You are on page 1of 19

TASAVVUFI KONUSMALAR RISALE- MUKALEME- HAS Bu fakir-i pr-taksir Has brahim e-ehir hilafete feyzini stanbulda Alaykk kurbinde

Aydnolu Tekyesinde ta trbede medfun olan Kutbl-rifin, seyyidl-mridin Hazret-i eyh nsi Hasan (k.s.) Hazretlerinden ahz eyledim. Arec Hasan Efendi demekle maruftur. Esrar-i maanileriyle hazain-i kulubumuzu memlu eyleye. Amin. Sene 1164 (M. 1750). * Sips-i bi-keran Hazret-i Cenab- Kibriy sen-yi bi-pyan ol Hlk- arz u sem Hazretlerine olsun. Vav-hezr sad-hezr salt selam bi-hem-t ol Hazret-i Mahbb-i Hud, Sultan-i Enbiy, Melce-i Evliy, Hazret-i Muhammedl-Mustafa (s.a.v.) hazretletine olsun. mmetini inyet-i efatlerine mazhar ve nicelerini irfn- hakikatlerine mefhar klmlardr. Bu Fakir-i dil-ri Has brahim dervi, bir gn fakirhanemde tefekkre dalp kendimden gemiy bir halde oturdugum srada nemed (kece) giyinmi bir dervi, selm verip odann kapsndan ieri girdi. Fakir de, selamna karlk verip, oturun dedim. Oturdu. Birbirimizin hal ve hatrn sorduktan sonra, dervi sze ballad. Bir nice acayip ve garib sorular sorup bu Fakirden cevaplarn istedi. Fakir de, derviin sorduu sorulara anlayac kadaryla cevaplar verdim. Dervi yanimda biraz daha oturdu. Sonra selm verip gitti. Fakir, sonra anladim ki, deriin sordugu sonlarndan bir murd vardr. Bundan dolay da verdigim cevaba kni olmaz. Derviin tekrar gelip sorular soracagini dndm. in sornu nere Tasayvuft Konumalac 140 ye varn bakalm, dncesiyle derviin sordugu sorulari ve verdigim cevaplan bir deftere yazdm. Dervi ertesi gn geldi. Yine pek cok sorular sordu. Fakir de, bu sorulara tek tek cevaplar verdim. Dervi yine gitdi. Derviin sorularn ve verdiim cevaplar yine yazdm. Dervi uzun zaman gelip gitti ye pek ok sorular sordu. Kendisine uygun cevaplar verildi. Bu risle, o derviin sorduu sorulara verilen cevaplarn yazlmasyla ortaya km, adma Mukleme-i Has (Hsin Konu ma1an) denmitir. Yardm Allahtandr. Soru 1 Dervi sordu: Ey kii! Ne adn sahibisin? Hangi nm ile anlrsn? Hangi diyardansn? O diyarda sana kim derler? Ne lakap ile anlrsn? O diyrda bulunanlar hep senin gibi midir? Orada senden baka kimse var mdr? Yoksa, o diyrda yalnz sen mi varsn? Bu illere hangi vesileyfe dtn? Bu diyara sefer edip gelmekten muradin nedir? Bu sefer nasl bir seferdir? Bu seferin nereye kadar srecektir? Sen bu ilde daim bu karar zere misin? Bu ilde meknn ne mekndr? O mekan nerdedir? Senin bu meknda iin ne? Dilerim ki, sorulanma cevap verirsin! Cevap 1 Dedim: Ey dost, geri sen benim adm, lakabimi, hangi diyrdan geldigimi ye mekanm sorup, bilmek istiyorsun. Fakat, szlerin muamm gibi. Zir senin bu szlerin diger insanlarn szlerine benzemiyor. Senin

muradn, bu szlerin hakikatini anlamak olsa gerek. Madem ki sordun, sordugun kadar cevap vereyim. Syleyeceklerime iyi kulak ver: Ibrahim Has / 4! O diyr, adina, ehr-i ama denilen bir diyardir. Lhut denizinden tede muhteem bir ehirdir. Orada olanlarn hepsi birdir, birbirine benzerler Syle ki, aralanrnda hi fark yoktur Orada bulunan yalnz olur, ondan baka kimse bulunmaz. Tek ve tenha hemen kendidir. Yine, o diyrdan bu yad illere gelenler, oradan, surgn, garib ve bi-re gelirler. Buraya gelirken de oradaki adlarn brakp bir baka ad taknrlar. Onlar, bu leme unun iin gnderirler: nsan denilen bu varlkta, birbirinden ileri yedi iklim vardr. nsann bu leme sefer edip gelmesi, yine bu yedi ikilme sefer etmek iindir. Bu iklimlere sefer etmek, ancak bu alemde olur, baka bir alemde olmaz. nsandan baka bir mahlk bu yolculuktan haberdr degildir. Bu yolculuk insana mahssdur. Bu iklimlere sefer eden, insann srrdr. u cihetle ki, zt tecellisinin insan sirrina taalluku vstasyla hasldr. Bu tecelli ve srrn insana da gemesi sz konusudur. Biz insani en gzel bir biimde yarattik. (Tin/4) buyurulan insan, bu insandr. Bu insan, kendisinin sr ile ilgisi ynyle ahsen-i takvimde halk olunmutur. Onun iin, bu insani srra tfl-i manevi (mn cocugu) derler. Bu iklimlere sefer edildii iin, slik-i hakiki (hakiki yolcu) de denmektedir. Herkesin maksad bu srdr ve bu sr, ancak bu lemde, yani insan vcdunda ortaya kar. Ne var ki ou insan, bu Aleme hangi diyrdan srldgn; bu nsta (bedene), niin geldiini bilmez. Kendinden habersiz yrr gezer! Fakat, bu hakiki yolculuktan haberdar olanlar, bu aleme niin geldiklerini, burada misafir olarak bulunduklarn bilirler. Diger taraftan, amada ahsen-i takvIm olan insanin mekn ne mekndr, diye sormak, Izumsuzdur. Eer, sen seni buldunsa Tasavvufi KonumaIar / 42 o mekn nasl bir mekndr nerededir, bilirsin. Ak, eer, kendi diyar(makm)nda ne adla veya lakapla anldgn azck sylese, onu tekfir edip taa tutarlard. Bulunduu makmda ona kim derler, syleseydi, atete yakip kln rzgra verirlerdi. Amma, ne yapayim ki, sana bundan fazlasn syleyemem! Fakir, bu nst leminde her iten beriyim. Hi bir arzum da yok. Ve her lfetten zdeyim. Simdi, adim brahimdir ve mahlasma da Has demilerdir. Soru 2 Dervi dedi: Ey Has, senin adin brhim olup sana Has denildigi bilinmektedir. Ben diger adn soruyorum. Sylersen, sz alr. Sz, sz aar, ruha cil olur. Onunla gnl aynasnn tozu silinir. O cilda bir byk sr mahede olunur. Bu mahade ile gnl ve can, sevgiliden baka nesneleri dnmekten kurtulur: Sevgilinin sohbetiyle gnl sevinle dolar. Verecegin cevaplarla gnlm huzur bulsun istiyorum. Zira, Hsn sohbetidir. Onun iin hakk verilmelidir. Cevap 2 Dedim ki: Ey dost, benim br adm soruyorsun. Onu sana nasl anlataym ki anlayasn!

O admn snr ve cerevesi yoktur. Binden mtecvizdir. Tamam kendi hazinemde kilitli ve gizlidir. Ondan haber vermek dogru deildir. Zir, zerine Muhammedin (s.a.v.) mhr vurulmutur. Almasna, kimse cesret etmee kadir degildir. O mhr, yine kendisi tarafndan alabilir. Bir kere mifth bana teslIm o1unmutu. Oysa, gklerin ve yerin hazineleri Allahndr. (Mnafikun /7) ayetindeki Hakkn hazineleri, bu srdan kinayedir. Bu hazine insana verilmitir. nsanda olduu iin de, ona hazin-i insaniyyet derler. On sekiz bin lem, esm ve heyet (suret)leriyle onda mevcuttur. Nice kii, bu insani hazinenin iza Ibrahim Has /43 hndan ciz kalmtr. Hal byle iken Has brahim denilen Fakir, o srr aklamaya kdir olabilir mi? Bilmelisin ki, bu hazine her insanda vardr. Fakat, herkes kendindeki bu srdan haberdar degildir. Her kim ki, bu srdan haberdrdr, o, Cenb- Hakkn srlarnn sahibidir. Her kim ki, bu hazineden haberdr degildir, o kii srra mlik degildir. Her kim ki, bu mhrn almasna teebbs ederse, nmahremler onu taa tutarlar. Halbuki k, isimlerinin tamamn aka zikreder. Arifler de bu szleri iitirler ve gnlleri huzur bulur. Szn mansn anlarlar. Hak klarnn bu szlerini, onlara dmanlk edenler de iitirler, amma, onlar anlayamazlar. Bilmezler ki ne syler! Eer ne sylediini bilselerdi, onu Mansrdan beter ederlerdi. Fakat, neylesinler, bilmezler ve anlamazlar. Fakir hayli zamndir her hlden, (yani konuan k ve anlamaya alan rif hllerinden) kurtulmu durumdayim. Soru 3 Dervi dedi: Ey Has, Hak aklarnn hazinelerinde Hakkn isimleri vardr, o isimler onlar zikr etmezler mi ki, onlar, onu zikr ederler? Baka bir ifadeyle, onlar, zikrin hakikatiyle deil midir ki, oturup zikrederler?. Zkir olan Hakladr, yine Hakk zikr eder. 0 ki, hakikatte mezkr, yani, zikredilendir. Amma bir zkir, srrnda mezkur olmua, hesiz zhirinde zkirdir. Eger, zkir, hakikatiyle mezkur olmazsa, o, zkir olamaz. Onda, zikredenin kendisi mezkurdur. Sen onu, zkir zikr eder sanrsn. Mezkur olann kendisi, zkir ile birliktedir ye zikr eden mezkrdur. Cevap 3 Dedim ki: Ey dost, slikin balangtaki hli sylediin gibidir. Yani, zikr eden mezkurdur. Bu hal yolun bandaki slike ak deildir. Onun iin, zkir ben zikrediyorum sanr. Amma yolun sonundaki sl ikte, bu gizli hal aga kmtr. Bir kii zhirde zkirdir, o mezkrdan habersizdir. Bir zkir, mezkuru bilmediginden zikreder, o zkir Hakdan gfildir. Zir, zkirin zikri mezkr iindir. Zikr ettiginin kim oldugunu bilmez. Bu zkir eer zikretmezse, maksadndan uzak1ar ve zikrin hakikatine ulaamaz. Mahlukun, Haliki lisanna getirip zikretmesi, halin hakikati deildir. Amma, Hakk Hakla zikretmek demek olur. Buyurur ki:

