You are on page 1of 172

telos 115 edebiyat 074

Amin Maalouf Beatrice'den Sonra Birinci Yzyl

Kitabn zgn Ad Le Premier siecle apres Beatrice Franszcadan eviren Esin Talu - elikkan

Telos Yaynclk 1 9 9 7

Birinci Basm ubat 1 9 9 8 kinci Basm Mart 1998 nc Basm Nisan 2 0 0 0

AMN MAALOUF BEATRICE'DEN SONRA BRNC YZYIL

eviren : Esin Talu-elikhan

Anneme

Prag dolaylarnda bir hann bahesindesin sen Masann stnde bir gl, ylesine mutlusun sen ykn nesirle yazacak yerde Gldeki altn bceini gzlemliyorsun sen APOLLINAIRE, Alcools

A
BU SAYFALARA AKTARDIIM OLAYLARIN TANIKLARINDAN SADECE BR OLDUM. Seyirci kalabalndan daha yakn ama onlar kadar aciz. Biliyorum, admdan sz edildi kitaplarda. Gemite bundan gurur da duydum. Ama artk duymuyorum. At arabas doru limana vardna gre, ykdeki hnk deyici at sinei sevinebilirdi artk! Yolculuk bir uurumun dibinde bitseydi, neyle gururlanm olacakt? Benim rolm de byle oldu. Aslnda gereksiz ve talihsiz bir at cambaz. Neyse ki ne ibirliki oldum ne de kandrldm. Hi serven peinde komu deilim, zaman zaman, serven gelip beni buldu. Bir seimde bulunabilseydim, ocukluumdan beri dkn olduum ve seksen nc yam doldurduum bugn de dkn olmay srdrdm tek leme, bcekler lemine, o dikkat ekici miniklere, zarif, becerikli ve alacak kadar bilge olan bceklere ynelirdim. Bana inanmayanlara, bcek savunucusu olmadm tekrar etmek gibi bir huyum var. Biz, insanlarn evcilletirip bir o kadar da ldrd ve kesin olarak yendii hayvanlara kar licenap olabiliriz. Bceklere kar deil. Onlarla bizim aramzda savam sryor, her gn, acmaszca. nsann galip geleceine dair hibir gsterge yok stelik. Bcekler, yeryznde bizden ok nceleri vard, bizden sonra da var olacaklar ve ok uzaklardaki yldzlar kefettiimizde, kendi hemcinsleri-

II

mizi deil de bcekleri bulacaz. Bu da bizi, sanrm avundurmu olacak. Syledim, bcek savunucusu deilim. Ancak kuku yok ki onlarn srekli bir hayranym. Nasl olunmaz? ipekten, baldan ya da Sina lndeki kudret helvasndan daha soylu bir eyi kim yaratabildi? nsanolu teden beri, bcek rnlerini, dokumay ve zevki taklit etme peindedir. Ya "adi" sinein uuuna ne demeli? Onu taklit etmek iin, acaba ka yzyl gerekecek? "Zavall" bir larvann gsterdii deiim de cabas! rnekleri sonsuza kadar uzatabilirim, ama amacm bu deil. Daha sonraki sayfalarda, bceklere olan dknlmden deil, ama insanlara ilgi duyduum ender anlardan sz edilecek. Beni duyan da, insandan kaan bir ay sanacak. Doru deil. rencilerim beni iyilikle anmaktadr. ok olmasa da insan arasna kartm zamanlar oldu hatta kede kenarda dostluklar kurduum da oldu. zellikle Clarence vard, sonra da Beatrice. Onlardan tekrar sz edeceim. Yalana kamadan zetlersem, gnlk dertlere ok az ilgi duymuumdur ama amn byk tartmalarna hep dikkat kesilmiimdir. Genliimin yzylna, saf cokularna, bininci yln yaklamas karsndaki korkularna, atoma ve yine atoma ve byk salgnlara, kutuplar zerindeki Damokles geitlerine hep candan balandm. O byk bir yzyld, bana kalrsa en by, belki de son byk. Btn bunalmlarn ve sorunlarn yer ald yzyl; bugn, yallmn yzylnda sadece zmlerden sz ediliyor. Ben her zaman, sorunlar Tanr'nn, zmleri eytan'n yarattna inanmmdr. Sorunlar bizi altst ediyor, hrpalyor, artyor, kendimizden geiriyor. Salkl dengesizlik, btn trler sorunlar sayesinde geliiyor; donup snmeleri de zmler yznden... Bellei12

mizdeki en kt cinayetin ad "Nihai z m " adn tayorsa, bu bir rastlant m? imdi, u clz, u ask yzl, u kararm dnyada, evremdeki tm o kin selini, her eyi yeni bir buzul a gibi kapsayan o evrensel titreklii grdke, bunlar dahiyane bir "zmn" rnleri deil mi? diye soruyorum. Oysa bininci yzyln sonu muhteemdi. Soylu, bulac, yok edici, Mesihi bir sarholuk. Hepimiz, Tanr'nn ltfunun yava yava btn dnyaya yaylacana, btn uluslarn bar, zgrlk, bereket iinde yaayacana inanyorduk. Bundan byle tarih, generaller, ideologlar, despotlar tarafndan deil, yldzbilimciler ve biyoloji uzmanlar tarafndan yazlm olacakt. Ben de uzun sre bu umudu besledim. Bylesi manevi ve teknik ilerlemelerin ters tepeceini, nce karlkl iliki yolunun kapanacan, pek ok duvarn rlebileceini ve btn bunlarn fazlasyla var olan ama hi akla gelmemi bir ktlk yznden olacan syleselerdi, kuamn pek ok insan gibi ben de omuz silkip geerdim. Yazgnn hangi irkin aldatmas ile dlerimiz bozuldu? Bu noktaya nasl geldik? Neden kentten ve uygar yaamdan kamak zorunda kaldm? Burada anlatmak istediim, en sadk biimiyle, mmkn olan en byk titizlikle anlatmak istediim, yeni yzyln daha ilk yllarndan itibaren bizi saran, gerek bykl gerek ierii asndan grlmemi bir geriliin iine eken felaketin, ar, yava gelimesidir. Bizi evreleyen terre karn, sonuna kadar, dinginlik iinde yazmaya alacam. u anda, da bandaki snamda, kendimi gvenlikte hissediyorum ve elim, gerei aktaracam el dememi katlar zerinde titre(1) Nihai zm ya da son zm yolu, Nazilerin Yahudi rkn kkten yok etmeyi hedefleyen uygulamas. (.N.) 13

miyor. Aksine, gemiteki baz olaylar anmsadka, bir hafiflik, bir kvan duyuyor ve anlatacam dram unutur gibi oluyorum. Deersiz olan ile olaanst olan ayn kadn zerine geirmek, yaznn hnerlerinden biri deil mi? Bir kitapta her ey kurumu mrekkebin nemsenmeyecek kalnlna brnr. Giri faslna paydos! Ben sadece olaylar aktaracama sz vermitim.

14

B
H E R EY KAHRE'DE BALADI. Bundan krk drt yl nce, almayla geen bir ubat haftas srasnda! Gnn, saatini bile not etmiim. Tarihlerle oynayp durmann ne yarar var? sfrl yl dolaylarndayd demek yeterli. "Balad" m dedim? Benim iin balad, demek istiyordum. Tarihiler, dramn douunu ok daha eskilere gtryor. Ama ben, tam tanklk snrnda duruyorum. Benim iin olay, ona ilk rastladm zaman dodu. Bylesi bir giri, benim byk gezginler soyundan olduum izlenimini yaratabilir. Nil sahilinde bir buluma, Amazon'a veya Brahmaputra'ya ka... oysa tam tersine! mrmn byk ksmn alma masamn banda geirdim. Asl yolculuu, bahem ile laboratuvanm arasnda yaptm. Bundan da en ufak bir pimanlk duymuyorum. Mikroskopa her baktmda, benim iin yolculuk balam olur. Bir uaa gerekten bindiimde, bunu, bir bcei daha yakndan incelemek iin yapyordum. Msr'a yaptm o yolculuk da, "skarabe" ile (1) ilgiliydi. Alk olmadm bir ynden. Genelde, konusu sadece tarm ya da salgn hastalk olan seminerlere katlrdm. Phylloxera (asmabiti) Propilla japonica, anofel veya ee sinei, tarih kadar eski bir konunun, "dmanmz hayvanlar"
(1) Skarabe: Pislik bcei. Eski Msr'da dinsel simge. Gnein hergn douunu simgeler. Ayn zamanda insan ruhunun lmszlnn simgesidir. Eski Msr mezarlarnda bulunan ok sayda bcek kalnts bu inanca iarettir. (.N.)

15

konusunun eref konuu olurlard. Oysa Kahire'deki toplant farkl olacaa benziyordu. ar mektubu yle diyordu: "Msr uygarlnda skarabenin yeri: Sanat, din, mitoloji, efsane alarndan." Firavunlar zamannda, skarabeye kutsal bir nitelik verildiini sylemekle, kimseye yeni bir ey retmiyeceim. zellikle "kutsal skarabe" diye bilineni ya da Scarabeus sacer byleydi. Ne var ki bu bcein her tr, bu nitelie sahipti. Onun sihirli olduuna, yaamn byk srlarn bildiine inanlrd. renim yllarm boyunca, retmenlerimden her biri bunu kendine gre anlatmt. Doa Bilimleri Mzesi'nde kendi laboratuarm olduu zaman da, benim rencilerim skarabe hakknda vc, heyecanl yk renmeye hak kazandlar. Bir knkanatllar uzman iin, II. Ramses'in, tezek yiyici bir bcee taptn renmenin ne demek olduunu bir dnn! Skarabeye tapmak Msr snrlarn am, Yunanistan'a, Fenike'ye, Mezopotamya'ya kadar yaylmt. Romal lejyonerler kllarnn kabzasna bir skarabe resmi kaztmay adet edinmilerdi. Etrsklerde, ametist gibi ince mcevherler, skarabe biiminde ilenmekteydi. Benim uzmanlk alanmda skarabe, bir utku, bir soyluluk nvan idi. Hatta, sayg deer atalarmzdan biri diyecektim. Doal olarak, onunla ilgili baz aratrmalar yaptm, kitaplar okudum. Ona elbette ki adi bir hanm bcei muamelesi yapamazdm. Btn bcekler ayn tezekte yetimez. Bununla birlikte aratrmalarm ne denli derinlemi olursa olsun, Kahire'deki toplantda bana yer yok gibiydi. Sekiz lkeden gelmi yirmi be kii arasnda bir tek ben hiyeroglif okumasn bilmiyor, firavunlarn kanc Thoutmes ya da Amenophis olduklarn kartamyor ve bir tek ben Koptann "sasidik" olan ile "subakmimik" olann - geri kimse bana bir daha hi duymadm bu szcklerin anlamn sorma16

mt ama, sanrm bunlar doru drst yazmay becerebildim - bilmiyordum. Hepsi beni aalamak iin birlemiler gibi, aslnda ok elenceli grnen firavunlara ilikin deyimler kullanyor ve kukusuz hibiri bunlar evirmeyi dnmyordu. Onlarn evresinde, dinleyicinin bilgisinden kuku duyuyormu gibi grnmemek iin byle bir ey yaplmazd. Sram geldiinde, Msr bilimci ve arkeolog olmadm, Koptay bilmediim halde, o gne kadar bilinen knbceklerin yz altm binini, yani canl yaratklarn te birini, affnza snarak, bildiimi syledim. Hi adetim olmad halde vnme pay karttm iin kusura bakmayn, ancak o gn beni boan okumayazma bilmezlik duygusundan kurtulabilmem iin, buna gereksinimim vard! Bunu belirttikten ve etkisini dinleyicilerimin yzlerinde okuduktan sonra, kendi konuma, yani skarabenin beslenme ve reme biimlerini tanmlamaya ve davranlarnda firavunlar ve uyruklar iin onca etkileyici, onca gizemli ve onca retici grneni anlamaya yardmc olacak kendi konuma girebildim. Eski Msrllarn, bizden drt bin yl nce yaam da olsalar, asla ilkel bir kavim olmadklarn belirtmeme gerek yok. Byk piramiti yapmlard ve ayet srn tezeini yourmakla uraan bir bcein zerine hayranlkla eilmilerse, buna ancak sayg duymamz gerek. Skarabenin yapt neydi? Daha dorusu ne yapmaktadr? Ona tapnlmas, davrann deitirmesine hi de yol amamt. Arka ayaklaryla tezekten bir para kopartp yuvarlamakta, nne geirip topaklamaktadr. Daha nce topraa bir delik amtr, topan yapmay tamamladnda, onu delie itmektedir. Hatta, birinci harikas da budur, dorudan delie itecei yerde

17

ters yne, ufak bir kum kntsnn tepesine doru iter ve oradan yuvarlanarak delie girmesini salar. Akla, Sisyphos(1) geliyor; zaten skarabelerin en bilinen trne sisyphus denilir. Ancak Msrllar bunda bir baka efsane, bir baka simge grmlerdir. Skarabe bir kez topan delie soktuktan sonra, yerinden oynamamas iin onu armut biimine sokar, sonra da ince ucuna, bir yumurta brakr. Oradan kan larva, beslenecek bir eyler bulur ve orada olgunlancaya kadar yani yeni bir skarabe "kabuundan" kp ayn hareketleri yapncaya kadar kendi kendine yaar. Bu yuvarlanan topaa Msrllar, gnein gkyzndeki hareketinin simgesi demilerdir ve tezekte tabutlarn kran skarabeler iin de lmden sonra dirili demilerdir. Piramitler, stilize edilmi muazzam armutlar deiller midir? lnn, skarabe gibi, gnn birinde daha gl kacan ve iinin bana dneceini mit etmemiler miydi? Konuma dinleyicileri pek doyurmamt, ancak benden sonra sz alan Danimarkal Msrbilimcisi Prof. Christensen'in parlak konumas tam anlamyla tatmin edici olmutu. Konumamda deindiim zoolojik ayrntlar iin bana teekkr ettikten sonra daha ok iin simgesel yn zerinde durdu: Skarabenin, diriliin habercisi olduuna inanlm ve o gnlerin yerleik dininde ve halk inanlarnda onu her trl etki gcyle donatmlard. Onu lmszln, dolays ile hayatn, saln dourganln simgesi olarak yceltmilerdi. Lahitlere konulmak zere tatan skarabeler yapmlard. Sertlemi kilden olanlarn mhr olarak kullanyorlard. B i r mhr, bir belgenin altna, aslna uygunluu(1) Sysyphos: Yunan mitolojisinde kurnazln simgesi olan Korinthos kral. Bir kayay iterek tepeye kartmakla cezalandrlr ama kaya tam dorua varacakken yuvarlanr ve bu byle srp gider. (.N.) 18

nu doruluunu belirtmek iin baslr, diye devam etti konferans. lmszln simgesi olan skarabeler, bu kullanm iin biilmi kaftan idiler. ayet firavunlar yaama dnebilselerdi, binlerce yllk papirse kaydedilmi arivlerinin toz olduunu ama ta mhrlerinin dayandn grrlerdi. Kutsal bcek, kendine gre lmszlk vaadini yerine getirmiti. Bu mhr skarabelerden binlercesi bulundu ve Msrbilimciler, bunlardan bir sr bilgi edindiler. ikago'dan Takent'e, yeryzndeki mzelerden her birinde her nesneyi incelemi olan Danimarkal, bizler iin btn mhr sahiplerinin (firavunlar, haznedarlar ve Osiris rahipleri) ve dilek formllerinin saymn yapmt. Hele bir tanesi vard ki, byl szler gibi tekrar edilip duruyordu: "Adn devam etsin ve bir olun olsun!" Bu tekrarlarn bktrabilecei dinleyicileri oyalamak iin, Christensen cebinden kk bir karton kutu kartt ve baparma ile iaret parma arasnda tutarak, gzmze sokuverdi. Durmadan altndan, zmrtten, yakuttan, oymalardan ve kakmalardan sz edilen bir konumann hemen ardndan ortaya kan bu kaba saba kutunun, rahatsz edici bir yn vard. Danimarkal da bu etkiyi yapmak istiyordu. Bunu dn gece, Kahire'nin en byk alan ElTahrir Meydan'nda satn aldm. Bakn, bunlar skarabenin baklalar denilen koca bakla taneleri biiminde yass kapsller. lerinde toz var. Reetesine gre, bunlardan yutan erkek, erkeklik gc kazanacak ve ayrca, diriliinin dln bir erkek ocuk sahibi olmakla alacak. Danimarkal konuurken, bir yandan da baklalardan birini krm ve iindeki toz, konuma metninin zerine dklmt. Grdnz gibi skarabe, baz adalarmzn gznde de, gemite olduu gibi, byl niteliini ko19

rumaktadr. stelik bunu yapan hi de cahil biri deil, nk skarabe resmini ok gazel izmi ve artk ezbere bildiimiz forml Arapa ve ngilizce yazm: "Adn devam etsin ve bir olun olsun." Herkes kahkahay bast ama roln iyi oynayan Christensen, parman ve bir kan kaldrarak herkesi susturmay becerdi. ok nemli bir aklamada bulunacakm gibi! unu sylemeliyim ki diye devam etti, sz konusu baklalar bana yz dolara mal oldu. Normal fiyatnn bu olduunu sanmyorum, ama bir kez yzl kartm bulundum ve olan, melekler gibi glmsiyerek onu elimden kapt. te size bir masraf ki, Aarhus niversitesinin muhasebecisi demeye asla yanamayacak! Hemen o akam El Tahrir Meydan'na gittim. Niyetim, bir hatra olarak "skarabe baklalar'ndan edinmek ama kesinlikle kazklanmamakt! Odamdan kacam srada czdanmdan on dolarlk bir banknot kartp cebime koydum ve ceketimi zenle ilikledim. Bu nlemden sonra artk byk alan kefe kabilirdim. Hi de ruhsuz olmayan bir muazzamlk, insan kaynamasn azaltmay hedefleyen ama aksine arttran ve ona bir nc boyut kazandran birbirine gemi hava kprleri. Aylak askerlerin ve telal satclarn omuz omuza olduklar bu koskoca alanda, isiz gsz takmnn, dilencilerin, her eit madrabazn oluturduu bir ormanda kapsl satcsn aryordum. Daha dorusu, en turist halimle ilgisini ekmeye alyordum. Bir ka dakikack iinde iki satc yanat. En k, kendiliinden, elime bir kutu tututurdu; on dolarlk banknotumu salladm ve daha ok isteyecek olursa ok kzacam belli ettim. Hayretle, elini cebine sokup parann stn vermeye koyulduunu grdm. st kalsn demeye getirdim ama, borcunu son kuruuna ka-

20

dar vermeye kararl grnyordu. Bu kadar drst davran neden yreklendirmemeli? ti kak ortasnda parann stn zar zor biraraya getirmesini bekledim. Para, bozuk parayd ama nemli olan davranyd, yle deil mi? Omuzuna vurarak ona teekkr ettim. Otele ynelerek, gzlerimle Danimarkal dostumu aramaya baladm. Bardayd, lkesinin birasyla dolu bir bardan karsnda oturmutu. Bbrlenerek aldm gsterip, fiyatn syledim. Becerikliliim iin beni kutlad. Yolculua knca saflatndan dert yand ve hesab grecei srada, bu ii bana brakmasn syledim: Zaten gn size yeterince pahalya mal oldu. Ceketimin dmesini atm. Yok. Ccdanm yok olmutu. Daha sonra olanlarla ilgisi olmasayd, benim iin hi de ho olmayan bu olay belki de anlatmazdm. Gerekten de, Christensen bu kapsllerden sz ettiinde, o kadar elenceli bulmutum ki, kendi kendime, Paris'e dnmde olay rencilerime anlatmaya sz vermitim. Tam akademik bir aka denilebilirdi. in nemli yn bu deil aslnda, "skarabe baklalar" birka saat iinde Museum 'u dolap, glen bir sr adamn arasndan daha ilgi ile bakan birine rastlayabilirdi. Bu da belki, gizi zamannda zmlemeye ve dram nlemeye yaram olurdu... Bunu yapacak yerde, eve dner dnmez, uursuz nesneyi, aptallmn bir kant olarak ve bir daha grmemek umuduyla bir ekmecenin dibine atverdim. Aradan on gn getikten sonra da, tamamen unuttum. Kazandm ya da kaybettiim para bende asla srekli sevin ya da fke yaratmaz. Ama o gn, ileden kmtm. Kasr-el Nil Soka'nda tavsiye edilen bir kitapdan eski kitaplar almak niyetindeydim. Otelin lo-

21

bisinde, eski papirus stne yaplm nefis bir skarabe rprodksiyonu grmtm, alp ereveletme niyetindeydim. deme olanam kalmaynca bunlar almaktan vazgemek ve yolculuumun son gn, bizleri serbest braktklarnda, odama kapanp seminer dosyalarn tekrar tekrar okumak zorunda kaldm. Bylece "skarabenin baklalar" ekmecede tklp kald. Kafamn iinde de hibir ans kalmad. Ne yazk ki daha sonra ortaya kacaklard. Bu ara Clarence geldi - az daha gkyznden indi diyecektim.

22

C
BR PAZARTESYD, KAHRE'DEN DNMDEN SONRA LK PAZARTES. YNE DE ALIKANLIKLARIMDAN HER BRNE KAVUMU ve anlarm bir kenara itmitim. Profesr Hubert Favre-Ponti, iki elinde kahve fincan ve srtnda beyaz gmlei ile haftalk ziyarete geldiinde, ne skarabelerden ne Msr tarihinden konuuldu, gazetecilerden ve gmen ekirgelerden sz edildi. ekirgelerden sz edildi nk meslektam ekirge feti konusunda uzmanlamt; gazetecilerden konuuldu nk bir yre ekirgelerin istilasna urayp yerle bir olsa - ve genellikle bu Sahra Afrikas olurdu ve her sonbaharda bir meydana gelirdi - Favre-Ponti'ye bavurulurdu. Favre-Ponti'nin bu konuda, benim gibi insanla daha az zararl olanlarla ilgilenen pek ok meslektann gznde ayrcalkl bir yeri vard. ansnn ve neden olduu kskanlklarn farknda olsa bile, Favre-Ponti hibir ey belli etmezdi. "Afet" boy verdiinde de, zamannn yarsn basn kabul etmekle, dier yarsn da basndan ikyet etmekle geirirdi. Biliyor musun sevgili meslektam, karnda rencilerinin yanda bir gen durur ve sen ciddi eylerden sz ettiinde not almay keser, tavana ve raflara bakar ya da szn kesip baka konulara geer. Ayrca, ertesi gn, senin azndan ne syleteceini asla bilemezsin. Senin "sreleme aamasnda acridiensler" 1 demene bakmakszn o, "ekirge bulutu"ndan sz eder.
(1) ekirge.

23

Belki de Favre-Ponti, meslektalarnn imeklerini zerine ekmemek iin ayrcalkl durumunu azmsamak istiyordu. Ama o sabah, szlerinde insan rahatsz eden, biraz da uygunsuz kaan bir ive sezinledim. Nazik olmay srdrerek ona bir ders vermek istedim. Ben basnla pek sk grm deilim ama bu sadece aranmaymdan trdr. Benimle ilgilenildii ender zamanlarda byk hevesle yant verdim. Biraz da, herbirimizde olduu gibi, gururumu okad iin. Ama sadece bu yzden deil. Her zaman, zihinsel salm iin, klelememi bir kitleye ve yl sonu benden not beklemeyen dinleyicilere daha sk seslenmem gerektiini dnmmdr. nsan ancak bu yolla kt konuma huyundan ve kulland pis szcklerden kurtulur. Benim iin "acridiens" yerine "ekirge" denmesi pek fark etmezdi. Entomoloji rencilerine deil tabii ama halka ne diye sylemesin? Yani sen, "yeil ayrlara gz diken bir ekirge bulutu" demee hazr msn? Syle yleyse! Saat on birde bir kadn gazeteci gelecek. Onu sana yollarm. Evet, evet, sana yollarm. B u ciddi olmaz, Hubert. Benim, iin uzman olmadm pek l biliyorsun. Bum fark edecek mi sanyorsun? Bu szlerde ve bunlar sylerken yznn ifadesinde, beni, en ufak bir vme niyeti olduundan pek emin deilim. Kald ki meslektam, fincann bo p kutusuna atmakta acele edip, kk bir kahkaha koyuvererek odamdan kt. Onu durdurmaya kalkmadm. Bana meydan okuyordu ve elenmi grnyordu. Buna kar koymak da beni elendirecekti. te Clarence hayatma, saat tam on biri gee, bir mazareti km olan Profesr Favre-Ponti'nin selamlar ile, girmi oldu. Bu tutsak alnmas olanaksz, bu hatr
24

iin gzel demeyen dinleyiciye, mr boyu sahip olacaktm. Hatr saymayan ama aleyhte de bulunmayan; zellikle bkknlk gstermeyen! Bu aamada, "ekirge" kadar bilimsel olmasa da "ak" szcn kullanmak istiyorum. O gne kadar ad Clarence olan tek bir insan tanmtm, o da erkekti. Bir bilim adam ve ok yal bir Iskoyal! Benim Clarence'm ne bilim adamyd ne de yal idi. Ve alabildiine kadn... Baklarmn nce dudaklarna takldn anmsyorum; gece gl renginde, baz Msr fresklerindeki kayklar gibi ileriye uzam. Sonra omuzlarna uzun sre baktm anmsyorum. Kollarn, boynun, gvdenin, tenin gzelliini yapan omuzlardr; duruu, davran, ban duruunu, hareketlerin uyumunu belirleyen de omuzlardr. Bir kelime ile, gzellii veren onlardr. Ziyaretimin kollarnn zerine sarkan ve yksek, kaygan, esmer ve plak omuzlarn saran parlak angoradan bir al vard. Zerafetle alm omuzlar bende hep bir sevecenlik duygusu, srekli okama ve sarlma istei uyandrmtr. Btn bu yazdklarma karn, Clarence'n gzellii ilikilerimizin devamn pek etkilemedi dersem yalan sylemi olmam. Geri gzellie hibir zaman ilgisiz kalmadm. krler olsun! Ama beni asl etkileyen, kalbin ycelii olmutur. Onun yannda gzelliin olmas mucizevi, olmamas ackldr. "Gazeteci" geldii zaman tek kaygm, Favre-Ponti ile tututuum bir eit bahisti. Bu nedenle, hangi sra ile ve hangi szcklerle neler syliyeceimi nceden tasarlamtm. Dinleyenler iin anlalr, meslektalarm iin kusursuz olmalydm. Herhangi bir dil srmesinin af edilmeyeceini biliyordum. Clarence karma oturmutu ve en utanga renci25

lerim gibi dizlerini birbirine yaptrmt. Ama bana kalrsa, incelemede bulunan oydu ve meslektalarm onca kzdran, acemi aylaklar gibi not almamaya baladnda, ne yapacam armtm. Szckler grtlama taklyordu. ki sz sylyor sonra geveliyordum: . . . belki de okuyucularnzn ilgisini ekecek konudan uzaklam bulunuyorum. H i de deil, emin olun. Masann zerinden uzanm, gzlerimi not defterine dikmitim. Anlyamadnz bir ey varsa, sylemekten ekinmeyin. Biliyor musunuz, mesleki deyimler kullanma alkanlndan kolay kolay kurtulunulamyor. Her sylediinizi iyice anlyorum. Ltfen devam edin. Glmseyii nefis, szleri itendi. "Ltfen devam edin" demesi sadece "kafanzdakileri sylemeye devam edin, beni ilgilendiriyor" demeye gelmiyor, "Mzii durdurmayn, ninni gibi" demeye de geliyordu. Daha sonra itiraf edecei gibi beni "ho ve uyumlu" bulmutu; ancak o srada bu sfatlar kullanmaya cesaret edemezdi ama neredeyse bunu yapmt. Byle incelenmeye hi alk deildim. Mikroskopun ters ynnde olduum gibi bir izlenim tayordum. Okurlarnza bu tarz bir aklama gerektiinden emin deilim, dedim sonunda. Aklamalarnz bana gre ok yerinde. Yalnz baka bir ey dnyordum. Babaca bir tavr takndm: G e n zihniniz baka yerlerde geziniyordu. H i de deil. Zihnimin dolat yer buras. evremde grdm her ey beni etkiliyor ve hayale daldryor. Bu laboratuvar, bu bahe, bitkiler, bcekler, taktnz bilginlere zg nlk, modas gemi gzlkleriniz ve zellikle bu hametli alma masas ile ekmece26

lerindeki, mrm boyu yabancs olacam gizemli ve tozlu bilgiler. Solukland, siyah salarn, uyanmak istercesine, sallad. te, size nelere dalm olduumu syledim. Sizin iin evrenizdeki her ey, iirsellii ve al benisi olmayan eyler olmal. Burasnn artk beni pek etkilemediini itiraf ediyorum. Bu alma masasna gelince, beni kayglandrdn syliyebilirim. Onu byle hametli gryorsunuz ama bu yanltc grntnn ardnda, ilerinde neeli tahta kurularnn gezindii bir sr atlak var. Bazan, akamlar ge vakte kadar altmda, attrdklarn duyar gibi oluyorum. Gn gelecek, ok iyi i grdkleri iin, antam masann stne koymam her eyin yerle bir olmasna yetecek. Belki ancak o zaman Ynetim, bir baka masa vermeyi akl eder. Tabii tm bina masa ile ayn anda yklmazsa... Ziyaretim bir kahkaha att ve her erkein, kadnlarn kendilerine bakmalarn istedii biimde bana bakt. Bam dnm, comu ve yerine koyduu dolmakalem yznden gven duyguma kavumu olarak Museum, profesrler, renciler, Mdr hakknda uzun ve hicvedici bir syleve giritim. Eski arkadalarn bir araya geldiklerinde yaptklar gibi, ne var ki ilk kez grdm bir gazeteciye... Bunu yazacak deilsiniz her halde! Bu kaygl arma zoraki bir glmseme ile karlk verdi. Clarence, bir ey sylemeden, gzn bana dikti. Hibir bcek byle incelenmemitir. Sylediklerime piman olmutum. Yaymlayaca her szcn, beni yaamak iin setiim yararl evreden, rencilerimden, meslektalarmdan onarlmaz biimde kopartacan biliyordum. Ancak henz bunu farketme aamasnda deildim. Daha sonra, bir dakika sonra, kendimi piman-

27

lk dalgasna brakacaktm. Daha sonra utanacaktm. Ama o anda, beeni lts yanstan o kadn baknn kaybolmasna katlanamaz adi ve korkak bir yalvarma ile gznden dmek istemezdim. imdi, dedim gerinerek, size vasiyetimi teslim ettiime gre, huzur iinde lebilirim. Glnden, kazandm anladm. Beklediimden fazlas oldu. On gn sonra yaymlanan yazs, Museum'a ve bahesine yazlm gerek bir ak arksyd. "Kent lnde bilinmeyen vaha"; "Karacalarn son sna..."; "Neredeyse redingotlu eski tarz bilginler..." diyordu. Bu eski tarz bilginlere rnek, benden bakas deildi ve kibarca "Profesr G . " diye sz ediyor ve sevecen bir biimde "batan aa incecik bir grn var ve ne doru ylesine eik ki, koca postallar dengeyi salamasa, dik durmas olanaksz" diye tanmlyordu. Beni sadece bir aratrmac ve retim yesi olarak tantmyor, hergn Baheyi ve hayvanlar tefti eden, neredeyse karacalar eliyle besleyen biri olarak takdim ediyordu ok iirsel bir biimde! "Profesr G.'nin Cenneti" baln hakl klmak iin belki de bylesine bir iirsellie gerek vard. Ksacas, gerek ile hayalin birbirine kart ve beni olaanst ycelten bir yazyd. Tabii itiraflarm hakknda tek satr yoktu. Ancak, byk bir zenle, gmen ekirgeler hakkndaki sylevimle ilgili tek satr da yoktu!

28

D
BU ARA, KAHRE'DEN GETRDM KUTU, KIRIK BR FINDIKKIRANIN YANI BAINDA, EKMECENN DBNDE UYUYORDU. Clarence onu, bir pazar gn buldu. mrmde yeri olan bir pazard ama bu buluu yznden deil. Birlikte yaadmz tm o aylar boyunca, Bitki Bahesi karsnda, Geoffroy-SaintHilare Soka"nda geni daireme gelip yerlemesi iin srar etmitim. Sonunda, o pazar gn geldi. Yazs kar kmaz onu aramtm; insanln yaratlndan itibaren bir tarih saptamz gibi, grm, konumu, karlkl mrldanm, birbirimize dokunmu, sevimitik. kimiz de, ak, mutlu, kukulu, afacan, ocuklar cennetinde belei birer yetikindik. Benzerlerini gzlediimden, akn hayatta kalabilme kurnazl olduunu biliyorum ama, gzlerini kapatmak tatl oluyor. Bu servende her ey, benim iin mucize idi, srkleyici idi, kesindi. Her halde Clarence iin de yle olacak ama bir yabancnn bahesine iki aya ile atlamamak iradesine ve titizliine sahipti. Belki de, daha ikinci bulumamzda, knkanatllar koleksiyonumu ona gstermekle hata ettim. O tarihte yz rnee sahiptim ve bunlarn arasnda vncm olan harikulade bir dev dynaste vard. Knkanatllar dnda bir de olaanst boyda bir yan ile cce bir zehirli rmcee sahiptim. Clarence'n ilk tepkisinden, bunlarla birlikte yaamaya onu kandrmak iin, zamana ihtiyacm olacan anla-

29

dm. Bu karlamay daha ustaca hazrlamam gerekirdi. Bu zavall lm hayvancklarn bir para koleksiyonu kadar zararsz olduklarn ama benim iin onun kadar deer tadn, stelik hrszlarn ilgisini ekmemek iin bir meziyete sahip olduklarn istediim kadar tekrar edeyim, Clarence o andan itibaren bizim bcekler alemi ile ilikilerimizin, sadece benimle snrl kalacana yemin ettirdi. Aylarca, sevgi ve kurnazlkla, onun bu korkusunu yenmesi ve ieriye ayak basmas iin aba sarfettim. Tek ayakla diye diretti. Ama artk aldrmyordum, onu yaammn arkna sokmutum bir kez. Onu alkoyacak binlerce buluu hergn yeni batan icat ediyordum. Ksacas Clarence, dolabn bir kesine, banyoda iki rafa, amarlar iin de bir ekmeceye sahip kt. Sz konusu ekmece her bakmdan ie yaramazd. Pasl, rk, yerinden oynam, bozuk... Clarence, ne varsa pe atmak yetkisi almt ama ilalarn etiketlerini ihtiyatan inceliyordu. Bunda hi tarih yok. Sonsuza kadar geerli olmal. Gsterdii kutuya baktm. T a m stne bastn, firavunlardan kalma... Anlattm. Kahire'yi, skaraba konusundaki semineri, El-Tahrir Meydan'ndaki haytalara varana dek her eyi... Btn antenlerini kartm, dinliyordu. Sonra kutuyu kucana boaltp, reeteyi okumaya balad. B u tuhaf "baklalar"dan sz edildiini duymutum. Ama ilk kez gryorum. Geen yaz, Fasl bir arkadam getirmek istedi, ilgi duyarm grnmekten utandm. Byc lapas gibi bir ey sanyordum ama temiz yaplm. Okumay srdrd:
30

Bunu, bir veliaht edinmek iin satn almadndan emin misin? Baklarndan, erkek cinsine kar kedilerinkine benzer bir kuku sezinledim. Sa elimi kaldrdm, yeminimi gl ile onaylam bulundu. Saldrya gemenin srasyd: Danimarkal bilim adam, erkeklerin bu haplar almakta tereddt ettiklerini oysa kadnlarn haplar ap, erkekler farketmeden orbalarna dktklerini syledi. Evet, biliyorum, kadn dmanl nce anadan kza geer. Benim gibi Akdeniz'de byyen biri iin, bunu unutmak pek olas deil... Aslen Beserabyal olan ailesi, Selanik'te, iskenderiye'de, Tanca'da ve Clarence'n doduu Sete'de yaamt. Soyad Nesmiglou olmadan nce binbir ekilden gemiti. Acaba kendisini arasra "Igloo" diye arabilir miydim? Taklmak iin. Bu ismin ona pek yaktn sylyordum. Igloo ne demek? Sndnda kendini snm hissettiin bir buz paras demek... Clarence, adndan baka, ailesinin yz yllk yer deitirmelerinden, pek soylu melezlikler edinmiti: her an, plaja boylu boyunca uzanm, uzaklara bakan, plak, denizden henz km, gney iveli Yunan Vens idi! O pazar gn, "bakla" kutusunu brakmakszn ayaa kalkp oday arnlamaya balad. Ka kez yryne bakm ve karsna geerek onu kucaklamak istemitim ama asla yapmadm, asla yryn ve dncelerini kesmedim, sadece onu seyretmekle ve beklemekle yetindim, nk bu kaynaytan her zaman ciddi veya uar bir dnce douyordu. Bazan hem ciddi, hem uar, ve bana anlatacan biliyordum.

