You are on page 1of 43

BZANS Bu kitabn hazrlanmasnda Bizans'n MEB Macar Klasikleri dizisinde yaynlanan ilk basks temel alnm ve eviri dili

gnmz Trkesine uyarlanmtr. Yayna hazrlayan : Egemen Berkz Dizgi : Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Bask : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. Haziran 1999 FERENC HERCZEG BZANS Macarca'dan eviren: Sadrettin KARATAY

NSZ Macar klasikleri arasnda okurlarmzn yabancs olmayan F. Herczeg'in Bizans adl tragedyasn Macar eletirmenleri ve kamuoyu onun en yksek yapt saymakta ve bir a canlandrma bakmndan bu yapta Macar yaznnn en iyi tarihsel tragedyas olan ''Bank Ban''n yannda yer vermektedir. F. Herczeg "Bizans" adl oyununda tek bir gnn, koca bir imparatorluun son gnnn afayla bat arasna dnya lsnde bir tarihsel tragedyay sdrmtr. Tannm Macar yazn tarihisi J. Horvath, F. Herczeg zerine yazd bir incelemesinde bu tragedyann ana hatlarn yle izmektedir: 29 Mays 1453. Bu, Bizans mparatorluu'nun kt gndr. Sultan Mehmet Bizans' kuatmtr; kentin aln yazs artk bellidir. Bu kanlmaz tehlike karsnda kahramanla ykselen imparator Konstantin az sayda, fakat kendisine bal kalan yabanc cretli askerleriyle btn gcn harcayarak kuatclara kar koymakta, halk ve Bizansl askerleriyse korkak bir kaytszlk iinde balarna gelecei beklemektedir; devletin ileri gelenleri imparatorun kahramanlk taslayyla alay ederler; onlar artk daha ok sultandan yanadrlar ve her eyi ondan beklerler. mparatorienin kendisi bile kadnlk silahlaryla Fatih'e boyun edirecei dlemiyle kendini avutmaktadr... Btn bunlardan imparatorun haberi yoktur, o halkna gvenmekte, onun yurtseverliine ve son tehlikenin onu kahraman yapacana inanmaktadr. Onun iin son anda byk bir d krklna urar. Sultann elileri onun ve ardndan gitmek isteyenlerin zgrce gidebileceini bildirirler, fakat ona bal ancak iki kii kar: cretli askerlerin sadk komutanyla kendisine k olan Yunanl kz Herma. Konstantin dehet iinde gerekle yz yze gelir ve Bizans' lme mahkm eder: ''Biz Tanr'nn izniyle Bizans'n son imparatoru Konstantin, dnyaya bildiririz ki, ulusumuzu mahkemeye ektik ve adalet adna Bizans' cellat satryla lme mahkm eyledik. Edirneli Mehmet celladmz olsun.'' Konstantin ehit der, Bizans kan iinde yzmektedir ve bu tarihsel kargaada zerlerine den onurlu grevi yerine getirmeyenler o kan denizi iinde imparatorieyle birlikte boulurlar. O korkun anlarda imparator: ''lrsem," diyor, "mezar tama u szler yazlsn: Bizans'n son imparatoru burada yatyor. Kr olduu srece yaad. Bir gn gzleri alnca duyduu tiksinti onu ldrd.'' Horvath'n bu ksa tantmasnn, yaptn tasarlanndaki grkemi gerei kadar duyurduu kansndayz. Doal olarak oyunu dikkatle okuyanlar, hele II. perdedeki, Trk elilerinin grnd, imparatorun lme hazrland sahnelerde pek ok baka gzellikler de bulacaklardr. Bu sahneler, baka bir Macar yazn tarihisinin dedii gibi, iinde parltl dnce cevherleri yuvarlanan bir altn alayandr. Yapt Trke'ye Sadrettin Karatay tarafndan evrilmitir. eviri yalnzca aslna bal deil; ayn zamanda, Herczeg'deki deyi gzelliklerini de Trk okuruna sunmaktadr.

T. Halasi Kun

BZANS (Bizanc)

KLER KONSTANTIN, Bizans imparatoru. IRENE, Bizans imparatoriesi. DEMETER, Byk-prens (grand-duc). THOMAS, Byk-prens (grand-duc). OLGA, Byk-prenses (grande-duchesse). PATRK LUKAS NOTARAS, Bakomutan (caesar). SPIRIDION, Bamabeyinci. LEONIDAS, Sparta fahri beyi. LASKARIS, Amiral. LIZANDER, Saray airi. KRATES, Saray yargc. ZENOBIA, mparatorienin banedimesi. GIUSTINIANI GIOVANNI, Cenevizli cretli askerlerin komutan. HERMA. AHMET HAN, Trk elisi. LALA HALL, Trk elisi. ANNA, Nedime. ZOE, Nedime. MATTEO, Cenevizli cretli asker. FOLKO, Cenevizli cretli asker. NERIO, Cenevizli cretli asker. DUKAS, Demagog. KORAKS, Halk yazar. MURZAFOS BEZRGN Byk-prensin ocuklar; nedimler ve nedimeler; papazlar; Cenevizli cretli askerler; saray korumanlar; odalklar; saray hademeleri; Bizans halkndan erkekler, kadnlar; Trk cellatlar.

Olay Bizans'ta, imparatorun taht salonunda, 1453 yl Maysnn 29'uncu gn geer.

BRNC PERDE

Bizans imparatorluk saraynda taht salonu. Btn gz kamatrclna, resmiliine ve grkemine karn salon donuk bir etki yapmaktadr. Duvarlar ve duvar direkleri alttan mermerle, stten altn zeminli mozaik resimlerle kapl. Bunlar Bizans sanatnn ilk alarndan kalma din konulu, souk resimlerdir. Salonun arka duvarnda grnen byk kemerli kap bir basamak yksekteki sra kemerli bir geite alr. Geitin ilerki duvarnda bulunan byk pencereden kent grlmektedir. Kentin grnm, hepsinin stnde tepesindeki ifte altn hayla Ayasofya'nn byk kubbesi egemen olan birok kubbenin, revan, saray atsnn acayip bir biimde birbirine girmi labirentidir. Salonun sandaki altn yaldzl bir tun kap imparator ailesinin oturma dairelerine almaktadr. Altn kapya mermer bir basamakla klr. Taht krss salonun sol yannda. Krsnn san solunu altndan yaplm birer aslan sslemektedir. Taht krssndeki ll renkli iki iskemleden biri (imparatorieninki) tekinden biraz kktr. Krsnn ll perdesine ssl biemli altn kartallar ilenmitir. Salonun sol yannda, kap stunlarnn nnde, ilerinde balmumlar yanan byk amdanlar vardr. Salonun teki eyas: I. perdede, altn kapnn yannda bir koltuk; II. perdede, imparator ailesine zg ll renkli arkalksz birok iskemle; III. perdede, yaldzl kk bir yaz masasdr. Drt ayakl olan bu kk masann zerinde gmme bir mrekkep boynuzu ve ll rengi kaz ty kalemler. Sabah gnei vurmaktadr. Sahne bir sre bo. Uzaktan uzaa bouk sava uultusu ve top sesleri. I. SAHNE FOLKO, sonra MATTEO, NERIO ve birok cretli Ceneviz askeri. Arkadan sadan ar yaral Matteo'yu getirirler. FOLKO. - Buraya, buraya! NERIO. - Yere koyalm, yoksa elimizde lr. FOLKO, kaputunu yere serer. - Buraya! (Matteo, acl hrltlar karr.) NERIO, ona doru eilerek. - Matteo, efendim, naslsn? MATTEO. - Susuzum! FOLKO. - te mataram. Refosco var iinde, yurdumuzdan gelme! (irir.) NERIO, evresine baknr. - Bir cerrah olsa, bir de ot minder... FOLKO. - Susss! Konumak istiyor! MATTEO, Folko'nun elini tutar. - Bir gn sen de sfr tketirsen, dilerim yannda sana bir yudum arap verecek bir omuzdan bulunsun. FOLKO. - Naslsn, yzbam? MATTEO. - Gemisinin nerede, cennette mi, cehennemde mi demirleyeceini bilmeyen bir yolcu gibiyim... Ver elini, yiit Nerio... II. SAHNE

ncekiler, SPIRIDION. SPIRIDION, bamabeyinci niformasyla altn kapdan girer. - Ne saygsz ayaktakm bu? cretli Ceneviz srs arszlyla kutsal saraya da sokuluyor artk. (Arkaya seslenir.) Saray korumanlar! Heeey, korumanlar! FOLKO. - Bizans kpei nasl ryor, duyuyor musun? NERIO. - Kes sesini, o byk bir bey! FOLKO. - Bey de olsa imparatordan byk deil ya! (Spiridion'a.) Yaral yiitlerimize sarayda bakmamz mparator Konstantin buyurdu, anladn m? mparator Konstantin! III. SAHNE ncekiler, parlak silahl birka saray koruman. SPIRIDON. - mparator ha? Yalnz yle ksaca imparator, yle mi? Ne diye Konstantin sadcm demiyorsun ulu, kutsal imparatora? (Korumanlara.) Hkmdara saygszlk gsteren u sry kovun karn; ulu imparatorie her an gelebilir, sarayn mzik alma saati yaklayor... FOLKO, yaklaan korumanlara. - ekilin, bre ssl paavralar! NERIO, Matteo'nun zerine eilir. - Efendim, Matteo!.. Soluk almyor! lm! FOLKO. - Yiit Matteo! SPIRIDION. - Gtrn, gtrn, kan demeyi kirletecek! FOLKO, arkadalar ly kaldrp gtrrlerken. - Be altn iin cann satt... mparator hl da borlu kendisine... Haydin bakalm. (Spiridion'dan bakas hep kar.) (Sava uultusu kesilir.) IV. SAHNE SPIRIDION, sonra LASKARIS. SPIRIDION. - Ne kaba ulus! (Korkarak.) Acyc Tanrm, bu arada belki kk kabul balamtr bile! (Altn kapnn anahtar deliinden ieriye kulak verir.) LASKARIS, arkadan girer. - Yine mi l? Off! nsan artk lden baka bir ey gremiyor kentte... (Spridion'un farkna varr.) Devletli bamabeyinci efendimiz. SPIRIDION. - Ooo, benim deerli gen dostum Laskaris! Yeni rtben kutlu olsun, imparatorluk amirali! LASKARIS, kaytszca glerek. - Vaftiz babam, byk-prens, ille bir memurluk almam istedi ve ben, mrmde Hali tombazlarndan baka gemiye binmi adam deilsem de, dnden beri amiralim. SPIRIDION. - Giysinin biimi ok gzel, hem sana pek yakm. Soruma darlma ama, surlardan m geliyorsun? LASKARIS. - Bugn gidemedim, biraz keyifsizim. SPIRIDION. - Beni meraka dryorsun. LASKARS. - Cidd bir eyim yok ama, doktorum dinlenmemi ve hacamat yaptrmam salk verdi. SPIRIDION. - Aman vcudunun deerini bil! Surlarda neler oluyor, haberin var m? LASKARIS. - Amcam Bakomutan Caesar'la demin grmtm. O dn komutanlktan ekilmi, Ceneviz cretli askerlerine imparatorun fazla yz vermesine dayanamam... Her ey bitti! diyor. SPIRIDION. - Mehmet daha kente girmedi ya? LASKARIS. - Henz girmedi, devletlim. Cenevizliler umutsuzca yaptklar son bir atlla dinsizi durdurdular. Ama ellerine ne geecek? Bu kanl bozgun ancak Mehmet'in saldrganlk hrsn arttrmtr ve Bizans artk fazla saldrya dayanamaz. LASKARIS. - yle... gr sorunu...

(Uzaktan bir kadn korosunun ilhi ar duyulur.) SPIRIDION, kulak vererek. - Ne ackl lk bu! LASKARIS. - Bir ey deil! Ulu imparatorun buyruuyla rahibeler Mucizeci Meryem'in evresini sarmlar! (Saray pencerelerinin altnda bir erkek sesi: ''Kahrolsun zorba Konstantin! Ho geldin Ulu Mehmet!'' Byk bir kalabalk: ''Yaasn Mehmet!'' lhi sesini bastrr ve sustururlar.) LASKARIS. - Anlalan yine katolik dman parti gsteri yapyor... Mehmet'i alklyorlar. SPIRIDION. - Halk vergisini Mehmet'e ya da Konstantin'e vermesinin ve Trk sultannn ya da Bizans imparatorunun ayaklar altnda inenmesinin kendisi iin bir olduunu dnr... Halk iin hepsi birdir... Ya senin iin, gen dostum? LASKARIS. - Ya senin iin, devletli efendim? SPIRIDION. - Gr sorunu! (Birbirlerine bakarak glmserler.) Kutsal imparatordan ne haber? LASKARIS. - Sur zerinde savayor, fakat askeri yok. SPIRIDION. - Acnacak durumdur byle gsz direnme! LASKARIS. - Belki biraz glntr de. Bizans alaylarnn ou darmadan kat. Askerler hep ba bozuk urbas giyiyor, silahlarn topraa gmp meyhanelere yor, gecenin ne douracan orada bekliyorlar. mparatorun buyruunu artk yalnzca bir avu Cenevizli dinliyor. SPIRIDION. - Cenevizli para iin her eyini verir! LASKARIS. - Zaten kutsal imparator aklna u tuhaf dnceyi koymu: biz imparatorluk denizcileri Cenevizli zndklarla bir safta, surlar stnde dvecekmiiz. Biz geri deniz savana can atarz ama, hametlinin artk ne denizi ne gemisi yokmu, buna kim ne diyebilir? Sz aramzda, son zamanlarda zevksiz bir insan olduunu gsteren ulu imparator, imdi eski alardaki kahramanlara yknerek sur zerinde dvken bir ko gibi dolamaktan ocuka holanyor. Bizden bekledii de, salt gelecekte bir gn, alktan soluu kokan bir tarihi onun iin: ''Konstantin bir kahramand!'' yazacak diye kendimizi paralatmamz ve kentin ykntlar altna gmlmemizdir! Bugnk uygarlk anda byle bir eyin olabileceine insan inanamyor. SPIRIDION. - Yz binlerin cann ve bir dnya kentinin yazgsn tehlikeye srklemek, aslnda parlak bir zekya sahip olan Konstantin iin acnacak bir sapklktr. nk, bir de mantn ne dediine bakalm! Bizans bizim yurdumuz, yani oturduumuz yerdir. inde yaamamza yarar. Demek ki, kent, yaama amacna hizmet eden bir aratan baka bir ey deildir. Amac araca, halk kente, yaam yurda feda etmek, bu mant tokatlamaktr. nk Mehmet kendisine boyun eenlere kar yce yreklidir, fakat inat ve bo savunmalarla hrslandrlrsa hnc ldrcdr. LASKARIS. - Hem bu i yalnzca cretli askerlerin ve halkn yaamyla ilgili olsa neyse. Ama insan en kibar Bizans ailelerinin de tehlikede olduklarn dnecek olursa... V. SAHNE ncekiler, MURZAFOS, bezirgn. MURZAFOS, bezirgnla arkadan girer, derince eilerek selam verir. - Ey parlak yzl, yce yrekli Spiridion efendimiz, kerem et, beni dinle! SPIRIDION. - Kutsal saray koltuk meyhanesi mi oldu ki, byle ayaktakm diledii gibi girip kyor? Heeey, korumanlar! MURZAFOS. - Devletli efendim, ilgini esirgeme, bir yol yzme bak, beni tanmak iyiliini yap. Ben senin en bal, en gsz kulun Murzafos'um. SPIRIDION. - Evet, sen bezirgnlar loncasnn khyassn. Burada iin ne senin? MURZAFOS. - Devletlimin yce sarayna bir dizi inci gtrmek cesaretinde bulundum, su iinde be yz altn deeri olan bir dizi inci. Ve imdi katna yz

srerek onu deersiz bir armaan diye kabul etmeni yalvarmaya geldim, yce yrekli efendim. SPIRIDION, Laskaris'e. - zninle, resm i. (Murzafos'a.) Ak konu! MURZAFOS. - Biz yoksul, fakat namuslu Bizans bezirgnlar gl ve kutsal imparatorumuzun -Tanr mrn artrsn-, askerlerin geri kalan cretlerini deyebilmek iin anl tacnn elmaslarn satmak istediini haber aldk. Bunu duyunca, en derin saygmzla katna yz srp yalvaryoruz: bu alverite azck kazan varsa bundan tanrsz Frenk yararlanacana dinine bal ve imparatoruna tapan yerli bezirgnlk yararlansn. SPIRIDION. - mparator tacnn elmaslarn satn almak istiyorsunuz, yle mi? Peki, o kadar paranz var m? Hani sava vergisini verememitiniz ya? MURZAFOS. - Paramz yok, efendim! Hele benim hibir eyim kalmad. Fakat lke tccarlnn onurunu kurtarmak iin be yz kii varn younu ortaya koydu. SPIRIDION. - Eh, inci dizisi sahiden gzelse... sonra yanna be kese de altn koyarsanz o zaman bu ii konuabiliriz. MURZAFOS, rkerek. - Be kese mi? Devletli bahaznedar efendimiz Venediklilerden yalnzca drt kese istemi. SPIRIDION. - yleyse ona git, dostum, eline ne geeceini anlarsn. MURZAFOS, bezirgnla konuur. - Haydudun diri diri derimizi yzmek istiyeceini sylememi miydim; ama verelim, zaten incilerin yars yalanc... (Spiridion'a.) Bu i oldu, ey yz nurlu, yce yrekli efendimiz! SPIRIDION. - Haydi gidin, namuslu adamlar, konamda bekleyin beni. (Murzafos'la bezirgn arkadan sadan karlar.) VI. SAHNE SPIRIDION ve LASKARIS. SPIRIDION. - Sen gensin, fakat zekn keskindir ve ben senin dncene byk deer veririm. Talihsiz imparatorun kendisini ve yurdumuzu ykma srklemesine seyirci kalamyacamzda birletik, deil mi? u bungun durumumuzda senin iin yaplacak ey nedir? LASKARIS. - Ben ne yaptm biliyorum ve bunu gizlemem de. Kapclar khyas olan enitem artk ne derse desin, ben gece kentten kap Trk olacam. Orda btn dnmelere kollarn ayorlar ve ben paralanm bir amiral olmaktansa salam bir dnme olmaya razym. SPIRIDION. - Gcenme ama, senin yurduna kar birtakm grevlerin var... LASKARIS. - Yani ne demek istiyorsun? SPIRIDION. - Demek istiyorum ki, glerini bir araya toplayarak, bagsteren tehlikeyi nlemek istiyen kibar yurtseverlerle el ele vermek grevindir. LASKARIS. - Kimmi onlar? Neredelermi? SPIRIDION. - Kentte sr ile dolaan yiit denizcilerini gne batarken silah bana ar ve onlar Yedikule kkne, Altnkap'ya (1) gtr. Orada yandalarn tanm olursun. LASKARIS. - yi ama, denizcilerim gitmezler ki! SPIRIDION. - in iyzn renirlerse pekl giderler. En kibar tabakann belli bal kiilerini, ayrca soylu bir byk prensle birlikte beni de orada bulacaksn. mparator her vakitki gibi kap nbetilerini denetlemeye gelince hametliyi kelepeye vurup cokun boru sesleri arasnda Mehmet'in kararghna gtreceiz. LASKARIS. - Yaman dnce! Erkeke dnce! SPIRIDION. - Bylece yurdumuzu bsbtn yok olmaktan kurtaracamz gibi Hametli Konstantin'i de kurtarm olacaz. Onu lme srkleyecek olan klc elinden ekip alacamz bu hayrl zorlay iin inan ki zamanla kendisi de kran duyacaktr. Gelecek misin? LASKARIS. - Askerlik onurum zerine sz veriyorum. Denizcilerimin ballklarna da kefil olurum. Fakat ne olur, ulu sultana benim iin bir iki iyi sz