Siz beni anin ki, ben de sizi anaym (Bakara/152). Bunun srr zhirdir. Fakat, bir kii Allah bilmi ve onu bulmusa, o Hakla Hak olmutur. O, ne zaman hal ile bu makmda kuvvet bulursa, onun zikri gafil zkirin zikri gibi deildir. O ztn zikri bakadr. Bu kii hakiki zikir hlindeyken Hakk bir nefes lisanna getiremez. Getirmeye de gc yoktur. Eer, Hakkn adini bir defa andnda, onun ne olduunu sana iaret etsem, beni tekfir edersin. Bu zikir, nasl bir zikirdir, bilir misin? Buyurur ki: Bunlar, imn edenler ye gnlleri AlIahn zikriyle tatmine erenlerdi? (Rad/28). Her zkirin zikrinin ayn olduunu sanma! Zkirin zikrinden kalbe itminan gelmez. Kalb, Hakkh zikrinden itminan bulur. Bir kalb mutmain olmamsa, onun zikri, hakiki zikir deildir. Bu ekilde bir zikir, yolun bandaki zakirin zikridir ki, gaflet iledir. Zir, o, Haktan bakasila birliktedir. Ancak, bir kalb onun zikriyle itminn bulmutur, onun zikri, hakiki zikirdir, gfillerin zikri gibi deildir. Gafillerin kalbiyle, uyanm (agh) kiilerin kalbi ayni deildir. Bir zt hakiki zikir hlinde Hakk lisanna getiremez ye srekli o hlde duramaz. Fakir, imdi ne zkirim, ne de, mezurum! Soru 4 Dervi dedi: Ey Has brahim, Fakir, imdi ne zkirim, ne de mezkurum! dersin. Simdi en ne durumdasn ve ne i sahibisin ki, Hakkn zikrinden yz evirdin? Yoksa, her bir nesneden zde misin? Sen bu demde ner desin? Yoksa, bir yerde deilsin de, onunla onda misin? Bilmem ki ne kerem madenisin! Bilmem ki, Hakkn ne byk sekin ve nde giden kiilerindensin. Acaba senin halin nasl bir hldir ki, o halde zkir ve mezkur deilsin. Sen nesin ve ne hldesin ki zahirlikten ye mezkurluktan ben ye ondan uzak olasn? Ya bu senin iin ne biim bir itir? Niye byle bir ie giritin de her bir tekelluften kurtuldun? Gizlemeden cevap verin ki, zevklenelim. Cevap 4 Dedim: Ey dost, sana hlimden nasl haber vereyim? nk, sz ile. anlatlmaz. Syleyeyim desem, sylenmez. Sylemesi, kabil deildir. Bizden nce pek ok kimse, bu hli anlataym dedi, anlatamad. Anlatmak isteyenlerin sesleri de byk grlt kard. Netice itibariyle, bu hli, kimse anlatamaz. Her kim ki, bu makamdan bahsettiyse, ban hubandr. verdi. Ona, merd-i meydn demilerdir. o kii, imm-

Dier taraftan her kim ki, bu demde sustuysa, o fitneye sebep olmamtr. Erenler susmay muteber kabul etmilerdir. Simdi, bu sr ikliminin hal ye vicdanda yaanrken verdii zevkin aklamas, yine hal ehli tarafndan bilinmektedir. Bundan fazla sylemenin imkn yoktur. Fakat, ak, bu srrn zevkinin hararet ye zuhurundan, bu halin verdii dert ve gamla kendini kaybedip ayrlk denizinde yzmeye baar. Sahilinden yle uzaklamtr ki, gcn yitirip denizde boulmaya yz tutmutur. Bu demde hayatndan midini keser. Orada tamamen midini yitirdii bir srada, ona, size yetlerimi yaknda gstereceim, benden acele istemeyin (Enbiy/37) srr zuhur eder. Bize gne, bu yetin srrnda da gizli bin haber vardr ki, o konuda sz sylemek doru deildir. Ulu bir srdr ve gizlenmitir. Ak, bu sirra ne zaman boyanrsa, sahilden de, denizden de kurtulur.Bu makam bir srdr. Sylenmez, yaanr.

TasavvufI Konumalar /46 Soru 5 Dervi sordu: Ey Has, ak hakikat denizinin dalgc deil midir? Ayrlk denizine dnce orada niin yzmesin? Madem ki bu denize dt, buradan niin kurtulmak istemez? Neden burada gc tkeninceye kadar

kald? Sonra, bu denizde yzmekten ne elde etti ki, orada kalmtr? Esasen, ayrlk denilen ey, hakikatte yoktur. Hakikat denizine bir dem eriilemeye, onda gaflet ile ayrlk sz konusudur. Bu dahi bir ekilden ve szden ibarettir. Yoksa, hakikatte ayrlk diye bir ey yoktur. Bunu sen de sylemitin. unu anlayamyorum: Ak, hakikat denizine giremeyince, niin ayrlk denizine dt. Sonra, unu da anlayamyorum: Hakikat denizine dtyse niin yzmeyi murad etmedi? Ayrlk denizinden maksat nedir? Hakikatte murd yoktur. ve alr ki, onun sahilinden kurtularak hakikat denizine gark olmayp da, niye yzmeye alr? Yine, ayrlk denizi denilen deniz, nasl bir eydir ki, sen ona firak (ayrlk) adini taktn? Cevap 5 Dedim: Ey dost, hakikat denizi denilen makam bir byk srdr. Bu deniz, ama Aleminde zevki olarak anlalr. Bu derya, ayrlk deryas iinde gizli, ulu bir manadr. Pek ok insan vardr ki, irfan szlerini dillerine vird edinmilerdir. Amma, bu srdan haberleri yoktur. Bir insan, sevgilinin ayrlk ateiyle kebap olup yanmazsa, devaml hasret ye melamet zere bulunmazsa ye dost iin ban ve cann feda klmazsa, ona hakikat srlarndan haber verilmez. Ayrlk denizinde yzmesini bilemeyen, hakikat denizinde dalglk yapamaz. Fakat, bir kii kendi kendinden geip hakikat denizinde dalg olmusa, ayrlk denizi ona hakikatin kendisi olmutur. O denize dalanlar, dostun derdiyle dalmlardr. Onlarn halleri acayip bir haldir ve hep dertlidirler. Arzular dosttur. Dostun halleriyle hllenmilerdir. Bu denize daldklar srada, zevk hlindeyken vakti geldiinde beeriyyetten karlar. Dalgclklar irk-i cei (ak irk) olur. Ahadiyyet, ona rububiyyet perdesinden yz gsterir. Gizli sr, cilveler eyler. Onun benzeri hibir ey yoktur. O iitendir, grendir(Sit/i 1) srr, srrnda aka hkm eder El bahri bahrun (yani, deniz denizdir) hakikati defalarca zhir olur. Bu zevk ile, ranaliinda anlatlmaz gzellikte bir hal yaarken, anszn beeriyete dner. O temaa hli gidip gnl gzne bir perde iner. Zanneder ki, ondan uzaklat. Kendi aklnca, o zevk benden gitti, der. Byle olmakla beraber, zevk, onda gizlenmitir. Esasen o zevk, kendisinden gitmez. Zir, Allahu Teala, verdii manevi ye ve vicdani zevki geriye almaz. O, bu hlden ayrldm zannyla viran ve perian olur. Alayp szlar ye gcn yitirir. Onun hasretinden divane gibi olur. Onun bu durumunu szle anlatmak kabil deildir. Ayrlk dalgas byle bir manadr ki, insann srrnda mevcuttur. Soru 6 Denrvi dedi: Ey Has, hakikat denizinin dalgic olan kiiler, O denizin mlzmlarndandr. Adetleri gevhere ermektir. Dalg olan, o denizden beri olmutur. Yani, o, denizden ayr degildir. Deniz, kendi kendi iledir. Daigila ilgisi arzi(geici)dir. Denizin ona klli bir ilgisi yoktur. Deniz ebediyyen denizdir. Ona daigi olmak, gevher iindir. Dalgi ne zaman gevhere ularsa, sonsuz - bir zevke erer. Dalgi gevhere ulatktan sonra, ona deniz gerekmez. Denizden murd, gevherdir. Denizin vasfi gevher iindir. Bir insan, gevheri elde ettikten sonra beeriyete geri dnse de, gevher elinden gitmez. Bu durumda ayrlk denizine dse, yani beeriyyete geri dnse de, orada yzmesi gerekmez. Bunun hikmeti nedir? Cevap 6 Dedim: Ey dost, ne diyeyim; szm bilinmedi ki zm bilinin! imdi, bir ho kulak ver ki, anlyasn! Bu hakikat derys dedigim, surette zannolunan derya gibi deildir. Bu bir gaybi mandr. Ona dery denmesi, hakikati Tasavvuti Konu?malar / 48 rtmek iindir. Derynn, hakikati ifade etmesinin sebebi udur: Dery, butn mmkinati kaplam ve kendisine gark etmitir. Her bir mmkin, mest ve hayrn kendini onda yitirmiir. Hibir varlk, ondan ayr ve gayr deildir. Her bir kabiliyetleri kadar muhit olmulardr. Cenab-i

