You are on page 1of 69

HZ. MUHAMMED (S.A.V.); YARATILI MUAMMASINI VE ESMA- LAHYE'NN SIRLARINI KEFEDEN ZAT!

Peygamberimiz ( a.s.m )'n insanlarn, meleklerin, ruhanilerin ve her eyden nemlisi Allah'n (c.c) yanndaki deerini belirleyen ok nemli ltler ve kstaslar vardr. Hi phesiz bu deer unsurlarnn banda, O'nun ( a.s.m ) kainatn yaratl srlarn, Cenab- Hakkn ( c.c) zatn, sfatlarn ve isimlerini, kainat kitabnn kelime ve ayetlerinin ifade ettikleri manalar izah etmesidir. nk, kainatn niin yaratld ve ne mana ifade ettii hakknda, insan akl aciz kalmaktadr. Akl bu vadide ne sylerse, ne fikir beyan etse veya nasl bir mana ortaya atsa, bir iddia veya tahminden ileri gidemeyecektir. Felsefe ile megul olan ve akl merkez ve mstakil bir dnme aleti kabul edenlerin, kainatn srlar veya oluumu ile ilgili fikirlerinde nasl bir girdaba saplandklar ve insanlar nasl boduklar ortadadr. nk onlar, akl esas kabul ettiklerinden ve vahiyden mahrum braktklarndan, insanlarn beynini bin para etmilerdir. Onlarn atklar yolun karanlk olmasndan ve oradan yryenlerin de nlerine kaln perdeler inmesinden hakikat menfezini bir trl bulamamlardr. Kimi tabiat kayasna kafasn vurdu. Kimileri maddenin amansz amurunda bouldular. Kimileri ise tesadf rzgarlarna kaplp kayboldu. Kimilerini de bu fikirlerin hi birisi tatmin etmediinden, ancak kendilerini ve kainat inkar etmek suretiyle, rahat nefes almaya altlar. Bedizzaman Hazretlerinin tabiriyle, Sofistler Akldan istifa ederek, bir derece akla yanatlar. nk istikametli dnen bir akl, inkara giremez. Bu ikisi k ve karanlk gibi zttrlar, ayn anda beraber bulunmalar dnlemez. te, kainatn yaratl hikmetini ve srlarn insanlara ders vermeleri ve insanlarn yaratllarna uygun hareket etmeleri iin,

Peygamberler (a.s) gnderilmitir. Ayrca insanlarn bir vazifesi de, ilahi isimleri ve sfatlar doru bir ekilde bilmek, anlamak ve ona gre hareket etmektir. nk, Kurn- Kerim'de Ben cinleri ve insanlar srf Beni tanyp yalnz Bana ibadet etsinler diye yarattm. ( Zariyat suresi, 56). Bu Ayeti Kerime'den de aka anlald gibi, nsann bu dnyaya gnderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hlk- Kinat' tanmak ve ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insann vazife-i ftrat ve farza-i zimmeti, marifetullah ve iman- billahtr ve iz'an ve yakn ile vcudunu ve vahdetini tasdik etmektir. ( ualar, 100) Evet asl ve kaynak itibariyle ilahi din olan, fakat zamanla bozulmu olan dinlerde de elbette Allah (c.c) inanc vardr. Fakat bu dinlere tabi olanlarn byk bir ksm, Allah'n (c.c) varln bilseler de sfatlarnda hata ediyorlar. Bazlar haa Allah'a (c.c) evlat isnat ederken, bazlar da melekler, Allah'n kzlardr fikrini benimsedi. Bazlar ise Allah'n Celali isimlerinden Kahhar, Mntakim gibi isimleri yok sayp Allah yaratt mahlukat yakmaz diyerek, insanlarn rahatlkla gnaha ve sefahate girmelerine yol atlar. Semavi dinlerden ve vahiyden istifade etmeyip, akllaryla Allah'a ulamaya gayret edenlerin durumlar ve fikirleri ise, hem kendileri hem de arkalarndan giden zavalllar iin tam bir felakettir. nk, bu gibi fikir adamlar bir kyn muhtarsz, bir inenin ustasz, bir harfin katipsiz olamad halde, u muazzam ve harika kainatn da sahipsiz olamayacan kabul ediyorlar. Fakat kainat yaratan ustann isimleri ve sfatlar hakknda, isabetli karar ve hkm veremiyorlar. nk bu gibi felsefeciler, Allah'n (c.c) varln mecburen kabul ettikleri halde, bir ksm O'nun (c.c) sebeplere ve vastalara haa muhta olduunu iddia ettiler. Dier bir ksm, insanlar iin geerli olan bir zat, bir anda ancak bir i yapabilir fikrini haa - Allah (c.c)'a da yaktrdlar. Baka bir ksm ise, Kainat, on akl idare ediyor. diyerek, kainatn idaresinde Allah'n (c.c.) yaratc ve asl

olduunu kabul edip, fakat kainat yine Allah'n (c.c) yaratt on akl yardmyla idare ettiini iddetle savundular. Allah'n (c.c.) varln kabul edip, fakat icraatnda ortaklara muhta olduunu savunan ve rakiyyun adn alan bu gibi felsefeciler hakknda Bedizzaman, Hkemnn yksek ksm olan rkiyyn byle halt etseler; Maddiyyn, Tabiiyyn gibi aa ksmlar ne kadar halt edeceklerini kyas edebilirsin. ( Szler, 542) diyerek, onlarn fikir itibariyle ne derece sapttklarn ortaya koymutur. Cenab- Hakk (c.c), bu kainat kendisini uur sahiplerine tanttrmak istediinden dolay yaratmtr. Zira, bir Hadis-i Kudside, Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim, mahlukat yarattm buyurulur. (Acluni, II, 132) nsanlarn akllaryla Allah' (c.c) bulsalar da sfatlarnda ciddi yanlgya decekleri muhakkaktr. Bu nedenle, insanlarn Cenab- Hak (c.c.) hakknda doru ve istikametli bilgiler edinmeleri iin, peygamberlere (a.s) ihtiya vardr. nsanlarn saylan bu temel vazifelerinden birisi de, Kainat kitabn doru okumaktr. nk kainat kitab, okunmak ve ondan ders alnmak iin yazlmtr. Zira kainat kitab, Rabbimizin sfatlarn, isimlerini ve kainat ile insann yaratl maksatlarn anlamak zere yaplacak her trl alma ve tahminler iin bir bilgi arivi hkmndedir. Bu kitab okumak ise, iki ekilde olacaktr: a- Ya, sadece akl feneri ile nmz aydnlatmaya altmz ve nasl okunacan bize tarif edecek retmenlerin olmad bir ortamda okumaya almaktr. Byle bir tarz ile okumann, insanlar doru bir sonuca ulatrmad kanaatindeyiz. Zira kainat kitabnn neyi ifade ettii konusu, bir bilmece gibidir veya kainat kitab, kapal bir hazine gibidir. Bu bilmeceyi zebilecek birisi veya hazineyi aabilecek bir anahtar olmazsa, doru sonuca ulamak mmkn deildir. nk, byk stadn ifadesi ile anlalmaz bir kitap muallimsiz olsa, manasz bir kattan ibaret kalr ( Szler, 122 )

b- Ya da bu kitabn anlamn bilen ve neyi ifade ettiini aktarabilecek kiiler yardmyla, okumaya almak. Bu tarz bir okuma ekli, elbette bizi doru sonu ve anlamlara tayacaktr. te kainat kitabnn en istikametli ve en doru okuyucular ve muallimleri peygamberlerdir. Allah (c.c), kainat hazinesinde bulunan btn srl mahzenlerin anahtarlarn onlara vermitir. Onlara mracaat edilmeden ve onlardan yardm alnmadan yaplacak almalar ve analizler, grnte bilimsel bir anlam tasa bile, hakikat ve mahiyet itibariyle kainatn srlarndan ok d grnn izah etmeye ynelik olacaktr. nk, kainata ve mevcudata olan bak, iki ekilde olmaktadr. Birincisi, Mana-i smi dediimiz mevcudata mevcudat hesabna bakmak yani, eyay ve mahlukat deerlendirirken, sadece onlarn sahip olduklar zellikler ve sfatlar zerinde durulur. Ustalarnn ve yaratclarnn maksat ve istekleri hi hesaba katlmaz. kincisi ise, Mana-i Harfi denilen mevcudata Allah (c.c) hesabna bakmak tr. Yani mahlukat, yaratann ama ve sfatlar dorultusunda deerlendirilmektedir. Bu eyi, Allah (c.c) neden yaratt? Ve Allah (c.c) bu eyde, hangi esma ve sfatlarn tecelli ettirdi.? gibi alardan, eyay lme ve deerlendirmeye almaktr. te insanlarn kainat, kainat hesabna deil de Allah (c.c) hesabna deerlendirebilmeleri ve bu kitabn ifade etmek istedii anlam ve manalar doru okuyabilmeleri iin, Peygamberler (a.s) gnderilmilerdir. Netice olarak peygamberlerin izah edilmeye allan bu esas vazifeleri asndan, en mkemmel ve bu vazifeye en layk kii, hi phesiz Hz. Muhammed ( a.s.m )'dr. Bu konuyu temel balk altnda izah etmeye alacaz. 1- Hz. Muhammed (s.a.v) Yaratl muammasnn ve Kainat Tlsm'nn anahtardr! Peygamberlerin temel vazifelerinden olan, yaratl muammasn kefetmek ve kainatn srlarn amak alannda, tm asrlar ve insanlk tabakalarn doyuracak ilim ve yetenee sahip, Hz. Muhammed ( a.s.m )' dr. nk sair Peygamberlerin (a.s)

getirdikleri izahlar ve ilalar, kendi milletlerini ve kendi asrlarn doyuracak ve iyiletirecek nitelikteydi. Fakat kainatn efendisi olan Peygamberimiz ( a.s.m ), daha nce gelen tm peygamberlerin ilim ve ibadetlerine mutlak varis ( Szler; 428 ) olduu gibi, kendisinden sonra kyamete kadar gelecek olan tm insanlara da stad ve muallim niteliini tayor. Bu nedenle Cenab- Hak (c.c), Kainatn Efendisine ( a.s.m ) btn kainatn srlarn hem Kur'an ile ve hem de Mira ile bildirdi. nk Kur'an- Hakim, kainatn gaye ve hakikati hakknda hem en doru, hem de en aklayc bilgiyi veren semavi bir kitaptr. Bu konuda, Bedizzamann u sadeletirerek vereceimiz ifade ve tespitleri ok manidardr: Gayet byk ve garip ve fevkalade genilikte acayp bir aa farz edelim ki, o aa geni bir gayb ve gizlilik perdesi altnda saklanmtr. Bilindii gibi, insann zlar gibi, bir aacn da dallar, meyveleri, yapraklar ve iekleri gibi btn uzuvlar arasnda bir mnsebet, bir uygunluk, bir intizam lzmdr. Her bir paras, o aacn mahiyetine gre bir ekil alr; bir sret verilir. imdi biri ksa, hi grlmeyen ve gizli olan o aaca dir perde stnde onun her bir dalna, meyvesine, yapraklarna uygun bir resim izse ve birbirinden ok uzak olan balangc ve sonu arasnda ki tm uzuvlarnn ekil ve sretini gsterecek resimlerle doldursa, elbette O ressamn, o gizli aac gayb gren nazaryla grp, ihta ettikten sonra tasvir ettii hususunda phe kalmaz. Aynen bu rnekte olduu gibi, Kur'n- Hakim dahi, kainatn hakikatine dir beyanlarnda uygunluu muhfaza etmede ve her bir unsura lyk bir sret vermede ok dengeli ifadeler kullanmtr. Kainatn hakikat ise, dnyann balangcndan tut, t hiretin en nihayetine kadar uzanm ve en yukar tabakadan en aalara, atomlardan ta gnee kadar yaylm olan konulardr. Btn aratrmaclar, yaptklar aratrmalarn sonucunda Kurn'n bu tasvirleri karsnda "Mallah, brekallah" deyip, "Tlsm- kinat ve yaratl srlarn kefeden ve aan yalnz sensin, ey Kur'n- Kerm!" demiler. ( Szler; 435)

2- Esma-i lahiye'nin srlarnn keafdr. Cenab- Hakkn her bir ismi ve sfat, sonsuz hazineler ve defineler hkmndedir. Mesela, Subuti olan sfatlardan Hayat sfat, btn sfat ve sair isimlerin kayna hkmndedir. Kudret, lim, rade sfatlar ise, tm mevcudatn yaratlnn temelidir. Kelam sfat ise, hem vahiylerin, hem ilhamlarn ve hem de tm konumalarn kaynadr. Btn bu sfatlar hakkyla bize tanttran, Hz. Muhammed ( a.s.m )' dr. Rabbimizin ezelde sahip olduu Zati sfatlar ise bambaka hazineler hkmndedir. Vcud, Kdem, Beka, Kyam binefsihi, Muhalefet un lilhavadis ve Vahdaniyet sfatlarnn doru keaf, Kur'an ve onun mbellii, Fahr-i Kainat ( a.s.m )'dr. Kainatta cari olan her bir fiil, lahi bir isme dayanr. Mesela, mevcudatn yaratlmas Halk, terbiye edilmesi Rab, sslendirilmesi Mzeyyin, hayatlandrlmas Muhyi, rzklandrlmas Rezzak, dnmeler Mdevvir, renklendirmeler Mlevvin v.s. kainattaki sonsuz fiillerin her birisi, lahi isimler vastasyla meydana gelmektedir. nk, fiil failsiz olmaz. Cenab- Hak ezeli ve ebed olduundan, O'nun isimlerinin hazineleri bitmez ve tkenmez. Yaratt her varlk, O'nun 'Esma-i Hsna'sna ehadet etmekle beraber, isimlerindeki hazineler bu yaratlanlarla lye girmez. Allah'n (c.c) doksan dokuz ismini, ceven-i kebirde geen bin bir ismini bize ulatran ve tanttran Hz. Muhammed Mustafa ( a.s.m )'dr. 3- Kainat Kitabnn ayetlerinin tercmandr. Kainat bir kitaptr ve bu kitap okunmak ve anlalmak iin yazlmtr. Kelimeleri ise, mcessem harflerden teekkl etmitir. Bu kitap, mana dolu bir hazine gibidir. nk, Rabbimizi bize tanttran tantclarn banda, kainat kitab gelmektedir. Nasl ki Kur'an- Hakim her ayetiyle ve Hz. Muhammed ( a.s.m ) gsterdii her mucizesiyle, bize Allah' (c.c) tanttryorlar. ylede, kainat kitabnda bulunan her ey bize Allah' gsteriyor. te kainat kitabnn ayetlerini de bize doru okuyan en byk stad, Hz. Muhammed ( a.s.m ) dr.

Mesela, insanlarn birbirlerine hayretle sorduklar sen nesin? nereden geliyorsun? ve nereye gideceksin? gibi dehetli ve zor sorular, ancak ilahi vahiy ile beslenen peygamberler ve bunlarn banda Hz. Muhammed ( a.s.m ) cevaplayabilmitir. nk her konunun ve her sorunun en ayrntl cevab kur'an ve hadislerde mevcuttur. Ayrca bu mevcudatn neyi ifade ettii ve ne vazife ile megul olduklar, yine Peygamberimiz ( a.s.m ) tarafndan izah edilmitir. Mesela, gnein byk bir ate paras olmad, aksine bir lamba ve soba olduu zellikle vurgulanmtr. Bu dnyaya gelip bir sre durduktan sonra kaybolan mevcudatn, ne iin yaratldklar ve nereye gidecekleri hususunu, keskin ve ikna edici izahlarla ortaya koyan yine mahlukatn en ereflisi ve Allah'n en sevgili kulu ve Allah' (c.c) en ok seven ve O'ndan en ok korkan Hz. Muhammed (a.s.m)'dr.

HZ. MUHAMMED, EN BYK MUCZE OLAN KUR'AN'IN MBELL VE SALTANAT-I LAHYE'NN DELLALIDIR
nsan yaratl gerei merak etme hissine sahiptir. Kinattaki gerek kendisi gerekse evresi ile ilgili hadiseleri izler; izledii bu hadiseleri sebep sonu ilikisi ierisinde anlamaya alr. Aslnda kinat, okunmay bekleyen mana dolu muhteem bir kitaptr. Gkler, yer ve mevsimler bu ki-tabn sayfalar, gece ve gndz satrlar, yeryzndeki var-lklar kelimeleri, meyveler harfleri, ekirdekler de noktala-rdr. Bir sayfada birok kitap, bir kelimede birok sayfa, bir nokta iinde de adeta btn kitabn fihristi vardr. Akl, zeka ve dnme gibi vasflar snrl olan biz insanlar, geni ve i ie mnasebetlerle dolu bu ok mkemmel kitaptaki harflerin, kelimelerin, cmlelerin anlamlarn ne aklayacak ve ne de bunlarn srlarn kefedecek bir gce sahibiz.. O halde bize bu srlar izah edecek ve bu kitapla ilgili merak ettiimiz sorulara cevap verecek bir rehbere ve tarif ediciye ihtiyacmz var.

nsanln sz konusu ihtiyacn da ancak bu muazzam kinat kitabnn sahibi olan Allah (c.c.) karla-yabilir. Bu anlamda btn uur sahiplerinin muhta olduu lahi tarifnamenin, byk kafileler halinde bu dnya misafirhanesine gnderilen biz insanlarn kendisiyle ilgili olarak en ok merak ettii Biz kimiz? Nereden geldik? Niin buraya gnderildik? Buradan nereye gidiyoruz? gibi sorularna cevap verebilecek muhteviyata sahip olmas belki de onun iin aranlacak en nemli bir zellik olacaktr te bizi bizden daha iyi bilen Rabbimiz byle bir ilim deryasna muhta olacamz ve merakla bunu bekleyeceimizi bilmi neticede merhametiyle mukaddes Kuran imdadmza gndermitir. Bu semavi rehber, kymeti takdir edilemeyecek kadar muazzam bir hediye ve szn ettiimiz kinat kitabnn ezeli bir tercmesidir. Anlalmaz bir kitap ne kadar zengin muhteviyatta olursa olsun o kitabn dilini, srlarn, mesajlarn bilecek bir retici bulamazsa manasz bir eserden ibaret kalr. tespitinden hareketle Kuran byle bir manaszla dmemi onun tek, ezeli ve ebedi sahibi olan Allah, ayetlerinin hakikatlerini ve srlarn bizlere aklayacak; bununla birlikte bizi her ynmzle terbiye edecek bir reticiyi de beraberinde gndermitir. Bu byk muallim de gnllerin sultan olan Hazreti Muhammed (s.a.v.)olmutur. Nitekim Cenab- Allahn sadece bu tebli vazifesi iin btn uur sahibi mahlukat iinde Hazreti Muhammedi (s.a.v.)semesi Onun yaratlmlar iinde en yksek bir ruha, en mkemmel bir ahsiyete sahip olduunun en byk delili deil midir? Evet tarih bilimiyle sabittir ki Kuran ayetlerinin ilk vahyedildii dnemde insanlar kinatta her eyin babo ve sahipsiz olduunu dnerek maddi ve manevi buhranlar ierisinde yaamaktayd. Yaanlan bu hal, kuvvetli insanlar adeta canavarlatrm, zayf insanlar da tarifi mmkn olamayan bir perianla srklemiti. Yce Kitapmzn Hazreti Muhammed (s.a.v.)vastasyla tebli edilmeye balanmasyla bu karanlkl boucu hal aydnla ve feraha dnmeye balam, insanlk bekledii kurtulu yoluna kavumutur. Kuran gneinin Hazreti Muhammed (s.a.v.) gibi en

muhteem manevi bir ayna vastasyla kinata aksettii bu dnemde insanln gecesi gndze dnm; bylece insanlk karanlklar iinde mahvolmaktan kurtulmutur. Ne mutlu bizlere ki byle bir manevi gnein aynas olan o Sultan (s.a.v.) tanma erefine nail olmu Onun o esiz efkatinin bir tecellisi olarak doumunda ve vefatnda mmeti mmeti dedii gruba dahil edilmiiz. Yukarda belirttiimiz Vcut alemi olan bu dnyaya nereden geldik? Buradan nereye gidiyoruz? u dnyada vazifemiz nedir? Bitkiler ve hayvanlar aleminde bu gelenler neden durmadan sratle geip gidiyor. gibi ve her dnen insann cevabn merakla bekledii sorulara yine o Yce nsan(s.a.v.), Kurandan ilhamen cevap vermi; insanla yaratlmalarnn gayelerini en mkemmel ekilde izah etmitir. Onun Ben insanlar ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattm (Zariyat, 56) ayetini teblii bu dnyaya gnderilme gayemizi en ak bir ekilde gstermektedir. Yce Mevlamzn yaratlan her eyde grlen harika sanatlaryla ve snrsz nimetleriyle akl ve uur sahibi olan herkese kendini tanttrmak ve sevdirmek istedii hakikatini, Kurandan ders alarak bizlere reten ve bu sonsuz nimetlerin karlnda bizden ne istediini tebli eden yine Habibullah unvanl o Zat (s.a.v.) olmutur. Son asrn byk mtefekkiri ve peygamber a Said Nursi (r.a.) Risale-i Nur Klliyatnn 31. Sz blmnde Mira hadisesinin niin sadece peygamberimize mahsus olduunu aklarken bu manaya gayet veciz bir ekilde dikkat ekmitir: Hem u lemin Sni-i Zlcelali, btn gzel masnuatyla kendini zuur olanlara tanttrmak ve kymetli nimetlerle kendini onlara sevdirmesi, bizzarure onun mukabilinde zuur olanlara marziyat ve arzu-yu lahiyelerini bir eli vastasyla bildirmesini istemesine mukabil, en al ve ekmel bir surette, Kuran vastasyla o marziyat ve arzular beyan eden ve getiren, yine bilbedahe o Zttr. (31. Sz) Nasl ki Kuran btn harikalyla Hazreti Peygamberin en byk bir mucizesidir yle de onun teblicisi olarak Hazreti

