıbrıs Türktür Cemiyeti 24, 531
Kundakçı, Suat Şükrü 128, 181, 182, 185, 693 Millet Partisi 23, 323, 326
Kuran, Sait 531 Milli Birlik Grubu 386, 388, 422, 445
Kuran, Üzeyir 10, 49, 53, 60, 61, 63, 68, 103, 150, 154, 531, 685 Milliyetçi Hareket Partisi 326
Kutal, Metin 67, 68, 71, 73, 237, 277, 382, 498, 571, 683, 685 MİSK 17, 25, 422
Küçük, Celal 32, 169, 280, 566 Mumcu, Uğur 94, 441, 626, 683
L
Lastik-İş 11, 14, 30, 34, 73, 74, 93, 95, 98, 99, 115, 119, 120, 122, N
124, 125, 126, 128, 129, 132, 134, 136, 137, 139, 143, 144, 146, 149, Naci, Fethi 236, 245, 246, 359, 571, 572, 685
150, 151, 155, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 175, 177, 214, 215, 219,
226, 229, 230, 253, 256, 262, 263, 274, 277, 280, 282, 284, 286, Nadi, Nadir 422, 445, 446
287, 288, 293, 295, 296, 297, 298, 308, 315, 316, 345, 357, 358, Nahabaş, Polat 507, 567, 578
359, 360, 361, 385, 389, 400, 401, 414, 420, 423, 426, 427, 452,
Narmanlı, Kazım 195
464, 471, 473, 481, 487, 490, 491, 492, 562, 563, 564, 565, 566,
570, 581, 589, 590, 591, 592, 593, 597, 603, 606, 607, 608, 612, NATO 25, 269, 270, 273, 318, 341, 442, 531, 591, 592, 593, 594,
613, 616, 617, 620, 622, 624, 626, 629, 634, 636, 654, 660, 681, 595, 610, 611
DİZİN | 701
Nebioğlu, Kemal 12, 93, 95, 120, 122, 125, 126, 127, 128, 130, 135, Öztürk, Durmuş 323
141, 144, 147, 149, 152, 155, 156, 167, 168, 169, 173, 174, 178, 211, 227,
Öztürk, Hakkı 402, 463, 567
253, 263, 274, 275, 277, 278, 280, 293, 315, 319, 323, 330, 345, 388,
400, 412, 413, 415, 416, 417, 418, 432, 441, 447, 448, 461, 462, 525, Öztürk, Hanefi 463
555, 564, 565, 566, 581, 606, 620, 621, 626, 634, 654, 686, 687 Öztürk, Seyfi 379, 384, 387, 601
Nejat, Ethem 5, 36, 45, 50, 61, 71, 138, 167, 179, 626, 662, 693 Öztürk, Tahir 96, 184, 185, 194
Nesin, Aziz 330, 602 Özyörük, Mukbil 476
O P
Oğuzman, Kemal 567 Pamukçu, Sina 5, 13, 93, 164, 203, 209, 210, 211, 267, 317, 507,
Ok, Mustafa 511 508, 567, 578, 590, 591, 592, 595, 682, 685
OLEYİS 25, 167, 455, 457, 473 Pancar-İş 12, 113, 129, 184, 291, 295
Oral, Tan 41, 42, 43, 45, 46, 513, 519, 520, 567, 578, 684 Perçin, Ahmet 151
Osmanlı Amele Cemiyeti 44 Petkim-İş 12, 129, 134, 177, 184, 185, 277, 291, 295, 472, 474, 476,
478, 484, 485, 487, 492, 570, 597, 603, 632, 634, 635, 636
Osmanlı Sosyalist Fırkası 25, 48
Petrokimya-İş 486, 487, 570
Ögünç, Feridun Şakir 113, 217, 453
Petrol-İş 11, 30, 73, 76, 103, 113, 119, 120, 121, 133, 167, 173, 175,
Ökçe, Binali 263, 564
209, 294, 453, 455, 457, 459, 526, 606, 624, 627, 660, 683
Öktem, İmran 16, 336, 337
Postacı, Emir 380, 385
Ökten, Necat 179, 274, 277, 278, 280, 319, 418, 565, 693 Poyraz, Ali Vefa 2, 136, 348, 350, 359, 427, 619
Ölmez, Ziya 152
Öncü, İbrahim 106, 141, 211, 662 R
Öngören, Vasıf 441, 626 Rıza, Hasan 49
Önsen, Yaşar 261, 263, 275, 280, 470, 565, 566