Hak, Allah her eyi kuatcdr. (Nis/108) buyurmutur. Bu yetin srr anlattigimiz sirdir. Mevcudatn her biri o denizden bir damladr. Her bir katre de, o deryadadr. Bu ihtadan hibir sey darda kalmamtr. Her ey onda gark olmutur. Bu ihta oyle bir eydir ki, zerre bile ondan kurtulamamtr. Boyle olunca, dalg nasl kurtulur. Ayrca, bu dery yle bir mndr ki, onun zuhuru kendisini sevgilinin mlknde gsterir. Bu zuhur hibir ekilde vasfa ve bir ynyle de tbire gelmez. Bir buyk srdr. 0 dery nerdedir, onda daigi olan kimdir ye gevher nedir, bilir misin? Eger deryay zevk ile bilirsen, dalgtan haberdrsn. Bu bir mandr. Gevher elden kmaz, dediin ne nesnedir? Gevher derydr, dery da gevher iledir ve zevkidir. Beeriyyete gelmekle, zhirde hakikat hlinden ayrlmak kanlmazdr. Hal iinde elbette beriyyet zuhur eder. Zir, bu emir, hal ile ve vicdni zevk iledir. Sz, zan ye beeriyyet ile deildir. Zevk haline gelmeden, zanla veya kysla anlalaca sanlmamaldr! Bu hali anlalmas vicdni zevke ve hale muhtdr. Soru 7 Dervi dedi: Ey Has, Rabbni vicdn ve zevk hakikatte ortaya kar. Bir kimsede bu hal varsa, o kii, onunladr. yle ki, ondan bir an ayrlmaz. Hak zevki, o kiinin mlkdr. *** Bu hale ulaan kii gerek beeriyyet ile olsun, gerek mlkiyet ile olsun, vicdni zevkten bir an bile ayr deildir. Bu hal ebedidir. Ondan ayrlmak mmkn olmaz. Her kim ki Hak zevkiyle zevklenmise, bu zevk onda yerlemitir :onun nuru, bu kiide daimidir. Asla yok olmaz. Bu nur onda bakidir. Onun, bu nurdan baka bir arzusu yoktur. O arzusuna mlik olmutur ki, bir an onsuz degildir. Btn bunlardan baka, fiak (aynlk) tbiri ne tbirdir? Ayrlk hangi ynden olur ki tefrikin, yani ayrdetmenin imkn yoktur. Btn bunlardan ne anlamamz gerekiyor? Cevap 7 Dedim: Ey dost, bu sylediin szlerin hepsi ve buna benzer szler, sz erbb yannda mtevtir (azdan agza nakledilen, yaygn) szlerdir. Sz ile hale eriilmez. Onun iin bu gibi szlerin, Fakir iih anlam yoktur. Ak bu szlerin hakikatinin mecazilerinden zhiren uzak olmas ynyle, ruyetinin tekrr arzusuyla alayp iniler ve kederlenir. Bu konuda, yette: Yakub: Ben sadece gam ye kederimi Allaha arzediyorum. Ve ben sizin biliemeyeceginiz eyleri Allah tarafindan biliyorum, dedi. (Ysuf86) buyurulmutur. Bunun srr akn srrnda harfsiz ve sessiz yle berk vurur (parlar) ki, tahamml etmek mmkn degildir. Bu hal ne yazarak ne de rumuz veya misil ile dile getirmek kabil deildir. Byle olunca, Rabbni zevkten habersiz olanlar, onu, hakikati zere anlamaya kdir olabilirler mi? Bu sebeplerle, dil rifleri, szde kalmlardr. Ak bazen, Rabbinin hkmne sabret. (Tr/48; Kalem/48; nsan/24) srrnn erbetiyle serho olup akln yitirir; hayran ve virn bu sr ile kendini kaybeder. Yani, kendisi, kendinin olmaz; Onun olur. Syle ki, akl, nefsi ve vcudu, mahv- fenda fena bulur. Eserinden hi eser bulunmaz. Bazen de, kendine gelip, Kim Allaha gvenirse, O, ona yeter. (Talk/65) srrnn, srr- sultnide yok olmu grr. Onun srrndan deil haber vermek, im etmeye dahi imkn yoktur. Ehlinin malumudur. Anlatlan bir ksm akn hli byledir. Insanda bir hal olur ki, ondan ses soluk kmaz. Onun yaadg bu demleri, ak klhannda yanp mahv olan bilir. Bu srr insandan baka bir mahluk bilemez. Bir insan fen-ender-fenada bek bulmusa, ite bu insana Hak srrnn rifi denir. Mahv u fenda fen bulmayan kii, bu srra rif deildir.

Soru 8 Dervi dedi: Ey Has, bir zt, Hak srryla dolsa, Hakkn srr ona, kendi aynasndan yz gsterir. O, yce vahdet makmnda tek ve benzersizdir. Bu makm onda devamldr. Hi bir zaman bu makamdan uzaklamaz. Onun varl srr, Hak srryladr. Velayet makam onun menzili o1mutur. Byle oldugu halde bu akn telann, alayp inlemesinin sebebi nedir? Srlar Hak ile olduu hlde bu gam ve keder niindir? Onlar bu makamlarla ziynetlenmilerdir. Onlarn beeriyyet1eri yine hakikatledir ve hakikatten ayrlmazlar. yleyse beeriyet denilen ey nerede kald? Bu husus, aklanmaya muhtatr. Ben bunu anlayamyorum! Cevap 8 Dedim: Ey dost, hakikatin mns, insanlk makmnda zevk ve hal ile ortaya kar. Baka trl olmaz. Bu mn, insan-i kmilde mnderitir. Sonra, insan, kendinin hakikatinde, bu srda ebedidir. Amma zahirde yzn bir baka hale dahi dndrr. Bir halden bir hale gelmek Hak salikinin ezeli detlerindendir. nsann bir halde karar etmesi mmkn deildir. Bazen terakki bazen de tenezzul iindedir. Bir ferdin hali bir kararda deildir. imdi, vicdn ve hal ile phesiz beeriyyet ortaya kar. Ayrca, gnl gnn kaplar aldgnda uyarc olarak: Biz ona ruhumuzu gnderdik de, o kendisine tastamam bir insan eklinde grund. (Meryem 7) srr zhir olur. Bilir misin bu hangi beerdir ve bu beerden murd nedir? Cibril (a.s.), Hazret-i Peygambere beer suretine brnp geldi, Srrma dahi geldi. Beer sureti Onun milketine (varlina) fena vermedi. O, milketten kmaz! Simdi, bir veli vahdet halinden beeriyvete gelmi olsa, o, hakikatten uzak1amaz Onun srr hakikat iledir. Amma, zhirinde, halinden uzak der. Onda ak, iddetle alevlenir. Zir o, bu hale ak ile u1amtr. Ne zaman, onda Rabbani zevk berk vursa (parlasa), ak skunet bulur. Fakat, ne zaman, o halden beeriyyete gelse, Hak ak onda ba kaldrr. yle ki, ak tekrar yakalamas mmkn olmaz. Ak insan cudunda dalgalanmazsa, o ak ile yaad ryetten ayrld iin divane gibi alayp szlar. O halin verdii zevkin tekrar zuhurunu temenni eder. O demde onun alayp inlemesi, hali ile yaad ryetin tekrar iindir. Ak, nceki ak halinin arzusuyla inleyip perian olur. yle mest olur ki, feryad u figan ile kendini kaybeder. Btn bu alayp inlemeler bunun iindir. Yoksa, Haktan ayrld iin deil dir. imdi, akn bu alamalarnn sebebi aktr. Bu ak, halinden beeriyete geri dnnde parlamtr. Soru 9 Dervi dedi: Ey Has, eyann hakikati, eyann her birinde apak grnmektedir. Ve her bir eyann birer hakikati vardir. Onlar ebedi bu hakikat ile birliktedir. Kez, beeriyyetin dahi bakaca hakikati vardr. Bu hakikat de, o beeriyyet ile birliktedir ve ondan ayrlmaz. Bir ak ne zaman ki istigrk leminden dnp, kendine, yani farka gelse, onda beeriyyet hakikatiyle zhir olur. Bir baka ifadeyle, beeriyyetin zuhuru onda hakikatiyle zhir olsa, o kiide, vahdet halinden firk (ayrlk) olmaz. Zir, hakikatten beeriyyete dnte tefrik yoktur. Hldeki ryetten ayrlk sz konusu degilse, imkan mmkn olmayan (yani gerekte var olmayan) fezadaki bu varlklara itibr etmek nasl bir eydir? Zir, bir ynyle fark yoktur. Bu hal, pek ok kiinin mkilidir.