syleyiver. SPIRIDION. - Bilirsin ki, sana hizmette bulunabilmeyi mutluluk sayarm... (Dardan yine gsteri lklar duyulur: ''Yaasn Mehmet! Kahrolsun Konstantin!'') VII. SAHNE ncekiler. DEMETER,. sonra PATRK. DEMETER, arkadan soldan koarak gelir ve pencereden eilir. - Ha ha! Halk Mehmet'i alklyor! Yaman halk bu! yi halk! Demeter seni ok sever, ey halk! (Pencereden pckler saarak.) Ha ha! LASKARIS, Spiridion'la tahtn yanna sinerek. - Kimdir o dem eken lm kuu? SPIRIDION. - Suss! Tanmyor musun? Soylu Byk-prens Demeter Hazretleri o, imparatorun ikiz kardei. LASKARIS. - Ha, u kak Demeter mi? Ben onun tvbe etmi olarak manastrda yaadn sanyordum. SPIRIDION. - Bizans zerine kara bulutlar keli mezarndan kt ve imdi ktlkten holanan bir hayalet gibi tahtn evresinde dnp duruyor. (Pencerenin altnda glmeler duyulur: ''Yaasn Demeter!'') PATRK. - Ne ilersin, soylu ocuum? DEMETER. - Duyuyor musun, pederim, duyuyor musun? Halk Demeter'i alklyor, Konstantin'i deil! Ne mutlu Demeter'e, ne mutlu! (Birdenbire uslanarak.) Yoksa gnahl bir sevin mi bu benimki? Bunun iin Tanr bana azap verir mi? PATRK. - Yrein rahat olsun soylu olum. Sevincinde dnyann kt zevkinden bir para olsa da, bu kadarck en dindar olanda da bulunur ve bunun sonucundan Kilise, o Kutsal Ana seni kurtarr. (Eliyle onu kutsar.) DEMETER. - nk ben dindarm, deil mi pederim? Ben uykusuz sabahladm ve kendimi krbaladm. Hem sonra ne kadar tapndm! Sabahtan akama kadar hep: ''Ey Tanr, ey korkun, c alc Tanr, korkun bir frtna yolla da u Konstantin'in byklenen bandaki tac alsn gtrsn!'' diye yalvardm. PATRK. - Tanr da senin duan kabul etti, nk Konstantin kutsal kiliseyi ayak altna ald ve ilenli bazndkla, Roma papasyla dostluk kurdu... Tanr senin dln verecektir. Sultan Mehmet her ne kadar imdiki durumda pagan ise de Bizans kilisesine kar iyi niyeti var ve benim tlerimi saygyla tutuyor. Ben ona, seni fethedilen Bizans'a despota yapmasn salk verdim ve sen hkmdar olacaksn. DEMETER, onun elini per. - Ah pederim, seni ne kadar seviyorum ve yce Mehmet'i nasl seveceim! PATRK. - Buna karlk sultan benden tek bir ey, benim manastrmdan geilen Ksilokerkos kapsn (1) yenierilerine amam istiyor. DEMETER. - A, a o kapy! Al ieriye yenierileri! PATRK. - Ben grevimi bilirim, olum! DEMETER. - Despota olursam katolikleri yaktracam ve Konstantin'in btn dostlarnn gzlerini oyduracam. PATRK. - Bilirim dindar yreini, ocuum, bilirim! (Demeter'le altn kapdan karlar.) VIII. SAHNE SPIRIDION, LASKARIS. LASKARIS, her ikisi de gidenlerin ardndan derince eildikten sonra. - ittin mi, devletlim? ittin mi? SPIRIDION. - Onlardan nce davranmamz gerek, yoksa btn onur ve kazan papaz partisindedir. Her ey bu akam Mehmet'in saldrp saldrmayacana bal.

Saldrrsa onlar kapy aacaklar, saldrmazsa biz imparatoru yakalayacaz. LASKARIS. - Sen patrik efendimiz hazretlerinin gzndesin, saygl bir kulu olarak beni kendisine salk vermeni rica edeceim.. IX. SAHNE ncekiler, ZENOBIA. ZENOBIA, altn kapdan girer. - Mzik almasna arlan hanmlar nerede kaldlar? Ya Saray airi Lizander nerede kald? SPIRIDION. - Selam sana sayn Bayan Zenobia! Dostum Laskaris'in seni selamlamasna izin ver. ZENOBIA. - Soylu baylar, iyi haber getiriyorum. Hametli imparatorienin buyruuyla Prinkipo'da (1) parlak bir saltanat enlii dzenliyoruz. LASKARIS. - Adada m? Oras oktan Trklerin elinde ya! ZENOBIA, souk baklarla onu szerek. - Kutsal imparatorie buyruk verdi. SPIRIDION, usulca Laskaris'e - Zorba pagann varlndan yce imparatorluk saraynn resmen haberi olamayacan bilmen gerek. (Zenobia'ya) Tanrsal imparatorie salonlarnda m eleniyorlar? ZENOBIA. - Tanrsal augusta beyaz taraada dinleniyorlar. Kendisine Hindistan'dan getirilen uslu kaplanyla vakit geiriyorlar. SPIRIDION. - Kskanlacak hayvan dorusu. LASKARIS. - Onu okarken Sultan diye ard doru mu? ZENOBIA, batan aa szerek. - Bilmiyorum. LASKARIS. - Ona altn kafes yapldn kap khyas enitemden duydum. Olur a, bugn tanrsal imparatorienin sevgilisi o, fakat bir kez usand m, onu da bodurur. ZENOBIA. - Boboazn azn tkamak grenektir, fakat o kaplan boboaz deil ki! (neli bir dille:) Sen saraya yeni mi geldin? SPIRIDION, anlaml bir tavrla. - Vaftiz babas, soylu Byk Prens Hazretleri onu saraya dn tanttlar... ZENOBIA, iltifatla.- Ya?.. Ho geldin, efendim! X. SAHNE ncekiler, IRENE, iki odalk. ki odalk altn kapdan girer. Uzun sapl tavus ty yelpaze getirirler. Biri Zenobia'ya doru telal bir davranta bulunur, sonra ikisi de kapnn yanna diz kerler. ZENOBIA, ksk bir sesle. - Kutsal imparatorie! (Girenin nnde hepsi diz bker.) IRENE, altn kapdan girerek sinirli bir sabrszlkla salonun br ucuna kadar gider. Oradakilere bakmakszn seslenir. - Zenobia, sor bakalm unlara, surlardan ne haber? SPIRIDION. - Hametli imparatoriemin kutsal katnda bulunmama ve konumama izin varsa onurlu bir haber sunaym. Azgn paganlar korkun bir saldrya hazrlanmlard, fakat imparatorumuzun kutsal yzn sur zerinde grnce bu tanrsal grnten ezilmi bir durumda, fakat yine de hayranlk iinde diz km ve kanl silahlarn ellerinden drmler. LASKARIS. - Yenilmez Konstantin'in kutsal adna hamdolsun! IRENE, Zenobia'ya. - mparatorun daha ka askeri kalm? SPIRIDION. - Hametlinin ayrdaki otun says kadar savas var. LASKARIS. - Ormandaki aalarn yapraklar kadar. SPIRIDION. - ldeki kum taneleri kadar. Hem her birinin yreini Hektor yiitlii tututurmakta.

LASKARIS. - Her birinin pazsn Akhilles gc iirmekte. SPIRIDION. - Ortada dnen haberlere gre asi Mehmet giritii iin tanrszlk ve budalalk olduunu anlayarak kendine geldiinden imdi Konstantin'in nnde bir kle gibi boyun eecekmi! ZENOBIA, Irene'nin yznden okuyarak. - Verdiiniz ho haberler iin teekkr, efendiler! (Uzaklamalarn iaret eder.) Spiridion, abuk saray airini bul! SPIRIDION. - Taptm imparatorienin hizmetine Merkr'n kanadnda koarm. (Arkadaki Laskaris'e) yleyse, akama! LASKARIS, elini verir - Orada olacam. (Biri sadan, teki soldan karlar.) XI. SAHNE IRENE ZENOBIA. IRENE. - Ne dersin bu mert efendilere? ZENOBIA. - Gerekten mert efendiler. IRENE. - Bir para dar dnceliler, deil mi? ZENOBIA. - Benim taplan imparatoriemin gzleri tevekkeli o kadar parlak deil, derinlikleri de gryor. IRENE. - Belki pek yle dar grl de deil, daha ziyade kurnazlar. Hileci haydutlar. ZENOBIA, zgn. - Ktlk ok zaman safln kuzu postuna brnr. IRENE. - Yahut da yaltakln kpek postuna! yle deil mi? ZENOBIA, akn bir susmadan sonra. - Gnln rahat deil, hametli kadnm. IRENE. - Burada, altn zindannn iinde, ormanda erkeinin homurtulu arn duyan bir dii kaplan gibiyim... (Dardan uzak bir top sesi.) itiyor musun? Bu uluyan benim yavuz kaplanm, deil mi? ZENOBIA. - Mehmet'in byk topu Romanos Kaps nnde gmlyor. IRENE, elini kente doru uzatarak. - Bak, nedir orada parlayan? ZENOBIA. - Ayasofya'nn ifte ha. IRENE. - Bakilisenin tepesinde ha var, yle mi? Bu gece garip eyler grnd bana. Dmde burada salonda oturmu, Bizans zerindeki ar frtna bulutlarnn tembel geiini seyrediyordum. Kubbelere srnecek kadar alaktan geiyorlard. Kenti kr bir duman sarmt, yalnzca Ayasofya'nn tepesi gizemli ve hznl bir kla parlyordu. Kubbenin stnde, han olduu yere korkun ve hametli bir ejder kmt. O kadar bykt ki bu ejder, peneleriyle btn kubbeyi sarmt, ylan vcuduysa kilise alanna kadar kvrlyordu. Bu harika ifritin ll rengi kanatlar vard, gsnde de altn pullar parldyordu... Kim yorabilir benim bu dm? ZENOBIA, yavaa, fakat kesin olarak. - Ben! IRENE, onu szerek. - Haydi, benim sevgili Pithia'm, syle bakalm, doruluktan ayrlmadan houma gidebilirsen sana bir altn sehpa armaan edeceim. ZENOBIA. - Han yerinde ejderin bulunuu Hristiyan imparatorun saltanatnn yklacan gsterir, nk bu saltanat cretli bir ordunun gc zerine kurulmutur ve gcn dman ise daha byk gtr. Ama imparatorienin gc gzelliidir ve yeryznde onunkinden byk g yoktur. IRENE. - Srdr! ZENOBIA. - Mehmet gce kar sava amsa da gzellik nnde boyun emektedir. IRENE. - Bktm senin o Dodona deyiinden. (1) Ak konu biraz! ZENOBIA, bir mektup uzatr. - Bu mektubun dili aktr ite! IRENE. - Kim yollam onu? ZENOBIA. - Sultan. IRENE. - Hele kr! (Mektubu koklar.) Ne scak, mis kokuyor. (Aar.) ZENOBIA. - ki yl nce Trk olan kardeim getirdi. Ekmek satcs olarak sokulmu kente. IRENE, mektubu okur. - En dilber dmanma! Sultan Mehmet, Konstantin'in kentine amansz bir fatih gibi girecektir. Mehmet, imparator sarayndaki hazinelerden ok imparatorienin bahesinde aan gllerin zlemini ekiyor. (Zenobia'ya seslenir.)

Zenobia, bu pagan pek kendini beenmi! ZENOBIA. - Onu ho grmelisin, hametli kadnm. Sava patrtlar arasnda yetimi, saray eitimini pek zerine mal etmemitir. Gen, ateli, askerce serttir o, fakat bunun yannda sevecen, mert yrekli ve sevdal yaratltadr. IRENE, znce kaplarak. - Hareminde yz kadn var diyorlar, yle mi? ZENOBIA. - Odalklarnn says yz artacak demektir, hametli kadnm. IRENE, okur. - ''Irene'nin holandklar, son saldr annda imparatorienin sarayna ekilsinler, Mehmet'in sz onlar koruyacaktr.'' ZENOBIA. - Bun renmemiz kt olmad! IRENE. - Onu ilk kez bundan iki yl nce grdm. Boazda bir gezinti yapyorduk. Asya kylarnn tatl sularna yakn... Altn ektirmede imparatorun yannda oturuyordum... Utular ut alyorlard ve ben imdi naslsam o zaman da yle tasal ve bungundum... Kydaki selviler arasndan birden bire parlak bir atl kafilesi gzkt... Oydu. Mehmet, yirmi kadar pagan ehzade kardeiyle... Arap kheylanlarnn stnde soylu bir rahatlk ve ahane bir kurumla, eldivenli yumruklarnda birer doanla oturuyorlard... pek tyl kaplanlarn, oyunu da yaman ve ahane olan korkun gzellikteki bir kafilesiydi bu... Sonra alevli gzleri, kendisine Bizans imparatoru dedirten yanmdaki soluk yzl adama iliince, cceyi szen devin gzndeki alayla parlad... algmz, kartal yaklarken sere cvltsn nasl keserse yle sustu ve biz skc bir sessizlik iinde yolumuzu srdrdk... stmzde gkyz kanlyd ve ateli bulutlarn geii boazn sularn da kan rengine boyamt... ZENOBIA. - Anmsyorum, imparatoriem! Bizansl erkeklerin yzleri soluktu, fakat kadnlarn yzleri alev sayordu! IRENE. - O gnden beri evremde dntren snger yrekli kuklalar nasl canm skyorlar! Yetiir! Lizander nerede? ZENOBIA. - Hemen gelecek, hametli kadnm, onunla birlikte yarg Krates de gelecek. Yaral askerlere yardm iin dzenlediimiz elencenin programn hazrlamlar... (Glmseyerek) Elence adada m olacak? IRENE. - Koca ocuklar iin uydurulmu bir masal o! Elence burada olacak! ZENOBIA. - Kutsal sarayda m? IRENE - Evet. Sultan Mehmet kente girerse. ZENOBIA, aarak. - Nasl? IRENE. - Halk elendirmeye yarayan bo oyunlar sevmediimi bilirsin, fakat Mehmet'i kitara sesleri arasnda karlayacam. Bizans kan ve ate iinde boulsa ve lm halindeki on bin kiinin hrltsn duysam, ben yine eleneceim... O erkekler erkei, kadnlar kadnnn kendisini nasl selamladn grsn. (Zenobia diz ker) IRENE. - Ne diye diz kyorsun? ZENOBIA. - Erkli sultanm, ilek elleriyle yeni saltanatnn altn aln dokumaya yardm eden sadk odaln unutma! IRENE, elini ptrr. - Kalk ayaa! ZENOBIA. - Yeni evrende de sana yararl olacam, augusta! Ben ne trl konuulacan bildiim gibi gereinde susmasn da bilirim. Gzdelerin benim koruyucu bir ruh olduumu anlayacaklar, dmanlarnnsa erbetisi ben olacam. (Sesini alaltarak) Ve eer sen Mehmet'in kente giriini abuklatrmak istiyorsan Konstantin iin de yle bir souk iki hazrlarm ki onun sava ateini sonsuzlua kadar alverir. Dnceni bulmama izin verir misin? IRENE - Dncem benimdir, yalnzca buyruum senin. XII. SAHNE ncekiler, SPIRIDION ve LIZANDER. Spridion'la Lizander arkadan girerler ve diz bkerler.

ZENOBIA, Irene'nin yznden okuyarak. - Konuabilirsiniz! SPIRIDION. - Tanrsal imparatoriem, katnda konumama izin varsa anl bir haber verebilirim: Hametli imparator zafer elengi taknm ve kutsal vcudu sapasalam olarak surdan ayrlmlardr. Kendileri Blakerna klasna doru ynelmilerse de biraz sonra varlklaryla saraylarn mutlu klacaklardr. (Derince eilerek arkadan kar.) IRENE, yavaa Zenobia'ya. - Gidelim buradan, Bizans'n hortlayan hayaletini gzm grmesin! ZENOBIA, Lizander'i gstererek. - Ya air? IRENE - Onunla sen konu. Ben delilerden usandm. (Altn kapdan kar.) XIII. SAHNE ZENOBIA ve LIZANDER. LIZANDER, bana gmten defne elengi takmtr. Irene'nin ardndan d krklyla bakar. - Titreyen yreimin iindekileri lmsz gzellikteki hametlinin amber kokulu ayaklar nne dkmek isterdim... ZENOBIA. - Elenceyi anlat! LIZANDER. - anl imparatorienin lal dudaklarndan dn kan mutlu buyruk zerine beynimde sabah yelinin okad eol harpas gibi bir inilti balad ve afak benim tasarlarm yz kzararak grd. Hametli kutsal imparatorienin en cmert izinleriyle enlik benim en zavall bir a sylevimle balayacak. (Heyecandan titreyen sesiyle, elindeki kt tomarndan okur.) ''A sylevi! Yakla, yakla, ey Mnemosyne'nin kehribar kz...'' (Darda top uultusu.) XIV. SAHNE ncekiler, KRATES. KRATES, srtnda kelbiyonun mavi urbasyla Sokrates klna girmitir, fakat boynunda altn zincir vardr. Arkadan girer. - Trk, Romanos Kaps'n dvyor. LIZANDER. - Susalm, Feylosof Krates! Byk kadn benim a sylevimi dinlemek dilerlerken top sesi kimi ilgilendirir... (Okur.) ''Yakla, yakla'' vb... KRATES. - mparatorluk enliini iirle aacak deiller sanrm. Budalalk olur! Bence zl bir sylev daha uygun der. LIZANDER. - Krates! Hametli imparatorie kendi snrsz ve ne yalan syleyeyim, bence anlalmaz iyiliiyle senin kutsal sarayda grnmeni ho gryorsa, bunu bilerek insanla ve edebe yakr biimde davranmalsn! KRATES. - nsanlk m? Edep mi? XV. SAHNE ncekiler, bir odalk. Odalk, altn kapda grnr ve Zenobia'ya doru bir ynelir. ZENOBIA - Hametli imparatorie aryor... saray hanmlarn bekleyin ve onlarla birlikte siyah mermer salona gelin... (Altn kapdan kar.) XVI. SAHNE LIZANDER, KRATES. LIZANDER, umutsuzlukla. - A sylevimi dinlemedi! Dinlemedi sylevimi! KRATES. - nsanlk ha? Edep ha? (Lizander'e yaklar.) Mantnn arlyla o hiten anlamlardan keskin baklar yaparak gsme daya bakalm. Beni kandrabilirsen bundan byle ben de siz saray dalkavuklar gibi davranrm.