31

Bunun mizacma iyi geleceine inanyor musun? Skarabann baklalar ile Clarence'n huyu! Ne ilgisi vard? Biz byle deriz diye gld. Gazetede yazileri mdrlerinin hepsi, resimleri ile birlikte bir de mizalarn tanmladklar bir yaz yazarlar ve bunu ereveletirler. Geen hafta ilk kez, bana da "mizacm" yazma izni kt. Bunun iin az savamadm, yazileri izin verdiinden beri de olaand bir fikrin peindeyim. te, imdi bulmu oldum. Kutuyu, bir kantm gibi dikkatle tutuyordu. Oday yeni batan arnlamaya balad. Uzun sre. Sonra aniden durdu. Yazm hazr dedi. yazmaya kald. Kendini yataa brakt, bkm, usanm gibiydi, kollar iki yanna sarkmt... "Clarence Nesmiglou'nun Mizac" basit bir dnceden hareketle zincirleme rlm birka paragraftan ibaretti. O metin elimin altnda deil ama, basit szcklerle yle zetleyebilirim: "ayet gelecekte, erkekler ile kadnlar ocuklarnn cinsiyetini tayin edebilirlerse, baz uluslar sadece erkekleri seer. Bylece remez olurlar, kaybolup giderler. Bugn erkee tapnma sosyal bir kusur, o zaman toplu bir intihar olur. Bilimin ilerleyii ve zihniyetlerin duraanl gznnde tutulursa, byle bir varsaym yakn bir gelecekte gereklemi olacaktr. Kahire'deki skarabaye baklacak olursa, imdiden gereklemitir diyebiliriz." isteseydim, Clarence'in ok daha zarif olan szcklerini bulabilirdim. Bilerek yapmadm. Her ey hem fkeli hem hafif bir tonda sylenmiti ve btn olanlardan sonra, imdi hunharca grnebilirdi.

32

Hunharca m? Bu szck, Clarence'a hi de uymuyor! Kendisi belki hafif davranmt ama bir "miza yazs" kelebek gibidir, haval ve havai olmas doaldr. Bilinsizlik de gzleniyordu ama hepimizin ksmetinde yok mu? Artk biliyoruz, kitle haberleme aralar, n glgeyi yaratmas gibi, bilinsizlii de yaymaktadr; projektr ne denli glyse glge o denli byk! Gazeteler, zaman zaman, baz tuhaf olaylardan sz etmilerdi. in'de, seksenli yllardan itibaren, baz illerde kzdan ok erkek doduunu saptamlard; bir uzmann anlattna gre, devlet tek bir ocua izin verdiinden, gerekli fazlala sahip olmadan domak gibi bir mnasebetsizlik etmi ilk bebekler aileleri tarafndan yok ediliyordu. Bu yolla milyonlarca bebek katledildi. Dnya sadece krsekiz saat bu ie zld, sonra herey evrensel unutkanlk deirmeninde tlp gitti. Clarence' sulamaya niyetim yok. "Kadn dman uluslarn kendi kendilerini yok etmeleri" ile alay etmi olmasnn hatal olduunu biliyorum ama o zamanki dnce tarzn unutmamak gerekir. Bu bir an iin her eye heyecan gsterilen ve srekli olarak hibir eye kayg duyulmayan bir ad. Bir gn, falan Afrika bakenti, salgn nedeniyle yok olacak diye barlyordu. Doru muydu? Yanl myd? Abartlm myd? Eli kulanda myd? Her ey ayn rtkanln iinde yok olup gidiyordu. Bceklerimle salkl ilikiye karn, ben bile uzun sre duymaz oldum. Bunu, kimsenin Clarence'e ta atmaya hakk yok demek iin sylyorum. O alay etmi, okurlar da glmt. Yazsnn kndan sonra ald tek mektup, bir hanmdan gelmiti; "skaraba baklalar" hakknda ayrntl bilgi istiyor ve nerede bulunabileceklerini soruyordu. Bana gelince, Clarence'n ele ald konuda, zerin33

de ok durduum bir soruna deinmek bahanesi yaratmtm: onun ve benim iin, ocuk sahibi olmann zaman deil miydi? O tarihte krk bir yamdaydm, o da yirmi dokuzundayd. Zamanmz yok deildi, yani fizyolojik olarak; ama yine de konu ele alnabilecek durumdayd. Clarence ocuk sahibi olmaya hele benden bir ocuk sahibi olmaya ilke olarak kar deildi. Ama hakl olarak, gazetede ykselme dnemini yaadn dnyordu, yazmak ve okumak istiyordu, dnyada bir iz brakmaya acelesi vard. Rusya'da, Brezilya'da, Afrika'da, Yeni Gine'de aratrmalar yapyordu. Hemen hamile kalacak olursa, onun deyimi ile "ayak ba" olacakt. Daha sonra diye sz verdi, daha nlendiinde ve yerine birinin bulunmasnn artk zor olduunda, bir yl izin almaya sz verdi. ocuumuz iin. Bunu kabul etmek zorunda kaldm ama frsatn bulur bulmaz bu ii gerekletirmeyi tasarladm. Clarence' fazla zorlayamazdm ama kendi sabrszlm da gz nnde bulundurmalydm. Dier erkekler bu konuda bana benzerler mi bilmiyorum ama, delikanllk amdan beri her zaman, kollarmda benden olan bir kz ocuu tamak istemiimdir. Bu olmad takdirde, erkekliimin eksik kalaca duygusu iinde oldum her zaman. Bu kz hep dledim, sesini, biimini dledim ve adn Beatrice koydum. Neden Beatrice? Bir nedeni olmal ama, ne denli zorlansam, bu isimle ilgili bir an, bir kk bulamyorum. Orada yle, am bir tomurcuk gibi duruyor. Bu ad ilk kez Clarence'n nnde sylediimde, aka ettiini sanmam iin yksek sesle glerek, kskandn syledi. Ama ac glyordu, bu dten beni vazgeirecek olursa onu asla eskisi gibi sevmiyeceimi anlamt. Benim kk dnyamda knkanatllar koleksiyonumdan ok, Beatrice ile sonsuza kadar oturmay kabul etmesi gerektiini de anlamt.

34

Bundan byle benim iin iki kadn, ayn sevgiyi paylaacakt. Clarence sz verdii bir yllk izni alr almaz, ben de babalk nedeniyle bir yllk dinlenme izni almaya karar vermitim. Tarihini bilmeden ok nce ona "Beatrice Yl" adn vermitim.

35

E
CLARENCE UZUN SRE SABRETMEK, DVM E K , TARTIMAK zorunda kald gazetesi onu dardaki ilk byk grevine, Hindistan'a, orada atete yaklan kadnlar hakknda bir rportaj yapmak zere gndermeye karar verinceye kadar... Sadece acmasz bir gelenee gre, len kocalar ile birlikte yaklan kadnlar hakknda deil, henz devam eden yeni bir uygulamaya gre koca ailesinin miras hesaplar yznden yaklan kadnlar hakknda da... Aratrma on gn srecek ve Clarence Bombay'a uradktan sonra, gece uuu ile cuma sabah Paris'e dnecekti. Oysa bir gece nce, onu uaa biniyor sandm saatte, sesini czrtl bir hattn te ucunda duydum. Ksaca hatr sorduktan sonra Kahire'den getirdiim "baklalarn" yanmda olup olmadn renmek istedi. Ahizeyi brakp kutuya bakmaya gittim, her eyin atlp temizlenmesinden sonra geriye bir tek o kalmt ve Clarence'n kokusu sinmi amarlarnn arasnda duruyordu. Tarifini okur musun? ngilizce metni. Hemen orackta, Paris-Bombay hattnda m? Kar koyacakken sadece unlar syliyebildim: O kadar uzaktasn ki Clarence. B u gece, gzlerini kapattnda, beni yannda farzet ve bana iyice sarl. Yani, ayet yalnzsam.. Sz! ayet yalnzsam. Yalnz deilsen haber ver de, sadk e rol oyna36

maya devam etmiyeyim. Karlkl gltk, su ortaklarna zg uzun bir sessizlikten sonra, kestirmeden, isteklerini tekrarlad. T a n e tane ve yksek sesle okursan, kayda alacam. Daha sonra sakin sakin dinlerim. En nemsiz szckleri bana tekrar ettirdikten sonra birka gn daha kalacan syledi ve gazetesine haber vermemi istedi. Ertesi gn ilk yaptm i bu oldu. Yaz ileri mdresi Muriel Vaast, arm ve kzm grnd. Clarence daha nce onu aram, yazsnn hazr olduunu, en az alt sayfalk bir yaz oluturacan ve o gne kadar hi yaymlanmam resimlerle geleceini sylemiti. Sayfay tam ayrmken, gelemiyeceini telefonla haber veriyor. tiraf edin ki meslek tresine uygun bir davran deil! Kabahatli ocuunu korumak istiyen bir veli gibi geveledim! H e r halde son anda nemli bulgular ele geirmi olmal! Dilerim yledir. Kendisi iin iyi olur. Ben de kendisi iin iyi olmasn diledim ve evresindeki dmanca havadan endie ettim. Daha nce Muriel Vaast ile hi karlamamtm. Sadece Clarence'n tanmndan biliyordum. "Buruuk etekli bir ustaba" demiti ve ilk telefon konumamz bende hi de iyi bir izlenim brakmamt. Clarence'a anlay ve iyi niyet gstereceini beklemek abes olurdu. Bombay'dan hi ilenmemi bir konuyla dnecek olursa, takdirini belki kazanabilirdi. Yanldm aramba gecesi, Clarence'la babaa kalp gzlerinde ilk kez yalar grdmde anladm. Bir leden sonra Paris'e gelmi ve taksi onu doruca gazeteye, yazileri toplantsna gtrmt. Yol yor37

gunluuna karn, kapy glerek, heyecanla am ve oradakileri Uzak-Dou usul, iki elini kavuturup, belini bkerek selamlamt. Sonra grltyle bir iskemle ekerek, antasn amt... karlnda bir bkknlk homurtusu duyacakt: Anlald, bir durum deerlendirmesi yapalm! Bombay'da idiniz, Paris'te beklemekte olduumuz yaznz ve resimler hazrd. Sizin isteiniz zerine alt tam sayfa ayrmtk. Aniden, son dakikada planlarnz ve bizimkileri altst ettiniz. Her halde olaanst bir ey oldu. Nedir? renmek iin sabrszlanyorum. Bu karlama ile buz kesilen Clarence, kendini savunma istei bile duymam, uzun sre yaz ileri mdiresine bakm, duraksam, toplamak istercesine ellerini notlarna gtrm, sonunda kendisinden istenilen bilgileri vermeye karar vermiti. Bence hata etmiti. nk yle bir karlamadan sonra ne anlatsa hkm yoktu. Zaten syledikleri de pek yle olaanst, sansasyonel eyler deildi. Yine de, hayal gcne sahip iyi niyetli bir heyet olsayd, Clarence'n anlattklarnn gerisinde, gelmekte olan faciann izgilerini farkedebilirdi. Clarence ne anlatmt? Bombay'daki son saatlerini bo geirmemek iin Chowpatti semtinde, Marine Drive'da dolamaya km, kalabaln iteklemesiyle, bir tezgh devirmiti. Gen bir satc, herkesin kapt bir takm kutular satmaktayd. Merak ettii, biraz da kendisini affettirmek istedii iin, bu kutulardan birini satn alm ve bunun, Kahire'den geen yl getirdiim kutunun ei olduunu (1) grmt. Sadece skaraba resmi yerine bir naja'nn resmi vard. Bunun zerine beni arayp, tarifeleri karlatrmak istemiti. Bir iki ayrnt dnda, ayn eyler yazlyd. Bir iki gn nce, Gujarat kentinde, yz buru bu(1) Naja: Kobra ylan. (.N.) 38

ru yal bir kadn, artc eyler anlatm olmasayd, bu rastlantnn zerinde hi durmu olmayacakt. Kadn, torununun, dnnden birka hafta sonra, yakldn alayarak anlatm, bu gibi olaylarn gelecekte tekrar edilmeyeceini nk kendilerini bekleyen felaketi bilirlermi gibi kz ocuklarn domadn, doanlarn yalnzca erkek olduunu sylemiti. Clarence, zerinde "family energy miracle"(l) yazl ama satcnn ksaca "boy beans"(2) dedii kutular inceleyince, yal kadnn disiz azndan, kan szleri anmsamt. Daha da meraklanm, tarifsiz biimde sarslm ve aratrmasn daha da derinletirmek istiyerek yolculuunu uzatm ve ertesi gn Bombay'n byk doumevlerinden birine gidip btn bunlarn-doru olup olmadn kendisine syleyecek bir kadn doum uzman aramt. Bina yeni boyanm, son derece bakml, nefis bir parkn ortasnda, o gne kadar o lkede grd hastahanelerden hibirine benzemeyen bir binaym. Onu bir mihrace ei gibi karlamlar. Ama "gazeteci" szcn duyar duymaz, doumlardaki dengesizlik konusunu aratrdn sylemesine frsat vermeden, onu ne o gn, ne de ertesi gn, ne de ertesi hafta kabul edecek bir doktor bulunamamt. Onunla gevezelik etmeyi kabul eden tek bir kii kmt, o da d kapda rastlad bykl hastabakc! "Bu kliniin Tanr'nn inayetine sahip olduunu nk burada doan bebeklerin hemen hepsinin erkek olduunu" sylemek iin hi de duraksamamt. Clarence hikyesinin bu noktasna geldii vakit, kendisini dinleyen heyetten farkl grler ortaya kmt. te biri, hafife grtlan temizleyip ksren takmdand, te ikisi de heyecanlanp deliren takmdan!
(1) Aile enerjisi mucizesi. (.N.) (2) Erkek evlat baklalar (.N.) 39

Yufka yrekli bir meslekta, "Manet hazr!" diye seslenmiti Clarence'a: "Bombayl bir hastabakcnn itiraflar: Yalnzca pipililer douyor." Kendini tutamayp glenlere kar kalarn atmay ihmal etmeyen yazileri mdiresi: yi anladmsa demiti, her ey bir gzlemle balam. Ayn haplar hem Kahire'de, hem Bombay'da satlyor. Belki iinize yarar diye hatrlatmak zere syleyeyim: Makao'da, Taipei'de ve Dou-Asya'nn dier kentlerinde yzlerce kokulu bitki, ya, yak, iksir satcs bulabilirsiniz. Bu maddelerin her biri, harikalar yaratmak, ay tandan, goril trnandan, skaraba kabuundan ve gergedan boynuzundan yaplm olmakla nldr. Bu palavralara inanan ve arlatanlar zengin eden milyonlarca cahil olmutur her zaman. Size gelince Clarence, geici bir aknlk olmal. Kadnlar ilgilendiren konularda size gvenmitik; emin olun, ok daha nemli, ilgi ekici ve dokunakl olanlar var. Ancak siz, kocakar hikyelerinde srarcysanz, ayn dalga uzunluunda olmadmz sylemeliyim. Clarence kendini savunabilir, duyduu endieler konusunda yanldklarn syliyebilirdi ama, o ortamda konumak, neye yarayacakt? Tek istei, herkesin nnde, yorgunluktan dp baylmamakt. Dimdik oturabilmi sonra hi de ricac bir bak frlatmadan, susmutu. Zaten sesine de hkim olabilecek durumda deildi. Gzya m dedim? Geceydi, yatamzda, kollarmda, yeryznn ltlarn lanetlemek istercesine, sessiz hkrklarla alyordu. Koruyucu erkek sesiyle fsldadm: Brak bu gece gzyalarn aksn, yarn yeniden dvmeye balarsn. nsan kendi znts kadar yenilgiye uratan bir baka ey yoktur.
40

Sonra, ar heyecanmdan gelen bir saflkla ekledim: Gerekirse ben sana yardm ederim. Glmseyecek gc bularak, dirseklerinin zerinde doruldu ve dudaklarma bir pck kondurdu. Sonra kendini yeniden brakverdi. Heyecanmn etkisiyle konumu olsam bile, nerimi ciddiye almalsn. Baz alardan senin mesleinin benimkinden farkl olmadna eminim. Bak sen! Bir gazeteci hangi adan bir bcekbilimcisine benzermi, merak ettim dorusu! Yalnz, syleyeceklerine dikkat et! Seni setimse, benimkinden ok farkl bir dnya ait olduun iin setim. Aksini kantladn anda, seni terk ederim. Bu kez yatan iinde iyice dorulmutu, yanaklarm, gzyalarnn kurumu olduklarn sylyordu. Bilerek direttim: Hemen hemen ayn ii yaptmza inanyorum. Ben vaktimin bir ksmn bcekleri incelemek, tanmlamak, isimler saymakla geiriyorum. Ama benim dalmn en heyecanl yn, metamorfozun incelenmesidir. Larvadan, nemfaya, nemfadan bcek oluumuna kadar. "Larva szc, gnlk konumalarda yapkan, cvk anlamnda kullanlr oldu. Oysa Yunanca aslnda larva, maske demek. nk larva, klk deitirmitir. Gn geliyor, bcek deitirdii klndan kp, gerek yzn gsteriyor. Gerekten de, belki de biliyorsunuzdur, bcein ald son biiminin bilimsel ad "imago" yani grntdr. "Larvadan bcee, irkin trtldan o olaanst kelebee geite, bir gerekten dierine geiyoruz izlenimini ediniriz. Oysa trtlda, bir kelebein gzelliini yapan her ey gizlidir zaten. Benim mesleim, larva halinde kelebein, skarabenin ya da yerbceinin grntsn saptamaya yardmc olur. Bugne bakp yarn gryorum. Ne mthi, yle deil mi?

41

" Y a gazetecinin cokusu nereden kaynaklanyor? Sadece beeri kelebekleri, beeri rmcekleri, avlanmalarn, aklarn gzlemlemekten mi? Hayr! Senin meslein, bugnk grntden yarnki grnty okumana olanak verdii iin muhteem, nk gelecek olduu gibi bugnn iinde ama maskelenmi, ifrelenmi, kark durumda. Neredeyse meslektaz derken haksz mym?" Konumam, Clarence' inandrmadysa da, yznn askln gidermeye yarad. Birka saniye sonra, dalmt. Yz omuz ukuruma gmlm ve beni drt drtlk bir uykusuzluk iinde brakarak... Demek istiyorum ki, dncelerin akp, arpt, karanlk gizlerin ksa imeklerle aydnland o uykusuzluk iinde... i, o gece her eyi anladm sylemeye kadar vardracak deilim. Daha yaln biimde, ok ak olmasa da, sevgilimi uyurken dinlediimde, scakln iime ektiimde, yanaklarnda geriye kalan gzya izlerini sevecenlikle izlediimde, anlalmas gereken bir eyin var olduunu sezinledim. Asl olan, gerek olan bir eyin... Bunun zerine, ok uzun sredir gvendiim bir dosta almaya karar verdim.

42

F
CLARENCE'IN ANDRE VALLAURIS LE KARILATIINI H ANIMSAMIYORUM. Andre en yakn arkadamd. Bu arkadalmz, sevdiimiz kadnlar dahil, dardan biriyle paylalacak trden deildi. Dostluumuz ocukluuma kadar gider nk Vallauris babamn dostu, benim de bir bakma vaftiz babamd. "Bir bakma" diyorum nk doumdaki vaftiz deil, yaamdaki destekti sz konusu olan. Bu ii tuhaf bir itenlik ve resmilikle yerine getirirdi. Ylda iki kere grmeyi alkanlk haline getirmitik. Ben 31 Ekim'de doduum iin bu ayn son pazar gn; kendisi 29 ubat gibi garip bir gnde doduu iin mart aynn ilk pazar gn. armaya, hatrlatmaya, dorulamaya hele de iptal etmeye hi gerek kalmazd. O gn, saat on altda, mutlaka onda olurdum. Krem rengi lambrilerle kapl, bitmez tkenmez koridorlu koca apartmanda yalnz oturmaya kararlyd. Arkasndan gittiimde, aydanlk masaya konmu olurdu oktan; birbirinin ei koltuklarmzn yan banda, fincanlarmzdan kan buhar bergamut kokard. Oturacam srada, pastahaneden aldm en sevdii brek kutusunu fincannn yanna koyardm, kurdelesini aarken, hi deimeyen ifadesiyle "Ne gerek vard?" derdi ama, tabii ki gerek vard. Bu, alkanlklarmzn, gevezeliklerimizin yakt olurdu. Zaten dayanamaz, bir tane kalana kadar yer, son paray bana ikram eder,

43

ben de red ederdim. Ben gider gitmez, onu da bir lokmada yutmu olduundan hi phe etmezdim. Andre'nin kilolu olduunu sylersem kimseyi artm olmam. Daha dorusu "iko" dersem! ri, sakall ve de iko! Benim gzmde ve benim kalemimde bu sfat, hi de kltc deildi. Andre, l l, prl prl bir ikoydu. Alelade bir grntnn evresinde serpilmi gibi duran ve belki de bu grntsnn iinde onu yalanlamak istercesine akln ve ruhun inceliini tayan biriydi. Size, Andre Vallauris'i, bana sunduu armaanlarla deil de benim gtrdm brek kutusu ile tanttm iin azck utanyorum. Onu ilk ziyaret ettiimde, salonun kar ucunda bulunan ktphanesine gittiimi hatrlyorum. Btn kitaplar eski usul ciltlenmiti ve uzaktan birbirlerine benziyordu. Aralarndan birini ekip kartmt: Glliver'in Yolculuklar. Bende kalabileceini sylemiti. Dokuz yamdaydm ve ertesi ziyaretimde, kitabn yerinin bo kaldn fark edip etmediimi hatrlamyorum. Ancak yllar getike, ktphanedeki boluklar artm ve disiz bir az grnm almt. Tek bir kez bundan sz etmemitik ama bo yerlerin yle kalacan, onun iin bu boluklarn kitaplar kadar deerli olduklarn sonunda anlamtm. Babam saken, Andre'ye arasra rastlyordum ama o zaman ilikilerimiz, dier davetliler ile olan ilikilerinden farkl olmuyordu. Sohbetlerimizi, ima yoluyla anmsatacak tek bir harekette bulunmuyorduk. Bu, gerekli bir tuhaflkt; bir mevsimden dierine, Andre beni "Nerede kalmtk?" ya da "Sana diyordum ki..." diye karlard. Bu bir oyundu, onunla her ey oyundu. Ama btn bir mr sren bir oyun, zaten ii kartran her hangi bir gl olmazsa, oyun, oyun olmaktan kmaz m? nsana canllk veren bu anlalmaz durumu sonsuza kadar srdrmek konusunda ona gvenebileceimi biliyordum.

44

Hangi konularda m konuuyorduk. Genellikle bana verdii kitaplar zerine. rnein Glliver'de, Lilliputlularn yumurtay ince ucundan m, kaln ucundan m krmak gerekir konusunda giritikleri kanl savalar inceulular ile kaln-ulular arasndaki kavgalara e yeryzndeki savalar hakknda! Kitaplara gelince, Don Kiot, lahi Komedya gibi deiik bahisler zerinde dururduk. Ama yalnzca kitaplar yoktu, kefedeceim daha ok ey vard ve Andre o usta pedagoglar gibi, imdi rendiimiz eyi hep bildiimizi sanmamz mmkn klan eski zamanlarn sanatna sahipti. Son yllarda, zellikle kadnlardan, havalardan yani insanlarn yalar ile dncelerinden konuuyorduk. Onu meraklandran mesleimden sz ediyorduk ama daha ok onunkinden... ocukken kif olmak istemi, babas ise avukat olmasn... Sz dinlemi ama, ilk tutkusuna dnmeyi de becermi. Gerekten de kendini yeni tekniklere vermiti. Manyetik iskambillerden, laboratuvar dllendirmelerine, radyoaktif serpintilerden, uzay istasyonlarna kadar pek ok konu, yasalarca dzenlenmesi ngrlmeyen kavgalara yol amt. "Korsanlk", "hrszlk" "mlkiyet", "zararllk" her zamanki anlamlarn tamyorlard. Hatta "yaam" ve "lm" gibi szcklerin bile yeni batan tanmlanmalar gerekiyordu. Andre Vallauris iin her dava, mahkemeden sonra da sren aratrmalarna birer bahane idi. Her aratrma, mutlaka bilimsel ya da hukuksal deildi. Sylediine gre, bu dosyalarda cinayet davalarndan ok vicdan muhasebeleri vard. almalarn her yn ile bana anlatr, ne hissettiimi sorar ve sanrm sylediklerimi dikkate alrd. Bana gelince, dncelerine byk deer vermem doald. Yine de, beni skan baz sorunlar kendisine, her zaman tevsiyesini istemek iin anlatmazdm. Beni harekete geiren baka bir eydi; gemite ne olduunu pek anlyama-

45

mtm ama bugn artk ok kesin: dostluumuz boyunca, dncelerimi Andre'nin kulaklarna "braktm" sanyorum. Bir ykten kurtulunurmu gibi ya da bildik bir araziye bir tohum drlrm gibi. Onun kafasnda hibir ey kaybolmaz, her ey yolunu bulur. Onunla ertesi karlamamzda, dncem dal budak sarm olurdu. Bazan da, artlm olur tannmaz hale gelirdi. Arkadamla buluma tarihimiz, Clarence'n dnnden sonraki pazara rast geldi. likimizi anlatmtm. ocuk istediimizi de sylemitim. Clarence'n Hindistan yolculuunu, aratrmalarn, gazetedeki skntlarn ayrntlaryla biraz da kzgnlkla anlattm. Andre her zamanki dikkatiyle beni dinledi. Bana uzun gelen birka saniye dnceli kald. Sonra, byk ciddiyetle sordu: Y a olan doarsa? Beatrice'den baka ad dnmedin mi? Hi kukusuz en az beklediim soruydu. Ama hibir eye amaz grnmek oyunumuzun gerei idi. Hayr dedim. Baka bir ad dnmyorum. Yeni bir konuya gemeden, fincann ald, bir yudum ay iti. Parantezi kapatmt. En azndan yle sanma saflnda bulundum... Aradan bir ay geti, hatta biraz daha ok. zerinde Vallauris'in yazs bulunan bir zarf aldm. "Sana bunu gndermek istedim" diyordu. "Bunu" dedii, ngilizce bir ansiklopedinin bir sayfasnn kopyasyd ve bir paragrafn evresini kahverengi kalemle bir ember iine almt. yle yazyordu: "Yetmili yllarda, Senegal'in baz kylerinde meydana gelen kzamk salgnndan sonra ani bir dengesizlik bagsterdi. On erkee karlk sadece bir kz douyordu. Ayn tuhaf olay, daha sonra dnyann baka yerlerinde de grld."
46

Yanmda, kendi mektuplarn amakta olan Clarence'a mektubu uzattm. Saat dokuz sularyd, uzunca bir sredir, Bitki Bahesine bakan pencerenin nnde, kahvalt masasnda oturuyorduk. Gnmzn en deerli saatleriydi, yarnlardan hibirine tercih etmiyeceimiz saatler! u birka satr oku. Gujarat'da, o yal kadnn kynde olanlar belki aklar. Mektubu ald, gzden geirdi: Belki. Bu "belki" szc, bu sabahki baln tadnn her zamankinden iyi olduunu syleseydim de ayn tonda kard. Evet, ayn nazik kaytszlkla. Sadece, oturduu yerden, her zamankinden erken kalkt. Dua senden nce gireceim. Kana bakarken glmsedim. Eski bir ilikisi hatrlatlan, bu ilikisini yadsmasa da yeniden kurmak niyetinde olmayan bir kadnn davranna benzettim. Kendime gre durumu byle yorumladm ve on gn sonra Andre'nin gnderdii ikinci mektuptan Clarence'a sz etmedim. Mektuplar, birbirlerinin ardndan pepee gelmeye balad. armadm deil. Her ne kadar Vallauris bana yazmadan, beni aramadan yllar geirmi ve sadece allm karlamalarmzla yetindii olmusa da; ona baz endielerimi aktardmda byle sureti kartlm sayfalarla bombardman ettii de grlmt. Bunu yapt ender zamanlarda da bu seferki kadar aba gsterdii grlmemiti. Bir elale! ayda on mektup! Sonunda birini Clarence'a gstermeye karar verdim. Bu, pazar gnk bir Londra gazetesinden, Times of Indie gazetesinden bir alntyd. Bir grup Hintli doktor herkesin bildii ama kimsenin yok etmeye almad irkin bir uygulamann yaygnlamasndan sz etmekteydi: "Binlerce hamile kadn, doacak ocuun cinsiye-

47

ti hakknda erken bilgi almakta ve kz olup olmadn sormaktadr. Baz hastahaneler yalnz erkek ocuk dourtmakla vnmektedir." Bu kez Clarence beklediim ilgiyi gsterdi. Ama yorum yapmad. Demek yanlmm. Nasl yanlmsn? ki omuzundan tutup sarsmak geliyordu iimden. Hindistan'da grdklerimin "skarabenin baklalar" yznden olduunu sanyordum. Belki Gujarat'ta da bir kzamk salgn oldu. Bombay'daki klinikte de belki ok fazla krtaj yaplmtr. Batsn u skarabeler! Benim aklmda kalan, bu yolculuktan bir sr bilgi ve sezgi ile dndn ve hepsi doru kt halde meslektalarnn ciddiye almadklaryd. Hem Hindistan'da, hem baka lkelerde ciddi aratrmalar gerektiren kayg verici nemli olaylarla kar karyayz. "Bakla" yklerinden bin kez daha nemli deil mi? Ayn eyden sz etmiyoruz. Ben isterdim ki... Sustu, bulmucasna... Suskunluundan yararlanarak ona vaaz vermeyi srdrecektim, baklarmz karlanca sustum. Gzlerinde, daha nce hi grmediim bir ciddiyet, daha da beteri, bir mitsizlik vard. Elini ellerime alp, altm biimde dudaklarma gtrdm ve ona, son derece ihtiyatla, kendisini bu denli etkileyenin ne olduunu sormaya hazrlanrken, glmsiyerek: "Skarabe baklalarnda" houma giden, btn kadn dmanlarn artabilmemdir. Ama asla, ezeli krtaj tartmasna girmek niyetinde deilim. "Baz szckler, sylendii anda, bir bardak scak ste bir damla limon sklm gibi olur. St annda kesilir. Sen bir kere "krtaj" demi ol, insanlar ahlanyor, bir takm ynlere sapyor. Sen istediin kadar ayrnt 48

lardan sz et, seni dinlemiyorlar bile, cepheni acele semek zorundasn. Kimileri seni "yobaz"dan yana, kimileri de "karn deen"den yana gryor. Oysa bana gre al birini vur tekine! lk gnah ileyen kadn btn felaketlerin nedeni olarak gsteren ve kadnn sululuu ve aptall olmasayd dnya hl cennetti diyen onlar deil mi? Kadnn, erkein kaburgasndan ktn ve mantken, Tanr'nn yaratklar iin hem ana hem baba olmas gerekirken sadece baba olduunu syleyen onlar deil mi? "Binlerce yldan beri sadece erkekler vld, btn insanlk sadece erkek ocuun domasn diledi. Ve bugn, mucize, bu istek gerekleiyor! "Artk kzlar, lam sularyla birlikte defedilebilirler. syan eden var m? Cinsiyet eitlii taraftarlar arasnda, baklarn karmay tercih eden ok... "Bu delilerin kavgasna katlmam m istiyorsun?