Cevap 9 Dedim: Ey dost, zt ye sfatlarn hakikati tbiri bir byk mandr. Buradaki birlik, rakamla saylan birler gibi deildir. Hakiki manadr ye srridir. Suret deildir. Szle anlatmann imkn yoktur. Fikir ye zihnin tesinden de tede bir srdr. Hal ve zevk ile bilinebilir. Kez, eynin hakikati dahi birdir ve beeriyyette uyanmak, yani beeriyyete geri gelmek hakikatin ayndr, fark yoktur. Bu konuda denilmtir ki, hakikattedir ve sr iledir. Yoksa, fiil ile ve zahir ile deildir. Ala ve edna (yce ve alak) her ne ki mevecuttur, onun hakikati ve srr vardr. Sonra zahiri dahi vardir ki, grrsn. Baka bir ifadeyle, zhir fill, zhir iledir. zhiri fiile hakikat demek, edepsizliktir. Geri beeriyyet, hakikat ilie merbbuttur (baldr). Amma bu bag, srridir; zhirde merbut (bagl) olanlar gibi deilidir. Fakat, hakikat, beeriyyet ile merbut (bagl) deildir. O kendi kendiyledir ve benzersizdir; Onun iindir ki, Hakikat, ahadiyyetten habersiz olan kiiye bildirilmez. Lakin beeriyyetle ilgili her trl haber verilebilir. Zir, zhirdir. Beeriyyete dnmek elbette kanlmazdr. Bu apack bellidir. Nzul (geri donu) srasnda ryet hlinin ayrlndan tr phesiz iddetli bir hzn ve gam meydana gelecektir. Hazret-i Aye Sddka (r.a.) buyurmulardr ki; Hazret-i Resuli-i Ekrem (s.a.v.) devaml tefekkr halinde ve hznl idi. Iki Cihn Fahrinin bu hzn nasl bir hzndr, bilr misin? Bu yle bir hzndr ki, sr makmndan bir yce makmdr. Hibir vasfa ve tbire sgmaz. Sen de, hzn makmna erip onda hznn kemlini bulmalsn. te o zaman: Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabbinin zt baki kalacak. (Rahman/27) hkm uluhiyet perdesinden zuhura gelir. Bu bek nerdedir, bilir misin? Kulagn a, sana syleyeyim: Bir ak tecelli ile teselli bulmu olsa ve ryet ile yetinse, farka geldikten sonra, o tekrar ryete vuslat edemez. Yani o, bir daha nceki haline ulaamaz, Olduu yerde kalr. Bundan ali makam, ona gizli kalr. O, her nesnenin hakikatine hamleder, eriata itibar etmez olur. Hilf- er zere hareket edip nefsine tabi olur. Dilediini iler. Nefsinin arzularn yerine getirmeyi hakikat zanneder. Ahiret azabn inkar eder. Resulullah (s.a.v.)n eserinden uzaklar. Evliyaullahn tavrn terk eder. lhad irfan addeder. Haram kabul edilen her eyi mbah grr. Allah korusun, Rabbani irfandan perdelenir. (Allahm bize afiyet ver.) Amma, irfan ve hakikat ile kemale ulaanlar, evliyaullahn tavr zere, Hazreti -i Resullullahn (s.a.v.) ve mritlerin adap ve erkanna uyarak olmulardr. Baka ekilde gidenler ilhada d erler. Soru 10 Dervi dedi: Ey Has, bir kimseye Cenab- Hakkn varl erimie, Hakkn srr onda ayandr. O artk, Hakladr. Onun szleri ve hareketleri Haktan ayr deildir. Hakkn hikmeti onda aka grlr. Fakat, bir ahs Hakkn varl srrndan haberdar olmayp bu srra erimemise, o, Hakkn varlyla var olamaz. O kii, Hakkn srrndan uzaktr ve gaflet hlindedir. Ondan kurtulmak pek mkildir. Netice itibariyle, bir k Hakka arifse, o, Hakkn varlyla var olmutur. rfan hakikatinin sahibi odur. Bir kii gaflet ile daimse, o Hakn varl srrndan habersizdir. O, Hak srrna eriemez. Ve yine o, insan suretinde halkolunmu hayvan-sfat bir mahluktur. Belki hayvandan daha alaktr. Onda bir ey yoktur. Cevap 10 Dedim: Ey dost, srren ve alenen yksek ve alak, kk ve byk her ne ki vardr, Hakkn varl iledir. Eer mmkint Onun varl ile var olmasalard, mevcut olmazlard. Hibir zerre yoktur ki, Hakkn varl ona erimemi, Hakkn varlgndan ayr ola! Bu mmkn deildir. Her ey, onun varl ile var olmutur. Varl,

kendi srryladr. Hakkn varlgnn srr, tecellisi vstasyla her bir eyde gr1mtr. Hakkn srrndan ayr bir vcut yoktur. Amma, unlar ki kendi batnlarndan habersiz kalmyanrn, onlar zhirde gafillerdir. Bu srdan gh deillerdir. Fakat gfil olduu hlde teslimiyet, alma, perhiz, riyzet ve mchede ile daim olursa, o nefsini tezkiye edip kalbini arndrr. Srrnda, Hak srr geniler. O, Hak zevkiyle Hakka erer. Nihayet gafletten uyanp Hakkn eserleri, fiilleri, sfatlar ve ztnn tecellileriyle hakikat dairesinde temkin bulur. Kendini, zti hakikatte yitirir. O, insan lafznn msemmas olur. Bu gibi kii1er, Hakkn sfatlarnn ve zatnn mazhar olduklarn aka bilirler. Zir, hve hvedir. Onlar, La ilhe illallhn srryla nvanlanm1ardr. Srlar byktr: an ve erefleri benzersizdir. Bunlar, Elhamdi lillhi rabbil-lemin (Hamd, lemlerin Rabbine mahsustur. Ftiha/2) srryla sfatlanmlardir. Srlarnda manevi vuslat zuhur etmitir. yle ki, bu sr onlarn gnllerinde gneten daha belirgindir. Ulatklar bu yce mertebede, insan srrn gsteren gnul aynalarnda, daha nice nice mkmlar yz gsterir. te o zamn ak suknet bulup sahv (ayklk, fark) ile kim olurlar. Artk bu mertebeye ulaan kiinin zt, aklarn derdine dermn olur. Bir gnul ki, Hak derdiyle dertldir, onun devs onlardadr Bir gnl ki, firkat marazyla mariz(hasta)dr, onun ifas onlarn elindedir. Bedeni ve manevi her derde dermn onlardr! Bilinmelidir ki, insan, kendi btini leminden gfil iken mride teslim olup alarak manevi keiflere ular. O, mrit nefesiyle kendi gafletinden kurtulup uyanr. Her sultana sultan olur. imdi, yle insanlar vardr ki, nceki hallerinde gaflette iken murid-i kmilden tevbe myesser olduktan sonra teslimiyet ve gayret ile Hakla Hak olmulardr. Soru 11 Dervi dedi: Ey Has, her kim ki, zahir ile daimdir, o batn aleminden gafildir. Ve her kim ki, batn deminden gafil deildir, o agahtr. O, her dem yine batn iledir. Hak srrna ulaan kiiye zahiri suret perde olmaz. Zahiri ilerin hakikati, onun rrnda aktr. Zahiri hkmlerin srr onun malumudur. Onun ululuu Hakladr. O, vahdet ile daimdir, kim ki Hakka arif olmutur, o hibir nesneye muhta deildir. allahn srrnda olan her nesne ona aktr. Hakikat ehli bunlardr. Hak ariflerinin kendi aralarnda hakikatleri ve menzilleri eittir. Biri dierinden stn veya alak deildir. Tamamnn makam ycedir ve birdir. Batn, irket (ortaklk) kabul etmez. Batnda okluk yoktur. Olmas da mmkn deildir. Bildiimiz byledir. Cevap 11 Dedim: Ey dost, bu sorunun cevbn, sen sormadan nce, byle bir soru sormayasn diye, demitim. Amma, bu soruyu yine de sordun. Bazlar, evliyaullahn vicdn ve hal zevkiyle ulatklar ruhani makamlarn duyup; onlann hllerini, szle anlalr zannederek, kendilerini onlarn zmresinden kabul edip kemal davasnda bulunmaktadrlar. Neticede, hakikat adna, edep ve ahalka aykr eitli davranlar sergileyip nefsi arzular iin almaktadrlar. Gerekte bu, tamamen nefisleninin isteklenidir. Bu gibi kiiler, nefis ve hevlarna tbi olmakla, tertemiz eriat terketmilerdir. Hakikattir diye, ilhad meslek edinmi1erdir. (Bunlarn errrinden Allaha sgnrm). Bunlar, ancak sz renmilerdir. Hakikatten haberleri yoktur. Fakat, bir kii hakikat makmnda liv shibi ise, yani yetkili ise, o yle bir makamdadr ki, bu makmn ne bir rengi vardr ne de nin! Bu makam, tasavvur ve kys edilemez. Onlar bu makma mrit yardmyla

ulamlardr. Mritsiz olmaz. Mride muhtdr. Senin dediin kelm bunlara mahsustur. Yoksa, nefsinin her istediini yapp bunlan hakikat zanneden zendekay (yoldan ikarmay) i edinenlere mahsus deildir. Amma, birisi gaflette kalmtr, lkin eriat ile daimdir, o ebrrdandr. Szlerimiz bunlar iin deildir. Szmz u ztadr ki, onda nur- Muhammedi (s.a.v.) tecelli etmitir. Onlarn nazarlar kimydr. Onlar, nbvvet srndan gh olmulardr. Kurnn srr, onlarn manevi keiflerinde ortaya kmtr. Srlarna akl ermez. Hval-lahullezi la ilahe illa hu (O yle bir Allahtr ki, Ondan baka Tanr yoktur) (Har/22) srr, srlarna sfat olmutur. Bunlar, hviyet srrnn mlikidirler. ou kii, onlarn srlarna vkf deillerdir. Srlar byktr. Srllar yine sir ehli bilir. Bir ey yaratmak istedigi zaman, onun yaptigi Ol demekten ibarettir. Hemen oluverir, (Ysin/82) srr onlara, zt-i ahadiyyetten cemlini arzetmitir. Simdi, bu mkerrem zatlarn zhirleri eriatladr. Zir, eriatin ne byk sr oldugunu bilirler. Bunu bildikleri iindir ki, eriattan taviz vermezler; keml zere alp riyet ederler. Bunlarn mertebeleri birbirlerinden farkldr ve eit deildir. Ayette, Allah kiminize kiminizden daha fazla rzk verdi.(Nahl/71) buyurulmutur. Bunun srr vardr. Bu stnlk nedir ve bu sr nerdedir, bilir misin? Senin, zhiri iler onlarn srrnda kendilerine aikrdr dediin, zandan ibarettir. Gerekte zahiri iler de mandr, sret deildir. Ey dost, unu anla ki, bu nst (suret, beden) aleminde sen, madem ki vcut iindesin, yleyse, eriatn emirleriyle memursun! eriatn hklmleri vcut iin geerlidir. Kibr-i meayhtan pek ok zt- mkerrem, hallerinde, vcutlarndan dar kmamlardr. Bu srada, zerlerinden vakit gemitir. Onlara bu vakitten sul olmadg halde, sahava (ayklk makmna) geldiklerninde kazalarn eda etmelerdir. Niin byle yaparlar, bilir misin? Zir, nbvvet srrna ariflerdir ve hakikat-i Muhammediyi (sav.) srlardan vakf. Olmulardr. Dolaysyla, onlara, eriatn srr almtn. Sekrden sahva dndklerinde eriati asla terk etmezler. Zir, sahv makamn kural budur. Onun iin suretleri eriatladr. Anla1acag zere, nefsin arzularna uyarak veya hakikat ehlinin szlerini syleyerek hale eriilmez. Ererim diyen ilhada erer! Soru 12 Dervi dedi: Ey Has, bir zat, Hak sohbetidinleyerek Hakk arif olmutur, o, arif-i billahdr. Yine bir kii, sohbet dinlemeden, perhiz, riyzat ve mchede ile Hakk bilmitir, o da, rif-i Haktr. Fil-hakika, bunlarn irfannda fark yoktur. ikisi de riflerdir ve Hak iledir. Gerek hal ile olsun, gerek kl ile olsun, bunlarn hakikatleri srrullhdr. Bunlar, eyay, yahiyi ve yaman bir grrler. Ahadiyyette ns tutmulardr. Hangi suretle olursa olsun, ala ve edna (yksek ve alak), her ileri hakikatledir. Fiilleri ve szleri dahi Hakladr. Kendilerinden deildir! ns makamnda kimlerdir. O makmda hllerine karar verilmitir. Onlar bu hlden hibir zaman uzaklamaz1ar. Hakikat makamnda irfnlar ayndr. Aralarnda fark yoktur. Fakir, bu hussda fark ne ekildedir, bilmiyorum. Cevap 12 Dedim: Ey dost, evliyaullahn hllerini dilden iitenlerin ve tasavvuf kitaplarndan okuyanlarn rendikleri, irftan sohbetinden ibarettir. Bu szlerin irfn mlk olduunu zannetmemelidir. Hakiki irfn sz deildir. Bu sohbetteki szler, evliyullahn kendi hlleridir. Bu szler, ne syleyene, ne de iitene zerre kadar faydas yoktur. Belki zarar vardr. Sohbette bir halin srrn iiten, bu byleymi, der kalr. Halbuki, bir ahs Hak derdine derek hle erimise, o zevk onun hli olur.