Muhammedde (s.a.v.) bu lahi kitabn en mmtaz bir mucizesi olmutur. Her iki mucizenin birbiriyle cesed ile ruh gibi o derece bir imtizac vardr ki onlarn birini dierinden bamsz dnme imkan yoktur. Kuran anladmz, tandmz lde Hazreti Muhammed (s.a.v.) tanm bilmi oluruz. Kuran, sosyal halde yaama mecburiyeti ierisinde olan biz insanlar iin o kadar mkemmel ahlak ilkeleri tayor ki bu ilkelerin kendimizden balayarak hayatn her alannda tatbiki birok problemin en ksa srede giderilebilmesini mmkn klacaktr. Kuran, insanlarn mterek akllar ve tecrbeleriyle tespit ettikleri ahlak ilkelerinin snrlarn en mkemmel bir ekilde asrlar ncesi tespit etmitir. Saygl, gvenilir, sorumluluk sahibi, adil, efkatli, yardmsever olmak gibi rk, dili, dini ne olursa olsun herkese kabul edilen tm insani deerler Kuranda mevcuttur. Kurann tespit ettii bu evrensel ahlak ilkeleri insan ftratna, vicdanna ve kinattaki umumi ileyie de uygundur. Kuran- Kerim, hem ahslara, hem de cemiyetlere, huzurlu bir hayat iin, adaleti, doruluu, tevazuyu, yaradlan sevmeyi, acmay, iyilik etmeyi, edebli olmay, anne baba bata olmak zere akrabalara hrmet etmeyi, emri altndakilere eit davranmay, amirlerine itaat etmeyi tler. nsanlar zulmden, hainlik etmekten, gururlanmaktan, cimrilikten, intikam duygularndan, kat yrekli olmaktan, irkin sz ve ilerden, kin gtmekten alkoyar; yaplmas, hatta yenilip iilmesi zararl veya faydal olan eyleri bile bize bildirir. Kurann insanl ereflendirme arefesinde insanlk tm bu deerlerden mahrum bir ekilde yaamakta btnyle kt hasletlerinin ve ihtiraslarnn gdmne gre hareket etmekteydi. Hazreti Muhammed (s.a.v.), ncelikle kendi evresinden balayarak tm insanl bu perian durumdan kurtarmak iin Kurann yksek prensiplerini teblie balam ve bunlarn en ksa srede sosyal hayata geirilmesini salamtr. Her konuda olduu gibi bu konuda da Peygamberimizin(s.a.v.) rnek davranlar, herkese rehber olmu bu ekilde sz konusu ilkelerin sosyal hayata hemen tatbiki kolaylamtr. Peygamber Efendimiz(s.a.v.), Kuran ahlakn teblii vazifesinde

ncelikle bunu kendi hayatnda kusursuz bir ekilde yaayarak herkese rnek olmu; daha sonra en etkili eitim ve retim metotlarn kullanarak o dnemin cehalet ierisinde bulunan insanlarna bu ilkeleri ders vermitir. Cehaletleriyle hret bulmu bu dnemin insanlar Byk Muallimden (s.a.v.), aldklar derslerle ksa srede cehaletlerinden kurtulup insanlarn en faziletli ve ilim sahibi fertleri haline gelmilerdir. O efkatli Nebi (s.a.v.), Kurann bu konudaki ilkelerini ders verirken karlat cahilce davranlara her zaman Kuran ahlakyla cevap vermi hibir insann ruhunu rencide etmemitir. Mukaddes Kitapmzda Resulullahn bu stn ahlakn yle sena etmitir. Ve phesiz sen, pek byk bir ahlak zerindesin. (Kalem Suresi, 4), Andolsun, sizin iin, Allah ve ahiret gnn umanlar ve Allah oka zikredenler iin Allahn Reslnde gzel bir rnek vardr. (Ahzab Suresi, 21) Hazreti Muhammed (s.a.v.) Mslmanlarn dnya ve ahiret selameti iin Kuran- Kerime smsk sarlmalarn ve onun kyamete kadar tazeliini muhafaza edecek hkmlerini anlamaya almalarn ve bunlar ferdi alanda olsun sosyal alanda olsun en iyi ekilde yaamalarn tlemitir. Kuranmz her alanda olduu gibi ilmi alanda alkan olmamz kendimizi teknolojik adan gelitirmemizi emreder. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, Kuran- Kerimde alma konusunda geen Allahn sana ihsan ettii bu servetle ebed ahiret yurdunu mamur etmeye gayret gster, ama dnyadan da nasibini unutma, ihtiyacna yetecek kadar sakla (Kasas Suresi, 76) eklindeki ayetleri tebli ederken dnya ve ahiret hayat dengesinin nemine en mkemmel manada dikkat ekmi; ubudiyetimizle ilgili asli vazifeleri ihmal etmeden bizim dnya hayatna da almamz gerektiini ders vermitir. Hazreti Muhammed (s.a.v.), Allahn bu hkmlerini tebli ederken bata amcas ve kabilesi olmak zere evresindeki birok insan ve batl din sahibi milletler Ona iddetle kar gelmi Onu bu kudsi grevden vazgeirmek iin her yolu denemilerdir. O ise bunlarn hibirine tenezzl etmemi; hepsine meydan okumu;

vazifesinde en ufak bir tereddt bir korkaklk gstermemitir. Bu muhterem zatn insanlk iin en ulvi lahi hediye olan Kuran- Kerimi teblii vazifesinde gsterdii pervasz duruu Bedizzaman Hazretleri u veciz ifadelerle dile getirir: Hem, tebli-i risalette ve ns hakka davette o derece metanet ve sebat ve cesaret gstermi ki, byk devletler ve byk dinler, hatt kavim ve kabilesi ve amcas Ona iddetli advet ettikleri halde, zerre miktar bir eser-i tereddt, bir tel, bir korkaklk gstermemesi ve tek bayla btn dnyaya meydan okumas ve baa da karmas ve slmiyeti dnyann bana geirmesi ispat eder ki, tebli ve davette dahi misli olmam ve olamaz. (Yedinci ua) Kuran- Kerim, insanlara Cenab- Allahn varln, birliini, bykln, hikmetlerini ve kudsiyetini bildirir. yle ki, felsefi grlere sahib olanlarn parlak szleri onun yannda pek snk kalr. Onun en byk zelliklerinden biri de vahyedildii ilk andan u ana kadar ei ve benzerine rastlanmayan belatr. Tarih biliminin mehur arkiyats ayn zamanda Kuran tercme eden Corselenin u itiraf gayet manidardr: Kurann lisan fesahat ve belagat itibariyle naziresizdir. Muhteem bir mucize olan Kuran, Arapann en mkemmel ve pek mevsuk bir eseridir. Kuran bizatihi daimi bir mucizedir, hem yle bir mucizedir ki benzerini yapmak lleri diriltmekten daha zordur. Bu mukaddes kitabn bizzat kendisi meneinin semavi olduunu ispata kafidir. Cenab Hakkn an ve celaletini, azamet ve sfatn ifade eden ayetler mstesna bir gzellie sahiptir. Hazreti Muhammed (s.a.v.), okuma yazmas olmamakla birlikte zellikle de vezinli ve sanatl syleyilerin ok makbul olduu bir dnemde Kurann belaat ynn o kadar mkemmel bir ekilde tantmtr ki zamann mehur edipleri Kurann bu belaat yn karsnda hayranlklarn gizleyememi hatta kimileri sadece bu sebeple slamiyeti kabul etmilerdir. Okuma yazma bilmeyen bir zat vastasyla dnyann drt bir yanna yaylan ve kabul edildii yerlere adalet, huzur ve saadet getiren bu semavi fermann ve onun ilancsnn bugne kadar emsali grlmemi ve kyamete kadar grlmeyecektir; nk her

ikisinin de sahibi alemleri Rabbi olan Allahtr. Tartmasz btn semavi kelamlar ierisinde en kudsi kitap olarak kabul edilen Kuran dolaysyla Onun tercmann da insanlar ierinde en mmtaz ahsiyet olarak kabul etmeyi gerektirir. Hazreti Muhammed (s.a.v.), Kurandan ald dersle yeryznde ve gkyzndeki lahi isimlerin hazinelerini kefetmi ve bu hazinelerinin anahtarlarn insanla hediye etmitir. Onun bu hazinelerle ilgili aklamalar olmasayd insanlk Kuranda yer alsa bile bu anahtarlar bulma imkan bulamayacak var olan hazineler birer sr gibi sakl kalacakt. Onun Kurandan verdii dersle bizler kinattaki eserlere ve hadiselere bakarak Yaradanmz isim ve sfatlaryla tanma imkan bulduk. nsanlarn en ereflisi olan bu zatn bu manadaki tebli yn bizi kendisine ebediyen minnettar edecektir. Hazreti Muhammedin (s.a.v.), en nemli vasflarndan biri de atomdan galaksilere kadar her eyin dizgini onun elinde olan Cenab- Allahn saltanatnn ilancs olmasdr. Gkyzndeki Gneten yeryzndeki kk bir bcee kadar tm yaratlanlarn sahipsiz ve manasz olduuna inanld kulun kula secde ettii bir dnemde O Yce Zat, Her ey Allah tesbih eder (Har, 24), G kudretimizle biz kurduk ve phesiz bizim (her eye) gcmz yeter. Yeri de biz dedik. Biz ne gzel deyiciyiz (Zariyat, 47-48), O, kullarnn stnde mutlak hakimiyet sahibidir. O, hkm ve hikmet sahibidir, (her eyden) hakkyla haberdardr (Enam, 18) ayetleriyle hakikat insanlara retmi Cenab- Allahn nihayetsiz kudreti karsnda bizim ne kadar gsz olduumuzu ders vermitir. Her eyin sahipsiz olduuna inanld o dneme hayalen gittiimiz takdirde bu ilann ne derece nemli olduunu daha iyi anlayabiliriz Hazreti Muhammed (s.a.v.), Kuran btn uur sahiplerine tebli etme saltanat- lahiyenin dellal olma vehesinin izah elbette sadece buraya kadar anlatlanlarla snrl deildir olamaz da. Amacmz onun gne ihtiamndaki bu ynlerine ufak bir pencere amak bu vesileyle Ona olan hrmet ve kranlarmz dile getirmektir. Yoksa onu tam anlamyla ne anlamak de ne de anlatmak mmkn deildir. Kuran gibi en kudsi bir kitabn dorudan muhatab olma gibi bir erefe nail olan bu Zat (s.a.v.)

tarif etmek onun manevi vehesini kelimelere sdrmak beerin elbette ki takatinin fevkindedir. Son asrn dehas Said Nursi hazretleri de muhteem zekasna ramen bu hakikat u cmlelerle ifade eder: Zat- Muhammed-i Arabi Aleyhissalat Vesselam, dua neticesi olarak yle bir makam ve mertebededir ki, btn ukul toplansa, bir akl olsalar, o makamn hakikatini tamamyla ihata edemezler. (24 Mektup, Birinci Zeyl) Maddeyi oluturan atomlar, gelmi gemi tm canllarn ald nefesler kadar Ona salat selam olsun

Hz. Muhammed, Esma-i lahiyenin En Mkemmel Aynasdr!


Gndz vakti, elimize kk bir cam paras alp gnee doru evirdiimizde, gnein yansmalarn o cam parasnn kapasitesine gre yansttn grrz. O cam paras biraz daha byk ve ama bu kez bir ayna olursa, hem gne nlarn daha fazla ve daha fonksiyonlu olarak yansttn grrz. nk bu kez elimizde ayna vardr ve ayna sadece gnein grntsn deil, gnein scakln da yine kendi kapasitesi orannda yanstr. Gnein aynadaki yansmasnda yedi renk ayr ayr grlmez ve tamam birden bir k olarak kendisini gsterir. te bu ynyle ayna, dier effaf cisimlere gre daha geni kapasiteli, daha byk meziyetlere sahiptir. imdi bu aynay daha da bytelim ve dnya byklnde bir ayna farzedelim. Bu durumda o aynada yansyan gne sadece o aynann iinde yansmakla kalmaz, aynann yneldii cihete de hem yla, hem ssyla, hem yedi renginin tamamyla yansma yapar. Aslnda gne n yanstma zellii sadece effaf cisimlere mahsus deildir. Aslnda canl-cansz btn varlklar, sahip olduklar zellik ve vasflaryla gne n farkl ekillerde yanstrlar. rnein krmz bir gl, madd yaps itibariyle

mkemmel bir sanat eseriyken, gne ndaki krmz rengi kendine has bir grntyle yanstr. Ayn zellik btn bitkilerde, btn hayvanlarn, kularn, kelebeklerin, sineklerin hepsinde vardr. Kimisi tek bir rengi, kimisi onlarca, belki yzlerce rengi, birbirinden farkl tonlarla yanstrlar. Yansmalar belki saylamayacak kadar ok eit ve mahiyettedir. Bu kadar oklua, eitlilie ve farklla ramen, gne tektir. Krmz bir gln gnee ayna olmasyla, saysz gl eitlerini, nihayetsiz iek eitlerini, neredeyse snrsz varlklar zerinde barndran yeryznn gnee ayna oluu arasnda ok ama ok fark vardr. nk dnya, tek bana gnein ndan ssna kadar saylamayacak kadar ok zelliini yanstma zelliine ve kapasitesine sahiptir. Bu temsil ve benzetmeden hareketle, asl konumuza gelelim. Ezel ve Ebed Gnei olan Cenab- Hak, bata da belirttiimiz gibi, saysz ve snrsz gzellikteki isimlerini ve sfatlarn yanstacak saysz varlklar yaratmtr. O isim ve sfatlarnn esiz gzelliini uur sahibi varlklar yaratm, o grenlerin gzleriyle kendi isim ve sfatlarn grmek istemitir. Tam bu noktada, Allahn sonsuz gzellikteki ve mkemmellikteki isimleriyle ilgili bir aklama yapalm. Allahn isimlerine En gzel isimler mnsna gelen EsmlHsn denilir. Kuran- Kerimde en gzel isimlerin Allaha ait olduu bildirilir. Evet, Allahn isimleri sonsuzdur. Bu isimler, biz insanlar tarafndan eitli varlklara verilen isimler gibi deildir. Bu isimler, tadklar mnlar en sonsuz ve nihayetsiz ynlerini de iine alr. rnein Ceml isminin mns Allahn sonsuz ve snrsz gzellie sahip olmasdr. Allahn, bu esiz ve benzersiz gzelliini zedeleceyek zerre kadar dahi bir irkinlik yoktur. Bu gzellik sonradan elde edilmi deildir. Bu gzelliin artmas veya eksilmesi sz konusu deildir. nk sonsuz bir gzellik kastedilmektedir. Sonsuz olan bir ey iin herhangi bir snr, eksiklik veya noksanlk imkanszdr. Ceml ismi nasl sonsuz gzellii ifade ediyorsa, o gzellii yanstan aynalarn da sonsuz ve snrsz olmas lazmdr. te bunun iindir ki, sonsuz gzellik sahibi olan Allah, bu gzelliini,

birbirinden muhtelif ynleriyle, birbirinden farkl seviye ve derecelerde yanstan aynalar yaratmtr. Bu isimden hareketle, bir gl aynasnda yansyan gzellikten koskoca gne, gezegenler, yldzlar ve dnya aynasnda yansyan gzellie kadar saysz gzellikler uur sahibi varlklarn gzleri nnde sergilenmi vaziyettedir. Cemil isminde olduu gibi, her bir ismin tecelli ve yansmalar nihayetsizdir. Hem isimleri, hem isimlerin yansmalar, nerede ve hangi varlkta ne kadar, nasl ve ne ekilde yansd ancak ve ancak Allah tarafndan bilinmektedir. Btn varlklar bir ekilde Esmya mazhar olurken, varlklarn en mkemmeli, stn ve Cenab- Hakkn bir nevi yaveri olan Hz. Muhammed (a.s.m.) elbette btn kinat apnda deere sahip bir aynadr. En deerli, en kapsaml ayna olarak Hz. Muhammedi (a.s.m.) dier varlklardan daha stn ayna olmasn ana cihetten deerlendirebiliriz. Birincisi kinat iinde en mmtaz ayna olmasdr. Zerreden gnelere kadar btn varlklarda, kendi kapasitesine ve potansiyeline gre gerekleen tm yansma ve tecelllerin tamam Hz. Muhammed (a.s.m.) aynasnda yansr ve tecell eder. kincisi, en cami, en kuatc, en kapsaml bir ayna olmasnn yansra, birer ayna mesabesinde olan btn varlklarn yaratlmasna vesile olmasdr. Bir dier ifadeyle, EsmlHsnnn en youn ve en mkemmel ekilde tecelli ettii Zt- Muhammed (a.s.m.) btn aynalarn zbdesi ve ekirdeidir; buna karlk kinat bu kk aynann almdr. nc olarak Hz. Muhammed (a.s.m.) btn varlklar leminin, btn uur sahibi varlklarn gz nnde hem kendindeki sonsuz gzellik ve mkemmellikteki Esm yansmalarn her haliyle sergilerken, dier yandan bytlm bir insan misali olan kinattaki yansmalar gstermekte, iaret etmektedir. Her bir varlk ozerindeki lah yansmalarn okumakta, anlatmakta ve insanla retmektedir. Allahn isimlerinden birisi sm-i zamdr. En byk isim mnsna gelen bu ismin hangisi olduu kesin bilinmemektedir. Baz limler sm-i Azam olarak bir veya daha fazla lah ismi smi zam olarak ifade etmilerdir. mam- zam, mam- Gazl,