49

G
SEVGLMN, DNNDEN BER NDE BULUNDUU RUH HALN dikkate alarak, Vallauris'in dier mektuplarn okumaktan kandm. Bu mektuplarda, ou seksenli yllarn balarna dayanan olaylardan sz ediliyordu. Ben bile, Clarence' incitmemek iin, onlar plastik bir dosyaya yerletirmeden nce sadece bir bak frlatyordum. Ancak sra, Andre'yi ziyarete geldiinde, hepsini adam akll okumak gerekti. Snava giren ocuklar gibi, acele gz gezdirmekten utanyordum ama, dostumun soruturmaclnn tuttuu oluyordu. Nazik, dostane ama acmasz bir soruturma! ocukluumdan beri, bana her kitap veriinde, bir sonraki karlamamza kadar onu "ar ar" iyice okuduumu varsayyor ve elini alnna koyarak "ama kalem kullanmadan, nk buraya yerlemesi gerekenler okunaksz birka satr yznden alp ban gider" diyordu. Hibirine bakmadm kolaylkla anlyabilirdi. "Yirmi ylda krk doru drst kitab okudunsa, benim okumak dediim biimde okudunsa, dnyaya tepeden bakabilirsin." Bylece, on kadar mektubunu, onun okumak dedii biimde okuyup hazmetmitim. Sana yolladklarmn arasnda, dikkatini en ok ne ekti, merak ediyorum. Andre beni bu szlerle kapda karlad. Her zaman50

ki yerlerimize oturur oturmaz, Clarence ile olan konumamz anlattm ve ekledim: Aslnda, tuhaf bir kelime oyunu karsnda bulunduum hissine kaplyorum. Hecelerin yerli yerinde olup olmadklarn bilmiyorum ve bir yant olup olmadn da bilmiyorum. Geen pazar grm olsaydk, ben de ayn skntda olduumu sylerdim. Sadece sezgilerimle bir eyler yakalamaya almtm. Ancak geen perembe gn, kafamda inat bir dnceyle uyandm. Btn gnm ktphanede, bir virgln tesine gemiyen stunlarca say ve bir o kadar yzde arasnda geirdim. Tam vazgeecekken, Akdeniz evresindeki on byk kentin nfusu ile ilgili bir inceleme grdm. Bu kentler arasnda Kahire, Napoli, Atina ve stanbul da yer alyordu. Burada da, adama alfabesini unutturacak saylar ama ayn zamanda uzun yorumlar vard. Yazarlar aka, her yerde "erkek" nfusun arttn ve "kzlarn" doumunda anlaml bir eksilme grldn belirtiyorlard. Genelde, yz kz ocuuna karlk yz elli erkek ocuk domaktadr; aratrmalar, yz on iki veya yz on dokuz olana karlk (kentten kente deien biimde) yz kz doduunu gstermektedir. Bu bir bilgisizin gznde pek bir ey ifade etmese de, yazarlara gre, bu denli bir fark daha nce grlm deildir. Hintli doktorlarn sylediklerine benzer bir durum mu yoksa? Yant vermekten uzam. En azndan, perembeden beri bir muamma olduunun farkndaym ve benimkisinden baka beyinleri de megul ettiini biliyorum. Bylesine bir doyumsuzluk duygusuyla Andre'den ayrldm hi anmsamyorum. Genelde, arkamdaki kapnn usulca kapandn duyar duymaz, dnceli, dalgn, yrmeye balardm ama yere skca basan deil

51

yzen admlarla! Bu, dostumun bana syledikleri yznden deildi; baka yerlerden de bilgi edinebilirdim. Bilgisinden ok, dnyaya ku bak bakma yeteneine imrenirdim. Sakn bana, sz syleme yeteneinin ya da avukatlk cppesinin etkisi altnda kaldm gibi bir hakaret edilmesin! Bizim ilikilerimiz bu nitelikte deildi. Andre'nin arlnca zeks vard diyebilirim. unu demek istiyorum, sahte bir utangala kamadan, bu dnyada her eyin, yasalarn, bilimlerin, dinlerin, devletlerin, kendisi gibi, benim gibi insanlar tarafndan yapldn, dolays ile yarglanabilecekleri, alaya alnabilecekleri, yaplp bozulabileceklerini dile getiren arlkl bir ikna yetenei vard. "Biz bu dnyada davetli takmndan deiliz, bu dnyaya ait olduumuz kadar, dnya da bize ait. Gemii de gelecei de bize ait" derdi. Bu dnceler benim yapma uygun deildi. Hibir sahte yada gerek utan duymadan diyebilirim ki, her zaman nemli biri olmadmn bilinci iinde oldum. Gzlerimi, dnyay altst etmek iin amadm; yasalar ben koymuyorum, sadece bir gzlemciyim. Zooloji yasalarnda unutulmu olan birka maddeyi ortaya kartmaktan mutluluk duyan, benim gibi milyarlarca insandan biri olarak, zamann ve gcmn elverdii kadar hayatta kalabilmek ve remek oyununu oynamaktan mutluluk duyan biriyim. Benim dalmda geici olann mutlak bilincine varlyor ve buna katlanmak reniliyor. Bu farkl yaklamdan tr Vallauris ile grmelerim, benim iin ok salklyd. Sanrm dengemi onun yannda kazandm. Karlamalarmzn ertesi gn, almalarma bir sonu alma abasyla koyulurdum. Bu kez yle olmad. Aksine, kama istei ile yanndan ayrldm. Allmtan uzun kalmtm yannda, sonuncu bree kadar dolu dolu saat, ama sadece fig-

52

ran rol oynayarak! Andre kendine gre, on tane yardm ars yapmt. Hibiri bende gerek bir merak uyandrmayan on ar! Hibiri zerinde en ufak bir aratrma yapm deildim, en ufak bir beyanda bulunmamtm; sadece grmemiz srasnda, ona bakmakla, sezgilerini, tereddtlerini deerlendirmekle yetindim; oysa grmek isteyen ben olmutum. Aratrmalardan holandn biliyordum. Ama o gnn leden sonras, zihinsel heyecandan te bir ey vard onda! Onun hakkndaki kanaatime hi uymayan bir kayg ve tela iindeydi. O an, aalayc bir deerlendirme yaptm: yana verdim! Andre yetmi bir yandayd, uzun sredir avukatlk yapmyordu ama i yerini yeni kapatmt. Dier insanlarn, ya gruplarn zel olgular gibi almalarn her zaman eletirmiimdir; herkes, her yata genel olgunun, olaanln bir paras sayar kendisini. Eletiriyor, dikleniyor alay ediyorum ama, kabul etmeliyim ki bu yanlgsnn dnda kalmyorum. O gn, bylesine kestirme bir aklama ile yetindim. Yine de Andre'nin ilerdeki mektuplarna daha fazla zaman ayrmaya, benim de arasra ona birka gazete kupr gndermem gerektiine karar verdim. Zamanm olursa! nk o tarihte bir konferansa hazrlanyordum. 8 Aralk'ta yaplacakt, kasm ayndaydk ve tek satr yazmamtm. Kendimi koyuvermi olduumdan deil, yo hi deil! Aratrmalarma ylesine dalmtm ki, sra bir trl bunlar yazya dkmeye gelmiyordu. Konferansmn konusu - Tanrm! imdi ne kadar gerekd grnyor oysa o tarihte daha sonraki kayglarmdan ne denli uzak olduumu gstermi olsam da, syliyeceim - evet, konferansmn konusu yle zetlenebilir: At arabasn taklit ettikten sonra imdi de knkanatllar (mays bcekleri, altn bcei, gelin bcei) taklit etmeye kalk-

53

an otomobil! Hi kukusuz helikopter de kzbceini ya da eek arsn taklit etti. Bo laf denecek! Oysa aylarca bu aratrmalara dalm ve beni mutlu eden sonular kartmtm. Bu sadece bilim deildi, sanatt, biemcilikti, treydi. Baz arabalarla, bunlara modellik edebilecek baz bcekler arasndaki benzerlikleri gsteren bir dia dizisi hazrlamtm, hatta, byk, modern bir kentte gnlk yaam gsteren bir film bulmu, evreyi incelemitim. Sanki kent bir sr madensel bcein istilasna uramt! Yani, konferans iin her ey hazrd, esasn dnda! Yani, konferans metninin dnda! Kendime, kasm ortalarndaki bir pazar gnn ayrmtm; Clarence'n, ailesini grmeye Sete'e gidecei pazar! Sabahtan akama kadar kapanacak ve yazacaktm. Sabah yedide kalkm, sabah kahvaltsndan kendimi yoksun brakm, alma masasna koyduum bir koyu kahve ile yetinmitim. Saat sekiz olduunda, ilk paragraf on bir kez yazm ve on bir kez bozmu olarak, iimin bandaydm hl. Saat dokuzda, Vallauris arad: Aratrmalarnz iin bir fikrim var. Bugn, bir ara bosan... Nasl hayr denilir? Davran o kadar olaandyd ki! Telefonu kaparken, nmdeki beyaz ktlara zntl bir bak frlattm. Tam grevini yerine getirecekken rahatsz edilmekten ikyet eden ama buna iin iin sevinen tembel renci bakyd bu! Arabayla sokana girdiimde, Andre beni aada bekliyordu, boynunda kaln atksyla! Bu yl k erken gelmiti. Yanma oturdu: Yapacamz gezintiden sonra, gnn boa harcadn duygusuna kaplrsan, bunu bana syleme, zlrm. Ama iinden beni affet.
54

En evlata glm takndm: N e yana gidiyoruz? Orleans'a doru. Bir arkada bizi bekliyor. ok eski bir dost. Ailelerimiz, kinci Dnya Sava'nda Cenevre'ye ayn zamanda iltica etmiti. kimiz de bilimsel aratrmalara tutkun delikanllardk. Ama onun babas, avukat olmas iin srarc olanlardan deildi. "Son zamanlarda az grtk. O daha ok Kaliforniya'da yaad ve alt. imdi Orleans yaknlarnda, huzurlu bir emeklilik yayor. Bir iftlik evinde; aalar, kitaplar ve torunlar ile birlikte! Yeryzndeki cennet! Btn mrn bitki neslinin iyiletirilmesine harcad. Olaanst bir ey kefetmedi ama baz armutlarn tadn, kokusunu, kabuunu, etini, doa kadar ona da borluyuz. Onun setii meslek, en kazanl olanlardan biri nk ieklerle meyveler el stnde tutuluyor ve bir de kendi kefettiini kendin tadabiliyorsun! Yine de, mevsimler boyu sabr ve ustalk isteyen bir i! "Tahmin ettiin gibi, onunla bitkileri konumaya gitmiyoruz. Onunla geirilen her an, bir keyiftir. Drt duvara kapanmaktan holanmaz, hnsa meyve elde edip seyretmek iin, cinsleri kartrmaya baylr. Dn, telefonda, ona gzlemlerimden sz ettim. Tepkilerinin ilgini ekeceinden eminim. nk o bir bilgindir, tam anlamyla bir bilgin. Benim gibi basit bir aratrmac deil.

55

H
OTOMOBLLERDEN VE BUNLARIN BCEKLERE BENZEYLERNDEN S Z ETTM AZ NCE; oysa insanlar hakknda ayn eyi sylemekle ie balamalydm. Bizleri karncaya, atebceine, arya, sinee ya da peygamber devesine benzeten masallar kastetmiyorum. Ben, fiziki benzerlikten sz ediyorum. Her karlatm insan, bir bcee benzetme gibi bir huyum var. Nitekim, Andre'nin arkada bana, antenleri lsz biimde yasslam krpe bir kzbceini hatrlatt. Bunu yazmaktan utanyorum nk birka yl sonra bunu ona sylemitim ve o da o bcei gstermemi isteyerek glmt. Ona, insanlar tanmakta, marazi bir yeteneksizliim olduunu sylemitim. Her gn Mze'de grdm bir meslektama yolda rastlayp da kim olduunu kartamadm, nk onu her zaman grdm yerden farkl bir yerde, srtnda beyaz gmlei olmadan, kars ve ocuklar ile grdm; rencilerim konusunda belleimin gln denecek kadar ayrmc olduunu, rencilerimden biriyle yaptm konumay ve ileri srd fikirleri, on yl sonra ayrntlaryla anmsadm ama bu rencileri konumamzdan bir saat sonra sokakta grdmde tanyamadm anlattm. Sanki benim iin insanlar, manevi ve fikri ynden btn netlii ile tannabilecekken, fiziki ynden belirsizdiler. Bu yzden, saysz dman edinince, kendi bulduum bir bellek tekniini gelitirmeye baladm. Binlerce
56

knkanatlnn zelliklerini, dierlerinin ancak mikroskop altnda seebildiklerini daha ilk bakta ayrdedebildiimden ve her beeri varln bir bcek trne benzediini saptadmdan, sorun, benim iin zmlenmi oldu. Artk her bireyin ifreli bir ad vard. Sylediklerime inanmak zorunlu deil ama eczacma frnda rastladmda, onu tanmann tek yolu bu oluyor. Andre'nin arkadana gelince, sanrm adnn Emmanuel Liev olduunu sylemedim. O tarihte, hemen hemen tannmyor gibiydi. Karlatnzda, ilk szlerini hl anmsyorum: Size, benimle birlikte yalanan aalar gstermek isterdim ama bizim cinsimiz soua hi dayankl deildir; zellikle Vallauris cinsi! Bak sen Andre! Seni, kasmdan marta kadar bir koltukta k uykusuna yatarken grr gibiyim. Ama belki de gen dostunun nnde byle konumamam gerek. Bizi affedin efendim, ben ndre'yi on iki yandayken tandm, ben de on drt yamdaydm. Ona, srf cann skmak iin "Ufaklk" derdim ve bu stnlm hep korudum. Bu iki yetikin arasnda kendimi yeniyetme gibi hissetmekten daha doal ne olabilir? Ama Andre'ye bir tuhaf bakm olmalym. Orada yle akn, suskun, sklm, bzlm duruyordu. Ona yle bakarken aniden ocuu, dostunun syledii "ufakl" grr gibi oldum ve ona sanki asla ocuk olmam, kundakta bebek olmam gibi hep koltuunda oturan zaman d bir sfenkmi gibi baktm. Omzuna vurulan birka samimi darbe, yetikin kabuunun ardndan ufakln meydana kmas iin yetti. Eve girdikten sonra bundan syrlabildi ve kendini en geni koltua braknca, grnt silinip her zamanki Andre ortaya km oldu. Emmanuel Liev Cenevre'deki ocukluk gnlerini bir yana brakt, neeli glleri duruldu, yerini dnceli
57

bir glmseyie brakt. ki kann arasnda iki bilge izgisi! Konumaya balaynca, Vallauris'e zellikle dnd ama baklar, kibarca birimizden dierine gitti: Anlattklarn, dnden beri azck dndm ve sanrm kayglarn benim ok eskiden duyduum endielerle ayn. Belirtileri ayn biimde okumasak da ayn ktl grebiliyoruz. "u Hintli doktorlarn sz konusu ettikleri "Erkek ocuklar hastahanesi"ni ele alalm; konu vahim ve seksenli yllara kadar uzandna gre eski! Byle bir uygulama iren de olsa, genelde yasal olduuna gre, doktorlar, aileler ve ayn zamanda resmi makamlar iin ahlaki bir kmaz oluturmaktadr. Doacak ocuun kz olduu anlalnca, ocuk drc bir hap yutuluyor. Ne anne, ne de doktor bunun cinsiyet ayrmcl olduunu itiraf edecektir. O i, kadn haklar savunucusuna der. Ahlaki bir kmaz ama bugne kadar nfusa byk etkisi olmam. ocuun cinsiyetini kesin ve erken olarak saptamak artk bugn olasdr ama pahal bir yntemdir. Sadece zengin lkelerde yaygndr. Dier lkelerde, ufak bir kesim, sadece zengin olanlar bu ynteme bavurmaktadr. Kadnlarn hemen hepsi, ister zengin lkelerde ister fakir lkelerde yaasn, ocuklarnn cinsiyetini merak ettikleri iin, babaya "kz olacakm" ya da "erkek olacakm" veya "z doacakm" demek iin renmek istemektedirler. Ama aralarndan ka, u cinsiyetteki ocuu istemedii iin ii krtaja kadar gtrr? Sanrm pek az! Ahlaki adan kmaz, ayn kmazdr ama nfus says asndan anlaml olduunu pek sanmyorum. Geri elimde kant yok, "ounluk" gibi, " o k " gibi ya da "ok az" gibi szckleri rasgele sylediimi biliyorum. Ancak yarg gibi konuacak olursam derim ki: samimi dncem, tehlikenin baka yerde olduunu sylemektedir. O srada, bir servis arabas iten yal bir hanm girdi
58

ieriye. ylesine k ve zarifti ki, genliinde bundan fazlasn olamazd. Gelen rene Liev idi. Andre elini pt, sonra glerek iki yanan. rene hepimize kibarca selam verdiyse de asl Vallauris'e seslendi: Size tabaklarda bir eyler hazrladm. Bylece, yiyeceklerin azln farketmeyeceinizi dndm. arap da getirdim. Taban ve bardan, bunlara el srmeden brakan Emmanuel'in yanna oturdu. Biz balayabiliriz dedi. htiyar konuurken ne imesini, ne de nefes almasn bilir. "htiyar" sevecenlikle, okayarak bileini tuttu: Tehlike baka yerde demitim. Bir sre, senin dikkatini ekenden farkl bir alanda var olduunu dndm. Yetmili yllarda, Afrika'da, bir kzl salgn kadar doal ne olabilir? Az kurban, az sknt, medyaya hibir eyin yansmamas! Ancak baz bilim adamlar iin bir frtna! "Kzla yakalanan kadnlarn sadece erkek dourduklar gzlemlenmitir. Baka lkelerde, baka gzlemlerde bulunuldu, her trl salgn hastalk ile durum biraz daha iyi anlalr oldu. Konuyu size aklayabilecek kadar yetenek ve bilgi edinmedim ama ana fikir udur: kadn, hastalkla savat dnemde, baz antikorlar retiyor ve bunlar bir virs ile savarcasna kadnn tad cenine saldryor. Baz hastalklar da Afrika'daki kzl gibi - kzlara saldryor, bazlarnda da olanlara. Yani kuramsal olarak bir kadn kzlara ya da olanlara kar baklk kazanabiliyor. Bu konuda aratrmalar srdrlm ve sanrm bir ara bir a yapmna da gidilmi. Evet ya, a! Bir ine, bir hacamat ya da belki bir hap! Olan olmas istenilirse, kzlara kar a olunuyor ve artk hibir dii cenin geliemiyor. "Ama u "erkek ocuk hastahanesi" zerinde durmama izin verin. Pahal bir teknik uyguladklar ya da
59

ocuklarnn cinsiyetini renince hsrana urayanlarn gebeliklerine son vermede duraksadklar iin tehlikenin azaldn sylemitim. Ancak bu a imal edilecek, yaygnlatrlacak olursa, cinsiyetin erken saptanmasna ya da krtaja hi gerek kalmayacak. Bu ayrmc doum hap almak gibi bir ey! Baz lkelerde, baz evrelerde, cinsiyet dengesi ar bir darbe yemi olmaz, ama dnyann byk bir ksmnda bir felaket yaanr. Sonularn dnmek bile istemiyorum. Sustu. Birka saniye dnceye dald. Glmsemeden nce ilk arap yudumunu iti. Neyse ki aratrmalar srncemede kald. Bir meslektam ok zorlu teknik glkler olduunu syledi. Gnn birinde bu teknik glkler alacak olursa, ite o zaman felaketlerin en by! Ama ann imal edilmedii ve bu yaknlarda imal edilmeyecei hemen hemen kesin gibi. Bir yldr, bu konuda iim rahat. Ne var ki baka endie konularm var. Baklarn kadehinin dibine dikti, gelecei okumak istercesine... B u kz-kart a dncesi canavarca bir dnceydi ama baz kafalarda daha canavarca dncelerin olumasna yol at. "Her ey, inekler zerinde yaplan, grnrde zararsz bir deneyle balad. Birka yl nce, laboratuvarlarda hazrlanan yapay dllenme yoluyla, boalarn spermlerinin dii veya erkek retecek biimde deitirilebilecei kefedildi. Dier cinslere, bu ara insanlara da uygulanabilecek bir yntemdi. Sonra, cinsiyeti deitirecek bir madde zerkiyle, dorudan hayvann zerinde deney yaplp yaplamyaca aratrld. Aratrmalar nispeten hzl oldu. Boalarn gcn ve verimliliini artran, bir bakma erkek dourtan spermalara, dii domasn olanaksz klan bir eit "doping" yapld. "Sonu istenilenin tersi oldu nk balangta a60

ma, st verdikleri ve dourduklar iin daha fazla kazan salayan ineklerin domasn salamakt. Aratrmaclarn ou, tasarnn rafa kaldrlmasn uygun grdler, kald ki deney yaplan hayvanlar, tehlikeli biimde saldrgan olmulard. Ama bir takm akgzler, zellikle boa greinde, bu iin kazanl olabileceini dnerek o maddeyi, deve gibi, horoz gibi dier green hayvanlara da uygulayabileceklerini ileriye srdler. Neden gnn birinde insanlara da uygulanmasn? Sadece ringlerde boy gsterecek canavarlar yetitirmek iin deil, ama ayn zamanda milyonlarca ailenin geleneksel arzusu olan erkek ocua sahip olma "zorunluluunu" da tatmin etmek iin! "Bu aamada, iler daha ileri gitmeden birileri mdahale etti. Sylendiine gre baz biyoloji uzmanlar telalanp, tannm bilim adamlarn, din adamlarn, siyasetileri harekete geirdiler. Bunlar sizlere sylenti olarak aktaryorum nk ne isim, ne laboratuvarn bulunduu lke hakknda - bir tahmin olsa da - fazla bir ey biliyorum. Ama nemli deil. nemli olan, bir kararn alnm olmas. Proje durduruldu, fonlar baka alanlara kaydrld ve ekip dald. O gnden beri ayrmc doumdan her sz edilite, kulaklar dikiyorum. nk bilgiler hazr, alclar var ve kazan hrs soydalarmz kr ediyor. Nasl kayglanmazsn? Sizi dinleyen, bu iten kanlmayacan sanacak. Bu kmdan yararlanan Emmanuel Liev, bir yudum daha iti sonra ban sallad. Dostum Andre, benim gibi, btn canavarlarn olaslndan ve nlem alnmazsa hibir eyin kanlmaz olmadndan szedecektir. Soruya, daha dorudan cevap vermek gerekirse, b uygunsuz maddenin teknik adan imal edilebileceini ve belki de-doksanl yllarn or6

talarndan itibaren imal edilmi olduunu syleyebilirim. Gnn birinde, tamamiyle kullanlr hale geleceinden eminim. Asl sorun bunun ne zaman olacadr. Asl soru, erkekler ile kadnlarn, bunu bilinli biimde kullanabilecekleri olgunlua eritiklerinde, gerekleip gereklemeyeceini bilmektir. nsanlar olgunlamam diye. nitelemek iin, kim oluyorum diyebilirsiniz. Yantm, yetmi yanda yal bir kei olduum ve yllar getike insanln en eski davalar en modern aralarla nasl zmlediini gzlemek frsatn bulduumdur, 1 0 0 0 ylnn savalar, 2 0 0 0 ylnn silahlan ile zmlenmeye allyor. Atomda mthi bir enerji bulunuyor ve bununla yok edici mantarlar retiliyor. u "madde" imal edilecek olursa, uzun almalar sonucu en hassas tekniklerin meyvesi olmayacak m? Neye yarayacak? Be kt'ada milyonlarca ve milyonlarca kz ocuunun yok edilmesine yarayacak; nk hyarlar dneminden kalma aptalca bir gelenee gre, aile erkek soyundan iniyor. Bir kez daha, eskimi bir davann emrine giren ada bir ara! "Evet biliyorum, zihniyet tekniklerle geliir, birbirini srkler ve izler. Ancak her biri ayn hzla gelimez. Bazan, tehlike grldnde, tekniklerin ilerlemesini ya da yaylmasn durdurmak gerekir. 1945 ylnda atom bombas kullanlr hale geldiinde, onu tam bir bilinsizlikle kullandlar. Savan sonucunu deitirmedi, sadece Pasifik'teki sava ksaltarak binlerce lme yol at. 1943'te kullanlabilir olsayd, Hitler onu Londra'ya, Moskova'ya, New-York ve Washington'a kar kullanrd. Tarihin ak deiir ve ailelerimiz, sevgili Andre, svire'ye snmaya frsat bile bulamazd. Burada yeni bir gerei aklamyorum, sadece zaman faktr zerinde durmak istiyorum. Bombann hi yaplmam olmasn isterdim, ya da iki yz yl sonra yaplmasn. Ama iki yl nce gelmemi olmasna seviniyorum. Ar

62

ve pahal bir teknik olmaya devam ettiini biliyorum ve ayet yaylacaksa, olabildiince yava olmasn diliyorum. u lanet madde iin de durum ayn. Otuz yl sonra yaygnlaacak olursa, insanln onu ktye kullanmyacan mit etmek istiyorum. Ama bugn? inde yaadmz dnyay grmyor musunuz? O tarihte neyi kastettiini pek anlamadm itiraf etmeliyim. Andre'ye kaamak bir bak frlattm, dalm, sakaln svazlyordu. Sonra rene Liev'e baktm. Soru sordu: B u uursuz sonuca ulalaca bilinirken, aratrmalar daha nce kestirmek gerekmez miydi? Her ey olup bittikten sonra bunu demek kolaydr. Bugn bile hibir bilim adam, hibir resmi makamn burnunu aratrmalarna sokmasn istemez. Gen dostumuz da bunu dorulayacaktr. Kald ki, sulanan, aratrmann kendisi deil. Kaymasn diye bir arabann drt tekeri kartlmaz. Kullanm biimini deitirmek daha kolay deil mi? "Kendi dalmdan rnek vereyim. Meslektalarm arasnda mrnn yirmi yln, daha ar eken, gittike daha ar eken elmalar yetitirmeye vermi biri var. Geri daha ar eken, tatsz ve tek meziyeti pek de namuslu olmayan baclara daha fazla para kazandrmak olan elmalar. "Bir dier meslektam, Venedikli bir kadn. Otuz yllk deneyimden sonra, belirli bir pirin biiminin hacmini, ierdii vitamini deitirmeden, artrmay baard. Onun sayesinde iki yz milyon insann beslenme biimi daha iyi oldu. "Bu iki aratrmac ayn kitaplar okudular, ayn temel keifler yaptlar, ayn teknikleri kullandlar. Ama ayn biimde yararlanmadlar.

63

I
O GECE, PARS'E DNER D N M E Z ALIMA MASAMA OTURDUM; GECKMEDEN! Vereceim konferans kaleme almak iin deil, ama nmzdeki hareketli haftann etkisiyle, unutulup solmadan, Liev'in szlerini kelimesi kelimesine kaydetmek iin! O tarihte, bu anlar kitabn yazmay dnmyordum; sadece Clarence'a kt stnde, aratrmalarna yarayacak elemanlar gstermek istiyordum. Ona yardm etmeye sz vermemi miydim? Sete'den gece yarsna doru dndnde, tepkisi kirpiklerini oynat biimine kadar, beklediim gibi oldu. Katlar, burumalarna aldrmadan, sk sk tutup odada yalnayak gezmeye balad, kaamak baklarm altnda! Sonra, kendini yataa koyvermeden nce sadece unlar syledi: "Nihayet!" Evet, bu kez aratrmann tam srasyd. Geri isimler, yerler, tarihler eksikti ama i onu rktmyordu; iz srecek, insanlar konuturacak, gerekirse belge alacakt. Gazetede baz yzler aslacakt tabii ki! Bana, bunu mu istemitiniz? diye sorulacaktr. Gazetede ona glm olanlardan intikam almak myd? Ya tehlikenin kendisi? Ya domalar yasaklanacak olan milyonlarca kz? Ayrmc "madde" kurbanlar? Tabii ki bunu da dnyordum ama Clarence olmasayd, saatlik bir grmeyi kaleme almak zahmetine katlanmazdm. Liev'in hissettii ve Vallauris'in de paylar grnd korkular bana, yle denilebilirse, korkulu ol64

maktan ok gereki grnd. Btn bunlar, anlald kadaryla, Orleans'daki bir iftlik evinde geirilen bir pazarn, entellektel kuruntusu olmalyd. Atomdan, uyuturucudan, salgn hastalklardan veya buzullarn zlmesinden ayn rktc deyimlerle sz edebilirdik pekl ve ben yine ilgilenir, meraklanr, heyecanlanabilir, kayglanabilirdim. Sevgilimin meslek hayatnn, benim iin dnyann yazgsndan daha ok nem tadn syleyecek deilim ama sanki yleymi gibi davranyordum. Kim bana ta atacak? Dierlerinin tasalar daha m az adi? Yazileri mdiresi, glmeler arasnda, ilelebet yok olduunu sand bir konunun tekrar konuulmasndan hi de memnun kalmad. Ancak Clarence' hakl kartan yeni geleri dikkate almak zorunda kalmt. Haftaya pazartesi, yazileri toplantsnda bir karar veririz. Daha nce, birbirimizi yanltmamak iin, Pradent'i grmeye gitseniz iyi olur. Pradent'i tantmama gerek var m? Belki bugn biraz unutulmutur, ama o zamanlar o kadar nl, o kadar her yerde hazr ve nazr idiydi ki, adn sylemek yeterliydi. Sanrm bir ara hkmet yelii de yapmt ama ne zaman ve hangi bakanlkta yaptn bulmak iin belgelere bakmak gerekir. Sylediim tarihte bir takm komitelere, derneklere bakanlk ediyordu ve Clarence'n alt gazetenin danman ve nemli bir hissedaryd. Bir iktidar adam ve kamuoyu yaratcs! Clarence, onunla karlamak niyetindeydi. (Baka seenei var myd?) Ama buluacaklar gnn ncesinde, dehet iindeydi. Yeryzndeki byklerden hangisiyle olursa olsun, o kendi rolnde, Clarence da kendisininkinde olduu srece grmeye hazrd ama, Pradent'e giderken, kt mal satcs gibiydi. Gitmek houna gitmiyordu stelik kendini konunun uzman saym-

65

yordu. Birlikte gitmemizi nerdim, Liev'le dorudan konuan ben olduuma gre! nerimi, gururlu omuzlarn silkmekle iteledi... Pradent, sevimli, gven verici davrand ve ziyaretisinin, szn kesmeden sonuna kadar dinledi. Arasra, onaylayan bir ba iaretiyle onu yreklendirmekle yetindi. Clarence, esasl bir konuma yapm ama Liev ve Vallauris'in adlarn vermemi ve alay konusu olur korkusuyla "skarabe"lerden sz etmeye ekinmiti. Ancak Pradent haberdard. Muriel Vaast, sizde baz Msr haplarnn bulunduunu sylemiti. "Skarabe baklalar." Size onlardan sz etmedim nk bu ile bir ilgisi olduunu gsterir hibir kant yok. Kim bilebilir? Ne demitiniz? "Skarabe baklalar " ! Ben bunu duymutum ama benim yamda, belleim... Bir an susup, gzlerini krptrm ve Clarence, sayg gstermek iin, belleini yoklamasn beklemiti. Anmsamaya alacam. Ama imdi, bana sylediklerinize dnelim. Fazla derine gitmeden, ilk tepkim, btn bunlarn ok belirsiz, ve kark olduklarn sylemek olacak. Elle tutulur tek olay, ve sanrm bunu kontrol etmisinizdir, baz lkelerde kz-erkek doumlar arasndaki dengesizlik. Ancak bunlar da pn yl gemeden, bilimsel olarak incelenecek olaylar deil. Size anlatlanlarn geree uymasn temenni ederim. Her ne kadar emin deilsem de, gnn birinde, dnyann baz yrelerinde doumu azaltacak basit ve etkili bir yntem bulunacan tahmin ediyorum. Bu, byk bir felaket ya da soy krm m saylr? Sanmyorum. Beslenemeyen ok kalabalk lkeler var; yneticileri bir sr yntemle nfus patlamasn kontrol etmek istediler, snrl sonu66

lar aldlar hatta bazan hi alamadlar. ayet yarn hatta bugn doumlar, iddete bavurmadan, zora kamadan ana-babann zgr iradesiyle azaltma yolu bulunursa... Ziyaretisinin gzlerindeki anlamdan, szlerinin etkili olduunu anlamt Pradent. Yzne dike bakt: Evet, byle bir zm bulunacak olursa, bunun neresi uygunsuz ya da canice? in, tek ocuk yasasn getirdiinde, anghay ve baka kentlerde pek ok aile, ilk ocuklar kz olursa, onu yok etmeleri iin doktorlar ile hemirelerin bann etini yemiti. Hindistan'da, zor kullanarak ksrlatrlma yaplmak istendi, ayaklanmalar oldu; erkekler, erkekliklerinden, onurlarndan olacaklarn sandlar. Szn ettiiniz madde var olsayd, insanlar zorlamadan hatta isteklerine uygun olarak, ayn sonuca ulatrabilirdi. Clarence aniden, hipnotize olmaktan kurtulmu gibi bir duyguya kapld. Yanl anlamadmsa, her insan kendini gl ve dl verici hissedecek ve stelik, iki, , drt olan sahibi olma sevinci duyabileceinden, toplumlar ksrlatrlm olacak. Btn toplumlar ksrlatrmak sz konusu deil ama byle bir maddenin olmas ve yaygnlatrlmas halinde, nfus fazlal sorununun, zellikle byk olduu yrelerde, zmlenmi olacan gz ard edemeyiz. "Gnmz dnyasna bir bakn. Kesinlikle ikiye ayrlm durumda. Bir yanda, istikrarl nfusa sahip, zenr gin, demokratik, teknik ilerlemeleri neredeyse hergn artan, yaam umudu yksek. Tarihte bugne dek grlmemi biimde barn, zgrln, refahn, ilerlemenin altn an yaayan topluluklar var. te yanda, giderek kalabalklaan ve durmadan yoksunlaan, yiyecekleri dardan salanan, drt bir yana dalm metropoller, birbiri ardndan kaosa srklenen devletler var.
67

"Yllardan beri zm aranyor ama her geen gn daha da batlyor. Tam anlam ile iki ayr insanlkla kar karyayz ve aralarndaki uurum her geen gn daha da byyor. Aniden, Tanr bir zm yollayacak olursa, kim yaknr? Durmadan artan nfusu doyurmalar gereken ve kaydettikleri ilerlemelerin nfus patlamasyla sfra indiini gren nc Dnya lkeleri mi? Giderek aznlkta kalan biz ayrcalkllar, Gneydeki insanlarn biraz daha kalknm ve biraz daha az kalabalk olmalarn istemiyor muyuz? Sylesenize, bir zm bulunacak olursa, kim yaknr? Clarence henz kimin yaknacan gremiyordu. Pradent'in konumas, o srada ona korkun derecede mantkl gelmiti. Bunun zerine karsndakini igdsel olarak, daha gl olduu ve kafa tutabilecei bir alana srklemek istedi. Sylediklerinizin beni ok etkilediini btn saflmla itiraf etmeliyim. Sizden ayrldktan sonra bu konuda dneceim. Siz, amzn temel sorununa parmak bastnz. Temel olduuna gre, gazetemizin de bundan sz etmesi doal olacak. Hatta, odanza girerken dndmden daha ok yer ayrmas gerekecek. "Szlerimin sizi etkilediine sevindim. Ama bunlar sadece birtakm dnceler; uzun sre tartld, yeni bir yn de yok. Gnn birinde, nc Dnya sorunlarn ilemek isterseniz, beni grmeye gelin, size retebileceim nice ey olacak. Ancak hemen belirteyim, sizinle yaptmz bu dosta sohbet srasnda, ocuun cinsiyetini belirlemeye olanak veren yeni bir madde hakknda yksek sesle dnm oldum. Bildiim kadaryla byle bir madde yok. Bugn, Hindistan'dan Msar'a kadar btn dnyaya yaylm olsayd, gizli kalr myd? Clarence'a konumalarnn daha fazla sremiyeceini anlatmak iin saatine kaamak bir bak frlatt. Ama Clarence diretti:
68

B u hikyenin bir temele dayanmadn kabul ediyorum ama aratrmalarm sonuna kadar gtrmek istiyorum. Pradent ayaa kalkt, bir srayta, hibir destek almadan: Diretmenizi anlyorum, genken ben de inatydm. Ama inann bana, vaktinizi boa harcam olursunuz. Yine de aratrma yapabilir miyim? Muriel Vaast'a, kar kmadnz syleyebilir miyim? Karsndakinin yz asld: Kkhanm, sanrm ortada bir yanl anlama var. Bana danmaya geldiniz. Size elimden geldiince tavsiyede bulundum. Benim iim burada bitiyor. Aratrmanz srdrmek istiyorsanz bunu yazileri mdrenizle tartmalsnz. Clarence' kapya gtrrken zoraki glmsedi: ayet baz bilinmezleri akla kavuturacak bilgiler edinecek olursam, size bildiririm. Size ya da Muriel Vaast'a. Konumay naklettimse, Clarence dner dnmez kelimesi kelimesine anlatt iindir. Bitirdiinde, dnceli, sylendi: Pradent'in ne dediini rendin. Ama sanrm esas anlatmam gerekeni anlatmadm. Sustu. Szcklerini ya da belleinde taze bir grnt arar gibi bir hali vard. Hibir kantm yok ama "madde"den sz ederken, yzndeki baz titreimlerden, basit bir varsaymdan deil, var olan bir eyden sz ettiini duyumsadm. Sarfettii szcklere byk zen gsterdii halde... Biraz daha dnd: "Skarabe baklalar"ndan sz ettiinde de tuhaf bir hisse kapldm. 69

Daha ertesi gn, yazileri toplantsnda, Clarence yeni batan projesinden sz ettiinde, kimileri glmsemi ama o aldrmamt. En arpc belgeleri, Vallauris'in topladklarn gstermiti. Muriel Vaast szn bitirmesine izin vermemi, sonra da sormutu: Pradent'i grdnz, deil mi? O ne diyor? Sorunun zerinde durulmas gerektiini dnyor ancak elimdeki bilgileri yetersiz buluyor. Anladm kadaryla, bunlarn speklasyon olduunu dnyor. Clarence yantlamak istemi, yazileri mdiresi yattrc bir hareketle onu susturmutu: Merakl insanlarn hakl olarak ilgisini ekecek baz eler olduunu itiraf etmeliyim. u "skarabe baklalar" gibi... incelediimiz konuyla bir ilgileri olabileceini dnyor musunuz? Hibir veriyi gz ard etmemeliyim. Hele bunu, hi! Pradent'e bundan sz etmi olmalsnz... B u ismin ona bir eyler hatrlattn syledi. Ama bir trl anmsamad. imdi anmsam. Bu sabah bize unu yollad... Muriel antasndan bir kitapk kartm ve okumaya balamt: " B e n ve arkadalarm, o kyde, eczane grevi gren aktar dkknna gitmitik. Bize Osmanl sarg bezleri, kokusu yolculuumuzun geri kalan ksmn bozacak merhemler ve bir de u nl afrodisiyak gcn methettikleri 'skarabe baklalarn' satmak istediler. Kimimiz kukudan, kimimiz utantan bunlar red ettik." Kitabn ad Nil Yolculuum, yazar Gustave Meussonier ve... (Muriel kitabn arka sayfasna bakt) Marsilya'da 1 9 0 4 ylnda yaymlanm...