Simdi anlald ki, Allah riflerinin hllerini lisna getirmekle hale eriilmez; irfan hsl olmaz ve Hakka erilmez. lla onlarn hli sende hal olmaldr! Keml davasnda bulunanlar, evliy sohbetlerini ezberlieyerek irfan iddiasinda bulunan kiilerdir. Onlar, sz ehlidir. Sz ehlinin szden baka nesnesi yoktur. Hakkel-yakini hal edinmemilerdir. Ondan haberleri yoktur. rfan szleri onun sadece dilindedir. znde deildir. Sz renip sylemek hal deildir. Szle davda bulunan ahs, eriat terk etmi demektir. Zir, nefsine uymutur ve ilhda meyletmitir. rfn diye nice sama sapan kelma yeltenir. Bunlar daha nce de sy1emitim. Seriatsiz irfanin ilhad olduu aktr. rfan, eriat ile makbuldr. Allahu Taala: Hatt daha da akndrlar (Araf/79) buyurmutur. ou kii bu yette belirtilen srrn aasna dhildir. Amma, kim perhiz, riyzat ve mchedeyle zevkle ve vicdnla, halinde hakiki imn bulmusa, onun ubudiyyeti tahkike erimitir. O kii hakiki tevbeyle kaim olup zhdn riyet ederek hakkel-yakinede Hakkh aynas olmutur. Allah adaleti ayakta tutarak u hususu ak1amtr ki, kendisinden baka ilh yoktur. (Al-i Imrnl/18) srrnn cemli, Hazretin perdelerinden tecelli edip onun gnl aynasnda nur salmtr. O artk irfan memleketinih mlikidir. Hakikate ruhsat bu memleketten verilmitir ki, buras, Muhammedi mlktr. Arif-i billah denilen kii budur! rfn, vicdani zevk ile tecelli ile elde edilir. Yoksa, irfn szleri renmekle rif olunmaz. Sz ile keml iddia edenler, hev ehlinin aklszlarndandr. Onlardan kanmak gerektir. Soru 13 Dervi dedi: Ey Has, bir kii hakiki irfan illerinden haberdrsa, gerek halen ve gerekse klen ona Hak ehli denir. O kii Hakka indr ve arif-i billah budur. Onun makmn Haktan baka kimse bilmez ve hallerine erilmez. Onun halini yine hal shibi olan bilir. Bu y ce makm onun nasibi olup, Allah tarafindan verilmitir. O, bu makamla kaim ve daimdir. Ondan hibir zaman ayrlmaz. Terk etmek istese de terke kdir olamaz. Keza, Rabbani srlardan gfil olanlar da daima gaflet iindedirler. Gaflet makam onlara ezelde veri1mitir. Onlarn bu gaflet hlinden kurtulmalarna kudretleri yoktur. Nasipleri gaflettir. Onlar, gaflet ile daimdirler. Hlasa, gafiller gaflette, tifler vuslattadr! Kii hangi menzildeyse, o menzilin haliyle hallenir. Kiiye her ne makam veri1mie, o menzilin haliyle lfettedir. Her insan, kendisine verilen makamn zelliklerini sergiler. Cevap 13 Dedim: Ey dost, kl ile, sohbet ile hale eriilemez. Allaha vuslat, hal ve kal ile mmkn dei1dir. Hakka in olan, hal ve vicdani zevk ile srrnda ainadr. Kal (sz) ile in deildir. Kalin zarardan baka faydas yoktur, Kal shibinin hali irfan srrndan ok uzaktadr. Ey dost, deryann varln iitenle kendisi dery olan bir deildir. Amma hakikat ilinin mliki olan mkerrem zatlar iin terakki vaki olduu kadar tenezzl de sz konusudur. Onlarn, makamlarnda srekli karar zere olmalar nadirdir. Bu terakki ve tenezzl, baki rif-i billlh olan pk ztlarda dahi vki olur. Ban zaman olur ki, inkbaz (manevi sknt, tutkunluk) zuhur eder. Bazen makmndan aag inmesi lazm gelir. Baz zamanlar halinden mahup olur. Bazen geri eski haline dner, mmtz olur. Baz anlar yce bir makama eriir. Bazen renksiz ve niansz bir makma ykselir. Bu makamda o, bir sfatla sfatlanmaz. Onun bu hlinden her hangi bir haber vermek mmkn deildir. Bilir misin, Allahu Taala ne buyurmutur: Dilediini ykseltir, dilediini alaltrsn. (Al-mrn/26) Bundan gfil misin? Her dervi, makmndan bazen der, bazen de geri makmna ykselir. Amma, insan Hak Taldan gafilse, inyet erimezse, gaflet iinde kalr. nayet eriirse, Hakka meyleder, onu Hakdan bir nesne ayramaz. Ona, gafil-i bidr (uyank gafil) denir. Hakkin inayetiyle mride yakn olur.

Mrit yznden, cemal ve visal -nefissiz olarak- O, Hakkn aynasndan ona yz gsterir. Hakkn srr vcudunda parlar. Gnl ve can aydnlanr. Ve der ki: Rabbinin ihsan kstlanmi deildir. (sra/2O) Bu hal mmin iindir. Hakkn ihsanna mni olacak bir nesne yoktur. Bu ihsan bir ilhi srdr ki, beyan kabil deildir. Bu srra yine mrit ariftir. Slikier, arif deildir. Slikin irfan, mride teslimiyet, gayret ve zevk iledir. Bu srra ereyim diyenin mrid-i kamili bulmas gerekir. Velkin hev ehlini mrit kabul etmekten kesinlikle kanmak gerektir. Soru 14 Dervi dedi: Ey Has, kadim ruhlar lemindeki ilmullah ve Rabbni hakikatler bir ahsa takdir olmutur. 0 bu srrn mazhardr. Bu mazhariyyet ile phesiz hakikatn mansi ve Hakkn srr onda zhir olur. Bu mandan her ne kadar hisse verildiyse, Hak nurunun srlar, onda o kadar zuhura gelir. yle ki, zerre kadar fazla veya eksik olmaz. I kii, vusati kadar ariftir. Dier yandan, bir kiinin bu surette mride yakn olmas gerekmez. Onun, mride hizmeti beyhudedir. radna da asla ihtiyc yoktur. Zira Rabbani srlar ona ezelde takdir olmutur. Ona ezelde ne kadar zevk veri1mise, bu lemde o kadar yaar. Kabiliyetinden fazlasn elde etmeye kudreti yoktur. Bir kii veli ise, hakikat irfn onda mevcuttur. Ezeldeki man sr, bu alemde elbette onda ortaya kar. Aksi mmkn deilidir. yleyse muride hizmet niindir? Zir, bir ahsa Rabbni alemde hakikat sryarna yol verilmemise, mrit terbiyesiyle terbiye edilemez. Baka bir ifadeyle, mridin terbiyesinden ona nasip yoktur. Onun mride teslim olup a1p gayret etmesi faydaszdr. hm, gayb leminde ona hakikat irfan takdir olmamtr. Byle olunca da, esrra vkf olamaz. Onun tahsili men edilmitir. Cevap 14 Dedim: Ey dost, bu senin sylediin kelam, Hak yolu deildir. Belki sapk dncelilerin yoludur. Sylediin bu sz ye bir szdr ki, byle dnenler drt hak mezhepten olmadklar gibi kt yollara sapm kabul edilirler. Bu tavr, Muhammedi (s.a.v.) bir tavr deildir. Evliyullahn erkanna da tersdir. Btn evliyullah, drt hak mezhebin birine mensuptur. Allhu Tal, kullarna daleletten srt-i mstakime davet iin peygamberleri, sonra gaflet ehilni ikz etmeleri iin onlara varis olan evliyaullah gndermitir. Zir, dallet ve gaflete rzas yoktur. Biz seni hakikaten bir ahit bir mjdeci ve uyanc olarak gnderdik. (Ahzb/45) buyurmutur: Bilir misin, mjdeci ve uyarc hangi ufukdan domutur? Ah sana ne syleyeyim? Nur-i Muhammedi (s.a.v.)den agah olamamsn ki, srr- hidi sana diyeyim. Eer bunun srrndan sana zerre kadar haber versem sylediklerimi inkr ettiin gibi, beni tekfir edip katlime yeltenirsin. Hak Taala bir yerde: Allah dilediini yapar (brahim/27) ve bir baka yerde de: Allah dilediine hkmeder. (Mide/l) buyuruyor. Bunun srrndan haberdar msn? Hak Taal zlim bir kulu veya halktan birini hakikat irfnna ulatrmay ve ona ledn ilmini bildirmeyi murad etse, o kulunu, evvela bir murid-i kmile lyami eder, Onu, murid-i kmil hizmetine mukim eder. O kul da, Hakkn rzas iin mride teslim olur. Hakkn srlar, gnlnde, mrid-i kmil yznden zuhur edip arif olur. Cenab- Hak, o kulunu muritle yz yze getirmeden srlara vkf etmee kadirdir. Amma detine muhlefet etmez. Hakkn ezeli adeti byledir. Bilmez misin ki Cenb-i Hak, Allah dilediini saptrr, dilediini dogru yola iletir. (Fatir/8) buyurmutur! Bunun srr ve zhiri hkm el-an cridir. Nitekim Allahu Taal bir kafiri ba1amak murd eylediinde, ona nce slamla ereflendinir, sonra balar. slama gelmeden balamaz. Bilir misin, Hak Tal her eye kdir iken bunu niin byle eder? Yani, bendeyi niin nce mride yakn1atrp sonra srrn ihsn eder?