Önsüer, Nusret 14, 129, 130, 263, 269, 272, 274, 280, 564, 565 S
Örgün, Nurettin 261 Sabır, Derviş 323
Öymen, Altan 441, 626 SADA (Sendikalar Arası Dayanışma Anlaşması) 11, 25, 73, 120,
Öz, Erdal 441, 626 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 130, 132, 133, 134, 135, 150,
151, 152, 155, 166, 168, 177, 178, 179, 180, 208, 232, 256, 581, 605,
Özbek, Salih 277, 280, 520, 566
606, 686
Özdemiroğlu, Kaya 96, 194, 378
Sağlık-İş 113, 455, 457, 603, 660
Özek, Çetin 422, 441, 445
Salip, Ahmet 269
Özen, Erdoğan 32, 263, 275, 277, 278, 280, 418, 423, 471, 564,
Sandalcı, Emin Galip 441, 626
565, 566
Sargın, Nihat 93, 94, 143, 144, 270, 316, 317, 318, 319, 320, 683,
Özen, Musa 121
693
Özer, Kemal 219, 222, 385, 463, 550, 551, 552
Sarıca, Murat 351, 417, 567
Özer, Mahmut 150,
Sarsılmaz, Mehmet Ali 150
Özerturgut, Ömer 330
Sartre, Jean-Paul 338, 340
Özgentürk, Ali 348, 350, 448, 567, 693
Satır, Kemal 552
Özgüden, Doğan 235, 422, 445, 446, 571, 572
Savcı, Bahri 330, 441, 476, 531, 612, 626
Özgür Haber-İş 476, 478, 484, 487, 570, 634
Savcı, Cavit 346, 612
Özgür-İş 15, 290, 291
Saygı, Ahmet 150, 348
Özkan, Abdullah 567, 576
Seçkin, Kâmil 567, 667, 668, 669, 671, 673, 676, 678
Özkan, Osman 462, 471, 520, 533, 566
Selçuk, İlhan 215, 240, 330, 333, 422, 441, 445, 446, 558, 567,
Özkarabay, Salih 93, 141, 151, 164 571, 572, 577, 578, 626, 685
Öztrak, Adnan 342 Selek, Alp 93, 375, 414, 417, 431, 567
Öztuna, Adnan 291 Sencer, Muzaffer 42, 43, 44, 46, 48, 49, 50, 51, 330, 567, 578, 683
Öztümer, Adil 275, 565 Serbest Cumhuriyet Fırkası 25, 53, 54, 682
702 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
Serçip-İş 274, 275, 280, 286, 287, 288, 289, 290, 292, 297, 298,
480, 492, 493, 565, 570, 591, 625
T
Serfidan, Çetin 268
Tabuk, Yılmaz 291
Sert, Abdullah 20, 254, 277, 417, 534, 559, 567
TADSİS 25, 263, 274, 275, 285, 286, 288, 296, 298, 564, 565, 570,
Sezer, Mazlum 151 687
Sıdal, Yusuf 10, 62, 63, 68, 70, 149, 150, 154, 263, 565, 685 Tağmaç, Memduh 440
Sığın, İsmail 280, 566 TAHLİS 25, 288, 289, 570, 686
Sıkan, Mahmut 291 Talas, Cahit 236, 237, 238, 476, 478, 567, 571, 572, 578, 685
Sıkıyönetim 34, 58, 59, 102, 142, 158, 168, 172, 391, 398, 399, Talu, Naim 442, 552
413, 414, 415, 416, 417, 440, 441, 443, 444, 514, 522, 544, 547,
Tam-İş 297, 298
548, 579, 620, 621, 622, 626, 627, 629, 633, 635, 659, 682, 686,
687, 693 Tanör, Bülent 441, 626
Sıtacı, Garip 291 Tanta, Fikri 141, 414
Sıvacı, Yılmaz 263, 565 Tarhan, Mümtaz 65, 66
Soğukpınar, Osman 96, 194, 378, 385 Taşer, Dündar 421
Somer, Kenan 191, 662 Taşıt-İş (Taşıt İşçileri Federasyonu) 12, 128, 130, 134, 185, 295,
687
Soner, Ahmet 33, 567, 602
Taştan, Mustafa 418
Sosyal Demokrat Fırkası 49
Tek Bank-İş 476, 478, 486, 487, 570, 637
Sosyalist Birlik Partisi 73
Tek Gıda-İş 422, 554, 555, 556, 557, 631, 633, 634, 683
Sosyalist Devrim Partisi 25, 169, 171, 420, 525