70

Skarabenin sonu oldu. Ya Clarence? ncinen ruhu? Yaralanmas? Cansz gzleri? zlmt. Barmasn, kfretmesini, kaplar vurmasn ya da irkin bir vazoyu krmasn isterdim. Hayr, burnunun ucuna gelmi bir gzyan silecek gc bile kalmamt. Neler olduunu, blk prk, renebilmitim. Tuza, glmeleri, iki kahkaha arasnda hkr tuttuu iin zr dileyen meslekta... kulaklarn tkam, komu, merdivenleri ifter ifter inmi, takside kendini koyuvermiti Clarence. Eve geldiinde ylmt. Ben dnene kadar. Teselli edici bir rol oynamaktan nefret etmiyordum ama kayglydm. Daha sonraki gnler, pek ok kez, bir Polonya filminin sahnesi canland. Bir gazeteci, hayatn cehenneme eviren meslekteki gerilimlerinden bir psikanalizciye yaknmaktayd. Dieri yle demiti: "Kendi kendine, bana gelebilecek en kt eyin gzeticilik duygusun kaybetmek olacan tekrar et." Gazeteci sevgilimin bana byle bir eyin gelmesinden korkuyordum. kme, bozulma, uurum! Haftann geri kalan ksmnda, srf elini tutabilmek iin, hastaymm gibi yaptm. Kuruntu etme, takma, zehiri iinde tutacana t u k u r gitsin! Tedavim basitti: orada olmak, gevezelik etmek, pencerenin nnde uzayp duran kahvalt saatleri geirmek. Yudumlamak, plenmek, abur cubur trtklamakla geiyordu gnlerimiz ve arada bir, bir sessizlik olduunda, bceklerden, aklmda kalan yzlerce fkradan sz ediyordum. Bir sre sonra gzyalar dindi Clarence'n ama sanki snm gibiydi. Gazeteye bir daha ayak basamayaca-

71

n sylyor, ben de ayrlmas iin tevik ediyordum. Bir bakasna gemesi ya da Beatrice'i douraca uzun bir tatil almas iin... Benim bu halimle zntl bir bebek olacak. sterdim ki ocuk ben doruktayken, zafer benden yanayken dosun. Mutluluk tac gibi gelsin, bir teselli armaan gibi deil... bir depresyonu tedavi etmek iin deil... Niin tedavi diyorsun? Domakla, bu kt gnlerinin gemesine yardmc olacaksa niin ona bir mttefik, bir ortak hatta bir "kurtarc" gzyle bakmyorsun? Clarence bana tuhaf bir bak frlatt. Bu bakta, anlalmas g bir acma vard. Sonra yapay bir cesaretle seslendi: Gnlerden bir gn evet dersem, bu seni sevdiim iin olacak. Bundan daha iyi neden olur mu? Bu, imdiden "evet" demekti. Bunu bana otomobiller ve knkanatllar zerine konferans vereceim gn syledi. Konferans metnini kaleme almak iin gerekli vakti bulamamtm ve notlarmla gitmeye hazrlanyordum; derslerimde genellikle byle yapardm ama farkl dinleyiciler karsnda daha az alk olduum bir konuda aklma gvenmekten kanyordum. Ksacas, kt uyumu, kt uyanmtm ve beynim koca bir boluktan ibaretti. Mezbahaya giden kurbanlk koyun gibiydim. Tam kacam srada Clarence fsldayarak - oysa yapayalnzdk - artk "nlem almayacan" syledi. O aramba gn ok parlak bir konuma yaptm, konuya hakim olduumu ve yadsnmaz hitabet yeteneine sahip olduumu sylemekte herkes sz birlii yapt. Onlarca el sktm, her el skta "Teekkrler Clarence", "Teekkrler Beatrice" dedim iimden.
72

Gece sevgilimi belinden kavradmda, yataa ilk kez giriyormu gibi bir duyguya kapldk. Onu soyarken, takld: Beni mi seviyorsun yoksa kzn m? u an btn dnyay seviyorum ve bunu senin vcuduna sylemek istiyorum. Kaar gibi yapt. Senin yznden vcudum birka ay sonra biimsizleecek. Biimsiz mi? Dnya gibi kreselleen bir karn m biimsiz? Stle dolan, esmer ularn ocuun azna uzatan memeler mi biimsiz? Tanrm! Bir lmlnn grebilecei en gzel manzara bu! Haydi, gel! Edepli filmlerde k, ite bu an sner, kap kapanr, perde iner. Baz kitaplarda da, sayfa dner ama yavaa, o dakikalarn gemesi gerektii gibi yavaa ve titrek bir tl sesinden baka ses olmakszn!

73

J
BEATRCE, OKULA YETMEK STERCESNE, AUSTOSUN SON GECESNDE, ZAMANINDAN N C E DODU, yi bir okullu belki ama, imdiden amatac, uykusuz ve obur, kpr kpr arpk ayaklan ile acayip pembe bir bcekti. Ertesi sabah, evde yalnz, tra olmu, koku srm, arklar mrldanarak doumevine, hayatmn iki kadnn bulmaya gideceim srada, hi beklenmedik bir telefon geldi. Muriel Vaast. Clarence ile konumak istiyordu. Muriel Vaast! Konumalarmzda, adnn ender getii zamanlar, tenekeden bir nian tahtas muamelesi grrd. Ama kinlenmenin sras deildi, Beatrice mutluluunu yayordum ve sesim neredeyse sevecendi. Clarence bir sre iin burada deil. zr dilerim, ama hlen orada m oturuyor? Her zamankinden ok! Mutluluk lm iin isabetli dinleyiciyi semi miydim bilmiyorum. ksrd, bu samimiyet gsterisine arm gibiydi. O n a syliyeceklerim vard. Dndnde sizi aramasn sylerim. Hayr, arayacandan emin deilim. Benim tarafmdan ona... sterseniz, kayda alaym. Ah, evet. En iyisi bu. Kaseti altrdm.

74

Sevgili Clarence. Sizden gecikmeli olarak zr diliyorum ama iten ve gerek zr bunlar. Bu yaz sk sk dndm... Hayr, bana tuhaf geliyor. En iyisi ona yazmak. Nasl isterseniz. On ay sonra duyulan bu pimanlk, bana biraz kukulu geldi. Clarence'in tepki gstermedeki hakll iki gn sonra ortaya kt. Gazeteler, Birlemi Milletler'in "ayrmc doum" hakkndaki raporunu yaymlamlard. Bu deyim belli ki tutacakt, hem de uzun sre! Raporu kaleme alanlara gre - ki bunlar, eitli lkelerden on kadar uzmandlar - kz ocuklarnn doumlarnda anlaml bir azalma grlmt ve bunu "tek bir nedene balamak" olanakszd. Daha ok - ancak rapor bu konuda kesin deildi - bu dengesizliin ortaya kmasnda birbirinden bamsz faktrler bir araya gelmi olabilirdi. Rapor zellikle "ayrmc nitelikte olmak zere, gebelie son veriin genellemesi, ayrmc dllenme yntemlerinin yaygnlamas" zerinde duruyordu. Son drt ylda durum vahimlemi, btn kt'alara - eit biimde olmasa da - yaylmt. Bundan sonraki tartmalardan ayrntl biimde sz etmeden nce, beni ister iyi ister kt ynde olsun, srekli arttn itiraf etmeliyim. Knkanatllarla yaknlm m, sz konusu insanlar olunca bu kadar bilgisiz ve saf klyor acaba beni? Raporun byk ilgi uyandracan sanmtm oysa sadece uzmanlar arasnda tartmalara neden oldu. i, insanlarn bireysel olarak ya da toplumsal olarak hatta cins olarak yaam gdsnden yoksun olduklarn sylemeye kadar vardrmayacam, ancak byle bir gdnn hareketlerimize srekli yn vermeyecek kadar karmak bir yapya sahip olduunu syleyeceim. u kadarn belirteyim ki, raporun yaymlanmasn-

75

dan sonra, zerinde ok konuuldu ama her konuulduunda karklk artyor, ierdii uyar daha duyulmaz hale geliyor, inandrcln daha da yitiriyordu. Birka gn sonra, uzmanlarn syledikleri hem doru hem yanl, hem gerekli hem gereksiz grnmt. Sfra sfr! Kr edici klar anda deil miydik? Benim belleimde bu tartma, Beatrice'in doumuna denk dyor. Benim minik airetim iin ve belki de insanln geri kalan iin yeni bir a balyordu. Kk davetlimiz bizi gece ve her gece ve gecede birka kez uyandrdnda, Clarence ile birlikte kalkyorduk. O st vermek iin ve ben de - buna inanlr m - alak sesle u nl konu hakknda yaymlanan yazlar okumak iin, bu da bu dnemi skntsz geirmemize olanak verdi. Geri her ikimiz de izinliydik nk benim derslerim Ekim'de balyacakt ve ben ilk smestrede btn ders saatlerinden izinli saylmay istemitim. Clarence asndan, ona vaad ettiim dinlenme ylnda olduumuz sylenemez. Ama onun izni daha da ksa olacakt. Kasmn ilk gnlerinden itibaren bu zoraki tembellie son verdi; iki yanl giriimden sonra aratrmalarna yeniden balamak iin acele ediyordu. Bir gn, rahatlam bir glle elini kap tokmana gtrp "Kznla seni babaa brakyorum" dedi. Sonra yola koyuldu. lk ziyaretini Orleans'da Emmanel Liev'e yapt, tavsiyeme uyarak. Ama hemen ardndan, izini yitirdim. ki du aras Roma'ya, Casa'ya, Zrih'e gideceini baryor sonra masamn zerinde "stn deitirmek" iin uradn belirten bir not buluyordum. Bu gezgincilik hafta srd - Muriel Vaast onu hemen her gn aryordu ama Clarence byk gazetelerden biriyle anlamt ve aratrmalar iin gereken tm giderlerin parasn almt. Yazs aralk aynda, Noel'den birka gn nce ya76

ymland ve sanrm durumun ortaya kmasnda ilk ciddi verileri getirmi oldu. Bunu bir sevgili olarak deil ama bir bilim adam ve sadk bir okur olarak sylyorum. Dnyann bellibal gazetelerinde km ne kadar yaz varsa toplamtm. te yandan Andre de beni yaz kuprlerine bomutu ama unu diyebilirim ki Clarence'n aratrmalarndan nce ortada sadece blk prk bilgiler ve varsaymlar vard. Liev'in verdii kesin bilgiler sayesinde Clarence daha ileriye gidebilmiti. lk olarak, bir aratrmac ekibinin, inekler zerindeki baz deneylerden cesaret alarak, erkek domasn salamak zere, damzln cinsel organlarn etkileyen bir madde yaratmaya kalktn, kantlaryla dorulayabilmiti. Yksek makamlarn mdahalesiyle ekip dalm ve cezalandrlmt ama proje, baka laboratuvarlarda, daha az denetim olan yerlerde, uygulanabilecek kadar ilerleme kaydetmiti. zellikle bir adam, doktor Foulbot adnda biri, "maddeyi" retmek ve yaymakla grevlendirilmiti. Projenin bilimsel beyni deil ama ticari dehasyd. lkeyi terkedip baz Gney lkelerinden, szde ila imal eden fabrikalar satn almay ve yeni maddeyi onlarn etiketiyle piyasaya srmeyi ilk akl eden oydu. Kzl Deniz'in limanlarndan birinde bulunan bu fabrikalardan biri, iki yz yldan beri "skarabe baklalar" imal ediyordu. Clarence, doktor Foulbot'un doksanl yllarda bu fabrikay nasl ele geirip tantanasz ama drt bir yana yaylan okuluslu bir irket haline dntrdn anlatmakla ie balad. Resmi makamlarn kukusunu uyandrmamak iin, tantanasz, duyurusuz, eski bir etiketin altnda devrimci bir maddeyi piyasaya srmek, bu adamn, dehasnn eseriydi. "Skarabe baklalar" ve benzeri maddeler hibir zaman yasal saylmamlard ama gz yumulan maddelerdendiler ve bir satc ebekesi bunlar yaygn biimde

77

saf mterilere satyordu. Foulbot onlara, sessizce, gerekten etkili, yanlma pay hemen hi olmayan bir madde sunuyordu. Maddenin piyasada tutunmas, kulaktan kulaa yaplacak vglere balyd, Foulbot buna gveniyordu. Bylece alclar oalm olacak ve her biri eski bir maddeyi yeni kefettiini sanacakt; resmi makamlar da mucizeler yaratt sylenen o ayn tozun datmna alk olduklar iin, bunu abartlm bir amata sayacaklard. Foulbot bu ar nlemi, skarabe hakknda basnda ilk kan yazlardan sonra almak gereini duymu ve etiketleri oaltp, deiik paketleme yoluna gitmiti. Yedi yldan beri "madde" yaygn biimde dalm olmalyd. zellikle Gney lkelerinde ve eitli isimler altnda. Foulbot'a da bir hayli para kazandrm olmalyd. Clarence, akll davranarak, "maddenin" kullanmnn olas sonular zerinde duraca yerde, iin bu ynn genel olarak belirtmeyi ve daha ok olaylar zerinde durmay yelemiti. Zaten onun sayesinde baz gerekler tartlr olmaktan kmt: "maddenin" var oluu, geni biimde datld ve genelde itibar gren bir madde oluu! Buna karlk bir hayli tartmaya yol aan konu, birbirini izleyen iki soru ile zetlenebiliyordu: "maddenin" dnya nfusuna srekli ve derin bir etkisi olacak myd? Olacaksa, bu gelime yararl m yoksa zararl m olacakt? Bu tartmay uzun boylu anlatacak deilim, vme ya da yergi yapmak iin tahminde bulunmak kolay itir. Bu konuda hi kimse yenilmezliini ilan edemez, ama bazlar, dierlerinden daha az kr olmutur. Clarence de bunlardan biriydi. Ancak, o tarihteki geerli olan ve bir sre geerliliini koruyan bir dnceyi birka paragrafta nakletmeyi bo saymyorum. Bunu, Clarence'n yazsndan birka gn sonra "Yeni bir bininci yl iin yeni bir nfus" bal ile yaymlanan Paul Pra78

dent'in yazs kadar ak tanmlayan olmamtr. Clarence ile grmesinde dlad bir takm dnceleri, yeni bir klf altnda sunmay baarmt. "Birtakm rakkamlardan ve taslak halindeki eilimleri gln biimde uzatarak sama senaryolar yaratmak, ilk kez olmuyor. Dnyann sonu geldiini birka kez ilan etmediler mi? Ama Dnya, krlmas zor bir cevizdir." Sonra, konu dna karak, Clarence'a ta atyordu: "Son zamanlarda hazrlanan birtakm maddelerin, dnya nfus artn yavalatacan syliyenler var. Nfus boalyor lklar atacak yerde, dnya tarihinde hayrl bir gelime olarak nitelendirmek yoluna neden gidilmez? "Gerekten de, binlerce yldan beri, dnya nfusu yava ve dzensiz bir art gsterdi. Doumlar oksa bile, lmler az deildi. Bebek lmleri, salgn hastalklar, savalar, ktlk, yksek bir nfus artn engelliyordu. Sonra ikinci bir dneme girdik; bu dnemde tbbn ilerlemesi ve tarmdaki teknikler sayesinde lm oran geriledi; oysa doum oran yksek olmakta devam etti. Bu dnem daha fazla uzayamazd. Mantken doumlarn azalmas, dnya nfusunun kontroll ve uyumlu bir istikrar bulmas gerekiyordu. Birka yldan beri gelimi lkelerde durum budur ve bu sayede bar ve refah iinde yaamaktadrlar. Her yerde byle olmas istenmez mi? Bugnk aptalca durum baka nedir? Yani, ocuklarn, onlar besleyebilen, bakabilen, eitebilen lkelerde giderek azalmas ve onlara bakamayan lkelerde giderek oalmas! "ayet yoksul lkelerdeki nfus azalacak olursa, bir kuaklk zaman diliminde iddetin, aln, barbarln yok olduunu grrz. nsanlk, yeni bininci yl karlayacak olgunlua sonunda erimi olacaktr." Pradent bu formlden sonra en azndan gln olan u cmleyi ne sryordu: "Brakalm Doa iini gr79

sn." leri srd dnce iyiydi de, "madde" doal myd? Sonunda ben de omuz silkip getim. Pradent'in mant ok akt. Ama ben karmak bir yaratm. Bir mantk ne denli sadeyse, o denli ekinirim. Neden ekindiimi de bilemem ama bir eyler, fili grmeden filin ensesindeki pireyi grmeme yol aar. Duygularmda bir ey, herkesin kabullendii dncelerden beni uzaklatrr. Tabii bir de, uzun sreden beri Andre Vallauris'in etkisini hesaba katmal. Salonunda oturmu, dnyay dnrken: "Bir meyvenin kabuklarn, meyveyi zedelemeden ama kabuklara aldrmadan nazike soyar gibi" evremdeki dnceleri itmeye tevik ediyordu beni!

80

K
BAKA ZAMANDA, BAKA RFLERDE. BABANIN OCUK BAKTII, ANANIN ALIIP NE KAVUTUU BR FT LE ALAY EDLRD. Ama biz byle mutluyduk. Ben daha m az erkek, o daha m az kadnd? Ama benim mutluluum, Clarence'nkinden daha elle tutulur gibiydi. ubat ayndan beri, mzeye giderken Beatrice'i bir dadya brakyordum. Dul ve birka kez bykanne olmu bir komu kadnd. Birinci katta oturuyordu ve merdivene ilk admm atar atmaz, kzm esmer kollarn boynuma doluyordu. Gn boyunca arln ve kokusunu duyuyordum. Clarence analk iini hnerle yapyordu. Gereken sevgiyle ama taknlk gstermeden! Ksacas, ocuun ondan bana bir armaan olduu konusunda anlamtk; onu bana vaad etmi, onu bana sunmutu ve beklediimden ok daha nce! Asla ikyeti olmadm, onu asla beiin banda daha fazla tutmaya kalkmadm. Yolu bakayd ve Clarence o yolu izliyordu. Soruturmas yaymlandndan beri, pek az gazeteci onun kadar takdir edilmi, davet edilmi, dahas dllendirilmiti. Byk rportajlar yapmak hayalini kurarken, yapamayaca kadar ok neri alyordu. Artk seme yapabiliyordu, sabrla ilenmi bir iin keyfine varmak iin ve zellikle - ki bu onun deyimi idi - "enderliini korumak iin" nerileri genellikle red ediyordu. Bu zekice cilvesini de bana buyruk davrann da onayl81

yordum. lk ie balad gazete ile hibir kin duymadan esasl anlamalar yapt gibi u veya bu gazeteyle de yapyordu. Aslnda, taahhtlerindeki tek devamllk bendim. Buhranlardan, sarsntlardan ve her trl evlilik bandan uzak tek devamll! Bir tek kez, ilk karlatmzda, evlilikten sz etmitik. Ona, en ciddi anlamalarn bir tokalama ile yapld ve her trl kt paras sarardktan sonra da mr boyu srd zamanlarn zlemini ektiimi zlemitim. Clarence ile aramzda, tokalama biraz zel oldu; daha zmlenmi, daha kapsaml bir tokalama! Ama benim iin her eyden nce bir tokalamayd. Akmz sresince birlikte olacaktk ve bin trl kurnazlkla onu srdrecektik. Bylece, ne evli, ne aile, ne kar kocaydk... ne berbat sfatlar! Biz iki sevgili olarak yaadk, hayatn nimetleri ile mutlu, ne zamann yalandrmasna ne de dnyadaki karklklara aldrarak! Clarence'dan bakas "varaca yere ulatna" inanrd. Bu deyim ona hakaret gibi geliyordu. "Hava alanlarna, garlara zg bir deyim" diyordu. "Birisi varaca yere ulat dendi miydi, nereye demek iimden geliyor. Nereye, hangi arala ve hangi amala? Bu, tevazu muydu? Bence daha ok hem tevazu hem gururdu ve adna "edep" deniliyordu. nk sk sk "daha ileri gitmesini benceremeyenler, varacaklar yere ulatklarn sylerler" diyordu. Clarence, adn ve yeteneini duyuran olayn izini srmt, bu olay, artk onun davas, yaam savam olmutu. Olaylarn ald ekil onu endielendiriyordu. "Madde" hakknda yazsn yaymladnda, inandrc olabilmek iin tarafsz bir slup benimsemiti. Ancak ileriye srdkleri berrakt: birtakm acemi byclerin agzllklerini ve acmaszln parma ile iaret edi82

yordu. nsanlarn bu apta ynlendirilmesinde, szde iyi bir gelecek iin insanlardaki en kty defetme biiminde ve sistematik bir ayrmcln ksa yoldan uygulanmasnda, kabul edilmez ve caniyane bir babozukluk gryordu. Olaylar zerindeki perdeyi kaldrmakla btn dnyann salkl bir fkeyle sarslacan sanyordu. Oysa hibir ey olmamt. Pradent'in yazsndan uzunca sz ettim nk onu kesip ayrmtm ve nk ok ak bir yazyd. Her evreden pek ok insann bu davran desteklediini sylemeliyim. Clarence ile benim, Pradent'inki gibi dncelerin en geni kamuoyu zerindeki derin ve ekici etkisini anlamamz gerekiyordu. Gney lkelerinde kayglarmzn kaynann bulunduuna inanmak gibi bir alkanlmz vard; onlarn ve bizim sorunlarmz dzene sokmak iin basit bir zm varsa, uygulamamak ne delilik! Bunlar hakknda hemen bir yargya varmak doru deil, dnemin dnce tarzn anlamak gerekir. Geen yzyln uyuukluu zerinde fazla durmadan, gelimi dnyann iki kanad arasndaki bulularn, deerlerin, kurumlarn, konuma dilinin, benzer yaam biiminin benzerlii, dnyay blen ve onca sarsntya neden olan "yatay atla", o badndrc uurumu ortaya kartmt. Bir yanda, tm zenginlikler, tm zgrlkler, tm umutlar... te yanda kmazlar labirenti: durgunluk, iddet, fke, frtna, kaosun bulac oluu ve Kuzey cennetine ka ile selamete ulama! "atlan iki yannda, sabrszln kabard duyuluyordu. Burada da bu gerei anlamama Vallauris yardmc oldu. Konuya deinmemize yol aan olay anmsamyorum ama sanrm dinsel banazlkt. Andre demiti ki: "Benim de senin gibi sabrsz olduum, patladm, kfrettiim, lanetlediim anlar oluyor. Ama hemen ardndan kendi kendime, dnyaya, bi83

ze sunulduu biimiyle tahamml etmeliyiz diyorum. Bat her zaman senin bildiin gibi, bar beldesi, adalet diyar, erek ve kadn haklar ve doa savunucusu olmad. Senden bir kuak ileride olan ben, senden farkl bir Bat tandm. unu unutma ki, yzyllar boyu, dnyay katlettik, imparatorluklar kurduk, uygarlklar yktk, Amerika'daki kzlderilileri katlettik sonra da onlarn yerine, i grsnler diye, rk gemilerle zenci getirttik, afyon almaya zorlamak iin inlilerle savatk. Evet, yeryznde bir kasrga gibi estik! Genellikle yararl ama srekli bir kasrga. " Y a burada? Kendi diyarmzda ne yaptk? Durmadan birbirimizi boazladk, soyduk, gaz odalarna tkadk... hrsla, ta yirminci yzyln ortalarna kadar. Sonra, gnn birinde, doymu, uslanm, yorulmu, biraz da yalanm olarak en rahat koltua geip "imdi herkes durulsun bakalm" dedik! Ama hayr, grdn gibi, herkes bizimle ayn anda sakinlemiyor. Hemen her yerde Alsace-Lorraine'ler var, dinsel, mezhepsel kavgalar var. Bizimkiler kadar sama ama bizimkiler kadar kanl! Deliliin gemesi gerek. "Dnyaya kar sabrl olmalyz." te Andre buydu... Sabr, unun ya da bunun kusuru yznden, gittike daha az gsterilecekti. "atlan iki yannda, basiretli sesler snecekti. Sadece bir baka zamann adamlar, Vallaurisler, Lievler, mucize zmn ekiciliine diretebilirlerdi. Kamuoyu, belirgin bir biimde btn arl ile bir o yana bir bu yana sallanmaktayd. Daha nce kovalanan, susturulan "madde" yaratclar, insanln kurtarclar olarak ortaya kmlard. Bunda da yanlmamlard, nk anmsanaca gibi gnn birinde, kurtulu ertesi direniiler gibi, gn na kmlard. Rportajlar, sohbetler ile "yzyln buluu"na ve kurtarclna sahip kan - ki bir bakma yleydi - doktor Fo-

84

ulbot'dan balayarak btn kurtarclar, karanlk ve gerici glerin basks ile srgne gnderilmilerdi. Televizyon ekrannda grr gibiyim; kaln, siyah gzlklerinin ardndan gzleri imekler yadrmaktayd. Acaba niin, kzlarn'domasna ncelik tanyan bir madde yaratmamt? "almaya tam balamtm ki, tahsisat kesildi." Maddeyi satarak servet edindii doru muydu? "Kazandm para aratrmalarma gidiyor. Her eyden nce bir bilginim." Buluu sonucu ortaya kan ayrmc tutumlardan kayg duymuyor muydu? "Her ila iyiye kullanldnda hayrl, ktye kullanldnda tehlikelidir. Bir mucit, insanln olgunlua eritiini varsaymal; yoksa birok ey icat edilmezdi! Ama bilim geriye ilemez. nsanlk, bilgisinden ve gcnden arnamaz. Bu byle! zlemciler kendilerine bir neden bulmal." Zamann en vahim belirtisi, pek ok Kuzey lkesinin eczanelerinde, "madde"yi ieren baz ilalarn ortaya kmas idi. Artk o eski aktar etiketlerini deil, piyasay bakasna kaptrmak istemeyen byk ila firmalarnn etiketlerini tar oldular. Cinsel ayrmcl cezalandran yasadan kamak iin ilalar erkek ksrln giderici olarak piyasaya srldler. Reete ile satlmak kouluyla, Food and Drug Administration Kurulu, ABD'de satlmasna izin verdi ve ardndan baka firmalar bu ilalar taklit eder oldular. Beklenecei gibi, bu ilalarn "skarabe baklalar" ya da benzeri maddelerle hibir ilgisi olmadn savunan kalemrler kt. Fazlasyla teknik bir tartmaya girmek istemiyorum. nsan biyolojisi benim alanm deil. Eczaclk hi deil! Esasen burada anlatabileceim her ey, uzmanlarn yaptlarnda aka belirtilmi bulunuyor. Benim iin, yaadm karklklar ve bunlarn dou nedenlerini anlamak nemli. Beatrice ann ilk

85

yllarnda sylenenler zerinde durduysam, "madde"nin kimileri iin olaan, kimileri iin mucizevi, kimileri iin esef verici sayldn belirtmek iindir. Ama baka gereklerle de bir arada yaanyor, yle deil mi? Tartma kapanmt. Bir avu inatnn dnda! Clarence durmadan "modas gemi" bir konu zerinde duracak olsayd, okuyucusunu ve saygnln yitirmi olurdu. Ar bir kntye urad gn yle demiti: "Kamuoyunu uyuyan kocaman bir insan varsaymal. Arasra sarslarak uyandnda ona bir dnce fsldamaya almal, ama en basit en belirgin dnceyi! nk kamuoyu gerinir, arkasn dner, esner ve tekrar uykuya dalar ve onu ne tutabilir ne uyandrabilirsin. O zaman, yata sarslsn diye, beklemeye balarsn.

86

L
ERKEKLERN YATAKLARI SALLANDI DEMEK AZ OLUR. nce baz ekingen sarsntlar oldu, uzaktan, hemen hemen saptanamayan. Onlardan birine, Clarence'n mazur grlen kabahati yznden tank oldum. Ho sedal adlar olan baz yrelerden dnerken, Clarence ertesi tatilde benimle birlikte gitmeye sz verirdi: kafasnda herhangi bir aratrma konusu olmakszn, sadece dudaklarn dedirdii nefis nimetleri tatmak zere! Ancak bu hevesi, daha sonra duyduu heyecanlarn bastrmasyla sner, bir dten tekine srklenir, tm eytanlarn cenneti Chittagong, Battambang, Mandalay Djenne, Gonaves'te dolanrd. Bu kez, daha az unutkanlk gsterdi. Baz konferanslar izlemek zere Naiputo'ya gitmiti. "Evrensel" diye nitelendirilen bu konferanslara, her biri kendi folkloru, kendi zellii, kendi demeci, kendini duyurma midi ile iki yz delegasyon, binlerce diplomat, uzman, gazeteci katlrd. Bunu, ge kalan Clarence'n bir yer bulmakta karlat zorluu, ve merkezde yer bulamaynca smrge dneminden kalma, bir hayli uzakta Uhuru Mansion denilen beyaz, bask, merdivenli ve ptrak gibi am gl baheli bir yere gitmek zorunda kaldn belirtmek iin sylyorum. Clarence her sabah, banyosunun penceresinden, ak havada kurulmu ucu buca grlmeyen bir sofra87

ya dilimlenmi kavunlar, etli hintkirazlar, yulaf ezmesi ve duman stnde kahve ibrikleri tayan hizmetkrlar ordusunu seyrederdi. Saat sekiz buukta usulca alnan bir an sesi, konuklara gelebileceklerini haber verir sonra kulbelerin kaplar ardna kadar alr, insanlar yalnayak kouurdu. Ne var ki Clarence'n taksisi sekiz buukta gelmi olurdu, ona iaret eder, skklkta konferansa asla yetiemiyeceini belirtirdi. Koarken, ancak bir dilim kzarm ekmek ile olmam bir muz kapverirdi Clarence... "Cennete inmi gibiyim ama sadece teknik bir mola vermek zere!" Clarence'n sknts buydu ve oradan ayrlmadan yln son haftas iin bir yer ayrtma niyetindeydi, stelik fikir deitirecek olursa, pahalya mal olsun diye paray pein vererek! Fikir benim de houma gitti. Ama Beatrice'i Noel sras yalnz brakma dncesi yine de huzursuzluk verdi. Bana kalsayd onu da kvanla yanmza alrdm ama o sz konusu olduunda mantm ilemez oluyor. Clarence sadece glerdi. Onun szlnde "siz ikiniz" kzmla ben; "biz ikimiz" erkek ve kadn anlamna geliyordu, arsz bir konuk edinmemiz sz konusu bile deildi. Renk cmb iindeki kara Afrika, mrmn sadece kk bir grnts oldu. Unutulduu sanlan ama karamsar zamanlarda geri gelip mit ve patrt yaratan grntlerden... Orada ne grdm? Pek az ey; ruhsuz gkdelenlerin dibindeki satc kadnlar, sokaklarla, duvarlarla, direklerle, bo arsalarla ainalk kuran ocuk kalabal, glmseyen ve gz krpan ve salnarak uzaklaan zamann eskitemedii kadnlarn gzleri. Uzayn hakimi olmuken zamann tutsa haline gelen kltrmzn elikisi bu deil mi? Afrika'da, bu konuda insan kendini daha az hkim ve daha az tutsak
88

hissediyor. Arasra, kendinden uzaklamay baarma hali dnda. Ben bunu denedim. Bildiim kadaryla Uhuru Mansion, ne asl Afrika ne de hatta gerek Naiputo idi. Biz sadece dnya nimetlerini paylaan birka beyaz ile birka zenciydik; ama benim ev kedisi ruhuma gerekli olan bir hava bacasyd. Clarence'n, gazeteciliin balanabilir gnahn ileyerek benden saklad, buraya sadece sakinlii, yeillii ve limonlu kavunlar iin gelmedii idi. "Ufak birkontrolden" geirecei bir ey olduunu, yola koyulduumuz ve ben ngiliz usul saa oturup arabay srdm srada itiraf etti. Ekvator izgisine, srf onu belirleyen snr tana dokunmak iin gitmeye, zaten niyetli deil miydik? Nauputo'ya iki saatlik mesafeydi, yolda kk bir sapma yapp Nataval nehri boyunca gidecektik. Yeni yzyln ilk yllarnn tarihini okumu olanlar beni anlayacaklardr: sylendiine gre, bizi ilgilendiren konuda ilk iddet olaylar Nataval kylarnda patlak vermi. Kyller, resmi makamlar "Hint baklalarn" (dou Afrika'da bunlara yle deniliyordu), reme yeteneklerini azaltmak ve baz kabileleri uzun vadede yok etmek iin datmakla sulamlard. Bir salk grevlisi ldrlm, otuz kadar insan yaralanmt ve aralarnda oradan gemekte olan Avrupal turistler de vard ve dnya onlar sayesinde pek de nemli olmayan bu olaylar renmiti. Clarence yklan dispanserleri gzleriyle grmek ve kyllerle konumak istiyordu. Arabamz iki dakika iinde, homurdanan bir kalabalk tarafndan sarlverdi; saldrgan bir tutumlar yoktu, ikyetlerini kimi ngilizce, kimi swahilice sralyordu. Orada bulunuumuz karkla yol aar korkusuyla iki jandarma gitmemizi istedi. Szlerini tekrar ettirmedim. Bu olay benim tatil
89

dncemle hi badamyordu. Yine de Clarence'a vaaz vermemek iin aba sarfettim. almad takdirde kendini kabahatli ve ie yaramaz grenlerdendi Clarence. Bu kalabaln iinde olmak, onu yolculuun geri kalan ksm iin diriltmiti. Yararlanaca tanklklar da salamt nk hemen ardndan baka bir ayaklanma Sri Lanka'da, Burundi'de, Gney Afrika'da, hepsi benzeri nedenlerden tr, patlak vermiti. Bildiim kadaryla baz rklar, etnik veya dinsel gruplar yok edici bir ara olarak bu ayrc yntemin bilerek kullanld hibir zaman kantlanmad. Ama anlatlp durdu ve kuku, bulac birhastalk gibi yayld. Herkes, bu lkede korunmas gereken hassas dengeler olduunu bilir. u ya da bu yneticinin, geleneksel olarak baz dman kavimleri yok etmek iin "baklalar"! datm olabilecei ve kendi rknn nfus artn koruma abas iinde olaca beni artmaz. Belki gnn birinde aratrmaclar, sadece bir avu tarihiyi ilgilendirecek olaylar gn na kartacaklardr. Olaylar, onlar kapsayan tutumlardan daha az nemlidir ve bu konuda yllar getike, bir sulama, ikyet, kin seline tank olunacakt. zellikle krsal kesimde. Kentliler birbirlerini daha az tanr, saylarn daha az bilir. Bir kyde, birka yl iinde, kzlarn saysnda ani bir d olursa, yallar, erkekler ve kadnlar telaa kaplr. Hayatta kalma gdsnn son bekileridir onlar. Topluluklarnn tehlikede olduunu hissettiklerinde uursuzluk nidalar koparrlar, homurdanrlar, insanlar ayaklandrrlar, sorumlu ararlar. Kimdir sorumlu, "doping" edilmi erkekler mi? Su orta kanlar m? Hastahane mi? Hasm airet mi? Resmi makamlar m? Neden eski smrgeci olmasn? Cinayet aracn icat eden, onlar deil mi? Nataval kylarnda dolarken, Clarence ile benim,
90

bu evrensel kukunun bizi srkledii uurumun, herkesin evresinde yamac asalaklar grd bu kin dnyasnn bilincinde olduumuz sylenemez. Bir ky dispanserinin yamalanmas, hibir biimde nemli bir olay saylmazd. Hi kukusuz dnyann her yerinde binlerce benzeri olay olmutur ve kurbanlarnn says ve kimlii bile sz edilmesine yetmemitir. Sadece arasra, ilgili hkmetler kayglanmtr. Birka ender sorumlu, "madde"ye, onu icat ve imal edenlere dikkat ekmi ve ilgili makamlar byle bir afet karsnda uyarmt. Ama sesleri yitip gitmiti. Yneticilerin ou, doumlardaki cinsiyet, etnik grup, yre veya din ile ilgili bilgilerin yaymlanmasn yasaklamakla yetinmilerdi. Genel nfus rakamlar sr olmaya balam ve yaymlananlar, dzeltilerek yaymlanmaya balamt. Nfus bilimciler salarn balarn yolar olmu, verilerin toplanmasnda "tahmin edilemez bir gerilemeden", yz yllk bir gecikmeden sz eder olmu ama sonunda "ilan edilmeyen", "tarihsiz" "tahmini deerlendirmeler" ve dier bilgisizlik itiraflarna allr olmutu. Kabul etmek gerekir ki yntem etkili olmutu. Kylerdeki fkeden daha az sz edilmeye balanmt. Oysa artk bugn, bunlarn byk sayda, kanl ve her zaman bastrlamayan ayaklanmalar olduu bilinmektedir. Ancak o yllar, Kuzey lkelerini sarsmaya balayan tartmalardan ok daha az yank uyandrmlard.