unun iindir ki, zti hakikatnn srn ve bu srrn irfan muritlerin yedine, yani emrine vermitir, Bu yetkiyi insan- kmiller icr ederler. Byle olunca, mritlerin srrha ins, cih ve meleklerle nmahremler vkf deillerdir. Mridi yine mrit bilir. Onlarh, hakikatlerinden haber verilmemitir. Onlar kmil immlardr. Her bir zamnda bulunurlar. Amma, imdiki zamanda dervii eer divra yazalar! Onun hakiki yzn grmeye kimsenin kudreti yoktur! ou der ki, ben derviim! Bir kii, nefsi arzularna tabi ise, bu arzular onu Hakka kurbiyyetten uzaklatrr. Birisi dnya talebi ve murad iin Hak yoluna yaklarsa, o kii slh olur. Ve yine bir kul binlerce fisk u fcur ve isyn iinde olduu halde evliyaullhh dergahna gelip teslimiyet ve gayrette ciddiyet gsterirse kibar- evliyullahtan olur. Cenb- Hakkn eserleri, fiilleri ve sfatlarnn tecelileri onun insani srrnda yz gsterir. Bu tecelliler vastasiyla srr geniler ve aydnlanr. Zat tecellisi, onun hakiki ztna (ayn- sabitesine) eriir. O vakit, Hakk Hakla arif olur. Sonra kendi, kendini kendiliksiz bilir. Ve salikler, Hakk bilmeden evvel kendini bilmez! O zevk iindeyken Hakk arif olur ve kendini bilir. Sonra, kendini kendinde bulur. Kendini kendinde bulan ise, kendi olur! imdi, kii rendii szleri brakp bu szlerin hakikatine hal ile ulamaya ciddi olarak gayret etmelidir. Soru 15 Dervi dedi: Ey Has brahim, insana bir kerre tecelli olsa,onun cismi ve ruhu bir olur. O, her nesneden uyanktr. Onun hi bir mkili kalmaz, hibir eye de ihtiy duymaz. Bu tecelli ile teselli bu1mutur. Tekrr tecelliye hcet yoktur. eriat, tecelli srlarna muttali olamaz. Zir, bu sr eriatn versnda deildir. ve tecelli srr, o kimsede ebedidir. Onda red yoktur. Maksat olan tecellidir ve hasl olutur. yleyse,fani olduu hlde zhiri suret(zhir)e neden itibr edilir? Beka denilen makm, tecelli srrdr. Bu srrn hakikatiyle muhakkik olan kii, hakikat ehlidir. Bunda ek (phe) yoktur. Onlar gayb ilinin sekinleridir. Zhirde kalan suret ehli onlara yak1aamaz1ar. Beka ehli, zhiren ve btinen hakikat iledir. Bir an olsun bu hlden ayrlmazlar. yleyse tekrar bir tecelliye niin ihtiy duyarlar? Cevap 15 Dedim: Ey dost, senin bu szlerinin hibir deeri yoktur. Bu szler, iddiac chillere aittir. Bundan nce kamil insanlarn zahirde gzel hal ve hareketlerinden bahsetmitim. Onu dinlemedin. Simdi iyi dinle! rfn hakikati denilen ey, eriatn mans ve lbb(z)dur. Yani, hakikat, eriatin mansnn srrdr. Hakikat mlkne ynelen kiiler, Muhammedi (s.a.v.) yoldan giderler. Baka bir yoldan gidilmez. Onun dnda olan yollar, hakikate kmaz. Sadece Muhammedi (s.a.v.) yol aktr. Bu yol eriat- Muhammedi(s.a.v)dir. Bundan baka, Hak srrnn husul iin mrit emriyle perhiz, riyzat ve mchedeyle devaml terk zere olmak ve iyi almak gerekir. Baka ekilde olmaz. Hakikate talip olan herkes muride muhtdr. Slik bir tecelli ile yetinip onun tekrarn arzulamazsa, o ilk tecelliden sonra, maksada ulatm zanneder. Kendi kendine Hakkn ii tamm oldu, der. Zir, bu ilk tecelliden sonra ak gitmi, o tecellide karar klmtr. O ahs, daha yksek makamlara vsl olamaz. Geldii makmda kemale ulatm ve daha ilerisi yoktur, zanneder. Bylece, onun zerindeki man srlan ona gizli kalr. Amma, slik gayret ve teslimiyetinde devam zere olsa ak yeniden u1elenir. Tecelli ona akl yzndendir. Sahva (farka) geldiginde, tecellinin tekranna arzusu onda yle olur ki, kendisini perian eder. Bu tecelliyi yeniden yaamak ister. Kendine ne kadar ok tecelli olursa, onun daha da artmasn candan niyz eder. Onun iin Rabbil, ilmimi artr, de (Taha/114) buyurulmutur.

lnsn hergn bir makam kat etse ve ou zaman tecelli halinde olsa, yine de tecelli arzusu duyar. Zira vuslat denilen ey, tecelliden ibarettir. u da var ki, tecelliyata nihyet yoktur. Yaanan bir tecelil aynen tekrr etmez. Fakat, bir kii sret sluk ve irfan iddiasyla nefsinin arzularna uyup eriata itibr etmezse, o Muhammedi bir tavrla tavrlanmaz. Boyle bir kiiye eriat srr almaz. Zira, Muhammedi olmayan, farka gelince eriata uymayan kii, hakikat mlkne ayak basamaz. imdi, hakikat ehli odur ki, bu tecelliyt onlarn manevi zatlar olmukur. Onda, Hakkn eserleri, fiilleri ve sfatlaryla ilgili her hangi bir mlahaza kalmamitir. O, hakikat srlannn emirleriyle memurdur. Ona, Mutlak hkumdarlk elinde olan Allah yceler yceesidir. (Mlk/1) sr nrni perdelerin tesinden yz gstermitir. Onlar, Hakknin kudretinin hkumlerini taksim etmekle, yani, datmakla memurdurlar. Hakikat ehli olan kiilerin srlarnda ses v sz olmaz. Srlarn, yine srra mahrem olan bilir. Hakkn kudretiyle, Btn iler sonunda Allaha dner (ur/53) srr anlalr. Onlar, bu yce sfat ile sfatlanmlardr. Sen, bu sfatlarla sfatlanm bir hakikat ehlini grsen, bir kuru zhid bile saymazsn. Belki inkr edersin. Zir, onlarn zhirleri daima eriat iledir ve dillerinden eriata aykn bir sz kmaz. Ancak, srlar uludur. Beyna ve tbire gelmez. Bu ekilde, hakikat ehli olan kiiyi eriatten ayrlmtr, demek doru bir sz degildir! Soru 16 Dervi dedi: Ey Has, kiinin ilhi tecelliye mazhariyeti hususidir. Her kii ona mazhar deildir. Bir kii tecelliye mazhar olursa, o tecelli sadece onun vcudunda olur. O kii, insan- kmildir ve vcudu tecelliye mahal olmutur. lhi tecelliye mahal olan vcut, insan- kmildir. Dervi1erin, tecelli gnle olur, veya Rahmni tecelli mahalli gnldr, dedikleri cumledeki gnul tabiri, insan- kmilin vcududur. Yoksa, nefse, gnl tecelli etmez. Zira, gnl dedikleri nesne bir parca uyuuk kandr. Bu bir para kan (kalb), Rabbni tecelliye mahal olamaz. O, mevt (l ) gibidir. Hareketsiz yarat1mtr. Bu bir parca kanda her hangi bir ey meydana gelmez. Bir insan Hakkin tecelilsine mazhar edilmemise, O, almakla tecelliye uramaz. Eer tecelli gnle olsayd, bu zat da tecelliye mazhar olurdu. Zira, onun gnl de, insan- kmilin gnl gibi bir para kandr ve fark yoktur. Oyleyse fark nerededir? Vlcutlarndadr! Kamilin vcudu teceilliye mazhardr. Ona mahal yaratlmtr. Fakat, baka kii1erin vcudu tecelliye mazhar deildir. Bundan dolay, kmilin vcdu kimyadr, demilerdir. Hulasa, insan-i kmilin vcudu pek ycedir. Cevap 16 Dedim: Ey dost, anlald ki, bu senin szlerin sadece dilindedir. An1ald ki, bu szleri keml zannedersin, Ehlullahn gnl dedikyeri ey, senin anladgn ve bildiin gibi deildir. Senin dediin bir mikdr uyuuk kan, hayvnlarda da vardr. Eer gnl denilen bu kan olsayd, btn hayvnlar Hakkn srrna mazhar olurdu. Meayhn gnl buyurduklari insana mahsuls bir byk srdir. Cenab- Hak buyurmutur ki: Biz emneti, gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler (Ahzab/72). Bu yette, ifs mmkn olmayan yce bir sr vardr. Ehlinin malumudur. Rahmanin srrrna hmil olan, insan gnldr. Sr emneti ona verilmitir. Hakkn zt srr ondadr. Bu kavram, tbire ve tarife gelmez. Bu, her insanda vardr. Her insan, zat ve sfatlar tecellisine mazhariyyetle halk olunmutur. Her insanin kalbi Hakkin tecelil mahallidir. Fakat tecelli mahalli olan bu kalb, mmin kalbidir, kafir (Haktan gfil) olan kiinih kalbi degil! Kfire kfr sebebiyle ceml tecellisi yz gstermez. Kafir, islama