Celleddin-i Syt, mam- Rabbn, h- Geyln gibi byk ztlar, sm-i zam birbirlerinden farkl olarak tespit etmilerdir. Byk ekseriyetin kanaati, sm-i zamn, lfza-i Cell yani Allah ismi olduudur. Hz. Ali Efendimize gre sm-i zam tek isim deildir. Ferd, Hayy, Kayym, Hakem, Adl, Kuddstan ibaret 6 isimdir. mam- zama gre sm-i zam, Hakem ve Adl olmak zere iki isimdir. Gavs- zamn sm-i zam, Hayy ismidir. mam- Rabbnye gre de sm-i zam, Kayymdur. Grld gibi slm bykleri, sm-i zam farkl isimlerde bulmutur. Belki de herbirinin hususi lemine tecell eden sm-i zam deiik olmutur. Baz limlere gre sm-i zam, Allah, isimleri iinde gizlemitir. Bunun da hikmeti, kullarnn btn Esml-Hsnya rabetini salamak, kendisine btn isimleriyle dua edilmesini temin etmektir. sm-i zam belli olsayd, insanlar yalnzca o isimle dua ederler, dier isimleri terk ederlerdi. nk sm-i zamn Allah katnda ok byk bir deeri vardr. Bu isimle yaplan dualarn mutlaka kabul edildii rivayet olunmutur. Esm-i Hsn iinde bir sm-i Azam olduu gibi, her isim iin de zam bir mertebe vardr. Bazan bir ismin zam mertebesi, sm-i zam ile kartrlr; o isim zam mertebedeki tecellsi sebebiyle sm-i zam sanlr. sm-i zamn her lime gre deiik olmasnn bir sebebi de budur. Bedizzamana gre, Hz. Muhammedin (a.s.m.) ve Muhammed hakikat, btn esmnn en zam mertebelerine mazhar olmutur. Bunun da tesinde sm-i zama mazhardr. sm-i zamn en zam ve en yksek tecellilerine mazhardr. sm-i zama mazhar olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn btn varlklarn en stn ve en yksek makma sahip olma vasf, onu takip eden mminlerin derecesini de yceltmitir. Allah-u Tel esiz, snrsz ve mkemmel sfatlara sahiptir. Dolaysyla, Yce Yaratcmzn kendisine ait keml sfatlarn aksettiren, yanstan btn varlklar sevmesi, hem de ok sevmesi ok rahat anlalr. Bu adan, rnein bir tek iekte tecelli eden, kendisini gsteren lah gzellikler ve isimlerin tecellisini, bu kn varla olan lah muhabbetin bir tezahr olarak deerlendirebiliriz. Nasl bir iekte tecelli eden lahi gzellikler

lahi muhabbetin birer tezahr ise, lah cemalin ve gzelliin en zirve naktada tecelli ettii Seyyidl-Mrseln (btn peygamberlerin efendisi) ve Sultnl-Evliy (btn vellerin sultan) olan Habib-i Ekremin bu lah muhabbete ne derece nail olduu rahatlkla anlalabilir. O halde, Allah-u Teala kendi cemlini sevmesiyle, o cemlin ve gzelliin aynas olan Habibini ok sevmektedir. Kendi gzel isimlerini sevmesiyle, o lah isimlerin en geni apl mazhar olan Habbini ve onun yaknlarn da sever. Kendine ait btn sanatlarn sevmesiyle, o sanatn delll ve tehircisi olan Habibini ve ona benzeyenleri de sever. Btn sanat eserlerini sevmesiyle, o eserleri grp, tefekkr edip Maaallah, brekallah, ne kadar gzel sanat eserleri diyerek takdir eden o Habibini ve onun ardndan gidenleri de sever. Yaratt btn varlklardaki gzellikleri sevmesiyle, her trl maddi ve manev gzellikleri, suret ve siret gzelliini zerinde barndran Habib-i Ekremini ve ona tabi olan insanlar da sever. Demek, Cenab- Hakkn rahmeti nasl btn alemi kuatmsa, muhabbeti ve sevgisi de btn kinat ihata etmitir. lahi muhabbete mazhar olan saysz varlklar iindeki en yksek makam ise Hz. Muhammede (a.s.m.) mahsustur ki, bu yzden ona Habbullah lakab verilmitir. Kinatn Kemalatn Kefeden Canl Bir Gnetir Gne ile aydnlk birbirinin ayrlmaz iki kavramdr. Gne olup da karanln olmas veya karanln olduu bir yerde gnein bulunmas imkanszdr. Byle bir ihtimali dnmek akl ve mantk esaslaryla taban tabana zttr. Karanlk, gnein klarn gndermeye balad andan itibaren zayflamaya, yerini aydnla brakmaya balar. Gnein btn aydnlyla, parlaklyla, grkemiyle kendini gsterdii bir ortamda ise karanlk sz konusu olamaz. Sadece gzlerini skca kapayp, etrafn karardn veya gece olduunu syleyebilecek kadar ahmaka bir tavr sergileyenler mstesna. Tpk bu rnekte olduu gibi, Hz. Muhammed (a.s.m.) varlklar lemine doan, yla btn kinatn karanlklarn aydnlatan, kinattaki her bir varln yaratl hikmetlerini, zelliklerini ve vazifelerini uur sahibi varlklarn grmesini salayan bir gnetir. O gne sayesindedir ki, btn varlklar bir deer tayabilmitir.

O gne sayesindedir ki, gezegen ve yldzlar misali, btn varlklar onun etrafnda halkalar halinde sralanmlardr. Onun hrmetine btn lemler yokluk karanlklarndan varlk aydnlna ve nuruna kavumutur. Onun hrmetine, btn varlklar saysz lah isimlere birer ayna olma erefine nail olmutur. Onun nuruyla bata insanlar olmak zere btn uur sahibi varlklar, kinat zerindeki lah isimlerin tecellilerini grebilir, Kuran- Kebr zerindeki yetleri okuyabilir, kulluun gereklerini yerine getirebilirler. Onun hrmetine btn kinat ve varlklar ebed lemlere namzet olma imknna kavumutur.

kaynaklar, Enam Sresi, 180; Kehf Sresi, 110; Th Sresi, 8; Hair Sresi, 24. Barla Lhikas - Mektup No: 246 - s.1541. Szler / Yirmi Drdnc Sz s.144, 256. Szler / Yirmi Drdnc Sz - s.147. Emirda Lhikas (1) - Mektup No: 123 -s.1752. Szler, 282 Mektubat, 490 ular / Yedinci u - s.910.

Hz. Muhammed, Hem Ezel-Ebed Sultan Allahn Mbellii ve Elisi; Hem de Btn nsanlk Namna Allahn Muhatab Olan Zlcenaheyn Bir Mebustur!
Bir zaman bir sultan varm. Her nevi cevherler, zmrtler ve elmaslardan oluan pek ok hazineleri bulunuyormu. Hem, gizli pek acip defineleri, hem kemalata sanayi-i garibede pek ok mahareti, hem, hesapsz acip fenlere marifeti, ihatas varm. Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini grmek ve gstermek istemesi srrnca, o sultan- zian dahi istedi ki, bir

meher asn, iinde sergiler dizsin; ta insanlarn nazarnda saltanatnn hametini, hem servetinin aaasn hem kendi sanatnn harikalarn, hem kendi marifetinin garibelerini izhar edip gstersin. Ta Cemal ve Kemal-i manevisini iki vecihle mahede etsin. Bir vechi, bizzat nazar dekaik ainesiyle grsn. Dieri, gayrn nazaryla baksn Mesela bir ressam, btn maharetini kullanarak meydana getirdii tablolarn, onlardaki harikuladelii ve o tablolara yansyan marifet ve maharetini bizzat kendi gzleriyle grp, elleriyle hisseder ve bundan da derin zevk alr; yksek dehasyla maharetini en iyi ekilde, hibir detay unutulmakszn tablolara yanstmasndan sonsuz mutlu olur. Ancak ressam sanatnn bakalar tarafndan da grlmesini arzu eder. nk ayrca bakalarnn gzyle sanatnn grlmesinden lezzet alma duygusu ressamda var olan ve yaratltan getirdii bir zelliktir. Dolaysyla hibir ressam sanatn icra etmeden duramaz, icra eder, kendi sanatn kendi gzyle grr zevk alr; bir de ayn sanat eserlerini gayrn gzne gstermeden duramaz, sergi aar ve bakalara gsterir ve ondan da haz alr, mutlu olur. Bir doktor maharetini kendi bildii gibi, onu insanlarn hastalklarn tehis ve tedavide kullanarak kabiliyetini bir de bakalarn bilmesinden zevk alr. Bir retmen de byledir. Yani sanat ve bilgi erbabn hi kimse tutamaz ve engelleyemez, her eylerini ortaya dkerler. te Yce Allah da kendi harika sanatlarn kendi gzyle grd gibi, bir de kullarnn gzyle grmek istemitir. Bu hikmete binaen cesim, geni, grkemli ve muhteem bir kasr (saray) yapmaya balad. Btn sanat harikalarn o sarayda icra etti, saysz nimetlerinden her lezzeti cami sofralar hazrlad. Sonra memleketinin her yanndan ahali ve raiyetini seyre, tenezzhe ve ziyafete davet etti. Sonra bir yaver-i ekremine (s.a.v.), sarayn hikmetlerini ve mtemilatnn manalarn bildirerek onu, stad ve tarif edeci tayin etti. Ta ki, sarayn saniini, sarayn mtemilatyla ahaliye tarif etsin ve sarayn her bir naknn rumuzunu bildirip, iindeki sanatlarnn iaretlerini retip, derunundaki ll naklar nedir ve ne vecihle saray sahibinin kemalatna ve hnerlerine delalet

ettiklerini, o saraya girenlere tarif etsin ve girmenin adabn ve seyrin merasimini bildirip, o grnmeyen sultana marziyyat dairesinde terifat merasimini tarif etsin. te u muarrif stadn her bir dairede bir avanesi bulunuyor. Kendisi, en byk dairede akirtleri iinde durmu, btn seyircilere yle bir tebligatta bulunuyor, diyor ki: Ey ahali! u kasrn Meliki olan seyyidimiz, bu eylerin ihzariyle ve bu saray yapmasyla, kendisini size tanttrmak istiyor. Siz dahi onu tanynz ve gzelce tanmaa alnz. Hem u tezyinatla (sslerle) kendini size sevdirmek istiyor. Siz dahi onun sanatn takdir ve ilerini istihsan ile kendinizi ona sevdiriniz. Hem, bu grdnz ihsanat ile size muhabbetini gsteriyor, siz dahi itaat ile ona muhabbet ediniz. Hem, u grnen inam ve ikramlar ile size efkatini ve merhametini gsteriyor. Siz dahi kr ile ona hrmet ediniz. Hem, u kemalatnn asaryla (eserleriyle) manevi cemalini size gstermek istiyor. Siz dahi, onu grmee ve tevecchn kazanmaa itiyaknz gsteriniz. Hem esiz sanat ve her bir sanat stnde taklit edilmez sikke ve turralaryla o sultan tek ve esiz olarak tanynz, dedi. O yaver-i ekremin bu nutkunu dinleyen ahali iki guruba ayrldlar. Birinci gurub, kendini tanm, akl banda ve kalbi yerinde olduklar iin, o sarayn iindeki acib sanatlara baktklar zaman yle dediler: Bunda byk bir i var. Hem anladlar ki beyhude deil, di bir oyuncak deil, onun iin merak ettiler. Acaba tlsm nedir? inde ne var? deyip dnrken, birden o muarrif stadn (s.a.v.) beyan ettii nutkunu iittiler, anladlar ki btn esrarn anahtarlar ondadr; Ona mteveccihen gittiler ve yle dediler: Esselam aleyke eyyhell stad Hakkan, yle muhteem bir sarayn, senin gibi sadk ve mdakkik bir muarrifi lazmdr. Seyyidimiz sana ne bildirmise ltfen bize bildiriniz. stad ise, evvel zikri geen nutuklar onlara tekrar etti. Bunlar gzelce (o stad) dinlediler, iyice kabul edip tam istifade ettiler. Padiahn marziyyat dairesinde amel ettiler. Onlarn u edepli muamele ve vaziyetleri o padiahn houna gittiinden onlar has ve yksek ve tavsif edilmez dier bir saraya davet etti, ihsan etti. O itaatkr ahaliyi o ikinci sarayda daimi saadetlendirdi. kinci gruh ise, akllar bozulmu, kalpleri snm, olduklarndan,

saraya girdikleri vakit nefislerine malup olup lezzetli taamlardan baka hibir eye iltifat etmediler. Btn o gzelliklere gzlerini kapadlar ve o stadn (s.a.v.) iradndan ve talebelerinin ikazna kar kulaklarn tkadlar. Hayvan gibi yiyerek uykuya daldlar. ilmeyen fakat baz eyler iin hazrlanan iksirlerden itiler, sarho olup barp ararak ahaliyi rahatsz ettiler; ortal datp kartrdlar. Sanii ziann dsturlarna kar edepsizlikte bulundular. Saray sahibinin askerleri de onlar tutup yle edepsizlere layk bir hapse attlar. Hikayeden anlaldna gre o Hakim-i Zian bu kasr (saray), u mezkur maksatlar iin bina etmitir. u maksatlarn husulu ise iki eye baldr: Birisi, u grdmz ve nutkunu iittiimiz stadn (s.a.v.) vcududur. nk o (stad) bulunmazsa btn maksatlar beyhude olur. nk anlalmaz bir kitap muallimsiz olsa, manasz bir kttan ibaret kalr. kincisi, ahali, o stadn (s.a.v.) szn kabul edip dinlemesidir. Demek, Vcud-u stad (s.a.v.), Vcud-u kasrn daisidir ve ahalinin (o stadn nutkunu) dinlemesi, kasrn bekasna sebeptir. yle ise denilebilir ki u stad (s.a.v.) olmasayd, o Melik-i Zian, u kasr bina etmezdi. Hem yine denilebilir ki o stadn (s.a.v.) talimatn, ahali dinlemedikleri vakit, elbette o kasr, tebdil ve tahvil edilecek. ok yksek hakikatler suhulet lsnde anlalabilmesi ve ahalinin aklnn kaplar alarak her eyin idrak snrna yaklatrlabilmesi iin ncelikle hikaye zeminine serpitirilmitir. nk gerekleri o zeminden toplamak daha kolaydr. te o saray, u lemdir ki, tavan tebessm eden yldzlarla tenvir edilmi gkyzdr. Taban ise, arktan garba her nevi ieklerle sslendirilmi yeryzdr. O Melik ise, ezel, ebed sultan olan bir Zat- Mukaddestir ki, semavat ve arz ve aralarnda bulunan btn varlk kendilerine has lisanlarla o zat takdis ve tesbih ediyorlar. O sarayn menzilleri ise, u on sekiz bin alemdir ki her birisi kendine mnasip tarzda tezyin edilmitir. O btn garib sanatlar kudret-i lahiyenin mucizeleridir. ve o saraydaki taamlar ise u lemde, hele yaz mevsiminde lahi rahmetin harika semerelerine iarettir. Gizli defineler esma-i lahiyenin tecelli eden cilvelerine iarettir.

Ve O stad (s.a.v.) ise Seyyidimiz Muhammed Aleyhissalat ves Selamdr. Avanesi ise Enbiya Aleyhimsselamdr. akirtleri ise evliya ve asfiyadr. O saraydaki hkimin hizmetkarlar ise melaike aleyhimsselamdr. Temsilde, seyir ve ziyafete davet edilen misafirler ise u dnya misafirhanesinde cin ve ins ve insann hizmetkar olan hayvanlara iarettir. O iki frka ise burada birisi ehl-i imandr ki, kinat kitabnn ayetlerinin aklaycs olan Kuran- Hakimin akirtleri (talebeleri) dir. Dier gruh ise, ehl-i kfr ve tuyandr ki, nefis ve eytana tabi olup yalnz dnyaya ait hayat tanyan; hayvan gibi belki daha aa sar, dilsiz, dallin gruhudur. Birinci kafile olan iyiler (ebrar) Zlcenaheyn olan stad dinlediler. O stad, hem abddir; ubudiyet noktasnda Rabbini tavsif ve tarif eder ki, Cenab- Hakkn dergahnda mmetinin elisi hkmndedir. Hem resuldr; risalet noktasnda Rabbinin ahkmn Kuran vastasyla cin ve inse tebli eder. Bu bahtiyar cemaat stada kulak verdiler, Kurana uydular ve btn ibadetlerin fihristesi olan namazla yksek makamlar iin latif vazifeleri anladlar. Fccar ve erar olan dier gruh ise, bulu ya ile beraber u alem sarayna girdikleri vakit, btn vahdaniyetin delillerine kar kfr ile mukabele edip ve btn nimetlere kar kfran ile mukabele ederek ve btn mevcudat kymetsizlikle kafirane bir ittiham ile tahkir ettiler ve btn esma-i lahiyenin tecelliyatna kar red ve inkar ile mukabele ettiklerinden, az bir vakitte nihayetsiz bir cinayet ilediler; nihayetsiz bir azaba mstehak oldular. Evet, insana mr sermayesi ve insani cihazlar (organlar) ad geen vazifeleri yapmas, tanmas iin verilmitir. Hz. Muhammedin (s.a.v.) nuru yaratl aacnn hem ekirdei ve hem kendisi de ayn aacn en mkemmel meyvesi olduundan, Hz. demden Resulullah (s.a.v.)a gelince kadar btn peygamberlerin hizmetiyle alakadar ve kyamete kadar gelmi, gelecek btn insanln gidiatyla ilgili bulunmaktadr. Her bir peygamberin bulunduu zaman dilimi o peygamberin hizmet dairesidir. O, peygamber o dairede Hz. Resuln (s.a.v.) bir avanesidir. Yani, insanln idrak asndan lise ve niversite seviyesine gelmeleri yolunda ve snrlar geniletilerek btn ins

ve cine peygamber gnderilecek olan Hz. Muhammede (s.a.v.) yardmc ve zemin hazrlayan birer avanesidir. Bu hizmetteki zincirleme devamllk asndandr; yoksa her peygamber gnderildii zaman diliminde mstakildir. Mesela bir birim olarak l Mftl gzetim ve denetiminde alan ile mftleri danma, koordinasyon evraklarn bir elden telifi ve takibi iin prosedrde il mftlnn avaneleridirler. Kaymakamlklar da bu adan valiliin avaneleridir ve hakeza bu byle yukarya kadar devam eder gider. Hz. demden itibaren ayrlan hizmet dairelerinin en byn ve en mkemmelinin banda Hz. Muhammed (s.a.v.) bulunmaktadr. Btn insanla ve cinlere Allah tantp, Onun arzularn kullarna duyurarak, Allahn karlksz verdii her nimete, emsalsiz kinat ve zellikle u dnyay onlar iin yaratp gzel ekilde tezyin ettii iin hamd ve kr ortamn ahalinin dili zere hazrlamak zere ad geen byk daireye vazifedar olarak gndermitir. Hz. Peygamber (s.a.v.) hem bir abddir; ubudiyet noktasnda Rabbini tavsif ve tarif eder ki Cenab- Hakkn dergahnda mmetinin elisi hkmndedir. Hem Resuldr; risalet noktasnda Rabbinin ahkmn Kuran vastasyla cin ve inse tebli eder. Onun risaleti ve elilii Hz. demden nceye tekabl etmektedir. Bir hadislerinde yle ifade etmektedir: Hz. dem (a.s.) su ve amur arasnda henz bir balkken ben nebi idim. nk o peygamber hem yaratl aacnn asli ekirdei, hem en son meyvesi, hem btn peygamberler varlklarn ve risaletlerini onun varlna borlu ve hem de btn zamanlarda en byk elilik, risalet, teblici dairesinin banda bulunmakta ve Allah tarafndan cin ve ins adna Allahn en has muhatab seilmitir. Daha nemlisi peygamberler gnderildikleri kendilerine ait zamanlarnda Hz. Peygambern avaneleri olarak almlardr. Hz. Resuln bu kompleks vazifesini Kuran veciz bir ekilde yle beyan eder: mmilere ilerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onlar temizleyen, onlara kitab ve hikmeti reten bir peygamber gnderen Odur. Kukusuz onlar nceden apak bir sapklk iindeydiler. Bu ayetin de ifadesine gre, Allahn yce peygamberi cahiliyet