91

M
TANIMADIIM BR EL YAZISIYLA YAZILMI BR PUSULA, Afrika'dan dndmn ertesi gn, Paris karlar altndayken, Andre Vallauris'in ldn haber verdi. Vaftiz babam, dolamak iin sokaa km. Rahatszlk duymu ve dm. Cenazesi sessizce kaldrld. Clarence yanmda olmak istemiti, rene ve Emmanuel Liev de oradayd. Vallauris'in birka meslekta ve nispeten gen bir kadn vard. Onu hibirimiz tanmyorduk ama, grnrde dul roln stlenmi gibiydi. Gzyasz, mendilsiz, gzellii ile, ok gzel oluuyla, kl ile kafa tutuyordu lme. Sonuna kadar Andre'nin hayat, hayatn da Andre'yi sevdiini kantlamak iin. Yana baklrsa - krk yalarnda olmalyd - Andre benim vaftizimde bulunduu sralar, o kk bir kz olmalyd. "Hovardaln en soylusuyla yetinmek, ak olmadan ak yapmamak, evlilie sayg duymamak." Hi kukusuz bu dul, Andre'nin hayatna, ak zincirinin bir halkas olarak katlm olmalyd. Sonuncu sevgili olmak gibi ac bir ayrcal oldu. Andre ile yayor muydu? Onu grmeye gittiim pazar gnleri, arka odalardan birinde saklanyor muydu? Yoksa buluma saatimizden nce kp gidiyor muydu? Tren bittiinde onun elini ilk skan ben oldum; herkes ayn eyi yapmak iin arkamda sraya girdi. Bu beklenmedik trene, elenmi gibi bakyordu. Belki de bunu grse, Andre'nin glmsemesi aklna gelmiti.

92

En ok etkilenenimiz, karsnn gz srekli stnde olan Emmanuel oldu. "Ufakln" kayb, kalp atlarn ve kemik atrtlarn daha fazla duymasna neden olmutu. Arabalara doru giderken onunla birka adm attm. u hnzr Vallauris yumurca! Soua hi dayanamazken, sen tut da karda yrmeye kalk! Mthi kzyordu ona. Yazg, ya, nlenmez akbet gibi szler syledim. Liev'lerden izin istediim srada "dul" bana yetiti: Andre'nin masasnda size yazlm bu zarf buldum. Mektubu okuyabilmek iin direksiyonu Clarence'a braktm. Bu bir vasiyet deildi; zarfn zerinde adm, adresim ve yaptrlm bir pul vard. yle diyordu: "Seninle nmzdeki bulumamzda tartmak istediim bir dncem var. Ama imdiden onu sana yazyorum. zerinde dn diye. Belki, fazla gecikmeden onu somutlatrabiliriz. "te: Sanrm, insan soyunun sorumsuz mdahalelerle karlat tehlikelerden kamuoyunu uyaracak bir "Bilgeler ebekesi" kurmann zaman geldi. Olaya kar umursamazlk ve tehlikenin sadece Gney lkeleriyle snrl kalmyacan bilmezlik karsnda dehete dyorum. Sorunlarmz, trmanmakta olan bir iren soykrm yoluyla mucizevi bir zm kabullenmek hem hayaldir hem cinayettir. "Bu 'ebeke'ye bakanlk etmesi iin Liev'i dndm, sekretaryasn ve ilerliini salamak iin de seni ve kz arkadan... "Bu konuda baka fikirlerim de var. Beni grmeye geldiinde konuuruz." Bu son cmle bana, yaklak yetmi be pazar sren "sohbetlerimizi" hatrlatt. Bana, ei bulunmaz bir bilgi hazinesi ve yaam sevinci sunmutu. leri srd d93

nceyi, onun ansna, gelitirmek benim iin bir gnl borcuydu. Ayn akam Liev'i aradm, aslnda ne diyeceini biliyordum. Andre gibi o da ayn endieleri duyuyordu ve tpk benim gibi, bu yoldan ansna bir ey yapmak istiyordu. Ama acaba u "Bilgeler ebekesi" deyimi azck iddial, hatta gln deil miydi? H i de deil diye yantlad heyecanla. Bilgelik amzn unuttuu bir meziyet. Ayn zamanda bilge olmayan bir bilgin, ya tehlikelidir ya da, en iyi halde, ie yaramazn tekidir. Sonra, "ebeke" szcnde bir gizem, bir belirsizlik, insanlarn merakn eken bir muziplik var. Hayr, Andre yanlmad, Bilgeler ebekesi iyi bir bulu! Ben varm! Clarence de ayn heyecan paylanca; drt gazetede, uluslararas kamuoyuna, bir bildiri yaymlamaya karar verdik. yle diyordu: "Bizler, bilim, iletiim, kltr ve eylem insanlar olarak, Dnyamza, bir kez daha kin ve fkeyi tattracak, ilerlemeleri rndan kartacak, lmcl servenlerden korunmak iin, bir "Bilgeler ebekesi" kurmaya karar verdik. Amac: Cins, rk, etnik, din ya da baka bir kstasa gre ayrmcla yol aan sapk icatlar yoluyla insan soyunun her trl istismarna son vermek; Dnyann Kuzey ve Gney yresi arasnda hzlandrlm bir yaknlamay, her yoldan gelitirmek; fke ve hogrszln artmasna kar kamuoyunu ve sorumlular srekli uyarmaktr. Liev ile Clarence'n ngrd bir "imzaclar" listesiyle, imza ve para yollamak istiyenlere Geoffrey-StHilare Soka'nn adresi bildirinin altnda yer alyordu. Otuz kadar imzac, alfabetik sraya gre altalta yazlmt. Sadece Andre Vallauris, V harfine karn, listenin banda yer alyor ve isminin hemen yannda, parantez iinde (ansna) deniliyordu.
94

Birka gn sonra, ereve iinde yaymlanan metine bakarken, dostuma bu armaan verdiim iin mutlu ama admn ve adresimin milyonlarn gz nne serilmesinden honutsuzdum. Kk bir katlm olursa, ne byk bir d krkl olacakt! On binleri aarsa, o zaman da ne i! Bunlar ne zaman okunacak, her mektuba nasl yant verilecekti? Bu ayrntlar arasnda, esas olan, yani Vallauris'in, Liev'in ve Clarence'n savamn unuttum sanlmasn. Artk benim de ilk saflarnda yer aldm sava! Ama sahneye syrlamadm bir korkuyla ktm da bir gerekti. Daha sonraki davranm kimse yanl anlamasn diye, imdiden belirtmek istediim bir olguydu bu. Bildirinin yaymlanmasndan sonraki haftalar, Liev beni her sabah arad. Beni dutan kartt ya da kahvaltm yarda braktrd iin "zgn" olduunu sylemekle ie balyordu; sonra gnlk mektuplar hakknda ayrntl bilgi istiyordu. Ka mektup geldiini sylyordum ona, ortalama yirmi mektup benim iin ideal say idi nk hem ilgiyi gsteriyor hem de benim iin angarya olmuyordu. Memnunlukla "bakan" diye ardm Emmanuel, ben mektuplar aarken hattn br ucunda sabrszlanyordu. u mektup meslektam Favre-Ponti'den geliyordu, grnrde barmt; unlar bir retim yesinden, bir eski bakandan, bir hahamdan, bir biyoloji uzmanndan gelmiti; en beklenmeyeni Vallauris'i ok iyi tanm ve hatta yl onunla birlikte alm ikago'lu bir avukattan gelmiti. Ad Don Gershwin idi. Gershwin ve Gershwin avukatlk firmasnn mensubuydu. Mektubun birinci ksm, lmn yeni rendii ortak dostumuzla ilgiliydi. Andre, onu ilk kez kabul ettiinde, neler sylediini yazmt: "Paris'e k bir Anglo-Sakson'a her zaman gvenirim. Avukat bile olsa."

95

nemli olan mektubun ikinci ksmyd. "Bilgeler ebekesi" giriimini ivazsz alklayan Gershwin, "madde" ile ilgili tm belgeleri, tbbi, sosyal ve dier etkilerini, ileride rnek saylabilecek bir davada kullanlmak zere, bildirmemi istiyordu. Andre bana birka kez Fransa'da fikir tartmalarnn, ahlaki veya siyasi kavramlar erevesinde dnenip durduunu oysa Amerika'da, eninde sonunda bir yargcn nne geldiini sylemiti. Bir hukuk adam olarak bunun zlemini ekmiyor deildi. Bizim konumuzda da, ikago davas ve hemen ardndan da o ok nl "Vitsiya" olay olmasayd, Bilgeler ebekesi saygn bir posta kutusu olmaktan teye gitmeyecekti.

96

N
DON GERSHWIN ADI GNMZDE PEK OK K N BR EY FADE ETMEYECEKTR. Belleklerde kalan sadece Amy Random'un ad. Illinoisli gen bir iftinin ei olarak, doacak ilk ocuunun erkek olmasn istemiti. Aptalca ve safa... sadece kocas Harry'nin kendi ne skca sarlmasn sonra da olunu gururla kollarna almasn istedii iin eczacsndan bir takm haplar alm ve ilerindeki tozu kocasnn itii bira kpne kartrvermiti. Gen iftin bundan sonra verimli bir cinsel yaamlar olmutu. Kn Harry Junior, bir yl sonra da ikizler Ted ve Fred domutu. Babann az kulaklarndayd ama artk bir kz olsun istiyordu. Amy, bunu gerekletirmek iin eczacsn grmeye gitmiti. Ama ne yazk ki "kart madde" henz kefedilmi deildi. Yani i tesadfe mi kalyordu? Eczac "ne yazk ki yle" demiti; kocasnn edindii erkeklikten sonra bir kz olmas iin yllarca beklemesi gerekebilecekti. Bilim adamlar "madde"nin, zellikle byk dozda verildiinde, eskiye dn hemen hemen olanaksz kldndan kukulanyorlard ama hi kimse Amy'e ve dier milyonlarca kullancya bu durumu bildirmek zahmetine katlanmamt. fkeli, umutsuz, sululuk duygusu iinde kvranmakla birlikte, korkusunu yenen Amy, Harry'ye her eyi anlatacak kadar cesaret gstermiti. Harry bir sre 97

onu cadclk, byclkle sulam, dvmekle tehdit etmi, iftlikten kovacan sylemiti ama, sert erkeklerden deildi ve Amy, illi burnu ve akn baklar ile onu yumuatmay bilmiti... Bir sre sonra, el ele verip avukatlarna gitmiler, iftiler ile bankalar arasndaki anlamazlklar zmlemede daha usta olduunu dnen avukat da onlar, ikago'daki Gershvvin ve Gershvvin firmasna gndermiti. Random'lara gre eczacsnn aslmas gerekiyordu ama Don Gershwin dorudan reticiye dava almas iin onlar ikna etmiti. Amy Random'un davas, bir anlamda "madde" davas, kamuoyunun ve sorumlularn davranlarnda bir dnm noktas oldu. Hatta, "doal doum" ile "tercihli doum" yandalar arasndaki eski ve genellikle iddetli kavgay yeniden balatmak oldu; Don Gershwin bunu atlatmay becerdi. Byk bur ustalkla, krtaj kart olanlarla, kadn haklar savunucularn kendi kampna toplamasn bildi. zellikle kadn haklar savunucularna, retilen bu maddenin bir ayrmcla yol atn nk sadece erkeklere doma hakk tandn kabul ettirdi. Doktor Foulbot ile taklitilerini hor gren Kilise ile Bilim dnyasn kendi yanna ekmesini bildi. Avukat ayrca, reticilerin, geriye dn olmayan bir yntemi mterilerine haber vermemekle, gvenlerini ktye kullandklarn belirterek kamu oyunu da kendi yanna ekmiti. Yanlmyorsam "gynesterilizasyon" deyimi hatta bir hayli yersiz biimde "sterilizasyon" deyimi "madde"nin etkilerini belirtmek iin ilk kez bu davada ve davayla ilgili tartmalarda kullanld. Amy Random konusu iki yl sresince Amerika'y megul etti ve sonunda reticiler, kar kocaya iki milyon dolar demeye mahkm edildiler; "tbbi" denilen dier davalarda denenlere kyasla byk bir para sa98

ylmazd ama ayn yl iinde ayn nedenden tr ayn sonular alabilme olasl olan davalar dnlecek olursa, reticilerin balarna gelen felaketin bykl kolaylkla anlalr. Bu ie girienlerin tm iflas etti, kimileri hapise girdi, dierleri lkelerini terketti. Hukuksal ve parasal yn bir yana, Random davasnn Kuzey lkelerinin tmnde salkl bir etkisi oldu. Beatrice'in beinci ylna kadar (olaylar kzmn yana gre belirtmeme kzlmasn, hogrl okuyucularmn anlamakta gecikmeyecekleri nedenlerim var; stelik Beatrice hemen hemen yzylla ayn zamanda dodu) evet, diyordum ki Beatrice'den sonra beinci ylda, Kuzey lkeleri, ktln yaylmasna sadece seyirci kaldlar. Bazan onaylayc, bazan kukulu ve genellikle umursamaz seyirciler olarak... "oras" sz konusu olduunda davran yelpazesindeki ortak tutum buydu. "Madde" ise, seyircilerin gznde, "oraya ait bir madde" idi. Ya da daha kaba deyimi ile "az gelimilerin ii" idi. Alt taraf Kuzey, nfus sorunlarn zmlemiti, elverili nfus art orann bulmutu, ne az ne fazla! stelik yaplan sondajlar, insanlarn kz-erkek tercihi yapmadklarn gsteriyordu. Korkulacak bir ey yoktu. Bunlar, dier pek ok sorun gibi, rahatlkla tartabilirlerdi, her ey dnce plannda kalrd. Kendilerine dokunmakszn! Alay etmiyorum, ya da pek az ediyorum. O tarihte dnlenleri zetlemeye alyorum. Yakn evremde deil tabii. Liev'lerinkinde de deil. Clarence'nkinde de deil. Ama genel dnce biimi buydu ite. Geri sanayilemi lkelerde "madde" uzun sre bilinmedi. Bazlar duyduunda, arlatanlk diye nitelediler. Doktor Foulbot'un ilemlerine, elikili bir biimde nitelik kazandran Birlemi Milletler raporuyla ilgili o-

99

larak Beatrice'in doduu yl tartmalar oldu. Bylece, uzun laboratuvar aratrmalar yapld. Etkisi kantlanm oldu. "Madde"yi ieren ilalar, Paris, Londra, Berlin veya ikago eczahanelerinde yasal olarak satlmaya balandnda, satn almak iin kuyrua giren olmad. Ama stoklar rahata tketildi, yeniden stokland sonra tekrar tketildi. Mterileri kimlerdi? Avrupa'da balca alclarn Trkler, Afrikallar ve Kuzey Afrikallar; Kuzey Amerika'da da Latin kkenliler olduklarna dair yaplan rtkanlklarn doruluunu anlamak iin alelacele soruturmalar balatld. Kuzey lkeleri deil diye rahat nefes alnd. Kuzey'de bu ii yapanlar ise, "tropikal dnce tarzna" sahip olanlard. Bu esmer insanlara kendi aralarndan daha fazla kadn ve erkein katldn uzun sre kimse kabul etmek istemedi. Sadece birka "sefil", birka "snfsz ve snflandrlamayan" insan diyorlard ya da o tarihte yaygn olan daha gl bir inanc tekrar etmek gerekirse "eski kafallarn son rnekleri" bu ii yapyor deniliyordu. Amy Random olay, ilk kez ortaya ktnda da, bir ksm basn, kadn "okuma yazmas olmayan", "reklamn etkisinde robotlam hizmeti" diye sulayan yazlar yaymlamaktan ekinmedi. "Bir ksm basn" dedim, bu satrlar Clarence yazm olsayd, meslektalarna daha acmasz davranrd. O tarihte, btn haberleme aralarnn ayn aldatc mesaj yaymladklarna inanyordu Clarence. O mesaj da, Kuzey'in korkacak bir eyi olmad, "madde" olaynn, "nemsiz", "anlamsz", "snrl", "kk", "kontrol altna alnabilir" olduu idi. Clarence bir sre, ayn eyi ifade eden bu deyimleri sralamakla elendi. Sanrm, yirmi drt ya da yirmi yedi kadar saymt ama gnn birinde bu oyun ona elenceli gelmez oldu. Onca radyo, televizyon, gazete ile farkl dnce-

100

ler duyulaca sanlrd. Oysa tam tersi oldu. Bu szcklerin gc, o an egemen olan dnceyi, baka ses duyurtmayacak biimde yanstmaktan ibaret... Omuzlarm silkmitim... Meslektalarnn yansttklar... Tamam! Medya, insanlarn sylediklerini yanstyor, insanlar da medyann sylediklerini. Bu mankafalatran ayna oyunundan bklmayacak m? Ayaa kalkmadan, bir futbol oyuncusunun ayak hareketini taklit etti: Btn bunlara bir ut ekilebilse! O gn, fkelenmesine yol aan son derece "gvenilir" bir anketin sonular aklanmt. Frankfurt'da yaymlanan bir dergi, be Alman eyaletinde yapt bir ankette, ocuk isteyen yz iftten on altsnn erkek, on altsnn kz istediini, yzde altm sekizinin cinsiyete nem vermediini ortaya kartyordu. "Harika bir denge!. Ne titiz bir uyum!" diye yorumlad Clarence, o tarihte pek ses vermeyen bir yazsnda! "Bu sonular Kuzey Avrupa'daki gr biimine tpa tp uyuyor." "Sorun, diye eklemiti Clarence, lanet olas maddenin varl. Her eyi dokuncal klyor. Madde her kent ve kasabada bulunur olduu, pek ok deerli ahsiyet bu yntemi meru ve saygn bulduu tarihten itibaren, rakamlarn anlam ayn deil. "Bu yeni gerein ortaya koyduu hesap biimi, aslnda ok basit. ocuunun cinsiyetine aldrmayan altm sekiz ift zerinden normal bir tahmine gre, otuz kza karlk otuz be erkek olmal, kz isteyen on alt ift zerinden eit bir blme olmas gerekir, yani yuvarlak hesapla sekize sekiz; buna karlk, erkek isteyen on alt ift arasndan on alts da erkek ocuk sahibi olabilir. imdi hesaplayalm: yeni doan yz bebekten elli dokuzu erkek, krk biri kz olacaktr!"

101

Clarence zel bir aratrma yapm deildi, sadece saylara pek iyi bildiim saduyu ve altnc his karm bak ile bakmt. Ama bu tahmini, artc biimde doru kacakt. Gerekten de, "madde"nin satnn en yaygn olduu dnemde, Almanya'da her sekiz hatta her yedi doumda, bir kz domutu. Doumun az oluundan hatta yerli halkn dzenli biimde azalmasndan endie edilen bir yrede bu durum her gn daha korkun boyutlara ulaacakt. zerinde durmama gerek var m bilmiyorum ama anketin yapld tarihte, Kuzey Avrupa yeryznn en az maocu yresiydi. Kz bebekler de, erkekler kadar sevinle karlanyordu. Ama oralarda bile, felaketin ykntlar byk olabilirdi. Gney ve Dou Avrupa'daki doum istatistikleri aklandnda, sorumlular ve kamuoyunun aknln anlamak bugn daha kolay. Bu saysal anlar zerinde daha fazla durmak istemiyorum. Kitaplarda kolayca bulunabilirler. Bu verilerle ilgilenenlere, yedinci ylda Brksel'deki Avrupa makamlar tarafndan yaymlanan ve yar iirsel, yar kyametsel bir balk tayan bir bror salk veririm: "...ve her yer ssz." Neyse ki her yer ssz deil. Ama daha hl ne ar bir diyet demekteyiz!

102

o
BEATRICEN SEKZNC YAINA GRECE GNLERDE, her trl aratrma ve eitim almalarma ara vermeyi kararlatrdm. Mze snrsz ve cretli izin vermeyi kabul etmiti. Bu grlm ey deildi ama herkes olaand bir dnem yaandnn bilincindeydi. (1) Anahtar szck "kurtarma" idi ve Kassandra'larn ilki olarak Bilgeler ebekesi, kurtarc roln stlenmiti. Bana den ii anlatmadan nce, o dnemi bilmeyenler iin, yaanlan ortam tanmlamam gerekecek. Avrupa ile Birleik Amerika'daki tartmalara ksaca deindim; nc dnyadaki iddet olaylar zerinde pek fazla durmadm. Daha sonra olanlarn anlalmas iin gerekli birka nokta zerinde durmalym. Bir kere "madde" konusundaki ve "seici doum", "ayrmc krtaj", "Sterilizasyon" hakkndaki kavga evrensel ve gnlk bir kavga halini almt. Bulucular ve reticileri geri sulanyordu ama hakl olarak bu kafalarn ipe layk grlmeleri artk yetmiyordu. Kuzey'de, resmi makamlar ngrsz, ihmalci hatta bir bakma su orta olmakla sulanyordu. Gney'de, daha nce sylediim gibi kavgalar, etnik gruplar ve airetleri birbirine drmt. Genelde, haksz biimde doktorlara ve siyaset adamlarna ykleniliyordu. Sonra giderek, ktln kkeni olarak grlen Bat, sulanmaya balad. Bu eytans bulu, Bat'nn buluu deil miydi? Rengi, inanc veya zenginlii ile kendisinden ol(1) Mitolojide, gelecein habercisi. (.N.)

103

mayan insanlar "temizlemek" dncesi, Bat'dan domad m? Konuyu batan sona izlemi olanlar iin, sama ve basit bir sulamayd. Ama bir dmann kt niyeti yznden ya da kendi atasal geleneklerinin hatas yznden "temizlenmi" bir topluluk iin "maddenin" zarar baka trl nitelendirilemezdi. Fulbot'un icad sapklk myd? Buna ilk ben inandm. Ama byle bir tedaviye bavuran milyonlarca kadn ve erkek, ondan daha az sapk deildi. Zaten gericiliin sapkl ile adaln sapklnn rastlamas, olaylara bu boyutu kazandrd. Tartmay bu adan gren pek az kii vard ancak herkes, gerginliinin nlenmez biimde arttnn farkndayd. Ayaklanmalar, cinayetleri, adam karmalar, yamalar anmsatmakta yarar yok; sadece unu sylemek istiyorum ki bu evrensel gerek, artk pek ok kiinin kafasna yerlemi bulunuyor. Pek ok kii, "maddenin" yol at ykmn farkndayd, kantlayc rakkamlar her zamankinden ok yok edilse de... Kuzey'de "kurtarma"dan sz edildiinde, nce kastedilen Kuzey'in kurtarlmasyd. Biri muazzam ama uzak, dieri daha az imcl ama yakn iki tehlike arasnda nce ikincisinden endie duymak insani bir davran deil miydi? Artk bugn, svglerden ve saldrlardan sz etmek kolay. Kuzey'in kmesinin Gney'de daha byk ykm yaratmasna gz yumarak kendi refah ve gvenliini salama aldn, Gney'in de Kuzey'e kar fkelenmekle kendisini gerilemeye mahkm ettiini sylemek kolaydr. O tarihte herkes bir an nce en az masrafla en yakn tehlikelerden kurtulmak istiyordu. Bunun yarglanmasn; nlerinde daha uzun yllar olanlara brakyorum. Bana gelince, bu sorunlarn beni atn her zaman dnmmdr. En ok yaptm bu sorunlara parmamla iaret etmekti.

104

"Bilgeler ebekesi" tantanal ad, kimseyi yanltmasn. Felaketi hangi mucizeyle nleyebilirdik? Bir baka gelecein zlemini eken clz bir dernekten baka neydik ki? Bitmeyen bir pazar gnnn yeknesak tleri olarak konumak, yazmak, yine konumaktan baka ne yapabilirdik? Ama o dnemi yaam olanlar, sivri burnu, yelken kulaklar, herkese hep birden ve teker teker hitap eden sesiyle o muhteem ihtiyar. Emmanuel Liev'i unutmu olamazlar. Bir eit "evrensel dede" olmutu. Korkutmay amalarken yattrc olan! Onun veya ebekenin roln yansz biimde deerlendirmek benim iin zor; ihmal edilemeyecek apta demekle yetineceim. Avrupa'da ve hemen btn Kuzey'de, ivedilik duygusunun gereklemesi iin az olay olmad. Davalar, iddet eylemleri, korkutucu istatistikler! Ama o tarihteki yetkililerin aldklar ou kararlarda bizim grubun etkisini belirtmeye kadar vardrmayacam ii . Salt Liev'den sz ederken, lmne kadar simgemiz, alemdarmz olan insan n plana kartmak istedim. Yine de kalabalktk, birbirimizle tanamayacak, kark toplantlar dzenleyemiyecek kadar kalabalktk. Sadece "ebeke" dncesi bizi balyor, dolayl lkler bizi birletiriyor ve o ivedilik duygusu bizi dikkatli klyordu. Sylediim gibi, dncelerimizden bazlar kabul edilip uygulanm, dierleri de tartma konusu olmutu. Dierleri, ierdikleri tm iyi niyete karn, uygulanamaz bulunmutu. Btn nerilerin son amac, halk kz ocuk istemeye ynlendirmek, bylece nfus dengesini salamak ve buhrandan nceki doum orann yeniden elde etmekti. En korkun yllarda btn Avrupa'daki eksik doum says, bir milyon kz ocuunu buluyordu. Baz Gney lkelerindeki saylarla kyaslanacak bir

105

yn yoktu ama, sszlama korkusunu hakl klacak dzeydeydi. nce "maddeyi" ilk kez kullanacak olanlar nlemek gerekiyordu; bu iin en az zor olan yanyd. "Ayrmc doumu" yaratan btn rnlerin yapm ve sat durdurulmutu ve Kuzey lkelerinde el altndan yaplan satlar nemsiz boyutlara inmiti. Ama bu yeterli deildi. Daha nce, "tedavisi yaplm" (belki de bozulmu demek daha dorudur) erkeklerin says gz nnde tutulursa, kz doumlarndaki ak, yllarca srecek ve dengesizlik artacakt. eitli yollardan bu gidii ters yz etmek gerekiyordu. Bilimsel ve teknolojik alanda, kzlarn doumunu kolaylatran "kar-madde"nin yapm hzlandrlmak istendi; aratrmalar bir hayli ilerlemiti, hatta bir prototip bile hazrland ama sonunda, gzlemlenen ve bir trl zmlenemeyen yan etkiler yznden bu iten vazgeildi. Zaten bu tasar bir hayli tartmal bir tasaryd. Hatta ebeke'dekiler bile, ktl bir baka ktlkle yenmeyi, bir bozukluun ykmlarn bir baka bozuklukla yok etmeyi mantksz buluyorlard. Buna karlk, bir "antidot"un kefedilmesi yani "madde"nin hasarn azaltacak bir baka maddenin bulunmas iin fon oluturulmas herkesce benimsenmi oldu; ne var ki, aratrmalar ngrldnden daha ar ilerledi ve sonulandnda, yntem karmak, pahal ve yaygn olarak kullanlmas olanaksz bulundu. En etkili nlemler, doum dengesini yeniden salayabilecek olanlar, parasal nitelikteydi; btn hkmetler yksek gelirli ailelere bir kz ocuun doumu halinde ve yetime sresinde nemli vergi indirimi yapmay, daha az gelirli ailelere ise zel bir denek tahsis etmeyi kararlatrdlar. Bu, kadnlar ilerini brakp bir ocuk yapmaya ve zellikle bir kz ocuk dourmaa heves ettirici nitelikte olacakt.
106

Ne yazk ki pek ok lke, bu avantajlardan kk yata kz ocuk evlat edinecek aileleri yararlandrmay dnd. ebeke bu nlemin karsna dikildi, ama bouna! Bunun dokuncas daha ilk bata anlalmalyd. Kzlarn azald, "kz evlat edinmenin" mali olanaklar salad bir dnyada kontrol edilmesi olanaksz bir ticaret oluacakt. Radyo-televizyonlarda yaygarac bir kampanya, muazzam afiler gibi baka nlemler de etkisini gsterdi. Afilerden birinde, kucanda bir kz ocuu olan ve ona sevgiyle bakan bir baba grlyor ve zerinde u yaz okunuyordu: "Bir baba, bir kz." Baba, bendim; kz da tabii ki Beatrice. Reklamc byle bir poz vermemi istemiti ama sanrm bunu ona fsldayan Clarence olmutu. Buna nce gldm, sonra kabul ettim ve itenliin insanlar inandrd dncesine kendimi kaptrarak, Beatrice'e yle baktm. Dokuz yanda, boyu uzam bir ocuu kollarma alp, birka saniye havada tutmak kolay i deildi; fotoraf yine de havada uurma hareketini yakalayabilmi ve bu hareket bir kuan dierine ykseliini simgelemiti. Stdyoda kaldm srece - yz kadar ekim yaplm ve gn uralmt - bu fikir houma gitmiti. Ama kendimi duvarlarda, olduumdan byk grdmde, eziklik duymutum. Aklma ilk gelen Mze oldu, iyi ki artk gitmiyordum yoksa rencilerimin glmeleri ve meslektalarmn taklmalarna dayanamazdm. Ama iin bu yan o kadar nemli deil, kampanya fikri bir afi ve bir slogan olmaktan ileri gitti. Kafalara, bir kz mirasnn bir erkek miras kadar deerli olduunu yerletirmek sz konusuydu. Yasa bir nokta dnda, bu ynde bir gelime gstermiti, o da isim konusuydu.

107

Buna nasl are bulunacakt? spanya'da olduu gibi ocua hem anasnn hem babasnn soyadn vererek mi? Grnrde bu maolua ya da o an tartmalarna gre "erkek mirasl"na zarar vermiyor muydu? O halde ne yapmal? Her ocua anas ile babasndan birinin soyadn seme hakk m verilmeli? Ben daha kkl bir reformdan yanaydm; anasanll zorunlu klmaktan yana! ocuklar nasl uzun sre babalarnn soyadlarn zorunlu olarak tamlarsa, bundan byle yine zorunlu olarak analarnn soyadlarn tasnlard. Savm yineleyecek deilim, sadece ana dncemin, kaltm kavramnn biyolojik manta ve cinsin devamllna daha uygun olarak ters yz edilmesi olduunu sylemekle yetineceim. Dncelerim tamamen uygulanmadysa da, soyad konusunda pek ok lke yasay yumuatmay kabul etti ve "soyad" szc artk eski anlamn kaybetti. Benim ne dnp ne dediimin nemi yok; bu konuda telif hakk istemeye de kalkmyacam. Sylenmesi gereken tek ey, o yllar dnlecek olursa, Kuzey lkelerinde kabul edilen nlemlerin ilerlik kazanddr. Kz ocuk doumu yava yava ykselmeye balamt. Bir sre sonra da, yeryznn sszlamas sorununun artk kalmad ilan edildi. Belki de bu yzden, ktln yer etmi olduu anlalamad.

108

P
TM KUZEY LKELERN SAIRLATIRAN KEND KENDN TATMN ORTAMINDA, sorulmas gereken soruyu sormak zere birka ses ykseldi. Meydana gelen vahim doum dengesizliinin gelecekte ne gibi skntlar olacakt? Sesleri, deniz kazasndan kurtulmu kula tkal adamnki kadar dinlendi, slanm giysiler iin uyarlara kulak verecek kadar... O kurtulan kiiye, plajn te yannda biri bouluyor deseler, yardmna koar myd? Hayr, orada ylece yatm, hareketsiz, bitik, akn kalakalrd. On ylnda, ebekenin "Kuzey kurtuldu, sra Gneyde" kampanyasnn ilk baarszln buna benzetiyorum. Bugn bile, okuduklarma ve duyduklarma zor inanyorum. Pradent'inkilere e, ayn eski savlar, doruymular gibi, yineleniyorlard. Kuzey, sszlama tehdidi altnda diyorlard, kurtarlmas gerekiyordu; Gney'e gelince, nfus fazlas olduunu herkes biliyor, doum azl oralar iin kt olmaz, aksine dengesini bulmu olur. Ayrca, "kendi lkelerimizde" bir nfus azalmas olduuna gre, orada en azndan e dzeyde bir azalma olmaldr. Bu sonuca ulamak iin btn aralar iyidir. Bense, eski iblislerin ldklerini sanyordum. Bu savlar dinledike, Andre ile olan bir tartmamz anmadm. On iki veya on yalarndaydm, yeri yokken sormutu: "Hortlaklara inanr msn?" "Hayr" diye barmtm, byle samalklara inandm nasl dnebilirdi diye... "yleyse yanln var. Ben mezarlktan

109

kan sivri trnakl hortlaklardan sz etmiyorum. Ben, onlar kadar sivri trnakl ve kanl olan, hortlam dncelerden sz ediyorum. Onlara mrnn her aamasnda rastlayacaksn ve lm olduklar halde yine de onlar ldrmeye kalkacaksn" simgesel veya deil, ocuk kafam uzun sre bu hortlak dncelere takld; bugne kadar da hep karma ktlar ve hibir hayale kaplmadan iddetle savatm. "Vitsiya" veya "Gkyz gemisi" denilen olay patlak verdii dnemde byle bir ruhsal durumdaydm. Anmsanmas bile utan veren trajik ve gln bir olay! Ama ne yaparsnz ki dnya bu haldeydi! Pek ok hkmetin, doum an gidermek iin, yurt dndan kz evlat edinmeyi kolaylatrdn ve Bilgeler ebekesi'nin buna kar ktn sylemitim. Bizim dncemiz evlat edinmenin duygusal alanda olumlu bir rol oynad ama nfus sorununa olumlu katks olmad biimindeydi; harika bir insancl davrant ama bireysel planda kalmas kouluyla; asla ticaret ve kazan konusu edilmemeliydi. ocukluk deyince, ycelii irenlikten, yce gnlll alaklktan ayrt eden ylesine ince bir izgidir ki... Ne var ki, sszlama korkusuna kaplm olan resmi makamlar ve kamuoyu bylesi incelikler zerinde duracak halde deildi. Dncelerin temelinde toplam denge gibi kavramlar vard ve Gneydeki kzlarn Kuzeye nakledilmeleri meru hatta kurtarc bir eylem olarak grlyordu. Yasann ve halkn da tevikiyle, Ukrayna kkenli, imdi adn anmsayamadm ama herkesin "Vitsiya" diye ard (sanrm Ukraynaca baba demek) bir televizyon havarisi, Brezilya'dan, Filipinlerden, Msr'dan ve dier Gney lkelerinden hepsi yeni domu kzlar Kuzeye nakletme operasyonu balatt.
110

Byk bir reklam kampanyas ile bir hava kprs kurdu ve buna "Gkyz gemisi" adn verdi. Olanlar anlayabilmek iin o gnleri yaamak gerekir. Pek ok televizyon kanal, Vitsiya operasyonunu medya iin byk ans diye nitelemilerdi; onlar iin bu, zellikle nfus sorunlarna ilgi duyan insanlar heyecanlandracak bir olayd; hatta "atlanmamas" gereken byk bir tarihi olayd. Krk sekiz saat sreyle, btn bir hafta sonu, milyonlarca insan televizyonlarnn banda operasyonu izlemi, alacal sakall, dev csseli gnn kahraman ile yaplan rportajlar dinlemiti. Vitsiya hi de, bugn gsterilmek istendii gibi amata merakls adi bir meczup deildi. Syledikleri de mantksz deildi. "Sudan'n bir kynde domu bir kz ocuunu ele alalm diyordu. Yaam sresi, ocuk lmleri veya gelecekte yapaca ok sayda doum dikkate alnrsa, krk yl kadar olacaktr, oysa ayn kz, Avrupa'da seksen yl yayacaktr. Yann yarsndan onu yoksun brakmaya, kim soukkanllkla karar verebilir? Bir soru: O ocua bulunduu yerde, kendi topluluunun arasnda yardm etmek daha doru deil mi? Vitsiya'nn yant: Yarm yzyldr bizlere sylenen ey bu. Ama hibir ey yaplmad. O kzn alt ay iinde bir salgnda lmesini, sakat kalmasn ya da ilk ocuunu doururken hayatn kaybetmesini grmek istemiyorum. Yeryznn btn sorunlarnn zmlenmesini bekliyorum. lmeyecek birinin ya da teknokrat bir bilgisayarn tedavi edecei nemsiz bir eantiyon parasnn yazgsn incelemek deil sz konusu olan. Sefalet lkesine gitmek, bir ocuu bulmak, gzlerinin iine bakmak, onu kabul etmeye hazr olmak, sevgi vermek, adam olmas iin retimiyle uramak, onurlu bir yaam vermek, uzun mutlu bir mr srmesini salamak sz konusu. Duraksamaya hakkm var m?