LIZANDER, elindeki kd heyecanla drer. - Dalkavuklar m? Biz bunlarn bir trn tanrz ki, yksek evrelerde gze arpmak iin kurnazlkla, her eyi kmseyen kyl roln oynar. KRATES. - Beni mi sylemek istiyorsun? Yksek evreler bana ne verebilir sanki? Mutluluk mu? Hayr! Mutluluk azla yetinmek demektir. LIZANDER. - Biliriz seni, feylesof kpei! Kendini Diogenes'in rencisi yerine koyuyorsun ama, imparatorun sofrasndan den kemiin ardndan dilerini atrdatarak atlrsn. Yoksulluu talkn edersin, yleyken yine de, imparatorun felsefeni denemek iin verdii altn zinciri taknrsn. KRATES. - Makedonyal skender Diogenes'ten ne istediini sorduu zaman feylesof ona ''gneimden ekil!'' demiti. Demek ki Diogenes gnei seviyordu. Gnei ben de severim. Benim gneim kim mi? Byk imparator Konstantin; bu altn zincirse o hametli gnein parltl bir dr. Gryorsun ya, bilgisiz uyak, ben gerekten Diogenes'e yarar bir renciyim. XVII. SAHNE ncekiler, ANNA, ZOE, LEONIDAS, SPIRIDION, LASKARIS, birka bay ve bayan, birka hademe. Kalabalk, neeli neeli konuarak arkadan girer; hademeler yaldzl kitaralar ve harpalar getirir ve bunlarla sahnenin gerisinde dururlar. Spiridion kalabal ynetmektedir, altn kapya yaklar ve sahnenin sonuna kadar orada durur. ANNA. - Leonidas, Trk ordughn gstermek iin bugn bizi hisara gtrme iyiliini yapt; ilerinde pek ok yakkl adam var. ZOE. - Yarn kente girmi olacaklar sahi mi? Bu yzden enlik geri kalacak olursa yanarm. Lampsakos arkma o kadar emek vermitim ki! ANNA. - Ben artk Trk'e inanmyorum. Kenti ka kez kuattklar halde sonunda hep yine geri ekildiler. Hametli imparator onlarn Bizans' almalarna izin verir mi hi? LEONIDAS. - Gzel Zoe, biliyor musun, Mehmet Bizans'a bir yenilik getiriyormu? ZOE. - Acayip! LEONIDAS. - Aldatan kadn uvaln iine dikip suya atarlarm. Ama bizim Bizans hanmlarndan korkum yok, nk onlarn kpk gibi hafif olan ahlaklar btn sularn yzne kar. ZOE. - Pek uzun dillisin, Leonidas, ama sana bu da yarayor. (Altn kapya yaklar.) SPIRIDION, altn kapnn yannda. - Hemen balanacak, izin ver, yalnzca Byk Prenses Olga Hazretleri'ni bekliyoruz. (Hepsi altn kapnn nnde dizilmi, ieri girmek iin bekleirler. Mzik aralarn hademelerin ellerinden almlar ve hademeler sahnenin gerisine ekilip gitmilerdir.) KRATES, pek kk gren bir tavrla. - Soylu ve gzel hanmlar. Mehmet'in kenti kuatmakta neden bu kadar iddet gsterdiini biliyor musunuz? ANNA. - Neymi bakalm? Bundan bir aka kacak! KRATES. - Lizander her gn sultana bir bayram kasidesi yazyor ve beyitlerini kt ulu oklara balayp Trk ordughna atyordu. Bu deersiz iirler Mehmet'i yle kudurtmu ki, kente girip bu yeni Marzias'n diri diri derisini yzdrtmeden rahat etmeyecekmi. (Hep glrler.) ANNA , Lizander'e. - E, byk air, bu ineli saldrya karlk vermiyor musun? LIZANDER, ask bir suratla. - neli saldrya iyice bilenmi keskin bir karlk hazrlyorum. XVIII. SAHNE

ncekiler, OLGA, iki nedime, saray korumanlar. SPIRIDION - Soylu byk prenses hazretleri! (Hep birden altn kapnn yannda iki sra olur ve derince eilerek, ieri giren Olga'y beklerler. Olga, yannda iki nedimesiyle, saray korumanlarnn tela arasnda arkadan sadan girer. Korumanlar uzaklarlar.) OLGA, kahkaha atarak. - Bu hotu! HEPS, gler yzle fsldarlar. - Prenses hazretlerinin keyifleri yerinde! OLGA - Porfirion Saray'ndan buraya gelirken inci dizimi zellikle koparp incileri birer birer drdm. Mabeyincim - koca pintiyi kim tanmaz - imdi kargann ekinde dolat gibi eilmi, bir bir incileri topluyor... Burada neler konuuluyordu? ANNA. - Ne olsun, soylu kadnm, Trkleri konuuyorduk. OLGA, yapmack bir bkknlkla. - Hey Tanrm, ne usan verici konu! Ben o babacan Mslmanlar artk o kadar tatsz buluyorum ki, kavuk grdke adeta esnemek zorunda kalyorum. (Leonidas' grr, bu beklenmedik karlama houna giderek.) Leonidas burada ha? enliimizde sen de mi bulunacaksn? LASKARIS. - zninle, soylu kadnm, arabac olarak. OLGA. - Rengimi sana emanet etmeyi gze alrm, nk ba dl kesin senindir. Senin her alanda amaca ulatn sanyorum, kurumun da bundan olmal! (Ona glmseyerek altn kapdan girer.) ZOE, usulca Anna'ya. - Greceksin, byk prenses imdi Leonidas' sraya koyacak. (Spiridion'la Laskaris'ten bakas altn kapdan kar. Hepsi de kiliseye giriyormu gibi eilerek girerler.) XIX. SAHNE SPIRIDION ve LASKARIS. SPIRIDION. - zel ve olaanst bir ikram olarak senin saray mzik denemesinde bulunman saladm. LASKARIS. - Layk olmadm bu ilgiye teekkrler. SPIRIDION. - u srada imparatora yaranmaya demez ama imparatorienin gzne giren kazanl kar sanrm... Fakat ltfen diz st kal ve hametlinin yzne bakma, buna can sklr. (Laskaris'in nden kmasn ister.) Buyur, rica ederim. LASKARIS. - Olana yok, devletlim. Ancak senin ardndan. SPIRIDION. - Yok yok, sen buyur, sevgili dostum! LASKARIS. - Herhalde yle istiyorsan... (Altn kapdan kar.) SPIRIDION, ayplayarak. - Kaba herif! (Dekorlarn ardndan boru sesleri.) SPIRIDION. - mparator geliyor! Bu karlama canm skyor ama, Konstantin'in yzn grmeyi yine de merak ediyorum. XX. SAHNE SPIRIDION, KONSTANTIN, GIOVANNI ve HERMA. Konstantin, altn zrh ve tulga giymitir, Giovanni elinde kara silahlar ve koca bir satr tutmaktadr. Herma saray ua klnda. lk ikisi yorgun ve bezgin grnrler. SPIRIDION, diz bker. - Selam sana ey uluslar mutlu klan yenilmez yce Konstantin! KONSTANTIN, evresine baknr. - Ya imparatorie? SPIRIDION. - Hametli augusta salonlarnda eleniyorlar. KONSTANTIN. - Zahmet etsin!

(Spiridion derince eilerek altn kapdan kar.) (Konstantin, Herma'nn yardmyla tulgasn ve klcn karr.) GIOVANNI, bir aradan sonra. - Yorulmusundur, ulu efendim, dinlenmeye ekilsen! KONSTANTIN. - Burada kalmak istiyorum, iyi buras. Buradan kenti, denizi ve zgr Bithinia Dalar'n gryorum... Kubbelerin zerine kzl buu kyor, bak Giovanni! Bizans' bu kadar tanrsal, bu kadar gz alc grdn oldu mu hi? Burada, iki dnya parasnn yreinde ne duygular, ne gzellikler arpyor... Ne kadar zaman benim olduunu ve kendi malmn safasn ne kadar az srdm dndke... her bucan dolamak, her stununu grmek ve her insann tanmak iin daha hrsl davranmam, geceyi gndze katmam gerekirmi. Yal bir adam genliini nasl dnrse imdi ben de onun gzelliklerini yle umutsuz bir zlemle dnyorum... (Ara.) Giovanni! GIOVANNI. - Buyur, imparatorum! KONSTANTIN, sesini alaltarak. - Daha ne kadar dayanabiliriz? GIOVANNI - Ulu efendim, sen erkeksin ve askersin... KONSTANTIN. - Anlyorum, Yok olduk... GIOVANNI. - Dman afakta yeniden saldracak, ondan sonra bitti. KONSTANTIN, pencereden kenti seyreder. - Dilber sevgilim, altn Bizans! Mermer elerinin gzellii, anlalmaz gnln bakasnn olacak! Yarndan balayarak Trk'n egemenlii altna geeceksin, belki de alarn sonuna kadar... (Kendine gelerek.) Fakat bu btn umutlar ldren bir ey! Giovanni, Yaratan bunun byle olmasn isteyemez! Tanr bir mucize yaratacaktr, greceksin! Tanr vardr ve mucize yaratmasn bilir! GIOVANNI. - Tanr hibir zaman kzgn ta ve kkrt yadrarak savalarn gidiine karmaz. O, erkeklerin yreine cesaret vermekle gsterir mucizesini. Nitekim gsterdi de, ama tersine olarak, byk efendim, yenierilerin yreine aslan cesareti vererek gsterdi. O yavuz Ahmet Hann peinden dinsizin nasl saldrdn, lme nasl atldn grmedin mi? Bize artk tek bir grev dyor, byk efendim, o da, yenmesini bilmesek de lmesini bildiimizi dinsize gstermemizdir. KONSTANTIN. - lmek zor bir i deil, Giovanni, eer dncelerim ve zntlerim de benimle lseler. Fakat ulusum ne olacak? GIOVANNI. - Tanr'nn hikmeti insan ve ulus yaamlarna bir snr izmitir. Vakti gelince lmelidir. Hametli efendim, hi Kartaca'ya yolun dt m? KONSTANTIN. - Hayr, Giovanni, hi dmedi. GIOVANNI. - Berberi korsanlar kovalarken bir kez ykk Kartaca kentinin nnde donanmamla demirlemitim, Roma bu kenti yenilgiye uratal on be yzyl gemiti ve btn krk stunlar, btn km kemerleri katil Roma'nn grtlan inatla arayan, gzda veren yumruklar gibi ge doru uzanmt. O ykntlar arasnda ne byk bir kahramanlk, ne esiz bir yurt ak gmlyd. Bu kahramanlk, bu yurt ak Roma'nn mrnden uzun srd ve Kartaca kentinin lm kendisini lmsz yapt. KONSTANTIN. - Peki, Kartaca byle lmesini nasl bildi? GIOVANNI. - Kartaca'da oturan ulus zgr bir ulustu ve Bizans Kartaca deildir. Kartaca'da oturanlar erkekti, efendim ve Bizans Kartaca deildir. KONSTANTIN. - Yeter, Giovanni, sen zaten benim talihsiz ulusumu sevmezsin, bilirim. GIOVANNI. - Yreimin btn kan senindir, efendim, bu kan ne zaman istersen Mehmet'in yzne fkrtabilirsin. Ama, efendim, sen olmasan, dorusu bir sinek srmasnn elimden karaca bir damla kan bile Bizans iin ok grrdm. KONSTANTIN. - Beni dinle, Giovanni! Sen mayas ate ve kanla yurulmu bir barbar, demirden bir insansn, demir kafayla dnrsn. Sen uluslar dncelerinin arlna deil, yumruklarnn arlna gre ayrr, buna gre yargya varrsn. Sen benim kaygsz fakat yine de olgun, bozulmu fakat yine de temiz, ocuk gibi ulusumun dolambal ruhunu nasl anlayabilirsin? Bu ruh Nuh'un gemisine benzer: iinde birbirine kart bin bir duygu kaynar, bin bir alkm rengi parldar, bin bir ses kar... Sen bugn sokaklarda yalnzca hainlik ve

korkakln homurtusunu duyuyorsun, erdem anlarnn gl gmbrtlerini duymuyorsun. Halk bugn bir stma atei iinde sayklyor, nk kendine ve imparatoruna kar olan inancn yitirmitir, fakat her ey bitince bu ayak takmnn saflarnda Roma'ya ve Hellas'a layk ardllar grerek aacaksn. GIOVANNI, znl bir glmseyile. - Efendim, senin inancn gerekten daha temiz, daha gl. Ey altn yrekli imparator, ulusunu sev ve senin kiiliinde Bizans' sevmeme izin ver! KONSTANTIN. - Ulusum ne olacak, Giovanni? Ya rene, o dnmesini bilmeyen, dnmek istemeyen ve yalnzca imparatorun salt gcne inanan tal iek ne olacak? (Herma'ya.) Ya sen, sen ne olacaksn Aleksander? HERMA, glmser. - Sana ne olursa efendim. Senin yazgna ortak olabilirsem bana yeter! KONSTANTIN. - Tuhaf ocuk! Nereden geldiini bilmiyorum, ne istediini sormuyorum. Seni bir kez surlarda, yanmda grdm ve grr grmez sana altm. O zamandan beri glmseyen tatl yzn hep gryorum. Grmediim zamansa anlalmaz bir meraka kaplyorum. Senden holanyorum, oul! GIOVANNI, usulca. - Kz bu, efendim, olan deil! KONSTANTIN, aarak. - Aleksander mi? GIOVANNI. - Adn bilmiyorum, ama kz olduu belli. Yry, bak btn davranlar her an bunu aa vuruyor. Biz hepimiz bunu daha ilk gn anlam, efendimizin de anladn sanmtk. XXI. SAHNE ncekiler, FOLKO. Folko, arkadan sadan girerek Giovanni'ye iaret eder. Giovanni, arkaya, Folko'nun yanna ekilir, sesizce konuurlar. KONSTANTIN, dikkatle Herma'y szer, kendi kendine. - Kz ha? yle ya, kz. Bir imparator gznn btn cretli askerlerinkinden zayf oluu acaba gerek mi? GIOVANNI, Konstantin'e. - Romanos Kaps nnde bir eyler oluyor... Nbeti aryor... zin ver, byk efendim, gidip bakaym... (Folko ile birlikte telala kar.) XXII. SAHNE KONSTANTIN, HERMA, SPIRIDION, sonra IRENE. SPIRIDION, altn kapdan girer. - Hametli imparatorie! (Irene'yi ieri alr, diz bker, kendisi ekilir.) IRENE, derince eilerek. - Utku kazanan komutan evine dnm! Mutlu ei byk efendisini selamlar. Ho geldin, Augustus! KONSTANTIN. - Naslsn, rene? IRENE. - Ben, utku kazanan komutann ei, mutluyum, gurur duyuyorum. KONSTANTIN. - Yaknma gel! IRENE, yaklaarak. - te geldim, efendim. KONSTANTIN, onu kendine doru eker, scak bir sesle, yavaa. - Irene, bir sz syle! IRENE. - Ne syleyeyim? Hametlimin kulana imdi ho gelecek nedir? KONSTANTIN. - Dilinin ucuna ne gelirse, iinden ne doarsa... (Irene'nin enesini kaldrr.) Gzlerini ne diye kapyorsun? IRENE. - Buyruun zere, iimden geenleri grmek iin. KONSTANTIN. - Peki, ne gryorsun orada? IRENE, ban Konstantin'in gsne dayayarak. - Bir sis gryorum. KONSTANTIN. - Yzme bak! Tuhaf! Baka zaman gzlerin mavidir, bugn yeil.

lerinde altn ylanlar birbirini kovalyor. Ellerin de ne kadar ateli... Bu kzgn zntnn anlam nedir? IRENE. - Bilmiyorum, yle az tanyorum ki kendimi. KONSTANTIN. - Ben de o kadar az tanyorum seni, Irene. Bugn aklma tuhaf bir ey geldi. Kocasna yemek getiren bir kadn grdm tabyada... sava durmutu, onlar bir palanka altna, kk bir yuvaya ekildiler... asker yemeini yerken kadn sessizce onu seyrediyordu... Bense iimden: bak, bu adamn bir kars var! diyordum kendi kendime. IRENE. - Neesizsin, efendim, alg getirteyim mi? KONSTANTIN. - Irene, biz imdiye kadar imparator ve imparatorie olmakta pek ileri gitmiiz. IRENE. - Nereden geldi bu imdi aklna? Niin tam bugn? KONSTANTIN. - Anlamyor musun, kadn? Anlamyor musun? Ben korkun bir halde olduumu duyumsuyorum. Sisli krlarda yolunu arm bir yolcu gibi yalnzm. Ah, irene, tek bir sz syleyebilsen! IRENE. - Darlma hametlim, fakat ne dediini anlamyorum. KONSTANTIN. - Buraya, yaknma gel. Yzme bak ve dikkat et... Bizans imparatoru olmasam yreinde benim iin ne kalr acaba? IRENE, usulca kollarndan syrlr. - Hl da anlamyorum seni, efendim. mparator olmasan, yle mi? Irene imparator Konstantin'in karsdr. Sen her zaman imparatorsun, nk gcn kutsalln ruhuna Tanr vermitir. Kartal iin kanat, aslan iin g neyse, Konstantin iin imparatorluk odur. Aslan gcn yitirince... KONSTANTIN. - Konstantin imparatorluunu yitirince?.. IRENE. - O zaman btn dnya yklr ve ykntlarn zerinde ne trl ot biteceini bilmiyorum; bu yle bir ey ki, zerinde durmaya bile demez. Sen Konstantinsin, benim efendim, imparatorumsun ve ben senin katnda eilirim. KONSTANTIN. - Gn batmnda an ieinin kapan gibi senin ruhun da benim nmde her zaman kapanr. IRENE, biraz ara verdikten sonra nazik bir sesle. - Ackmadn m, efendim? (Daha kesin olarak.) Yahut susuz deil misin? KONSTANTIN. - arap benim susuzluumu gidermez, fakat belki yen ruhumu kztrr. IRENE. - imdi Zenobia ile Kbrs arab yollarm. Yanndan ayrlmama izin verir misin? (Yant alamaynca derince eilerek altn kapya doru gider.) XXIII. SAHNE ncekiler, ZENOBIA. Zenobia, altn kapda grnr ve orada ayakta kalr. IRENE, usulca Zenobia'ya. - kini hazrla, fazla sabrm kalmad. (Zenobia ile kar, altn kap ak kalr.) (Altn kapdan lavta alnd ve bir kadnn ark syledii duyulur.) XXIV. SAHNE KONSTANTIN, HERMA. KONSTANTIN, kendi kendine. - Evet, evet! Kanatsz kartal, gsz aslan, tasz Konstantin olmaz. (evresine baknarak Irene'yi arar.) Gitti ha? Brakp gidebildi! (algya kulak verir.) Yurtlarn savunmak iin donanmaya gereksinim olunca Kartaca kadnlar yelken ipi rmek iin salarn kesmiler... (Kap ieriden kapanr, alg sesi kesilir. Herma'y grerek.) Sen daha burada msn? HERMA, glmseyerek, alamaktan kslm bir sesle. - Yanndaym efendim. KONSTANTIN. - Gzlerin ne diye yal? HERMA. - Bilmiyorum, yalnz yreim szlyor.