dneminin kaba, bedevi, inat, atalarn dinine son derece bal, zulm ve talan kendisine iar edinen insanlarn ahlakn temizlemi, onlar slami ve insani yeni kalplara dkerek, damarlarndan kfr ve her trl ktl skp atm ve yerlerine slamn en yksek meziyetlerini yerletirmitir. Basit bir caka satmaktan dolay balayan kan dkmeyi yllarca devam ettiren kavimleri, pireyi ldrmenin hkmn sorgular hale getirmi, hak ve adaletin, sevgi ve muhabbetin toplumlarn devam asndan olmazsa olmaz arasnda olduunu kabul ettirerek hayata geirmitir. Risaletiyle cinleri ve insanlar cennete gtrecek bir yol haritasn tebli erevesinde ve Kuran ve Snnetin l ve nda sunmu, kendisi yaam, halen ve kalen mmetine rnek olmutur. Ubudiyet noktai nazarndan da cin ve insin elisi olmas hasebiyle itaat zeminini hazrlam ve mmetini temsilen Allahn en has muhatab olarak bu grevi aralarnda yerine getirdii gibi, velayeti kbradan halktan hakka gitmi, Allahn varl, ahiretin varl, Cennet, Cehennemin varl ile ilgili bir ok semiyeti dnya gzleriyle grm, buralarda mmeti adna eliliini yerine getirmi, Haktan halka risaletle ve beraberinde bir ok hediyelerle dnm ve Yce Allahn kullarna arzularnn ne olduunu da tebli etmitir. Bylece Zlcenaheyn olan ve mmeti adna elilik yapan O byk stadin (s.a.v.)sanlara ve cinlere Kurann rehberliinde Yce slamn btn esaslarn, itikad, ibadet ve ahlak olarak vermi, benimsetmi ve hayata geirmelerine kadar alakadar olmutur. Sonuta mmetine ekavet-i ebediyeden kurtulmann yollarn apak ortaya koymutur. Hz. Muhammedin (s.a.v.) mmetine olan alakas, onlar adna elilii ve muhatapl sadece yirmi senelik peygamberlii dnemine mnhasr deildir. Douundan vefatna ve hatta ahiret hayatnda da mmetiyle ve mmetlerle olan alakadarl olmu ve devam edecektir. Hz. Peygamber yeni domu, kundaklanm iki saatlik bir bebekken annesinin ehadetiyle gramerdeki ndbe kalplaryla Va mmetah! mmetimi istiyorum. diyordu. Ayn peygamber mr boyunca, zellikle peygamberlii dneminde hep bu alakay gstermitir. Bizi eteimizden tutup geri ekmi ki atee dmeyelim diye. Bu elinin bebeklii de, yetikin hali de

mmetinin lehine mkemmeldir. Her peygamber kendilerine tevdi edilen dua frsatn bazen mmetlerinin helaki yolunda daha dnyada iken kullanmlar, Hz. Resul (s.a.v.) ise efaat suretinde ahirete brakmtr. Hem dnyada hem de ahirette bizi saadete ulatran kulluunun zn bize alayan yce bir elidir O. Yce Allah Hz. Peygamber iin bu imtihan dar dnyay yaratt gibi, bu hayatn devamn da insanlarn ve cinlerin O stadn elilik grevi erevesinde anlatt Kuran ahkamna uymalarna balamtr. nk O yaver-i Ekrem Yce yaratcnn emriyle hareket etmektedir. Evet yle ssl bir kinatn, yle mukaddes bir saniine byle bir Rasul-i Ekrem, n gnee lzumu derecesinde elzemdir. nk nasl gne, ziya vermeksizin mmkn deildir. yle de uluhiyet de peygamberleri gndermekle kendini gstermeksizin mmkn deildir. Nihayet kemalde olan bir cemal, bir tarif edici ister, onsuz olamaz; gayet gzel ve mkemmel olan sanatlar insanlarn dikkatini celbedecek bir dellal ister; onsuz olamaz; umumi bir rububiyyetin klli saltanat, okluk ve cziyet tabakalarnda vahdaniyet ve samadaniyetini, zlcenaheyn bir mebusun vastasyla ilann ister; yani O zat, ubudiyeti klliye cihetiyle okluk tabakalarnn dergah - lahiye elisi olduu gibi, yaknlk ve risalet cihetiyle dergah lahinin kesret tabakatnn memurudur, onsuz olamaz. Nihayet derecede bir gzellik ve zati bir hsn sahibi, cemalinin gzelliklerini ayinelerde grmek ve gstermek ister. Bunu ubudiyetiyle kendini ona sevdiren, ayinadarlk eden bir Habib, onu da mahlukatna sevdiren, esmasnn gzelliklerini gsteren bir rasul vastasyla bunu yapar; yapmamas mmkn deildir. Harika hazineleri olan bir zat, Hz. Muhammed gibi sarraf ve tarif edici bir eli vastasyla gizli kemalatn beyan etmek ister; Onsuz olamaz. Btn esmasnn kemalatn ifade eden sanatlarla kinat sslendirerek bir saraya benzetsin de o saray anlatacak, tarif edecek bir muallim gndermesin, tayin etmesin? Mmkn deildir. te o muallim, o muarrif eli Hz. Muhammeddir. Bu iler onsuz olamaz. Kinat sahibi u kinatta ki deimelerin hikmetini, maksat ve gayesinin ne olacan iaret eden muammay,

mevcudatn necisin? Nereden gelip, nereye gidiyorsun? Sorularnda ki mkilin bilinmezliini bir eli vastasyla zdrmelidir. Bu problem O Rasulsz zlemez. Kinat Sultan saysz nimetlerini ikram ettii kullarndan arzularnn ne olduunu bir eli vastasyla bildirecektir. Bu ilem onsuz olamaz. Hi mmkn olur mu ki; nevi insan, uurca kesrete mptela, istidata klli ubudiyete mheyya suretinde yaratp, muallim bir rehber vastasyla onlar kesretten vahdete yzlerini evirmek istemesin? Elbetteki bu yksek vazife o muallim ve elisiz olamaz. Daha bunlar gibi ok Nbvvet vazifeleri vardr ki her biri bir burhan katidir ki; uluhiyet, risaletsiz olamaz. te bu deimez kanundan dolay Allah Hz. Muhammedi (s.a.v.) eli, mbelli ve muhatab hass olarak gndermi, o da tebli grevini yerine getirmi, beerin bete birisini hidayetiyle doru yola sevk etmi, stadln, muallimliini, eliliini tebli grevini ve muhatablk grevini bir harf bile ketmetmeden en mkemmel ekilde yapmtr. Allah tantarak, bu kinata ve aleme gelen ins ve cinnin geli gayesini tarif ederek insana insanca yaama ans vermi, btn mevcudata geliiyle kymet kazanmtr. yle bir eli ki, okumak yazmak renmedii ve mmi olduu halde on drt asrn ukalasn, filozoflarn hayrette brakan ve semavi dinlerde birincilii kazanan bir din ile birden, tecrbesiz, defaten meydana kmas emsal kabul etmez bir halet olduu gibi, szlerinden, fiillerinden, hallerinden kan slamiyet her zamanda yz elli milyon insann ruhlarna, nefislerine, akllarna terbiyekarane ders vermesi ve manevi terakkiyata sevk etmesi, emsalsiz bir halettir. Onun dilane kanunlaryla beeriyet maddimanevi terakki etmi, onun iman ve itikatla ortaya kn ehli tahkik her zaman rnek alm ve onun feyzinden yararlanmtr. Beer tarihinde onun vahiyle baard inklab kimse baaramamtr. Onun evrensel retilerinden herkes yararlanmaktadr. yle bir ubudiyet ve ibadet gsterdi ki, balang ve nihayeti birletirip hi kimseyi taklit etmeyerek ibadetin en ince srlarna riayetle, yle mnacat ve dua yapmtr ki, hi kimse bu elinin mertebesine ulaamamtr.

yle bir metanetle insanlar dine davet ve yle bir cretle risaletini tebli etmi ki; kavmi, amcas ve dnyann byk devletleri ve eski dinlerin tabiileri ona muarz ve dman olduklar halde zerre kadar korkmayarak, ekinmeyerek umumuna meydan okumas ve baa da karmas emsalsiz bir halettir. Mekke mriklerinin ivgasyla amcas Ebu Talibin Olum u ii brak, seni koruyamyorum, sana zarar vermelerinden korkuyorum. demesine mukabil, Amca! Gnei bir elime, ay da br elime verseler bu davay tek bama gtreceim. diyen Hz. Resul, eliliin, muarrif bir stad olmann nedenl kymetli, gerekli ve mesuliyetli olduunu ve Allahtan baka kimseden korkmadn ve en ufak bir endie duymadn gsterir. En yksek ahlak hamidede bulunan O eli, Hz. Muhammedin (s.a.v.) retisiyle nasl bir toplum meydana getirildiine bakmak lazm ki, byle bir eliye lzum var myd? Geldiine gre vard.Bu da metodundaki keskinlik, 14 asrdr camilerin dolup boalmasndan anlalmaktadr. Enbiyadan sonra en muhterem ve en yksek taife ve mmi ve bedevi olduklar halde az bir zamanda nuru Muhammedi (s.a.v.) ile arktan garba kadar dilane idare edip, cihangir devletleri malup ederek, mterakki, fenli, medeni, siyasi milletlere stad, muallim, diplomat, hkim-i adil olarak o asr bir saadet asr hkmne getiren sahabeler, Muhammed (s.a.v.) in her halini tetkik ve taharriden (aratrdktan) sonra gzleriyle grdkleri ok mucizatn kuvvetiyle eski dmanlklarn ve ecdadlarnn mesleklerini ve oklar (Halid ibni Velid ve krime ibni Ebu Cehil gibi) pederlerinin taraftarlklarn, kavim ve kabilelerini tamamyla brakp btn ruhu canlaryla, gayet fedakarane bir surette slamiyete girerek aynel yakn derecesinde Muhammedin (s.a.v.) sadkyyetine, risaletine (ve tebli metodundaki keskinlie olmazsa olmaz anlayyla) imanlar, sarslmaz, klli bir ehadettir. Alem-i slamda her biri mmetin ehemmiyetli bir ksmn daire i dersine alp, onlar kutuplar mertebesine karmtr. Asfiya ve sddkn denilen mctehidler, imamlar (Taftazani, Seyyid erif Crcani gibi) allmeler; bni Sina, bni Rd gibi dh feylozoflar misill binler ehl-i tahkik O yce elinin gelmesine, risalet erevesinde yapt teblii ve yksek retisi sonucunda

ortaya kmlardr. On drt asr binlerce evliya, asfiya, allme, muhakkik ve esiz ulema O stadn (s.a.v.) iradyla i grm ve grmektedir. Arap yarmadasnda onun elilik grevini nasl yerine getirdiini kr olann bile grmesi mmkndr. Onun iradndaki keskinlik ve tesir daha dnyada hibir hatibe nasib olmamtr. Kz ocuklarn diri diri topraa gmen bir bedevi, gelip bir saat sohbeti nebeviyeye merref olmas neticesinde karncay dahi incitmez, ayan basmaz bir efkat ve merhamet sahibi olurdu. Hem cahil, vahi bir adam bir gn sohbet-i nebeviyeye mazhar olup, sonra in ve Hind gibi memleketlere giderdi. Mtemeddin (Medenilemi, ehirlemi) kavimlere muallimi hakaik (Hakikatleri retici) ve rehberi kemalat (Mkemmelliklere yol gsterici) olurdu. Bu yksek gayedir ki, yzlerce sahabi iman ve Kuran- gnllere naketmek, alemlere ahkamn yaymak iin binit, giyecek ve yiyecek ve emniyetin kt olduu zamanlarda insann olduu her yere gitmiler ve oralarda vefat edinceye kadar bu sevda ile rpnmlardr. zellikle Trkiyemizde onlarca sahabinin bulunmasnn srr hikmeti budur.Yce Peygamber yle mhim ve ifadelerimizin dnda kalan, ifade etmeye uygun kelime bulamadmz, anlamn terkipletiremediimiz bir tercman, Allahn emirlerinin tebliine emin bir eli ki, onun eliliinin gerei olarak insanlara verdii nutku sade insanlar deil, hayvanlar da, aalar da, dalar da dinliyor, tasdik ediyor, emrine amade olmak iin lebbeyk diyor, Rasul gren her ey heyecanlanyor. Uhud Allahn yce Rasuln grnce deprem olmu gibi sallanyor, ard aa geliyor, arz ihtiram ediyor, git dedii zaman yerine gidiyor. Onun elilik grevinden btn varlk nasibini alyor, yaradann tanyor, Onu seviyor.Ona hal diliyle ibadet ediyor. Miracn batn velayettir, halktan Hakka gitmi, zahiri ise risalettir; Haktan halka geliyor. Velayet zlden (Glgeden) geer, risalette ise zll yoktur. Dorudan doruya zat zl Celalin ehadiyetine bakar. Mirac aslnda, velahiyet-i Ahmediyenin (s.a.v.) keramet-i kbras, hem mertebe-i ulyas (en yksek mertebesi) olduundan, risalet mertebesine inklab eder. (Dnr.) Velayet-i risaletine mebdedir.(Balangtr.) te risalet mertebesine ykselen ve Haktan halka o grevle gelen

yce peygamber insanlar ve cinleri doru yola sevketmi, btn varla da deerini kazandrmtr.Glgesi bulunmayan risalet btn perdeleri ve kapal yerleri aarak gnein her yere szmasna benzer; bu peygamberde daha yksektir. Yllarn gne grmeyen, nemli ve pis kokulu zindanlarda geiren insanlar gnee kavuturmak, o insanlar kr olmaktan ve fiziksel yklmaktan kurtarmak ne kadar nemli ise, onun risaleti insanlar kfr zindanlarnda manen rmekten kurtarmas, cennete layk bir mertebeye ykseltmesi ve yksek bir ruha kavuturmas ondan bin derece daha nemlidir. nk, maddi zindan sadece insann dnya hayatn elinden alr; ama kfr zindan insann iki dnyasn da yok eder. te iki dnyann saadetini beere baheden Allahn yce peygamberinin elilik ve tebli grevi bu bakmdan olduka nemli ve gereklidir. O yce elinin hilkati mutedil ve mkemmel bir surette olduundan her trl hareketinde istikamet ve itidal zere gitmi, akl kuvvetinin fesat ve zulmeti olan ifrat ve tefriti olan gabavet (anlayszlk) ve cerbezeden (aldatc kurnazlktan) Mberra (Arnm) olarak, orta yol ve doruluk kayna olan hikmet noktasnda akl kuvveti daima hareket ettii gibi; fke kuvvetinin fesad ve ifrat ve tefriti olan korkaklk ve tehevvrden (fkelenmekten) mnezzeh olarak, akl kuvvetinin medar- istikameti ve orta yolu olan ecaat- kudsiye ile fke kuvveti hareket etmekle beraber, ehvet kuvvetinin fesad ve ifrat ve tefriti olan humud (isteksizlik, ne harama, ne de helale istei olmamak) ve fcurdan (sapklk, haddi amak) musaffa (arnm) olarak, o kuvvenin medar istikameti olan iffete, ehvet kuvveti daima iffeti, azami masumiyet derecesinde rehber ittihaz etmitir. Bunun gibi, btn snen-i seniyyesinde (sz, fiil ve hareketlerine dayanan prensiplerinde), ftri hallerinde ve eri hkmlerinde haddi istikameti (doru yolu gsteren snr) ihtiyar edip (seip), zulm ve zulmat olan ifrat ve tefritten, israf ve tebzirden (elde olan sap savurmaktan) itinap etmi (kanmtr). Bu kurallar yksek retisiyle akllar, ruhlar terbiye ederken kulland iradda, teblide her orta yolu tuttuu gibi, btn hayatnda yiyip imeye kadar uygulamtr. nk Kuran ona bu yolu gstermektedir: Emrolunduun gibi dosdoru ol hadiste ise

Yollarn en hayrls orta yoldur. buyrulmaktadr. Bu orta yol ifadesinde yce peygamber (s.a.v.) in risaletinin sorumluluk snr sadece duyurmaktr. Resle den (vazife) ancak duyurmadr ayeti bunun ifadesidir. Ama bunu son derece ciddiyetle yapmtr, nk Rasl Ey Muhammed, sen sevdiini hidayete erdiremezsin, ama Allah, dilediine hidayet verir ve hidayete girecek olanlar en iyi O bilir. ayetinden anlyor ki, hidayet sadece Allaha ait olduundan tebli iini daha ciddi ve gayretle yapmak doru yoldur. Hz. Muhammed (s.a.v.) risalet ve elilik, tebli ve dellallk grevini yerine en ali ekilde getirmi, hatta her zaman olduu gibi Arafat danda veda hutbesini okurken risalet grevini yerine getirip getirmediini ashaba sormu; onlar da evet yerine getirdin, diyerek cevap vermilerdir. Bunun zerine yce Peygamber ahit ol ya Rab! ahit ol ya Rab! diyerek memnuniyetini izhar etmiti. Bu yce stadn her hali aslnda mkemmeldir, ancak z tanmayan, hayatlarnda hep kabukla uraanlar, onun beer ynyle sathi olarak ilgilendikleri iin, onun manevi ynn kavrayamadklarndan yerli yersiz konuanlar bulunabilir. Onun hayatnn balangcnda veya beeri ynne bakldnda baz zaif eyler yarasavarilerin gzne batabilir, bu yanltan kurtulmann yolu, bamz aleme kaldrp etrafa sat nbvvet nuruna bakmak yeterli olacaktr. Bu alemin sanii elbette bilerek yapyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her taraf grerek tedvir ediyor ve her eyi bilerek, grerek terbiye ediyor. Madem ki yapan bilir, elbette bilen konuur, Madem konuacak; uur sahipleri iinde en cemiyetli ve uuru klli olan insan neviyle konuacaktr. Madem insan neviyle konuacak; elbette insanlar iinde kabili hitab ve mkemmel insan olanlarla konuacak. Madem en mkemmel ve istidad en yksek ve ahlak- ulvi ve nev-i beere mukteda (kendisine uyulan) olacak olanlarla konuacaktr. Elbette dost ve dmann ittifakyla, en yksek istidatta ve en ali ahlakta ve nev- i beerin humsu (bete biri) ona iktida etmi ve nsf arz (yerin yars) onun hkm manevisi altna girmi ve istikbal onun getirdii nurun ziyasyla bin yz sene

klanm ve beerin nurani ksmi ve ehli iman mtemadiyen gnde be defa onunla tecdid- i biat (sz ve ball yenileme) edip ona duay rahmet ve saadet edip ona medh ve muhabbet etmi olan Muhammed aleyhisselat ve selam ile konuacak ve konumu; resul yapacak ve yapm; ve sair nevi beere rehber yapacak ve yapmtr. Peygamberlerin gnderilmesiyle, kitaplarn inzali gibi vastalar itibariyle hidayetin manas teaddd eder. En byk hidayet, hicabn kaldrlmasyla hakk hak, batl batl gstermektir. te Rasulullah (s.a.v.) n eli gnderilmesiyle en azndan bu iki yolu ayrt etmeyi kazandk.hidayet yollarn net ve engelsiz grmeye baladk. Peygamberin (s.a.v.) gelmesi ve elilik grevini yerine getirmi saylmas iin bu yetmiyor mu?