III

Ama diye sordu bir gazeteci, yapmaya altnz nedir? Gneydeki btn ocuklar Kuzeye tamak m? "Ne yazk ki hepsini tayamam, ama on bin ocuu kurtarabilirsem, bo yere yaamam olurum." Bu szlerde onur krc ya da kabul edilmez bir ey bulmamtm. Bu operasyonun nedenleri, iddia ettii kadar soylu olmamsa da, btn olanlardan sonra, adamn alak olduuna bugn bile inanmyorum. Hi kukusuz sorumlusu olduu korkun bir g olay yaand ama Vitsiya, sorumlusu olmad bir kokumann byk bir patrtyla ortaya kmasna nayak olan adam olarak nitelendirildi. Gnah varsa, bu hereyden nce, projesinin lszlnde ve bu lszln yol at inanlmaz beceriksizliklerdedir. Kamuoyunu byleyip, kitle haberleme araalarn hayran brakmak iin, ocuklar alacak aileler kendiliklerinden talip olur kans ile nceden onlara yer bulmaya gerek duymadan, muazzam bir operasyon balatmt. Paris'e, Londra'ya, Berlin'e, Frankfurt'a ve yanlmyorsam Kopenhang ve Amsterdam'a dev uaklarla iki bin bebei "piyasaya srmek" (aklma ilk gelen deyim bu) iin getirtmi ve basndaki yanklaryla alclar heveslendireceini sanmt. Evlat edinmeleri olas ailelerin korkularn gidermek iin de, ocuklar ok titiz bir tbbi bakmdan geirmi ve en salkl olanlar alkoymutu. Bu konuda gvence vermek iin de, sol kolunda bebei, sa elinde tp raporunu gsteren muazzam afiler bastrmt. Bu resmi ektirirken de, bir hastahane gmleini srtna geirmiti ama bu haliyle, birka hafta nce sosis tantm yapan muazzam afilerdekileri hatrlatyordu. Bu grnt, ilk olumsuz etkiyi yaratt, ard skn edecekti. Televizyon kanallar, grlmemi bir izleyici oranyla olaya yer veriyor ve saat ba Vitsiya ile yaplan rportajlar ekrana geliyordu. Vitsiya, sorularla bou-

112

mak zorunda kalyordu. Yol yorgunu da olduu iin, giderek samalamaya balamt. En ufak hastal veya anormallii olan ocuklar semediini kabul etmiti "Yani, diye sormulard, en fazla bakma gereksinimi olanlar yerine yerletirilmeleri daha kolay olanlar m setiniz?" Aklamalar inandrc olmamt. Bir baka soruyu yantlarken, ocuklar renklerine gre alt ksma ayrdn sylemiti. "Ailelere, semede kolaylk salasn diye!" Evlat edinilen her ocua ayn para verilecekse de, (Vitsiya buna "mali katk" diyordu) ailelerden farkl rktan olan ocuklar iin bir indirim ngrlyordu. Yani, "etiket fiyat" ile "indirim fiyat" olan ocuklar vard ve bunu tiksindirici bulan sadece ben deildim. Radyo-televizyon istasyonlar akna dnm, giderek saldrgan kiilerden telefon almaya balamlard. Dahas, ocuklarn Kuzey'e tanmasnn eitli yararlarndan sz eden bir vaiz, bunlarn, zellikle kz ocuklarn, daha iyi bir din ve kltrel evre bulmak ve kendi lkelerindeki mutsuz yazglarndan korunmak zere, Trkiye, Somali, Sudan gibi slam lkelerinden toplandklarn aklamak gibi bir talihsizlie urad. Pek ok slam dernei tarafndan protesto bildirileri yaymland ve zellikle Fransa, Hollanda, Belika, ngiltere ve Almanya'daki gmen mahallelerinde, grnte kendiliinden, protesto kalabalklar olutu. "Gkyz gemisi" operasyonu baladktan yirmi drt saat sonra ve yeni bir nakliyatn yaplmas beklenirken, cumartesiyi pazara balyan gece, ayaklanmalar oldu. Geen yzyln altml yllarndaki Watts ve Amerika'daki dier zenci mahallelerindeki ayaklanmalar kadar byktler ama bu kez sahne sadece Avrupa idi. Anerika'daki siyah gettolar, uzun sreden beri, i iddet eylemleri ile kendi kendilerini bitirmi olmalydlar.

113

O tarihte yaplan resmi aklamalardan biri de buydu. Ne var ki, Birleik Amerika'da olaylar, Latin Amerika mahallelerinde grlmt sadece ve hibir zaman Eski Kt'adaki kadar byk olmamt. Kukusuz "milliler" ile "gmenler" arasndaki gvensizlik, yllarn birikimiydi, ancak zamanla herkes kendince yaamay renmiti. Geici birka olay dnda iddet, artk varsaymlarda kalmt. "Gkyz gemisi" olay, sszlama korkusunun hemen ardndan gelince, iler rndan km oldu. Bir hafta sresince fkeler bilendi, pek ok Avrupa kentine bulat, ayaklanma biimini ald, kontrolden kt ancak kanl olmaktan ok yamac ve ykmc bir zellik gsterdi. Ynelinen hedefler hep aynyd, yani devleti simgeleyen ne varsa: iaret lambalar, polis arabalar, telefon kulbeleri, otobsler, resmi binalar. Bir de zenginlie kar: butikler, bankalar, byk arabalar. Ya da tp merkezlerine! l says - 60 kadar - btn lkelerde nispeten azd ama sekiz bin kadar yaral vard. Zarar, milyarlar ayordu. Avrupa kentleri genel bir greve uramasna, bir hafta boyunca felce urad. Sokaklar lo ve bo ve p doluydu. Bir hafta getikten sonra da, zehirli madde, herkesin teneffs ettii havadaymcasna, gvensizlik srp gitti.

114

Q
KUTSAL BENCLLN SARSILMASI'.'VE BTN NSANLIIN KURTARMA. DNCESNE SAHlP OLABLMES N BU MUAZZAM OYUNUN OYNANMASI VE KITASAL BOYUTTAK KORKUNUN DUYULMASI GEREKYORMU! "Bilgeler ebekesi" tantanal ve resmi olmasn istediimiz bir beyanla o yl, nfus sorunlaryla ilgili bir evrensel doruk toplantsnn dzenlenmesini istedi. Fikir yeterince olgundu, hemen ve hevesle kabul edildi.Pek ok devlet ve hkmet bakan, heyederine bakanlk edeceklerini aklad. - New-York'taki Birlemi Milletler merkezi, olayn istenilen yanky uyandrabilmesi iin, en iyi yer olarak seildi. Devletlerin yan sra baz beeri dayanma rgtlerinin, . bilgi ve bilgeliklerinden yararlanabilinecek az sayda ahsiyetin arlmas kararlatrld. Bu toplulua en uygun isim, kukusuz Emmanuel Liev'in adyd. Bir kez daha, ama son defa muhteemdi. Ufak tefek haliyle krsye, bir kyl ta yn zerine kar gibi km ve ahin baklarn krallarn, bakanlarn, bakanlarn zerinden geirmiti, ilgisizlikle deil ama saygyla da deil. Neredeyse "ocuklarm" diyecekti. Derdi de... seksen sekiz yandayd, hepsinin babas olacak yatayd. Ama yle balamay yeledi:. Allagelmi szcklerle balamazsam, bana kzar msnz? Bu formlleri bilmem, renmem iin de artk ok ge. Sizleri, herkesin onur duyaca biimde armak istiyorum: iyi niyet elileri!
115

Emmanuel dokuz dakika konutu, yazsz, notsuz, teklemeden... Onu, kendinden gemi, sessizce dinleyenlere seslenerek. Konumas, btn lkelerde canl yayndan izleniyordu. Bugn, zaman geince, konumasnn berrakl daha ok beliriyor, hibir umutsuzluk iermeksizin... B u dnyada kalabalz. Bazlar ok kalabalk diyecektir. Ben yle dnmyorum. Sonsuza kadar artmamz da sz konusu deil. Egemen aznlklarn.boyunduruundan kurtulmak isteyen boyun emi ynlarn hareketini simgeleyen "Beiklerin ntikam"n da zavall buluyorum. "Evet, kalabalz, belki de ok abuk redik. Yine de sekiz milyar hemcinsimiz Akdeniz'de boulacak olsa, su ne kadar ykselir, hi dndnz m? Milimetrenin onda biri kadar. Evet kardelerim, bizler alt kt'ann erkekleri ve kadnlar, pek ince bir tabaka oluturuyoruz. "Kimileri ylma m diyor? Yeryz kalabalksa, bizim agzllmz, bizim bencilliimiz, bizim dlamalarmz, bizim szde "hayati yaam alanlarmz", "nfuz alanlarmz" ya da "gvenlik alanlarmz" ve kof bamszlklarmz yznden kalabalk! Geen yzylda dnyamz, sulayan bir Gney ile sabr taan bir Kuzey arasnda blnd. Kimileri bunu, basit bir kltrel ya da stratejik gerek olarak grmekle yetindi. Nefret, sonsuza kadar basit bir gerek olarak kalmaz. Gnn birinde, herhangi bir bahaneyle patlak verir ve yz yldr, bin yldr, iki bin yldr, hibir eyin, ne bir amarn, ne bir korkunun unutulmad anlalr. Nefret sz konusu olduunda, bellek zamann iinden geerek, hereyle beslenir, kimi zaman sevgiyle bile... "Tarih boyunca pek az reti, nefreti skp atabilmitir, ou hedef saptrmasnda bulunmutur, znda, yabancya, dnmeye, efendiye, kleye, babaya ynele116

rek... Tabii nefretin ad, bakalar duyduunda nefrettir de kendimiz duyduumuzda, bin trl ad vardr. Gnmzde nefret, meru aratrmalarn meyvesi olarak, biimsizlikler ve yumrularla savamamza olanak veren genetik aratrmalarn meyvesi olarak, besin kaynaklarmz iyiletirmemize imkn veren genetik ayarlamalarn meyvesi olarak, sakncal bir hal almtr. Ama ayn zamanda herkesin en kt igdlerini ortaya kartan bozuk bir meyve olarak... "Binlerce yldan beri, milyarlarca insan, kz olduuna zlm, olu doduunda sevinmitir. Gnn birinde biri kp, sevinciniz gerekleecek demitir. Binlerce yldan beri, "farkl olma" kusuruna sahip olanlar yok etmeyi hayal eden uluslar, etnik gruplar, airetler vardr. Biri kp onlar yok edebilirsiniz, kimse farketmez demitir. "Bazan - yal bir adamn samalamalarn af edeceinizden eminim - dnyorum da, din kitaplarnda sz edilen Yeryz Cenneti, gemi zamanlara ait bir efsane deil, bir kehanet, gelecee bir bak tarz diyorum. Birka yldan beri insanolu bu Cenneti kuracak gibi oldu, daha nce maddeye, yaama, doadaki enerjiye hi bu kadar egemen olmamt, hastal yenmeye azimli idi, gnn birinde belki yall ve lm yenecekti. Szlerim bir kfirin szleri deil. ayet bilim, Nas'n Tanrs'n yok edebilmise, Neden'in Tanr'sn var etmek iindir. O, asla yok olmayacaktr. O'nun insanlara, aslnda doal birer olgu olan yaama ve lme egemen olmak da dahil, tm gleri vereceine inanyorum. Evet, Tanr'nn biz kullarn Yaratclna ortak edeceine inanyorum. Bir armut aacnn genleri ile oynadmda, Tanr'nn bana bu hakk ve beceriyi verdiine itenlikle inanyorum. Ama yasak meyveler de var. Sanld gibi seks veya bilgi deil, yasak meyvelerin saptanmalar ok daha karmak, ok daha zor; onlar bize inanlarmzdan ok bilgeliimiz gsterecektir.

117

"Sylendii kadar bilge ve bilgin olaym, geilmemesi gereken snrlarn nerede bulunduklarn bilmediimi itiraf ederim. Belki azck atomun evresinde veya beynimizin ve genlerimizin ilemlerinde. Saptyamadm ey, insanln kendisiyle, kendi btnl ile, kimlii ile, bakasyla lmcl risklere atld anlar oluyor. Bunlar en soylu bilimin en aalk hedeflere alet olduu anlardr. "Endie verici olaylar oldu. Olacaklarn yannda hi kalr. Her szc tartarak konuuyorum, baz felaketleri nlemek artk olanaksz. Bunun bilincinde olalm ve en ktsnden kamaya bakalm. "Yeryznde, kzlarn saysnn azalmaya devam ettii milyonlarca kent ve kasaba var; kimileri iin olay, yirmi yldan beri srmektedir. Aalk bir ayrm sonucunda dnyaya gelemeyen kz ocuklardan sz etmek niyetinde deilim. Artk konu bu deil. Size endielerimden ak biimde sz edeceim. Sorun, bu szcklerle ortaya konulacaktr. Yllar boyu, kz peine decek erkek srlerini dnyorum. Yoksunluk - ve sadece cinsel yoksunluk deil - normal bir hayat, ai}e kurmak, gelecei dnmek yoksunluu yznden. zincirinden boanm o kalabal dnyorum. Hibir eyin tatmin edemeyecei ve yattramyaca bu yaratklarn kin ve fkesini tahmin edebiliyor musunuz? Hangi kurum buna diretebilir? Hangi yasa? Hangi dzen? Hangi deerler? "Evet, hemen her yerde iddet eylemleri oldu. Ama onlar, kudurmularn iddeti deildi. Yoksunluu yaam, aileleri olan, erkek mirassna sahip olmann kvancn duyanlarn paniklemesiydi. Topluluklardn geleceinden endie duyduklar iin harekete geen ama dram kendileri yaamadklar iin, insanln o gne kadar bilmedii bir belirsizlie ba kaldryorlard. Yarn, felaketi yaam kuaklar gelecek, kadnsz erkekle118

rin, gelecekleri hadm edilmilerin, kinin ve fkenin kuaklar! "Yakn-Dou'nun byk kentlerinden biri hakknda elimde gizli bir rapor var. Bugn onyedi yandan kk, bir buuk milyon erkek, yz binden az kz var. Bir yl, iki yl, on yl, yirmi yl sonra bu kentin sokaklarnn ne hale geleceini dnmeye bile cesaret edemiyorum. Ne denli uzaa baksam, sadece iddet, gerileme, ve kargaa gryorum. "Kk, aalk hesaplar, eskimi, geleneksel, kokumu bilim yznden vatanmz olan Dnya ve ulusumuz olan insanlk, Tarih'in en kark dnemini yaamaktadr ve "Tanr'nn gnderdii afet" gibi bir mazarete snmayaa ktr. Henz bunu nleyebiliriz miyiz? Sadece etkilerini hafifletmeye alrz. Btn olanaklar harekete geirilirse, tm Kuzey ve Gney lkeleri kinlerini ve anlamazlklarn unutup, savaa gider gibi seferberlik ilan ederlerse, nmzdeki aylardan itibaren doum dengesi yeniden salanabilirse, ykc nyarglardan kurtulanabilirse byk, yapc, gelitirici, insancl bir eser yaratmak zere btn neriler bir araya getirilirse, belki o zaman bizi tayan bu gemi batmaz. Frtna gemiyi sarsar, zarar verir ama batmaktan kurtulunur. Konumac krsden ayrlrm gibi bir adm att sonra dnceli bir biimde geri gelerek tek bir szck syledi: "Belki" Basamaklardan indiinde, bildiim kadaryla rgt tarihinde grlmemi bir etki yaratt. Bir sre, arp kalm olan delegeler, birbiri ardndan ayaa frlad. Alksz, tezahratsz. Sessiz bir sayg, ezici bir sayg ve Liev yerine geip oturduktan ve hemen yanndakileri yerlerine oturttuktan sonra, dierleri de kendilerini koltuklarna brakverdiler. Aniden rahatsz, aniden huzursuz olmulard.

119

Emmanuel gzlerini uzun sre kapal tutmutu. Dnyann ilgisinden kurtulmak istercesine. Solunda, ebeke'nin Amerikal yesi Profesr Jim Cristobal oturuyordu. Sandaki, Clarence'dan bakas deildi. Oturum yeniden baladnda, eilip ihtiyarn kulana fsldamt: Buna zafer denir! Gerekten de Zafer. Gszlk ve Zafer.

120

R
NEW-YORK'A KENDM GTMEDM. ebeke, Liev ve eitli uluslardan deerli birka ye tarafndan fazlasyla temsil edilmiti zaten.. Clarence bu yolculukta, basnla ilikileri nedeniyle benden ok daha yararl olacak durumdayd. Ben konferans uzaktan izlemitim, Emmanuel'in konumas mkemmeldi yani gerekli oku yaratacak kadar dramatikti. zellikle kurulun tutumu gz yaartcyd, televizyonda izlenirken, yorumcu, delegelerin sktuna uyma basiretini gsterebilmiti. Paris'te vakit geceydi, Beatrice yanma sokulmu, uyukluyordu. O geceyi dndke heyecanlanyorum. Bir kere Clarence, Andre, Emmanuel ve benim yllardr savatmz davadan ak bir zafer elde edildii iin. Sonra, en sevdiim insanla beraber olay izlediimiz iin. Bunu sylemek belki safa bir davran ama daha nce hi kzmla babaa sabahlamamtk. Geri doduunda ve onu izleyen aylarda uykusuz gecelerim olmutu ama onu saymyorjum, o zaman bir bebek, bir kurtuk idi. Bu kez gerek bir kk kadn, on drt yanda gzel bir kzd. Sabahn olmutu, ayn endieleri ayn heyecan ve sonunda birka damla ampanyay paylamtk. Clarence' New-York'da otelinden aramak iin, sabahn alts olmasn beklemitim. (New-York'ta gece yars idi) O bekleyi srasnda Beatrice'e bu kitaba konu olan olaylar ilk kez tutarl biimde ve srasyla an-

121

tatmtm. Zaten anlarm zihnimde toparlarken, onlar "mantkl biimde sergilerken" bu ii yazya dkme dncesi de douverdi. ilk tasarm, Beatrice'e, doduunda sona eren yzylda neler olduunu mektupla anlatmakt. Bylece, kendi yzylnn izgilerini de izmi olacaktm. Yazarlar gibi konumaclar da, cmlenin olutuu an, bir uyantan dierine geercesine kavrayverirler. Bir heyecan, bir deiimdir o! insan kendisini koyuverir, kendi konumasn dinler. Beatrice'in yannda geen o uykusuz gecede ben, iki uzun saat boyunca, esinlenmi olan o konumacydm. O srada bir kayt cihaz olsayd, kitabm hi duraksamadan yazlm olurdu ve olaylara, artk bu yata tabiatma ok daha uygun bir sertlikle yaklam olurdum. Beatrice'in yz hareketsiz kalmt, bir ayieinin duyarll ile bana dnk olarak! Onu yle grnce, konumam yarda kesemedim, deitiremedim, saptramadm, hafifletemedim. Sra New-York'taki toplantya geldiinde, teatral bir hareketle biten yayn gsterdim. Beatrice gzlerini usulca gsterdiim ekrana evirdi ama hemen sonra bana bakt. Biliyor musun, hayatmn erkeine rastladmda sana benzemesini isterdim. Alayc bir sevecenlikle btn kzlar bunu babalarna sylemitir diyecekken, daha ilk hecede hain bir gzya yanamdan szlmeye, dudaklarm titremeye balad. Beatrice kanapenin zerinde diz st oturmu, kolunun ucuyla gzlerimi siliyor ve her zamanki gibi taklyordu: Senin gibi koskoca bir babann kk bir kz gibi alamas ayp deil mi? Senin gibi. kck bir kzn yal bir babaya bunlar sylemesi ayp deil mi? Minicikken yapt gibi kollarn boynuma dolad, hep ayn scak, nemli, esmer kollar ama daha ar.
zz

Her yerde ensest' grmeye merakl olanlar ne derlerse desinler, benim etimden olma bir ocuun kollarnda sonsuza kadar kalmak isterdim, arlnn yk altnda, salar gzlerime sarkm olarak... Neden uzaklatraydm ki? Ondan baka neye bakmak istiyebilirdim ki? kimiz de susmutuk, daha yava nefes alr olmu kollar gevemiti. Onu uyandrmamak iin ok usulca bir kolumu arkasndan, dierini de dizlerinin altndan geirdim sonra onu yatana gtrp braktm. Dorulurken belimden birey atrdad. Lanet olas elli ya iskeleti! Bugn, o acy anmsadm oluyor ama hi lanet etmiyorum nk O uykusuz geceyi, o kck Beatrice'i, uykulu halini ve o tatl arln dnyorum. O acnn ans bir okama, bir aka ve sevimli bir imdik gibi geliyor. Clarence'a, denemeden sonra, sabaha kar ulaabildim. Konferansn nihai belgesinin hazrlanmas iin yaplan toplantdan dnmt. Mutlu ama yorgundu, yine de ana hatlar aktaracak gc buldu; Emmanuel Liev'in uyarlarn kelimesi kelimesine tekrarlayan tavsiyeler, nazik ama buyurucu bir ifade ile "madde"nin imalini kesinlikle yasaklyor, kendi olanaklar ile bununla baedemiyecek lkeler iin bir fon oluturulmasn neriyor ve zellikle byk, evrensel boyutlarda, ses verici bir kampanya ile fkenin nasl patlak vereceinin anlatlmasn ngryordu. Daha nce de bu son ksmn ne denli nemli olduunu belirtmitim. Kampanyada sadece "madde"ye deil, tm olaylara da deinilecekti. Sorun llemeyecek kadar byk, burada abartarak zerinde durmam bile yetersiz, bir kampanya aracl ile, insan insana dman eden binlerce yllk kin hakknda bilgi vermekti sz ko(1) Yakn akrabalar, mahremler aras zina. (.N.)

11

123

nusu olan. Konulan bu biimde sylemek, yklenilen grevin safln aklamaz m? Hangi mucizeyle bir sonu elde edilecekti? Bunu, Clarence ile tartmtm, aradan birka hafta getikten sonra bile... nsanln korktuunu, yaamnn tehdit edildiini her zamankinden ok hissettiini, New-York'ta tm uluslarn davranlarndan bir atlmn yaplabileceini en azndan dnlmez olmadn mantkl biimde iddia ediyordu Clarence. Kinleri yok etmek sz konusu deildi tabii ama "madde"nin yol at bugnk fke selini yattrmakt sz konusu olan. Gemite de, nkleer savaa kar byle bir giriimde bulunulmam myd? Ayrca diyordu Clarence, gnmzde eskisinden ok daha ileri kitle haberleme aralarna sahibiz; her yerde, ayn anda, kararllkla harekete geilebilinirse bir mucize olabilirdi. Hrsla, inanla, heyecanla bunlar sylyordu, kendisinin ve yaknlarnn yaam iin savaan birinin tutkusuyla... Kini hibir reti yok edemediine gre belki de en iyi are korkudur. Belki de bugn elimizdeki tek ans budur! Emmanuel Liev gibi konutun! Zararsz olduklar halde bu szlerim sevgilimi sarsm gibiydi. Bir sre sessiz kald sonra ksk bir sesle devam etti: iin kt yan, Emmanuel herkesin nnde benim gibi konuuyor ama senin gibi dnyor. Clarence'in cokusunu bu biimde sndrm olmann sululuu ile kendimi cezalandrmaya kalktm: Biliyorsun ki Emmanuel, Vallauris gibidir. ocukken kin ylesine yaknlarndayd ki imdi daha uzaktan kokusunu alabiliyorlar. Bu onlarn hneri, ne var ki bunun hep olacan sanyorlar. Ben de Andre'nin ok etkisinde kaldm. Kendimi dinleyecek olsaydm gnahla124

rma yenilir, dnyay lanetler, kyamet kehanetlerinde bulunmak zere eve kapanr ve kyamet olduunda hakl olmann sevinci ile bu sevinci duymann utanc arasnda bocalardm. Sen bana aldrma Clarence, heyecan duy, sava, olaylar kukularm dorulasa bile... Benim kukum senin mitlerinden daha az soylu, daha az onurlu olacaktr. New-York'tan Paris'e verdii yant: "Seni seviyorum" oldu. Ayn szckler, Paris'ten New-York'a da yankland. Sonra ekledim: Ve tabii ki sonuna kadar Sancho Pana'na gvenebilirsin! Sevgilime verdiim bu szde, gerek bir akn izleri kadar gerek bir ikiyzlln izleri de olduunu bugn itiraf edebilirim. nk onu sonuna kadar desteklemeye hazr olduum halde, o gne kadar desteklediim biimiyle deildi. Yannda kalmaya, onu ilgimle, sevgimle sarmalamaya, savamn dinlenmesini salamaa ksacas dost, karde, oul, baba ve her zamankinden ok sevgili olmaya kararlydm. Ama iimde giderek artan bir istek uyanmt: o da bir an nce laboratuarma, kitaplarma, mikroskobuma ve sevgili bceklerime kavumak istei idi. Zamann uygun olmadn biliyorum, Clarence bunu bir ihanet, bir ka olarak nitelendirecekti ve de hakl olacakt. Ama o uykusuz gecelerin verdii huzursuzlukla bir sabah Mze mdrn aradm, uramam syledi. Biraz acele ettiim sylenebilir, kald ki kararm da vermi deildim. Kabul! Ama arzulara kar da, baz bceklere kar davranld gibi davranlmal: karlatnzda, baka bir ey arasanz bile, tutacak, snflandracak, adlandracak vakti yakalamanz gerekir, on yl iinde onlar bir ekmecenin dibinde unutsanz bile!

125

Mzeye uradm, eski bir meslektam olar Mdre laboratuvarma gnn birinde dnebileceimi sylemek ve onun da "kurum"da bana her zaman yer olduunu sylediini duymak iin. Tarihini saptamadan randevulamtk. Benim istediim de buydu. Yanndan ayrldmda kendimi aniden heyecan ve mutluluk iinde, eve gitmek zere kardan karya gemek yerine bitki bahesini dolar buldum. Ellerim arkada, gzlerim uzakta, yrym canl ve sert! Attm her admda kararm pekiiyor, dorulanm oluyor, iime siniyordu. Bylesine nankr ve ezici bir ie, tabiatma kar gelerek, nasl aday olabilmitim? Nasl girimitim? Her zaman mikroskobumun arkasnda yer almay istemiimdir, gzlemlenen deil gzleyen olmay arzulammdr. Nasl olup da bceklerle yer deitirmi, gzlemlenen olmutum? Nasl bir lszlkle herkesin karsna kp kendimi sergileyebilmitim? Yrdke hzlanyor, hzlandka fkeleniyordum ama gelecek konusunda hl uyuukluk iinde bulunuyordum. Frsat bulur bulmaz Clarence ile, Emmanuel ile konuacak, hi vakit kaybetmeksizin kabuumu deitirecek, bir bilim adamna ok uygun olan kzl sakalm koyuverecektim. Bylece, yaknlarm dnda kimse beni tanyamayacakt. Bakasnn baklarna, canm sklmadan dayanabilmi deilim asla. Bu, kalabalk korkusu denilen ey deil. Kalabalktan, kaynayan, kpr kpr bir yerde olmaktan ekinmiyorum, nk orada bilinmeyen bir insanm; ama tek bir kiinin bile beni tanyaca bir lokantaya girmeye dayanamyorum, kta fiziksel bir ac duyuyorum. Peki, o halde nasl ders verdim diye sorulabilir. Korkumu yenecek bir kurnazlkla! Snfa rencilerimden nce, snf boken girer, yerime oturur, katlarm aar, megul grnrdm. Hibir g beni yerimden kaldramazd. Ama i bir amfiye girmeye, krsye kmaya
126

geldiinde, attm her adam ac verir, mrmn en az on gnn, bir baka yerde olmak iin verirdim. Bir kez yerime getikten sonra da, bir sre soluklanp dncelerimi toparlamam gerekirdi. Tek kelimeyle, asla toplumsal bir yaratk olamadm. Yarn diye dnyordum sakalma brnm olarak her zaman olmak istediim adam olacam yeniden. Minicik hayvancklarn bysne kaplm, byk hayvanlara ilgisiz, dnen bir yry! Bir frsat bekliyordum, o da kt ama en ac biimi ile: seksen dokuz yana basmasna az kala, Emmanuel Liev sayfiye evinin sessizlii iinde hayata veda etti. Bilgeler ebekesinin mucidi deildi, bu eref Vallauris'e aitti ama onun dnda her eyi idi. ebeke, ilgiyi ve baary onun bilgelii aracl ile tand; artk rgt evrensel boyutta bir rgt olmu ve tutarll ile gcn "ihtiyar"n varlndan almt. Liev'in lm, rgtn yapsnn ve ileyiinin gzden geirilmesini gerektiriyordu. Ayn apta biri olmad iin, Emmanuel'in boluunu dolduracak bir bro kurmak gerekiyordu. Daha nitelikli bir sekreterliin kurulmas, bir daimi merkezi olmas, blgesel brolar ve yerel komiteler kurulmas ve bir de btesinin olmas gerekiyordu. Bu durumun saptanmas - gerekli olduunu kabul ediyorum - bir sr pazarlklar, uzlamalar tantanas arasnda gerekleti. Btn rgtlerde, en kutsal din kurulularnda bile ilerin byle yrdn biliyorum. Ama bana gre deildi. Bu gibi eylerden, bedenen de ruhen de uzaktm. Zaten Emmanuel lr lmez sakal braktm. Hi kimse, Clarence bile, Beatrice bile, bunun eski bir matem simgesinden te bir ey olmadn dnmedi.

127

S
BEATRCE'N ON BENC YA GNNDEN VE BENM LABORATUVARA DNMDEN NCEK L VE FIRTINALI YAZI, YUKARI SAVOIE ALPLERlNDE, ARAVIS'TE GERDM. Ailem, drt kuaktan beri, bir da eteine, bir hayvan alna, bir maaraya, bir oban kulbesine sahipti ve oraya gidilecek yol olmadndan hepsi kendi hallerine braklmt. Annem ve babam saken, daha verimli yerler uruna braklmlard ve btn ocukluumda, orada sadece ksa bir leden sonrasn geirmitim. Yaknlarda bulunuyorduk ve babam topran "yerli yerinde" durup durmadn grmek istemiti. te o kadar. Baka anm yok. Kaybolmu bir yurt kesinde, bu toprak paras nereden aklma geldi? Bir gecenin yarsnda, sakalm uzatacam yerin oras olduunu ve Aravis'te al ile maara arasnda huzuru bulacam bana hangi ses fslad? Ne Clarence ne de Beatrice benimle geldi, her ikisi de dan zahmetli yaamna denizin uysalln tercih etmiti. Geri iiler al eve benzer bir eye dntrmeye alrken, derme atma bir yatakta yatacak ve yola benzemez bir geidi eek srtnda kacaktm. ilerden iin kabasn yapmalarn istemi, gerisini yllar iinde, amatr bir ruhla tamamlamaya karar vermitim. Fazlasyla kentli ellerime ve fazlasyla tysz yzme dayanamyordum. Kimileri, o dnemde ada gnah kartclarn eski Yunan isimleri taktklar gibi,
128

buhranlardan birini geirdiime inanmt. Onlara baklrsa, her ya, ruhun serveninde ila, bakm ve okama isteyen bir hastalktr. Clarence diyordu ki, tantmzda tamamen modas gemi ad bir insanmm. Yanlyordu. Ancak, kitaplarda yaadm o dnemin zlemini ekiyordum. Tabii ki o yaz, karm ve kzm zlemitim. te yandan, patikann otlarn, topran kokusunu, yalnzl ve tepelerin huzurunu da zlemitim. Gne doduunda Mont-Blanc'a, manzarann pastel renginin sabitlemesine bakyordum. Geceleri de, zellikle aysz gecelerde kar beyazlnn sonsuzluuna bakyordum. Aravis'in serin gecelerinde btn sesler, ak peindeki bceklere dnr. Bakalarnn yldzlar saymas gibi ben de onlar ayrt etmekten holanrm. Az ve isteksiz uyuyordum. O yaz Aravis'e dnyann uzak grltsyle tek bam, pasl, hantal bir radyo oldu. Sabah erken saatte, nmdeki ball taze peynir, vine reeli durur ve iilerin gelmesini beklerken, dmesini eviriyordum. Naiputo dramn byle rendim. Szckler dnce iin ne ise, dramlar tarih iin odur. Biim mi verdikleri yoksa durumu mu yansttklar bilinmez. Bir kez tank olduum iin, binlerce kk fkenin patlak verip trajedyaya dntn bilecek durumdaydm. Ama ne yazk ki, zararn eii alrsa, grltler duyulmaz, ller saylmaz olur. Bundan zlerek sz ediyorsam, ktln iyiletirileceine uzun sre inandm iindir ama ktlk var olmaya devam ettii srece ihmal edilmiti. te bir kez daha adalarma vaaz, vermek gibi bir yallk hastalna yenik dyorum, oysa sadece olaylardan sz edecektim. Sadede gelelim; 27 Temmuz akam Motodilerin o129

turduklar Motodi semtinde bir ayaklanma oldu, sulamalar artk sradan eyler haline gelmiti: "ksrlatrma", "ayrm", "hadmlatrma", "jenosit". Bunlar trnak iine almamn nedeni, bu deyimlere ekincemi koymak iindir. Ancak bu ekinceler, kendini emniyete alm bir izleyicinin ekinceleri deil! Naiputo'da her szck bir balta gibi iner. Nataval dolaylarndaki kylerde gzlemliyebildiim fke, zararsz ve ekingen bir fkeydi ve hedefi bir ky dispanserinden ibaretti. Benim ksa gzlemim ve deneyimim Nai'puto'da neler olup bittiini nasl aklyabilirdi? Merakl bir parma ar sokmas, kovann iindeki kzgnlk hakknda bir fikir verebilir mi? Ayaklanmann binlerce sokak aralnda ayn anda patlak verdii, bakentin merkezine yayld, nne gelen ne varsa, evleri, villalar, pasajlar, bankalar, elilikleri yakp ykt anlatlyordu. Bakanlk Saray'nn evresinde korkuya kaplm askerler, kitlelere ate am, yzlerce asi dm, dierleri yan sokaklara kam, duvarlara trmanp "bahvanlarn girii" denilen kk parmakl krmay baarmt. Kzgn Motodiler ieriye dalmlard. Ellerinde sopalar, kamalar, tabanca veya tfekle Saraya girmi, odalara dalmlard. Bir davet vermekte olan devlet bakan ve ailesi ldrlmt. Yaknlar ve davetlilerin byk ksm ile birlikte! Gne domadan nce, resmi Radyo ve Televizyon binas, yeni alan Uluslararas letiim Merkezi ile birlikte yaklmt. Resmi binalarn ou da! Bu haber duyulur duyulmaz, ordu zlmt. Subay ve ast subaylardan her biri kendini gvende hissedecek tek yer olan kabilelerine katlmt. Naiputo, bir dama ta gibidir, cinayetler birbirini izler ve yavaa btn kylere bulam olur. D dnyann aldrmasnn nedeni, binlerce turistin
130

kslp kalmasyd; yzlerce turistin merkezde bir otele sndklar syleniyordu. Onlara nasl yardm edilecekti? Resmi makam diye bir ey kalmamt, gvenlik gleri rakip etelere dnmt ya da o gnlerin bir yorumcusunun dedii gibi "aslna dnmlerdi". Hava limanlar kapal idi, dnya ile balant kopmutu, ve anlald kadaryla ou bykelilik ele geirilmiti. Eliliklerden hi haber kmyordu. Bakentler, ne yaplmas gerektii konusunda birbirine danmaktayd. Mdahale mi etmeli? Ama nereye? Hangi arala? Ve de kime kar? Uyarda m bulunmal? Ama sorumlu mevkide ya da hayatta kim kalmt? Beklemek ve gzlemlemek mi? Ama her geen saat, yzlerce yabancnn lmne neden olabilirdi. Tabii her lke, nce kendi vatandan dnyordu. Bu bir eletiri deil. Kuzey'de olduu kadar Gney'de de nce kendi rkna ilgi gsterildiini gzlemlemekle yetiniyorum. Ben bile bu haberleri duyunca ne yaptm? Hemen Sete'de ailesinin yannda kalan Clarence' aradm. Gazeteci karmn bu katliam yakndan izlemek gibi delice bir fikre kaplmamas iin!