KONSTANTIN. - Neydi senin adn? HERMA. - Aleksander. KONSTANTIN. - Bu yata yalanc, ha? (Herma diz ker). KONSTANTIN. - Adn syle! HERMA. - Herma. KONSTANTIN. - Ne diye yalan syledin, Herma? HERMA. - Bana byle syleme, yalvarrm, efendim, bana byle syleme! imde hibir kt niyet yok, bir eyim yok. Benim efendim sensin. Seni bir gn grdm ve o gnden beri her zaman grmek istiyorum. Yaknnda bulunabilmek iin erkek urbas giydim, fakat iimde hibir kt niyet yok. KONSTANTIN. - Ka yandasn? HERMA. - Bilmiyorum, yam kimse hesaplamad. KONSTANTIN. - Nerelisin? HERMA. - Hellaslym, efendim, Atina'dan. Akropolis'te Parthenon direklerinin arasna yaptrlm kk bir kulbede domuum. Btn malm topuuma dklm bir altn halkadr. KONSTANTIN. - Peki, benden ne istiyorsun? HERMA. - Sana hizmet etmek istiyorum. Hizmetinde bulunabilirsem ne mutlu bana. Ama imdi beni yanndan kovacaksn, deil mi? KONSTANTIN. - Tanr gstermesin! u srada yle sevgi yoksuluyum ve sevgiye o kadar gereksinmem var ki, gkten gelme bir armaan frlatp atamam. (Elini Herma'nn bana koyar.) Sen, klasik bir dnyann ge kalm solgun iei! Sana baktka hl imparator olduumu, senin yreinde bir imparator olduumu anlyorum. Ayaa kalk, ocuk ve bundan byle adn yine Aleksander olsun. (Ara.) Git imdi saray memurlarna syle, devletimin byklerini bir yerde toplasnlar. Kendileriyle esenlemek istiyorum. (Herma, arkadan sadan kar.) KONSTANTIN, biraz sonra duvardaki mozaik resme dnerek. - Bir imparatorluun son saati ald, bir ulusun alnnda lm korkusunun ter damlalar parlyor. Tanrm, ey uluslarn Tanrs, u umutsuz bat annda sana sesleniyorum. Ulusumu ykselten sensin, kln sen savuruyorsun. Senin kutsal yasana szm yok, fakat yreimize sertlik ver ki, lm korkusu sarmasn ve eli trpanl melein geldii zaman, ey Tanr, dudaklarnda senin adnla ona boyun eecek erkekler bulunsun. Bizans can verdikten sonra da, ey Tanr, temiz k altnda nmzn yaamas iin kutsayc elini bu kocaman mezarn zerine uzat! XXV. SAHNE KONSTANTIN, GIOVANNI. Giovanni, heyecandan benzi solmu bir durumda koarak gelir. KONSTANTIN. - Giovanni! GIOVANNI. - Byk bir haber! KONSTANTIN. - Yoksa Trk... GIOVANNI. - Atekes neriyor! KONSTANTIN. - Giovanni! GIOVANNI. - Evet, atekes neriyor ve kente bar elileri yolluyor. Sultann kardei Ahmet Han kendisi geliyor elilerle. Efendim, savata sana cesaret vermeye gerek yoktu, fakat imdi gl olmalsn! KONSTANTIN. - Mucize oldu ite! Biliyordum, Bizans'n yok olmasn Yaratan'n istemeyeceini yreimin derinliinde her zaman duyuyordum. Evet, o bize yalnzca bir ders vermek istedi ve biz bu dersi hak etmitik, bin kez hak etmitik... (Kutsal resmin nnde kapanr.) Tanrm, yerlere yz srdm gr! Tanrsal yaknln rpererek duyuyorum! Senin yardmndan bir an kukuya dtm iin bala beni! (Ayaa kalkar.) Bizans ayaktadr ve ayakta kalacaktr, nk onu

Tanr'nn kutsal eli koruyor. Nerede Irene? Devletimin ulular neredeler? (Hzla altn kapya doru gider.) GIOVANNI, kapy tutar. - mparator Konstantin, bal adamn olarak m bilirsin beni? KONSTANTIN. - Ne diyorsun, Giovanni? Ben seni, imdiye kadar gsne zrh takm yiitlerin en bals sayarm ve her zaman, kurtuluumuz iin yakardka, seni imparatora layk bir biimde dllendirebilmem iin de yalvarrm. Lemnos Prenslii'ni sana beylik olarak armaan etmek istiyorum. GIOVANNI. - Sa ol, byk efendim, fakat ben daha fazlasn istiyorum. Benim senden dilediim toprak deil, ruhundan bir paradr; ben senin gvenini istiyorum. Sultann elilerini kabul etmeden, devletinin ulularyla grmeden nce bir yol beni dinle, byk efendim. Benim diyeceim yaam kadar nemli, lm kadar ciddidir. KONSTANTIN. - Btn ruhumla seni dinliyorum, Giovanni! GIOVANNI. - mparator Konstantin, kendini aldatma, senin devletin yok oldu. Bu devleti ykan pagan deil, yzlerce yllk yazgsdr. O, aataki yaprak gibi burumutur artk ve Trk kasrgas sarsmasa da kendiliinden decektir. Hibir g, anlyor musun efendim, hibir g onun ykln durduramaz. KONSTANTIN. - Tanr'nn gc de mi durduramaz? GIOVANNI. - Bu dnyay yaratan onu geliigzel heveslere gre deil, deimez yasalarla ynetir. Tanr bizimle deil, o, adrn Mehmet'in ordughna kurdu. Kentini sultann elinden kurtarabileceini aklna bile getirme! Ben o byk ykcy tanrm! Pusula nasl hep kuzeye bakarsa, o da ocukluundan beri gzlerini korkun bir diretile Bizans'a dikmitir. O senin kentine kar lgnca bir hrsa kaplmtr ve yz can bile olsa Altn Kapdan girebilmek iin yzn de verir. KONSTANTIN. - Gcyle alabilir de ne diye eliler yolluyor? GIOVANNI. - Bu son atl annda onun byle anszn yere melii kaplan yaratln gsterir. Kent artk onundur, cann da onun, fakat o daha ounu istiyor. KONSTANTIN, ac bir glmseyile. - Daha ounu mu? Benden ha? GIOVANNI. - Efendim, en korkunca hazrlan, pagan senin namusunu istiyor. Ben Mehmet'i tanrm. O kyc olduu kadar da nlemlidir, devletine bakent yapaca kentin dnyaya bir imparatorun anl ehitlerini anmsatmasn gururuna yediremez. nan, imparatorum, o senden, gze aldn lm kskanyor. KONSTANTIN. - Demek daha pagann benden kskanaca eyim varm! Fakat kskansa da elimden alamaz! GIOVANNI. - Alabilir! Zaten beni dehetli korkuya dren ve bu szleri sylemeye zorlayan da bu ya! Mehmet'in elileri sana ulusunu aldatman nerebilirler. KONSTANTIN. - Nefretimi yzlerine arparm! GIOVANNI. - Ya seni aldatmasn ulusuna nerirlerse? Halkn duraksayacan m sanyorsun? KONSTANTIN. - Sayklyor musun, valye? Sen Bizans' tanyor musun? GIOVANNI. - Bizans'ta her ey satlktr ve bugn en ucuz ey hkmdarn tacdr. mparatorum, urunda dktm kan hakkna yalvarrm, Mehmet'in elilerini kabul etme! u anda henz yazgna egemensin. mparator olarak lebilirsin, belki imparator olarak kalabilirsin de. Bak, limanda dokuz Ceneviz kalyonumuz var... belki atekes dmanlarmz sersemletebilir ve biz bir kez Propontis'ten (1) dar ktk m dinsizlerin hantal sava gemileri benim kanatl ejderlerimin rzgrna bile yetiemez. KONSTANTIN. - Bir Paleolog kamaz. GIOVANNI. - yleyse Paleolog'a yakacak bir son, imparatora layk bir lm been, imdi henz elindeyken. Borular aldr ve bir avu askerinle koca pagan ordusuna bir k yap. Senin ykln gelmi gemi btn Bizans imparatorlarnn yaamndan daha onurlu olur. O zaman Bizans'n ykntlar bir kahramann ant mezar olacak ve bin yl sonra da adn btn dnya dindar bir rperile anacaktr. Fakat Mehmet'in elilerini kente sokma, nk onlarn

admlarnn Bizans sokaklarnda gmleyii tahtnn altst olmasna yeter. Satacaklar seni, efendim, zerine pazarlk bile yaptlar. Kirli eller bandan tacn alp seni aldatarak klcn alacak ve sonra ayaktakmnn alayc kahkahalar arasnda gururlu pagann ayaklarnn altna frlatacaklar seni! Byk efendim, senin sonun da kendi kpeklerinin paralad aslan avcsnn onursuz sonu gibi olacak. KONSTANTIN. - Yetiir, valye! Seni karmda bir dman olarak grmemek iin uruma dktn kan aklma getirmek zorunda kalyorum. Bilmi ol ki, kutsal tac bama koyan Tanr acayip ve gizemli bir bala beni ulusuma balamtr. Ben ve halkm biriz. Halkm aalayan beni gcendirir. GIOVANNI. - Zavall imparatorum, ite sana syleyeceim: Gerek bir erkek ve temiz bir kadn devletini kurtaracak bile olsa, Bizans yine de yok olmutur. Sen ulusunu tanmyorsun! KONSTANTIN. - Kes sesini, barbar! Eer senin dediin gibi olmu olsa Bizans'ta en byk sulu ben olurum. nk ynettii ulusu tanmayan hkmdardan daha alak insan bulunur mu? GIOVANNI. - Yalvarrm, efendim, beni dinle! mparator urunda yalnzca savamasn bildiim ve onunla konumasn bilmediim iin kusuruma bakma! KONSTANTIN. - Yetiir, valye! Bana ballktan usandnsa, ne yapaym, atla bir gemiye! Ben burada kalyorum. cretli askerler babuunun anlayamadn ben duyuyorum, kllarn ve grzlerin verecei hesaptan daha yksek bir gerek var. Tanr'nn izniyle kurulmu olan bu imparatorluk bo bir san deildir ve ben yaammda Yaratan'n mucize iyiliklerini ok kez duymuumdur. Onun yaknl bana u anda da tanrsal bir rk veriyor. Tacm ve tahtm onun elinde. Ulusumun iyiliini dnerek ve onun buyruuna uyarak Mehmet'in elilerini kabul edeceim. Bu ite son szm! GIOVANNI, umutsuzluk iinde boyun eer. - mparator sensin, ferman senindir. Bana gelince; sen istemesen de ben sana bal kalacam. O ykm gn geldiinde beni yine yannda bulacaksn. XXVI. SAHNE ncekiler, sonra birbiri ardndan acele acele SPIRIDION, LASKARIS, LIZANDER, KRATES, daha sonra PATRK, DEMETER ve en sonunda ANNA, ZOE, nedimler, nedimeler gelirler. SPIRIDION, telala. - Grenee sayg gstermeksizin kutsal katna girmeye cesaret ettiim iin anl imparatordan zrler dileyerek... LASKARIS. - Hametli, yenilmez imparator! LIZANDER. - Sevinli haber kenti bir ilkyaz frtnas gibi dolayor... halk enlik yapyor! KRATES. - Asi paganlar bar iin yalvaryorlar! Selam byk kurtarcya1 LIZANDER. - Anlalan sultann ordusunu veba krp geiriyor... LASKARIS. - Belki de Anadolu illerinde yine ayaklanma balamtr... KRATES. - Ben Hunyadi'nin yardmmza kotuunu sanyorum... SPIRIDION, serte. - Kutsal imparatorun barbarlarn yardmna gereksinimi yoktur... Ne dersin, yiit Giovanni? (Giovanni, ona srtn dnerek arkadan kar.) PATRK. - Sultann kendi kardeini, kendini beenmi Ahmet'i imparatorumuzun katna gnderiine baklrsa dinsiz ordusunun bana bir i, byk bir ykm gelmi olmal... (Gzlerini silerek.) Tanrm yal kulunun yakarsn kabul etti! DEMETER. - Senin iin ben de dua ettim, imparatorum! KONSTANTIN. - Gelecein ne getireceini bilmiyorum, fakat u ksa aklmla da anlyorum ki, ykmn byk bir yarar varm: mparatorla ulusunu birbirine smsk balyormu. Ben ulusumun erdemlerine gveniyorum ve ilerinden iyi olanlarn sarslmaz bir inanla imparatorlarna sarldklarn biliyorum. (Uzaktan sevin ilahisi aran grnmez bir halk alay yaklar.)

XXVII. SAHNE ncekiler, ZENOBIA, sonra IRENE. ZENOBIA, elinde altn kupayla altn kapdan girer - Bu ferahlk verir, hametli imparatorum! IRENE, ivedilikle ieri girer - me, Konstantin, ime! Bu arap buzludur, sense iinin ateinden yanyorsun... Zenobia imdi baka getirir... Bala efendim, bu kadar zerine titremekliim sana belki usan veriyor... (Daha yava sesle.) Seni nasl bir kskanlkla sevdiimi bilmezsin! KONSTANTIN. - Yok, biliyorum. Demek Konstantin'in bir ei varm. (Kollarnn arasna alr.) (lahi aran kalabalk pencerelerin altna gelir. Konstantin'le Irene sahnenin gerisinde ortada dururlar, sa ve sol yanlarnda tekiler, pencerelere kadar uzanan iki sra olarak serbeste dizilirler. Konstantin Irene'yi belinden sararak penecereye yaklar. lahi o srada sevin lna dner: ''Konstantin! Selam Konstantin'e!'' Patrik kutsamak iin elini Konstantin'e doru uzatr. Demeter imparatorun elini yakalayarak per, tekiler diz bkerler.) (Perde kapanr.)

KNC PERDE

lk perdedeki taht salonu. Tahtn yannda imparator ailesi bireylerine zel arkalksz kk iskemleler. Perdenin balangcnda vakit gndz, sonra akam, daha sonra gece. I. SAHNE PATRK, SPIRIDION, LASKARIS, GIOVANNI, HERMA, birka byk papaz ve byk bey, saray korumanlar ve Cenevizli cretliler. Byk beyler tahtn evresinde durmu, saray halknn giriini bekliyorlar. Patrik papazlarla, Spiridion Laskaris'le ve baz beylerle konumaktalar. Giovanni ile Herma yan yana durmaktadrlar, Cenevizliler stunlarn altna sralanmlardr. SPIRIDION. - lginizi esirgemeyin, inann bana efendim, olduka aprak bir sorun bu! Mehmet'in yollad adamlar eli olarak haber veremem, el pmeye de brakamam onlar, nk biliyorsunuz, Mehmet hkmdar olarak tannm deildir. Onun iin ben bunlar kutsal tahtn nne Mehmet'in habercileri olarak karacam. zetle aresini byle buldum. Eli deil, haberci. LASKARIS. - Bu ince anlay iin kutlamam kabul et! Byle bunluk bir zamanda kutsal tahtn yannda yrekli ve zeki bir bamabeyinci bulunuu gerekten ok iyi! II. SAHNE ncekiler, LIZANDER. LIZANDER, arkadan abuk girer. - Bugn Bizans'n en yksek onura erdii gndr. Sarayn evresini elli bin insan sarm, hep imparatora kaside okuyor... Ona byk kurtarc diyorlar ve Konstantin iin forumda bir ant stun dikilmesini istiyorlar. Dinsize kar silah istemek iin biraz sonra plebejuslardan bir kurul

gelecek. Mehmet'in elileri kente girmek yrekliliini gsterirlerse ayaklandrlan halkn hakl bir fkeyle onlar paralamasndan korkulur... Ayaktakmnn kzgnln birtakm acayip haberler bsbtn atelendiriyor... Szne inanlr kiilerden duyuyoruz: Son saldr srasnda, yenieriler hemen hemen suru ele geirmek zereyken, Hristiyan ordusunun nnde nur gibi beyaz bir yiit grnm. ou onun Aziz Georgius olduunu sanyor, bakalar da Kutsal Bakire'nin kendisini tandklarn sylyorlar... zrhn giyerek sevgili kentini kurtarmaya gelmi. Trk ordusunda aknlk ve rk o kadar bykm ki, Mehmet'in Avrupa eyaletlerini brakarak Anadolu'ya ekilip gidecei syleniyor... LASKARIS. - Hametli imparatorumuz yce yreklilii zayfla kadar vardrmasa ve skm pagana kaacak yol brakmasa iyi olur. Ben devlet adam deil, askerim. Onun iin diyeceimi saknmadan sylerim: Dorusu ben olsam Mehmet'in szne kulak bile vermem. Onun yerine sefil ordusuna saldrr ve baldr plak srsn kltan geiririm! PATRK. - Tanr ne ister, grrz. Fakat hametli ve kutsal imparatorumuzun talih yldznn bugn her zamankinden daha gz alc parldayaca imdiden kesin grnyor. III. SAHNE ncekiler, NOTARAS. LIZANDER. - te soylu bakomutan caesar, Lukas Notaras Hazretleri geliyorlar! SPIRIDION. - Notaras artk caesar deil, dn bu grevden ekilmiti. LIZANDER. - Ne diyorsun? Pek de ters zamanda yapm bu ii. Doal olarak, o durumun deitiinin farknda olmamtr. NOTARAS, patrie. - Selamlarm, ok sayn ve kutsal pederim! Yksek hikmetin bu en son duruma ne buyurur? PATRK, souka. - Hametli imparatora inancnda sarslmayan mutludur. (Arkasn dner.) NOTARAS. - Bugn olan eyi ben olduu gibi, nceden sylemitim! Ben Trk abalayn bir an bile ciddiye almadm, nk Trk ordusu sava fennini ve yntemini bilmez. Trk tehlikesini iirenler hametliyi avularnn iine alan birtakm yabanc servenciler olmutur, fakat kuatmann kt temel zerine kurulmu ev gibi, er ge kendiliinden yklacan her yetimi asker biliyordu. Bu i oldu, sultan kararghn kaldryor ve olaylar parlak bir biimde bana hak verdi. IV. SAHNE ncekiler, KRATES. KRATES, arkadan girer. - Sultann kararghn toplad doru deil. Surlardan imdi geliyorum, Trk cebecilerinin Romanos Kaps nne koca koca yeni kuatma toplar ektirdiklerini grdm. BRKA K BRDEN. - Ne sylyorsun? KRATES. - Habercilerimiz de geldi, onlar sylyorlar, Hunyadi'nin kurtarc ordusunun ortada izi bile yok ve o kadar sz edilen Venedik yardm donanmas zerine Propontos balklar bir ey bilmiyorlar. BRKA K BRDEN. - O haberler nereden tredi yleyse? KRATES. - Bizans dedikodusu denen o serseri kasrga her trl sprnty havalandrr. ama doru olan bir ey var: Sultann ordughna bugn Anadolu'dan yirmi bin atl geldi! PATRK - yle mi? yle mi? Ya! Ya! yle de Mehmet ne diye eli gnderiyor? V. SAHNE ncekiler, LEONIDAS.

LEONIDAS, arkadan girmitir, patriin yanna gider. - Eliler geliyor! SPIRIDION. - Onlar grdn m, soylu efendim? LEONIDAS. - Grdklerim onlarsa, garip eliler dorusu. iki kiiler, bir genle bir koca.Yals, sultann eski hocas Lala Halil. Genci de Mehmet'in kardei ehzade Ahmet. BRKA K BRDEN.- Kanl Ahmet mi? LEONIDAS. - Dinsizlerin, peygamberin klc dedikleri Ahmet. Mermer alnl delikanlnn gnl Hristiyanla kar ldrc bir kinle yanyor. SPIRIDION. - Bu savaa da sultan kkrtann o olduu syleniyor. LIZANDER. - Hatta onun insan deil, hortlak olduunu sylyorlar. Sultan tahta kt zaman yirmi kardeiyle birlikte ehzade Ahmet'i de bodurtmu. Fakat byk sihirbaz Lala Halil bir ramazan gecesi Osmanoullarnn Bursa'daki mezarna inmi ve gen ehzadenin lsne hortlak ruhu flemi, bunu da Bizans' aldrmak iin yapm. Diyorlar ki Ahmet ehit dt gn ikinci kez lecekmi, hem zaten gn na dayanamadndan mezarna dnmek istiyormu. Bir ifrit sabrszlyla kentin evresindeki emberi sktrmas da bundanm. SPIRIDION, Herma'ya. - Burada iin ne, ocuk? Kimsin sen? GIOVANNI. - mparatorun en sadk klesi. SPIRIDION. - Kleyse gitsin, saray khyasna bavursun, burada ii yok. (Herma arkadan kar.) SPIRIDION, Giovanni'ye. - Kusura bakma, yiit dostum, byk kabul gnnde taht salonunda yalnzca protokole yazl olanlar bulunabilirler. Yazk ki bu kuraldan senin hatrn iin bile ayrlamayacaz. Ama treni merak ediyorsan ltfen direklerin altna zahmet et, oradan rahata grebilirsin. GIOVANNI. - Gidiyorum, efendim. mparator iin lecek adam aradnzda ltfen haber yollayn. SPIRIDION, altn kapnn yannda asasyla iki kez yere vurarak. - Lal iinde domu soylu byk prens efendilerimiz hazretleri! Lal iinde domu soylu byk prenses efendilerimiz hazretleri! VI. SAHNE ncekiler, DEMETER, THOMAS, OLGA, kk yata iki byk prens. Altn kapdan salona girerek iskemlelerinin yannda dururlar. Oradakiler derince eilerek kendilerini selamlarlar. SPIRIDION, asasyla kez yere vurur - Hametli kutsal imparator hazretleri! Hametli kutsal imparatorie hazretleri! VII. SAHNE ncekiler, KONSTANTIN, IRENE, ZENOBIA, ANNA, ZOE, beyler, hademeler, zenci kleler, saray korumanlar. Konstantin'le Irene'nin balarnda ta, omuzlarnda pelerin vardr. Fakat imparator zrhn da giymitir. Parlak ve yalml bir geile tahta doru ilerler. Konstantin tahtna oturuncaya kadar sahne arkasnda borular alnr. Darda, grnmeyen halk Konstantin'i alklar. Salondakiler diz kerler ve ancak imparator iaret verdikten sonra ayaa kalkarlar. Byk prensler, patrik ve Cenevizlilerin hepsi hkmdar diz kmeyip yalnz derince eilerek selamlarlar. THOMAS, imparator oturduktan sonra. - Ey yenilmez, ulu babamz, uluslarn uuru, dinsizlerin krbac, tapnarak selamlarz seni! PATRK. - Ey Tanr'nn btn glerle donatt en yce, en akll, en dindar imparator, kutlu ol! SPIRIDION. - Ey parlak gneimiz, kyma bize, kutsal yzn bizden evir ki