gelmedikce, mride u1amadka ve fen-ender-fenada fen bulmadka Hakka eriemez. Bu tecelli suridir. Yani, vcuda olur. Manevi tecellinin hakikatini ise, kmil mmin bilir. Cenb-i Hak buyurmutur ki: lnsanlar iin basiret nurlari, kesin olarak inanan bir toplum iin hidyet ve rahmettir (Csiye/20). Hidyet srr nedir, rahmet srr nerdedir, bilir misin? Ve, yakin sahipleri kimlerdir, anlar misin? Verilen haberlerden haberdr misin? Btn bu konuulanlardan murd nedir? Ah ne syleyeyim! Desem olmaz; demesem yine olmaz! Uyank ol. Gfilin kalbi ile gh insan kalbi bir deildir. Kimin kalbi gh ise, o nbvvetten haberdrdr. Hakkn srr ona a1mtr. nsani hakikat, kendi srrhda ba gstermi, o zevk ile Hak srrnn rifi o1mutur. Onun vcudu kibrit-i ahmer, kimy-yi maneviyyedir. Bu kalb sebebiyle nur-i mahz (saifi nur) olmutur. Kalbi gaflette kalan insan ise, uyanmak iin gayret etmez, hak ve hakikate ilgisizdir. Nasihat ve ikzlara kulak asmaz. Zahiren ruhsuz gibidir. Bu insan gfildir. Amma, daha nce de sylediim gibi, insan, kalbi gfil olduu hlde terk, teslim ve rz yoluna girip perhiz, riyzat ve mchede ile gayret ederse, o, tecelliye mazhar olup suri ve manevi keiflere urar. Yoksa, kulaktan dolma, agzdan duyma sfi szleriyle maksat hasl olmaz, ele girmez. Soru 17 Dervi dedi: Ey Has, ben Fakir, hakikat srlarnda pek ok mki1im vard. u ana dek gnlmde bir fni varlk vard. Bu mkiller benim hale erimeme mni oluyordu. Bunlara bir re bulup teselli bulamyordum. Daima mkil iindeydim. Cenb- Hakka hamdolsun, konumalarnz neticesinde iimdeki o mkiller yava yava yak olmaya balad. Ve fakat, hla da mkillerim var Bunlarh da halledilmesini arzu ediyorum. Bilindigi gibi, hakikat snnha mlik olan Hak ariflerinin dillerinde, kalb lemi ulu bir lemdir diye sylenir. Arifler ancak bu kadarn sylemiler, daha fazlasn sylememilerdir. Bu trif derde ifa vermez. Ben de, kalb mefhumu hakknda -pek ok insan gibi- insan kalbi bir para kandr eklinde dnyordum: Ancak, derunum buna kail olmazd. Zira, onda azimet yoktur. Sen dedin ki, bu szler senin sadece dilindedir! Fil-hakika yledir. Zir, sylediim szler bende hal degildir. Sadece dilimde bir szden ibarettir. Nice zamndr mchede iindeyim, kalbin hakikati bana almad. Onun srrndan habersizim. Size sylediim her sz, mukil zere sylerdim. Verdiiniz her cevap btn mkillerimi teker teker halleden beyanlar olmtur. imdi dilerim ki, kalb lemi denilen sr ne srdr, ondan haberdr olaym. Cevap 17 Dedim: Ey dost, senin bu vartada mride erimediin anlalmaktadr. Bil ki, insan kendi bana perhiz, riyzat ve mcahede yapamaz. Btn bunlar mrid-i kmil emriyle yaplr. Mrit emri ve rzas olmadan insann kendi kendine yapt riyzat ve mchedeyle Hak srrna ulalmaz. Bunlar yapsa da kalbi fetihleri gereklemez. Bunlar mrit emriyle olur; ilim ve amel ile olmaz. Kiinin kendi kendine alp mchede etmesiyle kalbte niih fetih hasl olmaz, bilir misin? unun iindir ki, onun kendi kendine yapt riyzat ye mchedesi nefsinin isteidir. Bu sebeple ona gnl srr almaz; Hakkn srr yz gstermez. Zir, onda murad vardr. Bir ite murd olursa, her Mefhumun srr o kiiye bir byk mkil olur. O kii ekten kurtulamaz. Byle olunca, kalb leminden nasl haberdr olabilir? Rabbni yol, zevk, vicdn ve hal yoludur. Bu yola sz ile gidilmez. Kii, perhiz ve mchedesini mrit emriyle yapm olsa, ona, elbette gadelik (gnl almas) eriir. Can gz uyanir. Grmediklerini suretsiz grr. Can

kula alr. itmediklerini szsz iitir. Her iinde, mrit emri, teslimiyet ve rza gerektir. Bunlar olmadan olmaz! Cenab- Hak yle buyurmaktadr: phesiz ki, bunda akl olan veya hazr bulunup kulak veren kimseler iin gt vardr (Kaf/37). Bunun srrndan haberdr msn? Bilir misin bu kayb hangi kalbtir ve nerdedir? Veya sen bu kalbin srrndan gh msn? Bu bir byk srdr ki, trif etmekle anlalmaz! Simdi bir kalb ki hzr- maallah (Allah ile birlikte, huzurda)dr, o kalb Hakkn nazarghdr. Nazar bu kalbedir. Nazar mahafli bu kalbtir. Kalb srr ancak bu kadar iaret ve beyn edilebilir. Bundan fazlas sylenmez. Kim bundan ziyde haber verdiyse, onun ban aldlar. Bu yle kalbdir ki, ta Allaha erimeyince bu kalbe eriilmez. imdi, bu alemde zevkle vicdnla Hakk bulmak gerekir. Eer bu nsut (madde, beden) leminde Hakk bulamaz ve onun srrndan agh olamazsan, hiret aleminde de bulamazsn! Yru, bu srdan gh (uyank) olmaa gayret et. Soru 18 Dervi dedi: Ey Has, zt ve sfan hakikatiyle ilgili bilgilere - anlattgm kadaryla- suri olarak (dnce boyutunda) anlamak myesser olmutur. Yani, Hakka ait srlar szde kalmtr. Hle dnmemitir. Her ne kadar alp gayret ettimse de olmad. Hak srrna ulama talebiyle neredeyse helk oluyordum. Yine de manevi yolda hibir kap almad. Simdi, ne yapacam bilemiyorum! Herhlde Hakkn derghnda makbl bir kul degilim. Bundandr ki, Hakkn zevki ve hakikatin srlar sadece dilimdedir. Bu srlar bende hal deil, kl oldular. Bana bir himmet et de, Hak dergah na kabul edileyim. Ta ki hicptan kurtulup Hak srr bana alsn, ikr olsun. Bu hal ile manevi seferimi tamamlayaym. Bu sefere kp Hakka vuslat etmek iin yardma ihtiyacm vardr. Bu himmete eremezserm, hlden mahup kalrm. Bu gzyalarm ve feryadm ondandr. Cevap 18 Dedim: Ey dost, zt derghnn ve hakikat irfannn kaplar daima ve ebediyyen aktr. Bu kap hibir zanman kapanmamtr. Bir kii mrit yardm ve tecrid ile (benliinden soyunarak) Hakka sefer etmise, ona hibir nesne engel olamaz. O, diledii anda sefer eder ve vicdni zevk ile maksadna eriir. Btn bunlar, hal ile olur. Hlsiz, sadece kelamn bilmekle eriilemez. Bil ki, irfn szleri, szden ibarettir. Bu szleri renmek mmkndr. Ancak, kiinin yaamadg srrn szlerini dile getirip sylemesi sefer-i ilallah (Allaha doru seyr) deildir. Belki boyle sufi sizlerini renmek, insann Haktan uzaklamasna sebep olacaktr. Kii ermedii srrn sznden derl vurmamaldr. O gibi kelm sylemektense, skt etmek evldr. Ey dost, bu talep nedir, sana nerden geldi, niin onu talep ediyorsun, bilir misin? Gnlnde niin byle bir istek parlad, niin onun arzusuna dp sergerdan oldun? Bunun cevab udur: Zira, Cenab- Hak seni dilemitir. Bu dilein, onun seni dilemesindendir. Bunun iin sen onu diler, onu arzularsn. Eger, o seni dilemeseydi, sen onu dilemezdin, Eger, o seni kabul etmeseydi, sen ona kabul edilmeyi arzulamazdn. Amma, onun hasretinden tr, sen seni kable lyk grmezsin. Bilmez, kabul edileyim dersin! Gerekte bu talep sende var olduu halde, hla sen onu talep edersin! Bu talep onun talebidir; sen onun talebindesin. Eger O sana tlip olmasayd, sen nasl talepte olurdun? imdi, sendeki bu talebin ne olduunu iitdin. Gnlndeki bu talep, onun talebidir.