Hz. Muhammed, Kinat Aacnn ekirdei ve En Mkemmel Meyvesidir!


u kinata hikmet nazar ve gzyle bakld zaman, azm ve ok byk bir aa mnsnda grnecektir. Bu yle muazzam ve muhteem aacn, bizim bildiimiz gibi dallar, yapraklar, iekleri, meyveleri vardr. Bu kinat aacnn dallarn unsurlar ve elementler, yapraklarn bitkiler lemi, ieklerini hayvanlar lemi, meyvelerini ise insanolu tekil eder. Sonsuz ycelik ve hamet sahibi olan ve btn eserlerini sonsuz mkemmellikteki sanat zellikleriyle yaratan Allahn bizim bildiimiz aalar zerinde koyduu kanunlar bu byk kinat aac iin de geerlidir. Hatt, Cenab- Hakkn yaratt her eyde sonsuz ve snrsz hikmetler gzettiini ifade eden Hakm isminin muktezas ve gereidir. Bu tespitin ardndan, mukteza-y hikmet, yani her eyde ve yerde cari olan hikmet kanunundan hareketle, kinat ve hilkat aacnn bir ekirdekten yaratlmas gerektii neticesine ularz. Daha da ilerisi bu ekirdein bu cisman ve madd lemle birlikte dier tm manev lemlerin zn, fihristini temel zelliklerini zerinde

barndrmaldr. nk, birbirinden farkl binlerce, milyonlarca lemleri iinde barndran bu muazzam aacn asl ekirdei ve kayna kuru bir madde olamaz. Dier bir zellik ve zaruret de, kinat aacndan nce baka bir aacn olmamasdr. O halde, bu aaca mene ve ekirdek olacaktr ve olmaldr. Bu ekirdein z olan mn ve nura yine bu kinat aacnda bir meyve klfnn ve elbisesinin giydirilmesi yine Hakm isminin muktezas ve gerektirmesidir. nk hibir ekirdek plak olamaz. Bu noktadan hareketle evvel-i ftratta, yani lemlerin yaratlmasndan nce meyve libasn giymemi olan bu ekirdein, hirde, yani kinat yaratldktan sonra o libas ve klf mutlaka giyecei neticesine ularz. Kastettiimiz bu meyve insandr. Btn varlk lemlerinin en kymetli ve deerli meyvesi insan olduuna gre, bu meyveler arasndaki en mkemmel, en gzel, en stn ve en deerli meyveyi aramamz gerekir. Bu araymz neticesinde zikrettiimiz zellikleri ve daha nice mkemmellikleri zerinde tayan bir tek meyveye, kinat aacnn en stn meyvesine ulaabiliriz. En mehur, en muhteem, btn varlklarn dikkatini zerinde toplayan, yeryznn yarsn, insanln bete birinin nazarn kendine eken, mnevi gzellikleriyle lemi nazar- muhabbet veya hayretle kendine eviren meyve, Hz. Muhammeddir (a.s.m.). O halde, kinatn teekklne ekirdek olan nur, onun ztnda cismini, madd bedenini giyerek en hir, en son ve en deerli meyve olarak kendini gstermitir. u koca kinatn, onun yannda zerre kadar dahi yer tutmayan bir insann mahiyetinden, yapsndan yaratlmas akldan uzak tutulmamas gerekir. Bir eit lem olan muazzam bir am aacn, buday tanesi kadar bir ekirdekten halk eden, yaratan

kudreti sonsuz, heybet ve hameti snrsz Kadr-i Zlcell, u kinat nur-u Muhammedden (Aleyhissalt Vesselm) nasl yaratmasn ve yaratamasn? Kinat aac, tpk gvdesi ve kk yukarda, dallar aada olan Cennetteki Tb aac gibi, en aadaki meyve makamndan, t asl ekirdek makamna kadar nuran bir ba ve mnasebeti bulunur. Unsurlar ve elementlerin dallarn, bitkiler leminin yapraklarn, hayvanlar leminin ieklerini, insanln meyvelerini tekil ettii bu kinat aacnn en parlak, en kl, en aydnlatc, en nurlu, en gzel, en yksek eref ve an sahibi, en deerli, en yce ve en sevgili meyvesi Seyyidl-Enbiy vel-Mrseln (Peygamberlerin ve Resullerin Efendisi), mml-Mttakn (Mttaklerin, Allahtan hakkyla korkanlarn mam), Habbi Rabbl-lemn (lemlerin Rabbi olan Allahn Sevgilisi) Hazret-i Muhammeddir. Bedizzaman Said Nurs, eitli risalelerinde ayn benzetmeyi kullanarak Hz. Muhammedin zelliklerini ve stnln dile getirir. Bunlardan bazlarn yle aktarabiliriz: lem-i kebir (kinat) bir ecere (aa) tahayyl edilirse (hayal edilirse), nur-u Muhammed hem ekirdei, hem semeresi (meyvesi) olur. ecere-i kinatn (kinat aacnn) ekirdei ve en mnevver (nurlu) meyvesidir. Hakikat-i Muhammediye (a.s.m.), kinatn ekirdek-i aslsi (temel ve asl ekirdei), bir sebeb-i hilkati (yaratl sebebi) ve en mkemmel meyvesidir. u kinatn neticesi ve en mkemmel meyvesi ve Hlk- Kinatn (Kinatn Yaratcs) tercman ve sevgilisidir. Gklerin ve yerin yaratl sebebi, btn lemlerin asl ekirdei, en mkemmel ve en son meyvesidir. Btn kinatn yaratl sebebi olduu gibi ayn zamanda neticesidir. u kinat aacnn en mnevver ve mkemmel meyvesi; lh

rahmetin bir timsali ve rneidir. En mehur meyve ve en muhteem semere ve umumun nazar- dikkatini celb eden (zerine eken) ve arzn nsfn (yeryznn yarsn) ve beerin humsunun (insanln bete birinin) nazarn kendine hasreden (zerinde toplayan) ve mehsin-i mneviyesiyle (manev gzellikleriyle) lemi ya nazar- muhabbet veya hayretle (sevgi ve hayranlk bakyla) kendine baktran meyve, zt- Muhammediye Aleyhissalt Vesselmdr. Elbette, kinatn teekklne (meydana gelmesine) ekirdek olan nur, onun ztnda cismini giyerek en hir (en son) bir meyve suretinde grnecektir. KAYNAKLAR. Szler / Otuz Birinci Sz - s.263. Mesnev-i Nuriye - emme - s.1348. Mesnev-i Nuriye - Habbe - s.1325. Szler / Yirmi kinci Sz - s.128 ular / On Beinci u - s.1132 Mektubat / On Dokuzuncu Mektup - s.391 Barla Lhikas - Mektup No: 248 - s.1543 Emirda Lhikas (2) - Mektup No: 83 -s.1859 Mektubat / On Dokuzuncu Mektup - s. 446. Szler / Otuz Birinci Sz - s. 263.

Hz. Muhammed, Kinat Kitabnn En Byk Ayetidir!


Kinat ve insan... Her ikisinden hangisini alrsanz aln, sanki birisi ayna, dieri o aynada grnts akseden varlk gibidir. Veya sanki birisi dev bir aa, dieri onun tohumudur. Ya da kinat byk bir insan, insan da kltlm bir kinattr. Bu benzerlikler ve paralellikler madd planda geerli olduu gibi, aynen manev planda da kendisini gsterir.

Nasl madde itibaryla insan, sanki kinatn btn zelliklerini ieren bir numune ise, insann kalbi de, adeta binlerce manev alemi ana hatlaryla iaret eden bir harita hkmndedir. Nasl insann zihni ve hafzas, kinatta madd ilim bakmndan btn ilimleri renebilecek bir kapasitede yaratlmsa, kalbi de kinatta gizli snrsz hakikatleri elde etmeye, manev alemlerdeki srlar ve gizemleri bir bir amaya elverili bir zellik tar. O halde insan, maddesi itibaryla nasl kinat aacnn kk bir ekirdei mahiyetindeyse, onun kalbi de manev alemlerin ekirdei olarak dnlebilir. ve nasl bir ekirdek topra, nemi ve bulunca yava yava nev nem buluyorsa, kalp ekirdei de uygun artlarda ve gerekli vastalarla geliir, manev smbller verir. nk o tohumcuun iine ebed, uhrev ve hametli bir alemin yap talar, temel esaslar ve zellikleri yerletirilmitir. Kinat byk bir insan, insan kk bir kinattr. Kinat ayn zamanda bir kitaptr. zerinde Ktibini anlatan, gsteren ve reten saysz yetler vardr. Bu yetleri okumak, okuyabilmek gerekir. Bunun iin bir retmen, bir muallime ihtiya vardr. nsan da lah bir kitaptr. Onun zerinde de sonsuz ve snrsz yetler bulunur. nsan kinat kitabn okumak, tefekkr etmek ve yce Yaratcy bulup tanmak iin yaratlmtr. nsan, kltlm bir kinat kitab olan kendisini okumak, zerindeki yansmalar ve tecellileri grmek ve mahede etmek iin yaratlmtr. nsan, esiz hakikatleri aktaran, yanstan ve tercme eden kendisini, kendisi gibi tm insanlar, tpk kinat kitab zerindeki yetler misali okumak, anlamak ve anlatmakla grevlidir. Bedizzaman baz risalelerinde btn kinat ve varlklar lemini Kuran- Kebr ve Furkan- Azam olarak niteler. Bunu ifade ettikten sonra da Hz. Muhammedin (a.s.m.) kinat denilen Kuran- Kebrin yet-i Kbrs ve o Furkan- zamn sm-i zam olduunu zikreder. Peygamberlik ve nbvvet zincirinin son halkas ve en son mhr olan Hz. Muhammed (a.s.m.) byk kinat kitabnn en byk yetidir. Btn kinat, iinde bulunan btn varlklaryla Allahn

varln, birliini, sahip olduu sonsuz sfat ve isimlerini gsterir ve ispat eder. Kinattaki btn varlklar iinde en fazla, en geni kapsaml ve en ak bir ekilde gsteren ve ispatlayan en byk yet Hz. Muhammeddir (a.s.m.). nsan, ite bu temel ve ok nemli grevlerin yerine getirebilmek iin btn insanla bu hakikatleri retmek iin gnderilen Hz. Muhammede (a.s.m.) tabi olmak, onu okumak, onun okuduklarn dinlemek ve renmekle grevlendirilmitir. Kalem-i lhnin Mrekkebidir Gzmz nnde bulunan varlklar lemine byk bir kitap nazaryla bakacak olursak, nur-u Muhammed (a.s.m.), yani Hz. Muhammedin (a.s.m.) manev nuru o kinat kitabnn Ktibinin kaleminin mrekkebi olduunu syleyebiliriz. Kitb- Kebrin yet-i Kbrsdr Peygamberlik ve nbvvet zincirinin son halkas ve en son mhr olan Hz. Muhammed (a.s.m.) byk kinat kitabnn en byk yetidir. Btn kinat, iinde bulunan btn varlklaryla Allahn varln, birliini, sahip olduu sonsuz sfat ve isimlerini gsterir ve ispat eder. Kinattaki btn varlklar iinde en fazla, en geni kapsaml ve en ak bir ekilde gsteren ve ispatlayan en byk yet Hz. Muhammeddir (a.s.m.). kaynaklar, Szler / Yirmi kinci Sz - s.128; Lemalar / Otuzuncu Lema s.811. Mesnev-i Nuriye - Habbe

Hz. Muhammed, Kinatn Yaratl Sebebi ve Yaratl Gayesidir!


Her ey Onun in Yaratld Bir zamanlar bir Sultan vard. Hadsiz hesapsz serveti, snrsz hazineleri vard. Hazinelerinin ne mikdarn sayabilmek, ne de o

hazinelerde yer alan deerli mcevherleri, sanatl eserleri, kymetli eyalar syleyebilmek imkanszd. Gzle grlebilen hazineleri byleyken, grlmeyen, gizli olan defineleri ve o definelerdeki paha biilmez zenginlikleri akl ve hayale smaz ldeydi. O snrsz sermaye, hazine ve definelere sahip olan Sultann yine saysz zellikleri vard. lmi hadsizdi. Kudretinin snr yoktu. Sanatkrl esizdi. Her ynyle mkemmel ve esiz olan o Sultan, sahip olduu snrsz saltanatn, saysz zenginliini, kar konulmaz hakimiyet ve kudretini, eriilmez ilmini ve sanatn sergilemek, hem kendi gzyle ve ve bakalarnn gzyle grmek iin bir saray kurmak istedi. ok ksa zamanda alabildiine grkemli, byk ve muhteem bir saray yapt. Bu sarayn sayamayacak kadar ok odas, saysz mcevherlerle ssl eyalar, her birisi esiz mkemmellikteki sanat eserleriyle dolu bir sarayd bu. Ayrca yine ztnda bulunan snrsz ilim ve kudretiyle en ince ayrntlarna kadar her trl mkemmellik ve hikmetler yerletirdi. Bu sarayn en nemli zellii, o saraya davet edecei ba misafirin ve o bamisafirle birlikte arlayaca misafirlerinin her trl beenisini, hayranln ve takdirini kazanacak ekilde donatlmasyd. Sadece dille deil, gzle, kulakla, burunla dahi alnabilecek her trl lezzeti salayacak nimetler dizi dizi sralanmt. Sadece madd hisler deil, kalp ve ruhtaki snrsz his ve duygular tatmin edecek esiz sanat ve hikmetler ineden iplie varncaya kadar donatlmt. Saray kapsndan penceresine, iindeki odalardan gezinti yaplacak esiz gzellikteki bahelerine kadar her ey muazzam bir ziyafet iin hazrlanmt. O misafirlerin en mkemmel ekilde arlanmas iin en kk dahi olsa bir detay gzard edilmemiti. Saymakla bitmez mkemmel zellikler, nimetler ve gzelliklerle

donatlan bu saray, deerli misafirleri arlamaya hazrd. nk o esiz Sultan, o esiz gzellikteki sarayn o ok sevdii ve deer verdii misafirleri iin kurmutu. ve o misafirlerin iinde de en gzde misafiri iin bylesi muazzam bir saray ina etmiti. Demek ki, btn misafirler namna koskoca bir sarayn ina edildii ba misafir, o saraydan, belki Sultan tarfndan uruna saysz saraylar ina edecei kadar deerli bir misafirdi. Belki uruna ebed, hi yklmayacak, bu sarayn bile yannda ok cz ve snrl kalaca, akl ve hayalen almayacam mkemmellikteki sonsuz saraylarn bile yapld bir misafirdi. Sultan, o ba misafirine, ba yverine btn sarayn zelliklerini bildirdi ve retti. Ona, dier btn misafirlere aktarmas, bildirmesi ve retmesi grevini verdi. Bir stad ve tarif edici olarak tayin etti. Sultann uruna saray in ettii o zt, gelen misafirleri tek tek Saraydaki tm zellikleri, ince sanat ve hikmetleri anlatt. Saraydaki eserlere nasl baklacan gsterdi. Misafirlik srasnda neler yapmalar gerektiini, grevlerinin neler olduunu, uyacaklar kural ve kaideleri bildirdi. Sylediklerine dikkat eden ve kurallara uyanlarn nasl dllendireceini, uymayanlarn ise nasl cezalandrlacaklarndan haber verdi. imdi sra bu temsili hikayecikten karabileceimiz ve karmamz gerekli derslere geldi. En bata, esiz zenginlik, servet, sermaye ve define sahibi olan bir Sultan, bu zenginliini gstermemesi, sergilememesi akl ve manta ters bir durum olacaktr. Bu zenginliklerin yansra, kendi ztnda bulunan snrsz gzellik ve zelliklerini de sergilememesi, gizli brakmas, saklamas da yine abes olacaktr. nk, en basitinden bir ocuk dahi eline bir kat kalem alp, geliigzel bir eyler kaleme aldnda hemen anne-babasna veya evresine gstermek ister. Kendisini ve kendisindeki meziyetlerin grlmesini arzu eder. Hal byleyken, dnyann en byk ve tannm bir ressamnn kendindeki sanat zelliklerini gizlemesi, izdii birbirinden gzel ve sanatl

tablolarn kimseye gstermesi, hatt sanatn en kk kat parasna dahi aktarmamas hi dnlemez. Bir ocuk veya dnyaca mehur bir ressam kendilerindeki meziyetleri grmek ve gstermek isterlerken ve bu durum gayet normal, hatt zorunlu olarak telakki edilirken, hikayecikteki Sultann kendisini tamamen gizlemesi, sahip oldu esiz zellikleri ortaya koymamas, sergilememesi mmkn deildir. O ressamn veya temsili senaryoda sunduumuz Sultanla ilgili abes olacak bir dier nokta ise, birbirinden esiz sanatlarla hazrladklar tablolarn, eserlerin ve icraatlerin, ehil olan gzlerden saklanmas ve gizli tutulmasdr. Bir ressam sanatn konuturduu esiz tablolar izecek, sonra onlar sergilemek zere salonlar ve sergi mekanlar hazrlayacak; ama onlar grmek zere hi kimseyi davet etmeyecek. Veya bir mimar gkdelenler planlayacak, sonra servet harcayp o gkdelenleri ina edecek, iini dn birbirinden gzel sanatl eserlerle ve sslerle donatacak Ama hi kimseyi armayacak, davet edip onlar gstermeyecek. Btn bunlar, insan llere gre dahi son derece abes, anlamsz ve mantksz olurdu. Tpk, o esiz sanatlarla bezenmi muhteem bir saray kuran Sultan iin de ayn eyler geerlidir. O halde eer o Sultan byle bir saray kurmusa, o sarayn grecek ve takdir edecek misafirlerini davet etmise, bu ve benzeri daha nice hikmet ve gayelerin gzetilmesi art olacaktr. Aksi dnlemez. O halde misafirler ve o misafirlerin zerine den grevler, o sarayn inasnn en birinci sebebidir. Ancak, bu birinci sebeple balantl bir de neticesi vardr: Bamisafir ve Sultann yaverinin szlerinin ziyaretiler tarafndan dinlenilmesi ve onun aktard kurallarn ve grevlerin hakkyla

yerine getirilmesi. Sarayn varlk sebebi olan bu durum, ayn zamanda sarayn varlnn devam iin de en gerekli ve geerli sebeptir. Daha ak ifadeyle, Yaveri araclyla emir ve kurallarn aktard misafirler kural d hareket etmeleri halinde Sultan o sarayn ykacak, ortadan kaldracaktr. Bedizzaman Said Nurs, Szler isimli eserinde aktard bu temsil hikayeciin ardndan, burada aktarlan her bir unsurun karlklarn da dile getirir. Buna gre temsilden hakikate geii yle aktarabiliriz: Hikyede anlatlan saray, iinda var olduumuz lemdir, kinattr. Daha dar dairede ise Dnyamzdr. Bu yle bir saraydr ki tavan gnele, yldzlarla sslenmi gkyzdr. Taban, doudan batya saysz gzelliklerle, taklid edilmez sanat eserleriyle donatlm yeryzdr. Dnya ve kinat saraynn sahibi, ezel ve ebed Sultan olan Zt- Mukaddestir. Yedi kat gkler ve yerde bulunan her ey Onun isimlerini, sfatlarn tesbih ederler. Saraydaki odalar ve blmler on sekiz bin lemdir. Bu lemlerden herbirisi, kendisine mahsus zelliklerle dzenlenmi, sslenmi ve yerletirilmitir. Sarayn hemen her yerinde grlen sanat, benzersiz ssleme ve naklarn her birisi lah birer mucizedirler. Sarayda misafirlere sunulan, ikram edilen sofralar, ziyafetler, her bir varlk iin mevsimler vastasyla sunulan saysz lezzet ve tadda olan nimetlerdir. Her bir varln zerinde sergilenen nak ve sanatlar ayn zamanda birer yansma. Sonsuz gzellik ve mkemmellekteki lah isim ve sfatlarn o varln kabiliyet ve kapasitesi orannda yansmas. Saray Sultannn btn misafirleri adna yver ve eli tayin ettii

zt ise Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed Aleyhissalat Vesselamdr. Her ey Sonradan Yaratld Bedizzamann Saray, Sultan, Yaver veya Bamisafir rneiyle aktard hakikat, tasavvuf alannda da deiik ifadelerle ele alnr. Ama meselenin izah tarzyla Bedizzamann verdii ve ardndan da karlklaryla izah ettii temsil arasnda paralellik vardr. Buna gre msiva olarak nitelendirilen Allahtan gayr her ey, yine Allah tarafndan sonradan var edilmitir. Her ey sonradan var edildiine gre, hibir varln olmad esnada sadece Allah vard. Onun dnda hibir varlk yoktu. Tasavvuf ifadeye gre Allah bilinmeyen bir varlkt, bir srd, bir gaybt. Mutlak bir gayb idi. Srrus-Sr ve Gaybul-gayb idi. Yani Srlarn srr ve Bilinmezlerin Bilinmezi idi. Onu bilen ve tanyan veya bilebilecek ve tanyabilecek olan hibir varlk yoktu. Bir ve tek idi. Hi kimsenin bilmedii snrsz gzelliklerin, mkemmelliklerin, zellik ve sfatlarn sakl bulunduu bir kenz, yani bir hazine gibiydi. Onda bir tannma (maruf olma) iradesi ve sevgisi belirdi, tannmak istedi. Ezel ve ebed sultan olan, balangc ve sonu olmayan, isim ve sfatlarnn had ve hududu bulunmayan Rabbimiz, bilinmek ve tannmak istedi. Kendi Ztnda olan sonsuz mkemmellikteki zellikleri grmek ve grlmek diledi. nk sonsuz mkemmellik zellii tayan vasflarn gizli kalmas, bilinmemesi, tannmamas imknszd. Sflerin Gizli bir hazineydim. Tannmak istedim, tannaym diye halk yarattm hadis-i erifini ska tekrarlamaktadrlar. Bu istemenin karl muhabbet, tannmasnn karl marifettir. Buna gre yaratmann kknde ve temelinde muhabbet ve marifet vardr. Var olan eyin znde sevgi mevcuttur. Bu sevgi olmadan bir eyin var olmas mmkn olmaz.