fersiz gzlerimiz ndan kr olmasn! KONSTANTIN, eliyle iaret eder. Diz kenler ayaa kalkar, prensler otururlar. Biliyorum, bugn tahtm evresinde duranlar hep denenmi kullarmdr. mparator sizlere minnetlerini gerekten deyinceye kadar sade bir insan olarak Konstantin'in teekkrlerini kabul edin. Neyse imdi kendimizden konumayalm, devlet ilerini dnelim. arn Mehmet'in elilerini! (Spiridion abuk geriye doru gider.) VIII. SAHNE ncekiler, AHMET, HALL. ki eli arkadan girer. Ahmet yirmi yanda, soluk benizli, gzel ve atk ehreli bir delikanl. Halil, seksenlik bir koca. kisi de son derece sade giyinmi, koyu renk uha hrkaya brnmlerdir. BROK K BRDEN, yar alak sesle. - te Ahmet! Hortlak! Ne acayip! AHMET, salonun ortasna gelir, evresine baknr, elini Konstantin'e uzatarak. Konstantin Paleolog sen misin? KONSTANTIN. - Bizans imparatorunu aryorsan nnde duruyorsun! AHMET. - Ssl urba, parlak klah adam imparator yapyorsa, olabilir. KONSTANTIN. - Karma eli olarak geliyorsun, yksek korumama sndndan senin iin imparatorum. AHMET. - Sana snmay klmek sayarm. Ben Byk Mehmet'e, bu kenti, onunla birlikte seni ve beni de amansz elinde tutan Mehmet'e snmmdr. SPIRIDION, kendi kendine. - Demek byle ha? PATRK, kendi kendine. - Konstantin bitti! KONSTANTIN. - Barbar almndan belli dinsiz! Eli deilsin de nesin? AHMET. - Bizans'n aln yazs! HEPS BRDEN, ar bir koro halinde. - Bizans'n aln yazs! AHMET. - u elimde yaam, bunda lm var, Konstantin Paleolog, se bakalm! KONSTANTIN. - Ben iki trl yaam ve iki trl lm bilirim. Yiidin lmne korkan yaamndan ok deer veririm. AHMET. - Parlak Bizans lakrdlar bunlar! Mehmet sana sadaka uzatyor, tut o dilenci tacn! GIOVANNI, direklerin altndan barr. - Hey, ndeki efendiler! Protokole yazl baylar! Siz ne vakit adam ldrrsnz? (Konstantin susmas iin eliyle Giovanni'ye iaret eder. Arkada duranlardan birka onu susturur.) HALL - zninle, yiit Ahmet Han! (lerleyerek, tatllkla.) Beni dinleyin, Bizans'n akll, kiiolu beyleri, sen de, saygdeer Konstantin! (Dorulur, sesi gittike sertleir.) Ulu Sultan Mehmet benim azmla size sylyor. Ahmet Han Bizans'a gelirken Mehmet cierinin bir paras olan kardeinin bandaki sa sayd. Sizin yznzden onun tek bir teline zarar gelecek olursa Mehmet kentin rk duvarn ykacak ve Bizans'ta ne kadar erkek, kadn, ocuk varsa kltan geirecek. Sonra iki yz bin kfirin kan bir Osmanolunun can iin deersiz bir bedel olduundan Mehmet, insan olsun, sr veya kpek yahut arda uuan gvercin olsun, kentte kprdayan ka canl varsa hepsini boacana peygamber adna ant iti. Dou ve Bat hakan, btn inananlarn sultan, imparatorlar imparatoru Mehmet size haber yollad. (Korkun bir susma. Tatllkla.) Bu ac szleri size iimden gelerek sylemiyorum ve ac szlerin ardndan daha ac gerein gelmesini dilemem, zira Lala Halil'in yal gzleri Bizans'n zc sonuna dosta ve acyarak bakmaktadr. AHMET. - Ve ben Ahmet Han, sultann yollad habere unu da kataym ki, korkaklnzn benim canm korumasna acyorum, nk aranzda bir erkek bulunsa, o zaman Mehmet benim gece gndz dilediim Tanr buyruunu yerine getirerek bu kfirlik yuvasn kknden temizler. KONSTANTIN. - Ben daha sizinle konuuyorsam bunu kendim iin deil, ulusum iin

yapyorum. Sultan daha ne istiyor? HALL. - Bir ala be zayf koyun skm, tede saldrmaya hazr iki yz aslan var. Sen daha aslann ne istediini mi soruyorsun? Penesini att m Bizans son soluunu verecektir. Hisar hendeine kpr kurmak iin daha birka bin klenin lmesi gerek ve aradan bir saat bile gemeden byk Mehmet imdi senin oturduun bu tahta gemi bulunacak, anladn m Konstantin? Bizans'n yazgs belli oldu, kurtulu yolu yoktur. Bunu sizler de biliyor ve soluk dudaklarnzn seyrimesiyle zaten kabul ediyorsunuz... (Biraz durduktan sonra dosta.) Fakat ey ok ile ekmi Bizansllar, imdi dertli balarnz kaldrn da vereceim mutuyu duyun! enlik edin ve Mehmet'in yce yrekliliine hayran olun, nk yerindedir. O yalnzca bir yiit deil, askerlerinin kann koruyan iyi bir emanetidir. Dinin buyurduu yerde onu hi acmadan harcar, ama yerine gre de gayet pintidir. Hem Mehmet yalnzca usta bir emaneti deil, yce yreklidir de. Eer siz on bu kadar olsanz o zaman kendisinden titremeniz gerektir. Ama saynzn azl ve zayflnz, fazla kolay olan utkudan onu tiksindiriyor, yce yrekli, akll, yiit sultan bo yere kan dklmesini nlemek iin Bizans'n suunu balamak istiyor. Kt cinler gzlerinizi kr etmediyse, buna kredin. KONSTANTIN. - Bar m neriyor? HALL, glmseyerek. - Hayr, af. Sen kenti teslim edecek ve bir zarar grmeden ekilip gideceksin. KONSTANTIN. - Silahl olarak m? HALL. - Saygdeer Konstantin, bu sorun iin aferin sana! Mehmet'in aslan yreini ren ve ona hayran ol! O senin demirini, eliini yannda gtrmene izin veriyor, yalnzca altnn, gmn kalacak. KONSTANTIN. - Peki, nereye ekilebilirim? HALL. - nananlarn snrlarnn dnda, dilediin yere. Bizden yana yolun ak olsun! KONSTANTIN. - Ya ulusum? HALL. - Btn Bizans halk seninle sultan arasnda zgrce hkmdar seebilir. (Sesini ykselterek.) mparator Konstantin'i seen btn maln yitirecek, fakat onunla kalyona binebilecektir. Sultana boyun eerek burada kalansa btn varlna sahip olacaktr. LEONIDAS, usulca yanndakine. - nsafl bir bar nerisi! HALL. - Boyun eenler, sultann glgesi altnda atalarnn Tanrs'na tapabileceklerdir. PATRK, usulca yanndakine. - Akllca bir nlem! HALL. - Byk Mehmet kle deil, yurtta istiyor. nk unu bilesiniz ki belki de sylemeye izinli olduumdan fazlasn sylyorum, ama eski szdr: Yallkta insan boboaz olurmu - evet, bilesiniz, sultan mutludeildir. Klla alnabilecek ne varsa onu eline geirmitir, imparatorluu Dou'dan ta Bat'nn kapsna kadar uzanyor, tahtnn dibinde, boyun emi bin iki yz bey diz kmektedir. Zenginlii, klelerinin says dillere destandr. Lakin en kokulu iek, saray soyluluu onun saray bahesinde eksiktir. Biz Mslmanlar yadsmaya ne gerek var - cenk alannda salam durmasn biliriz, ama sarayn mermer demesinde ayamz abuk kayar. Biz efendimizin ancak kullar olabiliriz, ona arkada olamayz. Sultanmzn ise soylu grkemleriyle, parlak ayn evresinde dolaan yldzlar gibi dostlara gereksinimi var... Edirne'deki saraymza Bizansl eliler geldike byk Mehmet'in iini ekerek: Konstantin'den Bizans' kskanmyorum, Bizansllar kskanyorum ondan! dediini ka kez duydum. Birinde de yle dediini iittim: Bu kadar kalem, bunca zenginliim var, ama neye yarar ki, bunlar armaan edecek kimsem yok! imdiyse benim efendimin durumu, sevdii kz zorla kucaklam, deerli armaanlar, tatl szlerle kskn gzelin gnln almak iin sabrszlanan yiidin durumunu andryor. KONSTANTIN. - Yeter! imdi una yant ver: Sultann benim kentten kp gidecek olan ulusumu alacak kadar kalyonu nerede? HALL, glmseyerek sakaln svazlar. - Marmara'da rgalanan bir kayk var.

Saygdeer Konstantin, o senin adamlarna yetecek kadar byktr. KONSTANTIN, ararak. - Neler sylyorsun, dinsiz? HALL. - Senin imparatorluk aacndan pek ok altn elma sarkyordu. Rzgr kar kmaz hepsi dkld. AHMET. - Lakrd yetiir! Yant iin bir saatin var! HALL. - Bir saat sonra kulelerinizde akam anlar alacak ve o zaman imparatorluk elma aacndaki btn yemilerin iki avucuna sdn greceksin. O vakte kadar dn, saygdeer Konstantin. Dn o vakte kadar! (Ahmet'le arkadan karlar.) IX. SAHNE AHMET ve HALL dnda, ncekiler. KONSTANTIN. - Akam an alnca btn yemilerim iki avucuma sarm... Buna ne anlam verebilirim? GIOVANNI, kendini tutamayarak. - Tahtnda oturan bir imparatorla byle konuulduu nerede grlm? KONSTANTIN. - Sus, Cenevizli babo bir valye bir yan baka kar kl ekebilir. Ama benim klcm devlet klcdr. (Beylere.) Devletin vcudu kent, ruhu ulustur. Ruh, kle olan vcudu kendiliinden brakp lmszle koarsa zgrle kavuur. (Gittike atelenerek.) Byle esiz bir intihara gcnz yeterse kle olan Bizans'tan benimle birlikte ayrln, ben sizi lmsz yaparm. Tanr'nn bana byk bir grev yklemi olduunu duymaktaym. Bir zamanlar Aeneas'n yapt gibi Tanrm ve ulusumu gemilere bindirip okyanusu aarak onlara yeni bir yurt bulacam. Hem nasl bir yurt istediimi biliyor musunuz? zerinde altn baaklar rgalanan, aalarn altnda srler dinlenen parlak gneli hurmalklar deil benim istediim! Ben karanlk kuzey lkelerinin, ulusumun frtna ve kasrgayla arparak dinleecei, temizlenip genleecei kapal, souk lkelerin zlemini ekiyorum. Sert, sava genlerimizin ruhlarnda byk atalarmzn ruhlarn yeniden canlandracamz o yeni yurdumuzun ad Yeni Sparta olmaldr. te, gzmn nne geliyor, uzak gelecei gryorum. Yeni Sparta genlii, temiz ahlakl, esmer tenli bir alay, yz yl sonra gemilere binerek pervaszca boaza sarkyor. Uyuuk Trk padiah Bizans'taki hareminde oturmakta ve imparator Konstantin'in kaltn yiite geri isteyen kuzey aknclarnn altn kapy gmleterek dvdklerini korku iinde duymaktadr... PATRK.- D kuruyorsun! KONSTANTIN. - Sen yalsn ve mrn dindar bir boyun eme iinde gemitir; sen erkek istemindeki gc bilmezsin. Ona siz yant verin! Haydi! Sylemenize izin veriyorum! Beni anlayn! Ben, imparator Konstantin kentten ayrlyorum. Bana bal olan ardmdan gelir. E, kim geliyor? (Ara.) Kimse gelmiyor mu? Hi kimse ha? yleyse, aman Tanrm. (Dehet iinde.) Giovanni! (Kendini yattrarak.) Hayr, hayr, hakknz var, son karar iyi dnmek gerek... Sorum pek birdenbire oldu. yleyse ne istediimizi iyice bir dnelim... danalm, tartalm... u anda ben imparator deil, sizin babanzm... (Tahttan iner.) Spiridion, sarayn kaplarn atrt. Bizans halk, herkes ieri gelsin. Konstantin'in, babann ocuklarn aile danmna ardn duyur... SPIRIDION. - Gidiyorum. (Kendi kendine.) Ama bir daha gelecek deilim. (Gider.) X. SAHNE SPIRIDION dnda, ncekiler. KONSTANTIN. - Bizans pagan tutsaklnn bataklna dt, Ayasofya kulesinden mezzinin barbar sesi ykseldii ve ykk dkk mermer konaklarda uyuuk Mslman beyler oturduu zaman durumunuz nice olacak? Ben syleyeyim mi? Yaamaya

gc olmayan, lmden korkan ulus canl bir lye, bir glge ulusa dnr. Gemiini, adn unutarak sarnlarda, lamlarda siner. O artk korkudan titreyen, her zaman a, birbirini kemiren bir san srsdr. Bizans'n gururlu ailelerini pagan beylerin adsz kleleri olarak gryor ve rperiyorum. Kzlarnz hoyrat yenierilerin yzleri boyal odal, oullarnz Trk'n yaltak pezevengidir. Onun creti altn veya tekmedir. Caesarlarn ve Konstantinlerin torunlar Avrupa'nn yz karas, dnyann sprntsdr. inizde burada kalacak kimse, hi kimse yoktur, olamaz! THOMAS, yanndakilere. - Hadi, ne duruyorsunuz? KONSTANTIN. - Nereye gidiyorsun, hsm? THOMAS. - mparatorluk Tanr'nn balad bir gtr ve kullarndan t isteyen bir imparator tacn gcn yadsyor demektir. Bir hkmdarn bu kadar alalmasna, Tanr'nn bylesine aalanmasna tank olmak istemem. (Kk prenslerle ve birka beyle birlikte kar.) XI. SAHNE THOMAS ve onunla gidenler dnda, ncekiler. KONSTANTIN. - Seni bilirim, byk prensim! Sen her zaman imparatordan daha ok imparatorsun. Benim imeim akp gese de senin grkemin hl grler. Sarayn parlts seni znl kenden ekip karamamt, ama imparatorunun urad ykm kard. Demeter, sana teekkr ederim! DEMETER, keskin bir alayla. - Bizans, Roma, Hellas ve Asya'nn kutsal imparatorunu ve benzeri sanlarn selamlarm. lkelerini hep yitirdin, ama sanlarn duruyor. Ha ha ha! KONSTANTIN. - Karde, bu sitemler neden? DEMETER. - Neden ha? Sen tahtnda kurulurken ben karnda bir kul gibi duruyordum. Sen elmas ta giyerken ben sefil bir ember takyordum. Senin ordularn vard, benim yalnzca birka klem. Bu neden byle oluyordu? nk sen benden bir saat nce domutun. Bir saatlik bir fark. itiyor musunuz? Tek bir saat onu Tanr, beni kul yapt. Bir saat onu ge ykseltti, beni cehenneme indirdi. Ya, benim yaamm bir cehennemdi! Ah, senin o byklenen yksek yrekliliin bana ne aclar verdi. Kin atei sarmt, kskanlktan kendimi yiyip bitiriyor, parmaklarm kemiriyordum! Fakat Tanr yakarlarm dinledi ve ite bugn benim zafer gnmdr. KONSTANTIN. - Aln u zavall deliyi! DEMETER. - Selam sana gl, yenilmez imparator! Ha ha! (Birka beyle kar.) XII. SAHNE DEMETER'le adamlar dnda, ncekiler. KONSTANTIN, Demeter'in ardndan gitmek zere olan Patrie. - Sen kal, pederim! u uursuz anda kilisenin yardmc eline gereksinmemiz var! PATRK. - Nasl, efendim? Soyulmu, inenmi, aa grlm kutsal Bizans Kilisesi kime ne yardmda bulunabilir ki? KONSTANTIN. - Yaknmalarn vardr, biliyorum. PATRK. - Yoktur, efendim! lklarmz duyacak kulak olmadn anlayaldan beri yaknmalarmz kesilmitir... Trkten yz kat daha byk dmanmz olan zndk Roma papasyla anlama yaptn zaman m yakndk yoksa? Yahut zndklar yakma hakkn devlet elimizden ald vakit mi sesimiz kt? Biz kilisenin eski ilekelii gereince hep sustuk ve her eye katlandk. KONSTANTIN. - Anladk ama papaz, imdi ortada dnen ulusun yaamdr. PATRK. - Uluslar denizin dalgalar gibi gelir geerler, sonsuz lke ancak sa'nn lkesidir. KONSTANTIN. - Bizans decek olursa Bizans Kilisesi de der!