131

T
GEM YILLARDA GNEY LKELERN SARSAN TM KANLI OLAYLAR ARASINDA NAPUTO'DAK FACANIN, bir tarihinin dedii gibi "Yeni Yzyln Saraybosnas" diye adlandrlmas ve bir dnm noktas olmas iin ne olmutu? Her trl otoritenin ani ve beklenmedik k, iddetin rndan kmas, Kuzey'e ve onu simgeleyen her eye duyulan nefret, btn bunlar kolayca anlalabilecei gibi, halk ve sorumlular artan ve hareketsiz brakan olaylard. Ama asl nemlisi, trajedinin tohumlarnn istisnasz her yerde, Naiputo rnei pek ok kentte, korkun ve ngrlmez iddette bulunmasyd. Hemen her yerde sz konusu "ksrlatrma", ykntlarn gerekletirmi, her yerde byk taknlklarn iaretleri grlm, her yerde Kuzey'e ve ierdeki destekilerine kar ayn nefret gzlemlenmiti. Tarafsz bir gzlemcinin inandrc bulmayaca sulamalaryla birlikte! Ne var ki kitleler inandrlmaz, kkrtlr. Meru bir fke ve kant saylacak gsteriler vard ve bunlar yeterliydi. yle de oldu. Foulbot ve benzeri kiilerin uzun zamandan beri var olan bir durumu hzlandrdklarn sylemek hakszlk olur. Geri fakirlii ve kokumuluu, keyfilii ve nice ayrmcl onlar yaratm, Kuzey ile Gney arasndaki yatay atla onlar oluturmu deildi ama belki acemi byclk taslamalarnn ardnda bu aclara ila olacak
132

bir aray bulunuyordu. Ne var ki fitil, barut fsn patlatmaya ksa gelmiti. Saraybosna rneini verirken, ortak ve aldatc bir dnce tarzna srklendiimi itiraf etmeliyim. Bir sava anlatmaya kim kalkmsa, atmann balang tarihini belirtmek ve baz onanmaz eylemleri parma ile gstermek zorunluluunu duymutur. Ama tarih alanndan ok kendi alannda dnenip duran benim gibiler iin bylesi zorunluluklar, anlamam iin yeterli deil. Vahim karklklarn uzun sredir yer altnda var olduklarn dnmeye yatknm. Byk felaketler iin bu byledir, sinsi aclar iin de... Domazlar, ortaya karlar. Savalar da yle. Neden yadsmal, bceklerin larvalar geliyor aklma. Ben bcekler leminde yaadm, alkanlklarm, saptamalarm var. Gnmzdeki canavarlar birdenbire domadlar, ama maskenin ardndaki grnty ka kii grmesini bilir? Yallmn yzylndaki korkun gerek, elli yl ya da doksan yl nce asla ngrlmez, akla gelmez deildi. Ancak hibir ey dnlmedi, hibir ey ngrlmedi, hibir ey nlenmedi. Nedenler zincirini uzatmakta ne yarar var? En iyisi olanlar srasyla anlatmal: gnlk belirsizlikten sonra sylentilerin korkunluu doruland. Evet, Nai'puto'da ve tm lkede katliam davam ediyordu: topla, tfekle! Evet yzlerce yabanc lmt: diplomatlar, turistler, gmenler, i yolculuuna km olanlar. Hayr, ortaln sakinletiini gsteren hibir ey yoktu. Washington'da, Londra'da, Berlin'de, Moskova'da ve Paris'te "sulularn cezalandrlacaklar" aklanyordu ama nce, sulularn adlarnn ve yzlerinin belirlenmesi gerekiyordu. Kuzey'in iki yzl olduu zamanlarn zlemi ekiliyordu: birine saldrmak iin dierinin himayesine, silahlarna, beyanna snld gnlerin zlemi!

133

Aslnda, katliamn ayrntlarndan, darya yava yava szan tanklklardan, belleklerimizde uzun sre kalacak olan ve Nai'puto dramnn vahetini belirleyen grntlerden ok, tarihin anlalamayan, zlemeyen, bir baka adan ya da bir baka gezegenden gelme bir dille konumaya balad duygusu ile btn dnyann eli kolu bal kalmasyd. Bugn, durumu daha iyi anlyabiliyorum. Bir ulus hayatn tehlikede grrse, tm sosyal yasalar ile birlikte aniden kntye urayabilir. O tarihte nice t o p luluk, nice airet kendini tehlikede saymt. lgnlklarn durdurabilecek hangi set vard? Nai'puto, uzun ve ileli bir yolun bir aamasyd sadece. Asayi ancak salanabilmi ve her airet kyne gnderilmiken, baka yerlerde, baka facialar ayn kanl biimde patlak veriyordu. Tarihiler "Nai'puto sendromu"ndan sz etmekteler. O sralar "bulaclk" deyimi kullanlyordu. "Bulama" szc yersiz. Ayn akrebin yumurtalar birbiri ardndan alrsa, buna bulama denilmez. Ama kukusuz, Glliver bu ada yaasayd farkedecei olay, benzeme olaydr. Bir byk ekranda, Byk Bcein, Kk Bcei yedii grlrse, tm kk bcekler kendilerini tehdit edilmi sayarlar. Nice byk bcek de canavarlar. Uzmanlar, medyann da yardm ile, yakma deliliinin bakalarna bulatn bilmezler mi? Ksrlatranlara lm l atan o kalabaln grnts, ayn acy ekenleri etkilememi olamazd. Naiputo'dan sonra sra neredeydi? Hassas burunlar, hemen her yerde "alametler", "iaretler", "izler", "ncl belirtiler" kokusu alyordu. Onlara baklrsa pek az lke kendine den pay almaktan kurtulacakt. Bu facia, beni bir an iin Clarence'dan uzaklatrmt. Tehlikeler konusunda ayn grlere sahiptik
134

ama o savamak iin yeni nedenler buluyor, bense bir an nce laboratuvarma dnmeye bakyordum. Szn deeri olduunda birka kelime sylemitim. Bilgeliin bir anlam olduunda sahneye kmtm. Artk lgnlk anda yayorduk ve ben sadece arsz bir konuk, bir moruk, gemiten kalma bir yaratk idim ve tarihe ters dyordum. Ben, kendi mizacmn konumasn yapyordum, Clarence da kendininkini. Onu takdir ediyordum, o bende kusur bulmuyordu, hrslanmadan tartyorduk. Ama yollarmz ayr dyordu. Kafasna, en kark yerlerde, ebeke'ye bal "Bilgeler Komitesi" kurmay koymutu. Bunlar, kamuoyu ve yneticiler zerindeki etkileri ve kendilerine duyulacak sayg sayesinde iddetin yaylmasna bir "barajlar" oluturmu olacaklard. Bylesi evrensel apta bir grev, Clarence'n dnyay dolamasn gerektiyordu. Yine Paris, urak yeri olacakt. Bana gelince, ben de o sralarda bambaka bir yolculuk yapmak zorunda kalmtm. Gnmz okuruna sama gelse de, benim srekli uyum salama abas sarfetmemi gerektiren bir yolculuktu bu. Mze Mdrne "Kurum"a dnmek istediimi sylediimde bana her zaman ho karlanacam sylemiti, ancak ileriye art srme havasna girmeden, hafif bir deiiklik yaparsam hem bana hem meslektalarma daha iyi geleceini syledi. O gne kadar yaptm gibi knkanatllarla megul olacam yerde, bir iki yl iin pulkanatllar ile megul olamaz mydm? "Kelebekler" mi yani? lk tepkim aknlk ve kmseme oldu. Bu yaratklarn gzelliklerine bakasnn duyduu kadar ilgi duyuyordum ne var ki, plak gzle bakldnda, daha az gzel grnenlerle ilgilenmeyi yeliyordum. "Evet, kelebekler" diye devam etmiti mdr ve o135

nun aznda da, benimkisinde de, bu yaratklardan herkes gibi szetmek argo konumak gibi geliyordu. "Size bunu neri nedenim, bo bir kadrom olduu iindir ama srar etmiyorum nk sizden gen olanlarn bile alan deitirmekten holanmadklarn bilirim". Israr ediyordu, srar etmeden, bylesi ileri bir yata yeni bir alana atlmam iin mutlaka kafa tutuyordu. "Henz otuz yandayken knkanatllar konusunda bir otorite olduunuzu biliyorum ve bunca aradan sonra hl yle olduunuzu da. Tek bir sz sylemeniz yeter, i yeniden sizin!" Ben yokken grevi yklenen kii, memnuniyetle ekilir diye eklemiti ama ses tonu hi de inandrc deildi. Anlamtm. "Yaasn kelebekler!" dedim. Dnmn, kurulmu bir dzeni altst etmesini istemiyordum. Sonra bu yeni deney beni heveslendirmiti. Kendimi, yeni yollar bulmaya hazr hissediyordum ve bunu kantlamaya acele ediyordum. Abartmaya gerek yok denilebilir; alt taraf ne meslek hatta ne de konu deitiriyordum. Yine bcekler dnyasndaydm. Ne var ki bir skarabe ile bir astiyanaks arasndaki benzerlik bir kartal ile bir empanze arasndaki benzerlik kadardr. Antomolojik almalarmda geri btn snflar ve alt-snflar, pulkanatllar, ifte kanatllar, dev kanatllar incelemitim ama, sadece ku bak olarak ve neredeyse binlerce yl nce! stelik, sylediim gibi, yz altm bin knkanatlm ile gnm zaten doluyordu. Kendi kendime i buna kalsn, kendimi yeniden yetitiririm dedim, Linne'den itibaren tm klasikleri okumam gerekse de! te byle rasgele okumaya devam ederken iri kelebek cinsi olan ranilerle tantm. Belki, bir ders srasnda, benim nmde onlardan sz edilmitir. Adlar yabanc gelmiyordu. Ama ne klklar ne de huylar hakknda bir fikrim vard. Bir ocuun eli byklnde,
136

maden yeili, parlak siyah, turuncumtrak izgilerle kapl raniler, dnyann pek ok yerinde yaarlar. Pasifik'ten Madagaskar'a, Hindistan'dan Amazon'a kadar. Benim zellikle dikkatimi ekmi olan, Urania ripheus denilen ve Tropikal Amerika'da rastlanan cinsidir. Onunla ilgilenmi olan bilginler, olaanst ve grkemli bir olaya tank olmulardr. Bu kelebeklerin onbinlercesi, ormann denizi yalad yrelere gelip, yorgunluktan derek boulmaktalar. Diilerin bir ksm yumurtalarn ormanda brakmakta bu da cinsin devamn salamaktadr; ama ou gebe iken umakta ve yavrularn ortak intihara srklemektedir. Bu kelebeklerin uuu, gzlemcilerin raporlarna baktm ilk andan itibaren ilgimi ekmiti. Kendi kendime, sonsuzlua yaplan bir yolculuun hayatta kalma gdsnde bir bozukluu, genetik bir ayarszl, bu gleri yneten kodlanm iaretlerde bir iletiim hatasn yanstp yanstmadn soruyordum, varsaymlar oaltlabilir. Bir aratrmacnn yeni bir tutkuya kapld an, kutsanm bir andr. Yolculuumun bu aamasnda buna gereksinimim vard. Konuya ylesine kaplmtm ki, almalarn ynettiim on be kadar rencimden, vakitlerinin bir ksmn bu kelebeklere ayrmalarn istedim. Onlar aldatmak gibi bir niyetim olmad halde, Kosta-Rika'ya bir yolculuk olaslnn ekiciliini de kattm. Ama gerek bir aratrma iin gerekli olan krediyi alamadm. Bu zorluu asam bile, Clarence bu kadar sk yolculua karken Paris'ten yani Beatrice'den nasl uzaklaacam da ayr bir konuydu. Bu yolculuu yapamam olmama zldm anlar oluyor. Ancak yamn da yardmyla, yerinde yaplan gzlemlerin retici ama pek de gerekli olmad ve ayrca bilinen pek

137

bir ey eklemediini dnerek teselli buluyorum. Bakalarnn aratrp bulduklarn, benim ekibimin ele almas meru ve kabul edilir bir eydir. Bir takm varsaymlar gelitirebilmitik. Bunlar, koullarn yaymlamama elvermedii ve halen ekmecemde duran bir monografi ile sonulanmtr. Benim dnceme gre bu kelebeklerin davranlar, korunma gdsnn yitirilmesinden deil, aksine, eskiden redikleri - belki bir adayd - yerlere doru onlar ynlendiren atasal refleksin varlndan kaynaklanmaktadr. Bylece intiharlar yeni gereklere uyum salamayan yaama gds yznden meydana gelmektedir. Bu dnceler rencilerimin houna gitmiti ama bunlarn getirilmelerine baz meslektalarm souk bakmlard. Yeniden dndm bilim dnyasnda raniler ilk iki ylm almlard. Geriye kalan zamanm, arasra Betarice'in de katld Aravis'teki almalarma ayryordum. Ev yava yava ortaya kyordu. Geri ilkel bir konforu olacakt. Bu konuda tek dn, snmada ada bir sistem konusundayd. Aniden buz gibi bir yere girmemek iin. Oraya gitmeden geirdiim gnler iki haftay gemiyordu. Yollarn karl oluu bile beni vazgeirmiyordu. Clarence henz hi ayak basmamt ama orada yazn mzn bir ay geirmesine karar vermitik; sakin, huzurlu, dinlendirici, dzenleyici bir ay! Bu szckler Clarence'da, susturmaya alt tatl bir istek uyandryordu. Bazan, odamzn loluunda, yorgunluunu itiraf ediyordu ama bir kez bir ark gibi ilemeye karar vermiti. Durup dinlenme hakkn kendinde grmyordu. Zaaflarnn, savan durdurmasna asla izin vermezdi. Yine de ondan bu huzurlu yaz ay iin bir sz kopartabilmitim. Ancak kzmzn bir sre sonra tatilini "ih138

tiyarlar'la geirmek istemeyebileceini ve annesinin onunla daha fazla kalmasnn, onunla konumasnn, onu dinlemesinin grevi olduunu belirtmitim. Clarence'n grevine ve zamann diledii gibi kullanmasna saygl olmakla birlikte, verdii sz yerine getirmesi iin bask yapmaya kararlydm. Ne yazk ki onu etkilememe gerek kalmad, kukulu olan ikna yeteneime de! Bilinmez bir el, bizim iin karar verecekti, hem de en acmasz biimde!

139

U
CLARENCE AFRKA'YA GTMT. Son anda ve bana haber vermemeye zen gstererek! ki gnlne Naiputo'ya gitmeye karar vermiti. Geri iki aydan beri hibir katliam haberi gelmiyordu ama durum yine de belirsiz, istikrarsz, "deiken" idi. Clarence lkeyle yeniden iliki kurmak ve Bilgeler ebekesinin bir radyo istasyonunu yeniden iletmek istiyor ama szn dinletemiyordu; frsattan yararlanarak eskiden tand kiilerle ve zellikle on iki yl nce arkada olduu "Mansion"un ev sahibesi Nancy Uhuru ile temasa gemeyi umuyordu. Ksmen sakin grnen hava limanna geldiinde, gen taksi ofrne Uhuru Mansion'un nerede olduunu tarif etmek zorunda kalmasna amt. Daha o andan itibaren kukulanmas gerekirdi. Hele adam o yolun kullanlmadn sylediinde, bsbtn huylanmalyd. Varacaklar yere iki dakika kala, nlerini asker klnda iki adam kesmiti. ofr, byk bir aa dal, bir f, ta yn ve zellikle mitralyzlerle meydana getirilmi geici bir barikat nedeniyle durmak zorunda kalmt. Bunlar her halde, btn lkede olduu gibi, ii yamacla dkm askerler olmalyd. D basn bunlarn bakent evresinde grlmediklerini yazmt ama anlalan durum yle deildi. Clarence arabadan inmeye zorlanmt. Nasl bir rastlantysa, ofr ile adamlar ayn kabiledendi. Adam140

lar arabay brakm, "yabancnn" eyalarna el koymutu. Clarence kar kp barp, arp, hele iinde pasaportu, paras, anahtarlar bulunan el antasn adamlarn ellerinden almak isteyince, kafasna bir dipik yemi ve baylp, yere serilmiti. ofr onu arabaya kadar srklemi ve yalvararak gitme izni kopartabilmiti. Neyse ki Nancy Uhuru yerindeymi. Hibir mterinin uramay gze alamad Mansion'un yamalanmasna karn yine de glmser haliyle... Clarence' bir Kzl Ha hastahanesine tatm ve orada kafasnn arbiimde zedelendii saptanmt. Olay olduunda, Nancy hasta ile, bana haber ulatramyacak kadar megul ve endieliymi. stelik benim numaralarm olmad gibi, Clarence'da her hangi bir adresi gsterir tek bir kat paras da kalmam. Be gn sreyle kendi allm gndelik hayatm yaamtm. Her hangi bir nsezi, bir endie duymakszn. Zaten Clarence'n da uzun sre haber vermemek gibi bir alkanl vard. Telesekreterime, Kzl Ha merkezinin bulunduu Cenevre'den acele aramam iin bir telefon numaras braklmt. En kt an hangisiydi? Clarence'a yaplan saldry ve durumu rendiim an deil. Hayr, ary alr almaz bunu bekliyordum zaten ve dudaklarm bir duay tekrarlarcasna "Hayatta olsun" diye kprdyordu. En kt an, onu yle uzanm, bir mumya gibi sarglar iinde, czrtlar kartan kl aletlere balanm grdm an da deildi. Hayr, en kt an, Clarence'yi aradm, drt al beklediim, birinin atn duyduum, adm hecelemek zorunda kaldm ve ne denileceini beklediim and. Size verilecek kt bir haberim var. Ama sz ko141

nusu kii yayor. Bilinsiz bir durumda. Siz onun erkek arkadasnz deil mi? Yayor, yayor, yayor. Tanr'dan btn istediim buydu. Kardaki ses, bana gelenleri birka szckle zetlemi, o ana kadar grd tedaviyi anlatmt. Onu, yetmi iki saat iinde Paris'e nakletmeyi umut ediyorlard. Benimle konuan adamn, kazaya uram kiilerin yaknlaryla konuma alkanlna sahip olduu belliydi; bo yere yattrmaya kalkmayan ama bu haliyle de yattrc olan ciddi bir sesi vard. Sorabileceklerimi nceden yantlyor, aklyor ve yardm ekibinin ayaklarna dolanmam nleyici sabr bana da alam oluyordu. Size, hastahaneye vardmzda bulumamz neririm. gn sonra, kafam avularmn iinde, dirseklerim baldrlarma dayal, oturmu, hareketsiz yatan Clarence'n baucunda bekler durumdaydm. Yan bamda, sessiz, gzleri yuvalarna kam, baklar sabit, tehlikenin renimini yaparmcasna duran Beatrice vard. tik gnler, orada ylesine, kprdayarak, rahatsz biimde oturdum. Sonralar yanma bir kitap aldm, arasra Clarence ile babaa kaldm saatler onunla konuuyor, ona sesleniyor, ona cesaret vermeye alyordum. Bir yerlerde, hastalarn, bilinsiz olduklarnda da, sylenenleri algladklarn, uyandklarnda anmsamasalar da morallerini ykselttiini okumutum. Bundan, ona bakan nroloa sz ettim, beni yanltmaya kalkmad. "Kukusuz, koma hali derin deilse..." Ancak alayl gzlerinde "Hastaya yarar olmasa bile yaknlarna olur" gibi bir anlam vard. O gnlerde Beatrice ile benim, Clarence'dan ok da142

ha bitkin olduumuz bir gerekti. lk karlamalarmzdan birinde, Clarence'n syledii bir cmleyi anmsadm. Ona demitim ki, insann birini sevdiinde, en byk istei bu dnyay ondan nce terk etmektir. O da uh bir sesle yantlamt: "lmek, bencil bir davran!" iinde bulunduu durum daha az m bencil? Komann gamszlndan lmn gamszlna, onu sevene ve o gittikten sonra yaamdan asla eskisi gibi zevk almayacak olana tek bir bak atmadan, geebilirdi ve bu davran bence biraz yersiz olurdu. Grlecei gibi, Clarence'a kar o gnler hi de tatl duygular beslemiyordum. Ona vurandan ok, kendisini tehlikeye att iin Clarence'a kzyordum. Bana gre o adam, varl ve sorumluluu olmayan ve saylar hergn artan, kurban olduu kadar cellat, kaosun iinden km ve kaosu srdren vahilerden biriydi. Ya Clarence? Onun mazereti neydi? Gzlerimle onu suluyor, hemen ardndan okuyor ve bana, yaamas ile verecei armaandan sonra ondan bir daha hi ayrlmayacama ve btn gszlklerine yardm edeceime sz veriyordum. Olay mart ortalarnda olmutu, tam olarak 14 Martta; dudaklar yeniden kprdamaya baladnda tarih 2 Haziran idi. Henz anlalr bir eyler sylemiyordu ama bu bile dnyaya yeniden gelmekti. Geri doktorlar teminat vermilerdi: beyinde hasar yoktu, beklemek yeterliydi, mutlaka yeniden hareket edecekti. ama benim iin o szler birer teselli szckleriydi. Doktorlarn konumalarn deil, Clarence'n konumasn bekliyordum. O 2 Haziran gn - asla unutulmayacak olan o kutsal gn - gzlerini at. Sarglarnn arasndan gzlerinde, beni batan kartm olan zek prltlar vard. Daha sonra, yeniden yaamaya balamasn, saat sa-

143

at izledim. Onunla uzun uzun konuuyordum. Yorgunluk gstermeden, dinler gibiydi. Hatta glmser, onaylar, sorgular bir hali vard... ama birka gn sonra zihinsel yetisini yitirmediini kantlayacak biimde konumaya balad. Bu saldrnn izlerini uzun sre beraberinde srkledi Clarence. Sonraki yllar, ikimiz iin sabrl bir dirili, bir kendine geli yllar oldu. Bu felakette bir ansl yn bulur olduk: "Bakalar yalandka gszleirken, ben, elli yamda ocuklara zg emekleme ve adm atmalarn, hareketleri ve hemen her eyi yeniden renmenin tadn karyorum" diyordu Clarence. ylesine taze, ylesine l l bir yzle sylyordu ki bunlar, sonunda ben de yaamn br yzne erimeden nce, esasl bir dn gerekliliine inanr oldum. Kiiler iin, insan topluluklar iin ve hayvanlar iin! kinci soluun bedeli bu olmalyd.

144

V
BEATRCE'N YZYILININ YRMNC YILINDA, T E M M U Z AYINDA, Clarence koluma aslm, sabah yrymz yaparkan, fla haberlerle, Timal'in efendisi, "ok dindar general" Abdane'nin lm duyuruldu. Gney'in en zengin lkelerinden birinin on alt yllk despot bakan idi. Birka yl nce olsayd byle bir lm haberi, bizde ksmi bir rahatlama yaratm olurdu; bu kalaslarn birbiri ardndan devrilmelerini elenerek izlerdik. Ama zamanla deitik, despotizmden ok kaostan korkar olduk. Naiputo'dan sonra, deiikliklerin bizi sevindirmeyecei, sloganlarn hayran klmayaca kadar olay, vahet ve gerilik grmtk. Ben mi yalandm yoksa tarih mi diye sormak belki glntr ama yant yine de kesin deil benim iin. Abdane iktidara geldiinde, kokumu bir monariye son vermiti. zgrlk, Cumhuriyet diye barm ve bin kez rzna geilmi bu bakireler yeniden bakire olmulard. nanmaya gereksinimimiz vardr, Abdane bizlere bunu salamt. ktidara geldikten az sonra, fazlasyla hrsl yardmcsn ldrdnde meru savunma dolaysyla her eyi mahkm etmemek gerektiine inanarak, gzlerimizi evirivermitik. Kuzey'in, varlkl, ayrcalkl, eski smrgeci ocuklar olarak, davranmzn nelere yol aacan lemeden, Gneylilere ders verecek durumda olmadmza da inanmtk. Tekrar ediyorum, davranmzn neye yol aacan

145

hi grmedik. Bizler - yani ben, benim kuam ve evremdekilerin kua - bir Ukraynal muhalif susturulduunda isyan ediyorduk da, bir Rimalili hcreye sokulduunda, i ilere mdahale etmeme ilkesinin ardna snyorduk. Sanrsnz smrgecilikten arnma, Pontius (1) Pilatus ile birlikte balad. Belki de zihinlerde, ahlaki deerleri ikiye ayran ya da ocukluumun unutulmu bir feylesofunun dedii gibi: "nsanlar ile yerlileri" birbirinden ayran yatay izgi byle olumutu. Irk ayrmclnn geriledii dnemde, "ayr gelimilik" kavram, btn dnyaya yaylmt: bir yanda, vatandalar, kurumlan ile uygar uluslar, te yanda rflerine gre y(2) netilen "Bantustanllar" Rimalili bir niversitelinin "uygarlatrma dneminden" zlemle sz ettiini anmsyorum; en azndan o dnemde herkesin uygarlatrlabilecei kabul ediliyordu. O niversiteliye gre "herkesin uygar olduunu, btn deerlerin bir olduunu, insana ait ne varsa insancl olduunu, dolays ile herkesin kkleri dorultusunda gitmesi gerektiini ilan eden tutum" ok daha zararlyd. Delikanl fkesini alaya vurmutu: "Eskiden hor grc bir rklkla kar karya idik; bugn saygl bir rklkla kar karyayz. zlemlerimize ilgisiz, lagarlmza kar mfik! Hayatta kaln en berbat, sakatln en aalaycs "kltrel miras" diye adlandrlyor. Herkesin yzyl kendine!" Nice Rimalilinin, zellikle iyi yetimi evredekilerin duygular byleydi. Oysa Abdane, tam tersine, zellii, kendine zg gerekleri kabul etmekten yanayd. ktidar oyununu kendi kurallarna gre oynayacan gstermek iin geleneksel klklar giyiyordu. Bu da eskilerin houna gidiyordu. Bin yllk sesleri ksldnda Abdane karndan konumay, dzenbaz olmay biliyordu.
(1) sa'y lme mahkum eden vali. (.N.) (2) Afrikallara verilen genel ad. (.N.)

146

Bu hner uzun sre yeterli olmutu. Tebas uysald ve bizler, Kuzey'dekiler, bylenmitik. Kokumu mu? Sarayn yksek duvarlar ardnda bir sapk m? Sokaklarda, sopa zoruyla, herkesi inanmaya zorluyordu. Btn nemli grevlere erkek kardeleri ile kuzenlerini mi yerletirmi? Kuzey'de buna nepotizm yani akraba kayrcl denirdi. Gney'de ise buna "Aile kurulu" deniliyordu. "Yatay atla" geer gemez, nice kavramn tercme edilmesi gerekiyordu. Dikkatimi eken Clarence olmutu: Rejime kar kan bir Avrupalya "ayrcalkl" deniliyordu; gnn birinde bir yazsnda Afrikal bir ayrlkdan sz ettiinden, yayn mdr, bir imla yanln dzeltircesine, ona danmak gereini bile duymadan "Afrikal muhalif" diye deitirmiti. Ayn dnce sistemi iinde Kuzey'e yerleen bir Gneyli iiye "gmen" deniliyordu da, Gney'e yerleen bir Kuzeyli ii "srgn" diye tanmlanyordu. Birbirine kartrmayalm! rnekleri sralamak niyetinde deilim, niyetim, otuz yandan kk olanlara ya da unutmu bulunanlara o dnemde nasl bir hava estiini, Gney'deki karklklar sz konusu olduunda, ortaln ne gibi sislerle kaplandn anmsatmaktr. Abdane'a kar, afak vakti ayaklanlmt. Muhafz subaylar generalin sarayna girmi ve onu, o gecelik kars ile ldrmt. Ayn anda dier askerler de "imansz, iki yzl, kokumu Bat ua ve ksrlatrc despotun" ldn duyurmak iin televizyon merkezini ele geirmilerdi. Seslerini annda duyurmulard. Pek ok semtte balantlar olmalyd. nce, generalin yaknlarna, airetinin mensuplarna, ibirlikilere saldrmlard; gnn ileri saatlerinde, ayaklanma plan gereince olup olmad bilinmeyen biimde modern binalara ve yabanc irketlerin brolarna ynelmilerdi.

147

Daha sonra, srgndekilerin villalar ile zengin Rimalilerin oturduklar semtlere sra gelmiti. Kym, ikence, rza geme, ykm yaanmt orada. Geriye kalabilmilerin tanklklarna gre yamadan ok ykm olmutu. syanclar bir ey istemiyor, bir ey almyordu. Alklarn kinle bastryorlard. Bunu belirtmek gerekir, o tarihte - hatta bugn de ok ciddi olmayan kitaplarda okuduuma gre - "yeni bir Naputo'dan" sz edilmiti. Sonu kaosla biten ani bir patlamay byle adlandrmak, basite kamak olmaz m? Oysa iki olay arasnda, Emmanuel Liev'in New-York'taki konumasnda deindii ve o tarihte sadece Bilgeler ebekesi yelerinin saptyabildikleri yapsal bir fark vard: basite indirgeyecek olursak, Naputodakilerin henz karlar ve kzlar vard. Rimal'de ayaklananlar, bata asi subaylar olmak zere, btn mrlerini karsz, ocuksuz, ailesiz geirmeye mahkm olduklar duygusu iindeydiler. Neden Rimal'de? nk zengin ama geri olan bu lkede "madde", ok evvelinden, ok miktarda alc bulmutu. Hibir yerde, erkein stnlne bu denli inanlmamtr ve Gney lkelerinin hibirinde ada teknolojiden, zellikle tp dalnda, bu denli kolaylkla yararlanlmamtr. Ayrmc doum yntemleri, hibir ahlaki ve mali engele taklmadan, hzla btn halk tabakalarna yaylmt. Naiputo'da, en kt yllarda bile, be erkee bir kz douyordu; Rimal'de stste birka yl, yirmi erkee bir kz domutu. Bu sadece tabii ki tahmini bir deerlendirmedir nk Abdane, nfus ile ilgili bilgilerin aklanmasn yasaklayan ilk yneticidir. Bilinsizlik mi? Kr krne cinayet mi? Bu szckler Rimal'in efendisinin dnn ertesinde basnn kulland szcklerdi. Oysa bu ynden, ann dier yneticilerinden farkl deildi. On be-otuz yl sonra ortaya kabilecek sorunlar, pek az ngrebilecek durumdayd; ou, ardllar olma kstahln gs148

terecek miraslarna bu iin zmn brakm oluyordu. stelik pek ok kii, Rimal'in Gney'i sarsan olaylarn dnda kalacana inanyordu. Olup bitenler karsnda her yerde, Abdane'nin zorbal knanr gibi yaplyor ama gizliden kutsanyordu. Bir keresinde - olaylarn patlak vermesinden -drt yl nce - nsan Haklan kurulularndan biri son on iki ayda Rimal'de rza geme yznden, sekizyz elli idam cezas verildiini saptamt; despotun buna yant, lkesinin yasasnn, halknn tresinin byle olduu ve mahvolmalarna izin vermiyecei oldu. Irza saldrnn bireysel deil de herkesin korktuu evrensel bir nitelik kazanaca bilinince, kimse bu yanta diyecek bir ey bulamamt. O temmuz sabah, Clarence ile benim aknlmz belki daha iyi anlalacaktr. Daha o akam ve ertesi gn, kymn ayrntlar renildiinde, i daha belirgin hale gelmiti. Ne yazk ki biz de, herkes gibi, lenlere ve ldrl biimine zlmekle birlikte, bir altn a gibi, despotluk, kokumuluk, ikiyzllk yllarn zler olmutuk. Rimal'deki fke patlamas, korkunluu, lszl iinde destans bir nitelie sahipti. Bununla cinayeti vmek ve byk ykc lgnl gzard etmek niyetinde deilim. Hayr, sadece olaylarn daha ilk gnnden itibaren dnyann sonunun geldiini gsteren bir anlam olduunu sylemek istiyorum. Sanki onanmaz bir ey olmutu, sanki btn insanlk aniden, az ok saklyabildii bir karabasann bilincine varmt. Tabii faciann, lenlerinin saysnn - ki aralarnda binlerce yabanc vard - korkunluu ortadayd ve saydam olmakla vnen hkmetler bile saylar dorulamaya cesaret edememiti. Ama bunlarn tesinde, dnyann bir ksmnn, en kalabalk, en byk ksmnn yasaklanm top-

149

raklar, kimsenin dolaamyaca yreler ve hibir ilikinin kurulamyaca yerler haline geldii sezinleniyordu. Bir anda Kuzey, istenmeyen bir arlk olarak grd "aadaki dnyann" kendinden bir para olduunun bilincine vard ve Gney'deki kyameti, bir uzvunun kesilmesi, daha da beteri, kangrenlemesi gibi duyumsad.