O seni niin talep ediyor? Bunun sebebini biliyor musun? Bundan haberdr msn? Anlalan bu srdan da haberin yok! Biraz da bundan babsedelim. Bunun sebebi sudur: Bil ki, artk, gnl bulutundan hakikat gnei domutur. Onun harretinin iddetindendir ki, Hak dergahnda sen seninle talep edildin. O sebeple sende Hakka ulamak iin iddetli bir arzu ortaya kmtr. Yr, gnein nuruna eriegr. Eer gnein nurunu bulursan, gnei de bulursun. Nuruna ulaamazsan kendisine de u1aamazsn. Byle olunca, gnein nuruna ulaamayan kendisine nasl u1asn! Bilir misin, bu nur nasl bir nurdur, bu nur nerdedir ve hangi ufukdan doar Bunun cevab udur: Ne zaman ki: te bu Allahn ltfudur ki, onu dilediine verir. Allah byk ltuf sahibidir (Hadid/21) srrnn rzgar kokusunun zerresi bir kerre sana erie, gnein nurunu bilirsin. Bundan sonra gnein ufkundan gah olursun. Esasen, bu nur, apak ortadadr. yle ki, bu nuru herkes grmektedir. Ne var ki, zuhurunun iddetinden tr gizli zannolunur. Onun iin ki, gafillerin gznden perdelenmitir Bu nuru bulmak iin aramal, grmek iin gayret etmelisin! Soru 19 Dervi dedi Ey Has, bu konuda hal u melalim yledir: Hakikat mlknn vrisleri olan ariflerin srlarnn maarifine hakikati zere eriemedim. Malumdur ki, onlarn kelamlar sylenilen lafzn sureti zere deildir Hak srrnn mansdr Filhakika, bu srra, onlarn eritii gibi, hal ile eriemiyorum. Zir hale eriemedim. Perian hlimin sebebi budur. El-an bu deft ile alayp inliyorum. Hl bu hal ile melametim. Bilmem ne edeyim de bu riflerin eritii maarif srlarna ben de erieyim! Ne yapaym da onlarn u1atg huzura u1aaym! ok uzun zamandr gayret ve dikkatle bu srrn talebindeyim. Her ne zaman istedimse, ondan bir eser ve nin duyamadm. Nerede aradmsa, onu orada bulamadm. Her ne mahalde gzledimse, ondan bir hayal grnmedi. Bilmem baka nereye gideyim de onu bulaym? Bilmem nerede arayaym ki onu orada bulaym? Nerde gzetleyeyim de ondan bir haber alaym? Hakka vuslat edebilmem iin bana bir semtten haber ver de o tarafa gideyim; Onu orada arayp bulaym! Cevap 19 Dedim: Ey dost, zt ve sfatlar tecellisinin ilgisi ynyle, yetmi bin lem insann heykeli zerine halk olunmulardr. Bu lemlerin zuhurlarndaki varlklar, Hakkn varlg iledir. Yaratlma annda her biri esmalarn nuruyla nurlanmlardr. Bunlar, btni mnda ebedidir. Btni manlardan bir an olsun ayr degillerdir. Amma, zhirleri grnen gibi, yani herkesin grd gibidir. Hususiyle, tecelliytn alakal olmad nesne yoktur. En aadaki zerreyle dahi ilgisi vardr. Hi bir nesne yoktur ki, ona tecelli erimemi ola! Her neye tecelli ettiyse, o ey, onunladr. Hi bir nesne yoktur ki, o nesne onunla olmaya ve hi bir mahal yoktur ki, ondan ayr ola! Bu mmkn deildir. Hakkn nuru, her yerde ve her mahalde hzirdir. Simdi, ey gzm nuru! Sen nerede aradn da onu bulamadn veya nerde istedin de, ona eriemedin. Halbu ki, her nerede dersen ondadr ve her nerede ararsan onu orada bulursun! Her kim ararsa, o bulur Kim ki arad, o buldu! Bilmez misin Men talebe vecede yani, arayan bulur, aramayan ne bulsunbuyurulmutur.

Ey dost! Anla1an o ki, onu aramaktan korktun. Yahut, aramadn ki bulamadn! Bilir misin: Gklerde, yerde ve ikisi arasnda bulunan eyler ile topran altnda olanlar hep Onundur (Th/6), buyurulmutur. Yine, bilir misin, bunun srr, ne srdr? unu anla ki, bu manadan bir iaret vermek veya imda bulunmak kbil deildir. yle ki, bunun srrndan kim haber verdiyse, o ba vermitir. Kim ondan haber verirse can verir. Bunun hakikatine mahremlerden baka kimse vakf deildir. imdi, var olan bu lemler, insani srda Hakknn aynas olmutur. Onu grenler bu aynadan grrler. Ey dost, sen bu aynadan haberdr msn? Can gzn ap, bu aynaya bakmaya kabiliyet kazandn m ki onu gresin! Bir kii Hakkn aynasnda kendi nefsini nefsiyle grse, bu, o degildir. Burasi slike, berzah-i kubr (geilmesi zor olan byk geit)dir. Zir, bu gr ahadiyyet idrkini engeller. nsan, nefsinin aynasnda Hakk mhede etse, bu gr de, o degildir. Zir, bu grte de isneyniyyet (ikilik) vardir. Bu dahi berzhtr, geilmesi gerekir. Amma insan, Hakkn aynasnda Hakk Hakla, nefsi (kendisi) olmadan mahade eylese, bu, Odur. Bilir misin ki, Bu ayna ne biim bir aynadr ve nerdedir? imdi, bu aynay sen, sende bulmal ve sen ona, sensiz, onunla hazar etmelisin. Hatta, Onu, aynada onunla grmelisin. Grmek, gren, grunen ve gsteren aynann ne olduunu ancak o zaman anlarsn. Ey dost! Seninle nice gnden beri konuuyoruz. Bu kadarla yetinelim. kimizin arasnda bundan fazla konumaya izin yoktur. Bu konumalar, tarikat makamndandr, hakikat makamndan deildir. Tarikat kelmn zahir ehline eriatsiz (yani, rtmeden) sylemek haramdr. Yine, hakikat srlarn da tarikat ehline sylemek harmdr, Her kelm izin verildii kadaryla sylemek evladr.

Soru / Cevap 20 Dervi dedi: Ey Has, bana bir vasiyette bulun. Bu nasthati yerine getireyim ve o nasihat bana yaknlk makm iin vesile olsun. mrmn sonuna kadar senin nasihatinle kim olup rhni safa iinde yaayaym. Dedim: Ben sana nasihat etsem, kabul etmezsin! Dedi: Cndan kabul ederim. Hemen buyurun. Dedim: Kabul etmezsin, reddedersin! Dedi: Kabul ederim ve onunla amel ederim. Dedim: Ey dost! Esrr ve irfn szlerinden her ne kadar sz grendinse ve her ne kadar evliyullah kelmn iittinse, tamamndan tevbe et, hepsini unut. Evliyaullahtan yazp derledigin btn szleri ve onlara ait btn kitaplar yrt, gtr denize at. Kesinlikle onlar diline alma!

Dervi, biraz dndkten sonra, dedi: Bu, yerine getirilmesi zor bir emirdir. Bu gece biraz dneyim, karar vereyim. Sonra gitti. Dervi, ertesi gn geldi. Dedi: By Has, bu gece sabaha dek tefekkr ettim, onu ilemee gnlm raz olmad. Bana bir baka ey vasiyet et, onu yapaym. Dedim: Bunu kabul etmedin. Baka nasihatm hi kabul etmezsin! Dedi: Siz buyurun, belki kabul ederim. Dedim: Yine kabul etmezsin, ne syleyeyim? Dedi: Belki kabul ederim. Dedim: Ey. dost! Libsn srtndan kar, hakir libslara brn. Her hangi bir yere gittiginde dervilik adndan da bahsetme, bu nmn yok et. Ve sakn her hangi bir kiiye bir meaihtan bahsedip, ben falanca ile grtm, onlarla gzel a1 verite bulundum, deme. Halk iinde zelil ve rezalet ile daim ol. Hakaret ve rezlet ile evrendeki btn insanlar kendinden sout. Onlarm senden yz evirmesini sala! Dervi bah nne eip biraz dnd ve sonra kaldrp yle dedi: Ey Has! Bu, nasihatin nceki dediinden daha mkildir. Buna gnlm hi rz vermez. Bunu yapamam. nayet edip, bari yolun bandaki dervilere zhirde yaptnz nasihati bana da syleyiniz de, ondan da mahrum kalmayaym. Dedim: Ey dost! Sana gerekli olan bir ka sz s yleyeyim. nce, gizlide ve akta, Allahtan korkmalsn. Gnah ilemekten, Hakka si olmaktan gyet saknmalsn. Mekrhattan da harmdan kacndgn gibi kanmahsn. Nefsni ehvetleri daima terk zere olmalsn. Gnln hevya meyletmekten kurtarmaa gayret etmelisin. Bu konuda msmaha etmemelisin. Sefih kiiyerle ve avmla kesinlikle oturmayasn. Onlardan mmkn olduunca kamalsn. Yiyecek ve ieceini helal yollarla temin etmelisin. Helal kazancnla aldklarn bile az yemelisin. bheli eylerden saknmalsn. Hi bir ferdin gnlne -kfir dahi olsa- dokunmayasn. Bir kimsenin gnlne dokunacak bir kelam veya bir iaret etmeyesin. Latife bile olsa, szden kainmalsn. Salihlerle oturmal ve gerekirse, onlarla sohbette bulunmalsn. nkr ehliyle konumamalsn. Her hangi bir mecliste oturmakdan, mmkn olduunca kanmalsn Allahu Talann yaratdii hibir eyi hor grmemlisin. Birisine hakret gzuyle bakmayasn Hi kimseyi, tahkir ve tekdir edip ayplamamalsn. Gerek insan ve gerek hayvan lemdeki btun varlklara merhamet ve efkat edip esirgeyesin Vel-hamd lil-lhi rabbil-lemin (Alemlerin Rabbine hamd olsun)

You might also like