PATRK. - Zayf inanllarn vay hallerine! Pagan, Tanr'nn kalesini kuatsa bile onu ele geiremez. Yaratan'n hikmetini bizler anlayamayz, bugn tehlike olarak grnen ey yarn Kilise iin parlak bir utku olabilir. Bilmi ol ki, dmde Tanr'nn melei bana grnd ve Trk Saulusunu uslu Paulus (1) halinde, dik ban vaftiz suyu altna emi olarak gsterdi bana. Sonra byk Mehmet'i Hristiyanln ncs olarak zndk Roma papasna kar savarken grdm. Bizans'n dtn fakat yerine milyonlarca Trkn Hristiyan olduunu grdm. Tanr bana seslendi, Konstantin, zerime alm olduum kutsal yk artk senin batmakta olan gemine emanet edemem! (Papazlarla kar.) XIII. SAHNE PATRK ve papazlar dnda, ncekiler. KONSTANTIN. - Yaban arlar zm salkmna nasl tutunurlarsa bunlar da tahtma yle tutunuyorlarm. ram tkenince baka bir ava gz dikerek uup gidiyorlar. (Notaras'a.) Lukas Notaras, senin mert asker yrein o sinsi papaza hi dayanamazd. Syle, caesar, sultann nerisi zerine ne dnyorsun? NOTARAS. - Ben artk kendimin gereksiz, khne bir eya gibi bir yana atldm sanyordum, fakat hametli efendimin baknn zerime evrilmesi ge kalm da olsa benim iin ferahlk vericidir. KONSTANTIN. - Otuz yldan beri tadn bakomutanlk asasn dn kendi isteinle braktn. yle sanyorum ki, valye Giovanni Giustiniani ile aranzda bir anlamazlk olmu. GIOVANNI. - Anlamazlktan fazlayd aramzdaki, byk efendim! Caesar, altnda benim ve alaymn savatmz Ceneviz bayran kale duvarndan indirip amurlar iinde inedi. NOTARAS. - Ben yalnzca bir bayrak tanrm, imparatorumun bayran; benim iin btn teki kuma paralar paavradan baka bir ey deildir. GIOVANNI. - Bizden ne istiyorsun, efendi? mparator iin lyoruz, brak hi olmazsa kendi paavramz altnda lelim. Yoksa bu creti de mi ok gryorsun bize? KONSTANTIN. - Cenevizlilerin benim en ok aba gsteren savalarm olduunu dnmen gerekirdi, Notaras! NOTARAS. - abann sava bilimiyle ne ilgisi vardr ki? Savata gereken aba deil dzendir. imdiki baarszln nedeni de orduda dzenin geveyiidir. Birlikler saldrya kalktklar zaman eski grenee gre Kyrie eleison naras atyorlar. Ama nasl? Kimi kesik kesik, kimi zevzeke, kimi de efece esriyerek. Bir asker kula iin dayanlmaz yaygara. Birlikler Kyrie eleisonu almaldr. Bunu, hep bir azdan, tek bir ses gibi barncaya kadar onlara her gn on kez, yz kez, bin kez yineletmelidir. KONSTANTIN, ap kalarak. - Bylelikle pagan yeneceklerini sanyorsun, yle mi caesar? NOTARAS. - Hametli imparatorum, anlamlar birbirine kartrmayalm! ''Mantkl Sava Yntemleri'' adl yaptmda aklam olduum gibi dman yok etmek sava biliminin ve taktiinin grevidir. Ceneviz ordusu benim yntemlerime uymad ve Bizans'n bugnk durumu beni parlak bir biimde dorulad. Artk ben kendimi bu ie kartramam. Yalnzca hametlime verecek tek bir dm var: Kyrie eleisonu orduya iyi altr. (kar.) XIV. SAHNE NOTARAS dnda, ncekiler. KONSTANTIN. - imdi anlyorum ki soframda kin yer alm, evremdekiler hep hrs ve tamah tanrsna tapyormu ve ben klcm bo bir gurura dayamaktaymm. Bakalm daha ne korkun iler gelecek bama? OLGA, usulca Anna'ya. - Burada iimiz ne? ok lakrd iimi skyor. (Derince

eilerek Irene'ye.) zninle hametli kadnm, bizim burada bulunuumuz nemli grmelerinize engel olmaktan baka bir eye yaramaz. (Giderken Leonidas'a yavaa ve cilveyle.) Nasl diyordu imparator? Bana bal olan arkamdan gelir! E, kim geliyor benim arkamdan? (Zenobia, Anna, Zoe ve nedimelerle altn kapdan kar.) XV. SAHNE Bayanlar dnda, ncekiler. KONSTANTIN, Olga'nn ardndan yryen Leonidas'a. - Leonidas! LEONIDAS. - Bir ey mi buyurdun, hametli efendim? (Gizleyemedii bir sinirlilikle gzn kapya diker.) KONSTANTIN. - Sen Bizans soylularnn protektorusun, deil mi? LEONIDAS. - yle, efendim. KONSTANTIN. - Ailenin Hellasl ve senin dorudan doruya Termopil kahraman byk Laskaris'in soyundan olduunu sylyorlar, yle mi? LEONIDAS. - Onun soyundanm, imparatorum. KONSTANTIN. - Kuatma srasnda hangi burta arptn? LEONIDAS. - Hibirinde, hametlim. GIOVANNI. - Soylu Leonidas' bir kez Hadrian burcunda grmtm. Zevk ve safayla geirilmi bir gecenin sabahnda, sultann otan gstermek iin yannda getirdii birtakm neeli bayanlar yukar karyordu. LEONIDAS, keskin bir tavrla. - Elendimse kendi paramla elendim, komutan! KONSTANTIN. - Mehmet'in nerisine ne dersin? LEONIDAS. - ok iyi bilirsin ki, efendim, kamu ileri zerine dndm aklamak ilkelerime aykrdr. Birtakm ne id belirsiz servenciler askeri ve sivil konumlara geleliden beri her kendini bilir patricius kesine ekildi. te bunun iin savamyoruz efendim, kamu ilerine bunun iin burnumuzu sokmuyoruz. GIOVANNI. - Peki, soylu Leonidas, vaktini neyle geiriyorsun? LEONIDAS. - Pek merak ettinse syleyeyim: binek at yetitiriyor ve hipodromda koular dzenliyorum. Kendi paramla! Hametlimin baka buyruklar var m? (Bo yere yant bekledikten sonra.) yleyse izin ver, ekileyim. (Kendi kendine.) Taht salonuna yle bir kalabalk toplanmaya balyor ki, Leonidas'n artk burada ii olamaz. (Altn kapdan kar.) XVI. SAHNE LEONIDAS dnda, ncekiler, MURZAFOS, bezirgn, DUKAS, KORAKS ve halk. Bezirgnlarla halk daha bundan rceki sahneler arasnda - ynetmence saptanan srayla - birer ikier taht salonuna damlam ve Cenevizlilerin saflar ardnda toplanmlardr. Halk burada eski psk urbalar giyinmi, sracal sarho tiplerle, byk kentin baldrplak takmyla temsil olunmaktadr. KONSTANTIN, Leonidas'n ardndan bakarak kendi kendine. - Evet, ite Kirke'nin (1) korkun mucizesi! Daha demin evremde insanlar vard... Byk papazlar, yksek rtbeli devlet adamlar, imparatorluumun ulular... derken byl ses duyulunca yzlerinden insanlk perdesi dverdi ve hepsi homurtulu, brtl bir hayvan srsne dnt... (Tahtna oturarak pelerinine brnr.) MURZAFOS, diz kerek. - Ey gl, yenilmez, kutsal adl imparator! KONSTANTIN. - mparatorun nnde diz kecek adam var mym daha Bizans'ta? MURZAFOS. - Biz dindar Bizans bezirgnlar taptmz imparatorumuzun bizi brakp gideceini haber aldk. Bunun zerine kendi ksa aklmzla aramzda bir toplant yaptk... KONSTANTIN. - Syle, syle! Saray dalkavuklarnn bozuk ruhlarnda oktan snp kl olan ate belki senin basit ruhunda henz yanmaktadr. Toplantda ne gibi

kararlar verdiniz? MURZAFOS. - Uurlu ayaklarna kapanarak yalvarrz; eer hani, artk gereksiz hale gelmi olan kutsal tacnn elmaslarn satmay dilersen hametlim, bizi anmsa... DUKAS, arkadan bararak. - Sinsi kpek! Kemii grnce nasl yerlere yatyor? MURZAFOS, heyecanla. - Hametli imparator, kov u uursuz adam katndan! O Dukas yok mu, Tanr ve imparator tanmaz bir demagogtur... Namuslu bezirgnn dkknn ykar ve Mehmet'i ver. KONSTANTIN. - Ne ldrc bir meraka dmm ki, btn kanm akttm yarann derinliini lmek zorundaym. Yakla bakaym, demagog! (Dukas direklerin altndan ortaya kar ve kollarn kavuturarak alayc bir glmseyile salonun ortasnda durur. Birlikte gelen klksz insanlar da ona uyarak ortaya kar, Dukas'n ardnda dururlar. teki hazr bulunanlar ekingen bir tavrla, tiksinerek arkaya ekilirler.) MURZAFOS. - mparator halkn dmanlaryla m gryor? yleyse biz gidelim buradan! KRATES. - Buras l evi gibi bir yer, giren kan belirsiz. (Herkes ekilir. Saray korumanlar da birer birer uzaklarlar. Salonda yalnzca imparatorla kars, Giovanni ve Cenevizliler, Dukas, Koraks ve halk kalmtr.) XVII. SAHNE KONSTANTIN, IRENE, GIOVANNI, DUKAS, KORAKS, Cenevizli cretli askerler, halk. DUKAS. - mparator Konstantin, dostlarn rendin mi imdi? Zevk, safa, soygunculuk a geti artk, aylak, yiyici dalkavuklar ekilip gidiyor ve yalnz kalan tahtnn karsna halk ad verilen dev dikiliyor... (Tahtn nne gelir.) mparator, karndaki erkee iyi bak, o daha senin tahtnn nnde diz kmemi, tacnn parlts onun gzn kamatrmamtr. KONSTANTIN. - Mehmet'i kurtarc olarak beklemeyi reten sen misin? DUKAS. - Bizans'ta yz bin erkek oturuyor ve bu yz bin kiinin hepsi silahlarn yere gmm, Mehmet'in suru nasl deleceini kinci bir sevinle bekliyor. Evet, bu ii yapan benim! KONSTANTIN. - Yurduna kar nedir bu dmanln, Dukas? DUKAS. - Neden yurdum oluyormu benim Bizans? Benim iin tahsildarla cellat besledii iin mi? yle i yok, imparator! Halk ocuu ilkin insan olmak istiyor, ancak ondan sonra yurtta. zgr Roma ve Atina halklarnn yurtlar vard. Biz zgr deiliz, yleyse yurdumuz da yoktur. KONSTANTIN. - Yrein de dilin gibi glyse, o zaman aradm adam sensin, Dukas! DUKAS. - mparatorun gc zgr halkn sevgisidir, efendim. KONSTANTIN. - Peki, zgrln verecek olursam halkmn sevgisi bana hangi kprden geecek? DUKAS. - Bu kpr halkn kendi gnlyle ardna dt, hametli imparatorun gvenini kazanm bir er olabilir. KONSTANTIN. - yi ama, er dediin kimdir? DUKAS. - Gveni zorlamak olmaz... Ara, bul efendim, karna bak... D grne gre deil, szn saknmayan cesurlua bakarak se bakann... (Daha yavaa.) Hem efendim, imparatora kar ulusun haklarn savunmaktan ekinmeyen kii iin ulusa kar imparatorun hakkn savunmann ne kadar kolay olacan da unutma. KONSTANTIN. - Peki, Dukas, sen bana lmde dirimde imparatoruyla bir olacak yalnzca on bin Bizansl er bul, tahtmn yannda en ba yer senindir ve dln kendin seebilirsin. DUKAS. - dln gerekmez bana, imparatorum! Kendime bir ey istemem, hepsi ulusun olsun! Ve imdi izninle hametlim, kiiliinde egemenliini halkn isteiyle yrten hkmdar, zgr ulusun karde yurttalar arasnda en bata gelen bireyini selamlyorum! Artk imdi dmann kuatmasna kar glebilirsin, nk

halk sevgisinin evreledii taht sarslmaz. u anda Mehmet'in gc artk hi olmutur, nk benim szm zerine ulus silahn kavramtr; silhl ulusaysa kar durulmaz. KONSTANTIN. - Fakat halk savaa ne trl srmeyi dnyorsun? DUKAS, bir sylevci tavr taknarak. - Uyan uykularndan, anl Bizans! Atalarnn kutsal yurduna dinsizin nasl di bilediini grmyor musun? Kutsal kaplarnn nnde zorbaln nasl tepindiini duymuyor musun? Miskinliin sinsi kelepesini krp atmazsan yazk senin zgr erkeklerine, temiz analarna, krpe ocuklarna... yz kez yazk! (Sesini deitirerek.) Gidiyorum, i saati ald! u anda Bizans tarihinde yeni bir a balyor. (Arkadakilere.) Foruma, arkadalar, foruma! Orada "yaasn Konstantin!" diye baracaksnz arkadalar. (Kalabalk, uultu iinde dar saldrr.) XVIII. SAHNE KONSTANTIN, IRENE, GIOVANNI, KORAKS, cretli Ceneviz askerleri. KORAKS, kambur bir adamdr. Gidenlerin ardndan alayc bir glle bakar. - Yaban horozunun gz kzm, artk ne grr, ne iitir. GIOVANNI. - Ya sen kimin nesisin? KORAKS. - Tanyamadn m? aarm, nk beni herkes tanr. Ben halk yazar Koraks'm, demagogun ahbab. ok kez yapt gibi, imdi de unuttu beni -biraz bencil ocuktur Dukas, Tanr esenlik versin-; oysa btn bykln bana borludur. Neyse, yle eylere pek aldr etmem ve imparatorun davasna kalemimle hizmet ederim... Zaten Mehmet'e yazacam bir yerginin tasars da kafamn iinde dnp duruyor... nk Dukas gibi laf ebeleri Sultann Bizans'taki saygnln hibir zaman sarsamazlar, bunu olsa olsa kalem gc baarabilir. Ben Mehmet'in o nl Osmanoullar soyundan olmadn kantlayacam, nk o, kocasn aldatan bir anann deveciden olma ocuudur... Sonra sultan zerine bir yk de biliyorum. Gelibolu'da bandan gemi bir ykck... Bunu yazdm m, btn Bizans glmekten krlacak... herkes bilir, kendisine glnenin elinden bir ey gelmez... (Sahne arkasnda fkeli barmalar: ''Kahrolsun Dukas! Kahrolsun Konstantin! Yaasn Mehmet!'') XIX. SAHNE ncekiler, DUKAS, halk. DUKAS, yrtk urbasyla, amurlara bulanm, gz imi bir durumda ieri kaar; dk klkl birka kii kapya kadar ardndan kovalar. - yilik bilmez kpekler, bunun cezasn ekersiniz siz! (mparatora.) Efendim, szm dinlemek istemediler alaklar! Benim szm! Yuha ektiler, alaya aldlar, krsden aa ittiler! Beni! Dvdler! Beni! Efendim, benim cm al onlardan. Bu bana kar da, kendine kar da bir bortur, efendim. nk ben onlara senin adna sz syledim ve onlar benim kiiliimde tanrsal hkmdar aaladlar! (Giovanni'ye.) abuk olun askerler, sarayn nne kn ve azllarn evresini sarn! Ben tanyorum hkmdar aalayanlar, saklandklar yerlere sizi gtrrm! Saylarnn okluundan hi korkmayn sakn, yiit bir Latin yz Bizansl madrabaz karr... mparatorun gcn onlara tantmak iin bir frsattr bu, yoksa bu baldrplak rezaletinin kokusu gklere kacak! KONSTANTIN, kendi kendine. - mparator atalarm Bizans' kpek gibi krbaca altrmlard; imdi aslanm arsam da bouna, ininden kpek havlamas geliyor! (Sesini ykselterek, derin bir tiksintiyle.) Yetiir! GIOVANNI, Konstantin'i anlayarak Dukas'n omuzuna vurur. - Defol buradan! KORAKS, yavaa Dukas'a.- Bana bak, svalm! Konstantin'in alnnda frtna bulutlar toplanyor ve bugn henz imparatordur.

DUKAS - Halk arasndaki saygnlm bunun iin mi tehlikeye koydum? Neyse, Paleolog'un krann anlam oldum! (Kapdan dnerek.) Benim iimi bitirdiini mi sanyorsun, Konstantin? Hayr. Daha greceiz! (Halka.) Arkadalar, foruma. Yaasn byk Mehmet! diye baracaksnz. (Dukas, Koraks ve halk uultu iinde uzaklarlar. Cenevizliler mzraklarn indirerek ar ar saray avlusunu halktan temizlemek istiyorlarm gibi, arkalarndan karlar.) XX. SAHNE KONSTANTIN, IRENE, GIOVANNI. Gnbatm vakti yaklar, Konstantin'le Irene tahtlarnda dimdik oturmaktadrlar; Giovanni kocaman baltasna dayanm arkada durur. KONSTANTIN, bir aradan sonra usulca, kmldanmakszn. - lrsem mezar tama u szler yazlsn: ''Bizans'n son imparatoru burada yatyor. Kr olduu srece yaad. Bir gn gzleri alnca duyduu tiksinti onu ldrd.'' GIOVANNI, ar ar ilerleyerek, iten gelen bir sesle. - mparatorum! KONSTANTIN. - Kim o bana imparatorum diyen akac herif? Bamda mantardan bir ta tayordum ve gler yzl apknlar karmda eilip bkldke hepsini ciddiye alyordum. Bizans imparatoru olduumu sylyorlard.. Bizans nedir? inde vaktiyle kartallarn barnd koca bir ta yn gryorum ben. Kartallar oktan gp gitmiler ve yuvalarnda imdi agzl, doymak bilmez bir sere srs yem kavgas yapyor... GIOVANNI. - Sultann elileri bekliyor! KONSTANTIN. - Sultan da akac bir arkada. Kenti glleyle dvdryor ve Bizans, bu tekmelenen baharat uval, onun zerine bulant verici bir gnlk kokusu salyor. GIOVANNI. - Efendim, lm veya dirim arasnda karar vermen gerek! KONSTANTIN. - Ama hangi dirim ve hangi lm arasnda? Termopil kahraman iin kolayd. Onu aslanlar paralamt, beni sanlar kemiriyor... (Perdenin gerisinden bir an sesi gelir ve sahnenin sonuna kadar srer.) KONSTANTIN, an sesine kulak vererek. - Akam an alyor ve ite, imparatorluk elma aacmn btn yemileri tek avucuma syor. (Irene'nin elini tutarak, heyecanla.) Fakat sen bana bal kaldn, Irene! IRENE, durup dururken kalkar, tacn bandan alarak tahtn zerine koyar, sonra yavaa iner ve dnp tac gstererek. - Onu sen vermitin, yine sana veriyorum! KONSTANTIN, hibir fke ve aknlk gstermeden. - Sen de mi gidiyorsun, Irene? IRENE. - Ta gcn belirtisidir. G olmazsa o bir oyuncaktr. Byle hiten bir ss Irene'nin alnn skmasn. KONSTANTIN. - Kadnn bandaki ta ballnn dldr. IRENE - Ben sana e olurken Trabzon imparatorunun kzydm. Bana erkek, yalnzca erkek gerekseydi, klelerim arasnda da bulunurdu. Fakat bana ancak bir imparator yakrd. Hkmdarln alkml kprsnden, gnein kavurucu, rzgrn daha sert olduu gklere yakn kprden. Ben karlk iin deil, imparatorielik iin domutum! Ykseklerde ban m dnd, Phaeton? (1) Uurlar olsun sana, ben umay srdreceim. Bizans gklerinden ateli bir frtna geiyor ve hava yolum beni o yne gtryor. Onun ahane grleyiini imdiden iitiyorum, kzgn soluyuunu duyuyorum, imdiden sarho gibiyim... leri, ykseklere! Ya onun alevli kucanda yok olurum, yahut lmezlie kavuurum. (Altn kapdan kar.) XXI. SAHNE KONSTANTIN, GIOVANNI. Konstantin tahtnda kmldamakszn oturur. Gne oktan batmtr. an sesi hl duyulmaktadr. ok uzaktan baka bir an, derken daha yakndan nc bir an almaya balar. Havay dolduran ackl ve trenli uultularyla Bizans'n btn

anlar birbiri ardndan alnr. KONSTANTIN. - Duyuyor musun, Giovanni, duyuyor musun? GIOVANNI. - anlar hoakal diyor. Bugn Bizans'ta son olarak alyorlar. KONSTANTIN. - Hristiyanlk hoakal diyor... Yzyllar boyunca, belki de alarn sonuna kadar Boazii an sesi duymayacak... Ne korkun bir yaknma, ne ac bir zn ykseliyor gklere... (Eliyle yzn rter.) (anlar birbiri ardndan susarlar. Sonunda ancak birinin sesi duyulur, derken o da susar.) KONSTANTIN. - Tanrsal k ekildi. Tanr artk Bizans'ta deil. Bu ilenli kenti niin brakp gitmiyorsun, Giovanni? GIOVANNI. - Ben senin cretli kulunum, efendim. lmde de, dirimde de seninle birlikteyim. KONSTANTIN. - ldrmsn sen. Ben seni parayla aldm hizmetime; peki, ya benimle lrsen eline ne geecek? GIOVANNI. - Kusura bakma, efendim, ama bu bir Bizansl sorusudur. Baladm ii sonuna erdirmem gerek. Askerlik onurum byle buyurur. Beni asker yapan tulgamdaki ty deil, yreimdir ve seni imparator yapan da tacn deil, yreindir... yrein varsa! KONSTANTIN, ayaa kalkar, yksek sesle ve grkemli bir tavrla - Teekkr ederim, valye, szlerin houma gitti. Evet, beni imparator yapan yreimdir. Yreimin iini yokladm ve orada Bizans'n kirlerini ykamaya ve bir ulusun adn kurtarmaya yetecek kadar kan buldum. Bana salmda imparatorluk nasip deilmi, varsn lm beni imparatorlua ykseltsin. XXII. SAHNE ncekiler, AHMET, HALL ve ellerinde mealelerle FOLKO ile NERIO. HALL, arkadan girer, glmseyerek evresine baknr. - E, saygdeer Konstantin, dnp tandn m? AHMET. - Hristiyan Konstantin, dostlarn nereye gittiler? GIOVANNI, zntl bir durgunlukla. - Eliler, hametli imparatorun buyruunu dinleyin. KONSTANTIN. - Biz, Tanr'nn izniyle Bizans'n son imparatoru Konstantin, dnyaya bildiririz ki, ulusumuzu mahkemeye ektik ve adalet adna Bizans' cellat satryla lme yargladk. Edirneli Mehmet celladmz olsun! AHMET. - Korkudan akln oynatm! KONSTANTIN. - Bu ocuun ban vurdurtursun, Giovanni. HALL, korku iinde. - Efendim! KONSTANTIN, srdrerek. - Kanl ba ona teslim eder (Halil'i gsterir) ve onu kent kapsndan krbala kovalatrsn. (Halil'e.) Sen de Mehmet'e syle: asi bir dinsiz olduuna bakmadan bir kralm gibi eli yollamakla yapt utanmazca aalamaya imparator Konstantin ite byle yant verir. HALL. - Ey miskin glge -imparator! Bunu yapacak olursan, bunun yzde birini yapmaya kalkrsan, bilmi ol ki, bir saat sonra Bizans alevler iinde kalacak ve her evi, yenierilerin insan eti satacaklar bir kasap dkkn olacaktr! KONSTANTIN, hep sakin olarak. - Gtrn onlar! HALL. - Efendim, yce imparator! Yrein kan istiyorsa benim bam vurdurt, fakat gen Ahmet'i bala! stersen ben sana, celladnn dnde bile gremeyecei eziyetleri kendim reteyim, onlar bir bir benim yal organlarmda deneyebilirsin; tek bu gen Ahmet'i bala! (Diz kmek ister.) AHMET, fkeyle onu tutarak bir ekite ayaa kaldrr. - Ne o, koca bunak? Peygamberin savas kfir nnde dize mi gelir? HALL - Eyvah bana, eyvahlar olsun Bizans'a! Mehmet korkun bir alacak, peygamberin adna ant imiti! AHMET, glmseyerek. - yi ya, daha anlayamadn m, onun istedii de bu ite!