Muhabbetten Muhammed oldu hasl. Muhammedsiz muhabbetten ne hasl. Bu beyitteki ifade edilen mnda da vurguland gibi Hak Tealda bir taayyun-i hubb (muhabbet/sevgi tecellsi ve zuhuru) belirdi. Aklamaya szlerin yetmeyecei, akl ve havsalann almayaca, bir benzeri olmayan bu belirti ve tecell ilk olduu iin taayyun-i evvel denildi. Bu lah gaye ve hikmet ile saymakla bitiremeyeceimiz lemlerin, varlklarn, snrsz sanat gzelliklerini yanstan ayinelerin tamamn iinde barndran bir ekirdek yaratt. Bu ekirdek, dallar ebedl-bda, sonu gelmez ebediyet lemlerine uzanan yaratl aacn iinde barndryordu. Ruhlar ve melekler alemi, gzmz nndeki cisman ve madd alemler hep o ekirdekten smbllendiler. Byyp gelitiler. Her birisinde ayr ayr, saymakla bitmez sayda lh isimler tecelli etti. Bu ekirdein ad Nur-u Muhammed idi. Taayyun-i hubb bir nr eklinde belirmi olduundan buna dorudan Nr denildi. Ayn zamanda bir gerek olmas sebebiyle Hakikat adn da ald. Dier btn nrlar bu nrun yansmalar, dier btn gerekler bu hakikatin glgeleri niteliindeydi. Bu sebeple ilk nr ve ilk hakikat, Nrul-Envr (Nrlarn kayna olan ilk Nr) ve Hakikatul-Hakaik (Hakikatlerin kayna olan ilk Hakikat) olarak anld; bylece sonraki nrlardan ve hakikatlerden ayrt edildi. Yce Allah btn varlklardan nce bu nru ve hakikati yaratt. lk yaratlan ey ite bu nr ve bu hakikat oldu. Sonra btn nrlar ve hakikatleri bu nur ve hakikatten, bu nur ve hakikat iin yaratt. lk yaratlan, muhabbet olarak vcuda getirilen bu nr ve

hakikate, Nr-i Muhammednin yansra Hakikat- Muhammediye de denildi. Yce Allah, Muhammed hakikati ve nru yarattktan sonra dier varlklar bundan yaratt. Bir varlk bu hakikatten ve nrdan ald nasip nisbetinde kemal ve deer kazand. Btn melekler, cinler, resller, sddklar ve evliya kemallerini o kaynaktan ald. Faziletler de ondan geldi. lemde hakiki olarak bir tek insan- kamil vardr. O da Muhammed hakikatin gerek sahibi olan Hz. Muhammeddir (a.s.m.). Dier resl, neb, sddk ve velilerin insan- kamil olular mutlak deil, mukayyed ve izafidir. Hz. Muhammede (a.s.m.) varis olular, Muhammed nr ve hakikatten aldklar pay orannda kemalden de pay almlardr. Hz. Adem (a.s.) yaratlnca, Muhammed hakikat ve nr ak ve belirgin ekilde Onda tecell etti, yansd. Daha sonra dier peygamberler ve velilerde tecell ede ede son peygamber Hz. Muhammede (a.s.m.) intikal etti ve Onda gerek sahibini buldu. Resulllah (a.s.m.) mezkur hakikati u ifadeleriyle dile getirmitir: Allahn ilk yaratt ey benim nrumdur. Adem su ile toprak arasnda iken ben Neb idim. Hakikat-I Muhammediye Hayatn Hayatdr Eer dnya madd yaps olan bir canl farz edilseydi, Hz. Muhammed (a.s.m.) onun ruhu olurdu. Dnya eer byk bir insan gibi tasavvur edilseydi, o nur onun akl olurdu. Eer pek gzel aaal, hayret ve aknlk verici gzelliklerle dolu bir Cennet bahesi hayal edilseydi, nur-u Muhammed onun blbl olurdu. Dnya eer pek byk ve muhteem bir saray farz edilseydi, nur-

u Muhammed, Sultan- Ezelin bir nevi saltanatnn ve hakimiyetinin ana merkezi; Onun sonsuz hamet ve grkeminin yansd, sonsuz gzellik ve mkemmellikteki sanat eserlerini zerinde barndran o muhteem sarayn nzr, terifats ve bayaveri olurdu. Btn insanlar dvet eden, sarayda bulunan btn antika sanatlar, harikalar ve mucizeleri trif eden, tantan rehberi olurdu. Halk en gzel ifadelerle o sarayn Shibine, Sniine iman etmeye, tabi olmaya, itaat etme aran bir daveti olurdu. Nr-i Muhammed veya Muhammed hakikat Hz. Peygamberin (a.s.m.) vefatndan sonra Onun varisleri olan limlerde var olmaya devam etti. mmetimin ulemas ben srail peygamberleri gibidir. Ulema peygamberlerin varisleridir. hadis-i erifinde vurguland gibi limler ve evliya bu nra ve hakikate de varis olmulardr. Ancak onlarn bu hakikate varis olmalar ve mikatten/mealeden aldklar nru evrelerine yanstmalar, takvlar, Hz. Peygambere (a.s.m.) tabi olular, Onu rnek almalar ve izinden gitmeleri nisbetindedir. Bu bakmdan evliyann ve ariflerin mertebeleri bir ve ayn olmadndan Muhammed hakikatten aldklar nasipte bir ve ayn deil, farkldr. Netice olarak var olan her ey Muhammed Hakikatten, Muhammed Nrdan (a.s.m.) yaratld. Her ey, Hz. Muhammed (a.s.m.) iin yaratld. Tm varlklarn var olma, yaratlma sebebi Muhammed Hakikat olduu gibi, var ve yaratlm olmasnn gayesi de yine oydu. Her ey ondan ve onun iin yaratld. Var ve yaratlm olan her varlkta, her nesnede ve her zerrede o nrdan, o hakikatten bir para, bir hakikat ve bir nr bulunduundan Hz. Muhammed (a.s.m.) tm lemler iin bir rahmet oldu. Her ey varln ona borlu olduundan Hak Teal; Seni ancak lemlere Rahmet olarak gnderdik buyurdu. Allah gkleri ve yeri ancak hak/hakikat ile yaratmtr. ayet-i kerimelerini tefsir eden limler, yaratma vastas olan Hak ve Hakikatin, Muhammed hakikat olduunu dile getirmilerdir.

te btn bu anlatlanlar, Hz. Muhammedin (a.s.m.) Levlke levlke lem halaktl-eflk hitabna nasl mazhar oluunun hikmetlerini ve izahn nmze koymaktadr. te byle bir konuma ve en yksek dereceye sahip oluundandr ki, Hz. Muhammed (a.s.m.), Mirac gecesinde btn kinatn ve varlklarn adna temsilci olarak Et-tayyibt lillhi (btn iyilikler, gzellikler ve hayrlarn kayna Allahtr) demitir. Miracn balangcnda Mescid-i Haramdan alp btn peygamberlerin ortak mekn olan ve o mucize srasnda toplu olarak bulunduu Mescid-i Aksya getirmi, oradaki peygamberlerle grtrmtr. Bu grme hadisesinin derin mnlar vardr. Bunlardan birisi Hz. Muhammedin (a.s.m.) btn peygamberlerin ve peygamberlik messesisin en son ve en byk varisi olduunu gsterir. Bu grmede btn peygamberlerin nne geip imamlk yapmas ve namaz kldrmas ise, en son peygamber olmakla birlikte, btn peygamberlerin en stn ve derece bakmndan en yksei olduunu ortaya koyar. Mirac mucizesinde btn varlklar ve lemler adna gerekleen bir yolculuk ve ykseli sz konusu olmutur. Bu seyahat srasnda Hz. Muhammed (a.s.m.) Sidretl-Mntehya, t Kab- Kavseyne kadar, btn Esm-i Hsnnn kll mertebelerini katetmi, o kll tecell ve yansmalar bizzat gzyle grm, kulayla iitmitir. Btn Rabban yetleri, akla hayale smaz btn Rabbn yetleri okumu, mahede etmi, gzlemlemitir. Bedizzaman Said Nurs, Hz. Muhammedin (a.s.m.) Mirac esnasnda btn mertebeleri ve dereceleri katederken yannda ok byk bir emanet olduunu syler. Yannda btn kinat ve yaratlm btn varlklarla alkal olan bir emanet vard. Beraberinde btn varlk lemlerinin ortaya kma sebebi, btn kinatn rengini, yapsn ve hususiyetlerini ortaya karan bir nur bulunuyordu. Ebedi saadet kaplarn sonuna kadar aralayacak bir anahtar elindeydi. Btn bu ve daha nice hikmet ve sebeplerden hareketle Hz. Muhammedin (a.s.m.) miracnn bata kinat aacnn

yaratlmasna, sonra o aacn meyveleri olan insanlarn var edilmesine, o meyveler iinde de en mkemmel ve en deerli meyvenin, en sekin neticenin Hz. Muhammed (a.s.m.) olduuna dair ok ak ve aikar bir delil olduunu gsterir. Onun Duas Kinatn ve Ebed Saadetin Sebebidir Her varlk du eder. Bir tohum du eder. Y Rab! Kendi snrl ve dar istidatlarmla senin bir isminin tecellisine mazhar olmak istiyorum. imdeki gizli hazineleri, sanatlar uur sahibi varlklarn gzlerine sunmak istiyorum. Bana g ver. Smbllenip iekler amama imkn ver. Bu du ylesine iten, ylesine ihlsl bir dudr ki, o dunn kabulyle toprak ve topraktaki saysz mineraller tohumun emrine amade olur. Bulutlar belki binlerce kilometre telerden o kk tohuma su yetitirmek iin durmakszn hareket eder. Koskoca gne, itaatkar bir hizmeti gibi n, scakln o tohumun yollarna serer. O kk tohumun ve daha nice tohumun bu dular iin toprak, su, gne, hava yaratlm gibidir. Her eyi eksiksiz ve en mkemmel bir ekilde Yaratan Allah, deta bu duy ezel ilmiyle bilmi, o duy ezelden kabul eylemi ve o dunn geerlilii iin gnei, dnyay, topra, havay, zetle o tohumun smbllenebilmesi iin kinattaki her eyi yaratmtr. Bir ar dua eder. Daha yumurtasndan kar kmaz yle iten, yle ihlsl dua eder ki Dalardan talara yanklanan bu dusnda adet yle der: Y Rabbi! Bana verdiin bal yapma grevimi hakkyla yerine getirebilmem iin bana saysz eit ve gzellikteki ieklerin dolduu baheler yarat. Yeryzn benim iin ieklerle donat. Her bir iekten bal zlerini toplamam, geriye kovanma armadan dnebilmem ve topladm bal zleriyle tad ve lezzeti benzersiz bal yapmam nasip eyle!: Ezel ve Ebed Sultan olan Cenab- Mevl, o kk arnn o kinat bykl ve deerindeki dusn ezel ilmiyle bilmi, o dunn karln en mkemmel ekilde yaratm, deta her bir arya

dnyay balamtr. te bu ekilde dnya zerindeki her bir varl kendi hl diliyle dular eder; her an ve her saniye yaplan dulara cevaplar verilir. O dularda istenenleri fazlasyla ikram ve ihsan eder. nk her eyin sahibi, hkimi olan, istediini istedii ekilde yaratan Allah, ayn zamanda btn dulara cevap verir. Yaplan du, kk olsun byk olsun, kolay olsun zor olsun, hibir fark olmakszn mutlaka kabul eder ve karln verir. Bir ekirdein dusn ancak Allah iitebilir ve o duya cevap verebilir. Bir arnn neler istediini ancak Allah duyabilir ve dusnn karln verebilir. Bir ekirdein, bir arnn dusn kabul edip, onlarn emrine koca koca kreleri, yeri ve g verebilen Allah, iman uuruyla du eden mmin kullarnn istek ve taleplerini elbette duyacak ve cevap verecektir. Aslnda du bu adan kinatn ve varlklarn da yaratl sebebidir. nk insan sonsuz acz ve fakirlik zellikleriyle donatlmtr. Sahip olduu her eyi snrldr. Snrl olduu iin de, ihtiyalar hadsizdir. Eksik olan, ihtiya duyduu eyleri de ancak her eye gc yeten, her eyi kudreti altnda diledii ekilde yneten Allahtan isteyecektir. Bir ekirdein ve bir arnn dularn kabul eden Allah, insan gibi en gzel ve en mkemmel yaratla sahip olan insann dularna da mutlaka cevap verecektir. En kk bir varln ihtiyalarn kolaylkla yaratan, yoktan var eden Allah, varlklarn en by, en stn, en ycesi, en sevgilisi olan Resl- Ekremin (a.s.m.) dularn kabul edecek ve ne istiyorsa onu verecektir. nk, btn varlklarn, btn kinatn Mliki olan Allah kinattaki her icraatnda sonsuz merhamet, rahmet ve efkate sahiptir. En knden en byne kadar bu hakikat kendisini gsterir. Peki o byk ve Rabbi katnda en yce makma sahip olan Hz. Muhammedin (a.s.m.) en byk dus nedir? Bedizzaman Szler isimli eserinde yer alan Onuncu Szde Ey nefsimle beraber beni dinleyen arkada! der ve iinde yaanan

zaman diliminden gerilere gitmeye, fikren ve dnce yoluyla Asr Saadete, Arap Yarmadasna gitmeye davet eder. Resulullah Efendimiz (a.s.m.) getirdii hidayet yoluyla ebed ve sonsuz saadetin yaanaca Cennet hayatnn varlk sebebi, bu gzel neticeye ulama vesilesi olmutur. O zt (a.s.m.) kulluun en zirve noktasnda, ylesine byk ve yksek seviyede bir namaza durmutur ki, o Yceler Ycesine ed ettii ibadette Arap yarmadasndaki, hatt btn dnyadaki tm varlklar ona tabi olmulardr. Daha da geni dairede, gemi ve gelecei de kuatan bir makamda, Hz. demden (a.s.m.) kyamete kadar gelecek tm iman edenler, btn nuran ve kmil insanlar onun imamlnda saf tutmular, ona tabi olmulardr. O byk namazda olduu gibi, onun (a.s.m.) yapt dualara, niyazlara ve yakarlarna hep birlikte amin demilerdir. Onun (a.s.m.) duasnda btn insanlarn beks vardr. Onun (a.s.m.) duasnda sadece insanlarn deil canl cansz tm varlklarn, semavat ehli nuran varlklarn, mnev lemlerdeki her eyin ortak dus olan sonsuz saadete ulama, lah rzya nail olma niyaz vardr. Onun (a.s.m.) duasna btn varlklar halleri ve dilleri ile katlmakta, Y Rabben! Ver, duasn kabul et, biz de istiyoruz demektedirler. O (a.s.m.), ylesine iten, ylesine kalpten, ylesine hazinne, mtakane, tazarr ve niyaz ile du etmektedir ki, btn kinat gzyalaryla kendilerinden geip dusnn kelimelerine kadar itirak etmekte, katlmaktadr. O (a.s.m.) ylesine yce bir maksat, ylesine yksek bir gaye iin saadet isteyip du etmektedir ki, bu du hrmetine btn varlklar hilik ve yokluk karanlklarna yuvarlanmaktan kurtulmulardr. Kymetsizlikten, faydaszlktan, abesiyetten syrlp en yce makamlara ve derecelere ykselebilme, sonsuzlua kavuma, en ulv vazife ve grevlere lyk olabilme nimetine kavumulardr. Daha da nemlisi birer lah mektup olma liyakatine nail olmulardr. O (a.s.m.) ylesine her eyi iiten, en basit bir varln dahi hal diliyle yapt dular iiten bir Semden, sonsuz ve snrsz cmertlik sahibi Kermden, istediini diledii ekilde yaratan Kadrden, her eyi gren, onun nazarnda hibir eyin gizli kalmad Basrden, hudutsuz ilmi ile her eyi bilen, bilgisinden en

kk bir eyin dahi hari olmad Almden istiyor. Bir karncann veya deniz dibindeki bir canlnn dahi isteklerini, en gizli arzularn ve niyazlarn grp iiten, kabul eden, merhamet eden, dularnn karln veren Allah, bylesine sevgili, bylesine deer ve ycelik sahibi, bylesine nemli bir duya, niyaza ve yakara mutlaka cevap verecek, kabul edecektir. O zt (a.s.m.), kendisi iin deil, mmeti iin istiyor. O zt (a.s.m.), gemi ve gelecek tm insanlk adna istiyor. O zt (a.s.m.), bek istiyor, Cennet istiyor. stelik, her biri birer ayna hkmnde olan varlklar zerinde yansyan sonsuz gzellikteki lah isim ve sfatlar ile birlikte, onlar hrmetine istiyor. Eer hireti ve sonsuz saadet ve mutluluun diyar olan Cennetin varln gerektiren saysz sebepler olmasayd bile, sadece O ztn (a.s.m.) bu tek das, hiret lemlerinin, zellikle Cennetin binas ve kurulmas iin yeterli gereke olacakt. Evet, bir bahar mevsiminde deta len ve beyaz kefenlere brnen yeryzn bir maher meydanna eviren, saysz hair ve yeniden diriltme rneklerini sergileyen, srekli yaratan ve yenileyen sonsuz Kudret sahibi Allah iin Cenneti yaratmak son derece kolaydr. Onun iin en kk eyin yaratlmasyla en byk varlk ve lemlerin yaratlmas arasnda kolaylk-zorluk diye bir ayrm sz konusu deildir. O zt (a.s.m.) iin tm lemleri yaratan, akllar hayret ve aknlk iinde brakacak mkemmellikte saysz varlklar, yine snrsz mkemellikteki bir nizam ve dzenle var eden, her bir varlkta kusursuz sanatlarn icr eden Allah iin, O en sevgili kulunun yapt duya icabet etmemek gibi bir irkinlii, merhametsizlii ve intizamszl kesinlikle kabul etmez. Aksini dnmek abestir. H ve kell, yzbin defa h! Bylesi nihayetsiz ve snrsz gzellie bylesi bir irkinlik yakmaz. Netice olarak Resul-i Ekrem (a.s.m.) risalet ve elilik vazifesiyle dnyann kapsn amaya vesile olduu gibi, kulluu ve dusyla ebed hiret kaplarnn, sonsuz mutluluk diyarlarnn almasna da vesile olacaktr. Sonu olarak zetlemek gerekirse, btn varlk lemlerinin yaratlma sebeplerinin banda kulluk, ibadet ve du gelir. Bata btn insanlk, sonra insanlk iindeki btn Mslmanlar ve