Tekin Erer 247, 255, 600, 601
Sosyalist Gençlik Örgütü 25, 421
Tek-İş 24, 25, 476, 478, 483, 487, 492, 570, 634
Sosyal-İş 291, 382, 432, 433, 457, 462, 463, 474, 476, 478, 482,
487, 490, 492, 525, 566, 570, 579, 588, 632, 633, 636 Teknik-İş 382, 474
Soysal, Mümtaz 191, 441, 626, 662 Teknik Personel Sendikası 25, 446, 451
Soysal, Sevgi 441, 626 Teksif 74, 92, 181, 193, 208, 290, 328, 378, 429, 430, 431, 432,
433, 459, 623
Sönmez, Atilla 5, 31, 36, 191, 662
Tekstil 12, 18, 25, 61, 72, 73, 76, 96, 103, 126, 128, 130, 134, 177, 180,
Suna, Ekrem 567
181, 185, 274, 277, 286, 287, 288, 290, 291, 295, 296, 378, 383, 432,
Suna, Taylan 566 457, 474, 476, 477, 478, 485, 487, 490, 492, 526, 570, 597, 606,
Sunay, Cevdet 328, 345, 386, 389, 452, 625, 640 634, 635, 636, 662
Sungurbey, İsmet 168, 441, 626 Tekstil (Gaziantep) 288, 296, 570
Sülker, Kemal 12, 30, 32, 33, 49, 60, 63, 69, 70, 72, 73, 93, 109, Tepe, Satılmış 114, 171, 559, 608, 630, 635
126, 130, 134, 135, 138, 139, 141, 144, 154, 163, 168, 171, 172, 173, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 53
174, 175, 180, 203, 211, 254, 258, 259, 267, 274, 278, 280, 281, 285,
Tes-İş Federasyonu 92, 194
288, 289, 293, 300, 309, 317, 319, 345, 358, 379, 387, 388, 389,
399, 412, 418, 419, 441, 447, 448, 451, 452, 458, 462, 463, 470, Tetey, Zühtü 63, 68, 151, 160
471, 472, 473, 489, 517, 521, 523, 529, 530, 537, 540, 551, 557, 559,
Tez Büro-İş 455, 457, 660
563, 565, 566, 571, 573, 574, 575, 576, 578, 582, 584, 585, 586,
590, 591, 595, 599, 602, 603, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 633, Tezcan, Remzi 291
635, 637, 683, 685, 686, 687, 689 Tezel, Nurettin 263, 274, 564, 565
Şahin, Ali 277, 462, 463, 464, 470, 471 TGS 25, 457
Şarman, Cavit 261, 263, 274, 275, 280, 471, 520, 564, 565, 566 TKP (Türkiye Komünist Partisi) 25, 52, 61, 93, 157, 166, 267
Şefik Hüsnü 50, 51
Türk, İbrahim 567
Şeker-İş 421
TMTF (Türkiye Milli Talebe Federasyonu) 25, 138, 330, 345,
Şen, Nejat 138 609, 612
Şener, Cemil 140 TOGİS 26, 167
Şengün, Şinasi 152, 253, 263, 564 Toker, Turgut 64, 143, 378, 379, 682
Şeyh Sait İsyanı 53 TOMSİS 26, 292
Şide, Sadık 459 Tonguç 5, 31, 567, 578
Şimşek, Kazım 471, 566 Topçim-İş 487
Şişman, Bilal 459 TOPİSEN 26, 291
Şişmanoğlu, Mehmet 120, 459, 548, 660, 693 Top-İş-Sen 382
DİZİN | 703
Topkar, İsmail 133, 135, 140, 216, 220, 227, 453, 526, 607 70, 71, 72, 73, 76, 80, 81, 82, 83, 84, 86, 88, 91, 92, 93, 94, 95, 96,
97, 98, 99, 103, 106, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122,
Topuz, Ali 464, 511
125, 128, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 139, 142, 143, 144, 146, 147,
TOREYİS 26, 167 149, 150, 151, 152, 154, 155, 159, 160, 161, 166, 169, 170, 173, 175,
Torunlar, Kamuran 141 177, 178, 179, 181, 183, 184, 185, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194,