(Konstantin'e.) Ben anlyorum seni ve parlayp geen yaamm gl elinde meale yapacak olan Tanr'ya krediyorum. Bizans batakl btn srngenleriyle, btn zehirli iekleriyle yansn kl olsun!.. Alaca renkli ylan srs halinde daha imdiden adrlarmza doru sokulan Bizans hainliklerinden, Bizans ehvetinden Osmanl ulusunu bylece korumu oluruz... Ben, dudaklarmda Tanr'nn adyla leceim. Fakat, Konstantin, nce seni selamlarm; dncen imparatora yakr bir dnce. (Giovanni ile Cenevizliler Ahmet'i gtrrler.) HALL, arkalarndan gider, yasl bir sesle. - Peygamberin parlak klc krlyor. Yiitlerin en taze, gzel iei soluyor! (kar.) XXIII. SAHNE KONSTANTIN, HERMA. KONSTANTIN. - lmle byle tefecilik yapyorum ite: ona bir can veriyorum ve faiz olarak yz bin can dettiriyorum ona. HERMA, beyaz kadn urbasyla arkadan soldan girer. Elinde, yanan bir kandil tutmaktadr. Konstantin'i grnce kandili tahtn merdivenine koyar, sonra sokulganlkla imparatorun dizine sarlr. - Katna brakmadlar, efendim, brakmadlar. Ama imdi beni yanndan kovacak hi kimse yok burada... KONSTANTIN. - yle, ocuum, imdi taht salonunda lm oturuyor ve artk saray kaplar sevgiye de aktr. HERMA. - Senin sonun ne olacak, imparatorum? KONSTANTIN. - mparator sonu, Herma, nk kendi yargm kendim vereceim. HERMA. - lecek miyiz? KONSTANTIN. - Trpanl melek sana da kyarsa, gzel Herma, yazk olur. Ko Bukeleon Krfezi'ne, Ceneviz kalyonlar orada bekliyor. u yz gsterecek olursan amiral seni yanna alr. HERMA. - Hayr, hayr efendim! Senden uzak yaam yoktur bana! Yalvarrm, efendim, brak kalaym yannda! Bunca kiinin ld yerde bir l fazla olmu, ne kar... Sana yk olmayacam, greceksin... Gz krasndan uyumu bir kelebek nasl sessiz lrse, ben de yle leceim... Yanndan kovacak olursan ben nasl olsa lrm. (Arbal bir kesinlikle.) lrm, biliyorum. (yice atelenerek.) Ant ierim ki lrm! KONSTANTIN, Herma'nn ban okayarak. - Seni de gtrrm, solgun iek, seni de gtrrm, sana gre de deil bu yaam! (Irene'nin tacn eline alr.) Kadn banda ta gcn belirtisi deil, balln dldr. Bugn henz elimizdeki, ykselten ve alaltan imparator gcne dayanarak devletin iinde yaayan son Hellasl kadn kendime imparatorie yapyorum. (Tac Herma'nn bana koyar.) Tahttaki yerine ge ve ancak dakikalarca srecek olan zntl saltanatnn safasn sr. HERMA. - Yeni ta giydirilen imparatorienin dilei yerine getirilir. Efendim, hanerini bana armaan eyle! KONSTANTIN. - ne senin neyine, altn kelebek? HERMA - Pagann kirli eli imparatorienin vcuduna demesin. Yunan kadnnn kocasnn ls zerinde nasl can verdiini eski Hellas sylencelerinden rendim. KONSTANTIN, hanerini perek Herma'ya verir. - te yzgrmln! XXIV. SAHNE ncekiler, GIOVANNI, mealeli Ceneviz askerleri. GIOVANNI, koarak gelir, durur. - Irene'nin aa grd taca yeni sahip mi kt? Ey tacn canyla deyecek olan gen imparatorie, tahtnda selamlarm seni! (Baltasn kaldrarak cretlilere doru dner.)

CRETLLER, kllaryla kalkanlarna vurarak. - Selam imparatorie! KONSTANTIN, Giovanni'ye. - O i oldu mu? GIOVANNI. - Buyurduun gibi. Romanos Kaps'nn yannda oldu, askerlerimden baka kimse grmedi. Lla Halil, sahibi iin yas tutan kpek gibi uluyarak imdi, Mehmet'in otana doru gidiyor ve gen efendisinin kanl ban iki eliyle tutmu gtryor. (Kulak verir.) Duyuyor musun? (Uzaklardan top gmbrts ve bouk bir uultu duyulur.) Haber imdi yaylyor! Mehmet acsndan imdi haykracak! Kapya koalm, efendim, iki yz bin kkremi aslan zerimize saldrmaya hazrlanyor! KONSTANTIN. - Haydi, imparatoriem, dn halk bizi yasl nikaha aryor. (Ayaa kalkarak Herma ile birlikte tahttan iner.) Durumuna imrenilecek bir imparator deil miyim? lnceye kadar bana bal kalacak bir eim ve bir arkadam var... Son saatinde bu kadarla vnebilecek ka hkmdar gelip gemitir? HERMA. - Ya ben, ben kskanlacak bir imparatorie deil miyim? Bir dnya kadnnn eriebilecei en yksek noktaya eritim. Bir kez sevdim ve iimde sevgiyle leceim. (Kapnn nnde Ceneviz borular alar.) KONSTANTIN. - itiyor musunuz? O aryor! Eli trpanl iskelet deil bu aran, bu Tanatos'tur, (1) mermer yzl delikanl... Kanatl at zerinde yaklayor ve bana lm deil, lmszlk getiriyor... Ho geldin ey br dnyann habercisi! Eski kahramanlarn cokun sarholuuyla selamlarm seni! Ve bana zgr bir lm verdiin iin, ey erkekler tanrs, krederim sana! Bu ahane dakika iin dnyaya geldiime seviniyorum! Sarl bana, imparatoriem, Tanrya emanet ol, sadk yoldam! (Giovanni'nin elini skar, sonra klcn eker.) leri, erler! Son Bizans imparatoru iin kahramanlar trbesine klcmzla yol aacaz. (Boru sesleri. Giovanni nde gider, Konstantin, sol kolunu Herma'ya dolam olarak, ardndan yrr. Askerler hrn bir sabrszlkla arkalarndan ilerler.) (Perde kapanr.)

NC PERDE

Birinci ve ikinci perdelerdeki taht salonu. Vakit gece. Perdenin balangcnda gkyznde ilerleyen aartl bulutlar perdenin sonuna doru kzl ate rengine dnerler. Uzaktan sk sk top sesleri duyulur. I. SAHNE IRENE, ZENOBIA, SPIRIDION, LASKARIS, iki odalk. Perde ald zaman Irene tahtnda oturmu, nnde duran kk bir altn masann stnde mektup yazmaktadr. Odalklardan biri kollu bir amdanla ona k tutar, teki elinde tavus ty yelpazeyle tahtn basamanda uyuklar. Zenobia, Laskaris'le imparatorienin yzne dikkat etmektedir. Spiridion arkada durur ve pencereden kenti seyreder. Nedim ve nedimeler, bouk sesle aralarnda konuurlar. LASKARIS, imparatorieyi gstererek Zenobia'ya. - Sultana m yazyor? ZENOBIA. - yle sanyorum... IRENE, yaz arasnda. - Zenobia! ZENOBIA. - Buyur, kutsal augusta! IRENE. - Gkgrlts m bu, yoksa top sesi mi? ZENOBIA. - Top sesi, byk imparatoriem. Yarm saatten beri Mehmet'in

toplarndan gkyz aarmtr ve yer sarslmaktadr. SPIRIDION, Zenobia'ya yaklar. - Bizans stnde acayip, korkun biimli bulutlar yzyor. Kara direklerin arasndan, bilinmeyen bir lkenin kaplar alm gibi, uzak bir kzllk parlyor... LASKARIS. - Mehmet korkun bir fkeyle saldryor. ZENOBIA. - mparator demin surlara kotu. Ya Trk elileri nereye gittiler? SPIRIDION. - Anlalan ordugha dndler. nat Konstantin'le anlaamam olacaklar. LASKARIS. - Byle daha iyi bence. mparatorun yzne pek bakamayacaktm zaten. SPIRIDION. - Ne imparatoru? Artk, yalnzca Konstantin! LASKARIS. - yle, yle. Fakat ne bileyim, ite yine de yzne istekle bakamam! II. SAHNE ncekiler, PATRK, DEMETER, birka papaz. PATRK, tekilerle koarak, heyecan iinde arkadan soldan girer. Papazlara. imdi i saati geldi ite! (Papazlardan birine kocaman bir anahtar uzatr.) Ksilokerkos kapsnn anahtar bu... Manastra ko ve kullanlmayan kapnn iki kanadn da a... Yenieriler darda iaret bekliyor... ko, durma. ini tam yaparsan bu dnyada da, br dnyada da byk dle konarsn. (Papazlar, anahtar alarak hemen arkadan sadan karlar.) PATRK, Demeter'e. - Demeter, bunu senin iin yaptm asla unutma! (Demeter'le birlikte arkadan sadan ar ar karlar.) III. SAHNE Patrik, Demeter ve papazlar dnda, ncekiler. LASKARIS, Spiridion'a. - Duydun mu? Grdn m? SPIRIDION. - Bizden nce davrandlar! LASKARIS. - Biz Konstantin'i nasl yakalayacamz dnp tanrken papaz takm pervaszca davranarak dinsizi ieri sokuyor ve Mehmet'in krann kendine mal ediyor... ZENOBIA. - Papazlar aldatlm madrabazlardr. Bugn Mehmet'e Irene'den baka kimsenin sz gemez. LASKARIS. - Balangtan beri sarslmaz bir tapnla imparatorieye bal olduum iin ne mutlu bana! SPIRIDION. - Belki daha bir ey yapabiliriz! Sava kzgnlyla biri ona sokulsa da ban saplayverse... Mehmet bunu iyi karlar, kesinlikle ok iyi karlar. LASKARIS. - Ah yannda o ilenli Cenevizliler olmasa! Karanlk bir sokakta tek bana raslayabilsem, hani yle, arkadan... biliyorsun ya... (Bak saplar gibi yapar.) ZENOBIA. - Trkler Ksilokerkos kapsndan girince imparator herhalde saraya kaacaktr... Hi olmazsa o vakit, biri iini bitiriverse... LASKARIS, gayrete gelerek. - Dur bakaym, denizcilerim arasnda adamlar bulurum... hele saray kapsna bir pusuya yatraym onlar... gz pek apknlardr, kutsal imparator yalnz gelecek olursa... bu ii becerirler... (Arkadan sadan gider.) SPIRIDION, ardndan seslenir. - Bir ey szvermek gerek onlara! oka bir ey! IV. SAHNE ncekiler, LIZANDER. LIZANDER, arkadan soldan girer. Zenobia'ya. - Soylu kadnm, yalvarrm,

edebiyatn onuru adna ayaklarna kapanrm, enliin u Krates'in syleviyle almasna izin verme ve kerem et, benim bu amala yazdm a sylevini bir yol dinle... (Zenobia, Lizander'in szlerini duymaz bile. Irene'nin mektubu tamamladn anlaynca abucak yanna yaklar.) IRENE. - Bunu kendisine Laskaris'in gtrmesini istiyorum! (Mektubu Zenobia'ya verir.) ZENOBIA, Spiridion'a. - Bu mektubu Sultan Mehmet'e Laskaris gtrp kapda verecektir. SPIRIDION. - Ba stne. Hemen gidip soylu beyi bulaym! (Arkadan saa doru koar.) IRENE, tahttan inmitir. - Gelin, ssleyin beni! Kzgn yeni gne grleyerek yaklayor. Bugn btn kozalar kelebee dnecek. Hibir zaman gzel deildiysem bile bugn gzel olacam! (Zenobia ve iki odalkla birlikte altn kapdan kar.) (Sahnede loluk. Top sesleri susmutur.) V. SAHNE OLGA, sonra LEONIDAS. OLGA, altn kapdan girer, yavaa arkaya doru seslenir. - Leonidas! LEONIDAS, arkasndan gelir. - Buyruk ver kuluna, soylu porfirogeneta. Ik getireyim mi? OLGA. - Alaca karanlktan holanrm... imdi yzmn nasl alevlendiini grmyorsun ama sesimi duyuyorsun. LEONIDAS. - En hametli mzii gzel ayaklarna eilirken duyarm, soylu kadnm. OLGA. - Soyluluun nnde o kadar eilirsen sonra kadn gremezsin. LEONIDAS. - Dudaklarm urbann eteklerine tapnarak dokunabilmek zlemiyle yanyor. OLGA. - Ondan dudaklarm bir ey kazanmaz ki, yalnzca eteimi kskanr. LEONIDAS, kucaklar. - Demek dudaklarn, yle mi? OLGA, yapmack bir fkeyle. - ekil, saygsz! Banla oynuyorsun! LEONIDAS - Bir pcn iin lmek... bundan gzel lm m olur? (Zorla per.) OLGA, glerek. - Ne oldu sana, souk Leonidas? Bakyorum, sen o barbar Mehmet'ten daha sabrsz bir kuatcsn! LEONIDAS. - Cansz bir kent yerine senin parltl gzelliin iin savasa, Mehmet de sabrszlktan lgna dner. OLGA. - Her eyi ate ve alev saran bir yerde ne diye ben de yanmayaym? Her eyin yok olduu yerde ne diye ahlak da ortadan kalkmasn? (Kollarn Leonidas'n boynuna dolar.) Seni oktandr seviyorum, Leonidas! (Uzun bir pme.) VI. SAHNE ncekiler, SPIRIDION, sonra ellerinde mumlarla saray korumanlar. SPIRIDION, arkadan girer. Kucaklaan ift gzne iliir. - Bak hele! Dnya yerinden oynuyor, Bizans'ta ise hl pyorlar! (Saray korumanlar girer, salondaki mumlar yakp karlar.) SPIRIDION, byk bir korku iinde Olga'ya yaklar. - Ah, soylu Byk Prenses hazretleriymi! Ben dilsiz ve sarm! LEONIDAS. - nanyorum. Zaten inanmasam seni o duruma getirirdim. SPIRIDION. - Balayn, Hametli mparatorie Hazretlerinin buyruklaryla buraya gelmeye cesaret ettim... Hametli bu mektubu Sultann katna efendimizin gtrmesini buyurdular... LEONIDAS. - Augusta'nn elisi olmakla sevin ve gurur duyarm. (Olga'nn nnde eilir. Arkadan soldan kar.)

(Olga kemerlerin altnda durur, Leonidas'n ardndan bakar, sonra salona dner.) VII. SAHNE OLGA, SPIRIDION, ANNA, ZOE, KRATES. Sonra arka arkaya PATRK'le DEMETER, THOMAS, byk beyler ve nedimeler. Bunlar, arkadan soldan giren Krates'ten baka, hep altn kapdan girerler. Birka top sesi ve savalarn amatas duyulur. Fakat amata ok gemeden kesilir. ANNA. - Bu vahi bouma hi mi bitip tkenmeyecek? ZOE. - Tanrm, ben korkuyorum. KRATES, byk bir telala gelir. - Kutsal sarayda kanl katiller dolayor! BRKA K BRDEN, korku iinde. - Ne var? Dman burada m yoksa? KRATES. - Yok, yok. Kemerler altnda iki serseri bakla zerime saldrd... bereket kaabildim... Lizander'in parayla tuttuu adamlar onlar! PATRK. - Saldr srd srece kimse saraydan kmasn. evketli sultan bize sz verdi: ondan yana olan sarayda gvende olacaktr. ANNA. - evketli Mehmet ne kadar nazik davranyor! VIII. SAHNE ncekiler, NOTARAS. NOTARAS, arkadan girer. - Paganlar... ey, ne diyordum... yce Mehmet'in yiit askerleri kente girmi bulunuyorlar! (Byk bir kmldanma.) Biri onlara Ksilokerkos Kaps'n am ve imdi arkadan durdurulamaz bir iddetle Cenevizlilere saldrarak ieri akyorlar. (Glerek.) Giovanni Ksilokerkos'a doru bouna kotu, ne yapsa bu delii tkayamaz ve u anda Trk seli hzla kente yaylmaktadr... Bunun byle olacan ben nceden sylemitim, fakat dinleyen olmad! Benim iin bu bir zr dilemedir! Parlak bir zr dileme! IX. SAHNE ncekiler, LASKARIS. LASKARIS, arkadan koarak gelir. - Trk kente girdi! Kapy ona papazlar am ve yenieriler btn papazlar kltan geirmiler! PATRK. - Ne sylyorsun? Bu yle yasa d bir davrantr ki, bunun iin evketli sultana ikyette bulunacam. SPIRIDION. - O inat dayan yenierileri kudurtmu ve ilk kzgnlklar arasnda dostu dmandan ayramamlar olacak. Bunda alacak bir ey yok. THOMAS. - Fakat Sayn Konstantin ne oldu acaba? X. SAHNE ncekiler, LIZANDER. LIZANDER, arkadan hzla girer. - Trk kente girmi, imparator vurularak lm! BRKA K BRDEN. - lm m? LIZANDER. - Aziz Romanos Kaps'nn yannda, bin Trke kar koyarak ve yz yerinden kanl yaralar alarak lm... THOMAS. - Hakkmzda hangisinin hayrl olduunu en iyi Tanr bilir, aln yazsna kar koymak istemek aklszlktr. PATRK, Demeter'e. - Konstantin'in gnei kanlar iinde batarken senin parlak yldzn onurla ykseliyor. Ey en akll, en kutsal Demeter, Tanr'nn izniyle ve Sultan Mehmet'in dileiyle kiiliinde Bizans despotasn selamlarm! (Elinden tutarak tahta gtrr.)