btn Mslmanlarn banda bulunan Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselmn muazzam duas, lemlerin yaratlma sebebidir. Yani, btn lemlerin yaratcs olan Allah, Hz. Muhammedin (a.s.m.) istikbalde insanlk namna, belki btn varlklar hesabna bir sonsuz saadet ve mutlulua ulamak, sonsuz gzellik ve mkemmellikte olan lah isimlerin tecellilerine mazhar olmak iin yapaca duay kabul etmi, kinat yaratmtr. Hayat ve Ruh-u Kinattan Szlm Hlsatl-Hlsadr Hayat bilmeden, tanmadan yaamak, hayat yaamak deildir. nk tannmayan, bilinmeyen eyin tad deeri de anlalmaz. Deeri bilinmeyen ey ise, ne sevilir, ne de peinden gidilir. Hayat, gzmz nnde duran, grp-gremediimiz tm varlklarn en deerli z; en deerli cevheri, en deerli meyvesidir. Hayatn olmad bir kinat, bir anlam tar myd? Elbette ki hayr. Hayat olmayan; hayat zellii bulunmayan varlklarla dolu bir evren, herhalde ruhsuz bir bedenden farkl olmazd. Deerini yitirir; sadece kabuktan ibaret kalrd. Kabuk ise rmeye, dalmaya ve kaybolmaya mahkm olurdu. Hayatn deerini anlamak iin en alt seviyedeki bir hayat basamanda bulunan bir varla bakmak yeterlidir. nk hayatn girdii her ey, deersizlikten kurtulur. ylesine yksek bir kymet alr. rnein, terazinin bir kefesine hayatsz bir da, dier kefesine kk bir sivrisinei koyalm. rnein, terazinin bir kefesine hayatsz bir okyanusu, dier kefesine kk bir bal koyalm. Bir sivrisinein veya minicik bir baln kefesi o kadar ar basard ki; bir da deil bin da; bir okyanusu deil bin okyanusu koysak dahi, greceimiz tabloda herhangi bir deiiklik olmazd. Btn kklne, hakirliine, deersiz gibi grlmesine ramen btn dengeleri alt st yapan vasf, hayat zelliinden bakas deildir. Bir de hayata hayat katan; hayat daha da deerlendiren unsurlar vardr. Hatta her bir unsur, tpk bir merdiven basamaklarn andrr. Bir st basamak, nceki basamaktan daha yksek deere, daha yksek potansiyele, daha

yksek zelliklere sahiptir. rnein bitkiler, cansz varlklara kyasla saylamayacak kadar ok zellie sahiptir. nk canldr. Tad hayat zelliiyle, adet tm kinatn kendisi iin yaratlm gibidir. nk, onun hayat bulmas; ondaki hayat zelliinin gelimesi ve devam etmesi iin toprak, hava, su ve 150 milyon km. uzaklktaki gne onun emrine amade olmutur. Btn unsurlar, byklkleri, arlklar, okluklar, karmak yaplar ve uzaklklarna ramen, bir ayrk otunun hizmetine komaktadrlar. Yumurtasndan yeni kan bir ar, btn lemin kral benim dercesine, henz ilk defa grecei ieklere uar. Eliyle koymuasna bulur iekleri. Tek tek konar, onlardan alacan alr. iekler, aalar, meyveler.. ve daha nice bitkiler onun tasarrufu altndadr. tiraz etmezler o arya. Sanki onu beklercesine; onun emrinde olduklarn hal dilleriyle sergilerler. nk o, iindeki ruhla daha yksek ve daha deerli bir hayat basamandadr. Kck maddesine ramen; nice dalar, nice yldzlar ve nice iekler, aalar; hlasa btn cansz varlklar ve bitkilerin tamam onun yannda deersiz kalr. nk, nasl hayat zellii, btn varlklar leminin en sekin ve en deerli z hayat ise; hayatn en sekin ve en deerli z, ekirdei, meyvesi ruhtur. Hem canl, hem ruhlu varlklarn etrafnda pervaz ettii, emrine amade olduu bir varlk basama daha vardr. Bu basamakta yer alan varlklar, hepsinden daha deerli klan cevher ise uurdur. uur sahibi insanlar, tarif edilmez gzelliklerle, esiz sanatlarla, benzersiz mkemmellikte olan Kinat saraynn ba misafirleridir. Yer ve gkteki tm varlklar onun emrindedir. Atomlardan yldzlara kadar her ey onlarn tasarrufu altndadr. nsan, sahip olduu uur ve o uurla en mkemmel insanlk basamaklarn kabilecek ekilde kullanaca saysz vastalarla, hislerle, duygularla ve yeteneklerle donatlmtr. Hayatsz bir kinat; ruhsuz bir hayat ve uursuz bir ruh, elbette deersiz kalacaktr. Veya tam tersinden hareketle, hayat kinatn, ruh hayatn ve uur ruhun zerindedir. uurun grevi ise, hayat ve hayatla balantl her eyi gzlemlemek, sorgulamak, amacn, gayesini ve hedefini

belirlemektir. Nereden geldiini, nereye gideceini ve grevinin ne olduunu muhakeme etmektir. Btn bu varlklar iindeki konumunu ve yerini tespit edip, ona gre yaamaktr. Hayatn deerini en zirvelere ulatran bir basamak daha vardr. nsanlara hayatn mahiyetini, vasflarn, deerini ve hedefini; ksaca hayatn anlamn anlatmak iin gnderilen lah eliler, hayata hayat katmlardr. nk onlar, kanat aacnn en mutena ve en sekin meyveleri konumundadr. Hayat yaratan; hayatn tm basamaklarn yoktan var eden; her hayat sahibine, hayatn gereklerini, ihtiyalarn sunan; her bir hayatn devam ve hayat sahiplerinin hak ettikleri eyleri birer ziyafet sofras gibi gz nne koyan, snrsz bir Hayat Sahibi olan Allah; hayat aacnn en deerli meyvesi zerinde, hayat cevherinin tm zeliklerini yerletirmitir. O hayat sahibi (a.s.m.), hayat baheden Hayy ve Kayymun en sevgili kulu; en deerli mcevheridir. O hayat sahibi (a.s.m.), Hayat verenin rzasn kazanmann, Onu sevmenin, Onun tarafndan sevilmenin yollarn gstermitir. O hayat sahibi (a.s.m.), hayatn anlamn tm netliiyle izah etmitir. O hayat sahibi (a.s.m.), hayatn anlamn kavramakla anlaml bir hayatn yolu alabileceini aklam; kendisine inanan ve balanan tm mminlere gerek hayat yaayabilmenin srlarn hem szleriyle, hem davranlaryla bize teblii etmitir. Bedizzamana gre Hz. Muhammedin (a.s.m.) hayatn ruh-u kinattan (kinatn ruhundan ve znden) szlm bir hlsatl-hlsa, yani zn z olarak deerlendirir. Risalet-i Muhammediye (a.s.m.), yani Hz. Muhammedin stlendii risalet ve elilik grevi byk bir insan andran kinatn his, uur ve aklndan szlm en sfi hlsasdr. Bunun da tesinde, Hz. Muhammedin (a.s.m.) madd ve manev hayatnda sergilenen eser ve zelliklerden hareketle Kinatn hayatnn hayatdr. Bu adan baklnca, Hz. Muhammedin (a.s.m.) risaleti ise, Kinatn uurunun uuru ve nurudur. Vahy-i Kuran dahi, hayattar hakikatlerinin ehadetiyle, Kinatn hayatnn ruhu, kinatn uurunun akldr.

Bu tespitlerinin ardndan Bedizzaman, Hz. Muhammedin (a.s.m.) hayat ve risalet misyonunun olmamas halinde ortaya kacak el ve fec tabloyu yle tasvir eder: Eer kinattan risalet-i Muhammediyenin (a.s.m.) nuru ksa, gitse, kinat vefat edecek. Eer Kuran gitse, kinat divane olacak ve kre-i arz (yeryz) kafasn, akln kaybedecek, belki uursuz kalm olan ban bir seyyareye (gezegene ve yldza) arpacak, bir kyameti koparacak. Makm- Mahmud Sahibidir Makam- Mahmd, bir zirvedir. Kinatn yaratlnn en byk neticesi olan bir meyvedir. Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselma Makam- Mahmdun verilmesi, Onun btn mmetine yapaca esiz efeatine bir iarettir. Bu makam, Hz. Neb (a.s.m.) iin lh bir sofra, Rabbn bir ziyafet hkmndedir. Hem dnyada ve hem ahirette insanla datlan, sunulan ltuf, feyiz ve nimetler adeta o sofradan akmaktadr. Bu sebepten dolaydr ki, Resl- Zna (a.s.m.) okunan salavatlar, bir nevi o sofraya yaplan icabettir. Makam- Mahmdun ifade ettii bu yce manalar dikkate alndnda, ister istemez akla yle bir soru gelmektedir. Cenb- Hak, Umulur ki Rabbin, seni vlm bir makama, Makam- Mahmda kavuturur eklinde gayet kesin bir vaadde bulunmutur. Ancak her ezan ve kmetten sonra okunmas snnet olan bir duada, Muhammedi (a.s.m.) vadettiin Makam- Mahmda kavutur denilmektedir. Acaba, lah vaadin neticesi olarak gereklemesi kesin olan bir konuda, btn Mslmanlarn dua etmelerinin hikmeti nedir? lk bakta birbirine zt gibi grlen bu durum, aslnda birbiriyle asla elimemektedir. Btn mmetin byle bir duada bulunmasnn ardnda, bu makamn gerekleecei ahiret aleminin vcuda gelmesini dilemek vardr. Zira baki ve sonsuz olan ahiret alemi, yaratl aacnn en mhim ve en son daldr. Kinatn en nemli neticesi olan kyamet ve harin gelmesini, bylelikle sonsuz saadetler ve nimetlerle dolu olan ahiret yurdunun kurulmasn istemek vardr bu duada. Byle bir duada bulunmakla, Cennetin ve ebedi saadetin anahtar olan btn ibadet ve dualara itirak sz konusudur. te, bunca byk maksatlar iin, Hz.

Muhammed (a.s.m.) namna yaplan dualar ne kadar ok olursa olsun, aslnda yine de azdr. Dier yandan, yukarda da belirttiimiz gibi, Hz. Muhammede (a.s.m.) Makam- Mahmudun verilmesi, Onun btn mmetini kuatan bir efeatte bulunacana iarettir. Bu adan baklacak olursa, Resl- Ekremin (a.s.m.) dnyada olduu gibi, ahirette de btn mmetinin saadetiyle alakadar olduuna dair iaretler vardr. Bu sebeple, Hz. Peygambere yaplan her bir salavt ve Makam- Mahmda dair dua, aslnda bizleri Onun mmet zincirine balayan birer halka gibidir. Bu yce maksatlar iin Peygamberimizin, kendisi namna salvatta bulunmamz ve Makam- Mahmd duas yapmamz istemesi son derece isabetlidir.

kaynaklar, Tirmiz, Kader, 17, Ebu Davd, Snne, 16. Tirmizi, menakb, I, Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 66, V, 59. Acln, I, Keful Hafa, I, 165-167. Mesnev-i Nuriye - Habbe - s.1325. Enbiya, 21/107 Yunus, 10/5, Ankebut, 29/44, Rum, 30/8, Zmer, 39/5 Eer sen olmasaydn kinat yaratmazdm. Hadis-i Kuds, Kefl-Haf, 2:164; Hakim el Mstedrek, 2: 615. Emirda Lhikas (2) - Mektup No: 83 -s.1859. Mektubat / Yirmi Drdnc Mektup - s.488. Lemalar / Otuzuncu Lema - s.816. ular, 894 Mesnevi-i Nuriye, 1313 Buhar, Ezan: 8; Tirmiz, Mevkt: 43; Salt: 42 ular, 894; Mektubat, 488

Hz. Muhammed, Yaratlmlarn En Mkemmeli, En ereflisi ve Kinatn ftihar Kaynadr!

nsanlar iin vn kayna olarak nitelenen zellik ve bu zellikleri zerinde tayan sekin insanlar ok nemlidir. nk her insan iin yksek mevkilere, derecelere ve stn vasflara ulamak nasip olmayabilir. nsanlar, ok deer verdikleri, imrenerek baktklar, onun her hareket ve davrann byk bir dikkat ve itinayla takip ettikleri rneklere balanmak, onun gibi olmak, onun gibi davranmak, onun gibi konumak, hatt onun gibi nefes almak ihtiyacn hissederler. Bazen bu ihtiya ylesine glenir ki, kendisi olmaktan kp vn ve eref kayna olarak grlen kiiyle adeta btnleir. deta onda fani olur. Aslnda bu tavrda, insanlarn kendi kendilerini yceltme abas ve gayesi de vardr. Msbet veya menf ynleriyle ortaya kan bu meyil ve eilimin aslnda tamamen dlanmamas gerekir. nk her insan eksik ve noksan vasflarla yaratldna, kendisine kulluk grevi verildiine, bu dnya hayat boyunca imtihana tabi tutulduuna gre, vn ve eref kayna olan bir insana balanmas, onunla zdelemesi gerekecektir. Sahte ve yanl rneklere balanmak, his ve hevesleri uruna yanl ufuklara yelken amak yerine, en doruyu, en gvenli olan, en makbul olan, en ok sevileni ve en yce olan semek, ona tabi olmak, onun gibi olmak, onun gibi yaamak, btn bunlarn ardndan da o en erefliye tabi olmakla ereflenmek insan olmann, kul olmann en byk hedefi olmaldr. Zaten insanlar bunun iin yaratlm, bu netice iin var edilmi, dnya imtihann erefli bir ekilde tamamlamak iin var edilmitir. nsanlarn en byk vn kayna kimdir? Acaba, bilinsiz ve hedefsiz bir ekilde saa sola koturup, yanl adresleri vn kayna gsterenler mi hakldr? Veya bizi ve iinde olduumuz her eyi yoktan yaratan, bize ihtiyacmz olan her eyi sunan Allah, kendi rzasna uygun btn zellikleri grebilmemiz iin de rnek bir insan, en stn bir kulunu, en yce bir elisini gndermi midir? Gndermise o kimdir? O (a.s.m.) Fahr-i lemdir. Btn lemlerin vn kaynadr. O, insanln iftihar vesilesi, varlklarn en ereflisidir.

Fahr-i lem unvan, btn varlklarn iinde en fazla Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselma lyktr. Bu unvan sadece onun iin kullanlmtr. Bu unvana sadece o lyk olmu ve en fazla bu unvanla mehur olmutur. nk o, lemlerin yoktan var eden Allahn en sekin kuludur. Bu zelliiyle Allah sevmenin ve Ona hakik kul olmann en mkemmel rneidir. Btn bu ve benzeri nice meziyet ve stn hasletleriyle Hz. Muhammed (a.s.m.), btn lemlerdeki en sekin varlk, en mkemmel eli ve en byk resldr. Hazret-i Muhammed Eref-i Mahlukattr Eref kelimesi en erefli olan manasn tar. Hz. Muhammed (a.s.m.) iin kullanlan Eref-i Mahlkat unvan, Varlklarn En ereflisi olan anlamn tar. ou kaynakta bu unvan insanlar iin de kullanlr. Zira insanlk, gerek gzmzle grdmz, gerekse gremediimiz btn varlklar iinde en stn zelliklerle donatlm, en yksek grevlerle vazifelendirilmi bir varlktr. nsanl varlklar iinde ve Allah katnda en erefli konuma getiren zellik, Halifeliktir. Yani yeryzndeki btn varlklar zerinde Allahn halifelii misyonudur. nsanlk, kendisine yklenen bu temel grevi yapanlar ve hakkyla yerine getirenler sayesinde bir deer tar. Bylesi bir deer de zaten dnyann ve tm varlk lemlerin yaratl sebebidir de. nsanl en erefli hale getiren temel zellik Halifelik olduuna gre, bu grev ve misyonu en yce ve ulv seviyede yerine getiren insanlar vardr. Bunlar insanlk tarihi boyunca Halifeliin gereklerini hem yaayarak, hem tebli ederek insanla sunan Peygamber ve Resullerdir. Bu yksek ztlar, lah rzann yollarn insanlara gstermilerdir. te bu eliler sayesindedir ki, insanlk hakik deerini bulmutur. nsanlarn en ereflilerini tekil eden, gnderildikleri toplumlara ve mmetlerine insanlk erefine ulamann, insanlk erefine uygun yaamann ve ebed ereflere nail olmann yollarn gsteren Peygamberlerin iinde erefi ylesine yksek, ylesine yce bir Zt vardr ki, btn varlk lemleri onun sayesinde hakik erefe nail olabilmitir.

O varlklarn eref kayna, varlklarn en ereflisi, Allah katnda insanln erefini temsil eden en erefli kul, en erefli Resuldr. En hakik ve en mkemmel insan olma zelliine sahiptir. Resul-i Ekremin (a.s.m.) Kurandan sonra en byk mucizesi kendi ztdr. Yani, onda toplanm, biraraya gelmi yksek ve esiz ahlkdr. yle ki, dost ve dman herkesin ittifakyle sahip olduu her bir haslette en yksek mertebe ve seviyede bulunur. Mesela, kahramanl ve cesaretiyle mehur olan Hazret-i Ali (r.a.), eitli vesilelerle u ifadeleri tekrar tekrar sylemitir: Harbin dehetlendii vakit, biz Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn arkasna iltica edip tahassun ediyorduk (snyorduk). Bu rnekte olduu gibi, Resulllah (a.s.m.) btn ahlk- hamdede, btn gzel ve stn ahlk meziyetlerde en yksek ve yetiilmeyecek bir dereceye sahiptir. Cenb- Hak Kuran- Hakmde ferman eder. Hazret-i Aie-i Sddka (r.a.) gibi Sahabe-i Gzin, Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm tarif ederlerken, ksa ve z olarak Hulukuhul-Kuran ifadesini kullanmlardr. Gerek Kuranda beyan edilen, gerek Sahabe-i Kiram tarafndan dile getirilen tanmlara gre Hz. Muhammed (a.s.m.) gzel ahlkn en byk ve en parlak rneidir. Byle bir Peygambere mmet olma erefi dnyalarla deiilmeyecek bir deere ve dereceye sahiptir. Byle bir erefe nail olabilmek ve tayabilmenin yolu da ona hakkyla itaat etmekten geer. Hakkyla itaat etmek de, ona hayatn her alannda tabi olmak, en kk ve czi davranlarnda dahi taklid etmekten geer. kaynaklar, ular / On Beinci u - s.1126 ular / On Beinci u - s.1126; Mesnev-i Nuriye - Lsiyyemalar - s.1296; Szler / Yirmi Drdnc Sz s.144. Mektubat / On Dokuzuncu Mektup - s.434. ular / Yedinci u - s.910. ular / On Birinci u - s.970.

Szler / Yirmi Drdnc Sz s.144; Mesnev-i Nuriye Lsiyyemalar - s.1296. Mektubat / On Dokuzuncu Mektup - s. 439. Hi phesiz sen pek byk bir ahlk zerindesin. Kalem Sresi, 68:4 Mslim, Saltl-Msfirn: 139; Eb Dvud, Tata

RSALE- NURDA PEYGAMBER SEVGSNE BAKI


Peygamber Efendimiz (sav)in iki yn vardr. Birisi nbvvet ve risalet, dieri ise beeri ve insani yndr. Tarih ve siyer kitaplarnda Peygamber Efendimizin daha ok beeri halleri ve insani ynleri n plana kmaktadr. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimizi sadece tarih ve siyer kitaplarndan anlamaya alanlar ve ylece deerlendirenler onun beeri ynne younlat iin onun manevi byklk ve azametini anlamakta zorlanyorlar. Hatta bazlar onun manevi makamn idrak ve ihata edemedii iin inkara kadar gidiyor. Dolays ile sevgi ve hrmette ona gre ekilleniyor. Marifeti az olann muhabbeti de az olur fehvasnca ne kadar marifet o kadar muhabbet peyda oluyor. Modern an gereklerine ve maddeci felsefenin ilcaatlarna esir olmu baz reformist akmlar ve onlarn kanaat nderleri Peygamberlii ve Peygamber Efendimizi lahi mesajlar insanla tayan ilevsel bir postac eklinde alglyor. Peygamberlerin ve Peygamber Efendimizin Allah katnda ki mevki ve kulluu ile ilgilenmiyor. Ya da Peygamber Efendimizin Kurann canl ve somut bir misali olduunu, onun insanlk iin hayatl ve etken bir model olduunu tasavvur edemiyor. Onu sadece belli bir zaman ve mekan ile kaytlayp onun dnda ki zaman ve mekanlardan soyutluyor.