195, 196, 198, 199, 204, 208, 209, 210, 211, 213, 214, 215, 216, 217,
Toy, Erol 12, 106, 178, 179, 182, 481, 693 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231,
TÖB-DER 26, 558 232, 233, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 245, 246, 253,
254, 255, 256, 268, 281, 282, 283, 290, 293, 295, 297, 304, 308,
TÖDMF (Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu) 26, 311, 315, 323, 327, 328, 340, 341, 342, 345, 356, 357, 359, 362, 378,
330, 612 379, 380, 383, 384, 385, 389, 390, 391, 400, 403, 404, 406, 415,
TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) 26, 90, 91, 219, 268, 276, 420, 421, 422, 429, 430, 431, 432, 433, 444, 450, 452, 453, 454,
318, 330, 337, 338, 346, 351, 353, 354, 355, 411, 432, 444, 446, 455, 456, 457, 458, 459, 471, 473, 474, 475, 476, 477, 482, 497,
449, 451, 563, 583, 612, 615, 617, 625 499, 500, 501, 503, 504, 505, 510, 513, 526, 527, 528, 531, 533,
534, 540, 541, 544, 545, 547, 550, 554, 557, 571, 572, 579, 581,
Tramvay İşçileri Cemiyeti 53, 60 587, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 597, 599, 600, 601, 606,
TRT 16, 26, 339, 340, 342, 353, 379, 420, 449, 623, 633, 635, 686 607, 608, 609, 610, 613, 614, 620, 621, 623, 624, 626, 627, 631,
632, 633, 636, 639, 640, 641, 642, 655, 656, 657, 658, 659, 660,
TSEKP (Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi) 26, 58, 59, 661, 662, 663, 665, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 689, 690
68
Türkiye Amele Birliği 51
TSF (Türkiye Sosyalist Fırkası) 26, 49
Türkiye Bağımsız İşçi Sendikaları Direniş Komitesi 19
TSP (Türkiye Sosyalist Partisi) 26, 59
Türkiye Çalışanlar Partisi girişimi 25
Tulga, Refik 103
Türkiye Çikolata Sanayi İşçileri Sendikası 93
Tuna, Orhan 58, 65, 463, 685
Türkiye Dernek Birlikleri İttihadı 51
Tunalı, Mehmet 150
Türkiye Devrimci Güç Birliği 23
Tunaya, Tarık Zafer 50, 168, 441, 531, 626, 683
Türkiye-İş 12, 134, 177, 179, 180, 285, 295, 640, 686, 687
Tuncer, Ehliiman 15, 16, 121, 126, 128, 151, 253, 263, 274, 278,
280, 291, 328, 329, 350, 388, 413, 418, 447, 461, 470, 564, 565, Türkiye İşçiler Derneği 25, 50, 70, 684
566, 606, 686 Türkiye İşçi Partisi 10, 25, 68, 69, 91, 93, 94, 98, 112, 115, 143, 145,
Tunç, Halil 17, 68, 73, 82, 92, 115, 120, 139, 142, 161, 189, 211, 214, 161, 165, 167, 171, 210, 215, 217, 224, 229, 239, 247, 248, 254, 256,
215, 223, 227, 232, 242, 243, 254, 255, 328, 356, 404, 421, 431, 277, 312, 317, 318, 321, 322, 324, 325, 326, 333, 400, 429, 435, 514,
524, 529, 539, 589, 617, 664, 667, 683, 684, 687
459, 499, 545, 571, 600, 657, 667, 683, 685
Türkiye İşçi Sendikaları Federasyonu 70
Tunç, Hüsniye 558
Türkiye Metal-İş Federasyonu 378
Tunçay, Mete 21, 49, 50, 51, 52, 53, 461, 567, 575, 585, 587, 588,
681, 683 Türkiye Sağlık Kurumları Personeli Sendikası 451
