You are on page 1of 2

Mektûbât-ı

Hulûsî-i Dârendevî
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s)
Otuzaltıncı Mektup

4 Şubat 2009
Allah dostlarına,

Allah’ı sevenler, O’na ulaşmak isteyenler, görünüşte ilgileri başka emel hu-
susunda olmayıp taş gibi sert kalplerini zahiri bir iltifat ile tatmin edip manevî
zevkleri onlara duyurmak ve bu şekilde onları amaçlarına ulaştırmaktır. En yüce
istek O’na kavuşmak ise kendini devamlı zikre, ibadete verip ve de haramdan ka-
çınmakla bu mümkün olmayabilir. Belki tam bir teslimiyet (içten bir bağlanış,
şüphesiz bir güven) le samimi olanların var olması mümkündür.

Ey Allah’ın dostluğuna talip olanlar, bazı durumlardan sizleri haberdar etme-


sek (etmeseler), ta ki inkârınızda sabit olup, kabul etmezdiniz (kabule yanaşmaz-
dınız) ve belki gaflet uykusundan uyanmaz, kendinizi bilmezdiniz. Hakîkati inkâr
edip -Allah muhafaza- helâk olurdunuz. -Hem de amansız bir şekilde- Hakîkati
kabul etmek ise, eşsiz bir kurtuluş sebebidir, benzersiz bir mutluluktur.

Semâver yandı sevdâsı başında


Gönül şevk-i visâlde göz yaşında

O demlik Mekke çayıyla tutulmuş


Hevâ-yı yârdan özge unutulmuş

Ferah bahşolmağa cânile kalbe


Ferâgatli gerek bir yâri celbe

Cefâlu derd ü devrânı bırak gel


Çırağ-ı bezme cân u gönlü yak gel

Fütüvvetdir mürüvvetdir muhabbet


Muhabbetsiz gönül paslıdır elbet

Gel ey dertden uzak oturma günde


Ulaş aşk bezmine yan nâra sen de

Bu meydân-ı gamın merdi Hulûsî


Gönülden dostadır arz-ı Hulûsî

Güncel Çeviri:
Yrd. Doç. Dr. Cemil Gülseren

You might also like