Byle grmek istemesinin ardnda yine asrn hastal olan bencillik ve Kuran hevai ve keyfi yorumlama hevesidir. Zira canl ve etkin bir Peygamber modeli ortada iken Kuran hevasna ve keyfine gre yorumlamas mmkn olmayacak. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimizin manevi azametine iaret ve bearet eden ayetleri ve hadisleri ya inkar ediyorlar ya da kendi bozuk usullerine gre yorumluyorlar. Halbuki Peygamber Efendimiz her hali ve her tavr ile yryen ve yaayan bir Kurandr. Ayn zamanda insanln plak akl ile zemedii Kurani tabirleri zen ve istikametli bir ekilde yorumlayan en st tefsir formatdr. Kurann hedef ittihaz ettii insan modelinin somut ve canl bir levhasdr ayn zamanda mkllerin halledildii kudsi bir mercidir. Gnmz de snneti devreden karp dorudan Kuran anlamaya alanlarn ne halde olduklar ve nasl bidatlara girdikleri malum. Bu birinci fikri akmn zdd olarak birde Peygamber Efendimizin Risalet ve Nbvvet ynne younlap, beeri ynn aklna stramayarak Peygamber Efendimizi insan st bir melek gibi tasavvur ederek, insani ve beeri ynn inkar eden tasavvuf gelenei vardr. Bu tarz fikir ve bak asnn ok sakncalar vardr. Zira Hazreti Peygamber (sav), sadece Allahn elisi deil, bizim de Allaha kar vekilimizdir. Yani, insanlara mam ve rehberdir. nsan st bir melek olsa, bize imamlk ve modellik yapamazd. Bu yzden, bu muhabbet tarznn ok sivri ynleri ve yanllar da vardr. Mesela Peygamber Efendimizin kazay- hacet etmesini, nikahta bulunmasn, uyumasn, yatmasn kabullenemeyen yada bu gibi beeri hallere kudsiyet vermeleri buna rnek olarak verilebilir. Hatta Mekke mriklerinin Peygamber Efendimizi inkar etme gerekelerinden birisi de onun melek gibi olmayp beeri hallere de sahip olmasdr. Yani onlarn kuruntularna gre Peygamber ancak melekler gibi olur insani ve beeri ahvalden mnezzeh ve mukaddes olmas gerekirmi. Byle safsata ve kuruntular yznden oklar imann kaybetmi. Hatta baz dessaslar en ok pheyi Peygamber

Efendimizin beeri ahvalinden ilettiriyor. Yani normal beeri bir hali Peygamberin yksek ve ulvi hali ile badatramayp ek ve pheye kap ayor. Halbuki Peygamberlerin bir yn ne kadar ulvi ve ali ise bir yn de o kadar beeri ve insanidir. ki hal bir birinin dman ve tezad deildir. Bu iki halin tezat ve dman gibi grlmesi ok safsatann ve phelerin memba ve kaynadr. u kaynak ve memba ancak Risale-i Nurun istikametli bak as ve muvazeneli ls ile kapatlabilir. Peygamber Efendimiz nasl manevi adan ok azametli ve byk bir makama sahip ise ayn ekilde insanla her noktada model ve rehber olabilecek bir beeri ve insani yne de sahiptir. O da bizim gibi yer, ier, evlenir, ticaret yapar, hastalanr, savar, pazarlk yapar vesaire. Bu maddi hali ile manevi hali bir biri ile atmaz ve elimez. Peygamber Efendimizin maddi ve manevi yn Risale-i Nurda ok gzel olarak dengeli ve ll bir ekilde ilenip izah edilmitir. Risale-i Nur mesleinde Peygamber Efendimizin manevi azameti noktasnda ne bir sapma var, ne de beeri hallerini kabullenememe durumu vardr. stad Hazretlerinin vermi olduu u temsiller meseleyi tam hallediyor: Mesel bir hurma ekirdei var. O hurma ekirdei toprak altna konup alarak koca meyvedar bir aa oldu. Hem gittike tevess eder, byr. Veya tavus kuunun bir yumurtas vard. O yumurtaya hararet verildi, bir tavus civcivi kt. Sonra, tam mkemmel, her taraf kudretten yazl ve yaldzl bir tavus kuu oldu. Hem gittike daha byr ve gzelleir. imdi, o ekirdek ve o yumurtaya ait sfatlar, haller var. inde incecik maddeler var. Hem ondan hasl olan aa ve kuun da, o ekirdek ve yumurtann di, kk keyfiyet ve vaziyetlerine nisbeten byk ve li sfatlar ve keyfiyetleri

var. imdi, o ekirdek ve o yumurtann evsfn aa ve kuun evsfyla raptedip bahsetmekte lzm gelir ki, her vakit akl- beer ban ekirdekten aaca kaldrp baksn ve yumurtadan kua gzn tevcih edip dikkat etsin-t iittii evsf onun akl kabul edebilsin. Yoksa, "Bir dirhem ekirdekten bin batman hurma aldm" ve "u yumurta, cevv-i sumanda kularn sultandr" dese, tekzip ve inkra sapacak. te, bunun gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn beeriyeti, o ekirdee, o yumurtaya benzer. Ve vazife-i risaletle parlayan mahiyeti ise, ecere-i tb gibi ve Cennetin tayr- hmayunu gibidir. Hem daima tekemmldedir. Onun iin, ar iinde bir bedev ile niz eden o zt dnd vakit, Refref'e binip, Cebril'i arkada brakp, Kab- Kavseyne koup giden zt- nuransine hayal gzn kaldrp bakmak lzm gelir. Yoksa ya hrmetsizlik edecek veya nefs-i emmresi inanmayacak. On Dokuzuncu Mektup Yumurta ve ekirdek nasl tavus ve aaca kaynaklk ve balanglk ediyor ise ayn ekilde Peygamber Efendimizin beeri ve insani yn de onun manevi ve risalet ynne kaynaklk ve balanglk ediyor. Sadece ekirdek ve yumurtaya dikkat kesilen bir adam tavus kuunun ve aacn o yumurta ve ekirdekten ktn kabullenemez. Ayn ekilde sadede tavus kuuna ve aaca dikkat kesilen birisi de yumurta ve ekirdei kabullenemez. Her iki halde dengesiz ve lszdr. stikamet ise her iki halede dikkat kesilmektir. Yani ekirdei dnd zaman aacda aklnda tutmaldr. Tavus kuuna bakt zaman yumurtaya da ara sra bakmaldr. Peygamber Efendimizin sadece beeri ynne dikkat kesilen bir adam onun manevi ynn idrak ve ihata edemedii iin onu sradan ve basit bir vahiy postacs olarak grr ve gereken hrmet ve sevgiyi gsteremez.

Ayn ekilde yine Peygamber Efendimizin sadece manevi ve risalet cephesine dikkat kesilen bir adam da onun maddi ve beeri modelliini ve rehberliini idrak ve ihata edemez. Onu olaan st bir melek gibi tasavvur eder hayatta ve realitede rehbersiz ve modelsiz kalr. Hatta daha da ifrat ederse Hristiyanlarn Hazreti sa (as) lahlatrd gibi tehlikeli bir noktaya gidebilir. Byle ifrat ve tefrite gitmemek iin Peygamber Efendimizin her iki halini de dengede ve lde gtrmeliyiz. Ona gre bakmalyz. Son olarak Risale-i Nurlardan terbiye alm birisi sahabe kadar olmasa da Hazret-i Peygambere olan ak ve sevgisi hem istikametli hem de fevkaladedir diyebiliriz. Bu yzden Nurlar ciddi okuyan ve tahkik edenler grrler ki, Peygamber sevgisi ve ak ancak onun manevi azametini ve bykln anlamakla mmkn ve onunla orantldr. Sahabeler, onun iksir-i nbvvetinden istifade ettikleri iin ak ve sevgide birinci sra onlarndr. Sahabe mesleinin izinden ve tarzndan giden Risale-i Nurlar sahabelerin mesleini bu zamanda hakkyla temsil ediyor. Nur talebelerinin Peygamber Efendimize olan sevgi ve hrmeti belki sahabelerin ki kadar olmasa da en azndan onlarn tarzn ve istikametini bu zamanda yaatyorlar. Ayn zamanda Risale-i Nurlarda ki Peygamber sevgisi mutedil ve istikametli bir ekilde izah edildii iin Ehlisnnet llerine tam tamna mutabktr. Allah bizi ifrat ve tefrit hallerden muhafaza etsin.

stad Bedizzaman Said Nursnin gzyle Hz. Muhammed (s.a.v) efendimiz


stad Bedizzaman her neyi ele almsa onu en gzel ve en mkemmel bir ekilde izah etmitir. Onu okuyup da hayran olmamak mmkn deil. Onun, Allah, ruh ve melekleri, kitaplar, zellikle Kuran, kaderi, ldkten sonra dirilii, nbvvet meselesini, zellikle Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizi anlatmasna doyamazsnz.

Yaklak 1184-1272 yllar arasnda yaayan eyh Sadi-i iraz ok iddial bir sz sylemi ve demitir ki: Mna glistan ald alal hibir blbl Sad kadar gzel terennm etmemitir. (1) Bu szn sahibi Sadnin doru ve hakl olduuna inanrm. Ama inandm bir ey daha var. O da udur: Eer Sad kendisinden 9 ksr asr sonra gelen Bedizzaman Said Nursyi grse ve eserlerini okusayd eminim ayn sz Bedizzaman iin syleyecek ve yle diyecekti: Osmanldan sonra hibir blbl Bedzzaman gibi akmad, onun kadar hi kimse gr sedal olamad, Hi kimse kinat onun kadar gzel okuyamad. Peygamber ve Kuran hakknda onun kadar hi kimse gzel sz syleyemedi. Bedizzaman, Peygamberimizin hayatn bir siyerin, bir slam tarihinin anlatt gibi anlatmaz. Fakat O, peygamberimizle ilgili yle tahliller (ve analizler) ortaya koyar ki o analizlerde kulland kelimelerden Peygamberin yaad tarihi, hayat seyrini, verdii mcadeleyi, takvasn, ahlakn, emailini, ruh ve fizik gerilimini, Hakla ve halkla ilikilerdeki mkemmelliini, evre anlayn ve evreye getirdii muhteem dzenlemeleri ok rahat grmeniz mmkndr. Bedizzaman, Hz. Peygamberi anlatrken kulland her bir kelimesine adet slam tarihini ve Peygamberin hayatn ykler. Onun her bir kelimesi bir ekran ve bir penceredir. Oradan asr- saadeti deta grr ve seyredersiniz. Onun her bir kelimesi, bir ekirdek gibidir. Aarsanz iinden meyvelerle ykl bir aa kar. Veya filabellek gibidir. Bilgisayara takarsanz, onda bir ok kitabn yklenmi olduuna ahit olursunuz. Misal mi istersiniz? Buyurun:

19. szn birinci rehasnda Peygamberimizi, kinat kitabnn Allah anlatan en byk ayeti (2) lan eder. Bu ilanyla Bedizzaman unu demek ister: Kitap ve iindeki her bir cmle yazarn anlatt gibi; kinat kitab ve onun iindeki her bir varlk da yazarn ve yaratann anlatmaktadr. Tabii bunlarn iinde bir varlk, yani bir yet var ki Onun gibi Allah anlatan yok. O da, Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizdir. Peygamberimiz, Allah Tealy sadece diliyle deil, haliyle ve ahlakyla anlatmtr. Peygamberimiz, Allah ahlaknn bir yer yznde tezahrdr. Yce kitabmz Kurann da bir ayet-i kbras=en byk ayeti vardr. O da yetl-krsidir. Neden yetl-Krs, yetl-kbra olmutur? nk ayetl-krs, dier ayetlere gre Allah daha gzel, daha kapsaml anlatmakta, birka satrla btn zellik ve gzelliklerini ortaya koymaktadr. Gelip geen varlklar iinde Allah en iyi Peygamberimiz anladndan ve anlattndan dolay o da kinat kitabnn ayetlkbras yani en byk ayeti olmutur. Grdnz m efendim, stadn, kitab- kebirin ayet-i kbras ifadesinden neler kt? Ayn yerde stad, yer yzn, Peygamberimizin manevi ahsiyetine bir mescid, Mekkeyi bir mihrab, Medineyi bir minber, Peygamberimizi, btn mminlerin imam ve btn insanlarn hatibi, peygamberlerin reisi, evliyann seyyidi gsterir. Medine minberinde irad ettii hutbenin ad: Hutbe-i Ezeliye dir ki o da Kurandr. Bu hutbenin mellifi Allah, mfessiri de Hz. Muhammeddir (s.a.v). Kuran, ezeldir, nk Ezelden gelmitir; ebeddir, nk ebede gidecektir. kinci rehada, yine iinden kitaplar kacak ve zerinde saatlerce konuabileceimiz kelimeler gryoruz. stad Bedizzamana gre Sevgili Peygamberimiz, Nurn brhan tevhid (3) yani Allahn birliinin nurlu delilidir. Allah inkr etmek iin bu delili karartmanz gerekmektedir. Bu delili karartamayacanza gre yleyse Allah inkr etmek de mmkn olmayacaktr. Varlk

leminde hibir ey olmasa sadece Hz. Muhammed (s.a.v) kalsa, Allahn varlna, birliine, gzelliine, mkemmelliine delil olarak yeter. Gne inkr edilemediine gre, gnein sahibi ve sanatkr hi inkr edilemez. Gne, Sleyman elebnin de dedii gibi Peygamberin evresinde dnen sadece bir pervane olabilir. Gne bir lambadr. Yce Allah da Peygamberini bir lamba olarak tanmlamtr.(4) Gnei gkte, Hz.Peygamberi yerde akyla tututuran Allahtr. Yce Allah kendisini yerdeki ve gkteki gnelerle tantmak istiyor. Bu ahitleri susturmak ve bu lambalar sndrmek mmkn olabilir mi ki Allah da inkr edilebilsin? te stad Bedizzamann ifadeleri bylesine ykl. Grdnz m efendim onun Nrn brha- tevhid terkibinden neler kt? stad Bedizzaman diyor ki: Onun eriatn: 1-Nebiler ve veliler, 2-Tevrat ve ncil gibi semav kitaplar, 3-Dnyaya geldii gn meydana gelen harikulade olaylar (irhasat), 4-Grnmeyen varlklarn, (hatiflerin) ve khinlerin ihbarlar, 5-Ayn ikiye blnmesi gibi mucizeleri tasdik etmektedir. 6-Gayet kemaldeki vlm ahlak, (efkati, merhameti, vefakrl, fedakrl, Hilmi, sabr, aff, tevazuu, adaleti, ecaati vs.), 7-Tam gveni ve tam gvenilirlii, 8-Fevkalade takvas, 9-Fevkalade kulluu ve ibadeti,

10-Fevkalade ciddiyeti, 11-Fevkalade metaneti (Allahtan baka hibir eyden ve hibir kimseden korkmamas) gibi yksek seciyeleri de onun davasnda son derece doru olduunu gstermektedir. Yine 3. Rehada: Hsn- sret ve cemal-i sret ile mmtaz bir Zt gryoruz. (5) diyor. Yani ii gzel, d gzel Muhammed (s.a.v) demektir. Ben Peygamberimizin i gzellii ve d gzelliine misaller vermeye kalkarsam bir kitap, iki kitap, kitap meydana gelir. Bunun almndan email, ahlak ve siyer kitaplar kmtr. Veya onca kitap bu cmlenin izahdr, diyebiliriz. Bedizzaman 4. Rehada da nefis bir yoruma yer veriyor ve diyor ki: Hz.Peygamber gelmeden nce kinat bir matemhane idi. Varlklar birbirinin dman, cansz varlklar birer cenaze, canllar yokluk ve ayrlk sillesiyle alayan yetimlerdi. Peygamberimizin verdii dersle matemhane olan kinat, evkli ve cezbeli bir zikirhaneye dnd. Varlklar, hepsi bir Allahn eseri olduu iin birbirinin dostu ve kardei oldu. O sessiz, cansz varlklar birer itaatkr memur, o lm ve ayrlk korkusuyla alar grnen yetimler, birer zikreden zakir veya vazife paydosundan kreden kir suretine dnt. stad Bedizzamana gre Peygamberimiz, 1-Ebedi saadetin mjdecisi, 2-Bir rahmeti sonsuzun kifi, gstericisi, 3-Allahn gzelliklerinin dellal, seyircisi, 4-lah isimlerin hazinelerinin keaf ve ilancsdr. (Bu maddelerin her biri bir makale konusudur.) Kulluu asndan ona bakld zaman o, bir muhabbet misali, rahmet timsalidir. (Yani sevgi rnei, rahmet ve merhamet

semboldr.) Peygamberlii asndan bakldnda Hakkn delili, hakikat lambas, hidayet gnei ve saadet vesilesidir. (6) (Bu cmlelerde de koca bir slam tarihi ve peygamber emaili yatmaktadr.) Yine der ki stad Bedizzaman: Hz. Muhammed (s.a.v), gne gibidir; Ztn, Ztiyle klandrarak gsterir. (7) Bu cmle lafz itibariyle ok ksadr, ama manas itibariyle ok uzundur. ddias ve isbat iinde olan cmlelerden biridir. Cmle bedidir. nk onu Bedizzaman sylemitir. Ve demek istemitir ki: Gnein gzelliini gstermek iin hi baka a ihtiya duyulur mu? Gnein , kendisini gstermeye yeter. Yukardaki sz manas itibariyle destekleyen Bedizzamann bir bedi sz de udur: Mucize-i Muhammed, ayn- Muhammeddir. (s.a.v) (8) Bu sz, Peygamberden hak olduuna dair mucize isteyen zavalllara bir cevap mahiyetinde sylenmi bir szdr. Bu cmle ile denilmek istenmitir ki: Peygamberden mucize istemeye ne gerek vard? Mucize karnzda duruyor: Muhammed. (s.a.v) Ad gzel, tad gzel, yad gzel Muhammed. (s.a.v) Eli gzel, yolu gzel, dili gzel Muhammed. (s.a.v) Sireti gzel, sreti gzel, kalbi gzel, kalb gzel Muhammed. (s.a.v) Halk gzel, hulku gzel. Ahkm gzel, ahlak gzel Muhammed. (s.a.v) eriat gzel, medeniyeti gzel Muhammed.(s.a.v) stad Nursnin, bir makalenin boyutlarna smayacak derinlikte ve gzellikte bir cmlesi bu gnk yazmzn hitam- miski olsun. Buyurmular ki:

"Evet,evet,evet !...Eer kainattan Risalet-i Muhammediye'nin (ASM) nuru ksa, gitse kainat vefat edecek !!! Eer Kur'an gitse, kainat divane olacak ve kre-i arz, kafasn, akln kaybedecek. Belki,uursuz kalm olan ban bir seyyareye arpacak,bir kyameti koparacak.! (9) Aman herkes dikkat etsin ve ok alsn. Kinatmzdan Peygamberimizin nuru, dnyamzdan da Kuran ekilip kmasn. (Devam edecek) Not: Kutlu Doum konferanslarmn ilkini vermek niyetiyle inallah hafta sonu Kbrsta olacam. Saygdeer okurlarma Allaha smarladk diyor, dualarn bekliyorum. Allaha emanet olunuz. DPNOTLAR: 1-irz, Sd, Bostan ve Glistan, terc. Rifat Bilge, 2 2-Nurs, Said, Szler (19.sz) 3-Ayn yer 4-Bkz Ahzab, 33 / 46 5-Nurs, ayn yer 6-Nurs, Said, Szler, 19. Sz, 6. reha 7-Nurs, M.Nuriye, (Rhalar, 3.reha), 23 8-Nurs, uaat- Marifetn-Nebi (6.ua, zeyl ) noktaya cevap 2 9-Nurs, Szler, (10.sz, 2. Zeyl) 107

You might also like