Turan, Çimen 321, 567 Türkiye Taşıt İşçileri Sendikaları Federasyonu 82
Turgut, Enver 19, 92, 96, 156, 194, 280, 348, 378, 379, 380, 398, Türkiye Umum Amele Birliği 9, 26, 51, 52
418, 420, 422, 431, 432, 462, 470, 471, 473, 474, 525, 533, 565,
Türk Kültür Derneği 337
566, 615, 689
Türkler, Kemal 11, 12, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 27, 63, 68, 73, 93, 96,
Turhan, Cengiz Mehmet 106, 384, 385, 430, 431, 432, 433, 441, 98, 99, 103, 105, 106, 109, 112, 116, 117, 120, 122, 125, 126, 127, 128,
463, 465, 471, 474, 559, 566, 567, 626, 683 129, 130, 135, 137, 138, 140, 142, 144, 145, 147, 149, 150, 153, 154,
Turizm-İş 128, 134, 177, 256, 263, 274, 280, 285, 286, 287, 288, 155, 156, 157, 158, 160, 161, 166, 168, 174, 179, 180, 182, 183, 194,
296, 298, 432, 471, 473, 474, 481, 487, 491, 492, 525, 564, 565, 195, 203, 211, 216, 220, 227, 228, 233, 247, 250, 253, 255, 256, 261,
566, 570, 575, 579, 597, 603, 608, 636, 687 262, 263, 266, 267, 268, 274, 275, 276, 278, 279, 280, 292, 307, 311,
312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 327, 328, 337, 338,
Tut, Erdoğan 463
340, 341, 344, 348, 358, 362, 370, 388, 389, 390, 391, 392, 394,
Tüm-İş 26, 429, 430, 431, 432, 433, 480, 481, 487, 492, 493, 570, 398, 399, 402, 409, 412, 414, 416, 432, 441, 447, 448, 450, 452,
575, 622, 632 459, 462, 463, 464, 470, 471, 475, 477, 501, 507, 510, 515, 517, 521,
523, 524, 525, 528, 529, 531, 532, 533, 535, 536, 537, 538, 539,
Tümka-İş 477, 481, 482, 487, 492, 570, 597
541, 550, 551, 552, 564, 565, 566, 574, 575, 576, 581, 596, 606,
Tür-İş 26 607, 608, 609, 612, 615, 617, 618, 620, 622, 625, 626, 627, 628,
630, 631, 632, 633, 637, 654, 660, 683, 685, 686, 687, 689
Türkay, Hasan 92, 96, 194, 254, 256, 378, 379, 380, 600, 640
Türk Maden-İş 11, 128, 135, 136, 137, 149, 152, 169, 171, 177, 219,
Türk Cumhuriyet Amele ve Çiftçi Partisi 55
253, 263, 274, 285, 286, 287, 288, 293, 295, 296, 297, 298, 564,
Türk Deniz Ulaş-İş 455, 457 565, 566, 570, 612, 654
Türk Endüstri İlişkileri Derneği 63 Türkmenoğlu, Namık 291
Türkeş, Alpaslan 323, 421 Türkmert, Nihat 151
Türk Harb-İş 455 Türkoğlu, Faruk 31, 567, 578
Hür-İş (Türk Hür-İş Konfederasyonu) 11, 112, 113 Türkoğlu, Nuri 275, 565, 578
Türk-İş 10, 11, 12, 13, 17, 18, 19, 22, 26, 33, 61, 63, 65, 66, 68, 69, Tüzün, Metin 567
704 | DİSK TARİHİ: KURULUŞ, DİRENİŞ, VAROLUŞ
V
Varuy, Nebil 32, 196, 320, 345, 346, 603, 687, 693
Vatan Partisi 93, 94
Vitt, W. 383
Y
Yakar, Rıfat 150
Yaman, Mithat 140, 684
Yapı-İş (Ankara) 12, 128, 134
Yapım-İş 292
Yavuz, Abdurrahman 5, 42, 150, 171, 363, 685, 693
Yeğin, Mengü 138
Yeldan, Şinasi 145, 316, 529, 693
Yeni Haber-İş 476, 486, 487, 570, 636, 637
Yeşiltaş, Bayram 269
Yeşiltepe, Ertuğrul 254, 600
Yetkiner, Ayhan 128, 130, 183
Yıldırım, Adil 323
Yıldırım, Canip 419
Yıldırım, Yaşar 397, 562
Yıldırımcan, Memiş 471, 566