150

W
DNYANIN YARILMASININ, ALEM ZERNDE OLUMLU BR ETKS OLDU. ZAVALLI BR TESELL! Clarence ile Beatrice arasnda hibir arkadalk bana rastlamamtm, hibir uyumazla, ekimeye de... bana, birbirlerine yaknlaamayacak kadar yabancymlar gibi geliyordu. Onlar yaknlatrmaya elime geen her frsatta onlar babaa brakmaya, bir fsldama, bir sr verme olana yaratmaya alyordum ama nafile! Ailem, taban olmayan bir gene benziyordu. Clarence ile ben, Beatrice ile ben bir ift dikey oluturuyorduk. Bu, daha nce de belirttiim gibi, kzm henz domadan, henz bir tasar, bir arzu iken de byleydi ve o arzuyu beni memnun etmek iin tayan karmdan ok, benim iimde oluup gelimiti. ilk ak hsrann bana anlatmt Beatrice. O kadar heyecanlanm, o kadar pohpohlanmtm ki, bir baba gibi davranmay dnmedim bile; ayet baba gibi davranmak, uygun szleri sylemek, biraz da ahlak dersi vermek ise, bakalar tarafndan yazlan bu rol hi de ekici bulmuyordum. Daha iyisine, gvenine sahip olma ayrcalna, gmleime damlayan iki gzyana, kurumalarn yasaklamak istercesine avucuma aldm damlacklara sahiptim. Gazetecilikten ok biyoloji okumay tercih ettiinde de beni izlemiti Beatrice. Clarence'n kazas, kurulu dzeni bozana kadar... kk kabilemde durum buydu.

151

Anne, anne olduu, kz da kz olduu srece ilikileri souk olmu bir bakma donmutu. Btn abamla olmasn istediim, beiin baucunda birbirine sarlm anne ile baba resmi asla gereklemedi. Bu satrlar yazarken, masamda baka bir resim duruyor; tekerlekli bir iskemlenin yannda birbirine sarlm baba-kz. tte bu aksilik sayesinde birlemi olduk. Beatrice sevecen bir anne, Clarence da tam anlamyla bir evlat ve sonunda iki arkada olmulard. O kadar uzun bir durgunluk dneminden sonra ilikileri sradan olamazd. Bir anda cokulu, yattrlmaz oluvermiti. Sadk bir denizcinin aklar gibi. Ve de verimli... Mzeden dndm bir gn, onlar beklenmedik bir durumda buldum: Clarence koltuundan, birbiri ardndan szckler yazdryor, Beatrice de yere uzanm itaatli bir yazman gibi annesinin szlerini yazyordu. Bir sre sonra bu grntye artk alacaktm. Bazan, Clarence sustuunda, kzmz bir soru soruyor ya da kar kyordu. Tartyor, couyor, yeniden okuyor, birlikte dzeltiyorlard. Ortak bir yapt oluturmaktaydlar. kisinin "ocuklar" idi ve bana da vaftiz babal dyordu. Benden bakas olsa, kendini tehlikede, tahtndan drlm hissederdi; ben yle deilim, sonunda bulumu olmalar beni mutlu etmiti. Onlar gzlemliyordum, onlar dinliyordum, onlar armak ya da szlerini kesmek iin "Kzlar!" diyordum ve yalarn kartrm olarak ayn koruyucu havamla her ikisini de kucaklamaktan kvan duyuyordum. nemli bir gazetede ortak yazlar yaynlandnda, geni bir okuyucu kitlesine sahip oldular. Hareket noktalar yeni bir ey deildi; insan topluluklarnda, bireylerde de, saldry simgeleyen bir erkek

152

ilke ile, devamll simgeleyen bir dii ilke vardr. Baz insanlar, ar derecede erkek hormonu ya da ar sayda erkek kromozoma sahiptir. Bu insanlar ok zeki olabilirler ama belirtildiine gre zekalar, ar saldrganla veya sua ynelebilir. Mahkeme kaytlarnda bu tiplere ok rastlanr. Clarence ile Beatrice'in sorduklar uydu: u anda evrensel apta byle bir durumla kar karya myz? Hibir ahlaki deere sahip olmayan birka bilgin yznden, hi kimsenin ngremedii ve nliyemedii u "yatay atlak" yznden, topluluklar, etnik gruplar, uluslar ve belki de btn insanlk muazzam bir denge bozukluu iinde deil mi? Bu tezin deerini tartmak istemiyorum, bilimsel gcnden ok, kafalarmz ilemez hale getiren olaylar, gznne sermesi nemliydi. Yani, Gneyli uluslar, gzlerimizin nnde, her trl normal yaamdan ve gelecek midinden yoksun kaldklar iin lgn saldrganlar m olacaklard? Byle bir gr dorulayan olaylarn grntlerinden te bir ey vard. Naiputo'dan Rimal'e pek ok yangn, kan yks belleklerdeydi. Herkes yakn gelecein ayn renklere brneceini tahmin edebiliyordu. Faciann kar kysnda olunduunda, herey mantkl, gerek, olas, kanlmaz grnr. Aslnda, "dikey atlak" meydana geldii anda, yaamn srlar acemi byclerin eline getii andan itibaren herey ngrlebilirdi. Geen yzylda, kaosun tm belirtileri grlyordu: birbiri ardndan yok olup giden kentler, zlen uluslar, gemi yzyllara kalar, dlamalar, kapanmalar. Neden ve sonu: ne dahiyane bir hilebazlk, denilebilir. Olanaklar sonsuzluunda, kyamet virajn kim zamannda farkedebilirdi? Buna karlk, yeryznn srlarn rahata okuyan erkeklerle kadnlar tandm syleyeceim. Kimileri gitti, kimileri hl evremde,

153

kutsal atelerinde snmaya devam ediyorum. Dediim gibi, "larva"da, "grnt"y btn evresiyle grmesini bilmi olanlar. Biraz "grnt" zerinde durmak istiyorum. Bugn herkes benim gibi, dnyann neye benzediini grebilir, 'sytsveceklerimden hibiri bilinmez deil, hibir ey artc Jegil; ancak bir tank, bir vak'anvis, son szn bir tutanaks olarak yklendiim grev bu. Benim gibi engebeli dnyay, bin trl k yoluyla kendisi ile uyumu evreni tanm olanlar, bu her yan kapal dnyay nasl grebilirler? Gelimenin geici olduuna, yollara ve kafalara almaz duvarlar dikileceine asla inanmazdm. Gney lkeleri pepee kapandlar, bir kamptaki gibi, geceleri klar snyor. Ama uyku lemine dalmak iin deil. Karanlk, meskenlere yerleiyor, gzkapaklar artk afaklar beklemiyor. Geen yzyl bize, aniden lgnlaan yzlerce topluluk rnei sundu. Acmak isteniyor ama allyordu. Dnya, lk atma sarholuuna kaplmt. Karanlarla, bataa saplananlara, soluu kesilenlere yazk! Tarih'in acelesi vard, her acma duranda, duracak hali yoktu. Ama Tarih nereye gidiyordu ki? Neyle randevusu vard? Hangi zamanda? Gerilemeyi tahmin etmeye kim cesaret edebilirdi? Gerileme, zntl, gln, kaltmsal, tutarsz bir dnce. Tarihe, dz bir arazide akan, engebeli topraklarda seken, baz baz kopukluklar olan bir nehir gibi bakmakta inat ediyoruz. Ama ya yata nceden .kazlmamsa? Ya denize ulaamayp lde kayboluyorsa? Bezgin szler mi? Benim tek umudum Beatrice'in yeniden yaayan bir dnyaya kavumas ve gelecekte o lanetli yllar muazzam parantezlerin kapatmasdr. Rimal olaylarndan ok nce, baz Kuzey lkeleri,

154

vatandalarna tehlikeli lkelere gitmemelerini tavsiye ediyordu. Nai'puto gibi cinayet lenini tamamlam yreleri kastettikleri iin, safa bir aryd bu! Tabii Rimal kara listede yoktu. General Abdane gvensizlii ortadan kaldrm, iddeti kknden zmlemiti, yle deil mi? Hi kimse ona, tehlikeden sz ederek, hakaret etmeye kalkmazd. Ani d ve korumas altndaki yabanclarn ac sonu, cehennem izgisini getikten sonraki lkelerden hibirinin gvenli olmadn gsteriyordu. Diplomatik nezakete baklmakszn, Gney'e yerlemi binlerce ailenin nakledilmesine balanmt. Az sayda birka hkmet, daha hl, iddetin "ak" ya da "gizli" olduu lkeler diye bir ayrm yapmakta srar ediyordu. Oysa dnyada, ne kurtarsan krdr yelleri esmeye balamt ve ayrntlara bakan yoktu. Ka anlamak mmknd, ne var ki bozgunu hzlandrmt. Binlerce yabancnn acele toplanp havalimanlarna hcumunu gren yerli halk, normal gnlk yaamn srdrebilir miydi? O gne kadar ksmen sakin olan pek ok lkede taknlklar meydana geldi; yabanclarn yan sra yerli sekin tabakas ve hatta gelecekten korkan orta halliler de ge balad. Bugn bile, dnyay sarsan olaylarn kkeni hakknda daha ok ey bilinirken, nice insan, Gney halknn hakszla uradn kabul etmek istemiyor ve onlar hakknda sadece iki grnty belleinde tutuyor: byk sayda gmenin bizim ok yaknmzda oluu ve uzaklardaki andan km srnn artk anlayamadklar bir dnyay yk ve kendisini de cezalandrmas. Belki bir gn tarihin hkm, "gelecekten yoksun brakmak" suunu cezalandrmak olacaktr. Burada Kuzey'de, felaketler bizlere kadar seke seke ulayor. Arasra, dorudan etkilenmi olanlar dnelim. Artk hi kimsenin gitmeye cesaret etmedii, d

155

dnyaya kapal, ortak felaketleri iinde birbirlerine dman kabilelere blnm, en iyi ocuklarnn terk ettii, enkaz arasndaki yabani otlar gibi varlklarn srdrmeye alan o lkeleri dnelim. Ufukta baka enkazlar da var. Rimal'de ve yeryznn te ikisinde artk zaman ayak sryor. Uaklar inip kalkmyor - arasra birka bombardman uann dnda -; general Abdane'nin byk masraflarla, le kafa tutarcasna yaptrd yollar, birka ayda kumlarn altnda kayboldu. Maden ocaklar maaralat, makineler paslanp unutuldu. Modern semtlerden geriye kalan binalar kararm, delik deik. Rimal'den, Naiputo'dan, Yakn veya Uzak Dou'dan, Afrika'dan ve Yeni Dnya'nn mezbeleliklerinden daha hl kaanlar var, vapurla, katr srtnda! Antik klarn son tayclar olarak, lmekte olan birinin szleri gibi kayorlar. Kuzey'e gitmek iin. Akdeniz'in kuzeyine, Rio Grande'nin kuzeyine. Pusulaya hi gerek yok, onlardan nce babalar gitmi, yolculuk genlerinde yazl, aclar yumuak, sertlikleri nceden af edilmi. Onlar kabul eden lkelerin ou, kendilerini istilaya uram sayyor. Ama ne yaparsnz, boulan biri yeniden denize atlmaz. Bir vakitler, ok iyi niyetli bir kalem sahibinden, garip bir benzetme okuduumu anmsyorum. Yazar, dnyamz iki katl bir fzeye benzetiyordu. Biri kopuyor, yere dmeye balyor, derken paralara ayrlyor; dieri ayrlyor, ykn boaltm, tek para halinde uzaya yneliyor. Bu yaznn yaymland an, rnein alttaki dnyann paralanrken, kt sktrlm bir cvata yznden yukardaki dnyaya takldn dnerek ii alaya
156

almak olasyd. Ama btn bunlar benim amda yaam, saf, m a h c u p , aalk insanlarn hayallerinden ibaretti. Ama hayatta kalabilme reflekslerinin tmnde olduu gibi meru idi.

157

X
BABA LE KIZIN AYRILMA SAATNN ALACAINI BLMEZ OLABLR MIYDIM? midim, byle bir ayrl, eski biimiyle yaamamakt. Yani, kolumu uzatm, aksak admlarla Beatrice'i bir yapnn kapsndan soktuktan ve bakasna teslim ettikten sonra, srama geip bana ynelen baklara tahamml etmek... Hayr diyordum, artk byle gidilmiyor. Ne kaftan, ne kurdele! Baba kolu olmadan, arl konuk bulunmadan. Bu i olacaksa, tarihi olmayacak. nlemleri katmerlemek iin, fazlasyla nceden kzma almtm. Daha ilk serveninde ona, odasnn kendi odas, evinin kendi evi olduunu, istedii gibi girip kabileceini, arkadalarn getirebileceini, istedii kadar uzaa gitsin, kafasnn bir kesinde onu bekleyen bir liman olduunu yazmasn sylemitim. Heyecanla "peki" demi, sevdiim tm takma adlarm sralamt, iim rahat, kendimden memnundum. Ama hayat, benim kurduum iskele zerinden ilerlemedi, iskele azck yerinden oynad, hayatn devamn salayacak kadar. Beatrice, Morsi ile kt zaman, onunla dost olmak iin hi aba sarfetmedim. Babas Msrl, annesi Savoie'lyd. Alaya ald adn takan annesi olmu. "Kendimi tanttmda, Morsi'yi ok abuk sylyorum, erkekler Marcel, kadnlar Maurice diye anlyor." Daha ilk karlamamzda, skarabelerle ilgili toplant iin lkesine yap158

tm ksa ve tek yolculuktan sz ettim. O ise, hep Fransa ve isvire'de yaadn, ksa tatiller iin Kahire'ye iki kez gittiini itiraf etti. Clarence, ailesinin geldii kent olarak vnd iskenderiye'ye Morsi'nin hi gitmediini duyunca d krklna urad. Beatrice ard: Ailenin Selanikli olduunu sanyordum. Ben de Odessa'l, diye somurttum. Clarence elini Morsi'nin omuzuna koydu: Onlara, vatanmn kentler galaksisi olduunu anlatsana! Senin ve benim, Dou'nun nda doduumuzu ve Bat'nn bizim mzda uyandn sylesene! Bizim Doumuzun her zaman karanlklara gmlmediini syle onlara! iskenderiye'yi, izmir'i, Antakya'y, Selanik'i, Krallar Vadisi'ni ve rdn' ve Frat'" anlat! Ama belki sen de bilmiyorsun. Tumturakl bir alayclkla konuuyordu ve Morsi, bir palyaonun gzyalar karsnda olunaca kadar hznlyd. Oysa her zaman hznl deildi. Beatrice onunla, yeni ie balad laboratuvarda tanmt. Aratrmaclarn en dahisi ama ayn zamanda en soytars olarak tannyordu; kzmn ilk gnnden itibaren houna giden bir karm! Ayn esmer tene, ayn boya ve birka ay farkla ayn yaa sahiptiler. Her zaman el ele yaam gibi bir halleri vard. Ksa, kvrck salar, Firavun kabartmalarndan km gibi beyzi bir kafas, iten ama saygl gl ile Morsi, ksa zamanda aile emberine katlvermiti. Anne ve babas Cenevre'de yayorlard, her ikisi de farmakologdu. Kendisi komumuzdu, Lutece amfisinin yanbanda bir stdyo tutmutu. Ka kez, Beatrice'in aracl ile, gelip bizimle oturmasn nerecek oldum ama asla girimedim, ileri abuklatrmak hakkn kendimde grmyordum. Sanrm Dou terbiyesi... Morsi asla geceyi bizde geirmedi. Buna karlk Beatrice, sk sk gelmez oldu; zellikle hafta sonlar! Gnn birinde, Mzeden dnd-

159

mde, eyalarn kapnn nnde, kutulara yerletirilmi buldum. Heyecanm farkeden Clarence, kzmzn yirmi be yanda olduunu, hayatn biriyle paylamaya ihtiyac olduunu syledi. Tartacak oldum. Zavall bir "Neden?" kt azmdan. Sonra, vakur bir biimde alma odama kapandm, kutular gittikten sonra kmaya kararlydm. Ben ki, Beatrice'in gidiinin belleimde bir trenle kalmasndan korkuyordum... kutular, kitaplar, devirilmi giysiler, ereveli resimler ve o gittii iin ekli deimeyen fazlasyla dzenli odas kald belleimde! Oyalanmak iin knkanatllar koleksiyonuma gmldm, yanl yazlm bir ka ismi dzelttim... Ancak akam yemei saatinde iki gzya gzlerimden szlnce, her ey yerli yerine oturmutu. te byle, ak balanmalarnda gidi hazrl yaplmaz. Ertesi sabah, Beatrice ile Morsi kahvaltya geldiler. Houma giden bir incelik! Kzm her zamankinden en akrak grnd, bana daha hl ocuk, benim ocuum olarak kalabileceini gstermek istercesine. Drdmzden hibiri, hamile olduunu bilmiyorduk. Haftalar sonra, bir toplantdan dnte renmitim. Rimal'de ve dier Gney lkelerinde kadnlarn gelecei ile ilgili aratrmalar yaplmt. Giderek azaldklar iin, daha ok sevilecekleri, daha ok vlecekleri sanlrd. Sadece daha ok gz dikilir olmulard. Gelecek yzyllarda bizden kalacak belki de en kt grnt, kapatlm, kuatlm, bir kabile mal olarak kanl kavgalara neden olmu kadn grntsdr. Sokaa korumasz kamyorlard, saldrya urama ya da karlma korkusuyla, "ite gene ahinler" 1 in karlma ana dndk!" demitim.
(1) Roma yaknlarna yerlemi ve kadnlar Romulus'un adamlar tarafndan karlnca Romallarla savaa tutumu olan latin halk. (.N.)

160

Beatrice elini Morsi'ninkinin zerine koyarak: "Dilerim olan olur." elemiti. Onun aznda, byle bir dilek o kadar yersiz kayordu ki! Yine de bunun zerinde deil de aniden renmi olmamn zerinde durdum: hzla ayaa kalktm, kzmn oturduu iskemleyi evirdim, alnn ptm, henz dz olan karnna elimi koydum. " aylk" diye gld kzm. Gz ucuyla Clarence'a baktm, benim kadar armt ama tepkisi farkl oldu: Acaba domak iin iyi bir yzyl m? Gece, odamzda bu szlerini knadm. amzn felaketleri ne olursa olsun bunlar, bir anne adayna sylenecek szler deildi. Beatrice, heyecanl ve mthi bir servenin afanda idi, onu kendi korkularmzla sarmalamamahydk; doacak ocuu byle mi karlamalydk? Yeryznde benim iin Beatrice kadar seveceim tek bir varlk vard: oda Beatrice'nin ocuu idi. Yaamaktan yorulmu bile olsam, o minicik eyin bydne tank olmak, parklarda gezdirmek, dede sakal karsnda yznn aydnlandn grmek iin, onca yllk zahmetime yeniden katlanrdm. Clarence bana yasland. B u gece ate gibisin. Sar beni. Akn iime ekmek istiyorum, btn akn, bana, Beatrice'e, Beatrice'in ocuuna duyduun ak, olduu gibi. Kaamak olarak ak, bahane olarak sarlma, u nokta olarak zevk; konunun bu biimde saptrlmasndan yaknabilir miydim? Clarence her zaman bedenimi kazanmasn bilmitir, dncelerim sabaha kadar durulur. Sabah olunca bana hak verdi. Esasta olmasa bile hibir zaman ocuklara, benim duyduum hayranl duymamtr - en azndan kzmza kar taknacamz tanrda. Yine de inat ve dnceli, ekledi: . . . ama bu koullarda erkek istemekte Beatrice'in hakk var.

161

Hangi koullarda? Ne Rimal'de ne de Nai'puto'dayz, bildiim kadaryla. Evet ama ayn gezegenin zerindeyiz. Hangi ktlk engellenecek? Kin, bulacdr, gerilik de yle olabilir. Clarence'n grlerini hibir zaman hafife, almadm. Btn senaryolar arasndan, kyamet alameti gsterene ncelik verirdi. Ne yazk ki bazan Tarih'in de byle kt bir eilimi var. Ne biri ne dieri tahlillerinde yanlyordu. Sonu bildirmekle yetiniyorlard. Clarence ve Tarih, hayatmda iki varlk, genelde iki su orta; biri ar ngrl, dieri ar krlemi!

162

Y
BEATRICE'IN DLED GlBl, BR OLU OLDU. Adr Florian koydu. Doumdan bir saat sonra yanna gittiimde, koridorda bir sr silahl ajan grnce ardm. Gerekte deil ama filimlerde, bir hkmly gzaltnda tutmak ya da suikaste uram birini korumak iin hastahanede dolaan polisler grmtm ama bir doumevinde? Morsi aklad: Sylentiler yznden. Ne sylentisi? yle ya, anmsayverdim. Birka aydan beri, kk yata kz ocuklarnn, kzdan yoksun kalm blgelerde satlmak zere gangsterler tarafndan karldklarn duymutum. O zaman omuzlarm silkmitim ama, demek ki hakszmm. Bu sylentinin yaratt gerginlik, olaylarla orantl deildi. Aa yukar her yl ocuklarn ve kadnlarn kaybolduklar grlm ama hi kimse sylenildii gibi karmalar olduunu kantlayamamt bildiim kadaryla... Asl yanlgm, bundan tr duyulan korkuyu kmsemi olmamd. Beatrice'in kz olsayd belki daha duyarl olurdum. Geriye bakldnda bu korku bsbtn anlalr olmaktadr. Kz-olan dengesi bozuk kuaklar olgunluk ana gelmiti. Beterin beterinin nasl nlendiini anlatmtm yine de tekrarlyorum: Gney ile kyaslandnda durum o denli korkun deildi. Ama nemsiz de deildi ve uzmanlar su orannn birdenbire artmasn buna
163

balyorlard. Baz toplumlar, sava srasnda, kadnlarn ounlukta olduklar dnemler tanmlard. Tm skntlara yokluklara ve ksntlara karn bunlar insanln yeniden soluk almak iin kendini toparlad dnemlerdi Tarih'in gznde. Bugne kadar, gen erkeklerle ezici ounlukta olduklar asla grlmemiti. Bu arpklk normal bir ortamda meydana gelseydi, belki daha sakin biimde karlanm olurdu. Ama durum farklyd. Rimal olaylarndan sonra, yeryzn bir korku yeli yalam, asrlk mbadeleler aniden kesilmi, dierleri yavalam, yeryz, rk ya da ok olgun bir elma gibi bzlm, ufalm, clzlamt. Bir vakitler Rimal, belirli bir refah dzeyinin simgesiyken, d byk bir grltyle yeni bir an baladna iaretti: gerileme ve bezginlik a. Bu deyimi, hibir hayalgc olmayan adalarmn bal kaldklar "byk bunalm" deyimine tercih ediyorum. 1929'un kara perembesiyle her trl benzerlii ve getiimiz yzylda duyulan tm hakl korkular red ettiim iin deil. Ne var ki kyaslamalar, aklad kadar gizler. izgilerinde eskiden kalma canavarlklar kefedilse bile, Beatrice'in yzyl hibirini taklit etmiyor. Ekonomiciler, Gney'in knn Kuzey'in zenginliini nasl sarstn benden daha iyi aklarlar. Borsalardaki panii, pepee gelen iflaslar, mahvolmu irketleri, intiharlar tanmlamasn biliyorlar; yeni yoksulluu, rakamlarla belirten kitaplar yaymland. Ancak rakamlar, sokaklarn avaz avaz haykrd eyleri ancak gevelerler; tm o bo, korkudan donmu sokaklarn... Eskiden kalabalktan kaynayan bir Paris caddesinde kendini tek bana bulmak, kendi ayak sesini duymak, yeni bir pards yznden kendini gzetlenir dahas kskanlr hissetmek, bir kahvenin nnden 164

gemek, demir parmaklklarla kapandn grmek, bir bakasna gitmek, patronun kulana birka kaderci sz fsldamak, ite Beatrice'in yzyl bu! Her yere ayn zamanda yerlemedi, yaylmas yllar ald yoksulluun! Tembel virsl ama kesin bulac epidemi! Hayatn alkanlklar birbirine benzer oldu; ok kiinin yaayacak pek az eyi vard; harcama olanana sahip olanlar ise korkuyor ya da utanyorlard. Byk kentlerde iddet doludizgindi, kyler giderek daha az konuksever olmulard. Karma sylentileri, hastaln belirtisiydi sadece. Doumevlerinde, ana okullarnda, okullarda koruma sklamt. Beatrice'in bir olu olduu iin hergn krediyordum. Kzlar olanlar pelerine koruyucu takmak zorunda kalyorlard, byseler bile, birka kiinin eliinde dolayorlard. Tm Kuzey lkeleri gvenlii arttrmak zorunda kalmlard, bu nlemlerin grnts, bazlarn su ilemekten caydrsa da, "normal" insanlara ortamn gvensizliini anmsatyor ve sokaklarda gezmekten vazgeiriyordu. Bylece insanlar, evlerinden kmyor, esnaf, lokantalar elence yerleri kan alyordu. Ya evlerde ne yaplyordu? Televizyon ekranlarnda, gnn iddet olaylar izleniyordu, nce kendi kentindekiler ve komu yredekiler sonra Gney lkelerindeki, uzak da olsa huzursuzluk veren bitmeyen olaylar. Bu gerilik ve bezginlik a, kukunun ve tm karklklarn a idi - neden gemiteymi gibi sylyorum, hl iindeyiz - Yaz tenli, kvrck sal, yabanc, iddetin canl birer taycs imi gibi grnyor. Olaylar hibir zaman bu adan grmemitim, asla da grmeyeceim. Setiim ve sevdiim kadn, bana armaan ettii kz, kabullenip benimsediim damat, her de gmenlerin belirsiz yazlna sahipler, ben bile akra165

balktan, sevgiden, inantan ya da karakter yapsndan dolay kendimi hep onlardan saydm. Korkmu olan komularma asla ta atmadm. Korkularn hor grmedim. Yarglamaktan kandm. Olanlarn grnts onlara yeter. Yeryznn sefaletiyle, sefaletin yaratt nefretle sarl olduklarn sanyorlar. Kimi gmenlerin kurtulmaya cesaret edemedikleri utan verici yktr bunlar! insanlar, beni dinleyecek olsalar, ne sylerdim? Eskilerin de suu olduunu mu? Bizim de ezici bir sululuumuzun olduunu mu? Sefaletin de zenginlik kadar kt bir danman olduunu mu? Kurtuluun ya evrensel olacan ya da hi olmayacan m? M, m, m? u an yaplacak konuma bu deil. Czzamla baedemeyince, czzamllara kzlyor, karantina duvarlar ykseltiliyor. Yzyllk bilgelik, yzyllk lgnlk.

166

Z
ANLATTIKLARIMDAN SONRA, DNYADAK FELAKETLERN beni aa yukar gitmek istediim yere ulatrdn sylemeye cesaret edebilecek miyim? Aklyaym: eskiden Clarence, emekliliini, emekliliimizi, bitmez bir dnya yolculuu olarak dlyordu. Yolculuk yapma tutkusundan arnmak iin, gnlerini oturarak geirmeyi deil de, ayn lkelere daha yava ve vakit, saat, not deften dnmeden, keyif almak iin bile herhangi bir zorunluluk duymadan, huzurlu gezintiler yapmay dnyordu. Olaylar, Dou'ya ait dlerini krd, hayallerini paralad, ka ona yasaklanm oldu. Kendi durumu ve dnyann durumu yznden. Tasarsnn henz bir anlam olduu gnlerde, Clarence onlardan, korkun gnlerin akamnda sz ederdi. Brakrdm gezinsin. O anlar onu, usulca belinden tutardm. Hareketsiz bir yolculuk yaparmz gibi. Bam arkada, ldayan yzne bakar, hafif kr dm salarn ve esmer, plak omuzlarn per, hayal dnyasn asla ykmaya kalkmazdm. Tabii ona kar da kmazdm. Oysa emekliliimizi bambaka dlemitim; onunkisi tembellik ve gezginlik, benimkisi alkanlk ve yerleiklik olacakt. Savoie'daki samanlkta bir mikroskop! Onu asla bu kapal yerde kalmaya zorlamazdm, nce ben onu yollarda izler, sonra yalannca, o benim kr evime gelirdi. Yazg, bunlardan birini unutmamz emretti, onunkisini! Dlerim nicedir Alplerin yaknlarnda mesken tut167

mutu; Clarence'inkiler onlara katld. Artk imdi, her ikimiz de, Avrupa'nn damndaki bu bir eit rasathanede yaamay zlyorduk. Belki de bu biimde uzaklaarak, yalanmakta olanlarn nihai gururu olan akln, bamzda olmasn salayabilirdik. Beatrice'in yzylnn otuzuncu ylnda, ktphanemi Aravis'e tadm. Kitaplarm, aletlerimi, bcek koleksiyonumu ve klk giysilerimi. Sayfiye evi bylece daimi ikametgh oldu, geriye kalan mevsimler iin. Kente dayanamaz olmutum. nsanlar duvarlara yapm gibi, karanlk baklar, karanlk gzlerle, diplerinden srtnyorlard. kinci Dnya Savanda geceler souk ve kmr sknts ekilirken de aynen byle olmalyd. Ama bugn ne sava vard ne de souk. Bkknlk vard. Sava olmadan, yenilmiliin ac tad vard. Hibir atein stamad k, insanlarn iindeydi. Ne insanlar, ne sokaklar tanyabiliyordum. Bazan, kendi dncelerimi dinlerken sryordum. Korku, canavar dourur. Benim korkum katmerliydi. Kentli olarak, tandk olmayan her yze, her kalabala kukuyla bakyordum. Sokaktaki, glgeleri beni korkutan insanlar bir hareketimle kl edebilseydim... Bir k akam, sokan kesinde, kaldrmda ate yakm bir grup gen grdm. Eskiden olsa, houma giderdi, onlarla akalardm. Oysa imdi, onlarla karlamamak iin yol deitirdim ve binama girmeden nce onlara uzaktan nefretle baktm. 1 Eve girdikten, zrhl kapy kez kilitledikten sonra dier korku, u kararm kentin beni getirdii halden, insanlara ve dnyaya bakmdan utanmam ve korkmam benliimi sard. vedilikle uzaklamam, uzaklarda huzuru bulmam gerekiyordu. nsanlardan uzakta olduumda, belki onlar sevmeyi yeni batan renebilirdim. 168

Son zamanlarda beni Paris'e balayan tek ey, Beatrice, Florian ve Morsi'ydi. Kaacaksam, onlarla birlikte kamalydm. Aslnda, en yaknlarm da olsa, insanlar kendi yollarnda gitmeye brakmak, bakalarna sayg gstermek gibi bir eilimim vardr, bu benim iin kutsal bir ilke olmutur. Ancak bu kez, bundan vazgeerek srarc oldum, kzma bir karar verdirebilmek iin sevginin ve korkunun btn tellerini aldm. Cenevre'de bir i bulmas iin ailesi Morsi'ye bask yapyordu. O zaman Aravis'e bir saatlik yerde olacaklard. Sonunda kabul ettiklerini grnce, rahat bir nefes aldm. Ve ancak yanbama geldiklerinde, yaama sevincime kavuarak almaya koyulabildim. Bu tanklk eden kitab yazmaya henz niyetli deildim. Aileme ayrmadm zamanlar mikroskobumun ve knkanatllar koleksiyonumun baucunda geiriyordum. Bazan, ekmecelerimde, Andre Vallauris'in bir mektubunu ya da kesilmi veya kopya edilmi bir makaleyi bulduumda, okumakla fazla oyalanmadan, ekmeceme yerletiriyordum. Yazar olma dncesi ne zaman aklma geldi? Belki de sadece, Beatrice'in doduu yla ait kaln ve bo bir defteri bulduum gn. Bu nesne birka hafta masamn zerinde ylece durdu, ne atabiliyor, ne kayrabiliyordum. Sonra gnn birinde, elimde bir dolmakalem, sayfalarn evirmeye ve ilk satrlar karalamaya baladm. Bir sre sonra, kimseye bir ey sylemeden (nk belki asl iim olan bcek bilimciliinden bu denli uzak bir ii sonulandrabileceimden emin deildim ve o yzden Clarence'a bile alamyordum) saatlerce kapanp sayfalarca anlarmn temposunda yaz yazyor ve blmlerini birbirine balamak iin alfabe srasn A'dan Z'ye kadar kullanyordum. Artk sonuna ok yaklatm. Bu denli ar olacan
169

tahmin etmediim bir ykten kurtulacam hissediyorum. Bu metin gnn birinde yaynlanr m? Buna ilgi gsterecek biri bulunur mu? Ka ylda? Bu artk benim iim deil diyesim geliyor. Yazgs ne olursa olsun, benim rolm bitiyor. Denize bir ie atlrsa, birinin onu bulmas istenir, ama yanbanda yzlmez. stelik, utanmadan diyebilirim ki, u andaki tek tasam, ailemi dnyann karklklarndan, olabildii kadar ile iddetten ve cinayetten korumak ve minicik krallm Aravis'te yaama sevincini tatmaktr. Etkinliklerle dolu gnler, Savoie'daki snam, oturulabilir bir yer yapt. Benim indimde buras, Ararat dann (bildiiniz gibi Nuh'un gemisinin konduu Ermenistan'daki da) boyutlarn kazand. Dnyada korku, Tufan'daki su gibi ykseliyor, slanmayanlar iin grnt, muhteem olabilir. Muhteem mi? Bu szck, insana alay gibi geliyor. Her trajedya muhteemdir, her kyamet de muhteemdir... ama uras da doru ki, yallmn yzylnda, hayran kalabileceim baka eyler bekliyordum. Ka kez, iin bu noktasna nasl geldiimizi kendi kendime sordum. Bundan nceki sayfalarda, olaylar, izlenimleri, nedenlerin belirtilerini anlattm. Sahneden, acele etmeden ama esef de etmeden ayrlmaya hazrlanrken, daha hl, bir an iin yazgnn izgisi deitirilebilir ve insanlarn dlerine daha uygun bir ortama ekilebilir miydi diye soruyorum. Tanklm ve son yllardaki yazlar istediim kadar yeniden okuyaym, yant bulamaym bazan can skacak biimde devam ediyor. Olanlar, nlenebilir miydi? Sanrm hayr, baka yollarn olabileceine inanmaktan kendimi alamyorum. Tamamlanm, bitmi gelecek zamanlar sk sk dnyorum. Bazan, gnlk gezintilerim srasnda, alt170

m yl geriye, Beatrice'in yzylnn balamasndan gerilere gidiyor ve yesi olduum sinir bozucu insanln izleyebilecei yollar hayal etmeye alyorum. O zaman, bir gezinti sresince, bambaka bir dnya yaratyorum. zgrln ve refahn, suyun zerindeki dalgalar gibi usul usul yayld bir dnya. Tbbn, tm hastalklar yendikten ve salgnlar pskrttkten sonra, yall ve lm geriletmekten baka kaygs kalmayan bir dnya. Karanln son lekelerinden arnm bir dnya. Evet, barn kurmu, yce gnll ve fethedici, gzleri yldzlara, sonsuzlua dikili bir insanlk. Byle bir insanln yesi olmaktan gurur duyardm. Yakn bir gelecekte, gezintimden dnmeyeceim. Biliyorum, bekliyorum, hi de korkmuyorum. Aina bir yoldan gideceim. Dncelerim, yakalanmadan, zplayp duracak. Birden, sramalarm yznden yorgun, dm ba dnm, comu olan kalbim sekmeye balayacak. Bildiim bir mee aacna yaslanmaya alacam. Orada, yle azami bir huzur ve uyuukluk iinde, bir an iin hayallerle en deerlisine sahip olacam: dnya, tandm biimiyle adi bir karabasan gibi gzlerimin nne gelecek ve gerek grntlere, dlerin dnyas brnm olacak. Her an, biraz daha inanmaya balayacam. Son kez baklarmn sarmalad grnt bu olacak. Bir ocuk glmseyii, dan rengini alm olan sakalma konacak ve huzur iinde gzlerimi kapatacam.

171

You might also like