THOMAS. - Gl Demeter, ilgini ynelt de bir bak bizlere! NOTARAS. - Ey uluslar mutlu klan yenilmez efendimiz, byklk ve iyiliine snrz! SPIRIDION. - Sana tapmamza izin ver, tanrsal Demeter! (Diz ker.) DEMETER. - Btn gcm kilisenin ve kutsal sultann hizmetine kullanacama bu hayrl saatte ant ierim. (Tahta oturur.) Btn Katolikleri yakacam ve Konstantin'in btn dostlarnn gzlerine mil ektireceim. XI. SAHNE ncekiler, IRENE, ZENOBIA, nedimler. Irene sana elmasl bir aya takmtr. Nedimeler mandolin ve harpalar getirirler. IRENE, heyecanl bir sevinle. - Gveyi bayram maryla selamlayacaz. nk bugn Bizans, Mehmet'in gerdek gecesini kutlamaktadr... Gelinin sevin ln duymuyor musunuz? Bu esiz, tatl heyecan bana btn ektiklerimi unutturarak yaral gururumu okuyor... imdi ben yine Irene'yim ve yalan sylemek zorunda deilim. Fakat sultan nerede kald, niin gecikiyor? Koun karlayn. Benim adma selamlayn onu; beklediimi, Irene'nin kendisini beklediini syleyin. LASKARIS - Hametli imparatorie izin verirlerse habercileri ben olurum. (Arkadan kar.) XII. SAHNE Laskaris dnda, ncekiler. DEMETER. - Diz k, gururlu Irene ve efendinin, stnn nnde boyun e! IRENE, ona arkasn dner. - Irene'ye mi buyruk vermek istiyorsun sen, kle! DEMETER. - Tutun u saygsz. Hkmdar aalyor. Gzlerini oydurun, gzlerini! IRENE. - Mehmet geliyor, sana krba getiriyor, deli! ZENOBIA. - Sana krba ve ellerinde oyuncak olduun madrabazlara da satr. (Hepsi Demeter'in yanndan ekilirler.) DEMETER. - ldrmyor musunuz onu? Kr etmiyor musunuz? yleyse ne diye hkmdarm ben? (Tahttan uzaklar.) PATRK, usulca Irene'ye. - Kusura bakma, hametli augusta, biliyorsun ki, hastadr. XIII. SAHNE ncekiler, KORAKS, halk. LIZANDER, kemerin altnda. - Halk saray yama ediyor. SPIRIDION, arkaya koar. - Korumanlar! Nerede bu saray korumanlar? NOTARAS. - Btn kaplarn kilitlenmesi gerek. KORAKS, yannda birok dk klkl, birtakm yama eyas yklenmi adam vardr. - Trk kente girdi. Bizans yanyor. mparatorun altnlarn kurtaralm. THOMAS. - ekilin, ekilin, sefil baldr plaklar. Efendilerinin katnda olduunu grmyor musun? KORAKS. - Sen istediin kadar eneni yor, arkada. Kentte ne imparator var, ne bey. imdi kt yeniden kartrlyor ve bu kez Mehmet datacak; belki de ben papaz ekerim, sen kelolan. (Thomas'n omzuna vurur.) HALK ARASINDAN BR KADIN. - Sultan bize sz verdi, bundan byle bizler hanm olacaz, siz de bizim hizmetimiz olacaksnz, ya! XIV. SAHNE

ncekiler, bir klhanbeyi. KLHANBEY, urbasnn stnde lal bir pelerin, elinde arap matarasyla girer. Sahipsiz bir imparator hrkas buldum! HALK, sevin lklaryla. - Tahta k! Ge otur tahta! KLHANBEY, tahta geer oturur. - bu fermanmzla sevgili Mehmet'in salna bir soluk ekmemiz gerektiinden, kelle uurulma cezasna arptrlmamak iin buyruun yerine getirildii... (er.) HALK. - Yaasn sevgili Mehmet! SPIRIDION. - Korumanlar! Korumanlar! NOTARAS. - Bu kirli selin nne kim durur? KORAKS. - Sen istediin kadar t, arkada, saray korumanlar hazinenin kapsn zorluyorlar imdi! IRENE. - Mehmet! Mehmet daha gelmiyor mu? XV. SAHNE

ncekiler, LASKARIS. Laskaris, yz solmu, aln kan iinde, arkadan girer. BRKA K. - Laskaris! Laskaris geldi! LASKARIS. - Hekim arn! abuk! O korkun itiip kakmada yaralandm... Halk d mahallelerden byk kiliseye doru akyor ve nne geleni iniyor... ZENOBIA. - Mehmet'le konutun mu? LASKARIS. - Yangnla, depremle kim konuur? Yalnzca kaanlarn lgnca korkularndan d mahallelerde tyler rpertici iler olduunu anladm. Bu akllarn oynatm insanlarn soluk solua anlattklarna gre sultann nnde bin tane zenci cellat kouyor ve nne ne gelirse silip spryormu... Halk Mehmet'i alklyor, yleyken yine de yn halinde doruyorlar onlar... KORAKS. - Halk m ldryorlar? Halk m? LASKARIS. - Kadn veya ocuk olduuna da bakmyorlar! HALK, tahttan uzaklaarak. - Yok olduk! Kaalm! Yok buras daha tehlikesiz, burda kalalm. XVI. SAHNE ncekiler, Bezirgn. BEZRGN, arkadan koarak girer. - Cenevizliler geliyor! BRKA K BRDEN, korku iinde. - Giovanni mi geliyor? BEZRGN. - Savatan umutlar kesildi, perian bir durumda bu yana ekiliyorlar... Her sokan banda duruyor ve pelerini brakmayan dinsizi kanl saldrlarla geri atmaya abalyorlar! PATRK. - Latin eytanlar saray ele geirecek olurlarsa sultann fkesini zerimize evirirler! NOTARAS. - eri sokmamal onlar! Btn kaplarn kilitlenmesini sylememi miydim? MURZAFOS. - iten geti! te geliyorlar! XVII. SAHNE ncekiler, FOLKO, NERIO, sonra GIOVANNI ve askerler. Giovanni ar yaraldr, acele uydurulmu bir sedye stnde drt askeri tarafndan getirilir. Cenevizlilerin klklarnda kanl arpmalarn izleri grlr. ok bitkin ve fkeden gzleri dnm bir durumda gelirler. lerinden

birou yaraldr ve sahnenin boyunca yaralarn sarmaya urarlar. PATRK. - Giovanni, Tanr'n seversen ekil git buradan. Senin yznden yetiir bamza gelenler. GIOVANNI, Folko'ya. - Ko bak saray bahesine, yol ak m ve imparatorluk limannda Ceneviz kalyonlar bekliyor mu? Ceneviz amirali sasa orada bulacaksn! (Folko, arkadan soldan koarak gider.) SPIRIDION. - Yiit ve soylu Giovanni, Aziz Laurentius adna yalvarrm, yaral erlerinle ekil git, Sultan burada silahl kimse grmesin. GIOVANNI. - Gidiyorum. Bizans iin savatm, fakat Konstantin'le birlikte kentin ruhu uup gitti. THOMAS. - mparatorun ld doru demek? GIOVANNI. - Grmek istersen sava alannda en yksek l ynn ara bul. Konstantin orada, yz yldzlara ekilmi olarak ve elinde, pagan llerinden kendine mezar hazrlad klcyla yatmaktadr. SPIRIDION. - Kuzum Giovanni, u ar yaran sardrsana. GIOVANNI. - Yaram o kadar ar ki, sardrmaya demez. Zaten sabaha kar Konstantin efendime kavuacam. Ama bu yara yine de seninki kadar ar deildir, bamabeyinci efendi, nk ben senden bir gece fazla yaayacam. SPIRIDION. - Sayklyor musun? GIOVANNI. - lmn yaknl gzmdeki perdeyi kaldrd. imdi gryorum ki, birliklerimizi tketen Trk deil, gizemli, korkun, insan dilinde ad olmayan biridir... Evet bu, kubbenin stnde dev admlaryla gezinen, bast topra inleten, saraylar tuzla buz eden biri... Ve o nereye bakarsa orada insanlarn vcudundan btn rtbe ve nianlar, btn ssl paavralar dklmekte, bu titreen plak ruhlar kara bir uuruma srklenmektedir. (Spiridion'a.) Alnnda... bir damga... kara bir damga... senin de... hepiniz damgalsnz. Ey titreen plak ruhlar, hazr olun, sonunuz gelmitir, hibiriniz iin kurtulu yok! Hibiriniz iin! mparator Konstantin sizi mahkm ediyor, bilmi olun! THOMAS. - l Konstantin bize ne yapabilir ki? GIOVANNI. - Siz hepiniz lm imparatorun klelerisiniz ve br dnyadan sizi ard m, hepiniz de ardndan gitmek zorundasnz. Onun fledii borunun sesini duyunca itie kaka o kara uuruma koacaksnz. IRENE. - u irkin sesli kargay susturacak bir Bizans erkei yok mu orada? NERIO, saflkla. - Yok, hanmm, Bizans'ta erkek olanlar imdi siperlerde yatyor. GIOVANNI. - unu da bilin ki, Konstantin ehzade Ahmet'in kellesini vurdurdu. Bunun zerine sultan kentte ne kadar canl varsa, kk byk hepsini boduracana peygamber adna ant imi. (Hepsi, korkudan donup kalarak bakrlar.) SPIRIDION. - Demek yleyse... yleyse demek, hepimizin ii bitik. ZENOBIA. - Konstantin'in c. HEPS, Irene'den baka. - Bu, korkun bu! Bizi kim kurtarr? Kaalm! (Telal bir uultuyla, ellerini uuturarak ileri geri dolarlar.) GIOVANNI. - l imparatorun gcne inanyor musunuz imdi? Sizi aran sesini duyuyor musunuz artk? PATRK. - Yok yok, Tanr'nn sonsuz iyilii bu kadar korkun bir boazlamaya raz olamaz! GIOVANNI. - San srs evin temelini kendi zerine knceye kadar kemirmi. imdi de korku iinde: Tanr, bir mucize yarat! diye terek szlanyorlar. Tanr sanlarn hatr iin mucize gstermez! OLGA, umutsuzlukla. - Ya kadnlar? Kadnlar da m? GIOVANNI. - O ufack dilerinizle devletin temelini siz de erkekleriniz kadar hrsla kemirdiniz. Bizans'n kemiklerinden iliini emdiniz, ona yiit delikanllar yerine agzl yaban arlar, eldememi kzlar yerine inansz kuklalar verdiniz. Ak sylyorum: sizin hoppalnz, bu ulus iin, erkeklerinizin alakl kadar ktlk dourdu. XVIII. SAHNE

ncekiler, MURZAFOS. MURZAFOS, arkadan sadan koarak gelir. - Ortalk bir ana baba gn. Mehmet Ayasofya'da... Kiliseye yirmi bin insan kapanm, Tanr'nn mucizesini bekliyordu... Kanl ifrit koca tun kapy krdrm, hepsini satrdan geiriyor. OLGA. - Kadnlar da m? ocuklar da m? MURZAFOS. - Susalm! Koca kubbenin binlerce kiinin lm hrltsndan nasl inlediini duyuyor musunuz? (Herkes soluunu tutarak kulak verir. Uzaktan bouk bir inilti duyulur.) BROK K. - Tanrm, sen esirge bizi! XIX. SAHNE ncekiler, FOLKO. FOLKO, soldan koup gelerek Giovanni'ye. - Efendim, komutanm, mjde! Yol Hali'e kadar ak ve kyda yedi Ceneviz kalyonu duruyor... Trk denizcilerinin hepsi yamadan paylarn almak iin kyya kmlar, Hellespontos yolunu (1) gzeten yok! GIOVANNI. - Meryem Anamz sizlerin yurt "piazza"sn grmenizi dilemi. Haydi yiitlerim, ileri! Beni de aln, dman eline gemesini annza yediremiyorsanz, deersiz bir bayrak paras gibi gtrn gemiye! OLGA. - Giovanni, yiitsen kurtar beni! HALK VE BYK BEYLERDEN BROU - Kurtar bizi! GIOVANNI. - Kurtaramam. Sizler onun kullarsnz ve ben onun c alc ruhuna kar gelemem. (Askerlerine.) leri erlerim! Yurdunuza yrtk bayrakla fakat lekesiz onurunuzla dnyorsunuz.Ganimet olarak bu savata unu renmi oldunuz: her ulus kendi mezarn kazd zaman lr. (Askerleriyle arkadan soldan kaybolur.) HALK. - Gemilere! Gemilere! (Cenevizlilerin ardndan umutsuzca koarlar.) CRETL ASKERLER, bunlarn artlar dnerek mzraklarn halka evirirler. Geri! Geri! (Halk dalga halinde gerileyerek sahneye dalr. Cenevizliler ekilip gittikten sonra sahnenin gerisinde ar bir kapnn gmleyerek kapand duyulur.) XX. SAHNE Giovanni ve cretliler dnda, ncekiler. KORAKS, geip gidenlerin ardndan bakar. - Byk tun kapy stmzden kilitlediler. Ar kol demirlerini de vurdular! (lerleyerek.) Hepimiz bittik! HALK. - imiz bitti! IRENE. - Kimse bitmi deildir, yalnzca korkak olan. Bunu ben sylyorum, Irene! KORAKS. - anl imparatorie, kurtar bizi! HALK, Irene'nin evresini alr. - Kurtar bizi, kutsal Irene! XXI. SAHNE ncekiler, DUKAS, halk. DUKAS, kalabalk bir ayaktakmyla arkadan sadan koarak gelir. - Bizans'ta korkun, tyler rpertici iler oluyor! PATRK. - Sultan nerede kald? DUKAS. - Sultan kudurmu bir kaplan gibi kan iinde ykanyor... onun buyruu zerine yenieriler imparatorla imparatorienin llerini kalkanlarn stne kaldrmlar, imdi boru sesleri, alevli mealeler arasnda, korkun bir cenaze

alay halinde kenti dolayorlar... Sultan yaz bir atn stnde, o acayip katafalkn yanndan gidiyor ve kzgn bir keyifle Konstantin'in lsn seyrediyor. nnde bin zenci cellat yryor ve imparatorla imparatorienin soluk lleri nnde yn yn insan kurban ediliyor... PATRK. - mparatorienin ls nnde mi? DUKAS. - Sen daha o korkun haberi bilmiyor musun? mparator elinde klla lm; imparatorie de, eski Yunan kadnlar gibi, einin ls zerinde yreine haner saplam... IRENE. - Neler sylyor o deli? DUKAS, Irene'yi yeni grr ve birden duraklar. - Sen buradasn ve yayorsun ha? Bu korkun gecede ne rkn hayaletler grnyor! Ben seni l olarak grmtm... YEN GELENLERDEN BR. - Ben de grmtm, soluk yznle... BAKA BR. - Beyaz urbalar iinde... BR NCS. - Banda tacnla... IRENE, gzlerini nne dikerek. - Soluk benzimle, l olarak, bamda tacmla... ZENOBIA, o zamana kadar altn kapda buyruklar vermekteydi - mparatoriem, gl ol! Hepimizin can senin elindedir. IRENE, yukardaki gibi. - Kocamn ls stnde hanerle... eski Yunan kadnlar gibi... ZENOBIA. - Gler yznle, imparatorienin bahesinde aan glleri sunmakla fkeli sultan yine sen yattrrsn ancak. XXII. SAHNE ncekiler, drt odalk. Altn kap alr. Pembeler giyinmi drt odalk byk bir altn sepet iinde, am gller getirirler. IRENE, kendini toplayarak zorlu bir arballkla. - Ben Irene'yim. Dnya tarihinin kefesine bir avu gl atar, Bizans'n yazgsn deitiririm. Nerede benim sultanm? (Glleri avulayarak kucana doldurur.) XXIII. SAHNE ncekiler, LEONIDAS. LEONIDAS, arkadan girer. Yz soluk ve atktr, btn tavrlarnda bir duygusuzluk vardr. SPIRIDION. - Leonidas geliyor ite! HEPS, evresini alrlar, umut ve heyecanla. - Leonidas! IRENE. - mparatorienin mektubunu sultana verdin mi? LEONIDAS. - Hristiyanlar, lme hazr olun! OLGA. - Ben lmek istemiyorum... (Baylr ve tahtn basamana ylr.) SPIRIDION, umutsuzluk iinde. - Acma yok mu, balama yok mu? LEONIDAS. - mparator Konstantin'le imparatorieyi getiriyorlar. IRENE. - mparatorie karnda ya, sersem. LEONIDAS. - mparatorie lmtr ve eer sen yayorsan imparatorie deilsin. Mehmet cenaze alaynn yannda gidiyor ve getii yerde, nne ll rengi hal serilmi gibi kan akyor, alevler bann stnde kzl bir sayvan eklinde ykseliyor; insanlar imparatorun yzn grmemek iin cenazenin nnde yerlere kapanyorlar ve lm bylece bekliyorlar... lnn yz o kadar parlak, o kadar korkun ki, Bizansl kii bakmaya korkar... ben grdm ve yaammdan irendim... (Duvara yaslanr ve sonuna kadar put gibi kalr.) (Darda kzl dalgal alevler gzkr. Uzaktan, derinden ykselen tek sesli ve garip bir lm havas duyulur. Alevlerle alg sesi perdenin sonuna kadar gittike grleir.)

THOMAS. - Gecenin karanlklarndan ne korkun sesler geliyor. (Thomas, patrik, Notaras, Spiridion ve daha birou meraktan rpererek pencereye yaklarlar.) IRENE, bitkinliini gstermemeye alarak, zorlama bir pervaszlkla. - Zafer arabamn nne komak iin bir ejder dilemitim! te geliyor,bast yerde toprak gmlyor, soluu gkleri atee bryor...imdi kendisine e olarak titreyen bir kadn m bulsun burada? Hayr. Irene titremez. sterse yz bin kii kurban gitsin, bu krandan, bu tkeniten yepyeni bir yaamn gnei doacaktr. (Nedimelere.) alg! alg! Fatihi selamlayn! (Harpalar alnr.) PATRK, byk bir korkuyla geriler. - Konstantin'i getiriyorlar. THOMAS, pencereden ekilir. - Bakamyorum! NOTARAS, ilerleyerek. - Mucize! Korkun mucize! Salnda kk olan adam bir deve dnm! SPIRIDION, ilerleyerek. - Gnahkrz, ok gnahkrz. (Dizlerinin stne der.) (Harpa alanlar dururlar. Darda yas havas gittike ykselir.) IRENE. - aln! duymayaym bu sesleri! ZENOBIA. - Konstantin'in gelmesini beklemeyeceim, onu grmek istemiyorum. (Koynundan kk bir ie kararak azna diker, sendeler ve oturup lmle penelemeye balar.) NOTARAS. - Kaalm! Bu yana! (Altn kapya koar, tekilerin ou ardndan gider.) (Altn kapy aarlar, sonra byk bir korkuyla duraklarlar. Kapnn yannda iki zenci cellat durmaktadr, ikisi de dev yapl. Balarnda kzl sark, srtlarnda kzl urba, kollar ve gsleri plaktr. kisi de geni azl kocaman satrlarna yaslanm, dimdik durur ve salona bakarlar. Notaras'la yanndakiler bu kez sahnenin gerisine ekilmek isterler. O zaman kemerli geidin her bir direinin ardndan birer cellat kar. Bunlar da kmldanmadan satrlarna dayanmaktadrlar ve kamak isteyenlerin yollar kesilmitir. Kalabalk, sessiz bir rk iinde tahta doru geriler ve orada bylenmi bir durumda cellatlara bakarak kalabalk bir bek olutururlar.) DEMETER, korkudan kekeleyerek. - Hristiyanlar, dua edelim! PATRK. - Hayr! Dinsizi kzdrmayalm! XXIV. SAHNE ncekiler, HALL. Halil arkadan sadan girer, direklerin altnda, ortada durur. Hepsi, Irene'nin ve Leonidas'n dnda, diz kerler. HALL. - Konstantin geliyor, Bizans'n byk imparatorunu getiriyorlar! HEPS, ar bir koro halinde. - Sayg ve selam byk Konstantin'e. IRENE, hrn bir tavrla ortaya gelir, sert fakat kararsz bir sesle. - Yenilene esenlik, yenene onur. mparatorie Irene'nin boyun eecei Mehmet nerede kald? HALL. - Mehmet geliyor, fakat o sarayn eiinden ieri ayan basnca burada tek bir canl grmek istemiyor. IRENE, glleri yere atar. - Ah, Konstantin! Efendim, Konstantin! (Kendiliinden olduu yere ylr.) (Halil cellatlara iaret eder. Onlar hep birden satrlarn kaldrarak ileri doru bir adm atarlar. Herkes sessiz bir lm korkusu iinde, yerlere kadar eilir.) (Perde kapanr.)

You might also like